Anda di halaman 1dari 7

Dincilik-1Ne evrenin oluum tarihi tam olarak biliniyor, ne de insann toplumsallama tarihi.

Evrenin oluum tarihi milyarlarca ylla ifade edilirken, ilk canllar milyonlu yllarla, canllar iinde bir tr olarak geliim gsteren

Giri Ne evrenin oluum tarihi tam olarak biliniyor, ne de insann toplumsallama tarihi. Evrenin oluum tarihi milyarlarca ylla ifade edilirken, ilk canllar milyonlu yllarla, canllar iinde bir tr olarak geliim gsteren insann primatlardan kopup toplumsallama tarihi ise, yz binlerce ylla ifade edilmektedir ki, bu rakamlar da kesin olmaktan ziyade tahmini deerlerdir. Tahmini deerler de olsa, belirlenen zaman insanln geliiminin ve toplumsallama tarihinin deerlendirilmesi iin nemli veriler sunmaktadr. Uzun tarihsel sre, insanln dilden dnce yapsnn gelimesine kadar geen zaman ifade etmektedir. Evrimleme, bu srecin hem addr, hem de tarihi. Ancak insann geliim tarihi tek ynl, tek boyutlu ele alnmamaktadr. Zaten insann kendisine sorduu soru da; ne olduu ve nasl olutuudur. Olu hem evrenin, hem de insann merak konusunu oluturmaktadr. Bundan dolaydr ki, insan zihnini kullanmaya balad ilk andan itibaren kendisini ve evreni tanmaya almtr. Bu evren nasl olutu ve nasl olduu gibi duruyor? Niin bu alem vardr ve nasl oluyor da olduu gibidir? nsann evreni tanma abalar, znde bu basit gibi grnen sorularla balamtr. Her zihniyet yaps, dnemi ve zihniyet yaklam erevesinde bu sorulara yant vermeye almtr. Evreni tanyan insan, ayn zamanda kendisini de tanm olacaktr, ya da tersinden; kendisini tanyan insan evreni de tanm olacaktr. Kendini bil dsturu bu ift ynl, ya da simetrik sorunun yantdr. Bilim, felsefe ve mitoloji kadar din de bu sorulara yant vermek zere gelimitir. Farkl biim ve zellikler kazansa da din, insann en eski dnce yapsn oluturur. phesiz deimez bir biim olarak ilk alardan gnmze olduu gibi tanlm deildir. Zaman ve insann kavray dzeyi kadar, mekan da dinin farkl yaklamlar altnda gelimesinin zeminini hazrlamtr. lka dinlerinin gnmz dinlerinden ok farkl olduunu sylemek dorudur. nsann ocuksu

alarn ve inancn anlatan Animizm, ya da klanlarn kendi varlklarnn gerekesi olarak grp balandklar totemleri vb. kendi topluluklarnn ve alarnn dinleridir. Bu dinler fazla gelimemi, sistemlememi, bir hukuka ve kurallar btnlne ulamlardr, ancak toplumu var etmede son derece nemli bir rol de oynamlardr. Son derece basit ve ocuksu olmasndan hareketle hi kimse ne Animist yaklamlar, ne totemci klanlar ya da aman baml toplumlar bu zelliklerinden hareketle, basit yaklamlarn sahibi olarak deerlendiremez. Basitlik izafidir ve bu toplumlarn/topluluklarn yaklamlarnn basitlik olarak deerlendirilmesi de gnmz pozitivist yaklamlarnn rndr. Bunlar, o dnem dinlerinin ok gelikin olduklar anlamnda sylemiyoruz. Dinin geliim dzeyi dnce ve akln alglama dzeyinin geliimiyle balantldr. Evreni tam bir btnlk ierisinde tanmlayan bir yaklama sahip olunsayd, korkularnn kayna olan eyleri, ya da ok rahat tanmlanabilen eyleri kutsallk sfatyla kutsamaz ve tapn konusu yapmazlard. Soyut tanr ya da din kavramnn bu tanmlanamaz kavramlarn ya da varlklarn tanmlanmasyla birlikte gelitii aktr. rnein insanlarn kendi elleriyle yaptklara putlara tapnmalar, elleriyle yaptklar putlardan kendilerine ve geleceklerine ynelik beklenti iinde olmalar, umut var yaklamlar, onlara adaklar sunmalar baka nasl izah edilebilir. Soyut tanr kavram bu putlarn gszlklerinin, insan eliyle yaratlmlklarnn bilince karlmas ve daha yce, kutsal varlklarn olabilecei dncesinin ekillenmesiyle birlikte gelimitir. Tek tanrl dinlerin atas saylan brahim peygamberin soyut tanr fikrine ve bu temelde din kavramna ularken, putlarla yaad hikyesi mehurdur. Bir efsane olarak anlatlan bu olay, biraz da hikyeyi renklendirir: ddia olur ki; brahim peygamberin babas (vey babas) Azer Nemrutun yannda alan biridir. Belki de Nemrutun panteonunun bekisidir. brahim peygamber bir gn eline ald baltayla panteona dalar ve byk put hari dier tm putlar krar. Bu tanrla ra ve Nemruta kar byk bir su ilemek anlamna gelmektedir. Kovuturmas geciktirilemez, nk bal olunan tanrlarn honutsuz kalacaklar dnlr. Ve brahim peygamber yakalanarak Nemrutun huzuruna karlr. Nemrut brahime putlar neden krdn sorar. O da, kendisinin deil byk putun krd syler. Nemrut, cansz put nasl krar deyince, O da, put tanr deil mi, diye yant verir. Bu ksa diyalog bile, aslnda tapndklar eyin basitliini bildiklerini gstermektedir. Buna ramen yargda kusur ilenmez, tanrlara kar iledii sutan dolay brahim peygamber ar bir cezaya arptrlmaktan kurtulamaz, da gibi ylan odunlarn zerine mancnkla atlarak yaklma cezasna arptrlr. Sonras mucize; odun ateinin brahimi yakamamas, ate yaklan alann bir gle, su birikintisine; odun kzlerinden geriye kalanlarn da balklara dnmesiyle sre tamamlanm olur. Kazanan; soyut akln yolunun almas ve daha somut olarak da soyut tanr fikridir. Bu dnem itibariyle din, bilmeye deil inanmaya dayanyordu. Aslnda sadece ilk alar asndan deil, her dnem din, bilmeye deil inanmaya dayanmtr. Ama bilmek bir dnemden sonra inanla birlikte yan yana olmutur. Din dogmalarla ykl olsa ve akl dlasa da, bir dnemden sonra kabullenmek

zorunda kalmtr veya toplumsal gerekliklerin geliim dzeyi onu buna zorlamtr. Yeniden ina edilme durumuyla kar karya kalan toplumsal gereklikler, dogmatik kalplarn krlmasn zorlamtr. Bilmek, bugn ile ilk alar asndan farkl karlklar, anlamlar ifade etmitir. Bilmek, insanln ilk dnemleri asndan zihni yaps elvermemek kadar, bir ihtiya da deildir. Karmak, youn analitik zeknn yoruma dayanan yaps fazla ne kmamtr. lk a insanlarnn ne karmak sorunlar vardr, ne de karmak zek yaplanmalar ve buna ihtiyalar. Onlar iin nemli olan kendisini tanmlayabilmesi ve toplumu ayakta tutabilmesiydi. Bunu baarmas, gerisini sorgulamay nemli oranda ortadan kaldryordu. Bunu salayan ise, toplumu ayakta tutan ahlakt. Dolaysyla dinden nce topluma imento vazifesi gren ahlak devreye giriyordu. Yekpare toplum, tam bir birlik, zgr yaam ve topluluun her bireyinin buna ball ahlaki rgy oluturuyordu. Ahlak toplumun zgrlyle balantl bir olayd ve yazl olmayan, ama toplumun her bireyinin kendisini baml hissettii ve onun dnda hareket edemedii kurallard. Ahlak anlam olarak toplumun uyulmas gereken kural gcdr. Bu g zorla deil, toplumsal varln srdrlmesinde hayati rolnden tr gnllce yrtlmektedir. Dinden fark, kutsallk yerine dnyevi ihtiyatan kaynaklanmasdr. Din de phesiz dnyevidir. Ama kavramlarn sihirli yan ve en eski oluumu onu kutsalla daha fazla brndrmektedir. Daha soyut ve trenseldir. Ahlak ise daha gnlk, dnyevi ve gerekli pratik kurallardr. (Bir Halk Savunmak) Ahlak olmayan toplum, zgrl olmayan toplumdu. zgrlkten yoksun braklan toplum ise; ahlaki rgs datlm olan toplumdu. Ahlak ve bunun dinle, hiyerarik devleti yapnn hukukuyla ba hakknda nderlik unlar belirtmektedir: Ahlakla ilikisi daha ok nem tar. Ahlak bir toplumun imentosu gibidir. Ahlak olmayan hibir toplum yoktur. Ahlak insan toplumunun ilk rgtlenme ilkesidir. Esas ilevi, analitik zek ile duygusal zeknn toplumun iyilii iin nasl dzenlenecei, nasl ilke ve tutumlar haline getirilecei ile ilgilidir. Tm topluma eit dzeyde, ama farkllklarn roln, hakkn da gzeterek davranr. Balangta toplumun kolektif vicdann temsil eder. Hiyerari ve siyasi erkin devlet olarak kurumlamas, ahlaki topluma ilk darbeyi indirir. Snf blnmesi ahlaki blnmenin de temelini hazrlar. Ahlaki problem byle balar. Siyasi elit bu problemi hukukla zmeye alrken, rahipler dinselletirerek yant bulmaya alrlar. Hem hukuk hem de din bu adan ahlak kaynak olarak alr. Nasl ki siyasetin, siyasi gcn kalc, kurall ve kurumlu mekanizmalar hukuku tekil ediyorsa, din inaclar da ayn ilevi ahlak kaynakl kalc, kurall ve kurumlu baka bir inayla, yani dinle ahlaki krizi zmek isterler. Aralarndaki fark, hukukun yaptrm gcnn olmas, dinin ise bu niteliinin olmayp vicdan ve tanr korkusunu esas almasdr. Ahlak insann seim kabiliyetiyle ilgi olduundan tr zgrlkle yakndan balantldr. Ahlak, zgrl gerektirir. Bir toplum esas olarak ahlak ile zgrln belli eder. Dolaysyla zgrl olmayann ahlak da olmaz. Bir toplumu kertmenin en etkili yolu, ahlakyla balantsn kopartmaktr. Dinin etkisinin zayflatlmas ahlak kadar kntye yol amaz. Onun boluunu bir nevi din haline gelmi eitli ideolojiler ve politik felsefeler, ekonomik yaantlar

doldurabilir. Ahlakn brakt boluu ise, ancak mahkmiyet ve zgrlk yoksunluu doldurabilir. Ahlakn teorisi olarak etik veya ahlakiyat, temel felsefi problem olarak varl, giderek daha yakc hale gelmi ahlak incelemek ve yeniden esas rolne kavuturmakla grevlidir. levini doru ortaya koymak kadar, temel yaam ilkesi haline gelene dek nemini yitirmeyen bir sorun olarak toplumdaki yerini koruyacaktr. (Kapitalist Modernitenin Alma Sorunlar Ve Demokratikleme ) Soyut tanr fikrine ulamayla birlikte, toplumsal bir gereklik olarak din, btn kurallaryla, yaptrmlaryla, ritelleriyle birlikte ina edilir. Tek tanrl dinler kadar ncesindeki oklu tanr sistemleri ya da doay kendisi gibi canl gren yaklamlar da insann metafizik ihtiyalarnn bir rn olarak ina edilmilerdir. Din toplumsal bir gereklik olarak bir ihtiyac karlamak zere ina edilmiti. lk a dinleri bir balang olarak bu tarihsel gelimede rol oynasa da, deimesi, ortadan kalkmas ya da yerini daha gelimi baka dinlere brakmas kanlmazd. Her inann yerini bir yenisine brakrken olduu gibi, oluum ve yklma hep bir arada yrmtr. nderlik, toplumsal gerekliklerin ina edilme ve yklma srelerine ilikin aadaki deerlendirmeyi yapmaktadr: Toplumsal gereklerin ska ina edilmi gerekler olduunun ne kadar bilincinde olursak, yklmalar ve yeniden ina edilmelerinin gereine o lde daha iyi hkmedebiliriz. Yklmaz, deimez toplumsal gereklikler yoktur. Hele hele baskc ve smrgen kurumlarn yklmalar, andrlmalar zgr yaamn vazgeilmez gereidir. Toplumsal gerek derken, toplumun tm ideolojik ve maddi kurumlarn kastetmekteyiz. Dilden dine, mitolojiden bilime, ekonomiden siyasete, hukuktan sanata, ahlaktan felsefeye kadar tm toplumsal alanlarda uygun zaman ve mekn koullarnda srekli toplumsal gereklikler kurulur, yklr, restore edilir ve yenileri oluturulur. (Kapitalist Modernitenin Alma Sorunlar Ve Demokratikleme) Anlald gibi din de dier tm toplumsal olgular gibi akln rn olarak gelimitir. Ancak ilk dnem dinleri ile sonraki kutsallklarla bezenmi soyut tanr ve din arasnda byk farkllklar olumutur. Din insann metafizik ihtiyacn karlayan bir ara olarak domu ve gelimitir. Ancak hiyerarik devleti yaplanmaya geile veya hiyerarik devleti yaplanmada bu dou ihtiya ve zelliklerinden uzaklamtr. Evreni ve kendisini bilme ikinci planda kalm, toplumun ynetilmesinde, ynlendirilmesinde temel aralardan biri haline gelmitir. Balangta kendisini tanr gren ve gsteren krallar bu yalan ve bu yalana dayal olarak toplumu ynetemeyeceklerini anladklarnda, hem tanrlarn, hem tanr krallarn, hem de dinin rol nemli oranda deimitir. st toplum dini en etkili bir ynetim arac olarak kullanrken, alt toplum metafizik ihtiyalarnn tatmini temelinde yaklam gstermitir. Tanrnn varl ya da yokluu, dinin gereklii, olmas ya da olmamas onlar asndan fazla anlam tamamtr. Bu konular alt toplum asndan tartlmas gereken konular olmamtr. Hiyerarik devleti sistemi temsil eden, tanrlk sfatndan dseler de tanrlar gibi yaayan st toplum, alt toplumun gerei dnmesinin nne gemeye almtr. st toplum ina edilen bir toplumsal gereklik olan dinin ya da dinle birlikte anlan tanrnn tartlmasn, geree ulalmasn, yine topluma

egemen kld dinin kurallaryla engellemitir. Bu tr tartma konularn dinden kma olarak deerlendirmi, yaptrm olarak da insanlarn bilincinde yaratlan ve tanrsal kattan gelen sonsuz bir baskyla tanmlamlardr. Kendileri gerei bilmelerine ramen, bu gerein toplum tarafndan bilinmesini asla istememiler ve de engellemek iin ellerinden geleni yapmlardr. Baskl mekanizmann zihindeki yansmas olarak cehennem alt topluma reva grlrken, cennet st topluma tahsis edilmitir. Dahas egemenler ina etmi olduklar bu toplumsal gereklikle cennete gitmeden, cenneti bu dnyaya getirmi ve cennette yaar gibi yaamlardr. Mitolojik alardan gnmze dinin tarihi bu temel yaklam zerinde ekillenmitir. Bu, dinin topik ve toplumsal yaklamlarnn hi olmad, douundan son gnne kadar despotik ve iktidarc olduu anlamna gelmez. lk a ilkel dinlerinde iktidarc, hiyerarik, devleti bir yaklamn olmad kesindir. Hatta denilebilir ki, mitolojik alarda da, din roln gren ve tek tanrl dinlere de kaynaklk eden mitolojiler tam anlamyla iktidarc deillerdir. Toplumun birliini ve rgtlln savunmaya mitolojilerde de rastlanmaktadr. Hatta tek tanrl dinlerde de somut hiyerarik yaplarn savunulmasna rastlanmaz. Bu dinler derinlikli olarak ele alndklarnda balanglarnda hiyerari kart olduklar grlr. rnein Hristiyanlk, slamiyet buna rnek olarak gsterilebilirler. Hristiyanlk 300 yl gibi uzun bir sre savunduu toplumsal eitliki yaklamlardan dolay kovuturmalara, takiplere, basklara, ikencelere, armhlara gerilmelere, arenalarda aslanlara yedirilmelere vb. uramtr. Ama devlet dini haline geldikten sonra bu toplumsal zelliklerinden uzaklam/uzaklatrlm, egemen snflar elinde topyalarna aykr olarak toplumu ynetmenin arac haline gelmitir. Keza slamiyetin dou srelerinde de benzer bir durum yaanm, Hz. Muhammedin lmyle birlikte slamiyet de bu eitliki topyalarndan uzaklamtr. Bugn ise, bu dinlerin dou dnemindeki zellikleriyle hibir balar kalmam, toplumsal bir bask aracna, devlet ynetme aralarna dntrlmlerdir. Toplum deil, devlet dinin sahibi olmutur. Bugnden bakldnda din ve devlet ynetiminin birbirlerinden ayrlmaz ikili haline geldikleri rahatlkla sylenebilir. Her ne kadar laiklik (seklerlik) ad altnda din ve devlet ileri birbirlerinden ayrtrldklar, dinin bir inan olay olarak vicdanlara brakld sylense ve iddia edilse de, gerek bunun tam tersini gstermektedir. Dahas din devleti olarak kendisini tanmlayan devletlerin says hi de az deildir. Vicdan ikinci plandadr veya sadece alt topluma hitap eden bir yaklamdr. st toplum neyin ne olduunu, dinin zellik ve roln ok iyi bildiinden, vicdanyla asla dine yaklamaz. Onun iin din, karlarn ifade ediyor mu, etmiyor mu, nemli olan budur. Din ile vicdann birlikte ve ayn eymi gibi ele alnmas baka bir yanl yaklama da kapy aralamaktadr. Vicdan insann ahlak erevesinde olay ve olgulara yaklamasdr. Doru ve yanl toplumun deer yarglaryla kyaslayarak yapp-yapmamaya karar vermesidir. Vicdan, eer davrannn toplumsal deerlerle atmas durumunu ortaya karyorsa, kiinin istek ve arzularndan ziyade toplumun genel karlar temelinde hareket etmesini ifade eder. Din ve vicdan zgrl oka ifade edilen bir deerlendirme olmaktadr. Bu, hiyerarik sistemin nemli hukuk kurallarndan biri haline gelmitir. Bu

yaklamdan hareketle din kiisel bir yaklama indirgenmitir ve bu yaklam gnmzde olduka hakim bir yaklam haline getirilmitir. nderlik bunun yanl bir yaklam olduunu, dinin kiisel bir mesele olarak ele alnamayacan, kiisel deil, toplumsal olgunun ilk kavramsal, ahlaksal ve ynetim biimi olduunu belirtmektedir. Dinin kiisel bir mesele olarak ele alnp deerlendirilmesi, iktidarn ideolojik yapsnn siyasal teoloji tarafndan oluturulduunu rtmeye, gizlemeye ve sanki hiyerarinin, iktidar erkinin dinle bir bann olmadn kantlamaya yneliktir. nanp-inanmamay toplumsal gerekliklerden kopartmak ve sadece kiinin kendisine bal bir olaym gibi ele almak bu toplumsal gereklii arptmaktr. nsan nasl ki toplumsal bir varlk olmann dnda deerlendirilemezse, din de toplumsal niteliinden soyutlanarak deerlendirilemez. Ortaan tm devletleri din devletleriydi. Dinsiz bir devlet yoktu ve devleti dinsiz dnmek o gnn koullarnda mmkn deildi. Byle bir devletin yaama ans da zaten olmazd. O koullarda inancn ahsilii diye bir kavram ve yaklam yoktu. Kraldan en sradan tebaaya kadar herkesin bir dini vard, dine inanmayan da farkl bir yaklam gsteremezdi. Brakalm dine inanmamay yksek sesle dile getirmek, egemenliinde yaad dinin herhangi bir kuraln gerekletirmemek, ya da dinsel ideolojik merkezin savunduu kurallardan birine kar bir yaklam gstermek, tarihten oka rneklerini bildiimiz kiinin diri diri yaklmasna neden olabilmitir. Din ve vicdan zgrl feodal devlete kar kapitalist devletin bireysel haklar kapsamnda ykselttii bir anlay olmutur. Bu ise dini toplumsal olgularn kavramsal gerekliklerinden tmden koparmtr. Bu yaklamla dinin sosyolojik tahlilinin yaplamayaca aktr. Din sosyolojisi toplumsal gereklii yanstmaktan uzaktr. Epistemolojinin (bilme bilimi) toplumsallkla bann yetkin kurulmas, zmlenmesi gereken bir sorundur. (Bir Halk Savunmak) Sadece ortaa devletleri deil, tm hiyerarik devlet yaplanmalarnn temelinde dinsel ideoloji vardr. Kapitalizm her ne kadar feodal devlete kar bireyin zgrln propaganda kapsamnda ne karsa, laiklik bayra altnda toplumun desteini arkasna almak istese ve yine bireysel haklarla birlikte anarak din ve vicdan hrriyetini ne karsa da, egemen hale geldikten, iktidarn etkin kldktan sonra teolojiyi iktidarn temeli haline getirmitir. Gnmzn en modern burjuva devletini dahi bu literatrn dnda deerlendirmek mmkn deildir. Siyasal teoloji, hiyerarik devleti yaplanmalarn tm ynetim kavramlarnn dinsel kkenli olduunu gsterir. Din ile devlet, din ile siyaset ilikileri i ie gemi haldedir. Ne devleti din olmadan deerlendirmek mmkndr, ne de dini devlet olmadan. Yukarda belirttiklerimizde de grld gibi bu ilikileri birbirinden ayr deerlendirmek imknszdr. Fransz Devrimiyle balayan ulus-devlet sreci, her ne kadar devleti din olmadan tanmlamaya kalksa da, bu gerei yanstmaz. Anayasalar, halk iradesine dayanan cumhuriyetlerin tanmn, ya da halkn kendi kendisini ynetmesi anlamnda demokrasi olarak devlet biimini tanmlasa da, bu yaklamlar birer rt olmaktan te bir anlam ifade etmezler. nk siyaset dilinin temel kavram ve yaklamlar ne kadar kendilerini uzak tutsalar da, din merkezlidir. Siyaset ile din ilikisi de, din ile devlet ilikileri gibi i ie geen

ilikilerdir. Hiyerarik devleti sistem altnda bu ilikileri birbirinden ayrmak mmkn deildir. Gnmzn demokratik ya da cumhuriyet olan devlet biimleri ile Ortaan teokratik devleti arasndaki fark nispidir ve grntden ibarettir. Siyasetin dili de farkl deildir. Siyasetin kavram ve kurallar kaynan dinden almaktadr. Devletlerin, siyasetin literatrnn teolojik olduu sylendiinde, kaynaa atfta bulunulmaktadr. Gnmzn tm toplumsal ilikilerinin kaynann tarihte gizli olmas gibi Bugn tarihin balangcndan, dini mitolojiden ve siyasetin kavramlarn dinden ayr deerlendirmek mmkn deildir ve ayr deerlendirilse bile bu, gerein ifadesi olmayacaktr. Din, tarihin belli bir dneminde ortaya km ve insanln nemli bir sorununa yant olmutur. Din, insann metafizik, yani akl, mantk ve duygularyla kavrayamad soru ve sorunlarn kavramada ya da kavramasa da anlam vermede nemli bir rol oynamtr. Hatta denilebilir ki, ilk insanlarn zgrleme servenlerinin balangcn da oluturmutur. Animist yaklamlarla kendisini doann bir paras olarak grm, totemle klan bilincine ulam, totem erevesinde klann birliini, btnln salam, daha gelikin dinsel oluumlarla da kavim, airet ve daha geni anlamda da mmet ya da evrensel insanlk bilincine ulamtr. Kavim, airet, mmet ve evrensel insanlk bilincinin oluumunda din, insann ihtiyalarnn rn olarak ortaya k koullarnn tersine kullanlmtr, ama Ortaa din devletlerinden gnmze, modern devletlere doru gelindiinde bu kullanm ok daha kapsaml ve etkili hale gelmitir. Yani dinin bir ihtiyac karlama durumu, yerini toplumu ynlendiren etkin ve temel aralardan biri olmaya brakmtr. Din, dincilikle yer deitirmitir. Gnmzde etkin kullanlan ve geerli olan, dinin arpklatrlm halidir.

Anda mungkin juga menyukai