Anda di halaman 1dari 22

AR-GE TABANLI SEL BYME MODELLER VE

AR-GE HARCAMALARININ EKONOMK BYME


ZERNE ETKS: OECD LKELER PANEL
VER ANALZ
Mustafa ZER
*

Necati FT
**
zet
Neo-Klasik byme teorilerinin temel ngrs lkelerin byme oranlarnn zaman
ierisinde birbirine yaknsayacadr. Romer (1990), Grossman-Helpman (1991) ve Aghion-
Howitt (1992, 1998) tarafndan gelitirilen Ar-Ge tabanl modeller lkeler arasnda byme
oranlarnn neden yaknsamadna ilikin daha tatmin edici bir aklama getirmitir. Bu
alma Ar-Ge harcamalar, aratrmac saylar ve patent saylarnn GSYH zerindeki etki-
sini aratrmaktadr. OECD lkeleri iin panel veri teknii kullanlarak yaplan analizlerde,
Ar-Ge harcamalar, aratrmac saylar ve patent saylarnn GSYH zerinde pozitif ve yk-
sek oranl bir etkiye sahip olduuna ynelik bulgular elde edilmitir.
Anahtar Kelimeler: Ar-Ge harcamalar, patent, aratrmac, byme, panel veri, GSYH
Abstract
The essential assumption of Neo-Clasic models is that the economic growth of contries
will be convergence. Growth models have been developed by Romer (1990), Grossman-Helpman
(1991) and Aghion-Howitt (1992, 1998) have more satisfy explanations on convergence. In this
study we exemine the effects of R&D expenditure, number of researchers and number of
patents on GDP. We found possitive and high correlation among R&D, researcers, petents
and GDP by using panel data analysis for OECD countries.
Keywords: R&D expenditures, patents, researchers, growth, panel data, GDP
GR
Solow (1956) Modelinin 1980lerin sonlarna doru ampirik olarak test
edilmesine kadar byme zerine yaplan almalarn ok byk bir ksm

*
Prof. Dr. Anadolu niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi, ktisat Blm
220 Mustafa ZER Necati FT
bu modele adanmtr. 30 yl boyunca yaplan almalara karn elde edilen
bulgular Solow modelinin lkeler arasndaki gelime farkllklarnn zaman
ierisinde kapanaca ngrsn desteklememitir. Yani yoksul lkeler
zengin lkeleri yakalayamamtr. Bu durum modelin en nemli varsaym
olan teknolojinin dsal olduu varsaym hakkndaki phelerin artmasna
neden olmutur. Romer (1986) ve Lucas (1988) almalarnda teknolojinin
isel olduu varsaymn kabul etmi ve bu da dnya ekonomilerinin gelime
oranlarndaki farkllklarn nedenleri hakknda daha doyurucu bir aklama
salamtr. sel byme teorilerinin temelinde firmalarn Ar-Ge abalar
tarafndan yaratlan teknoloji ve yenilikler vardr. Solow modelinin tamamen
aksine, isel byme teorileri, lkelerin, teknolojiye yatrm yaparak, tekno-
lojik seviyelerini belirleyip srekli ekonomik bymelerini salayabileceini
varsaymaktadr. Bu nedenle lkeler arasndaki byme oranlarnn zaman
ierisinde birbirine yaknsayaca artk bir gereklilik olmaktan kmtr.
Romer (1987: 56-62; 1990: S71-S102) ve Grossman ve Helpmann
(1991: 43; 1994: 23-44) nclk ettii Ar-Ge tabanl modeller eksik rekabeti
byme modeline dahil etmekle bir adm ileri gitmilerdir. Ar-Ge faaliyetle-
rinin temelinde Schumpeterin kavramsal erevesi bulunmaktadr (Schum-
peter 1942). Schumpeter ekonomik deiimin motoru olarak teknolojik ara-
trma ve gelitirme ve yenilik olgusunu grmektedir. Bu modeller sektr
zerine oturur; Nihai rn sektr, ara mallar sektr ve Ar-Ge sektr. Ar-
Ge sektr bu modelde srdrlebilir byme asnda anahtar sektrdr.
AR-GE TABANLI SEL BYME MODELLER
Teknolojik deiimin isel olduu varsaymna dayal modeller, uzun
dnem ekonomik bymenin anlalmasnda olduka aklayc olmaktadr-
lar. Bu almada, Ar-Ge harcamalarna dayal teknolojik gelimeyi akla-
yan baz nemli teorik yaklamlar incelenmektedir. Bu alandaki literatrn
Romerin 1990 ylndaki nc makalesiyle balad kabul edilmektedir.
Yatay Yenilie Dayal Bir Ar-Ge Modeli: Romer (1990) Modeli
Romer modelinin merkezinde Ar-Ge faaliyetleri yer almakta ve Ar-Ge
sektrnde istihdam edilen beeri sermaye ve ayn sektr tarafndan retilen
yeni rn ya da retim teknikleri bu modelin genel erevesini oluturmak-
tadr. Uzun dnemde srekli bir byme orannn yakalanmas, ekonomi
S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 221
tarafndan Ar-Ge sektrne aktarlan bilim adam, aratrmac, teknik ela-
manlar gibi nitelikli igcnn miktarna baldr. Bir ekonomide beeri
sermayeyi oluturan bu girdiler ne kadar oksa ve ekonomi bu kaynaklar ne
lde Ar-Ge sektrne tahsis ederek yeni bilgi ve teknolojilerin gelitiril-
mesini gerekletiriyorsa, bu ekonomide byme o lde yksek olacaktr.
Bu tr isel byme teorilerinde, kar amal Ar-Ge yatrmlar yoluyla elde
edilen yeni fikirler ve bunun sonucunda oluan bilgi birikimi nemli rol oy-
namaktadr (Romer 1990: S71).
Romer, modelini dayanak noktas zerine ina etmitir. Birincisi,
ekonomik bymenin merkezinde teknolojik gelime yatmaktadr. kinci
dayanak noktas, teknolojik gelime, piyasa tevikleri tarafndan uyarlan
firmalarn alm olduklar bilinli kararlar ile gerekleir. nc ve en
nemli dayanak noktas ise, bilginin bir retim faktr olarak retimde kul-
lanlmas ile dier retim faktrlerinin kullanlmas arasnda ok nemli
farklar olmasdr. retilmesinde katlanlan bir seferlie mahsus maliyet d-
nda bilgi, retimde ne lde kullanlrsa kullanlsn retim maliyetlerinde
bir arta neden olmaz. Bu durum modelde teknolojinin temel zelliini ta-
nmlamaktadr.
Modelin en nemli zellii, mal farkllatrmas ve lkeler aras ticaret
yoluyla oluan piyasa byklndeki artn, gelir ve servet etkisi yannda
byme etkisi de yaratmasdr. Daha geni bir piyasa daha fazla aratrma ve
daha hzl bir bymeye neden olur. Romer modelinde piyasa byklnn
lt nfus deil beeri sermaye stokudur.
Drt temel girdinin olduu varsaylan model, bu varsaymlar altnda u
ekilde almaktadr. Modelde kullanlan girdiler fiziksel sermaye, i gc,
beeri sermaye ve teknolojik seviye indeksidir. Teknolojik seviye indeksi (A)
snrszca byyebilme imkanna sahiptir ve yeni kefedilen dayankl mallar
ile birlikte artmaktadr. Ayrca ekonomide sektr olduu varsaylmtr.
Ar-Ge sektr, yeni bilgi retebilmek iin mevcut bilgi stokunu ve beeri
sermayeyi kullanmaktadr. Ara mal sektr, Ar-Ge sektr tarafndan reti-
len yeni bilgi ve tasarmlar kullanmak suretiyle nihai mal sektrnde kulla-
nlabilecek dayankl retim girdilerini retmektedir. Nihai mal sektr, ara
mal sektr tarafndan retilen dayankl retim girdilerini, beeri sermayeyi
ve i gcn kullanarak nihai mal retmektedir. Model, nfus ve i gc
arznn sabit olduunu varsaymaktadr.
222 Mustafa ZER Necati FT
Tasarm retiminde, igc, fiziksel sermaye ve toplam beeri serma-
yenin bu retim iin ayrlan ksm
A
H kullanlmaktadr. retim fonksiyonu,
Cobb-Douglas retim fonksiyonu tarznda olup u ekilde gsterilebilir;
1
1
( , , )
Y Y

Y H L x H L x


=
=

(1)
Aratrma sektrnde Ann byk olmas beeri sermayenin verimlilii
zerinde olumlu etki yapmaktadr. Btn aratrma sektrnde alanlar
dikkate alndnda toplam tasarm stoku u ekilde elde edilir;
A
A H A =

(2)
Burada
A
H Ar-Ge sektrnde istihdam edilen toplam beeri sermaye
olarak yorumlanmaktadr.
(2) nolu eitlik iki anlaml varsaym iermektedir; birincisi, Ar-Ge sek-
trne daha fazla beeri sermaye tahsis edilmesi yeni tasarm retim orann
ykseltir. kincisi, geni bir toplam bilgi ve tasarm stoku, Ar-Ge sektrnde
alan mhendis ve aratrmaclarnn verimliliini arttrmaktadr.
Romer Modelinin Modifiye Edilmesi: Yar sel Bir Byme
Modeli Olarak Jones Modeli
Romer modelinde uzun dnem duraan byme hz Ar-Ge sektrnde
istihdam edilen beeri sermaye seviyesi ile orantl olmaktadr. Bu etki bir
eit lek etkisi yaratmaktadr. Jones 1995 ylnda yaynlad iki alma-
snda lek etkilerini elimine eden bir model nermitir. Jones, lek etkileri
elimine edildiinde Ar-Ge tabanl isel byme modellerinden beklenen
byme etkilerinin ortadan kalkt veya azaldn ileri srmektedir (Jones
1995a; 1995b).
Jones, lek etkisinin birinci nesil Ar-Ge bazl byme modellerinin
yapsnda bulunmas nedeniyle ampirik olarak sorunlu olduunu sylemek-
tedir (Jones 1995a: 777; Kortum 1997: 1393). Jones almasnda, kinci
Dnya Savandan sonraki dnem boyunca toplam istihdam ierisindeki
bilim adam ve mhendis saylarnda nemli bir art olduunu sylemekte-
dir. Bununla birlikte milli gelir ve Toplam Faktr Verimlilii (TFV) byme
oranlar duraan kalm ya da en azndan bir art sz konusu olmamtr
(Jones 2005; Li 2000).
S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 223
Jonesun ulat bir dier nemli sonu ise politika etkinsizlii bulgu-
lar ile ilgilidir. lek etkisi modelden dlandnda kii bana gelirin b-
yme oran, igc byme oran ile orantldr. Bir yandan bymenin isel
olduu sylenebilir nk byme, zel firmalarn piyasa tevikleri sonu-
cunda bilinli Ar-Ge kararlarnn bir rndr. te yandan dsaldr nk
kamu politikalar yoluyla dengeli gelime izgisini kontrol etmek olas de-
ildir (Jones 1997: 45-4).
Grossman ve Helpmannn rn eitliliindeki Art ve
Bilginin Kamusal Mal Olmasna Dayal Modeli
Grossman ve Helpmann teknolojik yeniliklere dayal byme modeli,
bymeyi d ticaret ve da aklk ile ilikilendirmektedir. Ar-Ge yatrmla-
rna yeterli kaynak ayramayan az gelimi lkeler, da aklk oranlarn
artrmak suretiyle ihtiya duyduklar teknolojileri gelimi lkelerden tekno-
loji transferleri yaparak salayabileceklerdir. Bununla birlikte teknoloji
transferi kendiliinden gereklemeyecektir. Bunun olabilmesi iin, az ge-
limi lkelerin teknoloji transferlerine ynelik tevikleri ve ok uluslu ir-
ketlere saladklar kolaylklar nemli bir rol oynamaktadr (Grossman ve
Helpman 1991: 43).
Grossman ve Helpmana gre, ister Ar-Ge sektrne yeterli kaynak
ayran gelimi lkeler iin olsun, isterse az gelimi lkeler iin olsun, ko-
rumac yaklamlar lkelerin byme performans zerinde olumsuz etki
yapmaktadr. Gelimi lkelerde korumac politikalarn uygulanmas duru-
munda, harcamalar Ar-Ge sektrnden tketim mallarna kayacak ve bu
durum kaynaklarn bilgi retilmesinde kullanlmasn engelleyeceinden
uzun dnem byme oranlarnn dmesine sebep olacaktr. Bu ekilde ima-
lat sanayinde koruyucu politikalar uygulanmas sonucunda, ekonomideki
nitelikli igc, imalat sanayine kayacak ve bunun sonucunda da ekonomik
bymenin motoru olan teknolojik yeniliklerde azalma meydana gelecektir
(Grossman ve Helpman 1994: 39; Demir ve dierleri 2005: 184).
Groosman ve Helpman teknolojik yeniliklere dayal byme modelini
iki balk altnda incelemektedirler. Bunlardan birincisi rn eitliliindeki
art sonucu meydana gelen teknolojik yeniliklerin byme etkileri, ikincisi
ise kamusal nitelikli bilgi ve byme etkileridir. rn eitliliindeki arta
dayanan modelde firmalar tekelci rantlar elde etmektedirler (Eaton ve Kor-
tum 2006: 13). Ar-Ge yatrmlar sonucunda yeni rn gelitirerek tekelci
224 Mustafa ZER Necati FT
rantlar elde eden firmalarn yan sra rekabete konu olmayan ve dolaysyla
tm firmalar tarafndan kullanlabilen mallar da sz konusudur. Bilginin
kamusal mal olma nitelii byk lde Romerin 1990 modeline dayan-
maktadr.
Modelin varsaymlar u ekildedir; yeni mallarn gelitirilme potansi-
yeli snrszdr ve yeniliklerin yaplabilmesi iin gerekli kaynaklar sabittir.
Bilgi retim sektrnde lee gre azalan getiriler sz konusu deildir.
retilen rnler fiyatlanrken cret oranlarnn bir fonksiyonu olacak ekilde
fiyatlanmaktadr. cret oranlar ise serbest giri koulu tarafndan belirlen-
mektedir. Piyasada ne kadar firmann faaliyet gsterecei firmalarn kar
beklentileri tarafndan belirlenmektedir. Statik denge durumunda fiyatlar ve
kaynak dalm, rn eit miktar ve firmalarn deerinin sabit olmas var-
saym altnda zmlenmektedir (Arnold 2005: 3).
Grossman ve Helpmannn bilginin kamusal mal olduu varsaymna
dayal ikinci modeli, Romer (1990) modelini endstriyel Ar-Ge kazanlarn
ierecek ekilde geniletmitir. Buna gre, Ar-Ge faaliyetlerinin iki farkl
rn sz konusudur. Birincisi, her bir Ar-Ge projesi, yeni bir rn iin tasa-
rm gelitirir. Bu yeni tasarm, tasarmcsna tekel kar eklinde bir gelir ge-
tirmektedir. kinci olarak, her bir Ar-Ge projesi mevcut genel bilgi sermayesi
stokuna (
n
K ) bir katk salamaktadr. Bu sermaye stoku, gelecek nesillerin
kullanabilecei fikirler ve yntemler kmesi ile tasvir edilmektedir.
Teknolojik yeniliklerin hzlanmas, ekonomide beeri sermayenin ne
lde geni olduu, Ar-Ge faaliyetlerindeki etkinlik oran, hane halknn
tketimini zamanlar arasnda tahsis ederken bugnk tketimini gelecek
dnemlere ertelemesindeki isteklilik ve farkllatrlm rn eitlilii tara-
fndan belirlenmektedir. gc arz eklindeki kaynaklarn genilii her bir
sektrde istihdam edilen emek miktarnn artmasna neden olmakta, bu da
yenilik retim sektrnn kullanabilecei igc miktarn arttrarak yeni
teknolojilerin retilmesini salamaktadr.
Evrimci Bir Model: Aghion ve Howittin Yaratc Ykm Modeli
Bir dier Ar-Ge tabanl byme modeli ise Aghion ve Howitt tarafn-
dan gelitirilen yeni Schumpeterci yaratc ykm modelidir (Aghion ve
Howitt 1992: 323-351). Schumpetere gre Kapitalist sistemin motoru ve
temel itici gc, yeni tketim mallar, yeni retim veya nakil metotlar ve
yeni piyasalardr. Bu sre, ekonomik yapy srekli olarak ieriden bir dev-
S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 225
rime uratr, srekli eskiyi yok eder ve srekli olarak yeni birini yaratr. Ya-
ratc ykm sreci, kapitalizmin balca gereidir (Schumpeter 1970: 83;
Alcoufe ve Kuhn 2004: 230). Yaratc ykm modelinde en nemli unsur,
rnlerin niteliinde srekli bir geliim salayan teknolojik yenilikler ve bu
yeniliklere dinamizm salayan patent rekabeti olmaktadr (Cheng ve Dino-
poulos 1992: 409-410).
Aghion-Howitt modelinde, Ar-Ge faaliyetleri sonucunda retilen yeni-
likler ve bu yeniliklerin rn kalitesinde ardk olarak bir geliim gsterme-
si sz konusudur. Dikey yenilik eklindeki kalite gelitirme abalarnn te-
mel zellii, yenilik veya yeni bir buluun eski teknoloji veya rn eskit-
mesi (obsolete) dir (Aghion ve Howitt 1998: 53). Yeni bir buluun bu eskit-
me veya dier bir deyile yaratc ykm zellii iki sonuca yol amaktadr.
Birincisi, mevcut ve gelecekteki Ar-Ge faaliyetleri arasnda negatif bir ili-
kinin olduunu kabul etmesidir. kincisi ise, mevcut Ar-Ge faaliyetleri, gele-
cek Ar-Ge faaliyetleri iin pozitif dsallklara neden olmasna ramen, ayn
zamanda reticiler zerinde negatif etkiler yaratabilmektedir.
Modelde Schumpeteri takip ederek u varsaymlar yaplmaktadr; bi-
reysel yenilikler, ekonominin tm zerinde yeteri derecede etki etmektedir.
Ele alnan dnem iki baarl yenilik arasndaki bir dnemdir. Her bir baarl
yenilik arasndaki srenin uzunluu, yenilik srecinin stokastik doas nede-
niyle rassaldr. Ancak her iki baarl yenilik dneminde Ar-Ge faaliyetleri-
nin miktarlar arasndaki iliki deterministik olabilmektedir. Balang d-
nemindeki Ar-Ge miktar, gelecek dnemde yaplmas beklenen Ar-Ge mik-
tar ile iki etkiden dolay negatif ynl bir iliki ierisindedir. Birincisi, yara-
tc ykm etkisidir. Balang dnemi Ar-Ge faaliyetleri, gelecek dnemde
elde edilmesi umut edilen tekelci rantnn ne dzeyde olduuna baldr. Bu
rantlar, yeni bir teknolojik yenilik yaplana kadar devam eder. Bu nedenle,
beklenen rantlarn bu gnk deeri, sonraki dnemde yaplmas olas yenilik
miktar ile ters ilikilidir. kinci olarak, Ar-Ge sektr ve imalat sektr tara-
fndan kullanlabilecek vasfl igcnn cretlerinde meydana gelecek dei-
imlerin genel denge etkisidir (Diao ve dierleri 1999: 345; Ate 1998: 46).
Her iki Ar-Ge dnemi arasndaki bu fonksiyonel iliki, ekonominin tek
ve sabit olan duraan durum dengesinin olumasn salamaktadr. Bu dura-
an durum denge noktasnda, vasfl igcnn, imalat sanayi ve Ar-Ge sek-
trleri arasndaki dalmnda bir deime olmamakta ve GSYH rassal bir
eklinde artmaktadr.
226 Mustafa ZER Necati FT
Baarl bir yenilik yapan giriimci, ara mal sektrnde kendisine te-
kelci bir nitelik kazandran bir patent elde etmektedir. Burada patentlerin
sonsuza kadar devam ettii varsaym yaplmtr. Patent haklarnn sonsuza
kadar devam etmesine ramen, tekel gc yeni bir teknolojik yeniliin ya-
plmasna kadar devam etmektedir. ki teknolojik yenilik arasndaki srenin
uzunluu rassal olarak belirlenmekte ve teknolojik olarak daha kaliteli ve
stn bir yeniliin ne zaman olaca model tarafndan tahmin edilememek-
tedir. Aramal sektr haricinde tm piyasalar tam rekabet piyasalardr
(Aghion ve dierleri 2001: 467-492).
Modelde, nemli bir dnemler aras yaylma etkisi sz konusudur. Bir
teknolojik yenilik verimlilii, sonsuza kadar etkisi kaybolmakszn artrmak-
tadr. Her bir yenilik, tekel kar elde etmeyi amalayan yaratc bir etki orta-
ya karr. Fakat ayn zamanda bir nceki yenilikten elde edilen rantlar da
ortadan kaldrr. Bu nedenle Ar-Ge faaliyetlerindeki art bu faaliyetlerinden
elde edilen karlarn azalmasna ve bir patent rekabetinin ortaya kmasna
neden olmaktadr (Aghion ve Howitt 2004).
Yatay ve Dikey Farkllklarn Birlikte Ele Alnd Bir Ar-Ge
Modeli: Young Modeli
Yatay ve dikey teknolojik yenilik modellerinin birletirildii Young
modelinde teknolojik bir yeniliin, yatay ve dikey olmak zere iki boyutu
vardr. Model, Grossman-Helpman ve Romerin yatay rn eitlilii modeli
ve Aghion-Howittin dikey rn kalitesi modelini birletirmektedir. Yatay
ve dikey yenilik modellerinin her ikisi de dnemler aras yaylma etkisi
iermektedir. Bu sayede, bugnk bir teknolojik yenilik gelecekte yaplacak
yeniliklerin maliyetini azaltmaktadr. Gemiten bugne intikal eden mevcut
teknolojik seviye ne kadar yksek olursa Ar-Ge faaliyetlerinin maliyeti o
lde dk olmaktadr. Jonesin belirttii gibi, dnemler aras yaylma
etkisi, sabit maliyetli srdrlebilir bymeyi gerekletirecek derecede
yeterince yksek deilse, ekonominin byme oran asimptotik olarak sfra
yaklar. te Young modeli Ar-Ge faaliyetlerinin bu iki eklini, dikey yeni-
lik modellerinin dzey etkisi ve yatay yenilik modellerinin lek etkilerini
dikkate alarak birletirmektedir.
S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 227
Uygun Teknolojilerin Seimi ve Ekonomik Byme:
Kuzey-Gney likisine Dayal Acemolu-Zilibotti Modeli
Gelimi lkeler ile gelimekte olan lkeler arasndaki gelir farkllkla-
rn aklamaya ynelik modellerden biri olan Acemolu-Zilibotti modeli, bu
farkllklarn, gelimekte olan lkeler tarafndan uygun olmayan teknolojilerin
seilmesi nedeniyle ortaya ktn sylemektedir (Acemolu ve Zilibotti
2001: 563-606). Yeni teknolojiler gelimi zengin sanayi lkelerinin ihtiyalar
esas alnarak tasarlanmakta ve bu nedenle gelimekte olan yoksul lkelerde
uygulandnda gelimi lkelerdeki etkilerin aynsn retmemektedirler.
Modelde, Kuzey ve Gney olmak zere iki tr ekonomi olduu varsa-
ylmtr. Kuzey ekonomileri yeniliki bir yapya sahiptir. Gneyde ise yeni
teknolojilerin yaratlmasna ynelik bir faaliyet olmamaktadr. Ancak Gney
ekonomileri, Kuzeyin gelitirmi olduklar yeni teknolojileri adapte etmek-
tedirler. Fikri mlkiyet haklarnn korunmasna ynelik yasal dzenlemeler
Gney lkelerinde uygulanmamaktadr. Ekonomide, nihai rn sektr, ara mal
sektr ve makine sektr eklinde adlandrlan sektr bulunmaktadr.
Makina Sektrndeki firmalar, yeniliki (Kuzey) ve takliti (Gney)
eklinde iki ekilde snflandrlmaktadr. Kuzeyde yeni bir teknoloji yaratan
yeniliki firmalar elde ettikleri patentlerin Kuzey ekonomilerinde iyi bir
ekilde korunmasndan dolay bir rant elde etmektedirler.
Gneyde ise fikri mlkiyet haklar korunmamaktadr ve bu nedenle Ar-
Ge faaliyetleri sz konusu deildir. Gneydeki makine reticileri, kk bir
sabit maliyetle Kuzeyde yaratlan tasarmlar kopyalamaktadrlar (Basu ve
Weil 1998: 1041). Sonu olarak Gneydeki firmalar Kuzey tarafndan geli-
tirilen makinalar ile almaktadrlar. Gneyde igcnn becerisi nispi ola-
rak daha dktr. Model, Gney ekonomilerinde igc bana ktnn,
Kuzeydeki igc bana ktdan daha dk olduunu ima etmektedir. Bu
sonu her iki grup ekonominin ayn teknolojiyi kullanmas varsaym altnda
bile geerliliini korumaktadr. Gney ekonomileri, Kuzey ekonomilerinin
temel nitelikleri dikkate alnarak gelitirilen teknolojilerin bir bileimini
kullanmaktadr. Fakat bu teknolojiler, Gneyde kullanldnda optimalin
altnda bir verimle almaktadrlar. Kuzey ve Gney arasndaki verimlilik
farkllnn nedeni teknolojik uyumsuzluktur. Kuzeyin gelitirdii bu tekno-
lojiler, gelimekte ve az gelimi ekonomideki igcnn yeteneklerine uy-
gun teknolojiler deillerdir.
228 Mustafa ZER Necati FT
D Ticaret ve Byme: Rivera-Batiz ve Romer Modeli
D ticaret ve byme arasndaki ilikilerin incelendii bir dier model
de Rivera-Batiz ve Romer tarafndan gelitirilen modeldir. Bu modelde, yeni
fikirlerin yaylmas ve mal ticareti zerine younlalmaktadr (Rivera-Batiz
ve Romer 1991: 537).
Rivera-Batiz ve Romer modelinin temelinde girdilerin yatay farklla-
mas yatmaktadr. Girdi eitliliindeki art, nihai mal sektrnn verimlili-
i zerinde pozitif bir etki yapmaktadr. Girdi eitlilii ise, Ar-Ge sektrn-
deki faaliyetler sonucu retilmektedir. Her hangi bir mal retimi iin piyasa-
da ne kadar fazla sayda girdi mevcut ise firmalar o lde kendilerine uy-
gun girdi bileimini seme konusunda tercih yapabileceklerdir. Modelde,
teknolojik bilgi iki yolla yaylmaktadr. Birincisi, Romer (1990) modelinde-
ki, uluslar aras fikir ve bilgi akmlar yoluyla olmaktadr. kincisi ise, yeni
fikir ve yeni teknolojileri ierecek ekilde mal ticareti ile gerekleen ve
Laboratuar Gereleri (Lab-Equipment) ad verilen bir model ile olmaktadr
(Savvides ve Zachariadis 2005: 87).
Birinci modelde, bilginin kamusal bir mal olma zellii ne kmakta
ve bilginin yaylmas sfr maliyetle gereklemektedir. Laboratuar gereleri
modelinde ise bilginin yaylmas iin girdi veya ara mal ticaretinin olmas
gerekmektedir. Yeni bilgi ve teknolojileri ieren mal ve girdi ticareti, verim-
lilii artrarak, byme oranlarnn ykselmesine neden olmaktadr (Tuncer
2001: 46).
Rivera-Batiz ve Romer modeli, uluslararas ekonomik ilikilerin eko-
nomik gelime srecinde nemli bir role sahip olduunu sylemektedir.
Ancak model ekonomik btnlemeye giden ekonomilerin bir birinin benze-
ri ekonomiler olduunu varsaymaktadr.
METODOLOJ
almann uygulama ksmnda bu alandaki son gelimelere paralel bir
ekilde deikenler arasndaki ilikilerin saptanmasnda panel veri analizi
yntemi kullanlacaktr. Bu nedenle, aada panel veri teknii ile ilgili teo-
rik bilgiler verildikten sonra analiz yaplrken dikkat edilmesi gerekli nokta-
lar zerinde durulacaktr.
S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 229
Panel Veriler Ekonometrisi
ktisadi deikenler arasndaki nedensellik ilikileri incelenirken eko-
nometrik ve istatistiksel olarak farkl veri eidi ile allmaktadr. Bun-
lar; zaman serileri, yatay kesit verileri ve her ikisinin karmasndan oluan
panel verilerdir. Panel veriler, ok saydaki kesite ait zaman serileri veya
zaman boyutuna sahip kesit veriler olarak tanmlanabilir (Grene 2003: 612).
Panel veriler, bu zellikleri nedeniyle ayn rneklem birimine ilikin ok
sayda deiik gzlem yaplmasna olanak tanmaktadrlar. Panel verilerin
basit fonksiyonel ekli aadaki gibidir;
1 1
...
it it it kit kit it
Y X X e = + + + + (3)
1, 2,....., 1, 2,....., i N t T = =
(3) nolu eitlikte alt indisteki i kesitleri, t ise zaman gstermektedir.
Bu eitlikte bamsz deikenlerce gzlemlenemeyen, zamana gre dei-
meyen ancak kesitlere zg zellikleri kapsayan bireysel etki sz konusudur
ve birimlere ait farkl zellikler hata terimi ierisinde yer almaktadr (Baltagi
2005: 11-12).

Sabit Etkiler Modeli
Sabit etkiler modeli her bir yatay kesit birimi iin farkl bir sabit deer
oluturmaktadr. Sabit etkiler modelinde ile gsterilen eim katsaylarnn
deimedii, ancak sabit katsaylarn sadece kesit verileri arasnda veya sa-
dece zaman verileri arasnda veya her iki veri iinde deime gsterdii var-
saylmaktadr. Farkllama yalnzca zamana bal olarak oluuyorsa bu tr
modeller tek ynl zamana bal sabit etkiler modeli olarak adlandrlr. Eer
panel verilerde hem zamana ve hem de kesite gre bir farkllama sz konu-
suysa bu modellere ift ynl sabit etkiler modeli denir. Ancak panel veri
analizlerinde ounlukla zaman etkisinden ok kesit etkisi aratrldndan
panel veri modelleri genellikle tek ynl modellerdir (Hsiao 2002: 30).
Tek ynl ve ift ynl sabit etkiler modeli u ekilde gsterilebilir;

Tek Ynl Sabit Etkiler Modeli:
1 1
( ) ...
it it it it it kit kit it
Y a X X e = + + + + +
(4)
230 Mustafa ZER Necati FT
ift Ynl Sabit Etkiler Modeli:
1 1
( ) ...
it it it it it it kit kit it
Y a X X e = + + + + + + (5)
Burada
2
(0, )
it e
e IID olduu varsaym sz konusudur. Dier bir
deyile hata terimlerinin, varyansnn sfra eit olmasn salayacak ekilde
bamsz ve zde dald kabul edilmektedir. Bunun yannda her bir
it
X
deeri
it
e deerinden bamszdr (Baltagi 2005: 12). Sabit etkiler modelin-
de, sabit etkiler tahmincisi her bir kesit iin farkl sabitler tahmin ederek
sabit katsaynn kesit birimler iin farkl olmasna neden olurlar.

Rassal Etkiler Modeli
Rassal etkiler modeli (random effects), kesitlere veya kesitlere ve za-
mana bal olarak meydana gelen deiiklikler modele hata teriminin bir
bileeni olarak dahil edilmeleri durumunda sz konusu olur. Rassal etkiler
modelinin sabit etkiler modeline gre stnl bu modellerde serbestlik
derecesi kaybnn ortadan kalkm olmasdr. Bunun yannda rassal etkiler
modeli, modele rneklem dndaki etkilerin de dahil edilmesine olanak sa-
lamaktadrlar. Bu modeller hata teriminin

deerini iermesi nedeniyle u


ekilde gsterilebilir;
Tek Ynl Rassal Etkiler Modeli:
1 1
... ( )
it it it it kit kit i it
Y X X v = + + + + + (6)
ift Ynl Rassal Etkiler Modeli:
1 1
... ( )
it it it it kit kit i it it
Y X X v = + + + + + + (7)
Burada hata terimi iki bileenli hata terimi olmaktadr;
2
(0, )
it v
v IID ve
2
(0, )
i
IID

varsaymlar geerlidir. Rassal etkiler
modelindeki iki bileenli hata terimlerinden ilki 1, 2,..., i N = eklinde olan
bir kesitin zaman boyutunda farkllk gstermeyen
i
deeri ile zaman bo-
yutunda deerleri birbiriyle ilikili olan geri kalan ksm ifade eden
it
v dee-
ridir. Bu modelde kesit etkisini ifade eden
i
ile geri kalan hata terimlerini
ieren
it
v birbirinden bamszdr. Bunun yannda hata teriminin bu iki bile-
eni her bir bamsz deikenin her hangi bir gzlem deerinden bamsz-
dr. Bu nedenle rassal etkiler modelini ifade eden (6) ve (7) nolu eitlikler
S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 231
ierisinde gsterilen hata terimi bileenleri (
i
ve
it
v ) tahmininde sradan
enkk kareler tahmincileri tutarl ve sapmaszdr.
KULLANILAN VER SET
Teknolojinin soyut bir kavram olmas dolaysyla dorudan lmek, bi-
rimlere indirgeyerek karlatrma yapmak ancak teknolojiyi temsil eden,
llebilir baka veriler olmas durumunda iktisadi modellerde kullanlabilir.
Bu amala yeni byme teorileri teknoloji ve bilgi birikimini temsil etmek
zere Ar-Ge harcamalar, Ar-Ge harcamalarnn GSYH ierisindeki pay,
Ar-Ge faaliyetlerinde istihdam edilen mhendis ve bilim insan saylar,
patent saylar gibi verileri kullanmaktadrlar. Bizde almamzda OECD
lkeleri asndan Ar-Ge harcamalar, patent saylar ve aratrmac saylar-
nn GSYH zerindeki etkisini incelerken bu verileri kullandk. 1990-2005
arasnda tm OECD lkeleri iin kesintisiz bir ekilde sz edilen istatistik-
lerin tamamna ulamak mmkn olmamaktadr. Bu zorluu amak zere
veriler arasnda zaman aral ve lke saysn maksimum klacak bir seim
yapmak zorunlu olmaktadr. Bu seimi yaparken gz nnde bulundurulan
en nemli etken mmkn olan en yksek gzlem saysyla analizlerin yapl-
mas olmutur.
Aratrmada kullanlan veriler OECDnin deiik yaynlar ve OECD
elektronik veri tabanndan derlenmitir
1
. almada kullanlan veriler ve
bunlarn tanmlar u ekildedir;
GDP: GSYH (cari fiyatlarla, milyar ABD Dolar)
GERD: Ar-Ge harcamalarnn GSYHya oran (% )
RSRCH: Her bin kii ierisinde Ar-Ge sektrnde alan kii says
(tam zaman edeeri olarak)
PATENT: Patent saylar
EKONOMETRK ANALZ SONULARI
Ar-Ge modellerinin en nemli zellii ekonomik bymenin temel
kaynann teknolojik ilerleme olduunu varsaymasdr. Bir lkede Ar-Ge

1
Aratrmann genel olarak kapsad dnem 1990-2005 yllar arasdr. 30 OECD lkesine ait
veriler u kaynaklardan derlenmitir: OECD Factbook 2008- Economic, Enviromental and So-
cial Statistics, OECD 2008; OECD Science, Technology, and R&D Statistics Online Database;
http: //stats.oecd.org/
232 Mustafa ZER Necati FT
faaliyetleri sonucunda ortaya kan yenilik ve bulular bir taraftan ayn mik-
tarda fiziksel ve beeri sermaye kullanlarak daha fazla kt elde edilmesine
olanak salarken te yandan ekonomik byme zerinde de olumlu sonular
dourmaktadr. Ar-Ge tabanl byme modellerinde tketim mallar ve ser-
maye mallar sektrlerinin yan sra Ar-Ge sektr ekonominin en nemli
sektr olarak yer almaktadr. Karlarn maksimize etmek amacndaki zel
firmalar tarafndan gelitirilen yeni bir retim teknii veya bir ara mal fir-
malara bu mal zerinde bir tekel gc kazandrmaktadr. Ar-Ge faaliyeti
sonucu retilen bir yenilik veya bulu patent haklar yoluyla onu reten fir-
maya tekel gc kazandrmakta ve tekel gcne sahip bu firmalar retmi
olduklar bu mallar birim maliyetlerinin zerinde bir fiyata satabilmektedir-
ler. Ar-Ge sektrnn etkin olduu lkelerde retim iin gerekli sermaye
mal eitlilii artmakta ve bu da verimlilikte artlara neden olmaktadr.
Romer (1990), Grossman-Helpman (1991) ve Aghion-Howitt (1992)
modelleri teknolojiyi iselletirirken Ar-Ge sektrn, ekonominin byme-
sinde itici sektr olarak ele almlardr. Tketim mallar sektrnde firmalar
tam rekabet koullar, ara mallar veya sermaye mallar sektrnde aksak
piyasa koullar geerlidir. Aksak piyasa koullar altnda firmalarn elde
edecei ar karlar yeni rn retmenin maliyetini karlamaya yetecek d-
zeydedir. Ar-Ge sektrnn temel girdisini ise nitelikli i gc oluturmak-
tadr. Ar-Ge faaliyetleri sonucu retilen yeni tasarmlar bu modellerde ge-
nellikle u ekilde yer almaktadr;
1
( )
Y
Y K AL

= (8)
/
A
A A L

= (9)
Yukardaki eitliklerde verimlilik parametresi, A bilgi stoku dzeyi,
A
L Ar-Ge sektrnde istihdam edilen i gc,
Y
L dier sektrlerdeki ig-
cn ifade etmektedir. Bilgi stoku ayn zamanda Ar-Ge faaliyetlerinin ve-
rimliliini arttrmaktadr. (9) nolu eitlik Ar-Ge tabanl byme modellerinin
temel zelliidir ve Ar-Ge sektrndeki retimin bilgi stoku ve Ar-Ge sektrn-
de istihdam edilen beeri sermaye tarafndan belirlendiini ifade etmektedir.
Toplam i gc miktar sabit varsayldnda, Ar-Ge sektrne tahsis edilen
igcn artrmaya ynelik politikalar veya Ar-Ge sektrne verilecek sbvan-
siyonlar uzun dnem byme oranlarnn artmasna neden olmaktadr.
OECD lkelerine ilikin ampirik analizimiz model erevesinde, Ar-
Ge harcamalarnn GSYHya oran, Ar-Ge sektrnde istihdam edilen ara-
S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 233
trmac says ve patent saylar aklayc deiken olarak modellerde yer
almaktadr. Baml deikenimiz ise GSYH verilerinden olumaktadr.
Panel veriler tekniini kullanarak tahmin edeceimiz modeller unlardr;
Model 1:
it it it it
GDP GERD e = + + (10)
Model 2:
it it it it
GDP RSRCH e = + + (11)
Model 3:
it it it it
GDP PATENT e = + + (12)
Model 1 Analiz Sonular
Model 1de Ar-Ge harcamalarnn GSYH ierisindeki pay ile GSYH
arasndaki iliki incelenmektedir. lkeler ve firmalar teknolojik seviyelerini
arttrmak ve gnmzde gittike younlaan rekabet ortamnda bymelerini
srdrebilmek iin Ar-Ge faaliyetleri yapmak zorundadrlar. Ar-Ge faaliyet-
lerini lmenin bir yolu da bu faaliyetler iin ulusal gelirden ne kadar pay
ayrlddr. Yukarda anlatlan veri seti E-Views 5.1 paket program kullan-
larak sabit etkiler modeline gre analiz edilmitir
2
.

Tablo 1: Model 1 Analiz Sonular
Bamsz Deiken: GDP
Metot: Panel EKK
Periyot: 1993-2005 (13)
Kesit Says: 21
Toplam panel (balanced) Gzlem Says: 273
Deiken Katsay Std. Hata t-Deeri p-Deeri
C 477.2720 228.6566 2.087287 0.0379
GERD 437.4755 144.4186 3.029219 0.0027
R
2
0.959173
F-Deeri 280.8011 Olaslk (F-istatistik) 0.000000


2
Avusturya, Belika, Kanada, ek Cumhuriyeti, Finlandiya, Fransa, Almanya, Yunanistan,
Macaristan, rlanda, talya, Japonya, Kore, Meksika, Hollanda, Polonya, Portekiz, Slovakya,
spanya, Trkiye, ngiltere ve ABD.
234 Mustafa ZER Necati FT
Tablo 1 incelendiinde sabit etkiler modeline gre Ar-Ge harcamalar
deikeninin katsaysnn pozitif iaretli ve istatistiksel olarak % 1 dzeyinde
anlaml olduu grlmektedir. Bu durum teorik beklentilere uygun olarak
Ar-Ge harcamalaryla baml deiken GSYH arasnda pozitif bir iliki
olduuna iaret etmektedir. Modelin aklama gcn gsteren
2
R deeri yz-
de 96 gibi olduka yksek bir deer kmtr.
2
R deerine bakarak aklayc
deiken Ar-Ge harcamalarnn, GSYH deikenini aklama gc yzde
96dr. F-istatistii olaslk deeri dikkate alndnda tm deikenlerin
topluca istatistiki olarak % 1 anlam dzeyinde anlaml olduu grlmektedir.
Anlaml sabit etkilere gz atldnda, Ar-Ge harcamalar yksek olan
lkelerin kesit etkisi katsaylarnn pozitif olduu grlmektedir. zellikle
ABD, Almanya ve talyann katsaylar pozitif ve yksek kmtr. Sz
edilen anlaml sabit etkiler katsaylar ABD iin (7.617), Almanya iin
(5.797), talya iin (4.461), Meksika iin (1.993), ngiltere iin (1.517) ve
Japonya iin (1.405) kmtr. Meksikann ngiltere ve Japonyadan yksek
kmas dikkat ekicidir. Bu durumu Meksikann youn olarak ABD yat-
rmn ekmesi ve NAFTA ierisinde yer almasna balamak mmkndr.
Modele dahil edilen dier lkeler iin sabit etkiler katsays negatif iaretli
olarak bulunmutur. Bu durum teorik olarak Ar-Ge faaliyetlerinin belirli bir
sosyal, ekonomik ve beeri sermaye stokuna sahip lkeler de daha iyi sonu-
lar verdii eklinde yorumlanabilir. Ancak buradan Ar-Ge faaliyetlerinin
yalnzca gelimi lkeler tarafndan yaplmas gerektii eklinde bir kar-
sama yapmakta yanl olacaktr.
Bulgular, Romer (1990) modelinin lkeler arasndaki gelimilik fark-
larnn, eer sz konusu lkeler beeri sermaye ve bilgi birikimine yeterli
derecede yatrm yapmyorlar ise kapanmak yerine daha da alabilecei
ngrsn desteklemektedir.
Model 2 Analiz Sonular
Aratrma gelitirme faaliyetlerini lmede kullanlan bir dier lt ise
bu sektrde tam gn edeeri olarak istihdam edilen aratrmac saysdr.
Bir lkenin sahip olduu nitelikli igcn ve beeri sermaye stokunu ifade
eden aratrmac says o lkede Ar-Ge faaliyetlerinin llmesinde nemli
bir kolaylk salamaktadr. Gelimi ve gelimekte olan lkeler asndan
aratrmac saysnn toplam nfusa oranna bakldnda gelimi lkelerde
bu orann dierlerine gre olduka yksek olduu grlmektedir.
S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 235
Model 2 erevesinde (11) nolu eitlikte gsterilen model tahmin edil-
meye allmaktadr. Modelde 17 OECD lkesi iin 1995-2004 tarihleri
arasndaki GSYH ve aratrmac saylar kullanlm ve regresyon sonular
Tablo 2de zetlenmitir
3
.

Tablo 2: Model 2 Analiz Sonular
Baml Deiken: GDP
Metot: Panel EKK
Periyot: 1995-2004 (10)
Kesit Says: 17
Toplam panel (balanced) Gzlem Says: 170
Deiken Katsay Std. hata t-Deeri p-Deeri
C -99.04172 86.72491 -1.142022 0.2552
RSRCH 187.4315 17.21626 10.88689 0.0000
R
2
0.986518
F-Deeri 654.2396 Prob (F-istatistik) 0.000000

Tablo 2 incelendiinde Ar-Ge sektrnde istihdam edilen aratrmac
says deikeni katsaysnn pozitif iaretli ve istatistiksel olarak % 1 dze-
yinde anlaml olduu grlmektedir. Deikenlerin iaretleri teorik beklenti-
lere uygun olarak aratrmac saysyla baml deiken GSYH arasnda
pozitif bir iliki olduunu gstermektedir. Modelin aklama gcn gste-
ren
2
R deeri yzde 98 kmtr.
2
R deerine baktmzda baml dei-
ken aratrmac saysnn GSYH deikenini aklama gc yzde
98olmaktadr. F-istatistii olaslk deeri dikkate alndnda tm deiken-
lerin topluca istatistiki olarak anlaml olduu grlmektedir.

3
Belika, Kanada, ek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, Yunanistan, Macaristan, rlanda, talya,
Japonya, Kore, Hollanda, Polonya, Portekiz, Slovakya, spanya ve Trkiye.
236 Mustafa ZER Necati FT
Model 2 iin anlaml kesit etkilerine baktmzda Almanya, talya ve
ngilterenin en yksek deerler aldn grmekteyiz. Bu deerler sz konu-
su lkeler iin srasyla (988,7), (945,4) ve (310,4) dr. Dolaysyla aratr-
mac says ile GSYH arasndaki ilikinin en yksek olduu lkeler Alman-
ya, talya ve ngiltere olmaktadr.
Model 3 Analiz Sonular
Ar-Ge tabanl byme modellerinde Ar-Ge faaliyetlerinin temel kts
yeni rnler ve bunlarn patentleridir. Ar-Ge faaliyeti sonucu yaratlan yeni
tasarmlar patentler yoluyla korunmaktadr. Dolaysyla patent saylar bir
lkede Ar-Ge faaliyetlerinin ne lde verimli olduunun bir gstergesi
olmaktadr. Patent saylarnn lkeler arasnda dalmna bakldnda patent
bavurular ve lisanslarn zellikle G7 lkelerinde younlat grlmekte-
dir. G7 lkeleri arasnda ise ABD liderlii korumaktadr. Model 3 ereve-
sinde (12) nolu regresyon eitlii 30 OECD lkesi iin 1990-2005 yllar
arasndaki veriler kullanlarak tahmin edilecektir
4
.

Tablo 3: Model 3 Analiz Sonular
Baml Deiken: GDP
Metot: Panel EKK
Periyot: 1990-2005 (16)
Kesit Sayss: 30
Toplam panel (balanced) Gzlem Says: 480
Deiken Katsay Std. Hata t-Deeri p-Deeri
C 240.4989 28.21173 8.524783 0.0000
PATENT 0.429032 0.018736 22.89933 0.0000
R
2
0.972753
F-Deeri 534.3242 Prob (F-istatistik) 0.000000

4
Avustralya, Avusturya, Belika, Kanada, ek Cumhuriyeti, Danimarka, Finlandiya, Fransa,
Almanya, Yunanistan, Macaristan, zlanda, rlanda, talya, Japonya, Kore, Lksemburg,
Meksika, Hollanda, Yeni Zelanda, Polonya, Portekiz, Slovakya, spanya, sve, svire, Trki-
ye, ngiltere ve ABD.
S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 237
Sabit etkiler modeline gre patent says aklayc deikeninin katsa-
ysnn pozitif iaretli ve istatistiksel olarak % 1 dzeyinde anlaml olduu
grlmektedir. Ar-Ge faaliyetlerini temsil etmek zere kullanlan en nemli
deikenlerden bir tanesi patent saylardr. Patent aklayc deikeninin
pozitif ve anlaml kmas Ar-Ge tabanl isel byme teorilerinin temel
ngrlerini destekler niteliktedir. Bu
2
R deerine baktmzda aklayc
deiken olan patent says, bamsz deiken olan GSYHdaki deimele-
rin % 97sini aklamaktadr. F-istatistii olaslk deeri dikkate alndnda
tm deikenlerin topluca istatistiksel olarak yzde 1 dzeyinde dahi anlaml
olduu grlmektedir.
Sabit etkiler modelinde kesit etkilerine gz atacak olursak ABD, talya
ve ngiltere iin kesit etkisi katsaylarnn pozitif ve yksek deer aldn
grmekteyiz. Bu sabit etkiler srasyla ABD iin (2549,35), talya iin
(799,68) ve ngiltere iin (449) dur. zellikle ABD kesit etkisi katsays, en
yakn lke olan talyann kat gibi yksek bir deere sahiptir. Regresyon
analizimiz sonucunda dnyada aratrma ve gelitirme konusunda lider lke
olan ABD iin bu sonularn elde edilmesi patent says ile GSYH arasnda
pozitif bir iliki olduu hipotezimizi desteklemektedir.
Sonu
1980lerin ortalarndan itibaren ortaya kan isel byme modelleri
lkeler aras byme oranlarndaki farkllklar aklamaya ynelik tatmin
edici aklamalar getirmitir. Bu modeller Neo-Klasik modellerin teknoloji-
nin dsal ve lkeler arasnda sabit olduu varsaymn deitirerek byme-
nin kaynaklarn beeri sermaye ve Ar-Ge faaliyetleri ile aklamaktadrlar.
Bu modellere gre bir ekonomi sahip olduu kaynaklar ne kadar verimli bir
ekilde Ar-Ge sektrne aktarabiliyorsa byme oranlar o lde yksek
olacaktr. Dolaysyla bu modellerde Ar-Ge sektr ekonominin kilit sektr
niteliindedir. Ar-Ge sektrnn verimli bir ekilde yeni teknolojiler rete-
bilmesi ekonominin sahip olduu beeri sermaye miktarna baldr.
Ar-Ge faaliyetlerini lmede genellikle bir ekonomide Ar-Ge sektrne
aktarlan kaynaklarn GSYHya oran, Ar-Ge sektrnde istihdam edilen
mhendis ve bilim adam saylar ve Ar-Ge sektrnn temel kts olan
patent miktarlar kullanlmaktadr.
Bu almada OECD lkeleri asndan panel veri teknii kullanlarak
Ar-Ge harcamalarnn, aratrmac saylarnn ve patent saylarnn GSYH
238 Mustafa ZER Necati FT
zerindeki etkileri incelenmitir. Panel veri analizi sonucunda Ar-Ge harca-
malar, patent ve aratrmac saylar ile GSYH byme oranlar arasnda
pozitif ve yksek oranl bir iliki olduu saptanmtr.
Dolaysyla bir lkenin srdrlebilir byme oranlarn elde edebilme-
si iin yeterli kaynaklarn Ar-Ge yatrmlarna tahsis etmesi gerekmektedir.
Ar-Ge yatrmlarnn temel girdisi olan beeri sermayeyi gelitirmeye yne-
lik politikalar byme zerinde olumlu etkiler yapacaktr.

Kaynaka
Acemolu D.; F.Zilibotti, (2001). Productivity Differences, Quarterly Journal of Economics,
Vol.116, No.2, pp.563-606
Aghion, Philippe ; Peter Howitt, (1992). A Model of Growth Through Creative Destruction,
Econometrica, Vol. 60, No. 2, pp.323-351
Aghion, Philippe; Christopher Haris; Peter Howitt; John Vickers, (2001). Competition, Imitation
and Growth with Step-by-Step Innovation, The Review of Economic Studies, Vol. 68,
No. 3, pp. 467-492
Aghion, Phillipe; Peter Howitt, (2004). Growth with Quality-Improving Innovation: An
Integrated Framwork, Draft of chapter for the forthcoming Handbook of Economic
Growth, http: //www.econ.brown.edu.fac/Peter_Howitt/ publication/ hhandbook.pdf
(02.15.2007)
Alcouffe, Alain; Thomas Kuhn, (2004). Schumpeterian Endogenous Growth Theory And
Evolutionary Economics, Journal of Evolutionary Economics, Vol.14, pp.223-236
Arnold, Lutz G., (2005). Multi-Country Endogenous Growth Models, University of Regensburg
Discussion Papers in Economics, No. 404, pp.1-41
Arnold, Lutz G., (2006). The Dynamics of The Jones R&D Growth Model, Review of Eco-
nomic Dynamics, Vol.9, pp.143-152
Ate, Sanl, Yeni isel Byme Teorileri ve Trkiye Ekonomisinin Byme Dinamiklerinin
Analizi, Yaynlanmam Doktora Tezi, ukurova niversitesi Sosyal bilimler Enstit-
s, 1998
Baltagi, Badi. H., (2005). Econometric Analysis of Panel Data, Third Edition, John Wiley &
Sons Ltd., West Sussex, England
Basu, Susanto; David N. Weil, (1998). Appropriate Technology and Growth, The Quarterly
Journal of Economics, Vol. 113, No. 4, pp. 1025-1054
Cheng, Leonard K.; Elias Dinopoulos, (1992). Schumpeterian Growth and International
Business Cycles, The American Economic Review, Vol. 82, No. 2, Papers and Proce-
edings of the Hundred and Fourth Annual Meeting of the American Economic Asso-
ciation, p. 409-410
S BF Sosyal ve Ekonomik Aratrmalar Dergisi 239
Demir, Osman; Aziz Kutlar; Adem zmc, (2005). D Ticaret ve Beeri Sermayenin
Bymedeki Rol: Trkiye rnei, Kocaeli niversitesi Sosyal Bilimler Enstits
Dergisi, Say: 9, No.1, ss.180-196
Diao, Xinshen; Terry Roe; Erinc Yeldan, (1999). Strategic Policies And Growth: An App-
lied Model of R&D-Driven Endogenous Growth, Journal of Development Econo-
mics, Vol.60, pp.343-380
Eaton, Jonathan; Samuel Kortum, (2006). Innovation, Diffusion, and Trade, NBER Working
Paper Series, No.12385, pp.1-31
Eicher, T.S.; S.J. Turnovsky, (1999). Non-Scale Models of Economic Growth, Economic
Journal, Vol.109, pp.394-415
Fendel, Ralf; Michael Frenkel, (1999). Convergence, Divergence and the Role of Openness
in the Process of Economic Development, in ed. Bender, Dieter; Hemmer, Hans-
Rimbert, Entwicklungslnder im Zeitalter der Globalisierung, 2. Limburg-Seminar
vom 13-16 Januar, pp.11-36
Grene, William H., (2003). Econometric Analysis, 5th Edition, Prentice Hall, New Jersey
Grossman, Gene M. (1991). Elhanan Helpman, Innovation and Growth in the Global Economy,
MIT Press, Cambridge, Mass.
Grossman, Gene M. ; Elhanan Helpman, (1994). Endogenous Innovation in the Theory of
Growth, The Journal of Economic Perspectives, Vol.8, No.1, pp.23-44
Grossman, Gene M.; Elhanan Helpman, (1990). Trade, Innovation, and Growth, The American
Economic Review, Vol. 80, No. 2, Papers and Proceedings of the Hundred and Second
Annual Meeting of the American Economic Association, pp.86-91
Hsiao, Cheng, (2002). Analysis of Panel Data, Cambridge University Press, Second Edition,
NewYork
http: //econ.worldbank.org
http: //stats.oecd.org/
Jones, Charles I. (1995a). R&D Based Models Of Economic Growth, The Journal of Politi-
cal Economy, Vol.103, No.4, Aug., pp.759-784
Jones, Charles I., (1995b). Time Series Tests of Endogenous Growth Models, The Quarterly
Journal of Economics, Vol. 110, No. 2, May, pp. 495-525
Jones, Charles I., (1997). Population and Ideas: A Theory of Endogenous Growth, NBER
Working Paper Series, No. 6285, pp.1-30
Kortum, Samuel S., (1997). Research, Patenting, and Technological Change, Econometrica,
Vol. 65, No. 6, pp.1389-1419
Li, Chol-Won, (2000). Endogenous vs. Semi Endogenous Growth in a Two R&D Sector
Model, The Economic Journal, Vol.110, No.462, Conference Papers, pp.C109-C122
Lucas, Robert E. (1988). On The Mechanics of Economic Development, Journal of Monetary
Economics, Vol.22, pp.3-42
OECD Factbook 2008- Economic, Enviromental and Social Statistics, OECD 2008
240 Mustafa ZER Necati FT
Rivera-Batiz, Luis A.; Paul M. Romer, (1991). Economic Integration and Endogenous Growth,
The Quarterly Journal of Economics, Vol. 106, No. 2, pp.537
Romer, Paul M. (1986). Increasing Returns And Long-Run Growth, The Journal of Politi-
cal Economy, Vol.94, No.5, Oct., pp. 1002-1037
Romer, Paul M., (1987). Growth Based On Increasing Returns Due To Specialization, The
American Economic Review, Vol. 77, No.2, Papers and Proceeding of the Ninety-
ninth Annual Meeting of the American Economic Associationi May, pp. 56-62
Romer, Paul M., (1990). Endogenous Technological Change, The Journal Of Political
Economy, Vol.98, No.5, Part 2, The Problem Of Development: A Conference Of The
Institute For Free Enterprise System, Oct., pp. S71-S102
Sala-i-Martin, Xavier, (2002). 15 Years of New Growth Economics: What Have We Le-
arnt?, internet kayna: http: //www.econ.upf. edu/docs/papers/downloads/620.pdf
(29.09.2007)
Savvides, Andreas; Marios Zachariadis, (2005). International Technology Diffusion and Growth
in the Manufacturing Sector of Developing Economies, Review of Developing Eco-
nomies, Vol.9, pp.482-501
Schumpeter, J.A., (1970). Capitalizm, Socialism and Democracy, Unwin University Books,
London
Solow, Robert M. (1956). A Contribution to the Theory of Economic Growth, The Quarterly
Journal of Economics, Vol.70, No.1, Feb., pp.65-94
Tuncer, smail, (2001). sel Byme Modelleri erevesinde Trkiyede Uygulanan D
Ticaret Politikalarnn Byme Etkileri zerine, Yaynlanmam Doktora Tezi, uku-
rova niversitesi, Adana
Verbeek, Marno, (2004). A Guide to Modern Econometrics, 2.ed., John Willey & Sons Ltd

Anda mungkin juga menyukai