Anda di halaman 1dari 154

Aylk Dergi

Yl 18, Say 72, Gz 2013

indekiler

Takdim.................................................................................................................................................... 3

2008 Byk k: Bir Sosyalist Hesaplama Hatas


Hastalmzn Nedeni Ar Dereglasyon mu? David R. Henderson....................................9
Merkez Bankacln Gereksizlii George A. Selgin.......................................................................17
Ekonomik yilemeye Giden Yol John B. Taylor.................................................................................25
Teori ve Politika Formlasyonunda
Doal ve Ntr Fiz Oranlar Roger W. Garrison...............................................................................33
Misesin retisi Olarak Avusturya ktisat Okulu Serkan Kiremit.......................................47
Misesin Sosyalizminin nemi Peter J. Boettke..............................................................................65

zgrln Politik Ekonomisi ve


Dershanelerin Kapatlmas Bican ahin.............................................................................................77
Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve
Hayat Memnuniyeti M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik...........................................................................85
2001 Krizi Sonras Trkiye Ekonomisindeki Bymenin Srr Aykut Ekinci.................109
Modern Mesihler: Gezi Hadisesinin Politik Teolojisi Bengl Gngrmez.....................127
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk 1 Melih Yren..........................................133

Aylk, Yerel-Sreli Dergi


Yl 18, Say 72, Gz 2013
Sahibi
Liberte A.. adna,
zlem alar

Abonelik
www.liberte.com.tr

Editr
Bican ahin
Yardmc Editrler
Atilla Yayla, Bilal Sambur,
Bura Kalkan, Yusuf ahin
Yaz leri Mdr
Harun Kaban
yaziisleri@liberal.org.tr
Yayn Kurulu
Adnan Kk, Ahmet Nuri Yurdusev,
Asaf Sava Akat, Bahadr Akn,
Bekir Berat zipek, Eser Karaka,
Fuat Erdal, Fuat Ouz,
Hasan Ycel Bademir, hsan Da
Krat Aydoan, Levent Korkut,
Mehmet Turhan, Melih Yren,
Metin Toprak, Murat Ylmaz,
Mustafa Acar, Mustafa Erdoan,
mer aha, Sait Akman,
Tanel Demirel, Turan Yay,
Yavuz Atar, Zht Arslan
Uluslararas Danma Kurulu
Angelo Petroni, Chandran Kukathas, Gary
Becker, Hardy Bouillon, Imad-Ad-Dean
Ahmad, Buchanan, Leonard Liggio,
Norman Stone, Pascal Salin, Ralph Raico,
Richard Epstein, Ronald Hamowy,
Suri Ratnapala, Victoria Curzon-Price

Dergi Temsilcileri
Enver Alper Gvel (Adana)
guvela@cu.edu.tr
Ahmet Kemal Bayram (Afyonkarahisar)
bayram@aku.edu.tr
Hasan Ycel Bademir (orum)
basdemir@hotmail.com
Vahap Cokun (Diyarbakr)
vahapcoskun@yahoo.com
Yksel Gkta (Erzurum)
yukselgoktas@atauni.edu.tr
Ahmet Ylmaz Ata (Gaziantep)
ayata@gantep.edu.tr
Ahmet Hamdi Ayan (Hatay)
ahmethamdiayan@hotmail.com
Ferhat akr (Kayseri)
ferhatcakir@hotmail.com
Mustafa Bulut (Kocaeli)
umuttep
eyayinlari@yahoo.com
Yekta irin (Sakarya)
yekta_sirin@hotmail.com
Recep Tapramaz (Samsun)
recept@omu.edu.tr
Levent Grk (Sivas)
gorusuklevent@hotmail.com
Mizanpaj: Liberte Yaynlar
Kapak Tasarm: Ezgi Zorlu
Kalp Bask: Merkez Repro
Kapak ve Bask: Cantekin Matbaas
Liberte Yaynlar
GMK Bulvar No:108/16, Maltepe, Ankara
Tel: (312) 230 87 03 | Faks: (312) 230 80 03
Web: www.liberte.com.tr
E-mail: info@liberte.com.tr
yaziisleri@liberal.org.tr

liberal dnce, hakemli bir dergidir

Takdim

Liberal Dncenin bu says 2008 Byk knn kkenlerine dair bir


ana dosya ve muhtelif konularda yazlm makaleler ihtiva ediyor. 2008in
son aylarndaki byk sarsntnn ardndan kresel seviyede uzun ve derin bir durgunluk yaadk. Durgunluk dneminin bitiinden sonra, zellikle ABDde ekonomik iyileme tarihsel kaytlarda yer alan en takatsiz kriz
sonras byme dnemini dourmakta. ABDnin tarihinde ve dier pek ok
lkenin tarihinde kriz ve sonraki iyileme dnemleri toplam retimi gsteren bir dzlemde yaklak olarak bir V iaretini ortaya koyuyor olsa da, 2008
sonrasnn byme rakamlar bir trl sol entiin seviyesine kamayan ve
yatay eksene paralel seyreden akamete uram bir V seyrini takip ediyor.
Bunun nedenlerine dair tartmalar u an iktisat dnyasn temel tartma
konularndan birisi. Bu yetersizlik nedeniyle, kn ardndan be yl gibi
bir sre gemi olmasna ramen, ABD merkez bankas Federal Rezerv olaan st para politikas icrasna devam ediyor. Bu olaan stln ne kadar
byk bir seviyede olaan st olduunun bir gstergesi, getiimiz dnemde kresel ekonomik aktrlerin neredeyse btnnn Fedin gelecek politikasna dair beklentilere gittike artarak ba(m)l hale gelmi olmasdr. Fed
artk adeta gelimi ve gelimekte olan dnya lkelerinin ikinci bir merkez
bankas konumundadr. Geici olduu dnlen ar gevek parasal politikalar bir nevi norm olmu gibi bir grnt vermektedir. Bu yeni durumun
beklenen ekonomik iyilemeyi salayp salayamayaca veya bizi yeni ve
daha kt ekonomik skntlara ynlendirip ynlendirmeyecei nmzdeki

dnemin gelimelerince belirlenecek bir byk merak konusu. Derginiz Liberal Dnce bu saydaki dosya ile ite bu konulardaki sorularnza vereceiniz
cevaplar kolaylatrmay amalyor.
2008 Byk knn nedenlerine dair belki de en naif gr dereglasyon argman. Bu argmana gre, finansal piyasalar bir dereglasyon a
yaad, ve bu nedenle konut balonlarnn olumas ve sonrada bu balonlarn
patlamas mmkn oldu. Dosyamzn David Henderson tarafndan kaleme alnan ilk makalesi reglasyon ve dereglasyonun hangi sektrlerde gereklemi olduunu ve bu gereklemelerin sonularn bize karlatrmal olarak
sunuyor. Kantlarla konuarak meseleyi ele alan Hendersondan reniyoruz
ki, yasal dzenleme hacmi, dzenleme ve denetleme brokrasisinin alan
says ve bte byklkleri alarndan bakldnda bir dereglasyon andan bahsetmek imkanszdr.
Derginizin Avusturya Okulu zel saysnda John B. Taylorun bu krizi
empirik bir analizle anlatt makalesini yaynlamtk. Taylora gre konut balonunun oluumunda asl faktr ar gevek bir para politikasyd. Bu
arln bilimsel bir tehisi olarak elimizde ne mutlu ki Taylor Kural var.
Gelimi ve gelimekte olan lkelerin ounda 1980ler ve 1990lar boyunca
uygulanan kurallara dayal ve kural benzeri politikalar Byk Moderasyon
olarak adlandrdmz bir ekonomik baary ortaya koymutu. Fed bu dnem boyunca faiz politika orannn belirleniminde ok yaklak olarak Taylor
Kuraln takip etmiti. Sonu ABDnin II. Dnya Sava sonrasnda yaad
en uzun ve en gl byme dnemi olmutu. Fed 2000li yllarn balamas
ile birlikte ise Taylor Kuralndan byk bir sap gerekletirdi. Dolaysyla,
bu ar gevekliin ie yararl tarihsel tecrbeyle ispatlanm bir kstas
olarak, Taylor Kural ayn zamanda mevcut olaan st ve btnyle keyfi
politikalara kar salam bir alternatif politikann esaslarndan birisi olmaya
devam ediyor.
Taylor Kural tabiidir ki mkemmel bir kural deil, ve esasen Taylor
Kuralndan daha iyisine de sahibiz. Verimlilik Normu, George Selginin makalesindeki 2000li yllara ynelik tatbiki sayesinde, bize para politikasndaki
hatann daha derinine inme imkan veriyor. Halen birok iktisat fiyat istikrarn salamann bir ekilde bize ekonomik istikrar da temin edeceini dnse de, Verimlilik Normu bu fikirdeki hatay aa karma gcne sahip.
Selginin makalesi Byk Moderasyon hakknda da daha derin dnmemize
yol aacak ekilde, Taylor Kuraln takip eden Fedin bunu dahi keyfi bir seim olarak icra ettiini ve bu yzden de kuraldan byk sap gerekletirdiini bize ima etmekte. Elbette, eer bu fikir doruysa, artk merkez bankas
4

yneticilerinin anayasal bir seviyede, veya en azndan yasama meclisi grevlendirmesi olarak kurallara dayal bir politika yrtmesi iin yeni bir gerekeye daha sahip oluruz.
Hayek eer yaasayd, hi phesiz ki, gnmzn ekonomik sorunlarnn
altnda keyfi politika icralarnn yattn gayet etkili bir ekilde ifade ederdi.
Onun nerisi muhtemelen, sahip olduumuz kresel fiat para (hkmi/karlksz para) sisteminde, ncelikle kurallara dayal bir politika olurdu. Hatta tercihini Taylor Kuralndan yana kolaylkla yapabilirdi. John B. Taylorun
makalesi ite bu tahminlerimizin altnda yatan sebeplerin bir izah gibi.
Taylorun bu sofistike dncelerle dolu deerli makalesi kasvetli bir bilim
olmakla sulanan iktisadn aslnda mitli olmamz iin bize gayet salam
nedenler sunduunu da gzler nne serer nitelikte. Ve para politikas bahsini tamamlamak zere Avusturyal ekonomist Roger Garrisondan ayn kalitede bir makaleye de sahibiz. Garrison bize Hayekin neden Taylor Kuraln
ancak bir ikinci en iyi olarak savunabileceini aklamaya alyor. Ve onun
asl para politikas nerisinin Verimlilik Normu olacan faiz oranlarnn koordine edici rol zerinden dile getiriyor.
Mesele faiz oranlar olduunda, ne yazk ki, lkemizde son on ylda bir bilgi ve fikir karmaas hakim oldu. Bunun temel nedeni de faiz lobisi sylemi.
Bir zamanlarn yeil sermaye sylemi ne kadar anlamsz olduysa, faiz lobisi
sylemi de o kadar anlamsz. Ve esasen bu sylem bir faiz fobisine iaret
ediyor. Garrisonun makalesi faiz oranlarnn finansal ve hatta ekonomik istikrarmz iin sahip olduu ikame edilemez koordine edici fonksiyona dikkat
ekmeye yarayabilir. Bununla birlikte, elbette, Garrison bu makalesinde tam
da olmas gerektii gibi, bir Taylor Kural eletirisini de ihtiva ediyor. Ve faiz
oranlarnn serbest brakld, verimlilik artlarndan kaynakl fiyat dlerinin para politikas marifetiyle sterilize edilmedii bir politika olarak, Verimlilik Normunun neden Hayekin ilk tercihi olacan bize anlatyor.
Misesi paradigmann lkemizdeki temsilcileri ne yazk ki halen az sayda. Bu az saydaki Misesiden birisi de Serkan Kiremit. Bizim iin son ekonomik kriz ve iktisat biliminin hakim paradigmasn birlikte ele ald yazsnda, zellikle negativizm sulamasn ele ald satrlarla nemli bir hatay
dzeltiyor. Misesi paradigma, bazlarnn iddia ettiinin aksine, kollarmz
balayarak hibir ey yapmadan kadere boyun ememiz gerektiini savunmaz. Bilakis o, Serkan Kiremitin ifade ettii gibi, ok ey yapmann yoludur ve uzun bir yaplacaklar listesine sahiptir. Serkan Kiremitin yazs ite
bu uzun listeye dair bize esasl bir fikir verebilir nitelikte.

Ve ana dosyamzn son yazs olarak Peter Boettkenin Misesin Sosyalizm


kitabna dair eletiri yazsn okuyacaz. Kresel krizin kopuu ve sonrasnda sosyalistler bir kez daha Marxn hakl olduunu anlatmaya baladlar. Elbette deildi. Hatta Marxn kapitalizm hakkndaki fikirleri safsatalardan teye gitmemiti. Bu gerein ksa bir hatrlatcs olarak bu yazy yaynlamay
uygun grdk. Eer bu yaz yine de sosyalist fikirleri savunanlar ikna etmez
ise, onlara Peter Boettkenin editrln yapt dokuz ciltlik Socialism and
the Market: The Socialist Calculation Debate Revisited (New York, NT: Routledge,
2000) isimli eseri tavsiye edebiliriz.
Deerli zgrlk dostlar, bu saymzda 2008 Byk k dosyamza
ilave olarak muhtelif makalelere de yer veriyoruz. Bu makaleler arasnda
yine ekonomik zgrlk meselesi ile ilgili iki alma yer alyor. Bu almalardan ilki Dr. Bican ahine ait. Dr. ahin, zgrln Politik Ekonomisi ve Dershanelerin Kapatlmas Meselesi balkl almasnda zgrln
insan hayatndaki yerini tespit ettikten sonra onun sivil, siyasi ve ekonomik
boyutlar arasnda l bir ayrm yapyor. ahinin de belirttii gibi genel
olarak zgrlk bu l sacaya zerinde ykselmektedir ve bunlar birbirini
tamamlar mahiyettedir. Bunlarn herhangi birisinde oluacak bir gerileme
dier zgrlklerin de gerilemesine yol aacaktr. Bu erevede Dr. ahin,
ekonomik zgrln zel bir tr olan giriim zgrln tarttktan
sonra Trkiyede genel olarak ekonomik zgrln zel olarak da giriim
zgrlnn durumunu deerlendiriyor. Dr. ahin bu deerlendirmeyi,
Hkmetin son dnemde ekonomi ve siyaset gndemini olduka megul eden
dershanelerin kapatlmas/dntrlmesi projesi zerinden yapmaktadr.
Ekonomik zgrlk meselesi ile ilgili ikinci makale bir eviri. Martin Rode,
Bodo Knoll, and Hans Pitlikin Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat
Memnuniyeti balkl almasn Arda Akiekin evirisinden okuyoruz.
Bu almada yazarlar, ekonomik zgrln gvencesi olarak piyasa ekonomisi, siyasal zgrlklerin kurumsallat demokrasi ve hayat memnuniyeti
arasndaki ilikileri irdeliyorlar. Ekonomik zgrlk ve refahla ilgili orijinal
bir alma Trkiye balamnda Dr. Aykut Ekinci tarafndan sunulmakta. Dr.
Ekinci, 2001 Krizi Sonras Trkiye Ekonomisindeki Bymenin Srr: Daha
Liberal Bir Ekonomi(?) balkl almasnda Trkiyede 90l yllara kyasla
hzl ekonomik byme ve gelimenin olduu 2000li yllarn srrnn siyasi
istikrar, para politikas, maliye politikas ve da alm ve rekabet gcnde
yattn bunun da ekonomide liberalleme olarak okunabileceini ifade etmekte. Dr. Ekinci, bu iyimser tespitin ardndan kazanmlarn kalc olabilmesi
ve daha da zgr ve mreffeh bir Trkiye yaratlabilmesi iin yaplmas gerekenleri tartyor.
6

Bu sayda, Gezi Park Protestolarnn farkl bir yorumuna da yer veriyoruz. Modern Mesihler: Gezi Hadisesinin Politik Teolojisi balkl yazsnda
Dr. Bengl Gngrmez, ... din-politika ilikisi erevesinde, modern devrimci
hareketlerin dinsel boyutundan hareketle sosyolojik bir fenomen olarak Gezi
Olaylarn deerlendirmek(tedir). Dr. Gngrmeze gre, balangta masum bir evre duyarll ile ortaya kan Gezi olaylar, ilerleyen dnemde
toplumu bir diktatrden kurtarma operasyonunu ieren devrimci, bir baka deyile de Mesihi dinsel bir harekete dnmtr.
Son olarak bu sayda, sizlerin ilgiyle okuyacanz dndmz bir
baka alma Dr. Melih Yrenin kaleminden kt. Chandran Kukathasn
iaret ettii zere oulluk olgusu toplumlarmzn bir gerei. Kimi
dnrler bunun bir zenginlik kayna olduu ve bu nedenle tevik edilmesi
gerektiini sylerken Kukathas gibi kimi dnrler de oullua ntr bir
tavr taknmakta ve farkllklarn toplumlarda gruplar arasnda ve devlet ve
toplumsal gruplar arasnda atmalara da neden olabildiine dikkat ekmekte. Bu erevede, liberalizmin cevap bulmaya alt temel sorunsal, farkllklarn nasl bar ierisinde bir arada yaayabilecei konusudur. Dr. Yren
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif balkl almasnda ite bu sorunsal zerine Humecu bir perspektiften eiliyor.

Keyifli okumalar dileiyle

nsal etin, Say Editr

Kapak Notu:
Fotoraftaki kii Richard Severin Fuld, Jr.
Lehman Brothersn 15 Eyll 2008de iflasnn ardndan irketin Gorilla lakapl genel mdr Richard
Severin Fuld, Jr.un bir sanat tarafndan yaplan portresi stne yazlan ifadeler; Avusturyac iktisadn hakl ktna dair bir notla birlikte grlyor. Fuld, iflasn ardndan ar risk ald ve Lehman
Brothers iler kt giderse merkez bankas tarafndan kurtarlaca ynndeki kanaate dayal olarak
ynettii iin eletirilmitir.

CatoJournal_MisesInst_BW_Layout 1 6/3/13 2:28 PM Page 1

The most consistently


interesting
and provocative
journal of its kind.

The Economist

ato Journal is Americas leading free-market public policy journal. Unique among publications, it explores
public policy with authority, innovative perspectives, and expert insights. Every issue is written to be as accessible and informative to interested lay readers as it is for professionals and scholars, while providing

insightful and engaging analyses of key issues. Published three times a year, its writers are a veritable Whos Who in business, government and academia and have included James M. Buchanan,
Richard Epstein, Milton Friedman, Ben Bernanke, and William Niskanen.

ANNUAL SUBSCRIPTIONSTHREE ISSUES A YEARARE


$22 FOR INDIVIDUALS AND $50 FOR INSTITUTIONS. TO SUBSCRIBE,
VISIT WWW.CATO.ORG/CATOJOURNAL OR CALL (202) 789-5220.

Hastalmzn Nedeni Ar
Dereglasyon mu?*

David R. Henderson
Ekonomist | Hoover Enstits

eviren: Hayrettin zler


liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 9-16.

Los Angeles Timesn muhabirlerinden Peter G. Gosselinin 16 Temmuz tarihli


haber analizi Amerikallar Serbest Piyasaya nanc Yitiriyor Olabilirler
baln tar, yan banda Washington Postun Pulitzer dll ke yazarlarndan Steven Pearlsteinin 1 Austos tarihli makalesi Grnmez Ele El
Sallayn baln tayordu.
Ekonomi muhabirliindeki bu yeni eilim aslnda New York Times ekonomi muhabirlerinden Peter S. Goodmanin 13 Nisan tarihli Serbest Piyasalar Havarisine Yeni Bir Bak adl yazsyla balad. Cato@Liberty Blogunda
enine boyuna incelediim Goodmanin bu makalesinin ana temas, sadece
Milton Friedman hakknda deil, iktisat dncesi ve ABD ekonomisinin durumu hakknda da yanl bilgiler ile doludur. Daha yeni yazlar da bu izgide
ortaya kmaktadr. Ve hepsi de yanltr.
Pek ok gazeteci ABD ekonomisinin 1970lerden bu yana hayli serbest olduunu, ve ok az dzenlendiini, bu yasal dzenleme yokluunun piyasalarn baarsz olmasna neden olduunu, yasal dzenleme konusunda ok az
bir ittifakn olduunu, ve artk bu ittifakn da zayfladn iddia etmektedirler. Bilhassa, ABD ekonomisi 1930larn New Dealndan nceki zamanlardan
beri serbest deildir. Hatta 1930lardan nce bile ekonomik zgrlk ve devlet dzenlemesinin bir bileimi olan karma bir ekonomi idi, ve Franklin
* Are we Ailing from Too Much Deregulation, David R. Henderson, Cato Policy Report, Kasm/Aralk 2008, Cilt XXX, No
6, s. 1, 6-8. Metnin orijinali iin bkz. http://www.cato.org/sites/cato.org/files/serials/files/policy-report/2008/11/
cpr30n6.pdf

10 | David R. Henderson

Rooseveltin New Deal bu karm esasl seviyede serbestlikten dzenlemecilie doru evirmitir. Ge 1970ler ve 1980lerin serbestletirmeleri New
Deal ile getirilen ve onu nceleyen dzenlemelerin bazlarn iptal etti, fakat szm ona dereglasyon dnemindeki dzenlemelerin net miktar Ulusal
yiletirme daresi (National Recovery Administration) sonrasnn New Deal
dnemindekinden ok daha fazlayd. Dahas, bu makalelerin iaret ettii grnteki piyasa baarszlklarnn ou u iki kategoriden birine der: Bu
baarszlklar, ya hibir ekilde piyasa baarszl deildir, hatta piyasa baarsdr, ya da onlar hkmet dzenlemesinden doan baarszlklardr. Ayrca, uzlama dzenlemeden serbestlemeye doru kaymamt: Dereglasyon
lehinde hibir zaman bir uzlama olmad. 1970lerin sonu ve 1980lerin banda iktisatlar arasnda ve aznlkta kalan bir grup siyaseti arasnda dereglasyon lehine bir uzlama vard, ama siyasetilerin ounluunda bu uzla
hibir zaman olmad. Nihayet, son birka ylda ABD ekonomisinde yaanan
problemlerin ou hkmet kontrol aleyhine ve iktisad zgrlkler lehine
gerekeyi glendirmektedir. Biraz ayrntya girelim. Pearlstein yle yazar:
Son 25 ylda, ABD ak, serbest ve dk oranda vergilendirilmi piyasalara iman etmitir, ve bu sre zarfnda bu modelin ekonomik kty artrd
ve iktisad verimlilii iyiletirdii hususundaki kukular olduka azdr. Fakat,
Amerikallar ayn modelin koruma, hakkaniyet, ekonomik gvenlik, ve evrenin srdrlebilirlii gibi daha ok deer verdiimiz dier baz konularda
daha az becerikli olduunu fark etmektedirler.
Bu iki cmlelik paragrafta iki temel problem vardr: Birinci cmle ve ikinci cmle.

Bir Dereglasyon a m?
Birinci cmleye bakalm. Son 25 yl boyunca dzenlenmemi piyasalar m
dediniz? Yeni yasal dzenlemeleri kaydeden Federal Register (Resm Gazete)
1977den 1980e kadarki Carter yllarnda yllk 72.844 sayfa gibi bir ortalamay yakalamtr. Bunlar muhtemelen, Pearlsteinn 25-yl standardna
gre, gnmz Amerikallarnn ak, dzenlenmemi piyasalara iman etmedikleri son zaman dilimi idi. Sonrasnda bu ortalama, Reagan dneminde 54.335e dt, Birinci Bush dneminde 59.527ye, Clinton dneminde
71.590a, ve nihayet laissezfairein byk havarisi George W. Bush dneminde 75.526 rekor seviyesine ykseldi. Hkmetlerin serbestletirmeye gittiklerinde bunu Federal Registerda ilan etmek zorunda olduklar da dorudur,
ve bu sayfalarn bazlar gerek dereglasyonu temsil etmektedir. Fakat bu
sayfalarn ou, hangi bakan iktidarda olursa olsun, yeni dzenlemelerden

Hastalmzn Nedeni Ar Dereglasyon mu? | 11

olumaktadr. Yani, brakn dzenlemelerden uzaklamay, ABD ekonomisi,


Pearlsteinn szm ona 25 yllk hafif dzenlemeler dneminde bile, gittike
daha fazla yasal dzenleme altna alnmtr.
Elbette, Federal Registerdaki sayfalarn says yasal dzenlemelerin olduka
kaba bir ltdr. Fakat bu, gvenmek zorunda kaldmz tek lek de deildir. Mercatus Center ve Weidenbaum Centerdan Veronique de Rugy ve Melinda Warrenn hazrlad Dzenleyici Kurum Harcamalar Yeni Bir Zirve
Yapt balkl Austos 2008 tarihli bir rapor, 1980 ve 2007 arasnda, yaklak
olarak Peralsteinn 25 yllk dzenlenmemi diye etiketledii yllar ABD
dzenleyici kurumlarnda alan tam zamanl personel saysnn yzde 63
orannda bir artla, 146.139dan 238.351e ykseldiini hesaplamtr. Ayn
zaman diliminde, ABD nfusu sadece yzde 33 orannda bir artla, 226,5
milyondan 301 milyona ykselmitir. Dahas, Rugy ve Warrena gre, ABD
hkmetinin sadece yasal dzenlemeler iin harcad para (ok daha fazla
miktardaki, uyum maliyetleri hari) 13,5 milyar dolardan 40,8 milyara dolara
ykselerek, e katlanmtr (btn rakamlar 2000 yl dolar deerine gre).
GSYHnn bir yzdesi olarak, dzenlemeye harcanan miktar yzde 0,26dan
0,35e karak yzde 35lik bir art gstermitir. te bu bir dereglasyondur.
Birisi, burada farkl dzenleme trleri arasnda fark gzetmemiz gerektiini ileri srebilir. Ekonomik dzenlemeler deyince insanlar ekseriyetle
yeni iletmelerin piyasaya girii zerindeki kstlamalar ya da fiyatlandrma yaparken hkmetten izin alma gerekliliini kastederler. Eer bu kastettikleri ey ise, ekonominin nemli baz sektrlerinde bugn 1970lerin son
yllarna gre daha az devlet dzenlemesi olduunu sylemek iin yeterli
nedenimiz vardr. Federal dzeyde nemli serbestletirmelerin yapld be
byk sektr hava, kara ve demiryolu tamacl, petrol ve doal gaz olarak
saylabilir. Ve hakikaten, daha sonra greceimiz gibi, bu serbestletirmelerin net olarak iyi etkileri olmutur.
Bu yeni dereglasyonun doas neydi? En yksek byme i gvenlik
ad verilen sektrde gereklemitir, bu sektrde yasal dzenleme harcamalar 1980de 2,9 milyar dolardan 2007de 16,6 milyar dolara be kattan fazla
ykselmitir (rakamlar 2000 yl reel dolar kuruna gredir). kinci en yksek
byme finans ve bankaclk dzenlemelerinde gereklemitir, harcamalar
neredeyse e katlanarak,725 milyon dolardan 2,07 milyar dolara ykselmitir. Birlikte ele alndnda i gvenlik, finans ve bankaclktaki dzenlemelerin toplam maliyeti gnmzde federal reglasyon harcamalarnn yarsndan fazlasn oluturmaktadr.

12 | David R. Henderson

Piyasalara Kar Devlet


Pearlsteinn ikinci cmlesi de hataldr. Serbest piyasalar korumay, hakkaniyeti, ekonomik gvenlii ve evresel srdrlebilirlii salamada hkmetlerden ok daha baarl olmutur. Bu drdnden iin, sebep basittir. Pearlsteinn kendisinin de yukardaki alntda kabul ettii gibi, ekonomik
zgrlkler ekonomik bymeye yol aar, ve ekonomik byme daha fazla
koruma, daha fazla ekonomik gvenlik ve evre kalitesi iin daha fazla talebe yol aar. Koruma ve evre kalitesi ekonomistlerin ifadesiyle normal
mallardr. Reel gelirimiz arttka onlardan daha fazlasn isteriz. Yirminci
yzylda reel gelirimiz arttka, biz iiler/alanlar daha fazla gvenlik talep ettik. Ve bunu elde ettik. Ekonomist W. Kip Viscusinin The Concise Encyclopedia of Economicste (ktisadn Ksa Ansiklopedisi) yaynlanan Gvenlii blmnde belirttii gibi, ABDde kii bana yllk harcanabilir gelir
1933teki 1.085 dolardan 1970te 3.376 dolara ykselmi (btn rakamlar
1970 fiyatlaryla), iten kaynaklanan lm oran her 100 bin ii iin 37 gibi
bir seviyeden 18e dmtr. Dikkat edin, bu rakamlarn hepsi 1970te balayan Gvenlii ve Sal daresinden nceki dnemlere aittir. Bu o kadar
da alacak bir ey deildir. alanlar olarak belli bir riski almak iin srarc
olduumuz sigorta pirimi ile bizler gvenlie duyduumuz talebi ifade ederiz. Reel gelir ykseldike, bu cret pirimi de ykselir. verenler riski azaltarak, yani gvenlii artrarak bu risk piriminin bir ksmndan kanmay daha
hesapl bulur. Ksacas bir gvenlik piyasas vardr ve var olmaktadr.
evre sal iin de benzer eyler geerlidir. Belli bir gelir seviyesini
geince, evresel kalite kesinlie yakn bir lde normal bir maldr, yani
gelirleri ykseldike insanlar daha fazlasn isterler. Fakat talep arz garanti etmez. Neden etmez? Temel nedenlerden biri evrenin orta mal (commons), yani kimsenin sahip olmad ama herkesin kullanabildii bir kaynak
olmasdr. Garret Hardinin 1968 tarihli klsikleen makalesi, The Tragedy of
the Commonsda (Orta Mallarn Trajedisi) iaret ettii gibi, eer bir kaynak
kimsenin mlk deilse ar kullanma maruz kalacaktr, nk hi kimse ar kullanmamak iin bir mevvie sahip deildir. Bariz zmlerden
birisi, orta maln mmkn olduu lde zel mlkiyete evirmektir. Bu
nehirler, gller ve araziler iin uygulanm, ancak hava ve okyanuslar iin
uygulanmas zor bir zmdr. Fakat kesinlikle, zel mlkiyete doru u ana
kadar ulatmz noktadan daha ileriye gidebiliriz, skoyada olduu gibi.
skoya, tesadf olmayan bir ekilde, bozulmam nehirlere sahiptir. u ironiye dikkat edin. Pearlsteinn aksine, talep ettiimiz evresel kaliteye sahip
olamamamzn nedeni ar dzenlemelerin zel mlkiyeti engellemesidir.

Hastalmzn Nedeni Ar Dereglasyon mu? | 13

Ekonomik adan gvenlie gelince, bizler zenginletike daha gvende


oluruz. Ve, Pearlsteinn da kabul ettii gibi, ekonomik zgrlkler zenginlik
yarattka kanlmaz olarak gvenlik de yaratmaktadr. Fiilen, Amerikada
bugn hi kimsenin alktan lme kaygsn duymaya ihtiyac yoktur. Bu ksmen refah devleti sayesindedir, ancak byk lde greceli olarak serbest
piyasann yaratt zenginliklerden trdr. Elbette, ekonomik gvenlik
ile, eer Pearlstein kiinin gelirinin asla dmemesi kesinliini kast ediyor
ise, piyasalarn bunu gerekletirmeyecei konusunda hakldr. Ne de hkmete yaplan dzenlemeler bunu salayabilir. Ekonominin para arz, yksek
tarifeler, yksek vergiler, ve cret oranlarn yksek tutan reglasyonlarn
hepsi Byk Buhrana veya onun uzunluuna katkda bulunmutur.

zgrlk ve Hakkaniyet
Pearlstein ekonomik zgrlklerin hakkaniyetle sonulanacana kar kar, fakat bu dorudur. Hayatta en hakkaniyetli olan ey, insanlarn ektiini
bimesidir, iyi kararlar verdiklerinde yarar salamak ve kt kararlar verdiklerinde ecrine katlanmak. Piyasalar her gn bu hakkaniyeti yaratrlar.
Pearlsteinn tezini ironik klan ey, makalesinin bir kesinde, hkmetin
piyasalar arlklarndan kurtarmak iin ve finansal sistemin bir kn
engellemesi iin mdahale etmek zorunda kaldn yazmasdr. Eer gerekten bunlarn arlklar olduuna inanyorsa ve hakkaniyet istiyorsa, neden gerekten de hkmeti insanlar hatalarndan kurtarmaya armaktadr? Hkmetin kurtard insanlardan bazlar ok zengin insanlardr ve bu
zenginliklerini fazlasyla hkmetin kurtarma operasyonu sayesinde koruyacaklardr. Bu kurtarma operasyonu iin vergi deyen insanlarn pek ou
orta gelirde insanlar olup, sorumlu bir ekilde davranmlardr. Pearlsteinn
hakkaniyetten anlad ey nedir acaba?
Gosselin makalesinde, insanlar daha fazla yasal dzenleme yanls olmaya iten faktr detaylandrr yksek benzin fiyatlar, konut fiyatlarndaki
dme, ve son on yln ou ksmnda menkul kymet piyasalarnn kasvetli
performans. Eer Gosselin sadece bu faktrlerin insanlar daha fazla yasal
dzenleme yanls olmaya ittiini sylyorsa, ksmen hakl olabilir. Ancak o
bundan fazlasn syler. yle grnyor ki, Gosselin bu faktr piyasa yetersizlii olarak grenlerin tarafn tutmaktadr. Benzin fiyatlar konusunda,
ou ekonomistin bu fiyatlar artan kresel talebi global snrl arzn karlayamamasna baladna iaret etmekle beraber, o bu gerekeyi fiyat ykselilerinin dnya genelinde sadece yzde 1 orannda aratan taleple ayarsz
bir seyirde olduunu savunarak reddetmektedir. Ancak Gosselin talep ile

14 | David R. Henderson

tketimi kartrmaktadr. ok az artan ey petrol tketimidir. Talep tketimden ok daha fazla artmtr. Fiyatlar bu yzden artmaktadr. Ekonomiye giri derslerinde standart egzersizlerden biri, rencilere arzn pek esnek
olmad ve talebin ok fazla ykseldii durumda, fiyatlarn da ok ykseleceini, ve gerekte retilen ve tketilen miktarn ok az ykseleceini gstermektir. Dnya petrol piyasasnda olan ey budur. Peki, kresel petrol arz
neden bu kadar snrldr? Tm btnyle yasal dzenlemelerden kaynaklanan temel faktr vardr. Birinci faktr OPECtir, petrol arzn dzenleyen
bir hkmetler rgtdr. Sras gelmiken, OPEC, Bakan Eisenhowerin
OPECi kuran lkelerden yaplan ithalata kar ayrmclk yapan, petrol ithalatn dzenleme giriimlerine bir tepki olarak ortaya kmtr. kinci faktr
dnyadaki neredeyse btn petrol reticisi lkelerin hkmet tarafndan
iletilen petrol sanayilerine sahip olmasdr. nc faktr ABD hkmetinin petrol arama iin deniz sondajna ve Arktik Ulusal Doal Yaam Snanda petrol karma abalarna kar kstlamalar getirmesidir. Bu kstlamalara kar olmak veya olmamak bir yana, bunlarn petrol arzn snrlandrd
bir gerektir, ve bu yzden, petrol fiyatlarnn aksi durumda olabilecek seviyeden daha yksek olmasna neden olmaktadr.
lgintir ki, Gosselin en serbest veya yaknlarda serbestlemi ekonomi
sektrlerinin oundaki byk fiyat dlerini tartma dnda brakmaktadr: bilgisayar (bilgisayar endstrisinde ok az dzenleme vardr) ve tekstil
(tekstilde serbest ticaret ynnde nemli bir deiim olmaktadr).

Fannie, Freddie, ve Konut k


Konut fiyatlar meselesinde, Gosselin konut fiyatlarndaki artn ve son gnlerdeki kn ipotek piyasasnn nerdeyse hi dzenlenmemi kesinden
riskli borlanmalardan doduunu iddia eder. Oysa gerekte bu problemin
ou yasal dzenleme kaynakldr. Jeffrey Hummel ve ben Investors Business
Dailyde (Blame the Feds, Not the Fed, For Subprime Mortgages, 23 Mart
2008) bunun nasl olduunu detaylandrdk. Federal hkmet dzenlemeleri
ekilde buna katk salamtr. lkin, federal hkmet konut fiyatlarndaki imeye ahlk zarara yol aacak sebepleri desteklemek suretiyle neden olmutur: nsanlar risk almaktadrlar nk iler yolunda gitmezse baka birilerinin
zararn bir ksmn stleneceini bilirler. Federal hkmetin yar zerk ipotek
kurulularnn de Fannie Mae, Freddie Mac, ve Ginnie Mae ipotek alp
satmaktadrlar. 2008in balarnda var olan ipoteklerin toplam 15 trilyon dolardan biraz daha fazlasnn, yaklak te biri, Fannie Mae, Freddie Mac, Ginnie Mae, Federal Housing and Veterans Administration (Federal Konut ve Sa-

Hastalmzn Nedeni Ar Dereglasyon mu? | 15

va Gazileri daresi) ve ipotekleri sbvanse eden dier hkmet kurulularnn


sahipliindeydi ya da bu kurulularca menkul kymetletirilmiti.
Fannie Mae ve Freddie Mac sz konusu dnemde artk hkmet kurulular
deillerdiyse de, hkmet tarafndan desteklenen giriimlerdi. Onlarn yeniden
paketlenmi kredilerini satn alan pek ok alc, bu nedenle, zmn bir federal
hkmet garantisini varsaydlar. Bu varsaym, bugn bildiimiz gibi, btnyle ve ziyadesiyle doru idi. Bu rtl garanti bor verenlerin gereinden
az inceleme yapmalarna neden oldu ve bu da konut fiyatlarnn yukar doru
seyrine yardm etti.
Konut fiyatlarndaki ykselie federal hkmetin salad ikinci katk
Community Reinvestment Act (Kamu Yararna Yeniden Yatrm Yasas) idi.
1977de kabul edilen ve 1995te kuvvetlendirilen bu yasa bankalarn aksi durumda kanacaklar yksekriskli blgelerde kredi vermelerini icap ettirir.
Yasaya uymakta yetersiz kalan bankalar ceza derler ve birleme ve ube saylarn artrma izni almada daha zorlanrlar. Texas niversitesi ekonomistlerinden Stan Liebowitzin iaret ettii gibi, bir Fannie Mae Vakf yayn izin
verilen en esnek kredi ama kstaslarn takip eden bir ipotek kredi kuruluuna hevesle dikkat ekti. Bu kredi kuruluunun dk gelirli insanlara verdii borlar 2003 ylnda 600 milyar dolara ulamaktayd. Ad m? Birleik
Devletlerin en byk ipotek kredisi satcs ve gevek kredilendirme pratikleri yznden en zor durumda olan bankalardan birisi, Countrywide.
Son olarak, Aralk 2005te bankaclk dzenleme kuruluu (Comptroller of
the Currency) tarafndan yaplan ve pek fark edilmeyen bir dzenleme deiiklii tetii ekti. Kurulu, ou kart iin en azndan % 50 ve dierleri iin
% 100 kadar artlara neden olarak, bankalarn kredi kart borlar iin asgar
deme tutarlarn art komasn zorunlu hale getirdi. En riskli ipoteklere sahip olan pek ok kii iin, kredi kartlarnda daha yksek aylk deme yapmak
bir sorundu. Bu dzenlemeden nce pek ok insann ncelii ipotek demeleri iken, yeni dzenleme pek ok borluyu kredi kart demelerini ncelie
almalarna neden oldu. Bylece, dzenleme kurumunun reglasyonda grnrde ufak bir deiiklii baz ipotek borlularnn ykmllklerini yerine
getirememeleri gibi niyet d bir sonuca yol at.
Bu, elbette, zel iletmelerin kt hkmet politikalar neden olmadka
aptalca hibir ey yapmayacaklar anlamna gelmez. Kesinlikle, zel sektrde pek ok oyuncu kendi ve baka insanlarn parasn sama sapan ekillerde
riske atmaktadr. Ancak, bu riskli krediler karmaas konusunda, reglasyon
ve hkmet sbvansiyonlarnn kabahatin ounu hak ettiklerini sylemek
yanl olmaz.

16 | David R. Henderson

Reglasyonun Baarsz Olma Nedeni


lveten, bahsettiimiz drt makalede gze arpan bir eksiklik reglasyonun
neden ie yarayacana veya dereglasyonun nasl baarsz kalacana dair
bir aklamadr. Petrol ve konut piyasalarnda yasal dzenlemelerin ne kadar kt ilediine dair kantlar hali hazrda sundum. Fakat sylenecek daha
ok ey var. Yasal dzenlemelerin genelde kt ilemelerinin iki temel nedeni var. Biri, reglatrlerin ilerden anlamak iin ok az mevvie sahip
olmasdr. Gerekten de, dzenlemeleri baarszlkla sonulannca, onlar bu
gerei daha fazla g ve daha fazla dzenlemeye bir gereke olarak sunarlar. Bu argman, alacak derecede bir sklkla, ie yaramakatdr. kinci neden, dzenleyici kurulular sklkla siyasal olarak gl olanlar tarafndan
ele geiriliyorlar, ve rekabeti engellemek iin kullanlyorlar. rnein, konut
finansmanndaki son zamanlardaki dzenlemeler, ipotek araclarnn lisanslandrlmasn gerektiriyor. Bu ipotek araclnda rekabeti azaltacak, ve mevcut ipotek araclarnn gelirlerini artracaktr.
Ve dereglasyonun faydal etkilerine dair gl kantlarmz var. rnein,
uak biletleri, Brookings Enstits ekonomistlerinden Clifford Winston ve
Steven Morrisona gre, yasal dzenlemelerin devam durumunda olacaklar
seviyeden % 22 daha ucuzdur. Brookings ekonomistlerinden Robert Crandall ve Mercatus ekonomistlerinden Jerry Ellig 1990larn son yllarnda
hesapladlar ki, dk fiyatl uak biletleri kalite ve ikramdaki azallar
hesaba katldnda, yolcularn bir ylda temiz bir 19 milyar dolar tasarruf
etmesini salad. Dier bir deyile, oumuz dk fiyatlar yksek fiyatlara,
daha ok yiyecee ve daha bo uaklara tercih ediyoruz. Hoover Enstits
ekonomistlerinden Thomas G. Moorea gre, kara tamaclnda serbestletirmenin balad yldan nceki 1977 ile 1982 arasnda, enflasyona gre
ayarlanm karayolu tamacl cretleri % 25 dt ve hizmet kalitesi artt.
Ve elbette, Carter ve Reagann bakanl dneminde petrol ve benzin fiyatlarnn kontrol edilmemesi nedeniyle, dnya petrol fiyatlarndaki art bask
altna alnmaktansa mterilere yanstlarak, 1970lerdeki zaman ldren yakt kuyruklar tekrar ettirilmemi oldu.
Gosselini yorumlarken merhametsiz olduum muhtemeldir. Belki de
onun sesi ekonomik zgrlklerden keyfi kaan Amerikallarn ses tonunu
yanstyordur. Fakat, baka her neyi yaparlarsa yapsnlar, ekonomi yazarlarnn gerei doru tespit etmeleri gerekmez mi? Ve ne geen gerek udur: (1) biz bir hafif dzenleme dnemine hi sahip olmadk, (2) dereglasyon
baarsz olmad ve (3) yasal dzenleme her eyi daha kt yapar.

Merkez Bankacln Gereksizlii*

George A. Selgin
Ekonomist | Georgia niversitesi

eviren: Ahmet Uzun


liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 17-24.

Istraptan Zafere ve Yine Istrap


Arthur Burnsun (1979) Merkez Bankacln Istrab (The Anguish of Central Banking) hakkndaki mehur Per Jacobsson konferansn vermesinden bu
yana otuz yldan fazla zaman geti. Burns bu konferansta iln etmiti ki,
sna demokrasilere musibet olan srekli enflasyon, yeni siyas dnce akmlar enflasyonu
sonlandrmak iin gerekli olan zorlu ayarlamalara giriilebilen bir politik evre yaratncaya
kadar bitirilemeyecektir veya hatta kayda deer lde kontrol altna dahi alnamayacaktr.

Yakn zamanda emekli olmu bir Fed bakanndan gelen bu szler kayda
deer bir beyanatt. Bu szler, Fedin en temel vazifesini icra etmekte ok aciz
kaldnn ve problemin, Fedin elindeki madd aralarn yokluuyla deil, fakat sadece, o anda oyunda olan politik mevvikler veri iken, yaplmas gereken eyi yapma iradesiyle alkal olduunun bir itiraf anlamna gelmekteydi.
On yl kadar sonra Paul Volcker (1990) kendi Per Jacobsson konferansnn baln Merkez Bankacln Zaferi mi? (The Triumph of Central Banking?) koymak suretiyle, Burnsun ktmserliine cevap verebilecek gc
hissetti. Volcker merkez bankaclnn yeniden douundan, (renaissance) merkez bankalaryla hkmetler arasnda, merkez bankalarna, maliye
politikas harcamalar iin baskyla snrlanmakszn, para zerinde bilimsel
* George A. Selgin, The Futility of Central Banking, Cato Journal, Cilt 30, No. 3 (Gz 2010). ss. 465473 Copyright,
The Cato Institute 2010. Cato Journaln izniyle yaynlanmtr. Metnin orijinali iin bkz. http://www.cato.org/sites/
cato.org/files/serials/files/cato-journal/2010/11/cj30n3-4.pdf

17

18 | George A. Selgin

kontrol icra etme izni veren yeni kefedilmi bir uyum andan sz edecek
kadar ileri gitmitir.
Volcker szn ettii zaferin geici kabileceini anlamt. Bu nedenle,
konferansnn balnda soru iareti vard. Volcker u uyary yapmt,
bugn merkez bankalarnn nispeten iyi bir hrete sahip olmalar eklindeki bir sonu, bu kurumlarn u anda aslnda ileriki yllarda daha byk bir fiyat ve finansal istikrar garanti edecek
ekilde kendilerini tehiz ettiklerinin ikna edici delili ile ayn ey deildir. Bu iddiay savunmak
iin, seilen bir zaman noktasnda, byk apta bir enflasyonun sistem dna itilebileceinin bir
kantndan daha kalc bir eyler gerekecektir. Mstesna bir uzun ekonomik genileme dnemi
de derin bir resesyonu takip eden bir dnem olarak bu bakmdan sonu mahiyetinde deildir.

Dahas, Volcker Enflasyon zerinde ksm bir zaferin bile kesin olmadn sylemitir.
Yazk ki, Volckern uyars ok fazla ileri grl kt: Parasal yanl ynetimin bitiine ait raporlar gerekten vakitsizdi. imdi biliyoruz ki, Merkez Bankacln Zaferi I. Dnya Sava sonrasnn enflasyon cmbnden
1930larn Byk Daralmasna ve bugnk subprime yapay byme ve ani
kne kadar neredeyse kesintisiz bir parasal felketler silsilesini ieren
bir savata, yegne baarl bir seferden baka bir ey deildi. Ve ite bu inkr
edilemez baar, u anda her zamankinden daha az gven iindedir.
Belki de, hibir merkez bankac asla Merkez Bankacln Beyhudelii
(The Futility of Central Banking) zerine bir Per Jacobsson konferans verecek kadar gz pek olmayacaktr. Fakat, bu konu hakknda birileri iin konuma zaman gelmitir. nk bugn artk aktr ki, yakn tarihte olduu
gibi, genel olarak merkez bankalar ve zel olarak da Federal Rezerv, yalnzca
finansal ve parasal felketleri nleme gcnde olmamakla kalmayp, farknda
olmadan bu tr felketlerin domasna yardm eden politikalarn izlenmesine
direnme gcnde de deildir.

Merkez Bankalar Doalar Gerei Keyfdir


Birisi yle karlk verebilir: Merkez bankalarnn ok sayda baarszl, haddi zatnda (per se) merkez bankacln baarszl deil, fakat doru
trden parasal kurallara bal kalmann engellemi olabilecei keyf (discretionary) merkez bankacln baarszlklardr. Bu gr akla yatkn gibi
gzkse de, ben onun hatal olduuna inanyorum. Bir merkez bankasnn
varl sorgusuz sualsiz kabul edildii lde, parasal kurallarla parasal keyf
ynetim arasnda bir tercih olduu fikri yanltcdr. Gerek daha ziyade merkez bankalarnn doalar itibariyle keyf kurumlar olduudur, veya daha tam
olarak, merkez bankaclarnn keyf takdir hakkn kullanmaya kar direne-

Merkez Bankacln Gereksizlii | 19

meyecekleridir. Evli bir bekr gibi, kurala bal bir merkez bankac elikili
bir ifadedir, nk hem merkez bankaclarn arka plan hem de kar karya
olduklar mevvikler, en dikkatli ekilde dzenlenmi parasal kurallarn bile
sahip olduu saknlmas imknsz eksikliklerle birleerek, kanlmaz surette bu insanlar parasal stokla oynama cazibesine srkleyecektir.
te bu ekildedir ki, klsik altn standard, kresel parasal istikrarn
benzersiz bir dnemini mmkn hle getiren bir kurala dayal parasal dzenleme, uygulanmas bir kere merkez bankalarnn eline verilince lme
mahkm edilmi oldu. Bu bankalarn bizzat varl istikrarszlatrcyd. Ve
hatta, istikrarl kur paritelerini srdrmeye ynelik uzun sreli taahhtler,
merkez bankaclar bu taahhtlerin gereini yapmak ile kendi sponsorlar
olan hkmetlerin acil mal taleplerini karlamak arasnda bir tercihle karlatklar zaman, hibir ie yaramyordu.
Bu nokta, son kriz esnasnda Fedin davran tarafndan etkili bir ekilde
resmedilmitir. 1980lerdeki enflasyon ateini sndrme ile dotcom k1
arasndaki dnem iin, Fed yakn zamanlarn tecrbesinde daha nce grlmemi bir genel parasal istikrar dnemine nezaret etmekle vnebilir. Byk
Moderasyon2 denilen ey, Volckern merkez bankaclarn her eye ramen zafer kazanm olduklar ynndeki, Byk Moderasyonun balangcndan ksa
bir sre sonra ulalan, deneme niteliindeki sonucunu fazlasyla hakllatrm gibi gzkyordu. Fakat, istenmeden de olsa, bu sonu parasal kurallarn
taraftarlar iin bir zaferi de temsil ediyordu. nk bu sonu John Taylorun
Fedin politikay nispeten basit bir parasal kurala byk lde bal kalyor
gibi ynettiini gsterebildii bu dnemden gelen bir kant kullanyordu. Bu
kural federal fonlar hedef orannn enflasyon oran ile ktnn, retimin kendi srdrlebilir uzun dnemli deerinden sapndaki, gzlemlenen deiimlerine tepki olarak sistematik bir tarzda belirlemesini gerektirir. stelik,
Taylor (2008) ok ksa bir sre nce, ayet Fed ayn Taylor Kuraln izlemeyi
srdrseydi, 2001sonras dneminin konut bymesi ve bunun sonucunda
gelen daralmann nlenebileceini gstermitir.
Elbette, btn muhtemel parasal kurallardan hibiri, merkez bankaclar
iin, kendi eski keyf kararlarnn kalbna uymak zere dnem sonu itiba1 evirenin notu; (dotcom crash) Aa yukar 19952000 arasnda meydana gelen speklatif patlama esnasnda
sanayilemi lkelerde borsalarn hisse senedi deerlerinde internet sektr ve ilgili alanlardaki bymeden
kaynaklanan hzl bir ykseli olmutur. Fakat daha sonra bu hzl ykseli dotcom k ile son bularak
srdrlemez km ve bir resesyona neden olmutur.
2 Editrn notu; (Great Moderation) Bretton Woods sistemi sonrasnn pr kresel fiat para sistemi dneminde,
gelimi ve gelimekte olan lkelerin ou tarafndan takip edilen kurallara dayal ve kural benzeri ekonomi
politikalar sonucunda oluan uzun ve salkl byme dnemi. Genellikle 1980lerin ilk yllar ile 2000lerin ilk yllar
arasn kapsad kabul edilir.

20 | George A. Selgin

riyle (ex post) tretilen bir kurala bal kalmaktan daha kolay deildir, ve bu
zellikle de ayn ynetim yerinde duruyorsa byledir. stelik, Taylorn kendi
bulgularn yaynlamasndan ksa bir sre sonra, Fed aka kendi deerlendirmelerinde Taylorun kuraln gz nnde tutmaya balad. Fakat, Fed dot
com krizi sonrasnda bu kuraldan nemli bir geici ayrla kar durmaktan
aciz kald. Taylor Kuralnn gerektirdii gibi, kten giderek artan toparlanma iaretlerine karn, federal fonlar hedefini ykseltmek yerine, FOMC
(Federal Open Market Commitee Federal Ak Piyasa Komitesi) bu oran
dk tutmay rasyonelletirecek yollar buldu.
zellikle, FOMC verimlilikte sregelen art federal fonlar orannn
yzde 1den onun uzun vadeli ortalamas olan (dnemin geerli enflasyon
oran iin) yaklak yzde 3e ykselmesini daha da geciktiren bir neden olarak ele almtr. stelik onlar bunu, bir verimlilik art dalgasnn genellikle
ortalamadan daha yksek bir ntr federal fonlar orann ima etmesine ramen yapmlardr. Bunun yerine, onlar, bu verimlilik artnn fiyatlar zerinde aa doru bask yapmak suretiyle, kendilerine enflasyonu atelemeksizin normal politikalarndan ayrlma imkn vereceini dndler. ekil 1
sz konusu dnemler esnasndaki verimlilik art oran ile reel federal fonlar
oran arasndaki ilikiyi gstermektedir. ekil 2 ise (toplam faktr verimlilii
art oran ntr reel federal fonlar orannn kaba fakat ie yarar bir ikamesi ve fiil reel federal fonlar oran arasndaki fark olarak tanmlanan) verimlilik a ile yeni konut inaatlar arasndaki ilikiyi gstermektedir.
ekil 1Verimlilik Art ve Para Politikas

Kaynak: Beckworth ve Selgin (2010).

Merkez Bankacln Gereksizlii | 21

Ksacas, FOMC verimlilik kazanlarn, bir ar hz cezas riskine girmeksizin kredi motorunun hzn artrmaya ynelik bir frsat olarak grd. Byle
yapmann en sonunda ekonominin baz ksmlarnn fazla snmasna, ve nihayetinde baarszla uramasna yol aaca FOMCun aklna gelmi grnmemektedir.
ekil 2Verimlilik A ve Yeni Konut naatlar

Kaynak: Beckworth ve Selgin (2010).

Hikyenin esas sadece Fedin yanl yapm olmas deildir, fakat (kesinlikle eksik olmasna ramen) nispeten tecrbeyle sabit bir formlden byle
yapmay hakllatrmak iin zeki fakat yanl ynlendirilmi bir muhakeme
kullanarak ayrlmak suretiyle de hata yapm olmas, ve Fedin tz veri
iken, byle yanl ynlendirilmi bir yeni ynelimin kanlmazldr. Daha
nemlisi, uzman para iktisatlarndan mteekkil bir FOMCden, sanki ok
sayda dz memurlardan oluuyormu gibi, bu uzmanl politika yapmada
kolaylkla bir kenara koymasnn beklenemeyecek olmas da kanlmazdr.
Ve ayn ey bugn btn merkez bankalar iin dorudur. Yalnzca bir politika sorunu olarak, kurallara bal kalmadaki bu baarszlk ne sadece politik
basknn bir tezahr ne de, baz yazarlarn ne srd gibi, daha zarif bir
ifadeyle bir zaman tutarszl (time inconsistency) sorunudur. Bu faktrler de, muhakkak ki, merkez bankalarnn kendi kendilerine empoze ettikleri kurallara bal kalma gcnn altn oyar. Fakat, gnmzn asl sorunu
bundan daha sknt vericidir. Bu da, para otoritelerinin tamamen iyi niyetli
fakat nihayetinde yanl ynlendirilmi kendi akllarn kullanma arzularndan daha fazla bir eyi iermemektedir.

22 | George A. Selgin

Parasal ve Finansal Dzenleyici Glerin Ayrlmas


Bu tecrbenin ardndan Fedin hatalarna iaret etmek nispeten kolay iken,
komitenin grev tanmn doru kabul ettikten sonra, FOMCnin deerlendirmelerinde kusur bulmak ok zordur. Bu deerlendirmeler, en azndan son
dalgalanma rneinde olduu gibi, Hazineden gelen baskya boyun eilmediini ya da halk aldatma niyeti gdlmediini gstermektedir. Komite yelerinin argmanlar, bazen yanl da olsa, iyi niyetli ve Fedin resm grevi
dorultusunda hareket etme arzusuyla uyumlu gzkmektedir.
Belirtmi olduum zere, gerek sorun FOMCnin politikay belirledii
belirli biim deildir, fakat komitenin doasndan gelen keyf yapsdr; Ve
tek k yolu, Fedi, isim olarak deilse bile en azndan ruhen btnyle ortadan kaldrmak manasna gelecek bir kurumsal deiim yoluyla, keyf karar
almann toptan bertaraf edilmesidir.
Son yllarda birka lke ya para kurullar ihdas etmek ya da dolarizasyon
suretiyle bunu gerekletirmeyi baarmtr. Fakat bu reformlar, ABD dolar dhil, bal olduklar nemli paralarn ynetimindeki istenmeyen parasal
keyf takdir problemine g bel hitap eder. Birleik Amerikada ihtiya duyulan ey, z itibariyle, FOMCyi ortodoks para kurullarnn dayal olduuna benzer bir yasal ereveye bal bir ynetim dzenlemesiyle deitirecek
bir reformdur. Fakat u artla ki, Parasal Kural Uygulama Organnn yegne
amac baz para arzn basit bir parasal kuralla kat bir uyum iinde ynetmek
olacaktr. Bu otoritenin baka gleri olmamaldr, aynen baka hibir otoritenin parasal taban maniple etme gcnn olmamas gibi; Ve yine bu kurumun alanlar, para politikas uygulamasnda istenilen geici deiikliklere
dair uzman danmanl sunma var saylan kabiliyeti yerine, parasal yasay
uygulama drstl ve isteklilii nedeniyle seilmi olan, pilotlardan ziyade polisler olmaldr. Niha olarak, finansal dzenleyici politika ve finansal
kurtarmalar (bu tr kurtarma operasyonlar gerekletirildii lde) ayr birimlerin sorumluluunda olmaldr, ve bylelikle, bu grevler Parasal Kural
Uygulama Organnn para basma makinesinden gelen en son destek midi
olmakszn ynetilmek zorunda olacaktr.
Bir parasal kuraln kat bir ekilde srdrlmesi iin elzem olmann yannda, baz para yaratma gcn finansal firma reglasyonu ve desteinden
ayrma nerisi, hlihazrda finansal sistemin gvenliinin altn daha da fazla oyma tehlikesi yaratan st kapal/zmn garantilerin dizginlenmesine de
yardmc olacaktr. Ne yazk ki, bu Beyaz Sarayn kendi cari finansal reform
plannda nerdii eye tam anlamyla da zttr. Fedi yakn gemite para ar-

Merkez Bankacln Gereksizlii | 23

zn kt ynettii iin dllendirmi gibi grnen bu plan, Federal Rezervin


finansal firmalar dzenleme ve kurtarmadaki roln nemli lde glendirecek, ve bylelikle para arzn ynetmek olan orijinal grevini daha da
karmak hle getirecektir.

Piyasa Yardm Edebilir


Taylor Kuralna kat ballk bile Fedin para arzn ynetmedeki fiil ad hoc
yaklamndan daha iyi olurdu, ancak buna ramen ok daha iyi baka parasal kurallar vardr. Bu kimseye srpriz gelmemelidir, nk (belirtildii gibi)
Taylor Kural bir ideal olarak deil, fakat Greenspan dneminin byk bir
blmnde Fedin fiil (ve kusurlu) para politikas kararlarna yaklaan bir
kural olarak gelimitir.
Alternatif bir parasal kural nominal GSYH hedeflemesi tavsiye edilebilecek bir kuraldr. Bu kural altnda para otoritesi, parasal taban, istikrarl bir
byme orannn hedeflenmesi ya da bu hedefin srdrlmesiyle, nominal
harcamalarn byme oranndaki deiikliklere karlk tepki olarak ayarlar.
Bylece para stokunun, elde tutulan reel para talebi artt zaman daha hzl,
ve bu talep azald zaman daha az hzl bymesi salanacaktr. Bir nominal
GSYH byme hedefi bu nedenle sezgisel olarak ekicidir, nk o, enflasyon ve isizlik oranlar gibi deikenlerin, her zaman parasal noksanlklar ya
da fazlalklarn bir yansmas olmayan hareketlerine kar herhangi bir parasal tepkiyi gerektirmez.
Toplam harcama akm istikrarl kald srece, finansal sistemi her ne
rahatsz ederse etsin, bu genel bir dolar ya da likidite yetersizlii deildir,
ve dolarn arzn herhangi bir ekilde kurcalama muhtemelen kendisine ait
problemlere yol aacaktr. Doal olarak, regle edici brokratlar para basma makinesine bavurmann kendilerine verecei acil dn verme ii iin
ilve bir manevra alanna sahip olmay yeleyebilirler. Fakat, kat bir nominal GSYH hedefleme rejimine itiraz etmek iin bir neden olmas yle dursun, bu, dzenleyicileri rejimin uygulanmasndan sorumlu olanlara eriimden uzak tutma gereinin bir delilidir.
ngiltere Merkez Bankas (The Bank of England) szm ona bir nominal
GSYH hedefi kullanmaktadr ve bunu, herhangi bir ekilde byle yapmak
zorunda olmamasna ramen yapmaktadr, ve iktisat Scott Sumner bir sredir, nominal GSYH futures hedeflemesi denilen bir ema nermektedir. Bu
emaya gre, ak piyasadaki speklatrler para otoritesine ait kuraln uygulanma ve ifasnda kritik bir rol oynamaktadrlar (bkz. Sumner 1989 ve 1995).

24 | George A. Selgin

emann ayrntlar burada listelenemeyecek kadar karmaktr. Bu emann


ana erdemi, nominal GSYH kuraln uygulamay amalayan parasal taban
ayarlamalarndaki keyfiyet unsurunu nemli lde azaltmas, ve bylelikle,
para arz ayarlama srecini, brokratlarn yargsna bel balamaktan byk
lde azade olan, tamamyla otomatik bir srece yaklatrmasdr.
Bylece, Sumnern plan, zerinde salam bir parasal kontrol emas bina
edilmesi gereken genel bir ilkenin gereini yapar yani, ema piyasa gleriyle uyum iinde almaldr. Merkez bankalar, piyasalar parasal istikrar
baarmak iin kendilerine yardm etmede pozitif bir rol oynayamazm gibi
hareket ederek, bu ilkeyi ekseriyetle terk etmilerdir. Fakat bu tutum cidd lde hataldr. Tarih tamamen rekabeti piyasa dzenlemelerine dayal olan
istikrarl parasal sistemlere dair nemli rnekler sunmaktadr; Ve fiat para
standartlarnn mevcudiyeti parasal kontroln artk btnyle piyasa temelli
olamayaca manasna gelse de, bundan piyasa kurumlarnn bu srece yardm edemeyecei sonucu karlamaz.
Sumner emas bu tr messeseleri kullanmak iin bir yol nermektedir.
Bir dier neri, para otoritesinin banka rezervleri arzn dzenleme iine younlamasna imkn vermek amacyla, hkmeti kt para iinden kovmaktr. Ticari bankalar, gemite yaptklar gibi, kendi kt banknotlarn arz
etmek iin tevik edilmelidir; Halk da, buna karlk olarak, elektronik deme
biimlerini daha fazla kullanmaya ynelik olarak tevik edilebilir, ki bunun
ilve ok sayda avantaj vardr. Kamunun cebinden kt para arz etmek suretiyle, bugnk dzenleme arkaik bir deme aracn srdrrken, parasal
kontrol problemini karmak hle getirmektedir.

Kaynaklar
Beckworth, D. M., ve Selgin, G. (2010) Greenspans Bubble: The Productivity Connection.
Yaynlanmam alma makalesi.
Burns, A. F. (1979) The Anguish of Central Banking. The 1979 Per Jacobsson Lecture (30
Eyll). Washington: International Monetary Fund, Per Jacobsson Foundation.
Sumner, S. (1989) Using Futures Instrument Prices to Target Nominal Income. Bulletin of
Economic Research 41 (2): 15763.

(1995) The Impact of Futures Price Targeting on the Precision and Credibility of
Monetary Policy. Journal of Money, Credit and Banking 27 (1): 89106.

Taylor, J. B. (2008). Getting Off Track: How Government Actions and Interventions Caused,
Prolonged, and Worsened the Financial Crisis. Stanford, Calif.: Hoover Institution Press.
Volcker, P. A. (1990) The Triumph of Central Banking? The 1990 Per Jacobsson Lecture (23
Eyll). Washington: International Monetary Fund, Per Jacobsson Foundation).

Ekonomik yilemeye Giden Yol*

John B. Taylor
Ekonomist | Stanford niversitesi

eviren: nsal etin


liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 25-31.

Hayekin bizlere rettii gibi, hrriyet ve hukukun stnl refah ilerletmektedir.


Yava byme ve yksek isizlikle zellikle uzun vadeli isizlikle yk
artrlm olan Amerikan ekonomisi belirsiz bir gelecekle yzlemektedir. Ac
verici bir finansal kriz ve durgunlua katlanmaktayz. Ekonomik iyileme neredeyse hi mevcut deildir. Federal bor patlamaktadr ve ocuklarmz ve
torunlarmz tehdit etmektedir. Benim kanaatimce, bu g durumun nedeni
aktr: Amerikann stnde kurulduu ekonomik zgrlk ilkelerinden sapmaktayz.
Geen yzyln ancak bir iki dnr ekonomik zgrln nemini Avusturyal ekonomist Friedrich Hayekten daha iyi anlamtr. imdiki
vaziyetle yzletike, Hayekin eseri zellikle politika kurallar, hukukun
stnl, ve ngrlebilirliin nemi hakknda bize anlatacak ok ey sunar Hayek bu konular klsik kitab The Road to Serfdom (Klelik Yolu 1944)
ve daha detayl olarak The Constitution of Liberty (zgrln Temel Yaps
1960) isimli eserlerinde tartmtr. Fakat, onun bu alanlardaki eseri iktisat
biliminin tesine, zgrln temel hususlar ve hkmetin rolne doru
taar. te bu yzdendir ki, Hayeki okumak her zamankinden daha nemlidir.
* Bu makale John B. Taylorn Manhattan Enstitsnn Hayek dln kazanmas zerine verdii 2012 Friedrich
Hayek Konferans konuma metnidir. Bkz. The Road to Recovery, City Journal, Yaz 2012. Metnin orijinali iin bkz.
http://www.city-journal.org/2012/22_3_friedrich-hayek.html

25

26 | John B. Taylor

Hayekin srar edecei gibi, ekonomik zgrlk ile ne demek istediimiz


hususunda dikkatli olmaya ihtiyacmz vardr. Temel fikir, insanlarn neyi
reteceine, neyi satn alacana, nerede alacana ve bakalarna nasl
yardmc olacana karar vermede hr olmalardr. Kitabm First Principlesta
(lk lkeler 2012) izah ettiim gibi, Amerikan vizyonu insanlarn bu tercihleri ngrlebilir ve hukukun stnlne dayal olan bir politika erevesi
dhilinde yapabileceklerini kabul etmiti. Bu ereve iledir ki, piyasalara duyulan bir gven ve hkmet iin biilen snrl bir rolden kuvvetli ekonomik
mevvikler doar. Tarihsel olarak, Amerika bu ilkelere ou lkenin yaptndan daha fazla bal kalmtr. Bu ulusun refahndaki ykseliin ve ok
sayda insann bu lkeye g etmesinin balca nedeni budur.
Fakat, bu ilkeleri srekli/tutarl olarak takip etmedik. Byk Buhrana
yaklaan gnlerde, ngrlebilir bir politika erevesinden saparak, Federal
Rezerv para arzn keskin ekilde daraltmt. Daha sonra, federal hkmet
vergi oranlarn ve gmrk tarifelerini ykselterek, ve National Industrial
Recovery Act (Ulusal Endstriyel yileme Yasas) kabul ederek Depresyonu
arlatrd. Bu yasa piyasa ilkelerini ayaklar altna alm ve hkmet stne makul snrlarn hayli tesine tamt. 1960larn ortalarndan 1970lerin
sonuna kadar, federal politika ekonomik zgrln ilkelerinden tekrar sap
gsterdi: Bu dnem ngrlemeyen ksa vadeli tevik paketleri, keyf dur
kalk para politikalarn, cret ve fiyat kontrollerini mevviklere dayal bir
piyasa sisteminin antitezini grd. Sonular: ift haneli isizlik, ekonomik
bymede iddetli bir yavalama, ve Byk Enflasyon idi. Bu dnemden ok
nce, Hayek hakl bir ekilde bu tr ksa vadeli yaklamlardan yaknmt:
Ksa vadeli sonular stne artan odaklanmay yalnzca mhim ve tehlikeli
bir entelektel hata deil, ama ayrca ekonomistin asl grevine bir ihanet ve
medeniyetimize ynelik vahim bir tehdit olarak grmekten kendimi alamyorum.
1980ler ve 1990larda, Amerika ilk ilkelerine, yakn zamanlara kadar sren bir onarma geri dnd. Geici tevik paketleri yoktu; Daim vergi reformu
uyguland. stikrarl ekilde ilerle para politikas durkalk para politikasnn yerini ald. Fiyat kontrollerinin son kalntlarn pe attk ve uygunsuz
reglasyonlar azalttk. Federal refah programnn asl ksm eyaletlere devredildi. Bu seferki sonular: Azalan isizlik, daha dk enflasyon, ve niha
olarak ekonomik bymenin yeniden bir canlan idi.
Gnmzde trajik bir ekilde tekrar yolun dna ktk. Son ke yaklaan gnlerde, Federal Rezerv, 1980ler ve 1990larda hayli iyi i karan,
kurallara dayal parasal politikadan saparak, faiz oranlarn ok uzun sre

Ekonomik yilemeye Giden Yol | 27

boyunca ok dk tuttu. Hkmet reglatrleri mevcut kurallar bankalara,


ve Fannie Mae ve Freddie Mac dhil, dier finansal kurumlara uygulamada baarszla uradlar. Sonulanan kriz, ok gemeden orijinal grevinin
tesine taan, Wall Street kurtarma paketlerine yol at. Otomobil firmalarnn kurtarlmas kreditrlerin haklar stndeki keyf ihlaller ve ticar faaliyetlere yaplan mdahaleler ile sonuland. Sonra, 1970lerin baarszla
urayan tevik paketleri, Fedin niceliksel gevemesi, 2010 salk hizmetleri
mevzuat, ve DoddFrank finansal reform yasas ile birlikte doan yasal dzenleme belirsizlikleri geldi. Bu finansal reform yasas hkmete iflas eden
herhangi bir finansal firmay devralma ve firmann kreditrlerini kurtarma
keyf yetkisini vermektedir.
Politika belirsizliindeki artn bir iareti, geen 12 yl boyunca, vergi
mevzuatnn yllk olarak sonu gelen uygulama hkmleri saysnn on kat
artm oluudur. Bir dieri reglasyon etkinlikleri ile megul olan federal
alanlarn saysnn, [Transportation Security Administrationdaki alanlar (Nakliyat Gvenlii daresi) hari tutarsak], 2007den 2012ye kadar % 25
artm olmasdr. Temel ilkelerimizden sapn en bariz olan, bu yln sonunda fiilen btn vergi mevzuat deitiinde karlaacamz, kendi bamza
sardmz mal uurum belsdr. Ve Fed 2014e kadar yzde sfrlk bir faiz
oran politikasn belirleyerek, para piyasasnn yerine etkin bir ekilde kendisini oturtmutur.
Bu sorunlara byk lde hkmet politikas neden olmaktadr. te bu
nedenledir ki, politikay deitirmek ve temel ekonomik ilkelerimize dayal
bir plan uygulamak suretiyle, refah yeniden onarabiliriz. Federal harcamalar, GSYHnn bir pay olarak, 2007de olduu seviyeye drmeliyiz. Bu
seviye gelir seviyesi tarafszl gsteren ve byme yanls bir vergi reformu ile birlikte, bteyi dengelememize ve bor patlamasn durdurmamza
izin verecektir. 1980lerde ve 1990larda iyi i gren trden, kurallara dayal
bir sistemi kullanarak parasal fazlalklarmzdan kurtulmal ve para politikasn normalletirmeliyiz. Sosyal amal harcamalardaki hzl genilemeyi engellemeli, sosyal harcamalar artn GSYH artna yakn seviyede tutmal,
ve bunu, karar verme sorumluluunu federal hkmete deil ama, insanlara
ve eyaletlere veren bir yntemle yapmalyz. Ve DoddFrank yasasnn ou
ksmn, hkmet kurtarma paketlerine son vermek amacyla, iflas yasas reformu ve daha basit reglasyonlarla deitirmeliyiz.
Bu yeni ekonomik stratejiyi uygulamada, politika yapclara Hayek tarafndan, zellikle onun hukukun stnl ve politikann ngrlebilirlii
stne vurgusu tarafndan klavuzluk edilmelidir. Klelik Yolunda yazd

28 | John B. Taylor

gibi; zgr bir lkedeki koullar, keyf bir hkmet ynetimi altndaki bir
lkedeki koullardan, ilkinde Hukukun stnl olarak bilinen asil ilkelere riayet edilmesinden baka hibir ey daha aka farkllatramaz. Btn
teknik hususlar bir yana konulduunda, bu, hkmetin btn eylemlerinde
daha nceden belirlenen ve duyurulan kurallarla bal olmas anlamna gelir,
bu kurallardr ki, otoritenin belirli koullarda cebr glerini nasl kullanacan yeterince kesinlikle ngrmeyi, ve bireyin kendi ilerini/ilikilerini bu
bilgiye dayal olarak planlamasn mmkn klar.
Kurallara dayal politikalar daha istikrarl ve daha gl ekonomik bymeyi retirler. nsanlar kararlarn verirken gelecee bakarlar. Bilgiyi tayan/ileten ve mevvikleri temin eden fiyatlar gelecei yanstr. Bu yzden,
iyi kararlar ve ilveten onlar ynlendiren fiyatlar, gelecek politikann ngrlebilirliine ve bu nedenle de net politika kurallarna dayaldr.
Fakat, Hayek vurgulamtr ki, hkmet politikas iin kurallar bundan
daha fazlasn yapar. Hukukun stnl, Hayekin zgrln Temel
Yaps kitabnn adnn ne srd gibi, hrriyeti korur. Hayek bu fikrin
izini asrlarca geriye srmt nce Aristotelese sonra Ciceroya. Hayek [C]
icero hakknda unu yazmt; Hrriyetin, hukukun belirli vasflarna, onun
genelliine ve belirli oluuna, ve otoritenin keyf ynetimi stne koyduu
kstlamalara dayal olduunu baka hibir yazar daha aikr bir ekilde
gstermez. Hayek ayrca, yasann amacnn hrriyeti ykmak ya da kstlamak olmadn, bilkis onu korumak ve geniletmek olduunu, hukukun
olmad yerde zgrln de olmadn yazan John Lockeu da iktibas etmiti. Nihayet, Hayek, yeni bir ulusun bnyesinde bu fikirleri uygulamaya
geiren, James Madison ve dier Amerikal devlet adamlarna iaret etmiti.
Bu dnrler hkmet grevlilerine hrriyetin koruyucular olarak gven
beslemediler; Onlar inandlar ki, hukukun stnl daha gvenilirdir.
Bu yzden, kurallar ikili bir amaca sahipti: Ekonomik bymeyi tevik
etmek ve zgrl korumak. Kurallarn bu iki faydasn anlamann en iyi
yolu, cret ve fiyat kontrolleri rneklerinde olduu gibi, kurallarn yokluu
durumunda ne olduunu incelemektir. Bu tarz kontroller keyfidir: Zirve ynetimde yer alan insanlar tarafndan fiilen her fiyat ve crete dair kararlarn
veriliini gerektirirler; Ekonomik sinyalleri ve mevvikleri tahrif ederler;
Ktlklar ve arz fazlalklar yaratrlar. Bu tesirler fiyat kontrolleri ister btn
ekonomiye veya ister, salk hizmetleri gibi, belirli bir sektre dayatlsn gerekleecektir.
Politikaclar ve hkmet grevlileri mtemadiyen ekonomik sorunlar hakknda bir eyler yapmak zere bask altna alnyorken, birok kii bir kural-

Ekonomik yilemeye Giden Yol | 29

lar sisteminin fiiliyatta nasl alacan merak etmektedir. pheciler der


ki, kurallar bir ey yapmadan durduumuz anlamna gelir, ve bu, gnmzn
ykl politik iklimi ve saatten saate hatta dakikadan dakikaya ilerleyen haber akmnda imknszdr. Meslektam George Shultz bu sorunu mdahale
etme drts olarak adlandrr.
Hayekin bu meydan okumaya ynelik bir cevab vard. Klelik Yolunda
formel kurallara ait bu sistemin niteliine dair kafa karkln giderme
ihtiyacna iaret etti: Kurallara dayal bir sistemin karakteristik tutumunun
devletin hareketsizlii/ataleti olduu eklindeki kanaat. Kurallara dayal bir
sistemin bir rneini vererek, not etmiti ki, arlk ve l birimlerini kontrol eden (veya bir baka yoldan hile ve sahtekrl engelleyen) bir devlet kesinlikle eylem hlindedir. Buna karn, hukukun stnlne itaat etmeyen
bir sistem mecburen eylem ile karakterize edilmez: rnein, grev szcleri
tarafndan iddet kullanmna izin veren devlet hareketsizdir. Benzer ekilde,
para politikas iin basit kurallar merkez bankasnn, gelimelere yant olarak, faiz oranlar veya para arz kullanm ile hibir eyleme girimeyecei
anlamna gelmez. rnein, merkez bankas bir bankalara hcum durumunda dn sunabilir. Fakat, bu eylemler ngrlebilir bir minvalde gerekletirilebilir. Bu anlamda, kurallardan sapma bazen eylemsizlik ile sonulanr.
rnek olarak, hkmet reglatrlerinin, finansal kurumlar makul olmayan
riskleri stlendiklerinde, eyleme gememe eklindeki bir karar hem bir eylemsizlik ve hem de hukukun stnlnn bir ihllini tekil eder.
Bazlar iddia eder ki, gnmzn krizine benzer krizler politika yapclar kurallardan ve hukukun stnlnden sapmaya zorlamaktadr. Fakat,
bir kriz bunu yapmak iin en kt zaman olabilir. Bir krizde, hayat neme
sahip olan ey, artan ngrlemezlik deil, artan stratejik netlik/belirliliktir.
Bu gerek, gnmz krizinde gerekletirilen ilk kurtarmann, Bear Sterns
mdahalesinin ardndan aikr hle gelmitir: Herhangi bir strateji net bir
ekilde ifade edilmemi olduundan, ancak birka kii bir finansal kurumun
yardm istedii sonraki seferde ne beklenebileceini biliyordu. Kriz arlamt. nsanlar kurallara dair bilgiye sahip olarak karar vermeye balar balamaz, ekonomik iyileme ok gemeden ortaya kar.
Amerikay tekrar rayna oturtmak iin, ekonomik zgrln ilkelerine
inanan ve bu ilkeleri uygulamaya geirecek liderleri semek zorundayz. te
bu noktada, Hayek bir uyarda bulunmutu. Klelik Yolundaki Neden En Ktler Zirveye kar adl bir blmde, seim veya atama ile greve gelmi
olsun, lider olma hrsna sahip insanlarn ekseriyetle mdahaleci olacan
ne srd. nk onlarn eilimi baarl olmak iin her ne gerekiyorsa onu

30 | John B. Taylor

yapmaktr. Dahas, keyf hkmet mdahalelerinden dorudan fayda salayanlar doal olarak bu tr yneticileri destekleyecektir. rnein, kurtarma
paketlerinden faydalanan endstriler ve irketler kurtarma paketlerinden
yana bir sorunu olmayan grevlileri ye tutacaktr. Ve hatta ekonomik politika stne akademik aratrma mdahalecilie ynelik olarak tarafgir hle
gelecektir. Belki de, Hayekin uyarsna cevap, ekonomik zgrln ilkelerine ar ekilde bal grlen insanlar semek ya da atamaktr. Atandktan
sonra, onlar mdahaleye doru iteleyen ar basky tecrbe ettikten sonra,
makul bir denge ile sahneye kabilirler. 1980lerde, Ronald Reagan, ikago
niversitesinin serbest piyasac iktisat okulundan ok sayda doktora sahibini liderlik konumlarna atamak suretiyle, bu tedbiri uygulamt.
John Maynard Keynes farkl bir gr benimsemiti. Hayeke yazd Klelik Yoluna dair mehur bir mektupta, Keynes daha mdahaleci liderlerin atanmasndan yana tercihini ifade etmiti. Ancak o sadece hayrhah
mdahaleciler olarak grd kiileri istemiti. stediimiz ey hi planlama olmamas, veya hatta daha az planlama deil, gerekten neredeyse kesinlikle daha ok planlama istediimizi sylemeliyim diye yazmt. Fakat
planlama, hem liderler hem de takipilerinin mmkn olduunca ounun
btnyle sizin ahlk pozisyonunuzu paylat bir cemiyette gereklemelidir. Daha sonralar, Milton Friedman bu mektubu Keynesyenizmin belirleyici karakteristiini resmetmek iin iktibas etmiti: Bu karakteristik, Keynesyenizmin gl hkmet mevkiindeki insanlar tarafndan gerekletirilen
keyf mdahalelere odaklan idi.
Ekonomik zgrln ilkelerini destekleyen kiiler dahi bazen raydan karlar. Birisi bu tr sapmalara 2008 Gznde ihtiya duyulduunu ileri srebilir; Belki de, o vakitlerde alnan tedbirler daha cidd bir panii engellemiti.
Fakat bu, ilk bata, kendisi kargaaya yol aan keyf politikalar benimsemek
iin bir neden deildir. Byle bir argman, bir evi atee veren kiinin, daha
sonra atei sndrd ve bir iki oday kurtard iin beraat ettirilmesi gerektiini sylemek gibi bir eydir.
Ekonomik zgrlkten gnmzn kopuu Hayekin Klelik Yolunda bahsettii zgrle ynelik saldrdan daha az cidd midir? Amerikan refahnn
gelecei veya hatta kresel refah tehlike altnda dediimde abartyor muyum acaba?
Merkez planlama onun iin uygun terim olmasa da 2010 Salk Hizmetleri Yasasn gz nne alnz. Bu yasa federal hkmete her bireyin salk
sigortas paketinin koullarn dayatma gcn vermitir. Ve bir medikal profesyonelin sunduu MRI saysndan CT taramalarnn gerekli doruluuna

Ekonomik yilemeye Giden Yol | 31

kadar salk hizmetlerinin fiyat, miktar ve kalitesinin belirlemek zere bir


Bamsz deme Danmanl Kurulunu (Independent Payment Advisory
Board) ihdas etmitir. Bu, retilebilecek olan iftlik hayvanlar, tahl, ya da
eliin fiyat, miktar ve niteliini belirleyen merkezden planl ekonomilerin
ynetiminden ok mu farkldr? Ya da parasal politikay dnn. Birka yl
nce, endstriyel politikay (belirli firmalara ve endstrilere keyf destei)
parasal politika ile (bu destei finanse etmek iin para basm ile) birletiren,
Fedin niceliksel geveme politikasn tasvir etmek zere parasalendstriyel politika (mondustrial policy) terimini icat etmitim. O zamandan bu
yana, Fed 1,25 trilyon dolarlk ipotee dayal menkul kymeti satn almtr.
Fed, 2011 mal ylnda, panik koullar yattktan ok sonra, yeni yaplan federal borlanmann % 77sini satn almtr.
Hayek, enflasyonist parasal politikann, daha fazla keyf mdahaleye gereke salamak suretiyle, ksmen yallar ve fakirleri zellikle vurduu iin,
ekonomik hrriyetin altn oyduunu iddia etmiti. Enflasyon sorununun gnmzde en azndan imdilik1970lerde olduundan daha az iddetli olmasna ramen, Fedin yllarca sren yzde sfrlk faiz oran politikasnn tesiri,
Byk Enflasyon dneminin politikasnn tesirine benzemektedir: Bu politika bir mr boyunca emeklilik iin birikim yapan insanlarn reel gelirlerini
nemli lde daraltmaktadr.
Ekonomik zgrln temel ilkelerinden uzaklaarak, hkmet politikas gnmzn ekonomik uyuuklua neden olmutur. Avrupadaki dostlarmzdan bazlarnn, ounlukla bu ilkelerden daha da fazla uzaklam
olmalar nedeniyle, daha kt ekonomik mcadeleler ile yzleiyor olmas
bizim iin bir teselli olmamaldr. yi haber udur ki, hkmet politikasndaki
bir deiim sorunlar yattracak ve ekonomik refah onarmaya yardmc
olacaktr. Benzer koullar esnasnda yazlm olan Hayekin eserini anlamak,
bu etin grevi stlenirken bizlere muazzam lde yardmc olacaktr.

Poverty&Progress_MisesInst_BW_Layout 1 5/23/13 4:30 PM Page 1

NEW BOOK FROM THE


fascinating
Aanalysis
and an
uplifting prognosis for how
people can lift
themselves out
of poverty.

MATT RIDLEY

Author of The Rational Optimist

this
Ininsightful

book, Lal takes


on both the
myths about
development
and the policy
mistakes of
the past half
century.

ANNE KRUEGER
Former First Deputy Managing Director
of the International Monetary Fund

n his new book, Poverty and Progress: Realities and Myths about Global Poverty, renowned development
economist Deepak Lal draws on 50 years of experience around the globe to rectify misguided notions
about economic progress. Unique among books that have emerged in recent years on world poverty,
Poverty and Progress directly confronts intellectual fads of the West and dismantles a wide range of myths
that have obscured an astounding achievement: the unprecedented spread of economic progress around
the world that is eliminating the scourge of mass poverty.
HARDBACK $24.95 PAPERBACK $11.95 EBOOK $9.99

BUY YOUR COPY AT BOOKSTORES NATIONWIDE, CALL 800-767-1241, OR


VISIT CATO.ORG/STORE

Teori ve Politika Formlasyonunda


Doal ve Ntr Fiz Oranlar*

Roger W. Garrison
Ekonomist | Auburn niversitesi

eviren: nsal etin


liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 33-45.

Fiz Keynesin General Theory of Employment, Interest, and Money (stihdam,


Fiz ve Parann Genel Teorisi 1936) kitabnda olduu gibi, Keynes ncesi ok sayda eserde de isim veren bir role sahiptir. Eugen Bhm-Bawerkin
Capital and Interesti (Sermaye ve Fiz 1889), Knut Wicksellin Interest and
Prices (Fiz ve Fiyatlar 1898), ve Gustav Casselin The Nature and Necessity
of Interesti (Fizin Doas ve Gereklilii 1903) hemen akla gelen eserlerdir.
F. A. Hayekin Prices, Interest and Investmentindeki (Fiyatlar, Fiz ve Yatrm
1939) makaleler, Keynesin kitabndan nce ve sonra yaynlanan, fiz oranlarnn retim planlarnn tketim tercihleri ile koordine ediliinde oynad
kritik role odaklanr. Genel Teori klsik (ve Avusturyac) dnceden fizin
esere isim verici rolnn haricinde nemli bir kopuunu temsil eder. Daha
dorusu, bu kopu Keynesyen teoride piyasaca belirlenen fiz oran tarafndan oynanan roln dengesizletirici olmasndan kaynaklanr.
Gnmzn politika tartmalarnda, fiz oran yalnzca yakndan takip
edilen federal fonlar orannn Federal Rezervin ayakta kalan yegne politika
hedefi olmas nedeniyle merkez sahneyi igl eder. (Bir eyrek yzyl nce,
Fed para arzn hedefleme yeteneini veya hatta, belirgin bir ekilde nem
arz eden bir parasal bykl tehis yeteneini de kaybetmitir.) Tam da piyasa d bir kurum niteliinde olduundan, Federal Rezervin piyasaya kar
* Roger W. Garrison, Natural and Neutral Rates of Interest in Theory and Policy Formulation, The Quarterly Journal of
Austrian Economics, Cilt 9, no 4, K 2006, ss. 5768. Metnin orijinali iin bkz. http://mises.org/daily/2513

33

34 | Roger W. Garrison

kan bir gc sarf etmesi beklenir. Varsayma gre, aksi halde dalgalanma
douracak olan piyasa glerine kar hareket etmelidir. Keynesyen gr
ile uyumlu olarak, piyasa fiz oranlar tasarruf ve yatrm kararlarn koordine etmede baarszla urar. Bu baarszlk tasarruf kararlarnn yalnzca gelirlere dayal klnmas ve yatrm kararlarnn ise Keynesin hayvan
gdlerince hkm altna alnmasna izin verili ile gerekleir. Daha kts, fizin yksek oranlar likiditeye ynelik fetivar tutumlardan ve bunun
sonucundaki harcama noksanlndan kaynaklanr.
Bankalar aras dnler iin gecelik oran olan federal fonlar oran, fiz oranlarn geneli itibariyle kontrol etmek zere, azaltlabilir veya ykseltilebilir. Federal Rezerv federal fonlar orann harcamalar tevik etmek ve ekonomiyi resesyona batmaktan korumak amacyla drr; Federal fonlar orann harcamalar
bastrmak ve fiyat ve cretlerin yukarya doru trmann engellemek amacyla
ykseltir. Keynesyen gr ve merkez bankas politikas iin ima edilen rol veri
aldmzda, szm ona merkez bankaclk sanat doru federal fonlar orann
semektir. Bu oran hem isizlii hem de enflasyonu engelleyen orandr.
Teori ve politika gelitike, doal oran ve ntr oran terimleri, e anlaml gibi grnseler de, Keynesyen ncesi ve Keynesyen sonras dnce
arasnda bir farkll sunmaktadr. Her ne kadar, doal ve ntr bazen neredeyse birbirinin yerine kullanlyor ise de, fiiliyatta nemli kavramsal bir
farkllk vardr: Doal fiz oran piyasada borlanma ve bor verme etkinliinin bir sonucu olarak doan ve ekonominin kaynaklarnn zamanlar arasndaki tahsisatn yneten bir orandr. Ntr fiz oran aklcl ekilde seilen parasal politika tarafndan piyasaya dayatlan ve zaman stndeki her bir noktada
ekonomik etkinliin genel seviyesini ynetmek zere planlanan bir orandr.
Bu farkllk ve onun imalarnn bir kefi, Federal Rezerv politika retiminin
imdiki durumu ve bir merkez bankasnn piyasa ekonomisi iin yaratt
zorluklar anlama yolunda uzun bir mesafe kat edebilir.

Doal Fiz Oran


sveli ekonomist Knut Wicksell tarafndan bu ekilde adlandrlan doal fiz
oran ekonomik etkinliin temelinde yatan reel faktrleri yanstan orandr.
Btnyle zel sektrden oluan bir ekonomiye iaret etmek zere makroekonomik terimlerle ifade edecek olursak, kaynaklarn tahsisini imdiki
tketim ile gelecee dnk yatrm arasnda ynlendiren oran bu orandr.
Tasarruf ve yatrm dengede tutmak suretiyle, doal oran ekonomiyi srdrlebilir bir byme patikas stnde ynlendirir. Yani, doal oran tarafndan
ynlendirilen, tketilmeyen cari retim (reel tasarruf) ekonominin retici ka-

Teori ve Politika Formlasyonunda Doal ve Ntr Fiz Oranlar | 35

pasitesini halkn tketimi erteleme isteklilii ile tutarl olacak ekilde glendirmek iin kullanlr.
Avusturyac ekonomistlerin elinde, doal oran piyasa katlmclarnn zaman tercihlerini yanstan ve kaynaklar zaman boyutu zerinde belirlenmi
retim aamalar arasnda tahsis eden oran hline gelir. Bir aamann kts,
ekonominin retim srecinin bu mantk ve geneli itibariyle tasvir edici sunumunda, bir sonraki aama iin girdi olarak i grr. Ekonominin sermaye yapsnn zamansal boyutu Avusturyac teoride anahtar bir makroekonomik deikendir. Zaman tercihi basite halkn zaman zerindeki tercih edilen tketim
kalplarna iaret eden zet bir terimdir. Zaman tercihlerindeki bir d artan
bir gelecee dnk olma anlamna gelir. nsanlar gnll olarak, gelecekteki tketim seviyesini artrmak amacyla, u an daha ok tasarruf etmektedir.
Onlarn artan tasarruflar doal fiz orann drr ve niha ve son retim
aamalarndaki kaynaklar serbest brakr. Bununla ayn anda, dorudan azalan borlanma maliyetlerine dnen daha dk doal oran, ilk aama retim
etkinliklerini daha krl klar. Kaynaklarn ge retim aamalarndan ilk retim aamalarna doru yeniden tahsisi ile, tketimin tercih edilen zamansal
kalb ekonominin retim yapsnn yer ac bir intibakna dntrlr.
Doal orandaki hareketler, kaynaklarn eriilebilirlii veya teknolojide deiimler gerekletii zaman da ekonominin performans iin nem arz eder.
Teknolojik bir ilerlemenin zaman tketici bir retim srecini eskisinden ok
daha verimli bir hle getirdiini varsaynz. Gelecek tketim hatta artan gelecek tketim artk imdiki tketimden daha az bir fedakrlkla temin edilebilirdir. nsanlarn pazaryerindeki tercihleri teknolojik kazancn ne kadarnn
imdiki tketim (daha az tasarruf) ve ne kadarnn gelecek tketim zerinden
gerekletirileceini belirleyecektir. (Gelecek tketim tercihlerinde, yeni teknolojinin mevcudiyeti azalan tasarruflarn tesirini telfi etmekten daha fazlasn yapar.) Bu gei dnemi esnasnda doal orandaki bir ykseli, Hayeke
borlu olduumuz bir terimle (1933, ss. 94 ve 179), Avusturyac ekonomistler tarafndan bir fiz oran freni olarak resmedilir. Fiz oran freni yeni teknolojinin tatbik edildii ve yeni teknolojinin, bu suretle, bu tatbik dnemi esnasnda dahi artan imdiki tketime izin verdii oran/hz bulmaya yardmc
olur. Envanterler retimin son aamalarnda azala geer ve baz kaynaklar
daha az zaman tketen projelere doru yeniden ynlendirilir.
zet ifadelerle, doal oran dengeletirici bir oran olarak grlr. Bu oran
imdiki ve gelecek tketici taleplerinin karlanmasna ynelik kaynaklarn
mevcudiyeti hakknda gerei syleyen orandr. Bunu retim planlarnn tketimin tercih edilen kalplar ile uyumlu olmasna msaade ederek yapar.

36 | Roger W. Garrison

Tanm gerei, doal olmayan veya yapay bir fiz oran piyasa d bir tesiri yanstan ve zamanlar aras tketim tercihleri ile zamanlar aras yatrm
planlar arasnda bir kopukluk yaratan orandr. ayet Federal Rezerv dk
bir federal fonlar orann hedefliyorsa bir sreliine hkm srebilecek olan,
yapay surette dk tutulan bir fiz oran, i dnyasna halkn fiil tasarruf
etme istekliliince gerekelendirilenden daha uzun planlama ufuklar olarak
yansyacaktr. retim ve tketim faaliyetleri arasndaki politika kaynakl bu
uygunsuzluk refah illzyonu yaratr, fakat ekonomi genelinde bir k eklini alacak olan kanlmaz bir piyasa dzeltmesi iin sahneyi hazrlar. Bu
Avusturyac iktisad dalgalanma teorisinin esasdr. Bu uyumsuzluk ve sonulanan hzl bymesert k ardll,bymeyi tevik etmek ve bymeye yer amak olarak tanmlanabilecek, iki farkl ama balantl politika
hedefinin bir sonucu olarak gerekleebilir.

Bymeyi Tevik Etmek


Federal Rezerv, temel piyasa koullarnda bir deiikliin olmad koullarda, (dk bir federal fonlar orann hedefleyerek) fiz oranlarn aaya ekebilir. Deimeyen teknoloji, kaynak eriilebilirlii ve tketim tercihlerine
karn, ticar firmalar yine de ucuz krediden faydalanmaya ynlendirilir. Bilhassa ekonominin fize duyarl sektrlerinde, retim faaliyetleri daha krl
grnr. Ekonomi dk fiz oranlar tarafndan srdrlemez bir byme
patikasna ynlendirilir. Ucuz kredi politikas, niha olarak ekonomiye zararl
olsa da, politik bakmdan caziptir. Grnte gl bir ekonomi, yeniden seilmek isteyen grev bandakiler iin, daima cazibeli bir arka fon yaratr. Eer
zamanlama doruysa, grnteki ekonomik g piyasann kendisi tarafndan
gerek bir zayflk olarak aa karlmadan nce, oylar hasat edilebilir.
Politik nedenlerle bymenin tevik edilii fenomeni politik iktisad dalgalanmalar stne btn bir literatr dourmutur. Vurgu ister (Avusturyac ekonomistlerin ifade edecei gibi) kaynaklarn zamanlar aras yanl tahsisine, ister (anaakm makroekonomistlerin ifade edecei gibi) enflasyon ve
isizliin art arda gelen nbetleri stne yaplsn, politik iktisad dalgalanma
teorisi fizin tahrif edilmemi temel orann makroekonomik shhat ile tutarl, ve politikann bulatrd fiz orann (ve para arz byme oranlarn)
ise byme ve k ekildeki bir makroekonomik rahatszln sorumlusu
olarak kabul eder. Hemen hemen seim dnemlerine denk den iktisad dalgalanmalar geen yarm yzyln politik manzarasnn tamamlayc bir paras olmaktadr. Constitution of Liberty (zgrln Anayasas 1960) isimli
eserinde, F. A. Hayek Avusturyac makroiktisat ile gnmzde Kamu Tercihi

Teori ve Politika Formlasyonunda Doal ve Ntr Fiz Oranlar | 37

teorisi diye adlandrlan eyin bir terkibini byme ve kn bu ekopolitik dinamiklerini izah etmek iin nermitir.

Bymeye Yer Amak


Teknolojik ilerleme dnemlerinde, Federal Rezerv ekonomik bymeye yer
aar, bunu teknolojideki iyilemeler gereklemeden nce her ne fiz oran hkm sryorsa bu orandan serbeste dn arz ederek yapar. Bylece,
fiz oranlar, bymeyi tevik etme durumundaki gibi, aslnda drlm
deildir. Daha dorusu, fiz oranlarnn yalnzca ykselmesine izin verilmemitir Federal Rezervin yer amasnn yokluunda gerekleebilecei gibi.
Fiiliyatta, yer ama politikas Hayekin fiz oran frenini tesirsiz klar. Verili
zamanlar aras tercih ile, insanlar teknolojik ilerlemeye elik eden kazanlarn
sadece bir ksmn artan gelecek tketim eklinde kullanmay tercih eder. Bu
kazanlarn en azndan bir ksmn artan imdiki tketim eklinde kullanmay tercih edeceklerdir. Ve gelien teknoloji veri iken, btn zaman boyutuna
yaylan kazanlar mmkndr. nsanlar imdi daha az tasarruf eder ve yine
de daha ok gelecek tketimin keyfini karr. Yeni teknolojinin tatbik edildii dnem boyunca, mteebbisler yatrmda kullanlabilir fonlar iin rekabet
ettikleri iin, doal oran ykselecektir. te bu ekilde, geici olarak yksek
doal oran ekonominin yeni teknolojiye intibak salamasna izin verir. Bu
doal oran halkn zamanlar aras tercihleri ile tutarl olan bir seviyedir.
Yer ama politikas bu piyasa srecini bozar. Fiz oran frenini tesirsiz klar,
ve kaynaklar teknolojik ilerlemeden kaynakl btn kazanlarn mnhasran
gelecek tketim eklinde realize edilmesine neden olacak bir ynde, ayet piyasa gleri yoluna kmazsa, tahsis eder. Fakat tketilebilir ktnn ima edilen
zamanlar aras kalb halkn zamanlar aras tketim tercihleri ile atmadadr. Bu, gei dnemi esnasnda tketici mallarna harcanan gelirlerin Federal
Rezervin gayretlerini karklk iine itecei anlamna gelir. Bunu, onun yer
ama politikasnn ar yer amay gerekletirdiini aa kararak yapar.
Her ne kadar, teknoloji kaynakl bymeye yer amak iin kimi politik tevikler olabilir ise de, bu politika uzun sre nce gzden dm gerek harcamalar (realbills) doktrini ile daha dorudan balantldr. Federal Rezervin
kurulu dkmanlar salam kredilendirmeyi kendi kendisini geri deyen
dnlerle zdeletirir. Bu salam dnler retimi, datm, ve perakende
faaliyetlerini finanse eder, ve bunun sonucunda, bu dnlerin geri denii
iin gelirleri retir. Kendi kendisini geri deyen dnler tketici kredileri
ile, veya daha nemlisi, speklatif amalar iin verilen krediler ile kartlk
oluturur. 20. Yzyln ilk dnemlerinde geni kabul gren gerek harcama-

38 | Roger W. Garrison

lar doktrini bu kredilerin verildii fiz oran hakknda herhangi bir klavuzluu iermez. Sylendii zere, yer ac, kendi kendini geri deyen krediler
tipik olarak yer ama iin alglanan ihtiyatan, yani teknolojik ilerlemeden
nce geerli olan fiz oran zerinden alr. Fakat zaten gsterilmi olduu
gibi, bu oran gereinden daha dktr. Bu oran, insanlarn teknolojik ilerlemeden kaynakl btn kazanc gelecek tketim eklinde kullanma tercihinde bulunduu, ar bir koulda tam olarak ve ancak dorudur. Geleneksel
fiyat teorisinde bir ke zm (corner solution) olarak adlandrlan bu
koul belirgin bir ekilde imknszdr. Elbette, imdiki tketimde bir art
yanstan, daha yksek bir fiz orannda, kendi kendisini geri deyen krediler
(ve bu balamda, dier krediler) iin talebe piyasann kendisi tarafndan yer
alacaktr. Federal Rezervin yalnzca fiz orannn yeni piyasa dengeleyici
seviyesine ykseliine izin vermesi gerekir.
Avusturyac iktisad dalgalanmalar teorisinin tarihsel bakmdan en nemli uygulamalar bymeyi tevik etmekten daha ok bymeye yer amak
vakalardr. 20. Yzyln ikinci on yl bir teknolojik ilerleme dnemiydi. Bu
dnem otomobillerin kitlesel retimi, ve elektriin yaygn kullanma gemesi ile birlikte, ev eyalar ve ilenmi gdann kapsaml pazarlann ihtiva
etmitir. 20. Yzyln son on yl ise benzer ekilde teknolojik ilerleme ile
hkm altna alnmt bu sefer internet ve dijital devrimin dier vehelerini ihtiva eden bir ekonomi. Bu iki dnemin her biri esnasndaki politika tarafndan bulatrlan fiz oranlar tarihsel standartlara gre mecburen dk
deildi, fakat bymeye yer ama politikasnn yokluunda ortaya kacak
olan orana kyasla dkt. Avusturyac teori bu iki dnemde de politika kaynakl yapay bir bymenin hakik, teknoloji kaynakl bir bymenin stnden silindir gibi getiini ne srer. Ancak, fiz orannn ykselmesine izin
verilmediinden, yani fiz oran freni gerek harcamalar doktrinine ballk
ile engellendii iin, ekonomi srdrlemeyecek olan bir byme patikasna
ynlendirildi. Bu yzden, bu byme dnemleri kanlmaz bir ekilde sert
kler tarafndan takip edildi.
Bymeyi tevik ile bymeye yer ama arasnda yakn ve aikr bir akrabalk vardr. Her iki senaryoda da, Federal Rezerv tarafndan savunulan fiz
oran ile doal fiz oran arasnda bir yol ayrm vardr. Bir vakada, politika tarafndan piyasaya bulatrlan oran doal orann altna itilir; Dierinde
ise, doal oran politika tarafndan bulatrlan orann stne ykselir. Bu iki
senaryo ayrca ina olduumuz retim imknlar erisinin yardm ile de bir
dierinden ayrtrlabilir. Bu eri, ekonominin kaynaklar ve teknoloji durumu verili iken, tketim ve yatrmn farkl kombinasyonlarn temsil eder.
Piyasa gleri ekonomiyi retim imknlar erisi zerinde halkn zamanlar

Teori ve Politika Formlasyonunda Doal ve Ntr Fiz Oranlar | 39

aras tercihleri ile tutarl olan bir noktada tutar. Bu muhakeme ekonominin
Keynesyen ncesi ve zellikle de Avusturyac tasavvurunu yanstr. Piyasaca belirlenen fiz oran imdiki tketim ile gelecek tketim arasndaki bir
dengeyi tutturur. Bymeyi tevik etme politikas ekonomiyi tercih edilen
yatrm/tasarruf dei tokuundan uzaklatran, ve daha az tketim ile daha
ok yatrm gerektiren bir noktaya doru srkleyen kt talihli bir teebbstr. Bymeye yer ama politikas da benzer bir ekilde kt talihlidir,
ama teknolojik ilerleme retim imknlar erisini yukarya doru ittii zaman byledir. Doal fiz orannda geici bir art gerektiren normal piyasa
gleri ekonomiyi yukarya doru kayan erinin stnde bir noktaya tar.
Bu nokta daha ok tketimi ve daha ok yatrm temsil eder. Deimemi
kalan bir fiz orannda bymeye yer aama politikas ekonomiyi yukarya
doru kayan eri stnde yatrm eksenine paralel bir noktaya tama amal
kt talihli bir teebbstr. Bu nokta ekonominin teknolojideki ilerlemeye
intibak esnasnda artan tketime msaade etmeyen bir noktadr.
Ksacas, doal fiz oran yapay byme ve iddetli klerden kanan
orandr. Verili kaynaklar ve teknoloji ile, ekonomiyi srdrlebilir bir byme patikasnda tutan orandr. Artan kaynaklar veya ilerleyen teknoloji ile,
yeni byme patikasna intibak yneten orandr.

Ntr Fiz Oran


Avusturyac teorinin bak asndan, fiz oran politikasnn modern tartmalarna dair dikkate deer olan ey, zamanlar aras tercihler ve bu tercihler
sonucu oluan tketim ve yatrm aras dei tokutan herhangi bir bahsin
topyekn yokluudur. Fakat, zamanlar aras kaynak tahsisine dair ilgi eksiklii anaakm makroiktisadn geen birka on yl boyunca geliimi ile tutarldr.
Keynes tketim ve yatrm harcamas arasnda ncelikli bir ayrm yapt. Bu
ayrm, byk lde psikolojik gler (hayvan duygular) tarafndan ynlendirilen yatrmn byklnn temel itibariyle istikrarsz olmasna karn, tketim byklnn gelirin istikrarl bir fonksiyonu olduunu iddia
ederek yapt. Bu tketimyatrm ayrm ve bu ayrmn gerekesi Keynesyen
devrim iin merkez nemdeydi. Monetarist kardevrim yatrm kararlarn
renklendirebilecek psikolojik faktrlerin nemini gl bir ekilde kmsedi,
ve fiilen tketimyatrm dei tokuunun kendisine gzn tamamen kapatt.
Bu iki byklk zet olarak kt diye ifade edilen ve mbadele denkleminde
Q ile temsil edilen kapsayc bir byklkte birletirildi. Bu asrlk denklem,
MV=PQ zaman boyutunda heterojen olan bir Q iin yer brakmaz. Bunun yerine, dikkati toplam harcamadaki (PQ) deiimlere ve bu deiimlerin fiyat sevi-

40 | Roger W. Garrison

yesi deiimleri (P) ve reel retim (Q) seviyesindeki deiimler arasndaki


blmleniine ynlendirir. Bu balamda (ve dier pek ok balamda), temsili
bir karar biriminin tek mall bir ekonomide faaliyette bulunduu, daha yakn
tarihli yeni klsik modeller monetarizme gl bir aile benzerlii tar.
Reel retime ynelik odaklanma bu retimin tketim mallar ve yatrm
mallar arasndaki ayrmn karanlk blgede brakr. Daha da derin bir ekilde, karanlkta braklan ey, retimin zamanlar arasnda belirlenmi olan bir
yapsnn Avusturyac inasdr. Doal fiz orannn kendisine dayal olarak
doduu temelin bizzat kendisi, modern yksek seviyede toplamlara dayal
makroekonomik teori kurulumunda btnyle nmevcuttur.
P ve Qya dayal olarak teori kurulumundan enflasyon ve isizlie dayal
teori kurulumuna (ve politika formlasyonuna) gei yalnzca ksa bir admdr. Anlaml deerlendirme noktasn sfr enflasyon ve tam istihdam olarak kabul etmek, ekonomideki aa ynl ve yukar ynl talep basklar
arasndaki kritik bir ayrm ne srer. Toplam talep ar gl olduunda,
gsterge PQya kar ykseltici bask fiyat ve cretlerin ykselmesine neden
olur, kt seviyesi tam istihdamn arz ynl kst tarafndan snrlanmtr.
Toplam talep ar zayf ise, gsterge PQdan aa ynl eki retim ve
istihdam seviyelerinin dmesine neden olur, fiyatlar ve cretler aa ynl
harekete yapkan olduu hlde. (P ve Qdaki hareketlerin bu kalb Keynesyen teori kurulumunun karakteristii olan szm ona L eklindeki toplam arz
erisini vurgulayan eydir.)
Eer toplam ykselme ve azalma kat bir u ya da bu nermesi ise, bu
tr teori inasnn politika implikasyonlar net olacaktr: ayet Q, anormal seviyedeki bir yksek isizlik orannca kantland gibi, azalmakta ise, u hlde
toplam harcama (MV) (federal fonlar oran drlmek suretiyle) glendirilmelidir. Eer P ykseliyorsa, u hlde (federal fonlar oran ykseltilmek suretiyle) toplam harcama zayflatlmaldr. Fiilen, elbette ki, isizlik ve enflasyon
iki sorunu Federal Rezervin politika yapm komitesinin dikkati iin bir dieriyle rekabet eder. Federal Ak Piyasa Komitesi (FOMC) den fiz oranlar
ile ykselen fiz oranlar arasnda bir dengeyi tutturmak zorundadr. Eer bir
sorunun dierinden daha cidd veya daha baskn olduu deerlendirilir ise,
Komite federal fonlar hedef orann drebilir veya ykseltebilir. Zamanla,
FOMCun enflasyona ve isizlie kar sava gayretleri federal fonlar oranndaki deiimlerin bir ardlln dourur.
Greenspann ilk yllar (19871993) sresince federal fonlar orannn fiilen izledii yol Stanford niversitesinden John B. Taylor (1993) tarafndan
takdim edilen basit bir denklem ile tasvir edilmitir.

Teori ve Politika Formlasyonunda Doal ve Ntr Fiz Oranlar | 41

r = p+0,5q+0,5(p-2)+2
r hedeflenen federal fonlar orandr, p nceki yla ait enflasyon orandr, ve q
fiil retimin tam istihdam retiminden sap yzdesidir. Taylorun kendisi
denklemi retimin (q) yerine geliri (y) kullanarak yazar, fakat yyi reel GSYH
tabirince tanmlar. Fiilen, y qnun bir lmdr. Bu basit denklem daha da
basit ekilde yle yazlabilir:
r = 1,5p+0,5q+1
fakat orijinal ifade daha ok sezgisel cazibeye sahiptir. Denklem Federal
Rezervin zmn hedefinin tam istihdam ve % 2 enflasyon olduunu ileri
srer. Eer q=0 ise (yani, tam istihdamdan sap yoksa) ve p=% 2 ise, u hlde
rnin % 4e eit olacana dikkat ediniz. Bu ise, hedeflenen federal fonlar orannn (% 2 olan) enflasyon orannn yzde 2 puan daha stnde olmasdr.
0,5lik iki katsay isizlik ve enflasyon sorunlarna genel itibariyle eit nem
verir. Elbette, belirli durumlarda, bu sorunlardan birisi dierinden daha iddetli olabilir p ve qnun fiil deerlerince iaret edilebilecei gibi. Bylece,
hedeflenen federal fonlar oran, yksek ve negatif bir qnun varlnda dktr; Yksek bir pnin varlnda ise yksektir.
Federal Rezervin (isizlik ve enflasyona kar) iyicil sava amas iin
gerekli keyf takdir Milton Friedman tarafndan savunulan bir Parasal
Kuraln benimsenmesi ile tezat oluturur. Bu kurala gre, Federal Rezerv
para arzn ekonominin % 23lk uzun vadeli byme oranna yaklaan yava ve istikrarl bir oranda yl boyunca artrlmaldr. Friedmann muhakemesine gre, Parasal Kuraldan saplarn iyilik yapmaktan ok zarar vermesi
daha muhtemeldir. Fakat Federal Rezerv politikasnn modern tartmas ne
srer ki, uygun federal fonlar oran her bir FOMC toplantsnda isizlikle sava ve enflasyonla sava arasndaki doru dengeyi tutturan bir orandr. ayet,
baarl bir savatan sonra, Federal Rezervin hedefleri fiilen gerekletirilmi
ise, u hlde (rnek hesaplamamzdaki % 4lk) ntr oran ekonomiyi ne enflasyon ne de isizlikle tehdit eden bir orandr.
Wicksell tarafndan tanmlanan ve Avusturyac ekonomistlerce benimsenen doal oran gibi, ntr oran da tketim ve yatrm kombinasyonlarn
resmeden bir retim olanaklar erisinin yardm ile tasvir edilebilir. Ntr
oran rneinde, ncelikli kayg, eri boyunca hareketler veya bir eriden dierine doru ayarlamalar hakknda deildir. Daha ziyade, kayg verili bir eri
stnde fiilen kalmaktr. lgi Qya yneliktir, onun tketilebilir kt ile yatrm arasndaki blmleniine deil. Ekonomi, erinin altndaki bir sahada
dinlenmek zere, durgunluk veya buhrana doru kayabilir. Ya da kendisini,

42 | Roger W. Garrison

(nominal) harcamadaki hareketler ile, enflasyonist bir dngye ynlendirebilir. Bu tarz ie ve da doru salnma eilimli bir ekonomi hemen hemen
eriye ortogonal olan hareketler sergiler. Federal Rezerv politikasnn amac
eriden uzaa herhangi bir ters hareketi engellemek ve sonra, ntr bir federal
fonlar orann srdrerek, bu tr herhangi bir hareketi kst altna almaktr.
Federal fonlar orann enflasyon ve isizlikle balantlandran denklem abuk bir ekilde Taylor Kural diye bilinir hle geldi. Ancak bu Friedmann Parasal Kural ile ayn anlamdaki bir kural mdr gerekten? Daha genel olarak,
Taylor Kural tasvir edici, n grc, veya tavsiye edici olmal mdr? Bu soruya ksa cevap ve ok sayda politika tartmasnn zmnen altn izen cevap: Her de geerlidir. Orijinal 1993 Taylor makalesi bu gr iin temeli
sunar. Taylora gre (1993, s. 197; vurgu bana aittir), onun hipotetik ama
temsili politika kural geen dnemin Fed politikasn artc bir ekilde
doru surette tasvir eder (vurgu eklenmitir). Taylor fiil federal fonlar orann (1993te bitmek zere) 6 yl boyunca takip eder ve zaman profilini grafik
zerinde Taylor Kural ile karlatrr. ki profil arasndaki farkllk artc
ekilde ok azdr. Yakn uyum ne srer ki, enflasyon ve isizlik hakkndakilerin tesindeki deerlendirmeler ufak bir neme sahiptir. Taylor fiil FOMC
politikasnn Taylor Kural politikasndan yegne nemli sapndan bahseder. Bu sap borsann kt ve Federal Rezervin federal fonlar orann
yksek likidite talebini karlamak zere drd 1987 dnemidir.
Bylece, kler ve mteakip yksek likidite talepleri bir yana
koyulduunda, Taylor Kural Federal Rezerv politikasn tahmin etmek iin
ie yarar bir temel gibi grnr. Fakat Kural, Friedmann Parasal Kuralnn
niyetlendii gibi, ayn zamanda tavsiye edici klnabilir mi? te bu noktada,
filozoflar yzyllar boyunca zorlayan bir sorunu, Humecu var olanolmas
gereken aras fark kapatacak bir kprye ihtiya duyarz. Fakat Taylor grevden kamaz. lgili pasaj btn itibariyle iktibas edilmeyi hak eder. Kuralda
iyiletirmelere yol aan bir renme erisinin olacan kabul ettikten sonra,
tasvirin nasl olup da tavsiyeye dnebileceini ne srer.
ayet politika kural geen yllardaki fiil Federal Rezerv davrann tasvire ok yaklarsa, ve
FOMC yeleri bu performansn iyi olduuna ve gelecekte farkl bir koullar seti altnda dahi
tekrarlanmas gerektiine inanrlarsa, u hlde bir politika kural gelecek tartmalar iin bir
klavuzluk salayabilir. Bu, FOMC yeleri deitii zaman bilhassa nemli olabilir. Byle bir politika kural gelecek FOMClar iin bir klavuz hline gelebilir (Taylor 1993, ss. 20809).

Bu mantkla, orijinal Taylor Kural Federal Rezerv politikasnn bir deneyerek renme yaklam iin bir balang noktas olur. Ve sylendii gibi,
1987deki gibi, ara sra gerekleen kler Kuraln kendisinin nemli kusurlar olabileceinin kant olmaktansa anormal saplar olarak deerlendirilir.

Teori ve Politika Formlasyonunda Doal ve Ntr Fiz Oranlar | 43

Friedman ve Taylora Bak


Monetarizmin zirve gnlerinde bile federal fonlar oran bir hayli hareketliydi. Ancak oran bu yllarda, yaklak olarak 19791982 arasnda, banka rezervlerinin hacmine ynelik dikkat ile, ve rezervler ile nakit para hacminin
bir adm tesine, en temel parasal byklk M1e bakarak deiiyordu. Asl
hedef, tipik surette M1de % 59 aras bir yllk deiim olarak, para art oran idi. 1970lerin son yllarnn ift haneli enflasyonu zerine, federal fonlar
oran, M1i hedef byme yolunda tutma gayretiyle, % 10 ile yaklak % 20
arasnda deiim gsterdi. Bu gayret yine de kahramanca olmaktan uzakt.
Federal Rezerv hibir zaman fiilen Friedmann Parasal Kuraln benimsemedi ve bu kurala itaat etmedi. Bunun yerine, periyodik surette, bir oranlar aral olarak yeni bir para byme hedefi duyurdu, ve sonra srekli bir ekilde
bu aral st snrn amak suretiyle skalad.
Federal Rezervin para byme orann tutturma baarszl ve, para ve
getirili varlklar arasndaki farkll bulanklatran reglasyon evresindeki
nemli deiikliklerle birlikte, monetarist deney sona erdi. Net olarak tanmlanm bir para arz olmadndan, para arz byme hedeflemesi fiz oran
hedeflemesi lehine terk edildi. Fakat Parasal Kurala bir karlk olarak hizmet
gren, hilesiz (bona fide) bir Faiz Oran Kural yoktu. Politika toplantlarndaki tartmalar gncel isizlik istatistikleri ve muhtelif fiyat endeksleri ile
bilgilendiriliyordu. Ancak, politika deiiklikleri gelecekte hkm srmesi
beklenen piyasa koullarna dayal olarak yaplmak zorundayd. Uygulamada,
FOMC veri ve kurallardan ziyade, endie ve korkularla megul oluyordu.
Gayet iyi bilinir ki, eer FOMC ar dk olan bir federal fonlar hedefi
seerse, enflasyon hakknda kayglar var olacaktr; Ve eer ar yksek olan
bir hedef seerse, isizlik hakknda kayglar var olacaktr. Ama, bu durumda,
endieleri bir dengeleme gayesi olacaktr. Federal Rezerv eit kaygl federal
fonlar orann bulmak zorundadr. Ntr orann ifade ede geldii ey ite budur.
Lkin imdi kimin endieleri nem arz edecektir? Finansal piyasalardan
yaylan endieler mi? Finansal piyasalardaki ilemciler fiz oranlarnn ar dk veya ar yksek olmasndan endie duyabilirler fakat esas olarak Federal Rezervin gelecek eylemleri hakknda implikasyonlardan tr
Fed oranlar ykseltecek midir? Ya da daha dk m belirleyecektir? Ntr
federal fonlar oran, bu durumda, finansal piyasalarn federal fonlar orannn
u ya da bu ynde deimesinden tr net bir endieye sahip olmamasna
neden olan orandr. Fakat, eer Federal Rezerv politikasnn temelini oluturan dengeleyici eylem bu ise, u hlde, hem Fed ve hem de finansal piya-

44 | Roger W. Garrison

salar bir aynalar evinde yaamaktadr, dn piyasasnn her bir tarafndaki


eylemler dier taraftaki eylemlere dair beklentilerce ynlendirilir. Federal
Rezervin politika yapm ve finansal dnyann Fedi takip edii, Keynesin
gzellik yarmasnn dinamiklerine benzer. Bu gzellik yarmasnda ama
kazanan yarmacy bakalarnn muhtemelen gerek gzellik olarak grecei eye dayal olarak semektir. Modern zamanlarn ntr oran ancak bu anlamda gerekten ntr orandr: Bu oran fikirlere dair fikirler olarak aa kar
ve, aksi hlde olaca ekilde, ekonomik gereklie bal deildir.
Taylor Kural, Federal Rezerv ntraliteye doru ilerlemeye altka, federal fonlar orannn zamansal kalbn hakkyla tasvir edebilir. Fakat gemiin
bu tasvirini gelecek iin tavsiye olarak kabul etmek merkez bankacl sanatn bir bilime dntrmez. Grnte ntr olan bir orann devaml olarak
byle kalacana inanmak teori ve tecrbeden ziyade inanca dayal olmaktr.

Avusturyac Bir Perspektif


Ntr oran doal oranla uyumlu bir izgiye ekmeye neden olan bilinen herhangi bir piyasa mekanizmas var mdr? Yani, enflasyon ve isizlie dair yarm yamalak endielerin srdrlebilir byme ile tutarl olan fiz oranlarna bir ekilde dnebileceine inanmak iin bir neden var mdr? Veya ntr
orann (eit kayg orannn), (srdrlebilir byme ile tutarl olan) doal
orann altnda kalmas hayli olas mdr? Federal Rezerv, zellikle Greenspan dnemi esnasnda, srdrlebilir byme hakknda sklkla kayg dile
getirmi olsa da, bu sonucu garanti eden veya hatta piyasalar bu dorultuda
drten bir fiz oran kural yoktu. Taylor Kural enflasyon ve isizlik dei tokuuna gre biilip dikilmitir. Sadece P ve Q ile ilgilenir, Qnun (ktnn) C
(tketim) ve I (yatrm) arasndaki ayrm ile ilgilenmez.
Kant unu gsterir ki, ntr orann doal oran olmas muhtemel deildir,
ve bu yzden, eit kayg oran kendisi stnde kayglanlmas gereken bir eydir. Finansal piyasalar ne bir oran trman ne de bir oran indirimi beklemediinde bile, ekonomi srdrlemez bir oranla byyor olabilir. Grbz byme ile finansal balonlar arasnda ayrm yapmann yerinde bir yolu yoktur.
Bob Woodward (2000, s. 217) bu hususu 1990larn bymesi ile balantl
olarak ne srer. Siz tam da onun iindeyken, bir balonun iinde olduumuzu
belirlemenin hibir mantkl yolu yoktur. Balon ancak patladktan sonra alglanmtr. Taylor Kuralna inanca dayal karanlkta slk alan karakterine
ball veren ey, ntr ve doal oran arasndaki bu yol ayrmdr.

Teori ve Politika Formlasyonunda Doal ve Ntr Fiz Oranlar | 45

Son olarak, bymeyi tevik etmek ile bymeye yer amak arasnda yaplan balangtaki ayrm, Taylor Kuralnn anlamllna daha ileri pheler
drr. Federal Rezerv kurulduundan bu yana, en dikkate deer genilemelerin ikisi bymeye yer ama ve bu yzden ok az veya sfr enflasyon
dnemleriydi. Hem 1920lerde hem de 1990larda, teknolojik gelimeler ve
bunun ima ettii verimlilik art, aksi durumda Federal Rezervin fiz oran
ve bu yzden para arz politikalarnn bir sonucu olarak gerekleecek olan
genel fiyat enflasyonunu byk lde dengeledi. Taylorun psi kontrol altnda tutulmutu, ve qsu bekleyen bir sorun iareti vermemiti. Bir eit endie oran eklindeki fiz oran ntralitesi kolayca srdrld hem de yukar
veya aa ynl harekete dair ok az kayg ile ya da hi kayg duyulmakszn.
Fakat, unsurlarna ayrlm Qsu ile Avusturyac teori gsterir ki, (rk reel
harcamalar doktrinince dikte edildii ekliyle bymeye yer an) ite bu
koullarnda, fiz oranlar doal oran ile atma hlindedir. retim srecinin
ar gelecee dnk oryantasyonu srdrlebilir byme ile tutarszdr.
Avusturyac teori bir ntr oran olarak, Taylor Kural yerine tavsiye edilecek bir doal oran niyetine, herhangi bir Hayek Kuraln nermez. Daha
dorusu, Avusturyac teori bankaclk iinin merkeziletirilmesinin piyasay
doal oran bulma yeteneinden mahrum braktn ne srer.

Kaynaklar
Bhm-Bawerk, Eugen von. 1889. Capital and Interest, Cilt 2. Bhm-Bawerk. Capital and Interest, 3 Cilt. [1884, 1889, ve 1909] 1959. South Holland, Ill.: Libertarian Press.
Cassel, Gustav. 1903. The Nature and Necessity of Interest. Londra: Macmillan.
Hayek, Friedrich A. [1939] 1975. Profits, Interest, and Investment. Clifton, N.J.: Augustus M.
Kelley.

. [1933] 1975. Monetary Theory and the Trade Cycle. New York: Augustus M. Kelley.

. 1960. The Constitution of Liberty. Chicago: University of Chicago Press.

Keynes, John Maynard. 1936. The General Theory of Employment, Interest, and Money. New
York: Harcourt, Brace.
Taylor, John B. 1993. Discretion versus Policy Rules in Practice. Carnegie-Rochester Conference Series on Public Policy 39: 195214.
Wicksell, Knut. [1898] 1962. Interest and Prices: A Study of the Causes Regulating the Value of
Money. ev. R. Kahn, New York: Augustus M. Kelley.
Woodward, Bob. 2000. Maestro: Greenspans Fed and the American Boom. New York: Simon
and Schuster.

FinanFiasco_MisesInst_BW_Layout 1 6/5/13 11:55 AM Page 1

FROM THE
NOW IN PAPERBACK NEWLY EXPANDED

reading
Essential
for everyone
who cares about
our economic
future.

JEFFREY A. MIRON
Harvard University

Norberg
Johan
exposes the
abiding hypocrisies of policy
that generated
this crisis. A
masterwork in
miniature.

AMITY SHLAES

Author of The Forgotten Man: A New History of


the Great Depression and Coolidge

ow was it possible that in a world where thousands of people regulated financial markets the
whole system crashed down? And should we now give more power to central banks, government agencies, politicians, and regulators? Now expanded, with an additional chapter on the
spreading global economic crisis, Financial Fiasco guides readers through a world of irresponsible
behavior by consumers, decisionmakers in companies, government agencies, and political institutions.
PAPERBACK: $9.95 EBOOK: $6.99

BUY YOUR COPY AT BOOKSTORES NATIONWIDE, CALL 800-767-1241, OR


VISIT CATO.ORG/STORE

Misesin retisi Olarak Avusturya


ktisat Okulu:
Hkim ktisadn Avusturya Okuluna
Bak ve Bu Baka Verilen Yantlar*
Serkan Kiremit
Ekonomist |

liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 47-63.

Nihayet, Thomas Kuhnun gsterdii zere, bir paradigma ne kadar hatal olursa olsun, yerine
rakip bir teori konuncaya kadar bir kenara atlmayacaktr. Yahut, halk arasnda dendii gibi,
Hibir ey olmadan bir eyi dvemezsiniz ve gnmz iktisat eletirmenlerinden pek ounun
nerebilecei tek ey,hibir eydir. Oysa Ludwig von Mises ite o eyi gzler nne sermekte; Fiziksel bilimleri taklit etmeye deil, tam da insan doas ve bireysel tercihe dayal bir iktisat ortaya koymaktadr. Modern iktisadn zerimize kerttii, teori ve kamu politikasnda var
olan gerek kriz durumuna doru bir alternatif paradigma olarak hizmet grmeye takdire ayan derecede donanml sistematik ve entegre bir iktisat nermektedir. (Rothbard, 2008: 39).

Bilinli Marjinal
Ludwig von Mises, ABDye gelene kadar iktisad byk bir at altnda toplayabileceini sanmt. Onun iin bir ekol yoktu, sadece doru ve yanl iktisat
vard. Bu kan aslnda hala geerlidir. Fakat bir farkla, bu ancak kendi ekoln kurarak m gerekleecektir yoksa hkim iktisada entegre olarak m gerekleecektir? Btn mesele budur. Cevap iktisadn politik olmasyla ilgilidir.
Bu ancak kendini konumlandrdn yerden tekini anlamlandrma ve kendini
gerekletirme meselesi olarak politik bir iktisattr. ktisat devlet var olduka
siyas olmaktan kaamaz, bundan dolaydr ki, Avusturya ktisat Okulu devletin ekonomiye mdahalesini sonlandrmak iin politika sahibi bir iktisad ekoldr.
Bylece, Avusturya Okulu bir taraf, yapc ve yaratc bir politik iktisat yoludur.
Bugn ne yazk ki ekollerin kendini gerekletirmesi iin, yani devlet tarafndan her sektrde boy gstermesi iin, devletin onlar onaylamasn beklemeliyiz. ktisat bugnlerde ne yazk ki karma ekonomik sistemde i g47

48 | Serkan Kiremit

rr durumdadr. Bu u demektir; Neo-Klsik ekonomi, Keynezyen ekonomi,


Marksist ekonomi ve Monetarist ekonomi deiik zamanlar arasnda bazen
veya daima bu onaydan gemi ve hkim ekonomi olarak eitli ulus devletlerin bayra olarak ortaya kmtr. SSCBde hkim ekonomi Marksist
ekonomiydi. Pinochetin ilisinde Monetarist ekonomi, 19361973 arasnda
Bat Avrupada Keynezyen ekonomi, 17761914e kadar Byk Britanyada
Neo-Klsik iktisat zirvedeydi.
Ama konumuz olan Avusturya ktisat Ekol ne niversite kampslerinde,
ne snflarda, ne de parlamentoda etkin bir gce hibir zaman sahip olamad.
Bu durum Avusturya iktisadnn hep marjinal kalmasn salad. in ilgin
yan Avusturya ktisat Ekol devletin ekonomiye mdahale etmesine kar
olarak zaten merkez ddr. Ekonomide devletin egemenliine kart olarak
hkim iktisat olmas imknszdr. Buna ek olarak, Avusturya ktisat Okulu
resm olarak marjinal deer teorisi zerine kurulmutur. Ksaca Avusturya
ktisad bilinli bir marjinaldir.
Marjinallikten ekinilecek bir ey yoktur. Marjinallik berdulukla, ayyalkla, serserilikle ve hukukdlkla kartrlr. Bu doru deildir, fakat marjinallik tam tersine byk bir risk alan giriimcidir. David Ricardo iktisadna
gre marjinallik merkezden uzaklkla llr. nk ehrin borsasna en
utaki tarlann rnleri en yksek maliyetle tanr. Ve bylece borsaya en
fazla maliyetle gelen tarlann rnleri piyasa fiyatn belirler. Kasabann veya
ehrin gbeinde her zaman evler, dkknlar, pazarlar ve alveri merkezleri bulunur. Neticede uta yani marjda olmak pazarn deerini belirler. Avusturya Okulu her daim uta olarak iktisadn piyasasn ve kalitesini belirler.
Oysa Avusturya ktisat Ekolne gre piyasadaki rnlerin fiyatnn tketicilerin o mala verdikleri deerde gizli olmas gerekmiyor muydu? Bu kesinlikle dorudur, ama eksik bir bilgidir. Piyasada ve dncede uta olmak bazen
arztalep yasasn aan bir eydir. Mises bu istisnai durumu yle anlatyordu:
Bu muazzam insanlarn faaliyetleri, emein praksiyolojik kavram altnda tam olarak snflandrlamaz nk etrafnda bulunan insanlar, en iyi ihtimalle, konuya ilgisizdirler; Daha ok da
alay ederek, dudak bkerek, ve yarglayarak bakarlar
Yaratc mucidin baarlar, dnceleri ve teorileri, iirleri, resimleri ve edebiyat, almann
rn anlamnda, praksiyolojik olarak snflandrlamazlar Dnrler, airler, ve sanatlar
bazen dier ilerin baarlmasna uygun olamazlar. artlar bazen duyulmam eyleri ne karabilecek insan kt sona iter; Alktan lmekten veya hayatn srdrebilmesi iin tm gcn
kullanmaktan baka kendisine bir alternatif brakmayabilirler. Fakat, eer dhi amalarna
ulamay baarrsa, kendisinden baka hi kimse maliyetleri yklenmez
stelik dier insanlarn almasn yaratclarn almasnn yerine ikame etmek mmkn
deildir. Eer Dante ve Beethoven var olmam olsalard, dier insanlara grev vererek lhi
Komedya veya Dokuzuncu Senfoniyi retme pozisyonunda olamazlard. Ne toplum ne de tek tek

Misesin retisi Olarak Avusturya ktisat Okulu | 49


bireyler dhiyi ve almasn daha da ileri gtrebilir. Bu konuda talebin en yksek olduu
younluk ve devletin en st amiri etkisizdir. Dhi emirle i yapmaz. Yaratcya ve yarattna
neden olan sosyal ve doal artlar gelitiremez. nsan rknn soyaekim yoluyla slahna alan bilim ile dhileri ykseltmek, okullarla onlar eitmek, veya onlarn faaliyetlerini organize
etmek mmkn deildir. Ancak, elbette ki bir toplum nclere ve yeni r aanlara yolu tkayacak ekilde organize edebilir.
Dhinin yaratc baars praksiyoloji iin niha veridir. Bu insan kaderinin bedava bir hediyesi
olarak tarihte yerini almaldr. ktisadn kulland manada bir retimin sonucu kesinlikle deildir (Mises, 2008: 135, 136).

Avusturya ktisat Okulu ksaca bilinli bir marjinaldir. Hem iktisattaki anlamyla marjinalizmin kurucusudur, hem de sra d anlamyla bu byledir.
Marjinalizmin nne sadece ve sadece organize bir faaliyet olarak devlet ve
mdahaleci siyaset set ekebilir. Ama ok kr ki, iktisadn evrensel yasalar uzun dnemde buna kesinlikle izin vermez. iktisadn retilerini ve
ikazlarn gz ard ederlerse, iktisad feshedemezler; Toplumu ve insan rkn
yok edeceklerdir (Mises, 2008: 831). O ya var olacaktr ya da her eyle beraber ona kibir gsteren kuvvetle beraber uuruma yuvarlanacaktr. Nasl bir
kii yerekimi yasasna, barajdan taan suya, ve kan dolamna her daim bir
kuvvetle duramaz ise iktisadn kendinde doru evrensel kanunlarna da hi
kimse srekli bir biimde kar duramaz. Bu i olacak m, olmayacak m meselesi deildir. Bu i olmu ve bitmi bir konudur. Avusturya ktisad dier
btn ekollere gre bunu kavram tek okuldur. ktisat ilmine vkf olarak,
Avusturya ktisat Okulu, modern iktisadn anlad manada devletin retimi
deildir. Tam tersine iktisadn bizzat anlad gibi iktisadn evrensel kanunuyla her daim hemfikirdir. nsan tercihlerine ve doasna dayal bir yntemin savunucusudur.

ktisadn Evrensel Kanunlar Nereden Geliyor?


lgin olan, iktisat tarihine bakldnda iktisat disiplinine katk neredeyse ok azdr. Bilinenin tersine fen bilimlerine katk ise ok fazladr. Bugn
teknolojik gelimeler ve sermayenin katks fen bilimlerindeki byk atan
nedenidir. Uzay dinlenmekte, byk teleskoplarla kara delikler grlmekte,
mikroskoplarla kk yaratklar incelenmekte, eski alara ait kemiklerle
evrim teorisi dorulanmakta, dinozorlarn a ortaya dklmektedir. Artan
deneylerle ve bilgisayar katksyla, hesaplanamaz ve anlalamaz denilen
uzayn ya ortaya kmtr. Btn modeller yerli yerine oturmaktadr. Fen
bilimlerinde gelimeler ve bulular bir an bile hz kesmemektedir.
Oysaki sosyal bilimler, madde bilimlerinden te snrsz bir hayal dnyasnn sonsuzluunda gelimeye daha ak olmalyd. yle deil mi? Cevap

50 | Serkan Kiremit

iktisat iin ne yazk ki hayrdr. Metodolojisi sosyal bir bilim olan iktisada
yeni bulular getiren insan says o kadar azdr ki, ekonomi bilimi konusunda
deha sahibi kiiler genelde farkl alarda yaamlardr. Neredeyse bu kiiler
arasnda bir balant kurmak mmkn deildir. David Humeun Para Teorisi, David Ricardonun Karlatrmal stnlkler Kuram, Carl Mengerin
Marjinal Deer Teorisi, ve Thomas Greshamin kt parann iyi paray kovmas yasas gibi birok yaratc ilke ne acdr ki asla birbirlerinin zerine bina
edilmemitir. Bu da iktisada, belirli bir fikrin takip edilmesinden ok, farkl zamanlarn farkl dorularn yanstt grntsn vermitir. ktisat bylece,
asla fen bilimlerindeki gibi her eyi aklayan bir teori peine dememitir.
Bugne kadar iktisat, birikimsel ilerleyen bir teorik alt yapdan teye srayp birden yere den zigzag grafiklere benzer. Bunun kt nedeni vardr.
Birincisi iktisat biliminin gelecee doru srekli ilerleyen tarihsel ve kurumsal bir bilgi bilimi olduu dncesidir. kincisi iktisadn fen bilimlerindeki
gibi deneylere, matematie, sabit eitliklere, formllere, istatistik bilgiye ve,
bilgisayar gibi yksek hesaplayclarla kolayca insann tercihlerinin nceden
bilinebilecei gerei zerine oturmu pozitif bir bilim olduu fikridir. Ve
en sonunda da, iktisadn artan refahtan salayaca oranda gelime kaydedip
sonrasnda da sosyal bilimler iin elverisiz olup, ortadan kaybolaca varsaymdr. Aslnda iktisat bunlarn hibiri deildir. Ne tarihsel maddecidir, ne
pozitif bir bilimdir, ve de mutlak sonu bulunan simya gibi bir bilimdir.
ktisat basite insann olduu yerde bulunur. nsan yoksa mbadele yoktur.
Mbadele yoksa iktisat da yoktur. ktisat bu adan tarihin iinde, insan eylemlerinde ve mbadelelerinde gizlidir. ktisad bulunur klan, tarihsel ve madd
koullar deil sadece insan eylemidir. ktisat evrensel ilkelere sahiptir. O kanunlarn sanayi devrimi ile kazanmamtr. O kanunlar hep insan ile olagelmitir.
nk iktisat kendi iinde doru, gerek ve herkeste bulunan bir ze sahiptir.
Bu z varolusal bir mantksal karmdan elde edilmitir. Bu asla deneyime,
matematie, deneye, bilgisayara veya sadece sermayeye gerek duymaz. O sadece her insanda var olan bir kategoridir. Bu, insan eylemi kategorisidir.
Unutulmamaldr ki, insan varoluunun z olarak eylem kategorisi kendi bana mkemmel bir iyimserlik vaat etmez. Bunun iin eylem kategorisine illaki iktisat duvar gereklidir. nsan eylemleri bilinemezcilik, romantizm,
ilkelcilik, kendiliinden doan dzen, tarihsel materyalizm, kurumsalclk,
empirizm, phecilik, ve pozitivizmden te bir ey olmayp, aslnda onlar da
kendi iinde barndran bir eydir. nk eylem kategorisi baarya gtren
ilkelerin yannda, toplumsal felkete tayan ilkeleri de beraberinde tamtr. nsan eylemleri asndan terr de bir eylemdir, yangn karmak da, ama

Misesin retisi Olarak Avusturya ktisat Okulu | 51

sevgiliye verilen bir gl de eylemdir, dilenciye yaplan yardm da. Ksacas


insan eylemleri ahlk konuda suskundur. nk insan eylemleri amalar
bakmndan eitli ve deikendir. Sonuta iktisat, insan eylemlerinin tercihlerine karmaz, sadece bu eylemlerin belli hadleri olduunu hatrlatr. ktisat bilimi bu adan insan eylemlerinin ksa dnem karlarndan te uzun
dnem karlarnn hesabyla urar. Uzun dnem ise insan karlarnn atmac doasn bir uzlama alanna dndren barl ibirliine dayal sistemi ortaya karr. Bunun ad zel mlkiyet altnda iblm sistemidir.
David Humeun Para Teorisi, David Ricardonun Karlatrmal stnlkler Kuram, Carl Mengerin Marjinal Deer Teorisi, ve Thomas
Greshamin Kt parann iyi paray kovmas yasas, insan eylemleri kategorisi iinde var olan bir iktisat kanununun birka iktisat tarafndan kefidir
yalnzca. Yani o kanun aslnda oradadr. Sadece mucit beklemektedir. ktisat
bu adan genel eylem kategorisi snrlar iinde hareket eden birisidir. Asla
bir iktisat bir iktisad ilkeyi hiyoktan var edemez. O sadece genel eylem
kategorisi ierisinde bulunmaktadr. Ve iktisat da bu kategori iinde iktisad
ilkeleri betimleyen birisidir. Sadece, iktisatlar arasndaki bu ekol farklar
bu eylem kategorisi ierindeki kanunlar nasl ifade ettikleri ile balantldr. Yoksa iktisad ilkeyi yoktan var eden kii mucizeyi gerekletirmi bir
kiidir ki, kanunlarn dna karak aslnda genel eylem kategorisini paralamtr. Yani insan tercihlerine gerek duymadan hayalinde bir iktisat kanunu
kefetmitir. Bu asla mmkn deildir. Mmknse bile bu iktisat deildir.
Khinlik, tarihsel ebelik, ve speklatrlktr. Ve bu durum iktisada hibir ey
anlatmaz. ktisat byle ilgisiz metafizik konularla zaman kaybetmez.
yleyse iktisat ilkeleri nereden geliyor? Genel eylem kategorisinden. Hi
kukusuz bunu kavram iktisat says az deildir, yalnzca onlar ayn zamanda mucizelere de inanrlar. Mucize derken, genel eylem kategorisi dnda, iktisatnn masa banda hayalinden kurduu kanunlardan bahsediyoruz. ktisad dncede mucize aslnda var olamayacak olandr. nk iktisad
dncede genel eylem kategorisi dnda dnlebilecek bir ey yoktur.
Mesela PostModern felsefeye eilimli olan dnya genel eylem kategorisini
birer byk anlat olarak gryor. Ve bunun bir tarih, kurumsal ve kltre
dayal bir anlatm tarz olduunu, zamanla bu kanunlarn srekli coraf ve
medeniyetler evresinde deieceini sylyorlar. ktisat yasalar kltrel veriler erevesinde uluslarla uyumlu olduklar srece birer paradigmadr, derler.
Oysa iktisat, ne gzel ki, ne ruhsuz fizik yasalar gibi enerji korunumundan gelmitir ne de duygu dolu on emir yasas gibi Tanrdan gelmitir. O

52 | Serkan Kiremit

insan eylemlerinin genel kategorisine dayaldr. O herkeste bulunan insan bir


varolu zdr. Ve kendinde doru olarak mantksal karmdan domutur.
Yaamn, doruluun, ve gerein muhakeme alanna ait olmadn sylemek 21. yzyln modasdr. Lakin esasl bir iktisaty moda, yeni bilim
sylemleri ve teknolojik gelimeler etkilemez. nk iktisat apriori bilim
olduundan onu dsal ya da isel hibir ey etkileyemez. O ya dorudur, yahut klliyen yanltr. Hayat ve gerek sadece insan eylemleri iin kullanlan
alan ve veridir. Muhakeme ise hayat ve gerein anlalmas iin bir mantk
aracdr. Bylece muhakeme yoluyla iktisat,
insan eylemi kategorisinin sarslmaz temelinden hareketle, mantktan giderek muhakeme yoluyla adm adm ilerlemektedir. Varsaymlar ve koullar kesin olarak tanmlayarak, kavramlar
sistemi ina eder ve mantken doruluundan phe edilmez muhakeme tarafndan ima edilen
tm karsamalar elde eder. Elde edilen sonulara dair yalnzca iki davran mmkndr: Ya
sonular ortaya karan zincirdeki mantksal hatalar ortaya koymak, ya da doruluklarn ve
geerliliklerini kabullenmektir (Mises, 2008: 67).

Neticede iktisat zamanla, insan eylemleri kategorisine dayanarak orada


olan, ama asla kimsenin imdilik gzne arpmam birok ilkeyi ve kanunu o bilinmez dnyadan ekip karabilir. Ve hatta bu kanunlar katalaktik (mbadeleler bilimi) biimde iktisat biliminde parlatabilir. Bu birok kere
oldu. Ve yine olmas muhtemeldir. Yeter ki, o yaratc deha organize edilmi
bir ekilde kylmasn, n tkanmasn, grmezlikten gelinmesin ve sansrsz bir hayatta tebliini gerekletirebilsin. O vakit o kefedicigiriimci herhangi bir zamanda ve toprakta boy atabilir. Bir sakncas yoktur.
Bugn iktisadn evrensel yasalar dediimiz ne varsa modern anlamda
avusturyaldr. Yanl km ne kadar iktisat teori varsa Avusturyal deildir. Karl Marxn EmekDeer yasas, Lasallenin cretin Tun Yasas,
Keynesin arpan Etkisi, Samuelsonun Maliye Politikalar, Alman Tarihi
ktisat Okulunun Para Dkn yasas, Oskar Langenin Merkezi Kumanda Ekonomisi yasas, Fisherin Parann Miktar Teorisi yasas, Veblenin
Aylak Snf Teorisi gibi daha birok yasa iktisadn apriori ilkesine mutlak
anlamda karyd. ktisadn tartma kabul etmez evrensel doruluunda yok
olup gitmek mecburiyetindeydiler ve yle de oldular.

Avusturya ktisat Okulu: ktisatnn inin nkr m?


ktisadn konusu fen bilimlerinden farkldr. Bugn modern bilimin iktisadn
bana bela ettii ey de budur. Mucizeye inanmak dediimiz ey, yani genel
eylem kategorisinden ayrlan ama genel modele uygulanabilen matematiksel ve tarihsel mantk dediimiz ey de budur. nk matematiksel man-

Misesin retisi Olarak Avusturya ktisat Okulu | 53

tktaki gibi saylarn ruhsuz, bilinsiz ve amasz olmasndan farkl olarak her
bir insann eylemi amal, bilinli ve anlamldr.
Modern ktisatlar insan eylemleri kategorisinden kendilerini syrarak
kendilerine ait romantik bir dnyada masa ba iktisadn yarattlar. ktisatlar byle bir anda hayatn basit kurallarn genel yasalar zerinden anlamaya balaynca ar pozitivizm yanllar iktisadn rengini deitirmeye
kalktlar. ktisadn evrensel yasalar insan eylemleri kategorisi asndan
sosyal bilimdir. Buna mukabil birok iktisat evrensel yasalar fizik anlamda dnerek onlara genel yasa dedi. Marjinal deer teorisini siyas,
felsef, psikolojik ya da tarih olarak deil de, matematiksel mantkla aklamaya alnca iktisadn iini grafikler, istatistik bilgiler ve deneyler ele
geirmeye balad. Bylece William Stanley Jevons, Marshall, Fisher, Pareto,
Edgeworth, Samuelson, ve Milton Friedman gibi belli bal iktisatlar ekonominin metodolojisini deitirmi oldular.
Fizik, biyoloji ve kimya blmleri insan deerden bamsz olduundan,
buradaki laboratuar ortamnda saysz deney yapmak mmkndr. nsan eylemlerinin deiik bak alar ve davranlar bu deneysel ortamlarda neredeyse hi olmadndan, fen bilimleri iin deneyin kesinliine mracaat
edilebilir. Yer ekimi kanunu, srtnme kuvveti, oksijenin ka atomdan meydana geldii, DNAnn yaps bir bilim adam tarafndan deneylerle tekrar ve
tekrar kantlanabilir. Lakin iktisatta deney gelip geicidir. Ve yararl deildir.
Sadece anlk bir bilgidir. Deneyciye sadece ok ksa zamanda bir bilgi sunar
ve sonra ortadan kaybolur. nk fen bilimlerinde suyun kaldrma kuvveti
dnyann her yerinde her vakitte her insan tarafndan ayn ekilde hissedilir.
Oysa, iktisatta para miktarndaki herhangi bir arta karlk dnyann herhangi bir yerindeki herhangi bir kii ayn davranlarda bulunmayabilir. Birisi paray tasarruf eder, dieri kumara yatrr, dieri o para artna karlk
duyarsz kalmtr, bir dieri tketmeye hazrdr. Ksaca insan eylemlerinin
olduu bir ortamda laboratuar ortam sadece ve sadece olmas mmkn olmayan ler. Bu da iktisatta vakit ve nakit kaybdr.
Laboratuarda bilim adam demir ile pamuun btn atomlarn lime lime
hle getirebilir. Hangisinin zgl arlnn daha fazla olduunu saptayabilir. Ama bir iktisat deney ile bir kilo demir mi pahal yoksa bir kilo pamuk
mu sorusunu cevaplayamaz. Hatta tarih kaytlara bile bavursa, sadece o
gnlerde hangisinin insanlar iin deerli olduunu anlayabilir. O kadar. Ama
asla bugne bu bilgiyi tayamaz. nk iktisatta tekrarlanan olaylar sreklilik arz etmez, iktisat lmle, istatistikle, ve matematikle kesin sonulara
ulaamaz. inde demire ihtiya ok olduunda illa ki Trkiyede de pamu-

54 | Serkan Kiremit

a ihtiya olmayaca anlamna gelmez. Ya da pamuun fiyatndaki yzde


10luk art, arznn az olmas anlamna gelmeyebilir. Bu talebindeki ar arta denk dm de olabilir. Fakat bir iktisat olaylarn ne zaman, nerede ve
nasl olacayla ilgilenmesi yerine iktisadn basit ve anlalr ilkelerini anlama ikliminde kalmaldr. nk pamuktaki bu fiyat art bir gmrk vergisi
artnn sonunda da meydana gelebilir. Yalnz iktisat bir eyde kesin olmaldr. ktisatta bireyler farkl zamanlarda farkl yerlerde farkl ekilde tercih
ettiklerinden iktisadn srekli tekrar eden sabit bir says ve deeri yoktur.
ktisadn bir forml (M.V=P.Q) ya da bir Pi says da yoktur. ktisatta lm
o anlktr. Gelip geicidir. Uucudur. Sadece tarihte kalan bir veridir. Gelecee
sabitler aktaramaz. ktisat bu adan gericidir diyen pozitivistlere kulak tkamaldr. nk iktisat fen bilimlerine de matefizik bilimlere de benzemez. O
bulunan en yeni ve en kapsaml bilimdir.
ktisat insan eylemleri bilimiyle belirsizlik ilkesini bugn modern fizikten nce kefetmitir. Kuantum kuram fizikteki deneyciyi aktif katlmc ilan
ederken, ekonomideki bu belirsizlik sreci ekonomisti ideolojik yarglarn
ve n deerlerini yok sayan pozitif iktisat ekolne kar gl klmtr. nk iktisat sradan bir insandr, deerden bamsz sper ego deildir. nsann etik yarglar, metafizik hisleri, alkanlklar, eitimi, evresi, nyarglar ve ideolojik hassasiyetleri her zaman iktisad bir analizi etkileyecektir. O
yzden, iktisatta deney yapmak fen bilimleri gibi deneyi ok ufak sapmalarla
etkilemeyecek, daha fazlas neredeyse tamamen bozacaktr. nk deneyin
analizi neredeyse aratrmacnn deerlerine kaydracaktr.
Oysa fizikteki ideolojik yaklam dnyann gnee uzakln etkileyemez. Ama iktisat yle deildir. Zira bu konuda arya kamak da anlamszdr.
Marxn ifade ettii gibi, zel mlkiyeti savunmak bir burjuva iktisatsnn
ii deildir. Bu mlkiyet kurumunu yok sayarsak aslnda iktisad yok saymaya varacamz da bilmeliyiz.
Ksaca iktisattan zel mlkiyeti kaldrrsak, insanlarn birounun evlerinin, arabalarnn ve ev hayvanlarnn ellerinden gitmesine ahit olurduk, ne
kadar insann perian hale deceini fark etmez miydik? Hayr, bu durumun
sadece laboratuar ortamnda gerekleeceini sylersek, ben de size o zaman kimse de mlk yoksa nasl mbadele yapacaklar diye sormaz mym?
Sonu udur ki, mbadele bilimi olan iktisat iin illa ki bir mlk ve mlkiyet
kurumu olmaldr. Ve iktisat biliminin bu konuda cevab net ve mantkldr.
Bu mlkiyet zel mi yoksa kamusal m olmaldr sorusu hala sorulmaktadr.
Zamanmzn meselesi budur. Ama bu mesele iktisatta her zamanki gibi deneysel ve gzlemsel nedenlerle deil, ne yazk ki tarihsel bir tecrbe ile de

Misesin retisi Olarak Avusturya ktisat Okulu | 55

sonulanmamtr. nk Mises 1920 gibi erken bir dnemde, sadece apriori bilgi ile, sosyalizmin piyasa ekonomisini lavederek asla rasyonel hesap
yapamayacan, bu durumun da sosyalizmden nce var olan kapitalist ekonominin biriktirdii ihtiya akeleri sosyalizmi ne kadar zaman srklerse
oraya kadar gideceini sylemiti. Mises haklyd. SSCB, Rus arndan kalan
ihtiya akelerini ancak 1990lara kadar srkleyebilmiti.
Sosyalizmin tarihi, mbadele bilimi olan iktisadn, eer insanlarn bireysel mlkleri yoksa asla merkez otorite araclyla fiyatlar hesaplayamayacan gstermitir. Bu durum aslnda (matematii ve istatistii reddeden)
iktisatlara unu tekrardan hatrlatmtr: Masa ba iktisatlarn, fiyatlar
deney ortamnda oluturabilmeleri imknszdr. nk insan eylemleri bilimi bizlere unu anlatr; Bireysel zgr tercihler olmadan asla, glge fiyatlar
ile gerek dnyada oluabilecek fiyatlar arasnda en ufak bir balant kurulamaz. nk her bir bireyin tercihi saf olarak kendisine aittir, bir bakas
tarafndan ve zel olarak masa ba iktisatlar tarafndan bilinemez. Bilinebilmesi imknl olsa bile o tercih deil, uzaktan kumandal bir bireydir, ki
zaten sorun byle bir bireyin saf tercih mantn kullanmasn gerektirecek
herhangi bir tevike sebep olmaz. Mesele u ki, deney yaparken gzlemci,
yani masa ba iktisats, iktisad olaylar laboratuar ortamnda yaratrken
mbadele ilikilerinde bireyin saf tercih mantna bizzat kendisi mdahil
olarak, ncelikle otoriter olur, ikincisi olaylar yorumlarken keyfidir, ve ncs bireylerin sbjektif deerlendirmelerini gz ard ederek ticaretin doasna kar gelmitir.
Sonu olarak iktisat, deneyciliin, matematiin ve istatistiin nda rasyonel bir bilim olma yolunda yara alm ama bu durum, iktisatta olmas mmkn olmayan eylerin merkezinde aslnda ne olmas gerektiinin cevabn
bulmu bir bilim olma yolunda nemli admlar atmasn salamtr. ktisat
insann, insan eylemlerine dayal ok eitli madd ve manev mallar tercih
etmeye istekli, ama zamann kt oluuyla alkal olarak, insan kardeleriyle
ibirliine girip rettii metalar mbadelede bulunmasna dair bir bilimidir.
Bu bilim insan merkeze alan bir bilimdir. nsan dnen, deerleri olan,
tercihlerde bulunan, gemii renen ve gelecee speklatif bakan bir varlktr. ktisat mbadele bilimi ise ki yledir o vakit iktisat saylar dnyasnn
hissedemeyen rakamlarn ya da deney farelerinin tercih edemeyen doasn
taklit etmeyi brakp, sadece ve sadece dnyadaki btn insanlarn ortak ana
noktasna odaklanmaldr. Bu da insan eylemlerinin dnyasdr. Dnyadaki
btn iktisatlar! Artk bu dnyann kapsn ama vakti gelmitir. Bu kapdan buyurmaz msnz?

56 | Serkan Kiremit

Giriimcilik, Dnyas ve ktisat


ktisatlar, ayn fizik, kimya ve biyoloji gibi, kendilerine pozitif bilim ss
vererek, (Nobel veya John Bates Clark gibi) kendilerine yksek deerli ve
mevkili dller koyarak, kendi meslek onurlarn yksee kardlar. dnyasnn tekrar gzne girmeye baladlar. Bunlarn iine, 19. Yzyln bandan itibaren i dnyasnn en byk giriimcisi olan Devlet de dhildi. Keynesyen iktisat, bu sreci hzlandrarak ekonomi biliminin esas ura konusu
olan mikroekonomi/Catalactics/piyasa teorisi/ veya mbadele bilimi yerine,
devletin mthi houna gidecek olan makroekonomiyi/mdahaleci ekonomi
bilimini yrrle koydular. ktisatlar artk kamu kurumlarnda ar istihdama kavumulard. hayatnda ar devletlemenin olduu bir dnemde, zel irketler yerine devlet dairelerinde i imkn yakalayan iktisatlar,
devletin istatistik kurumlarnda, merkez bankasnda, veya maliye ile hazine
bakanlnda i bulan iktisatlar artk grafiklere ve matematiksel manta
giderek ihtiya duyar oldular.
Keynesyen dnemin en byk arts iktisatlar iin saygn bir istihdam
salam olmas idi. Lakin hibir aa sonsuza kadar byyemezdi. Ve iktisatlarn i bulma imknnn da bir sonu vard. Ekonomi gene marjinal deer
teorisini altrmt. Keynesyen ekonomi bir anda gzden der olmutu.
1980lerden sonra, tketiciler, yani evrensel oy hakkna sahip vatandalar
ya, snf, akl ve para tanmadan merkez ekonominin refah datamadn,
tam tersine genileyen zgrlk ortamnn yani serbest piyasa ekonomisinin
bizlere refah getirdiini dnr oldular. Artk iktisatlarn devlet kapsnda
ekmek aramalar zorlamt. Bizler, yani bu ara dnemin iktisat rencileri ise eitimi mdahaleci ekonomi bilimi zerine okurken, yaam serbest
piyasa zerine akmaya balamt. Borsalar, bankalar, kredi kartlar, tketici davranlar, finansal konular, sat teknikleri, reklam ve pazarlama gibi
konular makroekonominin deil, ama aslnda insan eylemleri bilimi olan
iktisadn konusuydu.
ler gene arapsana dnmt. dnyas insan eylemleri bilimi olan
iktisad bilenlere ihtiya duyarken, karlarnda sadece devlet yani maliye politikalar iin iktisat renmilerle kar karya idiler. Bugn olan
durum budur.
Fakat i dnyas hala iktisatlardan yanl bir eyi istemekte srar etmektedirler: Gelecein bilgisini, fiyatn ne olduunu ve krl pazarlarn nerelerde bulunduunun tahmin edilebilir olmasn dnyasnn, daha ok da kapitalistlerin ve
iverenlerin zemedikleri skntl konu budur. Ne gzel ki, iktisat kanunlar

Misesin retisi Olarak Avusturya ktisat Okulu | 57

bazen teorik olarak pratik yaamdan daha ndedir. ktisat bylece teorisini
daha nce kurmu pratiini aan bir bilim olmak zere aslnda ok ilgi ekicidir. adamlar ne yazk ki genel ve basit iktisat kanunlarna hkim olmadklarndan, iktisatdan bir giriimci ve khin olmasn istemektedir. Oysa iktisat asla bir giriimci ve khin deildir. O olsa olsa en fazla iktisadn basit ve
genel kanunlarn iyi bilen ve bunu sradan insana anlatabilecek yetenekteki
kiidir. Bir iktisat asla bir maln fiyatn tam tamna bilemez. Giriimcilik
yetisine sahip olmadndan herhangi bir maln piyasada satp satmayaca bilgisinden bihaberdir. ktisat iin gelecek bilinebilir bir ey deildir.
Bilinir olan gelecein bilinemez olmasdr. Giriimcinin buradaki tek fark
ounluktan bir adm nde olmasdr. O doru ngrsn dierlerinin aklna hi gelemeyecek bir fikri piyasada tketicilere kabul ettirme kabiliyetine
sahip olan kiidir. Giriimci ayn zamanda atak ve cesurdur. Kapitalistin bir
giriimciye ihtiyac vardr. Giriimcinin de sermaye sahibine.
ktisatnn burada syleyecei ey aktr: Gelecek belirsizdir, fiyatlar bilinemez, ve giriimcilik piyasadan satn alnacak bir meta deildir. Giriimcilik sadece sermaye ile ortak olunacak bir eydir. Giriimci asla iktisadn uzmanlarndan tavsiye alacak kadar ngrsz deildir. Giriimciye kr getiren
ey, gelecein tketici ihtiyalarn herkesten nce grmesi ve bu mal piyasaya ilk srm olmasdr. Zira giriimci tek bir eyden korkar: Tketicinin bu
mala ilgisizliinden. Eer tketici bu mal talep etmez ise vay o giriimcinin
hline, o mflisten (iflas etmi kiiden) bir bakas deildir artk.
ktisat tarihi aslnda baarl iler deil, baarsz iler zerine kuruludur.
O birok giriimcinin baarszln normal karlayan, iadamlarnn kaybettikleri sermayelerin piyasada dier kiilerin eline getii ve devlet adamlarnn iktisat yasalarn grmezden geldikleri baarsz politikalarn zerine
kurulan buhranlarn tarihidir. te bir iktisatya en ok burada gvenebiliriz.
O karlksz para baslmasnn sonucunda ar kullanlan kredinin mutlaka
krize yol aacan bilir. Bunu bilmesinin tek bir nedeni vardr. ktisadn basit
evrensel ilkelerini paralayp geme isteine karn, bunun asla olamayaca
gerei. Bu durumun ad i evrimi teorisidir. Fakat bu buhrann ne zaman
patlak vereceini ise bir iktisat asla bilemez. O krizin olacan bilir, zamann ve ne kadar sreceini deil. Zaman ancak dier artlar belirler yani
tketici davranlarnn verecei tepkiler ve politik beklentiler. Yoksa bir iktisat borsadan alaca bir tyo ile zengin olamaz. O borsann iine szm biri
bile olsa, onun ktlar kaybetmeye yakndr. Bugn olmasa da bu i yarn
olacaktr.

58 | Serkan Kiremit

Asl olan iktisatnn haddini bilmesidir. ktisat teori ile pratiin i ie


getii kiidir. O bir yandan iadamlarnn dier yandan devlet politikalarnn
iktisadn genel yasalarna gre davranmalar gerektiini syleyen kiidir. O
bu yasalar etrafnda hem bugnk nesiller iin hem de gelecek nesiller iin
iktisadn bilgisini dier iktisat cahillerine aktarmak zorundadr. Zira sermaye
asla havadan yamur gibi yamaz. O doal bir kaynak deildir. Doru iktisat
yasalarnca ortaya kar, geliir ve bollar. Sermaye kt gn ihtiya akeleri
iin tasarruf edilmeye mahkmdur. Asla refah devletlerince arur edildii
gibi srekli datlacak bir mal deildir. O srekli giriimcilere ihtiya duyar.
Giriimci serbest piyasada i gren zgr dnceli ve risk alan kiidir. O
serbestlik, zel mlkiyet ve toplumsal gvenlik ister. Bylece giriimci ngrleri ile sermayeyi srekli olarak daha verimli ve etkin kullanlan noktalara
tar. Bylece bu ark dner durur. Sermaye, artan nfus artna karlk vererek, toplumdaki kt eyleri, ktl, al ve isizlii geride brakr.
Misesin uyarc ama etkili szleri ile konuyu aydnlatrsak:
artlarn bugnk hliyle, her zeki insan iin iktisattan daha nemli bir ey yoktur. Kendi
kaderi ve torunlarnnki risk altndadr.
ktisat dncesinin yapsna ok az kii nemli fikirler kazandrabilir. Ancak, tm akl banda
insanlar kendilerini iktisadn retilerine ina klmak zere davet edilir. amzda bu balca
yurttalk grevidir.
Holansak da holanmasak da, iktisat kk bir uzmanlar ve bilginler grubunun eriebilecei
bir bilgi dal olarak kalamaz. ktisat toplumun temel meseleleriyle ilgilenir; herkesi ilgilendirir
ve herkese aittir. Her vatandan temel ve uygun alma konusudur.
ktisat bilgisi yaps insan uygarl yapsndaki esas unsurdur; Son iki asrn modern sanayilemesinin ve tm ahlak, entelektel, teknolojik, ve tedavi edici baarlarnn zerine ina edildii zeminidir. Bu bilginin kendisine sunduu zengin hazineyi uygun kullanp kullanlmayaca,
veya kullanlmadan ylece brakp brakmayaca insanlara kalmtr. Ancak, eer ondan en iyi
ekilde yararlanmazlar ve iktisadn retilerini ve ikazlarn gz ard ederlerse, iktisad feshedemezler; Toplumu ve insan rkn yok edeceklerdir (Mises, 2008: 825 ve 831).

Anaakm ktisatlar Neden Avusturya Okulunu Grmezden


Geliyor
Modern iktisatlar, Avusturya ktisat ekoln gereksiz laf kalabalklar yapan
ve zaten herkes tarafndan bilinen gerekleri abartarak onlarn bilimsel deerini olduundan fazla gsteren, aykr bir ekol olarak kabul ederler. Yamur
yadnda insanlar evde mi kalacaktr yoksa dar m kacaktr sorusuna insann yapaca tercih zaten dier insanlar tarafndan bilinebilir. Bu iki tercih
dnda zaten bir tercih yoktur. Bu durumu Avusturya iktisadnn ok nemli
bir bilimsel deer gibi gstermesi sadece ve sadece laf kalabaldr derler.

Misesin retisi Olarak Avusturya ktisat Okulu | 59

Modern iktisatlar, Avusturya iktisadnn bu gibi gereksiz yinelemeler ile


metafizik ukura saplandn sylemektedirler. Mark Blaug Misesin iktisat
bilimleri zerine yazlar o derece absrd ve kendisine hastr ki, birilerinin
ciddiye alm olmas aknlk vericidir demitir. (Blaug, 1992: 93). Mises
bu tr eletirilere o kadar alktr ki gelecekte karsna kacak muhtemel
eletirilere yant verme istei ierisindedir: retilerimin balangta reddedileceinin farkndaydm. adalarmn pozitif nyarglarn ok iyi biliyordum. Egemen olan panfizikalizm (iktisad fizik bilimi olarak grme anlay) iktisadn temel problemleri konusunda krdr. Biyoloji problemlerini
bile dnya gr asndan parazit olarak alglyor. Bu fanatiklere gre,
bunun dndaki her ey anlamsz, metafizik ve hayal sorunlarla vakit geirmektir (mre, 2006: 76).
nl ultraampirist iktisat yntemcisi Terence Hutchison, Misesyen apriori dnce iin sadece kelimeler var etrafta, kelime kovanlar var. ktisat
metafizie dnm ve olmas gereken alan kaybolmutur diyerek Misesyen dnceyi aprak bir biimde metafizik olarak adlandryordu. Aslnda
sorun tam da buydu. ktisat basite fizik ve fizikd deildir. Rasyonel ya da
irrasyonel durum hi deildir. ktisat sosyal bilim midir yoksa fen bilimi midir? Mesele budur. Sosyal bilim fizikddr ama metafizik bir bilim deildir.
Sosyal bilim iinde insan ve insan davranlar olan bilimdir. Fen bilimi ya
da fizik iinde nesne ve nesneleri inceleyen bir bilimdir. Buradaki ayrm ok
nemlidir. Ne yazk ki birok modern iktisat Misesyen iktisad anlamak iin
kafa yormamtr.
Apriori bilgi tr gerein doru ile ayn anda olmas durumudur. Aslnda
birok durumda gerek ile doru ayrlabilir. Hutchison iin doru iktisadn
deneylenebilir bir bilim olmasdr. Karl Marx iin iktisadn tarihsel maddecilik olarak anlalmasdr. Onun iktisattan anlad ey makro biimde tarihsel
olarak gidecei istikameti bilmektir. Bu Marx iin dorudur. Zira iktisat bir
sosyal bilim olarak ne deneylenebilir ne de tarihsel veriler nda spekle
edilebilir. O ancak gerek ile dorunun tartlmaz birlikteliinde artk evrenselleebilir bir bilimdir. Bundandr ki, sosyal bilimlerde keifler salyangoz
admndaki gibi yavatr.
ktisadn neden apriori bir bilgi tr olduu ise gene muhakemenin snrlarnda gizlidir. nk insann elinde iki tr k yolu vardr. Birincisi mekaniksel nedensellik yani emirkomuta ile ynetilen tercihtir. Bu yamurlu
havada zorla bizi evde tutan zorunlu nedenselliktir. Buna komuta ekonomisi,
askeri toplum ve vesayeti ynetim diyebiliriz. kincisi ise amasalc davrantr, ki bu Avusturya ktisadnn tuttuu yoldur. nsan zeksna ulam

60 | Serkan Kiremit

nc bir yol yoktur. Mekaniksel nedensellik ne yazk ki bugn modern iktisad deneye, matematie, istatistik bilgiye, tarihselcilie ve ar psikolojiye
srklemitir. nsan davranlarn ve tercihlerini uzmanlarn gzlemlerinde
sanki daha yksekmi gibi gzken szde verilere dayandrarak, insann klelemesini salamtr. Apriori bilgiden tremi amasal davran ise insan
eylemini sadece iktisadn evrensel kanunlaryla denetler. Onu serbest brakarak onu etkinletirir ve srdrlebilir klar.
imdi yukardaki rnei daha iyi aabilir ve Misesyen retiyi derinlemesine dnmemilere bir kez daha hatrlatabiliriz. Yamurlu havada insan ya
evde oturacaktr ya da dar kacaktr diye bir tercih yoktur. Yamurlu havada insann tercihini neden ve niin kulland deil, ne ile kulland nem
arz eder. Bunu kendi istedii iin mi yapmtr yoksa onu zor kullanarak m
tercih etmitir. Mesele budur. Bunu iktisattaki anlatmyla yle aklayabiliriz: Halk tasarrufu kendi isteiyle mi yatrma ynlendirmitir. Yoksa devlet eliyle
mi tasarrufa zorlanarak yatrm gereklemitir. te meselenin z Avusturya ktisat Okulu iin budur. Asla iki tercih ayn deildir. Mises totolojiye dlm
deildir. Mises yeni bir ey sylemektedir. Gnll tercih ile cebri tercih arasndaki byk farka dikkat ekmektedir.
Esas totoloji Milton Friedmann izledii iktisad yoldur. Friedman, zgrln iktisad refah ile birebir ilgili olduunun apriori bilgi ile deil iktisad
endekslerle de anlalabileceini ifade etmi, ve hatta Misesyen retoriin gcnden tesindeki hibir niteliksel, szl tanmlama, bu grafiin anlatm
gcyle karlatrlamaz (Skousen, 2004: 131) demitir. Fen bilimlerin bysne kaplan Chicago ekol ayn zamanda sosyalistlerin eline byk bir
g vermitir. nk asgar cret ve sendikalar isizliin nedeni iken ve bu
iktisatta apriori bilgi olarak tartlmaz bir gerek iken bugn sosyalistler
grafikler, deneyler ve matematiksel olarak kendilerine uygun grdkleri verilerle asgar cretin isizlii azalttn kefetmilerdir. Ne byk bulu ama!
Neticede Misesin inatla izledii metodolojik yol, dier gleri ona ortak
etmekten uzaktr. nk iktisat insan eylemleri bilimi olarak zaten evrensel
iktisat yasalarnca anlalabilir. Bu dorulara ek olarak matematiksel mantk ve iktisatta deney gereksizdir. Ockhamn usturas denilen ey de budur.
Bir olay, fenomeni aklamak iin kullanlacak olan iki aklamadan daha
basit olan yani daha az varsaymda bulunan tercih edilmelidir. Sz gelimi,
Humeun herkesin parasnn bir gecede 10 kat artmasnn uzun dnemde enflasyon hari bize hibir fayda getirmeyecei ynndeki teorisini, tutup yeni
varsaymlar zerinden anlatmak hem gereksizdir hem de zaman kaybdr. Bu

Misesin retisi Olarak Avusturya ktisat Okulu | 61

adan Milton Friedman sadece skseli bir yol sememitir. Fikr rakiplerine
de sanki yeni bir yol varm gibi davranm ve onlar cesaretlendirmitir.
Modern iktisatlarn kafasn kartran bir ilke de udur: Eer bir ey popler olmamsa o ey deersizdir. Hayr, poplerlik gelip geici hevesler ile
doludur. Klsiklere bir ey anlatmaz. Oysa ki, balarken Avusturyac iktisadn
poplerlikten bilhassa katn, klsik olmak gibi derdi olduunu anlatmtk. Bu duruma bilinli marjinallik adn vermitik. Van Gogh yaad sre
boyunca sadece tek bir resmini satabilmitir. Bu onun popler olmadn,
ama bugnk anlamda bir klsik olduunu bizlere anlatr. Mesele aslnda
klsik olma ya da popler olmak meselesi deildir. Konu bizzat uzun dnem
ve ksa dnem meselesidir. Baz ekol kurucular, Milton Friedman gibi ksa
dnem poplerliini seer. Birileri, Mises ve Rothbard gibileri ise, uzun dnemi gz nne alarak daima entelektel macerada gen kalmak isterler. Btn i hayat tercihiyle alakaldr.

Avusturya Okulu: Hi Bir ey Yapmayan Deil, ok ey Yapmann


Yoludur
Modern iktisatlar kriz zamanlar hari aykr iktisat ekollerinin adn anmazlar. Bunun nedeni modern iktisatlarn krizi ynetememeleridir. nk krizi
ynetmek diye bir ey yoktur. Ekonomi zaten ynetilebilen, ayar verilebilen
veya mdahale edilebilen bir ey deildir. Ekonomi bilindii zere insan tercihlerinin, zamann kstl oluuyla birlikte, kt kaynaklar karsndaki srekli
mbadeleye girimek suretiyle oluturduklar en etkin olma bilimidir.
Bylece, hkim iktisatlar tarafndan Avusturya ekolne bir yafta yaptrld. Avusturya ktisat Okulu sanki sadece kriz zamanlarnda beslenen
vampirlere benzetiliyordu. Kriz bitince tekrar unutulacak bir ekol gibi grlyordu. Vampirin karnn doyurduktan sonra maarasna ekilmesi gibi,
Avusturya ekolne bal iktisat da suya sabuna dokunmayan makalelerine
geri dnecekti. nk Avusturya ktisat Okulunu hibir ey yapmayan bir
politikiktisat ekolnn ardl sanyorlard.
Hayr! Bu arptmadan baka bir ey deildir. nk Avusturya ktisat Ekol
sk bir braknz yapsnlarc bir politik yolu benimser. Onun amasal davran herhangi bir politik davrantan ayr deildir. Dierlerinden tek fark insan doas ve tercihi konularnda iktisat biliminin evrensel yasalaryla uyumlu
olmasdr. 1929 Byk Buhrannda veya yakn zaman 2008 Mortgage krizinde hep ayn yolu izlemitir. O kenara ekilip her eyin dzeleceini sanan bir
nihilist deildir. Veyahut gemii devaml iyimser anarak geiren, gelecekten

62 | Serkan Kiremit

hi bir beklentisi olmayan karamsar bir muhafazakr hi deildir. O ekonomiye


mdahale etmez, zira mdahale edebilecek eyleri tasfiye eder. nk hkmetin zarar veren elini zerimizden ekmesini salayan bir aralar seti sunar;
1-) Hkmetin ekonomiye mdahale edici politik nlemlerinin tasfiyesi,
2-) Parann yalnz bana sosyal yarar arttrc bir zellii olmadndan,
merkez bankalarnn para basmasnn nlenmesi,
3-) Merkez bankasn zamanla lavedilmesi ve altn standardna geilmesi
ya da serbest bankaclkla enflasyonist politikann srekli nlenmesi,
4-) Asgar cretin, sendikalarn ve sosyal gvenlik ann zorunlu uygulamalarnn sonlandrlmas, ama iilerin herhangi bir dernee veya
emekli sand gibi gnll sosyal ibirliklerine ye olmasnn kaplarnn sonuna kadar almas,
5-) Vergileri srekli azaltarak tasarrufun insan tercihlerine braklmas,
6-) Tevik uygulamasnn braklmasyla politik madurlarn durumunun
dzeltilmesi, yani vergiyle geineler ile vergi verenlerin arasndaki
smrnn tarihin sayfalarnda braklmas,
7-) Giriimciliin nn tkayan her engelin, siyas ve hukuk eitlii bozmadan ortadan kaldrlmas,
8-) Kamusal alanlarn srekli azaltlmas ile zel mlkiyetin hzla artrlmas, ve iktisad egemenliin siyasilerden tketicilere gemesinin salanmas,
9-) Faiz politikasn faiz oranlarn doal seviyelerine ekecek olan serbest
bankacla veya altn standardna braklmas, bylece yatrmtasarruf
orannda iktisad bymenin lkenin vatandalarna braklmas,
10-) thalat ve ihracatn srekli biimde serbest braklmas,
11-) Son olarak tam teekkll serbest piyasa ekonomisine geilmesi.
Ksacas Avusturya ktisat Okulu sk politik kararlaryla kenardan frtnay, salgnlar ve krizleri izleyen aciz biri deildir. O frtnay, salgn ve
krizleri oluturan eli lavetmenin peindedir. O benden sonra tuhaf diyen deil, elini tan altna sokan sorumluluk sahibi bir ekoldr. Avusturya ktisat
Okulu Nuhun gemisine alnmas iin srekli dua eden bir iktisat deildir. O
yamurlu havada frtnay dindirmek iin frtnaya kar koandr. O bylece
delice, dahice ve marjinal bir ie kalkmtr. Hkmet ya da devleti arkasna
almadan entelektel bir eyler yapmann maliyeti elbette ardr, ama onun
verecei huzur insanla kar sorumluluk tayan bir kalp ve tartlmaz bir
saf aktr.

Misesin retisi Olarak Avusturya ktisat Okulu | 63

Konuyu daha iyi anlamak iin Christopher Hitchensin lmeden nce sarf
ettii szlerle bitirirsek:
Fakat bildiim ey, hala hayattayken etmek istediim tek sohbet Bana gre kesinlik sunan,
tam bir emniyet sunan, boyun emeyen sarslmaz bir inan sunan teklif kabul etmeye demeyecek bir tekliftir. Hayatm risk alarak yaamak istiyorum. Her zaman, yeterince Bilmiyorum
yeterince anlamadm, yeterince bilemem ve gelecek bilgi ve bilgeliin potansiyel byk hasadnn kysnda kesinde itahla alyorum. Baka trl olmazd. Ve size ocukken, kendilerinin
inand gibi inanmadnz srece sizin l olduunuzu syleyenlere bir bakmalsnz. ocuklara sylenecek ne berbat bir sz! Ve sadece mutlak bir otoriteyi kabul ederek yaayabilmek
Bunu bir hediye olarak dnmeyin. Zehirli bir kadeh olarak dnn. Ne kadar cezp etse de
bir kenara itin! Kendinizi dnerek risk aln! Bu ekilde kat kat mutluluk, hakikat, gzellik ve
bilgelik size gelecektir.

Referanslar
Glin mre, Avusturya Okulu iinde Ludwig von Mises ve ktisadi Dnceye Katks, yaynlanmam doktora tezi, stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits ktisat Anabilim
Dal, 2006, http://mises.org/etexts/imre.pdf.
Mark Blaug, The Methodology of Economics, Cambridge University Press, Cambridge, 1992.
Murray N. Rothbard, Ekonomik Krizler, evrimleri, Mises ve amzn Paradigmas, eviren: Mustafa Acar, Liberal Dnce, Say: 51-52, Yaz-Sonbahar 2008.
Mark Skousen, Viyana ve Chicago: ki ktisat Okulun Hikyesi, eviren: Zeynep Kopuzlu,
Piyasa, Say: 11, Yaz 2004.
Ludwig von Mises, nsan Eylemi: ktisat zerine Bir nceleme, eviren: smail Aktar, Editr:
Mustafa Acar, Liberte Yaynevi, Ankara, 2008.

Misesin Sosyalizminin nemi*

Peter J. Boettke
Ekonomist | George Mason niversitesi

eviren: nsal etin


liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 65-75.

Ludwig von Misesin 20. Yzyln en byk iktisatlarndan birisi olduu


gereinden asla phe edilmemelidir. Mises, sada ve solda anlatla gelen muhtelif mitolojilere karn, asla bilimsel veya popler bir unutulu altnda almad. I. Dnya Sava ncesinde, The Theory of Money and Credit
(Para ve Kredi Teorisi 1912) ile birlikte, Mises kendisini Almanca konuan
iktisat dnyasndaki gen nesil arasnda, ve esasen daha geni olarak Kta
Avrupasnda nc bir iktisat teorisyeni olarak kabul ettirmiti, ve 1920lerin ve 1930larn sava aras yllar esnasnda, Misesin bir teorisyen ve metodolojist olarak n uluslar aras seviyede yaylmt. ngilterede (Lionel
Robbins gibi) ve Birleik Devletlerde (Frank Knight gibi) nc iktisat dnrleri, Misesin iktisat bilimine katklarn yakndan incelemeye ve onun
fikirleri ile eletirel surette megul olmaya baladlar. Bu zaman sresince, F.
A. Hayek, Fritz Machlup, Oskar Morgenstern, Gottfried Haberler, Felix Kaufman, ve Alfred Schutz gibi rencilerinin baarlar Almanca konuan bilim
camiasndan Avrupann btnne ve nihayetinde uluslar aras bilimsel camiaya yayldka, Misesin gen iktisatlarn dikkat eken bir reticisi ve
akl hocas olarak n artt. Gerekten de, Henry Simonsun bir keresinde ifade ettii gibi, ayet rencilerinin katksna gre deerlendirilirse, Mises 20.

* Peter J. Boettke, The Signifiance of Misess Socialism, 30 Eyll 2012. Bu makale, Misesin Sosyalizm isimli kitabnn
Laissez Faire Books tarafndan hazrlanan eBook yayn iin nsz olarak kaleme alnmtr. Metnin orijinali iin
bkz. http://lfb.org/today/the-significance-of-misess-socialism/. Kitabn Trke basks iin bkz. Sosyalizm: ktisad
ve Sosyolojik Bir Tahlil, Liberte Yaynlar, ev: Yusuf ahin. Ankara.

65

66 | Peter Boettke

Yzyln ilk yarsnn en byk iktisat hocas olarak deerlendirilmelidir.1


Okuyucuya Misesin bir iktisad dnr olarak konumunu hatrlatmak
nemlidir, nk bu kitap Socialism: An Economic and Sociological Analysis
(Sosyalizm: Bir ktisad ve Sosyolojik Tahlil) bu n tesis etmede balca bir
rol oynad. Paul Samuelson, ktisad Bilimler Nobel dl dier Nobel dlleriyle ayn zamanda tesis edilmi olsayd, Misesin ilk Nobel dll iktisatlardan birisi olabilecei ynnde speklasyon yapmtr.2 Byle bir nem
kabulnn yaam sresince ondan kam olmasna ramen, Mises 1969da
American Economic Associationun (Amerikan ktisat Topluluu) Mtemayiz
yesi olarak adlandrld, ve ayrca kendi anavatannn bilimsel baar iin
en yksek onur niann almt. Fakat, Misesin mhim bir iktisat olarak
konumu ayrca, Albert Hirschmann The Passions and the Interestsi veya John
Kenneth Galbraihtn The Affulent Societysi gibi muhtelif mehur ve ikonik
eserlerde, laissezfaire pozisyonun en belirgin 20. Yzyl temsilcisi olarak
anlm olmas gerei tarafndan da kantlanmtr.3
Samuelsonun speklasyonu Misesin deer teorisi, sermaye teorisi, ve parasal teoriye dair teknik iktisada katklarna dayaldr. Hirschman ve Galbraith gibilerinden gelen nem kabulleri Misesin sosyal felsefeye katklarndan
trdr. Sosyalizm kitab hakknda en byleyici olan ey, Misesin dnce
yapsnn bu her iki vehesinin de tam ve gz alc bir sergileniidir. Hayekin
iaret ettii gibi, bu kitap btn bir iktisatlar neslinin fikirlerini deitirmitir.4 Basite ifade edersek, Sosyalizm iktisat ve politik ekonomi alanlarnda
imdiye kadar kaleme alnm olan en cesur ve parlak kitaptr.
Kitabn ilk olarak 1932de ngilizcesinin yaynlanmasna karn, Henry
Hazlitt 9 Ocak 1938de New York Timesda nihayet bir eletiri yaynlamt.
Ve bu eletirisinde Hazlitt ifade eder ki, Ak fikirli hibir okuyucu yazarn
muhakemesinin taml, mantnn gc, dncesinin kudreti ve btnl1 Bkz. Henry Simonsn Annals of American Academy of Political and Social Science (Kasm 1944) iindeki Omnipotent
Government eletirisinde, s. 192de: Modern Avusturya Okulunun babas Profesr Mises, ayet insan onu ok
sayda mtemayiz rencileri ve takipisinin katklar ile deerlendirecek olursa, iktisat biliminin yaayan en byk
hocasdr.
2 Bkz. Samuelson, Bertil Ohlin (1899-1979), Scandinavian Journal of Economics, 83 (3), 1981, ss. 355-371.
3 Bkz. e.g., Hirschman, The Pasions and the Interests, (Princeton, NJ: Princeton University Press, 1977):s. 128, ve
Galbraith, The Affulent Society, (New York, NY: Signet Classics, 1976 [1958]): ss. xiv, 132. Aikr olmaldr ki, bir
dnrn eletiri konusu olmas gz ard edilmesine ye tutulur, eletiriler sebepsiz ve hatal olsa bile, tpk
Galbraithin Misesi and rneklerde olduu gibi. Galbraith ayrca Human Actionn, 1949da yaynland zaman,
New York Times iin bir eletirisini yazmtr: bkz. In Defense of Laissez-Faire, New York Times Book Review
(30 Ekim 1949), ve Misesin bir teorisyen ve bir hoca olarak konumu ile analizinin kapsamlln kabul etmesine
ramen, Galbraith Yale niversitesi Yaynlarn o zamann ekonomik analizi ve kamu politikasnn genel gayreti ile
bylesine uyumsuz olan bir kitab yaynlam olduu iin azarlamaktan kendisini alamaz.
4 Bkz. Hayek, Foreword to Socialism: An Economic and Sociological Analysis (Indianapolis, IN: Liberty Fund, 1981):
xix.

Misesin Sosyalizminin nemi | 67

nce tesir altna alnmakta baarszla urayamaz. Hazlitt [M]isesin sosyalist felsefenin literatrde mevcut en ykc tahlilini sunduunu ne srerek
devam eder. Hazlitt vurgular ki, Sosyalizm kitab, teknik iktisada dayal olmasna karn, daha geni bir literatrle baa kar ve, kitabn sayfalar boyunca,
kapitalizme kar ve sosyalizmden yana sralanmakta olan btn argmanlara deinir. Ve Hazlittin kanaatince, Mises bunu ylesine bir g, zek, ve
btnlk iinde yapar ki, bu kitap sosyalizmin imdiye kadar kaleme alnm
en tahrip edici tahlili olarak payelendirilmelidir. Hazlitt aklar ki, Sosyalizm
kitab bizim amzn bir klsiidir.
Bu yargya ulalmas iin iki neden vardr tarihsel balam ve analitik
zek. Erken 20. Yzyln entelektel zeithgeisti sosyalizm fikri iin devrimci
bir hararet sergiliyordu. Misesin bu kitabn tam da ilk cmlelerinde ifade
ettii gibi,
Sosyalizm amzn iar ve parolasdr. Sosyalist fikir modern ruhu hkm altna almaktadr.
Kitleler onu onaylar. O herkesin fikir ve hislerini dile getirir; Damgasn bizim zamanmza vurmutur.5

Bir sosyal felsefe olarak, sosyalizm insan psikolojisine derin surette gml olan bir ryaemelinin (dreamaspiration) iine ilemeye muktedirdi.
Sosyalizm dnyay sosyal hastalklardan kurtarmay ve bir bar ve ahenk
dnemine yol amay vaat etti. Verilen sz Yeryz Cennetinin kolektif
irademizin snrlar dhilinde olduu idi. nsann insan tarafndan smrl sona erdirilecekti, ve insanlk tarihinde ilk defadr ki, dil bir sosyal
dnya ite bu yeryzndeki lmllerin ellerinde olacakt. Dindar ve sekler
dnrler benzer ekilde, yabanclamann almas ve, snf sava ortadan
kalktka, hakik sosyal ahengin gerekletirilmesi suretiyle, smrye son
vermenin sosyalist vizyonunca entelektel bakmdan ayartlmlard.
Anlar, Notes and Recollectionsda (Notlar ve Hatralar) Mises kendi tahliline nasl vardn ve, sosyalizm ve daha genel olarak sosyal ibirlii sistemlerine dair soruturmasnda, argmannn dar anlamdaki bilimsel niteliini
neden vurguladn tartr.
Sosyal ibirliine dair yaynlarmda, sosyalist ve her tr ve eilimden mdahalecilere kar tartmada, hayli zaman ve gayret harcadm tiraz edildi ki, organizasyon sorununun psikolojik
vehelerini gz nne almakta baarszla uramtm. nsan bir ruha sahiptir, ve bu ruhun
kapitalist bir sistemde huzursuz olduu sylenir; Ve toplum iin daha tatmin edici bir emek ve
istihdam yaps karlnda, yaam standartlarndaki azalmadan muzdarip olmak iin gnlllk de vardr.

Fakat, Mises srar eder ki,

5 Mises, Socialism: An Economic and Sociological Analysis, s. 15.

68 | Peter Boettke
ncelikle, bu argmann gelin onu kalb [veya duygusal] argman olarak adlandralm akl
[veya entelektel] argman olarak adlandrabileceimiz, sosyalist ve mdahalecilerce hlen
ykseltilen, orijinal argmanla aykr dp dmediini belirlemek nemlidir. kinci sosyalist
argman kendi programlarn kapitalizmin retici yeteneklerin tam geliimini azaltt iddiasyla merulatrmaya gayret eder; retim potansiyelinden daha azdr. Sosyalist retim yntemlerinin retimi llemeyecek derecede artrmas ve, bu suretle de, herkes iin bol tedarik
adna gerekli koullar yaratmas beklenir.

Mises bu tartmay akln insan ilikilerinde oynad rol tekrar vurgulayarak sonulandrr:
Kalb argman tartmak iin, sosyalist bir retim sisteminin benimsenmesinin hsl edecei,
ekonomik refahtaki bir azalmann kapsamn soruturmak elbette ki nemlidir [Sosyalistler
iddia eder ki] iktisat bilimi tartmay zmek iin gsz kalr.

Fakat,
Bu sorunla, kalb argmann kullanmn itibarszlatran bir minvalde ilgilendim Duygusal
argmanlarn antikapitalist politikalarn rabetliliini akladn asla inkr etmedim. Ancak,
uygunsuz teklifler ve nlemler bu tarz psikolojik samalklarla uygun hle getirilemez.6

Misesin sosyal ibirliine dair sistem analizi aralaramalar analizinin


kat bir bilimsel yaklamna dayaldr. Kolektivistlerce peine dlen amalarla iddetli bir ekilde anlamazlk iinde olabilir ise de, Mises bir ekonomist olarak abalarn bu dorultuya odaklamad. O deer bamsz iktisat
bilimi idealine derin bir surette bal idi. Bilimsel analizin bu vizyonunda,
ekonomistlerin grevi seilen aralarn verili amalarn elde ediliindeki tesirliliinin eletirel bir tahliline younlamalardr. Sosyalist nerilere gelince, bu u anlama geldi ki, iktisad soruturma, retim aralarnn kolektif mlkiyetinin (seilen aralarn) peine dlen amalarn gerekletirilmesinde
(vaat edilen sosyal ahengi mmkn klacak olan bir retim rasyonalizasyonu
ve bunu takip eden retici kapasite patlamasnda) tesirli olup olmayacana
dairdi. Tam da yukarda iaret ettiim gibi, Mises kalb argman ile dorudan megul olmad, fakat onun yerine kalbin cazibesini hafifletmek amacyla, akl argmana hitap etmeye alt.
Dnyadaki btn ryaemelleri, Misesin bilimsel surette zmledii,
sosyalist organizasyonun temel sorununu perdeleyemez. Hazlitt eletirisinde
tam da bunun zerine basmt:
Misesin kanaatince, sosyalizmin gerekletirilmesinin nndeki en byk zorluk, ksaca, entelekteldir. Bu engel bir iyi niyet, veya, kiisel dl olmakszn, enerjik surette ibirlii yapma
gnlllne dair bir mesele deildir. Melekler bile, ayet kendilerine sadece insan akl bahedilmi olsalard, sosyalist bir toplumu oluturamazlar.7

6 Mises, Notes and Recollections, (South Holland, IL: Libertarian Press, 1978, [1940]): ss. 115-116.
7 Hazlittin New York Timestaki Sosyalizm eletirisi (9 Ocak 1938).

Misesin Sosyalizminin nemi | 69

Sosyalizm, ekonomik hesaplamann bir zel mlkiyet piyasa ekonomisi


altnda mmkn kld, emein entelektel iblmn feda etmek zorundadr.8 Kapitalizm, baka bir ifadeyle, ekonomik hesaplama sorununu zmeye ve, mbadele ve retim faaliyetinin karmak koordinasyonunu baarmaya muktedirdir.
Misesin sunduu argman dobra dobradr. retim aralarnda zel mlkiyet olmakszn, retim aralar iin bir piyasa olmayacaktr. retim aralar
iin bir piyasa olmakszn, (mbadele oranlarn, veya insanlarn yapmak istedikleri nisp dei tokular yanstan) piyasada belirlenen parasal fiyatlar
olmayacaktr. Ve, farkl mallarn ve hizmetlerin nisp ktlklarn yanstan,
parasal fiyatlar olmakszn, ekonomik karar vericiler iin rasyonel iktisad
hesaplama ile megul olmann bir yolu olmayacaktr. Rasyonel iktisad hesaplama, zel mlkiyet haklarnn ve rekabeti piyasa sreci dhilinde su yzne kan parasal fiyatlarn olmad bir dnyada imknszdr. Tanm gerei, sosyalizm piyasa ekonomisinin temelini, yani retim aralarndaki zel
mlkiyeti ortadan kaldrr; Sistem, ekonomik hesaplamann piyasa srecinde
oynad role hizmet eden, baka bir mekanizma bulmak zorundadr. Rasyonel ekonomik hesaplama ile megul olma yetenei olmakszn, iktisad karar vericiler karanlkta sendeleyip saa sola arpar. Misesin ifade ettii gibi,
iktisad hesaplama olmakszn, uzun ve dolambal srelere sahip btn
retim, karanlkta atlan bir sr adma dnecektir.9
Bu itirazn bylesine kesin oluunun nedeni vardr. Bu neden okuyucunun
bir piyasa ekonomisi iinde yaadklar eyi ne kadar da ok batan verili olarak kabul ettiklerini aikr ekilde gz nne almasn gerektirir. Bir piyasa
ekonomisinde, emein iblm altndaki sosyal ibirlii iin gerekli temelin ekseri ksm bizim gnlk/olaan ekonomik mevcudiyetimizin arka plannn basite bir parasdr. Ancak, popler safsatalar imha etmenin yannda,
ekonomistin balca grevlerinden bir bakas da, gnlk vasatn gizemini
rencilere ve vatandalara amaktr.10
John Maynard Keynes mehur bir ekilde ne srmtr ki, kapitalist
ekonomi dhilinde, iktisad karar vericiler zaman ve eksik bilginin karanlk
8 Misesin Liberalismde ifade ettii gibi, (Irvington-on-Hudson, NY: Foundation for Economic Education, 1985,
[1927]): s. 75, ktisat biliminin bir sosyalist toplumun olaslna kar ykselttii kesin itiraz budur. Sosyalist
toplum, piyasa fiyatlarnn oluumundaki reticiler ve tketiciler olarak, btn giriimciler, toprak sahipleri, ve
iilerin birliini ihtiva eden, emein entelektel i blmnden vazgemek zorundadr. Fakat bu olmakszn, yani
rasyonalite olmakszn, iktisad hesaplama yapma olasl dnlebilir deildir.
9 Mises, Socialism, s. 101.
10 ktisatnn bir retici olarak ikili grevi benim yakn tarihli kitabmn balca mesajlarndan birisidir. Bkz.
Living Economics: Yesterday, Today and Tomorrow (Oakland, CA: Universidad Francisco Marroquin Press and The
Independent Institute, 2012).

70 | Peter Boettke

glerinin ana yakalanmtr.11 Keynese gre, bizim gelecek ekonomik giriimlerimizin speklatif nitelii, tasarruflar ve yatrmlar arasndaki balant koptuu zaman, nemli koordinasyon sorunlarna eilim gsterir ve ekonomik istikrarszlk kitlesel isizlikle sonulanabilir. Misesin Sosyalizminin
konusu olan, kapitalizmin sosyalist tenkidinden farkl olarak, Keynesin kapitalizmin makroekonomik istikrarszl tenkidi, Misesin Human Action (nsan Eylemi) gibi eserlerde icabna bakt mdahaleci eletirinin bir uyarlamasdr. Fakat, kritik ve nemli farkllklarn bir kenara koyduumuzda,
Mises aslnda Keynesin tehis ettii vaziyeti inkr etmez. Bir kapitalist ekonomideki iktisad karar vericiler retim hususunda daima belirsiz bir dnyada ve modern bir parasal ekonominin karmaklklar iinde eylemde bulunmak zorundadr. Emein i blm ats altndaki sosyal ibirliinden
doan byk kazanlar gerekletirebilmek, sosyal sitemin binlerce, belki
de milyonlarca bireyin dank faaliyetlerini koordine etme yeteneine dayaldr. Fakat bu, tam tamna Misesin ekonomik hesaplama stne bylesine
ok vurgu yapmasnn nedenidir.
zel mlkiyet piyasa ekonomisi kararlara klavuzluk eden fiyatlar retir,
ve kr ve zarar muhasebesi kaynaklarn ve zamann alternatif frsatlar arasndaki dalm ve yeniden dalm iin gerekli geri bildirimi salar. Parasal hesaplama bize ekonomik deiim denizi stnde klavuzluk etmede asla
mkemmel deildir, fakat o bizi kimi zaman dalgal olan sularda yol bulmaya
muktedir klar.
Parasal hesaplama, ekonomik olaslklarn aknla dren izdihamnn ortasnda bir klavuz
salar. O bizim, dorudan sadece tketici mallarna veya en iyi ihtimalle an alt sra retim
mallarna uygulanan deer bimeleri daha st sraya ait btn mallara ynelik olarak geniletmemizi mmkn klar.

Ksacas, ekonomik hesaplama ile megul olma yetenei bizim, zaman ve


eksik bilginin o karanlk sisini aralamamza, ve ekonomik faaliyeti beer surette mmkn olduu kadaryla rasyonel bir minvalde organize etmemize
izin verir. Rasyonel olarak hesaplamann bu yetenei olmadnda, rasyonel
iktisad organizasyon muhtemel deildir.
Ekonomik hesaplama piyasadaki bir btn olarak karar vericileri, teknolojik olarak gerekletirilebilir projelerin ok saydaki dizisini ayklamaya,
ve yalnzca iktisad olan projeleri semeye muktedir klan eydir.12 ktisad
11 Bkz. onun uzun vadeli beklentileri tartt yerde, The Genereal Theory of Employment, Interest and Money, (New
York, NY: Harcourt Brace, 1936): blm 12.
12 Misesin ifade ettii gibi,
Fakat ekonomik ynetimin asl ii, aralarn amalara ynelik intibak (adaptation) ancak bylesi bir kararn verildii
zaman balar, [yani, alternatif retim yntemleri de dhil, alternatifler arasnda seim yapm]. Ve sadece iktisad
hesaplama bu intibak mmkn klar. Byle bir destek olmakszn, alternatif materyaller ve srelerin artc kaosu

Misesin Sosyalizminin nemi | 71

problem belirli retim makinalarnn teknik imkn ve etkinliini tespit etme


sorunu deildir. Daha dorusu, iktisad problem, ekonomi iindeki bireylerin planlarn zaman boyutu zerinde koordine etme sorunudur, ve bunu, bazlarnn retim planlarnn bakalarnn tketim talepleri ile rtt ve
mbadeleden karlkl kazanlarn tketilmeye doru eilim gsterdii bir
ekilde yapmaktr.
Mises yazar ki, Hesaplama olmakszn,
ktisad faaliyet imknszdr. Sosyalizm altnda iktisad hesaplama imknsz olduundan, sosyalizm altnda, dnyay algladmz ekliyle, bir ekonomik etkinlik var olamaz. Ufak ve nemsiz ilerde rasyonel eylem yine de daim kalabilir. Fakat, ekseriyetiyle, rasyonel retimden bahsetmek artk mmkn deildir. Rasyonalite kstaslarnn yokluunda, retim bilinli surette
iktisad olamaz.13

Modern olanna ilveten klsik politik iktisatlar da iyi bir toplumu tekil eden koullara dair sorulara hitap eder. Fakat, onlar srar ederler ki, sosyal
sistemlerin felsef deerlendirmelerine dair analize dhil edilmesi zorunlu
olan teknik iktisad ilkeler vardr.
ktisat biliminin eletirmenleri iktisatlarn her eyin fiyatn bildiklerini,
fakat hibir eyin deerini bilmediklerini syler. Belki de, hibir ey, yalnzca
iktisat bilen bir iktisat kadar, politika bilimlerinde entelektel bakmdan
bylesine tehlikeli deildir. Eklemeliyim ki, hi mi hi iktisat bilmeyen bir
ahlak filozofu istisna olmak zere.
Mises asl bir balamda hayli temel bir soru soruyordu: Bakn dostlarm,
yeni bir dnyaya yol gsteren, rasyonel surette planl bir ekonomi amal bu
planlar ok gzel ve falan filan ite, fakat ltfen bana tam olarak aklar msnz, iilerin beslenebilmeleri iin, akam yemei masalarna tavuklar nasl
olup da hazr bir ekilde servis edilecektir?
Baka bir ifadeyle, bu ekonomik sistem, makul ekilde etkin bir usulde
mallar ve hizmetleri sunmak amacyla, en temel seviyede nasl alacaktr? retim rasyonalizasyonu kargaa tarafndan neden olunan yaygn israf
ile hkm srebilecek bir proje muhtemelen deildir. Fakat bu, tam tamna
Misesin sosyalist fikre kendisi ile meydan okuduu eydir. Onlarn setikleri
aralarn (retim aralarndaki kolektif mlkiyetin) sonular, onlarn ifade
ettikleri amalar (retimin rasyonalizasyonu ve sosyal ilikilerin uyumunu)
gerekletirmeye muktedir olamayacaklar anlamna gelir. Tam da aralar,
peine dlen amalar bakmndan tutarsz/uygunsuz olduu iin.
altnda, insan akl tam bir ne yapacan bilememe durumunda olurdu. Farkl sreler ve farkl retim merkezleri
arasnda her ne zaman karar vermek zorunda kalrsak, btnyle denizde yzyor oluruz. (Sosyalizm, s. 102).
13 Mises, Socialism, s. 103.

72 | Peter Boettke

Sosyalizmin ryaemeli ekonomik gerekliin kayasna arpp darma dan olur. Hi kimse sosyalizmin sonulanmak zorunda olduu niha hayal
krkln Misesten daha aikr surette ifade edememitir, nk, ironik surette, hi kimse Mises kadar gl bir ekilde, bu emelleri sempatik surette
ifade edip, iktisad eletirinin implikasyonlarn kantlamamtr.
Misesin kalb argmanlar ile akl argmanlar arasnda kulland ayrm hatrlamak daima nemlidir ve, ayet beer bilimlerde ilerleme kaydetmek istiyorsak, kalbimizi, akln rasyonel analizi ile yattrmay daima renmek zorundayz. Sosyalizm kitab, byk iktisatnn yapt eyi yaparak,
en iyi baarsyla usta bir ekonomik teorisyen ve eletirel dnr olmutur.
Bunu aklda tutarak, okuyucular kendilerini Sosyalizm ile birlikte hayranlk uyandran bir entelektel maceraya hazrlamaldr. Misesin tenkidi kapsamldr, ve yalnzca Marksizmin sert biimlendirilmi sosyalizmi ile Sovyet
tarz merkez planlamaya hitap etmez; Mises ayrca, Hiristiyan sosyalizmine
ilveten, sendikalizm ve kooperatiflere de hitap eder. Temel seviyede, sosyalizmin savunulmakta olan her trne hitap edilir ve onlarn kendi terimlerine
dayal olarak eksiklikleri aa serilir. Ve, Mises kendi imknszlk tezini
rtmeye ynelik muhtelif giriimleri daha etraflca Human Actionda yeniden ele alacak olsa da, sosyalizm iktisadnn en nemli fikirlerinin bir kan
Sosyalizm kitabnn iinde nceden tahmin eder ve onlara karlk verir.14 Bu
srete, Mises yalnzca tekel, istikrarszlk, ve eitsizlie dair eletirel fikirlerle baa kmakla kalmaz, ama ayrca iktisad teori kurulumunda dengenin uygun rol, iktisad analizde matematiin rol, ve, sosyalist planlamann
yzlemek zorunda olduu koordinasyon sorununu zmek zere, yarm (quasi) veya yapay piyasalar kullanma abalarnn uygunluu ile de ilgilenir.
Sosyalizmi tahrip edici bu tenkide gml olan ey, zel mlkiyet serbest
piyasa ekonomisinin incelikli ve gz alc bir savunusudur. Misesin piyasa
ekonomisini kavray, sosyalist ve mdahaleci fikriyatn bandan sonuna
yapla gelen kapitalist sistem eletirisi gayretlerini tehis edii zerinden gelitirilmiti. Sosyalizmin baaramad eyi, kapitalizm her gn baarr.
retim aralarndaki zel mlkiyeti ykan bir sistemin, iktisad hesaplama ile megul olma iktidarszlndan tr, ie yaramaz kacann
nedenlerinin implikasyonlarn bandan sonua kadar inceleyerek, Mises
14 Misesin konuya dair yazlarn dikkatle inceledikten sonra, ciddi renci 9 ciltlik bir referans eserinde ierilen
sosyalist hesaplama tartmasnn dkmanter tarihini zenle okumak isteyebilir. Bu eser, Marxtan balayarak,
sosyalizm altnda ekonomik hesaplama sorununu yapay zeka yoluyla zme eklindeki gnmz gayretlerine
kadar her eyi, ve bu gayretleri rtc olan, Mises ve Hayek tarafndan etkilenmi olan iktisatlarca yazlm
argmanlar tekrar yaynlar. Bkz. Boettke, ed., Socialism and the Market: The Socialist Calculation Debate Revisited,
9 Cilt, (New York, NT: Routledge, 2000). .

Misesin Sosyalizminin nemi | 73

vurgulamaya muktedirdi ki, mlkiyet, fiyatlar, ve kar ve zarar bir kapitalist


sistem iindeki iktisad faaliyetin koordinasyonu iin bylesine nemli asl
kurumlardr. Mlkiyet olmakszn fiyatlar bir illzyondur, ve krlar olmadan
giriimcilik ise ocuk oyunudur.
Sosyalizmin sorunu ne yneticilerin motivasyonu ne de iilerin tevik
ediliidir, bu sorunlar her ne kadar zor olursa olsunlar. Sorun iyi niyetli ve
kendiliinden evkli olanlar bile karlayacaktr, ve bu sorun, rekabeti piyasa ekonomisinin yokluunda, gerekli iktisad hesaplamalarla megul olmak
iin zorunlu olan bilginin mevcut olmaydr. Rekabeti piyasa sreci iin
bir ikame bulduuna inanan kiilere ynelik eletirisinde, Mises kast gtmeksizin giriimsel piyasa srecinin gelimi bir kavran iin tohumlar
eker. Ksacas, modern Avusturya iktisat okulunun 20. Yzyl iktisat bilimine
balca karakteristik katklarndan birisi sosyalist hesaplama zerine tartmadan neet eder.15
Fakat bu tartma 1989 ve 1991den bu yana gerekten de l deil midir?
Sovyet tarz merkez planlama bir zamanlar olduu gibi bir toplanma ars olmayabilir, fakat Misesin Sosyalizm boyunca gsterdii gibi, sosyalist
dnrlerin kapitalizmi eletirirken kullandklar fikirler, iktisat meslei
dhil, bizim entelektel kltrmzn iine ilemitir. Tekel gcnn, kapitalist speklasyonun ve eitsiz gelir dalmnn eletirileri her yanmzda
mevcuttur. Ve nerilen areler her zaman deil ounlukla mlkiyet, fiyatlar, ve kr ve zarar tarafndan retilen mevvikler, bilgi (information) ve
yeniliklerce bir araya getirilen ekonomik faaliyetin etrefil ana dair ayn
kavrayszl kantlar. Sistemin btn bir mekanizma olarak ileyii sklkla
gz ard edilir. Sosyalizm kitabnn okuyucusu, kitap stnde ilerledike, sosyalist dnrlerin ne kadar da ok eski fikrinin politik diyaloumuzun varsaymlar hline geldiini, ve Misesin popler safsatalara dair zekice eletirilerinin ne kadar da ounun gnmzde kamu politikas sahasna tatbik
edilebilir olduuna aracaktr.
Misesin lisan kullanmna dair son bir not. Misesin dikkatli bir rencisi Sosyalizm kitabnda praksiyoloji kelimesini gremeyecektir; Onun yerine
sosyoloji kullanmtr. Kayglanmayn. Mises meslek yaam boyunca uygulamac bir praksiyolojist idi. 1922deki Mises (ve sonra kitap 1932de ngilizce
basldnda da) praksiyoloji terimini henz kullanmamt. O hlen, insan
eylemi genel teorisinin geni anlamyla ifade edilen Weberyen yorumlayc
15 Bkz. e.g., Mises, Socialism, s. 119. Ayrca bkz. Israel M. Kirzner, The Economic Calculation Debade: Lessons for
Austrians, Review of Austrian Economics, 2 (1) 1988; ve Don Lavoie, Rivalry and Central Planning, (New York, NY:
Cambridge University Press, 1985).

74 | Peter Boettke

sosyoloji gelenei iinde, ve daha dar anlamyla, bu kapsaml bilimin en gelimi dal olan iktisat disiplini iinde altn dnyordu. ktisat disiplini iinde Menger ve Bhm-Bawerkin ayak izlerini takip etmekteydi. Mises,
sosyolojinin sava aras yllar esnasnda Durkheimin tesiri altndaki geliim
tarzndan tr, insan eyleminin genel bilimine dair kendi kavrayn elde
tutmak amacyla, praksiyoloji terimine gei yapmaya ve sosyolojinin Weberci terminolojisini terk etmeye zorland.
Hayekin ve onun sosyalizm eletirisinin dikkatli rencisi de, Misesin
rasyonel kuruculuk eletirisi ve kendiliinden doan dzen savunusunun
Misesin sosyalizm eletirisinde nerede yer aldn merak edecektir. Fakat,
Misesin kitabnda kuruculua kar argmann ve kendiliinden dzeni savunusunu grme baarszl metni dikkatlice okumamaktr. Elbette ki, Mises ve Hayek arasnda farkllklar vardr gerekten de tartlmas gereken
mhim farkllklar. Ancak, sosyoloji ve iktisat stne temel konular ve sosyalist hesaplama tartmasnda ykseltilen sorunlar hakkndaki fikr benzerlikleri kabul edilmelidir ve, bunlarn vurgulanmas da nemlidir. nceden
bahsettiimiz gibi, Mises iin sosyal organizasyona dair kritik fikir emein
iblm altndaki ibirliidir. Ekonomik hesaplama olmakszn, ekonomik
sistem emein i blmnn karmak koordinasyonunu baaramaz, ve bylece sosyal ibirliinin kazanlar gerekletirilemez. Misesin emein entelektel i blm stne vurgusu daha sonra Hayekin toplumdaki bilginin blmne dair tartmasnda gelitirilmitir. Sunum ekilleri phesiz ki
vurgulamada farkllar, ama ok az phe olmaldr ki, onlar ayn entelektel
damarn iindedir.
Mises ve Hayek iin piyasa ekonomisin kendiliinden dzenine dair benzer bir argman dile getirilebilir. Hayekin insan eyleminin amalanmam
sonularna odaklanm surette okunabilmesine karn, Misesin analitik
odaklan insan eyleminin amasal nitelii stnedir. Ama Hayekin dikkatli
rencisi hatrlamak zorundadr ki, Hayek sko Aydnlanmas dnrlerinin insan tasarmnn deil, ama insan eyleminin sonucu ibaresini vurgulamt ve Hayek bu giriiminde mtemadiyen Carl Mengerden ilham almt.
Menger sosyal bilimlerdeki en nemli sorunlarn u soru ile balantl olduunu iddia etmiti, Nasl olur da, ortak refaha hizmet eden ve ortak refahn
geliimi iin son derece nemli olan kurumlar, onlar tesis etmeye ynelik
ortak bir irade olmakszn mevcudiyet bulur.16
16 Bkz. Menger, Investigations into the Methods of the Social Sciences with Special Reference to Economics, (New York,
NY: New York University Press, 1985, [1882]). renciler ayrca uraya bakmaldr; Mises, Human Action, s. 402,
The Epistemological Import of Carl Mengers Theory of the Origin of Money, balkl blm. Burada Mises ifade
eder ki, Mengerin teorisi yalnzca parann douuna dair doru bir teori sunmakla kalmaz, ama ayrca praksiyoloji
ve onun aratrma ynteminin bir rneini de salar.

Misesin Sosyalizminin nemi | 75

Misesin dikkatli rencisi Sosyalizm kitabnda onun organizma ve organizasyonu karlatrd blm dikkatle okumaya yneltilir. Organizma
planlanmam dzene iaret ettii hlde, organizasyon sosyal dzenin dorudan tasarm ve ynetimidir. Misesin syledii gibi,
Organizasyon otoriteye dayal bir birliktir, organizma ise mtekabiliyettir. lkel dnr daima
eyleri dardan organize edilmi olarak grr, asla kendi kendilerine organik surette gelitiklerini dnmez. (vurgu eklenmitir).

Fakat, Mises devam eder,


Organizmann doasn tanyarak ve organizasyon kavramnn kendisine zgln bir kenara sprerek, bilim ileriye doru byk admlarndan birisini atmt. Daha nceki dnrlere
hrmet ile birlikte, birisi ifade edebilir ki, Sosyal Bilim sahasnda bu, esas ksmyla 18. Yzylda
baarld ve Klsik Politik ktisat ve onun ilk ncleri asl rol oynamt.

Baka bir ifadeyle, Misesin iinde alt ve Sosyalizm kitabndaki analizi ile bylesine nemli surette kendisine katkda bulunduu sosyoloji ve
iktisadn bilimsel ilerlemesini mmkn klan kiiler Adam Smith ve onun
adalardr.
Mises gerekten de 20. Yzyln en byk ekonomistleri arasndayd.
Onun katklar deer teorisinde, sermaye teorisinde, parasal teoride, karlatrmal ekonomik sistemler, ve iktisat bilimi metodolojisinde dil surette kabul edildi. Her yeni nesil, onun eserlerini yeniden okumaldr ve onun eserinin nasl olup da bu dnyaya ait felsefede yzyllar boyunca sren diyalou
tekil eden geniletilmi imdiki zamana bylesine hayati bir katk olarak
kalabilmi olduu stnde dnmelidir.
Mises, tam tamna, hem zeki bir teknik iktisat ve hem de cesur bir sosyal filozof olmas nedeniyle dierlerinin stne ykselir. Sosyalizm kitab bu
yetenekleri her sayfasnda sergiye sunar. Bu kitab erken 1980lerde bir kolej
rencisi olduumdan bu yana okumaktaym, ve 1980lerin son yllarnda
kolej eitimi kariyerime baladmdan beridir bu kitab her yl rencilerime okutmaktaym. Onu her okuyuumda yeni bir ey renirim. Okuyucuyu
bunun aynsn yapmas iin cesaretlendiririm. Henry Hazlittin eletirisinde
syledii gibi, Sosyalizm kitab bizim amzn bir iktisat klsiidir. Benim
bu ifadeye yapacam yegne tadilat, zamann testinin bu kitabn aslnda btn zamanlarn bir iktisat klsii olduunu kantlam oluudur.

zgrln Politik Ekonomisi ve


Dershanelerin Kapatlmas

Bican ahin
Do. Dr. | Hacettepe niversitesi retim yesi

liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 77-83.

zgrlk: Sivil, Siyasi ve Ekonomik


Klasik liberal ve liberteryenler iin zgrlk, en temel siyasi deerdir. O, en
bata her bireyin kendi vicdani kabullerine uygun iyi hayat anlaynn peinden gitmesine imkn tand iin deerlidir. zgrlk, birbirinden farkl
ve potansiyel olarak birbiriyle atabilecek farkl ahlaki normlarn bir arada
var olabilmesine imkn tanyan bir meta-normdur. Erick Mack ve Gerald F.
Gaussun iaret ettii gibi, zgrlk, bizim bakalarndan meru olarak talep
edebileceimiz tek eydir.1 Bu talep, kendimiz dnda kimsenin haklarna
zarar vermeyen eylemlerimizle ilgili olarak bizim hayatmza dardan mdahale edilmemesini istemekten ibarettir. Bu zgrlk anlay Fransz dnr Benjamin Constantn modern zgrlk, Isaiah Berlinin de negatif
zgrlk olarak niteledii zgrlk anlaydr.
zgrln sivil, siyasal ve ekonomik boyutlar arasnda l bir ayrm
yapabiliriz. zgrln sivil boyutunda dnce ve ifade zgrl, din ve
vicdan zgrl, toplanma ve rgtlenme zgrl gibi klasik anlamda
negatif zgrlkleri zikredebiliriz. zgrln siyasi boyutunda, kamusal
alanda alnan ve bizim hayatmz da etkileyen kolektif kararlarn oluturulmas srecine katlma zgrlmz yer almaktadr. Bu zgrln var
olduu siyasal sistemler demokrasiler olarak adlandrlmaktadr. Son ola1 Eric Mack, Gerald F. Gauss, Klasik Liberalizm ve Liberteryanizm: zgrlk Gelenei ev. Arda Akiek ve Bican
ahin, iinde Liberalizm El Kitab, Cennet Uslu (ed.), Ankara: Kadim Yaynlar, 2013.

77

78 | Bican ahin

rak, zgrln ekonomik boyutunda bireylerin sahip olduklar tanr ve


tanmaz mallar, maddi olan ve olmayan mlkler zerinde diledikleri gibi
tasarrufta bulunma zgrlnden bahsedebiliriz. Bu, liberallerin bireylerin
kendi bedenlerine ve kiiliklerine sahip olmalar anlamna gelen z-sahiplik
ilkesinin bir sonucu olarak doan mlkiyet hakknn bir sonucudur.
zgrlk, ite bu l sacayann zerinde ykselmektedir. Bu ayak,
yani sivil, siyasi ve ekonomik zgrlkler, birbirlerini btnler ve bir ahenk
ierisinde genel anlamda zgrl garanti ederler. Bu ayaklardan bir tanesinin krlmas halinde zgrln korunmas olduka zor ve belki de imknsz
hale gelir. Nitekim dnme, toplanma, rgtlenme ve ifade zgrlkleri olmadan kamusal alanda siyasal katlm haklarna sahip olmamzn bir anlam
yoktur; nk, bu haklar olmakszn brakn siyasi eylemi herhangi bir anlaml insani eylemde bulunmamz imknsz hale gelir. Yine bireylerin siyasal
kararlarn oluturulmasna etki etme imknnn, yani siyasal zgrln olmad bir yerde mlkiyet haklarmz ve bunlar zerinde dilediimizce tasarrufta bulunabilmemizi ifade eden ekonomik zgrlklerimiz de hak tanmaz
ynetimlerin keyfi mdahalelerine ak hale gelebilecektir. Son olarak, ekonomik zgrln olmad bir yerde ne sivil zgrlklerimizin ne de siyasal
zgrlklerimizin bir garantisi olabilir. Dnsenize, zel mlke sahip olamyor veya sahip olduumuz mlkmz zerinde istediimiz gibi eylemde
bulunamyorsak, szgelimi nasl bir dernek kurup o dernekte istediimiz zaman toplanp, dilediimiz konular tartp bu tarttmz konular bir dergi
veya gazete olarak yaynlayabiliriz? Eer zel mlkiyetimiz zerinde hakkmz mutlak olmaz ise sz konusu sivil zgrlkleri kullanmamz imknsz
bir hale gelir. Ayn ekilde, ekonomik zgrln olmad bir yerde siyasal
zgrlklerin anlaml bir ekilde varlndan bahsetmek te manaszdr.

Ekonomik zgrln nemli Bir Tr: Giriim zgrl


Bu noktada, ekonomik zgrln nemli bir boyutundan daha bahsetmek
isterim: giriim zgrl. Ekonomik zgrl, kiinin zel mlk sahibi
olabilmesi ve sahip olduu bu mlk baka bireylerle mbadele edebilme,
miras brakabilme, balama ve hatta yok edebilme konusunda snrlanmamas olarak okuyabiliriz. Evet, bireyler ekonomik zgrlk sayesinde sahip
olduklar maddi ve/veya maddi olmayan (entelektel mlkiyet gibi) mlkleri daha verimli olacaklarna inandklar yeni alanlarda retim srelerine
sokarlar. Esasen ekonomik zgrln bu ynne giriim zgrl adn
veriyoruz. zel mlkiyet kurumu temelinde ykselen bir piyasa ekonomisinde bireyler bakalarnn temel haklarna zarar vermeyen maddi projelerin

Eitimin Politik Ekonomisi ve Dershanelerin Kapatlmas | 79

peinden komakta zgrdrler. Adam Smithin ifade ettii gibi, bir piyasa
ekonomisinde bireyler kendi hayallerinin peinden koarken hi niyet etmedikleri halde onlarn abalar grnmez bir el vastasyla toplumsal kara
da hizmet edecek ekilde ynlendirilir.
Bir ekonomide hangi mal veya hizmete ynelik ihtiya olduu ve bu ihtiyacn en iyi nasl tatmin edilebileceine ilikin bir fikri olan bireyler, giriim
zgrl sayesinde bu fikri gerekletirmek zere yola koyulurlar. Biz bu
bireylere giriimci adn vermekteyiz. Giriimciler kafalarndaki projeyi hayata geirebilmek iin sermaye, emek, toprak gibi retim faktrlerini bir araya getirirler. Bu abalar bazen byk baar hikyeleri bazen de byk hayal
krklklar ile sonulanr. Baar hikyelerinin olduu yerde tketicilerin bir
ihtiyalarnn karlanarak hayat standartlarnn ykselmesi sz konusu olur.
Giriimci bu hizmetinin dln de maddi ve manevi olarak fazlasyla alr.
Ekonomi tarihi birok baarl giriimcilik yks ile doludur. Bunlarn en bilinenlerinden bir tanesi Amerikan bilgi ve iletiim teknolojileri devi Applen
kurucusu Steve Jobsun hikyesidir. Jobsun yakn arkada Steve Wozniakla
birlikte ailesinin garajnda balayan maceras bize giriim zgrlnn
nemini ok ak ekilde gstermektedir. Balangta, Jobs ve Wozniakn insanlarn evlerinde kolayca kullanabilecekleri bir bilgisayara ihtiya duyduklar ve bu bilgisayar nasl yapabileceklerine ilikin bir fikirleri vard fakat bu
fikri hayata aktarmak iin gerekli finansmana sahip deillerdi. Ancak, piyasa
ekonomilerinde elinde sermayesi olup fakat parlak fikirleri olmayan kiiler
de bulunmaktadr. retim iin gerekli olan farkl faktrlere sahip olan bu aktrler szleme zgrl sayesinde bir araya gelip kafalarndaki projeyi hayata aktarabilmektedir. Onlar bu projeyi hayata aktarrken, insanlar ok byk bir dertten kurtarmak gibi ulvi amalarla yola koyulmamaktadr. Onlarn
amac, kendi yaam standartlarn ykseltmektir. Ancak, piyasa ekonomisinin
grnmez eli bu amacn yolunun bakalarnn ihtiyalarnn karlanmasndan gemesini garanti eder.
Evet, 1976 ylnda bir garajda kurulan Apple Computer Co. byk bir baar yks olmutur. irket Jobsun nderliinde bilgi ve iletiim teknolojileri
alannda r ac rnler yaratmtr. Macintosh bilgisayar, Ipod, Iphone,
Ipad gibi rnler bunlarn en bilinenleridir. Bu rnler hem olduka estetik
hem de olduka ilevseldir. Bu sayede bu rnler tketicilerin byk ilgisine
sahip olmutur. Steve Jobs ve Apple Computer Co.nun hissedarlar da bu ilginin semerelerini fazlasyla toplamtr. Ancak bu semereler, Marksistlerin
ileri srd gibi emekilerin ve tketicilerin smrlmesi ile deil, Avusturya ktisat Ekolnn nde gelen temsilcilerinden Eugene Bhm Bawerkin
belirttii gibi bir insani ihtiyacn karlanmas dorultusunda giriimcilerin

80 | Bican ahin

risk alarak retim faktrlerini bir araya getirmesi ile elde edilmitir. te,
Amerika Birleik Devletlerinin dnyann en mreffeh lkesi olmasnn arkasnda yatan en temel nedenlerden birisi de bu giriim zgrldr. nsanlar,
bakalarnn temel haklarn elden almayan ekonomik eylemlerinde tam olarak serbesttir. Kiiler birbirleriyle kolayca szlemeler yapabilir ve bu szlemeler mahkemeler tarafndan harfiyen yrtlr. Kiilerin mlkiyet haklar
gvence altndadr. Giriim zgrlnn olduu lkelerde devlet, bireylere
maddi ve entelektel sermayelerini nasl kullanacaklar hakknda hibir ey
sylemez. Esasen, devlet bu konularda bir ey sylemesine imkn salayacak
bilgi donanmna da sahip deildir. Devlet sadece, iinde bireylerin mlkiyet
haklarn zgrce kullanabilecekleri hukuki ereveyi sunmakla grevlidir.
Bu erevede ekonomik zgrlk ve onun zel bir tr olan giriim zgrl hem genel anlamda zgrl garanti etmenin nemli unsurlar olmalar hem de insanln gnencine hizmet etmeleri anlamnda vazgeilmez
deere sahiptir.

Trkiyede Ekonomik zgrlkler


Peki, Trkiyede genel olarak ekonomik zgrlklerin ve zel olarak da giriim zgrlnn durumu nedir? Aslnda bu soruya cevap verebilmek iin
bavurabileceimiz bir veri bulunmaktadr: Dnya Ekonomik zgrlk ndeksi.
Economic Freedom of the World balkl rapor Kanadann saygn dnce
kurulularndan Fraser Enstits tarafndan yllk olarak hazrlanmaktadr.
Bu raporun hazrlanmasna Trkiyeden Liberal Dnce Topluluu da katkda bulunmaktadr. imdi, lkemizin ekonomik zgrlkler asndan durumunu zetlemesi iin 2013 yl Raporu ile ilgili olarak Liberal Dnce
Topluluu sayfasnda yer alan kamuoyu aklamasndan bir kesiti aaya
alyorum:
Dnya Ekonomik zgrlk Raporunda Trkiye, 151 lke arasnda 68. srada yer ald. Geen
yl 74. srada olan Trkiye bu yl 6 basamak birden ykseldi. 2011 sonu verileri temel alnarak
hazrlanan rapora gre talya, Yunanistan ve Hindistan gibi lkelerin nnde bulunan Trkiye,
Malezya ve Moolistan ile ayn sray paylat.Devletin faaliyet alan 2010 yl verilerine gre
piyasa lehine daralrken bu alanda 15 basamak ykselerek 37. sraya gelen Trkiyedeen az
ykseli uluslararas ticaret zgrl alannda grld. Trkiye, mlkiyet haklar ve hukuki
yapda 4.86 puanla 79, salam paraya eriimde 8.98 puanla 50 ve reglasyonlar deerlendirmesinde de 5.92 puanla 102. srada yer ald.
Endekste lkeler sralanrken ekonomik zgrl destekleyen politikalar baz alnarak 42
farkl deiken kullanld. Ekonomik zgrlk derecesi 5 farkl alana gre belirlendi. Bunlar, 1)
devletin faaliyet alannn genilii, 2) mlkiyet haklar ve hukuk yap, 3) salam paraya eriim,
4) uluslar aras ticaret zgrl, 5) krediler, igc ve ticari faaliyetler zerindeki reglasyon.

Eitimin Politik Ekonomisi ve Dershanelerin Kapatlmas | 81


Endekste, dnya nfusunun % 95ten fazlasn temsil eden 151 lke derecelendirildi. (Kaynak:
http://www.liberal.org.tr/detay.php?id=OTkw, eriim: 4.1.2014)

Grld gibi 151 lkenin derecelendirildii Raporda Trkiyenin en iyi


derecesi devletin faaliyet alannn snrlar alannda 37.lik ve en kt derecesi de reglasyonlar alannda sahip olduu 102.lik. Genel ortalamada
Trkiye 151 lke ierisinde 2011 yl sonu verileri itibariyle 68. Srada. Bir
yandan Trkiyenin bir nceki yla gre 6 basamak daha iyi durumda olmas
takdire ayan bir durumken dier taraftan 2023 ylnda dnyann en byk
10 ekonomisi arasna girmek gibi iddial bir hedefe sahip bir lke iin bu endeksteki 68.lik tatmin edici olmaktan uzaktr. Trkiye kendisinden daha zengin olan talya, Yunanistan gibi lkelerden daha iyi bir yerde olmakla birlikte
olmas gereken yerden halen olduka uzakta ve ekonomik adan zgr lkeler kategorisinden ok, ksmen zgr lkeler kategorisine yakn durmaktadr.
Bizi kaygya sevk edebilecek bir baka husus da bu Raporun 2011 yl sonu
verileri ile hazrlanm olmas ve 2013 yl yaznda yaanan Gezi Park gsterileri ve akabinde lkemizde Hkmet ve ekonomi dnyas arasnda yaanan
gelimelerin nmzdeki yllarda deerlendirilmeye alnacak olmasdr.
Hatrlanaca gibi, Gezi Park gsterileri baladktan ksa bir sre sonra
Babakan Recep Tayyip Erdoan, bu gsterilerin Hkmete ynelik bir tertibin paras olduunu ve arkasnda da faiz lobisi adn verdii bir yapnn
olduunu ileri srmt. Bu lobinin yelerinin kimler olduu hakknda kesin bir bilgi olmamakla birlikte, bu sylemin ileyen bir piyasa ekonomisinin nemli stunlarndan biri olan faiz kurumunun ve bankaclk sektrnn
geliimine hizmet etmedii muhakkaktr. Byle bir sylem, faiz konusuna
ynelik slami hassasiyetleri olan muhafazakr kesimde bu yndeki nyarglarn biraz daha pekimesine hizmet edebilir.
Yine, olaylar baladktan sonra polisin biber gazl mdahalelerinden etkilenen kimi gstericilerin snd Divan Otelin de Hkmetin ok scak ilikilere sahip olmad Ko Grubuna ait olmas ve olaylarn ardndan Hkmetin grevlendirdii mfettilerin Ko Holdinge ait TPRA
Rafinerisinde kapsaml bir tefti balatmas kamuoyunda Hkmetin bu
gruptan Gezi Parknn hesabn sorduu algsnn domasna yol at. Eer
bu teftiler olaan teftilerin bir devam deilse, iddia edildii gibi muhaliflere ders vermek amal olarak yaplan bir hamle ise giriim zgrl asndan olduka sorunlu bir durumla kar karyayz demektir. Bir liberal demokraside i evreleri hkmetlerin politikalarn destekleyebilir de eletirebilir
de. rnein, hkmet politikalarna destek veren i evreleri bu politikalara
yn veren dnce kurulularna ve sivil oluumlara destek verebilirken, hkmete eletirel yaklaan i evreleri de muhalif konumdaki dnce kuru-

82 | Bican ahin

lularna, sivil oluumlara destek verebilir. Burada destein meru olmasn salayan ey hukukilik olmaldr. Yani destek verilen oluumlar anayasal
ereve ierisinde faaliyetlerini yrtyor olmaldr. te yandan, bir liberal
demokraside hkmetler kendilerini desteklesin veya desteklemesin tm i
evrelerine eit mesafede durmakla ykmldr. Bu, yukarda szn ettiimiz ekonomik zgrlk ve giriim zgrl ilkelerinin de bir sonucudur.

Giriim zgrl Asndan Dershanelerin Kapatlmas Meselesi


Bu erevede son olarak deinmek istediim husus, son dnemde kamuoyu
gndemini megul eden dershanelerin kapatlmas meselesidir. Bu konuda
ilk sylenmesi gereken, dershanecilerin, bir toplumsal ihtiyacn varlndan
haberdar ve bu ihtiyac giderme konusunda bir fikri olan giriimciler olduklardr. Evet, dershanecilerin tespit ettikleri toplumsal ihtiya eitim a/
eksiinin giderilmesi ihtiyac olarak formle edilebilir. Dershane hizmetlerinin younlat yer niversite giri snavlarna hazrlk eitimidir. Son
yllarda buna devlet memuriyetine giri snavna (KPSS) hazrlk kurslar da
eklenmi bulunmaktadr. imdi, Trkiyede ailelerden ve rencilerden yksek renime ynelik var olan talep, hali hazrdaki yksek renim arzndan
(niversiteler, yksek okullar, vb.) daha azdr. ktisat terimleriyle ifade edersek, yksek renim kt bir maldr. Dolaysyla, snava girecek her rencinin
bir yksek renim kurumuna yerlemesi mmkn deildir. Bu durum da
renciler arasnda keskin bir rekabet yaratmaktadr. Bu rekabette adaylara
avantaj salayan unsurlar arasnda keskin bir zekaya ve eitimli bir annebabaya sahip olmak, eitimli bir sosyal evre iinde bymek, iyi bir okulda iyi retmenler tarafndan eitilmi olmak saylabilir. Bu unsurlarn bir
veya bir kann olmamas durumunda bu noksanl gidermek zere veya
bu unsurlarn varlnda rekabette ne geebilmek adna bu unsurlara ilave
olarak renciler ekstra eitim alma talebinde bulunurlar. te bu noktada
devreye dershaneler girmektedir. Bu eitim talebini gren giriimciler emek
(retmenler, idareciler, temizlik, iae vb. lojistik hizmetleri karlayanlar),
sermaye, yer gibi faktrleri bir araya getirerek bu ihtiyaca cevap vermeye
alrlar. Pek tabii ki, bunu yaparken kendi karlarn dnmeksizin, tamamyla rencilerin hayr iin yola koyulmu deillerdir. Bu giriimciler kr
elde etmek ve bylece yaam standartlarn ykseltmek iin bunu yapmaktadrlar. Ancak, piyasa ekonomisinin grnmez eli onlarn bu amaca ulamak
iin abalarken rencilerin amalarna da hizmet etmelerini salar. imdi,
byle bir ilikide devlete den rol, ekonomik ilikinin taraflar arasnda szlemelerin hukuka uygun ekilde yaplmasn ve yrtlmesini salamaktan
ibarettir. Aileler ocuklarnn nasl bir eitim almas gerektiinde son sz

Eitimin Politik Ekonomisi ve Dershanelerin Kapatlmas | 83

syleme hakkna, giriimciler de kaynaklarn zgrce ynlendirme hakkna


sahiptir. Devletin, bu noktada kp anne-babalara siz ocuklarnz dershanelere gndermeyin, giriimcilere de siz de kaynaklarnz bu alana yatrmayn
deme hakk yoktur. Bu, ekonomik zgrlklerin ve giriim zgrlnn ihlal edilmesi anlamna gelir.

Sonu
Bu yaznn banda belirttiim gibi zgrln eitli veheleri birbirine
ylesine baldr ki, bunlardan birinde taviz vermeye balandnda dier
boyutlar da tehlike altna girer ve zgrlk korumasz kalr. Bu erevede,
hangi saikle olursa olsun, Hkmetin dershaneleri kamu zoruyla kapatma,
dntrme giriimi ekonomik zgrlkler ve giriim zgrl ile atma
halindedir. Hkmetin bunu yapmas halinde, Trkiyede birey zgrln
korumann nemli aralarndan bir tanesinin feda edilmesinin n alm
olacaktr. Bugn dershanecilik alannda cereyan eden zgrlk ihlali, yarn,
bir baka alanda baka bir gerekeyle ortaya kabilecek ve birey devlet karsnda tamamen savunmasz kalabilecektir. Dileim, AK Partinin bu tarihi
yanltan ok ge olmadan geri dnmesidir. Yrtmenin byle bir hata yapmas durumunda, zgrlklerin korunmas iin dnebileceimiz son kurum
hukuk devleti olacaktr. Burada Anayasa Mahkemesinin son dnemdeki zgrlk yorumlara paralel bir biimde zgrlklerden yana tavr koymas
umut edilir.

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve


Hayat Memnuniyeti

Martin Rode, Bodo Knoll ve Hans Pitlik*


eviren: Arda Akiek
liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 85-108.

1. Giri
Uzun zamandr, siyaseti ve bilim insanlarnn temel ekonomik ilgi alanlar, politika retim sreci iin byme ve gelir gstergelerine odaklanarak
bir klavuz sunmak olmutur. Hayat memnuniyeti gibi temel faktrlere dair
mevcut bilginin grece ktl nedeniyle bu durum doal bir balang noktas olmu ve lkelerdeki hayat standart farkllklarndan doan belirli sorular bu meseleyi ekillendiren temel etken olmutur: Hzl ve yava byyen
lkelerin hangi nemli zellikleri fark yaratmaktadr? Neden dk sermaye
birikimi olan baz lkeler daha iyi balama koullarna sahipken dier lkelere gre daha iyi byme rakamlar elde etmilerdir? Bu sorulara verilebilecek cevap, son dnemdeki baz aratrmalarn da gsterdii gibi kurumlarn
genel niteliinin uzun dnem byme ve ekonomik gelimenin temel nemli faktrlerinden biri olmasdr. zellikle, ekonomik zgrlk ve piyasalarn
serbestlemesinin byme ve gelire ilikin pozitif bir etki yarattna ynelik
gl veriler mevcuttur.1
Bu minvalde, sanayi toplumlarndaki gelimi maddi refah dzeyi, bireylerin gelire ilikin tutumunu deitirmi ve Bat ekonomik ve sosyal dzeni-

* Martin Rode, Bodo Knoll, and Hans Pitlik (2013). Economic Freedom, Democracy, and Life Satisfaction. In James
Gwartney, Robert Lawson and Joshua Hall, Economic Freedom of the World: 2013 Annual Report (Fraser Institute):
215-233.
1 Bknz. Berggren (2003) ve Haan et al. (2006)

85

86 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

nin parasal olmayan (non-monetary) durumuna isnat edilen nem azalmtr. Gayrisafi yurtii hasla (GSYH)nn refahn llmesinde eksik, kusurlu ve
hatta yanl bir ynlendirici olduuna dair nkseden eletiriyle birlikte, deerlerdeki bu yn deitirme hayat kalitesini ortaya koyan alternatif gstergelerin yaratlmas iin mevcut siyasal giriimlere yanstlmtr. Bu alanda
ne kan rneklerden biri Stiglitz-Sen-Fitoussi Komisyonunun (2009) almasdr. Bu alma, bir lkenin refah seviyesini doru bir ekilde ortaya
koymak iin sosyal ve ekolojik gelimiliin bilindik byklk lmlerine
bir dizi yeni gsterge eklenmesini nermitir. Benzer ekilde, bundan birka
yl ncesinde mutluluk ( hayat memnuniyeti)2 zerine yaplan aratrmalar
da bireysel refah zerine daha geni bir anlay gelitirmilerdir. Bu aratrmalar, kiisel mutlulua ilikin sorulan aratrma sorularn kullanarak bireysel refah zerindeki parasal ve parasal olmayan etkilerin belirlenmesine
yardmc olmutur.
Bu aratrmalardan elde edilen tipik politika nerileri, politika yapmnn
amalarnda genel bir deiiklii amalam ve ekonomiye daha fazla devlet
mdahalesini gerekli grmtr. Argman ise genelde u ekilde olmutur:
Serbest piyasalar kaynaklarn optimal datm iin etkili aralar olabilirler;
ne var ki yalnzca gelir, kiilerin bireysel mutluluklar zerinde etki yaratma gcne sahiptir. (Frey and Stutzer, 2002)3 Bu yzden, bymenin siyasal
amac zellikle Avrupann ve Kuzey Amerikann gelimi sanayi lkelerinde abartlmaktadr. sizlik de - birinin iini kaybetmesiyle birlikte kaybettii safi gelirin tesinde - hayat memnuniyetinin belirleyici faktrlerindendir.
(Frey, 2008) Bu bak asndan, devletin bireyler iin yaratt istihdam her
durumda refah arttrr. Buna ilaveten, bireyler zarardan kanmak iin bir
deme yapma konusunda herhangi bir isteklilik gstermeseler bile evrenin
(bireylerin iinde yaadklar toplumsal ortam - evirmenin notu) kalitesi,
bireysel hayat memnuniyetine nemli lde katk salar. (rnein, Silva et
al., 2012)
Bu tarz bir argmann sonucu, vatandalarn znel refahn ve genel refah
ykseltmek adna, mutluluun ekonomisinin piyasa dostu politikalar zerinde devlet mdahalesinin onaylanmas eilimidir. Ekonomik zgrln bu
durumdaki pozitif etkisi fiyat sistemi ve gelir bymesi ile btnlemi faydayla snrlanm grnmektedir. Piyasa baarszlklarnn olas telafilerinin

2 Her iki terime (mutluluk ve hayat memnuniyeti - .n.) ilikin aklama bir sonraki blmde verilmitir.
3 Muhtemeldir ki kesitsel almalar ar isel problemlerle uramaktadr. Doal deneyler ve arasal deiken
teknikler daha byk etki gstermektedir.

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 87

yannda, dzenleyici faaliyetlerin parasal olmayan ek faydalar salad da


grlmektedir.
Mutluluk zerine yaplan son dnem aratrmalar, bu tarz bir akl yrtmenin ekonomik zgrln, demokratik karar alma srecinin ve bireysel
refah iin serbestlemenin faydalarn hafife alrken devlet mdahalesinin
refaha etkisinin sistematik olarak abartldn gstermektedir. Ekonomik
zgrlk, demokratik karar alma ve sertbestleme gibi etkiler nemli faktrlerdir. Daha dengeli bir bak as, bireysel refah zerine parasal olmayan bu etkileri tantp ekonomik aratrmann grece bu yeni alanyla btnletirmektedir. Bir sonraki blmde ekonomik zgrlk ve demokrasinin bir
kts olarak mutluluk zerine odaklanlacaktr. Keza bu, safi gelir arttrc
etkilerinin tesinde ekonomik olarak zgr ve siyasal olarak demokratik bir
toplumda yaamann refaha etkilerinin olduunu gstermektedir. Bu yap
basit lke kyaslamalar tarafndan kantlanmaktadr. Ekonomik zgrlk ile
ilikili kiisel refah, bireyler tarafndan toplum iin yaratt maddi zenginliin tesinde kendiliinden bir deer olarak kabul edilmektedir.

2. Mutluluk ya da hayat memnuniyeti nedir?


Genel anlamda, mutluluun ekonomisi znel refah, hayat memnuniyeti ya
da bununla ilikili kavramlarn teorik ve nicel almasdr. Genellikle ekonomiyi, psikoloji ve sosyoloji gibi dier alanlarla birletirir. Mutluluun ekonomik belirleyicileri zerine yaplan amprik almalar, bireyler ve gruplarn
hayat memnuniyetlerini lmek iin normalde Dnya Deerler Aratrmas
(DDA) (World Values Survey) gibi, geni lekli anketler uygulamaktadrlar.
Alt aamal bir dizi iinde, DDA, 1980lerden beri fazla sayda lkedeki farkl
insanlarla mlakat yapmakta ve her aamada olduka benzer bir metodoloji
uygulamaktadr. Yantlar, bireysel dzeyde analiz edilmekte ya da lke dzeyinde birletirilerek birey ve mutluluun toplumsal belirleyicileri ile ilikilendirilmektedir.
DDAda yle bir soru sorulmaktadr: Tm herey dnldnde,
bugnlerde hayatnzdan bir btn olarak ne kadar memnunsunuz? Ankete
katlanlar memnun deilim (1) ile memnunum (10) arasnda deien 10
dereceli bir skalada bu soruyu yantlamaktadrlar. Baz aratrmaclar, ankete
katlanlarn bu soruyu samimiyetle yantlayp yantlamadn ve yantlarn
bireyler ve lkeler aras kyaslanp kyaslanamayacan sorguluyor olsa da
konunun uzmanlar arasnda bu ltlerin insan refah ile ilikili ve karlatrlabilir bilgiyi elde ettiine dair geni bir uzlama vardr. (rnein Frey,

88 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

2008) Son yllarda, mutluluk aratrmalarna yneltilen bu nemli itirazlar


ounlukla ortadan kalkmtr.
Okuyucular, benzer kavramlar len iki farkl anket sorusuna referans
yapsa bile, burada mutluluk ile hayat memnuniyeti terimlerini birbirinin
yerine kullandmz fark edeceklerdir. Aslnda her iki terim de znel refah
olarak bilinen kavram yanstt dnlerek kullanlmaktadr. Bu yaz boyunca, ampirik analiz iin yalnzca hayat memnuniyeti ile ilikili sorunsal
ele alacak olsak bile her iki terim de literatrde birbirlerinin yerine kullanlabilecek denli yakndr; ancak amprik almamz zerinde tartrken hayat
memnuniyeti terimini kullanacaz.
Bu almadaki hayat memnuniyeti verileri tamamen, herkese ak
olan, Avrupa Deerler Aratrmas (ADA) (European Values Study) ve DDA
(2009)dan alnmaktadr. Anketler genellikle, her lkenin yetikin nfusunu
temsil eden bir rnekleme uygulanmaktadr. Dolaysyla, bir lkenin hayat
memnuniyeti ulusal mutluluun kaba bir ls olarak gsterilebilir. Ak
bir ekilde bireysel dzeydeki veriler kadar detayl olmasa da birok bilim
insan4 tarafndan kabul edilen yaklam olan ortalama lke deerlerini kullanmaktayz. Yine de Helliwellin (2003) bireysel yantlarn analizini ieren
almasndaki mikro-verisel sonular ile Helliwel ve Huangn (2008) almasndaki lke ortalamalarn karlatrdmzda ulusal ortalamalarn lkelerdeki bireysel mutluluk iin iyi bir deerlendirme arac olduunu syleyebiliriz.5 Baka bir deyile, deerlerin belli bir lkede ortalama bireyi
temsil ettiini varsayarak amprik karlatrmalarmz iin ortalama lke hayat memnuniyetini kullanrz.
Hayat memnuniyeti skalasna baktmzda, DDA hayat memnuniyetine
ilikin sorunun ktlarn iki ynl sunmaktadr: En st kategoriyi yantlayan nfusun blm olarak ya da onluk skalaya denk gelen deer arac
olarak. lki, yantlar, kltrel farkllklara daha duyarsz hale getirirken ikincisi daha istatiksel bilgi ierebilmektedir. Bjornskov vdnin (2010)nin bulgularna gre her iki yntem de benzer sonular vermektedir. Amacmz, farkl
lkelerin hayat memnuniyetleri arasnda karlatrma yapmak olduundan
bu alma boyunca lke ortalamalarn kullanacaz.

4 rnein Helliwel and Huang (2008), Bjornskov et al. (2010).


5 Knoll vd tarafndan gsterildii zere, bireysel politika tercihlerini hesaba katmak mikro-veriler ile lke ortalamalar
arasndaki byk benzerlii deitirmemektedir.

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 89

3. Yedi lkede hayat memnuniyetine genel bir bak


almamzn genel nemi zerindeki grece akademik sorularn bazlarn
akla kavuturduktan ve mikro-verileri bir araya getirdikten sonra zaman
iindeki farkl uluslarn mutluluklarna genel olarak bakacaz. ekil 1.1 baz
biimlendirilmi bulgular gstermekte ve kabaca on yllk bir dnem iinde
yedi lkedeki ortalama hayat mamnuniyetini karlatrmaktadr. Bu lkeler
Rusya, Japonya, in Halk Cumhuriyeti, ili, Almanya, ngiltere ve ABDdir.
Baktmz zaman aral DDAnn nc dalgasnn kapsad 1995 ile 2005
arasdaki dnemdir. Ksmen bu lkelerin zellikle seildii sylenebilir; nk bu lkeler iin dalga boyunca hayat memnuniyeti verilerini elde etmek
mmkndr. Daha da nemlisi bu lkeler nemli sanayi lkeleri ve farkl
ktalardan gelimekte olan lkelerdir. Gzlemlenen yllar baz grece nemli
siyasal ve ekonomik gelimelere denk gelmekte ve sonu olarak baz artc
rntler okuyucu tarafndan kolaylkla fark edilebilmektedir.
ekil 1.1: Zaman iinde dnyada hayat memnuniyetinin dalm

Kaynak: Dnya Deerler Aratrmas, 2009.

90 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

ekil 1.1deki her stun solda belirtilen ilikili lkenin o ylki hayat memnuniyetini temsil etmektedir. ncelikle, dikkatimizi farkl lkelerdeki hayat
memnuniyetlerinin karlatrmasna verdiimizde grlecektir ki bu lkeler arasnda olduka nemli hayat memnuniyeti ortalamalar vardr. rnein, 1995te 4.5 puanla Rusyadaki bireyler rneklemimizdeki dier lkelerin vatandalarndan byk oranda daha mutsuzdur. Birok yazar bu durumu
SSCBnin dalmasndan sonra ortaya kan siyasal, sosyal ve ekonomik istikrarszla ve piyasa ekonomisine geie balamaktadr. (rnein Bjornskov
et al., 2010) Aslnda, Dolan vd (2008), lkeler arasnda deien hayat memnuniyetini aklayan en nemli deikenin kii bana den gelir olduu
deerlendirmesini yaparlar ki bu, ekonomik istikrarszlklarn gzlemlenen
farkn olduka gerisinde olduunu gsterir.
Yine de bu durumun ekonomik gelimilik ve gelir seviyesi meselesi olmad aktr: 1995te in Halk Cumhuriyeti (6.8) ile daha zengin komusu
Japonyann puanlarn karlatrdmzda bu nokta anlalacaktr. Ayns
ilinin 1996daki ortalama hayat memnuniyeti ile ondan ok daha zengin
olan Almanyann 1997deki skorunu karlatrdmzda da geerlidir. Her
iki lke de 6.9 puan almtr. Bir ekilde birok Latin Amerika lkesi, bu lkelerin kii bana sahip olduu gelir seviyesinin ngrdnden ok daha yksek hayat memnuniyetine sahiptir. Bir yere kadar bu durum iin ikna edici bir
aklama mevcut deildir ve birok yazar, bu yzden, bunu baz gzlemlenmemi kltrel faktrlere balamaktadadr. (rnein Inglehart et al., 2008)
lkeler aras karlatrmamzn bir dier ayrt edici zellii, rneklemimizdeki dier lkelerle kyaslandnda ngiltere ve ABDnin skorlarnn olduka yksek kmasdr. ngilterenin 1998deki 7.6 skoru ve ABDnin
1995teki 7.7 skoru bu lkelerin dnyann en mutlu lkelerine olduka yakn
konuma yerletirirken bu skorlar kesinlikle en fazla sanayilemi demokrasilerin skorlarndan olduka yksektir. Bu aratrmann bir baka amac, bunun
zellikle ge 90lar boyunca ngiltere ve ABDnin dnyada ekonomik olarak
en zgr lkeler arasnda yer alyor olmalarndan kaynakl olup olmadn
tespit etmektir.
Zaman iinde hayat memnuniyetinin geliimine baktmzda, belirlenen
bu on ylda birok lkenin ortalama hayat memnuniyetinin ok az deitii
gzlemlenebilir. Sapmann ok kk olduu gz nnde bulundurulduunda bunun rneklemdeki farkllklardan kaynakland sylenebilir. Bu, normal
koullar altnda hayat memnuniyetinin zaman iinde kk lekli deiime

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 91

urad ve artc bir ekilde bireysel ve lkesel dzeyde istikral olduu


gzlemlerinin yapld almalara tesadf etmektedir. (rnein, Frey, 2008;
Easterlin and Angelescu, 2012) Bizim grafiimizde, bu trende tek istisna oluturan lke Rusyadr: 1995teki 4.5 ve 1999daki 4.7 skorlaryla ortalama hayat
memnuniyetinin dierlerine kyasla dk olduu Rusya, 2005te birden 6.1
skoruna sramtr. Bu durum, lkenin 2000 ile 2004 yllar arasnda deneyimledii geni siyasal ve ekonomik istikrardan kaynakl olabilir. Tramvatik
deneyimlerini tedavi eden ve zaman iinde temel hayat memnuniyeti seviyesine geri dnen bireyler gibi, lkeler de nfus iinde nemli belirsizlikler ve
depresyon yaratan byk ekonomik ve siyasal geilerin ardndan bylesi bir
temel hayat memnuniyeti seviyesine geri dnebilirler.
Dnyann en mutlu be lkesi ile en mutsuz be lkesinin (Tablo 1.1)
karlatrmas sonucu ortaya kan noktalar yledir: Kii ba den gelir
ortalama ulusal hayat memnuniyetinin tek nemli belirleyici faktryken
parasal olmayan bir dizi dier faktrn gzlemlenen yaplar zerinde etkisi
vardr. Tablo 1.1 1999 ile 2001 arasnda yaplan DDAnn drdnc dalgasndan ortalama hayat memnuniyeti deerlerini kullanmaktadr.
Ortalama deerlere gre dnyann en mutlu lkeleri 8.2 ortalama skorla
Danimarka, rlanda ve Maltadr. Avrupann drt kk lkesinden olan bu
lkedeki kii bana den grece yksek gayri safi milli hasla hesaba katldnda bu bir srpriz olmasa gerek. Malta dndaki dier lkeler ayn zamanda yksek seviyede ekonomik zgrle ve snrl reglasyona sahiptirler.
Danimarkaya baktmzda ve bir lde zlandada grece olduka yksek
bir toplumsal gven olduunu syleyebiliriz. Bjornskova gre (2003) gl
tarihsel ve kltrel kklere referans yapan bu informel kurum bu lkelerin
yksek ulusal hayat memnuniyetinin arkasnda yatan nedendir. Dier taraftan, 8.1 skorla Meksikann da yksek bir hayat memnuniyetine sahip olduunu grmek okuyucular iin srpriz olabilir. Meksika ekonomik ve politik
olarak istikrarl ve yksek gelire sahip olan bir lke olarak bilinmez; ancak
bu lkeye ilikin skorun basite Latin Amerikann pozitif hayat memnuniyeti
etkisini yanstt sylenebilir.
Ayn zaman diliminde dnyann en dk hayat memnuniyeti seviyesine
sahip be lkesine baktmzda bunlarn 1992 ncesi SSCBnin paras
olan eski komnist lkelerdir. SSCBnin dalmasndan kabaca on yl sonra,
Rusya 4.7lik bir skor elde ederken Moldova ve Ukrayna onu yakndan takip
ederek 4.6 skora sahip olmulardr. lgin olan, gelir sz konusu olduunda
bu lkelerin drdnc dalga DDAda en fakir % 25 arasnda olmasdr: Rusya ve Moldovann kii bana den gayri safi milli hasla seviyesi rnek-

92 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

lemdeki birok daha byk Latin Amerika lkesininkine benzerdir. Bu, tekrar, aka gstermektedir ki gelir, ortalama hayat memnuniyetini etkileyen
faktrler arasndan yalnzca bir tanesidir. Belki ilgili ise Rusya ve Ukrayna
btn rneklemdeki en dk baz Dnya Ekonomik zgrlk (DE) skorlarna sahiptir ve bu lke (Rusya, Moldova ve Ukrayna .n.) otokratik
ynetim altndadr.

Tablo 1.1: Hayat memnuniyetinin en yksek ve en dk olduu lkeler

Kaynak: Dnya Deerler Aratrmas, 2009: drdnc dalga

Sadece iki lke bu noktada daha mutsuzdur: Yalnzca 3.9 ortalama hayat
memnuniyeti skorlarna sahip Tanzanya ve Zimbabve. Bu iki lke dnyann
en fakir lkeleri arasndadr ve Etiyopya (5.0), Ruanda (5.0) ve Uganda gibi
dier baz dk gelirli Afrika lkelerinden nemli lde daha mutsuzlardr. Bu lkelerle karlatrldnda, Zimbabve ve Tanzanya ayn zamanda
olduka dk ekonomik zgrle ve herkesin bildii gibi baskc politik
rejimlere sahip lkelerdir.

4. Hayat memnuniyetinin ekonomik zgrlk, demokrasi ve


gelirle ilikisi
Bir nceki blmde dnya apndaki baz genel hayat memnuniyeti rnekleri verildi. Bu blmde deerlendirme modelimiz tarif edilecek ve verilerin
nasl yaplandrld aklanacaktr. Devamnda hayat memnuniyeti ile gelir,
hayat memnuniyeti ile politik rejimler ve hayat memnuniyeti ile ekonomik

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 93

zgrlk arasndaki ilikilere gz atlacaktr.


Dayanak modelimiz iin kontrol deikenlerinin seimi toplumsal gven,
ortalama yelikler, tanrnn nemi, kii ba GSYH, isizlik oran ve boanma oran deikenlerini kullanan Bjornskov ve dierlerinin (2010) modelini takip
etmektedir. Bu model ilk olarak Helliwel (2003) tarafndan oluturulmutur.
Toplumsal gven daha sonradan informel kurumlar iin iyi bir temsilci e
olarak eklenmitir. (Bjorrnskob, 2003)6 Bu e, model tarafndan ierilmezse,
informel kurumlarn etkisi abartlabilir. Toplumsal gven DDA sorusuna evet
yant verenlerin yzdelii ile llmektedir: Genelde ou insann gvenilir
olduunu dnr msnz? Bu enin hayat memnuniyetine pozitif etki
ortaya koyduu dnlmektedir.
Model, DDAdan alnan iki kontrol deikeni daha uygulamaktadr: Ortalama yelikler vatandalarn dokuz gnll organizasyona belirttikleri yeliklerinin saysndan elde edilen bir indekstir. Helliwell (2003) ve Bjornskov
vdne (2010)ne gre, bu e sosyal kapital olarak alarn etkisini yakalamakta ve bu enin hayat memnuniyeti zerinde pozitif bir etkiye sahip olmas
beklenmektedir. Tanrnn nemi esine gelince, bu e dini inanlarn younluunu lmektedir. Pozitif psikologlar7 tarafndan yaplan aratrmalar
inancn younluunun bireyin mutluluuna nemli bir etkisi olduunu saptamlardr. (Frey, 2008) Bu e vatandalarn u soruya verdii yantlarn
ortalamas ile llmektedir: Tanr hayatnzda ne kadar nemlidir? Mlakata
katlanlar bu soruya hi nemli deil (1) ile olduka nemli (10) yantlar
arasnda deien 10 puanlk bir skalada yant vermilerdir. Bu enin hayat
memnuniyeti ile pozitif bir ilikisi olduunu dnmekteyiz.
Hayat memnuniyetinin bir kayna olarak gelirin nemine istinaden, temel modele kii ba GSYH da eklenmitir. Genelde, gelir ile hayat memnuniyeti arasndaki iliki, karmak gzkmekte ve birok aratrma birbirine
zt teorik varsaymlar netletirmeye girimektedir. Sonular genelde pozitif
olsa da gelirin mutluluk zerinde azalan bir marjinal verimliliinin olduu
ynndedir. (Clark et al, 2008) Bu belirli bir gelir dzeyinin tesinde parann
mutluluk iin olan neminin greceli olarak azald anlamna gelmektedir.
Sonu olarak, bu deiken logaritmik bir ekilde uygulanmtr ve bizim modelimizde bu deikenin hayat memnuniyeti ile pozitif bir ilikisinin olmas
beklenmektedir. Alm gc paritesi (AGP) (purchasing power parity) stan-

6 Bu model ayrca Rode (2013) tarafndan ortaya konankiyle ayndr.


7 Pozitif psikoloji, psikolojinin yeni bir dal olarak psikolojik sorunlara zihinsel hastalk gzyle bakmak yerine
bireylerdeki dahiyane ya da yetenekli ynleri bulup, bu ynleri besleme ve normal hayatlarn daha yaanabilir
klmann nemi zerinde durmaktadr. (.n.)

94 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

dartlar iki nedenden tr kullanlmaktadr. Birincisi, Dolan vd (2008) tarafndan belirtildii zere, yksek enflasyonun da hayat memnuniyetini azaltr
grnmesinden dolay AGPyi kullanmak, modelde baka bir ak deikeni
kullanmadan, enflasyondan dolay gelirdeki ilikili yeni deiiklikleri aklayacaktr. kincisi, birok durumda bireyler iin nemli olan nominal koullarda ne kazandklar deil; gelirlerinin satn alabilecei rn miktardr.
Bir dier nemli ekonomik kontrol deikeni isizlik orandr (Frey,
2008). Dolan vdne (2008)ne gre isizlik bireysel hayat memnuniyetindeki en byk depresyon yaratc elerinden biridir ve bu durum esas olarak
iini kaybeden kiileri etkilemektedir. Yine de, Helliwell (2003) bunun ayn
zamanda sosyal dzeyde nemli etkileri olduunu ortaya koymaktadr: Bir
toplumda yksek dzeyde gzlenen isizlik vatandalarn mutluluunu azaltmaktadr; gzlemci kendi iini kaybetmemi olsa bile. Her iki etkiyi de gstermek durumunda olduu iin ulusal isizlik oranlar bu aratrmada kullanlmaktadr. sizliin hayat memnuniyeti zerinde negatif bir etki yaratt
dnlmektedir.
Evlilik, bireysel mutluluun bir dier nemli belirleyicisidir ve evli olmak hayat memnuniyeti ile gl bir iliki iindedir. (Stutzer ve Frey, 2006a)
Buna karlk boanm ya da ayr olmak dk mutluluk dzeyiyle ilikilidir.
Bu duruma aklama getirmek adna ulusal boanma oranlar temel modelle
birletirilmitir ve bu deikenin hayat memnuniyeti zerinde negatif bir etkisinin olduu kabul edilmektedir.
Siyasal kurumlar ve ekonomik zgrle gelince, birka yazar siyasal ve
ekonomik katlmdan elde edilen faydann potansiyel olarak yksek olduunu ve bu nedenle dier faktrler eit olduunda, yksek demokratikleme ve
ekonomik zgrlk dzeyine sahip lkelerin yksek seviyede hayat memnuniyetine sahip olmalarn beklememiz gerektiini iddia etmilerdir. Mesele
de aslnda budur: Daha nce yaplm almalar demokrasi ve ekonomik zgrln mutluluk ile pozitif bir ekilde ilikili olduunu gstermektedir.8
Ekonomik zgrlk Dnya Ekonomik zgrlkler 2012 Yllk Raporunda
(Economic Freedom of the World: 2012 Annual Report) yaynlanan DE indeksi ile llmektedir. Siyasal rejimler arasnda ayrm yapabilmek iin Cheibub vd (2010) tarafndan salanan demokrasi-diktatrlk (DD) verisetini
kullanmaktayz. Bu verisetinin yaratclarna gre DD veriseti, olduka znel
deerlendirmeler ve uygun olmayan operasyonel kurallara dayandklarn

8 rnein Stutzer and Frey (2006b), Ovaska and Takashima (2006), Dorn et al. (2007), Knoll et al. (2013) ve Rode
(2013).

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 95

dndkleri Freedom House ya da Polity IVe ikin olan problemleri nlemektedir. Cheibub vd (2010) Freedom House ve Polity IVin deikenlerinin
orta kategorilerinin, siyasal rejimler arasnda ayrm yapmak adna az miktarda yararl bilgi saladn iddia etmektedir. Bu yazarlar, yaygn pratie
karn, iki ltn regresyon analizinde birbirlerinin yerine kullanlamayacan belirtmektedirler. Bir alternatif olarak, bir lkenin yasama ve yrtme
erkinin rekabete ve genel seimlerle belirlenip belirlenmediine dayal bir ya
da sfr deerlerini alan ikili bir deiken nermektedirler.9
Tablo 1.2: Anahtar deikenler iin betimleyici istatistikler ve veri kaynaklar

Hayat memnuniyeti, toplumsal gven, ortalama yelikler ve tanrnn nemi


verileri DDAnn son dalgasndan alnmtr. Bunlardan, 87 lkeye ait toplanm veriseti ve amprik alma iin 160 gzlem oluturlumutur. DDAdan
gelmeyen kontrol deikenleri ilikili aratrma ylna aittir. Deikenlere, betimleyici istatistiklere ve kaynaklara genel bir bak Tablo 1.2de verilmitir.
Hayat memnuniyeti ve gelir
Hayat memnuniyetinin gelir, siyasal rejimler ve ekonomik zgrlk ile olan
genel ilikisine gelince, bu blmn geriye kalan ksm bu deikenleri yaklak olarak ilikilendirmektedir. ekil 1.2 satn alma paritesi balamnda
hayat memnuniyetini kii ba den gelir ile ilikilendirmektedir. Verisetimizdeki 160 lkeye ilikin gzlemler gruba ayrlmtr: lk grup kiiba
GSYHs 7,500 $ altnda olan lkelerden olumaktadr, ikinci gruptaki lkelerin hepsinin yllk kiiba GSYHsi 7,500 ile 15,000 $ arasndadr; nc grupta ise yllk kiiba GSYH 15,000 $n zerindedir. Daha sonra her
9 Farkl almlar yeniden reterek, Cheibub vd (2010) farkl amprik almalardaki demokrasi lsnn seiminin
nemli olduunu ve elde edilen sonular asndan nemli sonularnn olduunu ortaya koymaktadrlar.

96 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

grup iin ilikili ortalama hayat memnuniyeti hesaplanmtr. ekil 1.2de


gzlemlenebilecei zere, yllk kiiba GSYHs 7,500 $n altnda olan lkeler ayn zamanda 5.98 skorla en dk hayat memnuniyeti ortalamasna da
sahiptir. 6.45lik skorla yllk 7,500 ile 15,000 $ kiiba gelire sahip ikinci
grupta hayat memnuniyeti ksmen yksektir ve beklendii zere yllk kii
ba geliri 15,000 $n zerinde olan lkeler 7.37lik ortalama hayat memnuniyeti skoruyla ayn zamanda en mutlu lkelerdir. Gruplar arasndaki bu
farkllklar olduka gze arpar niteliktedir; zellikle de btn rneklemin
standart sapmasnn sadece 1.05 olduunu dndmzde. Dolaysyla,
daha nce belittiimiz zere, kiiba GSYHnn ulusal hayat memnuniyetine
etkisi, bu ilikiyi etkileyen dier deikenler de olmasna ramen nemlidir.
ekil 1.2: Hayat memnuniyeti ve gelir

Kaynak: Dnya Deerler Anketi, 2009; Dnya Bankas, 2010

Hayat memnuniyeti, demokrasi ve otokrasi


Gelir grular arasndaki hayat memnuniyeti farklar kadar etkileyici olan bir
baka nokta farkl politik rejimler arasndaki asimetridir. ekil 1.3te politik
rejimlerin durumu gsterilmitir. Verisetimizdeki lkeler Cheibub vd (2010)
tarafndan ortaya konan DD deikenine gre otokrasiler ve demokrasiler

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 97

olarak ikiye ayrlmtr. Bu durum gstermitir ki demokratik lkelerin hayat


memnuniyeti otokratik devletlerdekinin olduka zerindedir. Verisetimize
gre, otokratik lkelerin ortalama hayat memnuniyeti skoru 5.96dr. Buna
karlk, demokratik lkelerdeki hayat memnuniyeti skoru 6.79dur. Aradaki
fark bize zgr ve adil seimlerden elde edilen potansiyel yararn ortalama
vatanda iin byk ve nemli olduunu syler. Bazlar demokrasi ne kadar
kurumsallarsa bunun mutlulua olan pozitif etkisinin o kadar gl olaca iddiasnda bulunabilir. Bu akas ikili DD deikeniyle llmemektedir.
Benzer ekilde, bir otokratik rejim ne kadar baskcysa, hayat memnuniyetine
verdii zarar o denli byktr argman da akla yatkn grnmektedir.
Hayat memnuniyeti ve ekonomik zgrlk
Son olarak, verisetimizdeki tm gzlemler ekonomik zgrlk seviyelerine
gre gruba ayrlmtr. lk grup DE indeksinde 6nn altnda skor alan
lkelerden, ikinci grup DEde 6 ile 7.5 arasnda skor alan lkelerden, nc grup ise 7.5in zerinden DE skoru alan lkelerden olumaktadr. Farkl
gelir kategorilerinde yaptmz gibi, her grup iin ilikili ortalama hayat
memnuniyetini hesapladk. ekil 1.4te gzlemlenebilecei gibi, ekonomik
zgrlk skorlar 6nn altnda olan lkeler ayn zamanda en dk ortalama
hayat memnuniyeti skoru olan 5.85i elde etmilerdir. kinci grupta, hayat
memnuniyeti ksmen yksektir: Ekonomik zgrlk skorlar 6 ile 7.5 arasnda olan lkelerin ortalama hayat memnuniyeti skoru 6.61dir. Ekonomik
zgrlk seviyesi 7.5in zerinde olan lkeler 7.64lk skorla ayn zamanda
en mutlu lkelerdir. Yine belirtmek gerekirse, bu farkllklar olduka nemlidir ve bize ekonomik olarak zgr bir toplumda yaamann gerek bir deer
olduunu syler. Elbette, gzlemlenen hayat memnuniyeti etkisi, buradaki
basit grafiklerde kontrol edilmeyen DE skorlar ile kiiba GSYH arasndaki yksek kolerasyondan elde edilebilir. Bu konu bir sonraki blmde ele
alnmtr.

98 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

ekil 1.3: Hayat memnuniyeti ve politik rejim

Kaynak: Dnya Deerler Aratrmas, 2009; Cheibub et al., 2010.

ekil 1.4: Hayat memnuniyeti ve ekonomik zgrlk

Kaynak: Dnya Deerler Aratrmas, 2009; Gwartney et al, 2012.

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 99

4. Ekonomik zgrlk, demokrasi ve hayat memnuniyeti


Bu blmde bir yandan ekonomik zgrlk ile demokrasi, dier yandan da
ekonomik zgrlk ile hayat memnuniyeti arasndaki iliki amprik olarak incelenmitir. ngrlen modelin ekli aadaki fonksiyon gibidir:
LSi,t = 0 + 1 EFWi,t + 2 Xi,t + ui,t
Burada sabit sre, kontrol deikenlerin vektr ve i lkesinin t periyodundaki hata sresidir. Bu modelle hayat memnuniyeti zerindeki deikenlerimizin etkisini kendiliinden kontrol edebiliyor ve bir deikenin gerekten baka bir deiken tarafndan yanstlma etkisi hakknda gereinden fazla
kayglanma durumunda kalmyoruz. Dier bir deyile, yukarda bahsedilen
dier btn deikenlerin (rnein kiiba GSYH) etkisini kendiliinden hesaba katarken, ekonomik zgrln hayat memnuniyeti zerindeki bamsz etkisini filtreliyoruz. Fonksiyon modeli balamnda ekonomik zgrlk
etkisi faktryle ifade edilmektedir. Metodolojiye ilikin olarak, ekonomik
zgrln ulusal ortalama hayat memnuniyeti stndeki etkisi basit en kk kareler analiziyle, olas deien varyanslara aklama getirmek iin direnli standart hatalar kullanlarak hesaplanmtr.

1. Denklem
Temel modeli kullanan deerlendirme sonular Tablo 1.3te gsterilmektedir.
1. denklemde, anahat belirlenimindeki btn deikenler olduka nemlidir
ve beklenen belirlenimi sunmaktadr. Toplumsal gven, ortalama yelikler, tanrnn nemi ve kiiba GSYH hayat memnuniyeti ile pozitif ynde balantldr;
ki bu da dier faktrler eit olduunda, bu faktrlerden birinde gerekleen
bir ykselmenin ulusal hayat memnuniyeti seviyesinde ykselme gerekletirecei anlamna gelmektedir. Buna karlk, isizlik ve boanma oran hayat memnuniyeti ile negatif ynl bir iliki iindedir ve bu faktrlerin birindeki artn, dier faktrler eit olduunda, ortalama hayat memnuniyetini
drecei sylenebilir. Bu nedenle Bjornskov (2003) ve Bjornskov vdnin
(2010)nin de gsterdii zere, elde ettiimiz sonular hayat memnuniyeti
iin sosyal kapital ile informel kurumlarn ilikisine dikkat ekmektedir.
lgi alanmz oluturan ana deikenlere baktmzda, DE indeksi ve
demokrasi iin DD deikeni ortalama hayat memnuniyeti deiiminin belirleyicileri olarak pozitif ve olduka nemlidir (%1 dzeyi). Katsaylar, ekonomik zgrlkteki bir birim artn, ki bu ayn zamanda deikenlerin standart

100 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

sapmasdr, ortalama hayat memnuniyetinde yaklak 0.3 puanlk bir art


ile ilikili olduunu gstermektedir. Bu nedenle, ekonomik zgrlkteki bir
standart sapma krlmas, bu kabaca 2000 ylnda ABD ile Japonya arasndaki
farka denk gelmektedir, dier herey eit olduunda, hayat memnuniyetinde
yaklak % 3lk bir art demektir. Buna karlk, otokratik rejimden demokratik rejime gei, ortalama hayat memnuniyetinde 0.4lk bir art ile ilikilidir. Bu da yaklak olarak otokratik Singapur ile demokratik Byk Britanya
arasndaki hayat memnuniyeti fark demektir.
Temel modelimizin uyumuna baktmzda, 1. denklemin sonunda Rnin
0.582 olarak uyguland grlebilir. Bu, paradigmann lkeler aras ortalama
hayat memnuniyetindeki deiimin % 58ni aklad anlamna gelmektedir.

2. Denklem
2. denklemde, verilerdeki btnleik makro-trendleri aklamak iin iki periyod modeli kullanlmtr. 1995 yl referans noktas olarak kabul edilmi
ve 2000 ile 2005 yllar kontrol edilmitir. Bu deerlendirme sonularmz
deitirmemektedir: Ekonomik zgrlk ve demokrasi de dahil olmak zere
btn deikenlerimiz beklenen dzeyde nemli kalm ve katsaylar hemen
hemen zde kmtr. ki periyod modelinde sadece 2000 yl % 10 dzeyinde nemlidir.

3. Denklem
3. denklemde biri Latin Amerika dieri de eski komnist lkeler iin olmak
zere iki blgesel model deiken kullanlmtr. Bu deikenler, daha nce
de bahsedildii zere eski komnist lkeler sistematik olarak dk hayat
memnuniyeti seviyesi gsterirken Latin Amerika lkelerinin sistematik olarak yksek dzeyde aklanamayan bir hayat memnuniyetine sahip olmas
durumunu denetlemektedir. (Inglehart et al., 2008) Bjornskov ve dierleri
(2010) ve baka dier aratrmaclar tarafndan yaplan almalar bu kukla
deikenlerin benzer modellerde olduka nemli olduunu gstermekte ve
bu deikenlerin lkeler aras hayat memnuniyeti dzeylerindeki aklanamayan kltrel farkllklar denetlemek iin doru aralar olduunu belirtmektedir.

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 101

Tablo 1.3: Ekonomik zgrlk iin temel ktlar

Not: Tm regresyonlar sabit terimi barndrmaktadr; t-istatistikleri parantezdedir; * % 10


orannda nemlidir; ** % 5 orannda nemlidir; *** % 1 orannda nemlidir.

Periyod modellerinin aksine, bu blgesel kontroller beklenen sonularda


nemsiz deiimlere yol amaktadr: Ortalama yelikler, tanrnn nemi ve isizlik oran deikenleri bu modelde nemli hale gelmektedir. Ayn zamanda,
kiiba GSYH, ekonomik zgrlk ve demokrasi ile ilikili katsaylar ksmen
kktr. Her iki blgesel model olduka nemli ve beklenen iareti (+, -)
gstermektedir. Eski komnist lkelerde yaamak, hayat memnuniyeti zerinde olduka gl bir ekilde negatif etki gsterirken Latin Amerikada yaamann hayat memnuniyeti zerinde olduka pozitif bir etkisi vardr. Buna

102 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

ilaveten, blgesel kontrollerin kullanm ayarlanm Ryi 0.68e karmaktadr ki bunun anlam lkeler arasndaki ortalama hayat memnuniyeti deiiminin % 68i bu model tarafndan aklanmaktadr.
Ayrca, bu modellerin kullanm ortalama yelikler, tanrnn nemi ve isizlik oran kontrol deikenlerinin nemini ortadan kaldrmaktadr: Dou
Avrupann komnist rejimleri din kart ideolojileri ile bilinirlerdi. Bu durum genel dindarlk iin kontrol deikeni ile olan balanty aklamaktadr.
Dahas, bu rejimlerin klerinin blgedeki bir ok lkeyi ileyen gnll
bir altyapdan mahrum brakt ve sivil toplumu paralad bilinmektedir.
Bu iki faktr de ortalama yelikler deikeniyle olduka yakndan ilikilidir.
(Meier ve Stutzer, 2008) laveten, bu lkeler komnist ekonomiden serbest
piyasa ekonomisine gei yaadklar iin yksek oranda isizlik oranyla kar karyadrlar. Eski komnist lkeler iin kukla deikeninin kullanmnn
bu faktr, en azndan ksmen, toplayacaa benzemektedir.

4. Denklem
Son olarak, 4. denklem periyod ve blgesel modelleri birlikte kullanmaktadr.
Sonular, 3. denkelemdeki sonularn neredeyse ayndr: Kiiba GSYH, ekonomik zgrlk ve demokrasi iin katsaylar ksmen dkken ortalama yelikler, tanrnn nemi ve isizlik oran yine nemlidir. Periyod modelleri nemli
deilken, her iki blgesel model deikenleri yine nemlidir. Bu modelde de
R 0.68 olarak kalmaktadr.
Ekonomik zgrlk ve demokrasinin hayat memnuniyeti zerindeki etkisi
Ekonomik zgrlk ve demokrasinin hayat memnuniyeti zerindeki dinamiklerini tasarlamak bize her iki deikenin hayat memnuniyeti zerindeki
toplam etkisine ynelik ak bir soru brakmaktadr. Yukarda da bahsedildii
zere, ekonomik zgrln uzun dnemde ekonomik bymeyi besledii
ve bylelikle yksek kiiba GSYH rettii bilinmektedir. (Pitlik, 2002; Berggren, 2003; de Haan et al., 2006; Rode and Coll, 2012) Buna ek olarak, isizliin
ekonomik olarak zgr olan lkelerde srekli dk olduu da bilinmektedir.
(Feldman, 2010) Demokratik kurumlarn da benzer dolayl etkiler yaratt
konusu daha tartmal olsa da yine de bunun byle olduuna ilikin baz
aratrmalar mevcuttur. (Rodrik, 2000; Benyishay and Betancourt, 2010; Rode
and Coll, 2012) Eer ekonomik zgrlk ve demokrasi, kiiba GSYH ve isizlik oranlar zerinde kendiliinden bamsz bir etki yaratyorsa ve dolaysyla bu iki e yksek hayat memnuniyeti ortalamalar ortaya karyorsa o
halde Tablo 1.3teki aratrma tasarmmz ekonomik zgrlk ve demokrasinin hayat memnuniyeti zerindeki toplam etkisini yakalayamyor demektir.

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 103

Bu iki enin hayat memnuniyeti zerindeki etkileri yksek kiiba GSYH


ve dk isizlik oran yoluyla devam edecektir. Dier bir deyile, ekonomik
zgrlk ve demokrasi, kiiba GSYH ve isizlik oran zerindeki etkisi sonucu hayat memnuniyeti zerinde dolayl bir etki yaratacaktr. Modelimiz bu
dolayl etkileri kaydetmekte ve sonuta ekonomik zgrlk ve demokrasinin
btncl etkisini grmeye almaktadr.
Ekonomik zgrlk ve demokrasinin lkeler arasndaki hayat memnuniyeti deiimlerine btncl katksn deerlendirmek iin Gwartney vd
(2006) tarafndan benzer bir problemle baedebilmek iin kullanlan yntemi
uygulamaktayz: Yatrm yoluyla dolayl etkileri de dahil olmak zere gerek
GSYHnin bykl zerindeki ekonomik zgrln btncl etkisinin
deerlendirilmesi. Bahsi geen yazarlar, zel ve kamu yatrmlar araclyla
nakledilen dolayl etkiler de dahil olmak zere lkeler aras byklk oranlar zerindeki ekonomik zgrln toplam etkisini yakalamak iin artk modeli kullanmlardr. Beklenebilecei zere, gelitirilmi verimlilik ve yksek
retkenlik yoluyla orataya kan etkiler kadar yatrm yoluyla ortaya kan
dolayl etkileri yakalayan yntem tarafndan deerlendirildiinde byme
zerindeki ekonomik zgrlk iin ortaya kan katsaylar yksek kmtr.
Aada, ekonomik zgrlk ve demokrasinin hayat memnuniyeti zerindeki
direkt ve dolayl etkilerini grebilmek iin biz de benzer bir aratrma tasarm uygulamaktayz.
Bu teknii kullanarak ortaya konan deerlendime sonular Tablo 1.4te
gsterilmitir. Gwartney vdni (2006) takip ederek, ncelikle temel modelimizin kiiba GSYH (1. denklem) ve isizlik oran (2. denklem) zerindeki
bamsz etkisini deerlendirmekte ve aradndan hayat memnuniyetini (3.
denklem) aklamak iin her iki deerlendirmeden kalan artklar kullanmaktayz.

1. Denklem
1. denklem satn alma paritesi artlarnda kiiba GSYH logaritmasn bamsz deien olarak almaktadr. Elbette, ekonomik deikenlerin her ikisi
haricindeki bamsz deikenler hayat memnuniyeti modeli ile zdetir. 1.
denklemde gzlemlenebilecei zere bu belirlenimde toplumsal gven lkeler
arasndaki gelir deiimlerini anlaml bir biimde aklamaz. Ortalama yelikler ve tanrnn nemi kiiba den gelir ile olduka negatif bir iliki iindededir: lki % 10 dzeyinde ikincisi % 1 dzeyindedir. Ortalama yelikler
meselesinde, eksi (-) iareti iin yaplabilecek aklama DDAdaki birok az
gelimi lkede farkl toplumsal organizasyonlara yelik seviyesinin artc
lde yksek olmasdr. Bu durumun nedeni henz ok net deildir. Benzer

104 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

bir durum gelimekte olan lkelerde yksek seviyede olan tanrnn nemi iin
de geerlidir. Bu sonu, ekonomik gelime srelerinde nfus iindeki dini
inancn azald ynndeki yaygn mantk ile akmaktadr. Buna karlk,
boanma oran kiiba den gelir ile % 10 seviyesinde nemli ve pozitif ynl bir iliki gstermektedir. Bu ayn zamanda cinsiyetler arasndaki serbest
ilikilerin bir anlam olduunu gstermekte ve boanmalar ekonomik olarak
zengin lkelerde daha yaygn olmaktadr. Beklenebilecei zere, ekonomik
zgrlk ve demokrasinin kiiba den gelir ile nemli ve pozitif ynl bir
ilikisi vardr. Elbette, deerlendirme yntemimizin btn bu durumlarn nedeni ile ilgili herhangi bir ey syleyemeyeceini aklda tutmak nemlidir.

2. Denklem
2. denklem isizlik orannn baml deiken olarak kullanmaktadr. Burada
toplumsal gven % 10 ve ortalama yelikler % 1 dzeyinde olmak zere isizlikle nemli lde negatif bir ba gstermektedir. Teorik olarak, ii piyasasn hataya srkleyecek bilgi asimetrisinin azalmas sonucu yksek toplumsal gven seviyesine sahip lkelerde isizlik sorunlarnn az olmas anlaml
gelmektedir. Benzer biimde, gnll organizasyonlara ortalama yelikler
seviyesi yksek olan lkelerde dk isizlik oranlarnn olmas akla yatkn
grnmektedir. Bu durum byk oranda, aksi taktirde ii piyasasnda olacak
olan bireyleri absorbe edecek, iyi alan bir gnlllk altyapsnn sonucudur. Geriye kalan iki kontrol deikeni, tanrnn nemi ve boanma orannn
isizlikle ilikisi yoktur. Bu demokrasi deikeni iin de geerlidir ki bu deikenin lkeler baznda istatistiksel olarak isizlikle nemli bir ilikisi yoktur.
Buna karlk, ekonomik zgrlk % 10 dzeyinde anlaml olmak zere beklendii gibi negatif belirlenime sahiptir. Bu rneklemimizdeki ekonomik olarak
daha zgr lkelerin daha dk isizlik oranlarna sahip olduu anlamna
gelmektedir.

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 105

Tablo 1.4: Ekonomik zgrln bileik ktlar

Not: Tm regresyonlar sabit terimi barndrmaktadr; t-istatistikleri parantezdedir; * % 10


orannda nemlidir; ** % 5 orannda nemlidir; *** % 1 orannda nemlidir.

3. Denklem
1. ve 2. denklemin artklar 3. denklemde birletirilmitir. Bu yntem ekonomik zgrlk ve demokrasi ile ilikili olmayan kiiba GSYH ve isizlik
deerlerini de modele dahil etmektedir. Buna karlk kiiba den gelir
ile isizlik zerinden ekonomik zgrlk ve demokrasinin dolayl etkileri, bu
deikenlerin katsaylar ile konrol edilecektir. Bu nedenle, 3. denklemdeki
deikenlerin katsaylar bunlarn hayat memnuniyeti zerindeki direkt ve
dolayl etkilerini yanstmaktadr. Bunlarn ilki zgr bir hayata sahip olmann gerek deerlendirmelerinde (rnein Knoll et al., 2013) ie yaramakta,
ikincisi ise zgr olmann ekonomik gelimelerine balanmaktadr.
Bu tablonun 3. denklemi ile bir nceki tablonun 1. denklemini kyasladmzda, iaretlerin (+,-), katsaylarn, kiiba GSYH ve isizlik oran da dahil
olmak zere tm kontrol deikenlerinin nem dereceleri gerekten de z-

106 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik

detir. Yalnzca ekonomik zgrlk ve demokrasi iin olan katsaylar olduka


yksektir. Ekonomik zgrlk meselesinde bahsi geen etki 0.28den 0.53e
ykselmektedir. Bu, ekonomik zgrlkte bir standart sapma krlmasnn ortalama hayat memnuniyetini direkt ya da dolayl yollarla %5ten yksek puanda arttrma potansiyeli olduu anlamna gelmektedir. Bu kabaca 2000 ylnda ABD ile talya arasndaki hayat memnuniyeti farkna denk gelmektedir.
ABD gibi, talya da Batl sanayi toplumudur ki bu her iki deikenin kiiba
den gelir balamnda ok da deimedii anlamna gelir. Ekonomik zgrlk balamnda, talya yine de ABDden daha dk skorlar elde etmektedir. Bu durum talyann zellikle geni kamu sektrn ve nispeten yksek
dzeydeki igc piyasas dzenlemelerini yanstmaktadr. Her iki deikenin lkeler aras hayat memnuniyeti dzeylerine etkisi gsterilmektedir. Demokrasiye baktmzda, sz konusu etki 0.41den 0.57ye kmaktadr. Ayn
ekilde, direkt ya da dolayl etkileri hesaba kattmzda otokratik bir rejimden demokrasiye geiin ortalama hayat memnuniyetini 6 puan arttrdn grmekteyiz. lkeler arasnda ekonomik zgrlk ve demokrasinin hayat
memnuniyeti zerindeki deerlendirilen btnleik etkisi byk olmasa da
olduka nemlidir. Daha sezgisel dzeyde, bunlar ekonomik olarak zgr ve
demokratik bir toplumda yaamann yaratt refah gstermektedir.

5. Sonu
Uzun bir zaman ekonomik mutluluk zerine yaplan aratrmalar Para insanlar mutlu eder mi? sorusu zerine odakland. Bu nemli ve ilgin bir konu
olmakla birlikte hayat memnuniyeti ltlerinin ekonomik aratrma iin
nerecei btn potansiyeli kullanmamaktadr. Sonu olarak, aratrmaclar
son yllarda safi parasal etkilerin tesine geebilecek etkileri olan ktlar
retebilecek siyasal, sosyal ve ekonomik olgular olup olmad sorusuyla bu
sorunun alann genilettiler. rnein isizlik periyodlar, iinin gelir kayb
ve isizlerin dk tketim seviyesi dolaysyla hayat memnuniyetinin tek
belirleyicisi olmamaya balad. Bu periyodlarn isiz ve toplumda daha fazla
isizlik gzlemleyenler iin ilave psikolojik refah etkileri olduu ortaya kt.
Ekonomik ve siyasal kurumlarn temelde iki nedenden tr hayat memnuniyeti iin nemi vardr. lki, serbet piyasa ve olaslkla demokrasi de,
bymenin belirleyicileridir. Bu nedenle yksek gelir seviyeleri ve dk
isizlik oranlaryla birlikte hayat memnuniyetine katk salarlar. kincisi,
kendiliinden deerler olan riskten kanma ve tercih zgrl, gelir dzeylerini ve dier sosyo-ekonomik deikenleri kontrol ettikten sonra bile,
hayat memnuniyeti zerinde neden pozitif etkilerin kaldn aklar. Bu pa-

Ekonomik zgrlk, Demokrasi ve Hayat Memnuniyeti | 107

rasal olmayan etkinin refahn bireysel ve kollektif deerlendirmesinde olduka nemli olduu grnmektedir. Bu nedenle ekonomik zgrlk insanlar
yalnzca daha zengin yapmaz; ayn zamanda daha mutlu klar.

Kaynaklar
Benyishay, A., and R.R. Betancourt (2010). Civil Liberties And Economic Development. Journal of Institutional Economics 6: 281304.
Berggren, N. (2003). The Benefits Of Economic Freedom. A Survey. The Independent Review
8: 193211.
Bjrnskov, C. (2003). The Happy Few: Cross-Country Evidence on Social Capital and Life Satisfaction. Kyklos 56: 316.
Bjrnskov, C., A. Dreher, and J.A.V. Fischer (2010). Formal Institutions and Subjective WellBeing: Revisiting the Cross-Country Evidence. European Journal of Political Economy
26: 412430.
Cheibub, J.A., J. Gandhi, and J.R. Vreeland (2010). Democracy and Dictatorship Revisited.
Public Choice 143: 67101.
Clark, A., P. Frijters, and M.A. Shields (2008). A Survey of the Income Happiness Gradient.
Journal of Economic Literature, 46, 95-144.
De Haan, J., S. Lundstrm, and J.E. Sturm (2006). Market-Oriented Institutions and Policies
and Economic Growth: A Critical Survey. Journal of Economic Surveys 20: 157191.
Dolan, P., T. Peasgood, and M. White (2008). Do We Really Know What Makes Us Happy? A
Review of the Economic Literature on the Factors Associated with Subjective Wellbeing. Journal of Economic Psychology 29: 94122.
Dorn, D., J.A. Fischer, G. Kirchgassner, and A. Sousa-Poza (2007). Is it Culture or Democracy?
The Impact of Democracy and Culture on Happiness. Social Indicators Research 82:
505526.
Easterlin, R.A., and L. Angelescu (2009). Happiness and Growth the World Over: Time Series Evidence on the Happiness-Income Paradox. IZA Discussion Paper 4060 (March).
Institute for the Study of Labor (IZA), Bonn, Germany. <http://ftp.iza.org/dp4060.pdf>.
Frey, B.S. (2008). Happiness: A Revolution in Economics. MIT Press, Cambridge.
Frey, B.S., and A. Stutzer (2002). What Can Economists Learn from Happiness Research?
Journal of Economic Literature 40: 402435.
Gwartney, J.D., R. Holcombe, and R. Lawson (2006). Institutions and the Impact of Investment
on Growth. Kyklos 59: 255273.
Gwartney, James, Robert Lawson, and Joshua Hall (2012). Economic Freedom of the World:
2012 Annual Report. Fraser Institute.
Helliwell, J.F. (2003). Hows Life? Combining Individual and National Variables to Explain
Subjective Well-being. Economic Modelling 20: 331360.
Helliwell, J.F., and W. Huang (2008). Hows Your Government? International Evidence Linking
Government and Well-being. British Journal of Political Science 38: 595619.
Inglehart, R., R. Foa, C. Peterson, and C. Welzel (2008). Development, Freedom, and Rising

108 | M. Rode, B. Knoll ve H. Pitlik


Happiness. A Global Perspective 1981-2007. Perspectives on Psychological Science 3:
246285.
Knoll, B., H. Pitlik, and M. Rode (2013). A Note on the Impact of Economic Regulation on Life
Satisfaction. Applied Economics Letters 20: 916920.
Meier, S., and A. Stutzer (2008). Is Volunteering Rewarding in Itself? Economica 75: 3959.
Ovaska T., and R. Takashima (2006). Economic Policy and the Level of Self-perceived Wellbeing: An International Comparison. The Joornal of Social Economics 35:308-325.
Pitlik, H. (2002). The Path of Liberalization and Economic Growth. Kyklos 55: 5780.
Rode, M., and S. Coll (2012). Economic Freedom And Growth. What Policies Matter the
Most? Constitutional Political Economy 23: 95133.
Rode, M., and J. Gwartney ( 2012). Does Democratization Facilitate Economic Liberalization? European Journal of Political Economy 28: 607619.
Rode, M. (2013). Do Good Institutions Make People Happy, or Do Happy Citizens Build Better Institutions? Journal of Happiness Research, forthcoming.
Rodrik, D. (2000). Institutions for High-Quality Growth: What They Are and How to Acquire
Them. Studies in Comparative International Development 35: 331.
Silva, J., F. de Keulenaer, and N. Johnstone (2012). Environmental Quality and Life Satisfaction: Evidence Based on Micro-Data. OECD Environment Working Papers no. 44. Paris.
Stiglitz, J.,A. Sen, and J.P. Fitoussi (2009). Report by the Commission on the Measurement of
Economic Performance and Social Progress. <http://www.stiglitz-sen-fitoussi.fr/documents/repport_anglais.pdf>.
Stutzer, A., and B.S. Frey, B.S. (2006a). Does Marriage Make People Happy, or Do Happy
People Get Married? The Journal of Socio-Economics, 35: 326347.
Stutzer, A., and B.S. Frey (2006b). Political Participation and Procedural Utility. European
Journal of Political Research 45: 391418.
United Nations (2001). 1999 Demographic Yearbook. Department of Economic and Social
Affairs.
United Nations (2010). 2008 Demographic Yearbook. Department of Economic and Social
Affairs.
World Bank (2010). World Development Indicators.
World Values Survey (2009). European and World Value Surveys Five-wave Integrated Data
File, 1981-2005. The European Values Study Foundation and World Values Survey Association. <www.worldvaluessurvey.org>.

2001 Krizi Sonras Trkiye


Ekonomisindeki Bymenin Srr:
Daha Liberal Bir Ekonomi(?)

Aykut Ekinci
Ekonomist |

liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 109-126.

zet
Trkiyede 1990l yllarn aksine 2001 krizi sonras, daha yksek ve istikrarl
ekonomik bymenin yaand bir dnem olmutur. Siyasi mekanizma, para
politikas, maliye politikas ve da alm ve rekabet gc deiimin temel
faktrleri olarak ortaya kmtr. alma bu drt temel faktr araclyla,
Trkiye ekonomisindeki deiimi ve bu deiimlerin Trkiye ekonomisini
daha liberal bir noktaya tad zerinde durmaktadr. Bununla birlikte, neredeyiz? ve ne yapmalyz? blmlerinde akland zere, Trkiye 2000li
yllarda 90l yllara gre daha serbest bir ekonomiye doru hareket etmi
olmakla birlikte; kazanmlarn kaybedilmemesi ve daha ileri noktalara tanmas asndan daha yaplacak ok ey bulunmaktadr. Trkiyenin nnde;
yeni bir anayasa, eletirilere daha ak bir ynetim anlay, pozitif her gelimeyi devlete mal etmeme, eitimde rekabeti salama, piyasalara daha az
mdahalede bulunma ve piyasalar serbestletirici yapsal reformlar uygulama, ikame etkisi azaldnda faiz ve kurdaki ykselii grme, yapsal bte ana dikkat etme, kamunun roln yeniden tanmlama, yksek katma
deerli rnlere ynelme ve daha iyi bir finansal risk ynetimi gibi birok
husus bulunmaktadr.

* Bu makale, 2013 Liberal Dnce Kongresinde tebli olarak sunulmutur.

109

110 | Aykut Ekinci

1. Giri
Trkiye ekonomisi, 1990l yllar boyunca iddetli ekonomik krizler yaamtr. 1994, 1999 ve 2001 krizi, ekonomide ciddi retim ve istihdam kayplarna neden olmutur. 1999 krizinde Orta Asya krizinin etkisinin baskn olduu grlse bile, yanl maliye ve para politikalar 1994 ve 2001 krizlerinde
nemli rol oynamtr. Bylelikle 90l yllar ekonomide kamu arlnn
olduka artt, fonlama imkanlarnn kamu tarafndan kullanld bylece
zel sektrn ciddi bir dlama etkisine maruz kald, siyaseten istikrarsz
dnemler olarak hatrlanmtr.
ekil 1: 1990-2012 Trkiye Byme Oranlar

ekil 1, 1990-2012 dneminde Trkiye ekonomisindeki reel GSYH byme


oranlarn gstermektedir. 1990-2001 dneminde ekonomi kriz yaam ve
ortalama byme %3,4 olarak gereklemitir. Buna karn 2001 krizi sonras Trkiye ekonomisi uzun sren bir genileme dnemine girmitir. 2008
ylnda balayan kresel krizin olumsuz etkileri sonucu 2009da nemli bir
ekonomik daralma yaanm olmasna karn sonrasnda ekonomi yksek
byme oranlarna ulaabilmitir. 2002-2012 dneminde ortalama byme
%5,2 olmutur.
Grlecei zere ekonomik byme asndan 2001 sonras 1990l yllardan farkllaan bir dnemdir. alma, 1990l yllarn aksine, 2001 krizi
sonras yaanan yksek bymenin temel nedeninin daha liberal bir ekonomi

2001 Krizi Sonras Trkiye Ekonomisindeki Bymenin Srr | 111

olup olmadn sorgulamaktadr. Bu amala, ikinci blmde deiimin temel


faktrleri siyasi mekanizma, para politikasndaki deiim, maliye politikasndaki
deiim ve da alm ve rekabet gcnde art balklar altnda incelenmitir.
nc blmde, 2001 krizi sonras bymenin temel nedeninin ekonominin
serbestlemesi olup olmad ile ilgili bir ara sonuca ulalmtr. Drdnc
blmde ise, ikinci blmde anlan her bir bileen iin neredeyiz? ve ne yapmalyz? sorular cevaplanmaya allmtr.

2. Deiimin Temel Faktrleri


2.1. Siyasi Mekanizma
Kamu otoritesinin, para ve maliye politikas araclyla ekonomiye mdahalede bulunabilmesi; enflasyon, faizler, istihdam, vergiler, gmrk dzenlemeleri, hukuki dzenlemeler gibi birok farkl kanaldan ekonomiyi etkilemektedir. Trkiyede 1990l yllar koalisyon hkmetlerinin yaratt siyasi
belirsizlikler, sk seimlerin bir sonucu olarak yaratlan poplist harcamalarn enflasyon ve kamu borcunu artrmas sonucu yaanan ekonomik krizlerle
betimlenmitir (Bkz. Tablo 1).
Tablo 1: 1990 Sonras Trkiyede Hkmetler
Hkmet
1 Yldrm Akbulut
2 Mesut Ylmaz, 1. hkmeti
3 Sleyman Demirel, 7. hkmeti
4 Erdal nn
5 Tansu iller, 1. hkmeti
6 Tansu iller, 2. hkmeti
7 Tansu iller, 3. hkmeti
8 Mesut Ylmaz, 2. hkmeti
9 Necmettin Erbakan
10 Mesut Ylmaz, 3. hkmeti
11 Blent Ecevit, 4. hkmeti
12 Blent Ecevit, 5. hkmeti
1 Blent Ecevit, 5. hkmeti
2 Abdullah Gl
2 Recep Tayyip Erdoan, 1. hkmeti
2 Recep Tayyip Erdoan, 2. hkmeti
2 Recep Tayyip Erdoan, 3. hkmeti

Dnem
9 Kasm1989|23 Haziran1991
23 Haziran1991|20 Kasm1991
20 Kasm1991|16 Mays1993
16 Mays1993|25 Haziran1993
25 Haziran1993|5 Ekim1995
5 Ekim1995|30 Ekim1995
30 Ekim1995|6 Mart1996
6 Mart1996|28 Haziran1996
28 Haziran1996|30 Haziran1997

Ana Parti
Anavatan Partisi
Anavatan Partisi
Doru Yol Partisi
Sosyaldemokrat Halk Parti
Doru Yol Partisi
Doru Yol Partisi
Doru Yol Partisi
Anavatan Partisi
Refah Partisi

Koalisyon Ortak(lar)
Tek bana iktidar
Tek bana iktidar
SHP

30 Haziran1997|11 Ocak1999
11 Ocak1999|28 Mays1999
28 Mays1999|18 Kasm2002

Anavatan Partisi
Demokratik Sol Parti
Demokratik Sol Parti

SHP
Aznlk Hkmeti
Cumhuriyet Halk Partisi
Doru Yol Partisi
Doru Yol Partisi
Demokratik Sol Parti,
Demokrat Trkiye Partisi
Aznlk Hkmeti
MHP, Anavatan Partisi

28 Mays1999|18 Kasm2002
18 Kasm2002|14 Mart2003
14 Mart2003|29 Austos2007
29 Austos2007|6 Temmuz2011
6 Temmuz2011| Hala grevde

Demokratik Sol Parti


Adalet ve Kalknma Partisi
Adalet ve Kalknma Partisi
Adalet ve Kalknma Partisi
Adalet ve Kalknma Partisi

MHP, Anavatan Partisi


Tek bana iktidar
Tek bana iktidar
Tek bana iktidar
Tek bana iktidar

Kaynak: Wikipedia

Siyasi mekanizma, 2001 krizi sonras dnemde baz isel ve dsal faktrlerin etkisiyle uzun soluklu bymeye destek verici ekilde deiime uramtr.

112 | Aykut Ekinci

a) sel Faktrler
i) Toplumsal Tepki: Toplum, 2001 krizinin yaratt ortamda siyasi otoritenin kararlarnn bizatihi kendisinin ekonomiyi olumsuz etkilediini daha
net biimde fark edebilmitir. Oy maksimizasyonu temelli hareket eden siyasi partiler, ksa dnemli oy maksimizasyonu amalar temelinde lke iin
nemli olabilecek orta ve uzun dnemli kararlar alamamaktadrlar. stelik,
uyguladklar seim politikalar ile aldklar ekonomik rasyonaliteden uzak
poplist kararlar ile, kamu gelir ve harcama yapsn bozarak kamu borcunu artrmaktadrlar. Sonuta kamu borcunun finansmannda merkez bankas
kaynaklar kullanlarak enflasyona neden olunmakta, ar borlanma ile faiz
oranlarnn ykselmesine neden olarak zel sektrn finansmana ulam
kstlanmakta, vergilerdeki artla zel sektrn yatrm gds krlrken,
tketicilerin satn alma gleri azalmakta ve sonuta nemli bir kaynak, kamunun ynlendirdii nispeten daha verimsiz alanlarda kullanlmak zorunda
kalmaktadr.
2001 krizi sonrasnda toplum, fayda-maliyet analizini daha uzun dnemli olarak yapm ve siyasi partilerden ekonomik istikrar salayacak ekilde
hareket etmelerini talep etmitir. Byle bir ortamda, partilerin finansmann
salayamadklar vaatlerde bulunmalar ve ynetimdeki partinin seime doru poplist politika uygulama imkan olduka kstlanmtr.
ii) zel Sektrn Tepkisi: TSAD, TOBB, TESK, MSAD gibi sivil
toplum kurulular; yesi bulunan firmalardan gelen tepkilerin etkisiyle kamunun ekonomiye daha az mdahalede bulunaca yeni bir dzene geilmesi
ynnde basklarn artrmlardr. 1990l yllar boyunca kamunun ekonomide artan arl, kamu evresinde bir zel sektr oluumunu desteklemi ve
bu durum zel sektrn verimliliini ve yaratc gcn drmtr. Ayrca, kamunun yksek borlanma gereksinimi, piyasa borlanma faiz oranlarn
ykselterek firmalarn uzun vadeli finansmana dk maliyetle ulama imkanlarn neredeyse ortadan kaldrarak; bymeleri nnde byk bir engel
oluturmutur. Bunun yansra enflasyon, faizler ve byme oranlarndaki
yksek deikenlik uzun dnemli yatrm karar almay zorlatrrken; yabanc dorudan yatrmlar da caydrc etkiye sahip olmutur.

b) Dsal Faktrler
i) Avrupa Birlii: Avrupa Birlii (AB), bir dsal faktr olarak Trkiye ekonomisinin ve toplumunun uluslararas normlara daha fazla yaklamas, zgrlkler ve demokrasi konusunda toplumu rahatlatc dzenlemelerin yaplmasnda kolaylatrc bir unsur olarak yer almtr.

2001 Krizi Sonras Trkiye Ekonomisindeki Bymenin Srr | 113

rnein yelik grmeleri erevesinde, letme ve Sanayi Politikas, statistik, Mali Kontrol, Trans-Avrupa Alar, Tketicinin ve Saln Korunmas, Fikri Mlkiyet Hukuku, irketler Hukuku, Bilgi Toplumu ve Medya,
Sermayenin Serbest Dolam, Vergilendirme, evre, Gda Gvenlii, Veterinerlik ve Bitki Sal Politikas fasllar mzakereye alm ve 2002 ylndan bu yana AB mktesebatna uyum ieren yaklak 2000 adet mevzuat
deiiklii yaplmtr (Bkz. www.abgs.gov.tr).
ii) IMF: AB, IMFe gre daha nemli bir dsal faktrdr. Nitekim IMF;
Uzak Dou, Arjantin ve 2001 Trkiye krizlerindeki kt ynetimi nedeniyle
eletirilmitir. Buna karn, 2001 krizi sonrasnda ortaya konulan %6,5luk
faiz d fazla hedefi Trkiyenin maliye politikas asndan nemli bir apa
grevi grmtr.
2.2. Para Politikasndaki Deiim
Para ve maliye politikalar, siyasi otoritenin eline toplum tarafndan verilmi ekonomiye en nemli mdahale aralardr. Trkiyede 2001 krizi sonras
para politikasnda meydana gelen deiimleri balk altnda toplayabiliriz:
a) Merkez Bankas Bamszl b) Dalgal Dviz Kuruna Geilmesi c) Enflasyon Hedeflemesi.

a) Merkez Bankas Bamszl


25.04.2002 tarih ve 4561 sayl yasa ile Trkiye Cumhuriyet Merkez
Bankasnn (TCMB) bamszl kabul edilmitir. Bu yasa ile fiyat istikrarn salamak ve srdrmek TCMBnin temel amac olarak ilan edilmi ve bu
amaca ulamak zere para politikas aralarn kullanmada kendisine bamszlk verilmitir. Ayrca Hazine ile kamu kurum ve kurulularna avans verilmesi, kredi almas ve bu kurulularn ihra ettikleri borlanma aralarnn
birincil piyasadan satn alnmas yasaklanmtr. TCMBnin siyasi otoritenin
etkisinden uzaklamas ile birlikte, kamu aklarnn TCMB tarafndan finanse edilmemesi salanrken, enflasyon da drlebilmitir.

b) Dalgal Dviz Kuruna Geilmesi


2001 ylnn ubat aynda sabit kur uygulamasndan vazgeilerek dalgal kur
uygulamasna geilmitir. Trkiyede daha nce kur TCMB tarafndan belirleniyordu. Bu durum, kur riskinin yapay olarak dk tutulmasn ve ekonomik
aktrlerin devalasyon dnemlerinde ters pozisyonda yakalanarak yksek
zararlar yazmalarna neden olabilmekteydi. Kur deerinin TCMB tarafndan
dsal olarak belirlenmesindeki temel neden, ihracatn desteklenmesi, kur riskinin azaltlmas ve enflasyonun kontrol altna alnmas olsa da; sonular

114 | Aykut Ekinci

itibariyle tam ters etkilere sahip olmutur.


ekil 2. Trkiyede Kur Riski

Serbest ekonomide, mal ve hizmetlerin deiiminde nemli bir bilgi kayna


olan kur deerini dsal olarak belirlemenin ekonomiye ciddi zararlar olmaktadr. ekil 2, Aralk 1991-Kasm 2013 dnemi iin Dolar kurunun 12 aylk
getirisinin standart sapmas zerinden kur riskini gstermektedir. Grlecei zere, 2001 krizi ve ncesi kriz dnemlerinde devalasyon nedeniyle
kur riskinde nemli artlar olmutur. Dalgal kur dneminde ise, kur riski
piyasa zerindedir ve kur deeri daha ok piyasa tarafndan belirlenmektedir.
Bu srete kresel kriz dneminde kur riskinin artt, bununla birlikte
kur riskinin ne nceki dnemlerdeki kadar dk ne de yksek seviyelere
ulamad grlmektedir. Ar dk kur riski kadar yksek kur riski de
ekonomiye zararldr.

c) Enflasyon Hedeflemesi
Trkiyede 2002 ile birlikte rtk enflasyon hedeflemesine geilmi, 2005 ylnda TLden alt sfr atlm ve 2006 yl ile birlikte ak enflasyon hedeflemesine geilmitir. Enflasyon hedeflemesi, bamsz TCMBnin enflasyonu
rakamsal bir hedef olarak ald ve dalgal dviz kuru sistemi ierisinde ksa
dnemli faizleri para politikas arac olarak kulland effaf bir para politikas rejimidir.

2001 Krizi Sonras Trkiye Ekonomisindeki Bymenin Srr | 115

ekil 3. Trkiyede Enflasyon

Kaynak: TCMB

TCMB, enflasyon hedeflemesi rejimi altnda enflasyonu kontrol altna


alabilmitir. Enflasyonun nceki yllara gre dk ve istikrarl seyri, faizlerin de seviye ve deikenlik olarak daha dk gereklemesini salayarak,
uzun dnemli finansmann nn amtr. Ayrca nominal gstergelerdeki
istikrar, yatrm kararlarnn daha uzun vadeli alnabilmesini salam ve
dorudan yabanc yatrmlar eken bir dier unsur olmutur.
2.3. Maliye Politikasndaki Deiim
Maliye politikas asndan temel deiim faktrlerini, balk altnda deerlendirebiliriz: a) Gl Ekonomiye Gei Program (GEGP) b) Bte Andaki ve Bor/GSYH Oranndaki Gerileme c) Faizlerdeki D ve Vadedeki
Uzama

a) Gl Ekonomiye Gei Program


15 Nisan 2001 tarihinde aklanan Gl Ekonomiye Gei Program ile
birlikte, Trkiye ekonomisindeki sorunlar ak biimde ortaya konmu ve
2000li yllardaki ekonomik bymenin temelleri atlmtr. GEGP, krizlerin balca nedeni olarak (i) srdrlemez bir i bor dinamiinin olumas
ve (ii) bata kamu bankalar olmak zere mali sistemdeki salksz yapnn
ve dier yapsal sorunlarn kalc bir zme kavuturulamam olmasn
gstermitir. Bu bak asnda zm de (i) devlette effafln artrlmas
ve kamu finansmannn glendirilmesi (ii) bankaclk sektrnn yeniden
yaplandrlmas ve dzenleyici nlemlerin alnmas ve (iii) rekabet gcn

116 | Aykut Ekinci

artrc dzenlemelerde aranmtr.


GEGP ile birlikte, bankaclk kanununda deiiklik istenmitir. Bankaclk sektr zelinde; kamu bankalarna zarar oluturacak grevlerin verilemeyecei, kamu bankalarnn zelletirmeye hazrlanaca, ynetiminin
profesyonel bankaclardan oluaca, kredilendirmede kaynak maliyetinin
esas alnaca, TMSF bnyesindeki bankalarn sorunlarnn en ksa zamanda zme kavuturulmas gibi nlemler zerinde durulmutur. Borlanma,
kamulatrma ve kamu ihale yasas ile devlette effafln, hesap verilebilirliin salanmas ve rekabetin arttrlmas amalanmtr. Ayrca bte ve
bte d birok fon kapatlmtr. Ekonomide rekabeti artrmak amacyla, eker kanunu, ttn kanunu ile fiyat belirleme ve devletin satn almas
uygulamalarna son verilmesi amalanmtr. Doalgaz kanunu ile doalgaz
piyasasnn serbestletirilmesi, Sivil havaclk kanunu ile i hat uu
fiyatlarnn serbeste belirlenmesine imkan salanmas amalanmtr. Merkez Bankas yasas ile, bankann siyasi otoriteden daha bamsz olarak karar
alabilmesinin ve sonrasnda enflasyon hedeflemesi rejiminin n almtr.
Bu ve benzeri nlemler, dzenlemeler ve kanunlarn bir ksm yaplm; 2002 sonunda yeni hkmetin gelmesi ile sonrasnda ise GEGPndaki
temel yapnn korunduu ve benzer nlemler, dzenlemeler ve kanunlar
erevesinde ilerledii grlmtr.

b) Bte Andaki ve Bor/GSYH Oranndaki Gerileme


2001 krizinin reticiliinde ekillenen sk maliye politikas erevesinde,
merkezi ynetim bte ann GSYHya oran yaklak %12lerden 2005 ylnda %1,1e kadar drlebilmitir. Genel kannn aksine, sk maliye politikas bymeyi yavalatmam; aksine ekil 1den grlecei zere Trkiye
yksek byme oranlarna ulamtr.

2001 Krizi Sonras Trkiye Ekonomisindeki Bymenin Srr | 117

ekil 4. Trkiyede Merkezi Ynetim Bte A/GSYH oran

Kaynak: Hazine Mstearl

2006da %0,6ya kadar gerileyen bte a, 2009 ylnda kresel krizin


etkisi ile Hkmetin G-20 toplantsnda alnan kararlar uyarnca genileyici maliye politikas uygulamasnn ve daralan ekonominin etkisi ile %5,5e
ykselmitir. Kresel kriz sonras ekonomik bymedeki iyileme bte
gelirlerini artrarak bte an tekrardan drmtr.
ekil 5. AB Tanml Genel Ynetim Bor Stoku/GSYH Oran


Kaynak: Hazine Mstearl

118 | Aykut Ekinci

Btedeki dzelme, bor gstergelerine de yansmtr. Trkiyenin AB tanml genel ynetim bor stokunun GSYHya oran 2002 ylnda %74 iken;
2007-8 yllarnda %40 olarak gereklemitir. Trkiyenin borluluk oran,
2004 sonras Maastricht kriteri olan %60 bor/GSYH orannn altnda seyretmitir. Kresel krizde ykselen bor oran, kriz sonrasnn bol likidite, dk
faiz ortam ve Trkiyenin yksek byme oranlarnn katksyla gerilemitir.

c) Faizlerdeki D ve Vadedeki Uzama


Bor oranndaki d, enflasyonun kontrol altna alnmas ve dnyadaki likidite bolluu ile birlikte Trkiyede reel borlanma faiz oranlar gerilemitir. 2002 yllarnda %30-40 reel faizle borlanan devlet, 2006da %5lerin
altnda borlanabilmitir. Kresel kriz ile ykselen reel faizler, sonrasnda
kamu maliyesindeki iyileen rasyolara bal olarak gerilemi ve Trkiyenin
dier ikame lkelere gre gvenli tarafta kalmasnn etkisiyle reel borlanma
faiz oranlar %0lara gerilemitir (Bkz. ekil 6).
ekil 6. Reel Borlanma Faiz Oranlar

Kaynak: Hazine Mstearl

Faizdeki de vadedeki uzama da elik etmitir. 2002 ylnda ortalama


yurtii borlanma vadesi 9,4 ay iken 2012de 60 aya kadar kmtr. Benzer
biimde 2002 ylnda USD cinsinden d borlanmann ortalama vadesi 7 yl
iken, bu vade 20 yla kadar kmtr (Bkz. Hazine Mstearl).

2001 Krizi Sonras Trkiye Ekonomisindeki Bymenin Srr | 119

2.4. Da Alm ve Rekabet Gcnde Art


Trkiyede 1985-2002 dneminde 8 milyar dolarlk zelletirme yaplrken;
2003-2012 dneminde 51,8 milyar dolarlk zelletirme geliri elde edilmitir.
Kamunun ekonomideki arlnn azalmasnn bir gstergesi olarak zelletirme, daha rekabeti bir zel sektrn nn aarken; kamu borluluunu da
drc etki yapmtr. Ayrca 2011 yl gelir ve kar zerinden alnan vergilerin GSYHya oran OECD ortalamas iin %11,2 iken, Trkiyede bu oran
%5,8dir. Gelir ve kar zerinden alnan vergilerin dk olmasnn, giriimcileri tevik edici bir unsur olduu aktr (Bkz. Hazine Mstearl).
ekil 7. Yolcu Saysndaki Art (Yllk, %)

Kaynak: TK

2003 ylnn sonlarnda havayolu tamaclnda yaanan serbestleme


ile birlikte, yaanan hizmet ve fiyat rekabeti, yolcu saysn artrrken fiyat
drmtr. Nitekim 2004 ylnda tanan yolcu says bir nceki yla gre
%31 artmtr (Bkz. ekil 7). 2004 ylnda dnyada havayolu tamacl ile
tanan yolcu saysnda %10luk bir art olduu dnldnde ; sektrn
dnya genelinin stnde byd grlebilir.

120 | Aykut Ekinci

ekil 8. Dorudan Yabanc Sermaye Girii (Milyar Dolar)

Kaynak: TCMB

Bir lkeye dorudan yabanc sermaye girii, lke ekonomisinin verimliliini artrc nemli bir etkendir. Trkiyede 2000li yllardaki iyileme dorudan yabanc sermaye yatrmlarna da yansmtr. Nitekim 1993-2002 ortalama dorudan yabanc sermaye girii, 1,1 milyar dolar iken; 2006-2008
dneminde yllk ortalama 20 milyar dolarn stnde dorudan yabanc sermaye girii olmutur.
ekil 9. hracat ve thalat Hacmi (Milyar Dolar)

Kaynak: TK

2001 Krizi Sonras Trkiye Ekonomisindeki Bymenin Srr | 121

lke ekonominin dier ekonomilerle yapt ihracat ve ithalat, lke ekonomisinin rekabetiliiyle ilgili nemli bir gstergedir. ekil 9, 1989-2012
dnemi iin milyar dolar cinsinden ihracat ve ithalat rakamlarn gstermektedir. ekilden de kolaylkla grlecei zere ihracat ve ithalat art 2001
krizi sonras yeni bir art trendine sahiptir. Kresel kriz, tm dnyada olduu gibi Trkiye d ticaretini de olduka olumsuz etkilemitir. Fakat sonrasnda d ticaret hacmi artmaya devam etmitir. Nitekim 1989-2001 dneminde
yllk ortalama ihracat art %9, ithalat art %11 iken; 2002-2012 dneminde yllk ortalama ihracat %16, ithalat ise 19 bymtr.

3. Ara Sonu
2001 krizi sonras, yukarda zetlenen deiimler Trkiye ekonomisinin daha
liberal bir ekonomi haline gelmesini salamtr. Siyasi mekanizmada, para
ve maliye politikasnda ve da alm ve rekabet gcnde meydana gelen
olumlu deiimler, Trkiye ekonomisinin 1990l yllara nazaran daha serbest, daha esnek, kresel piyasalarla daha entegre bir yapya brnmesine
yardmc olmutur. Dier bir deyile, Trkiye ekonomisi 2000li yllarla birlikte daha liberal bir ekonomiye doru yol ald iin; daha yksek bir retim
artna, daha istikrarl bir ekonomik bymeye, daha dk faiz ve enflasyon
oranna, daha fazla dorudan yatrma, daha yksek ihracat ve ithalat deerlerine ve daha fazla istihdama sahip olabilmitir.

4. Neredeyiz? Ne yapmalyz?
Trkiye ekonomisi iin yaplan analiz her ne kadar iyileen gstergelere ve
serbestleen ekonomik yapya iaret etse de yaplmas gereken ve dikkat edilmesi gereken baz nemli noktalar bulunmaktadr. Bu blmde bunlar zerinde ksaca durulacaktr.
4.1. Siyasi Mekanizma

i) Neredeyiz?
- Yenilenemeyen Anayasa
- AB srecindeki yavalama
- Eletirilere kapal olma (Monopole Kay)
- Pozitif her gelimeyi devlete verme (yeni-devletleme sreci)
- Belki de en tehlikeli safha bu? Yol Ayrm ?

122 | Aykut Ekinci

Trkiye gelimekte olan bir lke olarak ekonomide olduu kadar toplumsal yapda da olduka hzl deiimler yayor. Kresel dnya ile entegre olmu gen kuan en nemli beklentisi ise, yeni bir anayasa olarak duruyor.
Ne kadar zgrlk, bireye deer veren, insanlarn serbest dnmesinin
nn aan, tm vatandalar eit kabul eden ve ideolojiden uzak bir anayasa
oluturabilirseniz; ekonomik aktrlerin de o kadar verimli olacan ve bunun
uzun vadede tm toplumu her anlamda daha zengin klacan grebilirsiniz.
Yenilenemeyen anayasa, Trkiye toplumunun nndeki nemli bir engeldir.
AB srecindeki ivmenin kaybedildii grlmektedir. ABnin genel
erevesi; Trkiyenin daha demokrat, serbest ve zgrlk bir gelecee sahip olmas asndan olduka nemlidir.
Oligopol piyasaya benzer ekilde faaliyet gsteren siyasi partiler sisteminde; Hkmetin son dnemde eletirilere daha kapal olduu grlmektedir. Bunu hkmetin monopol bir piyasaya kay eklinde yorumlamak
mmkndr. zm reten tek bir siyasi partinin varl ve ok sayda semenin olduu bu sistemde, fikir rekabeti parti iinde ve dnda yeterli derece
yaplmadnda yanl seimler ve bunlarn maliyetleri artacaktr. Monopol
piyasalar, Trkiyede ve dnyada iine ald fikri, kurumu, toplumu rten
bir zellie sahiptir. Dnyada Vatikann kendi iindeki kapal yaps, rgte
ye kiilerin hatalarnn maliyetini azaltt ve hatta hatalarn doru olarak
kabul edildii bir ortam oluturduu iin sonunda bir ok skandal retmitir. Askerlik mensubu kiilerle ilgili sorunlara sadece askeri mahkemelerin
bakmasnn kabul de benzer sonular dourmutur. Benzer sorunlar; yarg
mensuplar, sendikalar ve benzeri kapal yaplarda da grlebilmektedir.
Trkiye, 2001 sonras yksek bir ekonomik performans gstermekle birlikte; son dnemde hkmette pozitif her gelimenin devlete mal edilmesi gibi bir eilim grlmektedir. Bunu yeni-devletleme sreci olarak nitelendirebiliriz. 1990l yllar ve 2001 krizinde kamunun ykc etkisini gren
Trkiyenin, 2000li yllardaki gelimenin temel nedeninin ekonomide arl azalan kamu, serbestleen piyasalar olduunu grmesi olduka nemlidir.
Birok olumlu gelimenin temelinde, devletin kendine grev bildii yanl
birok sorumluluktan&faaliyetten vazgemesi bulunmaktadr. Devletin tekrardan yeni roller almas, benzer bir sreci geri getirebilecektir. Bu noktada
siyasetilerin ve toplumun olduka dikkatli olmas gerekmektedir.

ii) Ne Yapmalyz?
- Yeni Anayasa
- AB srecinde hzlanma

2001 Krizi Sonras Trkiye Ekonomisindeki Bymenin Srr | 123

- Eletirilere tahamml ve ak olma


- Devletin snrlarn/fonksiyonlarn/amacn yeniden tanmlama
- Bireye deer verme
- Eitim sistemini daha ak bir piyasa haline getirme (eitimde rekabet)
Yeni bir anayasann yaplmas ve AB srecindeki hzlanma, bymenin
sosyal&siyasi ve hukuki yapsnn salanmas asndan olduka nemlidir.
Ayrca siyasi mekanizmalarn eletirilere tahammll, eletirilere ak ve
hatta isteyen bir yapda olmas gerekmektedir. Yeni devletleme srecine girmemek iin; devletin snrlarn, fonksiyonlarn ve amacn yeniden tanmlamamz byk nem arz etmektedir. Devletten beklenmesi/beklenmemesi
gerekenlerin net bir ekilde belirlenmesi, siyasilerin de daha kolay siyaset
yapmasnn nn aacaktr. Ayrca bireye deer veren bir toplum anlayndan asla vazgeilmemelidir. Yeni dnyada yeni bulular yapacak ve lkeyi
ileri gtrecek temel mekanizma, bireysel katma deerdir. Eitimde rekabetin salanmas ise, tm bu konuulanlarn altyapsn hazrlamas asndan
kritik neme sahiptir. Hzla deien dnyada, ablonlara, ideolojilere bal,
verimsiz bir eitim anlayndan uzaklalmasnn en kolay yolu arz ve talep
dengesinde kamuyu mmkn olduunca eitim sisteminin ierisinden karmaktr.
4.2. Para Politikas

i) Neredeyiz?
- Para politikas, en baarl alan.
- Cari a zmenin bir arac olarak para politikas
- TCMB, Orkestra efi ?
- Dalgal kur mu, 1,92 mi?
Para politikas, Trkiyenin 2001 sonras dnemde belki de en iyi ynetilen alann oluturmaktadr. Enflasyonun kontrol altna alnmas, kresel kriz sonras sermaye giriindeki arta karn TCMBnin ar kredi
genilemesine kar nlem almas, dnyada dier birok merkez bankalar
miktarsal genilemeye giderken; aksi ynde miktarsal daralmaya giden bir
para politikas izlemesi nemli noktalardr. Bununla birlikte, bymenin
finansmanndaki temel sorun olan cari a dorudan krediler zerinden
zmeye almak, enflasyonun yansra finansal istikrar hedefi erevesinde
reel kur ve krediler iin saysal hedefler koymak ve bu hedeflere ulamak
iin piyasaya ar mdahalelerde bulunmak bir sorun olarak durmaktadr.

124 | Aykut Ekinci

TCMBnin bir orkestra efi gibi hareket ederek, deikenlerin kontrolnn


kendi elinde olduunu dnmesi ekonomide yanl ynlendirilmi kararlarn alnmasna da meydan verebilecektir. Benzer ekilde dalgal kur zerinde merkez bankasnn belirleyiciliini artrmas, kur hareketlerini speklatif
ataklara daha ak hale getirebilir ve ekonomik aktrlerin kur riskini yanl
deerlendirmesine neden olabilir.

ii) Ne Yapmalyz?
- Cari a zmek
- TCMB, dk mdahale.
- Dalgal kuru korumak
Cari an zm iin para politikas sadece ksa dnemli bir enstrman
olabilir. Bunun iin reel ekonomide rekabeti artrc, piyasalar serbestletirici, devletin etkisini azaltc bir anlayn benimsenmesi olduka nemli.
Ayrca TCMBnin piyasalara daha az mdahaleci olmas ve kur riskini stlenen bir pozisyonda olmamas, dalgal kurun risk datc etkisini korumas
gerekmektedir.
4.3. Maliye Politikas

i) Neredeyiz?
- AB Bor krizi, TRde iyi gstergeler
- kame etkisini grmek
Kresel krizin zerinden be yl gemi olmasna karn, ABdeki birok
lkenin yksek kamu borluluu, dk byme, yksek isizlik durumundan kurtulamad grlmektedir. Bu durumda, tasarruflar daha gvenli grlen Almanya, Trkiye gibi lkelere ynelmektedir. Bu noktadan hareketle,
Trkiyenin nemli bir ikame etkisine sahip olduunu grmekte fayda vardr.
Nispi olarak daha iyi kamu bor gstergelerine ve yksek byme beklentisine sahip olan Trkiye, kresel kriz sonras dnemde yksek sermaye giriine
maruz kalm ve kamu reel borlanma faiz oranlar %0lara kadar dmtr.
Bu ucuz borlanma ortamnda, Trkiye iin vadeler uzarken, faizler gerilemi; ekonomik bymenin de etkisiyle borluluk rasyolar gerilemitir.

ii) Ne Yapmalyz?
-kame etkisi azaldnda?
- Yapsal bte a

2001 Krizi Sonras Trkiye Ekonomisindeki Bymenin Srr | 125

- Kamu harcamalarn drmek


- Kamunun roln yeniden tanmlamak?
Ucuz borlanma ortam, Fedin parasal genilemeden ka gemesi ve
ABde iyileen gstergelerin ortaya kmas ile birlikte tersine dnecektir.
Ykselen faiz ve daralan borlanma ortamna girildiinde, Trkiyede hem
kamu hem de zel sektr hazrlkl olmaldr. k srecinde faizler ve kur
ykselecei iin, kur ve faiz riskine dikkat edilmeli ve borluluk oran mmkn olduunca dk olmaldr. Bu noktada yapsal bte a olduka
nemlidir. Trkiyede kamunun bu ucuz borlanma ortamnda zellikle esnek
olmayan kamu harcamalarn artrd grlmektedir. Bu ise faizlerin ykseldii, bymenin dt bir ortamda bte ve bor gstergelerini olumsuz
etkileyebilecek ciddi bir potansiyele sahiptir.
Kamunun rolnn yeniden tanmlanmas, Trkiyenin gelecei asndan
bu noktada da karmza kmaktadr. Kamudan beklenen rol lkeyi krizden
kurtarma, istihdam ve talep art yaratma olduu srece istikrarl ve verimli
bir ekonomik byme ile karlamak da bir o kadar zor olmaktadr. stelik
bu bak as, dorudan semenin oy kararlarn etkilediinden, toplum olarak kamunun ne olup, ne olmadnn iyi tanmlanmas nem arz etmektedir.
4.4. Da Alm ve Rekabet Gcnde Art

i) Neredeyiz?
- hracat ve ithalatta devam eden art
Trkiye, kresel kriz sonras yksek bir byme yakalam ve ihracatta da
ykseliine devam etmitir. hracatta pazar eitliliine giden Trkiye, ikame
etkisinin de destei ile ihracat hacmini artrabilmitir.

ii) Ne Yapmalyz?
- Yksek katma deerli rnler
- Eitim ve ar&ge yatrmlarnda art
- Daha iyi finansal risk ynetimi
Katma deeri yksek rnler ihra etmeliyiz. Bunun iin ilk art eitim
sistemini daha modern ve serbest hale getirmektir. Ayn ekilde firmalarn
ar&ge yatrmlarn artrmalar da katma deerli rnlerin retilmesi asndan olduka nemlidir. Kresel kriz sonras aka grld zere, firmalarn daha iyi bir finansal risk ynetimine sahip olmas; bir finansal ok karsnda zararlarn minimize edilmesi bakmndan nemlidir.

126 | Aykut Ekinci

5. Sonu Niyetine
Trkiyede 2001 krizi sonras; 1990l yllarn ve son olarak 2001 krizinin reticiliinde daha yksek ve istikrarl ekonomik bymenin yaand bir dnem olmutur. Bu reticilik, Trkiye ekonomisini daha liberal bir konuma
tamtr. Siyasi mekanizma, para politikas, maliye politikas ve da alm ve rekabet gc deiimin temel faktrleri olarak ortaya kmtr. Siyasi
mekanizmada; toplumsal tepki, zel sektrn tepkisi, AB ve IMF faktrleri
kamunun roln kstlam, toplum daha demokratik ve zgrlk bir noktaya doru ilerlemitir. Para politikasnda; merkez bankas bamszl, dalgal dviz kuruna geilmesi ve enflasyon hedeflemesi para politikasnn kamu
iin para yaratmayan, daha effaf ve hesap verebilir olmasn salam ve
Trkiye yllar sonra enflasyonu kontrol altna alabilmitir. Maliye politikasnda, Gl Ekonomiye Gei Program dier alanlarda ve zellikle kamu
maliyesinde olduka yerinde dzenlemeler getirmi ve iyi bir yol haritas izmitir. Sonrasnda gelen hkmetin bu genel ereveyi bozmamas ve 2001
krizinin kt tecrbesi nda mali disipline nem vermesi ile birlikte bte
a/GSYH ve bor gstergeleri olduka gerilemitir. 2001 krizi sonras dnemde kimi sektrlerde kamu egemenliine son verilmi, rekabeti kolaylatran dzenlemeler yaplmtr. Sonuta dorudan yabanc yatrmlar artarken,
ihracat ve ithalatta ciddi ilerlemeler grlmtr.
Bununla birlikte, neredeyiz? ve ne yapmalyz? blmlerinde akland
zere, Trkiye 2000li yllarda 90l yllara gre daha liberal bir ekonomiye
doru hareket etmi olmakla birlikte; kazanmlarn kaybedilmemesi ve daha
ileri noktalara tanmas asndan daha yaplacak ok ey bulunmaktadr.
Trkiyenin nnde; yeni bir anayasa, eletirilere daha ak bir ynetim
anlay, pozitif her gelimeyi devlete mal etmeme, eitimde rekabeti
salama, piyasalara daha az mdahalede bulunma ve piyasalar serbestletirici yapsal reformlar uygulama, ikame etkisi azaldnda faiz ve kurdaki
ykselii grme, yapsal bte ana dikkat etme, kamunun roln yeniden
tanmlama, yksek katma deerli rnlere ynelme ve daha iyi bir finansal
risk ynetimi gibi yaplmas gereken birok nokta bulunmaktadr.

Modern Mesihler: Gezi Hadisesinin


Politik Teolojisi

Bengl Gngrmez
Dr. | Uluda niversitesi, Sosyoloji Blm retim Grevlisi

liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 127-132.

Tel Cambaznn Tel stndeki Durumunu Anlatr iirdir


Sizin alnz al inandm
Morunuz mor inandm
Tanrnz byk menna
iiriniz adamakll iir
Duman da caba
Ama sizin adnz ne
Benim dengemi bozmaynz
Kalabalk ha olmu ha olmam
Sokaklarda yitirmi cebimde bulmuum
Ama aalar yleymi
Ama sokaklar byleymi
Ama sizin adnz ne
Benim dengemi bozmaynz
Turgut Uyar

Bu yaznn yazlma gayesi, din-politika ilikisi erevesinde, modern devrimci hareketlerin dinsel boyutundan hareketle sosyolojik bir fenomen olarak
Gezi Olaylarn deerlendirmektir. nl ngiliz politika filozofu John Gray,
bize din-politika ilikisi hakknda yle syler: tarihte dntrc bir olay
olarak devrim dncesini dine borluyuz. Modern devrimci hareketler dinin
* Bu makale, 2013 Liberal Dnce Kongresinde tebli olarak sunulmutur.

127

128 | Bengl Gngrmez

baka aralarla devamdr. Gray, bu dncesini ifade ederken yalnz deildir. Grayin dnda Eric Voegelin, Carl Schmitt, Karl Lwith, Norman Cohn,
Igor Shafarevich, Eric von Huehnelth-Leddihn, Jacob Taubes gibi nemli
limler, Bat dncesinde Ortaa ve antik dnemi menziline alan tarihsel
almalarnda hem modern politikann hem de modern devrimci hareketlerin soy ktn aratrmlardr. Onlar bu aratrmalarnn neticesinde,
modern politik alann sekler, kutsallktan arnm olduu iddiasna ramen
bu alan igal eden modern politik ideolojilerin hakikatte kkeni Ortaadaki
Hristiyan heretik tarikatlara ve dinsel mcadelelere dayanan ve znde dinsel olan hareketler olduunu kefetmilerdir. Voegelin gibi bu hareketlerin
dorudan doruya gnostisizmin1 seklerlemesiyle ortaya kan hareketler
olduunu syleyenler olduu gibi, Yahudi filozof Lwith gibi Hristiyan teslisci yaklamn seklerlemesi ile ortaya ktn syleyenler de olmutur.
Yahut modern devlet teorisini belirleyen nemli kavramlarn znde seklerlemi teolojik kavramlar olduunu syleyen Schmitt gibi nemli alimler
politik teolojiden bahsetmitir. Bu meyanda sylenebilir ki, insan ve toplum
hayatnda din meselesi gnmzde de btn editliiyle cereyan etmeye devam etmektedir ve Batdaki Otuz Yl Savalaryla son bulmu gibi grnmesine ramen dinler sava henz nihayet bulmamtr. Modernmi gibi grnen devrim dncesi dahi bize dinlerden miras kalm dinsel bir dncedir.
Hristiyanlkn teslisci yaklamnn, hem komnizmde ilkel komnal
toplum, snfl toplum, snfsz toplum olarak, hem de Nasyonal Sosyalizmde birinci, ikinci ve nc Reich olarak yeniden ortaya ktn grebiliriz.
stersek sz konusu teslisci yaklamn seklerlemi versiyonuna talyan
faizminin birinci, ikinci ve nc Romasn da dahil edebiliriz. Heretik Hristiyan tarikatlardan dn aldklar fikir ve formlarn yannda Katoliklikten
bilhassa sola g etmi teolojik sembollerle i gren modern politik hareketler yahut ideolojiler tek Tanrl dinlerden rol alarak, dinlerin modern
hayatta gerekletiremedikleri ancak te dnyaya braktklar dinsel vaatleri politikay arasallatrmak marifetiyle bu dnyada gerekletirmek zere kitlelere sunmulardr. Cezayir asll nl Fransz dnr Albert Camus,
Marksizme bilimsel Mesihilik diyordu. Camusnun bu adlandr modern
politik hareketlerin Mesihi doasn dndmzde yanl deildir. Gerekten de Marksizmle snrl olmakszn modern topyac devrimci hareket1 gnostisizm: Ortaa Hristiyan heretiklerinin dini; bu dnyann ktlkle dolu bir hapishane olduu, dnyay bu
durumundan kurtarmak iin ise politik eylem gerektiine dair reti. ok eitli trleri olmakla birlikte en temelde
gnostisizm antik ve modern gnostikler eklinde tasnif edilir. Dnyann ktlne inanan antik gnostikler ilerine
kapanmay tercih eder ve politik eylemden uzak dururken modern gnostikler kurtulu iin politikay arasallatrrlar.
Bu mesele ile ilgili olarak bkz. Gngrmez Bengl, Eric Voegelin: nsanlk Dramas, Din-Politika likileri, Paradigma
Yaynlar, stanbul, 2011

Modern Mesihler: Gezi Hadisesinin Politik Teolojisi | 129

lerin ortak noktas tek Tanrl dinlerin kurtulu iddiasn devralm olmalardr. Onlar srekli insanl bir eylerden kurtarma vaadinde bulunurlar ve
bu vaadin ikna edicilii lsnde de inan problemiyle ilikilidirler. Bu
yzden apokaliptiktirler.2 Modern politik dncede ska karmza kan ve
dnyev bir cennetin mmkn olduu iddiasn tayan devrimci umut, kkeninde Hristiyan umuttur. sann yeniden geli umudunun politikaya nakledilmi hlidir. Netice itibariyle bu dnyada cennetin, mkemmel toplumun
insan eliyle, bir baka deyile de politik eylemle gerekletirilebileceine
dair inan devrimci hareketlerin temel niteliidir. Bu meyanda kurtulu dncesi sekler bir dnce deil, dinsel bir dncedir. O, yalnzca dinsel
ya da yalnzca politik olarak da deerlendirilemez. amzn Carl Schmitt
ve Jacob Taubes gibi nemli politika bilimcilerinin deyiiyle politik teoloji olarak deerlendirilmelidir. Modern politik hareketleri tanmlarken din
kavram yerine ideoloji kavram sekler olmas hasebiyle politologlar tarafndan daha fazla tercih edilir bir kavram gibi grnmektedir fakat yirminci
yzylda kitleleri tesiri altna alan komnizm, Nasyonal Sosyalizm, faizm
gibi topik kurtulu projelerinin yalnzca ideoloji kavramyla nitelendirilmesi onlarn inan problemiyle ilikilerini ve spirtel dolaysyla da dinsel
boyutunu grmezlikten gelmek demektir.

Gezi Hadisesinin Politik Teolojisi:


Btn bu sosyolojik tespitlerden ve yukarda izilmeye allan tarihsel politik arka plandan hareketle yakn dnemde yaadmz Gezi olaylarn u
ekilde deerlendirebiliriz: Gezi olaylarnda masum bir evre duyarll
olarak gelien kitlesel protesto hareketi, akabinde toplumu bir diktatrden
kurtarma operasyonunu ieren devrimci, bir baka deyile de Mesihi dinsel bir harekete dnmtr. Sz konusu gelimenin yahut dnmn
Grayin ve ad zikredilen dier dnrlerin yukarda szn ettiimiz teolojik politik yaklamyla dorudan doruya ilikisi kurulabilir. Bu yaklama
gre Gezi hareketi apokaliptiktir.
Gezi Parknda olup bitenler aslnda din savalardr
Gezi eylemcileri, parktaki aalarla alkal bataki masum taleplerinden
uzaklaarak devrimci bir umutla hareket etmi ve iktidar devirme arzusuyla bizi bir diktatrden kurtarma hareketine dnmtr. Hadisenin balad ve gerekletii ortamn, yani meknn sosyolojisi bizim iin nemlidir. Adalet ve Kalknma Partisinin iktidar boyunca muhtelif alanlara pek
2 Apokaliptik (apocalyptic): kyamete ait olan, kyamet gn olacaklar bildirme, dnyann sonuna dair vizyon

130 | Bengl Gngrmez

ok aa dikildii gibi yol, kpr, bina vb alt yap almalar nedeniyle ok


sayda aa da kesilmitir. Bununla birlikte bu aalarn kesildii muhtelif
blgelerde, kesilen aalarn bahane edildii kitlesel bir eylemle karlamayz.
Taksim mevzu bahis olduunda ise durum bundan ok farkldr. Neden
baka bir yer deil de Taksim? Neden baka yerlerde aa kesildiinde kitlesel olarak kimse ayaklanmad? nk Taksim, devlet tarafndan dokunulmamas, mdahale edilmemesi gereken politik bakmdan kutsal bir alandr.
Taksim, adeta Gezi eylemcilerinin, yani modern Mesihlerin eylemlerini icra
ettikleri kutsal mabetleridir. Bir bakma Taksim, politik kurtarclarmzn,
yani Trk solunun ve laiki ulusalc kesimin Trkiyedeki Kudsdr. Her
1 Maysta Taksimde bildik riteller tekrarlanr. Gemite Taksimde ehit
edilenler trenle anlr. Taksim platformunun, hadisenin ertesinde hkmete sunduu en nemli talebe bir bakalm: Gezi Park, Park olarak kalmaldr
ve Gezi Parkna Topu Klas ad altnda ya da baka herhangi bir yaplama olmayaca ve projenin iptal edildiine dair resmi bir aklama yaplmal,
Atatrk Kltr Merkezinin yklmasna ilikin giriimler durdurulmaldr.
Taksime kesinlikle dokunulmamas, herhangi bir yapnn yaplmamas ve tarihi bir deeri bile olmad halde AKM gibi mevcut baz yaplara dokunulmamas bu platformun hkmetten temel talebidir. Taksimi bir mekn olarak kutsallatran ve ycelten bu sylem yukardaki tezimizi destekler. Ancak
bir mabede dokunulmaz.
Trkiyede ynetimi gasp etmi bir diktatrn halk adna alaa edilerek halkn bu diktatrden kurtuluunun gerekleecei akabinde de cennetin, yani mkemmel toplumun insan eliyle, bir baka deyile de politik
eylemle gerekletirilebileceine dair inan Gezi hareketindeki kitlesel
devrimci eylemlerin temel saikidir. Gezi Parkna mdahalenin, yaam tarzna ve inanlarna mdahale ve hor grlme biiminde algland Gezi
hadisesi boyunca kullanlan sembollere bir bakalm. Bu semboller hem Gezi
Park hadisesinin katlmclar hem sosyal medya hem de entelekteller tarafndan dinsel(letirilmi), ar derecede kutsanm sembollerdir; krmz elbiseli kadn, Tomann karsna kollarn aarak dikilen Siyah elbiseli kadn
(baka bir renk deil de neden krmz? neden siyah?), eitli bayraklarn ve
ideolojik sembollerin Taksimin en nemli ve grnr yerlerine aslmas ve
bu sembollerin kaldrlmasna kar iddetli direni, alt gencin lm sonrasnda ldrlen genlerin adlandrl biimi; Direni ehitleri, Gezi park
ehitleri (CHP Hatay Milletvekili Mevlt Dudu, kamuoyuna Gezi Park hadisesi neticesinde drt ehidimiz var diye aklama yapmtr). ehit kavram
tamamen din bir kavramdr. Burada ierik farkl olabilir ancak formlar

Modern Mesihler: Gezi Hadisesinin Politik Teolojisi | 131

kesinlikle dinseldir. Bununla birlikte sorulmas gereken asl sorular unlardr: Kim, kimin adna, kimi kurtaryor? Kurtarlmak istenenler gerekten
kurtarlmak istiyorlar m? Halk gerekten Tayyip Erdoandan kurtarlmak
istiyor mu? Devrimci hareket tarafndan vaat edilen yeni dzenin ya da yeni
liderin selefinden daha iyi olduunun ispat, gerekesi nedir? Yeninin eskiden
daha iyi olacann garantisi nedir? Mevcut iktidar hayat tarzmza karyor
da yenisi niye karmayacak?
Muhafazakr demokrat kimliiyle kendisini tarif eden Ak Partinin iktidara geliinden bu yana kamuoyuna pompalanan ve Babakann dindar genlik istiyoruz sylemiyle de alevlenen aktel tartma Trkiyenin gittike
muhafazakrlap muhafazakrlamad, sekler yaam tarzlarnn gittike
slami hayat tarz istikametinde dinselletirilmek istenip istenmedii sorularnda dmleniyor ve bu tartmada sekler hayat tarznn savunuculuunu
yapan kesimler toplumun bu husustaki hassasiyetlerine mtemadiyen dikkat ekiyorlar. Ancak bu sekler kesimlerin szcln yapan entelektel
evrenin kendisine sormad soru u muhkem sorudur: Dini kamusal hayatn dna srmek isteyen seklerizmin bizatihi kendisi bir din deil midir?
Modern yaam tarz ve bunun politik savunusu da bir tr dinsellik ret-emez mi? Sekler yaam tarznn hassasiyetlerine EVET, dinsel yaam tarznn hassasiyetlerine HAYIR. Byle bir politik tavrn bizatihi kendisi dinseldir ve u soru cevaplanmak zere meydan okuyucudur: dier yaam tarzlar
arasnda sekler yaam tarznn tek normal yaam tarzym gibi kabulnn felsef gerekesi ne olabilir? Sekler yaam tarzn normal yaam tarz
olarak kabul etmenin temel kriteri nedir? ounluun yaam biimi ya da
aznln yaam biimi olmas m? Bilimsel olmas m? nanca deil de akla
dayanmas m? Peki akln kendisi aklsal mdr? Vs. vs.
Bu meselenin elbette teorik ve felsef ayn zamanda da tarihsel bir arka
plan var. Politika dinden bamsz olabilir mi? Modernite bize vaat ettii
dinden bak, sekler ve dnyev politik alan gerekten sunabildi mi? Politik olanla dinsel ya da teolojik olann ilikisi nedir? Elinizdeki yazda btn bu sorular politik teoloji tartmalarndan hareketle sz konusu tarihsel
toplumsal fenomen erevesinde teferruatyla ele almak mmkn deildir.
Ancak Grayi takip edersek sylememiz gerekir ki nasl modern devrimci hareketler dinin baka aralarla devam ise seklerizm de bir izm olarak yeni
bir tr dinsellii retmektedir, seklerizm dinler tarihinde bir kesittir ve kendi dini yaama biimini de toplumun btnne normal olan bu anlaytr
eklinde benimsetme iddiasndadr. Bu dnceden hareketle Gezi hadisesi
deerlendirildiinde, Gezi hadisesinin hakikatte bir tr dinler sava olduu grlecektir; Hayat tarzlarna mdahale bal altnda politik dinlerin

132 | Bengl Gngrmez

sava ve mcadelesi. Bir baka deyile, seklerizm, metafizie sava am


sekler metafiziktir.

Sonu
nsanlarn protesto yapma hakk vazgeilemez bir insan hakkdr ve sonuna
kadar savunulmaldr. Bu yazda dillendirilen itiraz bu hakka deil, bu hakkn Gezi Park hadisesi vastasyla icra edili metodunadr. Gezi olaylarndaki
fiziksel iddet, beraberindeki (Hsamettin Arslann deyiiyle) sembolik iddetle (sesli kfrler, kfr ierikli pankartlar, semboller vs..) saduyuya ve
demokratik bilince sahip herkes iin kabul edilebilir bir metot deildir. Protestoda atlan sloganlar ve kullanlan semboller demokratik bir protestoyu
deil, muhtevas Twitter, yani sosyal medyadan kan haberler ile dolu adeta
yozlam dinsel bir ayini artrmaktadr. Bununla birlikte, muhafazakr
kesimin protestodaki provakasyonlara gelerek sokaa inmesi iki kart grl grubun kar karya gelmesi anlamna gelir ki bu karlamann salkl
demokratik bir mzakere ve diyalog ortamn deil, tam da zm sreci ve
bar ilan edilmiken ok fazla lmn ve yaralanmann olaca kan ve iddet ortamn davet edecei aktr. Taksimin kutsallatrlyla birlikte Gezi
Protestosu gibi bir ayinin Trkiyede demokrasinin ileme metotlarndan
birisi olarak grlmesi de kabul edilebilir ve hakl bir tavr deildir. Varsayalm ki muhafazakr kesim bir milyon kiiyi camilerden rgtleyip Taksime
toplasn ve buraya cami istiyoruz diye slogan atsn. Hakl m saylacaktr?
Bir mesele tartlrken ok fazla kiiyi meydanlarda toplayan, ok fazla baran, ok fazla kfr eden, bu yolla kamusal alanda daha fazla grnr olan
hakl m saylacaktr?
Bugn Batda soldan gelen bir dnr olan Habermas post-sekler toplumdan bahsediyor. Bat dncesi yeni dinsellik biimleriyle nasl baa kacan, onlar nasl anlamak gerektiini tartyor. Heideggerden beri, Bat
dncesinde metafizii kovan bir metafizikten, sekler metafizikten, politik dinlerden ve politik teolojiden entelekteller srekli bahsediyor ve
gnmz politik hareketlerinin doasn felsef olarak anlamaya alyor.
Bugne kadar Gezi park hadisesi ile alkal pek ok ey yazlp izildi. Devletin iddeti, protestocularn iddeti, Babakann uslubu vs.. Elbette bu etkenler hadisenin ele alnnda tek tek incelenmeli ve deerlendirilmelidir.
Fakat bu hareketin doasna ilikin felsef aklamalar yetersiz kalmtr. Bu
deerlendirmeler artk birer kliedir. Bize daha stten daha genel bir bak
da gereklidir ki ihtiyacmz olan bu bak siyaset felsefesinin bak bir baka
deyile de politik teolojinin bak olabilir.

nsan Doas ve Meden Bir Bar


oulluk:
Humecu Bir Perspektif - 1*

Melih Yren
Yrd. Do. Dr. | Aksaray niversitesi, Felsefe Blm retim yesi

liberal dnce Yl 18, Say 72, Gz 2013, s. 133-151.

Liberalizm ve oulluk
Siyaset kuramclarnn ve dnrlerinin son eyrek yzyldr giderek artan
bir ekilde kltrel ve sosyal oulluk zerinde dnmeye, onu farkl boyutlaryla anlamaya altklarna tank olduk. zellikle kendilerini liberal
dnce gelenei iinde konumlandran veya bu gelenekle bir ekilde ilikilendiren siyaset kuramclar bu konuda daha zel bir gayret gsterdiler. Etnik, dinsel, cinsel ve ideolojik eitliliin unsurlarndan mteekkil oulluk
manzarasnn ihtiva ettii ak veya rtl, mevcut veya muhtemel, gerek
yahut muhayyel sorunlar liberal paradigma araclyla ele almaya ve zmeye teebbs ettiler. Bu teebbslerde liberalizmin merkez deerlerinden
hangisini ve nasl esas alp yorumladklar, dolaysyla onu dier merkez liberal deerlerle ne ekilde ilikilendirdikleri ile balantl olarak oulluk
meselelerinin anlamlandrlmas ve zlmesi konusunda farkl baklar ve
yaklamlar ortaya koydular. Bylece liberalizm bu konuda deiik versiyonlar ve tonlaryla devasa oulluk manzarasndaki yerini ald.
Bu manzaradaki problem, szkonusu versiyonlarn ve tonlarn oullukla ilikilerinin dayandrldklar merkezi liberal deerin kavranna ve dier
(liberal) deerlerle ilikilendirilme ekline gre byk bir mahiyet farkll
gstermesinin kanlmaz olmasdr. Kastettiimiz ey phesiz oulluun
* Bu makale, 2013 Liberal Dnce Kongresinde tebli olarak sunulmutur.

133

134 | Melih Yren

reddi deildir. Liberalizm, politik toplumun gcnn ieriinin, biiminin


ve yetki alannn oulluun asli kayna olarak genellikle bireyden hareket
ederek belirlendii ve snrland bir siyasi deerler ve pratikler btndr. Bireyse her trden oulluk tezahrnn asli unsurudur. Bundan tr
de liberalizmin btn versiyonlarnda ve tonlarnda az ok farkl vurgularla
eitliliin bir olgu olarak kabul esas alnmak durumundadr. Bu liberal retinin Lockeu balangcndan beri byledir. Tek bana Lockeun Hogr
stne Bir Mektupu bile bunu ispatlamak iin yeterlidir. Ksaca oulluun
olgusal kabul ve tannmas liberalizmin karakteristiidir.

Farkl Liberal oulluk Kavraylar


Ancak oulluun bir olgu olduunun kabul edilmesi bir ey, onun adeta
kanlmaz bir ekilde ierdii problemlerin anlalmas, anlamlandrlmas
ve zlmesi baka bir eydir. Mesela oulluk olgusunun ihtiva veya ima
ettii problemlerle temel bir liberal deer olan adaletin belli bir kavrann
merkeze alarak iliki kurduunuzda oulluu oluturan ierik eitliliinin
unsurlarn dierlerinden farkllatran baz karakteristikleri zellikle dikkate almamanz bir gereklilik haline gelebilir. Bu tr bir gerekliliin kuramsal
planda ne anlama geldiinin rneklerinden birini A Theory of Justice ile John
Rawls verir. A Theory Justice yurttalarn adalet ilkelerini aydnlatan kapsayc bir felsefi teori zerinde uzlamaya varacaklar1 gibi bir nkabule ve
beklentiye gre kurgulanmtr. Bu nkabul daha sonra Rawlsn kendisi tarafndan makul olmayan bir beklenti olarak deerlendirilmitir.2 Bunun sebebi,
Rawlsn Political Liberalismin giriinde belirttii zere modern bir demokratik toplumun sadece kapsayc dinsel, siyasi ve ahlak doktrinlerle ilgili bir
oulculukla deil, makul lde kapsayc olmakla birlikte birbirleriyle badamayan bir doktrinler oulculuuyla karakterize edilmesidir.3 Rawlsn
oulluun ierdii eitlilik unsurlarnn sosyal birlii ve hakkaniyeti tesis etme iddiasndaki adalet merkezli kuramsal teebbs, hakkaniyet olarak
adalet kavrad datc adalet anlay zellikle klasik liberal bir perspektiften ne kadar eletirilebilir olursa olsun, liberal paradigmann her halkrda
oullukla ilikili olduunu gstermesi bakmndan nemlidir. Ancak bu
erevede belki daha nem daha tayan husus, bu ilikinin merkeze alnan
temel liberalin deerin nasl kavrandna ve yorumlandna bal olarak
ekillendiinin somut kantlarndan birisini tekil etmesidir.
1 John Horton-Susan Mendus, Toleration, Identity and Difference, Toleration, Identity and Difference, London:
MacMillan Press, 1999,s.1
2 y.a.g.e.,s.1
3 John Rawls, Political Liberalism, New York: Columbia University Press, 1993, s. xvi

nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 135

Bu konuda daha yakn tarihli bir rnek Chandran Kukathasn Liberal Archipelago adl eseridir. Kukathas bu eserinde oullukla baka bir temel liberal
deer olan hogry merkeze alarak iliki kurar. Kukathasn endiesi, John
Rawls, mensubu olduu toplumun oulluunun ierdii eitlilik unsurlar arasndaki sosyal uyumun ve birliin hakkaniyetsizlik yznden bozulmas ihtimalini ima eden ve bu nedenle hakkaniyet olarak adalet ilkelerini tesis
etmeye ynelten endiesinden ok farkldr. Kukathas, oulluun ierdii
eitlilik unsurlarnn mesela Rawlsn anlad anlamda hi de sosyal uyum
ve birlik iinde olmalar gerektii dncesinde deildir. Soru(n) farkl insanlarn bar iinde ve zgrce nasl birlikte yaayabilecekleridir?4
Bu sorunun Kukathasa gre dikkat ekici bir cevab liberalizmdedir.
Kukathas, liberalizmi farkl inanlarn ve hayat tarzlarnn birarada var olmasna msaade eden kurumlar destekleyerek insani eitlilie cevap veren
siyasi bir bak as5 olarak tanmlar. Liberal bak as veya zihniyet modern dnyada dinsel ve ahlaki deerlerin okluu ve eitliliinden kaynaklanan oulluunu kabul eder ve hogrden yanadr.6 Liberalizm bylece
iinde bireylerin karlarnn topluluun karlaryla mkemmel bir uyum
haline getirildii organik ve manevi olarak birlemi sosyal dzen fikrini reddederek dier siyasi felsefelerden farkllar.7 Bu bireylerin farkl amalara
sahip olduklar; herkesin paylamas gereken tek bir ortak gayenin bulunmad ve nihayet szkonusu farkl amalarn zorunlu olarak atacaklar8
anlamna gelir. Liberal bak asndan buradaki problem bu atmalar ve
anlamazlklar ortadan kaldrmaktan ziyade dzenlemektir.9
Kukathas oulluun ieriini oluturan eitlilik unsurlarnn birarada
barl ve zgrce varolularn temin ve garanti etmeye ynelik bir deer
olduunu dnd iin hogr merkezli bir liberal teori gelitirme teebbsnde bulunmaktadr. Kukathasn teebbs de tpk Rawlsn teebbs gibi, liberalizmin her halkarda oulluun ve onun ieriini oluturan
eitlilik unsurlarnn birbirleriyle ilikilerinin bir olgu olarak kabul edildii politik bir perspektifi ve anlay temsil ettiini ortaya koymaktadr. Yine
Kukathasn kuram da liberal dnce geleneiyle ilikilendirilen kuramclarn hangi temel liberal deeri ne ekilde merkeze aldklarna bal olarak
4 Chandran Kukathas, Liberal Archipelago: A Theory of Diversity and Freedom, Oxford: Oxford University Press,
2003,s.2
5 Kukathas,a.g.e.,s.2
6 Kukathas,a.g.e.,s.2
7 Kukathas,a.g.e.,s.2
8 Kukathas,a.g.e.,s.2
9 Kukathas,a.g.e.,s.2

136 | Melih Yren

oulluk olgusuyla kurduklar ilikinin mahiyetinin deitiinin bir dier


kantn tekil etmektedir. Kukathasn oulluk unsurlarna mmkn olan
en fazla zgrl salamaya ynelik hogr merkezli kurgusu iinde somutlaan liberal perspektif eitlilik asndan belki de olabilecek en vaatkr
ufuklardan birisini sunmaktadr. Ancak bu, Kukathasn gayet farknda olduu zere, liberal dnce gelenei iinde ekillenmi bata bireysellik ve
zerklik olmak zere bir dizi merkezi liberal deerin veya bu deerlerin pratikte nemli farkllklar douran ve oulluun eitli unsurlarna deer bimekte kullanlan kavraylarnn gzden karlmas yahut en azndan ikincilletirilmesi pahasnadr. Tpk Rawlsn oulluk ierii oluturan unsurlarn,
bir bilmezlik perdesi altnda her birini dierinin eiti klabilecek, dolaysyla
sosyal birliin ve hakkaniyetin tesis edilmesini salayacan dnd
datc adalet anlaynn onu klasik liberal adalet kavrayndan, balantl
olarak politik toplumun alann son derece daraltan snrl devlet idesinin bir
hayli uzana drmesi gibi.
Kukathasn szkonusu yorumu, bir ynyle kendisine getiimiz yzyln sonlarnda getirilen dikkate deer btn itirazlara ve eletirilere10 ramen oulluun unsurlar olarak bireysellikler(in) deil, (..)daha ziyade ou
zaman bireysel tercihlere ramen veya onlar pahasna var klnan etnik, dini
ve kltrel kimliklerin11 esas alnd okkltrcln etkilerinin bir neticesidir. Fakat dier bir ynyle liberalizmin merkezi deerlerinin kktenci
(fundamentalist) bir ekilde yorumlanmasn neredeyse imknszlatran gnmz kreselliinin iktisadi, sosyo-kltrel ve siyasi mbadeleleri, alverileri, akkanlklar ve geikenlikleri ile ilgilidir.

oulluk Tasavvurlarnda Deiim


oulluun ieriini oluturan eitlilik unsurlarna ilikin tasavvurlar
giderek artan bir hzla deimektedir. Bunda zellikle son yirmi be yldr
kresel dzeyde yaanan tecrbeler ve bu tecrbelerin etkileimli ilikilerinin
byk rol bulunmaktadr. 21. Yzyl oulluunun ieriini oluturan eitlilik unsurlarnn byk blmnn merkezi deerleri, mesel, liberal fikir
ve ifade zgrlnn en etkileyici savunucusu John Stuart Millin 19. Yzyl Britanyasnda eitlilik savunmasn dayandrd deerlerden son derece
farkldr. Millin kavraynda eitlilik, hem birey zgrl ve zerklii
vastasyla varlk bulan, hem de bu ikisinin sonucu olan bireyselliin varolu
10 Bu eletiriler iin bkz. Mustafa Erdoan, eitlilik, oulculuk ve Rekabeti Federalizm, Liberal Dnce, Bahar
1997, zellikle ss.46-49.
11 Erdoan,y.a.g.m., Liberal Dnce; Bahar 1997, s. 48

nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 137

artn oluturan bir olgudur.12 Gnmz dnyasnn kltrel oulluk manzarasn oluturan tezahrlerinin azmsanmayacak bir ksm iin Millci birey
nosyonunun kendi kltrel dnyalarnda kendiliinden ve doal bir karl,
bununla balantl olarak da bir anlam yoktur. Ancak, bu belirgin farklla
ramen Millci eitlilik kavraynn 21. Yzyl oulluk ieriini oluturan
unsurlar u veya bu ekilde, u yahut bu lde ama mutlaka etkilediini
sylemek mmkndr. Bunun nedeni, birey zgrl ve zerkliinin deerine ilikin temel fikirlerin ve ilkelerin modern sekler piyasa toplumlarnda
iktisadi ve demokratik sreler ve popler kltr mekanizmalar vastasyla
geni toplumlara mal edilmi olmasdr. rnein Bat dnyas son elli yldr
giderek artan bir fikri, dini, etnik ve kltrel oullama yaamaktadr. Bat
metropollerinin karakteristii heterojen nfus dokusudur. Bu dokuyu oluturan unsurlardan bazlar Batl geni toplumlarda son derece deerli bulunan
ve kltrel olarak iselletirilmi olan mesel bireysellii ve bireysellikle ilgili deerleri nemseyemeyebilirler. Bununla birlikte onlar, kendi inanlar
ve deerleri asndan kstlayc ve engelleyici tutum ve uygulamalara maruz kalmalar durumunda bu toplumlarda sosyal dzenin kurucu deerlerine
ve kurumlarna bavururlar. Fikir ve ifade zgrlnn hayati bir boyutu
olarak inan zgrlyle ilgili birtakm problemlerle yz yze kaldklar
zaman bu konudaki belli bal Millci argmanlarn bireyler olarak inanlarn zgrce yaama haklarnn siyasi ve sosyal planda tannmas bakmndan
kendilerine ok gl bir ahlaki-entelektel zemin sunduunun farkndadrlar. Onlarn bu tr sorunlarla yz yze kaldklarnda yapmalar gereken eylerden birisi, inanlaryla kendi bireysellikleri arasnda Millci bir balant
kurmaktan ibarettir. Byle bir balant, iinde yaadklar geni toplumun
oulluk ieriini oluturan unsurlaryla bir diyalog ilikisine gemeleri anlamna geldii gibi, kkeni itibaryla faydac bir motife dayansa bile, bu deerlerin iselletirilmesi, dolaysyla kendi inanlarnn ve bunlara dayal
hayat tarzlarnn garantisi olarak kavranmasn ifade edebilir.
21. Yzyl oulluu, bundan tr, en katksz grnen veya kendi adlarna bu tr bir iddiada bulunulan unsurlarnn bile artk hibrit bir karakter
kazand bir eitlilik ieriini temsil etmektedir. Bu olgu genelde liberalizmin, zelde liberalizm-oulluk ilikisinin rasyonalist bir epistemolojik
zeminde zc ve kktenci bir ekilde kavranmasnn onun oulluk iddiasn zayflatt anlamna gelmektedir. John Rawls oulluk unsurlarnn bir
ekilde gnll olarak taraf olduklar, bundan tr de onlar arasnda sosyal
uyumu ve birlii salama iddiasndaki datc adalet anlayna dayal sos12 Millin eitlilik, bireysellik, zgrlk ve zerklik arasnda kurduu iliki iin bkz. Melih Yren, Liberal Bir Deer
Olarak Ahlaki ve Siyasi Hogr, stanbul: YKY, ss.112-176.

138 | Melih Yren

yal szleme kuramndan geri adm attran ey budur. Liberalizmin zgrlk,


zerklik, birey, bireysellik, adalet vb. merkezi deerlerinin saf bir felsefi-aklsal muhakeme sonucunda eriilmi yksek ve mutlak kavramsal hakikatler
olarak grld ve onlara byle muamele edildii liberal bir bak, ne kadar
aksi iddia edilirse edilsin, oulluk konusunda hi de vaatkr bir ufuk sunmayacaktr. Millin zerklik eksenli ve eitlilii bireysellik zerinden gelimenin ve ilerlemenin temel koulu sayan hogr savunusu bunun bir
rneini tekil etmektedir. Bunun sebebi, szkonusu savunmann zerklii
desteklemeyen eitlilik unsurlarn dolayl ve rtl olarak hogrnn
kapsam dnda brakmas, en azndan bu ekilde yorumlanmaya elverili olmasdr.13 Ancak burada Millin savunmasnn liberal oulluk vizyonu
asndan son derece hayati bir nem tayan boyutunu teslim etmek gerekir.
Millin eitlilii bireysellik, gelime ve zerklikle sk skya ilikilendiren
zgrlk savunmas, oulluk ieriini oluturan unsurlarn gerek bir art
gstermesinde bireyin birinci derecede belirleyici olduu olgusunu esas alr.
Dolaysyla bu savunma oulluk ieriinin birey ve bireycilik merkezli btn unsurlarnn varlklarnn, etkinliklerinin ve hayat tarzlarnn tannmas ve korunmas konusunda son derece salam bir teorik zemin tekil eder.
Birey, gzlem ve tecrbeyle de dorulanabilecei gibi, yaratcln asli
kayna olarak eitliliin de asli kaynadr. Problem bireyin ne ile tanmlanacadr. nk oulluk ieriini oluturan unsurlarn ve o unsurlarn
birbirleriyle kurduklar ilikilerin deerlendirilmesi bireyin ne ile tanmlandna bal olarak deiecektir. lerinde Millin de bulunduu modernliin
ve Aydnlanma dncesinin kurucu filozoflarnn ve dnrlerinin nemli
bir ksm bireyi genellikle akl ve aklla dorudan ilikilendirilen, temellendirilen veya karakterize edilen kavramlar ve deerleri merkeze alarak tanmlamlardr. Bu, onlarn dncelerinden neet edecek oulluk vizyonunun
ieriinin Mill gibi eitlilie zel bir nem veren bir filozof da somut bir
ekilde grld gibi szkonusu kavramlarn ve deerlerin snrlamalarna tabi olaca anlamna gelmektedir. Modernlik ve Aydnlanma dncesi
20. Yzyln nc eyreinden itibaren hegemonik evrensellik anlay,
akla kr bir ekilde iman etme ve atomcu bireycilik gibi keskin eletirilere
ve ithamlara konu oldu.14 Bu eletirilerin pratikte tekabl ettii gerek, bu
kavraylardan kabilecek oulluk vizyonunun hem snrl olaca hem de
mevcut oulluk ieriini oluturan unsurlarn nemli bir blmnn ne ise13 Bkz.Melih Yren, Ahlaki ve Siyasi Hogr, stanbul:YKY,1996,ss.145-175, Chandran Kukathas, The Liberal
Archipelago, Oxford:Oxford University Press,2003, s.56-57. Kukathas liberal deerlerin zc ve kktenci
merulatrmalarnn daha dar bir eitlilik anlayna ald eklindeki eletirisini zellikle Kymlicka zerinden
yapar.
14 Dennis C. Rasmussen, The Pragmatic Enlightenment, New York: Cambrigde University Press, 2014, s 3-4.

nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 139

ler o olarak kabul edilmelerini veya tannmalarn kolaylatrc bir mahiyet


tayamayacayd. Kald ki, byle bir vizyon merkeze alnan kavrama ve deerlere duyulan gvenle onlar stn bulunan deerlere ve onlarn tezahr
saylan hayat tarzlarna uyumlu klmaya ynelik teebbslere, sonuta da
byk sorunlara yol aabilirdi.
Bu bir ynyle Isaiah Berlinin deerlerin oulluunu ele alrken ortaya
koyduu nemli bir problemle yakndan ilgilidir. Berlin, byk iyiler dedii baz temel deerlerin badatrmaya allmasnn sadece beyhude, deil,
ayn zamanda tehlikeli bir entelektel teebbs olarak deerlendirmitir. Bunun sebebi onlarn doalar bakmndan badamaz olmalardr. Dolaysyla
onlarn yapsal uyumsuzluklarn yokmu farz edip, onlar nihai bir uyum
iinde biraraya getirmeye teebbs etmek oulluun pratik hayattaki somut
tezahrlerinin reddine yol aan ar bir hogrszle yol aabilir. Bunun
nne geilmesi bu tr teebbslerden kanlmasna, deerlerin oulluunun ve bunun pratikte sonularnn kabul edilmesine baldr.15
Berlinin deer oulluunu ve bunlara dayal hayat anlaylarnn eitliliini esas alan liberalizmi, bir veya birka temel deerin mutlaklatrld
liberal bir oulluk vizyonunun niin snrl kalmaya mahkm olduunu ortaya koyar. Bu, liberal deerlerin zellikle rasyonalist bir epistemolojik zemine dayandrld zc veya kktenci yorumlarnda ok daha belirgin bir
ekilde szkonusudur. Mesel zgrlk ve eitlilii Millci bir bireyselliin
merkezine yerletiriyor ve oulluk ieriini oluturan eitlilik unsurlarn,
bu ikisi asndan, yani bireyselliin hem varolu koulu hem de tezahr
olarak bitikleri kymet ile deerlendiriyorsanz, bunun oulluk vizyonunuzun gerek karakterini, gerekse alann ve snrlarn etkileyecei muhakkaktr. Byle bir durumda, oulluun bir olgu olarak kabul edilmesi bu olgunun
ieriini oluturan eitlilik unsurlarnn tamamnn arzulanr bulunmas ve
varlklarn nasl iseler yle srdrmelerinin onaylanmas anlamna gelmez.
Aksine zellikle deerlerin zc ve kktenci bir anlayla savunulmas bu
unsurlardan bazlarnn aslnda var olmasalar veya ortadan kalksalard, bu durumun herkes iin daha iyi olabilecei fikrini kendiliinden ierir yahut en azndan ima eder. zc veya kktenci bir liberalizm bunun istisnas deildir.
Ancak zc veya kktenci bir liberalizm dahi, dayand merkezi deerler
ve bunlarn pratikteki izdmleri ve gereklilikleri nedeniyle her halkrda
ak ve dolaysz hogrszln nn neredeyse tamamen keser. Bu, ideopolitik bir deer rgs olarak liberalizmin deyim yerindeyse en kat yorumlarnn bile oulluk konusunda alternatiflerine gre niin daha geni ufuk
15 Isaiah Berlin deal Aray zerine (ev. Mustafa Erdoan), Yeni Forum, Say 209, s.209.

140 | Melih Yren

sunduunu aklamaktadr. Liberalizmin oulluk konusundaki rakip deer


rgleri karsndaki byk stnl de buradan kaynaklanmaktadr.
Bununla birlikte zc ve kktenci nitelik tamayan bir liberal ideo-politik vizyonun oullukla ilikisinin eitlilik ieriini oluturan unsurlar iin
hem daha vaatkr, hem de daha tatminkr olaca aikrdr. Byle bir vizyon,
liberalizmin ancak iinden doduu modernitenin var ettii oulluk ieriinin eitlilik unsurlar iin anlaml bir sistem nerebildiine ilikin eletirilerde liberalizmin kltrel oulluu tayamad, yani demokrat olamad16 iddialarn cevaplandrmak iin de gereklidir.
O halde soru liberalizmin zc ve kktenci savunucularnn da bir esini
oluturduu oulluun unsurlar arasndaki ilikileri dezavantajl unsurlarn yeni baz beklentilerini de karlayabilecek ekilde anlamlandrmamz
salayacak liberal bir vizyonun mmkn olup olmaddr. Eer bu soruya
olumlu bir cevap veriyor, yani mmkndr diyorsak, cevaplanmas gereken
ikinci soru bu tr bir vizyonu kime ve neden borlu olduumuzdur. Bu sorularn cevaplar, bize gre Humeun btn almasndan hareket edilerek
karlabilecek liberal bir oulluk baknda bulunabilir.

Humecu oulluk
Hume, kendisine yaad ada ve 19. Yzylda hi de itibarl bir sfat saylamayacak olan pheci etiketi yaptrlm byk bir filozoftur. Bu etiketin
kt hreti, baz felsefe tarihileri tarafndan esasen kk bir Hume saylan17 John Stuart Mill gibi filozoflarn kendisine Tory yahut muhafazakr
yaftasn yaptrm olmalaryla daha koyulamtr.18 Humeun phecilii
ve bu pheciliin mahiyeti bu almann konusu deildir. Burada bizi ilgilendiren ey, Humeun almasnn bir btn olarak zc ve kktenci olmayan, dolaysyla eitlilii ok daha doal ve problemsiz bir ekilde kavrayan
bir liberal oulluk perspektifi sunmasdr.
Bunun temelinde Humecu epistemolojinin ve insan eylemlilii teorisinin
felsefeden nihai hakikatler bekleyenlerin bu beklentilerini karlamak bir tarafa, bu tr beklentilerin beyhudeliini ortaya koyacak ekilde kurgulanm
olmas bulunmaktadr. Bu kurgunun merkezinde Humeda insan eylemliliinin nihai olarak akldan deil duygulardan tremesi19 vardr. Felsefeyi
16 Etyen Mahupyan, Liberallerin Demokratl, Zaman, 23 Eyll 2012.
17 Bertram Laing, David Hume, Bristol: Thoemmes Antiquarian Books, 1990, s.11
18 John Stuart Mill, akt. Donald Livingston, On Humes Conservatism, Hume Studies, Volume XXI, Number 2, November
1995, s.153.
19 Dennis C. Rasmussen, The Pragmatic Enlightenment, New York:Cambridge University Press, 2014, s.31

nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 141

hakikate gtren bir yol olarak grenler iin bu kabul edilemez bir durumdur.
Mill, mesel, Humeun muhakeme melekelerinin yksekliine besledii hayranl byk bir aklkla ifade etmektedir. Ancak ona gre hakikat saygs
Humeun karakterinin hibir parasn ekillendirmemiti. Hume artc
bir keskinlikle muhakeme ediyordu; fakat muhakemelerinin hedefi hakikate
ulamak deil, aksine ona erimenin imknsz olduunu gstermekti.20
Millin hakikatin eriilebilir olduu ynndeki bu inanc, onun eitlilik
savunusunu niin bireysellik, zgrlk, ilerleme yahut gelime ve dorudan
bu kavram kullanmam olsa da zerklikle sk skya ilikilendirdiini ortaya
koymaktadr. Bu inan ayn zamanda Millci liberalizmin bu deerlerin zc ve
kktenci savunusuna dayanan bir liberal baka vcut vereceini, bylelikle
eitliliin hakikat statsne ykselttii szkonusu deerlerin gelimesine
hizmet etmeyen tezahrlerine scak bakmayacan ima etmektedir.
Humeun kar olduu tam da bu bakn zeminindeki felsefe kavraydr. u pasaj, Millin kendi konumu asndan Humeda grd tehdidi aslnda doru tehis ettii anlamna gelmektedir. Fakat bu pasajn asl nemi,
onun eitlilik unsurlar asndan ok daha vaatkr bir liberal oulluk
kavraynn kilit noktas olmasndan kaynaklanmaktadr.
Uzun zamandr, filozoflarn btn konulardaki hkmleri zerinde pheyle kafa yoruyor; kendimi daha ok onlarn ulatklar sonular kabul etmekten ziyade tartmaya ynelik bir eilim
iinde buluyorum. Onlarn neredeyse istisnasz yatkn grndkleri bir hata var: kendi ilkelerine fazlasyla balanarak doann btn operasyonlarnda son derece etkili olan muazzam
eitliliini nemsemiyorlar. Bir filozof, belki birok doal etkiyi izah etmekte baarl olan
herhangi bir ilkeyi bir kere kabul etti mi, ayn ilkeyi btn varlklara genileterek her fenomeni,
en tahripkr ve sama bir akl yrtme bile olsa, bu ilkeye indirgiyor. Zihnimizin dar ve kstl olmas yznden, doann eitliliine ve kapsamna ynelik kavraymz geniletemeyiz;
fakat onun operasyonlarnda, bizim speklasyonlarmzda olduumuz kadar snrl olduunu
tahayyl edebiliriz.21

David Humeun bu eletirisi gnmzn entelektel iklimi iinde phesiz her eyden moderniteye ve Aydnlanmaya damgasn vuran Kartezyen rasyonalizmin temsilcileriyle ilikilendirilecektir. Bu ilikilendirmede Humeun
20. Yzyldaki belki de en nemli takipisi ve yorumcusu sayabileceimiz
Friedrich von Hayekin byk bir katks vardr. Hayek bata Fransz ve Rus
devrimleri olmak zere 18. Yzylla 20. Yzyln ilk yarsnda hkimiyet kurmu byk sosyal alt st olulara yol aan otoriter-totaliter ideolojilerden
Aydnlanma dncesini ekillendiren akl anlayn sorumlu tutar.
20 John Stuart Mill, akt. Donald Livingston, On Humes Conservatism, Hume Studies, Volume XXI, Number 2, November
1995, s.153.
21 David Hume, The Sceptic, Essays Moral, Political and Literary (ed. Eugene A. Miller), Indianapolis: Liberty
Fund,1985,s159-160.

142 | Melih Yren

Hayek, kurucu rasyonalizm dedii bu akl anlayn eletirmek iin


Humeun bilgi ve insan eylemlilii teorisindeki akl kavrayna bavurur.
Humecu akl, kurucu rasyonalistlerin akl anlayyla tam bir kartlk iindedir. Hayeke gre kurucu rasyonalistler aa vurulduu fark edilen hakikatleri kabul etme yetisi deil, ak ncllerden dedktif muhakemeyle hakikate ulama yetisi22 olarak tanmlamaktadrlar. Oysa pr bir empirist olarak
Hume iin bu tr bir hakikat bilgisi szkonusu dahi edilemez. nk olgu ve
ahlak meselelerinde bilgimizin kayna sadece gzlem ve tecrbedir. Ama
Hume gzlem ve tecrbenin sonucu olan bilginin deerlendirilmesi konusunda da akl yetkilendirmez. Akla byle bir yetki verilebilmesi iin onda,
mesela duyularn yanltc olduunu duyulara bavurmakszn ortaya koyabilmesini salayan bir g veya ilke olmas gerekir. Oysa aklda byle bir g
veya ilke yoktur.
Hume elbette akln hibir eye yaramadn iddia etmez. Mesela biz idea
ilikilerine ancak akl sayesinde nfuz edebiliriz. dea ilikileriyle kastedilen
evrende herhangi bir ey dayanmadan, sadece dncenin ilemesi ile ortaya
karlabildii iin akln birinci dereceden konusunu tekil eden23 soyut-formel bilimlerin ilkeleri ve kurallardr. Ancak formel bilimlerdeki nermelerin ispatlarnn pr aklsal ilemlerle yrtlmesi, akl olgu ve ahlak meselelerinde yetkilendirmenin gerekesi olamaz. Bu Kartezyen akl anlaynn
tam zdddr. Descartesn olgu ve ahlk meselelerinde akl yetkilendirmenin
gerekesi sayd ey Hume iin hi de yle deildir. Hayek, Humeun akl
kavrayn, bu kartln mekanizmasndan tr kurucu rasyonalizm diye
adlandrd zelde Kartezyen genelde Aydnlanmac akln karsna yerletirmekte hakldr.
Bununla birlikte Humeun yukardaki pasajda esasen sadece kurucu rasyonalizmle ilikilendirilebilecek filozoflar deil, felsefe tarihinde her trl tezahryle zcl ve kktencilii hedef aldn syleyebiliriz. Hume bylece
belli deerler ve bu deerlerden tretilen ilkelerle temellendirilmeye veya
merulatrlmaya ihtiya duymayan, bu nedenle de oulluk ieriini oluturan eitlilik unsurlarnn bunlara gre deerlendirilmesini gerektirmeyen
bir liberal anlay sunar.
Bu, Humeda oulluk ieriini oluturan btn eitlilik unsurlarnn
kaytsz artsz kabul grdkleri anlamna gelmez. oulluk ieriinin baz

22 F.A.Hayek,The Legal and Political Philosophy of David Hume, The Trend of Economic Thinking, Indianapolis: Liberty
Fund, 2009,s.103.
23 Hume, nsann Anlama Yetisi zerine Bir Soruturma (ev. Oru Aruoba)Ankara: Hacettepe niversitesi Yaynlar,1976,
s.21-22.

nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 143

unsurlar sosyal dzen asndan pekl belli riskler ve tehlikeler dourabilirler. Fakat bunlar, insan eylemliliini asli dinamikleri olarak tutkular ve
bu tutkular harekete geiren mekanizmalar etkileyen duygusal faktrlerle
dorudan doruya balantldr. Bu faktrler insan eylemliliinin sz konusu dinamiklerine negatif bir balamda iddet ve g veriyorsa bu riskler ve
tehlikeler ok somut bir nitelik kazanabilir ve fiilen gerekleebilirler. te
Humeun oullukla ilgili bakn bu risk ve tehlikeleri minimize etme endiesinin belirlediini syleyebiliriz. Onun derdi, oulluk ieriini oluturan
unsurlarn arlklarn olabildiince trpleyerek onlar mutedillemeye
ynelten meden bir siyasi-sosyal dzenin artlarn akla kavuturmaktr.
Humeun felsefeden tarihe kadar btn entelektel gayretlerini ve eserlerinin kurgusunu bu pratik sosyal-siyasi ihtiyacn ekillendirdiini syleyebiliriz. Duncan Forbes bundan tr Humeun btn almasn safhaya
ayrm ve onu deien artlara ve yeni frsatlara ilikin bir politik eitim
program24 eklinde tanmlamtr.
Bize gre de bu programn boyutu bulunmaktadr. Birincisi, oulluun kaynaklarn ve dinamiklerini daha iyi anlamamza yardmc olacak bir
bilgi ve insan eylemlilii aklamas sunmasdr. Bu aklama, insan doasnda bireysel ve sosyal atmalar reten veya tetikleyen dinamiklerin iliki
ve etkileim mekanizmalarnn bilgisini ierir. Bylece onlarn dourduu
gerilimleri sosyal dzeni tehdit etmeyecek bir ekle ve lye indirgemeye,
neticede de onlar ba edilebilir hale getirmeye yneliktir. Rotweinn dikkat
ektii gibi, Hume bu teebbsyle, tm insan davranlarnn altnda yapan
yapnn bir btn olarak insanlk iin ortak olan niteliklerini ve ilikilerini
tecrbeden hareket ederek analiz eder ve damtr.25 Humeda da bylece evrensel bir insan doas anlay bulunduunu syleyebiliriz. Ama bu evrensellik tek bir ilkeyle izah edilebilecek bir hakikate tekabl etmez veya byle
bir hakikate indirgenemez. Bunun nedeni onun insan doasnn evrenselliini tutkular ve iinde tutkularn etkinletii mekanizmalarla aklam olmasdr. Humeda ahlkn evrensellii akla deil duygulara, yani insanlarn
ayn tr eyler karsnda evrensel olarak ayn duygular hissetmelerinden26
dayandrlr.
Humeun teebbsnn ikinci boyutunun bizim iin iki adan nemli olduunu syleyebiliriz: Hume burada ilkin oulluk ieriini oluturan unsurlar arasndaki atmalarn nedenlerini ortaya koyar. kincisi onlar bir
24 Duncan Forbes, Humes Philosophical Politics, Cambridge: Cambridge University Press, 1975, s.x
25 E.Rotwein, Introduction, David Hume Writings on Economics, s.xx-xxi.
26 C. Berry, akt. Dennis C. Rasmussen, The Pragmatic Enlightenment, New York:Cambridge University Press, 2014, s.36

144 | Melih Yren

toplum iinde biraraya gelmeye ve kurumlarla yryen bir sosyal dzen


oluturmaya ynelten duygusal dinamikleri izah eder. Humeun almasnn
bu boyutu oulluun kltrel ve ideolojik farkllamayla ilgili unsurlarnn
neden giderek artan bir eitlilik ierdiinin anlalmasna yardmc olur.
Daha nemlisi, eitlilikle ilgili unsurlarnn hem kaynaklarn hem de
birbirlerinden belirgin farkllklar gsteren sosyal dzenleri tedricen gelien
anonim icatlarla nasl kurmu olabileceklerine ilikin bir teori sunar.
Humeun almasnn nc boyutunu Treatise dndaki almalarnda
etkisini gl bir ekilde hissettiren bu teorinin onu modern siyaset biliminin nclerinden klan sosyal ve siyasi tarihsel tecrbeyle ilgili cephesi oluturur. Buras Humeun sosyal ve siyasi felsefesinde en can alc, onu modern zamanlarn ahikas klan noktalardan birisidir. nk burada eitlilik
unsurlarn bir toplumda biraraya getiren ve toplumun ilemesini salayan
yaplar ve kurumlar, insan doasnda dorudan doruya doutan gelen dinamiklerin ve yetilerin bir rn deildirler. Hayek bundan tr Humeun
mesela ahlk inanlarmzn doutan gelmemeleri anlamnda doal olmadklarn ve insan aklnn planl bir buluu deil (..) sadece bugn kltrel
evrim dediimiz bir eyin rn olduklarn27 ortaya koyduunu belirtir.
Ayn husus sosyal ve siyasi kurumlar iin de geerlidir. Bu temel oulluk alanlarnda birbirleriyle atma iinde olan btn eitlilik unsurlarn
ortaya k ekilleri bakmndan deyim yerindeyse zc bir stnlk iddiasnda bulunmalarnn nn kesme anlamnda eitlemektedir. stelik bunu
herhangi bir rlativizm ithamna ve eletirisine mahal vermeden yapmaktadr. nk Humeda ahlkn doal duygusal dinamiklerden neet etmeyen erdemler ve bunlarla ilgili sosyal-siyasi yaplar ve kurumlar bir kltrel evrim
iinde icat edilmelerini salayan ey dorudan doruya ihtiyalardr.
Mesela Hume iin en nemli erdem olan adalet ve onunla yakndan balantl dier iki erdem, sadakat ve verilen szlerin tutulmas erdemleri mlkiyet ve hkmet ile ilikilerinden tr sosyal ve siyasi mahiyet tarlar.
nsan doasnda kendilerini ortaya karacak kklerden mahrum olan bu erdemler ayn kkensel ihtiyalar nedeniyle tpk mlkiyet ve hkmet gibi bir
kltrel evrim sreci iinde anonim olarak icat edilmilerdir.
Szkonusu kkensel ihtiyacn insan doasyla ilgili cephesi, insanlarn
eylem dinamikleriyle dorudan ilikili olan doal erdemlerin insanlarn toplumsal var olularn srdrmelerine yapsal bakmdan elverisiz olmalardr. Doal erdemlerin szkonusu elverisizlikleri bata adalet olmak zere
27 F.A.Hayek,The Trend of Economic Thinking,s.107.

nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 145

Humeun sun veya sosyal erdemler olarak adlandrd bu erdemin icat


edilmesini adeta zorunlu klmtr. Adaletten sadakate, hukuk ve yasalardan
hkmet, para ve szlemelere kadar eitlendireceimiz sosyal dzenle ilgili btn bu icatlarn ortak nitelii belli bir amac gerekletirmek zere
kurgulanm, yani bir plana dayanan icatlar olmamalardr.28 Btn bunlar
bir ekilde gelimi kurumlar ve yaplardr. Onlarn gelimelerini salayan
eyse tedrici olarak fark edilen faydalardr.
Ancak benzer ihtiyalar karlayan kurumlar toplumdan topluma deien
formasyonlar gsterebilirler. Bu doaldr. Bunun sebebi, kurumlarn insan
toplumlarnn kendine zg artlar iinde genel faydann yan sra, dnme,
kavray ve hayalgcnn ekillendirdii konvansiyonlar olmalardr. Dolaysyla Hume iin ahlkn duygusal kayna evrensel olabilirken, belli bir
toplumun mevcut ahlk (..) ynetimlerinin monari veya cumhuriyet olmas,
kamusal hayatta kadnlarn yeri, toplumlarnn zengin veya fakir, btnlemi veya blnm, kltrl veya cahil, savata ve barta olmas gibi birok faktre gre eitlenebilir.29 Bu, Humedan zellikle sosyal-kltrel eitlilik unsurlarna varolu fonksiyonlar bakmndan zsel veya kkensel bir
stnlk atfetmeyen bir oulluk anlay karlmasnn mmkn olduu
anlamna gelir. Humecu oulluun, mesela eitlilie bireysellik, zgrlk
ve zerklik gibi merkezi liberal deerler asndan deer bien Millci oulculuktan neden ok daha vaatkr bir oulluk ufku sunduunun aklamas
ite buradadr. stelik bu ufuk Humecu bilgi ve insan eylemlilii teorisinin
deerlerin zc veya kktenci yorumlarna dayal otoriter-totaliter ideo-politik projeleri ve programlar imknsz klmas gibi bir stnle de sahiptir.
Ancak Humeu oulluk meselelerine odaklananlar iin belki de en cazip
klacak husus, onun btn almasna yaylm programnn esasen oulluk ieriinin eitlilik unsurlarnn birbirleriyle kurduklar meden ilikiler
sayesinde varolan bir sosyal dzen tasavvurunu merkeze alm olmasdr.
Hume, oulluk unsurlarnn fanatiklemelerinin onlar nasl birbirlerine
dmanlatracan, bunun neticesinde birbirleriyle iliki kuramaz hle getireceini stn bir gzlemcisi olduu tarihsel tecrbeye dayanarak grr.
Bu sadece meden deil, belli bal insani etkinlik alanlarnda aktrlerin ilikilerini ve ibirliini muayyen bir istikrar iinde srdrebilmelerinin genel
vasatn ifade ve tekil eden sosyal dzene ynelik en ciddi tehlikedir.
Hume, bu tehlikenin nne gemek iin oulluk ieriinin konumlar veya deerleri bakmndan hogr veya zgrlk gibi kavramlara zel
28 F.A.Hayek,The Legal and Political Philosophy of David Hume,The Trend of Economic Thinking,s.109.
29 Dennis C. Rasmussen, The Pragmatic Enlightenment, New York:Cambridge University Press, 2014, s.43-44

146 | Melih Yren

bir nem verecek unsurlarna seslenmez. nk gerekli artlar biraraya


geldiinde oulluk unsurlarnn hepsi fanatikleip, u veya bu lde, u yahut bu biimde iddete ynelebilir, neticede belirttiimiz anlamda sosyal dzeni bozabilirler. Humeun programnn ite bu balamda ilkin bu fanatiklemenin insan doasndaki dinamiklerini; ardndan da oulluk unsurlarnn
ilikilerini ve ibirliini zgrlk ve gvenlik temelinde istikrarl bir ekilde
yrttkleri meden bir sosyal dzenin temel unsurlarn ve erevesini ortaya koymaya yneldiini syleyebiliriz.

Humeda oulluun Arka Plan


Ahmet Arslana gre tarih felsefecileri, filozoflarn felsefelerini onlarn kendi
znel koullar ve mensup olduklar toplumun genel arka plan ile aklama
konusunda iki ana eilim sergilemilerdir. lk eilimin temsilcileri, bunlarn,
filozoflarn dncelerini ve retilerini anlamakta nemli bir rol oynadklarn ileri srmlerdir. kinci eilimi temsil edenler ise, bir filozofun dncelerini ve retilerini aklamak iin onun znel koullarna ve yaad
toplumun tarihsel-sosyal arka planna gitmenin gerekmediini dnmlerdir.30 Bu eilimin en ar taraftarlarndan J. Barnes bir dnrn ancak
tarihsel arka planyla anlalabilecei sz[n], basmakalp bir sz31 olarak
nitelemitir.
Hume felsefesi, felsefi politikas, tarih almas ve bunlarn Britanya toplumunun tarihsel arka planyla ilikileri bakmndan Barnesn bu grn
belki de en ok zayflatacak filozoflarn banda gelmektedir. Humeun empirist bir insan bilgisi ve eylemlilii teorisi zerinde bina ettii ahlk ve siyaset
felsefesi yaad an Britanyasnn sosyal-kltrel ve tarihi arka plannn
izlerini tar. Bu izler, Humeu modern siyaset biliminin nclerinden klan
denemelerinde ve elbette son derece doal olarak tarih almasnda btn
belirginliiyle kendilerini ortaya koyarlar. Humeun btn almasnda kendisini gsteren Britanya arka plan bizi Humecu meden sosyal dzen anlayyla ilikisi erevesinde ilgilendirmektedir.
Hume eserlerini, Rotweinn belirttii gibi, endstri devriminin arifesinde
yazd.32 Bu dnemde Birleik Krallk bir ticaret imparatorluuna dnmesinin meyvelerini topluyor, endstri devrimini mayalayan artlar yayordu. retim ilikilerinde ve ekillerinde byk deiiklikler ve alt st olu30 Ahmet Arslan, lka Felsefe Tarihi 1, stanbul:stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 5. Bask, 2013,ss.7-12
31 Ahmet Arslan, a.g.e., s.12
32 Eugene Rotwein Introduction Bkz. David Hume, Writings on the Economics iinde (ed. E. Rotwein), New BrunswickNew Jersey: Transaction Publishers, 2007,s. ix

nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 147

lar szkonusuydu. Britanya toplumu daha nce hibir yerde benzerine tank
olunmam iktisadi bir dnm ve onun ortaya kard sorunlarla kar
karyayd. te Hume byle bir dnemde toplumun problemlerini berraklatrmaya ve problemleri zecek areler teklif etmeye alyordu.33 Ancak dnemin btn parlaklna ramen Britanyann neredeyse koca bir yzyln
igal eden i savan anlar tazeydi. sava noktalayan anl (glorious) Devrim, Britanyann yazl olmayan Anayasasndaki hassas dengelere belirgin
bir istikrar kazandrm olmakla birlikte, bu dengelerin bozulmayacann bir
garantisi yoktu. Byle bir eyin yaanmasnn Britanya iin tam bir felaket
olaca akt. nk Humeun doumundan sadece yirmi nce kazanlm
olan bu istikrarn bedeli ok ard. Hume, Hobbesa insan insann kurdudur
dedirten bu dnemi u ekilde tasvir eder:
Hibir halk detlerinde, bu dnem esnasnda ngiliz ulusunun geirdiinden daha ani ve tam
bir deiime maruz kalamazd. Huzurdan, uyumdan, itaatten, arballktan bir anda blnme,
fanatizm, isyan ve neredeyse cinnet hline getiler. ngiliz partilerinin iddeti imdi hayal edebileceimiz her eyden aryd: bunu birazck daha srdrselerdi, eski katliamlarn ve srgnlerin btn vahetini yaamak tamamen kanlmaz olurdu. Partiler arasnda hibir sosyal iliki
kalmamt; ne evlilikler ne de ballklar szkonusuydu. Bu iki hizbin detleri en uzak uluslarn
detleri kadar ztt.34

anl Devrim, parlamento ve kral arasndaki g dalmn parlamentonun ar basaca bir ekilde istikrara kavuturmu olmakla birlikte, yukarda belirttiimiz gibi, bu istikrarn bir garantisi yoktu. Humeun Britanya
Anayasasnn cumhuriyeti bileeni olarak niteledii Devrimin muzafferleri,
yani Whigler, monarinin topyekun ilgasn pekl talep edebilirlerdi. Nitekim edenler de vard. Hume Of A Perfect Commonwealht denemesinde
ortaya koyduu zere kendi tercihi apak cumhuriyetten yana olmasna ramen byle bir ihtimalin gereklemesinden byk endie duyuyordu. Bunun
nedeni, Britanya monarisinin bir cumhuriyete dnecek ekilde zlmesinin bir insann kendi odasnda planlad gzel bir hayali cumhuriyetle
noktalanmayacak35 olmasdr. Byle bir durumda Avam Meclisi seimlerinde
i sava tehlikesi doabilecektir. Tehlikenin devam etmesi halinde ise kendi
iinde yeni hiziplere blnebilecek bir partinin tiranlndan strap ekilmesi ve sonuta mutlak monariye dnlmesi szkonusu olabilecektir.36 Esasen
Humeun muhtemelen endielendii ey yukardaki pasajda tasvir ettii felaketlerin tekrarlanmasdr. Bu onun meden sfatyla talandrd Britan33 Rotwein, a.g.e.,s.ix
34 David Hume, History of England Volume VI, Indianapolis: Liberty Fund, 1983,s. 141.
35 David Hume, Whether The British Government Inclines More to Absolute Monarchy, or to A Republic?, Essays:Moral,
Political and Literary, Indianapolis:1985, s. 51-53
36 David Hume, Whether The British Government Inclines More to Absolute Monarchy, or to A Republic?, Essays, s.
51-53.

148 | Melih Yren

ya sosyal-siyasi dzenin mevcut durumunu korumas konusundaki arzusunun da balca sebebi saylabilir. Ancak Humeun empirist gz tesis edilmi
meden bir sosyal dzen kadar, tesis edilememi sosyal dzenler hakknda
da keskindir. Gzlem menzili iinde bu kez rlanda vardr:
Avrupada blnmelerin en iddetli ve en nefret dolu olduunu gzlemlediim lke RLANDAdr.
Bu, Protestanlar ve Katolikler arasnda en sradan nezket ilikilerinin kesilmesine kadar varr. Onlarn zalimce ayaklanmalar ve birbirlerinden aldklar vahi intikamlar, bu lkenin kargaasnn, yoksulluunun ve nfus azalmasnn balca kayna olan karlkl kt niyetin
sebepleridir.37

Hume, Britanyann nispeten yakn bir tarihte, rlandann kendi yaad ada tasvir ettii manzaray adeta bir barbarlk durumu gibi grr. Barbarlk Hume iin medenliin tam kartdr. Barbarln sosyal tezahrleri
Sava ngilteresinde ve yaad dnemin rlandasnda grld zere
dinsel topluluklar arasnda her trl en basit meden ilikilerin dahi ortadan kalkm olmasdr. Selamn sabahn kesilmesidir. Barbarlk sosyal dzlemde ngilizlerin skolara kar tutumlarnda veya Amerikada kolonilere
ynelik politikalarnda olduu delice ve habis fke38 ve pein hkmllk ve anlay ktl39 olarak da tezahr edebilir. Ksaca barbarlk lmlln yok olduu bir sosyal vasatn insan davranlarnda kendisini topyekun aalama, damgalama ve dmanlatrma vb. olarak gsteren hkim
etkilerinin niteliidir. Ancak barbarln tezahrleri sadece sosyal alanla
snrl deildir. Siyasi dzlemdeki sonular ok daha ardr ve esasen
buradaki etkileri, sosyal alandaki barbarlk tezahrlerinin ok daha ar
manzaralar gstermesine yol aabilirler. Hume barbar nitelemesini siyasi
anlamda zellikle denemelerinde ve tarih almasnda kullanmtr. Siyasi
anlamyla barbarlk Hume iin siyasi uygulamalarda keyfilii, lszl
ve belirsizlii, tek kelimeyle hukuksuzluu ifade etmektedir.
Hume, mesel, sanatlarn ve bilimlerin douu ve ilerlemesiyle ilgili denemesinde hkmetinin genel yasalarla dengelenme zorunluluunu farknda olmayan ve btn gcn btn gcn daha aa yneticilere delege
eden cahil ve bilgisiz monarklar40 eletirir. Bu yneticileri barbar monarklar, ynetimlerini ise barbar monariler olarak niteler. ngilterede Cromwell
dnemine ynelik eletirileri onun barbar bir siyasi ynetimle ne kastettiini
somut bir ekilde ortaya koymaktadr. Cromwell ynetimi, Hume iin, barbar
bir yneticinin nasl her zaman ayn ekilde davrandna ilikin teorisini
37 David Hume, Variant Readings, Essays, s. 640.
38 J.Stewart, The Public Interest vs. Old Rights, Hume Studies, Volume XXI, Number 2, November 1995, s.181.
39 Stewart, a.g.m., s.181.
40 David Hume, Of The Rise of Arts and Sciences, Essays, s.117.

nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 149

dorulayan zengin datasyla barbarla doru bir gerilemeyi temsil eder.41


Bunun nedeni Cromwellin gayr meru iddete ve istismara borlu olduu
snrsz otoritesini, kurmu olduu on iki generalden mteekkil konseye tam
bir keyfilik iinde delege etmi olmasdr.
Bunun sonular gerekten ok ar olmu, yksek generaller her uyruun mlkiyetinin ve kiiliinin sanki mutlak efendileriymi gibi hareket
etmilerdir.42 Humeun Sava ngilteresine ilikin izdii kasvetli sosyal
manzara bu dnemin eseridir. Ancak bu tr ynetimlerin yol at veya iyice glendirdii olgulardan birisi dinsel hogrszlktr. Dikkat edilirse
Humeun zelde ngilterenin genelde Britanyann yakn tarihte, rlandann
halihazrda yaad ok skntl ve kasvetli toplumsal manzara dinsel topluluklar arasndaki atmalar ve gerilimlerle ilgilidir. Hume bu manzaray
tarihteki en byk hadiselerden olan Reformasyonu ortaya karan dinsel
ihtilaflarn43 bir sonucu olarak grr. Bu ihtilaflar reten unsurlardan birisi Tanrnn tekliini savunan neredeyse btn dinlerin sergiledikleri hogrszlktr. Ona gre bu hogrszlk dinin ortaya knda kanlmaz
bir evre olarak grd oktanrcln hogr ilkesi kadar dikkat ekicidir. Mesel Hristiyanlar arasnda sadece ngilizler ve Hollandallar hogr
ilkelerini benimsemi olmalar dierlerinden ayrlrlar. Bu iki toplum bu
ayrkslklarn rahiplerin ve banazlarn aksi yndeki btn gayretlerine
kart olarak sivil yneticilerin azimli kararllklarna borludurlar.44
Hume bylece kurumsallam tek Tanrl dinlerde hogrszln asl
kaynan dinlerin kendilerinden ziyade, ruhban snf ve banazlara balar.
Bununla birlikte barbarlk rejimlerinin keyfilii, lszl ve belirsizlii
gibi niteliklerinden kendi iinde adeta bir parti gibi davranan bu snfn da istifade edecei aktr. Cromwell tiranl esnasnda skoyada Covenanterler
diye adlandrlan fanatik tarikat dnda herkesin iktidardan dlanm olmas
ve lkenin dalk blmn oluturan Kuzey skoya dnda sko paganlnn tm izlerinin skoyadan silinmi olmas bunun bir rnei olarak grlebilir.45 Bu dnemde skoya tamamen Kilisenin keleri altna girmi,
Episcopal ruhban snf presbiteryenleri tasfiye ederek, lml Presbiteryenlie dair tm umutlar sndrmtr.46
41 Neil McArthur,David Humes Political Theory, Toronto:University of Toronto Press, 2007, s.114
42 David Hume, History of England, Cilt VI, s.57
43 David Hume, History of England, s.113
44 David Hume, The Natural History of Religion, The Philosophical Works of David Hume, Edinburg: Adam BlackWilliam Tait, 1826, s.476.
45 SRL, The Pursuit Certainty,s.18
46 SRL, The Pursuit Certainty,s.19

150 | Melih Yren

Humeun medenlik-barbarlk kartlnn gnmzde birtakm tatsz


armlar yaratabilecei aikrdr. Ancak bu, Humeun asl derdinin anlalmasn engellememelidir: Hume iin barbarlk insan doasndaki doal duygusal dinamiklerin barl sosyal dzeni tehdit edecek bir arlk ve iddet
iinde tezahr etmelerine yol aan siyasi ve sosyal vasat ve karakteristiklerini ifade etmektedir. Bu tr bir vasatn ve karakteristiklerinin en nemli sonucu, toplumsal oulluun ieriini oluturan unsurlarn birbirlerine gven
duymalarnn, dolaysyla bir toplumdan sz etmemizi mmkn klan belli
bal etkinlik alanlarnda deiik ekillerde ve dzeylerde ilikiye gemelerinin ve ibirliine gitmelerinin koullarn tahrip etmeleri, giderek tamamen
ortadan kaldrmasdr. Bu, oulluk ieriini tekil eden her eitlilik unsurunun sadece kendi benzerleriyle ilikiye gemesi, yani kendi ilerine kapanarak dier unsurlarn mensuplaryla balant kurmaktan kanmas ve hatta bunu tamamen reddetmesi anlamna gelir. Bu esasen toplumun birbirine
dmanlam unsurlarna ayrarak zlmesi ve Humeun Britanya tarihinde rnekledii gibi bazen neredeyse de facto olarak ortadan kalkmas demektir. Bunun nerede ve ne zaman ortaya karsa ksn bir lkenin, bir ulusun, bir
toplumun, bir topluluun ve onlarn vatandalar yahut mensuplar olarak
tek tek bireylerin kar karya kalabilecekleri belki de en byk felket olduu aktr. nk byle bir durumda onlar artk birbirlerini eitli ekillerde
ve dzeylerde iliki ve ibirlii iine girebilecekleri hemcinsleri olarak deil
kendilerini yle veya byle, u veya bu lde tehdit eden dmanlar olarak
alglayacak, neticede de birbirlerinin kurtlar hline geleceklerdir.
te Hume bata ngiltere ve Britanyannki olmak zere, ok keskin bir
gzlemcisi olduu tarihsel tecrbenin bu tr durumlarda karmza kard
her cephesiyle katastrofik sonularn nedenlerini son derece gl bir bilgi ve
insan eylemlilii kuramyla aklayp anlamamz amalar. Bu kuram, almasnn dier politik-pratik boyutlaryla birlikte, ierdii eitlilik unsurlar
ne kadar oalrsa oalsn yahut farkllarsa farkllasn onlarn kendileri
asndan deerli ve nemli bulduklar iyileri hayata geirmelerini temin
ve tesis edebilecek meden bir sosyal dzenin insan doasndaki artlarn da
ortaya koyar. Hume bylece insan doasnda tarafllk, fanatiklik, banazlk,
arlk ve bunlarla balantl bir ekilde iddet ve dzensizlik reten bireysel,
kolektif ve sosyal duygu dinamiklerinin yumuatlp lmllatrlmasnn,
belki daha uygun bir ifadeyle trplenmesinin koullarna nfuz etmemizi
salayacak ekilde kurgulanm byk bir filozofik teebbste bulunmutur.
Klasik liberalizmin kurucu deerlerini de ekillendiren bu teebbs, bize
gre, meden bir oulcu varoluu kendiliinden tretebilecek bir sosyal-siyasi dzen konusunda adeta felsefi bir eitim program gibi tasarlanmtr.

nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 151

Bu program gnmzn oulluk sorunlar asndan deerlendirdiimizde,


onun, oulluk ieriini oluturan eitlilik unsurlarnn varolusal garantilerini salad gibi, bu ierie yeni eitlilik unsurlarnn eklenmesinin kaplarn sonuna kadar aacak ekilde kurgulandn da syleyebiliriz. Hume,
bize klasik liberal deerlerin zc ve kktenci bir nitelik tamayan, dolaysyla liberalizmin oulluk vaadini olabilecek en geni spektrumuyla hayata
geirebilecek bir oulluk vizyonu sunmaktadr. 18. Yzyldan 21. Yzyln
ruhunu yakalayan bu vizyonun bunu nasl baarabileceinin cevab elbette
onu ortaya karan
filozofik-kuramsal zeminde ve bu zeminin belli bal
kurucu bileenlerindedir. Bu zeminin ve kurucu bileenleri bir analizi bizi
Aydnlanmann ok farkl bir yzyle bulutururken, Humecu liberalizmin
liberal oulluk vaadinin hayata geirilmesi konusunda neden ok daha elverili olduunun burada ele almadmz ynlerini de kavramamza yardmc
olacaktr. Dolaysyla Humecu oulluk vizyonuna nfuz etmemizi katkda
bulunabilecek bu analiz ayr bir yaznn konusu olmak durumundadr.

Anda mungkin juga menyukai