indekiler
Takdim.................................................................................................................................................... 3
Abonelik
www.liberte.com.tr
Editr
Bican ahin
Yardmc Editrler
Atilla Yayla, Bilal Sambur,
Bura Kalkan, Yusuf ahin
Yaz leri Mdr
Harun Kaban
yaziisleri@liberal.org.tr
Yayn Kurulu
Adnan Kk, Ahmet Nuri Yurdusev,
Asaf Sava Akat, Bahadr Akn,
Bekir Berat zipek, Eser Karaka,
Fuat Erdal, Fuat Ouz,
Hasan Ycel Bademir, hsan Da
Krat Aydoan, Levent Korkut,
Mehmet Turhan, Melih Yren,
Metin Toprak, Murat Ylmaz,
Mustafa Acar, Mustafa Erdoan,
mer aha, Sait Akman,
Tanel Demirel, Turan Yay,
Yavuz Atar, Zht Arslan
Uluslararas Danma Kurulu
Angelo Petroni, Chandran Kukathas, Gary
Becker, Hardy Bouillon, Imad-Ad-Dean
Ahmad, Buchanan, Leonard Liggio,
Norman Stone, Pascal Salin, Ralph Raico,
Richard Epstein, Ronald Hamowy,
Suri Ratnapala, Victoria Curzon-Price
Dergi Temsilcileri
Enver Alper Gvel (Adana)
guvela@cu.edu.tr
Ahmet Kemal Bayram (Afyonkarahisar)
bayram@aku.edu.tr
Hasan Ycel Bademir (orum)
basdemir@hotmail.com
Vahap Cokun (Diyarbakr)
vahapcoskun@yahoo.com
Yksel Gkta (Erzurum)
yukselgoktas@atauni.edu.tr
Ahmet Ylmaz Ata (Gaziantep)
ayata@gantep.edu.tr
Ahmet Hamdi Ayan (Hatay)
ahmethamdiayan@hotmail.com
Ferhat akr (Kayseri)
ferhatcakir@hotmail.com
Mustafa Bulut (Kocaeli)
umuttep
eyayinlari@yahoo.com
Yekta irin (Sakarya)
yekta_sirin@hotmail.com
Recep Tapramaz (Samsun)
recept@omu.edu.tr
Levent Grk (Sivas)
gorusuklevent@hotmail.com
Mizanpaj: Liberte Yaynlar
Kapak Tasarm: Ezgi Zorlu
Kalp Bask: Merkez Repro
Kapak ve Bask: Cantekin Matbaas
Liberte Yaynlar
GMK Bulvar No:108/16, Maltepe, Ankara
Tel: (312) 230 87 03 | Faks: (312) 230 80 03
Web: www.liberte.com.tr
E-mail: info@liberte.com.tr
yaziisleri@liberal.org.tr
Takdim
dnemin gelimelerince belirlenecek bir byk merak konusu. Derginiz Liberal Dnce bu saydaki dosya ile ite bu konulardaki sorularnza vereceiniz
cevaplar kolaylatrmay amalyor.
2008 Byk knn nedenlerine dair belki de en naif gr dereglasyon argman. Bu argmana gre, finansal piyasalar bir dereglasyon a
yaad, ve bu nedenle konut balonlarnn olumas ve sonrada bu balonlarn
patlamas mmkn oldu. Dosyamzn David Henderson tarafndan kaleme alnan ilk makalesi reglasyon ve dereglasyonun hangi sektrlerde gereklemi olduunu ve bu gereklemelerin sonularn bize karlatrmal olarak
sunuyor. Kantlarla konuarak meseleyi ele alan Hendersondan reniyoruz
ki, yasal dzenleme hacmi, dzenleme ve denetleme brokrasisinin alan
says ve bte byklkleri alarndan bakldnda bir dereglasyon andan bahsetmek imkanszdr.
Derginizin Avusturya Okulu zel saysnda John B. Taylorun bu krizi
empirik bir analizle anlatt makalesini yaynlamtk. Taylora gre konut balonunun oluumunda asl faktr ar gevek bir para politikasyd. Bu
arln bilimsel bir tehisi olarak elimizde ne mutlu ki Taylor Kural var.
Gelimi ve gelimekte olan lkelerin ounda 1980ler ve 1990lar boyunca
uygulanan kurallara dayal ve kural benzeri politikalar Byk Moderasyon
olarak adlandrdmz bir ekonomik baary ortaya koymutu. Fed bu dnem boyunca faiz politika orannn belirleniminde ok yaklak olarak Taylor
Kuraln takip etmiti. Sonu ABDnin II. Dnya Sava sonrasnda yaad
en uzun ve en gl byme dnemi olmutu. Fed 2000li yllarn balamas
ile birlikte ise Taylor Kuralndan byk bir sap gerekletirdi. Dolaysyla,
bu ar gevekliin ie yararl tarihsel tecrbeyle ispatlanm bir kstas
olarak, Taylor Kural ayn zamanda mevcut olaan st ve btnyle keyfi
politikalara kar salam bir alternatif politikann esaslarndan birisi olmaya
devam ediyor.
Taylor Kural tabiidir ki mkemmel bir kural deil, ve esasen Taylor
Kuralndan daha iyisine de sahibiz. Verimlilik Normu, George Selginin makalesindeki 2000li yllara ynelik tatbiki sayesinde, bize para politikasndaki
hatann daha derinine inme imkan veriyor. Halen birok iktisat fiyat istikrarn salamann bir ekilde bize ekonomik istikrar da temin edeceini dnse de, Verimlilik Normu bu fikirdeki hatay aa karma gcne sahip.
Selginin makalesi Byk Moderasyon hakknda da daha derin dnmemize
yol aacak ekilde, Taylor Kuraln takip eden Fedin bunu dahi keyfi bir seim olarak icra ettiini ve bu yzden de kuraldan byk sap gerekletirdiini bize ima etmekte. Elbette, eer bu fikir doruysa, artk merkez bankas
4
yneticilerinin anayasal bir seviyede, veya en azndan yasama meclisi grevlendirmesi olarak kurallara dayal bir politika yrtmesi iin yeni bir gerekeye daha sahip oluruz.
Hayek eer yaasayd, hi phesiz ki, gnmzn ekonomik sorunlarnn
altnda keyfi politika icralarnn yattn gayet etkili bir ekilde ifade ederdi.
Onun nerisi muhtemelen, sahip olduumuz kresel fiat para (hkmi/karlksz para) sisteminde, ncelikle kurallara dayal bir politika olurdu. Hatta tercihini Taylor Kuralndan yana kolaylkla yapabilirdi. John B. Taylorun
makalesi ite bu tahminlerimizin altnda yatan sebeplerin bir izah gibi.
Taylorun bu sofistike dncelerle dolu deerli makalesi kasvetli bir bilim
olmakla sulanan iktisadn aslnda mitli olmamz iin bize gayet salam
nedenler sunduunu da gzler nne serer nitelikte. Ve para politikas bahsini tamamlamak zere Avusturyal ekonomist Roger Garrisondan ayn kalitede bir makaleye de sahibiz. Garrison bize Hayekin neden Taylor Kuraln
ancak bir ikinci en iyi olarak savunabileceini aklamaya alyor. Ve onun
asl para politikas nerisinin Verimlilik Normu olacan faiz oranlarnn koordine edici rol zerinden dile getiriyor.
Mesele faiz oranlar olduunda, ne yazk ki, lkemizde son on ylda bir bilgi ve fikir karmaas hakim oldu. Bunun temel nedeni de faiz lobisi sylemi.
Bir zamanlarn yeil sermaye sylemi ne kadar anlamsz olduysa, faiz lobisi
sylemi de o kadar anlamsz. Ve esasen bu sylem bir faiz fobisine iaret
ediyor. Garrisonun makalesi faiz oranlarnn finansal ve hatta ekonomik istikrarmz iin sahip olduu ikame edilemez koordine edici fonksiyona dikkat
ekmeye yarayabilir. Bununla birlikte, elbette, Garrison bu makalesinde tam
da olmas gerektii gibi, bir Taylor Kural eletirisini de ihtiva ediyor. Ve faiz
oranlarnn serbest brakld, verimlilik artlarndan kaynakl fiyat dlerinin para politikas marifetiyle sterilize edilmedii bir politika olarak, Verimlilik Normunun neden Hayekin ilk tercihi olacan bize anlatyor.
Misesi paradigmann lkemizdeki temsilcileri ne yazk ki halen az sayda. Bu az saydaki Misesiden birisi de Serkan Kiremit. Bizim iin son ekonomik kriz ve iktisat biliminin hakim paradigmasn birlikte ele ald yazsnda, zellikle negativizm sulamasn ele ald satrlarla nemli bir hatay
dzeltiyor. Misesi paradigma, bazlarnn iddia ettiinin aksine, kollarmz
balayarak hibir ey yapmadan kadere boyun ememiz gerektiini savunmaz. Bilakis o, Serkan Kiremitin ifade ettii gibi, ok ey yapmann yoludur ve uzun bir yaplacaklar listesine sahiptir. Serkan Kiremitin yazs ite
bu uzun listeye dair bize esasl bir fikir verebilir nitelikte.
Bu sayda, Gezi Park Protestolarnn farkl bir yorumuna da yer veriyoruz. Modern Mesihler: Gezi Hadisesinin Politik Teolojisi balkl yazsnda
Dr. Bengl Gngrmez, ... din-politika ilikisi erevesinde, modern devrimci
hareketlerin dinsel boyutundan hareketle sosyolojik bir fenomen olarak Gezi
Olaylarn deerlendirmek(tedir). Dr. Gngrmeze gre, balangta masum bir evre duyarll ile ortaya kan Gezi olaylar, ilerleyen dnemde
toplumu bir diktatrden kurtarma operasyonunu ieren devrimci, bir baka deyile de Mesihi dinsel bir harekete dnmtr.
Son olarak bu sayda, sizlerin ilgiyle okuyacanz dndmz bir
baka alma Dr. Melih Yrenin kaleminden kt. Chandran Kukathasn
iaret ettii zere oulluk olgusu toplumlarmzn bir gerei. Kimi
dnrler bunun bir zenginlik kayna olduu ve bu nedenle tevik edilmesi
gerektiini sylerken Kukathas gibi kimi dnrler de oullua ntr bir
tavr taknmakta ve farkllklarn toplumlarda gruplar arasnda ve devlet ve
toplumsal gruplar arasnda atmalara da neden olabildiine dikkat ekmekte. Bu erevede, liberalizmin cevap bulmaya alt temel sorunsal, farkllklarn nasl bar ierisinde bir arada yaayabilecei konusudur. Dr. Yren
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif balkl almasnda ite bu sorunsal zerine Humecu bir perspektiften eiliyor.
Kapak Notu:
Fotoraftaki kii Richard Severin Fuld, Jr.
Lehman Brothersn 15 Eyll 2008de iflasnn ardndan irketin Gorilla lakapl genel mdr Richard
Severin Fuld, Jr.un bir sanat tarafndan yaplan portresi stne yazlan ifadeler; Avusturyac iktisadn hakl ktna dair bir notla birlikte grlyor. Fuld, iflasn ardndan ar risk ald ve Lehman
Brothers iler kt giderse merkez bankas tarafndan kurtarlaca ynndeki kanaate dayal olarak
ynettii iin eletirilmitir.
The Economist
ato Journal is Americas leading free-market public policy journal. Unique among publications, it explores
public policy with authority, innovative perspectives, and expert insights. Every issue is written to be as accessible and informative to interested lay readers as it is for professionals and scholars, while providing
insightful and engaging analyses of key issues. Published three times a year, its writers are a veritable Whos Who in business, government and academia and have included James M. Buchanan,
Richard Epstein, Milton Friedman, Ben Bernanke, and William Niskanen.
Hastalmzn Nedeni Ar
Dereglasyon mu?*
David R. Henderson
Ekonomist | Hoover Enstits
10 | David R. Henderson
Rooseveltin New Deal bu karm esasl seviyede serbestlikten dzenlemecilie doru evirmitir. Ge 1970ler ve 1980lerin serbestletirmeleri New
Deal ile getirilen ve onu nceleyen dzenlemelerin bazlarn iptal etti, fakat szm ona dereglasyon dnemindeki dzenlemelerin net miktar Ulusal
yiletirme daresi (National Recovery Administration) sonrasnn New Deal
dnemindekinden ok daha fazlayd. Dahas, bu makalelerin iaret ettii grnteki piyasa baarszlklarnn ou u iki kategoriden birine der: Bu
baarszlklar, ya hibir ekilde piyasa baarszl deildir, hatta piyasa baarsdr, ya da onlar hkmet dzenlemesinden doan baarszlklardr. Ayrca, uzlama dzenlemeden serbestlemeye doru kaymamt: Dereglasyon
lehinde hibir zaman bir uzlama olmad. 1970lerin sonu ve 1980lerin banda iktisatlar arasnda ve aznlkta kalan bir grup siyaseti arasnda dereglasyon lehine bir uzlama vard, ama siyasetilerin ounluunda bu uzla
hibir zaman olmad. Nihayet, son birka ylda ABD ekonomisinde yaanan
problemlerin ou hkmet kontrol aleyhine ve iktisad zgrlkler lehine
gerekeyi glendirmektedir. Biraz ayrntya girelim. Pearlstein yle yazar:
Son 25 ylda, ABD ak, serbest ve dk oranda vergilendirilmi piyasalara iman etmitir, ve bu sre zarfnda bu modelin ekonomik kty artrd
ve iktisad verimlilii iyiletirdii hususundaki kukular olduka azdr. Fakat,
Amerikallar ayn modelin koruma, hakkaniyet, ekonomik gvenlik, ve evrenin srdrlebilirlii gibi daha ok deer verdiimiz dier baz konularda
daha az becerikli olduunu fark etmektedirler.
Bu iki cmlelik paragrafta iki temel problem vardr: Birinci cmle ve ikinci cmle.
Bir Dereglasyon a m?
Birinci cmleye bakalm. Son 25 yl boyunca dzenlenmemi piyasalar m
dediniz? Yeni yasal dzenlemeleri kaydeden Federal Register (Resm Gazete)
1977den 1980e kadarki Carter yllarnda yllk 72.844 sayfa gibi bir ortalamay yakalamtr. Bunlar muhtemelen, Pearlsteinn 25-yl standardna
gre, gnmz Amerikallarnn ak, dzenlenmemi piyasalara iman etmedikleri son zaman dilimi idi. Sonrasnda bu ortalama, Reagan dneminde 54.335e dt, Birinci Bush dneminde 59.527ye, Clinton dneminde
71.590a, ve nihayet laissezfairein byk havarisi George W. Bush dneminde 75.526 rekor seviyesine ykseldi. Hkmetlerin serbestletirmeye gittiklerinde bunu Federal Registerda ilan etmek zorunda olduklar da dorudur,
ve bu sayfalarn bazlar gerek dereglasyonu temsil etmektedir. Fakat bu
sayfalarn ou, hangi bakan iktidarda olursa olsun, yeni dzenlemelerden
12 | David R. Henderson
zgrlk ve Hakkaniyet
Pearlstein ekonomik zgrlklerin hakkaniyetle sonulanacana kar kar, fakat bu dorudur. Hayatta en hakkaniyetli olan ey, insanlarn ektiini
bimesidir, iyi kararlar verdiklerinde yarar salamak ve kt kararlar verdiklerinde ecrine katlanmak. Piyasalar her gn bu hakkaniyeti yaratrlar.
Pearlsteinn tezini ironik klan ey, makalesinin bir kesinde, hkmetin
piyasalar arlklarndan kurtarmak iin ve finansal sistemin bir kn
engellemesi iin mdahale etmek zorunda kaldn yazmasdr. Eer gerekten bunlarn arlklar olduuna inanyorsa ve hakkaniyet istiyorsa, neden gerekten de hkmeti insanlar hatalarndan kurtarmaya armaktadr? Hkmetin kurtard insanlardan bazlar ok zengin insanlardr ve bu
zenginliklerini fazlasyla hkmetin kurtarma operasyonu sayesinde koruyacaklardr. Bu kurtarma operasyonu iin vergi deyen insanlarn pek ou
orta gelirde insanlar olup, sorumlu bir ekilde davranmlardr. Pearlsteinn
hakkaniyetten anlad ey nedir acaba?
Gosselin makalesinde, insanlar daha fazla yasal dzenleme yanls olmaya iten faktr detaylandrr yksek benzin fiyatlar, konut fiyatlarndaki
dme, ve son on yln ou ksmnda menkul kymet piyasalarnn kasvetli
performans. Eer Gosselin sadece bu faktrlerin insanlar daha fazla yasal
dzenleme yanls olmaya ittiini sylyorsa, ksmen hakl olabilir. Ancak o
bundan fazlasn syler. yle grnyor ki, Gosselin bu faktr piyasa yetersizlii olarak grenlerin tarafn tutmaktadr. Benzin fiyatlar konusunda,
ou ekonomistin bu fiyatlar artan kresel talebi global snrl arzn karlayamamasna baladna iaret etmekle beraber, o bu gerekeyi fiyat ykselilerinin dnya genelinde sadece yzde 1 orannda aratan taleple ayarsz
bir seyirde olduunu savunarak reddetmektedir. Ancak Gosselin talep ile
14 | David R. Henderson
tketimi kartrmaktadr. ok az artan ey petrol tketimidir. Talep tketimden ok daha fazla artmtr. Fiyatlar bu yzden artmaktadr. Ekonomiye giri derslerinde standart egzersizlerden biri, rencilere arzn pek esnek
olmad ve talebin ok fazla ykseldii durumda, fiyatlarn da ok ykseleceini, ve gerekte retilen ve tketilen miktarn ok az ykseleceini gstermektir. Dnya petrol piyasasnda olan ey budur. Peki, kresel petrol arz
neden bu kadar snrldr? Tm btnyle yasal dzenlemelerden kaynaklanan temel faktr vardr. Birinci faktr OPECtir, petrol arzn dzenleyen
bir hkmetler rgtdr. Sras gelmiken, OPEC, Bakan Eisenhowerin
OPECi kuran lkelerden yaplan ithalata kar ayrmclk yapan, petrol ithalatn dzenleme giriimlerine bir tepki olarak ortaya kmtr. kinci faktr
dnyadaki neredeyse btn petrol reticisi lkelerin hkmet tarafndan
iletilen petrol sanayilerine sahip olmasdr. nc faktr ABD hkmetinin petrol arama iin deniz sondajna ve Arktik Ulusal Doal Yaam Snanda petrol karma abalarna kar kstlamalar getirmesidir. Bu kstlamalara kar olmak veya olmamak bir yana, bunlarn petrol arzn snrlandrd
bir gerektir, ve bu yzden, petrol fiyatlarnn aksi durumda olabilecek seviyeden daha yksek olmasna neden olmaktadr.
lgintir ki, Gosselin en serbest veya yaknlarda serbestlemi ekonomi
sektrlerinin oundaki byk fiyat dlerini tartma dnda brakmaktadr: bilgisayar (bilgisayar endstrisinde ok az dzenleme vardr) ve tekstil
(tekstilde serbest ticaret ynnde nemli bir deiim olmaktadr).
16 | David R. Henderson
George A. Selgin
Ekonomist | Georgia niversitesi
Yakn zamanda emekli olmu bir Fed bakanndan gelen bu szler kayda
deer bir beyanatt. Bu szler, Fedin en temel vazifesini icra etmekte ok aciz
kaldnn ve problemin, Fedin elindeki madd aralarn yokluuyla deil, fakat sadece, o anda oyunda olan politik mevvikler veri iken, yaplmas gereken eyi yapma iradesiyle alkal olduunun bir itiraf anlamna gelmekteydi.
On yl kadar sonra Paul Volcker (1990) kendi Per Jacobsson konferansnn baln Merkez Bankacln Zaferi mi? (The Triumph of Central Banking?) koymak suretiyle, Burnsun ktmserliine cevap verebilecek gc
hissetti. Volcker merkez bankaclnn yeniden douundan, (renaissance) merkez bankalaryla hkmetler arasnda, merkez bankalarna, maliye
politikas harcamalar iin baskyla snrlanmakszn, para zerinde bilimsel
* George A. Selgin, The Futility of Central Banking, Cato Journal, Cilt 30, No. 3 (Gz 2010). ss. 465473 Copyright,
The Cato Institute 2010. Cato Journaln izniyle yaynlanmtr. Metnin orijinali iin bkz. http://www.cato.org/sites/
cato.org/files/serials/files/cato-journal/2010/11/cj30n3-4.pdf
17
18 | George A. Selgin
kontrol icra etme izni veren yeni kefedilmi bir uyum andan sz edecek
kadar ileri gitmitir.
Volcker szn ettii zaferin geici kabileceini anlamt. Bu nedenle,
konferansnn balnda soru iareti vard. Volcker u uyary yapmt,
bugn merkez bankalarnn nispeten iyi bir hrete sahip olmalar eklindeki bir sonu, bu kurumlarn u anda aslnda ileriki yllarda daha byk bir fiyat ve finansal istikrar garanti edecek
ekilde kendilerini tehiz ettiklerinin ikna edici delili ile ayn ey deildir. Bu iddiay savunmak
iin, seilen bir zaman noktasnda, byk apta bir enflasyonun sistem dna itilebileceinin bir
kantndan daha kalc bir eyler gerekecektir. Mstesna bir uzun ekonomik genileme dnemi
de derin bir resesyonu takip eden bir dnem olarak bu bakmdan sonu mahiyetinde deildir.
Dahas, Volcker Enflasyon zerinde ksm bir zaferin bile kesin olmadn sylemitir.
Yazk ki, Volckern uyars ok fazla ileri grl kt: Parasal yanl ynetimin bitiine ait raporlar gerekten vakitsizdi. imdi biliyoruz ki, Merkez Bankacln Zaferi I. Dnya Sava sonrasnn enflasyon cmbnden
1930larn Byk Daralmasna ve bugnk subprime yapay byme ve ani
kne kadar neredeyse kesintisiz bir parasal felketler silsilesini ieren
bir savata, yegne baarl bir seferden baka bir ey deildi. Ve ite bu inkr
edilemez baar, u anda her zamankinden daha az gven iindedir.
Belki de, hibir merkez bankac asla Merkez Bankacln Beyhudelii
(The Futility of Central Banking) zerine bir Per Jacobsson konferans verecek kadar gz pek olmayacaktr. Fakat, bu konu hakknda birileri iin konuma zaman gelmitir. nk bugn artk aktr ki, yakn tarihte olduu
gibi, genel olarak merkez bankalar ve zel olarak da Federal Rezerv, yalnzca
finansal ve parasal felketleri nleme gcnde olmamakla kalmayp, farknda
olmadan bu tr felketlerin domasna yardm eden politikalarn izlenmesine
direnme gcnde de deildir.
meyecekleridir. Evli bir bekr gibi, kurala bal bir merkez bankac elikili
bir ifadedir, nk hem merkez bankaclarn arka plan hem de kar karya
olduklar mevvikler, en dikkatli ekilde dzenlenmi parasal kurallarn bile
sahip olduu saknlmas imknsz eksikliklerle birleerek, kanlmaz surette bu insanlar parasal stokla oynama cazibesine srkleyecektir.
te bu ekildedir ki, klsik altn standard, kresel parasal istikrarn
benzersiz bir dnemini mmkn hle getiren bir kurala dayal parasal dzenleme, uygulanmas bir kere merkez bankalarnn eline verilince lme
mahkm edilmi oldu. Bu bankalarn bizzat varl istikrarszlatrcyd. Ve
hatta, istikrarl kur paritelerini srdrmeye ynelik uzun sreli taahhtler,
merkez bankaclar bu taahhtlerin gereini yapmak ile kendi sponsorlar
olan hkmetlerin acil mal taleplerini karlamak arasnda bir tercihle karlatklar zaman, hibir ie yaramyordu.
Bu nokta, son kriz esnasnda Fedin davran tarafndan etkili bir ekilde
resmedilmitir. 1980lerdeki enflasyon ateini sndrme ile dotcom k1
arasndaki dnem iin, Fed yakn zamanlarn tecrbesinde daha nce grlmemi bir genel parasal istikrar dnemine nezaret etmekle vnebilir. Byk
Moderasyon2 denilen ey, Volckern merkez bankaclarn her eye ramen zafer kazanm olduklar ynndeki, Byk Moderasyonun balangcndan ksa
bir sre sonra ulalan, deneme niteliindeki sonucunu fazlasyla hakllatrm gibi gzkyordu. Fakat, istenmeden de olsa, bu sonu parasal kurallarn
taraftarlar iin bir zaferi de temsil ediyordu. nk bu sonu John Taylorun
Fedin politikay nispeten basit bir parasal kurala byk lde bal kalyor
gibi ynettiini gsterebildii bu dnemden gelen bir kant kullanyordu. Bu
kural federal fonlar hedef orannn enflasyon oran ile ktnn, retimin kendi srdrlebilir uzun dnemli deerinden sapndaki, gzlemlenen deiimlerine tepki olarak sistematik bir tarzda belirlemesini gerektirir. stelik,
Taylor (2008) ok ksa bir sre nce, ayet Fed ayn Taylor Kuraln izlemeyi
srdrseydi, 2001sonras dneminin konut bymesi ve bunun sonucunda
gelen daralmann nlenebileceini gstermitir.
Elbette, btn muhtemel parasal kurallardan hibiri, merkez bankaclar
iin, kendi eski keyf kararlarnn kalbna uymak zere dnem sonu itiba1 evirenin notu; (dotcom crash) Aa yukar 19952000 arasnda meydana gelen speklatif patlama esnasnda
sanayilemi lkelerde borsalarn hisse senedi deerlerinde internet sektr ve ilgili alanlardaki bymeden
kaynaklanan hzl bir ykseli olmutur. Fakat daha sonra bu hzl ykseli dotcom k ile son bularak
srdrlemez km ve bir resesyona neden olmutur.
2 Editrn notu; (Great Moderation) Bretton Woods sistemi sonrasnn pr kresel fiat para sistemi dneminde,
gelimi ve gelimekte olan lkelerin ou tarafndan takip edilen kurallara dayal ve kural benzeri ekonomi
politikalar sonucunda oluan uzun ve salkl byme dnemi. Genellikle 1980lerin ilk yllar ile 2000lerin ilk yllar
arasn kapsad kabul edilir.
20 | George A. Selgin
riyle (ex post) tretilen bir kurala bal kalmaktan daha kolay deildir, ve bu
zellikle de ayn ynetim yerinde duruyorsa byledir. stelik, Taylorn kendi
bulgularn yaynlamasndan ksa bir sre sonra, Fed aka kendi deerlendirmelerinde Taylorun kuraln gz nnde tutmaya balad. Fakat, Fed dot
com krizi sonrasnda bu kuraldan nemli bir geici ayrla kar durmaktan
aciz kald. Taylor Kuralnn gerektirdii gibi, kten giderek artan toparlanma iaretlerine karn, federal fonlar hedefini ykseltmek yerine, FOMC
(Federal Open Market Commitee Federal Ak Piyasa Komitesi) bu oran
dk tutmay rasyonelletirecek yollar buldu.
zellikle, FOMC verimlilikte sregelen art federal fonlar orannn
yzde 1den onun uzun vadeli ortalamas olan (dnemin geerli enflasyon
oran iin) yaklak yzde 3e ykselmesini daha da geciktiren bir neden olarak ele almtr. stelik onlar bunu, bir verimlilik art dalgasnn genellikle
ortalamadan daha yksek bir ntr federal fonlar orann ima etmesine ramen yapmlardr. Bunun yerine, onlar, bu verimlilik artnn fiyatlar zerinde aa doru bask yapmak suretiyle, kendilerine enflasyonu atelemeksizin normal politikalarndan ayrlma imkn vereceini dndler. ekil 1
sz konusu dnemler esnasndaki verimlilik art oran ile reel federal fonlar
oran arasndaki ilikiyi gstermektedir. ekil 2 ise (toplam faktr verimlilii
art oran ntr reel federal fonlar orannn kaba fakat ie yarar bir ikamesi ve fiil reel federal fonlar oran arasndaki fark olarak tanmlanan) verimlilik a ile yeni konut inaatlar arasndaki ilikiyi gstermektedir.
ekil 1Verimlilik Art ve Para Politikas
Ksacas, FOMC verimlilik kazanlarn, bir ar hz cezas riskine girmeksizin kredi motorunun hzn artrmaya ynelik bir frsat olarak grd. Byle
yapmann en sonunda ekonominin baz ksmlarnn fazla snmasna, ve nihayetinde baarszla uramasna yol aaca FOMCun aklna gelmi grnmemektedir.
ekil 2Verimlilik A ve Yeni Konut naatlar
Hikyenin esas sadece Fedin yanl yapm olmas deildir, fakat (kesinlikle eksik olmasna ramen) nispeten tecrbeyle sabit bir formlden byle
yapmay hakllatrmak iin zeki fakat yanl ynlendirilmi bir muhakeme
kullanarak ayrlmak suretiyle de hata yapm olmas, ve Fedin tz veri
iken, byle yanl ynlendirilmi bir yeni ynelimin kanlmazldr. Daha
nemlisi, uzman para iktisatlarndan mteekkil bir FOMCden, sanki ok
sayda dz memurlardan oluuyormu gibi, bu uzmanl politika yapmada
kolaylkla bir kenara koymasnn beklenemeyecek olmas da kanlmazdr.
Ve ayn ey bugn btn merkez bankalar iin dorudur. Yalnzca bir politika sorunu olarak, kurallara bal kalmadaki bu baarszlk ne sadece politik
basknn bir tezahr ne de, baz yazarlarn ne srd gibi, daha zarif bir
ifadeyle bir zaman tutarszl (time inconsistency) sorunudur. Bu faktrler de, muhakkak ki, merkez bankalarnn kendi kendilerine empoze ettikleri kurallara bal kalma gcnn altn oyar. Fakat, gnmzn asl sorunu
bundan daha sknt vericidir. Bu da, para otoritelerinin tamamen iyi niyetli
fakat nihayetinde yanl ynlendirilmi kendi akllarn kullanma arzularndan daha fazla bir eyi iermemektedir.
22 | George A. Selgin
24 | George A. Selgin
Kaynaklar
Beckworth, D. M., ve Selgin, G. (2010) Greenspans Bubble: The Productivity Connection.
Yaynlanmam alma makalesi.
Burns, A. F. (1979) The Anguish of Central Banking. The 1979 Per Jacobsson Lecture (30
Eyll). Washington: International Monetary Fund, Per Jacobsson Foundation.
Sumner, S. (1989) Using Futures Instrument Prices to Target Nominal Income. Bulletin of
Economic Research 41 (2): 15763.
(1995) The Impact of Futures Price Targeting on the Precision and Credibility of
Monetary Policy. Journal of Money, Credit and Banking 27 (1): 89106.
Taylor, J. B. (2008). Getting Off Track: How Government Actions and Interventions Caused,
Prolonged, and Worsened the Financial Crisis. Stanford, Calif.: Hoover Institution Press.
Volcker, P. A. (1990) The Triumph of Central Banking? The 1990 Per Jacobsson Lecture (23
Eyll). Washington: International Monetary Fund, Per Jacobsson Foundation).
John B. Taylor
Ekonomist | Stanford niversitesi
25
26 | John B. Taylor
28 | John B. Taylor
gibi; zgr bir lkedeki koullar, keyf bir hkmet ynetimi altndaki bir
lkedeki koullardan, ilkinde Hukukun stnl olarak bilinen asil ilkelere riayet edilmesinden baka hibir ey daha aka farkllatramaz. Btn
teknik hususlar bir yana konulduunda, bu, hkmetin btn eylemlerinde
daha nceden belirlenen ve duyurulan kurallarla bal olmas anlamna gelir,
bu kurallardr ki, otoritenin belirli koullarda cebr glerini nasl kullanacan yeterince kesinlikle ngrmeyi, ve bireyin kendi ilerini/ilikilerini bu
bilgiye dayal olarak planlamasn mmkn klar.
Kurallara dayal politikalar daha istikrarl ve daha gl ekonomik bymeyi retirler. nsanlar kararlarn verirken gelecee bakarlar. Bilgiyi tayan/ileten ve mevvikleri temin eden fiyatlar gelecei yanstr. Bu yzden,
iyi kararlar ve ilveten onlar ynlendiren fiyatlar, gelecek politikann ngrlebilirliine ve bu nedenle de net politika kurallarna dayaldr.
Fakat, Hayek vurgulamtr ki, hkmet politikas iin kurallar bundan
daha fazlasn yapar. Hukukun stnl, Hayekin zgrln Temel
Yaps kitabnn adnn ne srd gibi, hrriyeti korur. Hayek bu fikrin
izini asrlarca geriye srmt nce Aristotelese sonra Ciceroya. Hayek [C]
icero hakknda unu yazmt; Hrriyetin, hukukun belirli vasflarna, onun
genelliine ve belirli oluuna, ve otoritenin keyf ynetimi stne koyduu
kstlamalara dayal olduunu baka hibir yazar daha aikr bir ekilde
gstermez. Hayek ayrca, yasann amacnn hrriyeti ykmak ya da kstlamak olmadn, bilkis onu korumak ve geniletmek olduunu, hukukun
olmad yerde zgrln de olmadn yazan John Lockeu da iktibas etmiti. Nihayet, Hayek, yeni bir ulusun bnyesinde bu fikirleri uygulamaya
geiren, James Madison ve dier Amerikal devlet adamlarna iaret etmiti.
Bu dnrler hkmet grevlilerine hrriyetin koruyucular olarak gven
beslemediler; Onlar inandlar ki, hukukun stnl daha gvenilirdir.
Bu yzden, kurallar ikili bir amaca sahipti: Ekonomik bymeyi tevik
etmek ve zgrl korumak. Kurallarn bu iki faydasn anlamann en iyi
yolu, cret ve fiyat kontrolleri rneklerinde olduu gibi, kurallarn yokluu
durumunda ne olduunu incelemektir. Bu tarz kontroller keyfidir: Zirve ynetimde yer alan insanlar tarafndan fiilen her fiyat ve crete dair kararlarn
veriliini gerektirirler; Ekonomik sinyalleri ve mevvikleri tahrif ederler;
Ktlklar ve arz fazlalklar yaratrlar. Bu tesirler fiyat kontrolleri ister btn
ekonomiye veya ister, salk hizmetleri gibi, belirli bir sektre dayatlsn gerekleecektir.
Politikaclar ve hkmet grevlileri mtemadiyen ekonomik sorunlar hakknda bir eyler yapmak zere bask altna alnyorken, birok kii bir kural-
30 | John B. Taylor
yapmaktr. Dahas, keyf hkmet mdahalelerinden dorudan fayda salayanlar doal olarak bu tr yneticileri destekleyecektir. rnein, kurtarma
paketlerinden faydalanan endstriler ve irketler kurtarma paketlerinden
yana bir sorunu olmayan grevlileri ye tutacaktr. Ve hatta ekonomik politika stne akademik aratrma mdahalecilie ynelik olarak tarafgir hle
gelecektir. Belki de, Hayekin uyarsna cevap, ekonomik zgrln ilkelerine ar ekilde bal grlen insanlar semek ya da atamaktr. Atandktan
sonra, onlar mdahaleye doru iteleyen ar basky tecrbe ettikten sonra,
makul bir denge ile sahneye kabilirler. 1980lerde, Ronald Reagan, ikago
niversitesinin serbest piyasac iktisat okulundan ok sayda doktora sahibini liderlik konumlarna atamak suretiyle, bu tedbiri uygulamt.
John Maynard Keynes farkl bir gr benimsemiti. Hayeke yazd Klelik Yoluna dair mehur bir mektupta, Keynes daha mdahaleci liderlerin atanmasndan yana tercihini ifade etmiti. Ancak o sadece hayrhah
mdahaleciler olarak grd kiileri istemiti. stediimiz ey hi planlama olmamas, veya hatta daha az planlama deil, gerekten neredeyse kesinlikle daha ok planlama istediimizi sylemeliyim diye yazmt. Fakat
planlama, hem liderler hem de takipilerinin mmkn olduunca ounun
btnyle sizin ahlk pozisyonunuzu paylat bir cemiyette gereklemelidir. Daha sonralar, Milton Friedman bu mektubu Keynesyenizmin belirleyici karakteristiini resmetmek iin iktibas etmiti: Bu karakteristik, Keynesyenizmin gl hkmet mevkiindeki insanlar tarafndan gerekletirilen
keyf mdahalelere odaklan idi.
Ekonomik zgrln ilkelerini destekleyen kiiler dahi bazen raydan karlar. Birisi bu tr sapmalara 2008 Gznde ihtiya duyulduunu ileri srebilir; Belki de, o vakitlerde alnan tedbirler daha cidd bir panii engellemiti.
Fakat bu, ilk bata, kendisi kargaaya yol aan keyf politikalar benimsemek
iin bir neden deildir. Byle bir argman, bir evi atee veren kiinin, daha
sonra atei sndrd ve bir iki oday kurtard iin beraat ettirilmesi gerektiini sylemek gibi bir eydir.
Ekonomik zgrlkten gnmzn kopuu Hayekin Klelik Yolunda bahsettii zgrle ynelik saldrdan daha az cidd midir? Amerikan refahnn
gelecei veya hatta kresel refah tehlike altnda dediimde abartyor muyum acaba?
Merkez planlama onun iin uygun terim olmasa da 2010 Salk Hizmetleri Yasasn gz nne alnz. Bu yasa federal hkmete her bireyin salk
sigortas paketinin koullarn dayatma gcn vermitir. Ve bir medikal profesyonelin sunduu MRI saysndan CT taramalarnn gerekli doruluuna
MATT RIDLEY
this
Ininsightful
ANNE KRUEGER
Former First Deputy Managing Director
of the International Monetary Fund
n his new book, Poverty and Progress: Realities and Myths about Global Poverty, renowned development
economist Deepak Lal draws on 50 years of experience around the globe to rectify misguided notions
about economic progress. Unique among books that have emerged in recent years on world poverty,
Poverty and Progress directly confronts intellectual fads of the West and dismantles a wide range of myths
that have obscured an astounding achievement: the unprecedented spread of economic progress around
the world that is eliminating the scourge of mass poverty.
HARDBACK $24.95 PAPERBACK $11.95 EBOOK $9.99
Roger W. Garrison
Ekonomist | Auburn niversitesi
33
34 | Roger W. Garrison
kan bir gc sarf etmesi beklenir. Varsayma gre, aksi halde dalgalanma
douracak olan piyasa glerine kar hareket etmelidir. Keynesyen gr
ile uyumlu olarak, piyasa fiz oranlar tasarruf ve yatrm kararlarn koordine etmede baarszla urar. Bu baarszlk tasarruf kararlarnn yalnzca gelirlere dayal klnmas ve yatrm kararlarnn ise Keynesin hayvan
gdlerince hkm altna alnmasna izin verili ile gerekleir. Daha kts, fizin yksek oranlar likiditeye ynelik fetivar tutumlardan ve bunun
sonucundaki harcama noksanlndan kaynaklanr.
Bankalar aras dnler iin gecelik oran olan federal fonlar oran, fiz oranlarn geneli itibariyle kontrol etmek zere, azaltlabilir veya ykseltilebilir. Federal Rezerv federal fonlar orann harcamalar tevik etmek ve ekonomiyi resesyona batmaktan korumak amacyla drr; Federal fonlar orann harcamalar
bastrmak ve fiyat ve cretlerin yukarya doru trmann engellemek amacyla
ykseltir. Keynesyen gr ve merkez bankas politikas iin ima edilen rol veri
aldmzda, szm ona merkez bankaclk sanat doru federal fonlar orann
semektir. Bu oran hem isizlii hem de enflasyonu engelleyen orandr.
Teori ve politika gelitike, doal oran ve ntr oran terimleri, e anlaml gibi grnseler de, Keynesyen ncesi ve Keynesyen sonras dnce
arasnda bir farkll sunmaktadr. Her ne kadar, doal ve ntr bazen neredeyse birbirinin yerine kullanlyor ise de, fiiliyatta nemli kavramsal bir
farkllk vardr: Doal fiz oran piyasada borlanma ve bor verme etkinliinin bir sonucu olarak doan ve ekonominin kaynaklarnn zamanlar arasndaki tahsisatn yneten bir orandr. Ntr fiz oran aklcl ekilde seilen parasal politika tarafndan piyasaya dayatlan ve zaman stndeki her bir noktada
ekonomik etkinliin genel seviyesini ynetmek zere planlanan bir orandr.
Bu farkllk ve onun imalarnn bir kefi, Federal Rezerv politika retiminin
imdiki durumu ve bir merkez bankasnn piyasa ekonomisi iin yaratt
zorluklar anlama yolunda uzun bir mesafe kat edebilir.
pasitesini halkn tketimi erteleme isteklilii ile tutarl olacak ekilde glendirmek iin kullanlr.
Avusturyac ekonomistlerin elinde, doal oran piyasa katlmclarnn zaman tercihlerini yanstan ve kaynaklar zaman boyutu zerinde belirlenmi
retim aamalar arasnda tahsis eden oran hline gelir. Bir aamann kts,
ekonominin retim srecinin bu mantk ve geneli itibariyle tasvir edici sunumunda, bir sonraki aama iin girdi olarak i grr. Ekonominin sermaye yapsnn zamansal boyutu Avusturyac teoride anahtar bir makroekonomik deikendir. Zaman tercihi basite halkn zaman zerindeki tercih edilen tketim
kalplarna iaret eden zet bir terimdir. Zaman tercihlerindeki bir d artan
bir gelecee dnk olma anlamna gelir. nsanlar gnll olarak, gelecekteki tketim seviyesini artrmak amacyla, u an daha ok tasarruf etmektedir.
Onlarn artan tasarruflar doal fiz orann drr ve niha ve son retim
aamalarndaki kaynaklar serbest brakr. Bununla ayn anda, dorudan azalan borlanma maliyetlerine dnen daha dk doal oran, ilk aama retim
etkinliklerini daha krl klar. Kaynaklarn ge retim aamalarndan ilk retim aamalarna doru yeniden tahsisi ile, tketimin tercih edilen zamansal
kalb ekonominin retim yapsnn yer ac bir intibakna dntrlr.
Doal orandaki hareketler, kaynaklarn eriilebilirlii veya teknolojide deiimler gerekletii zaman da ekonominin performans iin nem arz eder.
Teknolojik bir ilerlemenin zaman tketici bir retim srecini eskisinden ok
daha verimli bir hle getirdiini varsaynz. Gelecek tketim hatta artan gelecek tketim artk imdiki tketimden daha az bir fedakrlkla temin edilebilirdir. nsanlarn pazaryerindeki tercihleri teknolojik kazancn ne kadarnn
imdiki tketim (daha az tasarruf) ve ne kadarnn gelecek tketim zerinden
gerekletirileceini belirleyecektir. (Gelecek tketim tercihlerinde, yeni teknolojinin mevcudiyeti azalan tasarruflarn tesirini telfi etmekten daha fazlasn yapar.) Bu gei dnemi esnasnda doal orandaki bir ykseli, Hayeke
borlu olduumuz bir terimle (1933, ss. 94 ve 179), Avusturyac ekonomistler tarafndan bir fiz oran freni olarak resmedilir. Fiz oran freni yeni teknolojinin tatbik edildii ve yeni teknolojinin, bu suretle, bu tatbik dnemi esnasnda dahi artan imdiki tketime izin verdii oran/hz bulmaya yardmc
olur. Envanterler retimin son aamalarnda azala geer ve baz kaynaklar
daha az zaman tketen projelere doru yeniden ynlendirilir.
zet ifadelerle, doal oran dengeletirici bir oran olarak grlr. Bu oran
imdiki ve gelecek tketici taleplerinin karlanmasna ynelik kaynaklarn
mevcudiyeti hakknda gerei syleyen orandr. Bunu retim planlarnn tketimin tercih edilen kalplar ile uyumlu olmasna msaade ederek yapar.
36 | Roger W. Garrison
Tanm gerei, doal olmayan veya yapay bir fiz oran piyasa d bir tesiri yanstan ve zamanlar aras tketim tercihleri ile zamanlar aras yatrm
planlar arasnda bir kopukluk yaratan orandr. ayet Federal Rezerv dk
bir federal fonlar orann hedefliyorsa bir sreliine hkm srebilecek olan,
yapay surette dk tutulan bir fiz oran, i dnyasna halkn fiil tasarruf
etme istekliliince gerekelendirilenden daha uzun planlama ufuklar olarak
yansyacaktr. retim ve tketim faaliyetleri arasndaki politika kaynakl bu
uygunsuzluk refah illzyonu yaratr, fakat ekonomi genelinde bir k eklini alacak olan kanlmaz bir piyasa dzeltmesi iin sahneyi hazrlar. Bu
Avusturyac iktisad dalgalanma teorisinin esasdr. Bu uyumsuzluk ve sonulanan hzl bymesert k ardll,bymeyi tevik etmek ve bymeye yer amak olarak tanmlanabilecek, iki farkl ama balantl politika
hedefinin bir sonucu olarak gerekleebilir.
teorisi diye adlandrlan eyin bir terkibini byme ve kn bu ekopolitik dinamiklerini izah etmek iin nermitir.
38 | Roger W. Garrison
lar doktrini bu kredilerin verildii fiz oran hakknda herhangi bir klavuzluu iermez. Sylendii zere, yer ac, kendi kendini geri deyen krediler
tipik olarak yer ama iin alglanan ihtiyatan, yani teknolojik ilerlemeden
nce geerli olan fiz oran zerinden alr. Fakat zaten gsterilmi olduu
gibi, bu oran gereinden daha dktr. Bu oran, insanlarn teknolojik ilerlemeden kaynakl btn kazanc gelecek tketim eklinde kullanma tercihinde bulunduu, ar bir koulda tam olarak ve ancak dorudur. Geleneksel
fiyat teorisinde bir ke zm (corner solution) olarak adlandrlan bu
koul belirgin bir ekilde imknszdr. Elbette, imdiki tketimde bir art
yanstan, daha yksek bir fiz orannda, kendi kendisini geri deyen krediler
(ve bu balamda, dier krediler) iin talebe piyasann kendisi tarafndan yer
alacaktr. Federal Rezervin yalnzca fiz orannn yeni piyasa dengeleyici
seviyesine ykseliine izin vermesi gerekir.
Avusturyac iktisad dalgalanmalar teorisinin tarihsel bakmdan en nemli uygulamalar bymeyi tevik etmekten daha ok bymeye yer amak
vakalardr. 20. Yzyln ikinci on yl bir teknolojik ilerleme dnemiydi. Bu
dnem otomobillerin kitlesel retimi, ve elektriin yaygn kullanma gemesi ile birlikte, ev eyalar ve ilenmi gdann kapsaml pazarlann ihtiva
etmitir. 20. Yzyln son on yl ise benzer ekilde teknolojik ilerleme ile
hkm altna alnmt bu sefer internet ve dijital devrimin dier vehelerini ihtiva eden bir ekonomi. Bu iki dnemin her biri esnasndaki politika tarafndan bulatrlan fiz oranlar tarihsel standartlara gre mecburen dk
deildi, fakat bymeye yer ama politikasnn yokluunda ortaya kacak
olan orana kyasla dkt. Avusturyac teori bu iki dnemde de politika kaynakl yapay bir bymenin hakik, teknoloji kaynakl bir bymenin stnden silindir gibi getiini ne srer. Ancak, fiz orannn ykselmesine izin
verilmediinden, yani fiz oran freni gerek harcamalar doktrinine ballk
ile engellendii iin, ekonomi srdrlemeyecek olan bir byme patikasna
ynlendirildi. Bu yzden, bu byme dnemleri kanlmaz bir ekilde sert
kler tarafndan takip edildi.
Bymeyi tevik ile bymeye yer ama arasnda yakn ve aikr bir akrabalk vardr. Her iki senaryoda da, Federal Rezerv tarafndan savunulan fiz
oran ile doal fiz oran arasnda bir yol ayrm vardr. Bir vakada, politika tarafndan piyasaya bulatrlan oran doal orann altna itilir; Dierinde
ise, doal oran politika tarafndan bulatrlan orann stne ykselir. Bu iki
senaryo ayrca ina olduumuz retim imknlar erisinin yardm ile de bir
dierinden ayrtrlabilir. Bu eri, ekonominin kaynaklar ve teknoloji durumu verili iken, tketim ve yatrmn farkl kombinasyonlarn temsil eder.
Piyasa gleri ekonomiyi retim imknlar erisi zerinde halkn zamanlar
aras tercihleri ile tutarl olan bir noktada tutar. Bu muhakeme ekonominin
Keynesyen ncesi ve zellikle de Avusturyac tasavvurunu yanstr. Piyasaca belirlenen fiz oran imdiki tketim ile gelecek tketim arasndaki bir
dengeyi tutturur. Bymeyi tevik etme politikas ekonomiyi tercih edilen
yatrm/tasarruf dei tokuundan uzaklatran, ve daha az tketim ile daha
ok yatrm gerektiren bir noktaya doru srkleyen kt talihli bir teebbstr. Bymeye yer ama politikas da benzer bir ekilde kt talihlidir,
ama teknolojik ilerleme retim imknlar erisini yukarya doru ittii zaman byledir. Doal fiz orannda geici bir art gerektiren normal piyasa
gleri ekonomiyi yukarya doru kayan erinin stnde bir noktaya tar.
Bu nokta daha ok tketimi ve daha ok yatrm temsil eder. Deimemi
kalan bir fiz orannda bymeye yer aama politikas ekonomiyi yukarya
doru kayan eri stnde yatrm eksenine paralel bir noktaya tama amal
kt talihli bir teebbstr. Bu nokta ekonominin teknolojideki ilerlemeye
intibak esnasnda artan tketime msaade etmeyen bir noktadr.
Ksacas, doal fiz oran yapay byme ve iddetli klerden kanan
orandr. Verili kaynaklar ve teknoloji ile, ekonomiyi srdrlebilir bir byme patikasnda tutan orandr. Artan kaynaklar veya ilerleyen teknoloji ile,
yeni byme patikasna intibak yneten orandr.
40 | Roger W. Garrison
r = p+0,5q+0,5(p-2)+2
r hedeflenen federal fonlar orandr, p nceki yla ait enflasyon orandr, ve q
fiil retimin tam istihdam retiminden sap yzdesidir. Taylorun kendisi
denklemi retimin (q) yerine geliri (y) kullanarak yazar, fakat yyi reel GSYH
tabirince tanmlar. Fiilen, y qnun bir lmdr. Bu basit denklem daha da
basit ekilde yle yazlabilir:
r = 1,5p+0,5q+1
fakat orijinal ifade daha ok sezgisel cazibeye sahiptir. Denklem Federal
Rezervin zmn hedefinin tam istihdam ve % 2 enflasyon olduunu ileri
srer. Eer q=0 ise (yani, tam istihdamdan sap yoksa) ve p=% 2 ise, u hlde
rnin % 4e eit olacana dikkat ediniz. Bu ise, hedeflenen federal fonlar orannn (% 2 olan) enflasyon orannn yzde 2 puan daha stnde olmasdr.
0,5lik iki katsay isizlik ve enflasyon sorunlarna genel itibariyle eit nem
verir. Elbette, belirli durumlarda, bu sorunlardan birisi dierinden daha iddetli olabilir p ve qnun fiil deerlerince iaret edilebilecei gibi. Bylece,
hedeflenen federal fonlar oran, yksek ve negatif bir qnun varlnda dktr; Yksek bir pnin varlnda ise yksektir.
Federal Rezervin (isizlik ve enflasyona kar) iyicil sava amas iin
gerekli keyf takdir Milton Friedman tarafndan savunulan bir Parasal
Kuraln benimsenmesi ile tezat oluturur. Bu kurala gre, Federal Rezerv
para arzn ekonominin % 23lk uzun vadeli byme oranna yaklaan yava ve istikrarl bir oranda yl boyunca artrlmaldr. Friedmann muhakemesine gre, Parasal Kuraldan saplarn iyilik yapmaktan ok zarar vermesi
daha muhtemeldir. Fakat Federal Rezerv politikasnn modern tartmas ne
srer ki, uygun federal fonlar oran her bir FOMC toplantsnda isizlikle sava ve enflasyonla sava arasndaki doru dengeyi tutturan bir orandr. ayet,
baarl bir savatan sonra, Federal Rezervin hedefleri fiilen gerekletirilmi
ise, u hlde (rnek hesaplamamzdaki % 4lk) ntr oran ekonomiyi ne enflasyon ne de isizlikle tehdit eden bir orandr.
Wicksell tarafndan tanmlanan ve Avusturyac ekonomistlerce benimsenen doal oran gibi, ntr oran da tketim ve yatrm kombinasyonlarn
resmeden bir retim olanaklar erisinin yardm ile tasvir edilebilir. Ntr
oran rneinde, ncelikli kayg, eri boyunca hareketler veya bir eriden dierine doru ayarlamalar hakknda deildir. Daha ziyade, kayg verili bir eri
stnde fiilen kalmaktr. lgi Qya yneliktir, onun tketilebilir kt ile yatrm arasndaki blmleniine deil. Ekonomi, erinin altndaki bir sahada
dinlenmek zere, durgunluk veya buhrana doru kayabilir. Ya da kendisini,
42 | Roger W. Garrison
(nominal) harcamadaki hareketler ile, enflasyonist bir dngye ynlendirebilir. Bu tarz ie ve da doru salnma eilimli bir ekonomi hemen hemen
eriye ortogonal olan hareketler sergiler. Federal Rezerv politikasnn amac
eriden uzaa herhangi bir ters hareketi engellemek ve sonra, ntr bir federal
fonlar orann srdrerek, bu tr herhangi bir hareketi kst altna almaktr.
Federal fonlar orann enflasyon ve isizlikle balantlandran denklem abuk bir ekilde Taylor Kural diye bilinir hle geldi. Ancak bu Friedmann Parasal Kural ile ayn anlamdaki bir kural mdr gerekten? Daha genel olarak,
Taylor Kural tasvir edici, n grc, veya tavsiye edici olmal mdr? Bu soruya ksa cevap ve ok sayda politika tartmasnn zmnen altn izen cevap: Her de geerlidir. Orijinal 1993 Taylor makalesi bu gr iin temeli
sunar. Taylora gre (1993, s. 197; vurgu bana aittir), onun hipotetik ama
temsili politika kural geen dnemin Fed politikasn artc bir ekilde
doru surette tasvir eder (vurgu eklenmitir). Taylor fiil federal fonlar orann (1993te bitmek zere) 6 yl boyunca takip eder ve zaman profilini grafik
zerinde Taylor Kural ile karlatrr. ki profil arasndaki farkllk artc
ekilde ok azdr. Yakn uyum ne srer ki, enflasyon ve isizlik hakkndakilerin tesindeki deerlendirmeler ufak bir neme sahiptir. Taylor fiil FOMC
politikasnn Taylor Kural politikasndan yegne nemli sapndan bahseder. Bu sap borsann kt ve Federal Rezervin federal fonlar orann
yksek likidite talebini karlamak zere drd 1987 dnemidir.
Bylece, kler ve mteakip yksek likidite talepleri bir yana
koyulduunda, Taylor Kural Federal Rezerv politikasn tahmin etmek iin
ie yarar bir temel gibi grnr. Fakat Kural, Friedmann Parasal Kuralnn
niyetlendii gibi, ayn zamanda tavsiye edici klnabilir mi? te bu noktada,
filozoflar yzyllar boyunca zorlayan bir sorunu, Humecu var olanolmas
gereken aras fark kapatacak bir kprye ihtiya duyarz. Fakat Taylor grevden kamaz. lgili pasaj btn itibariyle iktibas edilmeyi hak eder. Kuralda
iyiletirmelere yol aan bir renme erisinin olacan kabul ettikten sonra,
tasvirin nasl olup da tavsiyeye dnebileceini ne srer.
ayet politika kural geen yllardaki fiil Federal Rezerv davrann tasvire ok yaklarsa, ve
FOMC yeleri bu performansn iyi olduuna ve gelecekte farkl bir koullar seti altnda dahi
tekrarlanmas gerektiine inanrlarsa, u hlde bir politika kural gelecek tartmalar iin bir
klavuzluk salayabilir. Bu, FOMC yeleri deitii zaman bilhassa nemli olabilir. Byle bir politika kural gelecek FOMClar iin bir klavuz hline gelebilir (Taylor 1993, ss. 20809).
Bu mantkla, orijinal Taylor Kural Federal Rezerv politikasnn bir deneyerek renme yaklam iin bir balang noktas olur. Ve sylendii gibi,
1987deki gibi, ara sra gerekleen kler Kuraln kendisinin nemli kusurlar olabileceinin kant olmaktansa anormal saplar olarak deerlendirilir.
44 | Roger W. Garrison
Son olarak, bymeyi tevik etmek ile bymeye yer amak arasnda yaplan balangtaki ayrm, Taylor Kuralnn anlamllna daha ileri pheler
drr. Federal Rezerv kurulduundan bu yana, en dikkate deer genilemelerin ikisi bymeye yer ama ve bu yzden ok az veya sfr enflasyon
dnemleriydi. Hem 1920lerde hem de 1990larda, teknolojik gelimeler ve
bunun ima ettii verimlilik art, aksi durumda Federal Rezervin fiz oran
ve bu yzden para arz politikalarnn bir sonucu olarak gerekleecek olan
genel fiyat enflasyonunu byk lde dengeledi. Taylorun psi kontrol altnda tutulmutu, ve qsu bekleyen bir sorun iareti vermemiti. Bir eit endie oran eklindeki fiz oran ntralitesi kolayca srdrld hem de yukar
veya aa ynl harekete dair ok az kayg ile ya da hi kayg duyulmakszn.
Fakat, unsurlarna ayrlm Qsu ile Avusturyac teori gsterir ki, (rk reel
harcamalar doktrinince dikte edildii ekliyle bymeye yer an) ite bu
koullarnda, fiz oranlar doal oran ile atma hlindedir. retim srecinin
ar gelecee dnk oryantasyonu srdrlebilir byme ile tutarszdr.
Avusturyac teori bir ntr oran olarak, Taylor Kural yerine tavsiye edilecek bir doal oran niyetine, herhangi bir Hayek Kuraln nermez. Daha
dorusu, Avusturyac teori bankaclk iinin merkeziletirilmesinin piyasay
doal oran bulma yeteneinden mahrum braktn ne srer.
Kaynaklar
Bhm-Bawerk, Eugen von. 1889. Capital and Interest, Cilt 2. Bhm-Bawerk. Capital and Interest, 3 Cilt. [1884, 1889, ve 1909] 1959. South Holland, Ill.: Libertarian Press.
Cassel, Gustav. 1903. The Nature and Necessity of Interest. Londra: Macmillan.
Hayek, Friedrich A. [1939] 1975. Profits, Interest, and Investment. Clifton, N.J.: Augustus M.
Kelley.
. [1933] 1975. Monetary Theory and the Trade Cycle. New York: Augustus M. Kelley.
Keynes, John Maynard. 1936. The General Theory of Employment, Interest, and Money. New
York: Harcourt, Brace.
Taylor, John B. 1993. Discretion versus Policy Rules in Practice. Carnegie-Rochester Conference Series on Public Policy 39: 195214.
Wicksell, Knut. [1898] 1962. Interest and Prices: A Study of the Causes Regulating the Value of
Money. ev. R. Kahn, New York: Augustus M. Kelley.
Woodward, Bob. 2000. Maestro: Greenspans Fed and the American Boom. New York: Simon
and Schuster.
FROM THE
NOW IN PAPERBACK NEWLY EXPANDED
reading
Essential
for everyone
who cares about
our economic
future.
JEFFREY A. MIRON
Harvard University
Norberg
Johan
exposes the
abiding hypocrisies of policy
that generated
this crisis. A
masterwork in
miniature.
AMITY SHLAES
ow was it possible that in a world where thousands of people regulated financial markets the
whole system crashed down? And should we now give more power to central banks, government agencies, politicians, and regulators? Now expanded, with an additional chapter on the
spreading global economic crisis, Financial Fiasco guides readers through a world of irresponsible
behavior by consumers, decisionmakers in companies, government agencies, and political institutions.
PAPERBACK: $9.95 EBOOK: $6.99
Nihayet, Thomas Kuhnun gsterdii zere, bir paradigma ne kadar hatal olursa olsun, yerine
rakip bir teori konuncaya kadar bir kenara atlmayacaktr. Yahut, halk arasnda dendii gibi,
Hibir ey olmadan bir eyi dvemezsiniz ve gnmz iktisat eletirmenlerinden pek ounun
nerebilecei tek ey,hibir eydir. Oysa Ludwig von Mises ite o eyi gzler nne sermekte; Fiziksel bilimleri taklit etmeye deil, tam da insan doas ve bireysel tercihe dayal bir iktisat ortaya koymaktadr. Modern iktisadn zerimize kerttii, teori ve kamu politikasnda var
olan gerek kriz durumuna doru bir alternatif paradigma olarak hizmet grmeye takdire ayan derecede donanml sistematik ve entegre bir iktisat nermektedir. (Rothbard, 2008: 39).
Bilinli Marjinal
Ludwig von Mises, ABDye gelene kadar iktisad byk bir at altnda toplayabileceini sanmt. Onun iin bir ekol yoktu, sadece doru ve yanl iktisat
vard. Bu kan aslnda hala geerlidir. Fakat bir farkla, bu ancak kendi ekoln kurarak m gerekleecektir yoksa hkim iktisada entegre olarak m gerekleecektir? Btn mesele budur. Cevap iktisadn politik olmasyla ilgilidir.
Bu ancak kendini konumlandrdn yerden tekini anlamlandrma ve kendini
gerekletirme meselesi olarak politik bir iktisattr. ktisat devlet var olduka
siyas olmaktan kaamaz, bundan dolaydr ki, Avusturya ktisat Okulu devletin ekonomiye mdahalesini sonlandrmak iin politika sahibi bir iktisad ekoldr.
Bylece, Avusturya Okulu bir taraf, yapc ve yaratc bir politik iktisat yoludur.
Bugn ne yazk ki ekollerin kendini gerekletirmesi iin, yani devlet tarafndan her sektrde boy gstermesi iin, devletin onlar onaylamasn beklemeliyiz. ktisat bugnlerde ne yazk ki karma ekonomik sistemde i g47
48 | Serkan Kiremit
Avusturya ktisat Okulu ksaca bilinli bir marjinaldir. Hem iktisattaki anlamyla marjinalizmin kurucusudur, hem de sra d anlamyla bu byledir.
Marjinalizmin nne sadece ve sadece organize bir faaliyet olarak devlet ve
mdahaleci siyaset set ekebilir. Ama ok kr ki, iktisadn evrensel yasalar uzun dnemde buna kesinlikle izin vermez. iktisadn retilerini ve
ikazlarn gz ard ederlerse, iktisad feshedemezler; Toplumu ve insan rkn
yok edeceklerdir (Mises, 2008: 831). O ya var olacaktr ya da her eyle beraber ona kibir gsteren kuvvetle beraber uuruma yuvarlanacaktr. Nasl bir
kii yerekimi yasasna, barajdan taan suya, ve kan dolamna her daim bir
kuvvetle duramaz ise iktisadn kendinde doru evrensel kanunlarna da hi
kimse srekli bir biimde kar duramaz. Bu i olacak m, olmayacak m meselesi deildir. Bu i olmu ve bitmi bir konudur. Avusturya ktisad dier
btn ekollere gre bunu kavram tek okuldur. ktisat ilmine vkf olarak,
Avusturya ktisat Okulu, modern iktisadn anlad manada devletin retimi
deildir. Tam tersine iktisadn bizzat anlad gibi iktisadn evrensel kanunuyla her daim hemfikirdir. nsan tercihlerine ve doasna dayal bir yntemin savunucusudur.
50 | Serkan Kiremit
iktisat iin ne yazk ki hayrdr. Metodolojisi sosyal bir bilim olan iktisada
yeni bulular getiren insan says o kadar azdr ki, ekonomi bilimi konusunda
deha sahibi kiiler genelde farkl alarda yaamlardr. Neredeyse bu kiiler
arasnda bir balant kurmak mmkn deildir. David Humeun Para Teorisi, David Ricardonun Karlatrmal stnlkler Kuram, Carl Mengerin
Marjinal Deer Teorisi, ve Thomas Greshamin kt parann iyi paray kovmas yasas gibi birok yaratc ilke ne acdr ki asla birbirlerinin zerine bina
edilmemitir. Bu da iktisada, belirli bir fikrin takip edilmesinden ok, farkl zamanlarn farkl dorularn yanstt grntsn vermitir. ktisat bylece,
asla fen bilimlerindeki gibi her eyi aklayan bir teori peine dememitir.
Bugne kadar iktisat, birikimsel ilerleyen bir teorik alt yapdan teye srayp birden yere den zigzag grafiklere benzer. Bunun kt nedeni vardr.
Birincisi iktisat biliminin gelecee doru srekli ilerleyen tarihsel ve kurumsal bir bilgi bilimi olduu dncesidir. kincisi iktisadn fen bilimlerindeki
gibi deneylere, matematie, sabit eitliklere, formllere, istatistik bilgiye ve,
bilgisayar gibi yksek hesaplayclarla kolayca insann tercihlerinin nceden
bilinebilecei gerei zerine oturmu pozitif bir bilim olduu fikridir. Ve
en sonunda da, iktisadn artan refahtan salayaca oranda gelime kaydedip
sonrasnda da sosyal bilimler iin elverisiz olup, ortadan kaybolaca varsaymdr. Aslnda iktisat bunlarn hibiri deildir. Ne tarihsel maddecidir, ne
pozitif bir bilimdir, ve de mutlak sonu bulunan simya gibi bir bilimdir.
ktisat basite insann olduu yerde bulunur. nsan yoksa mbadele yoktur.
Mbadele yoksa iktisat da yoktur. ktisat bu adan tarihin iinde, insan eylemlerinde ve mbadelelerinde gizlidir. ktisad bulunur klan, tarihsel ve madd
koullar deil sadece insan eylemidir. ktisat evrensel ilkelere sahiptir. O kanunlarn sanayi devrimi ile kazanmamtr. O kanunlar hep insan ile olagelmitir.
nk iktisat kendi iinde doru, gerek ve herkeste bulunan bir ze sahiptir.
Bu z varolusal bir mantksal karmdan elde edilmitir. Bu asla deneyime,
matematie, deneye, bilgisayara veya sadece sermayeye gerek duymaz. O sadece her insanda var olan bir kategoridir. Bu, insan eylemi kategorisidir.
Unutulmamaldr ki, insan varoluunun z olarak eylem kategorisi kendi bana mkemmel bir iyimserlik vaat etmez. Bunun iin eylem kategorisine illaki iktisat duvar gereklidir. nsan eylemleri bilinemezcilik, romantizm,
ilkelcilik, kendiliinden doan dzen, tarihsel materyalizm, kurumsalclk,
empirizm, phecilik, ve pozitivizmden te bir ey olmayp, aslnda onlar da
kendi iinde barndran bir eydir. nk eylem kategorisi baarya gtren
ilkelerin yannda, toplumsal felkete tayan ilkeleri de beraberinde tamtr. nsan eylemleri asndan terr de bir eylemdir, yangn karmak da, ama
52 | Serkan Kiremit
tktaki gibi saylarn ruhsuz, bilinsiz ve amasz olmasndan farkl olarak her
bir insann eylemi amal, bilinli ve anlamldr.
Modern ktisatlar insan eylemleri kategorisinden kendilerini syrarak
kendilerine ait romantik bir dnyada masa ba iktisadn yarattlar. ktisatlar byle bir anda hayatn basit kurallarn genel yasalar zerinden anlamaya balaynca ar pozitivizm yanllar iktisadn rengini deitirmeye
kalktlar. ktisadn evrensel yasalar insan eylemleri kategorisi asndan
sosyal bilimdir. Buna mukabil birok iktisat evrensel yasalar fizik anlamda dnerek onlara genel yasa dedi. Marjinal deer teorisini siyas,
felsef, psikolojik ya da tarih olarak deil de, matematiksel mantkla aklamaya alnca iktisadn iini grafikler, istatistik bilgiler ve deneyler ele
geirmeye balad. Bylece William Stanley Jevons, Marshall, Fisher, Pareto,
Edgeworth, Samuelson, ve Milton Friedman gibi belli bal iktisatlar ekonominin metodolojisini deitirmi oldular.
Fizik, biyoloji ve kimya blmleri insan deerden bamsz olduundan,
buradaki laboratuar ortamnda saysz deney yapmak mmkndr. nsan eylemlerinin deiik bak alar ve davranlar bu deneysel ortamlarda neredeyse hi olmadndan, fen bilimleri iin deneyin kesinliine mracaat
edilebilir. Yer ekimi kanunu, srtnme kuvveti, oksijenin ka atomdan meydana geldii, DNAnn yaps bir bilim adam tarafndan deneylerle tekrar ve
tekrar kantlanabilir. Lakin iktisatta deney gelip geicidir. Ve yararl deildir.
Sadece anlk bir bilgidir. Deneyciye sadece ok ksa zamanda bir bilgi sunar
ve sonra ortadan kaybolur. nk fen bilimlerinde suyun kaldrma kuvveti
dnyann her yerinde her vakitte her insan tarafndan ayn ekilde hissedilir.
Oysa, iktisatta para miktarndaki herhangi bir arta karlk dnyann herhangi bir yerindeki herhangi bir kii ayn davranlarda bulunmayabilir. Birisi paray tasarruf eder, dieri kumara yatrr, dieri o para artna karlk
duyarsz kalmtr, bir dieri tketmeye hazrdr. Ksaca insan eylemlerinin
olduu bir ortamda laboratuar ortam sadece ve sadece olmas mmkn olmayan ler. Bu da iktisatta vakit ve nakit kaybdr.
Laboratuarda bilim adam demir ile pamuun btn atomlarn lime lime
hle getirebilir. Hangisinin zgl arlnn daha fazla olduunu saptayabilir. Ama bir iktisat deney ile bir kilo demir mi pahal yoksa bir kilo pamuk
mu sorusunu cevaplayamaz. Hatta tarih kaytlara bile bavursa, sadece o
gnlerde hangisinin insanlar iin deerli olduunu anlayabilir. O kadar. Ama
asla bugne bu bilgiyi tayamaz. nk iktisatta tekrarlanan olaylar sreklilik arz etmez, iktisat lmle, istatistikle, ve matematikle kesin sonulara
ulaamaz. inde demire ihtiya ok olduunda illa ki Trkiyede de pamu-
54 | Serkan Kiremit
sonulanmamtr. nk Mises 1920 gibi erken bir dnemde, sadece apriori bilgi ile, sosyalizmin piyasa ekonomisini lavederek asla rasyonel hesap
yapamayacan, bu durumun da sosyalizmden nce var olan kapitalist ekonominin biriktirdii ihtiya akeleri sosyalizmi ne kadar zaman srklerse
oraya kadar gideceini sylemiti. Mises haklyd. SSCB, Rus arndan kalan
ihtiya akelerini ancak 1990lara kadar srkleyebilmiti.
Sosyalizmin tarihi, mbadele bilimi olan iktisadn, eer insanlarn bireysel mlkleri yoksa asla merkez otorite araclyla fiyatlar hesaplayamayacan gstermitir. Bu durum aslnda (matematii ve istatistii reddeden)
iktisatlara unu tekrardan hatrlatmtr: Masa ba iktisatlarn, fiyatlar
deney ortamnda oluturabilmeleri imknszdr. nk insan eylemleri bilimi bizlere unu anlatr; Bireysel zgr tercihler olmadan asla, glge fiyatlar
ile gerek dnyada oluabilecek fiyatlar arasnda en ufak bir balant kurulamaz. nk her bir bireyin tercihi saf olarak kendisine aittir, bir bakas
tarafndan ve zel olarak masa ba iktisatlar tarafndan bilinemez. Bilinebilmesi imknl olsa bile o tercih deil, uzaktan kumandal bir bireydir, ki
zaten sorun byle bir bireyin saf tercih mantn kullanmasn gerektirecek
herhangi bir tevike sebep olmaz. Mesele u ki, deney yaparken gzlemci,
yani masa ba iktisats, iktisad olaylar laboratuar ortamnda yaratrken
mbadele ilikilerinde bireyin saf tercih mantna bizzat kendisi mdahil
olarak, ncelikle otoriter olur, ikincisi olaylar yorumlarken keyfidir, ve ncs bireylerin sbjektif deerlendirmelerini gz ard ederek ticaretin doasna kar gelmitir.
Sonu olarak iktisat, deneyciliin, matematiin ve istatistiin nda rasyonel bir bilim olma yolunda yara alm ama bu durum, iktisatta olmas mmkn olmayan eylerin merkezinde aslnda ne olmas gerektiinin cevabn
bulmu bir bilim olma yolunda nemli admlar atmasn salamtr. ktisat
insann, insan eylemlerine dayal ok eitli madd ve manev mallar tercih
etmeye istekli, ama zamann kt oluuyla alkal olarak, insan kardeleriyle
ibirliine girip rettii metalar mbadelede bulunmasna dair bir bilimidir.
Bu bilim insan merkeze alan bir bilimdir. nsan dnen, deerleri olan,
tercihlerde bulunan, gemii renen ve gelecee speklatif bakan bir varlktr. ktisat mbadele bilimi ise ki yledir o vakit iktisat saylar dnyasnn
hissedemeyen rakamlarn ya da deney farelerinin tercih edemeyen doasn
taklit etmeyi brakp, sadece ve sadece dnyadaki btn insanlarn ortak ana
noktasna odaklanmaldr. Bu da insan eylemlerinin dnyasdr. Dnyadaki
btn iktisatlar! Artk bu dnyann kapsn ama vakti gelmitir. Bu kapdan buyurmaz msnz?
56 | Serkan Kiremit
bazen teorik olarak pratik yaamdan daha ndedir. ktisat bylece teorisini
daha nce kurmu pratiini aan bir bilim olmak zere aslnda ok ilgi ekicidir. adamlar ne yazk ki genel ve basit iktisat kanunlarna hkim olmadklarndan, iktisatdan bir giriimci ve khin olmasn istemektedir. Oysa iktisat asla bir giriimci ve khin deildir. O olsa olsa en fazla iktisadn basit ve
genel kanunlarn iyi bilen ve bunu sradan insana anlatabilecek yetenekteki
kiidir. Bir iktisat asla bir maln fiyatn tam tamna bilemez. Giriimcilik
yetisine sahip olmadndan herhangi bir maln piyasada satp satmayaca bilgisinden bihaberdir. ktisat iin gelecek bilinebilir bir ey deildir.
Bilinir olan gelecein bilinemez olmasdr. Giriimcinin buradaki tek fark
ounluktan bir adm nde olmasdr. O doru ngrsn dierlerinin aklna hi gelemeyecek bir fikri piyasada tketicilere kabul ettirme kabiliyetine
sahip olan kiidir. Giriimci ayn zamanda atak ve cesurdur. Kapitalistin bir
giriimciye ihtiyac vardr. Giriimcinin de sermaye sahibine.
ktisatnn burada syleyecei ey aktr: Gelecek belirsizdir, fiyatlar bilinemez, ve giriimcilik piyasadan satn alnacak bir meta deildir. Giriimcilik sadece sermaye ile ortak olunacak bir eydir. Giriimci asla iktisadn uzmanlarndan tavsiye alacak kadar ngrsz deildir. Giriimciye kr getiren
ey, gelecein tketici ihtiyalarn herkesten nce grmesi ve bu mal piyasaya ilk srm olmasdr. Zira giriimci tek bir eyden korkar: Tketicinin bu
mala ilgisizliinden. Eer tketici bu mal talep etmez ise vay o giriimcinin
hline, o mflisten (iflas etmi kiiden) bir bakas deildir artk.
ktisat tarihi aslnda baarl iler deil, baarsz iler zerine kuruludur.
O birok giriimcinin baarszln normal karlayan, iadamlarnn kaybettikleri sermayelerin piyasada dier kiilerin eline getii ve devlet adamlarnn iktisat yasalarn grmezden geldikleri baarsz politikalarn zerine
kurulan buhranlarn tarihidir. te bir iktisatya en ok burada gvenebiliriz.
O karlksz para baslmasnn sonucunda ar kullanlan kredinin mutlaka
krize yol aacan bilir. Bunu bilmesinin tek bir nedeni vardr. ktisadn basit
evrensel ilkelerini paralayp geme isteine karn, bunun asla olamayaca
gerei. Bu durumun ad i evrimi teorisidir. Fakat bu buhrann ne zaman
patlak vereceini ise bir iktisat asla bilemez. O krizin olacan bilir, zamann ve ne kadar sreceini deil. Zaman ancak dier artlar belirler yani
tketici davranlarnn verecei tepkiler ve politik beklentiler. Yoksa bir iktisat borsadan alaca bir tyo ile zengin olamaz. O borsann iine szm biri
bile olsa, onun ktlar kaybetmeye yakndr. Bugn olmasa da bu i yarn
olacaktr.
58 | Serkan Kiremit
60 | Serkan Kiremit
nc bir yol yoktur. Mekaniksel nedensellik ne yazk ki bugn modern iktisad deneye, matematie, istatistik bilgiye, tarihselcilie ve ar psikolojiye
srklemitir. nsan davranlarn ve tercihlerini uzmanlarn gzlemlerinde
sanki daha yksekmi gibi gzken szde verilere dayandrarak, insann klelemesini salamtr. Apriori bilgiden tremi amasal davran ise insan
eylemini sadece iktisadn evrensel kanunlaryla denetler. Onu serbest brakarak onu etkinletirir ve srdrlebilir klar.
imdi yukardaki rnei daha iyi aabilir ve Misesyen retiyi derinlemesine dnmemilere bir kez daha hatrlatabiliriz. Yamurlu havada insan ya
evde oturacaktr ya da dar kacaktr diye bir tercih yoktur. Yamurlu havada insann tercihini neden ve niin kulland deil, ne ile kulland nem
arz eder. Bunu kendi istedii iin mi yapmtr yoksa onu zor kullanarak m
tercih etmitir. Mesele budur. Bunu iktisattaki anlatmyla yle aklayabiliriz: Halk tasarrufu kendi isteiyle mi yatrma ynlendirmitir. Yoksa devlet eliyle
mi tasarrufa zorlanarak yatrm gereklemitir. te meselenin z Avusturya ktisat Okulu iin budur. Asla iki tercih ayn deildir. Mises totolojiye dlm
deildir. Mises yeni bir ey sylemektedir. Gnll tercih ile cebri tercih arasndaki byk farka dikkat ekmektedir.
Esas totoloji Milton Friedmann izledii iktisad yoldur. Friedman, zgrln iktisad refah ile birebir ilgili olduunun apriori bilgi ile deil iktisad
endekslerle de anlalabileceini ifade etmi, ve hatta Misesyen retoriin gcnden tesindeki hibir niteliksel, szl tanmlama, bu grafiin anlatm
gcyle karlatrlamaz (Skousen, 2004: 131) demitir. Fen bilimlerin bysne kaplan Chicago ekol ayn zamanda sosyalistlerin eline byk bir
g vermitir. nk asgar cret ve sendikalar isizliin nedeni iken ve bu
iktisatta apriori bilgi olarak tartlmaz bir gerek iken bugn sosyalistler
grafikler, deneyler ve matematiksel olarak kendilerine uygun grdkleri verilerle asgar cretin isizlii azalttn kefetmilerdir. Ne byk bulu ama!
Neticede Misesin inatla izledii metodolojik yol, dier gleri ona ortak
etmekten uzaktr. nk iktisat insan eylemleri bilimi olarak zaten evrensel
iktisat yasalarnca anlalabilir. Bu dorulara ek olarak matematiksel mantk ve iktisatta deney gereksizdir. Ockhamn usturas denilen ey de budur.
Bir olay, fenomeni aklamak iin kullanlacak olan iki aklamadan daha
basit olan yani daha az varsaymda bulunan tercih edilmelidir. Sz gelimi,
Humeun herkesin parasnn bir gecede 10 kat artmasnn uzun dnemde enflasyon hari bize hibir fayda getirmeyecei ynndeki teorisini, tutup yeni
varsaymlar zerinden anlatmak hem gereksizdir hem de zaman kaybdr. Bu
adan Milton Friedman sadece skseli bir yol sememitir. Fikr rakiplerine
de sanki yeni bir yol varm gibi davranm ve onlar cesaretlendirmitir.
Modern iktisatlarn kafasn kartran bir ilke de udur: Eer bir ey popler olmamsa o ey deersizdir. Hayr, poplerlik gelip geici hevesler ile
doludur. Klsiklere bir ey anlatmaz. Oysa ki, balarken Avusturyac iktisadn
poplerlikten bilhassa katn, klsik olmak gibi derdi olduunu anlatmtk. Bu duruma bilinli marjinallik adn vermitik. Van Gogh yaad sre
boyunca sadece tek bir resmini satabilmitir. Bu onun popler olmadn,
ama bugnk anlamda bir klsik olduunu bizlere anlatr. Mesele aslnda
klsik olma ya da popler olmak meselesi deildir. Konu bizzat uzun dnem
ve ksa dnem meselesidir. Baz ekol kurucular, Milton Friedman gibi ksa
dnem poplerliini seer. Birileri, Mises ve Rothbard gibileri ise, uzun dnemi gz nne alarak daima entelektel macerada gen kalmak isterler. Btn i hayat tercihiyle alakaldr.
62 | Serkan Kiremit
Konuyu daha iyi anlamak iin Christopher Hitchensin lmeden nce sarf
ettii szlerle bitirirsek:
Fakat bildiim ey, hala hayattayken etmek istediim tek sohbet Bana gre kesinlik sunan,
tam bir emniyet sunan, boyun emeyen sarslmaz bir inan sunan teklif kabul etmeye demeyecek bir tekliftir. Hayatm risk alarak yaamak istiyorum. Her zaman, yeterince Bilmiyorum
yeterince anlamadm, yeterince bilemem ve gelecek bilgi ve bilgeliin potansiyel byk hasadnn kysnda kesinde itahla alyorum. Baka trl olmazd. Ve size ocukken, kendilerinin
inand gibi inanmadnz srece sizin l olduunuzu syleyenlere bir bakmalsnz. ocuklara sylenecek ne berbat bir sz! Ve sadece mutlak bir otoriteyi kabul ederek yaayabilmek
Bunu bir hediye olarak dnmeyin. Zehirli bir kadeh olarak dnn. Ne kadar cezp etse de
bir kenara itin! Kendinizi dnerek risk aln! Bu ekilde kat kat mutluluk, hakikat, gzellik ve
bilgelik size gelecektir.
Referanslar
Glin mre, Avusturya Okulu iinde Ludwig von Mises ve ktisadi Dnceye Katks, yaynlanmam doktora tezi, stanbul niversitesi Sosyal Bilimler Enstits ktisat Anabilim
Dal, 2006, http://mises.org/etexts/imre.pdf.
Mark Blaug, The Methodology of Economics, Cambridge University Press, Cambridge, 1992.
Murray N. Rothbard, Ekonomik Krizler, evrimleri, Mises ve amzn Paradigmas, eviren: Mustafa Acar, Liberal Dnce, Say: 51-52, Yaz-Sonbahar 2008.
Mark Skousen, Viyana ve Chicago: ki ktisat Okulun Hikyesi, eviren: Zeynep Kopuzlu,
Piyasa, Say: 11, Yaz 2004.
Ludwig von Mises, nsan Eylemi: ktisat zerine Bir nceleme, eviren: smail Aktar, Editr:
Mustafa Acar, Liberte Yaynevi, Ankara, 2008.
Peter J. Boettke
Ekonomist | George Mason niversitesi
* Peter J. Boettke, The Signifiance of Misess Socialism, 30 Eyll 2012. Bu makale, Misesin Sosyalizm isimli kitabnn
Laissez Faire Books tarafndan hazrlanan eBook yayn iin nsz olarak kaleme alnmtr. Metnin orijinali iin
bkz. http://lfb.org/today/the-significance-of-misess-socialism/. Kitabn Trke basks iin bkz. Sosyalizm: ktisad
ve Sosyolojik Bir Tahlil, Liberte Yaynlar, ev: Yusuf ahin. Ankara.
65
66 | Peter Boettke
nce tesir altna alnmakta baarszla urayamaz. Hazlitt [M]isesin sosyalist felsefenin literatrde mevcut en ykc tahlilini sunduunu ne srerek
devam eder. Hazlitt vurgular ki, Sosyalizm kitab, teknik iktisada dayal olmasna karn, daha geni bir literatrle baa kar ve, kitabn sayfalar boyunca,
kapitalizme kar ve sosyalizmden yana sralanmakta olan btn argmanlara deinir. Ve Hazlittin kanaatince, Mises bunu ylesine bir g, zek, ve
btnlk iinde yapar ki, bu kitap sosyalizmin imdiye kadar kaleme alnm
en tahrip edici tahlili olarak payelendirilmelidir. Hazlitt aklar ki, Sosyalizm
kitab bizim amzn bir klsiidir.
Bu yargya ulalmas iin iki neden vardr tarihsel balam ve analitik
zek. Erken 20. Yzyln entelektel zeithgeisti sosyalizm fikri iin devrimci
bir hararet sergiliyordu. Misesin bu kitabn tam da ilk cmlelerinde ifade
ettii gibi,
Sosyalizm amzn iar ve parolasdr. Sosyalist fikir modern ruhu hkm altna almaktadr.
Kitleler onu onaylar. O herkesin fikir ve hislerini dile getirir; Damgasn bizim zamanmza vurmutur.5
Bir sosyal felsefe olarak, sosyalizm insan psikolojisine derin surette gml olan bir ryaemelinin (dreamaspiration) iine ilemeye muktedirdi.
Sosyalizm dnyay sosyal hastalklardan kurtarmay ve bir bar ve ahenk
dnemine yol amay vaat etti. Verilen sz Yeryz Cennetinin kolektif
irademizin snrlar dhilinde olduu idi. nsann insan tarafndan smrl sona erdirilecekti, ve insanlk tarihinde ilk defadr ki, dil bir sosyal
dnya ite bu yeryzndeki lmllerin ellerinde olacakt. Dindar ve sekler
dnrler benzer ekilde, yabanclamann almas ve, snf sava ortadan
kalktka, hakik sosyal ahengin gerekletirilmesi suretiyle, smrye son
vermenin sosyalist vizyonunca entelektel bakmdan ayartlmlard.
Anlar, Notes and Recollectionsda (Notlar ve Hatralar) Mises kendi tahliline nasl vardn ve, sosyalizm ve daha genel olarak sosyal ibirlii sistemlerine dair soruturmasnda, argmannn dar anlamdaki bilimsel niteliini
neden vurguladn tartr.
Sosyal ibirliine dair yaynlarmda, sosyalist ve her tr ve eilimden mdahalecilere kar tartmada, hayli zaman ve gayret harcadm tiraz edildi ki, organizasyon sorununun psikolojik
vehelerini gz nne almakta baarszla uramtm. nsan bir ruha sahiptir, ve bu ruhun
kapitalist bir sistemde huzursuz olduu sylenir; Ve toplum iin daha tatmin edici bir emek ve
istihdam yaps karlnda, yaam standartlarndaki azalmadan muzdarip olmak iin gnlllk de vardr.
68 | Peter Boettke
ncelikle, bu argmann gelin onu kalb [veya duygusal] argman olarak adlandralm akl
[veya entelektel] argman olarak adlandrabileceimiz, sosyalist ve mdahalecilerce hlen
ykseltilen, orijinal argmanla aykr dp dmediini belirlemek nemlidir. kinci sosyalist
argman kendi programlarn kapitalizmin retici yeteneklerin tam geliimini azaltt iddiasyla merulatrmaya gayret eder; retim potansiyelinden daha azdr. Sosyalist retim yntemlerinin retimi llemeyecek derecede artrmas ve, bu suretle de, herkes iin bol tedarik
adna gerekli koullar yaratmas beklenir.
Mises bu tartmay akln insan ilikilerinde oynad rol tekrar vurgulayarak sonulandrr:
Kalb argman tartmak iin, sosyalist bir retim sisteminin benimsenmesinin hsl edecei,
ekonomik refahtaki bir azalmann kapsamn soruturmak elbette ki nemlidir [Sosyalistler
iddia eder ki] iktisat bilimi tartmay zmek iin gsz kalr.
Fakat,
Bu sorunla, kalb argmann kullanmn itibarszlatran bir minvalde ilgilendim Duygusal
argmanlarn antikapitalist politikalarn rabetliliini akladn asla inkr etmedim. Ancak,
uygunsuz teklifler ve nlemler bu tarz psikolojik samalklarla uygun hle getirilemez.6
6 Mises, Notes and Recollections, (South Holland, IL: Libertarian Press, 1978, [1940]): ss. 115-116.
7 Hazlittin New York Timestaki Sosyalizm eletirisi (9 Ocak 1938).
70 | Peter Boettke
glerinin ana yakalanmtr.11 Keynese gre, bizim gelecek ekonomik giriimlerimizin speklatif nitelii, tasarruflar ve yatrmlar arasndaki balant koptuu zaman, nemli koordinasyon sorunlarna eilim gsterir ve ekonomik istikrarszlk kitlesel isizlikle sonulanabilir. Misesin Sosyalizminin
konusu olan, kapitalizmin sosyalist tenkidinden farkl olarak, Keynesin kapitalizmin makroekonomik istikrarszl tenkidi, Misesin Human Action (nsan Eylemi) gibi eserlerde icabna bakt mdahaleci eletirinin bir uyarlamasdr. Fakat, kritik ve nemli farkllklarn bir kenara koyduumuzda,
Mises aslnda Keynesin tehis ettii vaziyeti inkr etmez. Bir kapitalist ekonomideki iktisad karar vericiler retim hususunda daima belirsiz bir dnyada ve modern bir parasal ekonominin karmaklklar iinde eylemde bulunmak zorundadr. Emein i blm ats altndaki sosyal ibirliinden
doan byk kazanlar gerekletirebilmek, sosyal sitemin binlerce, belki
de milyonlarca bireyin dank faaliyetlerini koordine etme yeteneine dayaldr. Fakat bu, tam tamna Misesin ekonomik hesaplama stne bylesine
ok vurgu yapmasnn nedenidir.
zel mlkiyet piyasa ekonomisi kararlara klavuzluk eden fiyatlar retir,
ve kr ve zarar muhasebesi kaynaklarn ve zamann alternatif frsatlar arasndaki dalm ve yeniden dalm iin gerekli geri bildirimi salar. Parasal hesaplama bize ekonomik deiim denizi stnde klavuzluk etmede asla
mkemmel deildir, fakat o bizi kimi zaman dalgal olan sularda yol bulmaya
muktedir klar.
Parasal hesaplama, ekonomik olaslklarn aknla dren izdihamnn ortasnda bir klavuz
salar. O bizim, dorudan sadece tketici mallarna veya en iyi ihtimalle an alt sra retim
mallarna uygulanan deer bimeleri daha st sraya ait btn mallara ynelik olarak geniletmemizi mmkn klar.
Modern olanna ilveten klsik politik iktisatlar da iyi bir toplumu tekil eden koullara dair sorulara hitap eder. Fakat, onlar srar ederler ki, sosyal
sistemlerin felsef deerlendirmelerine dair analize dhil edilmesi zorunlu
olan teknik iktisad ilkeler vardr.
ktisat biliminin eletirmenleri iktisatlarn her eyin fiyatn bildiklerini,
fakat hibir eyin deerini bilmediklerini syler. Belki de, hibir ey, yalnzca
iktisat bilen bir iktisat kadar, politika bilimlerinde entelektel bakmdan
bylesine tehlikeli deildir. Eklemeliyim ki, hi mi hi iktisat bilmeyen bir
ahlak filozofu istisna olmak zere.
Mises asl bir balamda hayli temel bir soru soruyordu: Bakn dostlarm,
yeni bir dnyaya yol gsteren, rasyonel surette planl bir ekonomi amal bu
planlar ok gzel ve falan filan ite, fakat ltfen bana tam olarak aklar msnz, iilerin beslenebilmeleri iin, akam yemei masalarna tavuklar nasl
olup da hazr bir ekilde servis edilecektir?
Baka bir ifadeyle, bu ekonomik sistem, makul ekilde etkin bir usulde
mallar ve hizmetleri sunmak amacyla, en temel seviyede nasl alacaktr? retim rasyonalizasyonu kargaa tarafndan neden olunan yaygn israf
ile hkm srebilecek bir proje muhtemelen deildir. Fakat bu, tam tamna
Misesin sosyalist fikre kendisi ile meydan okuduu eydir. Onlarn setikleri
aralarn (retim aralarndaki kolektif mlkiyetin) sonular, onlarn ifade
ettikleri amalar (retimin rasyonalizasyonu ve sosyal ilikilerin uyumunu)
gerekletirmeye muktedir olamayacaklar anlamna gelir. Tam da aralar,
peine dlen amalar bakmndan tutarsz/uygunsuz olduu iin.
altnda, insan akl tam bir ne yapacan bilememe durumunda olurdu. Farkl sreler ve farkl retim merkezleri
arasnda her ne zaman karar vermek zorunda kalrsak, btnyle denizde yzyor oluruz. (Sosyalizm, s. 102).
13 Mises, Socialism, s. 103.
72 | Peter Boettke
Sosyalizmin ryaemeli ekonomik gerekliin kayasna arpp darma dan olur. Hi kimse sosyalizmin sonulanmak zorunda olduu niha hayal
krkln Misesten daha aikr surette ifade edememitir, nk, ironik surette, hi kimse Mises kadar gl bir ekilde, bu emelleri sempatik surette
ifade edip, iktisad eletirinin implikasyonlarn kantlamamtr.
Misesin kalb argmanlar ile akl argmanlar arasnda kulland ayrm hatrlamak daima nemlidir ve, ayet beer bilimlerde ilerleme kaydetmek istiyorsak, kalbimizi, akln rasyonel analizi ile yattrmay daima renmek zorundayz. Sosyalizm kitab, byk iktisatnn yapt eyi yaparak,
en iyi baarsyla usta bir ekonomik teorisyen ve eletirel dnr olmutur.
Bunu aklda tutarak, okuyucular kendilerini Sosyalizm ile birlikte hayranlk uyandran bir entelektel maceraya hazrlamaldr. Misesin tenkidi kapsamldr, ve yalnzca Marksizmin sert biimlendirilmi sosyalizmi ile Sovyet
tarz merkez planlamaya hitap etmez; Mises ayrca, Hiristiyan sosyalizmine
ilveten, sendikalizm ve kooperatiflere de hitap eder. Temel seviyede, sosyalizmin savunulmakta olan her trne hitap edilir ve onlarn kendi terimlerine
dayal olarak eksiklikleri aa serilir. Ve, Mises kendi imknszlk tezini
rtmeye ynelik muhtelif giriimleri daha etraflca Human Actionda yeniden ele alacak olsa da, sosyalizm iktisadnn en nemli fikirlerinin bir kan
Sosyalizm kitabnn iinde nceden tahmin eder ve onlara karlk verir.14 Bu
srete, Mises yalnzca tekel, istikrarszlk, ve eitsizlie dair eletirel fikirlerle baa kmakla kalmaz, ama ayrca iktisad teori kurulumunda dengenin uygun rol, iktisad analizde matematiin rol, ve, sosyalist planlamann
yzlemek zorunda olduu koordinasyon sorununu zmek zere, yarm (quasi) veya yapay piyasalar kullanma abalarnn uygunluu ile de ilgilenir.
Sosyalizmi tahrip edici bu tenkide gml olan ey, zel mlkiyet serbest
piyasa ekonomisinin incelikli ve gz alc bir savunusudur. Misesin piyasa
ekonomisini kavray, sosyalist ve mdahaleci fikriyatn bandan sonuna
yapla gelen kapitalist sistem eletirisi gayretlerini tehis edii zerinden gelitirilmiti. Sosyalizmin baaramad eyi, kapitalizm her gn baarr.
retim aralarndaki zel mlkiyeti ykan bir sistemin, iktisad hesaplama ile megul olma iktidarszlndan tr, ie yaramaz kacann
nedenlerinin implikasyonlarn bandan sonua kadar inceleyerek, Mises
14 Misesin konuya dair yazlarn dikkatle inceledikten sonra, ciddi renci 9 ciltlik bir referans eserinde ierilen
sosyalist hesaplama tartmasnn dkmanter tarihini zenle okumak isteyebilir. Bu eser, Marxtan balayarak,
sosyalizm altnda ekonomik hesaplama sorununu yapay zeka yoluyla zme eklindeki gnmz gayretlerine
kadar her eyi, ve bu gayretleri rtc olan, Mises ve Hayek tarafndan etkilenmi olan iktisatlarca yazlm
argmanlar tekrar yaynlar. Bkz. Boettke, ed., Socialism and the Market: The Socialist Calculation Debate Revisited,
9 Cilt, (New York, NT: Routledge, 2000). .
74 | Peter Boettke
sosyoloji gelenei iinde, ve daha dar anlamyla, bu kapsaml bilimin en gelimi dal olan iktisat disiplini iinde altn dnyordu. ktisat disiplini iinde Menger ve Bhm-Bawerkin ayak izlerini takip etmekteydi. Mises,
sosyolojinin sava aras yllar esnasnda Durkheimin tesiri altndaki geliim
tarzndan tr, insan eyleminin genel bilimine dair kendi kavrayn elde
tutmak amacyla, praksiyoloji terimine gei yapmaya ve sosyolojinin Weberci terminolojisini terk etmeye zorland.
Hayekin ve onun sosyalizm eletirisinin dikkatli rencisi de, Misesin
rasyonel kuruculuk eletirisi ve kendiliinden doan dzen savunusunun
Misesin sosyalizm eletirisinde nerede yer aldn merak edecektir. Fakat,
Misesin kitabnda kuruculua kar argmann ve kendiliinden dzeni savunusunu grme baarszl metni dikkatlice okumamaktr. Elbette ki, Mises ve Hayek arasnda farkllklar vardr gerekten de tartlmas gereken
mhim farkllklar. Ancak, sosyoloji ve iktisat stne temel konular ve sosyalist hesaplama tartmasnda ykseltilen sorunlar hakkndaki fikr benzerlikleri kabul edilmelidir ve, bunlarn vurgulanmas da nemlidir. nceden
bahsettiimiz gibi, Mises iin sosyal organizasyona dair kritik fikir emein
iblm altndaki ibirliidir. Ekonomik hesaplama olmakszn, ekonomik
sistem emein i blmnn karmak koordinasyonunu baaramaz, ve bylece sosyal ibirliinin kazanlar gerekletirilemez. Misesin emein entelektel i blm stne vurgusu daha sonra Hayekin toplumdaki bilginin blmne dair tartmasnda gelitirilmitir. Sunum ekilleri phesiz ki
vurgulamada farkllar, ama ok az phe olmaldr ki, onlar ayn entelektel
damarn iindedir.
Mises ve Hayek iin piyasa ekonomisin kendiliinden dzenine dair benzer bir argman dile getirilebilir. Hayekin insan eyleminin amalanmam
sonularna odaklanm surette okunabilmesine karn, Misesin analitik
odaklan insan eyleminin amasal nitelii stnedir. Ama Hayekin dikkatli
rencisi hatrlamak zorundadr ki, Hayek sko Aydnlanmas dnrlerinin insan tasarmnn deil, ama insan eyleminin sonucu ibaresini vurgulamt ve Hayek bu giriiminde mtemadiyen Carl Mengerden ilham almt.
Menger sosyal bilimlerdeki en nemli sorunlarn u soru ile balantl olduunu iddia etmiti, Nasl olur da, ortak refaha hizmet eden ve ortak refahn
geliimi iin son derece nemli olan kurumlar, onlar tesis etmeye ynelik
ortak bir irade olmakszn mevcudiyet bulur.16
16 Bkz. Menger, Investigations into the Methods of the Social Sciences with Special Reference to Economics, (New York,
NY: New York University Press, 1985, [1882]). renciler ayrca uraya bakmaldr; Mises, Human Action, s. 402,
The Epistemological Import of Carl Mengers Theory of the Origin of Money, balkl blm. Burada Mises ifade
eder ki, Mengerin teorisi yalnzca parann douuna dair doru bir teori sunmakla kalmaz, ama ayrca praksiyoloji
ve onun aratrma ynteminin bir rneini de salar.
Misesin dikkatli rencisi Sosyalizm kitabnda onun organizma ve organizasyonu karlatrd blm dikkatle okumaya yneltilir. Organizma
planlanmam dzene iaret ettii hlde, organizasyon sosyal dzenin dorudan tasarm ve ynetimidir. Misesin syledii gibi,
Organizasyon otoriteye dayal bir birliktir, organizma ise mtekabiliyettir. lkel dnr daima
eyleri dardan organize edilmi olarak grr, asla kendi kendilerine organik surette gelitiklerini dnmez. (vurgu eklenmitir).
Baka bir ifadeyle, Misesin iinde alt ve Sosyalizm kitabndaki analizi ile bylesine nemli surette kendisine katkda bulunduu sosyoloji ve
iktisadn bilimsel ilerlemesini mmkn klan kiiler Adam Smith ve onun
adalardr.
Mises gerekten de 20. Yzyln en byk ekonomistleri arasndayd.
Onun katklar deer teorisinde, sermaye teorisinde, parasal teoride, karlatrmal ekonomik sistemler, ve iktisat bilimi metodolojisinde dil surette kabul edildi. Her yeni nesil, onun eserlerini yeniden okumaldr ve onun eserinin nasl olup da bu dnyaya ait felsefede yzyllar boyunca sren diyalou
tekil eden geniletilmi imdiki zamana bylesine hayati bir katk olarak
kalabilmi olduu stnde dnmelidir.
Mises, tam tamna, hem zeki bir teknik iktisat ve hem de cesur bir sosyal filozof olmas nedeniyle dierlerinin stne ykselir. Sosyalizm kitab bu
yetenekleri her sayfasnda sergiye sunar. Bu kitab erken 1980lerde bir kolej
rencisi olduumdan bu yana okumaktaym, ve 1980lerin son yllarnda
kolej eitimi kariyerime baladmdan beridir bu kitab her yl rencilerime okutmaktaym. Onu her okuyuumda yeni bir ey renirim. Okuyucuyu
bunun aynsn yapmas iin cesaretlendiririm. Henry Hazlittin eletirisinde
syledii gibi, Sosyalizm kitab bizim amzn bir iktisat klsiidir. Benim
bu ifadeye yapacam yegne tadilat, zamann testinin bu kitabn aslnda btn zamanlarn bir iktisat klsii olduunu kantlam oluudur.
Bican ahin
Do. Dr. | Hacettepe niversitesi retim yesi
77
78 | Bican ahin
peinden komakta zgrdrler. Adam Smithin ifade ettii gibi, bir piyasa
ekonomisinde bireyler kendi hayallerinin peinden koarken hi niyet etmedikleri halde onlarn abalar grnmez bir el vastasyla toplumsal kara
da hizmet edecek ekilde ynlendirilir.
Bir ekonomide hangi mal veya hizmete ynelik ihtiya olduu ve bu ihtiyacn en iyi nasl tatmin edilebileceine ilikin bir fikri olan bireyler, giriim
zgrl sayesinde bu fikri gerekletirmek zere yola koyulurlar. Biz bu
bireylere giriimci adn vermekteyiz. Giriimciler kafalarndaki projeyi hayata geirebilmek iin sermaye, emek, toprak gibi retim faktrlerini bir araya getirirler. Bu abalar bazen byk baar hikyeleri bazen de byk hayal
krklklar ile sonulanr. Baar hikyelerinin olduu yerde tketicilerin bir
ihtiyalarnn karlanarak hayat standartlarnn ykselmesi sz konusu olur.
Giriimci bu hizmetinin dln de maddi ve manevi olarak fazlasyla alr.
Ekonomi tarihi birok baarl giriimcilik yks ile doludur. Bunlarn en bilinenlerinden bir tanesi Amerikan bilgi ve iletiim teknolojileri devi Applen
kurucusu Steve Jobsun hikyesidir. Jobsun yakn arkada Steve Wozniakla
birlikte ailesinin garajnda balayan maceras bize giriim zgrlnn
nemini ok ak ekilde gstermektedir. Balangta, Jobs ve Wozniakn insanlarn evlerinde kolayca kullanabilecekleri bir bilgisayara ihtiya duyduklar ve bu bilgisayar nasl yapabileceklerine ilikin bir fikirleri vard fakat bu
fikri hayata aktarmak iin gerekli finansmana sahip deillerdi. Ancak, piyasa
ekonomilerinde elinde sermayesi olup fakat parlak fikirleri olmayan kiiler
de bulunmaktadr. retim iin gerekli olan farkl faktrlere sahip olan bu aktrler szleme zgrl sayesinde bir araya gelip kafalarndaki projeyi hayata aktarabilmektedir. Onlar bu projeyi hayata aktarrken, insanlar ok byk bir dertten kurtarmak gibi ulvi amalarla yola koyulmamaktadr. Onlarn
amac, kendi yaam standartlarn ykseltmektir. Ancak, piyasa ekonomisinin
grnmez eli bu amacn yolunun bakalarnn ihtiyalarnn karlanmasndan gemesini garanti eder.
Evet, 1976 ylnda bir garajda kurulan Apple Computer Co. byk bir baar yks olmutur. irket Jobsun nderliinde bilgi ve iletiim teknolojileri
alannda r ac rnler yaratmtr. Macintosh bilgisayar, Ipod, Iphone,
Ipad gibi rnler bunlarn en bilinenleridir. Bu rnler hem olduka estetik
hem de olduka ilevseldir. Bu sayede bu rnler tketicilerin byk ilgisine
sahip olmutur. Steve Jobs ve Apple Computer Co.nun hissedarlar da bu ilginin semerelerini fazlasyla toplamtr. Ancak bu semereler, Marksistlerin
ileri srd gibi emekilerin ve tketicilerin smrlmesi ile deil, Avusturya ktisat Ekolnn nde gelen temsilcilerinden Eugene Bhm Bawerkin
belirttii gibi bir insani ihtiyacn karlanmas dorultusunda giriimcilerin
80 | Bican ahin
risk alarak retim faktrlerini bir araya getirmesi ile elde edilmitir. te,
Amerika Birleik Devletlerinin dnyann en mreffeh lkesi olmasnn arkasnda yatan en temel nedenlerden birisi de bu giriim zgrldr. nsanlar,
bakalarnn temel haklarn elden almayan ekonomik eylemlerinde tam olarak serbesttir. Kiiler birbirleriyle kolayca szlemeler yapabilir ve bu szlemeler mahkemeler tarafndan harfiyen yrtlr. Kiilerin mlkiyet haklar
gvence altndadr. Giriim zgrlnn olduu lkelerde devlet, bireylere
maddi ve entelektel sermayelerini nasl kullanacaklar hakknda hibir ey
sylemez. Esasen, devlet bu konularda bir ey sylemesine imkn salayacak
bilgi donanmna da sahip deildir. Devlet sadece, iinde bireylerin mlkiyet
haklarn zgrce kullanabilecekleri hukuki ereveyi sunmakla grevlidir.
Bu erevede ekonomik zgrlk ve onun zel bir tr olan giriim zgrl hem genel anlamda zgrl garanti etmenin nemli unsurlar olmalar hem de insanln gnencine hizmet etmeleri anlamnda vazgeilmez
deere sahiptir.
82 | Bican ahin
lularna, sivil oluumlara destek verebilir. Burada destein meru olmasn salayan ey hukukilik olmaldr. Yani destek verilen oluumlar anayasal
ereve ierisinde faaliyetlerini yrtyor olmaldr. te yandan, bir liberal
demokraside hkmetler kendilerini desteklesin veya desteklemesin tm i
evrelerine eit mesafede durmakla ykmldr. Bu, yukarda szn ettiimiz ekonomik zgrlk ve giriim zgrl ilkelerinin de bir sonucudur.
Sonu
Bu yaznn banda belirttiim gibi zgrln eitli veheleri birbirine
ylesine baldr ki, bunlardan birinde taviz vermeye balandnda dier
boyutlar da tehlike altna girer ve zgrlk korumasz kalr. Bu erevede,
hangi saikle olursa olsun, Hkmetin dershaneleri kamu zoruyla kapatma,
dntrme giriimi ekonomik zgrlkler ve giriim zgrl ile atma
halindedir. Hkmetin bunu yapmas halinde, Trkiyede birey zgrln
korumann nemli aralarndan bir tanesinin feda edilmesinin n alm
olacaktr. Bugn dershanecilik alannda cereyan eden zgrlk ihlali, yarn,
bir baka alanda baka bir gerekeyle ortaya kabilecek ve birey devlet karsnda tamamen savunmasz kalabilecektir. Dileim, AK Partinin bu tarihi
yanltan ok ge olmadan geri dnmesidir. Yrtmenin byle bir hata yapmas durumunda, zgrlklerin korunmas iin dnebileceimiz son kurum
hukuk devleti olacaktr. Burada Anayasa Mahkemesinin son dnemdeki zgrlk yorumlara paralel bir biimde zgrlklerden yana tavr koymas
umut edilir.
1. Giri
Uzun zamandr, siyaseti ve bilim insanlarnn temel ekonomik ilgi alanlar, politika retim sreci iin byme ve gelir gstergelerine odaklanarak
bir klavuz sunmak olmutur. Hayat memnuniyeti gibi temel faktrlere dair
mevcut bilginin grece ktl nedeniyle bu durum doal bir balang noktas olmu ve lkelerdeki hayat standart farkllklarndan doan belirli sorular bu meseleyi ekillendiren temel etken olmutur: Hzl ve yava byyen
lkelerin hangi nemli zellikleri fark yaratmaktadr? Neden dk sermaye
birikimi olan baz lkeler daha iyi balama koullarna sahipken dier lkelere gre daha iyi byme rakamlar elde etmilerdir? Bu sorulara verilebilecek cevap, son dnemdeki baz aratrmalarn da gsterdii gibi kurumlarn
genel niteliinin uzun dnem byme ve ekonomik gelimenin temel nemli faktrlerinden biri olmasdr. zellikle, ekonomik zgrlk ve piyasalarn
serbestlemesinin byme ve gelire ilikin pozitif bir etki yarattna ynelik
gl veriler mevcuttur.1
Bu minvalde, sanayi toplumlarndaki gelimi maddi refah dzeyi, bireylerin gelire ilikin tutumunu deitirmi ve Bat ekonomik ve sosyal dzeni-
* Martin Rode, Bodo Knoll, and Hans Pitlik (2013). Economic Freedom, Democracy, and Life Satisfaction. In James
Gwartney, Robert Lawson and Joshua Hall, Economic Freedom of the World: 2013 Annual Report (Fraser Institute):
215-233.
1 Bknz. Berggren (2003) ve Haan et al. (2006)
85
nin parasal olmayan (non-monetary) durumuna isnat edilen nem azalmtr. Gayrisafi yurtii hasla (GSYH)nn refahn llmesinde eksik, kusurlu ve
hatta yanl bir ynlendirici olduuna dair nkseden eletiriyle birlikte, deerlerdeki bu yn deitirme hayat kalitesini ortaya koyan alternatif gstergelerin yaratlmas iin mevcut siyasal giriimlere yanstlmtr. Bu alanda
ne kan rneklerden biri Stiglitz-Sen-Fitoussi Komisyonunun (2009) almasdr. Bu alma, bir lkenin refah seviyesini doru bir ekilde ortaya
koymak iin sosyal ve ekolojik gelimiliin bilindik byklk lmlerine
bir dizi yeni gsterge eklenmesini nermitir. Benzer ekilde, bundan birka
yl ncesinde mutluluk ( hayat memnuniyeti)2 zerine yaplan aratrmalar
da bireysel refah zerine daha geni bir anlay gelitirmilerdir. Bu aratrmalar, kiisel mutlulua ilikin sorulan aratrma sorularn kullanarak bireysel refah zerindeki parasal ve parasal olmayan etkilerin belirlenmesine
yardmc olmutur.
Bu aratrmalardan elde edilen tipik politika nerileri, politika yapmnn
amalarnda genel bir deiiklii amalam ve ekonomiye daha fazla devlet
mdahalesini gerekli grmtr. Argman ise genelde u ekilde olmutur:
Serbest piyasalar kaynaklarn optimal datm iin etkili aralar olabilirler;
ne var ki yalnzca gelir, kiilerin bireysel mutluluklar zerinde etki yaratma gcne sahiptir. (Frey and Stutzer, 2002)3 Bu yzden, bymenin siyasal
amac zellikle Avrupann ve Kuzey Amerikann gelimi sanayi lkelerinde abartlmaktadr. sizlik de - birinin iini kaybetmesiyle birlikte kaybettii safi gelirin tesinde - hayat memnuniyetinin belirleyici faktrlerindendir.
(Frey, 2008) Bu bak asndan, devletin bireyler iin yaratt istihdam her
durumda refah arttrr. Buna ilaveten, bireyler zarardan kanmak iin bir
deme yapma konusunda herhangi bir isteklilik gstermeseler bile evrenin
(bireylerin iinde yaadklar toplumsal ortam - evirmenin notu) kalitesi,
bireysel hayat memnuniyetine nemli lde katk salar. (rnein, Silva et
al., 2012)
Bu tarz bir argmann sonucu, vatandalarn znel refahn ve genel refah
ykseltmek adna, mutluluun ekonomisinin piyasa dostu politikalar zerinde devlet mdahalesinin onaylanmas eilimidir. Ekonomik zgrln bu
durumdaki pozitif etkisi fiyat sistemi ve gelir bymesi ile btnlemi faydayla snrlanm grnmektedir. Piyasa baarszlklarnn olas telafilerinin
2 Her iki terime (mutluluk ve hayat memnuniyeti - .n.) ilikin aklama bir sonraki blmde verilmitir.
3 Muhtemeldir ki kesitsel almalar ar isel problemlerle uramaktadr. Doal deneyler ve arasal deiken
teknikler daha byk etki gstermektedir.
ekil 1.1deki her stun solda belirtilen ilikili lkenin o ylki hayat memnuniyetini temsil etmektedir. ncelikle, dikkatimizi farkl lkelerdeki hayat
memnuniyetlerinin karlatrmasna verdiimizde grlecektir ki bu lkeler arasnda olduka nemli hayat memnuniyeti ortalamalar vardr. rnein, 1995te 4.5 puanla Rusyadaki bireyler rneklemimizdeki dier lkelerin vatandalarndan byk oranda daha mutsuzdur. Birok yazar bu durumu
SSCBnin dalmasndan sonra ortaya kan siyasal, sosyal ve ekonomik istikrarszla ve piyasa ekonomisine geie balamaktadr. (rnein Bjornskov
et al., 2010) Aslnda, Dolan vd (2008), lkeler arasnda deien hayat memnuniyetini aklayan en nemli deikenin kii bana den gelir olduu
deerlendirmesini yaparlar ki bu, ekonomik istikrarszlklarn gzlemlenen
farkn olduka gerisinde olduunu gsterir.
Yine de bu durumun ekonomik gelimilik ve gelir seviyesi meselesi olmad aktr: 1995te in Halk Cumhuriyeti (6.8) ile daha zengin komusu
Japonyann puanlarn karlatrdmzda bu nokta anlalacaktr. Ayns
ilinin 1996daki ortalama hayat memnuniyeti ile ondan ok daha zengin
olan Almanyann 1997deki skorunu karlatrdmzda da geerlidir. Her
iki lke de 6.9 puan almtr. Bir ekilde birok Latin Amerika lkesi, bu lkelerin kii bana sahip olduu gelir seviyesinin ngrdnden ok daha yksek hayat memnuniyetine sahiptir. Bir yere kadar bu durum iin ikna edici bir
aklama mevcut deildir ve birok yazar, bu yzden, bunu baz gzlemlenmemi kltrel faktrlere balamaktadadr. (rnein Inglehart et al., 2008)
lkeler aras karlatrmamzn bir dier ayrt edici zellii, rneklemimizdeki dier lkelerle kyaslandnda ngiltere ve ABDnin skorlarnn olduka yksek kmasdr. ngilterenin 1998deki 7.6 skoru ve ABDnin
1995teki 7.7 skoru bu lkelerin dnyann en mutlu lkelerine olduka yakn
konuma yerletirirken bu skorlar kesinlikle en fazla sanayilemi demokrasilerin skorlarndan olduka yksektir. Bu aratrmann bir baka amac, bunun
zellikle ge 90lar boyunca ngiltere ve ABDnin dnyada ekonomik olarak
en zgr lkeler arasnda yer alyor olmalarndan kaynakl olup olmadn
tespit etmektir.
Zaman iinde hayat memnuniyetinin geliimine baktmzda, belirlenen
bu on ylda birok lkenin ortalama hayat memnuniyetinin ok az deitii
gzlemlenebilir. Sapmann ok kk olduu gz nnde bulundurulduunda bunun rneklemdeki farkllklardan kaynakland sylenebilir. Bu, normal
koullar altnda hayat memnuniyetinin zaman iinde kk lekli deiime
lemdeki birok daha byk Latin Amerika lkesininkine benzerdir. Bu, tekrar, aka gstermektedir ki gelir, ortalama hayat memnuniyetini etkileyen
faktrler arasndan yalnzca bir tanesidir. Belki ilgili ise Rusya ve Ukrayna
btn rneklemdeki en dk baz Dnya Ekonomik zgrlk (DE) skorlarna sahiptir ve bu lke (Rusya, Moldova ve Ukrayna .n.) otokratik
ynetim altndadr.
Sadece iki lke bu noktada daha mutsuzdur: Yalnzca 3.9 ortalama hayat
memnuniyeti skorlarna sahip Tanzanya ve Zimbabve. Bu iki lke dnyann
en fakir lkeleri arasndadr ve Etiyopya (5.0), Ruanda (5.0) ve Uganda gibi
dier baz dk gelirli Afrika lkelerinden nemli lde daha mutsuzlardr. Bu lkelerle karlatrldnda, Zimbabve ve Tanzanya ayn zamanda
olduka dk ekonomik zgrle ve herkesin bildii gibi baskc politik
rejimlere sahip lkelerdir.
dartlar iki nedenden tr kullanlmaktadr. Birincisi, Dolan vd (2008) tarafndan belirtildii zere, yksek enflasyonun da hayat memnuniyetini azaltr
grnmesinden dolay AGPyi kullanmak, modelde baka bir ak deikeni
kullanmadan, enflasyondan dolay gelirdeki ilikili yeni deiiklikleri aklayacaktr. kincisi, birok durumda bireyler iin nemli olan nominal koullarda ne kazandklar deil; gelirlerinin satn alabilecei rn miktardr.
Bir dier nemli ekonomik kontrol deikeni isizlik orandr (Frey,
2008). Dolan vdne (2008)ne gre isizlik bireysel hayat memnuniyetindeki en byk depresyon yaratc elerinden biridir ve bu durum esas olarak
iini kaybeden kiileri etkilemektedir. Yine de, Helliwell (2003) bunun ayn
zamanda sosyal dzeyde nemli etkileri olduunu ortaya koymaktadr: Bir
toplumda yksek dzeyde gzlenen isizlik vatandalarn mutluluunu azaltmaktadr; gzlemci kendi iini kaybetmemi olsa bile. Her iki etkiyi de gstermek durumunda olduu iin ulusal isizlik oranlar bu aratrmada kullanlmaktadr. sizliin hayat memnuniyeti zerinde negatif bir etki yaratt
dnlmektedir.
Evlilik, bireysel mutluluun bir dier nemli belirleyicisidir ve evli olmak hayat memnuniyeti ile gl bir iliki iindedir. (Stutzer ve Frey, 2006a)
Buna karlk boanm ya da ayr olmak dk mutluluk dzeyiyle ilikilidir.
Bu duruma aklama getirmek adna ulusal boanma oranlar temel modelle
birletirilmitir ve bu deikenin hayat memnuniyeti zerinde negatif bir etkisinin olduu kabul edilmektedir.
Siyasal kurumlar ve ekonomik zgrle gelince, birka yazar siyasal ve
ekonomik katlmdan elde edilen faydann potansiyel olarak yksek olduunu ve bu nedenle dier faktrler eit olduunda, yksek demokratikleme ve
ekonomik zgrlk dzeyine sahip lkelerin yksek seviyede hayat memnuniyetine sahip olmalarn beklememiz gerektiini iddia etmilerdir. Mesele
de aslnda budur: Daha nce yaplm almalar demokrasi ve ekonomik zgrln mutluluk ile pozitif bir ekilde ilikili olduunu gstermektedir.8
Ekonomik zgrlk Dnya Ekonomik zgrlkler 2012 Yllk Raporunda
(Economic Freedom of the World: 2012 Annual Report) yaynlanan DE indeksi ile llmektedir. Siyasal rejimler arasnda ayrm yapabilmek iin Cheibub vd (2010) tarafndan salanan demokrasi-diktatrlk (DD) verisetini
kullanmaktayz. Bu verisetinin yaratclarna gre DD veriseti, olduka znel
deerlendirmeler ve uygun olmayan operasyonel kurallara dayandklarn
8 rnein Stutzer and Frey (2006b), Ovaska and Takashima (2006), Dorn et al. (2007), Knoll et al. (2013) ve Rode
(2013).
dndkleri Freedom House ya da Polity IVe ikin olan problemleri nlemektedir. Cheibub vd (2010) Freedom House ve Polity IVin deikenlerinin
orta kategorilerinin, siyasal rejimler arasnda ayrm yapmak adna az miktarda yararl bilgi saladn iddia etmektedir. Bu yazarlar, yaygn pratie
karn, iki ltn regresyon analizinde birbirlerinin yerine kullanlamayacan belirtmektedirler. Bir alternatif olarak, bir lkenin yasama ve yrtme
erkinin rekabete ve genel seimlerle belirlenip belirlenmediine dayal bir ya
da sfr deerlerini alan ikili bir deiken nermektedirler.9
Tablo 1.2: Anahtar deikenler iin betimleyici istatistikler ve veri kaynaklar
1. Denklem
Temel modeli kullanan deerlendirme sonular Tablo 1.3te gsterilmektedir.
1. denklemde, anahat belirlenimindeki btn deikenler olduka nemlidir
ve beklenen belirlenimi sunmaktadr. Toplumsal gven, ortalama yelikler, tanrnn nemi ve kiiba GSYH hayat memnuniyeti ile pozitif ynde balantldr;
ki bu da dier faktrler eit olduunda, bu faktrlerden birinde gerekleen
bir ykselmenin ulusal hayat memnuniyeti seviyesinde ykselme gerekletirecei anlamna gelmektedir. Buna karlk, isizlik ve boanma oran hayat memnuniyeti ile negatif ynl bir iliki iindedir ve bu faktrlerin birindeki artn, dier faktrler eit olduunda, ortalama hayat memnuniyetini
drecei sylenebilir. Bu nedenle Bjornskov (2003) ve Bjornskov vdnin
(2010)nin de gsterdii zere, elde ettiimiz sonular hayat memnuniyeti
iin sosyal kapital ile informel kurumlarn ilikisine dikkat ekmektedir.
lgi alanmz oluturan ana deikenlere baktmzda, DE indeksi ve
demokrasi iin DD deikeni ortalama hayat memnuniyeti deiiminin belirleyicileri olarak pozitif ve olduka nemlidir (%1 dzeyi). Katsaylar, ekonomik zgrlkteki bir birim artn, ki bu ayn zamanda deikenlerin standart
2. Denklem
2. denklemde, verilerdeki btnleik makro-trendleri aklamak iin iki periyod modeli kullanlmtr. 1995 yl referans noktas olarak kabul edilmi
ve 2000 ile 2005 yllar kontrol edilmitir. Bu deerlendirme sonularmz
deitirmemektedir: Ekonomik zgrlk ve demokrasi de dahil olmak zere
btn deikenlerimiz beklenen dzeyde nemli kalm ve katsaylar hemen
hemen zde kmtr. ki periyod modelinde sadece 2000 yl % 10 dzeyinde nemlidir.
3. Denklem
3. denklemde biri Latin Amerika dieri de eski komnist lkeler iin olmak
zere iki blgesel model deiken kullanlmtr. Bu deikenler, daha nce
de bahsedildii zere eski komnist lkeler sistematik olarak dk hayat
memnuniyeti seviyesi gsterirken Latin Amerika lkelerinin sistematik olarak yksek dzeyde aklanamayan bir hayat memnuniyetine sahip olmas
durumunu denetlemektedir. (Inglehart et al., 2008) Bjornskov ve dierleri
(2010) ve baka dier aratrmaclar tarafndan yaplan almalar bu kukla
deikenlerin benzer modellerde olduka nemli olduunu gstermekte ve
bu deikenlerin lkeler aras hayat memnuniyeti dzeylerindeki aklanamayan kltrel farkllklar denetlemek iin doru aralar olduunu belirtmektedir.
ilaveten, blgesel kontrollerin kullanm ayarlanm Ryi 0.68e karmaktadr ki bunun anlam lkeler arasndaki ortalama hayat memnuniyeti deiiminin % 68i bu model tarafndan aklanmaktadr.
Ayrca, bu modellerin kullanm ortalama yelikler, tanrnn nemi ve isizlik oran kontrol deikenlerinin nemini ortadan kaldrmaktadr: Dou
Avrupann komnist rejimleri din kart ideolojileri ile bilinirlerdi. Bu durum genel dindarlk iin kontrol deikeni ile olan balanty aklamaktadr.
Dahas, bu rejimlerin klerinin blgedeki bir ok lkeyi ileyen gnll
bir altyapdan mahrum brakt ve sivil toplumu paralad bilinmektedir.
Bu iki faktr de ortalama yelikler deikeniyle olduka yakndan ilikilidir.
(Meier ve Stutzer, 2008) laveten, bu lkeler komnist ekonomiden serbest
piyasa ekonomisine gei yaadklar iin yksek oranda isizlik oranyla kar karyadrlar. Eski komnist lkeler iin kukla deikeninin kullanmnn
bu faktr, en azndan ksmen, toplayacaa benzemektedir.
4. Denklem
Son olarak, 4. denklem periyod ve blgesel modelleri birlikte kullanmaktadr.
Sonular, 3. denkelemdeki sonularn neredeyse ayndr: Kiiba GSYH, ekonomik zgrlk ve demokrasi iin katsaylar ksmen dkken ortalama yelikler, tanrnn nemi ve isizlik oran yine nemlidir. Periyod modelleri nemli
deilken, her iki blgesel model deikenleri yine nemlidir. Bu modelde de
R 0.68 olarak kalmaktadr.
Ekonomik zgrlk ve demokrasinin hayat memnuniyeti zerindeki etkisi
Ekonomik zgrlk ve demokrasinin hayat memnuniyeti zerindeki dinamiklerini tasarlamak bize her iki deikenin hayat memnuniyeti zerindeki
toplam etkisine ynelik ak bir soru brakmaktadr. Yukarda da bahsedildii
zere, ekonomik zgrln uzun dnemde ekonomik bymeyi besledii
ve bylelikle yksek kiiba GSYH rettii bilinmektedir. (Pitlik, 2002; Berggren, 2003; de Haan et al., 2006; Rode and Coll, 2012) Buna ek olarak, isizliin
ekonomik olarak zgr olan lkelerde srekli dk olduu da bilinmektedir.
(Feldman, 2010) Demokratik kurumlarn da benzer dolayl etkiler yaratt
konusu daha tartmal olsa da yine de bunun byle olduuna ilikin baz
aratrmalar mevcuttur. (Rodrik, 2000; Benyishay and Betancourt, 2010; Rode
and Coll, 2012) Eer ekonomik zgrlk ve demokrasi, kiiba GSYH ve isizlik oranlar zerinde kendiliinden bamsz bir etki yaratyorsa ve dolaysyla bu iki e yksek hayat memnuniyeti ortalamalar ortaya karyorsa o
halde Tablo 1.3teki aratrma tasarmmz ekonomik zgrlk ve demokrasinin hayat memnuniyeti zerindeki toplam etkisini yakalayamyor demektir.
1. Denklem
1. denklem satn alma paritesi artlarnda kiiba GSYH logaritmasn bamsz deien olarak almaktadr. Elbette, ekonomik deikenlerin her ikisi
haricindeki bamsz deikenler hayat memnuniyeti modeli ile zdetir. 1.
denklemde gzlemlenebilecei zere bu belirlenimde toplumsal gven lkeler
arasndaki gelir deiimlerini anlaml bir biimde aklamaz. Ortalama yelikler ve tanrnn nemi kiiba den gelir ile olduka negatif bir iliki iindededir: lki % 10 dzeyinde ikincisi % 1 dzeyindedir. Ortalama yelikler
meselesinde, eksi (-) iareti iin yaplabilecek aklama DDAdaki birok az
gelimi lkede farkl toplumsal organizasyonlara yelik seviyesinin artc
lde yksek olmasdr. Bu durumun nedeni henz ok net deildir. Benzer
bir durum gelimekte olan lkelerde yksek seviyede olan tanrnn nemi iin
de geerlidir. Bu sonu, ekonomik gelime srelerinde nfus iindeki dini
inancn azald ynndeki yaygn mantk ile akmaktadr. Buna karlk,
boanma oran kiiba den gelir ile % 10 seviyesinde nemli ve pozitif ynl bir iliki gstermektedir. Bu ayn zamanda cinsiyetler arasndaki serbest
ilikilerin bir anlam olduunu gstermekte ve boanmalar ekonomik olarak
zengin lkelerde daha yaygn olmaktadr. Beklenebilecei zere, ekonomik
zgrlk ve demokrasinin kiiba den gelir ile nemli ve pozitif ynl bir
ilikisi vardr. Elbette, deerlendirme yntemimizin btn bu durumlarn nedeni ile ilgili herhangi bir ey syleyemeyeceini aklda tutmak nemlidir.
2. Denklem
2. denklem isizlik orannn baml deiken olarak kullanmaktadr. Burada
toplumsal gven % 10 ve ortalama yelikler % 1 dzeyinde olmak zere isizlikle nemli lde negatif bir ba gstermektedir. Teorik olarak, ii piyasasn hataya srkleyecek bilgi asimetrisinin azalmas sonucu yksek toplumsal gven seviyesine sahip lkelerde isizlik sorunlarnn az olmas anlaml
gelmektedir. Benzer biimde, gnll organizasyonlara ortalama yelikler
seviyesi yksek olan lkelerde dk isizlik oranlarnn olmas akla yatkn
grnmektedir. Bu durum byk oranda, aksi taktirde ii piyasasnda olacak
olan bireyleri absorbe edecek, iyi alan bir gnlllk altyapsnn sonucudur. Geriye kalan iki kontrol deikeni, tanrnn nemi ve boanma orannn
isizlikle ilikisi yoktur. Bu demokrasi deikeni iin de geerlidir ki bu deikenin lkeler baznda istatistiksel olarak isizlikle nemli bir ilikisi yoktur.
Buna karlk, ekonomik zgrlk % 10 dzeyinde anlaml olmak zere beklendii gibi negatif belirlenime sahiptir. Bu rneklemimizdeki ekonomik olarak
daha zgr lkelerin daha dk isizlik oranlarna sahip olduu anlamna
gelmektedir.
3. Denklem
1. ve 2. denklemin artklar 3. denklemde birletirilmitir. Bu yntem ekonomik zgrlk ve demokrasi ile ilikili olmayan kiiba GSYH ve isizlik
deerlerini de modele dahil etmektedir. Buna karlk kiiba den gelir
ile isizlik zerinden ekonomik zgrlk ve demokrasinin dolayl etkileri, bu
deikenlerin katsaylar ile konrol edilecektir. Bu nedenle, 3. denklemdeki
deikenlerin katsaylar bunlarn hayat memnuniyeti zerindeki direkt ve
dolayl etkilerini yanstmaktadr. Bunlarn ilki zgr bir hayata sahip olmann gerek deerlendirmelerinde (rnein Knoll et al., 2013) ie yaramakta,
ikincisi ise zgr olmann ekonomik gelimelerine balanmaktadr.
Bu tablonun 3. denklemi ile bir nceki tablonun 1. denklemini kyasladmzda, iaretlerin (+,-), katsaylarn, kiiba GSYH ve isizlik oran da dahil
olmak zere tm kontrol deikenlerinin nem dereceleri gerekten de z-
5. Sonu
Uzun bir zaman ekonomik mutluluk zerine yaplan aratrmalar Para insanlar mutlu eder mi? sorusu zerine odakland. Bu nemli ve ilgin bir konu
olmakla birlikte hayat memnuniyeti ltlerinin ekonomik aratrma iin
nerecei btn potansiyeli kullanmamaktadr. Sonu olarak, aratrmaclar
son yllarda safi parasal etkilerin tesine geebilecek etkileri olan ktlar
retebilecek siyasal, sosyal ve ekonomik olgular olup olmad sorusuyla bu
sorunun alann genilettiler. rnein isizlik periyodlar, iinin gelir kayb
ve isizlerin dk tketim seviyesi dolaysyla hayat memnuniyetinin tek
belirleyicisi olmamaya balad. Bu periyodlarn isiz ve toplumda daha fazla
isizlik gzlemleyenler iin ilave psikolojik refah etkileri olduu ortaya kt.
Ekonomik ve siyasal kurumlarn temelde iki nedenden tr hayat memnuniyeti iin nemi vardr. lki, serbet piyasa ve olaslkla demokrasi de,
bymenin belirleyicileridir. Bu nedenle yksek gelir seviyeleri ve dk
isizlik oranlaryla birlikte hayat memnuniyetine katk salarlar. kincisi,
kendiliinden deerler olan riskten kanma ve tercih zgrl, gelir dzeylerini ve dier sosyo-ekonomik deikenleri kontrol ettikten sonra bile,
hayat memnuniyeti zerinde neden pozitif etkilerin kaldn aklar. Bu pa-
rasal olmayan etkinin refahn bireysel ve kollektif deerlendirmesinde olduka nemli olduu grnmektedir. Bu nedenle ekonomik zgrlk insanlar
yalnzca daha zengin yapmaz; ayn zamanda daha mutlu klar.
Kaynaklar
Benyishay, A., and R.R. Betancourt (2010). Civil Liberties And Economic Development. Journal of Institutional Economics 6: 281304.
Berggren, N. (2003). The Benefits Of Economic Freedom. A Survey. The Independent Review
8: 193211.
Bjrnskov, C. (2003). The Happy Few: Cross-Country Evidence on Social Capital and Life Satisfaction. Kyklos 56: 316.
Bjrnskov, C., A. Dreher, and J.A.V. Fischer (2010). Formal Institutions and Subjective WellBeing: Revisiting the Cross-Country Evidence. European Journal of Political Economy
26: 412430.
Cheibub, J.A., J. Gandhi, and J.R. Vreeland (2010). Democracy and Dictatorship Revisited.
Public Choice 143: 67101.
Clark, A., P. Frijters, and M.A. Shields (2008). A Survey of the Income Happiness Gradient.
Journal of Economic Literature, 46, 95-144.
De Haan, J., S. Lundstrm, and J.E. Sturm (2006). Market-Oriented Institutions and Policies
and Economic Growth: A Critical Survey. Journal of Economic Surveys 20: 157191.
Dolan, P., T. Peasgood, and M. White (2008). Do We Really Know What Makes Us Happy? A
Review of the Economic Literature on the Factors Associated with Subjective Wellbeing. Journal of Economic Psychology 29: 94122.
Dorn, D., J.A. Fischer, G. Kirchgassner, and A. Sousa-Poza (2007). Is it Culture or Democracy?
The Impact of Democracy and Culture on Happiness. Social Indicators Research 82:
505526.
Easterlin, R.A., and L. Angelescu (2009). Happiness and Growth the World Over: Time Series Evidence on the Happiness-Income Paradox. IZA Discussion Paper 4060 (March).
Institute for the Study of Labor (IZA), Bonn, Germany. <http://ftp.iza.org/dp4060.pdf>.
Frey, B.S. (2008). Happiness: A Revolution in Economics. MIT Press, Cambridge.
Frey, B.S., and A. Stutzer (2002). What Can Economists Learn from Happiness Research?
Journal of Economic Literature 40: 402435.
Gwartney, J.D., R. Holcombe, and R. Lawson (2006). Institutions and the Impact of Investment
on Growth. Kyklos 59: 255273.
Gwartney, James, Robert Lawson, and Joshua Hall (2012). Economic Freedom of the World:
2012 Annual Report. Fraser Institute.
Helliwell, J.F. (2003). Hows Life? Combining Individual and National Variables to Explain
Subjective Well-being. Economic Modelling 20: 331360.
Helliwell, J.F., and W. Huang (2008). Hows Your Government? International Evidence Linking
Government and Well-being. British Journal of Political Science 38: 595619.
Inglehart, R., R. Foa, C. Peterson, and C. Welzel (2008). Development, Freedom, and Rising
Aykut Ekinci
Ekonomist |
zet
Trkiyede 1990l yllarn aksine 2001 krizi sonras, daha yksek ve istikrarl
ekonomik bymenin yaand bir dnem olmutur. Siyasi mekanizma, para
politikas, maliye politikas ve da alm ve rekabet gc deiimin temel
faktrleri olarak ortaya kmtr. alma bu drt temel faktr araclyla,
Trkiye ekonomisindeki deiimi ve bu deiimlerin Trkiye ekonomisini
daha liberal bir noktaya tad zerinde durmaktadr. Bununla birlikte, neredeyiz? ve ne yapmalyz? blmlerinde akland zere, Trkiye 2000li
yllarda 90l yllara gre daha serbest bir ekonomiye doru hareket etmi
olmakla birlikte; kazanmlarn kaybedilmemesi ve daha ileri noktalara tanmas asndan daha yaplacak ok ey bulunmaktadr. Trkiyenin nnde;
yeni bir anayasa, eletirilere daha ak bir ynetim anlay, pozitif her gelimeyi devlete mal etmeme, eitimde rekabeti salama, piyasalara daha az
mdahalede bulunma ve piyasalar serbestletirici yapsal reformlar uygulama, ikame etkisi azaldnda faiz ve kurdaki ykselii grme, yapsal bte ana dikkat etme, kamunun roln yeniden tanmlama, yksek katma
deerli rnlere ynelme ve daha iyi bir finansal risk ynetimi gibi birok
husus bulunmaktadr.
109
1. Giri
Trkiye ekonomisi, 1990l yllar boyunca iddetli ekonomik krizler yaamtr. 1994, 1999 ve 2001 krizi, ekonomide ciddi retim ve istihdam kayplarna neden olmutur. 1999 krizinde Orta Asya krizinin etkisinin baskn olduu grlse bile, yanl maliye ve para politikalar 1994 ve 2001 krizlerinde
nemli rol oynamtr. Bylelikle 90l yllar ekonomide kamu arlnn
olduka artt, fonlama imkanlarnn kamu tarafndan kullanld bylece
zel sektrn ciddi bir dlama etkisine maruz kald, siyaseten istikrarsz
dnemler olarak hatrlanmtr.
ekil 1: 1990-2012 Trkiye Byme Oranlar
Dnem
9 Kasm1989|23 Haziran1991
23 Haziran1991|20 Kasm1991
20 Kasm1991|16 Mays1993
16 Mays1993|25 Haziran1993
25 Haziran1993|5 Ekim1995
5 Ekim1995|30 Ekim1995
30 Ekim1995|6 Mart1996
6 Mart1996|28 Haziran1996
28 Haziran1996|30 Haziran1997
Ana Parti
Anavatan Partisi
Anavatan Partisi
Doru Yol Partisi
Sosyaldemokrat Halk Parti
Doru Yol Partisi
Doru Yol Partisi
Doru Yol Partisi
Anavatan Partisi
Refah Partisi
Koalisyon Ortak(lar)
Tek bana iktidar
Tek bana iktidar
SHP
30 Haziran1997|11 Ocak1999
11 Ocak1999|28 Mays1999
28 Mays1999|18 Kasm2002
Anavatan Partisi
Demokratik Sol Parti
Demokratik Sol Parti
SHP
Aznlk Hkmeti
Cumhuriyet Halk Partisi
Doru Yol Partisi
Doru Yol Partisi
Demokratik Sol Parti,
Demokrat Trkiye Partisi
Aznlk Hkmeti
MHP, Anavatan Partisi
28 Mays1999|18 Kasm2002
18 Kasm2002|14 Mart2003
14 Mart2003|29 Austos2007
29 Austos2007|6 Temmuz2011
6 Temmuz2011| Hala grevde
Kaynak: Wikipedia
Siyasi mekanizma, 2001 krizi sonras dnemde baz isel ve dsal faktrlerin etkisiyle uzun soluklu bymeye destek verici ekilde deiime uramtr.
a) sel Faktrler
i) Toplumsal Tepki: Toplum, 2001 krizinin yaratt ortamda siyasi otoritenin kararlarnn bizatihi kendisinin ekonomiyi olumsuz etkilediini daha
net biimde fark edebilmitir. Oy maksimizasyonu temelli hareket eden siyasi partiler, ksa dnemli oy maksimizasyonu amalar temelinde lke iin
nemli olabilecek orta ve uzun dnemli kararlar alamamaktadrlar. stelik,
uyguladklar seim politikalar ile aldklar ekonomik rasyonaliteden uzak
poplist kararlar ile, kamu gelir ve harcama yapsn bozarak kamu borcunu artrmaktadrlar. Sonuta kamu borcunun finansmannda merkez bankas
kaynaklar kullanlarak enflasyona neden olunmakta, ar borlanma ile faiz
oranlarnn ykselmesine neden olarak zel sektrn finansmana ulam
kstlanmakta, vergilerdeki artla zel sektrn yatrm gds krlrken,
tketicilerin satn alma gleri azalmakta ve sonuta nemli bir kaynak, kamunun ynlendirdii nispeten daha verimsiz alanlarda kullanlmak zorunda
kalmaktadr.
2001 krizi sonrasnda toplum, fayda-maliyet analizini daha uzun dnemli olarak yapm ve siyasi partilerden ekonomik istikrar salayacak ekilde
hareket etmelerini talep etmitir. Byle bir ortamda, partilerin finansmann
salayamadklar vaatlerde bulunmalar ve ynetimdeki partinin seime doru poplist politika uygulama imkan olduka kstlanmtr.
ii) zel Sektrn Tepkisi: TSAD, TOBB, TESK, MSAD gibi sivil
toplum kurulular; yesi bulunan firmalardan gelen tepkilerin etkisiyle kamunun ekonomiye daha az mdahalede bulunaca yeni bir dzene geilmesi
ynnde basklarn artrmlardr. 1990l yllar boyunca kamunun ekonomide artan arl, kamu evresinde bir zel sektr oluumunu desteklemi ve
bu durum zel sektrn verimliliini ve yaratc gcn drmtr. Ayrca, kamunun yksek borlanma gereksinimi, piyasa borlanma faiz oranlarn
ykselterek firmalarn uzun vadeli finansmana dk maliyetle ulama imkanlarn neredeyse ortadan kaldrarak; bymeleri nnde byk bir engel
oluturmutur. Bunun yansra enflasyon, faizler ve byme oranlarndaki
yksek deikenlik uzun dnemli yatrm karar almay zorlatrrken; yabanc dorudan yatrmlar da caydrc etkiye sahip olmutur.
b) Dsal Faktrler
i) Avrupa Birlii: Avrupa Birlii (AB), bir dsal faktr olarak Trkiye ekonomisinin ve toplumunun uluslararas normlara daha fazla yaklamas, zgrlkler ve demokrasi konusunda toplumu rahatlatc dzenlemelerin yaplmasnda kolaylatrc bir unsur olarak yer almtr.
rnein yelik grmeleri erevesinde, letme ve Sanayi Politikas, statistik, Mali Kontrol, Trans-Avrupa Alar, Tketicinin ve Saln Korunmas, Fikri Mlkiyet Hukuku, irketler Hukuku, Bilgi Toplumu ve Medya,
Sermayenin Serbest Dolam, Vergilendirme, evre, Gda Gvenlii, Veterinerlik ve Bitki Sal Politikas fasllar mzakereye alm ve 2002 ylndan bu yana AB mktesebatna uyum ieren yaklak 2000 adet mevzuat
deiiklii yaplmtr (Bkz. www.abgs.gov.tr).
ii) IMF: AB, IMFe gre daha nemli bir dsal faktrdr. Nitekim IMF;
Uzak Dou, Arjantin ve 2001 Trkiye krizlerindeki kt ynetimi nedeniyle
eletirilmitir. Buna karn, 2001 krizi sonrasnda ortaya konulan %6,5luk
faiz d fazla hedefi Trkiyenin maliye politikas asndan nemli bir apa
grevi grmtr.
2.2. Para Politikasndaki Deiim
Para ve maliye politikalar, siyasi otoritenin eline toplum tarafndan verilmi ekonomiye en nemli mdahale aralardr. Trkiyede 2001 krizi sonras
para politikasnda meydana gelen deiimleri balk altnda toplayabiliriz:
a) Merkez Bankas Bamszl b) Dalgal Dviz Kuruna Geilmesi c) Enflasyon Hedeflemesi.
c) Enflasyon Hedeflemesi
Trkiyede 2002 ile birlikte rtk enflasyon hedeflemesine geilmi, 2005 ylnda TLden alt sfr atlm ve 2006 yl ile birlikte ak enflasyon hedeflemesine geilmitir. Enflasyon hedeflemesi, bamsz TCMBnin enflasyonu
rakamsal bir hedef olarak ald ve dalgal dviz kuru sistemi ierisinde ksa
dnemli faizleri para politikas arac olarak kulland effaf bir para politikas rejimidir.
Kaynak: TCMB
Kaynak: Hazine Mstearl
Btedeki dzelme, bor gstergelerine de yansmtr. Trkiyenin AB tanml genel ynetim bor stokunun GSYHya oran 2002 ylnda %74 iken;
2007-8 yllarnda %40 olarak gereklemitir. Trkiyenin borluluk oran,
2004 sonras Maastricht kriteri olan %60 bor/GSYH orannn altnda seyretmitir. Kresel krizde ykselen bor oran, kriz sonrasnn bol likidite, dk
faiz ortam ve Trkiyenin yksek byme oranlarnn katksyla gerilemitir.
Kaynak: TK
Kaynak: TCMB
Bir lkeye dorudan yabanc sermaye girii, lke ekonomisinin verimliliini artrc nemli bir etkendir. Trkiyede 2000li yllardaki iyileme dorudan yabanc sermaye yatrmlarna da yansmtr. Nitekim 1993-2002 ortalama dorudan yabanc sermaye girii, 1,1 milyar dolar iken; 2006-2008
dneminde yllk ortalama 20 milyar dolarn stnde dorudan yabanc sermaye girii olmutur.
ekil 9. hracat ve thalat Hacmi (Milyar Dolar)
Kaynak: TK
lke ekonominin dier ekonomilerle yapt ihracat ve ithalat, lke ekonomisinin rekabetiliiyle ilgili nemli bir gstergedir. ekil 9, 1989-2012
dnemi iin milyar dolar cinsinden ihracat ve ithalat rakamlarn gstermektedir. ekilden de kolaylkla grlecei zere ihracat ve ithalat art 2001
krizi sonras yeni bir art trendine sahiptir. Kresel kriz, tm dnyada olduu gibi Trkiye d ticaretini de olduka olumsuz etkilemitir. Fakat sonrasnda d ticaret hacmi artmaya devam etmitir. Nitekim 1989-2001 dneminde
yllk ortalama ihracat art %9, ithalat art %11 iken; 2002-2012 dneminde yllk ortalama ihracat %16, ithalat ise 19 bymtr.
3. Ara Sonu
2001 krizi sonras, yukarda zetlenen deiimler Trkiye ekonomisinin daha
liberal bir ekonomi haline gelmesini salamtr. Siyasi mekanizmada, para
ve maliye politikasnda ve da alm ve rekabet gcnde meydana gelen
olumlu deiimler, Trkiye ekonomisinin 1990l yllara nazaran daha serbest, daha esnek, kresel piyasalarla daha entegre bir yapya brnmesine
yardmc olmutur. Dier bir deyile, Trkiye ekonomisi 2000li yllarla birlikte daha liberal bir ekonomiye doru yol ald iin; daha yksek bir retim
artna, daha istikrarl bir ekonomik bymeye, daha dk faiz ve enflasyon
oranna, daha fazla dorudan yatrma, daha yksek ihracat ve ithalat deerlerine ve daha fazla istihdama sahip olabilmitir.
4. Neredeyiz? Ne yapmalyz?
Trkiye ekonomisi iin yaplan analiz her ne kadar iyileen gstergelere ve
serbestleen ekonomik yapya iaret etse de yaplmas gereken ve dikkat edilmesi gereken baz nemli noktalar bulunmaktadr. Bu blmde bunlar zerinde ksaca durulacaktr.
4.1. Siyasi Mekanizma
i) Neredeyiz?
- Yenilenemeyen Anayasa
- AB srecindeki yavalama
- Eletirilere kapal olma (Monopole Kay)
- Pozitif her gelimeyi devlete verme (yeni-devletleme sreci)
- Belki de en tehlikeli safha bu? Yol Ayrm ?
Trkiye gelimekte olan bir lke olarak ekonomide olduu kadar toplumsal yapda da olduka hzl deiimler yayor. Kresel dnya ile entegre olmu gen kuan en nemli beklentisi ise, yeni bir anayasa olarak duruyor.
Ne kadar zgrlk, bireye deer veren, insanlarn serbest dnmesinin
nn aan, tm vatandalar eit kabul eden ve ideolojiden uzak bir anayasa
oluturabilirseniz; ekonomik aktrlerin de o kadar verimli olacan ve bunun
uzun vadede tm toplumu her anlamda daha zengin klacan grebilirsiniz.
Yenilenemeyen anayasa, Trkiye toplumunun nndeki nemli bir engeldir.
AB srecindeki ivmenin kaybedildii grlmektedir. ABnin genel
erevesi; Trkiyenin daha demokrat, serbest ve zgrlk bir gelecee sahip olmas asndan olduka nemlidir.
Oligopol piyasaya benzer ekilde faaliyet gsteren siyasi partiler sisteminde; Hkmetin son dnemde eletirilere daha kapal olduu grlmektedir. Bunu hkmetin monopol bir piyasaya kay eklinde yorumlamak
mmkndr. zm reten tek bir siyasi partinin varl ve ok sayda semenin olduu bu sistemde, fikir rekabeti parti iinde ve dnda yeterli derece
yaplmadnda yanl seimler ve bunlarn maliyetleri artacaktr. Monopol
piyasalar, Trkiyede ve dnyada iine ald fikri, kurumu, toplumu rten
bir zellie sahiptir. Dnyada Vatikann kendi iindeki kapal yaps, rgte
ye kiilerin hatalarnn maliyetini azaltt ve hatta hatalarn doru olarak
kabul edildii bir ortam oluturduu iin sonunda bir ok skandal retmitir. Askerlik mensubu kiilerle ilgili sorunlara sadece askeri mahkemelerin
bakmasnn kabul de benzer sonular dourmutur. Benzer sorunlar; yarg
mensuplar, sendikalar ve benzeri kapal yaplarda da grlebilmektedir.
Trkiye, 2001 sonras yksek bir ekonomik performans gstermekle birlikte; son dnemde hkmette pozitif her gelimenin devlete mal edilmesi gibi bir eilim grlmektedir. Bunu yeni-devletleme sreci olarak nitelendirebiliriz. 1990l yllar ve 2001 krizinde kamunun ykc etkisini gren
Trkiyenin, 2000li yllardaki gelimenin temel nedeninin ekonomide arl azalan kamu, serbestleen piyasalar olduunu grmesi olduka nemlidir.
Birok olumlu gelimenin temelinde, devletin kendine grev bildii yanl
birok sorumluluktan&faaliyetten vazgemesi bulunmaktadr. Devletin tekrardan yeni roller almas, benzer bir sreci geri getirebilecektir. Bu noktada
siyasetilerin ve toplumun olduka dikkatli olmas gerekmektedir.
ii) Ne Yapmalyz?
- Yeni Anayasa
- AB srecinde hzlanma
i) Neredeyiz?
- Para politikas, en baarl alan.
- Cari a zmenin bir arac olarak para politikas
- TCMB, Orkestra efi ?
- Dalgal kur mu, 1,92 mi?
Para politikas, Trkiyenin 2001 sonras dnemde belki de en iyi ynetilen alann oluturmaktadr. Enflasyonun kontrol altna alnmas, kresel kriz sonras sermaye giriindeki arta karn TCMBnin ar kredi
genilemesine kar nlem almas, dnyada dier birok merkez bankalar
miktarsal genilemeye giderken; aksi ynde miktarsal daralmaya giden bir
para politikas izlemesi nemli noktalardr. Bununla birlikte, bymenin
finansmanndaki temel sorun olan cari a dorudan krediler zerinden
zmeye almak, enflasyonun yansra finansal istikrar hedefi erevesinde
reel kur ve krediler iin saysal hedefler koymak ve bu hedeflere ulamak
iin piyasaya ar mdahalelerde bulunmak bir sorun olarak durmaktadr.
ii) Ne Yapmalyz?
- Cari a zmek
- TCMB, dk mdahale.
- Dalgal kuru korumak
Cari an zm iin para politikas sadece ksa dnemli bir enstrman
olabilir. Bunun iin reel ekonomide rekabeti artrc, piyasalar serbestletirici, devletin etkisini azaltc bir anlayn benimsenmesi olduka nemli.
Ayrca TCMBnin piyasalara daha az mdahaleci olmas ve kur riskini stlenen bir pozisyonda olmamas, dalgal kurun risk datc etkisini korumas
gerekmektedir.
4.3. Maliye Politikas
i) Neredeyiz?
- AB Bor krizi, TRde iyi gstergeler
- kame etkisini grmek
Kresel krizin zerinden be yl gemi olmasna karn, ABdeki birok
lkenin yksek kamu borluluu, dk byme, yksek isizlik durumundan kurtulamad grlmektedir. Bu durumda, tasarruflar daha gvenli grlen Almanya, Trkiye gibi lkelere ynelmektedir. Bu noktadan hareketle,
Trkiyenin nemli bir ikame etkisine sahip olduunu grmekte fayda vardr.
Nispi olarak daha iyi kamu bor gstergelerine ve yksek byme beklentisine sahip olan Trkiye, kresel kriz sonras dnemde yksek sermaye giriine
maruz kalm ve kamu reel borlanma faiz oranlar %0lara kadar dmtr.
Bu ucuz borlanma ortamnda, Trkiye iin vadeler uzarken, faizler gerilemi; ekonomik bymenin de etkisiyle borluluk rasyolar gerilemitir.
ii) Ne Yapmalyz?
-kame etkisi azaldnda?
- Yapsal bte a
i) Neredeyiz?
- hracat ve ithalatta devam eden art
Trkiye, kresel kriz sonras yksek bir byme yakalam ve ihracatta da
ykseliine devam etmitir. hracatta pazar eitliliine giden Trkiye, ikame
etkisinin de destei ile ihracat hacmini artrabilmitir.
ii) Ne Yapmalyz?
- Yksek katma deerli rnler
- Eitim ve ar&ge yatrmlarnda art
- Daha iyi finansal risk ynetimi
Katma deeri yksek rnler ihra etmeliyiz. Bunun iin ilk art eitim
sistemini daha modern ve serbest hale getirmektir. Ayn ekilde firmalarn
ar&ge yatrmlarn artrmalar da katma deerli rnlerin retilmesi asndan olduka nemlidir. Kresel kriz sonras aka grld zere, firmalarn daha iyi bir finansal risk ynetimine sahip olmas; bir finansal ok karsnda zararlarn minimize edilmesi bakmndan nemlidir.
5. Sonu Niyetine
Trkiyede 2001 krizi sonras; 1990l yllarn ve son olarak 2001 krizinin reticiliinde daha yksek ve istikrarl ekonomik bymenin yaand bir dnem olmutur. Bu reticilik, Trkiye ekonomisini daha liberal bir konuma
tamtr. Siyasi mekanizma, para politikas, maliye politikas ve da alm ve rekabet gc deiimin temel faktrleri olarak ortaya kmtr. Siyasi
mekanizmada; toplumsal tepki, zel sektrn tepkisi, AB ve IMF faktrleri
kamunun roln kstlam, toplum daha demokratik ve zgrlk bir noktaya doru ilerlemitir. Para politikasnda; merkez bankas bamszl, dalgal dviz kuruna geilmesi ve enflasyon hedeflemesi para politikasnn kamu
iin para yaratmayan, daha effaf ve hesap verebilir olmasn salam ve
Trkiye yllar sonra enflasyonu kontrol altna alabilmitir. Maliye politikasnda, Gl Ekonomiye Gei Program dier alanlarda ve zellikle kamu
maliyesinde olduka yerinde dzenlemeler getirmi ve iyi bir yol haritas izmitir. Sonrasnda gelen hkmetin bu genel ereveyi bozmamas ve 2001
krizinin kt tecrbesi nda mali disipline nem vermesi ile birlikte bte
a/GSYH ve bor gstergeleri olduka gerilemitir. 2001 krizi sonras dnemde kimi sektrlerde kamu egemenliine son verilmi, rekabeti kolaylatran dzenlemeler yaplmtr. Sonuta dorudan yabanc yatrmlar artarken,
ihracat ve ithalatta ciddi ilerlemeler grlmtr.
Bununla birlikte, neredeyiz? ve ne yapmalyz? blmlerinde akland
zere, Trkiye 2000li yllarda 90l yllara gre daha liberal bir ekonomiye
doru hareket etmi olmakla birlikte; kazanmlarn kaybedilmemesi ve daha
ileri noktalara tanmas asndan daha yaplacak ok ey bulunmaktadr.
Trkiyenin nnde; yeni bir anayasa, eletirilere daha ak bir ynetim
anlay, pozitif her gelimeyi devlete mal etmeme, eitimde rekabeti
salama, piyasalara daha az mdahalede bulunma ve piyasalar serbestletirici yapsal reformlar uygulama, ikame etkisi azaldnda faiz ve kurdaki
ykselii grme, yapsal bte ana dikkat etme, kamunun roln yeniden
tanmlama, yksek katma deerli rnlere ynelme ve daha iyi bir finansal
risk ynetimi gibi yaplmas gereken birok nokta bulunmaktadr.
Bengl Gngrmez
Dr. | Uluda niversitesi, Sosyoloji Blm retim Grevlisi
Bu yaznn yazlma gayesi, din-politika ilikisi erevesinde, modern devrimci hareketlerin dinsel boyutundan hareketle sosyolojik bir fenomen olarak
Gezi Olaylarn deerlendirmektir. nl ngiliz politika filozofu John Gray,
bize din-politika ilikisi hakknda yle syler: tarihte dntrc bir olay
olarak devrim dncesini dine borluyuz. Modern devrimci hareketler dinin
* Bu makale, 2013 Liberal Dnce Kongresinde tebli olarak sunulmutur.
127
baka aralarla devamdr. Gray, bu dncesini ifade ederken yalnz deildir. Grayin dnda Eric Voegelin, Carl Schmitt, Karl Lwith, Norman Cohn,
Igor Shafarevich, Eric von Huehnelth-Leddihn, Jacob Taubes gibi nemli
limler, Bat dncesinde Ortaa ve antik dnemi menziline alan tarihsel
almalarnda hem modern politikann hem de modern devrimci hareketlerin soy ktn aratrmlardr. Onlar bu aratrmalarnn neticesinde,
modern politik alann sekler, kutsallktan arnm olduu iddiasna ramen
bu alan igal eden modern politik ideolojilerin hakikatte kkeni Ortaadaki
Hristiyan heretik tarikatlara ve dinsel mcadelelere dayanan ve znde dinsel olan hareketler olduunu kefetmilerdir. Voegelin gibi bu hareketlerin
dorudan doruya gnostisizmin1 seklerlemesiyle ortaya kan hareketler
olduunu syleyenler olduu gibi, Yahudi filozof Lwith gibi Hristiyan teslisci yaklamn seklerlemesi ile ortaya ktn syleyenler de olmutur.
Yahut modern devlet teorisini belirleyen nemli kavramlarn znde seklerlemi teolojik kavramlar olduunu syleyen Schmitt gibi nemli alimler
politik teolojiden bahsetmitir. Bu meyanda sylenebilir ki, insan ve toplum
hayatnda din meselesi gnmzde de btn editliiyle cereyan etmeye devam etmektedir ve Batdaki Otuz Yl Savalaryla son bulmu gibi grnmesine ramen dinler sava henz nihayet bulmamtr. Modernmi gibi grnen devrim dncesi dahi bize dinlerden miras kalm dinsel bir dncedir.
Hristiyanlkn teslisci yaklamnn, hem komnizmde ilkel komnal
toplum, snfl toplum, snfsz toplum olarak, hem de Nasyonal Sosyalizmde birinci, ikinci ve nc Reich olarak yeniden ortaya ktn grebiliriz.
stersek sz konusu teslisci yaklamn seklerlemi versiyonuna talyan
faizminin birinci, ikinci ve nc Romasn da dahil edebiliriz. Heretik Hristiyan tarikatlardan dn aldklar fikir ve formlarn yannda Katoliklikten
bilhassa sola g etmi teolojik sembollerle i gren modern politik hareketler yahut ideolojiler tek Tanrl dinlerden rol alarak, dinlerin modern
hayatta gerekletiremedikleri ancak te dnyaya braktklar dinsel vaatleri politikay arasallatrmak marifetiyle bu dnyada gerekletirmek zere kitlelere sunmulardr. Cezayir asll nl Fransz dnr Albert Camus,
Marksizme bilimsel Mesihilik diyordu. Camusnun bu adlandr modern
politik hareketlerin Mesihi doasn dndmzde yanl deildir. Gerekten de Marksizmle snrl olmakszn modern topyac devrimci hareket1 gnostisizm: Ortaa Hristiyan heretiklerinin dini; bu dnyann ktlkle dolu bir hapishane olduu, dnyay bu
durumundan kurtarmak iin ise politik eylem gerektiine dair reti. ok eitli trleri olmakla birlikte en temelde
gnostisizm antik ve modern gnostikler eklinde tasnif edilir. Dnyann ktlne inanan antik gnostikler ilerine
kapanmay tercih eder ve politik eylemden uzak dururken modern gnostikler kurtulu iin politikay arasallatrrlar.
Bu mesele ile ilgili olarak bkz. Gngrmez Bengl, Eric Voegelin: nsanlk Dramas, Din-Politika likileri, Paradigma
Yaynlar, stanbul, 2011
lerin ortak noktas tek Tanrl dinlerin kurtulu iddiasn devralm olmalardr. Onlar srekli insanl bir eylerden kurtarma vaadinde bulunurlar ve
bu vaadin ikna edicilii lsnde de inan problemiyle ilikilidirler. Bu
yzden apokaliptiktirler.2 Modern politik dncede ska karmza kan ve
dnyev bir cennetin mmkn olduu iddiasn tayan devrimci umut, kkeninde Hristiyan umuttur. sann yeniden geli umudunun politikaya nakledilmi hlidir. Netice itibariyle bu dnyada cennetin, mkemmel toplumun
insan eliyle, bir baka deyile de politik eylemle gerekletirilebileceine
dair inan devrimci hareketlerin temel niteliidir. Bu meyanda kurtulu dncesi sekler bir dnce deil, dinsel bir dncedir. O, yalnzca dinsel
ya da yalnzca politik olarak da deerlendirilemez. amzn Carl Schmitt
ve Jacob Taubes gibi nemli politika bilimcilerinin deyiiyle politik teoloji olarak deerlendirilmelidir. Modern politik hareketleri tanmlarken din
kavram yerine ideoloji kavram sekler olmas hasebiyle politologlar tarafndan daha fazla tercih edilir bir kavram gibi grnmektedir fakat yirminci
yzylda kitleleri tesiri altna alan komnizm, Nasyonal Sosyalizm, faizm
gibi topik kurtulu projelerinin yalnzca ideoloji kavramyla nitelendirilmesi onlarn inan problemiyle ilikilerini ve spirtel dolaysyla da dinsel
boyutunu grmezlikten gelmek demektir.
kesinlikle dinseldir. Bununla birlikte sorulmas gereken asl sorular unlardr: Kim, kimin adna, kimi kurtaryor? Kurtarlmak istenenler gerekten
kurtarlmak istiyorlar m? Halk gerekten Tayyip Erdoandan kurtarlmak
istiyor mu? Devrimci hareket tarafndan vaat edilen yeni dzenin ya da yeni
liderin selefinden daha iyi olduunun ispat, gerekesi nedir? Yeninin eskiden
daha iyi olacann garantisi nedir? Mevcut iktidar hayat tarzmza karyor
da yenisi niye karmayacak?
Muhafazakr demokrat kimliiyle kendisini tarif eden Ak Partinin iktidara geliinden bu yana kamuoyuna pompalanan ve Babakann dindar genlik istiyoruz sylemiyle de alevlenen aktel tartma Trkiyenin gittike
muhafazakrlap muhafazakrlamad, sekler yaam tarzlarnn gittike
slami hayat tarz istikametinde dinselletirilmek istenip istenmedii sorularnda dmleniyor ve bu tartmada sekler hayat tarznn savunuculuunu
yapan kesimler toplumun bu husustaki hassasiyetlerine mtemadiyen dikkat ekiyorlar. Ancak bu sekler kesimlerin szcln yapan entelektel
evrenin kendisine sormad soru u muhkem sorudur: Dini kamusal hayatn dna srmek isteyen seklerizmin bizatihi kendisi bir din deil midir?
Modern yaam tarz ve bunun politik savunusu da bir tr dinsellik ret-emez mi? Sekler yaam tarznn hassasiyetlerine EVET, dinsel yaam tarznn hassasiyetlerine HAYIR. Byle bir politik tavrn bizatihi kendisi dinseldir ve u soru cevaplanmak zere meydan okuyucudur: dier yaam tarzlar
arasnda sekler yaam tarznn tek normal yaam tarzym gibi kabulnn felsef gerekesi ne olabilir? Sekler yaam tarzn normal yaam tarz
olarak kabul etmenin temel kriteri nedir? ounluun yaam biimi ya da
aznln yaam biimi olmas m? Bilimsel olmas m? nanca deil de akla
dayanmas m? Peki akln kendisi aklsal mdr? Vs. vs.
Bu meselenin elbette teorik ve felsef ayn zamanda da tarihsel bir arka
plan var. Politika dinden bamsz olabilir mi? Modernite bize vaat ettii
dinden bak, sekler ve dnyev politik alan gerekten sunabildi mi? Politik olanla dinsel ya da teolojik olann ilikisi nedir? Elinizdeki yazda btn bu sorular politik teoloji tartmalarndan hareketle sz konusu tarihsel
toplumsal fenomen erevesinde teferruatyla ele almak mmkn deildir.
Ancak Grayi takip edersek sylememiz gerekir ki nasl modern devrimci hareketler dinin baka aralarla devam ise seklerizm de bir izm olarak yeni
bir tr dinsellii retmektedir, seklerizm dinler tarihinde bir kesittir ve kendi dini yaama biimini de toplumun btnne normal olan bu anlaytr
eklinde benimsetme iddiasndadr. Bu dnceden hareketle Gezi hadisesi
deerlendirildiinde, Gezi hadisesinin hakikatte bir tr dinler sava olduu grlecektir; Hayat tarzlarna mdahale bal altnda politik dinlerin
Sonu
nsanlarn protesto yapma hakk vazgeilemez bir insan hakkdr ve sonuna
kadar savunulmaldr. Bu yazda dillendirilen itiraz bu hakka deil, bu hakkn Gezi Park hadisesi vastasyla icra edili metodunadr. Gezi olaylarndaki
fiziksel iddet, beraberindeki (Hsamettin Arslann deyiiyle) sembolik iddetle (sesli kfrler, kfr ierikli pankartlar, semboller vs..) saduyuya ve
demokratik bilince sahip herkes iin kabul edilebilir bir metot deildir. Protestoda atlan sloganlar ve kullanlan semboller demokratik bir protestoyu
deil, muhtevas Twitter, yani sosyal medyadan kan haberler ile dolu adeta
yozlam dinsel bir ayini artrmaktadr. Bununla birlikte, muhafazakr
kesimin protestodaki provakasyonlara gelerek sokaa inmesi iki kart grl grubun kar karya gelmesi anlamna gelir ki bu karlamann salkl
demokratik bir mzakere ve diyalog ortamn deil, tam da zm sreci ve
bar ilan edilmiken ok fazla lmn ve yaralanmann olaca kan ve iddet ortamn davet edecei aktr. Taksimin kutsallatrlyla birlikte Gezi
Protestosu gibi bir ayinin Trkiyede demokrasinin ileme metotlarndan
birisi olarak grlmesi de kabul edilebilir ve hakl bir tavr deildir. Varsayalm ki muhafazakr kesim bir milyon kiiyi camilerden rgtleyip Taksime
toplasn ve buraya cami istiyoruz diye slogan atsn. Hakl m saylacaktr?
Bir mesele tartlrken ok fazla kiiyi meydanlarda toplayan, ok fazla baran, ok fazla kfr eden, bu yolla kamusal alanda daha fazla grnr olan
hakl m saylacaktr?
Bugn Batda soldan gelen bir dnr olan Habermas post-sekler toplumdan bahsediyor. Bat dncesi yeni dinsellik biimleriyle nasl baa kacan, onlar nasl anlamak gerektiini tartyor. Heideggerden beri, Bat
dncesinde metafizii kovan bir metafizikten, sekler metafizikten, politik dinlerden ve politik teolojiden entelekteller srekli bahsediyor ve
gnmz politik hareketlerinin doasn felsef olarak anlamaya alyor.
Bugne kadar Gezi park hadisesi ile alkal pek ok ey yazlp izildi. Devletin iddeti, protestocularn iddeti, Babakann uslubu vs.. Elbette bu etkenler hadisenin ele alnnda tek tek incelenmeli ve deerlendirilmelidir.
Fakat bu hareketin doasna ilikin felsef aklamalar yetersiz kalmtr. Bu
deerlendirmeler artk birer kliedir. Bize daha stten daha genel bir bak
da gereklidir ki ihtiyacmz olan bu bak siyaset felsefesinin bak bir baka
deyile de politik teolojinin bak olabilir.
Melih Yren
Yrd. Do. Dr. | Aksaray niversitesi, Felsefe Blm retim yesi
Liberalizm ve oulluk
Siyaset kuramclarnn ve dnrlerinin son eyrek yzyldr giderek artan
bir ekilde kltrel ve sosyal oulluk zerinde dnmeye, onu farkl boyutlaryla anlamaya altklarna tank olduk. zellikle kendilerini liberal
dnce gelenei iinde konumlandran veya bu gelenekle bir ekilde ilikilendiren siyaset kuramclar bu konuda daha zel bir gayret gsterdiler. Etnik, dinsel, cinsel ve ideolojik eitliliin unsurlarndan mteekkil oulluk
manzarasnn ihtiva ettii ak veya rtl, mevcut veya muhtemel, gerek
yahut muhayyel sorunlar liberal paradigma araclyla ele almaya ve zmeye teebbs ettiler. Bu teebbslerde liberalizmin merkez deerlerinden
hangisini ve nasl esas alp yorumladklar, dolaysyla onu dier merkez liberal deerlerle ne ekilde ilikilendirdikleri ile balantl olarak oulluk
meselelerinin anlamlandrlmas ve zlmesi konusunda farkl baklar ve
yaklamlar ortaya koydular. Bylece liberalizm bu konuda deiik versiyonlar ve tonlaryla devasa oulluk manzarasndaki yerini ald.
Bu manzaradaki problem, szkonusu versiyonlarn ve tonlarn oullukla ilikilerinin dayandrldklar merkezi liberal deerin kavranna ve dier
(liberal) deerlerle ilikilendirilme ekline gre byk bir mahiyet farkll
gstermesinin kanlmaz olmasdr. Kastettiimiz ey phesiz oulluun
* Bu makale, 2013 Liberal Dnce Kongresinde tebli olarak sunulmutur.
133
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 135
Bu konuda daha yakn tarihli bir rnek Chandran Kukathasn Liberal Archipelago adl eseridir. Kukathas bu eserinde oullukla baka bir temel liberal
deer olan hogry merkeze alarak iliki kurar. Kukathasn endiesi, John
Rawls, mensubu olduu toplumun oulluunun ierdii eitlilik unsurlar arasndaki sosyal uyumun ve birliin hakkaniyetsizlik yznden bozulmas ihtimalini ima eden ve bu nedenle hakkaniyet olarak adalet ilkelerini tesis
etmeye ynelten endiesinden ok farkldr. Kukathas, oulluun ierdii
eitlilik unsurlarnn mesela Rawlsn anlad anlamda hi de sosyal uyum
ve birlik iinde olmalar gerektii dncesinde deildir. Soru(n) farkl insanlarn bar iinde ve zgrce nasl birlikte yaayabilecekleridir?4
Bu sorunun Kukathasa gre dikkat ekici bir cevab liberalizmdedir.
Kukathas, liberalizmi farkl inanlarn ve hayat tarzlarnn birarada var olmasna msaade eden kurumlar destekleyerek insani eitlilie cevap veren
siyasi bir bak as5 olarak tanmlar. Liberal bak as veya zihniyet modern dnyada dinsel ve ahlaki deerlerin okluu ve eitliliinden kaynaklanan oulluunu kabul eder ve hogrden yanadr.6 Liberalizm bylece
iinde bireylerin karlarnn topluluun karlaryla mkemmel bir uyum
haline getirildii organik ve manevi olarak birlemi sosyal dzen fikrini reddederek dier siyasi felsefelerden farkllar.7 Bu bireylerin farkl amalara
sahip olduklar; herkesin paylamas gereken tek bir ortak gayenin bulunmad ve nihayet szkonusu farkl amalarn zorunlu olarak atacaklar8
anlamna gelir. Liberal bak asndan buradaki problem bu atmalar ve
anlamazlklar ortadan kaldrmaktan ziyade dzenlemektir.9
Kukathas oulluun ieriini oluturan eitlilik unsurlarnn birarada
barl ve zgrce varolularn temin ve garanti etmeye ynelik bir deer
olduunu dnd iin hogr merkezli bir liberal teori gelitirme teebbsnde bulunmaktadr. Kukathasn teebbs de tpk Rawlsn teebbs gibi, liberalizmin her halkarda oulluun ve onun ieriini oluturan
eitlilik unsurlarnn birbirleriyle ilikilerinin bir olgu olarak kabul edildii politik bir perspektifi ve anlay temsil ettiini ortaya koymaktadr. Yine
Kukathasn kuram da liberal dnce geleneiyle ilikilendirilen kuramclarn hangi temel liberal deeri ne ekilde merkeze aldklarna bal olarak
4 Chandran Kukathas, Liberal Archipelago: A Theory of Diversity and Freedom, Oxford: Oxford University Press,
2003,s.2
5 Kukathas,a.g.e.,s.2
6 Kukathas,a.g.e.,s.2
7 Kukathas,a.g.e.,s.2
8 Kukathas,a.g.e.,s.2
9 Kukathas,a.g.e.,s.2
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 137
artn oluturan bir olgudur.12 Gnmz dnyasnn kltrel oulluk manzarasn oluturan tezahrlerinin azmsanmayacak bir ksm iin Millci birey
nosyonunun kendi kltrel dnyalarnda kendiliinden ve doal bir karl,
bununla balantl olarak da bir anlam yoktur. Ancak, bu belirgin farklla
ramen Millci eitlilik kavraynn 21. Yzyl oulluk ieriini oluturan
unsurlar u veya bu ekilde, u yahut bu lde ama mutlaka etkilediini
sylemek mmkndr. Bunun nedeni, birey zgrl ve zerkliinin deerine ilikin temel fikirlerin ve ilkelerin modern sekler piyasa toplumlarnda
iktisadi ve demokratik sreler ve popler kltr mekanizmalar vastasyla
geni toplumlara mal edilmi olmasdr. rnein Bat dnyas son elli yldr
giderek artan bir fikri, dini, etnik ve kltrel oullama yaamaktadr. Bat
metropollerinin karakteristii heterojen nfus dokusudur. Bu dokuyu oluturan unsurlardan bazlar Batl geni toplumlarda son derece deerli bulunan
ve kltrel olarak iselletirilmi olan mesel bireysellii ve bireysellikle ilgili deerleri nemseyemeyebilirler. Bununla birlikte onlar, kendi inanlar
ve deerleri asndan kstlayc ve engelleyici tutum ve uygulamalara maruz kalmalar durumunda bu toplumlarda sosyal dzenin kurucu deerlerine
ve kurumlarna bavururlar. Fikir ve ifade zgrlnn hayati bir boyutu
olarak inan zgrlyle ilgili birtakm problemlerle yz yze kaldklar
zaman bu konudaki belli bal Millci argmanlarn bireyler olarak inanlarn zgrce yaama haklarnn siyasi ve sosyal planda tannmas bakmndan
kendilerine ok gl bir ahlaki-entelektel zemin sunduunun farkndadrlar. Onlarn bu tr sorunlarla yz yze kaldklarnda yapmalar gereken eylerden birisi, inanlaryla kendi bireysellikleri arasnda Millci bir balant
kurmaktan ibarettir. Byle bir balant, iinde yaadklar geni toplumun
oulluk ieriini oluturan unsurlaryla bir diyalog ilikisine gemeleri anlamna geldii gibi, kkeni itibaryla faydac bir motife dayansa bile, bu deerlerin iselletirilmesi, dolaysyla kendi inanlarnn ve bunlara dayal
hayat tarzlarnn garantisi olarak kavranmasn ifade edebilir.
21. Yzyl oulluu, bundan tr, en katksz grnen veya kendi adlarna bu tr bir iddiada bulunulan unsurlarnn bile artk hibrit bir karakter
kazand bir eitlilik ieriini temsil etmektedir. Bu olgu genelde liberalizmin, zelde liberalizm-oulluk ilikisinin rasyonalist bir epistemolojik
zeminde zc ve kktenci bir ekilde kavranmasnn onun oulluk iddiasn zayflatt anlamna gelmektedir. John Rawls oulluk unsurlarnn bir
ekilde gnll olarak taraf olduklar, bundan tr de onlar arasnda sosyal
uyumu ve birlii salama iddiasndaki datc adalet anlayna dayal sos12 Millin eitlilik, bireysellik, zgrlk ve zerklik arasnda kurduu iliki iin bkz. Melih Yren, Liberal Bir Deer
Olarak Ahlaki ve Siyasi Hogr, stanbul: YKY, ss.112-176.
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 139
Humecu oulluk
Hume, kendisine yaad ada ve 19. Yzylda hi de itibarl bir sfat saylamayacak olan pheci etiketi yaptrlm byk bir filozoftur. Bu etiketin
kt hreti, baz felsefe tarihileri tarafndan esasen kk bir Hume saylan17 John Stuart Mill gibi filozoflarn kendisine Tory yahut muhafazakr
yaftasn yaptrm olmalaryla daha koyulamtr.18 Humeun phecilii
ve bu pheciliin mahiyeti bu almann konusu deildir. Burada bizi ilgilendiren ey, Humeun almasnn bir btn olarak zc ve kktenci olmayan, dolaysyla eitlilii ok daha doal ve problemsiz bir ekilde kavrayan
bir liberal oulluk perspektifi sunmasdr.
Bunun temelinde Humecu epistemolojinin ve insan eylemlilii teorisinin
felsefeden nihai hakikatler bekleyenlerin bu beklentilerini karlamak bir tarafa, bu tr beklentilerin beyhudeliini ortaya koyacak ekilde kurgulanm
olmas bulunmaktadr. Bu kurgunun merkezinde Humeda insan eylemliliinin nihai olarak akldan deil duygulardan tremesi19 vardr. Felsefeyi
16 Etyen Mahupyan, Liberallerin Demokratl, Zaman, 23 Eyll 2012.
17 Bertram Laing, David Hume, Bristol: Thoemmes Antiquarian Books, 1990, s.11
18 John Stuart Mill, akt. Donald Livingston, On Humes Conservatism, Hume Studies, Volume XXI, Number 2, November
1995, s.153.
19 Dennis C. Rasmussen, The Pragmatic Enlightenment, New York:Cambridge University Press, 2014, s.31
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 141
hakikate gtren bir yol olarak grenler iin bu kabul edilemez bir durumdur.
Mill, mesel, Humeun muhakeme melekelerinin yksekliine besledii hayranl byk bir aklkla ifade etmektedir. Ancak ona gre hakikat saygs
Humeun karakterinin hibir parasn ekillendirmemiti. Hume artc
bir keskinlikle muhakeme ediyordu; fakat muhakemelerinin hedefi hakikate
ulamak deil, aksine ona erimenin imknsz olduunu gstermekti.20
Millin hakikatin eriilebilir olduu ynndeki bu inanc, onun eitlilik
savunusunu niin bireysellik, zgrlk, ilerleme yahut gelime ve dorudan
bu kavram kullanmam olsa da zerklikle sk skya ilikilendirdiini ortaya
koymaktadr. Bu inan ayn zamanda Millci liberalizmin bu deerlerin zc ve
kktenci savunusuna dayanan bir liberal baka vcut vereceini, bylelikle
eitliliin hakikat statsne ykselttii szkonusu deerlerin gelimesine
hizmet etmeyen tezahrlerine scak bakmayacan ima etmektedir.
Humeun kar olduu tam da bu bakn zeminindeki felsefe kavraydr. u pasaj, Millin kendi konumu asndan Humeda grd tehdidi aslnda doru tehis ettii anlamna gelmektedir. Fakat bu pasajn asl nemi,
onun eitlilik unsurlar asndan ok daha vaatkr bir liberal oulluk
kavraynn kilit noktas olmasndan kaynaklanmaktadr.
Uzun zamandr, filozoflarn btn konulardaki hkmleri zerinde pheyle kafa yoruyor; kendimi daha ok onlarn ulatklar sonular kabul etmekten ziyade tartmaya ynelik bir eilim
iinde buluyorum. Onlarn neredeyse istisnasz yatkn grndkleri bir hata var: kendi ilkelerine fazlasyla balanarak doann btn operasyonlarnda son derece etkili olan muazzam
eitliliini nemsemiyorlar. Bir filozof, belki birok doal etkiyi izah etmekte baarl olan
herhangi bir ilkeyi bir kere kabul etti mi, ayn ilkeyi btn varlklara genileterek her fenomeni,
en tahripkr ve sama bir akl yrtme bile olsa, bu ilkeye indirgiyor. Zihnimizin dar ve kstl olmas yznden, doann eitliliine ve kapsamna ynelik kavraymz geniletemeyiz;
fakat onun operasyonlarnda, bizim speklasyonlarmzda olduumuz kadar snrl olduunu
tahayyl edebiliriz.21
David Humeun bu eletirisi gnmzn entelektel iklimi iinde phesiz her eyden moderniteye ve Aydnlanmaya damgasn vuran Kartezyen rasyonalizmin temsilcileriyle ilikilendirilecektir. Bu ilikilendirmede Humeun
20. Yzyldaki belki de en nemli takipisi ve yorumcusu sayabileceimiz
Friedrich von Hayekin byk bir katks vardr. Hayek bata Fransz ve Rus
devrimleri olmak zere 18. Yzylla 20. Yzyln ilk yarsnda hkimiyet kurmu byk sosyal alt st olulara yol aan otoriter-totaliter ideolojilerden
Aydnlanma dncesini ekillendiren akl anlayn sorumlu tutar.
20 John Stuart Mill, akt. Donald Livingston, On Humes Conservatism, Hume Studies, Volume XXI, Number 2, November
1995, s.153.
21 David Hume, The Sceptic, Essays Moral, Political and Literary (ed. Eugene A. Miller), Indianapolis: Liberty
Fund,1985,s159-160.
22 F.A.Hayek,The Legal and Political Philosophy of David Hume, The Trend of Economic Thinking, Indianapolis: Liberty
Fund, 2009,s.103.
23 Hume, nsann Anlama Yetisi zerine Bir Soruturma (ev. Oru Aruoba)Ankara: Hacettepe niversitesi Yaynlar,1976,
s.21-22.
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 143
unsurlar sosyal dzen asndan pekl belli riskler ve tehlikeler dourabilirler. Fakat bunlar, insan eylemliliini asli dinamikleri olarak tutkular ve
bu tutkular harekete geiren mekanizmalar etkileyen duygusal faktrlerle
dorudan doruya balantldr. Bu faktrler insan eylemliliinin sz konusu dinamiklerine negatif bir balamda iddet ve g veriyorsa bu riskler ve
tehlikeler ok somut bir nitelik kazanabilir ve fiilen gerekleebilirler. te
Humeun oullukla ilgili bakn bu risk ve tehlikeleri minimize etme endiesinin belirlediini syleyebiliriz. Onun derdi, oulluk ieriini oluturan
unsurlarn arlklarn olabildiince trpleyerek onlar mutedillemeye
ynelten meden bir siyasi-sosyal dzenin artlarn akla kavuturmaktr.
Humeun felsefeden tarihe kadar btn entelektel gayretlerini ve eserlerinin kurgusunu bu pratik sosyal-siyasi ihtiyacn ekillendirdiini syleyebiliriz. Duncan Forbes bundan tr Humeun btn almasn safhaya
ayrm ve onu deien artlara ve yeni frsatlara ilikin bir politik eitim
program24 eklinde tanmlamtr.
Bize gre de bu programn boyutu bulunmaktadr. Birincisi, oulluun kaynaklarn ve dinamiklerini daha iyi anlamamza yardmc olacak bir
bilgi ve insan eylemlilii aklamas sunmasdr. Bu aklama, insan doasnda bireysel ve sosyal atmalar reten veya tetikleyen dinamiklerin iliki
ve etkileim mekanizmalarnn bilgisini ierir. Bylece onlarn dourduu
gerilimleri sosyal dzeni tehdit etmeyecek bir ekle ve lye indirgemeye,
neticede de onlar ba edilebilir hale getirmeye yneliktir. Rotweinn dikkat
ektii gibi, Hume bu teebbsyle, tm insan davranlarnn altnda yapan
yapnn bir btn olarak insanlk iin ortak olan niteliklerini ve ilikilerini
tecrbeden hareket ederek analiz eder ve damtr.25 Humeda da bylece evrensel bir insan doas anlay bulunduunu syleyebiliriz. Ama bu evrensellik tek bir ilkeyle izah edilebilecek bir hakikate tekabl etmez veya byle
bir hakikate indirgenemez. Bunun nedeni onun insan doasnn evrenselliini tutkular ve iinde tutkularn etkinletii mekanizmalarla aklam olmasdr. Humeda ahlkn evrensellii akla deil duygulara, yani insanlarn
ayn tr eyler karsnda evrensel olarak ayn duygular hissetmelerinden26
dayandrlr.
Humeun teebbsnn ikinci boyutunun bizim iin iki adan nemli olduunu syleyebiliriz: Hume burada ilkin oulluk ieriini oluturan unsurlar arasndaki atmalarn nedenlerini ortaya koyar. kincisi onlar bir
24 Duncan Forbes, Humes Philosophical Politics, Cambridge: Cambridge University Press, 1975, s.x
25 E.Rotwein, Introduction, David Hume Writings on Economics, s.xx-xxi.
26 C. Berry, akt. Dennis C. Rasmussen, The Pragmatic Enlightenment, New York:Cambridge University Press, 2014, s.36
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 145
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 147
lar szkonusuydu. Britanya toplumu daha nce hibir yerde benzerine tank
olunmam iktisadi bir dnm ve onun ortaya kard sorunlarla kar
karyayd. te Hume byle bir dnemde toplumun problemlerini berraklatrmaya ve problemleri zecek areler teklif etmeye alyordu.33 Ancak dnemin btn parlaklna ramen Britanyann neredeyse koca bir yzyln
igal eden i savan anlar tazeydi. sava noktalayan anl (glorious) Devrim, Britanyann yazl olmayan Anayasasndaki hassas dengelere belirgin
bir istikrar kazandrm olmakla birlikte, bu dengelerin bozulmayacann bir
garantisi yoktu. Byle bir eyin yaanmasnn Britanya iin tam bir felaket
olaca akt. nk Humeun doumundan sadece yirmi nce kazanlm
olan bu istikrarn bedeli ok ard. Hume, Hobbesa insan insann kurdudur
dedirten bu dnemi u ekilde tasvir eder:
Hibir halk detlerinde, bu dnem esnasnda ngiliz ulusunun geirdiinden daha ani ve tam
bir deiime maruz kalamazd. Huzurdan, uyumdan, itaatten, arballktan bir anda blnme,
fanatizm, isyan ve neredeyse cinnet hline getiler. ngiliz partilerinin iddeti imdi hayal edebileceimiz her eyden aryd: bunu birazck daha srdrselerdi, eski katliamlarn ve srgnlerin btn vahetini yaamak tamamen kanlmaz olurdu. Partiler arasnda hibir sosyal iliki
kalmamt; ne evlilikler ne de ballklar szkonusuydu. Bu iki hizbin detleri en uzak uluslarn
detleri kadar ztt.34
anl Devrim, parlamento ve kral arasndaki g dalmn parlamentonun ar basaca bir ekilde istikrara kavuturmu olmakla birlikte, yukarda belirttiimiz gibi, bu istikrarn bir garantisi yoktu. Humeun Britanya
Anayasasnn cumhuriyeti bileeni olarak niteledii Devrimin muzafferleri,
yani Whigler, monarinin topyekun ilgasn pekl talep edebilirlerdi. Nitekim edenler de vard. Hume Of A Perfect Commonwealht denemesinde
ortaya koyduu zere kendi tercihi apak cumhuriyetten yana olmasna ramen byle bir ihtimalin gereklemesinden byk endie duyuyordu. Bunun
nedeni, Britanya monarisinin bir cumhuriyete dnecek ekilde zlmesinin bir insann kendi odasnda planlad gzel bir hayali cumhuriyetle
noktalanmayacak35 olmasdr. Byle bir durumda Avam Meclisi seimlerinde
i sava tehlikesi doabilecektir. Tehlikenin devam etmesi halinde ise kendi
iinde yeni hiziplere blnebilecek bir partinin tiranlndan strap ekilmesi ve sonuta mutlak monariye dnlmesi szkonusu olabilecektir.36 Esasen
Humeun muhtemelen endielendii ey yukardaki pasajda tasvir ettii felaketlerin tekrarlanmasdr. Bu onun meden sfatyla talandrd Britan33 Rotwein, a.g.e.,s.ix
34 David Hume, History of England Volume VI, Indianapolis: Liberty Fund, 1983,s. 141.
35 David Hume, Whether The British Government Inclines More to Absolute Monarchy, or to A Republic?, Essays:Moral,
Political and Literary, Indianapolis:1985, s. 51-53
36 David Hume, Whether The British Government Inclines More to Absolute Monarchy, or to A Republic?, Essays, s.
51-53.
ya sosyal-siyasi dzenin mevcut durumunu korumas konusundaki arzusunun da balca sebebi saylabilir. Ancak Humeun empirist gz tesis edilmi
meden bir sosyal dzen kadar, tesis edilememi sosyal dzenler hakknda
da keskindir. Gzlem menzili iinde bu kez rlanda vardr:
Avrupada blnmelerin en iddetli ve en nefret dolu olduunu gzlemlediim lke RLANDAdr.
Bu, Protestanlar ve Katolikler arasnda en sradan nezket ilikilerinin kesilmesine kadar varr. Onlarn zalimce ayaklanmalar ve birbirlerinden aldklar vahi intikamlar, bu lkenin kargaasnn, yoksulluunun ve nfus azalmasnn balca kayna olan karlkl kt niyetin
sebepleridir.37
Hume, Britanyann nispeten yakn bir tarihte, rlandann kendi yaad ada tasvir ettii manzaray adeta bir barbarlk durumu gibi grr. Barbarlk Hume iin medenliin tam kartdr. Barbarln sosyal tezahrleri
Sava ngilteresinde ve yaad dnemin rlandasnda grld zere
dinsel topluluklar arasnda her trl en basit meden ilikilerin dahi ortadan kalkm olmasdr. Selamn sabahn kesilmesidir. Barbarlk sosyal dzlemde ngilizlerin skolara kar tutumlarnda veya Amerikada kolonilere
ynelik politikalarnda olduu delice ve habis fke38 ve pein hkmllk ve anlay ktl39 olarak da tezahr edebilir. Ksaca barbarlk lmlln yok olduu bir sosyal vasatn insan davranlarnda kendisini topyekun aalama, damgalama ve dmanlatrma vb. olarak gsteren hkim
etkilerinin niteliidir. Ancak barbarln tezahrleri sadece sosyal alanla
snrl deildir. Siyasi dzlemdeki sonular ok daha ardr ve esasen
buradaki etkileri, sosyal alandaki barbarlk tezahrlerinin ok daha ar
manzaralar gstermesine yol aabilirler. Hume barbar nitelemesini siyasi
anlamda zellikle denemelerinde ve tarih almasnda kullanmtr. Siyasi
anlamyla barbarlk Hume iin siyasi uygulamalarda keyfilii, lszl
ve belirsizlii, tek kelimeyle hukuksuzluu ifade etmektedir.
Hume, mesel, sanatlarn ve bilimlerin douu ve ilerlemesiyle ilgili denemesinde hkmetinin genel yasalarla dengelenme zorunluluunu farknda olmayan ve btn gcn btn gcn daha aa yneticilere delege
eden cahil ve bilgisiz monarklar40 eletirir. Bu yneticileri barbar monarklar, ynetimlerini ise barbar monariler olarak niteler. ngilterede Cromwell
dnemine ynelik eletirileri onun barbar bir siyasi ynetimle ne kastettiini
somut bir ekilde ortaya koymaktadr. Cromwell ynetimi, Hume iin, barbar
bir yneticinin nasl her zaman ayn ekilde davrandna ilikin teorisini
37 David Hume, Variant Readings, Essays, s. 640.
38 J.Stewart, The Public Interest vs. Old Rights, Hume Studies, Volume XXI, Number 2, November 1995, s.181.
39 Stewart, a.g.m., s.181.
40 David Hume, Of The Rise of Arts and Sciences, Essays, s.117.
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 149
nsan Doas ve Meden Bir Bar oulluk: Humecu Bir Perspektif 1 | 151