yahut Hi!
Ahmet Haim
NOTOS
GEZ KTAPLII
Ahmet Haim
P aris, Fra n kfu rt... ya h u t H i !
Ahmet Haim
Paris, Frankfurt... yahut Hi!
Y A Y IN A H AZIRLA YAN
Serdar Soydan
Ahm et H aim
Badatta dodu (1884). Annesinin lm zerine on iki yanda stanbul'a gel
di. Galatasaray Sultanisi'ni bitirdikten sonra Reji idaresine memur oldu, bir
yandan da Mekteb-i Hukukta yksek renimini yapyordu. Hukuku brakp z
mir Sultanisi'ne Franszca retmeni oldu (1908-1911). Sanayi-i Nefise Mektebinde (Gzel Sanatlar Akademisi) mitoloji dersleri hocal ve Mlkiye Mektebindeki Franszca retmenlii grevlerini lnceye kadar srdrd. Galata
saray'da okurken edebiyat retmeni olan Ahmet Hikmet Mftolu'ndan ald
edebiyat zevk ve hevesiyle iire ynelen, ilk iirini 1901 balarnda yazp ya
ymlayan Ahmet Haim, zmir'deki retmenlii srasnda Fecr-i ti topluluu
na katld. 1911'de yaymlanan Gl Saatleri adl iir kitabyla hakl bir hret ka
zand. Fecr-i ti daldktan sonra siyasi ve edebi akmlarn dnda kendine has
bir iir ve dzyaz anlaynn tek temsilcisi olarak kald. Tm de aruzla yazl
m, ak ve doa izleklerini ileyen, sembolizm akm anlayna uygun iirlerin
de hayale ve mzie byk deer verdi, ahengin etkilerinden yararland, d
dnya gzlemlerini bir prizmadan geirerek deitirip ssleyerek yanstt.
1933te stanbulda ld. Eserleri: Gl Saatleri (iirler, 1921), Piyale (iirler,
1926,1928), Gurabhne-i Laklakan (fkralar, musahabeler, 1928), Bize Gre (fk
ralar, 1928), Frankfurt Seyahatnamesi (Gezi yazlar, 1933).
N D EK LER
15
Paris 1929
55
75
O belde
H angi bir kta-y muhayyelde?
H angi bir nehr-i dr ile m ahdd?
Bir yalan yer m id ir veya mevcd
Fakat bulunm ayacak bir m elz-i huly m ?
B ilm em ... Y alnz
Bildiim , sen ve ben ve mi deniz
Ve bu akam ki eyliyor tehzz
Bende evtr- hzn ilhm .
Uzak
Ve mi glgeli bir beldeden cd kalarak
Bu nefy hicre, mebbed bu yerde m ahkm uz.
O belde
H angi hayali ktada?
H angi uzak nehir ile sn rl?
Bir yalan yer mi veya mevcut
Fakat bulunm ayacak bir d sna m ?
B ilm em ... Y alnz
Bildiim sen ve ben ve mavi deniz
Ve bu akam ki
Titretir bende hzn ve ilham tellerini.
Uzak
Ve mavi glgeli bir beldeden ayr kalarak
Sonsuza dek srgn ve ayrla m ahkm uz bu yerde.
- O Beldeden
ynlar tarafndan yazann gazetedeki br yazlar ile kitaplamt.1 Yazarn tm gezi yazlarn ilk kez bir araya getiren bu
kitap, Ahmet Haimin gezi edebiyat klliyatna katksn b
tnlkl bir ekilde sunmay amalyor.2
***
lk zlenimden Sonra
Vapura binerken ilk duygularma dair yazdm satrlar
okuyan okuyucu, o karanlk fikirlerle mutlaka ekmece hiza
sna gelmeden kendimi denize attma ve yze yze sahile
ktma hkmetmitir. Halbuki bilakis ak hava, yorgun
asabmn gergin ipleri zerinde tneyen kara kular kard ve
onlarn yerine mart gibi beyaz ve hafif birtakm nee kulan
getirdi.
Bergsonun rencisi Profesr Mustafa ekip Beyin dersle
rini veya neriyatn takip edenler bilir ki, insann hem bir u
uru, hem de bilinalt ismini verdikleri gizli bir basireti vardr.
Denizin yeil bir karanlk hkm sren dibinde biten renkli
sngerler ve kpkzl mercanlar gibi, ruhun da alt tabakalarn
da grnmez bir mantn garip nebatat dal budak salar.
Hareketlerimizin ekserisi ite bu dilsiz zeknn emirleriyle
vuku bulur. Bu muhta olduum seyahati bana yaptrmak iin
bilinaltm, tembel ve ahmak uurumu, topal bir merkebi y
Paris Sabah
Caddelerinde, kimsenin hayretini uyandrmakszm, kendi
memleketlerinde imi gibi, rahat rahat, salma salma dolaan,
sar pabulu ve bornozlu Afrikallar, altn dili ve gzlkl si
yahiler, entarili inliler, alvarl Siyamllar, Krtler, Rumlar ve
Ermenilerden ziyade bilhassa, ufak yapl, siyah gzl, siyah
sal, ayan- dikat derecede gzel yerli kadnlaryla yolcu ze
rinde derin bir intiba brakan renkli ve grltl Marsilyada
yirmi saat durduk. Bu mddet zarfnda, Cook Ajansnn oto
karyla, bir yn ngiliz ve Amerikal seyyahla birlikte ehrin
grlmesi mutat olan yerlerini ve abidelerini grdk. kinci
gn, akam saat 19.48de Parise hareket eden eksprese bin
dik. Bizde ekspres denince, hatra bir tek tren gelir. Hayr!
Marsilyadan Parise gnde drt ekspres gider ve her ekspresin
kalk saatinde, beer dakika fasla ile ve lzumuna gre da
ha fazla tren hareket ettirilir. Ben ve dostlarm bin zahmetle
Hayvanlar Arasnda
Parisin byk hayat stmasna tutulduktan sonra yapmaya
hi vakit bulamayacam bir ziyarete ilk gnm hasretmeyi
muvafk buldum. ndiim otelden pek uzak olmayan doal ta
rih bahesindeki hayvanlar grmek istiyordum. Trenin yor
gunluunu scak bir banyo ve iyi bir kahvalt ile geirdikten
sonra o tarafn yolunu tuttum.
Eyll sonunun bu kapank ve serin gnnde bahenin b
tn aalan durgun ve karanlk... Havuzlarn sulan, bulutlu
semann akisleriyle kirli bir katran renginde... Neesiz fskiye
ler, havada tutunamyor... Derinden derine, perian ku fer
yatlar, bin tempoda hayvan barmalar iitiliyor... nsan daha
kapdan girerken bir gurbet ve strap bahesinin eiine ayak
bastn anlyor.
Evvela kularn bulunduu tarafa saptm. Birer byk oda
geniliindeki kafeslerinde, Hindi inden getirilmi leylek bi
iminde birtakm tyleri dkk kular, boyunlarn ekmi,
nihayetsiz bir hzn iinde dnp durmakta. Bu bedbaht
larn kafesi yannda, ak bir saha zerinde dikili kazklarn
ucundaki halkalara tnemi renkli papaanlar, kafeslerde
mahpus hasretli kularn havaya datt anlatlmaz elemi bir
dereceye kadar tadil ediyor. Daha biraz tede, baka bir byk
kafesi dolduran ufak Senegal kular, renkli tyleriyle bir son
bahar bahesinin keskin ieklerini andryor. Bu masum
mahluklar, bulutlu havay bir akam balangc zannederek
dallan zerinde sralanp uyumaya hazrlanyor. Daha tede,
Paris
Seyahate kan bir dostunuzun size her vard yerden
muntazaman mektup, kart yazarken birdenbire susmas, ya l
dne veyahut Parise vardna delalettir. Parisin havasna
giren adam, mektup yazmak iin artk vakit bulamaz, byle
eylerle megul olmay hi dnmez.
Batanbaa mamur, sekiz on katl, bir hiza zerine dizilmi
asil talan, havadan ken tozlarla simsiyah, ayn mimaride
koskoca apartmanlar... Sultanahmet Meydan geniliinde, as
falt veya tahta ve nadiren granit deli, ehrin her istikametine
uzanan, aal aasz, sonu gelmez caddeler... Akla aknlk
veren maazalar, kahveler, barlar, tiyatrolar, mzeler, bahe
ler, parklar, heykeller, abideler, taklar... Oklar siyah bulutlan
delen, mermerleri dantela haline getirilmi asrlardan kalma
tarihi kiliseler.
Burada, adm banda, Hamitin Londray tarif eden o me
hur msralar hatra geliyor:
Drttalimler, rasadgehler,
Sonra birok mesiri dni, ilh...
Gecenin karanlklar iner inmez batan baa sar, krmz,
lacivert klardan oluan kl bir mimariye dnen bu er
eve iinde, gnn hemen her saatinde caddeleri dolduran te
miz, gzel, terbiyeli, endiesiz karncalar gibi faal bir insan ka
Paris Kadn
hreti dnyay tutan Paris kadn nadiren gzeldir. Paris
caddelerinde tesadf edilen gzel kadnlar, ekseriyetle ya ce
nuplu veyahut ecnebidir. Fakat, gzellik anlayma uygun bir
lr. Bir gece, Montpamasseta ssl bir bar, kibar bir kadn ve
elence yeri olan Coupolle Kahvesinde bir arkadala beraber
otururken, yanmzda gazetesini okuyan gen bir kadnla tesa
dfen ahbap olduk ve be dakika iinde eski ahbaplar gibi ko
numaya koyulduk. Arkadam, szn geliiyle Fransz kad
nnn maddiyatperestliinden ve paraya dknlnden te
essfle bahsetti ve ahlaki mtalalardan rlm keskin bir nu
tuk att. Gen kadn, lakayt gzlerle bu uzun ve Asyaya zg
hitabeyi dinledikten sonra, pembe dudaklaryla u ksa ve ma
kul cevab verdi:
Ne iin paray kazanmak istememeli? nsan parasz ve fa
kir olduktan sonra...
Filhakika den Fransz kadn yalnz fakir, safdil ve talih
siz olanlarn snfmdandr. Fakat bunlarn ruhu, kirli etleri
iinde snmeyen bir mcevher gibidir. Fransz kadn ru
hunu cisminden ayrmay biliyor. Bu byk bir hner ve kfi
bir fazilettir.
Neesiz Paris
Her bir ta bin bir eit sanatkr eliyle kutsi bir mahiyet al
m ve bir gn yeraltna gese, eski Yunan medeniyeti yknt
larndan bir kere daha kymetli bir harabe lemi brakacak
olan Paris ehri iinde, imdi eski neesini ksmen kaybetmi,
aim hafife krk bir halk yayor. Bunu grmek ve hissetmek
iin hi de fazla dikkatli olmaya lzum yok.
Bir Amerikal muharrir New York Herald gazetesinde, Pa
risin bu gze arpan somurtkanl hakknda zalimane bir
makale neretmiti. Btn Paris matbuatnn mukabele ettii
bu yazda ezcmle deniyordu ki: Btn yerlileri siyahlar giyi
nen bu ehirde, renkli elbiseleriyle esmer havaya cazibe da
Sebze Yiyiciler
Avrupa yoluna ktm gnden beri sebzeye hasret kalm
tm. Vapurdan itibaren gdamz muhtelif kara ve deniz hay
vanlan etlerinden ve iki olarak araba mnhasr kalmt. Yal
nz Fransa topra zerinde yaayanlann boazndan, her gn
biftek, rumstek, rozbif ve atobriyan eklinde muazzam bir da
na, kz, domuz, kei, at ve eek srs geer ve Seine Neh
ri geniliinde de bir arap nehri bu sry ayn yoldan takip
eder.
Geri bu beslenme tarz beni senelerden beri bilmediim
bir sindirim sistemi shhatine mazhar etmiti. Fakat buna mu
kabil cismimde ruhumun tyl, dili ve trnakl bir mahluka
dntn hissetmek ezasyla rahatsz olmaya balamtm.
Bir gn, otelde tantm bir ngilizle birlikte nadir bir ki
tabn peinde Saint-Germaine Bulvarnn eski kitap satclan-
nm bulunduu yan sokaklarndan birine saparken, cameknna yemek listesini asan Byk Gne isimli bir lokanta, ar
kadamn nazar dikkatini celp etti. Durduk ve listeye gz
gezdirdik. Tuhaf ey! Bu listede hibir et ismi gemiyordu. Ta
hayyl ettiim sebze cennetini nihayet bulmutum.
Arkadam mstehziyane bana veda edip gitti. Bense se
vinle, sebze yiyiciler lokantasna girdim. Kalabalk iinden
zahmetle bo bir masa bularak oturdum. Kendini hayli beklet
tikten sonra nihayet garson yanma geldi. Bana garip bir eda
ile mahremane sordu:
- Lokantamzn ne olduunu biliyor musunuz?
- Evet.
- O halde yemeklerinizi smarlaynz.
Hibir canl mahlukun hayatna mal olmayan ve mayalan
m hibir maddenin karmad yemeklerden beendiklerimi
syledim.
Bu sebze ve su cennetinin sakinleri ekseriyetle tertaze,
shhatli gen kzlar ve hibir hastaln alametlerini tamayan
gen adamlard. Yalnz i salonlarda, mneccim veya sihirbaz
veyahut sanatkra benzeyen, sal sakall, temiz fakat acayip
klkl birtakm mteriler vard. Belliydi ki btn bunlar,
doktor tavsiyesiyle nebati bir rejim takibi iin deil, srf bir
prensibin evkiyle burada toplanmt.
inde bir ibadethane skun ve edebinin hkm srd
bu lokantaya gn devam ettikten sonra uzviyetimin azar
azar bir masum ocuk uzviyetine dndn, ruhumun artk
zehirli mayalanmalara sahne olmamaya baladn zevkle his
settim. Dnyann manzaras gzmde deimeye balad: B
tn mstevli Avrupa halk bana masum sebze yiyici milletlere
musallat olmu kanl ve uzun dili bir canavar srs eklin
de grnmeye balamt. Mstemleke siyasetini et aramak
hrsyla izah etmeye balyordum. Fakat kendi kendime unu
Siegfried
Harp ve zafer, kolay i deildir. Cihan harbi, bunu btn
kavgac milletlere retti. imdi Fransz topra zerinde lm
tayflar gibi dolaan binlerce siyahlar giyinmi matemzede ka
dn; adm bana rastgelinen kr, topal, kolsuz, kulaksz, burunsuz harp malul; yarm saat iinde enkaz ynlar haline
gelen mamureler; bilhassa mtarekeyi mtekaip Fransz serve
tini kle dndren o mthi para buhran, muharebenin bir
golf partisi kadar basit veya savalara yakr bir iirin tebih
ve istiareleri gibi parlak bir ey olmadn, ailesine bal ve pa
rasn sever Fransza iyice retti. Geri devlere yakan bir
himmetle btn harabeler az zamanda ayaklandrld. Frankn
tekerlenmesi durduruldu. Banka kasalar altnla azlarna ka
dar dolduruldu; fakat felaketin ne pahaya tamir edilebilecei
ni bittecrbe renenler, bu suretle trajik oyuna tekrar bala
may arzu ettirmeyen bir rte ermi oldu. Bu harp sonu hale
ti ruhiyesi, birok Fransz, Alman mtefekkir ve ediplerini,
mtekabil anlama iin bir zemin hazrl dnmeye sevk et
mitir. Yeni Fransz edebiyatnn en gzel ehrelerinden biri
olan ve evvelce mensup olduu mfrit sanat cereyanlarndan
makul ve yeni bir gzellike ulaan Giraudouxnun drt be
aydan beri, aralksz Pariste Comedie de Champs-Elyseede ve
ayn zamanda Berlinde oynanan Siegfried isimli nefis piyesi,
bu olgunluk edebiyatnn en ayan dikkat numunelerinden
biridir.
men rk timsalidir.
Piyesin mihveri bu mucizevi bakalamadr. Mellife gre
bir Franszla bir Alman yekdierinden ayran, uzviyet ayrl
deil, sadece dimalarda birikmi hatralarn mahiyet farkdr.
Herhangi bir sebeple bu hatralar unutulunca, iki birbirinden
nefret eden kimlik yekdierine dndrlebilir hale gelebilir.
Alman hkimi Nietszche de, Giraudoux gibi dnmyor
muydu? Bu feylesofa gre milletleri birbirine dman yapan
yegne kuvvet tarihtir. Geni bir beeri anlamaya vcut ve
rebilmek iin yaplacak ilk i, tarih tedrisatnn el birliiyle or
tadan kaldrlmasdr.
Darlfnun ehri
Aile kontrolne tabi yerli genler iin emsalsiz bir alma
yeri olan Paris, otelde yatp kalkan iradesiz yabanc iinse bi
Cami ve Havra
Franszlar, Kuzey Afrika Mslmanlarna szde bir cemile
olmak zere Pariste hayvanat bahesi civarnda Magrip mima
risiyle gzel bir cami ina etmitir. 1924 senesinde, bu cami
henz yaplmaktayken, Afrikal iilerin bir eki ve bir demir
kalemle taa nasl yontulmu bir mcevher eklini verdikleri
ni grmeye gitmitim. Bornozlu ustann marifeti, kulland
iptidai vastalara gre bir kunduz veya bir arnn ayan hayret
hnerinden hi farkl deildir.
sene sonra, inaat artk biten bu camiyi yine ziyarete
gittim. Grdklerimle yzm haya ve hicaptan kzard. Pa
riste, Franszlarn sadakas olan bu Mslman ibadethanesi
imdi Montmartre Mahallesinin elence yerleri gibi kaplarn
ancak saat ondan sonra gece ziyaretilerine aan mehur bir
batakhanedir. Mezzin ve hademeler, caminin etrafndaki ya
plardan kuskus pilav yapan bir lokantann varidatyla ve her
trl fuha sahne tekil eden, ii seccadelerle rtl, sedirli,
avizeli, arabesk bir salonun gece iftlerine iirdii kokteyl ve
ampanya haslatyla geiniyor. erefli bir cami!
Dnyada emsali olmayan Champs-Elysees Caddesi eskiden
kibar bir gezinti ve tatl bir sohbet yeriydi. imdi inci, elmas,
zmrt ve yakutun istilas altndadr. Eski katl konaklar
birer birer yklyor, yerlerinde on, on be katl bankalar, tica
rethaneler ykseliyor. Eski siyah duvarlar, mermer, altn ve
gm levhalar altnda saklanmaktadr. Muazzam cameknlar
iinde, yksek markal otomobiller, nadir birer canavar gibi
tehir ediliyor.
Akamn alacal caddenin kestane aalarn karartt
andan itibaren sema, Champs-Elysees stnde btn kelime
leri atele yazlm namtenahi bir ilan sahifesidir.
Bir akam gezintisinde bu caddeden geiyorduk. Byk bir
Mstakbel Mimar
Pariste sokak trafii, byk bir medeniyet merkezi iin
cidden utanlacak bir hale gelmitir. Buna sebep otomobildir.
Buharn kefi, insanlk hayatnda byk bir deiiklik yap
mt. Mavi deniz zerinde byk pervaneler gibi dolaan yel
kenli gemiler kanatlarn toplayp ld; fabrika mimarisi do
du; siyah bacalar, hava ve sema manzaralarn deitirdi. Her
taraftan amele rk, eski esirler cinsinin yerini ald. te o ka
dar. Fakat motor, hayatn umumi manzarasn yaknda kkn
den evirip baka bir ekle koyacak.
Pariste az ok istatistik ilerinden anlar bir zattan rendi
ime gre, bu ehirde alan yalnz kira otomobillerinin ade
di, otuz alt bini geiyor. Buna, says bence mehul binlerce
hususi otomobil daha ilave edilirse, yol trafiinin Pariste ne
etin bir mesele tekil ettii anlalabilir. Dnyay kaplayan
Pislik ve Temizlik
stanbuldan uzak kaldm mddete bilhassa pire ve tahtakurusunun hasretini ekmitim. Geri beni gtren vapurun
ssl kamarasnda yol arkadalarm saysz hamam bceiyle
ismini bilmediim birtakm iren kurtlard. Fakat Marsil
yadan itibaren btn dost haarata bir mddet iin veda et
mek lazm geldi.
Paris, domuz eti yer, arap ier ve Mslman erinin em
rettii taharetlerin hibir nevini tanyacak bir seviyeye henz
varmamtr. Fakat buna ramen ne gariptir ki bu ehrin hava
s, keskin hela kokusu yerine, taze sonbahar gllerinin rayiha-
bir ac ile uyandm. Sevimli bir pire, gen bir ceylan neesiyle
etrafmda sryor, bir tahtakurusu da gece mesai saatinin geldiini haber vermek zere dost bir yryle yak
layordu. Artk hayrhah kk dostlarmn ortasndaydm.
Son Sahife
Herkesin tand bir memlekette yaplan ksa bir seyahate
ait olan bu notlarda birok okuyucu, Amerikankri bir haydut
vakasna, dolak bir hrszlk hikyesine, gz kamatrc bir
elence lemi tasvirine tesadf etmedikleri iin belki sukutu
hayale uramtr. Haklar da yok deil. Bir seyahat daima al
lm hayatn dzl haricinde, fevkalade maceralar fikrim
istilzam eder. Zannedilir ki ufuklarmzn tesi bambaka
lemlerin eiidir. Gnein batt yerde, bulutlardan saraylar
kurulduunu, erguvandan kaleler ykseldiini, ateten cadde
ler aldn, zmrt veya yakuttan tavuslar ve horozlar dola
tn grenler, kendi hayatlarndan artk tat almaz olur ve
ufuklarn arkasnda emsalsiz bir cihann saklandn zannede
rek bu lemin hasretini ekmeye koyulur.
Bu, ac bir vehimdir. Vapurdaki seyyah, geni deniz zerin
de ilerledike, ayn denizin nnde mtemadiyen uzayp git
tiini grmekle hayret eder. Cins cins zannettiimiz insanlar
da her yerde birdir ve ayn eyleri syler. Sinema perdesine ba
knz: Dil farklarnn seyirciyi aldatmad bu beyaz sahne ze
rinden geen bin bir insan numunesinin ayn el ve ehre hare
ketleri, ayn elem kvranmalar, ayn nee sramalan yapt
na bakarak btn rklarn bir tek lisanla konutuuna hkme
deceiniz gelmiyor mu?
Ben ksa seyahatimde hibir macera aramadm. Zaten arasam da bulamazdm. Polis inzibatnn demir zincirler gibi her
Etnografya ve Corafya
Giderken ve gelirken vapurlanmz Yunanl yolcularla do
luydu. Tccar, doktor, diplomat, talebe, asker, gazeteci... B
tn bir rk, dnyann yollanna dklm karncalar gibi nzkn her tarafta aryor. Giderken Pireden Fransaya koyun o
banlan bile gtrmtk. Zira Franszlann arasnda artk ko
yun obanl yapacak adam bulunamyormu. Bu Tevrati, a
irane sanat iin imdi iptidai milletlerden talip aranyormu...
Vapurda, yemek sofrasnda komulanm bir Yunanl doktor
kaymakam ile gen zevcesiydi. Her Fransz sofrasnda olduu
gibi, be dakika gemeden nee iinde dostluklar olutu. Mtekabilen mensup olduumuz memleketleri syledik ve ahbap
olduk. Yunanl yol arkadalanyla her bahse dair konutuktan
lleri Hatrlamak
Franszlar aasz mntkalarda harpte lenlerin hatrasn
yaatmak iin gzel ve faydal bir usul bulmu. Aasz hava
lide senenin bir gn herkes birer aa dikmek suretiyle kah
ramanlarn namna yeil ve zinde bir abide dikiyor. Bu aalar
fidandan aa ekline girecek, meyve verecek, glge salacak,
bulutlar ekecek, yamur yadracak ve bu suretle lenler, ya
ayan kardeleri arasnda daima faydal bir hizmet grmekte
devam edecek. Cenazeleri altrma ve ademi malup etme
nin ne gzel bir aresi!
Bunu biz de tatbik etsek, lenlerin ve yaayanlarn ruhu ne
kadar memnun olur.
Sadan Yaz
Yeni harf inklabnn birok kymeti arasnda bir ehemmi
yetlisi vardr ki, bunu, ancak Avrupa ehirlerinde seyahat et
mi olanlar bilir.
Bir gn Pariste, hayvanat bahesinde, maymunlar kafesi
Paris 1929
Tehlike Hissi
Eski yelkenlilerle seyahat nasl yaplrd, neler hissedilirdi?
Bilmem. Fakat yryen bir palas iinde imi gibi insana deniz
zerinde olduunu unutturma iddiasnda olan u en mkem
mel yeni vapurlar bile, btn o geni teraslarna, mutantan
sofralarna, ssl salonlarna, suarelerine, danslarna, sinema
larna ramen, yolculuk halinin ruhta yapt bir nevi buru
ukluu bir trl unutturamyor.
Ac dalgalar iinde, derin bir uurum zerine aslm yr
yen bir demir yn stnde olma tehlikesini, yolcular, aklla
ryla deilse bile bilinaltlaryla mtemadiyen duyar. Bu anla
tlmaz, gizli hissin grn u suretle oluyor.
Vapur demir alp rhtmdan ayrlnca, yolcular, rk, millet,
memleket, cins, ya farklarna ramen, kendiliklerinden bir
birlerine yaklayor ve byk felaket anlarnda olduu gibi,
yekdierinin dostu, srda, mahremi, hatta akrabas gibi bir
ey oluyorlar.
En mkemmel bir vapurun bile neeli bir yer olmadn
gsteren dier cihet:
Vapurda en irkin kadn bile, herkesin gzleriyle deta ye
dii, etrafnda manevra yapt, tebessmn, iltifatn yana
yakla dilendii bir afet oluyor!
Halbuki kadn ancak muharebe yerlerinde, tenha yerlerde
ve hastalkta ancak bu kadar kymet alr, deil mi?
Evliler hep vapurlarda yaasa boanma kalkard.
Valiz
ok seyahat etmi olan aziz arkadam Yakup Kadri, yola
kmadan, bana imdiye kadar hi bilmediim bir endie a
lamt: Seyahatte valiz meselesi. Bana demiti ki: Valizlerin
gzel deilse zahmet edip seyahate kma, demez. Zira hibir
yerde iyi muamele grmezsin. Vapurda kamarotlarn, hizmet
ilerin sana itinas, hep valizlerinin kymeti nispetindedir. Va
lizler adi mukavvadan veyahut fiberden ise, bilhassa Paris ve
ya Londra ii deilse, halin harap. stediin yaplmaz, ard
n gelmez, sofrada en kt yeri sana ayrrlar, yemek sana en
sonra getirilir. Yolculuun devam ettike muhakkir ve ms
tehzi baklarn emberi ortasnda bunalp kalrsn. Vardn
ehirlerde ayn hal. Hamallar eyan kaldrmakta nazlanr. a
rdn otomobil geip gider. yi otellerde ya hi yer bulamaz
sn veyahut en kt oday verirler.
Geri ilk defa yolculuk yapmyordum. imdiye kadar da
anta yznden bama byle iler gelmemiti. Fakat Yakupun sihirli muhayyilesini tanmakla beraber tecrbeye ky
met verip dediklerini hie saymadm ve hemen iki valizimden
birini tazeledim. Fakat bu da kfi deilmi.
Byk dostum bu sefer rahatm bozacak baka eyler sy
ledi. Dedi ki:
Yeni anta... Fakat bu kt bir valizden farkl deil ki! Se
yahat adabn imdi, sonradan grm, soysuz bir insanlk
tanzim ediyor. nsann baya olmasnda hi zarar yok, fakat
eyann asil olmas artyla! Bir valizin seyahatte itibar grme
si iin yalnz iyi cinsten olmas yetimez. Biraz eski ve yorgun
olmas lazm. Bu etiketler ne kadar fazla ise, yani valiz dnya
y ne kadar ok dolam olursa sahibinin de itibar vapurlar
da, imendiferlerde, otellerde o nispette artar. Birok kimsenin
byk otellerin etiketlerini minnet ve rica ile, hatta para ile te-
Yemek
Herkes bilir ki birok vapurda yolcular, gnde be defa ye
mek sofrasna arlr.
ark milletleri ngilizlere mahsus olan bu mthi yemek
usuln Allaha kr bilmez. Zira scak iklimler, uzviyete bu
kadar fazla beslenme ihtiyacn hissettirmez. Bir ba soan, be
Venedik
Gz, grmek iin deil, abanmak iindir.
Seyahatimin ilk merhalesini tekil eden Venedik btn g
zellik hretine ramen hakikatte byk bir bataklk zerine
kurulmu rutubetli, rm, hastalkl bir ehirdir.
Venedikin bulank sular iinde yosundan nihayetsiz yeil
bir sakal var. Evlerin yzde doksan yapldklar gnden beri
gne grmemitir. Birok sokak bir buuk metre geniliinde
bile deil. Venedike vardm gnn akam grupla beraber
sulardan yeil bir hayal halinde kan stmann yumuak ve s
lak elleri etimin zerinde dolat ve vcudumu titreme iinde
brakt. te gz, doru grmesini bilse, airler ve klar eh
rini byle grecekti.
Fakat herkes gibi, ben de Venediki olduu gibi greme
dim. Kazanovanm vatan bin bir hayalin aaasna brnm
olarak karma kt.
Caddeleri, sokaklan renkli akislerle dolu, durgun kanallar
dan ibaret olan bu ehirde ne otomobil, ne tramvay, ne at, ne
araba grlts var. Skut sularnn kenannda dizilmi duran,
iekten yapraktan, altn ve gneten rlm harap saraylar
tpk Dojlar zamannda olduklar gibi. Saint Marc meydannn
ortasna dikilmi yksek tun direkler zerinde byk krm
z Venedik bayra hl her pazar gn iki muazzam talyan
bayra ortasnda Adriyatik denizinin rzgrlaryla dalgalan
yor. Her gece byk kanaln sulan sanki eski Venedik kamavallannm k hatralar ile dnr. Btn dkknlarda hl
satlan mercan gerdanlklar, Murano camlan, Burano dantelle
Lido
Lido, Venedikin karsnda dmdz, yeil bir adadr. Be
yaz kumlu sahillerinde dnyann en byk ve en zengin yaz
lk otelleri ykselir. Bu otellerde mevsim geirmeye gelenlerin
bembeyaz yatlar, uzakta, mavi dalgalarda sallanr.
Her mehur kumsal gibi Lido, Avrupallan Afrika renkleri
ne boyamaya mahsus bir ss ve gne fabrikasdr. Burada sa
bahtan akama kadar, beyaz dileri, ehrelerinin tatl esmerli
i iinde parl parl yanan kadnlar vahi gerdanlklar takm,
erkekleri dvmeli, ngilizce konuur, taze ve acayip bir insan
lk dolar. Lidoda kumlar karsnda yaplan kk bir ma
hede:
Dnyann btn bykleri, fabrikatrler, banka mdrle
ri vb. hemen hemen bila istisna batan dkk sal, vcuta
orangutan gibi kll ve bilhassa iman ve iri gbeklidir. Kar
lar da kendileri gibi yzerken fazla yadan, dalgalarda boul
mu foklar andrr. Gzel vcut, yani dar bel, geni omuz,
adaleli kollar ve bacaklar, henz bir ey olamam gencin, k
k ktibin, ran ve hademenindir. Muvaffak olmu zek ile
Dillerin Karanlnda
Srf zevkim iin sekiz gn kaldm gzel talyada, etrafm
da tabii, yalnz talyanca konuulduunu iittim. Bu beni hay
li rahatsz etti. lk gnler bir tek kelimesini anlamadm bu li
sanla konuanlarn sesleri, benim iin at kinemesinden veya
hut aylak slndan hi farkl deildi. Muhataplarmn syle
dii eylerde bir mana olabileceine akl erdiremiyordum. Be
nimle konuanlar da, dillerini anlamayan bir adamda akl ve
idrak olabileceine zerre kadar ihtimal veriyor grnmyor
du. Fikirlerimin, hislerimin birounu atm, anlaabilmek
midiyle arzularm en iptidai bir dereceye kadar indirmitim.
O kadar iptidailemitim ki, bana bir ey sylemek isteyenler,
bir hayvana dert anlatmak iin yaplan sesleri ve iaretleri kul
lanyordu. Sanki insandan kediye dnmtm.
Sokakta maazann tabelalar, duvar ilanlar da baka bir
ikence. Latin harfleriyle yazlan bu yazlara insiyaki bir hare
ketle gidiyor ve tabii bir anlalmaz leheye vuruyordum. San
ki azma meyve diye koyduum eyleri inemek isterken,
dilerim birden bir akl tann sertliine arpyordu. Anlamamazlktan gzlerim yanmaya ve beynim ac ac szlamaya ba
lamt. Hibir ey grmemek, okumamak ve biraz dinlenmek
iin ilan ktlarnn yaptrlmad bo bir yere, havaya, g
e bakp yrmeye balamtm.
Bundan anladm: nsan zeks dili icat etmemi, dil zek
y para para yaratmtr. Yabanc bir dilin karanlnda in
san, bir gn iinde hviyetim kaybederek hayvandan fark
edilmez bir hale geliyor.
talya ehirleri
Bir ehrin medeniyet ls nedir? Bekra temin ettii ra
hat derecesi.
Toplu yaamak insana mahsus bir hner veya bir fazilet
deildir. Gvercinler, martlar, koyunlar da gzmzn nn
de byle yaamyor mu? Tek balarna zayf ve aciz kalan b
tn hayvanlar, sr halinde olmaya mecburdur. Cemiyetin en
iptidai hcresi aile kmeciidir. zdiva, itimai bir insan ica
d olmaktan ziyade tabiatn zorla birok hayvana kabul ettirdi
i yaay tarzdr.
Ta devrinin i balk yiyen insan muhakkak evliydi.
ptidailikten medeniyete, kyden ehre gittike evli azal
maya ve yksek bir insan numunesi olan bekr gzkmeye
balar.
Bekr kalmak, aile tekili mecburiyetinden uzak olmak,
ancak bir medeniyet iinde kabildir. Mkemmel hastaneler,
muntazam oteller, temiz lokantalar, fenni amarhaneler,
baheler, kahveler, kulpler, ktphaneler, tiyatrolar, dan
singler ve daha bin trl elence yeri olmadka bekr denen
byk medeniyet mahsul insann da yaamasna imkn yok
tur.
Getiim btn talya ehirleri bana, bu itibarla, ok m
kemmel grnd. talyan oteli, Fransz oteline kat kat stn
dr, talyan soka renkli bir nee kaynadr. Geri talya ha
yat, umumiyet itibariyle henz, Hindistan gibi, iptidai bir aile devresindedir. Fakat bekr ve beknn bir nevi olan
seyyahn talyada bir an yalnzlk neesizliini duymasna im
kn yoktur.
Ruhiyat
Seyahat esnasnda balca elencem, o bin bir cinse men
sup ve her gn deien seyyahlarn halini seyretmek oldu. Ya
Avrupada seyahate yalnz budalalar kyor veyahut seyahat
Avrupal adamlar budalalatnyor.
Yeni bir iskeleye, bir gara, bir ehre vardk m, vapuru, i
mendiferi dolduran kadn ve erkek kalabal, hemen kartpos
talclara hcum ediyor ve herkes bir keye ekilerek, etrafna
bakmakszn, acayip bir stmann harareti iinde, btn bir sti
lonun mrekkebini, sama sapan satrlar halinde yzlerce kar
tn beyazl zerine dkyor. Bu kartpostal yazmak yarnda,
memlekette braklan en ehemmiyetsiz tanmalar bile seyyah
gznde bir dostluk kymetini alyor.
Hele Kodak, seyahatte, nice bayalklarn tespiti vastas
dr. Her da kesinde, her dere kenarnda, her kaya, her aa
altnda birbirinin fotorafn almakla megul muhakkak irkin
bir ifte tesadf olunur. Bu resimler, ancak dnte dostlara ve
akrabalara emsalsiz bir macerann vesikalan eklinde gsteril
mekten baka hibir maksatla ekilmiyor.
Seyyahn safl Venedik ehrinde azam dereceyi bulur.
Venedikte San Marko Meydammn a gzl saysz gvercin
leri var. Bunlar yemi insan elinden yiyecek kadar alkndr.
Venedike her urayan seyyahn, mutlaka elinde, omzunda
San Marko Meydammn bir iki gverciniyle fotoraf ektirme
si dettir. Yzlerce fotoraf, seyyahlarn bu gln merak ile
geinir.
Belli ki geni bir ktann yollar zerinde alay alay seyahat
eden bu kafileler, baka lemler, baka insanlar grmek iin
deil, sadece memlekette kalan dostlan ve akrabalar hasetten
atlatmak zevkini tatmak zere yalnz kartpostal yollamak ve
Pariste 14 Temmuz
Parise 14 Temmuz bayramnn arifesinde vardm. Kahve
lerin saaklar, bayraklar, kt fenerler, elektrik kandilleriyle
ssleniyor. Meydanlann ortasna orkestra takmlar iin yerler
hazrlanyor, iskemleler oalttrlyor.
Fakat bayram sabah Paris ehri koleraya uram gibi g
ze arpacak tarzda boalmt. Caddeler esniyor, kahveler ge
riniyor, aan tek tk maazalar mahmur gzler gibi yarm ka
pal kepenklerle gelip geenlere bakyordu. Btn Parisin ha
lis Fransz sakinleri, krlara, rmak kenarlarna, kumsallara
kam, Eyfel kulesini, Louvreu, Pantheonu bize, yabanclara
brakmt.
14 Temmuz akam, milyonlarca kandil nda ve havai fieklerin patlayyla yeil, sar, krmz atelerin lacivert bah
esi haline gelen titrek bir gece semas altnda, Almanlar Ingilizlere, Amerikallar zencilere, inliler Japonlara sarlarak sa
baha kadar itiler, gldler, oynadlar ve orada namevcut
Franszlar namna Bastilin fethi bayramn kutladlar.
Aix-Les-Bains
Figaro gibi kibar gazetelerin okuyucular, mehur kaplca
nn zevk ve sefas hakknda verilen tafsilat okurken azlar
nn salyas akar: Dn gece Vichyde falan prens ve prenses u
kadar kiilik mutantan bir ziyafet verdi... Evvelsi akam fa
lan Flint racas, Evianda yle bir elence tertip etti. Yarn fi
lan Acem ehzadesi dostlarn ve davetlilerini Brides LesBa-
Kadn leri
Bir gn Pariste, Maliye Nezaretinin kaps nnden gei
yordum. Akamd. Tatil saati idi, memurlar kyordu. Seyir
iin durdum. kanlar hep kadnd. Gen, ihtiyar, irkin, g
zel kadnlar!
Arada bir bu eteklikli memur kafilesinin yumuakl iin
de sert ve zeki izgili bir erkek ba grnyordu. Belliydi ki
bu Fransz nezareti eskiden aciz memurlara grdrlen basit
ktip ilerini imdi kadnlara tevdi etmi, fakat muamelatn si
nir noktalann yine erkek ellerinde tutmaya mecbur kalmtr.
Memurluk hayatnda pembe trnakl beyaz eller mukayyitlik
ve daktilograflm tesine bir trl geememiti.
Harp senelerinden beri kadnn ucuz cretler mukabilinde
vazife kabul ediidir ki, onu baz kolay faaliyet sahalarnda er
kek rakibi vaziyetinde gstermi ve ona muhayyel bir mstak
belde erkeinkine muadil bir dima kudreti sahibi olaca
1 Austos
Bu sene komnistler, dnyann her tarafnda, austosun
birinci gn kk bir ihtill sarsnts vcuda getirmeyi ka
rarlatrmt. Bu hareketin ismi Harbe kar protesto idi.
Hangi harp? O mehul.
Ta temmuzdan itibaren Pariste kan btn komnist ga
zeteler, sayfalarn iki kelimenin tekerrrnden rlm o
mahut yavan nesirle doldurmaya balamt: Proletarya... Bur
juva... Krk yakal kapitalist... ampanya kadehleri... Makine,
buhar... Lokomotif... Raks... ark vesaire...
Gvercin mukallidi kzl kular dnya havasn uursuz
Frankfurt Seyahatnamesi
Harikulade
Mukaddime
nsan, hayatnn tatszlndan ve etrafnda grp bkt
eylerin o yorucu aleladeliinden bir mddet kurtulabilmek
midiyle seyahate kar. Bu itibarla seyahat harikuladelikler
av demektir.
Keskin aklllar harikuladenin zamanmzda artk bir ma
nas kalmadn syleyebilir. Harikulade hibir zaman haki
kat sahasnda mevcut olmamtr ki, bundan byle yok olsun.
Baka bir mnasebetle de sylediim gibi, srf kendi dima
mzn bir ameliyesi mahsul olan ve sinema ekli gibi bir
membadan darya vuran harikulade birka aleladenin bir
lemesinden meydana gelir: kz aleladedir, aa aleladedir,
vakta ki kz aaca kar, harikulade vcut bulur. Eski millet
ler, dinleri iin lazm olan ilahlar hep bu dstur ile yapt. Yu
nanllar, insan bedenini beygir vcuduyla birletirerek cen
taure denilen efsanevi mahluku; Asuriler, insan ban, kz
vcudunu ve kartal kanadn hep bir yere getirerek byk ma
butlarn yaratt.
Bu ameliye, hayal yaratc airin her dakika yapt ameli
yedir. Hele muvakkatbir air olan seyyah, yabanc lemler
iinde kendisine arz olan zaruri cehalet sayesinde etrafn dai
ma uydurucu bir gzn hayretleriyle grecektir: Evliya elebinin eski Trkiyesi, Comte de Gobineaunun Afgan ve
ran, Pierre Lotinin stanbulu, Paul Morandm New Yorku
ancak seyyah gznn yoktan yaratp grebilecei birer hari
kulade hayaldir.
te air ve seyyahn bu akrabal yzndendir ki seyahat
name, hibir lisan hnerine muhta olmakszn bir iir kitab
nn kardeidir.
Seyahatname okumann tadn teden beri bilirim. Btn
ocukluum onlar okumakla geti. K geceleri, darda rz
gr ulurken bir gaz lambasnn n gz bebeklerimde iki al
tn nokta gibi tayarak zengin bir ate karsnda rahat bir kol
tukta okuduum o Afrika ve Amerika seyahatnamelerinin ma
sum ve namuslu slubundan aldm tad bana az edebi eser
verebilmiti.
Bu edebiyatn rengini ve lezzetini pek iyi bildiim iin d
tan ziyade iten bahseden bu renksiz ve vakasz kk kitab
ma seyahatname ismini vermekle okuyucuyu aldatm ol
maktan korkuyorum.
A. H.
Gece
Bu bir hastann yol notlar, rzgrl, karanlk bir sonbahar
gecesiyle balar.
stanbulun denizini sinirli, ufuklann mrekkep gibi siyah
ve skdar taraflarnn gklerini uzak bir yangnn hafif kr
mzlklarna boyanm braktm. Onun iin zifiri bir karanlk
ta tren Sirkeciden ayrlrken sinirlerim iyi deildi.
nsan, geceleyin nasl yola kmaya cesaret eder?
Bunu, bir kesinde bzlp kaldm kompartmanmda
siyah siyah dnmeye koyuldum:
Gece, her eit kuruntunun kafatasmzn kovuklarndan
kp hakikat ehreleri taknarak sr sr ortaya dald,
yeri ve g tuttuu saattir. Uyku, geceye bir panzehir gibi da
hil olmasa, insan, karanlklar iinde duyaca ve grecei ey
lerle kolayca akln oynatabilir. Uykusu kam bir adam, otur
duu odann penceresinden kendi bahesine bile bakamaz;
itlerin genilediini, demirlerin, talarn, aalarn, ieklerin
en akla gelmez ekillere istihale ederek bir eyler fsldamakta olduunu tyleri rpererek grr.
Sonsuz karanlklar uzun ve byk bir burgu gibi delip ge
ecek olan trenimizin kafas ve gz, iki saat sonra uyku
nun ve yorgunluun uyuturaca iki makinistin aciz kafas ve
gznden baka nedir? Alevlerin deli ettii makinelerin bin bir
hyanet ihtimaline kar bunlara nasl gvenilebilir? Sonra, ka
ranlkta elik yollarn asl sahipleri kimlerdir? Bunlar, herkes
uyurken yldzlar altnda ne iler grr?
lm, canlar gece alr, aclar gece zlr, kaza ve kader,
Bulgar Krlar
Ali Naci, gayet gzel birka makale ile bizi yeni Bulgar me
deniyetinden haberdar etmiti.
Tannm imzalar tayan yazlarda edebiyatn payn fazla
ca ayrmal. Usta bir kalem, methettii eyin yazs kadar gzel
olduuna herkesi inandrmay bir haysiyet meselesi addeder.
Onun iin yaz, zevk vermekle iktifa etmeyerek, retmek de
istedii zaman gayet eksik bir bilgi vastas tekil eder. Faraza
mango meyvesini mrnde tatm olmayana tebih yolu ile
mango yedirmek kabil mi? ininati (Cincinnati) ehrini gr
m olmayana istiare ile ininatiyi gstermek mmkn m?
Dnyada birbirine tamamen benzer iki ey olmadna gre,
yaznn balca ifade vastas olan tabih hakikatte bir bozma
ve yanltma vastasndan baka bir ey deildir.
Henz st, yn ve oban kokan ncili Bulgar krlarnda bir
fabrika bacas orman grmedim. Bu krlar, sonradan grd
m Macar, Avusturya ve Alman krlar yannda aza bile aln
maa deer eyler deildir; bununla beraber bu krlarn ne
keskin bir belagat var!
ark folklorunda ismi sk sk geen gurbet denen eyin
Bulgar krlarnda, tepelere baykular gibi tnemi, uzakta ha
zin hazin gzyalar dkt hissedilmez. Bulgar krlar, kurt
veya akal meskeni, karga dolat yer bir l deil fakat ayn
adamn mlk olan hudutsuz bir iftlii andrr.
Burada her aacn, her tan, hatta her otun ve dikenin ti
Sknts
Sekiz saattir imendiferdeyim.
Tren bo ve neesiz.
im sklyor.
Yolun iki tarafnda memleketler, ktalar akp gidiyor, fakat
gz iin yeni hibir ey yok. Be dakikada bir pencere deiti
riyorum: Ayn aalar, ayn yollar, ayn dereler, uzun bir ba
ars gibi yolun iki tarafnda tekrarlanp duruyor.
Rabbim! u manzara dedikleri ne mzi bir eymi!
Elimde byk bir airin harikulade kitab var. Trenin anla
tlmaz can skntsn gidermek iin kitabn byl nesrim mi
okumal yoksa u pencerelerin dnda bin bir renkle kaynaan
fakat bir trl deimesini bilmeyen hayatn dmdz eridini
mi seyretmekte devam etmeli?...
Kmldamayan Iklar
Seyahat ne kadar rahat ve elenceli olursa olsun yine iin
iin
anlalmaz bir
endie
tohumu
tar.
En
iptida-
Sinek
Bir sinek bir kartal kaldrp yere vurdu
Y u n u s E m re
Alman Gecesi
Macaristandan ve Avusturyadan itibaren ieride ve dar
da her ey bana deimi grnd: Geilen memleketlerin me
deniyet ls olan vagonrestoran hizmeti ve hat boyunda
manzaralar... Sembolist airlerin btn o titrek hayalleri, kar
Var
Seyahatimin hedefi Frankfurta, gece yarsndan sonra iki
ye yirmi kala vardk; gecikmi saate ramen derinden derine
her taraftan makine grltleri duyulan bu ticaret ve sanayi
ehrine muhteem ekspresimizden ka kii indi tahmin eder
siniz? Yalnz iki kii:
Ben.
Bir de midesinden rahatsz gen bir Romanyal.
elikten, camdan ve mermerden yaplm girift ve havai gzellii hakknda ancak Belikal byk air Verhaerenin
iirlerinin fikir verebilecei byk istasyonun kocaman cam
hol altnda, bo rhtm zerinde iki yorgun seyyahn uykulu
ayak sesleri ne gln akisler yapyordu.
Geri Avrupann en byk istasyonlarndan biri olan
Frankfurt stasyonuna gnde girip kan trenlerin adedi yz
ile saylmaz; fakat uzaklardan, ta stanbuldan, Balkanlardan,
Budapete ve Viyanadan gelen byk bir ekspresin rhtma b
rakt ykn iki hastadan ibaret olduuna baklrsa, bu etraf
ta marur eliklerini bken Merihi erevenin hakikatte sessiz
bir facia dekorundan baka bir ey olmadna inanmal.
lk admda bitmi bir Almanya ile karlamtk.
stasyondan dar ktk: Dnceli iki hamal antalarm
z srtlam, bizi ismini verdiimiz civar bir otele gtryor.
Konuarak arkalarndan geliyoruz. Etraftaki sessizlik ve bo
luk o kadar derin ki gayet yksek demir direkler zerinde et-
Caddeler
Sabah kahvaltsndan sonra otelimden ktm. Bana imdi
lik her eyi kapal olan Frankfurt caddelerinde gelii gzel do
layorum.
Seyyahn yabanc kaldrmlar zerinde gze arpan bir aca
yip hali var: Gzleri etraftaki izahatsz eyay kavramak iin
yataklarndan lzumundan fazla frlamtr, kulaklar ise iit
tiklerinin manasn seebilmek son mit ve gayretiyle sersem
lemi bann iki yannda asabi yapraklar gibi dikilmitir. Victor Hugonun stanbulu gren mehur patlak gzl adam bir
karikatr deil, seyyahn daima doru kalacak olan bir portre
sidir. Frankfurt caddelerinde kabark dikkatlerimle kendimi
bir karikatre dnm hissediyorum.
Etrafma bakmyorum:
Hayalimizde bile grmediimiz kadar geni, hendesi, te
miz, pergel ve zevkin mterek eseri, nihayetsiz caddeler. Bu
caddeler o kadar mkemmel eyler ki, bunlar grdm diye
ayrca not etmeyi kendimce lzumsuz bir i addetmiyorum.
Byk ve zengin cameknlar, henz elifini bilmediimiz
bir gz avlama sanatnn zalim incelikleriyle dzeltilmi maa
zalar... Sabahn pembe aydnlnda parl parl yanan kocaman
billur camlarn arkasnda adi bir meyve, i bir biftek, bir cep
defteri, bir hal, bir stilo, firuzeden bir bilezik veya prlanta bir
gerdanln korkun cazibesiyle gz ekiyor. Caddelerin sa
nda ve solunda tpk kinci Frederikin mehur piyadeleri gi
bi sert, bir hizada dizilmi ve marur cepheleri batanbaa ti
cari altn yazlarla kaplanm granit renginde hayat kayna
koca binalar... Bunlarn bana verdii gz zevkinden burada ay
rca bahsetmeyeceim. Yalnz pencereler zerinde duraca
m: Arkalarnda k fidanlarnn krmz iekleri ve iri yeil
yapraklarnn tembel tembel dinlendii, silinmi byk kristal
Kronberg.
Ticaret
Byk Trk edibi, dostum Yusuf Ziya, gidiim mnasebe
tiyle yazd ksa bir aheserde seyahatimin sebebini anlatm
t: lmden beni kurtarm olan dostlarm ve yksek kymet
li doktorlarm hsan Rifat ve Fazl erafeddin Beylerin tensi
biyle, stanbulda tedavisi ksmen yaplan bbreklerim hakkn
da fikrini almak zere Frankfurta mtehasss Profesr Volhard grmeye gitmitim.
Gayet usta bahvanlarn dzelttii byk bir bahede Be
lediye Hastanesi iinde ayr bir bina tekil eden Volhard Kliniine gittiim zaman, bir mze veya bir gzel sanat akademisi
kapsndan giriyorum zannettim. Bu klinik, fennin manasn
ters anlam birtakm dar kafal zevksiz ve anlaysz adamla
rn kurduu bir yer deildi.
Altm yama ramen henz yemyeil bir nar tazeliiyle
duran ve hastanenin merdivenlerini bir kedi sratiyle kan
gzel kumral sakall, neeli ve akac Profesr Volhard, bu g
zel binann btn hayat idi.
Volhardm klinii yalnz bbrek ve yrek hastalklarnn te
davisi yeridir. katn btn o k ve temiz odalan yrek ac
larndan oraya dm gen ve gzel kadnlarla dolu idi.
Onun iin kliniin hafif havasnda, iren kloroform veya asitfenik buhar yerine hafif pudra ve mahrem lavanta kokularnn
uzak, hisli seyyaleleri dolard. Klinikte balca ila, tuz yeme
mek ve doal olarak en ok tuzu olan st imemekten ibaret
ti. Zira burada tuz, bbrek, yrek, damar ve damar tazyikinin
en byk ve belki de yegne dman saylyordu. Hastalara
Almanlarn kefettii ve alelade tuzdan hemen hi fark olma
yan citrovin isimli bir madde veriliyordu.
Bir gn doktorlarmdan birine bu tuzun beni ne kadar
memnun braktndan, hibir ey dnmeyerek bahsetmi
Hasta
Hasta telakkisi bizde ve orada ne kadar birbirinden ayr
eylerdi! Bizde hasta, cezalandrlmas lazm bir kabahatli ve
her trl cefalara layk bir mcrimdir. Nabznz fazla att m,
hararetten yznzn derisi azck kzard m, hemen zalim
ehreli fen ve cellat suratl efkat, baucunuzda iki zebani gibi
dikilir. Tatsz tuzsuz yemekler yutmak, iren mayiler imek,
kapal odalarda gnlerce mahpus kalmak, kaim hrkalar giy
mek, korkun kuaklar sarmak ve banda yn yn sarglar
tamak gibi ikencelere bizde tedavi ismi verilir. Bu anlatt
mz hasta klyla sahneye kacak bir adam, seyircileri kah
kaha ile gldrmekten emin olabilir. Fransz tiyatro mellifi
Moliere, en elenceli ehasndan birini bu hasta tipinden
karmtr.
Denebilir ki bizde bin sene evvel hasta ne ise, bugn de
hasta odur. Kan gibi, hasta da hibir geliime mazhar olma
mtr.
***
ifa vastas olduklar pheli, fakat hastalktan ayr bir
elem ve straba sebep olduklan muhakkak olan bu iptidai ikence malzemesinin orada artk tarihe brakldn tedavim
srasnda grdm. Regime yemeklerinin tiksinilmeyecek bir
Alman Ailesi
Yrmenin, gezmenin, hatta elenmenin shhatim ilerine
dahil olduunu sylemitim. Onun iin bazen dizlerimde der
man olmad halde, yine ehre gitmeyi ihmal etmezdim. Va
kitleri msait olduka sevgili Trk etdyanlan da bu gezinti
lerde bana arkadalk ederdi. Gndz vakit geirecek yer bul
makta mklat ekmezdik: Baheler, caddeler, ormanlar,
mzeler, byk kahveler bize akt. Fakat gece gidilecek yer
bulmak halledilmez bir mesele olurdu. Frankfurt gecelerinin
karanl kadar fakir bir karanlk bilmiyorum: Kahveler yekne-
saktr, kabareler souk ve tenhadr. Varyete tiyatrolar elencesizdir, dansingler tatszdr, sinemalar ise lisan bilmeyen bir
adam iin birtakm ahmaka resimlerin birbirini kovalad bir
sinir ve i sknts yeridir. Ne yapmal? Baz akamlar saatler
ce gidilecek bir yer aratrmakla urar ve nihayet bir ey bu
lamayarak, meyus, her gn gittiimiz ve havasndan artk bize
usan gelen Viyana Kahvesinin altn tavanlar altna snr
ve dinlendirici, yumuak koltuklarna bitkin, kendimizi atar
dk.
Bu bahse dair bir Alman dostumuzla muhavere:
Alt yz bin nfusluk bir ehir iin elence fukaralnn bu
derecesi garip deil mi?
Almanyada elence ehri Berlindir. Berlin dnya geceleri
iinde bir ziya ahtapotu gibi yaylm, dier btn medeni e
lence merkezlerinin kanm emiyor.
Frankfurta gelince, o btn ikinci derece Alman ehirleri
gibi ahalisi onda horlayan tatsz bir aile ehridir. Burada yalnz
aile saadetini aramal.
Frankfurtta nianlanm olan dostumuz u aile saadeti
sz zerine gld:
Bugnk Alman ailesinin saadeti hakknda size bir fikir
vermek zere kendi ailemi anlataym:
Kaynatam
Kaynanam
En byk baldzm
Demokrattr.
Katolik frkasmdandr.
Komnisttir.
Ortanca baldzm
Nasyonal sosyalisttir.
En ufak baldzm
Nasyonalisttir.
Olan ocuk
Merkez frkasmdandr.
Sonbahar
Sonbahar aylarnda, kendisiyle birlikte tenha Yakack kr
larnda al meyveli kocayemi fidanlar arasnda dolatmz
bir Fransz dostum bana daima derdi ki:
Sizin sonbaharnz olamaz, nk aalarnz az ve terin
lerde saranp dklen yapraklarnz yetersiz. Sonbahar gelip
de bizim memlekette grmeli...
Fransaya birok defalar seyahat ettim. Fakat ikametlerim
hi sonbahara tesadf etmemiti. Bu sefer Avrupa sonbaharn
Frankfurt dalarnda doya doya seyrettim. Hl gzlerim gr
d o muhteem eyin yn ym ihtiyar altnlaryla kama
makta...
***
Bulutlu Hava
Baz sabahlar, hastabakcm gelip beni muayyen saatte
uyandrmasa, pencere camlarnda geceyi gndzden ayracak
en ufak bir aydnlk fark grmediim iin, gece hl devam
ediyor zannyla yatamdan kalkmazdm.
Biz kendi bulutlu havalarmza bakarak Avrupann bir ya
murlu gnnn ne olduu hakknda fikir edinemeyiz. Bu,
bsbtn ayr, nefes kesici, sinirlendirici, alatc, deli edici
bir eydir. Eski Yunanllarn ve Latinlerin Paien cehennemin
de hkm sren yarm aydnlk, ite Avrupann bu bulutlu
havas olacak. Hakikaten cehenneme layk bir alacalk!
O
caddelerde
gzmn
grdkleri,
tabi-
Be Almann Keyfi in
Grltsz, kibar bir mahalle. Gzel bir kap. Gieden bi
letlerimizi alarak byk ehir bahesine giriyoruz. Soluk inci
renginde, titrek bir Aralk sabah. Btn scak yaz gnlerinde
kulara ve bceklere yuva olan yapraklar, imdi gzel mevsi
min srlar ile birlikte yerlere dklm, yn ym ayaklar al
tnda trdyor:
Bu kadar ok yapra Almanlar mmkn deil hie feda
edemez. Acaba bu kuru yapraklardan bunlar ne yapar?
Kim bilir, belki elik, belki ipek, belki porselen!
Solumuzda, derinlikleri lacivert sislere boulmu btn
aalar, mektep ocuklar gibi bakml ve muntazam nihayet
siz bir park. Manzarann slaklnda, yer yer yosunlu heykel
lerin hzn. Byk aalardan sarkan yapraksz dallarn kar-
Dilenci Estetii
Frankfurt caddelerinde en ok garibime giden insan, dilen
ci olmutur. Bu dilenci, temiz gmlek ve yakas lekesiz elbise
si, tlenmi beyaz mendiliyle iyi bir kahvaltdan sonra siga
rasn yakarak sabahn neeli kalabal iinde iine giden her
hangi bir efendiye benzer.
Hastanenin krmz nehir sulanna bakan pencereleri nn
de, ehrin en k ve en ilek caddelerinde, ikier, er kiilik
takmlar halinde sabahtan akama kadar opera ve operet par
alan syleyerek havay keman veya armonik sesleriyle doldu
ran dilenciler hep bu tiptedir. Bunlarn gndelik kazanlar,
alelade bir alveriin getirecei krdan aa deil.
Yakn veya uzak btn ark memleketlerinde, byle bir k
lkla gelip geenlerin merhametine el uzatmak cesaretini gs
terecek herifin toplayaca, hava ve yiyecei dayaktr. Merha
metli hanm veya efendi, sadakaya muhta adamn kendisine
bu kadar benzer oluuna tahamml edemez; kalbinin heyecan
mekanizmas harekete gemek iin, dilenciden, korkun bir
Lon Chaney makyaj ve tyler rpertici bir sahne tertibat is
ter.
ark estetiine gre dilencinin gz olmamal. Gz yerin
de patlam iki beyaz zar olacak ve onlardan paralanm ya
naklara doru birtakm kanl et paralan sarkacak! Dilencinin
az ve dileri olmamal! Az yerinde dipsiz bir uurumun ka
ranlklar srtacak ve diler, etlere geliigzel saplanm birta
km kemik paralar olacak! El ve ayak yerinde demir engel
ler angrdayacak veyahut kank tahtalar takrdayacak! Dilen
ci iin kyafet: Yazn onu buram buram terletecek yal, pa
rampara kaim bir hrka; kn ise, iinde titreyecei her taraf
delik deik siyah bir paavra gmlek! Austos gnei altnda
kan ter halinde, damla damla topraa akmayan ve k poyraz
larnda donmak zere olmayan bir dilenciye sadaka verilir mi
hi?
Hintin, Maribin, Buhara ve Semerkantm mthi dilenci
leri bu itibarla ne byk artistlerdir! Halbuki u yakal ve kra
vatl Alman dilencileri...
Bir gn bir Almana sordum:
Bunlara nasl acyabiliyorsunuz?
Mecbur olmadan el uzatabilecek bir Alman tasavvur ede
meyiz. Onun iin dilenen bir Alman, bizi kendine acndrmak
iin fazla yalana ve zillete dmeye muhta deildir. Bu bir hu
susi ahlak meselesi. Fakat ie bir de akl zaviyesinden bakalm:
Dilenen bir insan, ne kadar alelade bir insana benzerse, bana
o kadar yakndr; o nispette kolay derdini duyar, eksiini anlanm. Fakat her ne surette olursa olsun, insan eklinden k
m bir mahluk benim cinsimden deildir. Ona acyamam!
ark merhameti mantkszdr!
Kzardm. Uydurma bir cevap verdim:
Biz dilenciye acmayz, ondan korkanz. Bu korku dilenci
nin irkinlii nispetinde artar. irkinliin birtakm tehlikeli
kudretler tadna inanrz. Btn Afrika, Amerika, Hint ve
Profesr Aristokrasisi
Ekseri gnler, akam altya doru hastanenin byk kap
s nndeki meydanlk hususi otomobillerle dolard. Sahiple
rini saatlerce sessiz bekleyen bu yksek markal arabalar isiz,
parasz, durgun ve fakir Frankfurtta kimlerin olabilirdi? B
yk fabrikatrlerin, bankerlerin veya banka direktrlerinin
olamazd, zira bu cins kimselerin bir hastane veya tp faklte
sinde, byle saatlerce ikide bir toplanmalar iin hibir makul
sebep bulunamazd. O halde kimlerin?
Mein Nehrinin plak bir sahilinde slak k imenlerine
basarak dolayoruz. amurlu nehir sular, gurup aydnlkla
ryla tazelemi ayaklarmzn altnda yana yana akyor. Pembe
gkte kubbeler, kuleler, oklar stnde karga alaylar uuup
baryor. Romantik Almanya akam! Almanyay pek iyi ta
nyan arkadalarm, halledemediim bir muammay bana izah
ediyor.
Bu grdmz otomobiller, fakltede verilen konferans
lar takip iin gelen profesrlerin arabalardr. imdi Alman
yada greceiniz her hususi otomobil ya bir zengin Yahu
dinin yahut da bir profesrndr. Burada bu iki insandan
baka artk hususi otomobil sahibi olabilecek ok insan kalma
mtr. Hareket: ki tarafmzdan meydanlar, baheler, maa
zalar, binalar, renkli resimler gibi akp gidiyor. Yarabbi! Bu e
hirde ufak bir yknt, bir kk ihmal, yerine konulmas unu
tulmu bir ta, kapatlmam bir ukur yok mu? Bak gibi
Paris, Frankfurt.
yahut Hi!
Ahm et Haim
Pariste ne yaptm? H i!
Ahmet Haim, hem air hem de gezgin; dahas
gezilerini yazya dkmeyi seven bir gezgin olarak da
kyor karmza. kt Avrupa gezisini kaleme
alan air, gezilerinden ilk ikisini 1928 ve 1929 yllannda
Parise, son gezisini ise 1932 ylnda Frankfurta yapm.
Bu geziye ait tm yazlar ilk kez bir arada.
GEZ K ita p l