Anda di halaman 1dari 7

3.

CLT

KOLAYLIK
1

KOLAYLIK


Bakara / 185. Ramazan ay, insanlara yol gsterici, dorunun ve doruyu eriden ayrmann ak delilleri olarak
Kur'an'n indirildii aydr. yle ise sizden ramazan ayn idrak edenler onda oru tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu
olursa (tutamad gnler saysnca) baka gnlerde kaza etsin. Allah sizin iin kolaylk ister, zorluk istemez. Btn
bunlar, sayy tamamlamanz ve size doru yolu gstermesine karlk, Allah' tazim etmeniz, kretmeniz iindir.



Kehf / 88. "man edip de iyi davranan kimseye gelince, onun iin de en gzel bir karlk vardr. Ve
buyruumuzdan, ona kolay olann syleyeceiz."


()




)(
)(







Zariyat / 1-4. Tozdurup savuranlara, Ykn yklenenlere, Kolayca szlenlere, leri ayranlara andolsun ki,












Talak / 4...Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona iinde bir kolaylk verir.














Talak / 7. mkn geni olan, nafakay imknlarna gre versin; rzk daralm bulunan da Allah'n kendisine
verdii kadarndan nafaka desin. Allah hi kimseyi verdii imkndan fazlasyla ykml klmaz. Allah, bir glkten
sonra bir kolaylk yaratacaktr.





la / 8. Seni en kolaya muvaffak klacaz.

HADS...
* Hz. Aie (radyallahu anh) unu anlatr: Hz. Peygamber (aleyhissaltu vesselm)'in bir hasr vard, geceleri
perde yapp gerisinde namaz klard, gndzleri de yayp zerine otururdu. Halk da Reslullah (aleyhissaltu
vesselm)'n yanna dnep (gelip) aynen onun gibi namaz klmaya baladlar. Say gittike artt. Bunun zerine
Reslullah (aleyhissaltu vesselm) onlara ynelerek unu syledi: "Ey insanlar, takat getireceiniz ileri yapn. Zira siz
(dua etmekten) usanmadka Allah da sevap yazmaktan usanmaz. Allah'a en ho gelen amel, az da olsa devaml
olandr." Ravi der ki: Muhammed (aleyhissaltu vesselm)'in ailesi bir i yapnca onu sbit klard (artk terketmez
devaml yapard).
* Tirmiz'nin rivayeti yledir: "Allah, sizden nce yaam olan bir kimseye rahmetiyle muamele etti. nk bu
adam satnca kolaylk gsterir, satn alnca kolaylk gsterir, alacan isteyince (kabalk ve sertlik deil, anlay ve)
kolaylk gsterirdi."

MENBA
3.CLT
* Huzeyfe ve Ebu Mes'ud el-Bedr (radyallahu anh) Reslullah (aleyhissaltu vesselm)'n yle sylediini
iittiklerini anlatr: "Sizden nce yaam olan birisine, ruhunu kabzetmek zere melek gelmi idi, sordu:
"-Bir hayr
iledin mi?" Adam:
"-Bilmiyorum" diye cevaplad. Kendisine tekrar:
"-Hele bir dn (belki hatrlarsn) dendi.
Adam:
"-Bir ey hatrlamyorum, ancak dnyada iken, insanlarla al-veri yapardm. Bu mumelelerimde zengine
deme mddetini uzatr, fakire de (deme ilerinde msmaha ve baz eksikliklerini balamak sretiyle) kolaylk
gsterirdim" dedi.
Allah onu (bu kadarck iyilii sebebiyle affedip) cennetine koydu."
* Hlid bnu Ma'dan -merfu olarak (yani Hz. Peygamber (aleyhissaltu vesselm)'in sz olarak)- rivayet ediyor:
"Reslullah buyurdular ki: "Allah refikdir, (yumuaklk, kolaylk, musamaha sahibi). Bu sebeple rfk sever, rfk
sebebiyle raz olur, rfk (sahibin)'e mahsus bir yardm vardr ki, iddet sahipleri bu yardm gremez. yleyse bu, dili
olmayan hayvanlara bindiiniz zaman bunlara konaklama yerlerinde mola verin. Eer getiiniz arazi oraksa, oradan
hayvann iliini kurutmadan kn. Gece yryn tercih edin. Zra geceleyin arz, gndzIeyin drlmeyecek ekilde
drlr. Yol zerine (geceleyin) konaklamaktan kann. nk o, hayvanlarn yolu, ylanlarn snadr."
* Hz. Ebu Hureyre radyallahu anh anlatyor: "Reslullah aleyhissaltu vesselm buyurdular ki: "Kim bir m'minin
dnyevi kederlerinden birini giderirse, allah da onun Kyamet gn kederlerinden birini giderir. Kim bir fakire kolaylk
gsterirse, Allah da ona dnyada ve ahirette kolaylk gsterir. Kim bir mslman rterse, allah da onu dnya ve
ahirette rter. Kii kardeinin yardmnda olduu mddete, Allah da onun yardmndadr. Kim ilim aramak dncesiyle
bir yola derse, Allah onun cennete olan yolunu kolaylatrr. Bir grup, Allahn kitabn okumak ve aralarnda tedris
etmek zere allah'n evlerinden birinde toplanrsa, zerlerine mutlaka sekine iner ve onlar rahmet kaplar, melekler
onlar sarar. Allah da onlar yannda bulunan mukarreb meleklere anar. Bir kimseyi ameli yavalatrsa, nesebi
hzlandramaz."
* Ebu Dvud 'un rivyetinde, Gudayf bnu'I-Hris der ki: "Hz. Aie (radyallahu an h)'ye sordum:
"Resulullah
(aleyhissaltu vesselm) cenabetten gecenin banda m ykanrd sonunda m?"
"Bazan banda, bazan da sonunda
ykanrd." dedi. Ben:
"Allahuekber! Bu meselede genilik veren Allah 'a hamdolsun!'' dedim ve tekrar sordum.
"Vitir namazn gecenin evvelinde mi klard, hirinde mi?''
"Bazan evvelinde bazan hirinde klard '' dedi. Ben:
"Allahuekber! Bu meselede genilik veren Allah'a hamdolsun!'' dedim ve tekrar sordum:
"Resulullah (aleyhlssaltu
vesselm) Kur'n' aktan m okurdu sessiz mi okurdu?"
"Bazan aktan okur bazan da sessiz okurdu'' dedi. Ben:
"Allahuekber! dedim. Bu meselede kolaylk koyan Allah'a hamdolsun!''
* Muaz bnu Cebel radyallahu anh anlatyor: "Bir seferde Reslullah'la beraberdik. Bir gn yaknna tesadf ettim
ve beraber yrdk.
"Ey Allah'n Resl, dedim. Beni cehennemden uzaklatrp cennete sokacak bir amel syle!"
"Mhim bir ey sordun. Bu, Allah'n kolaylk nasib ettii kimseye kolaydr; Allah'a ibadet eder, Ona hibir eyi ortak
komazsn, namaz klarsn, zekt verirsin, ramazan orucunu tutarsn, Beytullah'a hacc yaparsn!" buyurdular ve
devamla: "Sana hayr kaplarn gstereyim mi?" dediler.
"Evet ey Allah'n Resl" dedim.
"Oru (cehenneme)
perdedir; sadaka hatalar yok eder, tpk suyun atei yoketmesi gibi. Kiinin geceleyin kld namaz salihlerin iardr"
buyurdular ve u ayeti okudular. (Mealen): "Onlar ibadet etmek iin gece vakti yataklarndan kalkar, Rablerinin
azabndan korkarak ve rahmetini mid ederek O'na dua ederler. Kendilerine rzk olarak verdiimiz eyden de bata
bulunurlar" (Secde 16)
Sonra sordu: "Bu (din) iinin ban, direini ve zirvesini sana haber vereyim mi?"
"Evet,
ey Allah'n Resl!" dedim. "Dinle yleyse" buyurdu ve aklad:
"Bu dinin ba slm'dr, direi namazdr, zirvesi
cihddr!"
Sonra yle devam buyurdu: "Sana btn bunlar (tamamlayan) ba amili haber vereyim mi?"
"Evet
ey Allah'n Resl!" dedim.
"una sahip ol!" dedi ve eliyle diline iaret etti. Ben tekrar sordum: "Ey Allah'n Resl!
Biz konutuklarmzdan sorumlu mu olacaz?"
"Anasz kalasca Muz! nsanlar yzlerinin stne -veya burunlarnn
stne dedi- atee atan, dilleriyle kazandklarndan baka bir ey midir?" buyurdular."
* Hz. Ali radyallahu anh anlatyor: "Biz bir cenaze vesilesiyle Baki'u'l-arkad'da idik. Derken yanmza Reslullah
aleyhissaltu vesselm kageldi ve oturdu. Biz de etrafnda (halka yapp) oturduk. Elinde bir ubuk vard. ubuuyla
yere bireyler izmeye balad. Sonra:
"Sizden kimse yok ki, u anda cennet veya cehennemdeki yeri yazlmam
olsun!" buyurdular. Cemaat:
"Ey Allah'n Resl, dedi. yleyse hakkmzda yazlana itimad edip ona dayanmayalm
m?"
"aln, buyurdular. Herkes kendisi iin yaratlm olana erecektir. Cennetlik olanlar, saadet(e gtren) amelde
(muvaffak) olacaktr. ekvet ehli olanlar da ekvet(e gtren) amelde (muvaffak) olacaktr!"
Sonra u ayeti tilavet
buyurdular. (Mealen): "Kim bata bulunur, gnahtan kanr ve dinin en gzelini tasdik ederse, biz de ona hayr ve
kolaylk yolunu kolaylatrrz" (Leyl 5-7).
* bnu Abbs radyallahu anhm anlatyor: "Ben Reslullah aleyhisslatu vesselm'n terkisinde idim. Bana u
nasihatta bulundu:
"Yavrum! Allah'a kar (emir ve yasaklarna uyarak edebini) koru, Allah da seni (dnya ve
hirette) korusun! Allah'(n zerindeki hukukunu) koru ki O'nu karnda (dnya ve hiretin fenalklarna kar hmi)
bulasn -veya nnde demiti: Bollukta Allah' tan ki, darlkta da O, seni tansn. (Dnya ve hiretle ilgili) bir ey
isteyince Allah'tan iste. Yardm talep edeceksen Allah'tan yardm dile. Zira kullar, Allah'n yazmad bir hususta sana
faydal olmak iin biraraya gelseler, bu fayday yapmaya muktedir olamazlar. Allah'n yazmad bir zarar sana vermek
iin biraraya gelseler, buna da muktedir olamazlar. Kalemlerin mrekkebi kurudu ve sayfalar drld. Sen, yakn bir
imanla, tam bir rza ile Allah iin almaya muktedir olabilirsen al; ayet buna muktedir olamazsan, houna
gitmeyen eyde, sabrda ok hayr var. unu da bil ki Nusret(i ilahi) sabrla birlikte gelir, kurtulu da skntyla gelir,
zorlukta da kolaylk vardr, bir zorluk iki kolayla asla galebe alamayacaktr."
* bnu Mes'ud radyallahu anh anlatyor: "Reslullah aleyhissaltu vesselm buyurdular ki: "Kendisi atee haram
edilen ve kendisine de atein haram klnd kimseyi size haber vermeyeyim mi? Ate, (halka) her yakn olana,
yumuak huylu ve insanlara kolaylk gsterene haram klnmtr."

TEFSR...

3.CLT

KOLAYLIK
3


Bakara / 185. Ramazan ay, insanlara yol gsterici, dorunun ve doruyu eriden ayrmann ak delilleri olarak
Kur'an'n indirildii aydr. yle ise sizden ramazan ayn idrak edenler onda oru tutsun. Kim o anda hasta veya yolcu
olursa (tutamad gnler saysnca) baka gnlerde kaza etsin. Allah sizin iin kolaylk ister, zorluk istemez. Btn
bunlar, sayy tamamlamanz ve size doru yolu gstermesine karlk, Allah' tazim etmeniz, kretmeniz iindir.
... Allah byle orucu farz klmakla sizi zora, skntya sokmak istemez, tersine size kolaylk vermek ister.
Hastalk ve yolculukta ise bazen zorluk olabilir. Bunun kolayl da yemeye ruhsattr.
Buna gre zarar gerektiren ve zorluk olacak mazeretler hakknda ruhsatlar vermitir. Bu hikmetten dolaydr ki,
oruca niyet edip de orulu olduunu unutarak yiyip ien veya kar koca ilikisinde bulunan kimsenin orucunun
bozulmayaca nebev hadiste beyan buyurulmu ve buna "Allah'n ziyafeti" denmitir.
Yine bu kolaylk esasndan dolay bunama, delilik gibi teklife engel bir hali bulunmayan ve az ok genel hitapla
mkellefler arasnda dahil bulunan; akl banda, fakat ed olsun kaza olsun oruca zor dayanabilecek, oru btn
gcn tketip zarar verecek olan ve normalde gnden gne ypranp ktye giden ok yal erkekler ve kadnlar, ayn
ekilde gen olduu halde iyilemesi mitsiz bir mzmin hastalktan dolay ihtiyarlar gibi gsz bulunan zayflar
hakknda damal kudretleri bulunmak artyla yukardaki fidye ruhsat haydi haydi sabittir. nk bunlar iin kaza da bir
zorluk alacandan kolaylk fidye eklindedir.
Ksaca Cenab- Allah, zor gibi grnen orucu farz klmakla esasen mmin kullarn hayat mcadelesine, zorluktan
kurtarp, kolayla ve rahatla kavuturmay dilemitir. Orula kolay kolay nefisle cihad etmeye allacak, lzumunda
sabr yollar renilecek, hayatn zorluklar yenilecek, ahiret saadetine eriilecektir.
Fakat byle zorluklar, kolayla evirecek olan oru; hastalk, yolculuk ve ihtiyarlk gibi baz durumlarda kolay
olmaz da zor olabilir. te o zaman da kaza veya fidye kolayl ve ruhsat meru klnmtr. Hatta zahirler, bu yetlerin
zahirine bakarak yolculukta drt rekatl namazlar iki rekat klmak gibi, orucu yemenin vacib olduunu bile sylemiler,
yolcu olana baka gnlerde oru tutmak farzdr, demilerdir. "Yolculukta oru tutmak iyilikten deildir." hadisini de
delil getirmilerdir. Ebu Hreyre (r.a.) de buna dayanarak "Yolculukta oru tutana yine kaza lazm gelir." demitir. Fakat
bundan baka btn sahabe, tbin ve fkh limleri yolculukta orucun namaz gibi olmayp, caiz olduunda ve tutarsa
kaza lazm gelmeyeceinde ittifak halindedirler. Bu konuda Ebu Hreyre zdr. nk Peygamber (s.a.v.) Efendimiz'in
yolculukta oru tuttuu, mstefz haberle sabittir.
Ebu Sad el-Hudr, Enes b. Malik, Cabir b. Abdullah, Ebu'd-Derd, Seleme b. Muhabbk ve bn Abbas (r.anhm)
yolculukta Peygamberimiz'in oru tuttuunu rivayet etmilerdir. Bundan baka Hamze b. Amr el-Eslem (r.a.)
Resulullah'a: "Ben yolculukta oru tutarm." dedii zaman Peygamber efendimiz'in: "Dilersen oru tut, dilersen ye."
buyurduu da sabittir. Ad geen Hamze, Urve b. Zbeyr ve Ebu Meravih ikamet halinde ve yolculukta dehir (sene)
orucu tutarlard.
...Cenab- Allah'n bu ruhsat, kolaylatrmak iindir. Yolculuktaki namaz gibi azimet mnsnda deildir. Hasta iin
yemenin vacib olmad zerinde ittifak edilmiken zahirlerin yolculukta yemeyi vacib saymalar doru olamaz. Zaman
olur ki, hasta ve yolcu iin, vaktinde herkesle beraber eda olarak tutmak, daha sonra yalnz bana kaza olarak
tutmaktan daha zor olabilir. Bu da kolaylk dileine aykr olur.

PIRLANTA SERS...
DUH SRES'NDE LE, LTFAT VE NRAH SRES
Duh sresi bir ile suresi gibi grlp, yle yorumlanm fakat, iindeki "Rabbin seni terk etmedi;
sana ksmedi de" ayeti, ok byk bir iltifat ifade etmiyor mu?
Evet, Duh suresi, bir ile sresi olmasna bir ile sresidir. Zira onda, Efendimiz'in (sav) izdrap ve endielerin
bykl nispetinde bir de iltifat ve mjde vardr. Evet, "Rabbin seni terk etmedi; sana ksmedi de" yetinde byk
bir iltifat olduu gibi, "Rabbin sana verecek ve sen raz olacaksn" yetinde de byk beret vardr. Bu sre, temelde
bir ile suresi olduundan, esasen mjde ifade eden "duh", yani kuluk vaktiyle balar. Efendimiz'in vazifesinin
kuluunu mjdeler. Ardndan geceyi zikreder. Bundan nceki Leyl sresi ise, karanln her yeri kaplad gece ile
balar, ardndan gndze geer. kisinin neticesinde de rza vardr.
Geceden sonra gndzn, kuluktan sonra gecenin anlmas ile, Duh suresinden sonra gelen nirah suresindeki
"Her zorlukla birlikte kolaylk" ayeti arasnda ayn mnasebet sz konusudur denebilir mi?
Evet, zaten gl kolaylk takip eder. Duh'dan sonra nirah sresi, ferd inirah anlatr. ile ve zorluun
ardndan kolaylk ve muvaffakiyetin geleceini, geldiini mjdeler. Kur'n' iyi okumak ve anlamak lzm. Kur'an,
batanbaa bir haz ve bir zevktir; bu zevke ermek bir bahtiyarlktr.1
ALLAH'TAN GEREKT GB KORKMA, STDAT LSNDE KORKMA
Makam ve derece mnasebeti var. Yani, bazlarna, "Allah'tan, O'ndan nasl korkmak gerekiyorsa yle korkun"
denilir. O'nun makam, derecesi, byle bir emre muhatap olmasn gerektirir. Fakat, bu emrin ifasnn snr yoktur.
Nasl, Allah'a ne kadar ibadet edersek edelim, en sonunda syleyeceimiz, O'na gerektii gibi ibadet edemediimizin ve
esasen bundan aciz bulunduumuzun itiraf, yani "Sbhaneke m abednke hakka bdetike ya Ma'bud (Sbhansn
1

Amerikada Bir Ay

MENBA
3.CLT
Sen, Sana ibadetin hakkn veremedik. badet etmemiz gerektii gibi ibadet edemedik)" ise, O'ndan nasl korkmak
gerekiyorsa yle korkmann ulaabildiimiz en st noktasnda da syleyeceimiz, "Sen'den, korkmamz gerektii
lde korkamadk; takva sahibi olmamz gerektii lde muttak olamadk"tr. nk bunun mahhas bir snr
yoktur ve olamaz da. Bununla birlikte, byle bir emri kaldracak ve onun uurunda olanlara, "Allah karnda, nasl
takval olunmas gerekiyorsa, yle takval olun" denir.
Sahbe-i Kram, bu emri alnca, bu olanlara yle ar geldi ki, sararp soldular. ok kyamdan ayaklar iti; ok
secdeden elleri, alnlar, dizleri nasr balad. Doyuncaya kadar yemek yiyemez, elerinin yanna yaklaamaz oldular.
Bu, bir imtihand ve onlar kmalar gereken mertebeye, dereceye karma yolunda, gemeleri gereken bir yol, bir
basamakt. Bu imtihanda muvaffak oldular ve bu defa Cenab- Allah, yk biraz hafifletti ve meseleyi istitaate havale
etti. Zaten, arz etmee altm gibi, O'nun karsnda nasl titremek, nasl takval olmak gerekiyorsa, yle takval
olmaya almann bir sonu olmad iin, bu mevzuda varlacak nokta da yine istitaate vbestedir. Yani herkese den,
kapasitesi lsnde takval olmaya almaktr. slm, bir bakma hanifiye-i semha, yani kolaylk dini olarak, tekliflerini
gce ve kapasiteye gre yapar. "Teklif-i ma l ytak", yani takat getirilemeyecek sorumluluk ykleme slm'da yoktur.
te, "gcnz lsnde Allah'tan korkun, kapasiteniz lsnde takval olun" demek, takvay, "teklif-i m ytak"
olarak emretmemek demektir.2
DNDE KOLAYLATIRMA VE LUBALLERE RUHSAT KAPISINI AMAMA
Bir mfessir tefsirinde, Msr'da srail Oullar'nn ruhlarna sinen klelii yok edip, onlara hrriyet ve
insan onurunu yeniden kazandrmak iin Hz. Musa'nn deta ok tedavi uyguladndan ve bunun iin
Tevrat'taki baz emirlerin sert geldiinden bahseder. stad bir zat da, "Dini yaamada lubal olan
insanlara ruhsat kaps gsterilmez" buyuruyor. Dini, insanlara anlatrken, yumuak anlatma, en geni
daire iinde kolaydan balama da bir esas. Bu hususlar birbiriyle nasl te'lif edebiliriz?
Bu husus, mritlere braklm bir husustur. Gerek mrit, terbiyesine ald insanlar, karakterleri, ruh yaplar
ve idrak seviyeleriyle ok iyi bilen insandr. Bata, peygamberler bunu ok iyi bilip, ona gre bir yol takip etmilerdir.
te Hz. Musa da, o kavmi klelikten kurtarmak iin ona gre prensiplerle gelmi. Bu maddeci kavim, daha sonra
maddeye ve dnya hayatna ok fazla inhimak gsterince, bu defa da Hz. sa bunu ta'dil iin, daha ok ruhu esas alan
bir ksm dsturlar getirmitir. Her peygamber de, vazife ve sorumluluuna ait bir donanmla gelmitir... yle ise, bu
asrdaki mritler de, muhatab olan insanlara nasl davranmalar gerekiyorsa, o donanm sahip olmal ve ferasetleri
ile, kime nasl davranmalar gerektiini ok iyi bilmelidirler. amz, disiplin ve tertipli olmann yannda, yumuak
davranma adr. stibdat ve sertlik, temel disiplinler asndan mahzurludur. Mrit, doktor olmal; nce hastal ok
iyi tehis etmeli ve ona gre tedavi uygulamaldr.3

RSALE...
HEREY ZAT-I FERD VE EHADE VERLRSE
Zat- Ferd ve Ehad'in kudretine nisbeten en byk ey'in cad, en kk birey gibi kolaydr. Bir bahar, bir iek
gibi shuletle halkeder. Binler harin nmunelerini her baharda gzmz nnde kolaylkla cad eder. Byk bir aac,
kk bir meyve gibi rahata idare eder. Eer mteaddid esbaba havale edilse, herbir meyve, bir aa kadar masrafl
ve mkilatl.. ve bir iek, bir bahar kadar zahmetli ve suubetli olur. Evet naslki bir ordunun tehizat- askeriyesi bir
kumandann emriyle bir fabrikada yaplsa; o ordunun tehizat, deta bir tek neferin tehizat gibi kolaylar. Eer her
neferin cihazat ayr ayr fabrikada yaplsa ve idare-i askeriyesi vahdetten kesrete girse; o vakit herbir nefer, ordu
kadar fabrikalar ister.
Aynen yle de eer herey Zat- Ferd ve Ehad'e verilse; btn bir nev'in hadsiz efrad, bir tek ferd gibi kolay olur.
Eer esbaba verilse; herbir ferd, o nev' kadar mkilatl olur. Evet vahdet de, ferdiyet de; hereyin o Zat- Vhid'e
intisabyla olur ve ona istinad eder. Ve bu istinad ve intisab ise; o ey iin hadsiz bir kuvvet, bir kudret hkmne
geebilir. O vakit, kk bir ey, o intisab ve istinad kuvvetiyle, binler derece kuvvet-i ahsiyesinin fevkinde iler
grebilir, neticeler verebilir. Ve ok kuvvetli olan Ferd ve Ehad'e istinad ve intisab etmeyen bir ey, kendi ahs
kuvvetine gre, kk iler grebilir ve neticesi ona gre klr. Mesel: Naslki babozuk, gyet cesur, kuvvetli bir
adam, kendi cephanesini ve zahresini beraberinde ve belinde tamaa mecbur olduundan, ancak on adam
dmanna kar muvakkat dayanabilir. nki ahs kuvveti o kadar eser gsterebilir. Fakat, askerlik tezkeresiyle bir
kumandan- azama intisab ve istinad eden bir adam; kendi menabi-i kuvvetini ve erzak deposunu kendisi ekmedii ve
tamaa mecbur olmad iin, o intisab ve istinad, onun iin tkenmez bir kuvvet, bir hazine hkmne getiinden;
malub den dman ordusunun bir mirini, belki binler adamla beraber, o intisab kuvvetiyle esir edebilir. Demek
vahdette, ferdiyette; bir karnca bir Firavun'u, bir sinek bir Nemrud'u, bir mikrop bir cebbar o intisab kuvvetiyle
malub edebildii gibi; noht tanesi kklnde bir ekirdek dahi da gibi heybetli bir am aacn omuzunda
tayabilir. Evet naslki bir kumandan- azam, bir neferin imdadna bir orduyu gnderebilir haysiyetiyle ve o neferin
arkasnda bir orduyu tahid edebildii cihetiyle; o nefer, bir ordu kendisinin arkasnda manen bulunuyor gibi bir kuvveti maneviye ile pek byk ilere, kumandan namna mazhar olur. yle de: Sultan- Ezel, Ferd ve Ehad olduundan
-hibir cihetle ihtiya yok, eer faraza ihtiya olsa- hereyin imdadna btn eyay gnderir ve herbir eyin arkasna
kinat ordusunu tahid eder ve herbir ey kinat kadar bir kuvvete dayanr ve herbir eye kar btn eya -faraza
eer ihtiya olsa- o Kumandan- Ferd'in kuvveti hkmne geebilir. Eer Ferdiyet olmazsa, herbir ey btn bu kuvveti
kaybeder, hi hkmne sukut eder; neticeleri dahi hie iner.
te gzmzle her vakit mahede ettiimiz bu ok harika eserlerin gyet kk ehemmiyetsiz eylerden
tezahr, bilbedahe Ferdiyet ve Ehadiyeti gsteriyor. Yoksa hereyin neticesi, meyvesi, eseri; o eyin maddesi ve
kuvveti gibi klerek hie inecekti. Ve gzmz nndeki gyet kymetdar eylerin gyet derecede ucuzluu ve
nihayet derecede mebzuliyeti, hi kalmayacakt. imdi krk para ile alacamz bir kavunu, bir nar; krk bin lira ile de
yiyemezdik. Evet dnyadaki btn shulet, btn ucuzluk, btn mebzuliyet; vahdetten gelir ve Ferdiyete Ehadet
eder.
2
3

Amerikada Bir Ay
Amerikada Bir Ay

3.CLT

KOLAYLIK
5

kinci Nokta: Mevcudat iki vecihle cad ediliyor. Biri; "ibda' ve ihtira'" tabr edilen hiten caddr. Dieri; "ina ve
terkib" tabr edilen mevcud olan anasr ve eyadan toplamak suretiyle ona vcud vermektir. Eer cilve-i Ferdiyete ve
srr- Ehadiyete gre olsa, hadsiz derece bir shulet, belki vcub derecesinde bir kolaylk olur. Eer Ferdiyete
verilmezse, hadsiz derece mkil ve gayr- makul, belki imtina' derecesinde bir suubet olacak. Halbuki kinattaki
mevcudat, nihayet derecede klfetsiz olarak ve shuletle ve kolaylkla gyet mkemmel bir surette vcuda gelmeleri,
cilve-i Ferdiyeti bilbedahe gsteriyor ve herey dorudan doruya Zat- Ferd-i Zlcell'in san'at olduunu isbat ediyor.
Evet eer btn eya Ferd-i Vhid'e verilse, bir kibrit akar gibi, eserleriyle azameti anlalan o nihayetsiz kudretiyle
hiten cad eder ve ihatal nihayetsiz ilmiyle hereye mnev bir kalp hkmnde bir mikdar tayin eder. Ve o yine-i
ilmindeki hereyin suretine ve plnna gre kolayca herbir eyin zerreleri o kalb- ilm iine yerleir, muntazaman
vaziyetlerini muhafaza ederler. Eer etraftan zerreleri toplamak lzm gelse de, ilm kanunlarn ve kudretin ihatal
dsturlar cihetiyle; o zerreler, kanun-u ilm ve sevk-i kudret ile balanmalar haysiyetiyle muti' bir ordunun neferat
gibi muntazaman kanun-u ilm ve sevk-i kudret ile gelip o eyin vcudunu ihata eden kalb- ilm ve mikdar- kader
iine girip kolayca vcudunu tekil ederler. Belki yinedeki aksin fotoraf vastasyla kt stne vcud-u haric
giymesi veyahud grnmeyen bir yaz ile yazlan bir mektuba gsterici maddeyi srmekle grnmesi gibi, Ferd-i
Vhid'in ilm-i ezelsinin yinesinde bulunan mahiyet-i eya ve suver-i mevcudata gyet shuletle, kudret onlara vcudu haric giydirir ve lem-i mndan lem-i zuhura getirir, gzlere gsterir. Eer Ferd-i Vhid'e verilmezse, bir sinein
vcudunu ry-i zeminin etrafndan ve anasrndan gyet hassas bir mizanla toplamak, deta yeryzn ve unsurlar
eleyip her taraftano mahsus vcudun mahsus zerrelerini getirerek san'atl vcudunda muntazam yerletirmek iin
madd kalb, belki zalar adedince kalblar bulunmak ve o vcuddaki duygular ve ruh gibi ince, dakik, mnev letaifi
dahi mizan- mahsusla mnev lemlerden celbetmek lzm gelir.
te bu surette bir sinein cad, kinat kadar mkilatl olur; yz derece mkil mkil iinde, belki muhal muhal
iinde olacak. nki Hlk- Ferd'den baka hibir ey, hiten ve ademden cad edemediine btn ehl-i din ve ehl-i fen
ittifak ediyorlar. yle ise esbab ve tabata havale edilse, hereye, ekser eyadan toplamak suretiyle vcud verilebilir.
nc Nokta: Eer btn eya, bir Zat- Ferd-i Vhid'e verilse, bir tek ey gibi kolay olmasna; eer esbaba ve
tabata havale edilse, bir tek eyin vcudu, umum eya kadar mkilatl olduuna iaret eden, baka Risalelerde izah
edilen bir iki temsili, muhtasaran beyan edeceiz.
Mesel: Bir zabite, bin nefere ait vaziyet ve idare havale edilse ve bir nefer de on zabitin idaresine verilse.. o bir
neferin idaresi, bir taburun idaresinden on derece daha mkilatl olur. nki ona emredenler, birbirine mani olurlar. Bir
kemeke ile o nefer hibir istirahat yzn grmeyecek. Hem bir taburdan matlub vaziyet ve netice, birtek zabite
havale edilse; klfetsiz, kolayca o neticeyi istihsal eder ve o vaziyeti verebilir. Eer o vaziyeti almay ve o neticeyi
istihsal etmeyi, o taburdaki basz, mirsiz, avusuz neferata havale edilse, o matlub vaziyeti ve neticeyi almak iin
ok karklk iinde mnakaalarla ancak nks bir sureti, mkilatla tahsil edebilir.
kinci Temsil: Mesel Ayasofya gibi kubbeli bir cmiin kubbesindeki talarn durdurmak vaziyeti ve muallakta
durdurmas bir ustaya verilse, o vaziyeti onlara kolayca verebilir. Eer o vaziyete girmesi, talara havale edilse, herbir
ta umum talara hem hkim-i mutlak, hem mahkm-u mutlak olmak lzm gelir. T ki, birbirine babaa verip,
muallakta durabilsinler. O halde o ustann kolayca grd iini grmek iin yz usta kadar, yz derece iinden daha
ziyade iler grlecek, sonra o vaziyetler alnacak.
nc Temsil: Mesel Kre-i Arz, Zat- Ferd-i Vhid'in bir memuru, bir neferi olduundan, yalnz o birtek nefer, o
tek zatn tek emrini dinledii iin, mevsimlerin husul ve gece ve gndz vakitlerinin vcudu ve semavattaki ulv ve
hametli harektn zuhuru ve sinemavari semav levhalarn tebdili gibi neticeleri istihsal iin Arz gibi bir tek nefer, bir
tek zatn bir tek emrini almakla, o vazifenin ne'esinden gelen bir cazibe ile meczub mevlev gibi semaa kalkar, btn o
muhteem neticelerin husulne ve zuhuruna vesile olur. Gya o tek nefer, kinat yzndeki muhteem manevraya bir
kumandanlk eder. Eer hkimiyet-i uluhiyeti ve saltanat- Rubbiyeti umum kinat ihata eden ve hkm ve emri
umum mevcudata geen bir Zat- Ferd'e verilmezse; o halde o neticeleri, o semav manevray ve arz mevsimleri tahsil
etmek iin Kre-i Arz'dan bin defa byk milyonlarla yldzlar ve kreler, milyonlar sene uzun bir mesafeyi her
yirmidrt saatte, herbir senede gezmekle o neticeler gsterilebilir. te Kre-i Arz gibi bir tek memur, meczub bir
mevlev gibi mihveri ve medr stnde iki hareketle hasl olan o hametli neticelerin husul ise, vahdette ne derece
hadsiz shulet olduuna bir misal olmas gibi, ayn neticeleri kazanmak iin milyonlar defa o hareketten daha mkil ve
hadsiz uzun yollar ile o neticeleri kazanmak ne derece mkilatl, belki muhal olduuna; irk ve kfrn yolunda ne
derece muhaller, btl eyler bulunduuna misaldir.
Esbaba tapanlarn ve tabatperestlerin cehletlerine bu misal ile bak. Mesel: "Bir zat harika bir fabrikann veya
acib bir saatin veya muhteem bir sarayn veya mkemmel bir kitabn gyet muntazam bir surette eczalarn, arklarn
fevkalde san'atyla hazr ettikten sonra, kendisi kolayca o eczalar terkib edip iletmeyerek, belki ok uzun masraflarla
o eczalar kendi kendine ilemek ve o usta yerine fabrikay, saray, saati yapmak, kitab yazmak iin herbir cz',
herbir ark, hatta kd, kalemi birer harika makine hkmne getiriyor. Ve tehirini ok istedii btn hnerlerini,
kemaltn izhara vesile olan o stadln ve san'atn onlara havale ediyor" diye zannetmek, ne derece akldan uzak ve
cehlet olduunu anlarsn! Aynen yle de; esbaba ve tabatlara cad isnad edenler, muzaaf bir cehlete derler. nki
tabatlarn ve sebeblerin stnde dahi gyet muntazam bir eser-i san'at var; onlar da sair mahlkat gibi masnu'durlar.
Onlar yle yapan zat, onlarn neticelerini dahi yapar, beraber gsteriyor. ekirdei yapan, onun stnde aac o yapar;
ve aac yapan, onun stnde meyveleri dahi o cad eder. Yoksa ayr ayr tabatlarn, sebeblerin vcuda gelmeleri iin,
yine muntazam baka tabatlar, sebebleri isteyecekler. Ve hakeza gitgide nihayetsiz, mnsz, imknsz bir silsile-i
mevhumat mevcud kabul etmek lzm gelir. Bu ise, cehletlerin en antikasdr.

MENBA
3.CLT

3.CLT

KOLAYLIK
7

Anda mungkin juga menyukai