Anda di halaman 1dari 77

Albert

Camus

ECNNLER OYUN
Trkesi AZZ ALILAR
zgn ad Les Possds
CAN YAYINLARI


ECNNLERN ECNNLER STNE

Aziz allar

Albert Camus, Dostoyevskinin 1870/71 yllarnda yazd nl Ecinniler romann 1959da
oyunlatrarak, Thtre Antoineda kendisi sahnelemitir. Bu yapt, bir Dostoyevski uyarlamas olmakla
birlikte, Camusnn sanatsal-felsefi yaratmlar arasnda nemli ve zgn bir yere sahiptir. Ancak, nasl
Camus bu yaptn Dostoyevskiden almsa, Dostoyevski de yaptm kendi dneminin gerek yaamndan
almtr. Bu nedenle, yaptn dayand yaamsal olgulara dnerek, gerek Dostoyevskinin, gerek
Camusnn bu olgulara nasl baktklarnn burada gzden geirilmesi, yaptn daha iyi kavranabilmesi
asndan, hi kukusuz, nem tamaktadr. Bilindii gibi, 19. yzylda Rusya, ok karmak ve
elikilerle dolu bir toplumsal, siyasal yaama sahip olduu kadar, ayn zamanda, siyasal-devrimci bir
arenadr da. Bir yanda Belinski, Dobrolyubov ve ' emievski gibi devrimci-demokratlar, bir yanda
Slavclar, bir yanda Batclar, bir yanda Petraevski evresi, bir yanda Rus sosyalizmimin szcs
Herzen ve Ogaryov, bir yanda Lavrov, Tkayev ve Mihaylovskinin poplist ideolojileri, bir yanda
Bakunin ve Kropotkinin anarizmi... te yanda da, bunlarn dnda kalamayacak bir romanc,
Dostoyevski. Nitekim:


PETRAEVSK EVRES ve DOSTOYEVSK

22 Aralk 1849da St. Petersburg halk acayip bir olaya tank oldu; yirmi bir siyasal tutuklu, St. Petro ve
Pavlus Kalesinden alnp Semenovski Alanna getirildi ve siyah bir bezle rtlm daraac platformunun
nne dizildi. Bir memur, haklarnda verilen lm cezalarm okudu; bir rahip tutuklulardan tvbe
etmelerini istedi ve askerler her birine, idam cezalarnda gelenek olduu zere, beyaz gocuk ve balk
giydirdi... idam edilecekleri gn bekleme acsn ekmi olan on sekiz Petraevskici arasnda, ileride
19. yzyln en byk yazarlarndan biri olacak kii, Fyodor Dostoyevski adnda bir gen de vard."
Dostoyevskinin bu dnemdeki siyasal konumu ile ileride romanlar arasndaki bala ilgili olarak da
unlar okuyoruz:
"Petraevskicilerin Rus dnce tarihi iindeki roln saptayabilmek iin, dncelerinin
Dostoyevskinin olgunluk dnemi yazlarnda benimsediini gz nnde tutmamz gerekir. Dostoyevski
nin tm byk romanlarnn arka plann oluturan sosyalizm ile giritii polemii, byk lde, genlik
arkadalarnn sahip olduklar dncelerle yrtlen tartmalar oluturur. Bu polemiin ana temas,
sosyalizmin toplumsal adaletten ok, insan Tanrnn yerine koymak yolunda bir giriim olduu savnn
kayna, kukusuz, Dostoyevskinin genliinde izledii tartma gruplarnda duyduu antropoteist (insantanrc-A..) dncelerdi." Nitekim, Dostoyevski, olgunluk dnemi olan ve ar sa evrelerle ilikiler
iine girdii 1870lerde, "hem Batl kapitalizmin, hem de sosyalist dncelerin insann Tanrdan
uzaklamasnn bir sonucu olduu inancna , varmt. Bu dnce, Dostoyevskiye Petraevski evresinin
bir yesi iken yazlar kendisine sunulan Feuerbachn telkin ettii bir eydi. Feuerbach, Tanr, insann
kendisinden baka bir ey deildir diye yazmt, dolaysyla Tanrya yklenen tm nitelikler, insan
doasnn nitelikleridir... Gerek Tanr insandr!'
Ancak, Petraevski evresi yeliinin siyasai-dnsel uzantlarnda Dostoyevskinin (Su
ve Ceza, Budala gibi romanlarn ieren) bu olgunluk dnemi srasnda, ok nemli bir olay yer alr:

Neayev Olay!

NEAYEV OLAYI YA DA SYASAL ECNNLER



1869 ylnda, Herzen, Ogaryov ve Bakuninle svirede yakndan bir iliki kuran ve
Moskova niversitesinde okuyan Neayev adl bir banaz devrimci, renci arkadalarn gelecekteki bir
devrim adna rgtlemeye balar. Halkn c adyla tannan, Enternasyonalin temsilcisi ve tm Rusya
Devrimcileri Komitesinin yesi olduunu ileri sren, son derece merkezi bir rgtn kurucusudur
Neayev. Bu giriiminde Neayevi, kendisine 'Alliance Rvolutionnaire Europenne Committe
Gnral adn tayan, gerekte varolmayan bir rgtn mhr ile zel bir garanti belgesi veren Bakunin
desteklemektedir. Neayevin Devrimci Kateizm adn tayan kitap, acmasz ve drst olmayan
savam yntemlerini savunmaktadr: Devrimci, yerleik toplumsal ahlktan tiksinip ondan nefret eder;
onun iin, yolu devrimin zaferine aan her ey ahlka uygundur, onun yolunun karsna dikilen her eyse
ahlka aykrdr. Bu ilkeler evresindeki eylem, balarndaki ef yoluyla yukardaki bir gruba bal
beer kiilik gruplarca yrtlecekti.
1869 yaznda talyadan Dresdene geen Dostoyevskiye, orada kars Annann Moskova Tarm
Akademisinde renci olan aabeyi, bu genlerin yaamlarn, devrim zerine bilgilerini anlatr, bu arada
da, Ivanov adndaki bir renciden de renkli bir biimde sz eder. Ancak, Ivanov, Neayevin elindeki
belgenin gerekliinden kukulanan ve Neayevin yntemlerine de kar kan biridir. Birka ay sonra
bir haber yldrm hzyla btn dnyaya yaylr. 21 Kasmda, Ivanov, Akademinin arka bahesinde
Neayevle arkada tarafndan ldrlp cesedi havuza atlmtr. ldrlenlerin Halkn c rgt
yeleri olduu, Ivanovun haynlk etmesinden ve kendilerini ele vermesinden korktuklar iin kendisini
ldrdkleri, bunu da Neayevin bakanlnda, onun bir kkrtmas sonucu ldrdkleri ortaya kar.
Bu kii, br rgt yeleriyle birlikte tutuklanp 1870 Hazirannda St. Petersburgda yarglanrlar;
Neayev ise svireye kaar.
te bu olay, iki ynde tepkisini bulur; biri soldan, bryse sadan. Soldan gelen tepki
Tkayevdendir. 1874te Tkayev, Engelse kar sert bir saldr balatr. Bu polemie neden olan konu,
Rusyadan ok Enternasyonal idi. Sz konusu sorun Bakunin ile Marx arasndaki ideolojik farkllklardan
ve 1. Enternasyonalde nderlik kavgalarndan dodu. Bakuninin Enternasyonalin bana sard Neayev
olayndan sonra Enternasyonal, Neayevi sulayan ve kendisinin nifak yntemlerini onaylamadn
bildiren bir karar kard. Bir anlamda Neayevin izleyicisi olan Tkayev, bu karar genel olarak Rus
devrimci akmna ynelik bir davran olarak yorumlad. Engelse Ak Mektup (1874) adn tayan
nl yazsnda, Engelsi, devrimci cokudan yoksun olmakla sulayp devrimin geri lkelerdeki ansyla
ilgili kendi grlerini savundu."
Sadan gelen tepki ise, gerici basndan gelir ve sz konusu olay, tm olarak devrimci
akm gzden drmek iin kullanlr. Bunlarn arasnda Dostoyevski de vardr. Rusyada derin etkiler
brakm olan bu olay, yani vanovun ldrl, bu olay ile olaya karan kiilerle ilgili olarak
kaynbiraderinden bilgi alan Dostoyevskide derin izler brakmtr. Neavev olayna drt elle
sarlr. "Olay bir tara kasabasnda geirtmek, kahramanlarn adlarn deitirip birka da yardmc
karakter yaratmak yetecekti bu ie. Hi ele alnmam bir ahlk biimini kapsayan mthi bir su
yks iin gereken btn malzeme avucunun iindeydi artk." te, Ecinniler roman, bu tarihsel olaylarn
btn o scakl iinde yazlm olup Neayev, Ecinniler romannn bakahramanlarndan
Peter Verhovenski olarak karmza kar.

NEAYEV ve CAMUS



Ancak, romann br kiilerine gemeden nce, Camusye dnmemiz ve Bakaldran insan
adl yaptnn Bireysel Terrizm blmnde Ecinnilerden bal altnda Neayevi nasl
grdn burada alntlamamz gerekiyor:
"Bakunin kadar bilinmeyen, ondan daha esrarl, ama konumuz asndan daha nemli olan
Neayev, en tutarl noktasna kadar gtrd nihilizmi. 1866larda devrimci aydn evrelerde grnmeye
balad, 1882 ylnda da karanlk biimde ld. Bu ksa zaman iinde hep ekici bir insan olarak kald;
niversiteliler, Bakunin, g etmi devrimciler, hatta yatt zindanda lgnca bir nifak iine sokmay
baard gardiyanlar, hepsi evresindeydi. Ortaya kt zaman, oktan kararlyd... Bakunin gibi,
bundan byle politikann din, dinin de politika olacan yazmakla da yetinmemiti. Umutsuz bir devrimin
zalim keii olmutu; desteklemeye karar verdii kara tanrsall yaymay, onu en sonunda baarya
ulatrmay salayacak lde dzeni kurmak, Neayevin en belirgin hayliydi.
Evrensel ykma konusunda dnce yrtmekle kalmad, byk bir souklukla, kendilerini
devrime adayanlar iin her ey mubahtr istemek, kendi davranlarnda da hibir eyden saknmamak
onun balca zgn yanyd. Devrimci, nceden mahkm bir insandr. Ne gnl ilikileri olmaldr, ne
sevdii nesneler, sevdii varlklar. Kendi adndan bile syrlmaldr. Her eyi bir tek tutkuda, devrimde
toplamaldr. Tarih, her trl ilkenin dnda, devrimle kar-devrim arasnda bir savatan baka bir ey
deilse, bu iki deerden birini benimsemekten baka kar yol yoktur, lm de buradadr, dirili de,
Neayev bu mant son noktasna gtrr. Devrim, ilk onunla, aktan ve dostluktan aka ayrlr... Ama
devrim tek deerse, her evi ister, hatta hafiyelii, dolaysyla dostluun feda edilmesini bile. Bundan
byle iddet, soyut bir dnce yararna, dost dman demeden herkese ynelecektir...
Neayevin zgnl, kardee yaplan iddetin dorulanmasnda yatar... Neayev Rusyay
gerekten avucunun iine alr, kendi birliini kurar, yasalar da kendi tanmlar. Burada... gizli merkez
kurulunu grrz hi kukusuz, herkes bu kurula koulsuz olarak bal kalacana and imek zorundadr.
Gerekten de daha var olmayan merkez kurulunun yetkilisi olduunu syledii... zaman, daha balangta
yalan sylemi olacaktr... Devrimcileri kategorilere ayrmakta daha ileri gider. Ona gre, birinci
kategoriden olanlar (yani liderler), tekileri istedikleri gibi harcanabilecek bir sermaye olarak grmek
hakkn tarlar... Neayevden nce hibir devrimci lider bunu bir davran ilkesi olarak benimsemeyi
gze alamamt. O zamana kadar hibir devrim, insann bir ara olabileceini yazmamt yasalarna...
Neayev, ekingenlere antaj yaplabilecei, yldrlabilecekleri, gvenlerinde aldatlabilecekleri
kararna varr. Dzenli bir biimde en tehlikeli ilere itilirlerse, yalanc devrimciler bile ie yarayabilir.
Ezilmilere gelince, kendilerini temelli kurtarmak sz konusu olduuna gre, daha da ezilebilirler.
Onlarn yitirdiklerini, gelecein ezilmileri kazanacaktr...
Neayev, ilkelerinin baarsn gremedi. Ama hi deilse niversite rencisi Ivanovun
ldrl srasnda uygulamak istedi bu ilkelerini. Ivanovun ldrlmesi gnn insanlarn
ylesine sarst ki, Dostoyevski Ecinnilerin anakonularndan biri yapt bunu. Biricik kusuru Neayevin
yetkilisi bulunduunu syledii merkez kurulundan kuku duymak olduu anlalan vanov, bu kurulla
zdelemi kiiye kar ktna gre, devrime kar kyor demekti. yleyse lmeliydi. Neayevin
arkadalarndan biri Uspenski; Bir adamn yaamna son vermeye ne hakkmz var? diye
soruyordu. Ald karlk uydu: "Hak deil sz konusu, savmza zarar veren her eyi yok etme
grevimiz. vanovu bir pusuda ldrr..."

GALEVCLK

Ancak, Neayevin bu dnce ve eylemlerini dayandrd bir kii daha vardr: igalev.

Camus, yukarda braktmz alntlardan sonra yine Bireysel Terrizm blmnde igalevcilik
bal altnda unlar yazar: "imdi devrim, gerek kklerinden kopmu, tarihe boyun edii iin insana
olan balln yitirmi olarak, btn evreni kleletirmeyi dnmektedir. Ecinnilerde onursuzluk
hakkn isteyen nihilist Verhovenskinin (yani Neayevin-A..), gklere kard igalevcilik a
balar artk... nsansever igalev, Verhovenskinin gvencesidir artk; insanlk sevgisi, bundan byle,
insann kleletirilmesini dorulamaya yarayacaktr. Eitlik dncesine tutulmu olan igalev, bir
ylgnlk sistemi de olsa, ancak bu tek bir sistemin olanakl olduu yolunda, ylgnlk yaratc bir
sonuca varmt. Snrsz bir zgrlkten yola karak, snrsz bir zorbala vardm. Her eyin
olumsuzlanmas olan tam bir zgrlk, ancak tm bir insan soyuyla zde hale getirilmi yeni deerlerin
yaratlmasyla ayakta durabilir. Bu deerlerin yaratlmas ertelenirse eer, insanlk parampara olacaktr.
Bu yeni llere varmann en ksa yoluysa tam bir diktatrlktr... iddetin Mesihlerinin
egemenliinden baka bir ey sz konusu deildir (burada). "Tepede Papa, der Verhovenski ac ac,
evresinde biz, aamzda da igalevcilik." te Ecinniler deki igalev, bu igalevdir, yaptta
kendisi olarak geer.

LBERAL BATICILAR

Ecinnilerde yer alan (gen) Verhovenski ile igalevin yan sra br Ecinnilere
gemeden nce, yaptn balca bir baka kiisini aklamak gerekiyor. Dostoyevskiye gre, "1860larn
nihilistleri, 1840lardaki radikal idealistlerin en mantki sonucuydu. Romanda geen Neayevi, ykde
barollerden birini oynayacak, gemi kuan tipik radikalcilerinden birinin olu yapmakla, bu ilikiyi
kuraca sonucuna vard kendisi." te, yaptta gen Verhovenskinin babas olarak yer alan Stepan
Trofimovi Verhovenskide, Dostoyevski, bizlere liberal Batcln 1840lardaki en nemli
szcklerinden birini, Stankevi evresinin eski bir yesi ve Moskova niversitesi tarih profesr
Timofey Granovskiyi verir. Kendisini daha nce hi tanmad, onunla ilgili bilgiyi, Topraa Dn
akmnn nde gelen ideologlarndan biri olan, yakn dostu trahovdan ald, Granovskinin eyleme
geme anlarnda karlat yarg verme gcnden yoksunluunu, vaaz verme tutkusunu, vb.
olunun yukarda akladmz nitelikleriyle tam bir kartlk oluturacak biimde ortaya koyar. Batclk
davasna en nemli katksn, verdii ak derslerde yapan Granovski iin Herzen, "Konferans
salonunu, oturma salonuna, beou monde'un buluma yerine dndrd, diyor. Granovskinin bu
konumalarnn Slavclk dman bir ierik tad ve konumalarnda saldrlarn Slavclarn avam
halk idealletirmeleri noktasnda younlatrd bilinmektedir. Dolaysyla, yaptta, bir Slavc olan
Dostoyevskinin Granovskinin olduka ayrntlaryla dolu bir karikatrn bizlere vermesine hi
amamak gerekir.
Granovskinin, yani Stepan Verhovenskinin yaptta yakn dostu olarak geen ve Anlatc
olarak yer alan Grigoryevin yaamdaki gerek Grigoryev mi olduunu syleyebilmemiz olduka gse
de, bizce, hi de akla uzak deil. nk yaamdaki gerek Grigoryev, trahovun dnce arkada
olarak, "Pukinden balayp Dostoyevskide sona ermek zere, Rusyann en byk yazarlarnn ideolojik evrimini, kklere inmek ya da yerli topraa bir dn olarak benzeri bir srele aklayarak
yorumlayan" bir kii olduu Kadar ; yaam ve yaamn organik grnlerini kendisine felsefe edinerek,
organik eletiricilikin szcln de yapm bir kiiydi. Dolaysyla, Dostoyevski, kendisine yaamn
yannda olaylara bakan, gvendii bir kii olarak Anlatc roln vermi olabilir.

ROMAN KS OLARAK DOSTOYEVSK


Nihilist gen kuaka dndmzde, ncelikle Camusnn ilgi alanna giren Ecinnilere gemeden
nce, Neayev Olaynn kurban' olmu vanovun da yapttaki yerini belirlememiz ve Dostoyevskiyle

ban ortaya koymamz gerekmektedir. Ivanov, yaptta atov olarak verilmitir. Ancak, "atov tipi
incelendii zaman, onda, kanlmaz olarak, kendi yaratcsnn bir imgesinin ortaya kt birok
zellikler grlecektir." nk, atov da, Dostoyevski gibi, bir zamanlar, toplumcudur; (Petraevski
evresindeki) Dostoyevski gibi, bask makinesinden sorumludur. Yine Dostoyevski gibi, daha sonra
deiime urar, nihilizme tvbe eder, Slavclar benimser; yani, hem Batc liberallerin, hem de asl
nihilistlerin ve banaz devrimcilerin tam karsnda yer alr. Bu nedenlerle, "atov, yazarn kendi
portresinin ya da kendi benliinin idealletirilmesidir," diyebiliriz.

FELSEF ECNNLER

Dostoyevski nasl gerek yaamdan yola karak, kendi dnya gr dorultusunda, kendi
gnne ilikin siyasal-etik bir sorunsalla hesaplamaya giriiyorsa ve bunu Hristiyan hmanizmde
bir zme ulatrmaya alyorsa, Camus de bir Varoluu yazar olarak bakt Dostoyevskiden yola
karak, kendi dnya gr dorultusunda, kendi gnne ilikin felsefi bir sorunsalla hesaplama ya
girimektedir. Bu nedenle de Ecinnilerde Camusnn iten ilgisini eken Ecinniler, Stavrogin ile
Kirillovdur.
1869 yaznda Dostoyevski, yakn dostu trahova yle yazar: "Romann gerek kahraman
olacak yeni bir kii kt ortaya, yle ki, nceki kahraman arka planda kald." te bu kii,
Dostoyevskinin beli roman dizisi olarak dnd ve tanrtanmazlk, Katoliklik ve Rus Tanrl gibi
konular kapsayacak olan Byk Gnahkrdan Ecinnilere aktard Stavrogindi. Gerek yaam
asndan, Nikolay Stavroginin n tipi olarak, Petraevskinin reformcu kamp karsnda yer alan
radikal grubun lideri Spenevgsterilmektedir. Ancak, Stavrogin, Spenevin ok daha te
boyutlarnda yatan, daha ok Postoyevskinin kurgusal dncesinin kendi bir rndr, hatta, korkun i
skntsyla, kendisinde Dostoyevski zellikleri de bulunmaktadr, diyebiliriz.
Kirillov da yine Byk Gnahkrdan alnma, btn btne hayl gcnn, kurgusal
dncenin bir rndr. Ancak, Camusnn en nemli felsefi kiisidir. "Dostoyevskinin romanlarnda
sorun yle bir iddetle ortaya atlmtr ki, ancak ar zmler getirebilir. Varolu aslszdr ya da
lmszdr," diyen Camus, Sisyphos Efsanesinde, Sama (Absrd) Yaratm blmnde,
Kirillov bal altnda bu kiiye yle yer verir: "...Ayn konunun en hayranlk verici genilikle
Kirillovda, Ecinniler in gene mantksal intihar taraftar kahramannda kiiletii bilinir. Mhendis
Kirillov, bir yerde canna kymak istediini, nk dncesinin bu olduunu bildirir... Bir dnce iin
hazrlanr lme. Bu, stn intihardr. Gerekten de mhendis. Bir Yazarn Gnlndeki akl yrtmeleri
batan ele alr.
Tanrnn gerekli olduunu, varolmas gerektiini hisseder. Ama varolmadn ve
varolmayacan bilir... Bu tutum, onda sama sonulara da yol aar, intiharnn, kmsedii bir davann
yararna kullanlmasn (yani, atovun ldrlmesi suunu -A..) ilgisizlikle kabul eder. (Kendini
ldrerek yaamdan -A..) alma deil bakaldrma sz konusudur artk yleyse Kirillov, sama bir
kiidir Bir Tanr olmak iin kendini ldrmek ister.
Akl yrtme klasik bir aklktadr: Tanr yoksa, Kirillov Tanrdr. yleyse Kirillov Tanr olmak
iin kendini ldrmelidir. Bu mantk samadr, ama gereken de budur. Bu arada ilgin olan, yeryzne
indirilmi bu Tanrla bir anlam vermektir... stn-insann yalnz mant ve deimez dncesi vardr
onda, insannsa btn sicili. Ama sakin sakin Tanrlndan sz eden de odur. Deli
deildir, ya da o zaman Dostoyevski delidir.
Kirillov'un kendisi de daha iyi anlamamza yardm eder. Stavroginin bir sorusu zerine, bir
tanr-insandan sz etmediini aka belirtir... Isay yalann ortasnda yaattlar ve yalan iin
ldrttler, der. Isa, yalnz bu anlamda btn insann dramn kiiletirir. En sama insan durumunu

gerekletirdiinden, kusursuz-insandr. Tanr-insan deildir, insan-tanrdr.


yleyse sz konusu olan Tanrlk, btn btne dnyasaldr. yl boyunca Tanrlmn
zn aradm ve buldum der Kirillov, Tanrlmn z bamszlktr. Kirillov iin de, Tanry
ldrmek, kendisi Tanr olmaktr. lmsz hayat bu yeryznde gerekletirmektir.
Ama bu metafizik cinayet, insann tamamlanmasna yetiyorsa, ne diye intihan da eklemeli
buna? Neden kendini ldrmeli insan, neden zgrl fethettikten sonra bu dnyay brakmal? Bu,
elimedir. Kirillov iyi bilir bunu... Ama insanlar bunu bilmezler... Kendilerine yol gsterilsin isterler...
yleyse, Kirillov, insanlk akyla ldrmelidir kendini... Ben dertliyim, nk zgrlm dorulamak
zorundaym, der.
yleyse Dostoyevskide intihar konusu bir sama konudur. Yalnz... Kirillovun yeni sama
konular getiren baka kiilerde de belirdiini syleyelim. Stavrogin... gnlk hayatta sama gereklerin
altrmasn yapar. Kirillovun lmnn kurtardklarndandr. Bir ar olmaya alr. Stavrogin, alayc
bir hayat srer. Gene de, bu kiinin anahtar-kelimesi, veda mektubunda bulunur: Hibir eyden nefret
edemedim. lgisizlik iinde ardr... Sama dnyayla bylesine yakn, bylesine kvrandrc etkiler
vermesini de hi kimse Dostoyevski kadar baaramamtr phesiz.

YA DOSTOYEVSK VE CAMUS?

Yaratt sama dnyayla Dostoyevskiyi bu denli zde gren Camus iin Dostoyevski,
kendisi dile getirmemi olsa da, bir Ecinni deil de nedir? Ya Dostoyevskinin Ecinniler inin sama
sorunsaln kendi yaam felsefesinin odak noktasna yerletirmi olan Camus? Onun iin de ayn eyi
syleyemez miyiz?..

Albert Camus
ECNNLER

KLER

GRGORYEV: Anlatc
STEPAN TROFMOV VERHOVENSK
VARVARA PETROVNA STAVROGNA
LPUTN
GALEV
VAN ATOV
VRGNSK
GAGANOV
ALEKS YEGOROV
NKOLA STAVROGN
PRASKOVYA DROSDOVA
DAA ATOV
ALEKS KRLLOV
LZA DROSDOVA
MAVRK NKOLAYEV
MARYA TMOFEYEVNA LEBYATKNA
YZBAI LEBYATKN
PETER STEPANOV VERHOVENSK
FEDKA
DN RENCS
LYAMN
THON: Papaz.
MARYA ATOVA

SAHNELER

1) VARVARA STAVROGNAlarda. Dnemin slubuna uygun, gsterili denmi bir salon.


2) FLPPOVlarn evi. ift oyun yeri: bir salon ve bir kk oda; dknt eyayla denmi bir oturma
yeri.
3) Sokak.
4) LEBYATKNIerin evi; kentin dolaylarndaki bir evde eski psk bir salon.
5) Orman.
6) Meryem Ana Manastrnda geni bir salon.
7) STAVROGNlerin Skvorenikideki ky evinde bir salon.

BlRNC BLM
(Oyunun balangcnda sahnede tam bir karanlk vardr. Hafife aydnlatlm bir ldan
altnda ANLATICI grnr; hareket etmeden, elinde apkas, perdenin nnde durur.)

ANTON GRGORYEV - ANLATICI (Hogrl, alayc ve
durgun bir tavrla): Baylar, bayanlar! imdi, sizlerin de birlikte yaayacanz, u tara kentimizde geen
baz tuhaf olaylar, yalnzca saygdeer arkadam, Profesr Stepan Verhovenskiyi etkilemekle kalmyor.
Profesr, kendisini her zaman iin toplumun sorumlu bir yesi olarak grrd. Liberal ve idealistti;
Baty, ilerlemeyi, adaleti; genel olarak, btn yce eyleri severdi. Ama, bu yksek deerlere ylesine
balanmt ki, arn ve bakanlarn kendisine kar kiisel ve gizli bir dmanlk besledikleri konusunda,
kendi iinde karanlk kukular domutu. Srgn ve mahkm olmu bir dnr roln byk bir ycelikle
oynamak iin de kentimize tanmt. Bu yzden de ylda drt kere milletin dedikodu konusu olur,
karnnn zerine konmu scak bir ieyle yataklara derdi. General kocasnn lmnden sonra, olunun
eitim iini kendisine veren arkada Varvara Stavroginann evinde yaard. Ha! Az kalsn size Stepan
Trofimoviin iki kere dul kaldn, bir kere de baba olduunu sylemeyi unutuyordum. Hep dar
lkelerde yaayan bir olu vard. Karlarnn ikisi de daha gen yatayken lmlerdi; anlalan,
Profesrle pek mutlu deillerdi. Ama insan, ayn zamanda, hem karsn, hem de adaleti sevemez! Bundan
tr, Profesr, btn sevgisini, ahlk eitimini byk bir ciddiyetle zerine ald, rencisi Nikolaya
vermiti. Gnn birinde Nikola nn kendisini zevk ve elencenin kollarna atp da Profesrden
uzaklamasna kadar srd bu durum. Bylece, Stepan Trofimovi, kendisine sonsuz bir dostluk besleyen,
ama, aslnda kendisinden nefret eden Varvara Stavroginayla ba baa kalmt. te, benim ykm de
burada balyor.

BIRINCI SAHNE

(VARVARA STAVROGNAlarn salonu.)


(ANLATICI, masada, STEPAN TROFMOVle iskambil oynamaktadr.)

STEPAN: A a, size kd kestirmeyi unutuyordum az kalsn. Balayn beni, sevgili dostum, bu gece pek
iyi uyuyamadm. Varvaray sizin yannzda ekitirdiim iin de kendi kendime kzdm durdum.
GRGORYEV: Siz, yalnzca Varvara Stavroginann sizi bo yere kendi yannda alkoyduunu ve
kltrnz kskandn sylediniz, hepsi o kadar.
STEPAN: Tamam ite. Yo hayr, yle deil! Oynama sras sizde. Bakn, incelikte ve dorulukta bir
melektir o, bense tam tersi.
(VARVARA STAVROGNA ieri girer; kapnn eiinde durup bekler.)
VARVARA: Gene mi iskambil! (STEPAN ile GRGORYEV ayaa kalkarlar.) Oturun, oyununuza devam
edin. Benim iim var. (Soldaki masann stndeki ktlar kartrr. Obr ikisi oyuna devam eder;
ama, STEPAN TROFMOVYin gz hep VARVARA STAVROGNAya taklmaktadr. Sonunda,
VARVARA STAVROGNA onlara bakmadan konuur.) Hani bugn kitabnza almak istiyordunuz?
STEPAN: Bahede dolamaya ktm. Tocquevillei de almtm yanma...
VARVARA: Tabii Paul de Kocku da okudunuz. Bir de on be yldr kitap yazdnz syleyip durursunuz.
STEPAN: Hi kukusuz. Malzemeyi topladm, ama sraya konmas gerekiyor. Ne fark eder! Unutuldum
gitti zaten. Kimsenin bana ihtiyac yok.
VAR VARA: Daha az iskambil oynasaydnz, daha az unutulurdunuz.
STEPAN: Kukusuz, iskambil oynuyorum. Bo bir ey. Ama su kimde? Kim bozdu kariyerimi? Ah! Tanr
Rusyann cezasn versin. Koz.

VAR VARA: Ne sizin almanz, ne de hakszca bir keye atldnz bir yaptla kantlamanz
engelleyen bir ey var ortada.
STEPAN: Sevgili dostum, bugne kadar ne ok kitap yazm olduumu unutuyorsunuz.
VAR VARA: Sahi mi? Bunu bilen kald m acaba?
STEPAN: Nasl? Kald m da sz m? Dostumuz Grigoryev mutlaka hatrlayacaktr.
GRGORYEV: Tabii. nce Araplar hakknda genel olarak yaptnz konuma; sonra, belli bir ada
yaam bir valyenin hayretler verici ruh soyluluu zerine olan aratrmanzn balangc; hepsinden
ok da, 1413 ile 1428 yllar arasnda, Hanau kasabasnn kazanabilecei nem ve bu nemi ona
kaybettiren belirsiz sebepler hakknda yazdnz tez.
STEPAN: ok gl bir belleiniz var, sevgili dostum. Teekkr ederim.
VARVARA: Sorun o deil. On be yldr bir szcn bile yazmadnz bir kitap hakknda orada burada
konuup duruyorsunuz, sorun bu.
STEPAN: Yok canm, yoksa i ok basit olurdu o zaman. Ben verimsiz, yalnz biri olarak kalmak
istiyorum. Bylece ne kaybetmi olduunun farkna varacak herkes. Gezinen bir konu olacam.
VARVARA: Daha az uyuklasaydnz olabilirdiniz belki.
STEPAN: Nasl?
VARVARA: Doal olarak. Gezinen bir konu yatamaz.
STEPAN: Ayakta durmak ya da uyuklamak; nemli olan, dnceyi ortaya atmak. Ayrca, kendi
kurallarma balymdr ben. Hep de yle davranrm. Bu hafta bir protesto bile yazdm.
VAR VARA: Ne iin?
STEPAN: Bilmiyorum. eydi... Ah, neydi unuttum. Protesto edilmeliydi ite, o kadar. Ah, benim
zamanmda treler bakayd. On iki saat alyorum gnde...
VAR VARA: Be alt saat bile yeterdi...
STEPAN: ...ktphanelere gidiyordum hep. Notlar da boyu ymtm. O zamanlar mutluydum! Sabah
karanlna kadar tartyorduk, gelecei tasarlyorduk. ylesine yiittik. elik gibi sert, kayalar gibi
sarslmaz! Gerek Atina gecelerinin tadna varyorduk. Mzik, spanyol havalar, insanlk sevgisi,
Sikstineli Madonna... Ah, benim soylu, candan dostum. Neler kaybettiimi anlyor musunuz, gerekten
anlyor musunuz?
VARVARA: Hayr. (Ayaa kalkar.) Yalnz, btn gece gevezelik ediinizden, gndz on iki saat
alamayacanz anlyorum. Btn bunlardan nemli olan ey, olum Nikolann en sonunda eve
dnmesi... Sizinle konuacaklarm var. (GRGORYEV kalkp, VAR VARAnn elini per.) Bravo, dostum,
demek grg kurallarndan haberiniz var; siz imdilik bahede kaln, sonra gene gelebilirsiniz.
(GRGORYEV dar kar.)
STEPAN: Bizim Nikolay yeniden grmek ne mutlu, aziz dostum.
VARVARA: Evet, ok mutluyum. O benim bir tanem, her eyim; ama, kayg duyuyorum.
STEPAN: Kayg m duyuyorsunuz?
VARVARA: Evet. Brakn imdi u hastabakc oyunlarn. Kayg duyuyorum. A a a, ne zamandan beri
krmz boyunba takmaya baladnz?
STEPAN: Yalnzca bugn... nk...
VARVARA: Bence yanza hi uygun dmyor. Nerede kalmtm? Tamam. Kayg duyuyorum. Siz de
neden kayg duyduumu kesinlikle biliyorsunuzdur, o btn sylentileri... Size hibir zaman inanmam, ama
dinleyin beni. Kaytsz artsz yaamak, sertlik, dello; herkese de svyor, ayaktakmyla dolayor!
Sama, sama! Ya doruysa btn bunlar?
STEPAN: Ama doru olamaz bu! Dnn, kkken bile ne kadar dalgn, ne kadar inceydi; ne kadar
garip, iine kapank. Ancak yksek bir ruh tayan bir kimse byle bir znt duymak isteyebilir, bilirim
bunu.

VARVARA: Unutuyorsunuz artk onun bir ocuk olmadn.


STEPAN: Bnyesi zayftr ama. Hatrlarsnz, geceler boyunca alard. Yoksa, siz onun adamlar
dvmeye mi zorladn sanyorsunuz?
VARVARA: Bnyesinin zayf olduunu nereden kardnz?
Sinirliydi, hepsi o kadar. Hem o daha on iki yandayken, kendi ektiklerinizi ona anlatmak iin,
geceyars onu uykudan uyandrmay bile akl etmitiniz. Siz byle bir retmendiniz ite.
STEPAN: Ama o sevgili kk melek severdi beni. Kendi gizlerini hep bana aar, gsme yaslanr
alard.
VARVARA: Melek deiti. ylesine glym ki, kendisini grnce tanyamayacam sylyor.
STEPAN: Peki, mektuplarnda ne yazyor size?
VARVARA: Mektuplar ok aralkl ve ksa, ama her zaman saygl.
STEPAN: Gryorsunuz ya!
VARVARA: Hibir ey grmyorum. Bo eyleri tartma alkanln oktan brakmanz gerekirdi;
ayrca, gerekler ortada. Bir subay delloda ar yaralad iin rtbesi alnd m, alnmad m?
STEPAN: Bir su deil ki bu. Onu bu ie kendi soylu kannn atei srklemi. Btn bunlarn hepsi ok
valyece.
VARVARA: Kukusuz. Ama, St. Petersburgda ad ktye km yerlerde dolamak, kendini babo,
sarho srs iinde elendirmek hi de o kadar valyece deil.
STEPAN (Gler): Ha ha! Prens Harrynin genlii.
VARVARA: Bu masal da nereden uydurdunuz imdi?
STEPAN: Shakespeare yazyor, aziz dostum, lmez Shakespeare, btn dhilerin imparatoru; tek
kelimeyle, bize Prens Harrynin kendisini Falstaffla birlikte ayaktakmyla nasl zevk ve elenceye
verdiini anlatan byk Willy.
VARVARA: O oyunu okuyacam sonra. imdi aklma geldi, harekete gemeye aln. Biliyorsunuz, her
gn alt verst yrmeniz gerekiyor. Her neyse, Nikolaya eve dnmesi iin yalvardm. Tasarlarn
renmeye alacaksnz. Onu burda alkoyup evlendirmek istiyorum.
STEPAN: Evlendirmek mi? Ah! Romans dolu bir ey! Kimi dnyorsunuz?
VARVARA: Evet, Lizay dnyorum, arkadam Praskovya Drosdovann kzn. kisi de evlt
edindiim Daayla sviredeler imdi... Hem bundan size ne?
STEPAN: Nikolay kendi z olummu gibi severim de.
VARVARA: Yetmez o sevgi. Siz kendi olunuzu bile, doduu gn de iinde, iki kere grdnz.
STEPAN: Teyzeleri bytt onu. Annesinin brakt topran gelirini de ona yolladm; ne var ki, ayrlk
iimi szlatp durdu. Her ey bir yana, kupkuru bir meyvedir o; ruh ve akldan yoksundur. Yazd
mektuplar bir okusanz! Bana bir uakmm gibi davranyor. Baba kalbinin en derin yerinden beni bir
kerecik olsun da m grmeye gelmek istemediini sordum da nasl yantlad biliyor musunuz? "Gelirsem
eer, seninle hesab kesmek iin gelirim yalnzca."
VARVARA: Siz de kendinizi saydrmasn renin. Neyse, ben gidiyorum imdi. Siz gene arkadalarnz
bekliyorsunuzdur herhalde? Baboluk, iskambil, Tanrtanmazlk, her trl dedikodu, kaba ttn ve erkek
kokusu... Gidiyorum. Fazla imeyin, yoksa balar gene sanclarnz. Haydi grrz. (STEPANVa
bakp, omuz silken) Krmz boyunba. (Dar kar,)
STEPAN (Arkasndan bakakalr; azck kekeler, yaz masasna gz atar,): Ah, zalim, sz anlamaz kadn!
Bir de kendisiyle konuabilirmiim! Yazacam, yazacam kendisine! (Masaya dora gider.)
VAR VARA (Kapda gzkr,): Ha! Bana yaz yazmay da brakn artk. Ayn evde oturuyoruz,
mektuplamak gln bir ey. te geliyor arkadalarnz. (Dar kar,) (GRGORYEV, LPUTN ve
GALEV ieri girerler,)
STEPAN: Merhaba, benim sevgili Liputinim, merhaba. Heyecanm balayn... Nefret ediyorlar

benden... Evet, tam anlamyla nefret ediyorlar. Umurumdayd sanki! Karnz da sizinle birlikte gelmedi
mi?
LPUTN: Hayr. Kadn ksm evinde oturmal ve Tanrdan korkmal.
STEPAN: Tanrtanmaz deil misiniz siz?
LPUTN: Evet. ! yle yksek sesle konumayn. Sorun u: Tanrtanmayan bir koca, karsna
Tanrdan korkmasn retmeli. nsan byle daha zgr oluyor. rnein, arkadamz Virginski. Buraya
gelmeden nce kendisine rastladm. Alverie yalnz bana kmak zorunda kalm; nk, kars
Yzba Lebyatkinle birlikteymi.
STEPAN: Evet, evet. Ne sylemem gerektiini biliyorum, ama doru deil. Kars, soylu bir yaratktr.
Btn kadnlar da yledir ya.
LPUTN: Nasl doru deil? Virginski kendisi syledi. Karma bizim dncelerimizi kabul ettirmi.
nsann zgr bir yaratk olduunu, ya da yle olmas gerektiini anlatm ona. Kadn da zgrl semi.
Virginski ise, bir koca olarak haklarnn Yzba Lebyatkine devrolduunu hayli ge renmi.
Karsndan bunlar duyunca da ne yant vermi dersiniz? "Azizim, imdiye kadar sizi yalnzca
seviyordum, artk size nem de vereceim."
STEPAN: Gerek bir Romal.
GRGORYEV: Bense tam tersini duydum. Kocalktan azledildiini renince, hngr hngr alamaya
balam.
STEPAN: Yaa, yufka yrekli tabii. (ATOV ieri girer.) te, dostumuz atov. Kzkardeinizden yeni bir
haber var m?
ATOV: Dnyor Daa. Eer daha fazlasn renmek istiyorsanz, Liza ve Praskovya Drosdovayla
svirede vakit geiriyor. Bu sizi pek ilgilendirmez, ama ben anlatyorum ite.
STEPAN: Tabii ilgilendirmez. Kendisi eve dnyor ya, nemli olan bu. Ah! Sevgili dostlarm,
gryorsunuz ite, Rusyadan uzakta yaanmyor.
LPUTN: Rusyada da yaanmyor. Baka eyler gerekiyor, ama, ortada hibir ey yok.
STEPAN: Ne yapmal yleyse?
LPUTN: Her eye yeniden balamal.
GALEV: Evet ama, bunun sonularn dnmyorsunuz.
(ATOV, isteksiz oturur, apkasn yanma koyar. VRGNSK arkasndan da
GAGANOV, ieri girerler.)
STEPAN: Merhaba, benim sevgili Virginskiim. Karnz nasllar?.. (VRGNSK arkasn dner.)
Diyeceim u, sizi ok, hem de ok seviyoruz!
GAGANOV: Rastgele geiyordum, Varvara Stavroginay grmek iin uradm. Belki de istenmiyorumdur
ama.
STEPAN: Yoo, yoo! Dost meclisinde her zaman bir yer bulunur herkese. zerinde tartacamz eyler
var. Biliyorum, elikiler sizi pek ilgilendirmez ama.
GAGANOV: arn, Rusyann ve ailenin dnda her ey konuulup tartlabilir. (ATOVa) yle deil
mi?
ATOV: Her ey konuulup tartlabilir; ama sizinle deil.
STEPAN (Gler): Sevgili dostumuz Gaganovun dnmesi erefine ielim. (ngra alar.) Tabii atov,
abuk parlayan alov eer bize izin verirse, nk, bizim iyi kalpli atov kzd, fkeleniyor hemen.
Kendisiyle tartmadan nce onun elini kolunu balamak lzm. Bakn, balad ite, parlayacak yine.
Gelin sevgili dostum, biliyorsunuz, bunlar hep sizi sevdiimiz iin.
ATOV: yleyse, hakaret etmeyin bana.
STEPAN: Size hakaret eden de kim? Dorusu, byle bir ey yaptysam, sizden zr dilerim. Biliyorum,
ok konuuyoruz. Harekete gememiz gerekiyorsa da konumadan edemiyoruz yine. Harekete gemek... ya

da hi deilse, almak. Tam yirmi yldr bu ary her yerde tekrarlyorum, almaya aryorum
herkesi. Rusyann kalknmas iin almak gerekiyor. O halde ie koyulalm, sonunda kiisel bir
dnceye varrz. (ALEKS YEGOROV iki getirir, kar.)
LPUTN: nce, ordu ve donanma kaldrlmal.
GAGANOV: kisi birden mi?
LPUTN: Evet, dnya barm salamak iin!
GAGANOV: yi, ama ya tekiler kaldrmazsa? Bize saldrmalar tehlikesi var. Nereden anlayacaz?
LPUTN: Biz kaldracaz. Hem bylelikle anlam oluruz.
STEPAN (Heyecanl el hareketleri yapar.): A-ha! Bu bir eliki, ama burada bir gerek var...
VRGNSK: Liputin dncelerinizin her zaman benimsendiini grdke umutsuzlap fazla ileri
gidiyor. Ben kendimce, nce papazlarn ve ailenin ortadan kaldrlmas gerektiine inanyorum.
GAGANOV: Baylar, her trl akadan anlarm ben... Ama, bir vuruta orduyu, donanmay, aileyi,
papazlar ortadan kaldrmak, hayr, hayr ve de hayr...
STEPAN: Bunun konuulmasnda kt bir ey yok ki! Her konuda konuabilir insan.
GAGANOV: Ama her eyi ortadan kaldrmak, byle basit
bir ekilde, bir vuruta, hayr, hayr ve de hayr...
LlPUTN: Ak konuun, bu lkede reform yaplmasn gerekli bulmuyor musunuz?
GAGANOV: Hi kukusuz, gerekli buluyorum. Bizde her ey mkemmel deil ki.
LPUTN: yleyse blmeli.
GAGANOV: Ne?
LPUTN: yle tabii. Yeni bir Rusya ancak bir federasyon olarak dnlebilir. Bunun iin de nce
blmeli. Matematik bir ey bu.
STEPAN: stnde dnmeye deer.
GAGANOV: Ben... hayr ve de hayr. Bakalarnn beni burnumdan ekip ordan oraya srklemesine raz
olamam.
VRGNSK: Dnmek iin zaman ister, sefalet beklemiyor.
LPUTN: nce en nemli olan gelir. En nemli olan da herkesin yiyecei olmas. Kitaplar, salonlar,
tiyatro, bunlar daha sonra, ok daha sonra... Bir ift izme, Shakespeareden daha deerlidir.
STEPAN: Yo, dur! Bunu asla kabul edemem. Hayr, hayr, sevgili dostum. O lmsz dhi insanlarn
zerinde parlayp durmaktadr. Herkes yalnayak dolasn, ama Shakespeare yaasn...
GALEV: u andaki halinizle bile iin sonucunu gremiyorsunuz. (Dar kar.)
LPUTN: zin verirseniz...
STEPAN: Yo, hayr, byle bir eyi kabul edemem. Halk seven bizler...
ATOV: Sizler, halk sevmiyorsunuz.
VRGNSK: Bu da ne demek? Ben...
ATOV (Ayaa kalkar; fkeli): Siz ne Rusyay, ne de halk seviyorsunuz. Halkla olan btn balarnz
koparmsnz siz. Sanki insann iini szlatan, garip treleri olan, uzakta bir lkeymi gibi sz
ediyorsunuz Rusyadan. Halktan kopuksunuz siz. Halk olmayan insann Tanrs da olmaz. Bu yzden siz
de, bizler de, hepimiz, zavall, umursamaz kiileriz, baka hibir ey deil. Siz de Stepan Trofimovi,
hepimizin hocas olsanz bile, bilin ki, sizi de bunun dnda brakmyorum; daha dorusu, sizin iin
syledim btn bunlar. (apkasn alp kapya dora yollanr; ama, STEPAN TROFMOVYin sesi
onu tutar.)
STEPAN: Pekiyi, atov, kzmam gerekiyorsa eer, size kzdm. Baralm hadi. (Elini uzatr; ATOV
istemeyerek skar onun elini.) Btn insanlarn barmas erefine ielim.
GAGANOV: elim. Ama, bakalarnn beni burnumdan ekip oradan oraya srklemesine raz olamam.
(Kadeh tokutururlar. VARVARA STAVROGNA ieri girer.)

VARVARA: Rahatsz olmayn. Olum Nikolann salna iin, imdi geldi. stn deitirir deitirmez
yannza gelmesini syledim.
STEPAN: Nasl buldun onu, aziz dostum?
VARVARA: Duruundan, yrynden bylendim. (Hepsine bir gz atar.) Tabii ya, niye sylemeyeyim
bunlar! Son zamanlarda olum hakknda o kadar ok sylenti var ki, bunlar herkese sylemek hakkm.
GAGANOV: Kendisini greceimiz iin seviniyoruz, sevgili hanmefendi.
VARVARA (ATOVa bakar.): Siz atov, arkadanz yeniden greceinize seviniyor musunuz? (ATOV
ayaa kalkar; beceriksiz bir davranla sigara masasn yere devirir.) Ltfen kaldrn masay. Aya
atlamtr, ama zarar yok. (tekilere) Neden sz ediyordunuz?
STEPAN: Umuttan, aziz dostum, glgeli yolumuzun bitiminde daha imdiden parldayan kl
gelecekten... Ah! Birok aclardan ve mahkmiyetten sonra gnlmz avunacak ve srgn sona erecek, ite
karmzda afak... (NKOLA arkada grnr kapnn eiinde kprdamadan bekler.) Ah, sevgili
yavrum!
(VARVARA, NKOLAy selmlamak iin elini ona doru uzatr; ama NKOLAVnn buna karlk
vermemesi VAR VARA duralatr; NKOLAy kaygyla izler. Sknt veren, derin bir sessizlik iinde
birka saniye geer.)
GAGANOV: Naslsnz, sevgili Nikola?
STAVROGN: Teekkrler, iyiyim. (Birden kaynarlar; NKOLA, elini pmek zere annesine doru
gider; STEPAN TROFMOV, NKOLAya doru yrr, onu kucaklar. NKOLA, STEPANa glmser.
ATOV dan baka herkes kendisini selmlad bir srada, yz yine kaytsz bir anlatma brnr;
susmasndan dolay heyecan yatr.)
VARVARA (NKOLA gz atar.): Yavrum benim, cann sklp duruyor, aman ne ho!
STEPAN (Elinde kadehiyle): Benim iyi Nikolam!
VARVARA: Devam edin, rica ederim; afaktan sz ediyorduk sanrm.
(STAVROGN, ATOV iin imek ister; ATOV bir ey sylemeden kar. STAVROGN, kadehin
iindekini koklar, imeden masann stne brakr.)
LPUTN (Bir anlk genel honutsuzluktan sonra): Eee, yeni valinin bugn geldiini biliyor muydunuz?
(Sol kede duran VRGNSK, GAGANOVa bireyler syler.)
GAGANOV: Bakalarnn beni burnumdan ekip ordan oraya srklemesine raz olamam.
LPUTN: Her eyi altst etmek istiyormu. atm dorusu.
STEPAN: Hibir ey olaca yok. Kk bir iktidar sarholuu
(STAVROGN, daha nce ATOV'un oturduu yere gidip oturur; dimdik, dalgn ve can skkn,
GAGANOV'u izler.)
VARVARA: Ne demek isliyorsunuz yani?
STEPAN: Ah, bilirsiniz bu hastal! Bakn, ksaca anlataym. Bizim memlekette sfr birini en berbat bir
tren istasyonunda bilet satmakla grevlendirin. Bu sfr, ilk frsatta, kendi gcn gstermek iin, bilet
almaya gittiiniz zaman bir Jpiter edasyla bakacaktr yznze. Sfr sarhotur nk, anlyor musunuz,
iktidar sarholuu iindedir.
VARVARA: Ksa kesin ltfen...
STEPAN: Demek istediim... Ne olursa olsun, yeni valiyi ben de tanyorum. Olduka yakkl, aa
yukar krk yalarnda bir adam, deil mi?
VARVARA: Yakkl olduunu da nereden kardnz! Koyun gibi gzleri var.
STEPAN: Doru, ama... hadi yle olsun... kadnlarn grlerine boyun eerim.
GAGANOV: Yeni valiyi imdiden deitirmek imknsz. nce ne yaptn grmeli. Sizler de yle
dnmyor musunuz?
LPUTN: Niye eletirmeyelim kendisini? Vali olmas yeter.

GAGANOV: zin verirseniz...


VRGNSK: Gaganovun ifadesine gre, Rusya gittike cehaletin iine dyor. Yani, kzn birini vali
yapsalar, onu bile eletirmek iin bir i yapmasn bekleyecek.
GAGANOV: Oo! zin verirseniz, hakaret ediyorsunuz bana ve ben buna raz olamam. Dedim ki... ya da
daha dorusu... ksacas, yo, hayr, bakalarnn beni burnumdan ekip ordan oraya srklemesine raz
olamam. (STAVROGN, sessizlik iinde oyun yerini batan baa geer. Dalgn dalgn kendisine doru
geliini aknlkla izleyen GAGANOVu burnundan yakalar; sahnenin ortasna doru birka adm
yavaa srkler. VARVARA kayg iinde barr: "Nikola!" NKOLA, GAGANOVu brakr, birka
adm geriye gider, dnceli, glmseyerek onu arkadan szer. Herkes bir an aknlk iinde duralar,
afallayan GAGANOVun? evresini alp bir iskemleye oturturlar: NKOLA STAVROGN geri dnp
dar kar.)
VAR VARA (akn bir durumda, eline bir kadeh alr, GAGANOVa gtrr.): O... nasl yapabildi
bunu... mdat! mdat! (STEPAN'a ) Aman yarabbi, delirdi, delirdi...
STEPAN (Ayn aknlk ve utan iinde): Yok canm, hayr, sakntsz bir aka, genlik...
VAR VARA (GAGANOVa): Yalvarrm, Nikolay balayn, sevgili dostum.
(STAVROGN ieri girer, bir gz atar, sonra GAGANOVa doru kararl admlarla gider; tekisi
ekinerek dorulur.)
STAVROGN (Kulan atktr; hzl hzl konuur.): Tabii balayacaksnz beni! Garip bir istektir bu...
aptallk...
STEPAN (Tatsz tatsz kendisine bakmakta olan STAVROGNE doru yaklar.): Akla yakn bir zr
deil bu, Nikola. (Etkileyici bir sesle) Sizden rica ederim, yavrum. Soylu bir kalbiniz var. yi eitim
grdnz, iyi yetitirildiniz. Ama, birdenbire kendinizi insan korkutan, esrarl bir hava iinde
gsteriyorsunuz. Hi olmazsa annenize acyn.
STAVROGN (nce annesine sonra GAGANOVA bakar.):Peki, yle olsun, aklamaya alacam.
Ancak, Gaganoa gizlice syleyeceim... kendisi anlayacaktr beni.
(GAGANOV, rkek, ne dou ilerler. STAVROGN elir, GAGANOVun kulan dileriyle yakalar.)
GAGANOV (Deiik bir sesle): Nikola, Nikola... (tekiler hibir eyin farknda deillerdir, NKOLA
bakmaktadrlar.) Kulam sryor. (Haykrr.) Kulam koparacak! (STAVROGN, GAGANOVu
salverir, hi hareket etmeden nnde durur, onu bulank bir bakla szer. GAGANOV, dehet iinde
haykrarak oday terk eder.) Polis! Polis!
VAR VARA (Oluna doru gider.): Nikola, Tanr akna!
(NKOLA ona bakar, hafife gider, savataym gibi, boylu boyunca yere uzanr.)
(Karanlk.)
ANLATICI: Gaganov haftalarca yataktan kalkamad. Nikola Stavrogin de yle. Ama, sonra kalkt, uygun
bir biimde zr diledi ve uzun bir yolculua kt. En ok vakit geirdii yer Cenevre oldu. Ama, bunun
nedeni, Cenevrenin renkli hayatnn kendisini bylemi olmas deildi. Bayan Drosdovann orada
olmasyd.

KNC SAHNE

(VARVARA STAVROGNAlarn salonu. Sahnede, VARVARA STAVROGNA ile PRASKOVYA
DROSDOVA.)

PRASKOVYA: Ah ekerim, Daa atovay her eye karn buraya getirdiime seviniyorum. Kendisinden
dert yanmyorum, ama bana yle geldi ki, o olmasayd senin Nikola ile benim Lizann arasna bu

soukluk girmeyecekti. Tabii, kesin bir ey bilmiyorum. Liza ok gururlu, iini bana amayacak kadar da
inat. Ama, aralarna bir soukluk girdii, Lizann da alnd bir gerek. Tanr bilir niye! Belki senin
Daa bireyler biliyordur. Her ne kadar...
VAR VARA: Sz oyunlarndan holanmam, Praskovya. Soyleyecek neyin varsa syle. Daa ile Nikola
arasnda bir ey getiine mi inandrmak istiyorsun beni?
PRASKOVYA: O da ne biim sz, ekerim? Hibir eye inandrmak istemiyorum seni... Seni ok
severim. Hem nasl dnebilirsin byle... (Gzyalarn siler.)
VARVARA: Alama, alnmadm, yalnzca ne olduunu syle.
PRASKOVYA: Hibir ey olmad, ne sanyorsun! Lizaya k, bu kesin. Bak, bu grte yanldm
sanmyorum, kadn sezgisi!.. Ama onun karakterini bilirsin. Nasl syleyeyim, inat, alayc, evet tam yle
ite! Nikola da gururlu. Hem de nasl! Tam senin olun, dayanamad alay edilmeye, o da uzatt dilini.
VARVARA: Alay edilmeye mi?
PRASKOVYA: Evet, rnein, Liza onunla az kavgas yapmak iin frsat arad. Arasra Daayla
konutuunu grnce zvanadan kyordu. Aslnda, nne geilebilecek gibi deildi, ekerim. Doktorlar
bana her eit sinirlenmeyi yasak ettiler. stelik, gl kenarnda canm sklyordu, dilerim de aryordu.
Cenevre Glnn sk sk di ars yaptn, bunun da gln zelliklerinden biri olduunu sonunda
rendim. Sonra Nikola gitti, bence bakacaklar yine.
VARVARA: Byle kk patrtlarn hibir nemi yok, hem ben Daay ok iyi tanrm. Sama, sama. Bu
meseleyi aa karacam. (ngra alar.)
PRASKOVYA: Ama, hayr, emin ol ki...
(ALEKS YEGOROV girer.)
VARVARA: Daaya kendisini beklediimi syle.
(ALEKS YEGOROV kar.)
PRASKOVYA: Hata ettim sana Daadan sz amakla, ekerim. Nikolayla aralarnda yalnzca birka
basit konuma oldu, stelik yksek sesle. Her seferinde de benim yanmda. Ama, Lizann sinirli hali bana
da geti. Sonra o gl, bilemezsin. Sinirleri yattryor, oras doru, ama can skt iin. Yalnz, bilmem
anlatabiliyor muyum, can ska ska, en sonunda sinirleri de bozuyor. (DAA ieri girer.) Daenka, sizi
burada brakp gitmek hzn veriyor bana. Cenevredeki o samimi akam sohbetlerimiz bir daha
olmayacak artk. Ah, Cenevre! Hoakal, ekerim. (DAAya) Hoa kal kk sevgilim, kumrum benim.
(kar.)
VARVARA: Otur yle. (DAA oturur.) El iini yap. (DAA masadan bir gergef alr.) Bana yolculuunu
anlat.
DAA (Tekdze, dingin bir sesle): Oo, iyi elendim, daha dorusu bireyler rendim. Evet, Avrupa ok
ey retiyor insana. O kadar geri kalmz ki onlardan... Sonra...
VARVARA: Brak Avrupay, zel olarak syleyecek bir eyin yok mu bana?
DAA (Ona bakar.): Hayr. Hibir ey yok.
VAR VARA: Bundan kukum yok zaten. Senden kukulanmadm. Kzm gibi davrandm sana, erkek
kardeine de destek oluyorum. Houma gitmeyecek eyleri hibir zaman yapmazsn, yle deil mi?
DAA: Hayr, hibir zaman, Tanr korusun sizi ki.
VAR VARA: Dinle. Senin iin bireyler dndm. Gergef ilemeyi brak da yanma otur. (DAA onun
yanna gider.) Evlenmek ister misin? (DAA bakar) Dur, sus. Senden daha yal birini dnyorum
senin iin. Sen aslnda akll kzsndr. Sonra, o da hayli yakkl bir adam. retmenindi senin bir
zamanlar, hep holanrdn ondan; Stepan Trofimoviten sz ediyorum. Ne dersin? (DAA hl ona
bakmaktadr.) Biliyorum, kaytszdr, durmadan alar, hep kendini dnr. Ama benim tahmin ettiimden
ok deer verecein stnlkleri vardr. Kendisini koruyamad iin de sevilmeyi hak eder. Anlyor
musun? (DAA onaylayc bir yz taknr. tekisi, hakl km bir tavrla konumasn srdrr.) Buna

inanyordum, sana da inanyorum. Ona gelince, seni sevecek o, sevmek zorunda nk. Sana tapacak.
Dinle Daa, her szn yerine getirecektir o. Aptal deilsen, onu buna zorlamalsn. Ama, hibir zaman da
bktrma. Evlilikte ilk kural budur. Ah, Daa, insann kendisini feda etmesinden daha byk bir mutluluk
olabilir mi hi? Ayrca, beni de ok sevindirmi olacaksn bylece, en nemlisi de bu. Ama hi zorlamak
istemiyorum seni. Karar senin. Hadi konusana!
DAA (Yava sesle): Kesinlikle yle olmas gerekiyorsa, peki.
VAR VARA: Kesinlikle mi? Bu da ne demek? (DAA susar; ban ne eer.) Aptalca bir sz ettin imdi.
Seni evlendireceim, bu doru. Ama kesin yle olmas gerektii iin deil. Beni iyi anla. Aklma yle
bir geldiydi yalnzca. Gizleyecek bir ey yok bunda, deil mi?
DAA: Hayr yok, ne diyorsanz onu yapacam.
VARVARA: Demek kabul ediyorsun. imdi iin ayrntlarna gelelim. Dnden sonra sana on be bin
ruble vereceim. Sekiz binini Stepan Trofimovie verirsin. Arkadalarn da haftada bir arlamasna
izin verirsin. Daha sk gelecek olurlarsa, ieri almazsn. Zaten ben de yannzda olacam.
DAA: Stepan Trofimovi daha nce size bir ey syledi mi bu konuda?
VARVARA: Hayr, hibir ey sylemedi bana, ama herhalde syler. (Birden ayaa kalkar. Siyah aln
omzuna atar. DAA gzlerini evirmeden ona bakar. VARVARA, kzgn kzgn) yilik bilmezin birisin
sen! H^m kafandan geirdiin ey ne? Seni aldatacam m sanyorsun? Seninle evlenmek iin kendisi diz
kecek nnde. Mutluluktan lecek. Bu byle.
(STEPAN TROFMOV ieri girer. DAA ayaa kalkar.)
STEPAN: Ah, Daenka! Gzelim! Sizi yine grmek ne ho!
(Onu kucaklar.) te aramza geldiniz en sonunda.
VARVARA: Rahat brakn kz! Btn bir hayat boyunca
kollarnza alabilirsiniz Daanz. Hem sizinle konuacaklarm var.
(DAA kar.)
STEPAN: Olur, deerli dostum, olur. Ama, kk rencimi ne kadar sevdiimi bilirsiniz.
VARVARA: Biliyorum. Ona hep 'kk rencim demeyin yle. Byd! Byle sylemeniz canm
skyor. Hmm, sigara imisiniz...
STEPAN: Yani...
VARVARA: Oturun, sorun o deil! Sorun artk sizin evlenmenizin gerektii.
STEPAN: Evlenmek mi? nc kere, hem de elli yanda?
VAR VARA: Of, ne kar bundan? Elli yanda hayatn zirvesindedir insan. Biliyorum, yaknda elli
yama basacam. Ayrca, siz yakkl bir adamsnz.
STEPAN: Beni hep kolladnz, sevgili dostum. Ama aka syleyeyim... iyice anlayamadm... Evet, elli
yanda da yal deilizdir. Bu besbelli. (Ona bakar.)
VAR VARA: Size yardm edeceim. Drahoma az olmasn. Aa, unutuyordum. Alacanz kz Daa.
STEPAN (Atlr.): Daa m! Ben de sanyordum ki... Daa! Ama o daha ocuk!
VAR VARA: Yarabbi kr, yirmi yanda ocuk! Gzlerinizi de evirmeyin yle, sirkte deilsiniz. Szde
zeki adamsnz, ama hibir eyden anladnz yok. Birinin devaml sizi kollamas gerekiyor. Ben lnce
ne yapacaksnz? Daa size ok iyi bakar. Kald ki, ben de yannzda olacam. Hemen lecek deilim.
stelik, o bir uysallk meleidir. (Heyecanl.) Anlyor musunuz, bir uysallk meleidir o, diyorum.
STEPAN: Biliyorum, ama bu ya fark... kendime bakyorum da... eh, en ok, en ok, benim yamda bir
kadn...
VARVARA: Daay siz yetitireceksiniz. Onun hislerini gelitireceksiniz. Saygdeer bir ad
kazandracaksnz ona. Belki de kurtarcs olacaksnz onun, evet kurtarcs...
STEPAN: Ya o?.. nceden konutunuz mu kendisiyle?
VARVARA: Daa iin hi tasa etmeyin. Ama, doal olarak, kendisine evlenme teklifinde bulunmak, ona bu

erefi vermek iin yalvarmak size dyor. Anlyorsunuz ne demek istediimi. Korkmayn, ben de
yannzda olacam. (STEPAN ayaa kalkar, sendeler.) Neyiniz var?
STEPAN: Ben... tabii, arzunuza uyacam. Ama... hibir zaman sizin... buna izin vereceinize
inanmazdm.
VARVARA: O da nesi?
STEPAN: Ortada kanlmaz bir neden olmadan... ok nemli bir neden olmadan... beni bir baka... bir
baka kadnla evli olarak grmeye katlanacanza hibir zaman inanmazdm.
VARVARA (Hmla ayaa kalkar.): Bir baka kadn... (Aalayc bir yzle ona bir gz atar) kapya
dora gider, kapya varr varmaz dner.) Hibir zaman balamayacam sizi, hibir zaman, anladnz
m? Sizinle benim aramda bir an iin bile bir ey... (Darya kmak ister, GRGORYEVle karlar.)
Ben... Gnaydn, Grigoryev. (STEPAN TROFMOVe) Demek kabul ettiniz. in ayrntlaryla kendim
ilgileneceim. Haberi Praskovyaya yetitirmeye gidiyorum. Siz de kendinize bir ekidzen verin.
Yalanmaktan'saknn. (kar.)
GRGORYEV: Sevgili dostumuz ok tedirgin grnyor...
STEPAN: Yani... Ah sonunda ne bir istek kalacak iimde, ne de bunlara dayanacak sabr.
GRGORYEV: Ne istei?
STEPAN: Hayattan skldm iin, bana gre hibir ey fark
etmedii iin boyun eiyordum hep. Ama, beni incitti mi i deiir. Gceneceim, kabul etmeyeceim.
GRGORYEV: Neyi kabul etmeyeceksiniz?
STEPAN: Evlenmeyi. Ah, sz etmemeliydim bundan. Ama siz benim dostumsunuz, kendimle konuurmu
gibi konuabilirim sizinle. Daa'yla evlendirmek istiyor beni. Ben de kabul ettim. Ah dostum, benim
yamda, gururlu, zgr bir ruha sahip bir kimse iin evlilik lm demektir. Bu evlilik ii aklm altst
edecek, btn enerjimi tketecek, insanlk davasnda hibir ie yaramayacam artk. Sonra da, ocuklar
olacak, benden mi, Tanr bilir! Ya ocuklar benden deilse ne olacak? Akll adam gerekleri grmesini
bilir. Bense kalkp kabul ettim! Canm skkn, ondan. Yoo, ondan deil, canm skkn olduu iin deil,
ama u bor ii...
GRGORYEV: Kendinize ktlk ediyorsunuz siz. Gen ve gzel bir kzla evlenmek iin insan paraya
bakmaz.
STEPAN: Ne yazk ki gen ve gzel bir kzdan ok, para gerekli bana... Annesinden oluma kalan geliri
iyi idare edemediimi biliyorsunuz. Borlu olduum sekiz bin rubleyi olum isteyecektir benden. Onu bir
ihtillci ve bir sosyalist olmakla; Tanry, mlkiyet yadsmakla suluyorlar. Tanryla olann bilmem, ama
mlkiyet konusunda, inann, kendi malna smsk baldr o... Ayrca, bu benim iin bir eref borcu.
Kendimi feda etmem gerekiyor.
GRGORYEV: Btn bu sylediiniz eyler sizi erefli klmaya yeter artar bile. Niin dert ediyorsunuz
kendinize?
STEPAN: Bir ey daha var. (Sonra) pheleniyorum. Anlatabiliyor muyum? Ah! Onun yannda
grndm gibi aptal deilim ben! Bu acele dn niye? Daa sviredeydi, orda Nikolay grd,
imdi de...
GRGORYEV: Pek iyi anlayamadm.
STEPAN: Evet, gizli eyler var. Bu gizlilik niin? Bakalarnn gnahlarn rtmek istemiyorum ben, evet,
bakalarnn gnahlarm. Ey, benim byk ve iyi Tanrm, kimler avutacak imdi beni?
(LZA ile MAVRK NKOLAYEV girerler)
LZA: Buradaym ite, Mavriki, gerekten buradaym.
(STEPAN TROFMOVE) Tandnz beni, deil mi?
STEPAN: Yarabbim! Yarabbim! Sevgili Liza! Sonunda bir an mutluluk.
LZA: Evet, on iki yl ayr kaldk birbirimizden. Sevindiniz mi, hadi sylesenize, beni yeniden grdnz

iin sevindiniz mi? Demek unutmadnz kk rencinizi. (STEPAN TROFMOV ona doru gider,
elini kavrar bir ey sylemeden onu szer)
LZA: te size bir demet iek. Pasta getirmek istemitim, ama, Mavriki Nikolayevi "iek gtr," dedi.
ok duyguludur. te Mavriki, onunla dost olun isterim, holanyorum ok kendisinden. Evet, dnyada en
ok sevdiim adam o. Mavriki, saygdeer retmenimi, profesr selmlayn.
MAVRK: Benim iin eref.
LZA (STEPANa): Sizi grmek ne mutluluk, oysa kederliyim. Niin byle anlarda iime bir keder der,
bilmem. Siz bilgili adamsnzdr, aklasanza. Sizi her grmde delicesine mutlu olacam, gemite
kalan her eyi yeniden yaayacam hayl ederim hep, ama hi de mutlu deilim u an, yine de sizi
seviyorum.
STEPAN (LZAnn elinden iek demetini alr.) Yok, bir ey bunda, ben de, yle deil mi, sizi severim,
gryor musunuz ite, alamak geliyor iimden.
LZA: A, resmim asl burada. (Duvardan kk bir resmi alr.) Gerekten bu ben miyim? Bu kadar gzel
miydim ben? Yo, hayr! Bakmak islemiyorum bu resme. Bir yaamd, geti gitti, baka bir yaam balad,
sonra sra bir bakasna gelecek ve byle srp gidecek bu. (GRGORYEVe bakar.) Gryorsunuz deil
mi, bilinen eylerden sz ediyorum.
STEPAN: Az kalsn unutuyordum, aklm bamda deil. Grigoryevi sizinle tantrabilir miyim? Tam bir
dosttur kendisi.
LZA (Yapmack bir tavrla): Aa, evet! En ili dl dostu sizsiniz, demek. Dorusu, ok cana yakn
buldum sizi.
GRGORYEV: Bu erefe lyk deilim.
LZA: Hadi canm, doru drst bir insan olmaktan utanmayn. (Arkasn dnen tekisi onu hayranlkla
izler.) Daa bizimle dnd. Haberiniz vardr tabii. Bir melek. Mutlu olsun isterim. Sk sk aabeyinden
sz edip durdu bana. Nasl bir adam bu atov?
STEPAN: Ah, geri kafalnn biri. nce sosyalistti, sonra cayd; imdi Tanrnn ve Rusyann gereine
gre yayor.
LZA: Evet, biraz tuhaf bir ii olduunu sylemilerdi. Tanmak, sonra da bir i vermek istiyorum
kendisine.
STEPAN: ok iyi olur, pek tabii.
LZA: Ne iyi olur? Tanmak istiyorum kendisiyle, ilgimi ekiyor... Bana yardm edecek biri gerek ama.
GRIGORYEV: atovu olduka iyi tanrm. Bir sakncas yoksa, kendisine imdi bile gidebilirim.
LZA: Evet, evet. Ben kendim de giderdim, ama onu rahatsz etmek istemem. Dorusu, o evde oturan hi
kimseyi rahatsz etmek istemem. Ama, on dakika sonra evde olmalyz. Hazr msnz, Mavriki?
MAVRK: Emrinizdeyim.
LZA: Ne gzel. Siz iyi insansnz. (Kapya doru giderken
STEPAN TROFMOVe) Siz de benim gibisinizdir: ok gzel ve ok zeki olsalar bile, kt insan
korkutuyor beni, iyi yrekli olmal herkes. Her eyin ba bu. imden geldi de sylyorum, evlendiiniz
iin sizi kutlarm.
STEPAN: Nasl, demek biliyorsunuz!..
LZA: Tabii ya, Varvara yetitirdi hemen. Ne sevinli bir haber. Kukum yok ama. Daa byle bir ey
beklemiyordu. Hadi Mavriki, gelin.
(Karanlk.)
ANLATICI: Liza arzu ettii iin atovu grmeye gittim. Bu ani arzusu iin yapt aklamalara hi
inanmadm, ama Lizann hibir arzusunu geri eviremeyeceimi anlamtm. Bu durum, beni, yani sizleri
de kentin pek sekin olmayan semtlerinden birine gtryor; kendi deyiine gre, 'salon kiralayan
pansiyoncu Filippovlara; yani, birbirinden apayr yaayan kiraclar arasnda Lebyatkinle kzkardei

Maryann, atovun, hepsinden nce de, mhendis Kirillovun bulunduu yere.



NC SAHNE

(FLPPOVlarn evi. Bir.salon. Sada, ATOV'un kald kk oda; solda, KIRILLOVun odasna
alan kap; arkada iki kap: bir sahnenin ortasna, teki merdivenle birinci kata alr. zleyiciler;
salonun orta yerinde, ok ciddi bir yzle jimnastik yapan KRLLOVla kar karya kalrlar.)

KRLLOV: Bir iki drt... bir iki drt. (Derin soluk alr.) Bir iki drt... (GRIGORYEV girer.)
GRGORYEV: Rahatsz m ettim? ivan atov'u aryorum da.
KRLLOV: Dar kt. Bir rahatszlk verdiiniz yok, ama izninizle, u son hareketi de yapmam
gerekiyor. (Son hareketi de bitirir; bu arada, saylan dilerinin arasndan mrldanr.) Oldu. atov gelir
imdi. Bir fincan ay ikram edebilir miyim size? Geceleri ay imeye baylrm, hele jimnastikten sonra.
Bir aa, bir yukar gide gele, sabah karanlna kadar ay ierim.
GRGORYEV: Sabaha kar m yatyorsunuz?
KRLLOV: Evet, uzun zamandan ben. Dnyorum geceleri.
GRGORYEV: Btn gece mi?
KRLLOV (Dingin bir sesle): Evet, yle gerekiyor. Bakn, insanlar kendilerini ldrmekten alkoyan
nedenler ilgilendiriyor beni.
GRGORYEV: Yani, kendilerini mi ldremiyor insanlar? ok az m intihar oluyor sanyorsunuz?
KRLLOV (Dalgn): Aslnda daha ok olmas gerekiyor.
GRGORYEV (Alayl): Sizin grnze gre peki, hangi nedenler insanlar intihar etmekten alkoyuyor
acaba?
KRLLOV (Ac bir dille): Delilikten ya da kukudan dolay kendini ldren insanlar ekecekleri acy
dnmezler. Ama, kendini aklsal nedenlerden dolay ldren biri, ekecei acy ister istemez dnr.
GRGORYEV: Nasl? Kendilerini aklla ilgili nedenlerden dolay ldren insanlar da m var?
KRLLOV: ok, birok. Ac ekmek ve nyarglar olmasa, says ok daha artar, belki herkes.
GRGORYEV: Ne?
KRLLOV: Ama, ac ekme dncesi insanlar kendilerini ldrmekten alkoyuyor. Ortada ac ekmek
olmasa bile, bunun dncesi insanda yer eder. Bu ev byklnde bir tan stnze dtn dnn.
Gerekten ac ekmek iin zamanmz bile kalmaz. Durum bu bile olsa, insan korkar, geri ekilir. lgin.
GRGORYEV: Bir baka neden daha olmal?
KRLLOV: Evet. br dnya.
GRGORYEV: Gnahlarn bedeli demek istiyorsunuz.
KRLLOV: Hayr, br dnya. nsanlar yaamak iin bir neden olduuna inanrlar.
GRGORYEV: Yok mudur sizce?
KRLLOV: Hayr, yoktur, onun iin zgrz. Ha lmek, ha yaamak, fark etmez.
GRGORYEV: Bunu nasl bu kadar rahat syleyebiliyorsunuz?
KRLLOV: Kavga etmekten hi holanmam, oturup glmem de.
GRGORYEV: nsan hayat sevdii iin, hayat gzel olduu iin lmden korkar, hepsi bu.
KRLLOV (Anszn kzar.): Bu bir alaklktr, alaklk, baka hibir ey deil. Yaam gzel deildir,
br dnya da yoktur. Tanr ise, lmeden nceki korku ve acnn dourduu bir hayalettir. zgr olmas
iin acnn, korkunun stesinden gelmeli insan, kendisi ldrmeli. Bylece Tanr diye bir ey kalmaz artk,
insan da zgrlne kavuur. Ve tarih ikiye ayrlr: gorilden Tanrnn yklmasna, Tanrnn
yklmasndan...

GRlGORYEV: Gorile kadar.


KRLLOV: nsann Tanrlamasna kadar. (Birden durulur.) Kendini ldrmeye kalkan biri Tanrdr artk.
Bunu benden baka dnen olmad daha.
GRGORYEV: Milyonlarca intihar olmutur.
KRLLOV: Hibiri bu nedenle deil, korkudan. Korkuyu ldrmek iin deil... Korkuyu yenmek iin
kendini ldren insan, Tanrdr o anda.
GRGORYEV: Korkarm buna zaman bulamayacaksnzdr.
KRLLOV (Ayaa kalkar;yumuak, ayn zamanda aalayc bir dille): Ne yazk ki alayl alayl
bakyorsunuz.
GRGORYEV: zr dilerim, fark etmedim. Btn bunlar o kadar tuhaf ki!
KRLLOV: Niin tuhaf olsun? nsann bu sorunu dnmeden yaayabilmesi daha tuhaf. Bense bundan
baka bir ey dnemem. Tm yaamm boyunca bununla uratm. (GRGORYEV'e kendisine doru
eilmesini iaret eder. GRGORYEV eilir.) Tm yaamm boyunca beni Tanr altst etti.
GRGORYEV: Niin benimle byle konuuyorsunuz? Tanmyorsunuz ki beni?
KRLLOV: Yedi yl nce len aabeyime benziyorsunuz.
GRGORYEV: ok mu etkilemiti sizi?
KRLLOV: Yo. Hi konumazd. Ama, ona ok benziyorsunuz, hem gereinden ok. (ATOV ieri girer.
KRLLOV ayaa kalkar.) Bay Grigoryevin oktandr sizi beklediini burada bildirmekten onur
duyarm. (kar.)
ATOV: Nesi var?
GRGORYEV: Bilmiyorum. Doru anladysam, Tanrnn olmadn kantlamak iin, herkesin kendini
ldrmesi gerekiyormu.
ATOV: Evet, Kirillov nihilisttir. Bu hastala Amerikada tutuldu.
GRGORYEV: Amerikada m?
ATOV: Onu orada tandm. Birlikte a kaldk. plak toprak stnde yattk. Benim de btn bu gsz
insanlar gibi dndm bir dnemdi. En ar toplumsal koullar altnda kalan bir insann ne duruma
geleceini kendi deneyimizle grmek istiyorduk.
GRGORYEV: Yarabbi! Ne diye o kadar uzaklara gittiniz?
Hasat zaman buradan yirmi kilometre tede bir tarlaya gitmeniz yeterdi.
ATOV: Biliyorum. Ama, ite ylesine deliydik biz. Onda sayg duyduum bir tutku ve ballk vard.
ylece deli kald o. O zamanlar alktan kvranyor, hi de szlanmyorduk. ansmz varm, soylu kalpli
bir dost geri dnebilmemiz iin bize para gnderdi. (ANLATICIya bakar) Sormuyorsunuz kimmi bu
dost?
GRGORYEV: Kim?
ATOV: Nikola Slavrogin. (Sessizlik.) Bunu da niye yaptn biliyorsunuzdur herhalde?
GRGORYEV: Sylentilere pek inanmam.
ATOV: Evet, bir zamanlar karmla ilikisi olduunu sylyorlar. yi, ama ne zaman? (Kararl bir yzle
bakan) Borcumu kendisine daha deyemedim. (Bir an geen) Bakn Grigoryev, btn bu adamlar;
Liputin, igalev ve Stepan Trofimoriin olu gibi olan btn tekiler var ya, hatta Stavrogin bile, biliyor
musunuz onlarn varlklarnn gizi nedir? Nefret. (ANLATICI kar koymak ister) Yoo, lkelerinden nefret
ediyor onlar. Birdenbire reformlar yaplp Rusya mthi zengin ve mutlu olsa, onlardan daha mutsuz hi
kimse olamaz. Hi kimsenin suratna tkremezler artk. Bugn ise kendi lkelerinin yzne tkrp
memleketin ktln istiyorlar.
GRGORYEV: Ya siz, atov?
ATOV: Rusyay seriyorum ben, ona u anda lyk olmasam bile. Rusyann kederi ve benim kendi
deersizliim ite beni bu yzden zyor. Onlarsa, benim o eski arkadalarmsa, kendilerine ihanet

ettiimi ileri sryorlar. (Dner.) Stavrogine borcumu deyebilmem iin para kazanmam gerekiyor.
Mutlaka yapmam gerekiyor bunu.
GRGORYEV: Benim de sylemek istediim... (Kap vurulur. ATOV kapy aar. LZA ieri girer,
elinde bir gazete paketi tamaktadr.)
LZA (GRGORYEVe): Oo, demek hurdaydnz. (Ona doru gider.) Demek Stepan TrofimoviIerde
bana bir para bal olduunuzu dnmekte haklymm. Bu Bay atovla konuabildiniz mi hi deilse?
(evresine srarla baknr.)
GRGORYEV: te kendisi. Ancak, zamanm olmad... atov; adndan da tandnz Elizabeth Drosdova,
size bir ey sylememi istemiti benden.
LZA: Sizi tandma sevindim. Sizden sz etmilerdi bana. Peter Verhovenski akll bir insan olduunuzu
sylemiti. Nikola Stavrogin de sz ettiydi sizden. Her ey bir yana, diyeceim u: lkemizle ilgili olarak
ok az ey biliniyor bence. Bu yzden, gazetelerde son yllarda km olan btn deiik ve anlaml
olaylarn bir kitapta toplanmas gerektiini dndm. ster istemez Rusyann kendisi olacaktr bu kitap.
Bana bu konuda yardmc olmak isterseniz... Bundan anlayan biri gerekiyor bana, tabii yaplacak ie
karlk para vereceim .
ATOV: lgin, dahas akllca bir fikir... gerekten zerinde dnlmeye deer.
LZA (Honut): Eer kitap sat yaparsa, kr paylarz. Siz tasary, yaplacak almay hazrlarsnz,
bense ana dnceyi, bir de gerekli bilgiyi toplarm.
ATOV: yi, ama benim byle bir eyi yapabileceimi nereden biliyorsunuz? Niin baka biri deil de
ben?
LZA: Dorusu, sizin iin sylenen eylerden holandm. Kabul ediyor musunuz?
ATOV: Edebilirim. Evet, gazeteleri burada brakabilirsiniz. Bu konuyu dneceim.
LZA (Ellerini rpar): Ah, ok sevinliyim. Ne byk bir gurur olacak benim iin bu kitap. (evresine
srekli baknr.) Aklma gelmiken soraym, Yzba Lebyatkin burada oturuyor, deil mi?
GRGORYEV: Evet. Size bundan sz etmitim galiba. lgilendiriyor mu sizi?
LIZA: O mu, evet, ama o deil yalnzca... Her neyse, benimle ilgilenen kendisi. (GRGORYEVe bakar.)
Yapaca baz aklamalar olduunu iirli bir mektupta yazmt bana, hibir ey anlamamtm.
(ATOVa) Siz ne dnyorsunuz onunla ilgili olarak?
ATOV: Sarhoun, namussuzun biri.
LZA: Kzkardeiyle birlikte oturduunu sylediler.
ATOV: Evet.
LZA: Eziyet ediyormu ona. (ATOV, gzlerini diker; yant vermez.) Syledikleri bu, doru deil mi
yoksa? O zaman ben de Nikola Stavrogine sorarm, o tanyormu bu kz, hem sylediklerine gre ok da
iyi tanyormu, yle deil mi? (ATOV srekli gzlerini dikmi bakar. LZA, birden cokuyla.) Ah,
anlayn, bu kz hemen grmek istiyorum. Kendi gzlerimle grmeliyim kendisini. Bu konuda da bana
yardm etmenizi istiyorum sizden. Kesinlikle.
ATOV (Gazeteleri almaya gider.): Gazetelerinizi geri aln. Bu grevi kabul etmiyorum.
LZA: Niin? Niin? Sizi kzdrdm galiba?
ATOV: Sorun o deil, bu giriiminize beni kartrmayn, hepsi bu.
LZA: Hangi giriim? Hayl deil ki bu. Gerekten yapmak istiyorum.
ATOV: Evinize gidin imdi.
GRGORYEV (Yumuak bir dille): Evet, eve gidin, ltfen. atov dnecektir. Ben sizi grmeye gelir,
olup biteni anlatrm. (LZA ikisine de bakar, dert yanc hafif bir lk atar, kar.)
ATOV: Bahaneydi bu. Aslnda, Marya Timofeyevnay grmek istiyor. Bense byle bir oyuna alet olacak
kadar aalk biri deilim.
(MARYA TMOFEYEVNA, ATOV un arkasndan ieri girer. Elinde bir ekmek paras vardr.)

MARYA: yi gnler, atuka.


(GRGORYEV, MARYAy selmlar. ATOV, MARYAya dora gider, kolundan tutar.
MARYA, GRGORYEVle ilgilenmeden masaya dora gider, ekmek parasn masann zerine brakr.
Masadan bir ekmece eker, iinden iskambil kd karr.)
MARYA (skambil ktlarn karar.): Odada oturmaktan bktm.
ATOV: Seni grdme sevindim.
MARYA: Ben de. Oradaki kim?.. (GRGORYEVi gsterir.) Tanmyorum onu. Konua sayglar. yle
ite, salarn doru drst taramyorsun bile, ama ben yine de seninle oturup karlkl konumaktan
holanyorum. Papazlar gibi yayorsun. Gel uraya, salarn tarayaym. (Cebinden kk bir tarak
karr.)
ATOV (Gler.): Taram yok da onun iin.
(MARYA, ATOVun san tarar.)
MARYA: Sahi mi? O halde prensim geri dnnce bunu sana veririm. (ATOV san ikiye ayrr,
sonucunu grmek iin geriye ekilir, tara cebine koyar yine.) Sana bir ey syleyeyim mi, atuka?
(Oturur, iskambil fal amaya balar.) Zekisin, yine de cann sklyor. Hepinizin can sklyor zaten.
Sklmay anlamyorum. Dertli olmak sklmak deil ki. Ben dertliyim, ama elendiriyorum kendimi.
ATOV: Aabeyin burada olduu zaman da m?
MARYA: Uam demek istiyorsun? Tabii, o benim aabeyim, ama her eyden nce uam. "Lebyatkin,
su!" derim, hemen koar. Ne yazk, bazan ona bakarken glerim, sarhosa dver beni. (Fal amay
srdrr.) ATOV (GRGORYEVe): Doru. Bir uak gibi kullanr onu. Lebyatkin de bunu dver, ama bu
korkmaz ondan. Zaten olanlar unutur, zaman kavram yoktur kendisinde. (GRGORYEV, ATOVa yava
sesle konumasn iaret eder.) Yoo, nnde konusam da bir ey fark etmez, bizi unutmutur bile.
Konuulanlar brakp kendi hayllerine dalar. Bakn, u ekmek parasna. Sabahtan beri bir lokmasn
bile yememitir. Yarna bitirebilir ancak.
(MARYA gzlerini iskambillerden ayrmadan, ekmek parasn eline alr; ylece tutar. Konuaca
sra, onu yine eski yerine brakr.)
MARYA: Bir yerden bir yere tanma, kt bir adam var, sonra ihanet, bir de lm dei, hadi canm,
hepsi yalan. nsanlar yalan syledikten sonra, iskambiller niye sylemesin? (skambilleri atar, ayaa
kalkar.) Tanrnn anasndan baka herkes yalan sylyor. (Giderek yere bakar.)
ATOV: Tanrnn anas m?
MARYA: Tabii, Tanrnn anas, tabiat, o byk nemli toprak! yi ve drsttr o. Ne yazyordu kitapta,
hatrlyor musun atuka? Topra bir ayak boyu derinliinde gzyana boarsan, her ey seni mutlu
klar.' te bu yzden alyorum bu kadar ok, atuka. Kt bir ey yok ki bunda. Btn gzyalar,
mutluluk ya da mutluluu haber veren yalardr. (Yz yalarla dolar, elini ATOVun omzuna atar.)
atuka, atuka, karnn seni brakp kat doru mu?
ATOV: Evet, beni terk etti.
MARYA (ATOV yzn okar.): Kzma. Benim de yreim szlyor. Biliyor musun, bir d grdm.
Geri geliyordu, prensim geri geliyordu. Tatl bir sesle aryordu beni. "Sevgilim, diyordu, "sevgilim,
beni bulmaya gel." ok mutluydum. "Beni seviyor, beni seviyor," dedim kendi kendime.
ATOV: Belki de gerekten gelir.
MARYA: Yo hayr, bu bir dt yalnzca. Prensim geri gelmeyecek artk. Yalnz kalacam. Ah, sevgili
dostum, niye bireyler sormuyorsun bana?
ATOV: nk, hibir ey sylemeyeceksin bana, biliyorum. MARYA: Yoo, yoo, hibir ey demem.
Yakarlar beni, ldrrler sonra. Hibir ey demem. Hibir zaman hibir ey renemeyecekler benden.
ATOV: Gryorsun ite.
MARYA: Ama, sen iyi yreklisindir, sen istesen, o zaman evet, belki... Niin istemiyorsun? te, bana

gleryzle sor atuka, sana sylerim. atuka, yalvar bana konumam iin, ben de konuacam, inan
konuacam,..
(ATOV susar. MARYA, yznden yalar akarak, onun nnde durur. n odadan bir grlt patrt,
svme sesleri iitilir.)
ATOV: te, aabeyin geliyor, abuk odana git. Yoksa yine dver seni.
MARYA (Glmeye balar.): Ha! Uam m? Eh, iyi, ok mu nemli yani? Mutfaa yollarz onu. (ATOV,
MARYA y arka kapya doru eker.) Dert etme atuka, dert etme. Prensim geri geldii zaman korur
beni.
(LEBYATKIN ien girer; kapy serte kapar. MARYA arkada kalr; yznde garip bir anlatm vardr,;
aalanmaktan tr donuk bir glmseme.)
LEBYATKN (Kapnn nnde ark sylemektedir.):Geldim sana anlatmaya Gnein nasl
parladn Ateli buselerinin altnda Ormann nasl tutuup yandn. Kim var orada? Dost mu, dman
m? (MARYA ya) Haydi odana.
ATOV: Rahat brakn kardeinizi.
LEBYATKN (Kendisini GRGORYEV'e tantrr.): gnat Lebyatkin, btn dnyann ve sadk kaldklar
srece btn dostlarnn hizmetinde! Hah, enayiler,. Hepiniz unu bilin ki, Liza Drosdova'ya tutkunum ben,
O bir yldz, bir amazon; ksacas, ata binmi bir yldz. Bense drst bir adam.
ATOV: Kzkardeini satan biri.
LEBYATKN (Barr.): Ne? Yine mi balad bu sulamalar? Tek bir szle mahvedebilirim seni,
biliyorsun...
ATOV: Haydi syle o halde.
LEBYATKN: Yapamayacan m sanyorsun?
ATOV: Yzba olsan da alan birisin yine. Efendinden korkarsn sen.
LEBYATKN: Kkrtma var baym, tanksnz. Peki. Kimin kars olduunu onun biliyor musun sen,
biliyor musun, ha?
(GRGORYEV, ne doru birka adm atar.)
ATOV: Kimin kars, ha? Sylemeye cesaretin yok.
LEBYATKN: O... o...
(MARYA az ak, ne doru atlr, ama sesi kmaz.)
(Karanlk.)
ANLATICI: Kimin karsyd bu talihsiz, sakat yaratk?Daa nn kirletildii doru muydu? Kimin
tarafndan yleyse? Kim batan karmt atovun karsn? imdi bir yant alacaz btn bunlara.
Kentte havann ok gerginletii bir srada, her eyi bir kibritte yakp tututuran, herkesin iinden
geenleri ortaya dken son kii de ortaya kt. nann, hemcinslerinin basitliini btn plaklyla
grmek, aslnda insana ac veren bir deneydir. Bizim hmanistin olu, yani liberal Stepan Trofimoviin
olu, ksacas, Peter Verhovenski, hi kimsenin beklemedii bir anda ortaya kverdi.


DRDNC SAHNE


(VARVARA STAVROGNA'larda. GRGORYEV ile STEPAN TROFMOV.)

STEPAN: Ah, sevgili dostum, her ey imdi belli olacak. Daa evet derse, pazar gn artk evli bir
adam olacam. Hi de ho bir ey deil. Ancak, ok sevgili Varvara Stavrogina ilerin yoluna girmesi
iin bugn buraya gelmemi rica etti, ben de dediini yapacam. Onun yannda kk dmtm, yle
deil mi?
GRGORYEV: Yok canm, yalnzca akndnz biraz.
STEPAN: Evet, kk dtm onun yannda. Kendisinin benden nefret etmesine neden olan kusurlarma
karn, bu balamasn bilen, iyi yrekli, eli ak kadn dndke! Kaprisli bir ocuum ben, bir
ocuun bencillii var bende, ocuk safl yok. Yirmi yl ilgilendi benimle. Bense, tam kendisi bu
korkun ve imzasz mektuplar ald bir srada...
GRGORYEV: mzasz mektuplar m?..
STEPAN: Yaa dnn! Nikolann kendi maln mlkn Lebyatkine baladm sylyorlar ona. Bu
Nikola canavarn biri. Zavall Liza! Biliyorum, seviyorsunuz onu.
GRGORYEV: Kim izin verdi size?..
STEPAN: Peki, peki, bir ey demedim. Mavriki Nikolayevi de seviyor onu, aklnzda olsun. Zavall
adam, onun yerinde olmak istemezdim. Benim kendi durumum da pek iyi saylmaz ya. Ne olursa olsun,
size sylemeliyim, utanyorum kendimden, ama Daaya yazdm.
GRGORYEV: Tanrm! Neler yazdnz ona?
STEPAN: Hm, ey... Nikolaya da yazdm.
GRGORYEV: Deli misiniz siz?
STEPAN: Ama soylu bir ama benimkisi. Her ey bir yana, svirede gerekten bir ey olmusa;
aralarnda herhangi bir ey getiini, yani yalnzca bir balang, kk, kck bir balang bile olmu
olsa, dnn bir. Her eyden nce, bunu yapmam gerekirdi. lerinden neler geirdiklerini sormalydm
kendilerine, srf onlar herhangi bir eye zorlamayaym. Benim de bunlar bildiimi bilmelerini
istiyordum, zgr kalmalar iin. Yalnzca soylu bir biimde davrandm ben.
GRGORYEV: Ama aptalca bir ey bu!
STEPAN: Evet, evet, aptalca bir eydi. Ama, elden ne gelir? Her ey sylendi artk. Oluma da yazdm.
Hem o kadar nemli bir ey mi bu? Bakasnn kusurunu rtmek iin de olsa, Daayla evleneceim.
GRGORYEV: Byle sylemeyin.
STEPAN: Ah, keke hi olmasayd bu pazar, kalkverseydi ortadan! Sanki Tanrnn bir mucize yaratmas,
bir tanecik pazar takvimden silmesi neye mal olurdu ki? Yeter ki, u Tanrszlara kendi gcn
kantlasayd, kendisine zorla bir anlam yaktrmalar da kalkard ortadan! Ne kadar da seviyorum onu,
tam yirmi yldr ne kadar seviyorum! Korkudan ya da yoksulluktan evlendiime inanabilir mi hi? Srf
onun iin yapyorum btn bunlar.
GRGORYEV: Kimden sz ediyorsunuz?
STEPAN: Varvaradan. Yirmi yldr kendisine taptm tek kadn o. (ALEKS YEGOROV, ATOV'u
ieriye buyur eder) Hah, abuk parlayan dostumuz geliyor ite. Kzkardeinizi grmeye geldiniz galiba?
ATOV: Hayr. Varvara Stavrogina, kiisel bir sorun konumak zere artmt beni. Galiba polis
komiserleri de byle konuur insanla.
STEPAN: Ama yoo. ama yoo! Hangi sorun olduunu. kiisel mi deil mi bilmesem bile, szn gelii bir
lf benimkisi. Her neyse, bizim sevgili Varvara kilisede, Daa da odasnda. artaym m?
ATOV: stemez.
STEPAN: Brakalm, bylesi daha iyi. Ne kadar ge olursa, o kadar iyi. Tabii Varvarann Daa iin ne
gibi tasarlar olduunu biliyorsunuzdur?

ATOV: Biliyorum.
GRGORYEV: Mkemmel, mkemmel! O halde bundan
sz etmeyelim artk. arp kaldnz anlyorum tabii. Ben de yleydim. Byle birdenbire...
ATOV: Susun.
STEPAN: Nazik olun, sevgili dostum, hi olmazsa bugn. Evet, bana tahamml edin, yreim szlyor.
(VARVARA STAVROGNA ile PRASKOVYA DROSDOVA, MAVRK NKOLA YEV 'in desteinde
ieri girerler.)
PRASKOVYA: Rezalet! Rezalet! Bir de Lizann btn bunlara karmas...
VARVARA (Barr.): Sus! Rezalet neresinde bunun? Zavall kz kendinde deil. Biraz merhamet gster,
sevgili Praskovya!
STEPAN: Ne var? Ne oluyor?
VARVARA: Yok bir ey. Zavall sakat kadn kiliseden karken ayaklarma kapand, elimi pt. (ALEKS
YEGOROV girer.) Kahve... atlar da zmesinler.
PRASKOVYA: Hem de milletin gz nnde, herkes halka oldu etrafmza.
VARVARA: Evet, milletin gz nnde. Rabbime kr, kilise doluydu! On ruble verdim kendisine, ayaa
kaldrdm. Liza eve getirmek istedi onu.
(LZA ierir girer,; MARYAy elinden ekmektedir.)
LZA: Yoo, dndm, baktm Marya Lebyatkinay tandnza hepiniz sevineceksiniz.
MARYA: Ne gzel. (ATOVU grr.) Nasl, atuka, demek sen de buradasn. Ne aryorsun bu yksek
sosyetede?
VAR VARA (ATOVu): Tanyor musunuz siz bu kadn?
ATOV: Evet.
VAR VARA: Kim?
ATOV: Siz kendiniz renin en iyisi.
(VARVARA, MARYAM kaygyla szer. ALEKS servis tepsisiyle ay getirir.)
VARVARA (MARYAya): Yavrum, yp duruyorsunuz. Kahve iin, str.
MARYA (Gler.); Ah, evet, unuttum atknz geri vermeyi!
VARVARA: Kalsn. Size verdim onu. Oturun, kahvenizi iin, ekinmeyin.
STEPAN: Sevgili dostum...
VARVARA: f, enenizi tutsanza siz! Siz karmadan da durum yeter derecede kark zaten. Aleksi,
Daaya syle, aaya insin.
PRASKOVYA: ite imdi buradan gitmeliyiz, Liza. Sana gre bir yer deil buras. Bu evde iimiz
kalmad artk.
VARVARA: Bu sz barda tard ite, Praskovya. Tanrya kret ki burada yalnzca dostlar var.
PRASKOVYA: Dostlarn oluu daha iyi ya. Ak fikirlerden korkum yok benim. Herhangi bir topluluk
karsnda asl sen titrersin btn o gururunla. Gerekten korkan sensin.
VARVARA: Hangi gerekten, Praskovya?
PRASKOVYA: te bundan.
(Parmam kendisine dorulttuu anda glmekten katlan MARYAMI gsterir. VARVARA sararr;
dorulur, anlalmaz birka sz mrldanr. DAA arkadan gzkr; ama, kendisini STEPAN 'dan
bakas grmemitir.)
STEPAN (Bouna abayla el kol hareketleri yapar VAR VARALYI uyarmak iin): ite Daa!
MARYA: Oo! Ne gzel! atuka, hi sana benzemiyor kzkardein.
VAR VARA (DAAya): Tanyor musun sen bu kadn?
DAA: Hi grmedim imdiye kadar, sanrm Lebyatkinin kzkardei.
MARYA: Evet, aabeyim olur o, ama aslnda uam. Ben de sizi tanmyorum, ekerim. Ama, sizinle

karlamay yle ok istiyorum ki, hele uamn kendisine para verdiinizi sylediinden beri. Artk
sevinliyim. nsan bylyorsunuz, bunu sylemeliyim size.
VARVARA: Ne paras?
DAA: sviredeyken Nikola Stavrogin, Marya Timofeyevnaya bir miktar para vermekle
grevlendirmiti beni.
VARVARA: Nikola m?
DAA: Evet, Nikola.
(Sessizlik.)
VARVARA: Gzel. Bana haber vermeden yaptysa bunu, kendine gre bir nedeni vardr elbet, renmem
gerekmez. Ama sen daha uyank olmalsn ilerde. yi bir ad yok bu Lebyatkinin.
MARYA: Yo, hayr! Eve gelince, mutfaa yollamak gerekir. Onun yeri oras. sterse kahve de iebilir
orada. Ama, ben hep aalayp dururum onu.
ALEKS (eri girer): Lebyatkin adl bir bay hemen ieriye alnmasn istiyor.
MAVRK: Saygdeer hanmefendi, kendisinin topluluk iinde arlanacak bir adam olmadn
uyarmama izin verin.
VARVARA: Olsun, ben arlayacam. (ALEKSye) eri aln. Her eyi sylemek gerekirse, olumun bir
canavar olduunu yazan, beni de hayatmda byk bir rol oynayacak sakat bir kadna kar durmaya davet
eden imzasz mektuplar aldm. Btn bunlardan emin olmak istiyorum.
PRASKOVYA: yle mektuplar ben de aldm. Nikolayla bu kadn hakknda neler dendiini sen de
biliyorsun...
VAR VARA: Biliyorum.
(LEBYATKIN neeli, ayn zamanda ayk olarak ieri girer, VAR VARA
STAVROGNAa dora gider.)
LEBYATKN: Hanmefendi, geldim...
VAR VARA: Oturun bir yere. Sesinizi oradan da duyurabilirsiniz. (LEBYATKN geri dner, oturur.)
imdi tantr msnz kendinizi.
LEBYATKN (Ayaa kalkar.): Yzba Lebyatkin. Hanmefendi, geldim...
VAR VARA: Sizin kzkardeiniz mi bu kadn?
LEBYATKN: Evet, hanmefendi, kam yanmdan. Sakn kendi biricik kardeimi sulamaya kalktm
sanmayn, ama... (Parmayla kafasn iaret eder.)
VARVARA: oktan beri mi bu durumda?
LEBYATKN: Belli bir zamandan beri, hanmefendi, evet, belli bir zamandan beri... Onu evinize
getirdiiniz iin size teekkr etmeye geldim. te on ruble.
(LEBYATKN, VARVARA ya doru gider. tekiler;
VAR VARALI konunak zere davranrlar.)
VARVARA: Siz aklnz iyice karmsnz galiba.
LEBYATKN: Hayr, hanmefendi. Sizin eviniz zengin, Lebyatkinin eviyse yoksun. Ama, Marya,
kzkardeim, Lebyatkina doumlu, adsz Marya, kendisine verdiiniz o on rubleyi sizden baka hi
kimseden kabul edemezdi zaten. Sizden hanmefendi, her eyi yalnzca sizden kabul edebilir o. Ama, bir
eliyle kabul ederken, teki eliyle de hayrsever ilerinizden birine balyor onu.
VARVARA: Balar kapcm kaydeder. karken siz de ayn eyi yapabilirsiniz. Sizden ricam, paranz
cebinize sokup burnumun ucunda sallamamanz. Eer yerinize de oturursanz, beni sevindirmi olursunuz.
Ak konuun imdi. Syleyin, kzkardeiniz niin yalnzca benden bireyler kabul edebilir?
LEBYATKN: Hanmefendi, ta mezarma birlikte gtreceim bir gizdir bu.
VAR VARA: Niyeymi o?
LEBYATKN: Size bir soru sorabilir miyim? ok ak, Rusada dendii gibi, en samimi biimde?

VAR VARA: Sizi dinliyorum.


LEBYATKN: Bir kimse yalnz ve yalnz ok soylu bir ruha sahip olduu iin lebilir mi?
VAR VARA: Bu soruyu hi sormadm kendime.
LEBYATKN: Sahi mi? Hi mi? O halde, peki. (Gsn yumruklar.) Sus yleyse, umutsuz yrek!
(MARYA kahkahayla gler.)
VARVARA: Ltfen, bilmeceli konumay brakn da, sorumu yantlandrn. Niin yalnzca benden kabul
edebilir her eyi?
LEBYATKN: Niin mi? Ah, hanmefendi, tabiat; yzyllardr kendi yaratcsna haykryor bu niin
sorusunu. Ama soru yantsz kalyor hep. Bu yant verecek kimse Yzba Lebyatkin mi olmal bir
bana? Hak m bu? Admn Pavel olmasn isterdim, ama adm gnat... Niin? air adamm ben, tam
anlamyla air, ama bir domuz alnda yayorum. Niin? Niin?
VARVARA: Yksekten atan zevzeklik denir buna. Bense utanmazlk olarak kabul ediyorum.
LEBYATKN: Yo, hanmefendi, utanmazlk filan deil. Ben bir hamambceiyim, hamambcekleri
kendilerinden yaknmaz. Kimi zaman durumlar, gerei ortaya dkmeden kendi ailemizin iine dt
onursuzluklara katlanmaya mecbur eder bizi. Bu yzden, kendi derdini ortaya dkmeyecek Lebyatkin, yle
ok sz de etmeyecek. Anlayn onun bu ruh soyluluunu hanmefendi!
(ALEKS acele acele ieri girer.)
ALEKS: Nikola Stavrogin geldi. (Herkes kapdan yana dner. Hzl admlar, derken PETER
VERHOVENSK gzkr.)
STEPAN: Ama...
PRASKOVYA: Ama bu...
PETER: Selmlarm sizi, Varvara Stavrogina.
STEPAN: Peter, Peter bu, yavrum!
PETER: yi, iyi, heyecanlanma! (Yakasn kurtarr.) Nikola Stavrogini burada bulacam sanmtm.
Yarm saat nce Kirillov dan ayrlmtk. Buras iin szletiydik. Neredeyse gelir. Size bu gzel haberi
verdiim iin de mutluyum.
STEPAN: On yldan beri grmedim seni.
PETER: Kendinden gememek iin bir neden daha. Azck ekidzen ver kendine! Ah, Liza, ne kadar
sevindim! Sayn hanmefendi anneniz beni unutmadlar ya? Nasl oldu bacak arlar? Sevgili Varvara
Stavrogina, geleceimi babama haber vermitim, ama size sylemeyi unutmutur, tabii.
STEPAN: Yavrum, bu ne enlik byle!
PETER: Tabii tabii, seversin beni. Ama rahat dur. Hah, Nikola geliyor ite.
(STAVROGN aralarna karmtr.)
VARVARA: Nikola! (Sesinin nlamasndan NKOLA duraklar.) Burada, u anda, bu kadnn senin
gerek karn olup olmadn sylemeni istiyorum. (STAVROGN donuk bakar, glmser; ona doru
gider; elini per. Ayn ll admlarla MARYA a gider. MARYA dorulur, yznde ac bir hayranlk
belirir.)
STAVROGN (Allmadk bir yumuaklk ve incelikle): Burada kalmamalsnz.
MARYA: imdi burackta, nnzde diz kebilir miyim?
STAVROGN (Gler.): Hayr, onu yapmayn ite. Ben sizin ne aabeyinizim, ne nianlnzm, ne de
kocanz, yle deil mi? zin verirseniz, koluma girin de aabeyinize
gtreyim sizi. (MARYA, LEBYATKN e korkuyla gz atar.)Korkmayn , ben buradaym size dokunamaz
artk.
MARYA: Ah, hibir eyden korkmuyorum. En sonunda geldiniz. Lebyatkin, arabay yola kar.
(LEBYATKN kar. STAVROGN, MARYA ya kolunu uzatr; teki, parlak bir biimde, STAVROGN n
koluna girer; ancak, yrrken aya tkezler, STAVROGN tutmasa decek gibi olur. STAVROGN,

MARYAMI zenle darya kadar gtrr. Odada lm sessizlii vardr. LZA iskemlesinden kalkar,
tiksinmi bir
yzle yine verine oturur. STAVROGN ile MARYA darya kar kmaz tekiler hareketlenir.)
VARVARA (PRASKOVYA ya): Duydun mu imdi ne dediini?
PRASKOVYA: Tabii, tabii ama, niye bir yant vermedi sana?
PETER: nann bana, onu yapamazd.
VARVARA (Birdenbire PETER'e dner.): Nasl? Siz nereden biliyorsunuz?
PETER: Ben her eyi biliyorum. Hikye, Nikolann iki ift szle anlatamayaca kadar uzun. Ama, btn
olaylara tank olduum iin, size her eyi anlatabilirim.
VARVARA: Sz verin, ama anlattklarnz Nikolann duygularn incitmeyecek.
PETER: Tam tersine, bunlar anlattm diye, hi unutmayacak kendisine yaptm iyilii... Bakn, be yl
nce St. Petersburgdaydk. Nikola, nasl anlataym, her eyi elentiye alan bir yaam sryordu. Evet, en
doru tanm bu. O zamanlar, ii sklyordu, ama, umutsuzlua dmek de istemiyordu. Bu yzden hibir
ey de yapamyordu. Ruh soyluluundan, nne gelen herkesle gezip tozuyordu. Anlarsnz, tam bir
Grandseigneur gibi. Ksacas, ayaktakmyla dolat durdu. Bu Lebyatkini de byle tand ite.
Soytarnn, asalan biri. Kendisi ve kzkardei sknt iinde yayorlard. Bir gn meyhanede, adamn
biri bu zavall kza saldrd. Nikola da kalkt, sulunun yakasna yapt, iki tokatta yok etti. Hepsi bu.
VAR VARA: Nasl?.. Hepsi bu ne demek?
PETER: Evet evet, her ey bundan kt. Topal kz, kendisine iki lf bile etmemi olan kurtarcsna k
oldu. Herkes kzla alay ediyordu. Bir tek Nikola glmyordu, ona sayglyd.
STEPAN: ok valyece bir davran bu ama.
PETER: Gryorsunuz ya, babam da topal kzdan yana. Kirillov ise byle dnmyor.
PETER: Nikolaya diyordu ki, "Ona bir markizmiesine davranyorsunuz, o da kendinden geiyor. Sizse
bunu bilerek yapyorsunuz."
LZA: Peki, valye ne dedi?
PETER: "Kirillov," dedi, "eer onunla alay ettiimi sanyorsanz, yanlyorsunuz. Ona sayg duyuyorum,
nk iimizde en deerli olan o."
STEPAN: Muhteem bir ey! Nasl demeli... Evet, bir kere
daha, valyece bir ey...
PETER: Evet, valyece. Ne yazk ki zavall, topal kz Nikolann nianls olduunu hayl etmeye
balad. Ksacas, Nikola, St. Petersburgdan ayrlmak zorunda kald zaman, ona her yl belli bir miktar
para yollamak iin gereken hazrlklar yapt.
LZA: Niye?
PETER: Bilmem niye. Eski alarda, insan bktran kimselere uygulanabilecek bir yol belki de,
anlarsnz. Kirillov, bunun, yar deli, yar hasta birini ne kadar yaatabileceini renmek isteyen,
okbilmi bir delikanlnn k olduunu sylyor. Ama inanyorum ki, hakl deil.
VAR VARA (Artan bir hayranlkla): Tabii! Gerek Nikola bu ite! Benden geti ona! Bu byk alev, bu
cmerte gz kamatrclk; gsz, yararsz, hatta deersiz bir eyi korumak istei... (STEPANV a bir
gz atar,)

...yllarca, bir yoksulu kendi kanatlar altna alan biri, ite bu benim, tastamam ben. Ah, kendimi
Nikolaya kar ne kadar sulu duyuyorum! Bu zavall yarata gelince, ok kolay, kendisini evlt
edineceim.
PETER: ok iyi edersiniz. Aabeyi, kzn hayatn cehenneme eviriyor nk. Kzn eline geen paray
kullanmaya hakk olduunu kafasna koymu bir kere. Her eyini ald, kendisini dvd ve parasn
ald bir yana, iiyor. Kendisine iyilik eden o insana svyor. Paray eline vermezse, mahkemeye

gideceini syleyip gzda veriyor. Nikolann kendiliinden yapt bir ba, btn btne kendi
isteiyle yapt bir ba, bir bor olarak alyor.
LZA: Kime bir bor?
PETER: Ne bileyim? Kzkardeinin, ailesinin onurundan sz ayor. Onur, biliyorsunuz, belirsiz, ok
belirsiz bir kavramdr.
ATOV: Sizce belirsiz bir kavram m gerekten? (Herkeskendisine bakar.) Daa, sence belirsiz bir
kavram m olur? (DAA bakar.) Yant ver bana!
DAA: Hayr, aabey, onur diye bir ey vardr.(STAVROGN ieri girer. VAR VARA ayaa kalkar ona
dora hzla gider.)
VARVARA: Ah, Nikola! Beni balayacak msn?
STAVROGN: zr dilemek bana der, anne. Zaten size aklamam gerekirdi. Ama, Peter
Verhovenskinin size bu konuda bilgi vereceini biliyordum.
VARVARA: O da onu yapt. O kadar mutluyum ki... valyece davranmsn.
STEPAN: Muhteem, tam buna gre bir szck ite.
STAVROGN: Gerekten, valyece mi? Demek olanlar siz byle anlyorsunuz... Peter Verhovenskinin
bu gnl alc davran iin teekkr etmeyi bir bor sayyorum. Kendisine inanmalsnz, anne. Hi
alagelmedik anlarda yalan syler ancak. (PETER VERHOVENSK ile NKOLA karlkl glrler.)
Gzel. Davranm iin bir kere daha zr dilerim sizden. (Sert, souk bir sesle) Her neyse, sorun bitti.
Geriye dn yok artk. (LZA lgnca bir kahkaha atar.) Merhaba Liza, iyisin galiba.
LZA: Rica ederim, beni balayn. Mavriki Nikolayevii tanyorsunuzdur. Tanrm, insan nasl bu denli
yce olabilir, Mavriki?
MAVRK: Anlayamadm.
LZA: Ah, yok bir ey... aklma geldi de... Gznzn nne benim sakat biri olduumu getirin.
Sokaklarda bana yol gsterseniz, valyece davranm olurdunuz, deil mi? Feda eder miydiniz benim
iin kendinizi?
MAVRK: Tabii, Liza, ama niye byle kt eylerden sz ediyorsunuz?
LZA: valyece davranm olurdunuz tabii. Aman ne ho, siz yceliinizle, ben de ktrmlmle,
gln bir ift olurduk.
(VARVARA STAVROGNA, LZA ya dora gider.
PRASKOVYA DROSDOVA da kolunu VARVARAnn omzuna atar. STAVROGN dner, DAA ya gider.)
STAVROGN: Evleneceinizi duydum, Daa. Size mutluluklar dilerim. (DAA ban kaldrr.) Mutluluk
dileklerim itendir.
DAA: Biliyorum.
PETER: Bu mutluluk dilekleri de ne iin? Bu sevinli haberi ben de renebilir miyim?
PRASKOVYA: Evet, Daa evleniyor.
PETER: Oo! Harika. O halde izin verin, ben de sizi kutlayaym. Ama bahsi kaybettiniz, Daa. Bana hi
evlenmeyeceinizi sylemitiniz. sviredeyken. Tam anlamyla bir salgn bu. Biliyor musunuz, babam da
evleniyor?
STEPAN: Peter!
PETER: Ee, bunu sen, kendin yazmadn m bana? Anlatm tarzn ak seik deildi pek, oras kesin.
Heyecana kaplm, anlatyorsun kendini, bir de o arada seni kurtarmam da istiyordun benden. Gen kzn
bir prlanta olduunu, ancak svirede balayan gnahlar rtbas etmek iin evlenmen gerektiini
yazyorsun. Bunu da onaylamam istiyorsun benden. Tersine dnya! Bu evlenmeden seni kurtarmam iin
bana yalvaryorsun. (tekilere dner, neeli) Gelin de kn iin iinden. Ama onun kua, hep byk
lflar, kark dnceler. (Sylediklerinin uyandrd etkiyi anlamak isten) A-ha! Pot krdk galiba.
VAR VARA (Parldayan bir yzle ona doru gider.): Stepan Trofimovi bu sylediklerinizi yazd m

size?
PETER: Evet, ite mektup. Btn tekiler gibi uzun. Dorusu, hi sonuna kadar okumam bunlar. Onun da
bana hi aldrd yok ya. Gelecek kuaklar iin yazyor bunlar. Sylediklerinde bir ktlk yok ama.
. VARVARA: Nikola, bu evlenme hakknda sana da bilgi veren Stepan Trofimovi mi? Hem de bu
slupta?
STAVROGN: Gerekten bana da yazd, ama ok soyluca
bir mektuptu bu.
VARVARA: Yeter! (STEPAN TROFMOV e dner) Stepan Trofimovi, sizden byk bir hizmet
bekliyorum. Yok olun ve bir daha gzme gzkmeyin. (STEPAN TROFMOV, VARVARA ya doru
gider, saygyla eilir, sonra DAA ya dner)
STEPAN: Beni balayn, Daa. Evlenmeye raz olduunuz iin de teekkrlerimi kabul edin.
DAA: Sizi balyorum, Stepan Trofimovi. Yalnzca bir sevecenlik ve anlay besliyordum sizin iin.
Siz de bana saygnz hep srdrn hi olmazsa.
PETER (Alnna vurur.): imdi anlyorum! Demek Daaym! Balayn beni, Daa, bilmiyordum.
Babam da lf karalayacana, hi olmad iin asln yazacak kadar dnceli olsayd.
STEPAN (PETER e bakar.): Nasl olur da hibir ey bilmezsin! Oyun oynamyorsun ya!
PETER: Gryorsunuz, Varvara Stavrogina, yalnzca yal bir ocuk deil, ayn zamanda ktlk
yapmaktan da holanan yal bir ocuk. Nereden anlayabilirdim ki? Bir gnah! svirede! Gelin de kn
iin iinden!
STAVROGN: Peter, susun, babanz ok soyluca davrand. Ama siz, hepimizin sayg gsterdii Daay
lekelediniz burada.
(ATOV ayaa kalkar; yava, gvenli admlarla STAVROGN doru gider,. tekisi glmser; ama,
ATOV nnde durduu zaman glmesi kesilir. Herkes onlara bakmaktadr. Sessizlik; ATOV btn
gyle STAVROGN e bir tokat patlatr. VARVARA bir lk atar. STAVROGN, ATOV omzundan
yakalar, sonra brakr, ellerini arkasna kavuturur. ATOV, STAVROGNin baklar altnda
yumuar. STAVROGN gler, eilir, dar kar.)
LZA: Mavriki gelin, verin elinizi bana! Bu adama bakn hepiniz, iinizde en iyiniz o. Mavriki, karnz
olmaya hazr olduumu herkesin nnde bildiriyorum size!
MAVRK: nanyor musunuz, Liza, btn btne inanyor
musunuz bana?
LZA (STAVROGNY in kt kapya bakar, yz yalarla dolu): Evet, evet, btnyle inanyorum.
(Perde.)


IKINCI BOLUM

BENC SAHNE

(VARVARA STAVROGNY lerde, ALEKS, sol kolunda bir palto, bir atk, bir de apka. STAVROGN
darya kmaya hazrlanr. FETER VERHOVENSK, masada somurtkan bir yzle oturmaktadr.)
STAVROGN: Bana bir daha yle bir neride bulunursanz eer, bastonu yersiniz.
PETER: Gerekten Lizayla evlenmeyi dnyorsanz, yaptm nerinin hi de bir hakaret olmadn
anlarsnz.
STAVROGN: Beni kendisinden ayran biricik engeli ortadan kaldrabilirsiniz. Bunu biliyorum ve sizin
yerinize bastondan kurtulmanz sylyorum. Aleksi, eldivenlerim!
ALEKS: Yamur yayor, beyefendi. Kata dnersiniz?

STAVROGN: En ge ikide.
ALEKS: Bastne. (STAVROGN bastonunu alr kk kapdan kmak ister.) Tanr sizi korusun,
hayrlsyla.
STAVROGN: Nasl?
ALEKS: Tanr sizi korusun, hayrlsyla.
STAVROGN (Duraklar, sonra elini ALEKS nin omzuna koyar.): Sevgili Aleksi, beni kollarnda
tadn zamanlar hl aklmda.
(STAVROGN kar. ALEKS arka kapdan oday
terk eder. PETER VERHOVENSK evresine baknr, sonra yaz masasna doru gider, bir ekmece
eker, ortaya mektuplar karr, okumaya balar;
STEPAN TROFMOV ieri girer. PETER mektuplar saklar.) STEPAN: Aleksi Yegorovi bana
burada olduunu sylemiti, olum.
PETER: Ne iin var senin bu evde? Seni kovduklarn sanyordum.
STEPAN: Son kalan eyam da toplayp bir daha geri dnme umudu olmadan ve hi dert etmeksizin
gideceim.
PETER: Hadi canm, nasl olsa geri dnersin sen. Bir asalak, asalaktr her zaman.
STEPAN: Dostum, bak dinle, benimle daha baka bir tonda konuamaz msn?
PETER: Gerei her zaman br eylerin stnde tutmak gerektiini syler dururdun. Gerek u: senin
Varvara Stavroginaya kmsn gibi grnmen, Varvara Stavroginann da bunu grmezlikten gelmesi.
Bu aptallk byle devam edip gitsin diye de evinde alkoymu seni. Asalan birisin yani. Seni bir
dknler yurduna yollamasn syledim kendisine.
STEPAN: Ona benden mi sz ettin?
PETER: Evet, ortadaki sorunlar zmek iin ertesi gn seninle konuacan syledi. in asl, senin
maymunluklarn biraz daha seyretmek istemesi. Bana yazdn mektuplar gsterdim kendisine. Aman ne
kadar gldm, Tanrm, ne kadar gldm.
STEPAN: Gldn m? Hi kalp yok mu sende? Bir babann ne demek olduunu biliyor musun sen?
PETER: Beni yetitiren sensin. Ne bir yiyecek verdin, ne bir iecek. Bir posta arabasyla beni Berline
paket gibi yolladn zaman, emzikteydim daha.
STEPAN: Uursuz! Seni gerekten posta arabasyla yolladm, ama iim szlayp durdu.
PETER: Bo lf bunlar.
STEPAN: Canavar, sen benim olum musun, deil misin?
PETER: Senin bunu benden ok daha iyi bilmen gerekir. Aslnda btn babalar bu konuda kuruntuya
kaplrlar ya.
STEPAN: Susacak msn sen?
PETER: Yo ama, brak imdi zrlamay. Her eye yzn bzp inleyen, ama iini bilir bir nine gibisin.
Aslnda, btn Rusya inliyor. Ama talihi var, biz yardm edeceiz.
STEPAN: Siz kim?
PETER: Biz, normal insanlar. Dnyay yeniletireceiz. Kurtarc kiiler bizleriz.
STEPAN: Hi olur mu yle ey? u halinle, insanlarn karsna "Ben saym diye nasl karsn sen!
Bir baksana kendine.
PETER: Barma! Her eyi ykp ta stnde ta brakmayacaz. Her ie yeniden balayacaz. Bundan
byle eitlik olacak. Hep sen kendin tlerdin bunu, yle deil mi? Al ite, senin olacak, ama bahse
girerim, tanyamayacaksn onu.
STEPAN: Yo, sana benzerse tanrm. Hayr, bu sylediin eylerde gzmz yoktu bizim. Hibir ey
anlamyorum artk. Anlama denen ey kalmad bende.
PETER: Su senin hasta, yalanm sinirlerinde. Siz konuup duruyordunuz, bizse eyleme geiyoruz. Ne

diye kalkm dert yanyorsun kendinden, ii gemi bo kafa?


STEPAN: Nasl duygusuz olabilirsin bu kadar?
PETER: Senin rettiklerini izledim hep: nsan hakszlklara kar sert kmal, kendi haklarna inanm
olarak gelecee doru yrmeli! Tpk ncirdeki gibi, die di.
STEPAN: ncilde yazmaz o, uursuz herif.
PETER: eytan grsn yzn o kitabn, ak bakmadm bile, hibir kitab ap okumadm. Niye
okuyaym ki? nemli olan ilerleme.
STEPAN: Deil ite, kak herif! Shakespeare ve Hugo ilerlemeyi nlemez: Tam tersi, inan tam tersi.
PETER: Heyecanlanma! Victor Hugo denen o adam kzden baka bir ey deil. Shakespearee gelince,
kyllerin ona tarlada gereksinimleri yok. Onlara gereken ey izme. O da her ey yakp ykldktan sonra
kendilerine verilecek zaten.
STEPAN (Elentili olmaya alr.): Ne zaman olacakm bu?
PETER: Maysta. Haziranda tm ayakkab retiyor olacak.
(STEPAN, yenilgiyi kabul etmi, iskemleye ker.) Dncelerin gerekleecek, moruk!
STEPAN: Benim dncelerim deil bunlar. Her eyi ykmak, ta stnde ta brakmamak istiyorsun sen.
Oysa ben herkes birbirini sevsin istiyorum.
PETER: Sevgiye gerek yok. Bilim var.
STEPAN: Bu ok can skc bir ey olur ama.
PETER: Can sknts neymi? Aristokratlar iindir can sknts. Birbiriyle eit olan insanlar sklmazlar,
elenmezler de. Hepsi ayn kapya kar. Adalet, onun zerinde de bilim olunca, ne sevgi kalr artk, ne de
can sknts. Onlarn hepsi unutulup gidecek.
STEPAN: Asla, hi kimse kendi sevgisi unutulsun istemez.
PETER: Bo szler yine. Dnsene moruk, sen kendin unuttun, tam kere evlendin.
STEPAN: ki kere, hem uzun bir bekleyiten sonra.
PETER: Uzun ya da ksa, insan unutur. Onun iin bir an nce unutmak en iyisi. Hem ne istediini de
bilmiyorsun, sinirime dokunuyor bu. Ben ne istediimi biliyorum oysa. Ne kadar kafa varsa yarsn
keseceksin, geri kalan da, brak kafay eksin.
STEPAN: Kafa kesmek, akl fikir sahibi olmaktan kolay nk.
PETER: Ne dncesi? Dnce mnce bo sz. Adaletin
yerini bulmas iin bo szleri kaldrmak gerekir. Bo szler, sizin gibiler iin, sizin gibi eski kafallar
iin. Neyi setiini bileceksin. Tanrya inanyorsan, bo szler etmek zorundasn. Ama inanmyorsan ve
her eyin yerle bir edilmesi gerektii sonucuna da yaramyorsan, yine bo szler ediyorsun demektir.
Hepimizin durumu bu ite. Bu yzden, bo szler etmekten alamyorsunuz kendinizi. Bense, eyleme
geilsin diyorum. Ben her eyi ykacam, bakalar yapacak. Reform denen ey olmayacak, daha iyiye
doru gitmek de yok. Ne kadar ok reform yaplr, iler dzene konursa, her ey o kadar kt olur. Ne
kadar abuk ykmaya balarsan, o kadar iyi. nce yk, sonras bizi ilgilendirmez artk. Geri kalan bo
sz, bo sz, bo sz.
STEPAN (Hepten am, dar frlar.): Akln karm, akln karm...
(PETER VERHOVENSK tkenmek bilmemecesine glmeye balar.)
(Karanlk.)
ANLATICI: te byle. Size iki eyi haber vermeyi unuttum. Birincisi, Lebyatkinler, Stavroginin uzun
sren yokluu srasnda, kendi oturduklar evden gizemli bir biimde tandlar; kentin dnda, kk bir
yerde oturuyorlar imdi. kincisi, mahkm olmu bir katil, cezaevinden kat. Bu yzden de zenginler gece
sokaa kamaz oldu.
(Sokak.)
(STAVROGN, sokak ortasnda gitmektedir; FEDKA 'nn kendisini izlediinin farknda deildir.)


ALTINCI SAHNE


(Epiphani Soka, FLPPOVun evinin bir salonu. KRLLOV mobilyalardan birinin altna
yuvarlanm otan bir topu yerden kaldrmak zere melmitir. O anda STAVROGN ieri giren
KRLLOV, STAVROGNin bakyla, elinde top ayaa kalkar.)

STAVROGN: Top mu oynuyorsunuz?


KRLLOV: Hamburgdayken almtm. Frlatma, sonra da yakalama hareketleri srt glendiriyor.
Ayrca, pansiyoncunun ocuuyla da birlikte oynuyoruz. .
STAVROGN: Seviyor musunuz ocuklar?
KRLLOV: Evet.
STAVROGN: Niin?
KRLLOV: Yaam severim. Bir fincan ay?
STAVROGN: Peki.
KRLLOV: Oturun. Nedir benden istediiniz?
STAVROGN: Bir hizmet. Okuyun u mektubu. Bir zamanlar kulan srmtm Gaganovun, olu imdi
bana meydan okuyor. (KRLLOV mektubu okur, sonra masann zerine, brakr, STAVROGN e bakar.)
Evet, bana yalnzca svmek iin, bu gibi mektuplar gnderiyor. nce hastalm ne srdm; yaptklarm
daha nce kafamdan geirmediimi, babasna yaptm hareketten hl ac duyuyorsa, kendisinden istedii
biimde zr dilemeye hazr olduumu syledim. Ama, btn bunlar kendisini yattracak yerde,
bsbtn sinirlendirmi. Benimle ilgili olarak bakalarna neler sylediklerini biliyorum. Bugn de bu
mektubu getirdiler. Mektubun sonunda benden nasl sz ediyor, gznze arpt m?
KRLLOV: Evet, tokatlanacak yz diye.
STAVROGN: Doru, tokatlanacak yz. Bu durumda, istemesem de kendisiyle dello etmem gerekiyor.
Sizden benim tanm olmanz istiyorum.
KRLLOV: Anlatk. Ne syleyeyim kendisine?
STAVROGN: nce babasna kar yapm olduum hareketlerden dolay kendisinden zr dilediimi
syleyin yeniden. Ayrca, bu kadar kaba szlerle bana bu tr bir mektup daha yazmamas kouluyla bu
szlerini unutmaya hazr olduumu da syleyin.
KRLLOV: Kabul etmeyecektir. Biliyorsunuz, amac dello edip sizi ldrmek.
STAVROGN: Biliyorum.
KRLLOV: Peki. Dello iin koullarnz nedir?
STAVROGN: Yarn her ey bitsin istiyorum. Sabah dokuzda kendisine gidersiniz. Sonra, saat ikide
dello edebiliriz. Silhlarmz tabanca olacak. On adm yrnecek. Her birimizin kurun atma hakk
olacak, hepsi bu.
KRLLOV: On adm ok az deil mi?
STAVROGN: isterseniz on iki olsun, daha ok olmasn. Sizin tabancanz var m?
KRLLOV: Evet, bakmak istiyor musunuz?
STAVROGN: Tabii.
(KRLLOV bir bavulun nne ker, STAVROGIN'e vermek zere ortaya bir kutu karr.)
KRLLOV: Amerika'dan aldm tabancam da var.
(Gsterir,)
STAVROGN: Ne ok silhnz var, hepsi de ok gzel.
KRLLOV: Biricik zenginliim.
(STAVROGN, KRLLOV, sonra kutuya bakar, kutunun kapan kapatr.)

STAVROGN (ekingen bir dille): O dnce hl kafanzda m?


KRLLOV (fkelenmeden ve zorlanmadan): Evet.
STAVROGN: ntihar, diyorum.
KRLLOV: Anlamtm. Evet, dncem o hl.
(Sessizlik.)
STAVROGN: Ne zaman?
KRLLOV: Yaknda.
STAVROGN: Mutlu grnyorsunuz.
KRLLOV: Mutluyum.
STAVROGN: Anlyorum. Arasra ben de dndm bunu.
Bir kimsenin bir su ilemi olduunu dnn, ya da hi duyulmadk, hem korkaka, hem de yerin
dibine girilecek bir i yapm olduunu. Kafaya bir kurun, tamam, her ey biter. Yerin dibine girmenin
bir anlam kalmaz artk.
KRLLOV: Mutlu olmamn nedeni bu deil.
STAVROGN: Ya ne?
KRLLOV: Bir aacn yapram incelediniz mi hi?
STAVROGN: Evet.
KRLLOV: Yeillii, parlakl, btn damarlaryla gnein
altnda nasl durur, gzeldir, deil mi? te, her eyi doruluyor bir yaprak; varolmay, lm, doumu, her
eylemi, her ey iyidir.
STAVROGN: Hatta... (Duralar,)
KRLLOV: Evet?
STAVROGN: ocuun birine bir ktlk yaplsa, szgelii, kk bir kz kirletseler, o da m iyi?
KRLLOV (Onu sessizce szer.): Siz byle bir ey yaptnz m? (STAVROGN susar} ban garip bir
biimde sallar.) nsan byle bir kt i de yapsa iyidir. Birisi kalkp da o kz kirleten adamn kafasn
kracak olsa ya da vazgeip balasa, o bile, tm bunlarn iyi. Bunun farkna vardmz zaman hepimiz
mutlu olacaz.
STAVROGN: Mutlu olduunuzun ne zaman farkna vardnz?
KIRILLOV: Getiimiz aramba. Geceyars, saat 2.35te.
(STAVROGN birden ayaa kalkar.)
STAVROGN: Siz mi yaktnz ikonun nndeki o kandili?
KRLLOV: Evet, ben yaktm.
STAVROGN: Dua m ediyorsunuz?
KRLLOV: Hep. Gryor musunuz u rmcei? Gzetleyip duruyorum onu, trmandm grdke
mutluyum. Kendime gre bir dua biimi bu.
STAVROGN: br dnyaya inanyor musunuz?
KRLLOV: br dnyadaki sonsuz yaama deil, bu dnyadaki sonsuz yaama inanyorum.
STAVROGN: Buradakine mi?
KRLLOV: Evet, kimi zaman ylesine bir cokunluk halidir ki bu, be saniyeden ok srecek olsa, lr
insan.
STAVROGN (akn akn bakar.): Bir de Tanrya inanmadnz ne srersiniz.
KRLLOV (Kendini zorlamadan): Stavrogin, rica 'ederim, alay etmeyin. Benim iin neler yapm
olduunuzu, yaammda ne gibi bir rol oynadnz anmsayn.
STAVROGN: Ge oldu. Yarn tam zamannda Gaganovda olun. Unutmayn, dokuzda.
KRLLOV: Hep tam zamanndaymdr ben. Ne zaman istersem uyanabilirim. Yattm zaman, "saat
yedide, diyorum kendi kendime, yedide uyanyorum.

STAVROGN: Son derece deerli bir zellik.


KRLLOV: Evet.
STAVROGN: Yatn imdi. Ama, daha nce atova kendisiyle konumak istediimi syleyin.
KRLLOV: Bir dakika. (Bir keden bir baston karr arkadaki duvara vurur.) Byle yapnca gelir
hemen. Siz uyumak istemiyor musunuz? Yarn dello edeceksiniz.
STAVROGN: Yorgun olsam bile ellerim titremez.
KRLLOV: Son derece deerli bir zellik. yi geceler.
(ATOV, ara kapnn nnde durur; KRLLOV ona glmser, yan kapdan kar. ATOV, STAVROGNe bakar yavaa ieri girer.)
ATOV: Nasl zdnz beni! Daha nce niin gelmediniz?
STAVROGIN: Geleceime inanyor muydunuz o kadar?
ATOV: Beni zor durumda brakacanz dnemezdim.
Sizsiz hibir eyim ben. Yaammda oynam olduunuz rol dnn bir!
STAVROGIN: Ne diye tokatladnz beni o halde? (ATOV susar.) Karnzla aramda bir iliki getii iin
mi?
ATOV: Hayr.
STAVROGN: Kzkardeiniz ile benim iin sz ediliyor diye mi?
ATOV: Sanmyorum.
STAVROGN: yi. Hi olmazsa azck anlam var bu szlerin. Yarn akam nerde olacam bilmiyorum.
Sizi uyarmak ve bir hizmette bulunmanz iin gelmitim. Uyar yle: ldrlme tehlikesi ile kar
karyasnz.
ATOV: ldrlme mi?
STAVROGN: Peter Verhovenski ile grubu tarafndan.
ATOV: Biliyordum bunu. Pekiyi, siz nereden rendinizbunu?
STAVROGN: Sizin gibi, ben de onlardanm.
ATOV: Siz Stavrogin, siz onlarn grubundansnz ha, demek bu babolar grubuyla yola ktnz. Nasl
yaptnz bunu? Nikola Stavrogine yakacak bir hareket mi bu?
STAVROGN: zr dilerim, ama beni Rus ar gibi grme alkanlnzdan vazgein artk. Yoksa pire
gibi kalrsnz onun yannda.
ATOV: Brakn benimle bu tonda konumay! Siz de biliyorsunuz ki onlarn hepsi babo insandr ve
uaktr, sizin iiniz yok onlarn arasnda.
STAVROGN: Babo olduklar kesin. Ama ne kar bundan? Aslna bakarsanz, btn btne bal
deilim onlara. Onlara yardm ettiysem, bunu isteyerek, baka yapacak daha iyi bir eyim olmad iin
yaptm.
ATOV: Hi isteyerek yaplr m byle eyler?
STAVROGN: steyerek evlenmek, isteyerek ocuk sahibi olmak, isteyerek cinayet ilemek, bunlar olaan
eyler. Cinayete gelince, ldrlme tehlikesiyle kar karya olan sizsiniz, ben deil, hi deilse onlar
tarafn dan.
ATOV: Bu heriflerin bana syleyecekleri hibir ey olamaz. lkin onlardan yanaydm. Sonra Amerika'ya
gittim. Orada grlerim deiti. Dndm zaman, onlarla hibir noktada anlaamayacamz
sylemitim kendilerine. Ak ak syledim bunu. Bu da benim hakkm; bu benim kendi bilincim, kendi
dncem. Kabul etmeyeceim...
STAVROGN: Barmayn!
(KRLLOV ieri girer, tabanca kutusunu alr, kar.)
STAVROGN: Verhovenskinin aklna, kendi tasarlad plan sizin tehlikeye drdnz gelirse, sizi
ortadan kaldrmaktan bir an ekinmez.

ATOV: Gln. Tasarlanm bir plan yok ki ortada.


STAVROGN: Sanrm, aslnda her ey Verhovenski'nin kafasndan kyor. tekiler ise onu uluslararas
bir rgtn yesi sanyorlar. Bu yzden gidiyorlar peinden. Ama, Verhovenski'de de bu adamlar
inandrma yetenei var. nsan kendi evresine ancak byle adam toplayabilir. Bakarsn, gnn birinde,
uluslararas bir rgt ortaya kabilir bu kiilerden.
ATOV: Cahil, budala, Rusya'nn hibir eyinden anlamayan ahmaklar!
STAVROGN: Doru, Rusyann hibir eyinden anladklar yok bu adamlarn. Ama, sizden de pek aa
kalyor saylmazlar. Ayrca, bir ahmak da ok iyi tabanca kullanabilir. te bunun iin uyarmaya geldim
sizi.
ATOV: Teekkr ederim. Size tokat atm olmama karn, bana bunu yaptnz iin size teekkr ederim.
STAVROGN: Rica ederim, ktle kar iyilikle karlk veririm ben. (Gler.) Buna sevinmeniz gerekir,
sevgili dindar adam; daha dorusu, Tanrya inansaydnz yle olacaktnz. Ama, (Ayaa kalkar.) tavan
yok:
ATOV: Ne tavan?
STAVROGN: Evet, tavan yahnisi yapmak iin ortada bir tavan olmas gerekir. Tanrya inanmak iin de
bir Tanr. (Yine gler, ama donuka.)
ATOV (Hrslanr,): Ktlemeyin! Glmeyin! Bu tonda da
konumayn, insan gibi konuun. Hi olmad yaamnzda bir kez! Bu konuda bana Amerika yolculuuna
kmadan nce sylediklerinizi hatrlasanza.
STAVROGN: Hibir ey hatrlamyorum ben.
ATOV: Ben syleyeyim. Birinin size gerei sylemesi gerekiyor zaten, bir dayak atp size kim
olduunuzu hatrlatmann tam sras imdi. Rus halknn yeni Tanr adna btn bir dnyay kurtaracan
bana akladnz n hatrlayn, yeter. Tanrtanmayan biri Rus deildir sznz hatrlayn. O
zamanlar ortada tavan yok demiyordunuz.
STAVROGN: Sanrm, aramzda byle bir konuma geti, hatrlyor gibiyim.
ATOV: eytan arpsn konumalar. Konuma deildi bu. ok yce eylerden sz eden bir retmen ile
ller arasndan syrlp gelen bir renci vard karlkl. renci bendim, retmense siz.
STAVROGN: ok mu yce eylerdi gerekten?
ATOV: Evet, ok yce eylerdi. Gerein sann dnda yatt size matematik olarak kantland
zaman, gerein yannda yer almaktansa, Isann yannda yer almay yeleyeceinizi sylememi miydiniz
bana? Bir ulusu kendi Tanrsn aramaya iten kr gcn mantktan daha stn olduunu, bilimin, evet
bilimin, yalnzca onun, iyilik ile ktln ne olduunu bize gsterdiini, insanla nderlik edebilmesi
iin Rus halknn sann peinden gitmesi gerektiini syleyen siz deil miydiniz?.. Size inandmd,
iimdeki tohum yeermeye balamt...
STAVROGN: Sizin adnza seviniyorum.
ATOV: Bu tonda deil, ama brakn bu tonda konumay,
yoksa... Evet, ite btn bunlar sylemitiniz bana! Ama ayn zamanda, tam tersini de Kirillova
sylyordunuz, Amerikadayken rendim bunu. Yalan ve Tanry tanmamay damla damla aktyordunuz
onun yreine. Beynini delilie doru itiyordunuz. Bir gz attnz m eserinize, ha, grdnz m ne halde?
STAVROGN: Kirillov az nce tam anlamyla mutlu olduunu syledi bana, buna dikkatinizi ekerim.
ATOV: Onu sormuyorum size. Nasl olur da ona bir eyi, banaysa baka bir eyi syleyebilirsiniz?
STAVROGN: Bu iki seenee de kendimi inandrmaya uramtm bou bouna.
ATOV (akn): imdi de Tanry tanmayan birisiniz. Bana retmi olduunuz eylere inanmyorsunuz
artk.
STAVROGN: Ya siz?
ATOV: Ben Rusyaya, onun Ortodoksluuna, sann varlna inanyorum... Mesihin Rusyaya

geleceine inanyorum, inanyorum ki...


STAVROGN: Tanrya?
ATOV: Ben... ben Tanrya inanacam.
STAVROGN: Buyrun ite, inanmyorsunuz ona. nsan zeki olduktan sonra Tanrya inanabilir mi hi?
mknsz bir ey bu.
ATOV: Yo, ona inanmadm sylemedim size. lyz hepimiz, ya da yar l, inanma gcmz yok.
Ama, insanlar ayaa kaldrmak gerekiyor, en nce de hayran olduum sizi. Sizin zeknz, dehanz,
bilginizi, grlerinizi tanyan ilk insan benim. Dnyada her kuaktan bir avu stn insan kar, iki ya da
tane. Siz bunlardan birisiniz ite. Siz biricik, evet, bayra tayacak biricik insan sizsiniz
STAVROGN: Bana yle geliyor ki, herkes elime bir bayrak verip ileriye doru itecek. Verhovenski de
bayra benim tamam istiyor. Ama o benim su ileme konusunda olaanst yeteneime hayran olduu
iin istiyor bunu.
ATOV: Sizin bir canavar olduunuzu da biliyorum. Hayvanca duygular karlamak iin yaplan kaba bir
aka ile byk bir zveri arasnda hibir fark olmadn sylediinizi duymular. Dahas, bir zamanlar
St. Petersburgda iren, elence dkn lemler yapan gizli bir toplulua da kartnz syleniyor.
Diyorlar ki, dorusu inanmak istemiyorum buna, ocuklar kirletmek iin evinize aryormusunuz...
(STAVROGN ayaa kalkar birden.) Yant verin. Gerek neyse syleyin! Nikola Stavrogin, yzn
tokatlam olan atova yalan syleyemez. Yaptnz m? Evetse, bayra tayamazsnz siz. Ben de o
zaman iinizdeki kuku ve gszl anlarm.
STAVROGN: Yeter artk bu yersiz sorular. (Ona bakar.)
Ayrca ne kar? Beni baya sorunlar ilgilendirir. rnein, insan yaamaya devam m etmeli, yoksa
kendini yok etmeli mi?
ATOV: Kirillov gibi mi?
STAVROGN (Yznden okunan bir zntyle): Kirillov gibi. Ama o sonuna kadar gtrecektir bunu. O
bir sadr.
ATOV: Ya siz, siz yok edebilir misiniz kendinizi?
STAVROGN (Acyla): Etmeliydim!.. Etmeliydim!.. Ama,
korkaklktan korkuyorum. Belki yarn yaparm bu ii, belki hi. te, kendime sorduum tek soru bu.
ATOV (zerine atlr omzundan yakalar.): Gznz bunda hep! Cezalandrlmay aryorsunuz! Yere
kapanp topra pn, gzyalarnzla sulayn topra, acnma dileyin!
STAVROGN: Brakn beni, atov. (Onu kendisinden uzaktatrr. Ac dolu bir yzle) Anmsayn, geen
gn sizi ldrebilirdim, ama ellerimi arkamda kavuturdum. Onun iin, ac ektirmeyin imdi bana.
ATOV (Hrsla geri ekilir.): Ah! Niin size inanmaya, sizi sevmeye mahkmum ben? Nikola Stavrogin,
iimden sizi karp atamam ben. Siz burdan gider gitmez, kapanp ayak izlerinizi peceim.
STAVROGN (Bir nceki gibi): ok yazk, ama size sylemeliyim. Ben sizi sevemem atov.
ATOV: Biliyorum, kksz, inansz bir adam olduunuz iin hi kimseyi sevemezsiniz siz. Topraa kk
salanlar sevebilir ancak, inanabilir ve yapc olabilir. tekiler ise, ykarlar. Siz de ykyorsunuz
istemeden. Dahas var, ykmak yapmaktan kolay olduu iin de, srf ykmak isteyen Verhovenski gibi
enayilere de hayransnz. Ama, nceki yolunuza dndreceim ben sizi. Huzura kavuacaksnz. Ben de
bana retmi olduklarnzla tekbama kalmayacam artk.
STAVROGN (Kendine gelmitir.): yi dnceleriniz iin size teekkr ederim. Tavann bulunmas iin
bana yardmc olabilirdiniz belki, bense sizden daha alakgnllce bir yardm bekliyorum.
ATOV: Yani?
STAVROGN: Herhangi bir nedenle artk burada olamazsam, sizden karma gz kulak olmanz
isteyecektim.
ATOV: Karnz m? Siz evli misiniz?

STAVROGN: Evet, Marya Timofeyevnayla. Onun zerindeki etkinizi biliyorum. Onu yalnzca siz...
ATOV: Demek onunla evlendiiniz doru?
STAVROGN: Drt yl nce St. Petersburgda.
ATOV: Kendisiyle evlenmeye mi zorladlar sizi?
STAVROGN: Zorlamak m? Hayr.
ATOV: Ondan bir ocuunuz mu oldu?
STAVROGN: Hi dourmad o. Hem nasl doursun? Bakiredir. Kendisine gz kulak olmanz
isteyecektim sizden. (Gitmek iin dner, ATOV arkasndan grlercesine barr, sonra da ona doru
gider,)
ATOV: Ah! Anlyorum! Sizi tanyorum imdi, imdi tanyorum. Korkun bir gnah balatmak iin
evlendiniz onunla. (STAVROGN sabrszca bir davranta bulunur,) Dinleyin, dinleyin beni. Tihona
gidin.
STAVROGN: Tihon da kim?
ATOV: Yefimyevski Manastrna ekilmi, eski bir papaz. Size o yardm edecektir.
STAVROGN (Bakar,): Kim yardm edebilir ki bana bu dnyada? Siz bile, atov! Sizden baka bir
dileim yok. yi geceler.
(Karanlk.)

YEDNC SAHNE
(Bir yzer kpr.)
(STAVROGN baka bir yana doru gitmektedir. emsiyesini amtr. Yamur yamaktadr. FEDKA,
kprnn orta yerinde k verir.)
FEDKA: emsiyenin bir keciine de ben snabilir miyim, sayn baym?
STAVROGN: Kimsin sen?
FEDKA: Ben mi? Hi kimse. Ama, siz Bay Stavroginsiniz, byk bir bay!
STAVROGN: Mahkm Fedkasn sen!
FEDKA: Mahkm deilim artk. Aslnda mebbet hapis yemitim, ama zaman uzun geldi bana. Ben de
meslei deitirdim.
STAVROGN: Ne aryorsun burada?
FEDKA: Hi. Bir pasaporta ihtiyacm var. Rusyada pasaportsuz adm atlmyor. Sonra, sizin de
tandnz biri, Peter Verhovenski sz verdi bana pasaport bulacana dair. Bu arada, hayrsever ahsnz
bana ruble balar umuduyla bekliyordum.
STAVROGN: Kim emir verdi sana beni gzetlemen iin?
FEDKA: Hi kimse, hi kimse. Ama, sz aramzda, Peter Verhovenski, sizi banzdaki dertten
kurtarabilecek bir hizmette bulunabileceimi syledi. Tpk, nehrin karsnda oturan birileriyle
grmeye gitmek zere bu kprden geeceinizi bana syledii gibi. akamdr bekliyorum sizi.
Gryorsunuz ya, rubleyi hak ettim imdi.
STAVROGN: Gzel. yice kulak ver, sakn yanl anlama. Benden bir kapik bile alamazsn. Sana
ihtiyacm yok, hibir zaman da olmayacak. Bir daha yolumun zerinden, kprden ya da herhangi bir
yerden geecek olursan, azn tkar polise veririm seni.
FEDKA: yi, ama benim size ihtiyacm var.
STAVROGN: Defol, yoksa dverim.
FEDKA: Dnn, sayn baym, zavall, muhta, kszn biriyim ben, yamur da yayor.
STAVROGN: Bak, ant veriyorum, bir daha rastlarsam sana, kskvrak balarm.
FEDKA: Yine de bekleyeceim sizi. Belli olmaz!
(FEDKA yok olur. STAVROGN, arkasndan bakar, sonra yoluna koyulur.)

SEKZNC SAHNE

(LEBYATKN lerde.)
(STAVROGN, odadan ieri girmitin LEBYATKN emsiyesini alr.)
LEBYATKN: Amma da kt hava. Oo, slanmsnz. (Koltuu uzatr.) Buyrun, buyrun. (Dorulur.) Oo,
odaya bakyorsunuz. Gryorsunuz ya, bir papaz gibi yayorum. Tpk eski bir valyenin dua ederken
yakard gibi tokgzllk, yalnzlk ve yoksulluk.
STAVROGN: Siz eski bir valyenin bu tr dualar m ettiini sanyorsunuz?
LEBYATKN: Bilmem, belki de yanlyorum dur. STAVROGN: Kesinlikle yanlyorsunuz. mediniz
ya? LEBYATKN: Eh.
STAVROGN: Kendinizi ikiye kaptrmamanz sylemitim size.
LEBYATKN: Evet. Garip bir istek ite.
STAVROGN: Uyuyor mu?
LEBYATKN: Yoo, hayr! Fal ayor. Sizi bekliyor. Geldiinizi fark eder etmez stn ban dzeltti.
STAVROGN: Onu sonra grrm, nce sizinle konuacam eyler var.
LEBYATKN: yle olsun bakalm. Yanlp da beni merakeden pek olmaz. Daha nce de olduu gibi,
artsz urtsuz konualm karlkl. Ah, hayatmda byk bir rol oynadnz siz. imdiyse yle kaba

davranyorsunuz ki bana.
STAVROGN: Drt ylda bir parack olsun deimediinizi gryorum, Yzba Lebyatkin. (Onu
sessizce szen) Demek, insan mrnn ikinci yarsnn birinci yarsndaki alkanlklarla snrl olduunu
syleyenler haklym.
LEBYATKN: Ah, ne tatl szler bunlar. O bir zamanlar konumaya balard ve hayatn srr zlr
giderdi. Ama imdi tam tersi, tam tersi, bir ylan gibi deri deitiriyorum. Ayrca, vasiyetimi de yazdm.
STAVROGN: Tuhaf dorusu, neyi kime brakacaksnz?
LEBYATKN: skeletimi rencilere brakacam.
STAVROGN: Yayorken bunun karln m alacanz sanyorsunuz?
LEBYATKN: Niye olmasn? Amerikal bir adamn hayatn okudum gazetelerde. O koca servetini bilim
kuramlarna, iskeletini ehir akademisine, derisini de gece gndz zerinde Amerikan milli mar
alnmas iin davul yaplsn diye brakm. Ama, bizler Amerikallarn, onlarn o daldan budaktan
saknmayan dncelerinin yannda ccelerden farkszz. Ben isteseydim byle bir ey yapmay? Beni
sosyalist olmakla sulayp derime el koyarlard. Bu yzden, ben de rencilere brakmay uygun grdm.
skeletimi de brakacam, ama bir artla, kafatasmn zerine piman olmu bir zgr dnr diye
yazlacak.
STAVROGN: Demek lm tehlikesi iinde bulunduunuzu biliyorsunuz?
LEBYATKN (Atlr.): Ben mi? Yoo! Bu da ne demek? Al ite sana bir aka!
STAVROGN: Verhovenskiye bal olduunuz sralarda, onun grubunu ele vermek iin valiye mektup
yazmadnz m?
LEBYATKN: Onun grubundan deilim ben. Kendimi bir aklama yapmaya hazr olduumu hissettim,
yalnzca hoa gideyim diye. Mektupta bu gibi eyler yazdm valiye. Ama Verhovenski, sandysa... Ah! St.
Petersburga gitmek istiyorum. Bu yzden zlemle bekliyordum sizi, sevgili gnl alc insanm benim.
Oraya gitmek iin para gerekiyor.
STAVROGIN: Hibir ey koparamazsnz benden. ok verdim daha nce.
LEBYATKN: Doru. Ama, rezaleti de ben zerime aldm.
STAVROGN: Kzkardeiniz karmsa eer, bunda rezalet olacak ne var?
LEBYATKN: Ama evlilik gizli tutuluyor. nsana ac veren bir giz bu. Bana para veriyorsunuz, iyi gzel,
tabii; ama, "Bu paray niin alyorsunuz?" diye soruyorlar adama. Ben szme balym, yant
vermiyorum hi. Ama bylelikle, kzkardeimin de onuru lekeleniyor.
STAVROGN: Ben de sizin bu ok soylu ailenize yklenen ayb dzelteceimi sylemek iin buraya
geldim. Evliliimizi yarn ilan edeceim. Hakarete uram olan aile onurunuz sorunu da bylece
kapanm olur. Pek tabii, size para verme zorunluluu da bylece ortadan kalkar.
LEBYATKN (Sarslr.): Ama bu imknsz bir ey! Evlilii ilan edemezsiniz. Kzkardeim yar delinin
biri.
STAVROGN: Ben gereken hazrlklar yapacam.
LEBYATKN: Anneniz ne der buna? Bir kere, karnz eve almanz gerekiyor.
STAVROGN: Bu sizi ilgilendirmez.
LEBYATKN: Ya ben ne olacam sonra? Beni eski psk bir ayakkab gibi frlatp atyorsunuz.
STAVROGN: Evet, frlatp atyorum, tpk eski psk bir ayakkab gibi. imdi Marya Timofeyevnay
arn bana. (LEBYATKN dar kar, MARYAyla dnerler. MARYA odann ortasnda, ayakta
bekler.) Siz ltfen dar kn. Yoo, yan odaya deil. Oradan dinlersiniz yoksa. Dar!
LEBYATKN: Yamur yayor ama.
STAVROGN: emsiyemi aln.
LEBYATKN (aknlkla): Sizin emsiyenizi mi? Gerekten mi? Bu erefe lyk mym ben?

STAVROGN: Bir emsiyeye herkes lyktr.


LEBYATKN: Tabii, tabii, pek tabii, insan haklaryla ilgili bir ey bu. (kar.)
MARYA: Elinizi pebilir miyim?
STAVROGN: Hayr, imdi olmaz.
MARYA: Peki. Hi deilse a oturun da sizi greyim.
(STAVROGN koltua gider, koltukla birlikte MARYAnn yanna gelir. MARYA geri ekilir; kendini
korumak iin kolunu havaya kaldrr; yz korku iindedir. STAVROGN kalakalr.)
STAVROGN: Sizi korkuttum galiba, zr dilerim.
MARYA: Yok bir ey, yanlmm.
(STAVROGN a oturur; MARYA bir lk atar.)
STAVROGN (Sabrszlk belirtisiyle) Ne oluyor?
MARYA: Hi. Sizi birdenbire tanyamadm yine. Bana baka biriymisiniz gibi geldi. Ne var elinizde?
STAVROGN: Hangi elimde?
MARYA: Sadakinde. Bir bak!
STAVROGN: Elim bo, bakn.
MARYA: Evet, evet, bu gece ryamda grdm. Prensime benziyordu, ama o deildi. Elinde bak, bana
doru geldi. Ah! (lk atar.) Ryama giren katil siz misiniz yoksa, nerede benim prensim?
STAVROGN: D filan grmyorsunuz. Sakinlein.
MARYA: Benim prensimseniz, niin kucaklamyorsunuz beni? Aslnda beni hi kucaklamad o. Ama
kibard ok. Sizdense kibarlk akmyor. "Gvercinim," derdi o bana. Bir de yzk hediye etmiti.
"Akamlar buna bakarsan, ryana girerim," demiti.
STAVROGN: Hani, nerede o yzk?
MARYA: Aabeyim iki parasna verdi. Ben de geceleri yalnzm imdi. Her gece... (Alar.)
STAVROGN: Alamayn, Marya Timofeyevna, artk birlikte yaayacaz.
MARYA (Snayc bir gzle ona baktktan sonra): Evet, sesiniz yumuak imdi. Biliyorum, niin birlikte
yaayacamz sylediinizi. Geenlerde, kaleskada giderken evliliimizin aklanacan sylemitiniz
bana. Ama ben ondan bile korkmutum.
STAVROGN: Niin?
MARYA: Bir ev nasl dner, bunu anlayamayacam hibir zaman. Size de hi yakmyorum. Evde
hizmetileriniz var, biliyorum. Ama, aile ilikilerinizin ne olduunu grdm, hi yakk almyorum.
STAVROGN: Sizi incittiler mi yoksa?
MARYA; ncitmek mi? Asla. Hepinize orada ayr ayr baktm. evrenizde tartyor, birbirinize
kzyordunuz. Bir arada olduunuz zamanlar bile iinizden gelerek glmesini bilmiyorsunuz. Bir yanda bu
kadar zenginlik, te yanda bu kadar az keyif, korkun bir ey. Yo, kimse incitmedi, ama zldm. Benden
utanyorsunuz gibi geldi bana. Evet, utanyordunuz kendinizden. Her sabah biraz daha uzaklamaya
baladnz benden, yznz deiti. O benim prensim gitti artk. Yumuak szler kalmad; sabrszlk,
kzgnlk, bak... (Titreyerek ayaa kalkar.)
STAVROGN (Birden kendini kaybeder.): Yeter! Delisiniz siz, deli!
MARYA (Yalvarr.): Prens! Ltfen darya kn, sonra yine ieri girin.
STAVROGN (Sarslm bir durumda, sabrszlkla): eri mi gireyim? eri girmek de ne iin?
MARYA: Kim olduunuzu renmek iin. Onun geliini be yl bekledim. Nasl ieriye gireceini
kafamda kurdum hep. Haydi kn, uzun bir yolculuk sonrasym gibi ieri girin, belki ancak o zaman sizi
yeniden tanyabilirim.
STAVROGN: Susun da dinleyin beni imdi. Tm dikkatinizi verin. Yarn, eer hayatta olursam, evli
olduumuzu aklayacam. Bizim evde oturmayacaz. svireye, daa gideceiz. Btn mrmz
boucu, ssz yerde geecek. Byle tasarladm her eyi.

MARYA: Evet, evet, lmek istiyorsun sen, kendini imdiden diri diri gmyorsun. Ama, yaamak
isteyecek olursan bir daha, benden kurtulmak isteyeceksin o zaman, hem de ne pahasna olursa olsun!
STAVROGIN: Hayr. Oradan da, sizden de ayrlmayacam
hi. Hem, niin sen diyorsun bana?
MARYA: Seni imdi tandm iin, artk benim prensim olmadn iin. Utanmazd o benden. Alarn
iine saklamazd beni. Herkeslere gsterirdi. Evet, hatta o gn baklaryla beni yiyen gen kza bile.
Hayr, prensime ok benziyorsun, ama bitti, yalann yakaladm senin.
STAVROGN: Beni dinleyecek misiniz siz? Brakn delilii. MARYA: Bana deli olduumu hi
sylememiti o. Bir prensti o, bir kartal. sterse Tanrnn ayaklarna kapanr, isterse kapanmazd. atov
tokatlad seni. Sen de uan birisin.
STAVROGN (Onu kolundan yakalar.): Bakn bana, kim olduumu biliyorsunuz. Ben sizin kocanzm.
MARYA: Yalanc, brak beni! Senin bandan korkmuyorum. Herkesin nnde korurdu beni o. Sense,
cann sktm iin, lmemi istiyorsun.
STAVROGN: Neler sylyorsun sen, uursuz kadn! Neler sylyorsun!
(MARYA y iter. Kapya doru giderken MARYA atlr, onun arkasndan bararak koar; ama,
karsna
LEBYATKN kverir, kendisini tutar.)
MARYA: Katil! Lnetlenmi adam! Katil!
(Karanlk.)

DOKUZUNCU SAHNE

(Kpr. STAVROGN hzl admlarla yrmektedir. Kendi kendine mrldanr. Kprnn yarsna
geldii srada FEDKA ortaya kar. STAVROGN dnverir birden, FEDKAV nn yakasndan yakalar
kolayca yere ykar, yzn yere srter; sonra serbest brakr. FEDKA ayaa frlar, elinde parlayan bir
haner vardr.)
STAVROGN: At o ba!
(FEDKA haneri yok eder. STAVROGN arkasn dnp yrr. FEDKA izler. Epey giderler. Artk
kprde deil, uzun, bombo bir sokaktadrlar.)
STAVROGN: O kadar kzmtm ki krabilirdim boynunu.
FEDKA: Glsnz, sayn baym. Ruh gsz, ama beden gl. Gnahlarnz byk olmal.
STAVROGN (Gler.): imdi de vaaz m veriyorsun? Bir kiliseyi soyduunu duydum geen hafta.
FEDKA: Aslnda dua etmek iin gitmitim. Sonra dndm, "Eer Tanr, bana azck yardm edecek
kadar iyiyse," dedim, beni buraya o ilahi merhamet getirdi, benim de bundan yararlanmam gerekir.
STAVROGN: Bekiyi de ldrmsn.
FEDKA: yle oldu, kiliseyi birlikte soyduk. Sabahleyin nehri geerken kimin en ar torbay tamas
gerektiini tarttk. te, o anda gnah iledim.
STAVROGN: Mkemmel. Haydi ko, adam ldrmeye, almaya devam et!
FEDKA: Kk Verhovenski de byle sylyor. ime de gelir hani. Frsatlar hi eksik olmaz. rnein,
bu akam evine gittiiniz Yzba Lebyatkin...
STAVROGN: Eee?
FEDKA: Bana yine vuracak deilsiniz herhalde. Sarho adam, kapsn ak brakyor her gece, demek
istediim, o derece sarho. Oradan geen serserinin biri, ieri dalp ldrebilir hepsini, aabeyi de,
kzkardei de.
STAVROGN: Yoksa, ieri mi girdin?
FEDKA: Evet.
STAVROGN: Pekiyi, niye ldrmedin hepsini?

FEDKA: Kk bir hesap yaptm.


STAVROGN: Ne hesab?
FEDKA: alsam alsam, yz elli ruble alabilirdim ancak, demek istediim, ikisini de ldrdkten sonra.
Oysa, kk Verhovenski ye bakacak olursanz, sizden bin be yz ruble alabilirmiim ayn i iin. O
halde... (STAVROGN onu szer.) Bir aabey, bir baba gibi konuuyorum sizinle. Hi kimse
renemeyecek bunu, hatta gen Verhovenski bile. Ama, ya bana bu ii yap demeyin, ya da bana kk bir
avans vermek istediinizi bileyim. (STAVROGN onu hl szmekledir, glmeye balar.) Pekiyi, sizden
bir keresinde dilendiim rubleyi de mi vermek istemiyorsunuz? (STAVROGN daha ok glerek,
onaya para kesesini karr; paralan havaya teker teker serpitirir. Sahne karanla gmlrken
FEDKA, "Oo, oo!" diye haykrarak, paralarn peinden koar.)
ANLATICI: ldren ya da ldrmek isteyen ya da birisini ldrtmek isleyen bir insanda lme zlemi
vardr genellikle. lmle kol koladr. Belki Stavroginin gl de bunu anlatyordu. Ama, Fedkann
bunu anlayp anlamad kesinlikle belli deil.


ONUNCU SAHNE

(Birikova Orman. Nemli bir hava. Yer slak. Rzgr eser. Yapraksz aalar. ki parmaklk. Birinin
nnde, pardss ve beyaz kalpayla STAVROGIN; tekinin nnde, iriyar sarn tknaz
GAGANOV; ortada, GAGANOVun tana MAVRK NKOLAYEV ile STAVROGNY tan,
KRLLOV; rahiplerin ellerinde silhlar.)

KRLLOV: imdi size barmanz sylyorum son kez. Yalnzca tanklk grevimi yapmak iin biime
bal konuuyorum.
MAVRK: Bay Kirillovun sylediklerine ben de katlyorum. Dello yerinde barlmayaca bir
nyarg yalnzca. Belki Franszlar iin iyi ama... Bay Stavrogin zr dilemeye hazr olduktan sonra, bu
dellonun yaplmas yersiz ok.
STAVROGN: zr dilemeye hazr olduumu bir kez daha yineliyorum.
GAGANOV: ok can skc bir ey bu! Balamayn yine.
(MAVRK NKOLAYEV e dner.) Siz benim dmanm deil de tanmsanz eer, deyin ki bu adam...
(Silhyla STAVROGNi gsterir.) syledii eyler bana daha ok hakaret etmekten baka eye
yaramyor. Yaptm hakaretler sanki kulana gitmiyormu gibi, grmezlikten gelmenin ayp bir ey
olmadn gstermek istermi gibi bir hali var. Durmadan hakaret ediyor bana. Siz de atacam kurunu
ona rastlatmam iin beni sinirlendirmekten baka bir eye yaramyorsunuz.
KRLLOV: Yeter. Vereceim komutlar yerine getirin, ltfen. Yerlerinizi aln. (Parmaklklarn
arkasndaki yerlerini alrlar.) Bir, iki, , haydi.
(Rakipler birbirlerine dora nian alrlar. GAGANOV tetii eker, bekler, donmu bir halde,
STAVROGN'e bakar, parmaklklarn arkasndaki yerinden kar. STAVROGN rakibine doru yrr,
GAGANOVn ok uzana doru tetii eken Sonra, cebinden bir mendil karp kk parman
sarar)
KRLLOV: Yaralandnz m?
STAVROGN: Syrd geti.
KRLLOV: Rakibiniz yeterli grmyorsa, dello devam
edebilir.
GAGANOV: Bu adamn bile bile havaya ate ettiini iddia ediyorum. Bu da bir baka hakaret.
STAVROGN: Yemin ederim, size hakaret etmek istemedim ben. Yalnzca beni ilgilendiren kimi

nedenlerden dolay havaya ate ettim.


MAVRK: Rakiplerden biri havaya ate edeceini nceden sylerse, dello devam edemez, bence.
STAVROGN: Her seferinde havaya ate edeceimi sylemedim. kinci kez nasl ate edeceimi
bilmiyorsunuz.
GAGANOV: Tekrar ediyorum, bile bile yapt. Hakkm olduu iin de, ikinci kez ate etmek istiyorum.
KRLLOV (Sert bir sesle): Evet, bu sizin hakknz.
MAVRK: O halde dello devam ediyor.
(Ayn ey yinelenir GAGANOV parmakla gelir, uzun uzun nian alr. STAVROGN ise, kollan aada
bekler GAGANOV un eli titrer.)
KRLLOV: ok uzun nian alyorsunuz. Ate edin, haydi ate edin.
(Silh patlar. STAVROGN n kalpa der. KRLLOV, onu yerden kaldrr, STAVROGN e verir;
birlikte incelerler.)
MAVRK: imdi sra sizde, ate edin hadi. Rakibinizi bekletmeyin.
(STAVROGN, GAGANOV a bakar; havaya ate eder GAGANOV hrstan deli gibi koarak
uzaklar. MAVRK de onu izler.)
KRLLOV: Niye ldrmediniz? Byle yapmakla ona daha ok hakaret etmi oldunuz.
STAVROGN: Ne yapmam gerekiyordu, peki?
KRLLOV: Ya dello etmemeli, ya da ldrmeliydiniz.
STAVROGN: Onu ldrmek istemiyordum. Delloya gelmeyecek olsaydm, bu kez herkesin nnde
tokatlard beni.
KRLLOV: Siz de tokat yemi olurdunuz.
STAVROGN: Bir ey anlamaz oldum btn bu sylediklerinizden. Bakasnn yapmayaca eyleri niin
benden bekliyor herkes? Kimsenin ekmedii eyleri niin ben ekeyim, kimsenin tayamad ykn
altna niin ben gireyim?
KRLLOV: Ama o ykleri siz kendiniz aryorsunuz, Stavrogin.
STAVROGN: Ah! (Biran susar.) Demek anladnz.
KRLLOV: Evet.
STAVROGN: O kadar belli oluyor mu?
KRLLOV: Evet.
(Sessizlik. STAVROGN kalpa giyer; dzeltir. Yeniden souk grnmn taknr. KRLLOV a bakar.)
STAVROGN (Alak sesle): nsan ykten bkyor, Kirillov,
kurunu bu aptaln bana rastlatamamas da benim kusurum deil ya.
(Karanlk.)

ON BRNC SAHNE

(VARVARA STAVROGNA larda, STAVROGN, ortadaki divanda, boylu boyunca, kprdamadan
uyuklamaktadr. Soluk ald fark edilir Parmann biri sargldr. Yz solgun, gergin, ayn zamanda
ta gibi donuktur; kalar da hafif atktr.
DAA girer. Ona doru koar, durur, bakar; ha karr. STAVROGN gzlerini aar, baklar bir
noktaya taklp kalmtr.)

DAA: Yaral msnz?
STAVROGN (DAA ya bakar.): Hayr.
DAA: Kan m dktnz?
STAVROGN: Hayr, kimseyi ldrmedim, grdnz gibi, kimse de beni ldrmedi. Aptalca bir

delloydu. Ben havaya ate ettim, Gaganov da rastlatamad. ansm yokmu. Ama yorgunum, yalnz
kalmak istiyorum.
DAA: Pekiyi. Benden kayorsanz, ben de sizi grmekten vazgeerim. Sonunda sizi bulacam
biliyorum ama.
STAVROGN: Sonunda m?
DAA: Evet. Her ey olup bittikten sonra beni arn, geleceim.
STAVROGN (DAA ya bakar, iyice uyanr, rahatlar.): O kadar korkak ve aalk bir insanm ki, Daa,
sonunda sizi aracam galiba. Siz de akll uslu olmanza karn, benim yanma koacaksnz. Ama
nce sz verin bana. Sonu ne olursa olsun gelecek misiniz? (DAA susar.) Bu arada ok kt bir ey
yapm olsam da gelecek misiniz?
DAA (Onu szer.): Karnz m ortadan kaldracaksnz yoksa?
STAVROGN: Yo, hayr. Ne onu, ne de bir bakasn. Byle bir ey yapmak istemiyorum. Belki tekini
yok ederim, gen kz... belki de byle bir ey yapmaktan kendimi alkoyamam. Ah, brakn beni Daa,
niin benimle birlikte mahvolasnz? (Ayaa kalkar.)
DAA: En sonunda sizinle yalnz kalacam bildiim iin o an bekliyorum hep, onun iin dua ediyorum.
STAVROGN: Dua m ediyorsunuz?
DAA: Evet. O gnden beri durmadan dua ediyorum.
STAVROGN: Ya sizi armazsam? Ya vargcmle kaarsam?
DAA: Hayr, olamaz. aracaksnz beni.
STAVROGN: Bir hor grme yatyor bu szlerinizde.
DAA: Hor grme deil yalnzca.
STAVROGN (Gler.): Demek hor grme var. Neyse, fark etmez. Sizi kendimle birlikte mahvetmek
istemiyorum.
DAA: Beni mahvetmeyeceksiniz. Eer yannza gelemeyecek olursam, hastabakc olur, hastalara
bakarm.
STAVROGN: Hastabakc m! Doru! Siz aslnda bir hastabakc gibi ilgileniyorsunuz benimle. Belki
bana da en ok gereken ey bu.
DAA: Evet, hastasnz siz.
(STAVROGN birden bir iskemle yakalar; oka zorlanmadan odann ortasna doru savurur. DAA
bir lk atar. STAVROGN arkasn dner, oturur. Sonra, yine zorlanmadan, hibir ey olmam gibi
konuur.)
STAVROGN: Biliyor musunuz, Daa, gzmn nne grntler gelip gidiyor. Kk bir eytana benzer
eyler, hele bir tanesi...
DAA: Daha nce de sz etmitiniz bundan. Hastasnz siz.
STAVROGN: Bu gece ok yaknma geldi, yanmdan ayrlmad hi. Aptal, hrsz, stelik deersiz. Evet,
deersiz. Dorusu kendi eytanmn deersiz oluuna ok kzdm.
DAA: Gerekten varm gibi konuuyorsunuz! Ah, Tanr korusun!
STAVROGIN: Yo, yo, eytana inanmyorum. Ama, eytanlar bataklklardan kp az kalsn stme
ullanyorlard bu gece. Szgelii, kprnn stndeki kk eytan, beni evlilikten kurtarsn diye,
Lebyatkinle kzkardeinin grtlaklarn kesmeyi nerdi bana. Bu i iin bin be yz ruble gerektiini
syledi ayrca. Hesabn bilen bir eytan.
DAA: inanyor musunuz bunun bir hayl olduuna?
STAVROGIN: Hayr, hayl deil, kaak mahkm Fedka.
DAA: Ne yant verdiniz ona?
STAVROGIN: Ben mi? Hi. Yakasndan kurtulmak iin kendisine ruble verdim, belki de daha ok.
(DAA ln tutar.) Evet, kabul ettim sanmtr belki de. Ama o ince yreiniz sklmasn sakn. Ben

emir vermedike, hi kimse bir ey yapmaya kalkamaz. Kim bilir, belki de gerekten veririm o emri.
DAA Ellerini kilitler.): Tanrm, yarabbi, bu adam bana niin ac ektiriyor byle?
STAVROGIN: zr dilerim, akayd. Ayrca, glmek iin korkun bir istek var iimde dn geceden beri,
hi durmamacasna, uzun bir sre, sonsuza kadar. (Neesiz, ayn zamanda zorlamayla gler. DAA
ellerini ona doru uzatr.) Bir tekerlek sesi duydum. Annem olmal.
DAA: Tanr eytandan korusun bizleri. arn beni, geleceim .
STAVROGIN: Dinleyin Daa, Fedkay arayp ona emri versem, yine de gelir miydiniz? Cinayetten sonra
da gelir miydiniz?
DAA (Alar.): Ah, Nikola, Nikola, ne olur yalnz banza kalmayn byle... Tihona gidin, manastra,
size o yardm edecektir.
STAVROGN: Yine mi?
DAA: Evet, Tihon. Ben de... sonra... ben kendim, evet, geleceim sonra, geleceim... (kar.)
STAVROGN: Gelecek tabii, kukusuz... hem de koa koa. (Ac dolu) Ah!..
ALEKS (eri girer.): Mavriki Nikolayevi... sizinle grmek istiyor.
STAVROGN: Mavriki mi? Ne olabilir?.. (Gururla gler.) Gelsin.
(MAVRK girer, ALEKS kar. STAVROGN in gln gren MAVRK geri dnecekmi gibi yapar.
Ama STAVROGN yzn deitirir, gerekten arm bir halde, elini, grmezlikten gelen MAVRK
'ye doru uzatr. STAVROGN yine gler, ancak bu kez nceliklidir.) .
STAVROGN: Buyrun oturun.
(MAVRK bir iskemleye oturur. STAVROGN divann bir kesine iliir, ekingen gzken konuunu
szer. teki birden konumaya balar.)
MAVRK: Lza Nikolayevnayla evlenseniz hemen.
(STAVROGN ylece bakar. MAVRK de onun gznn iine bakmaktadr.)
STAVROGN (Bir anlk sessizlikten sonra): Yanlmyorsam, Liza Nikolayevna sizin nianlnz.
MAVRK: Evet, resmen nianlyz.
STAVROGN: Kavga m ettiniz?
MAVRK: Hayr, sylediine baklrsa beni seviyor, bana deer veriyor. Onun szleri her eyden
stndr benim iin.
STAVROGN: Anlyorum.
MAVRK: Ama, kilisede, papamn karsna kt zaman, siz aracak olsanz, bandan duvan da,
beni de atar, herkesi brakp peinizden gelir.
STAVROGN: Aldanyor olmayasnz sakn?
MAVRK: Hayr, sizden nefret ettiini sylyor, ama iinden lgncasna seviyor sizi. Sevdiini
syledii benden ise btn btne nefret ediyor.
STAVROGN: Bakyorum, Liza Nikolayevnay istediiniz gibi kullanyorsunuz. O buna izin veriyor mu?
MAVRK: Aalk szler ediyorsunuz, alc szler, zafer szleri. Ama, alalmak korkutmuyor beni.
Hayr, bu yaptm ie ne hakkm var, ne de onaylyorum. Liza bu yaptklarm bilmiyor. Ondan habersiz
geldim size; onu mutlu klacak tek insan siz olduunuz iin, papazn karsna benim yerime sizinle gitmesi
gerektii iin geldim. Btn bunlar size syledikten sonra zaten ne evlenebilirim artk onunla, ne de
kendime katlanabilirim.
STAVROGN: Onunla evlenecek olsam, kendinizi mi ldreceksiniz?
MAVRK: Hayr, daha sonra... Belki hibir zaman...
STAVROGN: Beni yattrmak iin mi sylyorsunuz bunu?
MAVRK: Sizi yattrmak iin mi? Bir damla kan, ha az, ha ok, bunun ne nemi var sizin iin?
STAVROGN (Bir an duralar.): nann, bu nerdiiniz ey duygulandrd beni. Ama, benim Lizayla
evlenecek kadar kendisini sevdiime nerden inanyorsunuz?

MAVRK (Yerinden frlar.): Nasl? Yoksa sevmiyor musunuz onu? Bir zamanlar onunla evlenmek isteyen
siz deil miydiniz?
STAVROGN: Bir kadna olan duygularm o kadnn kendisinden bakasna sylemem. zr dilerim,
tabiatmn garipliklerinden biri. Ama, bu konuda gerei size syleyebilirim. Evliyim, bu durumda da
baka bir kadnla evlenemem, ya da sizin sylediiniz biimde, evlenmek isteyemem.
(MAVRK donmuasna bakar, yz solmutur; kzgnlktan masaya bir yumruk indirir.)
MAVRK: Eer btn bu dediklerinizden sonra Lizay rahatsz edecek olursanz, sopayla dve dve bir
kpek gibi gebertirim sizi.
(Ayaa kalkar, dar kmak zereyken, kapdan girmekte olan PETER VERHOVENSK yle arpr)
PETER: Deli mi ne? Ne yaptnz ona?
STAVROGN (Gler): Hibir ey. Aslnda, sizi ilgilendirmez bu.
PETER: Kukusuz, nianlsn size vermeye gelmitir, yle deil mi? Bunu yapmaya azck da ben itmi
oldum onu, bilmem anlatabiliyor muyum? O almazsa biz alrz, iyi bir para.
STAVROGN: Bakyorum, onu almam iin her zaman yardma hazrsnz bana.
PETER: stnzdeki ykten kurtaracaklar sizi. Hibir eye de patlamayacak.
STAVROGN: Tam tersine, bin be yz rubleye patlyor... Hem siz ne diye geldiniz buraya?
PETER: Nasl? Unuttunuz mu yoksa? Toplantmz var ya!
Bir saat sonra balayacan hatrlatmaya gelmitim.
STAVROGN: Doru ya! Gzel fikir, daha uygun bir zaman seemezdiniz, canm elence istiyor. Hangi
rol oynayacam?
PETER: Merkez Komitesi yesisiniz ve gizli gruba ait her eyi biliyorsunuz.
STAVROGN: Ne yapmam gerekiyor?
PETER: Skntl bir hal taknn, yeter.
STAVROGN: Merkez Komitesi diye bir ey yok ki ama.
PETER: Sizinle ben varz.
STAVROGN: Yani siz. Grup da yok.
PETER: Bu aptallar bir grupta toplayabilmeyi, tek bir cephede kaynatrmay baarabilirsem, o grup da
olacak.
STAVROGN: Bravo! Nasl yapacaksnz bunu?
PETER: imdi, nce adlar, grev blm, yazmanlk, saymanlk ve bakanlk, gryorsunuz ya, sonra
da duyarlk! Bu adamlar iin adalet bir duygu ii. Onun iin, brakn konusunlar, hem burada. Hi
deilse, kamuoyu korkusu onlar birbirine yaklatrr. Korkun bir g bu, tam beton. Gerici olarak
tannmaktan korkuyorlar genellikle. Bu durumda devrimci olmak zorundalar. Kendi balarna
dnecekler diye, kendi grleri olacak diye ekiniyorlar. Onun iin, ben nasl istersem, onlar da yle
dnecek.
STAVROGN: Program iyi! Ama, nazl gruplar birbirine
kenetleyecek daha iyi bir yol biliyorum ben. Drt be yeyi, beinciyi ldrmek zere perde arkasndan
ne srn, dktkleri kan onlar birbirlerine smsk balayacaktr. Ben de amma aptalm! Sizin
dnceniz de bu deil mi? atovu ldrtmek istiyorsunuz.
PETER: Ben mi? Nasl olur... Pekiyi, siz de byle dnmyor musunuz?
STAVROGN: lginizi ekiyorsa syleyeyim. Hayr, dnmyorum. Ama siz yle dnn yine de.
nsanlar birbiriyle kaynatrmak iin duygudan ve kamuoyu korkusundan daha gl bir ey vardr.
Namussuzluk. Namussuzluun bir hak olduunu ak ak sylemek, vatanda batan kararak peinizden
srklemek iin en iyi yoldur.
PETER: Evet, biliyorum bunu. Yaasn namussuzluk. Herkes bize koacak, geride kimse kalmayacak. Ah,
Stavrogin, her eyden anlyorsunuz siz! Ba siz olmalsnz, ben de sizin yardmcnz. Atlarz bir gemiye,

krekleri akaaatan, yelkenleri ipekten; Liza Nikolayevnay da gverteye alrz.


STAVROGN: Bu falcla uymayan iki ey var. Birincisi, sizin banz olmayacam...
PETER: Olacaksnz, anlatacam imdi...
STAVROGN: kincisi, o enayileri birbiriyle kaynatrmak
iin atovu ldrmenize yardm etmeyeceim. (Sesi ktnca glen)
PETER (fkeden pancar kesilir.): Ben... Kirillova bildirmeliyim bunlar.
(Darya frlar; kar kmaz, STAVROGN glmeyi keser; sessizce ve kaygl, divana oturur.)
(Karanlk.)
(Sokak. PETER VERHOVENSK, Epiphani Soka yolundadr.)
ANLATICI (VERHOVENSK nin arkasndan ortaya kar.): Peter Verhovenskinin geliiyle birlikte,
ehirde de baz eyler olmaya balad. Niini belli olmayan yangnlar kt, hrszlklar artt. Odasnda,
materyalist eserler nnde mum yakmay alkanlk haline getirmi bir temen, komutann trmalayp
srd. En sekin evreden bir bayan, ocuklarna belli saatlerde dayak atmaya, her frsatta yoksullara
svmeye balad. Bir bakas da kocasyla birlikte nikhsz evlilik yaamaya kalkt. Kendisine "olmaz,"
dediler. "Neden olmazm," diye yant verdi, "zgr deil miyim?" Aslnda kurtulmutuk, ama nelerden?

ON KNC SAHNE


(FLPPOV larn evi. KRLLOV, FEDKA, VERHOVENSK salondadr. ATOV'un odas hafife aydnlktr,)

PETER (FEDKAya): Bay Kirillov seni gizleyecek.
FEDKA: Habis bir tahtakurususunuz siz, ama sznz dinleyeceim, daha nce de dinliyordum. Ancak,
verdiiniz sz unutmayn.
PETER: Haydi gizlen.
FEDKA: Sznz dinliyorum, bunu unutmayn.
(FEDKA yok olur.)
KRLLOV (Sz dokundurarak): Sizden tiksiniyor.
PETER: Sevgisini deil, sz dinlemesini istiyorum. Oturun, -sizinle konuacaklarm var. Bizi birbirimize
balayan anlamay anmsatmak iin gelmitim.
KRLLOV: Hibir eye, hibir eyle bal deilim ben.
PETER (Ayaa kalkar.): Ne! Dncenizi mi deitirdiniz yoksa?
KRLLOV: Dncemi deitirmedim. Ama, kendi istemime gre hareket ederim ben. zgrm.
PETER: Tamam, tamam. yle diyelim; zgr isteminiz, sarslmaz zgr isteminiz. Bir sz akna
eviriyor sizi. Son zamanlarda gerekten abuk kzan biri oldunuz.
KRLLOV: abuk kzan biri deilim, sizden holanmyorum. Ancak, size verdiim sz tutacam.
PETER: Aramzdaki her ey apak olmal. Kendinizi ldrmek istiyor musunuz hl?
KRLLOV: Evet.
PETER: Mkemmel. Kabul edin ki kimse bunu size zorlamyor.
KRLLOV: Zrvalamayn.
PETER: Tamam, tamam, ok kt syledim. Kukusuz, hi
kimse sizi buna zorlayamaz. Szme devam ediyorum. Bizim gruba balsnz, tasarnz da yelerden
birine aklam bulunuyorsunuz.
KRLLOV: Aklamadm. Yapacam syledim, o kadar.
PETER: yi, gzel. Hibir ey itiraf etmediniz, sylediniz.

Mkemmel.
KRLLOV: Yo, hi de mkemmel deil. Anlamsz konuuyorsunuz. yle dndm iin kendimi
ldrmeye karar verdim ben. Siz de bunu intiharn gruba yararl olabileceini dndnz. Sizler kt bir
ey yapp da, sulular aranmaya balannca, kendimi vuracam. Arkamda da bu ite benim sulu
olduumu bildiren bir mektup brakacam. Kendimi ldrmeden nce biraz bekleyeceimi sylemitim,
benim iin hibir ey fark etmez nk.
PETER: yi, ama siz bu mektubu benimle birlikte yazmakla, benim emrim altnda olmakla
grevlendirmitiniz kendinizi. Srf bunun iin mi zgrsnz yoksa?
KRLLOV: Hibir eyle grevlendirmedim ben kendimi.
Benim iin hibir ey fark etmeyeceinden yle demitim.
PETER: Nasl isterseniz. Dncenizi deitirmediniz ya?
KRLLOV: Hayr. Hemen mi?
PETER: Birka gn iinde.
KRLLOV (Ayaa kalkar, dnceli): Hangi ile sulamam gerekiyor kendimi?
PETER: renirsiniz.
KRLLOV: Peki, ama unu unutmayn, Stavrogine kar yaplacak bir eyde size yardm etmem.
PETER: Tamam, tamam. (ATOV ara kapdan giren KRLLOV bir keye oturur.) Geldiiniz iyi oldu.
ATOV: Bunu onamanza gerek yok.
PETER: Byle sylemekte hakszsnz. Bulunduunuz durumda size yardm etmem gerekecek. Kendi
iyiliiniz iin boazm kuruyuncaya kadar konutum.
ATOV: Kimseye borcum yok benim. zgrm.
PETER: Bsbtn deil. Birok ey sizin gveniniz altna verilmiti. yle haber vermeden ayrlmaya
hakknz yok.
ATOV: Ak seik yazlm bir mektup yollamtm size. PETER: Bize pek ak seikmi gibi gelmedi.
tekiler, kendilerini ele verebileceinizi sylyorlard, savundum sizi.
ATOV: Baz avukatlar vardr, meslekleri mterilerini daraacna yollamaktr.
PETER: Her neyse. Bask makinesi ile btn belgeleri geri vermeniz kouluyla sizi serbest brakmay
kararlatrdlar.
ATOV: iyi. Bask makinesini geri vereceim size.
PETER: Nerede?
ATOV: Ormanda. Birikova Geidinde. Topraa gmmtm her eyi.
PETER (Glmser.): Gmmek mi? Mkemmel, gerekten
mkemmel.
(Kap alnr. Yeminliler ieri girer. LPUTN, VRGNSK bir yere oturur; GALEV, LYAMN ve DN
RENCS birbirleriyle konuur.)
VRGNSK: Hah! te Stavrogin.
DN RENCS: Baylar, vakit tketmeye alk deilim. Beni bu toplantlara arma anlaylln
gsterdiiniz iin sizlere bir soru sorabilir miyim acaba?
LPUTN: En sonunda.
LPUTN: Sorabilirsiniz, efendim, sorabilirsiniz. Btn kitaplara iyi bir oyun oynayp ncillerin iine
uygunsuz resimler sktrdnzdan bu yana, aramzda byk bir sevgiyle karlanyorsunuz.
DN RENCS: Oyun deildi o. nandm iin yapmtm, Tanrnn ldrlmesi gerektiine inandm
iin.
LIPUTIN: Papaz okulunda m retiyorlar bunlar?
DN RENCS: Hayr. Papaz okulunda Tanrnn derdine
yanlyor. Bu yzden herkes nefret ediyor ondan. Ama, burada bir oturum yapp yapmadmz

sormak istiyordum ben.


GALEV: Bakyorum, havaya konuuyoruz. Sorumlu kiiler niin burada bulunduumuzu bizlere ltfen
syleyebilirler mi acaba? (Herkes, duruunu deitirip konuacakm gibi yapan VERHOVENSK ye
bakar.)
LPUTN (Aceleyle): Lyamin, piyanonun bana gein, ltfen.
LYAMN: Ne? Yine mi? Hep ayn oyun.
LPUTN: Bylece kimse dinlemez bizi konuurken. aln,
Lyamin, davamz iin aln.
VRGNSK: Evet, Lyamin, aln, ltfen!
(LYAMN piyanonun bana geer, bir vals tngrdatr. Herkes, konumay dnmeyip yine uykulu
halini alm olan VERHOVENSK ye bakar.)
LIPUTIN: Verhovenski, bize yapacak hibir aklamanz yok mu?
PETER (Esner.): Yok, ama bir bardak konyak olsun isterdim dorusu.
LPUTN: Stavrogin, siz?
STAVROGN: Hayr, teekkr ederim, imiyorum artk.
LPUTN: Konyaktan sz etmiyorum. Konumak isteyip istemediini soruyorum.
(VRGNSK, PETER e konyak iesini uzatr. PETER bir nceki haliyle ier. GALEV somurtkan,
bulank bir yzle ayaa kalkar; herkesin aknca bakt, kalnca bir elyazmas defteri masann
zerine koyar.)
GALEV: Sz istiyorum.
VRGNSK: Sz sizin, buyrun,
(LYAMN daha hzl almaya balar.)
DN RENCS: zniniz olursa, Bay Lyamin, sylenilenleri duyamaz olduk.
GALEV: Baylar, dikkatinizi toplayabilirseniz, sizlere ilkeler zerinde bir aklama yapacam.
PETER: Lyamin, piyanonun stndeki makas bana uzatsaniza.
LYAMN: Makas m? O da ne iin?
PETER: Trnaklarm kesmem gerekiyor, gndr unutuyorum hep. Siz konumanz srdrn, igalev,
nasl olsa dinlemiyorum.
GALEV: Btn vaktimi, toplumun ilerde alaca durumun inceleniine verdikten sonra u sonuca
vardm. Toplumsal dizgeleri ortaya atan kimseler, bugne dek hep zrva eyler ne srdler. Ben de en
sonunda kendi dizgemi incelemek zorunda kaldm. te burada! (Deftere vurur.) Bitmedi daha, ama bu
durumda bile zerinde tartlabilir, nk hangi elimeye dtm sizlere aklamam gerekiyor.
Snrsz bir zgrlkten yola karak, snrsz bir zorbala varyorum. VRGNSK: Halk zor yutar bunu.
GALEV: Kesinlikle. Ama, unu belirteyim, toplumsal sorun zerine getirdiim zmden baka bir
zm yok ve olamaz. Kuku uyandrabilir, ama baka bir seenek yok.
DN RENCS: Doru anladysam, gnlk programda Bay igalevin byk kukusu yer alyor.
GALEV: Bu sz sandnzdan da ok yerini buldu. Evet, kukunun eiindeyim, k yolu da yok.
Szm onaylamayacak olursanz, yararl bir ey yapm olmazsnz. Gnn birinde, iyi ya da kt, bunun
zerine dmeniz gerekecek.
DN RENCS: O halde, Bay igalevin kukusunun ilgi ekici olup olmadn, yaptmz oturumun
da bu defterin okunmasna ayrlp ayrlmayacan oya koymay neriyorum.
VRGNSK: Oya koyalm! Oya koyalm!
LPUTN: Baylar, baylar! igalev5e hakkn vermek gerekiyor. Yazdklarn okudum. Yapt baz
sulamalar tartma gtrr. Ama, bilimin de bize bugn aklam olduu gibi, igalev de ie insan
doasndan yola karak balyor. Toplumsal sorunu gerekten zm.
DN RENCS: Gerekten mi?

LPUTN: Evet. nsanl, eit olmayan iki ble ayrmay


ne sryor. nsanlarn onda biri mutlak zgrl, mutlak erki elde edecek; geriye kalan onda dokuzu ise,
kimliklerinden vazgeip belli bir lde bir sr haline gelecek. Bu koyunlar, mutlak sz
dinlemeye zorlanacak. Bunu yapmak iin de bu sevgili hayvanlarn susuz olmas isteniyor. Bir de u var,
bu cennetin temelinde, herkesin almas gerei yatyor.
GALEV: Evet, bylece eitlie varyorum. Btn insanlar
kledir, klelikte de btn insanlar eittir. Yoksa eit olamazlar. Bunun iin dengeyi korumak
gerekiyor. rnein, yetenekli kiilerin renim dzeyi dk tutulacak. Ancak, yetenekli insanlar, hep
ykselmek istedikleri iin, ne yazk ki, bir Ciceronun dilini koparmak, Copemicusun gzlerini oymak,
Shakespearei de taa tutmak gerekecek. te benim dizgem bu.
LPUTN: Evet, Bay igalev5in bulduu ey u, stn yetenekli kiiler, eitsizliin, yani zorbaln
zdr. Bir kiinin yksek bir yetenekte olduu anlalnca, ya ldrlecek ya hapse atlacak. ok gzel
olanlara da kukuyla baklacak, onlar da ortadan kaldrmak gerekiyor.
GALEV: Byk aptallan da. nk, brlerinin, stn olularndan dolay hava basmalarna yol
aabilirler, bu da ii yine zorbala gtrr, ite eitlie bu yolla
varlyor.
DN RENCS: Ama siz kendiniz elime iindesiniz.
Byle bir eitlik, zorbalktr.
GALEV: Doru, beni umutsuzlua srkleyen ey de bu.
Ama, zorbahn eitlik olduu sylenince, bu elime de ortadan kalkyor.
PETER (Esnen): Aptalca gevezelik bunlar.
LPUTN: Gerekten aptalca m o kadar? Tam tersine, ok
gereki buluyorum ben.
PETER: Ne igalevden, ne de dncelerinden sz ediyorum ben. Bunlar dhice eyler, tabii. Benim
szn ettiim ey, yaplan bu tartmalar.
LPUTN: Tartma bir sonuca varabilir. Sus pus oturup diktatrlk oynamaktan her bakmdan iyidir
herhalde. (Herkes, bu dorudan doruya ka ba sallar.)
PETER: Yazmak, dizgeler oluturmak, bunlarn tm bo
lf. Estetik bir oyalanma. Tarada cannz sklyor, hepsi bu.
LPUTN: Evet, taralyz, bu doru. Bize acyorsunuz tabii.
Ama, bize daha stn bir ey nerseydiniz o halde. Dattnz brorlerde, yz milyonlarca kafay
uurmadan evrensel toplumun dzeltilemeyecei yazyor. igalevin dncelerinden daha kolay
gerekletirilecekmi gibi gelmedi bana.
PETER: Yz milyonlarca kafa imdiden uurulursa daha rahat olur. Zorunluluk.
DN RENCS: Ama, insann kendi kafasn kaybetme
tehlikesi de var bu arada.
PETER: Tabii, bu bir eksiklik. Ama, yeni bir din kurmak isteyen herkes, bu tehlikeyi gze almaldr. ok
yerinde olan bu ekincenizi anlyorum, buray terk etmeye hakknz olduunu da.
DN RENCS: Onu demek istemedim. Gvenilir ve gl ise, kendimi bir gruba sonuna kadar
balamaya hazrm ben.
PETER: Yalnzca bir yemin vermekle, kurmak istediiniz bir gruba nasl balanrsnz?
DN RENCS: Yani... Niye olmasn, eer...
PETER: Dinleyin, baylar. Grubumuzun yaps stne benden aklamalar beklediinizi anlyorum. Ama,
sizlerden lnceye kadar gvenim olmadka, yapamam bunu. Onun iin, bir ey sormama izin verin. Sonu
gelmez tartmalardan m yanasnz, yoksa milyonlarca kafann umasndan yana m? Tabii, bu bir
benzetme. Baka bir deyile, bataklkta m dolamak istersiniz, yoksa onu tamyol gemek mi?

LYAMN (Honut)'. Tamyol, tamyol, tamyol tabii. Dolamak da nesi?


PETER: Demek dattm brorlerde salk verilen yntemlerle uzlamaya vardnz?
DN RENCS: Demek... ama, kukusuz... Birka nokta daha aydnlatlmal.
PETER: Korkuyorsanz, sizi aydnlatmann bir anlam kalmaz.
DN RENCS: Hibirimizin korkusu yok. Bunu iyi biliyorsunuz. Ama, bir satran taymz gibi
davranyorsunuz bize. Her eyi apak anlatn ki gelecee bakabilelim.
PETER: Demek siz grup adna yemin etmeye hazrsnz?
VIRGINSKI: Kukusuz, ama bunu bizden uygun bir dille isterseniz?
PETER: Liputin, siz hibir ey demediniz.
LPUTN: Konuup anlamaya hazrm ben. Ama, aramzda hibir casus bulunmadna inanmalym nce.
(Karktk kar. LYAMN piyanoya gider.)
PETER (ok huzursuz grnr.): Nasl? Ne demek istiyorsunuz yani? Beni heyecanlandryorsunuz.
Aramzda bir casus mu var yani?
(Herkes birden konumaya balar.)
LPUTN: Bizler sorumlu tutulacaktk yoksa.
PETER: En ok da ben. Onun iin ayrlmamamza ya da olay srdrmemize karar verecek olan bir soruyu
yantlayn hepiniz. rnein, davamz iin bir lmn tasarlandn reniyorsunuz, polise gider misiniz
hemen? (DN RENCSV ne) zin verirseniz, nce size soraym.
DN RENCS: Niye nce bana?
PETER: Sizi daha az tanyorum da.
DN RENCS: Byle bir soru insana hakaret demektir.
PETER: Kesin olarak syleyin dncenizi.
DN RENCS (Kzgn): Tabii ele vermezdim.
PETER: Ya siz Virginski?
VRGNSK: Hayr, bin kere hayr.
LPUTN: atov niye ayakland yle?
(ATOV gerekten ayaa kalkmtr. fkeden sararm, PETER e bakar, sonra kapya doru gider.)
PETER: Bu davrannzn size zarar dokunabilir, atov.
ATOV: Senin gibi bir casus ve alan da iine gelir. Sevinebilirsin artk. Senin utanmaz sorularn
yantlayacak kadar alaltmayacam kendimi.
(ATOV dar kar. Karklk olur. STAVROGN den baka herkes ayaklanr. KRLLOV odasna
ekilir. VERHOVENSK bir kadeh konyak daha ier.)
LIPUTIN: Hi deilse bu yaptmz deneme bir ie yarad,
bir bilgimiz oldu.
(STAVROGN ayaa kalkar.)
LYAMN: Stavrogin de yantlamad bu soruyu.
VRGNSK: Stavrogin, soruya yant vermek istemiyor musunuz?
STAVROGN: Niye yant verecekmiim anlamyorum.
VRGNSK: Ama, hepimiz bir sorumluluk altna girdik, siz girmediniz.
STAVROGN: Demek, sorumluluk altna girenler sizsiniz, ben deilim.
(Sessizlik.)
DN RENCS: Verhovenski de yant vermedi.
STAVROGN: ok doru.
(STAVROGN kar. VERHOVENSK de peinden gider; ama hemen geri dner.)
PETER: Dinleyin. Delege Stavrogindir. Ona ve bana, ben onun yardmcsym nk, lnceye kadar
boyun eeceksiniz. lnceye kadar, anlald m? Dnn sonra, atov bir hain olarak aa vurdu

kendisini. Haini cezalandrmak gerekiyor. Yemin edin, haydi yemin edin...


DN RENCS: Ne iin?
PETER: Erkek misiniz, deil misiniz? Bir yemin vermekten mi ekiniyorsunuz?
VRGNSK (Azck arm): Ne yemini vereceiz peki?
PETER: Haini cezalandrmak iin. Haydi, yemin verin, abuk, Stavrogine yetimem lzm. Yemin verin...
(Hepsi, ellerini ar ar havaya kaldrr, VERHOVENSK dar frlar.)
(Karanlk.)

ON NC SAHNE


(Sokak. Sonra VARVARA STAVROGNA larda. STAVROGN, PETER VERHOVENSK.)

PETER (STAVROGNi in peinden koarak): Niin katnz?


STAVROGN: Yetti artk. atov la olan gldrnz tiksindirdi beni. Ama, tekbanza brakmayacam
sizi.
PETER: Kendi kendini aa vurdu o.
STAVROGN (Durur.): Yalan sylyorsunuz. atovun kann istediinizi daha nce sylemitim size.
Bylelikle grubunuzu perinlemek istiyorsunuz. Oday terk etmesi iin ok ustaca kkrttnz onu. Ele
vermeyeceim demesi iin bir karara varamayacam ok iyi biliyordunuz nk. Size yant vermeyi
alaklk olarak ald.
PETER: Tamam, tamam, ama siz ayrlmamalydnz. Size ihtiyacm var.
STAVROGN: Bundan kukum yok dorusu, yoksa karm ldrtmeye srklemek istemezdiniz beni. Peki,
ama ne iin? Hangi i iin size bir yararm dokunur?
PETER: Ne iin mi? Her ey iin... Ayrca, hakknz var. Siz bana gvenin, ben de sizi karnzdan
kurtaraym.
(STAVROGNi kolundan yakalar. STAVROGN kendini kurtarr, onu sandan yakalar, yere ykar.) Ne
kadar da glsnz Stavrogin! Sizden istediimi yapn, ben de Liza Drosdovay getiririm, hemen
yarn, anlatk m? Yant verin! itiyor musunuz, isterseniz, atovu da brakyorum size.
STAVROGN: Onu ldrmeyi gerekten kararlatrdnz demek?
PETER (Ayaa kalkar.): Sizce ne kar bundan? Size kar da ok ktyd o.
STAVROGN: atov iyi insandr. Kt olan sizsiniz.
PETER: Doru. Ama sizi tokatlayan ben deilim.
STAVROGN: Hele bir el kaldracak olun, o anda ldrrm sizi. Biliyorsunuz, ldrebilirim.
PETER: Biliyorum. Ama, benden nefret ettiiniz iin ldrmeyeceksiniz beni.
STAVROGN: ok doru. (kar. VERHOVENSK arkasndan koar.)
PETER: Dinleyin, dinleyin ama...
(VERHOVENSK bir iaret yapar. FEDKA ortaya kar. Birlikte STAVROGN i izlerler.
Soka gsteren perde kalkar. VAR VARA STAVROGNA larn. salonu DAA sahnededir.
VERHOVENSK nin sesini duyar, darya kar hemen. STAVROGN ile VERHOVENSK ieri
girerler.)
PETER: Dinleyin...
STAVROGN: Dik kafalnn birisiniz siz... Benden ne beklediinizi syleyin, ilk ve son kez, sonra da
gidin.
PETER: Seve seve. O halde (Yan kapdan yana bakar.) Bir

dakika. (Kapya doru gider, yavaa aar.)


STAVROGN: Annem kapdan dinlemez hibir zaman.
PETER: Kukusuz. Sizler soylu insanlarsnz, byle eyleri amsnz. Bense tersine, kaplar dinlerim.
Ayrca, bir grlt duydum sanki. Neyse, asl konu bu deil. Sizden ne beklediimi renmek istiyorsunuz.
(STAVROGN susup bekler.) Peki yleyse... birlikte Rusyay ayaa kaldracaz.
STAVROGN: Rusya ardr.
PETER: Bizim gibi on grup daha; ayrca, gl olacaz.
STAVROGN: On grup aptal.
PETER: aptallkla yrr. Mesela, valinin kars Julya Nikoyilovay ele aln. O da bizimle birlik.
Aptallk m bu?
STAVROGN: evirdiiniz dolaba onu da m kattnz sylemek istiyorsunuz?
PETER: Hayr. Onun dncesi, Rus genliini uuruma gitmekten alkoymak. Devrimi demek istiyorum.
Getirdii sistem basit. Devrimin vgsn yapmak, genlie hakl olduunu sylemek; bir de insann, hem
vali kars, hem de devrimci olabileceine inandrmak. O zaman genlik, bu ynetimin hem korkusuza
eletirildiini, hem de onu ykmak isteyenlerin dllendirildiini grerek, ynetimlerin en iyisi olduunu
anlayacak.
STAVROGN: ok ileri gittiniz. nsan bu kadar aptal olamaz.
PETER: Ah, bu adamlar aptal deil o kadar, yalnzca idealist. Bereket versin, ben idealist deilim, zeki
de deilim. Efendim?
STAVROGN: Bir ey demedim.
PETER: O deil. "Yok yok, zekisiniz," demenizi bekledim.
STAVROGN: Size byle bir eyi sylemek aklmdan bile
gemedi.
PETER (Nefret dolu): Haklsnz, aptalm. Onun iin size gereksinim duyuyorum. Bir ba gerekiyor bizim
gruba.
STAVROGN: igalev var.(Esner.)
PETER (nceki gibi): Alay etmeyin, kendisiyle. Hi kukusuz, tam yetkin bir dnce, hi de aptalca
deil. Baka eylerin yansra, kendi tasarlarma da uyuyor. Son biimini vereceiz daha. nsanlar,
birbirlerine kar casusluk etmeye, birbirlerini ele vermeye zorlayacaz. Bylelikle, bencillik kalkacak
yeryznden. Birka da ayaklanma olacak arada bir, ama snrl, srf oyalanmak iin. Bakanlar olan
bizler ilgileneceiz bununla. Kleler olacaksa, onlara bir de ba gerekir. Tek szckle, mutlak bir boyun
ei, mutlak bir kiiliksizlik. Otuz ylda bir dizginleri gevetiriz. Ondan sonra hepsi birbirine dp
birbirini paralar.
STAVROGN (PETER in yzne bakar.): oktan beri neye benzediinizi kendi kendime sorup
duruyordum. Ama, karlatrmay hayvanlar arasnda yapma yanllna dmm. imdi anlyorum
bunu.
PETER (Dncesizce): Evet, evet.
STAVROGN: Bir cizvite benziyorsunuz.
PETER: Doru, doru. Cizvitler haklydlar. Soruna bir are bulmulard. Yemin vermek, yalan sylemek;
bu dnyada yaamann da baka bir amac yok. Ayrca, Papann da bizimle birlikte olmas gerekiyor.
STAVROGN: Papann m?
PETER: Evet. Ancak, ok kark bir ey bu. Papa, Enternasyonalle uzlamal nce. imdilik ok erken
ama. Ortada ayn ruh olduuna gre, ister istemez buna dnlecektir ilerde. En yksekte Papa olacak,
bizse evresinde, altmzda da igalev in sistemine uydurulmu kitleler. Ama, gelecein trks bu. nce
i blm yapmamz gerekiyor. Ksacas, Batda papa olacak, bizde... bizde de... siz.
STAVROGN: Siz sarhosunuz galiba. Rahat brakn beni.

PETER: Stavrogin, gzelsiniz. Gzel ve zeki olduunuzu biliyor muydunuz hi? Yo, bilmiyordunuz. Ben
biliyorum ama. Onun iin size tapyorum. Ben nihilistim. Nihilistler putlara gereksinim duyar. Bizim
gereksindiimiz adam sizsiniz. Hi kimseyi hor grmyorsunuz, ama yine de herkes sizden nefret ediyor.
Sizinle eitmi gibi davranyorsunuz herkese, yine de sizden korkuyorlar. Sizinse hibir eyden korkunuz
yok. Yaamnz, hatta br dnyadaki yaamnz bile verebilirsiniz. Ne gzel bir ey bu. Benim
gereksindiim adam sizsiniz, sizi gibi bir bakasn tanmyorum hi. Ba sizsiniz, sizsiniz gne.
(STAVROGNY in elini kavrar; per STAVROGN onu iter.) Bana bakmayn siz. Sistemi igalev buldu,
ama onu gerekletirecek olan ancak ben biliyorum. Benim iin gereklisiniz siz, siz olmadan bir sfrm
ben. Sizinle eski Rusyay ykp yenisini kuracam.
STAVROGN: Hangi Rusyay? Casuslar Rusyasn m? PETER: O kadar istiyorsanz eer, iktidar ele
geirince insanlar daha kusursuz bir hale getiririz. Ama bunun iin bir ya da iki kuan ahlksz
yetimesi gerekiyor. nsanlar iren, korkak ve karc bir bcee evirecek, imdiye kadar hi
duyulmadk, alaka bir ahlk k gerekiyor bize. Bize gerekli bu. Ondan sonra, tadn tatsnlar diye
bir para taze kan atarz nlerine.
STAVROGN: Bir sosyalist olmadnz biliyordum zaten. Siz bir alaksnz.
PETER: Tamam, tamam, bir alak. Ama kendi tasarlarm size bir bir aklamalym. Ykmaya
balyoruz; yangnlar, ldrmeler, sonu gelmez kargaalklar, nne geilmeyen hakaretler. Anlyorsunuz,
deil mi? Ah, evet, yce bir ey olacak bu! air bulutlar Rusyann zerine inecek. Sonra da toprak yas
tutacak eski Tanrlarna... (ini eker.)
STAVROGN: Sonra da...
PETER: ...ortaya yeni ar karacaz.
(STAVROGN bakar, sonra yavaa dner arkasn.)
STAVROGN: Anlyorum, bir yalancy.
PETER: Evet, gizlendiini, ama bir gn ortaya kacam syleyeceiz. Varm, ama daha kimse yzn
grmemi. Bu dncenin gcn gz nne getirin: 'kendini gizliyor. Yz bin kiide ancak bir kiiye
gsterilir belki. Btn yeryz sylentilerle alkalanacak 'onu grmler diye. Kabul ediyor
musunuz? STAVROGN: Neyi?
PETER: Yeni ar olmay.
STAVROGN: Ha, demek tasarnz bu.
PETER: Evet, iyi dinleyin beni. Sizinle birlikte bir destan yaratacam. Siz yalnzca gzkeceksiniz.
Baar da sizin olacak. nce, 'kendini gizliyor, kendini gizliyor lf ortaya karlacak, daha sonra sizin
adnza iki tane Hz. Sleyman karar verilecek. Bir istei olan on bin kiiden birinin bunu iitmesi,
herkesi sizden yana evirmeye yetecektir. Her kyde, iine dilekesini ataca bir kutu olduunu
bilecektir kyl. u sylenti yaylacaktr btn yeryzne: yeni bir yasa kondu, adaletli bir yasa.'
Denizler alkalanacak, khnemi barakalar kecek, biz de demirden bir yap kurmaya gideceiz. Ee, ya
imdi? Ya imdi?
STAVROGN (Aalayc bir yzle gler.): Siz halk hor gryorsunuz.
PETER: Ah, Stavrogin, terk etmeyin beni. Siz olmadan Amerikanz bir Colomb gibiyim. Amerikanz bir
Colombu gz nne getirebilir misiniz? Ben kendimce yardm edebilirim size. Frsatlar hazrlarm.
Hemen yarn Lizay getiririm size. Onu istiyorsunuz, biliyorum. Tkenmez bir istekle istiyorsunuz
Lizay. Hepsini bir dzene sokarm, tek bir sznzle.
STAVROGN (Pencereye dner.): Sonra, avucunuzun iindeyim, deil mi...
PETER: Ne kar bundan? Lizay alyorsunuz ya buna karlk. Gen, temiz...
(VERHOVENSK ac bir slk alar.) Ne diyorsunuz? (FEDKA grnr.)
PETER: ite bize yardm edebilecek arkada burada. Evet deyin Stavrogin, evet, evet, Liza sizin olacak,
yeryz bizim.

(STAVROGN glert FEDKA YA dner. DAA lklar atarak girer. Sarslarak atar kendini
STAVROGN'e doru.)
DAA: Nikola, yalvarrm size, kendinizi bu adamlardan uzak tutun! Tihona gidin, evet, Tihona... size
sylemitim nce. Tihonu arayp.
PETER: Tihon mu? Kim bu?
FEDKA: Kutsal bir adam. Onunla ilgili kt konuma, tahtakurusu, sana bunu yasak ediyorum.
PETER: Niye? Seninle birlik olup adam m ldrd yoksa? O da m kanl kiliseye bal?
FEDKA: Hayr, ben ldryorum, o balyor.
(Karanlk.)
ANLATICI: Tihonun kendisini tanmyordum. Kentimizde
onun hakknda sylenenleri biliyordum yalnzca. Sylentilere baklrsa, aa tabaka halk arasnda
kutsall varm. Ama, ruhani oluu, kendi kitaplnda, tiyatro oyunlar yansra, sofu eserleri, hatta daha
ktlerini bile bulundurmaya yneltmi onu. lk bakta, Stavroginin onu aramas iin ortada hibir neden
yoktu.

ON DRDNC SAHNE

(Kent kaplar nnde Yefmyevski Manastrnda bir salon. THON la STAVROGN karlkl
otunnaktadr,)

STAVROGN: Annem, deli olduumu syledi mi size?


THON: Hayr. Sizden tam bir deliymi gibi sz etmedi bana. Ama, yediiniz bir tokattan, bir de
dellodan sz etti. (Ahlayarak oturur.)
STAVROGN: yi deil misiniz?
THON: Bacaklarmda sert arlar var. iyi uyuyamyorum.
(STAVROGN gitmek zere dner.)
THON: Yoo, oturun! (STAVROGN, elinde apkas, gn grm adam tavryla oturur. Solak alp verii
kendisine zorluk vermektedir.) Siz de iyi deilsiniz galiba?
STAVROGN (Deimeyen bir yzle): Gerekten yle. Biliyor musunuz, sanrlarm var. Beni iinden
alaya alan, akll bir yaratk gryorum sk sk ya da sesini duyuyorum. Deiik tiplerde gzkyor, ama
hep o ayn yaratk; lgna eviriyor beni. Bir doktor aramaya balasam kendime iyi olacak.
THON: Evet, yapn bunu.
STAVROGN: Yoo, bouna. Kim olduunu biliyorum onun, o da beni biliyor.
THON: eytan demek istiyorsunuz.
STAVROGN: Evet. Ona inanyorsunuz, deil mi? Sizin durumunuzda birisi ona inanmak zorundadr.
THON: Sanrm, sizin durumunuzda da bu hastalkla ilgilenmek gerekirdi.
STAVROGN: Grdm kadar, kukucusunuz. Hi deilse Tanrya inanyor musunuz?
THON: nanyorum Tanrya.
STAVROGN: yle yazar kitapta: nancnz varsa, dalara yrmelerini syleyin ve onlar yrr. Bir
da tayabilir misiniz?
THON: Tanrnn yardmyla, belki.
STAVROGN: Niye belki? Tanrya inanyorsanz, evet demelisiniz.
THON: nancm tam deil.
STAVROGN: Yok o halde. Piskoposun birinin nasl bir yant verdiini biliyor musunuz? Btn
Hristiyanlar ldren dinsizin biri, piskoposun boazna dayam ba ve Tanrya inanp inanmadn
sormu. Azck diye yantlam piskopos. Deersiz bir yant, yle deil mi?

THON: Demek tam deilmi inanc.


STAVROGN: Evet yle. Ama, benim gzmde, inan yatam olmal ya da hi. te bunun iin Tanry
tanmam ben.
THON: Tanry hi tanmayan biri, Tanrya ilgisiz kalan birinden daha ilgintir. Eksiksiz bir inancn
eiindedir o.
STAVROGN: Biliyorum. Ilmlamalar stne olan vahiyde ne dendiini anmsyor musunuz?
THON: Evet. "Eserlerini biliyorum: sen ne souksun, ne de scak. Ah, keke ya scak olsaydn, ya da
souk! Ama, ne souk, ne de scak olmadn iin lksn, seni kusacam. Konuuyorsun..."
STAVROGN: Yeter. (Sessizlikten sonra, ona bakmadan):
Biliyor musunuz, sizi ok seviyorum.
THON (Yavaa): Ben de sizi. (Uzunca bir sessizlik. Parmayla STAVROGN e dokunur.) Kzma.
STAVROGN (Birden atlr.): Nereden bildiniz... (Yine allm sesiyle konuur.) Evet, duygularm size'
atm iin kzgnm.
THON (Kararl): Kzmayn artk, anlatn hepsini bana.
STAVROGN: Demek buraya baka dncelerle geldiime inanmyorsunuz.
TIHON (Baklarn indirir.): ieriye girdiiniz zaman yznzden okumutum bunu.
(STAVROGN sararr; elleri titrer, cebinden bir tomar kt karr.)
STAVROGN: Evet, herkese duyuracam bunu. Kendimle ilgili bir yaz kaleme aldm. Kararmdan
dnmemi bana siz sylyordunuz. Bu yzden, bu olay en nce siz renesiniz istedim, onun iin anlatmak
istiyorum size(THON hafife ba sallar.) Tkayn kulaklarnz. Beni dinlemeyeceinize sz verin.
Ancak o zaman konuurum. (THON yant vermez. Gnah kartma olay srasnda STAVROGN'in
zerine den k biraz daha kararr.) 1861den 1863e kadar St. Petersburgda yaadm. Kendimi, hi
zevk almadm elence dknlne vermitim. Para kesem yznden beni Tanrlatran nihilist
arkadalarla birlikte yayordum. Eer kendimi asmadysam, bir ey umut ettiim iindi bu. Ne olduunu
bilmiyorum, canm korkun sklyordu. O kadar ki, asmak istedim kendimi. (THON konumadan durur.)
evim vard.
THON: m?
STAVROGN: Evet. Birine gerek karm, Marya Timofeyevnay yerletirmitim. br ikisine de
metreslerimi alyordum. Bu evlerden birinin br odalar, darda alan kk burjuvalar tarafndan
kiralanmt. Bu yzden, onlarn on iki yandaki kzlaryla sk sk yalnz kalabiliyordum. Ad Matriyoa
idi. (ini eker.)
THON: Srdrmek mi, yoksa kesmek mi istiyorsunuz?
STAVROGN: Srdrmek. Solgun, sararm yzl, benzersiz tatl bakl, bahar fkran, dingin bir
ocuktu. Gnn birinde, akm bulamadm evde. Evsahibine syledim, o da ocuu sulad. Kyasya
dayak att gzmn nnde. O akam akm yorganmn kvrntlar arasnda buldum. Yeleimin cebine
sakladm hemen ve hi kimse bir ey fark etmesin diye sokaa attm. Matriyoalarn evine de gn
sonra dndm. (Duralar.)
THON: Annesiyle, babasyla konutunuz mu? STAVROGN: Hayr. Evde yoklard. Matriyoa yalnzd,
evet yalnzd. Sedirin stnde, bir kede oturuyordu. Arkasn dnd bana. Onu kendi odamdan uzun
zaman gzetledim. Hafiften bir ark tutturmutu. Yreim hzla arpmaya balad. Kalktm, usulca
gittim Matriyoaya doru. Yanna sessizce oturdum. Toparland, doruldu hemen. Elini yakaladm,
ptm. ocuka. gld. Bir daha ptm elinden, kucama aldm. Geriye ekildi, gld. Ben de gldm.
Bu ara, kollarn boynuma dolad ve beni pt. (ini eker. THON ona bakar. STAVROGN de bakn
srdrrt sonra ona bo bir kt gsterir.) Yazmn burasnda her eyi atladm.
THON: Ne olduunu sylemeyecek misiniz bana?

STAVROGN (Zorlayarak gider, yz buruur): Hayr, hayr, sonra, onu hak ettiiniz zaman... (THON
bakar.) Hibir ey olmad, ne bakyorsunuz? Gryor musunuz, bakmasaydnz eer, ok daha iyi olurdu.
(Yavaa) Sabrm tketmeyin. (THON baklarn indirir.) ki gn sonra, eve geldiim zaman, Matriyoa
beni grr grmez baka bir odaya kat. Ama, annesine bir eyler sylememi olduunu anladm. Gene
de iimde bir korku vard. Tam o srada ortaya bir ey kacak diye mthi korkuyordum. Sonunda, bir
gn yolda, annesi Matriyoann ateler iinde yatakta yattm soyledi. Hi kprdamadan oturdum
odamda; ilerdeki yar karanlk odadaki yataa bakyordum hi durmadan. Yarm saat sonra kmldamaya
balad Matriyoa. Karanln iinde orta yere kverdi. Geceliinin iinde ok zayflam grnyordu.
Odamn eiine kadar geldi, kafasn sallad, kck yumruuyla beni tehdit etti ve sonra kat.
Koridorun giriinde kotuunu duydum. Ayaa kalktm, iine odun konan bir odaya girdiini grdm. Ne
yapacam biliyordum. Yine de oturdum yerime, yirmi dakika beklemeye zorladm kendimi. Baheden bir
ark sesi geliyor, yanmda bir sinek uuyordu; yakaladm onu, bir an avucumda tuttum, braktm sonra.
Yanmdaki sardunyalarn stnde, kk bir krmz rmcein an rdn hatrlyorum. Yirmi dakika
geince, bir eyrek daha beklemeye zorladm kendimi. Sonra, koridorun giriine doru sokuldum, kapnn
atlandan odaya baktm. Matriyoa asmt kendini. Evden ayrldm, boalmak iin btn gece kt
oynadm.
THON: Boalmak iin mi?
STAVROGN (Deiik bir sesle): Evet. Biliyordum, ayrca, alaka bir korkaklktan ileri geliyordu bu
duygu. Ama ne yeryznde, ne de bir baka yaama biimi iinde, kendimi hibir zaman doru drst biri
olarak duymuyordum artk...
THON: Bu yzden mi garip hareket ediyorsunuz?
STAVROGN: Evet. ldrebilirdim kendimi, ama gzm
kesmiyordu. Ben de yaamm en kaka eyler yaparak tkettim. Her eyi alaya alan bir yaam srdm.
Delinin biriyle evlenmenin, sakat birini karm yapmann olaanst bir dnce, stelik ok aptalca bir
dnce olduunu sandm. Delloya bile kalktm. Budalaca lmek iin ate etmedim. Son olarak da
hibirine inanmadm, en ar ykleri kendi zerime aldm. Bouna, ama bouna. ki d arasnda
yayorum ben. Birinde, insanlarn kl denizlerin ortasndaki mutlu bir adada susuzca uyanp uykuya
daldklarn gryorum. tekindeyse, Matriyoay gryorum; zayf, ban sallayan haliyle, tehdit etmek
iin havaya kalkm olan o kck yumruu... kck yumruu... yaammdaki tek bir olay silmek
isterdim, ne yazk ki olanak yok. (Yzn elleriyle kapar. Bir anlk susutan sonra dorulur.)
THON: Bu yazy gerekten ilan etmek istiyor musunuz?
STAVROGN: Evet! Evet!
THON: Bu dnceniz ok soylu, baka trl bir pimanlk da olamaz zaten. nsann kendisini bu biimde
cezalandrmas hayranla deer bir davran olurdu, yeter ki...
STAVROGN: Yeter ki?
THON: Yeter ki, bu gerek bir pimanlk olsun.
STAVROGN: Ne demek istiyorsunuz?
THON: Kanayan yreinizin apak ortaya kmasn istiyorsunuz yaznzda. Bu yzden de tkrlmek,
tokatlanmak, aalanmak istiyorsunuz. Ama gnah kartma biiminiz, meydan okuyuunuzu ve gururunuzu
gsteriyor. Hayvanca eylere dknlk ve isizlik sizi duygusuz, sevmeyen bir insan yapm. Siz de bu
duygusuzluktan gurur duyar gibisiniz. Utanlacak eylerden gurur duyuyorsunuz. Ancak aalanmaya yarar
bu.
STAVROGN: Teekkr ederim.
THON: Niin?
STAVROGN: Bana gcendiinizi halde hi belli etmeyip sanki sizin eitinizmiim gibi benimle
konutuunuz iin.

THON: renmitim, ama ylesine gururlusunuz ki, farkna varmadnz. Onun iin, sanki sizin
eitinizmiim gibi benimle konutunuz' szleri, gzel szler. Kalbinizin
soyluluunu, gcnzn snrszln ortaya koyuyor. Ama yalnzca aalk ilerde kullanlmak istenen bu
gereksiz g korkuttu beni. Hibir eyi tanmadnz. Artk sevmiyorsunuz da. Kendisini zyurdundan, bir
halkn gerekliinden ve zamandan ayran iin tek bir ceza vardr.
STAVROGN: Ne bu cezadan, ne de baka bir eyden korkuyorum.
THON: Korkmalsnz ama, yoksa bu bir ceza deil, bir zevk olur. Dinleyin. Bir daha kendisini hi
grmeyeceiniz biri, bilinmeyen bir kimse, adamn biri okusa bu yazy ve sizi kendince balasa, mutlu
eder mi bu sizi?
STAVROGN: Evet. (Yavaa) Beni balarsanz, byk bir iyilik ilersiniz. (Bakar, sonra ac eken bir
sertlikle szn srdrr.) Hayr. Balanacaksam bu benim kendi iim. Benim tek, en nemli amacm
bu. Daha sonra kendi yzm kaybolup gidecek. Onun iin lsz bir ac istiyorum. O yzden... Yoksa
fkemden atlarm.
THON (Ayaa kalkar.): Eer sizi balayabileceime, bu balamay da ac ekmekle elde edeceinize
inanp tekbanza, yalnzca bu balanmann peinden gidiyorsanz, eh, o halde btn btne inan sahibi
olun! Tanr sizi balyor, nk onun aziz ruhuna bilmeden sayg gsteriyorsunuz.
STAVROGN: Benim iin balanma yok artk. Bir ocua kar gnah ilemek kadar byk bir su
olamaz, der kitabnzda.
THON: Siz kendinizi balyorsanz eer, sa da balar.
STAVROGN: Yo hayr. O olmaz, olmaz o, balanma kalmad artk! Hibir zaman... (STAVROGN
apkasn kapar; deli gibi yollanr kapya. Sonra dner yine, yeniden konumay srdrr her zamanki
sesiyle.) Yine geleceim. Konumamza o zaman devam ederiz. Sizinle karlatma iten sevindim.
Beni arlaynza, bana olan duygularnza teekkr ederim.
THON: Hemen gitmek mi istiyorsunuz? Bir ey isteyecektim sizden... ama korkuyorum.
STAVROGN: Rica ederim.
(THON masadan kk bir ha kartr.)
THON: Bu yazy aklamaktan vazgein.
STAVROGN: Size daha nce syledim, bu yazy aklamaktan hibir ey alkoyamaz beni, btn
dnyaya duyuracam.
THON: Anlyorum. Ama, ben size daha byk bir fedakrlk neriyorum. Vazgein bu aklamadan, o
zaman kendi gururunuzu am olacaksnz ve eytannzn ezip zgrle kavuacaksnz. (Ellerini
birletirir.)
STAVROGN: ok itenlikle alyorsunuz her eyi. Sizi dinleyecek olsam, gemii karalayp ocuk
yetitirmem, bir kulbe ye olmam, bayramlar manastra gitmem gerekecek.
THON: Hayr, bir baka tvbe biimi neriyorum size. Bir
kei yayor bizim manastrda. Hristiyan bilgelikte ylesine bir ermi ki, ne sizin, ne de benim
kendisini tam tanmaya gcmz yeter. Ona gidin, be alt yl kendinizi brakn ona. Susadnz her eye
kavuacaniza sz veriyorum.
STAVROGN (Uarlkla): Manastra girmek mi? Niye olmasn? Hayvan ruhlu biri olsam bile, bir kei
yaam srebileceime inanmtm.
(THON elini uzatr ne doru ve bir lk atar)
STAVROGN: Ne oluyor size?
THON: Gryorum, aka gryorum, yeni ve ok daha korkun bir su ilemek zeresiniz.
STAVROGN: Kendinize gelin, size sz veriyorum, bu yazy hemen aklamayacam.
THON: Hayr, hayr, bu fedakrlktan, bu yaznn aklanmasndan kanmak iin, gnn birinde yepyeni
bir sua snacaksnz.

(STAVROGN etkileyici bir yzle bakar; ha krp paralarn masaya atar; kar)
(Perde,)

NC BLM
ON BENC SAHNE


(VARVARA STAVROGNAlarda. STAVROGN tedirgin bir durumda ieri girer, evresinde dner,
arkadaki kapdan geerek kar. GRGORYEV ile STEPAN TROFMOV ieri girer. STEPAN
TROFMOV akndr.)

STEPAN: Benden ne isteyebilir?


GRGORYEV: Bilmiyorum. Hemen buraya gelmenizi istetti.
STEPAN: Evin aranmasndan dolay artmtr mutlaka. renmi olmal. Beni hibir zaman
balamaz artk.
GRGORYEV: Evet, ama ev aramakla uraan kimdi?
STEPAN: A, onu bilmiyorum ite. Her eyi dzenleyen Almana benzer biriydi galiba. Heyecandan
kendimde deildim. Hep konuan oydu. Yo, konuan bendim. Hayatm anlattm ona. Tabii politikayla
ilgili olann. Kendimde deildim, ama ciddiyetim stndeydi, inanabilirsiniz buna. O sra alam
olmaktan korktum.
GRGORYEV: Ev arama iznini istemeliydiniz kendisinden. Ona yukardan bakmamalydnz.
STEPAN: Ah, sevgili dostum, btn cesaretimi krmayn! nsan bir kere anssz olunca, bir aptallk
yaptn kendisine arkadalarnn sylemesi kadar dayanlmaz ey olamaz. Her neyse, hazrlm yaptm.
Scak tutan elbiselerimi kardm.
GRGORYEV: O niye?
STEPAN: Beni alp gtrdkleri zaman... Bugne kadar hep byle olmutur bu. Gelirler, adam alrlar,
Sibirya ya ya da daha beter bir yere yollarlar. Onun iin, yeleimin astarna otuz be ruble diktim.
GRGORYEV: Sizi tutuklamalarnn sz bile olamaz.
STEPAN: St. Petersburgdan bir telgraf gelmitir mutlaka.
GRGORYEV: Sizin iin mi? Hibir su ilemediniz ki siz.
STEPAN: Yo, yo, tevkif edeceklerdir beni. Adn bilmediim bir yere, bir zindana ya da bir tecrithaneye
yollayacaklardr. (Hkrmaya balar)
GRGORYEV: Ama, ama sakin olun! Be para etmez eyler bunlar. Ne var korkacak?
STEPAN: Korkmak m? Korkum yok, hi deilse Sibirya dan. Yo, o deil. Baka eyden korkuyorum.
Rezil olmaktan.
GRGORYEV: Rezil olmak m?
STEPAN: Krbatan!
GRGORYEV: Krba da neyin nesi? Beni endielendiriyorsunuz, sevgili dostum.
STEPAN: Ya, ya, krbalayacaklar beni.
GRGORYEV: Varvara Stavroginayla konuur konumaz yatmalsnz azck.
STEPAN: Ne der, ama o sonra? Rezil olma haberini alnca ne yapar? Geliyor ite. (Ha karr.)
GRGORYEV: Ha m karyorsunuz?
STEPAN: Ah, hi inanmazdm, ama mutlak en sonunda mutlaktr!
(VARVARA STA VROGNA girer. kisi de ayaa kalkar)
VARVARA (GRGORYEV e): Teekkrler, sevgili dostum. Ltfen, yalnz brakn bizi. (STEPANV a)
Oturun!
(GRGORYEV dar kar. VARVARA yaz masasna gider, bireyler karalar Bu arada STEPAN
iskemlesinde ileri geri sallanr VARVARA dner)
VARVARA: Stepan Trofimovi, birbirimizden kesin olarak ayrlmadan nce halledeceimiz birka mesele

var. Onun iin konuya geiyorum hemen. (STEPAN iskemlesine bzlr.) Susun, brakn konuaym. Bin
iki yz rublelik kiranz ilerde demekle grevli hissediyorum kendimi. Buna sekiz yz rublelik teki
harcamalar da katyorum. Yeter mi size? Bana az gelmiyor. Aln yleyse bu paray, nasl ve neresi uygun
dyorsa size, Petersburg'da m, Moskova'da m, yurtdnda m, ite nerdeyse orada yaayn, ama benim
yanmda deil. Anladnz m?
STEPAN: Uzun zamandan beri hi bu kadar acele, bu kadar snflandrc bir kma iitmedim
aznzdan. Size hak veriyorum. Kendimi nianl adam yerine koymutum, dans etmitim aknz iin...
VARVARA: Dans etmediniz. Yeni bir boyunba takm, iki dirhem bir ekirdek karmda oturuyorsunuz.
Kar koyulmaz bir evlenme istei akyor yznzden. nann bana, insan yle gklere karan bir bak
deil sizinkisi. Hele bir gen kzla, nerdeyse bir ocukla...
STEPAN: Sizden ricam, bundan sz etmeyin artk. Bir dknler yurduna gidiyorum.
VARVARA: ki bin ruble kirayla dknler yurduna gidilmez. Sizin dediinizden ok daha zeki olan
olunuz da sz etmiti bundan. Sizin de hatrnzda kalm, ama eitli dknler evi vardr. Belki
generalleri bile kabul edenleri vardr aralarnda. Orda bol bol kt oynar...
STEPAN: Brakalm...
VARVARA: Brakalm m? Kabalk etmiyor musunuz imdi de? O halde buna bir son verelim en iyisi.
unu bilin ki, bu andan balayarak yollarmz ayrlyor artk.
STEPAN: Hepsi bu kadar m? Yirmi ylnzdan arta kalan hepsi bu mu? Bu mu en son ayrlk sznz?
VARVARA: Yirmi gzel yl! Yirmi yl bo gezerlik, srtklk! Bana yazdnz mektuplar bile gelecek
nesillere yneltilmiti. Siz bir dost deil, poz kesen birisiniz!
STEPAN: Tpk olum gibi konuuyorsunuz. Bakyorum, etkisi altndasnz.
VAR VARA: Kendi bana dnecek kadar byk deil miyim yani? Ne yaptnz bu yirmi yl benim iin?
Gelmesine izin verdiim kitaplar bile gizlediniz benden. Okumadan nce vermek istemediniz bana. te,
daha bir kerecik olsun amadnz kitaplarnz. Bense yirmi yl bekledim bunu. Aslnda, bilgi ynnden
ilerlememi kskanyordunuz.
STEPAN (akn): Bir hi yznden btn her ey krlp dklr m yani?
VARVARA: Dardan dndm zaman, Sikstineli Madonna hakknda izlenimlerimi size anlatmak
istediim zaman, bir kere bile dinlemediniz beni. Yukardan bakp gldnz yalnzca.
STEPAN: Glmsemi olabilirim, kukusuz, ama yksekten bakmadm.
VARVARA: Neden de yoktu. Aslnda Sikstineli Madonna,
sizin gibi birka tane bunam ihtiyardan bakasn ilgilendirmiyor artk, bu kesin.
STEPAN: Kesin olan ey, btn bu eziyet verici szlerden sonra benim buradan ekip gitmemdir. imdi
beni dinleyin. Dilenci torbam aaya indirip verdiiniz btn hediyeleri buraya brakacam. Bir
hrdavatnn yannda zel retmen olmak ya da bir alnn dibinde alktan lmek zere kendi yolumdan
gideceim. Hoa kaln.
(VARVARA, fkeli, ayaa kalkar.)
VARVARA: Bunu biliyordum. Beni aalamak iin en uygun n beklediinizi biliyordum yllardr.
Evimin adn ktye karmak iin lmeye bile razsnz. STEPAN: Hep hakaret ettiniz bana, ama ben
hayatn kendi hanmna bal bir valye olarak sona erdireceim. Bu dakikadan balayarak sizden hibir
ey kabul etmeyeceim artk. Kendi karlarma kar da olsa, sizi ycelteceim.
VAR VARA: Bir deiiklik olurdu.
STEPAN: Bilmiyorum, bana deer vermediniz hi. Evet, asalan biriyim. Gsz yanlarm var. Ama
asalaklk en ok istediim ey deil. stemeden oldu hepsi. Nasl oldu, ben kendim de bilmiyorum.
Aramzda yiyip imekten daha yksek eyler bulunduuna inanrdm. Hibir zaman aalk bir insan
olmadm ben. Kusurlarm dzeltmek iin yola koyulmal artk. Oysa ok ge; gz ilerledi, her yer sisli.
Yalln buzlar yolumu tkyor, rzgrn uuldaynda mezarmn arsn iitiyorum. Ama, yine de

koyulmal yola. Ah! Hoa kaln, dlerim! Yirmi yl! (Yz yalarla dolu) Haydi!
VAR VARA (Heyecanl): ocukluk bunlarn hepsi. Kendinize yaptnz bencilce tehdidi hibir zaman
yerine getiremeyeceksiniz. Hibir yere de gitmeyeceksiniz, hrdavatnn yanna da. Kollarma yaslanp
kalacaksnz, paranz da almaya devam edeceksiniz. Her sal gn arkadalarnz toplayacaksnz yine.
Hoakaln Stepan Trofmovi.
STEPAN: Alnyazs verildi.
VARVARA: Stepan!
(Ama teki geri dnmez. VARVARA dolanp durur, manonunu yrtar sonra alayarak kendini divana
atan Darda grlt olun GRGORYEV girer.)
GRGORYEV: Nereye gidiyor Stepan Trofimovi? Kent kargaalk iinde.
VARVARA: Kargaalk m?
GRGORYEV: Evet. ipigulnikin fabrikasnda alan iiler valinin evinin nnde gsteri yaptlar. Vali
deli olmu diyorlar.
VARVARA: Tanrm! Stepan mutlaka ilerine karp yakalanacaktr.
(PRASKOVYA DRASDOVA, LZA, MAVRK, DAA, arkalarnda ALEKS ieri
girerler) PRASKOVYA: Aman yarabbi! htill! Bacaklarm da beni
ekmez oldu.
(VRGNSK, LPUTN, PETER VERHOVENSK
girerler.)
PETER: Kaynayor ortalk, kaynayor. Budala valiye de sinir nbetleri gelmi.
VARVARA: Babanz grdnz m?
PETER: Hayr. Ama bir ey olmaz ona. Krbalanr en ok! yi gelir.
(STAVROGN girer, boyunba kaymtr. lk kez bir deli etkisi brakr insann stnde.)
VARVARA: Nikola, neyin var?
STAVROGN: Hibir ey, hibir ey. arldm gibi geldi bana. Ama hayr... hayr, kim arabilir ki
beni?
(Kesin bir bakla LZA YA bakar. LZA ne dora yrr.)
LZA (Yksek, ak seik bir sesle): Nikola Stavrogin, karnzn aabeyi olarak kendisini tantan
Lebyatkin adl biri, hakknzda aklamalar yapacan ileri sren, uygunsuz mektuplar yolluyor bana. Bir
yaknnzsa eer, yasak edin kendisine de rahatsz etmesin beni. (VARVARA, LZA ya dora gider.)
STAVROGN (Garip bir rahatlkla): Gerekten bu insanlarn yakn olma ansszlna uradm. Drt yl
nce, St. Petersburgda, onun Lebyatkina doumlu kzkardeiyle evlendim. (VARVARA sa elini kendini
korur gibi havaya kaldrr; gsz, yere der. LZA ile STAVROGN den baka herkes ona dora
atlr. STAVROGN, ayn sesle) imdi beni izleme zamann geldi Liza. Skivorenikiye gidiyoruz...
kydeki evime. (LZA ona doru bir otomat gibi gider. VARVARA ile uraan MAVRK dorulur. LZA
ya doru koar.)
MAVRK: Liza!
(LZAnn bir hareketi onu durdurur.)
LZA: Acyn bana. (STAVROGNY i izler.)
(Karanlk.)
ANLATICI (zerine yangn alevleri yansyan bir perdenin nnde): oktan beri yorulan ate en
sonunda parlad. Hele Lizann, Stavroginin peinden gittii gece ilk gerek alevlerle parlad. Yangn,
kentle Stavroginin ky evi arasnda kalan semti yakt kavurdu. Bu semtte, Lebyatkinle kzkardei
Maryann oturduklar ev de vard. Ne var ki, yangn, ruhlar da alevlendirdi ve ansszlklar zinciri bir
daha kopmad. Liza nn ka ise, trajedinin balangc oldu.

ON ALTINCI SAHNE

(Skivoreniki'de bir salon. Sabahn erken saatleri. LZA, ayn ama yrtk, dzensizce iliklenmi
elbisesiyle caml kapnn nnde ayakta durmaktadr. Yangn alevlerinin yansyn gzler, titrer; kap
alr. STAVROGN girer.)

STAVROGN: Aleksi bilgi toplamak zere atla geri dnd.
Bir dakikaya kadar kesinlikle reniriz. Semtin bir paras yanp kl olmutur herhalde: Saat on birle
geceyars arasnda km yangn.
(LIZA serte dner, bir iskemleye oturur.)
LZA: Beni dinleyin, Nikola. Birlikte geireceimiz zaman ok az. Syleyeceklerimin hepsini size
sylemek istiyorum.
STAVROGN: Ne demek istiyorsun, Liza? Niin ok azm birlikte geireceimiz zaman?
LZA: nk, ben ldm artk.
NKOLA: ldn m? Niin Liza? Yaamak gerekiyor.
LZA: Dn geldiimiz zaman buraya, bir ly getirmi olduunuzu sylemitim size, unuttunuz. O
zamandan beri yaadm. Bir saatlik bir yaama oldu. Yeter bu bana. Kristofer ivanovie benzemek
istemiyorum. Hatrlyor musunuz onu?
STAVROGN: Evet.
LZA: Lozandayken ok skyordu cannz, deil mi? Hep 'birka dakika iin geldim, der, sonra btn
gn otururdu. Ona benzemek istemiyorum.
STAVROGN: Byle konuma. Hem kendine, hem de bana ac ektiriyorsun. Dinle beni, yemin ediyorum,
dnden daha ok seviyorum seni.
LZA: lgin bir ilan ak.
STAVROGN:, Birbirimizden hi ayrlmayacaz bir daha, yolumuza birlikte devam edeceiz.
LZA: Yolumuza m devam edeceiz? Niin? Dediiniz gibi, birlikte yeniden dirilmek iin mi? Bunlarn
hepsi ok yksek eyler benim iin. Sizinle gidersem eer, Moskovay grmeye ya da orada arlanmaya
giderim. Benim idealim bu. Olduka burjuva bir ideal, ama evli olduunuz iin, bunlarn hepsi anlamsz.
STAVROGN: Ama Liza, bana kendini vermi olduunu unutuyorsun.
LZA: Hayr, sizi imdi brakp gidiyorum.
STAVROGN: Dnk hevesinin cn alyorsun benden.
LZA: Alaka bir dnce bu.
STAVROGN: Niye yaptn o halde?
LZA: Sizi kayglandran ey ne? Sizin bir suunuz yok ki. Kimseye hesap da vermiyorsunuz.
STAVROGN: Bana byle hakaret etme! Bana vermi olduun umudu yitirmekten baka korkum yok.
Kaybolmutum ben, tpk boulmu biri gibi. Sonra, aknn beni kurtaracan dndm. Biliyor musun,
bu yeni umut neye mal oldu bana? Kendi yaammla dedim onu.'
LZA: Sizinkiyle mi, yoksa baka birisininkiyle mi?
STAVROGN (akn): Ne demek istiyorsun? kar azndakini!
LZA: Bu umudu kendi yaamnzla m, yoksa baka birisinin yaamyla m dediniz diye sordum
yalnzca. Niye yle bakyorsunuz bana? Peki, ne demek istediniz yleyse? oktan beri bir eyden korkar
gibi bir haliniz var... imdi de sapsar kesildiniz...
STAVROGN: Sen bir ey biliyorsan... ben hibir ey bilmiyorum, yemin ederim. Hi yle demek
istememitim ama...
LZA (rkek): Sizi anlamyorum.

(STAVROGN oturur, dirseklerini dizine dayar; bam elleri arasna alr.)


STAVROGN: Kt bir d bu... bir karabasan. Deiik eylerden sz ediyoruz. .
LZA :Neyle ilgili dndnz bilmiyorum... (Bakar.) Nikola... (STAVROGN ban kaldrr.) Sizi
bugn brakp gidebileceimi dn dnmediniz mi gerekten? Evet mi, hayr m? Yalan sylemeyin,
biliyor muydunuz bunu?
STAVROGN: Evet.
LZA: Bunu biliyordunuz, buna karn beni elde etmek istediniz.
STAVROGN: Evet, beni cezalandr haydi. Buna hakkn var Seni sevmediimi, buna karn seni elde
etmek istediimi biliyordun Ben hi kimseyi sevmedim sevmek isterim, hepsi bu. Ktye kullandm seni.
Ama gnn birinde sevebilmeyi, hem de seni, her zaman umut ettim. Benim peimden gelmeye hazr
olman glendirdi bu umudumu. Seveceim. Evet, seveceim seni.
LZA: Beni seveceksiniz, oysa ben neler hayl ediyordum... ah! Cesaretimden geldim peinizden. Ben de
sizin kadar eli ak olmak isterdim, sizinle birlikte tkenmeyi, ansszlnz paylamay. (Alar.) Her
eye karn beni sevdiinize inandryordum kendimi. Siz, sizse beni bir gn seveceinizi umut
ediyorsunuz, ben byle bir budalaym ite. Bu gzyalaryla da alay etmeyin. Kendi kendime dert orta
olurum ben. Hibir eye gcm yetmiyor artk, sizin de. imizi birbirimize dktmzle kalalm. Hi
deilse, kendi gururumuz ac ekmez bylece.
STAVROGN: Alama, dayanamam buna.
LZA: ok sakinim. Yaamm sizinle bir saat geirmek iin verdim. Sakinim artk. Size gelince, siz
unutacaksnz bunu. Baka saatler, baka anlar yaayacaksnz.
STAVROGN: Hayr, hibir zaman! Senden baka da hi...
LZA (Anlamsz, umut dolu bakar.): Ah, siz...
STAVROGN: Evet, seni seveceim. Bunu kesinlikle biliyorum. Bam eip kollarnn arasnda
bulacam unutmay. Beni ancak sen iyiletirebilirsin, yalnzca sen... LZA (Yine etkilenmi, budalaca bir
aknlkla): Sizi iyiletirmek mi! stemem bunu. Hastabakc olmak istemiyorum ben. Daaya gidin. Her
yerde peinizden gelecek sadk bir kpektir o. Benim iin de kayglanmayn. Beni bekleyen eyi nceden
biliyordum. Beni uursuz bir rmcein reklendii bir yere getireceinizi, btn yaammz onunla
birlikte, korkudan titreyerek, rmcei gzetleyerek geireceimizi, btn akmzn da bu an iinde
tkenip gideceini biliyordum hep.
(ALEKS YEGOROV girer.)
ALEKS: Beyefendi. (ini eker, LZA YA bakar.) Ben... Peter Verhovenski sizinle konumak istiyor.
STAVROGN: Liza, sen yanda bekle. (LZA yandaki kapya doru gider. ALEKS kar.) Liza! (LZA
duralar.) imdi herhangi bir ey renecek olursan eer, bil ki sulu benim.
(LZA rkerek bakar, yavaa arka odaya girer arka arka. PETER VERHOVENSK gelir.)
PETER: nce u nokta zerinde durmam gerekiyor, bizden hi kimsenin suu yok bunda. Olaylarn bir
rastlants. Hukuk asndan hibir ey yok.
STAVROGN: Yandlar m? ldrldler mi?
PETER: ldrldler. ok yazk ki evin yars yand, cesetleri bulundu. Lebyatkin boaz kesik bir halde;
kzkardeiyse, bak darbelerinden delik deik yatyorlar. Ama kesinlikle, orada allarn ardnda
gizlenmi olan bir haydudun iidir bu. Lebyatkinin kendisine vermi olduum bin be yz rubleyi geen
akam sarhoken btn millete gsterdiini iittim.
STAVROGN: Ona bin be yz ruble mi verdiniz?
PETER: Sizin tarafnzdan.
STAVROGN: Benim tarafmdan m?
PETER: Evet.'Bizi ele vermesinden korktum. Kendisini St. Petersburga gtrecek kadar para vermitim
ona. (STAVROGN somurtkan davranla birka adm atar.) Hi deilse, her eyin nasl olup bittiine

kulak veriyorsunuzdur... (STAVROGNY in yakasna yapr; o da ona bir tane indirir.) Ahh! Kolumu
krabilirdiniz. Neyse, az ve z; Lebyatkin bu parayla poz atm, Fedka da grmtr onu, hepsi bu. Fedka
olduundan kukum yok imdi. Sizin asl amacnz yanl anlam olmal...
STAVROGN (Garip bir dalgnlkla)'. Yangn Fedka m kard?
PETER: Yo, hayr. Biliyorsunuz, bu yangnlar bizim eylem
tasarmzda ngrlmt. Gerek Rus yntemi, halk susturacak en stn are... Vaktinden nce yapld
ama. Dinlemediler beni. Son derece sert girimeliydim onlara. Demek, her ansszln iyi bir yan
varm. Siz imdi dulsunuz, rnein, Lizayla yarna kadar evlenebilirsiniz. Kendisi nerede? Bu sevinli
haberi ona ben kendim vereceim. '
(STAVROGN birden glmeye balar, ama sesi dalgn kar.) Glyorsunuz?
STAVROGN: Evet. Kendi maymunluklarma glyorum, size glyorum. Sevinli habermi! Tanr bilir!
Bu cesaretlerin, hevesinizi bir para kursanzda brakacandan korkmuyor muydunuz peki?
PETER: Yok canm, niye yani? Sonra hukuk asndan... Ayrca, bylesine gzpek bir gen kadn
olduktan sonra. Bu cesetlerin ssnden ylesine aacak ki, siz bile aracaksnz. Evlenir evlenmez de
unutup gidecek.
STAVROGN: Evlenme olmayacak. Yalnz bana kalacak Liza.
PETER: Gerekten mi? Ters bireyler getiini ilk bakta sezmitim. h h h! Belki de tam bir
baarszlk? Bahse girerim, btn geceyi ayr koltuklarda oturup bu deerli anlar, yksek eylerin
tartmasn yaparak geirmisinizdir. Her eyin budalaca bir sonuca balanacandan kukum yoktu...
Gzel. Lizay, darda yamur altnda bekleyen Mavriki Nikolayevile kolayca evlendirebilirim. Bu
durumda, hi sz etmeyelim kendisine daha iyi. Nasl olsa renecek. (LZA ieri girer)
LZA: Ne renecekmiim? Kim kimi ldrm? Mavriki Nikolayeviten ne diye sz ediyorsunuz?
PETER: A a a, kk kz, kaplardan m dinliyoruz artk.
LZA: Ne diye sz ediyorsunuz Mavriki Nikolayeviten? ldrld m yoksa?
STAVROGN: Hayr, Liza. Yalnzca, karmla aabeyi ldrlm.
PETER (Ateli): Garip bir gn, korkun bir rastlant. Birisi onlar ldrp yangndan yararlanm.
Fedkadr kesinlikle.
LZA: Nikola! Gerei mi sylyor?
NKOLA: Hayr. (LZA derinden inler.)
PETER: Grmyor musunuz, adam akln yitirmi. Hem de geceyi sizinle birlikte geirdi. O halde...
LZA: Nikola, u anda Tanrnn nndeymisiniz gibi yant verin bana. Sulu musunuz, deil misiniz?
Tanrnn szym gibi inanacam syleyeceiniz sze. Dnyann sonuna kadar da sadk bir kpek gibi
peinizden geleceim.
STAVROGN (Yavaa): Onlar ben ldrmedim, bu cinayetin yaplmasna da karydm. Ama, onlar
ldreceklerini biliyordum, cinayeti nlemedim. imdi brakn beni.
LZA (Dehetle bakar.): Hayr, hayr, hayr! (Bararak dar kar.)
PETER: Vaktimi bo yere sizinle kaybettim yleyse.
STAVROGN (Syleneni duymaz,): Ben, ah, ben... (Sesi birden ykselerek grler; sonra dorulur, bitkin
bir sesle seslenir:) Rusyadaki her eyden, halktan da, ardan da, sizden de, Lizadan da korkun nefret
ediyorum. Yeryznde yaayan her eyden, her eyden nce de kendimden nefret ediyorum. Ykmlar
birbirini izlemeli. Her ey ykma uramal, Stavrogin gibi maymunlar, Stavroginin kendisi bile...
(Karanlk.)

ON YEDNC SAHNE

(Sokakta LZA komaktadr, VERHOVENSK de peinden

gitmektedir.)

PETER: Durun Liza, durun. Sizi eve kadar gtrrm ben. te bir fayton var burada.
LZA (Kendinden gemiesine): Evet, evet, ne kadar iyisiniz. Ncredeler? Kan nerede?
PETER: ardnz m siz? Ne yapmak istiyorsunuz? Grmyor musunuz, yamur yayor. Gelin, Mavriki
Nikolayevi de burada.
LZA: Mavriki mi? Hani nerede? Aman yarabbi, beni bekliyor! Biliyor!
PETER: Canm, o kadar nemli mi bu? Emin olun geri dnceli bir adam deildir o.
LZA: ok gzel, ok gzel, ama beni grmemeli. Ormanlara, krlara doru kaalm.
(PETER gider; LZA koan MAVRK keden kar, LZA'nn peinden giden LZA yere den
MAVRK ona doru eilir, gzleri yaldr; paltosunu karp onu rter LZA alayarak onun elini
per)
MAVRK: Liza! Sizin yannzda bir ottan farkm yok benim, ama beni geri evirmeyin.
LZA: Mavriki, brakmayn beni. lmden korkuyorum. lmek istemiyorum.
MAVRK: Srlsklam olmusunuz, hey yarabbi, yamur da durmak nedir bilmiyor.
LZA: Yasn, ne kar. Gelin, o eve gtrn beni, kan grmek istiyorum. Karsn ldrdler dediler. O
da, "Ben ldrdm, diyor, ama doru deil, deil mi?
Benim yzmden ldrlenleri kendi gzlerimle grmek istiyorum. abuk, abuk olun, Mavriki. Beni
balayacanz sylemeyin sakn, ok kt eyler yaptm ben. Niye balanaym? Niin alyorsunuz?
Tokatlayn beni, ldrn burada!
MAVRK: Sizi yarglamaya hi kimsenin hakk yok, ben de tekilerden farkszm bu konuda. Sizi Tanr
balasn.
(Perdede yangn alevleri gzkmeye balar. Halkn grlts duyulur. STEPAN TROFMOV
stnde yolculuk giysileri, bir elinde anta, bir elinde baston ve emsiye, ieri girer.)
STEPAN (Sayklyor gibidir.): Ah, siz! Sevgili, ok sevgili, gerek mi bu? Sisin iinden grebiliyor
musunuz yangn? zntlsnz, deil mi? Anlyorum, hepimiz zntlyz, ama onlar balamamz
gerek. Dnyayla ilgiyi kesmek ve zgr olmak iin balamak gerek. Balamak, balamak.
LZA: Ah! Ayaa kalkn, niin diz ktnz?
STEPAN: Dnyadan ayrlrken, sizin kiiliinizde btn gemiten de ayrlmak isliyorum. (Alar.)
Hayatmda gzel gemi olan her eyin nnde eiliyorum. Gkyz merdivenine trmanmak istiyorum,
ama ite, amurun iindeyim, kocam bunak!.. Bak u kpkrmz cinayetlere. Gerekte baka trls
gelmezdi ellerinden. Onlarn sayklamalarndan, karabasanlarndan kayorum ben. Gidiyorum, Rusya'y
aramaya. Ama, siz ikiniz de srlsklam olmusunuz. emsiyemi aln. (MAVRK alr.) Ben bir araba
bulabilirim. Ama, sevgili Liza, bir ey diyordunuz, birini mi ldrmler?
(LZA ayaa kalkar.) Ah, Tanrm! Baylacak.
LZA: abuk, Mavriki, abuk, u ocua emsiyesini geri verin hadi. (STEPANV a doru yrr.)
stnzde ha karmak istiyorum, zavall adam. Siz de dua edin, za-, vall Liza iin.
(STEPAN gider. Onlarsa alevlere doru yrrler. Mrldanmalar oalr. Alevler daha da byr. Halk
barmaya balar.)
SES: Stavroginin sevgilisi bu. nsanlar ldrmeleri yetmiyor, bir de cesetlerini grmek istiyorlar.
(Adamn biri LZA ya bak saplar, iki bakl adam daha LZA nn zerine doru gelir; birisi de
sopayla vurur. LZA yere der. Her ey durulur. MAVRK, LZA y kollarna alm, a doru gelir.)
MAVRK: Liza, Liza, brakmayn beni. (LZA ylr,; lmtr.) Liza, sevgili Liza, ben de senin yanna
geleceim.
(Karanlk.)
ANLATICI: Tahtndan indirilmi bir kral gibi sokaklarda dolaan Stepan Trofimovi her yerde aranrken,

olaylar da hzla geliiyordu. atovun kars, yllk ayrlktan sonra geriye dnd. Ama atovun
yeniden bir balang olarak sayd bu ey, aslnda bir sondu.

ON SEKZNC SAHNE


(ATOV'un odas, MARYA ATOVA elinde yolculuk heybesiyle durur.)
MARYA: Azck kalacam burada, i bulana kadar. Sizi rahatsz ediyorsam eer, aka, itenlikle
syleyebilirsiniz bana. Bireyler satp bir otele gidebilirim. (Yalaa oturur.)
ATOV: Otelden sz etme, Marya. Burada kendi evindesin.
MARYA: Hayr, kendi evimde deilim. yldr ayryz. Yeniden bireylere balamak zere pimanlkla
geri dndm de sanmayn sakn.
ATOV: Yo, yo, hibir anlam yok bu szlerinin. Hibir ey
kmaz bundan. Beni sevdiini syleyen tek insan ensin, bu yeter. Buradasn, ne istersen onu yapabilirsin.
MARYA: Evet, siz iyi bir insansnz. Sizi btn br maskaralardan daha deerli bulduum iin geldim
aslnda.
ATOV: Dinle, Marya, km gzkyorsun. Senden istediim, kzma... Bir yudum ay imek ister
misin? yi gelir ay. stersen...
MARYA: Evet, isterim tabii. Ayn ocuk kafalsnz hl. aynz varsa yapn. Buras da yle souk ki.
ATOV: Evet, evet, ay iersin.
MARYA: Burada yok mu hi?
ATOV: Var, var! (Dar kar. KRLLOV'un kapsn alar.) Biraz dn ay verebilir misiniz bana?
KRLLOV: Bende iin ay.
ATOV: Yo, karm geldi...
KRLLOV: Karnz m?
ATOV (Kekeleyip alar.): Kirillov, Kirillov, sizinle birlikte ne ok ekmitik Amerikada.
KRLLOV: Ya, ya, bekleyin. (Kaybolur, bir ay tepsisiyle dner,) te. u rubleyi de aln.
ATOV: Yarn geri alrsnz. Ah, Kirillov!
KRLLOV: Yo, eve dnd iyi oldu. Siz onu hl seviyorsunuz. Bana geldiiniz de iyi oldu. Ne kadar
ge olursa olsun, bir ey gerektii zaman arn beni, ikinizi de dneceim.
ATOV: Ah! u korkun dncelerinizi bir braksanz, ei bulunmayan bir insan olurdunuz! (KRLLOV
birden ieri girer: ATOV arkasndan bakar; yine kendi odasna gitmek ister: Kap alnr. LYAMIN
girer.)
ATOV: imdi arlayamam sizi.
LYAMN: Size syleyeceim eyler var. Peter Verhovenski her eyin yolunda gittiini bildiriyor size.
Serbestsiniz artk.
ATOV: Sahi mi?
LYAMN: Evet, btnlkle serbestsiniz. Ancak, bask makinesinin gml olduu yeri Liputine
gstermeniz gerekiyor. Yarn erkenden, gn aarrken sizi almaya gelirim.
ATOV: Hazr olurum, imdi gidin artk, karm geri geldi.
(LYAMN gider. ATOV odasna dner MARYA uyuyakalmtr ay masaya koyar MARYA y
szer.) Ne kadar gzelsin.
MARYA (Uyanr.): Ne diye uyuya braktnz beni? Yatanzn stnde yatyorum hem de. Ah, ah!
(Kendini arkaya atar, iddetli bir sanc nbetine yakalanmasyla birlikte ATOV'UN eline sarlr.)
ATOV: Sanclarn var galiba, sevgilim. Doktor araym... Neren aryor? Pansuman ister misin? Onu
yapabilirim...

MARYA: Nasl... ltfen.


ATOV: Hi... seni anlamyorum.
MARYA: Yo. yo. yok bir ey... Yryn. bireyler anlatn bana... Yeni dncelerinizden sz edin. Neler
neriyorsunuz imdi? neride bulunmaktan alkoyamazsnz kendinizi, sizin kannzda var bu.
ATOV: Evet... yani, Tanry neriyorum.
MARYA: nanmadnz eyi mi? (Yeniden bir sanc nbetine yakalanr.) Of, ne kadar dayanlmaz
eysiniz! (Yatan stne eilen ATOV u iter.)
ATOV: Ne dilersen onu yapacam Marya... dolamak istemiyorum... bireyler sylyorum.
MARYA: Baladn grmyor musunuz?
ATOV: Balad m, peki ama ne?
MARYA: Bir ocuum olacam grmyor musunuz hl? Of, Tanr cezasn versin u ocuun! (ATOV
ayaa kalkar.) Nereye gidiyorsunuz? Size yasaklyorum bunu.
ATOV: Burada olacam hemen. Yine para, bir de ebe gerekiyor bize imdi. Oh, Marya! Kirillov!
Kirillov! (Karanlk. Gn yavaa aarr.)
ATOV: Ebe kn yannda.
MARYA: Gzel ocuk.
ATOV: Ne byk mutluluk!
MARYA: Ad ne olsun, peki?
ATOV: atov olsun, o benim olum. Dur, yastklarn dzelteyim.
MARYA: yle deil, amma da beceriksizsin. (ATOV beceriksizce urar, ona bakmadan.) Eilin
stme. (MARYA nn stne eilir.) Daha yakna. (Kolunu ATOV un boynuna dolar, per.)
ATOV: Marya! Sevgilim benim! (MARYA yzn dner.) MARYA: Ah, u Nikola Stavrogin soysuzun
biri! (Hkrmaya balar. ATOV onu okar, yumuatc eyler syler.)
ATOV: Marya, geti o. mz birlikte yaayacaz artk,
yaayacaz.
MARYA (ATOV un koluna yaslanr.): Evet, alacaz, unutacaz sevgilim... (Kap alnr.) Ne var?
ATOV: Ah, doru! Bir eyi daha yoluna koymak gerekiyor. Marya, ama yarm saate kadar dnerim.
MARYA: Beni yalnz brakmak istiyorsun, tam birbirimizi
bulmuken yalnz brakyorsun beni.
ATOV: Son kez. Bundan sonra hep birlikte olacaz artk.
Gemi gnlerin skntsn hi, ama hibir zaman dnmek istemiyorum. (Onu kucaklar, apkasn alr,
kapy yava yava kapatr. LYAMN salonda beklemektedir.)
ATOV: Lyamin, hayatnzda siz hi mutlu oldunuz mu, dostum?
(Karanlk.)
(LYAMN ile ATOV, bir soka gsteren perdenin nnden geerler. LYAMN duralar.)
ATOV: Ne duruyorsunuz? (Giderler.)
(Karanlk.)

ON DOKUZUNCU SAHNE

(Birikova Orman, PETER VERHOVENSK, DN RENCS ile LPUTNV rastlad sra, GALEV
ile VRGNSK de oradadrlar.)

PETER (Elindeki feneri tekilerin yzlerine yaklaacak kadar


uzatr; onlar denetlermi gibi szer.): Umarm, anlamamz unutmadnz.
VRGNSK: Dinleyin, atovun karsnn bu gece dndn ve bir ocuu olduunu biliyorum. nsan

yreini tanyan bir kimse iin, atovun imdi kimseyi ele vermeyecei ok ak. Kendisi mutlu artk.
Durumu bir de bu adan ele alabiliriz, sanyorum.
PETER: Mutlu olsaydnz eer, ucuz, ama gerekli saydnz ve doru olan bir ii yapmaktan ekinir
miydiniz?
VRGNSK:, Hi kukusuz hayr, hi kukusuz hayr. Ama...
PETER: Korkak olmaktansa mutsuz mu olurdunuz?
VRGNSK: Elbette...
PETER: O halde! atov ele vermeyi nce ucuz, sonra da gerekli sayd deyin. Kars Stavroginden bir
ocuk dourmak iin, hayrsz yldan sonra geri dnerse, bunda mutlu olacak ne var?
VRGNSK (Sert): Kukusuz, ama kar kyorum ben buna. Kendisinden namus sz vermesini
isteyelim, bu da son olsun.
PETER: Namus sz vermek iin hkmetten asker ayl almak gerekir...
LPUTN: Nasl cesaret edebilirsiniz bunlar sylemeye? imizden kim hkmetten asker aylyla
duruyor?
PETER: Belki de siz... Hep tehlike nnda korkuya kaplan hainler vardr.
GALEV: Yeter, sz istiyorum. Dn geceden beri bu cinayet konusunu iyice inceledim. Bu iin yararsz,
yzeyde kiisel bir yarg olduu sonucuna vardm. Size hakaret ettii, size svd iin atov dan
tiksiniyorsunuz. Kiisel bir sorun bu. Kiisellik ise zorbalkla eanlamldr, bu yzden gidiyorum. Tehlike
korkusundan, ya da atovla olan arkadalktan dolay deil, srf bu cinayet benim kendi koyduum
dizgeyle uyumad iin. Adieu. Kendiliinden de anlalaca gibi, sizi ele verecek deilim. (Arkasn
dner, yok olur.)
PETER: Brakn gitsin! Bu kakla sonra hesaplarz. Bu arada, atovun bizi ele verecei grn
Kirillova atn size bildirmeliyim. Bana Kirillovun kendisi syledi bunu, o kadar kzmt ona. imdi
her eyi bili-yorsunuz artk. Ayrca, yemin de ettiniz. (tekiler bir-birleriyle bakrlar.) yi. Onun u
kk gle atlacan unutmayn. Sonra ayrlrz birbirimizden. Kirillovun mektubu hepimizi
gizleyecektir. Ben de yarn St. Petersburga gidiyorum. Size ilerde daha baka haberler yollarm.
(Bir slk sesi duyulur. Bir anlk duralamadan sonra LPUTN karlk verir.)
PETER: Gizlenelim!
(LPUTN den baka hepsi gizlenir. LYAMN ile ATOV girer.)
ATOV: Hey, konumasn m unuttunuz? Hani, kazmanz nerede? Korkmayn, kimse yok. Top atsanz
kentte duyulmaz. (Ayayla yere vurur.) te, tam burada.
(DN RENCS ile LPUTN, ATOV a arkadan atalarlar; dirseklerinden yakalayp yere ykarlar;
VERHOVENSKI tabancay akana dayar.)
ATOV (Ksa, akn bir lk atar.): Marya!
(VERHOVENSK tetii eker. DN RENCS ile
LPUTN, ATOVun bacana ta balarken, PETER de ATOVun ceplerini kartrr. Cinayete
katlmayan VRGNSK titremeye balar.)
VRGNSK: Doru olan bu deil! Hayr, hayr! Doru olan bu deil, hayr...
(Ayn biimde, ldrme olayna katlmayp, VRGNSKY nin arkasnda duran LYAMN de birden
VRGINSK yi sk skya kavrayp korkun lklar atmaya balan VRGNSK korku iinde kendini
kurtarr. LYAMN hl bararak PETER VERHOVENSKlnin zerine atlr; yakalanp sustururlur.)
VRGNSK (Alar.): Hayr, hayr, doru deil bu, kesinlikle deil!
PETER (Onlar aalayarak szer.): Maskaralar!
(Karanlk.)

YIRMINCI SAHNE

(Sokak. FLPPOV'larn evine doru hzla yollanan PETER


VERHOVENSK, FEDKA ya rastlar.)

PETER: Niin gizlendiin yerde kalmadn sana emrettiim gibi?


FEDKA: Kendine gel, tahtakurusu, kendine gel. Bay Kirillova leke bulatrmak istemedim. Aydn bir
adam o.
PETER: Petersburga gitmek iin pasaport istemiyor musun yoksa?
FEDKA: Bir tahtakurususun sen, tahtakurusu. Bay Stavroginin adna masum kan dkmek iin para vaat
ettin bana. Bay Stavroginin bu oyunun iinde olmadn anlyorum imdi. Bylece, gerek katil ne
benim, ne de Bay Stavrogin, sensin sen!
PETER: Alak! Biliyor musun, seni u anda polise veririm!
(VERHOVENSK tabanca eken FEDKA glerek uzaklar. PETER dorulur.) Seni bulmasn
bilirim ben, ta teki dnyada olsan bile. Ezeceim seni. Kirillova gelince... (FLPPOV larn evine
doru hzlanr.)
(Karanlk.)

YRM BRNC SAHNE




(FLPPOV larn evinde.)

KRLLOV (Karanlkta): atovu ldrdn, ldrdn onu,


ldrdn! (Iklar oalr.)
PETER: Yz kez syledim sana atovun bizi ele vereceini. KRLLOV: Sus! Cenevrede yzne
tkrdn iin ldrdn onu.
PETER: Ondan ve daha birok nedenden tr. Ne yapyorsunuz orada? Ah... (KRLLOV tabancasn
VERHOVENSK ye dorultur. VERHOVENSK de ayn anda tabancasn eker.)
KRLLOV: Seni ldrebilirim korkusuyla oktan hazr etmitin silhn, ama ldrmeyeceim seni, her
ne kadar... her ne kadar... (Nian almay srdrr, sonra glerek kolunu aa indirir.)
PETER: Tetii ekmeyeceinizi biliyordum. Ama yaamnzla oynadnz. Ben ate edecektim...
(KRLLOV oturur, hafife titreyen eliyle ay doldurur. Tabancasn masann stne koyar, aa
yukar yrmeye balar. PETER 'in nnde durur sonra.)
KRLLOV: atova acyorum.
PETER: Ben de.
KRLLOV: Sen eneni kapa soysuz, yoksa gebertirim seni.
PETER: Doru, acmadm. Ayrca, zaman daralyor benim amdan. Hemen bir trene atlayp dar
gitmeliyim.
KRLLOV: Anlyorum, suu bakalarna ykleyip kendini
gvenceye alyorsun. Alak!
PETER: Alaklk, temiz yreklilik, btn bunlar bo sz.
Bo szler var yalnzca.
KRLLOV: Btn yaamm boyunca, sylenen szlerin yalnzca szde kalmamasn istedim. Birer eylem
haline gelmeleri iin, anlamlar olduklar iin yaadm yalnzca...

FETER: Ve?
KRLLOV: Ve... (Bakar.) Grdm en son insan sen olacaksn. Nefretle ayrlmamz istemezdim.
PETER: Size kar kiisel bir eyim olmadna inanabilirsiniz.
KRLLOV: kimiz de alaz. Ama ben kendimi ldreceim, sense yaayacaksn.
PETER: Tabii yaayacam. Korkam ben, bir yana atlmlk bu, iyi biliyorum.
KRLLOV (Artan bir fkeyle): Bir yana atlmlk, of, evet! Dinle. armha gerilenin hakk iin, onun
hayduda ne sylediini hatrlyor musun? Bugn ikimiz de cennette olacaz. Gn biter, ikisi de lr.
Ama, ne cennet vardr, ne de yeniden dirili. Yine de yeryzne gelmi en byk insan oydu. Onsuz
yeryz her eyiyle, bo bir lgnlktan baka bir ey deildir. yle olsun! Doa yasasnn kendisi byle
bir insan korumadysa, onu yalanla yaamaya ve bir yalan uruna lme zorladysa, o zaman batan baa
bir yalandr bu dnya. Ne diye yaamal? Adamsan, yantla!
PETER: Doru, ne diye yaamal? ok iyi kavradm imdi k noktasn. Eer Tanr bir yalansa, bizler
de yalnzz ve zgrz. Kendinizi ldrmekle de zgr olduunuzu, artk Tanrnn olmadm kantlam
oluyorsunuz. Bu ama uruna kendinizi ldrmeniz gerekiyor.
KRLLOV (Cokunlukla): En sonunda anlayabildin. Ah, senin gibi bir soysuz bunu anladktan sonra,
herkes anlar. Ama, nce birisinin bu balangc yapmas, insanlarn o iren zgrln kantlamas iin
kendisini ldrmesi gerekiyor. lk ben olduum ve korkun korktuum iin talihsizim. Ancak ksa bir an
iin arm Ama, balangc yapp bu kapy aacam. Btn insanlar da mutlu olacaklar, sonsuza kadar.
ar olacak hepsi. (Masasnn bana geer.) Ah! Ver kalemi bana, yazdr, her eyin altna imzam
atacam. atovu ldrdm de yazdr. Kimseden korkum yok. Bana gre hepsi bir. Gizli olan her ey
aydnla kacak. Sen de ezileceksin, buna inanyorum! nanyorum. Yazdr.
PETER (Yerinden frlar. KRLLOVun nne kt ve yaz kalemi koyar.) Ben, Aleksi Kirillov,
aklarm ki...
KRLLOV: yi, ama kime? Kime aklyorum bunu? Bilmek isterim.
PETER: Kimseye... herkese. Ayrntnn ne gerei var, btn
dnyaya!
KRLLOV: Btn dnyaya! Bravo! Pimanlk da yok. Pimanlk adna hibir ey duymak istemiyorum.
Hkmet grevlilerine de bavurmayacam. Bala haydi yazdr artk! Dnya kt, imzam atacam.
PETER: Evet, dnya kt. Hkmet grevlilerini de eytan arpsn. Yazn!
KRLLOV: Dur, sayfann zerine dil karan bir ba resmi izmek istiyorum.
PETER: Yo, yo, resim izmek yok. Mektubun tonu yeter.
KRLLOV: Ton, ok doru, bu tonu yazdr sen.
PETER: Aklarm ki, ihanet edip bildiriyi ele verdii iin, renci atovu bu sabah parkta ldrdm."
KRLLOV: Hepsi bu mu? Size svmek istiyorum hla.
PETER: Bu yeter. Verin onu buraya. Tarihle imza atmay unutmusunuz ama. imza atn.
KRLLOV: Sveceim imdi.
PETER: Yazn, Yaasn cumhuriyet. in rengi burada deiecek ite.
KRLLOV: Evet, evet. Yo, hayr: zgrlk, eitlik ve kardelik, ya da lm diye yazarm daha iyi.
Sonra da Franszca gentilhomme, sminariste Russe et citoyen du monde ivilise diye yazarm. te
byle, tamam. Mkemmel, mkemmel! (Ayaa kalkar. Tabancay eline alr, lmbaya dora gider,
sndrr. Oda karanla brnr; Karanlkta sesinin btn gidiyle barr.) Haydi, haydi... (Bir
patlama sesi duyulur. Sessizlik. Oyun yerinde el yordamyla yaplan hareketler. PETER bir mum yakar,
KRLLOV un cesedini aydnlatr.)
PETER: Mkemmel! (kar.)
MARYA ATOVA (erden haykrr.): atov! atov!
(Karanlk.)

ANLATICI: atov u ldrenler, gsz Lyamin tarafndan ele verilip tutuklanrlar. Peter Verhovenski ise,
o srada birinci snf bir kompartmanda, rahatlk iinde snr gemekte ve daha iyi bir toplum iin
tasarlar yapmaktayd. Ama, bir Verhovenski tr lmyorsa, bir Stavrogin trnn de yle olaca pek
ileri srlemez.


YRM KNC SAHNE


(STAVROGN lerde. VARVARA STAVROGNA pelerinine sarlmtr DAA yas giysileri iindedir:
ALEKS kapda bekler)

VARVARA: Brak, gitsin araba. (ALEKS kar.) Onun yanda byle kap gitmek, yamurda, sokaklarda!
(Alar.) Aptal! Aptal! imdi de hastalanacak ite; ama geriye getireceim onu, l ya da diri! (Kapya
gider. Durur. Sonra DAA ya gider.) Sevgili yavrum. (Onu per, dan kar. DAA ona pencereden
bakar. Sonra oturur.)
DAA: Herkesi koru, yarabbi, nce onu, sonra da beni!
(STAVROGN girer. DAA ona srarla bakar. Sessizlik.) Beni almaya geldiniz, deil mi?
STAVROGN: Evet.
DAA: Ne yapmalym?
STAVROGN: Yarn benimle birlikte gelmenizi isteyeceim sizden.
DAA: Peki, ama nereye gidiyoruz?
STAVROGN: Darya, dnmemecesine, geliyor musunuz?
DAA: Geliyorum.
STAVROGN: Gideceim yer karanlk. Dar bir geitte, insann bakna, ruhuna arlk veriyor dalar.
Dnyada lme en ok benzeyen yer.
DAA: Sizinle geleceim, ama yeniden yaamanz iin, size yeniden yaamasn retmek iin.
Glsnz...
STAVROGN (Kt bir glle): Evet, glym. Susarak tokat yemeye, bir cinayetin stesinden gelmeye,
en dk sapklklar iinde yaamaya, kendi ykmm aka ortaya koymaya yetti gcm. Hepsinden
tiksiniyorum. Her eyi yapabilirim, sonsuz bir gcm var, ama bu gc nereye ynelteceimi bilemiyorum.
Her ey yabanc bana.
DAA: Ah, Tanrnn bir para sevgi vermesini isterdim size, benim iin olmasa bile.
STAVROGN: Evet, yreklisiniz, iyi bir hastabakc olursunuz. Ama, bir kez daha syleyeyim, yanlmayn
sakn; imdiye kadar hibir eyden nefret etmedim, onun iin hibir eyi sevemem: Yalnzca kar
koymaya, azck kar koymaya gcm var. Keke inanabilseydim bir eye. Belki o zaman ldrebilirdim
kendimi, ama inanmyorum.
DAA (Titreyerek): Nikola, bylesine bir boluk bir inantr, ya da inancn n habercisidir hi deilse.
(Bir arabann getii duyulur.)
STAVROGN (DAAya bakar. Duraladktan sonra): Demek, bir inancm var. (Ayaa kalkar.) Hibir
ey sylemeyin, iim var imdi. (Ksa ve garip gler.) Sizi almak da ne kadar bayalk. Bana bir sevginiz
vard, kendi dertlerim arasnda, yannzda olmak avutucu bir eydi.
DAA: Gelmeniz beni mutlu etti.
STAVROGN (Ona nemsemeye deermi gibi bakar.): Mutlu mu? Gzel, gzel, ama hayr, olamaz. Ben
yalnzca kt eyler veririm kendimden. Ama, kimseyi sulamyorum. (kar. Kapnn nnde

barmalar olur. VARVARA girer. Arkasnda iriyar bir Rus kyls STEPAN bir ocuk gibi ieri
tar.)
VARVARA: abuk divana yatrn onu. (ALEKS ye) Doktor arn. (DAA ya) Yatak odasnda soba
yanyor mu bir bak. (STEPAN yatrrlar; Rus kyls geri ekilir.) Budala, gezinti gzel miydi bari?
(STEPAN kendine gelir. VARVARA aresiz bir durumda, yanna oturur. STEPAN onun ellerini
ovuturur.) Oo, sakin olun, sakin olun, sevgili dostum! Ah, katil, katil!
STEPAN (Dorulur.): Ah, sevgilim! Ah, sevgilim!
VAR VARA: Yo, bekleyin, susun.
(STEPAN, VAR VARA'nn elini tutar; itenlikle skar, birden kendi dudaklarna doru gtrr. VAR
VARA, dileri smsk kenetlenmi, bir noktaya duraan bakmaktadr.)
STEPAN: Sizi seviyorum.
VAR VARA: Susun!
STEPAN: Btn hayatm boyunca sizi sevdim, yirmi yl...
VARVARA: Ne hep sizi sevdim, sizi sevdim... diye yineleyip duruyorsunuz, yeter... Yirmi yl geti gitti,
geri gelmeyecek. Budalann biriyim ben. (Ayaa kalkar.) Yine uyumazsnz siz, ben... (Birden bir
yumuaklkla) Uyuyun hadi. Yannzda nbet tutacam.
STEPAN: Peki. Uyumak. (Dalgn, ama ayn zamanda konuarak) Sevgili, ei bulunmaz dostum, bana
yle grnyor ki, evet, mutlu olmama az kald. Ama, mutluluu ne yapaym ben? Hemen dmanlarm
balamakla balyorum ie... Keke onlar da beni balasa!
VARVARA (Dokunakl bir sesle): Sizi de balayacaklar.
Her ne kadar...
STEPAN: Evet, ben ona lyk deilim. Hepimiz suluyuz.
Ama, siz buradayken, ben de ayn ekilde, bir ocuk gibi suluyum. Sevgilim, ancak bir kadnn yannda
yaayabilirim ben. Sokaklar o kadar souktu ki... Ama, halk tandm, halka yaamykm anlattm.
VARVARA: Snanzda benden de sz ettiniz mi?
STEPAN: Evet... Yani, dosdoru deil... Daha nceden biliyorsunuz siz, tabii adamlar hibir ey
anlamad. Ah, brakn da eteinizi peyim.
VARVARA: Rahat durun. Ne ekilmez eysiniz. yle de kaldnz.
STEPAN: Evet. ncilde yazd gibi, siz de benim teki yanama vurun. Hep gevezelik eden bir insandm
ben, ama size kar deil.
VAR VARA (Alar.): Bana kar da.
STEPAN (Tell): Hayr, ama btn hayatmca yalan syledim... Gerei sylediim zaman bile.
Gzmde gerek deil, ben kendim vardm. Biliyor musunuz, belki imdi bile yalan sylyorumdur.
VAR VARA: Evet, yalan sylyorsunuz.
STEPAN: Yani... tek gerek, sizi sevmi olmam, ayrca, yalan sylediim de phesiz doru. Yalnz,
aptalca olan ey, yalan sylediim zamanlar. En gl ey, yaamak ve kendi yalanlarna inanmak. Ama,
siz yanmdasnz imdi. Bana da yardm edeceksiniz.(Dermansz kalr.)
VARVARA: Kendinize gelin! Oh, yanyor ba! Aleksi! v (ALEKS girer.)
ALEKS: Doktora haber yolland, hanmefendi.
(VARVARA, STEPAN a dner yeniden.)
STEPAN: Benim deerli ve sevgili dostum, en sonunda ite buradasnz. Yolda ok dndm, baz
eylerle de inandm ki, artk Onu tanmak gerek, tanmak... bizim iin ok ge, ama gelecek olanlar iin,
yle deil mi, yeni nesil iin, gen Rusya iin.
VARVARA: Ne demek istiyorsunuz?
STEPAN: Ah, bana domuzlar hakknda olan yeri kitaptan okusanza.
VARVARA (akn): Domuzlar m?

STEPAN: Evet, Lukann ncirinden. Biliyorsunuzdur, cinlerin domuzlara girdikleri yeri. (VARVARA yaz
masasnn zerinden ncili alr; yeri arar. STEPAN, incelikli bir sesle) VII. balk, 32. ile 36. msralar
arasnda.
VARVARA (STEPAN n yanma oturur.): ...cinler bu adamdan ktlar, domuzlara girdiler, sr de
uurumdan aa, gle atlp bouldu. Onlar da vaki olan grmek iin dar urayp saya geldiler;
kendisinden cin km olan adam, sann aya dibinde, giyimmi ve akllanm olarak oturmakta
buldular ve korktular... STEPAN: Ah, evet... ecinnilerden kan cinler, sevgili dostum, tanyorsunuz
bunlar, deil mi? Bunlar bizim gszlklerimiz, pisliklerimiz, hasta Rusya... Ama, pislikler ondan kp
domuzlara giriyor. Bize, oluma, btn herkese sz geiriyor, onun nnde ecinniler gibi atlp yerin
dibine gidiyoruz. Ama, hastalk iyileip sann ayaklar dibine oturacak ve herkes iyileecek. Evet, Rusya
gnn birinde iyileecek.
VAR VARA: Siz lmeyeceksiniz ama. Bunu bana ac ektirmek iin sylyorsunuz. Eziyeti adam...
STEPAN: Hayr, sevgilim, hayr. Ayrca, hep l kalacak da deilim. Dirileceiz, deil mi? Tanr varsa,
dirileceiz. Benim parolam bu. Bunu sevdiim size...
VAR VARA: Tanr var, Stepan Trofimovi, bunu size temin ederim ki, o var.
STEPAN: Bunu yolda, halkmn arasnda fark ettim. Btn hayatmca yalan syledim. Yarn sevgilim,
yarn yeni balayacaz.
VAR VARA: Daa! (Hl ayakta dikilir, arkas dnk) Ah yarabbi, sen bu ocua ac!
ALEKS (teki odadan gelir.): Hanmefendi! Hanmefendi!.. (DAA odaya girer.) Orada! (teki oday
gsterir.) Bay Stavrogin... (DAA oraya ynelir; yavaa geri dner.)
DAA (Diz ker.): Asm kendini.
(ANLATICI girer.)
ANLATICI: Baylar, bayanlar, bir sz daha! Stavroginin lmnden sonra toplanan doktorlar, kendisinde
hibir akl hastal belirtisi bulunmadn oybirliiyle akladlar.
(Perde.)

Anda mungkin juga menyukai