Çevre ve Orman Bakanlığı Anadolu’yu

yok ediyor
 Tuz Gölü’nde susuzluktan kuruyan
flamingo yavrusu

Çevre ve Orman Bakanlığı'na bağlı DSİ’nin 50 yıllık su

politikasının sonuçları
 Grafik. Önemli doğa alanları üzerindeki tehditler ve tehditlerin toplam etkileri

Anadolu doğasına en çok zararı Türkiye'nin yanlış su

politikası veriyor.
 Kuruyan Göller

Türkiye’nin en büyük ikinci gölü olan Tuz Gölü’nün de aralarında bulunduğu

Anadolu’nun hayat kaynağı göller birer birer kuruyor. Kurutulan sulak alanların
büyüklüğü Marmara Denizi’nin büyüklüğünü aştı.
Su bulamayan kuşlar, bitkiler ve insanlar birer birer Anadolu’yu terk ediyor.
Anadolu insansızlaşıyor, hayat bitiyor.
Nedeni DSİ’nin yanlış su politikaları.
 Plansız barajlar nedeni ile yok olan Anadolu
doğası

-Plansız yapılan barajlar Anadolu’nun eşsiz doğasını yok ediyor. Avrupa’nın en

zengin doğasına sahip Türkiye’nin doğal zenginlikleri birer birer yitip gidiyor.
-Yüz binlerce insan köyden şehre göçmek zorunda kalıyor ve şehirlerdeki sosyal
problemler giderek katlanıyor.
 Plansız barajlar nedeni ile yok olan Anadolu
kültürü

-Barajlarla Anadolu’nun kökleri birer birer yok ediliyor.

-Zeugma, Allianoi, Hasankeyf ve daha nicesi… Anadolu’yu Anadolu yapan tüm
değerler, köklerimiz birer birer yok ediliyor.
 Plansız barajlar nedeni ile yok olan
paralarımız

-Türkiye’nin yatırım bütçesinin 3/1’ini DSİ kullanıyor. Vergilerimiz inşat

şirketlerinin ceplerini dolduruyor. İhalesiz şirketlere verilen Ilısu Barajı, yapımı
bittiği halde tek damla su tutmayan Eşmekaya. Barajı gibi daha nice proje inşaat
şirketlerini zenginleştirirken Türkiye halkını yoksullaştırıyor.
-Bütün büyük barajların bulunduğu Güneydoğu Anadolu zenginleşmek şöyle
dursun her geçen gün yoksullaşıyor.
-Büyük vaadlerle yapılan barajların bunların ne kadarını karşıladığı açıklanmıyor.
 Türkiye karış karış eriyor…

-Kızılırmak dağlardan, ovalardan taşıdıklarını barajlar nedeni ile Karadeniz’e

ulaştıramadığı için Karadeniz topraklarımızı yutmaya başladı. Karadeniz, Bafra
Ovası’nın dan yaklaşık 1 kilometre içeri girdi ve ilerlemesi durdurulamıyor…
-Türkiye’nin en verimli ovalarından Çukurova gün be gün eriyor.
 Çevre dostu değil katili HES’ler

-Türkiye’nin bütün dereleri Hidroelektrik santrali (HES) yapımı için şirketlere 49

yıllığına satıldı. Bittiklerinde Türkiye enerjisinin sadece yüzde 5’ini
karşılayabilecek enerjiyi üretecek HES inşatları ile doğa tamamen sudan mahrum
kalacak. Türkiye’nin ormanıyla, suyuyla ve canlı yaşamıyla cennet köşeleri
susuzluktan birer birer yok olacak…
-Bu suyla hayat bulan tüm canlı yaşamıyla birlikte insanlar da artık tarım yapamaz
olacak ve Türkiye ekonomisi milyarlarca dolar zarara uğrayacak. Türkiye
enerjisinin yüzde 5’ini karşılayacak olan HES’ler Türkiye’nin yaşam enerjisini
tüketecek.
 HES'ler ülke ekonomisine zarar veriyor

- Köyceğiz'in Beyobası Beldesi'ndeki Yuvarlakçay üzerine inşa edilmesi planlanan

HES, 500 bin tonluk rekolteye sahip 100 milyon liralık narenciye ekonomisini
tehdit ediyor. Yerel halk 3 Aralık 2009 tarihinden bu yana derenin başında nöbette.
Yerel ekonomiyi yok edecek proje için suyun kullanım hakkı 17 bin liraya satılmış
durumda.
- Türkiye'nin pek çok yerinde sulama amaçlı kullanılan su satılmış ve inşaat
çalışmaları sırasında pek çok meyve bahçesi ve tarım alanı yok edilmiş durumda.
 Hukuka ve yerel halka rağmen zorla yapılan
HES'ler

Yerel halkın haberi dahi olmadan hukuksuz bir şekilde alelacele yapılmaya
çalışılan HES'ler bölgelerde büyük tepki çekiyor. Mahkemelerin durdurma
kararlarına rağmen inşaat çalışmalarının sürdüğü HES'ler var.
www.turkiyesumeclisi.net