ISBN 975-434-077-3
e-posta: varlik@varlik.com.tr
weh sitesi: www.varlik.com.tr
Basld Yer:
ALAIN
Varlk
Yaynlar
GNL ALMAK
renilmesi gereken bir "yaama san at"nd an sz am
tm. Oraya u kural koyardm; "Gnl almak". Olduka sert
mizal olduu halde sonradan huyunu deitiren bir tand
m bana u telkinde bulunmutu: Bu tr bir ku ral ilk bak
ta hayret uyandrr. Gnl almak; yalanc, koltuku, dalka
vuk olmak demek deil midir? Kural yanl anlamayalm.
Bizim kastettiimiz, yalancla dmeden ve bayalama
dan gnl almaktr. Ve bunu mmkn olduu her du rumda
uygulamak gerekir. Hemen her zaman da olasdr bu. Bir
tatsz gerei, sinirli bir sesle, yzmz pancar kesilerek sy
lediimiz zaman fkeye kaplyoruz demektir; bu tedavi et
m esin i b ilmediimiz ksa bir hastalktr; sonradan bu hareke
timizi cesaret rnei gibi gstermeye kalkmamz bouna
dr; eer hareketimiz sonucunda bizim iin bir tehlike sz
konusu deilse ve bu hareketi nceden tasarlayarak yapm
bulunmuyorsak, cesaret gstermi olmamz pek kukuludur.
Bundan u ahlak kuraln karyorum: Kstahlk edecek
sen gl olana kar et." Ama gerei. hi sesini ykseltme
den sylemek, gerek iinde de vlmeye deer olan se
mek yed ir
Hemen her eyde vlecek bir taraf vardr. nk ger
ek neden ve etkenler bizim iin hep bir bilinmeyen olarak
kalr ve kallelik yerine saduyuya, ihtiyatWk yerine dostlu
a bavurmaktan bir zarar grmeyiz zellikle genlerle ili
kilerinizde, tahminden teye gitmeyen konularda her eyi
iyi yanndan aln ve onlara kendilerini kt gstermeyin; y
le olduklarna inanrlar, o k gemeden de yle olurlar; oysa
yerm ek hemen hibir zaman ie yaramaz. rnein, karnz
daki bir airse, en iyi dizelerini anmsayn ve, ona okuyun;
.
10
12
ZAFERLER
Bir insan mutluluu aramaya balad m, onu bulama
maya mahkflm demektir; bunun anlalmayacak bir yan da
yoktur. Mutluluk o vitrindeki, bedelini deyip sardrarak
alp gtrebileceiniz eya deildir, iyi dikkat etmiseniz, o
eya vitrinde krmzysa, evinizde de krmz; vitrinde maviy
se, evinizde de mavi olacaktr. Oysa mutluluk, ancak onu
ele geirdiiniz zaman mutluluk olur; onu, evrenizde, ken
dinizin dnda arayacak olursanz, hibir ey size mutluluk
gibi grnmez. Yani, mutluluk zerine ne mantk yrtebi
lirsiniz, ne de bir tahminde bulunabilirsiniz; onu hemen el
de etmek gerekir. Mutluluu gelecekte gryorsanz, iyi d
nn, ona imdiden sahipsiniz demektir. Ummak, mutlu ol
mak demektir.
airler, ou kez dncelerini iyi ifade edemezler; ne
deni de belli: Heceleri kafiye dzenine koymak iin o kadar
zahmet ekerler ki, bilinenleri yinelemekten ileri gidemez
ler. Mutluluun uzaktayken prl prl parladn, ama elde
edilince hibir deeri kalmadn sylerler; tpk gkkua
m yakalamak ya da bir kayna avcunun iinde tutmay iste
mek gibi bir ey. Ama, bu basmakalp bir szdr. Mutlulu
un peinde komak szde mmkndr ama, gerekte de
il; evrelerinde mutluluk arayanlar en ok zen nokta, bir
trl onu istemeyi baaramaylandr. Bri oynamak bana
hibir ey ifade etmez; nk ben bri oynamam. Boks ve
eskrim iin de durum byle. Mzik de, ancak birtakm g
lkleri yenmesini bilenin houna gidebilir; okumak da yle.
Balzac' okumaya girimek iin cesaret ister; balangta
adam heyheyler basar. Tembel okuyucuya dikkat edin: Yap
raklar kartrr, urasndan burasndan birka satr okur,
13
14
SKENDER'N ATI
Kk bir yavru alad, bir trl susmak bilmedii za
man, ona bakan kii ou kez, ocuun huylar, houna ne
yin gidip gitmedii konusunda inceden inceye tahminlerde
bulunur; hatta soyaekimin yardmna bile bavurarak: "Ne
olacak ite, babasnn olu," der; yapt psikoloji denemele
ri, alamaya asl neden olan ineyi bulana kadar devam
eder.
Boukefal adndaki nl at, kk skender'e* getirildii
zaman, bu tehlikeli hayvann stnde duracak bir tek binici
kmamt. Geliigzel bir adam buna bakarak: "Bu hayvan
huysuz!" deyip iin iinden kard. Ama, skender ineyi
arad ve abucak da buldu: Boukefal'in kendi glgesinden
ok kt korktuuna dikkat etmiti; korku glgeyi de ahlan
drd iin, bunun bir trl sonu gelmiyordu. Fak.at o Bou
kefal'in ban gnee doru evirdi, onu hep bu dorultuda
srerek hayvan yattrmay ve yormay baard. Bylece
Aristo'nun rencisi biliyordu ki, gerek nedenlerini bilmedike huylarmza asla hkmmz gemez.
Pek ok kimse, korkunun aleyhinde bulunmutur, hem
de ok hakl olarak ... Ama korkan insan mantk dinlemez; o
yalnzca kalbinin vurularyla kannn hamlelerini duyar. Bil
gi adam, tehlikeden korkuya giden bir mantk yrtr; duy
gularnn esiri insann mantk yrtmesi ise korkudan tehli
keye gider; her ikisi de mantkl olmak ister, her ikisi de ya
nlr; fakat bilgi iki kat yanlr, gerek nedenden habersiz
dir ve tekinin hatasn anlamaz. Korkan adam iyice farkn
da olduu bu gerek korkuyu aklayabilmek iin tehlikeler
yaratr. Tehlikesiz bile olsa, her trl ani, habersiz oluum
,
16
FKE
Lokmamz nefes borumuza kat zaman btn organ
larmzda tehlike anlar alar gbi, bedenimizde mthi bir
patrt kopar; adalelerimizden her biri bir yana eker; yrek
ie karr. rpnmaya balarz. Buna kar ne yapabiliriz?
Btn bu tepkilere katlanmaktan baka ne gelir elden? te
filozofun syleyecei budur. nk o deneyimsiz bir adam
dr. Fakat beden eitimi ya da eskrim profesrne renci
si: "Elimde deil, kaskat kesilip btn kaslarmn birden ge
rilmesine engel olamyorum. derse, adam ona gler. Sert
bir eskrim hocas tanmtm; izninizi aldktan sonra akla
yol amak iin, tlresi ile sizi bir gzel kamlard. Herkesin
bildii bir gerek var; kaslar, uysal kpekler gibi dnceye
itaat ederler; kolumu uzatmay dndm anda kolum
uzanmtr. Biraz nce szn ettiim o katlamalarn, r
pnmalarn balca nedeni, insann ne yapacan bilememe
sidir. Bu tr durumlarda yaplacak ey, btn vcudu gevet
mek, kuvvetle nefes alacak yerde boazmza kaan eyi d
ar karmak, yani her zaman olduu gibi, bu durumda da
zararl olan korkuyu kovmaktr.
Nezleden gelen ksrk iin de, pek az kimsenin uygu
lad byle bir yntem vardr. oumuz kanr gibi delice
sine ksrrz ve asl bunun kurban oluruz. Bu durum, yo
ran ve tahri eden krizlere yol aar. Doktorlar ksre kar
pastiller verirler ya, bence bunlarn balca yarar, yutkun
mamz salamaktr. ksrk gibi yutkunmak da, hatta on
dan fazla irademiz dnda kalan bir tepkidir. Bu yutkunma
hareketi, bizi ksrten harekete engel olur. Ama, ksr
n kt yanna ilk hamlede kendiliimizden engel olabil
sek, pastile gereksinim kalmaz. Balangta, hibir ey d17
18
DERTL MARIE
Zaman zaman gidip gelen delilikler ve zellikle psikolo
ji profesrlerimizden birinin kliniinde kefettii o dertli
Marie, en Marie zerinde dnmek yararsz deildir. im
diden fazlasyla unutulmu olan bu yk, anmsanmaya de
er.
Bu kz bir saat dzeniyle bir hafta neeli, ertesi hafta ke
derliydi. Neeli olduu zamanlar her ey yolunda gidiyordu;
gnei de, yamuru da seviyordu, kendisine gsterilen en
kk dostluk belirtileri, onu ok sevindiriyordu; bir sevdas
olsa, "Benim iin ne byk ans!" diyordu. Hi can sklmaz
d. Btn dnceleri tatl, ho eylerdi, hep hoa giden can
l, gzel iekler gibi. Dans hepinizin bana diyeceim bir
haldeydi. nk bilgenin dedii gibi, her testinin iki kulpu
olur, her olayn da, isterseniz hep zntl, isterseniz hep
ferahlk verici olan iki ayr grn vardr; mutlu olmak
iin yaplan gayret de hi boa gitmez.
Ama hafta bitince, her eyin rengi deiiyordu. Kz,
umutsuz bir derde dyordu; hibir eyden zevk almaz olu
yor; her bakt eyi soluk, cansz gryordu. Artk mutlulu
a, sevgiye inanmyordu. Kimse onu asla sevmemiti; hakla
r da vard; kendisini ahmak ve can skc buluyordu; hep bu1111 k ura ra k derdini bsbtn artryordu; biliyordu. Sanki
ko kum; hir yntemle kendini yava yava ldryordu. "Ba
na ilgi duyduunuza inandrmak istiyorsunuz ama, beni alda
tamazsnz. iltifat edecek olsalar, alay sanrd, iyilik edecek
olsalar, onu kk drmek iin yaptklarna inanrd. Ken
disinden saklanan bir sr, aleyhinde evrilen mthi bir do
lapt. Bu hayali dertlerin aresi yoktur, nk umutsuz in
san, en mutlu olaylarn bile farkna varmaz. Ve mutlulukta
iradenin pay sanldndan daha byktr:
Fakat psikoloji profesr daha da ac bir ders, cesur bir
19
20
SNRLLK
u saanakl havalarda erkeklerle kadnlarn keyifleri
de, hava gibi, durmadan deiiyor. ok bilgili ve olduka
mantkl bir dostum, dn bana diyordu ki: "Kendimden ho
nut deilim; ilerimle ya da brile ilgilenmedim mi, kafam
da bin bir eit dnce dolayor ve bunlar, byk bir hzla
beni needen kedere, kederden neeye geiriyor. Yazlacak
bir mektup, karlm bir tramvay, ya da ok ar gelen bir
pards trnden bu nedenler, gerek felaketlermi gibi, g
rlmemi bir nem tayorlar. Ne kadar mantk yrtsem ve
bunlara aldr etmenin doru olmayacan kendi kendime
kantlasam da, bulduum ipular zihnimde slak davullar gi
bi ses karmaz oluyor. Ksacas, kendimi biraz sinirli hisse
diyorum."
Ona, "Byk laflar brakn da olan1an an1amaya al
n. Sizin bu halinize herkeste rastlanr; yalnz siz, fazla zeki
olmak, kendiniz hakknda fazla dnmek ve neden bazen
neeli, bazen kederli olduunu anlamaya kalkmak felaketi
ne uramsnz. Nee ve kederinizi, bildiiniz nedenlerle
aklayamadnz iin de kendi kendinize kzyorsunuz." de
dim
< ir oktc, insann mutlu ya da mutsuz olmak iin buldu
u wdlr li;hir deeri yoktur; btn sorun, vcudumuz
21
22
KORKU BR HASTALIKTIR
El falna bakan bir topu eri anmsarm. Asl ii oduncu
luktu; bu vahi yaam ona trl belirtileri yorumlama zelli
ini alamt; herhalde baka frklere bakarak el fal
n da renmi olacakt. Biz dnceyi nasl gzlerden ya da
yzn izgilerinden okursak, o da elden okurdu. Karakter
ler hakknda ou kez yerinde ve daima ll eyler syler,
bazen herkesin yakn ve uzak geleceini de haber verirdi.
Sonradan, o dediklerinden bir tanesinin doru ktn gr
me frsatn bulmutum. Herhalde o fala zihnen de bir ey
ler eklemi olacaktm, nk olay ile o fal arasnda bir ba
kurmak houma gitmiti. Bu hayal oyunu, beni srekli ola
rak sadk kaldm ihtiyatlln yararna bir kez daha inan
drd. nk yaam boyu, elini ne ona, ne de baka bir falc
ya uzatm deilim. nanmazln btn gc, hi falna bak
trmamakla belli olur; insan baktrd m, bir para inanmak
tan kendini alamaz Onun iin Hristiyanlk devrimi ile keha
net ve falclklara son verilmesi kk bir olay deildir.
Kayg ve korku, organlar asndan ve yakndan incele
necek olursa, bunlarn da teki hastalklara eklenen ve onla
rn hzn artran birer hastalk olduu grlrd; yle ki,
hasta olduunu bilen ve bunu doktor falcsndan nce re
nen adamn hastal iki katna kar. Hastalk korkusu,
onu, rejim ve ilalarla yenmeye almaya yneltir ama, bizi
korku hastalnda hangi rejim, hangi ila tedavi edebilir?
Yksek yerlerde duyduumlz ba dnmesi, dmeyi ve
den bir adamn umutsuz hareketlerini gz nne getirme
mizden doan gerek bir hastalktr. Bu hastalk yalnz haya
limizin rndr. Snava giren rencinin karn sancsna tu
tulmas da byledir, iyi cevap verememe korkusu bazen hint23
24
HAYALN GC
26
HAYAL HASTALIKLAR
Hayalimiz bir in celladndan insafszdr; korkuyu o
ayarlar ve bize bol bol tattrr. Gerek bir felaket iki kez ay
n biimde tekrarlanmaz; bir kaza, adamn birini ezip yok
eder; bir felaketi aklmza getirdiimiz zaman, biz ne kadar
huzur illdeysek, kazadan bir an nce o adam da ayn hal
deydi. Sokakta yryen adama otomobil arpar, onu kald
rp yirmi metre teye frlatr ve cansz yere serer. Kt olay
bitmitir, balamamtr; devam da etmemitir; devam an
cak bizim hayalimizde doar.
rnein ben o kazay dnrken hi de doru bir man
tk yrtmem. Biraz sonra kazaya urayacak olan adam, be
nim dndklerimi asla aklndan geirmemitir. Ben o yak
laan otomobili hayalimde canlandrrm; gerekte byle bir
eyi grsem hemen kaardm, ama hayalimde kaamam,
28
KK NEDENLER
ok kk nedenler gzel bir gn bize haram edebilir:
rnein, ayakkabnn ayamz vurmas. O halimizde hibir
eyden holanmaz oluruz, mantmz doru almaz. are
si kolaydr; btn bu felaketi bir ayakkab gibi kanp atabi
liriz. Bunu biliriz ve bu tr skntlar, nedenini bildiimiz
iin bizi fazla etkilemez. Kundanda kalm bir ine vcudu
na battnda, yavru korkun bir derdi varm gibi avaz avaz
barr; nk ne nedeni bilir, ne de areyi. Hatta bazen ba
rdka cann daha ok yakar ve bsbtn barr. te bu
na hayali bir dert adn vermeliyiz; nk hayali dertler de
tekiler kadar gerektirler; yalnz u bakmdan hayalidirler:
Biz kendi hareketlerimizle derdi devam ettirir ve bunda hi
bir kusurumuz olmadn sanrz. Bara bara aclarn ar
tran yalnz kkler deildir.
ou kez fkenin bir hastalk olduu ve buna kar eli
mizden bir ey gelmedii sylenir. Onun iindir ki, kk
bir emekle nedeni ortadan kaldrabilecek aclan anmsattk.
Bacana kramp girince, en metin adamn bile barmaktan
kendini alamad bilinir; ama ayanz iyice yere basarsa
nz, bir anda bir eyiniz kalmaz. Kk bir sinek ya da ku
rum tanesi gznze kat zaman gznz ovalarsanz,
banza iki saatlik bir dert am olursunuz; ellerinizi ye
rinden kprdatmadan burnunuzun ucuna bakn, gznz
den gelen yalar hemen sizi bu dertten kurtarr; bu pek ba
sit areyi rendiimden beri belki yirmi kez denemiimdir.
Bu da gsterir ki, hemen evremizdeki insanlar ve eyleri
sulamadan, ilkin kendi hareketlerimize dikkat etmeliyiz.
Baz kimselerin dertlerden neredeyse holandklar grlr,
birtakm ipularnda bu durum olduka gze batacak bir bi29
30
GLMSEME
Bir glmsemenin sinirlerimiz zerinde hibir etkisi ol
madn sanrz, onun iin de hi glmsemeye almayz.
Ama, ou kez nezaketen glmsemek ve selamlamak zo
runda kalnca, her ey deiiyor. Fizyolojist, bunun nedenini
ok iyi bilir. nk glmseme de esneme gibi vcudumuz
da derin etkiler yapar; boazmz, cierlerimizi, kalbimizi
rahatlatr. Doktorun antasnda bu kadar hzla etkisini gs
terecek bir ila yoktur. Hayal gc bu yntemle bizi, neden
olduu dertlerden daha az gerek olmayan bir rahata kavu
turmutur. Zaten kaytsz davranmak isteyen adam, omuz
silkmez mi? Bu hareket de cierlere hava verir, kalbi yattrr.
32
FACALAR
Byk deniz kazasndan kurtulanlarn korkun anlar
vardr. Lombozdan grnen o buz duvar, o duraksama ve
bir anlk umut; sonra sakin denizin stnde ldayan o koca
geminin manzaras; sonra ba tarafn suya dalmas; klarn
birdenbire snmesi; hemen arkasndan bin sekiz yz az
dan kopan lk; k tarafn bir kule gibi havaya dikilii; ma
kinelerin yz yldrm grltsyle n tarafa devrilmesi, son
ra o kocaman tabutun kmldayan sulara dal; sszlkta h
km sren lo gece; sonra souk, umutsuzluk ve sonunda
kurtulu. Uykusuz gecelerinde zihinlerinde yz kere tekrar
lanan facia, artk gece oldu mu, kesinlikle anmsanacak;
dram, kusursuz dzenlenmi bir piyes gibi, her gece yeniden
oy nanacaktr
Macbeth'te atoda sabah olduu zaman bir kapc. do
an gn ve krlanglar seyreder; yaln, taze, temiz bir tab
.
33
34
BEDEN ETM
35
36
HUYSUZLUK
Sevdii insanlar zmek ve kendini cezalandrmak iin
elinden geleni yapmak, kendini cezalandrmak isterken onla
r cezalandrmak. Cahilliinden utanarak bir daha tek teli
me okumamaya yemin etmek. Kzgnlkla ksrmek. Belle
i yoklayarak hakaretleri aratrmak, gce gidecek, utand
racak eyleri bir aktr gibi kendi kendine tekrarlamak. En
kt olasln doru olduu kuralna gre her eyi yorumla
mak. Kt bir insan olmak iin evresini hep kt insanlar
la evrili varsaymak.
evksiz ie giriip baarszla uraynca, "zaten olaca
huydu, hende talih ne gezer?" deyip iin iinden kmak.
Her tarafta skntdan patlyormu gibi bir yzle dolamak
ve bakalarnn cann skmak. Hoa gitmemek iin olanca
gayretini harcadktan sonra niin hoa gitmediine amak.
Mutluluktan kuku duymak, herkese surat asmak, her eye
itiraz etmek. Huysuzluu huy edinmek. Bu durumda kendi
ni zmlemek. inden: "Ben sklganm, hastaym; bellei
mi yitiriyorum, yalanyorum," diye tekrarlamak. Kendini
irkinletirmek iin elinden geleni yaptktan sonra aynaya
bakmak. te huysuzluun tuzaklar.
Onun iin: "te kuru bir souk; salk iin mkemmel
bir hava." diyenleri ayplamam. nk daha iyi ne yapabilir
ler? Poyraz eserken ellerini ovuturma iki kat iyidir. Burada
igd akln yerine geer ve vcudun tepkisi bize sevinci ge
tirir. Soua dayanmann tek aresi vardr; bunu ho gr
mek. Mutluluk ustas Spinoza gibi: "Isndm iin honut de
ilim, honut olduum iin snyorum." demeli. Tpk bunun
gibi, her zaman iimizden yle demeliyiz: "Baardm iin
honut deilim, honut olduum iin baardm." Mutluluk
37
38
KARAKTERLER
Herkesin keyfi rzg4ra ya da midesine gre deiir. Bi
ri kapya bir tekme vurur, teki tekmeden daha anlaml ol
mayan szlerle havay dver. Ruhsal adan soyluluk, bu
olaylarn unutulmasn salar; bunlar yapan, ister bakas,
ister kendisi olsun, btnyle balar, nk hibir zaman
zerinde durmaz. Ama, asl ok grlen, fkeyi alkanlk
haline getirmektir; bir gn bir adama kzd iin artk onu
daha az sevmeye balar. Bu bakmdan kendini balamak
ok daha az rastlanan bir eydir. Oysa bakalarn bala
mak iin ilk koul, kendini balayabilmektir.
Baz insanlar kokulara katlanamazlar, iek demetleri
ne ve kolonyaya kar bu kzgnlk devaml deildir. Ama en
kk kokuyu aratrmak, bu yzden ba aryacana nce
de n inanmak; ite sorun buradadr. Baz kimseler her eye
ierler, rnein dumandan ksreceklerine inanrlar. Uyku
suzluk eken, uyuyamayacandan emindir. En kk grl
tden uyanacana bir kez hkmetmise, artk kulaklar ki
ritedir ve btn ev halkn krar geirir.
Bu huy, adam, uyuduu zaman kulak verme grevini
hakkyla yapamadna kzacak derecelere gtrebilir. Her
eye kzarlar, hatta kat oyununda kaybettii iin kendi
kendine ierleyenler bile grmmdr.
Birdenbire belleklerini yitirdiklerine ya da szcklerini
bulamadklarna inanan insanlar grrsnz. Kantlarn bul
makta da gecikmezler ve bu iyi niyetle balam komedya,
bazen faciaya dnr. Gerek hastalklar, yalln etkileri
yadsnamaz; ama doktorlar, hastann belirtileri arad ve
pek kolaylkla da bulduu o korkun sistem zihniyetini ok
zamandan beri fark etmilerdir. Kt alkanlklarn hepsi
39
40
FALCILIK
Birini tanrm; geleceini renmek iin elinin izgileri
ni bir falcya gstermi, bunu, inanmadan laf olsun diye yap
mt. Oysa fikrimi sormu olsayd, "sakn ha, baktrma," der
dim; nk bu, tehlikeli bir oyundur. Fala baktrmadka,
inanmamak ok kolaydr. O zaman inanacak bir ey de yok
tur zaten, belki de kimse o durumda inanmaz. Balarken
inanmamak kolaydr ama, hemen gleiverir; falclar da bu
nu pek iyi bilirler: "Madem ki inanmyorsunuz, neden korku
yorsunuz?" derler. Bylece tuzak kurarlar size. Ben kendi
hesabma inanmaktan korkarm, bana ne syleyeceini nere
den bileyim?
Falcnn kendine inandn varsayyorum. Falc laf ol
sun diye bakan birisiyse, ne olduu belirsiz formllerle ko
layca tahmin edilebilecek sudan haberler verir; "Biraz skn
t ekeceksiniz, baz glklerle karlaacaksnz, sonunda
baaracaksnz; dmanlarnz var, ama gnn birinde sizin
hakl olduunuzu anlayacaklar, o zamana kadar da dostlar
nzn sadkl sizi teselli edecek. Yaknda baz skntlarnz
dan sz eden bir mektup alacaksnz, falan filan..." Bylece,
alabildiine devam edilebilir, bu tr szlerin kimseye bir za
rar dokunmaz.
Ama falc, gerekten gelecei kefettiine inanmsa, si
ze korkun felaket haberleri verebilir; siz byle eylere de
er veren bir kii olmadnz iin, glp geersiniz. Yalnz
o szler belleinize kaznmtr, hayallerinize ve dlerinize
karr, sizi ara sra gerekten rahatsz eder; giinn birinde
olaylar, fal doru karacak gibi olursa, yandnz demektir.
Bir gen kz tannn, gnn birinde falna baktrm, fal
c eline bakarak; "Evleneceksiniz, bir ocuunuz olacak
41
42
RADE GC
- Yapraklar srmeye balad, dedi. Yaknda trtllar ka
raaacn yapraklarna ecek, bunlar yok edecek. Aa,
neredeyse cierlerinden yoksun kalm gibi olacak. Havasz
lktan lmemek iin yeni yapraklar srp ikinci bir bahar ya
adn greceksiniz ama, bu abalar onu tketecek. Sonun
da nmzdeki yllarn birinde artk taze yaprak veremeye
cek, kuruyacak.
Bahesinde dolarken, aalar ok seven dostum by
le yanp yaklyordu. Bana asrlk karaaatan gsteriyor ve
yaknda kuruyacaklann haber veriyordu.
- Mcadele etmeli, dedim. Bu kck trtl, aciz bir
yaratktr. Bir tanesini ldren, yz tanesini, bin tanesini de
ldrebilir.
- Bin trtldan ne kar? dedi. Milyonlarca var... Hi d
nmemek daha iyi.
- iyi ama, dedim; paranz var. Parayla ii tutabilirsi
niz. On gn iinde on ii binlerce trtl ldrebilir... Bu g
zel aalan kurtarmak iin birka yz frank feda edemez mi
siniz?
- ok aacm var, dedi. ilerse az sayda. Hem yk
sek dallara nasl yetiebilirler? Bu ii yapabilecek yalnzca
iki kii var.
- ki kii az m? Onlar yksek dallarla ilgilenirken, da
ha az becerikli olanlar merdiven kullanrlar. Btn aalar
kurtaramasanz bile, iki tanesini kurtarrsnz, o da bir
eydir.
- Gze alamam, dedi. Ne yapacam biliyorum, trtlla
rn saldrsn gzmle grmemek iin buradan uzaklaaca
m.
43
44
AZMN GC
Gzleri yksekte olup gvenle yola ktklarn grd
m insanlarn hepsi hedeflerine ulatlar, hem de tahmi
nimden ok daha erken. Geri onlar yararl bir giriimi asla
ihmal etmemi, ilerine yarayabilecek insanlarla ilikiye gir
mekten hibir zaman geri durmamlardr. Ksacas gerekti
inde gereken eyi pohpohlamlardr. Nice tembeller gr
mmdr: "Parmam bile kmldatmam, ayama gelip be
ni arasnlar." derler. Asl istedikleri kimsenin onlara dokun
mamasdr. Gerekten kimse dokunmaz onlara. Bazen top
lum adaletsizdir derler ya, bu hkm hakszdr. Toplum ken
disinden bir ey istemeyene, yani devaml ve srarl bir bi
imde istemeyene bir ey vermez.
Ksacas, demek istiyorum ki, zengin olmay aklna ko
yan herkes hedefine varr. Bu szm, para kazanmay ok
hayal etmi olduklar halde yoksul kalm olanlar kzdrr.
Ama onlar, uzaktaki da grm ve ayaklarna gelmesini
beklemilerdir. Oysa da onlar bekler. Para, yararl olan
her ey gibi, ilkin kendisine vefal bir ak ister. Birok kii,
srf gereksinim duyduu iin para kazanmak istediini sa
nr. Ama para, yalnz gereksinimleri iin onu isteyenlere
yz evirir. Servet yapm olanlar her ey zerinde kazan
mak istemilerdir. Ancak yalnzca, hoa zaman geirmek,
keyiflerine gre hareket etmek, cmert davranmak iin, y
le zarif bir ticaret ekli dnm olanlar, kzgn kaldrmla
ra den yamur damlalar gibi uup giderler. Ayan sk
basmak, cesaret ister, yani eski valyeler gibi, glkler
iinde yeteneini kantlamak ister. Para, her gn, her saat
hesabn yapanlara koar. stelik ok harcamak isteyen kii
45
46
KADER
Voltaire derdi ki: "Kader bizi srkleyip gtrr, istek
lerimize kulak asmaz. Hayatta o kadar baar kazanm bir
byk adamn azndan kan bu sz beni hayrete dr
yor. Geri d dnyada kader ykc aralarla zerimizde et
kisini gsterir; den bir ta ya da obs, basit bir adam gibi
en byk filozofu da ezebilir. Bylesine gler, bir an iinde
bizi dnya yznden silip gtrebilir. Ama. insan bu kadar
kolaylkla ldrebilen olayn onu deitirmeye gc yetmez.
Gl insanlara zg olan azimli irade, her trl durum
da, yine de bir yol ap gemesini bilir. Gl adamn zelli
i, her eye kendi damgasn vurmasdr. Ama bu g sanld
kadar az bulunur bir zellik deildir.
"Genliin istedii. eylere, yahlar byk bir bollukla sa
hiptir." Goethe. anlarnn banda bu ataszn anar. Ve
Goethe, her olaya kendi formlne gre biim veren insan
lara parlak bir rnektir. Her insan Goethe olamaz, doru;
ama herkesin kendi benlii vardr; damgas gzel olmasa da
her getii yerde grlr. istedii ey ulalmas zor olmaya
bilir, ama buna kavumutur. Goethe olmayan adam, asln
da Goethe olmak da istememitir.
isterse harabelerde bulunsun, her bulunduu yerde tc
car, alp satar; faizci bor verir; air, iir yazar; tembel,
uyur. Pek ok kimse, undan ya da bundan yoksun olduun
dan yaknr; ama nedeni bunu gerekten istememi olmas
dr. Bahesinde lahana dikmeye giden u emekli albay, pe
k!IA general olabilirdi! Yaamn kurcalasam, yapmas ge
rektii halde yapmam, yapmak istememi olduu ufak te
fek birtakm eyler bulurum. General olmay istemedii.ni
ona kandarm.
47
48
UMUT KESMEMEK
50
BYK AYIR'DA
Eflatun ocuk masallar anlatmtr. Bunlar da btn
masallar gibidir, ama arada kck bir yks bizde yank .
lar yaratr, iimizde bilmediimiz ke buca birdenbire ay
dnlatr. Erin yks de byledir: Er, bir savatan sonra l
sanlarak br dnyaya gtrlm, sonra orada yanllk
anlalarak geri dnm ve orada grdklerini anlatmtr
in en korkun yan bakn nedir: Ruhlar byk bir ay
ra gtrlyorlar, oradan nlerine, iinden seecekleri ka
derler bulunan uvallar atlyor. Bu ruhlar, hata eski yaam
larn anmsamaktadrlar, arzu ve pimanlklarna gre ka
der seerler. Her eyden ok paray arzulam olanlar para
ile dolu bir kader seerler. Zamannda ok para kazanm
olanlar daha fazlasn isterler. Zevkine dkn olanlar, zevk
.
52
YAKINLIK VE UZAKLIK
Biri der ki: "ok yakndan tandm insanlarla gein
mek.ne zordur. nsan ekinmeden szlanr, o yzden de en
nemsiz eylerin bymesine neden olur; onlar da yle ya
parlar. Onlarn hareketlerinden, szlerinden, duygularndan
yaknrz; fkeye kaplrz; en olmayacak nedenlerden kavga
karrz; dikkat, incelik ve balanmayla karlanacamz
dan eminizdir, bizi ok iyi tandklar iin artk gsteri de
yapmamza gerek kalmamtr; bu srekli agzllk doru
deildir; her eyi bytr; onun iin en birbirine bal aile
lerde artc bir sertlik ve hoyratlk gze arpar. Nezaket
ve protokol, sanldndan ok daha yararl eylerdir."
Bir bakas der ki: "Hi tanmadnz insanlarla gein
mek ne zordur. Bir maden sahibi hesabna yer altnda kaz
ma sallayan madenciler var. Bir byk maazann yosma
mterileri iin odalarnda durmadan diki dikerek harca
nan ii kzlar var. Zengin ocuklarn keyfini yapmak iin u
anda yzlerce oyunca dzenleyip yaptran zavalllar var.
Ne zengin ocuklar, ne o k bayanlar, ne maden sahipleri
bunlar akllarna bile getirmezler, ama hepsi de kaybolan
bir kpee ya da aya sakatlanan bir ata acrlar; kendi hiz
metilerine kar nazik ve merhametlidirler; onlarn gzleri
ni kzarm, suratlarn ask grmeye katlanamazlar. Bir bah
ii seve seve ve gnlmzden koparak veririz, nk garso
nun, ran, arabacnn sevincini grrz. Bir hamala bol
para veren adam, demiryolu memurlarnn irketten aldkla
r parayla gl gibi geinebileceklerini syler. Toplum ylesi
ne esiz birmakinedir ki, iyi insanlara farkna varmadan za
lim olma olanan verir."
Bir ncs de: "yi tanmadmz insanlarla gein-
53
54
ALEDE
ki tr insan vardr, grltye alanlar, bakalarn sus
turmaya alanlar... alrken ya da uykuyu beklerken bir
mrlt ya da biraz hzlca kmldatlm bir iskemle yzn
den kplere binen insanlar tanmmdr; yle insanlar da bi
lirim ki, bakalarnn hareketlerine karmaya hi yanamaz
lar; yanndakilerin konumalarna, glmelerine, arklar
na bal olmaktansa, deerli bir dncelerini ya da bir saat
lik uykularn feda etmeyi yelerler.
Bu iki tr insan, her yerde kendi kartlarndan kaar
ve benzerlerini ararlar. Onun iindir ki, ortaklaa yaam
hakkndaki kural ve yntemleri birbirinden ok farkl olan
ailelere rastlanr...
yle aileler vardr ki, birinin houna gitmeyen bir eyin
btn aile bireyleri iin yasak olmas bir yasa hkmndedir.
Biri ieklerin kokusundan holanmaz, teki grltl ko
numalardan rahatsz olur; biri akamlar sessizlik ister, te
ki sabahlar. Biri din konusuna dokunulmasna katlanamaz,
teki politikadan sz ald m, dilerini gcrdatr. Btn
aile bireyleri, birbirine bir "veto" hakk tanmtr; herkes bu
hakkn btn gcyle uygulamaya koyar. Biri der ki: "u i
ekler yznden btn gn bam aryacak," teki: "Saat
on bire doru kapy hzla wrdular, gece sabaha kadar gz
m yummadm." Sofrada, neredeyse parlamentodaymlar
gibi, herkes yaknmalarn sayp dker. Herkes bu aprak
yasalar renir, eitimden, de, bunlar ocuklara retmek
ten baka bir ey beklenmez. Sonunda herkes kaskat kesi
lir, bakr, havadan, sudan konuurlar. Gaml bir sessizlik,
can skntl bir mutluluktur bu. Yalnz, nasl olsa herkes,
bakalarn rahatsz ettiinden fazla kendisi onlardan rahat55
56
LG
u nl sahneyi anmsamayan var mdr? Hani, herkes
Basile'e; "Aman benziniz ne kadar solmu!" diye diye sonun
da onu hasta olduuna inandrrlar. Ne zaman birbirine ok
bal, herkesin tekilerin saln gzettii bir aile ortamn
da bulunsam, bu sahneyi anmsarm. Yz biraz solgun ya
da kzarm olan, yand demektir; btn aile bir kayg ba
langcyla onu sorguya eker: "yi uyudun mu?", "Dn ne ye
din?", "ok alyorsun!" Ve daha bunun gibi i ac szler.
Sonra "zamannda nlem alnmam" hastalk hikayeleri gr
la gider.
Bu ekilde sevilen, okanan, gzetilen, stne titrenen
adam, duyarl ve biraz da korkaksa haline acrm dorusu.
Sanc, ksrk, aksrk, esneme, ba arlar, gndelik ola
an eyler, ok gemeden ona korkun belirtiler gibi grn
meye halar; ailesinin yardmyla ve doktorun kaytsz bak
lar altndan hunlarn gelimesini izler. Doktor, tahmin ede
ceimiz gibi, budala yerine konmamak iin, btn bu insan
lar yattrmak konusunda srar etmez.
nsann bir kaygs oldu mu, uykusu kaar. Bizim hasta
lk hastas artk gecelerini, nefes aln dinleyerek; gndz
lerini de, gecelerini anlatarak geirir. ok gemeden hastal
m herkes renmi olur. Konumalara taze bir konu olur.
Zavallcn sal, borsa gibi inip kar, o da bunu bilir ya
da tahmin eder . Buyurun, size bir sinir hastas daha...
aresi mi? Ailesinden kamal. Kaytsz insanlarn ara
snda yaamaya gitmeli., yle insanlar ki, size "Naslsni?"
diye sorduklar zaman ciddi bir yant vermeye kalktnz
m, yannzdan kaarlar; yaknmalarnz dinlemez ve yrei
nizi oynatan o derinden ilgili baklarla bakmazlar yzn.
57
58
EVLLK
Evliliin iyisi olur ama, kusursuzu olmaz." diye galiba
La Bruyere sylemiti. nsanlmz bu sahte ahlaklar bata
ndan kendini kurtarmaldr. Onlara gre mutluluk bir ye
mi gibi tadlp zerinde konuulabilecek bir konudur. Ama
ben diyorum ki, bir yemiin bile iyi olmasna yardm edilebi
lir. Evlilikte ya da insanlar arasndaki herhangi bir ilikide
ise haydi haydi; bunlar tadlacak ya da baa gelince, ekile
cek eyler deildir; yaplmas gereken eylerdir. Bir toplum,
havaya ve rzgarlara gre rahat ettiimiz ya da rahatsz ol
duumuz bir glgelie benzemez. Tersine toplum, sihirba
zn deneiyle gnein at ya da yamurun yad bir ha
rikalar diyardr.
Herkes ticareti ya da meslei urunda alr, abalar.
Ama genellikle evinde mutlu olmak iin kimse zahmete gir
mez. Nezaket zerine ok yazdm ama, onu yine de yeteri
kadar vemedim. Nezaketin srf yabanclara kar kullan
lan bir yalan olduunu da sylemiyorum; duygular ne kadar
itenlikli ve deerli olursa, nezakete o kadar gereksinimleri
olduunu sylyorum.
Huysuzluk, keder, can skntsnn yamur ve rzgar gi
bi kanlmaz eyler olduu dncesi yanltr. Gerek neza
ket, ne duymamz gerekiyorsa onu duymaya baldr. nsan
kedini saygl, zenli, drst olmaya zorlayabilir. lk dn
cesizce yaplan hareketten sonra hatasn onarmak, ikiyzl
lk deildir, drstln ta kendisidir. Sevgi iin de durum
byledir. Sevgi doal bir ey deildir, arzu bile uzun sre do
al kalamaz. Oysa gerek duygular abalarmzn rndr.
nsan iskambil oynarken ilk sabrszlk ya da can sknts
59
60
CAN SIKINTISI
Bir adam yapacak ya da ykacak bir ey bulamad m,
mutsuz olur. Kadnlar (diki ve nakla uraanlar kastedi
yorum), erkeklerin ne diye kahveye gittiklerine ve kat oy
nadklarna hi akl erdiremezler. Kendisiyle ba baa kal
mak ve kendi hakknda dnmek, hi deeri olmayan bir
eydir.
Goethe'nin, o gzel "Wilhelm Meister"inde, bir "Fera
gat Dernei" vardr ki, yeleri ne gelecei ne de gemii hi
dnmeyeceklerdir. Bu kural, uygulanabilirse, kusursuz
dur. Ama bu kurala uyabilmek iin ellerin ve gzlerin me
gul olmas gerekir. Grmek ve i grmek, ite gerek are
ler! Tersine, sinek avlanrsa, insan ok gemeden kayg ve
pimanlk ukuruna der. Dnce her zaman zararsz ol
mayan bir tr oyundur. Genellikle insan hep olduu yerde
sayar. Onun iin byk Rousseau der ki; "Dnen adam,
batan km hir hayvandr."
Zorunluluklar bizi hemen her zaman bu ukurdan kur
tarr. Hemen hepimizin ii gc vardr ve bu mkemmel bir
eydir. Asl eksiimiz, o iimizin yorgunluunu giderecek
ufak tefek uralardr. ou kez kadnlara gpta etmiimdir;
nk rg rer, nak ilerler. Gzleri nnde izlenecek
gerek bir ey vardr; o yzden gemi ve gelecek sahneleri
nin grnmesiyle kaybolmas bir olur. Ama zaman ldr
len o toplantlarda erkeklerin yapacak hibir ii yoktur ve i
eye kapatlm sinekler gibi vzldayp dururlar.
Bu dnceler, zenginlerin yaamn dolduran o eitli
uralan anlamamza yardm eder. Kendilerine bin bir e
it i ve grev yaratr, atee atlr gibi, bu uralara koarlar.
Gnde on ziyaret yapar, konserden tiyatroya seirtirler. Da-
61
62
HIZ
Batda ileyen yeni lokomotiflerden birini grdm. te
kilerden daha uzun, daha yksek, daha yalnd; aletleri saat
gibi dzenli, neredeyse grltszce kouyor; belli ki hibir
ey ziyan edilmiyor ve her ey ayn amaca hizmet edecek bi
imde dnlm; buhar, ateten ald enerjiyi son damla
sna kadar pistonlara devretmeden dar kmyor, hareke
tin kolay, hzn dzenli, basncn sarsntsz olduunu, koca
katarn dakikada iki kilometre hzla kayp gittiini dn
yorum. Ama o koskoca kmrlk de ne ok kmr yakt
n haber vermiyor deil hani.
te bir yn bilgi, bir yn plan, bir yn deneyim, bir
yn eki ve trp darbesi. Btn bunlar niin? Paris'le
Havre arasndaki yolculuktan belki on be dakika kazan
mak iin. Peki, mutlu yolcular bunca pahalya edindikleri o
on be dakikay ne yapacaklar? Birou, rhtmda saatin gel
mesini bekleyerek harcayacak; bir ksm kahvede bir eyrek
saat fazla kalarak gazetelerini ilan sayfalarna kadar okuya
cak. KAr neresinde bu iin? KArl kan kim?
Asl garibi u ki, tren biraz daha yava gitse can skla
cak olan yolcu, hareketten nce ya da vartan sonra bir ey
rek saatini, bu trenin tekilerden on be dakika nce geldii
ni anlatmaya harcayacak. Hepimiz her gn bu tr szler sar
fedip hayaller kurarak en az on be dakikamz harcamaz
myz? Bu sreyi vagonda kaybetsek n e kar?
nsan hibir yerde trendeki kadar rahat edemez; eks
preslerden sz ediyorum. Evdeki koltuumuzdan daha ra
hata otururuz. Geni p encerelerin nnden nehirler, vadi
ler, tepeler, kasabalar ve ehirler geer, gzlerimiz tepe ya
macndaki yollan, bu yollardaki arabalar, nehirlerdeki mav-
63
64
KUMAR
Biri demi ki: ''Tek bana yaayan ve karlayamayaca
hibir gereksinimi, hibir kaygs olmayan adama acrm,
bir para hastalanmya ya da yalanmaya grsn, hali ya
mandr; nk kendini dnmeye ok zaman olacaktr.
Hep kaygl, borlarndan kurtulmay bir trl baaramayan
bir aile bakan, grne karn ok daha mutludur, nk
midesinin iyi hazmedip etmedii ile ilgilenmeye zaman yok
tur." te ufak tefek borlar olmak ya da varsa teselli bul
mak iin bir neden! ..
nsanlara orta halli, sakin ve gvenli bir yaam neren
ler, buna katlanmak iin ok makul olmak gerektiini syle
meyi ihmal ederler. Servet ve mevkiyi kk grmek kolay
itir; asl g olan, bunlar kk grdkten sonra can skn
t sndan patlamamaktr. htirasl adam srekli kendisine e
siz bir m u t l ul u k sa l ayacan sand bir ama peinde ko
a r; ama asl mu t lu l u u megul olmakta bulur; bir hayal kr
lndan yurei yansa hile, ansszlndan da mutluluk du
yar.
Kumar hrs, bu serven gereksinimini, olduu gibi, rl
plak gzlerimizin nne serer; nk kumarbaz hibir za
man kendini gvencede saymaz, onu asl ilgilendiren de gali
ba budur. Onun iindir ki, gerek kumarbaz, dikkatin, tedbi
rin, ustaln ansa olduka yardm dokunan oyun trlerini
sevmez. Tersine, rnein rulet gibi, srf beklemek ve tehlike
yi gze almaktan ibaret bir kumara baylr. Bunlar isteyerek
davet edilen felaketlerdir; o her an kendi kendine, "Eer is
tersem gelecek elde topu atabilirim." der. Bu, son derece
tehlikeli bir keif yolculuu gibidir; yalnz u farkla ki, insan
istedii anda kendini evinde gvencede bulabilir. ans oyun65
66
UMUT
68
KADERN YARATMAK
Koucular, futbolcular, boksrler ne zahmetlere katla
nrlar! nsanlarn zevk peinde kotuu sylenir; ama bu ke
sin deildir; galiba zahmeti seviyor ve onu aryorlar. Yal
Diogenes derdi ki: "En iyi ey, zahmettir". yi ama, onlar o
zahmetten zevk duyuyorlar, diyeceksiniz; fakat bu szckler
stnde oynamak demektir; zevk deil, mutluluk dememiz
gerekirdi; bunlar, birbirinden ok farkl eylerdir, klelikle
zgrlk kada,r farkl eyler.
nsan olup bitenlere katlanmak deil, bir eyler yapmak
ister. Bunca zahmete giren insanlar herhalde zorla yaptr
lan ii sevmezler; zorla yaptrlan ii kimse sevmez; kendili
inden gelen skntlar kimse sevmez; kimse zorunlua bo
yun emekten holanmaz. Ama kendimi kendi isteimle
zahmete soktuum zaman memnun olurum. Ben u satrlar
yazyorum: Y a a m n kalemiyle kazanan bir yazar, kalkp,
"Amma da zahmete girmi!" d iyece k; ama kimse beni bu ie
zorlamyor; kendi arzumla giritiim bu i benim iin bir
zevk, daha dorusu bir mutluluk. Boksr, biri gelip oturdu
u yerde kendisini yumruklasa bundan holanmaz, ama ken
di isteiyle katland yumruklardan holanr. Kendi arzu
muzla giritiimiz bu mcadelede g kazanlan bir zafer ka
dar hoa giden ne vardr? Asln ararsanz biz asl kudreti se
veriz. Herakles, arayp bulduu ve yere serdii canavarlar
sayesinde gcn kendi kendine kantlyordu. Ama ak
olunca kendi kleliini ve zevkin gcn anlad, btn insan
lar byledir; onun iin zevk onlara hzn verir.
Cimri adam, kendini birok zevkten yoksun . brakr, il
kin zevklere yenilmedii iin, sonra da gcn artrd iin
bundan byk mutluluk duyar; ama bu mutluluu kendine
69
70
ADAMLARI
Bir polis mdr bence en mutlu adamdr. Neden?
nk devaml bir alma halindedir, hep de yeni ve bek
lenmedik koullar altnda alr; bazen yangna , bazen su
basknna; bazen toprak kaymasna, bazen kamyon kazas
na; ou kez amura, toza, hastalklara, yoksullua ve niha
yet zaman zaman fkeye, bazen de cokunlua kar dire
nir. Bylece yaantsnn her annda bu adam belli hareket
ler isteyen belli bir dava karsnda kalr. Demek ki, genel
kurallara bal deildir; krtasiyeye boulmaz; idari raporlar
biiminde eletiriler ve teselliler kaleme almaz. Btn bunla
r krtasiyecilere brakr. O, kavray ve mutluluk nehri s
tnde ty gibi yzer.
Kumar oyunlarnn srr da buradadr. Bri oynamak, ya
m , kavraytan ie doru aktmak demektir. Futbol oyu
nu hunu fazlasyla salar. nceden tahmin edilemeyecek ye
karsnda, hemen hir hareket tasarlamak ve onu
hemen yapmak; ite hu, insan yaamn mkemmel doldu
ni bir veri
71
72
DOGENES
nsan ancak istemek ve yaratmaktan mutlu olur. Bu du
rum, kat oyunlarnda aka grlr; yzlere baknca an
larsnz ki, her oyuncu dnp karar verme gcn seyret
mektedir; ans oyunlarnda bile oyuna girip girmemek bt
nyle oyuncunun elinde olan bir gtr; bazen tehlike ne ka
dar byk olursa olsun cesaret edip girer; bazen de umut ne
kadar byk olursa olsun, kendine hakim olur, girmez; fer
man onundur. Basbaya ilerde mnasebetsiz birer akl ho
cas olan arzu ve korku, burada ie karmazlar, nk in
san herhangi bir tahminde bulunacak durumda deildir.
Btn meslekler, hkmedebildiiniz lde hoa gider,
emir altna girdiiniz lde sevilmezler. Tramvay vatman,
otobs ofrnden daha az mutludur. Tek bana ve keyfin
ce avlanmak ok zevkli bir itir, nk avc plann kendisi
yapar, ona uyar ya da istedii gibi deitirir; kimseye verile
cek hesab yoktur. Oysa bir mezbahada emirle hayvan bo
azlayan kii iin ldrmek zevk deildir. nsann zevk pe
inde kotuunu ve zahmetten kandn syleyenler yanl
yorlar. nsan, hazr zevkten usanr ve kuatlm zevkten ho
lanr. Ama her eyden fazla urap didinmeyi ve kuatmay
sever. Zahmetli almay, almasz zevke tercih eder. Pa
radoksu Diogenes, asl hoa gidenin ekilen zahmet olduu
nu sylerdi. nsann isteiyle setii zahmeti kastediyordu;
nk bakasnn zorlad zahmeti kimse sevmez.
Dac kendi gcn ortaya koyar ve kendi kendine ka
ntlar. Bu yksek haz, karl manzaray aydnlatr. Ama nl
bir tepeye bir elektrikli trenle kan adam, orada ayn gne
i bulamaz. Onun iin zevklerin grn bakmndan aldat
c olduu dorudur; bizi iki trl aldatrlar; hazr zevk bize
73
74
BENCL
Bizim Bat dinlerimizin hatalarndan biri. Auguste Com
te'un da iaret ettii gibi, insann tanr yardm olmadka
srekli aresiz bir biimde bencil olduunu ileri srmesidir.
Bu dnce mutlulua varncaya dek her eyi rndan
karmtr. Bu nedenle en aydn insanlar arasnda bile hayli
yaylm bir kanya gre, kendini feda eden adam da yine
zevkini dnmektedir. "Biri sava sever, teki adaleti. ben
de arab severim. Anarist bile dincidir; ayaklanma kendi
ni hor grmeyi karlar; hepsi ayn kapya kar.
Gerekte, insann zevkten ok hareketi. ii sevdiine
dikkat edilmeliydi. genlerin oyunlar da bunu kantlar. n
k bir futbol ma nedir? Bir sr itiip kakma; yumruk
la:-, tekmeler, vcutta bir sr rkler ve kompreslerden
baka? Ama btn bunlar iddetle arzulanr. Dncesi bile
insa n coturur; ayaklar komaya can atar. Sava da kusur
suz bir oyundur ve ondu vahetten ok yce gnlllk gr
lr. nk savata asl irkin olan yan, onu hazrlayan kle
likle, izleyen kleliktir. Sava larn ktl udur ki, en
76
KRAL SIKILIYOR
Yaarken biraz glk ekmek ve dmdz bir yol izle
mek hayrldr. Arzu etmekten baka yapacak ileri olmayan
krallara acrm; ve tanrlar (eer hal! tanr kalmsa), biraz
sinirli olmallar. Dediklerine baklrsa, bir zamanlar tanr
lar, yolcularn klna girerek lmllerin kaplarn alar
larm. Kukusuz onlar, al, susuzluu, ak hissetmekte
biraz mutluluk buluyorlardr. Ama glerini anmsayacak ol
salar, btn hunlarn birer oyundan ibaret olduunu, canlar
istese, zaman ve mesafeyi ortadan kaldrarak arzularn sn
drebileceklerini bilirlerdi. Herhalde uras kesin olmal ki,
canlar sklyordu. O zamandan beri kendilerini ya asm ya
da suya atm olmalar gerekir. Ya da bir keyif uykusuna yat
m olmallar. Mutlu olmak iin birtakm kayglara, birta
kn tutkulara, bizi kendimize uyandracak bir ine ucuna ge
reksinim vardr.
nsann elle tutulur nimetlerinden ok, hunlarn hayaliy
le mutlulua eritii bir gerektir. nk gerek nimetlere
kavuunca, insan her iin bitmi olduunu sanarak koacak
yerde oturur. ki trl servet vardr: Adam olduu yerde
oturtan servet can skar. Hoa gideni, tasarlara ve alma
lara gereksinim gsterenidir. Bir kylnn arzulad tarlay
ele geirmesi, bu trden bir servettir; nk houmuza gi
den kudrettir, rahat halindeki g deil, faaliyet halindeki
g! Ona hazr mutluluklar getirin, bir hasta gibi ban evi
rir. Hem algy dinlemektense, almay tercih etmeyen var
mdr? G olan hoa gider... Ne zaman yolumuzda bir en
gelle karlasak, bu kanmz kamlar, abamz artrr. Hi
zahmetsizce kazanlacak olsa, bir olimpiyat madalyasna
kim deer verirdi? Kimse.. . Kaybetmek tehlikesi olmasa
77
78
MUTLU
FI'LER
80
ALIMAK
"ller Evinden Anlar"da Dostoyevski, bize doal du
rumlaryla krek mahkumlarn tanmlar. Deyim yerindey
se, btn lks ikiyzllkler bir kenara braklmtr. Zorun
lu baz ikiyzllkler kalm olsa bile, insan ruhunun derin
likleri bazen rlplak meydana karlmaldr.
Mahkfmlar alr, ou kez almalar olduka gerek
siz eylerdir. rnein odunun hemen hemen bedava olduu
bir lkede, odun yapmak iin eski bir gemiyi paralarlar.
Onlar da bilirler bu iin gereksizliini onun iin btn gn,
bir ey ummadan alrken tembel, hznl ve beceriksiz
dirler. Ama o gn iin kendilerine belli bir i, ar ve g bir
i verilecek olsa, hemen becerikli, usta ve neeli olurlar. Ve
rilen i, rnein kar kremek gibi gerekten yararl bir ey
se, neel er i iki kat olur. Ama o yorumsuz. doru bir tanmla
mayla dolu artc sayfalar okunmaldr. Bu sayfalar, dola
ysyla deil, dorudan t>ir zevktir; rnein belli bir ii hzla
ve neeyle yaparlar, iin sonunda dinleneceklerdir, gnn
sonunda yarm saat kazanl kat>ilecekleri dncesi onla
r harekete geirir ve hep birlikte acele ederler; ama bir kez
bu sorunu dndkten sonra asl holarna giden, sorunun
kendisidir. Yaratmak, gerekletirmek, istemek ve sonra
yapmak zevki, o kazanacaklar yarm saatin verecei zevk
ten daha byktr. nk o yarm saat, sonuta bir hapis
hayat olacaktr. Onu yeliyorlarsa, srf o heyecanla yaptkla
r iin ansna yeliyorlardr. Birlikte yaplan g ama ser
best bir i, rnein futbol gibi, insana kukusuz en byk
zevki salar.
yle pedagoglar vardr ki, her an megul grnmek iste
yerek ocuklar yaam boyu tembel yaparlar. ocuk bu ne81
82
YAPITLAR
Balanm bir i, onu gerektiren nedenlerden ok daha
anlamldr. birlii yapmak iin bir sr, hem de ok gl
nedenler vardr. Bir yaam boyu bunlar zihnimizde evirir
evirir de, yine bir i iin el ele vermeye bir trl karar vere
meyiz. Ama temeli atlm bir kooperatif, ortaklar bulmak
ta gecikmez. Her ite bir kez temel atld m, devam etmek
iin nedenler yaratlm demektir. nk yapt ite kendi
iradesinin izlerini bulan kii ok mutlu olur.
nsanlarn srekli kar peinde kotuklar sylenir;
ama mantkl bir ama karsnda tembel tembel durduklar
n gryorum. Hayalleri henz giriilmemi bir yaptla ilgile
necek kadar gl deildir. Onun iindir ki, nmzde be
endiimiz, fakat bir trl giriemedigimiz bir sr iyi ey
ler vardr. Hayalimizin iimizde yaratt bu hareketin mey
ve vereceini sanarak aldanrz. Bu kmldanmalar hep hal
de kalr. Tasarlarm hep gelecekte. Onun iin tembel adam,
her zaman: "Yapacam," der. Oysa "yapyorum" demesi ge
rekir. nk gelecei douran itir. Geleceimizi hayalimiz
le tahmin edemeyiz, nk iin nmze at gelecek, ha
yalimizde bulduumuz gelecekten ok bakadr ve her za
man daha gzeldir; ama kimse buna ihtimal vermez. Hayal
ciler, tasarlarnn, bakalarnn yapt ilerden daha gzel
olduunu syleyip dururlar.
Bir de u alan ve mutlu olan insanlara bakn; hepsi
de balanm bir iin peindedirler. Bu i gelien bir bakkal
dWn ya da bir pul koleksiyonudur. Bir kez balandktan
sonra herkes bilir ki, gereksiz i yoktur. Bir nak ii, ilk ba
langta hi hoa gitmez. Ama ilerledike gitgide artan bir
gle arzumuzu kamlar. Bu nedenle, asl erdem inanmak83
84
UZAA BAKMAK
Melankolik kiilere bir tek szm var: "Uzaa bakn!"
Melankoliye tutulan, ou kez fazla okuyan kiidir. nsan g
z bu ksa uzaklk iin yaratlmamtr; uzaklara bakarak
dinlenir. Yldzlar ya da deniz ufkunu seyrettiiniz zaman
gznz rahatlar. Gz rahatlaynca kafa serbesttir, yry
caha kararldr. Damarlarmza varncaya dek, vcudumuz
da her ey gever ve hafifler. Ama iradeni kullanarak zih
nen bu sonuca varmaya kalkma! raden her eyi altst
eder ve sonunda seni boar. Kendini dnme, uzaa bak!
Melankolinin bir hastalk olduu kukusuz. Doktor ba
zen bunun nedenini bulup aresini gsterebilir. Fakat bu a
re dikkatimizi vcudumuza evirir ve rejim yapma derdi, ila-.
cn etkisini yok eder. Bu nedenle, doktor akllsyla, seni flo
zofa gnderir. Ama filozofa gittiinde ne bulursun? ok
okuyun, hir miyop gibi dnen ve senden daha dertli olan
bir adam.
86
YOLCULUK
u tatil aylarnda, her taraf, herhalde az zamanda ok
ey grmeye aba gstererek oradan oraya koan insanlarla
dolu. Eer bu koumay salt grdklerinden sz etmek iin
yapyorlarsa, ok iyi. nk bir sr yer ad saymak iyidir.
Zaman ldrr. Ama kendileri iin, gerekten bir eyler gr
mek iin geziyorlarsa aklm ermez. Gider ayak grdmz
eyler hep birbirine benzerler. Bir alayann baka ala
yanlardan pek fark yoktur. Bylece dnyay acele dolaan
adam, iini bitirdii zaman, anlar bakmndan balangtan
daha zengin deildir.
Grlen eylerin asl zenginlii ayrntlardadr. Gr
mek, ayrntlan dolamak, her birinin nnde bir sre dur
mak, sonra hepsini btnlkl bir bakla kavramaktr. Bu
ii acele hitirip baka bir ie koarak yeni batan balamay
hklar hecerehilir mi bilmem ama, kendi hesabma be
nim elimden gelmez.
Bir mzeyi yalnz bir kez dolarsanz ya da bir lkeden
turist olarak geerseniz, anlarn birbirine karmas, zihni
nizde izgilerin karmakark, bulank bir manzaradan ba
ka bir ey kalmamas nlenemez.
Benim anlayma gre yolculuk etmek, birka adm
atp durmak, ayn eyin baka bir grnne tekrar bak
mak demektir. ou kez gidip saa sola oturmakla, yzler
ce kilometre yol almaktan fazla ey grm olurum.
alayan alayan dolarsam, grdm hep ayn a
layandr. Ama, kayadan kayaya gidersem, ayn alayan gz
terimin nnde her an baka bir anlam alr. Grlm bir
eye tekrar dnersem, zerimde yeni grlen bir eyden faz.
la etki yapar. Btn sorun, deiik ve zengin bir yer semesi87
88
HANER DANSI
Stoa'clarn nasl bir ruh gcne sahip olduklarn her
kes bilir. Kin, kskanlk, korku, umutsuzluk gibi duygular
inceliyor ve usta bir arabacnn atlar idare etmesi gibi onla
rn dizginlerini smsk ellerinde tutuyorlard.
Houma giden ve ou kez iime yaram olan yargla
malardan biri de gemi ve gelecek hakkndaki dnceler
dir. "Biz ancak duruma katlanmak zorundayz," derler. "Ne
gemi, ne de gelecek bize dert olabilir, nk biri artk
mevcut deildir, teki ise henz mevcut deil."
Ne kadar doru! Durum ve gelecek ancak biz onlar d
ndmz zaman var olurlar; bunlar birer fikirdir, birer
olgu deil. . . Biz, zntlerimizi, kayglarmz yaratmak iin
az m zahmete gireriz? Bir cambaz grmtm. Bir yn
ha neri st ste koyarak korkun bir aa oluturuyor ve bu
nu a l n nn stnde denge halinde tutuyordu. Biz de znt
lerimizle kayglarmz hyle, ihtiyatsz hir sanat gibi birbi
ri stne yarak tarz. Bir dakika yerine bir saat tarz.
Bir saat yerine bir gn, on gn, aylarca, yllarca tarz. Baca
aryan biri, dn de, ok eskiden de ardn, yarn da
aryacan dnr. Btn yaam iin alar. Geri burada
bilgelik fazla bir ey yapamaz; nk insan isteiyle imdiki
ary dindiremez ama, bu yalnzca manevi bir acysa, insan
dn ve yarn dnmekten vazgetii anda bir eyi kal
maz.
Uyuyacak yerde yatanda kvranan ve korkun intikam
lar tasarlayan bu ihanet grm ik, gemii ve gelecei d
nmese kederinden eser kalr m? Bir baarszln can
evinden vurduu u hrsl adam, tekrar yaad bir gemi
ile yoktan var ettii bir gelecekten baka nereden alyor der89
. '?.
dm
Byle kendi kendilerine ikence edenlere demek iste
rim ki: Bugn dn; nce, dakikadan dakikaya devam
eden hayatn dn; her dakika, nceki dakikay kovalyor.
Yaadna gre, demek senin gibi yaamak mmknm.
Ama, gelecekten korkuyorum, diyorsun. Bilmediin bir ey
den sz ediyorsun. Olaylar hibir zaman beklediimiz gibi
kmaz. Bugnk zntne gelince, ok gl olduu iin
azalacandan emin olabilirsin. Her ey deiir, her ey ge
er. Bu dnce az m canmz skmtr, ne olur, bir kere
de bizi teselli etsin.
90
KONUMA SANATi
Bazen yolumuzun stnde gnete snan ve evine do
ru srklenen kadit haline gelmi bir insan grrz. Bitkinli
in son haddine gelmi bu bir aya ukurdan insan, ilkin bi
ze katlanlmaz bir dehet duygusu verir: "Bu insan art ne
diye yaar? Oysa hayat seviyor hala. Baksanza gnete s
nyor, lmek istemiyor." Dncemiz iin g bir yol. Mant
mz ou kez bu noktada aksar, sarslr, yolunu arr.
Bu tr bir manzaraya tank olduktan sonra, ihtiyatl ve
ekingen szlerle doru yolu bulmaya altm srada, gz
lerinde cehennem alevleriyle om azyla tip tip titreyen bir
dostu grdm karmda. At azn, yumdu gzn: "Bu
dnya zaten ktlk dolu," dedi. "Salkl olanlar bile hasta
lk, lm korkusuyla titriyorlar. Olanca gleriyle bunu d
nyor, dehet iinde yayorlar. u hastalara bakn bir:
lm istemeleri gerekmez mi? Ne mnasebet, tam tersine
ondan hucak hucak kayorlar. ektikleri aclara bir de
lm korkusu ekleniyor. Yaam byle bir yk haline gelmi
ken, insan nasl olur da lmden korkar, alacak ey, di
yorsunuz. Ama gryorsunuz ki, insan hem aclardan, hem
de lmden nefret edebiliyor. te hepimizin sonu byle ola
cak."
Syledikleri ona gerein ta kendisi gibi geliyordu. Ben
de istesem onun inandna inanabilirdim. Mutsuz olmak
zor bir ey deildir. G olan, mutlu olmaktr. Ama gtr
diye denemekten de kanacak deiliz ya! Tersine; "btn
gzel eyler g ele geer, n demi atalar.
Sahte bir gereklik yla gzlerimi kamatran bu ce
hennemi om azllktan saknmak iin neden mi yok? Ka
kez kendi kendime aresiz bir felakete uradm syleme91
92
KAYETLER
Sizin iin dilediim tek ey, her eyin ktye doru gitti
i dncesine kendinizi kaptrmamanzdr. "Bu para hrs,
bu zevk dknl, bu grev tanmazlk, genliin bu ks
tahl, bu grlmemi hrszlk ve cinayetler, hrslarn bu
yzszl, k ortasnda bahar havas getiren u mnase
betsiz mevsim." te insanlarn dnyas kadar eski bir teker
leme; bunlar yalnzca unu ifade eder: "Artk yirmi yamn
salam midesinden ve neesinden eser kalmad bende."
nsann yalnzca duyduklarn ifade etmesinden ibaret
kalsayd, bu azlara da katlanlrd, tpk hastalarn kaderi
ne katlandmz gibi. Ama, szlerin lsz bir gc vardr.
Derdi artrr, geniletir, onu her eyin stne bir manto gibi
rter. Bylece sonu, neden haline gelir. Nasl ki bir ocuk
da kendi eliyle aslan ya da ay klna soktuu kk arka
dandan mthi korkabilirse!
Bir adam, doutan kederli olduu iin evini bir trbe
gibi demeye kalkarsa, elbette ki kederi artar; nk etra
fndaki her ey ona ac ac derdini anmsatr. Dnceleri
miz iin de byledir. Canmz skkn olduu iin btn insan
lar kapkara, dnyann halini berbat grmeye balarsak, bu
dncemiz de bizi ayrca umutsuzlua gtrr; en zeki
adam da ou kez kendini en kolayca aldatandr. nk o
dncelerine mantkl bir eni ve sra vermesini bilir.
Asl kts u ki, bu hastalk bulacdr. Fikir koleras
gibi bir eydir. yle adamlar tanrm ki, nlerinde memurla
rn genellikle eskisinden daha namuslu ve daha alkan ol
duklar sylenemez. Tutkularnn esiri olanlar o kadar doal
bir konuma tarzna, yle dokunakl bir samimiyete sahiptir
ler ki, kar durmak mmkn deildir; bylece szlanmalar
93
94
ACIMAK
Hayat karartan, dert alayan bir iyilik vardr, adna pi
manlk derler. nsanln bana bela kesilmitir. Veremli sa
ylan zayflam bir adama hassas bir kadnn nasl hitap etti
ine hi dikkat ettiniz mi? Gzlerindeki ya, sesindeki titre
yi, sylenen szler, her ey, hayatndan umut kalmadn
ona aka anmsatr. Ama o hi kzmaz, kendi hastal gibi
bakalarnn merhametine de katlanr. Srekli byle olagel
mitir. Herkes onun kederine daha fazla keder katar; her
kes ona ayn eyleri tekrarlar: "Ah, sizi bu halde grdm
iin yreim szlyor, dorusu."
Daha mantkl insanlar vardr, szlerini kontrol altnda
tutarlar. Onlar da akl verirler: "Cesur olun, havalar dzelin
ce, bir eyiniz kalmaz." Ama syleyi tarz hi de bu szlerin
umutlu havasna uygun deildir. Hep o insan alatacak sz
lanmadr. Zaten ne kadar saklamaya alsanz, hasta fark
na varr. Kaamakl hir hak grr ve bu bak ona bir s
r laftan fazla ey anlatr.
Ne mi yapmal'! Kedere kaplmamal, umut kesmemeli
nsanlara ancak kendi umutlarn verebilirsiniz. Doaya g
venmeli, gelecei aydnlk grmeli, yaamn stn gelecei
ne inanmal. Bu sanldndan daha kolaydr, nk doal
dr. Yaayan her insan, yaamn stn geleceine inanr,
inanmasa hemen dp lrd. Yaamn bu gc size o za
vally abucak unutturur. te ona bu yaam gcn ala
malsnz. Gerekten ona fazla acmamalsnz Hissiz ve
kalpsiz olun, demiyorum. Ama neeli bir dostluk gsterin.
Bakalarnda acma duygusu uyandrmaktan kimse holan
maz. Bir hasta, merhametli bir adamn neesini sndrmedi
ini grrse yrei ferahlar, teselli bulur. Gven mkemmel
.
95
bir ilatr.
Din bizi zeh irlem i . nsanlarn zaaflarn, aclarn gzet
leyen papaz, bir vaaz vererek hastay br dnyaya gnder
mek iin frsat kollar. Bu lmcl konumalardan nefret
ederim. lm zerine deil, hayat zerine vaaz vermeli.
Korku deil, umut datmal. nsanln gerek serveti olan
neeyi yaymal. Byk bilgelerin srrdr bu, yarnn da
bu olacaktr. Tutkular kt eylerdir, kin kt eydir. Nee,
tutkular da, kini de ldrr. Ama, kederin asla soylu, g
zel, yararl bir ey olmadn hele bir kabul edelim.
96
BAKALARININ DERTLER
Ahlak, galiba La Rochefoucauld; "Her zaman bakala
rnn dertlerine katlanacak kadar gcmz vardr." derken
doru bir sz sylemiti. Ama bu, ancak yar yarya doru
dur. Asl unu da grmeliyiz: Her zaman kendi dertlerimize
katlanacak kadar gcmz vardr. Baka trl de olamaz.
Zorunluluk elini omzumuza koydu mu, ister istemez katlan
mak zorundayz. Ya leceiz, ya da elimizden geldiince ya
ayacaz. oumuz ikincisini seeriz. Yaamn hayran olu
nacak bir gc vardr.
rnein su basknna urayanlar, bu belaya katlanrlar.
Barp armaz, kaya binerler. Okullara ve baka genel
yerlere ylanlar ellerinden geldiince barnr, seve seve yi
yip uyurlar. Savaa girmi olanlar da ayn eyleri anlatrlar;
97
byk engellerdir.
Szn ksas, kendimizi hi dnmemeliyiz. Asl garibi
u ki, bakalar kendilerinden sz edince benim dikkatim
zerlerine evrilir. Birlikte i yapmak her zaman iyi bir ey
dir. Srf konumak, szlanmak, ikayet etmek iin birlikte
oturup konumak ise, dnyamzn byk afetlerinden biri
dir. stelik, insan yz son derece anlamldr. Olaylarn ba
na unutturduu birtakm kederleri iimde uyandrmay baa
rr. Biz ancak topluluk iinde, bakalaryla karlamak yo
luyla, azmzla, gzlerimizle, kalbimizle verdiimiz cevap
larla bencil oluruz. Bir ikayet, bin ikayete yol ar. Bir kor
ku bin korkuyu tahrik eder. Her koyunda btn sr koar.
O nedenle de, hassas yrekli olanlar, insanlardan biraz ka
arlar. Bunlar dostluun zerinde dnmesi gereken eyler
dir. nsanlarn szlerinden saknd iin yalnzl seven has
sas adama hemen bencil deyip karz. Bir dostun yznden
okunan hzn, ac kaygya katlanamamak, kat bir kalbin ka
nt deildir. Ve dertlilerle bir arada bulunmak isteyenlerin,
kendi dertlerine mi daha dkn olduklar, daha cesur mu,
yoksa daha kaytsz m olduklar kestirilemez. O a hlak a
ka yap m Bakalarnn dertleri kolay katlanlr ey deil
.
dir.
98
TESELL
100
YAGMUR ALTINDA
yola bir kez sapacak olsak, honut olmak iin pek mantkl
nedenler bulmakta gecikmeyiz. ou kez dikkat etmiimdir:
nsanlar mesleklerinden ikAyet ediyorlarsa, bunu dikkatsiz
lik yznden, biraz da nazik olmak iin yaparlar. Bal ol
duklar eylerden deil de, kendiliklerinden yaptklar ve or
taya kardklar eylerden konumaya davet ettiniz mi he
men blbl kesilirler; neeli birer blbl...
te hafif bir yamur yayor, sokaktasnz, emsiyenizi
ayorsunuz; bu kadar yeter. "Aman, bu yamurdan da illal
lah! " demekle ne geer elinize? .. Den su damlalar, bulut,
rzgAr, bu szlerin farknda bile olmaz. Neden, "Ah, ne ho
bir yamur!" demiyorsunuz? Evet, yamur bu szn de far
knda olmaz, doru. Ama size iyilii dokunur, btn vcudu
nuz snr. Bir nee annn byle hayrl etkileri vardr. Siz
de yamuru nezle olmadan atlatacak gc bulursunuz kendi
nizde.
nsanlar da yamur yerine koyun. Kolay m, diyeceksi
niz. Kolaydr, hem de yamur rneinde olduundan ok da
ha kolaydr. nk yamur, glmsemenizin farknda ol
maz ama, insanlar farknda olurlar. Salt taklit yoluyla da bu
glmseme onlarn kederini azaltr, daha az can skc olur
lar. Hem kendinizi dinleseniz onlar balamakta gecikmez
siniz. Marcus-Aurelius, her sabah derdi ki; "Bugn bir kibir
li, bir yalanc, bir huysuz, bir skc geveze ile karlaaca
m; byle olular cahilliklerindendir."
102
HEYECAN
104
EPKTETOS
"Yanl kany yok et, ktl de ortadan kaldrm
olursun." Epiktetos byle der. Bekledii madalyay elde ede
medii iin uykusu kaan adama gzel bir tavsiye... Bir erit
parasna bu kadar itibar deer mi? Onu gerek haliyle, ya
ni bir para ipekle bir para kk boyas olarak dnen,
zlmez. Epiktetos kusursuz rnek bulur; bu hayrl dost,
omzumuza dokunur: "Tiyatroda istediin ve layk olduunu
sandn yere oturamadn diye zlyorsun. Gel bak imdi,
oras bombo. Gel o nefis taa dokun, hatta istersen oraya
oturabilirsin de." Btn korkulara ve btn zorba dncele
re kar ila ayndr, doruca stne yrmeli ve ne olduu
nu grmelidir.
Epiktetos der ki: "Frtnadan korkuyorsun, sanki u kos
koca denizi yutacakmsn gib oysa seni bomaya bir f su
yeter." Kukusuz, dalgalarn o heybetli kaynamas gerek
tehlikeyle ilgili deildir. Kuduran denizin byk bir tehlike
oluturduunu d n rz Bu doru deildir, bu dalgalar
yer ekimine, met ve cezre, rzgara baml alkalanmalar
dr. Bunda kara bahtn bir suu yoktur. Bu grlt, bu hare
ket seni ldremez. nsan bir deniz kazasndan kurtulur da
sakin bir suda boulup gider. Asl sorun uradadr: Ban su
yun stnde kalacak m? Kusursuz denizcilerin baz uur
suz kayalklara yaklatklar zaman gzlerini kapayarak ge
minin iinde yzkoyun yattklarn iitmitim. Bylece sz
de, bir zamanlar iitilmi olan szler onlarn imdi lmne
neden oluyormu. Ayn kumsala vuran cesetleri bo inan le
hine birer kant oluyordu. Akllarna kayalar, akntlar, dal
galar, yani birbirine bal ve tam anlamyla aklanabilir g
lerden baka bir ey getirmeyenler, btn korkularndan ve
.
105
106
KENDN BL
108
SABIR
Trene bineceim zaman baz kimselerin "Ta saat bil
mem kata varacaksnz. Bu yolculuk ne kadar uzun ve can
skc!" dediklerini duyuyorum. Asl kts, bu syledikleri
ne inanrlar da.
Oysa baka bir gzle baksalar, bu tren yolculuunu en
byk zevklerden biri olarak grrlerdi. Biri bir panorama
icat etse, merkezi ufkun bitiminde oluan ember gibi bu pa
norama zerinde yer ve gk, durmadan yryen bir gr
nm halinde izlense, byle bir eyi herkes grmek isterdi.
Kaif, trenin sarsntsn ve yolculuun grltlerini de buna
eklese, icad daha da gzel grnrd.
Oysa bu gzel panorama trene biner binmez bedava ola
rak nmze serilir. Evet, bedava, nk siz yol parasn
dediniz. Vadiler, nehirler, dalar grmek iin para verdi
niz. Hayat, byle bedava zevklerle doludur. Ama biz bunun
deerini gereince bilmeyiz. Hemen her yere, her dilde lev
halar asmak gerek: "Gznz an, zevk aln."
Ama siz diyeceksiniz ki; "Ben seyirci deilim, yolcuyum.
nemli bir i iin olabildiince abuk falanca yerde olmam
gerek... Ben bunu dnyorum. Dakikalar ve tekerlein
devirlerini sayyorum. stasyonlarda durulara ve bagajlar
tembel tembel gtren memurlara lanet okuyorum. Ben ka
famda kendi bagajm, treni, zaman itip duruyorum. Siz bu
nun mantksz bir i olduunu sylyorsunuz, bense damar
larnda kan kaynayan bir insan iin bunu pek doal ve zo
runlu buluyorum."
Kukusuz, insann damarlarnda kannn kaynamas iyi
bir eydir ama, u yeryznde galip km olan hayvanlar
en fkeliler deildir, en mantkl olanlardr, tutkularn tam
109
110
HAKARET
Bir gramofon birdenbire size kfrler yadrmaya bala
sa, buna glersiniz. Huysuz, fakat sesi kmayan bir adam,
flcesini yattrmak iin bir gramofona, kfrler yadran
bir plak koysa, kimse bu kfrlerden alnmaz. Ama kfr,
bir insann azndan ksa, o anda gerekten dnld
n sanrz. Bizi aldatan konuma tarzdr, bir insan azndan
dncesizce km olan szlerin ortaya kard anlamdr.
Descartes, pek az okunan, ama en gzel yaptlarndan
birisi olan "des Passions"u, vcut makinemizin, biiminin ve
alkanlklarnn etkisiyle, dnceyi nasl kolayca atlattn
anlatmak iin yazmtr. nk biz gerekten kzdmz za
man fiziksel flcemize ok iyi uyan ve iddetleri yznden bi
ze kusursuz birer kant gibi grnen bir ey dnrz; son
ra kendi kendimize, pek hakl gibi grnen szler syleriz
ve roln baaryla oynayan bir aktre kapldmz gibi, bu
szlerin etkisi altnda kalrz. Bir bakas bizden grerek k
zacak ve cevap verecek olsa, ite ize bir facia! Yalnz u var
ki, bu dramda dnceler szleri hazrlayacak yerde, onla
rn ardndan gelir. Tiyatronun gerei uradadr ki, kiiler,
syledikleri szler zerinde dnmekten geri durmazlar.
Szler birer kehanet gibidir, bunlarn anlamlarn aratrr
lar.
yi geinilen bir evde, sabrszln etkisiyle dnlme
den sylenen szler ou kez gln bir etki yapar. Bu gelii
gzel szlere glmesini bilmek gerekir. Ama, insanlarn o
u, heyecanlarn bu otomatik almasndan habersizdirler,
her eyi aptalca ciddiye alrlar. Bylece, hayli diyebilecei
miz kinler doar. Kin besleyen adamn sakinliine hayra
nm. Bir hakim, ne dediini bilmeyecek kadar flceye kap111
lan bir tan dinlemez. Ama insa n iin iinde ise, kendi ak
lndan geenlere inanr, her eye inanr. En hayret verici ha
talarmzdan biri, fkenin uzun zaman gizli kalm bir dn
ceyi ortaya karmasn beklemektir. Bu binde bir bile do
ru deildir, bir insann dncesini sylemesi iin kendini
tam olarak denetlemesi gerekir. Bu aktr, ama gerei size
unutturur; "Kzlla Kara"da papaz Pirard bunu tahmin eder.
"Ben abuk kzan bir adamm," der. Birbirimize darlabili
riz. Saflk bundan ileri gidemez. Nasl? Demek, fkem bir
gramofon olayndan ibaret, yani salt bir vcut aksaklndan
ileri geliyor, ben de bunu biliyorum, u halde bu facia akt
rn tam sze balad anda slklamak iin daha ne bekli
yorum?
112
NEE
Bir ahlak kitab yazacak olsam, neeyi grevlerin bana
geirirdim. Kat bir din, bize kaderin byk ve gzel bir ey
olduunu ve akll adamn kendi mezarn kazarak lm d
nmesi gerektiini retmi. On yandayken Grande Trap
pe manastrn ziyaret etmitim; rahiplerin her gn azar
azar kazdklar mezarlar ve llerin, dirilere ders olsun di
ye iinde bir hafta bekletildii oday grdm. O korkun
manzaralar ve o cenaze kokusu uzun zaman aklm kurcala
d. Ama onlar kantlamak iin gereinden fazla aba harca
mlardr. Katolik dininden ne zaman ve neden ktm
tam olarak syleyemeyeceim. Ama, daha o gn, "Hayatn
gerek srr bu olamaz" demitim iimden. O alamakl ra
hiplere kar btn benliim ayaklanyordu. Bir hastalktan
kaar gibi dinlerden katm.
Ama, izi zerimde hAlA duruyor. Hepimizin zerinde
izi vardr. Kolayca ve en nemsiz nedenler yznden ala
yp szlanrz. Bamz gerekten skntya girse, bunu herke
se yaymay grev sayarz. Bu konuda kilise kokan yanl d
nceler egemendir. yi alamasn bilen bir adamn her e
yi balanr. Onun iin, gidip bakn, mezarlar zerinde ne
korkun trajediler oynanyor. Konuan kii zntden bit
kin bir haldedir, szckler boaznda dmlenir. Eskiler ol
sa, bu halimize acrlard: "Nasl?" derlerdi. "Demek bu
adam, bir rehber deil, yalnzca bir trajedi aktrym, bir
keder ve lm hocasym." Ya o vahi Dies rae duas hak
knda ne dnrd? yle sanyorum ki, bu ilahiyi trajedi
ler arasna atard. "nk," derdi, "ancak zntl olduum
zamanlarda zc eyler seyredebilirim. O zaman bu benim
iin normal bir ders olur. Ama, gerek bir acya uradm
113
114
ZHN SAGLII
Dn, kafalarna bir eyler takm deliler hakknda bir
makale okuyordum; o tr deliler ki, olaylara hep ayn a
dan baka baka, kendilerine zulmedildii kansna varr, ok
gemeden tmarhanelik deli olurlar. Beni zntl dnce
lere iten bu yaz (bir deliyi dnmek insana ne kadar zn
t verir), bir zamanlar iitmi olduum ok gzel bir cevab
anmsatt. Bilge adamn nnde yar deli birinden sz edi
yorlarm, stelik hep ayaklar da rm bl.l delinin. Bunu
renen bilge adam, "Kan dolamnda aksama, fikir dola
mnda aksama !" demi. zerinde dnlmeye deer bir
SZ.
115
116
STE VG
Descartes, "sevgi duygusu salk iin yararldr, kinse za
rarldr," der. Bilinen bir dnce, ama pek de benimsenme
mi. Daha dorusu, buna inanan kiilerin says az. Descar
tes, Homeros ya da ncil gibi, alaylarn eriemeyecei bir
kimlie sahip olmasa, bu dnceye glerlerdi. Oysa insan
lar, kinle yaptklar eyleri sevgiyle yapmaya balasalar; in
sanlar, eylemler ve yaptlar arasnda hep sevilmeye layk ve
gzel olanlar seseler, bu kk bir ilerleme olmazd. Kt
olan azaltmak iin de en gl are yine budur. Ksacas,
kt mzii slklamaktansa, iyi mzii alklamak daha iyi,
daha doru, daha etkilidir. Neden mi? nk sevgi, fizyolo
ji asndan gl, kin ise ayn adan zayftr. Ama, tutkulu
kiiler, tutku hakknda yazlanlarn tek kelimesine inanmaz
lar.
Nedenlere giderek, anlamaya almalyz; bu nedenleri
de Descartes'da buluyorum. ilk sevgimiz, en eski sevgimiz
hangisidir?" der. Tabii o gda dolu kan, o temiz hava, o tatl
scaklk, ksacas bebei byten eylerin hepsi deil midir?
Biz o sevgi dilini ilk yllarda renmiizdir. O dil k temiz
st bulan hayati organlarmzn hareketi, bkl, o tatl
uyumuyla ifadesini bulur! Tpk ilk hoa giden hareketimi
zin, itah ac orbaya evet diyen ba iareti oluu gibi...
ok scak bir orbaya ocuun bann ve btn vcudunun
nasl hayr dediine de dikkat edin. Tpk onun gibi, mide,
kalp, btn vcut, bize zarar verebilecek gdalara hayr der
ler ve nefret, tiksinme ve dmanln en gl ve en eski
ifadesi olan bu bulant duygusuyla dar atarlar. Onun iin
dir k Homeros tarz bir ksalk ve yalnlkla Descartes der
ki: "Her insanda kin duygusu hazm gletirir."
117
DOSTLUK
Dostlukta esiz hazlar vardr. Hazzn bulac oluuna
dikkat edilirse, bunu anlamak g olmaz. Benim varlm,
dostuma bir parack gerek haz verecek olursa, bu hazz
grmekten ben de haz duyarm. Bylece herkesin verdii
haz hazineleri serbest braklm olur. Her ikisi de; "Bende
meer, kullanmadm ne mutluluklar gizliymi," der.
Hazzn, mutluluun kayna iimizdedir, kabul. Kendile
rinden ve her eyden honutsuz insanlarn, glmek iin
birbirlerini gdklamalann grmek kadar hazin bir ey olur
mu? Ama, unu da sylemeli ki, honut insan, ok geme
den honut olduunu unutur. Bir sre sonra sevinci uyuur,
zamanla bir tr sersemlie, kaytszla varr. duygularn
d hareketlere gereksinimi vardr. . . Bir zorha, iktidara say
g gst ermeyi renmek iin beni hapsedecek olsa, her gn
kendi kendime glmeyi bir salk kural olarak uygulardm.
Ayaklarm gibi sevincime de idman yaptrrdm.
te size bir demet kuru dal. Grnte toprak kadar
hareketsiz eyler, orada brakacak olsanz, onlar da topraa
karp toprak olacak. Oysa onlarda gneten aldklar gizli
bir scaklk var. En kk bir alevi yaklatrdnz m, hemen
ate alrlar. Yalnzca kapy sarsp hapistekini uyandrmak
gerekir.
Sevinci uyandrmak iin de byle bir abaya gereksinim
vardr. Kk ocuk, ilk kez g ld zaman, gl hibir
ey ifade etmez, mutlu olduu iin glmez; daha dorusu,
gld iin m utl u d u r diyeceim geliyor. Glmekten zevk
duyar, tpk karnn doyurmaktan d uyduu gibi; a ma nce
karnnn doymas g..nkir. Yalnz glmek iin deil, daha
baka eyler iin de th 11111 y d r. Ne d n d mz ,
118
119
KARA RSIZLIK
Descartes der ki; "Kararszlk ne byk felakettir!" Bu
nu birka kez sylemitir ama, hi aklamamtr. nsan do
as hakknda bundan daha doru bir dnce bilmiyorum.
Bu dnce btn tutkularmz, onlarn btn ksr hareket
lerini aklar. Kumar oyunlarnn o kadar hoa gidii, karar
verme gcmz ortaya karmasndadr. Kumarda b t
nyle eit eyler arasndan semek gereklidir. Sonradan pi
manlk duymayz, nk pimanlk duymamz iin neden
yoktur. "Ah, bir bilseniz!" diyemeyiz, nk bilmemize ola
nak yoktur. Kumarn can skntsna kar tek are oluuna
121
GRG
122
123
NDEKLER
5
7
9
11
13
15
17
19
21
23
25
27
29
31
33
35
37
39
41
42
45
47
49
51
53
55
57
59
125
..
...
...
..
....
..
..
..
..
.........
.............
..
...
..
....
..
126
...
..
..
..
....
..
...
..
....
....
..
..
..
..
..
...
...
..
...
.....
..
....
......
..