Anda di halaman 1dari 21
Islam Arostimoicn Dergisi, Say 8, 2002. 101-121 Cemaat-i Teblig, Dogusu ve Kendisine Yoneltilen Elestiriler Fikret Efe* The Jama‘ah al-Tabligh: Emergence and Critical Responses This study introduces the Jama‘ah al-Tabligh (Organization of the Call), which was founded at the beginning of the twentieth century in India, conducting activities in over a hundred countries, along with its founder Muhammad Ilyas; it also examines the criticisms directed at both the founder. and the organization. The criticisms directed at the Jama‘ah al-Tabligh are criticisms that have been directed at all Islamic movements in the modern age. Such criticisms tend to be in areas of the organization's understanding of the religion, their method of invitation to the religion, and their politics. Criticisms directed at the Jama‘ah al-Tabligh in the areas of understanding and practicing the religion are made, for the most part, by Biralwis and Salafis/Wahhabis, while criticisms concerning the method invitation and education are made, for the most part, by religious scholars. Although the group has many followers in the Indian subcontinent, itis difficult to obtain accurate information about it. The organization has become the focus of conflict, being born in an arena of religious conflict. It is rather different from its contemporaries in the way methods of education it employs with members of the public educating each other and interacting with one another. Giris Bu caligsmanin konusu, Hindistan’da dogup gelisen, giiniimiizde diin- yanin bir cok bélgesinde faaliyetlerini surdirdugi halde, hakkinda cok az arastirma yapilan Cemaat-i Teblig'i tanitmak ve bu harekete yénelti- len elestirileri degerlendirmektir. islam diinyasmn bityiik dint hareket- lerinden biti olmasma ragmen, hentiz Tiirkce’de hakkinda kapsamlhi bir * Dr Fikret Efe. © ISAM Istonbu: 2002 Islam Aragtirmolori Dergisi arastirma bulunmayan CemAat-i Teblig, yiizden fazla iilkede faaliyet g6s- termektedir.! Hindistan, Pakistan ve Banglades gibi Giiney Asya Ulkele- rinde bu hareket yetkilileri tarafindan diizenlenen yilhk toplantilarina mil- yonlarca insan katilmaktadir.? Caligmamuzin Ceméaat-i Teblig'in dogusuna dair béliimiinde hem bu hareketin mensuplari tarafindan kaleme alinan metinlerden hem de ha- reketi sosyolojik ve tarihi acidan inceleyen akademik arastirmalardan istifade edilmistir. Cemaat-i Teblig’in faaliyet tarz ve diger gruplarin ken- disine yénelttigi elestiriler hakkindaki en énemli kaynagi ise Pakistan (1988-92), Hindistan (1990), Dagistan (1999), Tiirkiye (1992, 2002) ve Birlesik Arap Emirlikleri‘nde (2003) yaptgimiz gézlem ve miilakat- larimiz olusturmaktadir. A. Tarihi Arka Plan Hind alt kitasinin Britanya imparatorlugu tarafindan isgali, Hind Mus- limanlan tarafindan yalniz bagimsizliklarint degil, ayn zamanda dini ve kiiltiirel kimliklerinin de tehdit altinda oldugu seklinde algilanmisti.> Hindistanin sémiirgelestirilmesinin 1858’de Kralice Viktorya’nin Hindis- tan imparatoricesi ilan edilmesi ile baslayan yeni safhasinda miisliiman- lann din? yagamlarini yok etmeye yénelik birtakim yeni politikalan dev- reye soktugu anlasilmaktadir.4 Nitekim bu yeni dénemde Ingilizler Mus- limanlarla Hindular arasindaki diigmanhgi daha fazla koriiklemis, miras hukukunda cesitli degisiklikler yaparak yeni kanunlarla herkese istedik- leri dini secme hiirriyeti vermenin otesinde, bir Miisliimanin irtidat etme- si ve Huristiyanhga gecmesi durumunda miras hakkinin baki kalacagt maddesini igeren bir kanun cikarmistir. Batilt diigiince ve hayat tarzinin giderek artan ve derinlesen etkisine, Arya Simag, Sedhi, Senkhten gibi fanatik Hindu gruplannin baskilar da eklenince, Miisliimanlar arasinda 1 Cemaatin yillik genel toplantilanna 90°dan fazla tilkeden insan katilmaktadir. Asiaweek, 31 ‘Agustos 1999; M. Manazir Ahsan, *Cemaat-i Teblig”, D/A, Vil, 293-294. 2 www.CNN.com Home Page, 20.01.2002; BBC News Soitth Asia, 29 Ocak 2000. Cemaatin yalnizca Banglades'teki yillk toplantismna iki milyon insan istirak etmektedir, Ancak Auwal’in da ifade ettigi gibi, bu toplantilara katilanlarin hepsi cemaatin tiyesi degildir. bkz. Mohammad Auwal, http://www. |views.com/sctipts/articles/stories/default.cfm?ID, 21. 01. 2002. 3. bkz. Azmi Ozcan, Pan-Islamlzm Osmantt Devieti Hindistan Mitslimaniant ve Ingiltere (1877- 1924), TDV Yayinlan, Ankara 1997, s. 22 4 Hakki Dursun Yildiz, Dogustan Gtindimiize Biiyitk Islam Tarihi, IX, Gag Yayinlan, istanbul 1988, s, 520; XIll, 8. 610. 108 Cemaat-i Tebli§, Dogusu ve Kendisine Yoneltilen Elestiriler islami kimlikten uzaklagma ve hatta irtidat hadiseleri gériilmeye baslandi.5 XX. ylizyilin baglarinda en yiiksek seviyesine ulasan bu siirecin neticesi olarak Birzade’ye gére dért-bes yiiz bin kisi irtidat etmig ve bir daha islam'a geri dénmemistir.® irtidat hareketleri Szellikle dini egitimin, da- vet calismalannin ihmal edildigi ve Hindu érf ve adetlerinin yaygin ola- rak uygulandigi yérelerde gériilmekteydi.” Bu yerlerden biri de Muham- med ilyas'in davet hareketini baslatacagi Mevat't.. Hind miisliimanlanint ayn dénemde derinden etkileyen ikinci biydk gelisme ise Osmanh Devleti‘nin I. Diinya Savast ile birlikte hizla yikilma siirecine girmesi ve nihayetinde hilafetin kaldirilmasi olmustur. Osmanh Devleti’ni islam'in hamisi géren Hint Miisliimanlan, Osmanl topraklari- nin Batil giicler tarafindan isgal edilmesine biiyiik tepki géstermis ve Aralik 1918'de tinlii hilafet hareketini baslatmslardir.® Hilafetin ilga edil- mesi Hindistan’da bityiik tepkilere ve calkantilara yol agmis,° Hindis- tan’daki cesitli dini cemiyetler, siyasi partiler, egitim kurumlart yardim toplamak ve sémiirge giicleriyle her tiirlii alakay: kesip pasif direnis su- retiyle Osmanh’ya desteklerini siirdiirmiislerdir. Hint ulemasi arasinda Diyobendi medresesi alimleri!° ve bu arada Cemaat-i Teblig'in kurucusu Muhammed Ilyas Kandehlevi bu protesto hareketlerine ilk miispet cevap verenler arasindadir. Muhammed ilyas kendisini takip edenlere sémitr- geci ingilizler ile tamamen iliskilerini kesip boykot yapmalarint tavsiye etmistir.!! Miisliimanlanin Bati'ya karst gerek islam diinyasi capinda ge- rekse Hindistan’da maglubiyetleri, diger cografyalarda oldugu gibi, Hind miisliinalart arasinda da yeni arayislan giindeme getirmistir. Bu arayis- lar egitim yoluyla miisliiman topluluklan islah etmeyi hedefleyen kurum 5 Abdiilhahk Birzade, es-Seyh Muhammed Ilyas ed-Dihleut: Hayatuhu ve menhecuhu daveti ve't-teblig, Mektebetii'-Adab, Kahire 1990, s. 141 Agy. 7M. Eyydb Kadiri, Cemaati Teblig or Os ka Tarihi Caize, Lahor, ty., s. 78- Birzade, a.g.e., 8. 153. 8 — Hareketin gayesi Osmanh toprak bittiinliigiind korumak ve mukaddes yerlerin Osmank hima- yesinde kalmasini temin etmeye yonelikti, Hindistan hiikiimetinin resmi tarihgisi Sir Theodore Morison bu konuda sunlan yazmaktadir: “Turkiye lehine cok ciddi bir kamuoyu olustu. Pesaver'den Argot’a kadar biitiin miislimanlar bu konu tizerine yogunlasmislat. Evlerine ka- panmis kadinlar bunun icin gbzyast dékiiyorlar (...) Daha dnce bu tlit meselelere hig ilgi duy~ mayanlar bile simdi dilekceler, toplantilar ve gésterilerle duygulann dile getiriyorlar. Artk bu konu burada her seyin éntine gecti, bagka hicbir sey konusulmuyor ve diigtiniilmiiyor.” Azmi Ozcan, a.g.e., $. 238, (NC, LXXXVI, 1919, 116'ye atfen) 9 Age, 8. 248. 10 Azmi Ozcan, a.g.e.,s. 100, 138. 11 Abdulhaltk Birzéde, a.g.e.,8. 141 o ; Abdiilhalik 103 islam ragtiemalari Dergist ve hareketlerin dogmasina yol acmis ve séz konusu gelismenin bir par- casi olarak XX. asrin ilk ceyreginde islam dimyasinin bircok yerinde da- vet ve teblig amach miiesseseler kurulmustur. O tarihlerde sadece Hin- distan’da bu miiesseselerin sayist yirmi dokuzu buluyordu.'? Ecmir'de Enciimen-i Hamiyi islam, Haydarabad'da Enciimen-i Teblig-i islam, Kanpur'da Medrese-i tlahiyat, Pencap’ta Enciimen-i isa‘at ve Ta‘lim, Del- hi'de Enciimen-i Teblig-i Islam bu tur miiesseselerin nde gelenleri ara- sinda sayilabilir. Bu kabil hareketler islam’: misliimanlara benimsetmeyi ve 6gretmeyi programlannin bir parcasi olarak benimsemekle birlikte, '> Muhammed ilyas’in énderlik ettigi Cemaat-i Teblig, kitlesel bir tslami irgad ve teblig anlayisin faaliyetlerinin yegane hedefi yapmakla, Hindistan’daki diger hareketlerden ayrilmaktadt. B. Kandehlevi ve Teblig Hareketinin Dogusu Muhammed ilyas Kandehtevi islam diinyasinin XX. yiizyildaki en biyiik hareketlerinden birisinin temellerini atmasina ragmen, ayni dé- nemde ortaya cikan diger hareketlerin Snderlerine nisbetle hakkinda cok az caligsma yapilmis bir sahsiyettir. Muhammed ilyas 1885 yilinda bu- giinkii Utar Prades eyaletinin Kandehle sehrinde taninmus bir ailenin ¢o- cugu olarak diinyaya geldi. Babasi Mevlana Ismail (6. 1917) ve biiyiik abisi Muhammed, Delhi Nizamuddin Medresesi’nde miidenisti. ilk ders- lerini kiigtik agabeyi Yahya’dan aldi ve Kur'an’i ezberledi. 1896 yilinda égrenim gdrmek tizere Gangoh’a gitti. Esref Ali Tehanevi gibi Alimlerin meclislerinde bulundu. Gangoh’ta yaklasik dokuz yil siiren tahsili sira- sinda Resid Ahmed Gangohi ile tanisti ve onun tasavvufi kisiliginden etkilendi. Bu etkinin hayati boyunca devam ettigi ve daha sonra kuracagi davet harcketinin temellerini olusturdugu kaydedilmektedir. '* Gangohi'ye intisap eden Muhammed ilyas, onun vefatindan (1905) sonra bir siire miinzevi hayat yasadi. Daha sonra Delhi'ye giderek Halil Ahmed Seha- renpari’ye intisap etti ve seyr u siilikunu tamamladi.'> 1904-1908 yillan arasinda Seharenpir'da bulunan Muhammed il- yas Mezhirii'l-Ulm Medresesi’nde egitimine devam etti. Ardindan Sey- hii'l-Hind olarak taninan Mevlanaé Mahmud Hasan’in Diyobend’deki 12. Mustafa Cagnci, “Davet”, DIA, IX, s. 18. 13 Agu. 14. M. Eyydb Kadiri, a.g.e., s. 88-89. 15 Ages. 89 104 Cemoat-i Tebli§, Dogugu ve Kendisine Yéneltilen Elestiriler medresesinde hadis derslerini takip etti. Muhammed Ilyas'in Diyobendi hareketinin'® bir miiessesesinde egitim gérmiig olmasi, Cemaat-i Teb- lig'in bu hareketin bir alt kolu oldugu yahut ondan neset ettigi hakkin- daki gériislerin baghca dayanaklan arasindadir.'? Hocas! Mahmud Ha- san’a Ingilizlere karst cihad edecegine dair séz veren Muhammed flyas!® 1910'da Mezahirii'l-Uliim Medresesi'nde ders vermeye basladi. 1914°te Halil Ahmed Seharenpaii ile birlikte hacca gitti ve ertesi yil medresedeki gérevine yeniden basladi. Babasi ve agabeylerinin vefatlarinin ardindan Delhi ve cevresinin ileri gelen bazt dindar insanlarinin israrlt talepleri iizerine, babasi ve agabeyinin Delhi’deki Nizamuddin Tiirbesi yakininda miiderrislik yapugi medresede ders okutmaya baslayarak, klasik islami ilimlerin bircok dalnda egitim verdi.!? Bu medresedeki 6grencilerinin bir kismt ashinda halki miisliiman olmasina ragmen, Hint drf ve Adetlerinin yaygin olarak uygulandigi Mevat’tandi. Delhi’nin giineyinde bir yerle- sim merkezi olan Mevat, Muhammed ilyas’in miicadelesinde énemli bir yere sahiptir. O déneme ait kaynaklar Mevatlilarin sadece ismen mils man olduklanini, birgok Hindu gelenegini uyguladiklarimi, Hindu bay- ramlarint kutladiklanini, gocuklarina Hindu isimleri verdiklerini ve pek azinin kelime-i gehadeti bildigini kaydetmektedir.2° Muhammed Ilyas da bir konugmasinda Mevathlarin “putlara tapan eski miigriklerden daha kétii durumda” oldugunu vurgulamusur.?! Mevat'ta babasinin baslatugi irsad faaliyetlerinin Muhammed ilyas tarafindan gelistirilerek siirdiirtilmesi, Cemat-i Teblig hareketinin ilk adimlant olarak nitelenebilir. Muhammed flyas’in bu caligmalani 1. Diinya Savas déneminde Hindistan’da Hilafet hareketinin basanisizlikla sonuc- lanmasi ve ingilizlerin savas zamani verdikleri vaatlerinin bos ¢ikmast neticesinde ok sayida Musliimanin siyasi ve silahh eylemlerden vazgecip, 16 Barbara Metcalf, Islam and Women the Case of the Tablighi Jamaat, www.webonthenet.com/ Articles/ Jamaat.him. 17. Diyobendi ekolii hakkinda ayrinuh bilgi igin bkz, Barbara Metcalf, Islamic Revival in British India: Deoband, 1860-1900, Princeton UP, Princeton 1982); a.mlf., Perfecting Women: Mau lana Ashraf ‘Ali Thanawi's Bihishti Zewar, University of California Press, Berkeley 1991 Azini Ozcan, “Dariluliim”, DIAVUL, 8. 554. 18. Seyyid Ebii'l-Hasen Ali en-Nedvi (Ca’ni) (b), Mevlana Muhammed Ilyas or On ki Dini Da'vet, Mektebet Furkan, Delhi, ts., 5. 16. 19 Abdiilhalik Birzade, a.g.e., 8. 120. 20 Vahiditddin Han, Meviana Muhammed Ilyas or On ki Dint Tahrik, Lahor, t8., 8. 11. P. W. Powlelt, Alwar Gazeteer, 1870'ten naklen, 21M. Manziir Nu‘mani, Melfazat-« Hadret-i Mevlana Muhammed ityas, Idare-i Nesriyat-l stam, Lahot, ts., 8.143 105 Islom Aragtrmalon Dergisi fert ve toplumu egitmek suretiyle yeniden yapilanmay canlandiracak gonilli kuruluslann tegkiline yéneldigi bir dénemde gerceklegmistir. Muhammed flyas’in bu dénemdeki hedefinin cok sayida medrese acarak halka islam’: 6gretmek oldugu anlasilmaktadir. Ancak Mevatlilar okulun, egitimin ve hatta dinin énemini anlayamayacak kadar cahildi- ler. Muhammed Ilyas'in uzun ve yorucu konusma ve ziyaretlerinden sonra nihayet Mevatlilar kéylerinde dini okullar agmaya razi oldu. Medrese kurma caligmalan biiyiik bir hizla basladt ve birkag yil sonra saytlart iki yiiz elliyi ast. Bu medreselerde istihdam edilen hocalarin birgogunun maagini bizzat Muhammed ilyas temin ediyordu.2? Medreselerin faali- yete gecmeleri suretiyle Miisliimanlarin iginde bulunduklan cehaletten kurtulmalan amaclaniyordu. Fertlerin egitimi toplumun déntisimiinit gerceklestirecekti. Ancak Muhammed ilyas, bir miiddet sonra acugi okul- larin yeterli sosyal ve dini degisimi gerceklestiremeyeceginin farkina vardi. Zira okullar sadece gen¢ nesillere yénelikti, toplum ise her yastan ve kesimden erkek ve kadindan olusmaktaydi. Ustelik toplumun yetiskin kesimi Oncelikli olarak dinin emir ve yasaklarindan sorumluydu. Halbu- ki bityiik cogunlugu egitimden ve dini bir hayattan uzak olan bu kesim yerine, cok geng yastakiler medreselerde egitiliyordu. Muhammed Ilyas’in bu dénemde dinin siradan halk tarafindan dgrenilmedikce dini ve sosyal alanlarda istenilen islahau. yapmanin imkAnsiz oldugu disuincesini ge- listirmeye basladigt anlagitmaktadir. 1925 yilinda ikinci hac yolculuguna cikan Muhammed ilyas, mem- leketine déndiikten sonra kapsamli bir irsad faaliyetine basladi. Bu hac yolculugu Cemaat-i Tebli@‘in tarihindeki en énemli déniim noktalarin- dan birini teskil etmektedir. Hac esnasinda gérdagii bir riiyay: émiir boyu tebligle emrolundugunun igareti olarak kabul eden?> Muhammed Ilyas hac seferinden déniince itk kez gest (teblig gezileri) yapmaya basladi. Bu gezilerinde kargilatigi ve kendilerine islim’t anlatugi miislimanlardan baskalarina dinin temel kural ve égretilerini anlatmalannt istiyordu. Bu cagriya sadece birkac kisinin uydugu ve bu kisilerin de biyiik bir gekin- genlik icinde kendilerinden istenen bu vazifeyi yapuklart kaydedilmek- tedir. Zira dini anlatmak, yalnizca islam Alimi olarak kabul edilen kisile- rin vazifesi olarak kabul ediliyordu. 22. Seyyid Ebii'l-Hasen Ali Nedvi, a.g.e., s. 78, 23 A.g.e., S. 82. 106 Cemoot-i Tabhi, Dagugu ve Kendisine Yoneltilen Elestiriler Cemaat-i Teblig'in kurulus safhast 1926’daki yukarida zikredilen hac yolculugu sonrast gestlerle baslayip 1934’te Nah sehrindeki toplantrya kadar siren sekiz yillik bir zaman dilimini kapsamaktadir, 1932 yilina kadar irsad ve vaaz faaliyetlerini stirdiiren Muhammed ilyas, Hindis- tan'm, 6zellikle de Utar Pradeg'in muhtelif bélgelerine teblig gruplan gén- derdi. Onun davet usuliinii benimseyen 107 kisi ile 2 Agustos 1934 ta- rihinde Nih sehrinde toplandi. Bu toplantida Muhammed ilyas'in bas- kanhginda bir araya gelen bes kisilik bir komisyon hareketin esaslarmi belitleyen kararlar aldi. Toplanuda alinan kararlar Cemaat-i Teblig’in or- taya cikma sebebini, amag ve égretisini géstermesi bakimindan énemli- dir. $6z konusu kararlar cergevesinde harekete mensup kisilerin uymasi gereken kurallar da tespit edilmistir. Bu kurallarin iginde namaz kilmak ve temizlige riayet etmek gibi her miisliimanin miikellef oldugu emirlerin yant sira, Miisliimanlara ait bir kilik ve kiyafet iginde olmak, gaynimiis- limlerin bayramlarint kutlamayi reddetmek ve cocuklara dini egitim ve terbiyeden dnce diinyevi bilgilerin dgretilmemesi gibi Hind muslimanta- rintn o dénemde yagadiklan problemlere karst gelistitilmig ilkeler de var- ci. Dine davet ve tebligin yalnizca Islam limlerinin gérevi olmadigi, bi- lakis her miisliimanin gérevi oldugu karan bu toplantida alinan kararla- nn arasinda en dikkat ¢ekicilerinden biridir. Kararlarin komisyon iiyele- tince imzalanmastyla birlikte Cemdat-i Teblig kurulmus oldu24 ve Mu- hammed Ilyas'in Nizamiiddin Evliya’daki medresesi cemaatin ana mer- kezi haline geldi.25 Nah'taki toplantida alinan bu kararlar hareketin égretisinin genel cer- cevesini cizmekle birlikte, Muhammed Ilyas’in 1938 yilindaki son hac yolculugunun akabinde mezkur kararlar yeniden degerlendirilerek bun- larin arasinda Cemaat-i Teblig’in caligmalanni belirleyen alti prensip benimsendi. Cemaat adina faaliyet gésteren davetciler halen bu prensip- ler gergevesinde faaliyetlerini stirdiirmektedir. Alu sifat ya da nokta diye isimlendirilen bu esaslar kelime-i tevhid, namaz, ilim ve zikrullah, ik- ram-1 miisliimin ve ihtiram-1 mislimin, ihlas-1 niyyet ve tefrig-i vakt ola- rak siralamr. Bu alu esasin ilk ikisi ayn zamanda islam’in bes sartindan ilk ikisidir. ilim ve zikrullah, ilim ve zikir faaliyetlerinin biribirini tamam- ladigi ve her ikisine mutlaka giiniin bir kismunin tahsis edilmesi gerektigi diigiincesini ifade eder. ikram-1 miislimin ve ihtiram-1 mislimin hem bir 24 M. Eyyab Kaditi, a.g.e.,s. 93. 25. Khurshid Ahmad, “The Nature of Islamic Da'wah", international Seminar on Islamic Thought, Bahrain, 22-25 February 1985, s.7 107 islam Aragtirmolan Dergisi miisliiman hem de bir davetci olarak miisliimanlara karsi saygili ve yu- musak olma prensibidir. thlas-1 niyyet, biitiin davranislann Allah nizasi icin olmasi gerektigini anlaur. Tefrig-i vakt ise teblig caligmalan icin kar- silk beklemeden kiginin hayatindan bir béliimiinii ayumast ilkesini ifa- de etmektedir. Ahsan'a gére bu alti esasa bir yedincisi eklenmektedir.?° Yedinci esas gereksiz veya yasaklanmig konugma ve davranislar terket- mektir (terk-i malaya'ni). Bu madde manevi temizlenmeye ve hedefe cabuk ve giivenli ulasabilmek icin tedbir mahiyetinde goriilmektedir.2” Gerek s6z konusu kararlar alindigi srada gerekse halihazirda Cemaat-i Teblig, mensuplan bu alt: prensibin ilk ikisi haricinde kalan unsurlannin islam'in temel esasi oldugu iddiasinda bulunmamuslardir. Onlara gore ilk iki unsur diger dért unsurun destegiyle uygulaninca bir miisliimanin hayatinda daha cabuk ve miikemmel bir degisim meydana getirdigi gibi, dini gérevierin yerine getirilmesinde de yardimet olmaktadur. Ceméaat-i Teblig'in kurulusunun ve gelistirdigi ilkelerin islam diinyasi ve ézellikle Hindistan'daki islami hareketlere paralel bir gelisme neticesi oldugu sdylenebilir. Nitekim Metcalf’a gére teskilatlanmasim 1934 yilin- da tamamlamasi, CemAat-i Teblig’in hilafet hareketinin bir parcast olarak ortaya ciktugini géstermektedir.?° Ortaya ciktig1 dénemden itibaren Ceméat-i Teblig, Hindistan‘in bir cok yéresinde hizla taraftar bulmaya baslamustir. 194 1"de Nah'ta dizen- Jenen ve Muhammed ilyas'in konusmact olarak istirak ettigi mitinge yi mi beg bin kiginin katlmig olmasi, bu hizh yayiligin en énemli gésterge- lerindendir. Nah’taki bu tarihi toplanuda ilk kez oradaki halk arasinda Muhammed Ilyas tarafindan secilen bir grup insan teblig calismast icin Kandehle’ye gnderildi. Bu grup Teblig Cemaatinin ilk dai grubuydu. Hindistan miislimanlarinin kurdugu en énemli miiesseselerden biri olan Nedveti’l-Ulema ile ayni dénemde baslayan diyalog, her iki hare- ket arasinda yakinlasmay beraberinde getirmistir. Bu yakinlasmanin bir neticesi olarak Muhammed ilyas 1943’te Nedvetii'l-Ulema’nin merkezi Lucknow’a gitmig ve orada konusmalar yapmistr. Nedvetii'l-Ulema’nin lideri Nedvi, Muhammed ilyas’mn iyi bir konugmaci olmadigint hatta ba- zen kekeledigini ve akici Konusamadigint kaydetmektedir. Nedvi'ye gére 26M, Manazir Ahsan, a.g.m., VI, 294. 21 Muhammed tlyas, a.g.e., 5. 51 28 Barbara Metcall, a.9.u. 108 Cemoat-1 Teblij, Dogusu ve Hendisine Voneltilen Clestiriler Kitlelere hitabindaki biittin bu olumsuzluklara ragmen, Muhammed il- yas'in etkileyi onun dinamizmi ve yakin iman sahibi olugundan kaynaklanmaktadir: “Onda gérdiigiim en hayret verici husus, onun iman-i yakinini gériince sahbenin imanim anlayabilmis olmamdi. Peygamber- lerin getirdiklerine bizlerin inandigindan cok farkl inamyordu (...) Is- lam'in hakikatlerine bizim maddi seylere inancimizdan daha kéklii bir sekilde inantyordu”.2? Muhammed ilyas émriiniin son yillarinda Mevat'taki teblig calisma- larm: yogunlastirarak Seharenpar'a, Muzaffer Negara, Kandehle'ye ve Delhi'ye tebligci gruplart génderdi. Vefat tarihi olan 12 Temmuz 1944'ten kisa bir stire énce oglu Muhammed Yusuf, Sah Veliyyullah Dehlevi'nin el-Kavlit'l-Cemil adli eserindeki halifelik sartlarina en uygun kisi olarak ilan edildi®° ve hareketin lideri segildi. 1947'de Hindistan ve Pakistan’in bagimsizliklarint kazanmalarindan sonra, teblig caligmalani agirlikh olarak Pakistan’a kaydirildi. Dini hiirri- yetin sagladigi imkanlar cemaatin bu iilkede kisa zamanda gelismesini kolaylastirdi. 1953'te cemaatin Raiwind'daki genel merkezi kuruldu. Burada yapilan toplantya cok sayida islam iilkesinden ilim adamlan katildi. Bu toplantilardan 1958'dekine katilan Muhammed Eba Zehra, cemaati séyle tasvir etmektedir: “Biz Hindistan ve Pakistan’da islam'in mesajini teblig eden bir cemaat bulduk. Onlar zamaniarinin ve mallan- nin onda birlerini bu ise tahsis ediyorlar; sanki bu digit zekatlannin diciisitymiis gibi (...) Bu kimseler Allah’in emirlerini ve yasaklarin yeri- ne getiren kimseler. Onlar Allah’in mesajini teblig etmede hicbir ihmalkarlik géstermiyorlard."5! Muhammed ilyas’in ilk kez 1938’de hac gérevini ifa ederken davet hareketini uluslararas: boyuta getirebilmek icin diger tilkelerden gelen hacilara yapmis oldugu teblig, semeresini vermis, teblig faaliyetleri bu- giin 100'den fazla iilkeye yayilmisur. Yilk toplanulara 90’dan fazla til keden insan katilmaktadir.5? 29M, Anwarul Haq, The Faith Movement of Mawlana ilyas, George Allen and Unwin Ltd., London 1972, s. 197. 30 Muhammed 8bd Zehra, ed-Da'veta’t/slam, Darii'l-Fikri' Arabi, Kuveyt, ts., s. 99. 31 Asiaweek, 31 Agustos 1999, 32. Ebi'l-Hasen en-Nedvi, Sahsiyal ve Kitab Esseret ft Hayatt, Darit's-Sahve, Kahire 1985, s. 15, 109 islam Arastrmalan Dergisi C. Cemaat-i Teblig Hareketine Y6neltilen Elestiriler Cemiaat-i Teblig hareketine kurulug safhasindan itibaren, Hind alt ki- tasinda modernlesme siireci boyunca ortaya gikan diger biiydk islami hareketler tarafindan dini tasavvur, yasayis ve teklif ettigi caligma tarzi acisindan ¢esitli tenkitler yéneltilmistir. Bazi Islami hareket ve miiesse- selerin Cemaat-i Teblig’c karst sert elestirileri genellikle cemaatin calisma usuliine ters diigtiigii gerekcesiyle liderleri ve mensuplari tarafindan ce- vapsiz birakilmistir.>> Ceméati temsil makamindaki bozorglann (ulema ve tecritbeli tebligciler) bu anlamli sessizligi zaman zaman cemaate sem- pati duyan kisilerin elestirilere cevap verme gayretleri ile bozulmaktadir.>4 Cemaat-i Tebliz’e yéneltilen elestiriler modern cagda ortaya cikan hemen butiin kitlesel Islami hareketlerin tartigugi konulardadir. Séz konusu eles- tirileri din? tasavvur, davet metodu ve siyaset bashklari altinda toplaya- biliriz. Ote yandan, hareketin yapisi ve etkilerinin mensuplanna ve icinde bulunduklan topluma yansimalan acisindan yéneltilen birtakim clestirileri de ayn bir bashk olarak ele almak gerekmektedir. 1. Dini tasavvuruna yonelik elestiriler Ceméaat-i Teblig’e karst dini tasavvur ve yasayis yontinden clestiriler daha ziyade Birelviler ve Selefi/Vehhabiler tarafindan yapilmaktadir.5> Aslinda aralarinda biiyiik farkliliklar olan bu iki grup, Ceméaat-i Teblig hareketini sirk iginde gdrmektedir. Birelviyye hareketi, kendisini Ehl-i Siinnet ekoliintin yegane temsilcisi olarak gérmektedir.*° Birelvi ekolii- nin kurucusu Ahmed Riza Han’in°7 Diyobendi medresesi cevreleriyle 33. Jassim Taqui, Politicizing the Tablighi Jamaat, www.vebonthenet.com/Articles/2.htm, 15.11.2001. 34 Bu sekilde tartigmalar igin bkz. iviews.com. Syed Mohamed Al-Bukhary, The Work and Posi- tion of Tablighi Jamaat: A Response, www.leb.net/pipermail/lexington-net/htm, 21.2.2000. 35 Bu clestirileri Birelvi ve Selefi/ Vehhabi hareketlerine atfederek bir genelleme yapmamuzin sebe- bi, Pakistan toplumunda yasadigimiz dért yil zarfinda sz konusu gruplarin mensuplannin genelde Cemaat-i Teblig’e yénelik elestirilerinde hemfikir olmalarndan dolayidir. Ayrica, www.raza.co.za/ internet sitesi Birelvi cemaatinin gortislerini anlatan ve propagandasim ya- pan bir sitedir. Diger taraftan Vehhabiler dedigimiz kimselere gelince, onlar Muhammed b. Abdiilvehhab'in “Kitaba’t-Teohid” ve “Kurreta ‘Uydint’-Muvahhidin fi Tahkik ve Da‘veti' Muvahhidin” adit eserine istinaden Cemaat-i Teblig'i elestirirler. 36 _Birelviler kendilerini Ehl-i Siinnet’in gercek savunuculani ve firka-i naciye goriirler, Kendileri- nin disinda kalan Islami gruplan ve hareketleri firka-i dalle olarak nitelerler. Bkz. Sawad al- Azam - Firgat an-Najtyya the Majonity Group - The Group of Salvation Courtesy: Able Sunnat Wal Jamaat (South London) http://www. raza.co.2a/21.18.htm 37 Ahmed Riza Han ve hareketiyle ilgili bircok akademik calisma yapilmistit. Bu galismalarin baslicalan arasinda ézellikle Usha Saanpaal tarafindan kaleme alinan Ahmed Raza and the ne Cemoot-i Tebiid, Dodugu ve Kensisine Yéneltilen Elestirtler catigmasinin temelinde de bu hareketin Ehl-i Siinnet kavramini sahip- lenmesi yatmaktadir. Bu ihtilaf neticesinde Hint alt kitasindaki Siinni miisliimanlarin XIX. yazyildan beri Birelviler ve Diyobendiler seklinde iki biiyiik gruba ayrildigi sdylenebilir. Bununla birlikte Pakistan Devlet Baskant General Pervez Miiserref"in de bir konusmasinda belirttigi gibi, Birelvi-Diyobendi cekismesi uzun yillardan beri devam etmekteyse de, Sif-Sunni catigmalani gibi kanli terér eylemlerine déniigsmemistir.>* Birelvi ve Diyobendi tarugmasinin XIX. yiizyiln ortalarindaki baglica mevzulan “Peygamber (s.a.v.) gaibi bilir mi, kabir ziyareti caiz mi, evli- yanin kerametleri dldiikten sonra sona erer mi, Allah'n yalan sdylemesi caiz midir?” gibi konulardi.5° Sz konusu tartigsma noktalari aslinda {s- lam tarihinde daha erken dénemlerde de ele alinmus ve 6zellikle modern dénem éncesi ortaya cikan ihya hareketleri tarafindan da tartigttmistur. Nitekim farkl bir cografya ve toplum iginde ortaya cikan Vehhabi hare- ketinin iddialan bir dlciide bu konularla ilgiliydi.*° Birelviler'in Cemaat-i Teblig’e kari sert elestirileri aslinda bu hareke- tin kendi gériislerini ve 6zellikle hassas oldugu tartigsma noktalarin pay- lasmayan bitin gruplara ve 6zellikle de Diyobendiler’e karst gelistirdigi muhalefetin bir parcasidir. Nitekim Muhammed ilyas’in sahsindan ziyade Diyobendi gelenci iginde aldigi egitimin ve Diyobendiler’le arasindaki hoca-talebe iliskisinin Birelvi elestirilerine konu olmast bunu géstermek- tedir. Muhammed ilyas'in babasi ismail'in Diyobendi ekoliine yakinliginin dtesinde, kendisinin de Diyobendi gelenegine bagh bir medreseye devam etmig olmasi, bu gelenegin dnde gelen alimlerinden*! Ahmed Resid Gango- hi ile Seyhi'-Hind Mahmud Hasan’dan ders almasi ve hatta onlar tara- findan desteklenmesi, Birelviler’in Diyobendiler’e karst stirdiirdiigii mitca- delenin Muhammed ilyas ve cemaatine de yansimasina sebep olmustur. Ahle-Sunnat Wa Jamaat Movement (1921-1947), (Oxford University Press, New Delhi) adi eseri burada zikredilmelidir. 38 Pakistan Associate Press of News Summary 10-03-2001. 39 Bu konuda ayrinish bilgi icin bkz. Ebd Ahmed Abdiilkadir e! Mevlevi, el-Cemaatit-Tebligiy- yeh, el-Camiatir'|-Arabiyyeh, Keldnad el Hind, ss. 5-16; “The Tableeghi Jamaat In Relation To World Islamic Movements” In Defence of the Ahle Sunnat Wal Jamaat, www.taza.co.za/, 02 01 2002 40 Muhammed b. Abdiilvehhab, Kurretti ‘Uyunt’t Mavahhidin, Ensard’s Sanneti'-Muhamme- diyye, Lahor, s. 15. 41 Bu dénemde Diyobendi hareketinin énde gelenleri hakkinda bkz. M. Ashraf Ali Thanawi, Deed and Retribution An Islamic Approach to the Question, (Cezaul A'mal), (trans. Yusuf Talal Ali), Ashraf Academy, Jamia Ashrafia, Lahore. ts., 8. 120. m islam Arastirmatan Dergisi Birelvi hareketi, aralarinda Esref Ali Tehanevi gibi islam diinyasinda ta- minmug alimlerin de bulundugu birgok Diyobendi énderini tekfir etmekte- dir. Séz konusu kisiler arasinda Muhammed ilyas’in miirsidi Gangohi de bulunmaktadir.*? Aslinda Ahmed Riza Han Birelvi, Diyobendi alimlerin- den bircok kisiyi*® tekfir ettigi halde, Muhammed Ilyas’! ve babasini tek- fir etmemisti.44 Fakat sonraki Birelviler arasinda, Muhammed Ilyas’! ve cemaatini kafir ilan edenlerin sayist hig de az degildir. Hatta baz Birelvi- ler Cemaat-i Teblig’in ingiliz yénetimi alunda kurulmus bir hareket ve islam'in inkigafinin engellenmesi icin kullanilan bir alet oldugunu iddia etmekte ve bu yargilarina dayanarak bu hareketin mensularina selam verilmemesi ve arkalarinda namaz kilinmamasi gerektigini 6ne siirmek- tedir.4> Bu nedenle Birelviler uzun bir stiredir Cemaat-i Teblig mensupla- rnin kendi gruplarina bagh camilerde faaliyetlerine izin vermemekte; cemaatin “teskil” organizatérleri de Birelvi mescitlerine tebligci génder- memektedir. Birelvi hareketine mensup bazi kisiler tarafindan Muhammed ilyas'a bazi gértis ve eserler atfedilmekte ve bunlar clestirilerin odagi haline ge- tirilmekle beraber, séz konusu gOriis ve eserlerin CemAat-i Teblig*in ku- rucusuyla bir ilgisi bulunmamaktadir. Mesela: “Siz insanhk icin gikanImis en haytrh iimmetsiniz” mealindeki ayeti Muhammed ilyas’in, kendi rityasi- na dayanarak, “Ben insanlara Peygamber olarak génderildim.” seklinde yorumladigi iddiast, bu yorumun kaynagi olarak gésterilen yerlerde 42. Birelviler'in Muhammed ilyas'n miirsidi olan Gangohi'yi tekfir etmelerinin sebebi, onun Feteva Raside'deki (1, 12) su gorligtidiir: “Rahmeten li'|-alemin” lafainn sadece Rasiilullah’a (8.a.V.) 6zel bir kullanim: yoktur. Diger Peygamberler, veliler ve biiyiik alimler de alemlere rahmet olmaya sebep olduklart icin onlar hakkinda da kullanilmast céizdit. Ancak Rasdlullah onlanin hepsinin en yaksegidir.” Birelviler’e gore “Rahmeten Ii'l-Alemin” lafz sadece Rastilullah igin- dir. M. F. Khan, Imam Ahmed Raza Khan Al-Qaderi, www.sunnah.org/articles/Imam_taza_ ahmed_khan.htm 43 Ahmed Riza Han’mn tekfir fetvasi cikardigi kimseler arasinda Diyobend ulemasindan A. Rasid Gangohi, Esref Ali Tehanevi, Halil Ahmed Ambetvi, Kasim Nanovi gibi isimler vardir. Riza Han onlari eserlerinde Peygamber’e (s.a.v.) hakaret ettikleri gerekcesiyle tekfir etmistir. Oysa ki, ‘Tehanevi onun hakkinda “Kalbimde Ahmed Riza Han’a bilyak saygt var. O bize kafirler diyor, fakat bunu ancak Peygamber (s.a.v.)'e sevgisinden dolay1 sdyliiyor, baska bir sebepten dolay! degil.” demekte ve Diyobendi ckoltindin hosgériistina yansitmaktadir. Khan, a.g.m. 44 Ahmed Riza, Muhammed ismail hakkinda sdyle demektedir: “Ulema bu kisiyi kafir olarak damgalamadi, bundan dolayi bir kimse dikkatli olmak zorundadit. Meviand ismail Dehlevi'nin kif hakkinda hicbir aciklama yapmayrz, Sadece Peygamber Efendimiz Ehli Kibleyi tekfirden bizi sakindirdigt igin.” Tamheed-e-Imaan, s. 42-43. 45. “The Tableeghi Jamaat In Relation To World Islamic Movements” in Defence of the Ahle Sun- nat Wal Jamaat, www.raza.co.za/. lig Cemoot-i Teblid, Dodusu ve Kendisine Yoneltilen Clestiriler bulunmamaktadir.4® Keza Birelviler’in internet sitesinde yeralan Cemaat-i ‘Teblig mensuplannin kendilerinden olmayan bitin miislimanlan gtinah ve ciiriim icinde bulunmakla itham ettiklerine dair iddiayi*” bu cemaatin caligmalannt gézleyen bir arastirmacinin tasdik etmesi mimkiin olmadign gibi, iddiaya kaynak olarak gésterilen Muhammed Zekeriyya Kandehle- vi'ye ait eserde de bu veya benzeri bir gériige rastlanmamustr. 4 Birelviler'in Cemaat-i Teblig'in Vehhabiligin bir kolu olduguna yone- lik elestirilerinin ise baghca iki sebebi bulunmaktadir. Birincisi, Birelviler kendi gériislerini tasimayan hemen her Siinni hareketi Vehhabilikle it- ham etmektedir. Digeri ise CemAat-i Teblig"in Arap diinyasinda taraftar bulmasi ve bu kisilerin Hind insanndan farkh tavir ve davranislarinin neredeyse bitin Araplar't Vehhabi olarak kabul eden Birelviler tarafin- dan Vehhabilik olarak yorumlanmasidwr. Birelviler'in zit kutbunu olusturan selefi hareketin gerek Ortadogu kékenli Vehhabi kolunun gerekse Hindistan'da ortaya cikan Ehl-i Hadis grubunun Cemaat-i Teblig’e yénelttikleri elestiriler, Birelviler'in yonelttigi elestirlerle hemen aym konular hakkinda; fakat Birelvilerin gértislerine tamamen zittir. Vehhabi ve Ehl-i Hadis hareketlerine mensup bir cok kisi Cemaat-i Teblig'in hadis, tasavvuf ve bidatler konularindaki tavirlann, daha dogrusu tavirsizhgini elestirmekte, hatta bazilari bu hareket men- suplarim: sirke dalmis olarak kabul etmektedir.‘° Selefi hareket mensup- lanndan el-Hasin'in ifade ettigi iizere, dailer arasindan duygu ve heye- cana kapilip abartih ifadelere basvuran ve bu arada insanlara hurafeler anlatan kisiler cikabilmektedir. Bununla birlikte onun cemaat mensupla- rnin temel referanslarindan olan Hayatit’s-Sahabe ve Tebligi Nisab®° adit eserlerin yazan Muhammed Zekeriyya Kandehlevi modern dénemde ilmi kisiligi ve eserleri ile islam dtinyast capinda kabul gormiis az sayidaki 46 Bkz. Nu'mani, Mel/azat-r Hadreti Muhammed Ilyas, 8. 51 47 Question: Who are These Deobandi/ Wahabi People and What is the Tablighi Jamaat? www.Raza.Co.Za/802.him 48 bkz. Mohammad Zakariyya Kandahlawi, “Six Fundamentals,” Teachings of Islam, Ishaat-i Istam, New Delhi, ts. 49 Abu Abdurr-Rahmaan Mugbil Bin Haadi Al-Waadi'ee, Jamaa’at ut-Tableegh Al-Makhraj Mi- nal Fitnah, Univerisity of Essex Islamic Society, London; Sad el-Hasin, “Re'yun Ahar fi ‘Ceméati't-Teblig", a.g.e., Bahreyn 1985, s. 12-14. el-Hasin elestirilerinde biraz daha itidallidir. Aslinda onun elestirilerini Cemaat-i Teblig'den cok genelde mezheplere yonelik elestitiler ola- rak kabul etmek gerekir. $0. Tebligcilerin en fazia okuduklan bu eser, Hayri Demirci ve Arif Dad (Gillistan Nesriyat) tarafin- dan Amellerin Faziletleriadiyla Turkge'ye cevrilmistir. M3 isiam Aragtirmalon Dergisi hadis aliminden birisidir.5' Hayatti's-Sahabe ve Tebligi Nisab’n fikhi ya da itikadi eserler olmayip, miisliimantari salih amel islemeye tesvik eden konular igermelerinin yanisira, bir cok cemaat mensubunun asirlarca islam diinyasinda en cok kabul gérmiis hadis eserlerinden biri olan Nevevi'nin Riyazi’s-Salihin'ini okumalan Hasin‘in ve selefi hareketin tenkitlerini haksiz cikarmaktadir. Bununla beraber, harekete bagli olarak faaliyet gds- teren tebligcilerin biiyiik cogunlugunun hadisin sthhat durumunu temyiz edecek durumda olmadigi da bir gercektir, Gerek Birelviler'in gerekse Selefi hareketin cesitli kollarnin Cemaat-i Teblig’in dini tasavvur ve gériisleri hakkindaki elestirilerinin bu hareke- tin gelisimine ciddi anlamda olumsuz bir etki yapugi sdylenemez. Zira Hindistan alt kitasinda modernlesme stirecinden énce baslayan ve bu siiregle hizlanan hadis, tasavvuf ve bidatlere dair aruk sembolik anlamlar kazanmis tartismalar ve gruplasmalar arasinda Cemaat-i Teblig bir tara olmama yolunu tercih etmig ve bu ilkesini giiniimiize kadar biiyiik dlgiide siirdiirmeyi bagarmisur. Hareketin liderleri islami ilimlerde miitehassis ve soz konusu tartigma konularinda gsahsi tercihlere sahip olmalarina ragmen, hareket mensuplarina yénelik yazdiklan eserlerde bu tartigmalara gir- meme yolunu benimsemislerdir. Nitekim hareket mensuplarinin en Snemli basvuru eserlerinden olan Muhammed ilyas'in Ceh Bat'a®? ve Muhammed Zekeriyya'nin Fezail-i A‘mal adh eserlerinde hareketin temelini teskil eden alti prensip diginda fikhi tarusmalara yer verilmemektedir. Ceméat-i Teblig kendisine yéneltilen bu tartigma ve cekismelerden uzak durup bagimsw oldugunu®® ispatlayabilmek igin, hareketlerine “miisliiman” sifati®4 diginda Tebligi Cemaat, Tebligi Tahrik, Tahrik-i fman, Davet Cemaati, Dini Davet, Cantalilar Ceméati gibi isimlerin konulmasint tasvip etme- mis, yaptklan calismaya mutlaka bir isim verilecekse bunun “Iman Sikneh Cemaat” (iman Ogrenme CemAaati) olmasi gerektigini belirtmistir.5> 51 Bkz, Mehmet Ozsenel, “Kandehlevi Muhammed Zekerlyya”, DIA, XXIV, 298-299. 52. Baal arastrmactlar Muhammed ilyas'mn hig yazili eser vermedigint ileri siirmiisler ve bu eseri Muhammed Zekeriyya’ya atfetmislerdir. Mumtaz Ahmad, a.g.m. Kanaatimizce bu kitapcik ‘Muhammed ilyas tarafindan yaziimisuit, ancak M. Zekeriyya’dan da baztilaveler alinarak ge- nisletilmistit. 53 Barbara Metcall, a.g.m. 54 Cemaat tebligcileri sik sik “(insanlan) Allah‘a cagiran, iyi ig yapan ve ‘Ben Misliimanlar- danim’ diyenden kimin sozii daha giizeldir?” (Fussilet, 41:33) ayetini okurlar. 55 Auwal, a.g.m.. Cemaar‘in ileri gelenlerinden Arif Dad, 1991 ‘de bir sohbet esnasinda, yapuiklan dini davet calismasina o gine kadar 12 isim verildigini, ancak kendilerinin islam isminden baska hicbir ismi tasvip etmediklerini soyiemisti 4 Cemoat- Tebli§, Dogusu ve Kendisine Yonettilen Clestiriler 2. Egitim ve Davet Metoduna Yénelik Elestiriler Cemaat-i Teblig'in davet metodu cagdast olan diger harcketlerden hayli farklidir. Cemaat insanlar arasindaki ctkilegimin esas oldugunu kabul eder. Teblig, iki ruh arasindaki iletigim vasitasiyla olmalidir®®, bu sebeple ha- reket mensuplart yazili, sézlii ve gérsel iletisim vasitalarm kullanmaz. Tebligde bulunmak isteyen kisiler 6nce cemaatin bir merkezine getirilir ve fark: konumlardaki kisilerden olusan 10-12 kisilik gruplar halinde énceden planlanan mescitlere alti teblig esasint anlatmalan igin gonderi- lirler. Gidilen mekanda iig gin ikamet edilerek, cesitli davet ve teblig faaliyetlerinde bulunulur. Teblig caligmalari sitresince herkes farzlan, stinnetleri ve birgok nafile ibadeti yerine getirir. Hz. Peygamber'in (s.a.v.) miitevazi olma, insanlara saygil olma, yeme-icme, konusma, yatma- kalkma gibi manevi hayata dair siinnetlerine sikica riayet edilerek séz- amel ve ilim-amel mutabakatunin tam olarak saglanmasina caligilir. Kat- limci ne kadar uzun siire baskalarina tebligde bulunursa, kendi nefsinde ilim-séz-amel mutabakatint saglamayt ve dindarlasmay: o kadar biyiik ihtimalle saglar.57 Tebligciler cemaat “bozorg"larinca hazirlanan teblig programlarini uygularlar. Buna gére, belli namazlardan sonra konusma yaparlar ve belli namazlardan sonra talim, gest gibi faaliyetlerini gerceklestitirler. Katilimeilarin biitiin masraflarinin kendilerine ait olmast esastr, Cemaat-i Teblig, egitim ve davet metodu acisindan daha ilk ortaya cikugi giinlerde elestirilmistir. Ancak bu elestiriler Birelvi ya da Selefi gruplardan degil, Muhammed tlyas’n yakin cevresi ve cemaatin ilk éncit simalarindan gelmistir. S6z konusu clestirilerin nirengi noktasim teblié vazifesini tistlenecek kisilerin avam tabakasindan olmalan teskil etmek- teydi. Zira Hindistan miisliimaniarmin geleneklerinde dinin egitim ve 6gretimi ile dine davet faaliyeti yalmz medreselerden mezun olmugs ve mevlana sifatunt almis din @limlerinin gérevi olarak kabul ediliyordu. Cemaat-i Teblig, hareketinin en dnemli Szelligini teskil eden, her miislii- manin géniillti olarak teblig faaliyetinde bulunmasi, titizlikle birbirlerinden aynimis simuflar ve toplumsal mevkilerin hakimiyetindeki toplum yapisi- ni bir anlamda altiist etmeye sebep olacakt. Her miisliimanin teblig faa- liyetinde bulunmasi miisliiman toplumun en imtiyazii sinifini olusturan 56 Jassim Taqui, a.g.m 57 Fikret Efe, Impact of Preaching on the Religiosity of Preachers (Yilksek Lisans Tezi), Univer- sity of the Punjab, Lahore 1991, s, 124 M5 Islam Arogtirmalon Dergisi mevlandlarin gérevine bir agidan talip olmak demekti. Cemaat-i Teblig’e bugiin de islami teblig gibi hassas bir sorumlulugu egitimsiz ve siradan insanlara yiiklemesinden dolay1 clestiriler yoneltilmektedir. Ancak cemaate bu acidan yéneltilen elestiriler teblig faaliyetinin bir diger boyutunu gére- memektedir. Zira bu faaliyetlerde egitilmek istenen baslica kisi teblige muhatab olan de&il, teblig yapan sahistir. Nitekim biitiin génillii olarak rol tistlenmelerde, propagandalarda ve davet faaliyetlerinde tebligci (propa- gandist) dinleyicilerinden daha fazla etkilenir.5® Yazili, sézlii ve gérsel medyayt hig kullanmamak esas olup hareketin ortaya cikugi tarihten giiniimiize kadar uygulanan metotlarinin hig degismemesi®? ve teknolojik yeniliklerden oldukca az yararlaniimasi® gibi elestirilerin isabetli olduk- lari inkar etmek miimkiin degildir. Fakat asil bilgilendirmek ve egitilmek istenen kigilerin tebligcilerin kendileri olmas gercegi karsisinda, siz ko- nusu elestiriler etkilerini yitirmektedir. Zira davet metodundaki mezkur eksiklikler teblig yapan ve bu suretle kendisini egiten kisi tizerinde olum- suz bir etki brakmamakta, tam tersine tebligin sadece yiiz yiize yapil- masindaki israr, tebligcinin kisisel geligimine katkida bulunmaktadir. Cemaat bozorglan hevesle ve heyecanla teblig gdrevini tistlenmis kim- selerin gercek ve geleneksel anlamda dailer olmadiklarint bilmekle birlik- te, onlan onurlandirmak icin dailer olarak adlandimaktadir. Hatta bu yiizden “arkadaslanna her firsatta onlarin hala 6grenici olduklanint kavrat- maya ¢aligmak”®! grup emirinin temel sorumluluklarindan biri halini almistir. Katildigimuz teblig turlart esnasinda, ézellikle yeni istirak eden tebligciler arasinda kendilerini dinletme hirsina kapilarak bozorglarin ciz- digi planin disina gikan kisilerin bulundugunu gozlemledik. 1958 yilin- daki ictimalarina katilan Muhammed Eb@ Zehra'nin da aynt bu problemi teghis ettigi anlasilmaktadur. CemAat-i Teblig'in mensuplan arasinda Kur'an ve Siinnet'i cok iyi bilen kisiler oldugu gibi, sadece islam’in temel bilgile- rine sahip olanlarin da bulundugunu belirten Zehra, bu kimselerin bazen uzmanhk gerektiren konularda dogru olmayan seyleri de anlatuklannt ve bu problemi asmak icin islamt ilimlerde gerekli egitime sahip kimselerin 58. Fikret Efe, a.g.e.,s. 124. A.C., Elms, “Influence of Fantasy Ability on Attitude Change Through Role Playing", Journal of Personal Social Psychology, n.4, 1966, 8. 33-43. 59 M. Manazir Ahsan, a.g.m. : 60 Biz burada cemaat mensuplant modem teknik arag-gereclere karsidir, demek istemiyoruz. Bi- zim vurgulamak istedigimiz, cemaatin modern kitle iletigim aletlerinden dinin tebligi hususun- da oldukea az yararlandigidie. Ornegin, ezan hoparlérle okunmaz, ama hoparl6r teskilati vaaz- larda kullamir, 61 Muhammed tlyas, a.g.e., s. 68. 16 Cemoat-i Teblig, Dogugu ve Kendisine Yoneltilen Elestiriler bu faaliyetlerde onlarla beraber olmasi ve onlarin yanlislarim diizeltmesi gerektigini séylemistir.62 Muhammed flyas daha teblig hareketinin ba- sinda bu tiir eksikliklerin ortaya cikacagim Sngérdiigiinden, baslatmis oldugu harekete zamanimin ulemasinin destek vermesini istemisti.6> Ya- pilan bu tiir tenkitler dikkate alinarak bir miiddet sonra teskiller (gruplar halinde teblig turlar) diizenlenirken grup tiyeleri farkh bilgi, gérgii, kiil- tiir ve egitim seviyesinden insanlardan olusturulmaya baslanmistu. Boy- lece grup ici etkilesimin en ist diizeyde gerceklestirilmesine gayret gi terilmistir. Ayrica, dailerin “ilm-i fezail" diye adlandinlan ve daha iyi bir islami hayata tesvik eden sdylem ve literatiiriin digina gikarak “ilm-i mesail” dedikleri ihtilafh fikhi konulara girmeleri yasaklanmis®* ve bu suretle séz konusu elestiriler hayli azalmisur. 3. Siyasi Tavirlarina YGnelik Elestiriler Teblig hareketinin siyasi tutumu ortaya cikugi ilk yillarindan itibaren elestiri konusu olmustur. Ancak o yillarda bélgedeki Ingiliz yénetimi si- yasetle dini islah hareketinin birlikte yiirittiilmesine elverisli degildi. Ay- nica, Birzade’nin belirttigi tizere, Muhammed Ilyas diger miisliiman grup- larin siyasetle ugrasmalarina kars1 olmadigi gibi, bu boslugu doldurarak ingiliz sémtirgecilerine karst siyasi miicadele vermeleri sebebiyle sémiir- gecilerin dikkatlerini kendi faaliyetlerinden uzak tutmalanina vesile ol- duklan icin kendilerine minnetlerini arz etmisti.©* Teblig hareketi giiniimiizde halk iradesinin temsil edildiZi siyasete, miisliimanlarin siyasetle ugrasmasina ya da secim zamanlannda tiyele- tinin bir partiye oy vermelerine karsi degildir. Nitekim gerek Pakistan’da ve gerekse Tiirkiye’de bazi cemaat tiyeleriyle yapmis oldugumuz séyle- silerde oy kullandiklarint ifade etmislerdir, Cemaat, Afganistan’daki Tali- ban yonetimini tasvip etmedigi gibi, siyasi bir parti haline déniigen ve siyaset sahasindaki basarilarla islam’a hizmet etmeyi hedefleyen®® Cemaat-i islami'ye karsi en azindan onlanin faaliyetlerinden uzak durmak suretiy- Je tavir koymustur. 62 Muhammed Ebi Zehra, ed-Da've ile'Iislam, Dari'l-Fikri'l-‘Arabi, Kuveyt, tS., s. 130-31. 63 M. Anwarul Hag, The Faith Movement of Mawiana llyas, George Allen and Unwin Ltd., London 1972, s. 197-198. 64 Sa‘del-Hasin, age, 5.9. 65 Abdiilhalk Birzade, a.g.e., 5. 129; Nu'mant, a.g.e.,8. 140-141 66 Ebi'l-Ala Mevdddi, Isami Hareketin Ahlaki Yapist (ev. Hakan Bayrak), Inkilab Yayinlan, istanbul 1986, s. 9. 7 3m Aragtirmalan Dergis Gecmiste ve giintimiizde Cemaat-i Teblig‘in apolitik bir hareket oldu- gu genel kabul gérmekle birlikte, son zamanlarda geleneksel cizgisinden aynilarak siyasete meylettigini ileri stiren yazarlar da cikmisuir. Pakis- tan'daki son siyasi entrikalarda rol alan bazi sahsiyetlerin bu harekete yakin kimseler olarak adlari zikredilmektedir.©7 Her siniftan insana acik bir hareket oldugu igin hemen her kesimden, bu arada siyasilerden Pakistan eski devletbaskam: Ziyaiilhak ve bircok emekli general dahil, Hind alt kitas: misliimanlarimin Snemli simalan Raiwind'deki yillk genel ictimalarina katilmigtu. Cemaat aralarina katil- mak isteyen kisileri fazla incelemeden hemen kabul eden bir politikaya sahiptir, Mintesiplerinin kimlik kayrtlant sadece teblig, faaliyetleri esna- sinda baslarina bir sey gelmesi durumunda yetkililere bilgi vermek icin yapilir. Birokratik formalite az oldugu igin adlan bu hareket icinde zikre- dilen kimselerin hangi konumda olduklarin: bilmek zordur. Teblig faali- yetlerinde siradan halk éylesine merkezi bir konumdadir ki, bu hareketi bireysel olarak kisi veya kisilerin temsil etmesi muhtemel degildir. Bu- nunia birlikte, siyasi cevrelerin cemaatin giiciinden istifade etmeye calts- tiklan artik asikardir. Cemaatin bu gibi istismarlara karsi yakin dénemde gelistirdigi ciddi bir yeni 6nlem bulunmamaktadi. Fakat cemaatin gele- neksel olarak siyasetten uzak durma tavn ile meshur olmalan, bazi men- suplarimin bu tavra muhalif kimi davranis ve uygulamalart muhtemel zararlan biiyiik dlciide 6nlemektedir. 4. Toplum-insan iliskileri Y6niinden Elestiriler Hindistan gibi kast sisteminin hala uygulandigi bir toplumda®® sira- dan insanlan islami bir harekete hem de dini 6greten bir konuma yiiksel- terek cagumak sosyal hayatin da kdkten degistirilmesi anlamina geli- yordu. Toplumun her kesim ve sinifindan insanlari sosyo-dini bir hare- kete katilmaya ve teblig gérevine cagirmak gecmiste oldugu gibi giini- miizde de meveut sinif yapisina bir meydan okuma olarak anlasilmakta- dir. Hinduizm ile stk: iliskisi olan kast sistemi, Pakistanh ve Bangladesli misliimantara onlarin Hindular‘la uzun sireli etkilesimleri sonucunda gecmistir.©? Bu iilkelerde kast'a bagl ayrimciliklar hukuken hig bir za- man miisliimantar icin kabul edilmemis olsa da, kastin pratikteki varlg1 67 Mumtaz Ahmad, a.g.m.; B. Raman, a.g.m. 68 Paul B, Horton, Chester L. Hunt, Sociology, McGraw-Hill Com,, 1984, s. 369 69M. Iqbal Chaudhry, a.g.e., s. 292-294. 118, Cemoot-i Tebli§, Dogusu ve Kendisine Yoneltilen €lestiriler hala devam etmekte”° ve birgok bélgede Seyyidler, Racputlar, Patanlar, Mogollar vb. gibi siniflar hala toplumun en yiiksek tabakasint tegkil et- mektedir, Teblig hareketi ilk ortaya cikuiginda en biiyiik tepkinin kast sistemi- nin miisliimaniar arasindaki en yiiksek tabakasin: olusturan ulema sini- findan gelmesi, onlarin toplumdaki kast igbéliimtind devam ettirmeyi istemeleri seklinde yorumlanut.”! Cemaat-i Teblig'in uyguladgi, halkin halki egitmesi anlamma gelen bir davet ve egitim anlayisi, bu isbdliminii tehlikeye sokarak ulemanin giic ve prestijlerinin sarsilmasina sebep ola- bilirdi. ‘Teblig hareketinin eskiden en biiyitk tenkitcileri mevlandlar iken gii- niimiizde onlarin yerini yeni tist kast sinifi olan siyasiler ve burjuva al- mistir. Nitekim Cemaat-i Teblig’i fundamentalizmle suglayan cevrelerin?? meveut sinif yapisini devam ettirmek isteyen gruplardan olugmasi, bu karsi cikislarmin altinda yatan gercek sebeplere igaret etmektedir. Cemaa- tin toplumda oynadigi rol ve fonksiyon bu cevrelerce siirekli kiigiimsen- mistir. Teblig katilimcilarina yéneltilen belki en ciddi elestiri erkeklerin, 6zel- likle davet turlan sirasinda ailelerini ihmal etmeleri suretiyle onlara kétii muamelede bulunmalan ve kendi iglerine ilgisiz kalmalan yéntindedir.”> Benzer problemler heniiz Muhammed ilyas hayattayken ortaya cikmig olmali ki, NGh’taki ilk toplantda alinan “kadinlanin tecrid edilmesi” ka- rarindan vazgecilmis ve onlarin da tebligde erkeklere benzer davranig modellerini takip etmeleri tesvik edilmisti.”* Haliyle teblig hareketinin kadinlar arasmda faaliyet géstermedigi iddiasi”> gercegi yansitmamak- tadir. Ancak kadinlar arasindaki teblig faaliyetlerinin erkekler kadar yaygin olmadigi da bir diger gercektir. Cemaatin énde gelenleri kadinlarin teblig faaliyetlerinde bulunabilmeleri icin erkeklerin cocuklanin bakimun: sagla- malarinn geregi tizerinde durmakta ve konusmalarinda kadinlanin g6- revierinin cocuk dogurmakla sinirh olmaytp teblig gdrevinin gocuk baki- mi kadar énemli oldugunu siirekli giindeme getirmektedirler. Esleriyle 70 Age.,s.293. 7 Agy. 72 Bkz. Barbara Metcalf, a.g.m. 73 Agy. 74 §. Abdus Shakur Tiemizi, Davet-o-Teblig ki Seri‘a Haysiyyet, \dare-i lslamiyyat, Lahor 1981, s. 105. 78M. Manazir Ahsan, a.g.m. 19 isiam Arastirmalon Dergisi teblig turlanma cikan bazi tebligcilerin anlatuklarina gore, kadinlar bu konuda erkeklerden daha isteklidirler. Bu durum yukandaki elestirinin tam tersi bir baska elestiriyi giindeme getirmistir. Giiniimiizde bazi grup- lar CemAat-i Teblig’i kadin-erkek iliskileriyle ilgili geleneksel rol ve statit kaliplanm yikuklart gerekcesiyle sucglamaktadirlar.’° Sonug Hind alt kitasinin ingilizler tarafindan isgali XX. yiizyzln basinda Os- manh imparatorlugu'nun ¢dkiisii, ardindan hilafetin ilgasi ve Hind miss- liimanian arasinda Hindu ve Batili diigiince ve yasam tarzini benimseme egilimlerinin basgéstermesi CemAat-i Teblig ve diger birgok dint hareke- tin ortaya cikmasina zemin hazirlamigtir. Déneminin sosyal, kiiltiirel ve siyasi konjonktiirii Muhammed Ilyas'1 ve cemaatini apolitik, kismen de tasavvufi bir Sgretiye ydneltmistir. Miisliimantarin giristikleri siyasi ve silahh miicadelelerin stirekli aleyh- lerine gelismesi, Muhammed ilyas'in 1920°li yillarda baslatugi teblig hareketine verilen destegi artrarak,1930"lu yillarda bugtin “CemAat-i ‘Teblig” diye bilinen sivil toplum kurulugunda etkili olmustur. Hareketin davet ve egitim metodu énce cok sayida medrese kurarak geng nesilleti buralarda egitmek iken, daha sonraki yillarda dinin 6gretilmesinde hedef itle olarak ergin yastakiler belirlenmis ve bu dogrultuda planh sosyo- dint bir halk hareketi tercih edilmistir. Ceméat-i Teblig’e ve ézellikle kurucusunun ilk teblig hareketine ilk ortaya ciktigt giinden itibaren muhtelif konularda cesitli elestiriler ydneltil- di. Bu elestirilerin cok biiytik bir kismi, cemaatin mesajinda yer almayan ve mensuplannin taraftar olmadigi, fakat cagdagi olan dini hareketler tarafindan hararetle tartigilan mevzular hakkindaydi. Baslattigi hareketi her tiirlai spekiilasyondan uzak tutmak ve yeni béliinmelere sebep olma- mak isteyen Muhammed ilyas ve taraftarlan, kendilerine yéneltilen eles- tirlere o zaman cevap vermedikleri gibi, bugiin de aynt gelenegi siirdiir- mektedirler. Onlarin bu tavri haklarindaki spekiilasyonlarin belli oranda yayginhk kazanmasina yol acmustir. Hint alt kitasinda genig bir katuhmet yelpazesine sahip olan bu hareket hakkinda bilgi elde etme yollarinin cok sinirh olmasi bunlarin teblig politikalan geregi yazih ve gérsel ileti- sim vasitalarina iltifat etmemeleri cemaat hakkindaki iddialarin iigiincit sahislar tarafindan tahkik edilmesini engellemektedir. 76 Barbara Metcalf, a.g.m. 290 Cemoat-i Tebli§, Dodusu ve Kendisine Yéneltilen Clestiriler Hareketin islam’in tebliginde uyguladigi davet metoduyla ilgili elesti- riler ise giin gectikce daha fazla seslendirilmektedir. Hizla biiyiiyerek ce- gitli uluslardan ve farkh killtiirlerden cok sayida tiyeye sahip olan bu hareketin ilk ortaya cikugi giinlerdeki Hint alt kitasi kiiltiriintin dini, tarihi ve felsefi izlerini tasryan sdylem ve davet metodu ciddi bir elestiri konusudur. Cemaat, gittigi yerlere Hint alt kitas: miisliman kiiltéir ve degerlerini tasidig halde, sanki oralara islam’in 6ziinti tagryormugcasina bir tutum sergilemektedir. Pakistan toplumunda da Amerikan toplumunda da hemen hemen aymi davet yéntem ve tekniklerini uygulamaktadir ki, bunun ne derece islevsel oldugu tartismahdir.

Anda mungkin juga menyukai