Anda di halaman 1dari 1

Eski Yunan yazarı Hesiod'a göre Titan Kronos tahtına göz diktiği babası Uranüs'ün

erkeklik organını keserek denize atmış, bereket yani Afrodit denizden, dalgaların
arasından bir midye kabuğunun içinde bütün güzelliğiyle doğmuştur.

Sualtı Mitolojisi
Afrodit (Aphrodite-Venüs)

Denizin bütün güzelliğini yansıtan Afrodit aşk, güzellik ve bereket tanrıçasıdır. Afrodit figürü Yunan mitolojisine
Batı Asya'dan geçmiştir. Anadolu Mitolojisi'ndeki Kibele (Kubaba-Cybele) ve Sümer Mitolojisi'ndeki Innana ile
ortak özellikler taşır. Afrodit'in evi Kıbrıs'tır ve adı, denizde doğuşundan olsa gerek, "deniz köpüğü" demektir
(aphros=köpük). Eski Yunan yazarı Hesiod'a göre Titan Kronos tahtına göz diktiği babası Uranüs'ün erkeklik
organını keserek denize atmış, bereket yani Afrodit denizden, dalgaların arasından bir midye kabuğunun içinde
bütün güzelliğiyle doğmuştur.

Bu aşk ve güzellik tanrıçası aşk konusunda hiç şanslı değildir. Oniki Olimpos tanrısı arasında en çirkini olan
demirci Hepheastus ile evlenmiştir. Yakışıklı ama zalim savaş tanrısı Ares (Mars) ile yaşadığı ilişki de hüzünle
sonuçlanmıştır. Kıskanç Hepheastus aldatan karısı ve sevgilisine tuzak kurup onları yataktayken bir ağla
hapsedip üstüne üstlük bütün tanrıları da seyretmeleri için çağırıp rezil edince Afrodit bir süre ortalıkta
görünmek istememiş kendisini Kıbrıs'a hapsetmiştir.

Ama Afrodit'in en büyük ve en dokunaklı aşk hikayesi dünyalar kadar yakışıklı Adonis iledir. Afrodit ilk görüşte
aşık olduğu ve herşeyden sakındığı Adonis'i bir yolculuğa çıkarken göz kulak olması için yeraltı tanrıçası
Persephone'ye emanet eder. Afrodit döndüğünde Adonis'in cazibesinden etkilenen Persephone onu geri vermek
istemez. İki tanrıçanın Adonis kavgası bütün Olimpos'u ayağa kaldırır. Zeus ne yapacağını bilemez ve sonunda
kararını verir: Adonis yılın yarısında (ilkbahar, yaz) Afrodit ile ve yılın diğer yarısında (sonbahar, kış) Persephone
ile kalacaktır. Mevsimler de bu şekilde ortaya çıkmıştır. Bereket tanrıçası Afrodit sonbaharda Adonis'in gidişine o
kadar üzülür ki bütün canlılar onunla beraber yas tutarlar, sararıp solar, yaprak dökerler. Kışın ise Afrodit'in
özlemi o kadar fazlalaşır ki bütün doğa da onunla beraber donar kalır. İlkbaharın gelişiyle Adonis yeryüzüne çıkar
Afrodit'in yanına; doğa da canlanır birden, ağaçlar yeşerir, doğurganlık geri gelir yeryüzüne.

Afrodit çok sever Adonis'i şımartmayı. Onun en büyük tutkusu av olduğu için yaban domuzu avına çıkartır
sevgilisini. Afrodit'in uzaklaştığı bir anda Adonis karşısına çıkan bir yaban domuzunu okuyla yaralar ama
öldüremez. Yaralı hayvan Adonis'e saldırır ve Afrodit yetişene kadar ölümcül bir biçimde yaralar onu. Afrodit
sadece gözyaşı döker sevgilisi ölürken çünkü tanrıların ölüm üzerine hiçbir güçleri yoktur. Fakat bütün
bereketiyle onun anısını yaşatmak için kanının döküldüğü yerde Adonis kadar güzel bir çiçek çıkarır. Bu çiçek
"anemon"dur.

Anda mungkin juga menyukai