Anda di halaman 1dari 2369

S: 5 Mufassal Trihe-i Bedizzaman I. cild TAKRZLER (1) AABEYLERDEN BR MEKTUP Aziz Sddk fedakr kardeimiz Abdulkadir Efendi'ye..

Byk gayret ve titizlikle hazrladnz Tarihe-i Hayatn neri hususunda yazdnz ve baz artlar muhtevi mektubunuzu okuduk. Evvela: Sizin sadakat ve fedakrlkla ve Hazret-i Nur stadmzn ve Risale-i Nurun mn ve hukukunu korumadaki hassasiyetinizi tebrik ve tesid ile beraber, ileri srdnz artlar yapabilmek ve zamannda if edebilmek, belki mmkn olamayacandan... Envarn dnda da neredilmek ve shhatli zuhuruna muvaffak olmak hususunda kanaat-i tmmeniz varsa, hem de sizin acele olmasn arzu etmeniz mmkn olacaksa; sizin arzunuz vechile yapmanz hem temenni eder hem muvaffakiyet diler.. ve suhulet Rahmet-i lhiyeden niyaz ederiz. Selm ve saadetlerle... Ahmet Aytimur, Hsn, Bayram, Sungur. S: 6 (2) Abdullah YEN Aabeyin Mufassal Tarihe hakknda takdir ifadeleri Fedakr, sadakatli, halis, alkan kardeimiz Abdulkadir. Ben, senin yazdn stadmzn mufassal tarihesi ni bir daha gzden geirdim. Seni tebrik ederim.. ve sadakat ve fedakrln ve haksz iddialara mskit cevablar veriin, kitabnn istikamet delilidir. Cenab- Hak Urfamzdan seni bu yolda istihdam eyledii iin, Rabbimize krettim. Cenab- Hak bizi nefsimize, hususan kendisinden bakasna gvendirmesin. Enaniyet ve kendini beenmekten cmlemizi muhafaza buyursun,Amin. Hakikaten, bu Tarihe itimada ayan olmutur. Daha da gzel olabilirdi. kinci tab' daha iyi olmasn Rabbimizden niyaz ederim. Hayalimden geerdi; Nurlar hakknda, stadmz hakknda bende byle bir ey bazen dnrdm. Fakat benim... buna mani' idi. Elhamdlillah ona sen muvaffak olmusun. Kyl olmak sadakata mani' deil, ihlasa mani' deil.. Nurlara sadk olanlar Cenab- Hak istihdam ediyor. imdiye kadar oklarn gryoruz. Cenab- Hak, bizlere en byk ikramn Nurlarla yapm. Onun deerini bilen ve hakkyla ona sadk olanlardan eylesin Cmlemizi Amin!.. Benim ismim ile geen hatralarda ufak baz hatalar dm... (1)

Garpta garip kardeiniz Aral Abdullah (1) Muhterem Abdullah YEN aabeyin iaret buyurduklar yerler dzeltilmi ve dier tavsiyelerine harfiyen uyulmutur. Abdlkadir BADILLI S: 7 (3) Erzurumlu Muhterem Necati Kurunolunun takrizi Muhterem efendim, aziz aabeyim; Pek muazzez Nur stadmzn, dalar misli mann, denizler kadar engin, sabr ve efkatini, Kur'an ve Snneti Peygamber olan Ahlk' hamidesini, toprak misli mahviyetini, ehl-i dallete kar eiz ehametini, Cenab- Hakka olan, acz ve fakrn btn keyfiyetini, cami' olan ibadetini, Kur'ann manev mucizesi olan Risale-i Nurlarn yazlmas annda ki mazhar olduu madd ve manev feyiz ve kerametleri ile; Ta ocukluundan vefatna kadar dur, durak bilmeyen ve her cihetten vris-i Peygamber olan stadmzn, kahramanlk, ehamet, ihlas- etem, ilim ve bereket dolu olan ulvi hayatn anlatan, ok titiz bir hak perestlik gayretiyle yazdnz ciltlik Tariheyi Hayat kitabnz batan sona kadar dikkatle, itiyakla ve srurla okudum. ou zaman ailece okuduk. Beraber sevindik, beraber aladk. Bizleri mesrur ettiniz. manmz tazelendi, evkimiz artt. Cihan- uml olan Risale-i Nurlarn pek yksek hakikatn, pek cidd olan davasn, ihlasn derin olan manasn, samimiyeti, efkati, uhuvveti, sebat ve sadaketi, vefay, ubudiyyeti ok daha yakndan (cizane) anlamak ve hissetmek nimetini kazandk. Cenab- Hak sizden ebeden raz olsun. Gayretinizi, evkinizi artrsn. Muhterem aabey, siz bu almanzla sadece bizleri memnun ve mesrur etmediniz. Ayn zamanda bir takm fitneninde belini krdnz. Acizne kanaatm budur ki, nur cemaatimiz arasnda da merak edilen gerek mbeccel stadmzn pek Ulv ahsiyetine dair olsun ve gerek kuds hizmetimizin nurlu dsturlarna ait olsun, siyas ve itima meselelere bakan durumlar olsun v.s. bir ok mesele ve vesveseleri de izale ettiniz. ahsen ok mutmain oldum. phesiz bir mektuba smayacak bir kemiyyet ve keyfiyette olan bu ok ulv hizmetininzi acizne takdir ve tebrik eder, bu emsal daha pek ok eserlerinizin intiarn itiyakla bekler, dualar eder, dualarnz dilerim. Bilvesile hemireniz Z.mnteha da dualar ile salam ve hrmetlerinizi arz eder. Pr kusur Necati KURUNOLU 12 Austos 1991 Sahraycedid S: 8 (4)

Edebiyat, edip ve meddep Kardeim slam Yaarn kitabmz hakkndaki telakkileri: Hereyden nce, I. cildini geen sene satr, satr dikkatle okuyup istifade ettiim. u II. cildide nmde ak bulunan Bedizzaman Said-i Nurs mufassal Tarihe-i Hayat adl eserinizden dolay gnl dolusu dualarla zat- alinizi tebrik eder eserinizin kelimat adedince Allah Raz Olsun derim. Hala, bu iin tahsilini yapan ve yaptran bir edebiyat muallimi olarak eserinizin hazrlan, tanzim ve muhteva derinlii asndan mkemmel bulduumu da haddim olmayarak ifade etmek estiyorum. eitli yerlerde ve guruplar iinde defalarca: Badll aabeyin Tarihe-i Hayat olmasayd ben bu roman yazamazdm, yazsamda eksek olurdu dediim iin yukardaki ifadelerimi size kar yazlm riykarca ifadeler olarak grmemenizi istirham ediyorum... 12.08.1992 slam YAAR S: 9 DKKAT! MHM BR NOT Malum olsun ki: Bu kitap imdiye kadar allm tarzda olan dz bir Tarihe kitab deildir. yle olmasna da ihtiya yoktur. nki o tarz Tariheler mevcuttur. Bilhassa byk Tarihe-i Hayat kitab... Ya nedir? derseniz, deriz ki: Bu kitap, bir tahlil, tahkik, mukayese ve sahih menkbeler kitabdr. Yani: Hazret-i stadn vefatndan sonra yazlan, neredilen ve stada mal edilmek istenen yazlar, iddialar veya rivayetlerin tahkikatn yapan bir mihenk kitabdr. Ama bu vasfyla beraber byk Tarihe-i Hayat kitabnda elbette ki tahkikli bir erhidir denilebilir. Mesela: Byk Tarihede, eyh Said hadisesiyle alakadar olarak davetine kar, Hazret-i stadn ona yazd mektubundan nemli ekilde sz edilir oysaki, buna itiraz edenler oldu. te, bu kitapta o mesele gibi dier btn meseleler tahkik ve mukayese mihengine vurularak neticeye balanmaktadr. Yani, byk Tarihede yazlm tk meselenin doruluklar ispatlanmaktadr. te bu keyfiyeti bilmeyen baz kardelerimiz demiler ki; Biz byk Tarihede olduu gibi, bunda her zaman ve her yerinde nuraniyet, Feyiz ve surur bulamyoruz. Doru demiler yani o adan bakld zaman dorudur. Evet, nki tahkik ve mukayese ii ve kaziyesi yle icab ettirir. Tahkik ve tahlili hengamnda baz toz ve dumanlarn kalkmas gerekmektetir. Ama az sonra herey yatr Bunun yannda tahkik ve tahlil iine aina olan zatlar ise, -Allaha kr- kitabmz hep taktir ve istihsan etmiler ve etmektedirler. Abdlkadir Badll. S:10 BR MLAHAZA

S: 11 TAKDM Byk ve fazl allmelerin, yksek mtehidlerin, rehber, mcahid, imam ve da' mceddidlerin tarih-i hayatlarnn manevi cihad safahatlarn kalemle kd zerine naketmek hayli mkldr. Belki vasfa gelmez derecede ynleri vardr. Yoksa -baz ehl-i siyaset ve gaflet gibi- sadece dnyev baz hamiyetkrlk ve kahramanlklarndan bahsedip alk tutmak eklinde olsa, pek geici ve mr ksa olur. Dinin yksek mridlerinin, hayatlaryla olduu kadar, lmleriyle de ehl-i imana rehberlikleri devam eder. Mstakim olan hayat hikyeleri nakledilmekle elde edilen mezkr neticeyle beraber, ilm marifetleri, bilhassa ilham mahsul olan kalb maarifleri de varsa, yazlm ve kaydedilmi ise, zaten o zaman serapa hep hidayet ve nur olur. O mrid ve imamn vazifedar olduu dini hizmetinin vasf ve derecesine gre ve o zatn o vazifede mstaid olduu nisbetiyle ilm marifeti nuraniyyet kesbedip devam eder. nsanlar da o nisbette mstefid olup feyizdar olurlar. Evet, bu zevat- kiramn, mstakim olan akl ve dirayetleri olduu kadar, kalb ve i lemlerinin nuraniyyet dereceleri arttka, hususiyle akl ve kalbleri hakaik-i islmiyede inkiaf ettike, bilhassa kalb ile akllarnn dsturlar arasnda ahenk saland miktarca ve o nisbette de din hizmetinde istikamet ve muvaffakiyet, hakaik- Kur'aniyye ve snnet-i seniyyenin esrarna mutabakat ve vukufiyetleri arttka, her taraflar, ilimleri, amelleri, davran ve hareketleri menfaatli ilim eklinde kaim olarak, din yolunda mstakimane rehberlikleri devam eder. bu durumda, bylesi rehber, mrid ve imam zatlarn hayat hikyeleri demek; man ve slm hakikatlerinin bir cihetle izah demek olur. Byle de olduu iin, avam- ehl-i imana, herhangi mkil din bir mes'elede acaba nasldr? denildiinde, ite falan zat onu yle yaad, hayatyla u davranlar gsterdi denilmekle hakikat tecelli etmi olur. S: 12 Bu itibarla, din byklerinin hayat hikyeleri, sergzetleri ve menkbeleri ok hakl olarak yazlp neredilmi olmas elbette layktr ve yerinde bir itir.Ama din byklerinin hayat hikyeleri sadece ve mcerred beer vasflar ihtiva eden sergzetleri ile, yani baz ehl-i dnya gibi sadece mill ve dnyevi baz hizmetleri ve hamas ynleriyle nazara vermek yanl olur. nki; gerek manada olan din bykleri, sair insanlar gibi sadece malm olan beer muamelt ve sfatta mahbus deildir. Onlarda kalb ve ruh lemleri, Kur'ann nuruyla aydnland ve inbisat ettii iin, insaniyyetin ulvi mertebelerinde evsaf gsterirler. Bu durumda doru olan, hurafe ve mbalaalardan arndrlm menkbe tabir edilen yksek hasletlerinin, l seciyelerinin de, hayatlaryla beraber ele alnmas art ve lzmdr. Bu hakikat, Hazret-i stad Bedizzaman, Peygamber-i zian (A.S.M.) Efendimizin siyer-i seniyesiyle ilgili olarak yle dile getiriyor:...Resul- Ekrem BEDZZAMAN SAD- NURS Aleyhissalt Vesselm'n ahvl ve evsf, siyer ve tarih sretiyle beyan edilmi. Fakat o evsf ve ahvl, galib beeriyetine bakar. Halbuki o zat- Mbrek'in ahs- mnevisi ve mahiyet-i kudsiyesi o

derece yksek ve nurandir ki; Siyer ve tarihte beyan olunan evsaf, o bl kamete uygun gelmiyor. O yksek kymete muvafk dmyor. nk: *** srrnca: Her gn, hatta imdi de, btn mmetinin ibadetleri kadar bir azim ibadet sahife-i kemaltna ilave oluyor. Nihayetsiz rahmet-i ilhiyyeye nihayetsiz bir srette, nihayetsiz bir istidat ile mazhar olduu gibi, hergn hadsiz mmetinin hadsiz duasna mazhar oluyor... Ve u kinatn neticesi ve en mkemmel meyvesi ve Halk- Kinatn tercman ve sevgilisi olan O zat- Mbarek'in tamam- mahiyeti ve hakikat- kemalt siyer ve tarihe geen beer ahval ve etvara smaz. Mesela: Hazret-i Cebrail ve Mikail, iki muhafz yaver hkmnde Gazve-i Bedir'de yannda bulunan bir zat- Mbarek; ar iinde, bedev bir arabla at mbayaasnda mnazaa etmek, bir tek hid olan Huzeyfe'yi hid gstermekle grnen etvar iinde smaz. te, yanl gitmemek iin her vakit mahiyet-i beeriyeti itibariyle ii tilen evsaf- adiye(1) iinde ban kaldrp hakiki mahiyetine ve Mertebe-i Risalette durmu nuran ahsiyet-i maneviyesine bakmak lzmdr. Yoksa, ya hrmetsizlik eder veya pheye der...(2) ( 1 ) Evsaf- adiye: nsann yemek, imek, yatmak gibi adetli halleri demektir. A.B. ( 2 ) Mektubat S. 125 S: 13 Peygamber-i zian sallallah aleyhi ve sellem efendimizin gerek hayat ve mahiyeti hakknda yle olduu gibi; mmetinin Mtehid ve Mceddid ve Asfiyas hakknda da, hakaik- imaniyye ve din-i slm noktasnda mazhar olduklar hizmet ve muvaffakiyetleri nisbetinde o hakikatten hissedarlklar olmas lzmdr. yle ise, bu byk zatlarn hayatlar yazlrken, mezkr noktalarn gz nnde bulundurilmas icab eder. Bunun iin olsa gerekdir ki, stad Bedizzaman hazretlerinin byk Tarihe-i Hayat hazrlanp yazlrken, talebeleri ilk bata onun yalnz hayat hikyelerinden ibaret eyleri yazmak istemiler. Fakat Hazret-i stad, yukarda zikredilen manalarn mraat ve mcerred onun ahsna nazar- dikkatlerin celb olunmamas iin Tarihe-i Hayat kitabna, Ayet-l Kbra, Mnacat risaleleri gibi, ruh terakkiyatn ve maarif-i kalbiyesini de gsteren Risale ve mektuplar da derc eylemilerdir. Yine bu manay te'yiden stad hazretleri kendi mbarek ahsiyetiyle ilgili olarak 26. Mektubun ikinci mebhasnda(3) yle diyor: Bu biare kardeinizde ahsiyet var. Birbirinden ok uzak, hem de pek ok uzaktrlar. Birincisi: Kur'an- Hakmin hazine-i lsinin dellal cihetindeki muvakkat, srf Kur'ana ait bir ahsiyetim var.O dellalln iktiza ettii pek yksek ahlk var ki, o ahlk benim deil, ben sahip deilim. Belki, o makamn ve o vazifenin iktiza ettii seciyelerdir. Bende bu nevi'den ne grseniz benim deil, onunla bana bakmaynz, o makamndr. kinci ahsiyet: Ubudiyet vaktinde dergh- lahiyyeye mteveccih olduum vakit, Cenab- Hakk'n ihsaniyle bir ahsiyet veriliyor ki; o ahsiyet baz sar gsteriyor. O sr, mana-y ubudiyetin esas olan: Kusurunu bilmek,fakr ve aczini anlamak, tezelll ile dergh- lahiyyeye iltica etmek noktalarndan geliyor ki; o ahsiyetle, kendimi herkesten ziyade bedbaht, aciz, fakir ve kusurlu gryorum. Btn dnya beni medh sena etse, beni inandramaz ki ben iyiyim ve sahib-i kemalim.

ncs: Hakiki ahsiyetim, yani: Eski Said'in bozmas bir ahsiyetim var ki; o da Eski Said'den irsiyet kalma baz damarlardr. Bazan riyaya, hubb-u caha bir arzu bulunuyor. Hem, asl bir hanedandan olmadmdan, hisset derecesinde iktisad ile dkn ve pest ahlklar grnyor... te, bu ksa izahdan sonra, slm dini tarihinde yldzlar gibi parlayan byk ahsiyetlerin, herbirisinin ayr ayr evsaf ve mertebeleri olduu iin, bazlar daha ok maneviyat leminde feyz, sr, kefiyat, mahedt ve m ( 3 ) Mektubat S. 362 S: 14 nacat iinde terakki etmilerdir. Bu tarzda giden zatlarn ekserisi, yaadklar asr, onlarn bu tarz hareketlerine ziyadesiyle msaid olmu ve o sahada fevkalde terakkiyat ve inkiafat kaydetmilerdir. mmet lisannda bunlara Evliya, mesleklerine de tarikat ve tasavvuf denmi. Bu nurani kafileye kumandanlk eden bata eyh Abdlkadir-i Geylan, Cneyd-i Badad, ah- Nakibend, Ebu-I Hasan- azeli, Mevln Celleddin-i Rumi gibi zatlardr. mmet-i Muhammed'in (A.S.M.) bir ksm bykleri de maneviyat ve lednniyt ilimleriyle meuliyetleriyle beraber, mmet iin daha ok menfaatli hizmetlere arlk vermilerdir. Bata drt mezheb imamlar gibi... Bunlara da mmet mtehid veya imamlar demilerdir. Bir taife de, iki taraf birletirerek hizmet etmilerdir. Yani; hem hakaik- diniye hizmeti, hem de esrar tasavvufla meguliyeti... Bunlar da mmet Asfiya diye tavsif etmilerdir. mam- Gazali, mam- Rabbani gibi zatlar... Ad ve vasflar geen bu keskin nazarl, nuran kalbli, hassas ferasetli zevatn temsil ettikleri taifelerin her birisinin eitli ynleri ve meziyetleri vardr. Bir taraflar beer ve insan haleti.. dier taraflar melekt esrarda cevelan eden yce sfatlar... stadn byk Tarihe-i Hayatnn mukaddemesinde, byk alim Ali Ulvi Efendi Bedizzaman' birka yniyle tarif ettii gibi, bizim de ayn minval zere onu ok eitli ynleriyle tarif etmemize imkn varsa da, mukaddeme ziyadesiyle uzayacandan, sarf- nazar ettik. Fakat her byk ahsiyet gibi, Bedizzaman'n da mteaddit ynlerinin uzun uzadya tarifini deil, bir fihriste eklinde ok ksaca baz hususiyetlarine iaret etmek uygun olsa gerektir. Ali Ulvi Efendinin yapt ta'rifide bu makamda beraber dnerek fihristeyi arz ediyoruz. 1- Allah'a kar ubdiyetindeki samimiyet ve ihls 2- Resulllah'a kar muhabbetinin samimiyet derecesi 3- Kur'an'a kar hrmet ve samimiyeti, 4- Resul-i Ekrem Aleyhisselt Vesselm'n snnet-i seniyyesi ve O'nun l ve Ashabna kar telkkisi ve samimiyet derecesi, 5- Selef-i Salihne, bilhassa drt mezhep imamlarna kar hrmet ve samimiyeti, BEDZZAMAN SAD- NURS

6- stadn ilm ahsiyeti ve ilimdeki rshunun derecesi, 7- Din iin yapt cihadnn ihls derecesi, 8- Tefekkr ve ubdiyetleri, 9- stina ve feraatleri, S: 15 10- slm dini ve milliyeti iin tad hamiyet ve gayret derecesi, 11- Takva ve salbeti, 12- Zhd ve kanaati, 13- Tevazu' ve mahviyeti, 14- Bellara kar sabr ve sekineti, 15 ktsadkrlk derecesi, 16- Ahlk- hamide ve kemalt- insaniyedeki derecesi, 17- efkat ve merhameti, 18- ecaat ve fedakrl, 19- Tazarru' ve mnacatlar , Ve daha bunlar gibi bir Mridin, bir Rehberin, bir Hak disinin tamas lzm gelen hal, hareket ve ahlk nmunelerini byk rakamlara karmak mmkndr. Burada sralanan fihriste gibi, yazlmayan hal, hareket ve seciyelerine, kitabn (Tarihe-i Hayatn) muhteviyatnda rastlanaca iin ve ne mertebede olduklan bilinip ve anlalacandan burada bunu bylece brakyoruz. Bir ayet-i kerimede, peygamberlerin hikayeleri hususunda (*) Ferman yannda bir hadis-i eriftete, Resul-i Ekrem (A.S.M.) Efendimiz yle buyurmu: (4)baka bir hadiste ise, (5) ifadesi vardr Ayetin meali: Peygamberlerin kssalarnda muhakakki akl sahipleri iin bir ibret dersi vardr, Birinci hadis-i erifin Trke meali: Salih kimselerin anlmas gnahlara keffarettir kincinin manas: Salih olan kimselrin menkbeleri anldnda Allah'n rahmeti, yani; feyz ve bereketi nzl eder, yaar. te biz de Ayet-i kerime ve bu iki hadis-i erifin rehberliklerinde Hazret-i stadn evsafn, kemaltn yazarken; bir Din Alimi, Dinin byk bir Mcahidi, kahraman askeri, mmetin bir mridi olarak nazara vermee alacaz. Ta ki Allah'n dinine ve Resulnn snnet-i seniyyesine hizmet hesabna olsun. Olsun ki Allah'n Rahmeti nzl etsin. (*) Yusuf suresi ayet:111

( 4 ) Cami-il-Sagir cilt 2, sahife 81 ( 5 ) EI-Esrar-l Marfua Aliyyu-1-Kari S. 249 Baz muhaddisler bu hadisin asl yoktur demilersede, Imam- Gazali hadis olarak kabul etmi. Mehur muhaddis, Ibn-i Salh shhatine hkmetmitir'. Ayrca brahim Hakk Ma'rifetnamesi'nin 405. sahifsinde onu hadis olarak zikretmitir. S: 16 Bedizzaman'n hayat ve onun yce evsaf ve kemaltn yazarken, kesinlikle mbalaal ta'riflerden ve sofiyane ekildeki fazla hsn- zanlarn te'siriyle mcazefeli tavsiflerden itinab edeceiz. Dinin ve nihayet akl ve imknn kabul edebilecei nakil ve rivayetleri zikrederken de, imkn nisbetinde hitli, ispatl olarak, bilhassa onun eserlerinden tasdik ve te'yidini gsteren paralar derc etmee alacaz. NEDEN BU KTABI YAZMAA GEREK DUYDUK? Evet, gerekten Hazret-i stadn hayatyla ilgili bunca eserler meydanda iken; ve bir kitab, bir mevzu' hakknda yazlm ve boluu doldurmusa, ayn mevzu'da yeni kitaplar te'lif etmee kalkmann bir riyakrlk, bir hret, bir menfaat hissi neticesi olduu ve ihlsl olamayaca, byk islam ulemasndan mam- Gazali ve mam- a'rani gibi zatlar beyan(6) etmilerken, neden bunu yazmak ihtiyacn duydun, diye sorulursa, derim ki: Evet, hakikaten bu mevzuda herhangi bir boluk mevzu-u bahis deildir. Ancak, kitablaarak nesl-i tnin eline geecek ve me'haz tekil edecek olan bu eserlerin bazlarnda(7) mhim hatalar ve mbalaalar vardr. Bu hatalarn bir su-i niyyetten geldiine inanmyorum. Fakat Bedizzaman namna tarihe mal olabilecek ve nesl-i tnin elinde mesned tekil edecek - ki imdiden etmee baladhususlarn aksettirecei lzumsuz, ama tehlikeli neticeleri dnyoruz. Bu yzden Hazret-i stadn hayat safahatnn berrak, parlak, net ve sf cetvellerine mbalaalar ve yanl iddialar kdretinin karmamas, kardrlmamas, karmsa imdiden temizlenmesi ve bundan sonra kartrlmaya engel olma niyyeti, bu fakiri hi ehil olmad halde harekete geirmitir... Ve stad Bedizzaman Hazretlerinin bir yandan seksenalt(*) yana kadar olan hayatnn istikamet, nezahet, iffet ve mbalaalardan riyet gibi yksek vasflrnn ta'vizsiz cereyannn eref ve izzetini olduu gibi gstermek heyecan bizi bu eseri yazmaya sevk etmitir. ( 6 ) Tabakat-l Kilbra-a'rani, sahife 16 ( 7 ) Hazret-i stadn vefatndan sonra yazlanlarn bir ksm demektir. ( * ) Hicri Takvime gredir 17 TARH LM NEDR? Her bir ilmin, bir fennin bir esas ve bir kaidesi olduu malmdur. Teferruat, o ilmin kaidelerine gre tanzim edilir. Trih ilminin de 'bir kaidesi mevcuddur. Bu ilimde iki ana esas vardr. Biri: Vesika... Yani kt zerine yazlm, mtemet kimselerden menkul yazlar...

kincisi: Rivayet yoludur. Rivayet ise; Kimin kimden rivayet ettii hususudur ki, ok mhimdir. Yani: Bu rivayet mes'elesinde dikkatle aranacak ey, rivayet silsilesine giren ahslarn drst insanlar olmas artdr. Bilhassa rivayet edenlerin avam- halk olmayp, alim olmalar vasf... Eer birtek insan, yalnz bir insandan rivayet ediyorsa, buna hadis ilmine gre kavl-i had ta'bir edilir. Bu ekildeki bir rivayet, eer sair emare ve delillerin te'yid ve takviyelerine dayanmyorsa, mhim mes'elelerde pek saglam bir delil saylamaz. Rivayet yoluyla gelen haberlerin salamlar Tevatr denilen bir ka yolla gelen rivayetlerdir. Bilhassa Kim syledi, Kime syledi? Kimin yannda syledi, nerede ve ne zaman syledi gibi rivayetin tahkiki hususunda byk mihenktir. Demek ki, tarih ve nakil iinde,edebiyat ve nmayiten ok, sdelie, selamet ve selasete(8) sahih ve salam rivayet ekline ve vesikalara baklr. Bu mes'elede, bn Haldun' un Mukadime'sini ve Prof.Dr.Mubahat S.Ktkolu'nun tarih aratrmalarnda usl ynndeki kaynaklarnn tenkidi blmn ve Prof.Dr.A.Zeki Velid Toann tarih usl'nn intikad kritik blmn ve usul- hadis kitaplarn hatrlatarak ksa kesiyoruz. ( 8 ) Asar- Bediiyye -Muhakemat S. 442 18 19 GR Hilfet-i slmiye'nin bayraktarln uhdesine alm olan Osmanl lkesinin afaknda; Hicri on nc asrn banda zuhur eden; ve zamann ilim ve irfan dnyasna aknlklar verip ulemann hayret nazarlarn stne eken; ve henz ok gen yata iken, st ve hreti memleketin afakn kaplyarak, Molla-i Mehur Bedizzaman nvanlarn bihakkn kazanan; tefsir, hadis, fkh, mantk, kelm, hikmet-i slniye ve tarih gibi din ilimlerinde olduu kadar; felsefe, kimya, biyoloji, corafya, astronomi gibi fenn ilim dallarnda da zek ve karhasnn ftr ve lh yksekliini ulema-i slm ve mektep hocalar yannda tasdik ettiren.. hem amel ve ahlk sahasnda da velyet, keramet, feraset, zhd, istina, ihls, iffet, feraat, ubudiyyet ve kanaatta.. ve askerlik, zeka, dirayet, cesaret, fedakrlk, hamiyet, hamaset, istikbale nfuz,siyaset-i alem gibi kemaltta en yce mertebelere ulatn hayatyla ispat eden gerek bir stad- klln btn ynleriyle sergzet-i hayatn yazmak, yani mezkr zek ve isti'dadiyle, ilim ve irfaniyle, mazhar olduu ma'neviyatn, makamatn ve vicdaniyyatn da kaleme almak, elbette bizim gibilerin haddi deildir. Bu geree -tahmin ediyorum- iaret olsa gerektir ki; Hazret-i stad, Muhakemat isimli eserinde: ahsn slub-u beyan, ahsn timsal-i ahsiyetidir. Ben ise grdnz veya iittiiniz gibi, halli mkil bir muammaym.: () demitir. Yine baka bir eserinde Arabi olarak: demi. Trkesi: Hayatma yemin ederim; ne kadar acip eyler varsa, benim onlara ulamak, onlar yaamak maksadmdr. Bylelikle deta ben acaip eylerin gzlerinde bir acibim diyen o hakikaten acip ve garip hltla dolu olan hayat kalemlerle ta'rif edilmez, desek mbalaa etmi olmayacaz. ( 1 ) Asar- Bediiye, sahife; 222

( 2 ) Hutbe-i amiye, sahife: 9 S: 20 Evet, onun hayatn kaleme almak, bizim gibiler iin,ancak bir d keyfiyetini tasvir etme ameliyesinden ibaret olur. Yoksa bylesi bir zatn hayatn knhyle ve btn ynleriyle tarif etmek, kaleme almak iin, ancak btn eserlerini hayatnda sralamak ve o eserlerini tam manasyla anlamak ve anlatmakla belki mmkn olabilir. yle ise,bizim yapmak istediimiz ey, onun beeriyetine ve hayatnn d keyfiyetine ait vak'alar mbalaasz, salam bir ekilde kaydetmee almaktr. Geri hayatnn sadece u beer yn bile insanlk, bilhassa Mslmanlk iin batan sona kadar ibret dersleri, yce ahlk rnekleri, fazilet cevherleriyle doludur ki, Hazret-i stad, kendisi de hayatnda byle ibret dersleri olacak vak'alar baz eserlerinde, eitli vesilelerle dile getirmitir. Geri o,hayatnda geen vak'alar kendini insanlara sunmak niyetiyle eserlerine kaydetmemitir. Belki bir hakikat dersi, bir fedakrlk seciyesi zihin ve kalblere zerk edip yerletirmek iin; ve mnasebet geldii zaman dersin o makamna uygun bir vak'ay kaydetmitir. Lkin bize en doru kaynak brakmtr. Faraza, ileride hayatn yazanlara bir me'haz olsun diye bu vak'alar kasden brakm olsa dahi, ne bir gnah, ne de bir beistir. Zira bir d'nin bir mridin,hatta milli bir kahramann da hayatnn bilinmesi arttr. O zatn nereden geldii, asl fasl ne olduu, hayatnda ne gibi safhalar geirdii ak ve seik bilinmelidir ki, ona i'timad veya adem-i i'timad gerei meydana ksn, yapt hizmetlere pheli nazarlarla baklmasn diye zarur icabtan olarak hayat hikyeleri yazlr. Hatta baz ulema, kendi hayatlarn kendileri yazmlardr. Msr eski Diyanet reislerinden mehur Muhammed Abduh gibi... te Hazret-i stad da, eserlerindeki vak'alar, tarihesine belki me'haz olsun diye deil, fakat bilhare baz mfter, zalim insanlarn yalan dolanlarna, yaygaralarna kar hayatnn bilinmesini arzu etmitir. yle ki; Evvela: Biraderzadesi merhum Abdurrahman'n kaleme alp 1919 senesinde stanbul-Necm-i stikbal matbaasnda tab'ettirdii tarihe, doumundan Rus esaretinden firar edip stanbul'a geliine ve Darl-Hikmet-il slmiye 'zlna tayin ediliine kadardr. Ayrca Merhum Abdurrahman Efendi Lemaat kitabnn arkasnda ok ksa bir makale eklinde, sadece Darl-Hikmet'te a'zl srasndaki hayatnn tercmesini kaydetmi; Bunun yannda arat-l 'caz tefsirini ve sonra Onuncu Sz'(3) ilk olarak tab'eden talebesi mehur Mksl merhum Hamza Efendinin kaleme ald ksack bir biyorafi de mevcuttur. ( 3 ) Emirda 1 sahife. 256 S: 21 Bu para ksack hal tercmesinden sonra, 1944 senesinde stad ve Nur talebeleri Denizli hapishanesinde iken, talebelerin bo kalmamalar iin hayatnn yazlmasn ve yazl eklini ta'rif eden bir mektupla bildirmitir. Mektup aynen yledir. Aziz sddk kardelerim! Hi mnasebet yokken, birden bire hatra geldi ki: Husrev ve kk Husrev Feyzi gibi bir ksm kardelerimiz, kalemleri her vakit Risale-i Nur'u yazmak vazifeleriyle lfet ve nsiyet ettiklerinden, burada vaifesizlikten sklmamak iin; Eski Said'in Tarihe-i Hayat,hem Eskiehir mahkemesinde hem

bu hadisede ziyade medar- nazar olmasndan, Yeni Said'in 20 senelik hayatnn yars Isparta'da geen ksm, byk Husrev ve rfakasnn.. ve Kastamonu hayat kk Husrev ve arkadalarnn muavenetiyle -sonra tanzim edilmek zere - notalar tarznda yazlsn. Risale-i Nur'un bir nevi Tarihe-i Hayat yazlm olur. Hem fikri elendiren bir megale olur, diye tahattur ettim. Sizin reyinize havaledir. Eer Hizb-i Nr elimize gese, ben de Husrevler gibi onun tercmesiyle vazifedar olurum naallah.(4) Said-i Nursi te stadn hayatnn bu dneminde Tarihesinin yazlmasnn mebde'i byle bir ihtara binaen balam oluyordu. Hazret-i stadn bu arzusunun, Denizli hapsinde bir almaya mebde' olup olmadn bilmiyoruz. nki, bu mektuptan baka elimizde bir vesika yoktur. Fakat az bir mddet sonra,Denizli hapishanesinin bir meyvsi olan Meyve Risalesi te'lif edilmekle, btn Nur talebeleri onunla ve stadn mdafaalaryla megul olduklarn ve bunlar oaltarak, hem hapishane dahilinde hem haricinde ner ettiklerini gryoruz. Denizli hapsinden beraet ederek ktktan ve mecbur isknla Emirda'nda ikamet ettirildikten sonra, stad Hazretlerinin hapisteki ihtarl arzusunu ve mektupla i'ar buyurduklar emri talebelerine tekraren hatrlatmak istediini gryoruz. Aynen vle: ( 4 ) Denizli mektuplar elyazmas (Zbeyr aabeyin kitab) S. 35 : S: 22 Salisen: Hapishanede Husrev ve Feyzi'ye demitim; Ispartada geen, Risale-i Nur noktasndan Tarihe-i hayat Husrev yazsn, Kastamonu'daki hayatm Feyzi yazsn. Ta Risale-i Nur'un bir nevi tarihesi olsun diye tensib etmitim. imdi htiyarlar Risalesinin ricalar iinde, Onbeinci Rica, Isparta ve Eskiehir hayat.. ve Onaltnc Rica Kastamonu ve Denizli imtihanlarnn mahiyetlerini gstermek iin muhtasar bir fihriste, mcmel baz esaslar yazmak niyet ettim. Ta Husrev ve Feyzi'ye esas olsun. O iki ehemmiyetli Ricalar onlar(5) yazsnlar. Said-i Nursi (6) te birinci Emirda hayatnn ilk ylnda yazlan bu ikinci emirname zerine, Isparta cenahnn, yani Tarihe-i Hayatn birinci blm ile vazifelendirilen Husrev aabey ve arkadalarnn, Risale-i Nur'un sair mhim neriyatyla megul olduklar iin,tarihe mevzuunda herhangi bir faaliyetleri grlmemitir. kinci cenah olan Kastamonulu Feyzi Efendi ve Takprl Sadk Bey'in bu ie ciddiyet ve titizlikle el attklarn,bilhassa kahraman Sadk Bey'in bu ii tamamen yklendiini grmekteyiz. Sadk Bey(7) stadna bu konuda sualler soruyor ve mektuplar yazyordu. Sadk Bey'in, Tarihe-i Hayatn terkibi hususunda Hazret-i staddan sorduu sualler ve stadn verdii cevaplarn bir ksm yledir: ... stadmz efendimiz tensib buyururlarsa,Risale-i Nur'un ahs- ma'nevsi tarafndan, ne derece ar ve elim erait-i hayatiye altnda bir mcahede-i kbra ile meydana geldiini, mtaklarna ve gelecekteki Risale-i Nur talebelerine hem bir menakb,hem bir rehber ve nmune ve hem de bir dstur-u mcahede-i diniye-i slmiye olmak ve bir araya toplayarak bir risale olmas iin,fikr-i acizanemi Hazret-i stadmn afuvlarna iltica ederek arz ederim.

1- Merhum ve mafur Abdurrahman Efendi hazretlerinin neir buyurduklar stadmz efendimizin tarihe-i hayatlar, 2- ki Mekteb-i Musibetin ahadetnamesi, 3- htiyarlar Risalesi'nin stadmzn tensibiyle buyuracaklar ricalar, 4- Eski Said'in Yeni Said'e inklab ( 5 ) Bilahare mezkr Ricalar da Hazret-i stad te'lif etmitir. A.B. ( 6 ) EI yazms (benim) Emirda Lahika Mecmuas S.60-61 ( 7 ) Sadk Bey, Plevne kahraman mehur Sadk Paa'nn (1813, 1893) z torunudur. (1902)'de Kastamonu Takpr kazasnn Kadky'nde domutur. 1971 senesinde, ayn kyde Hakk'n rahmetine kavumutur. R.H. Son ahidler C.2, S. 135 23 5- stadmzn Ankara'ya terifleri ve Meclis'e hitabeleri ve Reis-i Cumhurla mnakaalar, 6- Isparta mektuplarndan Risale-i Nurun Menakbna ait paralar veya tamam, 7- Eskiehir mahkemesi mdafaanamesi ve hapishanesi mektuplarndan paralar veya tamam, 8- stadmzn Kastamonu'ya terifleri ve Kastamonu mektuplarndan paralar veya tamam, 9- Denizli mahkemesi mdafaanamesi ve hapishane mektuplarndan paralar veya tamam, 10- Emirda mektuplarndan paralar veya tamam, 11- Umum lahikada, taharriyat ve ta'kibatlara ve Risale-i Nur'a ait kramat- lahiyyenin beyanlar gibi, gerek Risale-i Nur'un ve gerekse ahs- maneviyesinin tarihe-i hayatn aklayan mektubat ve fkralar, 12- Mehmed Feyzi Efendi kardeimizin yazd yaz(8) ve merhum ve mafur Hasan Feyzi Efendi kardeimizin Risale-i Nur ve ahs- manevisi hakknda yazd medhiyye ve daha bendenizin bilemediim ve grp okuyamadgm Risale-i Nur'un ahs- manevisinin hayatna dair yazlarn sra ve seyr itibariyle yazlacak yerlere, efendimizin' iaret buyurarak bunlarn bir kll halinde toplanmasna ve stadmzn tetkiklerinden sonra, gerek makina veyahut matbaa ile intiar ve teksirine; ve mukaddes Risalenin (Yani, tarihe-i hayat kitabnn) daha tafsilatl olmas iin, stadmz efendimizin bu hususta iarat ve emirlerine intizardaym... Takprl fakir, hakir, imdad- maneviyelerine ok muhta talebeniz M.Sadk(9) ( 8 ) M. Feyzi Efendi'nin yazd yaz ise, stad hazretlerinin Kastamonu ve Denizli hayatiyle ilgilidir. Bu kitabn Emirda hayat safhasnda yalmtr. A.B.

( 9 ) Emirda el yazmas S. 215 S: 24 Sadk Bey'in bu mektubunun 12. maddesinde- grld zere-mektubun Hasan Feyzi Efendi'nin vefatndan sonra yazlm olduu anlalmaktadr. Merhum Hasan Feyzi'nin vefat 13 Kasm 1946'dr. Feyzi Efendinin: Saniyen: stadmzn tercme-i halini merak edenlere deriz ki..: yazs da, mektup tarihinden evvel yazlm olduunu gsterir. Bu durumda, herhalde bu yazmalar Afyon hapsinden evvel 1946-47 seneleri ierisinde cereyan etmitir. Hazret-i stad ise, merhum Sadk Bey'in, tarihenin terkibi konusunda dnd fikrini tasviben yle cevap vermitir: Salisen: Kastamon havalisinin kahraman ve Nur dairesinin Bahadr kardeimiz Sadk Bey'in uhur-u selase ve leyle-i raaibini tebrik ve biare kardeinizin ma'nev tarihe-i hayatn daha geni bir tarzda bir mecmua tarznda nerine dair fikrini ok gzel grdk, Barekallah dedik. Zaten eskiden dndgmz tarihe-i hayat Sirac' n-Nur namn ald. Bu yeni ekildeki mecmua, Sadk'n ve Mehmet Feyzi'nin hissesine dyor.O mecmuay onlar karmaya haklardr. Kahraman Nazif de yardm etmeli. Fakat on iki aded paralarda, onlar mnasib grmedikleri cmleleri kaldrmasna onlara izin veriyorum ve slahn da onlara havale ediyorum. Hususan eski Divan- Harb-i rfdeki mdafaatn, Risale-i Nur mesleine uymayan baz cmleleri tayyedilsin.. ve Eskiehir mdafaatnda da kardelerimizin hatr iin pek yumuak ve msamahakrane ta'birat, ta'dil veya tayyedilsin.. Ve denizli mdafaatndaki tekerrr eden cmleler ihtisar edilsin. Hem taksim-l a'mel suretinde Sadk ve Fevzi'ye yardm iin, baz has kardelerimiz o on iki paradan bir paray bulsun, yazsn, onlara versin.. Ve daha yal kda yazlmadan ben de bir defa grsem mnasiptir. Size havale ediyorum. Siz daha iyi bilirsiniz... (10) Dikkat edilirse, Hazret-i stad, u cevabnda, ilk balarda tarihe iin Ma'nevi Tarihe-i Hayat veya Sirac'n-Nur diye isimlendirmiken, Sirac-nNur mecmuas knca, artk o isim onda kald. Ayrca talebelerine geni tasarruf izni vermektedir ki, talebelerine kar kemal-i itimadn gsteriyor. Zaten onun btn talebeleri i'timada ayn insanlardr. Merhum Sadk Bey, stadn bu cevabndan sonra, stadna ikinci bir talebname gnderiyor. Bir ksm yledir: ... stadmz Efendimizin emirleri mucibince, Kastamonu'ya giderek Mehmed Feyzi Efendi kardeimizle bil-istiare, nebolu'da Nazif Efendi ve sair kardelerimizin almakta olduklar (10) Emirda-1 el yazmas S. 215 S: 25 kuds vazifelerine naksa vermemek iin, Sirac-n-Nurun yaz iini zerime aldm. Talebelikteki liyakatsizlik ve aczimle beraber, Sirac-n-Nurun bir araya toplanmasn, benim gibi hakire havale buyurmanzn krann demek haddimin ok fevkinde olmasyla beraber; stadmz efendimizin bu hususda nazar-i msamahalar, semahat ve efkat ve ltufkrlklarnn en byk delilidir. stadmz Efendimizi ba'z hususlarda rahatsz ve iz'a edeceimden hk-i payinizden perek istirham ederim:

1- stadmz Efendimiz m- erif'e terifleri ve bu seyahat hakknda bir nebze malmat.. ve Hutbe-i amiye'nin ya stadmz tarafndan veya stadmz ruhsat buyururlarsa, Mehmet Feyzi Efendi kardeimiz tarafndan tercme edilerek, icab eden noktalar.. Ve Selanik'e terifleri.. Ve Ayasofya hutbesi.. ve Medreset-z-Zehra ser- mderrisi Hasib Efendi ile mkleme.. ve stanbul'dan Van'a.. Ve Van'dan Ankara'ya.. Ve Ankara'dan Van'a.. Ve Van'dan Isparta'ya terifleri gibi Sirac-n-Nuru aydnlatacak ve evvelce arz ettiim on iki bende ilaveten bu malmatlar hangi menba'dan alabileceimizi.. Ve stadmzn hl-i hayatnn altm senelik harika ve bedi' mcahade-i kudsiyesini beyan edecek Sirac-n-Nur ne kadar tafsilatl olursa mstensiblerini ve okuyucularn o kadar memnun ve mstefid edeceginden, kaleme alnmayan vakayi' iin stadmz Efendimize vereceimiz zahmetten dolay, biz aciz talebelerini afv buyurarak ltuf buyurmalarn hk-i payinizden perek rica ve niyaz ederim. Sevgili stadm efendim hazretleri Fakir, hakir, aciz, imdad- manevilerine ok muhta talebeniz Mehmed Sadk(11) NOT: Sadk Bey'in bu mektubunun haiyesinde ise, Tarihe-i Hayatn blmleri hakknda dndg fikrinin stad tarafndan tasvip grp grmediini istifsar ediyor. (11) Emirda-1 el yazmas S. 265 S: 26 Sadk Bey, bu ikinci mektubunda stadn hayatnn ok mhim noktalarn soruyor. Mesela Medresetz-Zehra'nn ba mderrisiyle mklemesini biz hi bilmiyoruz, nedir?(12) Bize karanlk noktadr. Mektubtaki Sirac-n-Nur ta'birleri yine Tarihe-i Hayattr. Fakat mektup ok nemli noktalar hav olmasna ramen, stad hazretleri istenilen cevaplar vermiyor. Belki de mbarek ahsiyetine taalluk eden mes'elelerin kendisi tarafndan nazara verilmek istenmediinden mi bilmiyoruz, mektuba ok ksa bir cevap veriyor ve arad malmat yine ona havale ediyor. stadn cevab mektubunun bu blm yledir: Salisen: ok alkan ve kahraman kardeimiz Sadk Bey'in ok ehemmiyetli mektubuna ok uzun bir mektubla cevap vermek lzmd. Fakat maatteessf imdilik halim ve vaziyetim, hususan rahatszlm msaade etmiyor. Benden yardm istedii izahat vermeye halim msait deildir. Yine ona ve Mehmet Feyzi'ye havale ediyorum. Mmkin olduu kadar o tarihe-i hayat yazarlar... (13) Mektubun bundan sonraki blm,yeni harf Emirda-1'de mevcut olup devamnda ( cebbar kumandanlara kar tavr ve onlarn adeta Eski Said'den korkmalar...)'nn hikmetini beyan eder. te Sadk Bey ile Hazret-i stad arasnda Tarihe ile ilgili- mektuplama ve mzakere bylece sona eriyor. Bundan sonra Sadk Bey ve Mehmet Feyz Efendi'nin almalarn ne kadar ilerlettiklerini bilmiyoruz. Fakat Afyon hapsine pek yakn bir zamana rastlayan stad'n bir mektubunda, Ispartallara yle hitap ettiini de gryoruz: Aziz kardelerim:

Madem Keramet-i Gavsiyenin ou imzalarnzla tasdik edilmi, elbette siz Keramet-i Gavsiye'de istediiniz ta'dilat yaparsnz. Ksaltabilirsiniz. Ehemmiyetsiz tahlilat kaldrabilirsiniz. Hem Sikke-i Gaybiye'de, hem ma'nev Tarihe-i Hayatta -ki Sadk ve Feyz alyorlar- Nur'un mesleine ve izzetine yakmayan cmleleri veya gemi zamana mahsus ihtiyatkrane ve msamahakrane kelimeleri ve medar- i'tiraz olan zaif iaretleri tayyedip kaldrrsnz ve Sadk Bey'e de haber verirsiniz.(14) (12) Eer bu ba mderris Cami-l-Ezher reisi eyh Bahid Efendi ise, o zaman mechulumuz degildir.A.B (13) El yazmas Emirda-I S. 260 (14) El yazmas Emirda-1 S. 299 S: 27 Anlalan Tarihe-i Hayat iine, bilhare Ispartallar da el atmlar. Bu mektubunda da Hazreti stad genie tasarruf iznini vermektedir. Ancak tam bu srada Afyon hapsi hadisesi meydana kyor ve tarihenin yazlmas ve neri ylece kalyordu. Yine Tarihe ile ilgili olarak, ayn sene iinde Erzurum'un ilk dnem milletvekillerinden, Hazret-i stadn eski bir dostu Mehmed Salih Yeilolu da stadn tarihesi ile yakndan ilgileniyor. O da Hazret-i stad'dan -Sadk Bey gibi- baz aydnlatc bilgiler istiyor. Merhum Salih Yeil'in stadmzla mektup lamalar uzundur ve mnteir ve gayr- mnteir Emirda lahikalarnda kaytldr. Bunlardan sadece ok enteresan bir paray buraya almakla iktifa etmek istiyoruz. Tafsilatn arzu edenler Emirda-1 mektuplarnn aslna mracaat etsinler. Salih Yeil'in stadmzdan sorduu onbir sualdir: Muhterem stadm! Sizin hakknzda air-i merhum Mehmet Akif Bey ile Darl-Hikmet-i slmiye a'zalnda bulunmu olan merhum Mehmet evket'den dinlediim kymetli notlarm vardr. Hal tercmelerinize o zatlardan topladklarm yazmak mecburiyetinde kaldm iin ltfen suallere ksa ksa cevap yaznz, kendi namma yazacam hal-i vasiyetnamenizi arzu ettiiniz kadar mufassal yazmakta emir sizindir. Mehmet Salih Yeilolu Sualler: I- Cenab- Hak sizi hangi tarihte ve nerede dnyaya getirdi? 2- Babanzn ve byk babalarnzn adn ve mesleklerini ltfen yaznz. 3- Kimlerden, nerede ders okudunuz? Ve nerede kimlere ders okuttunuz? 4- Van Valisi Tahir Paa'nn konanda ne kadar kaldnz? Ve o zata ne okuttunuz? S: 28 (Merutiyetin ikinci senesinde (15) Erzurum'a Vali olarak gelen Tahir Paa merhum, bir Ramazan iftarnda sofra banda sizin meziyetlerinizden uzun uzadya bireyler anlatmt.)

5-Merutiyet'in i'lnndan ka ay evvel stanbul'a geldiniz? ttihadlar, halka nasihat iin sizi Selanik'e gtrmlerdi. Selanik'ten sonra sizi Rumeli'de hangi ehirlerde gezdirdiler? 6- Balkan Harbine itirak ettiniz mi? 7- Umumi harpte nerede esir oldunuz? Ruslar size hangi ehirlerini gezdirdiler? Hakknzda ne gibi muamele yaptlar? Tazyikde, hakarette bulundular m? 8- Hangi tarihte esaretten firar edip, hangi tarihte stanbul'a geldiniz? Ve hangi tarihte Dar-lHikmetil-slmiye aliyesine a'za oldunuz? 9- Milli Meclis'in ilk devresinde Ankara'ya geldiiniz zaman, evvela hrmete, bir hafta sonra da meclis teneffs salonunda ve soba banda Abdest, Namaz, Cenab- Haktan yardm isteyiniz szlerinizden dolay Reis-i Cumhurla mnakaadan sonra, Ankara'dan uzaklatktan sonra, ilk olarak nereden nereye nefy oldunuz?. Ve ol vakit, Diyanet Riyaseti tarafndan bir emre msteniden size Vizlik nmiyle elli lira maa tahsis edilmi iken, bu maa neden kabul etmediniz? 10- Hangi ehir ve kasabada iken, yazdnz kitaplar bahanesiyle, Eskiehir'e sevk ve mahkm oldunuz? Ve ka sene hapiste kaldnz? Ve hapisten karldktan sonra nereye nefy oldunuz? 11- Kastamonu'dan kimin ihbariyle hkmet sizi Denizli'ye, cezaevine sevk etti? Ka ay hapishanede kaldnz? Hapsinize sebep olan kitaplar tedkik olunup muzr olmadklar anlalmakla, hkmen serbest brakldktan sonra, o hayatnzn mahsul olan eserleriniz size iade edildi mi? Ltfen pek ksa bu suallerin cevabn yaznz.(16)" te merhum Salih Yeil'in bu onbir adet mhim sualleri de maalesef Hazret-i stad tarafndan -ahs hayatyla ilgili olmasndan- tam bir cevap ile karlanmamtr. Yalnz stad birka umumi maddeyi yazarak cevap vermi. Bu maddeler Emirda--lahikasnda ma'lum olan: Aziz sddk kardeim, bu fani dnyada hamiyetli ve cidd bir arkadam! balkl mektuptadr. (15) Merutiyetin 2. senesi 1910 tarihidir. (16) Emirda Dosyas: 161-Mteferrik mektuplar dosyas No: 2 S: 29 Merhum Salih Yeil'in mektubunun sualler blmnde Merhum Mehmed Akif ve Dar-l Hikmet a'zas Mehmet evket (17) Efendi'den bizzat dinledii mhim notlarnn varlndan bahsetmi.. Ve stadn hal tercmesini bu zatlarn verdikleri malmata bina ederek yazacan yazm. Demek ki, merhum Mehmet Akif ile Mehmed evket Efendi'nin, Hazret-i stadn hayatiyle ilgili ok eyler bildikleri anlalyor. Nitekim Salih Yeil, o zamann i ileri Bakan Hilm Uran'a yazd bir mektubunda, Hazreti stad iin Mehmet Akif in szlerini ylece kaydetmitir: air-i mehur Mehmet Akif Bey merhumun rivayetine nazaran; Msr'n en ma'ruf ulemasndan olan ve Garb'n mteaddit lisan ve felsefesine ina bulunan stad- A'zam Abdlaziz avi'in, yirmi ksr sene evvelisi EI-ehram ceridesindeki Said hakknda yazd Fatn-l-Asr balkl makalesini okuyan ve kendisiyle bizzat gren ilim adamlar, bu zatn ilm kudretini ve lh mesleini takdir edebilirler...(18)"

te bylece, tarihe-i hayatn yazlma ii iin Hazret-i stadla mavere ve mzakereler srmekte iken, Afyon hapsi hadisesi zuhr etti. ki buuk sene kadar bir zaman onu te'hire uratt. 1950 senesi ortalarnda bu almalar yeniden canland. Bu defa niversiteci Nur talebeleri el attlar ve ok ksaca bir tarihe yazdlar. 1951'de nebolu evvela yeni harfle daktilo edip teksir makinesiyle 530 adet kartt. 1952'de ise, yine hem nebolu, hem Isparta bunu eski harflerle ve teksir makinesiyle oalttlar. Ayn senede Eref Edip Bey stadn baz fotoraflarn da elde edip, yazlanlar bir derece piyasa lisanna uygulyarak tab' ettirdi.. Ve nihayet 1958'de stadn Byk Tarihe-i Hayat Ankara'da basld. Cenab- Hak cmlesinden raz olsun. Amin... Bu uzun izahlardan sonra unu deriz ki; Hazret-i stad'n byk tarihe-i hayatn hazrlayan Bedizzaman'n hizmetkrl gibi ulv bir eref ve keramete mazhar olmu sadk Nur talebelerinin, ayn kitabn(*) giri (17) Mehmet evketi (1787-1934) istanbul'da dogdu. Dini ilimlerin ikmalinin yan sra; Trke, Arapa, Ingilizce, Almanca ve Frarszca dillerini bilirlerdi (Son Devrin Islam Akademisi Darl Hikmet-il Islamiye S. 176) (18) Emirda-1, S. 153 ( * ) YAKINDA BYK BR TARHE- HAYAT YAZILACAK. Emirdal Merhum Mehmet alkan aabey H.z. staddan rivayet ederek yle demitir: Hz. stad, Neredilen Tarihe-i Hayattan sonra ( Byk Tarihe) "nallah yaknda byk bir Tarihe-i Hayat yazlacak (Bkz: Son ahitler-4 Sh.62) Bu mnasebetle: Birka defa Merhm Tahiri Mutlu aabeyden duymutum ki, demiti:(*) Byk Tarihe-i Hayat hazrlanrken, bir kardeimiz(ismini yazmaya gerek duymadm) Tarihede hz. stadn hususi hayatnn baz vak'alarn lzumsuz grerek, Kalemle izip karyardu. tam o esnada stad hz. leri hiddetli bir ekilde odamza girdi ve eliyle bir eyler izer gibi yaparak: "Nedir byle, byle!.. Bunlara Masonlar dahi itiraz edemez" dedi. (*) Ayni bu meseleyi, Bayram YKSEL aabeyin bana yazd bir mektubu da teyid etmektedir. S: 30 ksmnda; ileride dha geni ve tekmil edici tarihe-i hayatlarn yazlmasn tavsiye etmeleri ve o kapy ak brakmalar ve stad'n vefatndan sonra yazlan tariheleri memnuniyetle karlamalar, bizim bu vdideki almamzda cesaret ve hareket kayna olmutur. Mukaddemede de arz ettiimiz vehile; baz mbalaalarn ve ziyadeliklerin, ilm ve mukni' cevaplar bulunup verilmesi iin, bu ok ar ve muazzam mes'eleye girimi bulunduk. Bu almamzda; ba'z ehl-i siyaset ve ehl-i dnyann hayatlarnn bir ynn yazmak yasak.. br ynn yalan ve mbalaalarla iirmek gibi Haa- deil, bil'akis doumundan vefatna kadar hibir tarafn gizlemeden, aslnda gizlenmesi mmkin olmayan, gne gibi yan-beyan meydanda olarak, przsz, zikzaksz, iffetli ve nezahetli, masum bir hayatn btn etrafiyle seyrini yazmak emelimizdir. Bu almamzda esas alnan kaynak eserlerin en bata geleni, Hazret-i Bedizzaman'n bizzat kendi eserleridir.

kinci derecedeki kaynak rehberimiz ise; stadn en yakn akrabalarndan; bata biraderzadesi merhum Abdurrahman'n ve kk kardei Merhum Molla Abdlmecid Efendilerin yazdklaryla, yine stadn mukarreb ve havass olan Nur talebelerinin mahedeye dayanan rivyetleridir. nc derecede me'hazmz da, kendisi hayatta iken, hal tercmesiyle ilgili olarak yazlan kitaplardr. Bilhassa kendisinin bizzat ilgilenip tanzim ettii byk Tarihe-i Hayat kitabdr. stadn vefatndan sonra, hayatyla ilgili yazlan eserler ise; mukayese ve mihenge tabi' tutulduktan sonra, sahih olan ksmlar ve Nur talebelerinin hatralar drdnc bir kaynamz olacaktr. Bunlarn dnda, menkbelere ait rivayet yollu ksmlar, hadis usul ilmine gre; drst, ahitli ispatl, mekn ve zaman muayyen olanlar semi bulunmaktayz. Tevfik ve Hidayet Allah'dandr.... Abdulkadir Badll S: 31 KNC BASKISI MNASEBETYLE Kitabmzn ikinci basksnda nsz ve giri ksmlarna ilave edecek bir ey yoktur. Sadece medar- kran bir hadise ile, kitabn kaynaklar ve iindeki mevsk va sadk menkbe rivayetleri hakknda baz izahatlarda bulunmak isterim. MEDAR-I KRAN HADSE Kitabmz Tima irketi hizmeti ile ilk basks yaplp seneden beri yaynlanmaktadr. Her kitap hakknda, ktktan sonra, lehte aleyhte baz kyl-u kaller olmas normaldir. Hatta aleyhinde reddiyelerde neredilebilir. Amma Allah'a kr, kitabmz hakknda bir ok teekkrler ve samimi takdir hislerini ifade eden mektup ve telefonlar aldmz halde, aleyhinde olarak hibirey bize ulam deildir. Deersiz fsltlar nev'inden baz dedikodular duyduksa da, aleyhnde olarak hibirey bana aksetmemitir. Bu hal ise, bizim fevkalade ilm iktidar ve meziyetimizden deildir. Kaynak ve sermaye stad Bedizzamann olduu ve ayrca da tab'ndan nce aabeylere okutarak istiare ile tab' ve neri gerekletii iindir. kinci Sebeb: Bu kitab, benim kendi iman ve vicdanmla gayet mtmain olarak sadece Bedizzamann hayat, cihad, hizmeti ve mesleinin esaslar dahilinde, ahs hibir his ve heves bulatrmadan a'zami titizlik ierisinde mezkr hukuklara riayet ederek yazdma olan kat' kanaatmdr. Kitab, neir olduktan sonra, defa batan sona kadar harf harf okudum. Risale-i Nurun mesleine mugayir, Hazret-i stadn aziz ve erif hayatna mnaf hibir ey grmedim. Dolaysyla tenkide medar olacak hibir nokta gsme ilimedi. Bir bakasda ilm bir tarzda herhangi birey sylemedi ve ya yazp gndermedi. yleyse -Sermaye ve mal sahibi Hazret-i ztad Bedizzaman olduundan -basit baz dzeltmeler dnda ondan krpacak veya tra edecek birey yok demektir. Bedizzaman gibi byk mceddid, mtehid, muhd ve mcahid za S: 32

tn hayat yazlrken, onun ilk ekirdeklik durumu ve fr menei ne sie naslsa, olduu gibi yazlmas icab ettii ve mutlaka zaruri olduu gibi; Nurani ve pek muhteem ve muhit bir aa halini alan hayatnn tekemml safhalarda, yine aynen ve olduu gibi ve te'vilsiz olarak yazlr ve yazlmaldr. te bu kitap benim samimi vicdanm ve imanmla bunu byle yaptna kaniim. Hak, hakikat ve hukuk ne ise, nasl icab etmise ve onun ftr ekirdeklii ve menei neyse.. ve keza o hukuklar neyi icab etmise; te'vilsiz ekilde ona mraat edilmitir. Ayn zamanda, onun eceredar ve semeredar olan tekemml vanlar da aynen ve harfiyyen ve bu hukuklarn istilzam ettii kaziyeler neyse, olduu gibi te'vilsiz ve tekellfsz olarak kaydedilmitir. Bunun aksini syleyen varsa hemen meydana kmasn ve sylediini sibat etmesini bekliyor ve istiyorum. KTABIN KAYNAKLARI Bu kitabn dip notlarnda kaynak eserlerin isim ve sahife numaralar verilirken birok matbu' ve mnteir eserlerin ismi verildii gibi; matbu' ve mnteir olmayan baz kitap, defter ve dosyalarn isimleri de gemektedir. Bunlarn ekserisi benim hususi arivimde bulunan eylerdir. Mesela: Denizli - Afyon dosyas ve Emirda-1 mntehab dosya ve Emirda-2 mntehab dosya ve mesela Yrtk cilt Hadiseler dosyas gibi dosya ve tomarlarn isimi getii gibi; el yazma halinde bulunan Barla, Kastamonu ve Emirda Lahika mektuplar asllarn ihtiva eden kitaplarn isimleri de gemektedir. Mezkr dosya ve kitaplarda pek mhim vesikalar bulunmakta ve Hazret-i stadn hayat iin ok deerli belgelri ihtiva etmektedirler. Bu belge ve vesikalarn mufassal olan bu kitaba derci zaruri idi. Dip notlarda isimlerinden sz etmek zaruretide vard. Bunlarn dip notlara ancak ismlerini byle verebilirdim. Hepsi yanmda mahfuzdurlar. Grmek isteyenlerede her zaman gsterebiliriz. RVAYETL MENKIBELER Kitabmz, byk islam alimlerinin Siyer ve Tarih Kitaplar usul, tertip ve sluplar tarznda hazrlandndan, Hadis ilmindeki belge ve vesikalar mahiyetini tayan sahih rivayetli menkbelere fazla nem verilmitir. Hz. stadn hayatnn her hadisesi hakknda, eer staddan gelen yazl belgeler varsa, birinci derecede onlar, sonrada sair rivayetli hatra ve belgeleri.. Eer Hz. staddan yazl vesikalar bulunmamasa, sadece o rivayetli S: 33 (ama mahadeye dayanan rivayetleri) menkbelere dayandrlmtr. Bence Tarih ilmi de budur ve salam yol da bu tarzdr. Menkbeli, hatral rivayetler, 1. bask kitabmza okca girdii gibi, 2. baskya, elde edilen yeni hatralarda dercedilmitir. Hem birinci bask, hem ikinci baskda dercedilmi mezkr menkbeli rivayetlerin mutlak ekseriyeti Nur talebelerinden gelmektedir.. Ve bunlarn ekserisini N.ahiner be cilt Son ahitler eserlerinde salam bir ekilde belgelendirerek nerettirmitir. Burada Necmeddin ahiner kardeime teekkrlerimi kaydetmeyi bir bor addediyorum. Sahih rivayetli menkbelerin bir ksmda ben kendim tesbit etmiim.

Gayemiz, yegane gayemiz: Hz. Bedizzamann hayatn salam temeller stnde sadk belgeler ile alem-i islama sunmaktr. midim kavidir ki; Hazet-i Bedizzamann harikalar manzumesi olan adm adm hayatn.. ve bir kahraman- slam olan pek muazzam ve cihan-mul mcahedelerinin nvann.. ve bin seneden beri slam Milletlerinin hallini bekledikleri pek ok Kur'an, akidev ve slam mes'elelerin tlsmyyet cihetlerini kefedip ortaya koyan alem-mul dava ve mesleinin bir enmuzecini.. ve Kur'an ve slam'dan ald gayet kuds ve przsz meslek ve merebinin bir haritacn amil ve muhit bulunan bu kitap; ve sermaye ve kaynaka yine tamamen onun mal olan bu eser; Bir gn gelir, ilm mahfellerde medar- nazar olur ve me'haz ve mesned eser olarak layk mevkiini ihraz eder. Yine kat'iyyen mitvarm ki; her nekadar bu gn aleyhinda baz deersiz ufak-tefek dedikodular duyulmakta isede, ehl-i ilim ve tahkik olan Nur talebeleri.. ve stadlarnn Hayat ve hizmetlerinin adm adm bilinmesine merakl zevat; imdiki pek basitane ve hissiyatpervarane olan yersiz dedikodu tarzndaki fsltlar ve vesveseler perdesini yrtacak, ilim ve tahkik szgecini eline alacak, engin tefekkr ve mlahazalarla onu tartacak ve szecek.. ve u herbir sahifesine - yazlrken - ok gzyalar demi olan; ve stadlarnn Tarih-i Hayatn yzer delil ve brhanlar stne vaz'edip Kuran ve dolaysyla yzer defa manen Hazret-i stad'n onayndan geen bu kitaba yabanc gzyle bakmayacak ve mttehem nazaryla aibelendirmiyecek.. Belki gayet mutmain ve emin olarak heryerde onu koyacak ve her zamanda okuyacaktr. naallah! ABDLKADR BADILLI S: 34 S: 35 BRNC BLM DOUMU, OCUKLUK DEVRES ve TAHSL HAYATI S: 36 S: 37 BEDZZAMAN SAD- NURS'NN DNYAYA GELECEN KEFEN HSSEDP HABER VEREN BYK VEL NSANLAR Bedizzaman Said-i Nursi, u dnya menziline ayak basmaya yaklarken veya ayak bast gnler, onun geleceini ve hatta geldiini hissedip haber veren ehl-i Velyetin mjdeli ihbarlar sarih gibidir. Elbette, Bedizzaman gibi garip, bedi' bir drr-i yektay, harika acib bir mahiyeti kefedip bildirmeleri lzm idi.

Evliya denilen keskin basiretli, nuran kalbli ve hassas ferasetli insanlar arasnda, gemite de bu kabil ihbarlar vaki' olmu mudur? Evet olmutur. Burada bir tek nmune kaydederek, geni malmat Tabakat- Sofiye ismi altnda intiar eden ve Evliyann menkbelerini anlatan kitaplara havale ediyoruz. te, eyh-l slm Ahmed-i Namik El-Cam yle buyurmutur: Her drtyz senede mhim bir Ahmed gelir.. Fakat binin banda gelecek Ahmed, en mhimmidir.(1) ihbaryla, mam- Rabbani (K.S.)'yi haber vermitir. Dikkat edilirse, bu ihbarda, ehadet lemine ayak basm bir insann gelecei veya geldii haber verilmiyor, belki drtyz ksr sene gibi uzun bir mesafeden, gelecek olan bir insan bildiriliyor. imdi, Bedizzaman'n geleceini haber veren' byk velilerin ihbarlarn sralyoruz: 1- Bitlisli Kayser Hoca: (u anda stanbul'da) 11.12.1983'te stanbul'un Bahelievler semtinde bir evde, byk bir cemaatin huzurunda aadaki hatray anlatmt: Ben, krk sene kadar mehur Gavs-i Hizan'n ky olan Geyda(2) da imamlk yapm olan Molla Haci Efendi'den bizzat duydum. 0 da Gavs-i Hizan'n halifelerinden Molla Halid-i Eruk'den duymu. Molla Hac dedi ki: Bedizzaman Hazretleri henz dnyaya gelmeden Gavs-i Hizan'n mridlerinden olan babas Sofi Mirza, bir gn Geyda'dan geerken (baka bir rivayette dorudan Gavs ziyaret kasdiyle) dergha gelmi.. Gavs ise, o saatte kendi hs halifeleriyle hususi sohbet ediyorlarm. ( 1 ) Nefahat-l ns, Mevln Cam, S. 394 = Sikke-i Tasdik-i Gaybi, Osmanlca, S. 198 ( 2 ) ayda: Bitlis'in Hizan kaasna bal bir kydr. S: 38 Sofi Mirza mutlaka Gavs ziyaret edeceini sylemi. Mridleri ve talebeleri: Gavs u anda kimseyi kabul etmez, hususi sohbettedir demilerse de, Sofi Mirza srarnda devam etmi ve Eer siz Gavs'a haber vermezseniz, ben kendim gidip kapy alacam demi. Mridleri: yle ise haydi git al! demiler. Filhakika Sofi Mirza gidip Gavs'n hususi sohbetghnn kapsn alm ve ieri girmi. Gavs Hazretleri(3) Sofi Mirza'y grr grmez ayaa kalkm ve hrmetle karlayp onu kucaklam, koluna girmi, getirip kendi yerine oturtmutur. Sofi Mirza Gavs ile bireyler konumu. Gavs ise, hep onu tasdik ederek beli! beli! diye cevap vermi. Nihayet Sofi Mirza izin isteyerek kalkm, gitmi. Sonra, Gavs'n halifelerinden bata Molla Halid-i Eruk hayretlerini gidermek zere, Gavs Hazretlerine: Kurban, bu fakir adamda ne var ki bu kadar iltifatlarda bulundunuz? bize gre siz bu fakir Sofi Mirzo'ya(4) fazla iltifat ettiniz, yahut bize fazla geldi: demiler. Gavs Hazretleri ise,gayet ciddleir, halifelerine hitaben: Efendiler! Bu fakir Sof'nin sulbundan yle bir ocuk dnyaya gelecektir ki, yz kutbiyyet, onun derecesine yetiemez demi. 2- Saf, berrak olan ehl-i snnet dairesinde ilm-i hakikat ve tarikat nereden, Isparta'nn mehur ve medar- fahr Bekazal Osman- Halid Hazretleridir.Bu zat da, Mevln Halid hazretlerinin

tarikatna mensubtur. Vefat Isparta 1292-1876 senelerindedir. Bedizzaman'n doduu sene.. Bu zat, Isparta'nn gneybatsna den dan yamacnda Sidre namnda bir mevkide riyazet ve tesbihatlarn icra ederlermi. Krk gnlk riyazet gdasn, bir iki gnde yer, daha krk gne kadar birey yemeden tesbihat ve zikirlerine devam ederlermi. Rivayete gre, bazen krk gn sren riyazetinin hitamnda mbarek dudaklar birbirine yaprm. te bu zat, vefatna yakn gnlerde, hem evldlarna hem yaknlarna kesin olarak demitir ki: man kurtaran bir mceddid kacak. O da bu sene tevelld etmitir. Ayrca ilve ederek: Benim drt olumdan birisi o gelecek mceddid zatla grecek ve elini pecektir. buyurmutur. ( 3 ) Gavs-i Hizan: Mehur Seyyid Sbatullah-l-Arvasi'dir ki: Mevln Halid Hazretlerinin halifesi olan Seyyid Taha-y Nehri'nin arktaki birinci halifesidir. Doum yl bizce mehuldr.Mks nahiyesine bal Arvas kynde domu, Rumi 1287 Miladi 1871'de Geyda kynde vefat etmitir ( 4 ) ark'ta tasir edat olarak mahall lisanda Mahmud'a Mahmo, Mustafa'ya Musto kadn. ise, mesela, Fatma'ya Fato, Nuriye'ye Nure eklinde kullanld iin Mirza'ya "Mirzo denilmitir. S: 39 Bu hadisenin zerinden 35 sene getikteri sonra, 1327-1911'de Isparta'nn Atabey kasabasnda birgn, snnet ve hfz cemiyetlerinden birisinde, cemaat tarafndan Osman- Halidnin drt evladndan sonuncusu olan Ahmed Efendi'ye sorarlar. Siz hep Mceddid, Mceddid dersiniz! O mceddid kimdir ve nerededir? diye sorulan suale kar, Ahmed Efendi: Evet imdi mevcuttur, otuzbe yandadr diye cevap vermitir. Aradan geen hayli zaman sonra, Hazret-i stad Isparta'ya terif ettiklerinde; Isparta'nn Yenice Mahallesinde oturan Nuri Efendi, Osman- Halidi hazretlerinin hayatta kalan son olu Ahmed Efendi'ye sorar: Pederiniz benim evldmdan birisi o Mceddidle grecek ve elini pecek buyurmular, bu nasldr? sualine cevaben, Ahmed Efendi: Evet, merhum pederimin sz kt. Ben onunla grtm demitir.(5) Bu hadise-i gaybiyeyi Hazret-i stad da; evliya-y mehureden krkgnde bir defa ekmek yiyen, krkgn yemeyen Osman Halid'nin ihbar ve evltlarna vasiyeti..: eklinde Sikke-i Tasdik-i Gaybnin ba tarafnda kaydetmitir. 3- Denizli vilyetinde ayn senelerde yaam, byk evliyalardan Hac Hasan Feyzi isminde bir zat(6) birgn talebelerine: Bugn Krdistan'da byk bir veli dnyaya geldi. Bu zat zamann sahibi, asrn vekilidir buyurmutur. Hazret-i stad Denizli hapishanesine 1943-1944 senelerinde girdii zaman, byk Veli Hac Hasan Feyz'nin vekilinin vekili olan Denizli Kahraman Muallim Hasan Feyzi, byk stadnn o gayb ihbarn hatrlam ve Bedizzaman'n em'-i hidayetine pervane kesilmi ve Bab- Feyzinden rak olmay asla ekemem, Dahi nezrim bu ki canm sana kurban olacak kasidesindeki bu iki satrn tasdik-i filisi olarak, cann cnnna kurban ederek, zehirlenip vefat etmitir.

Ayrca mezkur hadise-i gaybiyeyi merhum muallim Hasan Feyzi(7)'nin vefat mnasebetiyle stad Hazretlerine ta'ziyeten mektup yazan Mula'nn Milas kazasndan byk din alimi Halil brahim Efendi mektubunda yle demitir: Muhterem efendim, mesmuatma nazaran Denizli'de bundan 70-80 sene evvel byk evliyadan Hasan Feyzi isminde bir zat, bir gn talebelerine: Bugn Krdistan'da bir evliya dnyaya geldi bearette bulunmakla, zat- devletlerini iaret buyurmu. Ba'dehu: Denizli'ye baka perdelerle terifinizin o zatn ruhunu ad ve i'zaz iin olduunu telkki etmitim. Ve az za ( 5 ) Tafsilat Osmanlca Sikke-i Tasdik-i Gaybi, S. 35'de ( 6 ) Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi N.ahiner S. 35 S: 40 man sonra ayn isimde mtevazi' Hasan Feyzi Efendi'nin Risale-i Nur'a hrmetle, birinci Hasan Feyzi'ye imtisalen istikbal etmi ve nurlara taaukla idhal-i envar olmas bu kanaatimi kat kat ziyadeletirdi(8).. stad Hazretleri Halil brahim Efendi'nin bu mektubunu tasdik ve kabul etmi olacak ki, lahikaya derc eylemilerdir. te bu byk vel zatlar, ayn asrda yaam ve birbirine yakn tarihlerde vefat etmilerdir. Ayr ayr vilyetlerde yaayan bu byk velnin, ayn hadisede ittifak edip sarih olarak haber vermeleri elbette kayda deer byk bir hadisedir. Bu zattan baka Burdur'lu Rahmi Sultan hazretlerinin talebeleriyle maceras ve konumas da yan tefekkrdr. Barla Lahikas asllarnda izah vardr. Ayrca yine Isparta'nn medar- fahri mehur Topal kr Efendi nin divanndaki u beyitleri de ayan- temaadr. Her ne kadar yukardaki sarih ihbarlar kadar kuvvetli deilse de... Aferin arha ki, attrd kuduzu kuduza. Sk-u asr ire btn dad sited, kfr dalal; Mteri kalmad, din indi ucuzdan ucuza Eri ey avn-i eriat, eri ey muhyi-d-din! Elem-i ri-i cefa sineden eriti ze, kri-ya bilmezem esrar- gaybtan amma; Ya ileri, ya geri, takrib ederim otuza. (kendisi tefsir etmi), yani Otuzdemi. Bu zat, birinci harb-i umumiyi haber vererek tasvirini yaptn gibi, dini ihya edecek bir zat da imdada armaktadr. Geri bu zatn szleri iar ve remzidr, fakat onun vefatndan otuz sene sonra, Isparta'ya imdada anrd zat gelmi(9) ve duas kabul olmutur.

Ve bunlardan yz derece daha li olan iar ve remz, cifri ve ebcedi haberler, Risale-i Nur'un Sikke-i Tasdik-i Gaybi mecmuasnda mevcuttur. Bata Kur'an'n otuz ayetleri ve Hazret-i Ali Radiyallahu anhnn Celcelutiye ve Ercze kasideleri ve Hazret-i eyh Abdlkadir-i Geylan'nin Virdl-ia mnacaatnn garip iaretlerini grmek isteyen merakllara, bilhassa osmanlca Sikke-i Tasdik-i Gayb mecmuasn tavsiye ederiz ( 7 ) Hasan Feyzi Yregil 1895-1946 Denizli ( 8 ) Gayr-i :Mnteir Emirda-1 Mecmuas S. 42 Yeni harf Emirda-1 S. 196) ( 9 ) Geni bilgi Sikke-i Tsdik-i Gayb S. 15-16 S: 41 STAD BEDZZAMAN SAD- NURS'NN NESEB VE SLALES NCE BR HATIRLATMA Malmdur ki, bir ok byk zatlarn slle ve nesebi hayat hikyelerinin bana yazlr. Mesel; en bata Peygamber Aleyhissalt Vesselm'n nesebini tarihiler Hazret-i smail Aleyhisselm'a kadar gtrrlerken, kimisi 28. babada, kimisi 43. babada smail (A.S.)'e balarlar. Ama ittifakl rivayet 21. babadr (10 ) Hem mesela; eyh Abdlkadir-i Geyln (K.S.)'nin nesebi, ondrdnc babada Hazret-i AIi Kerremallah' vecheh'ya ulat (11) ispat edilmi. Keza byle mehur bir ok zatlarn da, maruf slaleri, yani seyyid veya Abbasi veya Hazret-i mer Radiyallah Anhnn neslinden gelene, mer veya Faruk.. ve Osman:. Halid bin Velid (R.A.)'in nesebine mensub olana Halid gibi, ma'ruf slalelere mensub olanlar ecere ile slleleri ispatland gibi;. bazlarnn da zoraki veya hayal bir ekilde bir slleye balattrldklar da olmutur. Bu da ok byk kabul ettii eyhini, hocasn yceltmek, ann i'l etmekten gelen bir hsn- zannn ziyade galeyanndan gelmitir. Halbuki, slm tarihinde o kadar ok bykler var ki; zahiren ne seyyiddir, ne Abbasdir, ne de mer... Mesela, mehur drt sahib-i tasarruf Evliyadan ikincisi olan Ma'ruf-u Kerh ki, bir Hristiyan ocuudur. Kk yata Mslman olmu, terakki ederek maneviyat ve lednniyatn evc-i blsnda umutur. mam- Gazal de ma'ruf bir slaleye mensub deildir. Muhyiddin-i Arabi de yle... Geri Muhyiddin-i Arabi, Mehur Hatem-i T'nin kabilesi olan Arabn Tayy airetine mensub ise de, lkin mmete muhterem saylan bir slle deildir. Hatta drt mezheb imamlar da byledir. Ve hkeza sayya smayacak kadar byk evliya ve ulema vardr ki, mehur ve muhterem bir nesebi yoktur. Amma gerekten seyyid slalesine mensub olan byle byk zatlar, nurun ala nur bir eref kazanarak, ziyadesiyle slm hizmetinde muvaf (10) Tarih-i Taberi C.2 Sh. 239 276 (11) Elfeth-r-Rabban Abdlkadir-i Geylan, Sh.3 S: 42

fak olmulardr. slm mmeti de bunlara daha ok hrmet ve ballk gstermitir. Seyyid Abdlkadir-i Geylan, Seyyid Ahmed-i Bedevi, Seyyid Ahmed-i Rufa, Seyyid brahim-i Desski, Seyyid Ebu-I-Hasan-i azeli gibi... Zaten bata Al-i Beyt-i Resulllah (A.S.M.) olmak zere ki, l-i Ali'dir, sonra Al-i Abbas, Al-i Ca'fer ve Al-i Akl (Hz.Ali'nin kardei) sllelerine hrmet, bir kavle gre er'an vacibdir. Fakat hrmet ile, iktida ayr ayr eylerdir. Mesel, slaleleri seyyid, fakat kendisi Snnet-i Resulullah yolunda olmazsa, ahsna yine hrmet lzm, amma iktida ve tabi' olunmaz. Neseb ve slleciliin son asrlarda baz su-i istimallere mncer olduu da bir gerektir. zellikle taklidi ve teslimiyeti kuvvetli olan slm memleketlerinde daha ok su-i isti'mallere vasta klnd. Hrmet ile mutlak ittiba' ayr ayr eyler iken, kartrld. Seyyid sllesine mensub olduklar iin herkesin kendisine hrmet etmesini, dnya maietini te'min etmesini halktan isteyenler oldu. Baz yerlerde bu hal imdi de mevcuddur. Hatta deil seyyid, ecdadndan bir veli km ise, bunu alet ittihaz ederek halk arasnda dnyevi maiete, menfaatlere ve siyasetlere alet edenler hl eksik deildir. Halbuki, slle sahibi olmak, byklk ve eyhlik; tevazu ve mahviyete vasta olmaldr. Hrmet ve muhabbet, istenmeden verildii zaman kabul edilebilir. Dnyev ve sfli eylere alet edilmez. stad Bedizzaman Hazretleri, bu mes'eleyi, Mnazarat kitabnda: ... Sizdeki cehalet-i avr ve itaat- amy, aaiyyet ve tahakkme tenasuh hkmn verir. Gya aaiyyet suretiyle lse, efendilik kalbyla veyahut teeyyuh cismiyle ve ya asilzadelik ekliyle hayatlanacaktr...(12) Mnazarat'n baka bir yerinde: Ehliyetsizlikle beraber teeyyuh veya necabeti dava edenler" ve "necabet dava eden mteeyyihler" diye su-i isti'male msait bir sllecilik ekline kar kmaktadr.(13) (12) Asar- Bediiye Sh. 456 (13) Asar- Bediiye Sh. 45 S: 43 BEDZZAMAN HAZRETLERNN NESEB VE SLALES Bu konuda aratrma yapan Necmeddin ahiner'in tesbitine gre(14) stadn slalesi yledir: Babas Mirza, Onun babas Ali, onun babas Hzr, onun babas Mirza Halid, onun da babas Mirza Rean'dr... (15) -ahiner'in Nurs Yolu Kitabnda ise: tarihin bir gnnde Cezire beylerinden bir zat, ehrin limlerinden iki byk limi, Bitlis tarafna, Nurs kyne, halka ilim retmeleri iin gnderdi. Bu kye gelen iki karde, cami' ve medreseler yaptrarak, halk irad ve tenvire koyuldular. evre kylerin genleri ve ocuklar bu medreselere komaya balad. Zamanla plak dalar yeillendi. Dicle'nin kollar gittikleri yerlere ilimle birlikte hayat da gtrdler. Bu iki kardein neslinden Mirza Rean, Hzr, Mirza Halid ve Ali namlarnda drt zat dnyaya geldi. Ali Efendi'nin be evld vard, bunlar; Hac Mahme' Kulis, Fatma ve Mirza idi.(16) Yine ahiner'in nc bir tesbiti de:Halen Burdur da hayatta(17) olan Bedizzaman'n bir yeeni Bizim aslmz lian Paa soyundandr tarzndadr.

Bedizzaman Said-i Nursi'nin neseb ve sllesi, Nurs Kylsnden alnan ve salam bir kaynak olan rivayete gre -grld gibi- pederinden balamak zere yalnz be babadr. Bu tespit, stadmzn kylsnden ve akrabalarnn yallarndan alndna gre, doru ve sahihtir. Baka zatlarn da bu konudaki aratrmalar buna tevafuk etmektedir. Lkin ikinci rivayet, yani Mardin'in Cezire ehrinden gelen iki lim zatn slalesine mensubiyet keyfiyetine gelince: Nurs kyne geldikleri sylenen iki lim zatn; ne zaman geldikleri, bu nakil ve rivayetin nasl teekkl ettii, kimin kimden rivayet ettii bilinmemektedir. Ayrca, gelen iki limin nesep kardei olduklar anlalmakla beraber, kayda geen ekliyle: ve bu iki kardein neslinden falan filanlar dnyaya geldi eklindeki nakilde gariplik vardr. Eer bu iki kardeten birisinin, yahut ismi zikredilerek falann neslinden unlar, brnn neslinden de bunlar dnyaya geldi eklinde bir ifade olsa idi, rivayeti nakledenlerde, belli bal muayyen kimseler olsayd, belki akla yatkn bir rivayet saylabilirdi. (14) Bu mevzuu Bedizzaman'n Amucazadesinin oglu olan Molla Davud'un olu Hac Kamil ve Hac erkes'ten bizzat ben de dinledim. (15) Bilinmeyen Tratlaryla Said-i Nursi, N.ahiner, Sh. 47) (16) Bilinmeyen Taratlaryla Said-i Nursi, N.ahiner, Sh. 47 (17) lsmi Hamiliye olup imdi hayatta deildir. A.B. S: 44 Bununla beraber, stad Hazretlerinin nesebini Cezire'den Nurs'a gelen iki limin, yahut bunlardan birisinin sllesine balsak da; maddeten, neseb silsilesi kanununa gre muayyen birey ifade etmez. Belki bir slale de belirlenmez. Hem bu iki lim zatn Cezire'den Nurs kyne geldiklerini kesin olarak teslim etsek de, neseb ilmine gre bir seyyid veya mmete muhterem ma'ruf bir slale tahakkuk etmedii gibi, bilakis madd ihtimallere gre Cezireden gelmeleri, Cezire ise, eski tarihlerden beri Krt kavminin bir nevi merkezi olmakla, gelen iki limin o kavme mensubiyetlerine, bundan da Cezire ve etrafnn kadim yerlisi mehur Buht airetinden olduklarna delil olabilir. nc rivayet ki; stadn yeeninin, lian Paann sllesine mensubiyyet tezidir. Bunu hangi lian Paaya balayacaz. Bu Paa kimin paas? Osmanlnn m? ranl'nn m? Seluklunun mu? Yoksa mahall bir paa m? belli deil. Ayrca paa olunca da, belli bir slleye mensub olduu manas kmaz. Gelelim, Cemal Kutay'n Mirza ismi zerindeki yorumlarna: Bilinmeyen Taraflariyle Said-i Nursi isimli kitabn ilk basklarnda da Mirza isminin, Azer Tirklerin Bey,Aa karlnda kullanldn yazd. Bir ismin lgat manas zerinde neden bu kadar yorum trettiler bilmiyorum. Filhakika, Mirza Emirzade'nin ksaltlmdr.. Ve asl itibariyle yars Araba(18) yars da Farsadr. Lgat manas ise, Emirin olu demektir.. ve bu terkibli ismin ksaltlm ekli olan Mirza tabiri, bugn Azer Trklerinden kat kat ziyade Hindistan, Pakistan ve Dou vilayetlerimizdeki Mslmanlar

kullanmaktadr. Amma lgat manas nazara alnmadan kullanlr. Aslnda btn isimler taklrken, ille de lgat manasnn ifadesi aranmaz. Nasl ki, Ftih ismi bugn ok kimselerde vardr. Amma hibirisi Fatih Sultan Mehmed deildir. Hatta belkide slalesindende deildir. Evet, Mirza ismine bugn dahi Dou vilayetlerimizde oka rastlamak mmkndr. Ama isim ile msemma arasnda bir mnasebet bulamazsnz. Bir ok fakir, ii ve obanlarn da ayn ismi tadklar grlmektedir. Fakat ekseriya Mirzay Mirzo veya Mirze olarak kullanrlar. Hlsa: ismin lgat manalar zerinde yorum yapacak olursak, ok zor tekellflere girmi oluruz. Eer lgat manasiyle, stadn Nurs ahalisinden elde edilen tesbitlere gre, beinci babas olan Mirzarean ismi zerinde duracak olursak, Rean Krtede Re kelimesinin cem'idir ve siyahlar olur. Binaenaleyh, Siyahgillerin Mirzas eklinde karmza kar. (18) Kamus Trki Zade ve Mir maddelerine baknz. S: 45 Necmeddin ahiner eserinin ilk basklarnda tarihi Cemal Kutay'n hretli ahsiyyetine delilsiz itimadna binaen teslim olmutu. Fakat grld ki; o izah ve yorumlar gereklere ters dt iin, baz zararl mnakaalar vaki' oldu. N.ahiner de kitabnn son basklarnda dzeltmelere mecbur kald. ahiner'den ok nce, Avukat Bekir Berk de mahkemelerde, Kutay'n bu mevzudaki szlerini mdafaalarnda nakletti. Bir mahkeme mdafaas olduu iin olabilirdi. nki, 1960'dan balayarak 1971'lere kadar din dman gizli komiteler zamann kbil ve msait C.H.P'sine hull ederek, sinsi ve sistemli bir ekilde; Nur Risaleleri okuyanlar kanunca, adliyece, demokrasi ve vicdan hrriyeti meydannda mes'ul edemedikleri, durduramadklar iin; lekeleme, iftira ve bhtanlarla krma, bozma ve datma faaliyetleri kesafet peyda etmiti. mzasz iftiraname brorleri, sahte reddiyeler vs. ok oldu. Btn bunlara kar tedaf durumunda olan Nur Tlebeleri, bilhassa Avukat Bekir Berk, msbet olan her bir delili deerlendirmek ihtiyacnda idiler. Souk bir harp halini alan o zamanki durumda ele geen her bir delili, her bir vesikay, ilm kaideler szgecinden geirmee belki zaman ve firsat yoktu. Lkin rahata oturup bir tarihe kitabn yazan iin, ortaya atlan msbet - menf sz ve iddialarn gerek tarihi vesikalk ynne bakmas arttr. hretli ahsiyetler de(19) olsa, bizim amzdan delil ve vesikaya dayanmyorsa, szleri kaydsz - artsz mu'teber saylmamaldr. te N.ahiner bunu ilk balarda yapmad, yahut ona yaptrlmad. Avukat Bekir Berk'in bilhare neredilen kitaplar da herhang'i bir tashih ve tensikden geirilmedi. Hatta o zaman, Risale-i Nur neriyatn yapanlar bile, o gnlerde kesif tufan eklini alan durumdan heyecan ve tela kaplarak, Risale-i Nur'un baz yerlerinde Krt, Krdistan g'ibi tabirlerin bazlarn kaldrdlar. Yerine ark Anadolu gibi tabirlerle deitirmilerdi. Fakat deien yerler ok az ve malum yerlerdi. Sonra Envar Neriyat onlar tekrar dzeltti. Bu meselede mnakaa ve gybeti devam ettirmeyi isteyen baz insanlar ahs intikam hisleriyle o gibi noktalar bahane ederek mtemad hcumlarna bir zemin olmu.. (20) Buna baz siyasi evrelerin intikamkr tecavz mekanizmas da maalesef inzimam etti, Vehakeza!.. stemiyerek saded harici girdi, zr dileriz.

(19) Cemal Kutay'n: Nur talebelerine ve Risale-i Nur'a zellikle Bedzzamarn masum ahsiyetine umum bir saldrn en kzgn hengmesinde Tarih Sohbetleri kitabnda stadla ilgili bildiklerini, otoriter ahsiyetini ortaya koyarak neretmesi, hatal taraflar da olsa, masum insanlarn imdadlarna komasnn bir nianesi olduu iin takdire ayandr ve o zaman iin makbuldur denilebilir. (20) Bu mevzuu kitabmzn iinde, srasnda detaylar ile tahlil etmek niyyetindeyiz. S: 46 Bedizzaman Hazretlerinin nesebi ile ilgili, yukarda izah yaplan rivayetlerin dnda, Trihi Cemal Kutay'n bir baka rivayeti zerinde de duralm. Diyor ki: Said Nur 18731290 senesinde(21) Bitlis sancann (imdi vilayet) Hizan nahiyesinin (imdi kaza) Nurs Kynde domutur. Bu evre,Trihi dris-i Bitlisi'nin ifadesine gre, Cengiz Han istilsnn nne katt . Harzem-Horasan Trklerinin yerletii blgedir ve ran Seluklularndan sonra devaml bir Fars kltrnn te'sirinde kalmtr. Babasnn ismi Mirza idi. Bu isim daha ok Azer Trklerinde bey, aa mteradifi olarak kullanlan tabirdi. Rahmetli Hamdullah Subh Tanrver: Said Nur'un Trk ocana sk geldiini ve bir gn Benim dedemin de ad Mirza imi. Bu Mirza'nn bir n ve arkas olacak. Dedemin babasnn ismi de Kumral imi. Ben Krtede byle bir isim bulamyorum dediini anlatyor.(22) Sayn Kutay'n bu rivayetinin bir ksmnn yukarda tahlili yapld. Yalnz bir-iki ynn ele almak isterim: Evvela: Hamdullah Suphi Tanrver'in, bu rivayeti kime anlatt, hangi kitaplarnda, makalesinde yazd beyan edilmemi.. Oysaki: falankes byle dedi sznn geerli olmas iin: Falan tarihte,falan yerde falan-flanlarn yannda bana syledi. Yahut da cemaate syledi:eer yazl ise falanca kitabnda veya makalesinde yazd. diye kaydedilmesi lazmdr. Bylelikle Kutay'n bu rivayeti ilmlik ynnden sakattr, vesikalktan da mahrumdur... Saniyen, Trihi dris-i Bitlisi'nin ifadesine gre diye kaydettii hkm, acaba Bitlis'nin hangi kitabnda mevcuttur? Bitlisi'nin-bildiimize gre - tarih ile ilgili bir erefnamesi, bir de HetBehiti vardr. erefname'nin ne Hizan maddesinde, ne de Celleddin-i Harzemah beyannda, anlatld ekilde bir kayda rastlanmamaktadr. Peki baka hangi kitabnda vardr?.. Bitlis'nin, asl Farsa olan erefname sinin 320, 478, 481 ve 482'inci sahifelerinde Celleddin-i Harzemah'n durumundan bahsetmektedir. 478 ve 481'inci sahifelerinde yle der: Sultan Celleddin, Cengiz'in ran' istils nnden ekilerek Bitlis'e sndn zaman, Bitlis'in Emiri Melik Eref idi. Bir mddet sonra, Cengiz Han'n lm haberi zerine Moollarn randan ekilmee balamalaryla, Sultan Celleddin-i Harzemah, geri dnp Moollar Hindistan ilerine kadar kovdu. Fakat Moollarn tekrar toparlanp ran stne saldra gemeleri zerine, Sultan Celleddin, Hicri 625'de ran'dan ekilerek Erivan ve Ermenistan tarafndan Tiflis'e snd. (21) Cemal Kutay bu tarihi, ahiner'in kitabndan ald iin byle yazlmtr. (22) Trkiye'de Nurculuk davas 3.bask Sh. 481 S: 47

erefname kitab bu bilgilerin haricinde herhangi birey kaydetmemitir. Eer Sayn Kutay'n zikrettii bilgiler dris-i Bitlis'nin baka bir kitabnda var ise bilmiyoruz. Yalnz dris-i Bitlis'nin, ah smail Safevi'nin ialk adna tecavznden saknmak iin, Osmanl padiah 2. Beyazid'e iltica ettii zaman, Het-Behit(23) namnda Osmanl tarihini padiaha hediye olarak yazdgn biliyoruz. Bu kitabnda da byle bir kayd olup olmadn bilmiyoruz. Faraza Cengiz Han'n nne katt sylenen Harzem - Horasan Trklerinin bu blgeye yerletiklerini kabul de etsek, acaba Celleddin-i Harzem ah ile birlikte bu tarafa hicret eden ordusu, milleti hepsi yalnz Harzem -Horasan Trklerinden mi ibaretti? Harzem ah'n askeri; ranl, Belulu, Afganl, Horasanl ve saire bir ok slm milletlerinden mteekkil olduunu Kutay Bey bilmiyorlar m? gelip yerletiler diye syledii Hizan ve Bitlis blgesi acaba eski skinlerinden tamamen hl ve bo dalar m idi? Buralar da ezkadim yaayan yerlilerin hepsi nereye gitmilerdi? Salisen: Hamdullah Suph Tanrver'den naklen:(24) Benim dedemin ad Mirza imi. Bu Mirza'nn bir n ve arkas olacak. Dedemin babasnn ismi de Kumral imi. Ben Krte'de byle bir isim (Kumral) bulamyorum: imdi bu rivayetleri biz doru saysak bile, N.ahiner'in bizzat Nurs Kylsnn en yallanndan ve Bedizzaman'n akrabalarndan tesbit ettii gerek rivayete, ters dt grlmektedir. ahiner'in tesbitinde, dedesinin ismi Ali olduu, Ali'nin babas da Hzr olduu, ondan sonraki dedeleri Mirza Halid ve Mirza Rean olduudur. Kutay'n u rivayetinde ise, hemencik dedesinin de ad Mirza, yani baba-oul ikisi de Mirza, onun da babasnn ismi Kumral eklindedir. te bu iki rivayetten birisi ana kaynandan, tekside de tarihi vesikal olmayan bir hayuladan geldii grlmektedir. Kumral ismi iin gya stad Ben Krtede byle bir isim bulamyorum: eklindeki izafede bir atf- cehli isnad kar. Bir kere kumraln asl olan Kumre kelimesi Arapadr. Lgat- Remzi kitab Cilt 2, sayfa 145'de yle: Kumre: Arapa, elvandan yeile mail olan renge denilir ki hava renk olacaktr (23) Kamus-ul A'lam Sh. 811 .Sami (24) H. Suphi 'Tanrver, Antalya milletvekili olup. 3.5.920'den 16.5 921'e kadar ve yine 9.7 922'ye kadar birinci devre 4.3.925'ten 3.12. 925'e kadar Milli Eitim gibi eitli bakanlklar yapt. (Bak: Trkiyenin 42 Hkmeti Kitab - Cafer Demiral Sh;61) S: 48 Lgat- Remz'nin bu izahna gre: Kumre ile Al kelimeleri birletirilerek kumre-al olmutur. Sonra da kumral terkibine dnmtr. yle ise, asl Trke deildir. Kumre Arapa, Al da Farsadr. Burhan- Kti' Farisi lgat kitabna da baklabilir. Kamus-u Trk de ise: Komral eklinde almtr. Ve koyu sar, ak kestane rengi, demi ve komri veya konri"den mtak olmas muhtemeldir diye eklemi. te buna gre: Kumri veya sonra da Trkeleince komri asl Arapa olduu halde, Krd lisannda bu kelimenin hi kullanlmadn stad'a atf ederek ileri sren Sayn Kutay Bey, kelimenin sadece

Trke olduu eklinde mana vermi.. fakat kelimenin asl Arapa ve Farsann bir terkibi olduu ve stad Bedizzaman'n Arab ve Faris btn kelimeleri zihninde ' cem'eden bir insan olduundan habersiz olduunu ortaya koymakla birlikte, bu kelimenin bugn dahi Dou vilayetlerimizde hem isim, hem renk iin ok kullanldn ve bu terkibli kelimenin muharreffi olan Kumraldan kule veya kuli eklinde de kullanldn grmek mmkndr. Hatta "Kuli-han" ismi de vardr. Binaenaleyh' Hamdullah Suph Tanrver'den naklen stada atfedilen ibu rivayetin de muallel olduu anlald. S: 49 BEDZZAMAN SAD- NURS'NN SEYYDL (Not: Gelecek tahlilimiz, yalnz zahire gredir. Nefsl-emri isbat deildir. Maddi tarih ve zevahire gre yazlan bir eye itiraz edilmez ve edilmemeli.) Bu mes'elede ahs kanaatimiz ise, Hazret-i stadn nesebi Seyyid olduu ynndedir. nki, bu Zatta grlen ve tecelli eden acib harika zek, fevkalde olan azm ve ok metin sarslmaz cihad ruhu, iman ve slm'n umum mes'elelerini halleden, hakikat meydannda ispat eden harikulde ilmi kabiliyet, maneviyat, esrar ve kerametler bunu yle gsteriyor. Thlilin sonunda bu kanaatimizin sebebinin baka ynleri de izah edilecektir. Amma buna ramen tahlil, madd ve zahiri hale gre yrtlecektir. MUKADDEME Seyyidlik, Dnyada en erefli bir nesebdir. Hibir slle ve neseb ona ulamaz. stad Hazretlerinin bu mbarek ve namdar nrani silsileye maddeten de mensubiyetini btn kalbimizle isteriz. Ancak gelecek tahlillerde grlecei zere stadn ecere ve silsile bakmndan Seyyid olduunu gsteren kat'i bir delil elimizde bulunmamaktadr. Baz tarihilerin beyanlarna gre; Emev ve Abbas Halifelerinden bir ksmnn slm'a uymayan baz hareketlerine kar ayaklanan bata mam- Zeyd, Seyyidler ailesi, byk zulm ve katliamlarna ma'ruz kalnca, bir ok Seyyid ailesi, o zamann tabiriyle Krdistan dalarna tahassun etmilerdir. Hicret eden Seyyid ailesinin yz tane ev olduunu farzetsek; bunlardan bir ksm ran'a, hatta Semerkand ve Buhara'ya kadar uzanmlar.. Bir ksm da ark vilayetlerinin belli blgelerine yerlemiler. ark'a yerleen ve t o zamandan beri hrmetle karlanan belli bal Seyyid aileleri halen mevcuttur. Mesel Hakkri'nin, Arvasiler; Mardin'in, Ahmedler; yine Hakri'nin, Nehrler; Mu'un; Cukreler ve Urfa Viranehir'in Ebu-l-Ksimler vesaire o zamandan t imdiye kadar Seyyid olarak bilinmekte ve halen de hrmet grmektedirler. Az ilerde bu mevzuya tekrar dnmek zere, hemen kaydedelim ki; Bedizzaman Hazretlerinin belli olan bu mezkr ailelerden herhangi birisine neseben mensup oldunna dair elimizde hibir madd delil yoktur. Fakat buna karlk, Seyyidliine dair stad'dan menkul mhim baz rivayetler vardr. Burada bu rivayetleri kaydettikten sonra, bir tahlil ve mukayese yapacaz. S: 50 RVAYETLER 1-14 Nisan 1929 tarihinden vefatna kadar istikamet, ihls, iffet ve sadakatn en bl vasflaryla Risale-i Nur'a hizmet eden, o nisbette de stadna kar muhabbet ve ball olan merhum ve

mafur Albay Hac Hulusi Yahyagil aabey anlatmt : Bir defa stad ziyaretimde , bir mnasebetle stad : Kardeim sen de, ben de sdttanz demilerdi. Ancak sair zamanlardaki ziyaretlerimde defalarca staddan duyardm ki: Kardeim! Hakaik, lisan- maderzadem olan Krte olarak kalbime gelir. Sonra ben Arapa veya Trkeye evirerek yazarm diye buyururlard. 2-Bedizzaman'a hanedanyla, efrad- ailesiyle her trl tehlikeleri gze alarak hizmet eden, ballk gsteren, en yakn akrabadan ok daha yakn bir akrabalk hissi ierisinde sadakatla fedakrane talebelik eden Emirda'n alkanlar ailesinden merhum Mehmet alkan aabey anlatyordu: Bir defa (yksek bir lim, beli bir edib olan) merhum Ahmed Feyzi Kul Efendi Emirdana gelmiti. Sohbet etti. stadmzn byk evsafn, yce makamlarn, riyaz ve cifr tevafuklarla aklyordu, biraderim Osman alkan'n kalbine gelir ki: Biz stadmz Krd olarak biliyoruz. Ahmed Feyzi Efendi'nin anlatt byk mceddid ise, l-i Beyt-i Nebev'den olacaktr: Bu kalb muhasebemden az sonra, stad Hazretlerinin beni ardn sylediler. Gittim. stad bana,:, Kardeim, ben hem Hasaniyim, hem de Hseyniyim.. ve Ahmet Feyzi'nin btn sylediini kabul ediyorum, haydi git! dediler. 3- Urfal Seyyid Salih (Salih zcan)(1) Bey anlatt: Bir defa stad Hazretlerinin ziyaretine gitmitim. Nesebimi sordu. Ben de Seyyidim demitim. stad: Hasan misin, Hseyn misin? diye sordu. Ben: Hseyniyim dedim. Bunun zerine stad: Kardeim ben hem Hasaniyim, hem de Hseyniyim buyurmulard.(2) ( 1 ) N.ahiner'in Son ahidler 2. kitabnda Salih zcan'n bu konudaki ifadeleri biraz daha deiiktir. Fakat ayn manadadr. ( 2 ) Salih zcan, 1950'de Ankara'da tahsil yapmakta iken stada yazd bir mektubunda, kendisinin Seyyid oldunu sylemitir. Bu mektubu bizde sakldr. A.B. S: 51 4- Necmeddin ahiner'in Son ahidler kitabnn birinci cildi sh. 236'da, Erzincan'n ilk devre Milletvekillerinden Hseyin Aksu Bey'den naklettiine gre, bu zatn stad'la Kastamonu'da grmesinde, stad Hazretleri kendisinden nesebini sormu, O da Asllarnn ZeynelAbidin Hazretlerine dayandn sylemi Bu defa o da stad'n nesebini sormas zerine Benim annem Nuriye evld- Resuldendir. Hazret-i Hseyine dayanmaktadr. Babam ise, orann yerlisidir demitir. 5- Eskiehirli saat Muhyiddin Yrten: Halis bir Nur talebesi olan bu zat, Salih zcan'n Seyyidlii mevzuunda, stad Hazretlerinin u rivayetini nakleder: Ziyaretlerimden birisinde, stadn yannda Salih zcan da bulunuyordu. stad ona: Kardeim, sen hakiki Seyyidsin, Nuriye de Seyyid, Mirza da Seyyiddir dedi.(3) RSALE- NUR'DA BU MES'ELE imdi Hazret-i stadn ve Nur talebelerinin bu mevzu'da, Risalelere gemi yazl beyanlarnada bir gz atalm: 1- Muhakemat eseri Sh. 38'de Hazret-i stad: Naslki Seyyid olmayan, Seyyidim;ve Seyyid olan, deilim dese, duhl ve hurc haram olduu gibi..:

2- Osmanlca ualar Sh. -287'de, Denizli hadisesi birinci ehl-i vukufu Eer Said Mehdiliini ortaya atsa, talebelerine kabul ettirecek.: diye yazmalar zerine, Hazret-i stad mahkemede verdii cevabta: Ben Seyyid deilim. Mehdi ise Al-i Beyt-i Nebevi'den olacak.. diye cevap verdi. 3- Afyon Mahkemesi mdafaas Osmanlca Sh. 78 ... Hatta Denizlide Ehl-i vukuf: Eer Said Mehdiliini ortaya atsa, btn akirdleri kabul edecek" dediklerine mukabil, Said, i'tiraznamesinde demi ki: Ben Seyyid deilim. Mehdi Seyyid olacak: diye onlar reddetmi. Yoksa ben Seyyid olmadm gibi, hi bir vakit byle haddimden yz derece ziyade hallerde bulunmamm: ( 3 ) Son ahidler 3. Sh.74 S: 52 4- Hem mahkemede Denizli Ehl-i vukufu, baz akirdlerin bu i'tikadlarna gre, bana kar demiler ki: Eer Mehdilik dava etse, btn kirdleri kabul edecekler. Ben de onlara demiim: Ben kendimi Seyyid bilemiyorum. Bu zamanda nesiller bilinmiyor. Halbuki hirzamann o byk ahs l-i Beyt'ten olacaktr. Geri manen ben Hazret-i li'nin (R.A.) bir veled-i manevsi hkmnde ondan hakikat dersini aldm. Ve l-i Muhammed (A.S.M.) bir ma'nada hakik Nur kirdlerine mil olmasndan, Ben de l-i Beyt'ten saylabilirim. (4) 5- Emirda-1. Sh. 55-56'da ... Ezcmle: Hazret-i Hasan Radyallah Anhunun alt aylk hilfetiyle beraber Risale-i Nur'un Ceven-l Kebirden ve Celcelutiyeden ald bir kuvvet ve feyizle, vazife-i hilafetin en ehemmiyetlisi olan ner-i hakaik- imaniye noktasndan Hazret-i Hasan Radiyallah Anhunun ksack mddetini uzun bir zamana evirerek tam beinci halife nazariyle bakabiliriz. nki adalet-i hakikiye ile bu asrda insanlar mes'ud edebilir bir istidatta bulunan, Risale-i Nurdur ve onun ahs- manevisi, Hazret-i Hasan Radiyallah Anhunun bir muavini, bir mtemmimi, bir manev veledi hkmndedir : 6- Emirda -1, Sh 71'de ...Hatta ben fakir ve muhta olduum ve zhid ve sofi ve riyazeti olmadm ve byk bir eref ve haysiyet ve hanedanlk an ve erefinden hissedar olmadm halde..: Ve daha bu maddeler gibi Risale-i Nurlarda, stad Hazretlerinin kendisinin maddi, bellibir silsileye bal ve asaletli bir hanedanl, bir siyadetinin olmadn gsteren beyanlar bulunabilir. Fakat bunlar, maksad anlatmak iin yeterlidir.. imdi Nur talebelerinin stad Bedizzaman hakkndaki kanaatlerini gsteren yazl birka maddeyi kaydedelim: 1- Denizli kahraman diye stadn iltifatna mazhar olmu ve Risale-i Nur'un an hakknda yazd medhiye ve irlerine ehname diye stadn takdirine nail olmu k ve vel, ayn zamanda ehl-i tahkik insan merhum ehid Hasan Feyzi Efendi bir medhiyesinde yle der: ( 4 ) Emirda-1 Sh. 261 S: 53 O'na Krd denilmesi ve kaside-i Hazret-i mam- Ali'de grlen kelimesinin hazf ve kalbiyle Krd ima ve iaretinin bulunmas gerekten Krtlne dellet etmez ve onun manevi silsile-i keramet ve siyadetten tenzil ve teb'idini icab ettirmez. Bu isnad ve izafe, Krdistan'da doup byyen ve bu

lkabla ma'ruf ve mehur olan bu ztn Risale-i Nur tercman olduunu srf leme iln etmek iindir. Yoksa Krtln ispat etmek iin deildir. Krte bilmesi, o kyafete girmesi ve yle grnmesi, kendini setr ve ihfa iin olup, hakiki hviyyet ve millyetini ihll ve inkr mana ve maksadyla deildir, diye dnyorum dedikten sonra Hasan Feyzi merhum, bir baka maksad ima eder gibi serd-i kelm eder, der ki: lem-i slmiyet ve insaniyyet ve Harameyn-i erifeyn'e asrlarca hizmet eden bu kahraman Trk milletini, onun ok sevmesinde ve hayatnn mhim bir ksmn hep Trklerle meskn olan bu havalide geirmesinde byk hikmetler, mana ve mlahazalar olsa gerektir...(5) 2- Merhum Husrev Altnbaak aabeyin Hz. stadn bir fotorafnn arkasna yazarak Kastamonu ve Emirdana gnderdii u satrlar onun kanaatn ak gstermektedir: Bu gnde mele-i a'lann arzda medar- sruru Bu gnde sekene-i arzn mele-i a'lada medar- iftihar Bu gnde Habibullahn medar- nazar Bu gnde Mslmanln ser tac Bu gnde hakikatlarn imam Hem bu gnde mahbub-u Hda Hem bu gnde allame-i asr Hem bu gnde zulmetin nuru Hem btn gnlerde Mehdi-i a'zam Hem molla Said-i Nursi Hem Bedizzaman el-Krd ( 5 ) Osmanlca Emirda Lahikas Sh. 16 S: 54 3- Nur Risalelerini yazp oaltmay hayatnn en ba gayesi bilen ve iittiimize gre btn Risale-i Nur eczalarn batan sona kadar 16 defa yazp bitiren, Isparta Kulenl merhum Kk Ali Efendinin yirmi ikinci Lem'ann ahirindeki bir cmleye hiye olarak kaydettii bir yazsnda der ki: ... Hususan Risale-i Nur'un Mellifi, zamann Abdlkadiri stadmz Said-i Nurs Hazretlerine, sair evliyaya muhalif, mphem deil, sarihen haber vermesi, bizce birinci l den olduu kat'idir. nki sinek gibi bir mahlukun stadmz ta'ciz etmemesi, neslinden olan Abdlkadir-i Geylan'den irsiyet alm. Geri stadmz mahkemelerde Ehl-i vukufa kar: ikinci l-i Beyt'den olduunu onlara ispat etti. Maksad tam ihlsa muvaffak olduu iin kendi ahsn azlediyor. Kur'ann bir elmas klnc olan Risale-i Nur'u gsteriyor...(6) 4- stadn manevi evlad ve fedai talebesi Merhum Ceylan'n vefat mnasebetiyle; hayatta kalm Hz. stadn hizmetkrlarnnn nerettikleri mektublarndaki u cmleler bu husustaki kanaatlarn izhar etmektedirler:

... Bir mcahid-i ekber, hem bir mehdi-i azam, hem bir mceddid-i ekmel ve hem bir ferd-i ferid olan Merhum stadmz Bedizzaman Hazretlerinin Mematm hayatmdan ziyade imana hizmet edecektir haberi aynen tahakkuk etmitir. Tahiri, Sungur, Zbeyr, Bayram, Hsn. te, ekser Nur talebelerinin husus kanaatleri bu merkezdedir. Yalnz merhum Hasan Feyzi Efendi'nin ifadesi ilk grnte stad birinci Ale dhil eder gibi grnyorsa da, dikkat edilirse, ve onun manev silsile-i keramet ve siyadetten tenzil ve teb'idini icab ettirmez. ifadesinde manevi l cihetini nazara vermektedir. Merhum Kk Ali ise, Osmanlca Lem'alar'n 22. Lem'asnn hirindeki Eski zamanda manev gayet byk kuds bir imamn bize kar gayb kerametiyle. cmlesinin altna haiye olarak koyduu ibare, onun tarafndan konulduu iin, stad Hazretlerinin tensib ve tasvibini alp almadn bilmemekle beraber, stad tarafndan yeni yaz Lem'alara konulmad kesindir. ( 6 ) Osmanlca Lem'alar Sh. 507 = Kk Ali Efendi, bu meselede delil olarak, sadece sinein stad ta'ciz. etmemesini gsteriyor. A.B. S:55 BAKA GRLER Bu konuda dier baz Nur llebelerinin kanaatleri ise, mes'elenin zhir keyfyeti cihetine gredir. Bu ikinci ksm Nur talebesi zatlarn da kanaat ve fikirlerini gsteren yazlarn buraya alalm: 1- Risale-i Nurun nerinde hizmeti byk apta sebkat eden ve Nur'un d leme yaylmasnda kendi zamanna gre ehemmiyetli bir ekilde vasta olan nebolulu merhum Selahaddin elebi 1946'larda ilk olarak stadn Tarihe-i Hayatndan bir hlsa kararak, bata resmi makamlar olmak zere bir ok yerlere gndermiti. Ayn zamanda o yaz Hazret-i stad tarafndan lhikaya geirilmi ve bilhare ufak bir ta'dilden sonra, stad onu Osmanlca Asy Msa'nn ahirine derc etmilerdi. te o yaznn ba taraflar yledir: Tercme-i haline ksaca bir nazar: Bitlis'in Hizan kazasndan Isparta (sparit) Nahiyesinin Nurs Kynde domutur. Anas Nuriye Hanm, babas Mirza Efendidir. Krt ailesine mensub olmakla beraber, kendisi asla Trklk, Krtlk, Araplk, Acemlik tanmaz. Milliyeti ancak din bakmndan kabul eder. Dnyadaki btn Mslmanlar ve muhtelif dinlerden slmiyete girenler kardeidir.. (7) 2- Hizmetini Risale-i Nur nerine hasr ve vakf eden ve halen mcerred yaayan Erzurum'un saf kan Trklerinden olan Muzaffer Arslan Hoca 1960 senesinde din dmanlarnn yalan, tezvir ve iftiralarnn maaln yapan baz gazetelerin neriyatna kar Zbeyr aabeyle birlikte hazrlayp nerettii Bedizzaman Said-i Nursi ve Din Dmanlar adl eserinin 4. sahifesinde stad iin yle der: Bedizzaman'a yaptklar bu neseb isnad ve tefrikden dolay ayrcalk yapm olmazlar. Bunlara gre Mslman olmazsan veya Mslman limi bulunmazsan ; Krd deil ne olursan ol, hibir mahzur ifade etmez.

Mesele Bedizzaman'n Krt olduunu ortaya koymak deil... O bir slm mcahidi olmak ve bu mcahedesiyle senelerden beri ifal edilmi Mslman mnevverlerini gafletten uyandrmak vazifesinde bulunduu iin, bu Krtlk mes'elesi ortaya atlmtr. Bu adamlar byle rk neseblerle uramasnlar. Hepsinin neseblerini ortaya dkmeye muktedir bulunuyoruz..: ( 7 ) Osmanlca Emirda-1 Sh. 127 S: 56 Muhterem Muzaffer Arslan Hoca'nn ifadesindeki maksad u olsa gerek: Yani mfterilere gre stadn Krtl bir bahanedir. Ne olursan ol, gvur ol, dnme ol, Yahud ol, fakat sadece dindar olma, Mslmanlk yapma yeter demek istemektedir.(8) 3- Bedizzaman'n krk senelik cihad arkada ve onu ok yakndan tanyan ve bilen ve 40-50 sene neriyatn ve mdafaasn Srat- Mstakim ve Sebil-r-Read Mecmualaryla kahramanca srdren merhum Eref Edip, 1920 ve 1922' de stadn baz makalelerini ve 1952'de Bedizzaman'n Tarihe-i Hayatn, 1965'de de Risale-i Nur muarz yazarlarn isnadlar hakknda ilm bir tahlil isimli kitaplar yazd. Bu ikinci kitabnn 65. sahifesinde mfteri yobaz bezirgnlarna kar yapt tahlilin bir blmnde: ... Maksad ma'lum!... Ona siyas bir isnadda bulunarak efkr- umumiye nazarnda onu lekelemek... Evet Merhum, Trkn can, vatan ve din kardei olan Krd soyundandr. Byk mcahid Salahaddin-i Eyyb'nin soyuna mensubdur..:' diye iftiraclarn azna ta vurmutur. 4- Hal ve durumu itibariyle bir Nur talebesi olmayp, fakat gerek manada bir mslman Trk olan merhum tarihi yazar brahim Hakk Konyal Aydnlar konuuyor kitabnda Bedizzaman hakknda grlerini aklarken yle diyor: Bu zat mslman bir insandr. Onda Krdlk endiesi yoktu. nki slm dini iyi adam arar. Allah indinde en makbul insan, en ok takva sahibi olandr. Eer bir Salahaddin-i Eyyb olmasayd bugn slm medeniyeti olmazd. Ben olsam "Said-i Krd derim. Ne olacak sanki?.. Onun fikirleri slm fikirlerdir.(9) 5- Bedizzaman'n kk kardei merhum Molla Abdlmecid Efendi, baz mnafk ve dnme gazetelerin Krdlk meselesini bir silah olarak kullanp iftira ve yalanlar yaygarasn kopardklar 1960-1964 tarihlerinde kendi hatra defterine baz hatralarn kaydettikten sonra, unlar yazmtr: ( 8 ) Muzaffer Arslan'n kitabnn baz blmleri hususunda kendisine baz sualler tevcih ettiimde, kiab Zbeyr aabeyinin hazrladn syledi. A.B. ( 9 ) Aydnlar Konuuyor, Sh. 304 S: 57 Tarihe malumdur ki: Krdistan Osmanl Trk devletine ilhak etmeye muvaffak olan dris-i Bitlis'dir.(10) Trk milletinden ok kimseleri dalletten kurtaran da Said-i Bitlisi'dir. Said de tarihe geecektir...

Yz otuzbe paradan ibaret olan Trke Nur Klliyatn te'lif eden Said-i Nursi bir Krttr. Bedizzaman Krtlyle beraber, otuz milyon Trk muhalif cereyanlardan kurtarmtr. Trk milletinden pek ok insanlar Nur havzasna almaya muvaffak olan Said, evet bir Krttr. lmen ve dinen Trk milletinin yksekliini dnyaya iln eden Said bir Krttr. Bu hatra defteri bizde mevcud olup iinde ok deerli, tarihi gerek vesikalar vardr. Onlar bu kitapta tarih vak'alar srasnda kaydedeceiz. nallah. te yazl bu kanaat ekillerini de bylece kaydettikten sonra; stad Hazretlerinin son on senelik hayatnda en yakn talebe ve hizmetkrlarndan merhum Tahir Mutlu, Zbeyr Gndzalp, Mustafa Sungur, Hsn Bayramolu, Bayram Yksel aabeylerden hi birisi, stad'dan duyarak; delilli bir Seyyidlii rivayet etmiyorlar. Hususi kanaat ve dnceleri, stadn Seyyid olduu cihetinde olduu halde, ftr olan mene'ini de samimi ekilde teslim ediyorlar. Bu zatlardan ayr ayr dinleyip duyduum hususi szlerini burada kaydetmeyi uygun bulmadm. te u yazl, kaydl sz ve kanaatlerin yan sra, stad'n hizmetkrlarnn kaydetmediimiz ifahi szleriyle birlikte, hususi kanaatlerin sahibi bu zatlarn -bir ikisi hari- hepsi Trktrler. HUSUS BR KANAAT Mevzuumuzu toparlamadan nce, hususi bir kanaatimi de burada kaydetmek isterim, yle ki: Seyyid-i Kinat Efendimiz'in (A.S.M.) pk, mutahhar, mulla ve erif olan zrriyet ve nesli; bilinen ve silsile ve ecere ile sbit olan Seyyidler kadar, belki daha ok onun zrriyetine mazhar gizli ve bilinmeyen Seyyidler de olabilir ve vardr. Evet, mam Celleddin-i Suyuti Trih-i Hulefa isimli kitabnda yazdna gre(11), Imam Hasan Radyallah anhnn bir ok kadnla evlenmi olmas, bu hatunlardan dnyaya ne kadar ocugun geldiginin kesin olarak bilinmemesi, bu husus kanaati kuvvetlendirir gibidir. Kamus-l A'lam c2, Sh. 1239'da ayn eyler yazl... (11) T`arih-i Hlefa Celaleddin-i Suyuti, Sh. 189 S: 58 Hem Resulullah Efendimizin icma' ile sabit olan evlenmi olduu birok hatunundan (12) bazsndan doan kerimelerini de bu hesaba dahil edersek,(13) Onun Nur ve erif olan kannn ve zrriyetindeki hadsiz, payansz zerrelerin, slm milletinin kanlarna karm olmas mmkndr. Bu noktadan ok insanlarn bu gizli ve manevi siyadet manasna mazhariyetleri de dnlebilir. te bu umumi imkn noktasndan baz kimselere husus kanaat cihetiyle Seyyidlik vermek caiz olabilir. Ancak eriat ve din hkmleri zahire gre hkm ettikleri iin, zahirde delil ve vesikas olmyan, yani insanlar arasnda ecere ve an'anesi bulunmyanlara; hem de yalnz anadan taraf deil, babadan taraf Seyyidligi sbit olmiyanlara Seyyidlik vermek mmkn olmamaktadr. RSALE- NUR'UN ARATIRMACI ALMLERNDEN RT TAFRAL'IN BR DEERLENDRMESDR:

Yukardaki nakillerde grld zere; stad Bedizzaman Risale-i Nur eserlerinde madd ve slalev bir seyyidlii kendi hakknda tesbit ve kabul etmezken.. Baz Nur talebelerine, seyyidlik manasn gsteren Hasenlik ve Hseynilik cihet ve hakikatn kabul ve izhar etmitir. Bu durum ise, yukarda nakledilen Seyyid olmyan , seyyidim .. Ve seyyid olan deilim. ilaahir.. mhim dsturlu kaidenin yasana gre; bazlarnn dikkatini ekmi veya ekebilecek olan bu meselenin bir te'lifini yapmak gerekmektedir yle ki : Seyyidliinin varl, (yani ecere ve slale ile ittisalini gsteren) zahir ve madd delillerle biliniyorsa, mezkr islam kaideye gre Seyyid deilim diyemez. Fakat manev keifler ve ilham ilimler gibi ihtisaslara istinaden seyyidliini bilen ve anlyan bir kimse, Seyyid deilim demesine herhalde er'i bir mazur olmaz.. Ve bylesi bir manev siyadet ve din yksek makama - lutfu ilahi ile - sahib ve mazhar olan zat, elbette ihlas, mahviyet ve tevazu gibi yce hasletlerin icab olarak, kendisinin yksek makam ve mertebesini ileri srmemesi uygun gelir.. Ve her halde bu nokta iindir ki; Bedizzaman Hazretleri manevi makam ve mertebeleri daima Risale-i Nura ve halis talebelerinin yksek dairesinin ahs- manevisine vermitir. (12) Hasais-l Kbra Celaleddin-i Suyuti, C.3, 5h.298 (13) Gerek Resulullah Efendimizin gerekse, Hazret-i Hasan'n evlendikleri ok kadnlar meselesinde, elbetteki eriatn hudutlar dahilindedir. Hazret-i Peygamber in (A.S.M.) dokuz taneyi, Hazret-i Hasan'n drd gememek zere bir arada hanmlar olabilmitir. Baka trl deil. A.B. s:59 Evet, Risale-i Nurun meslek ve merebi azami ihlas, mahviyet, tevazu ve dnyada madd ve manev hereyden feragat olduundan; Nur talebeleri binler delil ve hccetlerle ; stadlarna verilmi ve msellem ve sabit olmu olan en yksek makam ve mertebeleri halisane ve hakl ve hakikatl ve sarslmaz kanaatlar ile onun hakknda kabul ettikleri halde; Bedizzaman Hazretleri ise , eserlerinin bir ok yerinde ; o pek yksek makamat red etmeyip, fakat Risale-i Nurun ve Nur talebelerinin ahsiyet-i maneviyelerine vermi.. Ve daima srarla bu manevi ahsiyeti nazara vermitir. Kendi ahsi itibar ile ise , atfedilen o kudsi makamattan zahir nazarda daima kamtr. Ezcmle bir ifadesinde yle der: Manev ve makbul ve zararsz ve btn ehl-i iman ve hakikatn istedikleri nuran makamlar ve uhrev rtbelerden, hlis kardelerimizden hsn- zanla verilen ve ihlasmza zarar gelmedii halde, eer kabul etsen, reddedilmeyecek derecede senedler, hccetler bulunduu halde; sen deil tevazu' ve mahviyetle belki iddet ve hiddetle ve o makam sana veren kardelerinin hatrn krmakla o rtbelerden ve makamlardan kayorsun? Elcevab : Naslki ehl-i hamiyet bir insan, dostlarn hayatn kurtarmak iin kendisini feda eder; yle de, ehl-i imann hayat- ebediyelerini tehlikeli dmanlardan muhafaza etmek iin, lzum olsa -hem lzum var - kendim deil yalnz lyk olmadm o makamlar, belki hakik hayat-i ebediyenin makamlarn dahi feda etmeye, Risale-i Nur'dan aldm ders-i efkat cihetiyle terkederim. (Emirda Lhikas-I sh:74) Ayn manay teyid eden dier bir dersi yle:

Naslki insanlar evham yznden beni temastan men' ede ede asabma dokundurdular; inayet-i lahiye dahi, hizmet-i imaniyedeki ihlas krmamak ve tasannukrane hodfruluk vaziyetine girmeye mecbur etmemek ve bu zamanda ok tesir eden ahsma kar tevecch, muhabbet ve hizmete zarar veren kendini makam sahibi gstermek vaziyetinden kurtarmak ve Kur'andan gelen Risale-i Nur'un elmas gibi hakikatlarn bana mal etmekle cam paralarna indirmemek hikmetleriyle, Cenab- Erhamrrhimin bana bu hastal vermitir. (Emirda Lhikas-1 sh:61) Hem kardelerimin bu biare kardelerine verdii makam- uhrev, hakik,din,makam ise; Mektubat'ta ikinci Mektub'un hirindeki kaideye gre, ahsma verdikleri manev hediye olan kemalt, eer h ben kendimi yle bilsem, olmamasna delildir; kendimi yle bilmesem, onlarn o hediyesini kabul etmemek lzm geliyor, Hem kendini makam sahibi bilmek cihetiyle enaniyet mdahale edebilir. S: 60 Bir ey daha kald ki; dnya cihetinde hakaik-i imaniyenin nerindeki vazifedar, makam sahibi olsa, daha iyi tesir eder denilebilir. Bunda da iki mani' var : Birisi :Faraza velayet olsa da: bilerek, isteyerek makam yapmak tarznda, velayetin mahiyetindeki ihlas ve mahviyete mnafidir. Nbvvetin vereseleri olan Sahabeler gibi izhar ve dava edemezler, onlara kyas edilmez. (Emirda Lahikas-I sh.227) Geri manen ben Hazret-i Ali'nin (R.A.) bir veled-i manevisi hkmnde ondan nakikat derzsini aldm ve l-i Muhammed (A.S.M.) bir ma'nada hakiki Nur akirdlerine amil olmasndan, bende Al-i Beyt'ten saylabilirim; fakat bu zaman ahs- manev zaman olmasndan ve Nur'un mesleinde hibir cihette benlik ve ahsiyet ve ahs makamlar arzu etmek ve anu erefi kazanmak olmaz ve srr- ihlasa tam muhalif olmasndan, Cenab- Hakk'a hadsiz kr ediyorum ki, beni kendime beendirmemesinden, ben yle ahs ve haddimden hadsiz derece fazla makamata gzm dikmem ve Nur'daki ihlas bozmamak iin, uhrev makamat dahi bana verilse, brakmaa kendimi mecbur biliyorum. (Elirda Lhikas1 sh.267) gibi ders ve beyanlardan anlalyor ki, bilerek ve istiyerek byk makamlar ahsna kabul etmek, srr- ihlasa uygun dmediinden ve bilhassa kendisinin vefatndan sonra bazlarnn byle makamlara gz dikmemek dersini kendi ahsndan gstermek iin, stad Bedizzaman Hazretleri sahib olduu makam ahsna kabul etmemi Risale-i Nur'a vermitir. RD TAFRAL NETCE Mevzuumuzun bas taraflarnda, Bedizzaman Said-i Nursi'nin sllesi yalnz be dedeye kadar yrtlebildiini ve bu ksack silsilesinin zhiri bir Seyyidliklerinin bilinmedigini ve Mardin'in Cizre kazasndan, gayr-i muayyen bir tarihte iki lim zatn Nurs kyne geldikleri kesin olarak kabul edilse de, o gelen zatlarn Seyyidlikleri hakknda bir bilgimizin olmamas, ayrca ark'ta, hatta Nurslu insanlara ve stadn kabilesine bu mes'eleyi sorarak aratrmalarmzda i'timada ayan bir bilgi elde edilmemesi; stad Hazretlerinin de yukarda sralanan kitaplarnda yazl ifadelerinde manev bir siyadetten baka ve Snnet-i Seniyyeye ittiba'dan ibaret olan bir Al hakikatine mazhariyetinden gayr maddi ve ecereli bir Seyyidlii te'yid edici bir ifadenin bulunmamas...

S: 61 te yanda be tane kuvvetli ve salam rivayetlerle Seyyidliine iaret eden beyanlar vardr. O be rivayetten Hulus Bey'in rivayetinde: Ben de, sen de sdttanz eklindeki ifadeyle beraber, drdnc rivayet rvisinin bizden uzak olmas ile birlikte rivayeti sahih addedilmek artiyle, Bedizzaman'n yalnz ana tarafndan Hazret-i Hseyin'e dayandgnn ifadesi vardr. Geri kalan rivayetde, dikkat edilirse: Hem Hasanyim, hem de Hseyinyimdir. Bu rivayetlerden birinde ise; Nuriye de Seyyid, Mirza da Seyyiddir eklindedir. Yine bu ifadelerden birisinde, Hulusi Bey'e Ben de sen de sdttanz eklinde sudur ettiine gre; sdt veya sadet kelimesinin Seyyid kelimesinin cem'i olup, cmlenin zahir manas ikimiz de Seyyidlerdeniz olur. Seyyid-i erif-i Crcani T'rifat isimli eserinde: Seyyid, halkn ilerinin tedbirlerini yrten kimsedir(14) diyor. Istlah ma'nada ise: Sdat- Ehl-i Beyt, Sdat- Berere, Sdat- Sofiye Sdat- Nakibendiye eklinde bir ok mertebe ve makamlar da Peygamberimizin sllesine mensubiyeti olmasa bile, byk manasnda kullanlr. Amma Hulusi Bey'in rivayetinde ki Sdt ise ilk akla gelen manasiyle Ehl-i Beytin sdt demek olur. Bu da onlarn Bykleri, Emirleri demektir. te, buna gre stad Hazretlerinden rivayet yoluyla gelen nakillerin tad manalar elbette bir tefsirinin olmas lazmdr. Salhiyetimizin ok fevkinde olmakla beraber bir iki te'vil cihetini dndk. 1- Naslki her bir mmet, kendi Peygamberinin ismiyle yd edilir, Hristiyanlara sev, Yahudilere Msev, Mslmanlara Muhammed denilmesi gibi... Hatta Mslmanlar kendi mezheplerine veya mensub olduklar tarikatlarna nisbet edilerek afi, Hanefi.. veya Kadir, Nakibend gibi nvanlarla da yd edilmesi... yle de Hazret-i stad, mam- Hasan ve mam- Hseyin Radiyallah Anhmann herbirisinin ayr ayr hs mereb ve mesleklerini, hayat ve hizmetinde kendine rehber semi olmas.. veya onlara kar husus muhabbet ve ballnn bir nianesi olarak "Ben hem Hasanyim, hem de Hseynyim" demi olmas imkn da dnlebilir. 2- Hazret-i Hasan ve Hseyin'den teselsl ederek lem-i slmn manevi rabtasn Snnet-i Seniyye etrafnda te'mine medar ve ekseriyet-i mutlaka ile hakikat ve tarikat silsilelerinin, yani; imamet ve velayet zincirlerinin, ana kanal ve merkezlerinin her iki cnibinin byk nasibedar ve cem' (14) Ta'rifat, Seyyid erif-i Crcan, Sh. 78 S: 62 edicisi ve saire gibi, ta'birde kasr olduumuz, srf ihsan- lh ve Kudret-i Rabbaniyenin bir tezahrnn, ma'na ve mlahazalarnn da bir ifadesi de olabilir. 3- Bedizzaman Hazretleri, Risale-i Nur'un bir ok yerinde Manevi l-i Beyt hakikatinin daha kuvvetli ve hakikatli olduunu, o ise, Resulullah'n Snnet-i Seniyyesine ittiba'dan ibaret bulunduunu ifade etmi ve Ehl-i Beyt"in muhabbeti Risale-i Nur mesleinde esastr diye beyanederek Risale-i Nur Talebeleri bir cihette l-i Beytten saylabilir mealindeki hkmleri ile, rivayetlerde maddi ve

kesin Seyyidlii ifade eden beyanlarnn bir te'vilini de bylece manevi l-i Beyt hakikatine balamak mmkndr. EK BR TAVZH Nur talebelerinin hemen hepsinin halis ve hak ve doru ve yzer emarelerle meyyed kanaantlar ki; Hazret-i stad Bedizzaman ahirzamanda gelmesi va'dedilen en byk mceddiddir. Hadisler de ise bu byk Mceddidin al- Beyti Resulullaha (A.S.M.) maddeden ve manen, yani hem zahir slale ve nesep cihetiyle, hem de takva, ilim ve kemalat haysiyetiyle ona mensub olmas lazmdr diye olan hkme istinaden: - Zahir ve maddi hal ne ekilde olursa olsun - stadmz mutlaka birinci l olmak cihetiyle de seyyiddir diyor ve srar ediyorlar. Amma her nedense bu gibi mes'eleleri, yani Ahirzaman hadisat hakknda gelen hadislerin zahir manalarn; Hazret-i stadn nurani ferasetiyle am olduu te'vil yolu kaziyyesine tatbikini hi dnmezler ve dolaysyla delil ve brhan getirmekte hayli yorulurlar. nallah bu meselede hiss bir durum sz konusu deildir. Yani Hazret-i stadn ifadesiyle de (15) kesinlik kazanan Hazret-i brahim (A.S.)'n kavmiyyeten bu civar, yan ark vilayetlerinde yaayan insanlarndan olduu ve dolaysyla Hazret-i smail (A.S.)'n Arap kavm- necibiyle akrabalk kurmas cihetiyle de, onun kavminin Araplarla akrabal olduu tarihi hakikatlardan olduu halde; Hazret-i stad bu bu kavimden, yani Hazret-i brahim (A.S.)'n mensub olduu kavimden olmasn layk grmeyip.. ve dolaysyla bu sebep ve hislerle onun maddi seyyidlii zerinde musrrane durulmu olmasn!.. Evet, stikbale ve Ahirzaman hadisatna ait btn hadis-i erifler te'vil edilmeksizin zahiri manalarn intizar etmenin byk yanlglara mncer olacan syliyen Hazret-i Bedizzamandr. Eer biz, Ahirzamanda gelmesi mev'ud olan byk Mceddid'in Al-i beyt-i Nebiyye mensub olacan ifade eden hadis-i erifleri te'vil etme (15) Sebil r Read say: 461 ve Rumi 4 Mart 1336.. Miladi 15 Nisan 1920 S: 63 den zahir manalaryla kabul etmekte israr edersek; O zaman, ayn hadis-i eriflerde: Onun isminin Peygamberin ismi, babasnn ismi de Peygamberin babasnn ismi olaca kaziyyisini de beraber dnmek, yani te'vilsiz zahiri manasyla onu yle beklemek mecburiyetinde kalacaz. Yoksa iine geldii zaman te'vil, gelmedii zaman zahiri manaya istinad etmek gibi garip bir hissin tenakuzluuyla kar karya kalm oluruz. Hem btn bu hadis-i erifleri geren ve bilen ve nazar- teftiinden geiren Hazret-i Muhyiddin-i Arab (K.S.) bir eserinde bu mesele hakknda katiyyen hkmederek yle demi: Ahirzaman mehdisi Araptan deil, Acemden olacak ... Onun umumi ismi Abdullah olacak. O ise bu, btn Abdullahlarn ismidir. Onun hs isim ise imdi onda herhangi bir 'rab izhar olmaz ve i'rab san'atndan da mnsarif olacak...(16) Demek ki, bu hususlara dair gelen hads-i erifler mutlaka bir te'vil ile manalandrlrlar.. ve bu tevili de ancak ilmde rasih olan kmbelin lema yapar.

Evet, stadmzn nesebi hakknda, zahiri meneiyyeti dnda olarak tekellfkrane dnlp ileri srlen iddialar veya grler naallah samimi ve halis bir niyettendirler.. ve his ve heves veya layk grmeme gibi basit hislerden deildir ve olmamas lazmdr. A.B. (16) Anka Marib - Muhyiddini Arabi sayfa 75 S: 64 STADIN ISPARTALI OLUU (Kaydedeceimiz mevzu' stadn Seyyidliiyle deil, Ispartalym demesinin hakikat ile alakadardr ve ayr bir mevzu'dur.) Bedizzaman Hazretleri gayet samimi olarak iltifat ve taltiflerin de tesinde, bir hususa iaret eder ve der ki: ... Geri tarihe ispat edemiyorum, fakat kanaatim var ki, Isparta (sparit) nahiyesinde dnyaya gelen Said'in asl buradan gitmi...(17) Baka bir eserinde: ... Belki, muhtemeldir ki, o kk Isparta'nn asl bu byk Isparta'dan gitmi. Benim vatan- aslim Isparta olmak caizdir.(18) " Bu iki beyan tarzndan baka, iltifatkrane ekildeki Ispartalym gibi tabirler oktur. Fakat bu iki ayr ayr zamandaki ifade tarz bir geree iaret olsa gerektir. Birisi: Kastamonu'da iken Isparta'ya gnderdii mektuplarndan birisinde, dieri de Denizli hapishanesinde iken yazd bir mektubunda gemektedir. Hazret-i stad, ... tarihe ispat edemiyorum, fakat kanaatim var ki, diye kaydetmekle elbette ve herhalde, sadece Ispartallar okamak ve tevik etmek iin olmaktan ziyade,bir kanaat izhar tarzndadr. Fakat Bedizzaman gibi bir stad- kll bunun tarih ispatn yapamazsa, biz mi yapabileceiz? Kastamonu'da iken yazd mektubunda, sadece ihtimal zerinde Belki muhtemeldir ki eklinde kaydetmekte ve Benim vatan- aslim o Isparta olmak caizdir diye bir cevaz tarznda ifade etmektedir. Bu ahirki beyan tarz ihtimal ve cevazzerine olduu iin, Denizli Hapsinde yazd ifade kadar kuvvetli deil, amma bu onu zmnen te'kid eder mahiyettedir. O halde, stad'n bu kanaatinin tarih ispatn yapmak deil -ki, zaten ispat mmkn deilfakat baz ihtimalleri aratrrsak, acaba bireyler elde edemez miyiz? diye dndm. htimaller zerinde durmaktan baka da yapacak birey yok zaten... 1- Birinci ve ilk evvel akla gelen ihtimal: Trkler Anadolu'yu vatan ittihaz ettikten sonra, Anadolu'nun her tarafna yayldklar gibi, Isparta vilayetinin de yaylalarna yerleen Trkmen ve yrk airetlerinden birisi, Isparta'dan herhangi bir sebepten dolay, ayrlp gelip, Hizan yaylalarndan (17) ualar, Said-i Nursi Envar Neriyat Sh. 276 (18) Kastamonu Lahikas Sh. 157 S: 65

biri olan mezkr blgeye yerlemesi ve Isparta ismini de beraber getirip yerledikleri bu blgeye takm olmalar... Sonra mrur-u zamanla "Isparta" ismi telaffuzda sparit veya spairt ekline dnt gibi, bu blgeye yerleen o Trkmen yrk aireti de, zamanla evrenin tamam Krd olmas yznden dillerini unutarak Krdledikleri ihtimalidir. Fakat bu ihtimalin baka bir benzeri var mdr? Yani: Trkler Dou'dan gelip Bat'ya doru aknlarn srdrrken, Anadolu'nun her kesine olduu gibi, Avrupa'nn ta Viyana'sna kadar yer yer yerletikten sonra, tekrar geri avdet edip ric'at ettikleri mcbir bir sebeb olmakszn- vaki' midir? Ayrca da Trk olan bir kabile ve airetin tamam az bir zaman sonra, dillerini ve cinsiyetlerini tamamen unutarak baka bir cinsiyete inklab ettikleri grlm mdr? ok eski alarda Trklerden ve Trklkten ayrlm diye nakledilen Macarlar ve Bulgarlar dnda, Trklerin hkimiyeti altndaki blgelerde baz rklarn cinsiyetlerini ve dillerini unutarak zamanla Trkledikleri olmusa da, fakat bilhassa yakn tarihte, zellikle Trklerin hkim bulunduu blgelerde, Trklerden bu kabil bir olay varid mdr? Hayr! yle ise, bu ihtimal aklen ve ilmen clz grnmndedir. U DEERDRMEY TEKDEDEN Hz.STADDAN MERV BR HABER 28.7.1996 pazar gn, Almanya-Berlinden bana telefon aan Abdlmuhsin Alev, stadmzn Bedizzamandan grm ve duymu olduu bir sz ve davrann yle anlatt: 1952 de stanbulda stadmznhizmetinde iken, bana bir gn bir mnasebetle buyurmulardrki: Anadoludaki birok krd airet ve kabileleri zamanla Trklemilerdir. Bende, mektepte hocamz tarihi Ziya beyin anlattklarna dayanarak: Efendim, evet, birok krt iretleri Trkletikleri gibi, ayni zamanda bir ok Trk kabileleri de Krtlemilerdir deyince, baktm; benim bu ifadem stadn houna gitmedi.Yznn izgileriyle, bana o hkmn hakikat olmadn ifade eder gibi oldu. Evet alt yz -yediyz seneden beri hibir Trk aireti veya kabilesi z baz ferdler hari olmak artyla, kendi lisann-zellikle hkim durumunda iken- tamamen unutup da baka bir lisanla konuduklar vaki' deildir. te misal olarak, Bitlis'in Ahlat kaza merkezi.. ve ite Urfa'nn Halfeti ve Birecik kaza merkezlerinde, Trk kabile ve aileleri bunca zamandr btn etraf kylerin Krd olmasyla birlikte ve btn al-verileri bunlarla olduu halde, deil kendi lisanlarn unutmak, Krteyi de renmi deillerdir. Buna S: 66 Avrupa'nn Romanya, Yugoslavya, Bulgaristan ve Yunanistan'daki Trkleri de misal olarak gsterebiliriz. 2- kinci ihtimal: Kamus-l-A'lam sahibi emseddin Sami Bey'in verdii bilgilere gre: Miladdan nce beinci asrda, bir ara sparta(19) hkmeti, Yunanistan ve adalar zabt etmeleri zerine; ranllar Atinallarla gizli ibirlii yaparak onlar Ispartallar aleyhine tevik ettii srada, spartallar erken davranarak ranllarla bir anlama cihetine gittiler. Adalar ve Anadolu. sahillerindeki mstemlekelerini ranllara braktlar. Kendileri yalnz Yunan ile iktifa ettiler. Bilhare Byk skender'in hurucuyla, hem Yunanistan hem de buralar ele geirerek ranllar kovdu.: (20)

Bu bilgilerin nda denilebilir ki; ranllar buralar mstemlekelerine aldklar srada, o zaman ran hkimiyetinde olan ark vilyetinden baz airetleri de beraber getirip, sparta etrafna yerletirmi olmas, bilhare skender'in buralar zabtetmesiyle, ranllarla birlikte gelen airetler tekrar eski vatanlarna rc' etmeleri ihtimal dahilinde olabilir. sparta'dan ric'at eden bu airetlerin, dndklerinde, sparta ismini de beraber getirip, yaadklar blgeye takm olmalar ve zamanla sparta isminin, telffuzda spairt veya sparit ekline dnm olmas muhtemeldir. 3-nc ihtimal: Trkler Anadolu'yu fethedip fevc-fevc Bat'ya doru akp giderlerken, onlara ktlan arkl baz Krd Mslman airetleri de Trklerle beraber sparta'ya kadar gelip, bir mddet burada kaldktan sonra, tekrar eski vatanlarna avdet etme ihtimali.. ayrca "Hlasat-l Tarih"(21) namnda bir kitabn nakl ettiine gre: Kanuni Sultan Sleyman zamannda ark vilyetlerinden baz airetlerin Anadolu'nun muhtelif yerlerine, mesela Yozgat, Tokat, Ankara, Eskiehir vesaire vilayetlerine yerletirildii nazar- itibara alnma ihtimali.. Ve ayrca, daha sonralar Rus'un 93 Harbi gibi baz mecburi hicretlerin yapld, harp belsnn sknetiyle de % 90 muhacirlerin eski yurdlarna avdet ettii gerei ile,olabilir ki: Isparta civarna yerleen bir ark aireti, bilhare memleketlerine dnnde sparit veya spairt ismini Isparta isminden telffuzda tahrif ettirerek yaadklar blgeye takm olma ihtimali de uzak deildir... Bu ahirki ihtimali kuvvetlendiren bir vaka udur ki: Isparta'nn Barla nahiyesinde Mu veya Muj Cami bulunduu Barla'y grenlerin ma'lumudur. Bu Mu veya Muj Cami, Barla gibi arktan -o zamann (19) Kamus-l-A'lam .Sami c2, Sh.856 20) Isparta Hkmeti o tarihlerde More adalarnda idi. imdiki Isparta Vilayeti de, o zaman Yunancada Eysbarita idi. Ve Anadolu sahillerinendi. (21) Bu eser, Irak eski Iktisat Bakanlanndan M.Emin Zeki'nindir S: 67 artlarna gre- ok uzak bir nahiyede bulunmas, u nc ihtimaldeki kanaati kuvvetlendirir gibi geliyor akla. Yani yle mmkn olabilir ki; Mu civarndan vaktiyle oraya hicretle gitmi ve yerlemi, belki orada Cami yaptrm ba'z arkl kabilelerin; bir zaman sonra yurtlarna avdet ettiklerine veyahut orada kalp zamanla Trkletiklerine iaret olabilir. Eer Barla'daki mezkr camin ismi Muj olursa, bu ihtimali daha da kuvvetlendirir. nki "Muj Krte de kuru zm demektir. te Bedizzaman, Ferid-i Deveran, Ndire-i cihan olan zatn nesebi hakknda yaplan u umum tahlil, tahmin ederim; kf lde neticeyi gsterir mahiyettedir. Asilzadelik, necabet ve hanedanln mecrasndan saptrld ve su-i isti'mallere alet edildii bu asrda, Cenab- Hak kudret ve azametini gstermek iin, hi de mid ve tahmin edilmiyen, namsz, nianesiz bir aileden byle hidayet nurlarn saan bir zat halk edip, mmete mrid ve rehber yapmak iin, irade ve meieti byle taalluk, etmitir.

Bu mnasebetle, Bedizzaman Hazretleri Birinci ua namndaki iarat- Kur'aniye Risalesini te'lif edip, srf Kur'ann i'cazn ve kuds iaretlerini izhar etmek niyyetiyle nerettikten sonra; arkn mehur sdat hanedanna mensub ihtiyar hoca ve eyh bir zat, bir taraftan Halk Partililerin ifaltna kaplarak, bir tarafdan da Bedizzaman Hazretlerinin byle pek byk bir mazhariyete nailiyetini ve onun hakknda Allah'n husus ihsan ve kudretinin bu kabil bir tezahrn aklna sdramayarak; Risale-i Nur mellifinin, Kur'ann yetlerinin iaretlerine medar olabilecek pek azim Kur'an bir hizmette istihdamn istib'ad edip yetitii ailesini, hatta milliyetini ve cinsiyyetini diline dolayarak, cami'lerde stadn mbarek ismini ve ahsn zikrederek, pek acib gybetlere(22) giridii bir hengmede: Bedizzaman Hazretleri ona cevaben yazd bir mektubunda yle diyor: ... Amma benim gibi ehemmiyetsiz bir adamn elinde byle ehemmiyetli bir eserin zuhur etmesini istirab ve istib'ad edip i'tiraz eden zat, eer buday tanesi kadar bir am ekirdeinden da gibi am aacn halk etmek azamet ve Kudret-i lahiyyeye delil olduunu dnse, elbette bizim gibi acz-i mutlak ve fakr- mutlakda ve byle ihtiyac- edid zamannda byle bir eserin zuhuru Rahmet-i lhiyyeye bir delildir demee mecbur olur...(23) Yine bu ma'na ve hakikatin izhar sadedinde, 1952 yl banda niversiteci Nur talebeleri tarafndan stadn hayatnda geen harikalar toplayarak Tarihe-i Hayat namiyle bir eser neredildii zaman, stad Hazretleri o mnasebetle kaleme alm olduu uzunca bir tahlili vardr. Emirda Sh. 72'dedir. Arzu eden ona da bakabilir. (22) Bu hadise 1942'de Istanbul'da vaki' oldu. Kastamonu Lahikas Sh 148 S: 68 BEDZZAMAN SAD- NURS'NN DODUU BLGENN CORAF DURUMU BTLS - HZAN - SPART VE NURS BTLS: Bu isim, daha nceleri Bedlis(1) olarak kullanlrd. Halen blge halk Bedlis olarak da kullanr. Sonra Bidlis ve Cumhuriyetten sonra da Bitlis oldu. Mehur Mucemu-l Buldan kitabnda; Bedlis'in elmalar oklukta, gzellikte ve ucuzlukta dillere destandr diyor. Bedlis'in, Hicretin yirmi beinci ylnda Sahabi-i mehur yad bin anem tarafndan sulh yoluyla feth edildiini, Ahlat ehrinin de Bedlis meliki vastasyla sulhen haraca balandn ve Bedlis, Ahlat ve etrafnn haracn Bedlis melikinin zerine aldn yazar. Bedlis hakknda, zarif tabiatl bir slam Arap iri olan Eburrida-el-Fadl bin Mansurun u Arapa msralar clib-i dikkattir. Bu beyitlerin ksaca Trkesi yledir: Eer bizimle hesaplarsan, bize syle: Sen nesin, ey Bedlis, nesin?

Syle nerededir o nefis ahsiyyet sahibi ki, onun vasf anlatmaa gelmez. diye zarifane, belki iaretli, remizli olarak nefis, garip bir ahsiyyeti haber verir gibidir. Bitlis ve Hizan'n sair corafi ve tarihi durumunu tarih kitaplar ve ansiklopedilere havale ederek ksa kesiyoruz. ( 1 ) Mu'cemu-l Buldan, Yakut Hamevi, S. 358-359 - - Ermeniler ise, Bitlise Bage (pagi) derler. S: 69 HZAN HZAN: Tarihi dris-i Bitlis erefname"sinde(2) kaydettiine gre, bu blge halk slmiyet'e dahil olduktan sonra, ibadet, zhd, salhat ve takvada, zellikle gecede teheccd namazn eda etmekte mehurluundan dolay, buraya ' Seher-hzan ad veritmitir. Seherhizan Farsa bir terkip olup, seherlerde uyanp teheccd namazn klanlar demektir. erefname diyor ki: Bu terkip, bilhare blgeye isim olarak kald. Fakat zamanla halk dilinde ksaltlarak sadece Hzan eklinde kald. Daha: sonralan ise Hizan oldu. SPART SPART: Bu isim, tam olarak hangi milletin lisaniyle olduu belli deildir. Fakat blge halknn telffuzunda sparit veya spaint eklinde de kullanldna binaen; spartn veya spartin kelimelerinin masdarna mabihtir. O ise, Krdede dayanak veya srtn verip yaslanlan ey.. veya bir iin dier birisine havala edilmesine denilir ki; spairt, Isparit veya sparit kelimesine ma'naca ve mutabakata benzerlii vardr. Bu ma'na itibariyle: srtn o dalara vererek tahassun etmek, tahassungh olarak o dalara snmak anlamnda olabilir. Sparit ismi eer Spartdan muharref olsa; yasland, dayand, havale etti, manasnda olabilir. Her ne ise.. Bedizzamann aslnn sparta'dan, sparit nahiyesine gelmesi konusunda az yukarda yaptmz tahlilde, bir nebze buna temas edildii iin ksa kesiyorum. Fakat bugn, Hizan'n bir nahiyesi olan "sparit" veya spairt ismi resmiyette deil, sadece blge halknn dilinde kalmtr. sparit nahiyesi edindiimiz bilgiye gre 32 kyden ibarettir. Hizan'n hemen yan bandaki eyda kynden, Nurs kyne kadar bir dere uzanmaktadr. Dereden baka da yol mmkin deildir.(3) Btn araz serapa sarp dalardan ibarettir. Nurs un eyda'dan normal yolu bu dereyi takiben gider. eyda'dan Nurs'a yaya onbir saatlik bir mesafedir. BR HATIRA: 1975 ylnda, mezkr yolla Nurs'a gittiimizde, uradmz kyn birisinde, Mustafa Sungur aabey bir gence, namaz klp klmadn sormas zerine, gen: Ne demek namaz klyor musun? Namaz klmamak bizim buralarda ok ayptr. Bizim bu nahiyemizde kadn-erkek namaz klmayan hi kimse yoktur. Yalnz bir muhtarla bir bey hari demiti. ( 2 ) erefname, Farisi asl, S. 273 (3) Fakat Allaha kr, imdi Hizandan Nurs'a patika gibi bir yol yaplmtr.

S: 70 NURS NURS: Risale-i Nur talebelerinin dilinde NURS eklinde kullanlr. Blge halknn dilinde ise NORS olarak kullanlr.Bu isim, bir tahmine gre, Seher- hizan terkibinin zamanla Hzan ve sonralar da Hizan eklinde tahrif edilmesi gibi;Nurs veya Nors ismi de Farsadaki Nevreside (Yeni domu) terkibinden ksaltlarak NEVRES, bilhare de Nors ismini alm olmas muhtemeldir. nki: Mesela, Farsada Nev kelimesi Trkede yeni demektir. Fakat douda bu kelimeyi ayn manada No olarak kullanrlar.. veyahut blge halknn kulland tarzdaki NORS ismi baka bir dilin kelimesi de olabilir. sparit ve Nurs ile ilgili olarak Bedizzaman Hazretleri Emirda-1, lahikasnda 1945-1946 yllarnda kaleme ald bir yazsnda yle der: Aziz kardelerim! Risale-i Nur'un zuhurundan krk(4) sene evvel, geni bir hiss-i kablel-vuku' ile, acip bir tarzda; hem bende, hem bizim kyde; hem nahiyemizde tezahr ettiini imdi bir ihtar- manev ile kat' kanaatim gelmi. efik kardeim ve Abdlmecid gibi eski talebelerime bu srr f etmek isterdim. imdi Cenab- Hak sizlerde ok Abdlmecidleri ve ok Abdunahmanlar verdii iin, size beyan ediyorum: ( 4 ) Risale-i Nur'un zuhurunun mebde'i 1926 ylndadr. Bu mektubun devamnda bir yerde 44 sene evvel diyor. Bu takdirde 1926'dan 44 sene nce olursa, 1891 eder ki; stad Hazretleri 9-10 yandadr. (Abdlkadir) S: 71 Ben, on yanda iken, byk bir iftiharla, hatta bazan temeddh suretinde bir haletim vard. stemediim halde, pek byk bir i ve byk bir kahramanlk tavrn taknyordum. Kendi kendime der idim: Senin be para kymetin yok, bu temeddhkrane, hususan cesarette ok fazla gsteriin ne iindir? Bilmiyordum, hayret iinde idim. Bir iki aydr o hayrete cevap verildi ki; Risale-i Nur kableI-vuku' kendini ihsas ediyordu. Sen, d odun paras gibi bir ekirdek iken, o firdevs salkmlarn bilfi'il kendi maln gibi hiss-i kable-l vuku' ile hissedip hodfruluk ederdin. Bizim Nurs kymz ise; hem eski talebelerim, hem hemehrilerim biliyorlar ki, bizim kymz, fevkalde gsteri ve cesarette ileri gstermek iin temeddh ok severdiler; gya byk bir memleketi fetheder gibi kahramanane bir tavr almak istiyordular. Ben, hem kendime, hem onlara ok hayret ederdim. imdi hakik bir ihtar ile bildim ki; O ma'sum Nurslu insanlar, Nurs karyesi, Risale-i Nur'un nuriyle byk bir iftihar kazanacak.. o vilayetin, nahiyenin ismini iitmiyen, Nurs Kyn ehemmiyetle tanyacak diye bir hiss-i kablel-vuk'u ile, o ni'met-i lhiyeye kar teekkrlerini temeddh suretinde gstermiler...(5) BEDZZAMAN'IN ANNES, BABASI VE ALES Annesinin ve babasnn doum ve vefatlar hakknda maalesef kesin bir bilgimiz olmad gibi; annesi tarafinn ailesi ve babas hakknda da bir malmat yoktur. Sadece N.ahiner'in tespitine gre, annesi Nuriye, Nurs'un kuzeyinde saatlik mesafede bulunan Bilkn kyndendir. Nuriye Hanm'n vefat

ise, Birinci Cihan Harbi sralarnda olduudur.(6) Bunun dnda Nuriye hanmn slalesi, soyu ve ailesi hakknda bir malmatmz bulunmamaktadr. Bedizzaman'n babas Sofi Mirza, 1920 ylnda vefat ettiini, slalesi ise, Sofi Mirza'dan sonra, drt batna kadar (yani baba) belli olup, bunlar: Ali, Hzr, Mirza Hlid ve Mirza Rean olduu, yine tespitler arasndadr. Tm Dou'da olduu gibi, blge halknn ftr ve milli bir adeti olan, adlar tasir etme, yani kltme, ksaltma geleneine binaen, halk arasnda Mirza Efendiye Sofi Mirzo veya mezar tanda yazl olduu ekilde Mirze diye kullanld gibi, annesi Nuriye Hanm'a da Nur denilirdi. Adlarn halk arasnda arld tarzda yazlmas, tlsm ve havas ilmi ulemasnca lazm ve art olduu gibi; ba'z hadis-i eriflerde de (7) adlarn halk arasnda telaffuz edildii tarzda, kyamet gnnde ayn isimle arlacaklar diye ifade edilmitir.

( 5 ) Emirda Lahikas-1 S. 60 ( 6 ) Nurs Yolu N.ahiner S. 69 ( 7 ) Snen-i Daremi S. 204 S: 72 Bu hikmetten midir? Yoksa, Bedizzaman Hazretlerinin ftr olan kendi adet- kavmiyesine riayetkrlndan mdr, bilmiyorum.. Annesinin ismini Nuriye olarak yazan Nur talebelerinin yazlarn tashih ettii srada, birka kitapta Nuriye isminin Arapa mennes almeti olan ye harfini silerek Nure(8) olarak brakmtr. ( 8 ) Tahiri Aabeyin el yazs Szler S. 434 ve teksir Afyon Mdafaanamesi Osmanlca S. 173 S: 73 ALES Sofi Mirza'nn(9) evi, hanedan veya aile yuvasn tekil eden efrad- ailesi yledir: Ya srasna gre ocuklar: 1-Durriyye, 2-Hanm, 3 Abdullah, 4-Said, 5-Mehmed, 6Abdlmecid ve 7Mercan'dr. Sofi Mirza Efendi mm olduu halde, kz-erkek demeden btn ocuklarn okutmu ve alim yetitirmiti. Hatta ekserisinin de Arabi ilimde icazetli olduklar, arkta ve Nurs Kynde ok kimselerden duymuuzdur. Bunlardan Hanm ismindeki kz ocuunun byk ve mehur bir alime olarak yetitii rivayetler arasndadr. Bu merhume Hanm, Birinci Cihan Harbinden ewel, Molla Said isminde, lim bir zatla evlenmi, bilhare 1913 senesinde, eyh Selim veya Bitlis hadisesi ismiyle, mehur "Hrriyet'in i'lan"na kar hkmete isyan edenlerin arasnda, bu Molla Said'in de ismi karmasyla, hanm Hanm ile birlikte am'a hicret etmilerdir. am'da ok talebesi olan Molla Said efendi ders okuturken, takld etin mes'eleleri, perde ve hicap arkasnda oturan hanm, lime Hanm'a, sorarm. 0 ise hi duraklamadan hemen mes'eleyi zer, cevap verirmi, diye halen am'da hayatta olan Bitlisli Molla Abdulaziz efendi anlatmlard.

te, bu nurlu ailenin fertlerinin bir ksmnn vefat tarihleri malm ise de; dierlerininki mehuldr. Vefat tarihleri bilinenler : 1- Hanm 1945'de Mekke-i Mkerreme'de(10) tavaf ederken (bilaveled) 2- Molla Abdullah, Bedizzaman'n yeeni ve fedi talebesi Merhum Abdurrahmann babas 1914 ylnda Nurs kynde, 3- Molla Muhammed 1951'de, kendi ky olan Nurs'ta (bila veled) 4- Bedizzaman Said-i Nursi 22 Mart 1960 Urfa'da (bekr ve bila veled) 5- Molla Abdlmecid, Haziran 1967'de Konyada (be ocuk babas) vefat etmilerdir. Vefat tarihi bilinmiyenler: 1- Durriyye Hanm, Bedizzaman'n Rus Harbi'nde ehid den yeeni Ubeyd'in annesi. Birinci Cihan Harbi'nden evvel Nurs deresine derek ehiden gark olduu, 2- Mercan Hanm, ne zaman ve nerede vefat ettii belli deil. Nurs ky mezarlnda, bu ulema yetitiren ilenin reisi, Bedizzaman'n babas Sofi Mirza ile hanm Nur ve olu Molla Mehmed ile Molla Abdullah yanyana yatmaktadrlar. Allah'n nuruna ve rahmetine gark olsunlar. (9) N.ahiner Nurs Yolu kitab S. 69'da Bedizzaman'n babasna Sofi nvannn verilmesi,mcerred takva, ve salhatndan dolay, eklindeki izah, bir bakma doru, fakat iin hakikat ise, arkta ilmi olmayan veya az bir ilme sahip olup da bir tarikat mensubu olan herkese sofi, Arapa ilmi olana da molla, yksek alimlere ise "seyda" diye hitab ederler.. ( 10 ) ualar, Said-i Nursi S. 240 -Envar Neriyat S: 74 ACIKLI BR TA'RF Bedizzaman Hazretleri bu nurlu, ilim ve fazilet oca olan ailesinin ferdlerinin vefatlarn ve onlardan mfarakat acsn dile getiren bir mektubunda yle der: (bir parasn alyoruz). ... Ben dokuz yandan beri efkatli validemi grmediimden, sohbetinde bulunamadm. O hrmetli muhabbetten mahrum kaldm.. ve hemiremi de onbe yandan sonra gremediim, Allah rahmet etsin validemle beraber Berzah lemlerine gittikleri iin dnyann ok zevkli, lezzetli olan uhuvvetkrne sohbetlerinden, merhamet ve hrmetten mahrum kaldmdan.. ve kardeimden iki kardeimi elli seneden beri grmediimden (Allah onlara rahmet etsin) yle kymettar, dindar, alim iki kardeimin sohbetinden, hrmetkrne muhabbet, merhametkrne efkatteki srurdan mahrum kaldmdan; bu dnyada Risale-i Nur'un imanda Cennet ekirdei bulunduunu gsterdii gibi, bugn drt fedakr hizmetimde bulunan ma'nevi evlatlarmla bir seyahat ettiim zaman, imandaki cennet ekirdeinin bir zerreciini kat'iyyen ruhuma ihtar edildi...(11) Bu mektubun devamnda, aile efradnn mezkur sohbet, efkat, hrmet, ve merhametlerinden mahrumiyetine mukabil, imann verdii uhuvvet ve samimiyet ile bu yarasnn tedavi edildiini yazmaktadr.

Bu mektup, 1957 ylnda yazldna gre, stad 80 yandadr. 9 yandan sonra validesini hi grmediini, hemiresini de 15 yandan sonra gremediini, iki kardeini yani, Molla Abdullah ile Molla Muhummed Efendi'yi 50 seneden beri gremediini kaydetmekle; annesini 71 seneden beri, hemiresini de 68 seneden beri grmemi oluyordu. ( 11 ) Emirda-2, S. 181 S: 75 BEDZZAMAN SAD- NURS'NN DOUMU OCUKLUU VE TAHSL HAYATI 1877 - 1897 stad Bedizzamann doumu hakknda kesin ekilde tesbit ettiimiz Rum 1293 tarihidir. yle ki: 1- lk olarak Bedizzaman'n tarihesini kaleme alan Mksl mehur Hamza (*) Efendi'nin Bedizzaman- Krdi'nin Tercme-i Halinden Bir Hlasadr eserinde Bedizzaman'n doum tarihi iin 1293 diye yazm. Rumi veya hicri iaretini koymadna gre herhalde Rumi tarihidir. 2- Bedizzaman'n yeeni Merhum Abdurrahman Efendi'nin yazd Bedizzaman'n Tarihe-i Hayat isimli eserinde de yine Hamza Efendi gibi doumunu yalnz 1293 olarak kaydetmitir. 3- Bedizzaman Hazretleri Rus esaretinden avdetlerinde Drl-Hikmet-il slmiye azalna tayin olurken, ksaca hal tercmesinin dosyaya kaydedilmesi iin bizzat Bedizzaman'a mracaat edilerek alnan bilgiler Dar-l Hikmetteki dosyasna geirilmi. Bilhare bu dosyalar Sadk Albayrak tarafndan bir kitap halinde neredildi ve Son Devrin slm Akademisi Dar-l Hikmet-il slamiye ismi altnda 1973'de baslm olan bu kitabn 213'nc sahifesinde, Bedizzaman'n doumu 1293-1295 eklinde, ayn kitabn 215'inci sahifesinde ise, yalnz 1293 olarak kaydedilmitir. 4- Sikke-i Tasdik-i Gaybi kitabna mukaddeme olarak bana konulan, Barlal aml Hafz Tvfik'in yazsndaki tahlile gre, Mevln Halid'in doumu 1193 olduu, Bedizzaman'n doumu ise 1293(1) olduu tespit edilmitir. (*) Mksl HAMZA : 1892 de Van Geva kazasnn Mks nahiyesinde dodu. Haci Bekir oludur. Mterake'ye kadar skdar'n merli kazasnda ilkokul retmenlii ile megul bulunuyordu. Mterake srasnda Mem zn'i yaynlad. Jin mecmuasnn mes'ul mdrln, Krdistan Tel Cemiyeti Merkez-i Umumi dare Mdrl yapt. 1919 yaznda mtareke yllarnda Mardin'e gitti. Orada mstakil bir Krdistan iin altndan Diyarbakr'da zabtaca yakalanarak Diyarbakr savcl tarafndan hakknda 8 Kasm 1919 tarihli ve 614 iddianame ile Mardin mahkemesine gnderildi. (ddianame iin bk. Mehmet Beyrak, Krtler ve Ulusal - Demokratik mcadeleleri , Ank.1993. shf.106107) Muallim Hamza istikll mahkemesince 15 yl krek cezasna arptrlm ve cezasn Kastamonu hapishanesinde geirmesine karar verildi. Ancak Hamza efendi, bu karara uymiyarak Suriyeye gemi, Suriye'de baz okul mdrlkleri gibi vazifelerde bulunmu ve orada vefat etmitir. Allah rahmet eylesin. Amin. Hafz Tevfik, Arabi 1293 diye yazm. Bu da bir sehiv olsa gerek. nki dier kaynaklara gre bu tarih Rumidir.

(II) Ancak Gazi Ahmed Muhtar Paann Takvim-s Sinin kitab, Ankra bask, Sh.266da ... S: 76 5- Merhum Gazeteci Yazar Eref Edib'in 1952'de yaynlad Risale-i Nur Mellifi Said-i Nursi isimli eserinde 17'in'ci sahifesinde: Rumi 1293 olarak doumunu tespit etmitir. 6-1951-1952'lerde yeni yaz ve Osmanlca olarak defa basks yaplan Bedizzamann Trihe-i Hayatndan Harikalar adl eserde yine doumu hakknda 1293 yazlmtr. 7- lk basks 1958'de yaplan Bedizzaman Said-i Nursi Hayat, Meslei, Tercme-i Hali adndaki Byk Tarihe-i Hayat kitabnda ise: Hicri 1290-Miladi 1873 eklinde yazm ve stte sralanan kaynak kitaplara muhalefet etmitir. 8- N.ahiner'in Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi kitabnda ise,yalnz 1873 diye yazlmtr. 9- Risale-i Nur Klliyatnda, bizzat mellif Bedizzaman Hazretleri tarafndan eitli vesilelerlebilhassa Sekizinci, Onsekizinci ve Yirmisekizinci Lem'alar ve Birinci ua Risalelerinde - mutlak olarak kendi doumu hakknda Rumi 1293 diye kaydedilmitir. Yalnz bir iki yerde hicri 1294-1295 eklinde kayda gemitir. Bu durum karsnda, Byk Tarihe-i Hayat kitab ile N.ahiner'in kaynak gstermeksizin 1873 eklindeki tespitleriyle neye dayandklarn bilmemekle beraber; ondan nce yazlan Trihelerin 1293 tarihini Hicr-Rum farkndaki hesapla, hicri 1290 eklinde zannettikleri muhtemeldir. N.ahiner'in Bedizzaman'n doum tarihini direkt olarak 1873 eklinde kabul edip kaydettii iin, ona gre kitabnda baz tarih sralamalarn yapmtr ki; bunlar umumiyetle 1907 senesine kadar olanlarn sabitiyeti grlmedi. ahiner'in kitab ktktan sonra, bu eserden gerek tercme yoluyla gerek iktibas eklinde yaynlanan eserler, bu tahlile gre, tarihleri; tespit iinde hatal olabilirler. Biz ise, gerek Risale-i Nur Klliyatndaki tespitleri, gerekse ittifak halindeki dier kaynak eserleri bu mevzuda esas kabul ettik. Buna gre Bedizzaman Hazretlerinin doumundan itibaren tarih sralamalarn, R.Nurlardaki tespitlere gre kaydettik.. Ve sonu olarak: -Kur'an'dan ald ilham ve feyizden gelen ilim ve irfaniyle, nur ve ziyasiyle, iman ve hidayetiyle Trkiye'yi ve bir bakma tm beeriyyeti klandracak, aydnlatacak ve istikametli, ksa ve ziyadar bir cadde-i Kur'aniyyeyi aacak Drr-i Sencide ve Cevher-i Ndide olan o tfl- Nevreside, ark'n sarp, keyer dalarnn ahikasndan, gnein dodua taraf S: 77 tan; dnyaca fakir, nmsz-niansz Nurs kynn; iffetli, takval ve ftrat- selimeye shib bir ailenin ocandan doduu ve o Rahmet ve Hayat yamurunun bulutlannn rtb ve bereketli dalarnda tekevvn ettii veya o rahmet ve hidayet pnarnn feyezan olup fkrd mutlu tarih yledir: Miladi Rumi Hicri 1877 1293 1294

Bu tarih, yukardaki tahlilin neticesi olduundan kesindir, dorudur. Ancak mezkr tarihin hangi aynn hangi gnnde bu mutlu doum olduu hakknda bir bilgi mevcut deildir. DOUMU Her ne kadar Eref Edip Bey ve sonra N.ahiner, bu mbarek doumun bir bahar mevsiminde, sabaha kar bir gnde gereklediini yazmlarsa da, tarih bir vesikaya dayanan ilm bir tahkik olmasndan ok, edeb ynnn airane bir ifadesidir. Lkin bizim de yle bir kanaatimiz var ki: Bedizzaman gibi garip, acib, harika bir insann; iar ve remz bir tarzda lmnn Nevrz gnnde (22 Mart) olacann vefatndan 49 sene nce Mnazarat kitabnda(2) kaydetmesiyle; doumunun da baharn yle bir gnnde olmas ihtimal dahilindedir. Fakat biz ihtimaller zerinde deil, tarih vesikalar ve senetlere gre hareket etmeyi uygun buluyoruz. -ADI SAD Mes'ud ve ma'sum Said, ailesinin drdnc ocuu idi. Adn Said koydular. Suada ve ebrar kafilesinin imamlarndan olacakt nki... (3) annesinin karnnda iken Said olarak kaydedilen, Said'dir. Hadisinin iaretiyle, annesinin hamilinde iken de, Said idi 0... Ve (4) "Fitnelerden uzak kalm olan kimse, muhakkak Said'dir." srryla, Said olarak dodu. Said olarak yaad ve Said olarak ld. N.ahiner masum Said' in doumu ile ilgili olarak : Gbek ad Rza idi. Hakkn ondan raz olmas dilek ve niyaz idi eklinde bir ifade kullanm.(5) ( 2 ) Munazarat Sh. 51 ( 3 ) Mslim-i Sahih C.3, Sh.2038. Geri Mslimin Hadisi eklindedir. Lakin Kuda, Beyhaki ve Bezzar ise Hadisi yazld ekilde almaktadr. ( 4 ) Ebu Davud fiten babnda, Ahmed bin Hanbel. C.l, Sh. 227 ( 5 ) Nurs Yolu, N.ahiner, Sh. 25: Bilinmeyen Traflaryla S.Nursi S.58 S:78 Bundan neyi kastettii veya rivayeti nereden duyduu hakknda bir malmatmz yoktur. imdiye kadar da byle bir ey duymu deiliz ; ne ise... Kk Said, peder ve validesinin yannda bymee balad. Gnler,geceler-aylar, seneler derken, ma'sum Said, artk byd. Kur 'an dersini alma zaman yaklat. Kk Said'in ailesi, anne ve babas ekmeklerine, gdalarna haram lokma karmamasna a'zam dikkat eden saf,temiz insanlard, hatta haram lokmadan ekinmek yolunda, pheli olan eylerden de ekinen bir aile olduu mehurdur. Bu konuda mes'elemizi te'yid edecek, ulaan iki rivayeti nakledelim: Birincisi: Kayser Hoca, Eski Van mftlerinden Seyyid Muhammed Kasm Arvas'den bize naklen; Muhammed Kasm Arvas de babas Seyyid Hseyin Arvasi'den iitmi: Bir gn Seyyid Hseyin Arvas, mridelerinden olan kk Saidin annesi Nur hanmdan sual etmi: Senin btn ocuklarnn bu kadar zeki olmalarnda, senin onlar terbiye sistemindeki metodun nedir?

Mbarek Nur Hanm: "Hayatmda, kadnla mahsus er' ma'zeretler dnda, hi bir vakit teheccd namazm karmadm ve ocuklarm abdestsiz emzirmedim. demi. kinci rivayet : ahiner'in kaydetmi olduu rivayettir. Ancak rivayetin rvisinin ismi, kimin kimden duyarak geldiini.. ve Said'in hocas diye kaydettii zatn knyesini tespit edemedii iin zaiftir, belki mevzu'dur, denilebilir. Lkin bu, evvelki rivayeti te'yid ettii iin burada misafireten kaydedildi. Rivayet mealiyle yledir: Kk Said on yalarnda iken, onun kabiliyet ve mertliine hayran olan hocas, bir gn yanna birka arkadan alarak, onun anne ve babasn grmek iin, alt yedi saatlik bir mesafeden(6) Nurs kyne geldiler. Talebe Said'in evine gelen hocas ve arkadalar, Sofi Mirza'y grmek istediklerini bildirdiler. Sofi Mirza'nn o anda hazr olmadn syleyen Said'in annesi Nur Hanm, misafirlere evin nndeki bir aacn altnda bireyler sererek oturmalann rica eder.. Ve Efendisinin az sonra geleceini syler. Misafirler oturduktan biraz sonra, Sofi Mirza, azlar balanm kz ve inekleriyle ka gelir. Merhabalatktan sonra, misafirlerden Kk Said'in hocas Sofi Mirza'ya: Bizim kyde harman zaman, mahsl yememeleri iin hayvanlarn azlarn balarlar. Fakat bu mevsimde sizin bu hayvanlarn azn balamanzn sebebini bilemedik diye sorar. Mirza Efendi cevabnda: ( 6 ) Alt-yedi saatlik mesafede-Yani Nurs kyne-olan bu kyn ismi de zikir edilmemektedir. S: 79 Efendim, bizim tarla biraz uzaktadr. Yoldan gelir, giderken ok kimselerin tarlalarndan geerek geliyorum. Hayvanlarmn azlar bal olmazsa bakalarnn mahslnden yemeleri mmkn.. Ekmeimize haram lokma karmasn diye byle yapyorum." diye beyan- ma'zeret eder. Misafr hoca ve arkadalar, Kk Said'in babasnn bu takva ve salhetine ahid olduktan sonra, bu defa annesi Nuriye Hanma dnerek: "Siz bu ocuu nasl yetitirdiniz? diye sormu. Nuri Hanm: Ben bu ocuuma(7) hamile kalnca, abdestsiz yere basmadm. Said dnyaya gelince de, hibir zaman abdestsiz emzirmedim" diye sylemi.(8) HCR TAKVM 1302- MLAD 1885(9) KUR'AN OKUMAYA BALADII TARH te byle bir aile ocanda, byle bir anne ve babann terbiyesinde yetien masum kk Said, artk dokuz yalarna ayak basm ve Kur'an dersini alma zaman yaklamt. Karar kendisi verecekti. Babas, ona bir ocuk muamelesi yapmyor olacak ki, kk Said, bu karar kendisi verdi. Karannn hareket noktas yle cereyan etti: lim tahsil etmekte olan aabeyisi Molla Abdullah'n, gittike artan feyiz, ahlk, fazilet ve kemalat, onun -henz ocuk iken muhakeme ve idrkinin iddetini gsteren tefekkriyle nazar- dikkatini celb etti. Hele aabeyisi kye dndnde, okumam arkadalarn da okutmakla tezahr eden meziyeti, kk Said'in hayranln arttrd. Bunun zerine kendisi de ilim tahsil etmeyi gze ald ve ilk evvela Nahiyeleri sparite bal Ta(10) kyne gitti.

Bu medresenin mderrisi ve idarecisi Molla Muhammed Emin Efendi idi. Kk Said'in bu medresede ne kadar kald, ay ve gn belli olmamakla beraber, az kald anlalyor. nki ftr ve hlk tabiatnn icab olarak, daima izzet-i nefsini korumas ve hatta ufack mirane tavryla sylenen szlere tahamml edememesi yznden, talebe arkadalariyle dmeye sebep oldu. Bunun zerine hocas Molla Muhammed Emin Efendi'nin emriyle tekrar Nurs'a, evine dnd. Nurs kynde ayrca bir medrese olmadndan haftada bir defa eve, slaya gelen aabeyisi Molla Abdullah Efendi'den haftada bir ders almakla iktifa etmekte idi. br haftaya kadar vaktini, ald bir tek dersin mtalaas ile geirmekte idi. ( 7 ) Nure hanmn ifadesi, eer btn ocuklarma mezkr ameliyeyi yapyorum eklinde olsayd, daha mantki olurdu. Yoksa yalnz Bedizzaman'a hamile olunca mezkr muameleyi yaptm eklindeki ifade tarznda huunet vardr. Yani Bedizzaman'a hmile olunca, bir iaret, bir r'ya, bir alamet grmeksizin nereden bilebildi ki: Hamlindeki Bedizzamandr. A.B. ( 8 ) Bilinmeyen Traflaryla Said Nursi S. 49 ( 9 ) Sikke-i Tsdik-i Gaybi Osmanlca S. 159 ( 10 ) T ky, Nurs kynn gney dousunda bir dan yamacnda, Nurs'dan yaya 2-3 saatlik mesafededir. Mehur Nurinli SEYDA, eyh Abdurrahman- Tai kuddise sirrhu bu kydendir. N.ahiner Nurs Yolu kitabnn 25'inci sahifesinde: Said'in babas, kk Said'i Ta medresesine, Seyda Abdurrahman- T 'nin yanna gtrd eklindeki ifade doru deildir. nki Abdurrahman- T hazretleri Nurin kyne ok zaman evvel yerlemiti. Vefat Nurinde, H. 1304 M. 1887'dedir. S:80 KENDSNN HATIRALARI stad Bedizzaman Said-i Nurs ocukluk gnlerindeki hatralarndan ve ftri baz hallerinden bilahare te'lif ettii Nur risalelerinde, eitli vesilelerle bir kan, drt ekil ve surette anlatmaktadr. Bu makam o hatralarn anlma zaman ve sras olduundan biz de beraber yd edelim: BRNC HATIRA: Sevr ve Hut mes'elesi mnasebetiyle haylulet yani; Ay tutulma hadisesini izah ederken, yle diyor:(11) ... Kklmde kamer tutuldu. Ben Valideme dedim: Neden ay byle oldu? Dedi: Ylan yutmu. Dedim: "Daha grnyor? Dedi: Yukardaki ylanlar cam gibi olup, ilerinde bulunan eyi gsterirler Bu ocnkluk hatrasn ok zaman tahattur ediyordum ve der idim ki: Bu kadar hakikatsiz bir hurafe validem gibi cidd zatlarn lisannda nasl geziyor? diye dnyordum. Ta Felekiyat fennini mtalaa ettiim vakit, grdm ki, validem gibi yle diyenler, bir tebihi hakikat telkki etmiler... ( 11 ) Lem'alar kitab S. 84 S: 81 KNC HATIRA:

Hair Risalesi onuncu sz ve Meyve risalesi Sekizinci Mes'elesinde, hair hakikatini ve insann ftratnn ebed olduunu ve ebedden ve ebed bir zattan baka bir eye raz olamyacan beyan sadedinde yle der: ... Bir zaman kklmde hayalimden sordum: Sana bir mil- yon sene mr ve dnya saltanat verilmesini, fakat, sonra ademe ve hilie dmesini mi istersin? Yoksa, bk fakat d ve meakkatli bir vcudu mu istersin? Baktm, ikincisini arzulayp, birincisinden h! ekti, "Cehen- nem de olsa beka isterim: dedi...(12) NC HATIRA: Kklnde kylerinin ve etraflarnn ilim, mnazarat, tarikat ve slm duygunun ziyade inkiaf ve tezahrn gsteren o zamanlardaki o blgenin muhavere ve hikyelerinin nelerin etrafinda cereyan ettiini bir vesile ile 1945-1946 yllarnda kaleme ald bir mektubunda yle nakleder: ...Nahiyemiz olan Hizan kazasna tabi' sparta'da, (sparit) birden bire mehur Seyda namnda eyh Abdurrahman- Te himmetiyle o kadar ok talebeler ve hocalar ve limler ktlar ki; btn Krdistan onlar ile iftihar eder bir ekil ald zaman, ilerinde mnazara-i ilmiye ve pek byk bir himmetle ve pek geni bir daire-i ilim ve tarikat iinde, yle bir vaziyet hissediyordum ki; gya ruy-i zemini fethedecek bu hocalardr. Eski mehur ulema ve evliyalar ve allameler ve kutuplar, onlarn medar- bahsi olduka, ben de dokuz-on yanda iken dinliyordum. Kalbime geliyordu ki; bu talebeler, limler ilimde, dinde byk bir fthat yapmlar gibi vaziyet alyorlard. Bir talebenin bir para ziyade zekaveti olsa idi, byk bir ehemmiyet verilirdi. Mnazarada, bir mes'elede birisi galebe alsa, byk bir iftihar alrd. Ben de hayret ediyordum; o hissiyat bende de vard. Hatta tarikat eyhleri ve dairelerinde medar- hayret bir msabaka, hem nahiye, hem kaza, hem vilayetimizde vard. O haletleri baka memleketlerde o derece gremedim...(13) (12) ualar Bedizzaman S.198 (13) Emirda-1 lahikas S. 63 S: 82 DRDNC HATIRA: Bedizzaman Hazretleri ocukluk yandan beri eyh-Abdlkadir-i Geylan'ye kar muhabbet ve alakasnn; ok zaman sonra Hazret-i eyhin de kendisinden ve Kur'an hizmetlerinden haber verip bahsettiini, manev alkadarlk gsterdiini ve Hazret-i eyh'in ona kar kklnden beri bir muhafz melek tarznda onu gzetlediini gsteren kasidelerinde kerametkr, gayb iaretlerini hissedip yazd zaman, o mnasebetle yle bir hatrasn kaydeder, der ki: ...Ben sekiz-dokuz yanda iken, btn nahiyemizde ve etrafnda ahal Nak tarikatnda, ve oraca mehur Gavs- Hizan namiyle bir zattan istimdad ederken, ben akrabama ve umum ahaliye muhalif olarak Ya Gavs- Geylan derdim. ocukluk i'tibariyle elimden bir ceviz gibi ehemmiyetsiz bir ey kaybolsa, Ya eyh! Sana bir fatiha, sen benim bu eyimi buldur. Acaibdir ve yemin ediyorum ki; bin defa byle Hazret-i eyh, himmet ve duasiyle imdadma yetimi. Onun iin btn hayatmda umumiyetle Fatiha ve ezkr ne kadar okumu isem,

Zat- Risaletten (A.S.M.) sonra, eyh-i Geylan'ye hediye ediliyordu. Ben drt cihetle Nak (14) iken, Kadir merebi ve muhabbeti bende ihtiyarsz hkmediyordu. Fakat tarikatla itigale ilmin meguliyeti mani' oluyordu...(15) Mezkr hatralar gsteriyor ki: Bedizzaman Hazretleri henz ocukIuk senelerini yaarken bile, ok byk mes'eleler ve derin hakikatler ile kalben, fikren megul imi... Hem onun ulv ruhu ok yksek hakikatlere ve hatta maneviyat leminin esrarna nfz ettiini de gstermektedir. Her ne ise... (14) ben drt cihetle naki ikenden murad Onun anneai, babas, aabeyisi ve hocalar naki olduuna iarettir. Yoksa kendisinin tarikat ile, bilhassa Nakibendi Tarikat ile megul olduna dair hibir delil, vesika, yahut kendisinin bu mevzuda bir beyan mevcut degildir. A.B. ( 15 ) Sikke-i Tsdik-i Gayb S. 142 S: 83 TEKRAR TAHSLE NYET Kk fakah(16) Said'in okumaya baladndan bu zamana kadar, okuduklarnn nelerden ibaret olduunu ve Ta medresesine gitmesi, geri eve dnmesi, evde kal mddeti ne kadar zaman ihtiva ettiini hilemiyoruz. Eer bu zaman zarfnda Kur'an hatm etmi, zaman da bir seneyi doldurmu ise, takvim 1303 hicri-1886 Miladi seneyi gsteriyor demektir. Bu takdirde, Bedizzaman'n kendi tesbitiyle 1303 hicri senesinde Arab ilmin temeli olan gramer kitaplarna balam oluyordu.) (17) yle olunca da, medreseler usulnce Arabi gramer kitaplarn bitirinceye dek, onun ismi Fakah Said (18)dir. Buna gre kk fakah Said, evde bir mddet kaldktan sonra, tahsile karar verdi. Evvela: Pirmis adndaki kye gitti. Yukarda zikrolunduu vehile ftratndaki izzet-i nefsi, bakasnn mtehakkimane tavrlarna tahamml edememesinden dolay, medresedeki emsalleri olan drt kk talebe ile geinememesine sebep oldu. Hep drd birleerek kendisini ta'ciz ediyorlard. Bu durum karsnda birgn, mezkr medresenin mderrisi ve sahibi, Meayih-i Kiramdan eyh Seyyid Nur Muhammed Efendi Hazretlerinin huzurlarna karak; talebe arkadalarn ikyet etmek, tad izzet-i nefis haletine ar geldii iin, izhar- acz etmiyerek; eyh Efendi Hazretleriyle yle bir muhaverede bulunmutur: Fakah Said: -eyh Efendi! Bunlara syleyiniz,benimle dtkleri vakit, drd bir olmasnlar, ikierikier gelsinler. Kk Said'in sabavetiyle beraber, u mertliinden holanan Seyyid Nur Muhammed Efendi(19) kk Said'e: - Sen benim talebemsin, sana kimse karamaz! diye iltifatta bulunurlar. Bu hadiseden dolay, artk herkes kk Said'i eyhin talebesi diye yd ediyorlard.

Fakah Said, bu medresede bir mddet kaldktan sonra,(20) aabeyisi Molla Abdullah ile birlikte Nurin kyne gelirler. Mevsimin yaz olmas sebebiyle Nurin ahalisi ve medrese talebeleri hep "eyhan" yaylasna k ( 16 ) Dou vilayetlerinde kik bir talebe okumaa balad m, ona fakah derler, arab ilimleri bitirince veya Nahivde Molla Cami kitabn okuyunca ona mela derler. ( 17 ) Osmanlca Sikke-i Tasdik-i Gayb S. 61 = Yalnz kk Ali'nin yazs Szler S. 139'da ise Arabi ilme baladg tarih-i hicri, 1305 (1888) olarak yazlmtr. (18) Fkah veya fakahet kelimesi, bilgi edinmeklik, ilim renmeklik ma'nasnda bir kelimedir. Osmanlcada yksek ilim sahiplerine fakahetli denilirdi. Fakat doguda ise, cehlin zdd, ilme balayan, bilgi edinmeye alan talebelere denilir. (19) Bu zat iin, Bedizzaran Naki ustadm Seyyid Nur Muhammeddir demitir. Barla lahikas S. 166 (20) Bu medresede zaman olarak ne kadar kaldg maalesef yine belli degildir. Fkat diger yerlere nisbeten fazla kalmama benziyor. S: 84 m olduklarndan, onlar da oraya gittiler. Bu yaylada birgn her naslsa, aabeyisi Molla Abdullah ile kavga ederler. Yaylaya gelmi bulunan Ta medresesi mderrisi Molla Muhammed(21) Emin Efendi kk Said'e - Ne iin aabeyinin emrinden kyorsun? eklinde ie karmas zerine, bulunduklar yayla medresesi, Seyda lkabyle mehur eyh Abdurrahman- Ta'(21)'nin olmas hasebiyle, Molla Muhammed Emin Efendi'ye yle mukabelede bulundu: - Efendim, u tekyede bulunmak hasebiyle siz de benim gibi bir talebesiniz. Dolaysyla burada hocalk hakknz yoktur. diyerek gndzleyin bile glkle geilebilen cesim bir ormandan geceleyin geerek Nurin (22) kyne gelir. Ancak Nurin'de ne kadar zaman kald belli deildir.Buradan ayrldktan sonra Kuak isminde bir kye gelir. (21) Bu Molla Muhammed Emin Efendi, Bedizzaman'n iIk mracaat ettii "Ta" kynn mderrisi Molla Muhammed Emin degil, belki Nurin kynde eyh Abdurrahman- Ta' in kurdugu "Tai medresesi mderrisi olan baka bir Molla Muhammed Emin olsa gerektir. (22) eyh Abdurrahman- Ta Hazretleri, Bedizzaman'n ok hrnet ve muhabbet ettii ve Veli-yi Azim diye tavsif ettigi Seyd ' lkabyle mehur olan zattr ki; Onun himmetiyle o zamanki Dou Vilyetleri bilhassa Bitlis, Mu, Srt civarlar ilimle, medreselerle, talebeIerle kaynar vaziyete gelmiti. Dogmu,1247 Hizan-lsparit nahiyesi, Ta ky.. vefat 1304 Nurin kydr. (23) Nurin ky bahsi mnasebetiyle; Seyda lkabyla mehur eyh Abdurrahmani Ta (K.S.) HazretIeriyle, Bedizzamar' n kklnde cereyan etmi manidar bir hatrasn nakletmeden geemiyoruz. yle ki: D.Bekir Hazro ilesinden olup, uzun zaman Urfa'da merkez vaizlii yapm, halen hayatta (1996 da vefat etti) Molla Dervi Efendi yle bir hatray anlatt. Bu hatray da, Hazret namiyla ma'ruf, eyh Abdurrahman- Tai'nin olu Muhammed Ziyaddin Efendi'nin yeeni eyh M sum'dan iitmi. (Bu hatray ben ayrca arkl, birka alimden de duymuumdur.):

Bedizzaman Hazretleri henz kk bir talebe iken, Nurin kyne birka kez geldii gibi, bir defasnda yine Nurin'e gelmekte iken, Seyda Hazretlerinin niden divanghndan kalkarak, Nurin kprsne dogru yvdgn grrler. Baz halifeleri de Seydann arkasna derler. Grrle ki, uzaktan bir ocuk geliyor. Seyda Hazretlerinin o ocua doru yrdgin grrler. Sonra Seyda o ocuun yanna gidip, elinden tutar, kye getirir. Beraber divana gelirler. Ve Seyda emreder: Divanda kimse kalmasn Seyda Hazretleri kk Said ile uzun mddet yalnz kalrlar. Bazlar anahtar deliginden bakmaga cesaret eder, grrler ki; Seyda Hazretleri diz km, gzleri yumuk, murakabe halinde... Kk Said ise, ayakta sapsan kesilmi, elpene durur vaziyettedir. Sonra Seyda Hazretleri kaplar aar, talebeler divana gelirler. Seyda Hazretleri cemaata der ki: Merak ettiginizi biliyorum. Meseleyi anlataym: Cenab- Hak bu ocuga ilim merhalelerini tayyettirdii gibi maneviyat da ona yle tayy buyurnutur der. Baz kimseler bu sergzetin Seyda Hz.leri ile degil, olu hazret ile vaki' olduunu syluyorlarsa da, sehivdir. Bizzat Seyda Hz.leri ile olmutur. Fakat bu hadise, Bedzzaman'n grd mehur r'yadan evvel mi sonra m bilinmemektedir. Hem Bediiuzamanla seydann olu hazret, yaa birbirine yakndrlar. S: 85 ARK VLAYETLERNDE MEDRESE TEKLATI USUL YLE D: cazet alm bir alim, istedii kyde hasbeten lillah bir medrese aar. At bu medresenin sergisi, yakacak odunu Hoca Efendinin gc yeterse kendisi, yoksa kyl tarafndan tedarik edilirdi. Hoca Efendinin bu tedrisat herhangi bir bedel mukabilinde olmad gibi, kyl dahi talebelerin yemeklerini zerlerine alrlard. Bunda da iki metod kullanlrd: 1- Her bir talebe bir kylnn evinden gnde defa, kabn gtrr, o evde piirilen ne ise, ondan alr, medreseye getirirdi. 2- Yahut medrese shibinin iktidar varsa, yemek masraflarn da zerine alr veya medresede piirirlerdi. Bu her iki metoda da Krte Ratb denilirdi. Ayrca talebeler senede bir defa, evre kylere zekat toplamaya karlar Topladklan bu zekt mal ile kendilerine elbise, ayakkab gibi eyler alrlard. Fakat fakah Said, hibir vakit ne zekt almaya, ne de Ratb getirmee gitmemitir. Ve bunu yapmay bakasna tezelll ve arz- iftikar manasnda anlad iin, izzet-i nefsi ve vakar onu men' etmitir. Hatta bir defasnda tm talebe arkadalar zekt toplamaya gittikleri halde, kendisinin gitmediini gren ve onun bu izzetli hali karsnda duygulanan Mslman kyller, kendi aralarnda bir miktar para toplayarak, kk Said'e hediye etmiler. Bu hediyeli para, zekta giden ve bir ok kyleri dolaarak para toplayan arkadalarnn topladklarndan da ziyade oldua halde, bakasnn eser-i minneti olan bu paray, zerinde tamas, nefsine ar geldii iin, alp aabeyisi Molla Abdullah'a vermitir.

Aabeyisine teslim ettii bu para ile; bana bir mavzer al! yok olmaz. yle ise bir tabanca al! Yok o da olamaz u halde bana bir haner al! dedi ise de, aabeyisi kabul etmiyerek, Biraz zm alr, ii tatlya balarz eklinde hem latifevari, hem gerek bir muhavere cereyan etmitir. Kk fakah Said'in, hayat seyrinin bu zamana dek ne kadar olduunu, takvimler hangi sene ve tarihi gsterdiini bilemiyoruz. Fakat hayatnn zikri geen bu seyir ve cereyanndan sezilen udur ki; ilk tahsile, Kur'an okumaya gittii gnden bu ana kadar iki- sene gemi olsa gerek.. Ve takvimin, hicri 1303-1888 raddelerinde olmas lzm... Bu takdirde, ya on ikinci veya on nc senesini doldurmutur. Zira H.1309-M.1892'de Dou Beyazit'deki aylk tahsil hadisesi vaki' olmu oluyordu, bununla beraber hakikatn yine ancak Allah bilir. S: 86 ARK VLAYETLERNDE MEDRESE TEKLATI Fakah Said'in hayat daha sonralar yle devam etti: Kuak ky medresesinde bir mddet kaldktan sonra, bir gn tek bana Siirt'e doru yola dt ve bu ehre gelmi oldu. O esnada vcudunda fazla biriken kandan dolay bir rahatszlk geirdi. Talebe arkadalar onu alp eyh Abdurrahman-i Ta Hazretlerinin halifelerinden olan eyh Abdlkahhar(1) Efendinin yanna gtrrler. Bu srada Kk Fakah Said, kendi tasavvurunda gya, bir sene evvel vefat etmi olan eyh Abdurrahman- T kendisini gryor da: Said! Buraya yanma gel, seni iyi edeyim dermiesine, o da tasavvuruna gre, gya yksek bir yere karsa, oradan uacak ve Seyda Hazretlerine ulaacak. Bu tasawurla dama kan merdivenden yukar doru koarken, burnundan kanlar seyeln olup boanr. O da rahatszlndan ifayab olur. (1) eyh Abdilkahhar, mehur allme Molla Halil-i Si'irdi'nin oludur. Molla Halil-i Si'ird 1164'te Hizana bal "Guhpik" kynde dogmu.1259'da Siirt'te vefat etmitir. Bedizzaman bu zat hakknda,Onbeinci mektupta,bizde gayet mehur ve sz hccet bir zat- muhakkik eklinde tavsif etmitir.0nsekiz kadar kitaplar olup, bunlardan yalnz "Nehc-l Enam" Risalesi ile Arapa mantka dair bir eseri tab' edilmitir. S: 87 Bu hadiseden sonra, Siit'ten ayrlr, Hizana gelir. Kazaya pek yakn olan eyda(2) kyndeki medreseye gider. eyda'da ne kadar zaman kald yine belli deil, ancak burada cereyan eden bir hadise yznden, geici bir zaman iin yine tahsil hayatn brakarak eve dnmesine sebep olur. Hadise yledir: Burada Molla Muhammed isminde bir arkadayla kavga ederler. Arkadann hanerini ekmesi zerine, o da yerde bulunan bir baltaya sarlr. Bu kavgada dier bir talebenin bandan yaralanmas zerine, medrese hayatn brakarak evine dner.. ve babasna: Ben artk iyice bymeyince okumayacam. nki talebeler hepsi benden byktrler der ve o k ilk bahara kadar evde geirir.(3) Gen fakah Said'in bu geen ikinci tr tahsil hayatnn ka ay, ka sene srd yine kesin olarak malm deilse de, fakat bundan sonraki nc tr tahsil hayat hakknda, merhum Abdurrahman'n bu fasl anlatrken, ifade tarznda, ikinci sefer eve dnnde mevsimin k ba olduu ve o k evde geirdii ve bahara doru mehur r'yay grd ve r'yadan sonra babasndan izin alarak Arvas

kyne.. az mddet sonra da, Mir Hasan- Veli medresesine gittiini.. burada da fazla durmayarak Vastan'a (Geva) gittiini.. Geva da ise, sadece bir ay kadar tebdil-i hava iin kaldn ve akabinde Dou Bayezid'e gittiini yazar. Bu tertip ve ifadeye gre, nc kez evden k ile Dou Baye.zid'e var arasnda dokuz ay kadar bir zaman geirdii anlalmaktadr. Dou Bayezid'deki aylk tahsil hadisesi ise, yukarda da getii zere, Hicri 1309-Miladi 1892 tarihidir. te bu tahlil ve deerlendirmeye gre; ikinci tr tahsil hayatnn da senelik bir zaman alm olmas ve r'yay grd sene, ya onnc senesini doldurmu olmas lzmdr. (2) ayda ky Gavs- Hizan ile Mulakkab, Seyyid Sibatullah Efendinin medfun bulunduu kydr. (3)Bedizzaman Hazretleri Emirda-2 S.181'de: Ben dokuz yandan beri efkatli validemi grmediimden sohbetinde bulunamadm hkm ile, bizim bu tahlil ve tahkikimiz ilk nazarda birbirine zd dmektedir. Fakat yine Bedizzamann hkmyle ve tarih vererek: 1302 hicri Kur'ana baladm tarihtir. Bunun milad karl 1885'tir. Bunu eer tarihe-i hayat veya ahiner'in kitaplarna gre hesaplasak, stadn ya on iki olmu oluyor..Bizim tahlile gre olsa, stadn Kur'ana balad bu tarihte ya tam dokuz olmakla beraber, iki defa evden kp tahsil hayatna balam, tekrar eve dnmtr. Btn bu tahsil mddetini hep dokuzuncu ya iinde mtalaa etmek kanaatma gre imkn haricidir. O halde Bedizzaman Hazretleri Ben dokuz yamdan beri efkatli validemi grmedim. sznn ve hkmnn, kendisinin tahsil iin evden ilk kna balanmas gerekir. Tahsil mddeti iinde iki defa eve dnnn, ksack mddetini nazar- itibara almam olsa gerektir. S: 88 FEYZ KAYNAI R'YA Gen Said, anne ve babasnn yannda bu -drt aylk zamann geirmekte iken, Hicri 1308Miladi 1891 ylnn banda bahar faslnn ibtidasnda, ona taze bir ruh, yeni bir hayat nefh edecek ve ona Molla-y Mehur ve Bedizzamanlk nvanlarn bah ettirecek, esrar ve envar kayna olacak yle bir r'ya(4) grr: Kyamet kopmu, Kinat yeniden dirilmi. Molla Said Bedizzaman, Peygamber Efendimizi (A.S.M.) nasl grp ziyaret edebileceini dnr. Nihayet Srat kprsnn bana gidip, orada durup beklemek hatrna gelir. nki nasl olsa herkes oradan geer, ben de orada beklemeliyim der. Ve Srat kprsnn bana gidip bekler. Btn Peygamberan- zam hazeratn birer birer ziyaret ettikten sonra, Peygamberimiz Hazret-i Mu ( 4 ) Muhyiddin bn-l Arabi Hazretlerinin am'da grd r'ya dahi bu r'yaya ahval ve te'siratta benzemektedir. Yalnz Muhyiddin-i Arabi Hazretleri mezkr r'yay grd zaman, kemal yanda idi. Bedizzaman ise, henz bl ag'na ermi deildir. Hazret-i Muhyiddin r'yasnda Cenab- Peygamber'le mlak olup, onun ruhundan kendisinin ruhuna ulum- esrar aksettiini vesaire yazmaktadr. (Fusus-ul Hikem-Muhyiddin-i Arabi-Mukaddeme) S: 89 hammed sallallah teala aleyhi vesellem efendimiz hazretlerini de ziyaretle merref olunca uyanr.

Bu r'yadan, bilhare kendilerinden renildiine gre,(5) gen Fakah Said, (Bedizzaman) Peygamberi (A.S.M.) ziyaret ettii anda, kendilerinden ilim talebinde bulunur. Resulullah Efendimiz (A.S.M.) ise; mmetinden hi kimseye sual sormamak artiyle, Kur'an ilminin husus surette kendisine verileceini mjdeler.(6) te Molla Said,(7) bu feyiz ve nur kayna olan r'yay grdkten sonra, tahsil-i ilim iin kendisinde bir evk uyanr.. Ve babasndan izin alarak tekrar tahsil-i ilim hayatna balar. Bu defa ilk gittii yer, Seyyidler ailesinin ky olan Arvas olur. Bu kyde medrese mderrisi mehur Molla Muhammed Emin(8) Efendi, gen Said'e ders vermeye tenezzl etmiyerek, talebelerinden birine okutmasn tavsiye edince; gen Said'in izzet-i nefsine ar gelir. Birgn bu mehur mderris, cami'de ders okutmakta iken, talebe Said i'tiraz ederek: Efendim yle deil hitabnda bulunur ve okutmasna tenezzl etmediini hatrlatr. Arvas kynde az bir mddet kaldktan sonra, bu defa Mks bucana bal mehur MirHasan- Vel medresesine gider. Aa derecede okuyan talebelere ehemmiyet verilmemek bu medresenin detinden olduunu anlaynca, kendini aadaki derecelerde gstermek izzet-i nefsine ar geldi ve sra ile okunmas icab eden yedi kitab terk ederek, sekizinci kitabtan okuduunu bildirdi. Fakat bu medresede fazla kalmad, ayrld. Bu defa Vastana (Geva) gitti. Burada da ancak bir ay kadar tebdil-i hava iin kalabildi. BAKA BR HABER Arap aleminin Edib-i ehri, muhterem Prof.Dr.Said Ramazan Elbot 25/9/1995 gn, stanbulda, Bedizzaman Said-i Nurs'nin Sempozyumunda yzlerce insann huzurunda u haber ve hatray anlatmlard: (Mezkr tarihten sonra, mektupla kendilerinden tekrar o hatrann senet ve rivayetini istirham ettim. 13/10/995 tarihli mektubu ile cevab verdi. Hatrann hlasas yledir:) ( 5 ) Bedizzaman Said-i Nursi, Hayat eserleri S. 29 (6 ) R'yada Resulullah'a (A.S.M.) verilen va'd, hayat boyunca muhafaza edilmitir. Bedizzaman bu r'yadan az mddet sonra, bir allme-i asr olarak zuhur etmi ve kat'iyyen kimseye sual sormamtr. Fakat sorulan her eit suale mutlaka doru cevap vermitir. (7 ) Bedizzaman'n grd bu r'yadan sonra, artk kendisine Molla Said denilse muvafk olur. nki bir sene sonra btn ulm-u diniyyeyi bitireceinin almetleri grnyordu artk.. (8) Molla Muhammed Emin ismini tayan bu zatla beraber nc oluyor ki, Bedizzaman'1a karlayor. Bir de mehur Bitlisli eyh Muhammed Emin Efendi vardr. Bu zat da onu etin imtihanlara tabi' tutarak ok garip sualler sormu. S: 90 Ben, merhum babam molla Ramazandan, oda Bitlisli ve Bedizzamann enitesi Molla Saidden, Molla Said ise, Bedizzamann kk kardei Molla Abdlmecidden duymu olduu haber yledir: Bedizzaman ilme balad gnlerde, medreselerine bir gn bir dervi gelmi. Bu dervi, ok perian, stba kir-pas iinde, sa-sakal birbirine karm pejmrde bir vaziyette...

Medresedeki talebelerden hibirisi gelen dervile ilgilenmemi, ondan uzak durmular. Fakat Bedizzaman bu dervile yakndan ilgilenmi, stn ban silmi, beraber ayni kaptan yemek yemiler. Hatta bir kakla, bir lokma derviin azna, bir lokmada kendi azna almak suretiyle yemek yemiler. Bu dervi, o gece medresede kalm, sabahleyin birden kaybolmu... te bu hadiseden sonra, Bedizzamann halinde, zihninde harika bir inkiaf balam... S: 91 DOU BAYEZD'E GD Bilhare Molla Muhammed isminde bir zatn refakatinde Bayezide (Dou Bayezid) hareket etti. te gerek tahsilinin balangc bu tarihten itibarendir. Molla Said, evden ilk kp tahsil hayatna gireliden bu ana kadar orada -buradaki medreselerde devir etmeleri, Kur'an' hatmetmek dahil, be senelik bir zamandr.(9) Kur'an'n hatminden sonra, Arapann sarf ve nahv kitaplarndan bu ana kadar okudua yalnz zhar(10) kitabna kadar idi. Molla Said, Dou Bayezid'e gittii zaman k mevsiminin ba ve Hicri 1308-Miladi 1891 senesinin iptidas idi, ki muazzam bir inkiafn ve volkan gibi harika bir inficarn ruhunda tezahr senesidir.(11) Evet, Molla Said, Erzurum vilyetine tabi (imdi Ar Vilayetinin bir kazas) Bayezid (Dou Bayezid) kasabasna eyh Muhammed Celal (12) Hazretlerinin yannda ciddi bir tahsili gze ald. Lkin bu garip ve emsalsiz tahsil mddeti, yalnz ay srmtr. Zira, Molla Said, bu ay zarfnda Krdistan'n tedris usulne gre medreselerde okutulan Molla Camiden sonraki btn kitaplar ve mtenevvi' ilimleri ikmal etmi oluyordu. Bylelikle, henz ondrt yanda, ark medreseleri usulne gre bir mntah alim olmu oluyordu. Molla Said'in, bir k iinde bitirmi oldua -kkl bykl- bu yz kadar kitabn hepsini tek tek hocasnn azndan ders alarak deil, belki her bir kitaptan bir veya iki ders, en ok on ders aldktan sonra, o kitab brakp ikinci bir kitaba gemek suretiyle idi. Hocas eyh Muhammed Celal Efendi'nin, birgn kendisine: Niin byle yapyorsun? Bu houma gitmiyor? eklindeki sualine: Bu kadar kitab okuyup anlamaya muktedir deilim. Ancak bu kitaplar birer mcevherat kutusudur. Anahtar da sizdedir. Yalnz sizden u kutularn iinde nelerin bulunduunu gstermenizin istirhamndaym. Ya'ni, kitaplarn neden bahset (9)stad hazretleri Risale-i Nur'un baz yerlerinde zikrettii gibi; Dar-l Hikmet-il lslamiye dosyasna kaydettirdii u: ...bir iki sene sarf ve nahiv mebdilerini okuduktan sonra, Bayezid'e gittim.:' eklindeki ifadesinin ma'na ve murad yle olmak gerektir ki: Dokuz yanda iken, ilk tahsil kasdiyla evden aynlp medreseye gidiinde, elbette evvela Kur'an renmeye balam oluyordu. Kur'an renip, hatmetme mddetinin ne kadar zaman srdn bilmiyoruz. Medreseleri dolarken talebelerle olan geimsizlik yznden herhalde ara vermeler mecburiyeti de oluyordu. Ayrca evde geirdii zamanlar da ara vermi hesabna katarsak, kim bilir belki de bir iki senesi byle gemitir. Bundan sonraki bir iki senesini de sarf ve nahiv mebadilerine sarfetmi olmas muhtemeldir.

(10)Osmanlca Sikke-i Tasdik-i Gayb S. 61 (11)ualar S. 502 (12)eyh Muhammed Celali Hazretleri o blgede yaayan Celal airetlerinden olup, Birinci Cihan Harbinde muhaceretle Diyarbekir'n Silvan ilesinin bir kyne gelmi, yerlemi ve orada Hakkn rahmetine kavumutur. Ancak vefat senesi hakknda bir bilgimiz yoktur. S: 92 tiklerini sizden anlyaym da, bilahare tab'ma muvafk olanlara alrm diye hocasna cevap vermitir. Molla Said'in bu cevab zerine hocas: Hangi ilim tab'nza muvafk geliyor? sualine, Molla Said: Bu ilimleri birbirinden tefrik edemiyorum. Ya hepsini biliyorum veyahut hi birisini bilmiyorum diye cevap verir. Molla Said'in bu tarz hareketindeki maksadlar ise, esasen ruhunda ftraten mevcud bulunan teceddd fikrini medrese usulnde de gstermek ile, bunca haiyeler ve erhlerle vakit zayi' etmenin fazla olduunu gstermek idi. Bunun iin medrese usullerine gre yirmi senede tahsili lzm gelen ulm ve fnn'u ayda tahsil ile ikmal-i nusah eylemilerdir. Fakat Molla Said'in, bu ksack tahsil mddetinde elde ettii ilim ve kazand bilgi ve kesbettii marifet bir kuru davadan ibaret deildir. Belki o, bu hadiseden sonra herhangi bir kitab eline alrsa, anlamamas mmkn deildi. Dou Bayezidde bulunduu gnlerde Cem'ul Cevami', erh-l Mevakf, bn-l Hacer gibi kitaplardan herbirisinin 220 sahifesini 24 saat zarfnda kendi kendine anlamak ve bilmek artiyle mtala ederdi.(13) Artk vaktini bu tarzda geiriyordu. O derece ilme dalmt ki; hayat- zhir ile hi alakadar grnmezdi. Herhangi bir ilme dair sorulan suale tereddtsz derhal cevap verirdi. Artk bu tarihten itibaren ismine Molla-yi Mehur veya Molla Said-i Mehur denilmeye balanmt. (13) Bu kitaplardan Cem'u1 Cevami lema-i afiiyeden Ibni Sebk'nin fkh usulu kaideleri- ni anlatan bir eserdir. erh-1 Mevakf, i1m-i kelam ve akaide dair olup, Seyyid erif-i Crcani'nin eseridir. bn-l Hacer Yalnz mellif ismiyle anlan bu kitap da usul- fkha aittir. S: 93 SENE 1309 HCR, 1308 RUM, 1892 MLAD GEN SAD MOLLA SAD- MEHUR VE SONRA DA BEDZZAMAN NVANLARIYLA LKABLANIYOR Molla Said'in Dou Bayezid'deki bu acib, harika tezahr karsnda, talebe arkadalar ve ahal herkes hayret, hrmet ve takdir ile ona Molla-y Mehur, yahut Molla Said-i Mehur demeye balad. Molla Said'in ilim sahasnda bu acip tecelliye mazhariyetiyle birlikte, ruh ve kalbi leminde de bir inklb tecellisi grnmeye balanmt. Hatta onun etvar ve ahvali garip bir inklb gsterdii gibi, elbisesinde bile bir deiiklik olmutu. Bu konuda kardei Molla Abdulmecid Efendi htra defterinde yle diyor:

irvan'da mderris bulunan aabeyisi Molla Abdullah'n yannda Nahiv mebadisini okurken, naslsa aralar bozulur. Pek kk yata iken, Dou Bayezid'e gider. Bir k orada kalr. Fakat gndzleri eyh Muhammed Celal'nin medresesinde, geceleri de evliyadan mehur Ahmedi Han mezarnda geiriyormu. Orada bir k kaldktan ve ulm-u Arabiyede mnteh olup icazet aldktan sonra, yine irvan'a mteveccihen yola der. A, plak, dervi kyafetinde Molla Abdullah'n yanna gelir. Omuzunda bir post, koltuunda bir Delail-i Hayrat kitab olduu halde, hal yerlerde gezerek gelir. Aabeyisi Molla Abdullah: Nereye gitmitin? Neyi okudun? diye durumunu ve malmatn yoklamak iin, ne sormusa (bilhassa ilm mes'eleler hakknda hangi suali tevcih etmise) cevap vermitir. Sdece bir k zarfnda tahsil ettii ilm malmat, mderris olan aabeyisi Molla Abdullah'n malmatndan ok fazla olduu tahakkuk eder. Bunun zerine, halk arasnda yle bir hret buldu ki; nereye gitse Hzr geldi, bu ocuk veldir denilmeye baland. Molla Said halkn bu tevecchnden ve dedikodularndan kendisini kurtarmak iin, bu yeni kyafetini terk ederek; kamal, hanerli, al-apikli bir aa kyafetine girdi. Demek manevi vaziyetini gizlemek iin bu kyafete girmi ve son zamanlara kadar da devam etmitir.(1) Yeeni merhum Abdurrahman ise bu mevzuda unlar kaydeder: ( 1 ) Hatra defteri-Abdlmecid S. 16 94 O ZAMANK HAYATINA KISA BR BAKI Evvela: Hkema-y rakiyyun mesleklerine slk ederek, zhd ve riyazete balamt. Fakat rakiyyun Hkemas tedric kanununa riayetle vcudlarn riyazete altrdklar halde, Molla Said ise, bu tedrice riayet etmiyerek birdenbire riyazete dald. Bundan dolay vcudu tahamml edemiyerek zaif dmeye balad. gnde bir para ekmekle idare ediyordu. rakyyunlarn: Riyazetin kayi-i fikre yardm olduu nazariyesi zerine, onlar gibi yapacam diye alyordu. Saniyen: mam- Gazali Hazretlerinin hya-y Umm'unda tasavvuf nokta-i nazarnda (2) kaidesine ittibaen (Yani haram noktasnda seni phelendiren eylerden ekin, ta phesizliinde kanaat getirdi'in eye ulancaya kadar) ekmei bile bir zaman terk ederek, dalardaki otlarla idareye koyuldu. Salisen: Ndir olarak konuuyor ve inziva iinde, Krdlerin edip dahlerinden Molla Ahmedi Han(3)hazretlerinin gndzleri bile havf ile girilen kubbe-i sadetlerine kapand, bazen geceleri de orada kalrd. Bundan dolay Molla Said iin: Ahmed-i Han Hazretlerinin feyzine mazhar olmu diye, halini o zatn kerametlerine hamlediyorlard. Molla Said bu vakitlerde ondrt-onbe(4) yalannda idi. aylk tahsilin neticesi, gerekten btn ulemaca da hakikat olup olmad veya kesbettii son hal ve durumun doru bir yol olup olmad hakknda phelerini def' etmek maksadyla; Krdistan ulemasndan mmtaz simalarla mlkat edip, bu phelerini gidermek iin herbirisinden de teberrken bir iki (2) Bu bir hadis-i erifdir. Bak: Buhari-Kitab-l bey' 3

(3) eyh Ahmed-i Hani Hazretlerinin doumu, Hakkri' kazas Colamik(Yksek Ova) ya bal Han Kynde H.1061 Mi.1650'dedir. Vefat, M.1708 dir.Babasnn ismi, lyas, Dedesinin ismi Rstem dir. lk tahsil hayatn Diyarbekir ve Bedlis' te geirmitir. Bir ara Dou Bayezid'e gelip yerlemi ve orada vefat etmitir. Edip, air, hamiyet-perver, Resulullah'a k bir zattr.Yusuf ile Zuleyha, Nevbahar, Mem-uzin ayrcada toplanmam bir divan vardr. eyh Ahmed-i Han Hazretleri Dou Bayezid'de bulunduu sralarda, ran'n mehur i'a limlerinden bir hey'et, Osmanl memleketindeki eh1-i snnet ulemasn ilzam etmek, dolaysyla i'ilii yaymak kasdiyle ran'dan kalkp gelirken, ilk konaklamay Osmanl devletinin snr kaps olan Dou Bayezid'de yaparlar.0 gece, eyh Ahmed-i Hani bu i'a limleriyle sohbet eder. lmen ve dinen ehl-i snnet mezhebinin hak ve doru, i'annkinin btl ve yanl oldu'nu isbat ile; gelen i'a heyetini tamamiyle ilzam ve iskt eder. Sabahleyin bu heyet, st dkm kedi gibi lran'a geri ric'at etmeye mecbur olurlar.Osmanllarn daha ilk hududunda bylesi alimler bulunursa, acaba ierlerde nasl alimler bulunacak? diye kurduklar haylden vazgeer, giderler diye mehur rivayetler arasndadr. eyh Ahmed-i Hani Hazretlerinin kubbei saadetinin o zamaki hali imdi mevcud deildir. Zira,1.Cihan harbinde Rus canavarlar onu tahrip etmilerdi. Halen virane ve harabezar vaziyettedir. (4) Merhum Abdurrahman'n tarihesinde her ne kadar stadn ya iin o zaman 13-14 yalannda yazlm ise de, fakat yaplan tahkikatda o sra ya 15, belki 16 oldu tesbit edilmitir. Hz. stad ayrca ualar S.502'de onbe yanda iken ay tahsil hadisesi oldugunu yazar. A.B. 95 ders almaya karar verdi. Ayn zamanda Badad'a gidip, eyh Abdlkadir-i Geylan Hazretlerinin merkadn da ziyaret etmeyi planlamt. Bunun zerine hocas eyh Muhammed Celal Hazretlerinden izin istedi. Celal Hazretleri kendisine bir icazetname-i ilmiye(5) tanzim edip, teberrken verdi ve gitmesine de msaade etti. Molla Said, bundan sonra, dervi kyafetine girdi. Omuzuna bir posteki atarak, yollar takip etmeden dalarda, ormanlarda geceleri dolaarak Badad'a gitmek niyetiyle Bitlis'e geldi (*) ve eyh Muhammed Emin Efendi'nin tekyesine giderek, iki gn kadar dersinde bulundu. eyh Emin Efendi Molla Said'e: u Dervi kisvesini atarak, ilm bir kisveye girmesini teklif etti ve cbbe ve sark hediye etti. Molla Said ise, bu teklife kar: Ben henz sinn-i bulua vasl olmadmdan, muhterem bir mderris kyafetini kendime yaktramam.. ve ben bir ocuk iken nasl hoca olabilirim diye teklifi reddetmitir. Sonra da kendisine hediye edilen mezkr sark ve cbbeyi cami'in bir kesine brakarak, irvan'a, aabeyisi Molla Abdullah'n yanna gider. Aabeyisi ile ilk karlarken, aralarnda yle bir muhavere cereyan eder. Molla Abdullah: - Sizden sonra ben erh-i emsi(6)yi okudum, bitirdim, siz ne okuyorsunuz? Molla Said: - Ben seksen kitab okudum. Molla Abdullah: - Ne demek?.. Molla Said: - kmal-i nsah ettim. Hem de sranza dahil olmayan bir ok kitaplarda okudum. Molla Abdullah:

- yle ise seni imtihan edeyim. Molla Said: - Ne soracaksanz sorunuz. Molla Abdullah, biraderini imtihan eder. Kifayet-i ilmiyesini takdir ile beraber, sekiz-dokuz ay evvel talebesi bulunan Molla Said'i, kendisine ( 5 ) Bu icazetname hakknda Son Devrin slam Akademisi Dar-ul Hikmet-il slamiyeSadk Albayrak S. 215'de, Bedizzaman Hazretleri: Muhammed Celali Efendiden aldm icazetnameyi, Ruslara esir oldugum zaman zayi ettim: diye beyan etmitir. Kendisine bu icazetname verilirken, usulne gre, merasim, imtihan, sark ve cbbe giydirme gibi ilm bir ihtifal eklinde degil, belki yalnz bir teberrk eklinde hocas yazp vermitir. ( * ) Abdullah Yein aabeyin bizzat hz. staddan duymu olduu rivayet ve ifadesi yledir: Ben Badata gitmek niyetiyle, kestirme yollardan dalardan gidiyordum. Omuzuma bir postek alarak, kimseden birey istememek iin dalarda ot yemek suretiyle gidiyordum. Abdullah Yein aabey diyorki : hatrmda kaldna gre : Bitlis dalarndan doru yola ktm demilerdi. (6) erh-i emsi kitab, mantk ilmine dair olup Kutbeddin-i Razi'nin bir eseridir. A.B. 96 stad kabul etti.. Ve talebelerinden gizli olarak Molla Said'den ders almaya balad. Bu durumu, yani birka ay evvel okuttuu kardeinin, imdi stad olduunu talebelerine sezdirmiyordu. Fakat bu gizlilik fazla srmedi. Bir gn talebeler Molla Abdullah'n Molla Said'den ders aldn kapnn anahtar deliinden bakp grmler. Molla Abdullah'a bu keyfiyeti sormular, Molla Abdullah, nazar dememek iin ona gizli ders veriyordum. eklinde talebelerin nazar- dikkatini datmaya almtr. Bedizzaman Hazretleri Dou Bayezid'deki harika ve garip aylk tahsil hayat hakknda, bilhare 1935 ylnda Eskiehir hapishanesinde iken te'lif ettii bir Risalesinde yle der: Ayeti ise, 1309 Hicri (1892 Miladi) ederek, o tarihte umum muhataplar iinde birisine, hususen Kur'an hesabna iltifat edip istikametle emreder ki, bu tarih, o mellifin harika bir srette pek az bir zamanda, ilimce tekemml etmesi, tahsilden tedrise balad ve ayda ve bir k iinde onbe senede medresece okunan yz kitaptan ziyade okuduu, o zamann, o muhitte en mehur ulemasnn yannda o ayn mahsl onbe senenin mahsl kadar netice verdii ok mkerrer imtihanlarla ve hangi ilimden olursa olsun sorulan her suale kar cevab- savab vermekle ispat ettii ayn tarihe tam tamna tevafukla remzen Risale-i Nurun istikametine bir iarettir.(7) Mustafa Sungur Aabey anlatt: stadmz Bedizzaman Hazretleri Nur leminin Bir Anahtar Risalesini 1953'de yazd zaman...Trnak kadar kuwe-i hafzaya mlik bir adamn kafasnda doksan kitabn kelimat yazlm.. Ve ayda, her gnde saat megul olarak, hafzasnn sahifesinin yalnz o ksmn ancak tamam edebilmi. Ayn adam, seksen sene mrnde grd ve iittii ve merakn tahrik eden ve ona ho gelen ma'nalar ve kelimeleri ve sretleri ve savtlar o trnak kadar kuvve-i hafzasnn sahifesinde istedii vakitte mracaat edip, bir byk ktphane kadar btn mahfuzatnn

ayn eylerini orada btn istediklerini mevcut ve muntazam yazlm ve dizilmi gryor mes'elesi mnasebetiyle buyurmulard ki: Benim, btn bunlarn krkbin misli kadar da, manevi mehudatm vardr. Onlar da aynen kuvve-i hafzamda yazlmtr Bu hatray aynen Bayram Yksel Aabey de 21/4/1985 Cumartesi gn Adana'da anlatmlard. (7) Sikke-i Tasdik-i Gaybi Osmanlca sayfa 62 97 DERS KTAPLARI Dou vilayetlerinde din medreselerde okutulan sra kitaplarndan metin olmak zere, bazlarnn adlar yledir: SM MEVZU' MELLF Emsile Sarf Bina Sarf zzi Sarf brahim-z-Zencan Sa'deddin erh-i zzi Sarf Mes'ud bin mer-i Taftazani Merah Sarf Ahmed bin Ali bin Mesud Maksud Sarf mam- A'zam Ebu Hanife El-Fevaid-ddiyaiyye Nahiv Haiyet Abdulhakim Nahiv Abdurrahman Cami Abdlgaffar ala Fevaid-ddiyaiye Nahiv El-Kafiye Nahiv bn-l Hacib Netaic-l Efkr erh-l zhar zhar Nahiv Zuruf Nahiv Terkib Nahiv Sa'dullah Sair Nahiv 98 A'vamil erhi Nahiv

Hedaik-d-Dekaik Nahiv Sa'dullah erh-lKutur Nahiv Abdullah bin Ham erh-lMun Nahiv Muhammed bin Abddurahim-l Meylani EI-Muni Nahiv Ahmed bin Hasan Muni-t Tllab Mantk Esir-d-din -el Ebheri Halll-Ma'akd Mantk erh-l Kavaid Mantk Ahmed bin Muhammed Sa'dullah-l Kbra El-Msemma bi Hedaik-id Dekaik Sa'dullah El-Burdi' El-Kavaid Mantk Yusuf Bin Hiam erh-i Metn- emsiye Mantk Kutbedin-i Razi Risalet-ul Vad' Mantk Kavl-i Ahmed Mantk Molla Fenari samet-l Vad' s t i a r e Ebu-Bekir Muhtasar-l Ma'ni Sa'd- Taftazani erh-l Akaid Kelam Sa'd- Taftazani Telhis stiare erh-l Mevakf Kelm Seyyid erif-i Crcan Cem'l Cevami' Usull Fkh bn-s Sebeki bn-l Hacer Usull Fkh bn-el Hacer-i Heysemi Hassemkti- Bedi' erh-i isaci Mantk Risalet-l Adudiye Vad' Davud-El Kars Davud-l Kars Akaid Behcet-l Mardiye Nahve dair olup mllef ismiyle mehur mam Celaleddin-i Suyuti'nindir. Ve daha bu sralananlarn dnda tesbit edemediimiz kitaplar olduu gibi, bunlarn erhleri ve haiyeleri de vardr ki, yzden ziyade kitaplardr. 99

BED-Z-ZAMAN UNVANI Molla Said-i Mehur nvanna ek olarak, Bedizzaman lkab da verilmesi Hicri 1309-Miladi 1892'dir. Molla Said, irvan'da aabeyisinin yannda bir mddet kaldktan sonra, oradan ayrlp Siirt kazasna (imdi vilayet) gelir. Siirt'te ilmiyle, kemaliyle ve faziletiyle mehur Molla Fethullah Efendi'nin medresesine gidip mumaileyhi ziyaret eder. Molla Fethullah Efendi, hangi kitab sordu ise, evet bitirdim cevabn alnca, hayret ifadelerini ylece izhar etti: Hey deli! Geen sene deli idin, bu senede mi deli oldun? der. Molla Said: nsan bakasna kar kesr-i nefs iin (yani nefsini gururlandrmamak iin) hakikati ketmedebilir. Fakat babadan daha muhterem olan stadna kar hakikat- mahzdan baka bir ey syleyemez. Emrederseniz, sylediim kitaplardan beni imtihan ediniz der. Bunun zerine Molla Fethullah Efendi hangi kitaptan sordu ise, cevabn pek iyi olarak alr. Bu imtihan hadisesine hid olan ve bir sene nce Molla Said'in hocasnn hocas bulunan, Molla Ali-i Sohran namndaki zat, Molla Said'den ders almaa balar. BAKA BR MTHAN Molla Fethullah Efendi Molla Said'e: Pekl, zekda harikasnz. Fakat acaba hfznz nasldr?diyerek Makamat- Haririye'den(8) birka satrn iki defa okumakla hfzedebilir misiniz?" dedi ve kitab kendisine uzatt. Molla Said kitab ald ve bir yapran bir defa okumakla hfzetti ve ezber okudu. Molla Fethullah: Zek ile hfzn ifrat derecesiyle bir adamda toplanmas ender hadiselerdendir. Bunu bir sende, bir de Molla Halid-i lek(9) de grdm diyerek hayretlerini izhar etti. ( 8 ) Makamat- Haririye, Mehur air ve edip Ali Hariri'nindir. Vefat, Hicri 665'dir. ( 9 ) Molla Fethullah Efendi'nin Molla Said'e Bedizzamanlk nvann bu ilk imtihandan sonra m verdi? Yoksa, bir hafta iinde Cem-ul Cevami' kitabn ezberledikten sonra m bilmiyoruz. Molla Fethullah Efendi Molla, Said'in harika hfz ve zekas mnasebetiyle adn syledii Molla Halid-i lak, Seyyid Sbgatullah'n (Gavs- Hizan) halifelerindendir. Siirtli mehur Molla Fetullah Efendinin doum ve vefat tarihini tesbit edemedik. Yalnz bu zatn bir seyahat dolaysyla Dayerbekirin Kulp kazasndan siirte dnerken, Zilan kynde vefat ettiini ve trbesi ayn kyde medfun eyh Muhammed-i Zlnin yannda olduunu tesbit ettik. 100 MOLLA FETHULLAH'IN TAKDR Bedizzaman Hazretleri, Siirt'de Molla Fethullah Efendi'nin onu imtihan etmesi neticesinde vard kararn ve syledii takdirkr szlerini yle beyan etmitir: (Bu mektub, 1946 senesinde Emirda'nda yazlmtr)

Merakl kardeimiz Re'fet Bey, Bedizzaman-i Hemednnin nc asrda, vazife ve te'lifat hakknda malmat istiyor. Ben o zat hakknda yalnz harika bir zekveti ve kuvve-i hafzas bulunduunu biliyorum. Elli be sene evvel, stadlarmdan Siirt'li merhum Molla Fethullah eski Said'i ona benzeterek, onun o ismini ona vermitir...(10) stad Bedizzaman'n bu ifadesine gre, ilk olarak Bedizzaman nvann ona veren Siirt'li merhum Molla Fethullah Efendi'dir ki; Dou Bayezid'deki aylk tahsil hadisesinin ayn senesinde vaki' olmutur. Bedizzaman, Siirt'te iken, Cem'-ul Cevami kitabn gnde bir iki saat megul olmak suretiyle hfzetti. Bu acib, emsalsiz hadise zerine, Molla Fethullah Efendi u aadaki Arapa cmleyi syliyerek, kitabn kapana yazd. Cmle udur: Trkesi: Bir hafta iinde Cem-ul Cevami' kitabnn tamamn ezberledi: Bu Arab cmlenin ayn mealini bilhare Bedizzaman da bir Cem-ul Cevami' kitabnn kapana yazmtr. Bu yaznn kliesini veriyoruz. stadn Arapa yazsnn Trkesi:Cem'-u-l Cevami kitabn bir cumada ezberledim" eklindedir. (10) Osmanlca Emirda (Elyazma kitabm) S.383 101 102 SRTTE NC MTHAN Bu hal Siirt'te yldrm hzyla ayi' oldu. Molla Fethullah Efendi de, durmadan Siirt'teki ulemaya: Bizim medreseye gayet zek bir talebe geldi. Her ne sual ettimse, duraklamadan cevap verdi. Bu yata zeksna, ilmine, fazlna hayran kaldm diye methetmekten kendisini alamyordu. Bunun zerine Siirt'in nemli ulemas bir yerde toplanarak, Bedizzaman' oraya davet ettiler. Hazrlkl bulunan bu alimler, setikleri derin, ilm sualleri Bedizzaman'a tevcih ettiler. Bedizzaman, sorulan btn suallere tereddtsz, duraklamadan doru cevablar verdi. Cevab verirken de, kitaba bakyormucasna Molla Fethullah Efendi'nin mbarek yzne gzlerini dikmi bakyor. Bu hale ahid olan Siirt alimleri, Bedizzaman'n bu durumuna hayran kalarak, harikuldeliine hkmettiler ve faziletlerini takdir ile medhu sena ettiler. DRDNC KAVGALI MTHAN Bu durum, Siirt ve civarnda bir kat daha uyu' buldu. Ahali Bedizzaman'a byk hrmet gstermeye ve bir Veliyullah derecesinde kymet vermee balaynca, ikinci derecede bulunan bir takm Hoca ve talebelerin ona kar rekabet hissi saikasyla kin ve gayzlarn artrd. Nihayet bir gn bu gayzlarn file karmak teebbsyle bir plan hazrladlar. Bedizzaman eyh-i Nakka(8) Camii'ne davet edecekler, ilim yoluyla ilzam ettilerse ne l, yoksa beraberlerinde gtrecekleri deneklerle ii zorbala dkerek, dayak atacaklard. Bu plnla herkes kitabyla birlikte bir de denek alarak, mezkr camiye giderler ve Bedizzaman oraya davet ederler.

Bedizzaman ise, bu ayak takm hasud ve basit dnceli Hoca ve talebelerin kurduklar plan duyar,o da yanna emaneten bir haner alr ve doruca davet edilen camiye gider. Kitaplarla birlikte ellerinde sopalar da grnce: - Efendiler! Bir eye mutehayyirim.. kitaplar mnazara iin olduunu biliyorum. Ya bu sopalar neye? der. (8) eyh-Nakka camii ve Trbesi,1931 yllarnda SRT Valisi SABIKBEYGO adndaki adam, yol ap yapyorum diye Kasd-i mahsusla Bu Camii ve Trbenin bir ksmn yktrp atm, bir ksm arsasnda halka sattrm. Hadiseyi bizzat bize nakleden , halen (1988 itibaryla) evi,ad geen caminin arkasnda ina edilmi ,Zabt katipliinden emekli FARAC Ardindr. A.B. 103 Mcadele ilm mnazara ile balad ise de; ihtilf, kavga ve de mncer olur. Mes'eleden haberdar olan ahal, Bedizzaman' kurtarmaya koarlar. Halkn nazarnda byk mevkii olduu iin derhal mdahale ile Bedizzaman' bu hasud ve ndnlarn ellerinden kurtarrlar. Kavgann sknet bulmas iin de, onu bir odaya brakrlarsa da, Bedizzaman'n medrese ehline ve talebelere kar ar muhabbetinden dolay; muarzlar olan talebelerin ve ehl-i ilmin ilerine ahalinin karmamasn ve ehl-i ilmin avam halkn mdahalelerine hedef olmamasn te'min maksadyla; kapatld odadan dar frlayarak u konumay yapar: - Ben, muarzlarm olan talebe ve medrese ehli arkadalarm tarafndan ldrlsem, telef olsam bile; ehl-i ilmin ilerine avam- halkn karmasn istemiyorum dedikten sonra, muarz olan talebe ve hocalara da hitaben: - Gelin beni ldrn, lkin ilmen izzetini, haysiyetini muhafasa edin deyip muarzlarna srtn evirip beklemise de, hibir talebe cesaret edipte stne yryememi ve bylelikle ihtilf ve kavga bertaraf edilmitir. Daha sonra hadiseyi haber alan Siirt mutasarrf da, Bedizzaman'a birka jandarma gndererek: htilf ve kavgay karan talebe ve hocalar srgn edeceini ve kendisini de bundan byle muhafaza edeceini tebli eder ve mutasarrfla kadar terifini ister. Bu tebli ve mdahaleye kar Bedizzaman: Biz talebeyiz, birbirimizle driz, barrz. Binaenaleyh mesleimizin dnda bulunan birisinin bize karmas uygun olmadndan gelemiyeceim. Hata da benimdir: diyerek jandarmalar geri gnderir. Bedizzaman, bu hatra ve hadiseyi 1935'de te'lif ettii bir risalesinde yle kaydeder: (celcelutiyenin) bu cmlesi ahirindeki tenvin saylmak artyla binyzdokuz eder. (1892) te o tarih ise, hitabna mazhar olan Risale-i Nur mellifinin, adet-i mahalliye ve silah- mill olan seyf ve hanerin hcumuna hedef kald ve seyf ve haneri beraberinde tamaya mecbur olduu ve kskanlk sebebiyle Siirt'te limler ve talebelerin byk bir mnazara ve kavgalarna maruz bulunduu hengama tam tamna tevafuk eder...(11) Bu beyandan anlalan, artk Bedizzaman yannda bir haner silahn tamaya balamtr. Merhum Abdurrahman, stad'n hayatnn bu dnemini u ekilde yazmaktadr:

( 11 ) Osmanlca Lem'alar S. 879 104 105 Bu esnada onbe(12) onalt yalarnda bulunuyordu. Lkin kuvve-i bedeniyece pek evik ve metindi. Hatta mehur lkabyla(13) lkablandrld. Bedizzaman, Siirt'te talebe ve hocalarla geen hadiseden sonra, kendisiyle mnazara ve mcadele etmek isteyen Siirt'teki btn talebe ve ulemaya: ' `mcadele ve mnazara iin her an, heryerde hazr olacan ve btn soulacak suallere cevab vermeye mde bulunduunu, amma hi kimseye sual sormayacan" bildiren tebliini iln etti. Bylelikle, Bedizzaman Siirt'teki btn ulemann mnazara cesaretlerini krd gibi, muhalefeti de malub etti. Fakat yine de Siirt'ten can sklarak, tekrar Bitlis'e avdet etti. (12 ) Onbe-onalt deil, belki kesin tarihe gre,ki doumu 1294 H. Siirt'teki hadise tarihi ise 1309 ya tam onbetir. (13 ) Sadece kuvve-i bedeniyesinin metin ve evikliinden dolay kendisine "Mehur" Iakab o zaman verilmi olmayp, belki Dou Bayezid'de mazhar olduu aylk harika vaziyeti sebebiyle verilmi oldugu gibi, Siirt'te Molla Fethullah Efendi tarafndan kendisine ayrca Bedizzaman nvan da eklenmi oluyordu. 106 EYH MUHAMMED EMN LE Molla said-i Mehur, Bedizzaman hz. leri Bitlis'e geldiinde, eyh Muhammed Emin(14) Efendi ile Hizan eyhlerinin biraz aralarnn ak olduunu duydu. Hem eyh Emin Efendi'ye bal birksm talebe ve avam- halkn, Hizn eyhleri aleyhinde ileri geri dedikodu yaptklarn rendi. Bu ho olmayan durumu renen Bedizzaman: Fesad netice verecek bu tr dedikodularn, bilhassa gybetin, slamiyete yakmadn bunlara ihtar eder. Bunlar ise, eyh Emin Efendiye giderek Bedizzaman' ikyet ederler. eyh Emin Efendi Bedizzaman iin: - O henz bir ocuk olduundan kabil-i hitab de'ildir. der. Bu sz duyan Bedizzaman, zaten bu gibi szlere kar tahammlsz olduu iin, hemen kalkar, eyh Emin Efendi'nin huzuruna kar ve: - Efendim! Beni imtihan ediniz. Kabil-i hitab olduumu ispat etmek isterim der. eyh Emin Efendi ise, eitli ilim ve mevzulardan ve en mkl mes'elelerden elli (15) kadar sual tertip ederek, Bedizzaman'a tevcih eder. Bedizzaman Molla Said, btn suallerin cevabn tereddtsz verdikten sonra, kar gelir, Kurey Camiinde ahaliye va'z ve nasihat etmeye balar. Bu hatray bilhare Bedizzaman Hazretleri bir eserinde yle nakleder: Elli sene evvel Krdistan'n mehur limi merhum eyh Emin Efendi tarafndan, onbeonalt yanda bulunan eski Said'i imtihan iin sorduu suallerden birisine verdii harika cevabdr Bir saat zarfnda bu acib muammay halletmi: (Sual ekli:) Yine birisi, sevdii familyasna (hanmna) remizli olan bu fkray sylemi:

kars anlam. Manas: yr'n, yani hareminin la'l gibi dudaklarndan, arkn zddn, arabfaris kalb ve tashif suretinde istiyorum. Zeki kars da manasn fehmetmi. Eski Said, sual eden eyh Emin Efendiye demi: arkn zdd garptr: noktasnn tashifiyle olur. Arab ise, kalb ve tashif ile olur: Rabi', frisi olur Bahar, noktas tashif olup yukar ksa - olur. Ne (14) N.ahiner, eyh Emin Efendi'nin 1900 ylnda stanbul'a geldii zaman merasimle karlandn ve padiah Sultan Abdlhamid'in hususi sohbetine nail oldugunu kendisine eyh-ul Islamlk teklif edildii halde, kabul etmediini ve 1903'de tekrar Bitlis'e dndn ve 1908de vefat ettiini yazar. ( Bak: Bilinmeyen Taraflaruyla Said Nursi,s:53) (15 ) imdiye kadar yazlm btn tarihelere muayir olarak byk tarihe-i hayat kitab bu suallerin adedine onalt demi. ahiner ise, baz sualler eklinde ifade etmidir. Eer bu, stad tarafndan bir tashih ise, zaten en dorusudur, degilse, o zaman Abdurrahman'n naklettigi 50 adet en dorusudur. 107 har, Arab olur. Yevm kalb ile: olur. Muy, arabisi ki iki manas olup, birisi tir. Beyt de iki manaya gelir. Birisi: dr: Dar ise, tashif ile olur. Daz, kalb ile olur. Zad ise, farisi ,Tue ise, tashif ile olur. Pse, Krte Ramusandn(16) Trke pmek demektir(17) eyh Emin Efendi'nin Bedizzaman'a tevcih eyledii mudil ve mkil suallerden birisini belki en mkln de Bedizzaman'n kk kardei Molla Abdlmecid Efendi kendi htra defterinde yle kaydetmitir: Meahir-i Ulemadan Bitlisli eyh Emin Efendi'nin Said-i Nursiye talebelii zamannda sorduu ve seneye kadar cevabn vermeye mhlet ve msaade ettii sualdir. yle ki: Hareke itibariyle dokuz mana ihtimalli (18), nokta itibariyle de oniki manaya gelebilecek ihtimalleri bulunan u gelecek ekilde on iki tane ekil izerek, bunlarn noktalandrlmasn ve harekelendirilmesini istedi. Bunlar hareke ve noktalandrrken de, tam olarak bir maksad ve mefhumu ifade eden bir ibare eklini almasn da istedi. Evvela: Noktasz, harekesiz eklini izelim. Ondan sonra da, Bedizzaman ve Garib-d deveran olan Molla Said-i Mehurun nokta ve harekesini koyarak, bir ibare eklinde, bir ma'na ve maksad nasl ifade ettiini greceiz. eyh Emin Efendi'nin yazp Bedizzaman'a zmesini istedii noktasz ve harekesiz ekil: Bedizzaman'n nokta ve harekelerini koyarak manalandrd ekil: Denildi ver. evel, ikindiden st " Deveye , Bir Devenin Bir adamn. sylendi ki st verildi, Kayl adndaki adamn devesine Bu ibarenin yanyana getirilmi ekliyle manas yledir: Denildi ki, Kayl ismindeki adamn devesine ikindiden ewel bir devenin stn ver! denildi ki, kaylin devesine st verilmitir. Gen Molla Said, bu bilmecev ibareyi, senede deil, gnde halletmi ve eyh Emin Efendi'ye takdim etmitir. eyh Emin Efendi bu suali Molla Said'e verirken, sene mhlet vererek demitir ki: Eer bu mddet ( I 6 ) Ramusandn Krtedir. O da pmek demektir. A.B.

(17 ) Ziyadat- Kastamoniye Gayr- mnteir S. 25 (18) N.ahiner bu manay, nokta ve hareke ihtimallerini, baka ihtimal eklini anlayarak birbiri ne arpm, slup ve ifadesini de ona gre dzenlemi olduundan hatal olmu. 108 zarfnda hall edersen, zekn tasdik ederim. Yoksa seni talebelikten reddederim(19). Bedizzaman bu bilmeceyi, edeb lugaz ve ibareyi senede deil, gnde zihnindeki lgatlardan ve sair kitaplardan alarak zmesiyle birlikte, Molla Abdlmecid'in naklettiine gre, ksa bir zaman iin zihninde bir yorgunluk hasl oldu. Bedizzaman eyh Emin Efendi'nin en mkl ilm, edeb suallerini bylece cevaplandrdktan sonra, halk arasnda hreti bir kat daha artt. Bitlis halknn bir ksm Bedizzaman tutmaya, bir takm mrid ve talebeler de eyh Emin Efendi'yi tutmaya balad. Zbeyr Gndzalp Aabeyin not defterinden aldn syleyen ahiner'in kaydettii birka hatrasndan birisi bu makama ait olabilecei kanaatyla kaydedi yoruz. Hatra, Zbeyr aabeyden geldi'ine gre stad Hz.lerinden duyulmu olabilecei byk ihtimal dahilindedir. Hatra ve rivayet aynen yledir: stadmz Bedizzaman Hazretleri bir ayet-i kerimeye mana vererek, bir cami'de va'z veriyor. Cami'de bulunan limler, eyhler, ahal yle messir ve emsalsiz tefsiri ktb- slmiyede ve Kur'an tefsirlerinde gremiyorlar. ok hayran olup stadmza minnettar oluyorlar. Fakat kskan bir eyh, iki mridine emrediyor: Bedizzaman, sk sk gelip geti'i u tenha geitte akam namazndan sonra mauzerle vurun diyor. eyhin mridleri ayn gnde akam namazndan sonra, mezkr geitte stadmz Bedizzaman Hazretlerinin oradan gemesini bekliyorlar. Hazret-i stad geite yaklanca, o iki mavzerli mrid onu gryor ve Hazret-i stad grr grmez mavzerlerini hazrlayp stada ate etmek zere iken, kollan felc olup mavzerleri yere dyor. Merhum stad- pkimiz, o iki mridin omuzlanna mbarek ellerini koyuyor ve Kabahat sizin de'ildir. Ben size hakkm hell ediyorum diyerek yoluna devam ediyor. Bu harikulde hadise, o gn ayi' oluyor. Merhum stad o zaman ok gen olduundan, yal ve byk baz lim ve eyhler, stadn Bedizzaman lkabn benimsemiyorlard. Fakat bu hadiseden sonra hakikaten stadmz Said-i Nursi Hazretlerinin Bedizzaman olduunu tasdik ve takdir ediyorlar.(20) Zbeyr Aabeyden rivayet edilen bu hadiseyi, az ileride nakledeceimiz Salahaddin Kaplan Hocann rivayet ettii olay da te'yid etmektedir. (19)Hatra defteri-Abdlmecid S. 9 (20) S. ahidler-3 S. 12 109

Bu hadiselerden dolay, Bitlis Valisi halk arasnda muhtemel herhangi bir kargaalk zuhur etmemesi iin, Bedizzaman'a Bitlis'i terk etmesini tebli eder. Bedizzaman, Vali beyin emriyle Bitlis'i terkederek irvan'a gidedursun, henz Bitlis'te iken, mezkr vali ile vaki' olmu bir hadisesini nakledelim. 22.11.1984 gn Bahelievler-stanbulda, bir evde byk bir cemaat huzurunda; Diyarbekirli, mftlkten emekli, lim, fazl Molla Salahaddin Kaplan Efendi anlatt. Salahaddin hoca da bu rivayeti Diyarbekir'e bal amaml ky imam Molla Abdllatif'ten iitmi yle: Bitlis veya Ar taraflarndan gelmi, -birisinin ismi Hac Yusuf, halen hayatta- yal zat, bir gn bir mecliste, Bedizzamann menakbndan bahis alm, bu zatlar yle bir hatray anlatmlar: Bitlisli eyh Emin Efendi ile Bedizzaman'n ilm mnazaralar, sual ve cevablarnn cereyan ettii gnlerde, Bitlis Valiliine vehhab (21) ulemasndan zat gelmiler. Gelen bu ulemalar, uradklar yerlerde Ehl-i Snnet ulemasn ilzam ederek vehhablik mezhebini yayyorlarm. Bu gelen misafir ulemalarn te'siriyle Bitlis Vlisi de vehhablik mezhebine mtemayil bir tavr iine girmi. Vali bey, bir gn Bitlis'in en byk, mehur limi olan eyh Emin Efendiyi vilayete artr ve gelen misafir ulemalarn maksadlarn anlatr. eyh Emin Efendi bu ulemalarla mnazara hususunda biraz tel ve korku hissetmi. Hatrna Molla Said (yani Bedizzaman) gelir. Vli beye Bedizzaman kastederek: Efendim bizim bir talebe vardr. Onu aralm. O bunlara cevab versin diye rica etmi. Halbuki tam o gnde de eyh Emin Efendi'nin baz talebe ve tarafdarlar, hocalarna ilmen meydan okuyan gen Molla Said'i Siirt'te olduu gibi, cebir kuwetiyle ilzam etme niyyetine kaplmlar, hatta Molla Said'in istirahat etmekte olduu hcresinin kapsn dardan kilitleyerek niyetlerinin tahakkuk eklini konuuyorlarm. Vli bey, istemiyerek Molla Said'i valilik konana celb ettirir. Bedizzaman valilie geldiinde, onu zahiren birey saymamaya alan Emin Efendi,Valilikte oturan kimselerle beraber ona kyam ederler. O ise, ya Bedizzamann kendisine mahsus kyafetinin ve endamnn heybetinden.. yahut da hergn artan ilm ahsiyetinin ma'nevi heybetindendi.. eyh Emin Efendi Bedizzaman'a kyam ettii gibi, oturmu olduu koltuktan kalkarak Bedizzaman Molla Said'i ona oturtmak iin yer gsterir. Bedizzaman ise, hi bozmadan gsterilen koltua geer,oturur. (21) Kayser Hocann rivayetinde ise, ia ulemasndan. 110 Vl bey: Zaten siz hocalar ve eyhler bylesiniz. Olunuzun yanda bile olmayan bir ocua kyam edip hrmet edersiniz. Biz sizi memleketin en byk limi olarak ardk ki, gelen misafirlerle vehhablik mezhebi konusunda ilm mnazara edesiniz! deyince, hemen Molla Said sz alr ve Vali beye: Asl bata vehhabi olan sensin. Bana kyam eden zatlar, benim onlarn torunu yanda bile olmayan ahsma veya yama deil, benim ilmime hrmet ettiler der ve devamla imdi senin misafirlerinin fikirlerinin ana kaynaklarnn esasatn anlatacam deyip balar.. Ve Vehhabiliin tarih geli seyrini ve fikirlerinin ana temellerinin neyin stne bina edildiini gayet beli bir mukaddeme ile izah eder.

Bu izah, ikna, ispat ve ilzam zerine; gelen misafir Vehhab limlerinin her birisi birer bahane ile darya kmaya izin isterler. Vali bey de, i'tiraf ederek, Evet ben gerekten vehhabilii en hak ve doru bir mezheb kabul etmi, yaylmasna da gizli gizli alyordum. Amma imdi beni tam ikna ettiniz demekten kendisini alamaz olmu. BEDZZAMAN'IN BTLS'TEN AYRILMASI Bedizzaman, yukarda zikri geen Vali beyin, kendisine Bitlis'i terk etmesi iin yapt tebliat zerine, Bitlis'ten ayrlr, irvan'a gider. Bedizzaman hergn biraz daha artan hreti ve memleketi dolduran nm ve an karsnda, Ehl-i fazl ve kemal olan ulema ve meayih, ona muhabbet, efkat, hrmet ve takdir hislerini besledikleri gibi; ikinci derecedeki baz hoca ve talebeler ise, ona kar rekabet, kskanlk ve hased saikasyla her halini tecesss ile bir ayb, bir leke srmee urayorlard. Evet, byle infirad eden zatlarn muarzlar her zaman ok bulunur. Bilhassa mnazarada malub denler, Bedizzaman' ahali nazarndan drmek iin var kuvvetleriyle alyorlard. te bu saikla, birgn her naslsa Bedizzaman kazaen sabah namazn uykuda kalarak vaktini(22) geirmi. Buna muttali' olan muarzlar, o hadiseyi baka bir kisvede gstererek ellerine bir sermaye geirmicesine "Molla Said namaz terk etmi" eklinde ahali arasnda yaymaya balarlar. Bedizzaman'a sorarlar: Ne iin herkes bunu byle sylyor? O da: Evet, esassz birey lemin iinde abuk yaylmaz. Hata bendedir. O hatadan dolay iki cezaya arpldm. Birisi Allah'n itab, dieri insanlarn ta'rizi... Bunun esas ise, geceleri adet ettiim vird-i erifi terk etmekliimdir. te lemin ruhu bu hakikata temas etmise de, tamamn kavryamam olduundan, ismini bilememi, u vecihle hatay isimlendirmitir. cevabn verir. Bedizzaman irvan'da bulunduu srada, Siirt civarndan birisi gelerek ona: Aman efendim Siirt'e bir ocuk gelmi, ondrt-onbe yalarnda imi. (22) Resulullah Efendimize bile bir-iki defa byle cemaat halinde bir kaza vaki' olmutur.(Misal iin bak snen-i nesai C.l, S.298-299) 111 Siirtteki btn alimleri ilzam etmitir. Gidip onu ilzam etmek iin sizi davet etmee geldim der. Molla Said, bu davete icabet ederek, Siirt'e gitmek zere hazrln yapar, beraber yola derler. ki saat kadar yol gittikten sonra; o kk Hocann evsafn, kyafetini ve ismini sorar. O adam: Efendim ismini bilmiyorum. Fakat ilk geldii zaman bir dervi kyafetinde imi, omuzunda postekisi varm. Bilhare talebe kyafetine(23) girmi ve umum ulemay ilzam etmi: deyince kendisinden bahsettiini anlar.. ve bir sene evvel olmu olan vuku'at, daha yeni yeni evre kylerde yaylmaa baladn renir, gitmez geri dner. TLLO'YA GEL Bedizzaman, irvan'da bulunduu bu sralarda, bir ky kavgasnda Molla Cumhur ismindeki bir talebesinin kyller tarafndan yaralanmas zerine, irvan' terk eder, Siirt'e bal Tillo (24)

kasabasna gelir ve insanlardan uzlet ederek inziva niyyetiyle Tillo'da mehur Hassa(25) kubbesine kapanr. Bu kubbede bulunduu sralarda Kamus-ul Muhit(26) ismiyle bilinen Kamus-u okyanusu Bab-s sine(27) kadar ezberine alr. Bedizzaman'a, ne fikre binaen kamusu ezber ettiini soranlara cevaben: Kmus, her kelimenin ka ma'naya geldiini yazyor. Ben de bunun aksine olarak; her manaya ka kelime kullanldn gsterir bir kamus vcuda getirmek merakna dtm. almam bunun iindir der. Fakat sonra Msr'da ilm bir hey'etin, buna benzer bir alma yaptn(28) ve bir eser vcuda getirdiini duyunca benim emeim boa gitti der, bu almay yarda brakr.(29) (23) Dou Bayezid'de ilmini bitirip seyahatlere karken giydii dervi kyafetini giymeye bir sene kadar devam ettii anlalmaktadr ve Bedizzaman'n irvan'da bir sene kadar kaldn, takvim 13101893 olduu gsternektedir ki, ya da onyedi olmu oluyor. (24) Tillo, Siirt Vilyetine 7 kilometre mesafededir. Bu kasaba,da Marifetname sahibi brahim Hakk ve onun tarikat ve tasavvuf stad, eyh lsmail Fakirullah hazretleri ve daha birok mbarek veli insanlarn yattklar bir yerdir. (25) N.ahiner hari, imdiye kadar yazlan btn tarihe-i hayatlarda bu kubbe iin trbe diye yazlm. stad hazretleri de hl bir trbe kubbesi " eklinde tarif etmitir. Eger trbeden muradlar kubbe veya zaviye ise, bir beis yok. Amma eer, bir kabir manasnda kullanlm ise deildir. nki bu kubbe, eyh smail Fakirullah'n torunlarndan, cezbe, istirak ve sekir halatiyle mehur eyh Memduh, dier ismiyle Sultan Memduh'un hanm, Hassa nn hususi bir arzusu zerine bir zauiye olarak yaptrld ve orada sesli zikir ve mnacatlarn icra ettii bir yerdir. Bu zaviyenin yapl sebebi ise, bu veliyye Hassann, kocas eyh Memduh gibi, cezbe ve sekir haletinde devaml kald iin, zikir ve mnacat seslerinin n mahremler tarafndan duyulmamas iin, kocasndan, kyden uzak ve tenha bir mahalde yle bir zviyenin ina ettirilmesini rica etmesi zerine yaplmtr, diye TilloluIar rivayet ederler. (26) Kamus-ul Muhit veva Kamus-u Okyanus veya dier adyla Kamus-u Firuz-Abad ismiyle mehur olan bu kitabn mellifi Mecdddin Ebu T'ahir Muhammed bin Yakub bin Muhammed Firuz-Abadi'dir ki, Rumi tarih i1e 729'da Firuz-Abad'da dogup, 816'da Yemen'in Zebid ehrinde vefat etmitir. Kitab, ikinci Sultan Mahmud devrinin ulemasndan Asm Efendi tarafndan Trke tercme edildii gibi, aynca da ona birok erhler yaplmtr. Bu erhlerden en makbulu Tac-l Arus min cevahir-il Kamus kitabdr. Trkeye tercme edilen byk boy ciltlisi olduu gibi, kk boy drt ciltlisi de vardr. (27) Bab-s Sin (Sin harfi blm) Islm yazsnn harf srasna gre on ikinci harf olup muhteva bakmndan mezkr kitabn yars kadardr. Eer Bedizaman Bab-s Sin'e kadar hfzetti szyle sin harf de buna dahil ise, kitabn muhtevaca tam yansdr. Ve Trke tercmesinin drt ciltlik kitabndan 2321 sahifesini iine almaktadr. 111 (28) Bak: Tarihe-i Hayat -Hamza- Asar- Bediiy S. 336

(29) slm Ulemas mabeyninde kitap te'Iif hususunda, slm dinine ihlas ile srf Lillh iin hizmet niyyetiyle yaplan te'lifat iin; Eer ondan evvel bir limin o mevzuda bir eseri sebkat etmise ve o boluk doldurulmu ise, ayn mevzuda te'lifat yapmak; ihlasszlk, riyakrlk ve hret saikas gibi nefs ve heves bir arzu neticesi oldugunda mttefiktirler. Onun iin yalnz birbirlerinin eserlerini erhlerle tekmil etmiler, haiyeler koymulardr. Bak: Tabakat-l Kbra- lmam- a'rani hami, S. 14 112 113 KARINCA HADSES VE CUMHURYETLK Bedizzaman, mezkr kubbede inzivada bulunduu gnlerde kk kardei Molla Muhammed, yemeini bir tekyeden getiriyordu. Fakat o, yemein iindeki tanelerini kubbenin etrafndaki karncalara vererek, yemein suyuna ekmeini batrp yiyordu. Bunun hikmetini soranlara cevaben de: Bunlarda hayat- itimaiyyeye mlikiyet ve fevkalade vazifeinaslk ve alma bulunduunu mahede ettiim iin, Cumhuriyetperverliklerine mkfaten yardmda bulunmak istiyorum derdi. Bedizzaman bu karnca hatrasn bilhare 1935'de Eskiehir mahkemesi mdafaasnda zikrettii gibi, 1944'de Denizli mahkemesi ve 1948'de Afyon mahkemesi mdafaasnda da cumhuriyet hakkndaki grn beyan ederken yle der: Eskiehir mahkemesinde gizli kalm ve resmen zabta gememi ve mdafaatta dahi yazlmam bir eski hatray ve latif bir kssa-i mdafaay beyan ediyorum, Orada benden sordular ki: Cumhuriyyet hakknda fikrin nedir? Ben de dedim: Yal mahkeme reisinden baka, daha siz dnyaya gelmeden, ben dindar bir Cumhuriyyeti(*) olduumu elinizdeki Tarihe-i hayatm ispat eder Hlasas udur ki: O zaman, imdiki gibi hali bir trbe kubbesinde inzivada idim. Bana orba geliyordu. Ben de tanelerini karncalara veriyordum. Ekmeimi onun suyu ile yerdim. Benden sordular? Ben dedim: Bu karnca ve ar milletleri Cumhuriyetidirler. Cumhuriyyetperverliklerine hrmeten tneleri karncalara veriyorum...(30) Bedizzaman burada iken, birgn Tillo eyhzadelerinden birka arkadann arasnda kavga kar, drler. Bu arkadalardan birisi, Bedizzaman kendilerine yardm iin davet eder. Bedizzaman ise, hangi taraf zayf ve malub ise, o tarafa yardm etmek isterken, kar tarafn kuvvetli bir adamyla karlar. Yaa ve cssece o adama nisbeten kk olduu halde, o kuvvetli adam tutup zabt etmeye muvaffak olur. Bu esnada gerek (*) Hazret-i stad, 1892 de onyedi yataki anda, herhalde Osmanllardaki Cumhuriyeti Jn-Trk ve hareketleri hakknda fazla bir bilgisi olmad, lkin iki sene sonra, yani 1894 de Mardinde bulunduu gnlerde, Namk Kemal Beyin hrriyet hakkndaki tasvirli ve edebiyatl r'yasn -ok intiar ettii iin grm veya iitmi olabilecei, dolysyla Jn-Trklerin (meselenin esas itibariyle ) hakl olan hrriyet, Cumhuriyet davalarn bir cihette desteklemi olduu anlalmaktadr. Demek ki, Hazret-i stad, Jn-Trk hareketi olan Hrriyet ve Cumhuriyet davalarn grmeden ve i yzn bilip iitmeden iki sene evvel, islam dairesinin Padiahlk ve tekrey tarz deil, Cumhuriyet tarznda olmasn daha iyi bulmu ve ta o zamanlar bir cihette onun mdafasn yapmtr. A.B. (30) ualar-Envar S. 336

114 yardm ettii taraftan, gerekse kar taraftan atlan talarn ouna maruz kalr. sabet eden talarn darbelerinden hayli incinir. Hatta bir aya kadar namaz klarken rka gitmekte zdrap eker. Yine birgn Tillolular kavga yaparlar. Dostlar tekrar onu yardma armlar ise de: Sizin kavganz hanerle deil, ta ile olduundan, byle kavgaya itirak etmeyeceim deyip reddeder.(31) Bedizzaman Hazretlerinin Tillo'da bulunduklar gnlerde, eyhzadelerin kavgalarna yardm maksadyla katlma hadisesini, merhum Abdurrahman'dan sonra yazlan tarihelere derc edilmemesinin bir sebebi, herhalde cz ve beeri bir hadise olduu iindir. Halbuki o hadisenin cz'ilik ve beerilik ve basitlii altnda yksek bir ruhun karekteri, ulvi bir ftratn ahlk ve tavr vardr ki; zaiflere efkat edip yardma komak ve arkadann imdadna civanmerdane yetimek himmeti var olduu gibi, onun ilerideki cihadnn lazm olan cesaret ve celadetinin nmunesini gstermesi bakmndanda buraya derc etmeyi lzumlu grdk. BEDZZAMAN VE MUSTAFA PAA Bedizzaman'n Tillo'daki hayatnn -yukarda zikri geen- seyrine gre Tilloda drt-be ay kadar kald anlalmaktadr. Buradaki hayatnn son gnlerinde u aadaki garip r'yay grr: Bir gece, eyh Abdlkadir-i Geylani kuddise sirrh ona hitaben: Molla Said! Miran Aireti Reisi(32) Mustafa Paaya git, kendisini evvela hidayet yoluna davet edip, zulmden vazgemesini, namaz klmasn ve Emr-i Bil ma'rufa itaat etmesini tavsiye et. ayet dinlemezse onu ldr! diye emreder. Bedizzaman Molla Said , bu r'yay grr grmez , hemen hazrln yaparak Miran airetine doru Tillo'dan hareket eder. Gider, Miran airetinin bulunduu yaylay bulur, doruca Mustafa Paa'nn adrna girer. O esnada Paa hazr olmadndan, Bedizzaman Molla Said, klncn adrn bir direine asarak bir yerde oturur. Az sonra Paa ieri girer. Oradakilerin hepsi Paaya kyam ettikleri halde, Molla Said yerinden bile kmldamaz. Bu hareketi Paann nazar- dikkatini celbeder. Paa, airet binbalarndan Fettah Bey'e, bu adamn kim olduunu sorar. Fettah Bey ise, Molla Said-i Mehur olduunu bildirir. Paa ise, ulemadan holanmayan bir adam. phesiz Bedizzaman'n bu tavr onu daha ok kzdrmtr. Paa, Molla Said'e dnerek, buraya niin geldiini sorar. Molla Said cevaben: - Seni hidayete getirmeye geldim. Ya zulm terkedip, namazn klacaksn.. veya seni ldreceim der. Molla Said'in bu tarz cevabndan, Paa bsbtn hiddetlenir, fkesinden dan kar. Biraz dolatktan sonra, tekrar adra dner ve Molla Said'e sorusunu tekrarlar. Molla Said: Sana syledim ya.. onun iin geldim der. (32) Miran Aireti, Mardin'in Cizre kazas civarnda -o zaman- ou gebe halinde yaayan bir airetdi. Bu airet Cizre'nin etrafnn kadim yerlisi mehur Buhti airetinin bir koludur. Bu airetin ekserisi u anda Suriye'nin Karaoh dagnda yaarlar. Mustafa Paa da Hamidiye paalarndandr. Bu airetin yayla hududu o zamanlarda Cizre den ta Siirt'in Pervari ve hatta Bedizzaman'n doduu nahiyesi lsparit'e kadar uzadn sylerler.

115 Mustafa Paa, adrnn direine asl bulunan klncna iaret ederek: - Bu pis klnla m? der. Bedizzaman: - Kln kesmez, el keser cevabnda bulunmas zerine, Paa tekrar dar karak biraz gezinir, gelir, der ki: - Benim Cezirede limlerim var.. Eer hepsini ilzam edersen, dediini yaparm. Yoksa seni nehre atarm, der. Molla Said: - Btn ulemay ilzam etmek, benim haddim olmad gibi; beni de nehre atmak senin haddin deildir. Fakat ulemaya cevap verince, senden birey isteyeceim, o da mavzer tfeidir ki; ayet sznde durmazsan seni onunla ldreyim, der. Bu muhavereden sonra, atlarla Cezire'ye doru hareket ederler. Paa yol boyunca Molla Said'le hi konumaz. Nihayet Cezire'ye ularlar. Dicle'nin kar yakasnda eski bir yolcu hannn bulunduu mevki'e mahall lisanda Baney Haney diye Cezirelilerce mehur imenlie ulanca, Molla Said orada iner ve biraz uyur. Bir gzn aar, ne baksn, Cezirenin btn mehur alimleri, ellerinde kitaplar, etrafnda halka tutmu bekliyorlar. Merhabalama ve ho-beden sonra, aylar gelir. Cezire limleri Bedizzaman'n sit ve hretini iittikleri iin, mebht ve hayran ekilde aylarn unutarak Molla Said'in suallerine intizar etmekte idiler. Molla Said ise, kendi ayn itikten baka, dalgn-dalgn bekliyen bu hocalardan bir ikisinin bir iki bardak aylarn da ier. Manzaray seyreden Mustafa Paa, limlerine: - Ben okumu deilim. Fakat Molla Said'le mnazarada malub olacanz imdiden gryorum. nki bakyorum ki; siz hayran hayran dnmekten aylarnz bile unuttunuz. Amma Molla Said, kendi ayn itikten baka, sizin aylarnzdan da iki bardak iti der. ay fasl biter. Bedizzaman, mnazara iin gelen limlerin tel ve heyecanlarn teskin etmek maksadyla biraz latife yaptktan sonra, hocalara hitaben: 116 - Efendiler! Bendeniz v'detmiim, hi kimseye sual sormam. Binaenaleyh, soracanz sualleriniz varsa bekliyorum der. Bunun zerine hocalar Bedizzamana krk kadar sual tevcih ederler. Btn suallere cevab verdikten sonra, her naslsa bir sualin cevabn sehven yanl syledii halde, limler onu da doru telkki etmiler. Meclis daldktan sonra, Bedizzaman bunu hatrlayarak hocalarn arkasna der ve: - Affedersiniz! Falanca sualin cevabn yanl sylediim halde, siz farkna varmadnz der, cevabn tashih eder. Bunun zerine hocalar:

- te bizi imdi tam hakkyla ilzam ettiniz! i'tirafnda bulundular. Bilhare bu hocalardan(33) bazlar Bedizzaman'dan ders almaya balarlar. Mustafa Paa da sz verdii ekilde Bedizzaman'a bir mavzer tfe'ini hediye eder ve artk Bedizzaman'n sznden kmaz olur. Bedizzaman bir sene(34)ye yakn Cezire ve civarnda kalr. Buralarda kald gnlerde kendisine talebelik edip dersini alm bir talebesinin bir hatrasn burada kaydetmek yerinde olur. MOLLAZADENN ACiB HATIRASI Yaa Bedizzaman'dan bir sene byk Cezire'nin Buht iretinden Fakirullah Mollazade ismindeki bir talebesi, ilmini bitirip icazetnamesini aldktan sonra, Mardin'in Nusaybin kazasna gelmi. Vaizlik ve mftlk vazifelerinde altm sene kadar hizmet etmitir. Bu zat ziyaret ettiimiz zaman 1969 yaz aylar idi. Kzltepeli Halil Bahadr ile birlikte evine gittik. Uzun bembeyaz sakall, 96 yanda bir Nur topu gibi yatanda uzanm idi. uuru ve muhakemesi saat gibi idi. Kendimizi tantarak, Bedizzaman ile olan hatralarn dinlemek iin geldiimizi syleyince: - Evet, dedi. Ben Molla Said-i Mehur'un ok kerametlerini grdm. Fakat zerinden ok uzun zaman getii iin teferruatn unutmuum.. Ve devam ederek: Ben de o zamanlar Cezire'de talebe idim. Tahsil yapyordum. Mnazara iin giden limlerin iine ben de katldm. Bedizzaman, limleri ilzam ettikten sonra, ben kendisinden ayrlamadm. Yedi ay kadar beraber gezdim. Bana arasra ders verirdi. Beni ok severdi. ok ltife ederdi. Bir gn bir ltife esnasnda bana dedi ki: (33) Baz rivayetlere gre mnazara iin gelen hocalar iinde mehur eyh Seyda da varm. Fakat o zaman henz kk bir talebe imi. (34)Bedizzaman,Cizrede bulunduu zamanlar,sene Hicri 1311-Miladi 1894 idi ki, ya onyedi... 117 - Sad salo! (Yzlk adam) sen yz sene(35) yaayacaksn. Ben de Urfa'da vefat edeceim. Fakat benim kabrimi ap beni oradan karp gtrecekler -Daha buna benzer ok ak kerametlerini grdm ok.. bana sk sk Krte: - Nemro! Sad-Salo! diye taklrd. Yani lmez adam, yzlk adam!. Fakirullah Mollazade bu hatrasn anlattktan sonra, dedi ki: - Ben Seydann bu szlerini ve kerametlerini geen yetmi senelik uzun yllar iinde unutmutum. Urfada vefat edecei son geliini duyunca, hemen gidip ziyaret etmeye niyyetlendim. Fakat eyvah!.. kinci gn vefat haberini aldm. O yetmi sene evvel syledii kerametkr ihbarn tahattur ile doruluunu tasdik ettim. Benim iin syledii szlerini de imdi dnyorum. u anda doksanbe ksr yandaym. Ecelimi bekliyorum demilerdi.

Merhum Mollazade Efendi, bu hatrasn bize syledii gibi; Ceylanpnarl Molla Sabri ve o zaman devlet su ilerinde alan mhendis smet ve Hasan Sarkam gibi bir ok insanlara da anlatmtr. Allah rahmet eylesin. (35) Mollazade Fakirullah. gerekten tam yz senesini doldurduktan sonra 1973 senesinde Nusaybin'de dar- bekaya irtihal etti. Blge halk bunu bilir. A.B. 118 BAKA BR HATIRA Yine hatra kabilinden olarak; Cezire gerlerinden (yrk) olup bilhare Tarsus'a gelip yerleen ok yal bir zat, Mersinli Abdurrahman Eksie demitir ki: - Molla Said-i Mehur Cezire'ye geldii zaman ben de onu grdm. Kiyafeti al-pikl idi. Mahall kyafetin apik tabir ettikleri ceketinin kol azlar hem geni hem bir metreden fazla koldan uzundu. Bu kol azlarna puik veya klik denilir. Bir defa grdm; Molla Said-i Mehur abdest ald ve ceketinin kol azlarnn uzun puiklerini tekrar koluna sarmak yerine, sa tarafnkini omuzunun stne att, Sol tarafnkini ise arkasndan srndrerek yrd. Bazlar kendisine: - Seyda, bu ne kibirlik? Niye byle yapyorsun? demelerine karlk: - Hayr kibirlik iin deil, belki bununla ahiretimi omuzuma yklediimi, dnyamn ise, arkamdan gelmeye mecbur olduuna iaret ediyorum diye cevab vermi idi. SADEDE DNYORUZ Bedizzaman o vakitlerde ilimdeki harika isti'dad nisbetinde, vcudada idmanl ve ok kuvvetli idi. Cesareti de ayn ekilde had safhada idi. Bundan dolay gre tutmay severdi. Hatta o srada medreselerdeki en kuvvetli talebelerle greir, hi biri onu yenemezdi. Bu gerei te'yid bakmndan, stad Hazretlerinin evld- manevi ve hizmetkrlarndan Mustafa Sungur Efendi'den bizzat dinlediim bir hatray buraya alalm: - stadmz birgn, eski Said'in izzetli vaziyetlerinden anlatrken buyurmulard ki: - Eski Said'in srtn grete hi kimse yere getiremedi. Fakat birgin bir obanla tututuk. oban acaib kuwetli idi, beni ykacan anlaynca, hanerimin ucunu onun bir yerine ilitirdim ve onu yktm. Sungur aabeyin bu rivayetini Abdullah Yein aabeyde tasdik etmektedir.. Ancak obann vcuduna hanerinin ucunu ilitirdim ifadesi yoktur diyor. GARP BR VAKI'A Birgn Bedizzaman'la Mustafa Paa at yarna karlar. Fakat Mustafa Paa kasd olarak ona en serke bir at hazrlanmasn gizlice te'min ettirir. Molla Said de o ata biner. Biraz dolatrdktan sonra, belli bir istikamete doru koturmak isterken, at baka bir istikamete doru koar. (36)Bedizzaman'n bu sznden, mam- afii Hazretlerinin u msralar hatnna geliyor insann Divan-l afii, S. 47

Yani: Benim zerimdeki elbisenin hepsi ayet bir kurua satlacak olursa, o kuru yine ondan kymete ziyade gelecektir. Lkin o elbisenin iinde yle bir nefs (bir ruh) vardr ki; onun bir ksmyla dnyann btn insanlarnn nefsleri mukayese edilirse. de, onlann hepsinden daha kymetli ve daha stn gelecektir. A.B. (37) Hatra defteri Abdlmecid S. 15 119 Molla Said, var gcyle at durdurmak istediyse de muvaffak olamaz. Nihayet o serseri at, ocuklarn oynadklar bir yere gelir, Cezire aalarndan birisinin kk oluna arpar. ocuk atn ayaklar altnda rpnmaya balar. Bu esnada sadan soldan adamlar ocuun imdadna koar, bakarlar ki; ocukta hareket yok, l gibi... Aann adamlar ve hizmetileri de hanerlerini ekerek ldrmek iin Molla Said'in stne doru yrrler. Bedizzaman da hemen rovelverine el atar ve hcum eden adamlara: - Hakikata baklrsa ocuu Allah ldrm. Zahire baklrsa at ldrd. Sebebe de baklrsa Keel(38) Mustafa ldrd. nki bu at bana o verdi. Durunuz, ben gelip ocua bakaym, lm ise, sonra harb ederiz diyerek attan iner ve ocuu kucana alr bakar ki, hareketsiz l gibi... Hemen oradaki bir souk suyun iine batrp karr. ocuk da glerek gzlerini aar. Bu acip hadiseye ahid olan oradakiler hayrette kalrlar. Bedizzaman bu hadiseden sonra, bir mddet daha Cezirede kalr. Bir gn talebesi Molla Salih ile birlikte Bedev Araplarn meskeni bulunan Berr ye (39) lne gider. Orada iken, Mustafa Paa'nn yeniden zulme balad haberini duyar ve hemen kalkar gelir Paaya... Evvela baz nasihatlerde bulunduktan sonra, lzm gelen sert ve ciddi tehdidi de yapar. Hatta o sralarda bir gece artk onu ldrmeyi planlyarak, geceleyin Paa uykuya dalnca adrnn iine girer. Fakat Paann olu Abdlkerim Bey uyanr, Molla Said'i kendi adrlarnn ierisinde grnce: - Bu gece vakti burada ne aryorsun, diye sorar. Molla Said: Hi..! Canm biraz incir istedi de..: (38) Bedizzaman Hazretleri hayat boyunca bu Keel kelimesini -houna gittii iinkullanmtr. Mustafa Paa gibi zalim birisinin bu hadisede hakaretli bir kelime ile tavsif lazmgelen yle ciddi bir anda bile, o kelimeyi sarf ettigi gibi, aka ve latifeleri arasnda da ok sevdii kimselere de ayn kelime i1e hitab ederlerdi. Fakat hayatnn son senelerinde ekseriya latife ederken : Keel-i keel" eklinde kullanrd. Manas keloglu kel" demektir. Manasn bilmiyenler "keeli keeli" eklinde anlarlard. (39) Btin tarihelerde bu Berriyye yani sahra l manasndaki kelime Biro l eklinde kaydedilmi ve ylece de kalmtr. 120 Paann olu hemen kalkar, kendisine bol incir verir. Molla Said incirleri alrken: - Ne ise, bu defa da bu incirler onun hayat fdyesi olsun diyerek yerine dner. Yine bir gn Molla Said, Paa ile mnakaa ederken ona:

- Yine mi zulme baladn! Artk seni ldreceim. der. Fakat Paann ktibi ortaya atlr, kavgay nlerse de, Molla Said, Paaya ok ar hakaretlerde bulunur. Paa bu tahkire dayanamyarak, Molla Said' i ldrmek kasdyla zerine hcum eder. Miran aalar onu tutarak zabtederler. Bu defa Molla Said, mavzerini Mustafa Paaya dorultur. Fakat Paa'nn olu Abdlkerim Bedizzaman'a yalvarr ve: - O Rafzdir, kimsenin szn dinlemez. Siz benim hatrm iin buradan baka bir yere terif ediniz.! diye rica eder. Bedizzamann Mustafa Paa'nn olu Abdlkerim'e hediye ettii ilk fotoraf. EKYA ETELER LE KARILAMASI Bedizzaman, Abdlkerim' in szn krmaz. Oradan ayrlr ve tek bana Bedev Araplarn meskeni (40) Berriyye lne dalar. Yolda Bedev akilerine rast gelir. Bedevilerin silahlar mzrak, Molla Said'inki mavzer olduundan, akilere doru bir iki el ate eder. Yol kesicler ekilir giderler. 0 da yoluna devam eder. Fakat ikinci bir defa kalabalk bir eikiya etesine rast gelir, etrafn sarar, ember iine alrlar.. Ve Molla Said'i tutarlar (41) Kendisini ldrmeye karar verdikleri srada, ilerinden birisi onu tanr ve arkadalarna: Ben bunu Miran aireti iinde grmtm. Bu mehur bir adamdr. demesi zerine, akiler zr dileyerek serbest brakrlar.. Ve Nusaybin'e kadar korkulu yerlerde ona muhafzlk etmek zere beraber gitmeyi teklif ederler; fakat izzet-i nefsi ve vakar bunlarn muhafzlklarn reddederek yalnz bana yoluna devam eder, selemetle Nusaybin'e ulamaa muvaffak olur. Burada bir ka gn (40) Bu l sahras, Mardin ile Nusaybin arasnda Muheylim namnda bir Arap airetinin bulundugu yerdir. (41) Bu hadiseye benzer bir vaka eyh Abdlkadir-i Geylaninn kklnde, Geylandan Badada gelirken, Hemedan civadrnda banada gelmi.. (Bak: Kalaidul cevahir fi Menakibi Seyyid Abdlkadir S. 9) 121 kaldktan sonra, Mardin'e gelir. Mardin ulemas ilk bata onunla mnazaraya kalktlarsa da ilzam etmeye muvaffak olamadlar. Bilkis evldlar yanda bu gente harikulde ilmi bir isti'dat ve kudret mahede edince kendilerine stad kabul ettiler. Bedizzaman Mardin'de bulunduu sralarda, orada iki seyyahla karlat. Bunlardan birisi eyh Cemaleddin-i Efgan'nin talebesi: dieri de, Sinsiye tarikatna mensup bir zatt. Bu iki seyyah vastasyla Hem Cemaleddin-i Efgan'nin mesleine, hem de Sinusiye Tarikatnn mahiyetine inalk peyda etti. SYAS AHVALLE LGLENMES

Bedizzaman Hazretleri Mardin'de bir derece ahval-i lem ve dnya siyasetiyle, hatta Osmanl memleketindeki ikinci Merutiyyet inklbnn mukaddemesi vesaire ile de megul olmaya balad. Hayatnn bu safhasn Mnazarat isimli bir eserinde, bir sual mnasebetiyle yle anlatr: Cevab nklbdan on alt sene evvel(42) Mardin cihetlerinde, beni hakka irad eden bir zata rast geldim. Siyasetteki muktasd meslei bana gsterdi. Hem, ta o vakitte mehur Kemalin(43) r'yasyla uyandm..(44) Bedizzaman Mardin'e gelmesiyle birlikte, siyaset-i dnya ile, bilhassa Osmanl idaresinde hrriyet iin mcadele verenleri desteklemek sretiyle itima mes'elelerle de alkadar olmaya balamt. Bu yzden Mardin'deki hayat hadiseli geiyordu. Hrriyet hakkndaki fikirlerini ak bir srette pervaszca telkin ediyordu. Bazen Mardin'in sokaklarn geceleri dolamakta idi. Bir gece yine Mardin'in yamal, eri br sokaklarn dolarken, bir devriye ile karlam, polis ve jandarmalarn ortalarndan vurarak gemi, bir polis rampadan aa yuvarlanmt. Hlasa: Bedizzamann Mardin hayat hadiseli gemekte idi. (42) lnklab, kinci Merutiyetin ilndr ki 1908 tarihinde vaki' oldu. 1908'den onalt sene evvelisine gitsek, Bedizzamann 1892 veya 1893 tarihinde Mardin'e i1k geldii tarih oluyor . A. B. (43) Mehur Kemal, Namk Kema1 Beydir ki, Bedizzaman Hazretleri Hrriyet hakkndaki fikr ve mcadelelerini benimsemi ve hrriyet hakknda grd veya tasvir ettii mehur r'yasnn tabirinde kullandg kelimelerle; Mnazarat kitabnda, hrriyete i'tiraz edip yanl yorumlayanlara kar Arapa olarak hrriyeti bir hriye tarznda tavsif etmitir. Ayrca da istibdadn ttihad- islma mani' oldugunu savunarak hrriyetin tahakkuku ile ittihad- Islmn inkiaf mmkin olacan mdafaa etmitir. A. B. (44) Asar- Bediiyesi 462 122 MARDN HAYATINA DAR BR HATIRA Mardin'in Ensar sllesinden Hac Ahmet Ensar Efendi nakletti: - Ben amcam Kasm E nsarden bizzat iittim, dedi ki: - Molla Said-i Mehur Mardin'e geldii zaman, babam eyh Eyyb-i Ensar Efendi'nin evinde kalyordu. Babam beni okutmak iin Molla Said'e teslim etti. kimiz Mardin'in her tarafn beraber dolardk. Birgn ikimiz Mardin'in Ulu Cami minaresinin tepesine ktk. Minarenin erefesi stnde korkuluk demiri vardr. Bir baktm Molla Said, O demirin stne kt ve bana elini uzatarak: Gel Kasm! Burada biraz dolaalm! demesiyle birlikte, ben korku ve heyecandan gzlerimi kapayp, minareden aaya koarak inmeye baladm. nki beni sevmiyenler derler ki: Kasm ona su-i kast yapt, ldrd: Fakat baktm ki, Molla Said, o ince korkuluk demirin stnde pervane gibi devrediyor. Sonra o da aa indi ve glerek: - Ne iin korktun keel-i keel! dedi

Bu hatray Hac Ahmet Ensar bize anlattnda, dinleyen hidler: Ceylanpnar'l Molla Sabri Alk, Kzltepeli srafil Bey ve Mardinli Selim Meral hazr idiler. Bedizzaman'n Mardin'deki havatnn -yukarda belirtildii zere- itima mes'elelerle alkadarl ve Hrriyet mcadelesini verenleri desteklemesi ve bu ynde halk arasndaki pervasz ikazkr faaliyetleri ile; Mardin mutasarrfnn nazar- dikkatini stne ekmee sebep oldu. Bundan dolay, istibdad devrinin Mtasarrf Mardin'de herhangi muhtemel bir dalgalanmay nlemek ve kendi banda, olmas muhtemel bir dertten hals etmek iin arevi Molla Said'i Mardin'den uzaklatrmakta buldu. Bylece mtasarrf Nadir(45) Bey tarafndan elleri ve ayaklar kelepelenerek, Savurlu jandarma neferi Mehmet Fatih ile brahim adndaki bir arkada nezaretinde Mardin'den Bitlis'e nefyedilmitir. 123 YOLCULUKTA GRLEN HARKA HAL Bedizzaman Hazretleri 1309 Hicri-1892 Miladi senesinde. Siirt'te ulema ve talebeler ile ilm mnazaralar ve Molla Fethullah Efendi'nin ona Bedizzaman unvann vermesi.. ve sonra da 1310 Hicri-1893 Miladi, irvan'daki bir senesi.. ve1311 Hicri 1894 Miladi senesinde Tillo ve Cezire etrafnda bulunup, Mardin'e gelmesi.. ve 1312 Hicri-1895 Miladi Mardin'den nefyedilip Bitlis'e dnmesi hadiseleri, me'hazlerden alnan tarihler ile bir derece tesbiti yaplmtr. imdi 1312 Hicri-1895 Miladi tarihinde Mardin'den Bitlis'e nefyi esnasnda grlen vak'a yle cereyan ediyor: ki jandarma arkadayla yoluna devam eden bu l kafile, Mehur eyhmus-u Anzel nmndaki zatn medfun bulunduu ziyaretgh(46) mevkiine yada salam rivayet olan Mardin Savr kazas Ahmed Ky civarna yaklanca, le namaz vakti hull eder. Molla Said-i Mehur, jandarma muhafzlarndan, namazn eda etmek iin kelepelerini amalarn talep eder. Fakat jandarmalar, phelenerek aamyacaklarn bildirirler. Bunun zerine hiddete gelen Molla Said, kelepeleri bir mendil gibi aarak nlerine atar. (47) Bu vak'ay, bizzat iinde bulunmu jandarma neferi brahim'den ahsen dinleyen Molla Abdlmecid Efendi htra defterinde yle kaydetmitir: Mardin'den Bitlis'e nefyedilirken, muhafzlarndan jandarma brahim ile birgn Diyarbakr'da, kahvede konuurken hikayeyi yle nakletti: - Delikanl Said'i Mardin'den Bitlis'e menfiyen gtrmekle me'mur edildim. Bir jandarma arkadam daha vard. Said'i bir ata bindirerek ayaklarn atn karnn altnda kaydettik, gittik. Yolda le namazn klmak iin: - Ayaklarm an! dedi. Biz amadk, kzd. Nasl yapt bilmedik, baktk ki ayan at, aa indi. Biz korktuk, birey syleyemedik. Ne ise abdestini ald, namazn kld. Yine atna bindi ve: (45) Mutasarrfn ve jandarma neferlerinin adlann N.ahiner vermektedir. (Bak: Bilinmeyen Taratlaryla Said-i Nursi S. 64) Jandarmalardan brahim adndaki ahs, Molla Abdlmecid Efendi hatra defterinde bizzat grm olduunu sylemekle te'yid etmektedir.

(46) N.ahiner bu mevkii Savur kazasnn Ahmedi ky civar diye kaydetmi. Ben ise, her ne kadar ok kimselerden hadise mahalli eyhmus-u Anzeli civar oldugunu duymu isemde, Lkin 8.9.1995 cuma gn Avusturya - Viyanadaki slam merkezi camiinde ziyaret ettiimiz Tillolu Mahzun Aydn hocamz (*) bu vakaya aklk getirerek dediki: Ben Babam eyh efik Efendiden, oda Mardin- savr kazasna bal Hamidili eyh Takyyddin ve eyh Kemalden duymuturki; Bedizzaman Molla Said-i mehur Mardinden Btlise nefyedilirken bizim buradan gemilerdi. Bedizzaman Bitlise gutren Jandarmalardan birisinin isemi fetho(fethi) idi ve bu adam savrli kavaklar kabilesindendi. Bedizzamann el ve ayaklarndaki kelepeleri atnda, Hamidi kynde o zaman hayatta olan eyh Kemal efendiyide ziyaret ederler. ahitler: Urfal Mahmut Birgl. M.Ziya Canbazlar ve Yozgatl Dr. skender. (*) Halen mezkr cami de imamlk yapar (47) Bir gn Bedizzaman'a sonuldu: Kayd nasl atn? Ben de bilmem, Fakat olsa olsa namazn kerametidir. demi. (Bk. Btn Tarihceler) 124 Geliniz kayd ayama vurunuz! dedi. Fakat biz kayd vurmadk, ylece Bitlis'e gtrdk.(48) Yeeni Merhum Abdurrahman ise, Bedizzaman'n Bitlis'e varn ve sonrasn yle devam ettirir: Muhafzlar bu hali keramet sayarak hayretler iinde kalrlar ve: - Biz imdiye kadar muhafzlarnz idik. Bundan sonra hizmetileriniziz dediler. ylece Bitlis'e gelirler. SON BTLS HAYATI Bitlis'te iken, birgn kendisine, Val ile bir ksm memurlarn iki itiklerini sylerler. Bu haberi duyan Bedizzaman, mademki buraya srgn geldim. Bitlis gibi dindar bir memlekette hkmeti temsil eden bir zatn irtikb ettii bu fi'li kabul edemem diyerek, yanna bir rovelver ile bir haner alr, iret meclisine gider. Evvela iki hakknda bir hadis-i erif okuduktan sonra, pek ar szlerle iki meclisini kuranlara hitab eder. Valnin iaret ederek, kendisini yakalamak ihtimalini gz nnde bulundurarak, bir elini tabancasnn zerinde bulundurur. Fakat Val Bey, fevkalde mtehammil ve hamiyetli bir zat olduandan katiyyen ses karmaz. Nihayet Molla Said oradan ayrlnca, Valinin yaveri Molla Said'e: -Yahu yaptnn farknda msn? Sarfettiin szler idamn mucibdir der. Molla Said: dam aklma gelmemiti. Hapis ve nefy zannediyordum. Ma'mafih bir mnkeri kaldrmak yolunda, lsem de mhim deildir. diye cevab verir. Molla Said, oradan ayrlp yerine dndkten bir iki saat sonra, Vali bey onu taltif iin iki polis vastasyla artr. Polislerle birlikte Vali beyin makamna girerken, Vali mer Paa kendisine hrmeten ayaa kalkar ve hatta elini pmek iin kendisine doru yrr. Molla Said ise, kendisini

yakalyacan zannederek elini Rvelverine taraf gtrrse de, Vali beyin kendisine hrmeten kyam ettiini, elini pmek istediini anlar. Nihayet Vli kendisine yer gsterir, oturtur ve Bedizzamana: - Herkesin bir piri vardr. Sen de benim pirimsin! der. Yine sz Bedizzaman'n kk kardei Molla Abdlmecid'e verelim: O zaman Bitlis Valisi mer Paa, kk Saidi grr-grmez, yann kklne ramen, mazhar olduu zek ve faziletinden dolay evine gtrr, misafir eder. Evinde birka gn kaldktan sonra, kendisine bir oda tahsis eder ve: (48) Hatra Defteri, Molla Abdmecid S. 11-12 125 - Bu odada kalp ilmine alacaksn! diye emreder. Kk Said de bu odada metin kitaplar mtalaa ve ezberlemeye balar. Vli'nin hanm vefat etmi, evinde alt tane bkire gen kzlar vardr. Birgn bu kzlardan birisi, bir i iin gen Said'in odasna girmek ister. Delikanl Molla Said ise, namus ve iffetinin muktezas olarak gen kza bararak, odasndan kovar ve odann kapsn iddetle arparak kapatr. Kz mteessir ve zgn bir halde geri dner. Ayn gnde de Bedizzaman' kskanan muziplerden birisi, hkmette Valinin kulana u szleri fsldar: - Said'i evinizde nasl yalnz brakabiliyorsunuz? Kzlarnz gen-bkire.. Hanmn yok.. Said ise gen delikanldr. Nasl byle kabul edebiliyorsun? diyerek Vali Beyin kalbine vesvese verir. Vli Bey, akamleyin evine geldiinde; Molla Said'den etim yiyen gen kz, alaya alaya babasn karlar ve: - Baba! Bu odaya braktnz Said delidir. Bize svyor odasna brakmyor: diye ikyette bulunur. Vali Bey, fisldanan vesveseli szlerin tam zddna, namus ve iffet timsali Molla Said'in u haline muttali' olunca, hemen kalkar, Said'in odasna girer ve: - Herkesin bir piri var. Benim pirim de sensin! deyip elini per ve bu hadiseden sonra da, Vali Beyin Molla Said'e iltifat ve ihtiram bir kat daha artar.(49) Hadiseyi bir de Bedizzaman'n kendisinden dinliyelim. ... Tarih-i hayatm bilenlere ma'lmdur ki;ellibe sene evvel, ben yirmi yalarnda iken,Bitlis'de Merhum Vali mer Paa'nn hanesinde iki sene-onun sraryla ve ilme ziyade hrmetiylekaldm.Onun alt adet kzlar vard. kk, byk.. Ben bykleri, iki sene bir hanede kaldmz halde, birbirinden tefrik edip tanmyordum. O derece dikkat etmiyordum ki bileyim. Hatta bir alim misafirim yanma geldi. ki gnde onlar birbirinden fark etti, tand. Herkeste Bende bu hale hayret ederdik. Bana sordular: - Neden bakmyorsun? derdim:

- lmin izzetini muhafaza etmek beni baktrmyor...(50) Bedizzaman Hazretleri bandan gemi bu tarihi sergzeti gibi, 1908 yllarnda stanbulda bulunduu zaman, buna benzer bir baka vak'ay da yazmaktadr. Srasnda ve tarihinde yazlacandan buraya kaydedilmedi. (49) Hatra Defteri, Abdlmecid S. 13 (50) Emirda-1, S. 259 126 BTLS'TE VAK' BR HADSE Bedizzaman'n Bitlis'te geen son iki senelik hayat ve sergzetinin seyrini yine merhum Abdurrahman'a brakyoruz, diyor ki: "Birgn Molla Said, Bitlis'in Gh-Meydan mevkiindeki Asker klann iine girmek ister. Askerler, yasak falan dedilerse de, duymazlktan gelerek klaya girer. Mani' olmak isteyen be tane askerle kavga eder. Molla Said, kendisiyle bouan bu be neferden daima ikisini ykyor dieriyle peneleiyordu. Bu d esnasnda askerlerin birisi tfeine el atnca, Molla Said atlp tfei elinden almaya muvaffak olur ve sopa yerinde isti'mal eder. Bu defa kladan yirmi asker daha gelir, bana rler. Molla Said, bir onbe dakika kadar bir zaman daha mukavemet ederek d devam ettirdi ise de, bir ok darbelerin te'siriyle yere yklr, baygn der. Tam bu srada hadise yerine bir albay gelir ve neler olup bittiini sorar. Askerler: - Bir ekiyadr, yakaladk ve ldrdk derler. Molla Said bunu duyunca hemen dorulup ayaa kalkar ve askerlere: - Yalan sylemeyiniz, ben yle abuk lmem! der. Kumandan, Molla Said-i Mehur olduunu grnce askerlere ar itaplarda bulunur. Molla Said hemen mdahale ederek: - Askerlere itab etmeyiniz! nki hata benimdir(51) Hem de onlara hell ediyorum. Zira onlardan cm almm. Hem benim vurduklarm daha oktur. (51) u askerlerle olan kavgas da,Tillo'daki hadise gibi cz' ve beeri bir vak'a kabul edilerek, merhum Abdurrahman'dan sonra, hi kimse 'Tarihce-i Hayatta yazmamtr. Lakin dikkat edilirse, genliin, delikanlln en heyecanl dneminde ve hissiyatn insanda hkm srdg bir zamanda; u kavgada yirmibe askerin birleerek kendisini dvdkleri ve vcuduna vurulan darbelerin lm kadar te'sir ve acsn hissettirdii bir anda, kendisini mdafaa eden ve intikamn almak isteyen Albayn askerlere itab etmesini; adalet ve hakkaniyet ve hakperestlik duygusunu rencide etmesi.. ve tam o anda hata ve hakszl zerine alarak, Albayn askerlere hakaret-miz davrann kabul etmeyip, men' etmesi; kendi nokta-i nazanmda byk, amma pek byk bir insan hasletin ve yce bir ruh, ulv bir ftratn tezahrdr.. Ve ders-i ibret iin pek mhim ve byk bir hadisedir. A.. B.

Yalnz benim darbelerim, umuma dald. Onlarnki ise, hepsi bende topland. Fakat Temen bana vururken svyordu. Onu hell etmem(52)" dedi. Delikanl Molla Said bu hadise ile, hkmet ve askeriyenin yasak denilen baz blge ve eylerinin bulunduunu anlad ve bundan byle hikmet-i hkmet ile tanzim edilen yasaklara riayetkr davranmaya balad. Amma ahs hrriyetini tahdit altna alan hi bireye ban emedi ve tanmad. Molla Said'in, bu Bitlise son geliinde ya 17-18 raddelerinde olmakla birlikte, henz yeni blu ana gelmiti. Ergenlik yana geldiinden mi, yoksa itima mes'elelerle itialinden mi bilmiyoruz.. Bu zamana kadar malmat ve ulemaya kar mnazarada ilm cevablar hep snhat kabilinden tecelli etmekte iken, bundan sonra bir hikmete binaen eski snhat ve tecelliler yava yava kaybolmaya balad. 127 Bunun zerine Molla Said, ulema arasnda ayn mevkiini muhafaza iin, her fenne(53) dair iki metni hfzetmeye ihtiyac duydu. Val mer Paa'nn ktphanesinden de a'zam istifade ediyordu. Bilhassa slam dinine varid olan phe ve vesveseleri def' ve red iin El-Metali ve El Mevakf gibi liye ve aliye ilimlerine dair kitaplardan krka yakn metinleri az zaman zarfnda ezberine ald. Hatta hfzna ald bu kitaplar batan sona kadar devretmek iin, hergn iki saat ezberindekini okumak suretiyle ayda bir devredebiliyordu. (lakin bu metinlerin umumu zerine yaplan devir herhalde Van'da da hfzna ald metinlerle beraberdi) HANEF MEZHEBNE ANALII Dou vilayetlerinde ahalinin tamam afi olduundan, Bedizzaman, Hanef mezhebine ait Kitaplar tetebbu'(54) etme ihtiyacn duymamt. Bu yzden Hanef mezhebinin kitaplar ve mes'eleleri de, aa yukar okumu oldua afi kitaplar cinsinden addederek, ayn eyler zannetmiti. Hatta hocalara ok zaman Hanefi kitaplarnn kolay olduundan bahsederdi. Birgn eline Hanefi mezhebine ait bir kitab geer. lk okuyuunda baz mes'elelerinin yanllna hkmederse de, dikkatle okuyunca anlamaya balar ve: "Eyvah! mam- A'zam Hazretlerinin etbana kar nezaketsizlik ettim. Hem Imam- Azam'n bir kerameti olarak da bu kitab anlamakta duraklama yaptm, hatamn tokadn yedim der. Bunun zerine Hanefi mezhebine ait Mirkat(55) kitabn -Haiye ve erh olmakszn- okuyup anlamaya ve sonra da ezberine almaya balad. Daha sonra mezkr kitabn haiye ve erhleriyle, kendi anlad nokta-i nazarlarn karlatrd. kelimeden baka, btn mes'elelerde muvafakat olmutu. Molla Said'in bu noktadaki tevcihleri de ulemann takdirlerine mazhar olmutu. (52) Bedizzaman Hazretleri -btn hayatnda- kendisine zulmeden, zehir veren ve zindanlara atanlar, daima hell etmesi, fakat aziz ahsiyetine gyaben de olsa svp hakaret edenleri helal etmemesi kaidesi devam etmitir. Lkin bu helal etmedii kimselerin akibetlerinde tektek bellarn bulduklan da pek ok vuku'atla sabittir.A.B. (53) Yani: Sarf, Nahiv, Fkh, Hadis, Tefsir, uslleri, Mantk, Ma'ani, Bedi', Beyan ve Akaid gibi usullarn metinleri demektir.

(54)Mustafa Sungur Agabeyin rivayetine gre, stad Hazretleri mealen: Ben Hanef mezhebinin usul ve fru'unu da tetkik ettim, afii mezhebinin usul-u fkhta, Hanef mezhebinin de Furu'at-i eriattaki tedkikatnda pek fevkalade, metin ve kuvvetli grdm demitir. (55) Mirkat Hanefi Mezhebinde Usl- fkha dair olup, asl ismi Mirkat-l vusul ila ilm-il usl'dr. Mellifi Mevlana Muhammed bin Feramrz'dr. Lakb Hsrev'dir. Vefat 885 Hicridir. 128 EYH MUHAMMED KFREV DEN ALDII SON DERS Bu sralarda, birgn birisi yalandan Molla Said'e(56) eyh Muhammed el-Kfrev'nin kendisine beddua ettiini syler. Bu haber zerine hemen kalkar, Kfrev Hazretlerini ziyarete gider. Marn ileyh, hazretleri bilakis Molla Said'i efkatle, iltifatla karlar. Hatta kendisine aandaki dersi ezberden verir: Trkesi: yle bir Allah'a hamdolsun ki, kudretiyle eyann miktarlarn (l ve proramlar stnde ekillerini) takdir etmi.. ve hikmetiyle ekillerin suretlerini tasvir etmitir.(57) Hem salt (Rahmet, feyiz ve bereket) 0 Muhammed'in (A.S.M.) zerine olsun ki, peygamberlik divannn dairesinin merkezini ihata eylemitir.. ve onun l ve ashab zerine de salt olsun ki mrvvet ve ftuvvet (alicenablk, kahramanlk) kisvesinin timsalleridir. Olsun ta, yldzlar gklerin yznde deveran ettikleri mddete, bulutlar da kre-i arzn etrafnda dolamalar devam ettike.. te Bedizzaman'n bu zattan ald u ders, en son derstir. eyh Muhammed el-Kfrev Hazretlerinden alnan bu son ders hadisesini, bir de Bedizzaman'n kendisinden dinliyelim: (56) eyh Muhammed e1-Kfrev, Siirt'e bal Kfra kynde dogmu. Bilhare Bitlis'e yerleerek 1313 Hicri-1896 Miladi tarihinde Bitlis'te vefat etmitir. 'Trbesi Bitlis'in Kzl Mescid Mahallesi'ndedir. Bu zat hakknda, Bedizzaman'n birinci muhatab ve talebesi merhum Emekli Al bay Hac Hulusi Yahvagil yle bir hatrasn anlatt: Ben Mardin'in Cezire kazasnda, askerlik vazifemi yaparken, eyh Muhammed elKfrev'nin bir halifesinden (veya olundan) mektup vastasyla tarikatinin inabesini almtm. Dolaysyla o zata kar muhabbet besliyordum. Bu arada Kfrevi Hazretlerinin Arapa bir kasidesi elime gemiti. Bilhare tayinim lsparta'nn Eridir kazasna kt. stadmzn Barla'da olduunu duyarak, 1929'da ziyaretine gittigimde, mezkr kasideyi de yanma almtm. stada tercmesini yaptraym diye stad hazretlerine gtrmtm. Bir gz att, ve yere brakt. Sohbet fasln bitirdikten sonra, kasidenin u satrnda dedi "Bu zat vefat tarihini bildirmitir. Fakat herkes bilmez, bunu dedi. (57) eyh Muhammed El Kfrevi'nin bu mbarek dersinin ba ksm, eya ve kinatn hilkatinde cereyan eden kader ilminin ve kudret icadnn hikmetinin takdir ve tasvirinden bahsetmesi mnasebetiyle; Hazret-i Bedizzaman'n ftraten mazhar oldu'u Hakim Isminin kinattaki tecellisini aratrmak iin, onun meslek ve merebinde en esasl bir rkn olacana bir nevi imal iaret etmektedir denilebilir. A.B.

129 Saniyen: Silsile-i ilmiyede bana en son ve en mbarek dersi veren ve haddimden ok ziyade efkatini gsteren Hazret-i eyh Muhammed Kfrev kddisesirruhunun hulefasndan Alvarl hoca Muhammed Efendi'ye ve ihvanlarna ok selm ve arz- hrmet ederim.(58) Bedizzaman Molla Said-i Mehur talebelii ve genlii zamanlarnda, Krdistann meayih-i kiramndan eyh Seyyid Nur Muhammed Hazretlerinden tarik- nak-i bendiye dersini, eyh Abdurraman- Tai Hazretlerinden meslek-i muhabbet dersini.. ve bilvasta olarak eyh Fehim-i Avrasi Hazretlerinden ilm-i hakikat dersini.. ve eyh Muhammed El Kfrev Hazretlerinden de silsile-i ilmiyede en son dersi ald iin bu zatlar pek fevkalde sever, hrmet ederdi.Ulema snfndan da Bitlisli eyh Emin Efendi ve Siirtli Molla Fetullah Efendi ile, eyh Abdurraman- Tainin halifelerinden, eyh Fethullah- Verkanis,ye de(59) ziyadesiyle muhabbet ederdi. Bedizzaman Hazretleri yukarda adlar geen byk meayih ve ulema gibi baz stadlarna kar muhabbet ve hrmet hatrasnn bir nmunesini bilhare bir eserinde yle kaydetmitir: "Otuz adet szlerin, otuz adet mektubatn(60) mecmuuna Risalet-n Nur nam verilmesinin srr udur ki: Btn hayatmda "NUR" kelimesi her yerde, bana rastgelmi. Ezcmle: Karyem Nurs'tur. Merhum Validemin ismi Nure'dir. Nak stadm Seyyid Nur Muhammeddir. Kadir stadm Nureddin. Kur'an stadlarmdan Nur. Tlebelerimden benimle en ziyade alakadar Nur isimli bulunanlardr. Kitaplarm en ziyade izah ve tenvir eden Nur misalidir. Kur'an- Hakimdeki en evvel aklma, kalbime parlyan ve fikrimi megul eden ayetidir. Hem hakaik- ilahiyyede mkilatmn ekserisini halleden Esma-l Hsnadan NUR ism-i nuranisidir. Hem Kur'ana iddet-i evk ve inhisar- hizmetim iin husus imamm, Zinnureyndir...(61) (58) Barla Lhikas-Envar S. 166 (59) eyh Fethullah- Verkanisi. eski D.P milletvekillerinden Mu meb'usu Gyaseddin Emre'nin byk babasdr. Vefat: H.1317, M. 1900'dr. eyh Fethullah- Verkanis'nin torunu Gyaseddin Emre'nin anlattgna gre: Dedesi Bedizzaman'n kklnde ona ok fazla iltifat ederlermi. Byk mderris Molla Abdlkerim, bu iltifatlar fazla grerek, eyh Fethullah'a: "Kurban, siz bunu martyorsunuz!:" demi. Ona mkabil, eyh Fethullah: "Sen benim Saidime karma! 0 ilerde Din-i slm'a byk hizmetler yapacaktr" demitir." (Bak: Son ahitler-2, S. 51 (60) O zamanlar henz Lem'alar ve ua'lar adl risaleler te'lif edilmedii iin yalnz Szler ve Mektubat'taki risalelerin adedini yazmtr.A.B. (61) Barla Lahikas Envar Neriyat, S. 166 130 Baka bir eserinde: "... imdi bir ihtar ile kat'i kanaatim geldi: O talebe arkadalarm, o stadlarm hkmnde hocalarm, o mridlerim, evliya ve eyhlerim; bir hiss-i kablel vuku' ile, ruhu hissedip, akl bilmiyerek ki, en lzumlu bir zamanda -o talebeler iinde ve o hocalarn akirdleri iinde ve o mridlerin mridleri iinde parlak bir nur kacak, ehl-i imann imdadna yetiecek diye.. O istikbaldeki ni'met-i ilhiyyeye gayet ar ve acib erait iinde ve hadsiz muarzlarn karsnda ve bin

seneden beri kuvvet bulan dalletin mukabilinde.. Ve gayet vehham ve garazkr dmanlarmzn desiselerinin ihatasnda ve iki dehetli mahkemenin uzun tedkikatnda Risale-i Nur'un bu fevkalde galebesi ve harikulde perde altnda tenvirat ve dmanlarn mecbur edip serbestiyetini kazanmas gsteriyor ki; o, bu mevkiine lyktr ki, kablel-vuku' mam- Ali Radyallah anh ve Gavs- A'zam (kuddise sirrh) ondan haber verdikleri gibi; bunlar ky ve nahiye ve vilayetim, benimle beraber uursuz olarak geleceini hissedip mesrur olmular...(62)" eyh Fehim Hazretleri hakknda: "... Benim ahsm iin mcib-i hayrettir ki; o i'tiraz eden ihtiyar, benim silsile-i limde en mhim stadm olan eyh Fehim kuddise sirrhnn tilmizi ve en ziyade merbut olduum Imam- Rabban Radiyallah anhnn bir talebesi olduu halde..."(63) eyh Abdurrahman-i Ta hakknda: "... Eer bu mezkur hakikata mahhas bir misal istersen, hayalin ile "Nurin" karyesindeki "Seyda Kuddise Sirrh Hazretlerinin meclisine git! O zatn sohbet-i kudsiyesi ile izhar edilen slm medeniyetine bir bak! O zt- kerimin iradiyle fukara elbisesine brnm sultanlar veya insan libasn giymi melaikeleri gr!(64)" (62) Emirda-1 Lahikas Sayfa 53 (63) (Kastamonu Osmanlca 301) 'tiraz eden eh Abdlhakim-i Arvasi'dir. eyh Fehim ise, Mevlana Halid Hazreterinin halifesi olan Seyyid Taha-yi Nehrnin halifesi olup o da Arvs seyyidlerindendir.A.B. (64) Mesnevi-i Nuriye Tercmesi A.B. S. 180 131 BR FASIL Bedizzaman Hazretlerinin yukarda adlar geen byk zatlar gibi, baz stadlarna kar muhabbet ve hrmeti mnasebetiyle bir mevzuu burada kaydetmek istiyorum, yle ki: ark'ta hl zrriyetleri devam eden o gemi byk vel zatlarn hnedan ve zdegnlar veya manev miraslar olan mrid ve talebeleri arasnda, birok yerde duyduum kadanyla: Bedizzaman'n mazhar olduu byk, harikulde haller, ilim ve irfanda fevkalde inkiaft ve pek acib feyiz, nur ve kerametlerini; kimisi eyh Ahmed-i Han Hazretlerine, kimisi eyh Abdurrahman-i T Kuddise Sirrhya, kimisi eyh Muhammed Kfrev Hazretlerine; Bazlar eyh Fehim-i Arvasi'ye; Tillolu'lar da Fakirullah eyh smail Hazretlerine veya TiIlo'da medfun dier ecdadlanna nisbet ederek, kendilerine mal etmek isterler. Bu tevecch ve tesahub, geri ok gzeldir ve bir noktada doru ve haktr.. Hem Bedizzaman Hazretlerinin mesleine ve cihadna taraftarlktr. Lkin Bedizzman Hazretlerinin, aada kaydedeceimiz beyanlar ile, yukarda geen izahlarnn neticesine baklrsa; o, yalnz bir tek ztn veya mesleinin ve feyiz ve iradnn tasarrufunda ve manevi riyasetinde deildir.. Ve adlar geen zatlardan yalnz birisinin husus fidanlk bahesinde yetimi deildir. Belki o, mezkr zevat- kiramn hepsinin ayr ayr efkat, feyiz ve dualarna mazhariyyetiyle beraber; bunlarn hepsinin menba- nuru ve madeni feyzi olan zat- Risaletin kll feyiz ve nuruna mazhar olduu anlalmaktadr.

Daha henz oniki-on yalarnda iken, grd rya ile; veya medreselerine gelen perian vaziyetli dervile samimi alakadarl neticesinde o ulv ve kll feyiz ve nur denizinin ribi ve mazhar olmakla balayan tezahrat- acibe ve halt- garibe, bu yce mazhariyetin almet ve niandr. Bu ryadan sonra,ve dervi hadisesini mteakip daha nasl ve ne gibi manev feyizlere, nurlara mazhar olduu mehulmz olmakla beraber; AI-i Beyt-i Nebeviye'ye iddet-i irtibat ve Gavs- Geylan Hazretleriyle sekiz-dokuz yalarndan beri ma'nev irtibat ve muhabbetleri.. ve daha Hazret-i h- Velyet mam- Ali Kerremallah vecheh ile ma'nev muhaberat ve msahabetleri gsteriyor ki, bu zatn mazhariyeti baka bir mazhariyettir. imdi bu sylediklerimizi vuzh ile beyan eden; bizzat Bedizzaman'n eitli vesilelerle Risale-i Nurlarda yazd -mevzuumuzla alakal- noktalara bakalm: 132 1- Mesnevi-i Arab-i Nurinin mukaddemesinde: "Krk elli sene evvel, Eski Said ziyade ulmu akliye ve felsefiyede hareket ettii iin, hakikatu-l hakaike kar ehl-i tarikat ve ehl - i hakikat gibi bir meslek arad. Ekser ehl-i tarikat gibi yalnz kalben harekete kanaat edemedi. nki akl, fikri hikmet-i felsefe ile bir derece yaral idi. Tedav lzmd. Sonra hem kalben hem aklen hakikate giden baz byk ehl-i hakikatin arkasndan gitmek istedi. Bakt, onlarn herbirinin ayr czibedar bir hassas var. Hangisinin arkasnda gidece'ine tahayyrde kald. mam- Rabban de ona gayb bir tarzda: "Tevhid-i kble et!" demi. Yani yalnz bir stadn arkasndan git! O ok yaral Eski Said'in kalbine geldi ki: "stad- Hakik Kur'andr. Tevhid-i kble bu stad ile olur" diye yalnz o stad- kudsnin irad ile hem kalbi, hem ruhu gayet garib bir tarzda slke baladlar... " 2- " ... Bundan otuz sene evvel, Eski Said'in gfil kafasna mthi tokatlar indi. kaziyesini dnd. Kendini bataklk amurunda grd. Meded istedi, bir yol arad, bir halaskr taharri etti.. Grd ki, yollar muhtelif.. tereddtte kald. Gavs- A'zam olan eyh-i Geylan Radiyallah Anhnn "Fth-ul Gayb" nmndaki kitabyla tefe'l etti.Tefe'lde u kt: Aciptir ki; o vakit ben, Dar-l-Hikmet-il slmiye azas idim. Gya ehl-i slmn yaralarn tedaviye alan bir hekim idim. Halbuki en ziyade hasta ben idim. Hasta evvela kendine bakmal, sonra hastalara bakabilir. te Hazret-i eyh bana der ki: "Sen kendin hastasn, kendine bir tabib ara!" Ben dedim: "Sen tabibim ol" tuttum, kendimi ona muhatap addederek, o kitab bana hitab ediyor gibi okudum.. Fakat kitab ok iddetli idi. Gururumu dehetli kryordu. Nefsimde iddetli ameliyat- cerrahiye yapt. Dayanamadm, yarsna kadar kendimi ona muhatap ederek okudum. Bitirmeye tahammlm kalmad. O kitab dolaba koydum. Fakat sonra, ameliyat- ifakraneden gelen aclar gitti, lezzet geldi. O birinci stadmn kitabn tamam okudum ve ok istifade ettim.. Ve onun virdini ve mnacaatn dinledim, ok istifaza ettim... ... Sonra mam- Rabban'nin "Mektubat" kitabn grdm, elime aldm. Halis bir tefe'l ederek atm. Acaibtendir ki, btn Mektubatnda yalnz iki yerde "Bedizzaman" lafz var. O iki mektup bana birden ald. Pederimin ismi "Mirza" olduundan o mektuplarn banda "Mirza Bedizzaman'a mektub" diye yazl olarak grdm. Fesbhanallah! dedim, bu bana hitab ediyor. O zaman Eski Said'in bir lkab "Bedizzaman" idi. Halbuki hicretin yz senesinde, Bedizzaman- Hemedanden baka o lkabla itihar etmi zatlar bilmiyordum. Halbuki mamn 133

zamannda dahi yle bir adam vard ki, ona o iki mektubu yazm. O zatn hali, benim halime benziyormu ki, o iki mektubu kendi derdime deva buldum. Yalnz mam bu mektublarnda tavsiye ettii gibi, ok mektublarnda musrrane unu tavsiye ediyor: "Tevhid-i kble et." (Yani: Birini stad tut, arkasndan git, bakasyla megul olma). u en mhim tavsiyesi, benim istidadma ve ahval-i ruhiyyeme muvafk gelmedi. Ne kadar dndm: "Bunun arkasndan m, yoksa, tekinin mi, yoksa daha tekinin mi arkasndan gideyim?" Tahayyrde kaldm. Herbirinde ayr ayr czibedar hasiyetler var. Biriyle iktifa edemiyordum. O tahayyrde iken, Cenab- Hakkn rahmetiyle kalbime geldi ki: "Bu muhtelif turuklarn ba ve bu cedvellerin menba' ve u seyyarelerin gnei, Kur'an-i Hakmdir. Hakiki Tevhid-i kble bunda olur. yle ise, en l mrid de ve en mukaddes stad da o'dur. Ona yaptm. Naks ve perian isti'dadm elbette lykyla o mrid-i hakikinin ab- hayat hkmndeki feyzini massedip alamyor. Fakat ehl-i kalb ve sahib-i halin derecatna gre o feyzi, o ab- hayat yine O'nun feyziyle gsterebiliriz. Demek Kur'andan gelen o Szler ve o Nurlar, yalnz akl mesail-i ilmiyye deil, belki kalb, ruh, hal mesail-i imaniyyedir.. Ve pek yksek ve kymetdar maarif-i lahiyye hkmndedirler...(65) " 3- "... Sahabelerin ve tabiin ve teba-i tabiin'den en yksek mertebeli Velyet-i Kbra sahibi olan zatlar, nefs-i Kur'andan btn letaiflerinin hisselerini aldklarndan ve Kur'an onlar iin hakiki ve kfi bir mrid olduundan gsteriyor ki: Her vakit Kur'an- Hakm, hakikatleri ifade ettii gibi, velyet-i kbra feyizlerini dahi ehli olanlara ifaza eder. Evet, zhirden hakikate gemek iki sretledir: Biri: Tarikat berzahna girip, seyr-i slk ile kat-i meratib ederek hakikate gemektir .. kinci sret: Dorudan doruya, tarikat berzahna uramadan, ltf-u lh ile hakikate gemektir ki; Sahabeye ve tabine hs ve yksek ve ksa tarik udur. Demek hakaik- Kur'aniyye'den tereuh eden Nurlar ve o Nurlara tercmanlk eden Szler, o hassaya malik olabilirler ve maliktirler...(66) " 4- "... Eski Harb-i Umumiden evvel ve evailinde, bir vaka-i sadkada gryorum ki; "Ararat Da" denilen mehur Ar Dann altndaym. Birden o da, mthi infilak etti. Dalar gibi paralar dnyann her tarafna datt. O dehet iinde baktm ki, merhum validem yanmdadr.. Dedim: "Ana korkma! Cenab- Hakkn emridir, O Rahimdir ve Hakim (65) Yeni Yaz Mektubat S.364 (66) Ayn Eser Mektubat S. 365 134 dir." Birden o halette iken, baktm ki; mhim bir zat, bana mirane diyor ki: "'caz- Kur'an beyan et!" uyandm, anladm ki; Bir byk infilak olacak. O infilak ve inklabdan sonra, Kur'an etrafndaki surlar krlacak. Dorudan doruya Kur'an, kendi kendini mdafaa edecek... Ve Kur'an'a hcum edilecek; i'caz, Onun elik bir zrh olacak.. Ve u i'cazn bir nev'ini u zamanda izharna, haddimin fevknde olarak, benim gibi bir adam namzed olacak ve namzed olduumu anladm...(67)" 5- "imdi bence kat'iyyet peyda etmitir ki: Ekser hayatm, ihtiyar ve iktidarmn, uur ve tedbirimin hricinde yle bir tarzda gemi ve yle garib bir surette ona cereyan verilmi; ta Kur'an- Hakme hizmet edecek olan bu nevi risaleleri netice versin. Adeta btn hayat- ilmiyem, mukaddemat-

ihzariye hkmne gemi.. Ve Szler ile i'caz- Kur'ann izhar, onun neticesi olacak bir srette olmutur... (68)" 6- Kastamonu Lahikas kitabndan: "...Bundan krk-elli sene evvel byk kardeim Molla Abdullah ile bir muhaveremi hikye ediyorum. O merhum kardeim, Evliya-y azimeden olan Hazret-i Ziyaeddin (K.S.)(69) 'nn hs mridi idi. O merhum kardeim dedi ki: "Hazret-i Ziyaeddin btn ulmu biliyor, Kinatta kutb-u a'zam gibi hereye ttla var." Beni onunla rabt etmek iin ok harika makamlarn beyan etti. Ben de o kardeime dedim ki: "Sen mbalaa ediyorsun. Ben onu grsem, ok mes'elelerde ilzam edebilirim. Hem sen benim kadar onu hakiki sevmiyorsun. nki kinattaki ulmlar bilir ve bir kutb-u a'zam suretinde tahayyl ettiin bir Ziyaeddin'i seversin, yani o nvan ile balsn, muhabbet edersin. Eer perde alsa ve hakikat grnse, senin muhabbetin ya zail olur, veya drtten birisine iner. Fakat ben, o zat- mbareki, senin gibi pek cidd severim, takdir ederim. nki; Snnet-i Seniyye dairesinde hakikat mesleinde, ehl-i imana halis ve te'sirli ve ehemmiyetli bir rehberdir. ahs makam ne olursa olsun, bu hizmeti iin ruhumu ona feda ederim...(70)" 7- " .. Mhim bir hakikati bu hakikat mnasebetiyle bu zamanda ehl-i medreseye ve hocalara taalluk eden bir mes'eleyi beyan ediyorum. yle ki: Eski zamandan beri ekser yerlerde medrese taifesi tekyeler taifesine serfr etmi; yani inkiyad gsterip onlara, Velayet semereleri iin mracaat etmiler. Onlarn dkknlarnda ezvak- imaniyeyi ve envar- (67)Yeni Yaz Mektubat S. 368 (68) Ayn Eser S. 385 (69) Ziyaeddin, "Hazret" lkabyla mehurdur. eyh Abdurhahman- Ta'nin oludur. Ismi Muhammed Ziyauddin'dir. stirak ve sekir halat mtevali, byk veli bir zattr. Doumu 1279, vefat 1347 hicri. Nurin ky... Bedizzaman'dan sadece ondrt ya byktr. (70) Osmanlca Kastamonu S. 155 135 hakikati aramlar. Hatta medresenin byk bir limi, tekyenin kk bir Vel eyhinin elini per, tabi' olurdu. O ab- hayat emesini tekyede aramlar. Halbuki medrese iinde daha ksa bir yol hakikatin envarna gittiini ve ulm-u imaniyede daha saf, daha halis bir ab- hayat emesi bulunduunu ve amel ve ubudiyet ve tarikatten daha yksek ve daha tatl ve daha kuvvetli bir Tarik-i Velyet; ilimde, hakaik- imaniyede ve ehl-i snnetin ilm-i kelmnda bulunmasn, Risale-i Nur, Kur'an- Mu'cizlBeyan'n mu'cize-i maneviyesiyle am, gstermi; meydandadr...(71)" 8- Bu mevzu ile alkadar ve bahsimizi te'yid eden bir rivayet: Hac Hulusi Bey ve Vanl Molla Hamid Efendi'den ayr ayr dinlediimiz bir rivayet ve hatra yledir: "Hazret-i stad buyurmulard ki: Ben Bitlis'te bulunduum zamanlarda, orada drt tane byk Vel zatlar vard ki; mam- Rabban derecesinde idiler. Bu her drt zat da, Eski Said'i kendilerine balamak

iin alyorlard. Fakat Eski Said, bu her drt byk evliyaya kar mstani kald. nki yalnz birisi ona kfi gelmiyordu." te bu rivayet ve yazl nakillerin ve me'hazlarn mecmuundan kan netice udur: Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri, isimleri zikredilen o byk vel insanlarn hepsini fevkalde sevmi, hrmet etmi, efkat ve dualarna mazhar olmutur. Lkin bunlardan yalnz birisinin mesleine intisab edip de tarikatinde mridlik yapmam ve tarikatlern db ve usulne gre herhangi bir hareketi kaydedilmemitir. Belki o, bu ahirzaman asrnn insanlarn materyalist felsefenin verdii phe ve vesveselerinden kurtaracak bir ksa yolu.. ve ayn zamanda sahabelerin meslei gibi esas- velayet ve esas- takva ve esas- azimet temellerini muhafaza ile beraber, daha ok ilim ve tefekkr zerine bina edilen bir cadde-i umumiyeyi(72) bir srat- mstakimi Kur'an'dan(73) kefedip bulmutur. Evet Onun Risale-i Nur'u, batan sona kadar bu meslein ve merebin esasatn gstermektedir. (71) Yeni Yaz Kastamonu S. 222-223 (72) Bedizzaman'n hizmetkr ve talebesi Mustafa Sungur anlatyor: "Birgn stadmz Buyurmutu ki: "Ben altm sene(*) evvel, bu zamanda hakikate ulatracak bir yol aryordum.Yani bu zamanda salam bir iman ve i'tikad elde etmek, slm' tam anlamak, menf ve muzr ok cereyanlarn hcumunda sarslmamak iin ksa bir yol aradm). Evvela: Hkema mesleine mracaat ettim. Yalnz akl ile hakikate ulamak istedim. Pek ok zorluklar ile iki defa hakikate ulatm.Baktm, beeriyetin en dahleri dahi yar yolda kalmlar(1) . Ancak bir iki tanesi srf akl yolu ile hakikate ulaabilmiler. O zaman dedim: Beerin en dahilerinin gidemedii bu yol, umuma cadde olamaz, diye o yolu terkettim. Sonra tasavvuf mesleine mracaat ettim, tedkik ettim, grdm ki: ok nurlu, ok feyizlidir. Fakat a'zami i'tina istiyor. Bu yolda da ancak ehass- havas gidebilir. Bu da bu zamanda umuma yol olamaz.. diye Kur'an'dan istimdat eyledim. Cenab- Hakk'a kr, Risale-i Nur ihsan edildi. Bu zamann ehl-i imanna selmetli, ksa bir tarik- Kur'andir. (Aynca Bak: Aydnlar Konuuyor S. 388) (1) Haiyenin haiyesi: Bu hakikat Bedizzaman Szler mecmuasnda daha va'zh bir ekilde beyan etmilerdir. (Bak: Szler S. 510) (73) Mesnevi-i Arabide stad, bu hakikat ayrca yle izah eder: "Muvaffak olabilene tarikat berzahna uramadan zahirden hakikata geebilmesi mmkndr. Evet, ben Kur'an'dan tarikatsiz bir surette hakikate giden bir yol kefettim. Hem ulm-u aliye berzahna uramadan da, maksud ilimlere ulatran bir yol buldum. Evet, Rahmet-i Hkimenin anndandr ki, seri's-seyr olan u zamann evldna byle ksa ve selmetli bir yolu ihsan etsin. (Bak: B.Ms. S: 428) (* ) Hz. stadn bu beyan 1950'lerden sonra vurdettiine gre, Bitlis'ten Van'a gittii gnlere, (yani, 1900'lara) bakmaktadr. A.B. 136 SADEDE GELYORUZ (HAYATININ HATIRALARI)

Bedizzaman Hazretleri, hayatnn bu safhalarna kadar bandan gemi vak'alar ve sergzetinin hadiselerini ifare sadedinde hakikat- hali beyan eden iki yazsn da burada yazdktan sonra, Bitlis hayatna veda' ederek, Van hayatna ve tedris devresine geeceiz. 1- "Eski zamanda dadaal hayatmda, hakkmda acib havadisler peder ve valideme ihbar ediliyordu:" -"Sizin olunuz ld veya vuruldu; veya hapse girdi" gibi fena haberleri babam iittike, keyifleniyordu, glyordu. Diyordu ki: - "Maaallah! olum yine bir ehemmiyetli i, bir kahramanlk gstermi ki; herkes ondan bahsediyor." Validem ise, onun srruna kar, iddetle alyordu. Sonra da zaman babamn hakl olduunu ok defa gsteriyordu...(74)" 2- "Aziz sddk kardelerim! Evvela: Mevlid-i erifinizi ruh-u canmzla tebrik ediyoruz ve muvaffakiyetinizi ve nurlarn fevkalde te'sirli intiarlarn sizlere mjde ediyoruz ve Nurcular tebrik ediyoruz. Saniyen: Bu mbarek gecede pek iddetli bir ihtar kalbime geldi ki: stanbul'daki niversiteciler Eski Said ile Yeni Said'in Tarihe-i hayatndaki harikalar yazmalar mnasebetiyle iki fikir meydana gelmi: Birisi: Dostlarda benim haddimden pek ziyade, fevkalde bir nev'i Velyet gibi bir hsn- zan hasl olmu.. Ve muarzlarda ve ehl-i felsefede de, pek harika bir deha zann ve hatta bazlarnda kuvvetli bir sihir tevehhmiyle haddimden bin derece ziyade bir tevehhm hasl olmu.. Ve bu ma'naya dair ok yerlerde "Bunun hakikati nedir?" diye madd ve ma'nev izah benden istenilmiti. Ben de bu geceki iddetli ihtar iin ok mukaddematl bir hakikati beyan etmeye mecbur oldum. Birinci Mukaddeme: Nasl ki bir am aacnn buday tanesi kadar bir ekirdei koca am aacna bir mebde' oluyor. Kudret-i lahiye o acib aac o ekirdekten halk ediyor. Milyondan ancak bir hisse o ekirdekte bulunurken, o ekirdek, kader kalemiyle yazlan manev bir fihriste olmu. Yoksa bir ky kadar fabrikalar lzmdr ki, o acib aa, dal ve budaklaryla tekil edilsin. te azamet ve kudret-i lhiyenin bir delili de budur ki; bir zerreden da gibi eyleri halk eder. (74) Emirda-1 S. 135 137 Aynen bunun gibi; hibir mahviyet ve tevazu' niyyetiyle olmyarak, btn kanaatimle ilan ediyorum ki: Benim hizmetim ve sergzete-i hayatm, bir nevi' ekirdek hkmne gemi. nayet-i lahiye ile bu zamanda ehemmiyetli bir hizmet-i imaniyyeye mebde' olmak iin Kur'andan gelen ve meyvedar bir ecere-i liye olan Nur Risalelerini ihsan etmi. Ben bunu kasemle te'min ediyorum ki; btn hayatmda geen o harikalardan dolay ben kendimde kat'iyyen bir kabiliyet ve bir meziyet ve o fevkaldelie bir liyakat grmyordum. Hayret, hayret iinde kalyordum. Deil fevkalde bir deha veyahut fevkalde bir velyet, belki kendi kendimi idare edecek ve hayat- itimaiye ile mnasebettar olacak bir kabiliyet grmyordum. Geri zahiren hodfruluk gibi baz hlt, hayatmda grlmt. O da ihtiyarm haricinde halklarn hsn- zannn tekzib etmemek iin, bir nevi' hodfruluk gibi oluyordu. Fakat halklarn hsn- zann gibi hakikatte olmadm, -hikmetini bilmediimden- ve dnyaya yaramadm, byle bin derece haddimden fazla bir tevecche mazhar olduumu btn btn hilaf- hakikat telkki ediyordum. Fakat Cenab- Hakk'a yzbin kr olsun ki, yetmi seksen

senelik hayatmn sonlarnda onun hikmetini ihsan- lah ile bir derece bildik.. Ve ksaca bir ksmna iaret edeceim.. Ve ok nmunelerinden bir ksm nmunelerini beyan ediyorum: Birinci Nmune: Medrese usulnce hi olmazsa onbe sene tahsil-i ilim lzm geliyor ki,hakaik- diniye ve ulm-u slmiye tam elde edilsin. O zamanda Said'de,deil harika bir zek veya bir ma'nev kuvvet; belki btn isti'dat ve kabiliyetimin haricinde bir acib tarz ile, bir-iki sene sarf ve nahiv mebadisini grdkten sonra, ayda acib bir tarzda krkelli kitab gya okumu ve icazet alm gibi bir halet grnd. Bu hal, altm sene sonra dorudan doruya gsterdi ki; o vaziyet, "ulm-u maniyeyi -drt ayda, ksa bir zamanda ellere verebilecek bir tefsir-i Kur'an kacak ve o biare Said de onun hizmetinde bulunacak" iaretiyle; hem "bir zaman gelecek, deil onbe sene, belki bir senede ulm-u imaniyeyi ders alacak medreseler ele gemiyecek ve azalacak bir zamana" bir nevi iaret-i gaybiye gibi ma'nalar hatra geliyor. kinci Nmune :O eski zamanda, Said'in o ocukluk zamannda,byk limlerle mnazarasn ve o limlerin suallerine cevab vermesini, hatta kendisi hi sual etmeden limlerin en mkil suallerine doru cevab vermesini; ben kat'iyen i'tiraf ediyorum ve i'tikad ediyorum ki: O hal ne harika zekvetimden ve ne de acib istidadmdan ne'et etmi deildir. Ben de biare, mbtedi, sersem, grltc bir ocuk iken; hi byle deil byk limlere cevab vermek, belki kk hocalara, hatta kk talebelere de malub olur bir halde iken, doru cevab vermekliim, ka 138 tiyyen istidadmdan gelmemi olduuna kanaat-i kat'iyyem var. Yetmi senedir de hayret ediyordum. imdi ihsan- lhi ile bir hikmetini anladm ki; ekirdek gibi, medrese ilimlerine bir aa ihsan edilecek.. Ve o aacn hizmetinde bulunana kar pek ok rakibleri ve muarzlar bulunacak. te bu zamanda islmlar iinde muhtelif merebler ve meslekler sahibleri birbirisini tenkid etmek ve eserine mukabil eserler neretmek; mu'tezile ve ehl-i snnet gibi birbirini krmak adetiyle, bu zamanda o Nur aacnn hizmetkrnn bana vuracak ve rekabet veya mereb muhalefetiyle en te'sirli ve en mthii medrese hocalar olmak lzm gelirken; Cenab- Hakk'a yzbin kr olsun ki; eskiden beri devam etmekte olan o adete muhalif olarak Risale-i Nur en ziyade ulemann damarlarna dokundurduu halde, hocalarn Nurlara kar tenkidkrane eserler yazmadklarnn sebebi; o zamanda o ocuk Said'in, ulemann suallerine kar doru cevab vermesi, ulemann cesaretini krm ki, hi bir yerde kskan hocalardan, hem merebe Said'e ok muhalif olduklar halde, Nur risalelerine kar mukabil kmamalar; bu halin bir hikmeti olduuna kanaatim gelmi. Yoksa byle acib bir zamanda ehl-i medresenin itiraz balasayd, dinsizlik taraftarlar olan gizli dmanlarmz hem Nurlar hem ulemay rtmek iin ehemmiyetli bir vesile yapacaklard. Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki; en ziyade Nurlarn dokunduu resm ulema, aleyhinde bulunamadlar. nc Nmune: Eski Said'in ocukluk zamanndan beri hem kendisi, hem babas fakir olduklar halde, bakalarnn sadaka ve hediyeIerini almadnn ve iddetli muhta olduu halde, hediyeleri mukabilsiz kabul etmediinin.. ve Krdistan deti talebelerin tayinat ahalnin evlerinden verildii ve zektla masraflar yapld halde, Said hi bir vakit tayin almaya gitmediinin ve zekt dahi bilerek almadnn bir hikmeti, imdi kat' kanaatimle udur ki: Ahir mrmde Risale-i Nur gibi srf iman ve uhrev bir hizmet-i kudsiyeyi dnyaya alet etmemek ve menafi-i ahaiyeye vesile yapmamak iin, o

makbul adete ve o zararsz seciyeye kar bana bir nefret ve bir kanmak ve iddet-i fakr ve zarureti kabul edip, elini insanlara amamak haleti verilmiti ki; Risale-i Nur'un hakik bir kuvveti olan hakiki ihls krlmasn.. Ve bunda bir iaret-i ma'nev hisaediyordum ki, gelecek zamanda maiet derdiyle ehl-i ilmin malubiyeti bu ihtiyatan gelecektir: Drdnc Nmune: Yeni Said ihtiyarlnda btn btn siyasetten ve dnyadan kendini ekmeye alt halde, ehl-i dnyann btn btn kanuna ve insafa ve vicdana, hatta insanla muhalif bir tarzda eedd-i zulm ile yirmi sekiz sene ikencelerle ezdiklerine ve bir sinein srmasna tahamml etmiyen o biare Said'in, baltalarla bana vurduk 139 larna ve ihanetin en en'ilerini yaptklarna kar, emsalsiz bir sabr ve tahamml ona ihsan olunmas.. ve gayet asab ve sinirli olduu gibi, ftratan korkak olmad halde, "ecel birdir, tagayyr etmez" hakikatine imanndan gelen byk bir cesaretle beraber; en korkak, en miskin bir vaziyette skt edip sabretmesi, hatta bir miktar sonra o ikenceler sonunda ruhuna bir ferah verilmesinin bir hikmeti, kanaat-i katiyyemle budur ki: Kur'an- Hakimin hakaik- maniyyesini tefsir eden Risale-i Nur'u hi bir eye ve ahs menfaatlerine ve manevi kemaltlarna alet yapmamak ve hakik ihls krmamak iin; ehl-i siyaset, Said hakknda "Dini siyasete alet yapmak" vehmini verip, ta Said ikencelerle, hapislerle dini siyasete alet etmesin diye ehl-i siyasetin zalimane hkmleri altnda kader-i lahi Nur'daki hakik ihls krmamak iin, Said'e efkatli tokatlar vurup, "Sakn, sakn, hakaik- maniyyenin tefsiri olan Risale-i Nur'u kendi ahs menfaatlerine ve hatta manevi kemaltlarna ve belalardan ve muzr eylerden kurtulmaklna alet yapma! Ta ki Nur'un en byk kuvveti olan ihls- hakiki zedelenmesin!'' diye kader-i lhnin efkatli tokatlar olduuna kat' kanaat ediyorum. Hatta her ne vakit srf ahiretime, ahs ibadetle ziyade meguliyetim sebebiyle Nurun hizmetini braktm ayn zamanda, ehl-i dnya bana musallat olup bana azab verdiine kat' kanaat getirmiim. Bu drdnc nmunenin izahn, en son yazlan mektupIardan, ehl-i siyaset, Said'i "dini siyasete alet yapar" diye hapislere atmas ve sonra Said onun hikmetini, yani kaderin efkat tokatlar olduunu anlamasyla onlar hell etmesi ve kendi tahammlnn hikmetini anlamasna dair olan o mektuba havale ediyoruz. Beinci Nmune: Bu biare Said'in gayet muhta olduu ve yetmi senedenberi o san'atla megul olmas ve baz gn ikiyz sahife kadar tashiha mecbur olmasyla beraber, on yandaki zek bir ocuun on gnde muvaffak olduu yaz kadar bir yazya mlik olmadna hayret ediliyordu. Halbuki Said btn btn isti'datsz deildir. Hem de neseb kardelerinin hepsinin de gzel yazlar olduu halde, bu kadar yazya muhta iken, byle yarm mm vaziyetinin hikmeti, kanaat-i kat'iyyemle udur ki: Bir zaman gelecek ki, cz' ve ahs iktidarlar, kuvvetler mukabele edemiyecek dehetli ve manevi dmanlarn hcumu zamannda, gzel yaz sahiplerini ruh'u canyla aramak ve hizmetine erik etmek ve o ekirdein etrafnda su, hava, nur gibi o manev aaca hizmet etmek iin, o ahs ve cz' hizmeti, kll ve umum ve kuvvetli ve bir kaleme mukabil binler kalemi bulmak hikmetiyle; ve buz paras gibi benliini o mbarek havuz iinde eritmesiyle hakiki ihlas elde etmek ve bu suretle imana hizmet etmek hikmetiyle olmu: ' Said-i NURS (1) (1) Emirda-2,Sah.72 140

BTLS'TEK SON GNLER Bedizzaman'n Bitlis'teki son bir hatrasr da kaydettikten sonra, bu fasl kapatyoruz. Bir gece ryasnda, eyh Muhammed-i Kfrev Hazretlerini grr. eyh, kendisine hitaben: "Molla Said! Gel beni ziyaret et, gideceim!" dediini ve hemen gidip eyhi ziyaret ettiini, ziyaretinden sonra eyhin uup gittiini grr. Bir uyanr, bakar ki; saat (alaturka) gecenin yedisidir. Tekrar yatar, sabahleyin uyandnda; eyhin hanesinden matem seslerinin ykseldiini iitir. Oraya gider, eyhin geceleyin saat tam yedide vefat ettiini sylerler. Rahmetullahi aleyh. Amin!. diyerek kemal-i mahzuniyyet ve teessr iinde:" te r'yamn te'vilidir bu'.. der, dner. 141 KNC BLM VAN HAYATI 1897-1918 142 143 VAN HAYATI BEDZZAMAN'IN BTLS'DEN VAN'A GD, MEDRESE TEKL VE ONSEKZ SENE VAN'DA GERD HAYAT SAFAHATI, BRNC CHAN HARBNE TRAK, ESARET VE ESARETTEN KURTULUP STANBUL'A GEL DAHL,YRM K BUUK SENELK BR HAYAT FASLI (Bitlis'ten Van'a gittii sene 1314 H.1897 M. ya tam 20(1) ) Molla Said-i Mehur, Bedizzaman: tahsil hayat, tahsilden sonra, be senelik mcahidane seyahatleri ve ulemalarla mnazaralar, ocukluk ve genlik devresi olarak; bylece ayr ayr safhalar halinde hayatnn bu blm sona erdikten sonra; Van Valisi Hasan Paa'nn, Onu Van'a davet etmesi zerine, Bitlis'te byk ulema ok bulunup, Van'da ise, nl byk ulemann bulunmamas ve Van Valisi Hasan Paa'nn bu hususta srar etmesi karsnda bu davete icabet ederek Van'a gitti. 1897'den itibaren (1897 dahil olmak artiyle) ta Birinci Cihan Harbi'ne kadar, iki defa stanbul'a gidip orada iki- sene kalmas dahil, tam onsekiz sene Van'da kalm olur. Bu fasla iki senelik Harb-i Umumi devresini ve esaret gnlerini de dahil edeceimizden, takvim 1918'i gstererek, yirmi iki buuk sene kadar bir hayat fasln iine almaktadr. 22 buuk senelik bir hayat fasl olmasna ramen ve bu fasl bir tedris ve irad, te'lif ve cihad devresi olduu halde, bu blme lyk ve muvafk olacak bilgiler bihakkn mevcut deildir. Hele iki buuk senelik esaret gnleri hakknda bir iki vak'adan baka elimizde kayda deer bir ey yoktur. Hazret-i stad'da bu uzun esaret hayat ve firar hadisesi hakkndaki vak'alar saklam, kimseye fazla bir ey sylememitir. VANDAK HZMETLER

Bedizzaman, Van'a ilk gidiinde Vali Hasan Paa'nn konanda ikamet etti. Bu Vali'nin ne zaman ve hangi tarihte Tahir Paa ile yer deitirdii mechulmzdr. Fakat yazlan tarihelerin tarz- ifadelerine gre, az zaman sonra bu Vali'nin Van'dan gidip, yerine kodral Tahir(2) Paa'nn geldii anlalmaktadr. Tahir Paa, Bedizzaman`la daha ok sayg ve takdir iinde ilgilenmeye balad. rfan seviyesi yksek olan bu paa da, Bedizzaman' konana ald. Ve mtenevvi' kitaplarla dolu zengin ktphanesini ona bezletti. (1) Bkz.Sikke-i Tasdik-i Gaybi Osmanlca, S:165 (2) Ikodral Tahir Paa, Yugoslavyal olup, 1847'de Titograt ehrinde domu,1913 yl Kasm aynda Istanbul'da vefat etmitir. 144 lm mnazaralar ok seven bu zat, merhum Molla Abdlmecid Efendi'nin anlattna gre; her akam ehl-i ilim ve muhtelif meslek muallimlerini konana toplattrp, ilm, itima mes'eleler zerinde mnazaral sohbetler tertib ettirirmi. Bu mevzuyu Bedizzaman'n kk kardei Molla Abdlmecid Efendi'den dinleyelim: "Van Valisi Talir Paa'nn her gece aleddevam yaplan ilm mnakaalarda, bilhassa fnun-u cedide (Yeni kan fenler) mes'elelerinde hasl olan mecburiyete binaen, Bedizzaman mekteb fenlerine de alarak, iki Hafta zarfnda lise muallimlii yapacak sevyede malmat sahibi olmu ve fenn mnakaalarda imtiyaz kazanmtr.(3) Molla Abdlmecid Efendi'nin, Bedizzaman'n Van'a gelii ile birlikte, giritii faaliyet ve hizmetlerini de yle anlatr: "... Van Valisi Hasan Paa zamannda, ark'n ileri gelen hoca ve zeki talebelerini merkez-i vilayete celbettirdi. Mahall Evkaftan lazm gelen yatak, yiyecek vesair levazmat; ve ayrcada drt talebenin ta'yinatn kabul ederek medreseyi at.. ve Hendese, hesap, cebir, fizik, tarih, corafya gibi mhim dersleri, din derslerle birlikte bizzat kendisi vermeye balad. Alt yedi ay kadar bu ekilde tedrisat devam ettiyse de, baz hocalarn hasetleri yznden maalesef idame edemedi.(4)" Merhum Abdurrahman da amcas Bedizzaman'n Van'daki umumi hayat ve hizmet safahatn yle anlatyor: "Bedizzaman Van'da onbe sene(5) tedris ve aairin irad iin aralarnda seyahatlerle imrar- hayat etti. Van'a ilk geldii zaman, Vali ve me'murin ile ihtilt ederek, dnya ahvali ve itima mes'elelerle de yakndan ilgilendi. Hem u kanaat ve neticeye vard ki; asr- hazrda yalnz eski tarz ilm-i kelmn, din-i slm hakknda vrid olan kk ve behatn reddine kifayetli de'ildir. Bu sebeple yeni fenn ilimlerin de tahsilini lzumlu ve zarur grd. Bunun iin tarih, corafya, riyaziyat, kimya, biyoloji, felsefe vesaire fenlerden bir ounu az zaman zarfnda elde etti. Fakat bu mezkr ilimleri bir hocadan, bir muallimden renerek deil, kendi kendine alarak mtala etmek sretiyle bihakkn tam renmiti. Hatta bir gn, Bedizzaman corafya mevzuunda bir corafya muallimi ile mbahaseye giriti. Bu ilimde hayli vukufiyyeti icab ettii halde, uzunca bir mnakaay srdrd. Mezkr mbahase o gn neticeye balanmayp, ikinci bir gne ta'liki kararlatrld. Bu arada Bedizzaman yirmidrt saat zarfnda ok ge

(3) Hatra defteri Abdlmecid, S: 7 (4) Hatra defteri Abdlmecid, S: 11 Her halde merhum Abdurrahman amcasnn bu arada Istanbul'da geirmi oldugu 2-3 senelik hayatn buna dahil etmemektedir. A.B. 145 ni olmayan bir corafya kitabn ezberledi. kinci gn Tahir Paa'nn konanda o muallimi corafya bilgisinde ilzam etti. Bu yirmidrt saatlik vukufiyete bir sultan muallimi(6) derecesinde corafya bilgisini elde etmi demekti. Baka birgn, kimya konusunda bir mnazara dolaysyla, be gn ierisinde, kendi kendine almak sretiyle, kimya-y gayr-i uzv (inorganik kimya) elde eder ve kimya muallimi ile yapt mnazarada onu ilzam eder.(7) te bunlar gibi harikulde garip tecellilere mazhariyetinden dolay Ulema ve muallimler ona Bedzzaman (8) lkab ve nvann vermilerdir. (6) Sultani mektebi; o zaman, dini medreselerden ayr ve fen derslerine daha ok arlk verilen, idaresi hkmete ait bir tekilatt. Onun muallimi en az bir orta mekteb muallimi derecesinde bilgiye sahip idi. A.B. (7) Bediz-zaman'n Trihe-i Hayat- Abdurrahman, S: 32 (8) Bedizaman lkabnn ilk evvela 1892'de Siirtli merhum Molla Fethullah Efendi tarafndan onaverildigini yukarda kaydetmitik. u Van'daki garabetli harika zekasndan ona verilen Bedizzamanlk eskisinin bir te' kidi olmas lazmdr. Yahut da tariheleri hazrlayanlar, stad'n Molla Fethullah'dan bahseden o hatrasn grmemi veya iitmemilerdir. A.B. 146 BEDZZAMAN ISTILAHI Bedizzamann manas udur (9) : Mahlkata mteveccih lgat manas itibariyle: kendi zamannn ndidesi. grlmemi garibi, emsali olmayan harikas vesaire demektir. Istlah manas ise, Bedizzaman nvan, zek ve hfzda insanlar arasnda emsali bulunmaz derecede zeki ve kuvve-i hafzas acip olan kimselere verilmitir. Bedizaman-i Hamedan de byle imi. Tarihde bir ka Bedizzaman gelmi gemi. Fakat Bedizzaman Said-i Nurs,nin hem zek ve hfzda, hem idrak ve kavrayta, hem hal ve davranta, hem kyafet ve harekette, hem tarz- beyan ve slub cihetlerinde hi birisi ona benzememektedir. Yani Said-i Nursi filhakika ve vak'a olarak hereyi ile zamann Bedi'idir. Hatta meslek ve merebi de, davas ve mcahadesi de bambakadr, garibtir, bedi'dir. Bedizzaman Hazretleri, kendisine zamann din alimlerinin bykleri, hatta ehl-i siyaset ve mekteb muallimleri bile "Bedizzaman" nvann verdikten sonra, kendisi de bazen te'lifatnda bu nvan imza yerinde kullanmasna baz itirazlar geldii zaman, yle izah edip cevab vermitir:

"Sual: Sen imzan bazen Bedizzaman yazyorsun. Lkab medhi im eder? Cevab: Medih iin deildir. Kusurlarmn sened-i zrn bu nvan ile ibraz ediyorum. Zira Bedi', garib demekti: Benim ahlkm suretim gibi, slub-u beyanm elbisem gibi gariptir, muhalifti. Grenekle revata olan muhakemat ve esalibi, slub ve muhakematma mikyas ve mihenk-i itibar yapmamay bu nvann lisan- haliyle rica ediyorum. Hem de muradm Bedi', acib demektir...(10)" Yine bu ma'na iin baka bir eserinde yle demitir: "...imdi anlyorum ki: Eskiden beri benim liyakatm olmad halde bana verilen "Bedizzaman" lkab benim deildir. Belki Risale-i Nur'un manev bir ismi idi. Zhir bir tercmanna riyeten ve emaneten taklm. imdi o emanet isim, hakiki sahibine iade edilmi...(11)" (9) N.ahiner, Cemal Kutay'dan naklen: "Bedizzaman" bu gnk dilimizde karlg "an gzelligidir'." Ve "bu nvan kendisi benimsemitir" eklindeki yorumlarn manaszlg ortadadr. nk "Bedizzaman" fiili bir isimdir, mastar degil ki, gzellik olsun. Geri nazm- bedi', san'at- bedi' a' , istilahlar da vardr. Fakat yine orjinal, ahane san'at veya ok gzel nazm manasndadr. (10) Asar- Bediiye, S: 394 (11) Sikke-i Tasdik-i Gaybi Osmanlca, S: 111 147 KIYAFET Bedizzaman'n Van'daki hakknda Molla Abdlmecid yle der: "Van'da, vali Tahir Paa zamannda, on iki arn ifte hassadan kk bir adr andran gmlek giyerdi. Bu gmlein kollarn o kadar geni yapard ki, bir ocuk ierisine girer kard. Vali Tahir Paa, her akam evine giderken "Sihke" caddesi zerinde bulunan medresenin nnde faytonunu durdurarak ber-vechi mu'tad "Kurban! Kurban!" diye stadn arr. O garib kyafetiyle yanna alr, evine gtrrd. arlardan evlerine karnca gibi akn eden Ermeniler, onlarn bu ekildeki bulumalarn hayret iinde seyrederek dalrlard.(12)" VAN'DA LK K SENE Bedizzaman, Van'daki ilk iki senesi ierisinde,Tahir Paa'nn -bahsi geen- ilm mnazart tertibinde daima stn gelir ve btn sorulan suallere doru cevaplar verirdi. Hatta Tahir Paa, Avrupa ilim adamlar ve feylesoflarnn kitaplarn tetebbu' ederek, ona ilm, felsef etin sualler tevcihen sorard. Bedizzaman, bu kabil ilimleri grmedii, Trkeyi de henz yeni renmekte olduundan, tam telffuz edemedi-i halde, cevabnda asla tereddt etmezdi. Birgn Tahir Paa'nn yannda o eit kitaplar grnce, Paa'nn sual kaynann o kitaplar olduunu renir. Az zaman zarfnda o kitaplar da mtala ederek muhteviyatna inalk peyda eder. Bedizzaman, Van'daki hayatnda, Bitliste hfzna alm olduu krk kadar metin kitaplara ek olarak, elli kadar metin kitab daha ezberledi. Sadece dini kitaplar deil, fenn, felsefi, tarih, edeb kitaplar da dahildir.

Bu mevzuu'da kardei Molla Abdlmecid hatra defterinde yle der: "Kur'an- Kerimi onbe gn zarfnda hfzetti. Kamus-ul Muhitten altm satrlk bir sahifeyi bir defa okumakla ezberine alrd. Evet bu zat, gerek medrese, gerekse mekteb ilim ve fenlerinden ezberine ald metinleri, kitaplar unutmamak iin, daima ezberinden okuyup tekrarlamaya mecburiyeti vard. Ezberinde bulunan metinlerin mecmuu otuz Kur'an kadar idi.(13) Bedizzaman'n bir hizmetkr ve manev evld Mustafa Sungur'un, stadndan bizzat duyduu, bu mevzudaki hatras ise yledir: "Ben genliimde Van'da Vali Tahir Paa'nn konanda kalrken, Vali bana bir oda tahsis etmiti. Ben orada kalrdm. Her gece yatmazdan nce (12) Hatra defteri Abdlmecid, S: 13-14 (13) Hatra defteri Abdlmecid, S:11 148 iki buuk saat kadar hafzamdakileri tekrar ederdim. O zaman hakikaten doksan kitab hafzama almtm. Her gece hafzamdakileri saat tekrar etmekle; ayda bir, bu kitablarn tekrarn yaparak devrini bitiriyordum. Cenab- Hakk'a skr kardelerim, btn o mahfuzatm, Kur'an'n hakaikna kmak iin bana basamak oldular. Sonra Kur'an'n hakaikna ulatm, ktm, baktm ki; her bir ayet-i Kur'aniye kinat ihata ediyor grdm. Artk ondan sonra baka bir kitaba (14) ihtiyacm kalmad. Kur'an bana kfi, vaf geldi...(15) Yine Mustafa Sungur, stadndan duymu ki: "Ben geceleri hafzamdaki kitablar tekrarlarken, merhum Tahir Paa, beni zikir ve evrad okuyor zannedermi" diye birok defa bizzat Mustafa Sungur aabeyden duymuuzdur. Bu gerei bir de Bedizzaman'n bir eserinden dinleyelim: "..Trnak kadar kuvve-i hafzaya mlik bir adamn kafasnda doksan kitabn kelimat yazlm. ayda hergn saat megul olarak hafzasnn yalnz o ksmn ancak tamam edebilmi.(16)" te bu gerek mbalaasz vakay daha bu vesikalar gibi bir ok delillerle tevsik edebiliriz. Fakat bunlar hakikatn doruluuna kafi gelir zannediyorum. VAN KAL'ASINDAN DME HADSES Hadise hakknda Bedizzaman, Sikke-i Tasdik-i Gayb'de tarih verirken(17) 1314-1315 ve 1316 eklinde kaydetmitir. Bu her tarih de Hicri olursa, Miladisi 1897-1898 ve 1899 eklinde olur. ayet bu tarihlerin bir ksm Hicri, bazs da Rumi olursa daha baka olur. Evet bu acib hadiseyi evvela ve bizzat Bedizzaman'dan dinliyoruz: (14) Bedizzaman Hazretleri 1316-1899 tarihinde Thir Paa'dan bir gazetenin yazsnda ngiliz Mstemlekat Nazr'nn Kur'an aleyhindeki su-i kast bevann duymas zerine, o ana kadar tahsil etmi olduu btn malmatn Kur'an hakikatlarna kmak iin basamaklar yapt ve onun i'caz nktelerini taharriye balad bu ilk, byk inklab merhalesinde; yirmi sene sonra 1919'larda Eski

Said'den Yeni Said'e gei inklbnda oldu gibi, sair kitaplarn mtal ve tetebbuunu btnyle brakm deildir.A.B. (15) Aydnlar Konuuyor,N. ahiner S:384 ((16) Nur leminin Bir Anahtar Bedizzaman Said-i Nursi S: 6 (17) N.ahiner bu tarihi kesin olarak kaydetmise de yanltr. Ancak tahminen galib zann i1e hkmetmek olabilir. 149 "Hayatta olan eski talebelerim biliyorlar ki: 1314-1315-1316 senelerinde, Van kal'as ki, iki minare yksekliinde srf da gibi yekpare bir tatan ibarettir. Eskiden kalma bir in kapsna gidiyorduk. Ayamdan kunduralar kayd, iki ayam birden kayd, tehlike yzde yz.. baka nokta-i istinad kalmad halde, byk bir istinada basm gibi, metrelik bir kavisle, o maarann kapsna atlmm. Hem ben, hem beraberimdeki orada hazr arkadalarm, ecel gelmedii iin srf bir hfz- lah, harika bir imdad- gayb telkki ettik...(18)" Bedizzaman'n ayaklar kayarak, ma'arann kapsna dmesi, maddi hibir imkn ve sebeple izah edilemez. Van kalasn ve o mezkr maaray ve Bedizzaman'n ayaklarnn kayd noktay grenler bilirler ki; maaraya yandan doru giden incecik kei yolu gibi kayadan oyulmu bir yolu vardr.(19) Eski talebelerinden Vanl Ali avu'un ve Bedizzamann kardei Molla Abdlmecid'in anlattklarna gre; o zamanlar talebeler bazen bu maaraya giderlerken, mezkr yandaki yoldan giderlermi. Fakat Bedizzaman ise, stten ve tepesinden doru iniyormu. te bu dme hadisesinde yine adeti zere yoldan deil, maarann tepesinden aa maaraya inmek isterken, ayaklar kaym. Ayaklar kayp dtnde, metrelik bir kavis izerek gidip maarann kapsna dmek deil, tam aksine maddi sebepler itibariyle kayd noktadan dikeyine doru alt metre maarann kapsnn uzandan geerek kal'ann dibine dmesi lzmdr. Demek ki hfz- lh ve imdad- gayb karsnda madd sebepler sukut edivermi. imdi bu hadisenin grg ahidlerinden, 1962'de Ali avu'u, 1963'de de Molla Abdlmecid Efendi'yi ayr ayr bizzat dinleyerek aldm malmat yledir: Bu zatlar, Bedizzaman'n dme hadisesi nnda ondan duyduklar sesi ve kelimeleri farkl duymulardr: (18) Sikke-i Tsdik-i Gaybi Osmanlca, S: 73 (19)Bu yol, bilahare biraz geniletilerek kayadan merdiven tipi ayak yerleri yaptrlm, kenarna da korkuluk demiri dikilmitir. 150 1- Merhum Ali avu dedi ki: - "Ben o anda yannda hazrdm, Seyd'nn ayaklar kayp derken: -"Ya Gavs- Geylan!" diye bard. 2- Merhum Molla Abdlmecid ise, tam dt an:

- "Ah! da'vam!..." diye bard" dedi. M.Sungur aabeyin Abdlmecitten rivayeti ise: "Eyvah! Maksadm gitti" tarzndadr. Bu iki grg hidinin ayr ayr suretteki rivayetleri, dme hadisesine bir te'siri olmamakla beraber, herbirisinin o fevkalde, acib heyecan annda ayr bir ses duymas da normaldir. Kuvvetli ihtimal ile dt n, evvela "Ah da'vam!", dp giderken de: "Ya Gavs- Geylan!" deyip istimdad etmi olmas mmkndr. BAT DAI Bedizzaman Van'da iken, yaz aylarnda "Bait, Ferrain, Beyt--ebab gibi da ve yaylalarda zamann geirirdi. Bir gn Tahir Paa'ya, mezkr dalarn banda temmuz aynda bile, sularn bazen donup buz tuttuunu syler. Tahir Paa ise, i'tiraz ederek: "temmuz aynda buz olmaz, mmkn deildir" diye iddia eder. Bedizzaman, Tahir Paa'nn bu iddiasna o anda birey demez, yaz aylar gelir, Bait dana kar. Orada yine temmuz aynn bir gnnde sularn buz tuttuunu mahede eder ve Tahir Paa'ya hitaben ilk yazd Trke u mektubu gnderir: -"Ey Paa! Bait banda buz tuttu. Grmediin eyi inkr etme! Herey senin malumatna mnhasr deildir. Senin safsatiyatn her yerde ilemez. Vesselm.:" BAT BAINDA KURT HADSES Bait da bahsi gelmesi mnasebetiyle, acib bir hadiseyi nakletmeden geemiyeceiz. yle ki: 13211904 senesinde Bedizzaman Hazretleri Bait Da'nn banda bir ta stnde akam namazn eda ettikten sonra, yalnz bana oturuyormu. Birden o dan canavar bir kurdu yanna gelmi ve ehl bir hayvan gibi yannda beklemi, durmu.(20)" (20) Bu hadiseyi Bedizaman Hazretleri kendisi anlatt iin tafsilatn yazmam. O kurt ile ne kadar beraber kaldn bilemiyoruz, bu kurt hadisesinin baka bir eklini Molla Hamid Efendi nakleder. Tarih srasnda yazlaca iin buraya almyoruz. (Bkz .Sikke-i Tasdik-i Gaybi Osmanlca. S:126) 151 BRBRNE DMAN ARETLER BARITIRMASI Bedizzaman Molla Said-i Mehur ara-sra, Van'n etrafndaki kaza ve kasabalara da giderek ilm toplantlar tertip eder, mkil mes'eleler zerinde tartmalarda bulunurdu. Bir taraftan da aairin ilerini dolaarak onlarn salh- hallerine alrd. Husumet ve adavetlere mdahale eder, hemen bartrrd. ok byk airet ve kabilelerin de aralar bozulduu zaman, hemen mdahale eder, irad eder, msalhalarn te'min ederdi. Hatta hkmetin, Valilerin bile bartrmaktan ciz kaldklar Erto airetinin Girav kolunun reisi eker (21) Aa ile, Miran Aireti reisi Mustafa Paa'y bile bartrarak, aralarnda devam eden yayla hududlar zerindeki muharebelerini durdurmutur. Bu iki reisi bartrrken, Mustafa Paa'ya "daha tvbe etmedin mi?" diye hiddet eder. Paa ise: - "Seyda! Ne sylerseniz, sznzden kmam." demi ve barmay kabul etmitir. Bu esnada Mustafa Paa, Bedizzaman'a bir at ile bir mikdar para teberru' etmek ister. Fakat Bedizzaman ona: "imdiye

kadar kimseden para almadm iitmedin mi?" diye tevbih eder ve devamla: "Bilhassa senin gibi zalimlerden nasl para alrm?" Ve sen galiba tvbeni bozmusun. Bu takdirde Cezireye slimen ulaamyacaksn!" demitir. (21) eker Aa mahalli ivede "ekir aa" diye anlr. Bu zat o zamanlar btn iretlerden fazla kendi aireti ve famillyasyla Bedizzaman'a kar hrmetkrlk ve itaatkrlk iinde bulunmutur. Van dolaylarnda 12 kabileden mteekkil Ertoi Aireti'nin reisi idi. Bir rivayete gre slaleleri Hz.mer Radlyallahu anh'n soyundandr. Hususi familyasna da meri denilir. Cesaret ve yiitlikleri o civarda mehurdur. Bedizzaman'n eski talebelerinden Vanl merhum Molla Hamid'den bu sulale hakknda yle bir hatra dinlemitim, Molla Hamid dedi ki: "stadmz eker Aann slalesinin cesaret ve yiitliini tasviren, bize yle ltifeli ekilde anlatmt; "Bunlar ay cinsindendir, kurunla lmezler." Mustafa Sungur Aabey ise yle anlatt.. "1954'de eker Aa'nn olu Ebubekir Aa stadmzn ziyaretine gelmiti. stad ona ok iltifat etti ve babasndan da bahisle yiitliklerine dair baz hatralarn anlatt: ve eker Aa iin: Bunun lakab, bizde 5 kurun yemeyen yiit deildir dedigini beyan etti. Ve Bitlis hadisesinde o kahraman alimlerin mitralyze kar s ile kar ktklarn vs. beyanda bulundu.. Ve sonra da: "Btn onlar Eski Said'den ekinirlerdi. "Bunlarn sullesi o kadar cesurdurlar ki, bir yiitlerinin vcudundan be kurun gemedike, ona yiit demezler. yle olmasyla birlikte, yine de Eski Said'den korkar, ekinirlerdi. Ve Ebu Bekir Aa'ya dnerek "yle deil mi Ebu Bekir?" diye sordu. O da tasdiken: "Beli Seyda, yledir" demiti. eker Aa hakknda Zbeyr Aabey'in notlar arasnda yle bir rivayet gemektedir. "eker Aa bir gn Ustadn eski talebelerinden birisinin eline yzn verir... ve uzaktan mavzeriyle yznn ortasn nian alr. stadn o talebesinin kl bile kmldamad gibi, eker Aa da nian ald yerden, yzgn halkas ortasndan kurunu geirir. eker Aa arktaki bir ok airet reisleri onun dman iken ve onu ldrmeye urarlarken, merte onu ldremezler. Sonra onun hizmetkrn elde ederler, onun vastasyla ldrrler,." diye Hz.Ustad'n kendilerine anlattn Zbeyir Aabey kaydeder. (Bkz .Z.Notlar, 4. Para, S: 18) 152 Mustafa Paa'nn lm ile ilgili bir rivayet: Mardin-Midyat kazasnn "Halilan" kynn ahalisinden olup, halen ayn kazann Kavus kynde imamlk yapmakta olan mdekkik bir alim Molla Ahmed Efendi anlatt: "Ben Miran airetinin "Davudan" kabilesi iine gitmitim. O kabilenin bir ok yal adamlarndan mesela, H.Ali Suleymanolundan bizzat iittim, demilerdi ki: Mustafa Paa'nn eker Aa ile barmasndan sonra, Molla Said-i Mehur ona hiddet edip beddua etmi. Mustafa Paa her ne kadar "Seyda ben senin emrinden kmam" eklinde tarziye vermise de; Molla Said hiddetini geri almam ve ona: "Salimen Cezire'ye ulaamazsn" demi. Bu bedduadan sonra, hakikaten Mustafa Paa, airetiyle birlikte, Cezire'ye doru dn yapp gelirken, Krte "Detahingiley" dier bir rivayette "Detadergley" denilen, mevkiden geip gelirken, baka bir rivayette Baney-haney mevkiine geldiinde, byk adrn kurmu, bir ok airet aalaryla birlikte ve onlarn ortasnda oturmuken, birden bir silah sesi ve Mustafa Paann kafasn delip geen kurun ile, paann cenazesinin yere serilmesi bir olur. Dier bir rivayette, Mustafa Paa, henz Cezire'ye ulamadan "Detadergley" boazndan geerlerken, bu hadisenin vuku' bulduu sylenmektedir.

Bu kurunun nereden geldii, kimin att bugne kadar hl belli deildir. Hatta bu acib hadise, o zaman aair iinde iirlerle dillerinde destan olmutur. imdi bile ayn destan syleyenler vardr. Cezire ocuklarnn arasnda da, Krte yle bir iir eklinde syleip oynarlarm: "Hele kni, l baney haney. diyav ganey, kes nizan" Bu trknn Trke manas: Hani nerede? Baney haneyde Onun annesini... yle,yle...fakat kimse bilmiyor. Bu acib lm hadisesini; bir ksm halk, paann eziyet ettii Seyh Hasan Basretnin kerametlerine hamletmilerse de, herhalde Bedizzaman'n ona olan bedduasndan haberleri yokmu.." 153 VANDA ON SENELK HAYATININ ENDEKS Bedizzaman Molla Said-i Mehur'un, Bitlis'den ayrlp Van'a gidi tarihi olan 1897 ile, Van'dan Medreset-z Zehra'nn kurulmasna almak zere, stanbul'a gidii olan 1907 tarihi arasndaki on senelik hayatnn umumi bir endeksi yledir: 1- Kendine mahsus bir tedris usuln icad eder. Yani: Din ilimlerle,hazr asrn fenn ilimlerini birbirine katarak, dinin hakikatlerini msbet ilimlerle te'yid etmek eklinde talebelerinin zihinlerini aydnlatmakta sarf- himmetetmekteydi. 2- Katiyyen hibir kimseden hediye ve teberru' eklinde para almamakta ve maa (22) da kabul etmemekte idi. 3- Hibir alimden sual sormamak (23) adetini terk etmedi. ark'taki bu ilk yirmi senelik hayatnn mnazaral, imtihanl dneminde, bunu mutlak ekilde tatbik etmiti. Daima mucb, yani cevap veren mevkiinde bulundu. Bu mevzuda derlerdi ki: "-Ben limlerin ilimlerini inkr etmiyorum. Onlarn ilimlerinde bir phem yoktur ki sual soraym. Binaenaleyh, benim ilmimden phe edenlerin benden sual sormalar normaldir." 4- Mahall adete muhalif olarak, kendi talebelerini "Ratb" getirmekten ve gidip Zekt toplamaktan men' ediyordu. Talebelerini kendisi iae ettii gibi(24) hasbeten lillah meccanen okuturdu. 5- Daima mcerred kalmak, dnyada hibir eyle alka peyda etmemek eklinde hayatn tanzim(25) ediyordu. Bir yerden dier bir yere nakl-i mekn ettii zaman, btn maln bir eliyle tayp gtrebilecek ekilde ayarlyordu. BEDZZAMAN'IN MEDRESES Merhum Ali avu'un bizzat anlattna gre, stadn o sra Van'daki Horhor Medresesi,(26) uzunca bir salon eklinde olup boydan boya uzanan bir masa salona yerletirilmi, talebelerini masann

etrafinda oturtur, kendisi ayakta dolar, ders verirmi. Ekser alet ilimlerini kendisi ezbere syler, talebelerine not ettirirmi. (22) Btn hayatnda bu adet ve kaidesi en zor artlar altnda bile deimedi. Buna dnya hiddir. Yalnz Rus esaretinden avdetinde Dar-l Hikmet-il lslmiye'de istemiyerek a'za tayin edildii zaman, bir iki sene maa kabul etmise de bunun ksm- a`zamn te'lif ettii baz risalelerin tab' masrafn vererek o risaleleri meccanen datmak suretiyle yine millete iade etmitir. (23) Kimseye sual sormamak, fakat her suale cevap vermek adetini de hayat mddetince muhafaza ettiine binler ahidler vardr. (24) Her halde, daha evvel bahsi geen Van Evkafndan medresenin hizmeti iin almakta olduu bir miktar yardm para ile talebelerini iae etmekte idi. (25) Hayatnn bu dsturunu da mrnn sonuna kadar tatbik ettiler. (26) Ali avu'un grp okudu Horhor'da medresesi olduu zamana aittir. Daha ncelerine, yani 1912'den nceki zamana-ait deil. 154 Hazret-i stad, talebelerine kar bir muallim, bir hoca tarznda deil, mfik bir karde, bir aabey tarznda davranrm. Talebeleriyle akalar, onlar elendirir, mesrur edermi. Sk sk krlara, bilhassa Erek Da'na karlarm. Bedizzaman'n talebeleri de o kadar muti', fedilermi ki; O'nun bir iaretine ruhunu feda edecek derecede ona bal idiler. Hem talebelerini ahlken de en ulv seviyede yetitirirdi. imdi bu mevzuda Molla Abdlmecid'in bir hatrasn nakledelim. Hatra defterindekinin aynsn yazyorum: "stadn salh- hal ve iffeti: Bir gn, kk Molla Said namnda bir talebesi, stad Bedizzamana: - Seyda, ne iin evlenmiyorsun? ehvetin yok mudur? diye sormu. Bedizzaman: - ehvetim yok deildir. Ben de sizler gibi delikanl bir gencim. Fakat nasl ki evli bir adam, yatana girer, yatarken; eer akl fikri baka bir eyle megul ise ve meru' olan evlilik mnasebetini dnmyorsa; ftr olan ehveti durup dururken galeyana gelmez. te bunun gibi, benim gece gndz hi bir dakika aklm, fikrim bo kalmyor ki, o ciheti dneyim.(27) Binaenaleyh ehvetim faaliyet hususunda tahrik grmediinden galeyana gelip de galebe etmez." diye cevab vermiti. Molla Abdlmecid'in ikinci bir hatras: "Van'da cuma gnleri stad, talebeleriyle birlikte tenezzh kasdiyle "Zernabat" namnda, Erek Da'ndaki dereye gitmeyi ok severdi. Bir gn yine talebeleriyle birlikte Erek Da'na gitmek zere, her zaman olduu gib Ermeni mahallesinden (28) geerlerken, Abdlhakim isminde bir talebesi evlerin pencerelerine bakvermi. Sair zamanlarda katiyyetle hi bir talebesi stadn korkusundan

ban kaldrp da bakamaz, baksa stadn iddetli tekdirlerini yerlermi. Ad geen talebenin pencereye baktnn naslsa stad farkna varm, onu tekdir etmi. Fakat Abdlhakim: - Benim boynumda bir kant peyda oldu da, bam kaldrp enemin altn kadm, pencereye kasden bakmadm" tarznda zr beyan ederek kendisini kurtarm.(29) (27) Bedizamann hizmetkrlanndan Mustafa Sungur Agabey yle bir hatra anlatt: "Ben 1962'de Konya'da stadmzn kardei Molla Abdlmecid'le grtmde, kendisine Hazret-i stad'n: "Ben Genlik hayatmda stanbul'da on sene kaldm halde, hi bir kadna gzm kaldnp bakmadm, bakamadm. nk lem-i misal bana almt." szn nakledince, Molla Abdlmecid' de demi ki: "Ben Van'da iken bir gn Seyda'ya dedim ki: "Seyda, bu on senedir, bakyorum sizden evlenme meyline dair en ufak bir kprdanma grnmyor... Yoksa sizin ehvetiniz yok mu?" Bu szm zerine stad bana: (Mealen) "Abdlmecid' dedi. Ben imdi istesem yirmi kadnla da evlenebilirim. Fakat kalbimde ve kafamdaki dava ve Kur'an hizmeti beni yatamda bile o gibi eyleri dndrnyor. nk mahfuzum..:' (28) Ermeni mahallesi, o zamanlar imdiki Van ehrinin mekiinde imi. Asl Van ehri kalenin dibindeki imdi harabe olan ehir imi. (29) Hatra defteri Abdlmecid, S:13 155 BEDZZAMAN'IN KEND TALEBELERYLE LTFELE R stad, eski talebelerinden bahsederken ltifeli bir hatrasn, Kastamonu'da iken yle kaydetmitir: "Krk sene evvel, eski Said, talebeleri iinde ihtiyar bir zat vard ki, haremi gen idi. O zata zarifane bu iki cmleyi ders vermi: - Benim gibi ihtiyar olmu bir zat, ok sevdii haremine demi ki: Yani: Sakalmda siyah kllarn beyazlanmas seni rktmesin. nki o beyazlk, ya gibi ilim ve nurun tecessm edip, kafa kazannda kalbin hararetiyle eriyip tereuh ederek, btn sa ve sakalma szarak, sana tebessm ediyor. Geri mruru zamanla kuvvet ve hsn- maddiyi kayb etmiim. Fakat asl nurn ve tatl ve gzel olan ilim ve edebi kazanmm. Senin nazar- istikrahn deil, belki nazar- istihsann celb etmeli." diye haremini edibane kandrm. Biri de, ok sevdii hareminden ihbar edip demi ki: yani: haremim dedi ki. Sen bydn, ihtiyarlandn daha bana kfv olamazsn' : Ben de cevaben dedim ki:

- Benim sa ve sakalmda grnen beyazlklar, ihtiyarln almetleri deiller. Belki dehrin musibetlerinin ve hadiselerinin grlt ederek, ayaklarnn altndan kan toz, sa ve sakalma konmu, silkelense der gibi... diye, Gya o musbetler, haylaz ocuklar gibi amata ederek, ayaklarndan kan toz, ubar, sa ve sakalma yapm. Yani sinnen ihtiyar deilim. Belki bama gelen, bam den bellarn tahrikiyle bir nezle-i edidenin te'sirinden beyazln gelmesidir.(30) Van'1 Ali avu'un bir hatras: (Bizzat dinlemitim) - Biz Horhor'da okurken, talebelerle baz ak haval gnlerde, medresenin bahesinde " adm" diye ma'ruf bir oyunu oynardk. Bu oyun, ileriden koup gelerek, belli bir noktaya ayan vurup ve bir, iki, adm atlamak eklindedir. Talebelerin admla atladklar mesafeyi, Bedizzaman tek bir admla atlard. Hatta bazen geerdi bile". Evet, Bedizzaman Molla Said-i Mehur- grld gibi- talebeleriyle hem gayet cidd hem gayet samimi idi. Talebelerini ilimde, amelde, takvada, ibadette, cesarette, ahlk ve etvarda da numunelik mkemmel insan (30) Ziyadat- Kastamoniye S: 53 156 olarak yetitirir, alim, mcahid, bid, cesur, fedakr, gayyur olarak terbiye ederdi. Bedizzaman'n kendi talebeleriyle olan mezkr muamele ve davran yle olduu gibi; onun Van'daki hayatnda, o zamanlarda, en cesur nmdar iret reisleri, beyler ve aalar ise, ona serfru eder, ekinirlerdi. Bazs hrmetinden, bir ksm da bavamaddeten onun cesaretinden, yiitliinden, pervaszlndan veya tad ma'nev ahsiyetin mehabetinden korkar, ekinirlerdi. Bu gerei, hid olup nakleden Ali avu merhumun ifadeleri olduu gibi, yukarda da bir nebze iaret edilmitir. YNE TAHR PAA KONAI Bir gn Tahir Paa, bir ilim meclisinde, mezheb-i Mlikiye ilimek fkriyle Bedizzaman'a: - "Kelb de, hnzr gibi necis deil mi?" diye sorar. Bedizzaman Cevaben: - "Maliki mezhebinde kelb tahirdir. Fakat tahir kelb deildir(31) diye syler stibdadn namdar salahiyetli Van Valisi, Bedizzaman'n u cevabnda(32); dine taalluk eden bu ilmi fetvadan, din kanaattan asla mteessir olmaz, takdirde bulunuyor ve sonra ondan ilim dersini alyor.(33)" (31) Bitlis valisi merhum mer Paa olsun, u merhum Tahir Paa olsun, ne melek gibi valiler ya Rabbi! Geni salahiyetlere sahip olduklar halde, ahsiyetlerine gelen bylesi ar hakaretlere tahamml. etmiler. stelik takdirle karlayp hrmetle mukabele etmiler. Byk ve yksek ahsiyyetlerinin tadklar dini hrmetkrlk ve hamiyetkrlk hislerinin briz alametleridir bu... Allah Rahmet eylesin.

(32) N. ahiner gibi baz zatlar, hayal tedaisiyle olsa gerektir ki.; Bedizaman'n Mliki mezhebini tenzih maksadyla Thir Paa'ya sert ve krc cevabn; Birinci Sultan Ahmet ve Drdnc Sultan Murad devirlerinde yaayan Hicivci mehur air Nef i'nin bir hicvinin u kadar uzun bir zaman mesafesinden gelip de, sadece, isim benzerliinden Tahir Paa'ya taalluku nasl olabilir ki; Bedizzaman onu o hicvin sarkntsndan kurtarm diye mana vermiler. (*) Aslnda Bedizzaman'n cevabnda, Thir Pa ya zmnen edebi bir ta'riz, belki tahkir vardr. Fakat merhum Thir Paa, dine ve din limlerine olan hrmet ve takdirinden bilhassa Bedizzaman'n faziletine hayranlndan dolay tahamml etmi, sineye ekmitir. (33) Bu hatray Bitlisli Avukat Hulusi Bitlis' Aktrk'n 11-5-1949 ylnda Yargtay birinci ceza dairesinde Bedizzaman'n davasnda yaptg mdafaasnda kaydetmitir ve anlatld ekilde stad tarafndan kabul ve neredilmitir, baka trl izah da yoktur. (Bkz. Osmanlca Afyon mdafaas Zeyli S: 148) Avukat Hulusi Bitlisi,1881'de Bitlis'te dodu. Hac Nesim oullarr sllesindendir. Birinci Cihan Harbi'nde Bitlis'te ordunun iae ilerinde fahri olarak bulunmu, o sra Bedizzaman'n gnll alay kamutan olarak yapt fedakarlklar gzyle mahede etmitir. Bilahere bir ok yerde ar ceza mahkeme hkimligini yapm olan bu zat; dini, edebi, itimai bir ok eserler brakmtr.1967'de Ankara'da Hakk'n rahmetine kavumutur. (*) Tahir Efendi isminde bir zat, hicivci Nef'iye "Kelptir" demesine karlk; "Bana Tahir Efendi Kelp dimi: itifat bu szde zahirdir. Maliki mezhebim benim zira, itikatmca kelpTahirdir" olabilirki Tahir paa ,hem latifelemek,hemde Bediuzzaman gibi bir zatn ilim ve kltrn anlamak iin o suali sormu olabilir- A.N.Galitekin 157 GAZETEDEN BR HABER Gnlerden bir gn, Thir Paa, bir gazetenin bir haberini Bedizzaman'a gsterir. Bu haber, mdhi bir haberdi. Bu haber, Bedizzaman'n volkan gibi hamiyet ve gayretini galeyana getiren bir haberdi. Bu haber, en azgn bir Kur'an dmannn Kur'an'a kar dehetli bir su-i kasdnn haberi idi. Bu haber Bedizzaman iin hayatnda ilk ve birinci muazzam fikr inklbna sebep olmu bir hadise idi. Tarih: 1316 Hicri (1899 Miladi)'yi gsteriyordu. Gazetenin haberi u icdi: ngiliz Mstemlekt Nazr (smrgeler bakan) Giladisuton(*) Kur'an' eline alarak ingiliz Avam Kamaras'nda yapt konumada: - Bu Kur'an Mslmanlarn elinde bulunduu mddete, biz onlara hakiki hkim olamayz. Ne yapp yapp, ya bu Kur'an' sukt. ettirip ortadan kaldrmalyz.. Veyahut da Mslmanlar ondan soutmalyz" der. te bu haberi ve dehetli su-i kast plnn duyan Bedizzaman, ruhunda volkan gibi kaynamaa balayan hamiyet-i slmiye ile, nazar cihan apndaki slm hizmetlerine tevecch etmitir. Evet, bu tarihte o mthi su-i kast haberini duyar duymaz: - "Ben de dnyaya Kur'ann snmez, sndrlmez ebedi bir mu'cize olduunu i'lan edeceim" diyerek plnlamaya balad fikriyatn iki ana esasta toplad:

1- Kur'an'n ebedi bir mu'cize olduunu gsteren, i'cazn tesbit ederek, btn dnya din dmanlarnn planlarn zir zeber eylemek. 2- Cmi-l Ezher gibi byk bir slm Dr-l fnunu ina ettirerek, bu niversitede hem Kur'an ilmiyle, hem de fenn bilgilerle mcehhez talebe yetitirmek... te, bu iki ana temel fikriyatn kuvveden fiile karmaya balamas bu mezkr tarihten itibarendir. Bu tarihten ta 1907'de stanbul'a gidinceye kadarki sekiz senelik bir zaman zarfnda, bu iki projenin plnn zihninde izmi, hazrlamt. Bir taraftan Kur'ann mu'cizeliini ispatlayan i'caz nktelerini taharr ediyor, bir taraftan da slm niversitesinin plnn dnyordu. Hatta Bedizzaman'n hususi hizmetkr ve evlad- manevisi Zbeyr Gndzalp'in stadndan bu konuda duyduu rivayet yledir: - "Ben Van'da te'sisini plnladm medrese iin, btn civar ky, kaza ve vilyetlerin haritalarn ve yol plnn da izerek hazrlamtm demitir. (*)Gladstone Vicont Herbert (1854-1930) ngiliz Devlet adam, Liberal parti bakanl, babakanlk yapm olan William Edwart Gladstonenun oludur.Londrada dodu, liberal partinin faal yelerindedir.Dahiliye nazirlii ve Gney Afrika valiliide bulundu.(A.Nezih Galitekin) 158 Artk Bedizzaman, bu tarihten sonra baka bir insan, baka bir Bedizzaman'dr. Medresesinde de tedrisatn, Kur'an'n hakikatlerini fehmetmek zere talebelerine ders vermek ekline girmitir. Molla Abdlmecid'in anlattna gre, o tarihten sonra talebelerine ders verirken, Kur'an' eline alr, takriren tedris ederdi. Arapay da ksa yoldan retmek ve az zamanda, maksud ilimlere karmak eklinde oluyordu. Ayrca bu ana kadar mtala ettii yzlerce kitab ve hfzna(34) ald doksan ksr metin kitaplarla mheyya olmu olan harikulde ilm malmatla beraber ftr, lh bir acib zek, kabiliyyet(35) ve isti'dadiyle, Kur'ann hakaikna mteveccih olmu, dekaikna dalm ve esrarna nfz etmee balamt. Hereyi artk Kur'an'd. stad, rehberi, muallimi Kur'an... Artk hayat bu da'va iin vard. Onun tahakkukunu plnlyordu. Ayn senede Van kal'asndan aya kayarak derken, "Ah da'vam!." diye bard davas bu dava idi. stad Bedizzaman, 1899 tarihinden sonra, geri btn himmetini, malmatn Kur'an'n hakikatlerini fehmetmeye hasretmiti. Fakat 1918 veya 1919'larda Eski Said'den Yeni Said'e gei inklbnda olduu gibi, sair kitablarn mtalasn btnyle terk etmi deildi. Lkin bundan sonraki btn mtalalar Kur'an'n i'caz nktelerini taharr maksadyla idi. Bedizzaman'n tasarlad plan ve projelerinin eklini bir de bizzat kendisinden dinleyelim. Demokratlar 1951'in Austosundan itibaren ark niversitesini te'sis etmeye teebbs ettikleri zaman, Bedizzaman reis-i cumhura ve ba vekile yazd mektubundan bir ksm: "...Altm be sene(36) evvel bir vali bana bir gazete okudu. Bir dinsiz Mstemlekat Nzr Kur'an' elinde tutup, konferans vermi, Demi ki: "Bu, slmlarn elinde kaldka, biz onlara hakiki hkim

olamayz, tahakkmmz altnda tutamayz. Ya Kur'an' sukt ettirmeliyiz veyahut Mslmanlar ondan soutmalyz." (34) stad Hazretleri bu mevzuudaki gerege iareten, bir mektubunda yle der: "Eskiden hangi ilme baladm, hattm olmad iin ruhuma yazardm. Fevkalde bir meleke ihsan edildi" (Bkz.Barla Lhikas, Envar, S: 191) (35)Bedizzamann en has talebelerinden olan merhum Zbeyr Gndzalptan bizzat duyduum u hatra da buraya mnasib geldi, Mealen: Birgn stadmz bana demiti ki: Zbeyr, sen zannediyormusun ki. slam tarihinde grlen baz ftratlarn birden bire parlayan mahiyetleri, tesadfi bir hadise olsun! Zbeyr aabey stad bu hatray genliinde grlen acib halleri dolaysyla sylemiti diye ilave etmiti. (36) 1951'den ellibe sene geri dnersek, (nk mektubun iki yerinde altm be sene deil ,ellibe sene evvel diyor) 1896 tarihi karmza kar ki, Van valisi Tahir Paa'nn Bedizzaman'a gazetenin yazsn gsterdii tarihe yakn bir zamandr. 159 te bu iki fikirle dehetli ifsat komitesi bu biare fedakr, masum, hamiyetkr millete zarar vermee almlar. Ben de altm be sene evvel bu cereyana kar, Kur'an- Hakim'den istimdat eyledim. Hakikate kar ksa bir yol(37) ve bir de pek byk bir "Dr-l-Fnun-u slmiyye" tasavvuru ile; hiretimizi kurtarmak ve onun bir faidesi olarak hayat- dnyeviyemizi de istibdad- mutlaktan ve dalletin helketinden kurtarmaya ve akvam- slmiyenin mabeynindeki uhuvvetini inkiaf ettirmeye iki vesileyi bulduk... Birinci vesile:..(38) kinci vesile: Altm be sene evvel Cmi-l Ezher'e gitmek istiyordum. lem-i slm'n medresesidir diye, ben de o mbarek medresede bir ders almaya niyet ettim. Fakat ksmet olmad. Cenab- Hak rahmetiyle bir fikir ruhuma verdi ki: Cmi-l Ezher Afrika'da bir medrese-i umum olduu gibi, Asya, Afrika'dan ne kadar byk ise, daha byk bir dar-l fnn, bir slam niversitesi Asya'da lzmdr. T ki slm kavimlerini mesela: Arabistan, Hindistan, ran, Kafkas, Trkistan, Krdistan daki milletleri, menfi rklk ifsat etmesin. Hakik msbet ve kuds ve umumi milliyet - i hakikiye olan slamiyet milliyeti(39) ile Kuran'n bir kanun-esassinin tam inkiafna mazhar olsun: ve felsefe fnnu ile ulm-u diniye birbiriyle barsn ve Avrupa medeniyeti, slmiyet hakikatiyle tam msalha etsin.. Ve Anadolu'daki ehl-i mektep ve ehl-i medrese birbirine yardmc olarak ittifak etsin diye vilayat-i arkiyenin merkezinde, hem Hindistan, hem Arabistan, hem ran, hem Kafkas, hem Trkistan'n ortasnda "Medreset-zZehra" manasnda, Cmi-l Ezher slubunda bir dar-l-fnn; hem mektep, hem medrese olarak bir niversite iin, tm ellibe(40) senedir Risale-i Nur'un hakaikna altm gibi, ona da almm...(41)" (37) Bedizzaman Hazretleri'nin tasavvur ettii ve o zamanlarda ve sonrasnda onun o tasavvuru birok merhaleler neticesinde Kur'an'dan bu zaman insanlar iin en ksa, en selametli, en doru bir yol kefedip bulduu Risale-i Nur ile ispat etmi, meydandadr. A.B.

(38) Bu birinci vesile, Risale-i Nur'un yapt btn hizmetleri ve te'1if hususiyetlerine bakt iin, burada kaydedilmemitir. (39) slamiyet milliyetinin eklini. mahiyetini anlamayanlar, Bedizzaman'n menei olan bulunduu blgenin Mslman insanlann ittihada, ittifaka, uhuvvete almasn ve bu neticenin tahakkukuna Osmanl padiahlar nezdinde teebbse girimesini, zellikle Osmanllarn nazar- dikkatini bu blgeye ekmesine almasn ve elde edilecek neticenin Osmanl devletine ve Trklere byk bir kuvvet ve yardm olacan anlatmasn; bir slam milliyetiliini hamiyetkrln ortaya koyduu halde; rki taassup iinde bocalayan bedbaht baz insanlar, Ona leke, aibe srmee yeltendiler. Bedizzaman gibi bir dhi-yi azam, bir mrid-i mmeti kendileri gibi basit, dnyev, hasis bir rklk zihniyetinde oldunu ileri srdler. Her ne ise.. A.B. (40) Mektubun ba taraflarnda "altmbe sene evvel" yazlm ise de, ya ktiblerin bir sehvidir yahut da o muazzam fkir ve tasavvurun o tarihten itibaren balad imkndr. Yoksa burada ellibe sene evvel tabiri daha mnasibdir. Ve kesin tarihlere uygun gelmektedir.A.B. (41) Emirda-2, S: 195 160 te Bedizzaman Hazretlerinin btn maksad ve dncelerinin bir fihristesi olan bu yazs, onun o genlik zamannda nasl bir slmiyet hamiyeti tad'n, neyin peinde olduunu, nasl bir hizmeti tasauvur ettiini apak gstermektedir. Yine Bedizzaman'n o zamanlardaki hayatnn -baka bir ynden- tasavvur ve fikriyatn gsteren bir yazs da yledir: "...Eski harb-i umumiden evvel ve evailinde bir vka-i sadkada gryorum ki: Ararat Da denilen mehur Ar da altndaym. Birden o da mthi infilak etti. Dalar gibi paralar dnyann her tarafna datt. O dehet iinde baktm, merhum validem yanmdadr. Dedim: "Ana korkma! Cenab- Hakkn emridir. O Rahimdir ve Hakimdir" Birden o halette iken, baktm: Mhim bir zat bana mirane diyor ki: "'caz- Kur'an beyan et!" Uyandm, anladm ki; bir byk infilak olacak, o infilak ve inklbtan sonra, Kur'an etrafndaki surlar krlacak, dorudan doruya Kur'an kendi kendini mdafaa edecek ve Kur'an'a hcum edilecek, i'caz onun elik bir zrh olacak.. ve u i'cazn bir nev'ini u zamanda izharna, haddimin fevknda olarak, benim gibi bir adam namzed olacak ve namzed olduumu anladm.(42)" Bedizzaman'n tasavvur ve fikriyatnn ana hatlarn izen bu iki yaz gibi ok nmuneleri onun eserlerinde grmek mmkndr. Fakat bu nokta iin bunlar kfi... imdi de 1316-1899 tarihinde geirmi olduu fikri inklab mevzu'unu da bir eserinde nasl anlattn grelim: ".. Cay- dikkat ve ehemmiyetli bir tevafukdur ki; Risale-i Nur mellifi 1316 sralarnda mhim bir inklb- fikri geirdi. yle ki: O tarihe kadar ulm-u mtenevvi'ay ilimle tenevvr iin merak eder okuturdu. Birden o tarihte merhum Vali Tahir Paa vastasyla, Avrupa'nn Kur'an'a kar mthi bir sui kasdlar var olduunu bildi. Hatta bir gazetede bir mstemlekt nazr demi: "Bu Kur'an slm elinde varken, biz onlara hakiki hkim olamayz. Bunun sukutuna almalyz: ' dediini iitti, gayrete

geldi... Birden makam- cifrisi 1316 olan fermann ma'nen dinleyerek, bir inklb- fikr ile, merakn deitirdi. Btn bildii ulm-u mtenevvi'ay Kur'an'n fehmine ve hakikatlerinin isbatna basamaklar yaparak hedefini ve gaye-i ilmiyesini ve netice-i hayatn yalnz Kur'an bildi. Ve Kur'ann i'caz- ma'nevsi ona rehber ve mrid ve stad oldu...(43) (42) Mektubat, S: 343 (43) Sikke-i Tsdik-i Gaybi Osmanlca, S: 73 161 TEDRSTEN TELF FASLINA Bu vesikalar ve gerek bilgilerin nda; Bedizzaman'n Van'a ilk geliiyle, fikr inklb geirdii tarih aras iki senelik bir zaman mddeti ierisinde; medresesinde talebelerini eitli ilm ynleri ile yetitirmek iin uramakla ve Tahir Paa'nn meclislerinde ilm mnazara toplantlarnda geirmekle megul olduu anlalmaktadr. Fakat 1899 tarihinden iki sene sonra, yani 1318-1901 tarihi iin Bedizzaman: "tedristen te'lif vazifesine"(44) eklindeki ifadesine nazaran, bir te'lif mes'elesi de mevzu-u bahistir. Yani 1901'de ba'z te'liflere balam olduu anlalyor. Lkin bu telifat srasna gre hangileridir? bilinmemekle beraber, 1901'den 1907'ye kadar bilinen yalnz drt(*) tane telifi vardr. Lakin Sikke-i Tasdik-i Gayb kitabnda,1906 tarihi iin: "Mukaddemat- Nuriyenin te'lif tarihi"(45) eklindeki ifadesine gre ve Kastamonu Lahikas kitabnda: "...Eski Said'in ilm-i mantk noktasnda h-eseri hkmnde bulunan gayr-i matbu' "Ta'likat"dan szlen i'cazl bir caz- harikada ve mdakkik alimleri hayret ve tahsin ile dikkate sevk eden matbu' "Kzl caz" namndaki Risale-i mantkiye, Risale-i Nurlarla balanmasna(46)" tarzndaki beyanna nazaran;1906 yl mukaddemat- Nuriyenin te'lif tarihi olmas hasebiyle; yukarda bahsi geen drt tane te'lifatnn sonuncusu bu "Kzl caz" kitab olsa gerektir. Geri kalan kitab ise, birisi, yine Arapa "Ta'likat" kitab, kalan ikisi de, Van Valisi Tahir Paa'nn konann yangnnda telef olduunu, bunlardan birisinin: "nsann elinin, avucunun, yznn izgi, renk ve ekillerinin her birisi, hikmet-i lahiyenin kader cilvesinin nianlar, almetleri ve o insann ruhunun kabiliyet ve isti'datlarn gsteren yazlar, remizleri olduu" hakknda imi.(47) kincisi ise; "Riyaz hesap ve matematik" mevzuunda olduu ve bu her iki eserin -o zaman mellif Trkeyi bilmediinden- krte olarak kaleme alnm olduunu ve bu ikisi de Tahir Paa kona yangnnda telef olduu (44) ualar, Envar S: 661 (*) Tahmini bir reerlendirme olup,kesin deildir bu. (45) Sikke-i Tasdik-i Gaybi Osmanlca, S: 66 (46) Kastamonu Lahikas -Osmanlca- S: 356 (47) Nitekim stad Hazretleri 1923'te Ankara'da te'lif edip tab' ettirdii Habab Risalesinde bu mevzuyu ksaca yle kaydetmektedir: "... Eer istersen kesretin nihayet derecede inbisat ve intiar ile tekessr ettii yer olan insann cilt ve suretine bak! Ta ki Kalem-i kudret onun alnnn, yznn ve avularnn sahifesini nasl ince izgiler,

naklar ve aletlerle gayet dakik bir surette haiyelendirdiini gresin. Bu izgi ve naklar insann ruhundaki isti'dad ve maaniye ve boynunda asl bulunan kader ve amel defterine dellet ediyorlar. Bu dahi ftratnda yazl bulunan kaderin cilvelerine iaret etmektedir. (Bkz. Mesnevi- Arab tercmesi, Byk S: 210) 162 nu, hem merhum Abdurrahman(48) hem de Bedizzaman'n hizmetkrlarndan Mustafa Sungur ve Hsn Bayramolu, stadlarndan bu ekilde duyduklarn birka kere iitmiimdir. Ta'likat ile Kzl caz kitaplar, birisi: "Sllem" nmndaki bir kk mantk kitabnn erhi mahiyetindedir. kincisi, yine mantka dair "Burhan-i Gelenbevi" ismindeki bir kitaba ta'likler ve ekler eklinde bir eit erhtir. Bu ahirki iki eser, mantk ilminde bn-i Sina'y dahi ok gerilerde brakt, bir ok alimlerce i'tiraf edilmitir. "Ta'likat" kitab matbu' olmad gibi, bugn mevcudu da maalesef yok gibidir. Yalnz Said zdemir'de ba ve sonu eksik el yazma bir fasikl mevcuddur..(*) TAHR PAA LE MNAKAASI Bedizzaman'n, Van'daki hayat -yukarda getii zere- bu yeni fasla, yani Kur'an'n hakikatlerine gei devresine girerek, hayat seyri srp giderken, sene 1903 veya drt raddelerine gelmiti. Bu sralarda (49) bir gn Tahir Paa ile bir ilmi mnakaada sert tartmalara girerler. Tahir Paa mtehakkim davranlar iine girmeye balaynca, Bedizzaman da sert mukabelede bulunur. Hava birden elektriklenmeye balar. tartmadan geerek, fiil davrana mncer olur. Bedizzaman hemen rovelverine sarlr. Fakat meclistekiler araya girer, ayrrlar. Bu durum, Tahir Paa'nn izzetine dokunarak, Vallik makamnn prestijini korumak maksadyla Bedizzaman' Van'dan uzaklatrmak kararn tasarlar. Bedizzaman ise, mezkr mnakaadan sonra, medresesine gidip; yaz olmas dolaysyla ta'tile gitmi olan talebelerinden yalnz drt kii ile medrese kaplarn kapatp ieride tahassun etmeye balar. Fakat Val'nin adamlar gelir, bir hile ile kaplar atrrlar. Molla Said, bu gelen adamlarn niyetlerini anlayarak iki artn syler. Brincisi:"Sakn beni medresemde yakalayp gtrmek gibi bir davrana teebbs etmeyiniz. nk medresenin eref ve haysiyeti haleldar olacandan!.. arya ktm zaman beni orada yakalaynz:' kincisi: "Beni silhmla beraber nefy ediniz!" eklinde art koar. Vlnin memurlar, Valiye gidip, bu artlar sylerler. Vli Paa da kabul ede (48) Tarihe-i Hayat Abdurrahman S: 33 (49) Merhum Abdurrahman'n yazd tarihede bu tarih sralamas byle olduu anlalmaktadr. (Bkz. Bedizzaman'n Tarihe-i Hayat S: 34) (*) Lakin Allaha binler krler olsun ; "Talikat kitab bulundu.. ve bu fakirin tahkikyla tab'edildi. A.B. 163

rek, Bedizzaman' Bitlis'e nefyeder. Fakat Bitlis Valisi, cereyan eden ahvale muttali' olunca, evhamndan onun Bitlis'e girmesine izin vermez. Bedizzaman da Bitlis'ten Hizan'a geer. Oradan da "Bulank" tarafna geer ve burada otuz kyn ulemasn, ilm mbaheselerde bulunmak zere davet eder. Hergn ayr bir kyde, otuz gn devam eden mnazaralarda ulemann sorduklar btn suallerine doru cevaplar verdikten sonra, oradan ayrlp, Erci'e gider. Erci'den de ran tarafna gidip, orada Thir Paa'nn aleyhine bir cemiyet tekil etmye karar verir. Tahir Paa'ya ulaan bu haber zerine, Bedizzaman'n gnln alarak Van'a davet eder. Bedizzamanda bu barmal daveti kabul ederek tekrar Van'a avdet eder... Ve eski iki dost yine eski ilmi msahabelerine devam ederler. BR-K HATIRA Burada, Bedizzaman'n Bulank ve Malazgirt civarndaki ilm mnazaralar srasnda cereyan eden bir iki hatray nakledelim: 1- Birinci Cihan Harbi'nde muhaceretle gelip, Urfa'nn Badll kylerine yerleen, Hasanan Airetinin ileri gelenlerinden Abdlmecid isminde bir zat, yle bir iki hatra anlatmakta idi: Molla Said-i Mehur Malazgird'e geldii zaman, bizim eve misafir olurdu. Aabeyim Acem Aay ok severdi. O zaman kyafeti all apikli, izmeli, hanerli, tabancal... Ayrca mavzeri ve apraz fieklii de vard. Bazen bizim misafir odamzda srt st uzanr, aabeyimle sohbet ederdi. Bir defasnda yine srt st uzanm iken, aabeyim Acem Aa kendisine: - "Kurban, nedir bu kyafet! lminize mtenasip kisveyi neden giymiyorsunuz? Bu kyafetiniz bir aa, bir reisin kyafetidir. Biz bunu size uygun grmyoruz" demitir. Molla Said-i Mehur dorularak aabeyime: - "Bak Acem Aa!dedi. Ben bu keyfimi, bu kyafetimi Van Valisi Tahir(50) Paa'nn, bin altn ile hususi konak ve kzn teklif etmesi karsnda bile deitirmedim" demiti. 2- Yine bir gn, bir kyde baz hocalar kendisiyle oru mevzuunda mnazaraya kalkmlar, mnazaradan sonra bize gelmiti. Hiddetliydi, yine srt st uzanmt. Dedi: Acem Aa bu popolar (51) benimle mnazaraya giriiyorlar. Bunlar benim ilmimi bilmiyorlar. Vallah-il azim, ben yerden ta smana kadar, buday taneleri birbirine binseler eklenseler, ka tane edeceini zihnimde hemen bulabilir, karabilirim. (50) N. ahiner bu rivayeti benden iittii halde, Tahir Paa yerine Bitlis Valisi mer Paa diye yazm. (51) "Popolar" kelimesi hangi lisanca ve manas ne oldu malumumuz deildir. A.B. 164 MATEMATK MNAZARALARI Bedizzaman Hazretleri, Tahir Paa ile bararak tekrar Van'a avdetinde, o sra Tahir Paa'nn meclislerinde, sk-sk matematik ve ince zor hesap meseleleri mevzu' olmakta idi. Bu konuda da Bedizzaman fevkalde acib bir srat- intikal ve kavraya malikti. Herhangi bir mes'ele medar- bahs olmusa, derhal zihnen kalemsiz hallediyordu. Hatta Cebir-mukabele ilminde kendi zihninden bir risale vcuda getirmiti.

Thir Paa'nn meclisinde matematik ve hesap mes'eleleri mevz'u olduu zaman, bakalar ve en mhir ktipler, kalemle, rakamla onun henz yarsn yapmadan, Bedizzaman zihnen halleder, ortaya kordu. Defalarca bylesi yarmalara katlr, daima stn gelirdi. Bir gn Tahir Paa'nn meclisinde yle bir sual mevzu oldu: Onbe tane Mslman ile, onbe gayr- mslim farz edilerek, birbiri ard sra dizilince, (Yani, bir Mslman ve bir gayri mslim eklinde birbirlerinin arkasnda dizildiini farz edersek) onbe defa kur'a ekilecek, her defasnda kur'a daima gayr-i mslime isabet ettirilmek matlubdur. Taksimi nasl yaplacak? Bedizzaman: - Bu mes'elenin yzyirmi drt ihtimalli durumu vardr, diyerek, buna gre hemen taksimatn zihninden zer ortaya kor. Hem der: - Bundan daha mkln ben kendim icad ederim ki: ikibin beyz ihtimalli durumlusunu yaparm diyerek; elli ferd Mslman ile, elli de gayr- mslim farz olunan meseleyi iki saat zarfnda zihninden halledip yapar ve Tahir Paa ya bir risale (52) halinde ibraz eder. Daha sonralar bir gn yle bir sual mevzu' olur: Kre-i arzn tamam buday(53) taneleri farzolunsa, ka tane olur? Bunu da yine zihninden kalemsiz halledip ibraz eder. Baka bir gn, dem Aleyhisselm'dan bugne kadar saniyenin onda biri olan ireden ne kadar zaman gemitir? eklindeki mes'eleyi de Bedizzaman iki buuk saatte hesaplayarak zihninden zer. Baka bir gn: Kre-i Arzn her noktasna yamurun yad farzedilirse, ka damla eder? diye bir sual medar- bahs olur. Buna kar Bedizzaman der ki: O ekil deil de, belki btn Kre-i arza bir saniyede yaan yamurun her drt parmak yere drt damla derse, bu surette on sene mtemadiyen durmadan yaarsa, kalemsiz zihnimden karabilirim diyerek saat iinde halleder. (52) Yukarda ad geen cebir mukabele ilminde bir risale ile, buradaki risale her halde aynsdr. Bu risale ile dier hikmet ilmine dair risalesi Tahir Paa'nn konanda bir yangn hadisesinde telef oldunu kaydetmitik. (53) Bu mes'ele Kre-i arzn sathnn genilii ile buday tanesinin hacim itibariyle kaplayaca yer nisbetidir. Yahutta Kre-i arzn arl ile buday tanelerinin nispetini bulmaktr, her halde. A B. 165 Fakat Bedizzaman bu dakik ve acib(54) hesaplar yaptktan sonra, bir su-i nazar neticesi olarak, Bitlis'te eyh Emin Efendi'nin suallerine cevaplar verdikten sonra dimanda bir rahatszlk, bir yorgunluk grld gibi; bu defasnda da iddetli, ona benzer bir rahatszlk arz olur. Ve uzun mddet devam eder. Bundan sonra, artk bu gibi hesap ilerine karmaz. Bir mddet sonra lehlhamd tamamyla ifayab olur. (54) Geri bu matematiki hesaplar, bu zamanda komptrlerin, bilgi sayarlann inkiaf ettii bir srada veya imdiki insanlarca Kre-i arzn hacmi kutru sath veya arlk nisbeti malum olmakla, belki garibsenecek bir mes'ele olmayabilir. Lkin 1904'lerde henz coraf bilgilerin inkiaf etmedii ve belki memleketimize henz yeni yeni geldii bir zamanda, bu ince matematik hesaplar, bilhassa bir ka miligram olan bir buday tanesinin hesabn kararak veya onun hacminin yer isti'abn bularak

kre-i arzla olan nisbetini bulmak, hem de kalemsiz zihinden bir iki saatlik bir zaman iinde halletmek, evet, zellikle o zamanlar iin acibtir ve gariptir. 166 Van Valisi Tahir Paann Kona 167 SENE 1907 BEDZZAMAN STANBUL'DA(1) Medreset-z-Zehra'sn, Byk slm niversitesini vcuda getirmek, dolaysyla sekiz senedir plan ve projesini zihninde izdii cihan apndaki slm'a hizmet davasnn bir kanadn ve hayat boyunca kendisine gaye-i hayal ederek urunda alt pek byk niyetinin bir tarafn tahakkuk ettirmek maksad ve gayesiyle, slm halifesine mracaat etmek zere stanbul yolunu tuttu. stanbul'a gidecei sene, daha nce Bitlis'e tayini yaplm dostu ve sohbet arkada Tahir Paa ile de, bu mevzuda istiare etmek ve tavsiyelerini almak iin yanna gitti. Tahir Paa, Padiah'a ve slm halifesi merhum Sultan Abdlhamid'e bir mektup yazarak Bedizzaman'a verdi. Paa mektubunda Bedizzaman' padiaha tantyor, yce ann arz ediyordu. stanbul'a gitmiken, eskiden beri kendisinde bulunan mzmin kulun hastaln da tedav etmek iin, Tahir Paa mektubunda bu hususu zellikle Padiah'a arz ediyordu. Bu mektubun yazl tarihi 3 Terin-i Sani 1323 Rumi-16 Kasm 1907 Miladi idi. Mektubun metni aynen yledir: "Ma'ruz-u keranemdir. Krdistan Ulemas beyninde harika-i zek ile mehur Molla Said Efendi muhtac- tedavi olduundan, efkat ve merhamet-i Hazret-i Hilafet-penahiye iltica ederek, bu kere ol cnib-i liye azimet eylemitir. Mumaileyh bu havalide ilimce umumun merci'-i hall-i mklat olduu halde, yine kendisini talebeden sayarak kyafetini deitirmeye imdiye kadar muvafakat etmemitir. Kendisi Veli-ni'met-i a'zam efendimiz hazretlerine hakikaten sadk ve halis bir duac olmakla beraber, ftraten edip ve kanaatkr ve fikr-i keranemce imdiye kadar Der-saadete gitmek bahtiyarlna nail olan Krd Ulemas iinde, gerek ahlk- hasene, gerek Zat- Hazret-i Hilfet-penahye sadakat ve ubudiyete en ziyade yn- atfet bir zat- diya (1) "Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi"de, Tarihi Cemal Kutay'a dayanlarak Bedizzaman'n Istanbul'a ilk gidiini 1896 ve 1899 diye kaydetmi ve bu nakille ilgili baz eyler yazmsa da, doru deildir. Bedizzaman hakknda yazlm btn tariheler onun o devirlerde yalnz iki defa Hrriyet devrinde medresesi iin, bir defa da esaret dnnde stanbul'a gittiini yazarlar. Bedizzaman hakknda durup durup hayal ve tahminlerle bir eyler yazan Cemal Kutay gibi kimselerin vesikas ve senedi olmayan beyanlar Bedizzaman'n hayatnda yeri yoktur. Bedizzaman lstanbul'a bu ilk gidi tarihini "Hrriyetten alt ay evvel. Hrriyet'ten bir sene evvel" eklinde bizzat kaydeder, ki 1907 tarihidir. Tlebesi aml Hafz Tevfik ise, 1324 Rumi 1908 Miladi olarak bu tarihi vennektedir. Faraza bu tarih hicri olursa 1906 olur.1896 veya 1899'da ilk ve birinci

lstanbul'a gittiine dair hi bir delil ve emare yoktur. Hem bu ikinci tarihte Bedizzaman'n Van'a geliinin henz ilk ikinci senesidir.1896 tarihi ise, stad'n Mardin-Ceziresinde Mustafa Paa ile geirdii hadiseler tarihidir.A.B. 168 net-iar olmasna nazaran, mumaileyhin emr-i tedav hususunda mazhar- teshilat ve nil-i iltifat- mahsusa olmas, umum Krdistan talebesi hakknda ilel-ebed unutulmaz bir inayet-i a'lul-a'l- hazret-i padiah telkki olunacann arzna cr'et klnd. Bu babta ve her halde emir ve ferman hazret-i menlehl-emrindir. 3/Terin-i Sani/323 Bitlis Valisi Tahir. Mhr ve mza" Tahir Paa'nn mektubundaki padiaha kar mu'tad olan mbalaal tabirleri, bir vlnin o zaman padiahna kar kullanmas icab eden tabirlerdir ve ona aittir. te Bedizzaman, Tahir Paa'nn bu mektubunu ve tavsiyelerinide alarak, ayn sene iinde stanbul yoluna revan oldu. O zamana gre, en uygun ve ksa yol, her halde Karadeniz sahillerine inip vapurla stanbul'a gitmekti. Kuvvetli tahminlere gre Bedizzaman da bu yolu semitir.(2) Van, Erzurum, Trabzon.. veya Bitlis, Mu, Erzurum, Trabzon.. ve vapurla stanbul eklinde bir yolculuk tahakkuk etmi olacakt.Dier baz rivayetlerin iaratlerine gre ise:Van,Bitlis,Mu,Erzincan,Kayseri ve bu gzergah hatt ile de olmu olabilirdi. (2) Kayserili Ali Mutlu yal bir ok Kayserililerden duymu ki Hazret-i stad Van'dan lstanbul`a gidi gelilerinin bir seferinde Kayseri'den getigini ve bir ka gn Kayseri'nin eski Belediye Binas civarnda bir yerde kaldgn sylemilerdir. O sefer bu da olabilir.Nitekim , Kayserili brahim Kazazolu hatrtnda Bedizzamann merutiyet yllarnda iki defa Kayseriye geldigini ve merutiyet Hrriyet hakkna, Kayserinin imdiki vilayet kona nnde yaplan mitingde Kendisinin de konuma yaptn kaydetmektedir (Bkz.son ahitler -4 Sh.348) 169 Bu yolculuun, gn olarak ne zaman balad ve stanbul'a hangi gn ve ayda muvasalat edildii hakknda kesin bir bilgi mevcut deildir. Ancak yukarda zikri geen Tahir Paa'nn mektubunun yazl tarihi 16 kasm 1907 olmasna nazaran, bu mektubun yazlmasnn hemen akabinde yolculua kp kmad, yahut yava, yava dolaa dolaa sefer ettii hakknda da bir bilgi yoktur. N.ahiner, Bedizzaman'n stanbul'a varn "Kasm ay sonunda" eklindeki tesbiti tahminden baka birey deildir. Zira o zamanki artlar iinde, Bitlis'ten stanbul'a var 14 gn iinde kesinlikle mmkin deildir. En azndan Tahir Paa'nn mektubunun yazl tarihi olan 16 Kasm 1907'de hemen yola km olsa, yolculuk bir ay srm olacaktr ki, kasm ay sonlar deil, aralk ay ortalar olabilir. Bedizzaman Hazretleri 1948'de Afyon mahkemesine kar mdafaatnda bir mnasebetle yle der: "...Bundan krk sene evvel ve Hrriyetten bir sene evvel stanbul'a geldim..."(3) Bu beyana gre Bedizzaman Hazretleri kinci Merutiyet'in iln olan 24 Temmuz 1908'den bir sene evvel deil, belki Hrriyet'in ilnndan sonra, 17 Aralk 1908'de kurulan hrriyetilerin hkmetinden bir sene evvel

stanbul'a gelmise, 1908 yl balarnda gelmi oluyordu. Bu hususu te'yid eden ua'lardaki u kayd da ayn tarihi gsteriyor, yle ki: "...1322-1906 ederek, Risale-i Nur mellifinin dorudan doruya Ulum-u aliyyeden ban kaldrp, Hikmet-i Kur'aniyeye muteveccih olarak Hdim-ul Kur'an vaziyetini ald tarihtir ki, bir sene sonra stanbul'a gitmi, manevi mcahedesine balam...(4) te bu iki vesika ile, Tahir Paa'nn mektubunun yazl tarihinin altnda denilebilir ki; Bedizzaman'n stanbul'a var 1907'nin aralk ay sonu veya 1908'in ocak ay banda gereklemitir denilebilir. BEDZZAMAN'IN STANBUL'A AYAK BASII Bedizzaman'n stanbul'da grnmesini, ctihad ktbhanesi sahibi Krd zade Ahmet Rmiz'in, bilhare Bedizzaman'n 31 Mart Vak'asyla balayan Divan- Harb'teki mdafaatn bir kitab halinde nerettii zaman, mukaddemesinde yazd u yazs onu ok gzel tasvir etmektedir: "1323 Senesi(5) zarfnda idi ki, arkn yaln, sarp, ahenn maveray-i evahik-i cibalinden tulu' etmi Said-i Krd isminde nevadir-i hilkatten ma' (3) ualar, Envar Neriyat, S: 322 (4) ualar S: 663 ... Malumdur ki, Rumi takvimin yl bas, Rumi Mart'n badr. Miladi ile Rumi'nin yl balar arasnda iki ksr ay fark vardr. Hicri takvim daha deiiktir. Bu durumda tam olarak 1322 Rumi karl 1906 eder. Bir sene sonras ise ,1907' olur. (5) "1323 senesi zarfnda idi ki"tabirinden, henz sene tamamlanmad anlalmaktadr. Zira Rumi takvimi yl bas, Ruini Mart'tr. stad'n stanbul'a var ise, aralk ay sonu veya ocak ay ba olmasndan, henz Rumi senenin tamamlanmasna ikibuuk ay kadar vardr. 170 dud bir atepare-i zeka'nn stanbul faknda r'yet edildii haberi etrafa aksetmi ve ftraten mtecessis olan ba'z kimseler, o harika-i ftrat peyapey grdke, mader-i hilkatin hazain-i latefnasndaki sahaveti bir trl hazmedemeyenler, Krdistan kyafetinde, o al ve alvar altnda, yle bir knun-u dehann ihtifa edebileceini bir trl anlayamyarak; bir ksm adamlar ona, "Mecnun" demilerdi. Said-i Krdi, fi-lvaki' ifrat- zek itibariyle hudud-u cnunda idi. Fakat, yle bir cnun ki: Onun ulv ruh ve kemal-i aklna iarettir" diye bir zat u msralarnda tercman- zian olmutur: Cnn bamda yanar, ate-i maldir, Cnn bamda benim bir zeky-i lidir. Benim cnunuma rehber ziy-y ulviyyet, Benim cnunumu bekler azim bir niyet... Evet Said-i Krdi stanbul'a rezar Vilyt- arkiye'nin maarifsizlikle ldrlmek istenilen, Yldz siyasetlerine istikamet vermek azmiyle gelmiti. Daha stanbul'a gelmeden Van'dan,Bitlis'ten,

Mardin'den defatla nefy olunmasndan, stanbul'a gelmesiyle beraber(Merhum) Sultan Abdlhamid tarafndan suret-i ciddiyede tarassut altna aldrld. Birka kere tevkif edildi. Nihayet bir gn geldi, Said-i Krd'yi skdar'a Topta'na yolladlar. nki, hapishanede ikaz edilecek kimseler bulunmak muhtemeldi. Tmarhaneden iki de bir, kartlyor; maa, rtbe tebir ediliyor... Hazret-i Said: "Ben memleketimde mektep-medrese atrmak zere geldim, baka bir dileim yoktur. Bunu isterim, baka bir ey istemem", diyordu... Ta'bir-i aherle Bedizzaman iki ey istiyordu. Vilyt- arkiye'nin her tarafnda mektepler, medreseler atrmak istiyor ve baka bir ey almamak istiyordu... Ar- kanaat oldu behit-i gna bize Biz etmeyiz zemin-i mdaraya ol emin, Mansblarn, makamlarn en blendidir, Hizmet-i iman ile sayi ve sadeti temin... ehzadeba'nda emtetle konferans verildii gece, kemal-i mehabetle sahneye kp irad ettii nutku beli-i bitarafane, Said'in ihata-i ilmiyesi kadar hamaset ve fedakrlkta da ileri olduunu teyid eder. Gerek o gece, gerek menhus Otuzbir Mart'ta cihan-deer nasihatlariyle ortaya atlan hoca-i dnya; byle tehlikeli bir anda vcud-u kymetdarnn syaneti, nefeanlil- umum elzem olduu halde.. ve ihtar edildii zaman: "En byk ders, doruluk yolunda lmn istihkar dersi vermektir..." 171 "Yerinde lmek iin bu hayat lzmdr" fikrine kar da: inayz,bize bignedir endie-i mevt. Adl u Hak uruna nezreylemiiz cnmz. Olur bize b- havat, ate-i seyyl-i memat. msr ile mukabele ederdi. Said-i hyrn safvet-i ruhunu, besalet ve ecaatini ,fedakrlndaki nihayetsizliini anlamak ve ona balanmak iin lisan- hamasetinden bu mezkr msr dinlemek kifyet eder. Bedizzaman'a, zrafdan biri bir gn, irfaniyle mtenasip bir esvab iktisas lzumundan bahseder. Marn-ileyh de: "Siz Avusturya'ya gya boykot yapyorsunuz, hem de onun yollad kalpaklar giyiyorsunuz. Ben ise, btn Avrupa'ya boykot yapyorum (Haiye) onun iin yalnz memleketimin madd ve ma'nev mamultn giyiyorum" buyurmutur. El-yevm Said-i Krd memleketine dnd. Karm stanbul'un hav-y gll u gndan ve tezviratndan ve bedraka-i efkr olmak lzm gelen gazetecilerin bazlarnn btn fenalklara bd ve btn felketlerin mvellidi olduklarn grerek, bu derece ak cinayetlere tahamml edemiyerek, me'yus ve mteessir vahetzr, fakat mnis, vefakr ve nmusperver olan dalarna dnd. sabet etti. Kim bilir belki en byk icraatndan biride budur." STANBULDAK LK GNLER VE ABDLMECDN FADES

Bedizzaman'n kk kardei Molla Abdlmecid efendi stadn stanbul'a ilk gidii ile ilgili, kendi hatra defterinde unlar yazmtr: "Mtecahilen (yani bilmemezlikten gelerek) iki ay Ferik Ahmed Paa'nn 5 evinde kalmtr. Ondan sonra ekerci Han'nda kendine bir oda buldu...(6)" Haiye : Otuz sene cebr u ikenceler altnda sktrld halde, hi bir defa Avrupa apkasn bana koymad. S.NURS (*) Divan- Harb-i rfi ve Said-i Krdi Ahmed ramiz stanbul 1990? (**) Aratrmac-yazar Ahmed Nezih Gali Tekin Bey, bu husustaki aratrmasnda: 1325 Hicri yl salnamesinde, sadece Bab- valay- serasker, blmnde 10 tane Ferik Ahmed Paa var.. 9 tanesi iki isimli (Ahmed Hilmi, ... kri , ... Nazm ve sr. gibi ) tek isimli Ahmed Paann grevi : Fiekhane memuru ve Muhimmat- Harbiye reisi ve Sanai Alay Kumadan, Yaveran- Fahr-i Hazret- ehriyar olarak grnyor. Bir de bilahere "Krt Teavn Cemiyetinde kurucu olarak bulunmu smail Paazade Mir Ahmed Paa vardr. htimal ki Hz. stad bu Paaya misafir olmutur. Hatra defteri Abdlmecid, S: 4 172 KNC BR HATIRA 8.9.1995 Cuma gn Viyanada dinlediimiz aslen Tillolu, Fakirullah Hz.leri slalesinden olup, halen Avusturya Viyana slam Merkezi Camiinde imamlk yapan Mahzun Aydn Hoca Efendi dedi ki; " Ben, mehur ulemadan stanbullu Ali-i skdar Efendiden bizzat duydum ki, dedi: "Bedizzaman stanbula gelip Padiah 2. Abdlhamitle grme talebinde bulunduu zaman Mabeyn hkmeti adeta telaa kapld." Acaba Bedizzaman Said-i Krd Osmanl devletinden Krdistan ayrmak m istiyor.ilh. diye ayialar oldu. KRD NVANINI ALMASI stad Bedizzaman Hazretleri stanbul'a varmasyla birlikte, nvann "Said-i Krd" eklinde iln etti. Bu tarihten ta 1926 senesine kadar da bu nvan kulland. Baka ne olmal idi ki!?.. imdi bile mecmuu nfusu i'tibariyle bir vilyet kadar olmayan Lazlarn yaadklar blgeye, o zamanlar gayet rahatlkla, "Lazistan" denildii gibi, Krtlerin yaadklar ark vilyetlerine de yine o zaman, "Krdistan" denilmesinde hi bir mahzur mlhaza edilmemekte idi. Dolaysyla bu blgenin insanlarn temsilen hilfet makamna mracaat iin giden bir insann, herhalde kendisine "Krd" lkabn vermesi kadar normal bir ey olmazd. Hatta deil 1908'Ierde 1918'ler ve sonrasnda, ttihat-Terakki hkmetlerinin sonlarnda bile, millet meclisinde "Lazistan mebusu Sudi Bey, yine Lazistan mebu'su Ziya Efendi (Bak: Son Devrin slam Akademisi Dar-l Hikmet-il slmiye Sadk Albayrak S: 29-55) gibi rahatlkla Lazistan olarak coraf blgeye verilen isimden kukulanan kimse olmuyordu. Hatta cumhuriyetin ilk dnemlerinde 1926 ylna kadar yine Lazistan ve Krdistan(7) ta'birleri ok rahatlkla kullanlmakta idi. Bylece Krdistan tabirinden hi bir mahzurun mulahazas sz konusu deildi. Dolaysyla Krd lakab gayet normal bir eydi. Geri ttihad Terakk'nin Jn Trkleri veya rk milliyetiler, tarafndan ta o zamanlar gizli bir kararla "Krdistan" tabiri yerine, Vilyt- arkiye eklinde deitirilmesi olmusa da, lkin

herkesin dilinde, hatta resm hkmet yazmalarnda da "Krdistan" tabiri tedavlde devam etmekteydi. Nitekim, Hz. sta Bedizzaman 1922 Kasmnda stanbuldan Ankaraya geldii ve BMM. sini ziyaret ettii zaman, Meclis zabt ceridesi 9 terin-i sani 1338 (1922) 135. itima tutananda bile stadn ayn nvan ile hoamedi merasimi yapld gibi; M.Kemal Paa kendisini yzlira maala Krdistan umumi vaizliini teklif etmiti. (7) Bir misal vermek gerekirse yalnz 1923 senesi, nisan onbeinde "Meclis zabt ceridesi C: 27,196. ictima' tutananda iki defa Lazistan tabiri gemektedir. 173 Ayrca, BMM. si gizli celse zabtalar Cilt: 3.sahife 55/2. bask tutananda kaydl; Mustafa Kemal Paann Elcezire Cephesi Kumandan Mirliva Nihad Paaya gnderdii Teblinamesinde Krt milleti ve Krdistandan gayet rahatlkla sz etmektedir. te Bedizzaman Hazretleri hi bir rk tefrika niyyeti tamadan, zaman ve meknca da normal karlanan o ta'biri rahatlkla kullanmtr. Bunun sebebi ise, Padiah'n, bilhare de ttihad-Terakki hkmetinin nazar - dikkatini ark vilayetlerindeki, perianlk ve cehalet iinde biribirini krmakta olan milletin hali zerine ekmenin ve ona dair tehis koyup reetesini yazd ve o reeteye gre ilalar padiahn ve hkmetin desteiyle te'min etmenin hikmet ve gayesini tayordu. Bundan dolay stad Bedizzaman eski kitap ve makalelerinde o unvan hep kullanmaktayd. Bedizzamandan baka slam tarihinde mehur Ulema, Meayih ve Evliyadan bir o'u da bu nvan kullanmlardr. imdi aada nvanlarn kaydedeceimiz "Krdi" lakabyla mehur zatlar olduu gibi, Arab, Trkmen, zbek, Grc ve Trk" nvanlarn kullananlar da ok grlmtr. te nmneler: Kef-ez-Zunn kitabnn zeyli, iki cildlik "Hediyet-l Arifn"in ahirinde isimler cedvelinde slm mellifleri arasnda yedi tane zatn "Krd" lkabyla ma'ruf ve mehur olduklarn grmekteyiz. "Krdi" lkabn tayanlar olduu gibi, Arabler, Trkler, Grciler, Farisler, Trkmenler, zbekler eklinde ma'ruf ve mehur zatlar da oktur. Merak edenler "Hediyetl Arifin fi Esmail Mellifin" kitabnn isimler cedveline bakabilirler. Nmunelik birka isim verelim: Mesela; Trk ve Trkmen ve zbek lkabn kullananlardan bazlar: Hediyet-l Arifn fi Esma-il Mellifn C.5 Sayfa 1- Sleyman Endkan zbek (Mstakim zbek) 77 2- Osman bin et Trkmen 120 3-Enis-i Trk 126 4-Ali bin Osman- Trkmen 135 Cilt 5

5- Mecdu-ddin bin Muhammed bin Osman-EtTrk 2 6- Mulatan Bin Kl-Et-Trk 8 7- Muhammed bin Ahmed bin Osman bin Kaymaz Et Trki-Ezzeheb 10 8-MuhammedbinAbdullah Hayal-EtTrk 35 9- Muhammed Muaviye bin Mahmud-EtTrk Et-Tunsi 62 te nmnelik cedvelde grld gibi ekseriyet-i mutlka ile slm mellifleri ky ile, kasabas ile maruf ve mehur olanlarn arasnda, byle milletinin adiyle de ma'ruf ve mehur zatlar da vardr. Meayih-i Sofiye ve Fukaha-y eriat arasnda dahi okca grlm, hi bir mahzurla da karlanmamtr. Yukarda bahsi geen "Krd" lkabn kullanan zatlarn adlar ise yledir: 174 Hediyet-l Arifin f Esma-il Mellifin C: 5 Sayfa 1- Reid bin Muhmud-el Krd 45 2- lyas bin brahim-el Krd 46 3- Hasan bin Adiy Tc-l Arifin-El Krdi 56 4- mer bin Eyyp Celal-el-Krd 145 5- Kasm bin Muhammed-el Krd 154 Cilt: 6 6- Murtaza bin Mustafa-el Emir-l Krd 73 7- Yusuf bin Hseyyin-el Krd 96 Keza Mu'cem-l Buldan kitab cild. 4, sahife: 450'de mehur muhaddis, ' hafz Tahir el Makdisnin bir hadis hocas ve stad, eyh Ebul Hasan Ali ibn-l Hseyin bin Abdullah el Krd" olduunu yazar. Yine Mevln Cm'nin "Nefehat-ul ns" kitab sahife: 652'de Evliya arasnda bu lkabla mehur "eyh Ali-i Krdi"nin ahvalinden bahseder. Ayn kitab sahife: 525'de Mevln Celleddin-i Rum'nin Mesnevisi'ni kaydeden Hsameddin elebi'nin aslmn krd olduunu kaydeder. Keza Molla Ali-lKari'nin "El-Esrarl-merfu" adl kitabnn 64. sayfasnda; muhaddislerin eyhi saylan Hafz Ebul-Fadl Zeyneddin-i rak'nin Krd olduunu kaydeder. Keza mam- a'rani'nin "Tabakat-l Kbra" isimli kitabnn cilt 1, eyh sahife.128'de " Mcid-l Krdi"den bahseder. Keza, ayn kitap Cilt 2 Sayfa 2'de: eyh Hdr-el Krd Cilt 2 Sayfa 76'da: eyh eref-l-Krd

Cilt 2 Sayfa 76'da eyh mer-el-Krd eklinde kaydeder. Ve daha bunlar gibi muhaddislerden, fukahadan, sofilerden bu lkabla itihar etmi ok zatlar var olduklarn gstermek mmkndir. Bu lkabla olduu gibi, -tekrar ediyorum-, Arabi, Farisi, Rum, Hind, Trk gibi, mensup olduklar milletlerin adlaryla da hret bulan zatlar oklukla grlm. Amma hi kimsenin aklna rk bir taassub gelmemitir. Hatta Msr diyarnda Nak- Bend Tarikatnn mmessili ve "Tenvir-l Kulb" kitabnn mellifi olan zat, eyh Muhammed Emin-el Krdi lkabyla mehurdur. Halen Ezher niversitesi camiasnda bu zatn iki profesr olunun Ikablar da ayndr. 175 Ayrca 1975-1980 tarihleri arasnda Mekke Belediye Reisliini yapan zatn ismi, Taha EIKrdi idi.. Ve hakeza... Hem btn bu nmunelerin banda mmetin bir ok byk ulemas Peygamberimiz Efendimizi (A.S.M.) "Muhammed-i Arabi (A.S.M.)" eklinde tavsif etmeleri vardr. Muhviddin-i Arab zaten mehurdur. SADEDE DNYORUZ Bedizzaman Said-i Krd (*) Hazretlerinin stanbul'a geliiyle birlikte gelien hadiseleri takib edelim: Bedizzaman stanbula ilk geldii gnler hususunda, bilhare mabeynin emriyle hapishaneye atld zaman, padiah tarafndan gnderilen zabtiye nazr efik Paa ile yapt konumasnda, stanbul'da geen hayatnn bir haritasn kendisi izmektedir, yle demitir: Ve son olarakta: Osmanllarn ta ilk balarnda, Sultan Orhan zamannda, mehur Davud-u Kayserinin vefat zerine "ZNK" medresesine bizzat Sultan Orhan tarafndan mderris ta'yin edilen TACED DNEl Krdi isminde, hreti afak tutmu bir alim vard. Bu zat, iki kzndan birisini mehur Edeblye, dierini ise Hayreddin kadye -ki bu zat bilahere vezirlie ykselerek kendisine Hayreddin paa denditezvicetti. (Bkz: Eakaik-un Nu'maniyeFi lemaid-Devleti-l Osmaniye-Takprade. Sh.9) "Sigara kad kadar ince ve "Nizam" namiyle bir perdeyi bu kadar feveran- efkr ve hissiyata kar, herkesin stne rtmsnz. Herkes, altnda sizin tazyikatnzla meyyit-i mteharrik gibi inliyor. Ben acemiydim, altna girmedim, stne dtm. Sret-i telebbsm gibi ahlkm da sakil idi. Bir kere Mabeynde yrtld. ili'de bir (......)in evine dtm, orada da yrtld. ekerci Han'na dtm. Orada da yrtld. Tmarhaneye dtm. imdi de Tarassuthaneye dtm...(8) " te, yukarda kaydedilen Molla Abdlmecid'in tesbiti ve Bedizzaman'n kendisinin izdii bu haritann nda onun stanbul'a gelii ve sonras iin, u aadaki fezlekede gsterildii tarzda gelimitir denilebilir. yle ki: Evvela: stanbula ilk geldiinde iki ay Ferik Ahmet Paa'nn evinde kalmas, ve Van'da te'sisini plnlad medresesine padiah ve hkmete (*) Hz. stadn bu dnem hayatnda onun isim ve nvan < Said-i Krd > olarak mehur olduundan, biz bu dneme mahsus olarak ayn nvan bazen kullanacaz.Yaln anlalmasn . A.B.

(**) Kaynan aslnda bir ermeninin evine dtm eklindedir. Oysa, herhalde Vanda iken tand bir kimsdir. A.B. (8) Asar- Bediiye S: 331 176 yardm ve destek yaplmasn isteyen dilekesini Mabeyn-i Hmayun'a (Yni imdiki tabirle bir nevi padiahn zel kalem mdrlne) vermesi.. ve mabeynde, anlalan bir mnakaa, bir dilleme hadisesi ile karlaan Bedizzaman, bu defa ili'de bir evde kalmaya balamas..Burada dahi baz paalarla bir mnakaa hadisesi.. ve bilhare ekerci Han'nda bir odaya yerlemesi.. Ve bu odann kapsna ast levha ile btn ilim lemine meydan okuyarak herkesi mnazaraya davet etmesi hadisesi zerine; Yldz'n etrafn sarm baz paalar tarafndan Sultan Abdlhamid ifal edilerek Bedizzaman'n akl hastahanesine sevki.. ve fakat doktorlarn, tam aksine onun kemal-i akl ve irfanna dair verdikleri raporlar.. Ve bu defa vesvese ve tela den ayn kadronun tertibiyle, hapishanede tarassut altna alnma hadisesi eklinde cereyan etmitir. imdi bu fezlekenin vesikalarnn altnda, hadiselerin inkiaf eklini ve cereyan tarzn; ve bazlarnca mesnedsiz olarak iddia edildii ekilde, Bedizzaman'n Sultan Abdlhamid'le grme imkann bulup bulmadn tesbit etmeye alacaz: Evet, Bedizzaman Hazretleri manen umum ark vilayetlerini, belki de bir cihette slm lemini temsilen padiahn ve Hkmetinin, onun Medreset-z Zehra'sna el atp, inaasna maddi destek olmalar maksadyla stanbul ve hkmetin nazar- dikkatini ekmek ve ark'n perian klk ve kyafeti altnda ilim ve irfan istidadnn yattn da gstermek iin, kendi mahalli kyafeti olan al-apik ve kamasyla Istanbul'a geldi. Az stte vesikalar getii zere, evvela iki ay Ferik Ahmet Paa'nn evinde kald. Burada iken Padiah'la grme imknlarn aratrmakta iken, kendisine bu hususta yardmc olanlarn delletiyle, Padiah'a arzetmek zere bir dileke yazdrarak mabeyn-i Hmayun'a bizzat gtrp verdi. Mabeyn-i Hmayun, geri bir zel kalem mdrl eklinde bir mana idi. Fakat byk bir padiaha lyk ve mnasib olarak, onun en mukarreblerinin ikamet ettikleri ve padiahn emir ve fermanlarnn icra edildii, Vali ve paalarn devlet ileri iin mracaat ettikleri bir makam idi. te, Bedizzaman dilekesini gtrp bu makama verdi. Dilekeyi alan Mabeyn'deki paalar, nasl bir tavr ile karladklar ve ne derece nem verdikleri bilinmemektedir. Ancak Bedizzaman'n bilhare tarassudhanede Zabtiye nazr efik Paa ile karlkl konumalarndan anlaldna gre; onun derin, hikmetli ve isabetli ve Osmanl Devletinin istikbaline pek byk menfaati olacak olan dilekesindeki dnce ve isteklerinin msbet bir tavr iinde karlanmad, belki ehemmiyetsiz grlerek nazar- itibare alnmaddr. Bedizzaman ise, makamn merasim ve adabn bilmediinden, gayet serbeste dilekesindeki fikriyatn ve esbab- mucibe 177 lerini anlatmaya balam olmas neticesinde, tartmalar vuku' bulduu sezilmektedir. Bedizzaman, bu ilk mracaatnn byle semeresiz kalmasndan sonra, bir mddet ili tarafnda bir evde kalr. Bu arada yine dncelerinin tahakkuku iin almalarna devam eder. Amma bunun nasl

bir alma olduu bilinmemekle birlikte, her halde Mabeyn'in nazar- dikkatini celbe medar bir hareket olmu olacak ki; baz paalar yanna gidip konumular ve her halde burada da baz mnakaalar vuku' bulmutur. Bedizzaman, pervasz, mmaatsz, kimseye temellk etmeden fikriyatn ak, serbest ve hrriyet iinde mdafaa etmi olacak ki, mealen diyor: "Sili'de bir .Ermeninin evine dtm. Orada da nizam denilen ey yrtld..:' EKERC HAN'INDA HARKA LN ili'deki mnakaa hadisesinden sonra, Bedizzaman Said-i Krd Padiahn ve hkmetin, ulema ve mekteb ehlinin nazar- dikkatini ekmek iin ekerci Han'nda(9) bir oda bularak, btn ulema ve talebeleri, politikac ve askerleri mnazaraya davet etti. Bu meselenin burasn kardei Molla Abdlmecid Efendi'ye brakyoruz: "Hazret-i stad Ferik Ahmet Paa'nn evinde mtecahilen (bilmezlikten gelerek) bir mddet kaldktan sonra, ekerci Han'na gider, orada ikamet etmeye balar. Orada odasnn kapsna yle bir iln asar: "Mektep, medrese mensuplarndan ve feylesoflardan, dinsiz ve dindarlardan her kimin bir suali varsa, hangi ilimden ve fenden olursa olsun, benden sorabilir. Sizden sual, benden cevab... Fakat ben hi kimseye sual sormam " "Bu acib iln zerine Bedizzaman, stanbul ulemas ve talebelerinin istila ve hcumuna urad. Fakat o, sorulan hi bir suali cevabsz brakmad. Gnlerce, haftalarca baaryla devam eden bu yce imtihan neticesinde...(10) " te Molla Abdlmecid'in ve dier btn tarihe kitaplarnn yazdklar bu harika, acib iln zerine stanbul'un nazar- dikkati hayret ve takdir (9) ekerci Han hakknda N.ahinerin "Fatih Camii yaknnda, Islambol caddesindeki Malta arsnda yz adet kadar odas vardr. Ne zaman ve kim tarafndan yaptrld belli degildir" tesbitine mugayir olarak; Ahmed Bedevi Kuran'n "Jn Trkler ve nklab tarihimiz" S: 227'de; ve Ali Rza Saman'n "Mevlid Nasl okunur" kitabnn mukaddimesinde bu hann, emberlita civannda olduunu yazarlar. Fakat bu konuda kesin tesbitler yapan, aratrmac yazar zmitli Ahmet Nezih Gal Tekin kardeim ise, "ekeri Han" nn Fatih semtinde olduu kesindir diyor. A.B. (10) Hatra defteri Abdlmecid, S:16 178 le Bedizzaman'n zerine celb oldu. Artk herkesin dilinde byk bir haber olarak "Bedizzaman Said-i Krd her suale cevab veriyor" eklinde cereyan ediyordu. Tabi Mabeyn de onun her hal ve hareketini ta'kibden geridurmuyordu. Neticede bir pln dndler: "Byle hereyi bilen, her suale cevab veren delidir" diye Bedzzaman'n zerinden takdir ve hayret nazarlarn gidermek iin akl hastahanesine sevke karar verdiler. "Mevlid Nasl okunur ve Mevldhanlar" kitabnn mellifi Hafz Ali Rza Saman Efendi, bu hadise ile ilgili bir hatrasn yle anlatr: "1907 k idi sanyorum, stanbul'un ilm mahfellerinde, hele medrese bucaklarnda birden bire ma'nal bir fslt, ilgilendirici bir dedikodu elektrik hz ile azlara yayld, kulaklar doldurdu:

"Krdistan'dan bir adam gelmi, yaa ok gen olduu halde, ilimce kendisine kan yokmu. Bu yata bu kadar geni ilim, ancak "Vehb" (Allah vergisi) olabilirmi. Bu zatn kl, kyafeti de dikkat ve hayret ekici imi. Kendisini grenler, "hammal" zannediyormu. nki enesinde sakal, banda sark, srtnda cbbe, ayaklarnda alvar yokmu. Bu adam bir harika imi. Ad, "Said" lkab "Bedizzaman" imi..." O tarihte biz ocuktuk. Hakknda tlsml haberler duyduumuz bu zat grmek sevdasnn zebunu olduk. Fakat iittik ki, hinler bu zat gz hapsine almlar. Her yerde serbest gezemiyormu. emberlita tarafnda bir han odasnda oturuyormu, falan..." Merutiyet'ten sonra, bu zat grmek, konferanslarn dinlemek nasib oldu. Birinci Cihan Harbi'nden evvel kendisinin elini pmek de myesser oldu.(11) te Bedizzaman, Ndire-i cihan, Allame-i Devran; basit dnen Mabeynin basit bir plannn kurban olarak emraz- akliyede (Akl hastahane (11) Ali Rza Saman,ayn kitabnda yle devam ediyor:"Ne garip tecellidir ki, bu kadar alim, bu kadar drst, bu derece m'min ve bu nisbette dine, millete ve vatana k olan bu zat, o tarihten bu gne kadar bu cennet yurtta ferah bir nefes alamad. Hangi hkmet i bana getiyse, ilk yumrunu bu byk baa vurdu. Fakat iyice anlam olduk ki, o yumruklar o baa deil, paralanmaz taa vurulmutur. Bedizzaman hl yayor. Allah vcuduna shhat ve afiyet ihsan buyursun." Bkz. Mevlid Nasl Okunur ve Mevlid-hanlar, Ali Rza Saman, S: 5) 179 sinde) kaladursun, yukardaki ekerci Han'ndaki acib iln hadisesini bizzat Bedizzaman'dan dinleyelim: "... Ezcmle, Ben Hrriyet'ten evvel stanbul'a gelirken, yolda bir iki ilm-i kelma ait kitaplar elime geti. Dikkatle mtala ettim. stanbul'a geldikten sonra, sebepsiz olarak(12) hem ulemay, hem mekteb muallimlerini mnazaraya, "kim ne isterse benden sorsun" diye iln ettim. Medar- hayrettir ki; mnazaraya gelenler, btn sorduklar sualler, yolda mtala ettiim ve hafzamda kald mes'elelerdi. Hem feylesoflarn sorduklar sualler, hafzamda bulunan meselelerdi. imdi anlald ki, o fevkalde muvaffakiyet ve benim de haddimden ok ziyade o hodfuruluk ve manasz izhar- fazilet ise, ileride Risale-i Nur'un stanbul'ca ve ulemaca makbuliyetine ve ehemmiyetine zemin ihzar etmek imi...(13) Baka bir eserinde yle diyor: "...Ve Hrriyet'ten alt ay evvel stanbul'da hem ulemay hem de mekteplileri mnazaraya davet edip, kendisi hi sual sormadan suallerine noksansz olarak cevap veren...(14)" Bedizzaman'n bu ikinci beyanndan anlalan; o, stanbul'a hemen gelir-gelmez Ulemay mnazaraya da'vet etmi deildir. Belki belirtildii zere; evvela Medreset-z-Zehra's iin padiahla grmek istemesi, fakat grememesi, nihayet bir dileke ile Mabeyn-i Hmayun'a mracaat etmek sretiyle teebbse gemesi, amma yine de bir netice elde edememesi sonunda nazar dikkatleri

ark'taki ilime ve insanlarnn kabiliyetine ekmek niyetiyle bu iln stanbul'a geldikten 2-3 ay sonra, yani stadn beyaniyle, bu iln kinci Merutiyet'in ilnndan alt ay evvel yapt, o ise ubat veya mart 1908'de vaki' olduu grlmektedir. Merhum Abdurrahman'n yazd ise: "Bedizzaman, ark'tan stanbul'a gelmek zere iken, Eski Van valisi Tahir Paa'nn ona: "Krdistan ulemasn ilzam ediyorsun, fakat stanbul'a gidip de o denizlerdeki byk balklara meydan okuyamazsn!" mealinde syledii sz zerine, stanbul'a varr varmaz, hemen ulemay mnazaraya davet etti" eklindeki ifadesi ile; Bedizzamann o acib mnazara ilanna sebep olarak, sadece o ta'rize ba (12) Hazret-i stad "sebepsiz olarak Ulemay mnazaraya davet ettim" diyor. Bence zahirde ve grnrde mcbir bir sebebin bulunmamasdr. Yoksa, Istanbul'un nazar- dikkatini ark'n ilme olan kabiliyet ve istidadna ekmek ve hkmetin nazar- ehemmiyetini celbetmek manasnda olan baz niyet ve sebeplerin varl mevzuu bahs olsa gerektir, stad'n beyan ettii hikmetlerinden baka... A.B. (13) Emirda (yazmas, benim, S: 70) Ayrca meselelerin daha tavazzuhu iin Bkz. Asar- Bediiye S: 304 (14) Osmanlca Lem'alar, S: 504 180 lanmas bizce uygun olmad gibi; hikmeti de sadece o deildir. Hem de stadn bizzat yukardaki beyanlarnda, tarih sralamasna gre muvafk dmemektedir. Belki yukarda tesbit edildii zere, onun niyyeti, padiahn ve o zamanki hkmet icraatn elinde tutan "Mabeyn"in nazar- dikkatini ark vilyetlerine celbetmek ile, pek byk bir hizmeti yaptrmak niyyeti idi ki; stanbul'a geldikten iki ay sonra bu iln tertib etmilerdir. BAZI HATIRALAR 1- Eski Temiz Reislerinden Elbistanl muhterem, merhum Ali Himmet Berki(15) Hocann Bedizzaman Hazretleriyle ilgili hatralar 1908 ylna aittir, yle der: "Ben o yllarda, Medreset-l Kuzat'da talebe idim. Talebe arkadalar arasnda ileri bir derecemiz vard. Btn stanbul'a Bedizzaman'n ismi ve hreti yaylmt. Btn ilim muhitlerinde herkes ondan bahsediyordu. "Fatih'te bir handa misafireten kalyormu, herkesin her eit sualine cevab veriyormu" diye hakknda ok rivayetler duyuyorduk. Talebe arkadalarla "gidelim" diye karar verdik. Bir gurup arkadalarla bu mehur zat ziyarete gittik. O gn, Fatihte bir ayhanede olduunu, sorulan suallere cevab verdi'ini iittik. Hemen oraya gittik. ok kalabalk bir meclisi ve srtnda garip bir elbisesi vard. Bir hoca Kisvesi yoktu. ark'n mahall kvafetiyle oturuyordu. Biz yanna vardmzda, Bedizzaman kendisine sorulan suallere cevab veriyordu. Etrafndaki ilim sahipleri derin bir sessizlik ve hayranlk iinde dinliyorlard. Herkes, verdii cevaptan memnun ve tatmin oluyordu. Felsefecilerden sofistlerin iddia ve fikirlerine cevab veriyordu. Akl, mantk delillerle onlarn grlerini rtmt.

Benim ilk defa grp ve grmem o zaman olmutu. Benim Bedizzaman hakknda grlerim ise udur: -"Her lgat bilirdi. Araba lgatndan herhangi bir kelime sorarsanz hemen cevabn ve manasn verirdi. Sonra Kelmda zerine kimse yoktu. Bu iki ilimde bilgisine son yoktu. Arab Edebiyat, Fars Edebiyat, Dou ve Bat Edebiyatna vakft. Yine hakknda yaygn fikir; " bir din adam olarak kimseden hediye, para ve saire almyordu: ' stese idi, ok eylere sahip olabilirdi. Dnyada dikili bir aac yoktu. (15) A1i Himmet Berki 1883-1996 181 Mslmanc bir zatt. Ona atlmak istenen talar, hep iftira tadr. yle byle derler. Katiyyen doru deildir. Eserleri meydandadr. Onun ilmine, irfanna baka bir delil aramaya ihtiya yoktur. nki, eserleri, Nur klliyt meydanda ve ellerdedir. Kat'iyyen Krt filan deil, hep yalan ve iftira atyorlar. Yllardr adl ve resm merci'lerden geen Nur Risaleleri ok incelendi, hereyi ile meydana kondu. lmine i'tiraz edemiyorlar. Ancak iftira ile rtmek istiyorlar.(16) 2- Ord.Prof.smail Hakk Uzunarl (1888-1977) Hocann Bedizzaman hazretleri ile ilgili hatralar da yine Merutiyyet dnemine aittir, yle der: "niversitenin Mercan tarafndaki kapsndan sk geerdim. Mercan 'dadisi'nde talebe idim. O gnlerde kendisini Bayezid'de grrdm. Arkasnda kendisini koruyan muhafzlar ve fedaleri vard. Bu dediim, kinci Merutiyyet yllar idi. Gen, uzun boylu, gr bykl ve yakkl bir kimse idi. "Bedizzaman" diye anlyordu. Biz kk ve talebe idik. Kendisi devrin tannm Ulemas ile gryordu. Gzel bir adamd. Allah rahmet eylesin. Ben talebe olduum iin, ktbhane-i umumiye gider gelirdim. Bedizzaman da oraya kahvehaneye gelirdi. Bu ekilde birok def'alar grmtm. Fakat kk olduumdan konuamadm. O zamanki hatram olarak unu da syliyeyim: Bedizzamann ilminden, faziletinden bahsederlerdi. Ben-de kulak misafiri olarak bulunur ve dikkatle dinlerdim. Kendisinin arkadalar byk limlerdi. Temas hep onlarla olurdu. hreti ok yaygnd.. "Said-i Krd" derlerdi. Geni ilminden, yksek zeksndan sitayile bahsederlerdi...(17)" 3- Btn mrn din ilimlere vakfetmi. Yzlerce Hafz va lim yetitirmi. ankrl H.Hasan Sarkaya merhum, stad Bedizzaman ile ilgili hatralarn yle anlatm: (Olu visali bey kanalyla) "(Merutiyet yllarnda) Birgn Ulema Fatih camiinin avlusunda bir mevzuu mnakaa ediyorlard. Fakat hibirisi tatmin edici halledemiyordu. Tam o srada, banda klah, zerinde aldan bir elbise, basit bir kyafetle Bedizzaman oraya geldi. Ben kendisini nceden tanyordum. Bedizzaman ulemaya: "Nedir mevzuunuz, banada anlatrmasnz?"dedi.

zerindeki basit kyafeti gren ulema: " oban efendi, senin akln bu ilere ermez, git iine bak! dediler. (16) Son ahitler-2, S:11 (17) Son ahitler-2, S:15 182 Bedizzaman ulemann bu tavrna hi aldrmad ve mevzuu rendi.. Ve ayet ve Hadislerle mes'eleyi yle gzel halledip ortaya koyduki, ulemann az akta kald. Bedizzamann ellerini pmek istediler. "Hayr lzum yok deyip oradan ayrld. Bir gn'de eyhl slam bir mesele hakknda yanl bir fetva vermi. Bunu duyan Bedizzaman doruca Meihat dairesine gitmi. O zamanlar eyhl slam grebilmek hayli merasimden gemek icab ediyordu.. Bedizzaman aa kapdaki nbetilere: "Bana eyhl slam gnderin der. Nbetiler: "Git olum iine! bamza bela olma! eyhl slam grebilmen iin daha on yerden gemen gerek.Sen ise eyhl slam ayana aryorsun demiler. Tam bu esnada eyhl slam Bedizzaman pencereden gryor. "Yine her halde yanl bir i yaptk diyerek aaya iniyor ve hrmetle Bedizzaman alp yukar gtryor. Bedizzaman, verilen fetvadaki sehivleri ona bildirmi. Oda fetvasn dzeltmi. (Son ahitler-4, sh.356-Ekrem Bedk'n ttihad Gazetesinde neredilmi tesbitlerinden.) MABEYNE VERD DLEKE Bedizzaman'n Mabeyn'e verdii dilekesi yukarda zikri gemi maksad ve niyyetleri de ihtiva etmektedir. Dileke aynen yledir: "Millet-i Osmaniye meyannda mhim bir unsur(18)) tekil eden Krdistan ahalisinin ahvali hkmete ma'Im ise de, hizmet-i mukaddese-i ilmiyeye dair baz metalibat arz etmeye msaade dilerim. u cihan- medeniyette ve u asr- terakki ve msabakatta sair ihvan gibi, yek-aheng-i terakki olmak iin, Hizmet-i hkmetle "Krdistan"n kasaba ve kurasnda mekatip te'sis ve ina buyurulmu olduu ayn- kran ile mehud ise de, bundan yalnz lisan Trkye ina etfal istifade ediyor. Lisana aina olmayan Evld- Ekrad, yalnz medaris-i ilmiyeyi ma'den-i kemalt bilmeleri ve mektep muallimlerinin lisan- mahallye adem-i vukufiyetleri cihetiyle maariften mahrum kalmaktadr. Bu ise; vaheti, kemekei, doIaysyla Garb'n amatetini davet ediyor. Hem de ahalnin vahet ve taklid hal-i ibtidaisinde kalmalar cihetiyle, evham ve kkn te'siratna hedef oluyor. Eskidenberi her bir vechiyle Ekradn mdununda bulunanlar, bugn onlarn hal-i tevakkufta kalmalarndan istifade ediliyor. Bu ise ehl-i hamiyyeti dndryor... Ve bu nokta, Krtler iin ms (18) Oamanl mparatorluu'nda bilhsassa son asrlarda, bir ok unsurlarn yannda byk unsur vard ki, bunlar srasyla Arap, Trk, Krt unsurlar idi. Onun iin Bedizzaman Krt unsuru iin "Mhim bir unsur" diyor. A.B. 183 takbelde bir darbe-i mdhie hazrlyor gibi ehl-i basireti da-dar etmitir.

Bunun aresi: Nmune-i imtisal ve sebeb-i tevik ve terib olmak iin, Krdistan'n nikat- muhtelifesinde; Biri: Ert aairi merkezi olan Beyt--abab cihetinde... Dieri: Motkn, Belkn, Sason vasatnda... Biri de: Sipkn ve Haydern vasat olan nefs-i -"Van"da medrese nm- me'lufiyle, ulm-u diniye ve fnn-u lzime ile beraber- hi olmazsa, ellier talebe bulunmak ve oraca medar- maietleri hkmet-i seniyece tesvid edilmek zere , dr-t-ta'lim te'sis edilmelidir. Baz medrisin dahi ihyas, madd, ma'nev Krdistan'n hayat- istikbaliyesini te'min eden esbab- mhimmesindendir, Bununla ma'arifin temeli te'esss eder, Ve bu mebde-i te'esssden ittihad takarrur edecek htilaf- dhiliyeden dolay mahvolan kuvve-i cesimeyi hkmetin eline vermekle, harice sarf ettirilmek iin, hakkyla mstahakk- dalet ve kabil-i medeniyet olduklar gibi, Cevher-i ftrilerini gstereceklerdir.(19)" Dilekede grld gibi, Hz. stad, ark vilyetlerine maarifi gtrmek istemesiyle, pek ok faidelerin yannda, Osmanl Devletinde karkl nlemek ve airin birbirine kar sarf ederek krp bitirdikleri byk kuvveti toplattrp hkmetin eline vermekle, d dmanlara kar o kuvveti kullanmak ve neticesinde hal-i hazrdaki vahet ve cehaletleri ile birlikte, medeniyet ve maarife kabiliyetli bir millet olduklarn, lkin ftratlarnda mevcud bu kabiliyet ve isti'dat ma'denini maarif ile iletmekle o muazzam netice elde edilebileceini ve o zaman bu milletin adalete nasl istihkak kesbedeceinin bilineceini sylyor. Fakat yukarda belirtildii zere, Mabeyn Hkmeti bu maksad ve neticeleri gremiyerek veya grmezlikten gelerek, dilekesinde gsterilen o muazzam hizmeti nazar- ehemmiyete almyor. Lkin buna ramen Bedizzamann midi krlmyor. nkisar- hayale uramyor. Yine ayn maksad zerinde almasna devam ediyor. te bunun iindir ki, Bedizzaman'n ekerci Han'nda yapt o i'lan zerine Mabeyn Hkmeti padiah ifal ederek, Bedizzaman Topta akl hastahanesine sevkediyorlar. Bu hadiseyi Bedizzaman Hazretleri 1944 ylnda Denizli Cezaevinde ' iken bir mnasebetle yle anlatyor: (19) Asar- Bediiye S: 367 184 Krk sene ewel(20) Ehl-i siyaset bana bir cinnet-i muvakkata isnad ile tmarhaneye sevk ettiler. Ben onlara dedim: -"Aklllk dediinizin ounu ben aklszlk biliyorum. O eit akldan istifa ediyorum..(21)" Bedizzaman'n bu beyanna nazaran, ekerci Hanmda yapt o acib ' i'ln hadisesi, kinci Merutiyyet'in i'lnndan alt ay evvel, yani 1908'in martnda olduu, fakat bu i'Inn, ka ay, ka gn srd ma'lum deildir. Ancak bilinen budur ki, bu ilndan sonra akl hastahanesine, buradan da hapishaneye kapatlmas hadiseleri ve hapisten tahliye ii hepsi drt ay zarfnda olmutur. Zira Bedizzaman'n II.Merutiyetin i'lnndan az evvel darda serbest gezdiini ve Merutiyet'in nc

gnnde stanbul'da irticalen nutuk okuduunu gryoruz. Sonra da Selanik'e gidip, Hrriyet meydannda ayn nutkunu tekrarlamtr. Bu durumda onunu, akl hastahanesinde ne kadar kald, bilahare tarassuthanede ne kadar zaman bekletildii tam olarak belli deildir. Fakat Bedizzaman'n stanbul'a geldii tarihi ve ondan sonra gelien hadiseleri nurcular gsteren, Onun Hrriyetin nc gnnde irad ettii nutkunun u blmdr: "Ben Krdistan dalarnda bym idim. Merkez-i Hilafeti gzel tahayyl ediyordum. Vakta, bundan yedi-sekiz ay mukaddem DerSaadete geldim, grdm ki; stanbul, tavahhu ve tenafr- kulb sebebiyle, meden libasn giymi vah bir adama benzerdi. imdi ittihad-i milli sebebiyle, meden adam, fakat yar medeni ve yar vahi libasnda bize arz- didar ediyor Evvel,Krdistan'da fenaln sebebi, Krdistan uzvu hastalanm zannediyordum. Vakta ki, hasta olan stanbulu grdm; nabzn tuttum, terih ettim, anladm ki; kalbteki hastalktr her tarafa sirayet eder. Tedavisine altm, bir divanelikle taltif edildim...(22)" te bu ifadedeki "Vakta, bundan yedi-sekiz ay mukaddem DerSaadet'e geldim..:' ta'biriyle, nutkunun irad 27 Temmuz 1908 olduuna gre, yedi-sekiz ay geri gelsek, 1908'in ba olur. Bu durumda, yukarda izah getii zere, iki ay Ferik Ahmed Paa'nn evinde misafir kal, sonra ili'de birinin evinde biraz kalmas, st ste iki-buuk ay kabul etsek, mart ay iinde ekerci Han'ndaki acib mnazara ilnnn balang tarihi olmu olur ki; buna gre Merutiyet'in ilnna 4 ay kalmtr. (20) ok kere stad Hazretleri byle ksrat nazara almadan byk bir rakam syler. Halbuki hadise 1908'de olduuna gre, Denizli hadisesi zamanndan tam 36 sene evvel olmu oluyordu. A.B. (21) ualar Envar, S: 319 (22) Asar- Bedye S: 354 185 Yine yukardaki parann bir blmnde: "Vakta ki hasta olan stanbul'u grdm. Nabzn tuttum, terih ettim, Anladm ki; kalbteki hastalktr, Her tarafa sirayet eder. tedavisine altm, Bir divanelikle taltif edildim.. te bu ifadenin beyan tarzndan fehmedilen ey; Bedizzaman Hazretleri stanbul'a geldikten sonra, 2-3 ay etrafn, cereyan eden hadiseleri ve birbiriyle arpan fikir akmlarn iyice tetkik ve tahlilini yaptktan sonra, stanbul'un hastaln tehis etmi ve tedav iin arelere bavurmaa balamtr. Lkin tam o sra, onun tmarhaneye sevk hadisesi olmu ki, tahminen ve beyan tarzna gre nisann sonuna dorudur. u beyann nda denilebilir ki: Bedizzaman'n tmarhane gnleri ve tarasssuthane devresi hepsi ikibuuk ay gibi ksa bir zaman iinde cereyan etmitir. nki, Hrriyet'in i'ln olan 24 Temmuz 1908'de darda ve gn sonra da nutuk okuduunu grmekteyiz. Ayrca ekerci Han'ndaki muazzam ilnat ise bir ay (*) srm olabilir. (*) Molla Abdlmecidin hatra defterinde iki ay diyor. A.B.

186 = BR FASIL BEDZZAMAN SULTAN ABDLHAMD'LE GRM MDR? u gelien hadiseler neticesinde akla gelen u: Acaba Bedizzaman, merhum Sultan Abdlhamid'le grebilmi midir? Bu mevzuda, Bedizzaman'n Sultan Abdlhamid tarafndan kabul edilip grtne dair, imdiye kadar Cemal Kutay hari, Onun Tarihe-i Hayatn yazanlardan hi birisi tarafndan bir ey kaydedilmemitir. Ayrca Bedizzaman'n ne eski eserlerinde, ne de yeni eserleri olan Risale-i Nurlarda, ne de o zaman ve sonraki mahkeme mdafaalarnda bu grmeye dair hi bir beyan, iaret ve almet yoktur. Talebelerinden de buna dair bir tek rivayet mevcud deildir. Hem yukarda vesikalarla tesbit edilen stadn stanbul hayatnn seyrinde de bu grmeye bir imkan olmad da grlmtr. Fakat btn bunlara ramen, 1966'larda intiar eden Tarihi Cemal Kutayn "Tarih Sohbetleri" adl kitabnda; "Bedizzaman'n eyh-l slm Cemaleddin Efendiolu ve mehur Trk seyyah Abdurreid brahim ile birlikte Sultan Abdlhamid'le grtklerini ve Bedizzaman, kendi davasndan baka Abdrreid'in isteklerinin haklln da gayet serbeste padiaha anlattn vesaire" eyleri yazd. Kutay'n bu vesikasz, senedsiz beyanlarn(1) bilhare bir ok kimseler iktibas ederek kitaplarna, makalelerine, mahkeme mdafaalarna aldlar. Fakat hi birisi Kutay'n bu ve buna benzer Bedizzaman hakknda ileri srd szlerinin tarihi delili bulunup bulunmadn aratrma zahmetine girmediler. Kutay'n tarihilik hreti bu gibi kimseleri, delilsiz, senedsiz taklid tufeylleri gibi arkasna takp gtrd. Bu kitapta zaman zaman Kutay'n Bedizzaman'n hayat tarihi hakkndaki sz ve iddialarn, tarih vesika ve senedden ibaret rivayet ilmi mihengine tabi' tutacamz gibi, burada imdi mevzu-u bahsolmu olan bu mesele iin deriz: (1)Cemal Kutayn yazdklarnn delilsizliklerini aynen kabul ve tekid eden aratirmac -yazar Ahmet Nezih Galitekin kardeimdir, ki zetle yle der:"Belgesini koymad hibir idiann doruluuna inanmyorum.Yazlarnda hani mehaz vermise ki ounlukla lm kimselerin szleri ve belirsiz kaynaklardr- Hepsini kontrol ettim, hi birini bulumadm.Mesela: Makedonyadaki JnTrk basn gibi. Bunlarn kolleksiyonlarn hibir yerde bulamayz, dolaysyla kontrol edemeyiz. A.N.Galitekin 187 Bedizzaman'n Abdrreid brahim'le grtne ve arkadalk, dostIuk kurduuna dair ve eyh-l slam Cemaleddin Efendiolu ile birlikte Padiahla grt hakknda v.s. iin delili, kayna, vesikas nedir? Nereden ve kimden duymutur? Ayrca "eyh-l slm Cemaleddin Efendiolunun Muhtar beye: Bedizzamann Padiah huzurunda konutuu szlerini anlatt:' dedii Muhtar bey kimdir? ve bu Muhtar bey bunlar kime anlatmtr? Yahut nerede yazmtr?

Bunun yannda, Kutay'n bence bu meseledeki szlerinde hemencik tenakuzlar da vardr. nki diyor: Bedizzamann bu grmede, hafiyelik ve jurnalcilik messesesini tenkid cesaretini gstermesi, kendisinin Divan- Harbe verilmesine sebeb olmutur. Bedizzaman Divan- Harb'e verildi diye olan iddiann hi bir delili, vesikas gsterilmemitir. nki yle bir hadise vaki' olmu deildir. Vesika ve senedlerle tavzih edilen hayatnn bu fasl ak seiktir ki; yukarda bahsi geen dilekesini Mabeyn'e verdikten az zaman sonra, ekerci Han'nda yapt acib ilnat mteakip, evvela akl hastahanesine, oradan da tevkifhaneye sevk edilmesi vardr. Yani hapis ii tertib itibariyle akl hastahanesinden sonra olmutur. Bu da ne bir Divan- Harb meselesi, ne de bir mahkeme hadisesidir. Yine Kutay'n mesnedsiz iddialarndan birisi de: Gya Askeri Yldz Mahkemesinde, Hademe Feriki akir Paa (*) Bedizzamana: "Hangi Krt airetine mensubsun?" o da ona: "Sen hangi Tatar airetine mensubsun...(23) tarznda ve bizce bir asker Divan- Harb mahkemesinin makamna, vakarna yakmyan isnadlar gibidir. Burada Kutay'n tenakuzu udur: Sultan Abdlhamid gibi cidd, dindar, hakperest, efkatli bir insan Bedizzaman' huzuruna kabul etsin ve onu dinlesin, meramn anlasn. Bedizzaman da ona stanbul'a geli sebebini serbeste, eyhl-slm'n yannda anlatsn, dnceye fikirlerini beyan etsin.. Sonra da Sultan Abdlhamid onun bu hakl szlerinden dolay hemen Divan- Harb Mahkemesine sevketsin... Divan- Harb Mahkemesi de, makam ve vakarnn ciddiyetiyle hi badamayan lakrdlarla Bedizzaman' isticvab etsin... Hem Divan- Harbten sonra da, Bedizzaman' akl hastahanesine sevketsin?... Acaba Bedizzaman'n Divan- Harb Mahkemesi'ne veriliinden maksad, sadece ona bir gzda vermek iin mi idi? Yoksa eer bu hadise doru ise Padiah ve icraatna hakaret suundan en azndan bir nefy veya uzun bir hapis cezas verilmeyecek miydi? (23) Bilinmeyen Taratlaryla Said-i Nursi, 6. Bask S: 87 188 Hem bahsini ettii akir paa 1903 de lmutr.Oysaki Bedizzaman 5 sene sonra, yani 1908 de stanbula gelmitir. Bir kere bu iddiann, yani: "Bedizzaman'n Padiah'la grmesinden sonra Askeri Yldz Mahkemesine verildi" olan rivayetin doru olmadn gsteren delil, Bedizzaman'n kendi ifadesidir. yle ki; Bedizzaman tevkifhanede iken, Zabtiye Nzr efik Paa'nn, Padiah tarafndan selm ve ihsan- hneyi ona gtrp tebli ederken, reddedip istememesi zerine; efik Paa: "radeyi reddediyorsun, irade reddolunmaz:' demesine karlk Bedizzaman cevaben: - "Reddediyorum.. Ta ki, padiah darlsn, beni arsn, ben de dorusunu syliyeyim...(24)" te, Bedizzaman'n bu cevab szleri Padiah'la grmediini kat'iyyetle gstermektedir. Baka delile de ihtiya yoktur.. Ve netice olarak: Bedizzaman Hazretleri, Merhum Sultan Abdlhamid'le

grmek ve ona bizzat fikir ve maksadlarn anlatmak istedii halde, maalesef grme imknn bulamamtr diye kesin hkm verebiliriz. Merhum Said amil Bey de, Bedizzaman'n padiahla olan mlkatndan ve ma'ruzatndan bahsetmise de, fakat dikkat edilirse, bu konudaki sz ve beyan ve cmleler ekli tpatp, Cemal Kutay'n szlerinin aynsdr. Ayrca nereden ve kimden duyduunu beyan etmediine gre, anlalan Said amil, Cemal Kutay'n "Tarih Sohbetleri" kitabn okumu ve yahut ahiner'in "Bilinmeyen Taraflaryla Said Nursi" kitabna geen ekliyle mtala ettikten sonra bu beyanda bulunmutur. Merhum S.amil Bey, ayn yazsnda, Yusuf Akora'dan, Bedizzaman hakknda duyduklarn kaydederken; bizzat ondan yle yle duydum diyor. Fakat Padiah'la olan mlkat hadisesini yazarken, herhangi bir nakilde bulunmamaktadr. Ayrca "Aydnlar Konuuyor" ve "Son ahitler" dizisi kitaplarnn hi bir yerinde Bedizzaman'n Padiah'la konutuu hakknda tek bir rivayet yoktur. Sadece C.Kutay ve yine onun bir rivayeti olan S.amil'den baka bu rivayetin bir ravisi grlmemektedir. Bu durumda rivayet ve nakil sadece C.Kutay'n delilsiz, belgesiz iddiasndan ibaret kalm oluyor. (Bak: Aydnlar Konuuyor S: 139) Bu mevzu mnasebetiyle ve Yusuf Akora'nn bahsi yaplmken; Onun ve Ahmet Aabeyin Jn Trkler ve ttihat Terrakki Cem'iyeti iinde mhim rol sahibi olmalar ve rk zihniyetle hareket eden "Gen Trkler" kolunun ilk olarak Osmanl camiasnda Trklk yapmalarn meru gren, belki de bu fikrin rgsn dokuyup fetvalaryla nclk yapan ahsiyetlerdir(*). Bu yzden dier milletlerin kulplerinin almasna ve arkasn (24) Asar- Bediiye, s: 330 (*) Yusuf Akcorann ttihat- islam yerine,"ttihat-i Evrkmefkuresini gelitirmeye alst tarz- siyaset"adl kitabinden okuna bilir Tafsilat iin Bkz.sebilur Reed cilt:14, say:339, 13 Temmuz 1962 nushasna... 189 da "Trk Ocaklarnn" teekklne netice itibaryla sebebiyet vermi insanlardandr. Bu izgi zerinde olarak, Trkenin resmi dil olarak ilnn gerekletirmekle, gelien durum neticesinde, ngilizler bunu eytanetli siyasetlerine propaganda vesilesi ittihaz ederek, slm Aleminde, zellikle Araplar iinde Osmanlla kar kkrtmalar meydana getirerek, propagandasna mhim bir delil, bir vesika olarak ileri srmelerine de sebeb olmulardr denilebilir. (Bak: Hilfet Nasl Ykld S: 21-23) unu burada hemen kaydetmek gerekir ki: "Hilfet Nasl Ykld" kitabnn mellifi mereb ve karakter itibariyle Hizb-ut Tahrirci anlayndadr. Onun her yazd eyi kaytsz artsz kabul etmediimizden buraya bu bahsi ve benzeri yazlarn alm deiliz. Ancak tarih dier baz belgelerin aratrlmasna birer ip ucu olabilecei kanaatiyle, bunlarn dier baz bilgilerle omuz omuza geldii grlrse -ki geliyor- kayda deer birer delil olabilirler. YNE CEMAL KUTAY Yine Kutay'dan naklen: Bedizzaman'n akl hastahanesine sevki hususunda ileri srlen iddialardan birisi de: Gya Divan- Harb'e sevkedilen Bedizzaman Said-i Krd, muhakemesi neticesinde, mektib-i askeriye nazr Zlfl smail Paa'nn tavsiyesiyle kendisinden kurtulmak iin; deli olduuna

iki Musevi, bir Rum, bir Ermeni, bir Trk doktorlarndan rapor alnarak Topto tmarhanesine konulmutur(25)' Bu iddiaya gre, be tane doktordan Bedizzaman'n deli olduuna dair rapor alnyor, tmarhaneye konuluyor.. Ve bir ka gn sonra da baka bir doktor, amma tek bir doktor geliyor, Bedizzaman' muayene ediyor.. ve "Eer Bedizzaman'da zerre kadar mecnunluk varsa, dnyada akll adam yoktur" diye verdii rapor zerine, ilk be tane doktorun hey'et halindeki raporlar hemen suya dyor, sukut ediyor.. Ve Bedizzaman arabuk oradan kartlp nezarethaneye konuluyor. Bize gre bu rivayet ve iddia, tezatl bir iddiaya benziyor. Mehur ahsiyeti ile birlikte kimsenin inanamyaca benzeri iddialar nasl byle ortaya atabiliyorlar bilmiyoruz. Senedsizlik, vesikaszlk, tarih delilsizlii de bir tarafa... Evet gerekten alel-ade bir iki doktordan, Bedizzamann timarhaneye sevki iin paavra bir rapor alnm ve tmarhaneye sevk edilmitir..Ama oyle siniflandrlarak 5 tane doktor diye bir ey yoktur.Heyet halinde rapor alnm deildir.Belki ortalktaki biriki doktordan ayr ayr raporlar alnm olabilir. (25) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi, 5. Bask S: 95 190 Buna gre, C.Kutay'n "Tarih Sohbetleri"nde olsun, "Aydnlar Konuuyor"daki yazsnda olsun ve "amzda bir Asr- Saadet Mslman" kitabnda olsun ileri srd ve gya kendisinden baka kimsenin bilmedii "Bedizzaman'n hayatnn mehul taraf" tarznda iddia ettikleri hususlardan bir ounun delilsiz, vesikasz ve mesnedsizliklerini ve Bedizzaman'n hayat seyrinde o iddialarnn yerlerinin bulunmasnn mmkn olmadn her yeri geldike ortaya koymaya alacaz. Belki hatrlar krlabilir. Lakin Bedizzaman'n hatr, erefi, haysiyeti bizce daha lidir. Onun hayatnn bylesi delilsiz mbalaalara, mesnedsiz iddialara tahamml yoktur. Sadedimize dnyoruz: Evet, Bedizzaman, nadire-i cihan Said-i Krd Hazretleri yukarda bahsi gemi ekerci Han'ndaki odasnn kapsna bir levha asarak btn ilim lemini mnazara meydanna davet etmesi zerine, herkesin bila-tefrik her eit ilimden sorduklar suallerine doru cevablar vermesinden ve umum stanbul ahalisinin, zellikle ulema ve talebeler kesiminin nazar- hayretleri ona tevecch etmekte iken; Mabeyn Hkmeti bir plnla onu akl hastahanesine sevk etti. ilh... Bir Hatra Daha Bir zamanlar Ankara'da mnteir Uhuvvet Gazetesi 9.12.1964 tarihinde nerettii "Bedizzaman kimdir" balkl bir yaz ve altnda da "Hasan Fehm Baolunun kymetli bir hatrasdr" diye yazl olan mhim hatra: "Eski Diyanet leri Mavere Kurulu Reisi, muhterem ve merhum Hasan Fehmi Baolu, Bedizzaman Hazretleri ile tanmasn yle anlatyor: Ben, zaman- Merutiyet'te Ftih medresesinde okurken, Bedizzaman Hazretlerinin stanbul'a gelip, bir handa yerletiini ve hatta odasnn kapsnda "Burada her mkl hal olunur, her mes'eleye cevab

verilir. Fakat sual sorulmaz" diye levha asldn iittim.. Ve bir trl akl erdiremiyerek byle bir Ievhay asann mecnun olmas lzm geldiini dnyordum. Hazret-i Bedizzaman hakknda sitayikr szleri kabul etmek istemezdim. Fakat teval edegelen tavsiye ve cemaatlarla Ulema ve talebe gruplarnn kendisini ziyaret ve hayranlklarn iittike, bende de bir ziyaret arzusu uyand.. Ve kat'i karar verdim ki; en g ve ince meselelerden sualler tertip edip soraym. Ben de o zaman medresenin ileri gelenlerinden sayl 191 yordum. Nihayet bir gece ulm-u lhiye mebhasndan gayet derin ve bir ka kitapta izah ve ifade edilebilen bir mevzu' ve ayrca bir iki mevzu daha seerek sual halinde hazrladm. Ferdas gn, kendisini ziyarete gittim. Suallerimi tevcih ettim. Aldm cevablar ok acib ve harika olmutu. Aynen benim hazrladm tarzda, sanki o akam beraber imiiz ve kitaba beraber bakyormuuz gibi cevablar verdi. Ben tam mutmain oldum... Ve bizzat anladm ki; onun ilmi, bizimki gibi kesbi deil, vehbdr. Sonra bir harita kararak, ark'ta dar-l fnn almasn ve bunun ehemmiyetini izah etti. O zaman ark'ta Hamidiye Alaylar vard. O suretle idare ediliyordu. Bu suretle tarz- idaresinin noksaniyetlerini ifade ile, maarif, san'at ve fnn noktasndan ark'n uyandrlmas lzm geldiini mukni olarak bize izah ile, bu gayesinin tahakkuku iin stanbul'a geldiini anlatt... Ve diyordu ki: "VCDANIN ZYASI ULM-U DNYEDR. AKLIN NURU FNUN-U MEDENYEDR:' KARDE Abdulmecid Bedzzamann kardei Abdlmecid Efendiyi dinliyoruz: "... Gnlerce, haftalarca baar ile devam eden u yksek ilm mnakaalarn sonunda: "Bu adam delidir, nki hereyi biliyor". diye zavall Said'i deliler defterine kaydettiler, din, ilim, maarif, memleket, medeniyet ve insanlk mecnunu olan Said'i tmarhaneye attlar. Tmarhanede iken, muayene iin Mabeyin'den bir doktor yanna gnderdiler. Mecnun Said, doktora uzun uzadya macerasn ve stanbul'a ne iin geldiini anlatr. Ezcmle doktora der ki: "Ben deil, memleket ve millet hastadr. Onlarn tedavisi iin geldim. ark memleketi yaratld durumda durmaktadr. Halk cehalet bataklnda boulmaktadr. Onlar kurtarmak midiyle buraya geldim. Burada bu hususda alrken cinnet ile ittiham edildim. Hakikaten deliler iine den deli olur ki; Istanbul'a geldim, ben de deli oldum" der." "Doktor Bedizzaman' dinledikten sonra, hayret iinde kalr.. Ve onun nasl maarifperver, vatanperver, hayrhah, esiz bir zek sahibi olduunu anlar. Raporunu yle tanzim ederek Mabeyne gnderir: "imdiye kadar stanbul'a gelenlerin ierisinde zek ve fetanete byle bir nadire-i cihan bulunmu deildir." "Doktorun bu raporu zerine Mabeyn'e dehet der. Hemen Bedizzaman' arabuk tmarhaneden tevkifhaneye aldrrlar. Bir an evvel onu stanbul'dan uzaklatrmak gayesiyle 30 altn lira maa, bir miktar da para teberru' hususunda irade-i saniyyeye iktiran ettirilerek Zabtiye Nazr efik Paa ile Bedizzaman'a gnderirler.(26) " (26) Hatra defteri Abdlmecid, S:6

192 Mes'elenin burasn ve sonraki taraflarn bizzat Bedizzaman'dan dinleyelim: "Tmarhanede tabib ile vaki' olan maceram: Ey Tbib Efendi! Sen dinle, ben syliyeceim. Cinnetime bir delil daha senin eline vereceim, sual olunmadan cevab... Antika bir divanenin szn dinlemeyi arzu edersiniz. Muayenemi muhakeme suretinde istiyorum. Senin vicdann da hakem olsun. Tbibe ders-i Tbb vermek fuzulilik. Amma tehis-i illete yardm edecek noktalar hastann vazifesidir. Hem de istikbal sizi tekzib etmemek iin dinlemenize lzum grrsnz. u drt noktay nazar- mtalaya alnz!... " (Ve sonra yine tmarhanede iken verdiim baz izahatn suretidir:) Birincisi: Ben Krdistan dalarnda bymm. Kaba olan ahvalimi Krdistan kapanyla tartmal. Hassas olan meden stanbul mizaniyle tartmamalsnz. yle yaparsanz, ma'den-i sa'adetimiz olan Dersaadetten nmze sed ekmi olursunuz. Hem de ekser Krdleri tmarhaneye sevk etmek lzm gelir. Zira Krdistan'da en reval olan ahlk cesaret, izzet-i nefs, salabet-i diniye, muvafakat- kalb ve lisandr. Medeniyette, nezket denilen emir, onlarca mdahanedir. kincisi: Benim elbisem gibi, ahval ve ahlakm da nsa muhaliftir. Hak ve nefs-l emri mahak-i i'tibar ittihaz ediniz. Zamann veya detin reva verdii baz ahlk- seyyieyi grenek vastasyla -nmune-i imtisal olmu- mikyas yapmaynz. (Nemelazm bakas dnsn) feryad- meyyitaneyi vermek gibi... Mslmanm, slamiyet cihetiyle ma'nen me'murum.. Ve sadakatla mkellefim. Millete, din ve devlete nf' olan bir ey dneceim!.. ncs: z ve nadir olarak, isti'dad- zamann fevkinde ok kimseler gelip gitmi. Ns, ibtida onlara cnn veya abes isnadndan sonra, sihre veya harikaya hamletmiler. Birinci ve ikinci noktann mabeyninde olan tezad, cinnetime hkmeden zevatn delil ve mddealarnda olan tezada imadr. Zira efalleriyle demiler: "Divanedir, nki her mesail-i mkileye cevab veriyor. Byle delil getiren delidir" Drdncs: Asab adam, hususan benim gibi sinirli bir kimsenin tel ve hiddet etmesi zarurdir. Bahusus bu fikr-i alyi onbe sene zihninde tayan, bilfiil karib olduu zaman, yani bir inklb- azim ile kendini muhatarada ve mehlekede grse ve temaasndan mahrum kalsa, nasl tel ve hiddet etmesin? Hem de benden daha divane Zabtiye Nzrdr. Zira benden daha hadiddir. Hem de bu cinnet-i muvakkataya mbtela olmayan binde birdir. 193 Eer mdahane, temelluk, tazarru'-u sinnuri, menfaat- umumiyeyi, menfaat- ahsiyyeye feda etmek, akln muktezasndan addedilmek lzm gelirse; hid olunuz, ben o akldan istifam veriyorum. Divanelikle ki bence bir mertebe-i ma'sumiyet gibidir- iftihar ediyorum. Drt nokta bheyi davet etmi.. Onlar bilerek baz hikmet-i hafiye iin yapmm. Birincisi: ekl-i garibim!.. Bu muhalif libasmla makasd- dnyeviyeden istinam ve dt-i beldeye adem-i mraattan zrm ve ahval ve etvarmn nsa muhalefetini.. ve mnasebet-i zahir ve btn ile tabilik insaniyyetimi ve milletimin muhabbetini i'ln etmek iindir. Hem de garip ma'na, garip bir

lfz iinde olmal. T ki nazar- dikkati celb etsin. Hem de sanayi-i mahalliyeye reva vermek iin bir nasihat- fi'il ediyorum. Hem de kendimde bir meyl-i deceddd gstermek ve zamann teceddd edeceine iaret ediyorum. Hem de Sultan Selim'e biat etmiim. kincisi: Ulema ile mnazaramdr. Onun sebebi stanbul'a geldim, grdm ki; sair uabata nisbeten medaris terakki etmemitir. Bunun da sebebi: kitaba nazarla istinbat- mes'ele etmek olan isti'dad, meleke-i ilim yerinde ikame olunmu. Ve talebelerde adem-i mnazara ve sual ve cevab sebebiyle evksizlik ve atalet gibi baz hali intac etmitir. Sair mntic-i ta'accup ve hayret olan Ulum-u Ekvan.. veya elence ile vakit geirmeyi mntic olan fnun-u hevesat.. ve lezzet-i hakikiyeyi mutazammn olan ulum-u maksud-i bizzat gibi, ulum-u ilahiye tahsil olunmaz. Bunun da ya bir himmet-i al veya bir tavaul-u tam veya msabakay mntic olan sual ve cevab gibi bir evk- kasr ve hric lzmdr. Ve yahut taksim-i a'mal kaidesine tatbikan her bir talebenin isti'dadna gre baz fnn ile tavaul etmeli. Ta mtahasss olsun, sath olmasn. Zira her ilmin bir suret-i hakikisi var. Meleke olmad vakit, baz taraf naks olan suretlere benzer Bunun da aresi: ona mstaid olan bir fenni esas tutmal. Ve buna mnasib fnunu, herbirinden birer fezleke alnmal ve o fenn, esasn suret-i hakikiyesini mtemmim ittihaz etmelidir. Zira her bir fezleke, bir sret-i mstakilleyi tekil etmiyor. Lkin bir sret-i esasiyeyi tekmil edebilir. Ey szm iiten talebe-i ulm! Mektebliler gibi -ki onlar naks olan seleflerine hayr-l halef olmularalalm ki; evc-i kemale vsl olan seleflerimize hayr-l halef olalm!.. Ben mnazara ile bilfiil iki noktadan ikaz etmek istiyordum. ncs: Fuzulilik olarak iki fikri beyan etmitim. Birincisi: u za 194 man- terakkide, medeniyet-i hakikiyeyi tekil eden slmiyet, medeniyet-i hazraya nisbetle terakki etmemi. Bunun da en byk sebebi: byk ubelerin ki (cmlenin maksudu bir, amma rivayat muhtelif) masadakna muvafk ehl-i medrese, Ehl-i mektep, Ehl-i tekyenin tebayn- efkr ve tahlfu mearibdir. Ehl-i medrese, ehl-i mektebi baz gayr- murad olan zevahirin te'viliyle zaaf-i akide ile ittiham ediyorlar. Bunlar ise, berikileri fnun-u cedideye adem-i vukuflar sebebiyle nks ve gayr- mu'temed addediyorlar. Ehl-i medrese ehl-i tekyeyi, ibadet olan zikri, sebeb-i evk vaz'olunmu olan ba'z mbah' a'mal ve harekat -ki avam ve cahil hataen ibadet zannederler-.Halbuki bu zann btldr. badet yalnz zikirdir Harekt, mbah olmak artiyle caizdir. Bu zann- avama binaen; bunlara ehl-i bid'at nazaryla bakyorlar. Bunlarn tefritiyle ve tekilerin ifratiyle msamaha kaps ald. Baz bida'at, zikir ile ihtilt eyledi. Bu tebayn- efkr ve tahalf- mearib, ahlk- slmiyeyi sarsm ve terakkiyat- medeniyetten geri brakmtr. Bunun da aresi; mektibte ulm-u diniyeyi bihakkn okutmak.. ve medris de lzumsuz kalan hikmet-i atikaya bedel, baz fnun-u lazime-i cedide tahsil olunmak.. ve tekyelerde mtebahhirn ulema bulunmaktr. Bu takdirde uabat- selase, yek-aheng-i terakk olarak kat- meratib etmek kaviyyen me'muldur kinci fkir: Va'izlere aittir, ki bunlar muderris-i umumdir. Bunlarn nesayihinde kendimce bir te'sir his etmedim. Dndm, kasavet-i kalbimden baka sebep buldum.

Birisi: Asr- hazray zaman- salifeye kyasen, yalnz tasvir-i mddea ve parlak gstermektir.. Halbuki zaman- salifde safa-y kalb ve taklid-i ulema hkm-ferma idi. Bunlara delil lzm deil idi. imdide herkeste bir meyl-i taharri-i hakikat peyda olmu. Bunlara kar tasvir-i mddea te'sir etmez. Ancak te'sir ettirmek iin, isbat-i mdde ve ikna' lzmdr. kinci sebep: Bir eyi' terib veya terhib etmekle, ondan daha mhim eyi tenzil etmektir. Mesela: "Bir gece iki rek'at namaz klmak, hacc tavaf etmek.. veya kim gybet etse, zina etmi gibi"dir derler... ncs: Belagatin muktezas olan mukteza-yi hale mutabk ve ilcaat- zamana muvafk sz sylemezler. Gya insanlar eski zaman kelerine ekiyorlar Sonra konuuyorlar. Demek istiyorum ki: Viz, hem A'lim-i muhakkik olmal ki, t isbat-i mddea etsin. Hem hakim-i mdakkik, t mvazene-i eriat bozmasn. Hem de beli- mukni' olmas arttr. Drdncs: "Zihnim periandr" demitim. Halbuki bu cmleden maksadm, kuvve-i hafzama nisyan tareyani ve zihnimdeki sknt ve ta 195 biatmdaki tevahhu muraddr. Hi bir divane ben divaneyim demedii iin, benim cinnetime nasl delil olabilir? Hem de "zhar"dan sonra mah ders grdm sylemitim. ki cihetle u sz pheyi davet eder. Ya hilfdr, halbuki ekser Krdistan bunun sdkn bilir. Ya doru olduu halde, sen ey doktor dediin gibi, temeddh ve gurur misill bir unsur-u cinneti ima eder. Buna cevab: Bir rical-i devletin sualine kar cevab- savab vermek istemekliimdir. Geri temeddh istilzam etmi!.. u'urumda pheniz kalmad vakit, fikrimde pheniz vardr zannediyorum. Onu bir muhakeme ile bu phe de zail olabilir. Zira gayet serbest, vah Krtlerden olan bir adam, elmas gibi millete bir sadakat ve cevher gibi bir fikr-i l sahibi olmad halde(28) nasl bu zamanda bu kadar alamet-i farika ile, hile ile fikr-i fsidini saklayabilir? Bence hile, terk-i hiledir. Demek herkese mreccah (nki kimseyi millete sadk bulmadm) ve safi bir sadakati kalbden hissetmi de bu gna ahvalde bulunmu Demek, bizim doktorlarn fehmi hasta ve kendi raporlaryla mecnun.. ve Zabtiye Nazr da hiddeti iin divanedirler. Ey doktor! Sen iyi doktorsan evvela o biareleri tedav et, sonra beni!.. Ey u kelmma nazar eden zevat! Eer kelmmda dokunacak veya sizin zaif midenizde hazmolunmyacak szler bulunursa, ma'zur tutunuz!.. nki divanelik zamannda sylemiimdir, muhitim o zaman tmarhane'nin duvarlaryd. Muhitin te'siri msellemdir. Zira mm, vahi, yani Hr, Trke iyi bilmez bir Krd bu kadar ifade-i meram edebilir Vesselam...(29)" EFK PAA'YA CEVABI Bedizzaman'n tmarhane tabibi ile u geen muhaveresinden sonra,doktoryukarda zikri geenraporu veya N.ahiner'in yazd:" Eer Bedizzaman'da zerre kadar mecnunluk eseri varsa, dnyada akll adam yoktur." eklindeki raporu zerine, Bedizzaman' alelacele tmarhaneden kararak

tevkifhanede nezaret altna alrlar. te Bedizzaman burada iken, Zabtiye Nazr efik Paa'nn, Padiah namna getirdii teberru' para, maa ve selamn reddederek paa, ile hapishanenin hususi grme odasnda u gelecek konumay yaparlar: (stadn Kaleminden) (28) Yani "bir fikr-i li sahibi olmazsa" manasnda olabilir. A.B. (29) Asar- Bediiye S: 329 196 Devr-i stibdadta tmarhaneden sonra tevkifhanede iken Zabtiye Nzr efik Paa (1) ile muhaveredir. Zabtiye Nazr: -Padiah sana selm etmi.. Bin kuru da maa balam. Sonra da yirmi otuz lira yapacak dedi. Cevaben: Ben maa dilencisi deilim. Bin lira da olsa kabul edemem. Kendim iin gelmedim. Milletim iin geldim. Hem de bana vermek istediiniz, rvet ve hakk- skttur. Nazr: -radeyi reddediyorsun. rade red olunmaz. Cevaben dedim: Reddediyorum; T ki padiah darlsn, beni arsn. Ben de dorusunu syliyeyim. Nazr: -Neticesi vahimdir!. Cevaben: Neticesi deniz olsa, geni bir kabirdir. 'dam olunsam bir milletin kalbinde yatacam. Hem de stanbul'a geldiim vakit, hayatm rvet getirmiim. Ne ederseniz ediniz!.. Bunu da ciddi sylyorum; ben isterim ki ebna-i cinsimi bilfiil ikaz edeyim ki, devlete intisap, hizmet etmek iindir. Maa kapmak iin deildir. Hem de benim gibi bir adamn millete ve devlete hizmeti nasihatladr. O da hsn- te'sir iledir. O da hasblikledir, bu da garazszlk, o da ivazszlk, o da terk-i menafi-i ahsiye iledir. Binaenaleyh, ben maan kabulunde ma'zurum. Nazr: -Senin Krdistan'da ner-i ma'arif olan maksadn Meclis-i Vkela'da derdest-i tezekkrdr. Cevaben: Acaba ma'arifi te'hir, maa ta'cil edersiniz, ne kaide iledir. Menfaat-i ahsiyyemi menfaat- umumiye-i millete tercih ediyorsunuz. Nazr hiddet etti!.. Ben dedim: Ben hr yaamm. Hrriyet-i mutlakann meydan olan Krdistan dalarnda bymm. Bana hiddet faide vermez. Nafile yorulmaynz!.. Beni nefiy edin, Fizan olsun, Yemen olsun razym. Siz de, pineduzluktan ve yamaclktan kurtulursunuz. Ben de yksekten dmekle incinmekten kurtulurum. Nazr: -Ne demek istiyorsun? Cevaben dedim: Sigara kd kadar ince ve nizam namiyle bir perdeyi bu kadar feveran- efkr ve hissiyata kar herkesin stne rtmsnz. Herkes altnda sizin tazyikatnzla meyyit-i mteharrik gibi inli

(1) efik Paa , 5 Aralk 1896 - 11 Austos 1908 aras zaptiye nazrl yapan bu zat, Haleplidir. Adliyeden yetimedir.. Olduka becerikli ve zeki bir insan. ahsen kimseye ktlk ekmeyen, ama vazifedarl itibarlyla baz zulml hallere temas da olmutur. A.N.Galitekin 197 yor. Ben acem idim, altna girmedim. stne dtm. Suret-i telebbsm gibi ahlkm da sakil idi. Bir kere Mabeyn de yrtld. ili'de bir ...... 'nin evine dtm. Orada da yrtld. ekerci Han'na dtm, orada da yrtld. Tmarhaneye dtm. imdi de tarassuthaneye dmm. Hasl : Siz de o kadar yamaclk yapamazsnz . Ben de incinirim Hem de Krdistan'da iken sizi iyi bilirdim. Bu ahval sizin serairinizi bana iyi retti. Bhusus tmarhane bu metinleri bana iyi erhetti.. Hem de bu hallere teekkr ederim. Zira sui zan makamnda hsn- zan ederdim.(30)" Yukarda da belirtildii gibi, Bedizzaman'n efik Paa ile o muhaveresinden sonra, tarassut ve nezaret altnda daha ne kadar tutulduu ve 1908 ylnn hangi ay ve gnnde serbest brakld hakknda kesin bir bilgi mevcud deildir. Ancak Merutiyetin ilanndan sonra siyas af tamiimi 26 Temmuzda hazrland ise de, 28 Temmuz^da iradesi sudur etti..(*) Fakat yine yukarda arzolunduu zere, ikinci Merutiyet'in iln srasnda ttihad Terakki'nin "Gen Trkler" kolu Selanik'te kendi balarna, bilhere de Padiah'a kabul ettirerek 24 Temmuz 1908'de iln ettikleri yeni Anayasa vesilesiyle tertipledikleri mitinglerde, Bedizzaman Hrriyetin bu ilnnn nc gnnde, mehur olan ilk nutkunu stanbul'da byk bir halk kitlesine kar irad ettii gibi, bilhare Selanik'e de gidip orann Hrriyet Meydan'nda ayn nutkunu ok kalabalk bir toplulua de irad etmitir. Bu nutkun tamamn sras gelince kaydedeceiz inaallah. Buna gre, Bedizzaman Said-i Krdi Hazretleri tmarhane ve tevkifhanede fazla uzun bir zaman durdurulmu deildir. Hrriyet'ten alt ay evvel ekerci Han'nda ilmi mnazara iin yapt byk ilanatla, tahminen iki ay mnazaralar srmse, mays balarnda tmarhaneye .sevkedilmi oluyor. Tmarhane mddeti de herhalde az bir zamanda sona ermi olmas lzmdr. nki arkasndan Hapishaneye nakil hadisesi vardr. Eer tmarhanede faraza onbe gn kalmsa, Hrriyet'in ilnna bir ay kalmtr. Bunun arkasndan tarassudhanedeki mddeti, tmarhaneye gre daha fazla olsa gerektir. Ancak ne kadar olduu bilinmemektedir. Faraza bir ay tarassudhanede kalmsa, o takdirde Hrriyet'in ilnna bir hafta kalana kadar orada kalmtr. Fakat bu istatistik hesap tahminidir. kinci kuvvetli bir tahmin ve ihtimal daha vardr, o da yledir: ttihatlarn "Gen Trkler" adyla mteekkil kolu 21 Temmuz 1908'de lene doru Manastrda Kla Meydannda ve skp ve Serezde de t (3o) Asar- Bediiye, s: 331 (*) Siyasi Af meselesi iin bk: II.. Merutiyetin lan ve 31 Mart Hadisesi. Cevad Bey Ankara 1960 s: 161-162 ve Jn Trkler ve ttihad- Terakki Sina Akin stanbul 1980 s: 83 ve Grp ittiklerim Ali Fuad Trkgeldi , Ankara, 1951, s: 2 198

renlerle merutiyetin ilan yapld. 24 Temmuz gn de zoraki bir ekilde Sultan Abdulhamide kinci merutiyeti kabul ettirmilerdi. Selanik'te toplanarak, hazrladklar anayasay evvela kendi adlarna iln ettikten sonra, stanbul'a yrdkleri srada, Bedizzaman da nezarethaneden kurtarm olmalar ihtimal dahilindedir. Bu gen Trkler cemiyeti stanbula yrdkten gn sonra, yani 24 Temmuz 1908 gn zoraki bir ekilde Sultan Abdlhamid'e kinci Merutiyet'i de kabul ettirmilerdi.(31) Lkin Ahmed Bedevi Kuran'n "nklab Tarihimiz ve Jn Trkler" adl kitab 252. sahifesinde ise, u malmat vermektedir: Hrriyet kahraman Niyazi Bey 20 Haziran 1324 cuma gn, daa kmas (Yani 3 Temmuz 1908) ve Manastr vilayetinin hadiselerinin kanl bir ekilde cereyan etmesi zerine Sultan Abdlhamid 11 Temmuz 1324 (24 Temmuz 1908)'de Merutiyeti kabul etmi ve i'ln edilmitir" diyor. 17 Aralk 1908'de parlamento ve hkmet kurulmu oluyordu. te bu her iki ihtimalin neticesi olarak herhalde Bedizzaman Hazretleri kinci Merutiyetin ilnndan evvel -amma ne kadar evvel- hapisten tahliye edilmitir denilebilir. CEMAL KUTAYIN DDALARI Burada yine ister istemez C.Kutayn; Bedizzaman'n bu dnem hayatna ait iddialarna bakacaz: Diyor ki: "Bedizzaman stanbul'a gelmeden Selanik'e gelmi, burada Hrriyetilerin ileri gelenleri ile tanm... Buhara kalpakl, siyah iri gzl idi.(32)" Baka bir kitabnda: "Bedizzaman 1906'da stanbulda Asker Mahkemeye verildii ve 8 ay tmarhanede kaldktan sonra,gizlice Rumeliye geirildii..(33)" Kitabnn, baka bir yerinde 1899'da stanbul'a ilk geldiini de yazar. Ltfen dikkat buyurun! Bunlarn hangisi doru... Birinci rivayetine baksak, stanbul'a gelmeden evvel, bir Selanik'e gitmi, Hrriyetilerin elebalaryla i ie olmu, onlarn takdir ve muhabbetlerini kazanm ve sonra Hrriyetin i'ln gnlerinde orada birinci konumay o yapmtr. Buhara kalpakl, siyah iri gzl idi vesaire,.. kinci rivayetine baklrsa, evvela stanbul'a gelmi, Sultan Abdlhamid tarafndan asker mahkemeye sevk edilmi, bilhare de tmarhaneye konulmu. Burada sekiz ay bekletilmi. Sonra Hrriyetiler onu gizlice Rumeliye karmlar ve hakeza... (32) amzda Bir Asr- Saadet Mslman S:163 "Kitabnn baka bir yerinde bu ilk seyahat 1896da oldunu yazar. (33) Tarih Sohbetlerinden naklen "Trkiyede Nurculuk davas 3. Bask S: 682 199 Evet bunlarn hangisi doru?.. Bize gre ve tarih vesika ve belgeler nda her iki rivayetin de asl yoktur. nki bir kere ark'tan geldiinde, direkt Padiah'la grmek ve davasnn temeli olan Medreset-z-Zehra'sn maddeten Padiah'n destei ile ina ettirmek arzusuyla, stanbul yolunu tutmutur. Gelirken vali Tahir Paa da, ona mektup vererek Padiah'a yollamtr. Amma maalesef Padiah'la grme imknn bulamad gibi, Mabeyn paalarnn basit dnceli tedbirleriyle

tmarhaneye, sonra da tarassuthaneye sevk edilmitir. Bu tarih ise, yalnz ve yalnz 1908'in iindedir. Ondan evvel kesinlikle ve Bedizzaman'n kendi z ifadeleriyle stanbul'a geldii hi yoktur. Kutay bakasndan duyduunu syliyerek: "Siyah iri gzl(34), Buhara kalpakl idi... szleri de galattr . nki btn dnya bilir ki; Bedizzamann gzleri mavi-ela idi. Kalpak meselesi ise, Rus esaretinden 1918'lerde dndnde bana koymu olduu kalpaktan gayr hi bir zaman kalpak giydii yoktur. Kald ki, ikinci rivayetinin asl ise hi yoktur. 1896, 1899, veya 1906'da ne stanbul'a geldii vardr, ne de askeri mahkemeye verilmesi mevzuu bahsdr. "Hele sekiz ay tmarhanede kald, sonra Hrriyetiler onu gizlice Rumeli'ye kardlar" iddiasnda da hi bir mlayemet taraf yoktur. Zira Bedizzaman, ne bir asker mahkemeye verilmi, ne de sekiz ay tmarhanede bekletilmitir. Tmarhanede, yukarda ispat edildii gibi, ancak onbe-yirmi gn kadar bekletilmi, sonra da nezarethaneye alnmtr. Ne ise sadede dnelim.. EREF EDB'N YAZDIKLARI Bedizzaman'n bu dnem hayat faslnn bir nebze tasvirini, onun eski bir cihad arkada ve talebesi Merhum Eref Edib Feran'dan dinleyelim: 1966'da Tabi senatr Ahmet Yldz'n, Bedizzaman'n merhum ve masum ahsiyetine yalan dolan iftira ve tezvir dolu saldrsna kar, Merhum Eref Edip Feran Bey, Yeni stiklal Gazetesi'nde Ona cevab verdi. te bu hak ve mskit cevaptan baz cmleler alyoruz: (34) Kutay'n bu meseledeki ak bir tenakuzu daha: amzda Bir Asr- Saadet Mslman S: 282 de : "17-27 Nisan aras 1953'de Eref Sencer Kuuba ile birlikte Emirda'nda on gnlk bir zaman zarfnda Bedizzaman' ziyaret ettiklerini ve her gn uzun sohbetlerinde bulunduklarn" kaydeder. Daha sonra 1966 larda intiara balayan "Trih ohbetleri" kitabnda ve sonra "amzda Bir Asr- Saadet Mslman" kitabnda u "Siyah iri gzl. meselesini ki, birlikte Bedizzaman ziyaret ettiklerini syledii Eref beyden naklettiine gre, bunun hakikatn u ziyaret esnasnda tahkik hususnda neden hibir tahkikat olmamtr? nki, Bedizzamann gzleri siyah deil mavidir. nsann aklna eir ki, acaba gerekten Kutayn byle bir ziyareti vaki olmu mudur? A.B. 200 ".. Bedizzaman'n Hrriyet mcadelesinde celdet ve ahameti o derecede idi ki, herkesin azn amaktan korktuu, iaretle konutuu bir zamanda, onun bu kadar cesaret ve celdet gstermesi, zamann havsalasna smad. ark vilyetlerinden gelen bir adamn bu kadar cret gstermesi hayret ve taaccble telkki edilecei tabii idi... Mstebit paalar "Bu kadar cesaret, akl kr deildir" diye onu tmarhaneye sokmaktan baka kendileri hals ve rahat aresini gremediler. Hastahanede doktora syledii szler, doktoru hayrette brakm. Doktor onun zek ve irfanna, celdet ve ehametine hayran kalm (Tmarhaneye) ne iin gnderildiini anlam, Merhuma (Bedizzamana) zamann nezaketini hatrlatm, itidal tavsiye etmi ve zr dilemitir. Namk Kemallere, Ziya Paalara ve dier Hrriyetilere kar Sarayn ald tavr ne idi? Merhum stad Bedizzaman ise, cesaret ve ehamette, hamiyet ve hrriyetperverlikte ok daha ileri idi. Onun bu hrriyet mcadelesine kar, ilim ve faziletine hrmeten saray da ok msamahakr davrand. Fakat

mcadelesinin nne gemek mmkin olmad. Aten bir zek, hrriyet ak, mcadele ruhu, dier hriyetperverann maruz kald akibetten onu koruyamad...(35)" Yine Bedizzaman'n hayatnn bu dnemine ait, Molla Abdlmecid Efendi'nin hatra defterinden: RESM HAKKINDA BR SUAL "Bir gn Bedizzaman Said-i Krd akam st stanbul'un Sirkeci mevkiinde dolarken, birdenbire bir msy (gayr-i mslim efendisi) ona yanaarak elini tutar: - "Dininizde resim ne iin haramdr?" der. Bedizzaman cevaben der ki: - "nsan Allah'n sikkesidir. Padiah ve krallarn sikkelerinin taklidine kanun yasak olduu gibi, Allah'n da sikkesini taklide er' cevaz yoktur." Msy, "bravo!" der, elini skar gider.(36)" KIYAFET HAKKINDA Kyafeti hakknda kardei Abdlmecidin bir hatras: stanbulda, neden Krd elbisesini atp, meden Trk elbisesini veya padiahn bana giydii fesi giymiyorsun, eklindeki bir suale kar kl bir cevap vermitir: (35) Yeni stiklal Gazetesi" S: 241.. 23 Mart 1966 (36) Hatra defteri Abdlmecid, S: 56 201 1-Avrupada dokunan elbise, hkmete men ve yasak edilmitir.Hkmetin Avrupaya kar boykot yasa vardr.Bu emre binaen milli elbisemi terk ederek Avrupa elbisesini giymiyorum. 2-Vilyt- arkiye ahalisi, padiahlardan yalnz Sultan Selimi grmler ve ona bit etmiler.teki padiahlara ahsen bitmz yoktur.nki Yavuz Sultan Selimden baka hi bir padiahgelip halimizi grp bize sahip olmamtr.Onun iin Sultan Selimin kyafetini andran u milli kyafetten kmayacam. 3-Benim elbisem altnda yedi milyon insan vardr.Bu byk yekn tekil eden ark insanlarna hammal nazaryla bakyorsunuz.. Ve o millet sureten olduu gibi, sireten de vahi ve hammal biliyorsunuz. te ben de bu elbisemi deitirmemekle gstermek istiyorum ki; benim bu elbisem altnda(36) tam manasyla hakiki insanlarn bulunduunu ispat etmek isterim.(37) SAD AML'N HATIRASI eyh amil Hazretlerinin torunu Merhum Said amil, Hazret-i stad Merutiyet'in ilk senelerinde stanbul'da nasl grdn anlatyor:

"Ben daha nceki yllarda Merutiyet'in ilk senelerinde Bedizzaman' stanbul'da ok grdm. En ok belindeki haneri ve kyafeti dikkatimi ekerdi. Bilhassa o mehur hanerini merakla seyrederdim. Hanere sahip olmay ok severdim. ocukluk hafzamda kalan bunlardr."(37)" Prof. Hilmi Ziya lgen'in hatras stanbul lahiyyat fakltesi tefsir ve Hadis hocas Mehmet Sofuolu, stanbul Edebiyat fakltesi, Trk tefekkr Hocas Prof. Hilmi Ziya lgenden naklen yle bir hatra nakletmi. " Merutiyet yllarnda hocamla birlikte Nur Osmaniye Camiinin yaknlarnda bir ayhanede oturup sohbet ediyorduk. Tam o esnada Cami'den yannda talebe ve fedaileriyle, klahl, izmeli ark kyafeti iinde gen bir zat kt. Hocam beni ikaz etti: "Bu grdn zat, ilimde deryadr. Sakn kyafetine bakpta aldanma. Herhangi bir mevzu'da dahi olsa bununla mnazara edeyim, mnakaa edeyim deme, bu zat seni mat edip malup eder. Bu zata "Bedizzaman" derler. ( Son ahitler-4 .sh.299) (36) Hatra defteri Abdlmecid s: 56 (37) Nurs Yolu N. ahiner s,134 202 Av.Gltekin Sargl kanalyla gelen mhim bir hatra "Bizim Antalya Halk ktphanesi eski mdr Sdk Tekeli isminde bir zatt. geni bilgi ve ma'lumata sahipti. Birgn bize: "Kur'an elif lam mimin belki krkbin ayr manasnn bulunduunu.. ve bu manalar bu zamanda bilse bilse, ancak Bedizzamann bilebileceini syledi. Bunun zerine, ben kendisene Bedizzaman tanyp tanmadn sordum. Cevaben:"Ben Bedizzaman genlik yllarndan tanrm. Beyazt camii dibinde bir kahvehane vard. Oraya gelirdi. Bende bazen sohbetinde bulunurdum. Korkun bir hafzaya mlikti. Hafzasn tecrbe iin birgn elime. o zamanlarn nr- efkr Sabah gazetesini verdim. Gazete on sayfadan ibaret ve her sayfas da bugnklerden ebada bykt. Hazret, gazetenin sayfalarna on dakika kadar bakt, bana iade etti. Kendilerine merakla: "stadm okudunuzmu? diye sordum. "Tecrbe edebilirsiniz buyurdular Gazetede yer alan tali derecedeki haber ve mevzular sordum. Hi yanlmadan olduu gibi cevaplad. Hatta matbaann isminide sylediler. On dakika zarfnda gazetenin btn mnderecatn hafzasna alm olduuna hayretle mahede ettim. Bunu ilmen izah mmknm bilemiyorum. (Son ahitler-4. sh.333) MERUTYET DNEMNN TASVR Bedizzaman Said-i Krd Hazretleri; bylece istibdat ta'bir edilen tekreyli saltanat ekli, devrini tamamlayarak, ikinci bir devrin almasna kadar, yani: 24 Temmuz 1908'de 2.Merutiyet'in i'lnnn az evveline kadar, onun hapis ve tarassutlar o dnem iin sona ermesiyle birlikte, Osmanl Devleti tarihinde Merutiyet ve Hrriyet denilen yeni bir devir balam oluyordu. 2.Merutiyyet'in iln zerine ttihat Terakk cem'iyyeti bu muvaffakiyetinden dolay bayram yapyor, her tarafta enlikler, ayinler ve heyecanl nutuklar atyorlard. Hrriyet'in u i'ln zerine baz sefih ve ahlksz insanlar, hereyi artk mbah sayyor.. ve mutlak bir hrriyet iinde hayvani bir hayat kabul ediyorlard. Bir

ksm dindar ulema ve meayih ise, hrriyeti ktlyor, hayvanlktr diyor, aleyhinde bulunuyordu. Bir ksm cemiyet ve partiler de ttihat-Terakki'nin icraatn tenkid ediyor, gayr- meru' olduunu sylyorlard. te bylesi bir srada Bedizzaman Hazretleri, Merutiyet'i meru'iyyet tarznda kabul ederek, Hrriyeti slm ve insan adna alklamas iinde, sk sk onun ta'rifini yapan nutuklar veriyor, makaleler nerediyordu. Ve "Hrriyeti su-i tefsir etmeyiniz (Ktye yorumlamaynz) Sefahete, re 203 zalete msait bir ey zannetmeyiniz", mealinde ikaz ve iradlarda bulunuyordu. Bedizzaman Hazretleri bir taraftan hrriyete ok taraftarken, onu ktye tefsir ederek, zulme, intikama msait kabul eden Jn Trkleri ikazdan da geri kalmyordu. Ayn zamanda haksz muamelelerini, zulmlerini yzlerine vuruyor ve "siz dini incittiniz, gayretullaha dokundunuz, hilfeti tezyif ettiniz, neticesi vahim olacaktr." diye onlara kar muhalefetini alen olarak i'ln ediyordu. O sra, gazeteler ise, ii tamamen rndan kararak, her birisinden ayr bir sada kyordu. Bedizzamann tabiriyle o sene tam bir fitneler yl(38) eklinde kendini gsteriyordu. Bir taraftan teekkl eden Cem'iyyetler, partiler.. bir taraftan milli kulpler, ocaklar kurulup alyordu. Mitingler konferanslar, itima'lar, siyasi mevlidler birbirini takib ediyordu. Bedizzaman Hazretleri, o dnemi tasvir iin, bilhare yazd bir eserinde yle diyor: "...Hem bizde ibtida-i Hrriyette; Babil kal'asnn harabiyyeti zamannda, "Tebelbl- Akvam" tabir edilen "Taa'ub-u akvam" ve o taaub sebebiyle dalmalar gibi.. menfi milliyet fikriyle bata Rum ve Ermeni olarak pek ok kulpler namnda, sebeb-i tefrika-i kulb muhtelif milliyetiler cem'iyyeti teekkl etti.. Ve onlardan imdiye kadar ecnebi boazna gidenlerin ve perian olanlarn halleri, menfi milliyetin zararn gsterdi...(39)" Evet bu gerek, tam manasyla bir kargaa ve anari eklinde arz- didar ediyordu. Fakat Bedizzaman, nadire-i cihan ise, btn bu kargaalklara yetiiyor, mdahale ediyor ve yattrmaya muvaffak oluyordu. Teekkl eden btn mill ve din cem'iyyetlere, partilere girip kyor, ikaz ve iradkr nasihatlarda bulunuyordu. Hatta sekiz tane cem'iyyete adn kaydettirmiti.(40) Herkesin ona kar hrmeti olduundan, onu bir mrid-i mmet, bir rehber-i hakaik, bir hoca-i dn kabul ediyorlard. ttihat-Terakki Cem'iyyeti dahi Bedizzaman'n yksek ahsiyyetinden ve mazhar olduu umum hrmet makamndan istifade etmee alyordu. Fakat o, onlarn fikirleri adna deil, kendi efkrn neretmek iin konuuyordu. lk balarda, yani; Hrriyet'in i'ln gnlerinde ttihad-Terakki'nin btn kollar ve ayr ayr fikir cereyanlar Bedizzaman'a kar hrmet ve takdir iinde bulunurlarken, bilhare Bedizzaman'n dorudan doruya (38) Osmanlca Lem'alar, S: 416 (39) Mektubat S: 299 (40) Asar- Bediiye S: 307

204 ttihad- slm ve slm an'ane ve mefkresi adna kabul ettii Hrriyet anlay, bunlarn bazlarnn iine gelmemesi sonucu, Bedizzamandan ayrldlar. Fakat ttihad Terakk'nin sa kanadn tekil eden hakiki milliyeti ve gerek hrriyetperverler ve Ahrar ksm onunla dostluklarn sonuna kadar devam ettirdiler. Bu mevzuda, Bedizzaman ttihad- Muhammedi Cem'iyyeti adna suallleri cevablandran "lema'an- hakikat" balkl makalesinde yle diyor: "Vehim: Sen Selanik'te ttihad ve Terakk ile ittifak etmitin, neden ayrldn? RAD: Ben ayrlmadm. Onlarn bazlar ayrldlar. Niyazi Bey, Enver Bey gibi adamlarla imdi de mttefikim. Lkin bazlar bizden ayrldlar. Bataklk yoluna saptlar. Hamiyetlerinden phem yoktur.Fakat mukabilinde garaz hissettiler. imdi ttihad- Muhammed nvan altna girmek ve ahalinin tenvir-i efkrna hizmet etmek iin eriat onlar davet eder. Ben hamiyetli dindar adamlarla daima beraberim. Ben Selanik'te meydan- hrriyette okuduum nutuk ile i'ln ettiim mesleimi imdi de onu takib ediyorum -ki i'l-i evket-i slmiye ve i'l-i kelimetullah'n vastas olan Meruta-i meru'ay eriat dairesinde idamesine alyorum...(41)" te Bedizzaman'n bu ifadesi ile hi bir parti, cemiyyet ve maddi garaz gsetilmeden ttihadTerakki'nin hamiyetkr dindar ksmlaryla daima beraber olacan ve Enver Paa ve Niyazi Bey gibi hamiyetli zatlarn cidd ve hakik hamiyetperver olduklarn.. ve kendisinin hrriyeti isteyiinin sebeb ve mahiyetini, gaye ve hedefini bir derece beyan etmektedir. te, Merutiyet dneminde Bedizzaman'n hayatyla ilgili tarafnn bylece bir eit haritas izildikten sonra, yine fasln bana dnerek, cereyan eden hadiseleri ve Bedizzaman'n hizmet ve hareketlerini kaydedeceiz. Buna da evvela 24 Temmuz 1908'de iln edilen Merutiyet'in nc gnnde Bedizzaman'n ilk nce stanbul'da, bilhare de Selanik Hrriyet Meydan'nda okuduu nutkunun tamamn kaydetmekle gireceiz. Nutkun baz blmlerini aklamak suretiyle de,bir eit tafsilatada girieceiz. (41) Asar- Bediiye S: 392 205 NUTKUN METN DA MEYVES ACI DA OLSA DEVADIR, AMMA HAZMI SAKL 'TZAR Birinci tecrbe, birinci ina, birinci Nutuk olduundan noksan ve lak tabiidir. Ma'zur tutarsanz, teekkr ederim. Tutmaz iseniz, ma'zursunuz. Zira Hrriyet var. Kaplan postuna benziyen elbisem gibi, slub-u beyanm da zamann modasna muhaliftir Zira alaturka terzilik bilmiyorum, ta bu maaniye iyi libas keseyim ve dme yapaym. Rica ediyorum, Nutkumu hayalhanenize girmekten yasak etmeyiniz. Benim gibi hem hayalden kap an, t ki kalbe girsin. Zira hamiyet ve diyanet ve gayretinizle i var, Mzakere edecekler. Kalbin karanlk kelerinden k yakacaklar.

HRRYETE HTAP Ey Hrriyet-i er'! yle mdhi, ama gzel ve mjdeli bir sada ile aryorsun; Benim gibi bir Krd tabakat- gaflet altnda yatm iken, uyandryorsun! Sen olmasaydn; ben ve umum millet zindan- esarette kalacaktk. Seni mr- ebed ile tebir ediyorum. Eer aynel-hayat eriat', menba- hayat yapsan ve o cennette nev nema bulsan; bu millet-i mazlume de eski zamana nisbeten bin derece terakki edeceini mjde veriyorum. Eer hakkyla seni rehber etse, araz- ahs ve fikr-i intikam ile seni lekedar etmezse... ki, bizi kabr- vahet ve istibdadtan ihrac.. ve cenneti- ittihad ve muhabbet-i milliyeye davet etti. Ya Rab! Ne saadetli bir kyamet, ne gzel bir hair ki hakikatinin kk bir misalini bu zaman bize tasvir ediyor. yle ki: Asya'nn ve Rumeli'nin kelerinde medfun olan medeniyet-i kadime hayata balam.. Ve menfaatini mzarrat- umumiyede arayan, ve istibdad arzu edenler demee baladlar. Yeni hkmet-i merutamz, mu'cize gibi doduu iin, inaallah bir seneye kadar srrna mazhar olacaz!.. Mtevekkilne, saburane tuttuumuz otuz sene Ramazan- sktun sevabdr ki; azabsz Cennet-i terakki ve medeniyet kaplarn bize amdr Hkimiyet-i milletin berat-ul istihlali olan kanun-u er, Hzin-i 206 Cennet gibi bizi duhule davet ediyor Ey mazlum ihvan- vatan, gidelim dahil olalm!.. Birinci kaps, ittihad- kulb.. kincisi muhabbet-i milliye.. ncs maarif.. Drdncs sa'y- insan.. Beincisi terk-i sefahattr. Otekilerini sizin zihninize havale ediyorum. Zira davete icabet vacibtir. Bu inklb- azimin fatihas mu'cize gibi balad iin, bir fl- hayrdr ki, hatimesi de pek gzel olacaktr. yle ki: Bu inklb, fikr-i beerin ar zincirlerini para para ve isti'dad- terakkiye kar sedleri zir zeber ederek, hkmeti varta-i mevtten tahlis ve bu millet-i mazlumeyi de, cevher-i insaniyeti izhar ve zade olarak k'be-i kemalta doru gnderdii gibi; hatmesi de, yani, otuz sene kadar rengrenk sefaht ve hevest ve israfat ve lezaiz-i nmeru'a gibi seyyiat- medeniyet devlet-i medeniyetihkmet-i mstebide gibi- inkraza sevk eden umurlar, maddeten zararn ihsas edeceinden o muzlim ve kesif olan sehab, arzu-yu umum ile mnkeif olduundan, ems-i eriat ve ma'kesi olan kamer-i medeniyet berrak ve sfi cevv-i asmanda, Asya'y ve Rumeli'yi tenvir. ve mutazammn olduu isti'dad- kemalin tohumlar Hrriyetin yamuru ile nev nema bularak, rengrenk elvan ile tezeyyn edeceini bu fl- hayr bize mjde veriyor Mu'cize-i Peygamberidir ve bu millet-i mazlumeye bir inayet-i lahiyyedir.. Ve cem'iyyet-i milliyenin niyet-i halisesinin kerametidir ki; bu ma'den-i saadet ve hrryet olan ittihad- kulb ve muhabbet-i mill elimize meccanen geti. Milel-i saire, milyonlarla cevahir-i nfus feda etmekle kazandlar. lm olan hissiyat ve ml ve mylat- liye-i milliyemiz ve ahlk- hasene-i slmiyemize bu kre-i arz denilen cezbe tutmu Mevlev gibi meczub cevvalin samahnda taninendaz ve umum milleti srr ile bir garib ihtizaza getiren sada-i Hrriyet ve dalet nefh-i sr-i srafil gibi hayatlandryor.

Sakn ey ihvan- vatan! sefahetlerle ve dinde lubaliliklerle tekrar ldrmeyiniz.. ve btn efkr- fasideye, ahlk- rezileye ve desais-i eytaniyeye ve tabasbusata kar bu eriat- arra zerine messes olan Kanun-i Esas Azrail hkmne geti, onlar ldrd. Ey Hamiyetli hvan- Vatan! sraft ve hilf- eriat ve lezaiz-i nmeru'a ile tekrar ihya etmeyiniz. Demek imdiye kadar mezarda idik, ryorduk. imdi bu ittihad- millet ve merutiyet ile rahm- madere getik, nev nema bulacaz. Yz bu kadar sene geri kaldmz mesafe-i terakkden inaallah mucize-i peygamber ile, imendifer-i kanun-u er'-i Esasyeye amelen ve Burak- meveret-i eri'yeye fikren bineceiz... Bu vahet-engiz Sahray- 207 Kebiri bir zaman- kasirde tekemml- mebad cihetiyle tayyetmekle beraber, milel-i mtemeddine ile omuz omuza msabaka edeceiz. Zira, onlar kz arabasna binmiler, yola gitmiler Biz birden bire imendifer ve balon gibi mebadye bineceiz, geeceiz. Belki cmii ahlk- hasene olan hakikat- slmiye ve isti'dad- ftr ve feyz-i imann ve iddet-i cu'un hazma verdii teehil yardmyla fersahfersah geeceiz. Nasl ki vaktiyle gemi idik. Talebeliin bana verdii vazife ile, Hrriyetin ferman- me'zuniyetiyle ihtar ediyorum: Ey ebna-y vatan! Hrriyeti su-i tefsir etmeyiniz, ta elimizden kamasn. Ve mteaffin olan eski esareti baka kapda bize iirmekle(42) bomasn. Zira Hrriyet, mrat- ahkm ve dab- eritla ve ahlk- hasene ile tahakkuk ve nev nema bulur. Sadr-i evvelin, yani sahabe-i kiramn, o zamanda lemde vahet ve cebr-i istibdat hkm ferma olduu halde; hrriyet ve adalet ve msavatlar bu mddeaya burhan bahirdir. Yoksa hrriyeti sefahat, lezaiz-i nmerua, sraft, tecavzat, hevay-i nefse ittiba'da serbestiyet ile tefsir, amel etmek; bir padiahn esaretinden kmakla, nefsin esaret-i rezilesinin altna girdiklerinden, milletin ocukluk isti'dadn ve sefih olduunu gsterdiinden; paralanm olan eski esarete layk ve Hrriyete adem-i liyakat gsterir. Zira, "sefih mahcurdur" geni, mua'a' olan yeni Hrriyet-i er'iyeye adem-i liyakat,-Zira ocua geni olmaz- ve anl olan ittihad- milli bozulmu ve mteaffin olan halt ile fena bir hastala hedef edecektir Zira ehl-i takva ve vicdann tefsiri byle deil, mezhebi de muhalif olacaktr. Biz millet-i Osmaniye erkeiz. Kamet-i merdane-i isti'dad- milliyemize kadnlarn libas gibi ssl sefahet ve hevesat ve israfat yakmyor. Binaenaleyh aldanmyalm, "Huz ma safa, da'ma keder" kaidesini dstur-u amal yapalm, yle ki: Ecnebiyeden terakkiyat- medeniyeye yardm edecek noktalar (fnn ve sanayi gibi) malmemnuniye alacaz. Amma medeniyetin znb ve mesavisi olarak ba'z dat ve ahlk- seyyie -ki ecnebilerde mehasin-i medeniyet-i kesiresiyle muhat olduu iin, irkinlii o kadar gstermiyor - Biz ise, aldmz vakit; su-i tali' cihetiyle,mkil-t-tahsil mehasin-i medeniyeti terk, ocuk gibi heva ve hevese muvafk znb-u medeniyeti kesb ettiimizden, muhannes veya mterccile(43) gibi oluruz. Yani; kar, erkek gibi giyinse, kar ss ile sslense muhannesliktir, yakmaz. Merd-i vla-himmet zeyb ve zyrla muzahraf cilveli hanm gibi olmamal. (42) Evet daha dehetli bir istibdad ile pek ac ve zehirli bir esareti bize iirdiler.S.N. (43) Kadnlam erkek, erkeklemi kadn. -Bedzzaman 208

Elhasl: Znb ve mesav-i medeniyeti hudud-u hrriyet ve medeniyetimize girmekten seyf-i eritla yasak edeceiz. Ta ki, medeniyetimizin genlii ve ebabiyeti, zlal-i ayn-il hayat- eriatla muhafaza olunsun. Kesb-i medeniyette japonlulara iktida bize lzmdr ki, onlar Avrupa'dan mehasin-i medeniyeti almakla beraber, her kavmin mbih-il bekas olan dat- milliyeyi muhafaza ettiler. Bizim dat- milliyemiz islmiyette nev nema bulduu iin, iki cihetle sarlmak zarurdir. Ey Hamiyetli Ebna-i Vatan! Cem'iyyet-i mill ruhlarn feda etmekle saadetimize yol atlar Biz de ba'z lezaizimizi terk ile onlara yardm edeceiz. Zira o sofray-i ni'mete beraber oturuyoruz. Efkr- faside sahibi, yani hrriyet altnda istibdad ve mezalimi arzu edenler, mevt-i ebedye mazhar olan zaman- mznin cevfinde medfun olan istibdadat veya seyl-i huruan- zaman iinde yuvarlanm olan mezalimi bir daha temaa etmemek iin, tarih-i hayat- hrriyetin beyan ile, maz ve hal meydannda delinmez bir sedd-i henin ekmek istiyorum, yle ki: Bu inklb- azim, dourduu hrriyeti, meveret-i eri'yenin terbiyesine verse, bu milletin eski satvet ve kuvvetini ihya edecektir. Eer veba ve araz- ahsiyeye msadif olsa, istibdad- mutlaka dnecek. Hrriyet tam zamannda dodu. Ahval ve ilcaat- zaman, tam terbiyesine hizmet ister. Sun' ve ihtiyar deil, ta ki ok klfete muhta olsun. Eski zaman gibi bu kadar tazyikatn te'siriyle me'yus ve mahv olmak annda olmayan hamiyyet-i slmiye o kadar galeyana gelmi ki, gya rahm-i maderde tekmil yana kadar gelmi, Kadem-nihade-i saha-i vcud olduu anda hkmfermaln i'lan.. hi bir musademata kar tezelzle ve delinmeye uramayacak bir sedd-i ahenin gibi veya taht- Belks gibi be hakaik- sbite zerine te'esss edecek. BRNC HAKKAT: Mecmu'ada bir kuvvet bulunur. Hibir ferd o kuvvete malik olamaz. Bir kaln erit ile, eczasndan ince bir telin kuvveti gibi... Veyahut efkr- umumiyeyi mutazammn yeni hkmetimiz ve eski hkmetimiz gibi... Ey millet! biz imdi kaln eridiz. Her kim muhalefet ve hodserne ile bunu zaif etse, umumunun hakkna affolunmaz bir cinayettir. KNC HAKKAT Zaman- salifde, yani galebe-i vahet vaktinde lemde hkm-ferma vahetin mahsl ve tedenn ve inkrazn mahkmu olan Kuvvet ve cebrin saltanat idi. Herhangi devletin deveran- demi yerine gemi ise, o devleti kendi gibi mr- tabiiyle kayd ve ecel-i inkrazn penesine vermi.. Ve yle devletlerin sahaif-i tarihiyeleri baykularn aiyan gibi satrlar inkrazlarn aryorlar, baryorlar... 209 Ve tasallut-u medeniyetin zamannda lemin hkmran ilim ve marifettir. Mevlidi medeniyet ve e'ni tezeyyd ve mr ebed olduundan, herhangi devletin hayat ve mdebbiri olmu ise; o hkmeti kendi gibi kayd- mr- tabiden ve ecel-i inkrazdan tahlis ve kre-i arz kadar yaamasna isti'dad vermi. Kitab- Avrupa sahaifi bunu alenen gsteriyor. Bu hakikate misal isterseniz, eski hkmetimize ve yeni hkmetimize baknz!.. Eer denilse, imdiye kadar bu hkmet-i zaifeyi ad adamlar idare edebilirlerdi. Amma bu kadar metin ve dehetli,kaviyen emel ettiimiz yeni hkmeti omuzunda tayacak harika ve dah adamlar lzm iken, Asya ve Rumeli tarlas acaba yle mahslt verecek mi? Buna cevab: Eer baka inklblar baa gelmezse, evet.. ve

nc hakikate dikkat et, yle ki: Bu zaman- mzde insan, isti'dad- gayr-i mtenahiye mlik iken, o kadar dar ve mahdud daire iinde hareket ediyordu ki, gya insan iken, hayvan gibi yaadndan, efkr ve ahlk o daire nisbetinde tedenn etmi ve mahsur kalm idi. imdi bu er' Hrriyet-i dilane yaasa, fikr-i beerin ar zincirlerini paralamakla ve isti'dad terakkye kar sedleri herc u merc ederek, o kk daireyi dnya kadar tevsi' edebilir. Hatta benim gibi bir kyl ad adam, sreyya kadar ulv olan idare-i umumyi nazara alacak, mal ve myultnn filizlerini orada balayacak ve her bir fiil ve tavrnn orada bir ihtizaz ile zmedhal bulunacandan; himmeti sreyya kadar tal, ahlk o derece tekemml ve efkr memalik-i Osmaniye kadar tevess' edeceinden, Eflatunlar ve bn-i Snalar ve Bismarklar ve Dekartlar ve Taftazanleri inaallah geri brakacak. Bu kuvvetli Asya ve Rumeli tarlas ok bban- vatan mahsulu vereceinden, kaviyen mitvarz. Lasiyyema u memalik-i Osmaniye, umum Enbiyann mahall-i zuhuru.. ve Dvel-i mtemeddine-i salifenin mehd-i teekkl ve ems-i slmiyetin mark- tulu'u olduundan,insanlarn ftratlarnda bu eyi ektikleri; isti'dadat kemal, bu Hrriyetin yamuru ile nev nema bulsa, herkesin isti'dad ve fikr-i mnevveri;ecer-i Tba gibi dal ve budaklar her tarafa aacaktr. Ve ark Garba nisbeti, seheri guruba nisbeti gibi edecektir. Eer sevs-i taletle ve semum- araz ile kurutulmazsa... DRDNC HAKKAT: eriat- garra, kelm- ezelden geldiinden ebede gidecektir. Zira ecere-i meyll-istikmal, lemin dal olan insandaki meyl-i terakkinin muhassal ve semeresi olan isti'dadnn telhuk-u efkrla hasl olan netaici teerrb ve taadd i1e bymesi nisbetinde, eriat- garra avnen madd-i zihayat gibi tevess' ve intibak edeceinden, ezelden gelip ebede gideceine burhan- bhirdir. Asr- Sadet, sadr- ev 210 velin hrriyet ve adalet ve msavat, -bahusus o zamanda- delil-i kat'dir ki; eriat- garra msavat, adaleti ve hrriyet-i hakk cemi-i ravabt ve levazmat ile cmi'dir. mam- mer (R.A.) ve mam- Ali (R.A.) ve Selahaddin-i Eyybi-i Krd (R.H) sar bu mddeaya delil-i alendir. Buna binaen, katiyyen hkmediyorum; imdiye kadar noksaniyetimiz ve tedenniyatmz drt sebepten gelmi: 1- eriat- Garrann adem-i mrat- ahkmndan... 2- Baz mdahinlerin keyfe ma yea su-i tefsirinden.. 3- Zahirperest lim-i cahil veyahut cahil-i limin taassubat- nbemahallinden... 4- Su-i tali' ciheti ile, su-i intihab tariki ile mkil-t tahsil Avrupa mehasinini terkederek, ocuk gibi heva ve hevese muvafk znb ve mesavi-i medeniyeti Tut gibi takliddir ki, bu netice-i seyyie zuhr ediyor. Me'murn hakkiyle vazifesini ifa etse, me'mur olmayan ilcat- zamana muvafk sa'y etse, sefahete vakit bulmayacaktr. Bu iki ksmn herhangisinden bir fert, sefahete inhimk gsterdiyse, bu hey'et-i itimaiyye iinde muzr bir mikrop sretine giriyor. BENC HAKKAT: Zaman- sabkta revabt- itima' ve levazm- taayy ve fevaid-i medeniyet o kadar tekessr ve teaub etmediinden, baz kalil adamlarn fikri devletin idaresine yar kfi gibiydi. Amma bu zamanda revabt- itima' o kadar tekessr ve levazm- teayy o derece taaddd ve semerat-

medeniyet o kadar tefennn etmi ki; ancak yalnz kalb-i millet hkmnde olan meclis-i meb'usan ve fikr-i mmet makamnda olan meveret-i er' ve seyf ve kuvvet-i medeniyet menzilinde bulunan hrriyet-i efkr o devleti tayabilir ve idare ve terbiye edebilir. Bu hakikate misal: Eski hkmet-i mstebide ve yeni hkmet-i merutadr. nc hakikatn bana verdii vazife ile ve hrriyetin ferman- me'zuniyetiyle eyi ihtar ediyorum: Birincisi: Bir cisim birden zerrattan tahalll, yeni zerrattan teekkl eylemesi muhal olacandan, cism-i devletin birden me'murni ref' ve yenilerini ikame eylemesi muhal olmasa da m'tazzirdir. Binaenaleyh, isti'dad habis ve kabil-i slh olmayan adamlar zaten cism-i devlet, def'-i tabiyle ifraz edecektir. Amma kabil-i slh olanlar, zaten gne daha garbdan tulu' etmediinden tevbenin kaps aktr. Bunlarn tecrbelerinden istifade etmeli. Bunlarn yerini dolduracak krk sene lzm. Yoksa umum aleyhinde idare-i lisan ve terzil etmek, bu 211 anl olan ittihad- millete bozulmu olan baz efkr ve ahlklarna binaen bir hastala hedef edecektir. kincisi: Ben Krdistan dalarnda bym idim. Merkez-i Hilfeti gzel tahayyl ediyordum. Vakta bundan yedi sekiz ay mukaddem Dersaadet'e geldim, grdm ki; stanbul tevahhu ve tenafr- kulb sebebiyle medeni libas giymi vahi bir adama benzerdi. imdi ittihad- mill sebebiyle medeni adam, fakat yar meden ve yar vah libasnda bize arz- didar ediyor. Evvel Krdistan'da fenaln sebebi, Krdistan uzvu hastalanm zannediyordum. Vakta ki, hasta olan stanbul'u grdm, nabzn tuttum, terih ettim, anladm ki; kalbdeki hastalktr, her tarafa sirayet eder. Tedavisine altm, bir divanelikle taltif edildim. Hem de grdm ki; medeniyet-i hakikiyeyi tekil eden slmiyet, madd cihetinde medeniyet-i hazradan pek geri kalm. Gya slmiyet su-i ahlkmzdan darlm, maz tarafna dnp gidiyor, Zaman- Saadet'e bizi ikyet edecektir. Bunun en byk sebebi: istibdattan sonra, mrid-i umum byk ubeninki; (Cmlenin maksudu bir, amma rivayat muhtelif) veyahut beytinin masadaki olan ehl-i medrese, ehl-i mektep ve ehl-i tekyenin tebayn- efkr ve tahalf- mearibidir. Bu tebayn- efkr, ahlk- slmiyenin esasn sarsm ve ittihad- milleti atallatrm ve terakkiyat- medeniyeden geri brakmtr. Zira biri ifrat ile dierini tadlil ediyor.. Ve teki tefrit ile onu techil ve gayr- mu'temed addediyor. Bunun aresi: Tevhid ile tevahhd ve efkrlarnn mabeyninde te'yid-i mnasebet ile msalha... ta i'tidal noktasnda msafaha ile birlemekle ahenk-i terakkiyi ihll etmesinler ncs: Ben vaizleri dinledim. Nasihatleri bana te'sir etmedi, dndm: kasavet-i kalbimden baka ( sebeb) buldum. Birincisi: Zaman- hazray zaman- salifeye kyas ederek, yalnz tasvir-i mddeay parlak, mbalaal gsteriyorlar. Te'sir ettirmek iin isbat- mddea ve ikna-i mteharri-i hakikat lzm iken ihmal ediyorlar.

kincisi: Bir eyi terib veya terhib etmekle, ondan daha mhim bir eyi tenzil edeceklerinden, mvazene-i eriati muhafaza etmiyorlar. ncs: Belaatn muktezas olan muktaza-y hale mutabk, yani ilcaat- zamana muvafk, yani tehis-i illete mnasib sz sylemezler. Gya insanlar eski zaman kelerine ekiyorlar, sonra konuuyorlar. Hasl- kelm: Byk vizlerimiz hem lim-i muhakkik olmal, ta isbat ve ikna' etsin. Hem hakm-i mdakkik olmal, ta mvazene-i eriat bozmasn. Hem bel-i mukni' olmal,Ta muktaza-y hal ve ilcaat- zamana 212 gre sz sylesin ve mizan- eriatla tartsn.. Ve byle olmas da arttr. YAASIN ERAT I ARRA!.. Yaasn dalet-i lh!.. Yaasn ittihad- mill.. lsn ihtilaf! Yaasn muhabbet-i mill! Gebersin araz- ahsiyye ve fikr-i intikam!.. Yaasn ecaat- mcessem askerler!.. Yaasn satvet-i mahhas ordular!.. Yaasn akl ve tedbir-i mcessem dindar cem'iyyet-i ahrar!.. Yaasn yaralar tedav etmek fikrinde olan Halife-i peygamber!.. Krdistan da aacnn meyvesi hazm sakildir. Dikkatlice ineyiniz, ta hazmolsun... Yoksa hell etmiyeceim. Eer siz de -iki gazeteci nasl szm tahrif etmi siz de - yle okursanz, Allah imdad eyleye!.. rticalen sylemiim, lkin her-bir kelimede bir maksadm var. Dikkat ediniz, ta ki, masadak olmayasnz, vesselm.(44) Grlyor ki; Bedizzamann nutkunun banda syledii cmlelerle, halka hitap etme, nutuk syleme iinde ilk irad ettii nutuk, bu nutukdur. Nutkunun banda cmle ile; hem kendisinin ehirlerin mektep ve medreselerinde okumadn, belki da ve derelerden ibaret ark'n yaylalarnda tahsil grdn, amma mutlaka syledii szler, pervaszlk, hak ve safiyat iinde sylendiinden, isabetli ve doru szler olacan.. z manalar ve gerekleri dile getirirken de, san'at ve edebiyat denilen eylerle sslemek sretiyle dikkat- nazarlarn ma'nadan evirerek deil, belki dorudan doruya mcerred ma'nalar dile getirdiini ifade etmektedir. Mesela, nutkun iinde Hrriyete yle hitab eder, der ki: "Ey Hrriyet-i er'! Eer ayn-l hayat erit' menba- hayat yapsan ve o cennette nev nema bulsan; bu millet-i mazlume de eski zamana nisbeten bin derece terakk edeceini mjde veriyorum. Eer hakkyla seni rehber etse araz- ahs ve fikr-i intikam ile seni lekedar etmezse... Evet, Bedizzaman Hazretleri u ilk nutkunun hemen banda, hrriyet hakkndaki anlayn ve hrriyetin ne demek olduunu ve slm dini ve eritnn hakik hrriyete nasl msait, belki rehber olduunu beyan ederken; eer bylesi bir hrriyeti bu millet kendine rehber etse, ahs menfaatlar, arazlar ve intikam fikirleriyle onu lekedar etmezse, bu mazlum milletin eski zamana nisbeten bin derece daha ykseleceini mjdeliyor.

Yine ayn nutkunun devamnda: "Ey mazlum ihvan- vatan! Gidelim dahil olalm! Birinci kaps ittihad- kulb, ikincisi muhabbet-i milli, ncs ma'arif, drdncs sa'y-i insan, beincisi terk-i sefahettir. tekilerini sizin zihninize havale ediyorum..! (44) Asar- Bediiye S: 355-356 213 Baknz, Bedizzaman Hazretleri nutkunun bu pararafnda kendisinin peinde mcadele ettii ve kabul ettii bir hrriyet eklinin ana hatlarn ne gzel izmektedir. Hrriyetin giri kaplarna levhalarla tarifini astktan sonra, ierlerdeki dier adb ve usuln dinleyicilerin zihinlerine ve ferasetlerine havale ediyor. Birinci giri kaps; kalblerin ittihadiyle balyor. kincisi: Milleti sevmek ve millet iin, millet menfaati yolunda yaplan hizmetleri sevmek, tarafdar olmak ve desteklemek art vardr. nc giri kaps: Maariftir. Yani: Okumak, ma'rifet kesbetmektir. Ayn zamanda marifi desteklemek, yaymak ve vatann her tarafna gtrmektir. Drdnc giri kaps: Yani hrriyete giri kaps art: almaktr, alkanlktr, tenbellik ve ataleti terk edip atmaktr. Beinci kaps: Sefaheti, nmeru' keyf, heves, nefsan zevkleri brakmaktr. te Hazret-i Bedizzaman asl hakiki hrriyet anlayn, bu artlarla giri kaplarna byle ta'rifenameli levhalar asyor.. Ve onun dndaki bir hrriyeti hayvanlk kabul ediyor. Bilhassa sefahet, israf, istedii ekilde hareket etmenin tam bir hayvanlk olduunu kabul ederek, nutkunun devamnda yle ikazlarda bulunmutur: "Sakn Ey hvan- Vatan! Sefahetlerle ve dinde lbaliliklerle tekrar ldrmeyiniz" eklinde sk sk tenbihatta bulunmutur. Hem diyor: "Ey ebna-i vatan! Hrriyeti su-i tefsir etmeyiniz. T elimizden kamasn ve mteaffin olan eski esareti baka bir kabta bize iirmekle bomasn. Zira hrriyet, mrat- ahkm ve adab- eritla ve ahlk- hasene ile tahakkuk ve nev nema bulur. Sadr- evvelin, yani: Sahabe-i kiramn, o zamanda lemde vahet ve cebr-i istibdat hkmferma olduu halde, hrriyet ve adalet ve msavatlar bu mddeaya burhan- bhirdir. Yoksa hrriyeti sefahet, lezaiz-i nmeru, israfat ve tecavzat, heva-y nefse ittiba'da serbestiyet ile tefsir, amel etmek; bir padiahn esaretinden kmakla, nefsin esaret-i rezilesinin altna girdiklerinden, milletin ocukluk isti'dadn ve sefih olduunu gsterdiinden, paralanm olan eski esarete lyk ve hrriyete adem-i liyakat gsterir.. Bedizzaman bu pararafta, hrriyetin ne demek olduunu, nasl yaayabileceini, ana hatlaryla ekil ve hviyetini izmektedir. Ayrca tefsir ve izaha lzum kalmayacak derecede cmi' ve mdelleldir. Medeniyet ve terakk hakknda da, nutkunun bir blmnde yle diyor: 214

"Su-i tli' cihetiyle su-i intihab tarikiyle, mkil-t tahsil Avrupa mehasinini terk ederek, ocuk gibi heva ve hevese muvafk znb ve mesavi-i medeniyeti Tt gibi taklittir ki, bu netice-i seyyie zuhur ediyor." Yani: Bir ansszlk eseri olarak, medeniyet denilen mefhumu seerken, kt bir seim ile, onun terakki ve san'at tarafnn gzelliklerinin tahsili zor olduu iin, ocukcasna heves ve nefsan arzularna uygun gelen, onun gnah ve pis tarafn Tt kuu gibi taklid ettikleri iin, ortalkta grnen bu kt neticeler vcuda gelmi bulunmaktadr. Nutkunun bir blmnde de, neden medeniyyeti istediini ve hkmetin idaresi ne iin artk bir ahsn tek reyi ile idare olunmayacan izah ve beyan sadedinde yle diyor: "Zaman- sabkta revabt- itima' ve levazm- teayy ve fevaidi medeniyet o kadar tekessr ve teaub etmediinden, baz kalil adamlarn fikri, devlet idaresine yar kf idi. Amma bu zamanda bu revabt- itima' o kadar tekessr.. ve levazm- teayy o kadar taaddt.. ve semerat- medeniyet o kadar tefennn etmi ki; ancak yalnz kalb-i millet hkmnde olan Meclis-i Meb'usan ve fikr-i mmet makamnda meveret-i er' ve seyf ve kuvvet-i medeniyet menzilinde bulunan Hrriyet-i Efkr o devleti tayabilir ve idare ve terbiye edebilir" Bu cmleleri biraz aklamak gerekirse: "Gemi zamanlarda itima hayatn balar, yaama artlar o kadar oalp dallanmadndan, az baz insanlarn fikir ve tedbirleriyle devlet idaresi yar nisbette evrilebiliyordu. Amma bu zamanda toplum artlar o kadar oalm ve hayatn levazmat o kadar eitlenmi ve medeniyet ve san'at meyveleri o kadar incelemi ki; devleti idare etmek iin milletin kalbi mesabesinde bir millet meclisi ve onun yannda birbirleriyle istiare etmek iin er' bir meveret ki, umum milletin btnlemi fikri makamnda bir senato meclisi, ayn zamanda medeniyetin kuvvet ve klnc olan hr fikirlerden kan reylerle devlet ileri idare edilebilir ve evrilebilir." diyor. Ltfen dikkat buyurun, 1908 yllarnda Bedizzamann (ki ne Avrupa grm, ne de byk ehirlerde bym bir insann) bu sezi ve kavray ve siyasetteki bu fevkalde mhim anlay, herhalde kadirinas insanlarca pek byk, ok yksek bir ruhun, Fevkalde dirayetli, nfiz bir zeknn kemal ve ulviyetinin szntlandr diye hkmedilecektir. Bu mevzuda baka bir ey eklemeye de ihtiya yoktur. Hazret-i Bedizzaman'n nutkunun son blm ise yledir: 215 "Yaasn eriat- arra! Yaasn Adalet-i lahi! Yaasn ttihad- Milli! lsn ihtilf, yaasn muhabbet-i milli! Gebersin araz- ahsiye ve fikr-i intikam, yaasn ecaat- mcessem askerler! Yaasn satvet-i mahhas ordular! Yaasn akl ve tedbir-i mcessem dindar cem'iyyet-i ahrar! Yaasn yaralar tedavi fikrinde olan Halife-i Peygamber!..

Grld zere, Bedizzaman'n alklad, kklemesini istedii maddeler: eriat- arra (Parlak nurlu eriat) Allah'n adaletinden sonra millete ittihad, milleti sevmek ve milletin bir birini ve mill deerlerini sevmesini temin etmek, millet iin ve milletin menfaati yolunda yaplan hizmetleri desteklemek, srf ecaatten tecessm etmi askerleri ve askerlii ve kahraman orduyu sevme, destekleme.. Hrriyet mcadelesini vermi akl ve tedbir zerine kurulan ahrar cem'iyyetini takdir etme.. ve en sonunda da Sultan Abdlhamid'in Peygamber Halifesi olarak, alm mill ve vatan yaralar tedav etmek iin altn veya yle olmas lazm geldiini" bilmek gibi hususlar... Bunun yannda gebermesini, yok olup def'olunmasn istedii eylerde; ihtilaf, ahs garaz ve hisler ve intikam fikirleri gibi itima hayat zehirleyen kot hasletlerdir. te Bedizzaman Said-i Krd'nin, o zamanlar iin "bir para siyasete girdim" dedii husus ve mes'ele; en heyecanl bir zamandaki bu ilk nutkunun bandan beri paralarn arz ettiimiz hususlara dair almasndan ibarettir. Yoksa, kendisine -Bilhassa o zamanlar- Meb'usluk da, reislik de, hereyde myesser iken, hi birisini istememi. Onlar kendisine hedef ve gaye etmemitir. Sadece yol gstermee, memleket ve devlet, hususan din-i slm iin hizmet mes'elelerine dair fikirlerini beyan etmeye, nasihat etmeye almtr. Btn siyaseti de ite budur. Geri Bedizzaman ttihad- Muhammed Cem'iyeti'nin kurucular arasndadr. Fakat kendisinin hem o zamanki makale ve nutuklar ile, hem sonra 31 Mart vak'asnda Divan- Harb-i rfi'deki mdafaatnda yapt isbatl aklamalaryla; ttihad- Muhammed Cem'iyeti'nin siyas bir teekkl olmadn ve olamyacan.. ve onun hedefi ve gayesi Snnet-i seniyyeyi ihya iin kavlen ve filen millete ders vermek ve din hissini ihtizaza getirmek iin, nazarlar celbedip, din hissiyat harekete geirmee alan bir teekklden ibaret olduunu ve o cem'iyyete btn m'minlerin aslnda dahil- olduunu i'ln ve izhar ediyordu. 216 sterseniz, Bedizzaman'n ttihad- Muhammed Cem'iyyeti adna o gnlerde nerettii baz makalelerinden bir iki nmne verelim, ite: "Bizim cemaatmzn merebi, muhabbete muhabbet, husumete husumettir. Yani, beyn-el slm muhabbete imdad ve husumet askerini bozmaktr. Mesleimiz ise; Ahlk- Ahmediye (A.S.M.) ile tahalluk ve Snnet-i Peygamberiyi ihya etmektir. Rehberimiz eriat- arra, klncmz da berahin-i kat'a, maksadmz i'la-i Kelimetullahdr. Cemaatmza her bir m'min ma'nen mntesibdir. Sureten intisab ise, Snnet-i nebeviyeyi kendi leminde ihyaya azm-i kat' iledir. En evvel mrid-i umumi olan ulema ve meayih ve talebeyi erit namna ittihada davet ederiz.(45)" "... Tekraren sylyorum ki, ittihad- slm hakikatinde olan ttihad- Muhammed (A.S.M.) cihet-l vahdeti (Birleme btnleme noktas) tevhid-i lahidir. Peyman ve yemini de imandr. Mntesibini umum m'minlerdir. Nizamnamesi Snnet-i Ahmediyedir. Kanunu evamir ve nevahiy-i er'iyyedir Bu ittihad adetten deil, badettir. hfa, (gizli entrika) havf riyadandr. Farzda riya yoktur Bu zamann en byk vazifesi ittihad- slmdr.(46) te bu iki numune gibi, ttihad- Muhammed Cem'iyyeti namna neredilen Bedizzaman'n makalelerinden daha birok nmuneler gstermek mmkindir. Srasnda ve makamnda bu mes'eleye tekrar dnmek emeliyle burada bu kadaryla imdilik iktifa ediyoruz.

(45) Asar- Bediiye S: 371 (46) Asar- Bediiye S: 379 217 BR FASIL BEDZZAMAN VE SULTAN ABDLHAMD Bedizzaman'n yukarda geen hrriyet hakkndaki ilk nutkunun son blmnde Sultan Abdlhamid'in ismi ve ahvali gemesi mnasebetiyle; Bedizzaman'n tmarhaneye ve tarassuthaneye zahiren onun tarafndan sevk edildii veya onun namna Mabeyn hkmetinin tedbiriyle o gibi muameleler ona reva grld ve ark'tan Medreset-z-Zehra's iin Padiaha mracaat azmiyle gelmiken, hi bir mlayim karlk grmedii, fikir ve dncelerine cevab verilmemekle beraber, mracaatlarna bir ilgi gsterilmedii halde; hakikat ve gerek olarak Bedizzaman'n ona kar tutum ve davran, yahut onun hakkndaki fikir ve dnceleri hangi merkezde olduu hakknda bir fasl aarak mahiyetine bakacaz: Evvela: Bu mes'eleyi Bedizzaman'n Merutiyet dneminde ner olunan nutuk, makale, mdafaat ve kitaplarndan, Saniyen: Cumhuriyet dneminde te'lif etmi olduu Risale-i Nur kitaplar ve mdafaatlarndan, Salisen: Bedizzaman'n en yakn talebe ve hizmetkrlarnn bu konuda ondan iittikleri szlerinden sorarak, gerek mahiyetini bulmaya alacaz. Bu tahlilde bakalarn lf u gzafna gre deil, hem bakalarnn zihniyet ve hayalhanesindeki tasavvuruna gre de deil, belki Bedizzaman'n gerek olarak Sultan Abdlhamid'e kar tutum, davran, fikir ve dncelerinin hakikatini yukarda sraladm yalnz o kaynaktan renmeye alacaz. te birinci kaynak; Merutiyet dnemindeki nutuk makale, mdafaat ve kitaplarna mracaat ediyoruz: 1- Merutiyetin il'nnn ilk gnlerinde syledii nutkunun son blmnde: "Yaasn yaralar tedav etmek fikrinde olan halife-i peygamber"(47) Demek suretiyle, onun ahsiyet ve makamnn ne olduunu ortaya koymaktadr. 2- 23 Mart 1909'da gazetelerde intiar eden "Da meyvesi ac da olsa devadr" balkl makalesinin yedinci maddesinde: "Hilfete dair bir r'yadr. lem-i menamda padiah' grdm(48) dedim: Sen zekt-l mr, mer-i sani(49) mesleinde sarfet! T ki, Meru (47) Malumdur ki; 24 Temmuz 1908'de iln edilen Metiyet'in ilk birinci senesinden ta 26 Nisan 1909'a kadar Sultan Abdlhamid'in padiahl devam etmitir.A.B (48)Alem-i menamda padisah grdm szyle Bedizzaman hz.lerinin Padiah Abdlhamidle vicah ve ahsen grmek istedii halde, gremediine ve bu grme hasretini ryada grmek sretile izale ettiine delildir denilebilir.A.B:

(49) mer-i Sani: mer bin Abdlaziz-i Emevi'dir ki, adalet ve hakkaniyete Hazret-i mer (R.A.) e ok benzedii iin, ona "mer-i sani lkab verilmitir. A.B. 218 tiyet riyasetine lzm ve bi'atn manas olan tevecch- umumiyeyi kazanasn! Padiah dedi: "Ben onun yolunda gideyim. Siz de ol zaman ehlini taklid edebiliyormusunuz.. Bir de sizde, onlardaki Kuvvet-i slmiyet ve safvet ve ahlk'... Ben dedim: -Bizdeki tenbih-i efkr- umum ve tekmil-i mebad ve vesait ve ihata-i medeniyet, o noktalarn yerini tutmakla; hem o noktalar istihsal , hem de netice-i matlub olan terakkiyi intac edebiliyoruz. Dvel-i ecnebiyenin adaleti(50) bunu ispat eder. O dedi: -Nasl yapacam? Dedim: -stibdat, kalb-i memalik olan stanbul'da kan brakmadndan, hsn- niyyeti gster. Prefkat ile Merutiyet'i kansz kabul ettiin gibi, menfur olmu Yldz' mahbub-u kulb etmek iin , eski Zebanler yerine, melaike-i rahmet gibi muhakkikin-i ulemay doldurmak ve Yldz' Drul-Fnun gibi etmek; Ve ulm-u slmiyeyi ihya etmek ve meihat- slmiyeyi ve hilfeti mevki-i hakikisine is'ad etmek.. Ve milletin kalb hastal olan za'f- diyanet ve ba hastal olan cehaleti, servet ve iktidarnla tedav etmekle; Yldz' sreyya kadar i'la et! Ta, hanedan- Osman ol burc-u Hilfette pertevnisar- adalet olabilsin. Hem de havaic-i zaruriyeye iktisat et, ta altrlm olan israfa iktidar olmayan biare millet de iktida etsin. Madem ki imamsn!.. Birden uyandm, grdm ki; asl bu lem-i yakaza r'yadr. Asl uyanmak (uyanklk) ve hakikat o r'ya imi...(51) te Bedizzaman Hazretleri, rya diye tavsif ettii ve onu gazetelerde bir eit ak mektub tarznda nerettii ve onun sonunda. Asl uyanklk ve hakikat o rya imi." dedii makalesinde, merhum sultan Abdlhamid in ahsiyeti slm halifesi olduunu ve Hazret-i Osman Radiyallah anhuya benzer bir tarzda; elinde gc, kuvveti, askeri varken; kan dklmemesi iin, Jn Trklerin ve ttihatlarn Selanik'ten do'ru 21 Temmuz 1908'de kendi balarna hazrlayp i'ln ettikleri anayasalar ve mteakiben Manastr da yer-yer hadiseler kararak, ii kuvvete dktkleri srada, Sultan Abdlhamide bal kuvvetler, ordu ve askerlerin bandaki yksek rtbeli amirler, defalarca ona yalvararak, kar koymalar iin izin istedikleri halde(52) ; sonunda 31 Mart hadisesinde Yldz Saray'n eviren Hareket Ordusu'na kar; bilhassa onun tfeki bas Ar (50) Ecnebi devletlerdeki adalet demek, kendi milletda ve vatandalar arasnda kanun hakimiyetlerini esas tutmak, herkese kar msavat zere oldunu hatrlatmak istemektedir. Yoksa mslmanlara kar, yani devlet olarak bir lslam devletini kendi devlet ve milletleri g'ibi tutan bir adaletleri demek degildir. A.B. (51) Asar- Bediiye S: 376 (52) Bkz.Abdnlhamid'in Hatra Defteri, 2.Bask S:119 219

navut Halil Bey ayaklarna kapanp hngr-hngr alayarak izin istedii halde, onun merhamet ve efkat kan dklmee rza gstermemesi neticesinde; Hareket Ordusu ehri igal ettikleri gibi, Padiahn Tfeki basn yakalayp, getirip Onun Saraynn bahesinin kenarnda asmalar gsteriyor ki; Bedizzamann: "Pr-efkat ile Merutiyet'i kansz kabul ettiin gibi..." ifadesi hakikate dayanmaktadr. Ayrca, bu hakikatli r'vann u pararafnda da, Bedizzaman: "Menfur olmu Yldz', mahbub-u kulb etmek iin, eski zebanler yerine, melaike-i rahmet gibi ulemay doldur.. ve Yldz Dr-l fnn gibi etmek ve ulm-u slmiyeyi ihya etmek ve Meihat- slmiyeyi ve Hilfeti mevki-i hakikisine is'ad etmek ve milletin kalb hastal olan za'f- diyanet ve ba hastal olan cehaleti, servet ve iktidarnla tedav etmekle, yldz Sreyya kadar i'la et! Ta, Hanedan- Osman ol Burc-u Hilfette pertevnisar- adalet olabilsin... demek sretiyle; Osmanl Hanedannn ebed kalmas ve daima hilfet burcunda kalarak, etrafnda adalet samak iin Halifeye yol gsteriyor, rad ediyor, diyor ki: (Ak Trke le) Yldz Saray'nda reklenmi paalar deitir. nki onlar, senin Hilfet makamnn adna Zeban gibi millete zulm etmee, halk ta'zib etmeye alkndrlar. Onlar de'fet.. ve yerlerine hakikatli yksek alimleri yerletir. Bylelikle Yldz Saray'n ilim ve irfan, feyz, rahmet ve adalet saan bir niversiteye evir. Bunun yannda ne kadar servet ve iktidarn varsa, milletin kalb hastal gibi olan za'af- diyaneti ve kafa hastal olan cehaleti tedavi etmeye sarf eyle.! te bu hakikatli szlerle Bedizzamann, osmanl Hanedanna -Halifelik itibariyle- kar ne kadar muhabbetli ve hrmetli ve samimi olduunu gstermeye kfidir. Ayrca yine, pararafta, hilfeti hakiki ve lyk mevki'ine ykseltmenin bir mili de, din ilimleri ihya etmee bal olduunu hatrlatmakla, bir gaye-i hayali olan Medreset-zZehra'sn Padiah'a bu sretlede yeniden hatrlatm oluyordu, 3- "Krdistan, ulema ve meayih ve resa ve efradna Merutiyet'e dair telkinatdr." balkl yazsnda, Padiah Abdlhamid iin yle diyor:"... imdiye kadar padiaha iktida ettiniz ki; milletin vahetinden dolay, tedenn ve inkirazn mahkumu olan kuvvet ve cebri millette isti'mal lzum grdnz. imdi de Padiah yine size imamdr, iktida ediniz ki, o mr- ebedye mazhar olan ma'rifet ve adaleti ile milletini idare edecek. 220 Elhasl: Efendimiz o kadar hametli aalk krkn milletine balad. Siz de o eski ve khnelemi aalk abasn bir hulle-i adalete tebdil ediniz!..(53)" ifadesiyle. Bedizzaman Hazretleri Padiaha ve hilfet-i slmiye cihetinden halifeye, arkl vatandalarn, itaate i'tidale, iktidaya davet etmekle beraber; Merutiyet dnemi icabatndan olan ma'rifet ve akl yolunda yrmelerini, zulm, taallb ve cebri brakmalarn, milleti istihdam etmek deil, ona hizmet etmelerini tavsiye ediyor ve Merutiyet erefinin esasn yine padiah Abdlhamid'e veriyor. Ayn yaznn devamnda ise, yle diyor: "stibdadn ma'den ve menbiti olan eref ve haysiyet ve i'tibar rtbeden istimdat ve milleti istihdam.. ve hatr ve tahakkm ve tarafdar rabta etmekdir ki;

Vahetin aal budur. mml-aavat olan Yldz'da, Ebi-l aavat olan Sultan Abdlhamid bu aalktan vazgeti. Nerede kald baka sivri sinekler!..(54)" Burada geri Bedizzaman, ark'taki aalk ve zorbaln eref ve haysiyyet cihetiyle milleti istihdam etmeklik ekline vurmas iinde, Sultan Abdlhamid'in ismi de bilmnasebe gemektedir. "Aalarn Babas" eklinde bir ta'bir vardr.. ve gerekten de Sultan Abdlhamid, bir zamanlar ark'taki airi kendisine, dolaysyla Osmanl saltanatna balamak maksadyla byk airet reislerine; kimisine paalk, kaymakamlk.. kimisine binbalk vermiti. Neticesinde o airet l paalarnn ok zulmleri ve vahetleri vaki' oldu. Fakat bu, Sultan Abdlhamid'in, o zamanki artlara gre devlet idaresindeki bir siyasetiydi. Yanl ve hatal olabilirdi. Amma padiahn, o reislere paalk ve rtbeler bahederken:" gidin millete zulmedin, yama edin" eklinde bir emri, iareti yoktu ki, o sularn tamam ona yklensin, Onun niyyeti dank, da ve derelerde yaayan o reislere birer rtbe vererek, hkmete kar itaatlerini te'min idi. Ayrca, stad Bedizzaman ayn yazsnda "Sultan Hamid bu aalktan vazgeti: diyerek onu bu sutan tebrie etmektedir. 4- 31 Mart 1909'da Divan- Harb-i rfideki mdafaatnn Onbirinci cinayetinde, Sultan Abdlhamid'le ilgili ksmnda yle der: "... stibdatlar umumen sultan- mahlu'a isnad dedildii halde, onun Zabtiye Nazr ile bana verdii maa ve ihsan denilen rvet ve hakk- sktu kabul etmedim, reddettim. Milletimin nmn lekedar etmedim. Aklm feda ettim, hrriyetimi terk etmedim. O efkatli sultana boyun emedim...(55)" (53) Asar- Bediiye S: 361 (54) Asar- Bediiye S: 364 (55) Asar- Bediiye S: 312 221 Bedizzaman "stibdatlar umumen Sultan- mahlu'a isnad edildii halde..: ' szyle, Jn-Trk hareketinin balad zamanlar, bata Namk Kemal, Ziya Paa ve sonra Mehmet Akif gibi mcahid, edib airler, hrriyetperverler, Sultan Abdlhamide iddetli hcum ettikleri ve btn istibdat ve tahakkmleri onun ahsndan bilip itiraz ettikleri bir gerektir. Lkin Hazret-i stad Bedizzaman ise; "... isnad edildii halde" diyor. Yani gerek olarak deil, belki o zamanlar yle telkk ve kabul ediliyordu demek istiyor.. ve "O efkatli sultana boyun emedim" szyle Sultan Abdlhamid'in efkatli, merhametli ve dindar bir insan olduunu kaydediyor. Ayrca da, Bedizzaman Hazretleri o zamanki en heyecanl nutuk ve makalelerinde, hi bir zaman Sultan Abdlhamid'in ahsiyetine, makamna ve ahsi, insani ahvaline -sair hrriyetperver mcahidler gibi- hakaretamiz, haysiyet-iken szlerle ilimemi, hcum etmemitir. Ancak nasihat tarznda (56) baz eyler sylemitir. 5- Merutiyet'in i'lnndan iki sene sonra, 1910 ylnn sonu ve 1911 ylnn banda te'lif ve tab'ettirdii "Mnazarat" isimli eserinde, istibdat ve merutiyeti ta'rif ederken, Sultan Abdlhamid'in bahsi mnasebetiyle yle der:

"... Zira sabkta padiah kendi yerinde mahbus gibi oturuyordu. Biare milletin halini anlamyordu.. Veyahut za'f- kalb ve kuwet-i vehimile anlamak istemiyordu. Yahut mtehevvisane ve mtekeyyifane ve mtekalkl olan tabiat anlattrmaa msait deildi...(57)" Burada Sultan Abdlhamid'in ahsiyyetine zhirde bir ta'riz grnmektedir. Lkin dikkat edilirse, birka ihtimali birden nazara veriyor. En bataki ihtimal, "kendi yerinde mahpus gibi oturuyordu" ifadesiyle; Mabeyn'deki paalarn aldatmalar veyahut onu bir eit ablukaya almalaryla Mahbus gibi" yani san solunu tam ma'nasyla haberdar olarak bilmiyordu. Ald malumat da "Mabeyn"den geerek kendisine ulamaktayd. hirdeki ihtimal ise; Onun beer ve insan ve ftr baz hallerinden ve za'if olan baz damarlarndan bahsediyor ki; onun beeriyetine raci'dir. Hilkaten vesveseli, hassas, tereddtl olabilirdi. Fakat bunlar, onun kt niyetliliine, kasd olarak onlar ilediine dellet etmez. Bedizzaman da ahirki zaif ihtimal ile birazck onun hilk beeriyetine ve zaif damarna vuruyor. (56) M.Sungur aabey hz. staddan yle duymu : " Ben sonra anladm ki, masonlar onun etrafn sarm,ablukaya almlar. (57) Asar Bediiye S: 408 222 6- Hizanl eyh Selim'in Hrriyet hakkndaki: Arapa iiri ki, "Hrriyet ancak atee lyktr. Zira kfire mahsus bir iardr" szn sual tarznda Bedizzaman'a tevcih ettikleri zaman, o da yle cevab vermitir: "O biare ir, hrriyeti bolevizm meslei ve ibaha mezhebi zannetmi. Haa! Belki insana kar hrriyet, Allaha kar ubudiyyeti intac eder. Hem de ok adamlar grmm, Sultan Hamide ahrardan ziyade hcum ediyordu ve derdi: "Hrriyeti ve kanun-i esasyi otuz sene evvel kabul ettii iin fenadr" te yahu, Sultan Abdulhamid'in mecbur olduu istibdadn hrriyet zanneden ve Kanun-i Esas'nin msemmasz isminden rken (adamlarn) sznde ne kymet olur: Belki byle diyenler yledirler. Hem yirmi senelik islmiyetin bir fedasi de demitir: Yani: Hrriyet, insanlara Allah'n bir atiyyesidir. nki imann hasiyetidir. Grld zere, Sultan Abdlhamid ile ilgili blm: "ok adamlar grmm, Sultan Abdlhamid'e Ahrar'dan ziyade hcum ederdi ve derdi: "Hrriyeti ve kanun-i Esasyi otuz sene evvel kabul ettii iin fenadr" Evet, Bedizzaman Hazretleri ylesi bahaneci, neyi grse, bilse bilmese ilcay- zarureti anlasa anlamasa, inhiraf- miza sebebiyle i'tiraz edecek adamlara cevab sadedinde; (22 Aralk 1876'da kabul edilen Kanun-u Esas iin-ki o zaman Belika anayasasnn baz ksmlarn da iine alan, fakat islm kanunlarnn mul ierisinde renklendirilerek hazrlanan bir eydi) Derki: "Yahu Sultan Hamid'in mecbur olduu istibdadn hrriyet zanneden ve Kanun-u Esasnin msemmasz isminden rken (adamlar) sznde ne kymet olur. Belki yle diyenler yledir." eklinde itiraz edenlerin, dedikodu yapanlarn, asl fena adamlar onlar olduunu aka sylemektedir. Ayrca Merhum Sultan Abdlhamid'in kendi saltanatnn icraatnda bilmecburiye ba'z iddet tedbirlerine bir ksm insanlar "stibdat" diye hcm ederken; bir ksm da,Kanun-u Esasyi kabul etmesine "Hrriyet" eklinde kabul

ile i'tirazlarnn haksz ve yersiz olduu ve Sultan Abdlhamid'in, zamann ilcatnn zaruretine mebni kabul ettii anayasadan dolay hcuma mstehak olmadn aka beyan ediyor. Kanun-i Esas bahsi gelmiken, Hazret-i stad Mnazarat'n baka yerinde yle der: "Ehl-i fratn bir ksm, Araptan sonra slamiyetin kvam olan Etrk tadlil ediyorlard. Hatta bir ksm o derece tecavz etti ki: Ehl-i Kanunu tekfir ederdi. Otuz sene evvel (yani 23 Aralk 1876) Ka 223 nun-u Esas(58) ve Hrriyetin 'ln'n tekfire delil gsterirdi. hccet ederdi. Biare bilmezdi ki: dir(59) Bedizzaman'n bu, dini rasihane bilen hakikatli cevabnda grld zere, o zaman ba'z mfrit yar hocalar ve tekfire merakl hasta mizallar, hemen bir ayetin zahir manasna yaparak, mezkr Anayasay kabul edenleri, bilhassa iin bandaki Trkleri kfrle ittiham etmiler. Fakat Bedizzaman, Ndire-i Cihan o zaman cevab vermi ve o biare mfritlerin yanl fikirlerini ortaya koymu ve onlar susturmutur. YEN ESERLER NE DYOR? Merhum Sultan Abdlhamid'le ilgili eski eserleri ve makalelerinden alnan mezkr nmunelerden baka, hayatnn ikinci devresi olan yeni Said tabir e'ttii zamanlarnda bu mevzuda syledikleri ksaca yledir: 1- 22. Lem'a'da; Sultan Abdlhamid'in ismi zikredilmemi, amma ona kar sylenmi bir iir'i bir mnasebetle kaydederken yle diyor: "Evet, u hrriyet perdesi altnda mthi bir istibdad tayan u asrn gaddar yzne arplmaya layk iken ve halbuki o tokada mstahak olmayan, gayet mhim bir zatn, yanl olarak yzne savrulan kmilane u szn "Ne mmkin zulm ile, bdad ile imha-y hrriyet al idrki kaldr, muktedirsen demiyetten(60) Bu beyan ile Bedizzaman Hazretleri, Sultan Abdlhamid'i "gayet mhim bir zat" eklinde tavsif ederek, ona kar yazlan, sylenen tenkidlerin, hcumlarn yanl oldunu apak beyan ediyor. 2- Beinci ua' risalesinin tetimmesinde zulm ve istibdad mes'elesi mnasebetiyle yle demektedir: "Zannederim, asr- ahirde slm ve Trk Hrriyetperverleri bir hiss-i kabl-el vuku' ile bu dehetli istibdad hissederek oklar atp hcum etmiler. Fakat ok aldanp, yanl bir hedef ve hata bir cebhede hcum gstermiler.(61)" Bu pararafta Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri ok ak ve kesin olarak, Sultan Abdlhamid'e atlan i'tiraz oklarnn ve hcumlarn katiyyetle yanl ve hata olduunu sylemektedir. Namk Kemallerin, Mehmet kifle (58) Hrriyetin bu ilanna Birinci Mertiyet denilmektedir.A.B.

(59) Asar- Bediiye S: 462 (60) Osmanlca Lem'alar, S:161 (61) ualar, Envar Nerivat S: 559 224 rin bir hiss-i kabl-el vuku' ile, ok sonra meydana kacak bir istibdad ve zulm hissetmiler, fakat hcum oklarn yanl bir hedefe atmlardr, diyor. 3- Birinci ua' risalesi, 29. ayetin beyannn sonunda "Sultan Abdlaziz ve Sultan Abdlhamid devirlerine iaret ettiini" kaydeder. Oraya mracaat... 4- Sekizinci ua'nn hirinde, Hilfet-i slmiye hakknda gelen hadis-i erifin mana-y iarlerini yazarken cifr ve ebced hesabiyle, Hicr 1328, Rumi 1326 (Miladi 1909) ederek hilfet-i slmiyenin sona erdiine iaret ettiini.. ayrca slmiyetin ilk drt halifeleri Hazret-i Ebu Bekir, mer, Osman ve Al Radiyallah teala aleyhim ecmainin isimlerinin beraberce Ebced makam yine 1326 Rumi (1909) ederek Hilafet-i Osmaniye'nin sona ereceine ve bu tarihten sonra, artk Hilafetin eraitine muvafk tarzda takarrur etmediine ve etmiyeceine iaret ettiini kaydetmekle; Sultan Abdlhamid'in slamn son halifesi olduuna iaret etmektedir.(62) 5- Rumuzat- Semaniye risalesinde, Sre-i Alak'n baz cmleleri 1322 Rumi-1324 Hicri ederek yine hanedan- Osmaniye'nin hal ve nasb gibi mhim hadisatna baktn ve Balkan ittifakiyle zuhura gelen mhim hadiselere iaret ettiini kaydetmektedir.(63) 6- "Hilafet-i Abbasiye, Hlagu'nun hcmiyle hatime verildi. drt asr zaman- fetretten sonra yetinin srrna mazhar olan Osmanl dil padiahlar, hadis-i erifteki istikameti yerine getirmeye altklarndan, hadisin hkmiyle mmet iin bin sene hilfet-i slmiyeyi ve er'-i erif zerine giden hkmetin idmesine vasta oldular. (64) diyor. 7-1952 senesinde stanbul'da Nur talebesi bir muallimin zihnini megul eden, stad Bedizzaman hazretlerinin 2.nci Merutiyyet sralarnda, Sultan Abdlhamid'le macerasn ve stad'n o sra neretmi oldu nutuk ve makalelerindeki baz ifadelerini, sair hrriyetperverler gibi Bedizzaman'n da bir i'tiraz, bir hcumu manasnda anlamas zerine; stad Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri bu konuda talebelerine bir yaznn ana hatlarn dikte ettirmi ve bir lahika olarak o zamanlar hem eski harfle hem de yeni harfle teksir ettirerek nerettirmiti. O Mektubu aynen buraya alyoruz. (62) Sikke-i Tsdik-i Gaybi Osmanlca, S: 115 (63) Rumuzat- Semaniye Osmanlca S:191-192 (64) Osmanlca Lem'alar, S: 425 225 "Bir muallim kardeimiz Sultan Abdlhamid'in hakknda stadmzn hrriyet banda syledii nutuklarda, Sultan Hamid'e hcum zannetmi ve o kymetdar padiahn kymetini takdir etmemi gibi bir phe gelmi?...

Elcevab: Biz stadmzdan aldmz hakikat-i hal ile cevab veriyoruz. Evvela: stadmzn hayatndaki birinci bir dsturu: Kur'an- Hakimin bir kanun-u esasisidir ki; "Bir adamn cinayetiyle bakas mes'ul olamaz!.. kaide-i Kur'aniyesiyle o Padiah'n zamanndaki hkmetin hatalar ona verilmez, diye daima hayatnda ona hsn- zan etmi. Onun ba'z zaman mecburiyetle ettii kusurlar onun muarzlarna kar te'vile alm. Saniyen: stadmz Hrriyetin banda btn- kuvvetiyle eriat dairesindeki Hrriyet-i er'iyeyi sena etmi, nutuklaryla halk o hrriyete davet etmi.. Ve Hrriyet-i eri'yeye muhalif olanlara demi ki; "Eer eriat dairesinde olmazsa, istibdad nam verdiiniz, bir ahsn mecbur, cz' ve hafif istibdad, pek iddetli bir istibdad- kll olup inkisam edecek. Herkes bir nevi mstebid olur, istibdad- mutlak kar, binler istibdad hkmne dnecek. yani; hrriyet lecek, bir istibdad- mutlak kacak. Hatta bu mes'elede, stadmz idam iin kurulan Divan- Harb-i rfi'de(65) demi ki: "Eer Merutiyyet ttihatlarn istibdadndan ibaret ise ve hilf-i eriat hareket ise, btn dnya ahid olsun ki ben mrteciim. Salisen: stadmz o zamanda, bir hiss-i kable-l vuku' nev'inden imdiki lem-i slm'n ecneb istibdadndan kurtulmas ve bir cemahir-i mttefika-i slmiye tarznda tezahre balamasn tasavvur etmi, mit etmi, hissetmi ve btn kuvvetiyle barm. Hrriyet-i er'iyeyi takdir etmi. O zamanki hitabelerinde demi ki: "Hrriyet, terbiye-i slmiye ile olmazsa lecek, yerine istibdad- mutlak kacak" Rabian: stadmzdan hem iitmiiz, hem halinden anlamz ki: Ecnebilerin iddetli desise ve kuvvetlerine kar gsterdii sebat ve metanet, hususan lem-i slmn ksm- azamnn halifesi olmak; Hem biare vilyat- arkiye'nin bedevi aairini "Hamidiye" alaylar ile en yksek bir derece-i askeriye ve medeniyeye onlar sevk etmesi.. ve Hamidiye camiinde her cuma gn bulunmas ve eair-i slmiyeyi elden geldii kadar mraat etmesi.. ve daima yldz dairesinde ma'nev stad kabul ettii bir eyhi var olduu gibi; ok hasenat iin stadmz btn hayatnda onu padiahlar iinde bir nevi vel hkmne getiini kanaat etmitir. (65) 12 Mart 1909'daki ttihatlarn bozuk ksmnn hkmeti zamanndaki Divan- Harb. rfi...A.B. 226 Hamisen: nsan hatasz olmaz. Eer onun hakknda o zaman nutuklarnda, bir mecburiyet tahtnda iddetli hatalar olsa da, elbette o hatann hi bir ehemmiyeti kalmaz. Hem Aere-i Mbeere iinde, Hazret-i Ali (R.A.) ile Hazret-i Talha ve Zbeyr'in birbiri hakkndaki hatalar, onlarn Hakikat- slmiyeye dair uhuvvetlerine zarar vermedii gibi, elli sene evvel stadmzn merhum Padiah'n hakknda bir hatas medar- i'tiraz olamaz. stadmzn hizmetinde bulunan Nur Tebeleri(66) Grld zere, bu lahika mektubunda be vecihle merhum Sultan Abdlhamid tebrie ediliyor. Ve onun hasent seyyiatna mutlak ekilde galib olduundan ma'nev makam, derecesi yksek olduunu ve Bedizzaman Hazretleri dier hrriyetperverlerden ok derece hafif, nasihat kabilinden baz itirazlarn da kendi zerine alyor ve Padiah' lyk olduu nisbette medhediyor.

RVAYETLE R Yukarda yazl vesika ve belgeler dnda, bir de bizzat Bedizzaman Hazretlerinin son on senelik hayatnn en yakn talebe ve hizmetkrlarndan duyduumuz bir iki rivayeti daha kaydedelim: 1- Mustafa Sungur aabeyden bir ok defa duymuuz ki: stad Hazretleri Sultan Abdlhamid hakknda eskiden itirazvar ba'z makaleleri iin, bir defasnda yle buyurmulard, eliyle mbarek bana vurarak: "Keel Said, sen efkatli bir padiaha mstebit diye itiraz etmitin. Onun cezas olarak u dehetli istibdatlarn zulmn ek!" 2- Yine Mustafa Sungur nakletti: Bir gn stadmz merhum Sultan Abdlhamid hakknda demiti ki: "Sultan Abdlhamid velidir. Ben onu hususi dualarm iine almm. "Her sabah, ya Rabbi sen Sultan Abdlhamid han ve Sultan Vahidddin ve Hanedan- Osmaniyeden raz ol!" diye dualarmda yadederim" demilerdi. Bedizzamann hizmetkrlarndan Bayram Yksel de ayn rivayetleri nakletmektedir. (Bak: Son ahitler-1 S: 379-455) te mevzuumuzun bandan buraya kadar, gerek yazl gerek rivayet yollu ifade ve beyanlarn mecmuundan kan netice udur ki: Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri eskiden 2.nci Merutiyyet'in i'lnndan evvel ve (66) Mntehap Dosya, S: 56 227 sonrasnda, Hrriyet-i er'iyenin gerek manada Osmanl devleti idaresinde yerletirilmesini.. ve bu meyanda Hilfet Saltanatnn idaresini, bir ka paann fikir ve tedbiriyle deil, byk bir millet meclisi ve onun yannda geni ve byk bir ra meclisi tarafndan kararlar altna alnmasn istemi ve bu yolda mcadele vermitir. Bu mcadeleleri esnasnda, bazen bilmnasebe ve dolaysyla Sultan Abdlhamid'e kar da itirazvari veya nasihat eklinde szleri varid olmutur. Lkin Bedizzaman'n bu kabil szleri ise, bir slm Halifesinden baz hizmetlerin yaplmasn taleb ve baz nasihat eklinden ibaret olduu, yukarda nakledilen yazl ifadelerinden aka anlalmaktadr. Bakaca herhangi bir itiraz, ahsiyyetine bir hcum tarz yoktur vesselm... SADEDE DNYORUZ Merhum Sultan Abdlhamid'le ilgili bu fasl burada kapatrken, 2.nci Merutiyet'in i'ln gnlerine dnyor ve yine Bedizzaman Hazretlerinin o gnlerdeki hizmet ve faaliyetlerini tesbit etmeye devam ediyoruz. Evet, Merutiyet'in (Hrriyetin) i'ln ile birlikte gelien hadiseler ortasnda onun ok byk apta kymetdar din ve mill, itima ve vatan hizmet ve faaliyetleri mahede edilmitir. Az yukarda tesbit ettiimiz gibi, Merutiyet'in i'lnndan sonra, bir ka ay iinde mantar biter gibi bir sr parti ve cemiyetler ortasnda, bir taraftan bu cemiyet ve partilerin aralarnda ahenk salamak ve mterek din ve mill ve vatan hizmet ve dncelerini bir hedefe ynlendirmek, hi olmazsa gaye ve neticelerde birletirmek iin alrken; bir taraftan da heyecanl itima' ve toplantlardaki mnakaalar teskin etmek iin var kuvvetiyle gayret sarfetmekteydi. Bir yandan da btn Mslmanlar din dncede ittihada getirmeyi hedef alan ttihad- Muhammed cemiyeti

tekiltnda yerini almt. Hrriyet'in i'ln gnlerinde ttihad ve Terakk Cemiyeti'nin ele balaryla temas kurmu, Selanike kadar gitmi, ilerine girmi, temel felsefelerini renmitir. Ancak ttihad ve Terakk Cemiyeti'nin o sra hkim fikriyat olan dinden tecerrd ve tamamen Avrupallamak dnceleriyle, kendi slm inan ve dnceleri arasnda derin ve muvasalat imkn olmayan vadilerin bulunduunu fark etmitir. Bununla beraber onlardan hemen yz evirerek ayrlmam, bir ok nasihatleriyle ikaz ve iradlarda bulunmusa da, mmkin olmamtr. Bu sebeple, o sra ttihad ve Terakki'ye hkim durumunda olan Jn-Trklerin Batc kolu balangta Bedizzaman'a kar sempati gsterdikleri halde; az mddet sonra, dnce ve felsefede Bedizzaman'a tamamen ters 228 dtler ve ayrldlar. Ayrlmakla kalmadlar, gittike aralarndaki mesafe genilemeye balad. Hatta Bedizzaman'a kar eski dostluk yerine dmanlk beslemeye, hatta ttihatlarn iinde aktif rol oynayan gizli farmason dinsiz komitenin tedbiriyle Bedizzaman'n vcudunu ortadan kaldrmaya kadar tedbirler dndler. Bedizzaman ise, ttihad- Muhammed Cemiyeti'nin yneticileri arasnda yksek mevkiini ald ve bu cemiyetin kuvvetlenmesine, genilenmesine btn gcyle gayret sarfetti. ttihad- Muhammed cemiyeti'nde almas yannda, onun ifadesiyle yedi (67) tane dindar din ve mill cemiyetlerle 67/1 de alkadar idi. Bu cemiyetlerin tek tek isimlerini bilmiyoruz. Ancak ba'z rivayetlere gre Mderrisler Cemiyet(68) Trk ocaklar ve ilk bata Krt Tali Cemiyeti(69) gibi cemiyetlerde ismi kaytl olup, buralara girip kmaktayd. Ayrca da zamann basnn iradkr ikazlarda bulunuyor, gazeteleri i'tidala davet ediyordu vesaire... JAPON BAKUMANDANI Yazdklarmzn salam rivayet, vesika ve belgelerinin tesbitine balamadan nce, mhim ve tarih bir hadiseyi de kaydedelim. yle ki: Japon Bakumandan Maraal Nogi bir hey'etle birlikte stanbul'a gelmi..(*) slm dinini tetkik etmi olan bu kumandan, zihnindeki baz istifhamlar gidermek amacyla, slm (67) Asar- Bediiye S: 307 (67/1) Hz.stadn girdii veya dostluk kurduu cemiyetler: (Belgeliriyle tesbit edilen ve ismi yukarda gaenlerle birlikte;) ttihad- Muhammedi Cemiyeti. (Bk.Zafer Tunaya - Trkiyede siyasal partiler - stanbul-1984,c.1.sh.182) 2- Cemiyet-i mderrisin. (Alemdar gazetesi 20 ubat 1919 says) Z.Tunaya a.g.e. C.Z.sh.383) 3- Krd Taimim-i Maarif ve Neriyat Cemiyeti. (smail Glda- Krdistan Teali Cemiyeti, stanbul 1919, sh.71,248) 4- Krdistan Taali Cemyeti.

(Z.Tunaya - Trkiyede siyasal partiler-stanbul,1986,c.z.sh.215) 5-Hilal- Ahdar Cemiyeti. (Bu cemiyet,1919 da kuruldu) Belgeleri bu kitabn 405. sayfasnda) Not:1908-1910 aras 7 tane cemiyetlerle alakadar olduunu yazmaktadr. 1918 den sonraki cemiyetler bunlarn dndadr. (68) Bkz.Trkiye'de Nurculuk Dosyas, 3. Bask: 81 (69) Bkz. Krt Teavn ceridesi, Say:1, Ankara Millet Ktphanesi. Bu cemiyet 19 Eyll 1324 dekuruldu (1 ekim1908) Kurdistan Tealli cemiyeti ise,17 kunun-u evel 1334 de Kuruldu (30 Ocak 1918) (Bk.T:Zafer Tunaya-Trkiyede siyasal partilere c.1,sh.401 ve smail glda, Krdistan Teali cem.sh.213 (*) Japon ba kumandan Maraal Nogi Haziran 1327 de (1911) geldigini, Resimli mecmua, 31 numarada yazmtr 229 hilfetinin payitaht stanbul'un byk ulemasndan eitli sualler sormutu. O sra Bedizzaman Saidi Krd Hazretlerinin sit ve hreti de afak kaplad gnler idi. stanbul ulemas, altndan kalkamadklar etin ve mudil sualleri gelip Bedizzaman'a sorarlar. Ona sorulan bu suallerin ekserisi mteabih olan baz hadis-i eriflerin hakikatlerine dairdir. Bu hadiseyi, Bedizzaman bilhare Denizli ve Afyon mahkeme mdafaatnda bir mnasebetle yle anlatr: "...Hrriyet'ten evvel stanbul'a geldim. O zaman Japonya'nn bakumandan islm ulemasndan din baz sualler sormutu. Onlar stanbul hocalar benden sordular. Hem ok eyleri o mnasebetle sordular. Ezcmle: Bir hadiste "hirzamann dehetli bir ahs sabah kalkar, alnnda (Haza kfir) cmlesi yazlm bulunur" hadisi vardr (70) diye benden sual ettiler. Dedim: "Bir acaib ahs bu milletin bana geer ve sabah kalkar, bana apkay giyer ve giydirir. Bu cevabtan bunu sordular: "Acaba o zaman onu giyen kfir olmaz m?" Dedim: "apka baa gelecek, secdeye gitme diyecek, fakat bataki hakik iman, apkay da secdeye getirecek, Mslman edecek.. naallah! Sonra dediler: Ayn ahs bir su iecek, onun eli delinecek bu hadise ile "Sfyan" olduu bilinecek? Ben de cevaben dedim: Bir darb- mesel var ki: "ok israfl adama eli deliktir. Yani elinde mal durmuyor, akyor, zayi olur" deniliyor. te o dehetli adam bir su olan rakya mbtela ve onunla hasta olacak ve kendisi hadsiz israfa girecek, bakalarn da altracak. Sonra birisi sordu ki: "O Sfyan ld zaman, stanbul'da Dikilita'ta btn dnyaya baracak ve iittirecek ki, filan adam ld. Ben o vakit dedim: "Telgrafla haber verilecek. Fakat bir zaman sonra radyo km iittim. Eski cevabm tam deilmi bildim. Dar-l Hikmet'te iken: "eytan gibi radyo ile dnyaya iittirecek. dedim.

Sonra Sedd-i Zlkarneyn ve Ye'cc ve Me'cc ve Dabbet-l Arz ve Deccal ve nzl- sa (A.S.) hakknda sualler sorulmutu. Ben de cevab vermitim. Hatta eski(71) risalelerimde onlar ksmen yazldrlar.(72)" .(70) Bu hadis mehurdur ve Ktb- Sitte'de mesturdur. Mesela: Snen-i Ebu Davud Cilt: 2, S: 212 (71) Sedd-i Ztikarneyn, Kaf da, Sevr ve Hut, Ye'cc ve mecc mes'eleleri eski eserlerinden olan"Muhakematta" yazldrlar. A.B. (72) Osmanlca Siracunnur S: 325-326 ve Osmanlca Afyon mdafaas, S: 23-24 230 Bedizzaman Hazretleri bu acib te'villerle ma'nalandrd ve istikbale rasihane nfuz eden cevablar o zaman Japon ba kumandanna verilir. Ba kumandan bunun zerine Bedizzaman' grmeyi ve onunla grmeyi arzu eder ve grrler. Bu vesile ile Bedizzaman ve Japon ba kumandan arasnda bir dostluk ve ahbablk peyda olur. Bir rivayete gre aralarnda hayli zaman muhabere ve mektublama devam etmi. Hatta Birinci Cihan Harbi'nde Rus istilsna urayan baz Mslman Trkler Bedizzaman'n vasatatyla Japonya'ya giderler ve Japon Ba kumandan onlar Tokyo'da yerletirir. Mesken ve i sahibi yaptrr. Japon bakumandan ile Bedizzaman hazretlerinin ahbabl hakknda, 1951 senesinde Koreye yollanan Bedizzaman'n talebesi ve hizmetkr Bayram Yksel bey yle anlatr: "Koreye gitmek zere ve gideceim zaman, gelip stadm Bedizzaman Said-i Nursi ile vedalatm. Bana bir ceven verdi. "Yedi kat muambaya sar ve bunu yannda ta. Hi korkma! Biz inayet-i Rabbaniye altndayz. Korku hissettiin zaman beni hatrla. nkar- Uluhiyete kar Koreye gitmek lazm... Japon bakumandan benim ahbabmdr. Benden ona selam syle" dedi ve be alt aded risalelerden vererek "bunlar ba kumandana ver" demilerdi. Bayram Yksel aabey, bu hadisenin neticesini yle balyor: "Kore'ye gittik, ok tehlikeli cephelerde harbler yaptk. Bir mddet sonra bizim tabur olduu gibi Tokyo'ya urad. Ben kumandanlarmza ktm:"Ben stadm Bedizzaman'n kitablarn getirdim. Japon bakumandanna vermem, herhalde kumandana teslim etmem lzm... dedim. Kumandanlar hi itiraz etmediler. "Git, fakat yanna iki kii daha al" dediler. Ben de dindar bir avula bir eri yanma aldm. Risaleleri alarak bir taksiye atladk. Trklerin bulunduu yere gittik. Zaten adres almtm. Trklerin Camiine vardk. Mezzini bulduk. Mezzin de bizi evine gtrd, yemek yedirdi. Ben stadmzn selmn tebli ettim. Bu kitablar da stadmz Bedizzaman Hazretleri Japon bakumandanna gnderdi. O, stadmzn ahbab imi, birbirleriyle muhabere ediyorlarm... stanbul'da grmler ve saire... dedim. Onlar ok sevindiler ve "Zaten bizi buraya getiren, bize bu cmiyi yaptran bakumandandr. Fakat maalesef vefat etti" dediler. Biz Bedizzaman' oktan tanrz. stad mstesna insandr, biz ta Rusya'da iken onu seviyor ve takdir ediyorduk, ilaahir!..(73)" Bedizzaman Hazretleri, Japon bakumandannn sormu olduu suallerin cevablarn bilhare tekmil ettirerek, 1938 yllarnda Kastamonu'da

(73) Son ahidler, S: 386 231 tebyiz ettirip "Beinci ua" ismi altnda bir risale yapt ve bu eserde yine bir mnasebetle ahbab olan Japon bakumandanndan bir misal vererek yle bahseder: "Bir vakit Rusya'y malub eden Japon ba kumandannn sureti (resmi karikatr) bir aya bahr-i muhitte, dier aya purt-artr kal'asnda olarak gsterildii gibi.." diye kaydeder. (Vahideddin Karaorlu Arivinden Krolu Gazetesi) Mareal Noginin resmi 232 2. MERUTYETTE BEDZZAMAN'IN BYK HZMETLER Bu fasla, evvela Bedizzaman'n Hrriyet'in ilnndan sonra, Selanik'e kadar gidib oradaki Jn-Trk ve ttihad-Tarakk Cemiyeti'nin baz ileri gelenleri ile temas kurmas hakknda elde edilen bilgileri inceliyerek gireceiz. Selnik'e gitme olay, hangi gn ve ayda olduu hakknda kesin bir bilgimiz yoktur. Fakat Selanik Hrriyet Meydan'nda bir din alimi olarak ilk konumay kendisinin yapt sylenmektedir.(74) Bu rivayet doru ise, o da hrriyet i'lnnn nc gnnde(75) stanbul'da irad ettii nutkunun aynsn, Selnik Hrriyet Meydan'nda da vapt konumadr. Buna gre her halde Hrriyet i'lnndan ok az bir zaman sonra, Selnik'e gitmi olmaldr. Selanik'e gitme hadisesini Bedizzaman da iki makalesinde ayr ayr kaydetmektedir: Birisi: Selnik'ten dndkten sonra, Niyaz Bey'e hitaben nerettigi ak mektubunda yle der: "Ey zamann Rstem-i Zali! Alem-i misalin misal-i musaar olan lem-i hayalde senin misalini ziyaret ediyoruz. Zira imdi her bir mehasin, lfz gibi, senin misalin mana gibi iinde grnmekle, akln gz bebeinden birden irtisam ediyor. Selnik'e geldim, senin hakiki sretini mecaz misalinle grtrmek iin, su-i tali ', hased veyahut nazar dememek iin iki misal-i zvakarn cem'ine msaade etmedi. Sizin te'sis ettiiniz bnyan- saadeti tahakim etmek iin, teekkr- fiil olarak Krdistan'a gitmek niyetindeyim(76)." Bu ak mektubtan anlalan odur ki: Bedizzaman Hazretleri -Baz iddialarn ramna olarakNiyazi Bey ile ahsen ve vicahen grm deildir. Ancak gazetelerde yekdierlerinin fikirlerini renmi ve birbirlerini tanmlardr. Ayrca, Bedizzaman Hazretleri Niyazi Bey ve arkadalarnn Hrriyet mcadelelerindeki muvaffakyetlerini tebrik ederek, bu saadet saraynn temellerini kuvvetlendirmek iin Krdistan'a gideceini sylemise de, o sra hemen gidememi... Fakat Sadaret (Sadrazamlk) kanalyla ark'a merutiyet ve hrriyetin mana ve mefhumunu anlatmak zere 60 kadar telgraf gndermi ve hepsinin cevablar msbet olarak gelmitir. Bilhare, o va'di

(74) amzda Bir Asr- Saadet Mslman S:164 (75) Asar- Bediiye S: 347 (76) Asar- Bediiye S: 360 233 ni de 1910 ylnda yerine getirmi.. arka gitmi, aairi dolaarak merutiyeti ders vermitir. kinci makalesi ise: ttihad- Muhammed Cemiyeti adna, vehimli ve pheli sualleri cevablandran "Lemaan- Hakikat ve zale-i behat" balkl yazsnn bir yerinde: "Vehim: Sen Selnik' te ttihad Terakki ile ittifak' a girdiin halde, neden ayrldn(77)" ifadesidir. Bunun bahsi ve izah yukarda getii iin tekrar etmiyelim. Bu iki ifade dnda Bedizzaman'n yazlarnda; Selnik'teki faaliyet ve hizmetleri hakknda herhangi bir beyan ve ifade yoktur.. Bununla beraber yukarda geen iki yazsnn ifade tarzndan sezilen u ki: O, Selnik'e gitmi, oradaki Jn-Trkler ve ttihat-Terakkicilerin ileri gelenleri ile konumu, msbet meselelerde ittifak akdetmi ve orann hrriyet meydannda tarih, ma'nidar ve ebediyyen yaayacak olan nutkunu byk bir halk ktlesine irad etmitir. Ama Selanik'te cereyan eden bu konuma ve ittifak, ahslar olarak kimlerle olduunu, ne ekil bir mdavele-i efkr olduu ve nasl ve hangi erait erevesi dahilinde bir ittifak, bir anlama olduu hakknda kesin bir bilgi mevcud deildir. Bu konuda Sayn C.Kutay'n yazdklarna bilhare eilip tahlilini yapmak zere; Hazret-i stad o zaman Selanik'te bizzat gren stanbul Edebiyat Fakltesi profesrlerinden merhum ve muhterem Ali Nihat Tarlan'n bir hatrasn nakledelim: "Said Nursi'yi ben kklmden, ta Selnik'ten tanrm. 31 Mart 1909'dan nce idi. Mahmut evket Paa 3.nc ordu kumandan olduu zaman, babam da ordu muhasebecisiydi. Ben onbir yandaydm. Babamn perde avuu Mehmet avu vard. Beni Selnik'te beyaz kulede gezdiriyordu. Orada kahveler vard. Kahvede garip kyafetli bir zat vard. Klah(78) alvar, izmesi ve belinde haneri olan bu zat Mehmet avu bana: "Bak bu zat, mehur Molla Said'dir." diye gsterdi. te Said Nursi'yi ilk defa orada grdm. Dou Anadolu'dan ulemay ilzam ederek Selanik'e kadar gelmiti. lk hatra ve grmem Hazretle byle olmutu... (79)" Merhum profesr Ali Nihat Tarlan'n Selnik ve Bedizzamanla ilgili hatras bu kadar... Sair hatralarn tarih srasna gre kaydedeceiz. (77) Asar- Bediiye S: 392 (78) Bizzat Bedizzaman gren Muhterem Ali Nihat Tarlan hocann bu beyen stad iin "Banda Buhara kalpa vard" diyenlerin szlerini rtyor.A.B (79) Aydnlar Konuuyor, S: 15 234

Bir hususu daha tahlil ettikten sonra, sayn C.Kutay'n, Bedizzaman Hazretleri ile ilgili u gnleri hakkndaki yazlarna bakacaz. Malmdur, hrriyet veya kinci Merutiyet 24 Temmuz 1908'de iln edildi. Hrriyet'in nc gnnde stanbul'da, daha sonra da Selnik Hrriyet Meydan'nda Bedizzaman nutuklar okumutur. Eer Bedizzaman bu tarihten gn sonra Selnik'e gitmi ise, 1 Austos 1908 gn Selnik'te nutkunu okumutur. Bu tarih ile 31 Mart 1325 (13 Nisan 1909) aras sekiz ay kadar bir zamandr. Bu sekiz ay zarfnda, Bedizzaman'n Selnik'e gidip nutuk okumas, ttihadlarn ileri gelenleriyle tanarak, baz ittifaklar akdetmesi, stanbul'a dn, bir ka ay sonra da, ttihad- Muhammedi Cemiyeti'ni kuranlar arasnda yer almas ve Istanbul'da kurulu dier dini ve milli cem'iyet ve partilerle temas kurmas.. Ve ttihad- Muhammed Cem'iyeti adna makaleler neretmesi, hem ayrca arkl hemehrileri olan hammal ve iilerin kahvehanelerini dolaarak onlarn herhangi anarik bir harekete katlmamalarn temine almas.. br taraftan sadaret kanalyla Vilyt- arkiye'nin mhim noktalarna Hrriyet ve Merutiyet hakknda bilgi verip i'tidale sevketmesi.. Bir taraftan da heyecanl itima, konferans ve mevlidlere yetiip heyecanlar durdurmas vesaire gibi byk hizmetleri hep bu sekiz aylk zaman iersindeydi. Bu hale gre, Bedizzaman'n Selanik'te ok az bir mddet kalm olmas lzmdr. Hem artk Merutiyet iln edilmi, ttihatlarn hkmeti 17 Aralk 1908'de kurulup i bana gelmitir. ttihatlar nceleri kendi faaliyetlerine uygun bir zemin, tabiri caiz ise, payitaht setikleri Selanik icraat artk stanbul'a gelmitir. Her ey, her mesele artk stanbul'dadr. Onun iin Bedizzamann orada fazla kalmayp stanbul'a gelmesi lzmdr. CEMAL KUTAY'IN DDALARI Tarihi Cemal Kutay, stnde olduumuz mevzu' hakknda zetle diyor ki: Bedizzaman ark'tan stanbul'a gelirken, evvela Selnik'e uram. Bu tarihi de kitabnn bir yerinde 1896, baka bir yerinde 1899 ve dier bir yerinde ise, 1906 eklinde vermitir. Eref Sencer Kuuba'dan naklederek: Bedizzaman Selanik'e geldii zaman, Buhara kalpakl, siyah ve iri gzl idi... stanbul'da Sultan Abdlhamid tarafndan askeri divan- harbe verildi. Sonra tmarhaneye sevkedildi. Timarhanede sekiz ay bekletildi. Sonra ttihadlar tarafndan karlp gizlice Rumeli'ye gtrld vesaire gibi iddialar... Bunlarn yeri ve mahalli stadn hayatnda olmadn yukarlarda ispat etmiizdir. Ancak bu iddialardan bazlarnn Bedizzaman hakknda 235 baz ynlerinin sbutunu vaki' kabul etsek de, o da Bedizzaman'n -az yukarda ispat edildii zere- 1 Austos 1908 tarihinde Selnik'e vardn gnlerine ait olmas lzmdr. Lkin Kutay'n iddialarndan birisi olan mesela, "Manyasizade Refik Bey'in(80) delletiyle ttihad Terakki erkniyle tant.." (amzda Bir Asr- Saadet Mslman S: 163) Durup dururken neden bu koca mason adamn, Bedizzaman'a dellet ettii gsterilmek isteniyor?!. Bununla beraber bu dellet nasl olmu ve nereden bilinmi zikredilmiyor. Hem mesela: "nc Ordu Miri brahim Paa ile Bedizzaman'n Trakya'da mlkat.. Ve Bedizzamann mir brahim Paa ile yapt pervasz konumas ve syledii szleri, muhitte byk bir alka uyandrd.. ve o tarihte Paris'te kan Jn Trk'lerin gazeteleri, Bedizzaman'n bu mlkatn genie haber olarak verdikleri.. ve kendisini (Bedizzaman) merutiyet ve adaletin din ve

ilim sahasnda bir k midi olarak vdkleri.. ve hadise hrriyetilerle Bedizzaman arasndaki mnasebetleri daha da sklatrld.. ve "Nitekim bir din adam olarak hrriyetin i'lnnda, Selnik Hrriyet Meydan'nda ilk konumay Bedizzaman'n yapt.." (Bak: amzda Bir Asr Saadet Mslman C.Kutay S. 164) Bu rivayet ve iddialar -dediimiz gibi- Eer 2. Merutiyet'in ilnndan hemen sonra Bedizzaman'n Selnik'e gittii tarihe ait ise, baz ynleri doru olabilir. Lkin anlat slubunda Hrriyetin i'lnndan evvelki muhayyel bir zaman kapsyor gibidir. nki nc ordu miri brahim Paa, Sultan Abdlhamid'e bal, Trakya blgesinde Hrriyetilerin hareketini ta'kip etmekle muvazzaf bir padiah adam olarak gsteriliyor ve yle de olmas lzmdr. bu durumda, zhirde bal gibi tatl grnen bu iddialarn maalesef bir ka vecihle muallel olduunu sralayacaz: 1- Hrriyetin i'lnndan nce, Bedizzaman'n Selnik'e kat'iyyen gitmedii, onun hayat seyrinde byle bir eyin vaki' olmad yukarda delilleriyle ispat edilmitir. 2- Bedizzaman 2.nci ordu Miri brahim Paa'nn mlkat haberini Paris'teki Jn Trklerin kard gazetelerinin genie haber olarak verdiklerini rahatlkla kaydettiine gre, bizim de yle bir sual tevcih etmemizde bir mani' olmasa gerek: (80) Manyasizade Refik Bey, Selnik'te avukatlk yapan bir kii olup ttihad ve Terakki Cem'iyeti'nin batc Jn'trkleri'nin ileri gelenlerinden ve masonluuyla ve Yahudi Karasso ile dostluu ile mehur olmularndandr. Hatta Celal Bayar'n "Ben de Yazdm" Kitabnn 1. Cildinde yazdna gre, bu adamn Merutiyet'ten sonra stanbul'da verdii seri konferanslar ile masonluu ven, hatta Osmanl Devletinin kurtuluu masonluga sarlmaya bal olduunu iddia eden bir kiidir. Byle oldu halde, sayn Kutay bu koca masonu Bedizzaman'la dost ve arkada eklinde gstermeye abalamasnn gayesi nedir? 236 Paris'te kan, ad geen o gazetelerin dnyada hi bir nshas kalmam mdr? Avrupa'nn bir ka yerinde olduu gibi, Paris'ten doru neriyat yapan o gazeteler, herhalde Trkiye'ye oklukla gelmi olmaldr. Peki o gazetelerin nshalar nerede bulunur? Kendisinde varsa, neden belge iin bir klie takdim edilmemitir? ayet kendilerinde nshas yoksa, onlar nerede ve hangi ktbhanelerde bulmutur ve biz nasl bulabileceiz?.. T ki, hem o mlkat tarihini, hem Bedizzaman'n Selanik'e gittii gnleri renelim. Hem de tarih vak'ay anlatan o gazetelerin(81) klielerini alalm da, o byk ve mhim hadiseyi tarihe maledelim. Yok, efendim yok!.. bu sz ve iddialarn -zlerek sylyorum- asl fasl yoktur. nki Bedizzaman'n Hrriyet'in i'lnndan nce Selnik'e gitmesi vaki' deildir. ok isteriz ki; Cemal Kutay bu hadisenin ve dier iddialarnn ispatlayc belgelerini -onun ifadesiylekendisinin binbir belgenin terkibi iinde mcehhez(82) arivinden karsi, leme ilan etsin. Bizi de saldrgan, yalanc karsn!.. Bu mnasebetle Cemal Kutay'n tenakuz ve tezad tekil eden dier baz iddialarna bakp seyredelim:

1- Bedizzaman Hazretleri "Krd" lakabn 1919'a kadar kullandn.. (Trkiye'de Nurculuk Davas S: 664'den naklen) 2- Bedizzaman Tekilat- Mahsusa'ya girdikten sonra, Krd lkabn de'itirdiini.. (Trkiye'de Nurculuk Davas S. 680 naklen) (81) Jn Trklerin Merutiyet ncesinde Avrupa'nn eitli memleketlerinde kardklan gazetelerin belli balcalar unlardr: 1- Ilk nce Ali Suav 1867'de Londra'da kard "Muhbir" gazetesi 2- Kanun-i Esasi 3Cheyne 4Havatr 5- Arnavutluk 6- Intibah 7- Yldrm 8- Tokmak 9- Selamet 10- Mizan 11- Hak 12- Lafudre 13Lafederaton 14- Maniteu Ottoman 15- Liberal Ottoman 16- Daoul (82) amzda Bir Asr- Saadet Mslman, S: 156 237 imdi Bunlardan hangisini doru sayalm? 1919 tarihi Bedizzaman'n esaret dnnn ikinci yldr. Tekilt- Mahsusa -onun deyimiyle- Sultan Read'n tahta gemesiyle, yani 1909'da yeniden tekiltlanan bir messesedir. Maalesef her iki iddia da doru deildir diyebiliriz. Zira Bedizzaman Hazretleri bu lkabn, ta Van'dan nefy edilip Burdur'a gnderildii zaman olan 1926 senesine kadar kullandn grmekteyiz. leride buna dair ok delil ve belgeler gelecektir. Hatta 1923'te Ankara'da Yeni Gn Matbaasnda bastrd Arab "Habab" ve "Zeyl-l-Habab" risalelerinin kapaklarnda, "Said-i Krd" ismi ve lkab grnd gibi, 1930'larda yazd 16'nc Mektub'ta: "Sana Said-i Krd derler... ilh" sual ve cevab da bu mes'eleye delildir. 3- "Ben Said-i Nursiyi (Yani ismini, hayatn ve hizmetini) Tekilt- Mahsusa dosyalarnda grdm" (amzda Bir Asr- Saadet Mslman S: 282) 4- "1966'da Nurculuun Halk Partisini yenilgiye uratmas zerine eildim " (..... 196) 5- "Eref Sencer Kuuba ile 17-27 Nisan aras 1953'de Emirda'nda ziyaret ettik" (..... 282) imdi bu ekil sz ve iddialarn hangisi gerek?.. Diyelim, ok nceleri onu Tekilat- Mahsusa(83) dosyalarnda grd. Fakat ehemmiyet vermedi, bakmad. 1953'te -onun iddiasna gre- on gnlk bir uzun ziyareti neden yapmt. Bu bir eilme deil miydi? 6- Bedizzaman'n ya iin bir yerde 94... (Trkiye'de Nurculuk Davas naklen S: 663) Baka bir yerde de 92.. (Trkiye'de Nurculuk Davas S: 672) Ve amzda Bir Asr- Saadet Mslman'nn ba taraflarnda ise 87 eklinde kaydeder. Bunlardan hangisi doru!?. Hi birisi doru deil... Zira gerek olarak Bedizzaman Hazretlerinin doumu Miladi olarak 1877, Vefat da 1960 olduuna gre, onun ya 84'dr. Ancak Hicri takvime gre olsa, 1294-1379 mr 86 olur. Hicri hesabna gre, doum ve vefat yllar beraber saylsa 87 olur.

7- Bedizzaman'n Sultan Abdlhamid'le grmesini bir yerde 1906'da oldu (Trkiye'de Nurculuk Davas S: 682 naklen) Baka bir yerde Merutiyet'in i'ln yllarnda da bu grme olduunu.. (Trkiyede Nurculuk Davas S: 708 naklen) Hangisi doru?... (83) leride Tekilat- Mahsusa mes'elesini ele alp tahlilini yapacagz. Yanl m dogru mu grecegiz.A.B. 238 8- Bedizzaman iin elli sene fikrinden hi taviz vermeden ayn tempoyla devam ettiini (Trkiye'de Nurculuk Davas S: 660 naklen) Az aadaki sahifelerde ise; Said Nursi' nin 1908'den nceki fikriyle, 1909'daki fikirlerinin ayr ayr olduunu; dolaysyla fikir deiikliine uradn yazar.. ve baz ma'zeretlerle bu fikir deiikliini meru' gstermeye alr. (Bak: Trkiyede Nurculuk Davas S: 679 naklen) bu tezatl iddiadan hangisi doru acaba? Evet bunlardan birincisi doru ve haktr. kincisi iftira ve bhtandr. Zira Bedizzaman hem 1908'lerin iinde, hem Merutiyet'in ilnndan sonraki faaliyetlerinde szleri, nutuklar, makaleleri hi deimeden ayn eyi savunmutur. Onun o gnlerde peinde kotuu, hararetle arzu ettii ey, bir merutiyet-i meru'ay gerekletirmekti. Hatta 1909'un 23 Mays'nda Divan- Harb-i rf mahkemesinde yapt mdafaasnda ezcmle yle der: "Ey Paalar, zabitler! Cemi-i kuvvetimle derim ki: Ceridelerde nerettiim umum makalatmdaki umum hakaika nihayet derecede musrrm. avet zaman- maz cnibinden asr saadet mahkemesinden adaletname-i eriatle davet olunsam; nerettiim hakaik aynen ibraz edeceim. Olsa olsa, o zamann ilcaatnn modasna gre bir libas giydireceim. ayet mstakbel tarafndan, yz sene sonra tenkidat- ukala mahkemesinden,tarih celbnamesiyle, celb'olunsam,yine bu hakikatleri,-tevsi' ve inbisat ile atlayan baz yerlerini yamalamakla berabertaze olarak orada da gstereceim. Demek hakikat tahavvl etmez... Hakikat hakdr.(84) Bu manay te'yiden, Bedizzaman Hazretleri henz ttihatlardan tamamen kopmad ve Merutiyeti eriat namna hararetle alklayp telkin ettii srada nerettii bir makalesine,1951 senesinde ilave ettii bir haiyede yle der: "Medar- ibret ve hayrettir ki; 1324 (1908) senesinde Hrriyet'in nc gnnde stanbul'da, hem sonra Selnik'te meydan- hrriyette binler siyaslere kar da'va ettii ve btn kuvvetiyle eriat istedii, hrriyeti ve merutiyeti eriata hizmetkr yapt halde; sonra, 31 Mart'ta Hareket Ordusu gayet dehet ve iddetle eriat istiyenleri mes'ul ettikleri zamanda, "Divan- Harb-i rf"de Said'in bu mnteir nutuklarndan beraet verildii halde; imdi ise, siyaseti otuz senedenberi brakt ve o nutuklarna nisbeten pek az temas iin 27 sene dinsizlik hesabna ikenceler, gaddarane azab ve ceza verenler, elbette din namna zulmetmi engizisyondan daha zalim olduklarn isbat eder.(85)" (84) Asar- Bediiye S: 320 (85) Asar- Bediiye S: 366

239 imdi de, C.Kutay'n ortaya att vesikasz, belgesiz, kavl-i mcerredden ibaret olan iddialarndan bazlarna da yle bir atf- nazar edelim: 1- "Abdrreid brahim 1908, kinci Merutiyet inklabndan sonra stanbul'a geldii zaman, Sebilrread idarehanesinde Bedizzaman'n onu karlad... (Trkiye'de Nurculuk Davas S: 709 naklen) Bu rivayetin doru olmadn aklyoruz: Sebilrread mecmuas 14 Austos 1324, 24 Austos 1908'de "Srat- Mstakim" adyla kmaya balamtr. Bu mecmua, Sibirya'l Abdrreid brahim'in bir iki mektubunu o sene iinde neretti. Bu mektuplar Japonya'dan geliyordu. Birinci mektubu, 29 Mays 1909 tarih, Srat- Mstakim 38.saysnda.. kinci mektup, 7 Austos 1909'da, 48. saysnda neredildi. Bu zatn 1900'lerde stanbul'da tahsil grdn, 1903'lerde Rusya-Petersburg'da Arapa ve Trke gazeteler karttn.. 1905 Rus inklbnda Rusya'dan uzaklatrldn.. Sonra Japonya'ya gittiini yazmaktadr. Ayrca Srat- Mstakim'in 1908-1909 arasndaki elli iki adet saylarnda Abdrreid brahimin Trkiye'ye geldii hakknda hi bir ey yazmamtr. Mezkr saylar Bedizzaman'dan da bahsetmemitir. 2- Bedizzaman'n Abdlhamid'le grmesinde: "Yldz Sarayn Van'da kuracam Medreset-zZehra'ya dei... dedii (amzda Bir Asr- Saadet Mslman S: 63) Bedizzaman'n Sultan Abdlhamid'Ie grt diye bir ey mevzu-u bahis olmad gibi, ona kar byle bir sz de varid deildir. Ancak 1909'un balarnda baz gazetelerde Sultan Abdlhamid'e bir ak mektup tarznda: "Mnhasf Yldz' Dar-l Fnun et, ta Sreyya kadar li olsun..:' mealinde bir nasihati olmutur. (Bak: Asar- Bediiye S: 312) 3- "Abdrreid brahim Dnya slm mecmuasnda (1) Bedizzaman'a kar ak mektup neretti" diyor ve bu mektubun metni diye bir eyler veriyor. (amzda Bir Asr- Saadet Mslman S: 236) Eer byle bir mecmuada stada kar bir ak mektup neredilmise, bu mecmuann nshalar nerelerde bulunur? stanbul'un hangi ktbhanesinde mevcuttur, kanc say ve hangi tarihlidir?..diye soruyoruz. oysaki, Aratrma yazar A.Nezih Gal tekin diyor: "Ben, Dnya islm mecmuasnn 26 adet saylarn taradm, yle bir yazya rastlamadm. 4- Cihad fetvasnn msveddesini Bedizzaman kaleme ald. (amzda Bir Asr- Saadet Mslman S: 296) (*)Abdrreid brahimin"slam dnyas mecmuasndaki yazlarn taradm. C.Kutayn bahsettii yazy gremedim. Mecmuann takm fotokopi olarak kitaplmda mevcut. 26 saydr. Orjinal takm Hakk Tark stada var. - A.N.Galtekin. 240 Bu tatl iddiann shhatini nasl anlayacaz? Gerekten bu ok byk hizmetin ahidleri, ispatlayc belgeleri varsa nerededir ve o fetvann Bedizzamann keleme ald ksmn(2) metnini bulmak iin nereye mracaat edeceiz? 5- "Bedizzaman 19 tane stiklal Mahkemelerinden kurtulduu...(3)" (Aydnlar Konuuyor S: 10)

Bedizzaman'n btn hayatnda yalnz iki tane stiklal veya Divan- Harb-i rfi mahkemelerine verildiini ve beraat ettiini biliyoruz. Bunlardan birisi: 31 Mart hadisesiyle teekkl eden Divan- Harb-i rfi.. birisi de Rusya'da esir iken kumandana kyam etmemesiyle oluan Rus Divan- Harb-i rfi mahkemesi.. Bu iki mahkeme dnda tek birisini daha sayabilecekler mi? Yahud vesika ve belgelerinden bir tane gsterebilecekler mi? 6- "stiklal Mar airi Mehmet kif'in kavmiyetilii tel'in eden msralarn, Bedizzaman'n onlar Arapa, Farsa ve Krte tercme ettiini... (Trkiye'de Nurculuk Davas S: 716 naklen) Sz edilen bu tercmelerin asllarnn nerede ve kimde oldunu sormak isteriz. Bedizzaman'n eski eser ve makaleleri arasnda byle bir eye rastlanmamtr. Ayrca Bedizzaman'n makale yazd ve nutuklar okuduu zaman, Mehmet Akif Bey belki henz iire yeni balamtr. Mehmet Akif Beyin, ad geen iirini 21 ubat 1328'de, yani 6 Mart 1912'de kaleme aldn, Osmanlca Safahat nc kitap S: 19'da yazldr.(*) (**) Cihad fetvasnn metni, 5 ayr fetvadan oluan bir fetvadr. Bu fetvann altna eyhl slam rgpl Hayri Efendinin imzas vardr. Ve arapa olarak yle yazl : Bu be ayr fetvalar ise; 1- Meclis-i li-i ilmi 2- Meclis-i Maayh 3- Meclis-i Tedkikat- erriye 4stanbul kadl 5- eyhl-slamlk... ve bu fetvalarn altn imzalayan byk lim ve Meayihlerin isimleri.. (Bk. Byk harpte Trk harb, tercme: M.Nihad-stanbul 1927,c.1,sh.54-57) A.N.Galtekin Not : Cihat fetvasn imzalayan zevat iinde Bedizzaman hz.lerinin ismi yoktur. nk, Bedizzaman, o sra Vanda Medresetzzehrasnn temelini atmakla meguldr.. istanbulda deildir. (***) stiklal Mahkemeleri, Milli mcadele ve cumhuriyet devrinde kuruldu. 1.Dnem : 1920-1923 (14 tane) 2.Dnem: 1929-1927 (3 tane mahkemeler kuruldu. eer C.Kutay, Bedizzaman bu 19 tane mahkemelerden hi birisine verilmedi diyorsa, doru. - .N.Galtekin) ( **** ) Merhum Mehmed Akifin Trke olan bir iirini Krte tercme ederek "Roje'krd gazetesinde 1919'da nereder Motkili Halil Hayalidir.. Ve buda belgelidir. (Bkz."Roje'krd gazetesi, 2.say 1919 ve keza: Garo sasoni sh.143 ve Celile Celil sh.79 ) Anlalyorki; Kutay kartryor, bakalarn stad Bedizzamanla iltibas ediyor. -Nitekim yine bu kabilden olarak; 1912 Balkan harbinde, Hamidiye Paalarndan Miran Aireti reisi Mustafa Paann olu Abdulkerim Bey, milis kuvvetleriyle gelip harbe itirak ettii halde, onu stad Bedizzamanla iltibas etmitir. ( Bkz. Btn ynleriyle cizre-Abdullah Yan) 241 Bu tarihte ise, Bedizzaman Hazretleri kuvvetli bir ihtimal ile stanbul'da deil, Van'dadr... Ve Sultan Read'n iradesiyle tahakkuk eden Medresetz-Zehra'snn temelini atmaya gitmitir. Van'a bu gidii ile birlikte,memleketinde bir sene sonra Hizan'l eyh Selim hadisesi, arkasndan da Ermeni hadiseleri ve daha sonra Birinci Cihan Harbi, Bedizzaman'n harbe gnll alay ile itiraki, esareti ve 1918'de esaretten kurtularak stanbul'a gelmesi olmutur. lerde mdellel belgelerle ispat edeceimiz gibi,

Hazret-i stad 1912-1918 tarihleri arasnda kat'iyyen ne stanbul'a gelmesi vardr ne de Balkan Harbi'ne milisleriyle itiraki olmutur.. Ve ne de Tekilat- Mahsusa'da vazife almas mevzu-u bahisdir. Btn bunlarla beraber, merhum Mehmet Akif Bey, Bedizzamann eski eserlerinden ok istifade ettiini ve ok meclislerde, onu lyk vechiyle medhettiini(86) ve Safahatnda bir ok yerde Bedizzamann ortaya koyduu bkir fikirlerini bir zaman sonra iirle ve baka bir libasda iktibas ederek fikriyatn renklendirdiini, bir ok kimselerin malmudur. Dolaysyle ve bu noktalar muvacehesinde Kutay'n bu rivayetinin, kk bir belgesinin gsterilmemesinden dolay bir mlayemet taraf yoktur. SADEDE DNYORUZ C.Kutay'n daha bu kabil tezatl veya belgesiz, vesikasz iddialarndan bir ok maddeler sralamak mmkndr. Fakat daha fazla izahn lzumu yoktur. Ancak her mnasebet geldike, zaman ve srasna gre geri kalanlarndan da bir kan tahlile tabi tutacamz umuyoruz. Evet, Bedizzaman Said-i Krd Hazretleri Merutiyet'in i'ln sralarnda-yukarda da getii gibi- ve i'lnndan bir mddet sonraya kadar, ttihad Terakk Cemiyeti'nin ileri gelenleriyle dostluk iinde iken, bilhare ttihatlarn mason veya batc zihniyetli kesimi Bedizzaman'dan ayrldlar. Ayrlmakla kalmayp, ona kar dmanlk hissi ierisine girdiler. Az bir mddet nce onun meddahln yaparlarken, bu defa onun aleyhinde kampanya aarak onu gericilikle, irtica' ile lekelemek tarznda ktlemeye baladlar. Ayrca kendilerinden olmayanlara kar intikam hislerini tatmin iin bir ok zulmleri reva grdler. Hkimiyet sarholuu ve masonluk tnetsizliiyle, Osmanllktan ve slm ananelerden tecerrd zihniyetlerini yava yava tatbik sahasna koymaya baladlar. Onlardan olmayan dindar (86) Mustafa Sungur Aabey anlatt: "stadmz bir gn demilerdi ki: "Ben Mehmet Akif e her sabah dua ediyorum. O, Darl-Hikmet'teki arkadalarmz ierisinde en ok bana kar hrmetkr davranrd. Hatta birgn benim gyabmda, zmirli smail Hakk bir eyler sylemi. Mehmet Akif demi ki: "Eer lim iseler, gitsinler, Bedizzaman'n yazd aratul 'caz'- anlamaya alsnlar."' diye ona cevap vermitir. 241 ve muhafazakrlarn en hassas damarlarna dokundura-dokundura, heyecana getirme plnn tedricen tatbike koydular. Bir yandan da rklk zihniyetini tahrike medar hareketlerde bulundular. Bu yzden bir sr milliyeti kulpler teekkl etmeye balad. BR NGLZ SEFRNN OK GARP FAATI 1910 senesinde ngiltere sefiri Cirad-lavsr stanbul'dan, ngiliz Dileri bakan Harding'e gnderdii mektup; ttihad -Terakk'nin iinde rol oynayan masonlarn ve bunlara kaplan tinetsiz baz kimselerin hallerini ve durumlarn acib ekilde tasvir ediyor. Mektup, 29 Mays 1910'da yazlm, ancak mektubun mahiyeti ve ifa ettii srlar ngiliz siyaseti icab uzun zaman sakl kalmtr. Ta 1974 ylnda Londra niversitesi Siyasal Bilgiler retim yesi Prof.li Kiduri tarafndan arabik politicak memores F.0 8000 adl kitabnda(1)ve "Britanya D ileri bakanl belgeleri, 193 A" bal ve rakamyla neredilmitir.

ngilizce olan bu kitap, sonralar Prof.Dr.Muhammed Tevfik Hseyin, Arapaya tercme ederek, Badat'ta mnteir "Afak-ul- Arabiye" mecmuas 9. saysnda, sahife 56'dan 63'e kadarki blmnde ve Mays 1978'de neredildi. Ayrca kitab-l nsan vel man sahife 1623'de de bu mektubun baz ksmlar neredildi. imdi ok enterasan olan mezkr mektubun metninden baz blmler arz ediyoruz: "Aziz arl! (charles) 23 Nisan tarihli Gords'n telgraf ve 25 Nisan tarihli telgrafnz; Msr'daki Muhammed Ferid, stanbul'da masonlardan bir temsilci tayin ettii ayiasna dairdir. ttihad ve Terakki cem'iyetiyle i ie olduklar ve buradaki Jn-Trk hareketini idare ettiklerini ve buradaki masonlarn, Trkiye'deki rol sahibi olduklar sylenen Avrupa masonlar hakknda biraz malmat vereyim: imdi size gizli ve ahs olarak unlar bildiriyorum ki: Bu yeni masonluk hareketi, ngiltere ve Amerika'daki masonlardan ayrdrlar. Buradakiler son derece siyas ve gizlidirler. ok gizli ekilde ve ok ustaca bunlara hll edilmezse durumlarndan hi bir malmat elde edilemez. Zira herhangi bir ahs bunlarn ufak bir srrn ifa etmek istediinde; onlarn gizli zebanilerinin elinden ekeceklerini de beraber dnr. (*) ngilizce imlas yle : Sefirin ismi: Gerard Lowther Hardinge Kitabn ismi ve mellifi:Elie Kedourie-Arabic Politikal Memoirs - A.N:Gelitekin 243 Hem de siz bilirsiniz ki; Jn Trklerin Paris'teki hareketi, Selanik'teki Jn Trklerin hareketinden tamamen ayrdr. Oradakiler, bunlarn hi durumlarn ve nizamlarn bilmemektedirler. imdi Selanik'te yzkrk bin Yahud yaamaktadr. Bunlarn sekiz bini spanya asll Yahudilerdir. Yirmi bini ise, "Lavi" sllesinden olup Mslmanlarla beraber yayagelmilerdir. te bu spanya asll Yahudilerin ou, gemite talya cinsiyetini alm olup, talya Locasna baldrlar. nki Roma Belediye reisi Yahudi Nasan, Roma'da masonluk iin ok byk ve messir bir loca tekil ettirmi, ayn zamanda "Nozati" ve "Sonino" adlarndaki iki Yahudi reisi talya Millet Meclisinde masonluklaryla bilinmektedirler." Byk eli; Yahudilerin Dnya masonluunda ve localarnda byk byk te'sir ve rollerini mektubunda anlattktan sonra, Trkiye'de Yahudilerin oynadklar rol yle anlatmaktadr: "Bundan birka sene nce; Selanik'li Yahudi ve imdi Selanik meb'usu ve stanbul'da Millet Meclisinde bulunan Amanuel Selanik'te talya locasna bal bir mason locasn tekil ettirmiti. te bu Yhudi Amanuel Karasso, ttihad ve Trakki'nin Jn Trklerinden bir ok subay ve sivilin mason olmalarnda rol oynamtr. Bunun hedefi de Yhudilerin Trkiye'deki yeni harekette nfuz sahibi olmalarn temindir. Her ne kadar, ilk nceleri Jn Trklere, Sultan Abdlhamid'in hafiyelerinin kt muamelelerini propaganda ile anlatarak bunlarn ounu kendi localarnda muhafaza ve emniyet altna alabileceini sylemise de; smail Mahir Paa(1) bu locann gizli srlarndan baz ksmlarna muttali' olmu ve

Yldz'a gtrmt. Fakat az bir mddet sonra, 31 Mart 1909 hareketinde, bu smail Mahir Paa, ttihad Terakki tarafndan byk ikencelere uratld" ngiltere sefiri mektubunun devamnda bir de u hususlar kaydeder: "ttihad ve Terakki'nin eitli adlar altnda kurduklar cemiyetlerinin hemen hepsi de mason localarna baldrlar ve proramlar Yahudiler tarafndan tanzim edilmektedir... (1) smail Mahir Paa ikodraldr. Tannm Arnavut ailelerindenBOLATN lere mensuptur.Gen yata saraya girerek,az zaman zarfnda feriklie ykseldi.2.merutiyetin ilanndan az nce ttihat ve Terakkicileri Takipetmek zere selanike gitti. 10 Temmuz 1908 de stanbula dnd, oradaki ittihatlarn faaliyetleri hakknda padiaha bilgi verdi. Merutiyetin ilanndan sonra, 9 Austos 1908 de tevkif edildi... Sonra affedildi.. ve 2 Aralk 1908 gecesi ,sahte bir davetiye ile yldz sarayna davet edildi. Gelirken, karanlk bir sokakta vurularak ldrld. -A.N: Galitekin 244 TTHAD- MUHAMMED veVOLKAN GAZETES te zaman ve zeminin ve kark ve garip ilerin dnd bylesi bir ortamda, Bedizzaman Hazretleri hem mukaddesat ve slm an'aneleri muhafaza, hem slm birlii ve Osmanllk milliyetiliini vikayeye alan ve Merutiyet'i eriatn kanunlarna bina edip tatbikini istiyen ttihad- Muhammed Cem'iyeti iinde mevki ald. ttihad- Muhammed ok ksa bir zamanda harika ekilde genilendi. Hatta Bedizzaman'n tek bir makalesiyle otuz bin, baka bir rivayette krkbin insan resmen ona dahil oldu. Bu arada ttihad- Muhammed'nin bir nair-i efkr kabul edilen, amma aslnda Dervi Vahdeti'nin titiz mizacnn aleti olan "VOLKAN" gazetesinde Bedizzaman'n da makaleleri nerediliyordu. Bununla belkide Dervi Vahdeti'nin tahriki yazlar te'sirsiz hale geliyor ve solda sfr kalyordu. Hatta bir ka defa Dervi Vahdeti'yi, Bedizzaman re'sen de edebe, nezakete davet eden yazlarn ayn gazetede nerettirdi. Bylece Dervi Vahdet'nin tahrikci yazlarnn te'sir sahas kalmyor, snyordu. ttihad- Muhammed Cem'iyeti'nin Volkan'la olan mnasebetinin zaidliini syliyen bir suale, Bedizzaman yle cevab vermitir: (Sual ve cevab beraber veriyoruz) Vehim: Volkan'la nedir bu kadar mnasebet, ttihad- Muhammed bununla ne hizmet grecek? rad: Din nasihattan ibarettir. Nasihatta te'sir lzmdr. Te'sir de hamiyet-i slmiyenin heyecan ve vicdanlarn ihtisasine vabestedir. Biz de cazibedar olan Unvan- ttihad- Muhammed ile herkesin vicdanna kar bir pencere ayoruz. Volkan gibi ceraid-i diniye ile nasayih-i diniyeyi o mtehassis ve mteheyyi vicdanlara yadrmak istiyoruz. Bu teebbsata mani' olanlara deriz ki: ems ve kamerin ziya ve nurundan tevelld eden baz mazarrat- cziye iin tulu'larna muhalefete kalkan mecnunlar gibi; eriat- garra ve ma'kesi olan ttihad- Muhammed baz cz'i arazlarn karmas ile tecellilerine mani' oluyorsunuz. Bir mazarret- cz' iin, menfaat- umumiye-i lem ihmal olunmaz.(87) Bedizzamann bu cevabndan anlalan udur: "Volkan" gazetesi dorudan douya ttihad- Muhammed cemiyeti adna kurulmu bir gazete deildir. Belki evvelce kurulmu, din adna baz makaleler nereden veya o klkta grnen bir gazete iken, sonra ttihad- Muhammed Cemiyeti tekil edilince, gelmi ona yanamtr.

Yine Bedizzamann cevabnda "Volkan" gibi ceraid-i diniye ile nasayih-i diniyeyi o mtehassis ve mteheyyic vicdanlara yadrmak istiyo (87) Asar- Bediiye S: 393 245 ruz" ifadesiyle, Volkan ve benzeri baz din gazetelerle dine ait nasihatleri yaymaktan gayr, ttihad- Muhammed'nin o gibi gazetelerle bir ilgisi yoktur demektedir. Ayrca da "Volkan" ve benzeri gazetelerin kendilerine ait baz art niyet ve garazlar olsa dahi, ttihad- Muhammed'ye bulamaz ve "Kk bir zararn mlhazasyla lemin umum menfaati ihmal olunmaz. eklindeki ifade tarzyla bu mevzua daha da aklk getirmitir. Hlsa: ttihad- Muhammedi'nin, dolaysyla Bedizzaman'n Volkan ile ilikisinin, sadece onunla ttihad- Muhammedi'nin efkr olan din nasihatleri yaymaktan baka bir ey deildir. O ise, onu bir vasta olarak kullanmaktan ibarettir. BASINI KAZ Volkan gazetesi bahsi almken, Bedizzaman Said-i Krd Hazretleri o zamanki basn i'tidale ve gazeteciliin vazifesi olan umum efkrn terbiyesine, iyi ve gzel eylerin yaylmasna hizmet etmelerini davet eden yazlar: "Herkes vazifesini bilmeli, Su-i isti'mal etmemeli! Gazeteler iki vazife-i mhimmeyi deruhde etmitir.. Birincisi: Dellal-ul-mehasin vel-maayib.. kincisi: Hatib-i umumi veyahut mrebb-l efkr Evvelki unvan iktiza ediyor ki; hkimiyet-i millet ve Hak tefettn seyf-i kati'i olan lisan- matbuattaki te'sirat muhafaza etsin. kinci unvan iktiza ediyor ki; Efkr terbiye ve ta'lim etsin, Sath etmesin. Halbuki imdi akslamel yapyor. Zira bu kadar kesret ve karklk, bu te'sirat inkisama vermekle kuvvetini kaybetmi ve efkr adeta sathi etmi.. ve ehl-i sa'yin vaktini de imate ediyor. Hem de gazete sahibi zemin bulmak iin fikr-i intikamn ma'den-i habisi olan ahsiyt kartryor.. Veyahut on para kazanmak iin ahlk- slmiyeyi esasiyle sarsan istihzat ve terzilat ve mstehcent ile ezhan- re de ahlk- rezlenin tohumunu ekiyorlar.. Veyahut devletin en mhim, en nzik ve en haf noktalarn avamn ezhanna arz ediyorlar ki: bizi bu hale dren malaya'nlik ve mafevknn vazifesine karmak gibi seyyiata meydan veriyorlar. Bu gazetelere ya tensikat veya taksimlmel kaidesinin icras lzmdr. Cidd gazetelerin ayinelerinde, iki aylk ocuun azna ekmek doldurmakla, arabuk byk olmak iin ldren, seksen yandaki aczenin suret-i kabihi iinde grlyor. Ve mizah gazetelerin pasl mir'atlarnda, nc arkadan ma'irarane vaktinde kafiye-i say bulmak iin arkadalar demiIer: 246

bu pasl mzahraf ayine iinde bunun suretini gryoruz. Ey gazeteciler! Hedef-i maksadmz olan ittihad; sizin cerbeze ile yaptnz mualatalar ile inhill-i anasr netice vermekte olduundan, bizim delil-i hayatmz olan mukaddemat- ittihad akim brakyorsunuz. Hasl- kelm: Evvel Haydar aalk vard. imdi siz de Haydo yaptnz. Halbuki, bize lzm Haydar'dr. O elmas klnca benziyen lisan- matbuata i'tidal ile saykal vurun. Ta ki ifrat ve tefrit ile pas tutmasn.(88)" te, Bedizzaman Said-i Krd Hazretleri Hrriyet'in i'ln ile balayan basnn yapt eitli hata, cerbeze, malaya'nlik, yekdierini ktlemek, terbiye d mizahlar, mstehcen neriyat vesairelerini eletiriyor, onlar i'tidale davet ediyor, hakiki vazifelerini yapmalarna aryordu. Basnn, ktlklerin yaylp te'sir etmesinde ok byk rol olduu gibi; iyiliin, ittihadn, efkrn terbiye ve talimi iinde de ok mhim rola sahib olduunu da yazyordu. Bu i'tibarla, "O Elmas klnca benziyen lisan- matbuata i'tidal ile saykal vurun, ta ki ifrat ve tefrit ile pas tutmasn" ifadesiyle, basnn rol byk olmakla beraber, srtmeler, cerbezelerle ifrat ve tefrit iine girmeleri durumunda da o te'siri kaybedeceini bildiriyordu ve hakeza!.. Yine ayn- mevzu'da 18 Mart 1909'da Bedizaman Hazretleri'nin basn ikaz eden yle bir makalesi de neredilmitir. "HTAR-I MAHSUS Gazeteci denilen hutaba-y umum, iki kyas- fasidle milleti batakla drtmtr. Birincisi: Vilyat stanbula kyas ederek... Halbuki Elif bay okumayan ocuklara felsefe dersi veriIse sath olur. kincisi: stanbul'u Avrupa'ya kyas etmiler. Halbuki bir erkek, kadnn kametinde istihsan ettii bir libas giyse, maskara ve rezil olur. (89)" Bunun azck aklamas yledir: Yani umuma hitab eden gazeteler, Umumi hatiplik vasfna mazhardrlar. Bunlar iki yanl ve bozuk kyaslama ile milleti batakla drmler. Bunlardan birisi: Payitaht olan stanbul'daki binbir fikir akmlarnn birbirleriyle arparak husule getirdii durum ile Anadolu'nun sde ve saf vilyetlerini ayn durum ve ayn itima seviyede sayarak yle hitab etmiler. Bylelikle itima ve siyas mes'eleleri bilen bilmeyen herkes olduu yerden karmasyla sathilik ve bilmezlik iinde bocalamaya dar edilmitir. (88) Asar- Bediiye S: 360 (89) Asar- Bediiye S: 371 247 kincisi: Avrupan ftraten donuk veya pek ok merhalelerden geip gelen hrriyet ve demokrasi anlay ile, stanbul'da yeni balatlan Hrriyet anlayn veya siyaset tavrn ayn seviyede sayarak, ylece yayn yapan gazeteciler, byk hata iindedirler. Avrupa insan ile bizim memleketin insanlar ahlka, ftrata ok deiik vaziyettedirler. Onlar ahlkta taklid etsek, dnyaya maskara olmaktan baka bir ey elde edemeyiz.

Dervi Vahdet'yi ikaz eden yazs: "Biraderim ba muharrir Dervi Vahdet Bey'e! Edibler edebli olmaldrlar. Hem de edeb-i slmiye ile mteeddib olmaldrlar. Matbuat nizamnamesini vicdanlarndaki hiss-i diyanet tanzim etsin. Zira bu inklb- er'iye gsterdi ki; vicdanlarda hkmferma, Nurennur olsun hamiyet-i slmiyedir. Hem de anlald ki; ttihad- slm umum askere ve umum ehl-i imana amildir. Hari kimse yoktur.(90)" te Bedizzaman Hazretleri, Devri Vahdet'yi hususiyle ve ahsen byle ikaznda; onun bir ok kimseleri ktleyerek efkr aleyhlerine evirmekle ve baz askerleri de hkmete kar kkrtmasna kar: "... VicdanIarda hkmferma, Nerunnur olan hamiyet-i slmiyedir. Hem de anlald ki; ttihad- slm umum askere ve umum ehl-i imana amildir. Hari kimse yoktur." eklindeki ifadesiyle onu uyard gibi, askerleri siyasete karmama cihetinde de ikaz ediyordu. u sralanan ikaznameleri biraz daha aklamaya gitmi olsak, fazla uzayacakt. Onun iin bu kadaryla iktifa edip okuyucunun bizzat mtala ve aratrmalarna brakyoruz. STADIN SAR KAZLARI Yukarlarda bir iki yerde kaydettiimiz "leride fezlekeli hkmlerin belge ve vesikalarn vermee alrz" eklindeki va'dimize binaen, u matbuat ikaz hakkndaki belgelerden sonra, Bedizzaman Hazretlerinin sair din ve mill cemiyetleri ikaz eden beyanlarna da bakalm: 1- ttihad ve Terakki'nin, bir yalanc silah olan irtica' damgasiyle ttihad- Muhammed Cemiyeti'ni, zellikle Bedizzaman' sinsi propaganda ile gerici ve mrteci' gstermek gayretiyle ortala dedikodu yaymalarna kar Bedizzaman'n: "... Bizi de onlara, dinsiz, anarist demeye mecbur ederler. Bunlara deriz: Merutiyet'i safsata ve hile ile muhafaza edemediniz. Belki muallak braktnz. Bizim maksadmz Merutiyeti eriat kuvvetiyle muhafaza ve kkletirmektir. Zerre kadar insaflar olsayd, onlarn o fevza (90) Asar- Bediiye S: 394 248 v (Anarik) mesleinde olmayan her adama, "mrteci" demezlerdi. Zira mesleklerinden irtica'a kadar ok meratib ve menazil vardr. "Londra'da olmayan elbette in'dedir. Cerbezeli ve safsatal olmayan elbette ebleh ve abdir" diyenlerin hezeyanlar gibi, hezeyan ediyorlar. nki Londra'da ve in'de deil, fakat stanbul ve Harameyn'dedir. Cerbezeli olmayan ebleh deil, belki sahib-i hikmettir. Anarist ve farmason olmayan, mrteci' deil, belki eriat- arra'y takib ediyor.(91)" stad Bedizzaman bu cevabnda, o heriflerin mnafkane propagandalarna hiddet ve celdetle mukabelesi olduu gibi, Merutiyet'i lekedar eden onlarn iindeki farmason dinsizlerini de vurmaktadr. 2-CEMYETLERE HTAR-I MHM: "imdi cemiyetimiz bir hkmet-i meruta-i merudr. Hkmet iindeki hkmetin zarar grld. Seviye-i irfan bir olmadndan, frkalarda husumet, taassub ve tarafdarlk intac eder. Tabi o kuvveti isti'mal ile siyasete karacak ve umumi iradede herkese lezzetli olan tahakkmat yapacak sahib-i araza msait bir zemin olur. Binaenaleyh, bizdeki frkalarn imdiki hal ile devam gayet muzrdr.

Lkin bir irkette veya mnevver-l fikir ve b-taraf mabeyninde tenkidat- siyasden veya ehl-i ilim mabeyninde nasihat ve iradtan nfi' olabilir. imdi hkmet-i meru'amz, asl byk cemiyettir.(92)" Grld zere, Bedizzaman Hazretleri ttihad ve Terakk'nin o zamanki hkmetini idare edenlerin iinde muzr ve muhalif fikir cereyannn varln bildii halde, memleket ve milletin umum ahenginin bozulmamas ve hkmetin elindeki kuvvetin menfi bir tarzda halka ve ahaliye zulmkrane evrilmemesi, dolaysyla fitne ve anarinin kmamas hususunda, 7 Nisan 1909'da nerettii u "htar- Mhim" bal altndaki yazsnda; teekkl etmi, i bana gemi bir hkmeti asl byk cemiyet olarak gsteriyor... Ve hkmeti de irad iin okuyor ve "Hkmet, meruta-i meruadr" yani eriata dayal bir merutiyet eklidir diyor. Sair cemiyetleri de hem hkmete kar, hem birbirlerine kar i'tidale, istikamete davet ediyor. (91) Asar- Bediiye S: 392 (92) Asar- Bediiye S: 397 249 3- Baka bir makalesinde ttihad- Muhammed Cemiyeti adna sualleri cevablandrrken, ttihad- Muhammedi'nin proram ve hareketi itibariyle dier din cemiyetlerden farkl bir cemiyet olduundan, "rekabeti ve nefreti, dolaysyla ihtilaflar netice verecek" eklindeki suale yle cevab vermitir: "Vehim: Bu cemiyet, sair cemiyat- diniye ile akk-ul sadr. Rekabet ve nefreti intac eder?.. rad: Evvela: Umur-u uhreviyede hased ve mzahemet ve mnakaet olmadndan, bu cemiyetlerden hangisi mnakaa ve rekabete kalksa, ibadette riya ve nifak etmi gibidir. Saniyen: Muhabbet-i din saikasyla teekkl eden cemiyetlerin "iki art ile" umumunu takdis ve onlarla ittihad ederiz. Birinci art: Meruta-i merua'y muhafaza etmektir. kinci art: Muhabbet zerine hareket etmek ve baka cemiyet-i slmiyeye leke srmekle kendine kymet vermee almamak... Birinde hata bulunsa, mfti-i mmet olan cemiyet-i ulemann efkr- umumiyelerine havale etmek.. hem de cemiyetin kuvvetiyle hkim-i mtehakkim olmamaktr. Zira tahakkmat- siyasiyenin lezzeti ile herkes sermest oluyor, vazgemek istemiyor. Salisen: 'la-i Kelimetullah'a mteveccih olan bir cem'iyyet-i diniye hi bir araza vasta olamaz. sterse de muvaffak olamaz. Hak ve hakikatin hatr lidir, hi bir eye feda olunmaz. eriat vasta-i araz olamaz. Nasl sreyya sprge gibi olur.. Veya zm salkm gibi yenilir. ems-i slmiyete "Pf pf eden cinnetini iln eder. Ey din cem'iyyetler!.. Maksadmz; mteferrik cem'iyyetler maksatta ittihad etmeleridir. Mesalikte ittihad mmkin olmad gibi, ciz de deildir. Zira taklid yolunu aar ve "nemelazm, bakas dnsn" szn de sylettiriyor. Mezahib-i erbaann ihtilf bu srr ima eder. slmiyet'e hizmet isteriz. Ne yolda olursa olsun.(93)"

te itima hayat iinde hizmet etmek isteyenlere hitab eden u en yksek bir hayat proram olan bu hakikatlere her zaman Mslmanlar muhta ve onlar itima hayatlarnda tatbik etmeye mecburdur sanrm. Yoksa her ne ise.. u hakikat cevherlerini ihtiva eden bu cmleleri ayrca izah etmeye gerek yok zannederim. Bedizzaman'n bu gibi noktalarda dnce ve fikriyat ne merkezde olduunu gstermeye kfidir. (93) Asar- Bediiye S: 391 250 HEYECANLARI TESKN 4- Yine o zamanki baz cem'iyyetlerin serkeane bir ekilde hareket ile milleti hkmete kar kkrtmalarn bir anarilik manasnda kabul eden Bedizzaman Hazretleri, ttihad- Muhammed Cem'iyyeti'nin hkmete destek ve yardmc ve birletirici olduunu yle dile getirmektedir: "Vehim: Byle cem'iyyet ve frkalarn tekilt, hkmetin zaiflemi olan itaat ve icraatn haleldar edecek. Zira temeddn- hakikye el'an mazhar olamamz.. ve vahet ve cehaletten de husumet ve taassub kar?.. rad: Bu cemiyete intisaba art olan evamir-i eriyyeye imtisal ve nevahden itinab ve muhafaza-i meruat- meruay azm-i kat' ile cehd edenler, hkmetin itaatna iyi bir menba' ve icraatna gzel bir mecra tekil ederler. Zira, evamir-i er'iye ile mukayyeddirler. Baz cem'iyetlerin efrad gibi fevzav ve anaristlie ve hodserane muamelta ve tahakkmata temayl edemezler. Hem de bu cem'iyyetde hkmet hari kalamaz.(94)" Bylece, Bedizzaman'n o gnlerdeki pek azim, ok mhim hizmetlerinden birisi de; heyecanl itima'lara, konferanslara, siyas mevlidlere yetimesi ve heyecanlar tahrik edici davranlara, kkrtc konumalara mani' olmas ve fitneleri nlemesidir. Bu mevzu'daki bilgilerin en salamlar, bata 31 Mart vak'asndan sonra sevk edildii Divan- Harb mahkemesine kar mdafaalarndadr. Mdafaatndaki merdane, hak ve doru olan vesika ve belgelerin mahkemece de doruluklar tasdik ve kabul edilerek Bedizzaman'a i'dam yerine beraet verilmitir. te birinci belge, Divan- Harb-i rfi mdafaasndan "Altnc cinayet" blmdr, yle der: "Ka defa, byk itima'larda heyecanlar hissettim. Korktum ki; avam- ns siyasete karmakla, asayii ihll etsinler. Bir krt talebesinin lisanna yakacak lfzlarla heyecan teskin ettim. Beyazt'ta talebenin itimanda ve Ayasofya mevlidinde ve Ferah tiyatrosundaki heyecana yetitim. Bir derece heyecan teskin eyledim. Yoksa bir frtna daha olacakt. Ben ki bedev bir adamm. Medenilerin entrikalarn bildiim halde, ilerine kartm. Demek cinayet ettim..(95)" Bedizzaman'n bu ifadesinden anlalyor ki; Beyazt talebe itimanda, Ayasofya mevlidinde ve Ferah tiyatrosundaki mehur konferanstan baka, daha pek ok, byk-kk heyecanl ve tahriki toplantlara komu, yetimi ve teskin etmitir. Zat- erifleri o zaman herkes tarafndan hrmetle karland iin, nasihatleri te'sir ediyor ve o kalabalk heyecanl toplantlar datmaya muvaffak oluyordu. (94) Asar- Bediiye S: 386

(95) Asar- Bediiye S: 306 251 AHTLERN RVAYET imdi sra ile, byk toplantlarda onun cihan deer hizmetleri ve te'sirli nasihatleriyle, ulalan neticelerini ahitler ve belgelerle arz etmeye alalm: te birincisi: ehzadeba'ndaki mehur Ferah tiyatrosunda tertiblenen konferansta yapt konuma ile fesadn nn nasl aldn, bizzat bir grg hidinin ifadesiyle dinleyelim: (O zamanlar idrak etmi gazeteci, yazar muhterem Rif Ogan'n bu mevzudaki hatras yledir) "Bedizzaman merhumu kinci Merutiyet'te verdii konferanslarnda tandm. Mesela bunlardan "Mizanc" Murat Bey ehzadeba'nda "Romallarn ykselme ve alalma devirleri" hakknda konferans veriyordu. Burada ttihatlar hadise kard. Murat Bey'i vuracaklard. Tiyatroyu emniyet mensublar sard. O hadisede Said-i Nursi kp halk teskin etti. Yapt bir konuma ile hadiseyi, yattrd. Kim bilir ilerideki hadiseler belki de o gn kacakt. Yapt vecz ve te'sirli nasihatlerle halk sknete ard. Yoksa ttihatlar ok ileri gidecekti. Hazret ok eci' bir insand. Binaenaleyh kendisine i'tiraz olunmayacak bir surette, herkesin houna gidecek bir ekilde konumay bilirdi. 'tiraza mahal brakmazd. (Bak: Aydnlar Konuuyor S: 168) KNC BR AHT Yine o gnlere yetimi Merhum Sleyman apanolu ise, ayn bu hadiseyi yle anlatr: "Mizan gazetesinin shibi ve ba yazar tarihi Murat Bey, ehzadeba'nda, Ferah tiyatrosunda, ttihad ve Terakk idaresiyle Roma devletinin mukayesesi iin verdii "Romallarn ykselme ve alalma sebepleri" adl konferansnda, ttihad ve Terakki'ye kar giritii tenkidler sebebiyle, salonu dolduran ttihadlarn grlt kararak, hakaret ve svme ile konferansn yarda braktrmalar ve kendisinin tekrar krsye kt takdirde tabanca ekilerek mani' olunacan bildirmesinden sonra, dinleyicilerin iki grup halinde birbirine girdii, itime ve kakmalarn balad srada; birden bire bir yay gibi frlad koltuun zerinde gr bir ses ile: "Ya Eyyhel Mslimn!" diye sze balayarak, salona bir anda hkim olduktan sonra; konuma hrriyetine sayg gstermek lzm geldiinin, bir hatibin sznn kesilmesinin ayp olduunu ve terbiye snrlarnn dna kmann, Merutiyet ve Hrriyeti i'lan etmi bir millet iin utanlacak bir hareket olduunu, s 252 lm dininin fikre sayg gstermeyi emrettiini; szlerini ayetlere, hadislere isnad ettirerek; slm tarihinden rnekler vererek; Hazret-i Muhammed (A.S.M.)'in maverelerini ve iradkr szlerini ve hitabelerini ahid tutarak, terbiye ve nezaket dairesinde dalmalarn tavsiye etti. O btn klhanbeyleri, irretler veya yaygaraclar st dkm kedi gibi dalmas, hl hafzalarda yaar." (Bak: Bilinmeyen Taraflaryla Said Nursi S: 110-111) Hadiseye ahid olan bu iki zattan baka, Bedizzaman Hazretlerinin 31 Mart Vak'asyla balayan Divan- Harb-i rfdeki mahkeme mdafaatn o tarihlerde bir kitab halinde nereden "Ktbhane-i

tihad" sahibi Ahmet Ramiz Efendi'nin, ona yazd mukaddemede ayn konuyu edibane, zarifane bir eda ile yle kaydeder: "... ehzadeba'nda ematetle konferans verildii gece kemal-i mehabetle sahneye kp, irad ettii nutk-u beli-i bitarafane, Said in ihata-i ilmiyesi kadar hamaset ve fedakrlkta da ileri olduunu te'yid eder. Gerek o gece, gerek menhus Otuzbir Mart'ta cihandeer nasihatlariyle ortaya atlan Hoca-i dnya; byle tehlikeli bir anda vcud-u kymetdarnn siyaneti nefan-lil-umum elzem olduu halde ve ihtar edildii zaman; "En byk ders, doruluk yolunda lmn istihkar dersi vermekdir" demitir. "Yerinde lmek iin bu hayat lzmdr" fikrine kar: "Ainayz, bize bignedir endie-i mevt. Adl hak uruna nezreylemiiz canmz. Olur bize ab- hayat, ate-i seyyal-i memat (96)" BAYEZD TALEBE TMAI Ferah tiyatrosundaki konferans hadisesinden baka, Beyazt talebe itimandaki hizmetini ise, evvela kendisinden dinleyelim: (Yine mahkeme mdafaatndan) "Ayasofya ve Bayezid ve Fatih'te ve Sleymaniye'de umum ulema ve talebeye hitaben mteaddit nutuklarmla; eriatn ve msemma-y merutiyetin mnasebet-i hakikiyesini erh ve terih ettim.. ve mtehakkimane istibdadn eriatla bir mnasebeti olmadn beyan ettim...(97)" (96) Divan- Harb-i rfi ve Said-i Nursi S: 6 (97) Hazret-i Bedizzaman'n bu beyanndan anlalyor ki, zabtedilip neredilen nutuk ve makalelerinden baka, zabtedilip kaydedilmeyen ve yazya gemiyen bir ok hitabeleri, nutuklar varid olmutur. Lkin maalesef bu hitabelerin metinleri yazya gemedigi iin zayi' olup gitmitir. A.B. 253 Az yukarda, yine Divan- Harb-i rfideki mdafaatndan "Altnc Cinayet" de: "Ka defa byk itima'larda heyecan hissettim. Korktum ki: avam- nas siyasete karmakla asayii ihll etsinler...ilh" deki husus, izah ile yazldndan burada tekrara hcet yoktur. te sra ile, Bedizzaman nadire-i cihan Said-i Krd Hazretlerinin din ve mill hizmetlerinden birincisi olarak ehzadeba'nda Ferah tiyatrosundaki heyecan, byk bir patlan eiine gelinmiken, onun mdahalesiyle nlendii gibi, Bayezid talebe itima'nda da ayn tarzda hizmeti olmutur. Bayezid talebe itima hadisesi yle cereyan etmitir: Daha nceleri Osmanl padiahlar, ilmiye snfn, ya'ni Medrese talebelerini ve ulemay askere almyorlarken, ikinci Merutiyet'in i'lnndan sonra, Harbiye Nezareti; (Milli Savunma Bakanl) "Medrese talebelerine tannan bu imknn, su-i istimal edildii gerekesiyle; bundan sonra, talebeyi imtihana tabi tutacak, ancak imtihan kazananlar askere alnmayacak" eklindeki kararna kar, medrese talebeleri bir protesto mitingi tertiblediler. Harbiye Nezareti'nin, dolaysyla ttihad ve Terakki hkmetinin bu kararnn eriata aykr ve dine kar bir ta'riz bir muhalefet olduunu, mitingde konumaclar tarafndan nutuklarla iln edilecei srada, Bedizzaman Hazretleri, bu atee

de yetiiyor ve sz alarak eriat ile Merutiyet'in birbirine zd eyler olmadn, dolaysyla Harbiye Nezareti'nin bu kararnn gayr- meru' ve dine muhalif bir ey olmadn sylyor ve talebeyi teskin edip datmaya muvaffak oluyordu. Talebenin bu toplantsnn 27 ubat 1909 cumartesi gn vaki' olduu sylenmektedir.(98) AYASOFYA MEVLD Ayasofya mevlidinin yapldg tarih herhalde 31 Mart 1325 Rumi, 14 Nisan 1909 Miladi tarihinden nce olmu olmas lzmdr. Bu mevlid tarihini, N.ahiner C.Kutay gibi baz tarihilerden naklen 5 Nisan (*) 1909 gn, ttihad- Muhammed Cemiyeti'nin kurulduu gn eklinde vermekte isede,ufak bir sehiv yaplmtr.nki,mevlid 3 nisan 1909 Cumaertesi gn yaplmtr.izah haiyededir. Bedizzaman Hazretleri'nin ttihad- Muhammed Cemiyeti adna nerettii makalelerinde ise ttihad-i Muhammedinin kurulu, tarihini epey nce gsterir tarzndadr. Mesela, Miladi 18 Mart 1909-Rumi 5 Mart 1325'de yaynlad "Yaasn eriat- Ahmedi" Ve 10 Mart 1325 Rumi-23 Mart 1909 Milad tarihinde "Da (98) Bkz.Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi S:114 (* ) Sair belgeler, bu tarihi 3 Nisan 1909 olarak verirler. Ezcmle volkan gazetesi 4 Nisan 1909, 254 meyvesi ac da olsa devadr" balkl makale.. ve 14 Mart 1325 Rumi-27 Mart 1909 miladi tarihinde "Sada-y Hakikat" nvanl makalesi.. ve 18 Mart 1325 Rumi-31 Mart 1909 tarihinde "Redd-l evham" balkl makaleleri ttihad- Muhammedi Cemiyeti'nin kurulu gnnn ok nce olduunu gstermektedirler. Maamafih, gn ve tarih mhim olmamakla beraber, bylesi heyecanl bir mevlid, hem de siyas nitelik tayan bir hadiseyi Bedizzaman Hazretleri'nin yetiip heyecan teskin etmi olmas byk bir hadisedir. Bedizzaman Hazretleri bu mevlidde yapt konuma ile ilgili, Divan- Harb-i rfi ve Said-i Nurs mdafaanamesinin drdnc cinayetinde yle demektedir: "Avrupa bizdeki cehalet ve taassup msaadesiyle, erit -haa ve kella- istibdada msait zannettiklerinden, nihayet derecede kalben dadar idim. Onlarn zannn tekzib etmek iin, Merutiyet'i herkesden ziyade eriat namna alkladm. Lkin yine korktum ki: Baka bir istibdat tekrar o zann tasdik etsin. Ne kadar kuvvetim varsa, Ayasofya cmiinde meb'usana hitaben feryad ettim ve syledim ki; Merutiyeti, meruiyyet nvan ile telkk ve telkin ediniz. Ta ki yeni ve gizli(99) ve dinsiz bir istibdat, pis eliyle o mbarei arazna siper etmekle lekedar etmesin. Hrriyeti, db- eriatla takyid ediniz. Zira chil avam kaytsz hr olsa, artsz tam serbest olsa, sefih ve itaatsiz olur...ilh(100)" Cumartesi gnki nshasnda "Lutf isimli bir zatn yazsnda, mevlid hakknda ayn u ifadeler vardr: " Ayasfoya mevlidi, 3 Nisan 1909, alaturka saat 4,5 ta, camii erif dolmaya balamakla balad. le namaz klnd. Namazdan sonra mevlid okundu. Mevlidden evvel, ttihad- Muhammed Cemiyeti azasndan Bedizzaman Said-i Krd, temenniyat- mahsusamzla krsi-i hitabete karak bir nutki-i manidar irad buyurdular.

Ayn gazete, 5 Nisan 1909 gnki nshasnda ise, Ayasofya mevlidi ile alakadar Dervi Vahdetnin yazsnda yle der: "Saat 3'ten (alaturka saaat) itibaren, efradmzla bilcmle medvvn(davetliler) ve ahali-i islamiye ellerinde cemiyetimizin bayra olduu halde, feve-feve gelmeye ve cami-i erife dolmaya balamlard. Saat 4 reddelerinde talebe-i ulm cemiyetinin nnde Bedizzaman Said-i Krd olduu halde, d kapda her gelene muntazr olduumuz gibi, marl ileyhide bulunduumuz noktada istikbal etmi idik. Hazret-i Krd bizi grnce dayanamad.. Gyaki ak mauka kavuur gibi birbirimize sarldk ve elele vererek, artk cami-i erife girmi idik. Talebe-i ulmun balarndaki sarklar nur gibi beyaz, iek gibi ruh-efza, hale bunlardaki terbiy-i diniye kendilerine baka bir gzellik bahediyordu. Bizim Hazret, Yani Bedi-i alem-i slamiyet o krd elbisesi ile, o krd tavr- kahramananesi ile daima tad belindeki haneriyle krsi-i hitabete kmas, kendisinden reca olduundan; kemal- selabetle krsiye karak ve kim olarak, bir nutk-u beli irad buyurmulard. Nutku zaptedemedik. Fakat gelecek nshalarmzn birinde, marn-ileyhden (kendisinden) tamamn alp neredeceimizi mit ediyoruz. te, bu ifadelere gre mevlid tarihi kesin olarak belli isede, ama bu mevlid ittihad-i Muhammed cemiyetinin kurlduu gnde deil, stanbul-Merkez binasnn al mnasebetiyle yapld katidir. Nitekim, volkan gazetesi 11 Mart 1909 tarihli nshasnda, ittihad- Muhammed cemiyetinin o gnde kurulduunu yazd. Ayasofya mevlidi, Hicri 1327 Rebil-evvel aynn 12. gnne tevafuk ediyordu. (99) ttihat ve Terakkinin iinde gizliden gizliye rol oynayan ve sinsi ve habis niyyet ve icraatlarn bilahare tatbike koymaa o zaman ve sonralar muvaffak olan mason ve dinsiz ksmna iaret etmektedir. A.B. (100) Asar- Bediiye S: 305 255 Bedizzaman'n Ayasofya'daki hitabesi elbetteki bu bir iki cmleden ibaret deildir. Fakat hitabesinin zeti ve mevzuunun hlsas budur. Ayasofya'da yaplan bu byk itima', elli bin(*) kiiden fazla imi. Bedizzaman Hazretleri bu elli bin kiilik cemaata, hem de eitli ve muhtelif fikir sahiblerinden ve mtecessis niyetler tayan bir sr insandan mteekkil bir kalabala hitab etti. Herkes pr-dikkat ve huzur ile stad dinliyordu. ok ak ve sarih olarak, pervasz ve endiesiz bir ekilde nutkunu okuyordu. Baz rivayetlere gre, Bedizzamann arkadalarndan bir zat, cami' giri kapsna yakn bir yerde oturmuken, onun pervasz ve celdetli nutkunun baz cmlelerinden dehet alm.. tam o srada, Bedizzaman nutkunun burasnda "Kabr-i kalbten hakaik plak kyor, nmahrem olanlar nazar etmesin" eklinde serd-i kelm etmitir. Bu ifade, dinleyiciler arasnda hafiyecilik yapanlara bir cevab olduu gibi, szlerinin iddet ve celdetinden dehet alanlara da, bir eit cevab tekil ediyordu. O cmlenin manas: Kalbin derinliklerinden gerekler kefensiz bir ekilde, olduu gibi kmaktadrlar.

Edebiyat veya kelm rveti gibi perdelere sarlmadan mcerred hakikatlar plak olarak zuhur ediyor. Bu hakikatleri hazmedemiyenler veya korku ve tel iinde dinliyenler dinlemesinler. BR AHD'N FADES Bu hadisenin ahidlerinden birisi 1950'lerde Ankara'da Mftlk yapm Erzurum veya Erzincan'l Sadk Bagzel Efendidir. O sra Mustafa Sungur ve Abdullah Yein ve Salih zcan aabeyler kendisiyle grtklerinde bu hatrasn onlara anlatm, o mnasebetle stadla olan dier eski hatralarndan da bahsetmitir. Ayn sene iinde Mustafa Sungur Aabey Ankara'dan Hazret-i stada yazd bir mektubunda bu hatrann bir ksmn ylece kaydetmitir: "... ok sevgili stadm efendim! Ahmed Hamdi Efendi'yle tekrar grmek zere Diyanetten ayrldm. Konya'l ve Mlkiye'de okuyan Nurlara ok bal Ahmed Atak kardeimizle ve onunla beraber gelen ve ayn mektebte okuyan Afyon'lu, Emirda'nda da sizinle grp mbarek ellerinizi pmek erefine nail olan Cemil'in kardei Mustafa ile beraber imdi Ankara Mfts olan ve siz sevgili kahraman stadmzla Erzincan ve stanbul'da arkadalk eden ok ihtiyar Sadk Efendi ile grtk. Sevgili stadmzn eski hatralanndan bize biraz bahsettiler. Kendisi anlatrken h ekiyor, hayret ve istihsan ile gh glyor, gh zlyor ve bize diyordu ki: "Kar ( * ) 5 Nisan 1909 tarihli Volkan gazetesi, Ayasofya Mevlidine itirak eden Kalabalk iin,yzbin diye yazm. 256 delerim o zat bize benzemez. O bir harikadr. Hem onun baz halleri vardr ki; o zaman kendine sahip deildir. Kalbine ne doarsa, o tecelliyat- lhiyedir" diye Risale-i Nur'un kuds tercmann bize anlatyordu. Hatta Ayasofya camiinde binlerce kiiye aziz kahraman Molla Said'in nutkunu anlatrken hayretler iinde kaldk. "Ey Mehdiler! Bu kurulacak bina, (devletin mehdileri sizsiniz) ya bina-y kfr, ya binay- iman, ya binay - nifak olacak!..(101)" olan nutkunuzu ve sonlarnda "Kalbten hakaik plak kyor, namahrem olanlar darya ksnlar" diye binlerce halk hayretlere sevkeden kahramanlar kahramannn nutkunu bize sylerken, keke ne olayd, o zamanki nutkunuzu biz de dinleseydik diye iimizden h ektik" Yine Ayasofya Mevlidinde bulunmu baka bir zat da; Tillo'lu Tahsin Efendi'nin, Kastamonu'da stadn baz hizmetlerinde bulunduu srada, stadn ziyaretine gelen Nusret ismindeki adamdr. Bu zat da Ayasofya Mevlidi hakknda ayn eyleri duyduunu sylediini rivayet ediyordu. Ayasofya camiindeki byk cemaatin kemmiyeti hakknda ve o cemaatin t demeden iki saat stad dinlediklerine dair Risale-i Nurun baz yerlerinde Hazret-i stad yle kaydetmektedir: "... Ehemmiyetsiz vcudumdan istifade edilmez, ad bir mertebeye skt ettirmek istiyenlerin yanllarn gstermek iin derim: ki Mekteb-i Musibet ehadetnamesi namndaki matbu' eski mdafaatm grenlerin tasdikiyle; bir nutuk ile isyan etmi sekiz taburu itaata getiren.. Ve bir zaman gazetelerin yazdklar gibi, istiklal harbinde "Hutuvat- Sitte" namndaki bir makalem ile stanbul'daki efkr- ulemay ngiliz aleyhine evirip Hareket-i Milliye lehine ehemmiyetli hizmet eden.. Ve Ayasofya'da(102) krk bin adama nutkunu dinlettiren.. Ve Ankara'da Meclis-i Meb'usann iddetli alklaryla karlanan...(103)"

1935'de Eskiehir mahkemesine kar yapt mdafaasnda, kendisinin bilmecburiye yd ettii hizmet-i diniye ve milliyelerinin bazlar arasnda, o Ayasofya'daki tarih gn ve nutkunu da bylece yda getirmektedir. Bedizzaman'n o muhteem mevlid'te, muazzam cemaate kar irad ettii nutukunun, yahud da mev'izasinin tam metni hakknda maalesef bir bilgi yoktur. ki saatlik bir konumann ve elli bin kiilik eitli fikir ve ideoloji tayan kimselere hitaben irad edilen bir nutkun elbette o nisbette ok muazzam hakikatlar ihtiva etmi olmas lazmdr. (101) stadn Ayasofya Camiinde yapt bu konumasnn zahir muhatab hkmet ve devleti idare edenlerdir. Amma bir iar manas da Ayasofya Camii binasnn bana geleceklere de remzediyor gibi bir manas vardr. A.B. (102) Ayasofya Cemaatinin adedi hakknda, baz risalelerde ellibin, bazlarda da krkbin olarak verilmektedir. (103) Osmanlca Lem'alar, S: 850 257 BAKA BR AHT Ayasofya Mevlidini bizzat idrak etmi mehur Mevlidhan Hafz Ali Rza Saman da yle bir hatrasn kaydetmektedir: "1909'da Ayasofya Camii erifinde okunan bir mevlidde Musullu mehur Hafz Osman'n okuduu Mevlid ile Bedizzaman'n krsde, ayakta irad ettii mev'ize aheser idi.(104) Volkan gazetesi 5 Nisan 1909, say:95, Pazartesi tarih ve numaral nshasnda, stadn leden evvele hususi necatlarla krsye ktn ve bir nutk-u beli rad buyurduklarn kaydeder. Ayn gazete o hengamede nutkunu zapt edemediklerini ama bilahare' kendisinden nutkun bir suretini alp ileride neredeceklerini yazm, Lkin Volkan'n sonraki saylarnda bu nutuk neredilmemitir. Volkann ayn saysnda mevlid-i erifi okuyan Musullu mehur Hafz Osman El-Mevlevi olduunuda kaydeder. KULP VE CEM'YETLERE KARI Bedizzaman Said-i Krdi'nin st tarafta beyan edilen din ve mill hizmetlerinden birisi de, o sra milliyetilik adna kurulmu, eitli rklara mensub kulp ve cem'iyetlere kar yaynlad makalelerinde; yeni teekkl etmi kulpler hakkndaki dncelerini de ihtiva eden yazlarna bir atf- nazar edelim:. 1- "Saniyen: Madem ki Merutiyet'te hkimiyet-i millettir. Mevcudiyet-i milleti gstermek lzmdr. Milletimiz de yalnz slmiyettir. Zira, Arap, Trk, Krt, Arnavut, erkez ve Lazlarn en kuvvetli ve hakikatli revabt ve milliyetleri slmiyetten baka bir ey deildir. Nasl ki az ihmal ile, tavaif-i mlk temelleri atlmakta ve on asr evvel lm olan asabiyet-i cahiliyeyi ihya ile, fitne ikaz olunmaktadr ve oldu, grdk(105)"

2- "Dnyada tedennimizin sebebi, dinimize riayetsizliktendir. Hem de intizam- idareden ziyade, tehzib-i ahlka muhtacz. Mhezzib-i ahlk da dindir. Dnya iin din ihmal olunmaz. Biz vatan din ve Harameyn iin severiz. Dnyay da din iin imar edeceiz. Madem ki, Merutiyet'te hakimiyet-i millettir. Mevcudiyet-i milleti gstermek lzmdr. Milliyetimiz ise yalnz slmiyettir. Zira anasr- slmiyenin revabt ve milliyetleri, slmiyetten baka Hazret-i Nuh (A.S.) evladldr: (104) Mevlid Nasl Okunur ve Mevlidhanlar S: 5 (105) Asar- Bediiye S: 350 258 Nasl ki az bir ihmal ile, tevaif-i mlk temelleri atld.. Ve on asr evvel slmiyetin darbesiyle len asabiyyet-i cahiliye ve kavmiye ihyaya balamasyla fitne ikaza balad...(106) te Bedizzaman'n bu mevzu'da, eer yalnz bu iki pararafn insafl bir mtalaaya alsak, onun milliyetilik anlaynn ne merkezde olduunu ortaya koymaya kfidir. O sra teekkl eden milliyeti kulplerini, tarihdeki tevaif-i mlk guruplarna benzeterek, zararl, vahm neticelere varacan iln etmi ve onun tedavisine almtr. Millet veya milliyetten murad, din hissi ile milletin ihtizaza getirilmesine almakdr. O durumda hedef btn slm milletleridir. Bilhassa o zaman Osmanl camiasnda yer alan en kk unsurlarn dahi mevcudiyetlerini tanm, okam ve slm milliyetiliine balamaya almtr. Evet, Hazret-i Bedizzaman, kendisinin hem eski eserlerini, hem yeni eserlerini hid gstererek; rkla ait bir milliyetilii, Avrupann slm milletleri iine att bir zehir nazaryla baktn sylemesi ve hayat boyunca mcadele ettii muzr cereyanlardan bata geleni, kavmiyyete ait rklk olduunu da'va etmesi; ne kadar hak, ne kadar doru olduu ispatlanmaktadr. leride Bedizzaman Hazretlerinin milliyetilik anlay hakknda bir fasl amak niyyetiyle bu mes'eleyi burada imdilik brakyor, sadedimize dnyoruz. 3- "Ruh-u kulp, ittihad- kulbdadr.. Ve mizac- hayat- hkmet kulplerin imtizacndadr(107) Bu cmle ile Bedizzaman, mhim bir geree parmak basmaktadr. Yani; kulplerin ruhu, hayat, bekas onlarn birbiriyle ittihad etmelerine veyahut kalplerin birbirlerini sevip birlemesine baldr. Hkmetin hayat tansiyonu ise, bu kulplerin birbirleriyle kaynamalarndadr,diyor. 4- "El fezleke: Millet hastadr. Hkmet de hakmdir. En fena zamanda teslim-i nefs ettiiniz halde, en menfaatli zamanda ittiham ve hodserane etmek, menfaat- umumiyeyi hedef-i maksad edenin kr deildir. Kuvvet kanunda olsun, yoksa istibdat mnkasm olmu olur.(108)" Bu pararaf umum kulplere hitab iinde, zellikle Krt Tevun cemiyetinin idarecilerine hitab eder, der ki; kendi bana ba ekmenin ve hkmeti hep ittiham ederek serkeane hareket etmenin hamiyetkrlk davasna zd olduu kadar, milletin umumi menfaatini kendine hedef alan kimselerin yapaca bir i olamaz. Zira hkmetin Kanunlarndaki kuvvete, itaat ipi zld an, istibdat ve zulmler ahslara dalr, herkes mstakil bir mstebit kesilir. (106) Asar- Bediiye S: 387 (107) Asar- Bediiye S: 363

(108) Asar- Bediiye S: 364 259 5- "Ba'z kulpler, netice-i ittihad-i millet olduundan tabi' kulptr ve muhkemdir.. bizim arslan Krtlerin ihtilf iin kulbmz sun' ve mukaddeme-i ittihad olduundan, gayet ihtiyat ve huls-u niyet ve fedakrlk- hatta ruhunu; nerede kald enaniyetler- ve maharet ve i'tidal-i deme muhtatr. Zira az bir ifrat ile, ok a'sab ve hissiyat heyecana geliyor. Hususan byklerden.. ve byle esaslarda az bir yanl, kesr-i aded gibi, furuatta bir yekn-u azim seyyiat tekil edecektir. Hem de o kadar geni daire, ahrara efkr- umumiyeden baka serpu olamadndan, riyaset-i ahsiyenin katiyyen aleyhindeyim. Reisimiz ancak hkmettir.(109) Bu beinci pararaf, biraz aklama ister sanrm: Baz milletlerin kulpleri millete birlik ve beraberliin neticesi olduu iin, yahut da yle bir neticeyi verdiinden ftrdir, hotur ve gzeldir.. Ve o noktadan muhkemdir. Lkin bizim arslan Krtlerinki ise, ihtilf netice vereceinden ve millet iinde bir ikilik douracandan sun'i olup, millete birlik ve beraberliin bir neticesi deil veya bir ittihad dourmak deil, belki ancak olsa olsa, ok dikkatli davranlrsa; ittihadn bir balangc olabilir. Bu yzden bu mes'elede ok dikkat ve ihtiyat ve huls-u niyet ve fedakrlk, hatta deil enaniyetlerini, gururlarn, lzum olsa ruhunu feda etmekle teebbs edilebilir. Onun yannda meharet ve i'tidal-i dem vesaire de lzmdr. nki az bir ifrat ile, hele reislik da'va eden byklerden olursa, bakalarnn a'sab ve hissiyatlar ziyadesiyle heyecana gelmesine sebebiyet vermi olacaklardr. Bu gibi mill byk da'valarn ve hizmetlerin temelini atarken, ok salam, ok muhkem koymak ve ok dikkatlice davranmak gerektir. Aksi halde hesaptaki kesr-i aded gibi kk rakamlarn birbirine darb ile rakam itibariyle ok ok bymesi gibi, bunda da balangtaki harekette az bir yanllk, fratta byk byk gnahlar netice verir. Hem bu gibi ok geni bir hizmet dairesi hususunda, eer onu yapmak isteyen gerekten hrriyetperver ise,(110)" ancak umum milletin, ya'ni Osmanl camiasndaki tm Mslman milletin toplam fikirlerinden kan bir karar baa konulabilir. te bunun iin ben ahs reisIiklerin aleyhindeyim. Reis olarak yalnz hkmeti tanrm. 6- "Yine zellikle Krt Tevun Cemiyeti'nin reisleri kastedilerek yazlan u gelecek pararaf Bedizzaman'n milliyetilik hususundaki dnce ve fikirlerinin ana temellerini tekil etmektedir: "Kulp ki, efkr- umumiyenin ma'kesi ve mevcudiyet-i kavmivenin mir'at ve mihrakdr. Biz ki, gya akl ve ma'rifetimiz kuvvet ve cesareti (109) Asar- Bedye S: 365 (110) Jn Trk hareketi balad zaman Msrlara, Avrupalara kadar gidenlerin iinde, bilahare teekkl eden Krt-Teavn Cemiyeti'nin ileri gelenlerinden bata Hakkarili Seyyid Abdlkadir Bey, Celadet Bedirhan, Abdullah Cevdet, shak Sukti gibi kimselerde O Hrriyetperverler iinde mhim hizmetler grm olanlar oktu. (Bkz. nklap Tarihimiz A.Bedevi kuran) 260 mizde mndemi ve mnteirdir; Mevcudiyetimizi, efkr- umumiyemizin kymetini rakibimiz ile muvazene edersek, tenzil edeceiz. Bize lzm Trklerle -ki gya mazlumiyetle zayi' olan eski anl kuvvetleri akl ve ma'rifetlerine inzimam etmidir- ttihad edeceiz. Onlar bizi mdafaa etsin. Zira onlara ok cret vermiiz.(111)

Evet, bu pararaf ak ve kesindir. Bedizzaman Hazretlerinin Krtlk-Trklk hususundaki fikir ve dncesi de zahirdir. Baka bir ey anlatmaya da hcet yoktur. Yalnz burada bu hususa da temas etmek gerekir ki; Bedizzaman Hazretleri bir ok din ve mill cemiyet ve kulplerle temas ve dostluk iinde olduu gibi, ilk balarda Krt Tevun cemiyetinin de, reislerinin dindar ve lim ve hrriyetperver ve merutiyeti zatlar olmas hasebiyle; ayrca onlarn herhangi bir takn hareketleri zuhur etmemesi ve Osmanl camiasnda bir slm milliyetiliine ynlendirilmesi iin, dostluk ve samimiyet iinde ona yanam. Hatta 1908'de bu cemiyet adna kurulan "Krt Teavn ve Terak Gazetesi"nde krtce bir makalesini de nerettirmiti. Fakat bilhare, bata bu cemiyetin reisi Hakkrili Seyyid Abdlkadir ve dier ileri gelenleri, Bedizzaman'n milliyetilik konusunda yalnz Osmanl camiasna bal bir slm milliyetilik mefkresini garip bir ekilde yorumlayarak, gya Bedizzaman, Trklerin beyliini Krtler iinde idameye alan, dolaysyla kendi ahs hret ve makamlar peinde olan adam eklinde, dedi kodu ve gybet yapmalar zerine; Bedizzaman Hazretleri yukardaki pararafdan evvel, bir ka madde halinde bu konudaki fikriyatnn esas proramn kaydettikten sonra, yle iddetli bir hitabda bulunmaktadr: "Yahu, bu gzel hakaik eer fehmetmisen, bak ne pis te'ville rabet-i umumiyeye kar sed ekmiler. yle: Gya ben Krtlerin ittifaknda bakasnn beyliini intac edeceim gibi, kelimat- lya'kilne ile ve katiyyen bir madde-i rekabet mabeynimizde olmayan zatlara hased ve garaz ve kendim iin usandm hretten ve irkin grdm riyaseti istiyorum.. gibi kelimat- hodperestane ile kymet-i ztiyelerini gsterdiler.(112) (111) Asar- Bediiye S: 365 (112) Asar- Bediiye S: 365 261 OSMANLI HLFETNN DEVAMI N Bir de, Bedizzaman Hazretlerinin zerinde en ok durduu ve idamesini istedii mevzu' Osmanl Hilfetinin devamn ve bu cami'a iinde ttihad- slm mefkresini gerekletirmek olmutu. Bu da'vann rnekleri oktur. Hatta denilebilir ki; Bedizzaman'n cihan apndaki din ve mill hizmetlerinden ve peinden kotuz mefkrelerinden en bata geleni bu idi. Dolaysyla bu konuda nerettii makale ve kitaplarnda ok rnek yazlar vardr. Mesela: Prens Sabahaddin Bey'in "Adem-i merkeziyet" tezine kar ak cevab makalesinin bir blmnde unlar yazl: "... Her kavmin mabihi-l bekas olan dt ve lisan- kavmiyeye ve isti'dad- efkra muvafk, hkmet teebbsata balamaldr. Ta ki, makine-i terakkiyat- medeniyetin buhar hkmnde olan msabakay intac edecek bir hiss-i rekabet peyda olabilsin. Yoksa, bu revabt ve mecaray fekkedecek "Adem-i merkeziyet" fikri.. veyahut onun ammi zadesi unsura mahsus "Siyas kulpler", -zaten merkezden nefret var- istibdat cihetiyle ve iddet-i ihtilf- unsur ve mezheb sebebiyle, birden kuvve-i anil- merkeziyeye inklb edeceinden; "Tevsi-i me'zuniyet" kabna, vahetin galeyaniyle smayacandan, Osmanllk ve Merutiyetin perdesini birden feveran ile yrtacak bir muhtariyete.. ve sonra istiklaliyete.. Ve sonra Tavaif-i mlk sretini giydiinden, hiss-i rekabet diyesiyle vahetin ve adem-i msvatn mahsul olan fikr-i istil yardmyla bir mcadele-i kemeke intac edeceinden, yle bir

zenb-i azim olur ki; hrriyetteki hasene-i uzmaya; menafi-i umumiye mizaniyle tartlsa mvazi, belki ar gelecektir.(113) Bunun imdiki Trke ile azck izah icab ederse (114) yledir: Osmanl camiasnda bulunan eitli rklara mensub milletlerin herbirisinin kendine mahsus rf, det,lisan ve gelenei olduu kadar, her bir milletin ayr bir kabiliyet ve isti'dad ve ona gre fkir ve dncesi vardr. Bu, her bir milletin onunla millet olarak devam edebimesinin bir lazm ve gereidir. Bu ayr ayr milletlerin eitli rf, adet ve lisanlarna uygun gelen veya bunlarn muvafk bulduklar ve onlarn ftr ahenklerine ho gelen iler ve hizmetler hususunda, o paralelde hkmet teebbslere balamaldr. Ta ki, medeniyet ve terakkinin , makinesinin buhar hkmnde olan rekabet hissini doursun. O da serbest msabakay netice versin. (113) Asar- Bediiye S: 356 (114) Tarihi Cemal Kutay'n Bedizzaman'n bu ak mektubunu ele alm zetini karyorum diye, alakas olmayan bir eyler yazm. Asl ile C.Kutay'n yazdklarn yanyana koysak murad ve maksuda mlyemet gsterecek bir taraf grlmeyecektir. 262 Aksi halde dem-i merkeziyet" fikriyle, yani; hi biri dierine bal olmadan umumi tedbir, idare ve proram ileri hususunda da bunlar birbirine balayacak herhangi bir merkez bulunmakszn, her bir millet kendi bana kendini idare etmek modeli ise, bu ayr ayr rklara mensub milletleri birbirine balayacak balarn ve rekabet ve msabaka ile yek-dierine akan terakki, kuvvet ve medeniyet mecralarnn mili olan isti'dat, kabiliyet ve gelenek mecralarn tahrib edecek, yrtacak ve skp atacaktr: yle oluncada bu merhaleden "adem-i merkeziyet" tezinin amcas olu olan her bir rka mahsus siyasi kulpler vesilesiyle; -zaten merkezden, yani zahirde Osmanllk icraatn elinde tutan Trk milletinden baz sebeplerden na umumi nefret vardr-. Ve mtehakkimane istibdat cihetiyle ve rk ve mezheblerinin iddetli ihtilflariyle. birdenbire bir kuvve-i anilmerkeziye ile (Yni; merkezi kuvvetlendirmeye doru toplanan kuvvet bedeline merkezden etrafa yaylp dalan kuvvete) dneceinden, imdi verilmi olan Hrriyet me'zuniyetine, bir de ek olarak yeni bir tevsi' teebbsne girimek ile; o me'zuniyet kabna vahet ve cehaletin hacmi smayacandan, taacaktr. O ise hem Osmanll hem Merutiyet'i muhafaza eden perdeleri taknlklarla yrtacak ve onun neticesi olarak da, her bir millet evvela muhtariyet isteyecek, sonra da istiklliyet.. ondan sonra da tarihteki hercmerc sebebi olan mehur Tavaif- i mlk ekline dnecektir...ilh" 2- Yine ayn mevzuda, 23 Mart 1909'da nerettii "Da meyvesi ac da olsa devadr" balkl makalesinin altnc maddesinde yle der: "Osmanlln meyl-i terakkisini fa'al etmektir, yle ki: Bu devletin mabih-il-hayat ve dini, din-i slm olduundan, her bir Osmanl i'l-i evket-i slmiyeye mkellef ve her bir m'min i'la-i kelimetullah'a muvazzaftr. Ve bu zamanda i'l'n en byk sebebi maddeten terakki olduundan ve terakkinin en mthi dman cehalet ve zaruret ve ihtilfa; Seyf-l ma'rifet ve sa'y- insan ve ittihad ile, din namna ittihad edeceiz. Amma a'da-y harici, meden olduklarndan, fikren galebe almak lzmdr. O ciheti de berahin-i eriata havale edeceiz.(115)"

Bu pararaf, dorudan doruya Osmanllk hilfetinin devam ve beka ve hayatiyeti iin en evvel ve en elzem tedbir ve hareket noktasn tesbit etmektedir.. Ve tahmin ediyorum, anlalmayan bir taraf yoktur. 3- Yine, Osmanl hilfetinin devam ve bekas iin hayat tedbirlerden birisi de yukarda geen ayn makalenin yedinci maddesi iinde yer almaktadr. Bu yedinci madde daha ok merhum Sultan Abdlhamide hitabeder. Lkin onun ahsnda Osmanl saltanatnn hilfet noktasndaki devam iin tedbir ve areler sralanmaktadr. Fakat bu bahis, st taraflarda "Bedizzaman ve Sultan Abdlhamid" bal altndaki faslda getii iin, tekrara lzum grlmemitir. (115) Asar- Bediiye S: 375 263 4- Yine Osmanllk ve slm leminin halifelii itibariyle slmlk direinin takviyesi ve istihkm hususunda, Osmanl Devletinin o zaman nc byk unsuru olan Krd kavmine hitabnda, onlar Osmanl hilfet saltanatnn etrafnda halkalanmaya aran beyan da yledir: (Bu hitab, eski matbu' "ki Mekteb-i Musibetin ehadetnamesi" adl eserin ahirinde ve ilk ekliyle olan alnmdr"Ve burada ebna-i cinsime de hitab etmezsem, bence bahis n-tamam olur. bal altndadr. Bedizzaman Hazretleri bu hitabesinde daha nce mevzu'u geen Prens Sabahattin Bey'e yazd ak mektub makalesinde, Osmanl camiasndaki milletlerin her birisi kendi lisan, anane ve mstaid olduklar eylerini muhafaza etme fikrini burada izahlca ders vererek, yazmaktadr. Hem arkl vatandalarna isti'dat ve kabiliyetlerinin neye msait olduunu ve bir slm milliyetilii yolunda nasl ayak atacaklarn da retmektedir. Ama maalesef bu hitabe baz kimselerce -mahiyeti ve hakikati anlalmadndan- yahut fazla heyecanl durumlar onu derince tetebbu' etmeye msaade etmediinden; onu gizlemek, perdelemek eklinde tedbirlere ba vurulmutur. Geri ellerinde bir mazeretleri vardr. O da Hazret-i stadn onu byle su-i tefehhmlere medar olmamas mlhazasiyle bir ka kez ve ekilde tashihleridir. Amma gerek asliyeti ise, Bedizzaman Hazretleri ark vilyetlerinde byk bir hizmeti gerekletirmek gaye ve midiyle stanbul'a gelmi, eitli hadiselerle karlam, hapis olmu, i'dam talebiyle Divan- Harb'e verilmiti. Zhiri sebeplere gre, kendisinin tasavvur ettii hizmetlerin tahakkukuna sebep olacak eyler ortadan kalkm ve bir nevi' mit kayna kurumutu. Fakat tam bu srada mitsizlik iine girerek deil, baka mecralarda hizmet yollarn gstererek, ark vilyetlerini mide sevketmekteydi. te bu hitabenin ba tarafnda yle der: "... Hikmet-i lah denilen makine-i lemin nizam ve telgraf hatt gibi umum leme mmted ve mtea'ib kanun-u nuran-yi lhinin messisi olan hikmet-i lah, ufk-u ezelden engt- kaderi kaldrm, size emrediyor ki: tefrika ile katre katre mteferrik su gibi zayi' olan hamiyet ve kuvvetinizi, fikr-i milliyetle tevhid ve mezc ederek; zerratn czibe-i cz'iyeleri gibi, bir cazibe-i umumi-i mill tekili ile, "Krd" gibi bir kitle-i azimeyi kre gibi tedvir ederek, ems-i evket-i slmiye ve Osmaniyenin mevkebinde bir kevkeb-i mnevver gibi cazibesine ittiba'la muvazene ve aheng-i umumiyeyi muhafaza ediniz!..(116) Birazck imdiki Trke ile aklanmas icab ederse yledir:

Alemin tedbir ve tedviri hususunda, onun kanunlarnn merkezi veya makinesinin nizam; ve btn kinatn her tarafna telgraf ve telefon hatlar gibi uzanm ve her tarafa dal ve budak salm Allah'n nuran kanunlarnn ve nizamlarnn santral hkmnde olan "Hikmet-i lahi" Ezel ufkundan (116) Asar- Bediiye, S: 332 264 kaderin parman kaldrm, size emrediyor ki; imdiye kadar tefrika yznden; ayr ayr taneler halinde yeryzne den ve bouna zayi' olan yamurun damlalar gibi, hamiyet ve kuvvetinizi birbirine katarak toplaynz. Zerreler arasnda cr olan kk cazibelerin birbiriyle kaynamalar gibi, siz de umumileen ve birleen bir fikr-i milliyeti tekil ederek, krd gibi byk bir kitleyi, kre gibi yuvarlayarak, parlak bir yldz eklinde, slamiyet ve Osmanllk gneinin etrafnda ve yrngesinde, cazibesinden kopmyarak, ona tabi' olup, pervane gibi devrediniz. Byle yaparsanz, o zaman btn lem-i slmn, bilhassa Osmanl lkesinin umum muvazene unsurunu te'min ve ahengi muhafaza vazifesini de yapm olursunuz!.". te ekilciliin galebesiyle, mes'elenin mahiyet ve i yzne nfz edemiyen baz insanlar, Bedizzaman Hazretlerinin bu ok azim olan slam milliyetilik tedbiriyle ve Osmanlln hilfet noktasndaki idaresinin ahengi iinde devam ve bekasn netice verecek olan fikir ve tedbirlerini muhtev bu hitabesinden halen rkenler mevcuttur. Mes'elenin zerine giderek Bedizzamann gizlisakl ve mulak, yahut-haa-tezat tekil eden hi bir fikir ve tedbirinin olmadn; veya o nevi' mahzurlar ima eden hi bir yaz ve makalesinin bulunmadn.. hepsinin de birbirlerini tamamladklarn ortaya rahatlkla koymak yerine; pheli, mahzurlu bir ekilde gizlemek saklamak veya gstermemek cihetine gidenlerin byk hata ettiklerini bilmeleri gerekir sanrm. ARKLI HEMEHRLERNE NASHATLARI Yine bu dneme ait olarak Bedizzaman'n stanbul'daki arkl hemehrileri olan ii ve hammallar fitnelere ve anariye kar dikkatli davranmalarn nasihatlaryla, ikazlaryla te'min etmesi hizmetidir. Bu hususta yazl belgeler oktur. Sadece bir-iki tanesini grelim: 1- Divan- Harb-i rfi mdafaanamesinin nc cinayetinde mahkemeye kar ispatl olarak der ki: "stanbul'da yirmi bine yakn Krdler, hammal ve gafil ve safdil olduklarndan, mstebidlerin onlar ifal ile Krt kavmini lekedar etmelerinden korktum. Krtlerin umum yerlerini ve kahvelerini gezdim. Geen sene anlayacaklar bir tarikla Merutiyet'i onlara telkin ettim. u mealde: "stibdat zulm ve tahakkmdr. Merutiyet, adalet ve erittr. Padiah, ne vakit Peygamberimizin emrine itaat etse ve yoluna gitse halifedir. Biz de ona itaat edeceiz. Yoksa Peygambere tabi' olmayp zulm edenler, padiah da olsa, hayduttur. 265 Bizim dmanmz cehalet ve zaruret ve ihtilftr. Bu dmana kar cihatedeceiz. San'at, ma'rifet, ittifak silahyla... Amma komularmz ve bizi teyakkuz ve terakkye sevk eden Ermenilerle kemal-i memnuniyetle dost olup, hakiki kardalarmz olan Trklerle elele vereceiz. Zira husumette fenalk var. Husumete vaktimiz yoktur. Hkmetin iine karmayacaz. Zira hikmet-i hkmeti bilmiyoruz.

te, o hammallarn Avusturya'ya kar -benim gibi Avrpa'ya kar boykotajlar ve en mevve ve heyecanl zamanlarda kilne hareketleri bu nasihatin te'siri olmutur. Padiaha kar irtibatlarn ta'dil etmek ve bu boykotajla Avusturya'ya kar harb-i iktisad amaya sebebiyet verdiimden cinayet ettim ki, bu belya dtm.(117) Grld gibi, Bedizzaman Said-i Krd (118) Hazretleri stanbul'daki yirmi-otuzbin gibi az bir say olmayan safdil, entrika ve politikaya akl ermez, fitnelere abuk kaplabilir olan kendi hemehrilerini asayi iin can damar hkmndeki noktalarda ikaz ve irad etmektedir. Birisi: Padiah ne olursa olsun, ne yaparsa yapsn, mutlak itaatlarnn ziyade olacan, ancak itaat artlarnn yerine gelmesi halinde itaatn lzm olacan... kincisi: O sra Ermenilerin serseri siyasilerinin hadise kararak, memIekette karklk karmak istemelerine kar; o zaman Anadolu'nun hemen her tarafnda, zellikle ark vilyetlerinde oklukla bulunan Ermenilerin hareketlerine misilleme olarak taknlacak davranlarn, ancak bir anariyi netice verece'ini, dolaysyla terakk ve medeniyetin geriye tepeceini.. o ise, zararmza olacan ihtar etmektedir. ncs: Hrriyetin i'ln ile birlikte patlak veren rklk zihniyeti, hususan ecnebiler o sra bunu btn kuvvetleriyle slm leminin iine ekilmesine almalar srasnda bir ok milletler Trk milletine kar nefret ve ibirar iine girerek, rekabet daiyesiyle, siyasi kulpler atklar sra da, Bedizzaman Hazretleri evvela ve en bata arkl hemehrilerini tenbih edip, mutlaka Trk milletiyle elele verip ittihad ve itaat etmenin zarur ve lzm olduunu sk sk ihtar etmitir. Onun o zamanki makale ve nutuklarnda bu ihtar ve ikazlarn rnekleri oktur. Ezcmle: "stanbul'da bulunan Krtlere telkinat" bal altndaki nutuk.. ve Merutiyet hakknda o zaman ark airetlerinin reislerine, meayihlerine ektii telgraflarnn metni vesaire bu iddiamz ispatlamaktadr. (Bak: Asar- Bedia S: 358, 362, 365, 367 ve yine o zamanlarda nerettii Mnazarat eserinin birok yerine...) (117) Asar- Bediiye S: 305 (118) stad Hazretlerinin bu dnem hayatn anlatmak sadedinde olduumuz iin, onun o gnlerde mehur olan ismi "Bedizzaman Said-i Krdi" olduundan dolay, hayatnn bu faslnda onun o ismini bazen zikretmekteyiz. Yanl anlalmasn. A.B. 266 KK BAZI TAHLLLER Bedizzaman Hazretlerinin bu dnem hayatyla ilgili olarak; N.ahiner, C.Kutay'dan naklen, Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi kitabnda; stadn o gnlerde gazeteci ve "Tanin" gazetesinin ba muharriri Hseyin Cahid'e ak mektublarndan genice bahsetmilerdir. Lkin herhangi bir belge ve vesika gsterilmemitir. Yani Bedizzaman'n sz edilen ak mektublarn nereden o zamanda mnteir her hangi bir gazeteden bir klie, isim veya tarih olarak hi bir ey verilmemitir. Bence yoktur ki verilsin. Bu da yine C.Kutay'n her zaman olduu gibi; delilsiz, belgesiz iddialarndan birini tekil etmektedir. Geri Bedizzaman Hazretleri, "Mizan" Gazetesi'nin sahibi Murat Bey ile Muharrir Hseyin Cahid'in fikirlerini mukayese sadedinde, bilhare "Mnazarat" isimli eserinde, Hrriyetin tarifini yaparken , Arapa bir cmle ile yle der : biz bu cmlenin ibaresini ve zahiri manasn brakyor, onun altndaki dipnotunda yazl bir cmlesini alyoruz,derki:

"Acele etme Yani "Mizan" ceridesinin sahibi Murat hakldr "Tanin" muharriri Hseyin Cahid yanl ve hata ediyor (119)" eklinde bir fikir beyan etmitir. Bunun dnda Hseyin Cahid'e ak mektubu diye bir eye rastlanmamtr. (leri srlen iddia iin, Bak: Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi S: 108) BAKA BR MEVZU' Bir de, az yukarda bahsi gemi olan, arkl hammal ve iilerin boykotu ile ilgili olarak ayn minval zere, C.Kutay'dan naklen -Bedizzaman'a atfedilmi baz sz ve konumalarndan ve boykota mdahale eklinden ve boykotu kaldrmasndan sz edilmi. Bu iddiann da, yukarda Hseyin Cahid'e cevab meselesinde olduu gibi, her hangi bir belge ve delili yoktur. Bedizzaman Hazretleri yukarda getii gibi, arkl hammal ve iilere Hrriyet ve Merutiyet'in mahiyetini telkin etmesi iinde, istibdadn zulm ve tahakkm olduunu ve padiaha kar ar derecedeki ballklarn ta'dil ettiini kaydetmektedir. Boykot mes'elesinde ise; bilkis boykotu -Avusturya'ya kar harb-i iktisad olduundanbeenerek tahsin ettiini u ifadelerle beyan ederler ...te o hammallarn Avusturya'ya kar -benim gibi Avrupa'ya kar-boykotajlar ve en mevve ve heyecanl zamanlarda kilane hareketleri bu nasihatin te'siri olmutur... (120)" (119) Asar- Bediiye, S: 305 (120) Asar- Bediiye, S: 305 267 Aka grld gibi, kendisinin btn Avrupaya harb-i iktisad aarak boykot iinde olduunu sylemekte, hamallarn da Avusturya'ya kar boykotajlarn istihsan edip takdir etmektedir. TTHAD VE TERAKK'DEN NEFRET Hazret-i Bedizzaman'n milli ve vatan hizmetlerinin bazlarnn belge ve vesikalarn bylece tesbit edip kaydettikten sonra, dnp yine onun bu dnemdeki hayat seyrini ve baka hizmet nmunelerini temaa edelim: Evet, yukarda bir nebze bahsi gemi ttihad ve Terakk Cemiyeti'nin ilk ve heyecanl dneminde hkim durumunda olan ve Batclk mefkresi izgisinde yryen gurubunun hkmeti kuruluncaya dek, (Yani 17 Ekim 1908'e kadar) Bedizzaman Hazretleri onlarla ihtilt iinde olmu, onlar doru yola, hakka irad iin lzm gelen nasihatleri yapm.. ve sylediklerini hep ispat ederek anlatmtr. slm dini gereklerine dnmelerini tavsiye etmi ve ikazlarda bulunmutur. Lkin Jn-Trklerin (121) iinde gizliden gizliye rol oynayan mason komitesi ve buna uyup tamamen Batc zihniyet tayanlar ise, Bedizzaman' kendi ideolojileri dorultusunda alet edemiyeceklerini kesin ekilde anlaynca, ondan tamamen koptular ve artk onun dman oldular. Pek tabii olarak, Bedizzaman Hazretleri de ttihad ve Terakkicilerin iindeki bu dinsizlere kar iddetli muhalefet tavrn ald ve onlardan nefret etti. Hazret-i stad, ok zaman sonra bu meseleye dair yle bir hakikat beyan etmektedir:

"... Eski Said'in ttihad ve Terakk komitesine iddet-i muhalefeti ile beraber, onlarn hkmetine ve bilhassa orduya kar tarafgirane yksek takdirt ve iltizamlar ise, bir hiss-i kablel- vuku' ile ya iinde bulunan o cemaat-i askeriyede ve o cem'iyet-i milliyede bir milyona yakn evliya mertebesinde olan hedann, alt-yedi sene sonra tezahr edeceini hissetmi.. htiyarsz olarak merebine muhalif olanlara drt sene tarafgir bulunmu. Sabk harb-i umumi alkamas ile, o mbarek ya alnd. Ya alnm bir ayrana dnd. Yeni Said dahi, eski Said'e muhalefet edip mcahedesine dnd" (Kastamonu-ilk Ankara basks-1958 S: 47) Hazret-i stadn bu beyan tarzndan anlald gibi, o dnem hayatnda grlen eitli hizmet ve faaliyetlerinde de grlmtr ki; gerekten ttihad ve Terakki iindeki dinsiz bir gruhun ifsadatlarna zerre kadar perva etmeden muhalefet ettii gibi, fakat ayn zamanda o zamanki hkmet ve orduya kar da hep takdirkr bulunmu, dost kalmtr. Hatta onu Divan- (121) Jn Trklerin ilk balarda hrriyet mcadelesini veren hrriyetperver ahsiyyetleri deil, belki bilahare inzimam eden baz dinsizleri muraddr.A.B. 268 Harb'e idam iin verdikleri ve bir ok dostlarn ezdikleri halde; ve kendisi de ksp stanbul'u terk ederek ark'a dnd halde, yine de ark'taki seyahatlar esnasnda hkmet ve orduyu sena etmi ve halk da onlara kar i'tidale irad etmitir. Bir sene sonra yine stanbul'a dnm, hkmet ve ordu ile dostluk iinde devam etmitir. Esaretten dndkten sonra, yine ttihad ve Terakk hkmetine dost kalm. Bilhare Anadolu'da teekkl eden kuva- milliyeyi desteklemi, Ankara'ya gitmi, dostane alm.. Fakat bu defa ttihad ve Terakk'nin bozuk ksmnn devam olan baz kimselerin burada da sz sahibi olduklarn mahede etmi, uyuamam ve ekilmi gitmitir. Bu gerek tarih hadiseyi Bedizzaman'n ifade ve beyanlarndan da dinlemek mmkindir. Bir eserinde der ki: "Bidayet-i hrriyette u fikri (aadaki) Jn-Trklere teklif ettim, kabul etmediler. Oniki sene sonra (122) tekrar teklif ettim, kabul ettiler. Lkin meclis fesholdu. imdi lem-i slmn mtemerkiz noktasna tekraren arz ediyorum. Jn Trklere teklif edilen fikir u idi: "Tarih bize gsteriyor ki: Ehl-i slm ne derece dine temessk etmi ise, terakk etmi. Ne vakit dinde zaaf gstermi ise, tedenn etmitir. Baka dinde bilkis kuvveti zamannda vahet, za'af zamannda temeddn hasl olmutur. Cumhur-u enbiyann ark'ta bi'seti, kader-i ezelnin bir remzidir ki: ark'n hissiyatna hkim dindir. Bugn lem-i slmdaki tezahrat da gsteriyor ki; lem-i slm' uyandracak, u mezelletten kurtaracak yine o histir. Hem de sbit oldu ki; bu Devlet-i slmiyeyi bu ldrc msademata ramen yine o hiss muhafaza etmitir. Bu hususta Garb'a nisbetle ayr bir hususiyete mlikiz, onlara kyas edilemeyiz ...(123)" te ,Jn-Trklerin o zaman kabul etmedikleri bu muazzam fikir, bilhare 1920'lerde tekrar devrin meb'uslarna telkin edilmi, kabul ile karlanm, lkin o zamanki meclis feshedilmitir.

Evet, Bedizzaman Hazretleri, kklnden ta vefatna kadar tad bu ve bu gibi slm ve slm lemini uyandracak, ttihada getirecek fikirlerini ne zaman ve nerede zemin ve frsat bulmusa, siyasilere telkinden geri kalmamtr. te o zamanlarda ttihad ve Terakk'deki ahrar (Hrriyetiler)'larn baa gemesi ile kurulan hkmetin meb'uslarna da ayn telkinat yapmtr. yle ki kendisi yazyor: (122) Yani 1920'de..A.B. (123) Asar- Bediiye, S:138 269 "Hrriyetin banda baz dindar meb'uslar Eski Said'e dediler" -Sen her cihette siyaseti dine, eriata alet ediyorsun ve dine hizmetkr yapyorsun.. ve yalnz eriat hesabna hrriyeti kabul ediyorsun.. Ve Merutiyeti de meru'iyyet suretinde beeniyorsun? Demek Hrriyet ve Merutiyet eriatsz olmaz. Bunun iin seni de eriat isteriz" diyenlerin iine 31 Mart'ta dahil ettiler? Eski Said onlara demi ki: Evet, Millet-i slmiyenin sebeb-i saadeti yalnz ve yalnz hakaik-i slmiye ile olabilir.. Ve hayat- itimaiyesi ve saadet-i dnyeviyesi eriat-i slmiye ile olabilir. Yoksa adalet mahvolur. Emniyet zir zeber olur. Ahlkszlk pis hasletler galebe eder. yalanclarn, dalkavuklarn elinde kalr...(124) DRT HAK MEZHEP Bedizzaman Hazretleri o zamanlar btn kuvvetiyle alt eriat ahkmn vaz' ve tesbiti hizmeti yannda bir fikri de, behemahal slm hkmlerin drt hak mezhebden karlmas mes'elesiydi. Bu konuda o zamanlar ve daha sonralar; yani 1919'larda da, bunu alen olarak btn slm Ulemasnn yannda srarla istiyordu. Eski makale ve eserlerinden bu meseleye dair nmuneler arzedelim: 1- "Adalet namaznda, kble mezahib-i erbaa olsun. T ki namaz sahih ola. Zira hakaik-i Merutiyet, sarahaten 've zmnen ve iznen mezahib-i erbaadan istihrac mmkin olduunu dava ettim...(125) Bedizzaman Hazretleri eriat adna hkmler tatbik edildii zaman, drt hak mezhebin itihadlarnn beraberce nazara alnmas halinde hakiki ve tam bir adalet icra edilmi olacan sylyor. Ayrca, Merutiyet idaresinin ana temelleri eriata muhalif olmadn, bilkis drt mezheb beraber nazara alnrsa, Merutiyet'in ya sarih olarak, ya zmn bir ekilde veya izin vermek sretiyle slm eriatndan karlmas mmkindir, diyor... 2- "lem-i slmiyetin ukde-i hayatiyesini tenbih ve te'min.. ve meyl-i terakkisini faal etmek iin, adalet ve meveretten ibaret olan merutiyetin me'haz ve menban, ezel ve ebed e'ninde olan kanun-u lhinin rihi olan mezahib-i erbaayi ittihaz etmektir. Zira milyonlarla dhlerin ecr-i ahiret iin istinbat ettikleri bahr-i umman gibi mesail-i eriyeye kanaat etmeyip, Avrupa'ya ahkm ve ahlkta dilencilik ve izhar- fakretmek, din-i slma cinayettir...(126) (124) Asar- Bediiye, S: 335. Bu mevzuda, bir hakikatli hikayle ile uzunca izahlar vererek anlatmtr. Aslna mracaat...A.B. (125) Asar- Bediiye, S: 305

(126) Asar- Bediiye, S: 373 270 Bu pararafta ise, Bedizzaman Hazretleri; Merutiyet'in i'ln ile birlikte lem-i slm apnda bir slm hizmetini grmek ve btn MslmanIar ona sndrmak ve balamak ve takdirlerini celbetmek iin, Merutiyet'in temellerini atarken, slm'n drt hak mezhebi iinden onun haklln karp gstermek; Merutiyet'in kaynan da ona balamak lzm olduunu sylyor ve byle bir hizmet ile, slm leminin hayat dmnn zlp uyanacan terakki meylinin harekete geeceini beyan ediyor. Evet, milyonlarca dah mtebahhir ulema-i eriatin srf ahiret sevab iin istinbat ettikleri, ezelden ebede kadar gidecek, ezel ve ebedi iine alan Allah'n kanununun erh edicileri olan drt hak mezhebin karp meydana koyduklar okyanuslar kadar geni ve derin olan slm eriatinin ahkm ve mes'elelerine kanaat etmeyip veya az ve yetersiz grp, Avrupa'nn beer, kasr ve yetersiz kanunlarn dilenerek getirmek, evet en azndan slm dinine bir cinayettir diyor. Daha bunlara benzer baka eser ve makalelerinde da'va ettii ve her zaman ispatna hazr olduunu iln ettii ve her snf ulema ile tartmasna msait olduunu syledii fikirlerine rastlamak mmkndr. Fakat bunlar maksada kifayet eder zannederim. EYH BAHD EFEND VE BEDZZAMAN kinci Merutiye't ve Hrriyet'in iln gnlerinde stanbul'a gelen Msr'n mehur limlerinden ve Ezher niversitesi reisi ve fikir, ilim ve siyaset-i dnya meselelerine vukufiyeti ile nl eyh Bahid(127) Efendi, Osmanl devletinde vcuda gelen bu yeni inklb safhalarn yakndan incelemek ve stanbul'un ilim adamlar ile grp tanmak niyetiyle istanbula gelmi bulunuyordu. stanbul ulemas ve Meihat dairesi hocalar, eyh Bahid Efendi'ye Bedizzaman'dan bahsederler. ark'n yaylalarndan gelmi ok acib zek ve karihaya mlik, gen yata, her suale cevab veren bir insan olarak tavsif ederler. Onunla mnazara etmesini teklif ederler. Bu teklifi kabul eden eyh Bahid Efendi Hazretleri, bir hey'et hoca ile birlikte, Bedizzamanla msaid bir mnazara zemini arar. Bir namaz vakti Ayasofya Camii'nden beraber karlar ve ber-mtad oradaki bir ayhaneye otururlar. (127) Arablar arasnda"eyh Bahid-elmutay' adyla mehurdur. Asl ad: eyh Muhammed Bahid bin Hseyin-Elmatii dir. Msr'n Esyut ehrine bal "Matia" da domu, Ezher'de tahsilini bitirdikten sonra, ora retim yeliine getirilmitir. Rumi 1291'de Kahire er' Mahkeme kadlna getirilmitir. Kadl srasnda eyh Cemaleddin-i Efgan ile grmtr. Rumi 1333'ten 1339'a kadar Msr Diyanet reisliini yapmtr. Hanefi mezhepli olup, 1345'te vefat etmitir. -El-lam-zergeli C: 2, S: 274 271 (Hadisenin bu ksmndan itibaren bizzat Bedizzaman Hazretlerinden dinleyelim) ".. Hrriyet'in birinci senesinde stanbul'da, Cmi'-l Ezher Reis-i ulemas olan eyh Bahid (R.A.) Hazretleri stanbul'da Eski Said'e sordu: Said cevaben demi: " Yani: Osmanl hkmetindeki hrriyete ne diyorsun ve Avrupa hakknda fikrin nedir?

O vakit Eski Said demi: "Osmanl hkmeti Avrupa ile hamiledir. Avrupa gibi bir hkmeti douracak. Avrupa da slmiyete hamiledir. O da bir slm devleti douracak. eyh Bahid'e sylemi. O llame zat demi: "Ben de tasdik ediyorum. Beraberinde gelen hocalara dedi: "Ben bununla mnazara edip galebe edemem! (128) eyh Bahid Efendi, -Byk Tarihe-i Hayatn rivayetine gre- Ayrca beraberinde gelen ulemaya demi ki: "Evet, ben de ayn kanaatteydim. Lkin Bedizzaman'n bu kadar vecz ve keskin beyan tarzna hayranm." Bu hadise mnasebetiyle; Bedizzaman Hazretleri 1951'de Emirda'nda kaleme alm olduu stteki yazsnn devamnda diyor ki: Birinci tevelld gzmzle grdk. Bir eyrek asr Avrupa'dan daha dinden uzak... kinci tevelld de inaallah yirmi-otuz sene sonra kacak.(129) Yine Emirda Lahikasnn baka bir mektubunda bu mevzu'a dair yle der: "Krk sene evvel Cami'l Ezher reisi eyh Bahidin sualine kar size ma'lm olan verdiim cevabn birinci kk Yirmi sene evvel hakikati km . imdi de cevabn ikinci kk hakikat da kmaya balam ki; sve, Norve Finlandiya Kur'an' kabul etmiler.(130) Allame eyh Bahid Hazretlerinin Bedizzaman'a tevcih eyledii bu sual ile, elbetteki onunla fkh ve din vesair medrese ilimleri zerinde mnazara edip onu imtihan etmek deildi. Belki Bedizzaman'n slm leminin, zellikle Osmanl devletinin hal-i hazrdaki durumuyla, Avrupa'nn istikbali hakknda grlerini ve siyaset-i lem ve dnya hadisat ile ilgili fikir ve dncelerini anlamak maksadyla o sali sormu. (128) Emirda Lahikas C: 2, S:107. Bu mektup iindeki ibarede "hem ark'ta hem Garb'da Avrupa iinde bir slam devleti kacak" ifadesiyle, Allah u a' lem dou ve bat Avrupa muraddr. A.B. (129) Emirda-1 (Osmanlca) S:105 (130) Emirda Mektuplar dosyas S:160 272 te Bedizzaman, gerek eyh Bahid Hazretleri ile yapt bu mlkat hadisesini, gerekse o zaman gazetelerde mnteir nutuk ve makalelelerini takib eden Msr'n mehur ulemasndan ve Garb'n bir ok lisan ve felsefesine ina Abdlaziz avi, o gnlerde, yani 1926'larda Msr'n en byk gazetelerinden olan "El-Ehram" ceridesinde, Bedizzaman hakknda "Ftinul asr Bedizzaman" balkl seri makaleler yazmtr. Fakat maalesef Abdlaziz avi'in ad geen o makalelerini elde edemedik. Amma bu hadiseyi bizzat nakleden stiklal airi merhum Mehmet Akif'tir. Mehmet Akif Bey bizzat o makaleleri okuduunu, bilhare Trkiye cumhuriyetinin ilk dnem Erzurum meb'usu M.Salih Yeilolu'na anlatmtr.(131) Mehmet Salih Yeilolu da bu hadiseyi 1947 sralarnda, Bedizzaman'n tarihesini kaleme almay dnd mnasebetiyle stada mektubiyle bildirmitir. Bedizzaman Hazretlerinin eyh Bahid'le yapt mlkat esnasnda ileri srd dnceler, istikbal ve ahval-i lemin gidiine dair olmas mnasebetiyle, o gr Bedizzaman'n ileriye ma'tuf keskin

nfz ve kudret-i karihasn gstermesi vesilesiyle; o dnemde hatta Hrriyetten evvel ve sonrasnda talebe ve dostlarna mkerrer surette iki hadiseden haber veriyor ve musrrane ifade buyuruyorlard. Birisi: Osmanl Devletinde ve idaresindeki memleketde itima bir zelzele, manevi bir frtna, bir musibet ve felketten... kincisi ise: Ona mukabil, bir bearet, bir nur, bir saadetten haber veriyordu. Bedizzaman allme-i devran, dh-i cihan hazretlerinin bu iki cenahl mstakbel ihbaratnn doru hidleri ve hakikatli rvileri oktur. Ezcmle bata kk kardei Molla Abdlmecid, yeeni Abdurrahman, talebelerinden Mksl Hamza Efendi, Av.Mihr Halav ve Seyyid efik gibi kimselerdir. (131) Bkz. Emirda Mektuplar dosyas: 16, Mteferrik mektuplar dosyas No: 22 273 Biz en evvel bu acib ihbar Bedizzaman'n bilhare yazm olduu eserlerinden naklettikten sonra, hid olarak mezkur zatlarn ehadetlerini gsteren belgeleri de takdim edeceiz. Bedizzaman'dan dinliyoruz: "...Hrriyetin bidayetinde Risale-i Nur'dan ok evvel, kuvvetli bir mid ve itikad ile ehl-i imann me'yusiyetlerini izale iin, "stikbalde bir k var, bir nur gryorum" diye mjdeler veriyordum. Hatta Hrriyet'ten evvel talebelerime bearet ederdim. Tarihe-i hayatmda Abdurrahman'n (132) yazd gibi, Sunhat misill risalelerimde (133) dahi "Ben bir k gryorum diye, dehetli hadisata kar o midle dayanp mukabele ederdim. Ben de herkes gibi o siyaset leminde ve hayat- itimaiye-i slmiyede ve ok geni bir dairede tasavvur ederdim. Halbuki hadisat lem beni o gayb ihbarda ve bearette bir derece tekzib edip midimi krard. Birden bir ihtar- gayb ile kat' kanaat verecek bir surette kalbime geldi, denildi ki: "Cidd bir alka ile senin eskidenberi tekrar ettiin bir k var, bir nur greceiz diye mjdelerin te'vili ve tefsiri ve ta'biri, sizin hakknzda, belki iman cihetiyle lem-i slm hakknda dahi en ehemmiyetlisi Risale-i Nur'dur. Bu ktr, seni iddetle alkadar etmiti.. Ve bu nurdur ki, eskide tahayyl ve tahminin ile geni dairede, belki siyaset leminde gelecek mes'udane ve dindarane haletlerin ve vaziyetlerin mukaddemesi ve mjdecisi iken, bu muaccel o meccel saadet tasavvur ederek, eski zamanda siyaset kapsyla onu aryordun. Evet, otuz sene evvel bir hiss-i kablelvuku' ile hissettin.. Fakat nasl krmz bir perde ile siyah bir yere baklsa, karay krmz grr. Sen dahi doru grdn. Fakat yanl tatbik ettin. Siyaset cazibesi seni aldatt. (134) Ayn mevzuda ikinci bir rnekte yledir: "Birinci esas: Ehl-i imann me'yusiyetine kar "stikbalde bir nur var" diye mjde verdiidir... kinci esas: Eski Said, baz dh siyas insanlar ve harika ediblerin hissettikleri gibi, ok dehetli bir istibdad hissedip, ona kar cebhe almlard. O hiss-i kablelvuku' tabir ve te'vile muhta iken, bilmiyerek resm, zaif ve ism bir istibdat grp ona kar hcum gsteriyorlard. Halbuki onlara dehet veren, ok zaman sonra gelecek olan istibdatlarn zaif bir glgesini, asl zannederek yle davranmlar, yle beyan etmiler. Maksad doru, fakat hedef hata.

te Eski Said de, eski zamanda byle acib bir istibdad hissetmi, ba'z sarnda, ona hcum ile beyanat var. O mdhi istibdadat- acibeye kar meruta-i meruay bir vasta-i necat gryordu.. Ve hrriyet-i (132)Tarihe-i Hayat, Abdurrahman S: 35 (133) Snhat, Asar- Bediiye, S: 141 (134) Osmanlca Kastamonu-1, S: 42 274 er'iyye, Kur'an'n ahkm dairesindeki meveretle o mdhi musibeti defeder diye dnp ylece alm.(135)" nc rnek: "kincisi: Krk sene evvel (136) tekrar ile derdim: "Bir nur greceiz" byk mjdeler verirdim. O nuru byk daire-i vataniyede zannederdim. Halbuki o nur, Risale-i Nur idi. Nur akirdlerinin dairesini, umum vatan ve memleket siyas dairesini tahmin edip sehvetmitim. (137) Drdnc rnek: "...Eski Said bir hiss-i kablel vuku' ile iki acib hadiseyi hissetmi. Fakat r'ya-y sadka gibi tabire muhta imi. Nasl bir krmz perde ile beyaz ve siyah bir eye baklsa, krmz grnr. O da siyaset-i slmiye perdesiyle o hakikate bakm. Birincisi: Bu Osmanl lkesinde byk bir parlak nur kacak hatta Hrriyet'ten evvel pek ok defa talebelerine tesell vermek iin "Bir nur kacak. Grdmz btn fenalklara kar bu vatana saadeti te'min edecek" diyordu. te krk sene sonra Risale-i Nur o hakikati kr gzlere dahi gsterdi... kincisi: Krk sene evvel, Eski Said bu matbu' kitabetlerinde, arat-l-'cazn bandaki ifade-i meramnda (138) vesair eserlerinde musrrane ve mkerreren talebelerine diyordu ki: "Hem madd hem manev byk bir zelzele-i itimaiye ve beer olacak. Benim dnya terki ile inzivam ve mcerred kalmam gbta edecekler" diyordu (139) Burada, hatra bir sual gelebilir ki: Acaba Bedizzaman'n istikbale ma'tuf bu ihbarlar neye istinadendir? Bir keif ve keramet mi? yoksa dah siyasler ve harika mcahid ediblerin dnya entrikalarndan ve gidiatlarndan hissettikleri gibi, akl ferasetiyle hissettii bir gr mdr? Yahut h bir kehanet midir?.. Biz aczimizin idraki ierisinde olarak, bu suali cevablandracak deiliz. Fakat kehanet mes'elesi, Bedizzaman gibi bir ma'nevi sultann; bir ilim ve hakikat hkiminin, bir itimaiyyat ve idare-i lem dah-i a'zamnn yce damenine erimediini, eriemeyeceini.. ve btn hayatnda delilsiz bir da'vay iddia etmemi kuds bir dehay tayan bir zatn ilmine, nezahetine, aibesiz, przsz ilm vakar ve yce ahsiyetine leke getirecek safsataya tenezzl etmesi imkn ve ihtimal d olmas lzmdr. yle ise o ihbar, ya onun keskin basiret ve nfiz olan kalb ve ruh kefine, mahedesine msteniddir. Yahut da akl dehasnn feraset ve idrkine ma'tufdur. Belki olabilir ki; onun ittihad eden kalb ve aklnn kef, istihrac ve nfuzuna raci'dir denilebilir. Her ne ise... (135) Osmanlca Kastamonu Lahikas S:135

(136) Bu mektub kuvvetli tahmine gre 1949'da yazlm. Buna gre, bu hakikat 1901 sralarnda Van' daki medrese talebelerine sylemitir. A.B. (137) ualar. Envar Neriyat, S: 503 (138) Arapa arat-l 'caz, S: 9 (139) Emirda Lahikas-2, S:108 275 MEVZU' NDE HATIRALAR imdi de yukarda bir ka rnek halinde sraladmz davann sdk hidlerinin ehadetlerine bakalm: Birincisi : Kk kardei ve yirmi senelik talebesi merhum Molla Abdlmecid Efendi, kendi hatra defterinde yle yazmaktadr: "Birinci Harb-i Umumi'nin arefesinde, Horhor namndaki medresesinin damnda bizlere tefsir dersini verirken; o akam gne tamamiyle, tutulmutu. Derinden derine bir h!.. ekerek, "Eyvah!" dedi. yle bir sel gelmek zeredir ki; hepimizi sprp gtrecek. Hakikaten bir ay sonra harb ilan edildi ve az bir zaman iinde memleket tamamiyle ykld gitti. (140) kincisi: Arab arat-l 'cazn "fade-i Meram" ksmnn dip notunda Hamza, Mehmet efik ve Mehmet Mihr'nin u szleridir: "Bize ders verirken, bir ok defalar bize haber verirdi ki: "Hazrlannz byk bir zelzele gelecek: Az zaman sonra Birinci Harb-i Umumi'nin patlamasyla o ihbar dorulad" diye kaydetmilerdir. te Bedizzaman Said-i Krd Hazretlerinin u hayat faslnn bandan buraya kadar kaydedilen vak'alar ve Bedizzaman'n bu dnemindeki din, mill ve vatan hizmetleri, belki sra ve tarihine gre tam tanzimi yaplamad. Daha dorusu aralk ay sonu 1907'den, ta 31 Mart 1909'a kadarki zaman fasl bir sene ay zarfnda cereyan etmi vak'a ve hizmetlerin hangisi mukaddem, hangisi muahher olduu hakknda elde kesin bir bilgi mevcud olmad iin bu kadar yaplabildi. SELANK'L YAHUD KARASSO LE KONUMASI kinci Merutiyet dneminde Selnikli Yahudi milletvekili ve Hahamba ve Makedonya Rissurt (Risorta) locasnn stad- a'zam (141) ve ttihad-Terakki cem'iyetinin bir ok adamlarnn masonlua girmelerine vesile olmu olan EMANUEL KARASSO, Bedizzaman'n sit ve hretini ve halk zerindeki acip te'sir ve nfuzunu duyduu iin; onun gibi byk bir dahiyi, grerek musahhar etmek ve kendi menhus emellerine alet ettirmek iin, Bedizzaman'la grme talebinde bulunur. Bedizzaman bu istei kabul ettiini bildirir. Bunun zerine dessas bir Yahudi masonu olan Karasso bu grme hazrln yapar. Bedizzaman ile uzun bir grme hazrln yaparak bulumaya gelmiken ve her eit areler, yollara ba vurarak onu teshir edecei midiyle bu grmeyi taleb etmiken; Fakat ok az bir grme ve sohbetten sonra, pr-heyecan dar frlyarak ka.Onu bekli (140) Hatra defteri Abdlmecid, S: 17 (141) Yahudi Karasso'nun nvanlar hakkndaki bilgi, Irak'ta neredilen "El insan vel man" kitab S: 188'de yer ald gibi, Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi eseri S: 99da da mevcuttur.

276 yen ayn zihniyet ve niyetteki arkadalar, ona: Ne oldu? Neden grmeyi bu kadar abuk bitirdin? diye soranlara, Yahudi Karasso: Pr-heyecan: "Aman sormayn, biraz daha kalsaydm, nerede ise beni Mslman edecekti. eklinde malubiyet ve perianiyetini tel iinde itiraf etmitir. Bu hadise hakknda, Bedizzaman'n eski ve yeni kitap ve makalelerinde herhangi bir iaret, ifade kaydedilmemise de; lkin onun salnda yazlan tarihelerinde, bu mevzuyu kendisi de grm, herhangi bir itiraz veya tashih cihetine gitmemitir. O halde hadise dorudur. Ancak bu grmenin Selanik'te mi, yoksa stanbul'da m olduu hakknda kesin bir bilgi mevcud olmamakla birlikte, Byk Tarihe-i Hayat bu grmenin Selanik'te vaki olduunu kaydeder. (142) TTHAD VE TERAKKCLERN BEDZZAMAN'A DMANLII Az stte bir iki yerde, Bedizzaman Hazretleri, ikinci Merutiyet'in ilnnn ilk gnlerinde, ttihad ve Terakki'nin erknyle grtklerini ve onlara Merutiyet'i merutiyet nvan iinde telkin etmek zere onlarla dostluk iine girdiini, fakat bu dostluk ve samimiyetin fazla devam etmediini, mason ve mteassp batc zihniyet iindeki Jn Trklerin o sra hkim kolu Bedizzaman'dan bu yzden ayrldklarn, ayrlmakla da kalmayp ona kar dmanca tutum iine girdiklerini kaydetmitik. te bu davann tasdiki belgesi olarak, Bedizzaman'n bilhere baz mnasebetlerle risalelerinde kaydettii bir iki paray dercediyoruz: (142) Tarihe-i Hayat S: 51 277 1- 1947 yllarnda Emirda'nda kaleme ald bir mektubunda yle der: "Evet kardelerim, krk senedenberi hem hakikat- slmiye ile hem benimle mcadele eden perde altndaki zndklar...(143) 2- Yine ayn tarihlerde, Erzurum ilk dnem milletvekillerinden Salih Yeil, onun hayat sergzeti hakknda baz suallerine cevab olarak kaleme ald bir mektubunun bir blmnde de yle demektedir: "...Otuz sene evvel bir gn arkadalarmzdan Darl Hikmet azas Seyyid Sa'deddin Paa (144) dedi ki: "Kat' bir vasta ile haber aldm; kk ecnebide, kendisi de burada bulunan bir zendeka komitesi senin bir eserini okumu, demiler ki: "Bu eser sahibi dnyada kalsa, biz mesleimizi, yani zendekay dinsizlii bu millete kabul ettiremiyeceiz. Bunun vcudunu kaldrmalyz" diye senin idamna hkmetmiler. Kendini muhafaza et... Ben de, tevekkelt alellah! Ecel birdir, taayyr etmez, dedim. te bu komite otuz sene, belki krk (145) senedenberi hem tevess' etti, hem benimle mcadelede herbir desiseyi isti'mal etti... (146) Bu gerein bir ok belgelerini Nur eserlerinde bulmak mmkndr. Fakat bunlar maksada kfidir. stadn bu hakikati dile getiren ifadelerinden anlalyor ki: ttihad ve Terakki Cemiyeti'nin mason ve komnist grubu, ta 1908'lerden beri, belki ok evvel, Osmanl lkesinde, sonra da Trkiye dairesinde dinsizlii yaymak, dine bal ahlak umdeleri zmek hususunda habis fa'aliyetlere girimilerdir. Trkiye'de Bedizzaman gibi bir dh-i a'zam kendi pln ve projelerinin tahakkukuna en byk engel bilmiler, onunla mcadelede ta o zamanlar balayarak, trl dolap ve eytaniyet evirmeye

koyulmulardr. Hatta denilebilir ve denilir ki: 31 Mart Vak'as'na, Bedizzaman'n ismini de katmalar hususunda, bu dinsiz komitenin sinsi giriim ve faaliyetleri neticesidir. Halbuki, Bedizzaman Hazretleri Hrriyet ve Merutiyet'i herkesden daha ok din ve eriat adna alklam ve tahakkukuna almtr. Amma bilinen o ki, ttihatlarn bozuk ksmnn gayeleri Hrriyet ve Merutiyet maskesi altnda hilafeti lavetmek, dolaysyla dinin mukaddesatn sarsarak kuds ahkmn kaldrmak ve ona bal olan ahlk, dab ve muamelt tarafn da kertmek imi. Bu yzden, Bedizzaman Hazretleri onlarn bu sinsi fikir ve tertiplerini sezdii iin, var gcyle Merutiyet'i merutiyet unvanyla dine hizmetkr etmeye alm. Onlara alet olmak deil, onlarn Hakka ve hidayete gelmelerine gayret sarfetmitir. Fakat ttihatlarn o habis gruhu ondan ayrldlar ve dman kesildiler. (143) Osmanlca Emirda-1 S: 90 (144) Seyyid S'deddin Paann asl ismi erif Sa'deddin Paa'dr. 20 Austos 1919'da vefat etmitir. (145) Otuz sene evvel dedii tarih, ksrat nazara alnmadan 1919 ylna aittir... 40 sene evvel dedii ise, Hrriyet ilan senelerine bakar. A.B. (146) Osmanlca Emirda-1 S: 323 278 ttihatlarn iindeki mnafk ve mason kesiminin yukarda zikri geen menhus niyet ve gayelerine iareten Bedizzaman Hazretleri bilhare yazd bir eserinde yle demektedir: "1325 (1909) tarihi olan Hrriyetin ikinci ve nc senelerinde hilfet-i slmiyeyi kaldrmaya teebbsle, o hilfetin krlmasndan fitnelerin kaps aldnn zamandr... (147)" TTHATILARIN NDEK HAKK HRRYETLER Bunun yannda, ttihatlarn iinde hakiki milliyetperver ve gerek Hrriyetiler kolu da vard. Bilhassa ordu iinde daha da oktu. stad Bedizzamann dedii gibi; Niyazi Bey, Enver Paa gibi zatlar hem hamiyetli, hem Osmanl milliyetisi fedakr zatlarn grubu da kendi gaye ve dnceleri dorultusunda almakta idiler. te bu Ahrar gurubu umumiyetiyle hem ordu iinde, hem de ttihad ve Terakki'nin Jn Trkleri iinde gizli aikr hakiki hrriyetperver ve hamiyetkrlar var olduu gibi, Ahrar frkas ad altnda ttihad ve Terakki'den ayrlan grubun da (148) Bedizzaman'la samim dost ve onun hrmetkr olduklar kesindir. Dolaysyla ttihad- Muhammed Cemiyeti'yle de gizli-aikr dost ve mttefik idiler. Bedizzaman Hazretleri de bu gerek hamiyetkr guruba kar hsn- zan iinde onlarla bir nevi' ittifak halinde idi. Bu mes'ele, Bedizzaman Hazretlerinin 1951 yllarnda kaleme ald bir yazsnda yle yad'a getirilmektedir: "... Demokrata kar eski partinin mfrit ve mason veya komnist manasn tayan ksm, iki mdhi darbeyi Demokratlara vurmaya hazrlanyorlar. Eskiden nasl Ahrarlar iki defa baa getii halde, az bir zamanda onlar devirdiler. Onlarn (Ahrarlarn) mttefiki olan ttihad- Muhammed'nin efradnn oklarn astlar. Ve Ahrar denilen Demokratlar kendilerinden daha dinsiz gstermee altlar. (148)

Hazret-i stadn bu izahndan anlalyor ki: ttihad ve Terakk cemiyeti iinde cereyan eden eitli gr ve fikirlerin tamam iki ana kanalda toplanmakta idi. Birisi: Tamamen batc, masonik ve dinsiz grubu olan ttihad ve Terakk'nin bir ksm... Dieri: Hamiyet, milliyet ve Osmanlln gerek temel esaslar zerinde kurulu bir hrriyet ve merutiyet fikrini savunan Ahrar grubu... (147) Osmanlca Lem'alar, S: 420 (148) Bkz. nklab Tarihi ve Jn Trkler, Ahmed Bedevi Kuran, S: 277 (149) Emirda Lahikas-2, S: 25 279 Bu iki grub gizliden gizliye birbirine zt ve mnakz tavr iinde olduklar gibi, hkmet ve idareyi ele geirmek iin birbirleriyle etin bir mcadele iinde idiler. ttihad ve Terakkiciler zihniyet bakmndan byle iki ana grubda toplanmakla birlikte, dinsiz veya batc ksmndan da bazlar, yine dinsiz veya batc olduu halde ve slm dininin akide ve esas temellerine inanmamakla birlikte, slm'n hayat nizamna ve ahkmna iddetli taraftarlk gsterenleri de bulunmutur. Bedizzaman Hazretleri bizzat kendi mahedesine istinaden bu konuda bilhare bir eserinde unlar kaydetmitir: "...Mslim-i gayr-i m'min ve m'min-i gayr- mslimin manas udur ki: Bidayet-i hrriyette ttihatlar iine girmi dinsizleri gryordum ki; slmiyet ve eriat- Ahmediye, hayat- itimaiye-i beeriye ve bilhassa siyaset-i Osmaniyeye gayet nfi' ve kymetdar desatir-i liyeyi cami' olduunu kabul edip btn kuvvetleriyle eriat- Ahmediyeye tarafdar idiler. O noktada Mslman, yani iltizam hak ve hak taraftar olduklar halde, m'min deildiler. Demek mslim-i gayr-i m'min tlakna istihkak kesbediyorlardi. imdi ise, frenk usulne ve medeniyet nam altnda bid'akrne ve eriat-ikenne cereyanlara tarafdar olduu halde, Allah'a, ahirete, Peygambere iman da tayor ve kendini m'min biliyor: Madem hak ve hakikat olan eriat- Ahmediyenin kavaninini iltizam etmiyor ve hakiki tarafgirlik etmiyor.. gayr-i mslim bir m'min oluyor. mansz slmiyet, sebeb-i necat olmad gibi, bilerek slmiyetsiz iman dahi dayanamyor. Belki necat veremiyor, denilebilir. (150) Bu gerei tamamlayan bir hakikat da Bedizzamann bir baka eserinde yle kaydedilmitir: "...Safdil dindarlarn hatr iin bir iki defa siyasete, dnyaya baktm, grdm ki: Bizi bu drt mahkemede "dini siyasete alet ediyo. diye bizi ittiham edenler, kendileri dessasane dini tezyif iin , kendileri dini siyasete alet, (151) sonra da siyaseti dinsizlie alet etmek iin, dinsizlik dsturlarn kanuna balamak gibi, dnyada hi bir eddadn, hi bir zalimin yapmad bir dehet grdm. iddetli bir me'yusiyet iinde

Hrriyetin banda bizimle, yani ttihad- Muhammedi Cemiyeti'yle, ttihatlarn bir ksmndaki gizli farmasonlara muarz ve ma'nen bizimle, yani ttihad- Muhammed ile mttefik olan "Ahrar frkas" yine 35 sene sonra (150) Barla Lahikas, S: 349 (151) Nitekim 1950 seimlerinden nce C.H.P babakan emseddin Gnaltay ve bir devlet Bakan ve sonra seim propaganda konumalarnda CHP'li kimseler, Hatta nn bile dini alet etme giriimleri ok olmutur. Yerinde ve tarihinde vesikalarn arz edeceiz. A.B. 280 dirildi. Yine uyand. Birden eair-i slmiyenin banda olan Ezan- Muhammediyi, farmasonlarn zincirlerini krp i'ln etmesiyle; siyasetten kat- alka eden ben, eskiden ttihad- Muhammedi, imdi Nurcular namn alan ve ittihad- slm iinde bulunan kardalarmz yanl basmamak iin baz eyleri sylemek isterdim... (152) Hazret-i stad Bedizzamann bu ok ilgin, ayan- dikkat yazsnn ifade etti'i mana ve ereveledii hakikat ile; siyas oyunlara gelen saf-dil mslmanlarn tuzaklara taklmamas ve demokratlarn baa gemesiyle gelien durumun deerlendirilmesi hususunda tekerrr eden ayn oyunlara dikkatlerinin ekilmesi cihetlerini, yerinde ve srasnda tahlili yaplacandan imdi ondan sarf- nazar edildi. Kaydedilen rnekler gibi; eskide ttihad ve Terakki Cemiyeti iinde, gerek hrriyetperver ve milliyeti hamiyetkr bir gurubun bulunduunu ve bu grub, o zamanda ttihad- Muhammed cemiyeti ile gizli ve ma'nen dost ve ittifak iinde olduklarn te'kid iin buraya kaydedildi. Hem Hazret-i Bedizzamann bu iki yazsnn beyan tarzndan ve tarih gerek bir hadiseyi anlatmas eklinden anlalan odur ki; ttihad ve Terakk Cemiyeti iinde birbiriyle mcadele eden iki ana grubun var olduu kesindir. Hrriyetin banda hkim kuvvet durumunda olan onun iindeki mason gruh; hakiki hrriyetiler iki defa hkmetin bana getikleri halde, oyun ve entrikalarla onlar devirmede muvaffak olduklar gibi, ikinci devirmede, hnlarn kendilerine muarz bir ok insan ezdikleri gibi, ttihad- Muhammed Cemiyeti'nin elebalarn da asmakla ve cemiyeti kapattrmakla karmlardr. TTHAD-I MUHAMMED CEMYETNN KURULU GAYES ttihad- Muhammedi Cemiyeti'nin kurulu gayesiyle ilgili olarak onun kurucularndan olan Bedizzaman Hazretleri o zamanlarda eitli vesilelerle sudur eden beyanlar, bu konuyu serahatle aydnlatt gibi; tarafsz bir ok tarihilerin tesbitleri de onu te'kid etmektedir. te Bedizzamann eski eser ve makalelerinden, bilhassa 31 Mart'ta Divan- Harb-i rfide yaptn mdafaatndan rnekler: 1- "leride Tavaif-i mlk (153) temelleri hkmnde olan anasr- muhtelife kulplerinin; ittihadn temeli ve nokta-i istinadmzn esas olan "ttihad- Muhammed"den anasr- gayr-i mslime tevahhu etmesinler. Zira mesleimiz srf ahlk ve din olduundan onlara faide-i azimeden baka zarar vermez...(154) (152) Emirda-2 asl mektuplar dosyas, Sra No: 59

(153) Tavaif-i Mlk, Abbasi halifeliinin inkiraza balamas zerine, slam leminde ok eitli nmlar altnda kk-kk devletlerin, beyliklerin teekklne bir isim olarak verilmiti. Bir sr melikler, beyler ortaya kmlar, birbirleriyle arazi ve mlk iin harbler etmilerdi. A.B. (154) Asar- Bediiye, S: 376 281 Grlyor ki: ttihad- Muhammed Cemiyeti'nin kurulu gayesi ve esas maksad slm ittihaddr. O sra Osmanl idaresindeki eitli milletlerin birbirine kar rekabet ve hased ve iftirak iindeki hareketleri ve bu hareketi krkleyen ecneb dessaslar, bundan istifade etmeye ve bu frsat ganimet bilerek paralamaa hazrlandklar bir hengmda, kurulan milliyeti kulplerini bir gayede birletirmeyi hedef almtr. Bu arada gayr- mslimlere de te'minat verilmekte idi. Zira ttihad- Muhammed'nin meslei ahlk ve din zerine messes olmas ile, Osmanl camiasnda yaayan ecnebilere ancak faide getirecekti... 2- Divan- Harb-i rfi'de yapt mdafaatndan: ".. Ben zahiren buna (ttihad- Muhammed Cemiyetine) teebbs ettim. ki maksad- azim iin: Birincisi: O ismi tahdid ve tahsisden hals etmek ve umum m'minine mlunu i'ln... kincisi: Bu geen musibet-i azimeye (155) sebebiyet veren frkalarn iftirakn tevhid ile nne sed olmakt. V esefa ki; zaman frsat vermedi, sel geldi, beni de ykt. Hem derdim: Eer bir yangn olsa, bir parasn sndreceim. Fakat elbisem de yand...(156) Bunda Bedizzaman Hazretleri ttihad- Muhammedi'nin gayesini ve kendisinin ona dahil olmasnn murad ve maksadn anlatmas iinde, bir de din adna siyaset ve parti ilerinde propaganda yapmann dine azim zarar olduunu da burada ve btn hayatnda her zaman anlatm ve yazmtr. leride bu fasla ait blmde inaallah izahlca baklacak ve kaydedilecektir. TTHAD-I MUHAMMED CEMYET'NN KURUCULARI ttihad- Muhammed Cemiyeti kurulduu zaman, onun ilk kurucular arasnda Bedizzaman yoktur. (*) Ancak bilhare yukarda saylan sebepler, derin ve etraflca yaplan aratrmalar sonunda, o da gidip dahil olmutur. Onu kuranlarn mbarek zatlar ve hlis m'minler olduklarn yakndan bildii iin... Bu hususu yine o zamanki mahkeme mdafaatndan yedinci cinayette yle izah etmitir: (Baz yerlerini alyoruz.) "ittim, ttihad- Muhammed nmyla bir cemiyet teekkl etmi. Nihayet derecede korktum ki; Bu ism-i mbarekin altnda bazlarnn bir yanl hareketi vcuda gelsin. Sonra iittim; Bu ism-i mbareki ba'z mbarek zevat, Sehl Paa ve eyh Sadk gibi zatlar daha basit ve srf ibadete ve snnet-i seniyyeye tebaiyyete nakletmiler ve o cem'iyyetten kat'- alka ettiler ve siyasete karmyacaklar. Lkin tekrar korktum, dedim: Bu (155) 31 Mart'n me`um hadisesi, A.B. (156) Asar- Bediiye, S: 308

(*) Nitekim Volkan gazetesi, Say:68, tarih:9 Mart 1909 sal gnk nshasnda: "Krd lemasndan mehur Bedizzaman Molla Said-i Krd bn-i Mirza bu cemiyette bulunmakla mubahdir diye haber vermi. 282 isim umumun hakkdr,Tahsis ve tahdid kabul etmez. Ben nasl ki, dindar yedi cemiyete (**) bir cihette mensubum. Zira maksadlarn bir grdm. Kezalik, o ism-i mbareke intisab ettim. Lkin ta'rif ettiim vehile ki, ark ve Garb'a ve cenubdan imale mmted bir silsile-i nuran ile merbut bir dairedir: Dahil olanlar bu zamanda yz milyondan ziyadedir... eriatta yzde doksan dokuzu ahlk ve ibadet ve fazilete aittir Yzde bir nisbetinde siyasata mteallktr. Onu da Ulul-Emirlerimiz dnsnler...(157)" te Bedizzaman Hazretleri ttihad- Muhammed Cemiyeti hakknda verdii bilgi ve kurucularnn hviyetleri hakkndaki malmat ile, bu kurucu zatlarn herkes tarafndan muhterem saylan ahsiyetler olup, hi birisinin mehul taraf olmayan kimselerden ibarettir. Geri baz tarihiler gibi N.ahiner de, ttihad- Muhammed'nin kurucular arasnda Dervi Vahdet'yi de gstermekte iseler de, hakikatta Dervi Vahdet 11 Aralk 1908'de karmaya balad "Volkan' (***) adl gazetesiyle, bilahere 15 ubat 1909 da teekkl eden ttihad- Muhammedi cemiyetine dahil olmu ve bu cemiyeti desteklemeye balam, kurucular arasnda grnm ve cemiyet namna yazlan makaleleri neretmitir ki, Bedizzaman Hazretleri "Nedir Volkan'la bu kadar mnasebet?" sualini cevablandrrken, Dervi Vahdet'nin, cemiyetin kurucularnn ilk yelerinden olmadna, ancak cemiyet onun gazetesiyle baz nasihatlar muhtev makaleler nerettiine iaret etmilerdir. ttihad- Muhammed cemiyetinin gn ve ay olarak kurulu tarihi az sonra kesin verilecek ve N.ahiner'in C.Kutay'dan naklen "Nisan 1909 tarihinde kuruldu" ifadesinin hatal olduunu ispatlayarak arz edeceimiz iin ayrca bu hususta bir ey yazmaya lzum grmedik. TTHAD-I MUHAMMED CEMYET' NN PROGRAMI VE TEEKKL EKL 26 ubat 1324 Rumi- 11 Mart 1909 Miladi tarihli VOLKAN GAZETES 70. saysnda, ttihad- Muhakkedi Cemiyetinin Nizamnamesi ve Merkez kurucu aza heyetinin ismleri zikredilmekle, bu cemiyetin mezkr tarihten evvel kurulduu kesin gzyle baklabilir. Volkan Gazetesi mezkr tarih ve saysnda; ttihad- Muhammedi Cemiyetinin Nizamnamesini ylece vermitir. (Hlasasn alyoruz) (157) Asar- Bediiye, S: 308 ( ** ) Biraz yukarda (Bu kitap shf.185'te) stadn mensup olduu bu cemiyetlerin hangileri olduu aratrlm ve bazlarnn isimleri verilmitir. A.B. ( *** ) nki Volkan gazetesi 11 Aralk 1909 da kan birinci sayasndan ta 49. saysna kadar mstakil ve kendi adna neriyat yapm. Sonra 11 Mart 1909 da teekkl eden ttihad- Muhammedi Cemiyetinin nir- efkrl yapmaya balamtr. Bedizzaman Hz. lerinin yazlar ise, ancak 11 Mart 1909 da ve 70. saydan itibaren bu gazetede yaynlanmaya balanmtr.

283 Madde : 1- Cemiyetin reisi Hazreti Muhammad Mustafa (A.S.M.) dr. Madde: 2- Cemiyetin ismi ttihad- Muhammed'dir. Madde: 3- Cemiyetin maksad: Memalk-i hilafette (Osmanl lkesinde) yaayan muhtelif unurlara mensub mslmanlarn ahlaken terakk ve tehziblerinin yegane kayna olan Kur'an ve eriat- Mutahharay mdafaaya tervic eylemeye gayret sarfeylemek... Ve bylece maddeler sralanm, btn maddeler srf slam dini hizmetiyle alakal gayet lazm ve msbet eylerden ibarettir. TTHAD-I MUHAMMED CEMYETNN DARE AZALARI Bu cemiyetin azalar 26 kii olarak isimlerinin listesi verilmi.. Bedizzaman hazretlerinin ismi sekizinci srada yer almtr. Bu yirmialt idare heyeti azalarnn ekserisi byk lema ve meayihdir. lerinde bir iki paa da vardr. Dervi Vahdeti'nin ismi en son sradadr. Hazret-i stadn dedii gibi; Sehl Paa ve eyh Sadk, eyh Es' ad Efendi, Halvetiye eyhi Seyyid Mslm Penah Efendi gibi zatlar bu cemiyetin ba idarecileri idiler. 284 285 BR FHRST VE FEZLEKE Bedizzaman Said-i Krd Hazretlerinin, 2.Merutiyetin (Hrriyet) i'lnndan balayarak, 31 Mart Vak'as dahil ve Divan- Harb-i rfi'deki mdafanamesiyle birlikte, 1910 yl sonuna kadar irad ettii nutuklarnn, neretmi olduu makalelerinin mecmuu sras itibariyle yledir:(*) 1- 27 Temmuz 1908'de irticalen stanbul'da, iki- gn sonrada Selanik Hrriyet meydannda okuduu "Da meyvesi devadr, amma hazm sakil" balkl nutku. 2- "Prens Sabahaddin Bey'in su-i telkk olunan gzel fikrine cevab" balkl ak mektubu. 3- "stanbul'da bulunan Krdlere edilen telkinat" balkl nutuk ve makalesi. 4- "Herkes vazifesini bilmeli, su-i isti'mal etmemeli" bal altndaki basna hitab. 5- "Niyaz Bey'e balkl ak mektup.. 6- "Krdistan Ulema, meayih ve resa ve efradna Merutiyet'e dair telkinattr" balkl makaleler. Hazret-i stadn bu alt adet nutuk ve makaleleri Hrriyet'in i'lnnn ilk aylarnda eitli gazete ve mecmularda (lkin bunlarn isim ve tarihlerini tesibt edemediimiz) neredildikten sonra, bilhare Ktbhane-i tihad nmndaki yaynevi sahibi Ahmed Ramiz Efendi tarafndan toplattrlp "Nutuk-1" ismi altnda bir kitab halinde 1910 tarihinde, stanbul -kbali Millet matbaasnda- bastrlmtr.

7- "ki Mekteb-i Musibetin ehadetnamesi veyahut Divan- Harb-i rf ve Said-i Krd" isimli kitab.. Bu eser, 31 Mart Vak'asnda, sevk edildii Divan- Harb-i rfi mahkemesindeki mdafaanamesinden ibarettir. Bu kitabn ismine "ki Mekteb-i Musibetin ehadetnamesi" denilmesinin sebebi, birinci musibet mektebi, 1908'in ilk yarsnda Sultan Hamid'in paalar tarafndan timarhaneye sevki.. kinci musibet mektebi ise, 31 Mart 1909'dan sonra Divan- Harb-i rfide muhakemesi yapld gnlerdeki nezarethane ilesidir. Bu kitab dahi, tihad Ktbhanesi shibi Ahmed Rmiz tarafndan bir sene ara ile iki defa tab' edilmitir. Birinci basks 1911 tarihinde, stanbul -ikbal-i millet matbaasnda-, ikinci basks da 1912'de stanbul -Artin-Asadoryan matbaasnda- bastrlmtr. Bu ikinci basknn bana Ahmed Ramiz Efendi tarafndan bir takdim yazs yazlp derc edilmitir. Hazret-i Bedizzaman Said-i Krid'nin, isim ve tarihi belli (*) Asl metin iin bkz. sr- Bediiye, 1. bask, s: 347- 397 286 gazete ve mecmualarda neredilim makaleleri. Sra Gazete ismi Tarihi-Gn:Rum Milad Say Makalenin nvan 1 Misbah 19 Eyll 1324 2 Ekim 1908 2 Da meyvesi acda olsa devadr (*) 2 Misbah 26 Eyll 1324 10 Ekim 1908 3 Ayn makalenin devam 3 Misbah 26 Eyll 1324 10 Ekim 1908 3 Musahabe-nutk-u sabkn neticesi 4 Misbah 18 Tenin-i evvel 1324 1 Kasm 1908 6 lmiyye-ifade-i meram 5 ray-i mmet 6 Tenin-i sani 1324 19 Kasm1908 46-140 Hamidiye alaylarna dair beyan hakikat 6 ark ve Krdistan 19 Tenin-i sani 1324 2 Aralk 1908 1 Krdler neye muhtatr. 7 Krd teavun ve terakki gazetesi 22 Tenin-i sani 1324 4 Aralk 1908 1 Bedizzman Molla Saidi Krdinin nasayihi

8 Volkan 26 ubat 1324 11 Mart 1909 70 Hakikat 9 Volkan 21 Mart 1324 14 Mart 1909 73 Yaasn eriat-i Garra 10 Volkan 5 Mart 1325 18 Mart 1909 77 Da meyvesi 10/1 Volkan 11 Mart 1325 24 Mart 1909 83 Da meyvesi 10/2 Volkan 12 Mart 1325 25 Mart 1909 84 Da meyvesi 11 Volkan 14 Mart 1325 27 Mart 1909 86 Saday- Hakikat 12 Volkan 18 Mart 1325 1 Nisan 1909 90 Reddl-evham 13 Volkan 19 Mart 1325 2 Nisan 1909 91 sttekinin devam 14 Volkan 23 Mart 1325 5 Nisan 1909 97 Ziyay- Hakikat 15 Volkan 25 Mart 1325 7 Nisan 1909 99 Ziyay- Hakikat 16 Volkan 29 Mart 1325 11 Nisan 1909 101 Lemaan-i Hakikat ve zale-i behat 17 Volkan 30 Mart 1325 12 Nisan 1909 102 Lemaan-i Hakikat ve zale-i behat 18 Volkan 31 Mart 1325 (Mehur 31 mart gn) 13 Nisan 1909 103 sstteki yaznn devam 19 Volkan 2 Nisan 1325 15 Nisan 1909 105 stteki yaznn devam 20 Volkan 4 Nisan 1325 17 Nisan 1909 107 Kahraman askerimize 21 Serbesti 4 Nisan 1325 17 Nisan 1909 151 Asker kardelerime 22 Mizan 4 Nisan 1325 17 Nisan 1909 128 Asakire hitab 23 Mizan 5 Nisan 1325 18 Nisan 1909 129 Ey asakir- muvahhidin 24 Mizan 5 Nisan 1325 18 Nisan 1909 129 Cemiyetlere hitab 25 Serbest 7 Nisan 1325 20 Nisan 1909 152 Ayn yaznn devam 26 Serbesti 154 Umum zabitlerimize 27 Volkan 7 Nisan 1325 20 Nisan 1909 110 Asakire hitab 28 Volkan 7 Nisan 1325 20 Nisan 1909 110 Cemiyetlere ihtar- mhim 29 Volkan 7 Nisan 1325 20 Nisan 1909 110 Saday- vicdan ( * ) Bu makale daha sonra, Volkan gazetesi 83. ve 84. say ve 11 Mart 1325-24 Mart 1909 da neredildi. 287

Sralanan ilaveleriyle beraber u 3 para nutuk, makale ve kitaplarn birou bilahere "Asar- Bediyye isimli bir mecmuada toplattrlp neredildi. Mezkr mecmuann birinci basksnn 297' ci sahifesinden 397 'nci sahifesine kadar 100 sahifelik blmn igal etmitir. Bunlarn asllar ise, yukardaki listede grld zere "Nutuk-1 ve "iki Mekteb-i musibetin ehadetnamesi kitaplaryla, "uray- mmet, Misbah, ark ve Krdistan, Krt tevan ve terakki, Volkan, Serbest ve mizan gazetelerinde neredilmidir. Bunlardan 14 makale "Volkan gazetesi, stanbul Belediye Ktphanesi, Volkan 22 numarada ve sair ktphanelerde mevcut ve mahfuzdurlar. Listeleri verilen makalelerin dnda Hz. ztad Bedizzamann o gnlerine ait baka herhangi bir makale veya kitabna rastlanmamtr. Bedizzamann baka makale veya ak mektuplarndan hayal ekilde sz edenler olmusada kesinlikle hilaf sylemilerdir. Vardr diyenler varsa, bir ucunu gstersinler.

31 MART VAK'ASI VE SEBEPLER 31 Mart hadisesi denilen menhus ve me'um vak'ann sebepleri hakknda tarihiler eitli yorumlarda, beyanlarda ve ifadelerde bulunmulardr. Her bir tarihi kendi karakter ve dncesi dorultusunda onu yorumlam, ekiller vermitir. Bu sebepten, 31 Mart Hadisesi bir hayli garabet arz eden bir c eklinde grnmektedir. Btn bunlarn yannda, bu vak'ann mahiyetini ve sebeplerinin esaslarn, tabir caiz ise, o hadisenin tekevvn eklinin ve sebeplerinin yan kararak dile getiren, gerei ortaya koyan; ayn zamanda o hadisenin t iinden kp gelen Bedizzaman Hazretlerinin bu baptaki beyan ve izahlardr. Bunlar dinledikten sonra, birka tarafsz tarihinin beyanlarn da aratracaz. Bu konuda tarafgir ve din dman baz dinsiz yazarlarn szleri ayan- istima' olamaz. Meydan Laros (Meydan Larousse) ansiklopedisi ve benzeri kitaplar gibi... TE 31 MART HAKKINDA BEDZZAMAN'IN BEYANLARI 1- Ayn vak'ada sevk edildii Divan- Harb-i rfi'deki mdafaatnda yle der; "Hakkn hatrn krmyacam, hakikat syleyeceim. Zira hakkn hatr lidir: Hi bir hatra feda edilmez. Kimin hatr krlrsa krlsn, yalnz Hak sa olsun. yle ki: 31 Mart hadisesi denilen o saika ve mthi frtna, esbab- adde tahtnda yle bir isti'dad-i tabiyi mheyya etmiti ki; neticesi herc merc olduu halde, minindillah ehl-i kyamn lisanna, daima mu'cizesini gsteren ism-i erat geldi. O frtnay gayet hafif geirdiinden; Nisann ns 288 fndan sonraki umum cerideleri indallah mahkm ediyor. Zira o hadiseye sebebiyet veren yedi mes'ele ve onunla beraber yedi hal nazar- mtalaya alnsa, "hakikat" tezahr eder. Onlar da bunlardr: Birincisi: Yzde doksan ttihad ve Terakkinin tahakkm aleyhinde bir hareket idi. kincisi: Frkalarn meydan- mnakaat olan vkelay tebdil idi. ncs: Sultan- mahlu'u sukt-u msammemden kurtarmakt. Drdncs: Hissiyat- askeriyenin ve db- dindaranelerinin, muhalif telkinatn nne sed ekmekti.

Beincisi: Pek ok i'zam edilen Hasan Fehm Bey'in(*) katilini meydana karmakt. Altncs: Kadro haricine kanlar ve alay zabitlerini madur etmemekti. Yedincisi: Hrriyeti sefahete mln men' ve dab- eriatla tahdid.. Ve avamlarn siyaset-i er' bildikleri yalnz "Ksas ve kat- yed" haddini icra idi. Fakat zemin bataklk ve dm ve plan serilmiti.. Ve en mukaddes olan itaat- asker feda edildi. ss-lesas esbab frkalarn tarafdrane ve garazkrane kemekeleriydi.(157) Hz. stad, sralad u sebepleri, 31 Mart hadisesinin patlak vermesinin asl sebep ve gerek illetini tekil ettiini kabul etmektedir. Amma bu sebeplerin de sebebi; partilerin hudut tanmayan tarafgirlik iindeki mnakaalar ve her partinin organ olan gazetelerin belaat yapmak ve gerei dile getirmek yerine, mbalaalar ve yalan ve haddi aan taknlk iindeki ekimeleriydi diyor. Fakat btn bunlarla beraber, Bedizzaman Hazretleri, yedi sebepli beyannn banda unu ehemmiyetle kaydeder ki: 31 Mart hadisesi, bir ok sebeplerin te'siri altnda olarak, tabiat itibariyle yle bir isti'dat, yle bir dolduru ile hazrlanmd ki; parampara, hercu merc olmak sonucunu vermesi lzm gelirken, fakat o harekete katlanlarn lisanna Allah tarafndan, her zaman mu'cizeler gsteren "eriat" ismi geldi. Yani herkes, hatta o hareketi planlayp hazrlayan ttihatlarn gizli ubesi, mitingde, slma ( * ) Hasan Fehmi Bey, Mevlarnazade Rfatn sahibi bulunduu "Serbesti gazetesinin bayazar idi. ttihadclara mensub bir subay, Onu ve beraberinde bulunan mlkiye kaymakamlarndan akir Beyi 6 Nisan 1909 sal gn akam saat 01 sralarnda Galatadan stanbula gelirken, kpr stnde tabancayla vurmu, vururkende: "Al Mevlan! diye barmtr. Hadisede kir Bey yaralanm, Hasan Fehmi Bey ise ehid edilmitir. (Bkz. Volkan say:98 , 8 Nisan 1909 Perembe) (157) Asar- Bediiye, S: 316 289 darbe vurmak iin onlar da "eriat isteriz. eriat isteriz" eklindeki barmalarla ortalkta, duyulan ses yalnz "eriat" kelimesi oldu. Yukarda sralanan yedi sebebin gnmz Trkesiyle birazck izah gerekir tahmin ederim. yle: "Birinci Sebep: O hareket, o ayaklanma yzde doksan nisbetiyle ttihad-Terakki hkmetinin zulm, zorbalk intikam ve tahakkm aleyhinde bir nmayi, bir red hareketiydi. kincisi: Partilerin mnakaa meydan olan vekiller heyetinin (Bakanlar) seimlerindeki suistimale kar olan mnakaalar durdurmann aresi o vekilleri (158) deitirmekti. nc"2.Merutiyetin i'laniyle bir nevi azl ve bilahere hal' edilen Padiah Abdlhamid'i btn btn yetkisizlik ve sarca skt ve te'sirsizlik ierisinde brakmamak gerekirdi. Drdncs: Dindarane edeb ve terbiye iinde yetimi ordu ve askerlerin hislerine ters den telkinatlar yapmamak veya durdurmak lzmd. Beincisi: ok bytlen ve herkesin dilinde dolaan gazeteci, muharrir Hasan Fehmi Bey'i ldrenleri ortaya karmak icab ederdi. 1

Altncs: Kadro d edilen askerleri ve alay subaylarn madur etmemek lzmd. Yedincisi: Hrriyetin ve Merutiyetin her trl rezlet ve sefahetlere msaid birey olmadn i'ln etmek; ve onu eritn db ve ahlkyla hududlandrmak gerekmekteydi. Avam halkn da, eriatn siyasetinden bildikleri ey olan, ksas ve el kesme hadlerini icra etmek gerekli idi. Bedizzaman Hazretlerinin ifade tarzndaki u acib orijinallie dikkat edilsin ki, asl ve gerek sebepler anlatlrken, "u, u iler yapld iin, u hadiseler, u su-i istimaller vcuda geldiinden tr bu hadise vcuda geldi" demiyor. Belki "unlar yaplmasayd, unlar da yaplmazd, o frtna vcuda gelmiyebilirdi".. tarz- beyaniyle kendisine hs bir izah tarzn kullanarak gelecee de bakan ve gemiden ders alnarak, bir daha ylesi hataya dmemenin are ve tedbirlerini, nasihat ve ikaz iinde birbirine sararak ifade ediyor. Bedizzaman Hazretleri bu saylan yedi sebebi kaydettikten sonra, der ki: Bu yedi sebep, geri o hadisenin patlak vermesinde asl rol oynayan eylerdi. Bunlar ilk bata nazar- itibara alnm olsayd, hadise patlak vermiyebilirdi. Lkin bu sebeplerin te'siriyle vcuda gelen hadiseyi, asl hazrlayanlar tuzaklarn, yle bir zemin oluturduktan sonra serpmilerdi. Hatta mukaddes olan asker itaat da bu emellerine feda etmilerdi. Bu sebepler ve (159) Ben ahsen "Vukelay tebdil idi" cmlesinden byle anladm.A.B. 290 bu tuzaklar byle plnl ekilde tezghlandrlp kurulduktan sonra, artk re ve tedbirlerin o anda faidesi olmazd, i iten gemiti. Yukarda metin ve izahlar ile kaydedilen yedi kll sebebin yan sra, bir de o sebepleri ileten yedi hal ve durum da, ayn eserinde ylece sralamaktadr: "1-Sekiz dokuz ayda ceridelerin neriyat- mteheyyicaneleriyle..(2) Ve frkalarn cemiyetlere feda yazmakla..(3) ve inklb vcuda getiren zevatn tahakkmatiyle..(4) Ve itaat-i askeriyeye mnafi olan hrriyet-i mutlaka, efrada sirayetiyle..(5) Ve db- dinyeye muhalif eyler, baz dikkatsizlerin efrada telkinatiyle..(6) Ve itat bozulduktan sonra, mstebitler, mrteciler (159), dinde hassas, muhakeme-i akliyede noksan olanlar, iyilik zanniyle o bataklk zeminde tohum ekmee balamasyla..(7) Ve devletin umum siyast cahil efradn elinde kalmakla ve bir milyona yakn fiek havaya atmakla.. ve dhil ve haric mddeiler parmak vurmakla; ortalk anarilik haline girdiinden, bu hadisenin isti'dad- tabisi herc merc ve mdahale-i ecneb iken, minindillah "sm-i eriat" o esbab- mteaddideden kan ervah- habse ve mnteireyi yuvalarna irca' ile, on asrdan sonra bir mu'cize daha gsterdi. Hem geen inklb- azimde ordu ve lemann sadas ki: "Merutiyyet eriata msteniddir" diye umum ehl-i slmn vicdanlarn manyetizmalandrd. O inklb, inklblarn kaide-i tabiiyyesini hark ile eriatn te'sir-i mu'cizanesini gsterdi ve daima da gsterecektir. (160)" te bu sralanan yedi hal ve davranlarn da, imdiki Trke ile yazlmasnda bir beis grlmezse, ylece olabilir: 1- Hrriyet'in i'ln olan 24 Temmuz 1908'in bandan 31 Mart 1325 (14 Nisan 1909) tarihine kadar geen sekiz-dokuz ay zarfnda gazetecilerin yaptklar neriyat, hep tahrik ve kkrtmal neriyatt.

2- Cemiyet ve partilerin frkalar, gizli-gizli cemiyetlere feda kaydetmeleri ile gelien durum bunun bir hazrl idi. 3- Merutiyet inklbn vcuda getiren zatlarn, muvaffakiyet sarho luuyla, ii tahakkm ve zorbala dkmeleri idi. 4- Ordu ve askerliin disiplin ve itatine tamamen zt olan, mutlak bir hrriyet dncesi, asker neferatna kadar sirayet ettirilmesiydi. (159) Burada stad'n "mrteciler" kelimesinden murad, eski hli ve tek rey padiahlk sistemini arzu edenler demektir. Yoksa ha dindarlar kast deildir. A.B. (160) Asar- Bediiye, S: 317 291 5- Dinin edeb ve ahlkna zt olan baz haller, dikkatsiz baz acemiler tarafndan asker neferatna anlatlmakla, ordu ve askeri heyecanlandrp, askerlik disiplinini sarsan duruma getirilmesiydi. 6- Ordu iinde disiplin ve itaat sarsldktan sonra da, din ilminde mstebid, yani kendisini en iyi bilen, lim zanneden, lkin hakikatte ise dinin kll nizam ve dsturlarn kavrayamayan gericiler, her ne kadar dine ait mes'elelerde titiz ve hassas idilerse de, fakat akl muhakemeleri dinin kll kanunlarnda noksan olan o kimseler "iyilik yapyorum, dine hizmet ediyorum" zanniyle o bataklk zeminde fesat ve anariyi tretecek tohumlar ekmeleriydi. 7- Btn bu davranlar neticesinde, bilhassa hrriyeti yanl tatbik ve telkinden gelen netice ile, devletin her eit idaresi, siyaseti ve gizlilii chil ve bilmezlerin elinde kalmas sonucu; herkes kendi bana hareket ile, bir milyona yakn fienkler havaya atlm oldu. Ayn hadisede hem hariteki, hem de dahildeki fesat komitelerinin mddeileri o baruta ate atmak kabilinden parmaklamalarda olmutu. Ortalk anari ve fesat halini almasyla, hadisenin hazrlan proram mucibince, aslnda bir herc merc olmas ve ecneb devletlerin mdahalelerine bir bahane olmaya msait bir zemin olmuken; Allah tarafndan herkesin dilinde "eriat isteriz, eriat isteriz" slogan olmu... Ve bu istek ve slogan ilk yukarda sralanan yedi sebeb ve hallerin korkun neticesini bekleyen fesat komitelerinin habis ruhlarn yuvalarna dndrmeye mecbur eylemesiyle; eriatn mbarek ismi ve mu'cizekr mahiyeti on asrdan sonra bir mu'cize daha gstermitir. BAKA BR ZAH EKL 31 Mart Vak'asyla ilgili olarak, Bedizzaman Hazretleri o hadiseden bir sene sonra kaleme alm olduu "Mnazarat" isimli eserinde, onun baka bir ynn ele alarak bir ders-i ibret olsun iin yle izah eder, der ki: "...Faraza bazlarnn altnda byk bir fenalklar varsa da, hcum edilmemek gerektir. Zira ok fenalk vardr ki, iyilik perdesi altnda kaldka ve perde yrtlmadka, ondan tegafl edildike; mahdud ve mahsur kald gibi, sahibi de perde-i hicab ve haya altnda slhna alr. Lkin vakta ki, perde yrtlsa, haya atlr.Hcum gsterilse fenalk fena tevess' eder.

Ben Mart hadisesinde una yakn bir hal grdm. Zira slmiyetin merutiyetperver ve hamiyetli fedaleri cevher-i hayat makamnda bildikleri ni'met-i merutiyeti eriata tatbik ile, ehl-i hkmeti adalet namaznda kbleye irad; ve nm- mukaddes-i eriat merutiyyet kuvve 292 tiyle i'l; Ve merutiyeti eriat kuvvetiyle ibka; ve btn seyyiat- sabkay muhalefet-i eriat zerine ilka etmek iin baz telkinatta ve teferruatn tatbikatnda bulundular. Sonra san solundan farketmeyen -h- eriat istibdada msait zannederek; tt taklidi gibi "eriat isteriz" demekle maksat ortada anlalmaz oldu. Zaten plnlar serilmiti. te o vakit yalan olarak, hamiyet maskesini takan baz herifler o ism-i mukaddese tecavz ettiler. te cay- ibret bir nokta-i siyah!..(161) stad, Otuzbir Mart hadisesinin i yiizn ve fezlekeli haritasn byle izdikten sonra; ayn bahsin devamnda onun neticesini ok dikkat ekici bir noktaya ekerek acip bir slup ile, Arapa ibareli u cmleler ile bitirmektedir: STTEK TRKE BARENN BR ERH Yazda Bedizzaman Hazretleri -grld zere- 31 Mart hadisesinin ok mhim sebeplerinden birisini de, hrriyeti, merutiyeti ve gerek hamiyetperver zatlarn bir yanl tatbiklerinin sonucuna balamaktadr. Hamiyetperver ve merutiyeti zatlar, erit merutiyet kuvvetiyle ibka ettirmek, merutiyeti de ona dayandrarak ayakta tutmaya gayret sarfederken, yanl bir tatbikin eseri olarak, lzumsuz baz telkinat ve tatbiki ok sonra icab eden teferruatn tatbikatna girimeleriyle birlikte; san solundan ayramayan baz kimseler ise, baka bir mecrada harekete getiler. Bunlar adeta sanki eriat, istibdat ve mutlakiyete msaidmi gibi ve Merutiyet, tamamen eriata ve dine muhalif imicesine, papaan taklidi misill, "eriat isteriz!" sloganyla, hamiyetperverlerin asl maksad ve gayelerinin kaybettirilmesine sebep olmulardr. Hatta muhtelif maksat ve gayeler peinde hareket eden baz grublarn da bir azdan "eriat isteriz" slogann atmalaryla; hkmet ve ttihatlar hizaya getirmeye alanlarn maksadlar bsbtn ortadan kaybolmu oldu. Ayn zamanda bu kark durumdan istifade etmeye alanlar ise, zaten tuzaklarn, plnlar mucibince serpmilerdi. Bu hadisenin neticesinde yalanc baz hamiyeti nam altndaki mnafklar, frsat ganimet bilerek dorudan doruya eriata ve eriat isteyenlere hcuma giritiler. te acib ve garib, tarihin yz karas, ibret verici bir siyah nokta!.. Ve anlalmaz, almaz kr bir dm!.. (162) Asar- Bediiye S:441 293 - ARAPA BARE Bedizzaman Hazretleri bu izahlarnn sonundaki stte iki satrlk Arapa ibaresinde ise yle diyor: "te o siyah nokta, o kr dm sebebiyle ehl-i hamiyet ve himmeti bilmecburiye yerlerine oturmaya mecbur eyledi. Hi bir harekete de areleri kalmad. eitli garaz ve maksadlarn vzltlar da, hrriyet musikasnn sesini mevve edip bodu. te o zaman merutiyetperverlik ve hamiyetkrlk, sadece yalanc, mnafk az baz kimselerde, yalnz isimden ibaret kald. Asl Merutiyeti getiren, hrriyet iin mcadele vermi olan hamiyetkr feda zatlar, Merutiyet'ten bilmecburiye -ayrlm gibi grndlerve hakez...

Bedizzaman bu ahirki Arapa pararaf ile, tarihi ok mhim hadiselere bakyorsa da, makam tafsilat yeri olmadnndan okuyucunun zekavetine brakyoruz. BAKA BR ZAH Bundan baka, ayn senede telif etmi olduu "Hutbe-i amiye" eserinin zeylinde Arapa olarak, 31 Mart ve 11 Nisan Vak'asnn baka bir ynnn haritasn yle izmektedir: (Arapasn yazmadan tercmesini veriyoruz) "Sual: Nefsperest ehl-i garazn dillerine dolayarak, onunla durmadan vzlt yaptklar 31 Mart Hadisesi hakknda siz ne dersiniz? Cevab: Evvelen, eer 11 Nisan (162) saikas hakknda soruyor isen, onu ben Divan- Harb-i rf'deki mdafaatmda erh etmiim Saniyen: Btn kuvvetimle derim ki: O hadisede muhaliflerle muvafklar kendi hatalarn, o ite hi medhal olmayan skit ve mtevekkil yerinde oturan baz masumlarn stne atmalarndan ibaret olmutur. te ey kendilerini o hadiseden tebrie etmeye alan marurlar!? Siz kendi kusur ve hatalarnz bakalarnn stne attnz. Sizin misaliniz, yle baz mfsit insanlara benzer ki, onlar yeryznde iki grup halinde birbirleriyle mukatele ve fesat karmakla megul olduklar bir hengmda, bunlarn arasna baz temiz kalbli salih insanlar girerler ki onlarn arasn bulsun, fesat ve ktlklerini def' etsin. Hem onlar iyi hale ve salha davet etsin. te bu arabulucu zatlar, bunlarn arasna girdiklerinde onlara baz mukaddes eyleri hatrlatmak isterler. Ta ki onunla belki bunlarn mthi desiselerini izale etsin. Cenab- Hak da bu iyi niyetli arac zatla (162) 11 Nisan saikas, Hareket ordusunun stanbulu kuatt gn ve isyan bastrmasyla birlikte yaplan zulm ve tecziyeler demektir. A.B. 294 r o mukaddesatn bereketiyle muvaffak eder. Mfsitlerin fesatlarn yzden bire inmeye sebep olurlar. Fakat tam byle bir srada birbirleriyle bouan ve fesat karan her iki grub mfsitlerin; ktlk ve fesatlar ortada grnmee balamasyla; hemen bu defa baka bir oyun tezghlamaya koyulurlar. Kendilerini halk nazarnda o dehetli hatadan kurtarmak iin, her iki taraf birbirlerine kar mdahane ve yaltaklanmaya balayp, yekdierlerinin enaniyetlerine rvet vermek suretiyle; aralarna slh ve iradlar iin girmi o masum insanlara fesat oklarn evirerek hcum etmeye balarlr.Ortaya km btn gnah ve ktlklerini de bu masumlarn stne atarlar. Evet aynen bu misal gibi; her ne kadar 31 Mart hadisesinde slhc, ara bulucu, nasihat zatlardan ba'zlar da, ister istemez ba'z hcumlarda bulunmutur; O da mdakkik ve akibetbn nazarlaryla, imdi bir zakkum aac halini alm olan o zamanki o hadise ekirdeinde onu kefedip grdkleri iindir. Demek slhc zatlarn o hcumu srf Allah rzas iin bir cihad idi. Herhangi bir ktlk niyetleri yoktu. (163) Bedizzamann bu ahirki izah tarzna dikkat edilirse 31 Mart Vak'asnn, aslnda ttihad ve Terakki Cemiyeti iinde veya ondan ayrlan grublarn siyaset ve idare iin birbirleriyle bouarak o yolda her

trl fesad karmay meru' gren gruplarn planlayp ihdas ettikleri bir oyunlar olduu anlalmaktadr. Lkin onlarn o menhus oyunlar umum memleketi alkadar ettii iin, saf kalbli, iyi niyetli baz zatlar, bu durumun slh iin onlara eriatn mukaddesatn hatrlatmak suretiyle, fesadn nn almak istediler ve arabuluculuk iin aralarna girdiler. Lkin o marur, ayn zamanda eytan gibi dessas insanlar, bir anda birbirleriyle bararak, hadisenin akibetini baz ma'sum insanlarn bana patlatdrdlar. Yani btn sular, hatalar o masum insanlara ykleterek cezaya arptrdlar. Karlkl olarak da birbirlerini tebrie etmeye koyuldular. Hakikaten tarihin unutulmaz yz karas bir siyah noktas!.. HATIRALI BR ZAH Yine bu mnasebetle Bedizzaman Hazretleri Mektubattan "Hcumat- Sitte" risalesinde 31 Mart hadisesinden yle bahsetmektedir: "...Eskide 31 Mart hadisesinde endan onu da (Yani kendisini de) kartrdlar Baz dostlarn da ezdiler. Fakat sonra tebeyyn etti ki: mes'ele bakalar tarafndan km. Onun dostlar onun yznden deil, onun dmanlar yznden bel grdler. Hem o zaman ok dostlarn da kurtard...(164)" (163) Saykal-u slam, Bedizzaman Said-i Nursi, S: 26 (164) Mektubat, Said-i Nursi, S: 429 295 Bu ifadeden de fehmediliyor ki: Bedizzaman Hazretlerini ezmek iin kast- mahsusla onun dman olan ttihatlardan mason ksm onun ismini de ona kartrdlar. Fakat az sonra hakikat meydana kt ki, Bedizzamann ne uzaktan ne de yakndan 31 Mart olayyla hibir ilgisi yoktur. Bundan dolay da kaytsz ve artsz olarak mahkemede berat ettii gibi, yapt mdafaalarla da bir ok dostlarn kurtarmtr... TARAFSIZ TARHLERN ANLATTIKLARI imdi de 31 Mart Hadisesinin dier ynlerini anlatan tarafsz birka tarihiyi dinleyelim: 1-Sultan Abdlhamid hatra defterinde, zamann padiah olarak, 31 Mart Vak'asn yle deerlendirmektedir: "31 Mart'n gerekesini "ttihad ve Terakki Cemiyeti" ile bu cemiyete dayanan hkmetin tecrbesizlii ve tedbirsizlii hazrlad. Bata Kmil Paazade Said Paa ile smail Kemal Bey olduklar halde, bir takm ttihad- Terakki muhalifleri bu durumdan yararlandlar. Basn, bilmiyerek ve tehlikeyi hissetmiyerek atei krklyordu. Nisann birinci gn yaynlanan gazeteler genellikle ayaklananlarn akakcs olmu ve Murat Beyin Mizan' ok ileri giderek subaylarn ldren erlere gazlik datmt.(165) Sultan Abdlhamid, hatralarnda unlar da anlatr:

"31 Mart olaylar ile benim kesinlikle ilikim yoktur. Hatta kendiliinden gelmi bu frsattan yararlanmaya bile tenezzl etmedim. Eer olaylara girmek isteseydim ve yararlanmay dnseydim, bugn Beylerbeyinde (x) deil, Yldz Saray'nda bulunurdum. (166) 2- Ahmed Bedev Kuran "nklab Tarihimiz ve Jn Trkler" adl eserinde; 31 Mart Vak'as iinde olduu ve o hadise kendisine de bulat halde, hadiseyi yle izah etmektedir: "31 Mart hadisesinin i yz henz tamamen aydnlanmamtr. Bu faciay "ttihad ve Terakki" liderlerinin takip ettii siyasetin bir akslameli olarak telkk edenler oktur. Her ne olursa olsun, uras muhakkaktr ki; hkmetin idaresizlii ve hrriyeti kendi grne gre tahdide kalkmas bu hadisenin vcuda gelmesinde mhim te'siri olmutur. syan, Hrriyet ve Merutiyetin bekileri (Nigehban- Merutiyet) olarak Rumeliden getirilen avc taburlarndan kmtr...(167) (165) Sultan Abdlhamid'in hatra defteri, S: 112 (*) Merhum Sultan Abdlhamid, 1 ubat 1918 tarihinde Beylerbeyi Saray'nda Hakk'n rahmetine kavumutur. Allah rahmet eylesin. (166) Sultan Abdlhamid'in Hatra Defteri S: 107 (167) nklab 'Tarihimiz ve Jn Trkler, A. Bedev Kuran, S: 276 296 3- "Hilfet Nasl Ykld" kitabnda, Sultan Abdlhamid'in 31 Mart Vak'as sralarnda, Tevfik Paa'y sadrazam tayin ettiini, ta ki, mevcud anayasay ilga edip yerine er' hkmleri vaz' etsin diye, onu vazifelendirdiini, Hareket Ordusu'nun Selanik'ten gelip, stanbul'u kuatmasnn esas hedefi bu tedbire kar olduunu kaydeder. (168)" 4- Tarihi Ahmet Refik Bey, 31 Mart hadisesinin ttihad ve Terakkicileri drmek iin bu cemiyete muhalif olanlar tarafndan tertip edildiini sylemektedir. (169) 5- Eski eyh-l slmlardan Cemaleddin Efendiolu ise: "O hadisenin, ttihad ve Terakki tarafndan tertip edildiini" ifade etmektedir. (170) 6- smail Ham Danimend ise, bu vak'a hakknda unlar kaydeder: "ttihad ve Terakki komitesinin stanbul'da tertip etmi olduu siyas cinayetlerin ehirde bir tedhi < havas hasl etmesi, hususan smail Mahir Paa'nn yolda ldrlmesi, "Serbesti" gazetesinin ttihad ve Terakki Cemiyeti'ni iddetli tenkid eden ba muharriri Hasan Fehmi Bey'in kpr zerinde vurulmas ve buna ramen katilin yakalanmamasn, ve alay zbitlerinin ordudan karlmasna karar verilmesi ve ordudan karlmalar, devlet dairelerinde yaplan tensikat zerine ok me'murun akta kalmas garb menbalarnda bile tenkid edilmiti. Buna gre, 31 Mart hadisesi, halkn ruh temayl ve maneviyatna kar ttihad ve Terakki komitesinin lzumsuz bir laubalilik ile hareket etmesi, ttihat ve Terakki messisleriyle kumandanlarnn halk arasnda ayi' olan masonluu, Bosna-Hersek ve Bulgaristan felketleri gibi buhran sebebiyle, halk arasnda btn bu vilyetlerin ttihad ve Terakki Cemiyeti tarafndan satldna dair ayialar kmas; ve Paris'te Jn Trklerle bir mddet altktan sonra stanbul'a gelip ra-y Devlet zs olan Muverrih (tarihi) Murat Bey'in o srada "Mizan" gazetesini tekrar nere balatarak, ttihad ve

Terakki'ye kar ok iddetli hcumlarda bulunmas ve ngiliz entelijans servisinin ve ttihad ve Terakki'nin Sultan Abdlhamid'i tahttan indirmek iin bahaneler aramas gibi, eitli sebeplerin te'siri altnda meydana gelmitir. (171) " diyor. 7- Trihi Yazar Mnir Sleyman apanolu ise, zellikle Bedizzaman ile ilgili olarak unlar kaydeder: "...O zat (stad Bedizzaman) o hadiselerde daima yattrc rol oynamtr. Ben bunu "Sosyalist Hilm" isimli eserimde yazmtm. 31 Mart (168) Hilafet Nasl Ykld, Abdlkadim Zallum S: 381 (169) Hatrat- Siyasiye, A. Refik, S: 16 (170) Abdlhamid-i Sani ve Devr-i Saltanat, eyhl slm Cemleddn S: 111 (171) Osmanl Tarihi Kronolojisi, smail Hami Danimend, C. 2, 5. 297 destekleyen, kuran, hazrlayan ttihad ve Terakki cemiyetidir. Ben o hadiselere yetimi bir insan sfatyla, o gnleri grm ve yaam bir kii olarak, millet ve tarih huzurunda sylyorum: O zat isyanlar daima bastran, kavgalar yattran, dargnlar bartran, memleketi ve vatansever bir insand. Onun hakkndaki bu ekilde sylenen szler ve yazlan yazlar pek ihticaca salih deildir. (Yani delil ve hccet taraflar yoktur. (172) " 8- Do.Dr.(*) Sina Afin "31 Mart Olay" adl eserinde unlar sylemektedir: "31 Mart hadisesi aslnda ttihad-Terakki partisinin bask, zulm ve siyas cinayetlerine kar muhalefetin eitli hissiyatl grub ve ahslarn ayaklanmasndan ibarettir" Sina Afin ayn eserinde Bedizzaman hakknda da unlar kaydeder: "Bedizzaman da, asakire; Ululemre (yani subaylara) itaatn farz olduunu hatrlatyordu. Bedizzaman'n dier yazsnda "cem'iyyetlere ihtar- mhim" cemiyet ve frkalarn eitli zararlarn saydktan sonra, siyasete karan kurulularn ya birlemesini, ya da toptan ortadan kaldrlmasn ne sryordu. (173) " Yine Sina Bey, ayn eserinde Bedizzaman'n o sra nerettii yazlar hakknda da yle der: "...Bundan sonraki iki yazs imzasz, ncs Said-i Krd'nin imzasn tayordu. Amma ikinci yaz, yedinci gn Mizanda kt iin, onun da Said-i Krd tarafndan yazldn biliyoruz. (174) Yine Sina Bey, ayn eserinin 253'nc sahifesinde "Bedizzamann Divan- Harb-i rfi mahkemesinden beraat ettiini ve bu vesileyle onun 31 Mart hadisesinde hep yattrc rol oynadn yazmaktadr. 9- Aratrmac yazar Ahmet Nezih Galitekin ise: "31 Mart olay hakknda birok kitaplar, saysz makale yazlmakla beraber, hala karanlktadr. Sebep olarak, birok ey ileri srlyor. Aratrmalar, stad Bedizzamann tehis ettii sebeblerini doruluyor. (ifahen ve mektupla bizzat bana sylemitir.) (172) Nurs Yolu. N.ahiner S: 129

(*) imdi Prof. Dr. (174) 31 Mart Olay S: 129 (175) 31 Mart olay, S:158 298 31 MART VAK'ASI NASIL BALADI Yukarda gerek Bedizzaman'dan, gerekse dier tarihilerden nakledilerek sralanan btn o sebep ve hallerin verdii reaksiyon neticesinde, gele gele, Rumi 31 Mart 1325 sal gn (13 Nisan 1909) Merutiyet muhafzlar olan avc taburlarnn kendi zabitlerini klalara kapattktan sonra, gece yarsna doru Sultan Ahmed ve Ayasofya camileri meydannda kalabalk bir insan yn toplattrmaya balarlar. Bilhare de o zamanki, meclis binasna doru yryerek meclisi kuatrlar. Zamann sadrazam Hseyin Hilmi Paa ile Meclis-i Meb'usan Reisi Ahmet Rza Bey'in istifalarn ve Ittihadlarn nefyini ve alay zabitlerinin vazifeye iadelerini istemilerdir. Bu arada Adliye Nazr Nazm Paa, Ahmet Rza Bey zannedilerek ldrld gibi, Lazkiye meb'usu Emir ekib Arslan da, muharrir Hseyin Cahit sanlarak vurulur. Bu isyan ve ayaklanmaya; 31 Mart hadisesinin tekevvnne sebep olan davran ve hallerin her snf insana verdii umumi bir reaksiyon neticesinde, askerden, zabitten, ulemadan, halktan her eidi katlmlardr. Bu isyan ve kargaa 31 Mart 1325'den balayp, ta 11 Nisan 1325 gnne kadar (24 Nisan 1909) devam etmitir. Bu kargaa esnasnda daha evvel Yldz Saray'n topa tutmak hevesinde bulunan Asar-i Tevfik Svari Reisi Ali Kabul Bey, onun kendi bahriyelileri tarafndan Yldz Sarayna yakn bir yere gtrlerek orada ldrld. Bu arada "Tanin" ve "ra-y Ummet" gibi gazetelerin idarehaneleri de tahrib edilmiti. Onbir gn devam eden bu kargaa ve anari, nihayet Selanik'ten hareket edip gelen, Hareket Ordusu ve banda bulunan Mahmut evket Paa stanbul'u kuatarak duruma hkim olmasyla son bulmutur. 31 Mart hadisesinin isyann bastrmaya gelen Hareket Ordusu'na kar direnen isyanc kuvvetler ile, ordu arasnda kan atmalarda ne kadar insann ld veya yaraland hakknda maalesef bir bilgimiz yoktur. Amma Hareket Ordusu'nun herhalde ksa bir zaman iinde ehre hkim olduu ve isyan bastrd kesindir. 31 MART GNNDE BEDZZAMAN Bedizzaman Hazretleri, 31 Mart gnnde mahede ettii ok ac manzara zerine "Makri" ky (Bakrky) tarafna ekildii hakknda, bilhare Divan- Harb Mahkemesinde yle der: "Martn 31'inci gnnde dehetli hareketi iki- dakika uzaktan temaa ettim. Mteaddit metalibi (istekleri) iittim. Fakat elvan- seb'a (yedi renk) sr'atle evrilse, yalnz beyaz grnd gibi, sair fesadat binden bire indiren ve avam anarilikten kurtaran ve efrad elinde kalan 299 umum siyasat mu'cize gibi muhafaza eden lafz- "eriat" yalnz grnd. Anladm ki; i fena, itaat muhtell, nasihat te'sirsizdir. Yoksa her vakit gibi yine o atein itfasna teebbs edecektim. Fakat avam ok, bizim Krdler gfil ve safdil... Ben de bir hret-i kazibe ile grnyordum. dakikadan

sonra ekildim. Makri kyne gittim. Ta beni tanyanlar karmasnlar. Rast gelenlere de karmamak tavsiye ettim. Eer zerre miktar dahlim olsayd; zaten elbisem beni i'ln ediyor, hret de beni byk gsteriyor. Bu ite pek byk grnecektim. Belki Ayastafanos'a kadar tek bama olsun mukabele ederek ispat- vcud edecektim. Merdane lecektim. O vakit dahiim bedih olacakt, tahkike lzum kalmazd. kinci gnde ukde-i hayatmz olan itaat- askeriyeden sual ettim. Dediler ki; Askerin zbitleri asker kyafetine girmi, itaat ok bozulmamtr: Tekrar sual ettim: "Ka zabit vurulmu?" Beni aldattlar, dediler: Yalnz drt tane, onlar da mstebit imiler. Hem de eriatn db ve hududu icra olunacak. Ben de gazetelere baktm, onlar da o kyam meru' gibi tasvir ediyorlard. Ben de bir cihetten sevindim. Zira en mukaddes maksadm, eriatn ahkmn tamamen icra ve tatbiktir. Fakat itaat- askeriyeye halel geldiinden, nihayet derecede me'yus ve mteessir oldum ve umum gazeteler (*) ile askere hitaben nerettim ki: "Ey Askerler! Zabitleriniz bir gnah ile nefsine zulmediyorsa, siz o itatsizlikle otuz milyon Osmanl ve yz milyon nfus-u slmiyenin birer birer haklarna da zulmediyorsunuz. Zira umum slm ve Osmanllarn haysiyet ve saadet ve bayrak- tevhidi, sizin itaatnzla kaimdir. Hem de erit istiyorsunuz, fakat itaatsizlikle eriata iddetli muhalefet ediyorsunuz. Ben onlarn hareketini ve ecaatlarn okadm. Zira efkr- umumiyenin yalanc tercman olan cerideler nazarmza hareketlerini meru' gstermiler. Ben de takdir ile beraber nasihati bir derece te'sir ettirdim. syan bir derece bastrdm. Yoksa byle sn olmazd. Ben ki bilfl tmarhaneyi ziyaret etmi bir adamm. Byle iler nemelzm, kller dnsn demediimden cinayet ettim. (175)" te Bedizzaman Hazretlerinin Divan- Harb-i rfi Mahkemesindeki mdafaasnn bu blmnden anlalmaktadr ki: 31 Mart hareketinin nc gnnde, umum gazetelerde, isyan etmi askerlere hitab eden nutkunu nerettirmitir. Ayrca da isyann drdnc gn olan 3 Nisan 1325 (16 Nisan 1909) Cuma gn ulema ile birlikte Harbiye Nezaretine giderek ( * ) 4 ve 5 Nisan 1325 te stadn Serbest, Mizan ve Volkan gazetelerinde askerlere hitap eden makaleleri tesbit edilmitir. A.B. (175) Asar- Bediiye, S: 309 300 ayn yazlarn nutuk suretiyle bizzat askerlere hitab etmitir. Bu nutkun iradndan iki- gn sonra da, isyan etmi sekiz tabur askerin isyandan vazgeerek teslim olmalarn salamtr. Sekiz tabur askeri itaate getiren ve sair fesatlarn nn alan Bedizzaman Said-i Krd 'nin Serbest, Mizan ve Volkan gazetelerinde birka gn st ste neredilen " Kahraman Askerlerimize, Asker Kardelerime, Umum Zabitlerimize, Asakire Hitab ve Ey asakir-i mvahhidin, balkl makalelerinden sadece ikisinin tam metni yledir: KAHRAMAN ASKERLERMZE Ey anl asakir-i muvahhidin! ve ey bu millet-i mazlumeyi ve mukaddes islmiyeti iki defa byk vartadan tahlis eden muhteem kahramanlar!

Cemal ve kemaliniz intizam ve inzibattr. Bunu da hakkyla en mevve zamanda gsterdiniz.. Ve hayatnz, kuvvetiniz itaattir. Bu meziyet-i mukaddeseyi en ufak mirinize kar bile irae ediniz!.. Otuz milyon Osmanl, yz milyon slmn namusu artk sizin itaatinize baldr. Sancak- tevhid-i lh sizin yed-i ecaatnzdadr. Sizin o mbarek elinizin kuvveti de itaattir. Sizin zabitleriniz mfik pederlerinizdir: Kur'an, hadis ve hikmet ve tecrbe ile sabittir ki: Hakl amire itaat farzdr. Malmunuzdur ki; otuz milyon nfs yz sene zarfnda byle iki inklb yapmad. Sizin o itaatten ne'et eden hakiki kuvvetiniz umum millet-i slmiyeyi medyun-u kran etti. Bu erefi hakkyla te'yid etmek zabitlerinize itaatladr. slmiyetin namusu da o itaattedir Biliyorum ki; mfik pederleriniz olan zabitlerinizi mes'ul etmemek iin ie kardrmadnz. imdi ise zabitlerinizin u-u efkatlerine atlnz. eriat- garra byle emrediyor. Zira zabitler, ululemirdirler. Vatan, millet menfaatnda, hususan nizam- askeriyede ululemre itaat farzdr. eriat- Muhammediyenin (A.S.M.) muhafazas da itaatladr. (176) ASAKRE HTAP Ey sakir-i Muvahhidin! Fahr- lemin (A.S.M.) fermann size tebli ediyorum ki: eriat dairesinde ululemre itaat farzdr. Ulul-emriniz zabitlerinizdir. Askerlik oca cesim ve muntazam bir fabrikaya benzer. arklarn biri intizam ve itaatte serkelik etmekle, btn fabrika herc merc olur. Sizin o muntazam ve kuvvetli fabrika-i askeriyeniz otuz milyon Os (176) Asar- Bediiye, S: 395 301 manl ve yz milyon nfus-u slmiyenin nokta-i istinad ve ma'den-i istimdaddr. Siz iki mthi istibdad kansz ve def'aten ldrmekle, harikul'ade olduundan, eriat- arrann iki mu'cize-i arrasn izhar ettiinizden, zaif-l akideye, hamiyet-i slmiyenin kuvveti ve eriatn kudsiyetini iki burhan ile izhar eylediniz. Bu iki inklbn bahasna binler ehid verseydik, ucuz sayacakdk. Lkin itaatnzdan, binden bir cz' de feda olunsa, bize pek ok pahal der. Zira itaatiniz ukde-i hayatiye ve hararet-i gariziye gibi tenakusu, mevti intac eder. Tarih-i lem serapa ehadet ediyorki; asker neferatnn siyasete mdahaleleri, devlete, millete mthi zararlar intac etmitir. Elbette hamiyet-i slmiyeniz byle sizin uhdenizde olan hayat- slmiyeye zarar verecek noktalardan men' edecektir. Siyaseti dnenler, sizin kuvve-i mfekkireniz hkmnde olan zabitleriniz ve ululemirlerinizdir. Bazan zarar zannettiiniz ey, siyaseten byk zarar def' ettii iin, ayn- maslahat olduundan, zabitleriniz tecrbeleri hasebiyle gryor ve size emir veriyor. Sizde de tereddt caiz deildir. Ef'al-i hususiye-i nmeru'a, san'attaki meharet ve hazakatna mnafi deildir ve san'atn menfur etmez. Nasl ki, bir tabib-i hzk ve bir mhendis-i mahir, nmeru' hareketi iin, onlarn tbb ve hendeselerinden mani-i istifade olamaz. Kezalik fenn-i harbte tecrbeli ve o san'atta mhir ve hamiyet-i slmiye ile mnevver-l fikir zabitlerinizin cz' nmeru' harekt iin itaate halel vermeyiniz. Zira fenn-i harb, mhim bir san'attr. Hem de sizin kyamnz, eriat- arra yed-i beyza-i Musa (A.S.) gibi sebeb-i tefrika ve teettt- efkr olan cemiyetleri bel' etti. Sahirleri de secdeye mecbur eyledi. Harektnz bu inklbta ila gibi idi ki, fazla olsa zehire mnkalib olur. Ve hayat- slmiyeyi fena bir hastala hedef eder. Hem de himmetiniz ile bizdeki istibdat imdilik mahvoldu. Lkin terakkileri iin Avrupa'nn istibdad- manevisi altndayz. Nihayet derecede ihtiyat ve i'tidal lzmdr.

Yaasn eriat- arra Yaasn Askerler! (177) BEDZZAMANIN TUTUKLANMASI, TAHLYES VE BERAET Son derece dikkat ekici ve hayret verici bir husustur ki: Bedizzaman Hazretleri 31 Mart arefesinde ve sonrasndaki, son derece kymetdar hizmetleri meydanda iken ve 31 Mart, me'um hareketinin patlamasnda, onun ne yakndan, ne uzaktan hi bir dahli, hi bir ilgisi yokken, tam tersine onun nasihatleri ve mevizalaryla o fitne ateinin yzden ona dmesine vasta (177) Asar- Bedye, S: 396 302 303 304 olmuken, ttihad ve Terakki'deki onun hasm- can olmu mason ve dinsiz ve farmason kimselerin oyunlaryla (178) onu ezmek ve vcudunu ortadan kaldrmak iin, Hareket ordusu kumandan Mahmut evket Paa nezdinde iftira ve yalanlarla giriimde bulundular. Tabii Bedizzaman da sulu sanlan kimselerin arasna aldlar ve Divan- Harb'te idam talebiyle yargladlar. Ama planlar tutmad. Bedizzaman susuz grld ve beraet etti. Evet, Bedizzamann tevkif edilip nazarete alnmas ve isticvab hadisesi hakkndaki bilgi iin Divan- Harp dosyalarna ulaamadmzdan - tek kaynak "Ceride-i Sofiye gazetesidir. Bu gazetenin 18 Nisan 1325 Rum, 1 Mays 1909 Milad Cumartesi tarih ve 6. saysnda u haber gemektedir: "Bedizzaman Krd ittihad-i Muhammedi cemiyeti azasndan bulunan "Krd Hoca denmekle maruf Bedizzaman Said, dn (*) zmitte tevkif edilerek imendiferle Dersaadete gnderilmi ve Daire-i harbiyeye i'zam (ynlendirme) klnmtr. Ayrca, Bedizzmann duruma gnleri ve tahliye gnleri hakknda ise "Tanin gazetesi, 1011 Mays 1325 (23-24 Mays 1909) tarihli nshalar ve 260 ve 261 ' inci saylarnda u malmat vermektedir: A- 23 Mays 1909 pazar gnk nshasnda: "Bedizzaman Said-i Krdi'nin evrak hey'et-i tahkikiyeden (alt komisyon) Divan- Harb'e verilmitir." B- 24 Mays 1909 pazartesi gn nshasnda ise: "Bedizzaman Said-i Krdi mukaddemen (balangta) vaki' olan ihbaratn sandan (uydurmadan) ibaret olduu ve bilkis mma-ileyhin (kendisinin) te'sis-i Merutiyette hidemat- ber-gzidesi (stn ve sekin hizmetleri) sebk eyledii (gedii) tahakkuk eylemekle, tahliye edilmitir" demektedir. "Tanin" Gazetesi, ttihad ve Terakki cemiyetinin Avrupa ve lik fikrini savunan grubun nir-i efkr durumunda olduu gibi, onun ba muharriri Hseyin Cahid'de bu fikrin lideri, mdafii ve mrevvicidir. Dolaysyla dinin inkiaf ve hareketlerine kar bir kiidir. Nitekim Hseyin Cahid, Trkiye cumhuriyeti dneminde "Yaln" soyadn alarak "Hseyin Cahid Yaln" olmu ve kafasndaki Avrupav fikir dokusunu daha iyi bir zeminde rmeye devam etmitir.

(178) Bkz.Asar- Bedye S: 324 (*)Hadiseyi Hazret-i stadda Yirmisekizinci Lema da yle kaydeder: fkrarasna zammyla 1325 eder... te o tarihte 31 Mart hadisesi mnasebetiyle, stanbuldan kaarak muvakkat bir zaman mcahede-i maneviyeyi brakmak niyetiyle Hareket Ordusundan firar edip zmitgeldii tarihe tevafuk ediyor.(Os.Lemalar sh.647) Hadiseyi birde Rfat Yce Kocaeli Tarihi ve Rehberi adl kitab, 1945 baskl, sh.225 tede dorulamaktadr. 305 Tanin gazetesini 1926 ylna kadar devam ettirip, daha sonra Ulus gazetesi ba muharrirliini stlenen Hseyin Cahid Yaln, ayn fikir etrafnda yazlar yazmtr. Hatta 1 Aralk 1954'de 80 yanda iken, bir yazsndan dolay tutuklanm, Fakat 17 Mart 1955'te Celal Bayar onu afv ederek serbest brakmtr. Nihayet Hseyin Cahit Yaln, 17 Ekim 1957'de seksen yanda iken vefat etmitir. Allah kusurlarn afv etsin. te byle bir insan ve o zaman yle bir gazete (Tanin gazetesi), o hay u hy iinde ve her gn birka kiinin i'dam olduu gnlerde, insaf ve hakperestlii ifadeden geri kalmam, onun gazetesi Bedizzaman' layk olduu ekilde sena ederek masumiyeti hakkndaki haberi yaymtr. Cereide-i sefiye ve Tanin gazetesinin bu haberlerine gre, Bedizzaman Hazretleri 31 Mart olaynda sadece 23 gn hapis ve nezaratte kalm oluyor. nki, 31 Mart hadisesi, Miladi 13 Nisan'da balam, onbir gn isyan hareketleri devam etmi, onbirinci gnnde, yani 24 Nisan'da Hareket Ordusu mdahale etmi ve bastrmtr.Bedizzaman ise ,Ceride-i sofiye'nin haberine gre, 30 Nisan 1909 Cuma gn tutuklanm.. ve Tanin gazetesinin haberine gre, 23 Mays 1909, pazar gn baraetederek serbest braklmtr.

Bundan sonraki durum, Bedizzamann Divan- Harb mahkemelerindeki mdafaalarndan anlald vechile,(180) tahliye olduu tarihten bir gn sonra, yani 25 Mays 1909 sal gn Divan- Harb-i rfi 1 nolu mahkemesinde yapt mdafaalarndan sonra da beraat etmitir. Buna gre, 31 Mart vak'asnn Bedizzaman'la ilg'ili genel bir durumu yle tasvir edilebilir: 1909 senesi nisan sonunda isyann bastrlmasyla balayan yakalamalar, tevkifler ve sonra da stanbul'da yerde kurulan Divan- Harb mahkemelerince yaplan muhakemeler, idamlar ve tecziyeler srerken, Bedizzaman Hazretleri ksa bir zaman zarfnda beraat alm, iine gitmitir.(180) BEDZZAMAN'IN MDAFAALARI Bedizzaman Said-i Krd ismiyle o zamanlar st ve hreti afak kaplam olan Said-i Nursi Hazretlerinin 31 Mart Divan- Harb-i rfi mahkemesinde yapt mdafaalarna; ve Hilafet-i slamiye ve Osmanlln, hatta dinin ve mukaddesatn yok edilmesini planlayarak bataklk bir zeminde tuzaklarn kuran gizli mnafklarn pln ve desiselerini tek tek meydana koyan merdane, kahramanane ifaatna gemeden nce, ayn hadisede ko

(180) Asar-i Bediiye sh. 302 (181) Osmanlca Lem'alar, S: 874'te kendisinin 1325-1909'da Divan- Harb-i rf mahkemesinden beraat aldn yazmaktadr. 306 307 308 yulduu nezarethane ve hapishanenin durumu hakknda, mahkeme huzurunda syledii sz ve beyanlarna atf- nazar etmek isteriz. yle diyordu: "Sizin ikenceli hapishanenin hali; Zaman mthi, mekan mvahhi, mahbusn mtevahhi, cerideler mrcif, zbitler ematatl, efkr mevve, kalbler hazin, vicdanlar mteessir ve me'yus.. Bidayet-i halde zabitler ematatl, nbetiler mz'i olmakla beraber; vicdanm beni ta'zib etmedii iin, o hal bana elence gibiydi.. Ve musibetlerin tenevvu'u, musiknin tenevv- naamat gibi bana gelirdi. Hem geen sene(181) Tmarhanede tahsil ettiim dersi, imdi bu mektepte itmam ettim. Musibet zamannn uzunluundan uzun dersler grdm. Dnyann ruhan lezzeti olan hzn- ma'sumane ve mazlumaneden "zaife efkat, adre iddeti nefret"i istifade eyledim. midim kavdir ki: ok masumlarn kalblerinden hararet-i hzn ile tebahhur eden ay, vay ve ahlar, rahmetli bir bulut tekil edecektir.(182) Hapishane durumunu ve kendisinin orada vicdanen msterih bir halde, insanlk aleminin acib zulmkrane manzaralarn ibretlerle seyrettiini bildiren bu szleri, Divan- Harb mahkemesine kar sylenen szlerdir. Hapishane vaz'iyyetini anlatmakla beraber, yaplan zulm ve gaddarlklar pervaszca gzler nne sergilemektedir. Bu cmlelerden bazlarnn imdiki Trke ile karl yle olur: "Zaman itibariyle 31 Mart vak'asnn ardndan, Hareket Ordusu'nun dehetli yakalamalarla doldurulan hapishane ve zindanlar mdhi bir vakitte idi. Hapishanelerin o gnki manzaralar korkun, rktc karanlk zindanlard. ine doldurulan mahpuslar, pr-tel bir rkeklik ierisinde idiler. Basn da durmadan korkun haberler nerediyordu. Efkr- amme ise, kemeke ve karklk iindeydi ve hakeza..: Bedizzamann tkld bu hapishanede, tasvir edilen manzaray seyrederek beklemekte olduu sralarda, rtbeli baz subaylar, hem tedhi havas vermek, hem de keyf karmak iin arada srada hapisteki mazlumlar emata ile hakaret ve tezyif etmekle elenirlerdi. Bir defasnda bu zabitlerden iki mhim rtbelisi, gelip ayn muameleyi Bedizzaman'a da yapmak isterler. Bedizzaman'n bulunduu koua gelen bu rtbeli subaylar, ondan yle iddetli bir mukabele ve etm yerler ki, gerisin geri kamaya mecbur olurlar. (181) "Geen sene timarhanede cmleleri, Bedizzaman Hazretlerinin tmarhaneye sevk hadisesi 31 Mart hadisesinden bir sene nce oldunu ve her ikisi de yaz aylarnda vaki' olduunu ima etti'i gibi, tmarhaneye sevk olay, yalnz bir defa, o da 1908'in Mays ve Haziran aylarnda Sultan Abdlhamid'in

mabeyn paalar tarafndan tertiblendiini bildiriyor. O ise Sayn C.Kutay'n "h 1899, gh 1906 da" eklindeki iddialarnn gerek d olduu bir daha hatrlatlmaktadr. A.B. (182) Asar- Bediiye, ki Mekteb-i Musubetin ehadetnamesi S: 320 309 Bu hadiseyi, bilhare 1935 senesi baharnda Eskiehir mahkemesi olaynn tertiplenmesiyle yakalanmalara balanaca ayn gnn sabahnda, stad Hazretleri bir iki talebesiyle sparta'nn etrafnda gezintiden dnerlerken, birdenbire hi sebebsiz ehl-i dnyaya hiddet ve iddetle banrd ve (o tarihten) 25 sene nceki 31 Mart hadisesinden dolay konulduu mezkr hapishanede i'damn beklerken; srf tahkir iin, iki kalpsz rtbeli subayn kouuna girmesi nnda, onlarn yzne kar sarfettii etmi savuruyordu (183)" diye merhum spartal Sleyman Rt (Rt akn) aabey staddan duyduunu anlatmaktadr. 31 Mart Olay ve Bekir Aa bl 31 Mart vaka'snda tevkifhane olarak kullanlan yer, halen stanbul niversitesi Beyazt tarafndaki byk kapsndan girildiinde sa tarafa den krmz boyal binadr. Bu bina, Osmanl harbiye nazareti iken, bu ksmna "Bekir Aa bl denilirdi. 31 Mart vaka'snda ad geen "Bekir Aa bl tevkifhanesine "Kanun muhafz olarak tayin edilen "Cellat Hasan ismindeki adamn 15 sene sonra yaynlam oyduu "Resimli Perembe adndaki mecmuann 3 Mart 1927 den 21 Nisan 1927'ye kadarki saylarnda bu tevkifhanenin halinden, manzarasndan birok eyler anlatlr. stad Bedizzaman Hazretleri az stteki Divan- Harb- rfi mahkemesinde yapt mdafaalrndan olan hapishane vaziyeti va bandaki memurlarn durumunu tasvir eden paray tasdik eden mezkr cellat Hasan'n yazdklarn kaydediyorum. "Ben buraya getirildiimde isyan henz yeni bastrlmt. Btn koular getirilen insanlarla dolmutu. Hergn yzlerce insan getirilir buraya tklrd. Binann camii bile dolduruldu. Buraya getirilenler; Kumandandr, neferdir, paadr, gedadr tefrik edilmeden koulara dolduruluyordu. Yz kii alan bir koua ikiyz kii koyuyorduk. Her taraf, koridorlar bile hnchnc dolmutu. bin insan bu darack koulara dolduruldu. Tevkifat, alt ay devam etti. Tevkif edilenlerden 62 kii idam edildi. Tevkif edilenler arasnda Abdulhamid'in (Sultan 2.Abdulhamid) kurenasndan (yakn adamlarndan) Cevher Aa, Nadir Aa, Kabasakal erkes Mehmet Paa, Dervi Vahdet, Miralay Ramazan Bey, Bahriye Nazr Hseyin Hsn Paann oullar Cemal ve Kemal Efendiler, Miralay Mustafa Sadk, Bedizzaman Said-i Krd, Sabk merkez kumandan Sadeddin Paa, Serasker Alirza Paa ve saireler vard. (Resimli Perembe 3 Mart 1927) (183) Osmanlca Sikke-i Tasdik-i gaybi S: 17 310 Daha sonraki saylarnda, baz idamlarn tarz ve eklinden szeder. Mesela Kabasakal erkes Mehmet Paann ve Sultan Abdulhamidin Tfeki bas Arnavut Halil Aann (paann) idam edili ekillerinden

bahseder. Lkin yazarn karakteri dk seviyeli bir durumda olduu iin yaplan bu zulmlere di bileyerek anlatr. Cellat Hasann Resimli Perembe adndaki mecmuasnn ayn saylarda stad Bedizzaman Said-i Nursi hz.lerinden 11 defa szedilmekte, ama her defasnda adnn tekrarnda "Bedizzaman Said-i Krd-i, Bedizzaman eyh Said-i Krd, eyh Said, Bedizzaman Krd Said, Said-i Krd ad ve lakablaryla anlyor. Bedizzaman hz.lerinin isminden bahis yapld bir yerde "Abdlhamid'in kureyasndan diye gemekte isede, buda yazarn bilgisizliini gsterir. 311 nki Bedizzman Hazretleri Sultan Abdulhamidle hi grm deildir. Sair yerlerde, Bedizzamn Said-i Krdye husus bir oda tahsis edildiini ve onun bu hususi odasna Cevher Aay, sonra Kabasakal erkes Mehmet Paay, en sonundada Sultan Hamidin tfekibas Arnavut Halil Aay onun rzasyla verdiklerini kaydeder. HLSA 31 Mart vak'asn hulasalandrmak gerekirse; bize gre yle bir netice karki: ttihad ve Terakki Cemiyetinin mason, yada farmason gurhunun 2.Merutiyeti i'lan ettirmeleri ve ehemmiyetli mevki'leri elde etmeleriyle beraber; Kendilerinden ayrlan Ahrar gurubu ve dier siyas rakiblerinin varlndan; istedikleri gibi tam bir hkimiyet kuramadklar ve tasarladklar tm planlar fiil mevkiye - mezkr engeller yznden koyamamalar sebebiyle, 31 Mart planladlar diyebiliriz. Evet, zellikle "Resimli Peremebe dergisinde yaynlanan "Bekir Aa Bl balkl yaz sahibi Cellat Hasan n yazdklarna baklrsa; Hareket ordusunun hedefi, dorudan doruya Sultan Abdulhamid in halifeliini ila ve hukmet kadrosunu bertaraf etmektir, bilfiil de bunu icra etmitir. Buna gre, bence baka bir sebeb aramaya gerek yoktur. sityen "Resimli Perembe deki Bekir Aa Bl yazsn ve Sultan Hamid in Hatrat defterini dikkatle okusunlar, u neticeye kolaylkla varacaklar kat'idir. A.B. MDAFAALARININ MUKADDEMESNDE Az stte kaydettiimiz "Tanin" gazetesinin verdii haber ile, Bedizzaman Hazretleri 31 Mart hadisesinde, hapiste sadece 23 gn bekletildiini ve inceleme komisyonu tarafndan evrak tamamlanp 2 nolu rfi idare mahkemesine gittikten bir gn sonra tahliye olup ktn yazmtk. imdi de kendi beraat gnn bildiren mdafaasnn mukaddemesini okuyoruz. Bu mdafaann bir blmnde yle denilmektedir: "...leride gelen szler, Harbiye Nezareti'nde feveran etti. Mteferrik zamanlarda, nutkun iki sls, mukadder suallere cevaben, ikinci Divan- Harb'te birden syledim. Sualler ksm tahliyemin ikinci gnnde birinci Divan- Harb Reisi Hurit Paa'ya bir defa ve bakasna mkerreren masum mahpuslar mdafaa iin irad ettim.. Ve bir parasn da baka yerlerde mnakaa suretinde syledim.(184)" (184) Asar- Bediiyye S: 303

312 Evet, mukaddemenin bu pararaf mevzuumuza gerekten hayli aydnlklar getirmektedir. Yani, imdi kitap halinde elimizde mevcut "ki Mektebi Musibetin ehadetnamesi" eseri iindeki mdafaalarn bir ksm, ilk bata isticvab iin Harbiye Nezareti'ndeki sorgulamas srasnda verdii cevablar ve konutuu szlerdir. Mdafaann te ikisini tekil eden ksmn da 24 Mays 1909 pazartesi gn ikinci Divan- Harb mahkemesindeki durumasnda; bir sr dml, istifhaml; fakat etraflca aydnlatc cevablar bekleyen mukadder suallere cevablar tekil eden mdafaasndan sonra,tahliye edilmesine karar verildiini syler. Ayn mdafaanamesinde yer alan ve "onbir buuk cinayet" ismi altndaki "istifham- inkar-i taaccb" tabir edilen mana' ile, yani: en byk ve en deerli hizmetleri, en menfaatli, en uygun ve en gerek davranlar, ktlk ve cinayet addeden bir zihniyetin hareketine kar taaccb ve aknlkla karlanan halleri sralamasndan sonra; onbir buuk sualler blmn tahliyesinin ikinci gn, yani 25 veya 26 Mays 1909 sal gn birinci Divan- Harb'teki durumas srasnda, hapisteki masumlar kurtarmak iin yapt mdafaadr. Bedizzaman'n bu mdafaas zerine kendisine beraat verildii gibi, elli kadar mazlum mahpuslarn tahliyeleri de takip etmitir. te Bedizzaman'n bu ifade ve beyan tarzndan da onun hapiste uzun bir mddet bekletilmi olmadn anlyoruz. Zaten stadn "tahliyesinin ikinci gnnde, birinci Divan- Harb reisi Hurit Paa'ya bir defa..: ' eklindeki ifadesinden; Birinci Divan- Harb-i rfi durumasna gayr- mevkuf olarak gittii grlmektedir. Buna gre, Bedizzaman Hazretlerinin sadece iki defa Divan- Harb mahkemelerinde durumasnn yapldn anlyoruz. Bir nc durumas yaplp, yaplmadn bilememekle beraber, herhalde beraat kararn Hurit Paa'nn reislik yapt birinci Divan- Harb mahkemesinden alm olduuna kat' nazaryla bakabiliriz. Amma beraet karar, u ikinci durumasnda m, yoksa baka gn ve tarihlerde yaplm bir baka durumada m verildii hakknda kesin malmata sahip deiliz. Bununla beraber baka bir tarihte ayr bir durumas yapldna dair de hi bir delil, bir emare yoktur. 313 MDAFAATI Bedizzaman'n Divan- Harb mahkemelerinde ve mahkemeden evvel Harbiye Nezareti'nde yapt merdane, pervasz, mmaatsz, hak ve gerek mdafaalar gelecek tarzdadr. Onun o mdafaalar, kendisine Divan- Harb mahkemesince beraat kazandrd gibi; mahkeme heyetinin ilk bataki kat, hrn ve zalm davrann da itidale getirerek yumuamasna sebeb olmutur. Ondandr ki; on bir buuk sualler blm mahkemeye tevcih edilmesinden sonra, zindanlarda bekliyen elli kadar mazlum ve ma'sum insann tahliyeleri takib etmitir.(185) Belki denilebilir ki; Divan- Harb Mahkemesinin astrd onca insanlar, astrmadan nce, Bedizzaman dinlemi olsayd, birok gerekleri renir, durumu deiebilirdi. Evet, Hurit Paa'nn riyasetindeki birinci Divan- Harb Mahkemesi, Bedizzaman' ikinci kez durumasnda muhakeme ederken, imdiki stanbul niversitesi bahe ksmnda on be tane din limi hocalar daraacnda asl(186) vaziyetteydi. Bedizzaman da pencereden o dehetli manzaray grmekteydi. Kimbilir belkide, ona dehet ve korku verdirmek ve onu malub etmek, konuturmamak iin kasd- mahsusla bir plan idi. Lkin heyhat!...

te Bedizaman'n o dehetli manzara ortasnda mahkemeyi hayret ve takdirlerle dinlettiren mdafaatndan baz blmler sunuyoruz: Mahkeme reisi Hurit Paa, Bedizzaman'a soruyor: - Sen de eriat istedin mi? te eriat isteyenler byle aslrlar!.:' Bedizzaman: "eriatn bir hakikatine bin ruhum olsa feda etmeye hazrm! Zira eriat, sebeb-i saadet ve dalet-i mahz ve fazilettir. Fakat ihtilalcilerin isteyii gibi deil.(187)" "Ahirete gitmeye kemal-i itiyakla mheyyaym. Bu aslanlar ile beraber gitmeye hazrm!.. Nasl ki bir bedev garaib-perest, stanbulun acaib ve mehasinini iitmi, fakat grmemi. Nasl kemal-i hahile grmeyi arzu eder!. Ben de ma'raz- acaib ve garaib olan ahireti o hahi ile (185) Iki Mekteb-i Musibetin ehadetnamesi S: 30 (186) Bu dehetli acaib hadiseyi, stad Bedizzaman 1947-48 yllarnda Emirda'nda, bir mnasebetle yle anlatmtr: ... 31 Mart hadisesinde Hareket Ordusu'nun bakumandan Mahmut evket Paa, bana kar fazla hiddetli iken ve Divan- Harb-i rfi'de beni muhakeme ettikleri gn, onbe adam karmda asl bir vazivette, Divan- Harb-i rfi reisi Hurid Paa benden sordu: "Sen de eriat istedin mi? te eriat isteyenler byle aslrlar." Ben de:eriatn bir meseleine bin ruhum olsa feda etmeye hazrm" dediim halde ve beni mahkm etmeye pek ok esbab, muhbirlerin iftiralaryla varken; Beni mstesna bir surette mttefikan beraetime karar vermeleri...:' (Emirda-1, S: 245) (187) Asar- Bediiyye S: 302 314 grmek istiyordum. imdi de yleyim. Beni oraya nefy etmek ceza deil, sizin elinizden gelirse beni vicdanen muazzeb ediniz.(188) Ve illa baka suretle azab, azab deil, benim iin bir andr. Bu haydut hkmet, zaman- istibdatta akla husumet ederdi. imdi de hayata adavet ediyor. Eer hkmet byle olursa, Yaasn Cnn! Yaasn Mevt! Zalimler iin yaasn Cehennem!..(189)" Hem de dediler: - ttihad- Muhammediye dahil misin?" Dedim: - Maaliftihar en kk efradndanm. Fakat benim ta'rif ettiim vehile... Ve o ittihattan olmayan dinsizlerden baka kimdir? Bana gsterin? (190) Evet, Bedizzaman Hazretleri Divan- Harb'in 1 nolu mahkemesinde "Birinci cinayet, ikinci cinayet, ila onbirbuuk cinayet" namlar altnda sralad mdafaasnda byk hizmetlerini tek-tek anlatr. "Yedinci cinayet" blmnde ttihad- Muhammed'nin ta'rifini; 31 Mart hadisesinden evvel gazetelerde nerettii ekliyle anlatmasndan sonra, mahkeme hey'etinde aknlk emareleri belirmeye balar. Hatta bir rivayette Bedizzaman Hazretleri, ttihad- Muhammedi'nin kurulu gayesini ve ta'rifini yaptktan sonra, mahkeme hey'etine soruyor:

- "Siz buna dahil deil misiniz yoksa!?" Bu sual zerine mahkeme hey'eti birbirine zt iki cevabn taht- te'sirinde kalarak, yalnz susmay tercih ederler. nki, "dahil deiliz" deseler, slm dinini reddetmi olacaklar. "Dahiliz" deseler, ttihad- Muhammed kurucularn astrmlar ve astrmaya devam niyetindedirler. Yahut da bununla vazifelendirilmiler... Bedizzaman Said-i Krd Hazretleri Divan- Harb mahkemesine kar mdafaasn yle srdryordu: "Dedim: Ey paalar, zabitler! Hapsimi iktiza eden cinayetlerimin icmali: "Yani medar- iftiharm olan mahasinim imdi gnah saylyor. Artk nasl i'tizar edeyim mtehayyirim: ' diyerek mdafaatnn giri ksmn srdrrken yle diyordu: "...Merd olan cinayete tenezzl etmez. ayet isnad olunsa, cezadan korkmaz. Hem de haksz yerde i'dam olunsam, iki ehid sevabn kazanrm. Zira, baka ehid yar mkfatn dnyada nm ve hretle mbade (188) Yani beni sulu gsteriniz. Varsa bir suumu meydana karnz. O zaman vicdanen muazzeb olurum. A.B. (189) Asar- Bediiyye S: 302 (190) Asar- Bediiyye S: 303 315 le eder ayet hapiste kalsam, byle hrriyeti lfzdan ibaret bulunan bir hkmetin en rahat mevkii hapishane olsa gerektir Mazlumiyetle lmek, zlimiyetle yaamaktan daha hayrldr: Bunu da derim ki: Baz kabahatli adam,(191) kabahatini setr iin ' bakasn jurnal veya burann hali gibi mdahane eder. imdiki hafiyeler(192) eskisinden beterdirler. Bunlarn sadakatine nasl itimad olunur. hem de cerbeze ile insan adalet yaparken zulme dyor. Zira insan kusursuz olmaz. Fakat zaman- medid (uzun zaman) ve efrad- kesire iinde ve tahalll mehasinle (kusurlarn arasna iyiliklerin girmesiyle) ta'dil olunan, mteferrik kusurlar cerbeze ile cem'edip, bir zaman- vhidde, bir ahs- vhidden sudrunu tevehhm ederek edid cezaya mstehak grr Halbuki bu bir zulm- azimdir.(193) te Bedizzaman Hazretleri, mdafaatnn giri blmn bylece bitirdikten sonra, "onbirbuuk cinayet" ismi altnda sralad pek byk, cihan deer din, vatan ve mill hizmetlerini delil ve ispata dayandrarak, istifham- inkar-i taaccb manas ile; Birinci Divan- Harb Mahkemesi reisi Hurit Paa'nn yzne kar anlatmaya balar. Mahkeme hey'eti dehet ve hayret iinde Bedizzaman' dinler. Biz buraya o "onbir buuk cinayet" bal altndaki byk hizmetler manzumesinin yalnz meallerinin bir fihristesini alp, tafsilatn esere ve zaman zaman vesikalk itibariyle bu kitaba alnan paralarna havale edeceiz: Her bir "Cinayet" bal altndaki azim hizmetlerinin ydndan sonra "demek cinayet ettim " eklinde balanmtr.

"Birinci Cinayet: Hrriyetin i'lnnn ilk gnlerinde, ark vilyetlerine ektii altm adet telgraflar mevzuudur. Hrriyetin i'ln ile birlikte, ba'z ulema ve meayih arasnda, zellikle ark vilyetlerinde, Hrriyet ve Merutiyet'in dine tamamen zd ve eriate aykr zannedilmesi neticesi, memleketin iinde muhtemel karklklarn ve isyanlarn nlenmesi, teskin edilmesi gayesiyle, bir Bedizzaman Molla Said-i mehur olarak onlara o telgraflarla Merutiyet'in eriate -asl itibariyle- aykr tarafnn olmadn, hsn- telkki ile onu meruiyyet eklinde kabul etmelerini telkin ederek, heyecan ve hiddetlerini teskin etmesi hizmetidir. Nitekim, aslnda Hrriyete kar olup, bilahare baz idarecilerin kt hareketini bahane ederek 1913 baharnda patlak veren Hizanl eyh Selim'in Bitlis civarndaki isyan hareketi bunun bir tezahryd. (191) stad Hazretleri bilhare nerettii "Divan- Harb-i rf" mdafaanamesinde bu cmleyi ye tadil buyurmulardr: "Siyaseti dinsizlie alet yapan baz adamlar, kabahatini setr iin bakasn irtica' ile ve dinini siyasete alet yapmakla ittiham eder."A.B. (192) Eski hafyelerden murad, mutlakiyet ve istibdat tabir elilen devrin son padiah merhum Sultan Abdlhamid'in hafiyelerine; "eskilerden beter..: ' olan yenileri ise, IttihadTerakki hkmetinin ortal dehete veren ve vicdanlara saldrtlan gizli ubesi hafyeleridir. A.B. (193) Asar- Bediiyye S: 303 316 kinci Cinayet: stanbuldaki ulema ve talebeyi Merutiyet hakknda ikna ederek, mutlakiyet ve istibdadn eriata mugayir taraflarnn ok olduunu, fakat meru' bir merutiyet ve Hrriyetin ise, eriata uygun olup zddyetinin mevzu-u bahis olmadn cmilerde mevizalaryla irad etmesi hizmetidir. nc Cinayet: istanbul'daki arkl yirmi-otuz bini akn ii ve hammallar ayn mevzuda irad ve ikaz edip, anarik hareketlere katlmamalarn te'min etme hizmetidir. Drdnc Cinayet: Avrupallarn, slm eriatini istibdada msait bir nizam eklinde zannedip, yle bilmelerine kar; btn kuvvetiyle bu zann rtmek iin meru' olan merutiyeti ven makale ve nutuklaryla hizmetidir. Beinci Cinayet: Gazeteciler, ortal eitli fikir akmlarn savunan yazlaryla kartrmalarna ve fikirleri allak bullak eden yaz ve neriyatlarna kar; onlar edebe, istikamete ve Hakk'a davet eden yazlaryla hizmetleridir. Altnc Cinayet: tima'lar, konferanslar ve mevlidlerdeki heyecanlara yetimesi ile, herhangi bir hadisenin zuhurunu nlemesi hizmetidir. Yedinci Cinayet: ttihad- Muhammed cemiyetinin kurulu gayesini zaman-zaman basnda ta'rif ettii gibi, kendisinin bu cem'iyete dahil olmasyle; ihtilalci, kartrc kimseler tarafndan bu cem'iyeti herhangi bir kt emele alet etmelerini nlemesidir.

Sekizinci Cinayet: Ordu ve askerlerin baz siyas cem'iyetlere girmelerinin ok zararl ve hatarl neticeler vereceini gazetelerde makalelerle ve bizzat nutuklariyle yzde doksan nisbetinde o yanl hareketi nlemesidir. Dokuzuncu ve Onuncu Cinayetler: 31 Mart hadisesi gnndeki manzaray tasvir ettii gibi, baz asker taburlarnn isyann duymas zerine, isyan gnnden iki gn sonra, isyan eden askerlere hitaben gazetelerde messir makaleler nerettii gibi, isyann drdnc gnnde de bizzat isyan eden sekiz tabur askerin iine Cuma gn baz din alimleriyle birlikte giderek, ok messir nutuk ve mevizalarla onlar itaate getirmesi hizmetleridir. Onbirinci Cinayet: stanbul'a geliinin asl ama ve hedefi, ark'taki cehalet, perianiyet ve kemekeliliin tedavisinin aresi olarak, Dou vilayetlerinde din ilimlerinin yan sra, yeni fen ilimlerini de ders veren medreselerin atrlmas olduunu ve o niyetle gelip padiaha maksadn arz etmeye ma'tuf olduunu, fakat imdi dnya apndaki o hizmetinin cinayet sayldn ifade ile taaccbn izhar etmesidir. Yar Cinayet: Merhum Sultan Abdlhamid'e hitaben ikazkr nasihatlerini hav ak mektup eklinde makaleler nerederek, bir msalhaya davet mes'elesidir. 317 yle ki: ttihad ve Terakkicilerin hkmet bana gemeleriyle, padiah Abdlhamid'in eski yetki ve fermanlar tamamen elinden -anayasalar mucibince- alnm gibi bir nevi' muattal vaz'iyette durdurulduu bir zamanda, Bedizzaman Hazretleri onunla hem musalha etmek, hem de onu hilfet makamnda kaim etmek iin, are olarak ona ba'z hizmet yollarn ve metodlarn bildiren ak mektup nerettiini ifade eder. Byk hizmetlerinin unvan olan teki yar cinayeti ise, o zaman yd etmez. Fakat bilhare bir kumandann; bozuk ve mason ttihatlarn tam halefi olarak bsbtn Avrupac, dinden ve slm ananelerinden tecerrd etme zihniyet ve hareketini hadislerle dile getiren Beinci ua Risalesini yazd iin, kendisinin yirmibe sene keyfi, kfr zihniyet hesabna ikenceler altnda braklmasna sebeb olduundan bahseder. Bu, "Cinayet" ile tesmiye ettii byk ve yce hizmetlerinin unvanlar ve gerek milliyetperverlik ve vatanperverlik ve hamiyetkrln ifade ve nianelerinin manzumesinin byk bir blm, bu kitabn iinde -hadiseleri aydnlatc delil ve belgeler olmalar hasebyla- yer yer kaydedilmi olduundan, burada bu icmalli ftristecik ile ittifa ederek, okuyucuyu "Divan- Harb-i rfi ve Said-i Nursi" adl esere havale etmek isteriz. MDAFAATININ DEVAMI Bu onbirbuuk cinayetlerin sralanmasndan sonra, 31 Mart'n Birinci Divan- Harb-i rfi mahkemesine kar mdafaatn ylece srdrmtr: "Ey paalar, zabitler! Bu onbirbuuk cinayetin ahidleri binlerce adamdr. Belki bazlarna stanbul'un yars ahittir. Ben bu onbirbuuk cinayetin cezasna rza ile beraber, "Onbirbuuk sualime de cevab

isterim. te bu seyyiatma bedel, bir hasenem de var, syleyeceim: Herkesin evkini kran ve neesini karan ve araz ve hiss-i taraftarl uyandran ve sebeb-i tefrika olan cem'iyyat-i avamiyeyi tekiline sebebiyet veren Merutiyet-l isim ve mstebid-l ma'na olan; ttihad ve Terakk'nin ismini lekedar eden buradaki u'be-i hafiyeye (194) muhalefet ettim. (194) ube-i hafiye,(*) herhalde Tekilat-Mahsusa gibi gizli bir kurulutur ki; o zamanlar gizli ajanlar gibi ittihad- Terakki'nin iindeki Avrupav zihniyetlerin hesabna herkesin harektn takip etmekle ve jrnalcilik yapmakla ie girmilerdir. A.B (*) ube-i hafiye Tekilat- mahsusa deil, itihatclarn MT i gibi izli bir tekilatdr.(ilerede izahi gelecek. A. B.) 318 Herkesin bir fikri var, ben de hrm. Selmet-i millet iin bir fikrim var: te, sulh-u umumi ve afv-i umumi ve ref-i imtiyaz lzm!... Ta ki biri bir imtiyaz ile, 'bakasna haarat nazaryla bakmakla nifak kmasn! Fahr olmasn, derim ki: Biz ki hakik Mslmanz.(195) Aldanrz, fakat aldatmayz . Bir hayat iin yalana tenezzl etmeyiz . Zira biliriz ki : nnemel hlet f terkil hle fakat merutiyet-i hakikiyenin msemmasna ahd u peyman ettiimden, istibdat ne ekilde olursa olsun, isterse merutiyet libasn giysin ve ismini taksn, rastgelsem sille vuracam. Fikrimce Merutiyet'in dman, merutiyeti irkin ve hilf- eriat gstermekle meveretin dmanlarn ok edenlerdir. Tebeddl- esma ile hakaik tebeddl etmez.(196) Bedizzaman mahkemede bu gerekleri bylece pervasz, telsz bir ekilde ifade ettikten sonra, mdafalarna ylece devam etmitir: "...imdi usandm bir hayet- zaifem var, kahrolaym eer idama esirger isem! Merd olmayaym, eer lme glmekle gitmezsem... Sureten mahkmiyetim, vicdanen mahkumiyetinizi intac edecektir. Bu hal bana zarar deil, belki ndr. Fakat millete zarar ettiniz. Zira nasihatmdaki te'siri krdnz. Saniyen: Kendinize zarardr. Zira hasmnzn elinde bir hccet-i katia olurum. Beni miheng tana vurdunuz. Acaba frka-i hlise dediiniz adamlar byle mihenge vurulsa, ka tanesi salam kacaktr? Eer Merutiyet bir u'benin istibdadndan ibaret ise; ve yalnz ona isim ise; (197) Zira yalanlar ile ittihad yalandr. Ve ifsadat zerine messes olan ism-i merutiyet fasittir. Msemmay-i merutiyet; Hak, sdk ve muhabbet ve imtiyazszlk zerine beka bulacaktr.(198)" te Bedizzaman Hazretleri Birinci Divan- Harb-i rfi mahkemesinde byle eitli mes'elelere temas ederek, pervaszca gerekleri gzler nne serdikten sonra, mdafaatnn en mhim ksm olan son blm ve sualler ksmna ylece girmektedir: "Cem'-i kuvvetimle derim ki: Terakkimiz: milletimiz olan slmiyetin(199) terakksi ile ve hakaik-i eriatn tecellisi iledir.. Yoksa (yry (195) lk matbu nshasnda "biz ki Krdz" eklindedir. A.B.

(196) Asar- Bediiye S: 314 (197) Yani ins ve cin ahid olsun ki, ben mrteciim. Bu sz, mam- afi hazretlerinin l-i Beyt hakkndaki ziyade muhabbetinden dolay ndan baz cahillerin dedikodu yapmalar zerine demi ki: "Eer I-i Beyt-i Nebeviyyeye muhabbet etmek bir Rfizilik ise, ins ve cin hid olsun ki ben Rafziyim", szne benzer. (Bkz. Divan- afi S: 55) (198) Asar- Bediiye S: 314 (199) Bedizzamann "milletten, milliyetten ve milliyetperverlikten" kasd ve maksad, yalnz ve yalnz slmiyet oldu burada bir kere daha grnmektedir.A.B. 319 n terk ile, bakasnn yryn renemedi) ye masadak olacaz. Evet, hem an u (1), eref-millet (2), hem sevab- ahiret (3), hem hamiyet-i millye (4), hem hamiyet-i islamiye (5).. Hem hubb-u vatan (6).. Hem hubb-u din (7) ile mtehassis olmalyz. Zira msenna daha muhkemdir(200) Ey paalar, zabitler! Cinayetlerime ceza ve imdi suallerime cevab isterim. (slmiyet, insaniyet-i kbra ve eriat, medeniyet-i fuzla (en faziletli medeniyet) oldundan lem-i slmiyet, Medine-i Fazla-i Eflatuniye olmaya sezadr.) (201) Birinci Sual: Ceridelerin tesvilatiyla (gazetelerin aldatmalaryla) meru' bilerek, burada grenek ve adetine binaen cereyan- umumye kaplan safdillerin cezas nedir? kinci Sual: Bir insan ylan suretine girse, yahut bir Vel haydut kyafetine, yahut Merutiyet istibdat ekline girse, ona taarruz edenlerin cezas nedir? Belki hakikaten (onlar) ylan ve haydut ve istibdattrla:(202) nc Sual: Acaba mstebit bir ahs m olur? Yoksa ehas- mteaddide mstebit olurlar? Bence kuvvet kanunda olmal. Yoksa istibdat mnkasm olmu olur... Ve komitecilikle tam iddetlenir. Drdnc Sual: Bir ma'sumu idam, yokasa on caniyi afv, hangisi daha zarardr? Beinci Sual: Tazyikat- maddiye ehl-i meslek ve fikre galebe etnedii iin, daha ziyade nifak ve tefrika kmaz m? Altnc Sual: Bir ma'den-i hayatmz olan ittihad- millet ref-i imtiyazdan baka ne ile olur? Yedinci Sual: Msavat ihll ve yalnz bazlara tahsis ve haklarnda kanunu tamamiyle tatbik etmek, zahiren adalet iken, bir cihette acaba msavatszlkla zulm ve garaz olmaz m? Hem tebrie ve tahliye ile ma'sumiyetleri tebeyyn eden ekser mahpusnin belki yzde sekseni ma'sum iken, acaba ekseriyet nokta-i nazarnda bu hal hkmferma olsa, garaz ve fikr-i intikam olmaz m? Divan- Harb'e diyeceim yok. hbar edenler dnsnler. (200) Asar- Bediiye S: Mssenna kelimesi, Arapada iftli demektir.Fakat burada, nasl fatiha-i erife yedi adet ayatiyle iki defa nzlne binaen 'Seb'al mesani" yani ift yediler denildii gibi; bu bahiste yedi tane haslet ve sfat saylmtr. Herhalde bu yedi sfatla muttasf ve yedi hissle mtehassis olmaa "musann' tabiri uygun gelmitir. A.B.

(201) Bu sualler krk elli mahpusun tahliyelerine sebep oldu. S.NURSi. (202) Burada ylan, haydut ve istibdat ile vastlandrlan kimseler, ttihat veTerakki iinde rol oynayan Mason ve dinsiz baz kimselerdir. A.B. 320 Sekizinci Sual: Bir frka kendine bir imtiyaz taksa, herkesin en hassas nokta-i asabiyesine daima dokundura dokundura, zorla herkesi Merutiyet'e muhalif gibi gsterse.. Ve herkes de, onlarn kendilerine takt ism-i merutiyet altnda olan manay-i istibdada ilise, acaba kabahat kimdedir? Dokuzuncu Sual: Acaba bahvan bir bahenin kapsn asa, herkese ibaha etse, sonra da zayiat vuku' bulsa, kabahat kimdedir? Onuncu Sual: Hrriyet-i kelm ve fikr verilse, sonra da muahaze olunsa, acaba biare milleti atee atmak iin bir pln olmaz m? Byle olmasayd, baka bahane ile mevki-i tatbika konulaca hayale gelmez mi? Onbirinci Sual: Herkes Merutiyet'e yemin ediyor. Halbuki ya musemmay- merutiyete ya kendisi muhalif.. veya edenlere kar skt etse, acaba Keffaret-i yemin vermek lzm gelmez mi?. Ve millet yalanc olmaz m?. Ve masum olan efkr- umumiye yalanc, ma'tuh (Bunak) ve gayr- mmeyyiz addolunmaz m? Elhasl: stibdat ve tahakkm, cehalet cihetiyle imdi hkmfermadr. Gya stibdat ve hafiyecilik tenasuh etmi.. Ve Sultan Abdlhamid'den istirdad- hrriyet deilmi.. Belki hafif ve az istibdad iddetli ve kesretli yapmakm. Zira hrriyetle al verii yoktur. Yarm Sual: Nazik ve zaif bir vcud ki, sivrisinek ve arlarn srmasna tahamml edemedii iin, gayet tel ve zahmetle def'ine alrken; biri ksa dese ki: maksad bu sivri sinekleri ve arlar def' deil, belki arkasnda yar mrde byk ejderhay ihya ile kendine musallat etmek istar. Acaba hangi ahmak kandracaktr? Sualin dier yars kmaa izin yoktur(203) te Bedizzaman Hazretleri, 31 Mart hadisesine sebebiyet veren btn dml mes'eleleri esasyla zen ve hadisenin i yzn ortaya koyan bu sualleri ile, Divan- Harb mahkeme hey'etini vicdanlaryla istiare etmeye sevk etmi, Adil kararlar vermelerine sik olmutur. Bu mdafaa ve sualler akabinde Bedizzaman beraat ald gibi, elli kadar masumun tahliyesi de takip etmitir. Sondaki yarm sual ile, direkt Sultan Abdlhamid'i mdafaa etmektedir. Merhum Sultan Abdlhamid, ftrat itibariyle gerekten hassas, hatta vesvese derecesinde mteyakkz olmas sebebiyle; kk fitnelere sebebiyet verecek hadiselerden iddetle kand halde, ttihad ve Terakki hkmetinin gizli hafiyeleri jurnal ile onun hakknda raporladklar iftiralar da bu arada rtlm oluyordu. (203) Asar- Bediiye S: 318 321

Bylece Bedizzaman Hazretleri yapt bu kahramanca pervasz mdafaalar neticesinde, kendisine beraat verilerek serbest braklmdr. Tarihi Cemal Kutay'n -Eer doru iserivayetine gre, mahkemenin beraat karar Bedizzaman'a tebli edildii zaman, yalnz beraat kabul etmemi, btn frtnal hadiselerden masumiyetinin ve adem-i mes'uliyetinin kararn da taleb etmi ve almtr.(204) Mahkemeden (Birinci Divan- Harp mahkemesinden) beraat edip serbest braklan Bedizzaman Hazretleri, mahkemeye teekkr etmiyerek, imdiki Istanbul niversitesi binasndan Sultan Ahmed'e kadar yrm ve "Zalimler iin yaasn Cehennem! Zalimler iin yaasn Cehennem!" diye bara bara ilerlemitir. stad Bedizzaman bu olay, 1948 senesinde Afyon mahkemesinde yapt mdafaalarnda bir mnasebetle bizzat yle anlatr: "...31 Mart hadisesinde sekiz Taburu bir nutukla itaate getiren ve Divan- Harb-i rf'de, mahkemedeki paalarn "sen de mrtecisin, eriat istemisin!" diye suallerine kar i'dama be para kymet vermeyip, cevaben: "Eer Merutiyet bir frkann istibdadndan ibaret ise, btn cin ve ins ahit olsun ki, ben mrteci'yim.. ve eriatin bir tek meselesine ruhumu feda etmeye hazrm!. " diyen ve o byk zbitleri hayretle takdire sevkedip, idamn beklerken, beraatna karar verdikleri.. ve tahliye, olup dnerken onlara teekkr etmiyerek "Zalimler iin yaasn Cehennem. diye yolda baran...(205) NETCE Az yukarda Ceride-i sofiye" ve "Tanin" gazetesinin verdii malmata istinaden arz olunduu vehile, mahkemenin Bedizzaman'a verdii bu beraat karar, 25 Mays 1909 gnnde olduuna katiyyetle hkmedilebilir. Mdafaatnn en son ksmnda bulunan yle bir ibare dahi bu meseleyi te'kid eder: "...Ben geen sene Garib-z-zaman idim. Sonra Bedizzaman oldum. imdi de Bid'at-zzaman oldum. stanbul'a da eamet oldum. O da bana eametli oldu. Beni sathnda kabul etmez, batnna geirmek istiyor. Bahusus Mart ve Mays aylar mstebit aylardr. Mart kadro hricine karmal. Mays da tekat etmeli, ta muvazene-i mal husule gelsin. klmyacak yola saplm bir iarettir: Elhasl: Ya ben stanbul'da kalacam, yahut da bu iki ay gitmeyecek ise, ben veda' edeceim.(206)" (204) amzda Bir Asr- Saadet Mslman, S: 156 (205) ualar-Envar Nerivat, S: 417 (206) Asar- Bediiye S: :321 322 Evet, bu ibarenin ifade ettii tebihli beyannda; 31 Mart hadisesinin balamasndan onbir gn sonra, stanbul'a gelen Hareket Ordusu'nun isyan bastrmasn mteakib, mays aynda yaplan zulmlu idamlara, tenkillere bir iarettir. Bu, bunu ifade eder ki; bu iki ayda yaplan kargaalklar, isyanlar ve sonra da icra edilen zulmler, tenkiller ve tecziyeleri gayr-i vak sayarak, umum bir msalha cihetine gidilmeli. Millete kar umum bir af karmal, zr dilemeli. Ta, ki kalblerdeki kin ve adavetler izale olsun. Yoksa intikam hrsyla zulmlere tenkillere devam edilecek ise, ben artk stanbul'dan veda' edeceim demektedir.

Nitekim Bedizzaman Hazretleri arzulad umumi msalha ve aff grmedii iin, az mddet sonra stanbul'dan veda' ederek ark'a dnmtr. ISTANBUL'DAN VAN'A stadn stanbul'dan ark'a dn iin ayrld tarihi, hangi ayda olduu ve Bedizzaman'n mahkemeden beraatinden sonra stanbul'da ne kadar zaman kald kesin belli olmamakla beraber, onun hayatiyle ilgili yazlan btn tariheler, 31 Mart hadisesi Divan- Harbi'nden beraatinden sonra, stanbul'da fazla durmadn kaydederler. Lkin bu fazla olmayan ne kadardr kimse bir ey yazmamtr. Amma bilhare nebolulu merhum Ahmed Nazif elebi'nin 1939'larda kaleme ald bir yazsnda, Bedizzaman'n 1326 Rumi (1910) ylnda nebolu'ya urayarak getiini kaydeder.. Eer bu seyahat 1326 senesinin hemen banda gereklemise, Miladi Mart ay ortalarnda olmu oluyor. 31 Mart hadisesi Miladi 13 Nisan 1909'da olduuna gre, isyan hareketinin onbir gnlk devam buna eklense, 24 Nisan 1909 olur. Bundan sonra Divan- Harb Mahkemesi'nin kurulmas ve i'dam ve tenkillere balamas, Rumi Maysn balannda, miladnin ortalarnda olmakla; Bedizzaman Hazretlerinin bir ay kadar hapis mddeti ve Divan- Harbteki duruma ve mdafaalar dahil hepsi 25 Mays 1909'da neticelenmitir. Buna gre, mahkemeden beraattan sonra stanbul'da on ay kadar daha kalm olduu ortaya km olur. stadn hayatn yazan eski ve yeni talebeleri onun stanbul'dan bu ayrl tarihini, ayn ve gnn yazmadklar iin, ister istemez nebolulu merhum Ahmed Nazif elebi'nin yazdna istinad ettirerek; Bedizzamann 1910 yl mart aynn, ilk gnlerinde Istanbul'dan ayrldn kaydedeceiz. Bu hesaba gre, Bedizzaman Hazretleri stanbul'a u ilk gelii olan 1908'in ba ve ayrl olan 1910'un Mart ba arasndaki zaman, iki sene ay kadar bir zaman olduu ortaya kar. 323 Ahmed Nazif elebinin ad geen yazs yledir: ( (Bir ksmn alyoruz.) "Risale-i Nur'un tercman, mellif ve sahibi olan zat, 1324 ve 1325 Rumi (1907 ve 1908 Miladi) senelerinde stanbul'da itiharla Bedizzaman nam ve lkabiyle matbuatn stayile neriyatndan mtehassis olarak, o zaman 17 yanda bulunduum ve ok chil ve ocukluk devresinde iken, bu mbarek isim kalbimde yer tutmu ve bu lkab, muhabbet hrmeti iin olacak ki; 1326 (1910) senesinde Hazret-i stadn, Bedizzaman Said-i Krd lkab altnda Karadeniz seyahatinde iki hizmetkr ile nebolu'yu ziyaret ederek, o zaman nebolu'nun mehur ulemasndan Hac Ziya ve dier ulema arasnda vapura teyi' edildii srada, tesadfen arda karlatm ve ok derin muhabbet hissiyle bu mbarek zata selm durarak, mtebessim ve nurani simalaryla ve keskin nazarlaryla selmlarna ve manevi nazarlaryla iltifatlarna mazhar olduum gnden beri, artan muhabbet ve alkamn otuz senelik hatrmdan kat'iyyen silinmediini ayn-el yakin gryorum....(207) Yine bu seyahatin mezkr tarihte vaki' olduunu teyiden eski matbu' Mnazarat eserinin ba tarafnda tebihli, kinayeli olan yle bir ibare vardr: "... Vakta Merutiyyet'in ikinci yanda, stanbul'un temsil ettii asrdan, tarihvar bir nazarla gp, kurun-u vustaya kar aaya inmekle; aair-i ekradn iinde cevelan ile, bahardan gze bir rihlet-i sitayiye, gzden bahara bilad- arabiyeden bir rihlet-i itaiye ettim...(208)"

Bu tebihli ibarede Merutiyet'in ikinci yanda stanbul'dan ayrldn, o ise 1910 tarihi olduunu(209) te'yid eder. N.ahinerin bu ibareyi baka mana ve tarihlere tatbik etmesi yanl olsa gerektir. Mesela "stanbul'un temsil ettii asrdan tarihvari bir nazarla gp kurun-u vustaya kar aaya inmekle aair-i Ekradn iinde cevelan ile, bahardan gze bir rihlet-i sayfiye, gzden bahara bilad- Arabiyeden bir rihlet-i itaiye ettim: ifadesi tebihli bir hakikattir. Tarihvar bir nazarla diyor. Yani tarihi hatrlatan, hayale tasvir eden bir adese ile; stanbul'un temsil ettii medeniyet asrndan ki bahara mabihtir, ortaa insanlarn ve asrn andran Krt airetlerinin iine inmeyi, yukardan aa tebihi ile stanbul'un temsil ettii medeniyet asrnn baharndan, doudaki yaay ve medeniyete henz gz mevsimini yaayan insanlarn iine; yukarki bahar yaylalarndan aalara doru, k meskenlerini kurmak iin g eden Bedev Arap kabilelerinin rihlet-i sayfiye adn verdikleri bir tebihle dile getiriyor. (207) Osmanlca Kastamonu Lahikas, S: 65 (208)Eski matbu,. mnazarat S:10 (209) Merutiyet 1980in ortalarnda olmakla, 1910 ylnn ilk baharnda ikinci yan doldurmak zeridir. 324 barenin kalan blm ise, Araplarn klk scak yerlerdeki k fasln bitirip, oradan bahara, otlak yaylalara g andran rihlet-i itaiye tebihi ile seyahatini ifade etmitir. Bu ibarede Bedizzaman'n k mevsiminde Arabistan'a, am'a vard manas kmaz. Belki manas, ayn asrda, ayn lkede yayan insanlarn fikir ve yaaya ok deiik seviyelerde olduklarn anlatmak istemektedir. O zamanlar Arap memleketlerinin dahi, douda yayan insanlardan birazck farkl olarak medeniyete k mevsimini yayan insanlar olduklarn, oradan stanbul'a doru gelmesini de medeniyet yaylasna ve bahara kmaya benzetilmektedir. Yani bu ibarenin maddi bir k, ile yaz ile ilgisi yoktur, her ne ise... STANBULDAN AYRILI SEBEPLER Gelelim Bedizzaman'n stanbul'dan ayrlnn maddi sebeplerine: Yukarda da getii zere, Bedizzaman Divan- Harb mahkeme mdafaatnn son ksmnda: stanbul'un kendisini sathnda kalmay kabul etmediini, batnna geirmek istediini, yani o gnk stanbul'un kark, bulank, bir ynyle de dehetli, korkulu havasnn verdii hal ile, herkesin ya susup bir ey syliyemedii veya sylemek istemedii, yada gazetecilerin yapt neriyat gibi mdahanecilik durumuna dtkleri bir ortamda, bu umumi hava dnda kalmann ok zor olacan, stanbul'da kalmak iin, kendisinin de bu umumi havaya ayak uydurmakla mmkin olabileceini, o ise kendisinin ftratna, izzet-i imaniyesi ve vakarna zt ve muhalif olduu iin, stanbul'u terk edeceini yazyordu. Kalmak iin bir art vard: Eer Mart ve Mays aynda yaplan isyanlar, kargaalklar neticesinde balanan zulm ve tenkillerin at yaralar tedavi yoluna gidilirse, belki stanbul'da kalmas mmkn, -fakat onun bu istek ve art yerine gelmedii iin- stanbul'dan, hatta medeniyetten veda' etme kararn ald. Bu dn kararn verdii srada "STANBUL'DAN VEDANAME" bal altnda bir yaz nerettikten sonra, ayrld. Yaz aynen yledir:

"STANBUL'DAN VEDNAME "Ey Koca stanbul! Msavat ve uhuvveti sende devr-i stibdatta, yalnz tmarhanede.. Merutiyyet'te, yalnz tevkifhanede grdm. Elveda' ey gelinlibasn giymi Acuze-i emta! Usandm, sen zehirli bir bala benzersin. Belki meden libas giymi vahi adama benzersin. Sureten ne kadar medeniliin var; sireten dahi nifak, sefahet, araz iinde o kadar, o derece vahisin; Tam dnyaya benzersin. Dnyaya geldiime ben de piman oldum. "Riyann szn" seni tasavvur ettike tahattur ediyorum. 325 Eer medeniyet byle tecavzat- haysiyyet-ikenane ve iftiraat- nifakcyane ve fikr-i intikam- bi insafane ve mugalatat- eytanetkrane ve diyanette harekt- labaliyaneye msait bir zemin ise; herkes hid olsun ki; o saadet-saray- medeniyet tesmiye olunan, akreb ve ylanlarn yuvalar olan byle mahall-i araza; Krdistan'n, hrriyet-i mutlakann meydan olan yksek dalarndaki Bedeviyyet ve vahet haymelerini tercih ediyorum. Zira burada grmediim hrriyet-i fikir ve serbest-i kelm ve hsn- niyyet ve selmet-i kalb Krdistan'n dalarnda tam manasyla hkmfermadr. Bildiime gre edipler edebli olurlar.. ve cerideler de terbiye-i efkr ederler. imdi ba'z edipleri edepsiz ve baz cerideleri de nair-i araz gryorum. Eer edep byle ise ve efkr- umum byle mzebzeb olsa, ahid olunuz, ondan vazgetim. Bunda da dahil deilim.. ve Krdistan'n yksek dalarnda, yani "Bait banda" ecsam ve elvah- lemi ceridelerine bedel mtalaa edeceim. Muarradr feyza-i feyzimiz eyn-i temennadan Bize dad- ezeldir zirden, bldan istina ekildik neve-i mitten, tul-u emellerden O mecnunuz ki ettik vuslt- leyldan istina TENBH: Medeniyetten isti'fam, sizi dndrecek. Evet byle istibdat ve sefahet ve zilletle memzu medeniyete bedeviyeti tercih ediyorum. Bu medeniyet ehas fakir ve sefih ve ahlksz eder. Fakat hakik medeniyet, nev-i insaniyyetin terakk ve tekemmlne ve mahiyeti neviyesinin kuvveden fiile kmasna hizmet eder. Bu nokta-i nazardan medeniyeti istememek, insaniyeti istememektir. Hem de ma'nay-i merutiyete ibtila ve muhabbetimin sebebi budur ki: Asya ve lem-i slmiyetin istikbalde firdevs-i terakkisinin birinci kaps merutiyet ve hrriyettir.. Ve tali' ve taht ve baht- salmn anahtar da merutiyyetteki radr. Zira imdiye kadar yz milyon slm ecnibin istibdad ma'nevisi altnda eziliyor idi. imdi hkimiyyet-i millet lemde, bhusus bundan sonra Asya'da hkmferma olduu halde , her bir ferd-i Mslman hkimiyetin bir cz'- hakikisine malik olur.. Ve Hrriyet, yz milyon slm esaretten halas etmeye bir are-i yegnedir. Farz- muhal olarak burada yirmi milyon nfus, te'sis-i Hrriyette ok zarar-dide olsalar da, feda olsunlar. Yirmiyi verir, yz alrz. Diria! Bizdeki anasr, hava gibi muhtelittir. Su gibi mmtezi olmam... naallah elektrik-i hakaik-i slmiyetle imtiza ederek, ziyay-i ma'arif ve hararetiyle kuvvet tevlid ederek, bir mizac- mu'tedile-i adalet vcuda gelecektir:

326 Yaasn Merutiyet-i Merua! Sa olsun Hakikat- eriatn terbiyesinden kan Neyyir-i Hniyet!(210) stibdadn Garib-z zaman Merutiyyetin Bediz- zaman imdikinin de Bid'at-z Zaman S a i d - i Krdi(211)" Grld zere, stad bu yazsnda hem stanbul'un o gnlerdeki halini tasvir ediyor, hem de gazetecilerin yalan, tezvir, yaltaklanma ve iftiralarla ortal ve efkr ne hale getirdiklerini telvih ediyordu. Bu duruma den stanbul'un iinden syrlp veda' etmekten baka are olmadn, hakiki medeniyetten deil, amma o gnki hal gibi nifak, yalan, hile, dinde labalilik, garaz, intikam gibi kt ve rezil ahlka msait olan bir medeniyet ismi altndaki mimsiz medeniyetten istifa ettiini de sylyordu.

AHMED RAMZ DE DER K stadn stanbul'dan ayrlnn sebeblerini bir de ictihad ktbhanesi sahibi Ahmed Ramiz Efendi 1911-1912 yllarnda, bir sene ara ile iki defa tab' ettirdii Divan- Harb-i rfi ve Saidi Krd eserinin mukaddemesinde unlar diyor: "...Karm stanbul'un hevay-i gll u gndan ve tezviratndan ve bedraka-i efkr olmak lzm gelen gazetecilerin bazlarnn btn fenalklara bad ve btn fenalklarn mvellidi olduklarn grerek, bu derece ak cinayetlere tahamml edemiyerek, me'yus(212) ve mteessir olarak vahetzar, fakat munis, vefakr ve namus-perver olan dalarna dnd. Kimbilir belki byk icraatndan biri de budur.(213) te bu gibi sebeb ve hallerden dolay artk stanbul'da durup da, bir i grebilmenin mmkin olamyacan anlayan Bedizzaman Hazretleri, zahirde mit kaynaklar kurumu, kesilmi, inkisar- hayale uram gibi grnmesine ramen; bilkis ruhunda coan slm hamiyeti ve gayreti ve slmiyetin teal ve terakkisine hizmet edeceini kabul ettii hakiki ve meru' bir merutiyetperverlik ve hrriyet ak onu daha ok byk hizmetlere ve volkan gibi kaynayan hareket ve faaliyetlere gtrmtr. Umit ve hayl krklna dmek deil, tam aksine byk mit ve emellerle ark'a dnmtr. (210) Senin bu siyasi mitlerin imdiye kadar boa kt. Inaallah baka bir surette zuhur eder. S.NURSI (211) Asar- Bediiye S: 321 (212) Lkin geree baklrsa, Bedizzaman Hazretleri Istanbul'dan ayrld zaman belki mteessir ve zgn gibi idi. Amma hi bir zaman me'yus deildi. A.B.

(213) ki Mekteb-i Musibetin ehadetnamesi S: 5 327 MHR Bedizzaman, Hoca-i Cihan, o gnlerde stanbul'dan ayrlaca zaman, adeta yepyeni bir vazife ile vazifelendirilmicesine ve pek byk hir hizmetin bana tayin edilmi gibi, Sultanlara, vazifedar byk me'murlara mahsus yaptrlan mhr nev'inden, kendisinin unvann beyan eden bir mhr yaptrr. Bu mhrn zerinde "Bende-i ah- Merdan, Bedizzaman" yazsn yazdrr. Manas: "Yiitlerin, kahramanlarn ah olan Hazret-i Ali R.A.'nn hizmetisi, klesi Bedizzaman" demektir. Bu yepyeni vazifenin bana geiinin manasn simgeliyen hakikatin bir iareti olarak da, bu tarihten ok zaman sonra, Barla'da te'lif ettii baz eserlerinde, bu tarihten itibaren manen vazifelendirilip bana getii hizmetin o tarihi iin "Asl hizmetlerinin balangc"(214) eklinde nitelemektedir. Mhrn asl Ressam Tarafndan dzeltilmi mhrn benzeri (214) Osmanlca Lem'alar S: 127 ve 421 328 BU SEYAHATN K HATIRASI 1- Almanya'da ii, Of'lu bir hocann (adn henz renemedik) Abdullah Yein aabeye anlatm olduu stadla ilgili enteresan edeb bir laz hatrasdr. yle: "Bedizzaman Hazretleri (byk bir ihtimal ile) bu seyahati esnasnda urad Karadeniz Of limannda bir medreseye gitmi, medresenin mderrisi stadn ismini sormu. O da yle zarifane bir beytle laz eklinde ismini bildirmitir: Kes "Mderris" ayan, hem "Muid"in ban Koy ayan ba yerine, ta bilesin adm Bu edeb zarif beytin aklamas yle olur ki: "Mderris" kelimesinin aya olan "Mder" ksm ile "Muid" kelimesinin bandaki "M" harfini kes. Sonra "Mderris kelimesinden arta kalan "Sin" harfini ba tarafa al. "Mud" kelimesinin bandaki "M" yerine koy, benim ismim meydana kar. Yani: "Said" kalr. 2- Rize'nin Pazar ilesinden Rt Tfral naklediyor: "Bizim Pazar ilesine bal eski ismiyle Venek, yeni ismiyle rnek kynden Arif Kantolu; Osmanl dneminde ayeli'nin eski ismiyle "Mabavri" Nahiyesinde mdrlk yapyormu. Bedizzaman Hazretleri ile ilgili, o sra duymu olduu yle bir hatrasn anlatt: (Hatrasn bana anlatt zaman, tarih tahminen 1964 sralaryd. O sra bu zatn ya 80-85 idi. Gzleri kapanm, evden kmyordu. Baba annemde o kydenmi. Aadaki hatrasn bana anlatmak iin, anneme

haber gndermi, beni yanna artmt. Bu zatn anlatt hadise, hatrann iinde makamlar zikredilen zatlardan bizzat duymu.) "Bedizzaman Hazretleri Rize'ye geldiinde, o sra Rize Sancak idi. Sancak Beyi, (Kaymakam) Jandarma Kumandan Binba, bir de Liman reisi; memleket erkn olarak onu karlamlar, ehrin muhtelif yerlerini gezdirmilerdi. Bu arada deniz kenarndaki iskele zerine de kmlar. O zamanlar iskeleler, demir direkler zerine aalar aklarak yaplrm. Denizin dalgalar bu tahtalara arpa arpa bir ksm aalar sklm, demir direkler kalmt. O ksma geldiklerinde; Bedizzaman Hazretleri sada, Vali Bey ortada, Binba solda, liman reisi de bir ka adm Bedizzaman'n arkasnda olduklar halde yryorlarm. Bu esnada Liman reisi arkadan Bedizzaman' seyretme dalgnlyla nndeki bolua admn atm... tabi dp denize yuvarlanmas ve demir direklere arpmas lzm iken ve o heyecanl an 329 geirmekte olduu halde; bir anda nasl olmu, bilememi, kendini Bedizzaman'n kollar arasnda ve kucanda grm. Halbuki Bedizzaman bir ka adm nde, u dme hadisesi de onun arkasnda cereyan ettii halde, nasl onun kollar arasna girdiini anlyamam. beraberindekiler de anlyamamlar.. Ve bu hadiseyi Bedizzaman'n kerametine hamlederek ok hayret ve taaccbde kalmlardr. Mdr Bey, bana bu hadiseyi lmeden evvel, manevi mes'liyetten kurtulmak zere, onu anlataca kimseyi bulamam olacak ki, beni artt ve mhim bir hadise olarak ifa-i sr nev'inden bana nakletti. Bylece Bedizzaman Hazretleri, omuzuna alm olduu yeni vazifenin yklemi olduu hizmet evkiyle, pr-mit ve emellerle ark'a dnmt. mitsizlik, ylgnlk ve bitkinliin askerlerini tar mar edecek mit ve azm dersini vere vere stanbul'dan dn yapt. Ondan dolaydr ki; stanbul'dan ayrlrken Karadeniz sahilleri yoluyla nebolu'ya, oradan da sahildeki liman ve iskelelere uraya uraya Batum'a, oradan da Tiflis'e gittiinde; mit ve emellerinin ne kadar metin, salam ve yklmaz olduunu gsteren, orada cereyan etmi olan hadise onu tasdik eder. yle ki: Tiflis ehrine vardktan sonra, ehrin mehur eyh Sanan tepesine (Kalesine) karak ehri ve etrafn dikkatle szmeye balar. arlk Rusyas dneminde demirperdelerin olmay ve seyahatlarn serbest oluu hasebiyle Bedizzaman'n ehrin iinde gezmesine bir mani' yoktu. Fakat onun Tiflis ehri iinde dolamasn gizlice ta'kib eden Rus polis hafiyeleri, stadn eyh Sanan tepesine ktn grnce birisi Bedizzaman'a yaklaarak: - Neye byle dikkat ediyorsun, diye sorar. Bedizzaman: "Medresemin plann dnyorum", diye cevab verir. ' Ve bu hikyenin muhaveresi buna kfi delil olduu gibi, Van'a geldikten sonra dahi, aaire Merutiyet'i telkin etmek iin, sualli cevabl mnazaralar esnasnda airetlerin ilk sorduklar sual, "Ey Seyda! stanbul'a gittin, bu inklb- azimi grdn, mhim iler iine girdin, bize ne getirdin?"

Bedizzaman'n cevab: "Mjde getirdim"(215) eklinde olmutur. Hem 1327'nin banda (1911) am'da Cami-i Emevi'de irad ettii hutbesinin asl mevzuunda; mitsizlii, dolaysyla atalet ve neme lzmcl kknden kal' eden mit, azm ve itiyak baltasnn ilediini gryoruz. Ayrca ayn senede am'dan stanbul'a gelince de "Deva-l Ye'is" namndaki risalesini te'lif eder ve Hutbe-i amiye'sine zeyl yapar. Bu risalenin mevzuu da; "dinleri mensuh ve batl olan Avrupallarn galebe edip, slm milletleri zerinde hkim duruma neden geldiler?" olan phe ve vesvesesini izale (215) Asar- Bediiye S: 404 330 eden ilm, mantik delillerle ispat eder ki: Avrupalnn terakkisi dinden gelen bir faziletleri olmadn, belki iki sebeb ve itici kuvvet onlar maddeten terakkiye sevk ettiini... Bu sebeplerden birisi: maddi ve corafi, ikincisi de: manevi ve ihtiyac olduunu ispat ederek, yine ye'sin ve mitsizliin burnunu kran delil ve burhan yumruklarn gryoruz ve hakeza!.. STANBUL'DAN VAN'A OLAN SEYAHATNN SEYR Sene 1910 Yukarlarda kaydedildii vehile, Bedizzaman Hazretleri 1910 yl Mart balarnda stanbul'dan ayrldktan sonra, vapurla Karadeniz sahilini ta'kiben nebolu ve nihayet Batum yoluyla Tiflis'e kadar gider. Tiflis'te mehur eyh Sanan tepesine karak fk seyretmekte iken, bir Rus hafiyesi yanna gelir. Ve buradan itibaren hadiseyi bizzat Bedizzaman'dan dinliyoruz. 1920'de stanbul'da bastrd SNHAT isimli eserinin zeyli olan "Tehis-l llet" risalesinde bu hikayeyi yle anlatr: "Bir hikye: Bundan on sene evvel(216) Tiflis'e gittim. eyh San'an tepesine ktm. Dikkatle temaa ediyordum. Bir Rus(217) yanma geldi, dedi: - Neye byle dikkat ediyorsun? Dedim: Medresemin plnn yapyorum. Dedi: Nerelisin? Bitlisliyim dedim. Dedi: Bu Tiflis'ti: Dedim: Bitlis Tiflis birbirinin kardeidir Dedi: Ne demek? Dedim: Asya'da, Alem-i slm'da NUR birbiri arkas sra inkiafa balyo:(218) Sizde, birbiri snde ZULMET inkiaa (219) balayacaktr. u perde-i mstebidane yrtlacak, takallus edecek.(220) Ben de gelip burada medresemi yapacam. (216) Burada da Bedizzaman'n 1910 ylnda Istanbul'dan ayrlp Tiflis'e ve ark'a gittigi te'yid edilmektedir. A.B.

(217) Bedizzaman'n yanna gelen o Rus hafiyesi, ya kendisi Trke veya Krteyi biliyordu. Yahut da Bedizzaman ona Rusa cevab veriyordu. A.B. (218),(219) Bedizzamann istikbale bakan u keskin ferasetli grnn bir kanad olan Ruslar hakndaki taraf ok az zaman sonra tahakkuk etmi ve (Sizde birbiri stnde zulmet inkiaa balayacaktr." ifadesiyle ve "inkia" tabirinin, soann st stteki kabuk tabakalarnn soyulmas tebihiyle, Rusya'da ilk evvela sosyalistlik, onun hemen altndan boleviklik, onun altndan da komnistlik zlmetlerinin zuhuru grld. Alem-i Islam hakknda nurun da yava yava inkiaf grlmektedir. A.B. (220) te,Elhamdulillah Rusun pek zulmetli,en kat kfrl istibdat perdesi takallus edip yrtlmasyla ve islam miletleri Rusun istibdadndan kurtulmasyla,Bedizzamann ihbar tahakuk etti.A.B. 331 Dedi: Heyhat aarm senin midine!.. Dedim: Ben de aarm senin aklna!.. Bu kn devamna(221) ihtimal verebilir misin? Dedi: slam para para olmu. Dedim: Tahsile gitmiler... te Hindistan, slmn mstaid bir veledidir, ngiliz mekteb-i i'dadisinde alyor. Msr, alm'n zeki bir mahdumudur, ngiliz mekteb-i mlkiyesinde ders alyor. Kafkas ve Trkistan, slmn iki bahadr oullardr Rus mekteb-i harbiyesinde ta'lim alyor ilah... Yahu, u asilzade evlad, ehadetnamelerini aldktan sonra, her biri bir kt'ann bana geecek, muhteem, dil pederleri olan slmiyetin bayran fk- kemaltta temevvc ettirmekle, kader-i ezelinin nazarnda, felein inadna nev-i beerdeki hikmet-i ezeliyenin srrn i'lan edecektir. te hikyemin yars bu kadar...(222)" eklinde ifade edilmitir. Bedizzaman'n Alem-i slam hakknda " NUR birbiri arkas sra inkiafa balyor" ihbarnn hakikati de ksmen zuhur etmi denilebilir. nurdan murad -Allahu 'lem- slm leminin hem iman, akide ve diyanet cihetinde.. hem hakaik ve ahkm- Kur'aniyenin hayat- itimaiyelerinde tatbik ve icra noktasnda.. Hem de bir zamanlar olduu gibi, lem-i slm ittihada gelip slmn bayran eref ve izzetle i'l ederek, yeryznde dalgalandrmas noktasnda muvaffak olabilme kaziyesidir. Nitekim Hindistan ve Msr hakkndaki ihbar bilfiil zuhura geldi. naallah Kafks ve Trkistan hakknda da bir gn tahakkuk edecektir.(*) Merhum Abdurrahman'n yazd tarihede, Tiflis-eyh Sanan tepesinde Rus hafiyesi Bedizzaman'a: "Hrriyet sizi paralyacaktr" szne kar, Bedizzaman: "Bizi de'il, sizi paralyacaktr.(223)" eklinde kaydedilmitir. Tiflis'ten sonra Van'a gelmek zere yol gzergh olarak herhalde en ksa ekli trenle rann Hoy ehrine oradan da Van'a, eklinde tahakkuk etmi olmas kuvvetli ihtimal dahilindedir. Van'a doru bu seyahatinin mevsimi k olmas hasebiyle, yaz aylarn da o zaman iin en ksa yol olan Trabzon, Erzurum, Ar ve Van eklinde deil de, Tiflis zerinden yaplmasyla, herhalde bu seyahat bir ay gekin bir zaman iine aldn kabul etsek, nisan ay ortalarnda Van'a muvasalat tahakkuk etmi oluyordu.

(221) Bedizzaman Tiflis'e urad vakit ki mevsim, bilhassa o blgeye gre henz k saylan Mart aynn ortalar olduundan yal, sok olduuna iaret eder.A.B. (222) Asar- Bediiye S: 154 (223) Bedizzaman'n Thrihe-i Hayat, Abdurrahman S: 35 (*) Kafkas ve Trkistan hakndada -Lehlhamd- ksmen tahakkuk etti. 332 AAYIR NDE SEYHATLARI Hz.stad Van'a geldikten sonra, iki ay bir bekleme ve oktan beri brakt medresesinin tanzimat iini bitirmesinden sonra, temmuz ay sonunda,(224) evvela Van dolayndaki ERTO aairinden balamak sretiyle, Hakkari, Bitlis, Mu, Ar, Diyarbekir ve Urfa ehir merkezleriyle etrafndaki baz ky ve airetleri dolaarak, Merutiyet hakknda bilgi verdi. Buralar da sorulan yzlerce suallere cevab verdi. ehir merkezlerinde de konferanslar tertibledi. Bedizzaman'n Van'dan balayarak kt bu seyahatinin proramnda hacca gitme ii de vard. Ayn ylda Nurinli Mehur eyh Abdurrahman- Ta'nin olu, byk vel "HAZRET" lakabiyle ma'ruf Muhammed Ziyad dinde hac hazrln yapmaktayd. Bedizzaman ile ok sk ve karlkl muhabbetleri(225) ve dolaysyla o sene hacda bulumak ve beraber hac yapmak zere muhabereleri olmutu. Bylece stadn balatt bu seyahatlar esnasnda sorulan suallere verilen cevablardan, gerekse mahede ettii umum durum veya ulemann slm dini hakkndaki telakklerinden rendii genel ahvalin hey'et-i umumiyesinden iki tane eser vcuda getirdi. Bunlardan birisi REETETL AVAM veya REETETL EKRAD.. kincisi SAYKAL-L-SLAM veya REETET L HAVAS eserleridir. Bu iki eseri evvela Arapa, sonra da ayn meal ve ma'nada, fakat daha biraz genie Trke olarak kaleme alm ve "Reetet-l Avam" eserine MNAZARAT ismini, "Saykal-l slm" veya "Reetet-l Ulema" kitabna da MUHAKEMAT ismini vermitir. Bu iki eserinin teekkl ve te'lifleri hakknda, o zaman "Mnazarat" eserinin mukaddemesinde yle demitir: "...u saykal-l slm ve Ekrad reetesi olan iki eser, o dehetli da ve dere ve sahralarn kuvve-i mnbitesi fevkalade nev nema vererek, krk elli gn zarfnda hem yeillendi, hem cesim bir ecere oldu, hem meyve verdi. Evet, yle bir vakitte vcuda geldi ki: Dalar beni derelerin yed-i hainine frlatyordu. Onlar da beni sahralarn yzlerine arpyordu. Sonra hamiyet-i milliye ve hamiyet-i slmiye, u iki snf meyveleri da bandan koparp ve bazen rzgr vurup, derelerin dibine dm meyveleri ila iin toplayp, medine-i medeniyetin arsna getirdiler. Hatta bir ksm BAD dann yemiidir: Bir taifesi FERRAN ovasnn meyvesidir Bir miktar BEYT EBAB deresinde krmzlanm semeresidir. (224) Bu tarihi belgeleyen, Emirda-2 Lahikas kitabnda stadn u ifadesidir: "Hrriyetin nc senesinde (yani Merutiyet iki yan doldurup nc yana girmesi muraddr.) aairler arasnda Merutiyet-i Meruay Aaire tam bildirmek ve kabul ettirmek iin" ilh. (Bkz. Emirda-2 S: 106)

(225) 1953'te Isparta'da stadmz ziyaretimde bana "Nurinliler Risale-i Nurla alakadar mdrlar?Alakllihal herkesten nce onlarn alakadar olmalar lzmdr" diye buyurmulard.A.B. 333 te u iki eseri yazdm vakit, zaman ksa, mekn vah, ben seyyah, zihin mevve, vcud yarm hasta, yazmak acele olduundan elbette mevve olur...(226)" Bu beyandan anlalyor ki: Bedizzaman'n bu cevelan ve seyahati fazla srm deildir. nki bu iki eserin vcuda gelmesini "Krk elli gn zarfnda hem yeillendi hem cesim bir ecere oldu, hem meyve verdi" eklinde aka beyan edilmitir. Ayrca "Zaman ksa, yazmak acele" gibi ifadelerle de bunu te'kid etmektedir. Bu iki eserden MNAZARAT kitab ilk basks ekliyle yz elli be suale, yz elli be cevabtan, ve bir mukaddeme ile bir giri yazsndan ibarettir. Bu sual ve cevablarn ekseriyeti Merutiyet ve Hrriyet mes'elesinin etraflca izahna dairdir. Merutiyet anlatlrken; mutlakiyetin, istibdadn slm dini hkmlerine zt taraflarnn daha ok olduu beyan edilmektedir.. Btn bunlarn yannda eserin asl ruhunu tekil eden ey, senelerdir peinde kotuu pln ve projesini zihninde izip tahakkukuna alt MEDRESETZ ZEHRA'nn hakikati ve faydalarn ve tekilinin tarz ve eklini, gider ve gelirlerinin proramn, ders usuln ve saireyi dile getirmektedir. Yine "Mnazarat" eserinin giri blmnde, onun yazl sebebleri hakknda yle denilmektedir: "... Da ve sahray bir medrese ederek merutiyeti ders verdim. Birden bana grnd ki: Merutiyeti gayet garip bir srette telkki etmiler. Her tarafn phe ve sualleri aleb bir dereden gelmi gibi grdm. te tehis-i maraz iin miftah- kelm onlara verdim, dedim: Siz sual ediniz, ben de ona gre cevab vereyim. Onlar istihsan ettiler. Zira Krtlerin tabiat- merutiyetperveranelerine binaen, dersi mnazara ve mnakaa suretiyle okuyorlar. Onun iindir ki: Medreseleri kk bir meclis-i meb'usan-i ilmiyeyi andryor. te, tamimen lil-faide, suallerini cevablarmla musafaha ettirerek u kitab yazdm. Ta birbirine muavenette bulunsun. Hem de grmediim ekrad ve emsaline u kitab bana bilvekle onlarla konuarak cevab versin. Hem de lisanlar kalblerine tercmanlk edemiyenlere bedelen sual etsin. Elhasl: u kitap, tarafmdan cevab, onlarn cnibinden sual etmek vazifesiyle mkellefti: Hem siyaset tabiplerine(227) tehis-i illete hizmet ile muvazzaftr...(228)" (226) Asar- Bediiye S: 404 (227) stad Hazretleri 1951'lerde Emirda'nda kaleme ald bir yazsnda, Mnazarat eserinin yazl sebeblerinin bir ksm iin de yle demektedir: "... Anladm ki: Eski Said, acib bir hiss-i kablel vuku' ile, otuz krk sene sonra, imdi vukua gelen vukuat- maddiye ve maneviyeyi hissetmi ve bedevi Ekrad aairi perdesi arkasnda bu zamann meden perdesini kendilerine maske yapan ve vatanperverlik perdesi altnda dinsiz ve hakiki bedevi ve hakiki mrteci; yani bu milleti slamiyetten evvelki adetlerine sevk eden hainleri grm gibi onlarla konuup balarna vuruyor." (Bkz. Emirda-2, S:106) (228) Asar- Bediiye S: 404 334

Az yukarda getii zere, onun bu sualli, cevapl mnazaral seyahatinin krk elli gn veya iki ay gibi ksa bir zaman zarfnda bittiini kaydetmitik. Van'dan balyarak ehir merkezlerini ve aairi dolaa dolaa Bitlis, Diyarbekir, Urfa, Gaziantep ve Kilis zerinden am'a kadar gider. Bu bahsin banda da kaydettiimiz gibi, bu seyahatin proramnda, Arabistan'a gemesinin bir gayesi de hacca gitmek vard. Zira ayn senede Bedizzaman'n ok sevdii, hrmet ettii Nurinli HAZRET veya MUHAMMED ZYAUDDN lkabiyle ma'ruf byk vel insan da bir kafile ulema ve talebeleriyle birlikte hacca gitmi bulunuyorlard. STADIN GERD HAYAT TEHLKELER stad Bedizzaman'n nazenin hayatnn ocukluundan vefatna kadar ilimde, cesarette, mcahedede, harbte, zek ve sair hallerinde hep harikalarla dolu olduu gibi; birok hayat tehlikeler ve yzde yz lm muhataralaryla da gemitir. Bunlardan sadece 1911'de tab' ettirdii Mnazarat eserinde yazd yedi defa byk hayat tehlike geirdiini kaydetmektedir. Daha ondan sonra, Birinci Cihan Harbi'ndeki pek ok tehlikeler, Rus esaretindeki Rus kumandaniyle maceras, firar hadisesi, daha sonra ngilizlerin stanbul'u igal ettikleri sra yzde yz tehlikeleri gze alarak mcadelesi... vesaire ile doludur. imdi biz 1911'e kadar hayatnda geirmi olduu yedi byk hayat tehlikenin neler olduunun izahna alacaz. Mnazarat'taki cmle aynen yledir: "Bahusus yedi defadr u hayat elimden uacak idi..."(229)" te bu yedi defa hayat tehlikelerinin bildiimize gre: 1- Miran aireti reisi Mustafa Paa ile silahlara sarlarak kavga etmek istemeleri. 2- Cezire'den Mardin'e gelirken yolda ekyalarla msademesi. 3- Van kalesinden dme hadisesi. 4- Bitlis'te askeri bir klaya girmek istemesi zerine askerlerle yapt kavga. 5- Tahir Paa ile bir ara iddetli ve silha el atma ile neticelenen kavga. 6- stanbul'da Divan- Harb Mahkemesindeki idam yerine beraatle kurtulmas. 7- Bu yedincisi hangi hadise olduu hakknda kesin bir ey diyemiyeceimle beraber,Siirtte sopal,hanerli gelen talebelerle mnakaasndaki mhim hadisede olabilir. (229) Asar- Bediiye S: 458 335 BEDZZAMAN HAZRETLERNN VAN'DAN AM'A DORU OLAN BU SEYAHAT LE LGL BAZI HATIRALAR Bu seyahati esnasnda Diyarbekir'e geldii zaman, burada konferanslarla(230) ulema ve halk Merutiyet hakknda aydnlatt gibi, Medresetz Zehra'snn faide ve hakikatleri konusunda da ulemay ve ehl-i hamiyeti aydnlatm, onun menfaatlerini kabul ettirmitir. stad hazretleri Diyarbekirde ka gn kald malum deildir . Ancak, " Ben Diyarbekirde Cemil Paa gilde ok kaldm."(*) ifadesine gre,birka gn kald anlalmaktadr.Ayn gnlerde; Diyarbekir'in ermik kazas doumlu Ziya Gkalp'la da karlam ve mnazarayla onu iskt etmi olduu da sylenir.

Ziya Gkalp, 2.Merutiyetin evelisinde ve i'ln sralarnda stanbul'da yksek tahsil yapmakta iken, rk taassup ve kavmiyet mefhumu ve inkrclk zihniyetinden dolay mektepteki ahengi bozmaya ynelik faaliyetleriyle mehur olmu, damgalanm, sonra da mektepten kovulmutur. Kovulduktan sonra, ark'a dnm, Diyarbekir civarndaki airetler iinde Kavmiyetilik hareketini uyandrmak iin faaliyetlere girimi, Krte iirler, destanlar dzm, abalam... fakat halkn Mslman olmas ve dinine bal bulunmas sebebiyle, hi bir netice elde edememitir diye dilden dile rivayet edilmektedir. Lkin Gkalp'n bu neticesizlik iindeki baarszl sonunda taktik deitirmi ve bu defa bir Trk kesilmitir. Trkl bir din eklinde ittihaz ederek medhetmi, destanlarla vm.. ve bir derece de muvaffak olmutur. Zira ta o zaman baz sahtekr rk Trkleri dost bulup elde etmitir. Amma asl gayesi, Trklk yaparak akslamellikle yine Krtlk zihniyetini uyandrmak ve Mslman milletleri blmektir.

N.ahiner, baz zatlardan dolayl rivayet yollaryla, Bedizzaman'n onunla Diyarbekir'de ltifeletiini yazmsa da, kesinlikle doru deildir. Evet Bedizzaman'n onunla Diyarbekir'de karlamas olmu.. Amma ona tek bir kelime syletmiyecek ekilde ilzam etmi olduu da gerektir. Nitekim 1922-1923 yllarnda Ankara'da tekrar Bedizzaman'la karlaan Ziya Gkalp, mhim bir mecliste sapland ilhad fikri hesabna baz eyler sylemek istemise de, fakat Hazret-i Bedizzaman onu yle bir ilzam etmi ki, tek bir kelime sylemeye dahi mecali kalmamtr. Ankara'da cereyan eden bu karlama hadisesinin hitlerinden birisi Mardinli meb'us Abdulan Ensar'dir. Ayrca Hazret-i stad hayli zaman sonra "Fihrist" risalesinde hadise hakknda unlar anlatr: (230) Mnazarat S: 87 ( * ) Son ahitler-5,Sh.166 336 "Bu temsilin mealiyle (kinci szn) mhim bir mecliste, Ankara'da otuz sene evvel Ziya Gkalp gibi mthi bir mlhid, akk- efe etmiyecek derecede ilzam oldu.(231)" te, "Ziya Gkalp gibi mthi bir mlhid" tabiri ile Bedizzamandan tokat yiyen ylesi bir herifle Bedizzaman'n elbette ltifelemesi sz konusu olamaz. BEDZZAMAN URFA'DA Diyarbekir'den sonra Urfa'ya gelen Bedizzaman Hazretleri, ilk evvela Urfa'daki medreseleri ziyaret etmeye balar. Birka gn medreselerde misafir kalr. Kyafeti, o zamann bir airet reisi gibi olduu iin, bir gn Urfa'nn o zamanki darack caddelerinde dolarken, eski Halkevi, imdi merkez PTT binas civarnda iki polis, onun kamasndan, tabancasndan, giyini ve etvarndan phelenerek mdahale etmek isterler. Aralarnda kan mnakaa neticesinde, hiddetlenen Bedizzaman, polislerin birisine bir tokat ak eder, polisin bir dii krlr. Bunun zerine onu Urfa emniyet mdrlne kadar gtrrler. Tam bu esnada, onu stanbul'dan tanyan o devre Urfa Meb'usu Mehur Siverekli Ali Efendi (Ali Aa) ve onun arkada Badll Said Bey hadiseden haberdar olur ve hemen Urfa emniyet mdrlne koarlar. Her ikisi de Bedizzaman'n ellerine sarlr, perler. Emniyet mdr ve polisler bu manzara karsnda aknlk ierisinde: "Efendim bu kimdir ki?" derler. Siverekli meb'us Ali Efendi: "Gznz kr ola, bu zat Bedizzaman Molla Said-i Mehurdur" deyince; Emniyet mdr ve polisler hemen ayaa kalkar, Bedizzaman'n ellerine sarlr, zr dilerler.

Siverekli Meb'us Ali Efendi, stad Bedizzaman' alr evine gtrr, misafir eder. Amcam Bekir Badll'nn anlattna gre, Bedizzaman Hazretleri bundan sonra bir hafta kadar Siverekli Ali Aa'nn evinde misafir kalr. Bir hafta kadar Urfa Meb'usu Siverekli Ali Efendi'nin evinde misafir kalan Bedizzaman Hazretleri, gndzleri Urfa'daki medreseleri ve Ulemay ziyaret ettii gibi, yakn ky ve kazalarna da gidip gelmekte idi. Bir gn Bedizzaman Said-i Krd'nin Urfa Yusuf Paa Camiinde bir konferans verecei haberi iln edilir. Hadiseyi bizzat bana ve Abdullah Yein Aabeye ve bakalarna anlatan Urfal ok yal bir zat, (Allah rahmet eylesin, imdi vefat etmi, ismini de unutmuuz.) yle demiti: (231) Osmanlca Fihrist Risalesi S: 2 337 "Caminin eyvanna bir masa ve bir sandalye konulmutu. Bedizzaman sandalyeye oturup, gm sapl kamsn masaya uzatm, dirseinin birisini masaya dayayp eliyle alnn tutmu dnyordu. Camiin eyvanlar, avlusu, damlar tklm tklm dinleyicilerle doldu. Bedizzaman bir ara ban kaldrd ve gzleriyle gelen dinleyicileri bir szd ve konumaya balad. Konferansn mevzuu da her bir Mslmann bizzat slm dinini bilmesi, dnya hadisatndan olup bitenleri renip anlamas, havalecilik, nemelzmclk yapmamas hakknda idi. Mevzuu aydnlatma bakmndan bir misal getirdi, dedi ki:. "Ben Suruc'a gittim, kylnn birisinden birey sordum. O dedi ki: "Ben bilmem, bizim aamz bilir". Ben de ona dedim ki; senin akln aann cebindedir. yle ise, aann cebindeki aklnla konuacam.:" Bylece konferans bir buuk saat kadar srd.(232)" Bundan sonra Urfa'dan ayrlan Bedizzaman Urfann Birecik kazasna urad, Birecik Rdiyesinde inceleme yapt, mektep hocasnn Bedizzaman'a ok sayg gsterdii sylenmektedir.(223) AM'A VARII Bu seyahatn Birecik'ten am'a kadar olan blm nasl cereyan etti, nerelere uryarak am'a gitti vesaire hakknda kuvvetli ve kesin bir rivayet ekli mevcud deildir. Birecik'ten sonra Gaziantep'e, sonra Kilis'e, oradan da Halep ve am'a gittii dilden dile dolamaktadr. Bedizzaman'n am'a muvasalatn, N.ahiner k aylarnda tahakkuk ettiini yazmsa da, bir delile dayanmamaktadr. Eski matbu' Mnazaratn mukaddemesinde "Ktan bahara Bilad Arabiyeden bir rihlet-i sayfiye yaptm. cmlesini delil gibi yazmsa da, mevzuun k ve yaz ile ilgisi olmad yukarda ispat edilmitir. nki "Bilad- Arabiyeden bir Rihlet- sayfiye yaptm"n manas, zahir ekli ile ele alrrsa, ilkbaharda Arap memleketlerinden ayrldn ifade etmektedir. (232) 1955 ylnda, stad'n Urfa' ya geli hadisesini ve konferans meselesini oldu'u gibi yazp stad Hazretlerine gndermitim. Gelen cevapta, "Evet hadise dorudur. Eski Said krkbe sene evvel Urfa'ya uramt" eklindeydi. A.B. (233) Bilinmeyen Taraflaryla Said Nursi S: 126 338

Burada, Bedizzaman'n am'a ne zaman, yani hangi ayda muvasalt ettiini gsteren kuvvetli bir tahmin ve ihtimali zikrediyorum. yle ki: Yukarda bahsi geen Nurinli Hazret, Ziyauddin (K.S.) ile Hacda bulumak zere mektuplamalar olduu iin, balatt bu seyahatini ok abuk bitirerek Kurban bayramndan evvel Hac mevsimine ulamak zere gitmekteydi. 1910 ylnn Hac mevsimi, yani Kurban bayram ise, Austos ay sonlarndadr. Eer Bedizzaman Van'dan karak balatt seyahati temmuz banda olmusa ve onun beyan ile bu seyahat acele olarak krk elli gn iinde gereklemi ise, o zaman herhalde kurban bayramnda hacca ulaamyacan anlad iin, am'a kurban bayramndan sonra gitmitir. Kuvvetli bir rivayet ve tahmine gre -ki Nurinli Hazret, Ziyauddini hac dnnde am'da karlam- Kurban bayramndan bir ay sonra am'a varm olmas lzmdr. O ise, Eyll ay sonundadr. Lkin Hazret, Ziyauddin'in hac dn ne zaman olduu, yani kurban bayramndan ne kadar zaman sonra am'a gelmi olduu malum deildir. Amma o zamann artlarna gre, herhalde yolculuk dhil am'a muvasalt, hac mevsiminden bir ay kadar sonra tahakkuk etmi olmas gerektir. Bedizzaman Hazretleri O zat am'da karlam ve hatta bir gn Emeviye camiinde bir namaz vakti, halk camiden karken, camiin avlusunda ykseke bir sekinin stne karak avluda toplanan Mslman halka, Nurinli Hazreti byk senalarla takdim ettiini, onlarn ark'taki slm'a byk hizmetlerini anlattn, kendisinden onun ok stn olduunu anlattn bizzat hadiseyi idrak etmi ulemadan duyan, halen hayatta ve am -Salihiye semti, Kik mahallesi Molla Kasm camii imamln yapan Bitlisli Molla Abdulaziz'den bizzat duymutum. Bu duruma gre Bedizzaman'n k aylarnda deil, belki gz mevsimi (sonbahar) aylarnda am'a vard tahakkuk etmi oluyor. Bedizzaman Said-i Krd ismiyle, hreti am ulemasnca da duyulmu olacak ki; am'a vardnda, Salihiye mahallesi Kasyon da eteinde medfun bulunan Mevln Halid Hazretlerinin trbesi(234) civarnda bir medresede mi, bir evde mi bilmiyoruz, misafir kalm. Az zaman zarfnda am halk, hususiyle ulemas stadn am'a geldiini haber alrlar. am'n byk limleri kafile kafile gelip Bedizzaman ziyaret etmeye balarlar. Bu ziyaretler, tanmalar, sohbetler ve bu arada Nurinli Hazretin Hacdan dn ve am'da birka gn kalmas ve memlekete yolculanmas gibi haller (233/1) Takvimssinin- G.Ahmed Muhtar Paa s: 498 (234) Bu hususta stad Hazretleri 1947'de yazm olduu bir mektubunda unlar yazmtr: "am'da, hususan Salahiye mahallesinde, ben orada bulunduum zaman benimle gren ve hayatta kalan ahbablarna ve Hazret-i Mevlan Halid'in makberisinin civarndaki hemerilerimize pek ok selm edip dualarn rica ediyoruz. lnaallah kardeim Molla Abdlmecid, sen bu vazife-i Nuriyeyi grsen, otuz seneden beri medresede beraber ilme ve Nura almz gibi, Eski Said'in yksek bir talebesi olduun misillu, yeni Said'in Hakaik-i maniye hizmetinde de mkemmel bir kardei ve arkada olursun.:' (Kat Cilt Emirda-1 Osmanlca S: 249). 339 ve Bedizzamann am'da okuduu hutbe zaman herhalde drtbe ay bir zaman iine almtr. Bu mddet zarfnda Bedizzamann hreti, ilmi ve zeks am'da byk apta duyulmu ve yaylmtr. Bedizzaman am'da kald zamanda da, Osmanl devletinin ve hkmetinin harektn takipten geri kalmamakta idi. ttihad ve Terakkinin hrriyetperverleri ve Ahrar gurubunun ileri gelenleri hkmette

mhim mevkileri igal ettiklerini ve Enver Paa'nn harbiye nazrln vekilliine getiini vs. renir. Bylece o k am'da geirir. AM HUTBES 1327 Rum senesinin ba olan Mart ay iinde yani 1911'in nc ay iinde, am ulemasnn sraryle bir cuma hutbesini kendisinin okumasn teklif ederler. Bu srarl teklif karsnda Bedizzaman Hazretleri Emeviye Camiinin minberine kar ve ebediyen yayacak olan manidar ve slam leminin her zaman dersi olacak azim hutbesini Arapa olarak irad eder. O gn Emevi Camii ok maheri bir kalabala, sahne olur. Onbin insan ve iinde en az yz ulema olan muazzam bir cemaat(235) Bedizzamann irad ettii hutbesini dinler. Bedizzaman Hazretleri, slam leminin pek byk itima bir dersi olan hutbesini okuduktan sonra, stanbul'a dnmeyi kararlatrr. stadn bu stanbul seferine gemeden nce, HUTBE- AMYE isimli eserinin ihtiva ettii pek byk ve ok ehemmiyetli cihanbaha hakikatlerinden nmune iin ok az bir ksmn beraber okuyup grelim: Bu hutbenin Arapa asl fazla byk ve uzun de'ildir. Orta boy yirmi sahifeliktir. am Hutbesinin Arapasnn, am'da bir hafta ierisinde iki defa basld yazlmsa da, buna delil olacak bir vesikaya rastlyamadk. Lkin Bedizzaman Hazretleri am'dan stanbul'a dndnde, bir haftada m, bir ayda m, bir sene iinde mi bilinmiyor; ki defa basldn grmekteyiz. Elimizdeki ikinci basks 1912'de stanbul EBZZYA matbaasnda, TEHSL LLET isimli zeyli olan milliyet ve din mevzuunu mukayese eden risaleyle birlikte baslmtr. Birinci basksnn bundan ne kadar zaman nce basldn bilemiyoruz. Fakat 1336 Rumi, 1920 Miladide baslan Snhat isimli risalesinin ahirinde yer alan DEVA'-L YE'S nvanl kk bir risalenin ba tarafnda: "Bundan yedi sene evvel bir risaleme yazdm bir zeyildir."(236) eklinde bir ibare vardr. Buna gre Hutbe-i amiyenin birinci tab' 1911'de, Deva'-l Ye's zeyli ile birlikte basld gibi, ikinci tab' da bir sene sonra, 1912'de Tehis-l llet zeyli ile beraber baslm oluyordu. nc basks ise, HUTUVAT I STTE risalesiyle beraber Arapa olarak 1922'de basld. (235) Hutbe-i amiye irad edildiinde, muazzam cemaatn kemiyeti hakknda Bedizzaman'n ifadesi yledir: "Cami-i Emevide am Ulemasnn sraryla, iinde yz ehl-i ilim bulunan onbin adama yakn bir azim cemaata verilen bu arabi ders..:' (Hutbe-i amiye S: 3) (236) Asar- Bediiye S: 150 340 AM HUTBES TRKEYE EVRLD Bu tarihten yirmidokuz sene sonra, yani 1951'de onun mellifi tarafindan Arapa Hutbe-i amiye, Trkeye tercme edilerek geniletildi. Ve Osmanlca olarak teksir makinasiyle, mellifin bir ksm eski makale ve nutuklar da eklenerek bir ka defa oaItld. 1952'de mellifin kardei Molla Abdlmecid tarafndan bu geni ekliyle olan Hutbe-i amiye Trkeden Arapaya tercme edilerek Trkiye'de, Suriye'de ve Msr'da bir ka defa basld . 1973 senesinde de Asm Hseyn tarafndan Trkesinden yeniden Arapaya gzel bir slb ile tercme edildi. Ve birka kez basld. te Hutbe-i amiyenin tarihesi...

lem-i slmn manevi ve maddi hayatnn vazgeilmez ebed ve daim bir dersi olan bu cihanbaha eserin ruhunu ve ana mevzuunu tekil eden husus; lem-i slamda hkm sren ye'sin, mitsizliin, ataletin, nemelzmcln def' ve tard edilip izale edilmesidir. Bu mevzuda o kadar muazzam burhanlar, akli ve mantk deliller serd edilmektedir ki; mitsizliin, ataletin ve uyuukluun barnmasna imkn kalmamaktadr. Ona bedel mit ve emelin, azm ve itiyakn canlandrlmas, hkim olmas iin getirilen msbet burhanlar, delil ve hccetler harikuldedir denilse dorudur. te eserden nmnelik iin sadece kk bir blm: BRNC KELME: El -Emel, yani Rahmet-i lahiyeden kuvvetli mit beslemek... Evet ben kendi hesabma aldm dersime binaen ey ' slm cemaati mjde veriyorum ki: imdiki lem-i slmn saadet-i dnyeviyesi, bahusus Osmanllarn ve bilhassa slmn terakkisi onlarn intibah ile olan Arabn saadetinin fecr-i sadknn emareleri inkiafa balyor. ve Saadet gneinin de kmas yaknlam. Ye'sin burnunun ranna olarak, ben dnyaya iittirecek kanaat- Katiyemle derim: stikbal yalnz ve yalnz slamiyetin olacak..ve hkim, hakaik-i Kur'aniye ve maniye olacak. yle ise, imdiki kader-i lah ve ksmetimize raz olmalyz ki, bize parlak bir istikbal, ecnebilere mevve bir mz dm. Bu davama ok burhanlardan ders almm. imdi o burhanlardan mukaddematl bir buuk burhan zikredeceim...(237) Dedikden sonra, bu hkmn delil ve burhanlarna gemektedir. Dnya tarihinin seyr ve cereyanndan, hem insanolunun ftratnda Allahn iradesi ile derc edilmi olan meyiller ve kabiliyetlerinden, hem slamiyetin man cevherinin verdii azim te'sirinden, hem zaman denilen eyin ileyi ve durumundan; hem insaniyetin, bilhassa son asrdaki medeniyetkr tabitnn inkiafndan vs. akl, mantk delil ve burhanlar serdederek; ye'sin, mitsiz (237) Hutbe-i amiye, S: 12 341 liin; seretan denilen ldrc, uyuturucu bir hastalk olduunu.. mit ve emelin ise, hayatiyet ve harekatin, inkiaf ve terakkiyatn zenberei ve kayna olduunu ispat eder. Hutbe-i amiye'yi aslnda olduu gibi buraya derc etmek lzm idi. Lkin kitabn hacmi ziyade byyeceinden, hem stadn byk Tarihe-i Hayat kitabnda bir ok ksmlar derc edilmi olmasndan burada bu kadaryla iktifa ederek merak ehlini esere havale ederiz. 1911 'de basldn gsteren Hutbe-i amiyenin arapa aslnn kapa 342 AM'DAN STANBUL'A Hazret-i Bedizzaman, slm Aleminin mhim bir merkezi olan am'da, slmn itimai hayatnn pek byk dersi olan hutbesini irad ettikten sonra, am'da artk fazla durmaz. stanbul'da hkmette mhim mevkiler igal eden hamiyetperver Ahrarlara gidip tekrar Medreset-z Zehra'snn, o ana kadar fiile kmayan tasavvurunu fiile karmak zere, stanbul yolunu tuttu. Bu seyahatin 1911'in baharnda olduu kesindir diyebiliriz. Lkin gnn, ayn kesin olarak bilemiyoruz. Nasl ki am'a geldii tarihin gn ve ay da kesin olarak belli deildir. Fakat stanbul'a geldiinde Sultan Read'n cls- hmayunu (tahta gei gn)(238) olan 27 Nisan 1911'deki ikinci sene-i devriyesi merasimine

katlm olmas, sonra da Rumeliye 5 Haziran 1911 gnndeki padiahn seyahatine Vilyt-i arkiye namna refakat etmi olmas ile gsterir ki; bu seyahat, mart sonu veya Nisan ba 1911'de am'dan yapt seyahat, 15-20 Nisan'da stanbul'a muvasalatiyle nihayet buldu, denilse mmkindir. 1910 ylnn ilkbaharnda Bedizzamann stanbul'dan ayrlp ark'a gitmesi vaki' olduu gibi, 1911'in ilkbaharnda da, yani tam bir sene sonra tekrar stanbul'a dn tahakkuk etmi oluyordu. Bedizzaman'n am'dan stanbul'a yapt u seyahat, karayoluyla Beyrut'a, oradan da vapurla zmir zerinden stanbul'a eklinde tahakkuk ettiine dair u belgedir: 1 Ocak 1953 tarihli Vatan gazetesinm, stad Bedizzaman Said-i Nursi hakknda, gya Bedizzaman Hazretleri eskiden zmirde i'dadiye mektep (238) Nurs Yolu, S: 58'de bu merasimin "'Merutiyet'in rfilemesi iin" eklinde kaydedilmitir. 343 muallimliini yapm eklindeki iftira ve yalanlarn cevablandran Nur talebeleri, stad Hazretlerinden bu iftira mevzuundaki gerek durumu sorduklarnda, Bedizzaman yle demitir: "...Btn eski ve yeni dostlarm biliyorlar ki, tek bir defa am'dan gelirken vapur ile zmir'den gemiim." (Bak Emirda Lahikalar mntehap dosya No: 67) Bylece Bedizzaman Hazretleri 1910'da stanbul'dan ayrl ve 1911'de bir sene sonra tekrar stanbul'a dnnde, be tane cihan-baha eserler ile gelmi bulunuyordu. stanbul'a geldikten sonra, Sultan Muhammed Read'n Rumeliye seyahatna refakat edip, avdetinde ayn kymette bir eser daha getirmiti. Yine ayn sene iinde "Deva'-l Ye's" adl eserini de stanbul'da vcuda getirmiti. Bylece bir sene zarfnda yedi tane, hacmda kk, kymette baha biilmez eserler meydana getirmiti. Bu eserlerin adlar yledir: Eserin Ismi Te'lif Tarihi Tab' Tarihi 1- Arapa "Reetet-l Avam" Veya "...El Ekrad" 1910 1912 2- Reetet-l Ulema veya Saykal-l slam 1910 1912 3- EI-Htbet- amiye 1911 1911-1912iki bask 4- Trke Mnazarat 1911 1911 5- Trke Muhakemat 1911 1921 6- Trke Tehis-l llet 1911 1912 7- Trke Deva'-l Ye's 1911 1911

8- Trke Nutuk-1 1908-1909 1912 9- Trke Divan- Harbi rfi ve Said-i Krd 1909 1911-1912 iki bask 10-1908 den ogne kadar gazetelerde yaynlad 30 kadar cihan deer makelelari "Tehis-l llet"eserini de evvela Arapa sonra da Trke olarak kaleme almtr. Bylece yalnz kendisinin tab' ettirdii yedi tane eseri meydana gelmi oluyordu. Ayrca yine ctihad Ktbhanesi tarafndan 1911 ve 1912'de iki defa bastrlan "Divan- Harb-i rfi ve Said-i Krd" eseri ile, "Nutuk-1" eseri bunlara ilave edilse, dokuz tane eser meydana gelmi oluyordu. Bu eserlerden "Deva-l Ye's" eseri 1911'de ilk bask Hutbe-i amiyeye zeyl yapt gibi, 1912'de ikinci basks yaplan Hutbe-i amiye'de "Tehis-l llet"eserini zeyl yapmtr. Dier eserleri ise mstakil olarak tab' ettirmitir. 344 Bu eserlerden Arapa "Saykal-l slm" veya "Reetet-l Havas" Kitabn; 1899'da ngiliz mstemlekt Nzrnn Kur'an aleyhindeki menhus beyan zerine, Bedizzaman o zamandan beri zihninde tasarlad Kur'ann 'cazn dnyaya ilan edecek, ona lyk muazzam bir tefsire mukaddeme olarak te'lif ettiini kaydeder.(239) Kimbilir, belki bu defaki stanbul'a gelii ile birlikte, slmn rfan ktbhanesine baheyledii bu eserleri beraber getirmesiyle; yeniden midi canlanan cihan apndaki slma hizmet davasnn delilleri ve esbab- mucibesi ve iddialarnn belgeleri olmas iin idi. Nitekim 1907'de ayn gaye ve davas urunda stanbul'a gelmi, uram, fakat maatteessf onun o zamanna rastlayan felaket ve fitnelerden baz kvlcmlar ona da sram, o da o musibetlerden nasibedar olmu, geri vatanna avdet etmeye mecbur olmutu. Amma bu defaki geliinde, hem davasnn esbab- mucibeleriyle mucehhez olarak gelmi, hem de bu defa daha ok hrmet ve takdirlere mazhar olmutur. Ayn zamanda onunla dost ve mttefik olan ttihad ve Terakki iindeki hakiki hrriyetperverler icraat bana gemilerdi. lk balardan beri onun hrmetkr ve takdirkr ve yakn dostu Enver Paa da Erkn- Harbiye Reisliinin vekalatini deruhte etmiti. Padiah Muhammed Reat da ona kar hrmetkrlk tavr iindeydi. Hlasa Bedizzaman'n stanbul'a bu ikinci geliiyle, dnd hizmetleri iin, tali' ruy-i rza gsteriyordu. Padiah, hkmet, meb'uslar Bedizzaman'n ilmine ve vatanperverliine binaen hep hrmet iinde idiler. CLS- HMAYN MERASM stadn stanbul'a bu ikinci seferki geliinin ilk gnlerinde, padiah Muhammed Read'n Cls-u Hmayununun (tahta gei) ikinci yl dnm merasimine Bedizzaman'n da katldn ve herkesin el-etek, saak pmek iin eile eile gidip, pp, geri gerisine elpene dnenler arasnda; dik ve vakur admlarla padiahn tahtnn hizasna gelince: "Esselam aleykm deyip yryen Bedizzaman, bu merasimden sonra padiahn dikkatlerini ekmi, takdir ve hrmetine mazhar olmu olduu sylenmekte ise de, (240) kuvvetli ve salam bir rivayet ve kaynak gsterilmi deildir. Mamafih bu rivayeti nakzedici bir ey de yoktur. Bilkis onu kuvvetlendiren hidler vardr. nki bu merasimden sonra Rumeliye seyahat eden padiah Muhammed Read'n refakatinde Bedizzaman da gryoruz.

(239) Bkz.ualar-Envar Neriyat-S: 167 (240) Nurs Yolu S: 80 345 RUMELYE SEYAHAT TARH Bedizzaman Said-i Krdi Hazretleri stanbul'a bu ikinci geliinde yukarda da getii gibi, umum bir hrmet ve takdire mazhar olmu, hizmet proramlarnn tahakkuk safhasnn kaplar alm gibi grnyordu. Padiah Muhammed Read'n seyahatine ark vilyetlerini temsilen refakat ederek, Rumeli'ye beraber gitmesi bu tevecchn bir nianesi olarak grnmekteydi. Sultan Muhammed Read'n bu seyahati 6 Haziran 1911'de BARBAROS ZIRHLISI ve refakatndaki byk bir kafile ile stanbul'dan ayrlmakla balam. 7 Haziran aramba gn Selnik limanna yanaan Sultan Muhammed Read' gtren zrhl gemisi, byk tezahratlarla karland. ki sene evvel, otuz yllk hilafet ve saltanat makamnda oturmu muvaffakiyetli padiah, aabeyisi Abdlhamid Han da Selnik'te ordunun himayesi nam altnda perian bir halde, btn ahs malmlk, paras elinden alnm, nezaret altnda ALATN Kk'nde mahpus gibi bir hayat iinde yaattrlmaktayd. Muhammed Read, aabeyisine burada Selm- ahanesini yollad. Bu selm- ahane, ister istemez merasim ile sabk Sultan Abdlhamid'e tebliinden sonra, onun zerindeki basklar yava yava kalkmaya ve hafiflemeye balad. Sultan Read'n kafilesi Selanik'te iki gn incelemelerini yaptktan sonra, trenle Kosova'ya hareket etti. 11 Haziran gn Kosova'nn vilyet merkezi olan skp'e muvasalat edilmiti. Trenle yaplan bu yolculuk esnasnda, Bedizzaman'la iki gen retmen arasnda bir mbahase cereyan etmitir. Mubahasenin mevzuu "Hamiyet-i Diniye mi, yoksa Hamiyet-i Milliye mi" hangisine daha ok nem verilip, ona almak gereklilii hakknda sual eden o muallimlere, Bedizzaman Hazretleri uzun, ilm ve mantk burhanlarla; din hamiyet olmakszn, mill hamiyetin hi bir deerinin olamyacan, hem slm milletinde din hamiyet ile, mill hamiyetin ikisinin mttehid ve mmtezic olduunu ispatlayarak, muhataplarn ilzam edip irad eder. Din hamiyetiyle mill hamiyet arasnda ancak sureten bir ayrlk grldn, hem mill hamiyetin dini hamiyete bir alet, bir zrh, bir kal'a eklinde tasavvur edilmesinin zaruri olduunu anlatr. Bedizzaman tren yolculuundaki bu mbaheseyi bil,hare Rumeli seyahatinden sonra bir risale eklinde, evvela Arapa, sonra Trke olarak te'lif eder, ismini de "TEHS-L LLET" kor. Bu kk risale filhakika ehli yannda ok de'erli, ok mhim ve ismi gibi byk ve tehisi yaplmam itima mthi bir hastaln tedavisinin reetesi mesabesindedir. Bu risale, mezkr tren yolculuunda te'lif edilmesi mnasebetiyle, olduu gibi buraya derci mnasib grld. 346 TEHS-L LLET Hutbe-i amiye'nin Arab zeylinde, gayet ltif bir temsil ile, mandan gelen manevi ve krlmaz bir kahramanlk gsteriyor. Bu mes'elemiz mnasebetiyle bir hlsasn beyan ediyoruz:

Hrriyet'in banda Sultan Read'n Rumeliye seyahat mnasebetiyle, Vilyt- arkiye namna ben de refakat ettim. imendiferimizde iki mektepli mtefennin arkadala bir mbahese oldu. Benden sual ettiler ki: "Hamiyet-i diniye mi, yoksa hamiyet-i milliye mi daha kuvvetli, daha lzm?" O zaman dedim: Biz Mslmanlar indimizde ve yanmzda din ve milliyet bizzat mttehiddir. tibar, zahir, riz bir ayrlk var. Belki din milliyetin hayat ve ruhudur. kisine birbirinden ayr ve farkl bakld zaman; hamiyet-i diniye avam ve havassa mil oluyor, hamiyet-i milliye yzden birisine, yani menafi-i ahsiyesini millete feda edene hs kalr. yle ise, hukuk-u umumiye iinde hamiyet-i diniye esas olmal. Hamiyet-i milliye ona hadim ve kuvvet ve kal'as olmal. Hususan biz arkllar Garbllar gibi deiliz. imizde kalblere hkim hiss-i dindir. Kader-i ezelinin ekser enbiyay arkta gndermesi iaret ediyor ki: yalnz hiss-i din ark' uyandrr, terakkiye sevk eder. Asr- saadet ve tabin onun bir burhan- kat'sidir. Ey bu hamiyet-i diniye ve milliyeden hangisine daha ziyade ehemmiyet vermek lzm geldiini soran bu imendifer denilen medrese-i seyyarede ders arkadalarm ve imdi zamann imendiferinde istikbal tarafna bizimle beraber giden btn mektepliler! Size de derim ki: " Hamiyet-i diniye ve slamiyet milliyeti, Trk ve Arap iinde tamamiyle mezc olmu ve kabil-i tefrik olamaz bir hale gelmi. Hamiyet-i slamiye en kuwetli ve metin ve artan gelmi bir zincir-i nurandir. Krlmaz ve kopmaz bir urvet-l vskadr. Tahrib edilmez, malub olmaz bir kuds kal'adr." dediim vakit, o iki mnevver mektep muallimleri bana dediler: "Delilin nedir? Bu byk davaya byk bir hccet ve gayet kuvvetli bir delil lzm, delil nedir?" Birden imendiferimiz tnelden kt. Biz de bamz kardk, pencereden baktk alt yana girmemi bir ocuu imendiferin tam geecei yolun yannda durmu grdk. 0 iki muallim arkadalarma dedim: te bu ocuk lisan- haliyle sualimize tam cevab veriyor. Benim bedelime o ma'sum ocuk bu seyyar medresemizde stadmz olsun. te lisan- hali bu gelecek hakikati der: 347 "Baknz, bu dabbet-l arz dehetli hcum ve grlts ve barmasiyle ve tnel deliinden kp hcum ettii dakikada, geecei yolda bir metre yaknlkta o ocuk duruyor. O Dabbetl arz tehdidiyle ve hcumunun tahakkmyle bararak tehdid ediyor: "Bana rast gelenlerin vay haline!" dedii halde, o ma'sum yolunda duruyor. Mkemmel bir hrriyet ve harika bir cesaret ve kahramanlkla be para onun tehdidine ehemmiyet vermiyor. Bu Dabbet-l Arzn hcumunu istihfaf ediyor ve kahramancklyla diyor: "Ey imendifer sen ra'd ve gk grlts gibi barmanla beni korkutamazsn." Sebat ve metanetinin lisan- haliyle gya der: "Ey imendifer, sen bir nizamn esirisin. Senin gemin, senin dizginin, seni gezdirenin elindedir. Senin bana tecavz etmen haddin deil, beni istibdadn altna alamazsn. Haydi yoluna git, kumandannn izniyle yolundan ge." te ey bu imendiferdeki arkadalarm!. ve elli sene sonra fenlere alan kardelerim! Bu masum ocuun yerinde Rstem-i ran veya Herkl- Yunan o kahramanlklaryla beraber tayy- zaman ederek, o ocuk yerinde burada bulunduklarn farz ediniz. Onlarn zamannda imendifer olmad iin, elbette imendiferin bir intizam ile hareket ettiine bir i'tikatlar olmayacak. Birden bu tnel deliinden, banda ate, nefesi gk grlts gibi, gzlerinde elektrik berkleri olduu halde, birden

kan imendiferin dehetli tehdit hcumuyla, Rstem ve Herkl tarafna komasna kar, o iki kahraman ne kadar kaacaklar, ne kadar korkacaklar?. O harika cesaretleriyle bin metreden fazla kaacaklar. Baknz nasl bu Dbbetl Arzn tehdidine kar hrriyetleri cesaretleri mahvolur, kamaktan baka are bulamyorlar. nki onlar onun kumandanna ve intizamna i'tikad etmedikleri iin, muti' bir merkeb zannetmiyorlar. Belki gyet mthi, paralayc, vagon cesametinde yirmi arslan arkasna takm bir nevi' arslan tevehhm ederler. Ey kardelerim!. Ve ey elli sene sonra bu szleri iiten arkadalarm! te alt yana girmiyen bu ocua o iki kahramandan ziyade cesaret ve hrriyet veren ve ok mertebe onlarn fevkinde bir emniyet ve korkmamak haletini veren; o masumun kalbinde hakikatin bir ekirdei olan imendiferin intizamna ve dizgini bir kumandann elinde bulunduuna ve cereyan bir intizam altnda ve birisi onu kendi hesabna gezdirmesine olan itikad ve itmi'nan ve imandr. Ve o iki kahraman gayet korkutan ve vicdanlarn vehme esir eden; onlarn onun kumandann bilmemek ve intizamna inanmamak olan chilane i'tikatszlklardr. 348 Bu temsilde o masum ocuun imanndan gelen kahramanlk gibi; bin senede slm taifelerinin bir ka airetinin, (Trk ve Trklemi milletlerin) kalbinde yerleen iman ve itikad cihetiyle, ruy-i zeminde yz mislinden ziyade devletlere, milletlere kar imanndan gelen bir kahramanlkla; slmiyet ve kemalt-i maneviyenin bayran Asya ve Afrika'da ve yar Avrupa'da gezdiren.. ve "lsem ehidim, ldrsem gaziyim" deyip lm glerek karlamakla beraber, dnyadaki mteselsil dman hadisatlara kar, hatta mikroptan, kuyruklu yldzlara kadar beerin kll istidadna kar dmanlk vaziyetini alan o dehetli imendiferlerin tehditlerine kar, imann kahramanlyla mukabele edip korkmayan.. kaza ve kader-i lahiyeye kar imann teslimiyetiyle korkmak, dehet almak yerinde, hikmet ve ibret ve bir nevi' saadet-i dnyeviyeyi kazanan, bata Trk ve Arap taifeleri ve btn Mslman kabileleri, o masum ocuk gibi fevkalde bir manevi kahramanlk gsterdikleri gsteriyor ki; istikbalin hkim-i mutlak, hirette olduu gibi, dnyada da slmiyet milliyetidir. O iki temsille, o iki acip kahramann pek acib korku ve tellarna ve elemlerine sebep, onlarn adem-i i'tikadlar ve cehaletleri ve dalaletleri olduu gibi; Risale-i Nur'un yzer hccetlerle ispat ettii bir hakikat ki; hutbe-i amiye'nin mukaddemesinde bir iki misali sylenmi, mesele udur ki: Kfr ve dallet, btn kinat ehl-i dallete binler mthi dmanlar taifeleri ve silsileleri gsteriyor. Kr kuvvet, serseri tesadf, sar tabiat elleriyle manzume-i emsiyeden tut, ta kalbdeki verem mikroplarna kadar binler taife dmanlar, biare beere hcum ettiklerini ve insann cmi' mahiyeti ve kll isti'dadat ve hadsiz ihtiyacat ve nihayetsiz arzularna kar mtemadiyen korku, elem, dehet ve tel vermesiyle; kfr ve dallet bir cehennem zakkumu olduunu ve bu dnyada da sahibini bir cehennem iine koyduunu; din ve imandan hari binler fen ve terakkiyat- beeriye, o Rstem ve Herkl'n kahramanlklar gibi be para fayda vermediini, yalnz ibtal- his nev'inden muvakkaten o elim korkular his etmemek iin sefahet ve sarholukla rnga ediyor. te man ve kfrn muvazenesi, ahirette cennet ve cehennem gibi meyveleri ve neticeleri verdii gibi; dnyada da iman, bir manev cenneti te'min ve lm bir terhis tezkeresine evirmesini; ve kfr dnyada dahi bir manevi cehennem ve hakiki saadet-i beeriyeyi mahvetmesi ve lm bir

idam- ebed mahiyetine getirmesini kat' ve his ve uhuda istinad eden Risale-i Nurun yzer hccetlerine havale edip, ksa kesiyoruz. 349 Bu temsilin hakikatini grmek isterseniz, banz kaldrnz, bu kinata baknz! Ne kadar imendifer misill balon, otomobil, tayyare ve Berriye ve Bahriye gemiler karada, denizde, havada; Kudret-i Ezeliyenin nizam ve hikmetle halk ettii yldzlarn krelerine ve kinat ecramna ve hadisatn silsilelerine ve mteselsil vaktlarna baknz! Hem lem-i ehadette ve cisman kinatta bunlarn vcudu gibi, lem-i Ruhan ve maneviyatta Kudret-i Ezeliyenin daha acib mteselsil nazireleri var olduunun akl bulunan tasdik eder, gz bulunan ounu grebilir... te, kinat iinde madd ve manevi btn bu silsileler, imansz ehl-i dallete hcum ediyor, tehdit ediyor, korku veriyor. Kuvve-i maneviyesini zir zeber ediyor. Ehl-i mana, deil tehdit ve korkutmak, belki sevin ve saadet, nsiyet ve mit ve kuvvet veriyor. nki ehl-i man, manyle gryor ki; o hadsiz silsileleri, madd ve manev imendiferleri, seyyar kinatlar mkemmel intizam ve hikmet dairesinde birer vazifeye sevk eden bir Sani-i Hakim onlar altryor, zerre miktar vazifelerinde armyorlar, birbirine tecavz edemiyorlar. Ve kinattaki kemalat- San'ata ve tecelliyat- cemaliyeye mazhar olduklarn grr, kuvve-i maneviyeyi tamamiyle eline verip, saadet-i ebediyenin bir nmunesini iman gsteriyor. te ehl-i dalletin imanszlktan gelen dehetli elemlerine ve korkularna kar, hi bir ey, hi bir fen, hibir terakkiyat- beeriye buna kar bir teselli veremez. Kuvve-i maneviyeyi te'min edemez. Cesareti zir zeber olur.Fakat muvakkat gaflet perde eker, aldatyor. Ehl-i man, iman cihetiyle, deil korkmak ve kuvve-i maneviyesi krlmak, belki o temsildeki ma'sum ocuk gibi, fevkalde bir kuvve-i maneviye ve bir metanetle ve imandaki hakikatla onlara bakyor. Bir Sani-i Hakimin hikmet dairesinde tedbir ve iradesini mahede eder, evham ve korkulardan kurtulur. "Sani-i Hakimin emri ve izni olmadan bu seyyar kinatlar hareket edemezler, iliemezler" deyip anlar. Kemal-i emniyetle hayat- dnyeviyesinde de derecesine gre saadete mazhar olur. Kimin kalbinde imandan ve din-i haktan gelen bu hakikat ekirdei -vicdannda- bulunmazsa ve noktai istinad olmazsa, bil-bedahe Rstem ve Herkl'n cesaretleri ve kahramanlklar krld gibi, onun cesareti ve kuvve-i maneviyesi mzmahil olur ve vicdan tefessh eder.. Ve kinatn hadisatna esir olur. Herey'e kar korkak bir dilenci hkmne der. 350 mann bu srr- hakikatini ve dalletin de bu dehetli ekavet-i dnyeviyesini Risale-i Nur yzer kat'i hccetlerle ispat ettiine binaen bu pek uzun hakikati ksa kesiyoruz. Acaba en ziyade kuvve-i maneviyeye ve teselliye ve metanete ihtiyacn hissetmi bu asrdaki beer, bu zamanda o kuvve-i maneviyeyi ve teselliyi ve saadeti temin eden ve slmiyet ve mandaki nokta-i stinad olan hakaik- imaniyeyi brakp, Garbllamak unvaniyle slmiyet milliyetinden istifade yerine, btn btn kuvve-i maneviyeyi krp ve teselliyi mahveden ve metanetini kran dallet ve sefahete ve yalanc politika ve siyasete dayanmak,ne kadar maslahat- beeriyeden ve menfaat- insaniyeden

uzak bir hareket olduunu, pek yakn bir zamanda intibaha gelmi bata slm olarak beer hissedecek. Dnyann mr kalmsa, Kur'an'n hakaikna yapacak... te sabk temsil gibi, eskide Hrriyet'in banda baz dindar meb'uslar Eski Said'e dediler: "Sen her cihetle siyaseti dine, eriat'a alet ediyorsun. Ve dine hizmetkr yapyorsun.. ve yalnz eriat hesabna Hrriyeti kabul ediyorsun.. ve Merutiyeti de meruiyyet suretinde beeniyorsun. Demek hrriyet ve merutiyyet eriat'sz olmaz. Bunun iin seni de "eriat isteriz" diyenlerin iine Otuzbir Mart'ta dahil ettiler." Eski Said onlara demi ki: Evet, millet-i slmiyenin sebeb-i saadeti yalnz ve yalnz hakaik- slmiye ile olabilir.. ve hayat- itimaiyesi ve saadet-i dnyeviyesi eriat- slmiye ile olabilir. Yoksa adalet mahvolur, emniyet zir zeber olur. Ahlkszlk, pis hasletler galebe eder. yalanclarn, dalkavuklarn elinde kalr. Size bu hakikat ispat edecek binler hccetten bir kk nmune olarak bu hikyeyi nazar- dikkatinize gsteriyorum: Bir zaman bir adam, bir sahrada Bedeviler iinde ehl-i hakikat bir zatn evine misafir olur, bakyor ki: onlar mallarnn muhafazasna ehemmiyet vermiyorlar. Hatta ev sahibi evinin kesinde paralar oralarda akta brakm. Misafir, hane sahibine dedi: - Hrszlktan korkmuyor musunuz, byle malnz keye atmsnz? Hane sahibi dedi: - Bizde hrszlk olmaz.. Misafir dedi: Biz paralarmz kasalarmza koyduumuz ve kilitlediimiz halde, ok defa hrszlk oluyor. 351 Hane sahibi demi: - Biz emr-i lah namna ve adalet-i er'iye hesabna hrszn elini kesiyoruz. Misafir dedi: - yle ise, ounuzun bir eli olmamak lzm gelir. Hane sahibi dedi: - Ben elli yama geldim. Btn mrmde bir tek el kesildiini grdm. Misafir taaccb etti. Dedi ki: - Memleketimizde her gn elli adam hrszlk ettikleri iin hapse sokuyoruz. Sizin buradaki adaletinizin yzde biri kadar te'siri olmuyor. Hane sahibi dedi:

- Siz byk bir hakikatten ve acib ve kuvvetli bir srdan gaflet etmisiniz, terk etmisiniz. Onun iin adaletin hakikatini kaybetmisiniz. Maslahat- beeriye yerine, adalet perdesi altnda garazlar, zalimane ve tarafgirane cereyanlar mdahale eder, hkmlerin te'sirini krar. O hakikatin srr budur: Bizde bir hrsz elini bakasnn malna uzatt dakikada, hadd-i er'nin icrasn tahattur eder. Ar- lahiden nazil olan emir hatrna gelir, mann hassasiyle, kalbin kulayla Kelm- Ezeliden gelen ve hrsz elinin idamna hkmeden ayetini hissedip iitir gibi iman ve i'tikad heyecana ve hissiyat- ulviyesi harekete gelir.Ruhun etrafndan, vicdann derin yerlerinden o sirkat meyelanna hcum gibi bir halet-i ruhiye hasl olur. Nefis ve hevesten gelen meyelan paralanr, ekilir. Git gide o meyelan btn btn kesilir. nki yalnz vehim ve fikir deil, belki ma'nevi kuvveleri (akl, kalb ve vicdan gibi) birden o hisse, o hevese hcum eder. Hadd-i er'yi tahattur ile, ulv zecr ve vicdan bir yasak o hissin karsna kar, susturur. Evet man, kalbde, kafada daim bir ma'nev yasak braktndan,fena meyelanlar hisden, nefisden ktka; "Yasaktr!" der tardeder, karr. Evet insann fiilleri kalbin, hissin temayltndan kar.O temaylt, ruhun ihtisasatndan ve ihtiyacatndan gelir. Ruh ise, iman nuruyla harekete gelir, hayr ise yapar, er ise kendini ekmeye alr. Daha kr hisler onu yanl yola sevk edip malub etmez. Elhasl: Hadd ve ceza, emr-i ilah ve adalet-i Rabbaniye namna icra edildii vakit, hem ruh, hem akl, hem vicdan, hem insaniyetin mahiyetindeki latifeleri mteessir ve alkadar olur. te bu mana iindir ki; elli senede bir ceza, sizin her gn mteaddit hapsinizden ziyade bize faide 352 veriyor. Sizin adalet nam altndaki cezalarnz, yalnz vehminizi mteessir eder. nki biriniz hrszla niyet ettii vakit, millet ve vatan maslahat ve menfaat hesabna cezaya arplmak vehmi gelir. Yahut insanlar eer bilseler, ona fena nazarla bakarlar. Eer aleyhinde tebeyyn etse, hkmette onu hapsetmek ihtimali hatrna geliyor. O vakit yalnz kuvve-i vehmiyesi cz' bir teessr his eder. Halbuki nefis ve hissden kan -hususan ihtiyac da varsakuvvetli bir meyelan galebe eder. Daha o fenalktan vazgemek iin o cezanz fayda vermiyor. Hemde emr-i lahi ile olmadndan, o cezalar da, adalet deil, abdestsiz, kblesiz namaz klmak gibi battal olur, bozulur. Demek hakiki adalet ve te'sirli ceza odur ki; Allah'n emri namiyle olsun. Yoksa te'siri yzden bire iner. te, bu cz' sirkat meselesine sair kll ve mullu ahkm- lhiye kyas edilsin, ta anlalsn ki: Saadet-i beeriye dnyada adalet ile olabilir. Adalet ise, dorudan doruya Kur'ann gsterdii yol ile olabilir.(241) Grld zere, Bedizzaman Said-i Krd Hazretleri baz risalelerinde milliyetilik ve hamiyet-i milliyeden szetme bahislerinin muradlar ve kast ne olduu burada ayan beyan grlmektedir. Az stte derc edilmi "Tehsl illet" risalesinin asl olan Arapasnda bir iki mevzu ile bu zamana tatbik edilen bir ka cmle daha vardr. Ancak mellif hazretleri onlar Trkeye tercme edip nerettirmedii iin ve o cmleler de aslda mevcut olmasndan bizde ayrca buraya almadk. Bedizzaman Hazretleri bu seyahat- ahaneye refaketinin ve Kosova'ya kadar Padiah'la beraber gittiinin ve orada hem Sultan Muhammed Read'a hem ttihatlarn ileri gelenlerine; Kosova'da

yaptrlmas plnlanm olan niversite dolaysyla; ark vilyetlerinin daha ok byle bir darlfnuna muhta oldununu anlatmtr. Bu mevzuu bilhare Demokratlarn ark niversitesi inasn ele almalar zerine, 19 Austos 1951'de kaleme alp zamann Milli Eitim Bakan Tevfik leri'ye ve Bakanlar Kuruluna gnderdii bir mektubunda yle der: "...Ben hasta olmasaydm, ben de o mesele iin Vilyat-i arkiye'ye gidecektim. Ben btn ruh u canmla Maarif Vekilini tebrik ediyorum. Hem ellibe senedenberi(242) Medreset-z Zehra namnda ark niversitesinin te'sisine almak ve o niversiteyi biri Van'da, biri Diyarbekir'de, biri Bitlis'de olmak zere tane, hi olmazsa bir tane Van'da te'sis etmek iin, Hrriyetten evvel stanbul'a geldim. Hrriyet kt, o mes'ele geri (242) 1951'den elli be sene geri gitsek,1896 eder ki: Bitlis'te Vali mer Pa nn evinde kalmakta iken Van Valisi Hasan Pa nn daveti zerine Van'a gidecei zamana ve gittii gnlerine ve bu tarihten sonra tasavvurunu yapt Medreset-z Zehrsnn plnlarn zihnen izmeye balad vakte bakmaktadr. A.B. 353 kald. Sonra Ittihadlar zamannda Sultan Read'n Rumeliye seyahat mnasebetiyle Kosovaya gittim. O vakit Kosovada byk bir slam Darlfnunun te'sisine teebbs edilmiti. Ben orada hem ttihadlara hem Sultan Read'a dedim ki: "ark byle bir Darlfnuna daha muhta ve lem-i slmn merkezi hkmndedir" Bana va'dettiler... Sonra Balkan Harbi kt, o medrese istila edildi. Ben de dedim ki, yle ise "o yirmi bin altn liray ark Darlfnununa veriniz!" kabul ettiler. Ben Van'a gittim.. Ve bin lira (altn) ile Van gl kenarnda, Artemit'te temelini attktan sonra, Harb-i Umumi kt, tekrar geri kald. Esaretten kurtulduktan sonra, stanbul'a geldim. Harekt- Milliyeye hizmetimden dolay, beni Ankara'ya ardlar. Ben de gittim. Sonra dedim: Btn hayatmda bu darlfnunu takib ediyorum. Sultan Read ve ttihadlar yirmi bin altn liray verdiler. Siz de o kadar ilave ediniz. Onlar da, yzelli bin banknot vermeye karar verdiler..(243)" te bu mektupta Bedizzaman Hazretleri hayatnn bir gaye-i hayali olarak takib ettii Medreset-z Zehra Darlfnununun tarihesini gzelce anlatt gibi, kendi hayatnn o gnlerine ait ksa bir biyorafisini de ok gzel tasvir etmektedir. Balkan Harbinin patlak vermesiyle Kosova vilyeti, o mutasavver Darlfnunun temelleriyle birlikte istilya urayp gitmesi, 8 Ekim 1912 senesinde olduuna gre, Bedizzaman Hazretleri Balkan Harbi neti Sultan Read ile Bedizzaman getiren trenin Piritineye var resmi (243) Emirda Lahikas, Mntehab dosya, No: 48 354 celeninceye kadar stanbul'da kaldn gstermektedir. Lkin bu harbe onun itirkna dair hi bir iaret mevcut deildir ve rivayet edlmemitir. Trihi Cemal Kutay'n ortaya att iddias ramna Bedizzzaman'n Balkan harblerine itirak ettiine dair hi bir emare ve belge,sz, konuma, misal verme gibi hi bir ey onun tarafndan zikri yaplmamtr. Ayrca onun en yakn akrabalar ve

talebeleri de onun bu harbe itirakine dair hi bir ey kaydetmi deillerdir. Dolaysyla Bedizzamannn Balkan harbine itirak ettii, doudan getirdii milis kuvvetlerinin banda Garbi Trakya cepesinde harb ettii vesaire gibi iddalarn gerekle alkas olmadn gsteriyor. BR HATIRA Burada, yine bu seyahatn Kosova blmne dnp Bedizzaman Hazretleriyle ilgili bir hatray nakledelim: Aslen skpl olup stanbul'a hicret etmi, stanbul eski Yksek slam Enstits etim yelerinden Bekir Sadak ile, ayn memleketten Sara Kemal Vardarl'nn, o gnleri grm yal skpllerden duyup iittiklerini yle anlatrlar: "Sultan Reat skp'n i'dadiyesi balkonundan halk selmlarken, Bedizzaman Hazretleri de onun hemen yan banda duruyordu. Ayanda izme, belinde kuak, elinde gm sapl bir kam, beline asl fil dii sapl bir kama, banda siyah puusu, parlak ehla gz ve buday tenli yakkl bir gen idi. skp'te hemen "Bedizzaman Molla Said Efendi" diye tannd. skp hocalar grup grup ziyaretine gelerek sual soruyorlard.(244) Kemal Vardarlnn bizzat bize anlatt ise, skb'n mehur limlerinden Hafz Bekir Sadak'n babas Hafz Mahmud efendi ve onun hocas ve dier ulema birlikte Bedizzaman' ziyaret etmilerdir." Sultan Read'n bu Rumeli seyahat: Kosova'dan tekrar Selanik'e dnerek, yine Barbaros zrhl gemisiyle avdet etmi olarak, anakkale boazndan geerken, top atlaryla selmlandktan sonra, 26 Haziran 1911 gn stanbul'a muvasalet etmi ve bu seyahat bylece nihayet bulmutur. Bedizzaman ise, gerek ttihad ve Terakki erknndan, gerekse Sultan Read'tan Van'da kuraca Medreset-z Zehra'snn te'sisi hususunda kesin va'ad almt. Bu arada, o ana kadar vcuda getirdii sekiz-dokuz tane eserlerinin tab' iiyle megul olmu ve hepsini 1911 Temmuzundan 1912 Ekimine kadar 14 ay iinde tab' ettirmitir. Ayn sene iinde ok nceleri te'lif edilip tab' edilemiyen KIZIL CAZ adnda manta dair Arapa eserini de ve (244) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi S; 132 355 yine ayn tarihte tihat Ktbhanesi sahibi Ahmed Ramiz tarafndan tab' ettirilen NUTUK-1 eseri de beraber tab' edilip kmt.Bylece 1911-1912 tarihleri arasnda bastrlp istifadeye arz olunan eserleri dokuzu bulmutu. Bu eserlerin bazlarnn kapaklarnda Rum veya Hicr belirtilmeksizin tarihler yazlmtr. Bu tarihlerden bazlar Hicri, bazlar da Rumi olduu anlalmaktadr. Mesela Arabi ELHUTBET AMYE'nin ikinci bask kapanda 1330 yazlm. Bu tarih kesinlikle Hicri olmas lazmdr ki Mildi 1912'dir. nki eer 1330 Rumi olsa, 1914 eder ki: Birinci Cihan Harbi'nin balangc ve Bedizzaman'n oktan Van'a gitmi olduu bir zamandr. Keza, MNAZARAT eserinin kapanda 1329 yazlm. Hicri hesaba gre olsa, miladi 1911'dir ki, Bedizzaman'n am'dan stanbul'a dnd tarihtir. Eer bu tarihi Rum kabul edersek, 1913 olur ki, Bedizzaman Hazretleri Van'a oktan gelmitir ve hakeza...

Bu taksimata gre, kesin kanaata varabiliriz ki; Bedizzamann mezkur dokuz tane eserinin hepsi 1911 Temmuundan 1912 Ekimine kadar bir zaman iinde bastrlmtr. nki 1911'de Hicri takvimin sene bas olan Muharrem ay 16 Ekimdedir. Rumi sene bas ise, her zaman Miladi 14 Mart olduundan, 1912'nin Hicri senesi basnda ve evvellisinde Rum takvim 1328 ve Miladi 1912 eder. Buna gre, Bedizzaman Hazretleri Rumeli seyahatndan dndkten sonra, eserlerinin tab' iine hemen gemise Temmuz 1911'den, Ekim 1912'sine kadar 14 ay zarfnda kitaplarnn bask ii bitmi oluyordu. O srada Balkan Harbi de aleyhimizde neticelenmi, Kosova vilyeti istilaya uramt. Kosova'da yaptrlmasna balanan Darlfnun bylece inkta'a uram oluyordu. Oraya tahsis edilen yirmi bin altn, Bedizzaman Van Medreset-z Zehra's iin talep etmi ve bu talebi kabul edilmiti. Bylece Bedizzaman'n bu defaki muvaffakiyet gsteren iki senelik seyahat ok byk faide vermi ve semeredar olmutu. Zira o gne kadar vcuda getirmi olduu btn eserlerini bastrm, Van Medreset-z Zehra'sna da yirmi bin altn lira tahsisi gereklemi ve hemen onun temeline harcanmak zere hkmete Van valiliine yirmi bin altndan ilk blm bin altnn Bedizzaman'a teslim edilmesine emir verilmiti. Bu duruma gre Bedizzaman Hazretleri herhalde 1912'nin Ekim veya Kasm aynda Van'a gitmek zere stanbul'dan ayrlm olmas lzmdr. 356 BR HATIRA DAHA Bu makama, aidiyeti olduu iin, emekli retmen Mustafa Bolay'n ' stad Bedizzaman' la ilgili bir hatrasn kaydediyoruz: (Ayn zamanda bu zat stadn esaret hayatnda da ona arkadalk etmi ve hatrasn nakletmitir.) " Ben Bedizzaman Balkan Harbi'nden nce tanmtm. O zaman stanbul da talebe idim. 1911 senesinin Temmuz aynda stanbul'a gitmitim. o zaman hemen hemen stanbul da onu tanmyan yok gibiydi. Sultan Ahmed taraflarnda ok bulunurdu. Banda sivri bir klh, belinde bir haner, all yeilli bir elbisesi vard. "Mehur Bedizzaman" diye herkes onu bilir ve tanrd. Ben de ilk grdmde yanmda bulunan aabeyim sa ya , u zat kim?" diye sordum. Aabeyim de o zaman talebe idi. "Sus, aypdr, ona mehur Said derler, lkab Bedizzamandr" dedi ve o "yle bir alimdir ki stanbul'da onun karsna kacak kimse yoktur" dedi.(245)" BR FASIL Bedizzamann 1912-1915 aras senelik hayat fasl hakknda tarihi Cemal Kutay yine bir ok mesnedsiz hikyeler yazd. "Bedizzamann hayatnn mehul taraf" diye sahifeler dolusu yazlar karalad. Bunlar dikkatle eilip incelemeyi dnmedi kimse... Tahkik ve inceleme yle dursun, prheyecan kesilerek bunlara alklar tutuldu. Byk byk paralar sarfedilerek yaylmasna yardmc olundu. Bir ok akll, tedbirli zatlar, o mesnedsiz ve delilsiz iddialar layetezelzel nass kabul ederek, bir sr makale, yaz ve kitap yazanlar kendilerine Cemal Kutay' adeta amaz bir merci' kabul ederek me'haz gsterdiler, ona dayandrdlar.

Yukarlarda Bedizzamann 1899-1909 yllarn iine alan hayat safhalarna ait yazlan eylere tarafmzdan ksmen bakld.. ve tarafsz delil ve vesikalara dayandnlarak tahliller yapld. Onun yazdklarnn mesnedsizlik ve delilsizlikleri ortaya konuldu. imdi burada Bedizzaman'n bu senelik hayat fasl hakknda da Cemal Kutay'n ortaya att iddialarna bir gz gezdirmek istiyoruz. Bu iddialarn balcalar unlardr: 1- Balkan Harbi'ne, Garb Trakya cephesinde, Edirne savunmasna Dou dan getirdii Milis kuvvetleriyle itirak ettii...(*) (245) Son ahitler -2,S: 74-75 (*) lhan Bardak 357 2- Balkan Harbi'nin evvelisi ve sonrasnda Tekilt- Mahsusa'da kaytl olup ok byk muvaffakiyetler baard... 3- 1915 baharnda Alman denizaltlaryla Trablusgarb'a (Libya'ya) cihad fetvasn gtrp datt... 4- Oradan stanbul'a dnerek, Enver Paa ile buluup konutuktan sonra, Dou'ya gidip milis kuvvetleriyle Birinci Cihan Harbi'ne itirak ettii... Vesaire.. Bu balklar altnda topladmz iddialarn her birisinin mteferrik paralarn onun kitaplarndan yanyana getirsek, belki herbirisinin yirmier, otuzar sahifelik ek teferruatlar olabilir. lk nazarda, bunlar ok czib, a'aal beyanlar gibi grnd, hem Bedizzaman Hazretlerinin yce anna an katan eyler olduu halde, lkin bu kitabn mukaddemesinde ifade etmeye altmz vehile, bu mes'ele Bedizzaman Said-i Nurs gibi bir mrid-i mmetin hayatn ilgilendirdii iin, ok dikkat ve titizlik ierisinde eilip tahlilini yapmak mecburiyetindeyiz. Zira onun hayat efsaneli mbalalara, delilsiz hikyelere ihtiyac olmyacak lde lidir ve mstanidir. Her zaman ak, alen ve belli olan onun hayat, gizlilik ve mehullk kaldrmamaktadr. Bunun iin burada ister istemez yine ortaya atlm bu maddeleri tahlil iin bir fasl am bulunuyoruz: Evet dikkat edilirse, Cemal Kutay, Bedizzaman Hazretlerinin zellikle u Balkan Harbi'ne itiraki ve Doudan getirmi olduu milis kuvvetlerinin bana geii hakknda ileri srd iddia, tek yoldan ve tek ahstan rivayet yaplmaktadr. Bu rivayetin de tek adam Eref Sancar Kuubadr. Eref Bey in bunlar kendisine anlattn yazar. Yani tek rvi Eref Bey.. ve tek ahid kendisi... Tabi ravisi olduu syledii Eref Bey, imdi ahirettedir, dnyadan uzaktadr. Mes'eleyi tahkik iin ma'nevi telefonumuz da yoktur ki, ahiretteki insanlarla muhabere edelim. Zira tek ravi Eref Bey'dir. Yine dikkat edilirse, C.Kutay Bey, stad Bedizzaman'la alkal yazlarn yazmad, bekledi, bekledi.. ta Eref Sancar Kuuba vefat etti, sonra yazd ve yayd. Bilmem, belki de bunlara herkes ister istemez inansn diye... Amma hayr, biz byle ravisi lm, tek rvili bir habere ve hi bir vesikas olmayan bir rivayete hemen inanamyoruz. En azndan bu rivayeti te'kid edip, ufack da olsa belgelendirecek hrici baz emareler ve Bedizzaman'dan o rivayeti te'yid edecek baz szntlar ve onun en yakn akraba ve talebelerinden ona dair baz iaretler isteriz.

358 Dediimiz gibi, zhirde tantanal olan bunun gibi baz rivayetler ve delilsiz baz haberler, Bedizzaman'n yce olan ann biraz daha yceltiyor gibi grlebilir. Lkin hakikatte onun kemaltn tenkistir. Zira mbalaa Allah'n hikmetine iftiradr. stad Bedizzaman mbalaa hakknda Muhakemat isimli eserinde unlar yazmtr: "...Her muhibb-i dine ve k- hakikata lzmdr: Her eyin kymetine kanaat etmek, mcazefe ve tecavz etmemektir. Zira mcazefe kudrete iftiradr ve "Daire-i imkanda daha ahsen yoktur" olan sz mam- Gazali'ye dedirten, hilkatteki kemal ve hsne adem-i kanaattir ve istihfaf etmektir... `Mesela "inikak- kamer" olan mu'cize-i mtevatire-i bhireyi meyl-l mcazefe ile: (Arz'a nzul ile Peygamberin (A.S.M.) cebine girip km) olan ilave, o gne-misal mu'cizeyi sha yldz gibi mahfi.. ve kamermisal olan burhan- nbvveti mnhasif ettii gibi, mnkirlerinin bahanelerine kaplar at.(246)" te, C.Kutay'n iddialarnn bazlarnn hususan Tekilat- Mahsusa mes'elesinin Bedizzaman'la olan ilgisi de bu kabildendir sanyorum. nki tek ravi ve tek ahidli... Ravisi de lmtr. Halbuki C.Kuta Bedizzaman' n hayat ve hizmetleriyle ilgili yazd en son eseri olan amzda Bir Asr- Saadet Mslman" S. 281'de"Ben Said-i Nursi'yi Tekilat- Mahsusa dosyalarnda grdm" eklinde zellikle kaydetmektedir. Eer filhakika Tekilat- Mahsusa'nn dosyalar denen eyler varsa ve yannda mevcut ise; Ve Bedizzaman' o dosyalar iinde grmse, o zaman herhalde Tekilat- Mahsusa ok gizli ve hususi olmakla beraber,resm ve asker bir teekkl olduundan, o dosyalarda kararlar, imzalar, raporlar, baslm resm evrak proramlar vesaire eylerin mevcut olmas lzmdr. Acaba Sayn Kutay Bedizzaman' o dosyalarda ne ekil ve srette grmtr? Grmse neden onunla ilgili bir imza, bir kayt rnei, bir rapor kliesiyle gsterilememitir. Hatta olum diye hitap ettii N.ahiner'in bize bizzat i'tirafna gre; C.Kutay'n; O dosyalarn nezdinde mevcudiyetinden defalarca bahsetmesine ve kendisine mnasib bir gn gstereceine vaidlerde bulunmasna ramen; ve ahinerin de srarl bir ekilde peine derek istedii halde gsterilememi ve verilememitir. ayet C.Kutay, bazlarna ifahen anlattna nazaran: "Bunlar gizli eylerdir, herkese gsterilemez" fikrinden dolay umuma gsteremiyorsa, biz de o zaman deriz ki: Bu ite gizlilik ve mahremiyet mevzu-u (246) Asar- Bediiye S: 179 359 bahis ise, neden gizli olan o tekilatn iindeki adamlarn isimlerinden, yaptklar ilerden ve aldklar kararlardan gayet alen bir ekilde, hem de mkerrer olarak bahsedip yazmasnda ve dosyalarn -onun ifadesiyle- onun kendi vicdanna ve kalemine tevdi edildiini, yani kendisinde mevcut bulunduunu leme yaymasnda hi bir beis grmyor da; dediklerinin ve yazdklarnn tasdiki belgeleri olacak olan o muhayyel dosyalarn baz kelerini gstermekte ne gibi bir beis olacakt acaba?.. Bilmiyorum, fakat bence bu ifadeler ylesine tezatlarla doludur ki: biroklarn alk alk dinleterek bakmaya sevk etmi olsa dahi, gelecek iin, tarih iin terslik tekil edecek olan bu ifadeler, hi de ma'kul ve mlayim ller ierisinde karlanacak eyler olmyacaktr.

Evet, yukarda metnini ve me'hazn verdiimiz Bedizzaman Hazretlerinin 18 Austos 1951'de, zamann Milli Eitim Bakan merhum Tevfik leri'ye ve Bakanlar Kuruluna yollad mektubunda; hayatnn imdi mevzu' ettiimiz dneminin safhalarn tek-tek kaydetmektedir. Eer Sayn C.Kutay'n iddialar gibi Bedizzaman Hazretleri o pek byk Vatan hizmette bulunmu ve ifasna muvaffak olmu olsayd, herhalde tereddtsz onlar da yazard. Sair lahika mektuplarnda da iaretli de olsa mutlaka kaydederdi. Lkin hi bir ma da dahi bulunmamtr. Sair mdafaat ve risalelerinde de buna dair hi bir iaret ve ima yoktur. Mezkr mektupta, kendisinin Sultan Reat'la beraber Rumeliye seyahat ettiini, Kosova'ya gittiklerini, orada te'sisine teebbs edilen darlfnuna yirmi bin altn lirann tahsis edilmi olduunu duymas zerine, Dou vilayetlerinin byle bir niversiteye daha ok muhta bulunduunu ttihadlara ve Sultan Read'a orada arz ettiini, onlar da kendisine ark niversitesi iin vaadlerde bulunduklarn, sonra Balkan Harbi'nin kmasyla Kosova Vilyetinin istilya uramas zerine, oraya tahsis edilmi olan parann behemehal Van'daki darlfnuna tahsis edilmesini teklif ettiini, onun bu teklifi ma'kul karlanarak o parann oraya (Van'a) tahsisi kararlatrldn ve bu parann ilk blm olan bin altnn kendisine teslim edilmek zere Van valiliine tevdi' edildiini, bunun zerine stanbul'dan Van'a dndn ve Van'n bir ky olan gl kenarndaki Artemit'te Medreset-z Zehra'snn temelini attn, fakat Birinci Cihan Harbi ktn iin ikmaline imkn kalmayp yle kaldn ve harbe itirak ettiini gayet ak ve sarih bir ifade ile yazmaktadr. Bu mevzuda Bedizzaman'n kardei Molla Abdlmecid Efendi de hatra defteri S: 10'da ayn eyleri yazmaktadr. Keza, yeeni Merhum Abdurrahman'n yazd Tarihe-i Hayat kitabnda, Bedizzaman'n am'dan stanbul'a gitmesi ve yine stanbul'dan Van'a avdeti hususunda, stanbul'da fazla kalmayp Van'a geldiini, Van'a geldikten sonra, bir taraftan Medreset-z 360 Zehra'snn temelini atma iiyle megul olmakla beraber, mill bir medreseyi de yeniden aarak tedrisatna devam etmekle megul olduunu yazar.(247) Bu hale gre, Bedizzaman Hazretleri Dou vilyetlerinden getirdii veya getirilen milis kuvvetlerinin bana kumandan olarak gesin, byk baarlar kazansn, lkin bu byk hadiseyi, bu muazzam vak'ay hi kimse duymasn. Gizli ve mehul kalsn, yalnz Tekilat- Mahsusa Reisi Eref Bey bunu grsn, bilsin ve hi kimseye anlatmasn, sylemesin.. dursun, beklesin, yalnz bir tek C.Kutay'a anlatsn!... Bilmiyorum ma'kul ve mantk karlanacak bir ey midir bu?.. Bedizzaman'n eserlerini okuyanlarn malmudur ki: Onun bandan geen vak'a ve hadiseleri veya muvaffak olduu hizmet ve hareketleri eitli vesilelerle -zellikle byk ve nemlilerini, hususan memleket ve milleti alkadar eden ksmlarn- yazm ve kaydetmitir. Bunlarn risalelerde, mektuplarda yzlerce nmunesi vardr. Lkin sz edilen bu Balkan Harbi'ne itirkine ve Tekilat- Mahsusa'daki faaliyetlerine dair hi bir imada, bir iarette bulunmamtr. Geri stad'n: "Hayatmda grlen harikalarn ounu gizlediim...(248)" eklinde ifadesi de vardr. Fakat dikkat edilirse, sakladn bu harikalar ksm sadece onun ahsiyle ilgili olan hususi eylerdir. Mesel esaretten firar ederken, ta stanbul'a kadar gelmesinde grlen kolaylklar ve benzeri eyler gibi... Lkin din, mill ve vatan hizmetlerini her mnasebet geldike, ders-i ibret iin anlatm ve kaydetmitir. Hatta onun tarihelerini yazanlarn kaydettikleri hadiselerin yzde doksan dokuzunu kendisi de risalelerinde veya ifah sohbetlerinde yazm ve anlatmtr.

Bilindii gibi, muhterem Tarihi C.Kutay'n "Tarih Sohbetleri, Aydnlar Konuuyor ve amzda Bir Asr Saadet Mslman" kitaplarnda stada ait eyleri anlatrken; tarihiyle, vasikasyla, belgesiyle bir intizam tahtnda sergilemesi lzm iken, yazdklar blk prk, srasz ve mteferrik ekildedir. Hi bir tarihi delil de gstermemitir. Mesela bir yerde Tekilat- Mahsusa'nn Merutiyet'in ilnndan nce kurulduu ve bir ihtilal unsurunu tekil ettiini yazar. (Bak: Trkiye'de Nurculuk Davas, -Naklen- S: 679) Baka bir yerde, Bedizzaman'n, Hrriyet'in i'lnndan sonra bu tekilata dahil olduunu, ayn zamanda ttihad- Muhammed Cemiyeti'nin a'zas olarak da Volkan gazetesindeki yazlaryla iki zt kutup grnmndeki durumunun izahn yapmak ister. (Bak: amzda Bir Asr- Saadet Mslman S: 191) (247) Bkz, Bedizzaman Trihe-i Hayat Abdurrahman S: 35 (248) Emirda-1 S: 56. 361 Baka bir blmde, Sultan Read'n tahta gemesiyle, Enver Paa'nn riyaseti altnda yeniden bu tekiltn kurulduunu ve Bedizzamann fa'al ve aktif bir ye olarak buna katldn kaydeder ve hakeza... (Bak: amzda Bir Asr- Saadet Mslman S: 238)

Biz bir an iin, C.Kutay'n anlatt paralelde Bedizzamann kinci Merutiyet'in i'lnn mteakip ttihad-Terakki erkniyle tantktan sonra, o tekilata dahil olduunu kabul edelim. Ancak buna karlk stad Bedizzaman'n ayn dnemde yazd ve syledii szleri ise, bunu ve benzeri eyleri reddetmekte ve buna zd olduu grlmektedir. yle diyor: "Herkesin evkini kran ve neesini karan ve araz ve hiss-i taraftarl uyandran ve sebeb-i tefrika olan Cem'iyyat- avamiyenin tekiline sebebiyet veren Merutiyet-l isim ve mstebidl ma'na ttihad ve Terakki ismini de lekedar eden buradaki ube-i hafiyeye muhalefet ettim.(249)" Bedizzamann bu ifadesi, bence gayet sarih olarak, ttihad ve Terakki'nin kurduu gerek gizli ube (1) gerekse (Tekilat- Mahsusa)'nn mahiyet ve karakterini gsterdii gibi, ona muhalefet edip zddna hareket ettiini, deil o gibi tekilatlara dahil olmak, dost olmak; tam tersine onun faaliyetlerini ifsad kabul ederek, kendi bildii yolda devam ettiini gstermektedir. Ama asl "Tekilat- mahsusa, 1913 te kuruldu diyenler varsada, bu tekilat hakknda derinlemesine aratrma yapan Amerikal Dr.Philip H.STODOARD sergilenmesi lzm iken, yazdklar blk prk, srasz ve mteferrik ekildedir. Hi bir tarihi delil de gstermemitir. Tekilat- mahsusa adl eseri ile; onun yannda hadiseleri bizzat yaam ve bir ok kitaplar brakm, uzun seneler "Serbesti gazetesini karm Mevlanzade Rifat'n "TTHAD ve TERAKK ve TRKYE inklabnn i yz kitabnda ise, "Tekilat- mahsusasnn 1915 Nisannda kurulduunda ittifak ediyorlar. Dr. Philip kitabnda, Eref Sencer Kuuba Tekilat- mahsusann umumi (*) Tekilt- Mahsusa ile ilgili yeterli bilgilere sahib deiliz.....

(249) Asar- Bediiye S: 313 (1) ube-i hafiye ttihad ve Tarakkinin ibana gelmeleriyle birlikte, kurduklar gizli bir "Hafiye tekilatdr. Bu ubeye, "Rical-i gayb "Cemiyet-i hafiye ve "ube-i hafiye denilirdi. Bunlar karanlk odalarda, farmason localarnda kurulan bir "gizli devlet ve saltanat" ile esatir bornozlara brnmek istiyen "Rical- gayb ile meclis-i mebusn ve devair-i devlete mstevli olan bir cemiyet idiki, artk hukuk-u umumiye hakknda reva grmedik hareketler, istihfaflar brakmad. Hrriyet-i efkr, hr-endi mtalat ve harekt zerine Nemrudne sevletler gsterdi..." - Rza Nur, Cemiyet-i hafiye,1330 stanbul, sah:6 Aratrmac yazar Kardeim Ahmet Nezih Galitekin ise derki: .... 362 reisi deil, sadece Arabistan sorumlusu olarak vazifelendirildiini syler. Ayn kitap, Eref Sencer Kuubann hayatnn hep isyan, serkelik iinde getiini, Sultan 2. Abdulhamid onun birka kez srgnlere yolladn, fakat o, daima padiaha kar isyan hareketlerini kkrttn, hatta 1904 'lerde Medine'de bir ete tekil ettirerek, iki defa Kbe rts alayna hcum ederek rty aldn ve saireyi kaydetmektedir. Tekilat-i mahsusa iin mezkr kitabn 134-140 inci sahifelerine baklabilir. Mevlanzade Rifat ise, yukarda ad geen kitabnda belgelerle; Tekilat- mahsusann 2 Nisan 1915'te Van ehri Ermeniler tarafndan igal edildikten sonra, Talat Paann emir ve direktifleriyle, TTHADTARRAKK cemiyetinin en elebalar, stanbul merkez binasnda gizlice toplanarak, Tekilat- mahsusay kurduklarn yazar. Bu tekilatn gayesi ise; azgn katillerden, ekiyalardan mrekkep bir ordu-ama ok gizili ve gayr-i resmi-tekil ettirilip tm Ermenileri-oluk-ocuk demeden-bir tek fert brakmamak artyla imha edilmesinede kullanacaklar idi.. ve bu tekilat, Dr.Nazm Hikmet, Dr.Bahattin kir ve Hasan Ali ls komutasnda kuruldu ve hedeflenen gayede ksmen tahakkuk ettirildi. Hatta bu tekilatn eliyle Ermeninin iini bitirdikten sonra, srasyla Krdler ve sairelerde yaplacak iler ayn planda vard. (Bkz. Mevlanazade Rfatn mezkr kitab sh.129-138) imdi dnyorumda, Kutay, acaba ne gayeye binaen Bedizzaman gibi bir iman ve hidayet dahsini, mezkr mahiyetteki karanlk, zlmkr ve rezil bir tekilatla balantl gsteriyor?. ve bir nevi ekiya ve isyanc paras olan Eref Sencar Kuuba ile arkada ediyor.!? Evet. Mevlanzade Rfat'n kitabnda; Tekilat- mahsusann reislerinin birer azgn dinsiz ve baka milletlere hakk- hayat tanmayan kapkat ve kopkoyu birer turanc rk olduklarn belgelerle ispat ediliyor... O halde Bedizzaman'n burada ii ne?.. Not : Bu kitapta; Tekilat- mahsusann icratyla ilgili dehetli kararlara Enver Paann itirak etmediini kaytldr. Gelelim, Sultan Read'n tahta gemesiyle, Enver Paa'nn nezaretinde yeniden slh ettirilerek kurulduu sylenen Tekilt- Mahsusa'ya, Bedizzaman dahi ona girdi diye olan hususa: Bu tekilatn elemanlar hakknda C. Kutay'n yine Eref Sencer Kuuba'ndan naklederek bilgi verirken, stiklal airi Mehmet Akif Bey ve Muhammed Hamdi Yazr gibi zatlarn isimlerini de vermektedir. C.Kutay'dan baka hi bir kimse, buna dair bir rivayeti ne yaz ile, ne de ifahen kaydettiine dair bir belge mevcut deildir.O helde geersizdir.

Muhterem C.Kutay Bedizzaman'la Eref Sencer Kuuba arasndaki mnasebet ve dostluk hususunda bir belge olarak, el yazma bir mektubun 363 iki para kliesini vererek, szde Bedizzaman'dan Eref Bey'in bahsettiine delil gstermi. Ad geen mektup klieleri "amzda Bir Asr- Saadet Mslman" S: 82'dedir. Bu klielerin sadakinden balayarak eski yaz metnini aynen veriyorum: 1- "Ve iddetle bir katil imiim gibi grlyorum. Beraat neticesi omuzlarda karlyorum. Hkmet beni chelaya bir kelm eden klteyim derken, bytm! Sana kasemle sylyorum, Trkiye Byk Millet Meclisi'nde otuz iki adet mridim vardr. Her mahkemeye gtrldmde bu adetler kabarmaktadr demez mi? Bana unu da sylemiti: Krdistan' mridlerimle doldururum. Bu hkmetler kltmek isterken mridlerim kabarmaktadr." "Sen beni Hazret-i eyh dememe eyh" 2- Soldaki klienin metni: "Kamp kumandanna dnerek bu islam hocasnn bir din akidesidir. Alkallara tenbih edilsin, mire kalkmamas iin muahaze edilmi olmasn. emrini vererek ve glerek eyh Musa'ya bir de hoa kaln iltifatnda bulunmasndan sonra, eyh Musa bana: "Eref Bey'im kfir kumandan terbiyeli kt, terbiyeli.. " demiti. kinci bir hikayesi" Evet, belge olarak kitabna klielerini dercettii bu iki Osmanlca yazlarn metinlerini eksiksiz, noksansz yazld ekliyle verdik. imdi ayn klielerin altna bir de C.Kutay'n yazdklarn grelim: Sadaki klienin altn okuyoruz. "Eref Bey'in hatralarndan baka bir sahife; Eref bey Bedizzamana "Ya eyh" diye hitab ediyor. Bedizzaman: "Sen dinin ve vatann mcahidisin bana eyh deme, "ya Said!" de, kfi... diyor" Soldaki klienin altna koymu olduu yazsn okuyoruz: "Eref Sencer Kuuba'nn kendi el yazsyla Tekilt- Mahsusa hatralar... Bedizzaman Rus esaretinden bahisle, Eref Bey'e "Eref Beyim, kfir kumandan terbiyeli kt... diye idamdan kurtuluunu anlatyor" imdi okuyucuyu, klielerin z metinleriyle C.Kutay'n hayali tefsirlerini deerlendirmeleri iin babaa brakyoruz.. ve biraz sonra okuyucudan soruyoruz: Klielerin z metinlerinde Bedizzaman uzaktan yakndan alkadar eden bir ey grdnz m? Tekilt- Mahsusa'nn herhangi bir iareti var m?.. 363 Evet Bedizzamann ismi,SAD"dir. ayh Musa deildir..Ve Bedizzaman hz.leri.hayatnda hi bir vakit eyhlik yapmamtr, mrit toplamamtr. Dolaysyla,Benim mritlerim vargibi szlerin onun lisanndan kmas sz konusu olamaz.

ok zr dileriz, durup dururken insanlara atmay seven bir insan g'ibi bu tahlilleri yapyor deiliz. Fakat Bedizzamann hayatn alkadar eden yazlara, menkbelere, kitaplara dikkat etmeye kendimizi mecbur biliyoruz. Bundan dolay, tarihiliinde byk iknaiyyat slubuna mlik ve kendisini efkr- ammede kabul ettirmi C.Kutay gibi bir kalem sahibinin yazdklarn bizim gibi insanlarn tahlile ve tenkide kalkmas elbette bu mecburiyetin sevk etmesinden baka bir ey deildir. sterdik ve halen de isteriz ki; Sayn C. Kutay'n yazdklarnn ufak bir ka belgesini hazinesinden karsn ve gstersin!... VAN VALS TAHSN BEN ALAKASI Medresetz Zehrann Sultan Muhammed Read ve ittihd ve Terakk hkmeti tarafndan iliyle karlanp (19000) altn lirann tahsisat varilmesinden sonra, 1913 ylnda Van Valiliini yapan Tahsin Be (UZER) Meseleyi ta kipten geri kalmam, stanbula, Padiah muhammed Reada telraflarla mektuplar yazmtr. Bu mektuplardan birsi, 5 Haziran 1329 (18 Haziran 1913) de yazlmtr. MEKTUB UN BA TARAFI YLEDR: Mezhep-i iinin gnbegn tevessnden ve krd ehal-i islamiyesinin son derece cehaletinden bahisle mevcdiyet-i islamiye ve Osmaniyelerini bekasna pek mhim istinadgah oloca mit ettikleri bir medresenin Van merkezinde taraf- hkmetten mstacelen inas luzumu, Ulema ve eraf ve krd resay- aairi tarafndan kemal- tehlkle rica edildiinden, seksen talebeyi istiab edebilecek bir medrese plan ve kefi yaplm.. idiyeti cihetiyle Evkaf- Hmayun nezaretine derderst-i irsal bulunmu idi. imdi haber aldma gre, bu suratle muamelatn uzayacandan ve hkmete muzayaka-i maliyeden bahisle, czi para varileceine... ilh 1913 lerde Van Valiliini yapan Tahsin Be (UZER) bil-here 1921 de mebus olarak Ankara da BMM sine girdi.. Ve Hazreti stad Ankara ya srarla ard. 365 SADEDE DNYORUZ Bedizzamann 1912'nin sonbahar aylarnda stanbul'dan Van'a dnn ta'kib ederek, hayat seyrini temaa edelim: Evet Bedizzamann bu defaki Van'a dnyle ilgili olarak kardei Molla Abdlmecid Efendi hatra defterinde: "Byk bir merasimle Van gl kenarnda Artemit blgesinde Medreset-z Zehra'nn temelini atmtr-." diyor. Ancak bu temel atma ii, hemen Van'a dner dnmez mi gereklemi, yoksa pln ve projelerini uzun uzadya hazrladktan sonra m olmu bilinememektedir. Amma byk bir ihtimal ile, Bedizzaman Hazretleri stanbul'dan Van'a 1912'nin Kasm aynda muvasalat etmise, artk blgede k balam demektir. Ve hemen gelir gelmez tahsisatn ilk blm olan bin altn liralk para, hazr durumda olmayabildii iin, her halde o k beklemitir. Pln ve projesini, zemin ve zamann hazrlam ve 1913'n yaz aylarnda bu temel atma ii gereklemitir, denilse uygun olur kanaatindeyiz. BR-K HATIRA Vanl Nuh Bey; (Nuh Polatolu)'nun Hatras: Bedizzaman Hazretlerinin eski talebe ve dostlarndan, Barla Lahikasnda bu zat "Nuh Bey ve Molla Hamid" diye Bedizzaman'n ona hitab vardr. 1934 Eskiehir mahkemesi maznunlarndandr.

te bu zat Medreset-z Zehra'nn temel atma hadisesini yle anlatr: "stad, genlik yllarnda Van Valisi Tahir Paa'nn konanda kald yllardan beri tanrm. Van-Artemit blgesinde Medreset-z Zehra'nn temeli byk merasimlerle atlmt. Merasimde gerek Vali Thir Paa, gerek stad Bedizzaman Hazretleri konumalar yaptlar. Hazret-i stadn elinde gm sapl, ift ulu bir kam vard. lk harc Hazret-i stad koydu. Byk ziyafetler verildi. Thir Paa stad Bedizzamana: "Seyda! Nasl. ziyafetleri beendin mi?" diye ltife etti.:' (Bak: Son ahitler-1 S: 86) ABDULBAK ARVAS DYOR K: (Bu zatn hatralar, stadn o dnem umumi hayatyle ilgilidir. Medreset-z Zehra'ya mahsus deildir.) "Birinci Cihan Sava'ndan nce Van'da dadi (Lise) mektebinde okuyordum. Okula sk sk gitmez, hep Bedizzaman'n Horhor'daki medresesine giderdim. "Niin mektebe gitmedin, yine mi katn?" derdi. Ben de kendisinin yannda okumak istediimi sylerdim. 366 Horhor'daki medresesinde yeil kapl bir masa vard. Bu masann zerinde rabtiyelerle "Beikten mezara kadar ilim taleb ediniz!" mealindeki hadisi yazmt. Tasilin sonunda olan talebelere bizzat kendisi ders veriyordu. Beni ok severdi. Hi ismimle hitab etmezdi.Krtce Birazey (kardeiminolu) derdi. Savatan nce idi. Babamla birlikte Adilcevaz'dan Van'a geldik. Babam beni mektebe getiriyordu. Van'a gece vakti gelmitik. Babam Ma'sum Efendi: "Molla Said'e (stad Bedizzaman'a) gidelim. Onunla sabaha kadar sohbet ederiz" diye. stadn kald camiye gittiimizde,stad Caminin kapsnda yorganna sarlm oturuyordu. Meer ykanmas icab ediyormu. Babam onu yle grnce: "Vay ez-ulam Seyda!" (Yani klen olaym) burada ne aryorsun, donacaksn" dedi. Sonra stad banyo yapt, geldi ve babamla sabaha kadar sohbet ettiler." (Son ahitler-1 S. 94) ABDULLAH EKNC DYOR K: (Bu zat, uzun mddet polislik yapm ve Mill stihbarat'ta alm, mehur Van'l Molla Hamid'in aabeyisidir.) "Harbten nce stad Van'da ok atafatl gezerdi. Gzel giyinirdi. Kibar ve gzel bir endam vard. Paalarn arkada idi. Horhor medreselerinde mderristi. Ben o yllarda i'dad de okuyordum.." (Son ahitler-1 S. 187) MOLLA YASN DYOR K: (Molla Yasin Saatolu Vanl olup, Bedizzaman'n harb arkada ve talebelerindendir.) "Seyda ile birlikte onbe yl kadar beraber bulunduk. Ayn zamanda tevelldlerimiz birdir, ikimiz de doksan lyz.(1293) gnlerimiz harb cebhelerinde, Erek danda ve Van'da beraber geti. Seyda'nn zaman hep dua ve mnacaatlarla geerdi.

Harbte byk bir alayn bana geti, gnll fedaileriyle Ruslarla arpt, ta Bitlis'te Ruslara esir dnceye kadar... ki sene kadar Rusya'da esir kald. Esaretten kurtulmas harika ve kerametkrane bir hadisedir. Onlarn dillerini bilmedii halde, Allah'n yardmyla esaretten kurtuldu, vatana dnd. Bir ok limlerin ilmi deniz olsa, onun topuuna bile ulaamaz. Onun himmet ve kerametlerini ok grdk. Van'dan alnp, Isparta'ya gtrldkten sonra, bir daha onu grmek nasib olmad. naallah bizi br dnyada terketmez." (Son ahitler-l, S. 23) 367 SENE 1913 ( BTLS HADSES ) Bedizzaman Hazretleri Van'a geldiinde evvela Horhor medresesini tanzim ve tedris iini ayarlayp ders vermeye balad gibi, 1913'n yaz aylarnda Medreset-z Zehra'snn temelini atma iini de yrtmekteydi. Bu sene iinde Bitlis hadisesi ismiyle anlan Hizanl eyh Selim bakanlnda ve Bitlisli eyh ehabeddin ve Seyyid Ali'nin kumandasndaki hareketi de(250) zuhura gelmiti. Bedizzaman Hazretleri bu hareketin yaylmamas, umumilememesi ve klp mahall kalmas iin azami gayret sarfetti. Molla Abdlmecid Efendi Hatra defteri'nde bu hadiseyle ilgili olarak unlar kaydeder: "Birinci Harb-i umumi arefesinde Bitlis evresinde vuku' bulan bu hadisede, hadisenin etrafa yaylmamas iin Van Valisi Tahsin Bey ve Bitlis Valisi Mustafa Abdlhalk (Renda) ile beraber alt. Hadisenin mahalli, cz'i ve te'sirsiz bir halde kalmasna muvaffak oldu.(251) BEDZZAMAN'A EDLEN MRACAAT Bitlis hadisesini karanlarn ele balar, isyana girimeden, nce Van'a gelerek Bedizzaman'a mracaat ederler ve kendisinin de yardmc olmasn isterler. Bedizzaman'n bunlara cevab; 12 sene sonra 1925'te eyh Said'in mracaat mektubuna verdii cevabn ayns olmutur. Hadiseyi bizzat Bedizzaman'dan dinleyelim: "Eski Harb-i Umumi'den evvel, ben Van'da iken, baz dindar ve mttak zatlar yanma geldiler, dediler ki: "Baz kumandanlarda dinsizlik oluyor. Gel bize itirak et, biz bu reislere isyan edeceiz: Ben de dedim: o fenalklar, o dinsizlikler, o gibi kumandanlara mahsustur. Ordu onunla mesul olmaz. Bu Osmanl ordusunda belki yzbin evliya var. Ben bu orduya kln ekemem ve size itirak etmem. O zatlar benden ayrldlar, kln ektiler, neticesiz Bitlis hadisesi vcuda geldi. Az zaman sonra Harb-i Umumi patlad. O ordu din namna itirak etti, cihada girdi. O ordudan yzbin ehitler evliya mertebesine kp, beni o da'vamda tasdik edip kanlaryla velyet fermanlarn imzaladlar.(252)" (250) Hlasatat-t Tarih... M.Emin Zeki S: 262 (251) Hatra Defteri Abdlmecid S: 45 (252) Ksrat nazara alnmamtr. Tam rakam otuzalt sene evveldir. A.B.

368 ERMEN HADSELER Bitlis hadisesinin meydana geldii ayn sene iinde Ermeni hadiseleri de ba gsterdi. Ermeniler, ecnebi devletlerin tahrikleriyle komiteler ve eteler kurarak, bir Ermenistan vcuda getirme hevesiyle harekete gemilerdi. zellikle Dou'da bu hareketleri ok akt. Bedizzaman Hazretleri de kendi talebelerine mavzer tfeklerini te'min ederek bir nevi silahlanm durumundayd. Medresesi bir asker klay andryordu. Erek dana veya kr gezilerine talebeleriyle ktklar zaman, silhlaryla kyorlard. Bu rivayetleri talebelerinden Vanl Ali avu, Molla Mnevver ve kardei Molla Abdlmecid'den duymuuzdur. Hadiseyi bir de Bedizzamann kendisinden dinleyelim: 1948-49 yllarnda Afyon hapsinde, hapisteki talebelerine yazd bir mektubunda mezkr hadise hakknda yle der: "Aziz sddk kardelerim! Dnk gn sualinize benzer krk sene evvel (253) olmu bir sual ve cevab size hikye edeceim. O eski zamanda, Eski Said'in talebeleri stadlaryla iddet-i alkalar, fedilik derecesine geldiinden; Van, Bitlis tarafnda Ermeni komitesi, Tanak fedaileri ok fa'aliyette bulunmasyla; Eski Said onlara kar duruyordu. Bir derece susturuyordu. Kendi talebelerine mavzer tfeklerini bulup, medresesi bir vakit asker klas gibi, silahlar kitaplarla beraber bulunduu vakit, bir asker feriki (General) geldi grd, dedi: "Bu medrese deil, kladr" Bitlis hadisesi mnasebetiyle evhama dt, emretti: "Onun silahlarn alnz!" Bizden ellerine geen onbe mavzerimizi aldlar. Bir iki ay sonra Harb-i Umumi patlad. Ben tfeklerimi geri aldm her ne ise... Bu haller mnasebetiyle benden sordular ki: "Dehetli fedaileri bulunan Ermeni komitesi sizden korkuyorlar m ki; siz Van'da Erek dana ktnz zaman, fedailer sizden ekilip dalyorlar, baka yere gidiyorla:.. Acaba sizde ne kuvvet var ki byle oluyor? Ben de cevaben diyordum: "Madem fani dnya hayat ve kck ve menfi milliyetin menfaati ve selmeti iin, bu harika fedakrl yapan Ermeni fedaileri karmzda grnyorla: Elbette hayat- bakiyeye ve byk islm milliyet-i kudsiyesinin menfaatlerine alan ve "Ecel birdir" i'tikad eden talebeler, o fedailerden geri kalmazlar. Lzum olsa, o kat' ecelini ve zahiri bir ka sene mevhum mrn milyonlar sene bir mre ve milyarlar dindalarnn selmetine ve menfaatna tereddtsz mftehirane feda ederler...(254)" (253) Kusurt nazara alnmamtr. Tam rakam 36 sene evveldir. A.B. (254) ualar-Envar-S: 488 369 Grld zere Hazret-i Bedizzaman bu sralarda bir taraftan Horhor medresesinde ilim ve irfan, nur ve fazileti talebelerine ifaza ederken; bir taraftan da slmn itima hayatnn ve geleceinin te'minatn dnyor, Padiahlarla, kumandanlarla konuuyor.. Ve Medreset-z Zehra'snn te'sisi peinde kouyordu. br taraftan da memleketi tehdid eden Ermen komiteleri karsnda fedai talebeleriyle duruyor, onlar bir derece susturuyordu. br yandan Bitlis hadisesi gibi,netice itbaryla ikak ve blnmeyi hedef alan hadiselere de ulayor, sndrlmesine alyordu. Bylece onun

Van'daki u hayatnn, Birinci Cihan Harbi bana kadar; 1900'lerde Tahir Paa'nn bir gazetede ngiliz Mstemlakat Nazr'nn menhus beyann duymasndan beri, Kur'ann snmez ve sndrlmez ebed bir mu'cize olduunu dnyaya gsterecek bir muazzam tefsirin vcuda getirilmesi abasn da yrtmekteydi.. ve bu hususta yksek ulemadan ve eitli ilim dallarnda mtehasss zatlardan mteekkil bir komisyon tarafndan ele alnmasn tevik etmi, beklemi.. Fakat byle bir zuhurun eseri grlmedi'i iin, tek bana bu kuds gayesini tahakkuk ettirmek iin ,onun mukaddemelerine balam bulunuyordu. Zaten dehetli, muhlik hadiselerin yaklamakta olduunu hissediyor, acele ediyordu. Ve bunu talebelerine de zaman zaman ihsas ediyordu. Nitekim yukarda baz nmuneler gsterilmitir. Bedizzaman Hazretleri o gnlerde mthi hadiselerin yaklamakta olduunu ok defa sylemi ve kendisinin Kur'ann i'cazn beyan etmesine dair ma'nevi bir emri iine alan ruhan bir de r'ya grmt. Belki de grd bu vaka--i ruhaniye zerine Kur'an'n i'cazn kaydetmekte acele etmesine mil olmutu. te,o acib r'ya-i sadkay kendisinden dinliyoruz: (Yirmisekizinci Mektubun Yedinci Mes'elesinden) "...Eski Harb-i Umumi'den evvel ve evailinde bir vaka-i sadkada gryorum ki, ARARAT da denilen mehur Ar da altndaym. Birden o da mthi infilak etti. Dalar gibi paralar dnyann her tarafna datt. O dehet iinde baktm, merhume Validem yanmdadr. Dedim: "Ana korkma! Cenab- Hakk'n emridir, o rahimdir ve hakimdir" birden o halette iken baktm mhim bir zat bana mirne diyor ki: "'caz- Kur'an' beyan et!.: ' Uyandm, anladm ki; Bir byk infilak olacak. O infilak ve inklabtan sonra, Kur'ann etrafndaki surlar krlacak. Dorudan doruya Kur'an kendi kendini mdafaa edecek ve Kur'an'a hcum edilecek. 'caz onun elik bir zrh olacak.. ve u i'cazn bir nev'ini u zamanda izharna haddimin fevkinde olarak benim gibi bir adam namzet olacak.. ve namzed olduumu anladm...(255)" (255) Mektubat S: 278 370 te bu r'ya-i sadka veya hadise-i ruhaniye zerine kendisine verilen emri ve tevdi' edilen azim hizmetiyerine etirmek zere, 1914 yl iinde Kurann i' cazn kaydetmeye balamt. O sra Horhor medresesinin kabiliyetli ve mstaid bir talebesi olan Mksl Hamza Efendi bu hadiseyi yle anlatr: "Hazret-i stad, arat-l 'caz tefsirini yazmadan nce, halka-i tedrisinde bulunuyordum. Kelm- Kadi mi eline alp, Krte takrir ederdi. Hibir kitaba ve tefsire bakmazd. Arkadalarmzdan Molla Habib namnda bir Efendi, Krte not alrd. ok devam etmeden Harb-i Umumi balad...(256) BAZI HATIRALAR DAHA Bedizzaman Hazretleri, Kur'ann i'cazi nktelerini nasl kaydetmeye balad hadisesini bylece kaydettikten sonra, Horhor medresesinin durumuna ve yetitirdii talebelerinin kalitesine ve yetitirme usulne dair bir iki hatra nakledelim:

N.ahiner'in, Antakya-Reyhanl ilesinden Nurettin Borak'tan, o da babas Zeyneddin'den dinledii bir hatra yledir: "Bir ka arkada birleip; Van'da Horhor medresesi mderrisi Molla Said-i Mehur diye byk bir alimi duymu ve oraya varmtk. Horhor medresesine vardmzda, Hoca Efendi yoktu. Bizi Molla Habib diye birisi karlad, ieri ald.. ve biraz sonra Hoca Efendi'nin geleceini syledi. Bu arada samza solumuza baktmzda, duvarlarda asl bir sr mavzer tfekleri, kamalar, fieklikler hayretimizi celbetti. Ayn zamanda masalarn zerinde kitaplar da vard. Biraz bekledikten sonra, "Hoca efendi geliyor" dediler. Kendimize eki dzen vererek bekledik. Bir baktk banda klh, ayanda izmeler, belinde kama, sert ve dik admlarla gelen bir adam... Bizim eskidenberi bildiimiz, tasavvur ettiimiz bir hoca beklerken, karmza bir kumandan, bir erkn- harb eklinde bir insan kverdi. ok gen olmasndan dolay "acaba duyduumuz gibi gerekten bir ilmi var m" diye kalbimizden gemedi deil dorusu.. Ne ise, bize "Ho geldiniz!" dedi. Ne iin geldiimizi sordu. Biz de kendisinden ders almak iin geldiimizi syleyince: "Peki, ama benim artlarm vardr. Eer o artlar kabul ederseniz tamam..."' dedi ve ilve etti: "Benim ile balayan, bir daha geri dnmek diye bir ey yok. Hayatnn sonuna kadar benimle beraber olacaktr." Ayrca unu da ilve ederek dedi ki: "Bugn sz verip de, balarsanz, sonra da herhangi bir sebepten brakp gitmeye kalkamazsnz. Van Valisi benim ahbabmdr.(257) Kaarsanz da sizi yakalattrr, getirtirim: ' te artlarm bunlar... Bu gece misafirimsiniz, dnn, sabaha kadar kararnz verin" dedi. (256) Asar- Bediiyye S: 674 (257) Bilinmiyen Traffaryla kitabnda Van Valisi Tahir Paa eklinde gemise de yanltr. O tarihte Van Valisi Tahir Paa deil Tahsin Bey'dir. Yahud Cevdet Beydir. 371 Biz dndk, tandk, yapamyacamz anladk. zr dileyerek ayrldk.(258) Ayn bu hadiseye benzer, baka bir gurub talebe Van'a Hazret-i stadn medresesine gittiklerini ve yine stad Bedizzaman buna benzer artlar- n syleyince, sabahleyin o talebelerden iki- tanesi artlar kabul ederek kaldklarn bir ksm da zr dileyerek ayrldklann Malazgirtli bir hocadan duymutum. BRNC CHAN HARB YAKLAINCA (Not: 2Kasm 1914 de Ruslar Osmanllara kar hap ilan etti.) Molla Abdlmecid Efendi anlatyor: "stad Hazretleri harbten evvel bize ders verirken, Kur'an' eline alr, manalandrr, takrir ederdi. Bir gn medresenin damnda bize tefsir dersini veriyordu. kindiden sonra idi. Birden bire derin bir h! ekti.. ve dedi: "Hazrlannz, byk bir felket geliyor". Aradan bir ay gemeden Birinci Cihan Harbi patlak verdi.(259) Az yukarda da Mksl Molla Hamza Efendi'nin rivayetiyle Hazret-i stad Bedizzaman'n Birinci Cihan Harbi'nin az ncesinde, arat-l 'caz tefsirinin mukaddematna baladn arz etmitik. Bunu da ispat eden Hazret-i stadn u beyanlardr : nin makam- cifrisi eddeli lmlar birer lm ve eddeli kf bir kf saylmak cihetiyle ,1329

(1913) ederek, Harb-i Umumi'nin balangc zamannda Risale-i Nurun balangc olan aratl 'caz tefsirinin te'lif tarihine tam tamna tevafukla...(260) te bu pararafta Bedizzaman Hazretlerinin 1913 Rum tarihinde Van'da bulunduunu ve Harb-i Umumi'nin balangcna Rumi hesapla ok az bir zaman kalm olarak,arat-l 'caz tefsirinin te'lifne baladn ak ekilde yazmaktadr. YANLI BAZI SIRALAMALAR Burada yine bilmecburiye, Bedizzaman Hazretlerinin Birinci Cihan Harbi arefesinden, harbe itirkine kadarki hayat fasl hakknda; Bir zat hretli baz ahsiyetlerin taht- te'sirinde kalarak hatal baz zamanlamalar ve tarih sralamalar yapmtr. Onlarn yanllklannn ispatn bizzat stadn yazdklarna dayandnyoruz. (258) Bilinmeyen Taraflaryla Said Nursi s: 150 (259) Hatra Defteri, Abdlmecid S: 17 (260) ualar-Envar S: 667 372 Mesela, Bu tarih sralamalarnda, 1913 tarihi iin bir ey yazmadan gemi. 1914 tarihini ise, Bitlis hadisesi ile mehur Hizanl eyh Selim hadisesine ayrm. 1915 tarihini de Cihad Fetvas ve Alman denizaltlaryla Libya'ya gitmesi vesaireye ayrm. Bedizzaman'n bilfiil harbe itirakini, ancak 1916 senesinde gstermitir.(261) Gerek zamanlama ve tarih sralamalar ve hadiselerin dizili durumlar hakknda az yukarda bir nebze temas etmi ve tahmin ediyorum ispat etmiiz ki; Bedizzaman Hazretleri 1912 senesinin sonbaharnda stanbul'dan Van'a dnm ve o k Van'da geirmi olduunu, 1913 senesinin yaz aylarndada Medreset-z Zehra'snn temelini attn, ayn bu sene iinde Hizanl eyh Selimin hadisesi zuhur ettiini, yine ayn sene iinden balayarak 1914'n sonlarna kadar Ermeni siyasi komitelerinin faaliyete baladklarn, hem yine 1914 senesi yaz aylarnda arat-l 'caz tefsirinin mukaddematna baladn kaydetmitik. 1914 senesinin yirmi dokuz ekiminden balayarak k aylarnda Harb-i Umumi patlamas zerine, Bedizzaman Hazretleri harbin ta bandan beri evvela orduya vaiz ve imam olarak, sonra da fedai talebeleriyle gnll alayn tekil etmek zere hazrlklarn yapp harbe itirak etmitir. ki sene Harbi Umumi'de durmadan cepheden cepheye komu, alm, arpm, nihayet 1916'nn ubatnda Bitlis'te Ruslara esir dmtr.(262) Bu dediklerimizin yukarda ksmen ispat yapld iin, tekrarna lzum grmeden, 1914 kndan balamak suretiyle gelien hadiselerin ispatn Bedizzamann yadklarna dayandrarak kaydetmeye alacaz. Bu hadiselerin kaydna gemeden nce, baz tarihilere dayandrarak; "Ruslarn 16 ubat 1916 aramba gn Erzurum'a girdiklerini ve Bedizzaman'n bu cephede byk kahramanlklarla savatktan sonra.... (263) diye olan sz Bedizzamann cihad hareketleri hakknda hatal olduuna delil, Molla Abdlmecid Efendi'nin 19 ubat 1331 (264) perembe gn (yani 2 Mart 1916) ikindiden

sonra Diyarbekir Valisi Cevdet Bey'in evinde arat-l 'caz tebyiz ederken, kt zerine dklen mrekkebin garib bir ekil izhar etmesiyle; Bedizzaman'n ayn gnn gecesinde aya krlarak, iki gn sonra Ruslara esir dtn yazar.(265) (261) Bilinmeyen Taraflaryla Said Nursi s: 143 1. Bask (262) "Harb-i Umumi'de gnll alay kumandan olarak iki sene altm, arptm" demektedir. Bkz. Mektubat S: 77 (263) Bilinmeyen Taratlaryla, 4.Bask S: 152 (264) Trke arat-l 'cazda bu tarih,19 ubat 1330 eklinde kaydedilmise de, ne Rumi hesaba gre, ne de Hicriye gre mmkn olmuyor, doru deildir. Hicriye gre olsa 1912'dir. Rumiye gre 1914 olur ki, Harbin balangcdr. A.B. (265) Arabi arat-l caz S: 183 273 Faraza bu yazlanlar bir an iin dogru kabul etsek; (ki 16 ubat 1916 aramba gn Ruslarn Erzurum'a girmesi zerine, Bedizzaman'n Pasinler cephesinde Ruslarla arptdr.) Bu tarih, Rumi ubatn olur. Rumi ubat 19'da da Bitlis'te elim esaret hadisesi vuku'a geldi. Bu iki tarih arasnda sadece 16 gn vardr. Bu 16 gn zarfnda hem Pasinler cephesinde gnlerce Ruslarla dmesi, sonra Van'a ekilerek Van kal'asnda tahassun ile bir mddet kalmas, sonra Val Cevdet bey'in sraryle Van'dan ayrlp Geva cephesine komas, orada da Ruslarla gnlerce dmesi, sonra da Ermenilerin spairt ve Nurs civarnda giritikleri saldr ve katliamlara koup yetimesi ve buradan da, Ermeni ve Ruslarla de de tekrar Van'a girmeye muvaffak olmas.. ve yine Cevdet Bey'in srariyle Geva'a dnmesi, Geva'tan sonra Vali Cevdet Bey'le birlikte Bitlis'e gelmesi, Bitlis'te kurtard toplarla gnlerce Ruslarn oyalanp Bitlis'e girmelerinin engellenmesi ve nihayet Miladi 2 Mart 1916 gnnn gecesinde aya krlp esir dmesi gibi uzun bir zaman icab ettiren bu faaliyet ve hareketlerin, bilmiyorum; zellikle o zamann vesait artlarna ve mevsimin k durumuna nazaran hepsi 16 gn zarfna sarrm? veyahut baka bir tabirle Birinci Cihan Harbi'nde gsterdii kahramanlklarn, fedakarlklarn hepsi yalnz u onalt gn mdr.? HAKK VESAK Bedizzaman'n u son harb fasl hayatn hakiki kaynaklarndan dinlemek zere, evvela bizzat Bedizzaman'n yazdklarndan, sonra kardei Molla Abdlmecid Efendi'den ce sonra da merhum Abdurrahman'n yazd Tarihe-i Hayat'tan ve en sonda da stadn salnda neridilen tarihelerinden takib ederek seyredeceiz: 1- Osmanlca Lem'alarda "eer ya Krd deki ya, eddeli olsa, 1331 eder ki, (1915) o tarihte Ermeni ve Rus komitesinin canavarlar her taraftan o Krdyi sardklar ve katline altklar ve fakat muvaffak olamadklar tarihe tam tamna tevafuk ediyor. (Osmanlca Lem'alar S:876) Hazret-i stadn tesbit ettii bu tarih, ya 1915'in iinde harbin en kzgn bir zamannda vuku' bulmu baka bir hadisedir. Yahut ta, Rumi 1331 tarihinin en son gnleri ve 1332 senesinin ylba olan Rumi Marta on gn kala vuku bulmu olan 2 Mart 1916'da Bitlis muhasaras hengmnda aya krld ve Ruslara esir dt hadisedir ki, Rum sene bana on gn kalmtr.. El-ilm indillah

2- Osmanlca Mektubatta : "...arat-l 'caz tefsirinde eski Harb-i Umumi'nin birinci senesinde cebhe-i harpte, iktisar mecburiyetiyle gayet mcmel beyan ettiimiz... (266) (266) Mektubat S:237 374 u ikinci nakilde arat-l 'caz tefsirinin telif balangc Birinci Harb-i Umimini, birinci senesi olan 1914'te olduuna nazaran harbin bandan beri ona itirak ettiinin delilidir. 3-kinci Lem'ann drdnc nktesinde: "Birinci Harb-i Umiminin birinci senesinde, Erzurum'da mbarek bir zat mthi bir hastala giriftar olmutu. Yanna gittim.. 4- manas: "Dehetli bir harb-i ahirzamanda korkma! demekle, cifir ve ebced hesabyla 1331 veya 1333 ettiinden ve umumi hitabta hususi bize bakt sair emarelerle grnd gibi, tarihte harb-i umumi hitabta hususi bize bakt sair emarelerle o tarihte harb-i umumide en mthi bir vaziyete giriftar olmutum.arat-l 'caz'n msvedde-i evvelisi dmann elinde para para olmutu. Bende bir defada drt mermi vcuduma isabet ederek, birisinde yaral, ayam krk, su ve amur iinde otuzdrt saat lme muntazr ve etrafmda dman askeri muhasara ettii bir hengmdr ki; en korkulu ve en me'yusiyetli zamanma bakyor. (267) Bu ahirki nakilde 1331 ve 1333 Rumi-Hicri olarak ikiside 1915 eder. Lkin bahsedilen hadise 19 ubat Rumi, 2 Mart miladide vuku' bulduu iin, miladnin 1916'nc ylna girilmi ve 1916 Rumi karl normal sene hesab olarak 1332 olmu oluyordu. Rumi ve Hicri ylbalar her zaman deiik ve farkllk iindedirler. Mesela 1915 senesi banda, Hicri yl 1334 de girmi(*) ve ay 25 gn ilerlemitir. Rumi sene bas, her zaman Miladi Martn 14'nde olduundan 1331'in sonu ve 1332'nin bana 10 gn kalmtr. Bu durumda 19 ubat 1331'de Bitlis muhasarasyla vuku' bulmu olan bu hadise, Hicri 1334 senesi 4'nc aynn sonundadr. stad Bedizzaman Hazretleri, bandan gemi bu hadiseyi anlatrken, arat-l 'caz'n ilk msveddesinin paralanmas ve vcuduna drt merminin isabeti, hepsi Bitlis muhasaras srasnda m, yoksa harb boyunca isabet eden btn mermilerin yekn hesab mdr, belli deil.(268) Ancak Bitlis muhasarasnda sol omuzundan yaraland kesindir ki, bu hususta bir yerde: "Birisinde yaral, ayam krk..: eklinde kaydedilmitir. (267) Osmanlca Lem'alar S:870 (268) Fakat 8.Lem'ada bu drt merminin bir dakika iinde vcuduna isabet ettigini kaydeder.(Bkz.Osmanlca Lem'alar S: 103) (*) Takvimssinin G. Ahmed Muhtar Paa, s: 532 375 MOLLA ABDLMECD ANLATIYOR Bedizzamann Birinci Cihan Harbine itirak eklini anlatan kardei Molla Abdlmecid Efendi'yi dinliyoruz:

".. Van'dan Erzurum cephesine giden yirmibe bin mevcutlu frkaya vaiz tayin edilerek, Kafkas cephesine gitmi ve fevkalde baarl hizmetlerde bulunduuna dair Van Valisi Tahsin Bey'in kendisine verdii vesikada, bilhassa u cmle kaytldr: "Van frkasnn grm olduu hizmet, tamamyla Said-i Krd'nin madd ve manev himmetiyle olmutur.(269) Yine merhum Molla Abdlmecid Efendi Hz. stadn "Ta'likat eserinin (el yazma halindeki eserin) arka kapana u ma'lumat kaydetmilerdir: "...Birinci harb- umumi koptu. Bedizzaman ile habib (Molla habib) vaiz sfatiyla Van frkasyla (Kolordu) beraber Erzurum cephesine gittiler. (Dndklerinde) Ermeniler tarafndan Van alnd. Bizlerde Geva-Kazasna ekildik. Habib arada ehid oldu... (Bkz: Arabi "Talikat sh.17) YEEN ABDURRAHMAN ANLATIYOR stadn yeeni merhum Abdurrahman da bu mevzuda unlar kaydeder: "...stanbul'dan Van'a avdet edip geldii zaman, mill bir medrese kad ve tedrisine devamla, eski fikrine (yani Medreset-z Zehra mes'elesi) ta'kibten geri durmuyordu. Bu defa tali' ruy-i muvafakat gstererek Van' da Medreset-z Zehra namnda bir medresenin kadna irade-i seniye erefsudr buyuruldu ise de, seferberlik dolaysyle medresenin temelinden baka bir ey yaplamyarak, Harb-i Umumi zuhur etti. Zaten o k Bedizzaman Molla Said, talebelerine hitaben: "Hazr olunuz, byk bir musibet ve felket bize kavuuyor." buyuruyorlard. Harb-i Umumi'de mecburiyetle btn talebeleriyle harbe itirak etti. Pasinler cephesinde byk musibet ve felketlere urad ise de, gerek muharebede ve gerek esarette ektikleri mezahimi (zahmetleri) yazmama, harbin aleyhimizde neticelenmesinden dolay msaade buyurmadlar. Pasinler Cephesinden Van'a avdet ettii zaman, Van'da ihtill zuhur etti. Kendisi bu ihtilale karmad. (270) Medresesinde ikamet etmeye balad. Fakat daima masumlarn vikayesine alyor, oluk ve ocuklara dokunulmamas iin herkesi ikaz ediyordu. (269) Hatra Defteri, Abdlmecid S:17. Abdlmecid'in bu beyann isbat eden vesika 1918'de DarlHikmet'e aza olarak tayin edildii zaman, kendisinin hal beyannda da yazlmtr. (Bkz. Son Asrn Islam Akademisi, S: 186) (270) Bu ihtilal herhalde Van'da yerli Ermenilerin ayaklanmasyla balayan karklk olsa gerek. A.B. 376 Bu srada Van ehride sukut etti. Bedizzaman gnll talebeleri ile birlikte medresesinde tahassun ederek, Ruslarla harbe karar verdiler. Lkin valinin fazla ilhah zerine Van'dan ekildi. Fakat kaamam bare muhacirleri selmet iinde muhafaza etmek ve hicretlerini te'min etmek iin, Vestan'a (Geva'a) giderek Ruslara kar mdhi harbler yapt. Burada Bedizzaman'n arat-l 'caz ktibi Molla Habib Efendi ehit dt. Allah Rahmet eylesin. Buradan kamakta olan muhacirlerin selmet iinde gitmelerini te'min etti. Sonra sparit nahiyesinin Ermeni etelerinin taarruzuna uradn duydu. Bunun serine kendi nahiyesi ve doduu yer olan Nurs kyne giderek gnllleri ile Ermeni fedailerini oralardan kovdu. Fakat Ermenilerin kamayan kadn ve masum ocuklarn bir

yerde topluyarak : "er'an bunlara dokunmak caiz delildir. deyip halk dokurnmakatn menetti. Ve mezkr kadn ve ocuklar bir yerde toplyarak ermeni fedailerine teslim etmek zere onlara gnderdi. Ermeni fedaileri Bedizzaman'n bu hareketinden ok memnun kalarak: "Madem ki Molla Said bizim ocuklarmza dokunmad, bizde bundan sonra oluk ocua dokunmuyacaz diye haber gnderirlir. (271) BYK TARHE- HAYAT DYORK Bu ok nemli hadise, stadn byk Tarihe-i Hayat kitabnda da yle kaydedilmektedir: "O muharebeler esnasnda Ermeni fedaileri baz yerlerde oluk - ocuu kesiyorlard. Buna kar Ermenilerin ocuklarda bazen ldrlyordu. Bedizzaman'n bulurduu nahiyeye binlerle Ermeni ocuu toplattrlmt. Molla Said askerlere: "Bunlara ilimeyiniz! diye emretti. Daha sonra bu Ermeni oluk- ocuu serbest brakt...Bu hareket, Ermeniler iin byk bir ibret dersi olup Mslmanlarn ahlakna hayran kalmlard.. ve: "Madem Molla Said bizim oluk-ocuumuzu kesmedi, bize teslim etti. Bizde bundan sonra mslmanlarn ocuklarna kesmeyeceiz" diye ahdettiler... Bu suretle o havalideki binler masumlarn felaketten kurtulmalarn temin etmi oldu. ( * ) BR FRANSIZ YAZARIN ANLATTIKLARI Bu hadiseyi bilhere bir Fransz tarhisi Document Surles kitabnda "Rus Ermeni zulm diye yle anlatmtr.. (Bu hadisenin sadece ilgili bir blmn alyoruz.) (271) Bedizzamann Tarihe-i Hayat-Abdurrahman S:37 ( * ) Byk Tarihe S:92 377 "Mehmet olu Yusuf ve Abdurrahman yeminle anlatyorlar : Biz Hizan kazasnn yaz otlaklarnn bulunduu , Nurs , Vanink , Ant ve Mezraa-i Ant ahalisindeniz. atak kazasnn Ruslar tarafndan igalinden sonra, bizimkine komu Livar, yukar Kotis, Aa Kotis, auan, Sikoar, Yukar Ader kyleri Ermenileri, her ikisi de Rusya'dan Anadolu'ya szm olan LATO, dier ismiyle MHRAN, ve KAZARDLLO'nun kumandasnda Yukar Kotis kyne geldiler. Orada nahiyenin erafna yazl teklifte bulunuyorlar. Eraf arasnda Bedizzaman namiyle mehur olan Molla Said de vard. Teklifler unlar idi: 1- Dmana teslim olmak... 2- Nahiyeyi boaltmak... 3- Harbetmek... eklinde mcbir bir durum karsnda bulunulmutu. Teklifleri reddedilmi olacakt ki; dman geliinden dokuz saat sonra, altyz kii ile bizim kye hcum etti. Dman askerleri apkal ve niformalyd. Aralarnda Rus askerleri bulunup bulunmadn tespit edemedik. Dman askeri iinde sefil grnl olanlarn says hayli kabarkt. Bunlar Rusya'dan gelme Ermeniler olabilirdi.

Dman bizim kyn btn ahalisini Mezra'a-i Anda gtrd. Eraftan Horit Bey'in olu Abdurrahman, olu ve kars da iindeydi. Ertesi gn otuz erkek ve olan ocuklar ve saylar seksene varan kadnlar kzlar ve kz ocuklar ayr ayr kafileler halinde MKS'e sevk edildi. Kadnlar kafilesi auvan'da brakld. Erkeklerin ise, hepsi geceleyin klntan geirildi. Bana bir vaife verildii iin, o katliamdan kurtulmutum. Vazife verdikleri srada yle demilerdi: "Sana para va'dediyoruz. Git, Molla Said'e orada kalan Ermenileri bize teslim etmesini syle. Kendilerini bo yere ldrtmenin bir faidesi olamyacan onlara anlat. Zaten memleket aa yukar igal edildi. Ruslar Haleb'e kadar indiler. Ermenistan kurulmutur. Orada bulunan Trk askerinin says ve kuvveti hakknda bize malmat getir." Bu szler bana DLLO tarafndan sylenmiti. Ben hemen yola ktm, auvan'a vardmda nahiye mdrmz Molla Said'le birlikte, Jandarma ve Krtlerden mteekkil kuvvetlerimiz oraya gelmi olduklarn grdm. Be saat devam eden iddetli bir arpmadan sonra, Bedizzaman Said Efendi'nin kumanda ettii birliklerimiz kadnlar kafilesini kurtarmaya muvaffak oldular. Kadnlarn hali son derece acklyd. Yrmeye mecalleri yoktu. ocuklarn ou izmelerle inenmek sretiyle can vermiti. Otuz- erkekten sadece iki kii kalmt.(272) Fransz yazarnn tm bu yazdklarn ve dahasn daha geni ve detayl olarak belgeleyen kaynak kitap,Babakanlk-Osmanl arivinden derlenip ya (272) "Document Surles" kitabndan naklen, Bilinmeyen 'Taraflaryla Said-i Nursi,. Bask S: 156 378 ynlanan Ariv belesine gre kafkasyada ve Anadaluda ermeni mezelimi" 1.cilt,sh.86.98.189,190,191 blmlerindeki vesikalardr.Sayfa numaras verilan yerlerde be kez stad Bediizamann ismi gemekte ve byk hizmetleri yad edilmektedir. Ayni kitabn "Belgelerin fotokopisi" eski yaz asl blmnn 516,517,534 n sayfalarndada o belgelerin asllar mevcuttur. Yine merhum Abdurrahman'n tarihesine dnyoruz: "Bedizzaman Haretleri sparit nahiyesinde saldrya geen Ermenileri kovup, oray selmete kavuturduktan sonra, Rus askerleriyle dve dve tekrar Van'a girmeye muvaffak olur. Bu defa Bedizzaman kendi gnll fedaileriyle Van kalasnda tahassun ederek lnceye kadar Ruslarla muharebe etmeye karar verir. Fakat Geva'ta bulunan Van Valisi Cevdet Bey, Ordunun sevk-l ceyinin kt durumundan bahs ile, Van'dan ayrlmas iin srarla haber gnderir. Bedizzaman bu durum karsnda tekrar Van'dan ayrlarak Geva'a gelir. Buradan da Vali Cevdet Bey ile birlikte Bitlis'e giderler. Bitlis'te kaamam beyzden fazla a, perian oluk ve ocuklarn bakm ve iaelerini zerlerine alarak bir mddet onlarla urar. Bu arada Erzurum'un sukutuyla, Mu tarafna saldrya geen Ruslarn, Mu'a girmesinden nce, Vali ve kumandan o civarda bulunan on iki tane topumuzun; "Mu istilaya uramadan nce Bitlis'e ulatrlsa, Bitlis'in bir mddet mdafaa edilebileceini, aksi halde hemen Bitlis'i de tahliye etme mecburiyetinde kalnacan" sylerler.

Bunun zerine Bedizzaman Molla Said yz gnllsn alarak geceleyin karlarn stnde toplarn bulunduu tarafa gider. Mezkur toplar tek tek bulup, Bitlis'e doru yollamaya balar ve hepsini kurtarp Bitlis'e getirilmesine muvaffak olur. Kurtarlan toplar Bitlis'in etrafna yerletirilerek, dmana kar bir mddet onlarla mdafaa yaplr.(273)" Bedizzamann byk Tarihe-i Hayat kitabnda ise, Hz. stadn gsterdii pek byk gayret ve fedakrlklar hakknda ezcmle unlar yazlmtr: "Bedizzaman Kafkas cephesinde, Enver Paa ve frka kumandannn hayretle takdir ettikleri hizmet-i cihadiyeyi yaptktan sonra, Rus kuvvetlerinin ilerlemesinden dolay Van'a ekildi. Van'n tahliyesi ve Ruslarn hcumu srasnda bir ksm talebeleriyle Van kalasnda ehid oluncaya kadar mdafaya kat' karar verdikleri halde, geri ekilen Van Valisi Cevdet Bey'in sraryla, Vestan kasabasna ekildi. Vali, kaymakam, ahali ve asker Bitlis tarafna ekilirken, bir alay kazak svarisi Vestan zerine hcum etmiti. Molla Said Van'dan kaan ahalinin mal ve oluk-ocuklarnn dman eline gememesi iin otuz-krk kadar kaamam asker ve bir ksm talebeleriyle (273) Bedizzamann Tarihe-i Hayat -Abdurrahman- S: 37 379 o Kazaklara kar koymu ve ahalinin hepsinin kurtulmasn salamtr. Hatta hcum eden Kazaklara dehet vermek iin, geceleyin onlarn stndeki yksek bir tepeye hcum tarznda kyor, gya byk bir imdat kuvveti gelmi zannettirerek Kazaklar oyalayp ilerletmiyordu. Bylelikle Vestan'n Rus istilsndan kurtulmasna sebep olmutur. Bu muharebede yirmi kadar talebesi ve arat-l 'caz tefsirinin kymettar ktibi Molla Habib, ran cephesinde kumandan Halil Paa ile mhim bir muharebe vazifesini ifa ettikten sonra, gelip burada ehit der. Bir mddet sonra Ruslar Van ve Mu tarafn istil edip, frka ile Bitlis zerine hcuma getikleri srada, Bitlis Valisi Memduh Bey ve kumandan Kel Ali Bedizzaman'a: "Elimizde bir tabur asker ve ikibin kadar gnllmz var. Biz geri ekilmeye mecburuz" dediler. Bedizzaman onlara:Etraftan kap gelen ahalinin ve Bitlis halknn mallar, oluk ve ocuklar dman eline geecek. Biz mahvoluncaya kadar drt-be gn mukavemete mecburuz. Bunun zerine onlar: Mu'un sukut etmesi (*) dolaysyla, otuz topumuzu askerler bu tarafa karmaya alyorlar. Eer sen otuz topu (274) gnlllerinle ele geirebilirsen, bir ka gn o toplarla mukabele ederiz, ahali de kurtulur dediler. Beduzzaman, yle ise, ben ya lrm ya o toplar getiririm diyerek yz gnllsnn bana geti ve geceleyin Nurin tarafna toplarn getirildii cihete gitti. Toplar takip eden bir alay Rus Kazana, kendi muhbirleri vastasyla: "Bitlisi mdafaa eden gnll kumandan bin adamla ve ve dadaki mehur Musa Bey (275) bin ki ( * ) 16 ubat 1916'da Erzurum, bir hafta sonrada Mu ehri sukut ettiler. Ruslar byk bir taarruzla Bitlis'e doru ilerliyorlard.

(274) Bu teplarn adedi haknda Molla Abdlmecid '"Liz kynde on- adet top.." eklinde, Abdurrahman ise "Mu tarafnda kalm on iki adet topumuzu "Burada ise, otuz adet top eklinde kaydedilmesinin hikmeti, her halde Mu tarafnda terk edilmi, braklm eitli mevzilerdeki toplardr. Abdurrahman bir ksmndan, Abiurrahman da ayn bir ksmndan bahsettikleri gibi, hyk Tarihe-i Hayat ise. hunlarn yekn adedini sylyor. Allah- Alem- A.B. (275) Musa Bey, Mehur Mtotkili Hac Musa Aadr ki 1. Cihan Harhi'nde ok byk hizmet ve fedakarlar olmutur. A.B. 380 iyle toplar kurtarmaya geliyorlar: diyerek pek ziyade ihbar ile mbalaa etmeleri zerine , (yani bu haberi saa-sola iaa tarznda yaymas zerine) Kazak kumandan korkmu, ilerleyememiti. Bedizzamanda yz gnlly rast geldikleri toplara birer ikier taksim edip, Bitlis'e gnderir. Kendisi ise ilerleyerek toplar birer birer kurtarp, en son topuda, arkadayla birlikte ele geirir. Bylece otuz topun Bitlis'e gelmesini temin eder. O toplarla drt gn asker ve gnlller dmana mukabele edip btn ahal, cihazat ve mallar kurtulur. (276) Mutki Aireti Reisi Hac Musa Bey Resmi BAZI HATIRALAR Buradan tekrar harbin iine dnerek, harbin ortasnda Bedizzaman'n gsterdii fedakrne hizmet ve kahramanlklar hakknda kaydedilmi baz hatralar nakletmek istiyorum. 1- Bitlisli Abdlmecid bizzat bize anlatt: (Bu zat, l.Cihan Harbi'nden sonra esaretten kurtulmu, gelip Urfa'ya yerlemiti, bilhare zmir'e nakl-i mekn ederek 1958'de orada vefat etmitir.) "Biz orduda askerdik. Molla Said-i Mehurun gnll alay ile yan yana idik. Kendisinin beyaz bir at vard. Daima at stnde, alaynn nnde atn saa sola kotururdu. Sipere yatmazd. Sonra Bitlis'in sukutunda ben de esir dtm. Beni Sibirya'ya gtrdler. Artk onu bir daha gremedim. Sonra Ruslar bizi serbest braktlar. Harbten sa kurtulabilmi ailemizin efrad Urfa'ya muhacir gittiini duydum. Ben de buraya geldim. 2- Ahlatl smail Hakk Arslan da, aynen Bitlisli Abdlmecid gibi, stadn kahramanlklarn ve sipere yatmadn anlatm. (Bkz. Son ahitler 5, shf.236-237) 3- N.ahiner'in "HR ADAM" gazetesi sahibi Sinan Omur'dan dinlemi olduu bir hatra da yledir: Mealen: "1.Cihan Harbi kt zaman, biz stanbul'da Muallim mektebinde idik. O amanlar onbe yalarnda idim. Bizi askere aldlar. Milis ve gnll alay kumandan olan Bedizzaman Hazretlerini ilk olarak 1331-1915 senesi Austosunda Sbhan danda grdm. Beyaz bir atn zerinde oradan buraya atn koturup askerlerinin moral ve maneviyatn ykseltiyordu. Banda siyah bir sark, omuzunda apoletleri vard. Milis tekiltn kurmasn Enver Paa teklif etmiti. Daha nceleri de, Bedizzaman'la Enver Paa'nn dostluklar varm. Bedizzamann toplad gnll alay drt-be bin kiilik idi.

Milis alay Kumandan Bedizzaman Hazretleri, erzak ve silahlarn ordudan almyordu. Kendi kendilerini idare ederlerdi. Harb esnasnda daima (276) Byk Tarihe-i Hayat S:93-94 381 ordu ve askerin nnde bulunurlard. Gnll alay, kee klhl (*) idi. Ruslar kee klhllar deyince, dehete derlerdi. Gnll alay beyaz pelerin giyerler ve karl araziye uyarlard. At stnde bile attklar kurun boa gitmezdi. ok sratli bir ekilde hareket yaparlard. Atlarna binerlerken, yay gibi frlayp binerlerdi. Krte "Hazrbn!" emrini alr almaz, imek gibi dman zerine saldrrlard.277) Merhum Sinan Omur baka bir hatrasnda ise: "Enver paa, Vehib paaya demi:"Bedizzamana arkta bir milis alayn tekil ettirelim. sonra bu alay ona kurdurulurdu. Yine Sinan Omur derki: "Bedizzaman ve gnllerinin yapt hizmet ve fedakarlklar, Erkan- harbiye arivlerinde kaytldr. Bunlar bana syleyen Bursal Makineli tfek stemeni Fahri Krkaldr (Son ahitler-5 sh.243-244) 4- 1955 senesi Sonbaharnda, tahminen Ekim ay iinde, Barla'da stad Hazretlerini ziyaret ettiimde bir sabah dersinde, stadn odasnda ders oldu. Dersten sonra, Hazret-i stad ok neeliydi. Eski Harb-i Umumideki maceralarndan, ibret dersleri iin izahlarda bulunuyordu. Bir ara sz arkllara ve ark'taki eski talebelerine getirdi, dedi ki: "Eski Said'in o zamanlardaki talebeleri o kadar muti' ve feda idilerdi ki; bir iaretimle ruhlarn feda edebilirlerdi. Hatta dedi: Benim l.Cihan Harbi'nde Mir Mahe isminde bir talebem vard. Bazan tek bayla Rus taburlarnn iine atyla hcum eder, dalar, bir ka Rus'u gebertir, geri sa gelirdi.." diye o sabah uzun bir sohbet dersini yapmt. A.B. ( * ) u "Kee klahllar"hadisesini , Prof. Dr.Mim Kemal kenin 28.9.1990 cuma gn Trkiye Gazetesinde, "Tarihin szgecinden stununda Kzm Karabekir Paann Ermenilere kar balatt harektn yldnm mnasebetiyle nerettii gzel yazsnda, hadiseyi asl mevzu yapt. Hz. staddn Sibiryadaki kamptaki kumandana kyam etmemesi hadisesini de ayn yazsnda dercetti. Mim Kemal ke Hocamz mevzuyu herhalde mevcut kaynaklardan alm olmas ynyle, yazsnn nefasetinden dolay "Kee klahllar ksmn haiyede dercediyoruz. "...Ermeniler katliamla Trkleri yreden kartmak politikasnn izlendii gnlerde, Dou Anadoluda gen yanda "Bedizzaman adyla anlmaya balayan bir alim, Seyda, vatann savunmasnda hakl bir isim sahibi olur. Yannda toplanan talebelerini nianclkta bile eitir. Balarna beyaz Kee giyen ve beyaz pelerine brnen bu "kee klahllar 'dan Ruslar ve ermeni Tanak Komitesi korkmaya balar. "Keeklahllar geliyor haberi dmann yreine korku salarken, madur insanlar sevince gark ediyordu. Kee Klahllarn nerede ve ne zaman ortaya kacaklar belli deildi. Vur-ka taktii ile dman ypratyorlard. Seyda ve talebeleri en son mcadelelerini Bitlis'te verdiler. Bu atmada ehri dmana teslim etmemek iir vuruan kee klahllar birer birer ehid dyorlard. Seydann kendiside byk bir binann altndaki su kemerinden atlarken, aya taa dedi ve krld. Aya krk vaziyette otuzalt saat bekleyen Seyda, sonunda elli kiilik bir Rus mfrezesi tarafndan esir alnd... (277) Bilinmeyen Taraflaryla Said Nursi S: 150-151

382 5- Bitlis'in Hizan kazas, spairt nahiyesinden ve Bedizzaman'n eski talebelerinden Molla Mnevver anlatyor: "Ben onbe yanda iken, eski medrese usul ile ilim tahsiline baladm. Be sene kadar okuduktan sonra, I. Cihan Harbi'nden az nce Van'a geldim. Horhor'da talebe okutan Bedizzaman'n medresesine ben de dahil oldum. l. Cihan Harbi balaynca, Bedizzaman hocal brakarak gnll alay kumandan oldu. Bizlerden de istiyenler onunla birlikte harbe itirak etti. Ben kendileriyle Geva ve Bitlis harblerinde bulundum. K bastrmt. Her taraf kard... (278)" 6- Avukat Bitlis anlatyor: "...l.Cihan Harbi'nin iptidalarnda Bitlis bidayet mahkemesi a'za mlazmydm. O gnn Bitlis valisi, bu gnn ankr milletvekili Abdulhalk Renda, ordunun iaesine tahsis edilen onbir frnn kard peksimet anbarlarna beni fahri me'mur tayin etmiti. O srada, mvekkilim (Yani Bedizzaman) ilim tahsili peindeki talebeleriyle birlikte,gnll alay kumandan olarak mcadeleye koyulmu, bir dakika ordunun mzaheretinden ayrlmam, son zamanlarda ehrin iine kadar saldran dmana kar Allah rzas iin gs gse arparak bir ayandan mecruhen dmana esir edilmiti...(279)" Yine Avukat Hulusi Bitlis; Bitlisten halkn hicreti hakkndabir baka hatrasda yledir(Ehli Snnet mecmuasnn 21-7-1948 tarih ve 47inci saysnda neredilmi bir makalesiden) "Birinci hicrette, aileler Siirt taraflarna doru vilyetten uzaklatrlnca, Bedizzaman'da Milis kuvvetlerinin Ordu arkasndan hudutlarn muhafaasnda srar gsteriyordu. En nazik gnlerde Malazgirt, Bulank cephelerinde bir kolunu kaybeden Nurinli Ma'ruf Hazret, Vilayet merkezine (Bitlis'e) idare azasndan Hac Salih Efendide misafir olmutu. Valinin emriyle bir gece eraf orada toplanmt. Mehur ediplerden brahim Edhem haber yollad, beraber toplantya katldk. Bedizzaman Nurinli Hazret ile sohbet ederken, Hazretin talebelerinden birisi sze kart ve Bedizzaman'a hitaben: "Sen hududlar takviye edelim" diyorsun, biz Allah rzas iin vatan muhafazasna kouyoruz, maalesef baz zabitler bizim din ve imanmza svyorlar." dedi. Bunun zerine Bedizzaman son derece cellli bir ikrah ile (yani o sz irkin grerek) muhatabna bakt.. ve sonra yzn Hazrete evirdi, dedi ki: "Hazret! Zabitler sana da svyorlar m?" (278) Son ahitler-1 S: 80 (279) Osmanlca Afyon mahkemesi mdafaanamesi birinci zeyli S: 167 383 Hazret: "Haa, benim hayatta kalan bir elimi pyorlar duam alyorlar. deyince; Bedizzaman eski muhatabna dnd. "Azizim! Bizim milis kuvvetleri arasnda hem uurlu hem uursuzlar vardr. Et kemiksiz olmaz. uursuzlar nizam ve intizama riayet etmiyorlar!.. Lzumsuz lflar brakalm, el birlii ile mukaddes yurdumuzu kurtaralm. Aileler ksn gitsin, erkekler ehri terk etmesinler dedi.

Nurinli eyh Ziyaddin efendinin Resmi (Hazret) Elhasl- Birinci Hicrette ordunun ve milislerin mterek gayretleriyle dman Bitlise girememiti. Bir ka ay sonra. ikinci hicret balamadan evvel, Bedizzaman talebeleriyle Van cephesinden Bitls merkezine dnm, halkn kuvve-i maneviyesini takvive ile nasihate koyulmutu.O srada eski Valimiz Abdlhalk Renda ayrlm, yerine Ispanakzade Memduh Bey gelmiti. Ben de fahri vazifemi bitirerek, adliye kuyudatnn Diyarbekir'e sevk ve nakline me'mur edilmitim. Bitlis'ten ayrldm sabah ta'kib eden gnn gecesinde hin Ermenilerin rehberliiyle dman Dideban eteklerindeki nehir boyundan Bitlis'e akarkan, Bediizzaman ehir iinde gs gse dman svarileriyle arpm, bir ayandan yaralanp esir edildikten sonra, mahalle bandaki klaya. oradan da, Rusya'ya, sonra da Sibiryaya kadar srlm olduunu iittim..' 7- Birinci cihan harbinde bizzat bulunmu Kayserili brahim Kazazolu demitir ki: " Birinci cihan harbinde, arkta Savan ok kzt zamanlarda, bizim Ordunun Yzbalar Bedizzamana mracaat ederlerdi, "Falan yerdeki dman ancak siz ve gnlllerin pskrtebilirsiniz o blgeleri siz kontrollnzde bulundursanz ... diye rica ederlerdi. Bedizzamann harp taktii olarakta, muhtelif tepelerden teneke caldrp, dman tarafndan ses kesilince, bu defa silah kullanp dman pskrtrlerdi. O kahramanlarn halleri bizede evk ve gayret verirdi. Kumandan da bize evk ve cesaret vermek iin, Bedizzamann fedailerinin kahramanlklarn anlatrd... (Son ahitler-4 , sh.348) 384 imdi de o harplerlerle alkadar Bedizzaman'dan bir hatra dinliyoruz. Pasinler (Hasankale) cephesinde vaki' olan Muharebede cihadnn bir hatras olarak 1958'de yazd bir yazsnda yle anlatr: "Harb-i Umumide Pasinler cephesinde ehid merhum Molla Habib'le beraber Ruslara hcum niyetiyle gidiyorduk. Onlarn topular bir iki dakika fasla ile bize top gllesi atyordu. glle tam bamzn iki metre stnden geti. Arkada dere iinde saklanan askerimiz grnmedii halde, geri katlar. Tecrbe iin dedim: "Molla Habib! Ne dersin, ben bu gavurun gllesine gizlenmiyeceim" o da dedi: Ben de senin arkandan ekinmiyeceim. kinci top gllesi ok yaknmza dt. Hfz- lah bizi muhafaza ettiine kanaatla Molla Habib'e dedim: "Haydi ileri! Gvurlarn top gllesi bizi ldremez. Geri ekilmeye tenezzl etmiyeceiz: ' dedim...(280) Hazret-i stad bu hatrasnn devamn, yani Ruslara kar yaplan o hcumun nasl neticelendiini yazmamtr. ARAT-L 'CAZ Bedizzaman, bu dehetli harbler ortasnda her frsat bulduka da arat-l 'caz tefsirinin ana hatlarn ktibine not ettirmekten de geri kalmyordu. Hatta bazan at stnde, avc hattnda bile

ehid-i merhum aziz ktibi Molla Habib'e yazdrmaktayd. Bylece Arabi arat-l 'caz tefsirinin byk bir ksm harb cephelerinde te'lif edilmitir. Bu harika tefsirin bandaki ifade-i meram ve yine onun ba tarafndaki tenbih, bu tefsir ve harp hakknda bir derece malmat vermesi itibariyle bir ksmnn buraya derci mnasip grld. FADE- MERAM: ...Kur'ann ince ma'nalarnn ve tefsirlerde dank bir srette bulunan mehsininin ve zamann tecrbesile, fennin kefi sayesinde tecelli eden hakikatlerinin tesbitiyle, her biri bir ka fende mtehasss olmak zere, muhakkikin-i Ulemadan yksek bir hey'etin tahkikatiyla, bir tefsirin yaplmas lzmdr. Nitekim kanun hkmlerin tanzim ve ttrad, bir ferdin fikrinden deil, yksek bir hey'etin nazar- dikkat ve tedkikatndan gemesi lzmdr ki, umum bir emniyetin ve Cumhur-u nasn i'timadn kazanmak zere millete kar bir kefalet-i zmniye husule gelsin ve icma- millet hcceti elde edilsin. Evet Kur'an- Aziman'n mfessiri, yksek bir deha sahibi ve nfiz bir itihada mlik ve bir velyet-i kamileyi haiz bir zat olmaldr: Bil (280) Emirda-2 S:13 365 hassa bu zamanda bu artlar ancak yksek ve azim bir hey'etin tesandyle ve o hey'etin telhuk-u efkrndan ve ruhlarnn tenasbyle birbirine yardm etmesinden ve hrriyet-i fikirlerinden ve taassublarndan zade olarak tam ihlslarndan doan dh bir ahs- manevide olabilir.. Byle bir hey'etin zuhurunu oktan beri bekliyorken, hiss-i kablel vuku' kabilinden olarak, memleketi ykp, yakacak byk bir zelzelenin arefesinde bulunduumuz zihne geldi(281) "Bir ey tamamiyle elde edilmedii takdirde, o eyi tamamiyle terk etmek caiz deildir" kaidesine binaen, acz ve kusurumla beraber, Kur'ann baz hakikatlariyle, nazmndaki i'cazna dair baz iaretleri tek bama kaydetmeye baladm. Fakat l.Harb-i Umumi'nin patlamasyla Erzurum'un, Pasinlerin da ve derelerine dtk, (282) O kyametlerde, o da ve tepelerde frsat bulduka kalbime gelenleri birbirine uymyan ibarelerle o dehetli ve muhtelif hallerde yazyordum. O zamanlarda, o gibi yerlerde mracaat edilecek tefsirlerin, kitaplarn bulunmas mmkn olmadndan, yazdklarm yalnz snht- kalbiyemden ibaret kald. u snhatm eer tefsirlere muvafk ise, nur'un ala nur.. ayet muhalif cihetleri varsa, kusurlarma atfedilebilir. Evet, tashiha muhta yerleri vardr. Fakat hatt- harpte byk bir ihlas ile, ehitler arasnda yazlp, giydirilen o yrtk ibarelerin tebdiline; ehitlerin kan ve elbiselerinin tebdiline cevaz verilmedii gibi, cevaz veremedim ve kalbim raz olmad. imdi de raz deildir. nki o zamandaki ihls ve huls-u niyeti imdi bulamyorum..: ' Said-i Nursi Bu harika tefsirin ilk msveddelerini, Diyarbekir'e hicret eden kardei Molla Abdlmecid beraber gtrp, Bedizzaman'n dostu ve ahbab Diyarbekir Valisi Cevdet Bey'in evinde tebyiz etmitir. Molla Abdlmecid, aratl 'caz tebyiz ederken mellifinin Bitliste yaralanp Ruslara esir decei gecenin ikindisinde (Yani, 2 Mart 1916 Perembe gn) birden mrekkep hokkas devirilmi ve u garip suret vcuda gelmitir.

(281) Evet, Van'da Horhor medresemizin damnda esna-yi derste byk bir zelzelenin oldunu syledi. Hakikaten syledigi gibi. az bir zaman sonra Harb-i umumi halad. Hamza, Mehmed efk, Mehmet Mihri (282) stad'n bu ifadesi gstermektedir ki O,1.Cihan Harbinin ilk balarndan beri ark'ta harbin iindedir ve esaretine kadar da harp cephelerindedir. A.B. 386 te, tahmin ediyorum; btn bu tarih hatralar ve menkbeler kat'i olarak gstermektedirler ki; Bedizzaman Hazretleri l.Cihan Harbi'nin ilk patlamasiyle birlikte, Van'da bulunup, gnll feda talebeleriyle Kafkas, Erzurum Pasinler, Van Geva, spairt ve Bitlis cephelerindeki harplere katlm ve bu harp 1914 senesinin son bahar aylarnda balyarak, 1916 ubatna kadar kendisinin Ruslara esir dmesi ve btn talebelerinin ehid dmesiyle kendisinin cihad hizmeti bylece son bulmutur. Harb-i Umumi'nin hey'et-i umumiyesi ise, 1918'lere kadar devam etmitir. BEDZZAMAN'IN ESR DMES VE HATIRALAR Buradan itibaren, Bitlis'in suktu ve Bedizzamann sol omuzundan yaral ve aya krk bir vaziyette Ruslar tarafndan esir alnmas hakkndaki hatralara geiyoru. BRNC HATIRA: O dehetli gn yaam Bedizzaman'n gnll fedailerinden hayatta kalm drt kiiden birisi olan Hizan-spairtli Molla Mnevver anlatyor: Bedizzaman Said-i Nursi Birinci Cihan Harbi balarnda ekilmi Fotoraf Gnll Alay Kumandan olduu zamanlar "...Bitlis'te stadla birlikte birka talebe kalmtk. Btn arkadalarmz ehiroldular. Geceleyin stad yksek bir duvardan atlarken aya krld. O izdirap iinde kat'iyyen ikyet etmiyor, of bile demiyordu. Otuzalt saat iddetli souk, kar ve amur iinde bir dehlizde kaldk. Az ileride Rus nbetileri gzkyordu. Bir ara, nbetileri tek tek dehlize ekip hanerle gebertmek istedik. Fakat stad bize zarar gelmemesi iin izin vermedi. Dehlizin zerinde gezinen Ruslarn ayak seslerini iitiyorduk. stad bir ara Abdulvahhab isimli bir arkadamza: "Sen eviksin, frla git ve teslim ol. Ermenilerin eline geme. Biz de sonra tesilim oluruz. dedi. Arkada 387 mz Abdulvahhab yle yapt, gitti.Az sonrada Ruslar geldiler, bizi alp kumandanlarnn bulurduu yere gtrdler. Kumandan Trke bilmediinden, Ermenilerden bir tercman getirdiler. Arkadamz Abdulvahhab da biraz Rusa biliyordu. Ermeni tercmann, stadn szlerini yanl aktardn stada bildirdi. Bunun zerine stad hiddetlendi ve mslman bir tercmann getirilmesini istedi. Az sonra Tatarlardan bir tercman getirdiler. Rus Kumandan stada: "Siz tannm ve nfuzlu bir kumandansnz. Airetlere birer mektup yazarak, gelip silahlarn teslim etmelerini bildirin. Anlama yapalm, yine buralar onlara brakp gideri. eyince, stad cevaben:

"Siz evvela Ermenilerin silhlarn toplayn, onlar bizim himayemize girsinler. O zaman sizinle anlarz. dedi. Rus kumandan: "Bitlis ve Mu civarnda otuz be bin silahl Ermeni var. Bunlarn hepsinin silhlarn toplamak imknszdr" dedi. stad bu sze daha ok hiddetlenerek: "Biz bunlara bu kadar hrriyet verdiimiz halde, bamza bu felketi getirdiler. oluk ocuk demeden katliamlar yaptlar, geri kalan insanlar da eitli desiselerle onlara krdrmak m istiyorsunuz?.. Da-ta, senin askerinle dolsa da, bundan sonra DELKL TAI geemiyeceksiniz!" dedi.(283) Daha sonra stad, Said isminde bir talebesini yanna almasna msaade edilerek bizden ayrdlar ve Rusya'ya sevk ettiler.(284)" KNC HATIRA: stad Bedizzaman ile ayn mthi vak'ada bulunmu ve sa kurtulmu, Van'n oravanisli Ali avu Merhum ise o ackl gnn hatrasn yle anlatyordu, bizzat bir ka defa dinlemitim: "Seyda'nn gnllleri iinde en genci ben idim. Yam henz 16-17 idi. Bitlis muhasarasnda sa kurtulan drt kiiden birisi de benim. Bitlis muhasaras yle olmutur: Seyda Bedizzaman Hazretleri, Bitlis'i mdafaa iin Mu taraflarnda kalm olan toplar kurtarmak zere, yz kiilik gnllleri ile gittiklerinde, ben de ilerinde idim. Biz geceleyin toplara doru giderken, Mu'un Ruslar tarafndan igal edildiini ,yolda bize rastlayan ve oralardan kap gelen ahali ve askerlerden rendik. stad Bedizzaman bizleri ondrder (283) Delikli ta, Diyarbekir istikametinden Bitlis'e gidince, ehre 20 km. kala, eskide yol gzerghnn ortasnda ok byk bir kayann oyularak iinden kervanlarn getii tnel gibi bir yer idi. imdi tarihe kart. Filhakika Hazret-i stadn Rus kumandanna syledii ihbar dogru kmt. Ruslar Bitlis'i teslim aldktan bir mddet sonra, ilerleyip Diyarbekr ve Srt'e doru yola kmlarken, Rusya iinde dahili karklklarn ba gstermesi zerine, gelen bir emir ife Rus ordular geri Rusya ya ekilmeye mecbur olmutur. Mu ve Bingl cephesinde de, ancak o zaman Gen kazasna kadar gelebilmilerdi. A.B. (284) Son ahitler-1 S: 81 388 kiilik mangalara taksim ederek, ondrt tane toplar((285) kurtarmaya, alt kiilik bir mfrezeyi de cephane karmaya me'mur etti. Biz top ve cephaneleri getirip, Bitlis-Tatvan yolu zerinde mevzilenmi bir nizamiye taburumuza teslim ettik. Bu arada Ruslar da koldan taarruza geip, bizi Bitlis boaznda mahsur braktlar. Yedi gn geceli gndzl Ruslara kar mdafaa yapld. Hazret-i stada, bu harpte bir defada mermi isabet etti. Bunlardan birisi hanerinin kabzasna, dieri ttn tabakasna, br de sa omuzuna isabet etti. O zaman bu hale ahid olan kumandan Kel Ali, stada: "Herhalde hocam size kurun te'sir etmiyor" demiti. stad ise, Allah insan muhafaza ederse, deil kurun, top mermisi bile onu ldremez, demilerdi.

Bir hafta iddetli msademeler neticesinde Ruslar Bitlis'e giremiyeceklerini anlaynca, Tatvan yolu zerindeki PAPN hann tahliye edip geri ekilmekte iken, tam o srada Ermenilerin rehberliiyle, Bitlis'in gneyindeki gzel dere yolundan SMEK nahiyesi zerinden, BitlisSiirt yolunu kesip, Araplar kprsn tuttuklar grld. Gece yarsndan sonra, Bitlis'e taarruza getiler. Tabi bu arada Bitlis halk, oluk-ocuk herkes kap kurtulmutu. Askerlerimiz, Vali vesaire de kimse kalmamt. Bitlis'in iinde sadece Bedizzaman ve yirmi be kadar gnlls kalmtk. te o gecenin yarsndan sonra, artk Bitlis'in sokaklarnda Ruslarla gs gse, el ele ate ediyorduk. Arkadalarmz drt kii mstesna hepsi ehid oldular. stadn z yeeni UBEYD(286) tam benim yanmda ehid dt. Hatta Rus askerlerinin tfeklerinin azndan kan atein, Ubeyd'in karnna kadar uzadn gzmle grdm. Ubeyd ehid dt an, bana: "Ali ko kemerim'deki altnlar ve zerimdeki elbisemi al, gvurlarn eline gemesin:' demiti. Artk Rus askerleri bizi dar bir embere almlard. Biz drt arkada stadn arkasndan kouyorduk. Sra ile bizler, tfeklere mermi arjrn (285) Bu toplarn adedi hakknda gelen eitli rivayetlere yukarda bir nebze temas ettiimiz gibi Molla Abdlmecidin hatra defterinde "Liz" ky tarafnda kalm 11 adet diye yazm. Merhum Abdurrahman ise,12 tane demi. Burada merhum Ali avu da ondrt adet eklinde ifade etmi. 1951-1956 yllar arasnda neredilen Tarihelerde ise otuz adet toptan bahsedilmitir. Bu farkl saylarn, yukarda arz ettiimiz gibi herhalde eitli yerlerdeki toplarn mecmuudur. A.B. (286) Ubeyd Bedizzamann ailesinin yaa en bykleri olan kz kardei Merhume DRRYE hanmn oludur. Drriye hanm da harpten evvel Nurs deresinin suyuna derek ehiden gark olmutu. stad hazretleri yeeni Ubeydin ehadet hadisesini 1. mektupta, hayat mertebelerini sralarken, onu heda mertebesinde grdn o bahse bir misal olarak yle anlatr: "Hatta Ubeyd isminde bir yeenim ve talebem vard. Benim yannda ve benim yerimde ehid olduktan sonra, aylk mesafede esarette bulundum zaman, mahall-i defnini bilmediim halde, bence bir rya-y sadkada, tahtel-arz bir menzil suretindeki kabrine girmiim. Onu heda tabaka-i hayatnda grdm. O beni lm biliyormu. Benim iin ok aladn syledi. Kendisini hayatta biliyor. Fakat Rus'un istilasndan ekindii iin, kendisine yer altnda gzel bir menzil yapm (Bkz. Mektubat, Said-i Nursi S: 7) 389 takp, stada veriyor, bo tfekleri alyorduk. stad silah o kadar evik kullanyordu ki, sanki otomatiktir. Durmadan Ruslarn stne ate yadryordu. Bir defasnda yine dolu tfeni kendisine verdiimizde meer unutarak emniyette brakmz. Silah ate almaynca , stad o kadar hiddet etti ki; hayatmda ondan yle bir etim duymamtk. Krte "Ji kuna haftey keri ketno!" dedi. "Bana bozuk silah veriyorsunuz" diyerek tfeni bir kayaya arpt, paralad. Biz hemen ikinci dolu bir tfengi kendisine uzattk. Tam bu sralarda, Rus askerlerinin iine vurarak, onlarn drt sra emberlerini yardk, ehrin Kzlmescid yakasna gemek istedik. nmze kemer gibi bir duvar geldi. stad o duvardan aaya atlad. Meer karn altnda kar ile rtl byk bir ta varm, stadn bir aya o kaya parasna demi... Bizler de atladk, baktk, stad olduu yerde oturdu ve: "Arkadalar! Kader bizi esir etti. Allahu a'lem bir bacam krld. Gelin, beni settareli bir yere gtrn" buyurdular.

Biz hemen toplandk, stad st kapal bir su arknn iine gtrdk ve oturduk. Su arknn zerine bir iki tfenimizi uzatarak stadn ayaklarn tfeklerin stne koyduk. Biraz istirahat ettikten sonra, stad bize: "Kardelerim! Kader beni esir etti. Siz gidin, kendinizi kurtarmaya bakn. Sizlere hakkm hell ediyorum: demesi zerine, hepimiz hngr hngr alamaya baladk ve "Seyda!" dedik, "Seni bu halde brakp nereye gideriz. Bizde gayret, namus kalmad m?... lrsek de, kalrsak da hizmetinizde olsun: Bu vefakrane manzaradan stad da duyguland ve: "Madem gitmiyorsunuz, peki yle ise..:' dedi. Biraz sonra, stad Hazretleri bizim kat' kararmz renince, bir miktar dnd ve bize bir tedbir syledi: "yle ise dedi, biriniz gidin, Ruslara haber verin, gelsinler bizi alsnlar gtrsnler." Fakat biz bu tedbire emin olamyorduk. Ruslara haber verirsek, belki gelir stad ldrrler diye... Bu defa kendi aramzda eitli tedbirler zerinde tartmaya baladk. O tedbirlerden birisi: imizde cssece iri Molla Musa isminde bir arkadamzn srtna stad ykleyip balyacaz, geri kalanlarmz da silahlarmz ellerimize alarak, stadn sandan solundan yryeceiz. Karmza Ruslar karsa, muharebe edip, gemeye alacaz. Bu tedbiri uzun uzadya dndk. Nihayet bu tedbirin de tehlikeli bir i olaca kanaatine vardk. Bu esnada, stad Hazretleri bize sylemi olduu ilk tedbirini bir iki defa daha hatrlatverdi. Ancak biz o tedbirden korkuyorduk. te bylece o halde otuzdrt saat zamanmz gemi oldu. Souk, kar, alk, uykusuzluk, korku ve hiddet karm bir halet iindeydik. Ben yaa hepsinin k olduum iin, zaman zaman souktan, alktan, uykusuzluktan baygnlklar geiriyordum. Fakat bakyordum, Haz 390 ret-i stad hi durmadan bir eyler okuyor. Arada srada bizlere dnerek kuvve-i maneviyemizi takviye edecek eyler sylyordu.. ve "Biz az olan mermilerimizi basit birka dmana kar sarfetmeyeceiz. Kendimizi ucuza satmyacaz. Ne vakit oklukla dman askeri zerimize gelirse, silhlanmz o zaman kullanacaz gibi szlerle cesaretimizi tahrik ediyor, bizi tei' ediyordu. Bir ara yine ben baygnlk gibi uyuklama iinde iken uyandm, stada baktm, yine bir eyler okuyordu. Bir halis ve samimi halet iinde SEYDA! diye bardm. stad "Ha daye kurban!" dedi. (Yani annen sana kurban ola!" dedim: "Eer ahirette bizi arayp efaati olmazsan, hakkm sana hell etmem!" Bunun zerine Hazret-i stad mtebessim bir ehre ile bana bakarak: "Peki daye hayran!.. dedi. Merhum Ali avu, 1962 ylnda Van'da bize bunlar anlatrken; adeta o gnlere gemi ve o kuds haleti yayormu gibi anlatyordu. Gzleri alm, celllanm, bara bara anlatyordu. Merhum Ali avu, hatrasna devamla demiti ki: "En nihayet, bilmecburiye Hazret-i stadn tedbirinde karar kldk. imizde Abdulvahhab ismindeki arkadamz biraz Rusa bildii iin, tfeninin bana teslim iareti olan, birimizin sarn yrtp balyacak ve buradan aniden frlayp kacak, gidip Ruslara haber verecektir. ayet Abdulvahhab da

geri gelmezse, artk bilmecburiye birimiz stad srtna alacak, kalan ikisi de ellerimize silhlarmz alarak, kp kurtulmaya bakacaz. Karar tamam m? Tamam!.. Abdulvahhab tfeninin ucuna beyaz bir sark balad. stadn elini pt, bizlerle de helllat ve Bismillah deyip ukurdan dar frlad. Bizler de "Hazr ol" durumuna getik. Bir saat kadar zaman geti. Bir silah sesini duyduk, eyvah herhalde Abdulvahhab' vurdular zannettik. Fakat az sonra baz ayak seslerini duymaa baladk. Tfenklerimizi ellerimize aldk, bekledik. Baktk Abdulvahhab tr, arkasndan da Rus askerleri... stad grdler, acele bir sedye getirdiler. Tfenklerimizi teslim aldlar. stad sedyeye koyup omuzlarna aldlar. Bizler de etrafnda yrmeye baladk. Bylece giderken, yolda Ermeniler bizim bulunduumuzu duymular. Bizi ldrmek iin sadan soldan hcuma getiler. Fakat Rus askerleri etrafmzda halka tutarak bizi muhafaza altna aldlar, yle gtrdler. Eer Rus askerleri olmasayd, Ermeniler bizi sa brakmazlard. Nihayet bizi gtrp, eskide otel, o anda ise Ruslarn ikinci ordu kararghnn yerletii binaya brakp bir odaya koydular. Binann kapsnda bizi bir alay kumandan karlamt. Bizim a ve susuzluumuzu anlam olacak ki, bir ka Rus askerini gnderip, Bitlis'in metrk braklm evlerinden ekmek paralarn bulup getirmelerini emretti. Askerler gittiler, biraz 391 sonra yarm uval kadar eski ekmek paralarn bulup getirdiler ve ortamza uval boalttlar. gndr bir ey yememi olan bizler, o eski ekmek paralarn baklava gibi yemeye baladk. stad Hazretlerini, ayr bir odaya aldlar. Ona kzartlm bir tavuk getirdiler, nne koydular. Yemekten sonra, stadn bir bacan sarmak iin bir shhiyeci asker getirttiler.. stadn ayan alya alp sardlar. stad, sanki hi bir ey olmam gibi Ruslara hi ehemmiyet vermiyordu. Bu binada tahminen iki saat kadar kaldk. Sonra bir mfreze Rus askeri refakatinde stad yine sedye ile Bitlis hkmet konana gtrdler. Burada bizi ilk karlayan, esmer, zaif, uzun boylu bir zbitin gzlerinden yalarn aktn grdk. Meer o zabit Mslman Tatarlardanm... Bizi karlad ve Valinin eski mekam odasna brakt. Bir hafta kadar burada bekledik. Bir gn buraya generalin yaveri geldi, Bedizzaman Molla Said'i sordu. Generalin onu istediini syledi. stadn aya krk olduu iin, yine sedye ile, tepe bandaki binaya gtrdler ve onu generalin odasnda, bizleri de salonda braktlar. General Rusa baz sualler soruyordu. Seslerini duyuyorduk. stad Trke cevablar veriyordu. Bazan yle celalli, yle iddetli mukabelede bulunuyordu ki; bizler salonda korkumuzdan titriyorduk. Hatta masaya indirdii yumruklar, bazan bir tabanca sesini veriyordu. stadn bu sert, bu hiddetli mukabelelerinden her an iin bizi kuruna dizmelerine sebep olur diye titriyorduk.Bu isticvablar, istintaklar iki hafta kadar srmt. Hkmet konanda toplam yirmi yedi gn kadar kaldk. Sonra bizi ilk zamanlar Bitlis'in jandarma merkez hinas (imdi adliye binas) olan binaya gtrdler. Orada yirmi be kadar yksek rtbeli subay ve me'murlarmz da vard. Onlar da esir edilmilerdi. Bu arada bir gn generalin yaveri yine geldi ve stada hitaben: "Hizmetilerinden bir iki tane alabilirsiniz, sizi sevk edeceiz. dedi. stad ise "Hayr, bunlar benim hizmetim deil, kardelerimdirler.(287)" dedi. Fakat bizler, alaarak kendisinden ayrlmak istemediimizi syledik. Bu manzara karsnda stad bizi teselli etmek iin, esir

dm polis mdrmz rfan Bey'e: "Talebelerimi sana emanet ediyorum, orada onlar polis olarak gster. dedi. Sonra bizi staddan ayrdlar. " Hadisenin burasnda, yani Merhum Ali avu'tan yaplan naklin u blmnde; N.ahiner, Hazret-i stadn talebelerinden ayrlaca srada.: "midim kavidir ki; sizler sa selmet dnersiniz. Fakat Said iin bir ey diyemem" (287) Burada N.ahiner'in Merhum Ali avu'tan yapt nakilde "stad, Said namnda bir talebesini yanna ald. yazlm. Lkin bizim Ali avu'u dinlediimizde, hadiseyi aynen yazdmz ekilde duyduk. Hem O zaman stad'la beraber sa kalm yalnz drt kiidir. Eer Said isminde birisi daha varsa o zaman he kii olur. Bu drt kii: Molla Mnevver Ali avu,Molla Musa ve Abdulvahhab'tr. Said diye bir kimse yoktur. A.B. 392 dediini, ayn zamanda sz edilen Said'i stad yanna aldn yazmtr. Ve ahiner, bu rivayet ve naklin devamnda, stadn talebesi ve stadla beraber sevk edilen Said iin: "Bilahare Trkistan'da Ruslarla yaplan bir muharebede ehid oldu. eklindeki ifadede bir eliki grnmektedir. yle ki: Hazret-i stad, talebelerinden Bitlis'te ilk ayrlaca srada, kendisinden ayrlan talebelerine "midim kavidir ki siz sa dnersiniz, fakat Said iin bir ey diyemem" diye kendisinden ayrlanlara bir nevi mjde versin, fakat beraberinde gtrd Said iin birey "diyemem" ile mehul braksn ve sonra beraberinde gtrd Said ne zaman ve nerede stad'dan ayrlp Trkistan'a gittii hakknda bir ey kaydedilmeden.. "Trkistan'da ehid oldu" g'ibi mcerred bir ifade ile kaydedilmesi bana garib geldi. nki o Said stadla beraber Sibirya'ya sevk edilsin, sonra Trkistan'da Ruslarla harbetsin ve ehid dsn, nasl olur, bilmiyorum. ESARET HADSESN STAD'DAN DNLYORUZ Bitlis muhasaras ve Bedizzaman'n yaralanp, bir aya da krk vaziyette esir dt hadiseyi bir derece tasvir eden stadn u gelecek iki beyandr: 1- "...Hem Bitlis muhasarasnda ve avc hattnda Rusun gllesi ldrecek yerime isabet etti. Biri alvarm delip, iki ayamn arasndan geip, o tehlikeli vaziyette sipere oturmaya tenezzl etmemek bir halet-i ruhiye tadmdan; arkadan kumandan Kel Ali ve Vali Memduh Bey iittiler. "Aman ekilsin veya sipere otursun" dedikleri halde, bu gvurun glleleri bizi ldrmiyecek diyerek kurun yamuru altnda harbe devam ediyordum...(288)" 2- "...Bir defa bir dakikada glle ldrecek yerime isabet ettii halde, te'sir etmediler. Bitlis'in suktunda, bir miktar talebelerimle Rus askerlerinin bir taburu iine dtk. Her tarafta el ele ate edildi. Drt tanesi mstesna btn arkadalarm ehid olduktan sonra, taburun drt sralarn yardk. Yine onlarn iine bir yere girdik. Onlar stmzde ve etrafmzda sesimizi ve ksrmz iittikleri halde, bizi grmyorlard. Otuz saat(289) o halde su ve amur iinde ben yaral iken, hfz- lh ile istirahat- kalb iinde muhafaza edildim.(290)" (288) Emirda-2 S:13 (289) u amurlu su altndaki bekleme sresi iin Hazret-i stad Osmanlca Lem'alar S: 87'de otuzdrt saat diye kaydetmi. Osmanlca Sikke-i Tsdik-i Gaybi S:149'da otuz saat eklinde gemi. Merhum

Abdlmecid Efendinin Hatra defterinde otuzbe saat diye yazlm. Merhum Abdurrahman, Tarihe-i Hayat S: 38'de, 35 saat olarak vermi. Byk Tarihe-i Hayat kitab S: 95'de otuz saat verilmi. Molla Mnevver'in hatrasnda, Son ahitler-1 S: 81'de otuzalt saat eklinde gemektedir. Bu bekleme mddetinin kesin saatini u farkl beyanlarn ortasndan karmak icab ederse, herhalde 30 saatten eksik, 36 saatten de fazla olmamak zere 33 ile 35 saat arasnda olmas Iazmdr. A.B. (290) Osmanlca Sikke-i Tasdik-i Gaybi S: 149 393 PEK MHM BR VESKA Az yukarda Molla Mnevver'in hatrasndaki Bedizzaman'n Rus kumandanyla muhaveresinin bir blmn te'kid eden Molla Abdlmecid Efendi'nin hatra defterinde u malimat verilmektedir: "...Bitlis'te aya knlp esir dt zaman, Sibirya'ya nakli iin Van'a gtrlen Bedizzaman'a; Ruslara iltihak etmi baz aalar, "Biz seni Rus kumandanndan alrz. Fakat bize reis olup davamz yrtecek isen... "Bedizzaman: "Ben Mslman Trk milleti aleyhine alamam. Esareti riyasete tercih ederim demitir.(291)" te Bedizzaman Hazretlerinin Birinci Cihan Sava vak'asnda gsterdii fedakrane gayret, kahramanane hizmet ve faaliyetleri hakknda sraladmz yazlar, beyanlar ve hatralarn mecmuu yle bir neticeyi gstermektedir ki: O, harbin ilk balangcnda, ark'ta -drt bin gnll feda talebeleriyle itirak etmi, iki sene kadar gece-gndz alm, arpm..(292) Nihayet Bitlis muhasarasnda; Van, Bitlis ve etraflarndaki ahalinin , oluk ve ocuklarnn selmetle harb blgesinden uzaklatrlma ii te'min edilmesinden sonra, Bitlis'in sokaklarnda en son cihad vazifesini merdane yaparken, omuzundan yaralanm, sonra bir aya da krlarak kader-i lhinin hkmiyle, fakat kalb ve vicdan rahatl ierisinde Ruslara esir olmutur. u esaret srasnda, Merhum Molla Mnevver ve Molla Abdlmecid Efendilerin beyanlaryla, Ruslar Bedizzaman'n byk nfuzunu, yce kahramanlklarn ve halk zerindeki derin hrmet ve te'sirlerini bilmi ve anlam olacaklar ki; onu Sibirya'ya sevk etmeden nce, gerek Bitlis'te (Ali avuun beyanna gre) iki ay kadar sren isticvablar srasnda, zaman zaman yaplan cazib teklifler, gerekse Rusya'ya sevki iin Van'a getirildii zaman, Ruslarn vaidlerine aldanan ranl ve Azerbaycanl baz Krt airetlerinin aalar vastasyla yaptrdklar teklifler, gsteriyor ki: Ruslar Bedizzaman' elde etmeye ve emelleri istikametinde kullanmaya ok almlar. Lkin heyhat, Bedizzaman ve Hadim-i Kur'an ise esareti, hakareti, ileyi, meakkati ve hatta lm kabul etmi, onlarn, o tekliflerini reddetmitir. nki O, kfir Rusun hin emellerini sezmi, ferasetiyle idrak etmi, Mslman Osmanl Trk kardelerine en ufak bir ihaneti kabul etmemitir. (291) Hatra Defteri Abdlmecid S: 119. (292) Birinci Cihan Harbi'nde gece gndz arptn aka syleyen ve gsteren. Dar-l Hikmet dosyasnda geen stadn ifadesidir ki, Son Devrin lslam Akademisi S: 187'de mevcuttur. 394

RESM BR BELGE Ehiren neredilen Babakanlk - Osmanl arivi neriyatndan "Ariv belgelerine gre Kafkasyada ve Anadoluda Ermeni mezalimi adl kitabn 86 ve 97. sayfalarnda iki ahidin ifadelerinde, Bitlisin sktunda Bedizzaman hz.lerinin ehid dtn kaydederler. Kitabn 86. sayfasnda 23 Mays 1332 (26 Haziran 1917) tarihli Ahmed Yunus avuun ifadesinde: "...Bedizzman Said-i Krd ve rfakay- muhteremesi birer suretle gayet feciane bir tarzda ehid edilmiler... diyor. Kitabn 97-98 inci sahifelerinde, 19 Mays 1332 (2 Haziran 1917) tarihli Polis memuru Yasin Abdinin ifadesinde ise: "... ve ulemay- mehureden Molla Said-i Krd ve yirmi kadar talebeleriyle birlikte... Ermeni etelerinin kurun ve sngleriyle feci bir surette paralandn grm isem de... diyor. Demekki bu zatlar hz. Bedizzamann Rus ve Ermeni askerlerinin tam ortasnda kalm olmalarndan mutlaka ahid olmulardr diye kanaatlar gelmitir. BEDZZAMAN'IN ESARET YOLCULUU stad Bedizzaman Hazretlerinden gelen btn ifadelerde, onun esir dt sene Rumi 1331'dir. Merhum Molla Abdlmecid Efendi ise, gayet ak ekilde Bedizzaman'n esir dt gnn 19 ubat 1331 olarak vermektedir.(293) Merhum Ali avu ve Molla Mnevver'in de beyanlarnda, gece yarsndan sonra Ruslarn bir taburunun kendilerini Bitlis'in iinde sarmalar sonucu, bu esaret hadisesi vuku' bulduunu kaydederler. Netice olarak: Rumi 1331 yl, 19 ubat mbarek Cuma' gecesi sabaha kar bu vak'a meydana gelmi olduu anlalmaktadr. Yani: 2 Mart 1916 gnnn gecesinde... Biz eer bu vak'ay o gecenin saat 0.3'nde vuku' bulduunu kabul etsek, 35 saat bekleme sresini de buna eklesek, 4 Mart Cumartesi sabah saat 7-8 sralarnda Ruslara teslim hadisesi vuku' bulmu oluyordu. Merhum Ali avu'un beyanna gre, Bitlis'te 27 gn bekleme sresi eklense, 1 Nisan 1916'da sevk ii olmu olur. ayet yine Merhum Ali avu'un, kendilerinin stad Bedizzaman'dan ayrldktan sonra da, stadn ayann iyilemesi iin bir ay daha Bitlis'te bekletildii(294) gerek ise; 1 Mays 1916'da Bitlis'ten Van'a nakli yaplm oluyordu. Van'da ne kadar bekletildii hakknda bir bilgimiz yoktur. Van'dan sonras ise, hem Bedizza (293) Trke larat-l 'caz, S: 136 (294) Bilinmeyen Taraflaryla Said Nursi S: 166 395 mann yeeni Abdurrahman'n yazd tarihe, hem stadn byk Tarihe-i Hayat kitaplannda: "Celfa, Tiflis, Klorif, Petersburg (Leningrad) ve Kosturma eklinde kaydedilmitir. Bu yolculuk ne kadar zamanda tamamlanm bilemiyoruz. Ancak bu uzun yolculuk esnasnda urad meakkat, zahmet ve mehliki, hatta yolda birka defa, baz Rus subaylarn ldrmekle kendisi iin intihar netice verecek niyetlere tevessl kasdna kadar varmay planladn.. vesaireyi kaleme almaya niyetlenen yeeni Abdurrahman, stadn msaade etmemesi zerine kaydetmediini yazar.(295)

STAD BEDZZAMAN SAD- NURS HAZRETLERNN ESARET YOLCULUU HAKKINDA GELEN KESN TARHL PEK MHM BR BELGE Erzurumlu mehur brahim Hakk Hazretlerinin slalesine mensub ve beinci babada ona ulaan mbarek bir torunu merhum Muhammed Feyyaz Efendinin gn gnne kaydettii tarih numaral hatra defterinden... Hatra sahibi zatn gnlk ve tarih ve numaral osmanlca olarak defterine kaydettii uzun ve maceral hazin hatrat iinden, Hazret-i stad Bedizzamanla alakadar ksmn grmek ve onu Bedizzamann tarihesinde kaydetmek iin bir ka senedenberi peinde idim. Mezkur hatra defteri o zatn kk biraderi Mesih brahim Hakk olunda... Biz bu zat tanmyor ve onunla mnasebetimiz olmuyordu. Fakat bu zatn kzkardeinin olu, yani yeeni kardeimiz Nevzad Balc vastasyla ii takibden geri durmadk. Ta 25 Mart 1996 Pazar gn maksud hasl oldu. Hatrat defterinin bizzat osmanlca asln deil amma yeni yazya aynen evrilmi nshasnn fotokopisi alicenab ve asil kardeimiz Nevzad Balc tarafndan elde edilerek Allaha kr bize ulam oldu. naalah bir gn asl defteride grm olur ve bir fotokopisini alm oluruz. Gnlk tutanakl olan mezkur hatrat, ayn zamanda Hazret-i stadn -az stte baz tahminlerle ifade edilmi- esir dtkten sonra Bitliste ne kadar zaman brakldnn tam tarihini de belirlemektedir. Mesela az yukarda geen Ali avuun hatrasnda, stadn krlm ayann tam iyilemesi iin, Bitliste 27 gn kadar brakld denmektedir. Bu zatn hatratnda ise, Hazreti stad, Rumi Martn 5inde, yani 18 miladi Martta Bitlis ile Tatvan arasndaki BAHANda grdn kaydeder. Bu kesin tarihli bilgiye gre Hazret-i stad Bitliste sadece 14 gn braklm oluyor. Bitlisten sonraki esaret yolculuu da yine kesin tarihlerle bildirilmektedir. (295) Bedizzamann Tarihe-i Hayat -Abdurrahman- S: 38 396 Bu hatrada Hazret-i stad ile ilgili ksmlar anlatlrken de, bazen uzunca ve saded harici gibi malumatlar da kaydedilmitir. Biz bu uzun tafsilatn bir ksmn tayy ettik. Ta ki, Hazret-i stadn esaret yolculuu net ekilde grlsn. Hatra sahibi Merhum Muhammed Feyyaz brahim Hattolu birinci cihan harbi balangcnda, ok gen yata iken askere alnm, ordunun eitli hizmetlerinde bulunmu ve birok zahmet ve felaketler grmtr. En son, cephede hastalanarak Bitliste hastahanede yatmakta iken, Bitlis ehri Ermeni eteler ve Rus askerleri tarafndan sukut ettirilerek igal edildii gnde esir alnarak Sibiryaya doru gtrld esnada, Bitlis ile Tatvan arasnda bulunan BAHANa getirildii srada, esirler arasnda Bedizzaman Hazretleri ile karlamtr. te bu zatn Hazret-i Bedizzaman ile beraber bu noktadan itibaren ve Kosturmaya kadar uzanan esaret yolculuklar hakknda gnlk tutanakl hatralarn aynen kaydediyoruz: ... Martn (Rumi Martn) 5 inci gn (18 Mart 1916) Bitliste isimlerimizi yazdlar. leden sonra develere irtikab edilerek (bindirilerek) yola ktk. Deveciler ranl olup, Rusyann kahr istibdad

altnda perian olmular.. Ve bu zilletlerine sebeb-i yegane Trkiye olduuna kani olarak, yollarda bize ikence ve eza ile bir nevi intikam alyorlard. Akam vakti BAHANa vasl olduk. Hann nnde krk kadar ehidin nalar birbiri zerine istif edilip brakldn grdm... Biraz tede, bir takm Rus askerlerinin itima ile (toplanarak) syletiklerini grdk. Biz develerden inmitik. Biraz bu cemiyete yaklanca, kazaklarn Said-i krdyi itlaf etmek (ldrmek) zere kendilerine teslim edilmesi iin mumaileyhin (yani Bedizzamann) muhafzlar ile mcadele ettiklerini (1) ve kendisi de (yani Bedizzaman da) muhafzlar arasnda skunetle meseleyi temaa etmekte olduunu grdm. Vehleten (ilk anda) kendisini tanymamtm. Bahanda bizi iki gece hayvan ahrnda, pislik iinde braktktan sonra; 7 Mart 1332 (20 Mart 1916) da Bahan terk ile, Tatvandan mrur ederek, sahili takiben akam zeri bir harabe kyde ikamet ettirildik. Kazan mslmanlarndan bir Rus neferi, alktan takatsz bir hale gelen (esir) efrada acyarak tedarik edebildii bir sr hayvann zebh ile o gn efrad karnn etle doyurdu. Bazlar kalan i etleri antalarna yerletirdiler. ( 1 ) Nitekim, Bedizzaman hazretleri Bitliste Rus askerleri tarafndan esiren teslim alnd gn, beraberinde bulunmu, Vanl Merhum Ali avuun ifadesinde ldrmek iin Ermenilerin stadn sedyesine saldrdklarn ve fakat Rus askerleri onu koruduklarn kaydetmektedir. Abdlkadir. 397 8 Mart (21 Mart) sabahleyin yola kartldk. Hava souk karla kark yamur yayor, elbisemiz su iinde kald. Akama yakn yine bir harabe kyde karar ettik. Gece ocak yakarak bir para elbisemizi kuruttuk. 9 Mart (22 Mart) gln sahilini takiben yola koyulduk. Pek bataklkl ve mruru suubet-amiz geitlerinden bin mkilatla mrur ettik. Gece, harabe bir karyenin kilisesinde ikamet ettik. Burada bir telefon merkezi vard. Rus askerleri birer para kendi istihkaklarndan ekmek verdiler. 10 Mart (23 Mart) gne henz kmaya balamt, kafile yol ald. Hava ak, ems mevcudiyetiyle bizi ad ediyordu. Akamleyin gln kenarnda bir ka Ermeni evi ile meskn bir kye indik. Burada birer et konservesi, ekmek, eker verdiler. Ruslarn bir bl burada ikamet ediyordu. 11 Mart (24 Mart) sabahleyin Esterlere rkiben yola ktk... leden sonra Vestan'a (Geva'a) geldik. Ruslarn yaptklar gzel zeminliklere indik. Burada yemek, ay, eker verdiler. Sobalar mkemmel. Tahtadan yatak mahalleri de vard. Burada efraddan tecrid (1) edildik. 12 Mart (25 Mart) yine Esterle rakiben yola ktk. kindi vakti Vana dahil olduk. Vanda Molla Said (Bedizzaman hazretleri) ile bana ve birde hizmetiye mahsus olmak zere, kiiye mahsus bir oda verdiler. Burada drt gn kaldk. Kumandan hergn ziyarete gelir, rahatmz sual ederdi... 16 Mart (29 Mart) Vandan nakliye arabalar ile sevkedildik. Akemleyin EREKe geldik. Buras btn Ermenilerle meskn idi. Molla Saidi (Bedizzaman Hazretlerini) tandrlar. Esna-i tehirde nahiye halk bamza yld. Tekfir ve tahkir ediyorlard. Gece hayatmza su-i kastta bulunacaklar anlald. Bu sui kasddan halasmz hususunda muhafz neferlerden SEYFULLAH isimli birisinin (Rusya mslmanlarndan) byk yardm oldu. Geceyi havf, tela iinde geirdik. Sabahleyin kumandan kars ile beraber ziyaretimize geldi. Yanlarnda on oniki yalarnda bir mslman ocuu vard.

Mkrim kumandan (ikram etmeyi seven) bize son derece izaz ve ikram etti. Haremi en ziyade Ermenilere dman bir Rus kadn idi. Hatta bize, hkmetimizin Ermenilerin ifnas ile gayet iyi bir i yaptn ve hepsini itlaf edememekle bir kusur yaptn az bildii bir Trke ile anlatt. (Bu makamda, kumandann yanndaki on iki yandaki ocuun Bitlis mslmanlarndan muhterem bir zatn olu olduunu ve Ermeniler tarafndan efrad- ailesinin pek feci ekilde ldrldn ve saire uzunca maceras kaytldr. Biz o ackl maceray buraya almyoruz, sadece son ksmndan bir iki cmle alyoruz.) ( 1 ) Bu zat, ihtiyat zabiti olduu iin, onu Mir alay olan Bedizzaman hazretleri ile beraber esir asker neferatndan ayrmlardr. Abdlkadir. 397 ocuk dedi ki: Beni Rus kazaklar himayelerine alp Vana getirdiler. Vanda beni yetimhaneye koydular. Sonra bu kumandan ve haremi beni oradan alp yanlarna aldlar. Beni yanlarndan hi ayrmyorlar dedi ve gzlerindeki yalar beyaz bir mendille silerek hkrn teskine alyordu. ocuun bu hali bizi o kadar mteessir etmiti ki, o szn bitirdii halde, biz hala dalmtk. Nihayet Molla Said (Bedizzaman Hazretleri) ocua baz nasayihte bulundu. O sra arabalarnn hazr olduunu sylediler. Kumandan haremi ile beraber arabaya kadar bizi teyi ettiler. (Bu tarih 17 Mart 1332 - Miladi 30 Mart 1916 idi.) Akamleyin MOLLA HASENe vasl olduk. Burada Rus kumandan son derece rahatmz temin etti. 18 Mart (31 Mart) SARAYA, KAZIMPAAya .. 19 da (1 Nisan) KOTURa, 20 de (2 Nisan) Kervansaraya vasl.. Ve Mart 22 de (4 Nisan) HOYye (1) girdik. ehirden yarm saat mesafede karantine mahalline indik. Sekiz on baraka ile, tane adr ve bir hamam ile hususi hastahaneyi muhtevi bulunan bu mahalde yirmibirgn kaldk. stediimiz zaman hamam yaktrp ykanabilirdik. Her sabah hastanenin grc doktoru ile pr - efkat hemiresi ziyaretimize gelirler. Benimle Molla Saide (Bedizzamana) er yumurta ve ikier tane piskvit getirirler, iltifat ve nevazilerle (nazikane hitab) tatyib-i hatr eylerler. Yemeimiz de gayet iyi idi. Her gn iki defa ehirden ikimize (yani kendisine ve Bedizzamana) yemek gelirdi. 21 gn sonra, 12 Nisanda (miladi 25 Nisanda) yk arabalar ile CULFAya sevk olunduk. Akamleyin konak mahalline indik. Konak kumandan tenassur ettirilmi (Hristiyanlatrlm) Kara Alizade bir grc idi. ocukken hristiyan grcler tarafndan himaye olunarak, onlarn din ve gidiatlar zerine terbiye almt. Yannda HARTO isimnde gen bir grc daha vard ki, bunun rtbesi namzet idi. Burada zaz ve ikram edildik. 13 Nisan (26 Nisan) sabahleyin arabalarla yola ktk. kindi vakti CULFAya, yani Rusya hududuna girdik. Bizi bir orduya gtrdler. Burada bizden evvel sevk edilen Erzincanl Bekir Turgut efendi ve doktor Mustafa ve Nesim efendilerle, Nesim efendinin Bitlisten beraberce getirdii bir Ermeni kadn vard. Yanmzda bulunan dier bir odada da iki acem zabiti, bir acem doktoru ve bir tanede yahud hekimi vard. Doktor, sivil ve nesturi idi.. (1) HOY rann Rzaiye vilayetiyle, Tebriz vilayeti arasna den ve Van vilayetine yakn bir ehirdir. Abdlkadir

399 Bylece brahim Hakk hazretlerinin torunu saylan Muhammed Feyyaz efendi, stad Bedizzamanla birlikte yaptklar u esaret yolculuu hakknda, CULFAdan sonraki blmde bir kesiklik vaki olmu ve kalmtr. Bunun sebebi ise, ya bu hatralarn bu blm kardeinin eline gememi, yada kendisi bu ksm baz sebeplerle kaleme almamtr. Bu zatn devam eden hatratnn (zel mektup ve muhaberat hatrat) bir iki sahife sonraki ksmnda sadece u kadarck ifadeye rastlanmaktadr: Krksekiz saat sonra trenle DAISTANdan doru Kosturmaya nakl edilmitik deyip kesmi, baka birey yazmamtr. Daha sonraki blmlerde, Kosturmadaki hususi baz ahvalini kaydetmi.. Amma stad Bedizzamanla ilgili herhangi bir ey yazmamtr. Eer Krk sekis saat sonra... ifadesindeki maksad, CULFAdan ayrldklar gn murad ise, o takdirde , 15 Rumi Nisan 1332-28 miladi Nisan 1916 olmu oluyor. Buna gre, eer Culfadan Kosturmaya kadar Tren yolculuu bir hafta srm ise, Rumi Nisan 21. 1332 Miladi Mays 5 1916 gnnede Kosturma vilayetine varmi oluyorlard. Allahu Alem bissevab. Bu yolculuk, nihayet Sibirya'nn bir blgesinde bulunan Kosturma vilyetine kadar uzanr.. ve bu Vilayetin yaknnda bulunan VOLGA nehrinin kysndaki en byk esirler kampna braklrlar. Bir Not: Bedizzaman hz.lerinin u esaret yolculuu hakknda Prof. Dr. Ahmet Akgndzn Babakanlk-Osmanl arivinden bulup kartt iki tane resmi belgeyi, tm srarl talebimize ramen bir suretini bize vermemitirki bu makama dercedelim!?. RUS BA KUMANDANI GELDNDE Bedizzaman, bu byk esirler kampnda iken ve henz datm yaplp Trk subaylar ile birlikte bir fabrikann uzun bir kouuna gtrlmezden evvel, esirleri teftie gelen Rus Bakumandan NikolaNikolavi byk bir asker merasimle karlanr. Btn esirler ayakta ona kar "selm dur" eklinde kyam ettikleri halde, Bedizzaman Hazretleri, meydanda hi bir ey yokmuasna, vaziyetini bozup da, yerinden kmldanmam. Hatta bir rivayete gre, misvkinin ucunu amakla megul gibi grnm. M. Sungur aabeyin staddan duyduu ise yle: "Rus kumandan geldii vakit, ben oturmu ve iki elimle bacaklarm kavram vaziyette idim. Baktm, iki tarafmdakiler kalkmlar." Diye sylemi. Tabi kumandann hemen nazar- dikkatini celbetmi. "Beni herhalde grmediler" diye bir, iki ve defa kast- mahsusla yanndan gemi. Fakat Bedizzaman hi vaziyetini bozmam, ehemmiyet vermemitir. 400 Kumandan bir tercman artarak sordurdu: "Beni herhalde tanmadlar deil mi?" Bedizzaman, yine vaziyetini bozmadan oturduu yerden: "Hayr tandm, NikolaNikolavitir. ar'n daysdr ve Katkas cephesi Ba kumandandr. Kumandan: O halde Rus ordusuna, dolaysyla Rus ar'na hakaret ediyorlar.

Bedizzaman: Hayr, hakaret iin yapmadm. Ben bir Mslman limiyim, imanl bir kimse, Cenab- Hakk' tanmyan bir adamdan stndr. Mukaddesatm bunu byle emreder. Onun iin ben ona kyam edemem. Kumandan: u halde, bana imansz demekle, hem ahsm, hem ordumu, hem de milletimi ve arl tahkir etmi oluyor. Derhal Divan- Harb kurulsun, sorgulamas yaplsn diye emir verir. Kumandann bu emri zerine Divan- Harb kurulur, Trk subay arkadalar ve dier Alman ve Avusturyal esir zabitler, ayr ayr Bedizzamana yalvarrlar: zr diliyerek Bakumandana tarziye vermesini isterler. Bedizzaman'n cevab: Benim ebed lemde seyahet etmem, ahirette huzur-u Resulullah'a varmam iin bana bir pasaport lzm. Bunlarn i'dam ite bana o pasaport hkmndedir. Dolaysyla ben imanma muhalif hareket edemem. Bedizzaman'n bu cevabna zbit arkadalar bir ey diyemeden neticeyi beklemek mecburiyetinde kalrlar. Divan- Harb'te isticvablar bitiyor, "Rus ar'n ve Rus ordusunu tahkir maddesinden" idam kararn veriyorlar. Kararn hkmn infaz etmek zere gelen bir manga askerin bandaki subaya kemal-i vakar ve sekinetle: "Msaade ediniz! Din vazifemi ifa edeceim" der, abdest alarak huzura durur ve ALLLAH EKBER diyerek namaza balar. Tabi Rus kumandan durup bu manzaray uzaktan seyretmektedir. Bedizzaman'n u lm denilen eye glerek gitmesi ve merdane vakar ve sekinet iindeki vaziyeti kumandann vicdann szlatr. Hkmn infaz beklenirken,birden gelir yanna: "Beni affediniz! Sizin beni tahkir iin bunu yaptnz zannettim, hakknzda kanun muamele yaptm. imdi anladm ki; mukaddesatnza ballnzdan ileri gelmitir. Hakknzda verilen hkm iptal edilmitir. Sizi rahatsz ettim. Tekrar rica ederim beni afediniz!" der. Bu hadise mnasebetiyle; Ehl-i Snnet mecmuas sahibi Avukat Abdurrahim Zabsu, 15 Terin-i evvel (Ekim) 1948'de mezkr mecmuann 48. saysnda; o zamanlar esir dm bir yzba arkadann bizzat mahedesine ve rivayetine istinaden hadiseyi nerettii zaman, Bedizzaman Hazretleri, Afyon hapsinde, beraberinde bulunan talebelerine yle bir mektup yazmtr: 401 "AZZ SIDDIK KARDELERM! Evvel hakkmda gazete mnasebetiyle, imdi ihtar edildi ki: Rus'un cebbar bir kumandan; gsterdiin izzet-i imaniye karsnda hiddetini brakp tarziye verdii halde, Risale-i Nurun gayet kuvvetli, ahsmn yz derece fevkinde halisane aalbet-i maniye derslerini gren resmi memurlar, kalben insafa gelmezlerse ve inadnda devam etseler, elbette cehennemden baka hibir ceza onlar temizliyemez...(296)" Yine ayn gazetenin (Ehl-i Snnet) ad geen yazs zerine stadn yazd bir baka mektubunda da yle demitir:

"...Evet, o esaret hadisesi, asl dorudur: Fakat hidim olmadndan beyan etmemitim. Yalnz bir manga asker beni i'dam etmek iin geldiini bilmiyordum. Sonra anladm.. ve Rus kumandan tarziye iin Rusa bireyler syledi, ben bilmedim. Demek hazr bulunan ve bu hadiseyi gazeteye ihbar eden mslman yzba anlam ki, kumandan tekrar tekrar "affet!" demi...(297) Ehli Snnet Mecmuas, Terin-i Sani 15 Ekim 1948'de- nerettii yaz aynen yledir: "BEDZZAMAN'IN AKILLARA HAYRET VEREN BR SECYES Birinci Cihan Harbi'nde Bitlis mevkiinde yaral olarak esir olurken, Bedizzaman da o gn esir olmutu. O, Sibirya'ya gnderilmi, en byk esirler kampndayd. Ben Bk'nun Nangn adasndaydm. Gnn birinde esirleri teftie gelen ve kamp gezerken Bedizzaman'n nnden geen Nikola- Nikolavi'e o hi ehemmiyet vermiyor ve yerinden kmldanmyor. Ba kumandann nazar- dikkatini ekiyor. Tekrar bir bahane ile nnden geiyor, yine kmldanmyor. nc defasnda nnde duruyor, tercman vastasyla aralarnda yle bir muhavere geiyor: - Beni tanmadlar m? - Evet tandm, Nikola-Nikolavi, ar'n daysdr. Kafkas cephesi ba- kumandandr. -O halde niin hakaret ettiler? - Hayr affetsinler, ben kendisine hakaret etmi deilim. Ben mukaddesatmn emrettiini yaptm. - Mukaddesat ne emrediyormu? - Ben Mslman limiyim. Kalbimde iman vardr. Kendisinde iman olan (296) ualar-Envar Neriyat S: 492 (297) ualar-Envar Neriyat S: 490 402 bir ahs, iman olmyan ahstan efdaldir. Ben ona kyam etseydim, mukaddesatma hrmetsizlik yapm olurdum. Onun iin ben kyam etmedim - u halde bana imansz demekle benim ahsm, hem ordumu hem de milletimi ve ar tahkir etmi oluyor. Derhal Divan- Harp kurulunda isticvab edilsin. Bu emir zerine Divan- Harp kuruluyor. Kararghtaki Trk, Alman ve Avusturya zabitleri ayr ayr Bedizzaman'a rica ederek; Bakumandana tarziye vermesi iin srar ediyorlar. Verdii cevab bu oluyor: "Ben ahiret diyarna gmek ve huzur-u Resulullah'a varmak istiyorum. Bana bir pasaport lzmdr. Ben imanma muhalif hareket edemem. Buna kar kimse sesini karmyor, neticeyi bekliyor, sticvab bitiyor. Rus ar'n ve Rus ordusunu tahkir maddesinden idam karar veriyorlar. Karar infaz iin gelen bir manga askerin bandaki subaya kemal-i ataretle:

"Msaade ediniz, onbe dakika vazifemi ifa edeyim." diye abdest alp iki rek'at namaz klarken NikolaNikolavi geliyor, kendisine hitaben: "Beni affediniz! Sizin beni tahkir iin bu haraketi yaptnz zannediyordum. Hakknzda kanun muamele yaptm. Fakat imdi anlyorum ki, siz bu hareketinizi imannzdan alyorsunuz ve mukaddesatn emirlerini ifa ediyorsunuz. Hkmnz iptal edilmi, din salhatnzdan dolay ayan- takdirsiniz. Sizi rahatsz ettim. Takrar tekrar rica ediyorum, Beni affediniz. Btn Mslmanlar iin yn- misal olan bu salbet-i diniyeyi, yksek seciyeyi arkadalarndan bir yzbann mahedesine msteniden anlatyordu. Bunu duyduka ihtiyarsz olarak gzlerim yala doldu. Abdurrahim Zabsu(297) Bu hadise mnasebetiyle, Bedizzaman'n kk kardei Merhum Molla Abdlmecid Efendi kendi Hatra Defteri'nde unlar sylyor: "Bitlis'te esir dmezden evvel, LZ kynde ric'at eden askerlerimizin braktklar onbir adet topu bir ksm milis kuvvetleriyle, karlarn iinde gider, kurtarr ve Bitlis'e getirir. Gsterdii bu kahramanlk Ruslara da in'ikas eder. Esir dtnde, idamdan affedilmesine sebep olmutur.(298)" Gerekten stad Bedizzaman hakknda, o hadisede, Rus Asker Divan- harp mahkemesince idamna hkm verilmiken, kumandann ahsi yetkisini kullanarak, onun hakkndaki idam kararn iptal etmesinin ve o Ku (298) Hatra defteri Abdlmecid, S: 16 403 mandan bu ric'ata sevk eden eyin madd sebebi olarak neyi gsterebiliriz? Olsa, olsa Molla Abdlmecid'in kaydettii gibi, onun savalardaki fevkalde cesareti, kahramanl, drstl, milliyetperverli'i ve milletine kar sadakat ve fedakrl Ruslarca da bilinmesinden, Rus kumandannn takdirkr hissine ho geldii iin ; veyahut o sra arlk Rusya'snn mutaassp Hristiyan olmas hasebiyle, Bedizzaman'n din inan ve mukaddesatna ballndan tr yapt o hareketin, srf dindarlk hissinden geldiini, sonunda tasdik etmekle hkmn iptali cihetine gitmi olmas ihtimali de vardr. Bunlar maddi sebeplerdir. Ma'nevi sebep olarak da; Bedizzaman'n ok zaman sonra baz vesilelerle kaleme alm olduu yazlarnda, kendi ifadesiyle; tane cebbar kumandanlarn(299) adeta onun ma'nevi ehametinden ve kuvve-i maneviye-i imaniyesinden geri ekilip korkmalar nev'inden bir manevi bask neticesi de olabilir. HADSE, AMERKAN ASKER STHBARATINDA Bedizzaman'n Rus kumandanna kar ayaa kalkmay ve neticesinde Divan- Harbe verilii ve Bedizzaman'n lm denilen eye be para ehemmiyet vermeyii, merdane ve vakurane tavr karsnda kumandann idam kararn geri almas hadisesi, Amerikan asker istihbaratnca da ehemmiyetle kayd ve zabt edildiine dair nemli bir hidin ifadesini kaydediyoruz.

ahidimiz 1960 ihtillinden sonra Milli Birlik Komitesi yelerinden ve 1977'lerde Devlet Bakanl yapm, emekli general Mehmet zgne'tir. Bu zattan da rivayet eden 1977-79 dnem Erzurum Milletvekili Osman Demirci Hocamz yle anlatt: "Meb'usluum srasnda, birgn Mehmet zgne, Meclis ktbhanesinin yannda bana yaklaarak tanmak istediini syledi. Hay hay! buyrun, dedim. Oturduk konutuk. Benim stad Bedizzamanla olan irtibat ve alkam biliyordu. Dedi ki: Benim Bedizzaman Hazretlerine kar takdir ve hrmetimi artran grdm iki hadisedir: Bunlardan birisi: Ben Amerika'da Trk asker ataelii yaparken, bir gn Amerikan Asker stihbarat Dairesi'nde bir ey aryordum. Ariv arasnda Bedizzaman Hazretlerinin, Rusya'da kumandana kyam etmemesi hadisesinin kaydn bizzat gzmle grdm ve okudum. (299) Bu kumandanlardan biri stanbul'u igal eden Ingiliz bakumandan, dieri Ankar da namaz mevzuunda mnakaa ettikleri M. Kemal Paa, tekisi de 31Mart Vak'asnda sevk edildikleri mahkeme bakan Hurit Paa veya Hareket Ordusu komutan Mahmut evket Paa' dr. A.B 404 kinci hadisede, onun risalelerinde vesveseleri def edici byk ilm izahlardr. Ben kendimi din ilimleri biliyor zannyla ve epeyce de din malmatm varken ve buna gvenmekte iken; Kur'an'n sarih ve zahir hkmlerinden olan; bir erkein iki, ve drt kadn kadar almasn fikrimde vesvese suretinde bir phe ile; "bu nasl olabilir?" diye dnyordum. Bu dncemden, "acaba benim imanm m zedelendi" diye ayr bir vesvese beni sarsmt. Birden o sralarda elime geen Bedizzaman'n Hikmet-l stiaze isimli eserini okudum. "Gayr-i ihtiyari insann aklna gelen fikir ve tasavvurlarnn, imanna zarar vermiyeceini" delilli, ispatl olarak beyann grdm. O vesveseden kurtuldum. BEDZZAMAN'IN ESARET GNLERNE AT BAZI AHDLERN HATIRALARI 1- ahidlerden birisi: Doktor M.Asef Dii'dir. 1884 ylnda Erzurum'da domu olan bu zat, l.Dnya Harbi'nde Ruslara esir dm, Sibirya'da Bedizzaman'la tanm ve Kosturma'da esaret hayatn yaamtr. Hatrasn yle anlatr: "Esaretten nce, beni Sarkam'n Hamaml kyne gndermilerdi. Daha sonra Ruslar beni de esir alp Sibirya'ya sevk ettiler. Bedizzaman' orada grdm. Kosturma eyletinin Kilorif kasabasndayd. Daha sonra onu ierlere, byk esirler kampna, Kosturma ilerine sevk ettiler. Birlikte alt ay kadar kalmtk. stad kampta bir oday mescid yapmt. Kendisi alay komutan olduu iin maa da alyordu. Ald maalar hep hayr hizmetlerine sarf ediyordu. Mescide harcyor, eitli masraflar ediyordu. Esirler kendisine alay komutan olarak ok hrmet ediyorlard. Kendisi ise, ben hocaym diyordu. Esirler iade edilirken de kendini Hoca olarak tantmak istiyordu. Gnlk yaay ok sade idi. ki yumurta, bir dilim ekmekle gnlerini bitirirdi.

Benim anlattklarm sadece grdklerimdir. Yoksa bunlar onun hayat ve hatralarnn yannda pek ehemmiyetli deil. Sonra aradan yarm asr getii iin ounu unutmuum. stadn vakitleri hep dolu idi. Tefsir okur, esirlere ders verirdi. Esir askerler ve subaylar kendisine ok hrmet ederlerdi. Yannda kimse yle rastgele konuamazd. Ayan bile uzatan olmazd. ayan- hrmet bir insand. Kaldmz yer, byk bir sinema salonuydu. Salonun bir ksmn blerek mescid yaptrd. 405 Sibirya'nn dehetli klar oluyordu. Bir gn koutan km, karargha gidiyordum. Yolda tuvalete kmtm. Sonra elimi kar ile temizlerken kendisiyle karlatm. Bana doru gelerek: "Sakn ellerini bir yere srme" dedi. Elindeki ibrikle elime su dkmek istedi. Ben ok utandm, mahup oldum. "Aman efendim ne mnasebet..! beni ok mahup ettiniz" dedim. Kendisi ise glerek: "Sen olumsun, ellerini uzat" diye iltifat etti. Esarette bo zamanlarmz da ok olduu iin, her gn Kur'andan yedi cz okurdum. stadn bana kar iltifatlarn iftiharla kabul ederdim. Bana "Babana mektup yazarsan selm yaz" derdi. O zaman ne kadar kuvvetli imanmz vard. Harplerde ne kadar korkusuzduk. ehitlii canma minnet bilirdim. Esaretim yirmi iki ay srd. Tekirdal bir arkadala esaretten kurtulduk ve stanbul'a geldik. Daha sonralar Bedizzaman Hazretleriyle stanbul'da grmemiz nasib oldu. Onun gibi bir zatla birlikte esaret hayat yaamak, hayatmn en unutulmaz gnleridir. Bu Allah'n bana bir ltfu ve ihsan olmutur.(300)" 2. ahid: Konyann Hadm kazasnn Bolay kynden, emekli retmen Mustafa Bolaydr: Bu zat da Bedizzaman' Sibirya'da esirler kampnda grm ve hatrasn yle anlatmtr: "Ben Bedizzaman' Balkan Harbi'nden nce grmtm. O zaman stanbul'da talebe idim. 1911 senesinin Temmuz aynda stanbul'a gitmitim. O zaman stanbul'da onu tanmyan hemen hemen yok gibiydi. Sultan Ahmet taraflarnda ok bulunurdu. Banda sivri bir klh, belinde bir haner, all yeilli bir elbisesi vard. Mehur Bedizzaman diye herkes onu bilir ve tanrd. Daha sonra, Birinci Cihan Harbi patlaynca, beni Yakack talimghndan Kafkasya'ya sevk ettiler. Harpler esnasnda Erzincan'n kuzeyinde Ruslara esir dtm. Kalamdan arabnel yaras almtm. Nihayet Ruslar bizi Batum'a gtrdler. Batum'da hastanede 85 gn yattm ve tedavi grdm. Oradan karargha, sonra da Tiflis'e gtrdler. Tiflis'te de onbe gn kaldm. lk esir olduum tarih, 22 Temmuz 1916'dr. Beni Volga kenarndaki bir Rus ehri olan Kosturma'ya gnderdiler. Burada Balkan Harbi'nden nce stanbul'da tandm Bedizzaman Said-i Nursi'yi ikinci defa Kosturma'da, esarette grdm. Kendisiyle beraber alt ay kaldm. Orada bir yaz geirdim. stemen Ahmet Efendi vard, kendisine hizmet ediyordu. Bazen (300) Son ahitler-1 S: 184 406 Cami'de Mes'udiyeli Abdurrahman Efendi imamlk yapard. Ekseriyetle imaml kendisi yapard. Rus askerleri ve subaylar da ona kar hrmetli idiler. "Trk Molla, Trk Molla" diye bahsederlerdi.

Normal zamanlarda bizim gibi bir adam sanrdk. Fakat ilm mes'elelere gelince, birden lisan deiiyordu. Birgn sohbette Kur'an- Kerimin tercmesi meselesi konuuluyordu. Kendisi balad konumaya... Kur'ann hakiki tercmesinin mmkin olmadn ispat ederek konutu. Daha sonralar Rus kumandanna kyam etmediini duymutum... ok zaman sonra da Emirda'nda olduunu duymu ve ziyaretine gitmitim. Esarette Rus kumandanna kyam etmemesi hadisesini bir de kendisinden bilmek isterken, ziyaretim esnasnda ben sormadan dedi ki: "Kardeim, Nikola kampa geldii zaman, sen orada mydn? Aramzda geen hadiseyi sen de grdn m" dedi. Ben, grmedim, fakat duydum hocam dedim. Bylece kendisinden bizzat duymak istediim mes'ele de yerini bulmu oldu. Daha sonra Norini, Glabi'e sevk ettiler. Obi nehri zerinde idi. Orada da ay kaldm. Bedizzaman ok mehabetli bir ahsiyetti. Onun heybetinden insan korkard. Yanna kolay kolay herkes yaklaamazd. Onu ldrmek istemilerdi. Bizim bulunduumuz kampa Rus albay askeri u'be reisi onu getirmiti (301) 3. ahidimiz: Bolu, Ylca kasabasndan 1895 doumlu Mustafa Yaln'dr. Bu zat da Birinci Cihan Harbi'nde Ruslara esir dm ve orada Bedizzaman'la tanmtr. Hatras yledir: "...Birinci Cihan Harbi'de anakkaleye, oradan da Dou cephesine gtrldk. Kars'ta sekizinci frkadaydk. Bamzda Molla Said vard. Ruslar ve Ermeni eteleri durmadan saldryorlard. Molla Said bize o zaman "Tlflya" dediimiz dersler verirdi. Bu dersleri geceleri verirdi. Hasankale'de Molla Saidle birlikte Ruslara kar amanszca savatk. Hocann banda nce sark vard.Sava srasnda "kee kalpak" dediimiz bal giyiyordu. Ben o srada Hasankale'de yaralandm. Kalamdan arabnel yarasn aldm. O yzden erkekliimi kaybettim. Ben Allah bilir, oktan lrdm, amma Molla Said, yanndaki drt arkadaa birer dua yazp vermiti. O kad boyunlarmza asmtk. O zaman bir Mslmana yz gvur ate ediyordu. Nihayet yaralandm. Beni Konya'ya getirdiler. Tedaviden sonra Avusturya, Karpatlara, Galiya cephesine gtrdler. Orada da Ruslara kar savaa girdik. Avusturyallar, Ruslara teslim olunca, bize (301) Son ahitler-1 S: 184 407 oyun ettiler. Biz otuzbin kii idik. Bizi hep esir aldlar. Sonra oradan 42 gn tren yolculuundan sonra bizi Sibirya'ya gtrdler. Sibirya'da guruplar halinde kamplara blmlerdi. te biz oraya varnca, Dou cephelerinin birinden esirler gelmi dediler. Kampta merakla hep dar toplandk. Esir oktu. Amma kardan iki kiiyi getiriyorlard. Onlar iyi kolluyorlard. Bir de baktm, Molla Said ve yanndaki znik'li Osman dediimiz bir talebesi vard. Sandk gibi birey tayordu.Onun iinde stadn kitaplar vard. Osmandan baka yanna kimseyi sokmuyorlard. Osman onun hizmetine bakyordu. Kendisi yaralyd, baca yaralanmt. Orada tedavi ettiler. Onu da bir koua yerletirdiler. Yine esaretten evvelki zamanlarmza geliyorum:

Evet, Molla Said Efendi ok kahraman bir insand. O, atn zerinde cephede nde hcum ederdi. yi silh kullanrd. Sipere girmezdi. Bir ara Dou cephesinde baz birliklerin dalmak zere olduu haberi Molla Said' e sylendi. Molla Said ihtilflar hemen kaldrrd. Dalmamay hemen salad. ok gzel anlatp, sanki insanlar bylyordu. Sonra o cehennemi sava iinde at zerinde kitap yazdryordu. Yazdklarn talebeleri genler de yazyorlard. ok iyi ata biniyordu. Ruslara ta kartyorlard. Bize Hi korkmayn Mslmann iman her gten daha kuvvetlidir." diyordu. Bize her gece yazd kitaplardan okuyordu. Ben cahil olduum iin, pek bir ey anlamyordum. Amma Molla Said'i grnce cesaretim had safhaya kyordu. Heybetli bir insand. Bize kar da ok mfik davranyordu. imdi esaret gnlerine dnyorum: Orada havalar ok souktu. Gecesi gndzden belli olmuyordu. Baz zaman gne batmazd. Orada da, geceleri Molla Said Efendi bo durmuyor, yasak olmasna ramen, gece baka kamplara gidip kitap okuyordu. Gndzleri namazlar bize kendisi kldryordu nce mdahale edip kldrmadlar. Sonra stad onlara bireyler syledi, biraz serbest braktlar. Kalabalk olarak bir araya getirmemeye alyorlard. Orada biz ona "Diyanet Reisi" diyorduk. O, Rus nbetilerine bile dini anlatyordu. Dinliyen nbetilere zabitleri bask yapyorlard. Molla Said Efendi bize hep moral veriyor, "zlmeyin, kurtulacaz" diyordu. Ben stadn Sibirya'da geceleri uyuduunu bilmiyorum. Hep okuyordu. Bir eyler not ediyordu.. Ve bize; "gelecek zamanda buralar da Mslman olur. Amma imdi anlamyorlar" diyordu. Biz de kendisi bamzda olunca hi korkup zlmyorduk. 408 Molla Said'in Kars cephesinde bana yazp verdii duay, boynumda tadm mddete, hep din kaldm. On yl ncesine kadar da onu tayordum ve dintim. Onu kaybedince, on senedir artk ihtiyarlk kverdi. Ahi o tatl dilli Molla Hocamn yzn bir kere daha grmeye canm veririm. Bu vatan nasl severdi. Ruslar bile ona aar kalrlard. ! Orada bir koca gvur vard. Nikola diyorlard. Ben onu Petersburg'ta ' grmtm. Zalim biriydi. Molla Said ona ihtiram etmemi, onu ok kzdrm, hatta stad astracakm. Sonra stad dindarlindan astrmam. Rus zabitleri bunun iin stada ayr bir gzle bakarlard. "Bu adam Nikola'ya meydan okumu, acaib bir adam" diyorlard. Ben daha sonra Molla Said'in de esaretten firar ettiini duydum, amma bulup gremedim. imdi deseler ki, Molla Said gelmi, harb iin seni istiyor. Bu ihtiyarlk halinde bile koarak giderim. Molla Said ile beraber harb etmek, bir orduya ferman okumak demektir. O, korkusuz bir adamd. Gecesi gndz slm ileriyle urammakt. "Hep iman lzm" diyordu. "man hereye bedel" diyordu. Ondan tr de, Ermeniler ve Ruslar ondan bezmilerdi. Kerametli bir adamd. Yoksa bir kurun yer, lrd. Top glleleri arasnda at koturup, kitap yazmak kimin aklna gelir? "Bu kitap ok nemlidir" diyordu. Yani cephede yazmakta olduu kitap iin...(302)" RESM BELGELERLE Hz. stad Bedzzamann 1. Cihan harbindeki hizmetleri, esareti vs.

Babakanlk Osmanl arivlerinde DH-KMS,1334 Za-26,No:41/ 36 iaretli blmde Bedizzaman Said-i Krdi den bahseden bir ka resmi bele bulunmaktadr.Arzediyoruz: Bitlis Vali vekili Memduh Bey tarafndan 9 Austos 1322 ( 22 Austos 1916) da Bab- li Dahiliye nazareti ifre Kalemine telrafla gnderilen ve 10 Austos 1332 ( 23 Austos 1916) da Kaleme ulaan yaz aynen yledir: Bab- l Dahiliye Nazareti ifre Kalemi Mahreci Bitlis Tarih-i Keidesi 10Austoz 1332 Esirin Tifliste bulunan memurin, bu kerede maalarnn irsaliye yazyorlar. Bitliste, sukut srasnda Mutan Sekiz topu kurtarmak ve gnll cem etmek sretiyle hidayeti sebk edb memurlarla beraber Tifliste bulunnan Bedizzaman Said-i Krdi de muhtac- atfet olmala mmaileyhe de bir miktar mablan irsalyle tesrr-i ment-i rei smileridir. 9 Austos 1332 Vali Vekili Memdh (302) Son ahitler-2 S: 234 409 Bu telraftaki yazya Dahiliye Nazaretinin (ileri Bakanl) cevab yle sadr olmutur. Emir, ayn yaznn altna yazlmtr.Aynen yle: Hilal Ahmer vastasyla 60 lirann mmailey Bedizzaman Saidi Krdi ye irsali Nzr Be Efendi tarafndan emr u tensib buyurulduundan Fuad Be Efendi takdim olundu. 28 Austos 1332 ( 1 Eyll 1916) Birinci sradaki Vali Memdh Bein istidal yazsn takip eden Dahiliye Nazr Talat Be tarafndan Dahiliye Nazareti Kalem-i mahsusu kanalyla Hilal-i Ahmer ( Kzlay) Cemiyeti Reisi Besim Paaya gnderilen tezkere, 59/ 3 va 7 Eyll 1332 ( 20 Eyll 1916) de yazlp gnderilmitir. Aynen yle: Dahilye Nzr Talat Be Efendi tarafndan Hilal-i Ahmer Cemiyeti Reisi Besim mer Paaya (tezkire) 7 Eyll 1332 Esiren tifliste bulunan Bedizzaman Said-i Krdi Efendiye gnderilmek zere memur-u mahsusa tevd bir taraf- vlalarna irsal klnan 60 lirann vslnn iar ve bunun nmaileyhe srat- mmkine ile irsal buyrulmasn rica ederim efendim. Emirnamede grld zere, Talat Paa, Bedzzamana gnderilen parann ulap ulamadn bildirilmesini, eer ulamam ise mmtin olan en sratl vasta ile gnderilmesini istiyor. Demekki ttihat Terakknin en nde gelen ahsiyeti dahi kabil-i inkar olmyan Bedizzaman hz. lerinin cihan baha hizmetlerini takdir ediyon ve ona herkesten nca yardm etmek istiyor. ( 23 Eyll 1916) 10 Eyll 1332

3-Hilal-i Ahmer Cemiyeti ikinci yaz olan Talat Paann emirnamesine 10 Eyll 1332 tarihinde u cevab vermitir. Talat- himaye-i Hazret-i Mlkanede osmanl Hilal- Ahmer Cemiyeti Merkez-i Umumisi Dahiliye Nazaret-i Celilesine! Devletl Efendim Hazretleri. 410 7 Eyll 1332 ve 17 Kalem-i mahsus numaral Emirname-i Nazaret-penahileri ariza Cevabiyasidir: Esiren Tifliste bulunan Bedizzaman Said-i Krdi Efendiye gnderilmek zere memur-u ma mahsus ile irsal buyurulup 60 lira ahz olunarak, makbz memuru-u ileyhe tevdi Klnm ve meble- mezkur mukabili 1254 Mark Esir-i mma ileyhe gnderilmitir. Olbabda emr ferman Hazret-i memlelemridir. 10 Eyll 1332 Osmanl Hilal-i Ahmer cemiyeti Reisi namna Bylece, Talat Paann iddeti takibi neticesi Bedzzaman Hazretlerine Tiflise gnderilen 60 Osmanl liras karl 1254 Alman Markna evrilmi ve stad hazretlerine yollanmtr. 411 ESARET GNLERNE AT BEDZZAMAN'DAN BR K HATIRA Bu hatralarn, bilhare baz eserlerinde kaydettii ekliyle alyoruz: 1- O gnlerin genel bir haritasn izen ok nemli bir hatra olarak 26.nc lem'ann dokuzuncu ricasnda yle kaydetmektedir: "Harb-i Umumi'de esaretle, Rusya'nn ark- imalisinde, ok uzak olan Kosturma Vilyeti'nde bulunuyordum. Orada Tatarlarn kk bir camisi, mehur Volga nehrinin kenarnda bulunuyordu. Oradaki arkadalarm esir zabitler iinde sklyordum. Yalnzlk istedim. Darda izinsiz gezemiyordum. Tatar Mahallesi kefaletle beni o Volga nehrinin kenarndaki kk camiye aldlar. Ben yalnz olarak camide yatyordum. Bahar da yakn.. o imal kt'asnn pek ok uzun gecelerinde ok uyank kalyordum. O karanlk gecelerde ve karanlkl gurbette, Volga nehrinin hazin rltlar ve yamurun rikkatli pltlar ve rzgarn firkatli esmesi, beni derin gaflet uykusundan muvakkaten uyandrd. Geri daha kendimi ihtiyar bilmiyordum. Fakat Harb-i Umumiyi gren ihtiyardr. Gya .................. srrna mazhar olarak, yle gnlerdir ki; ocuklar ihtiyarlandrd cihetle, krk yanda iken kendimi seksen yanda bir vaziyette buldum. O karanlk uzun geceler ve hazin gurbet ve hazin vaziyet iinde hayattan ve vatandan bir me'yusiyet geldi. Aczime, yalnzlma baktm, midim kesildi. O halette iken Furkan- Hakmden imdat geldi, dilim dedi. Kalbim de alyarak dedi: 412

Ruhum dahi vatanmdaki eski dostlar dnp, o gurbette vefatm tahayyl ederek, Niyaz-i Msr gibi dedim: Dnya gamndan geip, yoklua kanat ap, evk ile her dem uup, arrm dost, dost! diye dostlar aryordu. Her ne ise, o hznl, rikkatli, firkatli uzun gurbet gecesinde, dergh- lhide za'af ve aczim o kadar byk bir efaat, bir vesile oldu ki; imdi de hayretteyim. nki bir ka gn sonra gayet hilf- me'mul bir surette, yayan gidilse bir senelik mesafede, tek bamla, Rusa bilmediim halde firar ettim. Za'af ve aczime binaen gelen inayet-i lhiye ile harika bir surette kurtuldum. Ta, Varova ve Avusturya'ya uryarak stanbul'a kadar geldim...(303)" 2- Rusya'daki esaret hayatnda yapt ve muvaffak olduu hizmetlerinin bir iki rnei de u ifadelerindedir. 1935 senesinde Eskiehir hapsindeki talebelerine, ibret dersleri iin yazm olduu bir mektubundan bir paradr: "Bundan onbe sene evvel, Rusya'nn imalinde esir olduum zaman, doksan esir zabitlerimizle beraber byk bir fabrika kouunda bulunuyorduk. Sknt ve ruh darlndan ok mnakaalar, grltler oluyordu. Umumun bana kar hrmetleri olduundan, teskin ediyordum. Sonra skneti muhafaza iin, drt be zabiti ta'yin ettim ve dedim: "Hangi kede grlt iittiniz, hemen yetiiniz, hangi taraf haksz ise, ona yardm ediniz. Hakikaten bu tedbirimle grltnn n alnd. Benden soruldu, "Ne iin haksza yardm ediniz" diyorsunuz? Cevaben, o zaman demitim ki: "Haksz insafszdr. Bir dirhem menfaati, krk dirhem istirahat-i umumiye iin brakmaz. Hakl adam ise, insafl olur. Bir dirhem hakkn, sknet-i umumiyedeki arkadalarnn krk dirhem menfaatine feda eder, brakr. Grlt kalkar, sknet iade edilir. Bu koutaki doksan zat, istirahat eder.(304)" stad Hazretleri bu ders-i ibretli hatray 1944'de Denizli hapsindeki talebelerine de tekraren ders vermitir. Denizli hapsindeki baz talebelerin arasnda nazlanma ve mnakaalar balamt. stad Hazretleri, fikrinde musrr ve inat baz zatlar mdafaa eder tarznda mektup yazd. Arkasndan ikinci gn, bu mezkr hatral hikyeyi tekrar etti. O mektup 13'nc ua' Denizli hapsi mektuplar arasnda vardr. 3- Afyon hapsi mektuplarnda da stad'n esaret hayatn dile getiren baz yazlar vardr. te onlardan birisi de bu gelecek mektuptur: "...Rusya'da, Kosturma'da doksan esir zabitlerimizle beraber bir ko (303) Lem'alar S: 234 (304) Osmanlca Lem'alar S: 937 413 uta idik. Ben o zabitlerimize arasra ders veriyordum. Bir gn Rus kumandan geldi, grd, dedi: "Bu Krt gnll alay kumandan olup, ok askerimizi kesmi. imdi de burada siyas ders veriyor. Ben yasak ediyorum. Ders vermesin:"

ki gn sonra geldi, dedi: "Madem dersiniz siyas deil, dindir, ahlkdir. Dersine devam eyle!" izin verdi.(305) 4- Onaltnc mektuptan bir para: "...Harb-i Umumi'de gnll alay kumandan olarak iki sene altm, arptm. Ordu kumandan ve Enver Paa takdirat altnda kymettar talebelerimi, dostlarm feda ettim. Yaralanp esir dtm. Esaretten geldikten sonra, HUTUVAT-I STTE gibi eserlerimle kendimi tehlikeye atp, ngilizlerin stanbul'a tasallutu altnda, ngilizlerin balarna vurdum. u beni ikenceli ve sebepsiz esaret altna alanlara yardm ettim. te onlar da bana yardm cezasn byle veriyorlar: sene(306) Rusya'da esaretimde ekmediim zahmet ve sknty, burada bu dostlarm ayda ektirdiler. Halbuki Ruslar beni Krt gnll kumandan suretinde, Kazaklar ve esirleri kesen gaddar adam nazaryla bana baktklar halde, beni dersten men' etmediler. Arkadam olan doksan esir zabitlerin ksm- ekserisine ders veriyordum. Bir defa Rus kumandan geldi, dinledi. Trke bilmedii iin siyas ders zannetti. Bir defa beni men etti. Sonra izin verdi. Hem ayn klada bir oday cami' yaptk. Ben imamlk ediyordum. Hi mdahale etmediler. htilttan men' etmediler. Beni muhabereden(307) kesmediler... (308) Daha bunlar gibi Risale-i Nur'un Lem'alar ve ualar'nda stadn esaret hadisesi ile ilgili dersi ibretli bir ok nmune ve misallerini sralamak mmkndr. Fakat bu yazlanlar maksada kfi geldiinden bu kadaryla iktifa edildi. Az stte stad'dan naklettiimiz hatralarn drdnc nmunesinde: "Ruslar heni muhabereden kesmediler" ifadesinin bir delili olarak, Enver Paa'nn arkada Tal'at Paann hatralarnda yle gemektedir: (Tercman gazetesi 23. 2.1983 aramba gnki saysnda) "Bolevik ihtilalinin olacan Bedizzaman Said-i Krd'den rendik" bal altnda yaynlamt. Devamnda yle diyordu: (305) ualar-Envar Neriyat S: 492 (306) sene tabiri, aylarn ksrat nazara alnmadan sylenmitir. A.B. (307) Gerekten Ruslar Bedizzaman n muhabereden kesmedikterini gsteren; Rusya da cereyan eden hadiseleri Kazanl bir Trk tccar ile Enver Paa'ya bildiren mektubudur. Bu mektubun, Talat Paa'nn hatralar arasnda sz edilmitir. Azsonra kaydedeceiz. A.B. (308) Maktubat S: 477 414 "Ruslarla ark cephesinde muharebe ederken, yaralanm, esir dmt. Enver'e ve Enver'in kendisine husus muhabbet ve alkas vard. Srld Sibirya'dan Enver'le muhabere ve Ruslarn vaziyetine dair, baka menba'lardan renmemiz mmkin olmyan malmat veriyordu." Bedizzaman'dan, 1917 balarnda Mslman bir Trk taciri vastasyla ald mektupta, Rusya'da arl devirecek mahiyette bir ihtillin hazrland haberini aldn sylemi. Kalb temennilerimize ramen ihtimal vermemitik." Harbin kaderini deitirecek olan bu haber 12 Mart 1917'de Alman menba'larndan te'yid edildi. ar, iktidar Krenksiki'ye brakmak mecburiyetinde kald:

Tercman'da neredilen bu yaz geri Cemal Kutay'n kaleminden kt.. Ve yine adeti zere Tal't Paa'dan, hatra defterinden hi bir belge ve vesika ibraz etmedi, edemedi. Hem yine stad Bedizzaman iin Tekilt- Mahsusa ve Alman denizaltlaryla Libya'ya gitti vesaire ile balad. Fakat bu mevzua ve Tal't Paa'nn ifadelerindeki hususa Bedizzaman'n ifadelerindeki hakikatler birbirine tetabuk etmesi ve gerekten Enver Paa ile aralarndaki hususi alkalarnn mevcudiyeti cihetiyle, doru bir haber olmasna byk bir ihtimalle kanaat gelebilir. nki, mesela Rusya'da ilk bata kprdanan isyan hareketleri Sosyalistlik ad altnda bir hareket olduu iin, Bedizzaman Hazretleri esaret dnnde stanbul'da kaleme alp tab' ettirdii RMZ isimli risalesinde yle yazmt: "imdi ark'ta mthi bir silh i'mal ediliyor. Bunun hak ksmna sahip olmal. Yoksa yine kssek, onu da Hristiyanlk slmiyet aleyhinde isti'mal edecekler. Buna kar dayanlmaz. Cumhur-u avama mteveccih olan bir fikir, bir kudsiyet almazsa sner. O desatire kudsiyet verecek iki muazzam rakib din var. u keskin fikir gzn at vakit, hasmn ve hasmnn elindeki silhn Hristiyanlk dini bulmutur. yle ise, o fikir kudsiyet almak iin, slmiyete dehalet etmeye mecburdur...(309) Bedizaman'n naklettiimiz bu yazsnda yle bir hareketi kefetmesi yannda, gerekten de Rusya'da ilk ayaklanma hareketi sosyalistlikle balad. htilal gerekleince de, din ve mukaddesat tanmavan boleviklie dnt. Yalnz Rusya'daki Hristiyan Ortodoks papazlarndan doksan bininin katliyle dine kar olan mthi adavetini gsterdi.. Ve yine gerekten Bedizzaman'n dedii gibi; o fikir ve hareket gzn aar amaz, karsnda mthi dman ve engel olarak Hristiyanlk dinini buldu. Evet, Bedizzaman Hazretleri Rus esaretinden dndkten sonra, dnyann bana byk bir bel olarak trmanmaya balyan o hareketi, etkisiz (309) Asar- Bediiye S: 87 415 hale getirmek ve slmiyetin kll, cihanmul, kuds dsturlar iinde bir nevi slmlatrmak iin lzm gelen her eyi dedi, hereyi yazd, her tedbiri dnd ve syledi. 1918'den 1923 arasnda yazd kitaplarnda bu mevzu' yer yer ilenmitir. Fakat burada bu meselenin detaylarna inmek, bu makamda belki saded harici olur diye ksa kesiyoruz. BEDZZAMAN'IN ESARET GNLER stadn Rusya'daki esaret mddeti hakknda eitli tarih ve rakamlar verilmitir. Bedizzaman Hazretleri kendisi de, tam tamna gnn ve ayn vermiyerek, Risalelerinin baz yerlerinde " sene", dier baz yerlerinde de "iki-buuk sene" der. stadn byk Tarihe-i Hayat kitabnda da iki-buuk sene kadar" eklinde kaydedilmitir. ayet bu esaret mddeti, gn gnne tam bir hesab yaplmas icab ederse syledir: Bitlis'te ilk yaraland ve aya krld geceden itibaren, esaretten kurtulup stanbul'a ayak basna kadar, aradaki zaman yledir: 19 ubat 1331 Rumi, 2 Mart 1916 Miladi, esaret balangc...

Bulgaristan'n bakenti Sofya'dan stanbul'a trenle hareket gn 17 Haziran 1334 Rumi, 4 Haziran 1918 Miladidir. Bu iki tarih aras tam iki sene ay 28 gndr. stanbul'a ulat gn, haber eklinde veren TANN gazetesinin tarihi 25 Haziran 1334 Rumi, 8 Temmuz 1918 Miladdir. Bu tarih eer stad Bedizzaman'n stanbul'a ulat ilk gn ise, esaret gnlerinin -bu tarihe kadar- tamam iki sene, drt ay, be gndr. Hicri takvime gre, stadn stanbula ayakbas, 19 Ramazan 1336'dr..Ve Hicr hesapla 23 gn kadar fazlalk vardrki,tam iki bucuk sene olur. Bu iki kesin tarih arasndaki esaret zamaniyle, Bedizzaman Hazretlerinin beyanlar arasndaki fark, ksratn nazara alnmama keyfiyetidir. Bedizzaman'n eserlerini okuyanlarn malmudur ki; mesela "ba'zen krk sene evvel yle oldu. der. Halbuki bunu gn gnne hesapladmzda, 36 sene gibi bir ey karmza kar. Bunlar gibi, byke rakamlarda iki rakamlar ou zaman nazara almad gibi, u esaret mddeti gibi kk aylar ksuratn da nazara almamtr. Nitekim az yukarda da bu rakamlar ile ilgili baz rnekler verilmitir. Evet, Bedizzaman'n esaret mddeti; stanbul'a geldii gn, iki senesi dolup, nc senesinin ilk yars bana girildii iin, bazen esaret mddetine " sene" der. Yani: nc senesi iinde demek ister. Yahut da bir iki ay nazara almadan, yada Hicri hesaba gre yuvarlak olarak "iki-buuk sene" der. 416 Bu mevzuda Bedizzaman'n eski talebelerinden Hamza Efendinin yazd, Bedizzaman'n ksack hayat biyorafisinde bu tarih iin "ki sene ay" der, bir ayn eksik kaydeder.(310) ESARETTEN FRAR Bedizzaman Hazretlerinin esaret hayatndan firar etmesi hakknda bizzat kendi beyanlarndan hatral bir ka yazlarn okuyalm: 1- Sekizinci Lem'a'dan " Hicri 1337 ediyor. te bu fakir, o tarih-i arabide Rus esaretinde, tek bamla Petrora'dan, bir ay imal- ark tarafndan firar edip ok enva- mehlik varken, Rusca bilmediim halde, bir muhafaza-i gaybiye altnda pek ok bild seyr seyahat ettim. Ta Varova, Avusturya tarikiyle stanbul'a gelip, uzun bir daire-i arzda seyahat ettim. Hazret-i Gavs'n dedii gibi, o esaret-i arkiye ve o seyr-i bild- kesire iinde izn-i lh ile Istiaseme medet gryordum...(311)" Hazret-i stadn bu beyannda, Hicri 1337 (Miladi 1918)'de firar ettiini; o ise, Hicrnin Mildi karl olan 1918 senesinde Hicri ylbas -ki Muharrem ay 23 Kasm da olduuna nazaran- herhalde Bedizzaman Hazretleri 1917'nin 23 Kasmnda balyan Hicri 1336 ylnn iinde, yani Rebi-ul ahir aynda ve 1918'in ilk baharnda Rusya'dan firar etmi olmas kaviyyen muhtemeldir ki, stanbul'a geldiinde, H. 1337'ye 3 ay 11 gn kalm oluyordu. Zira Hicri yl bas , 1918 yl-basna bir buuk ay kala girilmi oluyordu. Herhalde bu firar hadisesinin k aylarnn -zellikle o blgenin- etin k artlar ortasnda deil, ilkbahar aylarnda tahakkuk etmi olmas lzmdr. Ayrca Bedizzaman Hazretleri 26.Lem'ann dokuzuncu rica'snda; Kefaletle alnd Tatar mahallesinin camiinde iken; "Bahara yakn(312)" ve bir sahife sonra da "Bir ka gn sonra hilf- me'mul bir surette firar ettim. tabirini kullanmas da bu hkmmz te'yid etmektedir. Buna gre, eer faraza Mart 15. 1918'de bu firar hadisesi balamsa, stanbul'a ayak bas olan 25 Haziran 1334 Rumi 8 Temmuz 1918 Miladi aras, 3 ay 25 gnlk bir yolculuk mddetini iine alm oluyor.

Ayrca bu firar hadisesinin tek bana, yannda hi arkada olmakszn gerekletii hem burada, hem 28. Lem'ada srarla beyan edilmektedir 2- 28. Lem'ada yle bir ifade vardr: " Hicri 1337, Rumi 2 ksur fark eder. O halde Rumi 1334'e iniyor. O tarihte yalnz, tek bamla Rusya'nn imalinde, en korkulu bir vaziyette esaretten firar ettiimin zamandr.(313)" (310) Asar- Bediiye S: 675 (311) Osmanlca Lem'alar S: 105 (312) Ayn eser S:649 (313) Osmanlca Lem'alar S: 869 417 3- 26. Lem'ann dokuzuncu ricasndaki hatra ksm da bura ile ilgilidir. Ancak az stte baka bir mnasebetle kaydedildii iin tekrar edilmedi. 4- Firardan bir ka gn nce Volga nehri kenarndaki Ttar mahallesinin kk camiinde, bir seher vaktinde kendisinde balyan hazin halet-i ruhiye iinde sylenen, belki de ta o zaman kaydedilen bir iiri yledir: "FRKATL VE GURBETL BR ESARETTE FECR VAKTNDE ALIYAN BR KALBN ALIYAN ALAMALARIDIR. Seherlerde eser bad- tecelli, uyan ey gzlerim vakt-i seherde nayet-hah zidergh- lah, seherdir ehli zenbin tevbegh. Uyan, ey kalbim vakt- fecirde, Bekn tevbe, bec gfran ziderghet lah (314)" Ve bu iirin devamndaki Farsa beyitler, onun o gurbetteki hazin halet-i ruhiyesini dile getirmitir. stadn bu hazin hatral iki beyannda, Volga nehri kenarndaki Mslman Tatarlarn mahallesindeki kk cami'de, firar etmeden nce, yann tam krknc yl olduunu beyan ederek; bu tekemml yann iinde kendisinde zuhura balyan "Yeni Said" hltnn tasviri ok manidardr. Zira yeni Said devresi, akl ve idrakimizin dnda yeni ve baka vazifelerin ve cihanmul iman hizmetlerin balangc oluyordu. lerde Eski Said, Yeni Said mevzuunda bir fasl aarak, takatimiz nisbetinde baz kelerini tarif etmeye alacamzdan burada bu kadaryla iktifa ediyoruz. ESARETTEN FRAR HADSESNDE SIRLI BR HABER Hz. stad Bedizzaman, Rus esaretinden firar hadisesinde mazhar olduu harika teshilattan sadece bir numune olarak; 1923 lerde Van mfts olan eyh Ma'sum Efendiye hususi ekilde anlatt ve bu zatnda, stadn Vandaki sevgili talebesi Molla hamide zel olarak hikaye ettii olay merhum Molla Hamid Efendi, bilahere birok kimselere anlatm, Teyp bantlarna onun sesindende geirilmitir. te, hem teyp kasetindeki sesinden hem iki halis nur talebesi olan Ahmet zertan ile Mmtaz Durdunun bir ka kez ondan dinledikleri rivayet ve nakil zetle yledir; Hz. stad demiki:

"Ben Rusyada esirken, firar edeceim gnlerde, her zaman kamp iine girip kan arap kyafetli bir adam bana birgn dediki, "Sen buradan kamak istermisin?" Ben dedim: "isterim ama, nasl kaaym? Kampn etrafndaki surdan nasl karm? (314) Szler mecmuas, 18. szn ahiri 418 O dedi : bu i kolay. Ben sana elbisemi veririm, giyersin ve karsn, kimse sana birey demez .Surun dnda buluur, sana yolu tarif ederim dedi. Ben onun elbisesini giydim ve surun kapsndan ktm. Kimse birey demedi. Sonra o zat geldi, elbisesini iade ettim. Bana yolu tarif etti..gittim, gittim. Bir ormann iine daldm, orada yolu ve yn kaybettim. Sonra orada otlayan bir inee rast geldim. Bu hayvan herhalde insanlarn olduunu gsterir diye, hayvan yrttm, bende arkasndan yrdm. Biraz gittik, bir maaraya geldik. Hayvan maaraya girdi. Bende arkasndan girdim. erde pir-i fani ihtiyar bir zat vard. Selam verdim. Oda benim ismimi, knyemi,lakabm syliyerek "Ve Aleykmesselam! dedi. Beni oturttu, "herhalde karnn atr dedi. "Ama benim yiyeceim ekmeim bitmi. Ben sana u ineimden biraz st saaym, onu iersin dedi. St itikten sonra, bana dediki: "Byk musibetler, felaketler gelecekler. Bunlar def'edecek ey vardr: Birincisi : Heryerde seslice Ezan- Muhammedi okumak. kincisi : Cemaatle namaz klmak. ncs : Kur'an derslerini vermek ve almak. Daha sonra, o ihtiyar zat bana yolu tarif etti, izin istiyerek ayrldm. Yine dokuzuncu rica'da, hem de yukardaki bir ve iki numaral maddelerde gsterildii zere, bu firar seyahati tek bana yaptn ve Rus hududundan ktktan sonra, ilk ve birinci urad yer, Polonya'nn bakenti olan Varova olduunu, ondan sonra VYANA yoluyla stanbul'a geldiini akseik yazmakla; Almanya, Berlin gibi hi bir eyin mevzu-u bahis olmadn gstermekte ve ayn zamanda Rusyadan firar vaktini de bildirmektedir ki, btn o yolculuklar dahil ilk firarndan stanbul'a ayak basna kadar, sadece ay, 25 gndr. O ise, iki ay Almanya'da kald vesairenin yeri ve mahalli olmadn gayet ak olarak gstermektedir. YEEN ABDURRAHMAN'IN YAZDIKLARI stadn esaretten firar hadisesi iin merhum Abdurrahman'n yazd tarihede ise yle denilmektedir: "Kosturma'dan firar suretiyle Petersburg'a uryarak Varova'ya gelmeye muvaffak olmu. Bilhare Viyana tarikiyle stanbul'a gelerek, esaretten tahlis-i giriban olmu...(315)" Merhum Abdurrahman'n ifadesinin ve dier belgelerin tarz- beyannda, stad iin en byk mesele Rus hudutlarndan kabilmesi ve Polon (315) Bedizzaman Trihe-i Hayat, Abdurrahman S: 17 419

ya'nn bakenti olan Varova'ya ulaabilmesidir. Bu ise kolay olmamtr..Ve bundan sonra, herhalde, normal vesait ile seyahatn srdrmtr. Hazret-i stadn 1958'de neredilen Byk Tarihe-i Hayat kitabnda da aynen Abdurrahman'n yazd gibi yazlmtr. Hazret-i Bedizzaman kendi salnda bu her iki Tarihe kitaplarn defalarca grm ve mtalaasndan veya okutup dinlemesinden gemi kitaplardr. Geri Bedizzaman Hazretleri ahs ile ilgili mes'elelerin teferruatna fazla nem vermi deildir. Hem o gibi noktalarda tashih etme hususunda pek bakm da deildir zannediyorum. Fakat onun z yeeni ve uzun zaman beraberinde bir evlad- manevisi olarak kalm olan merhum Abdurrahman, herhalde btn yazdklarn amcasnn tashihinden geirdikten sonra ner etmitir ki; ifadesinde de vardr. Bedizzaman'n kk biraderi Molla Abdlmecid Efendi ise, kendi hususi hatra defterinde bu firar seyahat mevzuunda ksaca: "Almanya tarikiyle stanbul'a gelir.(316)" eklinde bir ifadesi vardr. Ancak o sra, Avusturya da Alman imparatorluuna bal bir eyalet olmas hasebiyle, aynca stad'n Almanya'nn merkezine gittiini gstermi olmaz. Merhum Van'l Ali avu'un hatras da, Molla Abdlmecid'in beyanna yakn bir ifade tarzdr. Yalnz Ali avu'tan naklen yazlan: "...stad Hazretleri Lehistan'n baehri olan Varova'dan Berlin'e geip, oradan stanbul'a gittii..(317)" eklinde bir ilve yer almaktadr. Bizim merhum Ali avuu dinlediimizde bu hususu duyduumuzu hatrlayamyoruz. Fakat merhum Ali avu'un "Biz bu haberi Romanya'da gazetelerden okuduk.(318)" ifadesiyle; Romence olan Romanya gazetelerini acaba Ali avu okuyup anlyabiliyor muydu? diye insann aklna geliyor... Lkin st tarafta sralanan btn beyanlar, Bedizzaman'n Varova'dan sonra Viyana'ya geldiini ifade etmeleri ve Ali avu'un duyduu o haber bir gazete haberi olmakla da kesin hkm deitiremiyecei kanaatndayz. Evet bu farkl beyanlarn ierisinde en dorusu, herhalde birbiriyle ittifak eden Bedizzaman'n z ifadeleriyle; onun salnda neredilen Tarihelerdeki beyanlardr. (316) Hatra Defteri Abdlmecid S: 17 (317) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi 4. Bask S: 166 (318) Ayn eser S: 166 420 BNBAI AL HAYDAR'IN FADES Esaretten firar keyfiyeti hakknda, Binba Ali Haydar Bey'den nakledilmi olan bir rivayet ekli de . yle ki: ( Lise muallimi Maksud Belen Manisa'dan mektupla bildirdii Teyp Tahir kanalyla gelen mhim bir hatra ve rivayettir.) Nazilli'li Teyp Thir adyla ma'ruf zat, bir ok kimselere bunu anlatt gibi, Manisal muallim Maksud Belen ve Geyve'li Yunus zen gibi kimselere de anlatm, bunlarda bana anlattlar. Bilahere bende Tayb Tahirden' aynen dinledim. Riveyet aynen yle:

25 sene evvel bir gn, Aydn'n ncirliova kazasnda bir toplulukta, ders esnasnda, ben "Bir stad tanyorum" iirini okuyup bitirdikten sonra, ; cemaat iinde yal bir zat, ismi Ali Haydar Bey, emekli bir subay ve Trakya'da Selanik gibi baz yerlerde As. ube Reislii yapm olan bu zat, stad iin: "O benim de stadmdr" dedi. Sebebini sorduk. "Ben Said-i Nursi Hazretleri ile birlikte Rusya'da esarette idim. Bir gece Volga nehrini beraber getik. Harika ekilde getik. Nehrin kenarna geldiimizde bana: "gzn kapa, sakn ama ve bana tutun!" dedi. ; Ben de yle yaptm. Bir mddet gzm kapal kald. Kenara ulatk zannyla, bir ara gzm atm. Meer daha varm. Ben batmaya baladm. stad bana "Neden gzn atn, ben sana ama demedim mi?" diye kzd. Fakat kenara az kalmt. Beni tuttu, o az kalan mesafeyi de geirdi:' dedi. Bu rivayetin shhati eer teslim edilse, herhalde N.ahiner'in kaydettii rivayet te'kid edilmi oluyor. stte kaydettiimiz gibi, stadn ifadelerinde "tek bamla firar ettim" demesi bu rivayeti bir derece cerhetmekle birlikte, olabilir ki; Volga nehrini, amma Volga nehrinin ana kanaln deil, bir kolunu stadla birlikte gemi olabilirler. Getikten sonra da, stad ondan ayrlarak tek bayla firar seyahatini bitirmitir denilebilir. YNE C. KUTAY Bu rada son bir defa daha tarihi C.Kutay'la karkarya gelme mecburiyetinde bulunuyoruz. yle ki: Bedizzaman'n esaretten firar hadisesi mevzuunda kaydettii eylerle, stad'n kendi z beyanlarna, ayrca da stad'n salnda yazlan tm tarihe kitaplarna mugayir bir srette "Bedizzaman'n hayatnn mehul taraf" diye Bedizzaman'n vefatndan sonra baz iddialarla meydana kt. Bu iddialarn bazlarna bu kitapta yer yer temas ettik, tahliller yaptk. Neticede mbalaa ve mesnedsiz eyler oldukla 421 rn ispat ederek ortaya koyduk. imdi yine burada C.Kutayn, Bedizzaman'n Rusya'dan firar ile ilgili ortaya att iddialarnn balcalarna beraber bakalm:. "Rusya'dan dnerken Almanya'ya geldii, Almanya'nn Bakenti Berlin'e gittii..ve imdi Dou Berlin yakasnda kalan ALDON otelinde iki ay kald, burada kald mddet zarfnda Berlin niversitesinin laboratuvarlarnda incelemelerde bulunduu.. Bir ara Berlin'den firar eder gibi grnerek svire'ye gittii ve svire'nin devlet modelini inceleyerek benimseyip kafasna takt.. ve bunlarn ek izahlar ve yorumlar..: C.Kutay'n bu iddialar onun "Tarih Sohbetleri" ve "amzda Bir Asr- Saadet Mslman" ve "Aydnlar Konuuyor" kitaplarnda yer almakla kalmayp, Avukat Bekir Berk'in Trkiye'de Nurculuk Davas ve N.ahiner'in her basksnda, tashihler gren Bilinmeyen Taraflaryla Said Nursi kitab.. ve Safa Mrsel'in "Said Nursi ve Devlet Felsefesi" gibi kitaplara yayld ve dald. Ayrca da bunlara dayann nice makaleler, seri yazlar ve medhiyeler... Ama sayn C.Kutay bu iddialarnn belgesi olabilecek hi bir vesika gsteremedii gibi; onu amaz bir merci' ve me'haz kabul eden kimseler de herhangi bir aratrmada bulunmadlar. Ondan geliyorsa, kfi dediler.

C.Kutay zellikle u esaretten firar hadisesi hakknda daha nceki hadiselerde olduu gibi, sadece iki me'haz gstermektedir: Bunlardan birisi: Vefat etmi, Eref Sencer Kuuba'ndan dinledim demesi. kincisi: u, u tarihlerde Said-i Nursi ile grtmde bana anlatt, demesidir. C.Kutay'n bu iki rivayet merkezinin birincisini tahlil iin imkn yoksa da, ikinci rivayet merkezinin tahlilinden birincinin de sonucu kabilir tahmin ediyorum yle ki: Evvela, bu iddialar Bedizzamann yazd eski ve yeni hi bir eserinde, Lahika mektuplarnda ve Tarihelerde yoktur. Bu mevzua dair hibir iaret ve alamet, anlatld ekilde bulunmad gibi; stadn en yakn talebe ve hizmetkrlarnn da byle bir eyi stadlarndan duyduklar olmamtr. Hatta C.Kutay'n ifadeleriyle: Bedizzaman 17-27 Nisan 1953 gnleri arasnda, Emirda'nda uzunuzun ziyaretleri hakknda da hi kimse hidlik yapmamaktadr. Byle olunca da, vefat etmi olan Eref Sencer Kuuba'ndan edilen rivayetlerin mahiyeti de anlalm oluyor.Ayrca , anlatlanlar, stadn yukarda kesin tahlili yaplm ksack firari seyahatnn iinede smaz. 422 STADA MAL ETMEYE ALITII HUSUS Sayn C. Kutay Bedizzaman'la ilgili yazd eserlerinde ona mal etmeye ok abalad bir mevzuu da, en son olarak mukayese ve tahlilden geirdikten sonra, onunla artk veda' edeceiz. Mevzu' udur: Kendisinin slm ahkm hakknda ok hatal tevehhm edip dnd bir fikrini ve slm akidesini esastan sarsacak garip bir dncesini Bedizzaman'a da mal etmek istediini -Haa bin kere haa!- Bedizzamannda ayn paralelde bir dnceye sahib olduunu ileri srerek, ad geen kitaplarnda sk sk ilemitir. Oda budur: "Zamann deimesiyle slm hkmler de deiebili:" Yani: Haa ve kell, Bedizzaman da byle dnm ve fikriyatnda bunu byle tatbik etmitir gibi?.. Halbuki, belki kfre temas eden ve slm akidesinin kudsiyetini sarsan bu fikir rengini Bedizaman'a da mal etmeye almas bana kalrsa, btn yazdklar mbalaa ve mesnedsiz iddialar ve hayal tahminler, bu dehetli iddiann yannda hi kalr. Evet, Hanefi mezhebi erevesindeki slm hukuku iinde: "Zamann tagayyryle ahkm tebeddl eder" eklinde bir madde vardr. Bu madde, aslnda byk slm mctehidlerinin ok nemli bir meseleye unvan olarak kullandklar bir stlhtr. slm hukukunu mtala edenlerin malmudur ki: O maddenin manas, zamann deimesiyle herhangi slm bir temel hkmn de deimesi gibi bir ey sz konusu deildir. Tam tersine slm hkmlerinin tatbikatnda iddet ve kuvvet kazandrmak iin, ruhsattan azimete gemek zere o hkmn; slmn safvetli asrlarnda tatbik eklinde herhangi bir su-i sti'mal sz konusu deil iken, takib eden asrlarda baz su-i isti'mallerin mahede edilmesi neticesinde, onu azimetle tedid etmek ve przsz tatbik etmek niyet ve gayesiyle ve itihadn artlar erevesinde dzeltmilerdir. Bu mevzuya bir misal olarak kaydedilen "HIYAR-I R'YET" mes'elesidir. Yani mesel bir evi, bir at, bir tarlay satn alrken; satcnn szne i'timaden, alcnn onu grmeden de satn alabilmesi ciz ve mmkn oluyordu. Ve bu bey', eriata gre uygun bir al veri idi. Lkin zamann, yani insanlarn ahlk durumlar deimesi neticesinde; slm ahkmnn teferruatndan olan o hkmn tatbik

eklinde su-i sti'mallerin mahede edilmesiyle mctehidler HIYAR-I R'YET'in geerliliini tatbikten kaldrp, azimet tarafn ihtiyar ettiler. Onun yerine "MUTLAK R'YET" hkmn getirdiler. Yani alcnn satn alaca eyi gzyle grmesinin artnn hkmn tatbik sahasna koydular. Ve ondan sonra, o al verii er' ve drst saydlar. 423 te, mtehidlerin bu tatbikatna gre, faraza bu zamanda bir mtehid bulunabilseydi, slmn hkmlerinin tatbiki hususunda herhalde mevcut ruhsatlardan daha ok iddetli ve azimetli tedbirlerin alnmasn mdafaa edecekti. Buna gre, mesel slm Hukukunda bir kadnn mahrem olan uzuvlar saylrken; yz, el ve ayak st gibi yerlerini gayr- mahrem sayan hkmn, farz olan mahremiyet hkmnn bu zamanda azimetle tatbiki hususunda, bu mahrem olmyan yerlerini de mahremiyete dahil edecekti. Keza faizcili'in, ikinin vesairenin haramiyetlerinin tatbikatnda ve bunlardan ekindirmekte byle azimetlerle ablukaya alma eklinde tedidi cihetine gidilecei muhakkakt gibi geliyor insann aklna... Nitekim bu hakikate iaret sadedinde Bedizzaman Hazretleri eski bir eserinde "Laubaliler, ruhsatlarla okanlmaz, azimetlerle iddetle ikaz edilir:(319)" demitir. Buna gre, Hanef Mezhebi dahilindeki slm hukukunda yer alan bu madde, C.Kutay'n anlad ve anlatmasna alt ma'nada olmad, dolaysyla slm en iyi bilen Bedizzaman hakknda da, onun kendi dnd tarzda kesinlikle mmkin olmad ortaya km oluyor. Zira o madde, C.Kutay'n anlad manada -Haa!- zamann deimesiyle cem'iyetin manzarasnda kabil-i tatbik olmaz gibi olan herhangi slm bir hkmn hemen reformu cihetine gidilerek topluma uydurulabilecei mevzuu deildir. Bilkis Bedizzaman'n dedii gibi, iddetli azimetlerle onun etrafnn tahkim edilmesi icab eder. Yine bu mevzu' ile ilgili olarak Bedizzaman Hazretleri tihad Risalesi'nde dedii gibi: "Nasl ki kta, frtnalarn iddetli olduu bir vakitte dar delikler dahi seddedilir. Yeni kaplar amak hibir cihette kr- akl deildir. Hem nasl ki, byk bir selin hcumunda tamir iin duvarlarda delikler amak, gark olmaya vesiledir: yle de: u mnkerat zamannda ve dat- ecanibin istils nnda ve bid'alarn kesreti vaktinde ve dalletin tahribat hengmnda itihad namiyle Kasr-i slmiyetten yeni kaplar ap, duvarlarndan muharriblerin girmesine vesile olacak olan delikler amak slmiyete cinayettir...(320) Buna gre, C.Kutay'n kendi zihniyet ve dncesini Bedizzaman Hazretleri hakknda da tatbika yeltenmesi af edilmez bir gnah, bir iftira olduu gibi; slm ahkmnn tatbiki konusunda da behresizliini ortaya koymaktadr. Amma maalesef, hakikat ve mes'ele byle iken, C.Kutay'n tantanal ve d grnyle a'aal ifadeleri karsnda, aalk kompleksi ierisinde (319) Asar- Bediiye S: 654 (320) Szler S:449 424 Bedizzaman'a talebelik ahsiyetlerini muhafaza edemiyen baz kimselerin, szde Bedizzaman adna kitap yazarak "falan-filan Kitaplar " diye felsef tabir ve yorumlarn potas ierisinde renklendirerek,

ad koyan ahs veya ahslar, C.Kutay'n ayn tatbikatn -Bin kere haa- Bedizzamana da mal eder gibi o kitaplarda yer yer ilediler. Bu hareketle szde siyasi baz kimseleri bu tarafa ekeriz diye ehl-i dinin ve ulemann nefretlerini celbettiler. Kalplerini szlattlar. Bir de, ok hatal ve son derece sakat olarak anlalan; ve yanl deerlendirilmelere tabi' tutulan Bedizzaman Hazretlerinin gayet sarih olan tihad Risalesi adyla maruf 27. Sz'n hatimesindeki u beyandr: "Asrlara gre eriatlar deiir. Belki asrlara, kavimlere gre ayr ayr eriatlar, peygamberler gelebilir ve gelmitir. Hatem-l Enbiya'dan sonra, eriat- Kbras her srda her kavme kfi geldiinden, muhtelif eritlara ihtiya kalmamtr. Fakat teferruatta bir derece ayr ayr mezheplere ihtiya kalmtr. Evet, nasl ki mevsimlerin deimesiyle elbiseler deiir. Mizaclara gre illar tebeddl eder: yle de asrlara gre eriatlar deiir. Milletlerin isti'dadna gre ahkm tahavl eder. nki ahkam- eriatin teferruat ksm, ahval- beeriyeye bakar, ona gre gelir, il olur(321) te Bedizzaman Hazretleri bu beyannda gayet ak ve sarih olarak anlatmaya alt mesele; eriatlarn deimesi, ahkmlarn tebeddl; ancak ve ancak Peygamberler tarafndan Allah'n vahyi ile olabilecei hakikat ve keyfiyetidir. kinci pararafn son cmlesinde: "nki ahkm- er'iyenin teferruat ksm, ahval-i beeriyeye bakar, ona gre gelir, il olur:" kayd ile, Allah'n vahyi ile, Peygamberler vastasyla ve Allah tarafndan gelir il olur demektir. Yoksa -Yz bin kere estafirullahrastgele unun bunun kendi akl ve keyfine gre onu deitirir, getirir deildir. Tahmin ediyorum, Bedizzamann u gayet net, ok sarih olan bu beyann bazlar kendi hatal grlerine bir nevi mesned ittihaz ederek, ok kabih, gnahl ve sapk bir yola slk etmelerine sebep olmutur. Halbuki dikkat edilirse, Bedizzaman hemen onun akabinde der ki: "Enbiva-i Salife zamannda, tabakat- beeriye birbirinden ok uzak ve seviyeleri hem bir derece kaba, hem iddetli.. Ve efkrca iptida ve bedeviyete yakn olduundan, o zamandaki eritlar onlarn haline muvafk bir tarzda ayr ayr gelmitir. Hatta bir kt'ada, bir asrda ayr ayr peygamberler ve eriatlar bulunmu...(322) (321) Szler-ltihad Risalesi -27. sz. (322) Szler S: 454 425 Hlsa olarak, Bedizzaman Hazretlerinin bu ifadelerinde; beeriyetin geirdii btn devirlerde, peygamberlerin getirdikleri eriatlar, esas hkmlerde, temel akidede hepsi birdir, beraberdir. Ancak eriatlarn teferruatnda insanlarn durum ve seviyelerine gre, Allah tarafndan ve Allah'n emriyle ayr ayr olmu, eit eit gelmi. Hatta bir peygamber, dier bir peygamberin teferruattaki ahkmnn tatbikatn yine Allah'n emriyle deitirmi veya tanzim etmi. Oysaki bu, ancak vahye dayanarak yaplan lah bir tasarruftur. Evet, mesele budur. Baka hi bir ma'na ve mefhumda deildir. slm mctehidlerinin itihadlar ise, hi bir mdahale, hibir deitirme ve hibir dzenleme keyfiyeti kat'iyyetle

sz konusu olmadan; sadece kat' delilli olmyan bir hkm, kesin delilli dier bir hkme ya kyas yoluyla re'yini sylemesidir.. veya da bir mes'ele hakknda slmn ana kaynaklarndan anladn yazmasdr. Yani sarih, ak ve nesh olmyan mes'elelerde... tihadn hakikati ve mes'elesi, stadn 27.sz namndaki risalesinde dekaikyle hal edilmitir, oraya mracaat edilmelidir. Bunlar yazmaya, tahlilini yapmaya, Bedizzaman'a olan talebeliimizin ahd ve peymannn, sadakat ve vefadarlnn bir vecibesi olarak kendimizi mecbur bildik. Bunun yannda Bedizzaman hakknda ileri srlen veya srlm olan tm iddialara, hurafelere, menkbelere, hatralara hemen ceffelkalem izgi ekmiyoruz.spatn, delilli vesikalarn istiyor ve bekliyoruz. Bunlar ibraz edildii gn, zr dilemeye ve yazdklarmz tashih etmeye hazrz. Burada, Cemal Kutay'a veda ederken, onun mteferrik ve dank ekilde kitaplarna serpitirdii dier baz delilsiz, ispatsz iddialarn tekrar etmeden, sadece kitaplarndan baz sahife numaralarn vererek bahsi kapyoruz: amzda Bir Asr- Saadet Mslman Sahife: 102, 120, 172, 204. Aydnlar Konuuyor: Sahife: 342. Tarih Sohbetleri'nden naklen, Trkiye'de Nurculuk Davas sahife: 696 Ve Devlet Felsefesi kitabnn bir ok yeri... BEDZZAMAN'IN ESARET DNYLE LGL KK BR TAHLL stadn esaret dnyle alkal, delil ve me'haz gsterilmeden ileri srlm bir mevzu, Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi kitabnda yle yazlmtr: "Bedizzaman Leningrad'dan Almanya snrna geldii zaman, onu Alman askerleri karladlar ve Topu general Faik Pamir, Doktor Albay Memduh, Topu 426 Albay Hikmet Bilgin, Tobpu Yzba akir, Binba Kmil Kanra, Er Fikri Bitlis'linin anlattklarna gre...(323)" eklinde kaydedilmi ve bu rivayet ve nakil veya hikyenin asl Hekimolu smail'in "" adl eserinin 61. sahifesine atfedilmitir. Mezkr rivayetin asliyetinin nereden ve kimden duyulduu hakknda, kitabnn mellifi olan muhterem Hekimolu smail'e mektupla sorduk. Gelen cevabta, aynen unlar yazyor: (Mektubun ba tarafi baz ahslarla bor meselelerini demeye dair konumalardr.) "...Mustafa Polat'n makalelerini topladm. Bunlarn aralarn doldurdum. "" isimli kitap byle meydana geldi. Yani, 'daki yazlarn yzde doksan bei Mustafa Polat'a aittir. Dolaysyla stad'n Rusya'dan firar, Almanya'ya gelii, Alman subaylaryla grmesi Mustafa Polat'a ait eylerdir" Merhum Mustafa Polat'da, bu hikye ve rivayet kaynann nereden . geldiini, yani kimin kimden duyarak nakledip kendisine ulatn beyan etmediine gre, itibarlk ciheti -me'haz bulununcaya kadar- ayan- i'timat deildir. timada ayan olsa da, stad Badizzamann Almanyaya gittii mes'elesine dair iddialara bir delil deildir. nki sadece "Almanya snrna geldii zaman.." tabiri vardr. Berlin'e gittiine, bilmem Aldon Otelinde kaldna delil olamaz. nki Almanya o zaman, Avusturyay da iine alan bir imparatorluk idi.

ESARETTEN AVDET HKYESNN HLSASI Kosturma'dan firar eder. Volga nehrinin ana kanaln gemeye mecbur olmas diye bir ey szkonusu olmadan, tal kollarndan birisini geerek, karadan PETERSBURG'a (Leningrad) urayarak, Rus hududundan selmetle kar, kurtulur. Rus hudutlar iindeki bu seyahatinin bir ksmn herhalde yayan ve skin yerlerden dolaarak gerekletirir: Rusya'dan kurtulduktan sonra, Polonya'nn Bakenti Varova'ya gelir. Buradan da, Avusturya'nn Bakenti Viyana'ya, Viyana'dan da Sofya'ya kadar, ya kendi parasyla, yani Rusya'da esir subay olarak ald cz' maandan biriken parasiyle.. veya Almanlar tarafndan karlanan bir bilet ile trenle gelir. Sofya'dan sonra, stanbul'a kadar Osmanl Ordusu hesabna yazlan bir tren biletiyle stanbul'a gelir. Bu yolculuk gzergh, haritalar zerinden yaplan bir hesaba gre, be bin beyz yirmi kilometre kadardr. stanbul'a geldii gn, Hicri 19 Ramazan 1336, Rumi 25 haziran 1334, Miladi 8 Temmuz 1918'dir. stanbul'a bu muvasalatn TANN gazetesi haber olarak yle vermitir: "Krdistan Ulemasndan olup, talebeleriyle beraber Kafkas cephesinde muharebeye itirak eylemi ve Ruslara esir dm olan Bedizzaman Said-i Krd Efendi ahiren ehrimize muvasalat eylemitir." (323) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi 6. Bask S: 180 427 428 429 430 431 STANBUL'DA YEN HAYAT (8 Temmuz 1918-19 Kasm 1922) 432 433 STANBUL'DAK YEN HAYAT FASLI -Sene 1918 Bedizzaman Said-i Krd Hazretleri hayatnn u nc kez stanbul a geliinde mr 41. ylna girmi bulunarak, ilim ve maneviyat sahasnda ona baka ufuklar, baka levhalar alm bulunuyordu. Eski Said'in 1907-1912 yllarndaki heyecanl nutuk ve makaleleri grnmyordu artk. Gnlk siyas gazetelerle ilgilenmiyordu pek... Yeni Said'in hayatna besmeleke olmutu nk... Hznl, gaml ve kederliydi. slam Hilfetini temsil eden Osmanl mparatorluunun malubiyeti ile sona ermesi dolaysyla, slma gelen darbelerden pek ok mteessirdi... Ve "Hayatn yaras iltiyam bulur, zzet-i slmiye ve Namus-u Millnin yaralar pek derindir. (1) ve "ben kendi lmlarma tahamml ettim, fakat slmn lamndan gelen teellmat beni ezdi. lem-i slma indirilen her bir darbenin en evvel

kalbime indiini hissediyorum. Onun iin bu kadar sarsldm. Fakat bir k gryorum ki, o lamlar unutturacak inaallah!..(2)" diyordu. Derin derin tefekkrlere dalar, bazen tenha yerlere gider oturur, dnrd. nsanlarn itima ve siyas hayatlaryla zaruret olmadan megul almak istemezdi. Harp ve esaret hayatnn drt-be senelik madd zahmet ve meakkatleri yannda, slmn maruz kald felketlerden gelen ma'nev teellmat, nazenin vcudunda ok te'sirat yapm;zaif drmt. Evet, "byk harpte TRK HARB" mecmuasnn 3. cildinde tesbit edildiine gre; Birinci Cihan Harbi'nde koca Osmanl Devleti'nin maddeten tamamen malubiyetinden baka, bir milyon drtyzbin ehid ve yaral vermi. ayn harbte sarfetti-i para ise, on milyar altn frankt. Bu rakam, imdiki paramzla nisbet edilse, aa-yukar 160 trilyon lira idi harb masraf...(*) Ayrca ecnebi dman devletleri, slm lemini blk-prk ederek, lokmalokma yutmaya balamlard. Bu durum karsnda, elbette zerre kadar hamiyeti olan iin; felketlerin felaketi idi bu, demesi icab ederdi. Btn bu felketlere onun herkesten ok, belki herkesin bir misli kadar elem ve ,znt hissettii halde ve o dehetli karanlk halete ramen; ehl-i iman meyusiyetten kurtarmak ve maneviyatlarn takviye etmek iin eserlerinde teselli edici noktalar yer yer derc ediyordu. Hususan onun ifadesiy (1) Asar- Bediiye S: 643 (2) Ayn eser S: 678 (*) 1987 Ylna gre yaplm yuvarlak hesap iledir 434 le Eski Said'in en son te' lifi ve 1921 senesi Ekim aynda nerettii manzum LEMAAT eserinde bu mevzu'da unlar kaydetmiti: (Baz ksmlarn alyoruz) "Bir zat grdm ki yeis ile mbtel, bedbinlikle hasta idi. Dedi: Ulema azald, kemiyet keyfiyeti, korkarz dinimiz snecek de bir zaman. Dedim: Nasl kinat sndrlmezse, iman- slm de snemez. yle de zeminin yzne aklm mismarlar hkmnde her an, olan slm eair, din minarat, lah maabid, er' maalim itfa olmazsa, slamiyet parlayacak an-bean. Madem itima hayat slm'da balamtr, her birinin iman kendine mahsus olan delile mnhasran deil, mstenid vicdan. Belki cemaatn kalbinde gayr- mahdut esbaba dahi eder istinad. Hatta cay-i dikkattir, bir mezheb-i zaifi mrr ettike zaman, ptali mkil olur... nerede kald ki; slm, vahy ile ftrat gibi iki metin esasa hem istinad etmitir, hem bu kadar a'sarda nfizane hkmran. Rsih esaslariyle, bhir eserleriyle krenin yarsyla iltiham peyda etmi, bir ruh-u ftr olmu, nasl ksfa gider, ksuftan km elan(3)" Evet, Bedizzaman Hazretlerinin 1918 senesinden sonra yazd eserler, ekseriyet-i mutlakasiyle kalb snht ve ilham mahsl idi. Zihnen, ilmen dnp de eser yazmak istemiyordu artk... Ve "Herkes insanlarla megul, ben insanlardan usandm. Misalilerle mbahese daha houma gidiyor: nki munsiftirler(4)" diyordu.

Bu i'tibarla, Bedizzaman'n esaret dn olan u nc defa stanbul'a gelii ki, 1918'in 8 Temmuz'undan, ta Ankara'dan ayrlp Van'a gidii olan takriben 25 Nisan 1923 yl aras, be seneye yakn bir zaman iine alan hayatnn yar ksm, bir ynyle mcadele, mcahede ve pervaszca hakk sylemede Eski Said'e.. tamamen hiret ehli tarzyla, masivay brakp Allah'a ynelmesinde, ubudiyet ve tefekkrlerinde ise, Yeni Said'e benzemektedir. Gerekten Bedizzaman Hazretlerinin bu be senelik hayat fasl, onun i leminde, manev ve ruhan ok byk hakikatlerin inkiaf ettii bir devredir. Kendileri de bu dnem hayatndan ok ehemmiyetle bahsetmekte ve bilhare yazd risalelerinde, bunda inkiaf eden halleri tasvir etmektedir. Hayatnn ocukluk devresinden o ana kadar geirmi olduu: 1897, 1899, 1909 ve 1917 tarihlerinde kalb, ruhi ve ilm terakkiyat merhalelerinin en by ve en rshlusu ve en kll ve daimsi, hayatnn bu faslnda gereklemitir. Bundan dolay, risaleleri, bilhassa o zaman te'lif ettii LEMAAT, (3) Eski matbu' Lemaat S: 28-29 (4) Asar- Bediiye S: 78 435 EMME ve U'LE risalelerinde olduu gibi; bilhare yazd SZLER, LEM'ALAR, MEKTUBAT ve UALAR'da da, o dnem hayatnda ayr ayr ekilde tezahr eden hltndan, ma'nev, ilm ve ruhan pek byk inklaplardan nemle bahsetmektedir. Hususiyle, Onsekizinci Sz'n ahirinde, Yirminc Sz'n Birinci Makam'nn kinci Noktas'nda, yine Yirminc Sz'n kinci Makam'nn kinci ve nc Noktalar'nda ve Otuzuncu Sz'n Birinci Maksad'nn ahirinde ve Mektubat'tan Yirmi Altnc Mektubu'n birinci Mebhas'nda, Yirmi Sekizinci Mektub'un nc Meselesi'nin nc Noktas'nda, hususan Yirmi Altnc Lem'ann Beinci Ricas Yedinci Rica, Sekizinci Rica, Onuncu Rica, Onbirinci ve Onnc Ricalarnda.. ve hkeza Arab Mesnevi'de ve Lemaat'ta ayr ayr ekil ve suretlerde hayatnn bu faslndan ehemmietle bahsetmi, beyan etmi, tezkir ve tezekkr etmitir. Bu itibarla, Bedizzamann bu hayat fasl ok byk, ok azametli ,-idrak ve ihatamzn dnda- kll hakikatlerin inkiaf ve zuhur devresidir diyebiliriz. Ayn zamanda bu devre, Eski Said'le, Yeni Said'in hal ve icraatnn biri birinden ayrld bir devredir. stadn hayatnn bu faslnda gerekleen te'lifat hakknda, biraderzadesi Merhum Abdurrahman Efendi u ma'lmat vermektedir: "Amcam Bedizzaman, bir mddetten beri akl ile deil, srf kalb ile mesaile mteveccih oluyor. Kalbine vzhan bir eyler zuhur etse, bana yazdryor ve diyor: lim odur ki, kalbte yerlesin. Yalnz aklda olsa insana mal olmuyor." Hem de diyor: "u mesail yalnz kavaid-i ilmiye deil, belki vicdanen esas ittihaz ettiim desatir-i kalbiyemdir.(5)" Merhum Abdurrahman'n bu hkmn te'yid eden stad Bedizzaman'n RUMUZ Risalesi bandaki u ifadesidir: "Gariptir ki, bir iki senedir uyank iken zihnimde bir karanlk oluyor: Bazen nisyan- mutlak basar. Alem-i menama girdike bir vuzuh geliyor, daha iyi gryorum...(6)"

Bu ifade ve beyanlardan anlalan odur ki: Bedizzaman Hazretleri bu tarihte artk akliyle, ilmiyle dnp de eser yazmyor. Belki kalbine klanan nurlarla, ilhamlarla eser yazmaya balam bulunuyordu. Bu devrede, yani 1918 Temmuzundan, 1923 Maysna kadar te'lif ettii eserlerinin Arapca ve Trkesi, bykl kkl, mecmuu 27 tane eserdir. Bu kitaplardan bir'si Merhum Abdurrahman'n yazd Tarihe-i Hayattr. ki tanesi de, stad Hazretlerinin emriyle merhum Abdurrahman, o ana kadar s (5) Asar- Bediiye S: 634 (6) Ayn eser S: 78 436 tadn te'lif olunan eserlerinden derlenmi seilmi vecizelerini bir eser halinde nerettii kitaptr. stad'n eserlerinin hepsi de o zamanda tab' edilmilerdir. Bu devrenin en son mellefat, 1922-1923 Ankara'da te'lif edilip, yine Ankara'da tab' edilen HABAB ve ZEYLL HABAB eserleridir. EMME ve U'LE namlarndaki Arapa iki eserin baz ek ilaveleri, eserlerin tab' srasna yetiememi, bilhare bunlarn bir ksm el yazmalarnda muhafaza edilmitir. Onlarn bir ksm da NURUN LK KAPISI eserinin iinde yer alan Trkce baz paralarnn Arapa esaslardr ki, stad Burdur a menf olarak gittii zaman orada tamamlamtr. Bir ksm da Mesnev-i Arabi'nin ba tarafnda yer alan LEMAAT, REAHAT, LASYYEMALAR adlarndaki risaledir ki, Barla'da te'lif edilmi olduunu anlyoruz. Arapa eserlerinin bir ksm zeyillerden ibarettir. Ancak bu zeyillerden bazlar, zeyil olduu kitaptan daha byktr. Buna gre, Bedizzaman Said-i Krdi olarak, 1899'dan 1923 senesine kadar bir eyrek asrlk zaman iinde te'lif etmi olduu eserlerinin toplam says 43 taneyi bulmaktadr. Yine 1923 Maysndan 1926 Martna kadar te'lif edilen ve bahsi gemi Mesnev'nin ba tarafndaki risale ile NURUN MN ENVAR-L KUR'AN arapa eserini de bu hesaba katarsak, ayrca da, Van'dan nefyedilip srgne yollandnda ilk menzil olan BURDUR ' da balayp ISPARTA merkezinde tamamlad Trke NURUN LK KAPISI eserini de bu toplulua ilave edersek; 1899 dan 1926 senesine kadar 27 senelik hayat faslnda toplam te'lifat 48 tane eserdir.(7) Bedizzaman Hazretleri; 1926 Martndan i'tibaren te'lifatna balad iman ve Kuran eserlerinden SZLER in otuz, Mektubat'n otuz, Lem'alar'n yirmialt adetleri ve bunlarn bazlarnn ek para ve zeyillerinin mecmuunu yz tane sayarsak; 1926'dan nce ve 1918'den sonra sekiz sene zarfnda te'lif etmi olduu ve bir ounu tab' ettirdii eserlerinden yirmi tanesini de, Barla'da 1926-1935 yllar arasnda te'lif ettii yz adet risaleye ekliyerek; 1935 senesinde alan Eskiehir mahkemesindeki mdafaatnda sk sk yzyirmi tane eserlerinin, byk davasnn hidleri olduunu tekrarlamtr. 1944 senesinde Denizli mahkemesi mdafaatnda ise, 130 para risale diye vasflandrmaktadr ki; Mezkr yzyirmi adede on Risale daha ilave edildii ve tam say olarak 133'e ykseldii halde, yine 130 para Risale diye takdim etmektedir. Hatta 1948-1949 yllarnda Afyon hapsine kadar 11 12 ve 13'nc ua'lar bu miktara eklenerek Risale adedi 136'y bulduu halde; Afyon Mahkeme mdafaanamesinde de, ekseriyetle yine 130 para tabirini kullanmaktadr. Afyon hapsi hitamna kadar, Ondrt ve Onbeinci ualar da buna eklenerek, Risale adedi tam say olarak 138'i bulduu halde, yine de ortalama usul ile ekseriyetle ifadelerinde yzotuz para ta'biri devam etmektedir.

(7) Bu say, Arapa eserlerinin kck -byk zeyilleriyle beraberdir. 437 Aslnda burada kaba taslak verdiimiz bu rakamlar, Risale-i Nurun kesin bir hesab deildir. nki mesela Mektubat'tan baz "mektup" ismi altnda risaleler var ki; be, hatta on risaleden mteekkildir. Bu mevzu'u Risale-in Nurun te'lif devresine girdiimizde, Risale adetlerini yerli yerince hesabn yapmak va'diyle; imdilik yalnz 1918'den 1923 aras youn bir te'lifat devresinin mahsulu olan eserl'erinin isim, te'lif tarihi ve mevzularn gsterir bir liste arzetmek istiyoruz. 1899-1912 aras eserlerin isimlerini ve te'lif tarihlerini o devrelere ait hayatnda kaydetmidik. Ancak onlardan Arab KIZIL 'CAZ eseri ile MUHAKEMAT'n Trkesi o yllarda tab' ettirilemeyip, 1918'den sonraki eserleri arasnda tab' edildiinden, bilvesile isimleriyle buraya alnmtr. stadn eski eserlerinden Arapa SAYKAL-L SLAM ile REETET L AVAM eserleri 1911'de te'lif edilip, 1912'de tab' ettirildii halde, matbu' bir nshasn elde edemediimizden kapak klielerini veremedik(*). Ayrca 1914 senesi yaz aylarnda mukaddematna balanan, ve 1916 ubatnda, harbdarp ortasnda te'lifi ikmal edilen Arabi ARAT L 'CAZ tefsirinin de, esaret dn 1918'de tab' yapld iin onun yeri 1918-1923 aras te'lif olunan eserlerin bandadr. sim M ev z u u Te'lif Tarihi lk Bask Lisan 1-Iarat-I 'caz Kur'ann bandan 32 1914 - 1916 1334-1918 Arapa ayetin tefsiri 2-Bedizzaman'n HayatHikyesi 1919 1335-1919 Trke Tarihe-i Hayat 3-NOKTA man erknnnispat 1919 1919 Trke 4-Hakikat ekirdekleri-1 Seme vecizeler 1920 1920 Trke 5-Snht eitli yet tefsirleri 1920 1920 6-Hakikatekirdekleri-2 Eserlerdenderlenenzetler 1921 1921 Tkre 7-KIZIL 'CAZ Mantk kyaslar 1899 1921 Arapa 8-LEMAAT Risale-i Nurlarn, 1921 1921 Trke Hlsalar 9- u a a t Risalet-i Muhammediyenin 1921 1921 Trke spat 10-Rumuz Kur'ann 'caz 1921 1921 Trke 11-Tult tima Mevzular 1921 1921 Trke 12-Muhakemet islamDini ve Meseleleri 1911 1921 Trke

13- Saykal-l slam 14-Katre Tevhidin spat 1922 1922 Arapa 15-Zeyl-l-Katre AhlkveUbudiyetDersleri 1922 1922 Arapa 16- H a b b e Mnev ve Ahlk Dersler 1922 1922 Arapa 17-Zeyl-l HabbeAyn Mevzu 1922 1922 Arapa 18-Zerre Ayn Mevzu 1922 1922 Arapa 19-emme Ayn Mevzu 1922 1922 Arapa 20-Zeyl Ayn Mevzu 1922 1922 Arapa 21-Zehre Ayn Mevzu 1923 1923 Arapa 22-Zehrenin zeyti Manev veAhlkmevzular 1923 1923 Arapa 23-Habab lmi, itimai ve ahlk 1923 1923 Arapa 24-Zeyl-l Habab lm, itimai ve ahlki 1923 1923 Arapa 25-Hutuvat-i Sitte ngliz desisesine kar Ta r i h s i z Ta r i h s i z 26-Tlikat (ok zaman sonra bulundu) (mantk ilmi) 1913 1994 Arapa (*) Allaha kr matbu nushasnn bir fotokopisini bulduk. 438 Eserlerinden kapak klieleri 439 Mellif bu eserlerinin batan onikinci ve en sondaki 25. sraya kadar olanlarn Eski Said'in eserleri olarak kabul etmi. On nc sradaki Katre Risalesini de Eski Said'le Yeni Said'in birbiri ile mnazaras(8) neticesinde meydana kan ve nefis ve eytanna kar kalbinin muzafferiyetiyle neticelenen bir eser eklinde kabul etmektedir. On nc numaradan sonraki eserler ise, Yeni Said'in eserleridirler. 24. numaradaki HUTUVATI STTE eseri ise 16 ubat 1920'de ngilizlerin stanbul'u igallerinde Arapa ve Trke olarak te'lif ve neir edilmekle beraber, Eski Said'in eseri olmakla birlikte, ngilizlerin bana vurulan bir din cihadnn unvandr. Onda Eski Said, Yeni Said mevzu-u bahis deildir. Din Cihadnn iktiza ettii mecbur bir davrandr. Bu sralamaya gre, 1918 ilk baharnn iptidalarnda Rusya'da esarette iken, ruh ve kalbinde balyan Yeni Said'e gei hltnn balanglar olan zuhrat, 1921'in ortalarnda kemalini bulmu ve Yeni Said olarak neticelenmitir. BYK HZMETLER

Eski Said, Yeni Said hakikatlerinin izahn ileride gcmz yettii nisbette ele almak va'diyle; Bedizzaman'n bu dnem hayatnda mahede edilen hizmetlerinin byk ve kll olanlarn kaydetmek zere, onun madd hayatnn akn takib etmeye alacaz.. ve ilk nce sz yeeni merhum Abdurrahman'a brakyoruz. Merhum Abdurrahman Efendi, amucas Bedizzaman Hazretlerinin esaretten dndkden ikibuuk sene sonra ,stanbul da, yani 1921'de te'lif edip tab' ettirdii mevzun LEMAT eserinin ahirinde ksaca bir hal tercmesini ekliyerek nerettii yazsnda yle der:

"LEMAAT divannn sahibi amucam Said-i Krd'nin tercme-i halini muhtasaran bir risalede yazmtm. Fakat iki buuk seneden beri DARL HKMET L SLAMYE vazifesini ona yklettirdiler. O da derdi: "Ben bunu terk edeceim. Fakat millete de bir hesap vermek istiyorum: Ben de amucamn Darl-Hikmet-il slmiye'deki vazifesinden (Millete) nasl bir hesap vermek istediine dair bir ka sz yazyorum: "Bundan iki buuk sene evvel ,ki 1334 (1918) senesi idi. Amucamn rzas olmadan DarulHikmet-il slmiye'ye aza tayin edildi. Fakat esarette ok sarslm olduundan, on ay me'zunen vazifeye gitmedi. Hatta ok defalar istifa etmek teebbsnde bulundu. Amma ahbaplar brakmadlar. Bunun zerine vazifeye cidd devam etti. -Ki bir buuk sene oluyor. (8) Osmanlca Lem'alar S: 661 440 Bidayette haline dikkat ediyordum ki, zaruretten baka kendisine masraf yapmyordu. "Maiete neden bu kadar fena yayorsun?" diyenlere cevaben derdi : "Ben Sevad- A'zama (Byk ounluk, halk topluluu) tabi' olmak istiyorum.(9) Sevad- A'zam ise, bu kadar tedarik edebilir. Ekalliyet-i msrifeye (sraf aznlk) tabi olmak istemem. Darl-Hikmet'ten ald maatan miktar- zarureti ayrdktan sonra, mtebakisini bana vererek: "Hfzet!" derdi. Ben de bir sene zarfnda fazla kalm olan paray amucamn bana olan efkatine, hem mal istihkar etmesine itimaden, haberi olmadan tamamen sarfettim. Buna muttali olunca dedi ki: "Bu para bize hell deildi. Milletin mal idi. Ne iin sarfettin? Madem ki yledir, ben de seni harlk vekilliinden azl ile,(10) kendimi nasbettim. Bu hadiseden sonra, ayda bana yirmi banknot vererek, kendisine de onbe ayrmaya balad. Kalann kendisi yannda hfzetti. Fakat btn umum masraflar da onun kendisi iin ayrm olduu o onbe banknotundan yaplrd. Demek ki ayda kendisine on banknot kalm oluyordu. Fazla kalan paradan yediyz banknot kadar topland.(11)

Bir mddet sonra kalbine gelen hakaikten on iki tane(12) te'lifatn din namna tabettirdi. Biriken mezkur yediyz banknotu bastrd bu kitaplarnn tab' masrafna harcad. Baslan bu kitaplardan biriki k mstesna, dierlerini meccanen datt. (9) sraf mevzuunda Bedizzaman Hazretleri o sra te'lif etmi olduu matbu' LEMAAT eserinde unlar yazmt: "BYLE ZAMANDA TEREFFHDE ZN- ER' BZ MUHTAR BIRAKMAZ Lezaiz ardka sanki yedim demeli. Sanki yedim dstur eden bir mescidi yemedi. Eskide ekser slam filcmle a deildi. 'Tena'uma ihtiyar bir derece var idi. imdi ise ekseri ala. dt kald, telezzze ihtiyar izn-i er'i kalmad. Sevad- A'zam hem ekseriyet -i ma'sumun maieti basittir. Tegadd besatetiyle onlara tabi' olmak; Bin kere mreccahtr, ekalliyet-i msrife, ya bir ksm sefhe tegaddide terffh noktasnda benzemek.. (Bak matbu' Lemaat S: 23) (10) stad'n hizmetkr Mustafa Sungur anlatt: "Bir gn stadmz merhum Abdurrahman'n genlik durumundan bahis alnca buyurmulard ki: "Ben darl-Hikmet'te iken, amlca daki Kkmze gelip gitmek iin vapurla skdar'a gelir, oradan da yaya olarak amlca'ya giderdim. Fakat Abdurrahman ise, meer hep hususi faytonlarla gelip gidiyormu. Buna muttali' olunca kendisini harlk vekilliinden azlettim: ' (11) Merhum Abdurrahman'n verdii bu hesap ile, bir buuk sene zarfnda maatan alnan para toplam 1330 banknottur. Buna gre her alnan maa 73 banknot, 88 kurutur. Fakat o zaman ki bu banknot parann nasl bir para olduunu, kat m altn m bilemiyoruz. Ancak Darl-Hikmet-il slmiye'nin azalarna tahsis edilen maa 500 kuru, yani elli altn lira olduunu biliyoruz. (Bkz. Son Devrin slm Akademisi, Darl Hikmet-il slmiye, Sadk Albayrak S: 42.) (12) Bu on iki tane te'lifat, herhalde Eski Said'in en son te'lif olan ve 1921 Eyll'nde te'lifi tamamlanarak ayn sene iinde tab' edilen LEMAAT'tan balayarak Arapa KATRE, ZEYLL KATRE, HABBE, ZEYL-L HABBE, ZERRE, ZEYL, ZEHRE, ZEHRE'nin Zeyli, HABAB ve ZEYL-L HABAB'tan mteekkil onikiyi bulan eserleridir. Allahu lem bissevab. A.B. 441 Ne iin kitaplarn sattrmadn sordum. "Maatan bana kt-u lyemut cizdir. Fazlas millet maldr. Bu suretle millete iade ediyorum:' dedi. Merhum Abdurrahman yazsnn devamnda yle diyor: "... Darl Hikmet-il slmiye'de demir gibi dayand. Ecneb te'sirt onu (Darl Hikmeti) kendine alet ettiremedi. O yanl fetvaya kar (ngilizin basks ile zamann eyh- slmnn Kuvay- Milliye aleyhinde verdii fetva) dayand, reddetti. slmiyete muzr bir cereyan ortaya atld vakit, onu krmak iin kk bir eserini nerederdi. Darl Hikmet'te mtereken i grmek hususunda baz mani'ler gryordu. Onun iin hizmetleri hep byle ahs teebbsleri ile gerekleiyordu. Okuyucular bilirler ki; Bedizzaman kefenini boynuna takm ve lmn gze almtr. Hatta Anadolu'dan bir ok defa onu istediler, gitmedi. "Ben tehlikeli

yerde mcahede etmek istiyorum, siper arkasnda mcahede houma gitmiyor. Anadolu'dan ziyade buray tehlikeli gryorum: demiti. Baka kitaplar yannda bulundurmazd. Ona "Niin baka kitaplara bakmyorsun?" derdik. - "Hereyden zihnimi tecrid ile Kur'andan fehmediyorum" diyordu. Baka kitaptan nakletmek lazm geldii zaman, telif etmi olduu eserlerinden mhim grd mes'eleleri deitirmeden aynen alr, tekrar ederdi. Baska mellifler gibi mana tekerrr ettike, baka sret giydirmiyordu "Ne iin aynen byle tekrar ediyorsun?" eklindeki istifsarmza: "Hakikat usandrmaz, libas deitirmek istemem" derdi. Yine kendisine: "Neden ulv hakaik- diniye ile beraber, baz mesail-i siyasiyeyi(13) kitaplarnda derc ediyorsun?" diyenlere: Derdi ki: "ocua ilac iirrmek iin bir ekerleme gsterilir. Ta ki azn asn, il ylece iirilsin. Efkr- amme dahi siyaset iin azn am bekliyor. Ben de tiryak iirmek iin bazen siyaseti de zikrediyorum. Bylece amucam Bedizzaman Said-i Krd on ay me'zuniyetten sonra, bir buuk sene DarlHikmet-il slmiye'deki vazifesine devam etti. imdi de baka yere gitmeye niyet etmi ve millete hitaben: "Ey millet' Burada o kadar mani'ler oktu ki, i grmek pek mkld. Ben bu kadarn yapabildim. beni hell et. demektedir. Kendisine soruyduk: "Neden bu kadar sarsldnz?" Cevaben: "Ben kendi ahs lmlarma tahamml ettim. Fakat, s (13) Snhat, Rumuz ve Tuluat gibi Eski Said'in eserlerinde yer alan baz bahisler gibi. A.B. 442 lmn lmndan gelen teellmat beni ezdi. Alem-i slma indirilen her bir darbenin en evvel kalbime indiini hissediyorum. Onun iin bu kadar sarsldm. Fakat bir k gryorum ki: o lmlar unutturacak inaal lah!..(14)" te merhum Abdurrahman'n verdii u malmatn altnda diyebiliriz ki: Bedizzaman Hazretleri stanbul'a bu defaki geliinde, itima mes'elelerle arasra megul olmusa da, artk dolayl olarak ve indel hace mteveccih oluyordu. Fakat siyaset dairesinden artk pek mitli deildi. Onun iin, gnlk siyas gazeteleri takib etmiyor, herhangi itima bir makale de yazmyordu. Himmetinin yzde doksann i dnyasyla, tazarru' ve niyazlarla, ubudiyet ve tefekkratla geirmekteydi. Lkin btn o ykc hadiselerin verdii elemler iinde Anadolu'da balatlan Kuvay- Milliye hareketinin muzafferiyyet haberlerine candan seviniyor, memnun oluyordu. Onun zaferini bir mit olarak takdir ediyor ve destekliyordu. te bu mitlerle bilhare Ankara'ya kadar gelmi, fakat umduunu bulamamt.. ve ite o zaman siyasetten ve hayat- itimaiyye mes'elelerine karmaktan bsbtn ikrah etmi ve ondan tamamen kat- alka ederek inziva iin Van'a ekilmiti.

TAFSLAT Buradan tekrar Bedizzaman'n esaret dn ilk gnlerine dneceiz. O gnlerde DarlHikmet-il slmiye'ye tayin ediliini ve harb yadigr olan cihandeer ARA-TL 'CAZ tefsirinin tab' keyfiyetini vesaireyi takiben, hadiseleri onun eserlerinden ve baz zatlarn hatral menkbeli rivayetlerinden rnekler vererek, bu dnem hayatn tarih teleskopuyla genie seyretmeye alacaz. Evet, Bedizzaman Said-i Krd Hazretleri esaretten firar edip stanbul'a dnn, o gnki gazetelerin mhim haber eklinde vermeleri zerine, memlekette bulunan yeeni Abdurrahman ve kk kardei Molla Abdlmecid Efendiler duymu olacaklar ki; Abdlmecid Efendi'nin yannda mahfuz bulunan arat-l 'caz tefsirinin elyazmas, kuvvetli tahminlerle; amcasn grmeye gelen Abdurrahman beraberinde stanbul'a getirmi, yahut da bir msveddesi mellifi yannda mahfuz bulunup, zayi' etmeden stanbul'a beraberinde getirmitir. Eer Abdurrahman, amucas Abdlmecid'in yanndaki nshay beraberinde getirmi ise,(*) herhalde o zamann en seri' (14) Asar- Bediiye S: 676-678 (*) Nitekim Molla Abdulmecidin 2 Mart 1916 da Diyarbekirde Tebyiz etmekte olduu aretl 'caz nushasna dklen mrekkebin garip suretinide, 1918 sonbaharnda stanbulda ta'bedilene konmas gsteriyorki, Abdurahman onu beraber getirmitir ve bu nushann asl bizde mevcuttur.A.B. 443 muhabere vastas olan telgraf ile istenmi, Abdurrahman da gelirken onu beraberinde stanbul'a getirmitir. nki ayn sene iinde Harbiye Nazr Enver Paa o kymetli harb yadigrnn hayrna itirak niyetiyle kdn kesesinden temin etmi ve tab' gereklemitir. Onun tab' srasnda Bedizzaman'n eski talebelerinden Molla Hamza Efendi ile yeeni Abdurrahman tashih iinde hizmet etmilerdir. Enver Paa'nn bu eserin kdn kesesinden verdiini bir mnasebetle Bedizzaman Hazretleri yle yd eder: "...Cephe-i harpte yazd ve imdi msadere edilen arat-ul 'caz, o zamann Bakumandan Enver Paa'ya o kadar kymettar grlm ki, kimseye yapmad bir hrmetle istikbaline kotuu o yadigr- harbin hayrna, erefine hissedar olmak fikriyle, arat-l i'caz'n tab' iin kdn vererek, mellifin harbteki mcahedat takdirkrane yd edilen bir adam...(15)" LK ARAT-L CAZ Hazret-i stad Bedizzaman esaretten kurtulup stanbula geldii gnlerde, hemen ilk i olarak mukaddes olan harb ve cihadn bir yadigar ve harb ortasnda telif edilen arab aratl caz tefsirinin tabn gerekletirmesi olmutur. arat-l cazn tab ile ilgili geni malumat az stte getii gibi, Risale-i Nurlarn birka yerinde de gemektedir. Merhum Enver Peann kadn kesesinden -hayrna itirak iin- verdii arat-l caz tefsirinin tab gerekleip intiara balad gnlerde TSAM isimli bir dergide, 26 Kanun-u evvel 1334 (8 Ocak 1919) tarihli nshasnda yle bir yaz ile ilan edilmi, reklam yaplmtr. ARAT-L CAZ F MEZAN-L CAZ

Darl-hikmet-il slamiye aza-i mmtazesinden Bedizzaman Said-i Krd Efendi Hazreti tarafndan baladeki (stteki) nvan ile tahrire balanlan tefsir-i celilin birinci cz tab olunmutur. Mellif-i muktedirin hret-i ayas bu eser-i gzin hakknda fazla sz sylemeye hacet brakmyor. (15) ualar-Envar Neriyat S: 424 444 arat-l cazn tab yapldktan sonra, Meihat- slamiye tarafndan tm Anadolu vilayet ve kaza mftlklerine birer nshas yollanm ve btn ulema-i slam tarafndan byk takdir ve istihsanlarla karlanmtr. 445 BEDZZAMAN'IN DAR-L HKMET'E TAYN Bedizzaman Hazretleri esaretten avdet edip, stanbul'a dnmesi zerine, eski dostu ve ahbab Harbiye Nazr Envar Paa onunla ok yakndan ilgilendi. Harbiye Nezareti'ne da'vet ederek lyk olduu ekilde hrmet etti. Dier paalara onun kahramanln, hamiyetkrln yce senalarla yadedip takdim etti. Maietinin te'mini hususunda byk vazifeler, bol maal iler teklif etti. Fakat Bedizzaman ise, -eski talebelerinden Molla Sleyman'n N.ahiner'e anlattna gre- teekkr ederek Enver Paa'dan hi bir vazife ve maa kabul etmedi... Fakat eer ilme, irfana, irad- mmete dair bir hizmet, bir i olursa kabul edebileceini, lkin esarette ok zahmet ve meakkatler ektiinden, imdilik bir mddet istirahate ihtiyac olduunu syliyerek beyan- ma'zeret eyledi.(16) Bunun zerine ehid(17) merhum Enver Paa(18), Bedizzamana Harbiye Nezareti kanalyla aylk, ellier altn liradan yz elli liray tahsis etti. Ayrca da Harbiye Nezareti adna ordunun iftiharl bir harb madalyasn takdim etti.(19) (16) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi, 6. Bask S:183 Hz. stad Bedizzaman da Enver Paa'nn 'Trkistan'da ehit olduunu ifade buyurmulardr. Rivayet Konyal Abdulmuhsin'dendir. (Bak. Son ahitler-1 S:227 (18) ENVER PAA, Osmanl mparatorlunun son Harbiye Nazr ve bakumandan vekilidir. Doumu 1882, vefat 1922. Enver Paa, Osmanl mpaatorluu ve anl devleti I. Cihan Harbi'nden malup kp, dmanlaryla mtarekeyi imzalamaya dar olunca; mstevli kuvvetlerinin ellerine zelilane bir eldlde dmemek iin,1922 yl balarnda bir gece Boazdan Karadeniz istikametine doru gitmekte olan bir Alman Torbidosuyla Krm'a geti. Az bir mddet sonra da, Almanya'ya gitmek niyetiyle Moskova'ya, oradan da Berlin'e gitti. Berlin'de birbirlerini takip eden hadiselerin kargaalklar ortasnda durup da bir i yapamyacaklarn anlaynca, tekrar Moskova'ya dnd. Ruslar onu kazanmak ve emelleri istikametinde kullanmak iin zahirde ok iyi, ok hnnetkar davranyorlard. Enver Paa Moskova da iken, bir ara Islm lemini mistemlekecilere kar ayaklandrmak niyetiyle Ruslarn zahiri tasvipleriyle bir gazete kartt. Az bir mddet sonra, bu iin bir hayl olmaktan te bir ey olmyacan anlad. Gazeteyi brakarak BATUM'a days Halil Paa'nn yanna dnd.

Paann Rusya iinde yapt btn bu seyahatlerinde Ruslar ona kolaylklar salyor, muhafzlar kouyorlard. Batumda bir mddet kaldktan sonra, son bir mit olarak Trkistan'a geerek Ruslara kar bir ayaklandrma hareketi planlamay dnd.. Ve Trkistan'a, Buhara'ya gitti. Orada mahall lisanla BASMACI etelerinin bana geti. Ve Ruslarla alen olarak arpmaya balad. Rus askerlerinden birok silahlar ve ganimetler ald. Ruslarn o na kadar fazla ehemmiyet vermedikleri yer yer ete hareketlerinin, bu defa Enver Paa nn balarna gemesiyle, cidd endie ederek, Trkistan zerine byk kuvvetler gndermeye baladlar. En nihayet Buhar ya bal ALUDERE Kasabasna yakn bir kyde kararghn kuran Enver Paa,1922 ylnn 26 Kasm Kurban bayram, Cuma sabah, afan alaca karanlnda, Rus kuvvetlerinin etraflarn sardn duydu. Paa her zaman olduu gibi, gayet skin ve heyecansz bir tarzda erken kalkm, gusln yapm, abdestini alm, sabah namazn klm, Kur'ann okuyordu. Duyulan bu haber zerine arkadalaryla birlikte hemen atlarna binerek, yaln kl, yldrm hzyla Ruslara ulam, bir ok Rus askerini esir ve bir ok mitralyozlarn ganimet almt. Tam bu srada baka bir grup Rus askerleri teslim iareti olarak ellerini havaya kaldrmlarken ve Enver Paa bunlarla megul iken; arkadan bir Rus askeri, mitralyozunu Enver Pa nn srtna dorultuyor ve ate ediyor. (19) (4. Haiyesidir) Enver Paa ile ilgili u ifadeler, Bedizzaman hazretlerinin Dar-l Hikmet'teki dosyasnda kendi z ifadesiyle mevcuttur. (Bkz. Son Devrin slam Akademisi, Darl-Hikmeti-l slmiye -Sadk Albayrak, S: 186).Bu madalya,u anda yeeni Suadtadr. Kahraman Enver Paa'nn vcudu delik deik olup atndan dyor ve ehid oluyordu. Allah rahmet eylesin. (Bkz. Enver Paa'nn son gnleri -Feridun Kandemir, Gven Basmevi, Istanbul 1955). 446 Nihayet esaret dnnn ikinci aynn sonunda, yani 26 Austos 1918 gn Bedizzaman'n haberi olmadan, Ordu-yu hmayunun bir delegesi tarznda, Harbiye Nezareti'nin tavsiyesi ile Darl-Hikmet-il slmiye'ye bebin kuru (Yani elli altn lira) maala a'za tayin edildi.(20) Bu tayinle birlikte, ayn gnlerde yine Harbiye Nezareti, yani Enver Paa'nn talebi zerine, eyh-l slm Musa Kzm Efendinin, padiah Muhammed Vahidddin'e yapt mracaatla; "Bedizzaman'a ilmiyede MAHRE(21) payesinin verilmesini arz etti. Padiah bu talebi ma'kul karlayarak onaylad. Artk bu tarihten itibaren Bedizzaman resmen Darl-Hikmet-il slmiye a'zasdr. Ancak ziyade zaafiyeti ve istirahate ihtiyac dolaysyla vazifeye on ay(22) kadar me'zunen balyamad. Doktorlarn tavsiye ve raporlar ile, kendisinde VEHN- ASAP (Sinir zaafiyeti) rahatszlnn tedavisi iin, uzun bir istirahat ve temiz hava tavsiye ediliyordu. Dar-l Hikmetil slamiye, kuruluu ve al hakknda "Ceride-i Safiye gazetesi, say:147, 19 Austos 1334- 1 Eyll 1918 tarihli nshasnda u malumat vermektedir. DARL - HKMETL SLAMYENN KADI Ahkam- slamiyeyi ner ve ta'mim iin tekil klnm olan "Darl Hikmetil slamiyenin geen pazartesi gn Daire-i Meihatta resm-i kad icra klnmtr.

Resm-i Kadda eyhul-slam Musa Kzm Efendi Hazretleriyle, fetva emini Ali Rza, bamuavin brahim Efendi. Mektb-i Meihat Nafis Bey, memurin-i kalemi mdr Bahri Efendi, Mhrdar- Meihat- ulya Ahmed Nuri Bey, Meclis-i meayh reisi eyh Safvet Efendi ve azas.. Fetvahane-i al ders vekaleti heyt (heyetleri) hazr bulunmulardr. Merasime zavali saat (Alafrenga) 10,5 ta balanm ve daire-i meihat imam Hafz Tahsin ve Masahif-i erife ve muellefat-i eriye meclisi azasndan Hafz Halil ve Mahir Efendiler ar- erif tilavet eylemiler.. ve Meclis-i meayih Safvet Efendi arabiyyl-ibare bir nutuk kraat eylemilerdir. eyhul - slam Efendi hz.leri: "ki sene evvel tesavvur ve ahiren neredilen kanun mucibince tesis buyurulmu olan "Darl Hekmet-il slamiyeyi kraet olunan ar- erifler ve zevat- hayriye ile Kad eyledim. Her krda ahass- mal mazher-i tevfikat- samedan olmaktr. demi ve resm-i kad icra eylemitir. (20) Son Devrin slm Akademisi, Sadk Albayrak S: 186 (21) MAHRE payesi Osmanllarda, lmiye, mlkiye ve askeriye snflarnda ayr ayr vasflarda deerlendirilirdi. lmiyede MAHRE MEVLEVYET eklinde de kullanlrd. O ise, umum mderrislerin ba ve btn memleketin ba mderrisinin ikincisi eklinde manalandrlrd. Askeriyede ise, kaymakamlk manasndayd ve hakeza.. (Bkz. Kamus-u Trki . Sami, S: 1308.) (22) Sadk Albayrak bu me'zuniyet mddetinin st ste toplam iki seneyi bulduunu kaydeder. (Bkz. Son Devrim slam Akademisi S: 188) 447 Darl Hikmetil - slamiye azalna, Medrese-i Sleymaniye ilm-i kelam ders-i amndan Arapgirli Hseyin Avn.. Tefsir-i erif mderrisi ders-i ammlarndan Bergamal Cevdet.. lmi nefs ve ahlak mderrisi ders-i amndan evket.. Mantk mderrisi ders-i ammdan Elmall Ahmed Hamdi.. Fuzalay- mutehayyizeden Haleb me'busu eyh Beir.. am ulemasndan eyh Bedreddin.. Senedat- hkaniye er' memuru Hayderizade brahim.. Amasya mfts Mustafa Tevfik.. Bedizzaman- krd Efendiler.. ve ba Kitabetinede, Darl hilafetil-aliye mderrisi Edebiyat- Trkiyye mderrisi ve Sebilr Read ba muharriri Mehmed Akif Bey tayin buyurulmulardr. Not :Darul-Hikmetil slamiye riyaseti vekaletine fetva emini Ali Rza Efendi Hazretleri tayin klnmtr. Bylece Darl -Hikmetil-slamiye ilk bata reis, aza ve genel sekreteri olarak 11 tane sekin ulemadan mteekkildi.2,5 sene zarfnda reis ve azalarnda bir ka kez deiiklikler, yeni tayinler oldu. Tafsilat, "Son devrin slam Akademisi-Sadk Albayrak kitabnda mevcuttur. Bedizzaman'n Darl Hikmet-il slmiye'ye a'za tayin edildii gnlerde ve istirahat ile elemlerini unutmaya alt hengmda, yani 30 Ekim 1918'de anl Osmanl devleti en ac ve en kara bir felketle daha karlayordu. O da, mel'un ngilizlerin icbariyle menhus mtarekeyi yalnz ngilizlerle imzalamaya mecbur braklmasyd. Mtarekenin imza edilmesi demek, bundan sonra artk Osmanl devletinin bilfiil zalim dmanlara kar malubiyetini kabul etmi demekti ve artk varl sz konusu deildi. Evet, Bedizzaman bu mtareke felketinden dolay, ruhunda hissetmekte olduu btn gam ve kederlerin bir misli daha ona yklenmi oluyordu. Merhum Mehmed Akif gibi: "Yandk diyoruz,

bomaya kan gnderiyorsun?" eklinde Allah'n celaldrne kahr tecellilerine bir nevi isyan edip feryat da edemiyordu. Belki o, btn bu ar, tahammlsz musibetlerin pek sakil kesafetleri altnda ve karanlklar iinde tebessm eden bir mit nurunu, bir emel n aryordu kalbinden... Ve belkide onu hisediyordu Bedizzaman Hazretleri, bylece me'zuniyet gnlerini ve istirahat mddetini amlca'da, herhalde yine Enver Paa'nn giriimi ile tahsis edilen eski yap ahap bir kkte geiriyordu. Bedizzaman'n talebelerinden Molla Sleymann nakline gre, bu kk, Yusuf zzeddin Paa'nn kkdr.(23) Bu kkte hem istirahat gnlerini, hem vazifeye balad birinci ve ikinci senelerini geirdi. Bilinmiyen Traflaryla Said Nursi 6. Bask S: 187 448 449 450 Bilhare, yani 9 Ekim 1921'de doldurttuu nfus tezkeresinde, ikamet yeri olarak "SARIYAR(24) (Saryer) Fstkl Balar soka, 18 numaral ahap ev" eklinde adres vermitir. Ancak bu nfus tezkeresi 9 Ekim 1921 tarihli olduuna nazaran, Darl Hikmet-il slmiye'ye ilk tayin olunduu tarihten, sene on gn sonraya rastlamaktadr. Mezkur tarihten ne kadar nce Saryer'e getii hakknda bir malmatmz yoktur. Saryer'de inzivaya ekilii demek, artk Eski Said'i brakp, Yeni Said'in barighna geii demekti. Ondandr ki; 1921 yl son aylar, Arapa olarak yazmaya balad iman ve tevhid, ayn zamanda kalb, ruh ve vicdan eserlerinin en youn te'lif devresinin mebdei olup, Gavs- Geylan'nin "Ftuhl Gayb" kitabn tefelen at yer ve zamandr HUTUVAT-I STTENN NER Yine bu senenin son aylarnda ngiliz ANGLKAN kilisesinin bapapaznn sorduu alt suallerinin cevabn verdikten sonra, YUA' tepesinde tek bana inzivaya ekilmesi ta'kib etmitir.(25) Hem yine bu sene zarfnda ingilizlerin, (bata stanbul Mslmanlar olarak) muminlerin ilerinde 'tilf ve htilaf gruplarn birbiriyle arpdrd ve stanbul'un efkr- umumiyesini kendi lehine evirtmeye alt, hatta eyh-l slmlktan bir fetva kartarak ve stanbul'un baz camilerinde kendi lehinde dualar ettirerek, efkr- umumiyeyi bulandrp aldatt bir hengmda; Bedizzaman Hazretleri HUTUVAT- I STTE eserini Trke ve Arapa olarak te'lif edip, merhum Eref Edip Bey'in gayretiyle tabettirip stanbul'un her tarafna talebeleri vastasyla dattrd. Bunun zerine stanbul'un umum efkr bir anda kendine gelerek ayld ve ngilizin aleyhine geti. Bu hadiseyi mteakip, ngiliz ial bakumandan Bedizzaman' ldrtmek zere verdii emir mucibince, stanbul ehri taranmaya baland. Hfz- lah ve muhafaza-i Kur'aniye ile Bedizzaman'a bir ey yaplamad. Bedizzaman her gn stanbul'un ayr bir semtine giderek, hem faaliyetine devam ediyor, hem de esbaba riayeten kendisini muhafazaya alyordu. Zaten onu korumay kendilerine vazife bilen Mslman halkn fedaileri de oktu. te, Bedizzaman Hazretleri stanbul'daki bu dnem hayat seyrinin icmali bylece izildikten sonra, tafsilatna ve belgeli hatra ve menkbelerle ispatna az ileride gemek istiyoruz.

Evvela: stad'n esaretten kurtulup stanbul'a gelii ve takib eden hadiseler iinde onun hizmet ve faaliyet ekillerini onun yazlarndan dinliyo 24) Saryer'in o zaman ki ismi "Saryar" oldu'undan nfus kayt tezkeresinde byle yazldr. (25)ualar-Envar sh. 664 451 ruz. Bu yazlar, eserlerinde mecburiyetle ve bilmnasebe ydettii hatralardr. Vereceimiz belgelerde grlecei zere, Bedizzaman Hazretleri 1918'in ortalarnda esaretten avdet edip, stanbul'a geldiinde, iki buuk seneye kadarki hizmet ve faaliyetleri, hatta te'lifat da Eski Said'i andrr bir tarzdadr. 1921'in sonlarnda ise, kendisinde Yeni Said'in hlt zuhura balam olarak, kendi i lemi ve maneviyatyla, nefis mcadelesi ve tefekkratiyle mstarak grmekteyiz. 1918 den 1921 in ikinci yarsna kadarki ikibuuk senelik hayatnda, bir ka cihette inklblar grlmektedir. Dnyev meclislerdeki sohbetlerden , sigaradan, gazeteleri takib etmekten, dnya siyaseti ve itima ahvala karmaktan tamamen ekildiini; bunlara bedel mnact ve fyzt, zikir ve marifet, tefekkr ve ubudiyet ve dorudan doruya Kur'ann ma'nalar zerinde durarak hikmetli, rahmetli ve ifal nkteler istihra etmek gibi azim, kll, daimi ve herkes iin her zaman lzm ve geerli bir meslee girdiini mahede ediyoruz. Eserlerinden, yazdklarmzn vesikalar: 1- lk bata 26. Lem'ann ricalarndan, esaret dnn ve stanbul'a geliini.. ve geldii zaman umum bir muhabbet ve hrmete mazhar olduunu, hatta Padiahtan, Bakumandandan, eyh-l'slm'dan tut, tamedrese talebelerine kadar, herkes tarafndan byk muhabbet ve hrmetle karlandn dile getiren Onbirinci Rica da yle diyor: "Esaretten geldikten sonra, stanbul'da amlca tepesinde bir kkte, merhum biraderzadem Abdurrahman ile beraber oturuyorduk. Bu hayatm, hayat- dnyeviye cihetinde bizim gibilere en mes'udane bir hayat saylabilirdi. nki esaretten kurtulmutum. Darl-Hikmet'te meslek-i ilmiyeme mnasib en l bir tarzda ner-i ilme muvaffakiyyet vard. Bana tevecch eden haysiyet ve eref, haddimden ok fazla idi. Mevki'ce stanbul un en gzel yeri olan amlca'da oturuyordum. Hem hereyim mkemmeldi. Merhum biraderzadem gibi gayet zeki, fedakr, hem talebe, hem hizmetkr, hem ktip, hem evlad- maneviyem beraberdi. Dnyada herkesten ziyade kendimi mes'ud bilirken, aynaya baktm; samda, sakalmda beyaz kllar grdm. Birden, esarette Kosturma'daki cami'deki intibah- ruh yine balad. Onun eseri olarak, kalben merbut olduum ve medar- saadet-i dnyeviye zannettiim hlt, esbab tedkike baladm. Hangisini tetkik ettimse, baktm ki rktr, alkaya demiyor, aldatyor. O sralarda en sadakatli zannettiim bir arkadamda umulmadk bir sadakatsizlik ve hatra gelmez bir vefaszlk grdm. Hayat- dnyeviyeden bir rkmek geldi. Kalbime dedim, acaba ben btn btn aldanmmym? Gryorum ki, hakikat noktasnda acnacak halimize 452 pek ok insanlar gpta ile bakyorlar. Btn bu insanlar divane mi olmular. Yoksa imdi ben divane mi oluyorum ki, bu dnyaperest insanlar divane gryorum. Her ne ise...

Ben ihtiyarln verdii iddetli intibah cihetinde, en evvel alkadar olduum fan eylerin faniliini grdm. Kendime de baktm, nihayet-i _ aczde grdm. O vakit beka isteyen ve beka tevehhmyle fnilere mbtel olan ruhum, btn kuvvetiyle dedi ki: "Madem cismen faniyim, bu fanilerden bana ne hayr gelebilir? Madem ben acizim, bu acizlerden ne bekliyebilirim? Benim derdime are bulacak bir baki-i Sermed. bir kadir-i ezel lzm!.. diyerek taharriye baladm. O vakit her eyden evvel eskiden beri tahsil ettiim ilme mracaat edip bir teselli, bir rica aramaya baladm. Maatteessf o vakte kadar ulm-u felsefeyi ulm-u slmiye ile beraber havsalama doldurup, o ulm-u felsefeyi pek yanl olarak maden-i tekemml ve medar- tenevvr zannetmitim. Halbuki o felsef mes'eleler ruhumu ok fazla kirletmi ve terakkiyat- maneviyemde engel olmulard... Birden Cenab- Hakk'n rahmet ve keremiyle Kur'an- Hakim'deki hikmet-i kudsiye imdada yetiti. ok risalelerde beyan edildii gibi, o felsef mes'elelerin kirlerini ykad, temizlettirdi. Ezcmle: Fnun-u Hikmetten gelen zulmat- ruhiye, ruhumu kinata boduruyordu. Hangi cihete baktm, nur aradm, o mes'elelerde nur bulamadm, teneffs edemedim. Ta Kur'an- Hakim'den gelen ve LALAHE LLA HU cmlesi ile ders verilen tevhid, gayet parlak bir nur olarak, btn o zulmat datt, rahatla nefes aldm. Fakat nefis ve eytan, ehl-i dallet ve ehl-i felsefeden aldklar derse istinad ederek, akl ve kalbe hcum ettiler. Bu hcumdaki mnazarat- nefsiye, lillahilhamd kalbin muzafferiyetiyle neticelendi. ok risalelerde ksmen o mnazaralar yazlm... te Bedizzaman'n intibah- ruhi ta'bir ettii bu halet ve hatrasnn ve manev muzafferiyetinin tahakkukuna vesile olan; sa ve sakalndaki beyaz kllarla, sadakatsizlik gsteren bir arkadann durumu olduu grnyor. Rusya'nn Kosturma vilayetinin Volga nehri kenanndaki Tatar mahallesi camiinde zuhur eden ruh intibahn dalgalarnn, muvakkat bir zaman iin suknetinden sonra, yani stanbul'a geldikten iki sene kadar sonra, tekrar dalgalanmaya balam olduunu ve artk Yeni Said merhalesinin hududundan ieriye doru girmesine sebep olduunu gryoruz. Sadakatsizlik gsteren arkadann isim ve ekli verilmediinden, biz de onu aratrmakla mkellef deiliz. Ancak baz kimselerin, o byk sadakatszl gsteren -Haa- Merhum Abdurrahman zannetmelerine kar deriz: Bir kere stad Bedizzaman Hazretlerinin bahsini ettii o hadise, 1920'de, amlca'daki kkte oturmakta iken vaki' olmutur. Halbuki mer 453 hum Abdurrahman ise, 1923 Maysna kadar amucas ile her n beraberdir ve ayrlmamtr. amlca'da, Saryer'de hem amcasyla beraber olduu ve ngilizlere kar 1920 iinde neredilen HUTUVAT-I STTE eserinin Istanbul'a yaylmasnda byk hizmetleri olduu gibi, bilhare 1922 Kasmnda amucas ile beraber Ankara'ya giderek, orada amucas Bedizzaman'a itiraz eden veya aleyhinde bulunan baz mnafk ahslar ldrmek teebbsne kadar hep fedakrane sadakatle amucasnn hizmetinde grnmtr. Fakat 1923 Mays veya Hazirannda stad Hazretleri ehl-i dnyann btn czib ve a'aal tekliflerini reddederek, izzet-i ilmiye ve vakarn muhafaza yolunda, fakr zarureti ihtiyar ederek, Van,a gitmeye hazrland zaman, merhum Abdurrahman amucasndan

ayrlm, beraber Van'a gitmemitir. Bu mevzuu srasnda ayrca ele alacamzdan burada bilmnasebe bu hlsa kaydedildi. Evet, Bedizzaman Hazretleri az stte, Onbirinci Rica'nn ba tarafnda sergzet-i hayatnn en mhim ksm olan o hadiseleri kaydettikten sonra, bahsin nihayetinde yle der: "Sa ve sakalmdaki beyaz kllarn ve bir vefadarn sadakatsizlii neticesinde, o a'aal ve zahiren tatl ve ssl stanbul'un hayat- dnyeviyesinin ezvakndan bir nefret geldi. Nefis meftun olduu ezvakn yerinde, ma'nevi ezvak arad. Bu ehl-i gafletin nazarnda souk ve ar ve naho grnen ihtiyarlkta bir teselli, bir nur istedi. Felillahilhamd, Cenab- Hakk'a yzbin kr olsun; btn o hakikatsiz, tatsz, kibetsiz ezvak- dnyeviye yerine; hakik, daim ve tatl ezvak- imaniyeyi LALAHE LLA HU'da ve nur-u tevhidde bulduum gibi; ehl-i gafletin nazarnda souk ve sakil grnen ihtiyarl, o nur-u tevhid ile ok hafif ve hararetli ve nurlu grdm... Bu ahirki izah ile, Bedizzaman'n artk Yeni Said lemine girdiinin ak delilidir. 2- stadn o dnem hayat hatralarn daha vzh bir ekilde gsteren Yirmi Altnc Lem'ann Sekizinci Ricasdr, yle yda getirmektedir: "...htiyarln alameti olan beyaz kllar sama dt bir zamanda, genliin derin uykusunu daha ziyade kalnlatran Harb-i Umum'nin dadaalar ve esaretimin kemekelikleri ve sonra stanbul'a geldiim vakit, ehemmiyetli bir an eref vaziyeti; hatta Halifeden, eyh-l slmdan, Bakumandandan tut, ta medrese talebelerine kadar haddimden ok ziyade bir hsn- tevecch ve iltifat gsterdikleri cihetle; genliin sarholuu ve o vaziyetin verdii halet-i ruhiye o uykuyu o derece kalnlatrmt ki: adeta dnyay daim, kendimi de lyemutane dnvaya yapm bir vaziyet-i acibede gryordum. 454 te o zaman stanbul'un Bayezid cami-i mbarekine Ramazan- erifte ihlsl hafzlar dinlemeye gittim(26) . Kur'an- Mu'ciz-l Beyan semav yksek hitabiyle beerin fenasn ve zihayatn vefatn haber veren gayet kuvvetli bir surette fermann hafzlarn lisaniyle iln etti. Kulama girip, ta kalbimin iine yerleip, o pek kaln gaflet ve uyku ve sarholuk tabakalarn para para etti. Camiden ktm, daha oktan beri bamda yerleen bu eski uykunun sersemliiyle birka gn bamda bir frtna, dumanl bir ate ve pusulasn arm gemi gibi kendimi grdm. Aynada sama baktka, beyaz kllar bana diyorlar: "Dikkat et!" te o beyaz kllarn ihtaryle vaziyet tavazzuh etti. Baktm ki, ok gvendiim ve ezvakna meftun olduum genlik elveda' diyor.. ve muhabbetiyle pek ok alkadar olduum hayat- dnyeviye snmeye balyor.. Ve pek ok alkadar ve deta k olduum dnya, bana "Uurlar olsun" deyip, misafirhaneden gideceimi ihtar ediyor. Kendisi de "Allah'a smarladk" deyip, o da gitmeye hazrlanyor. Kur an- Mu'ciz-l Beyann ayetinin klliyetinde: "Nev-i nsan bir nefistir, dirilmek zere lecek.. Ve kre-i arz dahi bir nefistir, bak bir srete girmek iin o da lecek. Dnya dahi bir nefistir, ahiret sretine girmek iin o da lecek!" ma'nas ayetin iaretinden kalbe alyordu.

te bu halette vaziyetime baktm ki, medar- ezvak olan genlik gidiyor.. Mene-i ahzan olan ihtiyarlk, yerine geliyor.. Ve gayet parlak ve nuran hayat gidiyor, zhiri karanlkl, dehetli lm, yerine gelmeye hazrlanyor. Ve o ok sevimli ve daim zannedilen ve gafillerin ma'ukas olan dnya, pek sr'atle zevale kouyor grdm. Kendi kendimi aldatmak ve yine bam gaflete sokmak iin, stanbul'da haddimden ok fazla grdm makam- itimanin ezvakna baktm, hi bir faydas olmad. Btn onlarn tevecch, iltifat, tesellileri; yaknmda olan kabir kapsna kadar gelebilir, orada sner.. Ve hretperestlerin bir gaye-i hayali olan n ve erefin ssl perdesi altnda, sakil bir riya, souk bir hodfuruluk, muvakkat bir sersemlik suretinde grdmden anladm ki; Beni imdiye kadar aldatan bu iler, hi bir teselli veremez. Ve onlarda hi bir nur yok... Yine tam uyanmak iin, Kur'ann semav dersini iitmek zere, yine Bayezid camiindeki hafzlar dinlemeye baladm... (26) Bu hadise 1920'nin Eyll'nde olmutur. Delili, az ileride gelecek, Hafz Ali Rza Saman'n hatra ve ifadesidir. A.B. 455 Sekizinci Rica'nn devamnda, Fena ve zevalin mahiyet ve hakikatlerini ve bunlar ehl-i iman iin ok gzel, ma'nidar mektubat- ilhiyyenin tazelenen suretleri olduunu; lm ise, ahbab topluluuna kavumak ve bulumak iin alan bir kap olduunu izah, ispat ve iln eden ok yksek, ok muazzam ve pek parlak bir hakikat ve bir derstir. Aslna mracaat... 3- Ayn lem'ann Onuncu Ricas'nda ise, yukarda geen iki ricada dile getirilen ve Yeni Said olarak intibah- rhinin baka bir izah vehesini yd'a getirmitir. stanbul'a geldikten bir iki sene sonra, bu intibahn hareket merkezinden ve ana kaynandan dalgalanmalar vcuda geldiini kaydetmitir. Sultan Eyyp mezaristanndaki tefekkr ve tezekkrleri neticesinde; bir muamma olan lmn hakikatini yine vazhan grm, kefetmi ve ehl-i imana pek byk, ok yksek saadetli mjdeler bulmu, alm ve sunmutur. Bu Onuncu Rica'nn ahirinde, mevtann ahvalinden ve mezaristann zahirdeki saha-i medhuunun verdii ders-i ibretten sonra, Boaz tarafndaki Saryer'de bir halvethane bularak, orada inzivaya ve uzlete ekildiini yazmaktadr. Hem burada Gavs- A'zam'n FTH-UL GAYB(27) kitabn kendine bir mrd, bir tabib buldua gibi; mam- Rabban'nin MEKTUBAT'n da enis bir hoca, bir stad ve bir arkada eklinde bulduunu ve artk madd ve dnyevi zevkler yerinde, manev ve ruhan zevkleri tattn; ayn zamanda artk hayat- itimaiyeden bsbtn nefret edip ekildiini kaydetmektedir. Bu ricalardaki tarz- ifade ve slb ile, haber verdii hadiselerin ekil ve durumundan anlalyor ki; ma'nevi ve ruh olan o intibahlarn dalgalanmalar 1920 senesinin ortalarnda balam, bir ksur sene sonra da, yine bir inziva arzusuyla -Fakat bu defa ok derin, ok engin bir kuds haletle mstarak olarak- Yua' tepesinde, tek bana kalm olduunu fehmediyoruz. Bu hakikat, baka eserlerinden de anlalmaktadr. Az ilerde bu fasl ele alrken, ad geen eserlerden de belgeler ve nmuneler vermeye alacaz. Evet, bu ricalarda imann verdii manev ilalar, Kur'ann bahettii ifal, ruhan gdalar isti'mal etmek ve tatmak isteyenlerin, bizzat o eserleri makamlarnda ve yerinde okumalar gerektiini belirterek, makamn kabiliyeti itibariyle bu kadaryla iktifa etmek istiyoruz.

(27) Her nedense, Risale-i Nur asllarnda bu kitab iin hep Fth-ul Gayb" diye gemektedir. Ancak stad Hazretlerinin 28. Mektub'ta verdii izah tarznda, ki Gavs- Geylani'nin GULAM diye hitap ettii talebesinin dersleri, Fthul-Gayb kitabnda deil, "El Fethur Rabbani" dedir. Bununla beraber bu eserin baz basklarnda her iki eser beraberce t bedilmitir. Birisi kitabn i ksmnda, dieri hamiinde, yani kenarnda baslm olduu iin, ihtimaldirki. bu yzden stad Hazretleri bu bahis mnasebetiyle hep Fth-ul Gayb diye kaydetmitir.A.B. 456 YUA TEPES'NDE NZVA stad Bedizzaman Hazretleri Yua'(28) tepesindeki inzivas hakkndaeserlerinde eitli malmatlar verir. Yua'da, daimi hizmetkr ve yeeni Abdurrahman' bile hususi hizmetine aldrmyan bir halet-i ruhiye ierisindedir. Saryer'deki ilk ve birinci inziva ile, Yeni Said'in saha-i tlakna kadem-nihade olduu gibi, u Yua' tepesindeki inzivas ise, artk tamamen Yeni Said'in taht-niini olduunu grmekteyiz. Yua' tepesine inzivaya kmadan nce, ngiliz Anglikan kilisesinin bapapaz tarafndan, Meihat- slmiyeden sorulan alt suallerine cevab verdikten sonra, Yua'a inzivaya ekildiini kaydetmektedir(29) . Bu hadisenin tarihi ise, Milad 1922 ba ve Rumi 1338'dir. Yua tepesinde iken, yann krkbeinci senesini yaadn da kaydetmektedir.(30) Bylece doumu 1293, nziva tarihi ise 1338 olmakla, tam tamna mrnn 45. senesinde olduunu te'yid eder. BR HLSA stad Bedizzaman Hazretlerinin batan buraya kadarki son istanbul hayat faslnn bir zetini karmak icab ederse, yle olur: 1918'in ortalarnda esaretten dnerek, stanbul'a gelmi.. geldikten iki ay sonra da, Darl-Hikmet'e resmen a'za tayin edilmitir. Resmi vazifesine on ay mezuniyetle balyamam, sonra 1919 Haziranndan itibaren, Darl Hikmet'teki vazifesine cidd bir ekilde ve hi bir engel tanmadan devam etmi, pervaszca hakikatleri iln etmi, ecnebi tesiratndan onun uzak kalmasna demir gibi dayanm ve almtr. Ayn senenin Eyllnde R'YADA BR HTABE diye bilinen ruhan mkleme hadisesini grm ve kaleme almtr. (28)Yu Aleyhisselm, Hazret-i Mus nn (A.S.) seyahat arkada ve hizmetisi ve Kur'an'da Hz.Musann FETA diye vasflandrlan YUA' BN NUN'dur ki; Musa (A.S.)'n kzkardeinin olu ve yeenidir. Babas NN ise Yusuf Aleyhisselam'n zrriyetine mensubdur. Yua' Aleyhisselm Hazret-i Musa'nn vefatndan sonra Beni srail'in banda onun halifesi olmutur. Hazret-i Musa (A.S.) onunla birlikte yapt seyahatte, deniz sahilini takiben, iki denizin birletii yere kadar geldiklerinde, Hzr Aleyhisselm ile karlamlar ve onunla birlikte bir mddet seyahat etmilerdir. Mfessirler, Kur'an'da zikredilen o iki denizin birletii yeri, ayr ayr ve eitli ekillerde beyan etmilerdir. Baz kanaatler ise, o yerin Marmara Denizi ile Karadenizin birletii nokta olan stanbul boazndaki, imdiki Yua tepesinin mevkii olduuna ihtimal vermitir. Buna binaen, stanbul boaznda olan Yua' tepesindeki ziyaretgh, Yu Aleyhisselamn bir makam olarak kalm... amma trbesi ise, Filistin'in NABLUS ehri yaknnda olduu mehurdur. (Bkz. Kamus-

ul A'lm, . Sami C: 6, S: 4818 ve Kitab ut'Teshil li Ulum-it Tenzil, Ahmed bin Muhammed el Ceziyy, C: 1, S: 191) (29) ualar-Envar Neriyat S: 661 (30) Osmanlca Lem'alar .S: 630 457 458 Bir sene sonra da, yani 1920'nin ortalarnda veya baz emarelerle sonbaharnda Saryer'deki ilk uzlet ve halvethanesine ekilme hadisesi olmutur. Bundan bir ksur sene sonra da, Yua' tepesindeki inzivaya ekilmi ve bundan sonra, artk Darl Hikmet'teki vazifesine,( madd hi bir fonksiyonu kalmadndan) devam etmemitir. YNE YUA' Yua' tepesindeki inzivasnn halet-i ruhiyesini tasvir eden Yirmi Altnc Lem'ann Beinci Ricas'nn bir blmn buraya kaydediyoruz: "...Bir zaman ihtiyarlmn mebdeinde bir inziva arzusu ile stanbul'un Boaz tarafnn Yua' tepesinde yalnzlkla ruhum bir istirahat arad. Birgn o yksek tepede daire-i ufka, etrafa baktm. Gayet hazin ve rikkatli bir levha-i zeval ve firak ihtiyarln ihtar ile aldm. ecere-i mrmn krkbeinci senesi olan krkbeinci dalndaki yksek makamndan, ta hayatmn aa tabakalarna nazar gezdirdim, grdm ki: O aada, her bir dalnda, her bir senenin zarfnda sevdiklerimden ve alkadarlarmdan ve tantklarmdan hadsiz cenazeler var.. ve o firak ve iftiraktan gayet rikkatli bir manevi teessrat iinde Fuzul-i Badad gibi mfarakat eden dostlar dnerek enin edip: "Vasln yd eyledike alarm, Ta nefes var ise kuru cismimde feryad eylerim." diyerek bir teselli, bir nur, bir rica kapsn aradm. Birden ahirete iman nuru imdada yetiti. Hi snmez bir nur, hi krlmaz bir rica verdi..." diyor ve ihtiyarlktaki elim ahvalin muz'i gamlarna kar, ahirete iman hakikatinin nasl bir tiryak olduunu ispat ediyor. Baka bir eserinde Yua' tepesinde mazhar olduu iman hltndan yle bahsetmektedir: "Ben on sene evvel(31) yksek bir yer olan Yua' tepesinden dnyaya baktm. Birbiri iindeki mevcudt tabakatna ve mehasinine herkes gibi meftun idim. Adeta edit bir muhabbetle alkadar idim. Halbuki pek zahir bir surette fena ve zevalde yuvarlanmalarn aklen mahede ettim. Dehetli bir elem ve firak, belki hadsiz firaklardan gelen bir zulmet hissettim. Birden ayeti otuz mertebesiyle imdada yetiti...(32) Yine Yua tepesindeki inzivasnn hatralarndan birisini de Onyedinci Sz'n ahirindeki paralarnda yle ydeder: (31) 29.Lem'a Eskiehir hapishanesinde 1935'te yazldna gre, bu tarihten on sene geri gitsek 1922 kalr ki, tam tamna Yu tepesine kt tarihtir. A.B.

(32) Osmanlca Lem'alar S: 1043 459 "Bundan yirmibe sene kadar evvel, stanbul boazndaki Yua' tepesinde dnyann terkine karar verdiim bir zamanda, bir ksm mhim dostlarm beni dnyaya, eski vaziyetime dndrmek iin yanma geldiler. Dedim: Yarna kadar beni braknz, istihare edeyim." Sabahleyin kalbime bu iki levha hutur etti, i're benzer, fakat iir deildir. O mbarek hatrann hatr iin ilimedim, geldii gibi muhafaza edildi...(33) " BRNC LEVHA (Ehl-i gaflet dnyasnn hakikatini tasvir eder levhadr.) Beni dnyaya arma......................................Ona geldim fena grdm. Dema gaflet hicab oldu....................................Ve Nur-u Hak nihan grdm. Btn eya-u mevcudat.............................................Birer fan muzr grdm. Vcud desen onu giydim.....................................h ademdi ok bel grdm. Hayat desen onu tatdm............................................Azap ender azap grdm. Akl ayn- ikab oldu.....................................................Bekay bir bel grdm. mr ayn- heva oldu..............................................Kemal ayn- heba grdm. Amel ayn- riya oldu................................................. Emel ayn- elem grdm. Visal, nefs-i zeval oldu..............................................Devay ayn-i da' grdm. Bu envr zulmat oldu..............................................Bu ahbab yetim grdm. Bu savtlar na'y- mevt oldu......................................Bu ahyay mevat grdm. Ulm evhama kalb oldu.......................................Hikemde bin sekam grdm. Lezzet ayn- elem oldu..........................................Vcudda bin adem grdm. Habib desen onu buldum.....................................Ah firakta ok elem grdm. KNC LEVHA (Ehl-i hidayet ve huzurun hakikat-i dnyalarna iaret eder levhadr) Dema gaflet zeval buldu.............................Ve Nur-u Hak a'yan grdm. Vcud brhan- zat oldu........................................ Hayat mir'at- Haktr gr. Akl miftah- ken oldu... .............................................Fena bab- bekadr gr. Kemalin lem'as snd ...................................Fakat ems-i Cemal var gr. Zeval ayn- visal oldu...................................................Elem ayn- lezzettir gr. mr nefs-i amel oldu...............................................Ebed ayn- mrdr gr.

Zalm zarf- ziya oldu.........................................Bu mevtte hak hayat var gr. Btn eya enis oldu..................................................Btn asvat zikirdir gr. Btn zerrat- mevcudat.....................................Birer zkir, msebbih gr. Fakr kenz-i gna buldum..........................................Aczde tam kuvvet var gr. (33) Szler Mecmuas S: 203 460 Eer Allah' buldunsa................................................Btn eya senindir gr. Eer malik-i mlke memlksen.................................Onun mlk senindir gr. Eer hodbin ve kendi nefsine malik isen........................Bila-addin beldr gr. Bila-haddin azaptr tad.......................................... Bil-gayet ardr gr. Eer hakiki abd-i hudabin isen...................Hudutsuz bir sefadr gr. Hesabsz bir sevab var tad............................................Nihayetsiz saadet gr." Yine Yua' tepesinde iken, Gavs- A'zam eyh Abdlkadir-i Geylan'nin mnacaat- esmaiyesine bir nazire eklinde kaleme ald Arab bir kasidesi bu levhalar gibi ftr olarak hutur etmi ve kaydedilmitir. Onyedinci Sz'n paralar arasndadr. Ayrca, stteki iki hakikat levhalar adl iirleri, o sra Arapa te'lif etmekte olduu "Zehre'nin Zeyli" adl eserinde yle kaydetmitir: "'lem Ey karde bil ki; Benim kalbim bazen Arapa olan eninleri arasnda, Trke konuan muhitin tehviciyle, Trke olarak alyor. Ben de o alamalarm aynen yazyorum. te: "stemem zail olan istemem. Fanyim fan olan istemem. Acizim, aciz olan istemem. Ruhumu Rahman'a teslim eyledim, gayr istemem. sterim, fakat bir yar- bak isterim. zerreyim, fakat bir ems-i sermed isterim. hi-i der hiem, fakat bu mevcudat birden isterim.(34)" Dedikten sonra levhalarn tasvirine, baka bir tarz- ifade ile geilmektedir. Yine Yua' tepesinde inzivada iken, CEVEN-L KEBR nmndaki mnacat- peygamberyi, o zamandan balayarak kendisine vird ittihaz ettiini, ayn zamanda esma-i sitte ismiyle mehur FERD'N, HAY'YN - KAYYUM'UN, HAKEM-N, ADL'N, KUDDS'n ism-i a'zamlarn okunmasna da baladn yazmaktadr(35) ve hakeza... Yua' tepesine Bedizzaman Hazretlerinin o sra kmas demek, Yeni Said'in ahsiyyet ve manasnn tamamyla zuhr tarihi demektir. Dolaysyla 1922 tarihinin ba, Yeni Said'in sadrna geii demektir, denilse yanl olmaz. nki o tarih, artk dnyevi sohbetleri, siyaseti, gazeteleri sigarayla beraber brakt tarihtir. Bu ma'nay te'kid bakmndan, 1931'de(36) Barla'da kaleme ald Onaltnc mektupta yle diyor:

(34) Mesnev-i Tercmesi A.B. S: 348 (35) Osmanlca Lem'alar S: 882 (36) Mektubat S: 68, Mektubat'n burasnda der ki: "Bu be sene nefyimde"... yani Barl ya getiriliinin veya Van'dan nefyediliinin beinci senesi demektir yle olunca, bu tarih 1931 olur. A.B. 461 "Dokuz sene evvel Eski Said sigarayla beraber, gazeteleri ve siyaseti ve sohbet-i dnyeviye-i siyasiyeyi terk ettim...(37)" 0 tarih ise, 1922 tarihine rastlamaktadr. Buna gre DEVLET FELSEFES kitab, Bedizzaman'n siyaseti terk ve itima mes'elelere kar tecennb tavrlarn; tek partili, ok partili dnemlere tatbik etmeye kalkm olmas bir kuruntudan teye geemez. Bu meseleye ilerde temas edilece'inden imdi mukayesesine gemeyeceiz. Bir baka husus da: Bedizzaman Hazretlerinin 1923 Mays veya Hazirannda Ankara'dan ayrlp Van'a gitmesini, "Eski Said'i brakp Yeni Said'e gidii" eklinde yorumlanmas dahi, yukardaki izahlar muvacehesinde doru olmasa gerek... Geri hakikat olarak, Bedizzamann Ankara'dan ksp ayrlmasyla; genliinden bugne kadar kyafetini hi deitirmeden hep mill kyafetiyle gezmi iken, Van a gittikten hemen sonra, 46. yanda olduu halde, ilk olarak ulema kisvesini giymeye balam ve bsbtn trik-i dnya olarak ehl-i uzlet ve ahiret olmutur. Bununla beraber sadece bir kyafet meselesi bu mevzu'da esas tekil etmediinden ve yukarda zikri geen hdiseler muvacehesinde 0, 1920'nin son baharnda Yeni Said'in barighnn kapsndan girmi, bir sene sonra da, o lemin manev tahtnn clisi olmutur. ZARUR BR HATIRLATMA stad Bedizzaman gibi byk bir mcahidin ve ender bir allmenin hayat ve hizmet ynleri ok dall olmasndan, onun hayat ve hizmet vechelerinden hi olmazsa bir ka nev'ini zabtedebilmek iin, zaruri olarak birka defa mes'elelerin nihayetinden balangcna dnme mecburiyetinde kalyoruz. imdi buradan da, yine stad'n hayatnn ve cihan-deer hizmetlerinin baka baz vechelerini zabt etmek zere, tekrar 1918 ylnn iine dnyor ve onu takib etmeye balyoruz. Bu kitabn baz yerlerinde zaman zaman byle mecbur geriye dnler de greceksiniz. Evet, 1918 Temmuzunda esaretten dnen stad Bedizzaman stanbul'a geldii ilk gnlerinde -az yukarda vesikalaryla kaydedildii gibi- onunla samim hislerle en ok ilgilenen Harbiye Nazr ve bakumandan vekili Enver Paa'dr. Enver Paa Bedizzaman'a ordu namna iftiharl bir harb madalyas verdii gibi, onun aylk madd maietinin masraflarn da karlamak zere Harbiye Nezareti btesinden yzelli altn lira tahsisat kartt. Ayrca stad stanbul'a geldikten iki ay sonra, Darl-Hikmet-il slmiye messesesi teekkl etmi olduundan, Harbiye Nezaretinin, dolaysyla Enver Paa'nn Bedizzaman' ordu namna DarlHikmet'e en muvafk bir (37) Mektubat S: 64 462

a'za olarak tavsiye etmesi zerine, padiahn irade-i seniyyesine iktiran eden emir ile -26 Austos 1918'de- a'zal kesinlemitir. Bu tayini ta'kib eden on gn sonra da, yine Enver Paa'nn teebbsyle Harbiye Nezareti'nden eyh-l slmla gelen bir i'ar mucibince, Bedizzaman'a ilmiyede ona lyk bir paye verilmesi istenmi, eyh-l slm Musa Kazm Efendi de, Padiaha bir tezkere ile, Harbiye Nezareti'nden gelen i'ar hatrlatarak; "Bedizzaman Said-i Krd Efendi Hazretlerine -byk vatan hizmetlerine karlkMAHRE payesiyle taltifinin muvafk bulunduunu m'ir tezkere ile birlikte, padiahn imzasna hazr ek bir lyiha da takdim edilmitir. Padiaha takdim edilen tezkere ve ek lyiha, 7 Eyll 1918 tarihinde gitmi, iki gn sonra, yani 9 Eyll 1918 gnnde padiah tarafndan onaylanarak imzalanm ve Meihat'a gnderilmitir. Bedizzaman Hazretleri Darl-Hikmet'e tayin ediliinden yedi ay 21 g'n sonra, yani Rumi 19 Nisan 1335, Milad 1 Mays 1919'da Meihat'tan alt ay me'zuniyet talebinde bulunan bir dileke vermi, mezkr dilekeye doktorlarn verdikleri raporu da rabten sunmu, ayn gnde Darl-Hikmet'in hazr drt a'zasnn imzalaryla; Bedizzaman'n o ma'zereti kabul edilerek alt ay me'zun saylmtr. Bu alt aylk me'zuniyet raporunun bitiminden sonra, Darl-Hikmet'teki vazifesine devam etmi olacak ki; Darl Hikmet dosyalarnda, ta Rumi 13 Eyll 1337, Miladi 26 Eyll 1921'e kadar baka herhangi bir mezuniyetine rastlanmamtr. Ancak zikri geen 26 Eyll 1921'de Saryer'de ikamet etmekte iken, tekrar bir dileke ile aylk mezuniyet talebinde bulunduu grlmtr. Bu durumda stad Hazretlerinin ilk bata ald raporlar ve mezuniyetten sonra, vazifesine devam etmi ve bu tarih 1 Kasm 1919'dan, son aylk mezuniyet talebi tarihi olan 26 Eyll 1921'e kadardr. Buna gre dokuz ay 26 gn muntazam ekilde vazifeye devam ettii grlmektedir. Ad geen son aylk mezuniyetini de kullandktan sonra, herhalde artk Darl-Hikmet'e pek devam etmi deildir. Zira son aylk mezuniyeti mteakip, Yua' tepesinde inzivaya ekildii anlalmaktadr. Mezkur son me'zuniyet dilekesini verdikten 13 gn sonra, Bedizzaman'a bir nfus tezkeresi verilmi. Bu tarihten 4 ay sonra da, yani 30 Ocak 1922'de, resm me'murlara mahsus ksa hal tercmesini hav bir beyanname tanzim edilmi ve DarlHikmet'teki dosyasna konulmutur. Anlalan bu son aylk mezuniyet talebi tarihinden drt ay on gn sonra, stadn Yua tepesindeki inzivas balamtr. Lkin bu inzivann ne kadar devam ettiini bilemiyoruz. 463 DARL-HKMET A'ZALARININ TOPLANTILARI Bedizzaman Hazretleri Darl-Hikmet'teki vazifesine devam ettii gnlerde, azalarn hey'et itimalarnda alnan kararlarn bir ounda yalnz onun tek imzasn grmekteyiz. Tesbit ettiimiz kadaryla, Darl-Hikmet a'zalarnn hey'et toplantlarnn tarihleri yledir: TOPLANTI-1, 4 Zilkade 1336 Hicri-25 Azstos 1918 Miladi TOPLANTI-2, 12 Austos 1334 Rumi-25 Austos 1918 Miladi TOPLANTI-3, 22 Austos 1334 Rumi-1 Eyll 1918 Miladi TOPLANTI-4, 16 Terin-i Sani 1334 Rumi-29 Kasm 1918 Miladi TOPLANTI-5, 2 Knun-u Evvel 1334 Rumi-15 Ocak 1919 Miladi TOPLANTI-6, 18 Knun-u Evvel 1334 Rumi-1 ubat 1919 Miladi

te bu karar tutanaklarndan da anlalyor ki: Darl-Hikmet-il slmiye'nin ilk alnda Bedizzaman Hazretleri vazifesine cidd devam etmi ve toplantlarn hepsinde hazr bulunmutur. Kimisine tek bana imzasn atm, kimisine de arkadalaryla mtereken imza atmlardr. Bylece 1 Mays 1919 gnne kadar vaifesine devam ettikten sonra, istirahat ve tedavi iin dokuz ksr ay mezuniyetle Darl-Hikmet'teki vazifesine gidememitir. BEDZZAMAN'IN OK NEML TEDBRLER stad Bedizzaman hazretleri mezuniyet gnlerini geirirken 1919 ylnda te'lif etmi olduu SNHAT Risalesi'nde; slm Hilfetinin devamn, dolaysyla Osmanl Devletinin yklan binasnn tamirini ilgilendiren, can damar mesabesinde olan bir ok tedbir ve mes'elelere temas etmi, hall arelerini, k yollarn grm ve gstermitir. Bu arada Darl-Hikmet'in kurulu gayesine ve vazifelerine de temas etmi, zellikle meihat- slamiye messesesinin grevlerini hatrlatm, hizmet iin nasl adm atlacan bildirmitir. Bu mes'eleler gibi, Darl-Hikmet'teki arkadalar ile mtereken yapamad neir hizmetlerini ancak tek bana ba'z risalelerinde yazm ve kendi adna nerettirmitir. Meihat- slmiyenin vazifelerinden birisini bir eserinde yle hatrlatm, demitir ki: "...Zaman gsterdi ki; Hilafeti temsil eden u meihat-i slmiye yalnz stanbul ve Osmanllara mahsus deil, umum slma mil bir messese-i celiledir. Bu snk vaziyetiyle, deil koca alem-i slmn, belki yalnz stanbulun iradna da kfi gelmiyor yle ise, bu mevkii yle bir 464 465 vaziyete getirmelidir ki; lem-i slm ona i'timad edebilsin. Hem menba', hem ma'kes vaziyetini alsn ve lem-i slma kar vazife-i diniyesini hakkyla ifa edebilsin. Eski zamanda deiliz.. Eskiden hkim bir ahs- vhid idi. 0 hkimin mfts de onun gibi mnferid bir ahs olabilirdi. Onun fikrini tashih ve ta'dil ederdi. imdi ise zaman, cemaat zamandr. Hkim, ruh-u cemaattan km, az mtehassis, sarca, metin bir ahs- manevidir ki, RA'lar o ruhu temsil ede: yle bir hkimin mfts de ona mcanis olup, bir ray-i liye-i ilmiyeden tevelld eden bir ahs- manev olmak gerektir. Ta ki, szn ona iittirebilsin. Dine taalluk eden noktalardan srat- mstakime sevk edebilsin. Yoksa ferd dh de olsa, cemaatn ferd-i manevisine kar sivrisinek kadar kalr. u mhim mevki' byle snk kalmakla, slmn ukde-i hayatiyesini tehlikeye maruz brakyor. Hatta diyebiliriz; imdiki zaaf- diyanet ve eair-i slmiyedeki lakaydlk ve itihadtaki fevza, Meihat'n za'fndan ve snk olmasndan meydan alr. nki harite bir adam re'yini, ferdiyete istinad eden Meihata kar muhafaza edebilir. Fakat byle bir u'raya istinad eden bir eyh-l slmn sz en byk bir dhyi de ya itihadndan vazgeirir veya o itihad ona mnhasr brakr. Her mstaid endan itihad edebilir.. Lkin itihad o vakit dstrul- amel olur ki; bir nevi icma' ve cumhurun tasdikine iktiran ede. Byle bir eyh-l slm, ma'nen bu srra mazhar olur. eriat- garra'da daima icma' ve re'y-i cumhur medar- fetva olduu gibi, imdi de fevza-i r iin byle bir feysale lzum-u kat' vardr.

SADARET, MEHAT iki cenahtr. u Devlet-i slmiyenin bu iki cenah mtesav olmazsa ileri gidilmez. Gidilse de byle bir medeniyet-i faside iin mukaddesatndan insilh eder. htiya her iin staddr. yle bir R ya ihtiyac edittir. Merkez-i hilafette tesis olunmazsa bizzarure baka yerde teekkl edecektir. Bu r'nn baz mukaddemat olan cemat- slmiye tekilat ve evkafn Meihat'a ilhak gibi umurun daha evvel tahakkuku mnasib ise de, batan balansa, sonra mukaddemat ihzar edilse, yine maksat hasl olur. Daire-i intihabiyeleri hem mahdut, hem muhtelit olan 'yn ve meb'usann vazife-i resmiyeleri i'tibariyle, bil-vasta ve dolaysyla bu ie te'siri olabilir. Halbuki vastasz, dorudan doruya bu vazife-i uzmay deruhde edecek halis slm bir ra lzmdr Bir ey mavada' lehinde istihdam edilmezse, atalete urar, matlup eseri gstermez. Binaenaleyh, mhim bir maksad iin te'sis edilen Dar-l Hikmet-il slmiye'yi imdiki d bir komisyon derecesinden karp, Meihatta 466 ki devairin ruesas ile beraber rann a'za-i tabiiyesi addetmek ve hariteki lem-i slmdan imdilik onbe-yirmi kadar slmn dinen, ahlken itimadn kazanm mntehab ulemasn celbeylemek; bu mesele-i uzmann esasn tekil eder. Vehham olmamalyz, korkmakla din rvet verilmez. Dinin zaafiyeti bahanesine olan mzahraf medeniyete l'net!.. Havf ve zaaf, te'sirat- hariciyeyi teci' eder. Muhakkak maslahat mevhum mazarrata feda edilmez. (38) SLAMIN MUKADDERATI Yine 1919 senesi iinde, slmn mukadderatyla ok alkadar, belki mukadderatnn haritas ve proram olacak "R'YADA BR HTABE" unvan altnda, misal aleminde cereyan etmi bir vakay-i ruhaniyeyi ana izgileriyle kaleme alm olan Bedizzaman Hazretleri mezkr vakay yle anlatmaktadr: R'YADA BR HTABE (Meali ve hatrda kalan elfaz aynendir.) 335 senesi (1919) Eyllnde, dehrin hadisatnn verdii yeis ile iddetle muztarip idim. u kesif zulmet iinde bir nur aryordum. Ma'nen r'ya olan yakazada bulamadm. Hakikaten yakaza olan r'yay- sadkada bir ziya grdm. Tafsilat terk ile, yalnz bana sylettirilmi noktalar kaydedeceim. yle ki: Bir cuma gecesinde, nevm ile lem-i misale girdim. Biri geldi, dedi: "Mukadderat- slm iin teekkl eden bir meclis-i muhteem seni istiyor". Gittim, grdm ki; mnevver, emsalini dnyada grmediim selef-i salihinden ve a'sarn meb'uslarndan her asrn meb'uslar iinde bulunur bir meclis grdm. Hicap ettim, kapda durdum. Onlardan bir zat dedi ki: "Ey felket, helket asrnn adam! Senin de re'yin var, fikrini beyan et!" Ayakta durup dedim: Sorun cevab vereyim. Biri dedi: "Bu malubiyetin neticesi ne olacak? Galibiyette ne olurdu?" Dedim: Musibet err-i mahz olmad iin, bazen saadette felket olduu gibi, felaketten dahi saadet kar. Eskidenberi 'LA- KELMETULLAH (38) Asar- Bediiye S: 139

467 ve bekay-i stiklaliyet-i slm iin farz- kifaye-i cihad deruhde ile kendini yek-vcut olan alem-i slma fedaya vazifedar ve hilfete bayraktar grm olan bu devlet-i slmiyenin felketi; lem-i slmn saadet-i mstakbelesi ile telf edilecektir. Zira u musibet, maye-i hayatmz ve ab- hayatmz olan Uhuvvet-i slmiyenin inkiaf ve ihtizazn harikul'ade ta'cil etti. Biz incinirken, lem-i slm alyor. Avrupa ziyade incitse, baracaktr. ayet lsek, yirmi leceiz, yz dirileceiz. Harikalar asrndayz. ki sene mevtten sonra meydanda dirilenler var. Biz bu malbiyetle bir saadet-i acile-i muvakkate kaybettik, fakat bir saadet-i cile-i mstemirre bizi bekliyor. Pek cz' ve mutehavvil ve mahdut olan hali geni istikbal ile mbadele eden kazanr... Birden meclis tarafndan denildi: "zah et!" Dedim: Devletler, milletler muharebesi, tabakat- beer muharebesine terk-i mevki' ediyor. Zira beer esir olmak istemedii gibi, ecir olmak da istemez. Glib olsaydk; hasmmz ve dmanmz elindeki cereyan- mstebidaneye belki daha edidane kaplacak idik. Halbuki o cereyan, hem zalimane, hem tabiat- Alem-i slma mnaf, hem ehl-i imann ekseriyet-i mutlakasnn menfaatine mbayin, hem mr ksa, paralanmaya namzettir. Eer ona yapsa idik; Alem-i slm ftratna, tabiatna muhalif bir yola srecek idik. u medeniyet-i habise ki, biz ondan yalnz zarar grdk.. Ve nazar- eriatta merdud ve seyyiat hasenatna galebe ettiinden, maslhat- beer fetvasiyle mensuh.. Ve intibah- beerle mahkm-u inkraz; sefih, mtemerrid gaddar, ma'nen vahii bir medeniyetin himayesini Asya'da deruhde edecektik. Meclisten biri dedi: "Neden eriat u medeniyeti reddeder?" Dedim: nk be menfi esas zerine teesss etmitir. Nokta-i istinad kuvvettir. O ise, e'ni tecavzdr Hedef-i kasd menfaattir. O ise e'ni tezahmdr. Hayatta dstr, cidaldir. O ise e'ni tenazu'dur. Kitleler mabeynindeki rabtas, aheri yutmakla beslenen unsuriyet ve menfi milliyettir. O ise, e'ni byle mthi tesadumdur. Cazibedar hizmeti, heva ve hevesi teci' ve arzularn tatmin ve metalibini teshildir. O heva ise, e'ni, insaniyyeti derece-i melekiyeden dereke-i kelbiyete indirmektir. nsann mesh-i manevisine sebep olmaktr. Bu medenilerden ou, eer ii dna evrilse; kurt, ay, ylan, hnzr, maymun postu grlecek gibi hayale gelir. te onun iin bu medeniyet-i hazra, beerin yzde seksenini meakkate, ekavete atm.. Onu'nu mmevveh saadete karm. Dier onu da 468 beyne-beyne brakm... Saadet odur ki, klle veya eksere saadet ola. Bu ise ekall-i kalilindir.

Nev-i beere rahmet olan KUR'AN; ancak umumun, lakal ekseriyetin saadetini tazammun eden bir medeniyeti kabul eder. Hem serbest hevann tahakkm ile havaic-i gayr- zaruriye, havaic-i zaruriye hkmne gemilerdir. Bidavette (Bedevilikte) bir adam drt eye muhta iken; Medeniyet yz eye muhta ve fakir etmitir. Sa'y, masrafa kfi gelmediinden hileye, harama sevk etmekle, ahlkn esasn u noktadan ifsad etmitir. Cemaate, nev'e verdii servet; hamete bedel, ferdi, ahs fakir, ahlksz etmitir. Kurun-u lann mecmu-u vahetini bu medeniyet bir defada kustu. lem-i slmn u medeniyete kar istinkaf ve souk davranmas ve kabulde zdrab tereddd cay- dikkattir. Zira, istina ve istiklliyet hassasiyle mmtaz olan eriattaki ilh hidayet, Roma felsefesinin dehasyla alanmaz. mtizac etmez. Bel' olunmaz. Tabi' olmaz... Bir asldan tevem olarak (ikiz) ne'et eden eski Roma ve Yunan iki dehalar su ve ya gibi; mrr-u a'sar.. ve medeniyet.. ve Hristiyanln temzicine ramen, yine istiklllerini muhafaza, adeta tenasuhla o iki ruh imdi de baka ekillerde yayorlar. Onlar tev'em ve esbab- temzi var iken, imtiza olunmazsa; eriatn ruhu olan nur-u hidayet, o muzlim medeniyetin esas olan Roma dehasiyle hi bir vakit mezcolunmaz, bel' olunmaz... Dediler: eriat- Garra'daki medeniyet nasldr? Dedim: eriat-i Ahmediyenin (A.S.M.) tazammun ettii ve emrettii medeniyet ise; -ki medeniyet-i hazrann inka'ndan inkiaf edecektir.Onun menfi esaslar yerine msbet esaslar vazeder. te: Nokta-i istinad: kuvvete bedel, Haktr ki, e'ni adalet ve tevazundur. Hedefde menfaat yerine, fazilettir ki; e'ni muhabbet ve tecazbdr. Cihet-ul vahdette, unsuriyet ve milliyet yerine, rabta- din, vatan, snf'dir ki, e'ni samimi uhuvvet ve msalemet ve haricin tecavzne kar yalnz tedafu'dur. Hayatta dstur-u cidal yerine, dstur-u teavndr ki; e'ni ittihad ve tesanddr. Heva yerine, Hd'dr ki, e'ni insaniyyeten terakk ve ruhen tekmldr. Hevay tahdid eder. Nefsin hevesat- sfliyesinin teshiline bedel, ruhun hissiyat- ulviyesini tatmin eder. Demek, biz malbiyetle ikinci cereyana takldk ki; mazlumlarn ve 469 cumhurun cereyandr. Bakalarnda yzde seksen fakir ve mazlum ise, slm'da doksan, belki doksanbetir. lem-i slm u ikinci cereyana kar lkayd veya muarz kalmakla hem istinadsz, hem btn emeini heder, hem onun istilsyla istihaleye ma'ruz kalmaktan ise, klne davranp onu slm bir tarza evirip kendine hadim klmaktr. Zira dmann dman dman kaldka dosttur. Naslki dmann dostu dost kaldka dmandr. u iki cereyan, birbirine zt, hedefleri zt, menfaatleri zt olduundan, birincisi dese: l!.. dieri diyecek: Diril!..

Birinin menfaati: zarar, ihtilf, tedenni, zaaf, uyumamz istilzam ettii gibi; tekinin menfaati dahi kuvvetimizi, ittihadmz bizzarure iktiza eder. ark husumeti, slm inkiafn bouyor idi, Zil oldu ve olmal... Garp husumeti slmn ittihadna, uhuvvetin inkiafna en messir sebeptir, bak kalmal... Birden o meclisten tasdik emareleri tezahr etti, dediler: EVET MDVAR OLUNUZ! U STKBAL NKILBI NDE EN YKSEK GR SADA SLMIN SADASI OLACAKTIR... Tekrar biri sordu: "Musibet, cinayetin neticesi, mkfatn mukaddemesidir. Hangi fiiliniz ile kadere fetva verdirdiniz ki, u musibetle hkmetti? Musibet-i mme, ekseriyetin hatasna terettb eder, hazrda mkfatnz nedir? Dedim: Mukaddemesi mhim erkn- slmiyedeki ihmalimizdir. Salt, Savm, Zekt... Zira, yirmi drt saatten yalnz bir saati be namaz iin Halk Tel bizden istedi, tenbellik ettik. Be sene, yirmidrt saat ta'lim, meakkat, tahrik ile bir nevi namaz kldrd... Hem senede yalnz bir ay oru iin nefsimizden istedi. Nefsimize acdk... Keffareten be sene oru tutturdu.. Ondan, krktan yalnz biri; ihsan ettii maldan zekt istedi. Buhlettik, zulmettik... O da bizden mterkim zekt ald. Elceza min cinsil amel... Mkfat- hazramz ise; fask, gnahkr bir milletten, humsu olan drt milyonu velyet derecesine kard. Gzilik, ehadetlik verdi. Mterek hatadan ne'et eden mterek musibet, mazi gnahn sildi. Yine biri dedi: "Bir mir, hata ile felkete atm ise?.." Dedim: Musibet-zede mkfat ister Ya mir-i hatadarn hasenat ve 470 rilecektir.. O ise, hi hkmnde... Veya hazine-i gayb verecektir.. Hazine-i gaybda, byle ilerdeki mkfat ise, derece-i ehadet ve gazliktir. Baktm, meclis istihsan etti. Heyecanmdan uyandm. Terli, el pene, yatakta oturmu kendimi buldum. Gece byle geti...(39)" Bu rya, yahut vakay- ruhniye; Namk Kemal Bey'in 1890'larda mcadelesini vermekte olduu hrriyet hakknda grd hayal bir r'ya gibi deildir. Belki bu rya, levh-i ezelinin misal lemindeki akislerinin parltlar olarak, slm mukadderatn ok dnp tefekkr eden ve o gnn kesafetli zulmetleri altnda bir k, bir nur arayan Bedizzaman Hazretlerinin ruhaniyyetlerini celbe medar, vaka mutabk bir manev ve ruhan hadisedir. nk hitabenin en sonunda yle denilmektedir:

"Baktm meclis istihsan etti, heyecanmdan uyandm. Terli, elpene, yatakta oturmu kendimi buldum. Gece byle geti." bu ifade ise, grlen hadisenin basit bir rya olmadn, belki ruhen misal lemine dalnn bir nian olduunu gstermektedir. DNYEV MECLSN SUALLER stad Bedizzaman bu hitabeyi kaydettikten sonra, o hadise-i ruhaniyenin verdii mit ve nee ile, ertesi gn dnyev ve siyas bir meclise gittiini yazmakta ve intiba'larn yle anlatmaktadr: "Ayn gn, pr-mit baka ve dnyev bir meclise gittim. Dnyeviler dediler: Neden geldin geleli siyasete karmyorsun?" Dedim: Evet, stanbul siyaseti, spanyol (hastal) gibi bir hastalktr. Fikri hezeyanlatrr. Biz mteharrik-i bizzat deiliz. Bil-vasta mteharrikiz. Avrupa flyor, biz burada oynuyoruz. O, tenvim ile telkin eder. Biz kendimizden hayal edip, esammane tahribimizde eser-i telkini icra ederiz...(40)" Bu cmleler ak olarak Bedizzaman Hazretlerinin ta o gnlerden beri, ya'ni 1919 ylndan beri, siyasi meselelerle megul olmaktan ekilmi olduunu gsteriyor. Geri o sra, filhakika siyasetin btn ular ecnebilerin elindeydi. Ve tahrik eden de Avrupa idi. Fakat Bedizzaman iin eer siyasete karmak meyli ve itihas olmu olsayd; veyahut slm menfaatine bir are olarak grm olsayd, herhalde o dh-i azam olan Bedizzaman en mstakimini ve memlekete en menfaatlisini bulur, seer ve karrd. Nitekim az zaman sonra, ngilizlerin kuva-i milliye aleyhindeki propagandasn (39) Asar- Bediiye S: 144 (40) Asar- Bediiye S: 144 471 krp, tesirsiz hale getiren ve kendini tehlikeye atp Hutuvat- Sitte" eseriyle ngilizlerin banda bomba gibi patlyan mill ve vatan hizmetleri ifa ettii g'ibi... Halbuki, Bedizzaman Hazretleri o gnki siyasetilerin, bilerek veya bilmiyerek ta'kib ettikleri yolun; memleket menfaatine deil, zararna ve Avrupa lehine iliyen bir siyaset ark olduunu ortaya koymak eklinde gerek olan bir beyandr. Bedizzaman Hazretleri dnyevlerin meclisinde siyasi mes'elelerle ilgili sorulan suallerin izahna devamla diyor ki: "...Madem ki menba' Avrupa'dadr, gelen, cereyan ya menfi veya msbettir. Menfiye kaplan, "HARF" gibi , Yahut ta'rif edilir. Demek btn hareketi bizzat hari hesabna geer. nki iradesi hkmszdr. Huls-u niyeti fayda vermez. Bhusus menfi iki cihet-i zaafla, hari cereyann kuvvetine bir let-i lya'kl olur ilh..." Bu pararafta, dardan gelen cereyann menfi olmas halinde, ona kaplanlarn en halisane niyyet sahibi de olsalar, en sadk hizmetler de ifa etseler, emekleri bounadr. nk ylesi bir durumda, memleket menfaati sz konusu olamaz, btn hareketler hricin menfaati hesabna geer. yle olunca da; bylesi bir siyasete kar hareketsiz kalmak en uygunudur demektedir.

Amma ayet hariten gelen cereyan dalgalar, millet ve memleketin menfaatine ve hayrna olan msbet bir ey ise, o zaman memleketin menfaatlerine uygun bir ekil alr ve almas lzmdr. te o zaman kprdama ve hareketler, kendi milleti ve memleketi hesabna olur. Ayn zamanda o hareket, evvel ve bizzat kendi hayrnadr. Ancak dolaysyla hricin menfaat da sz konusu olabilir. O durumda mezhebin lzm her zaman mezheb olmadndan, yani yle bir cereyann planlanan gayeleri tamamiyle tahakkuk etmediinden ve ekseriyetle menfaati tamamen hrice ait olmayacandan, ylesi siyasi bir hareketin slikleri belki muahazeye tabi' tutulmayabilirler. stad'n esere geen ekliyle, bu mevzudaki ibaresi aynen yledir: "...Dier msbet cereyan ise ki, dhilden muvafk eklini giyer. "SM" gibi hareketi kendinedir, teba haricedir. Lzm- mezheb, mezheb olmadndan, belki muahaz deil. Bahusus iki cihetle kuvveti, hri cereyann msbet ve zaafna inzimam etse, harici kendine bir alet-i lye'ur edebilir." 472 DNYEV MECLSN KNC SUAL: "Dediler: dinsizlii grmyormusun, meydan alyor? din namna meydana kmak lazm... Dedim: Evet, lzmdr... Fakat kat' bir art ile ki, muharrik, ak- slmiyet ve hamiyet-i diniye olmal. Eer muharrik veya mreccih siyasetilik veya tarafgirlik ise, tehlikedir. Birincisi hata da etse, belki mafvdur. kincisi isabet de etse mesuldur." Hazret-i Bedizzaman'n ta 1919'lardaki bu tehisi ve hkm, her zaman ve herkes iin bilhassa dahilde din namna olan hareketlerde daima en mstakim rehber ve amaz delildir. Baknz, diyor ki: "Evet, dinsizlie ve ahlkszla kar din adna siyaset sahnesine kmak lzmdr." Lkin onun artn, hareket tarzn da hemen kouyor. nk hereyin bir takm eraiti olduu gibi, bu meselenin de, szde deil, belki kesin olarak artlarnn tahakkuku zamannda mmkn olabilir diyor. O artlarn en mhimmi ve ana umdesi ise; bir cemaati, bir partiyi harekete getiren eyin mutlaka ve mutlaka, te'vilsiz, ta'birsiz, slmiyet ak ve din hamiyeti olmaldr. Aksi takdirde, kim olursa olsun, hangi nm ve isim altnda grnrse grnsn, onu veya onlar harekete getiren ey, eer siyasetilik veya tarafgirlik ise, tehlikedir diyor. Tehlike kelimesinin er lisandaki manas ise; onda yedi, sekiz, en azndan be alt ihtimalle bulunan tehlikeli i ve hareket demektir. Siyasetilik ve tarafgirlik nedir? Evet, eer harekete geen o insann veya cemaatin veya partinin davran ve hareketleri bir makam, bir menfaat ve hret peinde baya bir siyaset namna ise; bir de kendisine uyanlar, kim olursa olsun bakasna tercih ediyorsa, ite o zaman hem siyasetilik hem de tarafgirliktir. Bu mes'elenin gerek izahn yine Bedizzaman'dan dinleyelim: Dnyevi meclisteki adamlara yukardaki cevab verdikten sonra, meclis sormu: "Nasl anlyacaz ki slmiyet ak adna m, yoksa siyas bir tarafgirlik ve menfaat hesabnadr?

Bedizzaman cevaben: "Kim fask siyasetdan mtedeyyin muhlifine su-i zan bahaneleriyle tercih etse, muharriki siyasetiliktir. Hem umumun mal- mukaddesi olan dini, inhisar zihniyetiyle kendi meslekdalarna daha ziyade has gstermekle, kav bir ekseriyette dine aleyhtarlk meyli uyandrmakla nazardan drmek ise; muharriki tarafgirliktir..." 473 te bu cevab ile, stad Hazretleri hakikaten her zaman tekerrr edebilecek, belki edebilmekte olan hadiselere projektr gibi k tutmaktadr. "Kim fask siyasetdan, mtedeyyin muhalifine su-i zan bahaneleriyle tercih etse, muharriki siyasetiliktir" diyor. Yani kendi partisine oy veren ve o klkta grnen kim olursa olsun; karsnda dindar, mttaki insanlar da olsa, bunlar onlara tercih eden, ayn zamanda karsndaki o dindar adamlar, sadece rakibi olduu partiden olduklar iin, artk nihayeti olmyan su-i zanlarla rterek kendi adamlarn onlara tercih eden adam; siyasetiliin, tarafgirliin ta kendisini yapm oluyor demektir. O ise, slmiyet ak ve din hamiyeti adna olan bir hareket deildir ve olamaz da... yle ise merduddur. stadn mezkr dnyevi meclisteki adamlara verdii cevabn ikinci yars, meseleye daha ok vuzuh getirmekte ve ok enteresan ve her zaman yaayacak ders-i ibret vermektedir. Cevabn ikinci blm yledir: "Hem umumun mal- mukaddesi olan dini, inhisar zihniyetiyle kendi meslektalarna daha ziyade hs gstermekle, kav bir ekseriyette dine aleyhtarlk meyli uyandrmakla nazardan drmek ise; muharriki tarafgirliktir." Yani: DN'ki bu memlekette yayan mslman insanlarn yzde doksan dokuzunun mukaddes bir maldr ve umumun hakkdr. Ancak binde bir nisbetini tekil eden baz zevzek mlhidler hri, dinin icabatn yerine getirmeseler de, bilfiil yapmasalar da; fakat dinsizlii suret-i kat'iyede kabul etmiyen bu memleket insanlarnn, kahir ekseriyetinin umum telkkisine zd bir ekilde, dini tekelcilik zihniyetiyle kendi partisindeki adamlara has bir mal ve partidalarna mahsus bir meta' eklinde gstermeye yeltenmeye almak.. Ayrca da karsnda rakibi bulunan dier partili adamlarn din aleyhinde olduklarn veya hatta dinsiz olduklarn; su-i zanlarn hudut tanmyan lleriyle, memleketin byk ounluunu tekil eden insanlarnn dinsizliklerini memleket sathnda propagandalarla yaymaya almak ve onlar bu noktadan tutup nazardan drmeye abalamak; ite o zaman bu hareket kayna da tarafgirliin ta kendisidir. O ise, dine hizmet deil, tam aksine bir ihanet olabilir. Hem din adna bir hamiyet de sz konusu olamaz. Bedizzaman Hazretleri bu mevzuu aydnlatmak iin yle bir temsil zikretmektedir: "...Mesel iki adam drler. Biri zaif deceini hissederken, elindeki Kur'an kav'ye uzatmakla himayesini davet edip, kav bir ele vermek lazmdr, ta beraber amura dmesin. Kur'ana muhabbetini, hrmetini gstersin. Kur'an Kur'an olduu iin sevsin. 474

Eer kav'nin karsna siper etse, himayet damarn tahrik etmeye bedel, hiddetini celbeder. Kur'an kav bir hdimden mahrum brakmakla, zaif bir elde beraber yere derse; O, Kur'an kendi nefsi iin sever demektir. Evet, dine imale etmek, iltizama tevik etmek ve vazife-i diniyelerini ihtar etmekle dine hizmet olur. Yoksa "Dinsizsiniz!" dese onlar tecavze sevketmektir" Grld gibi, Hazret-i stad u ahirki iki pararafta mevzuun neticesini balarken, ne kadar ma'kul, ne kadar mnasib, ne kadar ltf-u irad kanununa uygun ve ne kadar din namna yaplacak bir hizmete muvafk ve mutabk bir izah eklini, belki bir irad modelini vermektedir. Eer imdiki Trke ile bu mes'elenin anlatlmas icab ederse yle olur: Evet, dine meylettirmek, yani dine kar eilmelerini salamak ve din vecibelerini yapmalarn tevik etmek, ancak ltf-u iradla din vazifelerini hatrlatmak eklinde dine hizmet olur. Yoksa dinin irad metoduna tamamen zt olarak, ceff-el kalem hkmedip, dinsiz olduklarn sylemek ve propaganda ile yaymak, din aleyhtarlarn oaltmak demektir. Dolaysyla karsndaki insanlar kendi partileri ve ahsiyetlerinde dine kar tecavze sevk etmektir diyor. Amma ne kadar gzel, ne kadar gerek, ne kadar doru ve ne kadar mutabk sylyor... Bedizzaman Hazretleri bu mevzu'un neticesini toparlayp balarken de unlar kaydeder: "Din dahilde menf tarzda isti'mal edilmez. Otuz sene Halife olan bir zat, menf siyaset namna istifade edildi zanniyle, eriata gelen tecavz grdnz. Acaba imdiki menf siyasetilerin fetvalarndan istifade edecek kimdir bilir misin? Bence slmn en edit hasmdr ki, hanerini slmn cierine saplamtr" Bu pararaf da anlyabildiim kadaryla imdiki Trke ile aklamak isterim. yle ki, diyor: Bir slam lkesi iinde, din bir siyaset aleti olarak birbirlerine kar isti'mal edilmemeli ve edilmez. Otuz sene halifelik yapan Merhum Sultan Abdlhamid'in idaresi altnda yrtlen i ve icraatlara, en ufak bir itiraz eden, dine kar gelmi eklinde muahaze edilerek ilan edilirdi. ylesi bir metodla hkmet siyaseti ve icraat hesabna faydalar elde ediliyor zannedilerek hareket edilmekteydi. Halbuki beri tarafta, dinin asliyetini bilmiyen baz kimseler, daha dorusu bata ecnebiler; "Eer din ve slm eriat byle ise, slm dini istibdada ve zulme msaid bir dindir." eklinde mthi i'tirazlar ve hcumlar dine gelmiti. Zira Sultan Abdlhamid'in hkmet idarecileri 475 olan paalarnn her yapt ileri, her icraatlar; yukardaki metoda gre dine ve eriate mal edildii ve dinden geldiinin zannn verdii iin; ykselen itiraz sesleri ve hcum oklar, dorudan doruya slm dinine ve eriatine gelmiti ve gelmekteydi. O ise, Sultan Abdlhamid'in Hilfeti o ekilde muhafaza edilebilir gibi yanl bir zehaba kaplma neticesinde kendini gstermiti. Sultan Abdlhamid gibi hem hilafeti hem de saltanat temsil eden bir zatn namna yaplan icraatnda, mezkr hatalar sonucu olarak, yani, dinin siyaset aleti olmas neticesi o hcumlar ve o zararlar eriata gelirse, acaba imdiki siyasetilerin bazlarnn byle mal- umum olan dini, menfi bir tarzda alet ederek kendilerine has bir mal saymalaryla, dolaysyla siyasetlerine alet ittihaz ederek, hareket edenlerin ve bu yolda bu ekil

fetva vererek, husle getirecekleri neticeden istifade edecek olanlarn; olsa olsa ancak slmn can damarn kesmek isteyen gaddar dmanlarnbir oyunudur diyor. Yine Bedizzaman Hazretleri R'YADA BR HTABE balkl yazsndaki hadise-i ruhaniyede muhatap olup, hitapta bulunduu ma'nev ve misal meclisten sonra, gittii dnyevler meclisinde, kendisine tevcih edilen sualleri cevablandrmakta devam ediyordu. Sualin birisi de yle idi: "Dediler: ttihad'a (ttihad ve lhrakki Cemiyetine) edit bir muarz idin, neden imdi skt ediyorsun? Dedim: Dmanlarn onlara iddet-i hcumundan... Dmann hedef-i hcumu olan onlarn hasenesi olan azm ve sebattr.. Ve slamiyet dmanna vasta- tesmim olmaktan feraatidir. Bence yol ikidir, mizann iki kefesi gibi... Birinin hiffeti, tekinin skletine geer. Ben tokadm Antiranik ile beraber Enver'e.. Ve Venizelos ile beraber Said Halim'e vurmam. Nazarmda vuran da sefildir" te, Hazret-i Bedizzaman'n bu cevabnda da yine Mslmanlara ebed rehber olacak ller vardr ki; kendi memleketinde ve memleketinin mes'eleIerinde, siyaset ve idareyi elinde tutan bir grup insana -dinine, tarihine, an'anesine ihanet ve hainlik olmamak kaydyla- baz yanllklarndan, idar ve siyas hatalanndan tr murz olmusa da, iddetle kar kmsa da, fakat imdi memleket ve milleti kknden zehirleyen ve mahvetmek isteyen din, rz ve mukaddesat dmanlar olan ecnebi istilc kuvvetlerinin; btn azgn hcumlarn, memleketi idare etmi hamiyetkr, milliyetperver insanlarna yneltip yklendii bir zamanda; ben de dmann saflarna iltihak edercesine itiraz edip yere batrsam, elbette dmann ekmeine ya srm ve yardm etmi olurum.

476 Filhakika ttihad ve Terakki Cemiyeti, btn hatiatlaryla, dinde lbalilikleriyle, yanl siyas hareket ve hatal yntemleriyle birlikte; fakat bunlara karlk olarak, memleket urunda ok fedakrane azm ve sebatlar vard. Bunlarn tad azm ve sebatla, dmann, millet ve memleketi zehirlendirmesine vasta olmak yle dursun, btn kuvvetleriyle def'ine almalar olmutur. te imdi dman, bunlarn bu azm ve sebatlarna; yani hinlik yapmayp, dmana zelilne boyun eerek "Buyurun gelin ne yaparsanz yapn!" dememelerine kzyor ve hcum ediyorlard. Haric, dahil dmanlar da bunlarn u azimlerine kar kplere biniyorlard. Acaba, byle bir ortamda bu kadar hcumlara ma'ruz bu insanlara, bir i cebheden doru biz de bunlara hcuma gesek, kendi memleketimiz iinde dmana yaltaklk etmi olmaz myz? Bedizzaman: "Bence yol ikidir, mizann iki kefesi gibi... Birinin hiffeti, tekinin skletine geer" diyor. Yani, imdiki durumumuzda, terazinin iki kefesi gibi iki yol ve iki seeneimiz vardr. Ya dmann yannda olmak, yahut kendi memleketinin bekas urunda cihad etmi, azimkr insanlarn yannda olmak vardr. nc bir yol yoktur. yle ise, u anda bu iki taraftan birisine veya bu iki yoldan bir yola, en ufak bir meyil veya taraflardan bir tarafa kk bir itiraz ile; teki tarafn terazisinin kefesine arlk ve kuvvet.. veya hafiflik vermi olmak demektir. stad Hazretleri pararafn sonunda yle diyor: "Ben tokadm Antiranik ile beraber Enver'e, ve Venizelos ile beraber Said Halim'e vurmam. Nazarmda vuran da sefildir.

Yani, ben imdiki halimizde, dman ecnebilerin Osmanl lkesini kendi aralarnda blmeye hazrlandklar ve belki de paylatklar u hengmede; ANTRANK denilen Ermeni mel'un Tanak ete reisine kar duyduum kin ve nefretimi izhar ederken, ayn terazide Harbiye Nzr Enver Paa'ya da itiraz edemem. Keza Yunan Babakan Venizelos ki Anadolunun yarsn istila etmeyi plnlad bir zamanda, hamiyet ve gayretin muktezas olarak, ona kar duyduum dmanlk ve ibirar; Bakumandanmz Said Halim Paa'ya da ayn lde yneltemem. Hem u andaki durumumuzda, ikisini terazinin ayn kefesinde tutup da, i'tiraz sillesini vuran kimseler de, benim nazarmda hamiyetsiz, alak insanlardr, diyor. Dnyevi meclis, stteki suale verilen cevab tekmil eden bir baka sual sormu: "Dediler: Frkaclk lzm- merutiyettir? (Yani ayr ayr partilerle, ayr ayr gruplarn teekkl ve bittabi bunlarn birbirine kar itirazlar, merutiyet denilen demokrasiliin lzm ve icabdr?) Dedim: Bizdekiler de, hutt-u efkr telksi iin, mtemayilen imtidade bedel, mnharifen gittiinden nokta-i telk vatanda, bellki krede grlmyor. Vcud, adem gibi birinin vcudu, tekinin ademini ister." 477 te Mslmanlara her zaman rehber olacak stad'n yukardaki cevabn bugnk Trke ile yle ifade edebiliriz: "Bizdeki particilik, hizibilikte ise; fikir ve dnce hatlarnn yekdierine doru kvrlp, eilerek, en az mterek bir noktada kavumak, bulumak zere uzanmas yerine; tam tersine inhirafl, zd gittikleri iin, deil vatann mterek menfaatlar noktasnda kavumak, belki kre-i arzda dahi bylesi insanlar iin, yani bizdeki partizan muhteris insanlar iin kavuma noktas bulunmamaktadr. Adeta varlklayokluun zt oluu gibi, birinin vcudu, tekisinin yokluunu ister" diyerek yle devam ediyor: "nad, ba'zen frka mutaasblarna dall ve batl iltizam ettirir. eytan birisine yardm etse; "melek!.." der, rahmet okutur. tekinde melek grse; "Libasn deitirmi" der, lnet eder. Su-i zan ve hsn- zan ile, drbnn iki taraf gibi, "leh, aleyh", vh emareyi burhan, burhan vh emare grr te bu zulmdr. srrn gsterir..." Bu pararafn da ak Trke ile ifadesi yle olabilir: "Ar partici mteassplar inad yznden bazen sapklk ve batl kendilerine meslek edinirler. yle olunca da, artk hakk, adaleti, gerei tartp anlayacak bir kstaslar kalmaz. Her eyi mfritane particilik lleri ierisinde deerlendirirler. eytan gelse kendisine yardm etse, "melektir" der rahmet okutur. Amma karsndakine melek dahi gelse, inad ve particilik yznden, "eytandr, fakat elbise deimitir" der, lnet eder. Bu durumda su-i zan ve hsn- zan lleri tersine dner, belki de kaybolur. Kendi eytanna hsn- zan drbnyle, tekisinin meleine su-i zan merceiyle bakar, baktrr. Drbnn doru yz, ters yz gibi, karsndaki en ma'sum ve temiz insanlara bakarken, drbnn ters tarafyla bakarcasna, lehinde olan aleyhe yorumlar. Fakat kendi yandalarna ise, aleyhinde olan lehine ta'bir eder. Daima karsndakilerde kusur arar. Vh, bo, delilsiz bir emareyi kocaman burhanm gibi ona yaparak rakibini yerin dibine batrr. Amma kendi taraftarlarnda ise, burhanl, delilli kocaman kusur ve hatalar, ufack grr, hi sayar.. Veyahut da hi grmez. te bu zulmdr. Ayetteki acib srr gsterir.

Yani stteki ayet-i kerime, ma'nay-i iarisiyle, insann ftratnda hadsiz bir zulme meyli olduunu bildirir. Hazret-i stad bu mevzu'un neticesini yle balamtr: "Zira insan, hayvann aksine olarak kuva ve meyilleri ftraten tahdid edilmemi, meyl-i zulm hadsizdir. Lasiyyema ene'nin ekal-i habisesi olan hodgmlk, hodfikirlik, hodbinlik, hodendilik, gurur ve inat o meyle inzimam etse, yle ekber-l-kebairi cd eder ki; daha beer ona isim bulmam. Cehennemin vcuduna delil olduu gibi, cezas da yalnz Cehennem olabilir. 478 Mesela birisinin bir sfatndan darlsa; mecma-i evsaf- ma'sume olan ahsna, hatta ehibbasna , hatta meslekdana zulmn temil eder . ya kar temerrd eder. Mesela, muhteris bir intikam veya mntakim bir hilf ile bir kere demi: "slm malub olacak, kalbi paralanacak: srf o mra ruhtan gelen, yalanc fikirden kan me'um szn doru gstermek iin, slm malubiyetini, slm perianiyetini arzu eder, alklar. Hasmn darbesinden mtelezziz olur. te u alk ve gaddar telezzzdr ki; mecruh slm mkil mevki'de brakm. Zira hanerini slmn ierine saplam olan hasm, skt et! demiyor. Alkla, mteleziz ol, beni sev diyor. Onlar misal gsteriyor. te, size dehetli bir gnah ve zulm ki; ancak hairdeki mizan tartabilir vekis aleyha!.." Bu ahirki beyan ve izah bence ok ak ve sarihtir. Ayrca aklamansna ihtiya yoktur. slam hamiyetini, memleket gayretini, milliyetperverlik hissini tayanlarn kulaklar nlasn!.. DNYEV MECLSN SON BR SUAL DE YLEDR: "Denildi: Malubiyet malmdu. Biz bilirdik, bilerek bizi belya attlar? Dedim: Acaba Hindenburg gibi dehetli insanlarn nazarna, nazar kalm olan gaye-i harp (Harbin neticesi) sizin gibi acemilere nasl ma'lum ve bedih olabilir. Acaba fikir dediiniz ey, -Eliyazbillaharzu olmasn? ba'zen zalimane intikam- ahs, arzuya fikir suretini giydirir. Yahu, pis bir amura dmsnz. Misk- amber diye yznze, gznze bulatrmaya ne mana var? te misalilerin mnevver gece meclisinde.. ve dnyevilerin muzlim gndz mahfelinde akldan akma deil, kalbden kan benatm! .. istersen kabul et, ister etme! anlamak artyla... ster al g-u kabul-u cana, ister hiddet et!(41)" Bedizzaman Hazretleri cevabnn u son satrlarnda: "Benim gerek hadise-i ruhaniyemdeki nurlu meclisinde olsun, gerekse gndzleyin siyaslerin karanlk mahfellerinde sorduklar sual ve dncelerine verdiim cevablar olsun, akl bir dncem deillerdir. Belki kalbimin iinden kaynayp kan beyanlarmdrlar. Sylediklerimin selim bir akl, salam bir kafa ile mukayesesini yapmak artyla, kabul etmek veya etmemek size aittir. (41) Asar- Bediiye S:140-147

479 Anladktan ve mukayesesini yapdktan sonra da, istersen can kulayla dinle ve al. stersen de hiddet et" diyor. Evet, u ahirki suale stadn verdii cevab, flhakika ok byk ve mkil ve karanlk noktalar hall etmektedir. Zira belki ta imdiye kadar bir ok siyasi zbbelerden; Birinci Cihan Harbi'ne Osmanl devletinin din adna bil-mecburiye itirk etmesini, fuzul ve bilerek atee girmek eklinde addedenler oktur. O ise, dnyann o gnk artlarnda; ya harbsiz, mukabelesiz eklinde; ngiliz, Rus ve Franslarn tm dediklerini ve isteklerini kaytsz, artsz kabul ederek zelilne teslim olup yerine getirmek vard... Yahutda, dinin cihad ve izzet-i slmiye ve hamiyet-i milliye adna harbe merdane girimek kanlmazd. Evet, ok eskiden beri, bata ngilizler olmak zere, Avrupal Hristiyanlar Osmanl devletini ykmak, kaldrmak, dolaysyla hilfet messesesini vcuddan silmek, en ba hedefleriydi. Hatta Doksan Harbi denilen me'um ve menhus savan 1877'de Ruslarla Osmanllarn harbinden sonra, mel'un ngilizlerin tam istedikleri hedef elde edilmedii iin, bu defa 13 Haziran 1878'de Osmanl Devleti aleyhine Balkanlar tahrik etmek gayesiyle bir konferans tertiblerler. Bu konferans Berlin'de olmutu. O zaman Alman mparatoru Prens Bismark, Osmanllar mdafaa etmi ve ngilizlere kar kmt.(42) Bu konferansda da netice elde edilmedii iin, ngiliz siyas eytanlar Osmanllar dahilden kertmek plnn tatbik sahasna koymulard. Bu plan ksmen netice verdiyse de, ngilizleri rahatlatamam, 1912 balarnda tekrar Balkanlar tahrik plann uygulamaya koymulard. Balkan isyannda da, yine istedikleri hedefe tam ulaamaynca; Osmanllar, yukarda bahsini yaptmz gibi, yle bir mecburiyetle kar karya brakmlard ki; ya tm dediklerini zelil bir ekilde boyun eerek kabul etmeleri veya a'r nar din adna harbe itirak etmeleri kanlmaz olmutu. te stad'a sorulan stteki sualde; "Biz bilirdik, malub olacaktk. Bilerek bizi belya attlar." diyenlerin yerden ge kadar yanllklarn ve su-i zanlarn gstermek iin, ayn harpte mttefikimiz ve bizden evvel harbe itirak etmi Alman mparatorluu ve onun banda bir siyaset ve harb dahisi olan imparator Hindenburg vard. Geri o sra gerekten Osmanl Devleti maddeten ok zaifti, tek bana byk devletlerle harb edecek durumda deildi. Lkin namus-u mill ve zzet-i slmn haysiyetini muhafaza iin ister istemez harbe itirak mecburiyeti kapya gelmiti. Bunun yannda madd bir kuvvet ve sebep de mevcuttu. O da Alman imparatorluunun ittifak ve maddi destek ve yardm idi. (42) Hilafet Nasl Ykld, S: 37 480 te Bedizzaman Hazretleri, baz kimselerin, yani kendi intikamc, pein arzularn fikir olarak ileri sren hamiyetsiz insanlara ve halen onlarn mukallidi tinetsizlere diyor ki: Eer harbin neticesi peinen belli olmu olsayd; yani kesin malubiyet muhakkak olsayd, hi Hindenburg bu harbe yanarmyd? Acaba Hinderburg gibi siyaset dhsi bir insann nazarnda harbin neticesi mehul kalrsa, sizin gibi acemi ocuklara nasl ve nereden belli oluyordu? nk Hindenburg, yani Alman milleti bizimle beraber, yan bamzda ve bizden evvel bu harbe girdi ve neticesinde o da malub oldu. yle ise, sizin ileri srdnz ey, bir fikir deil, ahs hrs ve intikamc arzunuzdur. Bu

davrannzla pis bir amur iine dmeniz yetmemi gibi, bir de onu misk amber diye yznze, gznze sryorsunuz. Allah size akl vere!" diyor. stteki mevzu'u daha biraz aydnlatan, stadn ayn yazsnn ekini de buraya kaydetmek icab ediyor. "R'YA'DA BR HTABENN ZEYL R'ya, hacda skt etti. nki Haccn ve ondaki hikmetin ihmali; Musibeti deil, gazap ve kahr celbetti. Cezas da Keffaret-z Znb deil, kessarat-z Znb oldu... Haccn, bhusus ta'arufla tevhidi efkr, te'avunla terik-i mesaiyi tazammun eden iindeki siyaset-i aliye-i slamiye ve maslahat- vasia-i itimaiyenin ihmalidir ki; dmana milyonlarla slm slm aleyhine istihdama zemin ihzar etti. te HND, dman zannederek...Halbuki pederini ldrm, banda oturmu baryor. te TATAR, Kafkas' ldrlmesine yardm ettii ahs, biare valideleri olduunu Ba'de harab-il Basra anlyor, ayak ucunda alyor. te ARAP, yanllkla kahraman kardeini ldrp, hayretinden alamay da bilmiyor: te AFRKA, biraderini tanmyarak ldrd. imdi vaveyla ediyor. te ALEM- SLAM, Bayraktar olunu gafletle bilmiyerek ldrmesine yardm etti. Valide gibi salarn ekip ah fzar ediyor. Milyonlarla ehl-i slm hayr- mahz olan sefer-i Hacca edd-i rahl etmek yerine; err-i mahz olan dman bayra altnda dnyada uzun seyahatler ettirildi. Fa'tebiru!.. Korkaklkta darb- mesel hkmnde olan: Tvuk, ocuklar yannda iken, efkat- cinsiyesiyle Camusa saldrr. te dehetli bir cesaret... 481 Hem darb- mesel olmu; kei kurttan havf; zdrar vaktinde mukavemete inklab eder, boynuzuyla kurdun karnn deldii vakidir. te harika bir ecaat... Ftr meyelan mukavemet-szdur: Bir avu su, kaln bir demir glle iine atlsa, kta soua ma'ruz braklsa, meyl-i inbisat demiri paralar. Evet, efkatli tavuk cesareti, hamiyetli kei zdrar ecaati gibi, ftr bir heyecan, demir gllede, su gibi zulmn brudetli husumet-i kfiranesine ma'ruz kaldka hereyi paralar.(43)" Rus mojikleri buna ahittir. Bununla beraber mann mahiyetindeki harikulade ehamet, izzet-i slmiyenin tabiatindeki alempesend ecaat; Uhuvvet-i slmiyenin intibahiyle her vakit mu'cizeleri gsterebilir. Bir gn olur elbette doar ems-i hakikat Hi byle mebbed mi kalr zulmet-i alem(44)" DARU L HKMETN LEYEMEY

Bunlardan baka, stadn 1921'de te'lif edip bastrd TUL'AT ismindeki eserinde, DarlHikmet-il slmiye hakknda sorulan bir suale verdii cevab da ayni mnasebetle kaydediyoruz: "Sual: Darl-Hikmet-il slmiye neden hizmet edemedi? Cevab: En byk hizmeti adem-i hizmetidir. En byk hareketi hareketsizliidir. nki buradaki hkim olan kuvvet, ecnebiye lehinde olmyan her bir hareketi bouyor. Hareket edenleri grdk, mukaddes camilerde gvurlara dua ettirildi ve mcahidlerin cevaz- katline fetva verdirildi. te Darl-Hikmet, bu frtna iinde alet ettirilmedi. En byk mani' olan ecnebi kuvvet, btn ahlkszl himaye ve teci' ediyordu. kinci derecede sebep: Darl-Hikmet a'zalar kabil-i imtizac, belki de kabil-i ihtilt deil. ahs meziyetleri vardr, cemaat ruhu tevelld etmedi. Eneleri kavdir, delinmedi ki, bir nahn olsun. Ben, biz olmad. Mesailerinde terk dsturuyla ie giriildi. Teavun dsturu ihmal edildi. Teark, maddiyatta eseri azimletirir, fevkalde yapar. Ma'neviyat ve efkrda adletirir, belki irkinletirir. Tevn dsturu bunun tamamen aksidir. Maddiyatta cemaata nisbeten pek kk, fakat yalnz bir ahsa nisbetle byk eserlere vasta olur. Maneviyatta ise, eseri harikulde derecesine is'ad eder. (43) stiklal Harbi'nde Anadolu'ya saldran dman mezalimi ve ngilizin boazmz skarak, bir taraftan siyas desise, br taraftan zulmkr tavrlar karsnda, slam Trk milleti ve Trklerin arkada Milletler ona kar giritii cihadda; henz galibiyet ve zafer ma'lum deil iken, stadn bu iaretli szleri mcahedenin zaferle neticeleneceine iaret etmektedir. A.B. (44) Asar- Bediiye S:148 (45) Asar- Bediiye S: 109 482 Hem de tenkidleri ok keskinlemitir. Karsna kan fikir paralanr. Ehakk aramakla, bazen hakk da kaybeder. Hakta ittifak, ehakta ihtilf olduundan, bence ok defa hak, ehaktan ehaktr. Ehakkn mddet-i taharrisi zamannda, batln vcuduna bir nevi' msamaha var. Yani bazen hasen, ahsenden ahsendir.(45)" Bedizzaman'n bu gayet ilm ve mantk cevabnda da, Mslmanlara hususiyle erbab- siyaset ve idareye her zaman geerli cevher-baha dersler, dsturlar ve metodlar mevcuttur. Hem Darl hikmet'i iki ynden mdafaa ve takdir ederken, bir baka cihetten byk byk ibret dersleri vermektedir: Birisi: O gnlerdeki stanbul'un hali!.. Eer kprdama ve hareketler ecnebilerin, zellikle mstevli ngilizlerin lehinde ise, devam eder, destek bulurdu. Aleyhinde ise, bir ok desiseli vastalarla boduruluyordu. ngilizler o sra Kuva-i Milliye aleyhinde stanbul'da bir cereyan uyandrm, byk ve czib tekliflerle bu cereyana taklanlar desteklemekteydi. Hatta eyh-l slamlktan ngilizler lehine ve Anadolu'daki Kuvay-i Milliye aleyhine fetva karttrmt. Bedizzamann da stte kaytl beyannda getii gibi, Edirne kaps camiinde aldatlm bir imam efendi tarafndan ngiliz ve Yunanllara dua ettirilmi, Anadolu'daki mcahidlerin katillerine fetva ve cevaz vermiti. te Darl-Hikmet-il slamiye byle bir ortamda skitane, vakrne hareketsiz kald. Onun ald bu tavr da, Bedizzaman'n diretmesiyle olmutu. nki hareket olsayd, ngiliz lehine olmasa mutlaka sndrlecekti. Lehinde olsayd, vatan ve memlekete hyanet olmu olurdu.

Darl-Hikmet'in msbet ynden bir hizmet ve faaliyetinin olmaynn bir sebebini de, Bedizzaman Hazretleri yle tehis edip, deerlendirmitir: Darl-Hikmet'te vazifedar muhterem zevt, yksek lim a'zalarn her birisinin ilimde, tevecch- nstaki makamlarnda byk byk meziyet ve hretleri vard. O noktadan a'za hey'eti o byk ahsiyetlerini her mertebe ve makamda muhafaza ettiklerinden, biribirinde fn olarak, bir ahs- manevi de mezc olmalar lzm iken, deil imtizac ederek bir tek ahs- manevi olmak; birbirleriyle tam bir ihtilt dahi hasl olmad. Yani, her birisi ilm makamn ve hretli byk ahsiyetlerindeki enaniyetlerini muhafazaya altklarndan; i ie samimi bir ihtilt hasl olmad gibi, yek-vcudluk ii ise hi tahakkuk etmedi. Evet, Darl-Hikmet'teki hizmetlere teavn dsturuyla giriilmedi. Yani herhangi bir mes'elenin hallinde, bir hizmetin mterek ifasnda her birisi kendi cnibinden kbiliyet ve ilm kuvvet ve dirayeti nisbetinde el atma ii 483 484 gerekleemedi. Bilakis her birisi mes'eleleri mstakil ve tek bana ve kendi adna hal etmek istedi. Bylece terk dsturuyla ie baland. Yani yaplacak her hizmette, halledilecek her mes'elede her birisi kendi ahsiyetlerinin, ilm hretlerinin belli bir lde hissedarlklarnn bilinmesi ve grlmesini istediler. Bu bakmdan enelerden fedakrlk yaplmad iin, cemaat ruhu tevelld etmedi. Eneler, nahnye kalb olmad. nki ilm ahsiyet ve hretlerinden gelen eneleri kavi idi. Delinip de nahnye gemeye kbil deildi. Ayn zamanda tenkitleri de ok keskindi. Karlarna kan en samimi ve en doru fikir dahi paralanmaya namzetti. Ayn metodla karlarna dikilip de ortaya kmakla da bir i grlemezdi. Zira enelerinden fedakrlk yapmaya niyetleri yoktu. yle olunca da, karlarna kmakla, i daha da ktye gidebilirdi. Ayrca, Darl-Hikmet a'zalar, her mes'elenin mzakeresinde en hak ciheti aradklar iin, ittifak mmkn olmuyordu. Halbuki en hak ve en gzeli deil de, yalnz hak ve gzelde ittifak kolayca ve her zaman elde edilebilirken, her birisinin ilm ahsiyeti, kendi imtiyazn gstermek vesaireden dolay yalnz hakka kanaat edemiyor, tartmalar uzayp gidebiliyordu. Ve hakeza... te Bedizzaman Hazretleri Darl-Hikmet'in bu durumda olan azalar ile birlikte hizmetlerin byk apta ve Darl-Hikmet adna yaplamyacan anlad iindir ki, herhangi bir menfi mes'ele ortaya atldnda, hrite tek bana ve kendi adna o cereyan krmak iin bir eser te'lif ediyor, nerettiriyordu. Onun byk hizmetleri de hep byle ahs teebbsleri neticesidir. Nitekim yeeni merhum Abdurrahman da bu hususlara temas etmitir. Yukarda bir nebze zikri geti. YERSZ TENKTLERE KARI TAVRI Bedizzamann o sralarda byk hizmetlerinden birisi de; Osmanl Devletinin Harpten malup kmas zerine, hkumet icraatna, orduya ve idarecilerine iddetli tenkit ve muhalefete kar, iddetle mukabele edip, muhalefet ve tenkidin hakszlk ve yersizliini ortaya koymu olmasdr. st tarafta getii zere, o dnemdeki muhalif siyasilerin hareket kayna ecnebiler, zellikle ngilizler olduu iin, siyas eletirilerinin neticesinin varaca yeri ve vahameti grmekteydi. Onun iin

muhalefeti pervaszca iddetle tenkit etmekteydi. Bu mevzuda yine 1921'lerde nerettii ARAT adl eserinde yle bir sual ve cevab vardr, aynen(*) naklediyoruz: (*) 30 Ekim (Mondros mtarekesi) 1918 de, Mtarekenin imzalanmasndan sonra, stanbulda Din,Milli ve siyas bir ok cemiyetler kuruldu. 1908 lerdeki "Kulp ler yerine, bu defe siyas cemiyetler teekkl etmiti." Hilal- Ahdar" cemiyeti, Mderrisin cemiyeti gibi Din ve ahlak cemiyetler kurulduu gibi; Lazistan cemiyeti, Krdistan cemiyeti gibi siyas cemiyetlerde kurulmutu. (Tafsilat iin, Bkz. Son ahitler-5, Sh.242-Sinan Omurun hatralar) A.B. 485 "Sual: Hangi cem'iyyettensin? Neden muhalefeti iddetle tenkit ediyorsun? Cevab: heda cem'iyetindenim... Tek bir velyi inkr veya istihfaf etmek me'umdur. yle ise, iki milyon evliyaullah olan heday inkr etmek ve kanlarn heder saymak me'umlarn en me'umudur. Zira muhalefet der: "Hakszlk olarak harbe girildi, hasmmz haklydlar, Cihad deildi..." te u hkm, iki milyon hedann ehadetini inkrdr. Bence en ok duamz bu olmal: Bir hakikat var ki, en Bedev ve hatta vah insanlar dahi o hakikate kar serfr-berde-i itaat ve ihtiramdrlar. Bir airetten mtehasim iki kabile; hari bir hasm zuhur etse, sevk-i tabi ile dahil hsumet ta'til edilir. ayan- istirabtr ki, meden, mnevver telkk edilenler o vahlerden ok aadrlar. Husumet-i hariciyenin zuhuruyle dahil husumeti tedid ederler. Eer medeniyet ve fen byle ise, insann saadeti vahet ve cehalettedir.(46)" Bu suale verilen cevabta, evvela Bedizzamann esaretten dndkten sonra, artk hi bir cemiyet ve teekkl ile ilgilenmediine bariz delildir. Onun o sra en mhim grd ve yapt i; "drt"taraftan, anl Osmanl devletinin tasarruf etmi olduu mlknn sahipsiz kalan metrkatn yutmak iin gelen mstevl ecneb gaddar dmanlarna kar, milletin ittihadn, yek-vcudluk ve uhuvvetini te'min edecek ve dahildeki ksr ekimeleri ortadan kaldracak hizmetlere el atm olmas idi. Bunu da ancak bir mrid-i mmet olarak sz ve nasihatlerini hv risalelerini neretmekle yrtmt. Baka siyas cem'iyyet ve partilerle hi ilgilenmemiti. Nitekim sualde; Onu da herkes gibi zannedenler "Hangi cem'iyettensin!" O da: "heda cem'iyyetindenim... demek sretiyle, yerini ve mevkiini gstermi, parti ve cem'iyetlerle alkasnn olmadn iln etmitir. Hem o sralarda, yani 1920'de; mtedeyyin fakat partici bir limin, baka bir partideki dindar mttaki bir zat l'net edercesine zemmettiini, fakat kendi partisinde bulunan mehur bir mnaf medih ve sena ettiini gren Bedizzaman; siyaset ve tarafgirliin verdii iren ve zehirli haletten nefret etmi, irenmi ve demitir. (46) Asar- Bediiye S: 97 486 ALMAN SOSYALSTL Yine, 1921'de te'lif edip nerettigi-RUMZ adl bir eserinde eitli dnya mes'eleleri hakknda sorulan bir ok sualleri de cevablandrmtr. Onlardan birisi: O sra ok yaygn olup herkesin dilinde dolaan; Avrupann, zellikle ngiliz ve Franszlarn emperyalist medeniyeti mi? Yoksa Almann enternasyonel-

sosyalistlii mi daha iyidir?" eklindeki soruya u gelecek cevab vermitir. Sual ve cevab beraber alyoruz: "Gvurlardaki iki cereyan nasl gryorsunuz? Cevab: imdilik biri necis, biri encesdir. Tahir-i mutlak yalnz desatir-i slmiyedir. yle ise, iki cereyana da l'net... Evet, lkin bize bulam encesin temizlii hesabna, onun izalesine alan necise, "Necis" demekle, onu da kendimize sratmak, maslahat olmasa gerektir. Mesela bir hnzr seni bouyor, bir ay da onu bouyor... Aynn barna drtmekle kendine musallat etmek, akldan ziyade cnundur. Zaten bir cinnet-i mstevliye dnyaya dalmtr.(47)" Bedizzaman Hazretleri, o sralarda baz risalelerde bu mes'eleyi bir ka defa ele alm ve izah etmitir. Osmanl mttefiki olan Almanlarla ittifakmz bozmak veya zayflatmak, dolaysyla ngiliz siyaseti adna ngilizlere yaranmak desiselerine kar, bu mes'eleyi gayet ak ve sarih olarak eserlerinde kaydetmiken; bilhare 1953'lerde bir mahkeme kanalyla ehli vukufa tedkik ettirilen eski eserlerinin bir parasnda bu mes'eleyi gren vukufsuz, beceriksiz, belki de maksatl bir ehl-i vukuf hey'eti; "Sosyalistlik medhediliyor" diye rapor vermeleri zerine, stad Bedizzaman Hazretleri bunlara yle bir cevab vermiti: "Eski Harbi Umumi'nin bidayetinde ve iinde, o harpte mttefikimiz olan Almanla alkamz krmak ve Garpllamak perdesi altnda bir purutlua, yani siyaseti dinsizlie alet yapmaya alan baz mnafklar diyorlard ki: "Alman Sosyalistlikle gidiyor, dinimize zarar verecek... Ben de o zaman demitim: "Sosyalistlik slmiyete iliemez ve dinimize zarar veremez. Hem bizi sosyalistlie sokamaz. Fakat Garbllamak, ngiliz ve Franszn medeniyetinin fena ksm, bizim dinimizi ksmen, terk etmeye mukabil, zararl bir medeniyete bizi mecbur edecekler. Onun fenalklar iyiliklerine galebe eden byle medeniyete; bizim mttefikimiz olan Almann sosyalistlii dinimize ilimedii ve bizi sosyalistlie sevk etmedii iin tercih ediyorum diye o zaman demitim. (47) Asar- Bediiye S: 83 487 te mes'elenin hakikati bu iken, krk sene evvel bu mes'ele yazlm ve neredilmi, kimse ilimemi ve muhakemelerde beraatler grmtr. imdi hasta olduum iin, mdde-i umum ifademi almaya yanma geldi ve dedi ki: "Urfa'da ehl-i vukuf HUTBE- AMYE'nin zeylindeki vecizelerden, "sosyalistlik Garb medeniyetlere mreccahtr" diye olan kelimesine bolevikliin lehinde bir propaganda yaplyor" demi. Boleviklik ayr, sosyalistlik ayrdr. Sosyalist Alman nerede? Komnist Rus nerede? Hem bu kadar manasz, krk ksr sene evvel yazlan bir meseleden dolay Nurun Urfa'daki kahraman talebesini hapsettiler. Byle vukufsuz ehl-i vukufun yanl raporlaryla Nurun kahraman fedailerine ilimek, bence Rus hesabna bir propagandadr(48) veya Rus hesabna propagandaya alet olmulardr ki, Kur'ann hakaikiyle Komnist Rus'a kar cephe alan ve tam mcadele eden din fedailerine iliiyorlar.(49)

Said Nurs Bu meseleyi, imdilik Hz.stadn stteki izah ile iktifa ediyor, bu kadaryla brakyoruz ve baka hizmet ve meselelere geiyoruz YANLI FETVAYA KARI Yine 7 Mart 1920'ler de stanbul'u igal eden ngilizlerin basks veya aldatmacalaryla; eyhl slmlktan, Anadolu'da mstevli kuvvetlere kar koyan Kuvay-i Milliye mcahitleri aleyhinde kartlan fetvann mahiyeti hakknda Bedizzaman'a da sorulmu, o da bu fetvay eriat ve din ilmi lleri ierisinde tahlil etmi ve aadaki ekilde cevablandrmtr. Sual ve cevab beraber alyoruz: "Sual: Anadolu aleyhinde kan fetvaya ne dersin? Cevab: Fetvay- mahz deil ki; i'tizar edilsin.(50) Belki kazay tazammun eden bir fetvadr. nki fetvann kazadan fark: Mevzuu ammdr, gayr- muayyendir. Hem mulzim deil... Kaza ise, muayyen ve mulzimdir. u fetva ise, hem muayyendir; kim nazar etse, bizzarure murad anlar. Hem mulzim olmutur, nki avam- mslimini onlarn aleyhinde sevk etmekte esbabn en ahiridir. Madem ki, u fetva kazay tazammun ediyor.. kazada iki hasm dinletmek zarurdir. Anadolu'da sylettirilmeliydi. Netice-i mddeiyyatlarn aleyhlerinde olan davalarla; siyasiyyun ve ulemadan bir hey'et tarafndan maslahat- slamiye noktasnda muhakeme edildikten sonra, fetva verilebilirdi... (48) Medar- hayrettir ki, Urfa'da tekil ettirilen o mezkr ehl-i vukuf hey'eti, tek tek C.H.P'li olduklar Urfallarca bilinmektedir. Bunlardan birisi kitaplkla megul olup, sol mefkreli kitaplar satt halde, byle Risale-i Nur talebelerini; kendi benimsedikleri kt mefkre ile lekelemek, kasd bir giriim neticesi olduu anlalmt. A.B. (49) Asar- Bediiye S: 682 (50) Bu fetva hakknda ayrca Hutuvat- Sitte eserinde de tekmil edici izahlar vardr, oraya da miracaat... A.B. 488 Zaten imdi baz hakaikte bir inklb var. Ezdad isimlerini deitirip mbadele etmiler. Zulme, adalet.. Cihada, bay.. Esarete hrriyet nam veriliyor.(51)" Grld zere, Bedizzaman Hazretleri, eyh-l slmlktan km olan bu fetvay, evvela eritn fetva kaideleri usulne gre tahlil ettikten sonra, ylesi bir fetvann, din ve eriat- slmiye adna verilmi ve slmn umumi maslahat ve menfaat hesabna sdar edilmi bir fetva olmadn ispat etmitir. Tahlili yledir: Eer eriat adna verilmi przsz bir fetva olmu olsayd, amm mevzuu'lu olurdu. Muayyen kiileri veya bir grubu tayin etmemesi lzmd. Halbuki bu fetva ise, kazay tazammun eden bir fetva cihetidir ki, ahzlar tayinediyor.

KAZA NEDR? eriat Ulemas stlahnda KAZA, gasbedilen bir maln mislini veya onun kymetini alp sahibine teslim etmektir.(52) Seyyid erif-i Crcan ise, Kazay bir ka vecihle manalandrm, demi ki; "1- Istlahat- fukahada KAZA, hakkn kendisini veya mislini sahibine teslim etmek. 2- Kazay- alel-gayr: (Yani bakalar zerinde bir ii, bir mes'eleyi yrtmek) Ondan nce lzm olmam olan bir ii lzumlu klmak... 3- Kazay- fil-husme: (Yani davaclar arasndaki kaza) Hak ve sabit olan eyi ortaya kartmaktr.(53)" te byle przsz fetva ile kazann birbirinden farkl hkmleri olduunu er' kaidelerle aklanm olduu iin, Bedizzaman onu hakiki fetvaya havale etmi.. ve u verilmi olan fetvann kesinlikle kaza olduunu, hem de kazay- alelgayr ksmna dahil olduunu, yani, vacib ve lzm olmyan bir eyi lzumlu klmak eklinde olduunu ileri srerek, bu mes'elede hi olmazsa, kazay- fil-hsume babndan girilmesi ve iki tarafn da dinlenmesi icab ettiini, bunu ise, sadece ulema-i eriat deil, siyas ve memleket maslahatn bilen kiilerin de beraber bakarak slmn maslahat ne ise, ona gre fetva vermeleri icab eder diyordu. Halbuki bunlar yaplmamt. O halde, slm eriat adna bir fetva-i mahz deildi. (51) Asar- Bediiye S: 105 (52) Hukuku tslmiye ve stlhat- Fkhiye Kamusu C.1, S. 32. (53) Ta'rifat- Seyyid erif-i Crcan, S: 118 489 NGLZLERN MAHYET Yine ayn gnlerde, ngilizin srtan yzne aldanan baz safdil mslmanlarn yle bir sorusu vaki' olmutu: "Sual: Neden bu kadar ".G.Z. 'den (ngilizden) nefret ediyorsun? Msalhasn da istemiyorsun? Cevab: Sebep bir deil, bindir... Bana en ziyade edit grnen, ma'nen ahlkmzda vurduu darbedir. ekirdek halinde olan secaya-i seyyieyi iimizde inkiaf ettirdi. Hayatn yaras iltiyam bulur, zzet-i slmiye, nmus-u millnin yaras pek derindir. Edirne camiinde bir islam hocasnn lisaniyle Venizelos(54) gibi eytan bir zalime dua ettirildi. Merkezi Hilfette Mslmanlar lisaniyle hizb- eytan olan ngiliz ve Yunan askerlerini halskr, tathirci iln ve karsndaki gruh-u mcahidini can, zalim sylettirdi. Acaba bir valide, o dereceye getirilse ki; ocuunu kendi eliyle ldrerek, mteessir olmyarak, para para etse, hi mmkn mdr ki, onda hissiyat- liye ve ahlak- smiye intifa etmesin!(55)" Bu cevabdan sonra, Bedizzaman'a baka bir ma'na ve istifhamda yle ikinci bir sual sorulmu: "Neden ngiliz siyaseti galip kar?"

Bedizzaman cevaben: "Onun siyasetinin hassa-i mmeyyizesi (Sekin vasf) fitnekrlk, ihtilftan istifade, menfaat yolunda her alakl irtikb etmek, yalanclk, tahripkrlk, harite menfiliktir" eklinde izah etmi ve bu hkmnn ispatl delili olarak da yle demitir: "Bir adam kocaman bir binay bir gnde harap eder. Bir taburu ihtille verir. u alak siyasettir ki; KOSTANTN'i zahiren tel'in ettii halde, gizlice dahalet ediyor. Fenalk ve ahlk- seyyie, siyasetine vasta olduu iin, her yerde ahlk- seyyieyi himaye ederek tei' eder. imdiki stanbul hali buna ahittir.(56)" te Bedizzaman'n bu ifadesinden anlalmaktadr ki: o sra -zellikle stanbul'da- dnen siyaset arknn tablosu; kimisi ttihad ve Terakk hkmetinin malubiyetle neticelenen icraatna muhalefet nam altnda intikamkr hislerle hareket halinde ve kim gelirse gelsin, ister dman olan ngiliz ve Yunan da gelsin, yeter ki bunlar perian olsun.. velev ki memleket ve millet yok olsa da... Kimisi de, gizliden gizliye o zamanki Yunan kral olan (54) Venizelos o zamanki Yunan Babakandr. A.B. (55) Asar- Bediiye S: 106 (56) Asar- Bediiye S: 107 490 Kostantin'e dehalet ettii halde, zahirde murailik yaparak; siyaset yapyorum diye onun aleyhinde lf atarlard. Ecnebi dman ngiliz ise, bylesi bir tinetsizlii ve nmertlii ve ylesi alak hyaneti himaye edip tei' etmekteydi. stanbul'un o zamanki halini tasvir sadedinde, stad Bedizzaman baka bir eserinde yle demitir: "Biare stanbul, mtebayin dhiyane prensiplerin telkinat- muzrraneleriyle kabiliyet-i telkihiyesini kaybetmitir. Zihni alfte olmutur.(57)" Yani birbirine zt ve eitli, acib entrikal siyas prensiplerin ekimeleri altnda biare stanbul, alanma kabiliyetini yitirmitir. Kimi dinliyeceini, kimin arkasndan gideceini bilemez bir halde, akn bir durumdadr. Az stte ki meselenin teferruatn tamamlayan bir izah da Bedizzaman'dan yle bir sual ve cevab ile gelmitir.. kaydetmeden geemiyeceiz: "Sual: Anadolu'da pek ok zulm ediliyor ve pek ok mslmanlar idam ediliyor(58). Neden byle oluyor? Cevab: Evet, maatteessf pek feci' eyler oluyor. Fakat asl sebep, mel'un dinsiz medeniyet, yle zalimane bir silh u harb- vahiyaneye vermitir ki; O silhn karsnda dayanmak, onun naziriyle mukabele etmek lzm gelir. ehane ile mitralyoza mukabele edilmez. te o silh, o dsturdur ki; medeniyet harbin eline vermitir. Ben de kendi gzmle GRANDOK NKOLAV'in namna iki emri grdm, der: "Askerimize bir kyden bir tfek alsa, oluk-ocuuyla imha edilecektir:"

kinci emri de: "Bir cemaatten bir adam cephe zararna bize hyanet etse, oluk ocuuyla imha edilecekti." te byle azlem bir dstur ile .G.Z (ngiliz) Anadolu'ya hcum ediyor:(59)" Grld gibi, meden maskesini takan gaddar ve vah olan mimsiz medeniyetin verdii canavarca bir cesaret ile, o zaman ngilizin oyuncak bir kuklas olan Yunan askerleri Anadolu'nun Mslman halkna hcum ettii iin; kar tedbir olarak bizimkiler de ylesi zulm ve gaddarlklara rza gstermilerdir. (57) Ayn eser S: 97 (58) 1922'Ierde Ankara'da meclis adna tekil ettirilen Istikll Mahkemelerinin hudutsuz salhiyetiyle baz kimseleri idam etmelerine iarettir. A.B. (59) Asar- Bediiye S: 107 491 stad Bedizzaman Hazretleri "Ben kendi gzmle, Grandok Nikolavi'in iki emrini grdm" dedii, herhalde 1293-1877 harbinde Rus arnn kardelerinden olan Grandok Miel Nikolavi'e ait deildir. nki o tarih, Bedizzaman'n doum trihidir. yle ise l.Cihan Harbi'nde ayn isimde olan bir Rus kumandannn emri olsa gerektir. ANGLKAN KLSESNN SUAL Yine menhus ve me'um olan mtarekeden sonra, stanbul'u igal eden ngiliz ordusu, -Daha nceleri Hindistan'da uyguladklar gibi- Hristiyanl yaymak iin, slm dininin kudsiyetini haleldar etmek desisesiyle, beraberinde getirdikleri veya bilhare husus olarak stanbul'a gelen mehur Anglikan Kilisesi'nin Bapapaz vastasyla Meihat-slmiye'den (eyh-l slmlk) din alt sual sorduruldu. Hem de yalnz altyz kelime ile cevab istendi. Bilhare ngiliz papaznn suallerine zmir'li smail Hakk ve sonra Msr'l Abdlaziz avi gibi zatlar, birer kitap halinde uzunca cevablar yazmlard. Lkin tam sualin sorulduu gnlerde eyh-l slmlk Bedizzaman'a mracaat ederek bir cevab vermesini istemi. Bedizzaman Hazretleri de, "Ben onlara bir tkrk ile cevab veriyorum" demi ve o zaman ve o gnler de nerettirdii RUMUZ ve LEMAAT eserlerinde bu cevabn dercettirmitir. Daha sonralar, Barla'da iken yazd HCUMATI STTE RSALES'nde de o cevabndan bir mnasebetle bahsetmitir. Evvela, RUMUZ eserinde ayn gnlerde dercedip nerettii cevabn okuyoruz: YKSEKTEN BAKMAK STEYEN DESSAS BR PAPAZA CEVAB Bir adam seni amura drm, ldryor. Ayan senin boazna basm olduu halde, istifham- istihfaf ile sual ediyor ki: Mezhebin nasldr? Buna cevab- mskit; ksmekle skt edip, yzne tkrmektir: Tkrn o lainin o hayasz yzne'... Ona deil, hakikat namna cevab udur: 1- S: Din-i Muhammed nedir? C: Kur'andr...

2- S: Fikir ve hayata ne verdi? C: Tevhid ve istikamet... 492 3- S: Mezahimin devas nedir? C: Hrmet-i riba ve vcnb-u zektt:.. 4- S: u zelzeleye ne der? C: (60)" Lemaat eserinde ise, tarih ve hatral olan cevab yledir: ANGLKAN KLSESNE CEVAB Bir zaman, beman slmn dman siyas bir dessas Yksekte kendini gstermek isteyen el-hannas bir papaz Desise niyetiyle, hem inkr sretinde, hem de Boazmz penesiyle skt bir zaman- elimde, Pek ematetkrane bir istifham ile drt ey sordu bizden. Otuz bin kelime istedi... ematetine kar ksmekle skt etmek, inkarna kar da: Tokmak gibi bir cevab- mskit vermek lzmd. Onu muhatap etmem Bir hakperest adama byle cevabmz var: o dedi birinci de: Muhammed Dini nedir? Dedim: te Kur'andr!.. Erkn- sitte-i iman, erkn- hamse-i slam, esas- maksad- Kur'an... Der ikincisin de: Fikir ve hayata ne vermi? Dedim: Fikre tevhid, hayata istikamet!... Buna dair ahidim: Der, ncsnde: Mezahim-i hazray nasl tedavi eder? Derim: Hrmet-i riba, hem vcb-u zektla... Buna dair ahidim: Der, drdncsnde: htilal-i beere ne nazarla bakyor? Derim: Sa'y, asl u esastr.Servet-i insaniye zalimler de toplanmaz, saklanmaz ellerinde Buna dair ahidim:(61) (60) Asar-i Bediiye S: 85 (61) Asar- Bediiye S: 628

493 Hcumat- Sitte isimli eserinde ise, 1930 yllarnda Barla'da menf iken cesaret rnei ve dersi ibret iin, hayatnda gemi olan bu hadiseyi yle hatrlatmaktadr: "Bir zaman ngiliz devleti stanbul boaznn toplarn tahrip ve stanbul'u istil ettii hengmda, o devletin en byk daire-i diniyesi olan Anglikan Kilisesi'nin Bapapaz tarsfndan, Meihat- slmiye'den din alt sual soruldu. Ben o zaman Darl-Hikmet-il slmiye'nin a'zas idim. Bana dediler: "Bir cevab ver! Onlar alt suallerine alt yz kelime ile(62) cevab istiyorlar.. Ben dedim: Altyz kelime ile deil, alt kelime ile de deil, hatta bir kelime ile dahi deil, belki bir tkrk ile cevab veriyorum. nk o devlet, ite gryorsunuz; ayan boazmza bast dakikada, onun papaz marrane stmze sual sormasna kar tkrmek lzm geliyor.. Tkrn(*) o ehl-i zulmn o merhametsiz yzne" demitim. imdi de diyorum: Ey kardelerim! ngiliz gibi cebbar bir hkmetin istil ettii bir zamanda, bu tarzda matbut ile mukabele etmek tehlike yzde yz iken, hfz- Kur'an bana kfi geldii halde, size de yzde bir ihtimal ile ehemmiyetsiz zalimlerin elinden gelen zararlara kar elbette yz derece daha kfidir...(63)" te mcahid-i ekber olan Hazret-i Bedizzaman, ngilizin hayasz yzne vurduu bu gibi amarlar, o zaman ve o gnlerde te'lif ve neretmi olduu bir ka risalesinde dercetmitir. ngilizin desise ve eytanetlerini su stne kartt gibi, stanbul'un efkr- umumiyesini de uyandrmtr. O zaman "Rumuz" ve "Lemaat" eserlerinde neredilen sadece stteki cevabiyle kalmam, ayn zamanda mstakil bir risalenin tamamn ona hasrederek ngilizin btn hile ve desiselerini zir zeber eden Hutuvat- Sitte" eserini de hem Arapa, hem Tke olarak binler nsha bastrm ve datmtr. st taraflarda da kaydettiimiz gibi , Hutuvat- Sitte eseri Merhum Eref Edip Bey'in gayretiyle tab ettirilmiti. Matba'a ismi ve tarihi belirtilmemitir. Herhalde onu tab' eden matbaacya zarar gelmesin diye!.. Lkin Bedizzaman Hazretleri kitabn kapana kendi lkab olan BEDZZAMAN' hi ekinmeden, perva etmeden koymutur. (62) Lemaat eserinde, -Az yukarda da grld gibi- "lngiliz papaz otuzbin kelime ile cevab istedi: ' eklindedir. Burada ise, "alt yz kelime ile" diye kaydedilmi. Bu farkl rakam, herhalde suallerin her birisine altyz kelime ile cevap istemi olabilirler. Alt sualin her biri iin altyz kelime cevap istenmi ise, bin altyz kelime eder. Lemaattaki otuzbin tabiri, bu kanaata gre bin iken, matbaa hatasyla otuz bin eklinde olmu olabilir. Allah a'lem. A.B. (63) Mektubat S: 430 (*) Merhum Hulusi Aabey, bu kelimeyi Tkrn " deilde,Tkruk!" eklinde okuyordu.nki osmanlcada her iki tarzda da olabilir. A.B. 494 Eser, tabiki ngiliz bakumandan Loytenend general H.F.M. Wilsonun eline de geti. Onun eytanetkr siyasetinin i yzn ve desiselerinin kaynan iptal edip rten bu esere ve eserin sahibi Bedizzaman'a kar, Bakumandan dehetli bir hiddet ve tel iine girerek, hemen emir verdi: "Onun vcudunu ortadan kaldrn!.."

Bu i'dam emri zerine, Bedizzaman'n ldrlmesi iin bir hafta kadar aranmasna devam edilir. Bedizzaman ise, her gn stanbul'un ayr bir semtine giderek halk uyarmaa alyordu. Mslman ahalinin fedaileri de onu ok dikkat ve titizlik iinde muhafaza etmeye alyordu. Bir hafta aranmadan sonra; ngiliz Bakumandanna: "Eer Bedizzaman ngilizler tarafndan ldrlrse, Anadolu halk, zellikle ark vilyetleri ehalisi onun intikamn almak iin byk apta harekete geecekleri ve ne pahasna olursa olsun, onun intikamn yerde brakmyacaklar ve hepsi mahvoluncaya kadar ngilizlere kar harb edecekleri syleninice, kumandan idam kararn geri aldrr ve yerinde durur. stad Bedizzaman Hazretleri bu hadiseyi 1948 ylnda Afyon mahkemesine kar bir mnasebetle yle anlatr: "...Hem eski Harb-i Umumi'nin nihayetinde stanbul'da, ngiliz Bakumandannn eline, benim ngiliz aleyhine iddetli yazdm Hutuvat- Sitte ve Bapapazna tahkirkrane szlerim eline getii halde, beni mahvetmek yzde yz ihtimali varken, hiddetini geri alp ilimemesi...(64)" te Hazret-i Bedizzaman o ac, hazin ve karanlk gnlerde ve o muhataral, tehlikeli hengmede onun aziz vcudu millet ve memleket iin pek ok lzm iken; feday-i cn edip yzde yz hayat tehlike olan matbuat lisaniyla cebbar ngiliz ordusuna kar meydan okuyup ortaya atlmas, stelik perde altnda gizli olarak deil, dorudan doruya herkesin tand ahsyle ve ismiyle meydana atlmas; elbette ve herhalde kymet-inas, vefakr insanlarca unutulmayacaktr. nn gibi, kahraman ordumuz ve milletimiz boazboaza, Eskiehir'in NN ilesinde harb cephesinde lm kalm. savan verirken, kendisi istasyonda, eski metrk ve khne bir tren vagonu iinde saklanp gizlendii halde(65).. Sonra da ordu ve millete kazanlan zaferi kendine mal edip, unvan yaparak, mill bir kahraman edasyla arz- endam etmesi gibi deil!.. (64) Emirda-1, S: 241 (65) Hilafet Nasl Ykld, Abdlkudds Zallum, S:159 495 KUVAY I MLLYEY DESTEKLEMES Yine ayn gnlerde stad Bedizzaman'n Kuvay- Milliye'yi destekleyen ve ngilizin sinsi siyasetinin aleyhine olan yazlarndan birisinde de; cerbezenin hal-i hazr fikirlerde nasl bir te'sir icra ettiini beyan sadedinde yle demektedir: "...Bak o seyyiedir ki; Ararat Da kadar bize zulm ve tahkir eden ecneb bir devleti, ne safsatal bahanelerle (bilmem hangi tarihte KIRIM'da bize yardm etmi) gibi yavelerle, bize dost olabilecek srette gsteriyorlar.. Hem Sphan da kadar slmiyetin izzet ve erefine alan gruh-u mcahidini cib bahanelerle en fena derekesine indirip millete dman gibi gsteriyorlar...(66)" ESKEHR ZAFER ZERNE Yine 1921 yl Ekiminde te'lif edip, ayn sene iinde tabettirmi olduu Lemaat eserinde; 21 Nisan 1921'de gerekleen nn zaferi zerine "slmiyet, insaniyyette te'min-i msalemet ve i'l-i

kelimetullah iin cihad ister. Cihad mertebe-i ehadetin merdivenidir." balkl blmde yle der: (Bir ksmn alyoruz.) "Alem-i slm cihad, zamanen ikiyz senelik, meknen ikiyz gnlk tedf' bir harp ve darb cephesi daima var idi. En son siper ise, bu yeni senedir hem Eskiehir idi. Zalim kfirin en son taarruzu da bu cephede hemen krld. Bu harp, baka harbe benzemez, u kck cephede muvakkat galebesi; hakiki gaddar hasma (67)" zaferi te'min etmez, boa gider inad. ark'ta onun hayat, u slam kuvvetinin imhay-u mevtindendir, kuvvetimiz hayat ona mthi bir mevttir. Zulm etmez temad. slam kuvveti ise, nasl ki dayanm ise; dayansa, nerede olsa, gaddar hasmn hayat ark'ta elbette sner, bak kalr remad. ki yz gnlk vasi' bir cephede hem de yedi noktada hasm manen maluptur.. Yalnz Anadolu cephesinde muvakkat biraz ileri gitti. Sebepse ; aldandk , infirad siyaseti bilmiyerek takndk , Fermanna m'minane imtisal etsek, gelir Allah'n va'di. lem-i slmn hak ve hrriyetinin istirdad iin biiznillah tedaf'den taarruza geiyor, belki ok yerlerde geti. (66) Asar- Bediiye S:105 (67) Hakiki gaddar hasmdan murad Ingilizler'dir. A.B. 496 NN'nn(68) iki zaferi zahiren ger kktr, batnen pek bykt...(69) Grld' zere, Bedizzanan Hazretleri Anadolu cephesinde Kuvay- Milliye mcahitlerinin kazand nn zaferini btn kalbiyle kutluyor, alklyor ve ona seviniyordu. Bu zaferi, slmn zaferlerinin bir balangc olarak kabul ediyor ve yle niteliyordu. Ayn zamanda keskin feraset ve velyetiyle; artk slm ordusunun bundan sonra tedaf'i vaziyetinden, taarruz durumuna geeceini kesin ihbar ediyordu... Nitekim de yle oldu. HLAL-YILDIZ TEVAFUKU ok garib tevafukattandr ki: Bedizzaman'n 1921 senesinin Ramazan aynda te'lif etmi olduu LEMAAT eserinin en son beytinin en son satrnn en son kelimesi "hill ve yldz" olarak gelmitir. te Lemaat eserinin en son satr ve hill-yldzla biten son cmle ve kelimesi yledir: "Bir zemine bir semaya bakar...Orada ezhar ve esmar, burada hilal ve yldz.(70)"

Lemaat eserinin te'lifi 1921 Ramazannn ilk hillinde balam, ayn Ramazann Bayram hillinde bitmitir. Hatta ebced hesabyla onun te'lif tarihi u Arapa cmleden kmtr: Yani Ramazan aynn iki hilli arasnda doan bu eser, bir edep yldzdr. Arapa cmlenin ebced hesab, Rum 1337 eder ki; Miladi 1921'dir. Merhum Abdurrahman bu garib vak'a hususunda unlar kaydeder: "Tesadf- garibedendir ki; Lemaat kitabnn tarihi "HLL YILDIZI" kt ki, dr. Hem de tesadfi olarak kitabn ahirinde de hill ve yldz gelmi... Tabiatn serbest brakarak hi nazm yapmad halde; bu kitap tamamen sancak marnn vezni gibidir. Kitabndaki tesadfe dair konuurken, semadaki hill-yldz, sanca- slmn resmini tersim etti. Amucama dedim: "Kitabndaki tesadf, sahife-i sema da tanzir ediyor.." Cevaben dedi ki: "Ben zaten tesadf denilen eyi kabul etmem. Her eyde bir hikmet var... Hem tesadf, tekerrr etse, tesadf olamaz, bir kasd ihsas eder. K (68) NN zaferinin unvan, Ismet Inn eklinde anlalmasn... Belki Eskiehir'in Inn ilesinde kahraman Mslman mcatitlerin kazand byk zaferin nvandr. A.B. (69) Asar- Bediiye S: 624 (70) Matbu' Lemaat S: 48 (*) 497 inat birbiriyle mnasebettardr: O dakik mnasebetin ma'nalar var. Vazhan bilmediimiz iin tesadfle tabir ediyoruz. te btn bunlardan tefel kyor ki; i'l-i kelimetullahn bayra olan HLAL-YILDIZ bayra te'al edecek, eski evketini bulacaktr naallah.(71)" Merhum Abdurrahman'n beyanndan da anlalan odur ki; Bedizzaman Hazretleri "Lemaat" kitabn 1921 senesi Ramazannn ilk hillinde, yani ilk gnnde te'life balam, almad gnler hari, Ramazan ay iinde yirmi gn zarfnda bitirmi.. ve bittii gn, ikinci hilal, yani bayram hilli grnnce de sona ermitir. Bylece bu eserin iki hill ortasnda te'lifi tamamland gibi, kitabn son cmlesi de "Burada hilal ve yldz" cmlesiyle bitmitir. ok zek ve mdakkik bir alim olan Abdurrahman Efendi, bu ince srr hissettii gnde; ok ender rastlanan o senenin Ramazan bayram hilli bir yldzla kucak kucaa gelerek, sancak bayrann amblemini gk yznde tersim ettiini grnce, amucas Bedizzaman'a: "Bak amca! Senin kitabnn hill-yldz tevafuku, gk yznde de grnyor" demi. Bedizzaman Hazretleri: "Ben zaten tesadf denilen eyi kabul etmem.. Kinatn hadiseleri birbiriyle mnasebetlidir" diye cevab vermitir. (71) Asar- Bediiye S: 679 498

KUR'ANIN HKMYET Yine Bedizzaman Hazretlerinin o gnlerine ait, umum Mslman halka taalluk eden kkl ve her zaman geerli bir hizmet dncesi olarakda, SNHAT isimli eserinde kaydetmi ve o sra SEBLR REAT gazetesinde (*) nerettirmi olduu ok orjinal, fevkalade mhim u gelecek fikridir: O sra, gerek siyasi hadiselerin verdii alkantlardan, gerekse Batllamak zihniyetinin maskesi altnda yrtlen bir nevi purutluk mezhebini ve dinsizlik prensiplerini yaymaya alanlarn me'um hareket. ve neriyatlarndan ve gerekse de malubiyetin verdii tel ve gafletten ehl-i slmn dine kar gsterdii lakaydlk ve ihmal ve tenbelliinin asl sebebini ve temel unsurunu; Mslmanlarn mukaddes Kur'anmzdan zihnen, fikren, hatta hayalen uzak kalmlna veriyor ve dinimizin asl me'haz ve kuds menba' olan Kur'ann kudsiyet derecesinin bilinmemesine ve o kudsiyetin verdii te'sirin hissedilmemesine balyordu. te 1920 de stadn nerettii "Snhat" Risalesinde bu pek byk mevzuyu yle dile getirmitir: (Baz blmlerini alyoruz) "Cumhuru, brhandan ziyade me'hazdaki kudsiyet imtisale sevk eder. Mtehidnin kitaplar vesile gibi, cam gibi Kur'an gstermeli. Yoksa vekil, glge olmamal... Mantka mukarrerdir ki; zihin, melzumdan teba olarak lzma intikal eder. Ve lazmn lazmna teba olarak etmez. Etse de ikinci bir tevecch ve kasd ile eder. Bu ise gayr- tabidir. Mesela, hkmn me'haz olan eriat kitaplar MELZUM gibidir. Delili olan Kur'an ise, LZIM'dr. Muharrik-i vicdan olan kudsiyet, LZIMIN LZIMI'dr. Cumhurun nazar kitaplara temerkz ettiinden, yalnz hayl-meyl lzm tahattur eder. Lzmn lzmn ndiren tasavvur eder. Bu cihetle vicdan lkaydla alr, cumudiyet peyda eder. Eer zaruriyt- diniyede dorudan doruya Kur'an gsterilseydi; zihin, tabi olarak mevvik-i imtisal ve mkz- vicdan ve lzm- zat olan KUDSYETE intikal ederdi. Bu suretle kalbe meleke-i hassasiyet gelerek imann ihtaratna kar esamm kalmazd...(72)" Bu muazzam, bkir ve orjinal tehisin imdiki Trke ile beyan lazm gelse zetle yle olabilir: (72) Asar- Bediiye S:135. Ayn zamanda srat- mstakim 16 aban 1381, 463. Nshasnda da neredilmiti. 499 "Tm Mslman halkn din farizalarn yerine evkle, ciddiyetle getirmelerine saik olacak eyin, mctehidlerin me'haz kitaplarna dayandrarak ispat, delil ve hccetlerin getirilmesinden daha ok, slm dininin kaynak ve me'hazindeki kudsliktir. Yani Kur'ann kinat sultannn ferman, kelam olduunu, lhutlik ve mu'cizeliini, ezelden ebede kadar hkm bak ve daim olaca yakinen idrak etmeklik ve bu tarzda iman etmeklik ve daha benzeri gibi iman klandrp harekete getiren eyin ondaki bu kudsiliktir. Bu sebeple byk mtehidlerin vcuda getirdikleri eserleri de u mukaddes Kur'ana bakmak, onun emirlerini bizzat ondan renmek iin birer cam gibi arkasnda Kur'an gstermelidirler. Ona glge etmemeli, vekili yerine gememelidirler.

Mantk ilmindeki MELZUM, LZIM, LZIMIN LZIMI olan eyin aralarndaki kaln perdelerden, zihnin birisinden dierine tabi ve ftr olarak gemesi, intikal etmesi mmkin deildir. Olsa olsa, ancak dolayl bir ekilde olabilir. Yahut da ikinci kez bir kast ve dikkatle eilirse belki bu intikal mmkn olabilir. Bu ise, ftr ve tabi deildir. Halbuki Mslman topluluunun zihinleri evvel-emirde ve hereyden nce lzmn lazmna, sonra da lzma dnp tevecch etmesi lzmdr. Mantn bu kesin hkmn bu mes'ele ile kyaslyacak olursak; eriat kitaplar bugn MELZUM makamndadrlar. Me'haz ve kaynaklar olan Kur'an ise LZIM mertebesinde grnmektedir. Vicdanlar elektriklendirip harekete getiren ondaki kudsilik ise, lzmn lzmdr. Ancak ne var ki, bugn cumhurun, yani Mslman halk topluluunun nazarlar ERAT kitaplarnda topland iin, hep MELZUM ile, yani tasnif edilmi kitaplarla megul olmaktadr. Bylelikle LZIM mertebesinde olan Kur'an' hayl-meyl tasavvur edebilmekte ve LZIMIN LZIMI olan kudsiyeti, ok ndir olarak dnebilmektedir. Bylece Mslman halkn bugnk bu durumu ile vicdanlar lkaydla almakta, belki de katlk peyda etmektedir. Eer dinimizin zaruriyatnn, yani farz ve vciblerinin ayn paralelinde olarak da, bugn baz kanunlarla yasaklanm olan hususlarn me'hazi olarak hep Kur'an kaynak gsterilmi olsayd, o zaman zihinler ftri olarak; vicdanlar elektriklendirip harekete getiren ve sebepsiz, vastasz lzm olan KUDSYETE intikal ederdi. yle olunca da, kalbe duyarllk ve hassasiyet melekesi gelir yerleir, imann ihtarlarna kar sarca davranm olmazd.". Bu mes'elenin sair esbab- mucibeleriyle are ve yollarn ve ispatl delillerini renmek, okumak isteyenleri SNHAT risalesine havale ediyor, burada bu kadaryla iktifa ediyoruz. 500 501 HATIRALAR Burada bir de Bedizzaman'n esaret dn olan 1918'den 1923'lere kadarki hayatiyle ilgili baz mhim ahsiyetlerin hatralarndan da birka rnek verelim: 1- stanbul valilii ve Belediye reislii yapm, byk elilik vazifelerinde bulunmu, bakanlk grevini yrtm Ord.Prof.Fahrettin Kerim Gkay n YELAY CEMYET'nin kuruluu ile ilgili olarak Bedizzaman Hazretlerinden yle bahsetmektedir: "18 Mart 1920 gnnde YELAY Cemiyeti'nin kurulu gnyd. Genel Kurul'da zamann eyh-l slm Hayderzade brahim Efendi ve Darl Hikmet-il slmiye azasndan o zamanki ismiyle Said-i Krd de vard. Said-i Krd Efendi, dikkati eken yelerden biri idi. lk gn toplantda fazla bir konuma olmad. Yeni seilenler oldu... O gnki buhranlar iinde memleketin ok sekin ahsiyetleri vard. Sonra Said-i Krd Efendi genel merkeze seildi. Orada kendisini daha yakndan tanmakla bahtiyar oldum. nk daha evvel 31 Mart hadisesi dolaysyla yazd K MEKTEB- MUSBETN EHADETNAMES VEYA DVAN-I HARB- RF VE SAD- KRD isimli kitabn okumutum. Halen ktbhanemde mevcuttur.O kitab bana daha sonra Romanya bamfts Halil Fehim Efendi vermiti. 31 Mart hadisesinde stanbul'dan ayrlp gelmi, ben o vakit dokuz yanda bir ocuk idim. Halil Fehim Efendi o esnada Eskiehir'de bizim evde gizli bulunurmu, ben de bilmiyordum. Gazeteyi alyordum, "Bu gazeteler kimin iindir?" derdim, sesini karma! derlerdi. Halil Efendi ite o gnlerde

bana bu kitab verdi. Bylece Said-i Nursi'yi ilk tanmam, eseriyle olmutu. Yeilay'da ise, eserleriyle uzaktan tandm Said-i Krd Efendi'yi yaknen tandm. Said Efendi'nin kendine mahsus bir kyafeti vard. Arkasnda cepken gibi bir elbise, banda bir sark, kenardan sarktrd. Benim tandm bu zat, gayet ar bal, evresine etki yapan bir insand... Hususiyeti bu: heste konuur, ar tonla konuur ve konutuu zamanda, dnen bir adamn konumasdr. Baknz, elimdeki Yeilay'n elli be yl evvelki zabt defterinde onun baz szlerini okuyaym: Said Efendi: "eriatta ahkm var. Tabiblerin beyan ettii, hikmettir. Hamr, kumar, bunlar nehy-i anil mnkerdir ve bunlar kebairdendirler." O zaman ben yirmi yanda bir gen idim. Kendisiyle fazla bir sohbetim olmad. Yalnz hayata biraz erken atlm bir kimse olarak ona kar ayr bir ilgi duyardm. Nitekim bir konumada, kendisinin bir nokta-i nazarn syliyeyim: 502 Reis Mazhar Osman: "Biz kitap hazrlyor, halka meccan risaleler, kolleksiyonlar tevdi etmek istiyor, itima, fenn, edeb makaleler, kolleksiyonlar tevdi etmek istiyoruz. Bundan ayan- kran neticeler aldk, yazanlara teekkr ederim. Btn muharrirlerden mcadelemize itirak etmelerini rica ederim. Said Efendi cevaben: "En ziyade matbut meselesine ehemmiyet verelim" demiti. ...O, memlekete en skntl ve buhranl gnlerde hizmet etmi bir zattr. Kuva- Milliye hareketini desteklemitir. Mill harekette Ankara'ya gitti. Bir din adam olarak memleketin kurtuluuna alt ve sz sahibi oldu. Daha sonra soy ismini bile deitiriyor, memlekette blc bir zihniyet meydana gelmemesi iin... aslnda KURD soy ismini kullanabilirdi. Fakat o, vatann birlii ve beraberlii iin, soy ismini deitirdi. Bylece Said-i Nursi'yi ok yakndan tandm. Bu herkese nasib olmaz. Dnnz ki, bende onun altm senelik silinmemi yazlar ve imzas var.(73) Muhterem Prof.Fahreddin Kerim Gkay'n bu tarih belgeleri bahedip ibraz etmesiyle, Bedizzaman Hazretlerinin o zamanki ismi ile "HLL- AHDAR"da, yani Yeilay cemiyetinde de altn gstermitir. Hilal-i ahdar (Yeilay) cemiyeti; ngilizlerin stanbul'u igal etmeleriyle beraber, Mslmanlarn ahlkn bozmak, karakterlerini paslandrmak, dnce mekanizmalarn atalete uratmak iin her eit ifsad ebekelerini faaliyete geirdiler. te bunlardan birisi, Avrupa'dan byk apta beyin uyuturan alkoll ikileri stanbul'a getirmeleridir. Her millette olduu gibi, bizimkilerin de aptal, hava veya nefisperest olanlarn kendilerine ekmek ve yava yava iki yoluyla ve kapsyla, sair rezil ahlklar inkiaf ettirmek iin, youn bir faaliyet iine girdiler. Buna karlk, onlarn idaresindeki bizim hkmetimiz ise, ahlk zabtas gibi baz tedbirleri ihtiva eden kanunlar yapt ise de, lkin heyhat!..nki hkmetin o gnlerdeki iradesi te'sirsizdi. kartt kanunlar ve ahlk zabtas bunun nne geemiyordu. te tam o sralarda ehl-i hamiyet ve nl din limlerinden mteekkil baz zatlar HLAL-I AHDAR cemiyetini kurdular. Bu cemiyetin te'sir sahas va'uz nasihat olduu gibi, yayn yoluyla

da baz neriyatlar var idi. te Bedizzaman Hazretleri bu ahlk cemiyete, DarlHikmet-il slmiye adna katlm ve yerini almt. 2- stanbul niversitesinde yarm asrlk mrn eski Trk Edebiyat ve Frsa hocal yapmakla geiren ve bu sahada bir ok eser veren Prof. Dr.Ali Nihat Tarlan merhumun, Bedizzaman'n 19181923 hayat dnemiyle ilgili baz hatralar ise yledir: (73) Aydnlar Konuuyor, N. ahiner S; 146 503 504 "... Daha sonraki yllarda Said-i Nursi'nin eski talebelerinden Mksl Hamza Efendi ile Darlfnn Fakltesi'ne devam ediyorduk. Hamza Efendi ile yakn arkadatk, ok seviirdik. Talebeliimiz hep birlikte gemiti. O Farsa ksmn, ben de Franszca ile Farsay bitirdim. Hamza Efendi, sonra byk ablamla evlendi. Benim enitem oldu. Daha sonra o, Medreset-l Vaizn'i bitirdi. mam olarak orduya intisab etti. Medreset-t Techiz (Lise) mdrl yapt. 1960 ylnda vefat etti... Faklteyi aliyyla'l derecede bitirmitik. Hamza ile Divanyolu'ndan karken, yolda Said-i Nurs ile karlatk, ellerini ptk, faklteyi bitirdiimizi syledik. Hamza'ya: "Siz zaten Arapa ve Farsa kelimelere ark'tan ainasnz. Sizin Farsay bitirmeniz bir meziyet deildir. Ali Nihat'n stanbullu olarak Farsay pek iyi derece ile bitirmesi byk bir meziyettir" dedi. 1920'lerde ehzadeba'nda tekrar ziyaret edip elini ptm. Zannediyorum, Darl-Hikmet'ten elli lira maa alyordu. Paraya hi elini srmezdi. Yeeni Abdurrahman alrd paralar. Eserlerini kendisi syler, Abdurrahman yazard. Risaleleri, kitaplar nereder meccanen datrd. Paraya, mala hi ehemmiyet vermezdi. Mstani idi. Eer byle olmasayd, Said-i Nursi olamazd. Sonra da, Yavuz Selimdeki Medreset-l Mtehassisin'de grtk. Yannda Seyyid efik ve Avukat Mihri (Helav)(74) vard. Yine Hamza ile gitmitik, gri eket vard zerinde. O gece bir ok mes'elelerden, ilm ve din mes'elelerden bahsetti. Bakn orada beni karlayn size syliyeyim: "Buyurun benim aziz biraderim!" diye karlad. Daima dnr, daima tefekkr ederdi. Adeta fevkalbeer bir insand. Babanzade Ahmet Naim(*) Bey ondan bahsederken; "Darl-Hikmet'te Bedizzaman sze balad m, biz hayran hayran onu dinlerdik.(75)" derdi. Bedizzaman'n ok mahfuzat vard ok... Hlsa, onunla ilgili hatram drt yerde cereyan etmiti. Selanik, ehzadeba, Divanyolu ve Medresetl Mtehassisin...(76)" (74) Bu iki zat da Bedizzaman'n Van'daki medresesi olan Horhor da okumu eski talebelerindendir. A.B. (75) Istiklal airi merhum M. Akif Bey de, bir ok meclislerde: "Bedizzanan'n konutuu yerde bize ancak skt derdi. diye Onun kemal-i fazln dile getirmitir. (Bkz. KonferansZbeyr Gndzalp S: 48 (76) Aydnlar Konuuyor, S: 150

(*)Bu zat ta, stad Bedizzaman gibi; arkldr.1920 lerde pariste erif paa ile Boos Nobar arasnda akdedilen i'tilafa iddetle kar kmtr: (Bkz: Sebil Reat say:461, 4.Mart1336 Rumi =17 Mart 1920 Miladi tarihi nusha) 505 3- 1962-1963 tarihlerinde Trkiye Cumhuriyeti Diyanet Reisliini yapm, hukuku, lim fazl, muhterem Tevfik Gereker Hoca'nn, Bedizzamanla ilgili 1918-23 tarihlerine rastlayan baz hatralar da yledir: ".... 1919 yl baharnda, bizim okuduumuz ehzadeba'ndaki Damat brahim Paa medresesine klhl, izmeli bir zat girdi. Vakit leden sonra idi. Ben kendisini karlayarak: "Buyurun kimi aryorsunuz?" dedim. "Ben Said-i Krdi" diye kendini tantt. Ben tabi ismini daha nceden duyduumdan, hemen buyur ettim ve odama aldm. Arkadalara haber gnderdim, hepsi geldiler. ay yaparak ikram ettim. Bize hitaben: "Bu rutubetli kubbelerin altnda tahsil olunmaz. Bu, vcudu ifna eder. Ben Meihat'ten de izin alarak bir medrese kuracam, yaz aylarnda Pnar balarnda alacaz. Yaylalar da, aa altlarnda, krlarda ders okuyacaz. Kn da ehre inip hayatmz kazanacaz. Mteakib yaz, tekrar yaylaya kacaz. Siz bu medreseme talebe olarak gelir misiniz?" dedi. Bu teklif bizim de houmuza gitti.. Ne gzel bir dnce deil mi?"Hay hay geliriz" dedik, teklifini kabul ettik. Bunun zerine sohbete balad... Firuz-bad'nin Okyanus'unu Bb- Sin'e kadar ezberlediini syledi. Harb esnasnda yazd arat-l 'caz tefsirini kardei Abdlmecid ve dier talebeleri Diyarbekir'de temize ekerken, bir harp ayetinin zerinde alrken, mrekkeb hokkasnn devrildiini, dklen mrekkebin bir daire eklini aldn, tam o esnada kendisinin Bitlis'te esir dtn, dklen mrekkebin meydana getirdii eklin, kendisinin esaretine iaret ettiini syledi. Ben de o srada medreseye giriinin sebebini sordum. stad bana: ehzadeba'na sinema iin geldiini, henz saati gelmediinden vakti gelinceye kadar gezinirken bu bo vakti deerlendirmek iin medreseye girdiini syledi. 509 Ben buna karlk: Sinemaya gitmeyi doru buluyor musunuz? diye sordum. Cevaben: "Bugnler de biraz rahatszm, doktor-u hazkim ,sinemann seyri srasnda insann kendini unutmas ile bir nevi tedavi etkisi yaptn syledi. Onun tavsiyesi zerine geliyorum.(77)" diye cevab verdi. O zamanki sinemalar, meddeb filimler oynatrlard. Grntlerin hareketleri, resimlerin altndaki yazlarla ifade olunurdu, yerli filim de yoktu. ... Babam, er'iyye Evkaf Vekiliydi. 1922'de stanbul'dan Ankara'ya gittim. Hac Bayram Camii'nin imdi cenaze namaz klnan yerinde HACI BAYRAM TEKYES vard. Tekye eyhi emseddin Efendi idi. Babamla tekyeye gitmitik. Orada stad ikinci defa olarak grdm. Misafir salonuna serilmi olan bir post zerine oturmu, srtn sedire dayamt. O gnki sohbet Milli Mcadele ile ilgiliydi. Kendisi hi sze karmad. Gayet skin bir hali vard. Eskisiyle ok farkl grdm.(78)

stadn Milli Kurtulu hareketi ile ilgili, Kurtulu Hareketi'ni destekleyen fetvas vard. Daha sonraki yllarda bu fetvann asln ok aradm. Cumhuriyetin ilnndan sonra, Tedrisat Umum Mdrl'nde mmeyyizdim. Viz kadrolar bu umum mdrle dahil idi. Tayinler bu umum mdrlkten kacak kararlara dayanrd. Said-i Krd Ankara'dan Van'a gittikten sonra, bana umum mdr olan Aksekili Hamd Efendi bizzat: "Van'da vizimiz yok. Kimseye verilmemi kadro var. Van a bir kadrog nderelim, o kadroya Said-i Krd yi ta yin edelim diye bir teklifte bulundu. Bu teklif benim de houma gitti. Ona bir kadro mucibi alnd. Arkasndan vaizlie tayini yapld. Van valiliine gereken bildiri yazld. Bir sre sonra, bu bildiriye karlk olarak Van valilii bize: "Yaznz Bedizzaman Said Efendiye bildirildi. Ben dinlenmeye geldim, vazife alamam, mazur grn.(79) demek suretiyle vazifeyi zerine almad" diyerek kadroyu geri aln" diye durumu bize bylece bildirdi. stadla ilgili hatram ve karlamam ve onu tanmam bundan ibarettir.(80)" (77) stad Hazretleri 26. Lem'a adl risalesinde o zamanlar ibret iin ara sra sinemaya gittigini yazar. Bylece buradaki sebeple o sebep yanyana gelerek, iki sebep olmu oluyor. A.B. (78) Evet. Farkldr.... Gnk artk stad, Yeni Said'dir. A.B. (79) stad Hazretleri Ankara'dan; kendisinin herhangi bir talebi ve mracaat olmadan Van vilyetine vaiz olarak tayin edilii mevzuunda unlar kaydeder: "... Hem de sizin o resmi daireniz dahi memlekette iken beni vaiz kabul etti, tayin etti. Ben o vaizlii kabul ettim. Fakat maan terk ettim. Elimde vesikam var; Vaizlik-imamlk vesikasyla her yerde amel edebilirim" der. Ayrca Eskiehir Mahkeme mdafaatnda da: "13 Haziran 1935 tarihine kadar imamlk ve vaizlige ait iki vesikam vard" demek suretiyle on senelik bir tayin meselesi, ayn zamanda hem vaiz hem de imamlk vesikas verilmi oldugu anlalmaktadr. (Bkz.Mektubat, S: 72 ve Osmanlca Lem'alar S: 772) (80) Aydnlar Konuuyor, S: 152 507 4- Yine Diyanet dairesi bakanln yapm muhterem Ali Rza Hakses Hoca Efendi de, kendi hocasndan naklen, Bedizzaman Hazretleriyle ilgili bir hatrasn yle yd etmi: "Hocam, Vanl dersimlardan Zekeriya Efendi, Bedizzaman'dan sitayile bahsederdi. Onun btn fnun-u Arabiyeyi ezberine aldn, sarf, nahiv, mantk, beyan, bedi, usul, usl- fkh, usul- hadis, hikmet dhil btn ilim ve fenleri ezberlediini, btn ilimlere vkf bir allme olduunu bana anlatmt. Genli'inde bile btn stanbul ulemas ona kar aciz kald. lim bir zatt. Sonra lyk olduu mevkie Darl-Hikmet'e z olarak tayin edildi. stanbul'da talebelik hayatmda kendisini uzaktan grdmSakal yoktu...(81)" 5- stanbul Mftl yapm, ok deerli lim, fazl Abdurrahman Gzelyazc Hoca Efendi, Bedizzaman Hazretleri'nin 1918-1922 hayat dnemine ait baz hatralarn yle yd etmektedir:

"Bedizzaman Said-i Nursi'yi 50-55 sene evvelinden tanrm.O zaman stanbul'da Ayasofya'da kalrd. Biz o zaman medresede talebe idik, kendilerini yakndan tanrdm. Bana daima: "eyh Abdurrahman, eyh Abdurrahman!" diye iltifat ederdi. Bir gn Ayasofya'da, hocalar ve talebeler kalabalk bir grup kendisine bir sual sordular: "Hanefiler imama uyuyor ve imam arkasnda fatiha okumuyorlar. Fakat afiler imama uyduklar halde fatiha okuyorlar. Bunun hangisi doru ve haktr? Hakikatte nefs-lemirde bu mes'elenin mahiyeti nedir?" Sual nzikti, kendisi afii mezhebindendi, Suali soranlar ise, Hanef idiler. afilerin lehinde bir ey sylese, suali soranlara kar iyi bir ey olmyacakt. Hanefilerin lehinde konusa yine olmyacakt.(82) nki kendisi afi idi... ok yksek ve parlak zekya sahipti. Bu suale de zeksnn yardm ile hemen bir cevab verdi. Daha bir ok mkil mes'elelerden de zeksnn bulularyla syrlp kard. Bakn bu suale nasl cevab verdi: "afiiler ekseriyetle kyl, bedev ve kyde yayan insanlardr. Hanefiler ise; ehirli, medeni ve ehirde yayan insanlardr. Kyde herhangi bir mes'elenin mzakeresinde konuma ve grme srasnda hem muhtar, hem imam, hem kyn ihtiyar hey'eti, hem kyllerin hepsi konuurlar. Ky kahvesi eklinde mnazara ve mnakaa ile mes'elelerini hallederler. (81) Aydnlar konusuyor S: 113 (82) Muhterem Abdurrahman Hocamzn bu degerlendirmesine katlmyoruz. Zira Bedizzaman, sadece suali soran Hanefilerin his ve hatrlann rencide etmemek veya kedisinin afi mezhebine ziyade iltizam gsteren davrantan ve onu ihsas etmekten kanmaktan gelen bir hlet iinde suali cevaplandrm deildir. Belki hakikatta ve gerek olarak her iki mezhebin de hkm ve grleri hak ve mutabk olduu iin, hikmet-i lahiyenin tensibinin hakikatini oldu gibi dile getirmitir. Yani herhangi bir hatr saymak keyfyeti szkonusu deildir. stad'n bu cevabnn ayn meali ile birlikte" Necaset ve Abdest mes'elelerini de ele alarak genie bir meal ve manasn Yirmiyedinci Sz namndaki itihad risalesinde yazmtr. A.B. 508 ehirde ise, herhangi bir mes'elenin mzakere ve grlmesinde; ehirli ve meden insanlar ilerinden bir temsilci seerler, bu temsilci umum namna konuur. Bylece mes'elelerini bir neticeye balarlar. te imam arkasnda filerin fatiha okumasyla, Hanefilerin okumamas byledir. afilerde herkes meramn anlatr. Hanefilerde ise, bir imam ve bir temsilci onlar namna konuur." Bir ara kendisini DarlHikmet-il slmiye'ye reis yapacaklard.(83) Sonradan olmad, vazgetiler...(84)" 6- Neir sahasnda bir ok eser vermi tarihi, yazar Merhum brahim Hakk Konyal Hoca Efendi, Bedizzaman Hazretlerinin (yukarlarda geen hatralar gibi,) ayn dnem hayatyla ilgili olarak unlar kaydeder: "...Mtarekeden tanrm. yi bir insan, temiz bir Mslman.. mahall Krt elbisesiyle gezerdi... Belinde bir haner vard. Daha sonra bu haneri ben Asker Mze de buldum. Beyaz sapl, fil dii, zerinde SAD- KRD kazlmt. Kendisi bu haneri, mze mdr Ahmet Muhtar Paa'ya vermi olabilir.

Said-i Nurs'yi ahsen tanrdm. ehzadeba'nda uzun klhnn stne puu sarar ve doduu yerin elbisesiyle gezer, belinde bir haner tard. Sonra rendiime gre Asker Mze'nin ikinci kurucusu ve koruyucusu, byk lim ve tarihi Ahmet Muhtar Paa Said-i Nursi'yi tanrm... lminden dolay ona hrmet edermi. Onun hanerini bir yadigr olmak zere Asker Mze'ye alm, numaralattrm ve saklattrmt. Asker Mze'de baka eski ve yeni pek ok kymetli yadigrlar da vardr. Ben silhlar tasnif ederken, beyaz sapl bir de haner bulmutum. zerinde Said-i Krd yazlyd. Bunun nasl ve ne vakit mzeye girdiini inceledim... Eski lkabyla Said-i Krd mtareke yllarnda Darl-Hikmet-il slmiye azalna tayin edilmiti. (85)" Ben hocam Mustafa Sabri'den sormutum: "Bu zat Darl-Hikmet'e niin aldnz?"(86) dedim. 0 da cevaben: "ok iyi ilm-i hadis bilir." demiti. Yine a'yan a'zasndan Konya meb'usu Zeynel-Abidin Efendi de, ayn ekilde Bedizzaman'n ok iyi hadis ilmi bildiini ifade etmiti...(87)" (83) Darl-Hikmet reisini Bedizzaman istemedii iin almamtr. Yoksa "Vazgetiler" diye birey yoktur. A.B. (84) Aydnlar Konuuyor, S: 392 (85) Bilinmiyen Taraflaryla Said Nusi 2. Bask S: 195 (86) Bedizzaman Hazretleri Darl-Hikmet'in ilk teekkll ile birlikte, eyh-l Islam Musa Kzm Efendinin onayyla a'za olarak alnmt. Bilahare eyh-l islm seilen Mustafa Sabri Efendi'nin o sra Meihatta hi bir vazifesi ve medhali yoktu. Hatta ilk bata Darl-Hikmet azas da deildi. Dolaysyla Bedizzaman'n Darl-Hikmet-il Islmiye'ye alnnda onun hi bir rol olmad. A.B. (87) Aydnlar Konuuyor, S: 303 509 7- 1922'de Bedizzaman' stanbul'da gren merhum Doktor Tahir Barn'n hatras ise yledir: "Sene 1922 idi. Bir gn aabeyim Mustafa Barn'la bir ikindi vaktinde Fatih Cam'nde namaza gitmitik. Cami'den karken, byk bir kalabalk vard. nde heybetli bir zat vard. Benim dikkatimi ekti. Yanndaki ve arkasndaki kalabalk hep elpene divan vaziyetindeydi. Mahall kyafetli, belinde kama vard. Cami'den karak, merdivenle klan Ftih'in odas olduu sylenen ksma ktlar. Ben on alt yalarnda idim. O zaman hatrmda kaldna gre; "Bedizzaman denilen bir limmi" diyorlard. O tarihlerde Eref Edip Bey de oraya gelip gidiyordu. Sonra aabeyimden rendiime gre, stad Bedizzaman orada kalyormu. Aabeyim ziyaretine gitmi. Aabeyimde K MEKTEB- MUSBETN EHADETNAMES isimli eseri vard, onu okuyorlard. Sonra stanbul'dan ayrld, Ankara'ya gitti.(88)" 8- Emekli Yzba Merhum Re'fet Barutu'nun ayn dneme ait Bedizzamanla ilgili bir hatras da yledir: "1920'lerde idi sanyorum.. Beyazd'da Yzba Ziya Beyle beraber sahaflar gezerken, Abdurrahman- Nurs tarafndan kaleme alnan, pempe kapl kk bir kitap grdk. Bu kitab merakla kartrdk.

Kitap, Bedizzaman Said-i Nurs'nin hayatn anlatyordu. yice hatrlyamyorum, be kuru mu ne, verdim ve kitab satn aldm. O akam ilk iim, bu kitab okumak oldu. Kitab okuyup bitirince, byk bir ahsiyetle, kurtarc bir ruhla kar karya olduumu hissettim. Bu hadiseden ne kadar sonra idi bilemiyorum. Yine Ziya Beyle Beyazd civarna gitmitik. Namaz vakti gelmiti. Biz de namaz iin camiye girdik. Namazdan sonra, cami'de Kur'an dinliyorduk. Bu srada kulama doru eilen Ziya Bey: "te!" diye birisini gsteriyordu. "Kim?.." deynce: "te Bedizzaman!.." dedi. Gsterdii tarafa baktm, heybetli bir zat, dizst oturmu, ellerini birbirine kavuturmu, huu' iinde okunan Kur'an dinliyordu. O oturu, o dinleyi ne hal idi anlyamadm. Halen o te'sir altndaym. O an, hayatmn en unutulmaz tatl bir levhasdr. yle bir dinleyii vard ki; Saadet asrndan gelen Kur'an sadasn dinliyordu sanki... Kur'an bitti. Ben pr-dikkat ta'kib ediyordum onu. Cami'den kt, izmelerini giydi, kapnn perdesinin kapanmasyla gzden kayboldu. Arkasndan baka kaldm...(89)" 9- Hem o sra, hem sonralar stanbul'un mehur mevlidhanlarndan merhum Ali Rza Saman Efendi, Bedizzamanla ilgili bir hatrasn, bilhre MEVLD NASIL OKUNUR VE MEVLDHANLAR isimli eserinin dibacesinde yazd ekliyle kaydediyorum: (Bu zat,(90) bilhre Yavuz Sultan Selim Camii'nde (88) Son ahitler-2 S:125 (89) Nurs Yolu, N.ahiner S: 90 510 uzun zaman imamlk yapm ve 1952'de tekrar Bedizzaman'la grmtr.) "...Zaman geti, takvim 1918 yana varmt. Menhus mtarekenin siyas ufuklardan zifir szdrd kara gnleri ve karanlk geceleri hohlamaktayz. Beyazd Camii'nde mukabele okuyordum. Kalabalk cemaat arasnda bu Bedizzaman da grnyor... Her gn ayr bir iltifatna kavumakla bahtiyar oluyorum. ltifatn bylesine deer veririm. Her gn baka bir eda ile devam eden iltifatn hlsas udur: "Var ol hafzm! ok yaayn muhterem hafzlar! Siz bugn irad vazifesini hocalardan, vaizlerden daha geni ve salam olarak grmektesiniz!.. Allah sizi oaltsn... Yolunuz, sesiniz, kalbiniz ak olsun! Okuyun, alatn, Mslmanlarn kalblerini parlatn!.."

Bu byk zattan Allah raz olsun.(91)" Dier hatralara gemeden, u Beyazd Camii'nde okunan Kur'an ve okuyan hafzlar sk sk dinlemeye gelen Hazret-i stad Bedizzaman, burada Kur'an dinlerken karlat cib bir hadiseyi ve ma'nev mnazaral bir muhavereyi, o tarihten onbir sene sonra te'lif ettii bir risalesinde yle kaydeder: (Bir blmn alyoruz) "...Bu risalenin te'lifinden onbir sene evvel, Ramazan- erifte, stanbul'da, Bayezid Cami-i erifinde hafzlar dinliyordum. Birden ahsn grmedim, fakat ma'nev bir ses iittim gibi bana geldi. Zihnimi kendine evirdi. Haylen dinledim, baktm ki bana der:

"Sen Kur'an pek li, ok parlak gryorsun. Btarafane muhakeme et, yle bak! Yani, bir beer kelm farzet, bak! Acaba o meziyetleri, o zinetleri grecek misin?" Hakikaten ben de ona aldandm, beer kelm farzedip, yle baktm, grdm ki: Nasl Bayezid'in elektrik dmesi evrilip sndrlnce ortalk karanla der.. yle de, o farz ile Kur'ann parlak klar gizlenmeye balad. O vakit anladm ki, benimle konuan eytandr, beni vartaya yuvarlandryor. Kur'an'dan istimdat ettim... Birden bir nur kalbime geldi. Mdafaaya kat' bir kuvvet verdi. O vakit, ylece eytana kar mnazara balad. Dedim: - Ey eytan! Btarafane muhakeme, iki taraf ortasnda bir vaziyettir. Halbuki hem senin, hem insandaki kirtlerin dediiniz btarafane mu (90) Bu hadiseyi Vanl Tevfik Demirolu da hatralarnda anlatr. (Bkz. Son ahitler-1 S: 224). (91) Mevlid Nasl Okunur ve Mevlidhanlar, Ali Rza Saman, Dibace, S: 6 511 hakeme ise; taraf- muhalifi iltizamdr, btaraflk deildir, muvakkaten bir dinsizliktir. nki Kur'an'a kelm- beer diye bakmak ve yle muhakeme etmek, kk- muhalifi esas tutmaktr, batl iltizamdr, btarafane deildir. Belki batla tarafgirliktir...(92)" Bu ma'nev mnazara 26. Mektub'un Birinci Mebhas namyla mehur risaleciin onbir sahifesi iinde srdrlmektedir. Mnazarann neticesinde, eytan mlzem ve msket kalarak, defolup cehennem olmu, gitmitir.stiyen o risaleye bakabilir, 10-1911 ve 1922 tarihleri arasndaki zamana ait olarak, Bedizzaman Hazretleriyle ilgili bir hatray da, Kafkas kahraman, Dastanl eyh amil Hazretlerinin torunu muhterem Said amil Bey'in; ttihad ve Terakk Cemiyeti iinde mhim rol oynam, sz sahibi bir ahsiyet olan mehur Yusuf Akora'dan dinledii bir hatras yledir: "...Birgn merhum Yusuf Akora Bey'in azndan u i'tiraf dinledim: "Medreset-l Kuzat'ta (Hukuk Fakltesi) bir ara trih tedris ederdim. Bedizzaman, slh edilen medreselerde yaplan tedrisatla yakndan alkadar olurdu. Medreseleri sk sk dolar, dershanenin son sralarnda yer alr, alka ile takrirleri dinlerdi. Takriri tatminkr bulmazsa ayaa kalkar, sual tevcih ederdi. Tevcih ettii sualleri cevablandrmak kolay deildi. Bundan dolay dersten fazla, onunla karlamak beni endielendirirdi. Adeta korka korka derse giderdim.. " Bahsettikleri medresenin ad pek hatrmda kalmad. Medreset-l Kuzat dediini sanyorum.(93)" 11- Trkiye Cumhuriyeti ilk dnem Van milletvekilliini yapm, bilhare yirmi sene kadar stanbul' Vilyet Defdardarlk Muhasebe Mdrln yrtm, Vanl Tevfik Demirolu, Bedizzaman Hazretlerinin 1918-1922 yllarna ait hayat faslnn bir iki hatrasn yle anlatr: (zetini ve mealini alyoruz) "Bedizzaman'la ilk grmemiz, Sultan Eyyp'deki Sokullu medresesinde oldu. Ondan nce de, bir ay, her akam daym Van meb'usu Seyyid Taha Efendi'nin evine gelir, beraber yatarlard. Birbirlerini ok severlerdi. Sonra Sokullu medresesine gidip bir ay beraber oturduk. Daha sonra, dris-i Bitlisi'nin

kkne gittik. Sonra da trbenin yanndaki oda da kaldk. Daha sonralar, Darl-Hikmet'e getii sralarda Readiye otelinde kalmaya balad. Bundan sonra da, Vezneciler'de bir eve yerleti. Biz kendisiyle ya Bayezid Camii'nde, yahut ehzadeba'nda, ayhanede buluurduk. Bilha (92) Mektubat, Said-i Nursi S: 318. Bu bahsin ayn mealini ayrca 1921'de te'Iif etmi olduu Lemaat eserinde de kaydetmitir. (Bkz: Lemaat S: 37). (93) Aydnlar Konuuyor, S: I39 512 re stad Hazretleri amlca'daki Yusuf zzeddin Paa kknde kalmaya balad. Biz buraya ok giderdik. stad'n ekser vakti Eref Edip Bey'in yannda geerdi. Mehmet Akif Bey de buraya gelirdi. HUTUVAT I STTE'Y NEREDYORUZ ngilizler stanbul'u igal etmiti. Amerikallarn RABLHAVUS diye bir neir yurdu vard. Burada Kitab- Mukaddes baslr, datlrd. Orada alan bir Ermeni vard, tanrdk. Her oradan geerken onunla selmlar, hal hatr sorardk. Ermeni, gzne beni kestirmi olacak ki; ncil'den baslm kk kitapklardan bana bir miktar verir "Databilir misin" derdi. Ben de ha, ha der, onlar gtrr, bir yerde yakardm. Bylece ngiliz Polis hafyelerinin nazarlarn datp, Hutuvat- Sitte'yi datrdk. Hutuvat- Sitte'ler Vezneciler'de bir ayhanede idi. stadn biraderzadesi Abdurrahman ile birlikte oradan alp, emniyet hissettiimiz kimselere verirdik. ngilizlerden hi korkmuyorduk. Hatta ba'zen ke balarnda polislerinin yzlerine tkrr bir keden svr, kaardk. stad o zamanlar bana "Uzun birader" diye ltife ederdi. 1952'de ilk karlatmzda da, selmm alnca: "Ve aleykmselm uzun birader!" diye iltifat etti. stad Eref Edip Bey'i ok severdi. Sebilr-Read'yla yakndan ilgilenirdi. (94) " 12- Elli yllk neir hayatyla slm dinine, Kur'an ve imana hizmet etmi ve Kurtulu Sava'nda ahsyle ve gazetesiyle, stanbul'da byk hizmetler ifa etmi ve Bedizzaman'la o zamanlardan beri yakn alka iinde ve kendisine talebelik ve cihad arkadal yapm merhum Eref Edip Fergan in ismi de stteki hatrada getii mnasebetiyle, bir hatrasn kendi kalemiyle yd etmi olduu ekilde naklediyoruz: "Uzun bir ayrlktan sonra: Belki yirmi yedi, yirmi sekiz sene oldu stad grmiyeli... Onu grmek, mbarek simasn doya doya seyretmek iin, her zaman gidip ziyaret etmek istediim halde, meguliyetten bir trl vakit bulamadm. Fakat o , kalblerde yaad iin, ma'nev varlyla daima beraberdik. Bu gnllerdeki itiyak bir dereceye kadar tatmin etmez mi idi? Kendisini grp kucaklatmz zaman, onun nuran simasnn verdii zevk, maddi hasretin de ne kadar byk olduunu gsterdi. (94) Son ahitler-1 S: 225 515 stad'la tanmamz krk seneyi geti. O zamanlar hemen her gn idarehaneye gelir; Akifler, Naimler, Feridler, zmirlerle birlikte saatlerce tatl tatl msahabelerde bulunurduk. stad, kendisine mahsus

ivesiyle yksek ilm mes'elelerden konuur, onun konumasndaki celdet ve ehamet bizi de heyecanlandrrd. Harikulde ftr bir zek, ilh bir mevhibe.. en mudil mes'elelerde zeksnn kudret ve azameti kendisini gsterir. Daima iliyen ve dnen bir kafa... Nakillerle pek megul deil. Onun rehberi yalnz Kur'an.. btn feyiz ve zek kayna bu.. btn o lem'alar dorudan doruya bu kaynaktan nebean ediyor. Bir mtehid, bir imam kadar rey sahibi... Kalbi bir sahab kadar imanla dolu... Ruhunda mer'in (R.A.) ehameti var. Yirminci asrda Devr-i Saadet'i nefsinde yaatan bir Mslman... btn hedefi Kur'an ve iman...(95)" 13- ark'tan muhaceretle gelip anakkale vilyetinin Biga kazasna yerleen Bedizzaman'n eski talebelerinden Molla Sleyman Efendi'nin stad'n ayn dnem hayatna ait hatralar da yledir: (Baz blmlerini alyoruz) "...Msr'l Said Molla isminde bir adam, ngiliz Muhibbleri Cemiyeti ikinci bakan idi. Bu herif, mason gibi itikatsz birisiydi. Hazret-i stad' ngilizlere ihbar ediyor, eklini ta'rif ediyordu. nki stad, gazetelerde yazd yazlarda, ngilizlere mthi hcum ediyor ve "Tkrn ngiliz linin haysz yzne!" ve "Hey ekbek-l kepkdan tekekkp etmi kpek!" diye Tanin'de ve dier gazetelerde makaleler yazyordu.(96)" Bir gn Ayasofya meydannda igal kuvvetleri askerleri bekliyorlard. stad' yakalamak zere idiler. Ben ok korktum. Bana dedi: "Sleyman, sen arkamdan gel, peimi brakma!" Bu arada Yasin suresinden yetini okuyordu. Onlar bizi grmediler.(97) Hemen yanlarndan geip eve geldik. Hazret-i stad divana oturdu. Ben ayaklarndan izmelerini kardm. Bana sordu: "- Sleyman ne anladn bu iten?.. - Bilmiyorum efendim! dedim. Buyurdular ki: "gal kuvvetleri beni vurmak iin emir almlar. Ben seni kurtarmak iin yle yaptm. Sana acdm. nki silhn yoktu. Yoksa ben onlardan (94) Son ahitler-1 S: 225 (95) Risale-i Nur mellifi Said Nur, Eref Edip S:10-11 (96) Ancak Molla Sleyman'n bahsettii ve Tanin vesair gazetelerde neredildiini syledii bu makalelerin gazetelerde hi birisine, yani 1918'den sonraki gazetelerde rastlanmamtr. Yalnz Sebilr Read gazetesinin o sra nerettii ve bilhere Bedizzaman'n Snhat risalesinde yer alan KUR'AN'IN HAKlMYET I MUTLAKASI balkl yazsndan baka hi bir makalesi grlmemitir. O sra yazdklarn hep kk risaleler eklinde neretmekteydi. A.B. (97) stad Hazretlerinin bu hadiseden tahminen 12-13 sene sonra yazm olduu Hucumat- Sitte risalesinde "Hfz- Kur'an bana kafi geldi. "hkmnn bir tasdikisidir bu... A.B. 516 on tanesini sraya dizmi, hedefe almtm. Ben lene kadar onlardan en az on tanesini ldrrdm."

Molla Sleyman bir baka hatrasn da yle anlatr: "Yunan Bavekili Venizelos, ngiliz bavekili Loid Corc'dan (Loyd Gorge) elli bin kiilik silh temin ederek, yeniden Anadolu'ya taarruz edecekleri srada, bir cuma gecesi, stad Bedizzaman yats namazndan sonra duaya balad. O gece sabaha kadar uyumad: "Ya Rab! Senin askerlerin daha oktur, bu mel'unlara frsat verme!" diye yalvard. Sabahleyin ben Divanyolu'ndan gazetesini ve orbasn almaya ktm. Gazeteler, Yunan kral Alexandros'u maymun srdn, maymunu da sonra ldrdklerini yazyorlard. stad Bedizzaman gazeteyi grnce ok sevindi ve glerek: "Sleyman bir kalem getir de, bu hayvann arkasndan bir mersiye yazalm" dedi.. Ve hemen okuduu gazetenin bo bir kenanna u mersiyeyi yazd: (Senin Rabb'inin askerlerini yine ancak Rabbin bilir) te o cnuddan bir gazi, ehid Nev-i hayvandaki meymun, said. Ey maymun-u meymun! Mu'minleri memnun, kfirleri mahzun Yunan da mecnun eyledin. yle bir tokat vurdun ki; Siyaset arkn bozdun. Loid Corc'u kudurttun , Venizelos'u geberttin. Mizan- siyasette pek ar oturdun. Ki kfrn ordularn, zulmn lekerlerini Bir hamlede havaya frlattn. Balarndaki maskelerini drp, Maskara ederek, btn dnyay gldrdn. Cennetle mbeer hayvanlarn isrine gittin. Cennette saidsin, nki gazi hem ehidsin.(98)" Bu maymun mersiyesi hadisesini Bedizzaman Hazretleri 1921'de stanbul'da nerettirdii RUMUZ adndaki bir eserinde "Mcahid bir hayvan mersiyesi" bal altnda kaydetmitir. Mersiyede adlar geen Loid Corc, ngiliz Babakandr. Venizelos ise, Yunan babakandr. Maymunun srp geberttii herif ise, Yunan kral Alexandros'dur. (98) Rumuz S: 25 515 Maymunun kral srma hadisesi zerine mterek kfr plnlar suya dmt. Yunan kralnn gebermesi zerine, Anadolu'ya saldrmakta olan Yunan askerlerinde yer yer hezimet balad. Geri

gerisine ric'ata koyuldular. Daha sonralar slm Ordusu onlar zmir'e kadar kovdu. Bu hadiseler hep 1921'de vuku' bulmutu. N.ahiner me'haz vermeden yazdna gre; Alexandros (1893-1921) Yunan kral Kostantin'in oludur. 1917'de babas yerine Yunan kral oldu. Venizelos'u Babakanla o getirdi. stiklal harbimizin balarnda Anadolu'ya kadar gelmi, plnlar kurmutu. Bilhare 1921'de saraynn bahesindeki bir maymun tarafndan srlarak ld. Bu hadiseye ok ziyade fkelenen ngiliz Babakan Loid Corc demi ki: "Dou, belki de bat tarihinin, bir maymunun bir adam srmas yznden deimesi, her byk faciann sahifelerinde rastgelinen tuhaf tesadflerin bir oyunundan baka bir ey deildir. (Bak: Bilinmeyen Taraflaryla Said Nursi, 2. Bask S: 204) 14- Ahmet ahin Hoca'nn SOHBETLER adl kitabnda yle bir hatra yazldr: (Valide Camii ba imam Selahaddin Turlin Efendiden naklen) "Bedizzaman Hazretlerinin muarz olan bir arkadam alp ehzadebanda, o gnki talebe odalarndan birine gtrerek, Bedizzaman'la grtrdm. Alay mftln yapm olan arkadam Naci ile, gitmeden nce tesbit ettiimiz en zor sualleri sormak kasdiyle, iyice hazrlanmtk., Eer Bedizzaman, bu suallere kitaba bakmadan cevab verebilirse, onun hakknda sylenenlerin hepsinin doruluunu, arkadam kabul edecekti. eri girdiimiz zaman, bizi gler yzle karlad. Yannda hazr bulunan biriyle konumaktayd. Biz daha sual sormadan konumakta olduu adama bizim suallerimizin cevabn anlatt. 516 Biz ise, tek kelime konumadan mahcubiyet iinde oradan ayrldk. Ondan sonra itirazc arkadam Naci Erdnmez, bir daha Bedizzaman Hazretleri aleyhinde tek kelime konumad...(99)" Daha sonralar, 1952'de stad Hazretleri stanbul'a geldiinde, Eski Alay Mfts Naci Erdnmez'in gelip stadla grtn ve dervilerin rabtas hakknda sorduu bir sualine stad: "Yirmibe sene evvel beni bu mevzuda dinlemitin. imdi yine ayn fikirdeyim. diye eskiden ehremin'deki Kiram Derghnda eyh Esad Efendi ile bu mevzuda sohbeti bana hatrlatt, diye ahiner, bizzat Naci Erdnmez'den duymutur. (Bak: Son ahitler-2, S: 71) 15-1943 ylnda hz. stadla beraber Denizli hapsine giren nebolulu mer Ltf Gedikolu anlatm: stad ilk defa(1918-1922) Sirkecide stanbul (Garnizon ) kumandan Salih Paa ile giderken grmtm.stad paadan az nde gidiyordu.Paa kendisini az geriden takip ediyordu.stadn belinde kama, srtnda cepken, ayanda izmeler vard.(Son ahitler-4 S:216) Kaydedilen u tarih ve kymetli hatralardan baka bir de Bedizzaman'n; mtareke yllarnda kurulan MDERRSLER CEMYET'ne de girdiini..(*) Ve Bedizzaman'n Cenab ehabeddin'in PEYAM-I SABAH gazetesinde yazd MKN-I KIYAM balkl seri makalelerine cevablar verdiini vesaire, Bilinmeyen Taraflaryla kitabnda yazlm ise de; Ve Bedizzaman'n ona cevablar diye, o zamanki eserlerinden olan Tulat ve Lemaat' tan blmler verilerek mnasebet kurmaya allmsa da, hrici delil ve emarelerine, yahut da bunu belgeleyici vesikalarna rastlanmadndan shhati pheli

grlmtr. Ayrca da, Bedizzaman'dan cevablar eklindeki itihad mevzuunu o tarihten iki sene sonra Ankara'da bastrlan Habab risalesinden verilmesi de garib dmtr. Geri Bedizzaman Hazretleri 1921'de te'lif edip tabettirdii lemaat eserinde de itihad mevzuuna dair bir bahis dercetmitir. Lkin Cenab ahabeddin'e cevab olduuna ve stad'n ondan nce stanbul'da Mderrisler Cemiyetine girmi olduuna delil olamaz. Ancak, stad Bedizzaman Hazretleri stanbul'da, zellikle Ankara'ya geldii zaman, dinden tecerrd zihniyetini tayan ve Garpllamak hevesinde bulunan ba'z Avrupa kselisleri, kendi menhus ve behresiz ve nmerd fikirlerine bir destek bulmak amacyla; dinde itihad mevzuunu, yani dinin ahkmnda reform hususunu ortaya atmalar zerine, Bedizzaman o bahsi Ankara'da olduka tafsilli olarak Arapa HABAB risalesinde yazm ve nerettirmitir. (99) Sohbetler, Ahmed ahin 7.Bask S:43 ( * ) Geri Tark Zafer Tunaya, Trkiye'de siyasi partiler" adl eseri, geniletilmi 2. bask, cilt 11, sh. 383' te: Said-i Nursi'nin (19 ubat 1335/ 1919) da kurulan "Cemiyet-i Mderrisin" bilahare de "Taaliy-i slam" adn alan cemiyetin kurucular arasnda idi. eklinde kaydetmise de, herhangi bir belge gsteremediinden, bize gre yine de shhati mehuldur. 517 PEK MHM BR HADSE Yine ayn dnemlere ait, Bedizzaman'n hatral byk bir hizmeti de yledir: Mtareke yllarnda, din, vatan ve millet birlii yolunda; efkr- ammeyi tefrikaya sevk edecek mahiyetteki bir hadiseye, Bedizzaman Said-i Krd olarak protesto imzasn koyup basnda neretmesiyle, te'siri memleket apnda grlm bir hizmetinden de bahsedeceiz. yle ki: 1920 ylnn balarnda, yani mtarekenin karanlk gnlerinde, Paris merkezinde; Krtlerle Ermenilerin ittifak akdettikleri bir haber eklinde duyulmu. Bu haberi bilhare stanbul'da mnteir KDAM gazetesi 22 ubat 1336 Rumi, 7 Mart 1920 Mild tarihinde bu mevzu'da efkr- umumiyeyi yoklamak maksadyla bir anket tarznda neretti. Bu haber zerine ilk protestoyu yazan Bedizzaman Said-i Krd ile iki arkada olmutur. Protesto yazs aynen yledir: "kdam Ceride-i mu'teberesine! Evvelki gnki gazeteler Paris'te erif Paa ile, Ermen hey'et-i mrahhasas Reisi Boos Nubar Paa arasnda; Krdistan ve Ermenistan hakknda bir i'tilf (birlemek kaynamak) akdedildiini yazarak, Krd efkr- umumiyesinden istizahatta bulunuyorlard. Drt buuk asrdan beri vahdet-i slmiyenin fedakr ve cesur hadim ve taraftarlar olarak yaam ve din ananesine sadakati gaye-i hayat bilmi olan Krtler, henz beyzbine karib hedasnn kan kurumadan, ilere geirilen yetimlerinin, gzleri oyulan ihtiyarlarnn hatralarn teessrle anarken; slmiyetin zararna olarak, tarihi ve hayat dmanlaryla i'tilf akdetmek suretiyle; salbet-i diniyeleri hilfna iftirak-cyane mal takib edemezler. Binaenaleyh, Krd vicdan- millisinin bu tarz

tahasssne mugayir hareket eden zevat da tanmazlar.. Ve yegne emelleri de vahdet-i din ve millilerini muhafaza olduundan, keyfiyetin izahna dellet buyurulmasn muhterem gazetenizden istirham ederiz. Sadat- Berzenciyeden(100) Hizan Sadat- Kiram'ndan Ulemay- Dava Vekili htiyat Binbas Ekraddan Ahmet Arif Muhammed Sddk Said-i Krd (100) Berzenc, Irak'n Musul ve Erbil civarnda halen de yaayan byk bir Krt airetidir. Bu airetin teden beri iinde yaayan mehur Seyyid aileleri vardr. Bu seyyidlerin lakablar da "Berzenci" eklindedir. A.B. 518 Ayn hadise (erif Paa ve Bogos Nubar anlamas) hakknda Sebilr Read mecmuas 4 Mart 1330 Rumi - 17 Mart 1920 miladi tarihi ve 461. saysnda stad Bedizzamanla yapt raportaj yazsn neretti. Sebilr-Readn ayn saysnda, merhum Eref Edib in ifadesiyle : "Krdlerin asl ailelerinden bulunan stad- muhterem Ahmed Naim Bey Efendi Hazretleri eklinde sunulan mehur lim Babanzade Ahmed Naiminde yazs vardr. stad Bedizzamanla yapt mlakat aynen yledir: (stadn szlerini alyoruz) "... Bu hususta en ziyade sz sylemek salahiyetini haiz bulunan ve krdlerin Salabet-i diniye, necabet-i rkye ve celadet-i slamiyesini bihakkin temsil eden Darl-Hikmetil-slamiye azasndan Krd eraf ve mtehayyzanndan bulunan fzl-i ehr BEDZZAMAN SAD KRD Efendi Hazretleri buyuruyorlar ki: "Bogos Nubar ile erif Paa arasnda akdedilen muhaveleye en mskit ve beli cevap, vilayt- arkiyyede Krd aairi resas tarafndan ekilen telgraflardr. Krdler, Camia-i slamiyeden ayrlmaa asla tahamml edemezler. Bunun aksini iddia edenler, mutlaka makasd- mahsusa tahtnda hareket eden ve krdlk namna sz sylemeye salahiyettar olmayan be-on kiiden ibarettir... Krdler, slamiyet nam ve erefini i'la iin 500 bin kii feda etmiler ve makam- hilafete olan sadakatlarn sarettikleri kan ile bir kat daha te'yid eylemilerdir. Ma'hud muhtrann esbab- tanzimine gelince; Ermeniler, Vilayat- arkiyede ekall-i kalil derecesinde bulunduklar iin, asla bir ekseriyet teminine ne kemiyeten, nede keyfiyeten ark Anadoluda iddiay-i temellke muvaffak olamyacaklarn son zamanlarda anladlar. Maksatlarna Krdler namna hareket ettiklerini iddia eden erif Paay alet etmeyi msait ve muvafk buldular. Bu suretle Krd ve Ermeni davas ortada kalmyacak, ark Anadoludaki iftrak mal mevki-i fi'le km olacakt. te bu gaye ile o ma'hud beyanname mtereken imzaland ve konferansa takdim olundu. Ermenilerin maksad Krdleri aldatmaktan baka birey olamaz. nki, ileride Krdlerin kemiyeten hal-i ekseriyette bulunduklar inkr edemeseler bile, keyfiyeten, yani ilmen, irfanen kendilerindendn olduklar bahanesiyle Krdleri bir millet-i tabia haline getirecekleri muhakkaktr. Buna ise, akl banda olan hibir krd taraftar deildir. Zaten Krdler bu beyannameye yalnz szle deil, bilfiil muhalif olduklarn isbat ediyorlar. Krdlk davas pek manasz bir iddiadr. nk hereyden evvel Mslmandrlar. Hemde salabet-i diniyeyi taassub derecesine saleden hakiki Mslmanlardan... Binaenaleyh, Ermenilerle ayn rktan bulunup bulunmadklar meselesi, onlar bir dakika bile igal etmez. " ARAPA METN " slam, uhuvvet-i islamiyeye mnaf olan kavmiyet da'vasn men eder. Esasen bu, tarihe aid

519 bir eydir. Krdlerin asl ve nesebleri ne olursa olsun, slamdan iftiraka vicdan- millileri asla msaid deildir. Bununla beraber, Krdlerin arab kavm-i necibiyle irkan alakadar bulunduu hakaik-i tarihiyedendir. slamiyet, herhangi bir rkn, dier bir unsur-u islam aleyhine olarak menfi surette intibah hasl etmesini kabul edemez. Binaenaleyh, Krdleri mslmanlktan ayrmak isteyenler, esasat- islamiyeye muhalif hareket ediyorlar. Fakat bunlarda kimlerdir? Bir iki kulpta toplanan be on kiiden ibaret!.. Hakiki Krdler, kimseyi kendilerine vekil-i mdafi' olarak kabul etmiyorlar. Onlarn vekili ve Krdlk namna sz syliyecek ancak meclis-i mebusan- Osmandeki meb'uslar olabilir. Krdistane verilecek muhtariyetten bahsediliyor?!. Krdler, ecneb himayesinde bir muhtariyeti kabul etmektense, lm tercih ederler. Eer Krdlerin serbesti-i inkiafn dnmek lazm gelirse, bunu Bogos Nubarla erif Paa deil, Devlet-i aliyye dnr. Hlasa : Krdler bu hususta kimsenin tevassut ve mdahalesine muhta deildirler. Seyyid Abdlkadir Efendinin beyanat- ma'lumesine gelince, bu hususta imdilik bir ey syliyemem. Bununla beraber, bu beyanatn tahrif edilip edilmediini bilemiyorum. 520 521 STAD'DAN BR-K HATIRA Burada bir de, yukarda kaydedilen hatralarn mevzu' ettii stad'n o dnem hayat faslyla ilgili olarak bizzat Bedizzaman Hazretlerinden de bir iki hatra dinliyelim: NEZAHET VE FFET HAKKINDA: 1- "...Hem stanbul'da, Kthane enliinin yevm-i mahsusunda; Kprden ta Kthane'ye kadar Hali'in iki tarafnda, binler ak-sak Rum ve Ermeni ve stanbullu kar ve kzlar dizildikleri srada, ben ve merhum meb'us Molla Seyyid Taha ve meb'us Hac lyas ile beraber kaya bindik. O kadnlarn yanlarndan geiyorduk. Benim hi haberim yoktu, halbuki molla Taha ve Hac lyas beni tecrbeye karar verdikleri ve nbetle beni tarassud ettiklerini bir saat seyahat sonunda i'tiraf edip dediler: "Senin bu haline hayret ettik, hi bakmadn?" "Dedim: "Lzumsuz, geici, gnahl zevklerin kibeti elemler teessfler olmasndan istemiyorum...(101)" stad Hazretlerinin bu hatral beyanyla ilgili ek bir hatra: 19-1-986 cuma gn, Kayseri'de Mustafa Sungur Aabey, byk bir cemaat huzurunda lemi misal bahsi okunurken, Hazret-i stad'dan yle bir hatra anlatt: "Bir gn stadmz bir mnasebetle buyurmulard ki; "Kardelerim! Ben, genliimde stanbul'da on sene(102) kaldm zamanlarda hi bir kadna bakmadm, bakamyordum. nki bana lem-i misal alm idi."

TEVEKKL VE METANET: 1947-48 yllarnda Emirda'nda ikamete mecbur tutulduu bir zamanda, Erzurum'un ilk dnem milletvekillerinden M.Salih Yeilolunun baz suallerine verdii cevabta, bilmnasebe yle bir hatrasn anlatm: 2- "...Otuz sene evvel(103), bir gn arkadalarmzdan Darl-Hikmet a'zas Seyyid (erif) Sa'deddin Paa dedi ki: "Kat' bir vasta ile haber aldm, kk ecnebide ve kendisi burada bulunan bir zendeka komitesi, se (101) Emirda-1, S: 357 (102) stad Hazretleri genliinde istanbulda on sene kalm olduunun izah yle olsa gerektir:1908 senesinin bandan 1910 ylnn Mart'na kadar iki sene ay. 2- am'dan Istanbul'a dnnde 1911 Nisan'ndan bir ihtimale gre 1913 Mart'na kadar iki sene. 3Esaretten dndnde 1918 Temmuz'undan,1922 Kasmn'a kadar, drt sene drt aydr. Bunun mecmuu ise ortalama ksrat nazara alnmazsa, on sene kadar demektir. (103) Bu hatra,1908 hayat faslnda hadiselerin seyrinde kaydedilmise de, buradaki hayat fasln daha ok ilgilendirdii iin tekraren kaydedildi. A.B. 522 nin bir eserini okumu demiler ki: "Bu eser sahibi dnyada kalsa, biz mesleimizi, yani zendakay, dinsizlii bu millete kabul ettiremiyeceiz. Bunun vcudunu kaldrmalyz!." diye senin i'damna hkm etmiler. Kendini muhafaza et!" Ben de, tevekkelt alellah, ecel birdir, tagayyr etmez, dedim. te bu komite otuz sene, belki krk(104) seneden beri hem tevess' etti. Hem benimle mcadele de her bir desiseyi isti'mal etti...(105)" HUTUVAT- I STTE'NN NER HZMET Burada bahsini edeceimiz mevzu, Bedizzaman'n mill ve itima hizmetlerinin -o dnem hayatndaen by ve en mstesnasdr. Eer faraza Bedizzaman'n o dnem hayat faslnda ifa ettii pek ok hizmetlerinden sarf- nazar etsek de, sdece stanbul gibi her zaman Trkiye'nin sekizde bir nfusunu kendisinde toplyan muazzam bir ehrin kltrl insanlarn, hususan efkr- Ulemay ngilizin desisekr plnlarnn aleyhine eviren Hutuvat- Sitte eserini neretmesinden ibaret olsa dahi, yine unutulmaz ebed ve yadigr bir hizmeti olarak kalmas icab eder. Zira, Hutuvat- Sitte'nin neriyle stanbul'un efkr- umumiyesi ngilizin sinsi tuzaklarndan kurtulduu gibi, Anadolu'daki Kuvay- Milliye'nin muvaffak olmasna byk apta, destek olmutur. Kald ki, onun bu hzmeti sadece stanbul'a mnhasr kalm deildir. Hutuvat- Sitte eserini gren herkes, ngiliz ve Yunann hinane desise ve dmanln anlam ve Kuvay- Milliye'ye ma'nen ve maddeten katlmtr. Hususiyle btn ulema ve meayihin hrmet ettii Bedizzaman'n bu davrann grmeleri ve duymalar zerine, artk hi bir tarafta ngilizin desiselerine i'tibar kalmamtr. Hutuvat- Sitte eserinin neir keyfiyeti hakknda, az yukarda Molla Sleyman ve Tevfik Demirolu'nun hatralarnda bir nebze temas edildi. Bir de onun neri ile te'sir sahas hakknda bizzat mellifi Bedizzaman' dinlemeliyiz. Hutuvat- Sitte eserinin neri, Anglikan Kilisesi'ne verdii cevabtan nce

mi, sonra m bilinmemektedir. Fakat her ikisi de 1920 ve 1921 yllar iinde olduu kesindir. Yalnz Anglikan kilisesine cevab verdii sralar, Darl Hikmet'teki vazifesine devam etmektedir. Ve o cevab verdikten sonra, Yua' tepesine inzivaya ekildiini yazm.(106) Buna gre, herhalde Hutuvat- Sitte'nin neri, Anglikan Kilisesi'ne verdii cevabtan nce olsa gerektir. (104) Krk seneden beri eklindeki ifadeyle, o komitenin 1908'lerden beri Bedizzaman'la mcadeleye girdiini gstermektedir.A.B. (105) Osmanlca Emirda-1, S: 323 (106) Osmanlca Sikke-i Tasdik-i Gaybi S: 68 523 Hutuvat- Sitte'nin nerinden sonraki Bedizzaman'n hayat hakknda kendisinin bir ka hatrasn naklediyoruz: 1- 1930'larda Barla'da iken kaleme ald bir eserinde yle der: "... Esaretten geldikten sonra, Hutuvat- Sitte gibi eserlerimle kendimi tehlikeye atp ngilizlerin stanbul'a tasallutu altnda, ngilizlerin balarna vurdum. u beni ikenceli ve sebepsiz esaret altna alanlara yardm ettim...(107)" 2- 1948-49'da Afyon hapsinde kaleme alp btn bakanlklara ve Diyanet Riyasetine gndermi olduu "Hairdeki Mahkeme-i Kbra'ya bir ekvadr" balkl yazsnn bir blmnde yle der: "...Risale-i Nur'un yzbin kelime ve cmlelerinden krk elli kelimesine yanl ma'na vererek, bir sened gsterip bizi ittiham ve cezalandrdlar. Ben de bu otuz krk senelik hayatm bilenleri ve Nur'un binler hs akirdlerini ihad ederek derim: stanbul'u igal eden ngilizlerin Bakumandan,(*) slm iinde ihtilf atp, hatta eyh-l slm ve bir ksm hocalar kandrp birbirinin aleyhine sevk ederek; 'tilf, ttihat frkalarn birbiriyle uratrmasyla, Yunan'n galebesine ve Hareket-i Milliye'nin malubiyetine zemin hazrlad bir srada, ngiliz ve Yunan aleyhinde Hutuvat- Sitte eserimi Eref Edib'in gayretiyle tab' ve neretmek ile; o kumandann dehetli plnn kran ve onun i'dam tehdidine kar geri ekilmiyen.. Ve Ankara reisleri o hizmeti iin onu ardklar halde, Ankara'ya kamyan ilh... "(108) 3- Yine Afyon hapsinde iken, 30 Austos Zafer (Kurtulu) bayram gnnde kouuna bayrak taklmas zerine, hapishane mdrne u teekkrnameyi yazmtr: "Mdr bey! Size teekkr ederim ki; Kurtulu bayramnn bayran kouuma taktnz. Hareket-i Milliye'de stanbul'da ngiliz ve Yunan aleyhindeki Hutuvat- Sitte eserimi tab' ve neir ile, belki bir frka kadar hizmet ettiimi Ankara bildi ki; M.Kemal ifre ile iki defa beni Ankara'ya taltif iin istedi. Hatta demiti: "Bu kahraman hoca bize lzmdr." Demek benim bu bayramda bu bayra takmak hakkmdr.(109)" te bu iki nmuneler gibi, stad Bedizzaman Hazretleri bilhassa mahkeme mdafaalarnda, Hutuvat- Sitte isimli eserinin neriyle ngiliz plnlarnn ok byk apta krldn ve Kuvay- Milliye hareketinin zafe

(107) Mektubat S: 477 (108) Byk Tarihe-i Hayat S: 477 (109) ualar-Envar Neriyat S: 503 ( * ) ngiliz, Dersaadet (stanbul) igal bakumandannn ismi "LOYTENANT GENERAI 524 re ulamasna byk hizmeti olduunu, defalarca ve isbat ederek bahsetmektedir. H.F.M.WLSON"dur.A.B. Evet, Bedizzaman'n bu dediklerinin doru hidi, bata M.Kemal Paa olmak zere Ankara hkmetinin onu srarla ve tekrar tekrar Ankara'ya armalardr.. Ve Ankara'ya gittii zaman, Meclis salonunda grnr grnmez, M.Kemal Paa dahil btn meb'us ve kumandanlar hep birden ayaa kalkarak iddetle alklamalardr. Az ilerde tevsik edilecei gibi, M.Kemal Paa, Bedizzaman' Ankara'da durdurmak ve beraberlerinde altrmak iin lzm olan her hrmeti, her kbal ve mmkin olabilecek her eit czib teklifleri yapm; yz lira maa, meb'usluk, Diyanet reisliinde stanbul'daki eski vazifesiyle byk me'muriyet vermek... Hasl: husus kk vesaire her eyi teklif etmitir. Evet acaba bu kadar taltifler, bu kadar ikram ve bu kadar hrmet ve u derece i'zaz ne iindi? Neye binaendi?.. Evet, herhalde ve mutlaka Ankara hkmeti, onun Hareket-i Milliye'de sebkat etmi ok byk hizmetlerini, ok byk kahramanlklarn grdler ve bildiler ki, onu Ankara'ya celbetmekte srar ettiler ve bu ok byk teklifleri, bu son derece czib taltifleri aya nne serdiler... EREF EDP DYOR K Hutuvat- Sitte'nin neri konusunda, Bedizzaman'n cihad arkada ve onunla beraber Hutuvat- Sitte eserini bastrp datan gazeteci, yazar merhum Eref Edip Fergan Bey bu hususta yle anlatyor: "...Herkes bilirdi ki: stad kefenini boynuna takm, her tehlikeye kar lm gzne almtr. Ftratndaki bu celdet ve ehametle Darl-Hikmet'te her trl siyas tesirlere kar demir gibi dayand.. Ve Darl Hikmet'i de dayatt. Yanl fetvalara kar pervaszca mcadele etti.. Ve Anadolu'daki Kuvay- Milliye hareketini destekledi. slmiyete kar muzr cereyanlarla arslan gibi peneleti, eserler neretti. Hitabeler irad etti. Btn kuvvetiyle bir an mcadeleden geri durmad. stad'n Anadolu'daki Milli Hareketi desteklemek hususundaki bu kahramanca mcadelesi Ankara Hkmeti'nce takdirlerle karland ve ifre ile Ankara'ya davet olundu. stad bu davete verdii cevabta: "Ben tehlikeli yerde mcadele etmek isterim. Siper arkasnda mcahede houma gitmiyor. Burasn daha tehlikeli gryorum. Buradaki vazifem henz tamam olmamtr. Buradaki tehlikeyi bertaraf edince, inaallah oraya geleceim.(110) (110) Risale-i Nur Mellifi, Eref Edip 3.Bask S: 42 525

Bundan baka, tken Yaynevi'nin nerettii YEN TRK ANSKLOPEDSNN yazdna gre: (Bu bilgiyi C.Kutay'n Tarih Sohbetleri'nden almtr.) Milli Mcadele baladnda Ankara'ya bal istihbarat tekilt olan "M.M." grubuna katld ve Ankara'ya adam karmak ilerinde hizmet etti. Ankara'ya davet edildi.(111)" tken Yaynevi'nin; C.Kutay'n me'hazsiz kitabndan ald bu rivayet akla yatkndr. Zira Ankara Hkmeti iki defa, dier baz rivayetlerde 18 defa ifre ile Bedizzaman' Ankara'ya davet etmeleri, bu istihbarat tekilt kanalyla olmas kuvvetle muhtemeldir. Yoksa ngilizin igali altndaki bir ehirde, ifre ile nereden ve nasl davet olunabilirdi? te Hutuvt- Sitte Eseri Her bir zamann ins bir eytan vard.imdi beerde insan suretinde eytann vekili olan ruh-u gaddar, fitne krane siyasetiyle cihann her tarafnda kundak sokan el-hannas, alt hutvatiyle lem-i slm ifsad iin insanlarda ve insan cemaatlarndaki habis menbalar ve tabiatlarndaki muzr madenleri, fiil propaganda ile ilettiriyor, zaif damarlar buluyor. Kimin*in+ hrs- intikamn, kimin*in+, hrs- chn, kimin*in+ taman, kimin*in+ humkunu, kimin*in+ dinsizliini, hatta en garibi, kimin*in+ de taasubunu iletip siyasetine vasta ediyor. BRNC HATVES:Der veya dedirir: Siz kendiniz de dersiniz ki; musibete mstehak oldunuz, Kader zalim deil, adalet eder.yle ise, size kar muameleme raz olunuz. u vesveseye kar demeliyiz: Kader-i lh isyanmz iin musibet verir.Ona rzdde olmak o gnahtan tevbe demektir.Sen ey melun! Gnahmz iin deil, slmiyetimiz iin zulmettin ve ediyorsun.Ona rz veya ihtiyarla inkyad etmek -Nez-billah- slmiyetten nedamet ve yz evirmek demektir. (111) Yeni Trk Ansiklopedisi, tken Yaynlar C: 9, S: 3347 526 Evet ayn eyi, -hem musibettir- Allah verir, adlet eder. nk, gnahmza, errimize zecren ondan vazgeirmek iin verir. O eyi ayn zamanda beer verir, zulmeder.nk, baka sebebe binen ceza verir. Naslki dman- slm, ayn eyi bize icra ediyor. nk Mslmanz. KNC HATVES:Der ve *dedirtir+: Baka kfilere dost olduunuz gibi bana da dost ve taraftar olunuz.Neden ekiniyorsunuz? u vesveseye kar deniz: Muavenet eli*ni+ kabul etmek ayrdr.Advet eli*ni+ pmek de ayrdr. Bir kfirin her bir sfat kfir olmak ve kfrnden neet etmek lzm olmadndan, slmn eski ve mtecviz bir dmann def iin, bir kfir muavenet eli[ni] uzatsa kabul etmek slmiyete hizmettir. Senin ise ey kfir-i melun!

Senin krrnden neet eden teskin kabul etmez husumet elini pmek deil, temas etmek de slmiyet advet etmek demektir. NC HATVES:Der veya *dedirtir+: imdiye kadar sizi idare edenler fenalk ettiler, kartrdlar. yle ise, bana raz olunuz. Bu vesveseye kar deriz: Ey el-hannas! Onlarn fenalklarn asl sebebi sensin.lemi onlara darlatrdn, damar- hayat kestin, evld- nmeruunu onlara kartrdn.Dinsizlie sevkederek dini rvet isterdin.Onlara bedel seni kabul etmek, yalnz mteneccis su ile necis olmu bir libas hnzrn bevliyle ykamak demektir.Sen! Yalnz hayvancasna muvakkat bir hayat- sefilaneyi bize brakyorsun.nsanca, slmca hayat ldryorsun. Biz ise hem insancasna, hem Mslmancasna yaamak istiyoruz.Senin ramna yaayacaz!.. DRDNC HATVES:Der veya *dedirtir+: Sizi idare eden ve bana muhsm vaziyetini alanlar-ki Anadoludaki sergerdelerdir-maksadlar bakadr. Niyetleri dini ve slamiyet deildir.(1) (1)Tahmin ediyorum; ngilizlerde gizli ibirlii yapan baz habiseleren niyetleriningilizler bildii iin byle demiler. A.B. 529 u vesveseye kar deriz: Vesilelerde niyetin tesiri azdr.Maksadn hakikat tayir etmez. nk maksud, vesilenin vcuduna terettbeder.indeki niyete bakmaz. Mesel:Ben bir define veya su bulmak iin sir kuyu kazyorum.Biri geldi- kendini saklamak veya orada muzahrafatn defnetmek iin-bana yardm ederek kazd.Suyun kmasna niyeti tesir etmez.Su, fiiline, kazmasna bakar; niyetine bakmaz. Bunun gibi, onlar bizi Kbeye gtryorlar, Kuran yksek tumak istiyorlar. Btn felaketimizin menba olan Avrupa muhabetine bedel, husumetini esas tutuyorlar.Niyetleri ne olursa olsun bu maksatlarn hakikatn tayir edemez. BENC HATVES: Der: rade-i Hilafet siyasetimin lehinde kt. u vesveseye kar deriz: Bir ahsn arzu-yu ztisi ve emr-i hususisi bakadr.. mmet namna emin olarak deruhte ettii emanet-i Hilafeten hasl olan ahsiyet-i maneviyenin iradesi bambakadr. Bu irade bir akldan kp, bir kuvvete istinad ederek, lem-i slmn maslahtn tkib eder. Akl ise, ray mmettir; senin vesvesen deil. Kuvveti, msellah ordusu, hr milletidir; senin snglerin deildir.

Maslahat da muhitten merkeze nazar edip, slm iin faide-i uzmay tercih etmektir. Yoksa aksine olarak merkezden muhite bakmakla lem-i slm bu devlete, bu devleti de Anadoluya, Anadoluyu da stanbula, stanbulu da hanedan- saltanata taruz vaktinde feda etmek gibi hod-endiane fikir ve irade, deil Vahdddin gibi mtedeyyin bir zt, hatt en fcir bir adam da yalnz ism-i hilafeti tad iin ihtiyaryla etmez. Demek mkrehtir. O halde ona itaat, adem-i itaattr. 528 Altnc Hatvesi: Der ki: Bana kar mukavemetiniz beyhudedir. Mttefikiniz beraberken yapamadnz eyi, imdi nasl yapacaksnz? u vesveseye kar deriz: En ziyade hile ve fitne kuvvetiyle ayakta duran azametli kuvvetin bizi yese drmyor. Evvel hile ve fitne, perde altnda kaldka tesir eder. Zahire kmakla iflas eder, kuvveti sner. Perde yle yrtlm ki, senin yalan, hile, fitne hezeyana, maskarala inklab edip akm kalyor. Bu defaki Anadoluya kar gibi... Saniyen: O kof kuvvetin yzde doksan, sana kar itilaf kabul etmez muhasm bir cereyan atalete mahkm ediyor. Fazla kalan kuvvetinle, dert ve dermanda mterek olan lem-i slm susturacak, depretmiyecek derecede eski gibi bir istibdad altnda tutmak; ihtimal versen, eytan iken eein eei olursun.(*) Salisen: Madem ki ldryorsun..lmek iki surettedir. Birinci Suret:Senin ayana dmek teslim lmak suretinde; ruhumuzu, vicdanmz ellerimizle ldrmek.. cesedi de gya ruhumuza ksasen sanatelef ettirmektir. kinci Suret:Senin yzne tkrmek, gzne tokat vurmakla, ruh ve kalbimiz sa kalr.Ceset de ehid olur.Akide faziletimizi tahkir, edilmez, slmiyetin izzetiyle istihza edilmez... Elhasl:slmiyet muhabbeti, senin husumetini istilzam eder.Cebrail, eytan ile baramaz. Siyasetimizde en acnacak, en ebleh bir akl varsa, o da ylelerin akldr ki, (NG) ihtiras ve manfaatn, slamiyet menfaat ve izzetiyle kabil-i tevfik gryor.(1) nk, yle bir arta hayatmz tlik ediyor ki, muhl ender muhldir. Der: Yaaynz.Fakat bir tek adam bana hynet etse yakarm, ykarm! ayet, bir adam hakka sadakatnamna onun kfirane zulmne kar hynet etse, Ayasofyaya iltca etse, milyarlar deer o mukaddes binay harab eder.. Veyahud, bir kydeonu bir hain bulunsa,olukocuuyla mahvetmek, veya bir cemaattaona muzr biri varsa cemaat ifn etmek her vakit kendinde dinde selhiyet gryor.Lnet o medeniyet ki, ona o selhiyet vermi...Acaba, btn millet bir kalbdehem mnafk, haner zulmnden mtelezziz olacak ahmak bir kalbde-ittifakndan daha muhl ne var?.. (*)Hey Ekpek l-kepek!.. Kpekten tekkekpetmi kpek!

Allah adam artmasn, artsa srndrmesin, srndrse fhi etmesin, fhi ederse bsbtn rsvay etmemesin. Rsvay ederse perian etmesin, perian ederse, sersem vre etmesin. (Hiyenin asl Krdedir. Biz Trke tercmesini koyduk.) 529 eytan gibi hasis hisleri, fena ahlklar teci ve himaye eder, iyi hisleri sndrr. Hem insan, slam hayat menetmekle beraber, muvakkat hayvan bir hayat; iki genc-i mcehhez peneli-ekseriyet kazanmak iin-ihmali esas program yapm.ki kelbi iki cierimize musallat ederek bizi silahtan tecrit ediyor. te onun himayeti... ite hayatmz!.. O hasm, gsterdii kin ve husumet harpten neet etme deildir.Harpten olsa idi, tabii malubiyetmizle sailerin husumeti gibi sknet bulurdu.Hem hasmn, uzakta irkin yzndeki riyakrane izgiler gzel zannedilirdi...Yaknda grenler inaallah aldanmaz. Korka *k+lkda darb- mesel hkmnde olan tavuk;ocuklar yannda iken, efkat- cinsiye sebebiyle camua saldrr.te dehetli bir cesaret... Hem darb- mesel olmu: Kei kurttan havf, zdrar vaktinde mukavemete inklab eder.Boynuzu ile kurdun karnn deldii vkidir. te harika bir ecat...Ftr meyeln mukavmetzdur,Bir avu su, kaln bir demir glle iinde atlsa, kta soua maruz braklsa meyl-i inbisat demiri paralar. Evet, efkatli tavuk cesareti, hamiyetli kei zdrar ecat gibi;ftr bir heyecan demir gllede su gibi, zulmn burdetli husumet-i kfirnamesine maruz kaldka, her eyi paralar.Rus mojikleri buna ahittir. Bununla beraber imann mahiyetindeki hrikulade ehmet, izzet-i slmiyetin tabiatndaki lem-i pesend ecat, uhuvvet-i slamiyenin intibahiyle her vakit mcizeleri gsterebilir. BEDZZAMAN 530 531 DRDNC BLM ANKARA HAYATI (19 KASIM 1922 - 30 HAZRAN 1923) BR 'TZAR "Mufassal Tarine-i hayatn 1. basksnda, Bedizzaman Hazretlerinin stanbuldan Ankaraya var ve oradan ayrl tarihleriyle, Medresetz-zehra hakknda BMM'ine verilen kanun teklifleri tarihini Milad Takvim aylar srasna -sehven- uyguladmzdan tarih sralamalarnda yanllklar olmu. Bu baskda bunlar dzeltiyor, zr diliyoruz.

Abdlkadir Badll 532 533 ANKARA HAYATI Hazret-i stad Bedizzaman, stanbul'da ngilizlerin btn eytanetli desiselerini bozan ve rten hizmetleri icra ettikten sonra, stanbul efkr- umumiyesi, hususan ulema kesiminin fikirlerini ngiliz aleyhine ve msbet yne evirme ii tamamlanm, artk stanbul'da tehlike ber-taraf edilmiti. Kuvay- Milliye hareketi de Yunan askerlerinin tamamn yurttan kovmu ve byk zaferi kazanmt. Bylece slmn bir yeni k midi Ankara'da parldamaya balamt. Zira Kuvay- Milliye'yi harekete getiren ruh ve onun enerji kayna yalnz ve yalnz slm milliyetilii idi. slmn ay-yldzl sancan ehl-i salibin tasallutundan kurtarmak ve slmn izzet ve erefini muhafaza etmek gayretiydi. Evet slmn imanndan ald bir kuvvetle; "lrsem ehidim, kalrsam gaziyim" olan cihan ordularn dize getiren bu azm-i metinle slm-Trk ve sair milletlerinin alayan bir cu-u huruu idi... Ve bilfiil de Kuvay- Milliye hareketine katlan sarkllar, sakalllar, ulema ve derviler idi. Bunlara destek olup byk bir imanla yardmc olan arafl, alvarl mslman kadnlar idi. Yani, o hareket dorudan doruya slm dini adna coan bir hamiyet ve gayretin ta kendisiydi. Ne sadece bir Trklk gzetilmi, ne de Arnavutluk ve ne de Krtlk!.. Ne kadar garibtir ki: stikll savamzn iptidalarnda ve iinde Mslman halk galeyana, heyecana getirmek iin pek hakl olarak, din, mukaddesat, hilfet makam ve slm milliyetilii; imdiki anlay ve zihniyetin ta'biriyle alet edilerek, propaganda yaplm ve bununla btn yurt sathnda fevkalde byk bir heyecan ve hareket galeyana gelmi ve pek byk bir kuvvet temin edilmiti. Hatta 1920'de Byk Millet Meclisi adna kurulan ve icray-i hkm eden stiklal Mahkemeleri'nin nerettii bir beyannamenin bataki iki satr aynen yle idi: " yz milyon Mslmann mit balad vatanmzla, hilfet makam aleyhine zalim hkmetler tarafndan tertib edilen su-i kast, zmir, Adana ve stanbul'un igaliyle pek ak surette tahakkuk etti.." (Bak: stiklal Mahkemeleri, Ergn Aybars 1975 baskl S: 242) Ayrca ayn sene iinde (1920) ta 1923 lere kadar M.Kemal Paann Din ve Mukaddesat azndan drmeden milleti galeyana, heyecana getirdiin gsteren birok nutuk ve tamim ve beyanlar vardr. Bunlardan bir tanesi, 17 Mart 1920 de yaynlanmtr, metni aynen yledir: "Kuvay-Milliye, memleketin urad su-i kasdlarn balad gnden beri devam eden samimi bir vahdet ve tesand iinde, vaziyetin btn vehametine ramen, azm ve metanetle telakki etmekle ve bu son ehl-i salip 534 mhacematna kar hissiyat- mtereke ile mukavemetine emin olmaktan mtevellit bir hissi muzaheretle azm ve imannn mili olan mcahedede NAYET VE TEVFKAT-I LAHYEYE mazhar olacana itimad eylemektedir.

Kurn-u vustann valye aknlarndan bu gnn ittifak ve i'tilaflarna kadar meum bir teselsl- ndane ile teval eyleyen Ehl-i salip fevevannn bu son hamle-i sefilanesi, SLAMYET NUR-U RFAN VE STKLALNE.. ve tevhidettii UHUVVET- MUKADDESEYE btn Mslman kardelerimizin vicdannda da ayni hiss-i takbih ve mukavemeti ve ayni vazife-i galeyan ve kyam uyandracandan emin olark; Cenab- Hakkn mcahedat- mukaddesemizde cmlemize tevfikat-i ilahiyesini refik etmesini ve Ruhaniyet-i Peygamberiye istinaden tekilat-i mttehidemize muin olmasn niyaz ederiz. 17 Mart 1336 (1920) Mudafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi namna Mustafa Kemal (Bkz: Sebilur Read mecmuas cilt:6, sahife:210, say:139, Kasm 1952) Benzeri bir ok tebli ve genelgelerden baka, Mustafa Kemal Paann 1921 de BalikesirZagnos Paa camii minberinde okuduu nutkunda.. ve daha sonra, Ankarada baslan "Gazi Mustafa Kemal zmir yolunda adl kitabn 24.75.83. ve 87. sayfalarnda yazl Bursa ve zmirde irad ettii nutuklarnda, yine mslman halk Din hissi ynnde galeyana getirici szler sylemitir. Bir ka cmlesini alyorum: "...nsanlara Feyz-i ruhan olan dinimiz, son dindir. "...Dmanlarmz tevakkuf ve inhitatmz (knt) dine atfediyorlar. Bu bir hatadr. "...Alemi islam hakaik-i diniye dairesinde Allahn emrini yapm olsayd, bu akibetlere ma'ruz kalmazd... Daha uzun tafsilat isteyenler, Sebilur Read say:138,Cilt-6, Kasm 1952 nushasna bakabilirler. te, Mslman milletin byle topyekn bir cu-u hurula slm dinini, mukaddesat, Kur'an ve hilfet makamn ve slm milliyetiliini kurtarmak, yegne gaye ve emeli ile, her yerde cokun seller halinde arslanlar gibi dmana kar koydu, gnlerce aylarca, dt ve nihayet onu yurttan kovmaya muvaffak oldu. Amma maalesef i bitince, milletin iradesiyle kurulduu sylenen hkmetin idarecileri, milletin iradesine, vicdaniyatna ve mukaddesatna mugayir bir tutum iine girerek; Batclk zihniyetiyle onu tarihinden, an'anesinden, dininden tecrid edecek reformist hareketlere giritiler. Her ne ise... 535 te Bedizzaman yukarda kaydedilen mit ve gayelerle stanbul'daki vazifesini bitirmi, artk Ankara'ya gidebilirdi. Gidip de, teekkl eden u yeni slam-Trk hkmetini kutlamak ve temelleri atlmakta olan bu slam hkmetinin ana talarn salam bir zemine oturtmak mutlaka lzmd. Ayn zamanda, kafasnda, kalbinde tad dnya apndaki byk hizmet proramlarn da, bu yeni slam hkmeti nezdinde tahakkuk ettirmesi gerekirdi. nk zaman ve zemin itibariyle merhun vakti gelmiti artk... te tam bu sralarda, eski Van Valsi ve Millet Meclisi'nde meb'us dostu Tahsin Bey(*) vastasyla tekrar Ankara'ya davet vaki' oldu. stad bu da'vete icabet etti. nceden talebelerinden Tevfik Demirolu, Molla Sleyman ve Binba Bitlis'li Refik Bey'i yollad. Milli Hkmeti onun adna desteklemek zere Ankara'da grnmeleri iin gnderdi. (1) Tevfik Demirolu'nun kendi ifadesinde: "stad ilk nce beni Ankara'ya gndermiti. Bilhare kendisi de srarla istenince geldi" demektedir.(2)

VE ANKARALI, ESK ALAY MFTLERNDEN OSMAN NUR EFENDNN FADES Bedizzaman'n, Ankara hkmetince defalarca ve srarla Ankara'ya davet edilmesi konusunu, o zamanlarda Milli Mdafaa imam ve alay mftlerinden Osman Nuri Efendi'nin, bilhare 1950 yllarnda Bedizzaman'a yazd bir mektubunda unlar kaydeder: "... Yurdun her tarafnda Mill Mcadele devam ederken, zt- hkimanelerine Ankara'dan mcahadei milliyede birlikte devam iin, muhtelif ahslardan 18'i mtecaviz davetnameler geldii zaman, bu da'vetlere icabet edip etmemek hususunda; stanbul'da ikametghnzdaki grmede istiare buyurduunuz alay mftlerinden eski dostunuz, Ankara'l Osman Nur'yim...(3)" OSMAN NURDEN BR HATIRA DAHA Merhum Zbeyr Aabey kendi husus not defterinde, bizzat merhum Osman Nuri'den dinledii ayn mevzudaki hatrasndan baz blmler alyoruz: "Yirmi be sene Milli Mdafaa Vekleti'nin din ileriyle alkal bir dairesinde mhim bir vazife ifa etmi byk lim ve ehl-i kalb olan Osman Nuri; (*) Tahsin Bey (Uzer) (23 Austos 1877-3 Aralk 1939) Kethda Naci brahim Aa'nn oludur. Bir ka yerde Nahiye Mdrl, Kaymakamlk ve Valilik yapt. Cumhuriyet dneminde zmir, Ardahan, Erzurum ve Konya Mebusluunu yapan bu zat, nde gelen ittihatlardand. -A.N. Gltekin (1) Bilinmiyen Taratlaryla Said Nursi 2. Bask S: 222 (2) Son ahitler-1, S: 226 (3) Byk Trihe-i Hayat, Szler Y S: 528 536 Merkez-i Hkmet makamndaki zatlar ve bilhassa asker kumandanlar arasnda neir Din hakikatlarn ve tavsiye muvaffakiyetine erimi bu zat; mezkr meverete dair(4) bir hatrasn Ankara'da bize yle anlatmt: "Nur kardelerim! Sizler ok bahtiyar bir nesilsiniz ki, o zat- zihavark olan Bedizzaman'mzn harikulde sr- celilesi, Nur Risaleleriyle tenevvr etmek, onun iradatyla hals olmak nimet-i uzmasna erimisiniz. O, bmisil ve bnazir bir mrid-i ekmel ve bir stad- ekberdir. Bedizzaman Said-i Nursi'nin bu asrda bir inayet-i ilhi ve avn-i peygamber ile asr- hazr ve asr- tinin irad iin yaratlm bulunan nasl bir zat- kerim-s sfat olduunu sar- zihavarkn okumakla idrak edebilirsiniz." "Otuzbe sene evvel, stanbul dehet-engiz dmanlarmz olan ecnebilerin igali altnda iken de, Hazret cann feda edercesine lm ve idam istihkar ederek onlarla mcadele ve mcahede etmekten bir an geri kalmad. Bir zaman sonra Ankara Hkumeti belki on defadan fazla ifre ile davet etti. Hazret gitmedi. Nihayet ok dindar olan bir paann tavassutu ile davetin tekrarlanmas ve Ankara'ya terifi hatrlatlnca, onun vastasyla son daveti almt. O gnlerde bir gn bu acize, bir ey meveret edeceini syliyerek, Ayasofya ayhanesinde bulunacamz saati kararlatrdk. Ben o saatten evvel ayhaneye gidip Hazret-i stad'n teriflerini beklemeye baladm. Biraz sonra Hazret-i

stad'n oturduum mahalle doru gelmekte olduunu grdm. Hazretimiz terif ettiler ve bana ltfen buyurdular ki: "Beni kerratla Ankara'dan davet ettiler. Ben de byk tehlikenin stanbul'da olduunu, burada dmanlarmzla mcadele edeceimi beyan ederek gitmedim. Bu gnlerde bir davet daha geldi. Sen burada kalmam m, yoksa Ankara'ya gitmemi mi faydal grrsn, hangisi mnasibtir?" Ben de: "Efendim mnasibi zatnza daha iyi malmdur. Benim kanaatim, sizin Ankara'da Meclis-i Meb'usan iine girmeniz byk bir hizmete medar olacaktr" dedim.. ve nihayet Hazret-i stad Ankara'ya gitti." (Hususi Not Defteri - Zbeyr Gndzalp S: 87) Merhum Osman Nuri Efendi'nin bu kesin ihbarna gre, Bedizzaman Hazretleri onsekiz defadan fazla Ankara hkmetince davet olunmutur. ki defas bizzat M.Kemal Paa tarafndan, dier defalar ise, yine M.Kemal Paa' nn direktifleriyle Bedizzaman'n yakn dostlar tarafndan.. ve son defasnda da onun eski dostlarndan sbk Van Valisi meb'us Tahsin Bey tarafndan olmak zere, mecmuu onsekiz def'adan fazla davetler vaki' olmutur. Btn bu candan davetler zerine, Bedizzaman Hazretleri 19 Kasm 1922 gn yeeni Abdurrahman ile birlikte trenle Ankara'ya geldi. (4) Az stte geen Osman Nuri'nin mektubundaki meverete iarettir. A.B. 537 BEDZZAMAN'IN ANKARA'DAK HZMET VE FAALYETLER Burada Bedizzaman Hazretlerinin Ankara'ya terif ettii gnden, oradan ayrlp Van'a gittii tarihe kadar cereyan eden hadise ve hatralar evvela Bedizzaman'n kaleminden, sonra da o gnleri yaam, meb'usluk yapm ve Bedizzaman'la yakn alka iinde sohbet etmi mhim ba'z ahsiyetlerin hatralarndan ta'kip etmek zere, Ankara'da geen u yedi buuk aylk hayatnn seyrini temaa edeceiz. lk nce onun Ankara'ya var tarihini belgeleyen meclis ceridesinin C: 24 sahife 457 ve Rumi 9 Terin-i Sani 1338-Miladi 22 Kasm 1922 tarihli yevmiye tutanadr. Bu tutanakta unlar yazldr: "Ulemadan Bedizzaman Said Efendi Hazretlerine beyan- hoamedi: Reis: Efendim, Bitlis meb'usu Arif Bey'le rfakasnn takriri (nergesi) vardr: Riyaset-i celileye!: Vilyt- arkiye Ulema-i benamndan olup, Anadolu gazilerini ve Meclis-i li'yi ziyaret etmek zere, stanbul'dan buraya gelerek, Sami'n Hocasnda bulunan Bedizzaman Molla Said Efendi Hazretlerine HO-AMED edilmesini teklif eyleriz. Takriri (nergeyi) veren meb'uslar: Bitlis milletvekili Arif Yine Bitlis milletvekili Dervi

Mu milletvekili Kasm Mu milletvekili lyas Sami(5) Siirt milletvekili Salih Bitlis milletvekili Resul Ergani milletvekili Hakk Ve iddetli alklar..." Alk ve ho-amedi merasiminden sonra, Antalya milletvekili Rasih Efendi sz alarak: "Bedizzaman'n krsye teriflerini ve dua etmelerini kendilerinden rica ederiz" eklindeki talebi zerine Bedizzaman Hazretlerinin meclis krssne gelerek, Milli Hkmeti tebrik edip dua ettiini, ayn dnem Siverek milletvekili Mardinli- Yzba- Abdlani Ensar ile Bedizzaman'n talebelerinden Van meb'usu Tevfik Demirolu ahitlik etmektedirler. (5) Meclis ceridesinin zapta geerken el yazma olan ilk tutananda ismi okunamayan Mu M. Vekilinin adnn bilhere lyas Sami olduu anlalmtr.A.B. 538 Ancak Bedizzaman'n Millet Meclisi krssnde yapt dua ve konumasnn metni meclis tutananda kayt edilmemitir. Meclis zabt ceridesinin kaydettii gnlk tutanana gre, Bedizzaman Hazretleri Millet Meclisini ziyaret tarihi 22 Kasm, Perembe gn 1922 gsterilmektedir. Buna binaen stadn bu tarihten az bir mddet nce Ankara'ya gelmi olmas lzmdr. nk Ankara'ya gelir gelmez, en evvel, Ankara'nn kal'asna ktn kendisi yazmaktadr. Kalenin banda duyduu halet-i ruhiyesini o zaman Farsa olarak kaleme alm, bilhare de Ankara'da Yenign Matbaas'nda tab' ettirdii HABAB ismindeki Arab bir risalesinde kaydetmitir. 539 Bununla beraber, Bedizzaman'n Ankara'ya ayak bast gnn, hangi gn olduu kat' olarak bilinmemektedir. Ama stanbul'dan gelii herhalde trenle, yeeni Abdurrahman ile birlikte olmas kuvvetli ihtimal dahilindedir. Bedizzaman Hazretleri, bu tarihten 9-10 sene sonra te'lif etmi olduu 26. Lem'a adndaki risalesinin Yedinci Rica'snda; Ankara'ya geldii zaman iin, "Gz mevsiminin ahiri idi" demektedir. Buna gre onun Ankara'ya ayak bas, dediimiz gibi, gn olarak kesin belli deilse de, fakat Millet Meclisini ziyareti 22 Kasm 1922 olduu ve bu tarihten 2-3 gn nce Ankara'ya gelmi olmas kaviyyen muhtemeldir. Bu hesaba gre stad 19 Kasm 1922'de Ankara'ya geldi diyebiliriz. N.ahiner, Mardinli meb'us Abdulani Ensari'den naklen: "Bedizzaman 1922 ylnn Kurban bayramndan bir hafta nce Ankara'ya geldi.(6)" eklindeki tesbiti de, stteki hkm te'yid etmektedir. nki 1922 yln Kurban bayram, 26 Kasmdr. Bunun bir hafta ncesi 19 Kasm olur.

stad Bedizzaman Hazretleri, -yukardaki hesab ile- Ankara'ya gelmeden yirmi gn kadar ncesi, Meclisten kan bir kanunla (yani. 1 Kasm 1922 de) saltanat, hilfetten ayrd edilerek sultanlk, padiahlk messesesi ilga edilmiti. 17 Kasm 1922'de de Padiah M.Vahiduddin, kan bu kanun gereince, artk Trkiye'de kendisine yer kalmadn ve hayat tehlikeye girmi olduunu anlyarak, ngilizlerin himayesine girmi ve bir ngiliz zrhls ile MALTA'ya hicret etmitir. Bu mnasebetle, Bedizzaman Hazretleri, namaz ve ibadet hakknda yazd ve btn asker erkn ve meb'uslara datt tarih beyannamesinde: "Meclis ma'nay- saltanat da deruhte etmitir." ifadesiyle, bilerek bir sz kullanmtr. Hem 26. Lem'ann Yedinci Rica'snda: "Ve Hilfet saltanatnn vefat..." diye hissettii halet-i ruhiyesinide de dile getirmitir. (6) Bilinmiyen Taraflaryla Said Nursi 6. Bask S: 283 540 541 LOZAN KONFERANSI Ayrca, Bedizzaman Hazretleri Ankara'ya ilk terifleri srasnda, yani Meclisi ziyaret ettii gn olan 22 Kasm 1922'de ngilizler, Trkleri Lozan Konferans'na davet etmilerdi. Lozan Konferans'na Trk hkmetini temsilen heyet ba murahhas olarak smet nn gnderildi. Lozan Konferansnn ilk al konumasn yapan ngiliz heyeti bakan olan, ngiliz Dileri Bakan Lord Gurzun idi. Bu herif konumasnda: "Trklere istiklliyetin tannmas iin drt art lzmdr" diyordu. artlar unlard: 1- Hilfetin tam manasyla Trkiye'den ilga edilmesi 2- Halifenin hudut dna srlmesi(7) 3- Halifenin tm mal varlna el konulup msadere edilmesi 4- Trk Devletinin laiklie dayandn resmen iln etmesi(8) Lozan Konferans'nda, Trkiye hakknda ileri srlen bu artlarn, yani ngiliz dileri bakannn gsterdii dorultuda, Trk heyeti orada iken benimseyip benimsemediini, ayrca Trk hey'eti bakan smet nn'nn bu artlara kar tepki gsterip gstermedii, yahut da olduu gibi artlar kabul edip etmediini de bilemiyoruz. Lkin takib eden aylarda Trk Hkmetinde yaplan icraat, Lozan Konferans'nda ileri srlm mezkr artlarn kabul anlamn- gsteren, kan kanunlar gstermitir(9). yle ki: "Hilfet Nasl Yikld" ve "Terbiyet-l Evld fil-slm" isimlli kitaplar bu konuda u gelecek malmat vermektedirler: "Lozan Konferans'ndan dnen Trk heyeti ve bata smet nn Ankara'da uzun mavereler ve mlhazalardan sonra; evvela 3 Mart 1923 gn Meclis'ten Hilfeti ilga kararn geirdiler. Bu kanunla birlikte ve onun zmnnda, dinin devlet ilerinden ayrlmas da o kanunla hkme balanyordu.

Mezkr kanun mucibince, M.Kemal Paa stanbul valisine: "Bu gece sabaha kadar behemahal Halifenin Trkiye'yi terketmesi lzmdr" emrini verdi. Bu emir zerine, stanbul valisi Osmanllarn son halifesi Emir Abdlmecid'i (7) Ne kadar ac ve acib bir durumdur ki; ngilizler kendi sinsi siyasetlerinin icab olarak; Hindistan gibi slm leminin mstemlekelerindeki yerlerinde, yeni Trk Hkmetinin Hilfet messesesine ihanet ettiini propagandalarla yayarken, stanbul'daki l-i Osman ve Halifeyi de himaye edeceini va'ad ve ahdlerde bulunmakta idi.. br tarafta Ankara Hkmetinin gnderdii murahhas heyetine, Lozan Konferansnda ar artlar ileri sryor ve sktryordu. A.B. (8) Terbiyet-l Evlad fil slam cild-2 S: 798 ve Byk Dou 29. Says, 2. Emirda'da S: 31 (9) Prof.Dr. Servet Armaan Bey de Lozan antlamasnda ecnebilerin icbaryla din aleyhinde bir ok hkmlerin yer aldn kaydetmektedir. (Aydnlar Konuuyor S: 266) 542 Trkiye'den ihrac etti. Bu hadiseden iki gn sonra da, yine Ankara'nn emriyle btn l-i Osman (Osmanoullar) toplattrld ve hudut d edildi. 8 Mart 1923 gn de, Trkiye Dileri Bakan sfatyla smet nn ngiliz Dileri Bakan Lord Gurzun'a; istedii tm artlarnn yerine getirildiini mektupla bildiriyordu. Bunun zerine 23 Nisan 1923'de yeniden Lozan Sulh Konferans almalarna balad.. ve 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Sulh Antlamas imzaland. (Bak: Hilafet Nasl Ykld S: 176) Ancak "50 Yln Tutana" adndaki kitapta, Lozan Konferans'yla Hilfetin ilgas kararlar ayn sene iinde deil, belki konferansdan bir sene sonra, yani 15-20 ubat 1924'de bu hususlara dair plnlar dnlp konuulduu.. 3 Mart 1924'de, o zamanki Urfa Milletvekili eyh Safvet ve elli arkada tarafndan meclise verilen nerge ile Hilfetin resmen kaldrlp, Osmanl hanedannn memleket dna karlmas hakkndaki karar mecliste grlerek kabul edildiini yazmaktadr. Kanun numaras 431'dir. Karardan sonra, 15 Nisan 1924'de de Lozan Antlamas ngiliz kral tarafndan imzaland demektedir (50 Yln Tutana, Muzaffer Gkmen S: 16-30). "Ard ve a'b" kitab cild 1 sahife: 46.. ve "Hilfet Nasl Ykld S: 190.. ve "Byk Dou" mecmuas 29. say 1951 tarihli nshasnda: Lozan Konferans'nn antlamas imzalandktan sonra, mehur Yahudi Hayim Naum Trkiye'ye kadar gelmi, ahvali tefti etmi, ngiliz Dileri bakan Lord Gurzun'a dnm, hereyin mkemmel ve istedikleri dorultuda ilediini anlatmtr. Bu hadiseden sonra, ngiliz Avam Kamaras'nda, Dileri bakan Lord Gurzun'a kar itiraz sesleri ykselmi: "Nasl olur, siz Trklere istikll tandnz. Yarn yine dier slm milletleri onlarn etrafnda toplanacak ve Bat'ya hcum edecektir..." demiler. Lord Gurzun: "Durun beyler! demi. "Biz Trkiye'yi ve Trkleri yle bir baladk ki, bundan sonra artk deprenemezler.." demi ve meseleyi izah etmitir. Bunun zerine ingiliz meb'uslar ak ak diye onu alklamlardr. 543

SEBLRREADIN TESBT Sebilr Read mecmuas ise, hadiseyi Kazm Karabekir Paadan gelen bir hatra ile yle anlatr: (Sebilr Read C.4, Sayfa 162, say:86, Eyll 1950) "Kazm Karabekir Paaya yaplan bir aka Merhum Kazm Karabekir Paa, bunu eski rasathane mdr ve Konya milletvekili Fatn Gkmene.. ve Sabk Afyon Milletvekili Kmil Mirasa, ayr ayr zamanlarda nakletmi, her ikisi de bir sohbet esnasnda bize yle anlattlar: "Lozan sulh mzakeresi esnasnda en yksek dereceli mehur farmason, Haham Hayim Naum ngiltere hariciye nazryla grr. Ona der ki: "Trklere kar iddetli hareket etmeniz size hibir fayda temin etmez. Eer mlayim bir siyaset takip ederseniz, Trk halknn muzaffer liderlere kar irtibatndan istifade etmek mmkn olur.- Nasl, ne gibi? - "Bir kere burada slam davasndan, slam meselelerinden vazgeerler. Sonra Trklerin slam bnyesini deitirerek onlara protestanl kabul ettirmek kolaylar. Hayim Naum, ngiltere Hariciye Nazrn buna inandrdktan sonra; smet paay hususi surette ziyaret eder.. Ona derki: "ngiliz hariciye nazryla grtm.. Eer siz slam davalarndan, slam riyasetinden vasgeerseniz; ngiltere size muzaharet edecektir. Bir de Trk milletinin protestanla kar temayln temin hususunda Nazr Hazretleri sizden yardm bekler. Hayim Naum'un bu sz zerine smet Paa aalar. "Bu mhim bir hadisedir, bizi hiristiyanlatrmak demektir. Ankaraya bildirmek icap eder. der. Bunun zerine Haim Naum hemen o gn yola kar, stanbula gelir. Bir-iki saat evinde kaldktan sonra, Ankaraya gider. M.Kemal Paay ziyaret eder, meseleyi nakleder. Onun zerine, btn slami meselelerin kolaylkla ber taraf edilmesi hususunda Lozana ta'limat verilir. ngilizler ok memnun kalrlar. Muahede akd olunur ve Ankaraya avdet edilir. Bir mddet sonra, ankayada husus mhim bir toplant yaplr. Bu toplantya Kzm Karabekir Paa da davet olunur. Kzm Karabekir Paa bu toplantya ait hatrasn aynen yle anlatr: -"Bir gn Atatrk tarafndan davet olundum. Orada birok kimselerde vard. Hayli sohbetten sonra, bana bir liste uzattlar. Baz isimler yazl idi. yle bir gz gezdirdim. Maruf Halk partisi erkannn bir ounun isimlerini grdm. 544 - Bu nedir? dedim. - Biz bir protestan teekkl vcuda getirdik. Artk bunu i'lan etmek sras gelmitir. Sizi de buraya ithal ediyoruz. Bu szleri iitince beynim att. Btn tylerim rperdi: Dehet iinde kaldm. Deli gibi oldum. Yksek sesle ve son derece iddetle:

- " Ne mnasebet!.. dedim. Bu mmkn deildir. Millet bizi paralar. Ben buna btn kuvvetimle kar gelirim ve derhal harekete geerim. - Bunun zerine; Mustafa Kemal Paa bana : -Paa! sizinle aka ettik!.. dedi ve o i, ylece kald. STADIN ANKARA'DAK HZMETLER stadn Ankara hayatndaki hizmet ve hatralarnn bir ksmn evvela onun kendi kaleminden dinliyelim: 1- 26. Lem'ann Yedinci Rica'snn banda yle yazl: "Bir zaman ihtiyarln balangcnda, Eski Said'in glmeleri Yeni Said'in alamalarna inklb ettii hengmda; Ankara'daki ehl-i dnya beni Eski Said zannedip oraya istediler. Gittim, gz mevsiminin ahirlerinde, Ankara'nn benden ok ziyade ihtiyarlanm, ypranm, eskimi kal'asnn bana ktm. O kal'a, tahaccr etmi hadisat- tarihiye sretinde bana grnd. Senenin ihtiyarlk mevsimiyle, benim ihtiyarlm, kal'ann ihtiyarl, beerin ihtiyarl, anl Osmanl devletinin ihtiyarl ve hilfet saltanatnn vefat ve dnyann ihtiyarl bana gayet hazin ve rikkatli ve firkatli bir halet-i ruhiye iinde, o yksek kal'ada gemi zamann derelerine ve gelecek zamann dalarna baktrd ve baktm..." Ve mevzuun sonuna kadar... Az stte de kaydettiimiz gibi, Bedizzaman Hazretleri Ankara'ya geldii ilk gnlerde Meclisi ziyaret etmeden nce, evvela Ankara kal'asnn bana ktn bu ifadesi gstermektedir. Ankara'ya gelmesinden ondokuz gn nce de Saltanat hilfetten tefrik edilerek ilga edildiini bildii iin, Yedinci rica'nn ba tarafnda; "Ve hilfet saltanatnn vefat" ifadesini bilerek kullanmtr. 2- 1934'te te'lif etmi olduu TABAT RSALES adyla msemma 23. lem'ann ba tarafnda Ankara'ya geliiyle ilgili unlar kaydetmitir: 1338'de (1922) Bundan on iki sene evvel Ankara'ya gittim. slm ordusunun Yunana galebesinden ne'e alan ehl-i imann kuvvetli efkr iinde, gayet mthi bir zendaka fikri iine girmek ve bozmak ve zehirlendirmek iin dessasane altn grdm. Eyvah! dedim. Bu ejderha 545 imann erknna iliecek. O vakit u ayet-i kerime(10) bedahet derecesinde vcud ve Vahdaniyeti ifham ettii cihetle, ondan istimdad edip, o zendakann ban datacak derecede Kur'an- Hakmden alnan kuvvetli bir brhan Arab(11) risalesinde yazdm. Ankara'da Yenign matbaasnda tab' ettirmitim. Fakat maatteessf Arab bilen az ve ehemmiyetle bakanlar ndir olmakla beraber, gayet muhtasar ve mcmel bir surette o kuvvetli brhan te'sirini gstermedi. Maatteessf o dinsizlik fikri hem inkiaf etti, hem kuvvet buldu...(12)" Bedizzaman'n bu ikinci hatrasnda belirttii zere, yeni bir slm Trk devletinin kurulmas hengmnda onun temelleri atlrken; Ziya Gkalp ve benzeri mlhid zndklarn, gelip Ankara'da meclis iinde ve etrafnda reklenmeye balamalar ve slm-Trk ordusu ve milleti glibiyetin ne'e ve adumanl ierisinde, sinsice bir zndklk fikrini alamak iin almakta olduklarn.. Buna mvaz olarak da, yine baz zndk herifler tarafndan ortaya atlp da, ona kaplan safdil baz kasr idrakli

limlerin de o gnlerde dillerinde dolaan "Din'de itihad" nam altnda, dinde reform fikrinin gereklilii dedikodusu yaygn haldeydi. Az yukarda temas edildii gibi, stanbul'da da daha nce ayn eyi ortaya atanlar olmutu. Bedizzaman Hazretleri Ankara'ya gelmeden nce; tihad nedir? tihad kimler yapabilir? Hangi artlar dahilinde yaplabilir? hakikatn din adna cevablandrmt. Ankara'ya geldii zaman, yine ayn eyi, fakat daha sistemli ve kandrmacal bir ekilde ortaya atanlarn kkenlerini nfiz ferasetiyle sezen Hazret-i Bedizzaman, Ankara'da te'lif etmi olduu "Habab" ismindeki Arapa risalesinde; bu sinsi, sistemli ve maksatl gizli faaliyetleri grm, hissetmi ve onu rten ilm ve burhanl yazlara yer vermitir. Hatta bu cmleden olarak, bir gn Bedizzamann da hazr bulunduu kalabalk byk bir mecliste, Ziya Gkalp denilen herif, ilhad namna baz eyler sylemek istemi.. fakat Bedizzaman ona tek bir kelime syletmiyecek ekilde ilzam ederek susturmutur.(13) te Bedizzaman'n Ankara'ya gelmesiyle birlikte, gelien hadiselerin umum manzaras bylece kaydedildikten sonra, mevzuun bana dnerek, mezkr hadiselerin cz'iyyatlann da seyretmek zere yine Bedizzaman' dinliyoruz: (10) Ayet-i kerime udur: A.B. (11) Arabi risaleden murad Arapa olan ve Mesnev-i Nuriye'de ehemmiyetli bir yer alan "Habab"risalesidir. A.B. (12) Medar- hayrettir ki; 1987 yl balarnda "iki Bine Doru" mecmuasnn yapt acib ifaatta; M. Kemal Pa nn da o tarihlerde kendi el yazsyla yazd ve "Atatrk ve nklb Tarihi" kitabnn 124 ve 125. sahifelerinde yer alan " Atatrk : insan tabiat yaratt" Vesaire grlerle; Hazret-i stad'n 192223 yllarnda Ankara' da bir ok kimselerde benzeri fkir akmn sezmi olmas ve o gibi idlalkr fkirleri ilmen malup eden yazlar yazmas, gerekten clib-i dikkattir. A.B. (13) Osmanlca Fihrist kitab (Risale-i Nur fihristi) S:2 546 3- Eskiehir mdafaanamesinin bir blmnde, evhaml baz iddialara kar verdii cevablardan birisi yle: "...Ankara'ya dostane gittiimde, Byk Millet Meclisi'nin sami'n locasnda grnmemle beraber, ngilizlere kar Hutuvat- Sitte nmndaki eserimle mdafaatm takdir ile yd eden meb'uslarn iddetli alklar ile karlamalar bunlarn bu yanl manalarn kknden keser.. Ve hem Van'da temelini attm ve Harb-i Umumi gailesiyle geri kalan Darlfnunuma yz elli bin lirann tahsisi hakkndaki layiha-i kanuniyeyi iki yz meb'ustan yz altm meb'usun imza etmesi, hkmetin bana kar nazar- tevecchn gsterip, kararnamedeki evham esasyla keser...(14)" stadn bu beyannda ve az stte klie ve metinleriyle bahsi geen Byk Millet Meclisi ceridesinin yevmiye tutananda grld zere, Bedizzaman Hazretleri, Milli Hkmetce defalarca Ankara'ya davet olunmu, bilhassa M.Kemal Paa'nn srarl talebi zerine Ankara'ya terif etmitir. Meclisi ziyareti esnasnda btn meb'uslar, kumandanlar ve hkmet ricali tarafndan sevgi, hrmet ve takdirlerle karlanm, btn arzu ve isteklerinin yerine getirileceine dair va'dler yaplmtr. Ayrca bir hrmet ve takdir ifadesi olarak, o gne kadar stad'n te'lif etmi olduu btn eserleri iftihar,

teekkr ve takdirlerle Ankara Milli Ktphanesine alnm ve gazetelerde byk bir haber eklinde bu hadise ilan edilmitir.(15) Hlsa: Bedizzaman Hazretleri ilk bata adeta eller stnde gezdirilircesine gayet dostane bir atmosferde hkmet ricali, kumandan ve meb'uslarla ihtilt iinde samimi musahabeleri devam ediyordu. Ancak ne var ki: ki ay sonra, M.Kemal Paa ile sert bir mnakaalar vaki' oldu. Hadise yle cereyan etti: Bir ksm meb'uslarn ve zabitlerin, slm Dininin en byk iar, nin ve alameti olan NAMAZ a kar lkaydlk ve tehavnlerini muahede eden Bedizzaman Hazretleri, onlar namaza ve slm earinin iltizamna davet edici on maddelik mehur ve tarih ve her zaman geerli beyannamesini yazp, meb'uslar ve kumandanlar arasnda datt. Bu beyannamenin datlmasndan sonra, namaz klan meb'uslara bir o kadar daha katld. Daha evvel namaz klan meb'uslarn mescid olarak kullandklar oda, namaza dar gelmeye balad. Namazgh iin dier byk bir oday mescid yaptlar. stadn Byk Tarihe-i Hayat kitabnda: "Bedizzaman'n nerettii o beyanname zerine namaz klan meb'uslara altm meb'us daha katlr" eklinde kaydedilmitir. (14) Osmanlca Lem'alar S: 804 (15) Osmanlca Lem'alar S: 750 547 Zbeyr Aabeyin not defterinden: "Millet Meclisi'nde cemaatle namaz klnmadn, Meclis camisinin bir odadan ibaret olduunu stad Bedizzaman grnce ; " Mslman milletimizin meb'uslarnn namaz klmalar zarureti mevzuunda bir beyanname neretmiti. Bu beyannameyi takdirle okuyan Kzm Karabekir Paa, beyannameden bir adedini de M.Kemal Paa'ya vermitir. Bunu meb'usan okuyunca, bir ksm cemaatle milletvekilleri namaz klmaya balam, klanlar da bunlarla beraber T.Birinci B.M.M,de cemaat halinde namazlarn eda etmek bahtiyarlna erimilerdir." (Not Defteri, Zbeyr Gndzalp S: 88) Ad geen beyannameden bir tanesini, Bedizzaman Kzm Karabekir Paa'ya, M.Kemal Paa'ya vermesi iin verir. Ayn zamanda btn kumandanlar ve meb'uslar da o beyannameyi okurlar. Kzm Karabekir Paa, beyannameyi bizzat kendisi M.Kemal Paa'ya okur.(16) Fakat her nedense M.Kemal Paa buna ok hiddetlenir. BEYANNAME NE ZAMAN NEREDLD Beyannamenin neir tarihine gemeden nce, o tarihe kadar Bedizzaman'n Ankara'daki hayatnn bir zetini,ve cereyanetmi hadiseleri objektif ekilde hatrlamak iin veriyoruz. te kuvvetli tahmin ve ayrca da Siverek Milletvekili Mardin'li Abdulan Ensari'nin ifadesinden anlaldna gre; Bedizzaman Hazretleri 19 Kasm 1922'de Ankara'ya gelir. kametgh olarak Hacbayram Camiinin tekyesinin misafirhane blmnde kalr. Ankara'ya gelir gelmez, ilk nce Ankara kal'asnn bana kar ve orada halet-i ruhiyesinin tercman olan Frisi beyitleri kaleme alr. gn sonra da, yani 22 Kasm 1922 Perembe gn Millet Meclisini ziyaret eder. O gn Millet Meclisi'nde Ho-medi merasimi ve alklamalarla, tanmalarla geer. Daha sonraki gnlerde hkmet ve Meclis'in a'zalaryla tanma ve konumalarla devam eder. Bu arada M.Kemal Paa, Bedizzamana byk byk

iltifatlarda bulunur ve taltif etmek ister. lk bata umum Krdistan'a eyh Sinus yerine yz lira maala umumi vizlik vazifesini teklif eder. Ayrca da -eer isterse- meb'usluk, Diyanet riyasetinde byk me'muriyet ve husus bir kk tahsisi ve daha ne isterse yerine getirileceini teklif eder. Daha sonraki gnlerde, Medreset-z-Zehra's iin Meclise verilmi kanun teklifi mevcut ikiyz meb'ustan M.Kemal Paann iinde olduu 163, dier baz kaynaklara gre 166 gibi kahir bir ekseriyetle kabul edilir. (16) Byk Tarihe-i Hayat kitab S:133 548 Ancak tm bu byk ikbal va czib tekliflere ramen, Bedizzaman'n hkmetle anlap uyuamadan Ankaray terke karar verdi. Medresetz zehra kanun layihas Mecliste kabul edildii gnlerdemi, yoksa onu Ankarada durdurup kendi dnceleri dorultusunda altrmak iin giriilen teebbs gnlerindemi o cazib teklifler yaplmtr bilemiyoruz. leride bu hususun tahliline baklacaktr. Namaza, badete ve slam eairinin iltizam hakkndaki beyannamenin keyfiyetine ve neir tarihine, neirden sonra Bedizzamanla M.Kemal Paa'nn iddetli mnakaalarnn ekline az ilerde bakmak zere; burada zerinde durduumuz mevzuu' ile ilgili Bedizzamann kendi kaleminden bir hatrasn nakletmeye mnasebet geldi: (Bu hatra, ilk evvel Van vilyetinde inaasna karar verilmiken, bilhare Erzurum'a nakledilen ark niversitesinin te'sisine teebbs edilecei srada, zamann hkmeti olan Demokratlara hitaben yazlmtr.) "...Eski Harb-i Umumi'den dndm vakit, Ankara'da mevcut iki yz meb'usdan yzaltm meb'usun imzasyla, yz elli bin lira -O zamann, parann kymetli vaktinde- ayn niversite iin verilmeye kabul ve imza ettiler. M.Kemal de iindeydi. Demek imdiki parayla be milyon liraya(17) yakn tahsisat vermekle, ta o zamanda byle kymettar bir niversitenin te'sisine her eyden ziyade ehemmiyet verdiler. Hatta Din'de ok lkayd ve Garbllamak ve an'anattan tecerrd etmek taraftar bulunan bir ksm meb'uslar dahi onu imza ettiler. Yalnz onlardan ikisi dediler ki: "Biz imdi ulum-u an'ane ve ulum-u diniyeden ziyade Garbllamaya ve medeniyete muhtacz." Ben de cevaben dedim: Siz farz- muhal olarak hi bir cihette ihtiya olmasa da, ekser enbiyann Asya'da, ark'ta zuhuru; ve ekser hkemann, feylesoflarn Garb'ta gelmelerinin delletiyle; Asya'y hakiki terakki ettirecek, fen ve felsefenin te'siratndan ziyade hiss-i din olduu halde, bu ftr kanunu nazara almyarak, Garbllamak nmyla an'ane-i slmiyeyi braksanz ve ldn bir esas yapsanz dahi; drt-be byk milletlerin merkezlerinde olan Vilyt- arkiye'de millet ve vatan selmeti iin dine, slmiyetin hakaikna kat'iyyen taraftar olmak size lzm ve elzemdir. Binler misallerinden bir kk misali size syliyeceim: Ben Van'da iken, hamiyetli Krt bir talebeme dedim ki; Trkler slmiyete ok hizmet etmiler. Sen onlara ne niyetle bakyorsun? Dedi: "Ben Mslman bir Trk' fask bir kardeime tercih ediyorum. Belki babamdan ziyade ona alkadarm. nki tam imana hizmet ediyorlar" (17) Ad geen o para, bu kitabn 1. basks yapld sene olan 1987 de, tahminen 10 milyar T.lirasyla e deerdedir. Bu hasap, Cumhuriyetin ilk yllarnda, bir Amerikan dolarnn Trk liras karl 90

kuru olduu hesaba gredir. ayet, 1995 yl sonlar itibaryla altn olarak (yani bir lira bir altn deerinde olmas) hesaplanrsa, bir Trilyon 125 milyarla msavidir. A.B. 549 Bir zaman geti, (Allah rahmet etsin,) o talebem; ben esarette iken, stanbul'da mektebe gitmi... Esaretten geldikten sonra grdm, baz rk muallimlerden ald aks-l amel ile, o da Krtlk damaryla baka bir meslee girmi... Bana dedi: "Ben imdi fask, hatta dinsiz de olsa, bir Krd, salih bir Trk'e tercih ediyorum: Sonra onu birka sohbette kurtardm. Tam kanaati geldi ki; Trkler, bu millet-i slmiyenin kahraman bir ordusudur. Ey sual soran meb'uslar! ark'ta be milyon'a yakn Krt var.. Yz milyona yakn ran'l ve Hint'liler var.. Yetmi milyon Arap var.. Krk milyon Kafkas var. Acaba birbirine komu, karde ve birbirine muhta olan bu kardelere, bu talebenin Van'daki medreseden ald ders-i din mi daha lzm? Veyahut o milletleri kartracak ve rkdalarndan baka dnmiyen ve uhuvvet-i slmiyeyi tanmyan, srf ulm-u felsefeyi okumak ve slm ilimleri nazara almamak olan o merhum talebenin ikinci hali mi daha iyidir? Sizden soruyorum!... te bu cevabtan sonra, an'ane aleyhinde ve her cihetle Garbllamak fikrini tayanlar kalktlar imza ettiler. simlerini sylemiyeceim, Allah kusurlarn affetsin. imdi vefat etmiler...(18)" Bedizzamann bu ok nemli ders ve tarih hatrasyla da grld gibi; Ankara'da ilk teekkl eden yeni mill Hkmetin onunla ok yakndan ilgilendiini; Ve o na kadar ifa etmi olduu din ve mill pek byk hizmetlerini layk olduu ekliyle takdir ettiklerini grmekteyiz. Fakat bu yakn, samim alka ve karlkl mavere uzun srmedi. Nasl ki, 1908'lerde ttihad ve Terakki Cemiyeti erkniyle ilk tant zamanlar da; Bedizzaman Saidi Krd'nin hrriyetperverliini, merutiyetperverliini, ayn zamanda milliyet-perverlik ve vatan-severliini son derece takdir ve istihsan ile karladklar halde.. Ve her dediini yerine getireceklerine sz vermilerken, Fakat az zaman sonra Bedizzaman, Merutiyetin de, hrriyetin de, milliyetiliin de slmi an'ane ve milli det ve temelleri zerinde oturtulmad mddete, hakiki bir merutiyyet ve milliyet ve hrriyetin teesss mmkin olamyacan ilmen, mantken ispat ederek srarl ve kesin ekilde ileri srmesi zerine; ttihad ve Terakkicilerin, mason kesimi ondan ayrldklar ve hatta dman kesildikleri vesaireyi yerinde ispatl bir ekilde kaydettiimiz tarz gibi... Aynen yle de: Bedizzaman'n 19 Knun-i Sani 1338 (1 ubat 1923) de Milli Hkmet erknn ve meb'uslar namaz klmaya ve slmi eair ve an'aneleri yerine getirmeye dair iradkr beyannamesinin datlmasndan sonra, M. Kemal Paa ile arasnda iddetli bir mnakaa hadisesi vaki' oldu. (18) Emirda-2 S:196 550 Bu hesaba gre, Bedizzaman Hazretleri Ankara'ya gittikten 2 ay on gn sonra, ad geen beyannameyi neretmitir. Ondan evvelki yetmi gnlk zaman zarfnda Milli Hkmet erkn, zellikle Reisicumhur M.Kemal Paa onunla ok yakndan ilgilendikleri ve her arzusunun yerine

getirileceine dair sz ve va'dleri olmutu. Ancak beyannamenin neri zerine vaziyet deiiverdi. yle ki: stte de belirtildii zere, beyannamenin bir sretini Kzm Karabekir Paa, M.Kemal Paa'ya okuduktan sonra, her nedense M.Kemal Paa ok ziyade hiddetlenmi ve kendini zaptedemiyerek; Byk Millet Meclisi'nin Divan- Riyasetine, dier bir rivayette meclisin teneffs salonuna girdiinde; Bedizzamann ellerini kollarn emremi, abdest alm, soba banda mendilini kurutmakta ve altm kadar meb'uslarla sohbet etmekte olduunu grnce, daha da ok hiddete gelerek: "Hocam! buras Millet Meclisidir, bu ne hal?.. Biz seni buraya ardk ki, bize yksek fikirler beyan edesin. Sizin yksek fikirlerinizden istifade edelim. Siz geldiniz, en evvel namaza dair eyler yazdnz, aramza ihtilf verdiniz!" diyerek iddetli barm. Bunun zerine, daha ok hiddetlenen Bedizzaman: "Evet, buras milletin meclisidir... ve devam ederek: "Paa, Paa! Kinatta en yksek hakikat imandr. mandan sonra namazdr(19). Namaz klmyan hindir, hinin hkm merduttur..:eklinde cidd ve sert bir mukabelede bulunur. stad'n bu sert mukabelesi ve iddetli cevab karsnda M. Kemal Paa hiddetini zahiren- geri alm ve: "Hocam hakldr..." diyerek ii yattrm, hem de Bedizzaman'a tarziye vermitir. stanbul Mftlerinden merhum A.Fikri Yavuz'un N.ahiner'e ifahen anlatt rivayetinde ise hz.stad M.Kemal'e:Evet, buras Milletin Meclisidir, senin babann iftlii deildir." diyerek cevap vermi... Zbeyr Aabeyin Not Defterinde "M.Kemal Paa ile mnakaasndan sonra, onun Ustada kar tarziye eklini yle anlatyor: "Efendim, ben biraz evvel arkadalarmla yaptm bir mnakaadan sonra buraya gelmitim. Hiddetim size kar de'ildir. Siz haklsnz" diyerek tarziye vermek suretiyle mukabelede bulunmutur." (Not Defteri, Zbeyr Gndzalp S: 89) (19) Gerekten Kur'an- Kerim, bir ok ayetlerinde, man kinatta insan iin en byk hakikat gsterir. Imandan sonra da a'mal-i salihay, zellikle namaz emrediyor. A.B. 551 BEYANNAMENN ASLI "Ey Mcahidin-i slm ve ey ehl-il hall vel-akd! Bu fakirin, bir mes'elede on szn, bir ka nasihatini dinlemenizi rica ediyorum: Evvela: u muzafferiyetteki harikulde nimet-i ilhiye bir kr ister ki devam etsin, ziyade olsun. Yoksa ni'met kr grmezse, gider. Madem ki Kur'an, Allah'n tevfikiyle dmann hcumundan kurtardnz. Kur'ann en sarih ve en kat' emri olan SALAT gibi feraizi imtisal etmeniz lzmdr.. t onun feyzi byle harika suretinde stnzde teval ve devam etsin.

Saniyen: lem-i slm mesrur ettiniz, muhabbet ve tevecchn kazandnz. Lkin o tevecch ve muhabbetin idamesi, eair-i slmiyeyi iltizam ile olur. Zira mslmanlar slamiyet hesabna sizi severler. Salisen: Bu lemde evliyaullah hkmnde olan gazi ve hedalara kumandanlk ettiniz.. Kur'ann evamir-i kat'iyyesine imtisal etmekle, teki lemde de o nuran gruha refik olmaya almak, sizin gibi lihimmetlilerin e'nidir. Yoksa burada kumandan iken, orada bir neferden istimdad- nur etmeye muztar kalacaksnz.Bu dnyay- deniye n ve erefiyle yle bir meta' deil ki; Sizin gibi insanlar iba' etsin, tatmin etsin ve maksud-u bizzat olsun. Rabian: Bu millet-i slmn cematlar endan bir cemaat namazsz kalsa, fask da olsa, yine balarndkini mtedeyyin grmek ister. Hatta umum Krdistanda umum me'murlnra dair en evvel sorduklar sual bu imi: "Acaba namaz klyor mu?" derler. Namaz klarsa, mutlak emniyet ederler. Klmazsa, ne kadar muktedir olsa, nazarlarnda mttehemdir. Bir zaman Beyt--ebab airinde isyan var idi. Ben gittim sordum, "sebep nedir?" Dediler ki: "Kaymakammz namaz klmyordu, rak iiyordu.. byle dinsizlere nasl itat edeceiz?" bu sz syliyenler de namazsz, hem de ekiya idiler Hamisen: Enbiyann ekseri ark'ta ve hkemann alebi Garb'ta gelmesi, kader-i ezelnin bir remzidir ki; ark' ayaa kaldracak din ve kalbdir. Akl ve felsefe deil. Madem ark' intibaha getirdiniz, ftratna muvafk bir cereyan veriniz! Yoksa sa'yiniz ya heba'en gider veya muvakkat, sath kalr 552 Sadisen: Hasmnz ve slmiyet dman olan frenkler, dindeki kaytszlnzdan pek fazla istifade ettiler ve ediyorlar. Hatta diyebilirim ki; hasmnz kadar slma zarar veren, dinde ihmalinizden istifade eden insanlardr. Maslahat- slmiye ve selmet-i millet namna bu ihmali, a'mala tebdil etmeniz gerektir. Grlmyor mu ki; ttihatlarn o kadar harika azm ve sebat ve fedakrlklaryla, hatta slmn u intibahna da bir sebep olduklar halde, bir derece dinde luballik tavrn gsterdikleri iin, dahildeki milletten nefret ve tezyif grdler. Hariteki slmlar, dindeki ihmallerini grmedikleri iin hrmeti verdiler. Sabian: lem-i kfr btn vesaitiyle, medeniyeti ile, felsefesiyle, fnunuyla, misyonerleriyle lem-i slma hcum ve maddeten uzun zamandan beri galebe ettii halde, lem-i slma dinen galebe edemedi.. Ve dhil btn frak- dalle-i slmiye birer kemiye-i kalile-i muzrra suretinde mahkm kald ve slmiyet metanetini ve salbetini snnet ve cemaatla muhafaza eyledii bir zamanda; lbaliyane, Avrupa medeniyet-i habise ksmndan szlen bir cereyan bid'atkrane sinesinde yer tutamaz. Demek lem-i slm iinde mhim ve inklb-var bir i grmek, slmiyetin desatirine inkyad ile olabilir. Baka olamaz. Hem olmam, olmu ise de, abuk lp snm. Saminen: Za'f- dine sebep olan Avrupa medeniyet-i sefihanesi yrtlmaya yz tuttuu bir zamanda ve medeniyet-i Kur'ann zuhura yakn geldii bir anda, lkaydne ve ihmalkrane msbet bir i grlmez. Menfice, tahribkrane i ise, bu kadar rahnelere maruz kalan slm zaten muhta deildir.

Tasian: Sizin bu istiklal Harbi'ndeki muzafferiyetinizi ve l bir hizmetinizi takdir eden ve sizi can u dilden seven cumhur-u m'minindir Ve bilhassa tabaka-i avamdr ki, salam Mslmanlardr. Sizi cidd sever ve sizi tutar ve size minnettardr.. Ve fedakrlnz takdir ederler.. Ve intibaha gelmi en cesim ve mthi bir kuvveti size takdim ederler. Siz dahi evamir-i Kur'an imtisal ile onlara ittisal ve istinad etmeniz, maslhat- slm namna zaruridir. Yoksa, slmiyetten tecerrd eden, bedbaht, milliyetsiz, Avrupa meftunu, frenk mukallidlerini avam- mslimine tercih etmek; maslhat- slma mnafi olduundan, lem-i slm nazarn baka tarafa evirecek ve bakasndan istimdat edecek. Airen: Bir yolda dokuz ihtimal-i helket, tek bir ihtimal-i necat versa; hayatndan vazgemi mecnn bir cesur lzm ki, o yola slk etsin. imdi yirmidrt saatten bir saati igal eden farz namaz gibi, Zaruriyat- diniyenin imtisalinde yzde doksan dokuz ihtimal-i necat var... Yal 553 nz gaflet ve tenbellik haysiyetiyle bir ihtimal-i zarar- dnyevi olabilir Halbuki feraizin terkinde doksan dokuz ihtimal-i zarar var. Yalnz gaflet ve dallete istinad eden tek bir ihtimal-i necat olabilir, Acaba, dine ve dnyaya zarar olan ihmal ve feraizin terkine ne bahane bulunabilir? Hamiyet nasl msaade eder? Bhusus, bu gruh-u mcahidin ve bu yksek meclisin ef'ali taklid edilir. Kusurlar ya taklid veya tenkid edilecek. kisi de zarardr. Demek onlarda hukukullah, hukuk-u ibad da tazammun ediyor Srr- tevatr ve icma' tazammun eden hadsiz ihbarat ve delili dinlemeyen; ve safsata-i nefis ve vesvese-i eytandan gelen bir vehmi kabul eden adamlarla hakiki ve cidd i grlmez. u inklb- azimin temel talar salam gerek!.. u meclis-i linin ahsiyet-i maneviyesi, sahib olduu kuvvet cihetiyle, manay-i saltanat der-uhde etmitir. Eer eair-i slmiyeyi bizzat imtisal etmek ve ettirmekle, ma'nay- hilfeti dahi vekleten der-uhde etmezse; -hayat iin drt eye muhta, fakat an'ane-i mstemirre ile gnde lakal be defa dine muhta olanu ftrat bozulmayan ve lehviyat- medeniye ile ihtiyac- ruhiyesini unutmyan milletin hacat diniyesini Meclis tatmin etmezee; bilmecburiye ma'nay- hilfeti tamamen kabul ettiiniz, isme ve lfza verecek.. o manay idame etmek iin kuvveti dahi verecek. Halbuki Meclis elinde bulunmyan ve Meclis tarikyla olmyan byle bir kuvvet inikak- asaya sebebiyet verecektir. nikak- Asa ise; ya zddr. Zaman cemaat zamandr. Cemaatn ruhu olan ahs- manev daha metindir. Ve tenfiz-i ahkm- er'iye daha ziyade muktedirdir. Halife-i ahs, ancak ona istinad ile vazaifi der-uhde edebilir. Cemaatn ruhu olan ahs- ma'nev, eer mstakim olsa ,ziyade parlak ve kmil olur. Eer fena olsa, pek ok fena olur. Ferdin iyilii de fenal da mahduttur. Cemaatn ise, gayr- mahduttur. Harice kar kazandnz iyilii, dahildeki fenalkla bozmaynz. Bilirsiniz ki; ebed dmanlarnz ve zdlarnz ve hasmlarnz, slmn eairini tahrib ediyorlar.(20) yle ise, zarur vazifeniz eairi ihya ve muhafaza etmektir. Yoksa uursuz olarak uurlu dmana yardmdr. eirde tehavn, za'f- milliyeti gsterir. Za'af ise dman tevkif etmez, tei' eder. (21) (20) ngilizlerin Lozan Konferans'na agrd veyahut araca Trk Hkmeti hey'eti. dndkten sonra, lngilizlerin ileri srdkleri ok ar, ok igren artlarn kabul edip etmeme istiareleri gizli gizli yapld sralarda. stad Bedizzaman'n beyannemesinin onuncu maddesindeki kerametkrane kefi ve ihbar ve Meclis yelerine kar ikaz ve nasihati gerekten pek mhim ve her zaman geerli itima bir derstir. A.B.

(21) Arabi Mesnevi S:141 554 555 556 557 te, asl metniyle kaydedilen bu beyanname zerine Bedizzamann M.Kemal Paa ile ksa ve sert olan tartmas oldu. Hadiseyi bizzat grp nakledenler, o dnem milletvekillerinden Van meb'usu Tevfik Demirolu.. Erzurum meb'usu Muhammed Salih Yeilolu.. Erzincan Meb'usu Hseyin Aksu ve Siverek meb'usu Abdulani Ensari'dir. Bu zatlardan bazlarnn hatralarndan baz blmleri az ilerde kaydetmek va'diyle burada mnakaa hadisesini evvela ve bizzat stad Bedizzaman'n baz mnasebetlerle kaydetmi olduu bir hatrasndan dinliyoruz: "...Ankara'da Divan- Riyasette pek ok meb'uslar varken, M.Kemal Paa iddetli bir hiddet ile Divan- Riyasete girip, bana kar bararak: "Seni buraya ardk ki bize yksek fikir beyan edesin. Sen geldin nsmaza dair eyler yazp iimize ihtilf verdin!" Ben de onun hiddetine kar dedim: "Namaz klmyan hindir, hinin hkm merduttur..(22)" deheti bir pot krdm. Hazr meb'us dostlarm tel ettikleri ve herhalde beni ezeceklerini tahmin ettikleri srada(23); Bana kar bir nevi tarziye verip o mecliste hiddetini geri almas... kinci gn, husus riyaset odasnda HCUMAT I STTE'nin birinci desisesi iinde bulunan "Mesela Ayasofya camii ehl-i fazl ve kemalden.." cmlesinden balyan, ta ikinci desiseye kadar bir saat tamamen ona syledim(24). Btn hissiyatn ve prensibini rencide ettiim halde, bana ilimemesi, hatta taltifime ok almas...(25)" Hazret-i stad'n u hatrasndan anlalan odur ki; M.Kemal Paa, onu Ankara'da durdurmak, yeni hkmette mhim bir ite ve vazifede altrmak iin, mnakaa hadisesinden sonra dahi ok almtr. Amma yine (22) Hanef mezhebinde namaz klmayann ehadeti makbul olmayp merduttur. Zira Allah'n emrine kar gelen bir insan, dier mes'elelerde de mutlaka hinlik etmi olur. A.B. (23) Zbeyr aabeyin izah...( Onun husus not defterinde kaytl bulunan bir izahn imdilik dercedilmesi uyun grlmedi.) (24) Bedizzamann hizmetkrlanndan Mustafa Sungur Aabey bu hadise ile ilgili Hazret-i stad'dan bizzat duymu olduu bir hatray, 1-1-986 gn Doktor Sefer Aahan'n evinde yle anlatt: "stadmz bir gn buyurmulard "Ben Ankara'da Reisicumhurla namaz hakknda yaptmz mnakaadan bir gin sonra, onun riyaset odasndaki hususi grmemizde, Hcmat- Sitte'nin ikinci desisesi iindeki temsili ve hakikatini ona iki saat kadar ders vermekte iken, M. Kemal Pr-dikkat kesilip dinliyordu. O anda baka bir i iin Marif Vekili Mustafa Necati ieri girdi. Konumamn kesilmemesi ve dikkatinin dalmamas iin, deta Maarif Vekilini odadan kovarcasna eliyle iaret ederek odadan kartt. M. Sungur Aabey'in anlatt bu manay te'yiden stad Hazretleri o hususi konuma iin Hcmat- Sitte risalesinde; M.Kemal Paa onu dinledikten sonra, epey sarsldn...

Fakat tam intibaha gelemeyiinin sebebini ise, kendisinin hubb-u cahtan tamamiyle henz kurtulamad iin nasihatininde te'sirini tam gstermediini yazmtr. A.B. (*) Ancak TRKYE'NN KIRKK HKMET kitabnda ise, stad'n Ankara'da bulunduu gnlerde Maarif Vekili Saruhan milletvekili olan Mustafa Necati degil, belki 6 Kasm 1922'den 4 Austos 1923'e kadar Maarif Vekili smail Safa zler'dir. Mustafa Necati ise, 21-12-1925'ten 1.11.1927'ye kadar mbadele, imar ve iskn, adalet ve Milli Eitim bakanlklar yaptn kaydetmektedir. (Bkz. Trkiye'nin 42 hkmeti, Cafer Demiral, S: 5169) (25) Emirda- 1 S: 261 558 anlalan odur ki; Onun husus riyaset odasnda cereyan eden bir-iki saatlik hususi ikili grmede, M.Kemal Paa; Bedizzaman'n ona ettii tm samim ve hakikatli nasihatlerine karlk; ilerde neleri yapmay dndn, neleri icra edece'ini teker teker sylemitir.(26) Bedizzaman ise, onu, tasarlad fikirlerinden vazgeirememi, ikna' edememitir. Yine ayn bu mevzu ile ilgili olarak, stad Bedizzaman'n bir baka hatras ise; 1948 tarihli Afyon mahkemesinin kararnamesini temyiz mdafaasnda unlar kaydetmi: "... Ve Ankara'da Divan- Riyasette, -Afyon kararnamesinin yazd gibi- M.Kemal hiddetle ona dedi: "Biz seni buraya ardk ki, bize yksek fikirler beyan edesin. Sen geldin namaza dair eyler yazdn, iimize ihtilf verdin: (26) Byk Tarihe-i Hayat S: 120 Ona kar: "mandan sonra en yksek namazdr. Namaz klmyan hindir. Hinin hkm merduttur" diye krk-elli meb'usun huzurunda syliyen ve o dehetli kumandan ona bir nevi tarziye verip hiddetini geri aldran... (27)" Bylece,stad Bedizzaman Hazretleriyle M.Kemal Paa arasnda cereyan eden o mnakaa, bu iki hatra ile mahiyet ve ekli, ayrca yukarda bahsi gemi beyannamenin neir tarihi de 1923 ubat balarnda cereyan etmi olduu kesinlik kazand. Bu hadiseden sonra Bedizzaman Hazretleri drt ay kadar bir zaman daha Ankara'da kalm ve bu arada HABAB VE ZEYL-L HABAB adlarnda iki tane Arab risalesini orada te'lif edip, tab' ettirmitir. Hem yine bu arada eitli vesilelerle; yeni Mill Hkmetin temellerini salam ve muhkem kaideler zerine oturtmak, yani ananat- diniye ve milliye esaslar stnde bina ettirmek iin elinden geldiince hkmet ricalini ve meb'uslar irada alm, yazm ve sylemitir. Yine bu arada, Van'da te'sisini plnlad Medreset-z Zehra's iin Meclis'ten tahsisat karmak iin, kanun teklifi gtrm ve Meclis'den geirmitir. Ancak az stte temas edildii zre ,.Kemal Paa'nn kendi proram ve dncelerinde mutlak bir srar ve azimde olduunu tamamiyle, maddeten ve ma'nen anlad. O ise, kendisinin dnce ve prensiblerine ters dt.. ve o sra Bedizzaman' tutan ve seven kumandan ve meb'uslardan bir ou da varken ve onu desteklerlerken; ancak harbten yeni km, yorgun, huzur ve skne pek ok muhta bir milletin yeni yeni huzursuzluklara, kargaalklara dar olmamalar iin, her hangi madd ve siyas bir mukabele, bir giriimi dnmedii gibi, nne serilen btn o byk teklifleri ve czib maalar ve o pek ehemmiyetli hizmet ve vazifeleri brakarak,

artk tamamen itima hayatn iinden syrlmak ve kendi ahireti ve ibadet ve mnactiyle ba baa kalmak demek olan Ankara'y terke karar verdi. (27) ualar Envar Neriyat S:418 559 BEDZZAMAN'IN ANKARA'DA ZEHRLENDRLMES Burada, ona zerk edilen u ilk ve mthi zehir hadisesinin gn ve ay olarak kesin tarihini bilemiyoruz. Yani 22 Kasm 1922'den, 30 Haziran 1923 tarihleri arasnda hangi ay ve gn iinde olduu malmumuz deildir. Reis-i cumhurla vaki' olan namaz hakkndaki iddetli mnakaasndan evvel mi, sonra m onu da bilmiyoruz. Ancak zehir hadisesi kat'idir, phesizdir. Bir ara Meclis'te tifo salgn bahanesiyle, Bedizzaman'n da meclisle sk mnasebetinden dolay herkesi aladklan gibi, onu da aladlar. Fakat onun as baka bir a... Bir ka adam bir anda ldrebilecek dozda olan bir zehirle onu aladlar. NN ONA ZEHR Bu zehiri acaba niin Bedizzaman'a zerk etmek istediler?, Neden onun vucudunu ortadan kaldrmak istemilerdi?. bilmiyoruz, lkin unu iyice biliyoruz ki: Ta, 1908'lerden beri Bedizzaman'n; daha dorusu, dinin gizli dmanlar ona kar ilmen, fikren mukabele edemedikleri ve Bedizzaman'n mahz- hak ve hakikat olan fikirlerine kar malub olduklar iin, sinsi ve hainane plnlarla onun vcudunu ortadan kaldrmaya gizli gizli almaktaydlar. Bu dediklerimizin ispatlar, bu kitabn ilgili yerlerinde yaplmtr. te o sra gizli dmanlar, Bedizzaman Hazretlerinin hayatna herhangi bir zarar iras edemedikleri iin, ttihad ve Terakki iinde mason ve dinsiz kesimi bu defa Bedizzaman' 31 Mart hadisesiyle alkal gstermeye alarak; Divan- Harb-i rfi eliyle ezdirmek istemilerdir. Lkin o plnlar da tutmam, bozulmutu. Daha sonralar, Bedizzaman Hazretleri esaretten dndkten sonraki gnlerde, yine onun imhas iin ok byk paralar ortaya koyan ayn kesimin vrisleri bu plnlarnda da muvaffak olamamlard. Hfz Kur'an Bedizzaman korumu, ona hi bir ey yaplamamt. Ankara'da cereyan eden u zehirlendirme hadisesinde de herhalde Bedizzaman'n namaz ve ibadet hakkndaki beyannamesinin nerinden sonra, gerek Meclis'te ve evresinde gzle grlen byk slm inkiaf ve tevecchler ve dine kar incizab ve alka.. ve gerekse Bedizzaman'n sohbetleri neticesinde Ankara ve evresinde mahede edilen dine kar uyan ve intibah; onun eski dmanlar ve onlarn vrislerinin hi de ilerine gelmedi. Belki de onlar tela drtt. Bunun zerine bir pln dndler. Meclis'te grlen baz tifo belirtileriyle balyan a, herkese yapld. Bu ara 560 da Bedizzaman'a yaplacak ann messir bir zehirden hazrlanmasn plnladlar. Bylece herkes aland. Tabi Bedizzamana da ma'hud zehir zerk edildi. O zamanki alar gse tatbik edilmekteydi. Bedizzaman'n as da kalbinin zerine sol memesinin altna yapld. Lkin hfz- lhi ve muhafaza-i Kur'aniye ile o iddetli zehir tesir etmedi. Hatta bu zehir mbarek vcuduna hi yaylmadan sadece bir demir lira kadar bir yerde mahsur kald. Sonra da o yer ban tutarak zehir dar ifraz edilmiti. Bu

harika acib vak'aya onun dmanlar arp kalmlard herhalde. Amma yine de imana, insafa gelmemilerdi. O zehirli a yeri, Bedizzaman'n vefatna kadar zaman zaman ileyip, ona rahatszlk verirdi. Onun mbarek kalbi zerinde simsiyah bir damga halinde devam edip kalm, yzlerce insan onu mahede etmiti. nk kendisi de onu dost ve talebelerine sk sk gsterirdi. te zehir hadisesi ve maceras byle... MEDRESET Z ZEHRA HAKKINDA KANUN TEKLF VE SAR HADSELER Az stte, stad Hazretlerinin Demokrat Parti hkmetine yazm olduu hatral mektuplarnda da grld gibi, kendisinin 1922 sonlarnda Ankara'ya geliinin en byk bir gayesi de; Birinci Cihan Harbi'nden nce Sultan Read'n ve ttihad ve Terakki Hkmetinin ehemmiyetle zerinde durup, yirmi bin altun lira ona tahsis ettikleri Van niversitesi olan Medreset-z Zehra'snn inas iin; yeni milli hkmetin yardm ve desteini salamakt. Lkin o, Ankara'ya gelir gelmez, en mhim ilk ii; yeni teekkl etmekte olan Trkiye Cumhuriyeti Hkmetinin temellerini salam bir zemine oturtmak iin almak olmutu. Bu yolda elinden geldii kadar alm.. Meb'uslarla, kumandanlarla temaslar kurmu, sohbetler yapmt. Tabi ki, Bedizzaman'n bu faaliyetleri mason ve dinsizler gruhunun hi de ilerine gelmiyordu. Mecliste tifo salgn vesile edilerek Bedizzaman'a mthi bir zehir zerk etmeye muvaffak olmulard.Ama abalar boa gitmiti.(28) Hfz- lhnin himayesinde olan Bedizzaman'a o zehir te'sir etmemiti, her ne ise... Evet, Bedizzaman Hazretleri bir taraftan mezkr hizmetleri yrtmeye alrken, bir taraftan da Van'da kuraca Medreset-z Zehra's iin Meclis ve Hkmet nezdinde zemin oluturmaya alyordu. Yukarda arz ettiimiz vech ile; o sra bata Reis-i cumhur M.Kemal Paa ve dier kuman (28) Nitekim o tarihten, stad'n ta vefatna kadar bu zehirlendirme su-i kastlarn onun dmanlar 21 def'a gerekletirmilerdi. Amma hfz ve Inayet-i Ilhiye ile btn emekleri boa gitmiti. Bedizzaman Hazretlerine hi bir ey olmam, rahat deinde vefat ederek mele-i 'lya umutu. 561 dan ve meb'uslar Bedizzaman'a kar ok byk hrmet ve takdir iinde idiler. Her istek ve arzusunun yerine getirileceine sz veriyorlard. Bedizzaman ise, bir yandan Meclis'in durumunu, yani meb'uslarn vaziyetlerini dine kar iyiletirmeye alyor, en bata namaz ve slm eairinin imtisaline davet ediyordu. Bir yandan da Medreset-z Zehra's zerinde meb'us ve kumandanlarn nazarlarn celb etmek iin urayordu. Hem bu arada Ankara'da te'lif etmi olduu HABAB VE ZEYLL HABAB kitaplarn tab' etme iiyle de uramaktayd. Amma az stte tafsilat getii zere, 1923 ubat balarnda meb'us ve kumandanlar arasnda datt beyanname zerine, M.Kemal Paa ile sert mnakaalar vaki' oldu. Bu mnakaadan sonra da, geri M.Kemal Paa Hocam hakldr demi ve tarziye vermi idiyse de, o hadise bir kopukluun ilk patla mahiyetindeydi. M.Kemal Paa her eye ramen Bedizzaman' Ankara'da durdurmak iin peini brakmyor, yanna mehur adamlar gnderiyor, kumandanlar yolluyor, hocalar sevkediyordu. Kendisinin tasarlad reformcu modeline Bedizzaman da ikna' ettirip destek olmasn salamak ve beraberce almasn te'min etmek istiyordu. Bu yzden mnakaalarndan sonra dahi, yine byk ve

czib teklifleri Bedizzaman'n nne sermekteydi. Hatta Medreset-z Zehra' snn kanun teklifine imza koyan yz altm meb'usun iinde M.Kemal Paa da vard. Zaten o sra Meclis, meb'us ve sairelerin fazla bir fonksiyonlar yoktu. M.Kemal Paa'nn istedii ey olur, istemedii olmazd. Medreset-z Zehra meselesine en bata kendisi ikna olmu, kabul etmi, istemi ve imzasn koymutu. HATIRALAR Medreset-z Zehra hakkndaki kanun teklifi mevzuunu, az ilerde ele almak zere, imdi zerinde olduumuz mevzuu aydnlatan bir iki hatra nakledelim: Birinci Hatra, Trkiye Cumhuriyeti 3. Reisicumhuru CELL BAYAR dan: Gazeteci-Yazar Vehb Vakkasolu anlatt: (7-1-1986 gn stanbul Bahelievler de) "1980'nin Austosunda Cell Bayar' stanbul'daki kknde ziyaret ettiimde bir gazeteci olarak bir ok mes'elelere dair sualler sormutum. En son sualim kendisinin Bedizzaman Said Nursi'yi grp grmedii olmutu. Bu sualim zerine, Cell Bayar yar ciddi, yar aka bir eda ile: "Hmm bu da nereden kt?" dedi ve fakat devam ederek: "Evet ben Said-i Nurs'yi Ankara'da grmtm. O da yle oldu: M.Kemal Paa beni bir gn Said-i Nursi'yi armaya gnderdi. Bir mes'eleye 562 dair greceklermi. O gn Said-i Nurs Ankara'da Tahan diye bir binada kalyordu. Oraya gittiimde; eli kolu emrenmi, abdestini alm, namaz vaktini bekliyordu. Kendisini M.Kemal Paa'nn istediini syledim. O da: "Gryorsunuz namaz vakti gelmi, namazm kldktan sonra geleceimi syleyin!" dedi. Bana da dnerek: "Sen namaz kldn m?" Yahut da -yice Hatrlamyorum- : "Namaz klyor musun, istersen kal beraber klalm dedi. Ben ise yakay kurtarmak iin ma'zeret olarak ok acele iim vardr diyerek, durmadm ayrldm." kinci Hatra ise Bedizzaman'dan: 1959 sonu veya 1960'n banda stad Bedizzaman Hazretleri bir nevi veda' konumas ve son vasiyyeti mahiyetinde olan "Son ders" adl beyanatnda mevzuumuzla ilgili yle bir hatrasn anlatr : "Krk sene evvel(29) bir ba kumandan beni bir para dnyaya altrmak iin, baz kumandanlar, hatta hocalar yanma gnderdi... Onlar dediler: "Biz imdi mecburuz, kaidesiyle, Avrupa'nn ba'z usullerini, medeniyetin icablarn taklide mecburuz" dediler: Ben de dedim: "ok aldanmsnz! Zaruret, su-i ihtiyardan gelse, kat'iyyen doru deildir. Haram hell etmez. Su-i ihtiyardan gelmezse, yani zaruret, haram yoluyla olmamsa zarar yok. Mesela bir adam su-i ihtiyariyle haram bir tarzda kendini sarho etse ve sarholukla bir cinayet yapsa; hkm aleyhine cri olur.. Ma'zur saylmaz, ceza grr. nk su-i ihtiyari ile bu zaruret meydana gelmitir. Fakat bir meczub ocuk, cezbe halinde birisini vursa ma'zurdur, ceza grmez. nk ihtiyar dahilinde deildir"

te ben o kumandanlar ve hocalara dedim: Ekmek, yemek, yaamak gibi zarur ihtiyalar haricinde baka hangi zaruret var.. Su-i ihtiyardan, gayr-i meru' meyillerden ve haram muamelelerden tevelld eden hareketler haram hell etmeye medar olamazlar... Sinema, Tiyatro, Dans gibi eylerde tiryak olmu ise; mutlak zaruret olmad ve su-i ihtiyardan geldii iin, haram hell etmeye sebep olamaz. Kanun-u beer de bu noktalar nazara alm ki, ihtiyar haricinde, zaruret-i kat'iye ile su-i ih'tiyardan ne'et eden hkmleri ayrmtr. Kanun-u lh de ise, daha esasl ve muhkem bir ekilde bu esaslar tefrik edilmi...(30)" te stad'n bu hatrasyla, o sra Ankara'da cereyan etmekte olan ahval ve konumalarn mahiyet ve mihrak noktas ne olduunu.. Bedizza (29) Burada yine ksrat nazara alnmam... Sz edilen hadise 1923'te olduuna gre, 37 sene evvel olmu olur. A.B. (30) Emirda 2 -S: 214 563 man'n ise, bunlara kar hareket ve fikriyatnn esaslar hangi ller dahilinde olduu anlalm olmakla, bu makama tam uygun dmtr.Zbeyr Aabeyin not defterinden: stte stad'n yazsnda mevzu edilen hocalarn isimleri hakknda Zbeyr Aabey u malmat vermektedir: "Ankara'da bulunan hocalardan merhum Hoca kr ve Konyal Vehb gibi ehl-i ilim meb'uslar arasnda bu mevzuda stad ile muhalefetleri olunca, o zatlar stad'a derler ki: "Efendim zaruret haram hell eder.. Bedizzaman: "Su-i istimalden ne'et eden zaruret, haram hell edemez. Mesela: Su-i isti'mal ile birisi iki iip sarho olsa, birisini katletse, bu adam katildir. Zira kendisi ikiyi iti, kendisi kendini sarho ederek bu cinayeti iledi diyerek o hocalar susturur. (Not Defteri, Zbeyr Gndzalp S: 92) Merhum gazeteci yazar Sinan Omur kanalyla Hasan Basri antaydan gelen bir hatra: (Sinan Omur diyor) "Hasan Basri antay bana demiti ki: "stad Bedizzamana M.Kemalin ark Vilayetleri umum vaizlii ve saireyi teklif etmesi, stadn ona, reis-i cmhur seildikten sonra syledii nasihatlar neticesinde olmutur. stad ona yle demiti: "Halim ol, Selim ol, Refik ol efik ol!.. (Son ahitler-5, sh.244) MEDRESET-Z ZEHRA HAKKINDA KANUN TEKLF Medreset-z Zehra iin Meclis'e verilen kanun teklifinin mahiyeti, hikayesi ve neticesi: st tarafta gerek Hazret-i stad'n beyanlarndan, gerekse Ankara'daki hayatnn seyrinden fehmederek arz etmeye altmz gibi; stad Hazretleri Ankara'da din, millet ve memleket iin can damar hkmnde bir ka hizmeti beraber yrtmek istiyor ve ona zemin hazrlamaya alyordu. te onlardan birisi de; Van'da inasn plnlad Medreset-z Zehra'snn hkmete kabul iin, kanun teklifinin Byk Millet Meclisi'ne verilmesinden nce, hayli n almalar olduu anlalmaktadr. lk nce mevcut iki yz meb'ustan, kanunu kabul edenlerin imza etmeleri iin layiha imzaya alm,

imzalar srasnda yaplan baz ufak-tefek itirazlar ve Bedizzaman'n cevablar neticesinde, yz altm alt tane meb'us ona imzasn koymutur. Kanunun B.M.M'i tutanandaki kayd yle: 2-2-1339 aramba gn (15 Nisan 1923 ) Kayseri meb'usu lim Efendi ile yzaltm alt meb'us arkadann imzalaryla Meclis Reisine sunulmutu 564 Kanunun tam metni ve kayd yledir: "2- Kayseri meb'usu lim Efendi(31) ile yzaltm alt refkinin Van'da Medreset-z Zehra nmiyla bir medrese kadna kanun teklifi (2/671)" Medrest Zehrann tesisi hakknda 17 Nisan 1339 da (30 Nisan 1923) Kayseri Meb'usu Alim Efendi ile 166 arkada tarafndan imzalanarak, BMM si bakanna sunulan kanun teklifinin metni aynen yledir! TRKYE BMM'S RYASET- CELLESNE Harb- Umumiden evvel Kosova medresesine tahsis olunan yirmibin altn liradan onyedi bin altn, Vanda yaplacak "Medresetz - Zehra isimyle msemma bir drl ulum-u slamiyyeye tahsis edilmiti. Van valisi Tahsin Bein ve aairin teebbs ile temeli atld. Aair tahhd ettilerki; zekatn bir ksmn o medreseye tahsis edeceiz. Hatta zekatn zekatylede ikibine yakn leyl (Yatl) talebe idare edilecekti. Hemde maliyenin tasarrfnde olan orann evkafda mhim bir yekn tekil eder. imdi ise, oralarn Ermen ihtilal menba olan mnderis kilisalarda orann evkafna mal olmu. O vakitte yle bir messesenin vcuduna esbab- mucibe bir ise, imdi ondur. nk o zaman yalnz bir hasm- dini var idi. imdi cenuptan, imalden, arktan hemde cehalet-i dahili ile beraber ahlak ve esasat- diniyeyi ifsadeden esbab teaddd edip halk fevzaya sevkediyor. O nazik mevki'de ve yle bir kavmdeki hereyi din nokta-i nazarndan muhakeme eder- esasat- diniyeyi i'la ve takviye eden byle bir messeseden baka hi bir tedbir cidd semere vermez. versede, muvakkattr. Binaenaleyh, byle bir messese-i liye-i ilmiyenin o haval halknn tahsil-i ilim ve irfanna tahsisi, Vilayat-i arkiyede devletin asaynda, iktisadyatnda ...(1) messir hayr ve kran tevlid edeceklerinden; velhalet ha (31) Kayseri meb'usu Alim Efendi, ismi gemesi mnasebetiyle; Kayserili Ali Mutlu Efendi, yine Kayseri'nin baz yal Alimlerinden duymu ki: stad Bedizzaman hazretleri Merutiyet dneminde Istanbul'a gidip gelmelerinin bir seferinde Kayseri'ye de uradn ve Belediye binas yannda bir yerde bir ka gn misafir kaldn anlatt. Ali Mutlu, baz limlerden duymu ki: lk dnem Kayseri mebusu Alim Efendi, bunlara demi ki: "Bedizzaman Hazretleri, Deccaln emasn yle bir ekilde izmitir ki; Zamanmzda Deccal'n ve Sfyan'n kimler olduunu ok kolaylkla gryor ve biliyoruz.. Bir kumandan kasdederek"ite islam Sfyan odur" demitir. Bu rivayet eklinden anlalan odur ki: Hazret-i stad, Ankara'ya geldii zaman, daha nceleri kaleme alm olduu Erat- Saat hakkndaki risalesini Alim Efendiye de vermitir. Bu risaleyi de, Hazret-i stad 1908 ylnda Japon ba kumandan stanbul'a geldiinde, Meihat Hocalanna sordug sualler mnasebetiyle o Risalenin iskelet ksmn kaleme alm, daha sonralar 1918'den sonra Darl

Hikmet'te iken baka mes'eleleride ona ilve etmi.. ve sonra 1941'lerde tanzim etmi olduu BEINCI UA o risalenin aslndan yaplmtr. (1) bir kelime okunamad 565 zihi, bir altn lirann mukabili bin lira ise, ve levazm- inaiye ve sairenin fiata eskisine nisbeten birka misli tazayd etmi olduundan, bu gnki parann kymet-i nazar dikkata alnarak, zirdeki mevadd- kanuniyenin kabuluyla, bu emr-i hayrn bir an evvel kuvveden fiile sdar mlk ve milletin selamet ve saadeti ve gaye-i emel...(2) meclis-i l-i milliye arz ve teklif eyleriz. 17 Nisan 1339 (30 Nisan 1923) 1- Vanda *Medresetzzehra+ namyla bir Darl ulum-i islamiye ina ve kad kabul edilmidir. 2- Masarf- inaniye iin 339 (1923) senesi er'iye ve evkaf btelerine yzellibinlira idhal edilmidir. 3- bu kanun tarih-i nerinden itibaren mer'iyyl icradr. 4- bu kanunun icray-i ahkmna eriye ve evkaf vekaleti me'murdur. ve imzalar Yine Bu teklif, meclis Bakanna verildikten sonra, ayn gn ve ayn celsede, Reis sz alarak: "Kayseri meb'usu lim Efendi ile yzaltm yedi refikinin(32) Van'da Medreset-z Zehra namiyla bir medrese kad hakkndaki teklif-i kanuniyeleri layiha encmenine..." diyerek, kanun teklifinin incelenmek zere, Layiha komisyonuna tevdi' edildiini kayd etmitir. Medresettzzehra hakknda meclisden layiha encmenine 21.2.1339 aramba gn (4 Mays 1923) sevkedilen kanun layihas aynen kabul grm ve meclis bakanlna u gelecek yazyla gnderilmitir: "Trkiye Byk M.Meclisi Layiha encmeni 25 Karar ANKARA 6.9.1339 yine bir kelime okunamad. (32) Bedizzaman'n ifadelerinde, mezkr kanun teklifine imza koyan meb'uslarn says 163 olduu grnmekte; burada ise 166 ve bir yerde 167 eklinde kaydedilmektedir. Bunun izah, herhalde teklif imzaya aldg zaman, iki meb'usun ilk bata itirazlan vaki' olmakla 163, fakat bilhere onlar da imza etmekle, kanun teklifne geen ekliyle Alim Efendi hari 166, onunla beraber 167 olmutur. A .B. 566

Riyaset-i Celileye Vanda "Medreset zehra namyla bir darl ulm-u islamiye ina ve kad ve masarf- inaiyesi iin 339 senesi er'iye ve vekaf btelerine yzellibin lira idhal edilmesi hakknda Van meb'usu Haydar Be ve rfekasnn 17/2/339 tarihli teklif-i kanunisi encmenimizce tekrar mtalaa olundu. Teklif-i mezkr mahiyeti, esasat-i diniyeyi i'la ve takviye edecek bir messese-i alliyenin kad ile, ilim ve irfan sahasndaki tekamlata hatve tekil edeceinden ayan- mzakere grlm olmala, heyet-i umumiyeye arza karar verildi. Katip Mazbata muharriri imza imza Layiha encmeni reisi imza BMM. Bakan, Layihay 9.9.339 gn meclis genel kuruluna sunmu. Genel kuruldada kabul olduktan sonra, 12.9.339 da er'iye ve maarif encmenlerine ereinin yaplmas iin sevkedilmitir. Demekki, milad takvim hesabyla 4 Mays 1923 aramba gn Encmene giden Kanun, Encmencede kabul edilerek, 19 Kasm 1923 te meclis bakanlna gnderilmitir, Meclis bakanda kanun layihasn 22 Aralk 1923'te meclis genel kuruluna sunmu, buradan aynen getikten sonra, 25 Aralk 1923 te er'iyye ve maarif encmenlerine gnderilmitir. Ancak Medreset-z Zehra iin btn bu hizmetler, faaliyetler yaplrken, bir de bakyoruz ki; Bedizzaman Hazretleri bu abalarnn neticesi ve karln beklemeden; ya'ni Meclis, hkmet ve kumandanlarn aa yukar tamamna yakn ksm onun arzularn yerine getirmeye made olduklar.. Ve yz elli bin lira gibi o zamann artlarna gre pek byk bir meblan medresesine tahsisi iin meb'uslarn yzde seksen ikisi gibi kahir bir ekseriyetin imzalaryla ve Reisicumhurun da muvafakat ve arzusuyla Meclisten gemiken; onun neticesini beklemeden Ankara'y terk edip Van'a inzivaya ekilmesi, yani o kanun teklifinin fiilen akamete uramas demek olan Ankara'dan ayrlma kararn vermesi, elbette ve herhalde ok byk ve mcbir ve hayat bir sebebe dayanmas gerekir. Evet, Bedizzaman Hazretleri, btn bunlarn neticesini almay beklemeden Ankara'dan ayrld, ekildi, Van'a gitti. Fakat acaba o kanun teklifnin neticesi ne oldu? Neye baland?.. Biz Meclis arivindeki kaytlar aratrdk. Medreset-z Zehra hakkndaki o kanun teklifi, layihalar komisyonunda iki buuk sene kadar bekletildikten sonra, 2/Knun-u Evvel/1341 aramba gn (Yani 15 Aralk 1925 gn) ve Hazret-i stadn Van'dan srgne gnderilmesinden iki ay kadar nce, komisyondan tane baka kanun teklifiyle birlikte reddine karar verilerek, 29-11-1341 - 12/12/1925 tarihinde Meclis'e geri gnderilmitir. Ayn gn, geri gelen bu kanunlarn komisyondan eklenip gelen mazbatalarnn Meclisce de kabul edilip edilmiyecei hakknda genel oya sunulur. Meclisten de, artk geerlilii kalmam olan o kanun tekliflerinin reddi cihetine gidilmitir. Dolaysyla, o pek byk hizmetler neticesiz kalmtr. Bylece, Medreset-z Zehra hakknda Millet Meclisi'ne verilen o kanun reddedilip geri Millet Meclisine dnd zaman, Bedizzaman Hazretleri 19 aydr ki Van'da, Erek danda,

inzivaghndadr. Zaten stadn Ankara'y terk etmesi demek, btn o mutasavver hizmetlerin yatmas demek idi. 567 568 569 570 571 572 YED BUUK AYLIK ANKARA HAYATI LE LGL BAZI HATIRALAR 1- lk dnem Erzurum Milletvekillerinden Muhammed Salih Yeilolunun, 1947 yllarnda stadn hayatn kaleme almaya niyetlenerek, dokman toplamak zere Bedizzaman'a o sra yazd bir mektubunda ezcmle unlan kaydeder: "Madde-9 : Mill Meclis'in ilk devresinde Ankara'ya geldiiniz zaman, evvela hrmete, bir hafta sonra da,(33) Meclisin teneffs salonunda ve soba banda; Abdest, namaz ve "Cenab- Hak'tan yardm isteyiniz!" szlerinizden dolay, Reis-i Cumhurla mnakaadan sonra, Ankara'dan uzaklatkdan sonra, ilk olarak nereden nereye nefy olundunuz? Ve ol vakit, Diyanet Riyaseti tarafndan bir emre msteniden size vizlik namiyla elli lira maa tahsis edilmiken, bu maa neden kabul etmediniz?..(34)" 2- Yine Trkiye Cumhuriyeti ilk dnem Siverek milletvekilliini yapm, Mardinin eraf ailesinden olan Yzba Abdlani Ensar bize bizzat unlar anlatt: (1973 ylnda Mardin'deki evinde kalabalk bir cemaatla beraber ziyaret ettiimizde, ok yal ve rahatsz idi. Kendisinden Bedizzaman Hazretleri hakkndaki hatralarn anlatmasn istirham ettik. O da balad anlatmaya:) "Bedizzaman Hazretleri stanbul'dan Ankara'ya ilk geldii gnlerde Daha nceleri de birbirimizi tandnmz iin, sk sk gryorduk. Ankara'ya geldikten bir mddet sonra, meb'uslar namaza davet etti. Bir beyanname yazp neretmiti. Bu mevzu'da Atatrk ile mnakaalar esnasnda ben hazr idim. Atatrk'n hiddetli barmasna kar, Bedizzaman daha ok iddetli ve hiddetli bir ekilde bararak, ona kar namaz ve slm eairini mdafaa etti. Mnakaann tam ortasnda, yani ikisi karlkl sert konuurlarken; Sultan Abdlhamid'in mehur mezzini Hafz Hseyin efendi meclis mescidinde Allah Ekber, Allah Ekber diye Ezan- Muhammediye balar balamaz, Bedizzaman o iddetli mnakaay dakikasnda brakarak, namaz yerine kotu" Yine Abdlani Ensari dedi ki: "Bir gn stad Hazretleri bana dedi ki: "Ey Ensar! Ben, senin ceddin olan Eba Eyyb ElEnsar'nin yanndan msellah olarak gelmiim:' Dedim: Seyda, o hangi silahtr? Dedi: "O silah Kur'andr."

(33) Bu hadise stad Bedizzaman'n Ankara'ya geldikten bir hafta sonra deil, belki kesin vesikalara dayanarak, yetmi gn sora vuku' bulduu tesbit edilmitir. Merhum Salih Yeil, aradan uzun zaman getii iin hadise gnn unutmu olabilir. A.B. (34) Emirda-1 Mektuplar dosyas Sra No: 22 573 Yine merhum Abdlani Ensari hatralarna devamla demiti ki: "Paalar, kumandanlar ve meb'uslar Atatrk'n karsnda deil serte konumak, belki bazlar titrerlerken; stad Hazretleri ise, bir ocuu azarlar gibi onu azarlad." Abdlani Ensari Efendi baka bir hatrasn da yle anlatmt: "M.Kemal Paa heykelini yaptrmaya ilk teebbs ettii sralarda, stad Hazretleri ona hitaben uzun bir mektub yazd ve Paa'nn yaverine verdi, M.Kemal Paa'ya vermesini syledi. O mektubu ben de grm, ok korkmutum. Hatrmda kalan bir ka cmlesi yle idi: "Nasl ki insann avret yeri mestr olduu zaman, sair insan ve mahlkat grmezler. Amma eer bir insan, bilerek ve kasten avret yerini aar, dolarsa; o zaman herkese maskara olur. Aynen yle de, bu sanem ve heykel dahi, lem-i slamn bin seneden beri bayraktarln yapm olan bu milleti temsil etmedii gibi, gayet ahmak ve divane birisinin avret yerini aarak halka tehir eder misll bir hamakat ve maskaralktr. Bu millet iin yaplacak heykel; yol, kpr, mektep vesaire gibi hizmetlerdir." Merhum Abdulani Ensari bir baka hatrasn da yle anlatt: "O sralarda eyh Sins de Ankara'ya gelmiti. Ben onunla da dostluk kurmutum. Bir akam evime gtrdm. Dolaysyla o akam stad'n sohbetinde bulunamadm. Sair zamanlarmda mutlaka stadn sohbetlerinde bulunurdum. Sabahleyin beni grd, Ensari! dedi. "Sizin Mardin tccarlar nereyle ticaret yaparlar ve yzde ka kazanrlar?" Dedim: Efendim, ekseriya Badad'a gider gelirler ve yzde ancak onbe kadar kr ederler... Dedi: "Peki yzde yz krl bir ticaret olan ve sana da ok yakn olan dn akamki ticareti neden yapmadn?" Dedim: Seyda, dn akam misafirim eyh Sins idi, onun iin gelemedim. Dedi: "Neden onu da mahrum braktn?" Yine Abdlani Ensar Efendi, son bir hatrasn da yle anlatmt: "stad Hazretlerinin Ankara'dan ayrlaca zamana yakn gnlerde, bir gece r'yamda grdm ki: "Peygamber (A.S.M.) Efendimiz sahabe ve yrn ile birlikte, tam Meclis'in stnden ge doru uarak ykselip gittiler, gittiler!.. Ta, kayboluncaya kadar gittiler. Ben sabahleyin bu r'yam Ustad Hazretlerine hikye ettim. ok zld, mteesir oldu. Epey dnd, sonra bana dedi: "Ey Ensari! Bu r'ya iaret ediyor ki; artk sizin Meclisinizde iman nuru, maneviyat ve ruhaniyyat te'siri utu, gitti..:' 574

3- stadn Afyon Mahkemesinde Avukatln der-uhde etmi, Av Hulus Bitlis Aktrk'n 11/1/I949'da Yargtay l.Ceza dairesinde yapt temyiz mrafaasnda; Bedizzaman Hazretlerinin Ankara'ya ilk geldii zaman, M.Kemal Paa'nn heykel konusundaki dncesine kar syledii szlerini yle anlatm: "...Cumhuriyetimizin iptidalarnda, mvekkilim Ankara'da bulunurken; Atatrk, mvekkilimin heykel hakkndaki kanaatlann soruyor: Mvekkilim Said, ona kar iddetli bir srette: `Byk Kur'anmzn btn hcumu heykellerle putlaradr... Mslmanlarn heykelleri ise hastahaneler, mektepler, yetimleri koruyacak yurtlar, ma'bedler, doru yollar gibi bideler olmaldr... cevabn vermi. Hatta o srada btn meb'uslara hitaben nerettii bir yazsnda: "Ey Meb'uslar! Sizler byk bir gnn kurucularsnz. Hakikaten birer yksek kumandan sfatyla mcahedeye koyuldunuz. Dmanlar denizlere dktnz. Hilli, salibin tasallutundan kurtardnz... Ey kumandanlar! Bundan sonra da yle hareket ediniz ki; Kyamet gnnde, Mahkeme-i Kbra'da mes'ul olup, bir neferden istimdad- nur etmeye muztar kalmayasnz!" szlerini esirgememi... Bu serbest kanaatlarla, din vazifesini ifadan dolay muahazeya lyk grlmemitir..(35) 4- stad Bedizzaman'la birlikte stanbul'da ngilizlere kar HUTUVAT-I STTE'yi nereden; ve bilhare de stad'n emriyle Ankara'ya Milli Hkmeti desteklemesi iin gelen ve Ankara'da Van meb'usu olarak Meclis'e giren TEVFK DEMROLU, stadn M.Kemal Paa'yla aralarnda heykel konusunda geen szlerini yle anlatr: "stad' Ankara'da son olarak, istasyonda M.Kemal'le konuurken grdm. Ben yanlarndaydm. O zaman M.Kemal'in Sarayburnu'na heykelinin yaplmas dnlyordu. Buna karlk ilk olarak Sokullularn adam olan, sarkl avukatlardan Abdnnafi' Efendi kar kt. stanbul'dan Ankara'ya telgraflar ekti. "Hilfet merkezine heykeller dikilmez" diye... Orada (stasyonda) stad, M.Kemal Paa'ya: "Paa, biz sana heykel dikmen iin yardm etmedik.. dedi. stasyonda ben duydum. M.Kemal cevab vermeden yrd. Ertesi gn de duyduk ki, stad Van'a gitmi..(36) (33) Bu hadise stad Bedizzaman'n Ankara'ya geldikten bir hafta sonra deil, belki kesin vesikalara dayanarak, yetmi gn sora vuku' bulduu tesbit edilmitir. Merhum Salih Yeil, aradan uzun zaman getii iin hadise gnn unutmu olabilir. A.B. (34) Emirda-1 Mektuplar dosyas Sra No: 22 575 5- Bedizzamann st tarafta bahsi gemi btn o imknlara, o czib tekliflere ramen, zellikle o ana kadar -yirmi seneye yakn uzun bir zaman hasretini ektii- Medreset-z Zehra'sna madd destek salanm olduu halde neden btn bunlar brakarak inzivaya ekildi?.. Mevzuunu ele alan Dastan Kahraman eyh amil Hazretlerinin torunu SAD AML BEY yle izah eder: "...Milli Mcadele hkmetinin srar zerine onu Ankara'ya kadar gtrdler. Orada Millet Meclisi yeleri tarafndan alklarla ayakta karland. Kendisiyle M.Kemal Paa uzun-uzun grmeler yapt. Sultan Abdlhamid Han zamanndan beri zleyip tahakkuk ettiremedii, Dou illerinde bir medrese

kurmas iin mal kolaylklar gsterildi. Buna ramen volkanmisal bir enerji menba olan o faal ahsiyet, btn bunlar nezaketle reddetti.. Van'a gidip Erek danda inzivaya ekildi. Riyazi bir mantkla bu hadiseyi bizim tefsir etmemize imkan yoktur(37). O halde, bizim bilemediimiz ve anlyamadmz bir lem daha var demektir...(38)" ANKARA HAYATININ BR ZET 19 Kasm 1922'de stanbul'dan Ankara'ya geldi. Ankara'da Hacbayram camiinin tekyesi misafirhanesinde ikamet etti. 22 Kasm 1922 Perembe gn Millet Meclisini ziyaret etti. Meclis'te byk tezahrat ve taltiflerle alklanarak karland. 1 ubat 1923'te Meclisi ve meb'uslar ve kumandanlar namaza ve eair-i slmiyenin iltizamna davet eden tarih beyannamesini neretti. Bu beyannamenin nerinden sonra M.Kemal Paa ile Meclis'te sert bir mnakaalar oldu. kinci gn Paa'nn riyaset odasnda hususi ve karlkl uzun grzmeleri oldu. Bu tarihten nce mi, sonra m bilemiyoruz, Bedizzaman'a tifo as yerine zehir zerk edildi. Bu arada, Bedizzaman Hazretleri Ankara'da iki Arapa eser te'lif edip tab'ettirdi. Habab ve Zeyl-l Habab risaleleleri... Bu eserlerinde yukarda ad geen beyannameyle, itihad mevzuundaki cevabn ve Ankara kalesi banda duyduu hazin halet-i ruhiyesinin tercman olan Farisi msralarn da derc etti. Yine bu arada 30 Nisan 1923 gn Medreset-z Zehra'snn kad iin Meclis'e, meb'uslardan 166 imzal bir kanun teklifi, Kayseri Milletvekili ALM EFEND adyla verildi. Bundan ncede, yani 3 Mart 1923 gn, hilfeti ilga eden ve dini devlet ilerinden ayrmann mukaddemesi olan kanun Meclisten karttrld. Bylelikle artk Trkiye slm leminin hilfet merkezi (37) Ancak Muhterem Said amil Bey'in hadiseyi sadece bir inziva arzusunun galebesi neticesine balamasna katlmak mmkn deildir ve katlmyoruz. nk Bedizzaman Hazretleri Ankaraya geldii zaman, mezkr hizmetleri bizzat kendisi ortaya att. Ve onlara zemin hazr etmeye pek cidd bir ekilde almaktayd. Acaba Bedizzaman Hazretleri ad geen hizmetleri Programlasn, ortaya atsn, takib etsin ve muvaffakiyetli neticeleri elde edebilme imknlar hsl-pezir olsun... Fakat tm o srada mcerred bir inziva zevki ve arzusu galebe etsin de, onu bir anda, cihan apndaki hizmetlerin ifasndan ve tahakkukundan vazgeirsin, uzaklatrsn?.. Hayr, bu olamaz. Belki hadisenin madd olarak pek cidd ve mcbir bir sebebi olmas lzmdr diye dnyoruz. A.B. (38) Aydnlar Konuuyor, S: 140 576 olmaktan insilah etmi oluyordu. Bundan sonra, Bedizzaman Hazretleri Ankara'da drti ay kadar daha kaldktan sonra, Ankara'dan ayrlma kararn ald. Ve 30 Haziran 1923 gn bir tren bileti ald. Bu bilet 13 Temmuza kadar geerliydi. Bilet Ankara'dan Gebze'ye kadar bir yolculuk iin mu'teberdi. Bu on gn mddetli bilet ile, hangi gn Ankara'dan ayrld kesin olarak bilinmemekle beraber Ama kuvvetli tahmin ile 30 Haziranda ayrlmtr. ANKARA'DAN AYRILIININ SEBEPLER Evet, Bedizzaman Hazretleri, mitle, evkle stanbul'dan Ankara'ya gelmi ve tasarlad proramlarnn bir ou zme kavumaya yz tutmu ve gereklemeye hazr olmu olduu bir

anda, neden onlarn neticesini almadan brakp gittii ve btn o muhim hizmetleri terk ettii hakknda az stte hadiselerin geli seyri iinde bir derece izah gemekle birlikte; Namaz hakknda nerettii beyannamesinin onuncu maddesinde "... Srr- tevatr ve icma' tazammun eden hadsiz ihbarat ve delili dinlemeyen.. Ve safsata-i nefis ve vesvese-i eytandan gelen bir vehmi kabul eden adamlarla hakiki ve cidd i grlmez. u inklb- azimin temel talar salam gerek... ifadesiyle Ankara'dan ayrl sebebini beyan etmi ve kararn vermi oluyordu ise de; ancak burada daha net ve hususlik arz eden bir ka temel sebepleri, bilhare yazd baz eserlerinde ylece kaydeder: "Bundan on iki sene evvel(39) Ankara reisleri, ngilizlere kar Hutuvat- Sitte namndaki eserimle mcahedatm takdir edip, beni oraya istediler. Gittim, gidiatlar benim ihtiyarlk hissiyatma uygun gelmedi.. "Bizimle beraber al" dediler. Dedim: "Yeni Said(40) teki dnyaya almak istiyor. Sizinle beraber alamaz. Fakat size de ilimez. Evet ilimedim ve ilienlere deil itirak, deil temayl, belki teessf ettim. nki n'anat- milliye-i slmiye lehinde istimal edilebilir acib bir dehay- askeryi, an'ane aleyhine bir derece evirmeye maalesef bir vesile oldu. Evet, ben Ankara reislerinde, hususan Reis-i cumhurda muannid ve byk deha hissettim. Ve dedim: Bu dehay kukulandrmakla an'anat aleyhine evirmek ciz deildir. Onun iin ne kadar elimden gelmi ise, dnyalarndan ekildim, karmadm...(41)" (39) 1935 tarihinde Eskiehir hapsinde iken bunu yazd iin, tam doru olarak "oniki sene evvel" demitir. A.B. (40) Yeni Said kaziyesi Ankara'dan Van'a gittikten sonra degil, belki ok nce, 1921'de gerekletii kesin olduunu bu ibare gstermektedir.A.B. (41) Osmanlca Lem'alar S: 736 577 stad Hazretleri bu hatrasnda, Ankara'da hkmetle beraber almadnn bir sebebi olarak; yeni Milli Hkmetin tamamen dnyaya dnk gidiatlar, kendisinin bir din ehli, bir ahiret adam olarak ihtiyarlk duygularna uygun gelmedii iin... diye yazyor. Fakat herhalde bu, o sebebin bir yn olmas lzmdr. nk u vereceimiz ikinci bir hatrasnda ise, baka bir sebep gstermektedir, yle diyor: "... M.Kemal iki defa ifre ile, Van vilyetinin eski valisi ve benim dostum Tahsin bey'in vastasyla, beni neredilen Hutuvat- Sitte'ye mkafaten taltif iin Ankara'ya celb etti. Gittim, eyh Sins Krte lisan bilmediinden, beni onun yerinde yz lira maala Vilyt- arkiye vaiz-i umumisi, hem meb'us, hem diyanet riyaseti dairesinde Darl Hikmet a'zalaryla beraber eski vazifem ile memnun etmek ve benim Van'da temelini attm Medreset-z Zehra ve ark Darlfnunuma, Sultan Read'n verdii 19 bin altun lira, iki yz meb'us iinde yzaltm mebusun imzasyla, yz elli bin banknota ibla edilerek kabul edildii halde; ben Beinci ua' aslnn verdii haberin bir ksmn orada bir adamda grdm. Mecburiyetle o ok ehemmiyetli vazifeleri braktm.. Ve bu adamla baa klmaz, mukabele edilmez diye dnyay ve siyaseti ve hayat- timaiyeyi terkedip, yalnz iman kurtarmak yolunda vaktimi sarfettim...(42)"

Baka baz eserlerinde ise, Ankara'da durmadnn ve hknmetin btn czib tekliflerini reddettiinin sebebini; "Snnet-i Seniyyeye mgayir hareket etmemek iin..." eklinde kaydeder. te Bedizzaman Hazretleri, Trk milletinin ve beraberindeki sair mslman milletlerin, dolaysyla slam leminin siyas sahada yeni bir mit ve son bir emel parlts eklinde addederek; mit ve itiyak ile; ve ufku alm olan slma hizmet edebilme akyla Ankara'ya gelmi iken; umduu sahay ve arad zemini bulamam, me'yus olmutur. Milli hkmeti idare eden komitenin baka bir niyette ve baka bir fikirde oldunu sezmi ve yakndan renmitir. Bu yzden artk Ankara'da kalmann bir manas olmadnn farkna varn ve Ankara'y terk etmi, Van'a inzivaya ekilmitir. (42) ualar-Envar Neriyat S:333 578 ABDURRAHMAN'IN AMUCASINDAN AYRILII (Sene 1923) 1918'den beri amucas Bedizzaman Hazretlerinin hizmetinde bulunan ve ona kahraman ve fedai bir talebe olarak ktiplik yapan, yeeni merhum Abdurrahman; amucasnn bu kadar czib tekliflere ve bunca dnyev ikballere tekme vurup srt evirmesine, belki be para ehemmiyet vermemesine, kendisinin de onunla beraber hep byle fakr zaruret iinde yaamasna akl erdiremedi, tahamml edemedi. Nihayet amucasnn Van'a gidecei zaman, ondan ayrld, beraber Van'a gidemedi. Ankara'da bir dairede (Meclis ktiblii) bir me'muriyet buldu ve Ankara'da evlendi, kald. Sekiz sene sonra da Ankara'da vefat etti. Allah rahmet eylesin... Abdurrahman'n imdi Vahdet isminde bir olu vardr, halen Ankara'da yaamaktadr. Bu mnasebetle merhum Abdurrahman Efendi, henz stanbulda iken ve amucas ile birlikte Ankara'ya gelmeden nce, Diyarbekir'de bulunan kk amucas Molla Abdlmecid Efendiye yazd bir mektubta da; amucas Bedizzaman'n varlk iinde fakr zaruretle yaamasn ve dnyann btn ikbal ve mertebelerini tekmeleyip srt evirmesini ackl bir dille dile getiriyor ve yaknyordu. Bu mektup hikyesine hidlik yapan Avukat Hulus Bitlis'dir. Hulusi Bitlis bu mektubu 1948 yllarnda EHL- SNNET mecmuasnda BEDZZAMAN bal altnda bir makale ile neretmiti. yle diyordu: "Mtarekeden sonra, Irak'n Sleymaniyesinden, Mardin bidayet mahkemesine, mteakiben de Diyarbekir istinaf a'zalna getiim srada; bu vatan ve ilhi mcahidin biraderi Abdlmecid, Diyarbekir askeri Rdiyesinde Arab muallimi idi. Bedizzaman'n maiyetindeki dier biradarzadesi Abdurrahman, amucas Abdlmecid'e stanbul'dan bir mektup yazyor, pek hazin bir lisanla inliyor ve diyordu ki: "Said amcamn haline ayorum. Dnyev btn mitlerim snd. nk kendisine yksek maa veriliyor, sarfiyatmzn fazlasn biriktiriyorum.. bir ka eser te'lif etti, bir gn bana dedi ki: "Git, filan matbaann mdrn ar!" Gittim, ardm, geldi. Eserlerini mdre verirken bana dedi ki: "Abdurrahman! biriktirdiin paralar getir, mdr beye ver." Ben de getirdim, verdim. Mdr paralar alp knca, benim gzlerim yaard. Bilhare kendi kendime mteselli oluyor, eserler satlr, paralarn yine biriktiririm diyordum.

Bir ka gn sonra, yine beni yollad, matbaa mdrn ardm..Bu sefer de matbaa mdrne dedi ki: Eserlerimin zerine yaz: Bu kitaplar slm milletine meccanen tevzi' olunacaktr." 579 Matbaa mdr ktktan sonra, senelerden beri byk amucama kar beslediim ruh sayg adeta sarsld.. Hasbel-beeriye aladm ve dedim ki: "Amuca! Bir ka para biriktiriyordum, memlekete dnersek, dman istilsndan harap olarak kurtulan sknamz,evimizi belki i'mar ederdik... O midimi de ldrdn, byle olur mu?" Bunun zerine amucam derin bir tebessmle dedi ki: "Yavrum Abdurrahman! Hkmet bize fazla maa veriyordu. Kifaf- nefsimizden artan Beytlmal'a ait olduundan, bu vesileyle o fazlay Mslmanlara iade ediyorum. senin bu ilere akln ermez.. Allah dilerse, mukaddes vatann her yerinde sana ev verebilir...(43)" te merhum Abdurrahman'n mektubu.. ve ite amucasndan ayrlnn sebeb ve hikyesi... (43) Ehl-i Snnet mecmuas, C:2, S:41, 1 Kasm 1948 (42) ualar-Envar Neriyat S:333 580 BR FASIL (Eski Said Yeni Said) Bedizzaman Hazretlerinin u fasl hayat, bu mes'eleyi (Eski Said, Yeni Said mes'elesini) ziyade ilgilendirdii iin, onu Ankara'dan Van'a gtrmeden nce, bir nebze temas etmekte fayda vardr tahmin ediyorum. Fakat evvelce de arz etmitim; Eski Said ile Yeni Said hakikatinin ne olduunu, yani bu mevzuun ma'nevi ynleriyle, srlaryla birlikte, onun knhne vakf olarak ortaya koymak, elbette bizim gibi insanlarn haddi ve hududu dnda bir ey olduu iin, bu noktada sz sylememiz abes olur. Lkin yine stadn baz ifade ve beyanlarna dayanarak, bu hakikatin zahire szan baz kelerini az da olsa izhar etme niyetiyle bir eyler yazmaya alacaz. Evvela, Eski Said ile Yeni Said'in birbirinden ayrlma tarihini; Bedizzaman'n 1918'de stanbul'a geldiinden iki sene sonra, yani 1920'nin son yarsnda zuhura balayp, 1921'in sonunda kemalini bulduunu, hayatnn o dnemi ile ilgili baz vesikalara dayanarak arza almtk. Bu mezkr tarihi te'yid eden daha bir ok ifade ve beyanlarn da ayrca sralamak mmkndr. Ancak biz burada sadece o mes'eleyi te'kid babndan iki nmune vermekle iktifa edeceiz. te birincisi: Onyedinci Lem'ann mukaddemesinde: "u notalar ve Arab risaleler, Yeni Said'in en evvel hakikat ilminden bir derece uhd suretinde grd iin, tayir edilmeden mealleri yazld...(44)" demektedir. Notalar Risalesi olan Arabi Zehre Risalesi olsun, Mesnevi-i Arabideki sair Arabi risaleler olsun, hepsi 1921 ylnn son aylarnda te'lifine balanm ve 1923 ylnn Nisan aynda ikmal edilmitir.(45) yle ise, Yeni Said faslnn balangc 1921 ylnn ikinci yarsndan sonraki aylardan itibarendir diye kesinlikle hkm edebiliriz.

Keza, 26. Lem'ann Yedinci Ricas'nn banda: "Bir zaman ihtiyarln balangcnda Eski Said'in glmeleri Yeni Said'in alamalarna inklb ettii hengmda, Ankara'daki ehl-i dnya, beni Eski Said zannedip oraya istediler, gittim...(46)" Bu hadisede, stad Hazretlerinin stanbul'dan Ankara'ya arl ve oraya gidii, 1922 senesi ierisindedir ki; Ankara'ya gelmeden ok nce Yeni Said faslna girmi olduu gstermektedir. (44) Lem'alar Envar Neriyat S: 113 (45) Ancak emme ve u'le risalelerinin ek baz paralar bilhere 1925 veya 26 yllannda Burdur ve Barla'da te'lif edilmi... Ve el-yazmas halinde kalm, daha sonralar yerlerine ilave ettirilmitir. (46) Lem'alar S: 228 581 Ve keza: Kastamonu Lahikas'nda, yine btn Arab risalelerinin Yeni Said'in eserleri olduunu kaydetmekle birlikte, 1921 Ekiminde te'lif edilip, ayn senede tab' edilen manzum LEMAAT eseri iin: "Her iki Said'in itirakiyle bir tek Ramazan'da iki hill ortasnda" te'lif edildiini yazar.(47) Ve hakeza bu nmneler nev'inden, daha ok rnekler vermemiz mmkndr. Fakat bunlar ve bundan nce ilgili yerlerde gsterilen vesikalar, maksadmz olan Hazret-i Bedizzaman'n 1921'in son yarsndan itibaren, Yeni Said faslna girdiini gstermeye kfi gelmektedir tahmin ederim. ESK SAD, YEN SAD NE DEMEKTR? Mevzuun banda da, bir iki defa tekraren arz ettiimiz gibi; bizim gibi insanlar, bu mes'elenin knhn ihata edip de, ifade edemezler ve haddimizin fevkindedir. nki bir Bedizzaman'a mahsus olarak, onun ruh ve kalb terakkiyatlarnn unvanlar olan o ma'na ve mefhumlar, filhakika son derece yksek ve engin mazhariyetlerin ifade ve unvanlar olsa gerektir. Bize gre, bu mes'elenin d keyfiyeti i'tibariyle Eski Said, Yeni Said bir mebde' ve mnteha keyfiyetinin hakikatini cmi'dirler. Geri Bedizzaman'n iptidasnda, intiha da mndemi ve mnderitir.Bununla beraber denilebilir ki: Eski Said bir ekirdek ise, Yeni Said onun aacdr. Hem eer Eski Said'de tezahr eden harika haller, acib zek, kuds deha ve yksek ilm mazhariyetler, bir velyet-i surann tereuhlar ise, Yeni Said'de tezahr eden ve bilhassa Risale-i Nur gibi esiz bir eser ile kendini gsteren kuds mazhariyetler ve nur-efan, feyizdar haller, herhalde bir velyet-i kbrann briz hakikati, nianesi ve ifadesidir. Baka bir tabirle; Eski Said'in krk yana kadarki mr, ilim ve velyetle, akl ve marifetle memzu olarak, pek byk ve ok kll bir velyetin urucuna merdiven ise; krktan sonraki mr de, yani Yeni Said eklinde tezahr; o klli velyetin seyr slkn bitirip, bir mrid-i mutlak vazifesiyle gelip, Velyet-i Kibra ile taltif edilmi olarak halkn irad iin, yani ehl-i slmn iman ve maneviyatnn takviye ve muhafazas iin, haktan halka rcu'unun nvandr ve hakeza... Evet, Hazret-i stad Bedizzaman'n Eski Said faslnda te'lif ettii eserlerine dikkat edilirse; umumiyetle Yeni Said'in te'lifi olan Risale-i Nurlarn birer ekirdei, birer habbesi gibidirler. Mesela, arat-l i'caz tefsirindeki hakikatlar, eer Risale-i Nur tarznda izah edilebilseydi; aa-yukar bir Risale-i Nur mecmuas olurdu. Hatta

(47) Osmanlca Kastamonu -2 Lahikss, S: 256 582 deil arat-l 'caz eseri,bir tahmine gre 1904'lerde te'lif etmi olduu Kzl caz'n baz ksmlar da bu kabildendir. Keza her iki Said'in itirkiyle te'lif edilen Lemaat kitab da; Risale-i Nur kitaplarndaki mufassal hakikatlarn ekirdekleri tarznda, z ve muhtasar hakikatlerini mtemil olduu gibi, Arabi eserleri olan Mesnevi-i Arabideki risaleleri de, Nur Risalelerinin birer haritack enmuzecidirler. Bu keyfiyetten anlalyor ki; asliyet ve hakikat itibariyle Eski Saidle Yeni Said arasnda bir icmal ve tafsil mazhariy eti vardr. Ta'bir-i dierle, bir cz iyyet ve klliyet kaziyesi mevzu -u bahisdir. Amma bu icmal ve tafsil veya cz'iyyet ile klliyet gibi ifadeler, Bedizzaman'n makamna gre ve ancak ona kyasla yksek unvannn tarafmzdan naks ve basit bir tarifidir. Lkin kemiyet ve zahiriyet i'tibariyle, Eski Said ile Yeni Said arasnda yaay, hizmet ve itimaiyyat noktalarnda baz farklar mevcuttur. Bu farklar ise: Genlik devri, kemal a, ilim devri, amel fasl gibi insaniyyetin istikmal kanununa tebean ftr olarak urayaca merhalelerdir. Bedizzaman'n bu merhalelerdeki te'lifat da keyfiyet ve hakikat noktasnda ayn eyler olmakla beraber, fakat iki makama gre farkldr, deiiktir. yle ki: Eski Said'in te'lifat olan 1921'in son yarsna kadarki eserlerinde kll olarak Snht ve ilhamt hkim olmakla birlikte, ilm ve akl dsturlar ve kaideler daha glibdir. Yeni Said'in eserleri ise, yine ilim ve mantk kaidelerinden hi ayrlmamakla beraber, tamamen ilhama, snht- kalbiyeye ve ihtarlara tabi dir. Yalnz 1918 den 1923 ylna kadar yazlan eserlerin , Yeni Said'in olsun, Eski Said'in olsun, Risale-i Nurlara nisbetle icmal ve ihtisar ynyle Eski Said'in eserlerine benzemektedir. Mesela Eski Said'in eserlerinden olan NOKTA, UAAT ve LEMAAT ile, Yeni Said'in ilk eserlerinden olan Arapa KATRE ve ZERRE risaleleri gibi... Hatta Hazret-i stad bu eserlerinden bazlar iin: "Eski Said'le Yeni Said'in birbirleriyle mnazaralar neticesinde vcuda geldiini"diye kaydeder. Yeni Said'in hayat safhas, Eski Said'inkinden -bize gre- en nemli farkl ynleri; ruhan ve kalb ve manev taraflardr. Eski Said'den Yeni Said'i ayran gerek yn ve hakikat da bu taraf olsa gerektir. Bu ynde tecelli ve tezahrlerin, inklbl ve mterakk hltn tasvir etmeyi haddimizin bin kere fevkinde biliriz. Ya'ni manev mertebelerin hangisinden hangisine nasl atladna.. Veya Ruhan lemlerin hangisinden hangisine getiine dair malmat, bizim tamamen ilmimizin ve ihatamzn dnda olan bir keyfiyettir. O byk ve azim terakk inklblarnn veya ma'nev ykseli merhalelerinin estirdii hidayet meltemlerinin; veya o umman- rahmet merkezlerinden mevcelenip gelen dalgalarnn onun hayatnn d sahillerine vurarak husule getirdii tesirlerle; Bedizzaman Hazretlerinin madd 583 hayatnda geri baz deiiklikler gstermitir. Ancak bu noktadan diyebiliriz ki; Onun itimaiyyat mes'eleleriyle alkasnn kesilmesi bu ma'nev inklb ve merhalelerin cz'lerinden ve onun tamamlayc iaretlerinden deil, belki olsa olsa zahiri ve d keyfiyetinin baz iarat ve almetleri olabilir.

Evet, Bedizzaman Hazretleri esaretten dndkten sonra, ta Van'a belki Burdur'a gidinceye kadar olan (1918-1926) yedi-sekiz senelik hayat fasl, yle muazzam terakkiyat, yle kll feyz ve nurlara ve son derece yksek ma'nev mukaddemata mebde' ve mazhar olmu.. Ve onun ruh-u mnevverlerinin merkezinde eitli ma'nev inklb ve hlt tezahre balamtr ki; ilerde ok ar ve pek byk hizmetlere kabiliyet ve tahamml iin.. Ve o Kur an ve iman hizmeti yolunda bana gelecek pek azim bel ve imtihanlara sabr iin lzm ve zaruridir. Hatta kendisinin de ifade buyurduklar gibi; Eski Saidden Yeni Saide gei belirtileri olarak tezahr dalgalar 1918'in balarnda, ta Rusya'daki esaretinin, Kosturma vilyetinin, Volga nehri kenarndaki Mslman Tatar mahallesinin mescidinde balamtr. Evet,Hazret-i Bedizzaman'n hayatnn bu safhasnda ,uhunda mevcelenen ok garib hltn tezahr ve inkiaflarnn da vuran dalgalarnn en garibi budur ki: Esaretten firar edip stanbul'a geldiinde, artk anl Osmanl Hilfet Saltanat vefat sekeratn geirmekte ve pek ok dadaal siyas ahval ve kemekelikler birbirini takib etmektedir. Bu kemekelikler, bu siyas buhran ve dadaalarn hususiyle onu belki herkesten daha ok ilgilendirdii haldeortasnda, bakyoruz ki; Bedizzaman Hazretleri nefsiyle olan cihad- ekberinden bir an dahi fri kalmamtr. O acib siyas dadaalar, buhranl frtnalar onu artmam, ruh ve kalb i lemiyle olan muamelelerinden asla geri brakmamtr. Herkesi ve btn dnyay kendiyle megul eden o siyasi buhran ve alkantlar ierisinde, bir taraftan dinin cihad adna, ngilizlerin tm eytanetlerini rten makaleler nerederken; br tarafta Saryer'de ve sonra Yua' tepesinde ma'nev ve ruh lemiyle babaa kalmak iin inzivalara ekilmektedir. stadn, bu acib kemekeli hlt iinde, manev ve ruhan tefekkrler iin inzivalar, Ankara kal'asnda da.. Ve sonra Van'a gittii zaman onun kal'as banda ve Erek dandaki inzivagh olan maarasnda da devam etmitir. Malmdur ki; siyasi alkantlar, -Harbler gibi byk ve czib hadiseler yle dursun- ok basit bir particilik tarafgirlii dahi bizim gibi insanlarn nazarn kendine tamamen eker, mest eder, boar. Halbuki Bedizzaman ise; en mthi hadiseler, hayat-memat mes'eleleri, en kzgn harb meydanlar dahi onu hi bir zaman artmam, gaflete atmam, ubudiyet vazifesinin, hatta te'lifat tefekkrlerinin en ince esrarndan alkoyamam, hatta Kur'ann en ince nkte ve ma'nalarn dnp kaydetmekten geri evire 584 memitir. Bu hal ise, kadir-inas insanlarn yannda; ok byk ve ulv bir ruhun kemaltna delildir ve ok ender insanlarda rastlanan hasletler ve meziyetlerdir. te btn bu inzivalar, tefekkrler, mnact ve tazarru'lar neticesinde kapsn ona aan dergh- rahmet-i lhi, artk kim bilir nasl ve ne derece azim ve kll feyiz ve nurlar, bereket ve rahmetler bahetmi, ihsan etmi!.. Yine ancak Allah bilir. Eski Said'den Yeni Said'e gei keyfiyeti, yahut da ruhan lemdeki terakk merhalelerinin ve inklblarnn mahiyeti hakknda, bir derece tasvirini yine Hazret-i stad'n bilhare yazd baz risalelerinde baz kelerini gsterdii tarzda burada kaydetmek belki faydal olur diye dndk. te baz misaller: "...u hayat- dnyeviyenin hakikatini bir vak'a-i hayaliyede Eski Said grm, onu Yeni Said'e dndrm olan u vak'a-i temsiliyyeyi dinle:

Grdm ki; ben bir yolcuyum, uzun bir yola gidiyorum. Yani gnderiliyorum. Seyyidim olan zat, bana tahsis ettii altm altndan tedricen birer miktar para veriyordu. Ben de sarf edip pek elenceli bir hana geldim. O handa bir gece iinde on altn kumara-mumara, elencelere ve hretperestlik yoluna sarf ettim. Sabahleyin elimde hi para kalmad, bir ticaret edemedim. Gideceim yer iin bir mal alamadm. Yalnz o paradan bana kalan elemler, gnahlar ve elencelerden gelen yaralar, bereler, kederler benim elimde kalmt. Birden ben o hazin halette iken, orada bir adam peyda oldu. Bana dedi: "Btn btn sermayeni zayi' ettin, tokata da mstehak oldun.. Gidecein yere de mflis olarak, elin bo gideceksin. Fakat akln varsa, tvbe kaps aktr. Bundan sonra sana verilecek bak kalan onbe altndan, her eline getike yarsn ihtiyaten muhafaza et! Yani gidecein yerde sana lzm olacak baz eyleri al!.." Baktm, nefsim raz olmuyor. "te birisini" dedi. Baktm, nefsim mbtel olduu adetini terk etmiyor. o adam hiddetle yzn evirdi, gitti. Birden o hal deiti.. Baktm ki; ben, tnel iinde sukt eder gibi bir sr'atle giden bir imendifer iindeyim. Tel ettim, fakat ne are ki hi bir tarafa kalmaz. Garaibden olarak, o imendiferin iki tarafnda pek czibedar iekler, leziz meyveler grnyordu. Ben de aklsz acemiler gibi onlara bakp elimi uzattm. O iekleri koparmak, o meyveleri almak iin altm. Fakat o iekler ve meyveler dikenli-mikenli.. Mlaka 585 tnda elime batyor, kanatyor, imendiferin gitmesiyle mfarakatndan elimi paralyorlar, bana pek pahal dyorlard. Birden imendiferdeki bir hademe dedi: "Be kuru ver, sana o iek ve meyvelerden istediin kadar vereceim. Be kuru yerine elin paralanmasyla, yz kuru zarar ediyorsun. Hem de ceza var, izinsiz koparamazsn: Birden skntdan ne vakit tnel bitecek diye bam karp ileriye baktm, grdm ki, tnel kaps yerine ok delikler grnyor. O uzun imendiferden o deliklere adamlar atlyorlar. Bana mukabil bir delik grdm, ki tarafnda iki mezar ta dikilmi.. Merak ile dikkat ettim,o mezar tanda byk harflerle SAD ismi yazlm grdm. Teessf ve hayretimden eyvah! dedim. Birden o han kapsnda bana nasihat eden zatn sesini iittim, dedi: - "Akln bana geldi mi?" dedim: - "Evet geldi, fakat kuvvet kalmad.. re yok! dedi: - "Tvbe et, tevekkl et!" dedim: - "Ettim!.." Ayldm, Eski Said kaybolmu.. Yeni Said olarak kendimi grdm...(48)" Hazret-i stad, bu ruhan vak'ay hakikat lemine tatbik ederken yapt izahda, mrnn krkbeinci ylnda grdn yazyor ki, 1922 senesidir. Belki de Yua' tepesinde inzivada iken grm olabilir.

Yine ayn sralarda, daha byle ruhan, manevi ve misal bir ok vak'alarla karlam.. Kimisi yine Eski Said- Yeni Said hakikatlaryla alkadar, kimisi de meslek-i Kur'an ile, felsefe mesleinin mahiyetini ve hakikatn aydnlatan mes'elelerle ilgilidirler. Mesela Yirmi nc Sz'n Birinci Makam'nda Otuzuncu Sz'n kinci Mebhas'nda ve Yirmi Altnc Lem'a'daki hatralarnda ve hakeza, baz risalelerde yer almlardr. Bu mes'eleyi yani, Eski Said, Yeni Said mevzuunu daha iyi ve daha geni anlamak isteyenler, Hazret-i stadn 1918-1923 arasnda mazhar olduu inklab merhalelerini dile getiren Mesnevi-i Arabi'yi dikkatlice okumalarna havale ederek, burada bu kadaryla iktifa ediyoruz. (48) Szler, Envar Neriyat S: 325 586 SYASET BIRAKMASI Yeni Said-Eski Said mes'elesiyle ilgili olarak, hayatnn ayn faslnda itima mes'elelere, dnyev sohbetlere ve gazetelere kar birden kesin bir itinab vaki' olduu iin; siyaseti brakmas mevzuu, Yeni Said merhalesiyle balantl saylmasna sebeb olmutur. Az stte arza altmz gibi, Bedizzaman Hazretleri Eski Said merhalesinden, Yeni Said lemine geiinin hakikatini anlamak, anlatmak idrak ve ihatamzn dnda bir keyfiyettir demitik. Lkin zahire szan ve d hayatna sirayet eden onun madd te'siri, kendini dnyev hadiselerden ve itima, siyasi ahvalden ve dnyaya ait sohbetlerden ekmek tarznda gstermi olduunu ve bunun balangc da 1921 ylnn ortalarnda grnmeye balandn sylemitik. Fakat ilk evvela, Hz. stadn ekilip brakt veya o yolla,o srada dine hizmetin mmkin olamyacan anlamas, mmkin olsa da, ihlsl ve samimi bir hizmet olamyacan derkederek terk ettii siyaset hususunun mahiyeti vuzuha kavuturulmas Izm ve zaruridir tahmin ediyorum. yle ki: stad Bedizzaman'n da bir ok risalelerinde sk sk yazm olduu gibi, u terk ettii siyaset, ne tr ve nasl bir siyaset idi? Veya nceleri hangi cins bir siyaset takib ediyordu? Gerekten eskiden bir siyas tavr ve hali var myd? Vard ise nasld? neidi?.. te mevzuun etrafndaki bu istifhamlar evvel-emirde aydnla kavuturacak bir tahlilin mutlaka vaplmas gerekli grlmektedir. Ve bu mes'eleyi iyice mlhaza ederek neticesini bulmak iin, stad Bedizzaman'n Eski Said dnemindeki hayatna dnp tetkikat yapmak icab ediyor. Oraya dnmeden nce de; "Siyaset" kelimesinin veya teriminin ma'na ve mefhumunun ne olduunu lgat ve stlah ve rf taraflarn renmek zere i'timada ayan baz merci' ve kaynak kitaplara mracaat etmek istiyoruz: te Msr'l byk bir ulema hey'etinin hazrlam olduu "El Mu'ceml Vasit" Lgatnda: "SYASET" kelimesinin masdar, yani asl ve kk Arapada (Sevese) kelimesidir. Bu masdardan yaplan ism-i fil SS'dir. Bunun manas ise, zetle: terbiye eden, idare eden, slha alan demektir.(49) Siyaset kelimesi, ticaret iinde olursa, manas: "Serbest pazarlarda iktisadi ve mal ileri dzenlemek" demektir. Sair iler iin de siyaset kelimesi uygulanabilir ve kyaslanabilir.

(49) Mu'cem-ul Vasit C:1, S: 464 587 KAMUS-U TRK kitab ise, SYASET kelimesini bir ka ma'na ile izah etmektedir. zetle ve mealen: 1- Hkmet ileri ve memleket idaresi 2- Cezaya mstahak olanlarn cezasn vermede alnan tedbirlere dair proramlar. 3- Halkn ilerini dzenliyen hkmetin hikmeti ve icraat. 4- Devletler arasnda ekonom ve kltrel alanda mnasebetlerin dzenlenmesi ve yrtlmesi...(50) SYASET kelimesinin Lgat itibariyle manas yle olduu gibi, stlah manasyla da; mdarlk ve idarecilik mefhumunun tm eitlerine amil olabilir. rfi manasyla olsa, bugnk tm parti idarecilerine, siyas gazete yneticilerine, hatta partilerle sk ekilde ilgilenenlere ve gnlk siyas gazeteleri merak ile ta'kib edenlere de verilebilir. Fakat btn bu rf manalarn ierisinde en hakiki siyaseti o kimseye denilir ki: Memleketin idaresini ele almay hedef alan herhangi bir partinin yneticileri, idarecileri ve saire gibi harekete ynelik faaliyetlerde bulunan kiilerdir. te SYASET anlamnn geni olan alann bylece tesbit ettikten sonra; dnp stad Bedizzaman Hazretlerinin genlik devresindeki hayatnn bir hlsasn harita gibi izerek bakacaz. Onun yapt veya takip ettii siyasetin, hangi tr bir siyaset olduunu grmeye alacaz: Evet, Hazret-i Bedizzaman ilk olarak 1895 tarihinde Mardin'e geldii zaman -ki henz ya onsekizdirOsmanl memleketinde ve slm leminde neler lup bittiini renmeye balam.. ona gre kendi anlay ve dnceleri istikametinde fikirler beyan etmeye, sohbetler tertib etmeye mbaeret etmitir. O sralarda Jn Trklerin balatm olduklar Hrriyet mcadeleleri onun nazar- dikkatini ekmi, Namk Kemal Bey'in Hrriyet hakkndaki edibane tasvirli r'yasnn metni de eline gemiti. Bylece Jn Trklerin balattklar Hrriyet mcadelelerinin asl mahiyetini ve hedefini anlam, o da bunlarn hareketlerini meru' bularak benimsemiti. stad o gnlere kadar, yalnz medreselerde okutulan din ilimlerinin kaideleriyle, meseleleriyle uramakta ve bunlarn ma'na ve mefhumlar zerinde ilm mbaheselere katlmakta idi. Yani dnya ahvali, itima ve siyas durumlarla o ana kadar hi ilgilenmi deildi. Mardin'de bu yeni ve ilk hayatnn bu davranndan kukulanan Mardin mutasarrf Nadir Bey eliyle, Mardin'den Bitlis'e nefyedilmesine sebeb olmutu. (50) Kamus-u Trki, .Sami, S: 754 588 Bitlis'e geldikten sonra,dnya itimaiyyat ve siyas ahvaliyle olan alkas biraz daha ilerlemiti. nki Bitlis Valisi mer Paa'nn konanda ikamet etmekte, Vali ve memurlarla ihtilt iinde olmaktayd. Ayrca Vali Bey'in konandaki ktbhanesinde bulunan, her eit kitap, gazete ve mecmualardan, istifade etmekteydi. Bununla beraber Bitlis'teki hayat, umumiyetle itima ahval ile alkadar olmaktan ok, din ilimlerine ait metin kitaplar ezber

etmekledegeiyordu. Bitlis'te iki sene kaldktan sonra, 1897'de Van'a gitti. Burada yine Vali Beyin konanda kalmaya balad. stadn Van'daki hayat, daha biraz itimaiyat ve dnya hadiseleriyle, hususan slm leminin ahvaliyle ve bilhassa Osmanl memleketinde cereyan eden hadiselerle ilgisi artmt. Gazeteleri ta'kib etmeye ve itima mes'elelere dair haberlerle alkadar olmaya balamt. Van'a gittikten sene sonra, yani 1900 senesinde ngiliz Mstemlakat Nazr'nn Kur'an hakkndaki me'um konumasn duyunca; slm leminin, hususan Osmanl Devletinin geleceiyle, kurtuluu ve bekas hususunda n grlecek tedbirlerle ok ateli bir srette megul olmaya balad. Zihninde pln ve proramlar izdi. Bu projelerden en by olan Van'da bir slmi niversite manasnda bir medrese vcuda getirmekti. Haliyle bu i byk mali klfet isteyen bir proje idi. Devlet ve hknmet eliyle ancak tahakkuku mmkn olabilirdi. Bundan dolay bu cihan-mul gayesini ve niyetini fiile karmak emeliyle 1907 yl sonunda stanbul'a gitti. Buradaki ilk yedi ay, Sultan Abdlhamid'in Mabeyin Hkmetiyle penelemekle geti. Mabeyne Medreset-z Zehra'snn u'belerinin almas iin bir dileke verdi. Fakat maalesef bu dileke kle alnmad. O da Padiahn ve Mabeynin nazar- dikkatini ark vilyetlerine ekmek iin, her eit suale cevab verebilme imtihann at. Bu mthi bir meydan okumayd... Derken 24 Temmuz 1908 inklb zuhura geldi. te, Bedizzaman'n 1908 Merutiyyet inklbndan sonraki bu gnleri en ok itima meselelerle ilgilenmeye balad dnemin balangcdr. Bu tarihten i'tibaren 1921, hatta 1923 tarihine kadar safha ve devre tarznda itima ve siyas meselelerle alkasnn ekli vardr: Birinci Safha; kinci Merutiyet'in ilnyla birlikte, Hrriyet ve Merutiyetin slm eklinin tahakkuku iin nutuk ve makaleleriyle yapt hizmetleri ve ileri srd fikirleridir. Bunlarn yannda, o sra teekkl etmi parti ve cemiyetlerin ekimelerini bir derece nlemek ve din, millet ve vatann mterek menfaatlarnda birletirmek iin var gcyle gsterdii gayret ve yapt almalar... 589 kinci Safha: 31 Mart vak'asndan sonra, 1910 baharnda ttihad ve Terakk'nin yaptklar zulml ve intikaml icraatlarndan kserek stanbul'dan ayrlmas.. stanbul'dan ayrldktan ve ark'a geldikten sonra da, iretleri dolaarak, inand ve kabul ettii ekliyle meru' bir merutiyet tarzn millete telkin etmek iin yer yer konferanslar tertib etmesi ve bir ok suallere ilmi ve hakikatli cevablar vermesi.. Daha sonra am'a gelip slmn umum mukadderat proramn ve istikbalini ilgilendiren bir muazzam dersi olan mehur Hutbe-i amiye ismiyle, 1911 baharnda Emeviye Camii'nde irad ettii hutbe.. Oradan stanbul'a avdet edip, Sultan Read'la tanp dost olmas ve Van'da kuraca Medreset-z Zehra's iin yirmi bin altn lira tahsisat va'dini almas.. Ve medresesinin inas iin stanbul'dan ark'a dnmesi ve medresenin temelini Van'da attrmas... Nihayet Birinci Cihan Harbi'nde gnll talebeleriyle birlikte bir alay tekil ettirerek, harbe itirak etmesi.. iki sene kadar Harb-i Umumi'de cansiperane pek bvk baarl hizmetler ifa etmesi ve ayn harbte yaralanarak esir dmesi.. Esaretten firar ederek stanbul'a dnmesi... nc Safha: 1918 Temmuzunda esaretten kurtulup stanbul'a dndkten sonra, iki buuk sene kadar, yani 1921 ortalarna kadar, yine baz mill ve vatan hizmetlerin ifas yolunda, o sra te'lif ettii eserlerinin bazlarnda itima dersler dercetmesi ve baz beyanlarda bulunmasdr. Fakat 1921'in ikinci yansndan sonra, artk hep iman, tefekkr ,ahlk .ve

manev illar taammun eden eserler te'lif etmeye balam ve artk Yeni Said leminin hududundan ieri girmitir. Bu tarihten sonra, zaten kendisinin de mteaddit beyanlanyla, itima ve siyas mes'elelerle alkasn kesmi olduunu yazmaktadr. Ankara'daki yedi buuk aylk hayatnda ise, tafsilen kaydettiimiz gibi, orada hep slam eair, namaz ve dine kar irtibatlar kuvvetletirmek iin, irad ve ikazlarda bulunmutur. Bunun yannda Mill Hkmetin yeni atlmakta olan temelleri salam ve metin bir zemin zerinde atlmasn te'mine almtr. Medreset-z Zehra'snn inas hususunda da giritii faaliyetler de, hep yine din ve mill mes'elelerdir. imdi, acaba Bedizzaman Hazretleri mezkr tarihe kadar ilgilendii siyaset cinsinin az yukarda nevilerini yazdmzn hangisidir veya hangisini ta'kib etmitir? Evet gryoruz ki: Bedizzaman Hazretlerinin itima ve siyas mes'elelerle urat en hararetli devresi ki; kinci Merutiyet inklbndan sonraki dneminde bile, bir ok siyas ve din cemiyetler kendisine srarla reislik, liderlik teklif etmelerine kar mstani kalm, kabul etmemitir. Mesel, ilk bata ttihad ve Terakk hkmeti ve partisi kendisine meb'usluk teklif ettikleri halde, kabul etmemesi.. Daha sonralar Krt Teavn ce 590 miyeti tarafndan da reislik teklifleri varid olduu sylenir. Keza ttihad- Muhammed cemiyeti de yine kendisine reislik teklif ettii, Daha sonralar Darl Hikmet-il slmiye a'zalar tarafndan yine reislik teklif edildii.. ve sonra Ankaraya geldii zaman,en cazip tekliflerle meb'usluk ve sr. aya nne serildii halde, stadn bunlarn hi birisini kabul etmemi olmas, gsterir ki; O, hayatnn bu en heyecanl dnemlerinde dahi bir reislik, bir baa geme veya idareyi ele geirme dncesiyle hareket eden bir siyaset tarznn fersah fersah dndadr. Amma gyet hr ve son derece hrriyet iinde madd-manev hi bir te'sir altnda kalmadan bir mrid-i mmet olarak bildii en doru yolu, en istikametli hareketi idarecilere, siyaset erbabna gsterme tarznda fikirlerini ekinmeden beyan etme eklinde olmutur. Ayn zamanda siyas kulpleri, cemiyet ve partileri, basn ve saireyi i'tidale, ittihada getirmek, yani hi olmazsa vatan ve memleketin mterek menfaati etrafnda toplatmak iin; ahsen, kelamen alm ve abalamtr. te Bedizzaman'n o dnemlerdeki siyaseti de yalnz budur. O ise bir mrid, bir muslih sfatyla irad ve slh yollarn gstermekten ibarettir, baka bir ey deildir. Bu kitabn ilgili yerlerinde bu davamz delilleriyle ispat olunmu, tekrara hacet yoktur... Ve netice olarak; Bedizzaman Hazretleri hayatnn, Eski Said devresindeki siyas ve itimai tavrlarnn cinsi ve nev'i de, sadece ve sadece millet ve memleket iin, fakat bin seneden beri slm an'anesiyle, slam ahlkyla yorulmu, seciyelenmi bir toplumun bnyesine en uygun, en hayrl hizmetleri ve o milletin izzet ve ehametine en muvafk hareketleri telkin etmek zere, bildii hizmetlerin yollarn, metodlarn gstermekten ibaret olmutur. Zaman ve zeminin ok msait olduu bir ortamda, ki o sra idarecilerle diyalog ve fikir teatisi ve onlarn sz dinlemeleri mmkin hatta her zaman vaki' olduu bir zamanda, hem konutuu ve ihtilt ettii kimseler idare adamlar olduu iin; dolaysyla kendisini dorudan doruya itima ve idar mes'eleler ilgilendirmekteydi. yle de olduu iin, ilgili siyaset adamlaryla icab ederse bizzat grm, fikirlerini telkin etmiti. Grme mmkin olmad zaman da, nutuklaryla, makaleleriyle, kitaplaryla siyas tabiblere tehis-i illet iin yol gsteriyordu. Fakat vakta ki, esaretten dnd, tm siyasi hareketlerin ular ecneb elinde olduunu sezdi. Artk Osmanl Devleti olarak ve hr bir millet olarak, mstakil ve kendinden kan bir siyasetin mmkin

olamyacan anlad... Ve artk dahil parti ve cemiyetlerin hareket ve davranlar yalnz ecnebi menfaatine yaradn.. Ve tam o sralarda da umum millete farz- ayn olan ittihad ve ittifaka o gibi siyasetlerin en muzr bir zehir gibi zararl olduunu anlad.. Hatta bu gerein tipik bir misali olarak mtedeyyin bir 591 ilim adamnn, partisinden olmayan bir dier mttak limi la'net edercesine ktlediini, fakat kendi partisinden olan eytan gibi bir mnaf rahmet okurcasna medhettiini grd. te o zaman btn kuvvetiyle bylesi eytan bir siyasetten nefret ederek yzne tkrd.. Ve o zamandan beri siyasi mes'elelere srt evirdi. Hatta o tarihten beri gazeteleri, dnyevi ve siyasi sohbetleri ve sigaray birlikte brakt. Baka bir sahaya girdi. Mslmanlarn imann, itikadn, ahlk ve maneviyatn kuvvetlendirecek manev hizmetlere el att. te Bedizzamann siyaseti ..ve ite terk ettii ey !.. STKBALE NFUZUNUN LS Siyasi mes'elelerin tahlili mnasebetiyle, stad Bedizzaman HazretIerinin 1908 yl ortalarndan itibaren, 1923 senesine kadar, idar ve siyas mes'elelerle ilgili nerettii beyanat ve ikazlarn ierisinde en nemli ksm olan istikbale nfz keyfiyetinden; Ve gelecekteki hadiselerin karsnda yaplacak tedbirlerin kritiini bildiren dikkat eken iaretlerinden nmune iin bir ka misalini bu makamda zikretmek mnasib dt. BRNCS: te 27 Temmuz 1908'de stanbul'da nutuk sretinde syledii u: "...imdiye kadar mezarda idik, ryorduk. imdi bu ittihad- millet ve merutiyet ile rahm- madere getik. Nev nema bulacaz... Yz bu kadar sene geri kaldmz mesafe-i terakkiden inaallah mu'cize-i peygamberiyle, imendifer-i kanun-u eri'y-i esasiyeye amelen; ve burak- meveret-i er'iyeye fikren bineceiz. Bu vahet-engiz sahray- kebiri bir zaman- kasrda, tekemml- mebad cihetiyle tayyetmekle beraber, milel-i mtemeddine ile omuz omuza msabaka edeceiz. Zira onlar kz arabasna binmiler, yola gitmiler.. Biz birden bire imendifer ve balon gibi mebadye(51)) bineceiz, geeceiz. Belki cmi'-i ahlk- hasene olan hakikat-i slmiye ve isti'dad- ftr ve feyz-i imann ve iddet-i cu'un hazma verdii teshil yardmyla fersah fersah geeceiz. Nasl ki vaktiyle gemi idik...(52)" Grld zere, Bedizzaman Hazretleri kinci Merutiyet inklbnn nc gnnde, nutuk suretinde halka hitaben irad ettii u szlerinde, akl ve mantn kaideleri erevesinde ve fakat baz artlar dahilinde istikbalde maddeten terakk ve tekemmln mjdesini ne acib bir ekilde veri (51) Dikkat edilirse Hazret-i stad, medeniyetin vcuda getirdii imendifer ve balon gibi maddi terakknin mahsul olan eylere, hep o zaman "mebadi" demi. O ise, temel balang, nmunelik esas demektir. Bu esaslar zerine daha ok byk san'at harikalar bina edilecegine ve beerin daha ok maddi ilerde terakki edeceine iaret etmektedir.A.B. (52) Asar- Bediiye S: 349 592

yor ve yollarn ne gzel gsteriyor. Halbuki; Bedizzaman'n bu nutkunun sylendii tarihten on yedi sene sonra, bir adam, Bedizzaman'n bu szlerini taklid ederek mukallidane ve mantk kaideleri, yol ve proramlar olmakszn syledii.. Ve tm idare ve komuta elinde iken yaad zaman boyunca, syledii gibi hi bir terakki, hi bir ilerleme kaydedilmedii halde, bugne kadar riyakr azlarda, gya bu sz onun imi gibi, sakz gibi inendi. Nitekim ayn adam, hadis-i erif meneli baz hakikatl ifadeleri kendine mal ederek konutuu da olmutu. Her ne ise,.. KNCS: Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri birde terakk ve tel hususunda mjdeleyerek verdii te'minatn msbet artlar yannda, ayrca onu engelleyen, yolunu kapayan menfi artlarnn bazlarna da yle iaret etmitir: "Ey ebna-i vatan! Hrriyeti su-i tefsir etmeyiniz. Ta elimizden kamasn ve mteaffin olan eski esareti baka bir kabta bize iirtmekle bomasn.(53) Zira hrriyet, mraat- ahkm ve adab- eritla ve ahlk- hasene ile tahakkuk ve nev nema bulur... Bu pararafn az altnda da yle der: "Yoksa Hrriyeti sefahet, lezaiz-i nmerua', israft, tecavzt ve hevay-i nefse ittiba'da serbestiyet ile tefsir, amel etmek; bir padiahn esaretinden kmakla, nefsin esaret-i rezilesinin altna girdiklerinden milletin ocukluk tabiatn ve sefih olduunu gsterdiinden, parelenmi olan eski esarete lyk ve hrriyete adem-i liyakat gsterir...(54) Ayn bahsin devamnda mevzu'u daha da aydnlatmak iin yle der:"Biz millet-i Osmaniye erkeiz. Kamet-i merdne-i istidad- millimize kadnlarn Iibas gibi ssl sefahat ve israfat yakmyor. Binaenaleyh aldanmyalm, kaidesini dstur-l amel yapalm. yle: Ecnebiyede terakkiyat- medeniyeye yardm edecek noktalar (Fnn ve sanayi' gibi) mealmemnuniye alacaz. Amma medeniyetin znb ve mesavisi olan b'z adt ve ahlk- seyyie ki; ecnebilerde mehasin-i medeniye-i kesire ile muht olduu iin, irkinlii o kadar gstermiyor.. Biz ise aldmz vakit, su-i tali' cihetiyle mkil-t tahsil mehasin-i medeniyeti terk, ocuk gibi heva ve hevese muvafk znb-u medeniyeti kesb ettiimizden, muhannes ve mtereccile gibi oluruz. (Yani kadnlam erkek, erkeklemi kadn gibi...)(55)" (53) Evet, daha dehetli bir istibdad ile pek ac ve zehirli bir esareti bize iirdiler. S.NURS (54) Asar- Bediiye S: 349 (55) Ayn eser S: 350 593 Yine ayn nutkunun devamnda medeniyeti alrken, mill ahlk muhafaza etmenin, bir milletin bekas iin zarur olduunu yle dile getirir: "...Kesb-i medeniyette japonlulara iktida bize lzmdr, ki onlar, Avrpa'dan mehasin-i medeniyeti almakla beraber, her kavmin mabihilbekas olan dt- milliyeyi muhafaza ettiler. Bizim adat- milliyemiz slmiyette nev nema bulduu iin, iki cihetle sarlmak zaruridir. (56)"

Yine ayn nutkunun bir blmnde istifhaml bir suale de yle cevab vermektedir: "...Bu kadar metin ve dehetli, kaviyyen emel ettiimiz yeni hkmeti omuzunda tayacak harika ve dah adamlar lzm iken, Asya ve Rumeli tarlas acaba yle mahsult verecek mi? Buna cevab: Eer baka inklblar baa gelmezse evet...(57)" te grld gibi, burada Hazret-i stad Bedizzaman harika kuds kerametkr dehasnn ferasetiyle; bu milletin bana Avrupa'nn hakiki medeniyeti olan san'at ve terakk adna deil, belki sefahet ve rezaleti ve dinsizlii namna gelecekte bir inklbn olacandan kesin haber vermektedir. Ayn cevabn devamnda mevzu'u mantk lleri iinde yle izah eder: "...imdi bu er' hrriyet-i dilane yaasa; fikr-i beerin ar zincirlerini paralamakla, isti'dad terakkiye kar sedleri herc merc ederek, o kk daireyi dnya kadar tevsi' edebilir. Hatta benim gibi bir kyl ad adam, sreyya kadar ulv olan idare-i umumiyeyi nazara alacak, ml ve myltn filizlerini orada balyacak ve her bir fiil ve tavrnn orada bir ihtizaz ile zi-medhal bulunacandan, himmeti sreyya kadar teali, ahlk o derece tekemml ve efkr memalik-i Osmaniye kadar tevess' edeceinden; EFLATUN'lar ve BN- SNA'lar ve BSMARK'lar ve DEKART'lar ve TEFTAZAN'leri inaallah geri brakacak. Bu kuvvetli Asya ve Rumeli tarlas ok ubban- vatan mahsl vereceinden kaviyyen mitvarz. Lasiyyema u memalik-i Osmaniye, umum enbiyann mahall-i zuhuru ve dvel-i mttemeddine-i slifenin mehd-i teekkl ve ems-i slmiyetin mark- tulu'u olduundan, insanlarnn ftratlarnda bu eyi ektikleri, istidadat- kemal, bu hrriyet yamuruyla nev nema bulsa, herkesin istidad ve fikr-i mnevveri ecere-i Tuba gibi dalbudaklar her tarafa aacaktr... Ve ark' Garbe nisbeti, seheri guruba nisbeti gibi edecektir. Eer sevs-i ataletle ve semum-u araz ile kurutulmazsa...(58)" (56) Ayn eser S: 351 (57) Asar- Bediiye S: 652 (58) Ayn eser S: 353 594 Bu pararafta Hazret-i stad, akl ve mantk kaideleri erevesinde yine gelecekte, hrriyet-i er'iyye ile slm milletlerinin isti'dad nev nema bulduu takdirde, byk byk mjdeler mevcud olabileceine, lkin menfaatlar, garazlar ve o hareketi sekteye uratacak sefahat ve rezalet kurtlaryla kurutulmazsa!..diyor. Filhakika, gerek hrriyet adna balatlan 2.Merutiyet hareketi, maalesef intikam hisleriyle de, ahs garazlarla da, sefahet ve rezalet kurtlaryla da karlat ve artlar dahilinde gereklemesi mmkin olan mev'ud saadet mjdeleri bir asr kadar geri tepti. Her ne ise... te Bedizzaman Hazretlerinin kudsi feraset ve dehasnn istikbale nfuz derecesinin mahiyeti hakknda gsterdiimiz ve ta 1908'lerde sylenen beyanlarndan u iki nmunelik iaretlerle iktifa ediyoruz. Bu makamda Hutbe-i amiye eserini, bilhassa birinci kelimesini.. Ayrca yine 1908 yl ierisinde Cami-l Ezher Reisi allme eyh Bahid Hazretleriyle yapt konumasnn hakikatini dnerek ksa kesiyoruz. Daha sonra 1935-1960 arasndaki zaman faslnda mdafaatnda olsun, siyas baz zatlara hitab eden iradkr mektublarnda olsun syledii sz ve hakikatli beyanlarnda,

itimai hakikatlarn doruluunu da, istikbal zamannn nasl tasdik ve te'yid ettiini inaallah yerinde ve srasnda gstermeye alacaz. BR KONU DAHA Burada bir de, Bedizzaman'n 1921 senesi son yarsndan itibaren terk ettii siyas ve itima tutumuyla, bilhare 1950'den sonra teekkl eden D.P Hkmetiyle yapt dostane irad ve ikaz hasbihalleri ve nasihatlar hususunda, baz evrelerce mcerred bir parti ve seim sistemine balyarak, Bedizzaman da donuk ve camid olan baz politikaclara benzetmek sretiyle; tek partili, ok partili siyasi dnemlere uygulayarak yorumladklar grlmtr. Bu eit cmid ve ruhsuz yorumlarn Bedizzaman Hazretleri hakknda ne kadar hatal olduunu bu kitabn baz yerlerinde mukayeseli tahlilleri yaplmtr. Burada yine bir hatrlatma kabilinden unu deriz ki: Onun siyaseti terk ettii zaman, meydanda ok siyas partiler ve cemiyetler faal durumdayd. Onun elini tutup mani' olacak hi bir engel de yoktu. Siyaset alan da tamamen akt. yle olduu halde, stad onu terk etti. Veya terk ettim diyordu. Sonra Ankara'ya geldi, Ankara hkmetinin tutumuda houna gitmedi. Nihayet ekildi, Van'a gitti. Trkiye Cumhuriyetinin ta bandan 1945-946 yllarna kadarki dnemi zaten dikta rejimi gibi olup demokrasiye tamamen kapal bir sistemdi. Bedizzaman ise, srgnde ve nezaret altnda idi. Her hangi muhalif bir parti ile bu sisteme kar kma imkn, umum olarak yoktu. Bununla beraber 1932'lerde heyecanl ba'z siyas durumlar 595 iinde Bedizzaman'a "Neden siyasi bir mdahale ile durumun slhna ynelik bir teebbste bulunmuyorsun, yoksa korkuyor musun?" eklindeki bir suale Bedizzaman: "Btn hayatmda hak bildiim bir meslekte gitmeme kar korku benim elimi tutup men' edememitir...(59)" cevabyla, ahs bir korkusunun sz konusu olmadn.. Fakat bugnki beerin bilhassa Trkiye'nin itima hayatnn, siyaset yoluyla slhnn mmkin olamyacana kesin kanaat getirip bildii iin, ta 1921 tarihinden beri o yolla olan hizmeti braktn.. ve btn kuvvetiyle Mslmanlarn ok tehlikede olan imann takviye ve ma'nevi htiyalarn te'mine medar hizmetlerde altn yazmaktadr. te, stad Bedizzaman'n hayatndaki bu gerek ve hi gizli-kapakl taraf olmyan tutumunun, yani o sralar Osmanl Devletinin slh ve bekasnn, baz siyas ve idari tedbirlerin alnmasna bal olduu dnemlerde, bir mrid-i mmet olarak; kelm'da, tasavvuf'ta ve daha slmn bir ok mes'elelerinde olduu gibi, siyaset ve itimaiyyat sahasnda da gsterdii tecdid fikrini, ilgili siyaset ve idare adamlarna gstermek eklinde olup, tedbir ve areleri bilfiil ahsiyle ve kalemiyle, hr fikir iinde ve hi bir engel tanmadan ifade ve beyan edegelmekte iken, hatta esaretten dndkten sonra dahi, ta 1921 yl ortalarna kadar, eskisi gibi olmasa da, fakat yine baz itima tedbirleri siyaset adamlarna telkin etmekte iken; 1921 yl ierisinde birden bire o gibi faaliyetlerden vazgeip dnmesi.. az stte arz olunduu gibi; manev, ruh ve ahlk sahalardaki esas temel hizmetlere el atmas; elbette ve herhalde ba'z evrelerin yorumladklar gibi, frsat bekleyen siyaset dkn bir politikac tipinde gsterilmesi ve onun durumunu sadece mcerred bir particilik mefhumuna balamalar, hatta ok partili, tek partili sisteme uygulamalar, kanaatmzca pek byk bir yanlgnn ve hakikate nfz edememenin ifadesinden baka bir ey deildir.

Evet, Hazret-i stad iin, bilhassa siyaseti terk ettii gnlerde -Eer haa bir siyas politikac gibi bir insan olmu olsayd- ona bir ok sahalar akt. Bir ok iler de baarabilirdi. Amma 1950'den sonraki hayatnda, Demokratlara kar gsterdii yaklam ve dostluun hikmetlerine ve onlara acyarak yapt ikazkr nasihatlerinin ma'na ve maksadlarna inaallah bu kitabn ilgili yerinde ayrca baklacandan buraya derc edilmedi. (59) Osmanlca Lem'alar S: 96 596 BEDZZAMAN'IN ERAT ANLAYII Bu makamda mnasebet geldii iin, stad Bedizzaman Hazretlerinin siyas mes'elelerle ilgilendii dnemlerdeki hayatnn, fikir yapsnn temeli, kayna ve merkezi her eyden nce slam dini kanunlar olduundan ve her eyi, her hareketi, her davran onun kaynandan almann mmkin olduunu.. Ve dnyada zuhur eden her bir hadisenin, her kprdann, her akmn deer lsnn slm dininde ve eriatnda mevcut olduunu.. ve beerin bilhassa Mslmanlarn, zellikle Osmanllarn kurtulu ve saadetinin mutlak ona bal olduunu aklen, ilmen ve mantken iddia ve ispat ederek meydana atld iin; elbette onun bu mevzudaki bir gr, bir metodu ve bir anlay.. Ve beer dnyasnda onun tatbiki hususunda bir modeli ve ls olacaktr.. Ve elbette zaman zaman yersiz olarak hurlar yapan baz din limleri gibi, muktezay- hali dnmeden, ilca-i zarureti nazara almadan mfritne bir taassub gstermiyecektir. Bazlar diyebilirler ki: "slam eriat birdir, onun ahkmn tatbik hususunda ayr ayr anlay ve metodlar olamaz?" Cevaben denilir ki: Evet, gerekten slm dini ve eriat birdir. Lkin bir olmakla birlikte, o bir klldr. Kinat iine alan ve her asrdaki umum insanlarn tm ihtiyalarn vermeye kfil bulunan bir ilah kanunlar manzumesidir. Elbette bu ilah ve kll olan kanunlar manzumesinin insanla ve en bata Mslmanlara tatbik usllerinin hikmetli ve maslahatl yollar olacaktr. Nasl ki, Kur'ann nzul tarz da bu hikmet ve maslahata gre olduu, hatta baz ayetlerin, dierlerini hkmen nesh etme keyfiyetinin varl bu srra bakarak tanzim edilmitir. Hadis-i erifler de Kur'ann nzul tarz hikmetine uygun bir ekilde vrud ettiini, hatta onda da nasih-mensuh kaziyesinin mevcut olduunu, hadis usl ilmini bilenler bilirler. Bu i'tibarla, Allah'n ferman ve kanunu olan Kur'an, Mslmanlarn ferden ve cemaaten tekml derecelerine gre ve kabiliyet ve tahammllerinin inkiaf nisbetinde.. Ve altra altra nzul gerekletii gibi, dinin ikinci ana kayna olan hadis-i erifler de Kur'ann bu hikmetli, ftr ve beerin kabiliyet ve isti'dat ve takamml derecelerine uygun olan nzulne uymak sretiyle vrud etmi olmas zaruridir ve yle de olmutur. Bu kaziye byle olduu gibi, bata sahabeler olmak zere, mctehidlerin nass olmyan ayet ve hadislerden anladklar ihtilafl grleri de bu hakikatin baka ynn gstermektedir. Hatta sahabeler, zellikle drt halifenin, eriatn baz ahkmn tatbikatnda gsterdikleri eitli uygulama ekli ve grleri de bu mes'elenin ayr bir delilini tekil eder. 597

Bir misal olarak; Hazret-i mer'in; ok fakirlik geiren baz kabilelerin yaptklar hrszla, el kestirme hkmn muvakkaten uygulamad ma'lum ve mehurdur. Bu da eriat ahkmnn tatbiki hususunda slmn itima hayatnda msait zeminin olumas, yani hkmn icraasna kabil duruma gelmesi hikmet ve lzumunun gereini ortaya koymaktadr. Bunlar yazmaktan maksadmz, idareci olarak veya idarecilere yol gsterenler olarak, Allah'n hkmlerini Mslman halka tatbik etme hususunda hakikat olarak dinde bu gibi itihadlara yer olduu halde, baz mteeddid slm ulemas hi bir zaruret ilcasn ve maslahatlar nazara almadan cehd ve gayret gstermilerdir. Fakat herhalde bu hikmetli ftr dsturlara riayet edilmedii iin, yani evvela slmn itima hayatnn zeminini o hkmlerin tatbikatna msait ekilde hazrlanmasna mteveccih alt yap hizmetleri yerine getirilmedii iin, ou zaman abalar netice vermemi, belki baz zararlar ve felketler getirmi ve getirmektedir. Samimi olduklar bilinen bu mcahit ulemann mezkr hikmet kanunlarna riayetsizlikleri neticesi, abalar semere vermedii ve neticesiz kald gibi, daha aa derecelerdeki bir takm hocalar, dinde ziyade hassas olduu halde, fakat akl muhakemede ve slam dini hikmetlerinde noksan olduklar iin, slam dini adna gsterdikleri faaliyetler zaman zaman slma daha ok zararlar ve felketler getirmitir denilebilir. Hlasa: Bu mes'elelerde ayr ayr gr ve itihadlara yer vardr, hem de hak olarak vardr ve olmutur. Drt Hak mezhebin teferruattaki ihtilaflar da bu mevzua ayr byk bir delildir. Bu mukaddemeyi bylece baladktan sonra; slmn itima bnyesi er' hkmlerin tatbikine msait gibi grnd bir zamanda bile; Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri, slmn hikmet kanunlarna uygan olarak ortaya koyduu modelinin baz ynlerini bir derece gsterecek, onun eski eserlerinde yer alm beyanlarndan bir ka noktay arz etmeye alacaz. Gstereceimiz bu beyan ve ifadeler, temel kaideler halindedir. Zaten Bedizzaman Hazretleri slm olan herhangi bir mes'elede fikir beyan etmise, o mes'elenin ruhu ve ya hkmnde olan esas kaidesini klli kanun eklinde beyan etmi, teferruata inmemitir. te: 1- slm topluluu iinde er' ahkmn ilk tatbik ekli veya hkmler halini almas meselesini iki ana esas kaideye balyarak grlerini ylece beyan eder: "S: Teaddd- zevcat ve abd gibi ba'z mesaili ecnebiler serite ederek, medeniyet nokta-i nazarnda eriata baz evham ve behat iras ediyorlar? 598 C: slmiyetin ahkm iki ksmdr.. Birisi: eriat ona messistir. (Yani yokken, eriat onu vaz' etmi, te'sis etmitir) bu ise hsn- hakiki ve hayr- mahzdr. Birisi de: eriat (onu) muaddildir. Yani gayet vah ve gaddar bir suretten karp, ehven-i er ve muaddel ve tabiat- beere tatbiki mmkin ve tamamen hsn- hakikiye geebilmek iin, zaman ve zeminden alnm bir surete ifra etmitir. nk birden tabiat-i beerde umumen hkm-ferma olan bir emri, birden ref' etmek, birden tabiat- beeri kalb etmek iktiza eder. Binaenaleyh, eriat vz-i esaret deildir. Belki en vah suretten byle tamamen hrriyete yol aacak ve geebilecek bir surete indirmitir. Ta'dil etmitir. Hem de drde kadar teaddd- zevcat; tabiata, akla, hikmete

muvafakatyla beraber.. eriat, bir taneden drde karmam. Belki sekizden-dokuzdan drde indirmitir. Bahusus teadddde yle erait koymutur ki: Ona murat etmekle, hi bir mazarrata meddi olmaz. Baz noktadan er olsa da, ehven-i erdir. Ehven-i er ise bir adalet-i izafiyedir. Heyhat lemin her halinde hayr- mahz olamaz.(60)" te stad Bedizzaman'n bu cevabndaki kll kaideyi, insanlarn yaay ve amel hususunda ala geldii bir ok eylerine tatbik etmek mmkndr. Mesela, sakaln snnet olma ekli o devrin insanlarnn hususan Arap milletinin umum ve kavm bir adetiydi. Fakat ya bakmsz, kirli,pis..veya gayr-i insan olan suret ve ekillerini ta'dil etme hususunda sakal en gzel bir sakal biimine koymu, ta'dil etmitir. Keza, kle mes'elesi de bunun gibi bir eydir. nk o devirde hemen hemen herkes kleye hayvan nazaryla bakmakta ve hayvan muamelesini yapmakta iken, slmiyet onu ta'dil etmi, kleyi insan olarak ele alm ve ona insanlk muamelesi yaptrmtr. Ayn zamanda beeriyet iinde klelik mefhumunun yava yava kaldrlmasna yol am.. ve "Kim bir kle zad ederse, u kadar sevab alr" gibi ok byk tevik ve teribler yapmtr.. ve hakeza, sair mes'eleler kyas edilebilir. 2- Noksan da olsa, eksik de olsa; slm dininin, baz ahkmn tatbik etmeye niyetlenen slm lemindeki baz kprdanlar, hemen ceffel-kalem reddedilmeyip, slmn hikmetli siyaset metodlaryla ona dost olmaya ve tevik ederek ona baz noktalardan takdirlerle yanamaya dair hakikatin lzumunu dile getiren Hazret-i stadn baz beyanlar: "S: Baz adam, eriata muhaliftir diyor?" (Yani merutiyet) C: Ruh-u merutiyet eriattandr. Hayat da ondandr. Fakat ilca-i zaruretle, teferruat olabilir; muvakkaten muhalif dsn. Hem de her ne (60) Asar- Bediiye S:109 599 hal ki, merutiyet zamannda vcuda gelir, merutiyetten ne'et etmesi lzm gelmez. Hem de hangi ey vardr ki, her cihetle eriata muvafk olsun. Hangi adam var ki, btn ahvali eriata mutabk olsun?.. yle ise, ahs- manevi olan hkmet dahi ma'sum olamaz. Ancak Eflatun-u ilahnin medine-i fazla-i hayaliyesinde ma'sum olabilir...(61)" Bedizzaman'n bu cevab fetvasnda hakikaten ok orjinal, slamn hikmetli siyasetinin icab olan izahlar mevcuttur. yle ki: Bu cevab yazd zaman, Merutiyet'in mdafileri olan ttihad ve Terakki hkmeti ve partisi, 31 Mart vak'asn ihdas ettirerek bir ok insanlar, hususan ttihad- Muhammed Cemiyeti'nin ileri gelenlerini ezdikleri, hatta Bedizzaman' da i'dam ettirmek gayesiyle, Divan- Harb-i rfi mahkemesine sevk ettikleri.. Ve Bedizzaman ttihatlarn ylesine tutum ve davranlarndan mitsizlik ierisinde stanbul'u terk edip ark'a dnd halde, bu mevzu'u 31 Marttan bir sene sonra yazm olmakla birlikte, meseleye ahs bir renk vererek, hissiyatna kaplp da bakmam, kltmemitir. Memleketin mill ve itima bir mes'elesi olduunu unutmam, slmn kll irad ve slh metodu olan hikmetli, maslahatl siyasetini rehber yapm, hakikati dile getirmitir. "Kfirdir, mnafkdr" deyip de ttihadlar ve hkmetlerini slmn dairesi dna itmemitir.

Evet, dikkat edilirse Hazret-i stad; "Hangi ey vardr ki, her cihetle eriata muvafk olsun, hangi adam var ki btn ahvali eriata mutabk olsun?" demek sretiyle, hemen defaten lemin ahvali mahz- eriat kanunlaryla idare edilmesinin mmkin olmadn, belki bu i zaman ve zemin istediini belirtmek istediini anlyoruz. ylesi bir tasavvurun, yani bir anda tamamen przsz ekilde lemde eriatn her noktasyla tatbikinin tasavvurunu yapanlarn olsa olsa Ancak Eflatun-u lahnin medine-i fazla-i hayaliyesinde ma'sum olabilir" ifadesiyle, bazlarnn o gibi tasavvurlarnn ancak hayal mahsul bir i olduuna iaret etmek istemitir. stteki u mes'eleyi biraz daha aydnla karan Bedizzaman Hazretlerinin u gelen ifadesidir: "...yz ra-i mtekabile ve efkr- mtehalife hak ve maslahattan baka bir ey ile musalha etmez veya skt etmez. Hak ve maslahat ise, eriatta esasdr. Fakat kaide-i eriyesince bazen haram bildiimiz ey, ilcaa-i zaruretle vcib olur. Taaffn etmi parmak kesilir, ta el kesilmesin..(62)" (61) Asar- Bediiye S: 416 (62) Ayn eser S: 417 600 te bu pararafta, eriatn temel byk kaidelerinden olan "Zaruret haram hell eder.. Hatta bazan haram kullanmak vacib olur" olan ilcay- zaruret mes'elesini acib bir tarzda nazara vermektedir. Ayn bahsin sonuna doru Hazret-i stad mevzuu yle balamaktadr: "...Demek eriat isteyenler iki ksmdr. Biri: Muvazene ile zarureti nazara alarak, mdekkikane merutiyeti eriata tatbik etmek istiyor. Dieri ise: Muvazenesiz, zahirperestane klmaz bir yola sapyor." te,baknz, Hz. stad ne kadar cy-i ibret mhim bir noktaya parmak basmaktadr! 3- Hkmet bandaki idarecilerin tutumlar, yaptklar kanunlar slm dinine uymazsa durumlar nedir? meselesi hakknda Bedizzaman'n fetvas: "S: imdi ok hilf- eriat eyler yaplyor?.. C: Bence muhalif-i hakikat- eriat olan eyler, Merutiyete de muhaliftir.. Ya gnahlardr veya ilca-i zarurettir. Farz ediniz ki; u siyaset muhalif olsun, yine tela mahal yoktur. Zira eriat- arra'nn bin ksmndan bir ksmdr ki siyasete taalluk eder, o ksmn ihmaliyle eriat ihmal olunmaz. Evet, imtisal etmemek, inkr etmek demek deildir. Hem de Devlet-i Osmaniyeye tabi' olan slmlarn onbe misli slmlar, srf siyaset-i ecanib altndadr. Onlarn dinine zarar gelmez.. Nerede kald ki; bir hkmette, ki kendisi slm, millet-i hkimesi slm, ss-l esas siyasetide udur: "Bu devletin dini, din-i slm'dr(63). u esas vikaye etmek vazifemizdir. nki milletimizin maye-i hayatiyesidir."(64)" stadn u byk fetvas ok mhim ve mulak dmleri halletmektedir... Kim ne derse desin, kim kabul etmezse etmesin, Hazret-i Bedizzaman'n u fetvas, slm leminin her kesi iin esastr.. Ve slm milletlerini neticesiz akim badirelerden muhafaza eden ve istikametli yolu gsteren en byk ve en doru bir fetvadr.

Evet stad'n u fetvasndaki bu cmle: "Bence muhalif-i hakikat- eriat olan eyler, merutiyete de muhaliftir." demek suretiyle, eriatn hakikatine muhalif olan eyler, ayn zamanda merutiyete de zddr, eklindeki hkm ki; Merutiyet o zaman kanun-i esasiyle yrtlmekte idi. Kanun-u Esasi ise, dorudan doruya eriattan alnm bir ey deildi. Buna ramen Haz (63) Bu pararaf, Kanun-i Esasi'nin onbirinci maddesindendir. A.B. (64) Asar- Bediiye S: 439 601 ret-i stad eski nutuklarnn baz yerlerinde Kanun-u Esasi iin: "eriat- Garra zerine messes olan kanun-u esasi..." eklinde tabir etmektedir. Fetvadaki ikinci mhim husus: "Farz ediniz, u siyaset muhalif olsun, yine tela mahal yoktur.. Zira eriat- arrann bin ksmndan bir ksmdr ki, siyasete taalluk eder. O ksmn ihmaliyle eriat ihmal olunmaz. stadn u fetval hkm ile, idarecilerin takib ettikleri siyaset, eriata muhalif de olsa, eriatn tamamen ihmali veya terki demek deildir. eriat, yani slm dininin tm hakikatleri ve mes'eleleri beraber nazara alnrsa; Hkmetin idare ve siyasetini ilgilendiren ksm, binde birdir diye kat' fetvasn vermektedir. Aynca da, ayn pararafta hkmeti idare eden adamlar olsun, Mslman milletin ferdleri olsun, eriata tam uymamakla onu inkar etmek manasna gelmedii iin, kfrlerine fetva verilemiyeceine, belki olsa olsa fask ve gnahkr olabileceklerine iaret etmektedir. Fetvadaki u gelecek nc hkm dahi, anlalamyan ok byk ve mulak mes'eleleri halletmektedir, yle ki diyor: "...Bir hkmet ki kendisi slm, millet-i hkimesi slm, ss-l esas siyaseti de u dsturdur: Bu devletin dini, din-i slmdr. u esas vikaye etmek vazifemizdir. nki milletimizin maye-i hayatiyesidir" Bu pararafn birazck izah icab eder zannederim.. "Bir hkmet ki kendisi slm" diyor. Hkmetin siyaseti slma dayaldr, slm eriatdr demiyor. Belki hkmetteki insanlar ahsen Mslmandr demek istiyor. Ayrca da milletin ekseriyet-i mutlakas Mslman olup, ounluk itibariyle hkim durumdadr. Hkmetin anayasas, milletin Mslman olduu, hkmn muhafaza edecektir. Fakat slm eriatna gre idare edecektir, hkmedecektir demiyor. nk ttihad ve Terakki zamannda olsun, biraz nceleri olsun, ta Tanzimat'tan beri Osmanl hkmet icraatlarnda ve mahkemelerinde sadece slm eriatnn miras ve hukuk ksm tatbik edilmekteydi. Ceza hukuku maalesef kalkm durumdayd. 4- Din adna mutaassbane, gya dine hizmet hesabna una buna, hususiyle idare ve hkmet adamlarna; slmiyete uymyan baz hareketlerinden dolay "dinsiz" demenin veya "kfir" addetmenin slm dinine bir hizmet olmyaca gibi, tam tersine zarar getireceine dair Bedizzaman'n fetvas: (Baz blmlerini alyoruz)

"S: Neden bazlarn dinsiz zannettiimizden bize zarar gelsin? C: ...Bence bir Mslman neslinden gelen adam, akl ve fikri slmiyetten tecerrd etse bile, ftrat ve vicdan hi bir vakitte slmiyetten vazgeemez. En ebleh, en sefih bile, sedd-i rasin-i istinadmz olan slmiyete btn mevcudiyetiyle taraftardr... 602 Ey insafszlar! Umum lemi yutacak, birletirecek, besliyecek, ziyalandracak isti'dadnda olan hakikat slmiyeti nasl dar buldunuz ki; fukaraya ve mutaassp baz hocalara tahsis edip, yar ehlini darya atmak istiyorsunuz.. Hem de umum kemalt cami', btn nev-i beerin hissiyat- liyesini besliyecek mevadd muhit olan o kasr- nuran-i slmiyeti ne cr'et ile, matem tutmu bir siyah adr gibi bir ksm fukara ve bedevilere ve mrtecilere(65) has olduunu tahayyl ediyorsunuz. Evet, herkes ayinesinin mahadetna tabi'dir. Demek sizin siyah ve yalanc ayineniz size yle gstermitir..(66)" te Hazret-i Bedizzaman'n bu pek geni fetvasndan aldmz u baz blmleri bence ok aktr ve sarihtir. Daha geni tafsilt arzu edenlere kitaptaki asln tavsiye ederiz. 5- Ecnebilere, gayr- mslimlere, san'atlar veya iyi sfatlar iin.. Veya herhangi mtecaviz bir dmana kar ayakta durabilme ve tahaffuz iin, bir dier ecnebi ile dost olup, ittifak etmenin dinen, er'an bir yasa ve zarar olmadn.. Kur'andaki nehiy ise, daha baka eyler olduunu gsteren Bedizzaman Hazretlerinin bir byk fetvas: "S: Yahudi ve Nasara ile muhabbetten Kur'anda nehiy vardr. bununla beraber nasl dost olunuz dersiniz? C: Evvela: Delil, kat'iyy-l metin olduu gibi, kat'iy-d dellet olmak gerektir. Halbuki te'vil ve ihtimalin mecali vardr. Zira nehy-i Kur'an mm deildir, mutlakdr. Mutlak ise, takyid olunabilir. Zaman bir byk mfessirdir. Kaydn izhar etse, i'tiraz olunmaz. Hem de hkm metak zerine olsa, me'haz- itikak illet-i hkm gsterir. Demek bu nehiy, Yahud ve nasara ile, Yahudiyyet ve Nasraniyyet olan ayinleri hesabiyledir...(67)" Hazret-i stad'n bu itihadl rsihane byk fetvasnda ilm ve usul ok byk bir dstur mevcuttur. Bu fetvann hkmn te'kiden ayn eserinin baka bir yerinde ayetinin tefsirinde de baka bir tarafn aklam, ilm ve usul bir dsturu beyan etmitir, oraya da baklabilir. Evet, stad'n "Hkm metak zerine olsa, me'haz- itikak illet-i hkm gsterir." ifadesinde, ayetteki yahudilik ve nasarlk hkm iin (65) stadn eski eserlerinin bir ka yerinde "Mrteci" tabiri kullanlmasn, imdiki baz dinsiz mnafklarn dini ve Kur'an' kast ederek; Dine ve Kur'an'a ve Resulullaha dn manasnda irtica veya mrteci' manasnda deildir, Haa!.. Belki slam' tam bilmeyen, geni nazar sahibi olmayan baz kimselerin taassuplarna binaen kullanlmaktadr veya eski saltanat sistemini isteyenler muraddr. A.B. (66) Asar- Bediiye S: 443 (67) Asar- Bediiye S: 434

603 esas olup hkmn illeti, me'haz- itikak, yani bir ok ma'na ve tefsirlere mecali olmakla beraber, ayetteki Yahudlik ve Nasaralk me'hazine bina edilmesi lzm geldiini, ayet te bunu, hkmn illeti olarak gsterdiini beyan etmektedir. stadn bu izah tarz, ayet ve hadislere bilhassa bylesi metni kat'i, fakat ma'nas mutlak olanlara rast gele herkesin kendi re'yi ile ma'na veremiyeceini, belki ancak kll nazarl muhakkik ve mtehid ulemadan tefsire yetkili ve kabiliyetli olanlarn tefsir edebileceklerini gstermektedir. Bu fetvann ikinci blmnde ise, gelecek u ok enterasan ve orjinal tefsir yer almaktadr: "Saniyen: Zaman- saadette bir inklb- azim-i din vcuda geldi. Btn ezhan nokta-i dine evirdiinden, btn muhabbet ve adaveti o noktada toplayp muhabbet ve adavet ederlerdi. Onun iin gayr- mslimlere muhabbetten nifak kokusu geliyordu. Lkin imdi lemde bir inklb- acib-i meden ve dnyevdir. Btn ezhan zabt ve btn uklu megul eden nokta-i medeniyet ve terakki ve dnyadr...(68)" Hazret-i Bedizzamann cihan deer, muazzam olan ilm ve pervasz u tefsir ve fetvasna baknz ki; bu fetvann aynsn, Birinci Cihan Harbi'nde Osmanl mttefiki, yani bizim mttefikimiz olan Alman hkmetini byle ba'z kasr idrakli kimselerin veya sinsi mnafklarn, gya din adna zemmetmelerine ve ittifakmz bozmaya almalarna kar ayn hkmle stad karlarna km ve susturmutur. Yine, bu fetvann ve hkmn ayn modelini, D.P iktidar dneminde D.P'lileri Amerika ile ve Bat dnyasyla dost ve mttefik ve ibirliini yapmak iin tevik etmitir. Amma gryoruz ki; stad'n bu salhiyetli ve salam ve mahza din adna verilmi bu fetvas meydanda iken, baz kasr idrakli ve ksr dnceli kimselerin gya din adna; "Efendim kfr tek bir millettir. Rusyas ve Amerikas da birdir. Onlarla dostluk olmaz. Dostluk ancak Mslmanlarla olur" diye cahilane ve miyane da'valarda bulunmaktadrlar, her ne ise. 6- Beinci blmdeki fetvann ikinci pararafnda zikredilen hakikati ve itima mhim bir mes'eleyi te'yid eden, ondan iki sene evvel yani 7 Mart 1909'da stadn yazp nerettii bir makalesinin bir ksmnda yle tatmin edici bir beyan vardr: "Biz muhabbet fedaleriyiz. Husumete vaktimiz yoktur. Merutiyet ki(69) adalet ve meveret ve kanunda inhisar- kuvvetten ibarettir. On (68) Asar Bediiye s:435 (69) Hz.stad bilhere MERUTYET kelimesini eski harflerle teksir Hutbe-i amiye ve dier baz nshalarda CUMHURYET eklinde deerlendirmitir. A.B. 604 asr evvel eriat- arra teesss ettiinden, ahkmda Avrupa'ya dilencilik etmek, din-i slma byk bir cinayettir ve imale mteveccihen namaz klmak gibidir. Kuvvet kanunda olmal... Yoksa istibdat tevzi'

olunmu olur. Hkim ve mir-i vicdan olmal. O da marifet-i tam ve medeniyet-i amm veyahut din-i slm namna olmal. Yoksa istibdat daima hkm-ferma olacaktr..(70)" stadn bu kesin hkml, fetval beyannda; slm milletini idare etmek ve adaleti tesis ettirmek iin, slam dininin kanunlar mevcut ve kfi iken; gidip Avrupa'dan kanun getirmeye abalamak, slm dinine cinayet olduu gibi, ters yne, imale kar durup namaz klmaya benzer demektedir. Amma bununla beraber, bu ii byle yapanlarn kfre girdiklerini, dinden ktklarn sylemiyor, iddia etmiyor. Belki ancak hakiki adaletin te'min edilemiyeceini beyan ediyor. Bu mes'ele iin kfi izahat almak zere ayrca Hutbe-i amiye'nin zeyline de bakmak gerek... Pararafn son cmlesi, ok acib, pek mhim ve enterasandr. Zira vicdanlara hkmeden, emreden; Allah korkusu, Allah'n kuvvet ve kudreti, her eyin stnde byk olduunu dnerek adalet etmeli diyor. Bunun yannda adaleti tevzi' ederken, tam ve mkemmel bir bilgiye sahip olmal, bu da olmazsa, umum medeniyet, yani insanlk mefhumunu ve hukukunu esas alan bir medeniyet namna olmal.. Yahut da slm dini adna olmaldr diyor. Bedizzaman Hazretlerinin bu fetval hkmnn ihtiva ettii enterasan husus udur: dare adamlar ve siyaset erbab -Dorudan doruya slam kanunlarndan alnmam olsa bilemevcut kanunlarn tatbikiyle adalet yaparlarken, yine de her zaman Allah'n kuvvetini, bykln dnerek keyf ve hiss davranlardan saknmaldrlar. Kanun ise, kuvvet onun olmal.. kanun nazarnda h ve geda bir olmal. Bu da geni bilgi, msamahasz ve riyasz bir duygu ile olabilir. Yahut da insanl ve insanlk hukukunu hedef alan umum bir medeniyet namna olmal.. ve yahut da eer mmkn ise, dorudan doruya slm dininin hkm ve kanunlar adna olmaldr diyor. Bu mevzuun biraz daha vuzh ile tafsilatn arzu edenler, Asar- Bediiye'nin 388. sahifesindeki ayn mes'eleye mracaat edebilirler. 7- slmn hayat nizam olan kanunlarnn ve eriat esaslarnn btn noktalaryla, lemin bugnki durumuyla slm dnyasnda tatbik edilmesine, lemin tabiat ve slm milletinin istidatlarnn tam hazr ve msait olmadn gsteren Bedizzaman Hazretlerinin u fetval hkmdr: (70) Asar- Bediiye S: 368 605 "SADAY- VCDAN! ttihad- Muhammed istl etti ve umumun hakkdr. Tahsis kabul etmez. Bu isim akay kaldrmaz, o cevher-i azimin cz' bir tecellisiyle seyyale-i berkiye gibi, btn slm ihtizaza ve lemi lerzeye getirdi. Tabiat-i istidad- lem imdi tamamen tecellisine tahamml edemez. Tedric lzmdr. imdi cevher-i liyi bir yerde hfzetmeliyiz...(71)" Hazret-i stad geri "ttihad- Muhammedi" diyor. "eriat" demiyor. Onun kanunlarnn tatbiki demiyor. Fakat ttihad- Muhammedi ta'biri ile, slm milletlerinin din noktasnda ve din milliyetinde ittihad ve ittifaklar demektir. O ise ancak dinin kanun ve nizam olan eriat zerine messes olabilir. Baka trl izah mmkn olsa da, en bata gelen izah ekli bizce budur.

8- Mevzumuzun tamamlayc bir taraf olarak da; darecilerin gizli, sinsi kt bir niyetleri olsa da, hcum edilmemesinin ve perdeyi kaldrmamasnn lzumlu bir slm siyaseti olduunu.. Fakat hcum edilmekle, perdeyi yrtmakla o kt niyet daha zararl tecavzlere yol aacan ifade eden u fetvasdr: "...Faraza bazlarnn altnda byk bir fenalklar varsa da, hcum edilmemek gerektir. Zira ok fenalk vardr ki, iyilik perdesi altnda kaldka ve perde yrtlmadka, ondan tegafl edildike, mahdut ve mahsur kald gibi.. Shibi de perde-i hicab ve haya altnda slhna alr. Lkin vakta ki perde yrtlsa, haya atlr. Hcum gsterilse, fenalk fena tevess' eder(72). Ben mart hadisesinde (31 Mart) una yakn bir hal grdm...(73)" 9- Hkmetlerin icraatlarna, ba'z kusur ve ktlklerinden dolay memlekette karklk kararak anarilie ve zulmlerin yaylmasna yol aacak olan davranlarn; din adna, slmn hikmetli siyaseti adna, eriat adna olamyacan.. Tam tersine onun zddna bir hareket olup zarar getireceine dair stadn fetvas: "S: Byle cemiyet ve frkalarn (ttihad- Muhammedi gibi tekilatlar) tekilat, hkmetin zaiflemi olan itaatn ve icraatn haleldar edecek. Zira temeddn- hakikiye el'an mazhar olamamz.. Ve vahet ve cehaletten de husumet ve taassup kyor. C: Bu cem'iyyete (ttihad- Muhammedi Cemiyetine) intisaba art olan evamir-i eri'yeye imtisal ve nevahden itinab ve muhafaza-i meruta-i (71) Asar- Bediiye S: 441 (72) 1956'larda balyan Msr'daki hvan- Mslimin Cem'iyeti'nin, C. Abdnnasr'a kar sert siyas tutumlar ve Nasr'n yapt zulmler bu hakikate bir misal olabilir. A.B. (73) Asar- Bediiye S: 368 606 meruaya azm-i kat' ile cehdedenler, hkmetin itatna iyi bir menba' ve icraatna gzel bir mecra tekil ederler. Zira evamir-i eriyye ile mukayyeddirler. Baz cem'iyyetlerin efradlar gibi feyzav ve anaristlie ve hodserane muamelta ve tahakkmata temayl edemezler. Hem de bu cem'iyyette hkmet hari kalamaz..(74)" Hazret-i stad Bedizzaman'n bu cevab fetvasnda en mhim nokta budur ki: Bu makalenin neredildii tarih, 11./Nisan/1909'dur. O ise, ttihad ve Terakki hkmeti i bana getiinin altnc aydr. Hkmetin icraatnda hkmeden faktr, batc ve masonik zihniyettir. Hrriyet ve Merutiyet mefhumunun tam zddna olarak intikam, zulm ve tedhi ile ie girimilerdir. Dolaysyla merutiyet ve demokrasi icablarna tamamen zt olan hareketleri hkm-fermadr. slm eriatnn hkmlerine de ters den davran ierisindedirler. Hatta Bedizzaman'n hizmetine, mesleine hatta ahsna da dmanlk iine girmilerdir. te btn bunlara ramen, stad Bedizzaman'n o sra vermi olduu u fetvas; anarilii nleyici, hkmete destek olucu ynde sudur etmitir. Onun bu fetvas avn zamanda ttihad- Muhammed cem'iyyetinin ana prensibini ve temel kaidesini de gstermektedir. Az ilerde bu nmneler gibi, yeni eserlerinden de baz rnekleri vermekle iddiamz ispatlamaya alacaz.

10- Hz. stad, Merutiyetin manas, eriatn hakikatyla mnasebettar olduunu, zaman zaman bahsedip ispat edeceini sylemesi mnasebetiy1e; lemde, hususiyle alem-i slmda baz uyanma ve kprdanlarn, hareket metodlarnn dorudan doruya eriattan ve slm dininden alnmad iin, "mayas kfrdr, Allah'n hkmlerinin zdd ve hricidir" syliyenlerin yanl gittiklerini, yanl gitmekle birlikte mzebzeb olduklarn, yani hakikati bulamadklarn gsteren fetvas: "...Herhangi bir nutuk irad ettimse; her bir kelimesini kimsenin bir itiraz varsa, burhan- kat'i ile ispata hazrm diye umuma meydan okudum.. ve dedim ki: Asl eriatn meslek-i hakikisi hakikat- merutiyettir. Demek merutiyeti delail-i er'iye ile kabul ettim. Baka mzebzibler gibi taklid ve hilf- eriat kabul etmedim ve eriat rvet vermedim.. Ve ulema ve eriat Avrupa'nn zunn-u fasidesinden iktidarma gre kurtarmaya altmdan cinayet ettim...(75)" stadn bu enterasan beyannn son iki cmlesinin iaret ettii husus udur: stibdat tabir edilen devirde yaplan her icraat, her hareket -yanl olsun, doru olsun- eriatn aslndan imi gibi telkki edilmekte veya yle gsterilmekte idi. Dolaysyla darya, ecnebilere kar eriat bir nevi r (74) Asar- Bediiye S:386 (75) Ayn eser S: 304 607 vet veriliyor gibi oluyordu. Avrupallar ise: "te slm eriat byledir" diye kt zan beslemekte idiler. Bedizzaman, "eriatn asl meslei merutiyettir." eklinde kat' kanaatiyle hkmetmesi, yani Merutiyeti eriat adna mdafaa ettii iin; eriati, hilaf- eriat olan bir ie alet olarak rvet vermedii gibi, eriat limlerini de Avrupa'nn kt zanlarndan bylece kurtarm oluyordu. 11- Yine hkmet adamlar ve idarecileri olsun, bir partinin adamlar dier bir parti mensublarna kar olsun; eriata uymyan ef'alleri yznden birbirlerini veya karsndakilerini dinsizlikle, kfrle ittiham etmenin din adna bir hizmet, bir maslahat olamyaca gibi, bilkis onlar dine kar tecavze sevk edeceini bildiren Hazret-i stad'n u izahl fetvasdr: "...Evet, dine imale etmek ve iltizama tevik etmek ve vazife-i diniyelerini ihtar etmekle dine hizmet olur. Yoksa dinsizsiniz dese, onlar tecavze sevk etmektir...(76)" Yani dine kar eilmelerini te'min eden davranlarda bulunmak.. Sonra da dinin emirlerine uymalarn tevik etmek. Yahut da ahsen dini grevlerini hatrlatmakla dine hizmet olabilir. Yoksa yok... 12- 1922 Kasmnda, Ankara hkmetinin srarl daveti zerine Ankara'ya geldii zaman, meb'uslar ve hkmet ricalini ikaz eden beyannamesinin ana mevzuu: slm eairinin ihya ve iltizam etrafnda cereyan etmitir. Yoksa zaman ve zeminin icablarn gz nnde bulundurmadan, hemen bir anda "eriat kanunlarna gre hkmediniz, er' bir hkmet kurunuz" eklinde olmamtr. Bu da yine slmn hkmlerinin tatbik ve iltizam hususundaki tedric kanununa riayet ve yava yava zemini oluturma hikmetine muvafakat erevesinde hareket etmenin lzum ve zaruretini ders vermekdir. stadn beyannamesinin ikinci maddesi aynen yledir:

"Alem-i slm mesrur ettiniz, muhabbet ve tevecchn kazandnz. Lkin o tevecch ve muhabbetin idamesi, eair-i slmiyeyi iltizam ile olur Zira Mslmanlar, slmiyet hesabiyle sizi severler.(77)" te sraladmz u on iki blml fetval hkm ve beyanlar ile; Hazret-i Bedizzaman'n slm eriatnn tatbiki hususundaki gr ve anlaylarn ve idarecilerle olan iradkr muamelesinin tarz ve eklini gstermeye altk. Baz kimseler tarafndan denilebilir ki: Bunlar Bedizzaman Hazretlerinin o zamanlardaki artlara gre yazm olduu beyanlardr, hkmleri de o zamanlara bakar? (76) Asar- Bediiye S: 304 (77) Byk Tarihe S: 114 608 Cevaben denilir ki; Hazret-i stad'n her ey iin ok msaid olan o zamanlardaki ifade ve beyanlarn, gr ve anlaylarn o zamanlara gre yazlm gnlk birer makale eklinde kabul edip de, hakikatlerini ve hikmetli derslerini benimsemezsek, proram ve metodlarn hrz- can edip ona gre hareket etmezsek, acaba kime uyacaz? Kime gre hareket edece'iz?!. Zahiren dinde ok hassaslk gsteren, fakat ilim, hikmet ve aklda slmn hikmetli siyasetinde ok noksan lim nam altndaki baz kimselerin kbetsiz, neticesiz maceralara srkliyen ve karkla sebebiyet veren rehberliklerinde mi yryeceiz? Yahut da kendi ksr ve kasr fehim ve idrakmzla baz ayet ve hadislerden anladmza gre mi hareket edeceiz? Hem, stte sraladmz nmunelik hareket proramlar olan fetvalara, bilfarz zaman gemi birer makale nazaryla baksak da, acaba Yeni Said tabir edilen dnemde yazlan btn yaz ve beyanlar da aa-yukar bu ma'nada ve bunlar gibi deil midir? Bunlarnda m zaman gemitir? Yahut bin kere haa Bedizzaman bunlar bir nevi TAKYYE ierisinde msalahakrane hilf'- hakikat m yazmtr? Eliyazbillah!.. O zaman zaman gememi, halis hakikat hangisidir? Doru olan nedir?.. Aklmz m? Cerbezemiz mi? Kr krne hassasiyet gsteren ve oraya buraya yalpa yaparak mukallidlik yapan hissiyatmz m? Yahut da mfritane hareket iinde olan hissiyatmzn iine gelen, uygun den siyas baz hoca nam altndaki kimselerin ok hatal, mfrit, ihtillci zihniyetleri mi?.. CUMHURYET DNEMNDE YAZILAN STADIN ESERLERNDE AYNI MANADAK FADE VE BEYANLARI Az stte arzna altmz on iki blmdeki ma'nalar gibi, Yeni Said dnemi olan 1923-1960 aras hayatnda da, mezkr hususlarda, onlara benzer, hatta daha yumuak ve irad hikmetine daha ok uygun fetvalarnn nmunelerinden de baz rnekleri arz etmeye alacaz. Buraya kadar Eski Said dneminin her safhasnn birbirinden ayrlmaz telakkilerinin ifadeleri olan eski eserlerinden alp sergilediimiz nmuneler gibi, daha bir ok rnekler verebilmemiz mmkin idi. Ancak bunlar asl maksad iin, rnek olmalarna kfi olduundan iktifa edildi. stadn bu beyanlar gstermektedirler ki; onun urunda hayatn, sadetini, rahatn, han u mann ve btn dnyasn feda ettii slm dininin iki cihan hayat nizamnn, lem-i slm'da hkm-ferma olmas iin sarfettii

gayret, verdii mcadele, sdece ilim sahasn ilgilendirmi ve nasihattan ibaret kalmtr. Yani idarecileri ve siyaset adamlarn ilmen, aklen, mant 609 ken ikna etmek, irad etmek ve uyarmaktan ibaret olmutur. Dhildeki din cihad yalnz ve yalnz ma'nevi ekilde mmkn olabilece'ine, yani ancak ilim ile irad ile mmkn olduuna, Islmn ruhundan ald nur ve fikir ile, kesin kanaat getirmi ve btn hayatn bu kanaat ve metod stnde srdrmtr. Evet, Hazret-i stad hi bir zaman memleket dahilinde fiil bir siyaset ve kar koymak veya karklk karmak prensibini benimsememi, ona yanamamtr. Lkin hak bildi'i, iman ettii davasndan da onu hi bir engel ve beer hi bir kuvvet alkoyamam, mani' olamamtr. Onun hayat ve yaay ve dersleri bu hakikatin gne gibi ahididir, delilidir. imdi mevzuumuzun tamamlaycs olarak, Yeni Said dneminin en etin ve zulml ve en skc ahval ve eraiti ierisinde te'lif ettii eserlerinden de bir ka nmune veriyoruz. Yeni Said'in hayat dnemi genel olarak iki fasl halindedir. Birinci fasl: Nurun en youn te'lif devresi olan 1926 ubatndan, 1950 Kasmna kadardr. Onun bu 25 senelik hayat faslnda dnyada emsali grlmemi zulmlere, keyf- kfri eza ve cefalara, menfalara, zindanlara maruz braklmtr. Byle olmakla birlikte; Onun ahsnda dine kar yaplan tecavzleri, dinsizlik hesabna edilen ikenceleri, ma'hud ve mahdut bir ka zndka vererek, hkmeti ve hkmette alan insanlar te'vil-i hasenlerle kurtarmaya almtr. Hatta C.H.P. iktidarnn yirmi be senelik zlimane, belki kfirane icraat ve muamelelerinin tatbikatlarndan olan kimselerin yzde doksan beini kurtararak, mes'uliyetin umumunu yalnz o partinin yzde beine vermi. Sonra da btn haklarn hell etmitir. kinci Fasl: 1950 baharndan, vefat gn olan 1960 baharna kadardr. Bu son on senelik devrede, Demokratlar siyasetlerini ve hkmet icraatlarn bir demokrasi prensibi stne bina etmek zere gsterdikleri lml ve insan hareketleri sonucu, din ve vicdan hrriyeti zerindeki ok kesif ve kat keyf basklar ve zulmleri bir derece kaldrmay baardklarndan, stad Bedizzaman Hazretleri: 1908'lerde Merutiyet mcadelesini veren ve onu bir nebze baaran Jn Trklere veya ttihad ve Terakki'cilerin bazlarna takdirkrlk hisleri ierisinde yanat ve onlar meru' bir merutiyet, yani kuvvetini slam dini ve milliyetinden alan bir merutiyet ve hrriyet eklini benimsiyerek, te'sisine almalar iin onlara dostluk gsterdii ve onlarn iradna ynelik yapt nasihatlar gibi; Demokratlara da benzeri nasihat ve iradlar havi baz mektuplar yazarak dostluk iinde onlar ikaz etmek istemitir. Hatta bu meyanda C.H.P'nin 1950, 1954 seimlerini byk bir yenilgi ile kaybettikten sonra, bu parti byk bir hazrlk iine girerek, ok hnl ve intikamkr bir niyetle iktidara gelmeye aba gstermelerine kar, 1954 610 seimlerinde Demokratlara talebelerinin oy vermeleri sretiyle de dostluunu gstermitir. Bu tarih vak'alar, stadn o dnem hayat seyri iinde ele alnacandan burada bu kadar yeter. Evet C.H.P. iktidar dneminde hazrlanan ilk Anayasa, Liklik prensibleri dorultusunda olduu ve dinin her eyinden uzak bir tutum ierisinde olduklar halde, din ve vicdan hrriyeti diye Anayasann

iinde bir maddeleri de vard. Lkin C.H.P. iktidar hi bir zaman bu maddenin icabn yerine getirmemitir. Dinin btn eitim kaynaklarn kurutmak ve nesli tamamen dinden uzak, hatta dinsiz yetitirmek niyet ve emeliyle, yirmi be sene iddetli bir zulm ve bask uygulayarak her eit din derslerini yasaklam, okullardan da dine, imana ait hereyi kaldrmtr. Nerede ise, Bolevik Rusya tipinde bir rejim uygulamaya koyulmu, siyaseti dinsizlie alet ederek, btn iddetiyle din neriyat yasaklamtr. Ancak bu arada bir gstermelik tarznda bir ka cami', minarelerinde de "Tanr uludur, Tanr uludur" eklinde sahte bir ezan.. ve yine Hkmetin emrinde kskvrak bal, ad bir mdrlkten teye gemiyen bir diyanet reislii dairesi... te ortam byle zulml, karanlkl bir devreyi yaarken, Bedizzaman Hazretleri dalarn ortasnda olan Barla kynde, tenha, garib bir ekilde srgn hayatn yaamakta olup, btn kuvvetiyle slmn iman hakikatlerini mdellel ilm kaidelerle ispat ederek terennm etmi, eserler vcuda getirmitir. Emsalsiz zor artlar altnda Nur Risalelerinin yzde yetmiinin te'lifini Allah'n avun u inayetiyle bitirmi, en byk ve en mhim eserlerini orada vcuda getirmitir. Bedizzaman'n balatt bu iman, ilm ve ma'nev mcahedesi esnasnda kendisine trl trl bahanelerle eziyetler verilmitir. Gh bir nahiye mdr eliyle keyfice ta'ciz ettirilmi, gh bir karakol avuu vastasyla rahatsz ettirilmitir. Yanna gelen ahiret ve iman mtak Mslmanlar karakollara arlm, sorguya ekilerek ifadeleri alnmtr. Bazen mescidinde hususi namaz tesbihatna bile mdahale edilmitir. Hatta stad' ta'ciz etmek ve onun Mslman halk zerindeki te'sirini ve muhabbetini krmak iin, baz amanist rk muallimler kye yerletirilmi, Trklk ismi altnda kfr hezeyanlarla, Bedizzaman iin: "O Krt'tr, siz Trksnz... gibi propagandalarla huzuru ihll ettirilmitir. Menemen hadisesi, Ar isyan gibi uydurma ve sahte manevralar sebebiyle, Hazret-i stad'a kar ok kem tedbirler uygulanmtr Lkin Hazret-i stad Bedizzaman bu gibi ta'cizlere, eza ve cefalara tahamml etmi, gs germi, sabr ve sekinetle savuturmutur. Amma btn bu kt ve bed muamelelere doymyan dallet ehli, zendaka komitesi durmamtr. Mazlum olan Menemen hadisesinin bir taklidini uydurup, 611 icad etmek iin harekete gemi, hkmeti evhamlandrm ve nihayet 1935'de Eskiehir hadisesini vcuda getirmilerdir. stad Bedizzaman ile birlikte yzyirmi Mslman, fakir ve iyi Eskiehir hapishanesine doldurtmulardr. Evet,bunlar, makam ve yeri deilken yazdmzn sebebi udur: Btn bu zulmler, keyfi ve kfr istibdatlar ve dine kar bunca ihanet ve darbeler icra edildii bir srada, Hazret-i stad, bin seneden beri Mslman olan ve slm dini uruna yapt cihadlaryla cihann takdirini kazanm bir milletin bandaki Hkmetini ve idarecilerini -mstesna bir ka adamndan baka-kfrle ittiham etmemi.. ve bu milletin idarecilerini kfir bir hkmet eklinde grmek istememi ve yle de kabul etmemitir. te Hazret-i stad'n hayatnn bu safhasna ait, zerinde olduumuz mevzu' ile ilgili beyanat ve fetvalarndan da bir ksmn buraya dercediyoruz: 1- Hazret-i Bedizzaman'n neden sadece ve sadece ilim yoluyla, irad yoluyla, Nur yoluyla ehl-i gaflet ve dalleti, hatta ehl-i nifak ve ekaveti hidayete getirmeye ma'tuf hizmet ve hareketlere hayatn sarfetti? sualinin temel cevab, esas ve ana proram u gelecek cmlelerle ifadesini bulmaktadr:

"...Kadir-i klli ey, bir dakikada bulutlarla dolmu cevv-i havay sprp temizliyerek, semann berrak yznde ziyadar gnei gsterdii gibi, bu zulmatl ve rahmetsiz bulutlar da izale edip, hakaik- eriat gne gibi gsterir ve ucuz ve dadaasz verebilir. Onun rahmetinden bekleriz ki, bize pahal satmasn. Batakilerin balarna akl ve kalblerine iman versin yeter.. O vakit kendi kendine i dzelir.(78)" 2- Eskiehir mdafaanamesinden: "Ben hakaik- kudsiye-i imaniyyeyi Avrupa feylesoflarna ve bilhassa dinsiz feylosoflara.. ve bilhassa siyaseti dinsizlie alet edenlere ve asayii manen ihll edenlere kar mdafaa etmitim ve ediyorum. Ben Hkmet-i Cumhuriyeyi ilcaat- zamana gre bir ksm kanun-u medeniyi kabul etmi ve vatan ve millete zarar veren dinsizlik cereyanlarna meydan vermiyen bir hkmet-i slmiye biliyorum..(79)" Yine ayn manada: "Hkmet-i Cumhuriyenin kuvvetli esaslar, byle mfsit dinsizlerin aleyhinde olduu halde, dinsizlii -haa- Hkmetin prensibine mal edip, benim vatan ve millet ve Hkmet hesabna yle mfsidlere kar (78) Osmanlca Lem'alar S:105 (79) Osmanlca Lem'alar S: 797 612 yirmi seneden beri galibane mdafaat- ilmiyemi Hkmetin rejimine ve gya prensibine kar bir muhalefet ve halk ihll-i asayie sevk.. ve yzbin defa haa dini siyasete alet ve halk Hkmet aleyhine tevik manasn vermek, hangi insaf kabul eder ve hangi vicdan raz olur.(80)" te bu her iki parada da, Hkmetin zahir hale ve anayasann hazrlan tarzna gre de, onun rejimi bir dinsizlik ve kfr olmadn.. Bilkis mevcut anayasaya gre, dinsiz komnist mfsitlere kar olduunu sylemektedir. nki az yukarda arz olundu'u gibi, o zamanki anayasa dahi laik Cumhuriyet prensiblerini tamamen benimsemekle birlikte, din, vicdan ve ibadet hrriyetini te'minat altna alan bir maddesi olduu halde, maalesef o maddeyi uygulama cihetine gitmemilerdir. Bunun iin Hazret-i stad mahkemeye ve mahkemenin ahsnda, anayasay keyiflerine gre uygulayan Hkmete; yaptklarna uymalarn ayn zamanda taleb etmektedir. "Hkmet-i slmiye" tabirinin hikmet ve medlulne ilerde bakmak va'diyle; ayn ma'na ve mevzu' ile alkadar baka maddelere geiyoruz. 3- Yukardaki maddenin biraz daha izahls olan u gelen ikinci maddeyi de okuyalm: "...Ben b-taraf ve hrriyetperver olan Hkmet-i Cumhuriyeyi, dinsizlie taraftar ve entrikalar eviren ve hkmetin me'murlarn ifal eden gizli, menfi komitelerden tefrik ediyorum. O entrikaclarla bazan mbareze ediyorum. O komitelerden tesadf ile Hkmetin me'muriyetine girenler, cidd dindarlara takmak iin, iki kulp elinde tutmu, garaz ettikleri dindarlara takyorlar ve Hkmeti ifale alyorlar. Bu iki kulptan birisi: o mlhidin irtidadna temayl etmemek manasyla, RTCA' kulpunu takyor.

Dieri: Haa, smme haa, dinsizlii bu Hkmet-i slmiyenin ayn siyaseti telkki etmediimiz manasnda; dini siyasete alet etmek kulpu ile lekelemek istiyorlar...(81)" te burada Hazret-i stad, Hkmet-i Cumhuriyenin bizzat kendisi deil ve onu yneten idarecilerin umumu da deil, belki iine szm gizli baz mfsid dinsizlerin varlndan bahsederek, onlara kar mcadelesini srdrdn syler. O ise Hkmetin tamamna ve idarecilerinin umumuna mal edilemez ve hepsi birden kfrle, dinsizlikle ittiham edilemez demektedir. (80) Ayn eser S: 796 (81) Osmanlca Lem'alar S: 818 613 4- Liklik prensibinin, tm dnyada anlam ve mefhumu ve tatbik ekli ak ve sarih iken, bizde baz dinsiz mlhidler onu tamamen dinsizlik ve dini yok etmeklik manasnda alarak, Hkmetin kuvvet ve siyasetini bu istikamette alet etmek sretiyle, ii mecrasndan karan o gibi zndklara Bedizzaman'n cevab: "Elcevab: Hkmetin Laik Cumhuriyyeti, dini dnyadan ayrmak demek olduunu biliyoruz. Yoksa hi bir hatra gelmiyen; dini reddetmek ve btn btn dinsiz olmak demek olduunu gayet ahmak bir dinsiz kabul eder...(82)" Hazret-i stad'n bu beyan kesin ve sarihdir.. Ve mslman bir milletin hkmeti, ayet hkmet icraat ve muamelelerine taalluk eden dinin o ksmn, Hkmet ilerinden ayrsa dahi (Nitekim Tanzimat'tan sonra Osmanl Hkmetlerinde de ksmen yle olmutur.) gnaha. fska girebildii halde; fakat Hkmetin tm me'murlarnn ve idarecilerinin dinsiz veya kfir olduklar manasna gelemiyeceini zahir ifadesinden anlalmakla beraber, ayn beyann iinde ok nazik ve kritik bir nokta da vardr. Yni kim ki; Liklik mefhumunu dinsizlik ve dine kar gelmeklik ma'na ve niyyetinde kabul etse ve o saikle onun uygulamasn yapsa.. te o zaman te'vil gtrmez bir kfr ve dinsizlik olur. Amma dinin esasatn inkr etmeden, Hkmet icraatnda onun ahkmn uygulamasa.. Ve laiklii de bu manada alsa, belki gnahkr olur. Fakat kfre, ilhada girmez diye stad'n beyan tarzndan anlamaktayz. Bazlar diyebilirler ki: Bunlar birer mahkeme mdafaasdr. Belki stad Hazretleri bu beyanlaryla bir eit tevriye nev'inden gerei perdeliyerek, zlimlerin errinden kurtulmak ve kurtarmak iin te'villi bir rvet-i kelm tarznda sylemi olabilir? Biz de deriz: Yz bin defa haa ki, Hazret-i Bedizzaman bu fsid zannn icab ettirdii duruma dsn.. Bu zanla dnenler Bedizzaman tanmamlar ve mesleinden nasibedar olmamlardr. Evet, Hazret-i Bedizzaman ancak ve ancak mahz- hakikat konuur. Konutuu her eyi de, slmn asl ruhunun merkezindendir. Vaka', Hazret-i stadn baz zamanlarda msalhakarne yumuak ve okayc szleri ve tabirleri varid olmutur. O ise, her makamda bir mrid-i mmet olduu iin, ltf- irad ve dinin hikmetli irad siyasetinin metoduna muvafk olarak "Kavl-i Leyyin" uygulamasdr. Bunun byle olduuna, onun btn hayatndaki tm harekt ve muamelelerinin ayn tarzda olmas, kat'i ahittir. Evet, mesela Eskiehir hadi

(82) Osmanlca Lem'alar S: 763 614 sesinden yl nce, Barla'da te'lif etmi olduu "Yirmi Dokuzuncu Mektub'un Yedinci Ksm'nn Birinci Sual ve Cevab'nda "Ezan- Muhammed gibi slm eairin tayirine teebbs edenlerin fetvaclar olan baz bedbaht Ulema-i Su-un fetvalarna kar en sert ekilde cevab verdii halde, Trkiye'nin durumunun -Ne olursa olsun, kimler idare ederse etsin- Bir slm diyar olduunu ve hi bir zaman Dar-l Harb olamyacan, dolaysyla o gibi fetvalarn Trkiye dairesinde mesa olamyacan kesinlikle ve Ulemay-i slmn ekseriyet-i mutlakasnn reylerine dayanarak kat' kanaatyla ileri srmtr. Oraya mracaat edilebilir. Hem Mesela: 1946/47 yllarnda Emirda'nda, her gn ayr bir bahane ile ta'zib edilmekte iken, hatta bedbaht bir kaymakamn Hkmet koltuunda alen olarak: "Said'in vcudu ortadan kalkmaldr" dedii zamanlarda, bunlar hep onun din limlii, din mcahidlii, man ve Kur'an hizmetkrlna kar icra edilmekteydi- Bir serseri beki ba eliyle, en mthi bir zehirle zehirlendirilip lm deinde koma halinde kvranmakta iken bile; "Bir gece sabaha kadar yannda nbet bekleyip gz yalar iinde stadlarna dikkat eden iki talebesi" diyor: "Sabaha yakn gzleri kapal olduu halde doruldu.. Ellerini Dergh- lhiyeye ap, yava bir ses ile, bir ka kelime ile; Risale-i Nur hizmetinin inkiafna ve talebelerinin iman selmetine (Ve u aldanm gfil insanlarn hidayetine)(83) dua etti. Sonra baylm vaziyette yatana dt.(84)" Hazret-i stad'n bu hali; Resulullah Efendimizin (A.S.M.) UHUD harbinde, mrikler tarafndan atlan talara msab olan mbarek dilerinin krld ve kan akt andaki gsterdii tavr ve yapt duaya ittibaen olmutur. AYN MEVZU UN BAKA RNEKLER Bu mevzu' ile ilgili olarak bir ka rnek de Hazret-i stad'n 1947-1960 yllar arasnda, Yeni Said'in, iki tr hayat safhasndaki davran ve beyanlanndan arz edelim: 1- stil eden ve dinin zarar ve zddna taammm eden bid'atlar ierisinde talebelerinin tarz- hareketlerinin ne olaca hakkndaki fetvas: "...Risale-i Nur dairesi iinde yeni Ezan okuyanlar ve imamlar oktur. Bid'alara kalben taraftar olmamak yeter. Umum slmn ma'bedi olan cmi'ler, ehl-i bid'aya braklmaz. Geri mam- Rabbani gibi baz zatlar demiler ki: "Bid'a olan yerlere girmeyiniz!.. Fakat o zaman hususi idi. Byle taammm eden yerlerde cmi'ler ehl-i snneti iinde bulmak ister. Bid'aya itirak ile deil, belki cmi'in ve cemaat'n faziletini 615 kazanmak iktiza eder. Ben de burada cami'ye hl vakitte gidip, o manev emre tevfik-i hareket ediyorum. Bizim de camiimizdir. Kalben ehl-i bid'aya yardm etmemekle, bu mbarek aylarda cami'lerde mmkin olduu kadar Snnet-i Seniye dairesinde faziletinden istifade etmek, hafzlar dinlemek, naallah mecburi bid'alara kar gelebilir, zarar dokunmaz... ferman- lh te'minat verir.(85)"

Bu mes'eleyi te'yid eden Hazret-i stad'n kastamonu hayatnn nc senesinde (Yani 1939'da) yazd bir mektubunda, Bedreli Hoca Sabri Efendi'nin benzer bir suali mnasebetiyle cevaben yle diyordu: "Sabri karde! mamet vazifesinde Risalet-n Nura zarar yok.. Ruhsatla amel niyetiyle imdilik ekilme!..(86)" 2- Mahkeme mdafaalarnda, bazan da muhabere mektublarnda kulland "Zndklar, dinsizler.." ta'birlerinin mana ve murad hakknda yle demitir: (Baz ksmlarn alyoruz.) "Evvela: Ben, ftratmda ziyade efkat itibariyle, eskiden beri sir limlere nisbeten mmkin olduu kadar tekfirden ekindiimi beni tam tanyanlar bilir. Saniyen: Mezheb-i Hanefide ok maddelere kfr denildii halde, mezheb-i afii'de o gnahlara kfr denmez, gnah- kebire denilir. Eer sarih kfr grlse o vakit hkmeder. Ben afi iken, yine te'vili mmkin olsa hkmetmekten ekinirim. nki tekfir bana ok ar geliyor. Salisen: Benim sarfettiim zndk ve dinsiz kelimelerini, gizli ve ahsen tanmadm ve krk seneden beri bu millette iman ve slmiyet aleyhinde almalarn bildiim, kk Avrupa'da bir komite efradna diyorum. Bana zulm edenlerin ounu, masumlarnn hatr iin hakkm onlara hell ediyorum. Yalnz bazen hiddet ettiim vakit, "Ehl-i dallet" derim. Yani harektnda dallete ve zulme ve fska der.. Yoksa kfre der demek deildir Rabian: Gayr-i muayyen ve ahslar ve isimleri zikir edilmiyen insanlara dair, baz fena sfatlar iin: "Byle yapan mnafktr veya dinsizlie yardm eder veya kfir olur.." denilse hatta gybet dahi saylmaz...(87) imdi de, Hazret-i stad'n 1950'den sonraki hayatnda zerinde olduumuz mevzu' hakknda tutum ve davranlarn ifade eden beyanlarndan da bir iki nmune verelim: (83) Parantez iindeki cmleyi de bizzat baz Emirdal Nur talebelerinden duymutum. A.B. (84) Byk Tarite-i Hayat S: 375 (85) Emirda asl el yazma S: 81 (86) Osmanlca Kastamonu-1 S: 7 (87) Afyon Hapsi mektuplar asl S: 657 -Em.2, S: 81 616 1- Malmdur, Trkiye Cumhuriyeti anayasas ve kanunlar slm dini nizam ve dsturlar dnda, Avrupa kanunlarndan alnd,. zellikle ceza hukuku tamamen Avrupa kanunlarndan iktibas edildii halde; lah nizam olan slmiyet kanunlarn terk edip, tatbik etmiyen, baka beer kanunlarla milleti ynetenlerin ve bunlarla insanlarn hukukunu vermenin hakiki adalet olamyacan.. Hatta ylesi bir adaleti, abdestsiz imale doru namaz klmasna benzettii halde; baz munsif savclarn vazifeleri, hukuk-u umumiye olmakla bir cihetle, hukukullah manasnda olduunu ifade eden stad Bedizzamann u fetvasdr:

"... Mdde-i umumilerin bir ksm, vazifeleri olan hukuk-u umumiyenin mdafaas, hukukullah nev'inden olduu cihetle, bana kar iddet deil, bilkis hakik adalet noktasnda umum slmiyete ve belki insaniyete de menfaat olan Risale-i Nur'un hizmet-i imaniyesi cihetiyle; iddeti brakp kader-i lhiyyenin efkat tokadna bakar gibi zhiren ta'zib, hakikaten yardm hkmne getii iin, ben de bu srr- azim mnasebetiyle btn byle mdde-i umumilere kar bir dostluk ve dua etmek vaziyetini aldm. Zahiren bana kar iddet-i hkm grnen halet, o hizmet-i imaniyeye bir ilnname hkmne geti. Ben de imdi onlara hukuk-u ammenin, hukukullah hkmne getiini bilenlere umumen selam ve dua ediyorum.. Bana olan iddetlerini umumen hell ediyorum.(88)" 2- Demokrat Hkmeti de icraatn eski anayasaya gre-yrtt ve fakat C.H.P iktidarndan ok farkl olarak, anayasann yumuak ve hrriyete doru ekilebilir taraflaryla, tam bir demokratik sisteme doru yrtmeye azmettikleri iin; Hazret-i stad onlarn hrriyete doru yol aan bu hareketlerini bir slm milliyetiliini, hkmetlerini de bir slm hkmeti tarznda kabul ederek, ma'nevi bir ihtara binaen talebelerine yle bir beyanda bulunmulard: "Kardelerim! Sizce mnasib ise, bavekile ve dindar meb'uslara verilmek zere, ihtara binaen yazdrlm gayet ehemmiyetli bir hakikattr: Mukaddeme: Krk seneye yakn siyaseti terk ettiimden ve ekser hayatm bir nev'i inzivada getiinden, hayat- itimaiye ve siyasiye ile megul olmadmdan, byk bir tehlikeyi gremiyordum. Bu gnlerde o tehlikenin hem millet-i slmiyeye ve hem de bu memleket ve hkmet-i slmiyeye byk bir zarar vermeye zemin hazrlanmakta olduunu hissettim. Mecburiyetle slm milliyeti ve hkimiyeti ve memleketin selmeti iin ehl-i siyaset ve cem'iyet-i beeriyeye hamiyet ile alanlar iin, bana manevi bir ihtar edildiinden noktay beyan edeceim...(89)" (88) Emirda-2, El yazma Emirda Mektuplar S:3 (89) Emirda -2,S:148 617 Bu beyann devamnda " nokta" balklar ile izah ettii itimai hakikatlerin; din dmanlarnn slm herhangi bir inkiaf hareketine RTCA' kulpunu takmalarna kar onlar esfel-i safiline ve vahiliin ve bedevliin en derin derelerine batrrcasna mskit cevablar verdii gibi.. Demokratlar da bunlara kar dikkat ve teyakkuza davet etmektedir. 3- Pakistan'da o zaman kmakta olan ESSIDDIK namnda mhim bir mecmua, Yirmi kinci Mektub olan Uhuvvet Risalesini Urducaya tercme edip neretmesi zerine, Hazret-i stad bir beyanda bulunarak, bu hadiseyi hkmet ricaline ve kendi talebelerine ve efkr- ammeye yle bildirmiti: "...imdi o Arabi mecmuann tercme ettii risalenin asl olan Trkesinin, efkr- ammeye, hususan bu Hkmet-i slmiyenin reislerine ve meb'uslarna bir sene evvel verildii gibi, yine beray-i malmat takdim iin iki- sebep var...(90)" 4- Mevzuumuzun neticesini balamak zere, Hazret-i stad'n Nur talebelerine veda' vasiyeti olan en son dersinden bir iki cmle alarak bitiriyoruz: "...Kardelerim, hastalm pek iddetli.. belki yaknda leceim.. veyahut btn btn konumaktan bazen men' olduum gibi, men' edileceim. Onun iin benim Nur, ahiret kardelerim, ehven- er

deyip baz biare yanllarn hatalarna hcum etmesinler.. Daima msbet hareket etsinler. Menfi hareket vazifemiz deil. nk dhilde hareket menfice olmaz. Madem siyasetilerin bir ksm Risale-i Nur'a zarar vermiyor, az msaadekrdr. Enven- er olarak baknz.. Daha a'zam- erden kurtulmak iin onlara zararnz dokunmasn, onlara faydanz dokunsun. Hem dhildeki cihad- manevi, manevi tahribata kar almaktr ki; maddi deil, manev hizmetler lzmdr. Onun iin ehl-i siyasete karmadmz gibi, ehl-i slyaset de bizimle megul olmaya bir haklar yoktur. Mesela: Bir parti bana binler vecihle sknt verdii halde, hatta otuz senede hapislerde tazyiklerde olduu halde, hakkm hell ettim .. ve azaplarna mukabil o biarelerin yzde doksan beini tezyif ve i'tiraflara, zulmlere maruz kalmaktan kurtulmaya vesile oldum ki ayeti hkmnce, kabahat ancak yzde bee verildi...(91)" Evet, Hazret-i stad'n bu veda' vasiyeti ve son dersi olan ok byk ve ok mhim hakikatl beyannn ana mevzuu; Nur talebelerinin daima asayii te'mine medar hareketlerde bulunmalarn tavsiyedir. O ise, daima msbet hareket ile emir olunmaktadrlar. Msbet hareket, menfi hareketin zdddr. Menfi hareket ise, bilfiil eylem ve kar koymak, ihtill karmak (90) Ayn eserS:81 (91) Emirds-2 Lahikas 618 eklinde olduu gibi.. Yaz ile, sz ile, yani tenkit etmekle ve bazlar gibi kfrle, dinsizlikle ittiham etmekle ve saire ile de menfi hareket olur. Hazret-i stadn son dersinde, zerinde durduu husus;her halde szl tenkit ve yazl hcum mes'elesidir. nk zaten Nur talebelerinin eylem halinde menfice bir kar koyma hareketlerinin mmkin olmad ve stad'n mesleinde ve hizmet proramnda yle bir eyin bulunmad ak ve kesindir. O halde, anariliin bir eit balang noktas olan, szl ve yazl tenkitler, hcumlar ve beyanlardr ki, zaten stad Hazretlerinin en son dersi ve veda' vasiyetinden aldmz pararaflar da bunu ak gstermektedir. Ve sonu olarak: Hazret-i stad Bedizzaman Said Nursi'nin hayatnn eitli dnem ve safhalarnda bu mevzu'da gsterdii hareket ve tutumlar yannda, konutuu szlerinden, yapt nasihatlarndan ve verdii ders ve beyanlarndan aldmz nmneler, bizce karanlk nokta brakmayacak ekilde mes'eleyi aydnlatmtr. Verdiimiz bu nmneler gibi daha bir ok rnekler de gstermek mmkndr. ZEL BR MEVZUU' stteki, mevzuu ilgilendiren hususi bir mes'elenin beyann, -yanl bir anlalmaya sebep olmamas iin- kaydetmek gerekir ki: Hazret-i stad Bedizzaman, dhili cihad ile hrici cihad birbirinden o kadar kesin ve azim bir ekilde tefrik etmitir ki; dahil cihadn yalnz ve yalnz ma'nevi ekilde, yani irad, slh, ikna ve ispat metoduyla ilm ve kalem ekilde olabileceini.. O ise, irad iinde menfilii asla ve kat'a kabul

etmeyip reddettiini.. ve bunu btn kanaat ve sarih ifadeleriyle beyan ettii halde.. ve hayatnda, btn davran ve muameltyla bunu yle gstermi olmasyla birlikte; bu demek deildir ki: Hazret-i Bedizzaman dinin kudsi cihadnda -Bin kere haa!- tehavn gstermi, lakaydlk yapm, korkmu veva dinin hakikatlarn bir nevi mdaralk iinde rvet vermitir. Hayr, bin kere h ve kell!.. Evet, nki o, asrn hem mceddidi, hem mtehidi, hem mridi, hem muslihi, hem muhdisi, hem zamann sahibi olduundan; asrn insanlarnn, hususiyle dahildeki Mslman milletin irad ,slh metodunu, keskin velyet ve ferasetiyle, yine dinin ana kaynaklarndan ve esas hakikatlarndan karm, alm ve uygulamtr. slam dininin en byk mtehidleri olan Drt Hak Mezheb Imamlarnn da bu mevzuda Bedizzaman'n tatbik ettii metod zerinde olduklarn veya baka bir ta'birle Bedizzaman Hazretleri onlarn tarz ve usulleri zerinde bulunduunu gsteren hayat tarihele 619 ridir. Ezcmle Msr'l mehur tarihi ve usulc Ebu Zehra'nn yazd mam- Malik Hazretlerinin hayatnn mukaddemesi yeterli ahittir NEDEN SLM HKMET? Bu mevzuun, yani "Bedizzaman'n eriat anlay" blmnn safhalar iinde gze arpan en nemli bir nokta udur: Gerek Eski Said dnemindeki ttihad ve Terakki Hkmetleri iin, gerekse Yeni Said dnemi olan Cumhuriyet Hkmetleri iin, hep SLAM HKMET diye vasflandrmtr. Diyelim, ttihad ve Terakki Hkmetleri zamannda slm kanunlar hkmet icraatnda kemaliyle hkm-ferma deildi ise de, milli an'ane, slm eairi vesaire gibi her ey, Osmanl lkesi dahilindeki slm toplulu iinde revata, tatbikte olduu ve buna mani' bir kanun ve hkm bulunmad iin, milleti idare eden o zamanki hkmetlere "slm Hkmeti" denilebilirdi. Fakat Trkiye Cumhuriyeti Hkmetlerinin benimsedii prensibler ise, dini devlet iinden tamamen ayran bir liklik modelini benimsemi, dinin bir ok messeselerini kapatm, din eitimini yasaklam ve bir ok slm eairini de kaldrmtr. Dinin sadece ibadet ksmlarin ok zayf baz taraflarn din ve ibadet hrriyeti ad altnda yar serbestlik iinde brakmt. slam dinini Hristiyanlk dinine benzeterek, sadece vicdanda "Kul ile Allah arasnda bir muamele" tarznda anlam ve yle de tatbikata girimiti. Halbuki bunlar slm dini, kll halinde ve blnmez olarak hayat nizamn da iine alan dnya ve ahireti kaplyan ilh bir nizam olduunun farknda deildiler. Cumhuriyet Hkmetleri dinin sadece bir ibadet ksmn da yar bir serbestiyet eklinde brakmt dedik. nk slam dininin sadece bir ibadet blmn de ele alsak, ok genitir, kendine has nizamlar vardr. Mesel: slam dinine mensub kimselerin; o dinin slikleri olduunu gsteren almetlerinden olan kisve hususunu da iine alr. Halbuki slm milletlerine mahsus kisve, kyafet kanunuyla mer'iyyeti ortadan kalkm ve zedelenmiti.. Ezan- Muhammed'inin ekline mdahale ve saire gibi... te btn bu menfi icraat ve uygulamalara ramen, stad Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri bu milleti idare edenlerin yani yzde doksan dokuzu Mslman olan bir milletin evladndan mteekkil bir hkmetin efradnn yeknne "slm Hkmeti" demitir.

Halbuki gryoruz, herkesten daha ok bu din iin eza ve cefaya, hapis ve menfalara maruz kalan Bedizzaman Hazretleridir. Hkmet ise, dini dnyadan ayran (Laiklik) prensibini benimsiyen bir hkmet modelidir. O halde, acaba neden Bedizzaman gibi bir allame-i kll, bir din mcahidi, 620 bir hakikat kahraman baz yaz ve mdafaalarnda bylesi bir hkmeti "slm Hkmeti" diye vasflandrmtr? CEVAP:bu istifhamn cevablar az yukarda ksmen gemekle beraber, burada da kendi anlay ve idrakimize gre, bir iki hikmetine temas etmek isteriz, yle ki: Evvela: `Hkmet" mefhumu nedir? izahn bulmak gerekir. HKMET denince herhalde bir ka bakan ve bir ka validen ve birka mdrlerden ibaret deildir. Milleti slm olan memleketlerdeki hkmet, yahut DEVLET Reisicumhurdan tut, ta kr bekisine, ta ky muhtarlarna kadar.. Ve bir nefer askerden tut, ta mareale kadar ok geni bir insan kitlesini iine alan bir mefhumdur. Bu byk insan topluluu elbette ki Mslman bir milletin evld olduklar iin, hepsi veya mutlak ekseriyeti ahsen Mslmandr. te bylesi bir hkmette alan insanlar, slm prensiplerine gre milleti idare etmeseler dahi, her birisi neslen ve ahsen Mslmandr. O halde, Hkmet, btn me'mur kadrosuyla ve askerleriyle Mslman bir milletten geldii iin, elbetteki o hkmete bir slm Hkmeti denilebilir ve denilir. Hem stad Hazretleri, Hkmetin idare kadrosuyla; onun eli ile tatbik ettirilen rejimin birbirine kartrlmamasnn lzumuna iaret etmitir. Saniyen: Bin seneden beri slm dinine hizmet etmi ve btn mzideki erefini slmiyette bulmu anl byk bir milletin adyla teekkleden Hkmeti, ne ekilde olursa olsun; Bedizzaman Hazretleri onu bir gvur hkmeti eklinde grmek ve bilmek istememitir. Hem hkmeti o ekilde telkki etmekten de hi bir fayda mlhaza etmedii gibi; dinin irad metoduna da ters dtn grmtr. yle bir telakknin memlekete ve millete hi bir fayda getirmiyeceini bildii gibi, ehl-i Hkmeti de, belki daha ok tecavzlere sevk etmesine sebebiyet vereceini dnmtr. Ve daha bunlar gibi bizim bilmediimiz ma'na ve hikmetler!.. BEDZZAMAN VE MLLYETLK Milliyetilik denince: hakiki manasyla, insanlk dncesi olduundan; insanolunun ftratndaki medeniyetperverlik, yani geni manasiyle; kendi cinsinden olan insanlar dnmek,ve onlara acmak, refahlarn istemek demektir. Daha gele gele mnasebetlerin skca artt daireler olan akrabalarn, airetini, milletini, memleketini dnmek ve onlarn saadet ve refahn, terakki ve telilerini istemek ve arzu etmek, insanln ve insanlk icabnn en zarur bir seciyesi olmas lzmdr. Meer ki: nsanlktan km ola... MLLET, veya MLLYET kelimeleri, din stlhnda dorudan doruya DN mefhumunun karldr. Din stlhn geni olan izahn burada ele alma 621 nn zarureti yoktur. nk malmdur, bedihidir. Burada biz, MLLET veya MLLYET tabirlerinin rfi mefhumlar zerinde durmak istiyoruz.

Evet, milliyetiliin rfi manas itibariyle yukarda saydmz ma nalarn, dnya hayatna bakan ksmlar, daha ok itima hayat ilgilendirmektedir. Bu i'tibarla, bilhassa itima hayatla ilgilenen insanlarn hamiyetperverliklerinin icab ettirdii baz hizmet ve fedakrlklar ister. stad Bedizzaman Hazretleri de, zellikle itima hayat ile ilgilendii zamanlarnda, millet ve milliyet hamiyetkrlndan ok kere bahsettii, hatta bylesi bir milliyetiliin uhrevi bir ibadet ve fazilet olduunu sylemi(92) ve o zamanlar bu hissi uyandrmak iin baz hitabelerle telkinatta bulunmutur. Fakat acaba Bedizzaman'n uyandrmak istedii eyle gayesi ne idi? Hangi maksat iin idi?.. ve uyandrdktan sonra onunla neyi yapmak, hangi hedefe ulamak istiyordu?.. gibi mevzuumuzun temelini tekil eden istifhamlarn vuzuha kavuturulmasyla, bence hakikat ortaya km olabilir. Geri bu mes'ele, bu kitabn ilgili blmlerinde zaman zaman eitli vesilelerle ele alnm, eksiz ve phesiz anlalm ise de, burada yine de Bedizzaman'n hayatnn ilk genlik devresinde; evvela doup byd blge olan ark vilyetlerinde yayan Krd milletinden balamak zere, sonra Trkleri ve Araplar da, o zaman ilk i olarak milliyet fikriyle uyandrmak iin, mzideki erefli tarihlerinden ve ecdadlarnn slm dinine ettikleri byk kahramanlk ve hizmetlerinden misaller vererek uyandrmak istediini gryoruz. te acaba bu meselenin gerek manas ve hakikat nedir diye az ilerde stnde durmaya alacaz. Evet, Bedizzaman'n genlik devresinde, am'da verdi'i muazzam hutbesinin u cmleleri, bu mevzuun hakikatini ve meselenin asliyetini ok orjinal bir ekilde hlsa edip gn na karmaktadr: "...Bir adamn kymeti, himmeti nisbetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek bayla kk bir millettir. Bazlarmzdaki dikkatsizlikten ve ecnebilerin zararl seciyelerini almamzdan; kuvvetli ve kuds slm milliyetimizle beraber, herkes "Nefs Nefs" demekle ve milletin menfaatini dnmemekle; ve menfaat-i ahsiyesini dnmekle; bin adam, bir adam hkmne sukt eder. Yani: "Kimin himmeti yalnz nefsi ise, o insan deil.. nk insann ftrat. medendir. Ebnay- cinsini mlhazaya mecburdur...(93)' (92) Asar- Bediiye S: 363 (93) Hutbe-i amiye S: 51 622 te, stad Bedizzaman Said-i Nursi Hazretlerinin uyandrmak istedii, harekete geirmeyi arzu ettii ey ve mesele; slmiyetin de, insaniyetin de lzm ve iari olan insanlk seciyesidir. Bu seciyenin uyanmasyla, her eit slm ve milli hizmetler yaptrlabilir.. Ve her nevi' izzet ve eref elde edilebilir. 'ly-i Kelimetullah cihad da tahakkuk etmi olabilir. Dolaysyla bu nevi' milliyetilik, slmclktr, slm milliyetiliidir. Baka bir ey deildir. Hazret-i stad Bedizzaman, Merutiyet ve Hrriyetin i'ln sralarnda; slm lemindeki hrriyet nklbn, slm milletlerinin bu nevi milliyetilikle uyanmasna byk bir sebep bilmi ve onun slm bir ekilde tahakkuk etmesi iin tm gayretiyle aba sarfetmitir. O sra gerek nutuk suretinde

sylemi olduu, gerekse makale ve kitap eklinde nerettii yazlarnn bir ounda, bu hakikat grnmektedir. Osmanl devleti, hilfete merkez olmas hasebiyle, onu slam bir milliyetilie bayrak gstermi, tm slm milletlerini uyandrmak ve evvela kendi iinden ittihada getirmek, sonra da Osmanl hilfeti etrafnda halkalandrmaya gayret sarfetmitir. Bu sylediklerimizin ispatl delilleri bu kitabn bir ka yerinde kaydedilmi olduundan tekrarna hacet grmyoruz. Tafsilatn isteyenler, ASAR-I BEDYE kitabndaki asllarna bakabilirler. Yalnz burada Bedizzaman'n eski nutuk ve makalelerinin heyecanl ifadelerindeki ma'nalar bir derece izah eden, 1954'lerde C.H.P'li bir gazetecinin iftirakr yazlarna cevab olarak kaleme ald u yazsn burada nmune olarak gsteriyoruz: "...Halk Partililerin mfrit ksmndan o gazeteci iki acib yalan ve iftiras, bu noktay yazmaya beni mecbur etti: Birisi: "Said-i Nursi'nin ciltlerle kitaplar inklb aleyhindedir" diye.. demesi gsteriyor ki: o, hakaik- imaniye ve Kur'aniyenin haricinde srf bir dinsizlik manasn inklba vermi. nklb yle kabul ediyor. Bu Mslman millete bu iftiray yapan belsn bulacak. kinci iftiras: Diyor ki: "Said-i Nursi Krd milliyetini din namna Anadolu evldlarna nerediyor?" - Acaba bu bedbaht slm milliyetini, Krd milliyeti demekle divanece mana m veriyor?.. Ellibe seneden beri; "rklk frengi bir hastalktr ki, Frenkler slmiyeti paralamak iin ilerine sokmular" deyip "Elli be seneden beri milliyetimiz yalnz slmiyettir" deyip, btn eserlerinde bu esas takip etmi, gitmi bir adam hakknda byle bir isnad, yirmi derece bir iftiradr. Krdlk isnadyla ilienlere kar, Hcumat- Sitte'nin bir desisesinde ve yirmialtnc mektubun bir ksmnda kat' cevab var olmakla bera 623 ber, ellibe seneden beri, hatta Mart hadisesinde rklarn kulpleri ald zaman, onlarn umumuna: "Milliyetimiz slmiyettir, btn biz kardeiz, rklkla tefrika vermeyin!. Trk Milliyeti slmiyet milliyeti iinde mezc olmutur: Trk milliyeti slmiyet milliyetidir" diye o dehetli hadiselerde bely onda birisine indiren.. Ve btn memleketini, akrabalarn ve airetlerini brakp, srf Trk milleti evldna hakikat- imaniyyeyi ders veren ve yirmi sekiz sene ikencelerle azab ektirdikleri halde, o hizmet-i maniyyeden vazgemiyen bir adama bu rkl isnat etmek, yz derece hakszlk ve insafszlktr..(94)" Grld zere, stad'n u anlaytaki bir slm milliyetilii dnda ve Kur'anda ve hdiste tel'in edilmi olan rklk, kavmiyetilik zihniyetiki insan olunun vahet ve bedeviyet devirlerini yaad zamanlardaki cahil adeti ve davrandr- kemekelie, sukta, canavarla doru gtren en byk bir amil olduunu bilmitir. Buna binaen Kur'an lisaniyle de "Cahil Hamiyet" diye vasflanan o gibi milliyetilie elbette yanamamtr. Bu devirde de dessas ve eytan mnafklarn uyandrmak iin plnlarndan en bata geleni olarak: "Biri dierini inkar etmektir." nk inkrla aksi tepki uyanr, birbirine dman kesilirler. Halbuki byk Kur'anmz ise: "Biribirinizi tanmalsnz" diyor. Yani "birbirinizi inkr etmeyiniz, hakir grmeyiniz!"

Evet, Osmanl devletinin son zamana kadarki msbet siyaseti hilfna olarak memleketimizdeki siyasler, en bata ttihad ve Terakkicilerin rk grubu(95), dessas baz mnafklarn tuzana dm gibi, bu inkr mekanizmasn altmlardr. Cahil hamiyet, yani rklk ve kavmiyetiliin asrmzdaki tipik rnekleri ise; Trk Turancl, Alman Aricilii veya Nazicilii.. ve imdi de Arap Ba'sciliidir. Her ne ise... (94) Em.- Mntehap dosya sra no:1 (95) Bu manay te'kid eden bir vaka: Celalet-li Bedirhani 1933 senesinde karlan bir umumi af mnasebetiyle, Tberiye sahilinden M.Kemal Paa'ya gndermi oldu 96 sahifelik uzun mektubunun bir blmnde; lttihat ve Terakki cemiyeti iindeki TURANCI Trk rklarnn davran ve hareketlerinden, ahidi olmu olduu olay yle anlatmaktadr: "1... Umumi harb balamt. Cepheye sevk olunmazdan evvel, ihtiyat zabit namzetleri talimghnn son devresinde muallim, takm zabitiydim. Devre nihayetinde takmda bulunan efendilerin derece-i ehemmiyetlerine nazaran, rtbelerini gsterir listeyi tanzim ederek blk kumandanna vermitim. Hararetli bir Trk oca mensubu, blk kumandan listeye bir gz gezdirdikten sonra, hiddetle listeyi masann zerine att.. Ve bana: Bu nasl liste? Arabi, orabi, krd A-snfna yazmsn" dedi. 2-1918'de, Ermeni tehciri esnasnda, Nuri Paa ordusuyla BAK'da bulunuyordum. Ordu menzil karargh kumandanydm. Karargh tabildotunda her gn krk zabit bulunurdu. Trk Ocaklannda terbiye alm olan bir ok zabitlerden defaatle aynen u szleri iittim: "Gelirken "Zo"lar bitirdik. Dnte nbet, "Lo'larndr. "Zo' ile Ermenileri, "Lo" ile Krtleri kasdediyorlard" (Ankara Milli Ktphane No: 6 da kaytl, Trkiye Reis-i cumhuru Gazi M. Kemal Paa'ya mektup S: 19). 624 Bu mes'elenin gne gibi izahlar, stad Bedizzaman Hazretlerinin hem eski, hem de yeni eserlerinde mevcuttur, herkes grebilir. Burada bu mes'elenin izahn bu iaretlerle iktifa edip, ksa kesiyor ve ilgili yerlere ve hususiyle Risale-i Nur'un 26. Mektubunun nc Mebhas olan MLLYET RSALES'ne havale ederiz. STAD BEDZZAMAN VE TRK MLLET Milliyetilik bahsiyle yakndan ilgili ve mevzuun devam niteliinde olan Trk Milleti ve Bedizzaman'n ona kar tutumunu bir mes'ele halinde bahsimize bir hatime yapmak isteriz: Evet, "Trk Milleti" denince, slm dini ile merref olmadan nceki vahet ve Bedeviyet ve apulcu devirlerindeki Trklerin Trkl murad deildir. Yahut da baz rk Trklerin iddia ettikleri gibi; Tatarn, Moolunu, Krgzn, Tik'ini ve saireyi Mslman olsun olmasn hepsini Trk eden, Trk bilen, hatta kfir olan Cengiz(96) ve Hlglar Mool olduklar ve kfir bulunduklar ve en bata Trkler olmak zere sair slm milletlerine byk darbeler vurduklar halde; yine de "Trktr" deyip onlarla iftihar eden menfi Trkl de elbetteki murad deildir. Belki slm dini ile merref olduktan sonra, slm dini iin yaptklar hizmet ve ettikleri fedakrlk ve cansiperane baardklar

askerlik ve kahramanane fthat gibi, Mslman Trklerin mazhar olduklar byk inayet ve yce mazhariyetleri itibariyle ve yksek haslet ve seciyeleri haysiyetiyle bir Trk milleti muraddr. te saylan bu noktalardan dolay, tm slm milletleri Trklere mezkr mazhariyet ve seciyelerinden dolay minnettar ve muhabbettar olduklar gibi, bilhassa din hamiyetini ve din milliyetiliini, namus ve gayretini tayan hangi milletten olursa olsun, her bir hamiyetperver Mslman; Trklere kar muhabbet beslemekte ve takdir etmektedir.. Ve byle de olmas lzmdr. te Trklerin ihsan- lh ile mazhar olduklar mezkr anl imtiyazlarndan dolay, Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi de , belki (96) Ancak Moollu Cengiz hakknda, Islam dinini kabul etmi diye baz tarih kitaplarnda yazldr. herkesten daha ok, Trk milletine kar fazla alka, sevgi ve uhuvvet hissiyle takdirkrlk iinde bulunmu ve btn hayatnda bu hissini her eye ramen muhafaza etmitir. Hazret-i stad Bedizzaman Trk'lere kar; slm dinine byk hizmetlerinden tr mezkr muhabbet ve takdir hissini en samimi ekilde muhafaza ederken de; hadis-i erifle, kebairden sayld sabit olan "Mensub olduu milletini, ba' ve ecdadn inkra(97)" tevessl etmemitir. Bu hadis-i erif Mslman Trklerin lisannda: "Asln inkr eden Haramzadedir." (96) Ancak Moollu Cengiz hakknda, slam Dinin kabul etmi diye baz tarih kitablarnda yazldr. (97) Kitab-l Kebair- emseddin Zehebi- Buhari'den nakil S; 220. 625 eklinde gzel bir ifadesini bulmutur. Evet Bedizzaman Hazretleri mensub olduu veya iinde doup byd Krd kavmini, Krt'ln veya o blgeli olduunu, deil inkar etmek, icab ettii zaman en sert bir lisanla, frengi rklk iinde zebun olmu mnafk baz insanlara kar mdafaada tereddt etmemitir. Evet, Trklerin mezkr byk hizmetlerinden dolay denilebilir ki: Hazret-i stad Bedizzaman hayatnn en mhim ve en semeradar blmn -Belki ma'nev bir emre msteniden- Trklerin iinde geirmi ve dnya ve ahiret saadetlerini te'mine medar ve pek kuds bir ilim ve irfan definesi olan Risale-i Nuru Klliyatn Trke lisaniyle ve Trklerin iinde te'lif etmi ve en bt Mslman Trk milletine yadigr olmak zere, tm slm milletlerine ve hatta beeriyete hediye etmi, miras brakmtr. Evet, stad Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri, Trk milletinin bin senelik slma hizmet mzisiyle slmiyete bayraktarlk ve nbettarlk etmesi ve 'l-i Kelimetullah hakikatini cihanda payidar etmek iin, btn fedakrlklar yapmas haysiyetiyle, elbette bylesi emektar bir milletin en muhta olduu bir zamanda ve urunda milyonlarla ehid verdii iman ve akidesi tehlikeye dt bir vakitte, Bedizzaman Hazretleri bu millete elbette ve elbette en byk bir din yardm, bir iman hizmeti.. Ve ecdadnn mazisiyle bihakkn mftehir bulunduu erefini vikaye edecek en vefadar bir muaveneti, bir yardm yapmas mutlaka lzm ve vacib idi ki, yapt. urada hemen u noktay da belirtmek gerekir ki, Trk ismi her ne kadar belli bir rka mensub ve ayn lisanla konuan bir millete verilmise de, rklk zihniyeti Mslman toplumu iinde tremeden nce,

TRK kelimesi, SLM kelimesinin ayn veya mradifi olarak Seluklu ve Osmanllarda kullanlrd. Onun iin idi ki; Trk milleti, Seluklular dneminde, Horasan, ran, Irak, Sriye ve bir ksm Anadolu'ya hkmettikleri zaman, onlarn cihad saflarna katlan sair slm milletleri ve unsurlarndan olan ran, Belo, Deylem, Harzem, milletlerinden, hatta Krt ve erkez de ok bulunduu gibi... Bilhare Anadoluda slm devletinin temelleri atldktan ve Osmanl mparatorluu kurulduktan sonra, slm milletlerinin hemen ekser unsurlanndan Osmanl ordusun'a cihad ve harbe itirakleri her zaman grlmtr. Hatta baz Arap tarihilerinin yazdklanna gre, Yavuz Sultan Selim'in byk aldran seferindeki ftuhat ordusunda Krt unsuru zellikle gze arpmaktayd. Seluklular olsun, Osmanllar olsun, hi bir zaman devlet ve hkmetlerini kavmiyet zerine, yani Trklk stne bina etmedikleri iin, zellikle Osmanl hkikimiyeti altnda bulunan Trk olmyan birok unsurlar, bu slm devleti ve sonralar hilfeti namna Osmanllara ve Trklere katlp, baka unsurdan olduu halde, sorulduu zaman: "Ben Tr 626 k'm" Yani Mslmanm eklinde cevab veriyorlar, Trkl Mslmanlk olarak kabul ediyorlard. Bu tarihi gerekle birlikte u hakikati de dile getirmek lzmdr ki; hakiki Trk unsurundan olanlarn, adeta ftr bir ekilde slm dinine kar hrmetkrlklar ziyade olup, dine ve din ilmine hizmet etmek, din limlerine ziyadesiyle hrmet etmek ftr bir seciyeleri olmutur. Kim bilir, belki bu noktadandr; Bedizzaman Hazretleri ifah olarak bir ok defalar ifade buyurmulardr ki: "Dikkat ettim, bana zulmeden, eziyet veren ve ta'ciz eden kimselerin hakiki Trk olmadklarn anladm:(*) stad'n bu ifadesinin mefhum-u muhalifiyle; Bedizzaman Hazretlerini keyf ve kfr olarak ta'ciz edenler, eziyet verenler hep dnme gibi insanlar olduu anlalr gibi bir ma'na geliyor hatrna insann.. BEDZZAMAN'IN Z FADELERYLE TRK MLLET Hazret-i stad'n evvela Eski Said ta'bir ettii dnemdeki eserlerinden bu mevzuda bir iki nmune arz ettikten sonra, Yeni Said dneminde yazlm Risale-i Nur'lardan da baz rnekler arz etmeye alacaz: 1- 1908'de "Krdistan Ulema ve Meayih ve Resa ve efradna Merutiyet'e dair telkinattr" bal altnda, ilk nce telgraf eklinde ark vilayetlerine ektii, sonra da bir makale eklinde gazeteler de nerettii yazsnn bir blmnde yle der: "Kulp ki, efkr- umumiyenin ma'kesi ve mevcudiyet-i kavmiyenin mir'at ve mihrakdr.. Biz ki gya akl ve marifetimiz kuvvet ve cesaretimizde mndemi ve mnteirdir. Mevcudiyetimizi ve efkr- umumiyemizin kymetini rakibimizle muvazene etsek, tenzil edeceiz. Bize lzm Trklerle -ki gya mazlumiyetle zayi' olan eski anl kuvvetleri akl ve marifetlerine inzimam etmitir- ittihad edeceiz. Onlar bizi mdafaa etsin. Zira onlara ok cret vermiiz.(98)" 2- Yine 1908 yl iinde o zaman stanbul'da bulunan ve mevcudu otuz-krk bini aan hammal ve ii Krtlere ettii nasihat ve Merutiyet hakkndaki telkinat yazsnn bir blmnde yle demektedir: "...Alt yz seneden beri bayrak- tevhidi umum leme kar iln eden.. Ve istibdada iddet-i itaat ve terk-i dat- milliye ile ihtiyarlanan bizim anl Trk pederlerimize kuvvet ve cesaretimizi peke ve

hediye edelim. Elhasl: Trkler bizim aklmz, biz de onlarn kuvveti.. Mecmuumuz bir iyi insan oluruz. Hod-sarane (ba ekerek) yapmyacaz...(99)" (*) Mustafa Sungur Aabey gibi birka zattan bizzat dinlemitim. A.B. (98) Asar- Bediiyye S: 365 (99) Asar- BediiyyeS: 359 627 3- 1910 yl ierisinde Merutiyeti telkin etmek iin arktaki aairi dolarken, sual ve cevablardan teekkl eden MNAZARAT isimli; eserinin son ksmlarnda yle demektedir: "...Emin olunuz biz Krtler bakasna benzemiyoruz, yakinen biliriz ki; ctima hayatmz Trklerin hayat ve saadetinden ne'et eder ..(100)" YEN SAD DNEM Yeni Said faslnda te'lif ettii eserlerinden de bir ka rnek: 1- Tahminen 1930'lu yllarda Barla'da te'lif ettii Yirmi altnc Mektub'un nc Mebhas olan MLLYET RSALES'nin bir blmnde yle der: "...Ey ehl-i Kur'an olan u vatann evladlar! Alt yz sene deil, belki Abbasler zamanndan beri Kur'an- Hakim'in bayraktar olarak btn cihana kar meydan okuyup Kur'an i'l etmisiniz. Milliyetinizi Kur'an'a ve slmiyete kal'a yaptnz. Btn dnyay susturdunuz. Mthi tehacmat defettiniz... ta ayetine gzel bir masadak oldunuz!..(101)" Ayn bahsin devamnda, Trk milletinin dnyann her tarafnda Mslman olarak bulunduunu, baka milletlere benzemediini, Trk milletinin milliyeti adeta yalnz slmiyet eklinde tezahr ettiini ve bylesi bir milletin her kavimden daha ok dikkat etmesi lzm geldiini sylemektedir. 2- Yine Barla'da 1933 yllarnda, zndk ehl-i dalletin desisekrane ekilde, Bedizzaman'a kar hcumlarnda isti'mal ettikleri en eytanca ve en alak bir silh olan onun Krtln ileri srerek; O noktadan Mslman Trk talebelerini iman hizmeti etrafndan datmak ve ondan ayrmak plnyla hcum ettikleri zaman; Hazret-i stad Bedizzaman yle iddetli bir lisan kullanarak, mnafk ehl-i dalleti yerin dibine batrmtr: "O Trklk perdesi altna giren ve hakikaten Trk dman olan hamiyetfuru mlhidlere derim ki: Din-i slmiyet Milliyetiyle, ebed ve hakiki bir uhuvvet ile, Trk denilen bu vatan ehl-i iman ile iddetli ve pek hakiki alkadarm.. Ve bin seneye yakn Kur'an'n bayran cihann cihat- sittesinin etrafnda glibane gezdiren bu vatan evldlarna slmiyet hesabna mftehirane ve taraftarane muhabbettarm..(102)" Ve devamnda, mnafk sahtekr, hamiyetfurular tokatladktan sonra, ei ve benzeri olmyan bir hakikat taksimatiyle, her millette yle olduu gibi, Trk milletinin alt taifeden ibaret bir ekilde bulunduunu ispat etmi, ylesi sahtekr hamiyetfurularn milliyetiliklerinin sadece sarho ve

(100) Asar- Bediiyye, S: 464 (101) Mektubat, S: 332 (102) Mektubat, S: 433 628 gafil olan genler taifesinden yalnz yirmi ile krk ya ortasndaki muvakkat bir zamanda sarhoasna menhus bir lezzet verebilece'ini ispat etmi ve onlar susturmutur. 3- yine 1933'de, Barla'da stad'n aleyhinde olarak, onun Krtl propaganda vesilesi yapld gnlerde, talebelerinden Bekir Aa veya dier ismiyle Bekir Bey'in ahsnda sair talebelerini ikaz iin yle bir hitapta bulunmutur: "Aziz sddk, fedakr ve vefadar kardeim Krt Bekir bey! Maatteessf bil-mecburiye nho ve malaya'n saylacak bir bahis syliyeceim. Fakat bu bahsim, hakiki hamiyetperver Trklere kar deil, belki frengilik hesabna, sahtekr bir srette Trkl kendine perde eden mtecavizlere kar sylyorum, yle ki: Mlhid mnafklarn en son ve alaka ve vicdanszca aleyhimizde isti'mal ettikleri bir silah udur ki; diyorlar: "Said Krttr, bu Krdn arkasnda bu kadar komak hamiyet-i milliyeye yakmaz. Ben bu mnafklarn vicdanszca desiselerine kar deil, belki safdillerin temiz kalbleri bunlarn szleriyle bulanmamak iin diyorum ki: Evet, ben baka memlekette dnyaya gelmiim. Fakat Cenab- Hak beni bu memleketin evladna hizmetkr etmi ki, dokuz sene mtemadiyen bu memleketteki milletin ondan dokuzunun saadetine, kendi dilleriyle hizmet ettiim bu havalideki insanlara malmdur...(103)" Ve mektubun dier blmlerindeki Trk milletine kar ayr ve hususi bir alka beslediini ve bir tane imanl, uyank Trk'; bin tane gafil Krde tercih ettiini yazmaktadr. 4-1952 senelerinde stad Emirda'nda iken, DNAR'n Burakl Ky mam Sleyman Efendi'nin Trkler hakknda, Peygamberimizin medihlerine ait hadislerin hakikatlerini mektupla sormas zerine, stad Hazretleri u cevab vermitir: "Salisen: Dinar'n Burakl imam Sleyman'n ehemmiyetli mektubuna kar yaznz ki; "Trkler hakknda senay-i Peygamberi (A.S.M.) muhakkaktr. Bir ka yerde Trklerden ehemmiyetle bahsetmi, hadis var... Fakat bu hadisin hakiki sureti ne olduunu yanmda Ktb- Hadisiye bulunmadndan bilemiyorum. Fakat ma'nas hakikat ve Trk milletinin senay-i Peygamberiye (A.S.M.) mazhar olduu hakikattir. Bir nmunesi Sultan Fatih Hakkndaki hadistir..." te bu gsterilen bir ka rnek gibi, bu mevzu'da belki yz tane rnek daha verebiliriz. Fakat mevzu' herhalde gne gibi aydnlanm ve anlalmtr. Daha ok tafsilat isteyenler, bilhassa Eskiehir mahkeme mdafaasna ve Risale-i Nur'un lahikalarna mracaat edebilirler. (103) Barla Lahikas, s: 158 629

BENC BLM SON VAN HAYATI (1923-1925) 630 631 STADIN SON VAN HAYATI FASLI (1923 Haziran, stadn mbarek ya tam krk yedi...) stad Bedizzaman'n Ankara'da geen yedi buuk aylk hayat, st taraflarda detaylaryla yazlan vak'a ve hatralarn ierisinde getikten sonra, artk Ankara'da durup Hkmet adamlaryla beraber kendisinin istedii istikamette bir i yapmann mmkin olamyacan iyice anlad, Ankara'y kesin olarak terke karar verdi.. Ve 30 Haziran ile 13 Temmuz 1923 gnleri arasndaki bir gnde, "Ankara'dan Gebze'ye kadar geerli" diye yazl tren biletiyle Van'a gitmek zere yola kt. stasyona kadar onu yolculamaya gelen dostlarndan bir ok zatlar ve meb'uslarn, Ankara'da kalmasna dair ricalarn nzik bir lisanla reddedip, ma'zeretlerini mnasib bir ekilde onlara beyan etti ve Ankara'dan ayrld.(1) Zbeyr Aabeyin not defterinden: "Bedizzman Ankara B.M.M. de bir mddet cansiperane hizmet eder. Fakat kendilerinde byle bir asrda siyaset yoluyla iman ve slmiyete, vatan ve milletin ebed saadet ve selmetine hizmet edilemiyecei, dehetli bir kfr- mutlakn kmakta olduunu kanaat hasl olur. Meclise gitmemeye balar. Nihayet itima meseleleri terkederek Vanda bir maaraya gidip orada inziva hayatna ekilip ibadet ve taatle megul olmaya karar verir. Ankara'dan hareket edecei esnada Kzm Karabekir, Rauf Orbay gibi baz paalar Hazret-i stadn Ankaray terketmemesini, Ankara da ikamet buyurmalarn srarla istirham ederlerse de, muvafakat etmez. (Not Defteri Zbeyr Gndzalp S: 91) Tren bileti zerinde "Ankara mevkifnden (Durandan) Gekboza mevkfna kadar" diye yazlyd. Gekboza ise, imdiki Gebze'nin o zamanki ismidir.( 21) Gebze o zamanlar, hem liman hem de tren istasyonu olan bir kaza idi. Hazret-i stad herhalde Ankara'dan buraya kadar trenle gelmesinin sebebi, buradan deniz yoluyla Trabzona kadar gitmekti. Yahut Karadeniz sahillerinden birisinde inerek, Anadolu'ya karayoluyla seyahat etmek iin gelmiti. Yol gzargh byle olunca, herhalde eskiden olduu gibi, yine Trabzon'a kadar vapurla gelmi, buradan da karayoluyla Erzurum, Van eklinde seyahat tahakkuk etmiti denilebilir. (1) Byk Tarihie-i Hayat, S:120 (2) Kamus-ul A'lam, C: 5, S: 3870 632 Bu seyahatn ka gn srdn ve Van'a hangi gnde ayak bastn bilemiyoruz. Ancak yol gzerghnn ekil ve durumuna gre, bu yolculuun onbeyirmi gn kadar srm olabilecei

dnlrse, Hazret-i stad Temmuz ortalar muvasalat etti diyebiliriz. Bylece Hazret-i stad 1916 ubatndan beri gremedii sevgili vatan olan Van'a, sekiz yl sonra dnm oluyordu. 633 HZ. STAD VAN'DA stad Hazretleri Van'a ilk geldii gnlerinde ilk ii, evvel Van kal'asnn bana kmak oldu. ok hazin ve rikkatli bir halet-i ruhiye ierisinde, sekiz sene evvelki zamana hayalen gidip, sinema levhalar gibi o zamandaki hadiseleri ve levhalar seyretmeye balad. Van Kal'asnn banda cereyan eden bu ok ackl halet-i ruhiyesinin tercman olarak, on sene sonra, Barla'da te'lif etmi olduu 26. Lem'ann Onnc Ricasnda yle kaydetmitir: "...Harb-i Umumi'de, Rus'un esaretinden kurtulduktan sonra, stanbul'da iki sene DarlHikmet'te hizmet-i diniye beni orada durdurdu. Sonra Kur'an- Hakim'in iradiyle ve Gavs- A'zam'n himmetiyle ve ihtiyarln intibahiyle stanbul'daki hayat- medeniyeden usan ve a'aal hayat- itimiyeden bir nefret geldi. Dau-ssla tabir edilen itiyak- vatan hissi beni vatanma sevk etti. Mademki leceim, vatanmda leyim diye Van'a gittim. Her eyden evvel, Van'da Horhor denilen medresemin ziyaretine gittim. Baktm ki, sair Van hneleri gibi, onu da Rus istilsnda Ermeniler yakmlard. Van'n mehur kal'as ki, da gibi yek-pare tatan ibarettir. Benim medresem onun tam altnda ve ona tam bitiiktir. Benim terk ettiim yedi-sekiz sene evvel; o medresemdeki hakikaten dost, karde, enis talebelerimin haylleri gzmn nne geldi. O fedakr arkadalarmn bir ksm hakiki ehid, dier bir ksm da o musibet yznden ma'nev ehid olarak vefat etmilerdi. Ben alamaktan kendimi tutamadm.. ve kal'ann, t, medresemin stndeki iki minare yksekliinde medreseye nzr tepesine ktm, oturdum. Yedi-sekiz sene evvelki zamana hyalen gittim. Benim hayalim kuvvetli olduu iin, beni o zamanda hayli gezdirdi. Etrafta kimse yoktu ki, beni o haylden evirsin ve o zamandan eksin. nk yalnz idim. Yedi-sekiz sene zarfnda gzm atka, bir asr zaman gemi kadar bir tahavvlt gryordum. Baktm ki; benim medresemin etrafndaki ehir ii, kal'a gibi mevki'i, btn batan aaya kadar yandrlm, tahrib edilmi... Evvelki grdmden imdiki grdme, gya iki yz sene sonra, dnyaya gelip, yle hazin nazarla baktm. O hanelerdeki adamlarn ou ile dost ve ahbab idim. Ksm- a'zam Allah rahmet etsin muhaceret ile vefat etmiler, gurbette perian olmulard. Hem Ermen mahallesinden baka, Van'n btn Mslmanlarnn hneleri tahrib edilmi grdm. Benim kalbim en derinden szlad, o kadar rikkatime dokundu ki; binler gzm olsayd, beraber alyacakt. Ben gurbetten, vatanma dndm, gurbetten kurtuldum zannediyordum.. Vesefa gurbetin en dehetlisini vatanmda grdm. On ikinci Rica'da bahsi geen Abdurrahman gibi, ruhumla pek alkadar yzer talebelerimi, dostlarm kabirde.. Ve o ahbablarn yerlerini 634 harabezr grdm. Eskiden beri hatrmda olan bir zatn bir fkras vard, tam ma'nasn gremiyordum. O hazin levha karsnda tam manasn grdm, fkra budur: Yani:Eer dostlardan mfarakat olmasa idi, lm ruhlarmza yol bulamazd ki, gelsin alsn: Demek en ziyade insan ldren ahbabtan mfarakattr.

Evet hi bir ey, beni o vaziyet kadar yandrmam, alatmam. Eer Kur'andan, mandan medet gelmeseydi; o gam, o keder, o hzn ruhumu uuracak gibi te'sirat yapacakt. Eskiden beri airler iirlerinde, ahbablaryla grtkleri menzillerin mrr-u zamanla harabeghlarna alamlar.. Bunun en firkatli levhasn da ben gzmle grdm. kiyz sene sonra, gayet sevdii dostlarn mahall-i ikametine urayan bir adamn hznyle hem ruhum, hem kalbim gzme yardm edip aladlar. O vakit gzmn nnde harabezare dnm yerlerin; gayet ma'mur ve enlikli ve neeli ve srurlu bulunduu zaman, yirmi seneye yakn en tatl bir hayatta tedris ile, kymettar talebelerimle geirdiim hayatmn o irin safahat birer birer sinema levhalar gibi canlanp, grnerek, sonra vefat edip gider tarznda, hayali gzmn nnde epey zaman devam etti. O vakit ehl-i dnyann haline ok taaccb ettim. Nasl kendilerini aldatyorlar?.. nki o vaziyet dnyann tam fani olduunu ve insanlar da iinde misafir bulunduunu bilbedahe gsterdi. Ehl-i hakikatn mtemadiyen: "Dnya gaddardr, mekkrdr, fndir, aldanmaynz!" demeleri, ne kadar doru olduunu gzmle grdm. Hem insan nasl cismiyle, hnesiyle alkadardr.. yle de kasabasyla, memleketiyle, belki dnyasyla alkadar olduunu kendimde grdm. nki, ben vcudum itibariyle ihtiyarlk rikkatinden iki gzmle alarken, medresemin yalnz ihtiyarl deil, belki vefatndan dolay on gzle alamak istiyordum. Ve o irin vatanmn yar lmesiyle, yz gzle alamaya ihtiyacm vard. Rivayat- Hadisde vardr ki; Her sabah bir melaike aryor yani "lmek iin tevellt edip dnyaya gelirsiniz... Harab olmak iin binalar yapyorsunuz" diyor. te bu hakikati, kulamla deil, gzmle istiyordum. Evet o vaziyetim, o vakit beni nasl alattrm; on senedir hayalim o vaziyete uradka yine alyor. Evet, binler sene yaam o ihtiyar kal'ann bandaki menzillerin harab olmas ve onun altndaki ehrin sekiz sene zarfnda sekiz yz sene kadar ihtiyarlanmas.. Ve kal'a altndaki gayet hayattar ve mecma- ahbab olan medresemin vefat, umum Osmanl devletinde btn medreselerin vefatn 635 gsteren cenazesinin ma'nev azametine iareten, koca Van kal'asnn yekpare ta ona bir mezar ta olmu. deta o medresedeki, sekiz sene evvel benimle beraber bulunan merhum talebelerim, kabirlerinde benimle beraber alyorlar.. Belki o kasabann harabe duvarlar, dalm talar benimle beraber alyorlar.. Ve onlar alyor gibi grdm... Ben o vakit anladm ki; vatanmdaki bu gurbete dayanamyacam. Ya ben de kabre, onlarn yanna gitmeliyim. Veyahut dada bir maaraya ekilip, ecelimi orada beklemeliyim diye dndm... Ve dedim madem dnyada byle tahamml edilmez, sabr-iken, mukavemet sz, yandrc firkatler var. Elbette mevt, hayata rcihtir. Hayatn bu ar vaziyeti ekilir dertlerden deildi:..(3) Bu ricann sonunda, imann gzel, irin lemalaryla vaziyetin deitiini kaydetmitir. KARDE ABDLMECD EFENDNN EVNDE stad Hazretleri Van'a gittii ilk gnlerdeki zamann, kk kardei Molla Abdlmecid Efendi'nin evinde (Ka gn kald kesin bilinmemekle beraber) geirdi. Burada hergn ziyareti, hergn gelen misafirler ile Abdlmecid Efendi'nin evi dolup dolup boanmaktayd. Bu durum hem evin hanmnn

iini zorlatryor, hem de maddi klfet ile kardeine zahmet ve yk oluyordu. stad bunu hissediyordu. Bir gn kardei Abdlmecid'e: "Benim, gryorsun ki, ok misafirlerim geliyor. Ev hanm refikan Rabia'ya da zahmetler oluyor. Bana msaade et, ben Nurin camiinde kalaym. Yine her sabah benim kahvaltm Rabia hazrlasn gndersin" diyerek gnln ald ve NURN camiine gitti yerleti. Bundan sonra her sabah -Fakat ne kadar zaman srm bilmiyoruz- Molla Abdlmecid'in evinden Nurin camiine stad'n kahvalts hazrlanarak gitti.. ABDLMECD'N HANIMI RABA HANIMIN ANLATTIKLARI "...Birinci Cihan Sava'ndan sonra, Seyda Van'a geldii zaman, bizim Toprakkale semtindeki evimizde bir mddet kald. Evimize onu ziyaret iin hemen her gn bir ok kimseler gelip giderlerdi. Biz de yeni evlenmitik. Olum Fuat be alt aylkt. Onu ilk defa Seyda yrtt. Ben misafirlerin ziyade kalabalk olmasndan sklyordum, amma hi kimseye hal diliyle de olsa bir ey demiyordum. (3) Lem'alar, S: 247 636 Bir gn Seyda, bizim Bey'e demi ki: "Rabia zayf olduu iin misafirlere hizmetten sklyor, yoruluyor. Gnden gne de ziyaretiler oalyor. onun iin ben Nurin camiine gideceim. Benim sabah kahvaltlarm oraya gnderirsiniz". Seyda'nn kahvalt dedii ey de, ok basit eylerdi. Bir ay taba bal, stne de krlm ceviz ii kordum, o kadar... Hatta iitiyordum, bu kadarck kahvaltdan gelenlere de ikram ediyormu. Seyda, Nurin camiine gittikten sonra, her sabah kapmza kahvalty almak iin gelen talebesine ben kahvalty hazrlar verirdim. Akamlar da bo taba getirirlerdi. Seyda bizim evde iken, geceleri hi uyumazd. Odasndan hep dua sesleri gelirdi. Bizim evde iken, Van valisi haftada hi olmazsa bir defa Seyda'nn ziyaretine gelirdi. Birgn olum Fuat, srnerek Seyda'nn odasna girmi, Seyda'nn tesbihiyle oynam, derken tesbihin ipini krm, bir tanesini de yutmu. Seyda bunu bana haber verdi: "Rabia korkma, Fuad tesbihin bir tanesini yuttu, birey olmaz, geri karr" dedi. Gerekten Fuad'a bir ey olmad gibi, tesbih tanesini yuttuu gnde de yrmeye balad. Seyda Fuad' ok severdi. Bir de Seyda'nn bir kedisi vard... Kendileri Nurin camiine gidince kedi bir gn benim namaz seccademi kirletmiti. Ben de iki tokat vurdum. Bu dayaktan sonra, kedi kayboldu, akam eve gelmedi. Bir gn sonra, her gn sabah kahvalty almaya gelen talebesi de gelmedi. Ben bizim bey'e: "Talebe gelmedi, Seyda'nn kahvalts gecikiyor.. Istersen bugn sen gtr!" dedim. Bizim bey Van'da retmenlik yapard. Kahvalty Seyda'ya verir, oradan da mektebe gidersin dedim. Kahvalty verdim. Ald gtrd. Nurin camiine gittiinde bizim kediyi orada grm. Seyda glerek: "Rabia bu kediye ne yapt. Dd m yoksa? Bana ikyete geldi. Kedinin de, Rabia'nn da sular vardr. Fakat ben her ikisini de affettim. demi. Kedi bir daha bize gelmedi, hep Seyda'nn yannda kald.

Bizim Bey, ok hassas ve duygulu bir kimseydi. Seyda bir gn kendisine: "Abdlmecid! Merak etme, sen benim vefatmdan yedi sene sonra vefat edeceksin" demi. stadn bu haberi aynen kt. Seyda'nn vefatndan tam yedi sene sonra bizim bey de 1967'de vefat etti. Vefat edecei senenin banda bana arasra: "Bu benim son senemdir" derdi.(4)" stad Hazretlerinin Abdlmecid efendinin evinde ne kadar kaldn bilemiyoruz. Fakat Rabia Hanmn ifade tarzna gre, yirmi gn veya bir ay kadar kald anlalmaktadr. (4) Son ahitler-1; S: 62 637 NURN CAM Hazret-i stad, Molla Abdlmecid Efendinin evinden ayrldktan sonra, artk Nurin camiindedir. Van'l Molla Hmid'in anlattna gre,(5) camiin i ksmnn bir kesinde hcre gibi bir yer yaplm, Hazret-i stad orada kalmaya devam etmiti. Yine Molla Hamid'in ifadelerinden anlaldnna gre; stad Van'a gittii senenin yaz, sonbahar ve k aylarn bu cami'de geirdi. Buna gre, stad bu cami'de 9-10 ay kadar bir zaman kalm oluyordu. Van'a geldiinin ikinci senesinde, yani 1924 senesinin yaz aylarnn iptidasnda "Erek dana kmt. NEDEN EREK DAI? stadn Erek Dan'na neden inzivaya ekildiini, az stte metnini verdiimiz On nc Rica'nn mevzu' ile ilgili blmnde yle der: "...Ben o vakit anladm ki, vatanmdaki bu gurbete dayanamyacam. Ya ben de kabre onlarn yanna gitmeliyim.. Ve yahut dada bir maaraya ekilip, ecelimi orada beklemeliyim... te stad'n zahir hale gre, Van'a geliiyle birlikte kalb ve ruhuna ken hzn ve gamlarn tahammlsz vaziyetinden uzak kalmak.. ve o vaziyetlerin gz nndeki hazin tablo ve ac manzaralarnn ihtarlarndan kurtulmak zere Erek Da'ndaki inzivay ihtiyar ettii anlalmaktadr. st taraflarda tarihi ile kaydettiimiz Hazret-i Ustad'n hayat safahatnn en mhim ve en kll inklblarndan olan ESK SAD YEN SAD hakikatlarnn ve inklbnn bu hadise ile daha mullu bir hal aldn gstermektedir. Evet, stad'n Van'a bu son geliiyle birlikte balyan hzn-engiz hallerin verdii halet-i ruhiye, onu daha ok ve daha derinlemesine, yeni Said ile ta'bir edilen kemalt mihverinin merkezlerine gtrm, bsbtn inziva ve uzlet haletini vermitir, denilebilir. KSVES Hz.stad Ankara'dan Van'a geldikten az bir mddet sonra, krk senedir adeta hi bir eye, ne madd, dnyevi czib tekliflere.. Ne de manevi ve uhrev fazilet ve sevablara deitirmedii kyafet ve elbisesini de burada deitiriverdi.ok mtevazi' derviane ve mam- afi'nin kisvesini andran bir ehl-i ahiret kisvesini giymeye balad. Bu hal ise, yeni Said hayat merhalesinin zirvesine ulatn iaretlemekteydi. (5) Son ahitler-1; S: 192

638 BEDZZAMAN'IN GEM DURUMU Hayatnda hi kimseden sadaka ve hediye kabul etmemi olan stad Bedizzaman Said Nursi Hazretleri, "Geimini nasl temin ediyordu?" diye akla gelebilen istifhamn halli iin, madd sebeplere gre bir eyler yazmak ve istifham da halletmek gerekmektedir. yle ki: Kklnde, tahsil hayatnda, hediye,zekat ve sadaka olarak hi kimseden bir ey kabul etmedii ikr bir hakikattr.Sonra, 1898'de Vanda kurduu medresesi iin Evkaf dairesinden bir miktar para almaya balad.Daha sonralar, stanbula gidi geli masraflarda herhalde yine medresesinin vakfiyesinden alyordu.Ve daha sonralar harp ve esaret...biz o dnemlere ait hayat faslnda bu hususa temas etmiizdir. Daha sonra Dr-l Hikmet'te vazifeli resmi a'za olarak alt iki- senelik hayatnda, mezuniyet gnleri hari, ayda be bin kuru maa almt. Ald bu maan byk bir blmn eserlerin tab' masraflarna harcamd. Bastrd eserlerinden aratl 'caz ile -iki k mstesna- umumunu meccanen Mslmanlara datmtr. Geri kalan az miktar paray da hac masraf olarak saklam, fakat hacca gidememiti. te bu mbarek parayla a'zam bir iktisad ve kanat ierisinde ta 1950'lilere kadar idare edip geinmitir. Dar-lHikmet maandan arta kalan parasnn miktann bilmiyoruz. Fakat yirmi yedi sene gibi uzun bir zaman o parayla geimini srdrd, mbarek ve bereketli parann en son bakiyesi olan doksan lirasn da(6) l946'da Nur Risalelerinin teksir ile intiara balad gnlerde kt ve sair masraflara itirak niyetiyle nirlere verdiini biliyoruz. Bu tarihten sonra teksir makinalaryla oaltlp satlan eserlerinin bete biri te'lif hakk olarak; kendi iae ve ta'yini iin, ayn zamanda baz Nur talebelerinin de sadece gnlk ekmek paras olarak tayinatlar iin, bu paradan harcadn biliyoruz. stad'n vefatndan sonra onun ok ciddi vasiyetleriyle bu det Allah'a kr bu gne kadar devam etmektedir. NURN CAM VE HATIRALARI Van'da Bedizzaman Hazretleriyle yakndan alkadar olup, ona hizmetkrlk ve talebelik etmi baz zatlarn hatralarndan evvel Nurin camiinde geen fasl ile ilgili ksmlarn, sonra da Erek da ve sonrasyla alkadar olanlarn burada yd etmek istiyoruz: BRNCS: smail Perihanolu: Bu zat, Bedizzaman'n eski talebelerinden ve Van'n eski Belediye Reisi ve Mftlerindendir. Hatralarnda ezcmle unlar kaydeder: (6) Byk boy Emirda 1- Osmanlca, S: 306 ve 472 639 "Ben Hazret-i stad' onbe-onalt yalannda iken Van'n Nurin camiinde grdm. Kopanisli Molla Yusuf, ermikli Molla Yusuf, Molla(*) Resl ve Molla Hamid'le beraber stad'dan Nurin camiinde ders aldk. Babam Abdlmecid Efendi de, lim ve fazl bir zat idi. O da Hazret-i stad'dan ders almt. Eskiden stadla babam, birlikte sk sk gezerler ve bizim eve gelirlerdi, uzun uzun sohbet ederlerdi. Bir gn bizim evde bir gece sohbeti oldu. Bu sohbette Hazret-i stad, eyh Masum Efendi, eyh Enver, eyh Hseyin, Molla Resl, Molla Zahir, babam Abdlmecid ve fakih Haydar Efendiler vard. Ben bir taraftan ay datrken, bir taraftan da sohbete kulak misafiri oluyordum. stad Hazretleri

konumaya balaynca, btn bu zatlar pr-dikkat kesilip dinliyorlard. stad konuurken, babam da benden ierden eitli kitaplar getirmemi istiyordu ve "Bunlar stad'n szlerini anlamyorlar, sonra da kalkp bu kitaplar kartryorlar" diyordu. Yine gnlerden bir gn, Molla Resl, Kopanisli Molla Yusuf ve ben Hazret-i stad'la birlikte ZEVE kyne gittik. Rus-Ermen mezaliminde "Zeve" halk oluk-ocuuyla tamamen ehid edilmiti. stad ayakta durarak buyurdular ki: "Buras ehidler yatadr. Kardeim Molla Ahmed-i Cano da burada yatyor"(7) dedi ve kendini tutamyarak alayp gz yalarn dkt. stadn Van'daki son hayat zetle yle idi: ok ibadet eder, hep mnactta bulunurdu. Dua ve mnacaatlarn bilhassa yksek yerlerde yapmasn tercih ederdi. Ben bir gn Nurin camiinin damnda onun dua ve mnactlarnn eklini grmtm. Hi unutamyorum, Onun pr-hayet halini ve mnact tarzn hi kimsede grmemiim. Yine bir gn, stad ve baz talebeleriyle birlikte Van kal'asnn bana kmtk. Burada da kendisi ykseke bir tepeye kt..Ve seccadesini serip mnacta balad. Bunlardan baka, Van kalesinde eitli ders ve sohbetlerini dinledik. Ders yaparken, Horhor medresesinin mevkiine bakarak anlatrd. Birinci Cihan Harbi'nde Ruslar ve Ermeniler o medreseyi de ykp yakmlard. (*) Mehur molla Resl,Siirtin etrafnda yaayan GEVRAN airetindendir.Doum tarihi:1872'dir.(Bkz:Son ahitler-4.S:194) (7) Merhum Molla Hamid Efendi birok defalar bize anlatmt ki; Hazret-i stad Van'da bulunduu sralarda, defalarca buyurmulard ki; "ayet ben Van'da vefat edersem, beni heda medfeni olan Zeve'ye defnediniz. Yine Molla Hamid Efendi; Zeve Kynde, ehid edilen Molla Ahmed'i Cano hakknda unlar anlatrd: Molla Ahmed-i Cano, Hazret-i stad'n Birinci Cihan Harbi'nden nceki Horhor Medresesi'nin talebelerinden imi. Kendisine "Cano lkabnn verilmesi; ismen her ne zaman"Molla Ahmed!" diye arld zaman, O da her defasnda "Can!" diye cevap vermesinden olmutur. Molla Hamid diyor: Hazret-i stad evrad ve dualarnn hitamnda balama yaparken, her defasnda ve mutlaka Molla Ahmed-i Cano'nun ruhuna" diye, balama yaparken iitmekteydik. 640 Bir defasnda, burada bize kyamet almetlerinden bahsetti. Sonra Van glne bakarak; Yunus Aleyhisselm'n baln karnna d anlatt. Onun vaziyetiyle bizim bu zamandaki vaziyetimizi mukayese etti. Manev halimizi Yunus Aleyhisselm'n baln karnndaki vaziyetine benzetti. Dersin sonunda da hep beraber yz def'a ayetini okuduk. Biz stad'n yannda ve hizmetinde bulunduumuz zamanlar dnyay unutur, sanki baka bir lemde yaardk. imdi ancak onun brakt eserleri olan nurlar okumakla, hatralarn yd etmekle hasret ateini bir para sndryoruz. Hazret-i stad'n bir emsiyesi vard. Onu yanndan hi eksik etmezdi. Harama bakmamak ve kimsenin de kendisine nazar etmemesi iin ekser zamanlar onu kullanrd. Yrrken sr'atle yrr, arkasndan yetimek ok zordu.

Zaman zaman bize unlar sylerdi: "Cenab- Hakk'a iltica edin, fena eyler olacak..." bizler aklamasn isterdik. "imdi msaade yoktur" diye cevab verirdi..(8)" KNCS: Van'l Fahreddin Piiricigil'dir. Bu zat da stad' 1923-1924 yllarnda Van'da grm, bilhare ilim tahsil ederek, lim olmu, viz olmutur. Hayatnn son gnlerini stanbul'da emekli vaiz olarak geirmektedir. Hatralar yledir: "Benim 1923 Austosunda Van'da stad Hazretleriyle ilk grmem yle olmutu: Alt-yedi yalarnda idim. Bir gn bir camiin kapsnn yanndan geiyordum. al-apikli, hanerli bir zat(9) Cami' kapsnda grdm. Ramazan ay idi, iftara yarm saat kadar kalmt. Ben ona baknca, o da bana bakt ve bana: "Aziz kardeim, bugn iftar yanmda a!" Ben ise, anneme haber vermeden olmaz, dedim. Peki yle, ise ,git annenden izin al gel. Ben ilerledim, bir adam grdm, sordum: "Amuca u cami'deki hanerli, kamal adam kimdir?" dedim. O adam, "Ha, olum o Bedizzaman'dr." eve gittim, anneme syledim ve "smine Bedizzaman" diyorlar, deyince annem: "Olum hemen git, fakat yats zamannda eve ula!" ben de, peki, dedim ve camiye gittim. ftar oldu, yemekler kondu. Kendisi mevcut cemaatn her birisine, sofrann bir tarafna oturmasn iaret etti. Cemaat oturdu. Bana da: "Kardeim sen benimle mi, yoksa bu zatlardan istediin birisiyle mi yemek istersin?" dedi. Halbuki onun nndeki yemek yalnz (8) Son ahitler-2, S: 25-29 Bu rivayete gre ihtimaldirki Hazret-i stad Van'a gider gitmez hemen kyafetini deitirmemi bir ka ay deimitir. A.B 641 kk bir kab orbayd. Ben ise, gururuma yedirmiyerek, "Sizinle efendim!" dedim. "Peki aziz sddk kardeim" dedi. Yemeye baladk. fakat hayatmda yle lezzetli bir yemek daha yemi deilim. Yemekten sonra namaza durduk. Ben kck boyumla onun (mamn) arkasnda durdum. Bana dnd: "Kardeim kklerin yeri arkadr. Sen byynce hep inaallah mihrapta klacaksn." dedi. Hakikaten bydm, okudum, hoca oldum.. Ve hep imam ve vaizlikle hayatm geti. Ayrca da btn meclislerde daima beni imam yaparlar, mihraba geiyorum: Not: Bu zat, bu hatrasn 1980 senesi sonbaharnda stanbul Caalolundaki Envar Neriyat'n o zamanki yeri olan Alay Kk binasnn altna gelerek; Akakaleli Mslm Akaltun ve Surulu kr Aslan hazr bulunduklar bir srada anlatmt. Van'da stad'a verilen resm vaizlik ve imamlk: Dier hatra ve hidlerin menkbelerine gemeden nce, Ankara Diyanet riyasetince stadn Van'da vaizlie ta'yin edilii hadisesini de bu arada kaydetmek mnasib olur. Hadiseyi, evvela Trkiye Cumhuriyeti Diyanet Reislii 1962-1963 yllarnda yapm, muhterem Tevfik Gereker Hocamzn hatratndan okuyalm:

"...Cumhuriyetin i'lnndan sonra, tedrisat umum mdrlnde mmeyyizdim. Vaiz kadrolar bu umum mdrle dahil idi. Ta'yinler bu umum mdrlkten kacak kararlara dayanrd. Said-i Krd Ankara'dan Van'a gittikten sonra, bana umum mdr olan Aksekili Ahmed Hamdi Efendi bizzat: "Van'da vaizimiz yok. Kimseye verilmemi kadro var. Van'a bir kadro gnderelim. O kadroya Said-i Krdyi tayin edelim" diye bir teklifte bulundu. Bu teklif benim de houma gitti. O'na bir kadro mucibi alnd. Arkasndan vaizlie ta'yini hususunda Van valiliine gereken bildiri yazld...(10)" Bu tayinin 1923 yl ierisinde yapld anlalmaktadr. Ancak hangi ay ve gnde resmi evraka getiini bilemiyoruz. Fakat 13 Haziran 1935 tarihine kadar bu tayinin hkm cri olup, on bir senelik bir mukavelenin akdedildiini biliyoruz. Hem bu tayinin Bedizzaman tarafndan maal ve resm ekilde deil, fahr ve maasz kabul edildiini, Tevfik Gereker Hoca'nn hatrasndan anlald gibi, Bedizzaman'n yazl beyan ve ifadelerinden de anlalmaktadr. Bu vaizlie tayininden baka, bir de ayrca Van mftlnce kendisine fahr imamlk belgesi de verildiini anlyoruz. nki: (10) Aydnlar konuuyor s:132 642 Hazret-i stad bilhare Isparta'nn Barla nahiyesine zulmen nefy edilip gtrld gnlerde, vazifeli baz me'murlar tarafndan kendisine: "Sen vazifesiz bir adamsn, hem de nefye mahkmsun. Din neriyat yapamazsn" mealindeki ta'rizlerine kar verdii cevabta: "...Hem de sizin o resm daireniz dahi, memlekette iken beni vaiz kabul etti, tayin etti. Ben o vaizlii kabul ettim, fakat maan terkettim. Elimde vesikam var. Vaizlik, imamlk vasikasyla her yerde amel edebilirim. nki benim nefyim haksz olmutur. Hem menfiler madem iade edildi. Eski vesikalarmn hkm bakidir:(11)" demektedir. Yine Eskiehir mdafaanamesinde, iddianamenin benzer bir ta'rizine kar stad yle demektedir: "...Hem de Haziran 13 1935'e kadar hem vaizlik, hem imamlk vesikalarm vard...(12)" te, Hazret-i stad, bu resmi belgelere de dayanarak, Van'da iken arasra cemaate va'z ve nasihatlarda bulunmaktayd.Molla Hmid'in anlattna gre; stadn vaazlar, hep ilerde te'lif edilecek olan Risale-i Nurlarn hakikatlarndan dersler eklindeydi.Agr iman mevzular iliyordu.Hari Cisman'nin hakikatn ispat gibi, cemaatn anlamas g mes'eleleridir. Hatta birgn molla Resl mdahale ederek dedi ki: "Kurban, ezgulam! Sizin va'zlarnz bizlerbile anlyamyoruz. Cemaat, avam- halktandr, nasl anlasnlar!" Bunun zerine Hazze-i stad : "Evet, benim va'zlarm belki anlalmyor. Fakat benim gayem, mann temellerini salam ekilde ine etmektir. Temel salam olursa, zelzelelerle yklmaz. Amma bununla beraber vaz' ettiimde biriniz yanma oturunuz, mevzu' fazla derinleince hatrlatrsnz. diye cevab vermilerdi. Yine Molla Hamid Efendi diyor ki: "stad Hazretleri Van'a ilk geldii aylarda, Nurin camiinde Krte va'zederdi. Fakat sonra cemaatin iinde Krte bilmiyenlerin varln grnce, -ki onlar az idi- stad

dedi ki: "Cemaat, ben imdiye kadar bir ka kez va'zm Krte yaptmsada, bundan sonra Trke yapacam. nk cemaatn iinde Krte lisann anlamyanlar var. dedi. (11) Mektubat, S: 77 (12) Osmanlca Lem'alar, S: 779 643 VAN'DA TE'LFAT OLMADI Hazret-i stad'n u son Van'da kald mddet zarfnda, herhangi bir te'lifi hakknda ne bir rivayet vardr, ne de bir risale mevcuttur. (*)Ancak u kadar vardr ki; Arabi emme ve u'le Risalelerinin baz ek paralar, ayn zamanda ksmen Nur'un lk Kaps'nn Arapalar olarak te'lif edilen bu paralarn hepsi, Burdur'da m te'Iif edilmi, yoksa bazlar Van'dadam kaleme alnm bilinmemektedir. Amma ulaan tm rivayet ve hatralarda; Hz. stadn arasra Nurin camiinde cemaate va'zlar yaptn ve yine gelen rivayetlerle, ilmi seviyesi yksek bir ka lime bazen eski kitaplardan dini dersler verdiini renmekteyiz. Buna gre, Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi Van'daki u son hayat olan Haziran 1923-25 ubat 1925 tarihleri arasnda geen 21 ay kadar zamann, en bata dua, tazarru', niyaz ve mnacaatlarla.. Saniyen: gelengiden ziyaretilerin suallerine cevablar vermekle ve din sohbetler etmekle.. Salisen: Arasra Nurin cmiinde cemaata mev'izeler irad etmekle.. Rabian: Eski talebelerinden yksek seviyeli bir ka lime, ilm yksek kitaplardan arasra dersler vermekle getii grnmektedir. NURN CAM VE HATIRALARIN DEVAMI Hatralarn yazdran ahidlerimizden ncs: Abdullah Ekinci'dir. Bu zat, stad'n hs talebelerinden olan Van'l Molla Hamid'in aabeyisi ve uzun zaman Emniyette ve Milli stihbarat'ta vazife grm son derece drst, namuslu bir insandr. Hatralar ksmen yledir: "...Cumhuriyet'ten az nce idi. stadn kardei Abdlmecid Efendi Van'da Arapa hocasyd. stadn tekrar Van'a geldiini kardeinden renmitim. 0 zaman Nurin camiinde kalyordu. Kk kardeim Hamid'e stad'dan bahsettim. Gidip hizmet etmesini, odun gtrmesini syledim. stad bizi yabanc saymazd. Annem de kardeime: "Olum git, sen Seyda'dan ders oku" demiti. Annem saliha bir kadnd. Dininde diyanetindeydi. stad' ok severdi. stad kimseden hediye gibi bir ey almad halde, annemin piirdii pilav yerdi. Ben Hamid'den nce arasra stad'n yanna gider, kendisine hizmet ederdim. Belki elli defa eline su dkmmdr. Onun eline su dkmek, benim iin ereftir. (*) N.ahiner, Son ahitler-5 te, Hz. stadn eski Talebelerinden Molla Resul-i Gevrinin elile yazlm "Nurun ilk kaps" eserinden bir parann bulunmasyla, bu eserin Vanda yazldna delil gsterdi. Oysa bu eserin Burdurda telif edildikten sonra, Molla Resule ulat da muhtemeldir. 644

Kardeim Hamid, stad'a gidip kendisine Elif-Ba'dan ders okutmam sylemi. Ustad ise kardeime: (Ltife ederek) "Ben me'zun olmu ve icazet alm hocalara bile ders veremiyorum. Bu olur mu Molla Hamid!" demi. te bu hadiseden sonra kardeimin ad Molla Hamid kald. 1923 yl ierisindeydi, biz muhaceretten yeni dnm, ok fakirdik. Me'murlua talib olmutum. Anneme sordum, "Git Seyda'ya sor, O raz olursa gir" demiti. Bunun zerine ben stad'a gittim, me'muriyete, polislie girmek istediimi syledim. stad: "Polislik vazifesi ok mhimdir. Hakszlklar nler, mazlumlar korur. Milletin maln, namusunu muhafaza eder", dedikten sonra, ilve etti: "Kardeim, eer sen bunlar yapabilecek isen, polislie gir!" dedi. Ben de stad'n iaret buyurduklar vazifeleri yerine getirmek niyet ve azmiyle polislie girdim ve polis oldum... (13) " DRDNC AHDMZ: Van'l Molla Hamid'dir. Bu zat Hazret-i stad'n bizzat alkadar olup Kur'an okuttuu talebesi ve hizmetkr Hamid Ekinci Aabeydir. te bu zat, Hazret-i stad'n bu sonki Van havatiyle alkal en salam rivayetlerin rvisidir. Ve en canl ve heyecanl ve ok olan hatralarn ve menkbelerin nkilidir. Hazret-i stad'dan naklettii hatralarn, stad'a ait sz, hareket ve davranlarn tarz- ivesiyle, jest ve mimikleriyle canlandran, adeta canl bir teypdir. Onun hatralar oktur. Biz ilerinden en nemli grdklerimizi alyoruz. Hatralar ksmen yledir: "Hazret-i stadla ilk grmemiz, bir sonbahar gnnde olmutu. Nurin camiinde namaz klp eve dnen aabeyim Abdullah, bana hitaben: "Hamid! Nurin Camiine Bedizzaman gelmi. Oraya biraz odun gtr" dedi. Ben de bir miktar odun alarak Nurin camiine gittim, Cami'de beklemeye baladm. Sonra cmi' iinde duran bir adam "Ne bekliyorsun kardeim" diye sordu. Ben de, efendim buraya bir hoca gelmi, kendisini grmek istiyorum dedim. Meerki grmek istediim zat kendisi... Bana "Kardeim akam namaznn vakti geldi, bir ezan oku da namaz klalm!" dedi. Ben ise, o zaman henz ezan okumasn bilmiyordum, kktm. Onun iin sadece sustum. Benim sustuumu grnce, kendisi balad ezan okumaya. Ezan bitirdi, beraber namaz kldk. te stad'la ilk grmemiz byle bir akam namaznda oldu. Namazdan sonra stad bana: "in olmad zaman, gel, beraber namaz klarz" demiti. O gnden sonra artk her gn yanna gitmeye baladm. stad Hazretleri Nurin camiine yerletikten bir mddet sonra, kendisinden ders almak iin kymetli ve sekin limler yanna gelmeye balad (13) Son ahitler-1, S:187 645 lar. Molla Resl, Molla Yusuf, Molla Ma'ruf gibi limler.. Bu zatlar en yksek ilm mes'eleleri hi ekinmeden stad'a sorarlar, stad onlara cevablar verirdi. Nurin camii bylece bir ilim ve irfan mektebi olmutu. stad, Cuma gnleri Nurin camiinde va'zlar verirdi. lk balarda Kte va'z ederdi. Fakat sonra, cemaattan bazlarnn Krte anlamadn grnce, artk hep va'azlarn Trke vermeye balad.

Hatta bir gn cemaate demiti ki: "Cemaatten baz Trk kardelerimiz Krte bilmiyorlar. Onun iin va'z Trke vermem lzmdr" Va'azlarnn mevzuu; hair, hiret ve vahdaniyyet zerindeydi. Ar mevzu'lard. ou kimseler mevzuu kavryamazd. Molla Resl bir gn, va'azlarnn mevzuunun ar olduunu ve cemaatin anlyamadn sylemesi zerine, stad: "Evet, biliyorum, va'azlarmn mevzuu ardr, anlalmyor. Fakat ben imann temellerini salam ina etmek istiyorum. Temel salam olursa, zelzelelerle yklmaz" buyurmulard. Gnlerden bir gn, molla Resul ve dier ulema cami'de BN-L HACER kitabndan ders alyorlard. Ben de hazrdm. stad, kitabn bir yerinde biraz durdu. Sonra metne bir ma'na verdi. Molla Resl: Seyda! dedi Sizin verdiiniz mana ile, kitabn metni birbirini tutmuyor, hangisi dorudur? stad biraz skt ettikten sonra, yine verdii manay tekrarlad. Fakat Molla Resl yine mdahale etti. "Kitabn metnini mi, yoksa sizin verdiiniz manay m, hangisini kabul edelim?" dedi. Bunun zerine stad hiddetlendi ve dedi: "Ey ahmak Molla Resl! u..u.. musanniflerin, melliflerin ilimleri deniz de olsa, Said'in topuuna bile ulaamaz... Doru olan benim verdiim ma'nadr." Bir ka dakika sonra, stad istifar ekti ve "Yahu niin beni hiddete getiriyorsunuz?" dedi. Yine bir gn, Nurin camiinde stad'la ben, oda eklinde yaptmz cami kesinin hcresindeydik. Bana dnerek Molla Hamid dedi. "Bak, ben nurlar iinde kalmm" Ben bir ey anlyamadm. Anlyamadm grnce, izah etmeye balad: "Benim doduum ky NURS, annemin ismi NURE, Hocam NUR, kaldm cami' NURN!.. Bak duvarda bizim odann kesine den levhada Osman- Zinnureyn yazl" diyerek, duvarda asl bulunan levhay tebessm ederek gsterdi. Ve daha bunlar gibi merhum Molla Hamid Efendi'nin Nurin camiinde stadyla beraber kald gnlerde, stadndan grp iittii ok hatralar vardr. Biz imdilik bu ksmla iktifa ederek, Erek Da faslna geeceiz, onun hatralarna orada devam edeceiz. 646 EREK DAI stad Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri -Van Hayat faslnn banda da kaydettiimiz gibi- Van'a ilk geldii srada, Haziran sonu 1923 idi. Bu yln yaz ve k aylarn Van'n merkezinde, kardei Abdlmecid Efendinin evinde geirdii ksa bir mddeti hari, dier vakitlerini hep Nurin camiinde geirdi. Daha sonralar, ya'ni 1924 ylnn yaz balarnda, Erek Da-Zernabad suyu bana kt. Oradaki harabe eski bir savmaa'y mesken ittihaz etti. Burada artk btn vaktini tesbihat ve mnactlarla geirmeye koyuldu. Merhum Molla Hamid'in naklettii rivayetlerde, stad'n burada ok harika halleri grlmtr. stadn o acib hallerini Molla Hamid Efendi anlatmakla bitiremezdi. Molla Hamid Efendi hayatnn son yllarnda ok yalanm olmasna ramen ve hasta olduu, hem de ok da unutkan olduu halde, Hazret-i stad'a ait hatralar, hi bir tarafn eksik brakmadan canl bir teyip gibi anlatrd. Molla

Hamid'den ben ahsen en az yirmi defa bu hatralar, -her defasnda da bir ksmn- dinlemitim. Hatralar oktur. Bunlarn iinden en mhim grdklerimizden bir ka tane nakledeceim. MOLLA HAMD DYOR: "Erek Da'nda bir yaz mevsimi boyunca stad'la beraber kalmtk. Burada evvela Hazret-i stad'n hayvanlara kar gsterdii efkatin bir ka rneini vermek isterim. 1- Dalarda, bol miktarda yaban elmalar bulunurdu. Biz bu elmalardan koparp yemek istediimizde, stad mani' olurdu. "Bizim hissemiz balar ve bahelerdekilerdir. Bizim rzkmz Cenab- Hak oralarda tayin etmitir. Bu yabani meyveler, yabani hayvanlarn rzkdr. Onlarn ksmetine dokunmamamz gerektir" derdi. 2- Bir gn bir avc, Erek Da'nda bir iki keklik avlam... stad bunu duyunca zld. "Cenab- Hak ehl hayvanlar bize musahhar etmi. Da'daki hayvanlardan ne istiyorlar?" dedi. Ayn gnn akamnda, bir kurt o avcnn sr iindeki bir keisini ldrm, yemiti. Bu haber zerine, Hazret-i stad glerek: "Tam, tam! Ben kurdumu gnderdim, kekliin intikamn ald." dedi. 3- Bir yaz gecesi stad'la birlikte ZERNEBAD suyu yanndaki eski harabe kilisede idik. Biz yattk, geceleyin baktm bir kurt ieriye Hazret-i stad'n yanna gelmi bekliyor. Ben korktum, sesimi karmadm. Biraz sonra Kurt gitti. Sabah oldu, stad Hazretleri akamki hadiseyi bir vesileyle ben sormadan kendisi anlatt: 647 "Dn gece, ge vakitte ben kalkm, elbisemi giyiyordum. Ak kapdan bir hayvan girdi. Ben evvela kpek zannettim. Sonra bana doru geldi, baktm ki kurt... o zaman dndm, bu hayvann niyeti nedir acaba? Karmda durarak bana bakmaya balad. Yarm saat kadar durdu. 0 bana, ben de ona baktm. Sonra ekilip gitti. Ben onun halini yle tefsir ediyorum; Lisan- hal ile diyordu ki: "Bu kadar zamandr senin yannda durdum, bana bir ikramda bulunmadn. yle ise ben de sana minnet etmiyorum, ite gidiyorum. Rezzak- Hakikinin sofrasnda rzkm arayacam." Bu kurt hadisesi mnasebetiyle, bir gn ben stad'a kurtlardan ok korktuumu sylediimde, stad: "Kardeim bak, eer bu yrtc hayvanlarn dizginini Allah yed-i kudretinde tutmasayd ve ba bo olsalard, bizim burada onlara kar koyacak bir silhmz da olmadna gre, bizi her zaman gelip paralayabilirlerdi. Fakat her eyin olduu gibi, bu hayvanatn dizginleri Allah'n elindedir. Kendi balarna hi bir ey yapamazlar" eklinde bir ders yapmt. 4- Bir gn stad bizlere: "Ben tesbihatmla megul olacam, siz gidin dolan" demiti. Biz ktk, dolamaya baladk.. Bir kaya stne km bir kertenkele grdm. Onu bir tala ldrdm. Dnmzde stad: Nerelere gittiimizi, neler yaptmz sordu. Biz de anlattk. Ayrca ben bir kertenkele ldrdm syledim. stad buna ok zld.. Ve bana "Sen kendi evini bana ykmsn" dedi.

Ben de, bizde yedi kertenkele ldrmenin bir hac sevab kadar sevab olacan sylerler dedim. Bu defa stad: "Otur da meseleyi muhakeme edelim. Kim hakl, kim haksz..." Oturduk, stad bana "imdi ben soraym, sen de cevab ver." dedi ve: - 0 hayvan sana saldrd m? - Hayr... - Elinden bir eyini ald m? - Hayr... - Senin mlknde, tarlanda m geziyordu? - Hayr... - 0 hayvann rzkn sen mi veriyorsun? - Hayr... - Onu sen mi halk ettin? - Hayr... - Bu hayvanlarn ne iin yaratldklarn, yani yaratl vazifelerini biliyor musun? - Hayr... - Bu hayvan yaratan Halk, onu senin ldrmen iin mi yaratm? 648 - Hayr, bilmiyorum. - yle ise sana kim onu ldr dedi... Evet bu hayvanlarn yaradl hikmetleri ta'dad ile bitmez. Sen onu ldrmekle hata etmisin.(14) " 5- Erek Danda iken, k mevsimi yaklayordu. Eski harabe kilise de kn kalmak zor olacakt. Belki de mmkn olmyacakt. stad bize emretti: Toprak iinden maara gibi bir yer kazmak suretiyle bir barnak yapalm dedi. Yerini de bize gsterdi. Eski harabe kilisenin kar yamacnda bir yerde... Biz kazmaya baladk, toprak altndan ok karncalar kyordu, yuvalar imi meer. stad geldi, bakt, grd: "Bu karncalar rahatsz etmeye hakkmz yok. Bir evi yapalm derken, dier bir evi ykmak olmaz" dedi ve bizi men' etti. Baka bir yer kazmamz emretti. Burada da yine karncalar toprak altndan kt. stad yine grd, brakn dedi. Bir baka yere gidelim... Bu defa nc bir yer kazmaya baladk, yine karncalar kyordu. Arkadam dedi: "imdi yine Seyda gelir, bizi men' eder. O buraya gelecei zaman, biz topra kartralm, geldiinde karncalar grnmesin ki, bu ii bitirelim. Yoksa bizi akama kadar yer yer gezdirir." 6- Erek'te kaldmz gnlerde cuma namazlar iin beraber ehre inerdik. Yine byle bir cuma gn ehre gelmi, cumay klm dnyorduk. Yolda Zernebad menba'nn alt yamalarnda yryp

giderken, birden ne grelim, kocaman azgn oban kpekleri dadan

koarak bize doru hcuma gemiler. Ben de gya mdafaa iin yerden bir ka ta topladm. stad: "Ne yapyorsun?" dedi. Ben de, efendim dadan bize doru, dolu-dizgin gelen kpekleri grmyor musun, kendimizi mdafaa etmiyelim mi, dedim. stad glerek: "Ayp ayp!.. At o talar." dedi. Ben talar yere attm ne olacak diye bekledim. Kpekler bize tam yaklamlard. stad elindeki emsiyesini kpeklere doru uzatt ve "Biz hain deiliz!." dedi. Kpekler olduu yerde durdular, hcumu ve havlamay kestiler. Biz de yanlarndan geerek yolumuza devam ettik." (14) Baz Ehadis-i erife de Peygamber Efendimizin bir cins kertenkelenin katillerinin hell olduunu ferman ettii hakikattr. Ancak belki yirmi otuz ekli bulunan kertenkele ismi altndaki bu hayvan cinsinin hangi eiti olduu kat' olarak belli olmad gibi, ylan hakknda gelen rivayet gibi; nsan onu kendi evinde, eyas iinde grd zaman ldrebilmesi caiz olmas nev'inden olsa gerekir. Yoksa Hazret-i stad, hadisteki rivayet eklini ve hkmn bilmez deildir. A.B. 649 MOLLA HAMD'N MTEFERRK BR KA HATIRASI DAHA stad'n zamana verdii ehemmiyet: Zernebad suyu banda, eskiden ok sk aalk vard. Aalar budanmam olduklar iin, dallar birbirine girmi vaziyetteydi. Biz aacn dallarn stnde stad'n oturup tesbihat yapmas iin kk gibi bir ey yapmtk. stad oraya kar, mnactlarn okurdu. Biz talebeler de, altta kalrdk. stad yaz aylannda akamlarda orada oturur, kalrd. Benim ahid olduum kadaryla, Hazret-i stadn hibir ann bo geirdiini grmyordum. Mutlaka bir ile megul olurdu. Ya okur, ya dua eder, ya namaz klard. Bazen misafiler geldii zaman, onlarla da biraz megul olup alkadar olurdu. Gybet ve yalana kar nefreti: "stad, yannda kat'iyyen kimseyi gybet ettirmezdi. En ok nefret ettii ey, yalan ve gybet idi. Bir mezarn bandaki mahedeleri: Bana talebe arkadalarmdan molla Resl anlatmt: "Biz stad'la bir gn bir ka talebesiyle birlikte bir mezarlktan geiyorduk. stad talebelerine, yola devam etmelerini, kendisinin biraz mezarlkta beklemek istediini syledi. Talebeler gidince, yannda sadece ben (Molla Resul) kalmtm. Benim yal olmam hasebiyle kalmama bir ey demedi. stad bir kabrin banda yarm saat kadar bekledi. Sonra yryerek yoluna devam etti. Molla Resl dedi: Ben stad'a Krte "Tu b Hvade'k.. Yani, Allah akna neden o kabrin banda beklediniz?" dedim. Benim bu srarm zerine stad ar nar anlatmaya balad: "Saliha bir kadnn trbesi idi o. Bu mbarek hanm, hayatta iken; zinete, sse ve boncua biraz dknm. Dnyada iken gerdanlnn ipi krlm, dalan boncuklar ipe dizmek iin urarken vefat etmi. Kabrinde de hl boncuk dizmekle megul.. ihtimal ki kyamete kadar da onunla megul

olacak. Belki kyamet koptuu zaman "Ah, ne kadar abuk koptu kyamet... Ben henz boncuklarm ipe dizdiremedim" diyecektir. Ite ben de bu manzaray, Allah'n kudret ve azametini seyretmek zere baktm, bekledim" dedi. 650 Cinnileri datan Bomba: Merhum Molla Hamid Efendi'nin ok defa bize ve bir ok kimselere anlatm olduu bir hatras da yledir: "Bir gn yats namazna yakn bir vakitte, Hazret-i stad bana: Aa da, dere dibinden biraz su getirmemi syledi. O gn hizmetinde yalnz ben vardm. Sair zamanlarda da korkumdan ben oraya gidemiyordum. Fakat bu defa baka kimse olmadndan korka korka dereye indim. Kaba su doldurup gelirken; stad'n kald eski harabe sevma'ann yanndan top sesi gibi bir ses geldi. Ben bir ey anlyamadm. Yukar ktm, baktm ki; Hazret-i stad oturmu, tesbihat yapyor. Tesbihini bitirdikten sonra, ok tel ve hayretle: "Seyda, o ses neydi" dedim. "Ne sesi?." diyerek hadiseyi gizlemeye alt. Ben: Nasl ne sesi? o top sesi gibi sesi duymadnz m? dedim. stad bu defa skut geerek bir cevab vermedi. Sabah oldu, beni ard, dedi ki: "Molla Hamid! Dn akamki o byk ses hadisesini sana anlataym: "u kaldmz harabe kilise, hayli zamandan beri kfir cinni bir merkezi halindeymi. Bizim burada okuduumuz dualar, yaptmz tesbihat, ma'nevi bir bomba gibi patlayp onlar datt. te senin iittiin ses, herhalde o ses imi." dedi. Allah'a kar hayeti: Hazret-i stad, gerek Erek danda, gerekse Nurin camiinde pek ok ibadet eder, saatlerce dizleri stnde kalrd. Nurin camiinde namaz tesbihatn yaparken, ok yava, kelime kelime, tane tane ekilde "Sbhanallah!.. Sbhanallah!." derdi. Bir gn ben duramadm, dedim ki: Bu ekil tesbihat biz kimsede grmemiiz. Kimse bu tarzda tesbihat yapamaz.. byle devam ederse cemaat hepsi kaar. stad: "Kardeim, benim bir baka iim yoktur ki... iim yalnz budur. Amma ii olanlar, benim gibi yapmyabilirler, iine giderler" dedi. te, stad'n byle uzun sre dizlerinin ve ayaklarnn stnde oturmasndan mtevellid, ayann parmaklar yaralanm, iltihap balamt. Bir gn parmann yarasn Molla Resl'e gstererek, bir merhem srmesini istedi.O esnada da, Molla Resl ate yakmakla meguld. Molla Resl, stad'a kar ok serbest ve naz geer olduundan dedi: "Hepimiz Allah'tan korkuyoruz. Amma seninki ise, dn patlyor... bizim gibi biraz rahat otursan, ayan yara almazd. " dedi. 651

stad: "Molla Resl!" dedi. "Ksa bir mrde ve ksa olan u denyada, ebedi bir hayat kazanmaya gelmiiz.Ben burada rahat-rahat oturaym da, orada da cenneti istiyeyim, olmaz yle cesaret edemiyorum." dedi. Siz sadakatla arkamdan gelin: stad, bilhassa Erek danda iken, zikir ve tesbihleri ok uzun yapard. Hatta o sra Gmhane'li eyh Ahmed Ziyaeddin'Hz.lerin cem'ettii"Mecmuat-ul Ahzab" kitab iindeki yzlerce evliyann zikir ve mnactlarn okurdu. Kitabn bandan balayp sonundan kard. Bylece o kitab tekrar edip dururdu. Molla Resl bir gn kendisine: "Kurban, biz senden bir ey anlyamadk. Senin tarikatn, yolun hangisidir? Seni nasl takip edip arkandan geleceiz?" dedi. Bunun zerine stad, doksan dokuzluk tesbihini eline alarak: "Bak Molla Resl, evliya arasnda seyr slk diye bir hadise vardr. Bu seyr slk bitirmek iin, tesbihin birinci habbesinden balayp, doksandokuzuncu habbesine kadar seyr slk makamatn kat' ederler. Fakat ben ise, Allah'n ltfiyle buradan uraya atladm." dedi. Yani tesbihin doksan dokuz tanelerini devrederek deil, belki tesbihin bandaki birinci taneden, yine tesbihin bana gelmi olan doksan dokuzuncu taneye atladm, diye iaret etmiti... Sonra dedi ki: "Siz sadakatla benim arkamdan gelin yeter." te merhum Molla Hamid(15) Efendinin ok kesretli olan hatralar iinden derlediimiz u bir ka rnei, benim ahsen ok defalar kendisinden dinlediim gibi, bir ok insan da dinlemitir. Bu hatralarn bir ksm da N.ahiner'in Son ahitler-1 kitab 192-204 sahifeleri iindedir. stiyenler onlara da bakabilirler. GZEL BR HATIRA Halen .Urfa Milli Eitim Mdrln yapmakta aslen Siirtli muhterem ner Bey, 22.2.1995 gn .Urfa vilayet konuk evinde kalabalk bir cemaat huzurunda u rivayeti nakletti: "Vanl Haci Osman isminde zengin ve halen Vanda onun adna yaptrlm bir camii bulunan zatn damad, aslen Siirtli Hseyn zaydn bizzat bana anlatmt: (Bizim memlekette bu Hseyn zaydn ismindeki zata, yamanl ve becerikliliinden kinaye olarak, Krde Hseyn-i Djvar derlerdi) Kain pederim Haci Osmann Erek danda srleri vard. Bende ya (15) Molla Hamid Efendi 2 Mays 1984 Pazar gn akam saat 11 sralannda Ankara'da Hakk'n rahmetine kavutu, stad'n yanna gitti. (5 ubat 1404 H.) Allah rahmet eylesin. 652 nnda idim. Birgn bana: "Gel obanlarmza yemek olarak bireyler hazrlatp gtrelim dedi. Daa kyorduk, Seyda Bedizzaman hz.lerinin kalmakta olduu eski harabe savmaann yanndan yolumuz geiyordu. Kainpeder dediki: "buraya kadar gelmiken, gel, beraberce Bedizzaman Molla Saidi ziyaret edelim. O eski harabe savmaann bir ka blmden ibaret odalar vard. Kendisi i ksmlarda imi. Biz henz d kapya varmtk ierlerden bir ses geldi, Krde: Ma ew ne Haci O smane meye dedi. Yani : O bizim Hac Osmanmz deilmi? Ne ise, yanna girdik, ziyaret ettik. Vakit akam zeri idi. Bize dediki: "Karnnz a deilmi? size bir eyler ikram edelim derken bir yabani kei girdi. Kalkt onu

sad. Sonra bir keci daha geldi, onuda sad.. ve stlerini bize ikram etti. Biz stmz itik, izin istiyerek ayrldk. EYH SAD HAREKET KR HSEYN PAA VE STAD BEDZZAMAN (Sene 1924) 1924 ylnn sonbahar mevsiminin son aylaryd. stad hazretleri dadaki hayatn ayn minval zere inziva iinde tesbih ve mnacatlarla srdrmekteydi. Yalnz cuma gnleri, daimi adeti zere namaz iin Van'a iner, cuma namazn eda eder, tekrar yine daa dnerdi. O sralarda eyh Said hareketinin n almalar balamt. Bu harekete din adna katlp katlmama hususunda istiare iin stad Hazretlerine bir ok mracaatlar vaki' olmaktayd. Hazret-i stad, 1913 yllarnda ttihadlarn Hrriyet mefhumunu yanl bir uygulama ile, istedikleri ekilde keyif ve heveslerine gre yorumlayarak gsterdikleri hareketleri sonucu, baz byk me'murlarn ve kumandanlarn slm dinine ters den sefihane fsk ve davranlarna kar, direnme ve kar koyma ve onlar tanmama ile balyan Bitlis ve evresinde Hizan'l eyh Selim'in kumandasndaki isyan hareketine(16) katlp katlmama mevzuunda dananlara, Hazret-i stadn o zaman onlara verdii cevablar ve ettii nasihatlarn ayns gibi cevab veriyor ve nasihatlar ediyordu. Hatta Bitlis hadisesinde eyh Selim'in yakn adamlar ve bir rivayette stad'n enitesi Molla Said bile, Van'a kadar gelip; stad Bedizzaman'a kendilerine katlmas iin mracaat ettiklerinde,Hazreti -i stad onlara kesinlikle red cevabn verdii gibi; o hareketten vazgemeleri iin lzm gelen ikaz ve nasihatlar da yapm, din adna yle bir harekete girimenin kat'iyyen caiz olmadn sylemitir. (16) Ayn hadiseye Beyt- ebab Aairide katlm iken, Hazret-i stad hemen oraya komu ve nasihatlaryla isyan bastrmt. Bu hususta eserlerinin birisinde yle der: "Bir zaman Beyt- ebab Aairi'nde isyan vard. Ben gittim. Sordum, sebeb nedir?" Dediler ki: "Kaymakammz namaz klmyordu... yle dinsizlere nasl itaat edecez." Halbuki bu sz syleyenler de namazsz hem de ekiya idiler" (Byk Tarihe, S: 114). 653 stad Hazretleri bunlara Bitlis hadisesine katlanlara ettii nasihatlarnn mahiyeti neydi? Bu mevzu', u kitabn ilgili yerinde kaydedilmi olmakla beraber, burada mnasebet geldii iin tekrar ediyoruz. Bizzat stad'n ifadesinden dinliyoruz: "Eski Harb-i Umumi'den evvel ben Van'da iken, baz dindar ve mttak zatlar yanma geldiler, dediler ki: "Baz kumandanlarda dinsizlik oluyor. Gel bize itirak et, biz bu reislere isyan edeceiz." Ben de dedim: O fenalklar ve o dinsizlikler, o gibi kumandanlara mahsustur. Ordu onunla mesul olmaz. Bu Osmanl ordusunda belki yz bin evliya var. Ben bu orduya kar kln ekemem ve size itirak etmem dedim. O zatlar benden ayrldlar, kln ektiler. Neticesiz Bitlis hadisesi vcuda geldi..." te eyh Said'in hadisesinde de; Bitlis, Mu, Hakkri, Ar ve Van dolaylarndaki bir ok eyhler, hocalar ve airet reisleri, stad Bedizzaman'a mracaatlarnda, onlara zetle, daha nceleri ayn gaye ve ayn his ile harekete geen eyh Selim'in adamlarna ettii nasihatlar aynen tekrarlam, ikaz

ve iradda bulunmutur. Hazret-i stad'n o kesin tavr ve nasihatlar sayesinde eyh Said'in hareketi ark'ta umumilememi, mevzi' kalmt. Evet, Hizanl eyh Selim'in hareketinin gaye ve hedefi ne idi ise, eyh Said'in ki de aynen o idi. stad Bedizzaman her ikisinin de hareketini tasvib etmedii gibi, mevzi'i kalmalarna da sebeb olmu, daha ok Mslman kan dklmesine engel olmutu. Bu mes'elenin asl bu merkezde olduuna bir ok delil ve hid vardr. Az ilerde, Hazret-i stadn bu dnem hayatn grm ve o zamanlar yaam bir ok insann ifadelerinden nmune iin sdece bir kann ahidliklerini ve mevzua dair hatralarn gstermeye alacaz. Bu hitliklerin kaydna gemeden nce, merhum eyh Said'in hareketinin asl sebeb, mahiyet ve hareket noktasn tahlil etmek icab ediyor. Her ne kadar gemi, tarihe mal olmu olan o hareketin kritiiyle, mevzuumuz olan stad Bedizzaman'n hayat arasnda bir ilgi mevcud deilse de, fakat dolayl olarak Hazret-i stad'n o dnem hayatn bir nebze ilgilendirdii iin ve ayn hadise sebebiyle, kendisinin de susuz-sebepsiz menfaya gnderildii cihetle, ona bir nebze temas ettii iin bilmnasebe, hem de hadisenin mevzuumuza temas eden ma'nev hukukunun hakkn vermek iin, hakkn bir emaneti olarak bu tahlilin - ister istemezyaplmas zaruretiyle kar karya bulunmaktayz. 654 te, eyh Said hadisesi hakknda bir ok kitaplar yazlm ve baz kitaplar da bu mevzuya uzun yorumlarla genie yer verilmitir. Mes'elenin bir tarafnda Trkiye Cumhuriyeti Hkmeti ve onun banda M.Kemal Paa.. br tarafnda bu hkmete ba kaldrm, isyan etmi insanlarn banda eyh Said vardr. Hadiseyle ilgili kitap yazanlarn muvafk da, muhalifi de, sadece hadisenin isyan ynn, zellikle Krdn Trke kar bir hurcu eklinde ele alnd iin, eitli yorumlara tabi' tutulmu ve renk verilmitir. Amma hadisenin gerek sebeb ve mahiyeti hakknda herhangi bir ey yazlmam veya yazlmaktan ekinilmitir. Hatta dindar ve sac kesim de ayn eyleri tekrarlam durmulardr. Kimisi eyh Said'in hareketini Krtlk ve Trklk eklinde yorumlam, kimisi bir ecnebi ajan eklinde, karklk karmakla vazifeli bir ahs olarak gstermitir. Dediimiz gibi, dindar kesim dahi, bylesi yorum yapanlara uyarak, ayn eyleri yazmaktan ekinmemi ve eyh Said i, bir Trk dmanl hareketinin lideri olarak grp gstermiler ve bu arada her trl tahkiri reva grmlerdir. te hadisenin hareket noktasnn sebeb ve mahiyetiyle vuzuha kavuturulmam olmasndan ve stnde yaplan yorumlarn da meseleyi etrefilletirdiinden dolay; bu gnki blc ta'bir edilen Krtlk akm hadiseye ship kmakta ve eyh Said'i -aslsz bir ekildekendilerine bir hareket lideri sayarak shib kmaktadrlar. Bu mevzuda sz syliyen tahrifi ve eyyamc tarihilere bir szmz yoktur. Fakat bunlarn izinden gidip taklid yapan tahkiksiz dindar kesimin o tr telkkileri, ma'nevi byk mes'uliyetleri mucib olduunu bilmeleri gerekli olduu kanaatindeyim. Evet, eyh Said hadisesini, -Siyasi yaltaklanma ierisindeki eyyamc tarihiler gibi- mcerred bir Krt isyan veya ecneb parma hesabna tahriki, blc bir oyuncak eklinde anlayp anlatanlarn szlerinde tarih hi bir deer olmad kat'idir. Zira, eer hadise anlatld ekilde, Trklere kar bir Krt isyan eklinde olmu olsayd; Birinci Cihan Harbi'nin hemen akabinde daha ok frsatlar var idi.

Bir taraftan ngilizler slm lemini blk-prk etme plnn her tarafta tatbika koymularken, Ruslar da Ermenilere sr bir istiklliyet verdii sralar da, baz Krt reislerine de ayn eyin va'di ortalkta gezerken ve bylece zaman ve zemin tam msaid oduu bir zamanda teebbs edilmi olmas icab ederdi. Halbuki bakyoruz ki, hadise; Cumhuriyet Hkmeti, tm memleketin fedakr insanlarnn her trl fedakrlklaryla kurulmu ve memleket artk yabanc igalcilerden temizlenmi olduu bir zamanda vuku' buluyor. Bylece, eyh Said hadisesinin geli seyri kesinlikle bize bildirmektedir ki; onun hareketi, sdece hkmetin kartt baz kanunlarna ve tutumlarna kar 655 bir tepki, bir itiraz ve bir direni hadisesidir. kan kanunlarn ksmen din inan ve akidelere ters dmesinin bir reaksiyonudur. rnei: Mart 1924 tarih ve 431 sayl kanun ile, hilfetin ilgas vesaire gibi... Hem ayn tarihlerde veya az sonraki senelerde, Trkiye'nin bir ok yerinde birok insanlar, hkmetin kartm olduu baz kanunlar din inan ve akidelerine zd grm ve o yzden bir ok aileler vatanlarn terk edip hicreti ihtiyar etmi olduklarn gryoruz. Mesela: 1925 senesi iinde kan apka Knunu'nu, dinine, akidesine ters dtn gren, bata stikll airimiz Mehmed Akif gibi bir ok dindar ve hamiyetperver insanlar, vatanlarn terk edip baka memleketlere gettikleri herkesin malmudur. Baz mttak alim insanlar da, lnceye kadar evlerinden dar kmadlar. Elmall Muhammed Hamdi(17) Efendi gibi... imdi bile am'da, Medine'de, Msr'da, Libya'da o zamanlar kan kanunlar yznden hicret etmi ailelere rastlamak mmkndr. Hem Trkiye'de kitleler halinde apka Kanunu'na kar tepki gsterip direnenler ok olmutu. Mesela, 14 Kasm 1925 Sivas'ta. 25 Kasm 1925 Erzurum'da.. 27 Kasm 1925 Mara'ta.. 28 Kasm 1925 Rize'de.. 29 Kasm 1925'te yine Sivas'ta byk direniler ve ayaklanmalar olmutu. Erzurum'da hadise zerine sk ynetim iln edilmi, seksen kii hapis edilmi, bunlarn bir ksm da i'dam edilmitir. Rize'de de seksen iki kii tutuklanm, sekizi i'dam edilmiti. Keza Ankara stikll Mahkemesi de, apka Kanunu'na kar direnen bir ok yerde tutukladklar yirmi yedi kiiden bazlarn i'dam etmiti. skilipli Atf Hoca bunlardandr. (Bak: Elli Yln Tutana, Muzaffer Gkman S: 39-42) Hlsa: eyh Said Hadisesi, kan baz kanunlara kar din va akidelesinin hassasiyeti hesabna gsterilen bir tepkiden baka bir ey deildir. Trk'e kar Krtln bir hurcu ise asla ve kat'a deildi. Evet, bir kere merhum eyh Said; dindar, alim ve sofi bir zat olup Nakibend eyhlerindendi. Hatta ehl-i velyet bir zat olduunu, onun zamanndan sa kalp gelen baz alimler nakletmilerdir. Elbette byle lim, dindar, mttaki, hatta vel bir zat; rk, blc, yahut ecneb oyunca olamazd. Amma hareketinin muharriki olan itihad hatalyd, metodu yanlt, denilebilir. (17) stadn hizmetkr Mustafa Sungur, Hazret-i stad'dan duymu ki; Elmall Muhammed Hamdi Efendi bir su-i kasd neticesi olarak zehir verilerek vefat etti, diye syledi. 656 EYH SAD'N HAREKET NASIL BALADI?

Bu mevzuda hadisenin esasn aratrdm ve ahsen bir ok mttak, lim insanlardan dinledim. Ayn zamanda, tarafsz siyas baz insanlardan da dinlemiimdir. Dinlediim bu insanlar, hadise zamann idrak etmi kimselerdir. Ezcmle dinlemi olduum bu insanlarn iinden, rkan ve siyaseten eyh Said'in hareketini tasvib etmesi mmkin olmyan, lkin dinen ve vicdanen o mes'elenin asliyet ve mahiyetini olduu gibi dile getirmeyi de vicdani bir bor bilen, hadisenin iinde yaam, grm ve ilgilenmi olarak Urfa'nn eraf ailelerinden ve uzun seneler C.H.P'den Urfa Millet Vekilliini yapm Arnavut asll Osman Aan Bey yle anlatrd: "Cumhuriyetin ilnndan sonra, hkmetin kartt baz kanunlar, zellikle birinci Lozan Antlamas neticesinde, ikinci Lozan Konferans mucibince hilfetin ilgas ve lik Cumhuriyyet tarznn benimsenmesi gibi kanunlar; birok insanlar gibi, eyh Said de din akidesine zd grm, tepkiyle karlamt. 1924 yl son aylarnda ark vilyetlerinin baz blgelerini dolaarak, kan kanunlarn ve hkmetin tutumunun slm dinine ve kanunlarna zd olduunu anlatm, kendisine bi'at edilmesini te'min etmeye almt. Bu bi'at toplamaya alrken de sk skcasna tenbihatta bulunarak; herhangi bir hadisenin karlmamasna dikkat etmelerini tavsiyelerde bulunmakta imi. Bylece eyh Said, Dou vilyetlerinin baz blgelerinde Mslman halkn ileri gelenleri olan ulema, meayih ve airet reislerinden kfi miktarda bi'at toplad takdirde, onlarn mmessili sfatyla, bilhare Ankara hkmetine temsilci bir hey'et gndererek, hkmete kan kanunlara kar Mslman halkn tepki ve itirazlann ileteceklerini, eer hkmet bu arzular dorultusunda tutumunu dzeltmeyi kabul ederse, onu tanyp itaat edeceklerini, aksi takdirde o zaman hkmeti tanmyacaklarn sylemekte imi. te eyh Said, bu niyet ve bu hedef ile baz Dou vilyetlerinin ky ve kasabalann henz dolamakta iken; ve herhangi bir harekette bulunmak ve bir hadise karmak kesinlikle szkonusu deilken, dolaa-dolaa, o zamanki ismiyle PRAN Kasabasna (Diyarbekir'in Dicle Kazas) gelmiti. Takvim 10 ubat 1925'i gsteriyordu. O gn kasabada bir dn merasimi de varm. eyh Said de o dne davetliymi. Dn enliinin tam ortasnda, kye bir st temen ile bir ka musellah jandarma gelmiler, bir mahkmu ta'kib ediyorlarm. Mahkmun da dn arasnda olduunu haber almlar. st temen makm'u hemen istemi.. kyn ileri gelenleri ne kadar rica etmilerse, st temen dinlememi.. Sonra eyh Said, bizzat ve ahsen gitmi, st temenden rica etmi, kefil olmu, "Dn bitsin, ben kendi elimle onu size teslim ederim" diye va'detmi. Fakat st temen yine dinlememi. 657 Kydeki dn enliinin havasn bozacak davranlarda bulunmu ve srarnda direnmitir. Isrardan baka, jandarmalara mevzi' almalarn emretmi, ii kuvvete ve silh zoruna getirmitir. st temenin bu hareketini seyretmekte olan ve burada oturmakta olup aabeysine ev sahiplii yapan eyh Saidin kk kardei Abdurrahim dayanamam, aabeyisinin iznini almadan, st-temene ve jandarmalara ate etmi, msademe olmu, neticede st temen ile iki jandarma eri lmler. Ankara Hkmeti de, herhalde nceden istihbarat vastasyla eyh Said'in ark'taki dolamalarnn farknda olmu olacak ki, hadise Ankaraca duyulur duyulmaz, hemen eyh Said'in yakalanmas iin emir verilmi ve ite eyh Said hadisesinin hareket noktas bylece patlak verivermitir. eyh Said, bu hadiseden sonra Piran kasabasndan ayrlm ve Hkmet kuvvetleri ile onun arasndaki hareket genilenerek yaylmtr. lk balarda eyh Said kuvvetleri Elaziz, Bingl ve Ergani'yi ele

geirmiler. Mart 1925'de de Diyarbekir etrafnda hkmet askerleriyle eyh Said'in adamlar arasnda iddetli msademeler olmu.. Nihayet 12 Nisan 1925'de eyh Said esir alnm, dolaysyle hadise bastrlmtr. Diyarbekir'de kurulmu olan stiklal Mahkemesince eyh Said ve arkadalarnn muhakemesine balanm, nihayet 29 Haziran 1925 gn ilk etapta eyh Said ve krk alt arkada idama mahkum edilmi ve hemen ertesi gn yani, 30 Haziran 1925 gn karar infaz edilmitir.(18) " Diyerbekirde merkez olarak kurulan ve Urfa ve Elazda da zaman-zaman icray- hkmeden ve ark stiklal - Mahkemesi Heyet-i Hakimesi diye adlandrlan heyet, u ahslardan mteikkildi : Reis : Mazhar Mfid 1.Aza : Ali Saib 2.Aza : Ltf Mfid Katip : Selim sanin te hadise, mahiyeti itibariyle byle iken; baz evreler kasd- mahsusla olsa gerek, meseleyi bir Krt Trk meselesi eklinde aksettirmilerdir. Hadise kesinlikle bir din inan hassasiyeti ve tepkisi olmakla birlikte, ancak ne var ki, eyh Said'in hareketi ark vilyetleri ierisinde vuku' bulmas hasebiyle, yle renklendirilmitir. Baka baz evreler ise; Hkmet idarecileri ve Hkmet ismi Trk olmasndan, hadise akabinde yaplan tenkiller ve tehcirlerde, Trk'n Krde kar bir zulm eklinde gsterilmeye allmtr. (18) Elli Yln Tutanag, S: 34-36 658 eyh Said hareketinin amac sadece ve sadece din hissi adna bir reaksiyon olduunu gsteren bir belge ve ahid de, aada iirini kaydedece'imiz ve eyh Said'le birlikte idam edilen Hani'li Salih Beyin hal ve telkkisidir. Salih Bey, eyh Said'le beraber esir alndktan sonra, Diyarbekir'de hapishanede -henz idam edilmeden nce- iken, u aadaki iiri yazm ve baz kimselere vermitir: Geri enzar- ehibba'dan dahi dr olmuuz, Rahmet-i Mevl'ya yaklamakla mesrr olmuuz. Hak yolunda mflis-u hane-harap olduksa da, Bu harabiyetle biz manada ma'mr olmuuz. Ehl-i hak'kz, korkmayz i'damdan berdardan, nki te'yid-i lh ile mensr olmuuz. Hkim-i mbtl yedinden madrubn olduksa da, Emr-i Hakla er-i garra hakkn ifaya me'mr olmuuz. Kul bize zulmen mcazat etse de perva etmeyiz,

phemiz yoktur ki, indallahda me'cr olmuuz. Salihim, ehl-i salhm dine can kldm feda, Ltf-u Hakla tenagn- ab- kevser olmuuz. PEK MHM BR HADSE VE OK AZM BR HZMET Burada ok mhim ve ebediyyen unutulmyacak ve unutulmamas lzm gelen son derece byk bir hizmeti, azim bir hadiseyi zikretmeden geemiyeceiz, yle ki: ark vilyetleri iinde vuku' bulmu Bitlis hadisesi ve sonra eyh Said hadisesi neticesinde, ya-kuru demeden, ismine hoca, eyh, aa, bey denen bir ok insann idama mahkm edilmesinden baka, bir ok insanlarn da nefye, hicrete, perianiyete mahkm edilmesi sonucu; ark vilyetlerindeki vatandalarn kalblerinde, o zulmlerin umumen Trk milletinden gelmi zannedilerek; Trklere kar ok byk bir ibirar, bir kin ve adavet hasl olmutu. Bu iki hadisenin arkasndan da, Motki ve Sason blgesinde, 1927-1938 yllarnda apka ve harf inklabna kar sekiz airetin ayaklanma hadisesi..Ve hkmetin Tepeleme ve imha harektyla yzlerce insan ldrmesi ve mal, ev ve barklarn yakp ykmas, ellerine gecirdikleri insanlarda srgnlerde perian etmeleri ve 1930'da da Ar da isyani hadisesi.. Ve 1931'de Zilan deresi ve Mu ovas hadisesi ve katliam.. ve en sonunda da 1938'de Dersim'in facial hadisesiyle yaplan byk zulmler ve katliamlar 659 sonucu, bsbtn alevlenen bu adavet, dnya durduka silinmesi mmkin olmazken; Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri, Trklerin yaad blgelerde balatt Nur Te'lifatn Trke lisanyla yazmas.. Ve ok kymettar talebeleri Trklerden kmas ve Nur Risalelerinde Trk milletinin tarihteki slm byk hizmetlerini her vesileyle yda getirmesi.. Ayrca ark vilyetlerinde yaplan o gibi zulmlerin Trk milletine verilemiyeceini ve o byk hakszlklar Trk milletinden gelmediini; ark'tan stad'n ziyaretine gelen herkese her zaman anlatmas gibi hizmetleriyle; ark'ta yayan vatandalarn kalbindeki o byk adavet, ayzl ibirar(*) kknden silinmi, onun yerine Trk milletine kar muhabbet ve kardelik hisleri domutur. Elhamdlillah!.. EYH SAD'N BEDZZAMAN SAD- NURS'YE MEKTUBU Asl mevzuumuza imdi geliyoruz. eyh Said'in hareketi stte kaydedildii vechile, patlak verdikten sonra; artk eyh Said ister istemez hadisenin iine girmi bulundu. Dolaysyla kendisini dinliyenleri yardma armaya balad. Tabii ki, harb tekniini bilmez kyl, acemi halk kitlesinden ibaret bir miktar insan etrafna topland. Hkmet kuvvetleriyle yer yer baz atmalar devam ediyordu. eyh Said, Bedizzaman Hazretlerini de kendisine yardm etmeye aran bir mektup gnderdi. Mektubun mahiyeti; Bedizzaman'n ark'ta byk nfuza sahib olduundan, balatm olduu hareketine yardmc olursa, muvaffak olabilece'ini yazyordu ve onu da'vet ediyordu. Bedizzaman Hazretleri de, ona mektupla cevab verdi. stadn bu cevab mektubunun mahiyetinden, 1947'den sonra yazlan tm Tarihelerde bahis edildi. Mezkr Tarihelerde, eyh Said'in ad geen mektubundan ve stad'n ona gnderdii cevabtan kelime ve cmleler itibariyle deiik ekillerde yer verildi. stad da bunlar hep grd ve okudu. Tasdik ve ikrar almeti olan sktla karlad.

eyh Said'le olan bu mektuplama hadisesini, ilk nce 1946 yllarnda nebolu'lu Selhaddin eleb yazd ve ifa etti. Bu yaz, "Bedizzaman'n Taihe-i Hayat'ndan Bir Hlsadr" bal altnda makale gibi bir ey idi. Hazret-i stad, Selhaddin elebi'nin bu yazsn evvel bir lahika mektubu eklinde nerettirdi. Bilhare de, Osmanlca Asay- Musa mecmuasnn nebolu nshalarnn arkasnda dercettirdi. Daha sonra, ayn yazy Isparta'da teksir makinasiyle oaltlan slm yazs Asay- Musa'nn da ahirine -az bir tensikten sonra- dercettirdi. (*) Hatta ben kkken, benim amcalarm ve akrabalarmdan birou srgnlere yollanp perian olmalarndan gelen umum bir reaksiyon neticesi, umum Trklere Krde "Rumen trek" denildiini duyuyordum.Yani " O surgan Rumlar"manasyla... Risale-iNurlar ve Bedizzaman grmeseydim, bu menfi telakki bendede devam edecekti. A.B. 660 SELHADDN ELEB'NN MAKALESNN LK METN Bismihi Sbhaneh (stadma son yaplan tazyik mnasebetiyle yazlmtr) htiyar, dermansz, esiz ve dostsuz, senelerdir inzivaya ekilmi, ikamete me'mur ve daimi tarassut altnda bulunan yetmilik bir lim, yirminci asrn hem Bedizzaman' hem garib-z zaman... Tercme-i haline ksaca bir nazar. 1- Bitlis'in Hizan kazas spairt nahiyesinin Nurs kynde domutur. Anas Nuriye Hanm, babas Mirza Efendidir. Krt ailesine mensub olmakla beraber, kendisi asla Krtlk ve Trklk, Arap ve Acemlik tanmaz. Milliyeti ancak din bakmndan kabul eder. "Btn Mslmanlar kardeidir." Bu fkri slm leminde bir vahdet ve bir kardelik kurulmasna ne gzel bir misal... 2- Tahsil ve terbiyesi: mmidir. ocukluunda hastalandn, okuduu hocadan dnerken, merdivenden yuvarlanyor, azndan burnundan seyelan edip akan kandan sonra, mintarafillah fazilet, zekvet, fetanet, efkat hasseleri peyda oluyor. Ve fkren mevcudattan ders alyor. Bu harika haliyle asrnn insanlarna fevkalbeer bir muallim ahsiyyet oluyor. 3- stikbalde, arkta cehalet yznden vuku' bulacak zararlar hissederek nlenmesi iin; mekteb ve medrese atrmak gayesiyle stanbul'a gelen gen limin mcadelesi; maarifin, bugn mekteblere verdii ehemmiyet, o vakit o tedrisat ile verilseydi, ark'ta belki bir hadise bile kmazd..." Ve 4, 5, 6, 7, 8, maddeler halinde stad'n hayatnn zetini karttktan sonra, Selhaddin elebi eyh Said hadisesiyle ilgili stadn onunla mektuplamasn yle kaydediyor: 9- ark isyannda eyh Said onun ark'taki byk nfuzundan istifade iin mcadeleye itirke davet ettii zaman, cevaben: "Yaptnz mcadele, kardei kardee ldrtmektir ve neticesizdir. nk Trk-Krt birdir, kardetir. Trk milleti bin senedir slmiyete bayraktarlk etmitir. Dini urunda milyonlarca ehid vermitir. Binaenaleyh, kahraman ve fedakr islm mdafilerinin torunlarna (-Trk milletine-) kln ekilmez ve ben de ekmem" diye hem reddetmi, hem de neticesiz bir mcadeleden vazgemesini iaret buyurmutur. syan hitamnda ark'n ileri gelenlerini uzaklara ikamete nakilleri mnasebetiyle, kendisi de Ispartada ikamete me'mur edilmiti..(19) "

(19) Emirda 1 Dosyas -Osmanlca- S. No: 63 661 stad Hazretleri bilhare bu yazy baz ta'dil ve tensiklerden geirdikten sonra, Osmanlca Asa-y Musa'larn ahirlerine u gelecek ekilde kaydettirmitir. (Sadece eyh Said hadisesiyle ilgili ksmn kaydediyoruz) "ark isyannda eyh Said ve askerleri stadmz Bedizzaman' ark'taki byk nfzundan istifade iin mcadeleye itirke davet ettikleri zaman, cevaben demi: "Yaptnz mcadele, kardei kardee ldrtmektir ve neticesizdir. nk Trk milleti slmiyete bayraktarlk etmi, dini urunda yzbinlerle, milyonlarla ehid vermi ve milyonlar vel yetitirmitir. BinaenaIeyh kahraman ve fedakr slm mdafilerinin torunlarna, yani Trk milletine kln ekilmez ve ben de ekmem" diyerek hem cevab- red vermi, hem mcadelesinden vazgemesini sylemitir.(20) " Hz. stad bu yazy, Savl marangoz Ahmedin el yazsyla yazlan bir Asay- kendi eliyle tashih etmi ve tasdik etmitir. Emekli Musa'da Yzba Mehmet Kayalar da: "stadn eyh Said'e yazd mektub, bilhare eyh Said esir alndnda zerinde bulunmu ve Diyarbekir stiklal Mahkemesi dosyalarna konulmutur. Mektub halen stiklal Mahkemesi dosyalarnn iinde, eyh Said'in dosyasnda mevcuttur" diyordu. Ancak ne var ki; stad Hazretlerinin mezkr cevabi mektubunun z metnini kimse grm deildir. Btn, yazlan ve sylenenler rivayete dayandrlm ve kaydedilmitir. Lkin yazlanlarn ou Hazret-i stad tarafndan tashih ve tasdik grmtr. Diyarbekir stikll Mahkemesi dosyalarnn u anda nerede oldunu bilmiyoruz. Keke mmkn olsayd da, stad'n mezkr mektubunun bizzat kendisini ele geirseydik ve onun z metnini alp neredebilseydik... naallah birgn buna da muvaffak oluruz. Hazret-i stadn salnda neredilen tm Tarihelerde stad'n mezkr mektubunun metni kayda geen ekliyle yledir: "Trk milleti asrlardan beri slmiyete hizmet etmi ve ok veliler yetitirmitir. Bunlarn torunlarna kln ekilmez. Siz de ekmeyiniz, teebbsnzden vazgeiniz. Millet irad ve tenvir edilmelidir.(21) " Grld zere, Hazret-i stad'n tashih ve tefti nazarndan gemi olan bata Byk Tarihe-i Hayat kitabnda, eyh Said'e yazlan, mektubun Asa-y Musalarn ahirinde neredilmi eklinin bir zeti olarak bir iki cmlesini gryoruz. Ancak ne var ki; Hazret-i stad'n vefatndan sonra yazlan Tariheler de ise, daha deiik ibarelerle mezkr mektubun metni verilmitir. (20) lsparta Osmanlca teksir Asa-y Musa S: 250 (21) Byk Tarihe-i Hayat S: 120 662

Mesela: N.ahiner'in "Bilinmiyen Taraflanyla Said-i Nursi" isimli kitabnda mezkr mektubun biraz daha uzun ve deiik ekli verilirken, "Zbeyr Aabeyin hususi not defterinden alnmtr" diye dib notunda Zbeyr Aabeye atfta bulunulmutur. Ancak ismi verilen not defterinin kliesi verilmemitir. Ahmet ahin Hocann, "slam Bykleri" kitabnda ise, manas bir, fakat slub yn daha deiik ifadelerle ayn mektubtan sz edilmitir. Az stte arzettiimiz gibi, ad geen mektubun z metni elde mevcud olmad iin, deiik ifadelerle onu gstermeye cesaret edebilmilerdir. Evet, stad Bedizzaman Hazretleri eyh Said'e hakikat olarak cevab mektub yazmtr. Ve kendisinin, Mslman evldlarnn kann dkecek ylesi bir harekete katlmasnn mmkin olmadn yazd kesindir. Hem eyh Said'in balatt veya balatmak istedii hareketinden de vazgemesini tavsiye etmitir. Amma dediimiz gibi, o mektubun z metni elde mevcud olmadndan kelimesi kelimesine metni neydi, nasld? bilememekteyiz. EYH SAD'E YAZDII MEKTUB VE ONUN HAREKET HAKKINDA BEDZZAMAN HAZRETLERNN BAZI SZ VE BEYANLARI VE BAZI TASHH VE TASDKLER 1- 1935 tarihinde Eskiehir mahkeme mdafaanamesinin bir blmnde hadise hakknda unlar kaydeder: "Salisen: Bundan on iki sene evvel Ankara reisleri, ngilizlere kar Hutuvat- Sitte namndaki eserim ile mcahedatm takdir edip beni oraya istediler. Gittim, gidiatlar benim ihtiyarlk hissiyatma uygun gelmedi. Bizimle beraber al dediler. Dedim: Yeni Said teki dnyaya almak istiyor. Sizinle beraber alamaz. Fakat size de ilimez. Evet ilimedim.. Ve ilienlere deil itirak, deil temayl, belki teessf ettim. nk an'anat- milliye lehinde isti'mal edilebilir acib bir dehay- askeryi, an'ane aleyhinde bir derece evirmeye maalesef bir vesile oldu...(22) " Hazret-i stad'n bu beyanndan da anlalmaktadr ki; eyh Said'in hareketi tamamen dini inan hissine tebaen vuku' bulmutur, bakaca bir ey deildir. Onun hareketi din namna olmakla birlikte; Lkin bir itihad hatasyla harekete gemi olduundan, kesinlikle tasvib etmediini de ifade etmi bulunmaktadr. (22) Osmanlca Lem'alar S: 736 663 2- Yine Eskiehir mdafaanamesinden: "ark hadisesi mnasebetiyle nefy edilmem, iddianamede itirkimi ihsas ettii cihetle, cevab veriyorum ki: Hkmetin dosyalarnda, benim knyem altnda hi bir meruhat yoktur. Srf ihtiyat yznden nefy edildiim hkmete sabit olmutur...(23)"

Bu pararafta hakikatta olduu gibi, Hazret-i stad'n eyh Said hadisesiyle hi bir ilgisinin bulunmadn gstermektedir. 3- 1948'de Afyon Mahkemesi mdafaanamesinin bir blmnde yle der: "...Avam- ehl-i iman onu (apkay) giymeye mecbur olduu zaman, o byk allmelerin adem-i msaadeleri; avam- ehl-i iman tehlikede brakt. Ya'ni: Ya bir ksm mnafklar gibi dinini brakmak.. Veya Vilyt- arkiye'de isyanlar gibi isyan etmek vaziyetinde iken...(24) " stad'n bu ifadesinden de anlalyor ki; ark'ta vuku' bulan eyh Said'in hareketi, apka kanunu gibi din inan ve akidelerine ters den, benzeri kanunlara kar bir tepki ve bir reaksiyondur. 4- Yine, eyh Said'e yazlan mektub hakknda, Hazret-i stad'n tashih ve tasdikinden gemi haricen yazlan bir baka delil: Afyon mahkemesi mdafilerinden Avukat Ahmet Hikmet Gnen'in yazd temyiz mdafaasnn bir blmnde: "...Keza ark vilyetlerinde vaki' isyanlara itirak etmemesi ve teklif edenlere "Bin seneden beri Kur'an tayan bir millete kln ekemem, siz de ekmeyin" eklinde cevab vermesi yine da'vamz ispat eder (25)" stad Hazretleri, Avukat Hikmet Gnen'in bu pararafnn ierisindeki bir cmlesini kendi eliyle ve kalemiyle u gelecek ekilde tashih ederek kabul etmitir, aynen yle: "Bin senedenberi Kur'an kahramancasna tayan ve hizmet eden bir millete kln ekemem, siz de ekmeyiniz." 5- stad Hazretlerinin kk kardei molla Abdlmecid Efendi kendi hatra defterinde hadise hakknda unlar kaydeder: "eyh Said hadisesinde, Van'da vali ve kumandan Sabri Bey'le birlikte, hadisenin dalmamas iin bir itfaiye vazifesini grmtr."(26)" 6- Van'l Molla Hamid'in Aabeyisi Abdullah Ekinci ise, bu mevzu'da urlar syler: "eyh Said isyannda stad Van'da idi. syan haberi Ankara'ya yanl aksetmi, stadn da isyan ettiini zannetmiler, ok tel etmiler (23) Ayn Eser s:779 (24) Os. Afyon Mdafaanamesi s:82 (25) El- Yazma mteferrik mevzular dosyas, S: 117 (26) Hatra Defteri, Abdlmecid S:17 664 di. Sleyman Sabri Paa Nurin camiine Seyda'nn yanna geldi, bu yanl durumu stad'a bildirdi. Ve "Seyda bunu tekzib edelim byle bir yanllk olmu: deyince stad: "Lzum yok tekzib etmeye.. zaman bunu tekzib edecektir." dedi. Bu hadise gibi, Molla Hamid'in Kr Hseyin Paa ile ilgili hatrasnda da getii zere, bir ara Ankara'dan gelen bir telgrafn emriyle stadn imhasn i'ar etmi iken, Sleyman Sabri Paa'nn verdii cevab hadisesi bu vak'ay te'yid etmektedir.

7- Yine ayn mevzu ile ilgili olarak; stad Hazretleri Van'da iken, Kur'an hizmetiyle megul olduu mddete, ehl-i dnyann ilimelerinden mahfuz kaldn kaydetmek vesilesiyle yle demektedir: "...Bu biare Said, Van'da ders-i hakaik- Kur'aniye ile megul olduum miktarca, eyh Said hadisat zamannda vesveseli hkmet, hi bir cihette bana ilimedi ve iliemedi.. Vakta ki, "Neme lazm" dedim, kendi nefsimi dndm, ahiretimi kurtarmak iin Erek danda harabe maara gibi bir yere ekildim. O vakit sebebsiz beni aldlar, nefyettiler...(27)" Hazret-i stad'n bu beyan ve i'tirafndan da anlalmaktadr ki; eyh Saidin hadisesiyle onun hi bir ilgisi olmamtr. Onun iindir ki; eyh Said hadisesinin neticesine yakn bir zamana kadar, hkmet ona hi bir ey dememi, ilimemitir. 8- eyh Said'e stad tarafndan yazlan mektub hususunda Hazret-i stad'dan yaplan ifahi tek bir rivayet vardr. O da N.ahiner'in, Do.Dr.Nureddin Topu'nun kk kardei Hayreddin Topunun hatralarnda kaydettii rivayettir. Hayreddin Topu yle demi: "stad bana eyh Said'den bahsetti. Onun hareketinden hi memnun deildi." Mektup yazdm, "sakn bir harekete girme" dedim. Ne yazk ki menfi harekete girdi...(28)" dedi. Hayreddin Topu'nun u rivayetine benzer stad'dan gelen baka hi bir rivayet duyulmamtr. .Saide yazlan mektub hakknda stad'n ikinci bir rivayetini ben ahsen hi kimseden duymammdr. Hatta stad'n hizmetkrlanndan Mustafa Sungur, Bayram Yksel ve Hsn Bayram AabeyIerden hususi ekilde istifsar ettim; "Hazret-i stad, eyh Said'e yazd mektubtan ve mahiyetinden hi bahseder miydi diye sordum. "Hayr !.. Biz hi duymadk" dediler. (27) Lem'alar, S: 37 (28) Son ahidler 3, S:197 665 te btn bu rneklerle de grld gibi; Bedizzaman Hazretleri tarafndan eyh Said'e yazlan cevab mektup, hakikat olmakla birlikte; Mektubun z kendisi ele gemedii gibi, stad tarafndan da onun asl metni ve mahiyeti zikredilmemi olmasndan, mektubun asliyet ve mahiyeti yine bir derece mehulzmzdr diye biliriz. Medar- hayrettir ki; stad Hazretleri, hayatnda bandan gemi vak'alardan, hadiselerden bir inayet-i Hakla mazhar olduu hizmetlerinden ou kez birer vesileyle bahsettii gibi; u eyh Said hadisesinin kendisine temas eden ksmndan ve ona yazd mektub meselesinden, yani o mektubun z metni ve mahiyetinden -tek rivayet olan Hayreddin Topu'nun rivayeti hari-hi bahis etmi de'ildir. Ancak o hadiseyi anlatanlar, yazanlar tasdik almeti olan baz tasdikleriyle ve sktyle karlamas olmutur. Kimbilir, belki de bunun hikmeti; o hadisenin zincirine taklan binlerce zulmleri, i'damlar, tehcirli tenkilleri ve perianiyetli menfalar hatrlamamak ve saire iin olabilir diye ihtimal veriyoruz. Mustafa Sungur'un Hatras:

Bedizzamann evld- manevisi ve hizmetkrlarndan Mustafa Sungur Aabey, ayn mevzu ile ilgili yle bir hatrasn anlatmaktadr. Bu hatrasn mektupla istediimizde cevab vererek yle kaydetmektedir: "Efendim, Hazret-i stadmzn ziyaretine gelip, ahid olduum o mesele udur: 1950 senesinde Ankara'ya iki takm klliyat gtrp; Hazret-i stadmzn Diyanet lerinden Ahmed Hamdi Aksekili'ye gnderdii mezkr kitaplar teslim ettikten on gn kadar veya bir ka gn kadar Ankara'da kaldktan sonra, tekrar Emirda'na dndmde, yirmi gn kadar stadn hizmetinde kaldm. Zbeyr Aabeyi stanbul'a gndermiti. Ceylan de henz hapiste, Afyondan Emirda hapsine nakledilmi, Emirda ceza evinde yatmakta idi. te o zaman 1950 ubatnn sonlarnda belki de Mart'n banda, gndzleri stadmzn yannda, beriki odada kalyordum. Fakat geceleri bir otelde kk bir odada kalyordum. Yevmiyesi yirmi kurua.. Parasn da stadmz veriyordu. te Hazret-i stadmza ilk hizmete ltf-u Rabban ile nil olduumuz o yirmi gnlk zaman ierisinde: 1- Hulusi Aabey rahmetli stadn ziyaretine gelmiti. 2- Van'dan Molla Hamid baka bir gn gelmiti. 3- Bir de iki kii.. Birisi: Yaar Zeydan Eskiehir'de dkkn var, yiyecek vasaire satyor, aslen Bitlisli bir tccar.. birisi de Ankara'da PTT'de alan Yaar Zeydan'n tand bir zat... 666 667 668 669 te stadmz o ikisine Emirda'nda bir saatten epey fazla bir zaman sohbette bulundu. Bu sohbette ark hadisesine temasla, yaplan zulmleri vesaire bahsi iinde; "Cenab- Hak o ulema ve evliyalarn iinden.. veya o ulema ve evliyalarn talebeleri iinden birisini veya Kur'andan bir elmas kln kard.. Veya bu Said'i kard (kendisini kasdederek) btn hayfimizi aldrtt " Bunu sylerken, Hazret-i stad mbarek yataklarndan yle frlad ki, -drt adm yataktan dar kt ve yrd. Hatta fakirinizin Emirda Iahikasnn ikinci ksmnda neredilen mektubu var ya, (ark hakknda) ite, o dersden mlhemdir, Hazret-i stadmzn o beyanlarndan aldm ders iledir. eyh Said'in olu falan gelmedi. Onlar 1959'un son aylarnda;Hazret-i stadn Ankara'ya teriflerinde gelmiler. Ben Selahaddin Efendiyi (eyh Said'in olu) iki sene evvel son hastalnda ziyaretimde baz ilavelerle baz meseleler anlatmt bu kadar.. Daha sonra bu meseleyi arzederim.." DAVA DERGSNN ASILSIZ VE DZME DDALARI

Mufassal Tarihe-i Hayat kitab bastrlp neir edildikten bir sene sonra, Bingll Sddk Dursun adndaki ahs "Dava isimli dergisi Temmuz 1991 saysnda, yalan ve dzmeden ibaret baz rivayetleri neretti. Ad geen derginin o says tamamen eyh Said'in hareketinin meruluuna ve Bedizzamanla'da alakadar olduuna hasretmi. Bizde eyh Said'in kiyamnn din hislerle olduuna henhangi bir ey demiyoruz ve hatta biz de onu Tarihede mudafaa ederek kaydetmiizdir. Amma stad Bedizzaman Said-i Nurs ile ilgili yalan rivayetlerini burada delil ve belgelere dayanarak rtmeyi de bir vazife addediyoruz. Zira Dava dergisinin mezkr saysnda ileri srlen iddialarda; stad Bedizzaman Hazretlerini ahde vefaszlkla, hatta szm ona dneklikle ittiham edilmektedir. Ad geen derginin nerettii aslsz iddialar uzun birka madde halinde ele alarak krk sahifelik bir bror tarznda rtp ortaya koyduk. imdi stad Bedizzaman ve ayh Said'le szde alakadar ksmnn bir hlasasn ibret iin kaydediyoruz. yle diyor dergi: "1959 senesi son gn, yani 31 Aralk 1959 da Hazret-i stad Ankara Beyrut Palas otelinde misafir iken, Palu'lu eyh Said'in iki olu Ali Rza ve Selahaddin'le birlikte, torunlarndan Abdullah Frat ve iki ahs daha gelmiler. stad otelde ziyaret etmiler. Hazret-i stad gya onlara: "Birader-i Azamm eyh Said bana mektup yazd. Grmek istedi. Sonra bu grmeyi nerede yapacaz diye cevab gnderdim. Gelen cevabta: Erzurum'da 15 Mays 1923'te grebileceklerini yazm. Ve gya stad demiki : "Bu 670 nun zerine ben kalktm, Erzurum'a gittim. Orada bir hafta kadar ba baa grtk. Kyam ve hareket planlar zerinde beraber altk. Bir birimize ahd ve peyman verdik. eyh Said bana ayrca, Bitlis ve civarndaki hoca ve eyhleri ve bilhassa Hizan eyhlerini hareketimize katlmalar hususunda ikna' etmeye almam rica etti... Ben dndm Van'a geldim, oradanda Bitlis'e gittim. Bitlis'teki eyh ve hocalara hareket hakknda bilgi verdim. Sonra yine Van'a dndm. Bir sene sonra da, yani 1924 de karar gereince Diyarbekir'e eyh Said'le buluup grmek iin gittim. Fakat gremedim.. ve ila ahir... te, u sylenen szlerin kesin olarak bir dzme ve uydurma olduu ve stadn hayatnda bunlarn yeri ve mekan olmadn isbat ediyorum. yle ki: Bir kere 1923 Maysnda eyh Said'in byle bir hareketi tasavvur ettiine dair hibir delil ve rivayet yoktur. Gelen btn rivayetler eyh Said, 1924 n ilk gz aylarnda mutavvar kyamn planladn gstermekte ve sylemektedirler. Saniyen : 15 Mays 1923 de Hazret-i stad henz Ankara'dan ayrlp Van'a ulam deildir. Bunu gsteren onu Ankara'dan alp, Van'a gitmek zere Gebze'ye kadar yolculuk iin olan tren biletidir. Bu bilet 17.4.1339 Rumi = (14 Mays 1923)'e kadar muteberdir diye yazldr. Biz faraza bu biletin alnd gn olan 31 Nisan 1923 de Hazret-i stadn Ankara'dan ayrldn farzetsek bile, stadn Rumi 15 Mays 1339 da (yan Miladi 29 Mays 1923) henz Van'a ulamad grnmektedir. nk Ankara'dan Gebze'ye kadar trenle, oradanda Vapurla Trabzon'a, Trabzon'danda karayolu ile Van'a kadar gelmesi en azndan bir yirmi gn kadar srm olmas lazmdr. Buna gre ancak Rumi 18 Maysda Van'a henz ulam oluyor. Eer biletin alnndan bir hafta sonra bu seyahat balamsa, Rumi Mays 24 de ancak Van'a ulamas mmkn olmutur. Ayrca da stad Hazretleri Van'a gider gitmez; eyh Said'den hemen (!) mektup gelmise ve Hazret-i stad ayn gnde ona cevab

gndermise.. ve bu cevab en erkenden Van'dan Erzurum'a , eyh Said'e drt gn sonra ulam ise.. ve eyh Said'in ikinci cevabda drt gnde Van'a gelmise, eder sekiz gn.. Sonra ztad Hazretleri hemen Van'dan kalkp Erzurum'a doru yola koyularak drt gnde oraya ulamsa olur on iki gn.Biz bu oniki gn Rumi 18 Maysa eklesek eder 30 Mays .. ayet ikinci hesaba gre 24 Mays eklesek eder 7 Haziran 1339 .. te dzmece olan yalan bu vechiylede ortaya km oluyor. Salisen : Bu kitapta bu mevzu ile alakadar kaydedilmi stadn btn ifadeleri ve dier btn deliller, belgeler ve ahidlerin ifadeleri ve o belgelerin stad tarafndan tashih ve tasdikleri, bu dzmece olan rivayetin kknden yalan olduunu gsterir. 671 Rabian : Hazret-i Bedizzaman gibi cesaret, kahramanlk, fedekrlk ve her zaman ahde ve va'de vefadarlkla mcehhez ve mltaz bir din allamesi bir hidayet mridi ve bir kahraman mcahid ; uydurulmu olan rivayetteki iddialara gre - Haa!- eyh Said'le kyam hakknda buluup szlesin, ahd u peyman versin ve o yolda baz hareketlerde bulunsun.. Amma sonra, kendisine danan btn insanlar o harekete karmamalarn tavsiye etsin, vaz geirsin. Kendiside gitsin maarasnda inzivaya ekilsin ve o harekete yakndan ve uzaktan alakadar grnmesin!.. Hayr, kat'a ve asla ylesi nmertlikler, ylesi dneklikler ve ahde vefaszlklar Hazret-i Bedizzaman'n damen-i muallasna ulaamaz ve ulamasda mmkn deildir.. Ve bu gibi rivayetleri uyduran kimseler ya ndan cahil kimselerdir ki. kendi dedelerini yceltmek iin bilerek veya bilmeyerek Bedizzaman' kk drmeye yeltenmi olabilirler.. Yahut da direkt olarak Bedizzaman' o gibi nseza ve aibeli vasflarla, lekelendirmek istemilerdir. Her ne ise.. Ayrca, Hz.stadn 1923 ylnda Van'a geldikten ta srgn olarak alnp gtrld tarih olan 25 ubat 1925 e kadar Van'dan hi ayrlmamtr. Diyarbekir'e gitti ve saire inadlar yalandr. Van'daki btn dost ve talebeleri buna ahiddir. Bu meselede geni izahat isteyenler, bizim mezkr krk sayfalk brormze bakabilirler. KR HSEYN PAA MES'ELES eyh Said ile Bedizzaman Hazretlerinin mektuplama hikyesini burada geen tahlil ile noktalarken; ayn hadisede ayaklananlara katlp, katlmama hususunda Hazret-i stad Bedizzaman'la istiarede bulunmu, ark'ta kuvvetli nfuza sahib, Haydaran Aireti Reisi ve Hamidiye yksek rtbeli Mirliva Paas Kr Hseyin Paa hakknda da baz tahlillerin burada yaplmas zarur grlmtr. yle ki: Van'l Molla Hamid Efendinin mahedeye dayanan anlatm olduu rivayet tarzna tamamen zd ve muhalif ekilde baz rivayetler ortaya atlm ve eitli yorumlara tabi' tutulmutur. Bu mes'eleyi, ilk nce Avukat Bekir Berk baz mahkeme mdafaalarnda gelecek ekliyle kaydettii gibi, daha deiik bir tarzda "Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi" kitabnda nemli ekilde kaydedildi. Bunlardan da iktibasen, Ahmed ahin Hoca "slam Bykleri" adl kitabnda ekil ve biim bakmndan biraz daha farkl bir tarzda hadiseyi yorumlayarak dercetti. Anlatlan bu rivayetlerin kayna ise, Van oravanisli merhum Ali a

672 vu'dur. Kavl-i had olan bu rivayet, Molla Hamid'in rivayeti gibi ahidler gsterilerek nakledilmemitir. lerdeki tahlilde grlecei zere, Ali avu'tan edilen rivayet ekli, Merhum Molla Hamid'in rivayetinden ok farkl ve tamamen ayr ve zd ekildedir. Merhum Ali avu'u geri biz de bir ka kere dinlemiizdir. Anlatld ekildeki, rivayeti ondan dinlemedik. Burada hemen unu da belirtelim ki: Merhum Ali avu cellli ve cezbeli bir zat idi. zellikle Hazret-i stad ile ilgili hatralar anlatrken; stadn ismi getii zaman daha ok celllenir, adeta cezbeye gelirdi. Konuurken, bara bara konuurdu. Her ne ise ... Arapa bir darb- mesel vardr: Trke meali: "Bir eyi muhafaza ediyorum derken, bir ok eyleri kaybediyorsun." Bu darb- mesel gibi, mevzumuzdaki meseleler, rivayetler anlatlrken; Hazret-i stad'n o gibi hadiselerden teberrisini anlatyorum diye, br tarafta hem slm itikadn, hem din gayretin nezket ve hassasiyetini incitme eklindeki baz manev hukuklar inemenin doru bir i olmamas gerektir kanaatndayz. Hseyin Paa hadisesi mnasebetiyle, Hazret-i stad ile ilgili bir-iki ahs- aherin de ayn mevzuya benzer bir-iki rivayetleri de anlatlmaktadr. Mevzu'un mterek taraf olduu iin, bunlar beraberce ele alarak biraz uzunca bir tahlili yapmak isteriz, yle ki: stad Bedizzaman'n vefatndan drt-be sene sonra, yani 1965'lerden balayp bugne kadar yaynlanan baz kitaplarda , Bedizzamann menf kavmiyetilik aleyhindeki rivayet yollu sz ve hatralar anlatlmtr. Bunlarn iinde zellikle Konsolidi Asaf Bey'in bir rivayetiyle; Mevlanzade Rf'at ve Bedizzaman arasnda geen "Krt Devletini kurma" hususunda mektublamalarn.. Ve Krdistan Teli Cemiyeti Reisi Abdlkadir Bey'in, Bedizzaman' kurduu cemiyete girmesi iin davet etmesine kar, Bedizzaman'n sarfettii szleri.. Ve nihayet ark'ta eyh Said hadisesiyle balyan olayda, Van dolaylarndaki Krt iret reislerine ok sert kl cevablar ve saire, oka gze arpmaktadr. Ad geen kitaplarda sz edilen o rivayetler nakil yoluyla geldii, yani ahslarn birer ifade ve beyanlar olarak vrud ettii iin, tarih vesikal itibariyle "Ne mertebededir" diye zerinde duruldu ve grld ki: lk evvela, merhum Eref Edip'in 1965 senesinde yaynlad "Risale-i Nur Muarz Yazarlarn snatlar Hakknda lm Bir Thlil" isimli kitabnda mezkr konular ele alnm ve "Konsolidi Asaf Bey halen hayattadr ve Bedizzaman'n Mevlanzade Rf'at'a verdii cevab mektubu da kendisinde mevcuttur" diyordu. Merhum Eref Edib, mezkr kitabnda(29)" Mevlanzade Rf'atten bahsederken yle demektedir: (29) Risale-i Nur muanz yazarlarn isnatlar hakknda, Eref Edip, S: 7 673 "Yine bir vakit, Mevlanzade Rf'at namnda birisi, Krdistan Devleti kurmak fikriyle, KrtTeali Cemiyeti kurmutu. Bu cemiyetin reisliine Bedizzaman' getirmek iin yaptklar teklife: "Yaptnz milleti paralamaktr. Millete ihanettir. Ben sizin cemiyetinize giremem" diye iddetli bir surette

reddetmitir. Bu red mektubu halen hayatta bulunan Konsolidi Asaf namiyle ma'ruf ihtiyar bir gazetecidedir." Eref Edip, ayn kitabnda yine bu mevzuun br ynn ele alarak der ki: "...Ezcmle mtareke devrinde, Krt Tali Cemiyeti'nin reisi Abdlkadir'in; kendisini kaumiyetilie ynelen faaliyetlerine itirke davetlerine kar, Merhum Said-i Nursi u cevab vermitir: "Allah- Zlcelal Hazretleri Kur'an- Kerim'de: "yle bir kavim getireceim ki; onlar Allah' sever, Allah da onlar sever" buyurmutur. Ben bu beyan- lh karsnda dndm, bu kavmin Trk milleti olduunu anladm. Bu kahraman millete hizmet yerine ve drtyz elli milyon hakiki Mslman karde bedeline birka aklsz, kavmiyeti kimselerin peinden gitmem(30)" eklinde yazmtr. Merhum Eref Edib'in bu tesbitleri, az ilerde gelecek dier baz kitaplardakine uymadn, ayrca da tesbit eklinin bizzat kendisinin tahkikli aratrmas neticesi olmadn.. Tesbit kendisine ait olsa da, hatal ve mtenakz olduunu ispat ederek ortaya koymak zere, bir mukaddeme beyan ediyorum, yle ki: Merhum Eref Edip Bey'in bu tesbitine gre; Mevlanzade Rf'at Hakkrili Seyyid Abdlkadir Bey'den ok zaman nce Krt Teali Cemiyeti'ni kurduunu... Hakkrili Seyyid Abdlkadir'in ise, mtareke devrinde bu cemiyete reis seildiini gryoruz. Bu her iki kurucu ahsn da, o cemiyeti kurmalarndaki gayeleri, Krdistan devletini tekil etmek iin bir n alma olduunu anlyoruz. Bedizzaman Hazretleri de, ayr ayr zamanlarda kendisini cemiyetlerine davet eden bu adamlara kar iddetle ktn fehmediyoruz. Bu iddialarn tarih vasikalklar asndan deersizliini mukayeselerle ispat etmeden vesair kitaplardakilerle, kaydedilen tarzyla tezadlk iinde olduunu kaydetmeden evvel, bir husus zerinde durmak lzmdr. yle ki: Evvela: Merhum Eref Edib'in kaydettii gibi; kinci Merutiyet akabinde kurulan bir ok cemiyetler, kulpler ve az zaman sonra kurulan Trk ocaklar gibi, kurulmu olan Krt Teavun Cemiyeti'nin gerekten ve yalnz ona mahsus olarak, dorudan doruya kavmiyetilie ynelik ve bir mstakil Krdistan Devleti kurmaya matuf bir n almas m idi? Ve o ahslarn (30) Ayn eser, S: 65 674 hareket ve faaliyetleri direkt o yne mi ynelikti?.. Eer yle idi ise, o zaman peki ya Trk Ocaklar neyi kurmak istiyor, neyin peinde kouyordu?.. Saniyen: Krt Teali Cemiyeti'nin kurucusu ve reisi gerekten Mevlanzade Rf'at myd? Yoksa, banda da, sonunda da Hakkrili Seyyid Tahay-i Nehr'nin torunu Seyyid Abdlkadir Bey miydi? Herkes bilir ki; Jn-Trk hareketi baladnda onlarla beraber aktif rol oynayan Mevlanzade Rf'at, kinci Merutiyetin ilanndan sonra, ttihad ve Terakkicilerle -bir ok jn-Trkler gibifikr muhalefet ierisine girmi, SERBEST adndaki gazetesiyle onlarn hareketlerini iddetli bir surette tenkid etmi ve hcum etmitir. Bilhare 31 Mart vak'asndan sonra, yurt dna kam, Divan- Harb-i rfi mahkemesi, onun gyabnda aleyhinde hkm vermi ve on sene mddetle srgne mahkm

etmitir.(31)Hem mevlanzade Rf'at'n Krt Tali Cemiyeti kurucularndan olduuna ve hatta aslen Krt olduuna dair hi bir rivayet ve vesika yoktur.(*) Sadece 1918 de bu cemiyete bir ara katlmsa da, az zaman sonra ayrld. Krt Teavun cemiyeti Reisi SeyyidAbdlkadir Bey'e gelince: O da balangta bir ok Krt genleri gibi Jn-Trk hareketine; Abdullah Cevdet, Ahmed Ramiz, brahim Temo gibi kimselerle birlikte- katlm, ttihad ve Terakki cemiyetine dahil olmu.(32) Fakat bilhare, ttihad ve Terakk'nin baz m (31) Tanin Gazetesi, Sra No: 260,11 Mays 1325 ( * ) Mevlanzade Rf'at , 1908 den nce eitli hapis ve srgn hayatna 12 sene geirdikten sonra 2.merutiyet ilannda stanbula geldi. ttihad ve Terakkicilerin stanbulda ki merkezine gitti, fakat bekledii alakay grmeyince cemiyetten ayrld. Az bir zaman sonra, kendisinin durumunda olan kimseler tarafndan kurulan "fedakran- millet cemiyeti kurucularndan oldu. Bu cemiyetin yayn organ olan "Hukuk-u Umumiye gazetesinde yazlar yazd. Daha sonra, bu cemiyet ve gazetelerden ayrlarak 13 Aralk 1908 de "Serbesti gazetesini kard, yine sert muhalefetine devam etti. Bu yzden, ittihadlar tarafndan lmle tehdit edildi. Az zaman sonrada, gazetesinin ba yazar Hasan Fehmi Bey vurularak ldrld. 31 Mart hadisesinde tutuklanacan anlaynca Kahireye kat, oradanda Paris'e geti. Burada "Islahat Esasiye-i Osmaniye yneticileri arasna girdi. Serbesti gazetesini Pariste karmaya balad.. Bir mddet sonra tekrar Kahireye dnd. Serbestiyi burada karmaya balad. 7 say kardktan sonra, Msr hkmeti onu snr d etti. O da Atinaya gitti . Burada "Faruk ve "Cihad gazeteleri kartt. Fakat onun bu yaynlarn Yunan hkmeti ho grmedi. Bunun zerine yurda dnerek teslim oldu. Mahkemece kendisi hakknda sadr olmu karar gereince, Bursa'ya nefyedildi .. 1912 de kan af zerine stanbul'a dnd.. ve tekrar Serbesti'yi yaynlamaya balad. Fakat devam ettiremedi. Dahiliye nazr Dan Beyin emriyle kapatld. Mtareke dneminde, 1918 Kasmnda Radikal Avam frkasn kurdu. Partisinin yayn organ olarakta, "Serbesti yi "nklab- beeri ismiyle yaynlamaya balad. Krdistan Teali Cemiyetine girerek alt. Ancak bu cemiyetin sadece zerklik istediini anlaynca, baz arkadalaryla birlikte ayrlarak "Krd Tekilat- timaiye cemiyetini kurdular. Milli mcadelenin zaferle neticelenmesi zerine stanbul'dan ayrlarak "Kstence ve sonra "Atina'ya gitti. T.C. hkmeti tarafndan 150 likler listesine alnan Mevlanzade Rf'at Bey, mrnn son yllarn Halepte gairdi ve 1923 ylnda burada vefat etti. (Trkiye nklabnn iyz mukaddemesi A.N.Galitekin-) (32) Inklap Tarihimiz ve Jn Trkler, S: 32 678 taassp Trk zihniyetli grubundan ve dier baz yersiz ve idaresiz hareketlerinden dolay onlardan ayrlm.. Ve ikinci Merutiyet'in ilnndan sonra, kurulan bir ok partiler, kulpler ve cemiyetler gibi, o da Krt Teavun ve Terakki Cemiyetini kuranlarn iinde bulunmutur.

Bu izahtan sonra, unu istifsar etmek lzmdr ki: o sra kurulan bir sr kulpler ve cemiyetler gibi, Krt Teavun Cemiyeti'nin kurulu gayesi ve hedefi gerekten ve zellikle kavmiyetilie ynelik bir Krdistan devletini kurmak m idi? Eer yle idi ise, neden Osmanl payitaht olan stanbul'da bulunuyor ve burada cemiyetinin faaliyetini yrtyordu? Bu durum gerekten bir Krtlk m idi? yoksa Prens Sabahaddin Bey'in ortaya att- ADEM- MERKEZYET tezine benzer Osmanl camiasnda bir tedbir ve bir fikir aksiyonu mu idi?.. Salisen: Merhum Eref Edib'in anlatt ekilde; Bedizzaman Hazretlerinin Mevlanzade Rf'at Bey'e iddia edildii gibi- yazd cevab mektub eyh-l Muharririn Konsolidi(33) Asaf'n yannda mevcud ve mahfuz olduunu teslim edelim.. Peki ya Seyyid Abdlkadir Bey'e verdii cevab mektubu ve onun da'vetine kar syledii szleri nerede ve kimin yannda mahfuzdur, sorabilir miyiz? Yahut da bu rivayetleri kim duymu, kimden duymu, kime sylemitir?... Veya bunlarn kayd kuyudu nerede olabilir?.. Halbuki,ilk olarak 1908 de Krt Teavun Cemiyeti kurulduunda -Bu kitabn ilgili blmnde tafsili getii zere- Hazret-i stad bu cemiyet ile ve cemiyetin kurucular ile alkadar olmu, gidip gelmi, hatta gazetelerinde makale de yazmtr. Amma bilhare baz sebeblerden dolay onlardan ayrlmtr. Rabian: stad Hazretleri, Kristan Teali Cemiyeti(*) reisine gnderildii sylenen cevab mektubunda ve konutuu szlerinde (... Ve "drtyz elli milyon" hakiki Mslman karde bedeline bir ka aklsz kavmiyeti kimselerin peinden gitmem) diye olan cmlesinde, drtyz elli milyon hakiki Mslman karde tabiri vardr. O ise, Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi ne o devirde, ne de sonraki zamanlarda yazd eserlerinin hi birisinde, slm leminin kemiyetinden bahsederken, yzelli milyon tabirinden baka bir ifade kullanmadn... (Yalnz 1950'den sonraki baz mektuplarnda sadece bir iki yerde, drtyz milyon ta'biri kullanm, bakaca da hi kullanmamtr.) te bu noktay da gznne aldmzda; ayrca da Seyyid Abdlkadir Bey'e kar ok hain ve Hazret-i stad'n irad metoduna da tamamen zd olarak; onu aklsz ve kavmiyeti damgasyla damgalamasnn imkn olmadn pi-i nazara alrsak, mehul olan o mektubun veya cevab szlerinin i'tibarlk derecesi hangi mertebede kalr bilemem? (33) Eref Edib'in Kitabndan baka ayn mevzudaki baz kitaplar da Konsolidci Asaf diye gemektedir. (*) 1908de "Krd Teavun ve Terakk Cemiyeti " ve 1918 de de "KrdistanTeali cemiyeti" kuruldu.Her iki cemiyetinde reisi Seyid Abdlkadr Beydir. A.N. Galtekin. 676 Hamisen: Eref Edib Bey'in kitabnda Konsoladi, dier kitaplarda Konoslidi Asaf n yannda mevcudiyetinden sz edilen stadn mektubunu gren olmu mudur? Ki zaten Konsolidi Asaf Efendi (Dier baz kitaplarda kaydedildiine gre) mezkr mektubu aldrdndan ve zayi' ettiinden bahsetmi. Sadisen: Konsoladi veya Konoslidi Asaf'n mereb ve karakterini yakndan bilen var mdr? Yani syledii szlerinde i'timada ayan bir kimse midir?

Sabian: Mevlanzade Rf'atn Krt asll olduuna ve Krdistan Teal Cemiyeti'ni onun kurduuna dair herhangi bir delil ve belge var mdr? Varsa nerede ve kimdedir?.. (Hibir belge, sylenen ve yazlanlar onaylamyor) Bizim bu mukaddemedeki suallerimize kesin ve salam cevab verecek kimse yoktur sanrm. spatl cevablara her zaman da mntazr kalacaz... MERHUM EREF EDB'N YAZDIKLARI KEND AHS TAHKKATI DELDR!.. Evet, Eref Edib'in yazdklar zerinde yaptmz tahlilleri az bir mddet iin burada brakarak, suallerimize cevab da beklemeden, ayn mevzular iliyen ve ayn tarihlerde ve sonrasnda yaynlanan baz kitaplara da bir atf- nazar edelim: lknce "Trkiye'de Nurculuk Davas" adl kitapta bu meseleler yazld. Bu eser her ne kadar birinci basks 1971'de ise de, fakat iinde yargtay ceza genel kurulunun Risale-i Nur, Nurculuk ve Nur talebeleri alevhinde olarak; Burdur Ar ceza mahkemesinin beraat kararnda srar etmesi.. savcnn da onu bir ka kez temyiz etmesi zerine, verdii itihad i'lm karar 20/9/1965 tarihinde olmu olmas.. Avukat Bekir Berk'in de bu i'lm kararn bihakkn tamamen rtc delillerle cevab verme hadisesi ayn tarihe rastlamas hasebiyle; Eref Edib'in kitabndaki ayn mevzularn Bekir Berk'in mezkr cevabnda da aynen yer almas ve ikisinin de intiarlar 1965 ylnda olmas durumuyla; hangisi hangisinden iktibas edildii belli deildir. Lkin az ilerde gelecek vesikalarla,(34) Eref Edib Bey'in, btn dokmann Bekir Berk'ten aldn kesin greceiz. Bu itibarla, Av Bekir Berk tarafndan ortaya atlan ve fakat vesikalk mahiyeti mtereddit bulunan; sz edilen iddia ve mektubun hidlerinden veya onu gren veya gsteren herhangi bir rviden ve belgeden bahsedilmemektedir. Dolaysyla ve bu durumda iddia mnkati'dir, mtereddittir ve itibariyeti zaifdir. (34) Av Bekir Berk, Mlakat kitab S: 38'de bu iddialarn ilk nce kendisi tarafndan ortaya atldn yazmaktadr. 677 imdi, ilk evvela bu mektub hadisesini ve stad'n (Szde) sz ve beyanlarn yaynlyan ad geen kitaplar beraberce tedkik edelim: 1- Yukarda ad geen "Trkiyede Nurculuk Davas" kitab, 3.bask, stikamet Matbaas, sahife 266268.. Bekir Berk, 1975 2- "Nurculuk Hakknda Mlkat" l.Bask, sahife 35-38 Gray Matbaas, 1967.. Bekir Berk 3- "thamlar Reddediyorm" 1. Bask, sahife 17-19, Divan Matbaas 1972.. Bekir Berk , 4- "Zafer Bizimdir" 1. Bask, Sahife 183, Gray Matbaas, 1973 Bekir Berk. 5- "Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi" 6. Bask, sahife 214-216 Ertu Matbaas, 1979.. N.ahiner.

te bu her be kitap, birbirlerinden nakil ve atflar yaparak, ayn mevzular bazen deiik, bazen tpatp ilemektedirler. Bu kitaplarn ierisinde daha ok "Trkiyede Nurculuk Davas" me'haz saylmaktadr. Biz ilk nce; yukarda bir nebze tahlili yaplan Eref Edib Bey'in "Risale-i Nur Muarz Yazarlarn snatlar Hakknda lmi Bir Tahlil" kitabnda yer alan ayn mevzular, daha tafsilatl ve takdimli te'hirli ekilde iliyen "Trkiyede Nurculuk Davas" kitabn da ele alacaz. Vesikalk durumu ne merkezdedir tahlil edeceiz. Ayn mevzu' "Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi" kitabnda ise, "Nurculuk hakknda mlakat" brornden nakil yapm, bu kitap da yine "Trkiyede Nurculuk Davas" kitabna atfta bulunmutur. Geri kalan kitap ise, yine ya mlakat brornden nakil yapm.. veya Trkiyede Nurculuk Davas kitabna atflarda bulunmulardr. Yani ksacas bu kitaplar bir devir eklinde meseleyi birbirlerine havale etmiler, atflarda bulunmulardr. Fakat hadise nasl geldi? Kimden geldi? Kim dinledi? Kim okudu? diye salam bir rivayet silsilesi bir geli me'haz kaydedilmemitir. imdi biz bu be adet kitaplarn ierisinde, me'haz kitap olarak sunulan "Trkiyede Nurculuk Davas" kitabndaki mezkur mevzuu aynen alalm, bilhare de vesikalk mahiyetine bakalm: "eyh-l Muharririn namiyle ma'ruf Konsolidi Asaf Bey'in (*) u hatrasn nakletmek isterim: "Bir gn Divanyolu'ndaki matbaamzda otururken, odaya bir adam girdi . Kyafeti tuhafa idi. Banda klha benzer bir ey vard. (*) Konsalidci Asaf, 20 Ekim 1874 de stanbulda dodu.Babas Erkn- Harp Hseyin Hsn Beydir .Kendisinin hem baba, hemde ana tarafndan su katlmadk halis Trk olduunu sylermi.1315 (1900) de basn hayatna atld.Birok gazetelerde yazlar yazd. ttihad ve Terakkinin iddetli muhalifi idi.Bursaya srld. stanbul 'a dndgnde,-mtareke dneminde- Mevlanzade Rifat'in Serbesti gazetesinde "Ba muhabirlik"yapt.-A.N.Galitekin 678 Bu adam grnce Mevlanzade Rf'at ayaa kalkd. Beni gstererek: Efendim ba muharririmiz Konsolidi Asaf.. dedi.Ve bana hitap ederek: "Olum!" dedi, "Bu zat en byk din alimlerimizden Bedizzaman Said-i Nurs'diz(36)". Ben o zaman Bedizzaman'la konumaya baladm. Hakikaten yksek dini konumasyla ok mstefid oldum. O, sk sk matbaamza geliyordu, onunla konuuyorduk. Bazen birlikte dar kp ehir iinde gezdiklerimiz bile oluyordu... Bilmem ne kadar zaman sonra idi, Said-i Nursi stanbul'dan ayrlmt. Memleketine mi, yoksa baka bir yere mi gitmiti, imdi hatrlyamyorum. Almanya ve mttefikleri byk bir hezimete uramlard. Memleket paralanm, vatann her parasnda yeni hkmetler tremeye balamt. Ermenistan da bunlardan biriydi. Mevlanzade Rf'at Bey bir gn bana dedi ki: "Olum, Ermenistan hkmeti kuruluyor.. Onlarn Ermenistan kurmasna karlk, mparatorluk daldna gre, biz de Krdistan kuralm."

Ben hayretle yzne baktm, O bana dedi ki: "Ben vatan haini deilim, koca Osmanl mparatorluunu paralayan da ben deilim. Onu ykanlarn Allah belsn versin.. birer hrsz gibi katlar. Filhakika bir Kuvay-i Milliye var.. Amma mit pek zayf.. Mu'cize devrinde deiliz. Ben bu ii Said-i Nursi'ye yazacam. nki onun nfuzu ok kuvvetlidir, hatr ok saylr. Onun iin bu zata bir mektup yazp gndereceim ve ondan terik-i mesai istiyeceim." Mevlanzade mektubunu yazp gnderdi. Bundan on gn kadar gemiti, Belki de onbe gn hatrlamyorum. Birgn matbaamzda oturuyorduk, misafrlerimiz de vard. O zamanlar Bahriye Nazr olan Cakal Hamdi Paa ile, Divan- Harb-i rf Reisi nezdimizde idiler. uradan, buradan konuuyorduk. Bu srada posta mvezzii odaya girdi ve bir mektub brakarak kp gitti. Rfat Bey mektubu okurken yzn ekitiyor, hiddetlendii aikr olarak grlyordu. Rfat Bey mektubu okuduktan sonra, bana frlatarak: "Oku da gr!" dedi. Bedizzaman benim tekliflerimi reddediyor, "Ben senin fikrine taraftar deilim" diyor. Mektubu gizli okumak ok ayp olacakt. Aikr olarak okumaya baladm. Cakal Hamdi Bey ile, Divan Harb Reisi Mustafa Paa da dinliyorlard. Bedizzaman'n bu cevab mektubu aynen hatrmda olmamakla beraber, Bedizzaman bu mektubunda, Mevlanzade'nin Krdistan kurma teklifini reddediyor ve "Rf'at Bey! Krdistan tekil etmek deil, Osmanl mparatorluu (36) Bedizzaman Hazretlerinin o zamanlarda isim ve lakab Said-i Nursi degil, Said-i Krd olduu herkese malmdur.A.B. 679 nu ihya edelim. Bunu kabul edersen, canm bile feda ederek alrm" diyordu. Benim ikr olarak okuduum mektubu misafirlerimiz dinledikten sonra, Mustafa Paa Mevlanzade'ye: "Rf'at Bey! Sen yanl dnyorsun, Bedizzaman doru sylyor. Krdistan kurmak deil, Osmanl imparatorluunu kurmak lzmdr" dedi. Said-i Nursi'nin o mektubu benim cebimde kalmt. Evraklarm arasnda yazhanemde duruyordu. 1926 senesi yaznda evimden ve yazhanemden evraklarm alnmt. O zamanki stanbul Polis mdriyeti, l.ube ksm- siyasi sivil komiserlerden o srada Saryer'de oturan bir adam tarafndan evim ve yazhanem yoklandnda, alnan evrak arasnda bu mektub da bulunuyordu.(37)" imdi Konsolidi Asaf Bey'in bu rivayet ve hatrasyla yukarda Eref Edib'in naklettii tarz hususunda sraladmz sualler bura iin de aynen geerli olmakla birlikte, daha deiik bir adan da bir iki noktay tahlil etmek istiyoruz: Evvela: Konsolidi Asafn hikye ettii meselenin, 1918-1922 aras bir zamanda cereyan ettii grlmektedir. nki gstermelik bir Ermenistan, Ruslarn himayesi altnda 1918 ylnda kurulmutu. Bu tarihte ise, Hazret-i stad Bedizzaman esaretten kurtulmu, stanbul'a yeni gelmitir. Bir iki ay sonra da Darl Hikmet-il slmiye a'zalna tayin edilmitir. Buna gre Hazret-i stad'n 1918 Temmuzundan 1922 Kasmna kadar, hi bir yere ayrlmadan hep stanbul'da kalm oldu'u katidir diyoruz. nk bu drt sene zarfnda onun stanbul'dan ayrlp da baka bir yere gittiine dair hi bir rivayet ve nakil mevcud deildir. Konsolidi Asaf ise, Bedizzaman'n bir ara, yani mezkr tarihlerde stanbul'dan ayrldn ve Mevlanzade Rf'at ona mektup yazarak, tasarlad niyetine onun

mzaharetlerini de istediini.. Bedizzaman, Mevlanzade Rf'at'n mektubuna, baka bir yerden mektupla cevab verdiini yazmaktadr. Geri Konsolidi Asaf'n rivayeti iindeki mana, stad Bedizzaman iin filhakika ve mutlaka dorudur, hakikattr ki; Osmanl hilfetini muhafaza etmek ve girdii girdaptan onu ekip karmak ve kurtarmak ve yol gstermek, onun hayatnn birinci gavesi halindeydi. Hem Konsolidi'nin bahsettii gibi, gerekten Bedizzaman Hazretleri eer farz- muhal olarak arzu etmi olsayd, isteseydi; bir Krdistan deil, on tane Krdistan da kurabilirdi. Ama stad'n hi bir zaman yle bir niyeti, bir arzusu ve bir teebbs olmad gibi, ylesi niyet sahiblerine de hi bir zaman itirak etmemitir. (37) Trkiye'de Nurculuk Davas, Bekir Berk, S: 268 681 Bu bir hakikattr. (*) Lkin rivayetinin rivayetinde grnen tezadlar, bizi ylesi bir nakil ve rivayet hakknda pheye gtrmtr. Zira Konsolodi Asaf, Mevlanzade Rfat ile stad'n mektubundan bahsederken, bir de stad'dan Mevlanzade Rf'at'e gelen mektubunun kendisinin yannda ve cebinde kalmlndan sz etmektedir. Bir kere o kadar mhim, o kadar byk ve tarih bir hadiseyi ihtiva eden bir mektup, neden dava sahibi mevlanzade Rf'af ta deilde, bakasnn yannda ve cebinde kalm olsun? Saniyen: Konsolidi Asaf, hatrasnn sonunda; O mektubun 1926 da sair evraklaryla birlikte alnd ibaresini de ihmal etmemitir. O zamanki stanbul 1.ube siyas-sivil komiseri, bilmem Sariyer'de bir adam vesaireden de sz etmekle de meseleyi kamufle etmitir. Salisen: Rivayeti bizzat Konsolidi'den dinliyenin ad ve san zikredilmemitir.(H) Rabian: Eref Edib'in ifadesinde, mezkr mektubun Konsolidi Asafta mahfuz olduundan sz ederken, burada alndndan bahsedilmitir ve hakeza!.. ( * ) Nitekim, O sralarda, -konsolidi Asaf nda anlatt gibi - ecnebiler Osmanl mlkn, kendi niyet ve programalar istikametinde blk-prk hkmetler halinde blmler, datmlard. Araplar 10 ksma, sair milletleride ayr-ayr ksmlara ayrp datmlard. Zira, btn bu milletler beraber olsalar, yine bir gn kuvvetlerini birletirip toplayabilirlerdi. Krdleride ayr bir hkmet halinde ayrmak istiyorlard. Lkin dndlerki ; bu millet Salahaddin-i Eyyubinin torunlardr, hemde okturlar. Ayr hkmet olsalar, ilerde balarn artabilirler diye vazgemiler (Bkz. Eabul-Krdyyul-Mslim sh.34) Hem yine o sralarda, Lazlar ve erkezlerde mstakil birer hkmet kurmak istiyorlard. Nitekim o zamanlar grm ve yaam gazeteci-yazar Sinan Omur Bey, bu hususta der ki: "1918 lerde Krdistan Cemiyeti kurulduu gibi; erkezlerde, Lazlarda, Ermenilerde ve hlasa her millette hkmetler kurmak iin cemiyetler kurmulard. O tekilatn reisi Ahmet Barutunun babas idi... erkesler, Bolu ve Dzcede erkezistan, Bonaklar Balkesirde hkmetleri kurma abasnda idiler. Tam o sralarda, ark vilayetleri Ermenistana veriliyor diye ayialar vard. Mevlanzade gibi zatlarda, ark vilayetleri Ermenilere verilmektense, biz Krdistan kuralm diyorlard. Fakat stad Bedizzaman ise : "Hayr, biz Osmanl Devletinin yklm olan durumunu kurtaralm" diyordu. (Son ahitler-5 shf.242)

te vesika ve belge byle olur. Ama bu arada, yanl bir anlama ve hatal bir deerlendirmede yledir ki; Araplar Osmanllardan ayrldlar, sair milletlerde (Bonak ve Arnavutlar gibi) ayrldlar. yani ayrttrldlar. Bir ksmda ayrlmak iin altlar.. imdi herey unutuldu, herkes samimi dost olarak kald.. ama birtek Krd milletinin o zamanlarda herkes gibi normal mulahazalarla dnd, ama yapmad meseleleri unutulmad!? Herkesten evvel dost ve samimi arkada telakki edilmesi yerine, halen mttehem ve aibeli tarzda braklmasna devam edilmektedir. Her ne ise... A.B. (H) Fakat, Mehmet Frnc adyla mehur Risale-i Nur hizmetkrlarndan olan bu zat, kendisinin ahsen konsolidi Asaftan bu rivayeti dinlediini syledi. Ama, tabii sadece dinlemek.. A.B. 681 imdi biz burada, bu munkati' ve mtereddit ve kavl- had rivayetteki hadiseyi bu kk tahlil ile brakarak, gelecek iki- rivayet ve mes'elelerin mecmuu zerinde de biraz durmak istiyoruz. Bu gelen rivayet ekillerinin birbirini munakkz ve mtezad ynlerinden gayr, bir de rivayet ekillerindeki gayr-i ilm ve mtereddit cihetlerini de ele alacaz. yle ki: Konsolidi Asaf'n rivayetinden sonra, ok nemli bir ekilde kaydedilen, Krdistan Teali Cemiyeti reisi Abdlkadir Bey'in Bedizzaman' cemiyetlerine davet etmesine karlk; stad'n verdii cevab hadisesidir. Trkiye'de Nurculuk Davas kitabnda aynen yle denmektedir: "Bedizzaman'n, Krt (*) Teli Cemiyeti'nin kavmiyetilie ynelen faaliyetlere itirke davete kar u cevab verdii..." Bu da, "Nurculuk Hakknda Mlkat" adl eserde ve Yeni stiklal dergisinin 23 Mart 1966 tarih ve 241 sayl nshasnda aklanmtr(38)" eklinde kaydedildiini yazdktan sonra yle diyor: "Allah- Zlcelal Hazretleri Kur'an- Kerim'de: "yle bir kavim getireceim ki; Onlar Allah' severler, Allah da onlar sever" diye buyurmutur. Ben de bu beyan- lhi karsnda dndm, bu kavmin bin yldan beri lem-i slmn bayraktarln yapan Trk milleti olduunu anladm. Bu kahraman millete hizmet yerine, drtyz elli milyon hakiki Mslman karde bedeline, bir ka aklsz kavmiyeti kimsenin peinden gitmem.(39)" Bu rivayetin ifade tarz iin de, az yukarda baz eyler yazld. Merhum Eref Edip, Krt Teli Cemiyeti reisi Abdlkadir'in Bedizzaman' bu daveti, mtareke yllarnda olduunu yazm. Halbuki Krt mtareke yllarnda kurulan Krdistan Teli cemiyeti'dir.Krd Teavun Cemiyeti ise, 1908'de kurulduunu ve Bedizzaman'n ilk bata, bir ok din ve mill cemiyetlerle olduu gibi, bu cemiyetle de yakn alkadarlk ierisinde olduunu ve bu her iki Cemiyetin reisi,1908 lerdede,1918lerdede her zaman Hakkarili Seyyid Abdulkadir Bey olduunu ispat etmitik. Yine az stte yazdmz gibi, bu rivayet ekli mnkati' ve rvisiz bir ifadeye benzemekte, szleri ise senedsiz ekildedir. Hem tarz- ifade kesinlikle Hazret-i stad'n ifadelerine benzememektedir. nk Hazret-i stad mrid-i mmettir. Her konutuu szde, her yapt harekette irad metodu (38) Krt Teli Cemiyeti hakknda kavmiyetilik isnatlar, Trkiye'de Nurculuk Davas kitab mellifinin hatal bir yorumu olduu gibi, Nurculuk hakknda mlkat kitab da ayn adamn eseridir. Keza Yeni lstikll dergisinde neredilen ayn mevzudaki makale de ayn adam tarafndan hazrlanm Eref Edib'e

dokman olarak verilmi, o da kendi adna tabii senatr Ahmet Yldz'a cevab olarak kaleme almtr. Bu durumda bu rivayetin ravisi de mervisi de yine ayn adamdr.A.B. (*) Rivayette bahsi yaplan Krt-taal Cemiyeti deil, Krdistan Taal Cemiyetidir.Krd Taavn Cemiyeti ise, 1909 da kuruldu. Demek ki rivayet eklinde bu da bir yallktr. A.B. (39) Trkiye'de Nurculuk davas, nc bask, S: 268 682 olan kavl-i leyyin kullanmtr. Sadece 1920de erif Paann Ermenilerle ibirlii yapma teebbsne sert cevaplar vermitir. Bu da lazm ve yerinde idi. Mesela az stte temas ettiimiz gibi, "drtyz elli milyon" tabirini Bedizzaman Hazretleri hayatnda, hususan o zamanlarda hi kullanmamtr. Yine st tarafta kaydettiimiz gibi, lim ve fazl, ayn zamanda l-i beyt-i nebevden olan bir zata "Aklsz kavmiyeti" isnadn asla yapmaz. Hazret-i Bedizzaman'n ilm nezketine, irad ve slh metoduna hi lyk dmez bu. Her ne ise... imdi nc bir rivayet ekline geiyoruz: Yine Trkiyede Nurculuk Davas kitabndan: (Sahife 261) "...Erek danda, Zernabad suyu banda bir maarackta inzivada iken, eyh Said isyan eder. Vilyt- arkiye'nin en byk airetlerinden Erto aireti reisi kir Aa, imdi Iran'da bulunan Simiko namyle ma'ruf smail Aa ve Hayderan, Sibkn aireti reisleri Bedizzaman' dadaki mezkr maarada ziyaret edip hep beraber "Seyda!" diye hitap ederler. Bunun zerine Bedizzaman: "Yine menf bir fikirle mi geldiniz" maksatlarn anladn ihsas ederek; eyh Said hareketine katlmak isteyen bu aalara u cevab verir: "Trk milleti tarihte slm'n reisliini en iyi ekilde yapmtr. imdiden sonra da, yine slmn reisliini onlar der-uhde edecektir. "Bu suretle onlar menfi hareketlere karmaktan alkor." imdi, Trkiyede Nurculuk Davas kitabnda yer alan u nc rivayet eklinin de baz sakatlklarn gsterecek bir noktaya aceleyle temas ettikten sonra, rivayetin baka kitaplarndakine zd ve mugayir olduunu da az ilerde gstereceiz. Evet, bu nakil ve rivayetin evvel kimden geldii hakknda bir kere yine belli bir ey yoktur.O halde rivayet ilmine gre uydurmasyon gibi bir szdr ve deersizdir. Saniyen: ranl Simiko (smail Aa) randa ikk Aireti reisi olup, hayat boyunca hep Osmanl dostu kalm, zaman zaman, ran ahna ba kaldrm, Sultan Abdlhamid'den ve ttihatlardan gizli yardmlar grm, hatta Sultan Read zamannda da Osmanl devletinden silh ve cephane yardm grm bir insandr. Bunlar bir tarafa... smail Aa bir kere 1918 yllarnda ran askerleriyle, Ermenilerin byk bir askeri kolu Ruslardan da destek grerek onun aireti zerine yrmesi zerine; Ermeni aireti olan mer Dellan'n 60 bin kiilik askerleriyle gnlerce aylarca, baka yerden yardm grmiyerek, arpm ve byk zayiatlar vermi ve verdirmitir. Nihayet asker kuvveti ve cephanesi tkenmi, 683

r nar efrad- ailesini ve bir ksm muhafzlarn yanna alarak, Irak'n Revandz kasabasna gemek isterken; yolda hin bir dostu tarafndan tuzaa drlm, yaralanm ve nihayet ayn yl iinde Irakta vefat etmitir.(40) (*) smail Aann (Smko) stad Bedizzaman ile olan hadisesi, yani rivayetteki grmesi ise, 1925 ylnn bandadr. O ise smail Aa, Simiko bu tarihten yedi sene nce vefat etmitir. yle ise, onun Bedizzaman'la grmesi ve eyh Said'in hareketine katlmak istemesi rivayeti bir uydurma ve iftiradr. smail Aa (Simiko) ile ilgili hikayeyi, onun yakn akrabas ayc Emin Aabeyin olu Abdullah Bey anlatmt. Hem Irak Hkmetinde bakanlk yapm Emin Zeki Beyin yazd Hlasat-t trih kitabnda da mezkrdur. Erto Aireti reisi eker Aaya gelince: onun da aratrmalarmza gre, o tarihten ok nceleri vefat ettii anlalmtr. eker Aa Bedizzaman'la 1925 tarihinde grt diyenlerin szleri itibarlktan sakttr. nki eker Aa'nn vefat 1922 veya 23 ylndadr. Amma gerek olan hadise udur ki: 1. Cihan harbinden nce, eker Aa, Bedizzaman'a kar ok hrmetkr, muti' ve her dediini yapan ve dinliyen bir insand. Allah rahmet eylesin. Bu bahis, bu kitabn ilgili yerlerinde ayrca kaydedilmitir. imdi, bu rivayet ve nakil ekillerini bir de N.ahiner'in Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi kitabndan da takip edelim: (Sahife 255, 6.Bask) "1925 yl balarnda idi (41) stad ile birlikte Erek danda inzivaya ekildii maaradan Van'a cuma namazna geldik. stad her cuma gn Nurin camiinde va'az ederdi. o gnlerde eyh Said isyan ark vilyetlerini sarmt. Bu esnada Krt Airet aalarndan Kr Hseyin Paa, aldranl meb'us Hasan Bey,(*) Osman Arif ve Lezgn beyler Van'a gelmilerdi. stad'n Nurin camiinde olduunu duyunca camiye toplandlar. Bu aalarn Van'da toplanmalarndan kukulanan Van Valisi Nuri Bey de, bir cenazeyi vesile ederek camiye gelmi, kendisi darda beklerken, hususi polisini de ieri gnderdi.. Ve mftye: Vli Beyin emri var: Cuma namazndan sonra cenaze namazna itirak etsinler" dedi. Cuma namazndan sonra cenaze namaz klnd. Camiden en son kan stad olmutu. (40) Hlasat-t Tarih, M.Emin Zeki, S: 280 (41) Bu nakil ve rivayetin Van'n oravanis Ky'nden Ali avu (Aras)'dan geldigi sylenmektedir.A.B. ( * ) Simiko (smail Aann ve cesur airetinin Ermenilere kari verdii bu byk mcadelesini belgeleyen vesika, Babakanlk-Osmanl arivinden yaynlanan "Ariv belgelerine gre Kafkasyada ve Anadoluda Ermeni mezalimi kitab C:2, sh.54 ve 57 deki deliller ve ahitlerdir. (**) Bu hasan Bey, eer Hasan Sddk ise,ubat 1920de ikdam gazetesine hz. stadla beraber, Ermenilerle Krdlerin birlemesi diye olan hadiseyi protesto eden yazlarn neretmilerdir. Bu zat, yine eer o ise Tarihi Cemal Kutayn da enitesidir.Dolaysyla hz. stad, iinde bu zatn da bulunduu sylenen bir heyeti yle ocuk azarlar gibi azarlamas mmkn m?..A.B. 684 Evkaf me'muru mer Efendi'nin camiye bitiik olan evinin bahesine stad' davet ettiler. stad' takiben Krt airet aalar da baheye geldi. stad, din mevzularda konuurken, etrafna maksatl olarak oturdular. stad bunlarn vaziyetinden kasd- mahsusla geldiklerini hemen sezer, onlara:

"Efendiler! Herhalde menfi bir fkirle gelmisiniz." dedi. Onlarn reislerinden Hseyin Paa cevaben: "Evet.." dedi ve ihtille katlma fikirlerini akladlar. Bunun zerine stad, hiddetle Hseyin Paa'ya: "Sizlerin bir menfi fikirle mebu' zihniyetinizi daha evvelinden de biliyorum. Bu zihniyet menfi olduu kadar, cahilane bir fikirdir dedi. tekrar Hseyin Paa'ya hitaben:"Acaba bu fikre hizmet neden ileri geldi? Soruyorum size, eriat m istiyorsunuz? Byle hareket, zaten eriata muhaliftir. Bu olsa olsa bir ecneb tahrikine alet olmak keyfiyetidir. eriat isterim diye eriat alet ederek, eriata muhalefet edilmez. Byle eriat istemek olmaz. eriatn anahtar bendedir. Haydi yerlerinize!..>> >>Ben desem ki, eriatn tatbiki iin, Hseyin Paa sen Patnos'tan yz atl ile gel! Buraya gelinceye kadar yamaclk, talan, katliam yapp geleceksiniz. Bu ise, tamamen eriata muhalefettir. eriat isterim derken, eriate muhalefet edilmez. Byle menfi fikirlerden vazgeiniz. Ancak bu milleti Trkler idare etmitir, bundan sonra da onlar idare edecektir. idareye ehil ve lyk olanlar onlardr. Eer ilerinde fenalar varsa, gidip msbet olarak ikaz ediniz." dedi ve kalkp Erek dandaki menziline ekildi. Aalar da memleketlerine gittiler.(42)" Grld zere, bu rivayet ile ondan nceki rivayet, hem rivayet ekli itibariyle, hem de terkib ve muhtevaca birbirine muhalifdirler. Birincisinde, "stad'la dada grtler ve ranl ikk aireti reisi Simiko ile eker Aa da grmede vard" deniliyor. Bunda ise, VanNurin camiinin bitiiindeki bir evde baka ahslarla bu grmenin cereyan ettiini yazmaktadr. Ayrca da, u ikinci rivayetin rvisi diye sylenen merhum Ali avu, "Ben de stad'la beraber iken aalarn stad'la konumalarna bizzat ahid oldum ve orada hazr idim" demiyor. Belki ihtimaldir ki, eer o buluma, grme doru ise; konuulan szler, yaplan muhavere baka ekil olduu halde, bir fslt halinde doru-yanl, belki de o zaman onun da kulana gelmi olabilir, o da yorumlayarak bu tarz ile anlatm olabilir. Amma bu hadiseleri otuz sene sonra duyup syliyen ve ondan iitip kaleme alanlarn,- kanaatime gre- baz dzeltmelerle ekil verdikleri anlalmaktadr. nk, Hazret-i stad'n her zaman ve her yerde meslei iraddr. Hikmet ve meviza-i hasene ile ikna'dr. Nezihane kavl-i leyyindir. Halbuki rivayette grld zere, Hazret-i stad'a isnad edilen szler ok hainne ve kabacadr. Tenfir, tahrik ve kkrtmadr. Hatta tabiri caiz ise, enaniyetkrane tavr taknmaktr. (42) Bilinmiyen Traflaryla Said Nursi, 6.Bask S: 256 685 Saniyen: Kr Hseyin Paa'nn stad'la grmesine dair rivayet, drt ekil ve tarzda vrud etmitir. Bu her drt ekil de birbirine uymamaktadr. Bunlardan birisi Abdlbak Arvas'nin rivayeti, Molla Hamid'in rivayeti, Ali avu'un rivayeti ve drdncs de ravisi mehul olan Avukat Bekir Berk'in kitaplarna ald rivayet eklidir. Bunlarn dnda yine bu rivayetlerin mecmuundan iktibas ederek kitabna alan Ahmed ahin Hoca'dr ki; baz kelime ve ibareleri ilve etmesiyle de durum daha da deiik vaziyet arz etmitir. Ahmed ahin Efendi'nin ilve ettii cmle ile meseleyi ind bir mtalaadan szd iin, rivayeti mevzuluk derekesine indirmi gibidir. lve edilen cmle udur: "Sizin maksadnz biliyorum, daha nce de anlatmtnz(43) '

Halbulki dier kitaplarda rivayetlerin nakli eklinde bu cmle yoktur. Bu cmlenin ilve edilmesiyle meseleye kesin bir hkm verme keyfiyeti ortaya kt gibi, o adamlarn baka bir zaman yine ayn mesele hususunda stad'la grm olduklar hkm verilmi oluyor. Halbuki rivayetlerin kaydnda daha nceleri bu adamlarn stad'la grtklerine dair bir iaret bulunmamaktadr. Salisen: Bedizzaman Hazretlerine isnaden, Hseyin Paa'ya kar sarf ettii sylenen hain ve kaba szlerin asl olmad meydana kmtr. Zira Hseyin Paa'nn, yle anlatld ekilde zalim, yamac, talanc bir insan olmad btn o blge insanlarnca malmdur. Bilkis dindar, ulemaya muti' ve muhib, Arvas seyyidlerinden evli ve daima yannda ulemadan bir ikisini bulunduran bir insan... imdi bu mevzuu da burada bu kadariyle brakarak; Hseyin Paa ve Bedizzaman'n grmeleri hakknda kaydedilen dier iki rivayet ekline de bakalm, sonra da, mevzuumuzu teferruatiyle ele alarak tarafszlk iinde ilm ve akli bir neticeye balamaya gayret etmeye alalm. Rivayetlerin birincisi: Arvasilerden Abdlbaki Efendi'nin hatrasnda yer alan ekliyle yledir: "Cumhuriyetin ilk yllannda idi. Kr Hseyin Paa babama gelerek: "Ben Seyda'nn yanna gidiyorum, beraber gidelim: deyince, babam "Biraz iim var, istersen Abdlbaki ile git. Ayrca val ile frka kumandan Sleyman Sabri Paa'ya haber ver de yle git." dedi. Sonra Vali Thsin Bey'e gittik. Thsin Bey (zer) "Benim de selam ve hrmetlerimi syleyin, ellerinden perim" dedi. Sonra Sleyman Sabri Paa'ya gittik, o da ayn eyleri syledi. Atlara binerek Erek dana gittik. stadn yannda, eskiden polislik yapm Cevdet isminde bir talebesi vard. Islam Bykleri, 2. Bask, Ahmed ahin, S: 289 686 Ziyaret esnasnda, stad gelecek gnlerden bahisle: "zlmeyin, banza ok iler gelecek, sizi rahatsz edecekler. zlmeyin, hak yerini bulur. Onlar eriat kaldrmak istiyorlar. eriat- Garra (slam dini kanunlar) incelir, amma kopmaz. Onun sahibi Allah'tr. Bir koruyucusunu gnderir, yeniden slmiyeti ihya eder." dedi. Geri Van'a dndmzde stad'n bu szlerini babama anlattmzda, peder "Herhalde Mehdi'yi kasdetmi: ' dedi. stad, dada toprak bir manastr harabesinde oturuyordu. ok basit bir yaay vard. Bir hasr, bir kei postu vard. Biz Krte'de mitil dediimiz, yzsz bir de yorgan vard. Ufak tefek baz eyler de etrafta gzkyordu. Vakit epey geince talebesine: "le oldu, misafirler var, bireyler yap da getir!" dedi. Bir para bulgurla biraz yalar kalmt. Talebesi bu kalan son yala pilav yapt getirdi. ok azd. Ben bunun kfi geleceini zannetmiyordum. Az sonra stad abdest almak iin msaade istiyerek dar kt. Hseyin Paa bu arada stad'n talebesine biraz para vermek istedi. Fakat talebe almad. Hseyin Paa da o paray stad'n oturduu postun altna koydu. Biraz sonra stad geldi. Henz kollarn indirmemi, abdest suyu ile duruyordu. ki elini kapnn iki tarafna dayayarak tebessm iinde Hseyin Paa'ya: "Paa siz bana misafir oldunuz. A m kaldnz? Bizim bir eye ihtiyacmz yoktur. Onu (o paray) bizden daha fakir olanlara

verin." deyince, Hseyin Paa ok zld ve gz yalarn tutamayp alamaya balad. Ve alya alya: "Kurban Seyda bir ey yok!. dedi. Yine stad: "Onu sen bakalarna ver! Benden daha ok muhta ve mstahak olanlar var, onlara verin " deyince! yine Hseyin Paa: "Seyda, o bir ey deildir. diyordu. Fakat stad yine: Yok, yok.. onu aln bakalarna verin " deyince, ben postun altndaki paray alp cebime koydum. Artk kalkacaktk. Hseyin Paa stad'la vedalatlar ayrlyorduk. stad Hseyin Paa'ya: "Ha paa! imdi vereceiniz bir yer hatrma geldi. Bu Cevdet'in gmlei ok eski. Buna bir mecidiye ver!" dedi. Paa da karp bir 4 altn vermek istedi, fakat talebesi altn almad, sadece bir mecidiye ald.(44) Merhum Abdlbaki Arvasi'nin bu hatras, bir ynyle eyh Said hareketinin balad gnlere ait olduuna, dier ynyle de hadiseden bir mddet nce olduuna iaret etmektedir. nk stad'la grmek iin, Van valisiyle asker paasndan bir nevi izin istemeleri; eyh Said'in hareketi balamtr. Amma dada stad'la grmeleri esnasnda hadiseden hi bahis gememesi cihetiyle ise, hadiseden nce olduunu gsteriyor. Ancak Hseyin Paa'nn Hazret-i stad a para vermek istemesi hadisesi, Molla Hamid'in de hatrasnda gemektedir. Bu hadise iki defa m vaki' olmu? Yoksa ikisi de ayn hadise midir bilinmemektedir. (44) Son ahitler 1, 2.Bask S: l00-101 687 688 689 HADSEYLE LGL MOLLA HAMD'N FADES VE BR TAHLL En salam rivayet olan Merhum Van'l Molla Hamid'in ifadesini dinliyoruz: Bu rivayeti N.ahiner "Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi" kitabnda da nakletmitir. Ancak bizzat Molla Hamidden iki hidin huzurunda dinlediim ekilden bir ka ufak ziyadelikleri vardr. N.ahiner'in kitabndaki ziyadelikler unlar: 1- "Gerek Molla Hamid'in, gerekse Ali avu'un anlattklarna gre, ark isyanndan bir mddet nce...(45)" ibaresi ziyade ve bir ynyle de yanl grlmektedir. nk bu hadisenin ahidi, (Molla Hamid'in ifadesinde) yalnz kendisi ile eyh krullah Efendi'nin olu Esas-d din Efendi'dir. Hem bu mlkat eyh Said'in hareketinden nce deil, tam hadisenin balangcnda belki de ortasnda vaki olmutur. Buna gre, Merhum Ali avu'un kulaktan duymas dnda bir hidlii yoktur. 2- Hseyin Paa'nn stad Hazretlerine vermek istedii bir mendil iindeki zekt altn iin, "Paa'ya kar hiddet etti" sz de Molla Hamid'in ifadesindeki rivayet ekline gre fazladr. Az sonra Molla Hamid'den dinliyeceimiz hatrasnda "hiddet etti" ibaresi yoktur. Bunlarn dnda ifade ekillerinde bir ka yerde ufak tefek deiiklikler varsa da nemli deildirler.

MOLLA HAMD'N FADES Son gnlerde, Merhum Molla Hamid'den gelen baz haberlerde; gerek Av.Bekir Berk'in, gerekse N.ahiner'in kitaplarnda nerettikleri Kr Hseyin Paa ile stad Hazretlerinin mlkatlar hakknda anlat tarzlarna ok zldn ve o rivayetlerin ksmen hilf- hakikat olduunu bir ok kimselere sylemekte olduunu duydum. Kendisinin ok rahatsz ve yatakta olduunu da duymutum. Orada burada sylenenleri deil, son bir kez bizzat gidip kendisini dinlemeyi kendi zerimde zarur bir vazife grdm. nki bu bir hakkn emanetiydi, onu kaynandan dinleyip almak lzmdr diye 6/3/1984 gn Ankara'dan Van'a uakla gittim. Ve hemen ayn gnn akamnda bakkallk yapan olunun evinde, (Molla Hamid'in eskiden oturduu evinde) Molla Hamid'le bir buluma yaptk. Hayli rahatsz idi. O akam mevzuumuzla ilgili hatralar ksmen dinliyebildim. nk ev yeni ina edilmi, souktu." Yarn benim me'mur olan olumun evinde rahat konuuruz" dedi. (45) Bilinmeyen Traflaryla Said-i Nursi, 6. Bask S: 253 690 kinci gn, 7/Mart/1984 aramba gn leden sonra, yanma naat mhendisi Bitlis'li Celal Huyut, Van niversitesi Fen Fakltesi Biyoloji Blm talebesi Ahlatl smet Yldrm ve Eitim Yksek Okulu talebesi Bulankl Mehmed Emin Korkmaz' alarak, olunun evine gittik. Ben suallerimi sormaya baladm: - Baz dedikodulara medar olmu Hazret-i stad Bedizzaman ve Hamidiye Paas Kr Hseyin Paa mlkat ve muhaberelerinin asl nedir? Hadise nasl cereyan etti? Ltfen olduu gibi anlatr msnz?.. - Molla Hamid: "Ben neredilmi baz kitaplarda benim rivayetim ile ilgili baz eyler de dinledim. ok ilveler grdm, ok zldm... Bunlar kim byle nakletmi diye Van'da soruturdum. Hi kimse ben duydum veya syledim demedi. imdi Hseyin Paa ve stad Hazretlerinin grme hadisesini aynen anlatacam, hadise yle oldu: Hazret-i stad'la birlikte, Erek Dandaki harabe kilisesinde idik. Gnlerden bir gn, ben ve bir ara Hicaz'da kalp, orada byk nm vermi ve eyh Ekber-l Vani lakab ile anlm, byk Vel eyh krllah Efendinin olu Esas-ddin ile ikimiz stad'n yannda idik. O gn ikimizden baka stad'n yannda hi kimse yoktu. Hseyin Paa, iki hizmetisiyle birlikte stad'n ziyaretine geldiler. Atlarn harabe kilisenin kaps nnde aalara baladktan sonra ieri geldiler. Hseyin Paa ok uzun boylu ve iri yar bir insand. Her bir parma benim bileklerim kadar kalnd. O gn paalk altn madalyalarn da takm gelmiti. ok heybetli idi. eri girdiler, son derece edep dairesinde Hazret-i stad'n ellerini pt ve diz kerek huzurunda oturdu. Biraz sonra bir mendil iinde, tahminen yarm kilo kadar altn karp oraya bir yere indirdi. Hazret-i stad: "O nedir?.: ' dedi. Paa: "Kurban, benim hell malmdan zektmdr, size getirdim" dedi. stad: "Sen kendi yaknlarndan, akrabalarndan, kyllerinden hi kimseyi bulamadn m ki, ta buraya kadar getirdin? Paa: "Kurban! Benim akrabalarm, yaknlarm hepsi zengin. Fakir kimse yok. mstehakk sizsiniz.." dedi.

Hazret-i stad: "Zektn nakli caiz deildir. Orada bir ok fakirler varken, bunca ky ap da buraya kadar niin getirdin?" dedi. Hseyin Paa: "Seyda, Kurban, hi olmazsa be on tanesini kabul ediniz! Burada yannzdaki talebelerinizin ihtiyalarna sarfedersiniz" dedi. Hazret-i stad: "Hayr, mmkn deil.. Benim zekta ihtiyacm yoktur." dedi, kabul etmedi. 691 Biraz sonra, Hseyin Paa: "Seyda sizinle husus bir istiarem de olacaktr. zin veriniz, talebeleriniz dar ksnlar, hususi konumak istiyorm" dedi. Hazret-i stad: "Hayr, bunlar benim vcudumun paralardr, ayrlamazlar. Neyin varsa, syle!" dedi. Hseyin Paa: "Seyda, eer bize izin verirseniz, isyan edeceiz." Hazret-i stad: "Ne iin isyan ediyorsunuz?.. Ali'nin, Hasan'n kabahati varsa, Haydar, mer ne yapm.. Arada mslman kan dklecektir" Hseyin Paa: "Ruslar bizi vurdu, ldrd, perian etti. Malmz, canmz telef oldu gitti. Fakat namusumuza bir ey olmad. imdi elimizde kalm olan bir dinimiz ve namusumuz da(46) gidiyor. Bize izin ver. Hem piyadelerimiz, hem de suvarilerimiz mevcud hazr bekliyor" dedi. Hseyin Paa'nn bu ackl izah zerine, Hazret-i stad epey uzun bir skt edip dnd. Sonra ban kaldrarak, gayet ltuf ve mlyemetle: "Paa!" dedi. "Gel bu mesele hakknda eyh Ahmed-i Cezernin divann tefel edip aalm, Divan ne derse, kabul eder misin?" dedi. Paa, "Evet, ederim..: ' dedi. Hazret-i stad, cebinden divan kard ve tefel ederek at, u beyit kt:(47) Beytin Trke manas: "Bazlar kiliseden dnp gelir, mslman olur. Bazlar da dner yahud ma'bedine gider yahudi olur. Ben ise, ne onlardanm ne de bunlardanm. Bana meyhane kaps kfidir." (46) Molla Hamid Efendi, Hseyin Paa'nn anlatm olduu namus ve din meselesi hususunu izah sadedinde yle demiti: "Filhakika eyh Said hadisesi zerinde hatta daha nceleri de; Artk zulm ve namusa tecavz yer yer iitiliyordu. Bir kye bir jandarma gelir, bir eve gider, ev sahibi koyun keser, her eyini ortaya kordu. Lkin gelen jandarma ev sahibine: "Sen bu evrak falanca yere gtr. Seni burada bekleyeceiz" diyor, maksad da adam gnderdikten sonra, namusuna tecavz etsin. Bu gibi hadiseler ok vuku' buluyordu. Nitekim bilhere vukua gelen Zilan deresi hadisesi byle bir namus meselesinden meydana gelmiti. ki- jandarma bir kyde namussuzca, bir kadna el atmalar zerine jandarmalar ldrlm, zamann hkmeti de o blgede oluk ocuk demeden, kadn ihtiyar ayrmadan binlerce insann katliamn reva grmlerdi. te Hseyin paa bu gibi hadiseleri dile getirmek istiyordu. (47) Divan- Ahmed-i Cezeri C: 1, S: 287

692 Bu tefelden sonra, stad Hazretleri: "te grdn m Paa!.. Ben imdi ne sizdenim, ne de onlardanm" dedi. Hseyin Paa: "Seyda, sen benim kolumu kanadm souttun. Ben, imdi airetime dnsem, "Paa korktu, onun iin vazgeti" diyecekler." dedi. Hazret-i stad: "Evet, korktu desinler, amma kan dkt demesinler" dedi.. ve en son, Hseyin Paa veda edip ayrlrken de; Hazret-i stad paaya defa: "Paa kan dkme, kan dkme, kan dkme!.." dedi ve tekrarlad. Hseyin Paa dnd, gitti ve kuvvetlerini datt. Dolaysyla Van blgesinde herhangi bir hadise vuku' bulmad. te Hseyin Paa ve stad Hazretlerinin grme hadisesinin ve muhaverelerinin asl budur." Merhum Molla Hamid'e benim ikinci sualim de yle olmutu: Peki Hazret-i stad ile merhum eyh Said arasnda cereyan eden mektuplama hadisesi nasl oldu? Siz mektubun metnini biliyor musunuz?.. Molla Hamid: "Hayr, benim yle bir mektublamadan haberim olmad ve duymadm. Yalnz yle bir hadiseyi biliyorum: Bizim Van telgrafhanesinde, mahrem evraka bakan akrabamzdan Mustafa Efendi adnda bir ahs vard. O kendisi bana yle bir hadise anlatmt: "Bir gn Ankara'dan bir telgraf geldi. Telgrafda: "Van'da bulunan eyh Said'i hemen imha ediniz!" eklinde dehetli bir emir vard. Telgraf Van frka kumandan Sleyman Sabri Paa'ya geliyordu. Telgraf aldm. Gizli emir olduu iin baladm, mhrledim ve ister istemez yerine gtrmek mecburiyetindeydim. Fakat vcudum lerzeye geldi, titremeye baladm. Burada byk din limlerinden tek bir adam kalmtr. Demek o da gidecek diye kendi kendime konuuyordum. Fakat r nar telgraf Sleyman Sabri Paa'ya gtrp verdim. Sleyman Sabri Paa telgraf grnce, ok hayret etti... nki o, stad ok yakinen tanyor ve biliyordu. Gelen telgrafa yle bir cevab verdi: "Burada eyh Said diye bir kimse yoktur. Ancak Said Hoca isminde bir zat vardr. O da kendi ibadetiyle megul, mnzevi bir insandr. Bu isimde baka bir kimse de mevcud deildir" diye yazp bana verdi, ben de Ankara'ya yolladm. Molla Hamid'e nc sualim de yle olmutu: Bir cuma gn, Nurin camii avlusuna bitiik, Evkaf memuru mer Efendi'nin evinin bahesinde Hazret-i stad ile Kr Hseyin Paa ve dier baz Aa ve reislerin grmeleri ve konumalar nasl olmutu? Merhum Ali avu'tan nakledilen bir rivayet ile byle bir hadiseden sz edilmektedir? 693 Molla Hamid: "Ben yle bir buluma ve grme grmedim ve duymadm. Ancak yle bir hadiseyi hatrlyorum: Hazret-i stad bir gn cuma namazndan sonra, Nurin camiinde oturmu tesbihatna devam ediyordu. Nurin Camii bahesinde, imenlik zerinde oturan Van mfts ile dier baz ulema ve baz airet reisleri, ay semaverini kaynatm, sohbet ediyorlard. Mft mer Efendi beni stad'a

yollad. O da gelsin, burada biraz sohbet edelim diye.. Gittim, stad'a syledim, kalkt geldi. Fakat stad imenlikte oturmayp, otsuz ve kuru bir yerde, gne altnda oturdu. Mft mer Efendi stad'a: "Kurban! Buraya geliniz! Neden gnete, kuru yerde oturdunuz?" dedi. stad: "u otlar ve imenlik Allah'a tesbihat yapyorlar. Siz semaveri onlarn iinde kaynatmakla onlar yakyor, stnde oturmakla da eziyor ve tesbihatlarna mani oluyorsunuz!" dedi. Molla Hamid Efendi szne devamla, ben bu hadiseden baka bir ey grmedim ve bilmiyorun. Hseyin Paa, Nurin Camiinde stad'la grt ve saire hakknda hi bir ey ne grdm ne de duydum. Bana yle geliyor ki, dolaan szler aslszdr, mbalaadr" dedi. NOT: Molla Hamid'den dinlediklerimi not ettikten sonra temize ektim, ikinci gn tekrar ziyaret ettiimde yazdklarm kendisine yeniden okudum. Bir iki yerde mdahale etti ve dzelttirdi. Kaleme alan ahit ahit ahit Mhendis Talebe Talebe Abdlkadir Badll Celal Huyut smet Yldrm Mehmet Emin Korkmaz mzalar ve tarih: 7 Mart 1984 Van. HSEYN PAA KMDR? 1985 yl ierisinde, Kr Hseyin Paa'nn ksa bir hayat biyorafisini renmek zere hayatta kalm en son olu Mehmet Sbhandal Bey'den celbetmek iin mektup yazdm. Buna vesile olup arac olan muhterem Hac Ensari hin Beydir. stifsarl mektubuma ikisi de mektupla cevab verdiler. Babasnn doum tarihini bildirmiyen paann olu Mehmed Sbhandal Bey'in yazsnn hlsasn kaydediyorum: "Hseyin Bey, Patnos'un, Tekmal kynde dnyaya geldi. Henz kk ocuk iken babasn kaybetti. Amucasnn yannda byd. lk Hami 6794 diye alaylar ark'ta kurulduu zaman Merhum Sultan Abdlhamid tarafndan, Patnos ve evresinde Hamidiye alayn kurmak zere onu miralay rtbesiyle vazifelendirdi. Sonra 1331-1915 tarihinde Doubeyazd ve Kazman'da Rus ve Ermenilere kar byk savalarda baar kazand. Daha sonra Ahlat'n Karmu kprsn Ruslardan koruyarak Halil Paa ve ordusunun kprden gemelerini salamaya muvaffak oldu. Bunu yaparken de Rus askerlerine ok zayiat verdirdi. Hseyin Paa'nn bu baarsndan dolay ttihad ve Terakki Hkmeti ve Sultan Read onu Mirliva rtbesine ykselttiler. l.Cihan Harbi ncesinde, ark'ta bir ok din medreselerin almasna yardm olmu, ulema ve meayiha kar hrmet ve itaat, drstlk ve namusluluu ile hret kazanmt. Ayn sralarda Bedizzaman Hazretleriyle de sk sk grtkleri olurmu. Hatta o tarihlerde stad Bedizzaman stanbul'da bulunurken, kendisi de tedavi maksadyla stanbul Asker Glhane Hastahanesinde bulunduu zaman, Bedizzaman Hazretleri onu sk sk ziyaret edermi. Hatta o gnlerde Bedizzaman ile ahiret kardelii hususunda akd- uhuvvet ettikleri de mehur olmu. Hseyin Paa, stanbul'dan tedav'den dndkten sonra, artk Bedizzaman'n her emrine made ekilde hareket edermi.

Bedizzaman'a danmadan hi bir ey yapmaz ve hi bir harekette bulunmazm... Nihayet Hseyin Paa eyh Said Hadisesinde en ufak bir dahli olmad halde, 1925 srgnleri iinde o da srgne yollanm, Kayseri'ye mecbur iskn verilmi. ki sene kadar Kayseri'de srgn hayat yaadktan sonra dayanamam, firar etmi ve Suriye yakasna gemitir. Suriye'de bir sene kadar kaldktan sonra, 1929 ylnda, uzaktan akrabas saylan fakat kiralanm Mu'lu Meden Bey, Suriye'ye bir plan mucibince paann yanna giderek, "Hkmet menfiler iin af kanunu kartt. Seni de afetti, memleketine dn" diye kandrm ve beraber Tirkiye'ye dnmler. Dnp gelirken, Suriye ve Irak hudutlarnn birletii noktadan Trkiye hududuna girdiklerinde, bir namaz vakti Hseyin Paa, byk olu Abdullah Bey ve yeeni Ahmed Beyle beraber namaza durmular. Bunlar namazda iken, Meden denilen hain herif, bunu frsat bilerek, namazda iken her n de ldrp ehid etmitir. Allah rahmet eylesin. Merhum Hseyin Paann torunlarndan (halen Bitlis-Adilcevazda oturur) Muzaffer Sbhandal ise diyorki: "Hseyin Paann bir hanm erkes idi. Kayseriden firar ederken, erkes olan kainbiraderleri yardmc olmulardr. Firaren geldiinde, "Hoysan airetinden olan ve paann damadnn kardei olan Medeni Beyin, Muteki evine gelirler. Paa, Medeni Beyle birlikte iraka Molla Mustafa Berzaniye giderler. 1928 afnda oradan Trkiyeye doru gelirken, yolda Medeni ile akrabalar, paay ve oullarn namazda iken ldryorlar. 695 SONU Mevzuumuzun tamam zerinde bir deerlendirme yapmak icab ederse, karmza yle bir netice kmaktadr: Bataki iki rivayet olan Mevlanzade Rf'at ve Krdistan Teal Cemiyeti reisi Hakkrili Seyyid Abdlkadir Bey hakknda gelen rivayet ile, hadisenin anlatl ekli ve rivayet tarzlar birbirine zd, muhalif ve mnakz olduu gibi; rvilerinin birisi mehul, dieri de mereb ve karakteri belli olmyan bir insandr. Ayrca da szn ettii mektup hadisesi de, Bedizzaman'n o tarihlerde stanbul'dan hi ayrlmad ispat edilmesi yannda, mektubun zayi' olmuluundan bahsetmesiyle de meselenin heylamasna sebeb olmutur. Van'daki iki rivayet tarzna gelince: yukarda delilleriyle ispatland zere, bataki iki rivayet gibi, hem muhalif, hem de mtabayindirler. Bunlarn da birisinin rvisi mehul, dierinin ise, salam olsa bile, kavl-i had ve rivayet eklinin garib ksmndandr. Ayrca da stad'a isnad edilen szler, slub bakmndan ve irad, ikna' metodu ynnden Bedizzaman'n ifadelerine hi benzememektedir. bu durumda ve benim ahs kanaatma gre; Bedizzaman'n son Van hayatyla ilgili olarak; Hseyin Paa ve Bedizzaman'n istiareli mlkat yalnz bir defa vakidir. O da merhum Molla Hamid'in naklettii salam, mdellel ve ilm rivayettir. BR SUAL Burada bir sual hatra gelebilir ki: Neden sen mnhasran bu rivayetlerin zerinde ok uzun tahlillerle duruyorsun? Halbuki bu rivayetlere benzer daha bir ok nakil ve rivayetler de vardr?

Elcevab: Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin hayatyla ilgili nakil ve rivayetleri snfa ayrmak gerekir. 1- stad Hazretleri hal-i hayatta iken yazlp neredilen rivayetlerdir. Hazret-i stad onlar eer grm ve skt ile kabul etmise, zellikle onlar alp Nur Risaleleri iinde derc edip neretmise, artk doruluklar hakknda kimsenin phe etmeye hakk yoktur. eyh Said hadisesindeki mektuplama gibi... Zira stad'n buna kar skt ile tasdiki hasl olmutur. 2- Yine stad hayatta iken, nakledilmi, hatta neredilmi de, fakat stad onlar grmemitir. Bunlar da iki guruba ayrmak gerekir: A- Risale-i Nurda onlar te'yid eden cmleler ve i'arlar varsa kabul edilebilir. 696 B- Hi bir te'yid ve i'arl iaret yoksa, o zaman ihtiyaten bir tarafa braklr. 3- Hazret-i stad'n vefatndan sonra uyu' bulan rivayet ve nakillerdir. Bunlar da ksma ayrmak Izmdr. Birisi: stad'n hayat tarzna, tarihler masadakna, merebine, irad ve ikna metoduna zd ve mugayir olanlardr. Elbetteki bu gibi rivayetler hemen kabul edilip cepte saklanlmaz. Bunlarn kabul edilmesi caiz olmad gibi, neri ve iaas da byk gnahtr. knci ksm: stad'n hayatyla ilgili baz hikyelerdir ki; Risale-i Nur'da ve stad'n hayatnda onlar te'yid edici hi bir delil, iaret ve emare yoktur.. elbette bunlarada, ok hazer edip sahip kmamak gerektir. Zira mesele Bedizzaman'n hayatdr. Her adm ve her noktasiyle mmete rehberlii olduu iin mbalaal, delilsiz ve hurafeli olmamasna azam dikkat etmek gerektir. nc ksm ise: Ehl-i adl saylabilen mttak Nur talebelerinin nakil ve rivayetleridir. Bunlar hak olmakla ve doruluuna mutlaka inanlmakla birlikte, nakil edilenin ve edenin beyan tarzn ve eklini incelemek ve mukayese etmek de lzmdr. Ve hakeza... te bu kk mukaddemeden sonra, niin zellikle stte bahsi gemi o -drt rivayet ekli zerinde durduumuzun sebebini beyan edeyim: Yukarda sralanan Krt Teavun Cemiyeti ve 1918 de'de, Krdistan Teal cemiyeti reisi Hakkrili Seyyid Abdlkadir Bey olsun, hayat ve mahiyetini teferruatyla bilmediimiz Mevlanzade Rf'at Bey olsun, (Ki bu zat, Konsolidi Asaf'n eer dedii doru ise, bir su-i niyete sahib olmyan bir insandr) gerekse Kr Hseyin Paa ve onunla birlikte stad'la grtkleri sylenen Airet reisleri ve aalar olsun; niyet ve hareketlerinin bir Trk dmanl neticesinde, Krtlk zihniyetine balanan bir hareket tarz olduu istikamette ynlendirilmek istenircesine yorumlar ve rivayet ekilleri neredildii iin eildim.. ve acaba kat' bir delili var mdr? diye dndm. Eer yoksa, slmiyete merdud ve mel'un olan rklk zihniyetini vefat etmi, ahirete gitmi o zatlara isnad etmenin, hemde sadece Trklk stne meses bir rejimin tarassubu namna olsa, vebalinin ok byk olacan hatrlatmak iin zerinde durdum. Az stte iaret ettiimiz gibi, Trk Ocaklar da o sralarda kurulmu idi... Fakat onun hakknda hi kimse kavmiyetiliklerine dair bir ey yazmamtr ve yazmamaktadr. Aleyhinde yazmak yle dursun, tasvibkr ifadelerle alklanm, belki halen de alklanmaktadr. Halbuki slam dininde bir kaide herkes iin birdir. ah geday tefrik etmez. Hkimi mahkmu ayrt etmez. 697

Bununla beraber, bu zatlarn hukuk ve ahs ilerinin mdafaas mevzuumuzun tamamen dndadr. Ancak "Bir eyi muhafaza edeyim derken, bir ok eyleri kaybetmek" kaziyesine masadak olmak nev'inden, Hazret-i stad' o gibi dn ve hi bir zaman onun yce damenine ulaamyan ylesi pest ve islmiyete merdud ve menfur harekt ve zihniyetten teberrisini ispat ediyor, mdafaa ediyor ve gsteriyorum derken; beri tarafta, baz insanlar, stad'n ulv ahsiyetini vasta ve perde ederek yerlere batrmak tarznda lekelemek, hide doru deildir ve gnahtr biliyoruz. Kald ki, Hazret-i stad'n sz edilmi ve numunelerini sraladmz rivayetlerde gelmi o zatIara mektuplar veya ifah takrirleri hakknda, (Yukarda ispat edildii zere) hi de sadre ifa verici sahih bir rivayet ekli de mevcut deildir. te mevzuun -bu kadar israf- kelm ederek- zerinde bunca durduumuzun sebebi budur. Baka hi bir niyet ve gayemiz yoktur. Bu uzun mukayeseli ve ispatl tahlil ile beraber, yine de salam deliller, mevsuk belgeler ele getii zaman, tahlilimizin neticesi olan kanaatmz dzeltmeye ve zr dilemeye her zaman hazrz. Bedizzaman'n hayat, onun aziz zat ve ahsiyeti gibi, her noktasyla nezihtir, temizdir. Zulmden, adaletsizlikten, nsezelikten, zhulden mberradr ve uzaktr. Ve hlsann hlsas olarak: Yaplan uzun tahlile istinaden mevzuumuzun netice ve zeti iin deriz ki: O mrid-i mmet ve Dellal- Kur'an olan Hazret-i Bedizzaman, douda cereyan etmi olaylar zamannda, kendisine gerek danma iin mracaatlara, gerekse onu yardmc olarak davet edenlere yapt iradkr nasihatlar, ikazkr tleri hep ayn eyler olmutur. Hizanl eyh Selim'in adamlarna verdii cevab gibi; eyh Said'in davet etmesine de, Hseyin Paa'nn izin istemesine de ayn iradkr nasihatlar yapmtr. O nasihatlarn da hlasas udur: "Baz kumandanlar, reisler ve hkmet ricali dinsizlik yapyorsa da, fsk yapyorsa da, gnah iliyorsa da; o dinsizlikler, o fsklar, o gnahlar yapanlara aittir. Onlarn emri altndakiler mes'ul olamazlar, ma'sumdurlar. Kln ekmekle, kar koymakla, iki taraftaki Mslman kan dklecek, masumlar ezilecek ve belki de daha ok zulmler ve cinayetlere sebebiyet verilecektir. O ise, din adna, slmiyet namna cihad olamaz. Dhilde karklk karmak, ihtilaller ihdas etmek, hem dine, hem millete, hem de memlekete zarardan baka bir ey getirmez ve hakeza..." 698 SRGNLER FASLI (Sene: 1925 lk Aylar) eyh Said hadisesi zerine balatlan umumi srgn ve tenkil hadisesini o zamanlar idrak etmi, birok yal insanlardan, srgne gnderilmi kendi amucalarmdan ve Vanl baz alimlerden duyduumuz eklini kaydediyoruz: Bilindi'i gibi; eyh Said'in harekt baarszlkla neticelenip bastrldktan sonra, sadece o harekete katlan veya ad karan insanlar deil, fakat zamann istihbaratnn veya eyyamc mnafk ihbarclarn, yahut da intikam hrsn tatmin etmek istiyen di baz insanlarn mimledii herkes; eyh, bey, aa ve hocalardan yzlercesi idama mahkm olduktan baka; Dou'da ismine bey, aa eyh ve hoca denen binlerce insan da srgne, baka memlekette mecbur iskna tabi tutulmaya mahknm olundular. Van dolaynda binlerce insan gibi, tm Dou'da pekok masum ve hi bir eyden haberi olmyan insanlar dahi ihtiyat srgne yollandlar. Binlerce aile, on binlerce insan gurbet

diyarlarndada perianlk ve sefillik ekmeye muztar kaldlar. Yllarca gurbet diyarlarda, memleketlerinden uzak kaldlar, byk sefaletler ektiler. K mevsiminin ar artlar ve zamann nakil vastalarnn eraiti iinde kar ve buzlarn stnde, kafile kafile elleri kelepeli, sngl asker ve jandarmalar muhafzlnda garb Anadoluya yn yn insanlar sevk edildiler, ayr ayr blgelerde iskn ettirildiler. Halbuki bunlarn bir ou masum kimselerdi. eyh Said'in hareketinden haberleri bile yoktu. Amma hkmet ihtiyat tedbiri ve emniyet mlhazas nm altnda yan kurusunu hep beraber yakveriyordu. Bylece srgnler kafileleri deil, esirler sevkiyat eklinde blk-blk insanlar kn ortasnda evlerinden barklarndan alnp, garb Anadoluya sevk edilenlerin iinde, zellikle byk din limleri, muhterem meayih gze arpmaktayd. Az stte kaydettiimiz vehile, zellikle Van vilyeti dolaynda hi bir isyan hareketi ve hi bir ayaklanma hadisesi ve ona katlma olay, Hazret-i Bedizzaman Said-i Nurs'nin nasihat ve iradlaryla kesinlikle vuku' bulmamken.. Ve stad Bedizzaman Hazretleri, kk kardei Molla Abdlmecid'in tabiriyle o blgede bir itfaiye vazife ve hizmetini grmken; fakat buna ramen hkmet onun bu byk hizmetlerini hi de takdire almad. Van vilyetine, baka yerler ve blgelerden farkl hi bir muamele tarzn uygulamad. Buradan da ne kadar meayih, ulema bey ve reis varsa hepsini evlerinden alarak, ellerini kollarn kelepelere vurdurdu, caniler gibi menfaya yollad. 699 Sra Bedizzamana da gelmiti. O Bedizzaman ki; eer gerekten hadiseye mdahale edip teskin etmemi olsayd, va'z ve nasihatlaryla olayn umum Douya yaylmasna sed ekmemi olsayd.. Hatta hi bir ey yapmadan, sadece istiare iin kendisine dananlara katlma iznini vermi olsayd; umum arkl insanlar birden ve beraberce o harekete katlma imkn olacakt ki, hadise yle neticesiz, mevzi ve ksr ve kk kalmyabilirdi. Belki netice ok daha baka, durum ok daha deiik olabilirdi. Ama dediimiz gibi, hkmet onun bu hizmetini takdire almad. Takdir yle dursun, onu da sair insanlar gibi srgne yollamaya layk grd. Hatta dier srgnlerden farkl muamelelere tabi tuttu. VAN SRGN OLAYI Van'da yaplan srgnler, gele gele sra Bedizzaman'a da gelmiti. Van'da yaplan srgn hadisesi hakknda bir ok hidlerin ifade ve hatralar vardr. Biz bu hitlerin hatralarn nakletmeden nce, stad Bedizzaman Hazretlerinin o zulmkrane olan srgnlk olayna, ilk balarda bir tepkisinin belirtilerini burada kaydetmek isteriz. Evet, Hazret-i stad Bedizzaman da, hkmetin ya kuru demeden giritii o zulmkrane srgnlk hareketinin icraatn gaddarane, ok haksz ve zalimane grm, hatta bir ara buna kendi ihtiyar ile girmeme, boyun ememe ynnde bir tedbir dnm hududa, yani ran yakasna gemeyi de tasarlamtr. Bu niyet ve tasars hakkndaki tedbir ve dnce, evvel Van'l byk limlerden, zellikle Van mfts eyh Enver tarafndan gelmiti. Hazret-i stad da o tedbiri bir ara ma'kul karlayarak mlhazasn yapmt. Bu mlhazay talebe ve dostlar olan dier limlere ve Van'n ileri gelen zevatiyle de istiare etmiti. stiare ettii kimseler iinde kardei Molla Abdlmecid Efendi de vard. Ancak o tasar bir ok kimseler tarafndan ma'kul ve isabetli karland halde, stad'n kardei Molla Abdlmecid tarafndan tasvib grmemiti.

Bu hadiseyi Hazret-i stad ok zaman sonra, bir eserinde gayet zarifane bir ekilde yle ifade etmektedir: "z kardeim ve en birinci ve yksek ve fedakr talebem olan Abdlmecid'in Van'da gzel bir evi vard. daresi yerinde, hem muallim idi. Hizmet-i Kur'aniyenin daha reval bir yeri olan hududa gitmekliim iin arzumun hilfna olarak teebbs edenlere, itihadnca gya menfaatm iin itirk etmedi, rey vermedi. Gya ben hududa gitseydim, hem hizmet-i Kur'aniye siyaaetsiz, safi olmyacak, hem onu Van'dan karacak idiler, diye itirk etmedi. Maksadnn aksiyle efkatli bir tokat yedi. 700 Hem Van'dan, hem o gzel evinden, hem memleketinden ayrld, Erganiye gitmeye mecbur oldu..(49)" Hazret-i stad'n, herhangi bir su-i kast gibi tehlikelerden muhafazas iin Van'dan ayrlp hududa gitme fikir ve tedbirini ilk getiren, Van'l mehur eyh Enver Efendi olduu; ilerde kaydedeceimiz Van'l Cemal Taylan'n hatrasyla sabittir. O zatn bu teklifni, stad'la birlikte dier baz ulema da tasvip etmekteydi. Fakat buna ramen az stteki stad' n ifadesinin zhirinden anlalan odur ki, kardei Molla Abdlmecid Efendi, Hazret-i stadn arzusuna muhalif olarak katlmad ve tasvib etmedii iin o tedbir gereklememitir. Lkin "Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi" kitabnda ise, merhum Ali avu'tan naklen: eyh Enver tarafndan gelen o teklifin reddi cihetine giden dorudan doruya Hazret-i stad'dr diye kaydedilmitir.(50) Ayn vak'a hakknda hatrasn anlatan Van'l Cemal Taylan ise; eyh Enver Efendi, Hazret-i stad Erek Dandan srgn iin alnmadan bir gn nce, atlar hazrlatarak Hazret-i stad' ran'a gtrmeyi mutlak ekilde ve gayet srarla arzu edip hazrlklar tamamlamken, Hazreti stad en son gnnde gitmeyi reddedip o fikre uymadnn kaydeder.(51) Bu da yine Hazret-i stad'n Onuncu Lem'adaki z ifadesinde kendisinin ilk bata o teklif ve fikri ma'kul karlamken, fakat kardei Abdlmecid Efendi'nin kar kmas zerine, o niyetinden vazgetii anlalyor gibi ise de, fakat ahs mtalamza gre; Hazret-i stad'n z ifadesiyle, mezkr teklif ve tedbiri evvel madd sebebler dnyasna gre akl ve uygun bulmu olduu halde, yalnz tek bir Abdlmecid Efendi'nin kar kma vesilesiyle ondan vazgetii ile izah edilemez. Zira mezkr tedbire, Vann byk lim ve meayihi de uygun grerek katldklar, Hazret-i stad da ilk bata madd sebebler muvacehesinde onu uygun bulmu olduu gibi, ayn ekilde eer snhat, istihareler ve ilhmat cnibinden gelen manev izni de alm olsayd, bence mutlaka uyar ve onu uygulard.(52) (49) Lem'alar, S: 37 (50) Bilinmiyen Traflanyla Said-i Nursi, 6. Baak S: 257 (51) Son ahitler-1, 2. Bask S: 97 (52) Bu mesele, dier tarihelerde bu ekilde gemedigi halde, buraya bu tarzda kaydettikten epey zaman sonra, yani 26.6.1986 Perembe gn stad'n hizmetkrlarndan Mustafa Sungur Aabey Urfa'ya geldi. Bunu dinledi. ahs olan bu kanaatm te'yid babndan dedi ki: "Iyi hatrlamyonm ama,

Ya Ali avu'tan veya Molla Hamid'den olacak birisinden duymutum ki; Hazret-i stad maaradan alnp Van'a getirilmeden gn ncesinden, hep dnyordu. Srgn olarak teslim olup, olmama mlahazalar iindeydi. Tabir caiz ise, adeta mtahayyir ekilde durup beklemekteydi. Kesin bir karara varamyordu. Nihayet son karann vermiti;" Garb anadoluya kendisinin gitmeye raz oldu: nki bu hadise ise gsteriyor ki; Hz.stad bu meselede tamamen manevi izne ve msadeye tabi olarak kaderin hkmne boyun emitir. A.B. 701Yine ahsi kanaatma gre, her ii ve hareketlerini ma'nev ihtar ve ilhamlarn iznine gre tayin eden Hazret-i stad, herhalde o tedbire dair manev cnibden izin alamad iin ve kader-i lh onun hakknda en uygun hizmet zemini olarak, mbarek Anadolu'yu tayin etmi olmasndan, ilk tedbirin uygulamas cihetine gitmemitir, denilebilir. BEDZZAMAN'IN NEFY Trih: 10 ubat 1925(53) Van ve dolayndaki faziletli insanlar, lim ve eyhleri, bey ve aalar.. veya evresinde birazck tannm, nfza sahip herkes evvela Van vilyet merkezinde toplattrldktan bir ka gn sonra, kafile kafile Van'dan kartlp srgne yollandklar gibi; kendi uzlethanesinde, Erek Dann maara gibi bir kovuunda inzivada, zikir ve mnactiyla, tefekkr ve tazarruatiyle megul olan stad Bedizzaman Said-i Nurs'nin de; Ankara'dan gelen bir emir ile srgne gnderilmesi karara baland. Gidip onu da dadaki inzivaghndan alp Van'a getirdiler. Evet, Hazret-i stad Bedizzaman dadaki maarasnda, tek bir hizmetisiyle oturup, kader-i lhiye gerdandade-i teslim olarak, sanda solunda cereyan etmekte olan hadiselere uzaktan, pencereden doru temaa edip neticeyi beklemekte iken; merhum Ali avu'un rivayetine gre: "Bir yzba refakatinde kiilik bir jandarma mfrezesinin daa, stad'n bulunduu tarafa doru gitmekte olduklarn mahede ettim.(54)" diyor. Hadisenin burasndan sonra, yani dada stad' almaya giden yzba ve mfrezesi ona kar nasl bir muamele ve tavrla ktklarn ve onu alp Van'a getirdikleri hakknda kesin hidli ve mevsk bir rivayet ekli ve bir bilgi mevcut deildir. nk Hazret-i stad bizzat: "Ben dada maarada tek bir hizmetiyle otururken, gelip beni aldlar(55)" demektedir. O anda stad'n yannda bulunan tek hizmetisinin de kim olduu bilinmemektedir. stad da onun ismini vermemi.. Merhum Molla Hamid ise: "O gn ben yoktum" diyordu. Ali avu kendi kynde iken, stad'n maarasna dou giden mfrezeyi mahede ettiini sylyor. Zhir hal ve durum byle iken; Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi kitabnda, merhum Zbeyr aabeyin not defterine dayandrd bir rivayet eklini yle vermektedir: Mealen: "Bedizzaman'n inzivagh olan maaraya mezkr asker kuvvet, aniden baskn yapyor. Kumandan kaba ve mtehakkim bir tavrla Bedizza (53) Son ahitler1, 2. Bask S: 97 (54) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi, S: 257 (55) Osmanlca Lem'alar, S: 780 702

man'a kar davranlarda bulunmak ister. Hazret-i stad da, adem-i vukufiyetten ne'et eden o kaba ve nezaketsiz davrana kar ehamet-i imaniye ve izzet-i ilmiyesinin icabettirdii vakarna muvafk byk bir celdetle tavr taknr ve kumandana kar o da serte cevablar verir. Hava bir anda iddetli bir elektriklenmeye mncer olur...(56) Bylece Hazret-i stad herhangi bir hadiseye sebebiyet vermeden ve sebep olmamak iin de onu almaya gelen askerlerle birlikte kalkar, Van'a gelir. Vilyet merkezinde toplattrlan srgnler alay tamamlandktan sonra, Bedizzaman' da bunlarn bir kafilesiyle birlikte, gnn artlarna gre mevcut karayoluyla Trabzon'a doru yola karrlar. u mazlumlar kafileleri yollarna devam ede dursunlar da; biz burada, hem Byk Tarihe-i Hayat kitabnda kaydedilmi, hem de N.ahiner'in merhum Zbeyr Aabeyin husus not defterinden aldn syledii bir hadiseyi de kaydettikten sonra, srgnler kafilesini ve ilerinde maneviyat sultan ve iman halskr Bedizzaman Hazretlerini takib edeceiz. Nakledeceimiz hadiseyi kayddan nce, unu hemen belirtelim ki; kaydedeceimiz hadisenin zamann; stad'n Erek dandaki inzivagh olan maarasndan alnp Van merkezine getirilirken mi? Yoksa bir ka gn sonra Van'dan srgn kafilesiyle birlikte karlp gtrlrken mi olmu belirtilmemitir. Hadisenin zeti: Hazret-i stad Bedizzaman jandarmalar nezaretinde gtrlrken; Zbeyr Aabeyden nakledilen rivayette "O civarda gizlenen feda talebeleri ve halktan bir grub, Hazret-i stad'a yaklaarak mahall lisanla: (Byk Tarihe-i Hayatta ise: "Maaradan karlp Anadolu'ya hareket etmek zere jandarmalarla sevk edilirken yollara dklp) "Aman Seyda, bizi brakp gitme! Iradlarnzdan bizi mahrum brakma, bize msaade buyur, sizi gndermiyelim. Baka bir yere, dier bir slm lkesine de gtrebiliriz.. zin veriniz, emrinize hazrz" diye yalvaran bu fedailere Bedizzaman: "Hayr, ben kendi arzumla gidiyorum. u muhafz askerler dman deildirler. Sizin Mslman kardelerinizdir ve benim talebelerim hkmndedirler. Merak mucib bir hal yoktur. Anadolu'ya ben kendi rzamla gidiyorum. Muhafaza altndaym. Endielenmeyiniz. Dalnz, evlerinize gidiniz.(57)" eklinde rahatlatc ve irad edici nasihatlaryla talebe ve dostlarnn ve hemehrilerinin sknet iinde dalmalarn temin etmitir. (56) Bilinmeyen Taraflaryla Saidi Nursi, S: 257 (57) Bu hadiseyi asllarda olanndan biraz daha deiik, fakat ayn manada yazdmn sebebi, Zbeyir Aabeyin not defterinden alnd sylenen ibareyle, Byk Trihei Hayatta kaydedilmi ibarelerin karmasndan terkib edildigi iindir. lfadedeki tabirler bizzat stad'n yazl ibareleri olmad iin bu ekil kaydetmekte bir beis grmedim. A.B. 703 Hazret-i stad Bedizzaman, hem bu hadiseyi, hem bundan evvel dada kendisiyle istiareye gelen ve kar koymak iin izin isteyen grublara ve airet reislerine verdii nasihat ve yapt ikazlar yd etmek tarznda, Risale-i Nur'un baz yerlerinde bilhassa Eskiehir mahkeme mdafaalarnda bir ok defalar yle demilerdir: "...Kendi kavim ve kabilesi ve binler dostlar iinde en mhim frsatta, siyasi cem'iyet ve cereyanlar reddetmi ve karmam...(58)" Baka bir eserinde ise, yine bu manada: "...Memleketimde talebe ve. akrabam iinde, beni dinliyenlerin ortasnda, heyecanl hadiseler iinde dnyanza karmadm halde...(59)" kaydedilmitir.

Gelelim srgnler kafilesinin hikyesine: Van'dan karlp gtrlen mazlumlar kafilesi iindeki mmtaz ahsiyetlerin, byk din adamlarnn, zellikle stad Bedizzaman Said-i Nursi Hazretlerinin ayrlklarn Van'l Mslman halk ve Bedizzaman'n kahraman fedai talebeleri gz yalar iinde ve iftirak hasretinin ateleriyle uurlarlarken; Bedizzaman Hazretlerinin bir talebesinin gzleri, sevgili stadnn yrtlm, paralanm ayakkablarna iliir. Aziz stadnn kar ve buzlar iinde bu yrtk ayakkab ile gitmekte olduunu grm. Bu manzara karsnda kalbi dadar olan o talebe(60) alya alya acele koarak, ardan yeni bir ayakkab satn alr, getirir, stad'na hediye etmek ister. Fakat hayatnda hi bir kimseden karlksz hediye almam olan aziz stad, talebesinin o hassasiyetini memnuniyetle karlamakla beraber, gnln alarak raz edip, parasn der. Bylece Van menfiler kafilesinin belki en sonuncusu olan, stad'n iinde bulunduu kafile dahi zulmen vatanlarn, akrabalarn, ev ve barklarn terke icbar ettirilerek Van'dan uzaklam oluyordu. 21 AYLIK SON VAN HAYATI Hazret-i stad'n Van'dan aln,1 Mart 1925 ise, Ankara'dan ayrlp son Van'a geldii gn, takrib olarak 30/Haziran/1923'tr. Bu iki tarih arasndaki zaman ise, tam 21 aydr. te Bedizzaman Hazretlerinin en son Van hayatnn sayl gnleri ve bir daha gremiyecei vatanndan ayrl... (58) Osmanlca Lem'alar, S: 751 (59) Mektubat,16. Mektup S: 71 (60) Bu talebenin ad Molla Hamid Ekinci'dir. Hadiseyi ok defa bizzat kendisinden dinlemi idik. Allah Rahmet eyleye. 704 SRGNLK HADSESNN HDLER Hadisede, gerek ahsen srgne yollanm kimselerden, gerekse hadisenin mahidi olmu zatlardan hidler ok olduu gibi, kafileyi gtren asker mfrezesi iinde muhafz olarak refakat eden bir asker ahid de mevcuddur. Bunlar arayp hatralarn kaydeden N.ahiner'dir. Bu hatralar, bilhassa hadisenin bu ksmnn aklanmas hususunda ok deerli hatralardr. Bunlarn iinden, Hazret-i stad'n hayatyle mnasebetleri kuvvetli olanlarnda birer meallerini, cmleler dizilii itibariyle ufak tefek baz tensiklerden geirerek alacaz: 1- Bedizzamann eski talebelerinden smail Perihanolu, cier-sz olan srgnlk hadisesini yle anlatr: "... Hazret-i stad' gz yalar iinde Van'dan, Erek dandan ve bizlerden ayrp, alp gtrdler. eyh Masum (o zamanki Van mfts) eyh Hasan ve dier zatlarla birlikte Van'dan gittiler. Aylarca arkalarndan matem tuttuk. Btn ailece hasta olduk. ok zaman sonra stad'n Barla'da olduundan haberdar olduk. znt ve elemlerimiz, Hazret-i stad'n gnderdii mektuplarla, risalelerle telfi oldu. Gnderdii eserleri el yazlaryla oaltp etrafa datmaya baladk.. (61)" 2- Van'l Cemal Taylan anlatyor:

"... eyh Enver, srgnlerin Van'da toplattrlmasna balanmadan nce ve stad Erek dandan Van'a getirilmeden bir akam evvel ran'a geti. Benim onun hizmetinde olduamu bildikleri iin, eyh Enver'in nerede olduunu beni konuturmak iin karakola gtrp bir hafta boyunca dayak, falaka ile ikence ettiler. Nihayet benden birey anlamaynca serbest braktlar. Karakoldan kurtulduum gn, baktm srgnler kafilesi yava yava hareket edip Van'dan kmaktadr. stad Bedizzaman Hazretleriyle Van mfts eyh Masum Efendi'yi birlikte kelepelemilerdi. Onlar kafilenin en nnde gidiyorlard. Takvimler 10 ubat 1926(62) tarihini gsteriyordu...(63) (61) Son hitler-2, S: 29 (62) hid Cemal Taylan, srn tarihini 10 ubat 1926 eklinde vennise de ay ve gn doru, fakat senesi sehivdir. Aynca 10 ubat 1925 gn stad'n Erek dandan alnarak Van'a getirildii tarihi olma ihtimali de kuvvetlidir. A.B. (63) Son hitler R S: 97 705 3- Merhum Abdlbak Arvas'nin anlattklar: (Bu zat babasyla birlikte srgne yollanm olanlardandr) "... Dada Hseyin Paa ile birlikte stad' ziyaretimizden az bir mddet sonra, srgnler balad. Masum Efendi'yi, stad', kr Hseyin Paay, Geva mfts Hasan Efendi'yi, Kfencizade eyh Abdlbak Efendi'yi, eyh Ham Paa'nn olu Abdullah Efendi'yi hep beraber srgn ettiler. 1928'de menfilerin ou memleketlerine dnd. Fakat stad', babam ve beni ve Hseyin Paay brakmadlar... (64)" 4- Uzun zaman Van meb'usluunu yapm merhum Kinyas Kartal diyor: "1926 Mart ay balar idi(65) zannediyorum. Mart'n ilk gnleriydi. Bizi Van'dan Batya srgn gnderiyorlard. nce bizleri bir ortaokul binasnda toplamlard. Daha sonra ikier ikier ellerimizi kelepeliyerek dar kardlar. Ben Said-i Nursi'nin daha nceleri Van'da ismini, faziletini ve hretini duymutum. Fakat kendilerini hi grmemitim. lk grm bu srgn srasnda oldu. O yllarda yirmibe-yirmialt yalarnda idim. Okuldan karken bizi kendisiyle birlikte baladlar(66) . Bir ok nfuzlu kimseler de Van'dan kartlyordu.Van Mfts, Geva Mfts de bu srgnler kaflesindeydi. Said-i Nurs'nin ikazlaryla Van vilyeti eyh Said'in isyanna katlmamt. Gl kenarnda kz kzaklar hazrlamlard. Mevsim itibariyle hep kar ve buzdu. lk gece Arnn Hamur kazasnda geti. Kafile konaklad. Herkes yatt, fakat Seyda yatmam, geceyi hep ibadetle geirmiti. Sonra ge vakit gelip, amucalanmn ayak ucunda bir yerde yatmt. Amcam: "Aman efendim hi oraya yatlr m?" diye kendisini orada yatmaya brakmad. Yolculuumuz esnasnda akamlar eitli yerlerde konaklyorduk. Bedizzaman geceleri yalnz bana bir odada kalmak istiyordu. Mfreze kumandanna: "Beni yalnz bir odaya brakn, geceleri kimseyi rahatsz etmek istemiyorum" demiti. Yzba Abdlkadir bey, Bedizzaman'n bu arzusunu kabul ederek ondan sonra kendisine ayr bir oda temin etmeye balamt.

Seyahatmz esnasnda ahid olduum bir hadiseyi de nakledeyim: Bir askeri Seyda'nn yannda vazifelendirmilerdi. Asker bir gn yzbaya gelerek yle demiti: "Ben bu zatn kapsnda bekliyorum, bundan sonra beklemek istemiyorum. nki kapsn ben kilitliyorum, kap alyor. Namaza kalkyor, kendisiyle birlikte bir ok kimseler namaz klyorlar. Korkarm ki hoca ua gide!.." (64) Son hitler S: 109 (65) Kinyas Kartal da, srgn tarihi iin 1926 demise de, yine sehivdir. (66) Dier btn rivayetler de, Bedizzamanla Van mfts eyh, Masum Efendi'nin elleri beraber kalepelendii kaydedilmi. lhtimaldir ki, ilk olarak Van'da toplattrlan menfiler, okul binasndan karlrken Kinyas Kartal'Ia Bedizzaman birlikte kelepelenmi olabilirler. A.B. 706 Yzba askere u cevab vermiti: "Olum Hoca uarsa, sen eteinden yap. O nereye giderse beraber gidersin" Galiba Ramazand. Kafilede hi kimse orucunu tutamyordu.(66) Mft Efendiler de dahil... Fakat Seyda (Bedizzaman) orucunu tutuyordu. Seyda ile yolculuumuz zmir'e(67) kadar devam etti. Banda bir kefiye (sark) vard. Alrlar, hakaret ederler diye dnyordum. zmir'de Mezarlkba semtinde bir otelde, zannediyorum Abdlkadir Paa otelinde iki gece kaldk. Sonra bizi Manisa'nn Muradiye kazasna verdiler. Bedizzaman' da Burdur'a gtrdler. Yolculuumuz esnasnda zaman zaman eitli sohbetler oluyordu. Kendisi sk sk "Eski Said ld" diyordu. Ben de: "Hocam nasl Eski Said ld?" diye sorar ve muradn anlamak isterdim. Bana: "Ben eskiden bir oturuta bir kitap yazardm. imdi senelerdir bir kitap yazamyorum, baladm kitab da hl bitiremedim(68) cevabn verdi. Ha, bunu da unutmadan syliyeyim: Yolculuumuz Trabzon'a geldiinde orada tell bir hali vard. Sebebini sordum. Yolda kzaklardan emanet alm olduu gzl geri vermeyi unutmu, gzlk kendisinde kalmt. Tel ve heyecanla kzaklar aryordu.(69)" 5- Kr Hseyin Paa'nn olu Haydar Sbhandal, srgn olay hakknda unlar anlatt: "Biz Bedizzaman'la birlikte stanbul'a kadar getirildik" diye balyan Haydar Sbhandal srgn hadisesi hakknda hatralarn yle anlatt: "Van valisi Osman Nuri Paa (1925-1926) ehirde sk emniyet tedbirleri aldrmt. K mevsimini de srgn yollamak iin en uygun zaman olarak semiti. Seyda ile (Bedizzaman) Van mfts eyh Masum efendi'yi beraber kelepelemilerdi. stad hi zgn deildi. Gayet rahat ve msterihdi. Yola kmadan nce bana dedi ki:

(66) Bu rivayetteki hadise, eger gerekten Ramazan aynda olmu ise, herhalde kafiledeki muhterem mttaki lim zatlar azimeti deil, sefer ruhsatndan istifade etme yolunu tercih etmilerdir. Yoksa o mttak limler mftler, orulann yediler eklinde yanl bir anlalma olmasn. A.B. (67) Bu rivayette bir fh-i nazar vardr. Zira stad Hazretleri 1953'de baz gazetecilerin iftiralanna cevaben yazd bir beyannda, Izmir'e sadece 1911 baharnda am'dan stanbul'a gelirken uradn, bakaca da lzmir'i hi grmediini yazar. Fakat buna ramen Burdur'a gitmek iin evvela Antaly ya nereden gelebilirdi? Yoksa stad bu srgnlk yolculugunda lzmir'e ugramasn saymamakta mdr? A.B. 707 "Babana selm syle, bu bize yaplan iin ve muamelenin sevabn istemesin. Sabretsin, inaallah sahabe-i kiramn ecrini alr. "Ben beydim, aa idim... demesin, alsn, rgatlk etsin. Amelelik etsin. Ekmeini karsn, kimseye muhta olmasn" Van'dan kartlan kafilenin uzunluu belki bir kilometreyi bulmutu. Zamann vastalaryla bir harp hicreti halinde memleketlerinden gz yalar iinde ayrlyorlard.. Bir ara Van mfts eyh Masum Efendi'nin kelepeden bilekleri skm, kan oturmutu. Skan bileklerinin azck gevetilmesini muhafz jandarmalardan rica etmesiyle birlikte, arkadan srtna indirilen bir dipik darbesiyle cevab almt. nsafszca vurulan bu dipik darbesinden mbarek zayf, nahif yal insan Masum Efendi yerlere, amurlarn iine kapaklanmt. Bu ac ve merhametsiz manzara, tm mazlum srgn kafilesinin cierlerini szlatm, yreklerini kanatmt. Az sonra kafilemiz bir emeye ulat. Bedizzaman Hazretleri bal olmyan sa eliyle su alarak eyh Masum Efendi'nin yzn, gzn ve ban ykam temizlemiti. Bylece srgnler kafilesi yoluna devam ediyordu. -drt gn Patnos'ta, bir gece Ar'da, bir hafta Erzurum'da kalmtk. Erzurum'dan sonra, at arabalaryla yola devam ettik. Trabzon'da yirmi gn kadar bekledik. Trabzon'dan stanbul'a kadar gemi yolculuumuz ise, bir hafta srmt. stad, stanbul'da yirmi-yirmibe gn kadar brakld. Ondan sonra ayn gemiyle onu Antalya'ya gtrdler.(70)" 6- Bedizzaman'n iinde bulunduu srgn kafilesini Van'dan Trabzon'a kadar muhafz jandarma olarak refaket edip gtren, aslen Trabzon'un aykara ilesinden jandarma eri Mustafa Aral'nn anlattklar ise yledir: (70) Son hitler-1, S: 96 708 "Van'a, piyade eri olarak gnderilmitim. Bizim blk kumandanmz da Trabzonlu Mlazimi evvel (Astemen) Saim bey idi. ark'taki isyandan sonra, Vanda tannm ne kadar eyh, aa, ve nfzlu kimseler varsa toplamaya balamlard. Hocalar, mftler, sarkllar aileleriyle oluk-ocuklaryla beraber Van da toplattnlp bir mddet nezaret altnda bulundurulduktan sonra, Bat Anadoluya sevk ediliyorlard.

Ben, Van'da askerlik vazifemi yaparken, Bedizzaman'n ismini ve bu ismin hretini ok duyuyordum. Herkes ondan bahsediyordu. Ben bu sebebten dolay iddetli bir arzu ile Bedizzaman' grmek istiyordum. Bedizzaman'n bulunduu srgn kafilesinde benim de vazife, almam,onunla grebilmem iin, bir ans ve frsat olmutu. Hatta kafilenin hareket edecei gn, benim Van'da kalmam ihtimali belirince, hemehrim astemen Saim Bey'den benim de kafilede vazifeli olarak bulunma isteim reddedilmedi. Bedizzaman Erek Da'ndan alnarak Van'a getirildikten sonra, Van'da onbe-yirmi gn bekletildi. Sonra kafile ile beraber Erci'e doru sevk edildi. Mevsim kt. Her tarafta karlar vard. Kafileler yetmi-seksen civarndaki kzaklarla hareket etti. Kzaklar at ve kzler ekiyordu. Hareketten nce, ben namaz hazrl iin abdest aldm. Kumandan beni Bedizzaman'n kzana vermi, haberim yok. Fakat ben Bedizzaman'n hangisi olduunu bilmiyordum. nki hi grmemitim. Dier kzaklar yk ve insanlarla dolu olmasna ramen, Bedizzamann kzanda hi bir ey yoktu. O tek bana idi. Kendisine hususi muamele yaplyordu. Bana dall yazma tabir edilen beyaz tlbentten bklm uzun bir sark sarlmt. Gr, siyah byklar vard. Sakal yoktu. Kzaa gelip ben de bindim. Amma onun mehur Molla Said olduunu bilmiyordum. Onun iin durmadan "Acaba Bedizzaman hangisidir?" diye sakall cbbeli birisini aryor, saa sola gz gezdiriyordum. Arkamzdaki kzakta iki sarkl sakall hoca vard. Acaba o, bunlardan hangisidir? deyip baknyordum. Benim bulunduum kzaktaki zatn Krt alay komutan, paas, airet reisi olmusa bana ne diyordum. Hep arkamzdaki kzakta olan iki hocadan birisinin o olabileceini ve bir frsatna getirip de onunla nasl greceimi dnyordum. Ne ise, kafilemiz hareket edecei srada, meer Bedizzaman mfreze komutan Saim Bey'i ararak, beni kzana istemi. O ise, herhalde benim soukta abdest aldm grm olduu iin... Kzakta giderken; ondan, arkamzdaki o iki hocay sormadan, Bediz 709 zaman benim nereli olduamu sordu. Trabzonlu olduumu syleyince; "Neresinden?.." dedi. - "Of'tan.." dedim. Bedizzaman: "Hac Ferad' tanyor musun?" dedi. - Evet tanyorum, dedikten sonra, bu defa ben ona: - Siz Of' u ve Of' lular nereden tanyorsunuz? Bedizzaman: "stanbul'dan tanyorum-" dedi" Jandarma eri Mustafa Aral hatralarna devamla yle diyor: "Bu defa kafamdaki merak defetmek iin arkadaki iki hocann isimlerini sordum. - Bedizzaman: "Onlar benim arkadalarm.. Birisi Van Mfts, dieri de Van'n Saray kazas mftsdr" dedi.

Daha sonra akamleyin, yol zerindeki bir kyde konakladk. Btn kyl bizi karlad. Komutanmz, "Bu adamlar nasl muhafaza edeceiz, nasl yedirip, nerede yatracaz? Evlere datmak olmaz" diye dnyor ve "en iyisi bir ev boaltp hepsini orada tutarz" diyordu.. ve yle de yapld. Fakat kyller bizi ok iyi karladlar. Blk kumandanmza dediler ki: Yemek kazann siz kaynatmyacaksnz. Askeri de biz misafir ederiz, yediririz... Onlar da bize emanet ediniz. O akam, blk kumandan: "Bu akam sen hoca Efendi ile kalacaksn." dedi. Ben ise hl bu zatn kim olduunu bilmiyordum. Ben dedim ki: Efendim, ben bir tek kiiyim. Onun nesini bekleyeceim? Komutan: "Usulen oraya yanna gideceksin, korkma hi bir ey olmyacak. O zat, kundaktaki ocuk gibi ma'sumdur. O Molla Said-i Krddir" dedi. Bunu duyunca, ite o zaman muradma ermitim. nki aradm, hararetle grmek istediimi yanmda bulmutum. O zamanki ismi Said-i Krd idi(71) ikimize bir oda vermilerdi. Oda kkt. Yere ancak iki yatak sabiliyordu. Etrafmzdaki kyller hizmet etmek iin pervane gibi dnp duruyorlard. yle ki, adeta btn kyller Bedizzaman'a hizmet etmek iin bir iaretini bekliyorlar gibi bir halleri vard. Fakat Bedizzaman kimseden bir ey istemiyor ve beklemiyordu. Akamleyin bir ka eit yemek geldi. Fakat o, yemeklerden hi yemedi. Hastaym dedi. Bana yememi syledi. Sonra yats namazn kldk. Namazdan sonra ona bir kat yatak serdiler. Bir de benim iin kapnn yannda bir yatak koydular. Ben cehaletimden kalbimde vesvese ettim, acaba uyusam geceleyin tfengimi alp giderse?.. Halbuki o zat iin ylesi eyler ne mmkn!.. Fakat cahillik ite... (71) Tarihi C.Kutayn baz kitaplannda Bedizzaman iin "1915'da lkabn degitirdi, Nurs yapt" demesinin ne kymette olduu burada bir kez daha anlalmaktadr. A.B. 709 Bedizzaman'n ok heybetli ve vakur bir vaziyeti vard. Hocaya benzemiyordu . ekli garibti. Yatmazdan nce bana "Sen yat, rahat et!" dedi. Ben elbiselerimle yataa girdim. Kendisi ise, yata toplad. Bada kurarak yataa yasland, oturdu. Ben yine hayret ettim, bu niin yatmyor, ne yapacak acaba? diye bakyordum. Sonra uyuya kalmm. Bir ara bir tkrd duydum ve uyandm. Baktm elinde bir gaz lambas dar km, kar kta abdest alm geliyor. Sonra namaza durdu. Btn geceyi byle ibadet ve dua ile geirdi. Herhalde sabaha yaknd, bir ara bana "Uyandn m?" diye seslendi. Ben de, evet uyandm dedim. "Vakit varken biraz daha yat!" dedi.. ve "Biz afiiyiz, o sebebten namaz erken klarz. Siz Hanefisiniz, birazdan klarsn. dedi. Halbuki o, deil erken kalkmak, hi yatmamt. Artk ben de yatmadm, abdest alp beraber namaz kldk. Odada soba yanyordu. Sobada su kaynatt. Yannda birtek ufak bir zenbili vard. Zenbilden bir demlik kard, iinde bir yumurta kaynatt. Van'dan kal saatler olmutu, ite ilk defa bu yumurtay kahvalt olarak yedi. Daha sonra da tra takmlarn kartt. Gzel usturas vard, onunla tra oldu. O kyn

ismini hatrlyamyorum, sabahleyin oradan ayrldk. Akamlar hep yol gzergahndaki kylerde kalyorduk. Haline, tavrna bakyordum.. Temizlie, trana, ibadetine ok dikkat ediyordu. Bakalarnn yemeklerini yemiyordu. Komutan Saim Bey de kendisine hrmetkr davranyordu. Fakat zahirde ilgilenmekten ekiniyordu.(72)" 7- stadn hayatnn bu yolculuu ile ilgili Erzurum tarafndan bir hatra: Erzurum Pasinler'in Korucuk kynden Hac Mnir Bey diyor ki:(73) Hazret-i stad Bedizzaman nefy edilirken bizim buradan getii srada, bizim kye urayp konakladlar. Balarnda bir mfreze asker ve komutan vard. Ben kyn ileri gelenlerinden oldum iin, gittim stad Hazretlerini evime davet ettim. Fakat stad evime gelmedi. yle ise, size bir eyler getireyim, dedim. stad biraz dndkten sonra sadece yourt varsa.. dedi. Yourt getirdim, sadece bir kak ald, baka yemedi. stad: "Nasl yiyebilirim ki, u yaadmz zaman ve zeminde, ma'ruz kaldmz dehetli ma'nev musibet, mmet-i Muhammede cehennem ateinden daha yandrcdr." dedi. stadn ayanda delik olmu lstik bir ayakkab vard. Ayaklarnn su ald'n ve ayan ok rahatsz ettiini grdm. Kymetli ve salam bir ayakkabm vard. Onu kendisine hediye ile kabul etmesini ok istirham et (72) Son hitler-1, S: 107 (73) Mnir Bey halen ayn kyde sene 1987 itibariyle 104 yanda hayattadr. 711 tim. Fakat stad kabul etmedi. yle ise, sana bunu sataym dedim. O zaman kabul etti. Mnir Bey, o akam stad Hazretlerinden duymu olduu u szleri de nakletmektedir: "slmiyetin n aydnlktr. mitsizlie dmemek lzmdr." demi... Yine Mnir Bey diyor ki: stad Hazretleri kald odada ben de yannda kaldm. stad bana dedi ki: "imdi ben Ceven'i okuyacam. Sen de her bir ecirna deyince "amin" diyeceksin. dedi ve ok yava ve uzun bir ekilde okudu. Bitirdikten sonra bana dedi ki: imdi izinlisin gidebilirsin" Bu hatray Mnir Bey'den bizzat dinleyip kaleme alan ve bize ltfedip gnderen Erzurum'da Nureddin Yaar kardeimizdir. Yine srgn kafilesini takib ediyoruz: Srgn kafilesinin Trabzon ve ondan sonraki gemi yolculuu blm hakknda da iki kuvvetli ve salam hidin hatralarn kaydettikten sonra, dnp ahitlerin tm ifadelerinin beyan tarzlarn cemederek bir durum deerlendirmesi yapmaya alacaz. Bu ksmn birinci hidi: Muhterem Ahmet Alparslan(*) Beydir. (Bilahare Ar milletvekilliini de yapm olan bu zat, o srgn kaflesinde babas ve baz akrabalaryla birlikte bulunmutur) yle der:"Trabzon'dan sonra stanbul'a doru gemi yolculuunda, stad Bedizzaman Hazretleri ou zaman geminin gvertesinde oturur seyrederdi. Ben de, ara-sra, tek-tk baz hizmetlerini gryordum. Gemiye ve kafileye nezaret eden kumandan, bir ara Bedizzaman'n gvertede

oturmasn ho grmemi, dier menfilerin yanna, geminin alt katna inmesini askerlerden istemiti. Ben de bunu duydum, askerlerin gidip kendisine sylemelerinden nce stad'a syledim. stad hi vaziyetini bozmad ve bir ey olmaz dedi. O esnada stad'a bir scak ay yapmak iin biraz scak su almaya alt kata indiimde, kaptan kknde oturan kumandann ayn eyleri tekrarlayp durduunu rendim. Geldim, stad'a kumandann dediklerini tekrar aktardm. Bunun zerine Bedizzaman: "ok sylemesin, eer perdeyi yrtsam onun hi bir kuvveti beni durduramaz." diye kumandana haber yollad. ondan sonra kumandan sesini kesti. Bylece yolculuk hadisesiz bir ekilde geti. Gemi yolculuumuz beraberce stanbul'da sona erdi. Bedizzaman' Sirkeci'de bir camiye brakdlar, orada bir mddet kald. Ben yine ara sra hizmetine giderdim. Yam kk olduu iin, Bedizzaman'n yanna girip kmama kimse bir ey demiyordu...(74)" (*) Ahmet Alparslan, Ar dolaylarnda yaayan"Ademan Aireti reisi idi. 1948-1950 senelerinde Ar CHP Milletvekillii yapmt. Allah rahmateylesin. (74) Son hitler-1, S: 98 712 kinci hid: Dastan kahraman eyh amil Hazretlerinin z torunu Said amil Bey'dir. O da, srgnler kafilesini Trabzon'dan stanbul'a gtren gemide normal yolculuunu yaparken Bedizzaman' grm ve bir hatrasn yle anlatmtr: "... Cumhuriyetin ilk senelerindeydi. Biz o zaman stanbul'da idik. Kafkasya'dan gizli adamlarmz gelirdi. Ben bu adamlarla grmek iin Hopa'ya gidip gelirdim. Bir laz'n kk bir gemisi vard. Onunla Hopa'ya gidi geliimiz onbe gn kadar srerdi. 1926'da(75) yine yle bir i iin Hopa'ya gitmitim. Gizli Kurye'yi alp geliyordum. Gemi Trabzon'da bir mddet durdu. Yeni yolcular bindiriyorlard. Merakla etrafma baknca, yllar nce grdm ve Yusuf Akora'dan dinlediim Bedizzaman Said-i Nurs de bu kafile iinde vard. Onu da Bat Anadolu'ya gnderiyorlard. ark'n tannm airet reislerinden Kr Hseyin Paa'y ve ocuklarn geminin alt ksmna bindirdiler. Bedizzaman ise, talebe ve arkadalaryla gvertede oturuyordu. Hava gayet gzeldi. Bahar ve yaz havasyd. Yol yorgunluu veya meakkatten olacak ki, bir parmak kadar sakal uzamt. Herhalde seyahat dolaysyla tra olamamt. Uzaktan bir mddet seyrettim, yanna da yaklatm, ellerinden pmek istedim. Fakat adamlar etrafn iyice sarmlard. Ben de vazifeli olduum iin, herhangi bir zarar gelmesin diye elini pemedim, pmek ksmet olmad. Fakat hl mteessirim, ne iin grp elini pmediime... Sessiz, mahzun oturuyordu. Gvertede bir setin zerindeydi. zerinde gri renkli bir elbise vard. Cbbe gibi bir eydi. Uzaktan zaman zaman bakp seyrediyordum. Ama maalesef elini pmek ksmet olmad...(76)" GENEL DEERLENDRME imdi u srgn kafilesinin sekiz tane ahidlerinin, Van'dan Trabzon'a, Trabzon'dan stanbul'a ve hatta zmir'e kadarki yolculuklar ve Bedizzaman'n durumu hakkndaki ifadeleri, ufaktefek ve nemsiz baz

muhalefetleriyle birlikte genel olarak ittifak iindedirler. Ancak bu sekiz hitten nn (Yani Cemal Taylan, Kinyas Kartal ve Said amil beyler) Bedizzaman'n Van'dan karttrlp gtrld sene iin 1926 diye ifadeleri vardr. Bunlardan Kinyas Kartal bey, "Hatrladm kadaryla" diye kaydn koymu olmakIa, bir ihtimal yerini brakmtr. Amma Cemal Taylan ile Said a (75) Merhum Said amil Bey de, her nedense srgn tarihi iin 1926 diye kaydetmi ki bununla nc rivayet oluyor. Lkin ilerde yaplacak kesin hesap ile o tarih 1926 degil, 1925 olduu grlecegi iin, bu zat da sehven bunu byle yazmtr. A.B. (76) Nurs Yolu, S:134 713 mil beylerin ifadelerinde mezkur tarihi kesin gibi vermilerdir. Lkin ilerde Bedizzaman' Barla'ya gtren askerin ve Barla halknn ifadelerinde ise, ok kesin olarak onun Van'dan alnp nefye gtrld tarihi 1925 olduunu gstermektedir. Hatta stad Hazretleri Barla'ya varr varmaz, birka gn sonra ilk te'lif edip ayn sene iinde tabettirdii Onuncu Sz Hair Risalesi de bunu te'kid etmektedir. Her ne ise, ilerde vak'alar ve ahidler bunu ispat edecektir. Evet, Bedizzaman'n bulunduu srgn kafilesi 1925'in ubat sonu veya Mart banda Van'dan karlmasnda hitlerin ekseriyetiyle ittifak vardr denilebilir. Ancak sene tarihi iin ahidin ifadesinde sehiv vaki' olmutur, diyoruz. hidlerden Cemal Taylan, 10 ubat demitir. Bir ihtimal ile bu, Hazret-i stad'n Erek Da'ndan alnp Van'a getirildii tarih.. nki ahitlerden Kinyas Kartal'n "Mart banda kafile Van'dan kt:' ifadesiyle jandarma Mustafa Aral'nn "15-20 gn Van'da bekletildikten sonra kafile hareket etti. eklindeki sz, Kinyas'n ifadesini dorulam oluyor. Bu yolculuk sresi ise: hitlerden Kr Hseyin Paa'nn olu Haydar Sbhandalnn, bir derece tahmin de olsa, verdii rakamlarla ifadesi ki:"-drt gn Patnos, bir gn Ar, bir hafta Erzurum ve yirmi gn kadar da Trabzon" eklindeki hesap nazara alnrsa; sadece yolculuk esnasnda konaklanp kalnan yerlerin gnleri 32 eder. Buna bir de Van'dan, Trabzon'a olan mesafenin seyir gnleri en azndan bir hafta kabul edilerek ilave edilse, Trabzon'daki bekleme dahil otuz dokuz (39) gn eder. Bu durumda stanbul'a doru hareket etmek zere Trabzon'dan gemiye binildii gn, bu tahmin ve yaklak hesaba gre 9 Nisan 1925'tir. Bir hatra ve bir teekkr hadisesi Srgn kafilesi stanbul'a gitmek zere gemilerine bine dursun ve stanbul'a gidedursunlar.. Biz Bedizzaman Hazretlerinin son Van hayatnn gnlerini hesaplamak ve Van'dan Trabzon'a kadar yolculuu esnasnda ve ncesinde gsterdii tavrlara ve ettii iradkr nasihatlarna hit olup hayran kalan srgn kafilesi muhafz, mfreze blk kumandan Bedizzaman'a kar duyduu minnet ve yapt teekkrlerini yda getirmek iin kk bir tahlil yapalm: (76) Nurs Yolu, S:134 714

Evet, Hazret-i stadn Van'dan aln 1/Mart/1925 ise, Ankara'dan ayrlp Van'a geldii gn, takrib olarak 30/Haziran l923'dr. Bu iki tarih arasndaki zaman ise, tam 21 aydr. Van'dan Trabzona kadarki yolculuu esnasnda mfreze kumandanyla Bedizzaman'n konumalarn ve kumandann ona teekkr hadisesini ve ayrca, da bu yolculuun bir genel deerlendirmesini dinlemek zere merhum Zbeyr Aabeyin not defterinden dinliyoruz: "Yolculuk esnasnda Kumandan, Bedizzaman Hazretlerinin eair-i slmiyeyi ihya ve muhafaza iin giymi olduu ve son nefesine kadar da deitirmedii ve deitirmiyecei slmi kyafetine, sark ve malahna mdahale etmemitir. Bir mddet yolculuktan sonra da, stad Bedizzaman Hazretlerinin maksad ve gayesini, hal ve etvarn anlyan zek mfreze kumandan Bedizzaman'a u mealde ma'ruzatta bulunur: "Efendim, zatnza medyun ve mteekkiriz. man ve dini hasbihallerinizden ve sohbetlerinizden ok istifade ettik. Bizi birok mevzularda tenvir ettiniz. Bizi okumadan ve tedkikatta bulunmadan kr krne dallete saplanmaktan ve sapk kimselerin ifallerine taklmaktan hals eylediniz. Sizden unu istirham ediyoruz ki, bizi zalim bir dman olarak bilmeyiniz. Biz artk sizin emrinize amade muhafzlarnz (77)" Merhum Zbeyr Aabeyin not defterinden alndn syliyen N.ahiner'in gerek bu ksm iin, gerekse az stteki bir blm iin, vesika ve belge olacak herhangi bir klie vermemekle birlikte, merhum Zbeyr Aabeyin not defterinden geldiini yazmas hasebiyle, bunu dier vesikalar gibi mukayeseli tahlillere tabi' tutmaa lzum grmedik. Filhakika eer Zbeyr Aabey bunlar not defterinde kendi elleriyle yazmsa, mutlaka bir asla, bir hakikata dayanmaktadr. Ya muazzez stad'ndan duymu olacaktr.. Yahut da stad'n eski talebelerinden bazlannn rivayetlerine dayandrmtr. BR LATF HATIRA 12.2.1988 Cuma gn stanbul'daki evinde ziyaret ettiimiz eski mebuslardan Elazizli Vahideddin Karaorlu yle bir hatra anlatt: "Ben 1950'lerde Trabzon retmen okulunda muallim iken, cami imam Yakub Grsoy hocadan stad ile ilgili yle bir hatra dinlemitim: "Hazret-i stad Van'dan srgn edilip Trabzon'a getirildiinde; Onu daha nceden tanyan Trabzon ulemas stad'a: "Efendi Hazretleri, siz nereden gelip nereye gidiyorsunuz?" diye sormular. (77) Bilinmeyen Traflanyla Said-i Nursi, 6. Bask S: 2b9 715 stad: "Ketele-i nas el-ele tutup vdi-i hzlana doru gidiyor. Biz de bunlarn iinden kendimizi kurtarmaya alyoruz" diye cevab vermitir. Yine Yakub Hoca dedi ki: "stad srgn olarak Trabzon'a geldiinde, bir yats namazn bir camide cemaatle birlikte klm, namazdan sonra, herkes camiden kp gitmi. Fakat stad camide oturduu yerden kalkmadan oturmu. Cami mezzini (ismini sonra reneceiz) orada bekliyor ki, stad da ksn da camii kilitlesin, evine gitsin. Mezzin bu bekleyi iinde iken, stad, ona dnerek "Kardeim sen camii kilitle

git" demi. Mezzin de yle yapm ve evine gitmi. Evde dnm, yahu ben ne yaptm, bu zat ierde kald. Ya onun bir ihtiyac, bir dar kma mecburiyeti olursa ne yapacaktr? diye zlm, uyuyamam ve sabah erkenden gelmi, cami kapsn am, bakm ki; stad Hazretleri oturduu ayn yerinde oturuyor ve ayn vaziyette bekliyor grm." TRABZON'DAN STANBUL'A Trabzon iskelesinden srgnler kafilesini ve dier yolcularn alan gemi, 9 Nisan 1925 gzel bir bahar gnnde, iskeleden hareket ederek Kara denizi seyrede ede Yukarda baz hitlerin ifadelerinde getii zere- bir hafta sonra, yani 15 Nisan 1925 gn stanbul'a ulam oluyordu. stanbul'a gtrlen srgn kafilesi burada taksimata tabi' tutulmu ve hkmete tayin edilen yerlere gnderilmilerdir. Hazret-i stad Bedizzaman'a gelince , yukarda geen srgn kafilesi ahidlerinden bazlarnn ifadelerinden anlaldna gre; onu Sirkeci civarndaki bir camide -Herhalde stad'n istei ve arzusu ile- misafir ederler. N. ahiner, bu mescidlerin isimlerini "Arpac mescidi" ve "Hidayet camii" eklinde vermitir. Bir de Eski Van milletvekillerinden Tevfik Demirolunun ifadesinde de, stad'n onun evinde de bir ka gn kaldn yazm. Ancak bu ifadelerle beraber, az ilerde hatrasn kaydedeceimiz Emekli ba komiser Tahsin Tandoan'n beyannda ise; Bedizzaman'n Sleymaniye civarnda, eski eyhl- slamlk kaps giriindeki bir hcrede kaldn syler... Nerede kalm olmas nemli deildir. nemli olan, onun stanbul'da yirmi gn kadar bekletilmesi srasnda, stanbul emniyeti gizli siyas ubesi tarafndan Hazret-i stad'n eski ve yeni btn hereyi, tm dosyalar incelendikten sonra, muaheze edilecek hi bir hal ve tavrnn bulunamamasdr. Evet, az sonra vereceimiz; O zamanki siyasi ileri soruturmakla grevli bakomiser Tahsin Tandoan'n verdii raporun mahiyetindeki ifadesinde grlecei vechile, Hazret-i stad Bedizzaman stanbul'da baz siyas is 716 ticvablara tabi' tutulmas ve btn aratrmalar neticesinde, onun ne eski hayatnda, ne de Van'daki son yirmi aylk hayatnda cereyan eden menf hibir hadiseyle ne yakndan ne uzaktan hi bir ilikisinin bulunmad sbit grlerek, stanbul emniyetince serbest braklmasdr. Dosyasnn altnda stanbul Emniyetince hi bir menfi meruht kaydedilmemekle birlikte, hkmetin siyaseti icab, sadece yersiz bir emniyet mlhazas ve yolsuz bir ihtiyat tedbirinin kurban olarak, dier menfilere kar uygulanan muamelenin daha beterini de ona uygulayarak, Ankara'dan gelen keyfi bir emir ile jandarma muhafzlar nezaretinde Burdur'a gnderilmesine ve orada mecburi SKNA tabi tutulmasna karar verilir. Lkin takib eden yllarda, stad Bedizzaman'a kar yaplan muamelelerin tarz ve keyfiyeti kesin olarak gstermitir ki: Hkmetin ona uygulad srgnlk muamelesinin tesinde, dier menfilerden ok daha deiik olarak reva grd engizisyon tipi gayr-i insan bedtedbirler, bir ihtiyat tedbiri, bir emniyet mlhazas ii deildi. Belki 1908'lerden beri onunla ve onun rsih, metin, kkl, kuvvetli, ispatl ve ok te'sirli din hizmetleri ve davasyla ok endieli bir ekilde megul olup korkan dinsiz, farmason ve ifsad komitelerinin tedbirleri ve giriimleri neticesinde, hkmete hull edip ifal etmek suretiyle; Bedizzaman' konuturmamak, ona din eserler yazdrmamak ve Mslmanlar tahkiki bir imana kavuturan nasihatlarndan mahrum

brakmak gaye ve hedefiyle, bu iman ve hidayet bidesi, iman ve slmn hakikatlannn hyar ve mteyakkz nbeti ve bekisi olan bu zat, byle en cra bir keye attrp da unutturmak plnyd. Lkin heyhat!.. "Bir em'a ki Mevla yaka flemekle snmez" her ne ise... Emekli Bakomiser 'Thsin Tndoan'n Rapor ve Hatras: Tahsin Tadoan, Hazret-i stad Bedizzaman' o sra ahsen ve bizzat isticvab ettigi gibi, Eski Krt Taavun Cemiyeti kurucusu ve reisi Hakkrili Seyyid Abdlkadir Bey'i ve iki olunu ve Palolu Sa'di'yi stanbul'dan alp Diyarbekir stiklal Mahkemesine gtrp teslim eden ahstr. Hatrasn yle anlatyor: "... 1925 ylnda eyh Said isyannda stanbul'da bakomiserdim. syann stanbul'daki elebalarn bizzat yakalayp ifadelerini aldm. Bunlar "Palolu Sa'di, Seyyid Abdlkadir ve iki olu Muhammed ve Nazif Beylerdi" Polis mdrmz, Ekrem bey idi... efimiz Ziya bey, beni bir gn ararak: "Sleymaniye'de eyh-l slm kapsnda bir de Said-i Krd var.. Onu da git, getir, ifadesini alalm." dedi. 717 Komiser Bey de; "Bu mehur Said-i Krd'dir. syanclarn onunla hi bir temas yok. Herhangi bir mnasebetlerini tesbit edemedik. " dedi. O gnlerde, onu ark'tan getirmilerdi. Sleymaniye'de oturuyordu. Yannda Bitlis'li Krd Hakk isminde bir talebesi vard. O, kendisine hizmet ediyordu. Gittim. Sleymaniye'de onu buldum, alp getirdim. Dosyas bende idi. Dosyay polis mdrne, Valiye hep ben gtrp imza ettirdim. fadelerini de bizzat ben aldm. Said-i Nursi: "Bu isyanla hi mnasebetim yoktur. Byle menfi hareketten benim haberim ve alkam yoktur. Ben karde kanna giremem. Byle hareketler karde kannn dklmesine sebebtir." dedi. br drt kiiyi (Palolu Sa'di, Hakkrili Seyyid Abdlkadir ve iki olu Muhammed ve Nazif i) Diyarbekir'e gtrdm. Ramazand, hep oruluyduk. Diyarbekir stikll Mahkemesi(78) Drt yeli idi. Mahkeme reisi Mazhar Mfid, bunlarn ne idam cezasn verdi .( Seyyid Abdlkadir Bey'in bir olu berat etti. Bu berat eden zat, Seyyid Abdulkadirin en kk olu Sayyid Abdullahtr ki: bilahare rana hicret etmitir.) Biz Said-i Nursi'yi stanbul'da serbest braktk.. Seyyid Abdlkadir Bey de Said-i Nursinin kendileriyle bir mnasebetlerinin olmadn sylemiti. Palolu Sa'di'de ayn eyleri sylemiti. Bedizzaman hakkndaki tahkikat 15 gn devam etmiti. O ok zeki bir insand. Ben onun gibi zeki bir insan grmedim. ahsen elimden binlerce sulu geti. Adamlarn yznden anlarm. Bir gzler vard adamda, motor gibi fldr fldr... Ben hayatmda yle bir gz grmedim. Ben o kanaattaym ki; o zat, yle basit isyanlara girecek bir insan deildir. ok zeki bir insand.(79)" (78) Diyarbekir lstikll mahkemesi reisi ve azalar iinde hukuku tek bir insan yoktu. yelerden birisi Urfa nn kurtuluunda bulunmu Yzba Ali Saib idi. Dier a'zas, Ltfi Mfit, Savc Avni Bey (Katip, Selim Sanin idi. Mahkemeye M. Meclisi tarafndan geni yetkiler verilmiti. eyh Said'in hareketiyle ufak bir alkas tesbit edilen kimseler, hukuk ynne baklmadan annda idama mahkum edilir ve

hemen hkm infaz edilirdi. Bu mahkemenin bir st mercii yoktu. Temyizi memyizi yoktu. Cezalar iki trl degildi. Bir ksmna i'dam, daha biraz hafif sulularna hapis cezas diye birey yoktu. Cezalar yalnz idamd. Geri kalanlann cezas ise, kalebendlik ve srgnd. Mahkeme reisi Mazhar Mf t'ti. Mahkeme heyeti, Ankara ile telgraf ifreleri vastasyla daima irtibatl idi. Azadan Ali Saib ise, Ankarann daha st bir makamyle zel olarak irtibatl idi. Btn kararlar Ali Saibin iki dudana bal idi. Bu da Ankaraya bal idi. Yani, bu mahkemede hukuk-mukuk yoktu. Bunun tsinde, rvetler bu mahkeme heyetinin arasnda ok rezil bir ekilde vki idi. Her ne ise, uzun tafsilat arzu edenler Sebilur-Read mecmuas sahibi Eref Edibin "Sebilur-Read stiklal Mahkemelerinde Roman tarzndaki yaz dizisine bakabilirler. (Bu yaz,cilt:12, say:282, Aralk 1959'dan balayp, 42 sayda devam etmitir) Ayrca, ibrahim Arvasn hatratn havi "Tarihi Hakikatler adl eserin sayfa 40 vesairedan nakleden Hseyin Ylmazn "Dou Gerei ve Mslman Krdler adl eserinin sayfa 88-91e baklabilir.A.B. (79) Aydnlar konuuyor, S: 182 718 Emekli komiser Tahsin Tandoan'n da ifadesinde grld zere, Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin, stanbul emniyetincede herhangi bir suu sabit grlmeyip, serbest brakld bylece aa kmtr. stad'n stanbul'un neresinde kalm olduunun fazla bir nemi olmyan baz ufak tefek muhalefet grlmekle birlikte, onun stanbul'da yirmi gn kadar kalm olmasnda ise, ahitlerin ittifak vardr. Bedizzaman'dan Hazin ve Manidar Bir Hatra: Hazret-i stad'n stanbul'daki u ksack transit geili hayatyla ilgili, kendisinin ok hazin ve ac bir hatras vardr. Onu buradaki bu faslda yd etmek zamandr. Evet o aziz stad, bu tarihten 28 ay nce, kendi ihtiyaryla stanbul'dan ayrlm, Ankara'ya uramt. Ankara'da yedi buuk ay kadar kaldktan sonra, oradan da ayrlm, Van'a gitmiti. imdi ise, 28 ay sonra bu defa menfi olarak stanbul'a getirilmi bulunuyordu. 1907'lerin son aylarndan itibaren; Birinci Cihan Harbi, esaret gnleri ve arada ark'a gidip gelmeler hari, 1922'nin son aylarna kadar hep stanbul'da kalm, st ste on sene kadar bir zamann hep burada geirmiti. Din, mill ve itima cihandeer byk hizmetler ifa etmi, ok eserlerini nerettirmiti. imdi ise sebepsiz olarak srgn getirilmiti. ok eskilerden beri slma ve slm milletine hizmet yapm yer ve meknlarla, bilhassa kendisinin de iinde alm olduu hizmet mekanlaryla alakadar olduu iin, btn stanbul ile alkas ok ziyade idi. stanbul'u son terk ettii tarihten bu yana 28 ay gibi ksa bir zaman gemesine ramen, stanbul, eski stanbul deildi. Baka renk alm, ok tebeddlta uramt. 719 stad'n Hatras: "...Ben menfi olarak stanbul'a getirildiim vakit, bir zaman Meihat- slmiye dairesinde bulunan Dar-l Hikmet-il slmiye'deki hizmet-i Kur'aniyeye altm iin, o alkadarlk cihetinde "Meihat Dairesi ne haldedir?" diye sordum.

Eyvah!.. yle bir cevab aldm ki; ruhum, kalbim ve fikrim titrediler ve aladlar. Sorduum adam dedi ki: Yzer sene Envar- eriatn mazhar olmu olan o daire, imdi byk kzlarn lisesi ve mel'abeghdr. te o vakit, yle bir halet-i ruhiyeye giriftar oldum ki; dnya bama yklm gibi oldu. Kuvvetim yok, kerametim yok, kemal-i me'yusiyetle "Ah, vah!.. ederek, dergh- lhiyyeye mteveccih oldum... Ve bizim gibi kalbleri yanan ok zatlarn hararetli hlar benim hma iltihak ettiler. Hatrma gelmiyor ki; acaba eyh-i Geylni'nin duas ve himmetini duamza yardm iin istedim mi, istemedim mi? bilmiyorum. Fakat herhalde o eskiden beri Nurlar yeri olmu bir yeri zulmattan kurtarmak iin, bizim gibilerin ahlarn atelendiren onun duasdr ve himmetidir. te o gece Meihat. ksmen yand. Herkes vesefa! dedi. Ben ve benim gibi yananlar Elhamdlillah dedik.(80 )" STANBUL'DAN BURDUR'A DORU stad'n stanbul'da yaplan isticvablar bitmi ve emniyete vaplan tahkikat neticesi masumiyeti de tebeyyn etmiti. Amma buna ramen onu stanbuldan Burdur'a gnderme emri yine Ankara'dan gelmiti. Bu yolculuk herhalde yine deniz yoluyla olacakt. nki o tarihlerde henz demiryolu hatt gidecei yerlere kadar uzamamt. Az stte srgnlk hadisesinin baz ahitlerinin beyanlar da, bu yolculuu byle gsteriyor. Fakat bu yolculuk, gn olarak stanbul'dan hangi ayn hangi gnnde oldu? zmir ve Antalyaya kadar bu yolculuk ka gn srd? Antalya'dan Burdur'a ne kadar zamanda geldi..? Ve nihayet Burdur'a gn ve ay olarak hangi tarihte muvasalat etti? kesin olarak bilinmemektedir. Ancak yine st tarafta zikri gemi srgn ahitlerinden bazlarnn ifadelerine dayanlarak yaplan takrib hesaba gre; Van'dan alndktan sonra, yol gzerghndaki konaklamalar ve Trabzon'da yirmi gn kadar bekleme sresi, Trabzon'dan stanbul'a kadar bir hafta gemi yolculuu dahil, 39 gn olarak hesaplanmt ki; stad'n stanbul'a muvasalat 15 Nisan 1925 gnyd. Yirmi gn de stanbul'da kalmas buna eklenirse, stanbul'dan ayrld gn 6 mays 1925 olur. (80) Sikke-i Tasdik-i Gaybi, S: 155 720 Van srgn kafilesinin hidlerinden Kinyas Kartal'n ifadesinde: "Biz Bedizzaman'la birlikte zmir'e kadar geldik. Burada iki gece bir otelde kaldk. Sonra bizi Manisa'nn Muradiye kazasna, Bedizzaman' da Burdur'a gnderdiler." hkm nazara alnrsa, herhalde yine takrib olarak stanbul'dan Antalya'ya kadar, oradan da kara yoluyla Burdur'a kadarki yolculuk, en azndan bir onbe gn kadar srm olmas lzmdr. Bu tahmin hesaba gre, galib bir ihtimal ile Hazret-i stad Bedizzaman'n Burdur'a ayak bas 20 Mays 1925 tarihinde olabilir. Bu hesaba gre Hazret-i stad Van'dan kal, buuk ay kadar bir zaman olmu oluyordu. 721 ALTINCI BLM BEDZAMANIN BURDUR VE 1. ISPARTA HAYATI 20.Mays.1925 25.Ocak.1926 722

723 BURDUR HAYATI Hazret-i stad Bedizzaman Burdura, kuvvetli tahminlere gre, Mays 1925'te getirilmiti. ark vilayetlerinden srgn olarak getirilen menfilerin bir ou buraya getirilmilerdi. Buraya getirilen menfilerin bir ou memleketlerinde zengin aileler, aa ve reis idiler. Memleketlerinden beraberlerinde getirebildikleri paralarla olduka mreffeh yaamaktaydlar. Bedizzaman ise, yalnz Dar-l Hikmet'te yapt a'zalk srasnda ald maandan az bir ksmn arttrabilmi ve o az bir para ile a'zam iktisad iinde geimini srdrmekteydi. Zaten tek bana idi, mcerreddi. Burdurda Meskeni Bedizzaman Hazretleri, az ilerde gelecek deiik rivayetlerle Burdur'da kald meskeni iin, kimisi bir otelde, kimisi bir ev kiralyarak, kimisi de camiin bir hcresinde kaldn sylemektedirler. Fakat bu rivayetlerin iinde en kuvvetlisi ise, onun bir cami hcresinde kalddr. Mamafih ihtimal dahilindedir ki; Burdur'a ilk gittii zaman, bir ka gn iin mtevazi' bir otel odasnda kalm, bilhare de ucuz bir ev kiralyarak yerlemi olabilir. Daha sonralar ise, bir camiin odasn bulup orada kalm olmasda mmkindir N.ahiner, stad Hazretlerinin Burdur'da DELBABA Camii hcresinde kaldn yazar. Lkin Burdur'lularca umumi rivayet, stadn Hac Abdullah camiinin bir odasnda kalddr. Az ilerde hatrasn kaydedeceimiz, Burdur'a srgn gitmilerden bir zatn rivayetine gre: Hazret-i stad ya mezkr camide, yahud da Ahmed Hamd Kasabolunun ifadesinde: Burdur Kasabolu camiinde arasra cemaata va'az u nasihat ettiini ve hi bir vakit bo durmadn kaydederler. Bylece Hazret-i stad'n kald cami hcresinde olsun, yahut da kiralam olduu evinde olsun bir ok yerli halktan, srgnlerden Mslmanlar onu ziyaret etmekteydiler. Hazret-i stad ise, gerek camide yapt va'azlarnda, gerekse gelen ziyaretilerle yapt sohbetlerinde btn dersleri iman ve akidenin takviyesi etrafnda dnyordu. Burdur'un iinde olduu gibi, civarndaki bir ok Mslmanlarnda Bedizzaman'n iradkr derslerini, va'az ve nasihatlarn dinlemeye ve onu ziyarete gelmeye balamlard. Bilhassa o civarda yaam byk vel RAHM SULTAN'n talebeleri Bedizzaman'a kar byk muhabbet ve ok samimi alkadarlk gstermilerdi. Bunlardan birisi olan ehl-i kalb ve veli insan Burdur'lu Nasuhizade Mehmed ve yine Burdurlu Hasan Efendi Bedizzaman Hazretleriyle ahiret kardelii akdetmi, ona talebe olmulard. Merhum Binba Asm Bey'in de Risale-i Nurla alka ve irtibat Burdur'da Rahmi Sultann talebeleri vastasyla balamtr. 724 Hlsa: Burdur ve civar, Bedizzaman'n nerettii iman ve Kur'an nurlaryla ve sat manevi ziyalaryla nurlanmaya balamt. Onun sevgisi ehl-i iman arasnda yava yava yaylmakta, ad ve hreti gn getike duyulmakta idi. Burdur'da Hazret-i stad, bir de baz risaleler telif etmeye balamt.(1) Bu risaleler imann temel kaideleri ve esaslar olan ok ar mevzular iledikleri iin, lm ve a'r bir slbda te'lif edilmilerdi. Burdur'da te'lif edilen risaleler, Arapa emme ve ule(2) risalelerinin ek baz paralar idi. Bunlar ilk nce Arapa te'lif edilmi, bilhare de Trke olarak "Birinci Ders, kinci Ders, nc Ders..." eklinde te'lif edilmi, bir kitap haline getirilmiti. Lkin o sra bu ok ehemmiyetli risalelerin tab' mmkn

olmam, yazma halinde kalmt. Bu Trke olan kitaba Hazret-i stad 1953,de Isparta'ya yerletikten sonra, 1954'te Barla'ya gittii zaman, ona Nurun lk Kaps" diye isim koydu. Arapa paralar da, bilhare Mesnev-i Arabi'nin iindeki yerlerine vaz' buyurdular. Nurun lk Kapsndaki dersler, ayn zamanda "Kk Szler"in de esaslar idi. Bu dersler, stad Barla'ya geldikten sonra, yeniden "Szler" eklinde te'lif edilmi, banda da yle bir ta'rif yazlmtr: "Vaktiyle sekiz ayetten istifade ettiim, "Sekiz Sz" biraz uzunca nefsime demitim. imdi ksaca ve avam lisanyle nefsime diyeceim. Kim isterse beraber dinlesin." te, Hazret-i stad Bedizzaman Burdur'a bir menf olarak deil, bir mrid, bir mhd, Kur'an hakikatlarnn muhafz ve bir iman bekisi olarak gelmi bulunuyordu. Buraya, adeta yepyeni manev bir vazifenin bana tayin edilmi olarak, kfr ve dallet ehlinin el uzattklar ve ykmay plnladklar iman kal'asn yeniden inaaya, imara balam, yeni hizmet ekline ve tecdid vazifesine girmi bulunuyordu. Van'dan alm olduu imamlk ve vaizlik vesikalar da elinde mevcuttu. Kur'an ve iman hizmetlerini hem va'az ve nasihat suretleriyle, hem de te'lifat eklinde yrtyordu. Kendini srgn ve menfi saymamaktayd. Belki buralara kader-i ilhnin manev emri ve sevkiyle bir vazife bana gnderildiinin idrk ve iz'an ierisindeydi. Ondandr ki; dier menfiler gibi her akam karakollara gidip te, ispat- vcud etmeyi zaid gryor ve buna tenezzl etmiyordu. Onun yakn talebeleri de yle idi. Mahall hkmet de Bedizzaman'n zerine fazla gitmiyordu. nki Bedizzaman'n (1) 1925 yl iin Hazret-i stad Osmanlca 29. Szn ahirinde: "... Risale-i Nurun mebde-i te'lif olan 1341 tarihini... " eklinde kaydetmi olmakla; Burdur'da balatt te'lif 1925 yl ierisinde olduunu gsterdii gibi, srgn olarak Van'dan ayrld tarihin de ayn ylda oldunu gstermektedir. A.B. (2) am basks Matbu' Arabi mesnevinin 282-286. sahifelerindeki paralar gibi. 725 faziletini ve masumiyetini iyi biliyorlard...stad Bedizzaman'n Burdur hayat bu ekilde srp gittii bilinmekle beraber, Byk Tarihe-i Hayat: "stad,n Burdur'da byk zulm ve tarassud altnda, ikenceli bir esaret hayat geirdi " diye yazm.. Ben hikmetini anlyamadm. nki stad filhakika Burdur'da iken pek yle bir zulm ve tazyik grmemitir. Ancak Barla'ya yerletirildikten sonra, yine de onun zatna ve ahsna kar deil, Kur'an ve iman hizmetine eytan tedbirlerle zulm ve tarassudlar balamt.stad'n Burdur'da bulunduu ayn sene iinde, asker bir tefti maksadyla oraya gelen zamann Genel Kurmay Bakan Mareal Fevzi akmak'a, Burdur vlisi Bedizzaman' ikyet tarznda: "Hkmeti tanmyor, spat- vcuda gelmiyor, dini dersler veriyor" diye serzenite de bulunuyor. Mareal akmak: "Ona ilimeyiniz. Bedizzaman'dan zarar gelmez. Ona hrmet ediniz!" eklinde bir nevi emir ve talimat vermitir. Hazret-i stad da bu hadiseyi: vazifesi olan Kur'an hizmetinin banda bulunduundan dolay, Fevzi akmak'a bu sz sylettiren Kur'an hizmetinin kudsiyetidir.(3) eklinde izah etmektedir.

Hazret-i stadn Burdurda geen sekiz ay kadar hayatyla ilgili maalesef ok az ey biliyoruz. Isparta'da geen yirmi gn gibi ksack gnlerini de buna eklesek, Barla'ya gidinceye kadar toplam dokuz aylk hayatnn bir ka ahidinin ksack hatralarndan baka, bir de Burdur'da yazlm Arapa ve Trke drt be para eserinden gayr elimizde bir ey yok. Ad geen hitlerin hatralarn az sonra nakledeceiz. Bu arada stad Hazretleri, kendi hayatnda kader-i lhi tarafndan bana gelmi olan u srgnlk hadisesini; Van'dan alnp Burdur'a, sonra Isparta'ya, daha sonra Barla'ya kadar gtrln bilhare bir eserinde bir hatra nev'inden yle yd etmektedir. Bu hatrann ihtiva ettii manalar erevesinde baz eyler yazld ise de, stad'n kendi z ifadesiyle onlar dinlemek lezzetli olur diye kaydediyoruz. stad'n bu hatras iinde, onun hayat hikyesi hususunda baz tarihler de verilmekte ve baz vakaalarn belgeleri de verilmi olmaktadr. yle der: "Bu biare Said, Van'da ders-i hakaik- Kur'anive ile megul olduum miktarca, eyh Said hadisat zamannda vesveseli hkmet hi bir cihette bana ilimedi. Vakta ki, "Neme lzm!" dedim, kendi nefsimi dndm. Ahiretimi kurtarmak iin Erek danda harabe maara gibi bir yere ekildim.. O vakit sebebsiz beni aldlar, nefy ettiler, Burdur'a getirildim. Orada yine hizmet-i Kur'aniyede bulunduum miktarca, o vakit menfilere ok dikkat ediliyordu. Her akam ispat- vcud etmekle m (3) Lem'alar S: 37 726 kellef olduklar halde, ben ve halis talebelerim mstesna kaldk. Ben hi bir vakit ispat- vcuda gitmedim, hkmeti tanmadm. Orann valisi, oraya gelen Fevzi akmak Paa'ya ikyet etmi.. Fevzi Paa demi: "Ona ilimeyiniz, hrmet ediniz!" bu sz ona sylettiren hizmet-i Kur'aniyenin kudsiyetidir. Ne vakit nefsimi kurtarmak, yalnz ahiretimi dnmek fikri bana galebe etti, hizmet-i Kur'aniyede muvakkat ftr geldi; aks-i maksadmla tokat yedim, yani bir menfadan dierine, Isparta'va gnderildim. Isparta'da yine hizmet bana getim. Yirmi gn getikten sonra baz korkak insanlarn ihtarlaryla: "Belki hkmet bu vaziyeti ho grmiyecek, bir para teenn etsen daha iyi olur" dediler. Ben de tekrar yalnz kendimi dnmek hatras kuvvet buldu. "Aman halklar gelmesin!" dedim. Yine o menfadan dahi, nc nefy olarak Barla'ya verildim..(4)" BURDUR HAYATININ SEKZ AHDNDEN ON HATIRA Bu ahitlerden drd Burdurludur. 1-Ahmed Hamdi Kasabolu, 2-Ahmet nal, 3- Halil Hilmi Balkr, 4Abdurahman Cerraholu, 5-ahitlerimizden birisi Tillolu mehur eyh Cemil Efendi, 6- Mardinin eraf ve sadatndan Abdulvehhab-i Hamidi,7- Yine Mardin -Deyrik kazasndan Mendil-Kni Aireti reislerinden Haci dris (Ola),8- Ve yine Burdurlu Fatma Seyhan. 1- Ahmed Hamdi Kasabolu: (Trkiye Cumhuriyeti Diyanet leri Bakanl Yksek Din leri Mavere Kurulu azaln yapm lim, fzl bir zat olup, Risale-i Nur eserleri hakknda Diyanete verilen bir ok msbet raporlara imzasn

koymu bir insandr. 1986 Ramazannda Hakkn Rahmetine kavutu.) A.Hamdi Kasabolu hatralarn yle anlatr: "1926 ylnda(5) Bedizzaman Said-i Nursi Dou Anadolu'dan Burdur'a getirildi. Orada ikamete me'mur edilmiti. Ben o zaman 17-18 yalarndaydm. Bizim evin karsnda bir evde otururdu. Kendisi, dier srgn olanlarn aksine hi bir zaman karakola isbat- vcuda gitmezdi. Gndzleri hep krlarda, balalarda, bahelerde ve dalarda dolamakla geer, akamleyin eve gelirdi. Polisler de o esnada evine gelir, bakar ve giderlerdi. (4) Lem'alar S: 37 Bu zat da srgn senesi iin 1926 demise de, mutlaka sehivdir. nk Hazret-i stad 1925 senesi iinde Burdur'a getirilmli,1926 yl balarnda da Isparta'ya, oradan da ayn senenin ubat ay iinde Barlya gtrlm ve Rumi 1342-Milad 1926'da Barlada Onuncu Sz kitabn te'lif etmi ve tab' etirmitir. A.B. 727 Kendisini sk sk ziyaret ederdim. Bu ziyaretlerimin birisinde bana eski bir hatrasn anlatt: "Bir gn bir corafya muallimi ile mnazaraya girecekmi.. Akam vakti,..be, yz-altyz sayfalk bir corafya kitab ele geirerek, onu tamamen ezberlediini" syledi. Ben buna ok hayret ettim. Kendi kendime "Bu nasl olur?" diye taaccb ettim. imden ben bunu bir deneyeyim dedim.. Arapa bir eserden bir sahife kopararak, bir gn sonra yine yanna gittim. Daha ben kendisine bir ey sylemeden, bana hitaben: "Elinde ne var?" dedi. Arapa bir sahife.. diye cevab verdim. "Oku da dinliyeyim" dedi. Ben o sahifeyi batan sona sesli olarak okudum. Kendisi dinledikten sonra, "imdi takib et bakalm, ezber edebilmi miyim?" dedi. Ben kad elimde tutarak takib ettim. Batan sona tek kelime atlamadan aynen okudu. Hafizasnn bu derece kuvvetli olduuna ok hayrette kaldm.(6) Eskiden ok kitap okumu. "erh-l Mevakf, erh-l Makasd" bunlar hep okumu. Bu okuduklarn da hep ezber etmi. Baz nahiv kitablar da ezberindeydi. Grdn hi unutmyan bir zek ve hafzaya sahipti. Benim tandm Bedizzaman ok zengin gnll bir insand. Para cihetinden kendisine ok tekliflerde bulunmulard. Hi bir kimseden para almazd. Burdur'a gelen ark menfileri yanlarnda hep sar lira (altn) getirmilerdi. Bunlar bozdurur harcarlard. Bedizzaman bunlardan da hi para almazd. Kasabolu mescidine gelir, namaz klard. Hocalar, retmenler hep ziyaretine giderlerdi. Onlara: "Benim yanma gelmeyin, sonra size zarar verirler.(7)" derdi. Bu arada yanna sk gidenlerden tarih hocas Kemal Bey de vard. Bedizzaman'la ilgili ok hatralarm var. nki evimizin yannda kald iin, hemen her gn, her akam yanna ziyaretine gider, dersini dinlerdim. Arkasnda namaz klardm. Akamlar giderken kendisine orba gtrrdm. Size ok enteresan bir hatram da yle nakledeyim: Bir akam evden kp yanna gidiyordum. Babam bana hitaben: "Her zaman neye gidiyorsun? Brak u Krd?.." dedi. Fakat ben yine

annemden orbay alp gittim. ok acib oldu.. Babamn o tarzdaki tabirini sanki duymu gibi.. O gn kendisini (6) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi kitabnda, Said zdemir kanalyla gelen ayn rivayet ise, yle kaydedilmitir: "Bir gn Burdur'da Bedizzaman'n ziyaretine gittim. Giderken de yanma bir sahifelik Arapa bir ibare aldm.Acaba Arapa bilir mi? diye sormak istedim. Ziyaret esnasnda ltfen bunu okur musunuz efendim.. diye ibareyi Bedizzaman'a uzattm. Bedizzaman eline ald kda bir gz att, tekrar kd bana uzatt: "Bak bakalm, hatrmda kalm mdr?" diyerek balad ezberden okudu. Bir sahifelik arapa ibareyi aynen okudu." (7) Bu tedbir, herhalde stad'n hatrasnda grld zere, Burdur'daki son gnlerine ait olabilir. Yoksa Burdur'daki ilk gnlerinde bu tedbiri hi uygulamad grlmektedir. A.B. 728 ok deiik buldum. Yemei kabul etmedi. "Gtr!" dedi. Tabii hayret iinde kaldm, eve dndm...(8)" 2. ahit: Tillolu eyh Cemil Efendiden naklen: eyh Cemil Efendiden bu hatray nakleden Adyamanl merhum H.Mahmud Allahverdi'dir. yle dedi: (Bizzat H. Mahmuttan ben dinledim) "1956 Ekim ayyd, tahmin ediyorum.. Enitem Ahmed Hamdi Hz. stad'n ziyaretine gitmi, gelmiti. stad, ona: "Nurinli eyh Masuma selam syle" demiti. Enitem: "eyh Seyda m?" diye sormu. stad: "Yok, eyh Ma'sum!." demi. Enitem dnd, bu selam nasl tebli edelim diyordu. Korkma ben gider, tebli ederim dedim. Kk kardeim de Siirt'te askerdi. Evvela Siirt'e gittim. Kardeimi grdm. Sonra Tillo'da eyh Cemil Efendinin ziyaretine gittim. eyh Cemil Efendiye; stad Hz.lerinin bir selamn eyh Ma'suma gtreceimi syledim. Bunu syleyince, eyh Cemil Efendinin yannda bir gen vard. Birden cezbeye geldi. eyh Cemil Efendi bana: "Siz buna elinizi verin, psn, skin olsun. Yoksa o sakinlemez" dedi. Mecburen yle yaptm, gen de skinleti. Bunun zerine eyh Cemil Efendi dedi ki: stadla alakal bir hatra size anlataym dedi ve yle devam etti: "arktan yollanan srgnlerden, drtyz lim kadar insan Burdur'da toplanmtk. imizden yalnz Bedizzaman bir de Molla Mustafa halka ders yapabiliyorlard. Fakat stadn dersleri temsilli, iknal olduu iin herkesi celbetmiti. Bir gn, Molla Mustafa Bedizzamana: "Molla Said! biz de alimiz, sen de alimsin. Sen bu temsilat nereden getiriyorsun?" eklinde sormutu. stad ona dedi ki: "lim, gkten inen zenbillere benzer. Bu

zenbillere ulamann merdivenleri de takva derecesidir. Herkes takvas nisbetinde oradan ilmi ald gibi, temsilat da beraber alr." (H.Mahmut bu rivayeti 28/7/1987 Sal gn Urfa'da anlatt). (8) Aydnlar Konuuyor, S: 116 729 3-ahit: Muhyiddin-i Hamid kanalyla gelen eyh Abdulvahhab- Hamidi'den: (Muhyiddin-i Hamidi, Mardin'in limlerinden olup, stad Bedizzaman genlik zamannda Mardin'de bulunduu sralarda, ondan ders alm, bilhare de polislik mesleine girmi ve emekli olmu bir insan. Bu zat, Burdur'a srgne giden yakn akrabalarndan ve Mardin'in tannm meayihinden olan Abdlvahhab- Hamidi'den hadiseyi dinlemi.. Mardin'li Hac Ahmed Ensari'de bu zattan bizzat dinlemitir. Hatra aynen yledir:) "Biz Burdur'a menfi olarak gittiimizde Bedizzaman' da oraya getirdiler. Sk sk gryorduk. Orann yerli halk, limi, memuru, hatta asker zabitleri de Bedizzaman'n ziyaretine ok gelirlerdi. stad bir camide ara sra va'azlar ederdi. Birgn kolordu kumandan camiye gelip Bedizzaman'n va'azn dinledi. ok mtehassis kald. Camiden ktktan sonra, stad'la grmek istedi ve Cami' odasndaki stad'n kald yerde onu ziyaret etti. Sonra da yine hususi bir ziyaret iin stad'n ikametghna gelmeyi arzu ettiini syledi. stad da kald yeri syledi. kinci gn kumandan, yaveri ile birlikte tekrar stad'n ziyaretine geldiler. Ben de hazr idim. Paa'nn yaveri Bedizzaman'a kapal bir zarf takdim etti ve "Paa hazretlerinin hediyesidir" syledi. Hazret-i stad zarf at, iinde para olduunu ve bir tek beyzlk lira olduunu grnce, kumandana teekkr ederek: "Benim paraya ihtiyacm yoktur" dedi. Kumandan srar etti. "Benim hell paramdr, ltfen kabul buyurunuz!" dedi. Kumandann bu samimi srar karsnda, Bedizzaman bir talebesine dedi ki: "Git bana biraz beyaz kd getir." Talebe gitti, getirdi. stad o beyaz kttan, aynen o beyzlk kt para ebadnda 2-3 tane kesti. O beyzlk kt paraya bunlar sararak oturduu kiliminin altna koydu, biraz sonra kard, hepsi beyzlkler olmutu. Kumandana gsterdi ve "Nasl benim paraya ihtiyacm var m?" dedi. Kumandan hayret iinde kalarak, sadece skt etti. Sonra stad kumandana hitaben: "Madem ki Allah rzas iin bunu sadaka olarak bana vermek istedin, imdi senin sadakan makbul olarak bir ka kat artt. Btn bunlar al, kendi namna muhta ve mstahak kimselere datver." dedi. Kumandan ok sevindi ve hemen yaverine emretti: "Git, bozdur ve fakirlere dat!" dedi. Yaver, paralar ald gitti,bozdurdu.. Ve fakir fukaraya datt geldi." Not alan Nakleden ahit Abdlkadir Badll Hac Ahmed Ensari Mardinli Selim Meral ahit Ceylan pnarl Molla Sabri Alk 730 Hz.stadn Burdur Hayatyla ilgili drdnc hatra

Aslen harputlu,Burdurda evlenmi ve orada vefat etmi Nasuhizade eyh Muhammed Efendinin olu Halil Hilm Balkr anlatm: stad Bedizzaman Burdur da dut mevsiminde gelmiti.Babam eyh Muhemmed stadla tanp gryordu. stad deirmenler mehallasindeki Hac Abdullah camiinin bir odosnda kalyordu. stad bu Cammi de halka imani mevzu'larda vaaz ve sohbetler ederdi. stad burada iken, Diyarbekirli eyh Cemil(1) Efendi isimli bir zat devaml hizmetini grrd. Burdurda, orta mektep tarih retmeni Kemal Bey isimde bir zat vard.Bu retmen biraz ilmine gvenen birisi idi. Bir mnaraza iin stada gidiyor, onu bir imenlikte buluyor. Dinlemek iin gelenler epeydi. Kemal bey stada:Hoca efendi baz suallerim var, cevaplayabilir misiniz? diye yksekten bakyordu. stad onun suallerine cevap verdikten sonra ,Ona: Evlad, sen cnpsn. cnpken namaz klnmaz " dedi. Halbuki Kemel bey, az nce ikindi namazn cemaatla klmt. Bunun zerine Kemal Bey kalkt, stadn ellerine kapand ve af diledi.(Son ahit-4, Sh.212-213) (1) eyh Cemil Efendi Diyerbekirli deil Tilloludur.Hem stada hizmet eden eyh Cemil deil olu eyh KmilEfendidir. A.B. 721 HAZRET STADIN BURDUR HAYATIYLA ALAKADAR BEN HATIRA (Bu hatra Salih zcan eliyle Ahmet nal kanalyla gelmitir: ) "Yl 1959, O zamann muhalefet partisi olan C.H.P. muhalefetlerini ok artrm ve her frsatta Laiklik elden gidiyor) diye bir tarene tutturmulard. Bu arada Merhum stad Bedizzamana saldrmay da ihmal etmiyorlard. Burdur da CHP sempatizan olarak bilinen emekli gretmen ve memleketin kkl alimlerinden Hac Nebilerin damad, Arnavut asll muallim Ahmet Efendi (Tunca) ya, siyasi kanaatn bildiim iin mtechilane bir tavrla: Hocam, Said-i Krd adnda bir adam var .. Neyin nesi Allah akna?"diye sordum. Aman yavrum yle deme !" Karln verdi. Ben de : Ama hocam, herkes onu ktlyor" dedim. Hoca, geyet samimi bir ifade ile : Merhum Burdurda ikamet ederken, Kaya Pnar denilen mesire yerine gretmenleri devet ederek: Muallimlar gelsinler, grelim" diye haber salm. Btn gretmenler gittik. Her hangi bir gndem yoktu. Bize sordu: hangi konuda grelim?"dedi. Kimseden bir istek gelmedi . O zaman kendisi: Muallimlere Ruhiyyat lazm olur"diyerek, Ruhiyyat (Ruh bilgisi) zerine ders yapt. Ben ancak iki dersinde bulunabildim. O zamana kadar kendimi Ruhiyyat biliyorum zennederdim. Ruhiyatn resinden haberim olmadn bu iki dersten sonra anladm.O, Byk bir alim, ilim ve hikmet sahibi bir zatt diye, bence malum olan i'lam etti.

Haydar Arslan Salih zcann bu hatra altndaki kendi el yazs ile notu yledir: Yukardaki yazy yazan aslen Burdurludur ve tannm ailelerdendir hakiki ismi Ahmet nal ..Halen stanbul Vakflar mdr muavinidir. 3/6/1991 stanbul Salih zcan 732 733 6. Hatra ve belge: Aslen iraktan gelme, memdilkni Airetinden olup , smail Beg ailesinden Hac dris (ola) tandr. iraktan geldikten sonra, Merdi nin Deyrnik kazas Mendala kyne yerleirler. Bilahere ,eyh Said hareketinde kendiside, dier airet reis ve alar gibi, srf tannm bir kii olduu iin, Burdura srgn olarak yollanmtr. Srgnlk hayatn bitirdikten sonra Mardine dnm, bir cami'de imamlk yapmaya balam ve 1964 te de burada vefatetmitir. Bu zat Burdurda srgn iken stad Bedizzaman hazretleri ile tanm, stad ona bir elyazma "Cevenl-Kebir"dua kitabn hediye etmitir. Mezkur dua kitabnn ba sahifesinde arapca olarak Bu kitap Bedizzaman Molla Said Efendiden bir yadigar..ve Burdur vilayetinde ikemet etteim gnn bir hatrasdr. 11 Terin-i sani, sene 1926 diye yazmtr. Bu Yadigar Cevenl-kebir "kitab, Urfa- zahraiye cami ve medresesi komumuz, Alimfadl Mardinli Seyid Muhammed Alide mahfuzdur. Cevenl-kabir duas Kitabndaki tarihki,11 Terin-i sani, sene 1926 dr.Kanatma gre bu tarih stad Bedizzamann Burdur da bulundugu gnler deildir.Bir ihtimal ile stad hazretleri Ceveni daha evvel ona vermi, bu zatta, kayd ettii tarihte kendisine bu nushay yazdrmtr. nki ayni kitabn arka ksmlarnda : Burdurda knun-u saninin birinci gnnde yazld diye yazl. Yazann ismide Esseyid Celal-El-Hseyn " olarak yazlmtr. 1- Knun-u sani ise, ocak ay 14 eder. kinci bin ihtimal ile de, Terin-i san " ismi, Rumi aylardan olmakla;Rumi tekvimde ylba miladi 14 marttr. O srada henuz miladi takvim resmilememitir.Olabilirki; o sene Rumi 1341 yl Marttan itibaren balad iin, Miladin inde girdigi zannadilmi ve 1926 diye yazlmtr. Oysaki Milad takvimin ylbas 1 ocak, yani Rumi 14 Knun-u evveldir. 1342 ylnda stad Bedizzaman Barlada Onuncu szu telif ve tab'ettirmitir.. Kapanda bu yazldr. 1342 ise, 1926 Miladisidir. 7. HATIRA YNA TLLOLU EYH CEML EFENDDEN : 1958 de Isparta'da Hazret-i stad ziyarat etmi Tillolu muhterem Yahya Sancar Efendi; Burdura srgn gnderilmi Mhterem eyh Cemil Efendiden bizzat dinleyip bize 1991 Ramazan bayram birinci gn Tillolu Hac Muzaffer Aydnn Urfadaki evinde anlatt : 734 735

eyh Cemil Efendi dedi ki : Biz Burdur'a surgun olarak gittiimizin ilk gnlerinde ben ve Bedizzamam ve bir kii daha eski bir askeri klann bir kouunda kalyorduk.Bizim ihtiyaclarmz temin etmek iin vicdanl ve mslman bir bekci sabah-aksam yanmza urar, cardan bir ihtiyacmz varsa, alr getirirdi. Bu beki, ayn zaman da Burdur Emniyet mdrlgndede vazifeliydi. Orada menfiler hakknda konuulan gizli ve husus eyleri iittii zaman gelip bize bildirirdi. Bu beki adeti zere yine bir gn sabahleyin bize urad,ardan bir ekmek getirmi gibi yaparak, elindeki somun ekmei getirdi;Yanmza brakt ve hi bir ey demeden ekip gitti. Ben br arkadamla ekmei aldk,baktk;ekmekte yrtk bir yer var.Atk, bir kk kat kt. O kat pusulada Ankara'dan gelen ifreli bir telgrafla : Bu gece Bedizzaman ldrp yok edin" denilmi. Emir, dorudan doruya M.Kemalden imi. Beki bunu o tarzda bize bildiriyordu. Biz haliyle pek ok mahzun ve muzdarib olduk.tihamz kesildi, mahvolduk.Adeta cansz kaldk.Tabii biz bu pusuladaki haberi Bedizzamana bildiremedik, yalnz kendi kendimize dua ederek duruyorduk. Akama kadar bu ekil hzn ve zntler ierisinde kaldk. Badizzaman ise kendi evrad ve ezkaryla megul idi. Akam oldu, yine bizim o mslman dost bekimiz geldi. Elindeki bir somun ekmei brakt ve gitti.Biz hemen ekmee baktk, yine bir pusula iine koymu.Bu pusulay da atk,bu defa pusula mjde pusulas idi..ve Fevzi akmak Paa mdahele etti de,o emri geri evirmi ve Ankara'ya kendisi cevap vermi diye yazlyd. Bu son haber zerine, ne'e ve sururumuzdan adeta bayram yapmaya baladk. Bedizzaman ise, bize bakt ve yle dedi: Yahu, sizler sabahdan beri stnze kl yagm gibi ,ehreniz ask, yzleriniz donuk iken, imdi de onun aksine nee ve srr izhar ediyorsunuz.Bu haliniz nedir? Biz bunun zerine hadiseyi olduu gibi anlattk .O ise, glerek dediki :Bu ruhu u bedenden ancak Allah alr.Eger Allah msaade etmemi ise ,onu hikimse alamaz.Sizin telanz beyhude imi..." Meer o gn Maraal Fevzi akmak paa askeri bir tefti vesilesi ile Burdur'a gelmi. Burdurun Valisinden veya emniyeti; Ankaradan gelmi olan o zalimane emre mttali' olmu..Bedizzaman ok iyi tand iin; Ankaraya emrin sudur ettii yer olan M:Kemal Paaya yle cevap vermi: Bedizzaman hakiki din limidir; ondan zarar gelmez."diyerek o emri reddetmi. Hazret-i stad da, 10. lemada bu hadiseyi baka bir uslupla dile getirmitir. 736 Bu hatra munasebetiyle, M.Kamel Paann Bedizzamann ahsna kar kindarne dmanlnn ve Bedizzamann vcdnn ortadan kaldrlmas iin ondan gelen gizli emirlerinin ayr ayr zamanlarda yedi defa tekerrrnn ekillerini ok ksaca burada sralamak istiyoruz: 1- 1922-1923 de stad Hazretleri Ankara'ya geldii zaman , Mecliste Tifo ver bahanesi ile ,herkese tifo as yapld zaman,Bedizzamana zehirli bir ine zerk edilmesine dair ilk gizli emir.. 2-1923 de Ankaradan Vana dnd zaman, Merhum Molla Hamit Efendinin hatrasnda kaydedildii vechiyle,Van telgraf-Mehrem evrak memuru Mustafa Efendinin bizzat ona husus ve mahrem ekilde syledii hadisesi ki yledir:

Ankaradan M. Kemal Paann mehrem ekilde Van garnizon komutan Sleyman Sabri Paaya gelen bir talgrafta: Oradaki ayh said'in vcudunu ortadan kaldr ,yok et ! " Sleyman Sabri Paa ise, cavaben : " Burada ayh said diye kimse yok.. Bir said hoca vardr.O da kendi ibadeti ile mekul,mnzevi bir insandr."diyerek raddettii emri... 3-Az yukarda kaydedilen Buradaki hadise.. ve Fevzi akmak'n ona kar mani olup reddettii hususi emir... 4-1934 Tarihinde Eskiehir hadisesi balangcnda, bu kitabn ilili yerinde tafsilat yazl olan; Hazret'i stad Barladan Isparta Vilayet merkezine gtrlrken,yine gizli bir emirle ldrlmesi iin yolda pusuya yatrlm askerler.. ve fakat hfz ve himayet-i lahiye o mevkiye az bir mesafe kala yol deitirme hadisesi.. 5- 1935 te Eskiehir hadisesi vesilesiyle,Isparta'dan askeri cemselerle Eskiehir'e sevkedilen Bedizzaman ve talebeleri iin, Binba Ruhi Beye gizli emir verilerek: Tenha bir yerde Bedzzaman ve bir ksm sekin talebelerini imha etmesi iin verilen emir.. ve fakat bu emri kanunsuz ve vicdanszca bulan Ruhi Bey emre uymamakla beraber,tam aksine elinden geldii kadar insan muameleler iinde Bedizzaman ve talebelerini selametle gtrp Eskiehire teslim etmesi hadisesi.. ve bilahare bu hadiseden dolay Binba Ruhi Beyin ordudan atlmas hadisesi... 6- 1935 te muhakemelerine balanan Bedzzaman ve talebelerinden bir ksm ileri gelenlerini mahkemece idama mahkum edilmesi iin Ankaradan verilen gizli talimat ve diriktifler... 7- Ayn hadisede Bedzzamann bulunduu Eskiehir hapishanesinde ona a bahanesiyle verilen zehirler... 737 Bu saydklarmz, M.Kemal Paann gizli emirleri olan husus hadiselerdir.Bir'de yine onun ifreli emirleriyle, Hazret-i stad 1938'e kadar Kastamonu'da bulunduu yllarda, yine bir iki defa herhalde onun gizli emirleriyle zehirlerin verilmesidir. Tabiatyla bu su-i kastl gizli emirler,hatta Emirdanda arkasndan pusuya yatrlm askerlerin eliyle atlan kurunlar, yani vcudunu ortadan kaldrmak iin o tip gizli emirler, smet nnnn dikta kraln yapt zamanlarda da bir ok defalar yaplm ve sregelmitir. Bu hadiseler kitabmzn ilili yer ve makamlarnda tefsilatl ve isbatl kaytldrlar. 8. HATIRA YNE EYH CEML EFENDDEN Yahya Sancar kanalyla gelen ikinci bir hatra: " eyh Cemil Efendi demilerdiki:Burdura srn olarak getirilmi bir ok aalar, airat reisleri vard. Bu reislerden birisi olan Silvanl Ali Aa, memleketten gelirken bir heybe altn beraber getirmiti. stad Bedizzamann Azami iktisad iindeki yaayn gryordu. Bir gn bu Ali Aa,Bedizzamana ok srarla yirmi tane altn vermek istiyordu. stad Bedizzaman ise ona: "Kardeim,ben ne sadaka,ne de hediye para kabul edemem.Hem sonra bu altnlar ileride sana lazm olacak" diyerek kabul etmedi. Bir zaman sonra bir ok zengin aalar ve reisler gibi, bu Ali Aa da paralarn bitirdi ve borlanmak mecburiyetinde kald."

9. HATIRA: BURDURLU ABDURRAHMAN CERRAHOLUNDAN Burdurlu Abdurrahman Cerraholu da demiki: "1926 senesi ilk aylarnda ben o zaman Gazi okulunun 3 nc snfnda okuyordum. Nefi' Bey isminde bir retmenimiz vard Muattepeye kra gitimitik. retmenimiz koarak yal ve heybetli bir zatn yanna gitti ve ellerine kapanarak pt. retmenimiz yanmza dnnce, bize o elini pt zat gstererek, " Bu zata Bedizzaman derler. Kendisi ok byk bir zattr. imdi burada oturmaktadr." diyerek bize stad Bedizzaman gsterdi..." (Son ahitler-4, Sh.255) 738 10.HATIRA: FATMA SEYHANDAN Bu 10.Hatra ok yal- Burdurlu - bir hanmdandr. Fakat ziyade yall sebebiyle, syledii szlerinde aklk ve serahat grlmedii iin, burada kaydedilmedi. Mamafih, isteyenler, Son ahitler-5, Sh.164 e bakabilirler. Yukarda geen hatralarn bir nevi hakikatlarn te'yid ve te'kid eden Hazret-i stad Bedizzamann 1934 senesinde Isparta'da te'lif ettii "19. Lem'a -ktisad Risalesi- iinde kaydettii bir hatrasn buraya almak isteriz: "...Kendi ahsmda grdm ve bana hizmet eden zatlarn ehadetleriyle diyorum ki: ktisad vastasyla bire on bereket grdm.. Ve arkadalarm grdler. Hatta dokuz sene evvel benimle beraber Burdur'a nefyedilen reislerden bir ksm, paraszlktan zillet ve sefalete dmemekliim iin zektlarn bana kabul ettirmeye ok altlar. O zengin reislere dedim: "Geri param pek azdr, fakat iktisadm var. Kanaata almm. Ben sizden daha zenginim." Mkerrer ve musrrane tekliflerini reddettim. Cay-i dikkattr ki: ki sene sonra, bana zektlarn teklif edenlerin bir ksm iktisadszlk yznden borlandlar. Lillahilhamd onlardan yedi sene sonra(9) o az para, iktisad bereketiyle bana kf geldi. Benim yz suyumu dktrmedi. Beni halklara arz- hacete mecbur etmedi. Hayatmn bir dsturu olan "Nastan istina" mesleimi bozmad...(10)" Hazret-i Bedizzaman'n Burdur hayat hakknda bu ok az ve ksack bilgiler haricinde maalesef elimizde bakaca shhatli baka bir malmat yoktur. (9) stad'n verdii bu tarih, kendisinin 1925'de Burdur'a getirildiini gstermektedir. nk 1925 yl iinde zektlarn stad'a kabul ettirmek isteyenlerin bazs, iki sene sonra borlanma hadisesi ve stad'n ifadesindeki iki sene sonra tabiri 1927 tarihine rastlamaktadr. stad'a da yedi sene sonraya kadar kifayet eden para ise 1934 ylna tevafuk eder ki, Isparta merkezinde ktisad Risalesi'nin te'lif edildii senedir. A.B. (10) Lem'alar S:131 739 KNC NEFY, BURDUR'DAN ISPARTA'YA

stad Bedizzaman Hazretleri Burdur'da geen nur-efan hayat az stte kaydedildii vehile hep iradlara, tenvirlere ve hep hidayetlere vesile olmu ve olmaktayd. Me'murlardan, mirlerden, avam ve havastan bir ok insan o hidayet vesilesi olan bide zatn nurlu derslerinden feyizyap olmu, dinin temelleri olan iman ve i'tikadlarn taklidden tahkike ulatrma bahtiyarlna ermilerden bir ok kimseler vardr. Fakat Bedizzaman'n bu din, imani ve Kur'an irad ve tenvirleri, din dman gizli ifsad komitelerinin ilerine gelmemi, hazm edememilerdi. Hemen harekete geerek hkmet idarecilerine hulul edebilme imknn bulmular ve habbeleri kubbeler yaparak, hkmeti evhamlandrmlard. Hazret-i Bedizzaman'n iradkr dini hizmetlerine mani' olmak iin yaptklar plnlarnda muvaffak da olmulard. Nitekim bunlara aldanan hkmet evhamlanm, Bedizzaman' Burdur'dan uzaklatrmak ve bir baka yere nakletmekle hizmetini sekteye uratmak iin hazrlanan plna gre, eften pften baz bahanelerle, Hazret-i stad' Burdur'dan alarak, evvela Isparta merkezine, ondan sonra da, o zamanki artlarda ku umaz, kervan gemez dalarn ortasnda, byk yerleim merkezlerinden uzak, Barla kyne ikamete mecbur etme plnn tatbik etmilerdi. Her ne kadar bu hadiseyi stad Hazretleri, az yukardaki bir hatrasnda; "Burdur'dan alnp ikinci bir menfaya, Isparta'ya gnderilmesi ve oradan da Barla'ya yollanmas; kendisinin Burdur'daki son gnlerinde halkn irad ve tenvirine ynelik ve ehl-i imann byk menfaati olan Kur'an hizmetlerini bir derece gevetip, kendi ahiretini ve ahs kemaltn dndnden tr kader-i lhice bir efkat tokat olarak kabul edip yazmsa da..." kaderin adaleti ve Rabban hikmetler nokta-i nazarndan belki hak bir izah, bir t olmakla birlikte; lkin zahir hale gre, mesele ele alndnda; hkmet onun iradkr tenvirlerinden evhamlanm, zulmen ve haksz yere o pln uygulamtr diyebiliriz. stad'n Burdur'dan Isparta'ya nakil hadisesi az ilerde arzedilecek takribi, fakat kuvvetli hesaplara gre 25 Ocak 1926 tarihinde gerekletii grlecektir. Bu hesaba gre Hazret-i stad Bedizzaman'n Burdur'da geen hayat: Sekiz ay, be gndr diyebiliriz. 740 ISPARTA'DA YRM BE GN (Sene: 1926 Ocak ay. Bedizzaman'n 20-25 gnlk Isparta hayat) Yukarda kaydedilen takrib kuvvetli bir hesapla, Hazret-i stad Isparta merkezine 25 Ocak 1926 tarihinde nakledilmitir. Burada geen ikametinin ksack gnleri hakknda eserlerinde yazd iki hatrasndan, talebelerinden de iki zatn iki kk rivayetlerinden baka elimizde bir ey yoktur. Evet, stad'n Isparta'daki u hayat ksacktr, sayl bir ka gndr. Kuvvetli tahmin hesaba gre, yalnz 20 ile 25 gn aras, Isparta'da durdurulmutur. Sonra da Isparta'nn Eridir kazasna bal Barla nahiyesine, Ankara'ca verilen bir emre msteniden, Valilike mecbur iskna tabi klnmtr. Onun Kur'an ve manev cihadnn en byk ve en kll ve cihanmul merhalesi ve balangc da Barla'ya gelmesiyle birlikte balamtr. HATIRALAR

Hazret-i stad'n Burdur'dan Isparta merkezine getirildii gnleri idrak etmi has Nur talebesinin hatralarn kaydettikten sonra, stad'n kaleminden de bir iki hatra yd edeceiz. Birinci hatra: Terzi Mehmet Babacan'dan: (Bu zat; 1949'da Afyon hapsinden tahliye olup kan stad'nn bir mddet sonra, yani 1951'de bir ara Eskiehir'e gidip bir mddet kald gnlerde, birisinden stad'nn Ispartay ziyaret etmeyi arzu ettiini duymu. Bunun zerine hemen hususi bir taksi tutarak, gidip sevgili stad'n Eskiehir'den alp Isparta'ya getirmi bir zattr.) Biz terzi Mehmet Babacan aabeyi 2 / 7 / 1984 senesinde cumartesi gn, Ramazan balarnda Isparta'daki evinde ziyaret ettik. stad' hakknda baz hatralarn dinlemek istedik. O da Hazret-i stad'n Burdur'dan Isparta merkezine nakledilme hadisesini yle anlatt: "stad'mz Burdur'dan Isparta'ya getirildiinde benim daym Hsn Efendi'nin medresesinde misafir edildi. Burada onu ziyarete gelenlere hep Kk Szler'deki hakikatlarn mealini ders veriyordu. Ben o zaman kktm. Bu kadarn hatrlyorum." kinci hatra:Ktib Osman'dan: (Bu isim ve unvan tayan bu zat, Risale-i Nur'un lahika mektuplarnda ad ok geen muhterem ktib Osman Aabeydir.) Bu zat da biz Babacan Aabeyden bir gn sonra, yani 3 / 7 / 1984 pazar gn Isparta'daki evinde Bayram Yksel Aabeyle birlikte ziyaret etmitik. Bu zat da, stad'n ilk Isparta'ya geli gnlerini idrak etmi bir zattr. sta 741 d'yla ilgili bir ok hatralar vardr. O gn iki- hatrasn dinlemi ve kaydetmitim. Bu fasl ile ilgili hatrasn az ilerde kaydedeceiz, dierlerini de mahallinde inaallah... Hazret-i stad'n Burdur'dan Isparta'ya getiriliiyle ilgili olarak unlar anlatt: "Hazret-i stad, Burdur'dan Isparta'ya geldii ilk gnlerde, stad'n yksek talebelerinden olan Mehmed Zhd'nn babas eyh Mustafa Efendi, gelip Hazret-i stad' ziyaret etti, dersini dinledi.. ve stad'n ilmine, fazlna, kemaltna teslim olup ona talebe oldu. Yksek bir ilme sahib olan bu zat, o ana kadar tahsil etmi olduu kendi ilminin, Bedizzaman'n ilmi yannda hi kaldn ekinmeden itiraf etti ve "Taftazaniler, Fahreddin-i Raziler birer eme iseler, bu zat (Bedizzaman) bir denizdir" eklinde ekinmeden kanaatn izhar etmiti. 742 Ayn hatra iinde harika iki vaka: Mbarek ktib Osman Aabey szlerine devamla dedi ki: "Size iki harika vaka anlataym. Bunlardan birincisi: Hazret-i stad' Isparta'dan bir ka gn sonra Barla'ya gtrmlerdi. Bir mddet sonra (ne kadar zaman sonra olduunu iyice hatrlyamyorum) Bir gn eyh Mustafa Efendi (11) tekyesinde otururken, aniden bir blbl kuu gelir, dizine konar ve eyh Mustafa Efendi'nin yzne bakar durur. eyh Mustafa Efendi bu hadiseden bir manev iaret sezerek, ertesi gn kalkar Barla'ya stad'n ziyaretine gider. Hazret-i stad eyh Mustafa'ya tebessm iinde: "Kardeim daha biz dn grtk, neden buraya kadar zahmet edip geldin" der.

kincisi: Baka bir zaman (Yine zamann iyice bilemiyorum) Bir gn Barla'ya giden birisiyle, (12) eyh Mustafa Efendi Hazret-i stad'a selm gnderir. O adam Barla'ya gider, stad Hazretlerine eyh Mustafa'nn selmn tebli edince, stad o adama: "Evet, eyh Mustafa kardeim imann kurtard gitti" eklinde cevab verir. O adam bu szden bir ey anlamaz, hayret eder. Sonra dner, Kulen kyne gelir. Burada eyh Mustafa Efendi'nin vefat haberini alr" nc hatra: Tenekeci Mehmed adyla mehur, Isparta'l hattat ve stad'n yakn talebesi Mehmet Szer Aabey de, stad'n bu fasl hayatiyle ilgili unlar anlatr: "stad Isparta'ya geldii zaman, Mft Tahsin Efendinin medresesinde kald, (maarif tarafndan medreselerin mlkiyeti satldnda mftnn olu Sadk Hoca buray satn alm, Vakf olarak kullanyordu. stad o sra orada misafir kalyordu.) Biz Sadk Hoca ve kir Efendi ile birlikte ziyaretine gitmitik. stad bir kede oturuyordu. Mft Tahsin efendi beni takdim etti. Yazdmz levhalarla ok hizmet ettiimizi, camileri tezyin ettiimizi syledi. stad bizi "Maaallah, Maaallah" diye iltifatlarla okad.. Ve bana: "hususi gel, konualm" dedi. stad burada haftada iki gn ders yapyordu. Isparta Ulemas bu derslere devam ediyordu. Derse bir defasnda ben de gitmitim. ok kalabalkt. Sadk Hoca'nn satn alm olduu medrese tklm tklm doluydu. Ben ancak kapnn eiinde oturabildim. (11) stad Hazretleri hadiseden epey zaman sonra kaleme ald 16. Lem'ann banda, eyh Mustafa'nn da ismi iinde olan bir grup talebelerine yle hitap etmitir: "Aziz sddk kardelerim Hoca Sabri, Hafz Ali, Mes'ud, Mustafalar, Husrev, Re'fet, Bekir Bey, Rt, Ltfler, Hafz Ahmed, eyh Mustafa vesaire... Ustad'n bu hitabndan anlalyor ki, eyh Mustafa Efendi 1932 veya 33"lerde vefat etmitir. A.B. (12) Ktib Osman Aabey Barla'ya gidenin de ismini hatrlyamyordu. A.B. 743 744 Cami mam Hac Rza Efendi ile birlikte, misafir kabul ettii bir gn yine ziyaretine gitmitim. Hazret-i stad: "Nerdesin kardeim, ben sana husus gel demitim: dedi. Yanna allmeler gelse iltifat etmezdi. Hocalar bu duruma aarlard. Hi tahmin etmediimiz birisine: "Safa geldin kardeim, safa geldin kardeim" diyerek alka gsterip iltifat ederdi. stad' Barla'ya nefyettiler: Sonralar dersler ok kalabalk olmaya balad. Val Ekrem bey evhamlanarak tedirgin oldu. Umumun nazarna arpmasn diye cra bir yere nakledelim dedi ve stad' Barla'ya nefyetti...(13) (14) Bir ki Hatra da stad'dan:

Bu fasla ait stad'dan gelen yazl hatralarnda, Burdur'dan Isparta'ya getirildii zaman k mevsimi olduunu kaydetmesiyle, yukarda yaptmz takrib hasap-ki 25 Ocak 1926'da Isparta'ya getirildi kaydn teyid etmektedir. stad yle der: "Ben dokuz sene evvel mbarek bir ehre geldim. K mnasebetiyle o ehrin menabi-i servetini gremedim. Allah rahmet etsin orann mfts bir ka defa bana dedi: "Ahalimiz fakirdir:" bu sz benim rikkatime dokundu. Be-alt sene sonraya kadar daima o ehir ahalisine acyordum. Sekiz sene sonra, yazn yine o ehre geldim. Balarna baktm, merhum mftnn sz hatrma geldi. Fesbhanallah dedim, bu balarn mahsul ehrin hacetinin pek fevkindedir. Bu ehir ahalisi pek ok zengin olmas lzm gelir...(15)" Hazret-i stad'n bu hatras bize hem baz tarih ularn vermektedir, hem de gerekten o sra Isparta halknn ok fakirlik ektii bir zamandr. stad oradan Barlaya geldikten sonra, bealt seneye kadar hep Isparta halknn fakirliini hatrlam ve ona acyarak refah iin dua etmi olduunu gstermektedir. Ekser Isparta'llarn i'tirafiyle sabit olmu ki; stad Bedizzaman Hazretleri Ispartaya terifinden sonra, ahalisinin refah halclk ve glclk vesileleriyle ykselmeye balamtr. (13) Isparta valisi Ekrem Bey,17 Terin-i Evvel 1341-1 Kasm 1925'den 24 lbmmuz 1930'a kadar Isparta'da valilik yapt. stad'n Barl ya sadece onun tedbiriyle deil, belki Ankara'dan gelen emir ile ve fakat zahiren onun eliyle gnderilmesi olmutur. A.B.

(14) Son hitler-2, S: 211 (15) Lem'alar, -Envar neriyat, S:146 745 stad'n hatrasnda verilen tarih ucu da yledir ki: ktisad risalesi olan 19. Lem'a, Hazret-i stad'n 1934'de Barla'dan Isparta'ya getirilmesinden bir ka ay sonra, yani 1935 yl balarnda Isparta'da te'lif (16) edildii iin, 1926'dan 1935 ylna kadar aylarn ksrat nazara alnmazsa, 9 sene eder ki "Ben dokuz sene evvel mbarek bir ehre geldim" olan meselenin hakikatn gsterir. Fakat Barla'dan Isparta'ya gelii iin: "sekiz sene sonra yazn yine o ehre geldim" hkmnn izah ise yle olabilir: 1926'nn 25 Ocanda Burdur'dan sparta'ya gelmesi, 25 gn kadar burada kalmas ve ubat 20'de de Barla'ya gitmesi olmutu. 1934 ylnn Austosu iinde Barla'dan Isparta'ya dnd,yani getirildi. Bylece birinci hesapta Isparta'dan gidiinden, ktisad risalesi'nin te'lif tarihine kadar dokuz sene getii gibi, ikinci hesapta ksrat fazlal nazara alnmadan sekiz sene denilmitir ki, her iki hesap da dorudur. Bir ihtimale gre de, birinci hesap Rumi takvime gre... kincisi de Miladiye gre hesaplanmtr ki, Isparta'dan Barla'ya gittii zaman, Rumi ylba olan 1342'nin 22 Mart'na girilmedii iin henz yl 1341'dir... KNC HATIRASI:

Bu hatra Burdur hayat faslnda kaydedildii iin onu tekrarlamadan sadece Isparta'dan Barla'ya gidiini anlatan ksmn alyoruz: "... Bir menfadan dierine (Isparta'ya) gnderildim. Isparta'da yine hizmet bana getim. 20 gn getikten sonra, baz korkak insanlarn ihtarlaryla: "Belki bu vaziyeti hkmet ho grmiyecek, bir para teenn etsen daha iyi olur." dediler. Ben de tekrar yalnz kendimi dnmek hatras kuvvet buldu. "Aman halklar gelmesin!" dedim. Yine o menfadan dahi nc nefy olarak Barla'ya verildim...(17)" (16) Osmanlca Lem'alar S: 446 (17) Lem'alar, S: 37 746

747 - CLD 2 YEDNC BLM BARLA VE KNC ISPARTA HAYATI (25 ubat 1926 - 25 Nisan 1935) HZ. STADIN BARLA HAYATI, DRT BLM VE BR SON FASILDA DEERLENDRLECEKTR. 748 749 BARLA HAYATI BRNC KISIM Hazret-i stad bu tarihe kadar, yani Barla'ya ayan bast gne kadar, Van'dan ayrlal bir seneden on gn eksik... Onun mbarek ya da elliden(1) bir ay eksik... Hazret-i stad Bedizzaman'n Barla hayat, vesika ve belgelerle ve yazlm risale ve mektuplar senedleriyle -ilk ve eski hayatna nisbetle- daha ok zengin ve rengin olmasna ramen, onun nnde adeta mebhut ve mtehayyir kaldm. Hangi tarafn yd edeyim? Hangi ynn yazaym?.. diye hayalimin nnde sahilsiz bir deniz suretini alan stad'n BARLA HAYATI beni bir ka gn dndrp durdurdu. Risale-i Nur'un te'lifinde cilvelenen ilh inayet tecellilerini mi? Yoksa o Hazretin ruhuna inen u'lefean ilhamatn, kalbine ifaza olunan cuac feyiz ve Nurlarn, aklna i'ta olunan binlerce esrar ve hikmetlerin suretlerini mi ele alaym?.. Halbuki bunlar darack ibarelerle kt stne kalemle tasvir etmek, bilhassa ve bilhassa benim gibi kimselerin haddinin ok ok stnde bir mes'eledir. Hazret-i stad Bedizzaman'n salhiyetli ve kalemi seyyal bir evld- manevisi ve yksek bir talebesi olan zatn kaleme alm olduu Barla hayatn dndm. Edibane, irane pek parlak ve ok gzel ve cokun bir tasvir... Fakat benim takib ettiim tarz, daha ok delil ve vesikalara dayanan, senedli, salam rivayetlere istinad eden mukayeseli ve menkbeli olmas iin, daha baka bir ekildir. yle ise u edibane, airane tasvir cihetini byk Tarihe-i Hayat kitabna havale ederek, bu kitabn mukaddemesinde arz ettiim vehile, onun her safha hayatnn yalnz d keyfiyetini ve zahire szan ynn ele almakla; ehl-i dnyann ona reva grd zulml bed-muamelelerinin ekillerini, onun da onlara kar gsterdii sabrl, istikrarl, muhkem ve metin tavrlarn.. Ve dalar kadar salam ve rasin olan azm ve iradesinin szntlar olan etvar ve hareketlerini.. Ayn zamanda ehl-i dnyann haksz ve kanunsuz zulml muamelelerine kar hak ve gerek, susturucu cevab mukabelelerini.. Ve bunlarn yannda kuds cihadnn mu'in ve yardmclar olan kendi talebe ve kardelerine kar gsterdii mrebblik ve mridlik hallerinin vasf ve modellerini.. Ayrca da Risale-i Nurlarn te'lif ve neir hizmetlerinde takib etmi olduu sevk ve idare tedbirlerinin esaslarn kaydetmeye alacaz. Buna balamadan nce de Barla hayat hakknda hlsal ve kk bir tasvir yapmak isteriz: (1) Hazret-i stad'n 1877 Mart'nda dnyaya gelmi olduu hesabna gredir. 750

BARLA DENNCE Evet, Barla denince, insann aklna hemen stad Bedizzaman Said-i Nursi(2) ve Risale-i Nur eserleri gelir. Tabii ki Bedizzaman' bilen, iiten ve ilgilenenler ve Risale-i Nurlar okuyan ve duyan kimselerin aklna gelir ancak... Yine Barla denince: Ecnebilerin dinsiz komitelerinn plnlaryla, yerli tinetsiz hempalarn bulup, Trkiye'de dinsizlik rejiminin uyguland en karanlk devirler hatrlanr. Ayn zamanda, Kur'an dellalln uhdesine alarak din adna manevi cihadn balatan Hazret-i Bedizzaman'n aziz ahsnda; dine kar yaplan su-i hareketlerin, zulmlerin, cebir, zorbalk ve tuyanlarn hkm srd dnem tahattur edilir. Yine Barla denince: Bir taraftan bin seneden beri slm dini ve Kur'an'n aleyhinde zndk kfirlerin terkm etmi olan dmanlk, ayz ve kinlerinin zehirli iren kusuntular (*) hatrland gibi... br tarafta slm dininin temel kaidelerinin evham, vesvese ve phelerin paslarndan arndrlp temizlenerek yeniden parlayp cillanmasna vesile olmu ve olacak olan Risale-i Nur eserlerinin zuhuru, tulu'u ve inkiaf gz nne gelir. Hlsa: Mbarek Barla ismi, bir taraftan dinsiz kfirlerin azgn tuyanlarnn dnemini hatrlatt gibi.. br taraftan me'yus ehl-i imana mjde ve bearet meltemlerini, srr ve ferah nesimini, mit ve canllk esintilerini ve bu dinin ebedliinin krlmaz, mukabele edilmez hccet ve burhanlarnn elmas klncnn parldamasn, ldamasn bildiren ve gsteren ve ilh va'adlerin ve mev'ud zaferlerin bad- sabasnn gzel rayiha ve kokularn koklattran devreleri hatrlattrr, gzler nnde canlandrr ve hakeza!.. NOT Hazret-i stad'n Barla Hayatnn daha gzel, daha canl edibane ve airane tasvirini grmek isteyenler, byk Tarihe-i Hayat kitabnda ok gzel ve edeb bir beyanla tarif ve tasviri yaplmtr. Oraya havale ederiz. Biz de bu makamda onu dnp bu ksack tarifle iktifa ediyoruz. (2) Zarif bir tevafuktur ki: stad Bedizzamann eski lakab olan KURD kelimesi, cifr ve ebced hesabyla 234 rakamn gsterdii gibi, Barla isminin ebcedi makam da yine ayn rakam gstermektedir. Bu zarif tevafukla, Barla ismi hakiki msemmasn bulmu olarak ve yeryznde ve dnyada bu ismin hrmetle anlmasna ve mbarekiyet kazanmasna vesile olmu olarak; sim ile msemma birbirlerini bulmu ve artk Hazret-i stad eski lkabn brakm, Krd'yi Nurs yapmtr, Belki bu remizli mana ile artk Barla'I olmutur denilebilir.(.:) (.:) Bu tevafuk ve bulan zata Barekellah elfn... M.Sungur. (*) Misal iin ayn gnlerde yaynlanan Resimliay dergisi Nisan 1927deki saysnda iren bir insan iskeleti izerek altnda da Ahirete inanr msnz? yazsn bir anket tarznda koymu ve Trkiyede yaayan Abdullah Cevdet, Abdlhak Hamid ve Ercmend Ekrem gibi mehur dinsizlerin menfi fikirlerini de neretmitir. 751 ISPARTA MERKEZNDEN BARLA NAHYESNE GETRL Bilinmiyen Traflaryla Said-i Nursi kitabnda; stad' Eridir'den Barla'ya muhafz olarak getiren, Isparta'nn Gelendost ilesinin Yenice kyls jandarma eri evket Demiray'dan rivayet edildiine

gre;(3) 1926 ylnn birinci cemresinin dt bir zamanda, Hazret-i stad Bedizzaman Barla'ya, sekiz buuk sene kalaca en mbarek bir menziline gelmi bulunuyordu. Birinci cemrenin dt gnler ise, 20 ubat gnlerine rastlar. Bedizzaman' Eridir'den Barla'ya gtren jandarma erinin bu hadiseden dolay halk arasnda hret kazand ve "Bedizzaman' Barla'ya gtren evket" diye lkabland sylenmektedir. Hadiseyi Jandarma evket Demiray'dan dinliyoruz: "Eridir pazarndan(4) bir gn sonra, sabahleyin beni Belediyeden ardlar. Gittim. Orada kaymakam, jandarma kumandan, Belediye encmen azalar ve bir de krk yalarnda gzken banda sar, srtnda cbbesi olan, baklar heybetli bir zat-vard. Jandarma kumandan bana hitaben: "Bak olum, bu Hoca efendiyi alp Barla'ya gtreceksin. Bu zat mehur Bedizzaman Said Efendi'dir. Vazifen ok mhimdir. Oraya karakola teslim edince, evraklar imzalatr, dner durumu buraya da bildirirsin" dedi. Ba stne diye vazifeyi aldm.. ve oradan Hoca Efendi ile ktm. Yolda "Hocam sen benim atamsn, kusura bakma, ne yapalm vazifedir" dedim. skeleye geldik, orada bir kayk ile anlatk. Elli kurua gtrmeyi kabul etti. Kayk parasn Bedizzaman Efendi kard verdi. Sonra on kuruu vererek, bir kilo ekirdeksiz kuru zm aldrd. Kaya binerken, eya olarak elinde bir sepeti, sepetin iinde ay demlii ve bir ka bardak, bir tane seccade.. Dier elinde de bir kelam- kadim vard. Gemide iki kayk ile kayknn tand bir zat, iki de biz, be kiiydik. leden sonra idi. Hava souktu. Gnlerden birinci cemrenin dt zamand. Gl, yer yer buz tutmutu. nde kayknn biri, elinde uzun bir sopa ile buzlar krarak yelkenli kaya yol ayordu. Bedizzaman Efendi, yolda bize birer para kuru zm ve ark ii pestil ikram etti. Dikkatle haline bakyordum; son derece skin ve mu'tedil idi. Etraftaki dalar ve gl seyrediyordu. Parmaklar ince uzun idi. Sanki iinde elektrik yanyor gibi prl prl parlyordu. Tal gm bir yz, srtnda ok kymetli kumatan bir abas vard. (3) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi, 6. Bask S: 262 (4) Eridir pazar o gnlerden beri hep perembe gn oluyor. Buna gre Hazret-i stad'n Barla'ya ayak bast gn mbarek cuma gndr, denilebilir. A.B. 752 Gnler bu mevsimde ksa olduu iin hemen ikindi namaz vakti girmiti. Kaykta namaz klmak istedi. Kayn ynn kbleye evirdik. "Allah Ekber" diye bir sada duydum. mrmde bu ekilde heybetli ve hametli bir tekbir al ilk defa duymutum. yle bir tekbirle namaza durdu ki; hepimiz adeta rperdik. Hali hi bir hocann haline benzemiyordu. Biz kay kbleden ayrmamaya alyorduk. Selm verdikten sonra bize dnd ve "Beli kardeim, zahmet ettiniz!" dedi. ok nzik ve efendi bir adamd. ki saatlik bir deniz yolculuundan sonra Barla iskelesine ktk. skelede korucu Burhan dolayordu. Ona seslendim. Geldi. Hocann sepetini, postunu elinden alp merkebe ykledik. Bu esnada gemici Mehmet, bekinin tfeini alarak korudaki keklikleri avlamak istedi. Fakat Bedizzaman mani oldu. "imdi bahar yakndr. Bunlarn yavrulama mevsimidir, yazktr.

Beni dinlerseniz vazgein" diye ate etmelerine mani oldu. Keklikler de utular, adeta bamzn stnde bizi takib eder gibi stmzden uutular. Ben tfeimi sol omuzuma astm. Hoca Efendinin sol koluna girdim. Yava yava bir saat kadar yayan yrdkten sonra, Barla'ya ulatk. Sahilden uan keklikler, Barla'ya kadar zerimizden ayrlmadlar. Akam yaklamt. Barla'daki Akmescid'in yannda bulunan karakola indik. Orada nahiye mdr Bahri Baba ve karakol kumandan vard. Bedizzaman Efendi'yi onlara teslim edip, evrak imzalattm. Geceyi orada geirdikten sonra, sabahleyin tekrar Eridir'e dndm.(5)" te, Hazret-i Bedizzaman Said-i Nursi mbarek Barla'ya ayak bast gn, Van'dan ayrlal on bir ay yirmi gn gemi oluyordu. Barla onun nc srgn yeri olmutu. Mbarek ve aziz mr de tam elli yan doldurmak zere idi. Hicri takvime gre olsa 51 yan dolduruyordu. stad, evket Demiray'n anlattna gre Barla'ya geldii ilk gecesini karakolda misafir geirir. Sabahleyin nahiye mdr Bahri Baba, Barla'nn erafndan olan Muhacir Hafz Ahmed'e: (Ahmed Karaca) "Hoca Efendi'ye bir yer bulununcaya kadar evindeki misafirhanesinde misafir etmesini teklif etmi. O da bu teklifi tereddtsz kabul ederek, koca Bedizzaman' alp evine gtrm ve o aziz ve erif misafire mihmandar olmutu. Muhacir Hafz Ahmed Efendi, gznn nuru ve aziz misafiri olan Bedizzaman' misafirhanesine gtrm..ve bir oday ruh u can ile ona tahsis etmiti. Dellal- Kur'an olan Hazret-i stad bir hafta kadar; lerde byk ve gzide talebelerinden birisi olacak olan mbarek muhacir Hafz'n evinde kalm ve ona misafir olmutur. (5) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nusi, 6. Bask S: 263 753 imdi, Hazret-i Bedizzaman'n "mihmandar" ulvi erefine nail olan Muhacir Hafz Ahmed'in bilahere Hulusi Bey'e mahrem bir sr eklinde anlatt bir hatrasn, Hac Hulusi Bey'in lisaniyle dinliyeceiz. Hatray kaydetmeden nce, Muhacir Hafz Ahmed'in kimlii hakknda bir iki ey yazyoruz. MUHACR HAFIZ AHMED KMDR? Hazret-i stad Bedizzaman'n mihmandar Muhacir Hafz Ahmed Barla'da 1948 ylnda vefat etti. Rumeli'den muhacir olarak geldikleri iin, unvan Muhacir Hafz Ahmed olmutur. Bedizzaman Hazretleri Barla'y ilk ereflendirdii gnlerde, onun evinde bir hafta kadar misafir kald bu zat, Barla halknn eraf ve zenginlerinden olduu iin, ayn zamanda bir din adam olmas hasebiyle de, bu mihmandarln ulvi mstesna erefine mnasib grlm ve nahiye mdr tarafndan ilk nce kendisine bu mihmandarlk teklif' edilmi.. o da o teklifi ruh-u canyla kabul ederek, Bedizzaman gibi bir din rehberinin mihmandarl erefine nail olmutur. Allah rahmet eylesin, amin... MUHACR HAFIZ AHMED'N HATIRASI: Yazacamz hatra, Bedizzaman' evinde misafir ettii, o ok erafetli ilk gnlerine ait, mahrem ve srl ekilde Albay Hac Hulusi Bey'e anlatm, ben de bizzat Hulusi Aabeyden aynen yle dinlemitim:

"stad Hazretleri bizim evde misafir kald gnlerde, kendisine hususi ve mstakil bir oda tahsis ettik. Serbeste abdestini alp ibadetini yapsn diye... Biz gecelerde onun yattn grmedik. Bir gece ge saatlerde uyanmtm. Baktm ki, bizim kk sallanyor, adeta gidip geliyor. stad ise, odasnda "FERDUN-HAYY'N KAYYUM'UN-HAKEM'N-ADL'N KUDDS'N"(1) diye sesli bir ekilde ve aheste aheste zikrediyor. O, her bir "FERD'N-HAYY'N..." (1) Merhum hulusi agabayden u zikir hakknda baka tarz riveyetler varsada, ancak ahsen ben byle dyduumu ok iyi harlyorum. A.B. 754 dedike, kkmz de adeta onun zikrinin ahengine ayak uydurmu gibi, raksa gelip sallanyordu. Hemen bizim hanm uyandrdm. "Kalk manzaraya bak!" dedim.. ve "Galiba Devlet kuu bamza kondu.Hanm da dikkat etti, o da hissetti. O gece biz hanmla yle bir karara vardk: "Madem ki Cenab- Hak bu byk insan bize misafir etmekle bu ltfu yapt. Bizde bu geceden itibaren artk bac karde gibi yayacaz.Kar-kocalk mnasebetlerimiz artk hi olmyacak..:' dedik. Hakikaten Muhacir Hafz Ahmed, stad Hazretleri Barla'da bulunduu mddete, hanmn sk sk ikaz eder, dermi ki: "Ne yapp yapp, yaptmz va'de vefa gsterelim. Bu zat hep memnun etmeliyiz Barla'dan memnun olarak ayrlmaldr. Eer hata etsek, bu zat bizi yakar. Bu hikaye Barlallarca da mehurdur. BARLA'LI SIDDIK SLEYMAN'IN HATIRASI: Sddk Sleyman, Barla'da Muhacir Hafz Ahmed'den sonra; -O zaman ok gen olmasna ramenstad Bedizzaman'n bykln, manev kemaltn ve yce din rehberliini anlam bir insan... Hazret-i stad Barla'ya geldikten ksa bir mddet sonra, onun husus hizmetine girmi ve en hassas bir ekilde stad'nn arzularn anlyarak, sekiz ksr sene zarfnda stad'n hususi bir ok hizmetlerini grm olduu halde; daima stad'n memnun etmi, hi bir vakit gcendirmemitir. Sddk Sleyman'n bu stn meziyetlerinden dolay, Hazret-i stad ,ona SIDDIK" nvann vermi ve artk isim ve hreti "Sddk Sleyman" olmutur. Ne bahtiyarlk, ne mutluluk ona... Allah rahmet eylesin. Sddk Sleyman, 6 Mays 1965'de Barla'da vefat etmi ve Barla mezaristanna defnedilmitir. 1962 ylnda bir yaz mevsimi Barla'daki evinde ziyaret ettiimiz ve orbasn itiimiz merhum Sddk Sleyman Aabey, stad'yla ilk tanmasn ve hizmetine giri eklini yle anlatmt: 755 "Hazret-i stad Barla'ya geldii senenin ilk baharnda tanmtm. Hadise yle oldu: Bir bahar gn ikindiden sonra idi. Barlal bir ksm genlerle birlikte, kyn aa dere ksmndan gelip, kyn iinden geen yolun kenarnda toplanm, konuuyorduk. O gne kadar kendisiyle tanp da konumamtm. nk henz ok gentim. Fakat stadn hemen her gn sabah evinden kp krlara gittiini ve akama doru eve dndn gryordum. O gn yamur yam, yerler amurdu. Hazret-i stad, bizim toplanp konutuumuz yerin onbe metre kadar tesinden geiyordu. Eliyle bize selm iaretini verdi. Selmn aldk. Baktm ki, mbarein bir ayanda ayakkabs var, tekisinde yok.

Ayakkabsnn birisi yrtlm elinde.. Dayanamadm, "`Gideyim bu muhtereme bir yardm edeyim" dedim. Arkasndan yrdm. O evine taraf gidiyordu. Kendisine arkadan yaklatm. Yrrken bir ara ban evirdi ve bana: "Gel kardeim!" dedi. Beraber evine ktk. emeden su getirdim. Ayakkablarn ykadm. Ellerine su dktm. smimi sordu. "Sleyman" dedim. Sonra bana: "in olmad zaman arasra gel!" dedi. te o gn, bugn, artk kendisinden ayrlamadm. Onun nurlu ve tatl szleri beni kendisine balad. Hemen hemen her gn yanna gider, hizmetlerini grr, verdii ders ve sohbetlerini dinlerdim. O da ekser hususi ilerini bana yaptrrd" BR SADAKAT HATIRASI (SIDDIK SLEYMANIN SADAKATI HAKKINDA BR NAKL) Hz. stad Bedi'iz-zaman'n hizmetkarlarndan Hsn Bayramolu Aabey 26 ubat 1995 gn Urfada kalabalk bir cemaat huzurunda anlatt: Bir gn stadmz bize demitiki: "Ben Barlada iken, (1926-1934) nahiye mdrnn hanm dindarlndan - beni grmek, ziyaret etmek istemi.. Bir gn kocasyla birlikte menzilime gelmiler. Kadn, ayakkablarn d kapdaki merdivenlerin banda (odunluun yannda) brakm, kocas ise, ayakkablaryla beraber yukar kmt. Ben, onlar yukarda odamda oturttum, ders yapmaya baladm. Tam o srada kalbime geldi ki; ya imdi Sddk Sleyman kapya gelse, bir kadnn ayakkablarn orada grse, kalbine ne gelecek acaba dedim... Sonra misafirler gittiler, Sddk Sleyman geldi.. Ona:"Biraz evvel kapya geldin mi? diye sordum. "Evet, geldim stadm dedi. "Kapda ne grdn dedim. Dedi:" Bir kadnn ayakkablar vard, onun iin girmedim "peki aklna ne geldi? "Hi!.. dedi. "Bir ziyareti kadn stadla gryor dedim, 756 ben de yukar kmadm, te, sizlerin de Sddk Sleyman gibi olmanz istiyorum. (Not: Ayn bu hadiseye benzer bir sadakat dersi de Mehmet Frnc'nn hatratnda vardr.) stersen bak : "Son ahitler-3, Sh:243) STAD'IN BARLA'DAK HAYATI imdi stad'n Barla hayatnn seyrine dnyoruz: Hazret-i stad, Muhacir Hafz Ahmed'in evinde bir hafta kadar misafir kaldktan sonra, eskiden kyn toplant yeri olan iki odal ahap bir evi ona tahsis ederler. Hazret-i Bedizzaman Said-i Nursi'nin sekiz buuk sene kalaca ve hayatnn, iman ve Kur'ann feyizdar nurlu dersleri ve hizmetleri noktasnda en verimli, en semeradar blmn iinde geirecei Nur'un ilk ve ekirdek medresesi ite bu ev olacakt. Evet, bu menzil, tam stad'n arad bir yerdi. Hemen bitiiinde mescid.. nnde, muazzam ve muhteem, belki bir ka asrlk bir nar aac.. Altnda, gece gndz durmadan lahut ahenkli sesiyle harl harl akan bir eme vardr.

Menzil, flhakika manzara itibariyla ok gzeldir. n tarafnda Barla'nn ba ve baheleri, daha biraz tede mbarek irin, masmavi "Eridir gl" vardr. BARLA NAHYES Barla ky veya nahiyesi, mevki' itibariyle ok gzel, ltif ve irindir. Buz gibi, ab- hayat gibi, selsebil gibi emeleri ve pnarlar... Bahar aylarnda dolup taan dereleri ve gklere ser ekmi, kardan sarkl yce dalar vardr. Barla'da yer yer Nurlarn te'lifine menzil olmu, Cennet misal mevki'leri vardr. Karadut, Karakavak, Mezaristanndaki Ard aalar, Karaca Ahmed Sultan, Bey deresi ve Cennet bahesi... Daha daha Barla'nn etrafnda eitli mesafelerde bulunan Koca pnar, Talpnar, Deliklipnar... Hele drt saat mesafedeki am Da, Tomus kayas.. ve Nurlarn te'lifine, mellifinin ibadet ve mnacaatlarna menzil olmu ve Hazret-i stad'n "Ben buray Yldz Saray'na deimem" dedii am Da tepesindeki yksek aacn banda yaplm "st ak odack" Nur kk vesaire... pek irin, ok tatl ruh-efza, dil-ka menziller ve yerleri vardr. 757 Hazret-i stad Barla'dan 1934 yaznda(6) ayrldktan sonra ve 1954 yaznda Emirda'ndan Isparta'ya gelip Barla'y ziyareti arasnda, tam yirmi bir sene gemiti. Barla'y ve yirmi bir sene evvel sekiz buuk sene oturduu menzilini, doduu yer olan Nurs Kyne ve babasnn evine benzetiyordu. Barla'y 1954'de ziyareti srasnda, ok heyecanl bir halet-i ruhiye ierisinde, Nurs kyne ve ondaki babasnn evine iddetli bir benzerlik iinde olduunu ok garib bir tarzda mahede ederek gelmi, bu mevzuda o sra unlar yazmt: "Risale-i Nur'un birinci medresesi ve tarlas olan Barla karyesine 25 senelik bir mfarakattan sonra, aynen meskat- re'sim Nurs karyesine kar olan sla-i rahimden daha ziyade bir saikle geldim, grdm ki: Aynen Nurs kynn vaziyetindeki o eski medresem gibi.. ve Nurs'taki babamn ayn hanesi gibi...(7)" Hlsa: Barla ky ve evresi, temiz ve souk sularyla, ltif havasiyle, yaylal mesireghl menzilleriyle, stad Hazretlerinin tam arzu ettii, inziva ve uzlet halet-i ruhiyesine uygun, skin ve mbarek bir karye idi. Barlal Muhacir Hafz Ahmed ve Sddk Sleyman gibi, dier yerli Mslaman halk da, Bedizzaman'n yce kemaltn az zaman zarfnda anlam ve takdir etmilerdi. Bir nahiye mdr ve bir muallimden baka, btn ky halk ona kar son derece hrmetkrlk iine girmi, kimisi ktiplik vazifelerinde bulunmu.. Kimisi samimi talebe olmu.. bir ksm ahiret kardei, bazs cidd dost ve muhibb, bazs da onun hususi hizmetlerinde bulunmu ve iyi komuluk yapmtr. Barla halk bylece aa yukar hepsi de Bedizzaman Hazretlerinin hrmetkrlar olmu, iman ve Kur'an derslerinden istifade etmeye balamlard. Muhacir Hafz Ahmedler, Hafz Tevfikler, Hafz Halidler, Sddk Sleymanlar, Abdullah avular, Mustafa avular, Mes'udlar, Mbarek Sleymanlar, Muallim Ahmed Galibler ve saireler... te Hazret-i Bedizzaman Barla'ya, byle temiz ftratl, samimi Mslman insanlarn samimi dostluklar iinde hayatn srdrerek, Barla'nn-yukarda mevki' ve menzil adlar verdiimiz yerler gibi-

hemen her gn krlarna, deniz kenarna, yahud da Barla'nn balarna, mesireghlarna gider, ya te'lif vazifesiyle, ya tashih ileriyle, yada tefekkratla megul olurlard. 1962'de Barla'daki evinde ziyaret ettiimiz merhum Sddk Sleyman Aabey, bize Barla'nn etrafndaki da ve tepelerini, dere ve kayalklarn (6) Tatl bir tevafuktur ki Hz.stad, 1934 ylnda Barladan ayrld vakit, Austos ay sonlar idi. 20 sene sonra geldigi zaman yine ayn ayn sonu idi. (7) Nurun lk Kaps Mukaddemesi 758 gstererek: "stadmz Barla'ya geldikten sonra, hemen her gn uralara kar, akamleyin evine dnerdi. Hatta diyebilirim ki: Barla'nn u grdnz hi bir da ve tepesinin, dere ve bayrnn, ba ve bahelerinin bir kar yeri yoktur ki, stadmzn mbarek ayaklar dememi olsun. En sarp ve dik kayalklara da kar, zirvesinde oturur, afak seyreder, tefekkr ederdi." diye konumutu. Merhum Sddk Sleyman'n bu hkmn te'yid eden Mustafa Sungur Aabeyin de u rivayetidir: "stad'mz bir gn Barla'daki da ve tepeleri bize gstererek: "Ben Barla'da iken, genlik zamanmda bu da ve dereleri gezer dolardm. En sarp kayalklara bile kardm" mealinde buyurmulard dedi. DNYA'DA OLUP BTENLER (Hazret-i stad Van'dan alnp Barla'ya getirildii gnden, ayrld gne kadar Dnyada ve Trkiye'de olup bitenler) Hazret-i stad Bedizzaman, Barla'ya srgn gnderildii seneler, Trkiye'de dinsizlik rejimini yerletirmek iin, oktan beri pln kurup pusuda frsat bekliyen gizli zndk komiteler; yeni hkmetin, "hilfetin ilgas ve ldin Cumhuriyet prensibini benimsemesi" gibi inklabl hareketlerini, kendi pln ve projelerine msaid ve esnek bularak, frsat ganimeti ve msaid zemin addederek zehirlerini kusmaya baladlar. Bata slm dininin kk ve temelleri olan mann erknna kar gazete ve kitaplarla alen olarak hcuma getiler. o zamanki hkmet, buna da fikir ve vicdan hrriyeti diyordu... Kimisi hari inkr, kimisi melaike ve cinlerin vcudunu inkr, kimisi Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) peygamberliini tezyif, kimisi Arap dmanl altnda Kur'an- Aziman iin, haa l kanunu diye inkr ve tezyif eklinde meydana ktlar. Ldin cumhuriyetin, onlarn zehirli fikirlerine, ak ve esnek kanunlarnda, fikir ve vicdan hrriyyeti nam altndaki hkmlerine dayanarak, serbest zehir satlar. Halbuki bunlar yapanlar, gya bir ka sene nce slm dini mdafii olan Osmanl ve Trk idiler. Lkin hkmeti idare edenlerin iinde bile, bu gizli zndk komitelerin adamlar, belki Trkiye'deki gizli ubelerinin reisleri de var idi. Bylece bir taraftan Meclis'ten kan esnek kanunlara, bir taraftan da hkmette mhim mevkiler igal etmi adamlarna srtlarn dayayarak, zehirler samaya, aktan aa gazete ve kitaplarla kfr olan fikriyatlarn yaymaya baladlar. te stad Bedizzaman, bu dinsiz, zndk komitelerin btn pln ve desiselerinin kkn kazyacak ekilde, Kur'an'dan ald kll ilham u'leleri ile; akl, mantk ve hikmet meydannda eserler vcuda getirdi. Barla da hi bir zaman bo durmad. Mtemadiyen imann erknn tahkim edecek il

759 m ve akl eserlerle, imann tm hakikatlarn ispat edecek ve gizli dinsiz komitelerinin sinsi ve sistemli yaygaralarn kknden kazyp tar mar edecek eserler te'lif etti. Yazd eserler, Kur'an'n ve imann etrafnda delinmez, krlmaz elikten manevi bir sur oldu. Bylece ehl-i imann imanlarn btn phe ve vesveselerden mahfuz kld gibi, inkrc dinsizlerin gayzl, kinli tm pln ve projelerini akim brakt. Azlarn tkad. lemde ilim ve akl meydannda onlar hayvandan yz derece aa drd ve hakeza!.. Geri Hazret-i stad yalnzd. Maddeten eli kolu balyd. Madd hibir eye de sahip deildi, garibti, fakirdi. Lkin o, her eyin sahibi olan Rabbine, Mevlsna tam dayand iin, onun Rabbi ona bu yokluklar iinde tkenmez varlklar ihsan etti. Kur'an'n manevi, nevvar ilim leminin kapsn ona at. Artk o hereyi bulmutu. Kinat tlsmn amt. Hereyin hakikatna ainalk peyda etmiti. Onun Rabbi ona: "Yr kulum!" demiti. O da, bu iman ile. Rabbinin emirleri yolunda yrd. Dnya dinsizlerinin tm plnlarn Allah'n izniyle alt-st etti. Davas olan iman esaslarn her trl bask zulm ve ikenceye ramen Trkiye'de biiznillah bayraklatrd. te Hazret-i stad'n 1923 Mays'nda Ankara'y terk edip, Van'a gittikten.. Ve sonra Van'dan sebebsiz olarak alnp menfadan menfaya gezdirildikten.. Ve en son gtrlp Barla'ya iskn ettirildikten, ta 1934 yllarna kadar; Trkiye Cumhuriyeti Hkmeti, filvaki' dinsiz habis ifsad komitelerine frsat verecek, fakat ehl-i imann din hakknda, slmiyet hakknda sz hakkn ve mdafaa hukukunu btn btn kesecek ve ksacak olan veya belki yle olmad halde, tatbikattaki hkmleri yle grnen ve yle tatbik edilen u gelecek kanunlar kabul etmi, meclisten karmt! 1- 3 Mart 1340 (16 Mart 1924) tarih ve 430 sayl kanunla tevhid-i tedrisat kanunu... Bu kanunla din dersleri Trkiye'de tamamen kaldrlm, Kur'an mektepleri, din terbiyeghlar bsbtn kapatlm, yalnz okullarda felsefi dersler okutulmu oluyordu. 2- 25 Terin-i Sani 1341 (8 Aralk 1925) Tarih ve 671 sayl kanunla, apka serpuunun iktisas hakkndaki kanun... 3- 3 Terin-i Sani 1341 (14 Aralk 1925) Tarih ve 677 sayl kanunla, Tekye ve zaviyelerin kapatlmasna.. eyh, Halife ve mrid gibi unvanlarn men' ve ilgasna dair kanun... Bu kanunla tarikat denilen manev, ruh ve vicdan ihtiyacn ve beerin ister istemez bu manev ihtiyalara muhta oluunun mefhumlar yasaklanmasn ve dinin bir ynyle baz hakikatlarnn mahfazalar olan bu gibi bekiliklerin ortadan kaldrlmasn n gryordu. O ise, dinsiz komitelerin iine ok iyi gelmekte idi. Ve frsatlarnada bir ganimetti. 760 4- 17 ubat 1926 tarih ve 743 sayl kanunla evlenme akdinin yalnz evlendirme me'muru tarafndan yaplabileceine dair kanun.. Bu kanunla, din nikhn hkm resmiyette yasaklanm olmakla, yine frsat bekliyen dinsiz komitelerin ellerinde bir silh tekil ediyordu. O ise ki tm dnyada ve Avrupada nikahlar din adamlarnca, kiliselerce akdedilmektedir.

5- 10 Nisan 1928'de smet nn ve 20 arkada tarafndan meclise verilen teklifle; Anayasa'dan din stlahlar ve tabirler tamamen silindi...(8) 6- 20 Mays 1928 tarih ve 1288 sayl kanunla, beyn-el milel Erkamn kabul hakkndaki kanun... Bu kanunla tm slm leminde bin seneden beri kullanlmakta olan rakamlar eklinin yasaklanmas demekti. Bu da, yine din dmanlarnn elinde, ehl-i imana kar iyi bir frsat ve hcum zemini tekil etmiti. 7- 14 Kasm 1928 tarih ve 1353 sayl kanunla, yine umum slm milletlerinin bin seneden ziyade mterek yazs olan, Kur'an hatt yasaklarla kaldrlyor ve ltin harfleri onun yerine (Trk harfleri diye) ikame ediliyordu. Bu da yine gizli dinsiz ve mfsid komitelerin ehl-i imana hcumlarna iyi bir zemin ve silh tekil ediyordu. 8- 1928 Anayasas hazrlanrken 1924 Anayasasnn 2. Maddesindeki "Devletin dini slmdr" hkm nn'nn bir teklifiyle Anayasa'dan karlmtr. Bylece resmen devletin dini artk yoktu, dinsiz demekti. 9- 26 Terin-i Sani 1934 tarih ve 2590 sayl kanunla; Efendi, bey, paa gibi lkab ve unvanlarn kaldrlmasna dair kanun... Bu kanun umuma ve herkese amil olduu, halka ve din ehline hususi bakmad iin, bir gn dahi geerliliini koruyamam, skt etmiti. 10- 3 Knun-u evvel (Yani Ocak) 1934 tarih ve 2596 sayl kanunla, baz kisvelerin giyilmesini yasaklyan kanun...(9) Bununla, yine gizli dinsiz komiteler ok yararlanmlard. nki hem eski milli kisve, hem de din kyafetler artk yasak... Yal mttaki bir zat, o eski elbiseyi giyse, klhn taksa; kanun yasak bir tarafa, din dman herifler hemen "Gericilik hortlad" diye yaygara basarlard. 11- 1934 ylnda, yine nn'nn bir teklifi zerine, be yz sene mddetince mslmanlarn ibadetgh olmu, Koca Sultan Mehmed Fatih'in fetih ve cihadnn bir yadigar olan AYASOFYA CAM yine eski putlarn mahzeni haline getirildi, ismine de Mze denildi.(10) (8) 50 yln tutana S: 52 (9) Notlu itihadl TC.Anayasas,1967 Bask, Dr. Servet Armaan (10) 50 yln tutana, S: 36 761 12- Bu kanunlara benzer dier bir hadise ise, 1932'lerde, Kur'an'n tercmesi meselesi ve cami'lerde Trke ezan gibi namazn iinde bile Trke olarak okutturulmas(11) dedikodusu ortalkta dolam oldu. Dinsiz farmasonlar, henz niyette olan bu acib cinayeti gerekletirmek iin durmadan krklyorlard. Bununla camilerde Tke ezan ve kamet gibi, Kur'an da Trkeletirerek namaz sreleri yerine okutulmak niyeti apak gzkmekteydi. Bundan asl hedef, dinsiz komitelerin sinsi

olan u niyeti idi: "Kur'an Trke'ye tercme edilsin, ta ne mal olduu bilinsin." Yani onun lzumlu, hikmetli, i'cazl, mu'cizli, faydal tekrarlar; Trke tercmesinde lzumsuz olduu grnsn, neticesinde de m'minlerin imanlar zedelensin, i'tikadlar sarslsn diye... te Hazret-i stad Bedizzaman, stte sraladmz kanunlarn esnek ve msaid deliklerinden girip, slmn kuds harimine el atmak isteyen benzeri menhus niyet ve eytan plnlarn farkna varm, Kur'ann i'caz merkezinden ald ilham klaryla; o mahud planlarn kkn ilm kanunlarla kal' edecek eserler yazm, mukabeleler de bulunmutu. Tam o sralarda te'lif edilen 29. Mektubun hemen hemen tamamn Kur'ann i'cazna hasretmi.. Ve Kur'ann tercmeye gelmez bir kitap olduunu ispatlamt. stadn yrtt bu hizmeti ile ve ma'hud plnlara kar arslanlar gibi ilm ve akl ekilde mukabele edip durmas ile; ehl-i iman ard u hrrem ettii gibi, ehl-i kfrn kfriyatlarn ve menhus niyetlerini de tar u mar etmiti. Bu mezkr hadise hakknda Hazret-i Bedizzaman, Denizli hapsinden ktktan ve Emirda'na geldikten bir ka ay sonra, yani 1945 Nisan'nda kaleme ald bir risalesinde byle der: "... Bundan oniki sene evvel iittim ki, en dehetli ve muannid bir zndk, Kur'an'a kar su-i kastn tercmesiyle yapmaya balam ve demi ki: "Kur'an tercme edilsin, ta ne mal olduu bilinsin. Yani lzumsuz tekrarat herkes grsn ve tercmesi onun yerinde okunsun, diye dehetli bir pln evirmi. Fakat Risale-i Nur'un cerh edilmez hccetleri kat' ispat etmi ki: Kur'an'n hakiki tercmesi kabil deil.. Ve lisan- nahv olan lisan- Arab yerinde Kur'an'n meziyetlerini ve nktelerini baka lisan muhafaza edemez.. Ve her harfi on adetten bine kadar sevab veren kelimat- Kur'aniyenin mu'cizane ve cem'iyetli tabirlerinin yerini beerin ad ve cz' tercmeleri tutamaz, onun yerinde camilerde okunmaz diye Risale-i Nur her tarafta intiar ile o dehetli plan akim brakt...(12) " (11) Nitekim 22 Ocak 1932'de bedbaht bir hafz, lstanbul Yerebatan Camii'nde cemaate Trke olarak Kur'an diye bir yler okumak kstahlgn yapmt. (Bkz. 50 yln Tutana S: 51). (12) ualar -Enver Neriyat S: 233. 762 te yukarda tarih ve say numaralarn verdiimiz inklbl kanunlarn en iddetli bir ekilde tatbikatlar yannda, bir de din ve vicdan hrriyetinin ve cumhuriyet ilkeleri ve milliyet hkimiyeti ve iradesinin mevcudiyetinden de sz edilmekteydi. Amma tatbikat ve hkmde hi bir eserleri grnmyordu. Din ehli ve slm alimlerinin, ad geen kanunlarla kskvrak elleri kollar balanm, Dine kar ikr bir srette saldrya geen din dmanlarnn alen phe ve vesveseler ika' etmelerine msaade edilmiti. Mukabil cevab vermek iin alimlerin mdafaa hukuklar bsbtn balayc ekilde bir tatbikat eseri grnmekteydi. O ise ki o, ne din ve vicdan hrriyetinin, ne de cumhuriyet icab ve insan haklar ilkelerinin ve ne de umum dnyada tatbik edilen bir liklik mefhumunun ilke ve icablar idi. Herkes susmu, hayret ve aknlk ierisinde o ac ve rpertici manzaray seyrediyordu. Baz mcahid ve hamiyetperver insanlar da, hi bir ey yapamyor, oturup ac ac dnyordu. Mehmet Akif gibi hamiyetperver ve mcahid baz zatlar ise, yurdunu terk ve baka diyara hicret etmek eklinde soluk alyorlard. Elmall Muhammed Hamdi efendi gibi baz zatlar da, areyi evine kapanp kmamak ve bir eye karmamak tarznda bulmular idi.

te bu ok acib, ac manzaraya ve her trl zulm ve baskya ramen yalnz birisi susmam idi. O da Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi idi. Bu sylediklerimiz ayn hakikattr. Dine ait tek bir eserin, bir risalenin hatta bir sahifenin bile neri yasak edilmi iken, hatta kck ocuklara Kur'an okutulmak bile iddetli bir srette men' edilmekte iken Bedizzaman, Barla'nn dalarnda, derelerinde ve balarnda iman risalelerini durmadan te'lif ediyordu. Zahire gre onun muhataplar, Barla halkndan bir ka ma'sum ve renber insanlard. Bu durumda kanunlarn, onun bu ahs ve husus meguliyetine mdahale hakk yokt. nk yazd eyler yalnz imana dair, Kur'ana ait eylerdi. Hem de husus ve hs idi. Evet durum byle idi. Amma devrin her bir me'murunun kendisi kanundu. Hkm kanunlarn deil, me'murlarnnd. Bedizzaman'n her eit siyas ahvalden uzak, politikalardan r olan u iman ve Kur'an hizmetini sndrmek ve kendisini susturmak iin her trl zulm, her bir alakl irtikab ediyorlard. Hususi tek bir kk oda gibi menzilinde bile, tek bir adama dahi imana ait ders vermesini, mdahale edip men' edecek kadar ileri gidiyorlard. Lkin heyhat!.. Bedizzaman' hi bir beeri kuvvet durduramyordu ve durduramazd da... Sekiz buuk senelik Barla ve sekiz buuk aylk Isparta hayatnda tam yz alt adet (13) Risale te'lif etti ve fedakr muhlis talebeleri vastasyla muhta ehl-i imana ulatrlmas iin var gcyle gayret sarf etti.. Ve biiznillah muvaffak da oldu. (13) Lahikalar, 27. Mektup olduundan ve bunun 1. cild ve ilk ksm Barla'da teekkl etmi olduundan, bununla birlikte yazlan Risalelerin mecmuu tam 106 adettir. 763 te, Bedizzaman Said-i Nurs'nin Barla Hayat tablosunun bylece kck ve muhtasar bir fihristeciini kaydettikten sonra, cereyan eden hadiselerin ve hizmet safhalarnn cz'iyatna geiyoruz. Bunlar da bir ka blm halinde arz etmeye alacaz.. Birinci blmde, yazd Risale-i Nurlar vastasyla, gerek mbarek zatna, gerekse Risale-i Nurdaki kuds hakikatlara kar alka peyda eden ve talebeliine giren baz zatlarn hatra ve telkkilerini.. kinci blmde: ehl-i dnyann ve idarecilerin ona kar uyguladklar muamelelerin ve nfuzunu krma kampanyasnn tarzn.. Ve Bedizzaman'n da, bunlara kar ok mecbur oldun zaman yapt cevab mukabelelerini ve talebelerini bu gibi er ve mekirlere kar ikaz, tedbir ve irad suretlerini.. nc blmde, Risale-i Nurlarn ilk intiar ekli ve te'sir sahasn.. Drdnc blmde, Nur risalelerinin te'lif ekli ve tarih sralamasn kaydetmeye alacaz.naAllah!.. 764 BRNC KISIM: HATIRALAR VE TELKKLER Kaydedeceimiz hatra ve telkkilerde, o zamanki saff- evvel Nur talebelerinin gerek Risale-i Nur'a kar, gerekse Hazret-i stad'n aziz ahsiyetine kar duyduklar takdir ve kran hislerini ifade

ettikleri gibi, bilhare de aziz stad'lar olan Hazret-i Bedizzaman'da grdkleri yce evsaf ve bl ahlklar hakknda zaman zaman hatralar ve menkbeler nev'inden dile getirdikleri baz rivayetler eklidir. Biz, evvela saff- evvel olan o zamanki Nur talebelerinin yazl beyanlarndan Risale-i Nur ve Hazret-i stad hakknda kaleme aldklar mektuplarnn mecmuundan, takdir ve senalarn ihtiva eden telkkilerinden bazlarn.. Saniyen: ifah olarak rivayetler eklinde gelen menkbeli hatralarndan da mhim bir ksmn kaydetmeye alacaz. Barla Lahikas kitab, u yazl telkkilerin envayle doludur. Hususan Kur'an hattyla olan Barla Lahikas asllarnda... Bu telkkiler ve rivayetli menkbelere gemeden nce de; o sralarda Trkiye'de siyas sahada icra edilen baz muamele ve icraat nevilerinden baz nmuneleri de yukarda yazlanlarn tamamlaycs olarak burada kaydetmeyi muvafk bulduk. OLAYLAR VE CRAATLAR 1- 29 Haziran 1925'de, eyh Said'in idamiyle beraber tm ark'ta ne kadar tekye ve zaviyeler varsa hepsi resmen kapatld. 2-15 Austos 1925'de Ankara stikll Mahkemesi tarikat- salahiyeye mensub onbir kiiyi lm cezasna arptrd. 3- 11 Nisan 1926'da talyan Babakan Musolini'nin ve ngilizlerin dou Akdeniz ile ilgili olarak verdii deme zerine, kabine ksm seferberlik karar ald. Millet arasnda byk heyecanlar cereyan ediyordu. 4- 13 Temmuz 1926'da zmir'de M.Kemal Paa'ya su-i kast teebbsyle ilgili grlen 13 kadar meb'us ve stiklal sava komutanlarndan iki zat idam edildi. Su-i kasd hadisesi 15-16 Haziran 1926'da, zmir'de su-i kasda teebbs etmek isteyenler, szde bir ihbar zerine bir ey yapamadan yakalandlar. 18 Haziranda Ankara stiklal Mahkemesi zmir'e gnderildi ve orada grevlendirildi. 20 Haziranda geni apl tutuklamalar oldu. Tutuklananlarn arasnda baz milletvekilleri, ordu kumandanlar da vard. lk bata Kzm Karabekir'de bunlarn iindeydi. 765 4- Temmuz 1926'da Kzm Karabekir Paa ile Ali Fuad Paa zmir stiklal Mahkemesinde yarglanp ifade verdiler. 13 Temmuz 1926 gn mahkeme davay sonulandrd ve 13 'dam karar verdi. Ayn gecede o i'dam karar infaz edildi. 5- 20 Austos 1926'da Ankara stikll Mahkemesi Ankara'da cereyan eden ayn davann ikinci blmn karara balad. Bu davaya ttihadlarn davas deniliyordu. Eski Maliye Bakan Doktor Nazm ile Milletvekili Hilm lme mahkm edildiler. Bu davada mehur Hseyin Cahit de yarglandysa da, beraat etti. Yine bu davada, gyabnda lm cezas verilen mehur Kara Kemal, 27 Austos 1926 gn intihar etti. 6- 5 Aralk 1926'da zmir su-i kasd davasnda sular grlmedii halde, baz paalar mecburi emekliye sevk edildi.

7- 20 Mays 1927'de Trkiye Cumhuriyeti dahilindeki tm resmi binalarn kaplarnda, duvarlarnda, eski yaz ile yazlm tura ve benzeri yazlarn kaldrlmasna dair 1057 sayl kanun kabul edildi. Bu kanun gereince stanbul niversitesi binas alnndaki altnlarla yazl yetler de beton sva ile kapatld.(14) 8- 3 ubat 1928'de stanbul'da ilk Trke hutbe okundu. 9- 23 Aralk 1930'da Menemen hadisesi vuku' buldu. Askeri istiklal mahkemesi o evrede bir ok masum insan da idam etti. 10- 18 Temmuz 1932'de Ezan resmen Tkrkeletirildi. 11- 1 ubat 1933'de Bursa'da yeni ezana kar ayaklanmalar oldu. 12- 26 ubat 1934'de stanbul'un baz evlerinin kafesli pencereleri resmen kaldrld. 13- 1 ubat 1935'de cami olarak kapatlan Ayasofya camii, Mze eklinde ald. 14- 5 Ocak 1937'de nn ve yz elli arkadann teklifi ile alt ok mefhumu Anayasaya kondu ve Anayasalatrld (15) 15- 1 Eyll 1939'da 2.Cihan Harbi balad. Alman ordular Polonya'ya girdi. 16- 9 Nisan 1940'da Alman ordular Danimarka ve Norve'e girdi. 17- 7 Nisan 1940'da Ky Enstitleri kanunu kabul edildi. Milli Eitim Bakan, Hasan Ali Ycel idi. Bu okullarda Allahszlk ve dinsizlik dersleri krpe dimalara zerk ediliyordu. (14) Bunun misallerinden olarak, biz ocukken babam bize anlatyordu: "Bizim ky odasnn kapsnda eski yaz ile "Fi tarihinde tamir edilmitir" yazsnn kaldrlmas iin bizim nahiye mdr geldi, resmen buray svatmam iin emir verdi" dedi. A.B. (15) 1950 seimlerinde propaganda konumasnda, lnn halka' anayasa'dan alt oku kaldracagm" diyebiliyordu. A.B. 766 18- 19 Aralk 1941 stanbul'da ekmekler karneye baland. 19- 19 -Mart 1945'de Sovyetler Birlii Trkiye'ye sert ve ar bir nota verdi. 20- 6 Austos 1945'de Japon saatine gre sabah 08, 15'de Hiroima adasna Amerikallar tarafndan Atom bombas atld. 21- 9 Temmuz 1946'da Ankarann nl altoku valisi Nevzat Tandoan intihar etti. 22- 25 Mays 1948'de C.H.P gurubunda "slm lhiyyat fakltesi" kurulmas kararlatrld. HATIRA VE TELKKLERE GEYORUZ: Zaman ve zemin ve o sra yaplan icraat ve muamelelerin gerek vehesinin iyice anlalabilmesi iin birka sahife stteki hadise ve icraat nmunelerine ek bir izah olmas iin son olaylar ve icraatlar

blmn de ilave etmeyi uygun bulduk. Simdi stad'n talebelerinin Hazret-i stada ve Risale-i Nura kar duyduklar his ve telkkilerine geiyorz: Evvel Barlal Nur talebelerinin telkkilerinden balyoruz: Birincisi: Barla'l lim, fazl Hafz Halid Tekin Efendi'dir. Bu zat, 1891 Barla doumlu olup, 1946'da stanbul'da vefat etti. Hazret-i stad Barla'da iken, onunla ahiret kardelii akdetme erefine nail olmu ve Bedizzaman Hazretlerinin bir muhatab olarak; bir ocuunun 1930 ylnda sekiz yanda iken vefat zerine ONYEDNC MEKTUB gibi mhim bir risalenin yazlmasna vesile olmu bir zattr. Allah rahmet eylesin, amin... Merhum Hafz Halid'in takriz mektubu ve telkki hisleri yledir: "Risale-i Nur'un mellifi Bedizzaman nadire-i cihan, hadim-i Kur'an Said-i Nursi (R.A) hakknda hissiyatmdan binden birini beyan ediyorum: stadm kendisi Nur ism-i celiline mazhardr. Bu ism-i erif kendileri hakknda bir ism-i A'zamdr. Kendi karyesinin ismi Nurs.. Validesinin ismi Nuriye.. kadiri stadnn ismi Nureddin.. Naki stadnn ismi, Seyyid Nur Muhammed.. Kur'an stadlarndan, Hafz Nur:. Hizmet-i Kur'aniyede husus stad Zinnureyn.. Fikrini ve kalbini tenvir eden, Ayet-i Nur olmas ve mkil mesailini izaha vasta olar nur temsilat, gayet kymetdardr. Resailinin mecmuuna Risale-i Nur tesmiyesi, Nur ismi onun hakknda sm-i A'zam olduunu te'yid etmektedir. Risale-i Nur adl harika te'lifatnn bir ksm, Arabi olmakla beraber, Risale-i Nur eczalar imdiye kadar 119'a bali olmutur. Her bir risale kendi mevzuunda harikadr. Gayet yksek olmakla beraber, Onuncu Sz ismiyle itihar eden Hare dair olan risalesi pek harikadr, cami'dir. 767 Ulemaca srf nakl olan hari ve neri, gayet kuvvetli ve kat'i delil-i akliye ile ispat etmitir. Onunla oklarn imann kurtarmtr. Ayetinin srryla diyebilirim ki: Risale-i Nur bir kamer-i ma'rifettir ki; ems-i hakikat olan Kur'an- Mu'ciz-l Beyann nurunu istifaza eylemi ki olan mehur kaziye-i felekiyeye masadak olmutur. Hem diyebilirim ki; stad'm Kur'an hakknda bir kamer hkmnde olup, Sema-i Risaletin emsi olan Resuli Ekrem Aleyhissalat Vesselm'dan nuru istifade edip, Risale-i Nur eklinde tezahr etmi. stad'm, bakalarnda nadiren bulunan mmtaz hasletlerinden, zhiri tavrnn pek fevkinde bir vaziyet gsteriyor. Zahir hale baklrsa, ilm-i hali bilmiyor gibi grnr. Birden bakarsn bir derya kesiliyor. Me'zun olduu miktar ve Resul- Ekrem Aleyhissalat Vesselm'dan istifade derecesi nisbetinde syler. Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselm'dan cihet-i istifadesi olmad vakitlerde, yeni ay gibi mahviyet gsterir. Bende nur yok, kymet yok der. Bu hasleti de tam tevazu dur.. hadisiyle tam mil olmasdr. te bu haslet icabatndandr ki; bizim gibi talebelerinden baz mesail-i ilmiyede muhalefet bulunsa, onlarn szlerini, iinde arar. Hak bulduu vakit; tamam- tevazu' ile ve lezzetle kabul ederek teslim eder. Maaallah der:

"Siz benden daha iyi bildiniz. Allah raz olsun" der. Hak ve hakikat, nefsin gurur ve enaniyetine daima tercih eder. Hatta ben baz mes'elelerde muhalefet ediyordum. Bana kar gayet mltefit, memnunane bir tavr alr.. Eer yanl yapsam, gzelce damarma dokunmyarak beni ikaz eder. Eer gzel bir ey sylemi isem, ok memnun olur. stadm bilhassa hikmet-i hakikiye fenninde, yani hikmet-i eriat ve slmiyet noktasnda pek harikadr.. Ve hikmet-i beeriyede dahi ok ilerdedir. Hatta o ilimde Eflatun ve bn-i Sina'y gemi diyebilirim... Snhat isminde bir risalesinde grdm ki: Resul-i Ekrem Aleyhissalt Vesselm lem-i manada bir medresede, ona ders verdiini grm. O ders-i maneviyeye binaen ARAT L 'CAZ namndaki harika tefsiri yazm(16). Bana bir gn dedi ki: "Harb-i umumi hadisat ve netaicleri mani' olmasa idi, arat-l 'caz, Allah'n tevfiki ve izni ile altm cild yazacaktm. naallah Risale-i Nur ahren o mutasavver harika tefsirin yerini tutacak" (16) arat-l t'caz, Snhat risalesinden ok evvel yazldg iin, Snhattaki o r'ya bu hadisede olmamas Izmdr. Lkin kklnde grm olduu r'ya zerine feyiz ve nurlarla coan kalb ve ruhunun; ve bilhare Van'da Ingiliz Mstemlekt nzrnn verdii beyanat zerine galeyana gelen hamiyet ve gayreti neticesi olarak arat-I 'caz yazd kesindir.A.B. 768 stad'mzla yedi sekiz sene msahabetim esnasnda mhim mehudatm oktur. Fakat elkatret tedll alelbahr mucibince, deryaya dellet maksad ile bu fkra kfi grld. nki stad'mdan iftirak zaman idi. Acele yazdm. Hafz Halid(17)" .KNCS: amda vazifeli zabit olan babasnn yannda henz ocuk iken, babasyla birlikte, Bedizzaman Hazretlerinin 1911 yl ilk baharnda Emeviye camiinde irad etmi olduu hutbesini dinlemi, sonralar da gelip Barla'ya yerletiinde stad Bedizzaman'n da Barla'ya gelmesi ile, ona ktiplik, talebelik ve hizmetkrlk yapmaya balam, Barla'l aml Hafz Tevfik (Gksu) Efendidir. Vefat 1965'de Barla'da... Bir rivayette, ehl-i kalb ve lim olan aml Tevfik'in babas, henz am'da iken, olu Hafz Tevfik'e, Bedizzaman Hazretlerini gstererek: "Bak olum! lerde bu zata hizmet edeceksin. Sakn ola ki, hizmetinde ftr getirmiyesin" demitir diye sylenmektedir. te merhum aml Hafz Tevfik, stad' Bedizzaman Said-i Nurs ve Risale-i Nur eserlerinin manev makam ve muazzam hizmetleri karsnda telkkisini yle dile getirmektedir: (Baz blmler alyoruz) "...Her yz senede Cenab- Hak bir mceddid-i din gnderiyor" Hadis-i erifine mazhar ve masadak ve mazhar- tam olan Mevlana e-ehir Kutb-l Arifin, Gavs-l- vsiln, varis-i Muhammed, Kmilttarikat-il Aliyye vel mceddidiyye Halid-i zl cenahayn kuddise sirrh ilh... ... stad'm kendine ait medh u senay kabul etmiyor. Fakat Risale-i Nur, Kur'an'a ait olup, medh u sena Kur'ann esrarna aittir. stadmla Hazret-i Mevlana'nn bir ka fark var.

Birisi: Hazret-i Mevln, Zlcenahayndr. Yani hem Kadir, hem nak tarikat sahibi iken, nakilik tarikat onda daha galibtir. stadm, bil'akis kadir merebi ve azel meslei daha ziyade onda hkmediyor... kinci fark: stad'm kendi ahsiyetini merciiyyetten azlediyor. Yalnz Risale-i Nur'u merci' gsteriyor. Hazret-i Mevln Halid'in ahsiyeti ise, kutbul irad, merci-l hs vel-mm olmutur. nc fark: Hazret-i Mevln Halid Zlcenahayndir. Fakat zamann muktezasyla ilm-i tarikat ve snnet-i seniyyeyi esas tutmak niyetiyle tarikat daha ziyade tutmular, o noktada sarf- himmet etmiler... (18) Barla Lahikas, S: 118 769 stadm ise, u dehetli zamann muktezasyla ilm-i hakikat ve hakaik- imaniye cihetini iltizam ederek, tarikata nc derecede bakmlar. Elhasl: Bataki hadis-i erifin "Her yz sene banda dini tecdid edecek bir mceddidi gnderiyor" mjdesinin ihbarna muvazi olarak Hazret-i Mevln Halid, ekser ehl-i hakikatn tasdikiyle 1200 senesinin yani 12. Asrn mceddidir. Madem tam yz sene sonra, aynen drt cihette tevafuk ederek, Risale-i Nur eczalar ayn vazifeyi grm, kanaat verir ki; nass- hadis ile Risale-i Nur tecdid-i din hususunda bir mceddid hkmndedir..(18) " Ve aml Hafzdan rivayet yoluyla iki hatra: 1- Konyal Mustafa Demirci rivayetiyle Barla'l aml Hafz Tevfik'ten naklen mhim haber: "Birgn stad bana: "Kazmay, Krei al gideceiz dedi:.Gittik. Bir uurumun kenarna vardk. Orada "Srr- nna a'taynay yazdrmaya balad.. biz yazarken yamur geldi. Ben: "stadm slanacaz deyince, "yle mi? diyerek ellerini iki yana ap dua etti. Baktm, yamur etrafmza yad halde biz slanmyoruz. Ben stada :" Biz sizden korktuk deyince, stad: "Hayr, bu benden deil, hizmet ettiimiz makamdan geliyor dedi. (Son ahitler-4 Sh:211) 2- Bursal Sami Pala kanalyla gelen ve Ali Saram'n rivayetiyle nakledilen Barlal, aml Hafz Tevfik merhumun bir hatras: Sene 1961... Daha Nur Cmiasna yeni girmitim. Barla'da, stadmzn vefatnn birinci sene-i devriyesi dolaysyla mevlid okunacakm. Muzaffer Arslan ile beraber ben de gittim. Mevlidde olanlardan aklmda kalanlar: Sddk Sleyman, aml Hafz Tevfik, Hakk Efendi, Mbarek Sleyman, Sungur, Bayram, Dr. Sadullah, Bekir Berk ve daha ok kalabalk kardeler vard. Mevlid bitince kardeler dald. Yalnz kaldm. Baktm, resmi astsubay elbiseli bir zat, yannda gen kardelerle beraber aml Hafz Tevfiin evini soruyorlar. Bende onlarla beraber gideyim dedim.

Hafz Tevfik aabey: bizi kabul etti. Kardeler, sormaya balad: "stadla nasl tantnz? Yazarken stadn yannda msvedde var m idi? Nasl sylyor, siz nasl yazyordunuz? V.s. aml Aabey, "ben de geleyim (oda)'ya da, yerinde anlataym diyerek hep beraber, narn ve mescidin yanndaki sofal odaya gittik. Merhum aml Hafz Tevfik Aabey anlatmaya balad. "Babam zabit idi. stanbul'da dedem beni gezdirirken, acib kyafetli bir adam grdk. Banda kavuk, ayanda alvar, belinde kamas vardi. Herkes gibi ben de hayretle bakyordum. Dedem: "O'na Bedizzaman derler. Dedi. Bu ekilde t ocukluumda stad tanm idim. Babam vazife ile am'a tayin olunca, ailemle beraber bende am'a gittim. Orada hafz oldum ve yazy rendim. Babam orada vefat edince, dedem gelerek beni Barla kyne getirdi. Hemen Byk Cami'ye mezzin tayin oldum. Camiin imam olan imam efendide stad gyaben iyi bilirmi. stadn Barla'ya geldiini ve Yokubandaki odaya yerletiini iitince, mam efendi, bana: "Ziyaretine gidelim. dedi. Birka defa ziyaret ettik, fakat hi konumuyordu. Yata bir tahta ranzada idi. Duvara asl bir torbada Kur'an- Kerim vard. Baka bir kitap grnmyordu. lk gidite bize ay yapt ve verdi. Amma kederli duruyor ve konumuyordu. mam efendi de O'nun bir derya olduunu biliyormu. "Nasl yapalm da konuturalm, bir mes'ele soralm. Peygamberimiz Mi'rac'a rhen mi, yoksa bedenen mi gitti, diye soralm dedik. Bylece konuturmay umuyorduk. Yine bize ay verdi. mam efendi sordu: "Efendim lema farkl sylyor. Acaba Mi'rac bedenen mi, ruhen mi? deyince stad saa sola bakt. Ve bana "Hafz, yazn var m? ben "Gzel yazarm efendim "yleyse, al u defteri dedi ve balad sylemeye. te ilk def'a Mi'rac bahsi byle yazld. Tek sayfa olarak tam 35 sayfa yazmm. stad, yazdklarma bakt, "Yazn gzelmi dedi. "Sen bana lzmsn. Amma ben asabiyim. Herkesle geinemem, sen tedbirli ol. Ben de "Efendim, ben de tiryakiyim. Sigara imeden yapamam. Ne yapacaz? dedim. stad, "O zaman, (Besa, arnavut yemini) yapalm. Ben kznca, sen birey deme. Sen kznca, gidip sinekleri datrsn dedi. NCS: Yalval Muallim Ahmet Galib Keskin Bey'dir. (1900-1940) Bu zat, Barla'da muallimlik yaparken, Bedizzaman Hazretleri de oraya gelmi ve onunla tanmtr. Bedizzamann ilmine, fazlna, kemaline, takvasna, cihadna hayran kalm, k olmutu. Risale-i Nur ve stad Bedizzaman hakknda Arapa, Farsa ve Trke olarak ok gzel ve parlak medhiyeler iirler, kasideler yazm. Ayn zamanda Risale-i Nur'un yazlmasnda, tebyizin de ok kymettar hizmetleri sebkat etmitir. 1935 Eskiehir hapis hadisesinde bulunmu. Fakat Hazret-i stad mdafaalarnda onu kurtarmak iin Ahmed Galib Bey'in kendisiyle mnasebetlerinin ok az olduunu te'vil ederek ifade etmi, nihayet Eskiehir hapsinden ay sonra, doksan mazlumla birlikte erken tahliye edilenlerle beraber olmutur. 771 te bu zat parlak iirlerle Risale-i Nur ve stad hakkndaki telkklerini yle dile getirmitir: Trke bir ri: (Birka msra'n alyoruz)

Adem-i ilm-i hakikattr szn Tercman- kenz-i vahdettir szn. Hazret-i Haktan atay- mahzdr. Ne'e-i it-i hviyettir szn, Ders-i hikmetten btn ulv beyan, Misl-i dris-i pr-hikmettir szn. Mevc-i tufan- dalletten siper, Keti-i Nuh-u selmettir szn, Vahdetin esrarni iln eden Ol Halil-ve asl- millettir szn, Bah- zemzem eyler ehl-i hayrete, smail-i feyz-i hrmettir szn. Hak cemaliyle kemalin gsteren, Hsn- Yusuf-tan iarettir szn, Yokluk ire varla kaim olan, Sabr- Eyyb-u metanettir szn. Ehl-i idlal eden zir zeber, Sanki Harun-u fesahattir szn, Asker-i calut-u kfr mahveden, Savt- Davud-u hilfettir szn. Sed eker kfir olan ye'cclere, nk Zlkarneyn-i kudrettir szn. Mrdeyi ihya, kr bina eder, Nefha-i sa-i ftrattr szn, Ahmed'in mi'racn eyler beyan, erh-i ahkm- nbvvettir szn, Hak Tl daima pr-nur ede,

nki irfan- saadettir szn, Ba's ba'del mevte kaim hccetin ok aziz mazhariyettir szn. Sz deil zdr btn tibyannz, Vech-i Hakk'a hep iarettir szn. Lbb- lbb- ma'rifettir, ma-hasal Yz yze Hakk'a itaattr szn. Hep kelamullahi ntk erhidir, Kenz-i i'caz- risalettir szn an- stad'da ne dersen galiba, Az ki bir, iman- hayrettir szn..." Ahmed Galib"(19) (19) Barla lahikas asdlan S: 97 772 Muallim Ahmed Galib merhumun Trke bir iiri de, Mektubat mecmuas, 28. Mektubun sonlarna doru kitapta neredilmitir. Ehemmiyetine binaen, hem ilk asllarda hem yeni yaz mektubatlarda stad tarafndan nerettirilmitir. Bu iirin banda da, Hazret-i stad u cmleyi yazmtr: "Szlerin tebyizinde kymettar hizmeti sebkat eden muallim Ahmed Galib'in fkrasdr." Bu iirinden de bir ka beyit almakla aslna havale ediyoruz: "Elde Kur'an gibi Burhan- hakikat varken, Mnkiri ilzam iin gnlme sklet mi gelir. Szn zdr ey can, tekellf deil! Ledn ilminin zbde-i pkidir. Bu smmettedarik tasannuf deil. Bu bir hikmet-i Nur'u irfandr. Ki ehvavu lavu tefelsf deil. Mzekki-i nefsu msafi-i ruh, Mrebbi-i dildir, Tasavvuf deil. Ki var ma'nev, hayrettim Galiba

Beyanm bu yolda tazarruf deil. ok ite hak onu muvaffak ede, Tevafuk, makam- tavakkuf deil. Ahmed Galib" (20) DRDNCS : Barla'ya bal "Bedre" kynde santral Sabri, Nur iskele me'muru Sabri, Hulusi-i Sani Sabri, Nur iskelesi nazr Sabri, Hoca Sabri gibi Bedizzaman Hazretlerinin iltifatlarna mazhar olmu Sabri Arseven Efendi'dir. Bu zat 1954 ylnda bir trafik kazasnda ehid olduu zaman, onun cenaze namazna stad Hazretleri Isparta'dan gelmi ve namaza bizzat itirk etmitir. Doumu: 1893 - Vefat: 1954'dr. te bu zat, Albay Hac Hulusi Bey'den sonra, bilhassa Barla Lahikas kitabn ok samimi takrizleriyle, arizalaryla, medihalaryla tezyin etmi, lim, kmil, fazl, sadk ve saduk bir zattr. Santrallk vazifesini, zellikle Hazret-i stad Kastamonuya gittikten sonra, oradan Isparta'ya gn (20) Mektubat S:391 773 derilen mektup ve risaleler evvel Eridir yoluyla ona gelir. O da kar-k demeden, ayn gnde bunlarn bir suretini slm kyne Hafz Ali Efendi'ye ulatrrd. Bu yzden kendisine Hazret-i stad tarafndan "Santral Sabri" yahut da "Nur skele Nazr Sabri" unvanlar verilmitir. Bu zat Risale-i Nur ve stad' Bedizzaman hakknda telkki ve hissiyatn ifade eden pek ok mektuplar yazmtr. Biz btn bunlarn iinden sadece bir iki nmune almakla iktifa ediyoruz. Bir mektubunun bir paras yledir: "Mrik ve mnkirleri malub ve ilzam eden ve son sistem malzeme-i cihadiye-i vahdaniyyeyi hav ve cami', kuvvet ve resaneti elik, kymet ve ehemmiyeti elmas ve cevahir ve akik bir kal'a-misal olan Otuzuncu Sz'n istinsahna muvaffak oldum.(21)" kinci bir mektubundan: "Szler namnda olan bahr-i muhit-i nurda iki seneyi mtecaviz bir zamandan beri seyr seyahatmn semere ve neticesini grp bilmek hususunda, imdiye kadar zemin ve zaman msaid olmadndan sermaye-i ticaretimin ne derecelere ktnda, daha dorusu bir ticaret edinebildim mi, yoksa edinemedim mi; mtereddid ve mtehayyir idim. Hamden-lillah bu ehr-i rahmet ve mafirette, inayet-i Rabbaniye ve muvanet-i peygamberiye ve da'avat- stadaneleri berektiyle sermaye-i ilmiye-i evveliye-i bendeganemin yzde doksan dokuz derece ykseldiini fehmettim. O menabi-i ilmiye ve temsilt- hakikiye, meclislerimi o kadar tezyin ve tenvir etmektedir ki; arz etmekten acizim... Beerin pek ziyade ayan kaydran u asrda, gayetle harika ve fevkalhad cihazat ve malzemeyi nereden Nur fabrikasndan her nevi techizat almak farz olduunu bilip, her trl sena, sitayie bihakkn seza ve Iyk bulunan ve hi bir suretle riyava hamli imknsz olan messese sahib-i a'zamna ne derecelerde fay-i krn ve arz- minnattar eylesem, yine hakkiyle vazife-i zimmetimi eda etmi olamyacam efendim:

Sabri(22)" stte arz ettiim vehile, Sabri Efendi'nin bu takrizleri pek oktur. Merakllar Barla Lahikas kitabna havale ederek bu iki ksa nmune ile iktifa ediyoruz. Merhum Santral Sabri Efendi'nin takrizlerini buraya kaydetmemiz mnasebetiyle bir iki hatrasn da bu makamda dercetmeyi mnasip grdk. BRNC HATIRASI: Biizat Tahir Mutlu Aabeyden yle dinlemitik. Tahiri Aabey de Merhum Santral Sabri'den dinlediini anlatt: (21) Barla Lahikas S: 27 (22)Ayn eser, S: 28 774 "stadmz Barla'ya geldikten sonra, balatt Risale-i Nur te'lifatiyla ve bizlere mfikane iman dersleri vermesi mnasebetiyle bir gn bana demiti ki: "Siz padiah ocuklar olduunuz iin, yanma ders almaya gelmek deil, belki ben sizlere ders vermek iin ayanza getirildim. nki eskide, padiahlar ocuklarn medreseye hocalarn yanna gndermiyorlard. Belki memlekette iyi lim, iyi stad kim ise, onlar bulur, sarayna gtrr, ocuklarn okuttururlard. Aynen yle de, sizler de slmiyete byk hizmetleriniz ve ecdadnzn slm bayraktarl yapmalar hasebiyle, Cenab- Hak sizleri bir padiah ocuu gibi yanma ders almaya gndermeyip, belki beni sizin ayanza getirerek ders verdirdi. mealinde dinlemitik. KNC HATIRASI: Santral Sabri Aabeye Hazret-i stad'n hediye etmi olduu bir cbbesinin harika vak'asiyle ilgilidir. Bu rivayet yine Tahir Aabey ve Mustafa Sungur Aabeylerden gelmektedir: "Bir gn Bedre yaknlarndaki bir korulukta yangn kyor. Sabri Efendi bu alevleri ne yaptysa sndremiyor, nliyemiyor. En sonunda aklna bir ey geliyor; Srtndaki Ustad'ndan yadigr ve hediye olarak bulunan mbarek cbbeyi kararak, ate alevlerine doru uzatyor. Dalga dalga yaylmak istidad gsteren kzl alevlere byle sesleniyor: "Yak, ite yakabilirsen! Bu Bedizzaman'n cbbesidir. Haydi bakalm yakabilecek misin?" diyerek atee doru mbarek cbbeyi uzatarak ilerliyor. Az sonra alevler ekilmeye balyor ve zaifleniyor ve nihayet yava , yava snp gidiyor. Bu hadise Hazret-i stada da intikal etmi, sevgili stad tebessm ederek, sadk talebesi mbarek Santral Sabri Efendi'ye yle demi: "Keel-i keel. Beni orman koruyucusu mu yaptn" diye iltifatlarda bulunmutur. 775 ERDR NUR TALEBELER(23) Eridir denince; hemen insann aklna Risale-i Nur'un hizmet ve inkiaf bakmndan, pek byk bir hadise gelir. O da Eridir'de o zaman kdemli Yzba brahim Hulusi Yahyagil'in Risale-i Nur'a iltihak ve intisabdr.

Evet, 1927 yl son aynda, Mardin'in Cezire kazasndan Manisa'ya tayini yaplan kdemli Yzba brahim Hulusi Yahyagil, Manisa'da fazla durdurulmadan bir iki ay kadar sonra, yani 1928'in ilk aynda Eridir'e tayini kar. Eridir'in da talimghnda kdemli istihkm yzbas olarak vazife alr. Bir sene kadar Eridir'de kaldktan sonra, Eridir'in cami cemaatndan meczub eyh Mustafa veya Hafz Mustafa vastasyla Risale-i Nurlar tanmaya balar. Ve 14 Nisan 1929'da eyh Mustafa ile birlikte Barla'ya birlikte gider. Hayatnn son nefesine kadar kendisine imam ve rehber tanyp, yoluna ba koyarak, stad edinecei aziz stad' nn ziyaretine ider. Kdemli Yzba brahim Hulusi Yahygil'in Hazret-i stad' bu ziyaretiyle, Risale-i Nur'a intisab ve iltihak byk bir hadise ve Risale-i Nur'a mhim bir kuvvet tekil etmitir. O zamanlar kdemli yzba, imdi lem-i ahirete gm Emekli Albay Hac brahim Hulusi Bey, Risale-i Nur dairesinde ihlas, sadakat, azm ve sebatta daima birincilii muhafaza ettii, ayn zamanda Risale-i Nur'un Mektubat ve Lem'alar mecmuasnn ekserisi onun suallerinin cevablar olarak zuhr ettii ve tam elli sekiz sene Risale-i Nur dairesine menfaat, bereket, eref ve meziyetten baka.. hlas rnei olmaktan ve Nur talebelerinin sair ehl-i iman cemaatleriyle olan uhuvvetlerini te'mine medar merkeziyet tekil eden byk bir ahsiyet olarak Nurlara ve Nur cemaatine fayda vermekten gayr, son nefesine kadar hi bir zarar, hi bir tedbirsizlii ve haa hi bir taknl grlmiyen byk bir insan olduu ve umum Nur talebelerinin aabeyisi durumunda bulunduu iin, bu makamda onun ksaca bir hayat tarihesini kaydetmek yerinde olur. Daha sonra onun Risale-i Nur ve stad' hakkndaki telkki ve ihtisaslarn dile getiren yazl takriz mektuplarndan rnekler vereceiz. Daha sonra da baz ifah hatra ve menkbeli rivayetlerine geeceiz. (23) Bu tertib ve sralama Barla merkezinden muhitine doru uzanan bir sralamadr. Yoksa talebelik kdemi ve derecesi sralamas deildir. 776 BRAHM HULUS YAHYAGL'N KISACA HAYAT TARHES Merhum Hulusi Bey kendi okuduu Delil-l Hayrat kitabnn kapana yazm olduu ksack tarihei hayatndan; Ve gerek ahsen dinlediimiz, gerekse sair kimselerin dinledii rivayetlerden ve N.ahiner'in nerettii ksmlarndan bir karma yaparak ksaca hayat tarihesini kaydetmek istedik. Hac brahim Hulusi Yahyagil: Hicri 1313-Rumi 1312-Miladi 1896 senesi Ramazan- erifnin birinci gecesi teravih namazndan sonra, Elaziz'in "Kesrik" kyndeki evlerinde dnyaya gelmitir. Babasnn ad Mehmed Hsrev, annesinin ad Nazife'dir. lk tahsilini Elaziz ar camii imam Sar Hafzdan, asker rdiyeyi de Elaziz'de, 'dadi tahsilini de iki senesini Erzincan'da, bir senesini de stanbul engelky 'dadisinde bitirdikten sonra, Harbiye mektebine girdi. Harbiye okulunda iken, Birinci Cihan Harbi patlad. Bir mddet sonra, askerlik ihzar talimini grdkten sonra, Rumi 8 Terin-i Evvel 1330'da (Miladi 23 kasm 1915) onsekiz yanda iken mlzm namzedi olarak orduya katld. anakkale'deki nc ordu, dokuzuncu frka, yirmibeinci piyade alaynda vazife ald.

26 Temmuz 1331'de Anafarta Conk Bayr muharebesinde bulundu. Yz, gs ve sol omuzundan yaraland. Tedaviden sonra yine frkasna dnd. 24 Terin-i sani 1331'de mlzm- sani oldu. Nisan 1332'de Kafkas cephesine hareket etti. Hulusi Bey, Anafartalar muharebesini anlatrken: O gn btn subay ve erler abdest almt. Su bulamyanlar da teyemmm etmilerdi. Anafarta zaferi ite bylesi subay ve erlerin imanlaryla kazanlmken, bilhare baz tarihiler btn bu erefi bir tek ahsa vermeye almlar. Kafkas cephesine giderlerken; stanbul zerinden ayn yln balarnda kmr yerine odunla iliyen bir trenle Karadeniz'e gittiler. lk nce Karadeniz sahillerinde eitli harplerde bulundu. Eyll 1332'de Erzincan batsna kadar ric'at muharebelerinde bulundu. Bundan sonra tekil edilen Kafkas tekiltna katld ve 9. Kafkas alay 26. Tabur (Kafkas hcum taburu) 9. Blk ve sonra 9. Kafkas alay makineli tfek blklerinde ve 1333 sonunda ileri harekatta Ermeni ve boleviklerle yaplan muharebeleri takib ederek; Gence ve Bak'nun zabt iin yaplan muharebelere ve Karaban temizlenmesi harekatnda bulundu. 777 Mtareke olunca da, evvela Batum'a, oradan da Trabzon'a dnd. Trabzon'dan blyle birlikte 25. taburun makineli bln alarak bu kt'a ile Niksar, Erbaa, Tokat ve Sivas'a kadar geldi. Burada izne ayrlarak memleketine dnd. zinden sonra 15. alayn 3. taburunun 10. blne nakledildi. Bu alayn 17. taburuyla istiklal harblerine itirak etmek zere Gaziantep, Sakarya muharebelerine itirk etti. Gaziantep'e gitmeden nce de, Elaziz'den ayrlrken Derik yoluyla Mardin'e, buradan da Urfa'nn kurtuluu iin; gayr-i resmi yardmlarda bulunmak zere, Viranehire geldiklerinde Milli aireti eteleri tarafndan esir alnd. Bir ay kadar bunlarn elinde esir kaldktan sonra, serbest brakld. Viranehir ile Urfa ortasnda bir kamp kurarak Urfa'daki Franszlarn Mardin'in Ermeni ve Hristiyanlaryla muhaberelerini kesmek ve ayn zamanda Urfa'nn kurtuluunda alan kimselere, harp usulun bilen adam yetitirmekte idi. Hulusi Bey bu sralarda mlazm- sani, stemen oldu.Daha sonra, 15. frka, 56. alay 4. ve 8. blk komutanlklarnda bulundu. 1338 Austosunda 45. alay 8. blkle yine istik stiklal harplerine itirk etti. 21 Austos 1338'de Yzba oldu. Terin-i Sani 1339'da Elaziz'deki 15. alay 4. blne, daha sonra da 8. blne komutan tayin edildi. 12.6.1341'de(1925) yarda kalm olan tahsilini stanbul'da bitirerek 1927 balarnda yeniden orduya iltihak etti. lk tayini Mardin Cizre'ye kt. Cizre'de iken mektupla Bitlis'li eyh Muhammed Kfrev'nin halifelerinden tarik- Nak-bendiye inabesini ald. Cezirede iken Midyat tarafndaki ekya etelerinin takiblerinde de bulundu. 1927 Eyll'nde Cizre'den batya gnderildi. Manisa'daki 16. frka 44. alay, 1. taburunda iken; 16 Knun-u Sani 1928'de Eridir askeri da talimgh muallimliine nakledildi. Eridir'de iken 14 Nisan 1929'da stad' Bedizzaman Hazretlerini Barla'da resmi elbisesiyle ziyaret etti. Bu tarihten sonra brahim Hulusi Yahyagil btn gcyle Risale-i Nurun neir hizmetine koyuldu. 6 Terin-i evvel 1930'da tayini Elaziz'deki 17. frka 25. alay 6. ble nakledildi.

Elaziz'de eitli askeri hizmetlerde bulunduktan sonra, 1933 ylnda Binbala terfi edildi. 1938 Maysnda Sivas Kkkursu mdrlne ve orada iken birinci ordu, birinci ve ikinci manevralaryla beraber Tunceli (Dersim) harekatnda bulundu. 1940 Austosunda Yarbayla ykseldikten sonra, Elaziz'den Hekimhan Askerlik ube Bakanlna ve 1941 Aralk aynda da Elaziz askerlik 778 ube reisliine ve 1943 Knun-u sanisinde Konya Karapnar askerlik ubesine.. 1943 Austosunda 41. tmen, 19. piyade alay kumandanl birinci muavinliine getirildi. Ve 1944 Austosunda albayla terfi edilerek, 10 Aralk 1945 de Kars Askerlik ubesine ve 1946 Austosunda da Sarkam askerlik daire bakanlna tayin edildi. 30 Eyll 1948'de Urfa askerlik daire bakanlna nakli yapld. 3 Ocak 1950'de emekliye ayrlmak zere 7. koldu komutanlna dilekce verdi. 23 Ocak 1950'de, Urfa Askerlik Dairesinden, Denizli'de askerlik dairesini tekil etmek zere Denizli'ye nakledildi. Ve 3 Mays 1950'de Denizli askerlik dairesinden emekliye ayrld. Bylece Hulusi Beyin otuzalt senelik askerlik hayat sona ermi oldu. Hac brahim Hulusi Yahyagil 26 Temmuz 1986 Cumartesi akam saat 10 sralarnda 91 yanda olduu halde, Hakk'n rahmetine kavutu. Allah bin rahmet eylesin. Amin. HULUS BEYN STAD BEDZZEMEN HAKKINDAK TELKKLER Hulus Bey'in Risale-i Nur ve stad' Bedizzaman Said-i Nursi hak-kndaki telkki ve ihtisasatn, evvela Barla lahika mektuplarnda merkez tekil eden yazl ifade ve beyanlarndan iki rnek verdikten sonra, ifah ve husus baz rivayetlerinden de bir iki misal kaydedeceiz: 1- stad'na yazd bir mektubunda: "... Risale-i Nur geri zahiren sizin eserinizdir. Fakat naslki Kur'an- Mbin Allah'n kelm iken, Seyyidi Kinat, Eref-i mahlkat Efendimiz nsa teblie vasta olmutur. Siz de bu asrda yine o ferman- A'zamn nurlarndan bugnn karmakark sarho insanlarna emr-i hakla hitab ediyorsunuz. yle ise, o Hakim-i Rahim, size bu eseri yaptrtan, o nurlar ayak altnda brakmaz. Elbette ve elbette fanilerden belki de hi mit edilmediklerinden shipler, hafzlar; ikinci nc, hatta onuncu derecede mbelliler, nirler halk buyurur i'tikadndaym...(24) 2- Yine sttekinin ayn mealinde olarak bir ara Hazret-i stad'n bir anket tarznda talebelerinin fikirlerini, Risale-i Nur'a kar telkkilerini yoklamak kabilinden "Acaba vazifem bitmi midir? Yazlan risaleler kfi midir?.. eklindeki suallerine, Hulusi Bey ezcmle unlar yazmtr: "... Madem bu hizmet mnhasran re'yinizle deil, istihdam olunuyorsunuz.. Nasl mbelli-i Kur'an, Fahr-i Cihan, Habib-i Yezdan sallallah aleyhi ve sellem efendimiz Hazretleri bir gn (24) Barla lahikas, Envar neriyat, S: 14 779 ferman- celilini tebli buyurmakla, ayn zamanda vazife-i Risaletinin hitamna remzen iaret eylemiti. Muhterem stad'n da, hizmeti kfi grlrse, bildirilir kanaatindeyim...(25)

3- Yine Hulusi Bey'in; Nur risalelerinin ifade tarz hakknda stad hazretlerinin bir eit fkir yoklama anketine cevab olarak yazd uzun mektubundan u satrlar: "... Sabri Efendi kardeimiz ne gzel takdir etmi, Maaallah Maaallah!.. Kimin haddidir ki, bu nurlarda yanllk bulsun. Evet, baz ibareler belki edebiyat denilen eye tam muvafk dmyormu... Bunda da isabet var. nki edebiyat satlmyor. Kur'andan nurlar gsteriliyor. Bu fakir kardeiniz bu szleri okuduum zaman, stad'm temsil eder gibi bir hal alyorum. Tabiratnzla, ivenizle okumak bana ol kadar zevkli, lezzetli geliyor ki tarif edemem, onun iin bir harfe dokunmay azim bir gnah iliyorum telkki ediyorum.. (26)" 4- Hulusi Bey'in; stad'nn zatna ve Kur'andan ald ehrahna kar sadakatnn, samimiyetinin bir byk rne'i ve ihlsnn bir azim nmnesi her mektubunda grld gibi, bilhassa u gelecek szlerinde ok ak ve nmayandr: "... Taharri-i hakikat ile mr geirirken, mukadderat bu as biarevi de be sene evvel ah- nakibend hazretlerinden Muhammed el-Kfrev hazretlerine doru alan tarikat- nakibendiye idhal eylemiti. Sonra muvakkat bir ksf neticesi olarak yol kaybolmu, zulmat ve dikenler iinde kalnm iken; Nurlu szlerinizle zulmetten nura, girdaptan selamete, felketten saadete ktm. Elhamdlillahi haza min fadli Rabbi... Ferman buyuruyorsunuz ki: "man kurtarmak zamandr?." Ale'r re's vel ayn!..(27)" 5- Yine stteki ifadelerinin ayn mealinde olarak baka bir mektubunda Hulus Bey yle der: ".. Hocam, bana ve dinliyen her zevil-akla: "Tarikat zaman deil. man kurtarmak zamandr. Be vakit namazn hakkyla eda et, Namazn nihayetindeki tesbihleri yap, ittiba- snnet et, yedi kebairi ileme!" dersini vermitir. Ben gerek bu derse, gerek Risalet-n Nur ile verilen derslere Kur'andan istinbat buyurarak gsterdii hakikatlara kar Allah'n tevfikiyle can u dil (25) Ayn eser S: 45 (26) Ayne eser S:12 (27) stad'dan tashihli asl Barla mektublar S: 2 780 den "BEL!... dedim, tasdik ettim.. Ve bana bylece hakikat dersini veren bu zata mrmde ilk defa olarak "stad!" dedim.. Hata etmedim, isabet ettim..(28)" te Albay Hac Hulus Bey'in -tesbit ettiimiz kadaryle- sadece stad'nn Barla hayatnda ona yazp gndermi olduu otuz yedi adet mektuplar ierisinden nmunelik gsterdiimiz sadakatkar ifadeleri gibi, daha bir ok nmuneler gstermek mmkndr. Fakat bunlar maksada kfi geldiinden ksa kesiyorum.

Evet, Hac Hulusi Bey, Hazret-i stad'n bizzat ifadeleri ile; "Mektubatn ekserisi ve Lem'alarn bazlar ve Szlerin ahirki risaleleri, onun itiyak ve gayreti; ve ok yerinde pek mhim olan suallerinin cevablar olarak te'lif edildiini kaydettii gibi... Henz Hulusi Bey stadyla tanp grmezden ok zaman evvel, Bedizzaman Hazretleri onu ma'nen muhatap ittihaz ederek, szler mecmuasnda bir ksm temsilatn hep asker ve askerlik vazifesiyle alkadar ekilde yazmtr.(29) Ayrca da 27. Mektup olan lahikalarn teekkl etmesine ve mebde' tekil etmesine ve ona balanmasna onun hararetli ve ok halisane yazd mektuplar vesile olmutur. Hlsa: Hulusi Bey, Bedizzaman'n saff- evvel olan sabkin-i evveln talebelerinin birinci, mstesna talebe ve sahabelerinden olup, ok sekin ve mmtaz simalarndandr. FAH BEYANLARI imdi de merhum Hulusi Beyin stad'nn ulv ahsiyeti ve yce mazhariyetleriyle ilgili ifahi olarak bize ve bu arada bir ok kimselere anlatm olduu hatralarnn mhim ksmlarndan da bir ka nmune alacaz. Bu hatralar oktur. Muhterem Hulusi Aabeyimizle grtmz her defasnda bir iki hatrasn mutlaka dinlemiizdir. Bir ok insan da bunlar dinlemi ve duymutur. N.ahiner "Aydnlar Konuuyor" ve "Son ahitler-1" de bunlarn bir ounu bir araya getirerek neretti. Dinlediimiz ve duyduklarmzla ahiner'inki birbirine mutabk gelirse, te'kid iin onun kitaplarna da atflar yapacaz. (28) Barla lahikas, Envar neriyat S:15 (29) Ayn eser, Mukaddeme S:10 781 HULUS BEY'N FAH HATIRALARI BRNC HATIRASI; (Eridir'de iken, iki sene zarfnda stad Hazretlerini alt defa ziyaret eden Hulusi Bey ilk ziyaretiyle ilgili hatrasn yle anlatt:) "... Eridir'de iken, cami cemaatndan ve ev komumuz meczub eyh Mustafa(*) adnda bir zat vard. Camiden her karken, mteaddit defalar bana: "Senin derdinin derman Barla'dadr. Orada bir zat vardr, Onu ziyaret etmelisin!" diyordu. eyh Mustafa, kendi el yazs olan stadn bir Risalesini bana vermiti. Okumam syledi. Fakat yle bir yaz ki, yazdan baka her eye benziyordu. O risaleden fazla bir ey istifade edemedim. Nihayet 14 Nisan 1929'da, Da talimghndan tane at tedarik ederek, ben, meczub eyh Mustafa, bir nefer asker ve iki zat daha Barla'ya doru yola dtk. Yolda nbetleerek atlara binildi. Tabiri caiz ise adeta Hazret-i mer'in klesiyle birlikte Kuds ehrine yolculuk yapt ekilde gittik. Nihayet Barla'ya vardk. Ben daha nceleri, yani 1925 yllarnda Bedizzaman Said-i Krd diye bir zat duymutum. Fakat onu bir tarikat eyhi olarak tasavvur ediyordum. Kendi kendime "Elbet bir gn onu bulur ziyaret eder, intisab ederim" diyordum. Bu ilk ziyaretimde o niyet ve sikle gidiyordum. Barla'nn Karaca Ahmet Sultan mevkiine gelmitik. Orada taze bir abdest aldk ve Barla'ya doru gidiyorduk. Fakat ben ok heyecanlydm. "Ya bu zat, i yzmz okur da, gnahlarmz grr, kabul etmezse!.. " diye dnyordum. Ama yok, o zat li-cenablk yapt. Kusur ve hatalarmza gre muamele yapmad. Elhamdlillah bizi kabul etti, ieri ald. eriye odasna girdik, ziyaret ettik. Henz

ayakta idik, oturmamtk. Herhangi bir ey de sylememitim.. Benim kolumdan tuttu ve "Kardeim! Ben eyh de'ilim, imamm. mam- Rabbani, mam- Gazali gibi bir imamm" dedi. Oturmamz emretti, oturduk.. Konumaya, sohbete balad. Mukadder suallerimizi cevablandracak bir ok mes'elelerimize temas etti, halletti. Kendi ive tarzyla konuuyordu. te bu ilk sohbette benim gnlm artk hakikat ateiyle tutumaya balad. Meseleyi kavradm. O zatn nasl bir vazifeyle muvazzaf olduunu anladm. Btn kalbimle ona teslim oldum. man ve Kur'an olan hizmet yoluna ben de girdim. te Risale-i Nur'un parlamas da Elhamdlillah o tarihte balad. Hazret-i stad, sohbet ederken, hep eyh Mustafa'y muhatab alyordu. eyh Mustafa ise, Hazret-i stad'n hitap ve tevcihlerine dayanamyor, kalkp kalkp yer deitiriyordu. Bazan ocuka hareketler yapyordu. Hazret-i stad da, arada srada ltifeden ona tokat da vuruyordu. O da; "Efendim Hulus Bey'i size ben getirdim" diyordu. (*) eyh Mustafa 1890 ylnda Egidirde dnyaya gelmi, 1959 sonlarnda vefat etmitir. Cezbe halleri ve kerametleri ok grlen bu zat ,lim bir insand. A.B. 782 Sohbet hayli uzun srmt. stad ok comutu. Btn mkillerimizi halletti. Umum mukadder suallerimize de kfi ve fi cevablar verdi. Veda edip ayrldk. Artk Risale-i Nur'un dairesine iman hizmeti iine girmi oldum:(30) gece gndz durmadan risale yazp oaltmaya baladm." KNC HATIRASI: (lk ziyaretten sonra Eridir'de iken dier ziyaretleri) "lk ziyaretimizden sonra, Eridir'de bulunduum iki sene zaman zarfnda be defa daha stad' Barla'da ziyaret ettim. Bu ziyaretlerimin birisinde kalkp veda' ediyordum. stad bana: "Kardeim! uzakln almeti olan mektuplamak adetim deildir. Fakat sen yazabilirsin." dedi. te elhamdlillah, Hazret-i stad'n bu izni zerine bir ok mes'elelere dair sualler sormak zere mektuplar yazdm. Bu mektuplamalar MEKTUBAT mecmuasnn tulu'una bir sebep oldu.(31)" NC HATIRASI: "Yine ziyaretlerimin birisinde, vedlap ayrlrken, LAMA kyne urayacam da syledim. stad bana: "Ben de cami iin daa, odun getirmeye gidecektim" dedi. Vedalap ayrldk. Biz lma'ya doru gidiyorduk. Birden Ustad Hazretleri zihnime iliti, "imdi niden nmze kmasn" diye dnrken, birden baktm; oduna giden kafilenin nnde stad bir merkebe binmi geliyor. Ben Hazret-i stad, beni grp de merkebinden inmesin diye yol kenarndaki byk bir aacn arkasna saklandm. stad tam yaklanca, niden kp ellerine sarldm. stad'n elinde bir para kuru ekmek paras vard. Onu merkebin stnde giderken yiyormu. Beni grr grmez, hemen o ekmein kalann bana uzatt. Ben de aldm ptm, bama koydum. Ayak st biraz konutuk, konuma esnasnda kendi ivesiyle bana: "Kardeim emiyen yok mu?" diye syledi. Ben stmdeki muambay gsterdim. Yine ayrlmak iin izin istedim, tam ayrlrken, bir daha bana: "Kardeim emiyen yok mu?" dedi. Biz asker olduumuz iin emsiye tamyorduk. Yine zerimdeki muambay gsterdim ve ayrldm. Giderken dndm, emsiye yamur iindir. Halbuki havada hi yamur almeti yoktu, apakt. Ayrldmzda stad: "Peki kardeim Allah'a smarladk" deyip gitmiti. Biz de yolumuza devam ettik. Az sonra sanak eklinde mthi bir yamur geldi. yle ki yolun sanda, solunda seller kalkyordu.

Amma baktm ki yamur yad halde bize demiyor. Allah Allah! dedim, yoksa yamur bizim yolun stnde mi yamyor?.. atm sellerin katt yerlere srdm. Fakat baktm hayr, yamur husus olarak (30) Hac Hulusi Bey gibi, bir ok insan Hazret-i stad Bedizzaman'n byle tek bir sohbetiyle; veya bazlar onu uzaktan grmesiyle, vahut da onun nevvar ve feyyaz olan mbarek simasn bir defa mahede etmesiyle; Hakka ve hakikata ainalk peyda etmi, Ruhunda, hayatnda byk bir inklab olmu ve btn ruhu caniyla Bedizzaman'a talebe olarak lslm'a ve Kur'an'a hdim olmu olanlar pek oktur.A.B. (31) Aydnlar konuuyor S: 86 783 bize demiyor. Anladm ki; o zat, (Hazret-i stad) yamurun yaknda geleceini hissetmi ve kalben Allah'a niyaz etmi ki byle oluyor. Drt saat kadar yamur altndaki yolculuumuzda Eridir'e kadar yrdk. Hi slanmadan vardk(32) Hulus Bey, bu hadise iin: "Bu benim iin bir sr idi. stadn hayat boyunca bunu kimseye f etmedim. Fakat stad'n vefatndan sonra bu srr da benden karttnz." eklinde ifade buyuruyorlard. Hac Hulusi Bey'in Barla'da stad Hazretlerini ziyaretleri ile ilgili anlatm olduu mteferrik baz hatralar daha vardr. Onlardan da bir kan zikredelim: 1- "Benim onu ziyaretlerimde, yannda grdm kitaplar unlard: Kur'an-i Kerim, Hafz iraz'nin bir eseri, bir de Gmhaneli eyh Ahmed Ziyaeddin'in ciltlik Mecmuat-l Ahzab kitab..." 2- "Bir ziyaretimde ay yapld. iyorduk. Ben gya nezaket ve edep yapyorum dncesiyle, bardan dibinde bir parmak kadar ay braktm, imedim. stad Hazretleri bana bakt, tebessm ederek: "Kardeim sen snnet bilmez?" diye ltifekrane ders verdi. Artk o gn bugn, bardan dibinde ayn zerresini de brakmamaya baladm" 3- "Yine ziyaretlerimin birisinde, mehur Hseyin-i Cisrnin "Risale-i Hamidiye" eserinin bahsi gemiti. O kitab daha nceleri okuduum iin, gya kendimi malumat sahibi bilerek: "O kitab okumuum efendim" dedim ve 1322'de te'lif edildiini syledim. stad bana tebessm iinde bir bakt. Kitabn te'lif tarihi iin: "yakn, yakn kardeim... dedi. Biraz sonra da, buyurdular ki: "Evet kardeim, Risale-i Nur btn o gibi kitaplara ate verdi, klandrd." 4- "1916'da, eyh Rza Tleban'nindir diye elime geen Farsa "Ya Resulallah ibaed n sek-i ashab kehf... olan kasideyi, bilhare stad'la tantktan sonra, ona bir mektupla gndermi ve kasidenin iinde bahsi geen "Ashab- kehf in kpei" gibi, beni de Risale-i Nur akirtleri iinde, Ashab- Kehf'in Ktmiri g'ibi kabul buyurun" diye yazmtm. (32) Bu hadisenin aynine benzer bir iki hadise de, yledir: 1- stad'n talebelerinden Egridir'li Demirci Salih'in rivayet ve ehadetiyle nakledilmitir. yle ki;1954 yl Kurban Bayram'nda Eridir'den Barla'ya kaykla stadla beraber yaplm bir yolculukta, denizin mthi frtnas yannda,

gkten boanan yamurdan herkes srl-sklam olmuken; Hz.stad'a tek bir damla suyun dememi olmasdr. (Bkz. tafsilat: Son ahitler-2, S: 82) 2- Barlal aml Hafz Tevfikin rivayetinde, Hz. stad krda bir risale yazdrrken yamurun geldiini.. ve duasyla yamurun kendilerine demediinibeyanhatrasdr.Bu hatra, az yukarda tafsilatyla kaytldr. A.B. 784 stad Hazretlerinin yazd cevabta: "Inaallah kardeim, sen bu zamanda Ashab- Kehf'in birincilerinden olacaksn. Biz senin mektubundan KITMR kelimesini kaldrdk. Sen de kaldr!" diye emir buyurmulard. Bilhare ziyaretine gittiimde, bana: "Kardeim! Bu beyt, eyh Rza'nn deil, nki o heccavdr(Hicivci). Mevln Cm'nindir.(33)" diye tashih buyurdular. Hazret-i stad Mevln Cam'nin bahsi gemesi mnasebetiyle unu da sylemilerdi ki: "Mevlana Celaleddin-i Rumi, Molla Ahmed-i Cezeri ve Mevln Cam'nin ak merebindeki makamlar birdir." Bilhare kendileri, Mevln Cam'nin o beytini 27. Szn zeyli olan sahabeler bahsini te'lif ettiinde onun bana yazdlar." 5- Hac Hulusi Bey'in bir de 1929 yl ierisinde stad'yla grtkten gn sonra, yani 17 Nisan 1929'da grd r'ya ile ilgili bir hatras ve izah vardr. Hulus Bey bu r'yay grdkten sene sonra, onun tabirini stad'ndan sormas mnasebetiyle, Hazret-i stad da o r'yay mhim bir risaleye mevzu yapm ve o vesileyle bir risale vcuda gelmitir. R'yann sureti ve sarkl gen mes'elesi: Hac Hulus Bey, mezkr r'ya hakknda yle diyordu: "R'yada grdm sarkl gen, beni ilk defa stad'a gtren meczub eyh Mustafa idi. eyh Mustafa sakall iken, onu ben r'yada sakalsz, byksz bir delikanl suretinde grmtm. O zat, mbarek bir meczub olduu iin ocuk merebliydi. R'ya iinde elinde bir leblebi tablas vard. Fakat tablada leblebi ok azd. Ben tablasndan leblebi almak iin elimi uzatnca, birden tabla leblebiyle dolmutu. R'yada onun daha baz acaib hallerini ve hareketlerini grm ve stada yazmtm" Hac Hulus Bey, bu mes'elede baz zatlarn sun' ekilde kendilerini o sarkl gen tasavvur etmelerine zlyordu. Ve "Halbuki o mes'ele sun'likten uzak olmas lzmdr. Hem de herkesin o olabilme ihtimali vardr. Onu inhisar altna almamak lzmdr. Edenler ne oldu sanki!.. Evet, herkes evvela gentir. Ve her bir gen nur talebesi de o olabilme imkn vardr. Bu ak kapl ihtimal iindir ki, her zaman da ylesi ferdlerin kmas mmkindir." diyordu (34)" (33) Gerekten eyh Rza Taleban'nin veya dier adyla eyh Rza Krd'nin Badad'daki trbesinin tanda bu beyitler onundur diye yazlmtr. Trbesi eyh Abdul-Kadir-i Geylan'nin mevkii civarndadr, diye Hlasat-t Tarih, Muhammed Emin Zeki 364. sahifesinde yazldr. (34) Hz.stad'mz 1955 senesinde, Isparta'da bir gn "Ben bir zaman o sarkl gen Ceylandr demitim... Hakikatta o bir kii deildir. Muteaddit kiilerdir" demilerdi. Evet, gerekten Hz.stad

Risale-i Nur'un hizmet-i imaniyesinde istihdam edilmi baz zatlara o sarkl gen olabileceklerine tevik tarznda- iltifatlarda bulunmutur. M.Sungur. 785 6- Yine Hulusi Bey, henz Eridir'den ayrlmadan, stad'n ziyaretleriyle ilgili bir hatras da yledir: "1930 senesi ilk aynda stad Hazretlerinin ziyaretine gitmitik. O gnlerde Mareal Fevzi akmakla Fahreddin Paa (Altay) Eridir'e gelmilerdi. Hazret-i stad: "Kardeim! Fevzi akmak ile Fahreddin Paa bana selm gndermiler. Ben de onlara Onuncu Sz' gndermek istedim. Fakat ben bunlardan yalnz birisine gndermek istiyorum. Hangisine gndereyim?.: ' diye sormulard. Ben de efendim, biz Fevzi Paa'y dindar biliyoruz. sterseniz ona gnderelim, dedim. Hazret-i stad, "Yok yok! Siz Fahreddin Paa'ya gnderin" dedi. Krmz kalemini eline ald, kitabn stne "Bana bir selm gndermisiniz, ben de selmnza mukabil bu kitab sana gnderiyorum. diye yazd. Ben de Onuncu Sz' stad'dan alarak Fahreddin Paa'ya postalamak zere adn ve adresini yazdm ve postaya verdim. Fahreddin Paa, Konya'da ikinci ordu kumandan iken, Menemen veya Kubilay Hadisesinde stiklal Mahkemesi reisliine getirildi. Ast, kesti, yaptn yapt. Hazret-i stad'n Fevzi Paaya deil, Fahreddin Paa'ya Onuncu Sz' gndermesinde yle bir hikmet ve mana fehmettim ki: "Yani dikkat et! Olm var!.. Hair ve ahiret var.. yle bir vazifenin bana geldiin zaman, zulm etme! Adaletten ayrlma!.. gibi ihtarlar veriyordu. Nitekim ayn senenin sonunda, yani 23 Aralk 1930'da cereyan eden Menemen vakasna selahiyetli bir kimse olarak gnderileceini ihbar edip bildiriyor gibi idi" 7- Hulusi Bey'den, ayr bir hatra: "Bir gn ders esnasnda bize: "Eer siz eski zamanda olsaydnz, bu dersleri ve hakikatlar gelip dinlemek ve almak iin, kilometreler uzaktan buraya diz st srne srne gelirdiniz." diye buyurmulard. Bu hadiseyi te'yiden, Emirdal Merhum Mehmet alkan Aabey de yle bir hatra anlatmlard: Mealen "Bir gn stad'mz bize: "Siz nasl bir stad'n talebeleri olduunuzu bilmiyorsunuz. Eer bilseydiniz, uzak mesafelerden diz st emekliye emekliye gelirdiniz.." eklinde sylemilerdi. 8- Yine Hulusi Beyden: Barla'da stad Hazretlerini ziyaretlerimin sonuncusu idi. Eridir'den tayinim kmt. Maddeten hayli uzaa gidiyordum. Ayrlacaktm. Amma ok zlyordum. Bu ayrla nasl tahamml edeceim diye ok dnyordum. stad benim ok zldm anlamt. Bana hitaben: "Sana askerce emrediyorum, merak etmiyeceksin, zlmiyeceksin!" dedi. stad'n bu szleri ile, sanki atee su dkld gibi btn zntlerim bir anda yok oldu. 786

te Merhum Albay Hac Hulusi Bey'in stad'n Barla hayat ile ilgili ifah hatralarnn dinlediimiz ve kaydettiimiz kadaryla- en nemli ksmlar bunlardan ibarettir. Sair hatralarn da inaallah tarih srasna gre kaydetmeye gayret edeceiz. Hulus Bey'in hatralar banda, kendisinin stad Hazretlerine Barla'ya yazd mektuplarnn says iin 37 diye kaydetmitik. Buna mukabil Hazret-i stad Mektubat mecmuas byk ounluunu onun suallerine cevablar eklinde tezahr ettii ve Mektubatn o ksmlar bnda onun ismiyle hitab edildii gibi, ayrca stad'n sadece Barla'da iken ona cevaben yazd husus mektuplarnn says on iki tanedir. Hulus Bey'in dier baz hatralar ve hayat hakknda geni bilgi 1. Bask Son ahitler-1 kitabnn 33-35. sahifelerindedir. Mracaat edilebilir. 787 HAKKI TILI'NIN TELKKLER Eridir Nur talebelerinden Avukat (Dava vekili) Hakk Tl efendinin hatra ve telakileri : (Bu zatn hayat ve vefat hakknda maalesef fazla bir bilgimiz yoktur. Yalnz "kendisinin 1875 doumlu olduu ve 1935'te Eskiehir hadisesinde Hz. stadla birlikte bir mddet hapis yattn ve 1957'de, bir Kaymakamn Hz. stad kanunsuz olarak Eridir'e girmesine mani' olmas hadisesinde Eridir Demokratlar olarak Ankaraya hadiseyi tel'in eden bir yaz yazdn ve ilk sralarnda Eridir'de mftlk yapan Hseyin Hsn Efendi'nin kardei olduunu ve Nur talebelerinin madd kdem srasna gre birincilerinden olup, Hazret-i stad'a ve Risale-i Nur'a ball, sadakat yksek derecede bir zat olduunu, mft kardei Hseyin Hsn Efendi'nin ehl-i dnyaya kaplarak 1931'lerde olu Tevfik Tl vastasyla Barla'da stad'a eziyet vermesinden, ondan alkasn kesip reddettiini, hususi meslei ise, dava vekilliini yaptn biliyoruz.) Bu zatn stad'la olan hususi ve ifah hatralar zabtedilmi deildir. Fakat stad Bedizzaman'a ve Risale-i Nur'a kar hissiyat ve telkkilerini dile getiren yazl bir ka takriz mektuplar vardr. Bu takrizlerden nmne iin bir iki blm alyoruz. Hakk Efendi'nin bir fkrasnn banda Hazret-i stad unlar yazmtr: "u fkra hakiki ve birinci kardeim Hakk Efendinindir. Ayrca Hakk Efendi'nin ismi ve bahsi "Onuncu Lem'a" olan efkat tokadlar risalesinde ve 28. Mektubun iinde ve 27.Lemada da gemektedir. Hakk Efendinin birinci fkrasnn hlsas yledir: "Mkerreren mtala ve kraet ederek, ar kadar yksek eseriniz hakknda mtala serdine bir kelime, hatta bir nokta ilavesine kendimde cr'et ve kudret bulamadmdan dolay, bu babta bir mtala dermeyanna imkn gremiyorum. Yalnz ok yksek, cihan kadar kymettar mbarek eserleri okuyup cehaletimiz hasebiyle idrak edebildiimiz kadar istifade ve istifazaya alarak mstefid olabilmek, bizim iin byk bir ni'mettir.(35)" Hakk Efendi'nin ikinci hlsal ve cmi' fkras:

"bu cihan-kymet eserin mtalasnda, nasl bulduumuz istifsar buyruluyor.. Dekaik- hikmet ve hakaik- ilmiye ile tezyin ve tersim edilmi yksek eser hakknda bir mtala serd etmek bidamn fevkindedir.(36)" (35) Barla lahikas, Envar neriyat S: 25 (36) Ayn eser, S: 32 788 Dr. YUSUF KEMAL'N TELKKLER Eridir Nur talebelerinden mhim ve sadk ve bahtiyar bir zat da doktor Yusuf Kemal'dir. Bu zatn hayat ve vefat ksaca yledir: 1900 ylnda Ispartann Uluborlu kazasnda dnyaya geldi. stanbul Tp Fakltesinden mezun olduktan sonra, Samsun ve Eridirde vazife yapt. Daha sonra Isparta merkezinde batabiblik yapt. Daha sonrada stanbul'da ayn vazifeyi yapt. Emekli olduktan sonra 1969'da Uluborluda vefat etti.(1) Risalelerde ismi geen Eczac Efendi ile bu Doktor Yusuf Kemal ayn ahs mdr, deil midir? bilemiyoruz. Fakat Hazret-i stad'n Barla Lahikas'nda: "Merhaba ey kendi hastaln tehis edebilen bahtiyar doktor, samimi ve aziz dostum...(37)" diye hitap ettii zat, bu doktordur. Geri Barla lahikasnda bir de doktor brahim vardr. Fakat Doktor brahim'in nereli olduunu ve Risale-i Nurla ne derece alkadar olduunu bilemiyoruz. Amma doktor Yusuf Kemal'in yazd takrizli mektuplarnda ok samimi ve ulv hislerin ifadesi vardr. te bu zatn Hazret-i stad ve Risale-i Nur hakkndaki hissiyat ve telkkilerini ifade eden bir iki mektubu: "Hocam! emaneten bendenizde bulunan iki kitab emrediyorsunuz. Bendeniz de yalvaryorum ki; gelecek hafta takdim edeceim. nk kn iki defa, byn bir defa okuyabildim. hatamn darl veya aczim dolaysyla idrakim de kttr. Binaenaleyh, sizin o muhteem temsillerinizi bir defa daha okumak istiyorum ki, cz' kll bir alka olabilsin. Yarab! O ne byk mantk.. O ne byk mskit beyan ve tarz- telkki!.. Ah stadm, bu mbarek dinin mbecceliyetini idrak ve ihata ve takdirde, size ve ancak size medyn ve minnettanm. Li-sebeb-in min-el esbab din akidelerimin azim bir inklb var. Nur risalelerinden aldm din ve insan ve vicdan ve iktisad ve ilm dersler bana hayatta muvaffakiyet verecektir. Doktor Yusuf Kemal (38) " kinci mektubundan: "Tam manalaryla mefhumlarn kavramak idrakinde olmadm o yksek eserlerinizi frsat bulduka okuyorum. rad- aliyeleri unutulmaz aheser hatralardr. Mezarma kadar dini akidelerinizin esiri ve kurbanym. stadm! Sizin szleriniz benim dini muhayyilemi cidden deitirdi ve daha sevimli bir mecraya sevk etti. imdi bendeniz, doktorlarn dnd gibi dnmyorum. Doktor Yusuf Kemal(39)"

(1) Son ahitler-4 S:383 (37) Barla Lahikas, S: 52 (38) Barla Lahikas, Envar neriyat S: 41 (39) Ayn eser, S: 42 789 ISPARTALI NUR TALEBELER Isparta ve civarnda 1926-1935 yllar arasnda stad Bedizzaman'a ve Risale-i Nur'a sadkane talebe olmu ok bahtiyar kimseler vardr. Bunlarn iinde asker, zabit, ulema, meayih, hoca, hafz, esnaf ve hlsa yediden yetmie kadar ok eitli insan snflar vardr. Bunlardan bir ounun Risale-i Nur ve stad hakknda yazm olduklar takriz mektuplar ve fkralar da vardr. Fakat mezkr yazl telkkilerin hepsini buraya almak mmkin olmyacaktr. Zaten bu zatlarn takriz mahiyetindeki fikralar ksmen "Barla Lahikas" kitabnda toplanmtr. Biz bu saff- evvel olan ali-kadr insanlarn iinden nmne iin sadece drt zatn hissiyatlarnn tercman olan fkralarndan birer ikier pararaf almakla iktifa etmek mecburiyetindeyiz. Tafsiltn arzu edenleri Barla Lahikalarna havale ederiz. Birincisi: stikamet ehidi ve stad'nn kurban ve bedeli merhum Binba Asm beydir. Bu zatn hayat hakknda da maalesef fazla bir bilgiye sahip deiliz. Yalnz N.ahiner'in tesbitlerinde, merhum Binba Asm Bey'in (Ahmed Asm nerdem) 1877 ylnda (Hz. ztadla ayn senede domu) zmitte domu ve askerliini Trablusgarp, am, Mula, Tefenni ve Manisada geirmi, daha sonra Burdur'a gelmitir. Burada iken, Nashzade eyh Mehmed Efendi delaletiyle Bedizzaman Hz.leriyle grmtr.. (Bkz. Son ahitler-5, Sh:144) Hazret-i stad Bedizzaman Burdur'a geldii zaman ve sonra Barla'da bulunduklar gnlerde, ona can u gnlden samimi talebe olmu, Nur risalelerini el yazsyla ok istinsah etmi.. Ve stad'na bir ok samimi ve li hislerin tercmanln yapan mektuplar yazm bir zattr. Yazd mektuplarndan birisinde; O Mektubu stad'na yazd tarih iin: "drt sene evvel Burdur'a geldiimde kardeimiz eyh Muhammed Efendi'nin dellet ve tavassutu ile muhabereye balanm..." ifadesinden ve: "... Bil-fasla otuzdrt sene olan hayat- askeriyemde..(40)" gibi beyanndan anlyoruz ki, bu zatn Risale-i Nur'a talebe oluu 1929-1930 yllarndadr. 1935 Nisannda Eskiehir hadisesi dolaysyla Isparta'da onun da sorgulanmas yaplmak zere mahkemeye celb edilmi, mahkeme koridorunda sorgulanmasn beklerken; "Her eyi dos doru sylesem, belki sevgili stadma zarar gelebilir. Doruyu sylemezsem, yalana girmem ihtimali vardr" diyerek, Cenab- Hak'tan o anda ruhunun teslim alnmasn niyaz etmi ve hemen orada ruhunu Rabbine teslim etmi olduunu biliyoruz. Daha nceleri yazm olduu bir mektubunda, nezretmi olduu stad'na bedelen vefat va'di de bylece gereklemi oluyordu.(41) Bu ok acip ve ayan- ibret vak'ay TAN gazetesi,sekiz Mays 1935 nshasnda, ba haber olarak verdii gibi, Haz (40) Barla Lahikas,Envar neriyat, S:32 (41) Osmanlca Lem'alar, S: 743 790

ret-i stad Eskiehir mahkeme mdafaasnda bir ka kez dile getimitir.(42) Bu acib hadiseyi tarihi srasnda tekrar ele almak niyetiyle burada bu iaretle iktifa ediyoruz. te bu ehl-i kalb, Vel, byk insan al-cenab asker merhum binba Asm Bey'in Risale-i Nur ve stad' Bedizzaman hakkndaki telkk ve ihtisaslarndan bir iki nmne: 1- "stad'm bu fakire ltuf ve kereminden ihsan buyuran kadr-i mutlak, ezel ve ebed sultan Cenab- Hayy- Layemut Hazretlerine her dakikada yzbinlerce hamd ve kr etsem -ki ediyorum- yine yzbinde bir borcumu ifa edemem. Lehl-hamd vel rninnet, haza min fadli rabbi!.. Pr-taksir olan bu fakir, bil-fasla otuz drt sene olan hayat- askeriyemde muktaza-i beeriyet, az ok ma'siyet, frtna ve dalgalarna tutulmu, vazife-i diniye-i uhreviye ve ubudiyet ciheti pek ok noksan kalm ve hab- gaflet perdesine brnmekle imrar- hayat etmi olduumu imdi anlyorum... Ve kusurlu gemi zamanlarma piman ve ndim olup, evvelki gldklerime imdi alyorum. Bu da siz stad'ma ve Risalelerimize kavumakla hasl olmutur, Ki yzbinlerce kr Cenab- Hak sizi bu fakire ihsan buyurdu. Drt sene evvel Burdur'a geldiimde, kardeimiz eyh Muhammed Efendi'nin dellet ve tavassutu ile muhabereye balanm ve binnetice hikmetresan ve nur-efan ve mkil-ka ve kinatn muamma-i tlsmn aan anahtarlar bu fakirin eline veren, yine o Risalelerdir. te o baha takdir edilemiyen o anahtarlar, yle mcevherat ve prlanta elmaslardr ki, ne diyeyim.. iktidarszlmdan lisanm ve kalemim tercman olamyor, aciz kalyor. eriat, hakikat ve ma'rifet hazine ve definelerini kad edecek ve eden ancak ve ancak bu Nur Risale-i erifeleridir...(43)" 2- "stad- Ekremim! Bu kere ikmaline muvaffak olabildiim risale-i erife ki, "24, 29, 31. mektubun beinci lem'as, Mirkat-i Snnet" risaleleri beray-i tashih menzur-u stadanelerine buyurulmak zere takdim edildi. Risale-i erifelerin cmlesi birer hakikat nuru fkran, birer glistan- cihandr. Hele Otuzbirinci Mektub'un lem'alar ki "Minhac- Snnet" ve gerekse, "Tiryak u marazil bid'at" olan "Mirkat-sSnnet" okunmaya doyulmaz. Okunduka hissedilen manevi srr ve fyuzatn had ve hududu bulunmaz bir umman- feyizdir. Baz cmleler oluyor ki; namazdan evvel ve sonra fakirhaneye gelen ihvana mteaddit defalar okuyup feyizleniyoruz. Hele Giritli Hasan Efendi(44) gz yalarndan kendisini alamyor. Malm-u stadaneleri, kendisi Kadir eyhidir. Zat- stadanelerine ve bahusus Gavs-l a'zam eyh-i Geylan Hazretlerine merbutiyet ve muhabbeti derece-i nihayettedir...(45)" (42) Barla Iahikas, Envar S: 80 (43) Barla lahikas, Envar S: 63 (44) Bu zat Hazret-i stad ile Burdur'da ahiret kardelii akdetmi, ehl-i kalb mbarek bir insandr.A.B. (45) Ayn eser, S: 68 791 3- Merhum Binba Asm Bey'in u gelecek iiri de, onun Hazret-i stad Bedizzaman ve Risale-i Nur hakkndaki telkkisinin derecesini gstermeye kfi bir ldr:

"Mnezzehdir uunattan hep ilham- lahdir. Okurken nur alr vicdan sutr-u btenahdir, Nasl bir vecd iinde anladm bilsen bu sar, Bu ayetler gibi nuran ve lahuti bu efkr, Riyadan, kibirden her maasiden mnezzehdir, Kelm- layezaliden gelen bir nur mferrahdr. Measir mi, eser mi, mncel yoksa messir mi? lahi bir seradan berk vuran hayret-feza sr m? Anlmaz, anlatlmaz srr- vahdet'ten haberlerdir Sen ey gafil beer! Bil nefsini gr ki ne eylerdir. Btn kevn valihu hayran!.. Dndke serencamn, Kerim hayretle hrmetle anar namn, byk namn. Asm(46) 792 793 ISPARTA'DAN KNC BYK BR NUR TALEBESNN TELKKS: YZBAI REFET BEY Bu da, merhum Asm Bey gibi, mstakim ve ehl-i takva bir zat olan emekli yzba Re'fet beydir. Vefat 1974'dr. Merhum Re'fet Bey'in (Barutu) ahsn, sohbetlerini, derslerini ok grdmz ve dinlediimiz halde; onun hayat, askerlii, nereli olduu, ne zaman emekli olduu hakknda bir bilgi maalesef tesbit edememiiz. N.ahiner de onun vefat tarihinden baka bir ey kaydetmemitir.Sadece 1906'da kodra da doduunu yazmtr.Bu byk zatlarn husus ahvali, gelecek nesiller iin tarih ok ehemmiyetli eyler ise de;stadn hayat olan bu kitapta, yazlmasa da kitaba bir eksiklik vermez. Burada Re'fet Bey ve dier zatlar iin mhim olan ey, o zatlarn hakikat olarak Risale-i Nur ve Hazret-i stad'la olan alkalarnn keyfiyetidir. te Re'fet Bey, ta 1920'lerden beri stad Bedizzaman' gyaben tanm ve takib etmi bir zattr. Bilhare de 1930'larda Barla'da stad Bedizzaman' ziyaret etmi, mesleini ve Kur'an hizmetindeki mstakim ve metin olan manev caddesini tanm ve mesleini benimseyip ona ruhu canyla talebe olmutur. Merhum Re'fet Bey'in sadakat ve vefadarlnn bir almeti olarak da, Hazret-i stad Bedizzaman'n her hapis hadisesinde ona arkada ve cihad safnda ona asker olmasdr. (46) Osmanlca Barla Lahikas asl, S: 81

Bu zat, 1930'da stad Bedizzaman Hazretlerini gidip Barla'da ziyaret ettikten sonra, Hulusi Bey gibi, birden bire parlam, terakki etmi ve en yksek Nur talebeleri snfna dahil olmutur. Zaten Hazret-i Bedizzaman'la halis niyetlerle gren herkes, derecesine gre yle olmutur. stad Bedizzaman Hazretleri de, emekli yzba Re'fet Bey'i Hulusi Bey kadar sevmi, ona ok byk iltifatlarda bulunmu, has talebelerinin merkezine dahil etmitir. Ayrca Hazret-i stad, Re'fet Bey'in 1934'ler de Barlada, kendisiyle ve Risale-i Nurla bir kez daha tanp talebe olduunu yazmaktadr.(47) Hazret-i stad ona bazen "Nur Kumandan"(48) bazen de"Kur'an ak" gibi iltifatlarda bulunmu ve taltif etmitir. Re'fet Bey, yalnz Barla hayatnda Hazret-i stad'a, gerek mstakil, gerekse arkadalaryla birlikte yazd takrizli fkra ve mektuplaryla ve Hazret-i stad'n da ona yirmi iki tane hususi, be tane de umumi ve mterek hitab eden ok mhim ve ok orjinal mektuplar yazmasyla; Barla lahikasn Hulusi Bey'den ve Bedre'li Sabri Hoca'dan sonra, en ok sslendiren o olmutur. Ayrca da Risale-i Nur'un Mektubat mecmuasnn ekseri Hulusi Beyin suallerinin cevablar neticesinde vcuda geldii gibi, Lem'alar mecmuasnn bazlar da Re'fet Bey'in mtakane suallerinin semeresi olmutur. (47)lk bask Barla Lahikas, Envar, S: 185 (48) ualar, Envar Nerivat, S: 474 794 te merhum emekli yzba Re'fet Bey'in Risale-i Nur ve stad' Bedizzaman Said-i Nursi hakkndaki duygularn ve takdir hislerini dile getiren yazl takrizli mektuplarndan bir iki nmune: 1- "Bu defa Sleyman vastasyla Yirmibeinci Sz, tashih olmak zere huzur-u linize takdim ediyorum " 'caz- Kur'an" el-hak bir aheserdir. htiva ettii hayret-bah hakaik itibariyle, sar- aliyenizin en mhimmidir. Mu'cizat- Ahmediyeyi de okudum. ok mkemmel ve ruha ulviyet ve inkiaf baheden ok kymettar bir eserdir. u kadar ki, Mu'cizat- Ahmediye'nin en by Kur'an- Mu'ciz-l-Beyan olduuna gre; i'caz- Kur'ann ruhumda husule getirdii tebeddlt ve mnderecatndan ettiim istifade ok azimdir Bu eserinizle ayet-i celilesinin muhtev olduu mull ve pek azametli maani-i ulviye ispat edilmi oluyor. Bugnk terakkiyat- medeniye ve ihtraat- beeriyeyi kendi mahsult- fikriyeleri addeden ve bir hazine-i hakaik olan Kur'an- Mu'ciz-l Beyan mhmel brakarak Avrupa'dan ilim ve irfan dilencilii yapan ve akll geinen gafiller; beerin dnyevi ve uhrev saadetini te'min edecek maaliyat ve desatir-i muazzama ile memlu bulunan bu sr- muhteemeyi bir nazar- insaf ve bir teyakkuz-u arifane ile mtala etselerdi, dalm olduklar hab- gafletten pek abuk uyanacaklard. Fakat heyhat!.. Bizler arpa ambar iinde alktan len tavuklara benzeriz. Elimizde bir mecmua-i hakaik dururken, ona kar gz yumar ve bakalarndan istiane ederiz. 'caz- Kur'an'n ykseklii hakknda ne yazsam azdr. Kalemim onu tavsiften acizdir. Kudreti kalemiyem olsayd, hakkn vermeye alrdm.Olmad iin acizane olarak szm kesiyorum. Kemal-i hrmetle ellerinizden per, hizmet-i Kur'aniyede sabit olmam hakkndaki duanz taleb ve istirham ederim efendim. Re'fet (49) .

Merhum Yzba Re'fet Bey'in ifah Hatralar: Bu hatralarn bir ksm Bedizzaman Hazretlerinin 1920'lerde stanbul'daki hayatna ait olup o ksmda kaydedilmitir. Barla ve Isparta hayatyla ilgili olanlarndan baz blmlerini burada kaydedeceiz. Merhum yle der: "1930 yllarnda Isparta'da ube reisi olan enitemin yannda bulunuyordum. Hergn ktbhaneye gidiyordum. Bir gn ktbhanedeki me'murlar, limler mevzuunda konuurken, sz Bedizzaman'dan almt. Memur arkada, Bedizzaman Hoca Efendi'nin Barla Nahiyesinde oldu (49)lk bask Barla Lahikas, Envar Neriyat, S: 48 795 unu syleyince, heyecanlandm. "Allah Allah!" Ben o zat mtarake yllarndan tanrm, hemen ziyaretine gideyim" dedim. Bunun zerine bazlar: "Aman gitme, sonra seni mimlerler" dedi. Bu szler ok garibime gitmiti. Ne demek istiyorlard?.. "Ben mimi cimi bilmem, yle eylere metelik verenlerden deilim" Ziyaretileri stad'la grtren Bekir Aa diye bir zat buldum. ki at temin ettik. Ba ve bahelerden geerek gidiyorduk. Yollarda kyller bizim Barla'ya gittiimizi anlyor ve "Hocaya selm syleyin" diye baryorlard. Saatler sren uzun bir at yolculuundan sonra Barla'ya geldik. Hemen stad'n evine indik. Bize, stad'n Paakayas'na (Karakavak) gittiini sylediler. Hemen ayamzn tozu ile Paakayas'na gittik. Barla'ya yirmi dakikalk bir mesafede... Bol sular, baheler arasndaki bu mevki de, stad beyazlar iinde kitaplar ile har neir alyordu. Hrmetle varp ellerini ptk. Ziyaretine varmadan nce kendisine Isparta'dan mektup yazmtm. Beyazdda ilk defa uzaktan grdm ifade etmitim. Bana gnderdii cevab mektubunda: "Kardeim ben seni ta o zaman talebelie kabul etmitim. diyor. Ben mektupta askerliimden hi bahsetmediim halde, bana: "Ben sende asker ruhu gryorum" demiti. lk ziyaretim bu duygular ierisinde tahakkuk etmiti" KNC BR ZYARET Merhum Emekli Yzba Re'fet Aabey stad' ikinci defa ziyareti hususunda da yle der: "Tenekeci Kk Mehmed Efendi ile, bir de olum Bedreddin yanmda olduu halde, Isparta'dan slam kyne kadar vasta ile, oradan da Barla'ya kadar yaya olarak gitmitik. stad uzun uzun sohbet etmiti. Zevkle dinlemitik. Ziyaretimiz esnasnda, bizim yaya olarak geldiimizi anlam idi. "Madem bu kardelerim benim iin yorulmular, ben de al-klli hal sizi Karaca Ahmed Sultan'a kadar teyi' etmek mecburiyetindeyim." deyince, biz onun nezaketi karsnda ok mahcub olmutuk. Aman efendim, nasl olur dedik. "Siz benim iin yoruldunuz, ben de sizin iin biraz yorulaym" diyordu. ok rica ederek bu fikrinden vazgeirdik. Yoksa bizi Karaca Ahmed Sultan'a kadar uurlyacakt.(50)" (50) Nurs Yolu, S: 91-92 796 Re'fet Beyin Isparta Merkeziyle lgili Hatralar

Hazret-i stad, 1934 yl Austos aynda Barla'dan Isparta'ya getirilmiti. Barla'da tam kontrol edemiyoruz diye tedbir olarak ehl-i hkmet onu Isparta'nn merkezine getirmilerdi. Hazret-i stad Isparta Merkezinde sekizbuuk ay kadar durdurulmu, sonra Eskiehir hadisesi sebebiyle 1935 Nisannda Eskiehir'e gtrmlerdi. Re'fet Beyin stad'yla beraber Isparta'da geirmi olduu tatl hatralarndan bazlarn da yle anlatmt: "Isparta'nn Ada kahvesi denilen mevki'deki ba iinde iki katl bir evde stad'la beraber bulunduumuz zaman, Hsrev Altnbaak ile birlikte Nur risalelerini yazarak oaltyor ve yazdklarmz zaman zaman tashih ediyorduk. Bir gn yine tashihat yapyorduk. stad st kattayd. Bir ara kap tkrdad ve hemen ald. Ne grelim, stad Hazretleri elindeki bir ay tepsisinde iki bardak ay ile ieri girdi. Biz heyecan ve mahcubiyetle aman stadm! deyip frladk ve elinden tepsiyi almak istedik. Elini havaya kaldrarak "Yok, yok... Ben size hizmet etmeye mecburm" dedi. Aman Ya Rabbi!.. bir de mecburiyet ekliyordu. Bu ne tevazu', bu ne nezaket... Ben bu nezaket ve tevazu'u ne mekteb-i aliyede, ne mekteb-i harbiyede, ne de ailemde hi bir yerde grmedim.(51)

ISPARTA'DAN NC BYK NUR TALEBES HAFIZ AL "Nur fabrikas sahibi" unvan ile mehur, Ispartann slam ky kasabasndan Hafz Ali Efendi de, Hazret-i stad henz Barla'da iken, ona akirt olmu ve pr-ak ve evk ve gayret ile Nur risalelerini yazp oaltmakla, Kur'an ve iman hizmetinin Nurlu dairesinde byk bir rkn olma erefine nail olmu ve Risale-i Nur talebelerinin saff- evvellerinin mmtaz simalarndan birisi olmutur. Bu zat, Hazret-i stad Bedizzaman Eskiehir hapsinden 1936'da ktktan ve Kastamonu vilyetine gnderildikten sonra, slam ky ve civar Nur talebelerinden bir hey'et tekil etmi, gece gndz durmadan Nur Risalelerini bir matbaa gibi el yazlaryla oaltp neretmek iin, ok byk gayretler sarf etmi Nurun byk bir kahramandr. Adeta insanlardan yapl bir matbaa makinas gibi, bir fabrika gibi Nur Risalelerini oaltmak iin sarfettii gayret ve yapt byk hizmetlerinden dolay: "Nur Fabrikas sahibi" unvann kazanmtr. Merhum Atabeyli Thiri Mutlu gibi byk vel insan, 1935'lerden sonra, Merhum Hafz Ali Efendi'nin Nur fabrikas dairesinde yetien ahsiyetlerden birisidir. Hafz Ali Efendinin ihls ve safveti, samimiyet ve sadakat en bl derecelerdeydi. Hazret-i stad'n on (51) Nurs Yolu, S: 91 797 798 da grd samim ihls ve safveti misal vererek tm Nur talebelerinin onun gibi olmalarn istemi ve Nur talebelerine onun ihls ve samimiyetini nmne-i iktida gstermitir. Hazret-i stad Hafz Ali'nin ihlsn nmne olarak gsterdii mektubunda unlan kaydeder: "...Kardelerimizden slam kyl Hafz Ali Efendi, kendisine rakib olacak dier bir kardeimiz hakknda gsterdii hiss-i uhuvveti ok kymettar grdm iin size beyan ediyorum:

O zat yanma geldi: "tekinin hatt kendisinin hattndan iyi olduunu syledim. O daha ok hizmet eder" dedim. Baktm ki: Hafz Ali kemal-i samimiyet ve ihls ile, onun tefevvuku ile iftihar etti, telezzz eyledi. Hem stad'nn nazar- muhabbetini celbettii iin memnun oldu. Onun kalbine dikkat ettim; gsteri deil, samimi olduunu hissettim. Cenab- Hakka krettim ki, kardelerim iinde bu l hissi tayanlar var. naallah bu his byk hizmet grecek. Elhamdlillah yava yava o his civarmzdaki kardelere sirayet ediyor...(52)" Hazret-i stad'n bu tahsinkr ifade ve beyanlar mnasebetiyle; Hafz Ali Efendi hakknda Thir Aabeyden ok defa duymu olduum bir hatrasn burada nakletmek istiyorum: "Hsrev Aabey, Isparta'da GL FABRKASI heyetini tekil ederek, slm Kyndeki Nur fabrikas tarznda almaya baladktan sonra; Isparta civarndaki umum talebelerin alma nizamn kendisine balamak ve kendisinin direktifleri istikametinde hizmet hareketlerini idare etmek istiyordu. Hafz Ali Efendi onun bu halini uygun bulmamaktayd. Dolaysyla bir rekabet meselesi mevzu-u bahis olmutu. Hazret-i stad Kastamonu da olduu halde, bu hali hissediyor ve baz mektuplarnda iaretlerle ihsas ediyordu. Rekabet ve ikilik istemiyor, birlik ve beraberlik, ihls ve vifak iinde rekabet istiyordu. Tbii bu durumda, Hsrev Aabeyin hususi merebi, hali ve yaay itibariyle, gelip de Hafz Ali'ye iktida etmesi mmkin deildi. Bunun zerine, Hafz Ali Efendi beni ard. Kardeim gel Ispartaya gideceiz. dedi.. Ve btn yaz malzemelerini, ktlar, mrekkepleri ne varsa hepsini topladk ve ikimiz geceleyin onlar yanmza alarak doruca Isparta ya, Hsrev Aabeyin evine gittik. Hafz Ali Efendi ondan hem kdemli hemde yal olduu halde, kalkt onun elini pt. Ben de ptm ve btn yaz malzemelerini kendisine teslim ederek: "Artk sizin emrinizdeyiz" dedik. Bylece Hafz Ali ihls ve samimiyetteki yksek derecesini bir daha gstermi oldu. stadmz da bu hadiseye fevkalde memnun olmu ve tebrik etmiti. (52) Barla Lahikas, 1.bask-Envar-Sh.88 799 Tahiri Aabeyden Hafz Ali Hakknda Bir Hatra Daha "stad'mz Kastamonu'ya gittikten sonra; yazd risale, mektup vesaire ne varsa, adres olarak Bedreli Santral Sabri Efendi'ye teslim edilmek zere Eridirdeki ilingir Ali Efendi adresine gelirdi. Santral Sabri Efendi de, onlar alr o gece yazar, ferdas gn, slm kyl Hafz Ali Efendi'ye ulatrrd. Buradan da sair yerlerdeki Nur talebelerine ulatrlrd. Santral Sabri Efendi, insan hali bazen ge kaldnda; Hafz Ali Efendi evinin damna kar, yzn Bedreye doru evirir ve yle barrd: "Keel-i keeli, indallah mes'ulsun!.. Daha bu hatralar gibi merhum Hafz Ali'nin ihls, samimiyet, sadakat ve velyetinin almetleri olan hadiseler saymakla bitmez. Merhum Hafz Ali Efendi, 17 Mart 1944 senesinde, Denizli hapishanesinde hem gurbet diyar, hem din iin, Kur'an iin mahpusluu srasnda zehirlendirilerek ehiden vefat hadisesini tafsiltl olarak zaman ve tarihi srasnda kaydetmeye alacamzdan; imdi burada onun, stad Hazretleri Barla Hayat srasnda stad'na ve Risale-i Nurlara kar duyduu samimi kanaat ve telkkilerinden yazl bir iki nmne arzedeceiz. Kendisinden gelen, yani stad hakknda ifahi hatralar maalesef bize ulam deildir. Fakat yazl takriz fkralar oktur.

Birinci nmune: stad'na bedelen (On sene sonra) ehid olacan(53) bildiren fkrasndan: "Eyyhel-stad-l muhterem! Hayatmn her safhasndan kymetli ve o hayat pervane misal bir emrinin infazna atete yakmaya her an hazr olduum kymetli stad'm! Evet, deil byle hakikat urunda, hatta bu kymetli hediyeyi ihsan eden padiah- zian iin o hediyeyi sarfetmekte tereddt edilmez. yle de stadm, bize emanet olarak ve ne zaman alnaca mehul olan hayatn ve her zaman emrine mde ve hazr olduum Cenab- Mn'imin o emanet zerine ne gibi emri vaki' olsa, inaallah bila-tereddt emanetini iadeye hazrz. Madem, siz o padiah-i bizevalin kurbiyet-i ilhiyyesinde ayn emrini teblie me'mur bulunuyorsunuz. yle ise, hem mbarek sznz hak ve ayn rahmettir.. Hem efendim bahivan-misal fidanlar bytmek zere hayvanat- muzrrann taarruzundan bir an evvel kurtarmak iin aa dallar kesilir ki, ta ykselsin.. O fidanlarn hi bir cihette haklar yoktur ki, bunu tmar eden ve hayatmza sebep olan, bizi bazen rencide ediyor diyemezler. Zira hal-i asllaryla kalsa idiler, bir muzr hayvan dahi koparacakt ve topraktaki kk de tefessh edecekti, yok olacakt. (53) Hafz Ali'nin bu mektubunu 1934 yl iinde yazm olduunu kuvvetli ihtimal ile dnyoruz. ehitlii ise, 1944'dr.A.B. 800 Evet stad'm, mbalaasz pr-kusurlukta mislim olmadn nefsime bile bazen kabul ettirdiim, yalnz pr-znb talebenizi; dizlerime deil, belime deil, boaz ukuruma deil, belki de boyundan aa ve belki dahilimin de siyah amurlarla mezc olduu ve tefessh etmeye balad bir zamanda, Hzr gibi yetiip ve misl-i Lokman Kur'an- Hakimin ifahanesinden lemaan eden muamelelerle tedaviye baladnz. Hayat ismine lyk bir hayat bahna vesilesiniz. O hayat ihsan edene ve vesile olann uruna o hayat ifna etmemek (*) kr- akl mdr? Hem bir hasta ameliyata muhta olduunu bilmelidir.. Ve hastasn gece gndz tedavi altnda bulunduran eczacya kar yzbinlerle teekkr ve o eczacya eczahaneyi teslim eden hakim-i prkemal, kadir-i b-misal hazretlerine nihayetsiz hamd ve kre borluyuz.. Ve bu borcumu ifa edemediimden pek mkedderim. Allah Tel sizden ebeden raz olsun. Hafz Ali (R.A.) Hazret-i stad'n da dipnotundan anlald gibi; Hafz Ali Efendi, Binba Asm Bey'le beraber ayn mana ve ayn ruhta olarak, ikisi de 1934 ylnda yazdklar mektuplarnda stadlarna -kalblerinin son derece samimiyetleri ile- bedel olarak vefat etmelerini niyaz etmilerdi. Ayn senede ve mteakip seneler ierisinde stad'lar ve Risale-i Nur aleyhinde hazrlanan gizli imha plnlarn hissetmiler, bedel ve fidye olarak ahirete gitmeye can atmlard. Bir ka ay sonra Asm Bey, Eskiehir hadisesiyle hazrlanan su-i kast plnlarnn fidyesi ve bedeli olmu ve bu noktada birinci dereceyi almtr. Hafz Ali Efendi ise, on sene sonra, yine ayn su-i kast plnlarnn bir baka bedeli olarak da, vazifesini ifa ederken Denizli hapishanesinde ehadet rtbesiyle stad'na bedel olarak ahirete gitmitir. Acib bir tevafuktur ki; ruhlarn stad'larna feda etmek isteyen bu iki al cenab, sddk zatn fidye hakkndaki mektuplar da, Barla Lahikasnda yan yana gelmi, orada da birinci sray sm Bey'in mektubu almtr. Rahmetullahi aleyhima ecmain.

KNC NMUNE: Hafz Ali'nin Risale-i Nur'a ve stad'a kar ok samimi kanaat ve hissiyatn bildiren baka fkralarndan baz blmler: "Szler yle hazk bir doktor ki; gzszlere hidayet-i hak ile gz, kalbsizlere -inhidam- kat'iyye uramam ise- kalb.. ve uurunda atlaklk yoksa tenvir ile dnceye.. Ve "nereden, nereye, necisin?" sual-i mkilin halli ile insanln iktiza ettii insaniyeti bahediyor.(55)" (*)Benim bedelime ehid olacan hissetmi, kuvvet-i ihlsnn kerameti olarak haber veriyor. Haber verdigi gibi ehid oldu. Said-i Nursi(54) (54) Barla Lahikss,(1.bask) Envar Neriyat, S: 80 (55) Barla Lapikas, Envar Neriyat, S:28 801 "... Evet stad'm, madem u zamanda iki mhim cereyan- azimenin birisinin kumandasn Cenab- Hak size tahmil etmi, btn dnya Kur'ann beyan ve esrarndan ma'nen sizi dinliyor, naallah her vakit dinliyecek.. Bu manev muharebe zamannda, netice-i muharebe yalnz insanlarn izmihlline deil, belki btn mevcudatn netice-i tahribini tayan ve isti'mal eden muharriblerdir. yle ise siz yalnz bize deil, ila-yevm-il-kyam bak kalacak Mslman yavrularnn yaralanmamas iin zrh ve bir endahte, dnyay saran gruh-u hazeleyi boucu dumanlar iinde brakan Kur'an- Hakimin son sistem malzeme-i mbarekelerini icada vesilesiniz. Var ol sevgili stad'm!..(56)" NC NMUNE: Hafz Ali'nin Risale-i Nur'dan dersini ne tarzda anladn gsteren fkrasndan: "Muhterem stad'm! Otuzbirinci Mektub'un On drdnc Lem'as'nn kinci Makam'n bir defa kendim okudum, pek cz' istifade ile beraber dimamda bir lezzet hissettim. kinci ve nc tekrarlarmda yle bir zevk-i ruhan uyandrd ki: Eer kalb ve kalemim ruhuma tercman olabilseler, belki bir derece siz stad'ma minnettarane arza cr'et eylerdim. Heyhat! Ne kalbim ve ne kalemim ve ne ruhum!.. Acz ile nme ktlar ve i'tiraf- kusur ediverdiler. Sevgili Hocam! Szler nvan ile ner-i envar ve feth-i bab- rahmet eden envar- Kur'aniye, esasen has, mahsus bir sikke-i hatemi tamaktadrlar. Her bir parasndan mullu rahmet-i lhiyye cz'ikll bir kaps var gsteriyor ve gstermekle kaplar ak brakyorlar.(57)" (56) Ayn eser, Envar Neriyat, S:67 (57) Ayn eser, Envar Neriyat, S:69 802 803 ISPARTA'NIN DRDNC BYK NUR HADM AHMET HSREV BEY (ALTINBAAK) 'DIR.

Bu zat, Risale-i Nur hizmetinde bilhassa yaz ve neir iinde en byk payelere ulam, hreti tavsiften mstanidir. stad Hazret-i Bedizzaman'n her hapsinde de beraber bulunmu, azm-i metin ve cehd-i rasin sahibi bir insandr. stad Bedizzaman onun ok byk ve unutulmaz hizmetleri iin, merhum Hsrev Aabeye byk iltifat ve taltiflerde bulunmu, Nur risaleleri iinde ismi en ok geen zatlardan birisi belki birincisidir. Ayrca, Hazret-i stad'n Barla'da iken Kur'an'n yazsnda ve matbu' eklinde kefettii tevafuk mu'cizesini, stad'n ta'rifleri istikametinde yazan ve bitiren yine o zattr. Bu yzden de Hazret-i stad'n ayrca byk tevecchlerini kazanm ve "Mu'cizeli Kur'an'n ktibi, Nurun Kahraman" gibi taltif nianlarn alm mes'ud bir ahsiyettir. Ben ahsen merhum Hsrev Aabeyle mteaddit defalar grtm. 1962 ylnda onunla beraber karakolda nezarette bulunduumuz gibi, ayn da'vadan mahkemelik olduk ve yine birlikte beraat ettik. Ziyaretlerimin birisinde, kendisinden u hatray bizzat dinlemitim, yle demiti: "Ben bir ara stad'mzn bedeline ahirete gitmeye dair ciddi arzumu kendilerine arz ettim. stadmz: "Hayr, Hayr! '' dedi ve "Sen benden sonra onbe yirmi sene daha yaayacaksn.. Ve hem kendi vazifeni, hem de benim vazifemi yapacaksn!" demilerdi" Gerekten merhum Hsrev Aabey stad Hazretlerinin vefatndan sonra tam on yedi sene daha yaad.. Ve bir nevi kendi vazifesi olan Kur'an'n hattn muhafaza etme hizmetini bihakkn ifa eyledi. Ancak zlerek syliyelim ki; stad'nn ikinci vasiyeti ve emri olan onun vazifesini tamamiyle yapamad ve gremedi. Nur talebelerinin en ok muhta olduklar bir hengmda, herkesin ona kar hsn- zann ve muhabbeti varken; stad gibi ve stadn yerinde Nur cemaatinin arasndaki birlik ve beraberlii, uhuvvet ve muhabbeti te'mine medar davran ve hareket gstermesi mmkn iken; hususi mereb galebesinden ve vazifesinin muhabbetinden onu yapamad. Risale-i Nurun bir ok vazife ve hizmetlerinden birisi ve her zamanda da geerli ve hak bir da'vas olan Kur'an hattn muhafaza hizmeti ierisinde, dier ok mhim ve pek byk hizmet ve vazifeleri ihmal etti. Her ne ise Allah bin rahmet eylesin amin... imdi merhum Ahmet Hsrev Altnbaak Aabeyin, Hazret-i stad'n Barla ve Isparta hayatnda Risale-i Nur'a ve stad'a kar yazl samim kanat ve telkkilerinden sadece rnek vermekle iktifa edeceiz: 804 1- "Risalelerin yksekliine ve gzelliine ve ltifliine aciz lisanmla, ksa aklm ile ve zaif idrkimle, hayrette kaldm yle dursun, bil-kayd her okuyan bizzarure tahsine sevk ediyor. Cenab- Hakk'a ne kadar hamd eylesem, kr eylesem, bu luflarn hakkn deyemem. Hsrev(58) 2- "Sevgili ve muhterem stad'm efendim! Bizi maddve manevtenvir eden, ykselten ve eriilmez feyizlere mstarak klan Risalelerinize mlikiyetimden ve lyk olmadm halde, bu erefe niliyetimden dolay, Cenab- Hakk'a bnihaye teekkr etmekteyim. Gerek bu erefe nail olmaklma vesile olduunuzdan ve gerekse tiyen bu

hususta zerimize terettib eden vazife-i Kur'aniyede muvaffakiyet kazanacamz tebir etmekte olduunuzdan dolay, duyduum pek byk bir srrla mftehirim stadm. Hakknzda hatrmza gelmiyen ni' metlerin en gzeliyle dnyev ve uhrev mes'ud olmanz her vakit iin dua etmekteyim..!(59)" (58) Barla Lahikas,(1.bask) Envar Neriyat, S: 40 (59) Barla Lahikas, Envar Neriyat, S: 46 805 ISPARTA'NIN BENC BYK NUR HADM TAHR MUTLU: Evet, Isparta Nur talebelerinden Kur'an ve man hizmetinde hadim-i Nur olmu byk ve mmtaz simalardan birisi ve belki bir cihette birincisi de, Atabeyli Merhum Tahiri Mutlu dur. Umum Nur talebelerinin gl, sevgili aabeyisi, gerek samimi insan, hakiki m' min, sadk, sddk ve masduk Nurcu ve byk velyet sahibi iken, uuren hissettirilmemi byk Veli insan Thiri Aabey, her ne kadar st tarafta isim ve unvanlar ve ksack hayat ve hatralar kaydedilen Nur talebelerinin saff- evvellerinden grnmyorsa da, lkin saff- evvel cemaatinin en hayrl hiri ve hatemidir denilebilir. 1935 ylndan sonra Risale-i Nur'un hizmetine giren ve Nur fabrikasnn byk rknleri arasna katlan ve Hazret-i stad'n Denizli ve Afyon hapishanesinde beraber bulunan bahtiyar ve kahraman bir ruhtur. Merhum Tahiri Mutlu, stad'nn pek ok takdir, taltif ve tevecchlerine mazhar olmu, efrad- ailesiyle birlikte Risale-i Nur'un yazlmasna, intiarna hizmet etmi mes'ud ve mutlu bir m'mindir. Denizli ve Afyon hapishanelerinde (Bilhassa Afyon hapsinde) Nur talebelerinin uhuvvet ve hizmet hususunda merkeziyetini tekil etmi ve bu noktadan da ayrca stad'nn husus nazar- istihsann kazanm byk bir insandr. Denizli hapsinde, Hazret-i stad'n ark'tan beraberinde getirmi olduu mbarek abasn, Merhum Hafz Ali'ye teberru' etmeyi niyet etmiken, fakat Hafz Ali'nin vefatiyla, o mbarek cbbe ve malah onun yerine, Hazret-i stad'n eliyle yazlm bir senedle Tahiri Aabeye verilmitir. Benim ahsen merhum Tahiri Aabeyle uzun arkadalm vardr. am'da, Beyrut'da, Hicaz'da beraber uzun gnlerimiz geti. am'da iken, bir gn byk bir alimin ziyaretine beraber gitmitik. O gn Tahiri Aabey, Hazret-i stad'n kendisine hediye etmi olduu marek krmz abasn giymi, sarn da sarmt. Ziyaretine gittiimiz o byk alim zat; Tahiri Aabeyin hal ve etvarna dikkat ile bakyordu. Onun oturuu, tevazu'u, mahviyeti, edeb ve nezaketi gibi kmilne hareketlerine hayran olarak demilerdi ki: "Bu zatn emsali ancak selef-i salihin asrnda bulunabilir. Gerekten Bedizzaman gibi byk bir zata lyk bir talebesi ve yetitirmi olduu kmil bir insandr." Tahiri Mutlu Aabey hakknda, ok zaman Mustafa Sungur Aabeyin Hazret-i stad'dan rivayet etmekte olduu bir hatras vardr ki, ok mhimdir ve Thiri Aabeyin kemaltn gsteren byk bir delildir. Hatra yledir: 806 "Bir gn stad'mzn huzurunda Risaleden okunuyordu." nsan olan bir insan diyebilir ki: "Benim Halkm bu dnyay bana hane yapm, gne bir lambamdr. Yldzlar benim elektriklerimdir. Yeryz

iekli-miekli hallarla serilmi benim bir beiimdir" der Allah'a kreder." cmleleri okunurken, Hazret-i stad, Tahiri Aabeye tevecch ederek: "Tahiri! te sen byle diyebilirsin.." dedi. " Bu hatray te'kiden benim de ahsen hidi olduum bir hadise de yledir: 1955 senesi sonbaharnda Isparta'ya, stad Hazretlerinin ziyaretine gitmitim. Bir sabah dersinde hazr olan herkesin eline birer Siracun-Nur kitab verildi. Sra ile her biri bir miktar okuyor, sonra stad'mzn emriyle yanndakine veriliyor ve o da okuyordu. Okunan risale Drdnc ua olan ayet-i hasbiye risalesiydi. mann yksek mertebelerinden bahseden bir yer geti. Hazret-i stad tam o esnada, Tahiri Aabeye: "Tahiri! Senin imann bundan aa deildir." dedi. Tahiri Aabey ise, boynunu bkerek elhamdlillah dedi. Tahiri Aabeyin ebediyen unutulmaz pek byk bir hizmeti de, tevafuk mu'cizesini izhar eden Kur'anmzn tab' hususunda gsterdii gayret, yapt fedakrlk pek azim ve ok byktr. Kydeki tarlalarnn tamamn ve evini satt, getirdi, Kur'ann tab' masraf iin ortaya koydu. Onun gsterdii bu acib fedakrlk halen hatrlarda yaamaktadr. Tevafuklu Kur'an, ilk evvela merhum Hsrev Aabey yazmaya muvaffak oldua gibi, Tahiri Aabey de onun ilk olarak tab' edilip Mslmanlarn eline gemesine en byk vesilelik erefini ald. Hlsa: Tahiri Mutlu Aabeyin hizmeti, fedakrl, cesareti, feragat, ihls, sadakat ve ubudiyetinin evsaf ta'dat ile bitmez, kemaltna eriilmez, hakiki m'min bir insand. Allah Zlcell Hazretleri Tahiri Aabeyin ruhuna dnyalar durduka, saatlerin aireleri birbirine darb edilmesi saysnca rahmetler, nurlar indirsin amin!.. Tahiri Aabeyimizin hizmet hatralarn bu kitapta dier byk Nur talebeleri gibi, her sras ve tarihi geldike yd etmee alacaz. Onun bir ka para mahkeme mdafaalarndan baka lahikalarda takrizli mektup ve fkralar yoktur. Nur talebeleri kardelerinin fkralarn kendi hissiyat ve mal olarak addettii iin idi belki... Eskiehir hapsinden sonra yazlan Kastamonu ve Emirda lahika'larnda, Hazret-i stad onun isminden ve kymettar, yce hizmetlerinden ok defalar bahsetmitir. Amma bu makamda merhum Tahiri Aabeyin yazl fkralarndan sz edemiyeceiz,nki dediimiz gibi onun yazl bir fkras yoktur. Fakat onun ifah olan baz hatralarndan azck bahsedeceiz. 807 te Tahiri Aabey diyorki: "stad Hazretleri Barla da bulunduu yllarda, yani 1930 senesinde ismini duymutum. Fakat bilfiil Risale-i Nur hizmetine girmemitim. Risale-i Nur hizmetine balamam 1935'ten sonra olmutu. O yllarda (stad Barla'da iken) bizim Atabey'den ve civar kylerden stad'n yanna giden ve ona talebe olanlar vard. Kk Ltf, Mes'ud, Hafz Ali ve kk Zhdi gibi...Bu arkadalar daha sonra Eskiehir hapsine de girmilerdi.Kk Ltf Eskiehir hapsinden dndkten sonra vefat etmiti. Kendisi Hafz Ali'nin de akrabas olurdu. Cenazesine biz de gitmitik. Definden sonra, merhum Hafz Ali Efendi, mam, Hafz Mustafa'ya beni gstererek: "Ltf'nn yerini bo brakmyalm... Tahir, Ltf'nn yerini alr."demiti. Demek ksmetimiz varm, Cenab- Hak nasib etti. (60)

Merhum Tahiri Aabeyin dier hatralar, Hazret-i stad'n 1936 ylnda Kastamonu'ya gitmesinden sonraki yllara aittir. naallah onlarda yerinde ve zamannda kaydedeceiz. te Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin 1926-1935 yllar arasnda, Barla ve Isparta hayatnda ona talebe olmu, manev cihad- diniyesi safnda asker olmu, hizmetkr olmu, ilmine fazlna ve kemaline hayran olmu, Nuruna pervane olmu ok bahtiyar insan vardr. Bunlarn birou da Hazreti stad ve Nur Risaleleri hakknda hissiyatlarn ifade eden takriz mektuplar kaleme almlar, fkralar yazmlardr. Barla Lahikasnda -Bilhassa eski yaz asllarnda- bu fkralarn bir ou kaydedilmitir. Saff- evvel ve sabikn-i evveln olan bu bahtiyar nurlu zmrenin iinde byk limler, eyhler, hafzlar ve zabitler oktur. Ceberut ve tuyan dnemi olan o devirde bu zatlarn her tehlikeyi gze alarak, Bedizzaman Hazretlerinin Nur dairesine, Kur'an kal'asna, iman gemisine dahil olmalar ve onunla birlikte ve onun manevi ordusunda mcahid birer asker olmalar, Asr- Saadet'teki sahabelerin kuds hallerini andrr bir tarzdadr. Belki bu noktadan denilebilirki, imdiye kadar mmet-i Muhammedde (A.S.M.) din iin, iman iin, Kur'an iin hizmet ve cihad yapanlarn iinde, bunlarn yaptklar hizmet ve ettikleri fedakrlktan dolay -zamann ve asrn dehetine (60) Son ahitler-2, S: 89 808 binaen- Rahmet-i lhiyyeden alacaklan ecir ve mkft, sahabelerden sonra ikinci derecede gelir. Nasl ki, sahabelere, bilhassa Bedir harbinde bulunan sahabelere.. ve sonra ikinci derecede Uhud harbinde savaanlarna sair sahabeler yetimedii gibi; mmet-i Muhammed'de (A.S.M) yetien en harika kutublar, mtehid ve allmeler de, naslki ecir ve mkfatta ve kll fazilette sahabelerin en knn derecesine yetiemiyorlar. yle de Nur talebelerinin bu saff- evvellerine de sair Nur talebeleri yetiemez ve ulaamazlar denilebilir. Bilhassa bunlarn Eskiehir hapsinde bulunanlarna... Sonra ikinci ve nc derecede olarak Denizli ve Afyon hapsinde bulunanlarna... Belki olabilir ki; Hazret-i stad'n 1960'lara kadar yazd risalelere, tetimmeler, zeyiller, haiyeler ve umum lahika mektuplar vastasyla baz Nur talebeleri ilim ve malmatta ileri de olsalar; fakat fedakrlk, ihls ve sadakatta, safvet-i kalb ve samimiyette, o saff- evvellerin sabkn-i evvelinlerine ulaamaz ve eriemezler. Hele onlara kar rhaniyeti ise, asla da va edemezler. Her ne ise... te bu nokta iin, bizim gibi nehillerin yazacaklar tarihe, -ne kadar tafsiltl da olsastad'n hayatyla birlikte o bahtiyar zmre olan saff- evvel Nur talebelerinin hayatlarn da kfi derecede iine almadndan aslnda ksa ve noksan olur. Zira istikbal ve nesl-i at bizlerden bu saff- evvel olan sadk ve bahtiyar Nurcular hakknda geni ma'lumat isteyeceklerdir.Tek tek her birisinin ksack da olsa hayat tarihelerini soracaklardr. Neden o kmil ve mcahid ve bahtiyar insanlarn hayatlarna dair kfi ma'lumt hazrlayp brakmadnz? diye bizleri tevbih edeceklerdir. Haklar da vardr. Evet, henz zaman ve frsat tamamen elden kamamken; N.ahiner kardeimizin yapt kismen ok ksa, ksmen iyi aratrmasnn tamamlaycs olacak geni bir taharrnin yaplmas behemahal lzmdr kanaatindeyim. Hi olmazsa Eskiehir, Denizli ve Afyon hapsinde stad'la beraber bulunmu olan zatlarn her birisinin ismini, babasnn ismini, doum ve vefat tarihlerini, Risale-i Nura kar yapt hizmetlerinin zetini, nerede doup bydn, hususi mesleini,Risale-i Nur'a hangi tarihte intisab

ettiini ve Bedizzaman Hazretleriyle birlikte hangi hapislerinde bulunduklarn ve Risale-i Nur'a ve stad'a nasl ve ne gibi hizmetleri sebkat ettiini gsterir ksack birer biyografilerinin mutlaka hazrlanmas lazmdr, belki de zarurdir kanatindeyim. Lakin bu kitapta - st tarafta da arz ettiimiz gibi - ad ve nvan belli ve lahikalarda takriz yazlar mevcut zatlarn bile herbirsinin, yanlz takriz fkralarndaki hatralar gibi, birer ksack hal tercmelerini de derc etmi olsak; o fasl tek bana byk bir kitap kadar olacakt. Bunun iin bu kitapta o zatlardan ancak bir kann telk ve takrizlerinden nmunelik baz blmler seerek dercedebildik. naallah bir merakl ve mevzuun ehmmiyetini mdrik bir kardeimiz veya bir hey'et bu ii zerine alr da, bu pek byk ii ve ok ehmmiyetli vazifeyi imknlarn elverdii lde yapmasn btn kalbimle niyaz ediyorum. 809 BARLA HAYATI KNC KISIM 810 BARLA HAYATI KNC KISIM Bu blm, ehl-i dnyann, daha dorusu gizli dinsiz ve zndk komitenin desiseli zlimane planlarn uursuzca uygulamaya koyulmu ehl-i hkmn ve idarecilerin Hazret-i stad'a ve onun Kur'ani ve iman hizmetlerine vicdanszca ilimelerine ve stad'n da, onlara kar mecburiyet tahtnda kald zamanlarda verdii cevab mukabelelerine hasredeceiz. Hazret-i stad'a ilimeler ve ta'cizlerin aikre bir surette balama tarihi Risale-i Nurdan edindiimiz malmata gre 1928 yldr diyebiliriz. stad Bedizzaman da 1928 yl iin Tuyanlarn zuhuru(61)" diye tavsif ettii gibi; ayn yl iinde Nur mcahitlerinin giritikleri mcahedelerin de Hak, doru ve istikamette olduunu beyan eder. 1929 yl iin de: "Dine taiyane hcm(62)" diye kaydetmektedir. 1935'den 1945'e kadarki on yl zaman iin de: "Dalletin savlet tarihleri(63)" diye zikretmitir. Buna gre, kendisinin tamir ettirip, elindeki vesika ve belgelere dayanarak imamlk ettii mescidine ilk ilime tarihinin de 1928 olduunu yazar.(64) Hem ayni tarih, Bitlisin Motki ve Sason blgesinde apka ve harf inklabna kar ayaklanma hadisesi oldu. Tepeleme ve imha harekat diye adlandrlm 2.Tmenin ayaklanmay kanl ve geddar bir ekilde bastrm ve arkasndan tehcir ve tenkil ilemleri balatlmt. Halbuki 1928'de hkmetin kard husus af kanunu ile; baz istisnalar hari, btn ark menfileri memleketlerine iade edildiler, stad Bedizzaman Said-i Nursi ve bir iki zat daha istisnalar iinde brakld. Gstermelik olarak da, mstesna braklan bu bir iki zat ise,(65) bunlardan birisi, stanbul'da binlerce hemehrilerinin ve stanbul'un zengin Mslman tccarlarnn iinde gayet mreffeh bir hayat yaamaktayd. br de yine bir vilyette resmen mftlk yapyor, Dou vilyetleri hari her yere gidebiliyordu. (61) ualar, Envar Neriyat, S: 656

(62) Ayn eser, S: 660 (63) Ayn eser, S: 661 (64) Osmanlca Sikke-i Tasdik, S: 75 (65) Mektubat, S: 373 812 Bylece ark'n mehur eyhleri, airet reisleri ve aalar bir iki istisna hari herkes kendi memleketlerine, airetlerinin bana dnd. Fakat Bedizzaman'n istisnal ok baka idi. Kasaba, kaza ve vilyetlere, hatta Barla'nn bitiiindeki bir kye dahi gitmek mnhasran ona yasakt. Tek bana bir kyde iskana tabi' tutulmu, hi kimseyle bilhassa arkl olan bir hemehrisi ile grmesi kesinlikle yasak edilmiti. En yakn bir yere gidebilmesi dahi nahiye mdrnn iznine balyd. Btn bunlar yetmemi gibi, hususi drt kiilik mescidindeki ibadet ekline de, mescid iinde hususi Ezan Muhammedisine de ve yine iki kiilik cemaatle namaz klmasna da mdahale ediliyordu. Hatta 1930'lardan sonraki yllarda srf iman ve uhrev ve din bir meseleyi renmek iin yanna gelen herkese dikkat ediliyor, bazan karakola celb edilip sorgulamalar yaplyordu. Yine btn bunlar yetmiyormu gibi, Hazret-i stad'n iman ve Kur'an olan risalelerine kar duyulan alka ve muhabbeti krmak ve bozmak iin eitli iftira ve yalan kampanyas da resm ellerle yrtlyordu. Bunlardan birisi, birinci derecede Hazret-i stad'n Krtl ia'aya allyordu. Bundan maksat, ta ki onunla balanan ve Trk olan talebelerinin mill asabiyetleri tahrik olsun diye... Bu ide eitilmi vicdansz bir muallim Barla'ya yerletirilerek, hem MIT hesabna stad'n tm hareketleri rapor ediliyor, hem de genler arasnda stadn Krtl menfi bir ekilde propaganda ediliyordu. Bundan bir ey karmaynca, bu defa ayn muallim kanalyla ve onun aldatlm Mft babasnn yardmyla, Barla'da Bedizzaman'a kar "Trk Yurdu" nam altnda bir fesat oca atrlyordu. Barla'l genlere, Risale-i Nura kar rekabet olsun diye Cengiz ve Hlgu gibi keferelerin hayat hikayeleri anlatlmaktayd. Gya bu bir Trk milliyetili'iydi. Bir taraftan da Hazret-i stad'n geim meselesi dedikodu yaplyordu ve hakeza... O aziz insan, o kahraman kumandan, o byk hamiyetkr insan, o en keskin ferasetli vatanperver, o en hakiki milliyeti.. Ve o ilimde sultan, ma'rifette hakan, o dinde en mstakim rehber, en hakikatl allme olan Bedizzaman -ki o tarihlerden alt sene nce, Ankara'da Mill Hkmetin ileri gelenleri ve bata Reis-i Cumhuru, orada beraberlerinde almas iin madd olan hereyi, her ikbali ayaklarnn nne sermilerken, her mevkii bezl etmilerken ve tm arzularnn yerine getirileceini ta'ahhd etmilerken;- imdi ise, ayn adamlarn emriyle, fask bir nahiye mdrnn, bir jandarma auuunun eliyle bylesi tazyiklere ve skntlara maruz braklyordu. Evet, o vicdanszca taarruzlarn, o alaka keyfi muamelerin, o zendeka hesabna kfr uygulamalarn balangc da, Barla hayat itibariyla 1928'den 1934'lere kadar eitli suret ve ekillerde uygulanyordu. 1934'de ise, bu muameleler en vicdanszca ve katmerli bir zulm suretini alm, hususi mescidinin kaps kilitlenip mhrlenmekle kendini gstermiti. 813 Bedizzaman'n Barla'daki hususi mescidindeki ibadetine ve husus surette iman dersi sohbetlerine, 1929-1932 ve 1934'te olmak zere, defa fiil tecavzler yaplmt. Son defasnda mescidini

kapatmak ve kapsn mhrlemek suretinde olmutu. Menemen hadisesinden bir sene sonraya rastlyan ikinci tecavz ve tahrik hadisesi zamannda, Isparta'daki Nur talebelerinin bazlar da karakollara arlm ve tehditlerde bulunulmutu.(66)Anlalan odur ki; pln aslnda genie hazrlanmt. nki nihayette Hazret-i Bedizzaman' 1934 senesi yaz aylarnda Barla'dan alp Isparta merkezine getirmilerdi. Hazret-i stad'n, bu keyfi, kfr muameleler karsnda rahatszl ve sknts ok ziyade idi. Bu alaka bed-muameleler onun izzetine, ehamet-i ftriyesine ok fazla dokunmutu. Hayatnda en cebbar ve zalim kumandanlara kar tezellle tenezzl etmemi olan Hazret-i Bedizzaman gibi bir insann, byle bir ka fask ve vicdansz me'murlar tarafndan ta'ciz edilmesi phesizki, onun asabna ok dokunmutu. Madd kuvvetle kar koymak ise, onun hayatnda ve mesleinde yeri yoktu. 1929 dan 1934 de kadar zaman zaman ona reva grlen bed muamelelere kar mnafklarn ban datacak nitelikte; lim, akl, hikmet ve hakikat meydannda elmas kln gibi kuvvetli ve cerh edilmez birer cevab mukabele yazmakla yetiniyordu. Bu risaleler ve cevablar Onnc Mektub, Onaltnc Mektup ve onun zeyli, Yirmisekizinci Mektub'un Drdnc Mes'elesi, Yirmidokuzuncu Mektub'un Altnc Ksm olan Hcumat- Sitte ve onun zeyli olan Es'ile-i Sitte risalesi ve Yirmiikinci Lem'a gibi risalelerdir. Bu risaleler; hakikat, ilim ve mantk sahasnda onlar az aamyacak ekilde susturuyordu. Evet susturuyordu amma, hakikat noktasnda malub olduklar zaman, bu defa hkmet kuvvetine dayanarak, madd kuvvete mracaat ediyorlard. Halbuki, hak ve hakikat maddi kuvvette deil, ilimde, aklda ve hukukta idi. Bu yzden, Hazret-i stad'n bu zulml keyfi ikencelere, tiyane taarruz ve bed muamelelere kar izzet-i imaniyesi ve ehamet-i ftriyesi dahilden heyecana gelmi, asabna iddetle dokunmutu. Bir sene zarfnda, yani 1934 senesi iinde dokuz tane mbarek dilerinin dmesiyle(67) kendini gstermiti. Bu zulml, tecavzl sene iinde zmir zelzelesi de vuku' bulmutu(68). Hazret-i stad, o zelzele mnasebetiyle kk bir risale te'lif etmi(*), dinsiz maddiyunlarn o zelzeleyi tesadf ve tabi diye yorumlama (66) Osmanlca Lem'alar, S: 151 (67)Osmanlca fihrist risalesi S:87 (68) Osmanlca lemalar S:154 (*)Ondrdnc Szn hatimesi olan gafil kafaya bir tokmak ve bir ders-i ibret risalesidir. 814 larna kar azlarna tokmak gibi ilm bir amar olarak vurmu ve kapatmt. Az stte temas ettiimiz 1928'de kan af kanununda Hazret-i stad mstesna brakld gibi, 28 Temmuz 1933 ylnda kan ikinci ve umumi bir af kanunu da ona yine isabet etmiyordu. stad yine mstesna idi. En can kimseler bile bu umumi af kanunundan yararlanrken, Hazret-i Bedizzaman bunun dnda idi.

stad'n baz dostlar ve talebeleri hatta resmi baz zatlar, kan bu yeni umumi af ve nceki af mnasebetiyle: "Neden vesika iin mracaat etmiyorsun?" Yani kan af kanunundan yararlanarak serbestlik belgesini almak iin neden ba vurmuyorsun?" eklindeki istifham ve istifsarlara kar, Hazret-i stad zetle: "Ben ehl-i dnyann mahkmu de'ilim. nki hi bir eylerine karmadm. Bilkis onlara yardm edecek davranlarda bulundum. Beni zulmen haksz yere nefyettiler. Nefyettiler ne ise de, dier umum menfiler usul ve kanunu ile benimle muamele yapmadlar. Beni zel muamelelere tabi' tuttular. yle ise, benim bu durumda onlara mracaatm demek, zulmlerini, hakszlklarn okamak ve onlara dalkavukluk etmek demektir. Hem bana kar yaplan bu bed muameleler, benim din limi olmam hasebiyledir. O ise, bu muameleler odurum da bir zendeka hesabna olmu oluyordu. yle ise, benim onlara mracaat etmemle, zndklk mesleini okamak ve dinden (Bin Kere Haa) pimanlk gstermek demektir." diye az stte isimleri yazlan risalelerde tafsiltiyla cevablar mevcuttur. K GAYE N TAZYK Evet, Hz. stad'n da kaydettig'i gibi, gerekten ehl-i dnyann Hazret-i stad Bedizzaman' maddeten, gayet sebebsiz bir ekilde sktrmalarnn iki gayesi vard. Birincisi: O katmerli zulmlere, o vahiyane bed muamelelere, o zndka uygulamalara kar Bedizzaman'n da, mazlum olan Menemen hadisesinde olduu gibi, maddi topuza el atp kar koymasn ve bir hadise karmasn te'min etmeye ma'tuftu. Ta ki, Trkiye'de dinin ve hakikatlerinin son hmisi ve bekisi ve son olan Bedizzaman' ve talebelerini de o bahane ile imha etsinler, artk karlarnda hi bir engel kalmasn... kinci gayeleri: Birinci gayedeki maksat te'min edilmezse; kendisini tazyiklerle, vicdanszca keyf muamelelerle sktra sktra, sabrn tketip kendilerine dahalete mecbur eylemek.. ve onu da baz biare ulema nam altndaki hocalar gibi sa sakal metru, Londra papazlarnn giydikleri serpuu bana koydurup ve stre pantolon giydirerek teslim almakt.. Ve artk ondan sonra istedikleri her fsk, her dinsizlii gayet serbeste ve mma 815 naatsz icra etmekti. Evet bunlarn gayeleri mnhasran bunlardan ibaretti. Fakat milyonlarla defa heyhat!.. Hazret-i Bedizzaman, yce dalar gibi dik ve vakur olan ban hi bir vakit emedi, emeye tenezzl etmedi, teslim olmad. Vahice olan zulmlerini, dinsizliklerini her vesileyle yzlerine arpt. manndan, dininden, vicdanndan zerrece taviz vermedi. Allaha dayand, ona tevekkl etti.. Ve imanyla Allah'n hikmetlerine i'timat etti.Yirmi sekiz sene zulm, eza ve cefalarna gs gerdi. Her bely, her musibeti glerek karlad. Bandaki sarn, srtndaki cbbesini, ayandaki alvarn karmad, indirmedi. zzet-i imaniyyesinden, ilm vakarndan bir zerre dahi feda etmedi. Snnet-i seniyye yolundan bir saniye dahi amad. Mfsit zndk komitelerinin Bedizzaman hakknda takib ettikleri o iki gaye ve maksadlarn gibi, tm plan ve projelerini hakikat noktasnda, ilim meydannda tar mar etti. Onlarn gvendikleri ve en akll zannettikleri Avrupa'nn dinsiz ve materyalist felsefesini ve feylosoflarn ilmen, aklen hayvandan yz derece aa drd. Hakikat ve ilim meydannda btn dnya kfirlerini dize getirdi. man kal'asn korumaya muvaffak oldu ve hakeza!.. Evet Onun saylan bu hizmetlerinin ahitleri olan Risale-i Nur eserleri ve sadk nur talebeleri meydandadr.

te, stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin Barla hayat, hususiyle 1929'dan sonraki hayatnn elemli, musibetli ve skntl olan hal ve durumunu u fezleke ile baladktan sonra; cereyan eden hadiselerin teferruatna da bakmaya alacaz. Ama maalesef hadiseleri tam olarak, tarihi srasna gre kaydetmek zor olacaktr. nki bir hikmete binaen yazlan risale ve mektuplarn hi birisine tarih konulmadndan, hangisi hangisinden evvel ve sonra olduu hakknda ou zaman kesin bir kanaata varmak mmkin olmamaktadr. Dolaysyla o hadiseleri dile getiren risalelerin tarihsiz olmalar sebebiyle, hadiselerin de tarih srasna gre konulmas her zaman mmkin olmuyor. Ancak buna ramen risalelerin te'lif sralarn bulmak iin uyguluyacamz usul gibi, baz karine ve emarelerle cereyan etmi hadiselerin tarih sralamasn bulmak iin baz ip ular bulunabileceini de syliyebiliriz. yle ki: Mesel,1928'de kan menfiler hakkndaki af kanunu ve geri memleketlerine iadelerine dair olan kanun ile herkesten nce Bedizzamann serbest braklmas lzm gelirken, bu serbestliin verilmemesi zerine: "Neden serbestlik belgesi iin mracaat etmiyorsun?" diyen dost ve talebelerine verdii cevabta: "... Drt senedir buradaym...(69)" ifadesiyle 1930'a kadar kendisine kar uygulanan tarassud ve nezaretlerin devam ettiini gstermekle beraber; bu hadiseyi biraz daha dile getiren on nc mektupta ise; o tarihe kadar henz ufak-tefek baz ilimeler ve Onun husus mescidine ve ezanna dokunmalar vaki' (69) Mektubat, Szler Yaynevi, S: 49 816 olmakla birlikte, bilfiil zulml tecavz vaki olmamt. Fakat bundan sonra, yani 1931'de Tevfik Tl'nn muallim olarak Barla'ya tayininden sonra, artk fiil tecavzlerin cereyan ettiini grmekteyiz. Evet, ad geen muallimin Barla'ya yerletirilmesinden sonra, ayn muallim ilk bata Hazret-i stad'a dost ve talebe eklinde yaklat. Fakat bir mddet sonra, birdenbire stad'n aleyhinde almalar aleniyete kt. MT hesabna stad'n tm hareketlerini raporlamaya balad. Habbeyi kubbe gsteren, yalan ve iftira dolu ihbarlarda bulundu. Bu da yetmemi gibi stad'a kar Trk milliyetiliini ky halkna ve genlerine alamak behanesiyle gya Bedizzamana kar rekabet diye "Trk Yurdu" ismi altnda bir fesad ocan, gizli talimatlar gereince at. Bu fesad ocanda, Bedizzaman'n aleyhine iftiral yalanlar dzmeye balad. Bu muallimin babas da Eridir mfts idi. Olu tarafndan ve olunun kye kasd- mahsusla yerletirenler cnibinden kandrlm ve aldatlmt. nceleri bu zat da Bedizzaman'n en sadk talebelerinden olan Hakk Tl Efendi vastasyla Hazret-i stad'a kar ok takdirkrlk ve dostluk iindeydi. Bilhare olunun sylediklerine inanarak, Bedizzaman'dan teberri etti, olunu desteklemeye balad. Hatta ayn zat, stad'n imamlk ve vaizlik belgelerini tasdik edeceim diye va'detmiken; tasdik etmek yle dursun, stad'n aleyhine ileri geri konumaya balamt. Bylece Eridir kaymakam, mfts ve muallim Tevfik Tl ve Barla nahiye mdr i birlii iinde, stad'n aleyhinde alma iine girmilerdi. Hazret-i stad, kydeki ad geen muallim hadisesinden ok mteessirdi. Bilhassa mftnn davranndan ve olunun mnafkane hareketinden(70) ziyadesiyle rahatsz olmu, mfty bu hareketinden ikaz etmek zere olduka sert iki ihtarname kendisine yollamt. Birinci htar: (Bu ihtarname bilhare, ehemmiyetine binaen yirmisekizinci mektubun gayr- mnteir olan drdnc mes'elesinin nc noktas olarak kaydedilmitir.)

"Hem acnacak, hem ok teessf edilecek bir mesele: Garaibdendir ki; bir zat, ehl-i ilim iken, bize kar muaveneti ve bize hcum edenlere kar mdafaas vazife-i diniyesi iken, tama' yznden ve vehim ve korkaklk sebebiyle, sonra evlda efkati -fakat me'um bir efkaticihetiyle bana kar zendekann hcumunu teshil etti. Belki bilmiyerek nfzumu krmak perdesi altnda Szler namndaki Envar- Kur'aniyenin kymeti (70) Hazret-i stad, o zamanki muallim Tevfik Tl iin her ne kadar "Vicdansz muallim" tabirini kullanm ve ondan ok rahatsz olmusa da, bilhare onu affedip hakkn helal ettiini sylerler. Hatta bu adam 1957 seimlerinde D.P'den meb'us adayln koyduu zaman, baz Nur talebeleri onun aleyhinde almalarn da Hz. stad'n men ettiine spartal Nur talebeleri ehadet ederler. A.B. 817 ni drtmek ve muhtalar o Nurlardan soutmak hizmetinde -bilerek veya bilmiyerek- alet oldu. Ve zendekann propagandasn yapan ve bu defaki tecavz ihzar eden veledine, o me'um efkat ile yardm ediyor. ok defa mracaatla beraber imamlk vesikam tasdik etmedi. Geen sene bana hususi camiimde namazm ta'til ettiren yine bunlar imi.. Ve bunun vehmi sebebiyet vermitir. Alt senedir sabrettim. Sana kar bir ey demedim. Artk yeter. Bir iki kelime senin menfaatn iin syliyeceim: Efendi! Eer sen vehim yznden korkup byle yapyorsan, o korku pek ehemmiyetsizdir. Asl imdi kork ki; gayet dehetli bir hataya dtn. Mthi bir korku sana mteveccihtir. Eer hubb-u ch yznden byle yapyorsan; ehl-i iman nazarnda bundan sonra bu vakalar iitenler sana kar ne dnecekler, dn, akln bana al! O tama' ve vehim ve efkat yznden ne kadar zayi' ettiini anla! Tvbenin kaps aktr. Zararn neresinden dnsen krdr..." KNCI HTARI: "Eridir mftsne son ihtar: Eski bir dost ve ilim noktasnda bir arkada olmak zere sizinle bir hasb-i hal edeceim. kimize taalluk eden mhim bir musibet-i diniyeyi size haber veriyorum. Bunun telfisine mmkin olduu kadar beraber almalyz. yle ki: Zatnz, herkesten ziyade, hizmetimize taraftar ve hararetle himayetkr olmak lzm gelirken; maatteessf mehul sebeblerle aksimize tarafgirane ve bize kar souka rakibane baktnzdan, olunuzu bu kyde yerletirip ona dost, ahbab buldurmak iin altnz. Neticesinde burada yle bir vaziyet hasl olmu ki; mahiyetini dndke, senin bedeline ruhum titriyor nk kaidesince bu vaziyetten gelen gnahlardan, seyyiattan siz mes'ulsnz. Zehire tiryak nam vermekle, tiryak olmad gibi, zendeka hissiyatn veren ve dinsizlie zemin ihzar eden bir hey'etin vaziyetine ne nam verilirse verilsin, "Gen Yurdu" denilsin, hatta mbarekler yurdu denilsin, ne denilirse denilsin o mana deimez. Baka yerlerde "Gen Yurdu" Trklk Meclisi, teceddt mahfeli" gibi isim ve unvanlarla bulunan hey'etler baka ekillerde zararsz bir surette bulunabilirler. Fakat bu kyde madem sekiz senedir(71) ki, srf esasat- imaniye ve usul- hakaik- diniye ile megulz. Elbette bu kyde bize kar muannidane bir (71) stad'n bu son ihtar 1934'de yazld anlalyor. A.B.

818 hey'etin takib edecei esas; manszla ve usul- diniyeye muhalif, hatta zendeka hesabna bir hareket yerine girer. Bilinsin bilinmesin, netice yle kar. nki bu havalide umumca tebeyyn etmi ki, siyaset cereyanlaryla alkadar deilim. Belki yalnz hakaik-i diniyye ile megulz. imdi burada birisi bize muhalif hareket etse; Hkmet hesabna olamaz. nki mesleimiz siyas deil. Hem yeni bid'alar hesabna da olamaz nki hakik megalemiz, esasat- maniye ve Kur'aniyedir. Hem resmi Diyanet dairesinin emirleri hesabna dahi deil, nki emirlerini tenkit ve muhalefet megalesi bizi kudsi hizmetimizden menettii iin, o megaIeyi bakasna brakp onunla megul olmuyoruz. Mmkin olduu kadar o emirlere kar temas ettirmemeye alyoruz. yle ise, sekiz senedir bu cereyan- iman merkezi olan bu kyde bize kar muhalefetkrane ve mtecavizane vaziyet alan; ne nam verilirse verilsin, muhalefeti zendeka hesabna ve imanszlk namna kaydedilecek.. te sizin ilminize ve makam- itimainize ve mensab- fetvanza ve bu havalideki nfuzunuza ve evld hakkndaki mfrit efkatinizden gelen tevikkrane muavenetinize istinad ederek; burada hem beni hem seni pek ciddi alkadar edecek bir vaziyet vcuda geliyor. Ben kendim burada muvakkatm,(72) slhna da mkellef deilim. Belki bir derece mes'uliyetten kurtulabilirim. Fakat zatnz hem sebep, hem nokta-i istinad olduunuzdan, o vaziyetten gelen mthi meyveler defter-i a'malinize gememek iin her eyden evvel bu vaziyeti slh etmelisiniz.. Veyahut olunu buradan ek!.. O, daimi senin manevi zararna gnah iliyecek tezgh tebdil etmeye al. Zatnza bu tezghn mahsultndan nmne olarak sizin hesabnza, bana muhalif suretinde gelen yalnz iki kk nmneyi gstereceim: BRNCS: Benim haddimden ok fazla hsn- zanda bulunan ve harektm herkesten ziyade hak telkk eden bir ehl-i ilim, sana i'timaden olunuza mesleke dostluk etmi. O adam bir gn yanma geldi. Husus odamda namazm klmak vakti geldi. Benimle beraber cemaatle klmak onun yannda ok ehemmiyetli olduu halde, gizli ezan- Muhammediyi (A.S.M.) iitmekten kula mteneffirane, havfdan gelen istikrah ile kalkt kat. Bu ie sen fetva ver!.. Fahr- lemin (A.S.M.) en nurani, leziz, kuds kelimtn iitmekten kaan bir kulan altnda olan kalbte bulunan iman ne hale girdiini sen syle! Bu byle olsa, baka chil, yahud genler o meslekte nasl boya alrlar, kyas ediniz. Benimle beraber bu ie alaynz! (72) Hazret-i stad, Barla'dan yaknda ayrlacan ve orada muvakkaten bulunduunu da remzen ima etmektedir. A.B. 819 KNCS: Bir dostum var idi, takvas ifrat derecesinde idi. Benim yanma geldii vakit, ahirete ait en gzel paralar bana gsteriyordu ve ihtar ediyordu. Zatnz onu bir derece benden soutmak ve senin oluna dost yapmak suretinde onunla konumusunuz... Ite o zat, o telkinattan sonra, geen Ramazanda bir gn bana Hlgu ve Cengiz vakalarn okutmak iin gsterdi. "Aman bunlar oku!" dedi. Ben kemal-i teaccb ve hayretten dedim: "Kardeim sen divane mi oldun? Benim Delail-i Hayrat' okumaya vaktim yok. Byle zalemelerin sergzet-i zalimanelerini bu Ramazan- erifte bana okutmak fikrini, hissini nereden kaptn?" dedim.

Haftada iki defa yanma gelen o has dostumu, iki ayda bir defa gremedim. Fakat hakknda inayet vard o halden kurtuldu. Her ne ise, bu neviden olan elim hadiseler oktur. Hakikatl bir kardeimin neseben kardei olduunuzdan hainane deil, mlayimane bir surette olan bu dertlemekten gcenmeyiniz. Said-i Nursi" Haiye: Hi kimseye sylemediim, hatta dnmesini de istemediim, Kur'an hizmetimde zarar veren bir haleti syliyeceim: Zatnz bir zaman bize dost grndnzden, senin olun talebe gibi yanma geliyordu, cidd istifadeye alyordu. Deil bana sknt vermek, ihtar etmesi ciddi telkki ediyordu. Vakta ki, zatnz bana kar rakibane bir vaziyet aldnz, olunuz da o vaziyetin te'siriyle yle bir ekle girdi ki: En muti' talebeden, en merhametsiz bir dman vaziyetine geldi. O zamandan beri ektiim skntlarn ve hizmet-i Kur'aniyemize gelen zararlarn ksm- a'zam olunuzun yznden ve senin o rakibane vaziyetinden geldiine phe kalmad. Senin nfzun ve erefin olmasayd, olun byle eylere mdahale edemezdi. Her ne ise, sizi btn btn gcendirmemek iin ksa kesiyorum. Kardeim Hakk Efendi'nin hatr iin ben hakkm hell ederim. Fakat bizi istihdam eden ve hizmetine kabul eden Kur'an- Hakimin darbesinden korkmal, belki o hell etmez. Said-i Nursi(73)" te Hazret-i stad'n son derece mecburiyet tahtnda kaleme ald bu iki ihtarnamenin mahiyetinden de anlald gibi, hkmet bu gibi muhbirlerin yaygaral raporlar neticesinde evhamlanm ve mesele Ankara'ya kadar aksettirilmitir. Nihayet 1934 yl Austos aynda Hazret-i stad' Barla'dan Isparta merkezine nakletmelerine sebebiyet vermilerdi. (73) Barla Lahikas, Envar Neriyat S:196 820 stad Bedizaman Hazretleri Barla'da bulunduu mddet zarfnda, bir ka tane nahiye mdrnn el deitirdii fehmediliyorsa da, 1931 ylnda muallim Tevfik Tl ile beraber Barla'ya tayinleri yaplan Nahiye mdr Cemal Can'n hatralarnda ise; kendisinin 1931 ylndan 1936 ylna kadar Barla'da kaldn syler.(74) imdi de Hazret-i stad'n Barla'da ta'mir ettirmi olduu husus mescidine defa taarruz hadiselerine dair bizzat stad'n beyanlarndan baz pararaflar alyoruz: "Mescidimize iki defa taarruz edildi. Ahirki defada kapadlar. Ondan iki veya sene mukaddem, yine mbarek bir misafirin gelmesiyle gayet vahiyane ve zalimane tecavz edildii iin, her taraftan benden sual edildi...(75)" Buna gre, Hazret-i stad'n mescidine yaplan son taarruz hadisesi 1933'n son aylarnda veya 934'n ilk aylarnda olmutur. lk ve birinci taarruz hadisesinde, ihtiyar bir misafirin gelmesiyle, Hazret-i stad ona mescid iinde LALAHELLALLAH tevhid kelimesinin dakik bir nktesini ders vermekte iken, bizzat eski nahiye mdrnn gelip mdahale etmesiyle vuku' bulmu ve bu tarih 1929'da olduu anlalmaktadr.(76)

kinci taarruz hadisesi ise: 1932 veya 33'te bir cuma gecesinde, Burdur'dan misafr gelen eski arkl muhacirlerden ebab isminde stad'n bir hemehrisinin yanna camiye gelmesi zerine, mdr Cemal Can jandarmalar gndererek, cami iinde misafiri yakalayp getirmelerini emretmi. Fakat jandarmalar namazn tesbihat sonuna kadar bekledikleri iin, mdr bey fkelenmi, arkalarndan kr bekisini de gndermi.. Nihayet masum misafiri alp karakola getirmiler. Bu hadise dahi stad Hazretlerini ok fazla rencide etmi ve ziyadesiyle zmtr. zzet-i imaniyesi galeyane gelmi ve hadisenin zendeka hesabna zulml, keyfi, kfr tecavz eklini Yirmi Sekizinci Mektub'un Drdnc Mes'ele'sinde iddetli bir ekilde dile getirmitir. nc taarruz hadisesinin ise, 1934 baharnda vuku' bulduu anlalmaktadr. Amma bu defaki taarruzda, onun hususi mescidini kapatmak ve kapsn mhrlemek suretinde zuhr etmitir. Ayrca da bu tarihten itibaren hariten gelen hi bir ziyaretiyi yanna gelmesine msaade etmemiler ve nihayet bir ka ay sonra, Hazret-i stad' Barla'dan alp, Isparta merkezine nakletmilerdir.(77) (74) Son ahitler-1 "2 Bask" S: 206 (75) Osmanlca fihrist Risalesi S: 73 (76) Osmanlca Sikke-i Tasdik, S: 75 (77) Mektubat, Szler Yaynevi, S: 370 821 Bu vicdanszca kabih ve irkin ve zalimane muamelelerin mahiyetlerinin iyice anlalmas iin, Hazret-i stad'n yaplan bu taarruzlara kar kaleme alm olduu cevab Risale ve mektuplarnn tamamn buraya almak mecburiyetindeyiz. Bu risaleler, Onnc Mektub'un Birinci Ksm, Onaltnc Mektub'un tamam ve onun arkasndaki zeyli.. ve Yirmisekizinci Mektub'un drdnc mes'elesi. Ve Yirmidokuzuncu Mektub'un Altnc Ksm olanHcumat- Sitte risalesi ve Onun arkasndaki Esile-i Sitte.. Ve Yirmiikinci Lem'a risalesidir. imdi sra ile isimleri yazlan risalelerdeki o zulm ve tecavzleri dile getiren ksmlar dercediyoruz: 1- Onnc mektub Aziz kardelerim! Hl ve istirahatm ve vesika iin adem-i mracaatm ve hl-i lem siyasetine kar lkaydlm pek ok soruyorsunuz. u sualleriniz ok tekerrr ettiinden, hem mnen de benden sorulduundan; u sule, Yeni Said deil, belki Eski Said lisaniyle cevap vermeye mecbur oldum. Birinci Suliniz: stirahatn nasl? Hlin nedir? Elcevap: Cenb- Erhamrrhimn'e yz bin kr ediyorum ki; ehl-i dnyann bana ettii env- zulm, env'- rahmete evirdi, yle ki: Siyaseti terk ve dnyadan tecerrd ederek bir dan maarasnda hireti dnmekte iken, ehli dnya zulmen beni oradan karp nefyettiler. Hlik- Rahm ve Hakm o nefyi bana bir rahmete evirdi.

Emniyetsiz ve ihls bozacak esbaba mruz o dadaki inzivay; emniyetli, ihlsl Barla Dalarndaki halvete evirdi. Rusya'da esarette iken niyet ettim ve niyaz ettim ki, hir mrmde bir maaraya ekileyim. Erhamrrahhimin, bana Barla'y o maara yapt, maara faidesini verdi. Fakat skntl maara zahmetini, zaf vcuduma yklemedi. Yalnz Barla'da, iki- adamda bir vehhamlk vard. O vehhamlk sebebiyle bana eziyet verildi. Hatt o dostlarm, gya istirahatimi dnyorlar; Halbuki o vehhamlk sebebiyle hem kalbime, hem Kur'ann hizmetine zarar verdiler. Hem ehl-i dnya btn menflere vesika verdii ve cnileri hapisten karp afvettikleri halde, bana zulm olarak vermediler. Benim Rabb- Rahm'im, beni Kur'an'n hizmetinde ziyade istihdam etmek ve Szler na 822 miyle envr- Kur'aniyeyi bana fazla yazdrmak iin, dadaasz bir surette beni u gurbette brakp, bir byk merhamete evirdi. Hem ehl-i dnya, dnyalarna karabilecek btn nfuzlu ve kuvvetli reslar ve eyhleri, kasabalarda ve ehirlerde brakp akrabalariyle beraber herkesle grmeye izin verdikleri halde, beni zulmen tecrid etti, bir kye gnderdi. Hi akraba ve hemehrilerimi, -bir-iki tanesi mstesna olmak zere- yanma gelmeye izin vermedi.Benim Hlik- Rahmim, o tecridi, benim hakkmda bir azm rahmete evirdi. Zihnimi sfi brakp, gll gtan zde olarak Kur'an- Hakm'in feyzini, olduu gibi almaya vesile etti. Hem ehl-i dnya, bidayette, iki sene zarfnda iki di mektub yazdm ok grd. Hatt imdi bile, on veya yirmi gnde veya bir ayda bir-iki misafirin srf hiret iin yanma gelmesini ho grmediler, bana zulmettiler. Benim Rabb- Rahm'im ve Hlik- Hakm'im, o zulm bana merhamete evirdi ki, doksan sene mnev bir mr kazandracak u uhr-u selsede, beni bir halvet-i mergbeye ve bir uzlet-i makbleye koymaa evirdi. "Elhamdlillhi al klli hal" ite hl ve istirahatim byle... kinci Sualiniz: Neden vesika almak iin mracaat etmiyorsun? Elcevap: u mes'elede ben kaderin mahkmuyum, ehl-i dnyann mahkmu deilim. Kadere mracaat ediyorum. Ne vakit izin verirse, rzkm buradan ne vakit keserse, o vakit giderim. u mnann hakikat udur ki: Baa gelen her ite iki sebep var; biri zhir, dieri hakik. Ehl-i dnya zhir bir sebeb oldu, beni buraya getirdi. Kader-i lh ise, sebeb-i hakikdir; beni bu inzivaya mahkm etti. Sebeb-i zhir zulmetti; sebeb-i hakik ise adalet etti. Zhirsi yle dnd: "u adam, ziyadesiyle ilme ve dine hizmet eder, belki dnyamza karr" ihtimaliyle beni nefyedip cihetle katmerli bir zulm etti. Kader-i Ilh ise: Benim iin grd ki, hakkyle ve ihlsla ilme ve dne hizmet edemiyorum; beni bu nefye mahkm etti. Onlarn bu katmerli zulmn muzaf bir rahmete evirdi. Mdemki nefyimde kader hkimdir ve o kader dildir; ona mracaat ederim. Zhir sebeb ise, zten bahane nev'inden bireyleri var. Demek onlara mracaat mnaszdr. Eer onlarn elinde bir hak veya kuvvetli bir esbab bulunsayd, o vakit onlara kar da mracaat olunurdu. Balarn yesin, dnyalarn tamamen braktm ve ayaklarna dolasn, siyasetlerini bsbtn terkettiim halde; dndkleri bahaneler, evhamlar, elbette aslsz olduundan, onlara mracaatla o evhamlara bir 823 hakikat vermek istemiyorum. Eer ular ecnebi elinde olan dnya siyasetine karmak iin bir itiham olsayd; deil sekiz sene, belki sekiz saat kalmyacak, tereuh edecekti, kendini gsterecekti. Halbuki sekiz senedir bir tek gazete okumak arzum olmad ve okumadm. Drt senedir burada taht- nezarette

bulunuyorum; hibir tereuh grnmedi. Demek Kur'an- Hakm'in hizmetinin btn siyasetlerin fevknde bir ulviyeti var ki, ou yalanclktan ibaret olan dnya siyasetine tenezzle meydan vermiyor. Adem-i mracaatmn ikinci sebebi udur ki: Hakszl hak zanneden adamlara kar hak dva etmek, bir nevi hakszlktr. Bu nevi hakszl irtikb etmek istemem. nc Suliniz: Dnyann siyasetine kar ne iin bu kadar lkaydsn? Bu kadar safahat- leme kar tavrn hi bozmuyorsun? Bu safahat ho mu gryorsun? Veyahut korkuyor musun ki, skt ediyorsun? Elcevap: Kur'an- Hakmin hizmeti, beni iddetli bir surette siyaset leminden men'etti. Hatt dnmesini de bana unutturdu. Yoksa btn sergzet-i hayatm hiddir ki, hak grdm meslekte gitmeye kar korku elimi tutup menedememi ve edemiyor. Hem neden korkum olacak? Dnyaya ile, ecelimden baka bir alkam yok. oluk ocuumu dneceim yok. Malm dneceim yok. Hnedanmn erefini dneceim yok. Riykr bir hret-i kzibeden ibaret olan an ve eref-i dnyeviyenin muhafazasna deil, krlmasna yardm edene rahmet... Kald ecelim. O, Hlik- Zlcellin elindedir. Kimin haddi var ki, vakti gelmeden ona ilisin. Zaten izzetle mevti, zilletle hayata tercih edenlerdeniz. Eski Said gibi birisi, yle demi: Belki hizmet-i Kur'an, beni hayat- itimiye-i siyasiye-i beeriyeyi dnmekten menediyor. yle ki: Hayt- beeriye bir yolculuktur. u zamanda, Kur'ann nuriyle grdm ki, o yol bir batakla girdi. Mlevves ve ufnetli bir amur iinde kafile-i beer de kalka gidiyor. Bir ksm, selmetli bir yolda gider. Bir ksm, mmkin olduu kdar amurdan, bataklktan kurtulmak iin bz vastalar bulmu. Bir ksm- ekseri; o ufnetli, pis, amurlu bataklk iinde karanlkta gidiyor. Yzde yirmisi, sarholuk sebebiyle, o pis amuru misk amber zannederek yzne gzne bulatryor. derek kalkarak gider, t boulur. Yzde sekseni ise; batakl anlar, ufnetli, pis olduunu hisseder.. fakat mtehayyirdirler, 824 selmetli yolu gremiyorlar... te bunlara kar iki are var: Birisi: Topuz ile o sarho yirmisini ayltmaktr. kincisi: Bir nur gstermekle mtehayyirlere selmet yolunu ire etmektir Ben bakyorum ki; yirmiye kar seksen adam, elinde topuz tutuyor. Halbuki o bre ve mtehayyir olan seksene kar hakkyle nur gsterilmiyor. gsterilse de bir elinde hem sopa, hem nur olduu iin emniyetsiz oluyor. Mtehayyir adam, "Acaba nurla beni celbedip topuzla dvmek mi istiyor?" diye tel eder. Hem de bzan, rzalarla topuz krld vakit, nur dahi uar veya sner. te o bataklk ise, gafletkrane ve dallet-pe olan sefhane hayat- itimiye-i beeriyedir. O sarholar; dalletle telezzz eden mtemerridlerdir. O mtehayyir olanlar, dalletten nefret edenlerdir, fakat kamyorlar.. kurtulmak istiyorlar, yol bulamyorlar, mtehayyir insanlardr. O topuzlar ise, siyaset cereyanlardr. O nurlar ise, hakaik- Kur'aniyedir. Nra kar kavga edilmez, ona

kar advet edilmez. Srf eytn- rcimden baka ondan nefret eden olmaz. te ben de Nr-u Kur'an elde tutmak iin deyip, siyaset topunuzu atarak, iki elim ile nra sarldm. Grdm ki; Siyaset cereyanlarnda hem muvfkta, hem muhalifte o nurlarn klar var. Btn siyaset cereyanlarnn ve tarafgirliklerin ok fevknde ve onlarn garazkrane telkkiyatlarndan mberra ve sf olan bir makamda verilen ders-i Kur'an ve gsterilen envr- Kur'aniyeden hi bir taraf ve hibir ksm ekinmemek ve ittiham etmemek gerektir. Meer dinsizlii ve zendekay siyaset zannedip ona tarafgirlik eden insan sretinde eytanlar ola veya beer kyafetinde hayvanlar ola... Elhamdlillh, siyasetten tecerrd sebebiyle, Kur'an'n elmas gibi hakikatlarn propaganda-i siyaset ittiham altnda cam paralarnn kymetine indirmedim. Belki gittike o elmaslar kymetlerini her taifenin nazarnda parlak bir tarzda ziyadeletiriyor. Said-i Nurs 825 2-...Eer derseniz: Sana Said-i Krd derler Belki sende unsuriyetperverlik fikri var; o iimize gelmiyor. Ben de derim: Hey efendiler! Eski Said ve Yeni Said'in yazdklar meydanda, hid gsteriyorum ki; Ben ferman- kat'siyle, eski zamandanberi menf milliyet ve unsuriyet-perverlie, Avrupa'nn bir nevi frenk illeti olduundan, bir zehr-i katil nazariyle bakmm.. Ve Avrupa, o firenk illetini slm iine atm; t tefrika versin, paralasn, yutmasna hazr olsun diye dnr. O firenk illetine kar eskidenberi tedaviye altm;talebelerim ve bana temas edenler biliyorlar Mdem byledir; hey efendiler!. Herbir hdiseyi bahane tutup, bana sknt vermeye sebep nedir acaba? arkta bir nefer hat etse, garpta bir nefere askerlik mnasebetiyle zahmet ve ceza vermek.. veya stanbul'da bir esnafn cinayetiyle, Badat'ta bir dkkncy esnaflk mnasebetiyle mahkm etmek nev'inden, her hdise-i dnyeviyede bana sknt vermek, hangi usl iledir? Hangi vicdan hkmeder? Hangi maslahat iktiza eder?.. NC NOKTA: Hlimi, istirahatimi dnen ve her musbete kar sabr ile sktumu istirab eden dostlarmn yle bir sualleri var ki: "Sana gelen zahmetlere, skntlara nasl tahamml ediyorsun? Halbuki eskiden ok hiddetli ve izzetli idin, edn bir tahkire tahamml edemezdin?" Elcevap: ki kk hdiseyi ve hikayeyi dinleyiniz, cevabn alnz! Birinci Hikye: ki sene evvel benim hakkmda bir mdr sebebsiz, gyabmda tezyifkarne, hakaretli szler sylemiti. Sonra bana sylediler. Bir saat kadar Eski Said damariyle mteessir oldum. Sonra Cenb- Hakk'n rahmetiyle yle bir hakikat kalbe geldi, sknty izale edip, o adam da bana hell ettirdi. O hakikat udur: Nefsime dedim: Eer onun tahkiri ve beyan ettii kusurlar, ahsma ve nefsime ait ise; Allah ondan rz olsun ki, benim nefsimin ayplarn syler. Eer doru sylemi ise, beni nefsimin terbiyesine sevkeder ve gururdan beni kurtarmaya yardmdr. Eer yalan sylemi ise, beni riyadan ve riyann esas olan hret-i kzibeden kurtarmaa yardmdr. Evet, ben nefsim ile msalha etmemiim. nki terbiye etmemiim. Benim boynumda veya koynumda bir akreb bulunduunu biri sylese veya 826 gsterse;- ondan darlmak deil, belki memnun olmak lzm gelir. Eer o adamn tahkirat, benim mna ve Kur'ana hizmetkrlm sfatma ait ise, o bana ait deil. O adam, beni istihdam eden Shib-i Kur'an'a havale ediyorum. O Azzdir, Hakmdir. Eer srf beni svmek, tahkir etmek rtmek

nev'inden ise; o da bana ait deil. Ben menf ve esir ve garib ve elim bal olduundan, haysiyetimi kendi elimle dzeltmeye almak bana dmez. Belki misafir olduum ve bana nezaret eden u kye, sonra kazaya, sonra vilyete hkmedenlere ittir; Bir insann elindeki esrini tahkir etmek, shibine aittir; o mdafaa eder. Madem hakikat budur, dedim. O vkay olmam gibi saydm, unuttum. Fakat maatteessf sonra anlald ki, Kur'an onu hell etmemi... kinci Hikye: u senede iittim ki, bir hdise olmu(*). O hdisenin vukuundan sonra yalnz icmlen vukuunu iittiim halde, o vka ile cidd alkadar imiim gibi bir muamele grdm. Zaten muhabere etmiyordum; etsem de pek ndir olarak bir mes'ele-i mniyeyi bir dostuma yazardm. Hatt drt senede kardeime birtek mektup yazdm. Ve ihtilttan hem ben kendimi menediyordum, hem de ehl-i dnya beni menediyordu. Yalnz bir-iki ahbab ile, haftada bir def'a grebiliyordum. Kye gelen misafirler ise; ayda bir-ikisi bz bir-iki dakika bir mes'ele-i hirete dir benimle gryordu. Bu gurbet hlimde; garib, yalnz, kimsesiz, nafaka iin almaya benim gibilere muvfk olmyan bir kyde, her eyden, herkesten men'edildim. Hatt drt sene evvel, harap olmu bir cmiyi tmir ettirdim. Memleketimde imamlk ve vizlik vesikam elimde olduundan, o cmide drt senedir (Allah kabl etsin) imamlk ettiim halde, u mbrek geen Ramazanda mescide gidemedim. Bzan yalnz namazm kldm. Cematle klnan namazn yirmibe sevabndan ve hayrndan mahrum kaldm. te bama gelen bu iki hdiseye kar, aynen iki sene evvel, o memurun bana kar muamelesine gsterdiim sabr ve tahamml gsterdim. nallah devam da ettireceim. yle de dnyorum ve diyorum ki: Eer ehl-i dnya tarafndan bama gelen u eziyet, u sknt, u tazyik, aypl ve kusurlu nefsim iin ise, hell ediyorum. Benim nefsim belki bununla slh- hl eder; hem ona keffaret-z-znb olur. Dnya misafirhanesinin safsn ok grdm; azck cefasn grsem, yine krederim. Eer mna ve Kur'an'a hizmetkrlm cihetiyle ehl-i dnya beni tazyik ediyorsa, onun mdafaas bana ait deil. Onu, Azz-i Cebbra ha (*) Bu Hadise ,1930 da vuku'bulan Ar da isyandr..veya ayni senenin aralk aynda zhreden Menemen vak'asdr. A.B. 827 vale ediyorm. Eer aslsz ve riyaya sebeb ve ihls kracak bir hret-i kzibeyi krmak iin tevecch- mmeyi hakkmda bozmak murad ise, onlara rahmet. nki tevecch- mmeye mazhar olmak ve halklarn nazarnda hret kazanmak, benim gibi adamlara zarardr. Zannederim; Benim ile temas edenler beni bilirler ki; ahsma kar hrmet istemiyorum, belki nefret ediyorum. Hatt kymetdar, mhim bir dostumu, fazla hrmeti iin belki elli defa tekdir etmiim. Eer beni rtmek ve efkr- mmeden drtmek, skat ettirmekten muradlar, tercmanlk ettiim hakaik- mniye ve Kur'aniyeye ait ise; beyhdedir. Zra Kur'an yldzlarna perde ekilmez. "Gzn kapayan, yalnz kendi grmez, bakasna gece yapamaz." DRDNC NOKTA: Evhaml bir ka sulin cevabdr: Birincisi: Ehl-i dnya bana der: "Ne ile yayorsun? almadan nasl geiniyorsun? Memleketimizde tenbelce oturanlar ve bakasnn sa'yi ile geinenleri istemiyoruz: '

Elcevap: Ben iktisad ve bereketle yayorum. Rezzkmdan baka kimsenin minnetini almyorum ve almamaa da karar vermiim. Evet, gnde yz para, belki krk para ile yayan bir adam, bakasnn minnetini almaz. u mes'elenin zahn hi arzu etmiyordum. Belki bir gururu ve bir enaniyeti ihsas eder fikriyle, beyan etmek bana pek nhotur. Fakat, mdem ehli dnya evhaml bir srette soruyorlar; ben de derim ki: Kklmden beri halklarn maln kabl etmemek -velev zekt dahi olsa- hem maa kabul etmemek -yalnz bir-iki sene Dr-l Hikmet-il slmiyede dostlarmn icbariyle kabul etmeye mecbur oldum- hem maet-i dnyeviye iin minnet altna girmemek, btn mrmde bir dstur-u hayatmdr. Ehl-i memleketim ve baka yerlerde beni tanyanlar bunu biliyorlar. Bu be seneki nefyimde, ok dostlar bana hediyelerini kabul ettirmek iin ok altlar, kabl etmedim. "yle ise nasl idare edersin?" denilse, derim: Bereket ve ikrm- lh ile yayorum. Nefsim endan her hakarete, her ihanete mstehak ise de; fakat Kur'an hizmetinin kermeti olarak, erzak hususunda ikrm- lh olan berekete mazhar oluyorum. srriyle, Cenb- Hakk'n bana ettii ihsnt ydedip, bir kr- mnev nev'inde birka nmunesini syliyeceim. Bir kr- mnev olmakla beraber, korkuyorum ki, bir riya ve gururu ihsas ederek o mbarek bereket kesilsin. nk mftehirne gizli bereketi izhar etmek, kesilmesine sebep olur. Fakat ne are, sylemeye mecbur oldum. 828 te Birisi: u alt aydr otuzalt ekmekten ibaret bir kile buday bana kfi geldi. Daha var, bitmemi. Ne miktar kifayet (Hiye) edecek, bilmiyorum. kincisi: u mbrek Ramazanda, yalnz iki haneden bana yemek geldi, ikisi de beni hasta etti. Anladm ki, bakasnn yemeini yemekten memn'um. Mtebkisi, btn Ramazanda benim idareme bakan mbarek bir hanenin ve sdk bir arkadam olan, o hane sahibi Abdullah avu'un ihbar ve ehadetiyle; ekmek, bir kyye pirin bana kfi gelmitir. Hatt o pirin, onbe gn Ramazandan sonra bitmitir. ncs: Dada, ay bana ve misafirlerime bir kyye tereya, -hergn ekmekle beraber yemek artiyle- kfi geldi. Hatt Sleyman isminde mbarek bir misafirim vard. Benim ekmeim de ve onun ekmei de bitiyordu. aramba gn idi; dedim ona: Git ekmek getir. ki saat, her tarafmzda kimse yok ki, oradan ekmek alnsn. "Cum'a gecesi senin yannda bu dada beraber du etmek arzu ediyorum. dedi. Ben de dedim kal. Sonra hi mnasebeti olmad halde ve bir bahane yokken, ikimiz yrye yrye bir dan tepesine ktk. brikte bir para su vard. Bir para eker ile aymz vard. Dedim: "Kardeim, bir para ay yap. O ona balad, ben de derin bir dereye bakan bir katran aac altnda oturdum. Mteessifane yle dndm ki: Kflenmi bir para ekmeimiz var; bu akam ancak ikimize yeter. ki gn nasl yapacaz ve bu sfi-kalb adama ne diyeceim?.. diye dnmede iken, birden bire bam evrilir gibi bam evirdim; grdm ki: Koca bir ekmek, katran aacnn stnde, dallar iinde bize bakyor. Dedim:"Sleyman mjde! Cenb Hak bize rzk verdi. O ekmei aldk; bakyoruz ki, kular ve hayvanat- vahiye hibiri ilimemi... Yirmi-otuz gndr hi bir insan o tepeye kmamt. O ekmek, ikimize iki gn kfi geldi. Biz yerken, bitmek zere iken, drt sene sdk bir sddkm olan mstakm Sleyman, ekmekle aadan ka geldi. Drdncs: u stmdeki sakoyu, yedi sene evvel, eski olarak almtm. Be senedir elbise, amar, pabu, orap iin drt buuk lira ile idare ettim. Bereket, iktisad ve rahmet-i lhiye bana kfi geldi.

te u nmuneler gibi ok eyler var ve bereket-i lhiyenin ok cihetleri var. Bu ky halk ounu bilirler. Fakat sakn bunlar fahr iin (Haiye) : Bir sene devam etti. 829 zikrediyorum zannetmeyiniz, belki mecbur oldum... Hem benim iin iyilie bir medr olduunu dnmeyiniz. Bu bereketler, ya yanma gelen hlis dostlarma ihsandr; veya hizmet-i Kur'aniyeye bir ikramdr; veya iktisadn bereketli bir menfaatdr; veyahut: "Y Rahm, y Rahm!" ile zikreden ve yanmda bulunan drt kedinin rzklardr ki, bereket sretinde gelir, ben de ondan istifade ederim. Evet hazin mrmrlarn dikkatle dinlesen, "Y Rahm, y Rahm" ektiklerini anlarsn. Kedi bahsi geldi, tavuu htra getirdi. Bir tavuum var. u kta, yumurta makinesi gibi pek az fsla ile her gn rahmet haznesinden bana bir yumurta getiriyordu. Hem bir gn iki(*) yumurta getirdi, ben de hayrette kaldm. Dostlarmdan sordum: "Byle olur mu?" dedim. Dediler: "Belki bir ihsan- lhdir." Hem u tavuun yazn kard kk bir yavrusu vard. Ramazan- erifn banda yumurtaya balad, t krk gn devam etti. Hem kk, hem kta, hem Ramazanda bu mbarek hali bir ikrm- Rabbn olduuna, ne benim ve ne de bana hizmet edenlerin phemiz kalmad. Hem ne vakit annesi kesti; hemen o balad.. beni yumurtasz brakmad. kinci Vehimli Sul: Ehl-i dnya diyorlar ki: Sana nasl emniyet edeceiz ki, sen dnyamza karmyacaksn? Seni serbest braksak, belki dnyamza karrsn. Hem nasl bileceiz ki, sen kurnazlk yapmyorsun? Kendini trik-i dnya gsterip, halkn maln zhiren almaz, gizli alr bir kurnazlk olmadn nasl bileceiz? Elcevap: Yirmi sene evvelki Dvan- Harb-i rf'de ve Hrriyetten daha evvel zamanda oklara mlm hal ve vaziyetim ve "ki Mekteb-i Mueibetin ehdetnmesi" nmnda o zaman Divan- Harbteki mdafaatm kat' gsterir ki; deil kurnazlk, belki edna bir hileye tenezzl etmez bir tarzda hayat geirmiim. Eer hile olsayd, bu be sene zarfnda sizlere temellkkrne bir mracaat edilecekti. Hileli adam kendini sevdirir, kendini ekmez; ifal ve aldatmaya daima alr. Halbuki bana kar en mhim hcumlara ve tenkitlere mukabil tezellle tenezzl etmedim. "Tevekkel Alellah," deyip, ehl-i dnyaya arkam evirdim. Hem de hireti bilen ve dnyann hakikatn kefeden, akl varsa piman olmaz, yeniden dnyaya dnp uramaz. Elli seneden sonra, alakasz, tek baiyle bir adam; hayat- ebediyesini dnyann bir-iki sene gevezeliine, arlatanlna feda etmez..feda etse, kurnaz olmaz, belki ebleh bir dvane olur. Ebleh bir dvnenin elinden ne gelir ki, onun ile uralsn. Amma zhiren trik-i dnya btnen tlib-i dnya phesi ise, (*) Hadisenin asl, 2 deil 3 yumurtadr.Belgesi ve izah gelecektir.A.B. 830 srrnca: Ben nefsimi tebrie etmiyorum.. nefsim her fenal ister Fakat u fni dnyada, u muvakkat misafirhnede, ihtiyarlk zamannda, ksa bir mrde, az bir lezzet iin; ebed, daim hayatn ve

sadet-i ebediyesini berbad etmek, ehl-i akln kr deil.. Ehl-i akln ve zuurun kr olmadndan, nefs-i emmrem ister istemez akla tbi olmutur nc Vehimli Sul: Ehl-i dnya diyorlar ki: Sen bizi sever misin? Beeniyor musun? Eer seversen, neden bize ksp karmyorsun? Eer beenmiyorsan bize murzsn; biz murzlarmz ezeriz? Elcevap: Ben deil sizi, belki dnyanz sevseydim, dnyadan ekilmezdim. Ne sizi ve ne de dnyanz beenmiyorum. Fakat karmyorum. nki: Ben baka maksaddaym; baka noktalar benim kalbimi doldurmu, baka eyleri dnmeye kalbimde yer brakmam. Sizin vazifeniz ele bakmaktr, kalbe bakmak deil.. nki: darenizi, syiinizi istiyorsunuz. El karmad vakit, ne hakknz var ki, hi lyk olmadnz halde "kalb de bizi sevsin" demeye!.. Kalbe karsanz?!. Evet, ben nasl bu k iinde bahar temenni ediyorum ve arzu ediyorum, fakat irade edemiyorum, getirmeye teebbs edemiyorum. yle de: Hli lemin salhn temenni ediyorum, du ediyorum ve ehl-i dnyann slhn arzu ediyorum; fakat irade edemiyorum. nki elimden gelmiyor. Bilfiil teebbs edemiyorum; nki ne vazifemdir, ne de iktidarm var... Drdnc pheli Sul: Ehl-i dnya diyorlar ki: O kadar bellar grdk ki, kimseye emniyetimiz kalmad? Sana nasl emn olabiliriz ki; frsat senin eline gese, arzu ettiin gibi karmazsn? Elcevap: Evvelki noktalar size emniyet vermekle beraber; memleketimde, talebe ve akrabam iinde, beni dinliyenlerin ortasnda, heyecanl hdiseler iinde dnyanza karmadm halde; diyar- gurbette ve yalnz, tek baiyle, garip, zaif, ciz, btn kuvvetiyle hirete mteveccih, ihtilttan, muhabereden kesilmi, mn ve hiret mnasebetiyle uzaktan uzaa yalnz bz ehli hireti dost bulan ve baka herkese yaban ve herkes de ona yaban nazariyle bakan bir insan; semeresiz tehlikeli dnyanza karsa, muzaaf bir dvane olmak gerektir... BENC NOKTA: Be kk mes'eleye dirdir: Birincisi: Ehl-i dnya bana diyorlar ki: Bizim usl- medeniyetimizi, tarz- hayatmz ve sret-i telebbsmz ne iin sen kendine tatbik etmiyorsun? Demek bize murzsn?" Ben de derim: Hey Efendiler! Ne hak ile bana usl- medeniyetinizi teklif ediyorsunuz? Halbuki siz, beni hukuk-u medeniyetten skat etmi gibi, haksz olarak be sene bir kyde muhabereden ve ihtilttan mem 831 nu' bir tarzda ikamet ettirdiniz. Her menfyi ehirlerde dost ve akrabasiyle beraber braktnz ve sonra vesika verdiiniz halde, sebebsiz beni tecrid edip -bir-iki tane mstesna- hibir hemehri ile grtrmediniz. Demek beni efrd- milletten ve raiyetten saymyorsunuz. Nasl kanun-u medeniyetinizin bana tatbikini teklif ediyorsunuz? Dnyay bana zindan ettiniz. Zindanda olan bir adama byle eyler teklif edilmez. Siz bana dnya kapsn kapadnz; ben de hiret kapsn aldm; rahmet-i lhiye at. hiret kapsnda bulunan bir adama, dnyann karmakark usl ve dt ona nasl teklif edilir? Ne vakit beni serbest brakp memleketime ide edip hukukumu verdiniz, o vakit usulnzn tatbikini istiyebilirsiniz.

kinci Mes'ele: Ehl-i dnya diyorlar ki: "bize ahkm- diniyeyi ve hakaik- slmiyeyi ta'lim edecek resm bir dairemiz var. Sen ne salhiyetle neriyat- dniye yapyorsun? Sen mdem nefye mahkmsun, bu ilere karmaya hakkn yok." Elcevap: Hak ve hakikat inhisar altna alnmaz! mn ve Kur'an nasl inhisar altna alnabilir? Siz dnyanzn usln, kanununu inhisar altna alabilirsiniz. Fakat hakaik- mniye ve esst- Kur'aniye, resm bir ekilde ve cret mukabilinde dnya muamelt sretine sokulmaz. Belki bir mevhibe-i lhiye olan o esrar, hlis bir niyet ile ve dnyadan ve huzzt nefsniyeden tecerrd etmek vesilesiyle o feyizler gelebilir. Hem de sizin o resm direniz dahi memlekette iken beni viz kabul etti, tyin etti. Ben o vizlii kabl ettim, fakat maan terkettim. Elimde vesikam var. Vizlik, imamlk vesikasiyle heryerde amel edebilirim. nki benim nefyim haksz olmutur. Hem menfler mdem ide edildi, eski vesikalarmn hkm bkdir: Sniyen: Yazdm hakaik- mniyeyi dorudan doruya nefsime hitab etmiim. Herkesi dvet etmiyorum. Belki ruhlar muhta ve kalbleri yaral olanlar, o edviye-i Kur'aniyeyi arayp buluyorlar. Yalnz medr- maetim iin, yeni huruf kmadan evvel, hare dir bir risalemi tab'ettirdim. Bunu da, bana kar insafasz eski vli, o risaleyi tedkik edip, tenkid edecek bir cihet bulamad iin iliemedi. nc Mes'ele: Benim bz dostlarm, ehl-i dnya bana pheli baktklar iin, ehl-i dnyaya ho grnmek iin, benden zhiren teberri ediyorlar; belki tenkid ediyorlar. Halbuki kurnaz ehl-i dnya, bunlarn teberrisini ve bana kar itinablarn, o ehl-i dnyaya sadkate deil, belki bir nevi riyaya, vicdanazla hamledip, o dostlarma kar fena nazarla bakyorlar. 832 Ben de derim: Ey hiret dostlarm! Benim Kur'ana hizmetkrlmdan teberri edip kamaynz. nki, inallah benden size zarar gelmez. Eer faraza musbet gelse veya bana zulmedilse, siz benden teberri ile kurtulamazsnz. O hal ile musbete ve tokada daha ziyade istihkak kesbedersiniz. Hem ne var ki, evhama dyorsunuz?.. Drdnc Mes'ele: u nefiy zamanmda gryorum ki: Hodfru ve siyaset bataklna dm bz insanlar, bana; tarafgirne, rakbne bir nazarla bakyorlar. Gya ben de onlar gibi dnya cereyanlariyle alkadarm. Hey efendiler! Ben mnn cereyanndaym. Karmda mnszlk cereyan var. Baka cereyanlarla alakam yok. O adamlardan cret mukabilinde i grenler, belki kendini bir derece mzur gryor. Fakat cretsiz hamiyet namna bana kar tarafgirne, rakbne vaziyet almak ve ilimek ve eziyet etmek; gayet fena bir hatdr. nki: Sabkan isbat edildii gibi, siyaset-i dnya ile hi alkadar deilim. Yalnz, btn vaktimi ve hayatm hakaik- mniye ve Kur'aniyeye hasr ve vakfetmiim. Mdem byledir, bana eziyet verip rakbne ilien adam dnsn ki, o muamelesi zendeka ve imnszlk nmna imana ilimek hkmne geer. Beinci Mes'ele: Dnya mdem fnidir. Hem mdem mr ksadr. Hem mdem gayet lzumlu vazifeler oktur. Hem mdem hayat- ebediye burada kazanlacaktr. Hem mdem u misafirhane-i dnyann gayet Hakm ve Kerm bir Mdebbiri var. Hem mdem ne iyilik ve ne fenalk cezesz kalmayacaktr. Hem madem srrnca teklif-i mlyutak yoktur. Hem mdem zararsz yol, zararl yola mreccahtr. Hem mdem dnyev dostlar ve rtbeler, kabir kapsna kadardr.

Elbette en bahtiyar odur ki, dnya iin hireti unutmasn; hiretini dnyaya fed etmesin; hayat- ebediyesini hayat- dnyeviye iin bozmasn; mlyn eylerle mrn telef etmesin; kendini misafir telkki edip misafirhane sahibinin emirlerine gre hareket etsin; selmetle kabir kapsn ap sadet-i ebediyeye girsin... (Hiye) 3- Onaltnc Mektubun Zeyli Ehl-i dnya sebepsiz, benim gibi ciz, garib bir adamdan tevehhm edip binler adam kuvvetinde tahayyl ederek, beni ok kaydlar altna almlar. Barla'nn bir mahallesi olan Bedre'de ve Barla'nn bir danda, bir-iki gece kalmaklma msaade etmemiler. ittim ki, diyorlar:"Said ellibin nefer kuvvetindedir, onun iin serbest brakmyoruz. (Hiye) : Bu mdemler iindir ki; ahsma kar olan zulumlere, skntlara aldrmyorom ve ehemmiyet vermiyorum. "Meraka demiyor" diyorum ve dnyaya karmyorum. S. NURS 833 Ben de derim ki: Ey bedbaht ehl-i dnya? Btn kuvvetinizle dnyaya altnz halde, neden dnyann iini dahi bilmiyorsunuz? Divne gibi hkmediyorsunuz? Eer korkunuz ahsmdan ise, ellibin nefer deil, belki bir nefer elli defa benden ziyade iler grebilir Yni, odamn kapsnda durup bana "kmayacaksn" diyebilir. Eer korkunuz mesleimden ve Kur'ana ait dellllmdan ve kuvve-i mneviye-i mniyeden ise; ellibin nefer deil, yanlsnz! Meslek itibariyle elli milyon kuvvetindeyim; haberiniz olsun! nki, Kur'an- Hakm'in kuvvetiyle sizin dinsizleriniz dahil olduu halde, btn Avrupa'ya meydan okuyorum. Btn nerettiim envr- mniye ile, onlarn fnn-u msbete ve tabiat dedikleri muhkem kal'alarn zr zeber etmiim. Onlarn en byk dinsiz feylesoflarn, hayvandan aa drmm. Dinsizleriniz dahi iinde bulunan btn Avrupa toplansa, Allah'n tevfikiyle beni o mesleimin bir mes'elesinden geri eviremezler; inallah malb edemezler!.. Mdem byledir, ben sizin dnyanza karmyorum, siz de benim hiretime karmaynz! Karsanz da beyhdedir: Takdr-i Hud, kuvve-i bz ile dnmez Bir em'a ki Mevl yaka, flemekle snmez. Benim hakkmda, mstesna bir surette, pek ziyade ehl-i dnya tevehhm edip, deta korkuyorlar. Bende bulunmayan ve bulunsa dahi siyas bir kusur tekil etmiyen ve ittihama medr olmayan eyhlik, byklk, hnedan, aret sahibi, nfuzlu, etb ok, hemehrileriyle grmek, dnya ahvaliyle alkadr olmak, hatt siyasete girmek, hatt muhalif olmak gibi bende bulunmayan emirleri tahayyl ederek evhma dmler. Hatt hapiste ve hariteki, yni kendilerince kabil-i afv olmyanlarn dahi aflarn mzakere ettikleri srada, beni deta hereyden men'ettiler. Fen ve fn bir adamn, gzel ve bk yle bir sz var: Zulmn topu var, gllesi var, kal'as varsa, Hakkn da bklmez kolu, dnmez yz vardr.

Ben de derim: Ehl-i dnyann hkm var, evketi var, kuvveti varasa Kur'ann feyziyle, hdiminde de: armaz ilmi, susmaz sz vardr; Yanlmaz kalbi, snmez nru vardr. ok dostlarla beraber bana nezaret eden bir kumandan, mkerreren sul ettiler: "Neden vesika iin mracaat etmiyorsun? stida vermiyorsun? 834 Elcevap: Be-alt sebep iin mracaat etmiyorum ve edemiyorum: Birincisi: Ben ehl-i dnyann dnyasna karmadm ki onlarn mahkmu olaym; onlara mracaat edeyim. Ben, Kader-i lhinin mahkmuyum ve ona kar kusurum var, ona mracaat ediyorum. kincisi: Bu dnya abuk tebeddl eder bir misafirhane olduunu yaknen mn edip bildim. Onun iin, hakik vatan deil, her yer birdir. Mdem vatanmda bk kalmyacam; beyhude ona kar abalamak, oraya gitmek bir eye yaramyor. Mdem her yer misafirhanedir; eer misafirhane sahibinin rahmeti yr ise, herkes yrdr, her yer yarar. Eer yr deilse, her yer kalbe brdr ve herkes dmandr. ncs: Mracaat, kanun dairesinde olur. Halbuki bu alt senedir bana kar muamele keyfi ve fevk-al-kanundur. Menfler Kanunuyla bana muamele edilmedi. Hukuk-u medeniyetten ve belki hukuk-u dnyeviyeden skat edilmi bir tarzda bana baktlar. Bu fevk-al-kanun muamele edenlere, kanun nmna mracaat mnasz olur. Drdncs: Bu sene burann mdr benim nmma, Barla'nn bir mahallesi hkmnde olan Bedre Karyesi'nde, tebdil-i hava iin birka gn kalmaa dir mracaat etti; msaade etmediler. Byle ehemmiyetsiz bir ihtiyacma cevab- red verenlere nasl mracaat edilir? Mracaat edilse, zillet iinde fidesiz bir tezelll olur. Beincisi: Hakszl hak iddia edenlere kar hak dva etmek ve onlara mracaat etmek, bir hakszlktr; hakka kar bir hrmetsizliktir. Ben bu hakszl ve hakka kar hrmetsizlii irtikb etmek istemem vesselm. Altnc Sebep: Bana kar ehl-i dnyann verdikleri sknt, siyaset iin deil; nki onlar da bilirler ki, siyasete karmyorum, siyasetten kayorum. Belki bilerek veya bilmiyerek zendeka hesabna, benim dne merbutiyetimden beni tzib ediyorlar. yle ise, onlara mracaat etmek, dinden pimanlk gstermek ve meslek-i zendekay okamak demektir. Hem ben onlara mracaat ve dehlet ettike; dil olan kader-i lh, beni onlarn zlim eliyle tzib edecektir. nki onlar diynete merbutiyetimden beni skyorlar. Kader ise, benim diyanette ve ihlsta noksaniyetim var; ara sra ehl-i dnyaya riyakrlklarmdan iin beni skyor. yle ise, imdilik u skntdan kurtuluum yok. Eer ehl-i dnyaya mracaat etsem, kader der: "Ey riykr! Bu mracaatn cezasn ek!" Eer mracaat etmezsem, ehl-i dnya der: "Bizi tanmyorsun, skntda kal!"

Yedinci Sebep: Mlmdur ki, bir me'murun vazifesi, hey'et-i itimaiyeye muzr ehsa meydan vermemek ve nfi'lere yardm etmektir. Hal 835 buki beni nezaret altna alan me'mur, kabir kapsna gelen, misafir bir ihtiyar adama daki mnn ltif bir zevkini zah ettiim vakit, -bir crm- mehud hlinde beni yakalamak gibi- ok zaman yanma gelmedii halde, o vakit gya bir kabahat iliyorum gibi yanma geldi. hls ile dinliyen o breyi de mahrum brakt; beni de hiddete getirdi. Halbuki burada bz adamlar vard; o onlara ehemmiyet vermiyordu. Sonra edebsizliklerde ve kydeki hayat- itimaiyeye zehir verecek srette bulunduklar vakit, onlara iltifat etmeye ve takdir etmeye balad. Hem mlmdur ki: Zindanda yz cinayeti bulunan bir adam, nezarete memur zabit olsun, nefer olsun, her zaman onlarla grebilir. Halbuki bir senedir hem mir, hem nezarete memur hkmet-i milliyece iki mhim zat, ka def'a odamn yanndan getikleri halde, kat'a ve asla ne benim ile grtler ve ne de hlimi sordular. Ben evvel zannettim ki, advetlerinden yanamyorlar.. Sonra tahakkuk etti ki, evhamlarndan... gya ben onlar yutacam gibi kayorlar. te u adamlar gibi eczs ve me'murlar bulunan bir hkmeti, hkmet diyerek merci' tanyp mracaat etmek, kr- akl deil, beyhude bir zillettir. Eski Said olsayd Antere gibi diyecekti: Eski Said yok; Yeni Said ise, ehl-i dnya ile konumay mnasz gryor. Dnyalar balarn yesin! Ne yaparlarsa yapsnlar! Mahkeme-i Kbr'da onlarla muhkeme olacaz der, skt eder. Adem-i mracaatmn sebeplerinden, Sekizincisi: "Gayr- mer' bir muhabbetin neticesi, merhametsiz bir advet olduu" kaidesince, dil olan kader-i lh, lyk olmadklar halde meylettiim u ehl-i dnyann zlim eliyle beni tzib ediyor. Ben de bu azba mstahakm deyip skt ediyordum. nki: Harb-i Umumde Gnll Alay Kumandan olarak iki sene altm, arptm. Ordu Kumandan ve Enver Paa takdirat altnda kymetdar talebelerimi, dostlarm feda ettim. Yaralanp esir dtm. Esaretten geldikten sonra "Hutuvat- Sitte" gibi eserlerimle kendimi tehlikeye atp, ngilizlerin stanbul'a tasallutu altnda, ngilizlerin balarna vurdum. u beni ikenceli ve sebepsiz esaret altna alanlara yardm ettim. te onlar da bana, o yardm cezasn byle veriyorlar. sene Rusya'da esaretimde ektiim zahmet ve sknty, burada bu dostlarm bana ayda ektirdiler. Halbuki, Ruslar, beni Krd Gnll Kumandan sretinde, Kazaklar ve esirleri kesen gaddar adam nazariyle bana baktklar halde, beni dersten men'etmediler. Arkadam olan doksan esir zbitlerin ksm- eksersine ders veriyordum. Bir def' a 836 Rus Kumandan geldi, dinledi. Trke bilmedii iin siyas ders zannetti; bir def' a beni men'etti; sonra yine izin verdi. Hem ayn klada bir oday cmi yaptk. Ben imamlk yapyordum. Hi mdahale etmediler; ihtilttan men'etmediler; beni muhabereden kesmediler. Halbuki bu dostlarm, gya vatandalarm ve dindalarm ve onlarn menfaat-i mniyelerine uratm adamlar, hibir sebep yokken, siyasetten ve dnyadan alkam kestiimi bilirlerken; sene deil, belki beni alt sene skntl bir esaret altna aldlar; ihtilttan men'ettiler. Vesikam olduu halde dersten, hatt odamda husus dersimi de men'ettiler, muhabereye sed ektiler. Hatt vesikam olduu halde, kendim tmir ettiim ve drt sene imamlk ettiim mescidimden beni men'ettiler. Simdi dahi cemaat sevabndan

beni mahrum etmek iin, -dim cemaatim ve hiret kardelerim- mahsus adama dahi imamet etmemi kabl etmiyorlar. Hem istemediim halde, birisi bana iyi dese, bana nezaret eden me'mur kskanarak kzyor.. Nfzunu kraym, diye vicdanszcasna tedbirler yapyor; mirlerinden iltifat grmek iin beni tciz ediyor. te byle vaziyette bir adam, Cenb- Haktan baka kime mracaat eder? Hkim, kendi mdde olsa, elbette ona ekv edilmez. Gel sen syle, bu hale ne diyeceiz? Sen ne dersen de, Ben derim ki: Bu dostlarm iinde ok mnafklar var. Mnfk kfirden eeddir. Onun iin, kfir Rus'un bana ektirmediini ektiriyorlar... Hey bedbahtlar! Ben size ne yaptm ve ne yapyorum? mannzn kurtulmasna ve sadet-i ebediyenize hizmet ediyorum! Demek hizmetim hlis, Lillh iin olmam ki aks'l-amel oluyor. Siz ona mukabil, her frsatta beni incitiyorsunuz. Elbette Mahkeme-i Kbrda sizinle greceiz derim. Said-i Nurs 4- 28. Mektubun Drdnc Risalesi Olan Drdnc Meselesi: (hvanlarma, medr- intibah bir hdise-i cz'iyeye dir bir sule cevaptr) Aziz Kardelerim! Sul ediyorsunuz ki: Cmi-i erfinize, Cum'a gecesinde sebebsiz olarak, mbarek bir misfirin gelmesiyle tecavz edilmi. Bu hdisenin mahiyeti nedir? Neden sana iliiyorlar? Elcevap: "Drt Nokta"y, bilmecburiye Eski Said lisaniyle beyan edeceim. Belki ihvanlarma medr- intibah olur, siz de cevabnz alrsnz. 837 Birinci Nokta: O hdisenin mhiyeti; hilf- kanun ve srf keyf ve zendeka hesabna, Cum'a gecesinde kalbimize tela vermek ve cemaate ftur getirmek ve beni misafirlerle grtrmemek iin bir desisei eytaniyye ve mnfkane bir taarruzdur. Garibdendir ki, o geceden evvel olan perembe gn tenezzh iin bir tarafa gitmitim. Avdetimde gya iki ylan birbirine eklenmi gibi uzunca siyah bir ylan sol tarafmdan geldi, benim ile arkadamn ortasndan geti. Arkadama, o ylandan dehet alp korktun mu, diye sordum: - Grdn m? O dedi: - Neyi? Dedim: - Bu dehetli ylan! Dedi: - Yok, grmedim ve gremiyorum.

- "Fesbhnallah!" dedim. "Bu kadar byk bir ylan ikimizin ortasndan getii halde nasl grmedin?" O vakit htrma bir ey gelmedi. Fakat sonra kalbime geldi ki: "Bu sana irettir; dikkat et!" Dndm ki gecelerde grdm ylanlar nev'indendir. Yni, gecelerde grdm ylanlar ise, hynet niyetiyle her ne vakit bir me'mur yanma gelse, onu ylan sretinde gryordum. Hatt bir def' a mdre sylemitim: "Fen niyetle geldiin vakit seni ylan sretinde gryorum; dikkat et!" demitim. Zten selefini ok vakit yle gryordum. Demek u zhiren grdm ylan ise, irettir ki, hynetleri bu def' a yalnz niyette kalmyacak, belki bilfiil bir tecavz sretini alacak. Bu def'aki tecavz -endan- zhiren kk imi ve kltlmek isteniliyor; fakat vicdansz bir muallimin tevikiyle ve itirkiyle o me'murun verdii emir; cmi' iinde namazn tesbihatnda iken, "O misafirleri getiriniz!" diye jandarmalara emretmi. Maksat da beni kzdrmak, Eski Said damariyle bu fevkalkanun, srf keyf muameleye kar, koymak ile mukabele etmekti. Halbuki o bedbaht bilmedi ki: Said'in lisannda, Kur'an'n tezghndan gelen bir elmas kln varken, elindeki krk odun parasiyle mdafaa etmez; belki o klnc byle istiml edecektir. Fakat jandarmalarn akllar balarnda olduu iin; hibir devlet, hibir hkmet namazda, cmi'de, vazife-i dniye bitmeden ilimedii iin namaz ve tesbihatn hitamna kadar beklediler. Me'mur bundan kzm; "Jandarmalar beni dinlemiyorlar" diye krbekisini arkasndan gndermi. Fakat Cenb- Hak, beni byle ylanlarla uramaya mecbur etmi 838 yor hvanlarma da tavsiyem budur ki: Zaruret-i kat'iye olmadan, bunlarla uramaynz. "Cevabl ahmak esskt" nev'inden, tenezzl edip onlarla konumaynz! Fakat buna dikkat ediniz ki: Canavar bir hayvana kar kendini zaif gstermek, onu hcuma tei ettii gibi; canavar vicdan tayanlara kar dahi dalkavukluk etmekle zaaf gstermek, onlar tecavze sevkeder. yle ise dostlar mteyakkz davranmal, t dostlarn lkaydlklarndan ve gafletlerinden, zendeka taraftarlar istifade etmesinler. kinci Nokta: ayet-i kerimesi fermaniyle: Zulme deil yalnz let olan ve tarafdar olan, belki edn bir meyil edenleri dahi, dehetle ve iddetle tehdit ediyor. nki: Rz-y kfr, kfr olduu gibi; zulme rz da zulmdr. te bir ehl-i kemal, kmilne, u yetin ok cevhirinden bir cevherini yle tbir etmitir: Mun-i zlimn dnyada erbb- denettir; Kpektir zevk alan, sayyd- b-insfa hizmetten. Evet; bzlar ylanlk ediyor, bzlar kpeklik ediyor... Byle mbarek bir gecede, mbarek bir misafirin, mbarek bir duda iken, hafiyelik edip, gya cinayet yapyormuuz gibi ihbar eden ve taarruz eden, elbette bu iirin melindeki tokada mstahaktr. nc Nokta: Sul: Mdem Kur'an- Hakm'in feyziyle ve nuriyle en mtemerrid ve mteannid dinsizleri slh ve irad etmeye Kur'an'n himmetine gveniyorsun. Hem bilfiil de yapyorsun. Neden senin yaknnda bulunan bu mtecavizleri arp irad etmiyorsun?..

Elcevap: Usl- eratn kaide-i mhimmesindendir: Yni: "Bilerek zarara rz olana efkat edip lehinede baklmaz. te ben endan Kur'an- Hakm'in kuvvetine istinaden dva ediyorum ki: "ok alak olmamak ve ylan gibi dallet zehirini serpmekle telezzz etmemek art ile en mtemerrid bir dinsizi birka saat zarfnda ikna etmezsem de, ilzam etmeye hazrm. Fakat, nihayet derecede alakla dm bir vicdan ki, bilerek dinini dnyaya satar ve bilerek hakikat elmaslarn pis, muzr ie paralarna mbadele eder derecede mnafkla girmi insan sretindeki ylanlara hakaik sylemek; hakaika kar bir hr metsizliktir. darb- meseli gibi oluyor. nki, bu ileri yapanlar, ka def'a hakikat Risale-i Nurdan iittiler.. Ve bilerek, hakikatlar zendeka dalletlerine kar rtmek istiyorlar. Byleler, ylan gibi zehirden lezzet alyorlar. 839 Drdnc Nokta: Bana kar bu yedi senedeki muameleler, srf keyfi ve fevk-al-kanundur. nki: Menflerin ve esrlerin ve zindandakilerin kanunlar meydandadr. Onlar kanunen akrabasiyle grrler, ihtilttan men'olunmazlar. Her millet ve devlette ibdet ve tat, tecavzden masndur. Benim emsallerim, ehirlerde akrabalariyle ve ahbablariyle beraber kaldlar. Ne ihtilttan, ne muhabereden ve ne de gezmekten men' olunmadlar. Ben, men' olundum. Ve hatt cmiime ve ibdetime tecavz edildi. filerce, tesbihat iinde Kelime-i Tevhidin tekrar snnet iken, bana terkettirilmeye alld. Hatt Burdur'da eski muhacirlerden ebab isminde mm bir zat, kaynvalidesiyle beraber tebdil-i hava iin buraya gelmi. Hemehrilik itibariyle benim yanma geldi. msellh jandarma ile cmiden istenildi. O me'mur, hilf- kanun yapt haty setretmeye alp: "Afvedersiniz! Gcenmeyiniz, vazifedir" demi. Sonra, "Haydi git: ' diyerek ruhsat vermi. Bu vkaya sir eyler ve muameleler kyas edilse anlalr ki: Bana kar srf keyf muameledir ki; ylanlar, kpekleri bana musallat ediyorlar. Ben de tenezzl etmiyorum ki, onlarla uraaym. O muzrlarn erlerini def etmek iin, Cenb- Hakk'a havale ediyorum. Zten sebeb-i tehcir olan hdiseyi karanlar, imdi memleketlerindedirler. Ve kuvvetli reslar, airlerin bandadrlar. Herkes terhis edildi. Balarn yesin; dnyalariyle alkam olmad halde beni ve iki zt- heri mstesna braktlar. Buna da peki dedim. Fakat o zatlardan birisi, bir yere mft nasbolunmu, memleketinden baka her taraf geziyor ve Ankara'ya da gidiyor. Dieri, stanbul'da krk binler hemehrileri iinde ve herkesle grebilir bir vaziyette braklm. Halbuki bu iki zat; benim gibi kimsesiz, yalnz deiller. mallah byk nfuzlar var. Hem... Hem... Halbuki, beni bir kye sokmular; en vicdansz insanlarla beni sktrmlar. Yirmi dakikalk bir kye alt senede iki defa gidebildiim gibi, o kye gitmek ve birka gn tebdil-i hava iin ruhsat verilmedii bir derecede beni, muzaf bir istibdat altnda eziyorlar. Halbuki bir hkmet ne ekilde olursa olsun, kanunu bir olur. Kyler ve ahslara gre ayr ayr kanun olmaz. Demek hakkmdaki kanun, kanunsuzluktur. Buradaki me'murlar; nfz-u hkmeti, arz- ahsiyede istiml ediyorlar. Fakat, Cenb- Erhamrrhimn'e yzbinler kr ediyorum ve tahds-i ni'met sretinde derim ki: "Btn onlarn bu tazyikat ve istibdatlar; envr- Kur'aniyeyi klandran gayret ve himmet ateine, odun paralar hkmne geiyor; i'l ediyor, parlatyor. Ve o tazyikleri gren ve gayretin hararetiyle inbisat eden o envr- Kur'aniye; Barla yerine bu vilyeti, belki ekser memleketi bir medrese hkmne getirdi. Onlar, beni bir kyde mahpus zannediyor. Zndklarn ramna olarak, bil'akis Barla, krs-i ders olup, Isparta gibi ok yerler medrese hkmne geti..." 840

5- Yirmidokuzuncu Mektup - Altnc Ksmnn Drdnc Desisese-i eytaniyesi: eytann telkini ile ve ehl-i dalletin ilkatiyle, bana kar propaganda ile hcum eden ve mhim mevkileri igal eden bz mlhidler, kardelerimi aldatmak ve asabiyet-i milliyelerini tahrik etmek iin diyorIar ki: "Siz Trksnz. Mallah, Trklerde her nevi ulema ve ehl-i kemal vardr. Said bir Krddr. Milliyetinizden olmyan birisiyle terik-i mesi etmek hamiyet-i milliyeye mnfidir?" Elcevap: Ey bedbaht mlhid! Ben Felillhilhamd Mslmanm. Her zamanda, kuds milletimin yz elli milyon efrad vardr. Byle ebed bir uhuvveti te'sis eden ve dulariyle bana yardm eden ve iinde Krdlerin ekseriyet-i mutlakas bulunan yz elli milyon kardei, unsuriyet ve menf milliyet fikrine fed etmek ve o mbarek hadsiz kardelere bedel, Krd namn tayan ve Krd unsurundan addedilen mahdut birka dinsiz veya mezhepsiz bir meslee girenleri kazanmaktan yzbin def'a istize ediyorum!.. Ey mlhid! Senin gibi ahmaklar lzm ki, Macar kfirleri veyahut dinsiz olmu ve frenklemi birka Trkleri muvakkaten, dnyaca dahi faidesiz uhuvvetini kazanmak iin; yz elli milyon hakik, nuran, menfaatdar bir cematin bki uhuvvetlerini terketsin. Yirmialtnc Mektub'un nc Mes'elesinde, delilleriyle menf milliyetin mahiyetini ve zararlarn gsterdiimizden ona havale edip, yalnz o nc Mes'elenin hirinde icml edilen bir hakikat burada bir derece zah edeceiz. yle ki: O Trkclk perdesi altna giren ve hakikaten Trk dman olan hamiyet-fr mlhidlere derim ki: "Dn-i slmiyet milletiyle ebed ve hakik bir uhuvvet ile, Trk denilen bu vatan ehl-i mniyle iddetli ve pek hakik alkadarm.. Ve bin seneye yakn, Kur'an'n bayran cihann ciht- sittesinin etrafnda galibane gezdiren bu vatan evldlarna, slamiyet hesabna mftehirane ve tarafdarane muhabbetdarm. Sen ise ey hamiyet-fru sahtekr! Trkn mefahir-i hakikiye-i milliyesini unutturacak bir srette mecz ve unsur ve muvakkat ve garazkrne bir uhuvvetin var.Senden soruyorum:Trk Milleti yalnz yirmi ile krk ya ortasndaki gafil ve heveskr genlerden ibaret midir? Hem onlarn menfaati ve onlarn hakknda hamiyet-i milliyenin iktiza ettii hizmet, yalnz onlarn gafletini ziyadeletiren ve ahlkszlklara altran ve menhiyata tei' eden frenk-merebane terbiyede midir? Ve ihtiyarlkta onlar alattracak olan muvakkat bir gldrmekte midir? Eer hamiyet-i milliye bunlardan ibaret ise; ve terakki ve saadet-i hayatiye bu ise; evet, sen byle Trk isen ve byle milliyet-perver isen; ben o Trklkten kayorum, sen de benden kaabilirsin! Eer zerre miktar hamiyet ve uurun ve 841 insafn varsa; imdiki taksimata bak, cevap ver yle ki: Trk Milleti denilen u vatan evld alt ksmdr. Birinci ksm, ehl-i salhat ve takvdr. kinci ksm, musibetzede ve hastalar tifesidir. nc ksm, ihtiyarlar snfdr. Drdnc ksm, ocuklar tifesidir. Beinci ksm, fakirler ve zaifler tifesidir. Altnc ksm, genlerdir. Acaba btn evvelki be tife Trk deiller mi? Hamiyet-i milliyeden hisseleri yok mu? Acaba altnc tifeye sarhocasna bir keyf vermek yolunda, o be tifeyi incitmek, keyfini karmak, tesellilerini krmak; hamiyet-i milliye midir? Yoksa o millete dmanlk mdr?.. "Elhkm Lil'ekser" srrnca, eksere zarar dokunduran dmandr; dost deildir!

Senden soruyorum: Birinci ksm olan ehl-i mn ve ehl-i takvnn en byk menfaati, firenkmerebne bir medeniyette midir? Yoksa hakaik- mniyenin nurlariyle sadet-i ebediyeyi dnp, mtak ve ak olduklar tark- hakta slk etmek ve hakiki teselli bulmakta mdr? Senin gibi dalalet-pie hamiyet-frularn tuttuu meslek; mttak ehl-i mann mnevi nurlarn sndryor ve hakik tesellilerini bozuyor ve lm, idam- ebed ve kabri, daim bir firak- lyezl kaps olduunu gsteriyor. kinci ksm olan musbetzede ve hastalarn ve hayatndan me'ys olanlarn menfaati; frenkmerebane, dinsizcesine medeniyet terbiyesinde midir? Halbuki o breler bir nur isterler, bir teselli isterler. Musibetlerine kar bir mkfat isterler.. Ve onlara zulmedenlerden intikamlarn almak isterler. Ve yaknlatklar kabir kapsndaki deheti def'etmek istiyorlar. Sizin gibilerin sahtekr hamiyetiyle, pek ok efkate ve okamaya ve timar etmeye ok lyk ve muhta o bre musibetzedelerin kalblerine ine sokuyorsunuz! Balarna tokmak vuruyoraunuz! Merhametsizcesine mitlerini kryorsunuz. Ye's-i mutlaka dryorsunuz!.. Hamiyet-i milliye bu mudur? Byle mi millete menfaat dokunduruyorsunuz?.. nc taife olan ihtiyarlar, bir sls tekil ediyor. Bunlar kabre yaknlayorlar, lme yaklayorlar, dnyadan uzaklayorlar, hirete yanayorlar. Bylelerin menfaati ve nuru ve tesellisi, Hlg ve Cengiz gibi zlimlerin gaddarne sergzetlerini dinlemesinde midir?. Ve hireti unutturacak, dnyaya balandracak, neticesiz, mnen sukut, zhiren terakki denilen imdiki nevi hareketinizde midir?. Ve uhrev nur, sinemada mdr?. Ve hakik teselli, tiyatroda mdr? Bu bre ihtiyarlar hamiyetten hrmet isterlerken, mnev bakla o breleri kesmek hkmnde ve "dam- ebedye sevkediliyorsunuz" fikrini vermek ve rahmet kaps tasavvur ettikleri kabir kapsn; ejderha azna evirmek, "Sen oraya gideceksin" diye mnev kulana flemek; hamiyet-i milliye ise, byle hamiyetten yzbin defa "El'iyz Billh!..." 842 Drdnc tife ki, ocuklardr. Bunlar, hamiyet-i milliyeden merhamet isterler, efkat beklerler. Bunlar da, zaaf ve acz ve iktidarszlk noktasnda; merhametkr, kudretli bir Hlik bilmekle ruhlar inbisat edebilir, istidatlar mes'dne inkiaf edebilir. leride, dnyadaki mthi ehval ve ahvle kar gelebilecek bir tevekkl- mn ve teslim-i slm telkinatiyle o msumlar hayata mtkane bakabilirler. Acaba, alkalar pek az olduu terakkiyat- medeniye dersleri ve onlarn kuvve-i mneviyesini kracak ve ruhlarn sndrecek, nursuz srf madd felsef dsturlarn tliminde midir? Eer insan bir cesed-i hayvnden ibaret olsayd ve kafasnda akl olmasayd; belki bu msum ocuklar muvakkaten elendirecek terbiye-i medeniye tbir ettiiniz ve terbiye-i milliye ss verdiiniz bu fireng usl, onlara ocukcasna bir oyuncak olarak, dnyev bir menfaat verebilirdi. Mdemki o msumlar hayatn dadaalarna atlacaklar, mdemki insandrlar; elbette kk kalblerinde ok uzun arzular olacak ve kk kafalarnda, byk maksatlar tevelld edecek. Mdem hakikat byledir; onlara efkatin muktezas, gayet derecede fakr ve aczinde, gayet kuvvetli bir nokta-i istinad ve tkenmez bir nokta-i istimdad; kalblerinde mn- billh ve mn- bil-hiret suretiyle yerletirmek lzmdr. Onlara efkat ve merhamet bununla olur. Yoksa, divane bir validenin, veledini bakla kesmesi gibi, hamiyet-i milliye sarholuuyla, o bre msumlar mnen boazlamaktr. Cesedini beslemek iin, beynini ve kalbini karp ona yedirmek nev'inden, vahiyane bir gadirdir, bir zulmdr.

Beinci tife, fakirler ve zaifler tifesidir. Acaba, hayatn ar teklifini fakirlik vastasyla elm bir tarzda eken fakirlerin ve hayatn mdhi dadaalarna kar ok mteessir olan zaiflerin, hamiyet-i milliyeden hisseleri yok mudur? Bu birelerin ye'sini ve elemini artran ve sefih bir ksm zenginlerin mel'abe-i hevesat ve zlim bir ksm kavlerin vesle-i hret ve ekaveti olan firenk-merebane ve perde-brnne ve firavnane medeniyet-perverlik nm altnda yaptnz harektta mdr? Bu bre fukaralarn fakirlik yarasna merhem ise; unsuriyet fikrinden deil, belki slmiyetin eczahane-i kudsiyesinden kabilir. Zaiflerin kuvveti ve mukavemeti, karanlk ve tesadfe bal, uursuz tabi felsefeden alnmaz; belki hamiyet-i slmiye ve kuds slmiyet milliyetinden alnr!.. Altnc tife, genlerdir. Bu genlerin genlikleri eer dim olsayd; menf milliyetle onlara iirdiiniz arabn muvakkat bir menfaat bir, faidesi olurdu. Fakat o genliin lezzetli sarholuu; ihtiyarlkla elemle aylmas ve o tatl uykunun ihtiyarlk sabahnda esefle uyanmasiyle, o arabn humar ve sknts onu ok alattracak ve o lezzetli r'yann zevalindeki elem, ona ok hazin teessf ettirecek. "Eyvah! Hem genlik git 843 ti, hem mr gitti, hem mflis olarak kabre gidiyorum; keki aklm bama alsaydm dedirecek. Acaba bu tifenin hamiyet-i milliyeden hissesi, az bir zamanda muvakkat bir keyf grmek iin, pek uzun bir zamanda teessfle alattrmak mdr? Yoksa onlarn sadet-i dnyeviyeleri ve Iezzet-i hayatiyeleri, o gzel, irin genlik ni'metinin krn vermek sretinde, o ni'meti sefahet yolunda deil, belki istikamet yolunda sarfetmekle; o fni genlii, ibadetle manen ibka etmek ve o genliin istikametiyle Dr- Sadette ebed bir genlik kazanmakda mdr? Zerre miktar uurun varsa syle!.. Elhsl: Eer Trk Milleti, yalnz altnc tife olan genlerden ibaret olsa ve genlikleri daim kalsa ve dnyadan baka yerleri bulunmasa, sizin Trklk perdesi altndaki firenkmerebane harektnz hamiyet-i milliyeden saylabilirdi. Benim gibi hayat- dnyeviyeye az ehemmiyet veren.. ve unsuriyet fikrini, fireng illeti gibi bir maraz telkki eden.. ve genleri n-mer keyf ve hevesattan men'e alan.. ve baka memlekette dnyaya gelen bir adama, "O Krddr, arkasna dmeyiniz. diyebilirdiniz ve demeye bir hak kazanabilirdiniz. Fakat, mdemki Trk nm altnda olan u vatan evld, sbkan beyan edildii gibi alt ksmdr. Be ksma zarar vermek ve keyflerini karmak, yalnz bir tek ksma muvakkat ve dnyev ve kbeti me'um bir keyf vermek, belki sarho etmek; elbette o Trk Milletine dostluk deil, dmanlktr. Evet, ben unsurca Trk saylmyorum; fakat, Trklerin ehl-i takv tifesine ve musibetzedeler ksmna ve ihtiyarlar snfna ve ocuklar tifesine ve zaifler ve fakirler zmresine btn kuvvetimle ve keml-i itiyakla mfikane ve uhuvvetkrane almm ve alyorum. Altnc tife olan genleri dahi, hayat- dnyeviyesini zehirlettirecek ve hayat- uhreviyesini mahvedecek ve bir saat glmeye bedel, bir sene alamay netice veren harekt- nmeruadan vazgeirmek istiyorum. Yalnz bu alt-yedi sene deil, belki yirmi senedir Kur'andan ahzedip Trke lisaniyle nerettiim sar meydandadr. Evet Lillhilhamd, Kur'an- Hakm'in mden-i envrndan iktibas edilen sr ile, ihtiyar tifesinin en ziyade istedikleri nur gsteriliyor. Musibetzedelerin ve hastalarn tiryak gibi en nf illar eczahane-i kudsiye-i Kur'aniyede gsteriliyor.. Ve ihtiyarlar en ziyade dndren kabir kaps, rahmet kaps olduu ve dam kaps olmad, o envar- Kur'aniye ile gsterildi.. Ve ocuklarn nazik kalblerinde

hadsiz mesib ve muzr eyaya kar, gayet kuvvetli bir nokta-i istinad ve hadsiz ml ve arzularna medr bir nokta-i istimdat Kur'an- Hakm'in mdeninden karld ve gsterildi ve bilfiil istifade ettirildi.. Ve fukaralar ve zuaflar 844 ksmn en ziyade ezen ve mteessir eden hayatn ar teklifi, Kur'an- Hakm'in hakaik- mniyesiyle hafifletirildi. te bu be tife ki, Trk Milletinin alt ksmndan be ksmdr; menfaatlerine alyoruz. Altnc ksm ki, genlerdir. Onlarn iyilerine kar cidd uhuvvetimiz var. Senin gibi mlhidlere kar hibir cihetle dostluumuz yok! nki: lhada giren ve Trkn hakik btn mefhir-i milliyesini tayan Islmiyet Milliyetinden kmak istiyen adamlar Trk bilmiyoruz. Trk perdesi altna girmi frenk telkki ediyoruz! nki, yzbin def'a Trkcyz deyip dva etseler, ehl-i hakikat kandramazlar. Zra; fiilleri, harektlar, onlarn dvalarn tekzib ediyor. te ey firenk-merebler ve propagandanzla hakik kardelerimi benden soutmaa alan mlhidler! Bu millete menfaatiniz nedir? birinci taife olan ehl-i takva ve salhatn nurunu sndryorsunuz. Merhamete ve timar etmeye yn ikinci tifein yaralarna zehir serpiyorsunuz. Ve hrmete ok lyk olan nc tifenin tesellisini kryorsunuz, ye's-i mutlaka atyorsunuz.. Ve efkate ok muhta olan drdnc tifenin btn btn kuvve-i mneviyesini kryorsunuz ve hakik insaniyetini sndriyorsunuz.. Ve muavenet ve yardma ve teselliye ok muhta olan beinci tifenin midlerini, istimdatlarn akm brakp, onlarn nazarnda hayat, mevtten daha ziyade dehetli bir srete eviriyorsunuz. kaza ve aylmaa ok muhta olan altnc tifesine, genlik uykusu iinde yle bir arap iiriyorsunuz ki; o arabn humar pek elm, pek dehetlidir. Acaba bu mudur hamiyet-i milliyeniz ki, o hamiyet-i milliye urunda ok mukaddesat fed ediyorsunuz. O Trklk menfaati, Trklere bu sretle midir? Yz bin def'a El'iyz billh. Ey efendiler! Bilirim ki, hak noktasnda malb olduunuz zaman, kuvvte mracaat edersiniz. Kuvvet hakta olduu, hak, kuvvette olmad srriyle; dnyay bama ate yapsanz, hakikat- Kur'aniyeye fed olan bu ba size eilmiyecektir. Hem size bunu da haber veriyorum ki: Deil sizler gibi mahdut, mnen millet nazarnda menfur bir ksm adamlar, belki binler sizler gibi bana madd dmanlk etseler, ehemmiyet vermiyeceim ve bir ksm muzr hayvanattan fazla kymet vermiyeceim. nki: Bana kar ne yapacaksnz? Yapacanz i, ya hayatma htime ekmekle veya hizmetimi bozmak suretiyle olur. Bu iki eyden baka dnyada alkam yok. Hayatn bana gelen ecel ise, uhud derecesinde kat' mn etmiim ki; tagayyr etmiyor, mukadderdir. Mdem byledir; Hak yolunda ehadet ile lsem, ekinmek deil, itiyk ile bekliyorum. Bahusus ben ihtiyar oldum, bir seneden fazla yaamay zor dnyorum. Zhir bir sene mr, ehadet vastasyla kazanlan hadsiz bir 845 mr- bkye tebdil etmek; benim gibilerin en li bir maksad, bir gayesi olur. Amma hizmet ise, Felillhilhamd, hizmet-i Kur'aniye ve mniyede Cenb- Hak, rahmetiyle yle kardeleri bana vermi ki; vefatm ile, o hizmet bir merkezde yapldna bedel, ok merkezlerde yaplacak. Benim dilim lm ile susturulsa; pek ok kuvvetli diller benim dilime bedel konuacaklar, o hizmeti idme ederler. Hatt diyebilirim: Naslki bir tane tohum toprak altna girip lmesiyle bir snbl hayatn netice verir; bir

taneye bedel, yz tane vazife bana geer. yle de; mevtim, hayatmdan fazla o hizmete vasta olur midini besliyorum!.." 6- 29. Mektubun Altnc Riesalesi Olan Altnc Ksmn Zeyli: Es'ile-i Sitte (stikbalde gelecek nefret ve tahkirden saknmak iin, u mahrem zeyil yazlmtr. Yni: "Tuh o asrn gayretsiz adamlarna!" denildii zaman, yzmze tkrkleri gelmemek iin veyahut silmek iin yazlmtr. Avrupa'nn insaniyet-perver maskesi altnda vah reislerinin sar kulaklar nlasn!. Ve bu vicdansz gaddarlar bize musallat eden o insafsz zlimlerin grmiyen gzlerine sokulsun! Ve bu asrda, yzbin cihette "Yaasn Cehennem!" dedirten mimsiz medeniyet-perestlerin balarna vurulmak iin yazlm bir arzuhldir.) - ayet girilecek Bu yaknlarda ehl-i ilhadn perde altnda tecavzleri gayet irkin bir sret aldndan; ok bre ehl-i mna ettikleri zlimane ve dinsizcesine tecavz nev'inden; bana, husus ve gayr- resm, kendim tmir ettiim bir mbedimde, husus bir-iki kardeimle husus ibadetimde, gizli ezan ve kametimize mdahale edildi. "Ne iin Arabca kamet ediyorsunuz ve gizli ezan okuyorsunuz?" denildi. Sktta sabrm tkendi. Kabil-i hitab olmayan yle vicdansz alaklara deil; belki milletin mukadderatiyle, keyf istibdat ile oynayan fir'avun-mereb komitenin balarna derim ki: Ey ehl-i bid'a ve ilhad!.. Alt sualime cevab isterim. Birincisi: Dnyada hkmet sren, hkmeden her kavmin, hatt insan eti yiyen yamyamlarn, hatt vah canavar bir ete reisinin bir usl var, bir dstur ile hkmeder. Siz hangi uslle bu acib tecavz yapyor 846 sunuz? Kanununuzu ibraz ediniz!.. Yoksa bz alak me'murlarn keyiflerini, kanun mu kabl ediyorsunuz? nki: Byle husus ibdtta kanun yaplmaz ve kanun olamaz!.. kincisi: Nev'-i beerde, hususan bu asr- hrriyette ve bilhassa medeniyet dairesinde; hemen umumiyetle hkm-ferm "Hrriyet-i Vicdan" dsturunu krmak ve istihfaf etmek ve dolaysiyle nev'-i beeri istihkar etmek ve tirazn hie saymak kadar cr'etinizle, hangi kuvvete dayanyorsunuz?.. Hangi kuvvetiniz var ki, siz kendinize "ldn" ismi vermekle ne dne ne dinsizlie ilimemeyi iln ettiiniz halde; dinsizlii mutaassbane kendine bir din ittihaz etmek tarznda, dne ve ehl-i dne byle tecavz, elbette sakl kalmyacak!.. Sizden sorulacak!.. Ne cevap vereceksiniz?.. Yirmi hkmetin en knn tirazna kar dayanamadnz halde, nasl yirmi hkmetin birden tirazn hie sayar gibi hrriyet-i vicdaniyeyi cebr bir srette bozmaa alyorsunuz. ncs: Mezheb-i Hanefnin ulviyetine ve safiyetine mnf bir srette vicdann dnyaya satan bir ksm ulem-is-s'un yanl fetvalariyle; benim gibi fi-l-Mezhep adamlara, hangi usl ile teklif ediyorsunuz?.. Bu meslekte milyonlar etb bulunan fi Mezhebini kaldrp, btn fileri Hanefletirdikten sonra, bana zulm sretinde cebren teklif edilse, sizin gibi dinsizlerin bir usldr denilebilir. Yoksa, keyf bir alaklktr; ylelerin keyfine tb deiliz ve tanmayz!..

Drdncs: slmiyet ile eskidenberi imtiza ve ittihad eden, cidd dindar ve dinine samim hrmetkr Trklk Milliyetine btn btn zd bir srette, firengilik mnasnda, Trklk nmiyle, tahrifdrne ve bid'akrne bir fetv ile: "Trke kamet et!" diye, benim gibi baka milletten olanlara teklif etmek hangi uslledir? Evet, hakik Trklere pek hakik dostane ve uhuvvetkarne mnasebetdar olduum halde, byle sizin gibi frenk-mereblerin Trkl ile hibir cihette mnasebetim yoktur, Nasl bana teklif ediyorsunuz? Hangi kanun ile?.. Eer milyonlarla efrad bulunan ve binler senedenberi milliyetini ve lisann unutmayan ve Trklerin hakiki bir vatanda ve eskidenberi cihad arkada olan Krdlerin milliyetini kaldrp, onlarn dilini onlara unutturduktan sonra; belki, bizim gibi ayr unsurdan saylanlara teklifiniz, bir nevi usl-i vahiyane olur. Yoksa srf keyfdir. Ehasn keyfine tebaiyet edilmez ve etmeyiz!.. Beincisi: Bir hkmet, kendi raiyetine ve raiyet kabl ettii adamlara herbir kanunu tatbik etse de; raiyet kabl etmedii adamlara, kanununu tatbik edemez. nki onlar diyebilirler ki: "Mdem biz raiyetiniz deiliz, siz de bizim hkmetimiz deilsiniz!.." Hem hibir hkmet, iki cezay birden vermez. Bir katili, ya hapse 847 atar, veyahut dam eder Hem hapisle ceza, hem damla ceza bir yerde vermek, hibir uslde yoktur! te, mdem vatana ve millete hibir zararm dokunmad halde; beni sekiz senedir, en yaban ve hari bir milletten cni bir adama dahi yaplmayan bir esaret altna aldnz. Cnileri afvettiiniz halde, hrriyetimi selbedip, hukuk-u medeniyeden skat ederek muamele ettiniz. "Bu da vatan evlddr" demediiniz halde; hangi usl ile, hangi kanun ile bre milletinize rzlar hilfna olarak tatbik ettiiniz bu hrriyetiken uslnz, benim gibi her cihetle size yabanc bir adama teklif ediyorsunuz? Mdem Harb-i Umumde ordu kumandanlarnn ehadetiyle, vasta olduumuz ok fedakrlklar ve vatan urunda cansiperne mcahedeleri cinayet saydnz.. Ve bre milletin hsn- ahlkn muhafaza ve saadet-i dnyeviye ve uhreviyelerinin te'minine pek cidd ve te'sirli almay hynet saydnz.. Ve mnen menfaatsiz, zararl, hatarl, keyf, kfr frenk usln kendinde kabl etmiyen bir adama sekiz sene ceza verdiniz. (imdi ceza yirmisekiz sene oldu.) Ceza bir olur. Tatbikn kabul etmedim; cezay ektirdiniz. kinci bir cezay cebren tatbik etmek, hangi usl iledir?Altncs: Mdem sizlerle, tikadnzca ve bana edilen muameleye nazaran, kll bir muhalefetimiz var. Siz dninizi ve hiretinizi, dnyanz urunda feda ediyorsunuz. Elbette, mbeynimizde tahmininizce- bulunan muhalefet srryla, biz dahi hilfnza olarak; dnyamz, dnimiz urunda ve hiretimize her vakit fed etmeye hazrz. Sizin, zlimane ve vahiyane hkmnz altnda bir-iki sene zellne geecek hayatmz, kuds bir ehadeti kazanmak iin fed etmek; bize b- kevser hkmne geer. Fakat Kur'an- Hakm'in feyzine ve irtna istinaden, sizi titretmek iin, size kat' haber veriyorum ki: Beni ldrdkten sonra yaayamyacaksnz! Kahhar bir el ile, Cennetiniz ve mahbubunuz olan dnyadan tardedilip ebed zulmata abuk atlacaksnz! Arkamdan pek abuk sizin Nemrudlam reisleriniz gebertilecek, yanma gnderilecek. Ben de huzur-u lhde yakalarn tutacam. Adlet-i ilhiye, onlar esfel-i sfilne atmakla intikamm alacam!.. Ey din ve hiretini dnyaya satan bedbahtlar! Yaamanz isterseniz, bana ilimeyiniz!.. liseniz, intikamm muzaf bir srette sizden alnacan biliniz, titreyiniz!.. Ben rahmet-i lhden md ederim

ki: Mevtim, hayatmdan ziyade dne hizmet edecek ve lmm banzda bomba gibi patlayp banz datacak! Cesaretiniz varsa iliiniz!.. Yapacanz varsa, greceiniz de var!.. Ben btn tehdidatnza kar, btn kuvvetimle bu yeti okuyorum: 848 7-22.Lema Isparta'nn dil vlisine ve adliyesine ve zabtasna, (en mahrem ve en hs ve hlis kardelerime mahsus olarak yirmi iki sene evvel Isparta'nn Barla nahiyesinde iken yazdm gayet mahrem bu risaleciimi Isparta milletiyle ve hkmetiyle alkadarln gsterdii iin) takdim ediyorum. Eer mnasip grlse, ya yeni veya eski harfle daktilo ile bir ka nsha yazlsn ki, yirmi be otuz senedir esrarm aryanlar ve tarassud edenler de anlasnlar ki; gizli hibir srrmz yok.. Ve en gizli bir srrmz, ite bu risaledir; bilsinler! Said-i Nurs Bu mes'ele " aret" tir BRNC ARET : ahsma ve Risale-i Nura ait mhim bir sual. oklar tarafndan deniliyor ki: Sen, ehl-i dnyann dnyasna karmadn halde, nedendir ki, her frsatta onlar senin hiretine karyorlar. Halbuki hibir hkmetin kanunu, trik-ddnya ve mnzevlere karmyor? Elcevap: Yeni Saidin bu sule kar cevab skttur Yeni Said:"Benim cevabm kader-i lh versin" der. Bununla beraber mecburiyetle, emaneten istire ettii Eski Said'in kafas diyor ki: Bu suale cevap verecek, Isparta vilyetinin hkmetidir ve u vilyetin milletidir. nki bu hkmet ve u millet, benden ok ziyade bu sualin altndaki mn ile alkadardrlar. Madem binler efrad bulunan bir hkmet ve yzbinler efrad bulunan bir millet benim bedelime dnmeye ve mdafaa etmeye mecburdur.. Ben neden lzumsuz olarak mddelerle konuup mdafaa edeyim. nki dokuz senedir ben bu vilyetteyim; gittike daha ziyade dnyalarna arkam eviriyorum. Hibir halim de mestur kalmam. En gizli, en mahrem risalelerim dahi hkmetin ve baz meb'uslarn ellerine gemi. Eer ehl-i dnyay tela ve endieye drecek dnyev bir karmak hlim ve kartrmak teebbsm ve fikrim olsayd, bu vilyet ve kazalardaki hkmet, dokuz sene dikkat ve tecesss ettikleri halde ve 849 ben de ekinmiyerek yanma gelenlere esrarm beyan ettiim halde, hkmet bana kar skt edip ilimediler. Eer milletin ve vatann saadetine ve istikbaline zarar verecek bir kabahatim varsa, dokuz senedenberi valisinden tut, ky karakol kumandanna kadar kendilerini mes'ul eder. Onlar kendilerini mes'uliyetten kurtarmak iin, hakkmda habbeyi kubbe yapanlara kar, kubbeyi habbe yapp beni mdafaa etmeye mecburdurlar yle ise bu sualin cevabn onlara havale ediyorum. Amma u vilyetin milleti, umumiyetle benden ziyade beni mdafaa etmek mecburiyetleri undandr ki; bu dokuz senedir hem karde, hem dost, hem mbrek olan bu milletin hayat- ebediyesine ve kuvvet-i maniyesine ve saadet-i hayatiyesine bilfiil ve maddeten te'sirini gsteren yzer risalelerle

altmz ve hibir dadaa ve zarar, hi kimseye o risaleler yznden gelmedii ve hibir garazkrane terehat- siyasiye ve dnyeviye grlmedii ve "LLLHL HAMD" u Isparta vilyeti, eski zamann am- erfinin mbrekiyetini ve lem-i slmn medrese-i umumsi olan Msr'n Cmil-Ezher'i mbrekiyeti nev'inden, kuvve-i maniye ve salbet-i dniye cihetinde bir mbrekiyet makamn Risale-i Nur vastasiyle kazanarak bu vilyette, mann kuvveti, lkaydla ve ibadetin itiyak, sefahete hkim olmasn ve umum vilyetlerin fevknde bir meziyet-i dindarneyi Risale-i Nur bu vilyete kazandrdndan, elbette bu vilyetteki umum insanlar, hatt faraza dinsizi de olsa, beni ve Risale-i Nur'u mdafaaya mecburdur. Onlarn ok ehemmiyetli mdafaa haklar iinde, benim gibi vazifesini bitirmi ve "LLLAHL HAMD" binlerle kirdler benim gibi bir cizin yerinde alm ve alt hengmda, ehemmiyetsiz cz' hakkm beni mdafaaya sevketmiyor. Bu kadar binlerce dva vekilleri bulunan bir adam, kendi dvasn kendi mdafaa etmez. KNC ARET :Tenkidkrne bir suale cevaptr... Ehl-i dnya tarafndan deniliyor ki: Sen neden bizden kstn? Bir defa olsun hi mracaat etmeyip skt ettin. Bizden iddetli ekv edip, "bana zulmediyorsunuz!" diyorsun. Halbuki bizim bir prensibimiz var; bu asrn muktezas olarak husus dsturlarmz var. Bunlarn tatbikini sen kendine kabul etmiyorsun. Kanunu tatbik eden zlim olmaz. Kabul etmiyen isyan eder. Ezcmle: Bu asr- hrriyette ve bu yeni baladmz cumhuriyetler devrinde, msavat esas zerine tahakkm ve tagallb kaldrmak dsturu, bizim bir kanun-u esasmiz hkmne getii halde, sen kh hocalk, kh zahidlik suretinde tevecch- mmeyi kazanarak, nazar- dikkati kendine celbederek, hkmetin nfuzu haricinde bir kuvvet, bir makam- itim elde etmeye altn, zhir hlin ve eski zamandaki macer-y hayatnn delletiyle anlalyor. Bu hal ise, imdiki tabir ile; burjuvalarn mstebidne tahakkmleri iinde ho grnebilir. Fakat bizim tabaka-i avmn intibahiyle ve galebesiyle tezahr eden tam 850 sosyalizm ve bolevizm dsturlar, bizim daha ziyade iimize yarad iin, o sosyalizm dsturlarn kabul ettiimiz halde, senin vaziyetin bize ar geliyor. Prensiplerimize muhalif dyor. Onun iin sana verdiimiz skntdan ekvya ve ksmeye hakkn yoktur? Elcevap: Hayat- itimiye-i beeriyede bir r aan, eer kinattaki kanun-u ftrata muvfk hareket etmezse; hayrl ilerde ve terakkide muvaffak olamaz. Btn hareketi er ve tahrip hesabna geer. Madem kanun-u ftrata tatbik-i harekete mecburiyet var; elbette ftrat- beeriyeyi deitirmek ve nev-i beerin hilkatindeki hikmet-i esasiyeyi kaldrmakla, mutlak msavat kanunu tatbik edilebilir. Evet ben, neseben ve hayata avam tabakasndanm.. Ve mereben ve fikren, "msvt- hukuk" mesleini kabul edenlerdenim.. Ve efkaten ve slmiyetten gelen srr- adalet ile, burjuva denilen tabaka-i havassn istibdat ve tahakkmlerine kar eskidenberi muhalefetle alanlardanm. Onun iin btn kuvvetimle adalet-i tmme lehinde zulm ve tagallbn ve tahakkm ve istibdadn aleyhindeyim. Fakat nev-i beerin ftrat ve srr- hikmeti, msvt- mutlaka kanununa zddr. nki Ftr- Hakm, kemal-i kudret ve hikmetini gstermek iin, az bir eyden ok mahslat aldrr ve bir sahifede ok kitablar yazdrr ve birey ile ok vazifeleri yaptrd gibi, beer nev'i ile de binler nev'in vazifelerini grdrr.

te o srr- azmdendir ki: Cenab- Hak, insan nev'ini binler nevileri snbl verecek ve hayvanatn sair binler nevileri kadar tabakat gsterecek bir ftratta yaratmtr. Sair hayvanat gibi kuvlarna, ltifelerine, duygularna had konulmam; serbest brakp hadsiz makamatta gezecek istidat verdiinden, bir nevi iken binler nevi hkmne getii iindir ki; arzn halifesi ve kinatn neticesi ve zhayatn sultan hkmne gemitir. te nev-i insann tenevvnn en mhim myesi ve zenberei; msabaka ile, hakiki manl fazilettir. Fazileti kaldrmak, mahiyet-i beeriyenin tebdiliyle, akln sndrlmesiyle, kalbin ldrlmesiyle, ruhun mahvedilmesiyle olabilir Evet u hrriyet perdesi altnda mdhi bir istibdad tayan u asrn gaddar yzne arplmaya lyk iken; ve halbuki o tokada mstahak olmayan gayet mhim bir ztn yanl olarak yzne savrulan kmilne u szn: Ne mmkn zulmile, bdd ile, imha-y hrriyet; al idraki kaldr, muktedirsen demiyetten. Sznn yerine, bu asrn yzne arpmak iin ben de derim: Ne mmkn zulmile, bdd ile, imha-y hakikat; al kalbi kaldr, muktedirsen demiyetten. Veyahud: Ne mmkn zulmile, bdd ile, imha-y fazilet; al vicdan kaldr, muktedirsen, ademiyetten. 851 Evet, manl fazilet, medar- tahakkm olmad gibi, sebeb-i istibdat da olamaz. Tahakkm ve tagallb etmek, faziletsizliktir. Ve bilhassa ehl-i faziletin en mhim merebi, acz ve fakr ve tevazu' ile hayat- itimaiye-i beeriyeye karmak tarzndadr. "LLLAHL HAMD" bu mereb stnde hayatmz gitmi ve gidiyor. Ben kendimde fazilet var diye fahr suretinde dva etmiyorum. Fakat nmet-i lhiyyeyi tahdis suretinde kretmek niyetiyle diyorum ki: Cenab- Hak fazl ve keremiyle, ulm-u imaniye ve Kur'niyeye almak ve fehmetmek faziletini ihsan etmitir. Bu ihsan- lhyi btn hayatmda "LLLAHL HAMD" tevfik- lh ile u millet-i slmiyenin menfaatine, saadetine sarfederek; hibir vakit vasta-i tahakkm ve tagallb olmad gibi, ekser ehl-i gaflete matlub olan tevecch- nas ve hsn- kabul- halk dahi, mhim bir srra binaen benim menfrumdur; onlardan kayorum. Yirmi sene eski hayatm zyi ettii iin onlar kendime muzr gryorum. Fakat Risale-i Nuru beenmelerine bir emare biliyorum, onlar kstrmyorum. te ey ehl-i dnya! Dnyanza hi karmadm ve prensiplerinizle hibir cihet-i temasm bulunmad ve dokuz sene esaretteki bu hayatmn ehadetiyle yeniden dnyaya karmaya hibir niyet ve arzum yokken, bana eski bir mtegallib ve daima frsat bekliyen ve fikr-i istibdat ve tahakkm tavan bir adam gibi yaplan bunca tarassut ve tazyikiniz, hangi kanun iledir? Hangi maslahat iledir? Dnyada hibir hkmet byle fevk-al-kanun ve hibir ferdin tasvbine mazhar olmyan bir muameleye msaade etmedii halde, bana kar yaplan bu kadar bed muamelelere, yalnz deil benim ksmem, belki eer bilse nev-i beer kser, belki kinat ksyor!..

N SARET Malatal dvnecesine bir sual... Bir ksm ehl-i hkm diyorlar ki: Madem sen bu memlekette duruyorsun; u memleketin cumhur kanunlarna inkyad etmek lzm gelirken, sen neden inziva perdesi altnda kendini o kanunlardan kurtaryorsun... Ezcmle: imdiki hkmetin kanununda, vazife haricinde bir meziyeti, bir fazileti kendine takp, onunla bir ksm millete tahakkm edip nfzunu icra etmek, msavat esasna istinad eden cumhuriyetin bir dsturuna mnfidir. Sen neden vazifesiz olduun halde elini ptryorsun? Halk beni dinlesin diye hodfuruane bir vaziyet taknyorsun? Elcevap: Kanunu tatbik edenler evvel kendilerine tatbik ettikten sonra bakasna tatbik edebilirler: Siz kendinize tatbik etmediiniz bir dsturu bakasna tatbik etmekle, herkesten evvel siz dsturunuzu, kanununuzu kryorsunuz(*) ve kar geliyorsunuz..nki bu msavat- mutlaka kanunu (*) Nitekim , 26 Terin-i san (Aralk) 1934 tarih ve 2590 sayl kanunla: Efendi, bey ,paa ,aa gibi lakap ve nvanlarn kaldrlmas meyyide altna alnmken, bir gn dahi meriyeti sz konusu olmam..En bata zamann reis-i cumhuru bu kanunu ilk gnn de bozmu, uymamtr.A.B. 852 nun bana tatbikini istiyorsunuz. Ben de derim; ne vakit bir nefer, bir mrin makam- itimasine karsa ve milletin o mre kar gsterdikleri hrmet ve tevecche itirak ederse.. ve onun gibi, o tevecch ve hrmete mazhar olursa: ve yahut o mr, o nefer gibi dleirse ve o neferin snk vaziyetini alrsa.. ve o mrin vazife haricinde hibir ehemmiyeti kalmazsa; hem eer, en zeki ve bir ordunun muzafferiyetine sebebiyet veren bir erkn- harb reisi, en aptal bir neferle tevecch- ammede ve hrmet-i muhabbette msavata girerse; o vakit sizin bu msavat kanununuz hkmnce bana yle diyebilirsiniz: "Kendine hoca deme! Hrmeti kabul etme! Faziletini inkr et! Hizmetine hizmet et! Dilencilere arkada ol!" Eer deseniz: Bu hrmet ve makam ve tevecch, vazife banda olduu vakte mahsustur ve vazifedarlara hasdr. Sen vazifesiz bir adamsn; vazifedarlar gibi milletin hrmetini kabul edemezsin!. Elcevap: Eer insan yalnz bir cesedden ibaret olsa.. ve insan dnyada lyemtne daim kalsa.. ve kabir kaps kapansa.. ve lm ldrlse.. o vakit vazife yalnz askerlik ve idare me'murlarna mahsus kalrsa; sznzde dahi bir mn olurdu. Fakat madem insan yalnz cesedden ibaret deil.. cesedi beslemek iin; kalb, dil, akl, dima koparlp o cesede yedirilmez. Onlar imha edilmez. Onlar da idare ister. Ve madem kabir kaps kapanmyor ve madem kabrin br tarafndaki endie-i istikbal her ferdin en mhim mes'elesidir. Elbette milletin itaat ve hrmetine istinad eden vazifeler, yalnz milletin hayat- dnyeviyesine ait itima ve siyas ve asker vazifelere mnhasr deildir. Evet, yolculara seyahat iin vesika vermek bir vazife oldugu gibi, ebed tarafna giden yolculara da hem vesika, hem o zulmatl yolda nur vermek yle bir vazifedir ki, hibir vazife o vazife kadar ehemmiyetli deildir. Byle bir vazifenin inkr, lmn inkriyle ve her gn dvsn, cenazelerinin mhryle imza edip tasdik eden otuzbin ahidin ehadetini tekzib ve inkr etmekle olur. Madem mnev hct- zaruriyeye istinad eden mnev vazifeler var.. Ve o vazifelerin en mhimmi, ebed yolunda seyahat iin pasaport varakas; ve berzah zulmatnda kalbin ceb feneri; ve saadet-i ebediyenin anahtar olan mandr ve mann ders ve takviyesidir. Elbette o vazifeyi gren ehl-i mrifet

herhalde kfrn- nimet suretinde kendine edilen nmet-i lahiyyeyi ve fazilet-i maniyeyi hie sayp, sefihler ve fsklarn makamna sukut etmiyecektir. Kendini, aalarn bid'alariyle, sefahetleriyle bulatrmyacaktr!.. te beenmediiniz ve msavatszlk zannettiiniz inziva bunun iindir. te bu hakikatla beraber, beni ikence ile tciz eden sizin gibi enaniyette ve bu kanun-u msavat krmakta fir'avunluk derecesinde ileri giden mtekebbirlere kar demiyorum. nki mtekebbirlere kar teva 853 zu, tezelll zannedildiinden, tevazu etmemek gerektir. Belki ehl-i insaf ve mtevzi've dil ksmna derim ki: Ben FELLLHL-HAMD kendi kusurumu, aczimi biliyorum. Deil mslmanlar stnde mtekebbirane bir makam- ihtiram istemek, belki her vakit nihayetsiz kusurlarm, hiliimi grp, istifar ile teselli bulup, halklardan ihtiram deil, dua istiyorum. Hem zannederim, benim bu mesleimi, benim btn arkadalarm biliyorlar. Yalnz bu kadar var ki: Kur'an- Hakmin hizmeti esnasnda ve hakaik- maniyenin dersi vaktinde o hakaik hesabna ve Kur'an erefine o makamn iktiza ettii izzet ve vakar- ilmiyeyi ders vaktinde muhafaza edip, bam ehl-i dallete ememek iin, o izzetli vaziyeti muvakkaten taknyorum. Zannederim, ehl-i dnyann kanunlarnn haddi yoktur ki, bu noktalara kar kabilsin! Cy- Hayret Bir Tarz- Muamele: Malmdur ki; heryerde ehl-i marif, mrifet ve ilim noktasnda muhakeme eder. Nerede ve kimde mrifet ve ilmi grse, meslek itibariyle ona kar bir dostluk ve bir hrmet besler Hatta dman bir hkmetin bir profesr bu memlekete gelse, ehl-i marif, onun ilim ve mrifetine hrmeten onu ziyaret ederler ve ona hrmet ederler. Halbuki ngilizin en yksek meclisi ilmiyesinin, Meihat- slmiyeden sorduu alt sualin cevabn altyz kelime ile Meihat- slmiyeden istedikleri zaman, bura marifinin hrmetsizliine urayan bir ehl-i mrifet, o alt suale alt kelime ile mazhar- takdir olmu bir cevab veren.. ve ecnebilerin en mhim ve hkemalarn en esasl dstrlarna hakiki ilim ve mrifetle muaraza edip galebe alan.. ve Kur'andan ald kuvvet-i mrifet ve ilme istinaden Avrupa feylesoflarna meydan okuyan.. ve Hrriyetten alt ay evvel stanbul'da hem ulemy ve hem de mekteblileri mnazaraya davet edip kendisi hi sual sormadan suallerine noksansz olarak doru cevab veren.. (Hiye) ve btn hayatn bu milletin saadetine hasreden ve yzer risale, o milletin Trke olan lisaniyle neredip o milleti tenvir eden.. hem vatanda, hem dinda, hem dost, hem karde bir ehl-i marifete kar en ziyade sknt veren ve hakknda advet besliyen ve belki hrmetsizlik eden; bir ksm marif dairesine mensub olanlarla az bir ksm resm hocalardr. te gel bu hale ne diyeceksin? Medeniyet midir? Marifperverlik midir? Vatanperverlik midir? Milliyetperverlik midir? Cumhuriyetperverlik midir? H! H! Hi hibirey deil.. Belki bir kader-i lhdir ki, o kader-i lh, o ehl-i merifet adamn dostluk mid ettii yerden adavet gsterdi ki, hrmet yznden ilmi riyaya girmesin ve ihls kazansn... (Haiye) : Yeni Said diyor ki: u makmda Eski Said'in iftiharkrane syledii u szlere ben itirak etmiyorum. Bu risalede sz ona verdiim iin susturamyorum. enaniyetlilere kar bir para enaniyetini gstersin, diye sukt ediyorum. S:NURS 854 HATME

Kendimce cy- hayret ve medar- kran bir taarruz. Bu fevkalde enaniyetli ehl-i dnyann enaniyet iinde o kadar haseasiyet var ki, eer uuren olsa idi, keramet derecesinde veyahud byk bir deha derecesinde bir muamele olurdu. O muamele de udur: Kendi nefsim ve aklm bende hissetmedikleri bir para riyakrane enaniyet vaziyetini, onlar enaniyetlerinin hassasiyet mizaniyle hissediyorlar gibi, iddetli bir surette ben hissetmediim enaniyetimin karsna kyorlar. Bu sekiz dokuz senede, sekiz dokuz defa tecrbem var ki, onlarn zlimne bana kar muamelelerinin vukuundan sonra, kader-i lhyi dnp "ne iin bunlar bana musallat etti" diye nefsimin desiselerini aryordum. Her defada, ya nefsim uursuz olarak enaniyete ftr meyletmi veyahud bilerek beni aldatm, anlyorum. O vakit, kader-i lh, o zlimlerin zulm ierisinde hakkmda adalet etmi, derdim. Ezcmle; bu yazn arkadalarm gzel bir ata beni bindirdiler. Bir seyrangha gittim. uursuz olarak nefsimde hodfurune bir keyf arzusu uyanmakla, ehl-i dnya yle iddetli o arzumun karsna ktlar ki, yalnz o gizli arzuyu deil, belki ok itihalarm kestiler. Hatta ezcmle, bu defa Ramazandan sonra, eski zamanda gayet byk, kuds bir immn bize kar gayb kerametiyle iltifatndan sonra, kardelerimin takv ve ihlslar ve ziyaretilerin hrmet ve hsn- zanlar iinde -ben bilmiyerek- nefsim mftehirne, gya mteekkirne perdesi altnda riyakrane bir enaniyet vaziyetini almak istedi. Birden bu ehl-i dnyann hadsiz hassasiyetle ve hatta riyakrln zerrelerini de hissedebilir bir tarzda, birden bana ilitiler. Ben Cenab- Hakka krediyorum ki, bunlarn zulm bana bir vasta-i ihls oldu.. ZULMET ALEMNDEN NUR KLMNE Burada, ehl-i dnyann Hazret-i Bedizzaman'a reva grd zulml, zulmatl, kat ve irkin hadiselerin kesafetli dumanlarndan arnp, kp; onun mbarek rahmet-fean Barla hayatndaki Nurlu, ziyadar levhalarndan bazlarna atf- nazar edip biz de beraber nur ve feyz alalm: 855 badet ve Mnactlar: Evet, Hazret-i stad Bedizzaman her ynyle olduu gibi, ibadet ve mnact ynyle de harikuldedir denilebilir. Zira gecelerdeki mnact ve dualar, yalvar ve yakarlar emsaline -Bu zamanda- rastlanmaz bir biimdedir. Bata Van'daki hizmetkr ve talebelerinin, sonra Barla'daki, Kastamonu'daki, Emirda'ndaki, hapishanelerde ve Isparta'daki yzlerce ahid talebelerinin ehadetleriyle, her gece istisnasz olarak yats namazndan sonra ok az bir uykuyu mteakib, ertesi gn kuluuna kadar yapt ibadet, okuduu evrad ve ezkr ve ettii mnactlar gariptir, emsalsizdir, harikadr. Hatta Barla halknn umumen, hususiyle ev komularnn ehadetleriyle, "Bedizzaman'n ne zaman yatp, ne zaman kalktn grmemiiz. Gecenin her saatinde onun mnacatlarnn yank sesini duyuyoruz.(78) diye ifade etmeleridir. Barla halknn bu ehadetini te'yid eden, az stte geen Hulus Bey'in rivayetiyle muhacir Hafz Ahmed'den nakledilmi hatra ile, ayrca Hulus Bey'in bizzat kendi mahedesine dayanarak anlatt hatras da yledir: "Ben Eridir'de iken Hazret-i stad' ziyaretlerimden birisinde, bir gece yannda kalmtm. Hazret-i stad sabahlara kadar uyumadan zikir ve tesbih ettiler. ok az uyudu veya uyur gibi yapyordu.79

(78) Byk Tarihe-i Hayat, S:135 (79) Son ahitler-1, I.Bask, S: 37 856 BR GNDE YUMURTA Hazret-i stad'n yaay giyimde, yemek ve imekte ok sfi ve sade idi. Onun kendi ikrariyla yedi sene zarfnda amar, papu, elbise vesaire iin sadece yedi banknot ile idare ettiini kaydetmektedir.(80) Bu byle oldua gibi, yemesi imesini de ikram ve bereket yznden ok az ve basit bir masraf ile idare etmitir. Bu bereket ve ikramn nevileri oktur. ahitleri ise, pek oktur. Isparta'da, Kastamonu'da ve Emirda'ndaki talebe ve hizmetkrlar bu ikram ve bereketlerin eitlerine ok kere ahid olmular, bazen bire on arttn grmlerdir. Lahika mektuplarnda bunlar ksmen ibret nmunesi iin kaydedildiinden o yerlere havale ederek; sadece Hazret-i stad'n Barla'da bulunduu sralarda bir tavuunun bir gnde yumurta getirmesi hadisesini nmne iin buraya kaydediyoruz. Her ne kadar Hazret-i stad bu hadiseyi On Altnc Mektup'ta "Bir gnde iki yumurta... eklinde kaydetmise de, onun asl iki deil, yumurta olduu Hazret-i stad'n eliyle yazlm bir yazsnda grld gibi, halen Barla'da (1987 itibariyle) hayatta olan Abbas Mehmed Kara da ahitlik yapmaktadr. Hazret-i Ustad'n kendi el yazsndaki fikrada hadise yle yazldr: "... Bir tavuum var. Bu kta yumurta makinesi gibi pek az fasla ile her gn rahmet hazinesinden bana birer yumurta getiriyordu. Hatta harika olarak Nevruzun arefesinde hem kulukaya oturdu, hem drt be saat zarfnda (81) yumurta getirdi. kisi kat'iyyen onun yumurtas.. yalnz birisinde pek az bir phem oldu. Ben hayrette kaldm, dostlarmdan sordum: "Byle olur mu?" dedim. Dediler: "Vuku yok, belki bir ihsan- ilhidir..." Barla'l Abbas Mehmet Kara ise yle diyor: "Bir akam zeri idi, namaz iin Yokuba mescidine gelmi, ezan bekliyorduk. Hoca efendi elinde bir odunla tavuu kovuyordu. Tavuu niin kovduunu sorduk.. Tavuk oradan oraya kap gidiyordu. stad odunu arkasndan atyor, tavuu dar karmak istiyordu. Biz arkadalarla bunun sebebini sorduk. Bize cevaben: "Bu tavuk dn iki tane, bugn ise tane yumurta getirdi. Benim iktisad kaidemi bozuyor. Bu sebebten kovuyorum." Dedi. (82) (80) Mektubat, S: 69 (81) stad'n el yazsnda evvela " yumurta" yazlm, sonra onu izmi, stnde iki yumurta eklinde dzeltilmitir. A.B. (82) Son ahiter-3, S: 29-31 857 INAR AACI BAINDAK KK Hazret-i stad Bedizzaman, Barla'daki asl menzilinin nndeki muhteem nar aacnn dallar arasnda kendisine yazlk bir kk yaptrm, odasnn balkonundan oraya kmak iin de bir merdiven kurdurmutu. Bahar ve yaz aylarnda, bilhassa yaz aylar gecelerinde orada kalr, evrad ve ezkr

orada okurlard. Gndzleri de ekseriya tefekkr vazifelerini bazen de tashihat ilerini orada yaparlard. Bir gnde bir tavuunun yumurta getirdiini gsteren stadn mektubu 858 BEDZZAMANIN TEFEKKR SSTEM Evet. Hazret-i Bedizzaman'n tefekkr sistemi deiiktir, ayrdr. Mctehidler, kutuplar ve allmelerin her birisinin de tefekkr sistemleri mereblerine gre deiik ve ayrdr. Kimisi, tefekkr kalb ve enfs dairesinde; kimisi rabta-i mevt ve mrakabede grm ve yapmlardr. Fakat Bedizzaman Hazretlerinin tefekkr hem ok baka, hem de ok ileri ve kllidir. Belki denilebilir ki; Asr- Saadet'ten bu yana yetien allmeler, mctehidler, kutuplar ve imamlar arasnda Bedizzaman'n tefekkr sistemi en kll ve en farikal ve en ileri safhadadr. Bundandr ki, menzilinin nndeki nar aac bandaki kknde olduu gibi, amda'nn zirvesindeki katran aacnn tepesinde yaptrd ve "Bunu stanbul'daki Yldz sarayna deimem" dedii kknde (83) ve bunlar gibi yksek tepeler ve aalarn balarnda hep lemin fakn dikkatle seyreder, kinat sahifelerini derince mtala eder, tefekkr iine dalar, hikmet ayetlerini okurlard. Risale-i Nurlarn iman ve tevhid umum risaleleri, Hazret-i stad'n bu nevi tefekkrlerinin silsilesini tekil eder mahiyettedir. O Hazretin tefekkr mesle'inde nasl bir derece ve merhalede olduunu anlamak ve bilmek isteyenler, onun Nur risalelerine baksnlar yeter. Bu mevzu'da fazla beyan abes olur. Sadede dnyoruz: Hazret-i stad'n menzili nndeki muhteem ve muazzam olan nar aacndan bir mnasebetle, bir eserinde; Cenab- Hakk'n ehadiyyet-i zatiyyesi srryla btn kinata tasarrufunu o aacn hayatiyet, ekil ve vaziyetinden misal verir ve ispat ederek yle bahseder: "Kinat bir ecere hkmnde olduu iin, her bir ecere kinatn hakaikna misal olabilir. te biz de u odamzn nndeki muhteem ve muazzam nar aacn kinata bir misal-i musaar hkmnde tutup, Kinatta cilve-i ehadiyyeti onun ile gstereceiz...(84)" balyarak mezkr nar aac lisaniyle Cenab- Hakk'n ehadiyyet cilvelerini ve tek bayla kinat zerreden gnelere kadar nasl idare ettiini ispat ederek tahkik eder. stiyen o risaleye mracaat edebilir. Hazret-i stad'n, amdandaki kknde ise; daha nuran, daha revnakdar tefekkrlerle kinat kitabnn sahifelerini mtalalar sonucu hakk-el yakinin en bl derecelerindeki imaniyla hissettii l zevklerine had ve payan yoktur. Mektubat kitabnn nc ve drdnc mektublarnda bu yce tefekkrlerin ve bu pek li hislerin bir derece tercmanl' yaplmtr. Bir iki rnek veriyoruz: "Hamisen: Bir mektupta, buradaki hissiyatma hissedar olmak arzusunu yazmtn. te binden birini iit: (83) Bu kk hem de evinin nndeki nar agac bandaki kkn. talebesi ve sadk bahtiyar hiznetkr Barlal Merhum Abdullah avu kendi ellerivle yapmtr. A.B. (84) Szler, Envar Neriyat, S: 610 859

Bir gece yz tabakalk irtifa'da, bir katran aacnn bandaki yuvada, semann yldzlarla yaldzlanm gzel yzne baktm; Kur'an- Hakimin kaseminde ulv bir nur-u i'caz ve parlak bir srr- belaat grdm. Evet, .seyyar yldzlara ve istitar ve intiarlarna iaret eden u ayet, gayet al bir nak- san'at ve l bir levha-i ibret nazar- temaaya gsteriyor. Evet, u seyyareler, kumandanlar olan gnein dairesinden kyorlar, sabit yldzlar dairesine girerek, semada yeni yeni naklar ve san'atlar gsteriyorlar. Bazen kendileri gibi parlak bir yldza omuz omuza verir, gzel bir vaziyet gsteriyorlar. Ba'zen kk yldzlar iine girip bir kumandan suretini gsteriyorlar. Hususiyle bu mevsimde, akamdan sonra ufukta zhre yldz ve fecirden evvel dier parlak bir arkada gayet irin ve gzel bir vaziyet gsteriyorlar. Sonra vazife-i teftiiyelerini ve nak- san'atta mekiklik hizmetini ifadan sonra, yine dnp sultanlar olan gnein a'aal daireaine girip gizleniyorlar.imdi u "Hnnes Knnes" tabir edilen seyyarelerle u zeminimizi kinat fezasnda birer gemi, birer teyyare suretinde kemal-i intizamla dndren ve seyr seyahat ettiren zatn hamet-i Rububiyetini ve a'aa-i saltanat- ulyetini gne gibi parlaklyla gsteriyorlar. Bak, bir saltanatn hametine ki; gemileri ve tayyareleri iinde yleleri var ki, bin defa kre-i arz kadar bir cesamette ve bir saniyede sekiz saat mesafeyi kat' eden sr'attedir!.. te,. byle bir sultana ubudiyet ve imanla intisab etmek ve u dnyada ona misafir olmak ne kadar l bir saadet, ne derece byk bir eref olduunu kyas et. Sonra Kamere baktm: ayetinin gayet parlak bir nur-u i'caz ifade ettigini grdm. Evet, Kamerin takdiri ve tedviri ve tedbir ve tenviri.. ve zemine ve gnee kar gayet dakik bir hesabla vaziyetleri o kadar hayret-feza, o derece harikadr ki; Onu yle tanzim eden ve takdir eden bir kadre hi bir ey ar gelmez. Onu yle yapan her eyi yapabilir fikrini temaa eden her bir ziuura ders verir. Hem yle bir tarzda gnei takib ediyor ki; bir saniye kadar yolunu armyor... Zerre kadar vazifesinden geri kalmyor. Dikkatle bakana dedirtiyor.Hususan Maysn ahirinde olduu gibi, baz vakitte ince hill eklinde sreyya menziline girdii vakit, hurma aacnn eilmi beyaz bir dal suretini ve sreyya bir salkm suretini gsterdiinden; o yeil sema perdesi arkasnda hayale nuran, byk bir aacn vcudunu tahayyl ettirir. Gya o aatan bir dalnn bir sivri ucu, o perdeyi delmi, bir salk 860 myla beraber ban karm, sreyya ve hill olmu.. Ve sair yldzlar da o gayb aacn meyveleri olduunu hayale telkin eder. te tebihinin letafetini, belgatn gr!.. Sonra, ayeti hatrma geldi ki; Zemin musahhar bir sefine bir merkub olduunu iaret ediyor. O iaretten kendimi feza-i Kinatta sr'atle seyahat eden pek byk bir geminin yksek bir mevkiinde grdm. At ve gemi gibi bir merkube binildii,zaman kraat snnet olan ayetini okudum. Hem grdm ki: Kre-i Arz, u hareketiyle, sinema levhalarn gsteren bir makine vaziyetini ald. Btn semavat harekete getirdi. Btn yldzlar muhteem bir ordu gibi sevke balad. yle irin ve

yksek manzaralar gsterdi ki; ehl-i fikri mest ve hayran eder: Fesbhanallah! dedim, ne kadar az bir masrafla ne kadar ok ve byk ve garib ve acib, li ve gl iler grlyor ..(85)" DRDNC MEKTUPTAN: "Aziz kardelerim! Ben imdi am danda yksek bir tepede byk bir am aacnn tepesinde bir menzilde bulunuyorum. nsten, tevahhu ve vuhua nsiyet ettim. nsanlarla sohbet arzu ettiim vakit, hayalen sizleri yanmda bulur, bir hasb- hal ederim. Sizinle mteaelli olurum. Bir mani' olmazsa, bir iki ay burada yalnz kalmak arzusundaym. Barla'ya dnsem, arzunuz vehile sizden ziyade mtak olduum ifah bir msahabe aresini aryacaz. imdi bu am danda hatra gelen iki hatray yazyorum: Birincisi: Bir para mahrem bir srdr. Fakat senden sr saklanmaz. yle ki: Ehl-i hakikatn bir ksm, nasl ki ism-i vedd'a mazhardrlar ve a'zam bir mertebede o ismin cilveleriyle, mevcudatn pencereleriyle Vacib-l Vcuda bakyorlar.. yle de, u hi ender hi olan kardeiniz, yalnz hizmet-i Kur'an'a istihdam hengmnda ve o hazine-i bnihayenin delll olduu bir vakitte, ism-i Rahim ve ism-i Hakim mazhariyetine medar bir vaziyet verilmi.. Btn szler o mazhariyetin cilveleridir. naallah o szler srrna mazhardrlar kincisi: Tarik- Nak hakknda denilen: "Der tarik- naki bend lazm amed ar- terk.. Terki dnya, terk-i ukba, terk-i hest, terk-i terk" 861 olan fkra- ra'na birden hatra geldi. O hatra ile beraber, birden u fkra tulu' etti: "Der tarik- acz-i mendi lazm-amed ar- iz.. Fakr- mutlak, acz-i mutlak, kr- mutlak, evk-i mutlak ey aziz" Sonra, senin yazdn "Bak kitab- kinatn safha-i renginine.. olan rengin ve zengin iir hatrma geldi. O iir ile semann yzndeki yldzlara baktm. Keki air olsaydm, bunu tekmil etseydim, dedim. Halbuki iir ve nazma isti'dadm yok iken yine baladm.. Fakat nazm ve iir yapamadm, nasl hutur ettiyse, yle yazdm. Benim vrisim olan sen, istersen nazma evir, tanzim et!.. te birden hatra gelen u: Dinle de yldzlar, u hutbe-i irinine, Nme-i nurn-i hikmet bak ne takrir eylemi. Hep beraber nutka gelmi, hak lisaniyle derler: "Bir Kadir-i Zlcell'in Hamet-i Sultanna, Birer burhan- nur-efanz biz, Vcud-u sania, Hem vahdete, hem kudrete hitleriz biz.. u zeminin yzn yaldzlayan,

Nazenin mu'cizat n melek seyranna, u Semann arza bakan, cennete dikkat eden, Binler mdakkik gzleriz biz, (Haiye) Tba- Hilkatten Semavat akkna, Hap kehkean asanna Bir Cemil-i Zlcelal'in dest-i hikmetiyle taklm Pek gzel meyveleriz biz. u semavat ehline birir mescid-i seyyar, Birer hne-i devvar , birer ulv iyne.. Birer misbah-i nevvar, gemi-i cebbar, Birer teyyereleriz biz . Bir Kadir-i Zlkemal'in, bir Hakim-i Zlcemal'in; Birer Mu'cize-i Kudret,birer harika-i san'at- Halkane, Birer nadire-i hikmet, irir d+ye-i Hilkat, Birer nur lemiyiz biz Byle yzbin dil ile yzbin burhan gsteririz, ittiririz insan olan insana, Kr olas dinsiz gz, grmez oldu yzmz, Hem iitmez szmz, Hak syliyen ayetleriz biz. Sikkemiz bir, turramz bir, Rabbimize msebbihiz, zikrederiz abdane.. Kehkeann halka-i kbrasna mensub birer meczublarz biz..(86)" (Haiye) Yani, cennet ieklerinin fidanlk ve mezraac olan zeminin yznde hadsiz mu'cizat- kudret tehir edildiinden, semavat lemindeki melaikeler, o mu'cizat, o harikalar temaa ettikleri gibi.. Ecram- semaviyenin gzleri olan yldzlar dahi, gya melekler gibi, zemin yzdeki nzenin masnuat grdke, cennet alemine bakyorlar.. Ve o muvakkat harikalar bak bir surette cennette dahi temaa ediyorlar gibi bir zemine, bir cennete bakyorlar.. Yani o iki leme nezaretleri var demektir. S.NURS (86) Mektubat S: 19 862

Ve daha bunlar gibi nmneleri, Hz. Bedizzaman'n tefekkratn gsteren, yirmi altnc lem'ann ricalar iinde ve Barla lahikasnn husus mektuplarnda ve sair Nur Risalelerinde gstermek mmkindir. Fakat bu iki nmneyle burada iktifa ediyoruz 863 HZ. STADIN TERBYE, RAD VE TEZKYE SSTEM Ma'lumdur; nsan mkerrem bir mahluk olmakla beraber, nefis enaniyet his ve eytan cihetinden; Kt ahlak ve sfli ilere mbteladr. Onun terbiye, irad ve tezkiyesi iin, byk mritler, tarikat pirleri ve aktaplar eitli metod ve sistemler uygulamlardr. Bunlar, slam aleminde yetien mridlerin slam dini dairesindeki metodlardr.. Birde, umum beeriyet iin Peygamberlerin terbiye ve iradlar vardr ki o da ayr bir meseledir. slamn byk mrid ve allameleri , kimileri alklar, riyazetler ve ilelerle nefsi ldrmek veya itaata getirmek yolunu.. Kimileride, kalp aleminde adetsiz zikr-i hafiyi ektirerek, gnl cihetinden balayp fethetmek suretiyle, nefsi inkiyada getirmek yolunu.. kimileride dorudan doruya snnet-i seniyyeye ittibaan, yat- ilahiyeyi tefekkr etmek ve lm ve dnyann fniliini dnp, ahirete mteveccih olarak ubudiyet-i mahza yolunu ihtiyar etmilerdir. Ve hlasa:" " srryla, Allahn vcb-u vcud ve vahdaniyyet delilleri mahlukatn nefesleri kadar var olduu gibi, Ona giden yol ve tariklerinde adet, ekil ve biimleride o kadardr. Ancak Hz. stadn ifade buyurduklar ki; "Btn hak tarikler Kur'andan alnmtr. Fakat tarikatlarn bazs, bazsndan daha ksa, daha umumiyetli ve daha selametli oluyor. Bu noktann izahn, stadn Drt hatve "hakkndaki risalesine havale ederi. Az stte, naslki, Hz. stadn "Tefekkr sistemini'nin tarz, imdiye kadar gelen metodlardan ayr, deiik, hs ve orjinal olduuna dair-kariha ve idrkimiz kaderince -baz kelerini arzetmeye altmz gibi; Onun terbiye ve irad sistemininde, - zaman ve zeminin durumuna gre- deiik ve baka ve mstakil ve ayr olan metodununda baz ularn gstermeye alacaz. Evet, Hz.stadn terbiye ve irad sistemi, - umumiyeti itibariyla - iknakr dersleridir. Nefis ve eytan ilzam ve iskt eden Nurun mknats tesirli dersleri nefis ve eytanlzam ettikleri gibi; hissiyatda tatmin edip, ruh ve kalbide nurlandrr. Hem bu ders tarzndaki terbiye ve irad sistemi deiik ve hs olmakla beraber, kll e umumdir. Mstakil ve ayr olmakla birlikte, san olup istiyen ve talip olan herkese ve her snf insanlara amildir. Hem yeni ve orjinal olmakla beraber, dorudan doruya slemn esas temellerine istinad eder. Ve nihayet; Nurun meslei Sahabelerin meslek ve merebinin bu zamanda parlak bir aynasdr diyebiliriz. te, Hz. stad Bedizzamann ve Nurlarn bu sisteminin, yani meslek ve merebinin arzedildii tarzda; deiiklik, mstakillik, orjinallik ve 864 cadde-i kbralnn ok ksa baz izahlarn yapmaya alacaz.Fazla uzatlmamas iin tafsilata girimeyeceiz. Mevzua girmeden nce, unu ehemmiyetle kaydetmeliyiz ki; Risale-i Nurun meslei, yani Nurun ve mellifinin hizmet, hareket ve manev cihadnn topyekn umum tazahuru; Kurann, slamn iman ve akidesinin ana temelleri ve byk erkn ve esaslar.. ve sahabe ve selef-i salihinin en ok zerinde

titredikleri ve muhafazalarna altklar olan Kur'an ve man ve slamn kll prensiblerinin muhafzl, nbettarl, kalacl ve hyar bekilii olarak grnmektedir. Ayn zamanda, slamn ruhuna en ok aina olan Sahabe ve selef-i salihinin ubudiyet, ihlas ve tefekkr mesleklerinin bu zamanda en doru ve en berrak bir ifadesi ve bir ikamesidir. Hem, man cihetinden akl ve tefekkr itibariyla; slam ve iman ve Kur'ann yzer tlsmlarnn keaf, hallal ve mbeyyinidir. Evet,nurlarn ve mellifinin hizmet ve hareket ve mesleinin topyekn olarak huviyet ve mahiyeti vegane ve hedefi byle olduu gibi; umum, yar umumi ve hs olarak onun eit irad ve terbiye metodlarnda beraber muhtevidir. Biz bu tarz irad ve terbiye metodlarndan ok ksa ifadelerle baz taraflarn gstermeye elacaz. 1- Umuma bakan irad ve terbiye sistemi: Bunun izah iki tarzda olabilir. A- Alem-i slamn eitli meslek ve merebler ehli ulema ve maayhyla ve ayrca, ehl-i iman olan mslman cemaatleri ve ferdleriyle samimi uhuvvet iinde bulunmak, mnakaaya sebep olacak teferruata dair meseleleri dememek ve konumamak.. ve btn hak tarikatlarn esas mesleklerini hak tanyarak, husus veya bidat saylabilen ilerine ilimemek.. ve gemiteki ve imdiki ulema ve meayhna kar edep ve hrmet iinde olmak.. ve husus i ve meselelerde kimseyi tenkid etmemek... ancak uda vardr ki; slam alemi iindeki ayr ayr mereb ve meslekler erbab olan zatlarn, tefrikaya, ihtilafa ve dolaysyla paralanarak za'fiyete dmemelerini ve ok gayret ve himmet bekliyen islamn hizmetlerine el birliiyle sarlmalarn ; ve kelimetullah i'la iin birlik ve uhuvvet ve samimi tesand ve ihlas iinde bulunmalarn -emr-i bil ma'ruf cihetinde- ihtar eden dersleri, ikaz ve iradlarda vardr. Mesela "Uhuvvet Risalesi, 20.Lema- hlas Risalesi ve Hcumat- Sitte Risalesi gibi dersler... te Bedizzaman Hazretleri kendi hayat ve fiiliyatnda bu tarz Risalelerinde yazd gibi- aynende yaamtr. Hatta bidatl hallere dokunan baz risalelerini umumi neirden kaldrmasda bunun delilidir. B- Risale-i Nur dairesi ile temas ve dostluu olan ehl-i iman mslmanlara kar gayet efkat ve msamaha iinde muamelelerde bulunup; 865 zamann dehetli olmas hesabiyle - azimet ve ar taraf deil, kolay ve rahmet cihetini gstererek; " Be farz namazn klyorsa, yedi kebairi yapmyorsa onu Risale-i Nur dairesi iinde kabul etmesidir. Bu durum, hem Hz. stadn hayatnda, hemde Risale-i Nur kitaplar ierisinde zhir ve ayandr. Delil getirmeyede lzum yoktur. 2- Yar umum terbiye ve irad metodu da yine iki ekildedir. Birinci ekli : Risale-i Nurun pek geni olan dairesi iine girmi, lkin dnya megalesi, derdi maiet vesaire gibi sebeplerden dost ve muhibb olarak bulunan ve saylar pek ok bulunan bu insanlara mteveccih ders ve irad ve idare metodudur ki; stadn hayatnda bizzat ondan, yada Nur Risalelerinden ders alm kimseler -velev bir tek derste olsa- onlar taltif edip mjdelemesidir. Elbetteki bu mjde ve lhimmetlilik phesiz ok yksek ve Rahmet bir makamdan ve gayet umumi ve muhit bir nurdan gelmektedir. Bu mesele, Risale-i Nurun birok yerlerinde bulunmaktadr. Uzatmamak iin, havale edip ksa kesiyoruz.

kinci ekli: Risale-i Nurun hizmetiyle cidd alakadar ve nurlardan her frsatta istifade etmeye alan kimselere mteveccih ders ve iratlardr. Nurun bir mektubunu veya ona mteallik bir hizmetini bir yerden dier bir yere Allah iin gtrenleri byk mkfat mjdeleriyle taltif etmesi ve onlar daha ok evke getirip celbetme ve terbiye ve iraddr ki, ok muazzamdr. slamn hikmetli siyasetinde fevkalade orjinal ve czib bir metoddur. Bu meseleninde delil ve rnekleri Nurun Lahikalarnda oka bulunmaktadr. Havale ederek ksa kesiyoruz. 3- Hz. stadn zatnn ve Nurlarn Hs olan 3. irad metoduda, yine iki tarzda mulahaza adilebilir. Birinci Tarz: Risale-i Nurun neir hizmetlerini, ders ilerini, tebli vazifelerini, medreseler vesaire gibi Nurun umurlarn; Nurun kanun ve kaideleri erevesinde ve samim ihlas, rizay- hak, uhuvvet, ittihad ve muhabbet gibi dsturlar iinde hizmet grenlere mteveccih irad, ikaz ve terbiye metodudur. Bunlarn izahlar lahika mektublarnda aktr. Mesela " Talebeler, Nirler, Sahipler , Erknlar , varisler gibi tabirlerle ifade edilmetir. Nurun talebeleri olarak vasflanan bu zmre, hem tevik ve tebir edilmekte, hemde zaman zaman iddetli ikaz edilmektedir. A'zam ihlas, A'zam sadakat, A'zam sebat, A'zam fedakarlk gibi ta'birlerle bu zmrenin dersleri verilmi ve verilmektedir. Bunlarn yannda ubudiyet, Takva, Azimet vesaire gibi daima zahmet, hizmet ve klfet istiyen ileri yklenme hususunda bu zmrenin dsturlar olarak irad edilmitir. kinci Tarz: Hz. stadn zat ile ok yakndan mnasebettar bir irad ve terbiye modelidir ki; ok hs ve zeldir. Bu metod bilhassa Hz. stadn 866 hizmetinde bulunmu zatlara hususiyle mteveccihtir. Hz. stad bu husus dairedeki zatlara kar fedakrlk, sadakat, metanet, ihlas, kahramanlk vesaire gibi, onlar asker tarznda talim ve terbiye etmi, bazen de bir muallim, bir hoca-i dna, bir mrid-i ekmel vaziyetiyle onlar derslendirmitir. Hz. stad, hs dairedeki bu talebelerine, zel olarak kendi husus tarz-i hizmetini ve-ta'bir caizse-hs merebini retmitir. Fakat bu husus terbiye metoduna mazhar talebelerin ayr ayr isti'dadlarda olmas hasebiyle, herbirisi u husus tarzn, bir cihetinin bir parasn alabilmilerdir. Bu meselenin izahna giriirsek, hayli uzun olacaktr. Burada bu kadaryla iktifa edip , stadn son hayat faslnda, bu meselenin umuluna giren bir bahsin izah edildii yere havale eder, ksa keseriz. BARLA'DAN VAN'A LK MEKTUP Hazret-i stad Barla'ya ilk geldii gnlerde yazld anlalan alttaki mektubu, geri tarihini kesin olarak bilmiyoruz. Lkin merhum Molla Abdulmecid Efendi'nin henz Ergani'de olduu bir zamanda yazldna gre, herhalde 1926-1928 yllar arasndadr. Mektup, grlecei zere ok rikkatli, pek hazindir. Van'daki bir ka talebesine birden ve beraberce yazlm, vatan hasreti -Bir insan olarakHazret-i stad'da da tesirini ackl bir ekilde gstermitir. fade tarz ve slubu alyor ve alattryor bir tarzdadr. 867 Mektup aynen yledir: (87)

Abdulmecid Nuh, Hasan, mer, Haydar, Yasin! .. Mektubunuzu aldm. Bu gurbet havasnda, vatan kokusunu duydum. Uzaktan uzaa hazin naamat- vataniyenin, hissiyatmn tellerine dokunmasyla hoa dinledim. Her birinize ayr birer mektup yazmak ruhum isterdi. Fakat bu dakikada muvaffak olamyorum, gcenmeyiniz. Bir mektupta her birinizle ayr ayr konuacam: Evvela: Kardeim Abdlmecid Efendi! Senin mektubunu aldm gnn gecesinde, r'yada grdm ki; Ergani'deki kardeim Abdlmecid yanma gelmi, Merhum byk kardeimden bana mektub gelmi.. sabahleyin hikye ettim.. Biraz sonra bir mektub elime verildi... Baktm ki ahiret kardeim Abdlmecid'in imzas var. Demek sen de Abdlmecid gibi bir kardeimsin. Hem Abdlmecid'den byk bir kardesin. te bu vakaya binaen seni o gnden itibaren isminizle en hs talebeler, kardeler iine dahil edip, her sabah ne kazanyorsam, peder ve valideme ve hakik ve ou lem-i berzahta bulunan kardelerime verdiim gibi; senin defteri a'maline yazlmak iin dergh- ilhiye niyaz ediyorum. Sen dahi beni uhrev kazancna terik et! Saniyen: Ey Nuh Bey! Ora havalisinde pek ok bulunan talebelerim, kardelerim iinde sen kahraman ktn. Beni her vesile ile aradn.. Molla Hamid'le beraber beni buldun.. Van kardelerimle grtrdn. Bahtiyar ol! Senin gibi cidd gayretli bir dost, yanmda kymettardr. Bugnden sonra sen de Abdlmecid Efendi gibi isminizle duamda ve kazancmda dahil oldun. Niyet ettiiniz ziyaret-i beytullah ise; meverete ihtiya brakmyor.. Mmkin ve kolay ise gidebilirsin. Salisen: mer Efendi kardeim! Sen eyh Fethullah ve Hazret(88) gibi ok sevdiim ve ok ihtiram ettiim mbarek zatlara mensub olduundan, onlarn namna ve hesabna seni ok dnyorum. Sen de onlardan aldn ders iledir ki; gaflet ve gurur veren dnyevi me'muriyetlerde bulunduun halde, benim gibi ke-i nisyan ve gurbette olan unutmuyorsun. Cenab- Hak sizi o mbarek zatlarn marziyyat dairesinde muhafaza etsin.. lem-i berzahta onlarn kafilesinden ayrmasn.. (88) eyh Fethullah herhalde mehur eyh Fethullah- Verkanis'dir. Hazret ise, malum ve mehur ve ma'ruf olan Nurinli Muhammed Ziyaeddin (Hazret)'dir. mer efendi ise, stad Van'da bulunduu sralarda ve sonralar evkaf me'murluunu yapm Vanl mer Efendi'dir. A.B. 868 Rabian: Ey eyh Hasan! Senin kk mektubun bana byk geldi. Alattrrken, gldrd. Sen ve Muhammed Salih benim iin pek kymettar iki karde ve iki talebesiniz.. Siz duamda ve kazancmda dahilsiniz. Hem tev'ziat zamannda o yksek kametinle oklardan evvel hayalen grnyorsun. Fakat gurbet arkadam Muhammed Salih'in halini ok merak ediyorum, dnyada ise, benim husus selmm tebli et!.. Hamisen: Orada iseler, Molla krllah, Molla Yasin, Molla Resul, Molla Yusuf, Molla Ma'ruf, Molla Abdurrahman ve eyh Hasan'n biraderzadesi Fehmi, Geval Molla Abdlhakim ve Molla Abdlvahhab ve Fakah Haydar ve Molla Hamid'in valideleri ve Nuh Bey'in kaynbiraderi Fahr ve Abdlmecid Efendi'nin mahdumlar gibi kardelere ve hayalimde kendileri bulunup isimlerini yazmadm umum dostlara ve kardelere selm ve dua ediyorum ve dualarn istiyorum.

Bu gurbette benim halet-i ruhiyemi anlamak isterseniz, u gelecek fkralara baknz, alamama alaynz!.. Evet, ahiretine pek cidd alan pek ok mbarek zatlar, kazandlar, gittiler. Ben beraber almadm, gafletten uyandm. Fakat heyhat, yalnz ve mflis kaldm.. Ve bu hal hatra geldike byle bararak alarm: "Bir ticaret yapmadm nakd-i mr oldu heba. Yola geldim.. Lkin gm cmle kervan bhaber. Alayp, nln edip, dtm yola tenha garib, Dide giryan, sine berryan, akl hayran bhaber.. Elbak hvel bak Kardeiniz Said-i Nursi(89)" AM'DAN BARLA'YA BARLA'DAN AM'A MEKTUPLAMA 11 evval 1346 - 25 Kasm 1928.. ve 25 Zilka'de 1346 - 29 Aralk 1928'de Hazret-i stad'n hemiresi Alime Hanm'n stad'a yazd iki mektup.. ve Hazret-i stad'n ona cevab: Bu mektuplamalar, herhalde 1928'de menfiler iin kan af kanunu mnasebetiyle, Hazret-i stad'n hemiresi ve enitesi; stad'n da serbest braklacan zannettiklerinden mektuplarn yle yazmlar. Fakat. heyhat, nerede ve ne gezer?.. nk mektuplardan birisinde stad'n hemiresi merhume Hanm: "Ne niyettesiniz, nereye gitmeyi dnyorsunuz?" eklinde istifsar etmitir. (89) Mntehap dosyas Barla asllar,. Sra No: 5 869 Fakat ne gezer, ehl-i dnyann kartt af kanunlar Bedizzaman'n semtinden bile gemiyordu.. Yani lstikli ve keyf kanun iinde kanunsuzluk ve keyflik ve zulmkrlk vard. Hazret-i stad Bedizzaman da, bir risalesinde bu meseleye temas ediyor ve kendisini efrad- milletten saymadklarn ve onu kanunlar dnda mstesna braktklarn yazyordu. Her ne ise... stad Bedizzaman'n z hemiresi merhume Hanmn am'dan yazd bir mektubu aynen yledir: "Muazzez biraderim Said-l Mehur Efendi! Efendim, evvela arz-u huls ve ihtiramla, kemal-i itiyakla selmmz zt- linize takdim ettikten sonra, hatr- vllarnz istifsar eylerim. Geri bizden sual buyurursanz, lehlhamd cmlemiz kemal-i shhat ve afiyetteyiz. Siz dahi der-shhat olmanz Cenab- Hak'tan niyaz ve temenn eylerim. Elyevm am'da, Salihiye mahallesinde ikamet ediyoruz. Hi bir keder ve merakmz yok. Ancak pek uzun bir mddetten beri sizin ahvalinizden ve nerede kaldnzdan ve hangi cihette

bulunduunuzdan haberdar olmadmz iin ziyadesiyle merak ve endiedeyiz.

Hemireniz Hanm" stad'n hemiresi merhume Hanm yazd mektuplarnn altndaki isim ve imza yerinde Arapa, eklindedir. Kliesi N.ahiner'in "Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi" kitabndadr. Mektubun altndaki isim ve imza ksmnn noktalar konmad gibi, ismin harfleri de hece eklinde yazlmtr. barenin noktal ve terkibli ekli yle olur: Manas: z hemireniz, size dua eden ve dua istiyen -Hanm-" demektir. sim ve imzann noktasz ve hece harfleriyle yazlmasnn hikmeti u olsa gerektir: Kadn olduu iin yazda ve mektupta bile, haya perdesini rtmesi iindir. Eskilerde mttakye, lime kadnlar isimlerinin sarih okunmamas iin noktasz ve hece eklinde yazarlarm. 870 Hazret-i stad'n bu mektuplara verdii cevab ise: Aziz kardeim! Evvela: Sizlere selm ederim.. O mbarek ehirlerdeki mbarek makamlarda duanz isterim. Duanza pek ok muhtacm. Oradaki ahbaplara, bhusus kardeim Molla Abdlmecid'e, eyh sa'nn mahdumu Muhammed Ali Bey'e ok selm ederim, duasn isterim. Onu ok merak ediyordum.. Elhamdlillah siz de, o da shhattesiniz. Benim halimi soruyorsun.. Cenab- Hak Hakim ve Rahim olduundan, baa gelen her ite hikmet iinde bir eser-i rahmet hissediyorum. imdi bir kyde imamm. Yalnz olarak dalarda kader-i lhi beni gezdiriyor. Sizlere ve am'a ok mtakm. u misafirhane-i dnyada mlkat nasib olmazsa da, inaalah teki lemde Rahmet-i lhiye bizi grtrecek. Benim ne niyette olduumu ve nereye gideceimi soruyorsun. Hi bir niyetim yoktur. Rahman- Rahim olan Halkma tefviz-i umur etmiim. naallah baka yere gidersem, size mektup yazarm. Mektup yazmak adetim deil, fakat srf duanz almak iin size yazacam Said-i Nursi(90)" Hazret-i stad'n mektubunun son pararaf, nihayet derecede clib-i dikkattir. Tevekkln ahikasndan konuuyor. Hi bir niyette olmadn sylemesiyle, her eyini, her iini ihtiyariyle mutlak bir ekilde Allah'n hikmetine brakp, onun emrini ve iznini beklediini i'ar ediyor. Bu ise tevekkl makamnn, Rza mertebesinin en bla derecesidir. Ehl-i dnyann eliyle yaplan ilerin arkasnda kaderin hkm ve hikmetin tasarrufu olduunu hakk-el yakin gryor, iman ediyor ve i'timad ediyor. Hazret-istadn hemiresi Merhume HANIMn bahsi olmuken; baka bir vesile ile Prof. Dr. M.Said Ramazan Elboti den 13.10.995 tarihindeald bir mektupunun son ksmnda, Merhume Hanm ve

zevci Molla Saidi grd gibi, zevcesi Hanmda grmtm.Merhume Hanm, ok takva ve salah ehli bir kadn idi. (90)stan. hemiresi Hamm ile yaptg mektuplama hadiseleri, Bilinmeyen Taraflaryla Saidi Nursi, 6. Bask S: 282 dedir A.B. (89) Mntehap dosyas Barla asllar,. Sra No: 5 871 872 BRADERZADES ABDURRAHMAN'IN KENDSNE GNDERD MEKTUP VE VEFAT HADSES stad Bedizzaman'n biraderzadesi Abdurrahman, amcasndan 1923 ylnda ayrlm, Ankara'da kalmt. Orada evlenmi, bir memuriyete girmi, hayata atlmt. Dolaysyla amcas Bedizzaman'n rzasna uygun bir davran deildi bu... Amcas Bedizzaman Said-i Nurs ise, Ankara'dan ayrlarak Van'a gitmiti. Orada iki sene kaldktan sonra, eyh Said hadisesi bahanesiyle onu da garb Anadoluya nefyetmilerdi. stad Bedizzaman Barla'da Nurlar n telifne balam, Onuncu Sz Hair Risalesini Kur'an hattiyla tab'ettirmiti. Merhum Abdurrahman 1928 yl iinde Onuncu Sz'den bir nsha elde etmi ve amcas Bedizzaman'a Ankara'dan bir mektup yazarak, muhabere ve muvasalay balatm idi. Amcasndan alt senedir aynlmt. Bunu byk bir hata saymakta idi ve bu hatasnn balanmasn amcasndan istirham ediyordu. Yapt hatasnn farknda idi. Eline geen Onuncu Sz, itima hayattan ald manevi yaralannn tedavisinde Hakm-i Lokman gibi 873 bir tabib, bir tiryak gibi olmutu. Bu te'sir ve his ierisinde amcasna mektup yazmt. Mektubunda, Nurlara sahip kyor ve te'lif edilen Risalelerden birer nsha istiyordu ki yazp oaltsn diye... Hz. stad, ge de olsa bu vefadar levhaya ok mesrur olup ona Risaleler gndermeyi dnd gnlerde, birden onun vefat haberini alyordu. Bu vefat haberi, Hz. stad -bir insan olarakziyadesiyle mkedder etmiti. Birka gn bu znt ve teessrle son derece hznl gnler yaarken, bir ka gn sonra, Kulennden Hafz Mustafa ve dier genler, bir ka ay sonra Hulus Bey Risale-i Nura intisap etmeleriyle, stadn keder ve zntleri bir derece zail olmusa da, fakat Abdurrahman'n vefat acsn bir trl unutamyordu. Bu vefat hadisesini ok szili bir ekilde 26. Lem'ann 12. Ricasnda uzun bir fasl halinde dile getirmi ve bu ackl vefat hadisesi tasvirinin akabinde de imann acip tesirini zekretmitir. Bir insan olarak, akrabalanna kar efkat hissi stadda da elbette ki vard. 1928'de Abdurrahman'n vefat, 944'de hemiresi Hanmn ve ayn senede biraderzadesi Fuad'n vefatlar.. ve 1947'de amcazadelerinden Molla Davud'un vefat ve 1951'de de kk kardei Molla Muhammedin vefat gibi, akrabalarndan byle vefat haberlerini duyduka, onlar Nur Risalelerinde ve Nur mektuplarnda derecelerine gre- bahseder, znt ve kederlerini dile getirirdi.

te Abdurrahman'n 1928'de Ankara'dan kendisine yazd' mektubundan ve sonra onun vefat hadisesinden bahseden 26. Lem'ann 12. Ricas: On kinci Rica: Bir zaman Isparta Vilyetinin Barla nahiyesinde nefy nam altnda, ikenceli bir esaretle yalnz ve kimsesiz bir kyde ihtilttan ve muhabereden men'edilmi bir vaziyette hem hastalk, hem ihtiyarlk, hem de gurbet iinde gayet perian bir halde iken; Cenab- Hak kemal-i merhametinden, Kur'an- Hakmin nktelerine, srlarna dair benim iin medar- tesell bir nur ihsan etmiti. Onunla o ac, elm, hazn vaziyetimi unutmaya alyordum. Vatanm, ahbabm, akaribimi unutabiliyordum. Fakat "v-hasret" birisini unutamyordum. O da; hem biraderzdem, hem manev evladm, hem en fedakr talebem, hem en cesur bir arkadam olan merhum Abdurrahmn idi. Alt yedi sene evvel benden ayrlmt. Ne o benim yerimi biliyor ki yardma kosun, teselli versin; ve ne de ben onun vaziyetini biliyordum ki, onunla muhabere edeyim, dertleeyim.. Benim bu ihtiyarlk vaziyeti zamanmda; yle fedakr, sadk birisi bana lzmd. Sonra birden birisi bana bir mektub verdi. Mektubu atm grdm ki: Abdurrahmnn mahiyetini tam gsterir bir tarzda bir mektub ki, o mektubun bir ksm Yirmi Yedinci Mektubun fkralar iinde, zahir kerameti gsterir bir tarzda, dercedilmitir. O mektub beni ok alattrm ve el'n da alattryor. Merhum Abdurrahmn o 874 mektubla pek cidd ve samim bir surette; dnyann ezvakndan nefret ettiini ve en byk maksad bana yetiip kklnde benim ona baktm gibi, o da ihtiyarlmda bana hizmet etmekti. Hem, dnyada benim hakik vazifem olan ner-i esrar- Kur'aniyede, muktedir kalemiyle bana yardm etmekti. Hatt mektubunda yazyordu: "Yirmi otuz risaleyi bana gnder, herbirisinden yirmi otuz nsha yazp ve yazdracam: diyordu. O mektub, bana dnyaya kar kuvvetli bir mid verdi. Deha derecesinde zekya mlik ve hakik evladn ok fevkinde bir sadakat ve irtibatla bana hizmet edecek byle cesur bir talebemi buldum diye; o ikenceli esareti, o kimsesizlii, o gurbeti, o ihtiyarl unuttum. O mektubdan evvel man- bil-hirete dair tabettirdiim Onuncu Szn bir nshas eline gemiti. Gya o risale ona bir tiryak idi ki; alt yedi sene zarfnda ald btn mnevi yaralarn tedavi etti. Gayet kuvvetli ve parlak bir iman ile ecelini bekliyor gibi bana o mektubu yazm. Bir iki ay sonra Abdurrahman vastasiyle yine mes'dane bir hayat- dnyeviye geirmek tasavvurunda iken, "vhasret" birden onun vefat haberini aldm. Bu haber o derece beni sarsd ki; be senedir daha o te'sir altndaym. O vakit bulunduam ikenceli esaret ve yalnzlk ve gurbet ve ihtiyarlk ve hastalm; on derece onlarn fevkinde bana bir firkat, bir rikkat, bir hzn verdi. Benim merhume validemin vefatiyle hususi dnyamn yars, onun vefatiyle vefat etmi diyordum. Abdurrahmnn vefatiyle de, baki kalan teki yar dnyam da vefat etti grdm. Dnyadan btn btn alkam kesildi. nki o dnyada kalsayd; hem dnyadaki vazife-i uhreviyemin kuvvetli bir medar; ve benden sonra tam yerime geecek bir hayr-l-halef; ve hem de bu dnyada en fedakr bir medar- teselli, bir arkadam olabilirdi.. ve en zek bir talebem, bir muhatab ve Risale-i Nur eczalarnn en emin bir sahibi ve muhafz olurdu. Evet, insaniyet itibariyle byle bir zayiat, benim gibi insanlara ok hrkatldr; yandryor. Geri zhiren tahammle alyordum; fakat ruhumda iddetli frtna vard. Eer arasra Kur'ann nurundan gelen tesell teskin etmeseydi, benim iin dayanmak mmkn olamyacakt. O zaman Barla derelerine, dalarna yalnz gidip geziyordum. Hli yerlerde oturup o teessrat- hazne iinde, eski zamanda Abdurrahmn gibi sadk talebelerimle geirdiim mesudane hayat levhalar sinema gibi hayalimden getike, ihtiyarlk ve gurbetin verdii srat-i teessr mukavemetimi kryordu.Birden nin srr inkiaf etti. Bana "Y BK ENTE-L-BK! Y BK ENTEL-BK!" dedirtti ve onunla hakik tesell verdi..."

Ve imdi Abdurrahman'n bahsedilen kerametkr garip mektubunun metni: 875 (Hulsi Bey'in selefi, yirmi alt yanda vefat eden biraderzdem Abdurrahman'n, vefatndan iki ay evvel yazd mektubdur) Ellerinizi perim, duanz dilemekteyim. Shhat haberinizi, irad edici olan "Onuncu Sz" risalenizle beraber Tahsin Efendi vastasiyle aldm, ok teekkr ederim. Evvelce geri emrinize muhalefet ederek muhterem ve deerli amcamdan ayrldma piman olmu isem de ve itbnza mstehak olmu isem de, bu da mukadder imi.. Ve Cenb- Hakk n emir ve iradesiyle ve belki de bizim iin hayrl olduu iin oldu. Binenaleyh ben cehalet sikasyla bir kusur yaptm ve belsn da ektim. Bundan sonra ekmemek iin afvnz rica ve duanz dilerim. Aziz mamo(*) unu da burada arzedeyim ki: Himaye ve himmetiniz syesinde, din ve hiretime dokunacak efal ve harekttan kendimi muhafaza ettim ve etmekte berdevamm. Geri dnyann deersiz ok musibetlerini grdm ve ektim ve birok da leziz ve safsn grdm, geirdim. Hi bir vakit ve hibir zaman unutmadm ki: Bunlarn hepsi heb olduu ve dnyann Allah iin olmayan leziz ve safs neticesi zillet ve edid azab olduunu ve dnyada Allah iin ve Allah'n emir buyurduu yollarda ekilen ve ekilmekte olan mezhim neticesi sonu, lezzet ve mkfat olduunu bildiim ve iman ettiimden, fen eylerin irtikbndan kendimi muhafaza edebildim. Bu his ve bu fkir ise terbiye ve himmetinizle zihnimde ve haylimde yer yapmtr. Hakikat byle olduunu bildiim iin btn meakkatlere kr ile beraber sabretmekteyim. imdi amcacm ve byik stadm! Habs olan nefsimle mcadele edebilmek ve onun hev ve bilhare elem verici olan arzularn yapmamak ve dinlememek iin teehhl etmek mecburiyetinde kaldm ve imdi artk her cihetle Cenb- Hakk'n ltuf ve keremiyle rahatm. Kimsenin dediini er ise duymamazla gelir ve kimse -ile fen hasletleri kapmamak iinihtilt etmemekteyim. Dairede mddet-i mesiden hari zamanlarm kendi evimde Cenb- Hakk'n kr ile geiriyorum. Bundan baka ey amca! sizden sonra imdiye kadar en ok beni ikaz ve fen eylerden men'eden, stad- zam ve mridim olan bu yet-i kermeden duyduum ve hissettiimdir: (*) Krde amcacm demektir 876 Ve yle biliyorum ki; o gnde pek yakndr (Hiye 1). duam bu ve itikadm byledir ve byle iman ederim: (Haiye 2) (Haiye) *Biraderzdeniz Abdurrahman Demek Onuncu Sz onun hakknda bir mrid-i hakik hkmne gemitir ki birden onu derece-i velyete kararak u kermeti sylettirmitir. Benden sekiz sene evvel ayrlm. Onuncu Sz eline gemi, mektubun banda syledii gibi ok azm istifade edip, sekiz sene zarfnda ald kirleri onunla silmitir. Hatt tayyedilmi, mektubunun dier bir parasnda Onuncu Sz n evkinden

demi: "Yazdn Szler'in hepsini bana gnder, kendi hattmla herbirisinden otuzar nsha yazar ve yazdrrm. T intiar edip kaybolmasn:" te byle bir kahraman vrisi kaybettim. Ruhuna elftiha. Said-i Nursi (Haiye 1) Cy-i dikkattir, vefatn haber veriyor. (Haiye 2)Hem man ile gideceini iln ediyor. (Haiye)hir nefesteki kelimat- imaniyeyi hir-i mektubunda zikretmesi dnyadankahramancasna imann kurtarp yle gideceine iaret eder. S.Nursi 877 Bedizzaman Barla'da bulunduu 8,5 ylda eitli yol ve vastalarla talebe ve dostlaryla mektuplayordu. Bu mektuplar ya elden hususi olarak, veya posta vastasyla geliyordu. Yukarda, ona gelen mektuplardan bazlarnn zarflar grlmektedir. Zarf yazlarndan birisi: "Barla'da erefMukim Bedizzaman Said Efendi Hazretlerine arz ve takdim. " Birisinde de "Isparta, Eridir Kazas Barla nahiyesinde mu-emdin mescidinde" diye yazl. 878 AA BAINDAK EKMEK Gayb ekmek hadisesinin Onaltnc Mektup'ta bir nebze bahsi gemekte ise de, Hazret-i stad onu "Bir gnde bir tavuunun yumurta getirmesi" meselesi gibi, tafsiltn terk ile hlsasn yazmtr. O ok acib, harika ve gayb hadisenin dahas vardr. Aa bandaki ekmein tazelii, scakl ve iki gn iki adamn ondan yemesi ve bitmemesi gibi uzun hikyesi vardr. "Mbarek" unvann alan Sleyman Efendi ve Sddk Sleyman o ekmein artann Barla'ya getirmi ve teberrrken baz Nur talebelerine de tattrmlardr. stad'n ifadesiyle bu ekmek hadisesi On Altnc Mektup'ta yazl olduundan oraya havale ederek, onun hakknda mevsuk ve salam ananeli rivayetleri elde edemediimizden burada bu kadaryla iktifa ediyoruz. Lehlhamd velminnet, o ekmekten kk bir para halen bir yerde bulunmaktadr. MU'CZEL KUR'AN 1932-1933 yllarnda Hazret-i stad'n Kur'an'n i'caz lem'alarn ve delillerini eitli ekil ve sretlerde kaydetmeye balad sralarda, Kur'ann, ayet, cmle, kelime ve harflerinin de, Kur'ana yakr mu'cizane ekilde bir kasd intizam dahilinde dizililerini grm, hissetmi.. Ve Kur'ann gzle grnecek bir icaz vechini kefedip kaydetmitir. Bu mevzuda "RUMUZAT-I SEMANYE" risalesi Kur'ann bu nevi i'caz delillerine en parlak bir aynadr. Kurann ayet, kelam, kelime ve cmlelerinin adetleri gibi bir ok noktalardan tevafuklar ile, icaznn ok acib ve hayretbah klar kaydedilmisiyle berabar, harfIerinin hece itibariyle olan saylarnda da pek garib i'caz parltlar grlm ve yazlmtr. Hususan eskiden beri ulema arasnda cri olan Ebced ve Cifir hesabiyla ok acip tarih vak'alara ve istikbal hadiselerine i'cazkrane bir ekilde iaret ettiklerini de grp gstermektedir. Fakat bu Risale ok ince ve derindir. Harflerin, kelimelerin tevafuklar ve Ebced deerlerinin hem tevafuklar hem de dnya hadiselerine bakmas gibi geni ve derin olmasndan herkes hemen o risaleyi okumakla kavryamaz.

te Hazret-i stad Bedizzaman Kur'an'n i'caz nkteleriyle fikren megul olduu o sralarda, Kur'ann mevcud ve matbu' on be satrl berkenar osmanl nshalarnda "ALLAH" ve "RABB" lfzlarnn mevcud sahifelerde harika bir tarzda alt alta gelme ve karki sahifelere bakp tevafuk etme srlarn kefetmi, mevcud Ber-kenar mushaflarda bu iaretlere iaret 879 ler koymutur. Kurann beer ihtiyari haricinde ftr olarak yazlndaki acib, harika ve zahir i 'caza ok ziyadesiyle ehemmiyet vermi ve bu mbarak acib tevafuklarn tanzimini bir derecede gze gsterecek krmz mrekkeble yazdrmak zere, yakn talebelerini bu hizmete armtr. Mevcud ber-kenar mushaflarn sahife ve satr durumlarn hi bozmadan, sadece durak ve keidelerin bir derece tevafuku kaydran mevcud vaziyetlerini dzeltmek suretiyle harika acib tevafuk mucizesinin tezahr edeceini talebelerine bildirmi ve o ekilde yeniden yazlmasn emretmitir. Bu ii de, evvel czler halinde muhtelif talebelerine gndererek, hatt gzel bir ka talebesine tevzi' etmiti. Yazs gzel olan talebelerinden bir ka kii her birisi bir miktar yazm.. Fakat bu ite o srada en ok muvaffak olan Ispartal merhum Hsrev Altnbaak'dr. Dier yazanlar ise, Hsrev Aabeyin bu baarsn grnce, bu vazifeyi tamamen ona brakmlardr. Hsrev Aabey de bu ite canla bala, ak ve evk iinde alarak; Hazret-i stad'n iaret ettii bu tarzda yeni tevafuklu Kur'andan hayatnn sonuna kadar dokuz nsha yazmaya muvaffak olmutur. Allah bin rahmet eylesin amin. YILDIZLARDA GRLEN HARKA EHAPLAR Kur'ann stte mezkr yeni i'caz kefedildii sene ierisinde, yldzlar arasnda bir ok ahaplann bir gecede harika ekilde kaymas, o civarda grlm ve mehur olmutur. Evet Kur'ann sahifelerinde grlen o zahir ve bhir i'caz naknn kefedildii sene, bir gece ehap ve yldzlarn kaymas ve dmesi hadisesi, mutadn ok fevkinde olarak vaki' olmu.. Hazret-i stad da, o hadise zerine "Yldz mektubu" adn verdi'i hitab ile talebelerine o meseleyi anlatan bir mektup kaleme almtr. Bu mektupta, Kur'ann vahy ile nzl srasnda ahaplarn daha acib bir ekilde ve zarif bir tarzda dme hadisesini; Kur'ann nzliyle ok yakn ilgisi olduundan bahseden baz ayetlerin iaretlerini kaydettikten sonra; o sene zarfnda kefedilen Kur'ann gzle grlebilen zhir i'caznn delili olan kelime tevafukatiyla ilgili olarak da, o sene iinde vaki olan ahaplarn dme hadisesini buna bir iaret hissetmi ve husus ekilde kanaat getirmi ve o mektupta bu hakikata imal bir tarzda temas etmitir. Mektup aynen yledir: 880 881 882 "YILDIZ MEKTUBU" Aziz sddk kardelerim, Hizmet-i Kur'aniyede alkan arkadalarm Sabri, Hsrev, Hafz Ali, Re' fet, Ltf, Rd! Size cemaziyel-ahir aynda vuku bulan bir hadise-i semaviye mnasebetiyle bir mes'ele beyan edeceim. yle ki:

Hazret-i Zat- Ahmediye (A.S.M)'nn zuhuru zamannda ayetenin bir nmunesini gsterir bir tarzda, recm- i eyatine almet olan yldzlarn dmesi kesretle vuku bulmutur. Ehl-i tahkikin nazarnda; O zaman vahy zaman geldiinden vahye phe gelmemek iin khinler gibi gayb ve cinler vastasyla semav haberlerine karanlarna set ekmeye almet ve iaret olmakla beraber; zat- Ahmediye Aleyhissalt Vesselm, cin ve inse meb'us olarak terifinde semavat ehlince bir enlik, bir bayram gibi bir almet-i srur oldunu ehl-i keif ve hakikat hkmetmilerdir. Hem o mebus zat (A.S.M.) ehl-i kfr ve dallet iin bir niran- muhrika.. Ve ehl-i hidayet iin envar- mrika menba' olduundan, gayb ve semav bir iarettir. 883 imdi u cemaziyel-ahirde emsali grlmemi bir tarz da, gece saat drtte balayp, be ve bebuua kadar devam eden yldzlarn dmesi ehemmiyetli bir hadise-i semaviyedir. Semavatn hadisat zeminimize bakt cihetle; herhalde o hadisatn dahi, kre-i arzda bir eseri olacaktr. Cenab- Hakkn rahmetine snmalyz ki, niran- muhrika yapmasn.. Envar- mrikaya evirsin!.. Evet nasl ki; Kur'an- Hakimin srelerinde, ayetler birbirine bakar, iaret ederler. yle de; Cenab- Hakk'n bir Kur'an- kebiri olan u kinatn ulv, sfl sreleri dahi birbirine bakar, birbirinin nktelerini izhar ederler. Sema sresinde, bizim gibi lafza-i Celli yalnz krmz yazmak deil, belki Nur yaldzyla lafza-i Cell gibi yazlan yldzlar ve o yldzlardan fkran nuran noktalar, elbette bir iaret fiekleri hkmnde birer srr iln ettiinin o mu'ciznma semav srenin anndandr. Kendimizce bir f'l-i hayr addetmeliyiz. SANYEN : Sizde semavatn krmz yldzlarn andran Kur'an- daki ism-i celln iki bin sekiz yz alt (2806) defa tekerrr, Kur'an aemasn o nuran yldzlarla zinetlendirmi.. Ve o adetlerin sahifeler, yapraklar, sreler itibariyle birbirine manidar mnasebat- tevafukiyeleri daha ziyade letafetini, zinetini gzelletirmi. Bu defa, size kendi nsha-i Kur'aniyemi gnderiyorum. Bu nshamda size gnderilen listeye gre iaretler koydum. sm-i cell ve ism-i Rabbe ayr ayr iaret vaz' edildi. sm-i cellin tevafukat- adediyesi hem muntazamdr, hem manidardr. Fakat bir para dikkat ister. nki risalelerde grlen tevafuk gibi, dama sahife sahifeye bakmyor. Bazen, sahife mukabiline deil, belki bir arkasna veya arkasnn mukabiline bakar. Bazen bir yaprak atlar, bazen bir sahife, iki sahifenin mecmuuna bakar. Mesela Otuzbeinci sahfede on (13) adet, lafza-i Cell gelir. Arkasnda sekiz, sonra be geliyor. Demek o on adet bu iki rakama birden bakar ki; o da on ediyor ve hakeza... Hem bazen bir sahife, iki sahifenin mecmuuna bakmakla beraber, ayn suretinde iki adet gelir, her biri onun bir cz'n gsterir. Mesel sre-i tevbede 188. sahifede onalt lafza-i Cell geliyor: Arkasnda alt geliyor, altnn arkasnda on geliyor. Beraber yukardan okunsa onalt olur, tevafuk eder. Sre-i Ahzabn yine sahife 422'de onalt ism-i cell geliyor... Zahiri tevafuku yok. Halbuki bir sahife daha evvel on gelir ve mukabilinde alt var, terkib edilse, on alt olur, tevafuk eder. Hem bazen sm-i Rabb ile beraber tevafuk eder.. Bazen sahife sahifeye deil, yaprak yapraa bakar. Hem bazen sahife rakamna bakar. Dokuz rakam ok defa sahife rakamna bakt iin, tevafuktan ktn

884 hissettim.(91) Her ne ise, siz de tedkik edersiniz, sonra meveretinizle gizli tevafukat gsterecek rakamlar yazacaz. Yeni yazdmz Kur'andan, tensib ettiiniz takdirde kaydedeceiz. Bata yzelli sahifede, elli bir defa yedi ve sekiz geliyor. Yirmi sekizde sekizdir, yirmi te yedidir. Bu yedi, sekiz birbirine muvafk kabul edilmi.. Yediden sekize, sekizden yediye gemekle tevafuk bozulmuyor. Bu iki rakamn Kuranda mhim srlar bulunduu hissedildi. SALSEN : Hazret-i Zat- Ahmediye (Aleyhisselm) nasl bir ecere-i kbra olduunu.. Ve Asfiya ve Evliya ve Sddkiyn, o ecere-i nuraniyenin meyveleri.. Ve meslik ve turuk, onun dallar olduunu gsterir bir silsile-i azime, eskiden kalma ve eskimi bir silsilename yanmda var. Onu gzelce tebyiz etmek iin, hatt gzel, cedvelde mahareti bulunan zatlar istiyorum. imdilik Hsrevle Tenekeci Mehmed Efendi; Bekir Aa'da bulunan l ile onbe tabaka katla beraber, Hafz Alinin haber gnderdii vakit gelsinler...(92)" Mektubun devam baka mevzular olduu iin buraya kaydedilmedi. Ve daha bu nmuneler g'ibi Nur ve Nuraniyat lemiyle ilgili birok rnekler vermek mmkndr. Risale-i Nur'un Mektubat ksm ve Barla Lahikas'ndaki stad'n mektuplarnda, Nur Alemiyle alakadar birok hatralar vardr. Bu bahsi onlara havale ederek ve bu makamda Tarihe-i Hayat'ta dercedilmi risale ve mektuplar da dnerek bunlarla iktifa etmek isteriz. (91) Elhasl: Baz esrar- gaybiye iin tevafukat eklini degitiriyor. Lafza-i Cellin dier latif ve cazibedar ve manidar bir tevafuku udur ki; Bata fatiha sahifesiyle beraber yz elli bir sahifede, elli bir defa yedi ile sekiz geliyor. S.NURSl. (92) Barla Lahikas,son bask Envar Neriyat, S:286 BARLA HAYATI NC KISIM (Nur Risalelerinin te'lif ekli, neir keyfyeti ve te'sir sahas hakkndadr) stad'n Byk Tarihe-i Hayat,Risale-i Nurun te'lif eklini, intiarn ve te'sir sahas keyfiyetini en gzel bir ekilde dile getirmi ve tarifini yapmtr. Biz, daha biraz geni ve mufassal ve deiik olan mevzuumuza, o ok parlak ve hakikatl ta'riften baz blmler alarak girmek isteriz. O tarif elhak ok yksek ve klldir... Ezcmle ilk tarihelerin bandaki u cmle (DNYA LM VE RFAN SAHASINA TRKYE'DEN BR GNE DOUYOR(93))giriinden sonra, yle devam ediyor: "RSALE- NUR'UN TE'LF VE NER: Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri yle mkil, yle ar vaziyetler altnda Risale-i Nur klliyatn te'lif ediyor ki, tarihte hi bir ilim adamnn karlamad zorluklara ma'ruz kalyor. Fakat snmiyen bir azm, irade ve hizmet akna mlik olduu iin; ylmadan, ypranmadan, usanp bkmadan btn kuvvetini sarfederek emsalsiz bir sabr ve tahamml ve feraat- nefs ile, bu millet ve memleketi komnizm ejderinden, mason afetinden, dinsizlik istilsndan muhafaza edecek -eden ve etmekte olan- ve lem-i slm ve beeriyeti tenvir ve iradda byk bir rehber olan bu harikulde Risale-i Nur eserlerini meydana getiriyor. Yz otuz para olan Risale-i Nur klliyatnn te'lifi yirmi senede hitama eriyor. Nur Risaleleri iddetli ihtiya zamannda te'lif edildiinden, her yazlan risale gayet ifal bir tiryak ve il hkmn tayor.. Ve ylede te'sir edip pek ok kimselerin manev hastalklarn

tedavi ediyor. Risale-i Nuru okuyan her bir kimse, gya o risale kendisi iin yazlm gibi bir halet-i ruhiye iinde kalarak, byk bir itiyak ve iddetli bir ihtiya hissederek mtala ediyor. Nihayet yle eserler vcuda geliyor ki: Bu asr ve gelecek asrlarn btn insanlarnn iman, slm, fikr, ruh, kalb, akl ihtiyalarna tam cevab verecek ve kfi gelecek Kur'an hakikatlar ihsan ediyor... (93) 1951-1952 de neredilen Tarihelerde bu cmle yer almaktayd. A.B: 886 Risale-i Nurlarn te'lif ve neriyat, imdiye kadar misli grlmemi bir tarzdadr. Bedizzaman Said-i Nursi, kendi eliyle Risaleleri yazp teksir edecek bir yazya mlik deildir. Yarm mmidir. Bunun iin ktiplere sr'atle syler ve sr'atle yazlr. Gnde bir iki saat te'lifatla megul olarak; on, oniki ve bir, iki saatte yazlan harika eserler vardr. stad Bedizzaman'n te'lif ettii risaleleri, talebeler elden ele ulatrmak suretiyle mteaddit nshalar yazarlar. Yazlan nshalar mellifine getirirler. Mellif yanllarn dzeltir. Bu tashihat yaparken eserin asl ile karlatrmadan kontrol eder. Hatta yirmi, yirmibe, otuz sene evvel te 'lif ettii bir eseri tashih ederken aslna bakmaz. Yazlan risaleleri, etraf kylerden ve kazalardan ziyarete gelenler, byk bir merak, bir itiyakla alp gidiyorlar ve el yazlaryla oaltp nerediyorlard. stad Bedizzaman Kur'an'dan baka hi bir kitaba mracaat etmeden, te'lifat zamannda yannda hi bir kitap bulundurmadan Nur risalelerini te'lif etmitir... Risale-i Nur'un neir keyfiyeti de tarihte hi bir eserde grlmemitir. yle ki: Kur'an hattn muhafaza etmek hizmetiyle de muvazzaf olan Risale-i Nur'un, muhakkak Kur'an yazsyla neredilmesi lzmd. Eski yaz yasak edilmi ve matbaalar kaldrlmt. Bedizzaman'n paras, serveti de yoktu. Fakirdi, dnya meta'yla alkas yoktu. Risaleleri el ile yazarak oaltanlar da, ancak zarur ihtiyalarn te'min ediyorlard. Risale-i Nur'u yazan ve okuyanlar karakollara gtrlyor, ikence ve eziyetler yaplyor, hapislere atlyordu. Bedizzaman aleyhindeki hkmet eliyle yaptrlan propaganda ve tazyiklerle, her tarafa dehetler salyor, ahal Hazret-i stada yaklamaya, ondan din, iman dersi almaya cesareti kalmyacak derecede evhamlandrlyordu. Vaktiyle de din adamlarnn, hakikatperestlerin srf dindar olduklar iin daraalarnda can vermeleri, bir korku ve ylgnlk havas meydana getirmiti. Hkm srmekte olan eedd-i zulm ve istibdad- mutlak iinde ehl-i diyanet sukt-u mutlak'a mahkm edilmiti. Ne dinin hakikatlarndan bahseden hakiki bir risale nerettiriliyor ve ne de o hakikatlar millete ders verdiriliyordu. Bu suretle slmiyet ruhsuz bir ceset haline getirilmeye allyor, din-i slmn mahiyeti ve esaslarn ders vermek kat'iyyen men'ediliyordu... Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri, Barla'da sekiz sene kadar kalmt. Ekser zamanlarn krlarda, ba ve bahelerde geiriyordu. ki saat kadar uzaklkta tenha dalara veya balara ekilir, Nur risalelerini te'lif eder bir taraftan da te'lif ettii risaleler Isparta ve havalisinde el yazsyla istinsah edilip kendisine gnderildiinde, bunlar tashih ederdi. Bir gn iinde 887

hem tashihat yapar, hem gidip gelme be saat kadar sren yerlere yaya olarak gider, hem ayn gnde drt saatn te'lifata hasreder ve hem de ou zaman yemeini kendisi hazrlard. O zamanlarda krk kadar yerde risaleler; Risale-i Nur'a mtak ilk talebeleri tarafndan el yazlaryla oaltlyordu. stad yazlp kendisine gelen bu kitaplar srtna yklenir; da, ba ve krlara gider, orada tashihlerini yapar, akam evine dnerdi. Nefye mahkm edilmi olarak, zamann en dehetli zulmne ma'ruz braklm ve kimseyle grmesine msaade edilmemitir. Fakat o, yokluk iinde tkenmez bir varla kavumutu. nk o, lem-i slm ve insaniyyeti tenvir ve irad edecek Kur'an'dan gelen iman hakikatlan te'lif ediyor ve ayn zamanda neir ediyordu...(94) " te,byk tariheden zetle ve mealen aldmz bu ifadelere gre, Hazret-i stad Bedizzaman Saidi Nursi 1926 baharndan balyarak 1949'da bitirdii ve tam tamna Kur'ann nzlu gibi yirmi senede te'lif edip tamamlad "RSALET N NUR, RESALN NUR, RSALE- NUR ve RSALEN NUR" adlaryla msemma Kur'ann hakikatlar hazinesinden lema'an eden Nur risalelerinden, sadece Barlada ve Isparta merkezinde dokuz sene zarfnda yzyirmi alt adedini telif eder. Bunlara bir de, 1925'de Burdur'da te'lif ettii "Nur'un lk Kaps" kitab ve 1920'den 1923 ylna kadar yazd ve bunlardan drt tanesini ksmen veya tamamen Burdur, Isparta ve Barla'da tamamlad Arab risalelerinin zeyilleri ile birlikte mecmuu olan on yedi adet risaleleri de mezkr rakama ilave etsek, yzkrk drt (144) adet olur. Eer Eski Said'in eserlerinden olan ok kymettar NOKTA risalesini de buna eklesek yzkrkbe (145) adede bali olur. Amma sadece sekiz buuk senelik Barla hayatnda Risale-i Nur adiyla balatt Trke te'lifatndan olan Risalelerin says ise, byk risale olarak, tam yz drttr (104). Bilhare 1934-1935 ylnda Isparta merkezinde te'lif etmi olduu adet risaleler de buna inzimam etse, yzyedi olur. Eer yirmidokuzuncu mektubun sekizinci ksm olan "RUMUZAT-I SEMANYE'nin sekiz adet kk risalelerinin her birisini ayr bir risale kabul edip buna eklesek; tam yz onalt (116) adet risale olur. Buna gr, Mesnevideki Arabi risalelerin mecmuu ile birlikte, Risale-i Nur'un para para tm risalelerin mecmuu ise, yzelli (153) adettir. Hazret-i stad, te'lif ettii Nur risalelerinin adedi iin, Eskiehir hapis hadisesinde yapt mahkeme mdafaasnda; Barla ve Isparta'da telifi yaplan yzyedi (107) adet risalelere, Arabilerin mecmuunu ondrt risale sayarak; "hep yzyirmi (120) Risale" diye zikretmitir. Herhalde o zamanlar (94) Byk Tarihe-i Hayat S:130-134 888 gayr-i matbu'' ve gayr- mnteir bulunan, Mesnev-i Arabinin ba tarafndaki "Lem'alar, Rehalar, ve Lasiyyemalar"n adet risaleleri bu sayya dahil edilmedii anlalmaktadr. Bunlarn yannda, yine Barla'da te'lif ve tertibi yaplm "Kur'an Nurlarndan bir Nur" isimli Arapa bir eseri de -ki bizim tercmemiz olan Arabi Mesnevinin sonunda neredildi- Mezkr rakama ilave edilmedii anlalyor. Bylece Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin Eski Said ve Yeni Said dnemlerinde vcuda getirdi-i Risaleler beraber hesap edilse, tam yzdoksanalt (196) adede(95) bali oluyor. Hem, hepsi de z metin olarak te'lifleri yaplan Risaleler dr. TE'LF NASIL YAPILIYORDU?

(Mevzu ile alkadar bir mukaddeme) Te'lifin, eski zamanlardan beri alla gelen ekli yledir ki: Selhiyetli bir lim, herhangi din ve ilm bir mevzuda, nakl veya akl delilleri bir araya getirip; ihtiya hasl olmu olan bir mevzuun meselelerini ilim sahasnda yanyana getirip perinletirmesi ile; bir risale, eer daha byk ise, bir kitap haline getirmesinden ibaret idi. Te'lifatn bir nev'i de tasnifattr. Tasnif ise, snflandrma demektir. Yani mesela mevcud ve fakat mteferrik olan namaz, oru, hac vesaire gibi ok ynl fkh ilmihal gibi mes'elelerin; Bab-bab, snf-snf ayrarak, her bir mevzuu makam ve srasna dizmekten ibarettir. Eski slm Ulemas arasnda te'lifat mevzuu ile ilgili ok mhim bir kaide de udur ki: ortaya atlm herhangi din bir mes'ele veya dini ilgilendiren phe verici, zihin kartrc veya akide sarsc bir mevzuu aydnlatmak ve pheleri izale etmek maksadyla ; eskiden ona dair bir eser yazlm ve meselehalledilmise; ve bir boluk kalmamsa; ayn mevzuda ikinci bir eserin yazlmamas.. Ancak o mevcud eserin baz taraflar daha biraz izah ve erh icab ediyorsa, ona bir takm erhler ve ek haiyeler yaplabilmesi keyfiyetidir. Ulema arasndaki bu ihlsl kaideye gre; slm dini adna yaplacak bir te'lif veya tasnifn bir mesbuku, yani gemite onu halleden bir eserin mevcud olmamas lzmdr. Buna gre, bir eserin vcuda getirilmesi iin, (95) stad'n yegeni merhum Abdurrahman, amcas Bedizzaman Hazretlerinin eski eserlerinin bazlarnn d kapaklarnda, yekn eserlerin isim listesini vernektedir. Bunlarn iinde bir kapakta isim listesi iinde bir de "Rumuzat" diye bir eserinden bahsetmektedir. Eer bu eser, kk "Rumuz" adl eserinden ayr(*) ise, o zaman grmedigimiz bu eserle beraber, Bedizzaman Hazretlerinin yekn te'lifat tam tamna yzdoksanalt (196) adede bali olmu olur. Deilse 195'tir. (*) Evet ayrdr.. ve Rumuzat" eseri meur Ta'likat"n eklerinden ibarettir.. ve Allaha kr bu her iki eser tab' edildiler. A.B 889 muhakkak ve mutlaka bir boluun olmas ve Mslmanlarn ona mbrem ihtiyalarnn bulunmas lzmdr. Bu ihlsdarne pek mhim nokta iindir ki, eski slm limlerinin yaptklar te'lifat, iki ana kanal iinde cereyan edip gelmitir: 1- Metinler 2- erhler Bundan dolaydr ki: imdiye kadar te'lif edilmi slm ulemasnn eserleri byle iki ksm olarak cereyan edip gelmitir. Yani, metin ve erhleri.. Buna gre te'lif ve tasnif ekilleri de iki eit halindedir. Birisi: Nalkl ve rivayet yoluyla, bir ok gemi slm limlerinin eserlerinden nakiller yaparak ve kitaplarna atflarda bulunarak, ayn zamanda byk ve zengin ktphanelerden istifade ederek, bir eser vcuda getirmektir.

kincisi: lham ve snhata dayanarak kalbine klanan ilham parltlarndan kvlcmlar alp, baka kitaplara mracaat etmeden, ilmm dirayeti, idrk ve ihatas nisbetinde bir kitap meydana getirmektir. Bu ikinci ksma misal getirmek icab ederse, bata Gavs- Geylan'nin Muhyiddin-i Arab'nin ve Mevln Celleddin-i Rumi'nin te'lif ettikleri bir ksm eserleri gibi... te bu kk ve basit giriten sonra, Bedizzaman Said-i Nursi Hazretlerinin yapt te'lifatn ekline geliyoruz. A - RSALEY NUR'UN TEL'F EKL Evet, o Hazretin hem eski(96) hem de yeni te'lifat u ikinci ksm te'lif eklinin en parla ve en mstesnas olarak, ilham ve snhatn parltlaryla, kalbine doan, aklna klanan hakikatlarn mcerred z ve mahiyeti zerine, kuvve-i hayaliyesi ona suretler giydirerek, kuvve-i ilmiyesi de ifade ve beyanlarda bulunarak, mbarek azna gelen kelimelerin kt zerine nakedilmesinden ibarettir. Bu mbalaasz gerein hitleri yzlercedir. En bata 1918-1923 yllarnda ona ktiplik yapm biraderzadesi merhum Abdurrahman'n ahitliinden(97)' tut, ta 1950'lere kadar yaplan youn te'lifat devresinde yannada ktiplik etmi, hizmetkrlk yapm bir ok insann ehadetlerine kadar... (96) 1914'e kadar olan stad'n eski eserlerinin ekserisi de yine snhat kabilinden olarak ok z ve hlsa olduklar ve ok meselelerin halline ynelik te'lif edildii halde, niden stad ezbere syler, ktipleri de yazarlard. Onun iin "Hem eski eserleri hem yeni eserleri" tabirini kullandk. A.B. (97) Asar- Bediiye, S: 634 890 Evet, Hazret-i stad Bedizzaman'n yazd eserlerinin yzde doksan bei; yannda yazacak bir ktip varsa, o ezbere syler, ktibi de yazard. ok nadir olarak bazen yazacak ktib bulunmaz.. kendisi kendine mahsus yazsyla yazmaya mecbur olurdu. Risalelerin en derin ve en mhimleri dada, bada, krlarda, bazen de yamur altnda yazlm olanlardr. Mesel ktisad Risalesi gibi bir iki saat zamanda te'lif edilen risaleler olduu gibi, te'lif esnasnda ksa aralklarla byk risaleler de te'lif edilir, tekmil ettirilirdi. Risaleler yazld an, mellif ok sratli syler, ktib zor ulatrrd. Bu risalelerden bazlar vardr ki; te'lif mddeti ok ksa olduu halde, imdi sr'atli ekilde okunsa da, o mddet zarfnda belki de bitirilemez haldedir. Halbuki te'lif esnasnda mellifn telffuzu ve kelimeyi sylemesi vardr. Bir de ktibin onu anlayp kda yazmas vardr ki; okumaktan ok uzun srmesi lzmdr. Demek ki te'lifte tayy- zaman hakikat mutlaka ve her zaman vakidir. Risale-i Nurun te'lif keyfiyyeti, u yazld tarzda olduuna delil ve ahid; en bata mellifin ifade ve beyanlardr. Bir ka nmune arz ettikten sonra, te'lif annda hazr bulunmu veya o anda yaz ile msveddesini yazm baz ahid ktiblerin ehadetlerini de yazacaz: 1- Risaleler ilham ve snhatn mahsl olduklarnn keyfiyeti hakknda stad'n ifadeleri: 1- "Hakaika dair mesailde, klliyatlar ve bazen de tafsiltlar snhat- ilhamiye nev'inden oldundan, hemen umumiyetle phesizdir, kat'dir. Onlarn hususunda sizlere baz mracaat ve istiarem, tarz- telkkisine dairdir. Onlar hakikat ve hak olduklarna dair deildir. nki hakikat

olduklarna teredddm kalmyor. Fakat mnasebat- tevafukiyeye dair iaretler mutlak ve mcmel ve kll surette snhat- lhamiyedir. Tafsilt ve teferruatta bazen perian zihnim karr, noksan kalr, hata eder Bu teferruatta hatam, asla ve mutlaka zarar iras etmez. Zaten kalemim olmadndan ve ktip her vakit bulunmadndan tabiratm pek mcmel ve nota hkmnde kalr, fehmi ikl eder...(98)" 2- "Cevablarn asl snhat olmakla beraber, tafsilatnda fikrim kararak yanl edebilir...(99) "...Eskiden beri skntl ve mnkabz olduum zaman, en zahir hakikatlar dahi beyan edemediimi, belki bilmediimi yakn dostlarm biliyorlar. Hususan o skntya hastalk da ilve edilse, daha ziyade beni (98) Barla Lahikas, Envar Neriyat, S: 99 (99) Avn eser, S: 207 891 dersten, te'liften men' etmekle beraber; en mhim szler ve risaleler, en skntl ve hastalkl zamanmda, en sr'atli bir tarzda yazlmas dorudan doruya bir nayet-i Rabbaniye ve bir ikram- Rabban ve bir keramet-i Kur'aniye olmazsa nedir?..(100)"

4- "Hem yazlan eserler, risaleler ekseriyet-i mutlakas hariten bir sebeb gelmeden, ruhumdan tevelld eden bir hcete binaen an ve def' olarak ihsan edilmi.. Sonra baz dostlarma gsterdiim vakit , demiler :" uzamann yaralarna devadr" intiar ettikten sonra, ekser kardelerimden anladm ki; tam bu zamanda ihtiyaca muvafk ve lyk bir il hkmne geiyor .(101)" Daha bu drt nmneler gibi birok rnekler gsterebiliriz ki, Risale-i Nurlarn asllar ilham ve snhatn klardr. "htar aldm. Ruhuma ihtar edildi, kalbime geldi..." gibi hep ayn hakikata iaret eden ifadelerin Nur risalelerinde yzer defa tekrarlar vardr. KTP VE HZMETKRLARININ EHADETLER stadn te'lif anlarndaki vaziyetini bizzat mahede etmi msvedde ktibleri ve o anda hazr bulunmu baz zatlarn ehadetlerini yazyoruz: Birincisi: Merhum Albay Hac Hulus Yahyagil'dir. ifahen bir ka defa kendisinden bizzat dinlemiimdir ki, diyordu: "Ben Eridir'de iken, stad' ziyaretlerimin birisinde te'lif ann grdm. Te'liften nce, kendisine hs tarz- ivesiyle ok mtevazi bir ekilde sohbet yapmakta iken, birden frlyarak somyasnn stne kt... Ve gayet ciddileerek: "imdi hocalk vazifesi balad" dedi.. Kalem kt getirtti.. Ve yazdrmaya balad. Gayet sratle sylyordu. Dikkat ettim, gsnden harltlar, gcrtlar gibi sesler geliyordu. Durmadan sylyordu. Hatta te'lif anndaki ive tarz dahi tamamen deiikti... kincisi: Bedizaman'n msvedde ktiplerinden ve ahiret kardelerinden Barlal Hafz Halid Efendi'nin yazddr, yle diyor:

"...Zahir hale baklrsa, ilmihali bilmiyor gibi grnyor. Birden bakarsn bir derya kesiliyor. Me'zun olduuz miktar ve Resul- Ekrem Aleyhissalt Vesselm'dan istifade derecesi nisbetinde syler. Resul-iEkrem'den (A.S.M.) cihet-i istifadesi olmad vakitler de, yeni ay gibi mahviyet gsterir. "`Bende Nur yok, kymet yok!" der....(102)" ncs: Barla'l Abdullah auu, Sleyman Sami, Hafz Halid ve (100) Mektubat, Szler Yaynevi S: 384 (101) Ayn eser, S: 385 (102) Barla Lahikas, Envar Neriyat, S: 108 892 Hafz Tevfik'lerin beraberce; "On Dokuzuncu Mektup" olan Mu'cizat- Ahmediye Risalesinin sonunda kaleme aldklar u ifadeleridir: "Evet biz msveddeyi yazyorduk, stad'mz da sylyordu. Yannda hi kitap yoktu, hi mracaat da etmiyordu. Birden bire gayet sr'atli sylyordu. Biz de yazyorduk. ki saatte, otuz krk sahife yazyorduk. Bizim de kanaatmz geldi ki: Bu muvaffakiyet, Mu'cizat- Nebeviyenin bir kerametidir.: (103) Drdncs: Yine Hulusi Bey'in stad'dan rivayet ettii bir ifadesidir. yle diyordu: "Bir defasnda stad'mz ziyaretimde, Risale-i Nur'un te'lifindeki shuletli muvaffakiyet meselesi mevzu olmutu. Bu mnasebetle Hazret-i stad buyurmulard ki: "Bir risaleyi te'life baladm an, yani bir mes'ele-i imaniye kalbe geldii vakit, birden bakyorum, ikiyz ayat- Kur'aniye imdadma geliyor." Beincisi: Hazret-i stad' ve te'lif eklini grmemi fakat buna muttali' olmu olan, Hindistan'n yetitirdii byk alim, mcahit insan, mttaki ve kamil m'min olan Mevlana Hasan en Nedev'nin bu mevzudaki beyan ve gr yledir: 1975 ylnda, Hicaz'da Urfa Mfts Halil Gnen, Salih zcan, Muzaffer Aydn'n iinde bulunduu bir hey'et kendisiyle grtklerinde, onlara stad hakknda unlar demitir: "Bizler bir kitap te'lif ettiimiz zaman, milyonluk zengin ktbhanelerin ortasnda otururuz.. O kitab eker bakar, bu kitab eker bakarz, ylece bir kitab yazarz.Bu, bizim yaptmza te'lif denilmez... Halbuki Bedizzaman eyh Said-i Nursi'nin ktbhanesi ise da ve derelerdir. te hakiki te'lifat onunlkine denilir. O bizim btn slam ulemasnn eyhidir ve staddr..." B- Risale-i Nurlarn Neir Keyfiyeti: Risale-i Nurun neir keyfiyetinden maksadmz, onun nasl ve ne gibi vastalarla Mslmanlar arasnda yayld hususudur. Bu babta Hazret-i Ustadn Byk Tarihe-i Hayatnda u malmat(104) verilmektedir:

"stad Bedizzaman'n te'lif ettii risaleleri, talebeler elden ele ulatrmak suretiyle mteaddit nshalar yazarlar, yazlan nshalar mellifine getirirlerdi. Mellif, mstensihlerin yanllarn dzeltirlerdi. stad bu tashihat yaparken eserin asl ile karlatrmadan kontrol ederdi... (103) Mektubat, S: 201 (104) Buradaki m' lumat, az stte ksmen, te'lif keyfiyeti blmnde gemi olmakla birlikte, neir keyfiyeti blm ile de ilgisi fazla oldugundan, baz ksmlar tekrarland. 893 Yazlan risaleleri etraf kylerden ve kazalardan gelenler, byk bir merak ve itiyak ile alp gidiyorlar ve el yazsyla oaltarak nerediyorlard...(105)" te bu z ve ksa malmatn ser-levhas altnda; Nur risalelerinin nuran akisleri ok az bir zaman iinde nasl elden ele, dilden dile ve kalbden kalbe cereyan ve seyeran edip yayldn isbat etmeye alacaz.Evet, slm mmetinin akide ve imanna en korkun kfr saldrlarn balatld o kap-kara gnlerde; ehl-i imann imdadna rahmet-i ilhiyye tarafndan ulaan ve gnderilen o ziyadar eserler, o nevvar ve feyyaz ziyalar, o bearetkr ve tesellidr lemalar, o kahraman- Nur olan Risaleler; elbette saha-i zuhura ktklarnda, ehl-i imann en ok muhta olduu ve kesafetli kat ye's-i mutlak tufanna maruz kaldklar bir vakitte, kalbden kalbe manev ve nuran mevceler halinde yaylacakt ve yaylmayada hakk vard. Evet, Risale-i Nur, imann nurudur. Nurun ise, yaylmasna kar madd hi bir ey hil ve engel olamazd. Hem nurun aksi, aslnn hassasn tad iin, sadece onun okunmasyla deil, iitilmesi, duyulmas da byk te'sirler yapar, yaylmasn salard. Yaylnca da, phe ve vesveseler defolur, kesif ve karanlkl bulutlar dalr, imanlar kuvvetlenir ve kurtulurlard. Bundandr ki, Nur Risalelerini yazanlara kar Hazret-i stad ok minnettarlk hissediyor ve onlar tebrik edip alklyordu. Hatta kendi ahs iin bir risaleyi yazan ve yazdranlara da, byk byk teviklerde bulunur, evklerini artracak taltifler yapard. Talebelerini "Elmas kalemli kahramanlar" diye vasflandrrd. Zaten Nurlar cidd ekilde grp okuyanlar ondan ayrlmyor, kalbi ve ruhu ondan ma'nev byk zevkler, hazlar alarak, imanlar vicdanlar cilalanyordu. Bylece cebr kanunlarla yasaklanm olan slm yazs, Nur risalelerinin elle oaltlmasyla muhafaza ii de yapld gibi, matbaalara ihtiya brakmyacak ekilde nurlar yaylp dalyordu. Hazret-i stad bu mevzuda da, yani Risale-i Nurlar yazp oaltmaya dair yapt tevikler ve taltifler hususunda iradkr yazlar oktur. Sadece bir iki kk nmune vermek isteriz: 1- "...Maksadm, ona o risaleyi yazdrmakla onu has talebeler dairesine idhal etmektir. Yoksa ona o zahmeti vermezdim.(106) "...Sizin bu defa yazdnz "Sz" ziyade houma gittii iin, evvelce (105) Byk Trihe, S:131 (106) Barla Lahikas ilk bask Envar Neriyat, S:169 894

sana dediim gibi, baka hatlara nisbeten senin hattn gzme eski dost grldnn srrn anladmki; merhum biraderzadem Abdurrahman'n hattna benziyor. Bu hat kendini gstermeli.. tiyakn olduka byle intihap ettiin Risaleleri yazarsanz mbarek olur. Hulusi, Abdurrahman'n yerine endan gemi.. u yaz mabeheti bana mjde ediyor ki; bir Abdurrahman Re'fet'ten de kacak. Mrekkeb hakknda dndn iyidir. Elde gezecek, gzel olmak artyla sabit olsun, kendinize yazdnz parlak olsun, nki mtalaya itiyak ve itihay aar.(107)" 3- "...Byle zamanda hakaik- imaniye ve esrar- eriat ve snnet-i seniyyeye hizmet eden mbarek halis kalemlerden akan siyah nur veya ab- hayat hkmnde olan mrekkeblerin bir dirhemi, hedann yz dirhem kan hkmnde yevm-i maherde size faide verebilir. yle ise onu kazanmaya alnz...(108)" te bu kk iki- nmuneler gibi, Hazret-i stad yaz hususunda ok teviklerde bulunmutur. Bilhassa Kastamonu'ya gtrldkten sonra, yzlerce defalar hep byle Risale-i Nur yazanlar tevik etmi, yazanlar has talebeler olarak kabul ettiini ve onlar hususi dualarna dahil ettiini yazmtr. Bylece Risale-i Nur'larn intiar; Onuncu Sz ve Ayet-el Kbra Risaleleri hari. Ta, 1946'lara kadar hep byle el yazlaryla oaltlm ve neredilmitir. Isparta vilyeti ve civar, nurlar elle yazp oaltma iinde en byk merkeziyet tekil etmi, yzler kalemlerle Nur risalelerini yazan kahramanlara yatak olmutur. Sonralar, Kastamonu vilyeti de bu ie el atm, onun bir kazas olan nebolu kazas "Kk Isparta" unvann almtr. Hazret-i stad da, elle yazlan bu risalelerin ve byk mecmualarn bir ok nshalarn tashih iin gzden geirmi, yanllar varsa, kendi mbarek kalemiyle dzeltmelerde bulunmutur. Nur Risalelerinin elle yazlma dnemi, en ou 1936'dan 1946 yllar arasndadr. Bundan nce de Risaleler elle oka yazlmsa da, bu on senelik zaman zarfnda o hizmet ok hzlanm, yzlerce hatta binlerce kitaplar elle yazlmtr.1948-1951 arasnda Afyon hapsi hadisesinde ve sonrasnda mddei umuminin tesbit ettii kadaryla; teksir edilenlerle beraber altyz bin nsha olarak Nur risaleleri resmi zabtlara gemitir. Bu hadise ise, hakikat olarak, dnya tarihinde emsaline rastlanmam harika ve acib bir hadisedir. Hazret-i stad Bedizzaman henz Barla'da iken, stanbul ile de muhabereleri olmu, oradaki eski dost ve talebelerine de risaleler gndermi (107) Barla Lahikas, S: 197 (108) Lem'alar, Envar Neriyat, S:156 895 ve matbaa ile mmknse teksirini, yoksa el yazlaryla yazmalarn tevik etmitir. Risale-i Nurlann intiar keyfiyeti ok hlsal olarak ite byledir. 896 C - RSALE- NUR'UN TE'SR SAHASI

Bu blme, stad Bedizzaman Hazretlerinin bir ka cmlesiyle girmek istiyoruz: Nurlarn te'sir sahas, btn zulml tazyik ve sebepsiz kat tedbirlere ramen, gerekten stad'n ifade buyurduklar gibi -Nurlarn tamam henz te'lif edilmemiken de- ok byktr, harikadr denilebilir. Evet stad Bedizzaman'n, yirmisekizinci mektubun drdnc meselesi gayr- mnteir olan nc noktasnda tafsilini kaydettii husus iin, zetle yle der: "Ehl-i siyaset oktan beri anlamlar ki: Ben siyasetle alkadar deilim. Degil imdi, hatta on seneye yakndr ki Ez billhihi mine aytani ves siyaseh deyip siyaseti her cihitle atmm. Hi bir ehl-i siyaset, hi bir hkmet benim megul oldugum srf hakaik- imaniyeye kar ilimeye hi bir kanunlar muvafakat etmiyor. Demek, beni skan ve sktran ve yedi senedir (imdi yirmisekiz sene oldu.)(109) "mthi bir esarette durduran zendeka ile telezzz edenlerdir. Fakat o zendeka ehli bilsinler ve haberleri olsun ki; Kuran'n elmas klncyla onlarn belini krmm. Onlara kar glibim. Yalnz hkmet bize karmasn, ben tek bamla Kur'an- Hakimin himmetiyle bu havelideki zndekalara meydan okuya bilirim. Fakat maatteessf desise-i eytaniye ile bez memurlar elde ediyorlar. O perde altnda bana hucum ediyorlar. ste beni malup eden bu haldir...(110) Evet stad'n bu ifadesi gayet derece gerektir, mbalaaszdr. nki kendisi o zamanlar tek bayla o havalideki, yani Isparta ve civarndaki dinsizlii yaymak isteyen zndklara mukabele ederse, acaba yzer hakiki, halis, fedai m'min talebeleriyle beraber olsa, btn dnya zndklarna ilim ve akl meydannda ve hakikat sahasnda galebe edemez mi? Evet, gerek ve hakikat olarak ilim meydannda ve hak ve hakikat sahasnda tm dnya dinsizlerinin belini krm ve onlar susturmutur. Amma hakikat ve ilim meydannda malub den o den mnafklar, o rezil dinsizler; her alakla her denete ve her rezalete ba vurarak mnafkne desiseler ile hkmetin madd kuvvetini elde ediyor ve Bedizzaman'n ahs ve beer cihetine kar madd kuvvet ile kyorlard. O ise, kuvvet hakta olduuna, hak kuvvette olmadna gre.. Ve o noktadan maddeten hereye sahib olan o dinsiz zndklar maddi hibir eyi olmyan Bedizzaman Hazretlerinin at manev cihadna kar ma'nen, tamamen malub olduklar gibi, eninde sonunda maddeten de malub olacaklar kat'idir ve phesizdir. (109) Parantez iindeki cmle bilahere 1954'de Ustad tarafndan ilve edilmitir. A.B. (110) El yazma mektubat, Kur'an hatt, S: 648 897 Yine ayn manalar te'kid ve takviye eden Hazret-i Bedizzamann bir dier beyan da yledir: "...Cenab- Erhammrrahimine yz binler krediyorum ve tahdis-i ni'met suretinde derim ki: Batn onlarn bu tazyikat ve istibdatlar, Envar- Kuraniyeyi klandran gayret ve himmet atene odun paralar hkmne geiyor, i'al ediyor.. ve o tazyikleri gren ve geyretin herareti ile inbisat eden envar- Kuraniye;Barla yerine bu vilayeti, belki ekser memleketi bir medrese hkmne gerirdi. Onlar, beni bir kyde maphus zannediyor.. Zndklarn ramna olarak, bil'kis Barla krsiy-i ders olup, Isparta gibi ok yerler medrese hkmne geti. Elhamdlillah-i haza min fazli rabbi!..(111)" Evet, O mceddid-i ululazm olan Hazret-i Bedizzaman hak sylyor, hakikat konuuyor.. Ehl-i dnyann, o gne-misal nurlar menba' ve volkan gibi enerji kayna olan bu zatn iman ve Kur'an hizmetine engel oluruz, onu sustururuz, onun nurlarnn te'sir sahasn daraltrz veya keseriz diye,

ona reva grdkleri madd zulm ve tazyikleri; onun yce dalar gibi metin azm ve iradesini kamlam.. Ve onun gneler kadar parlak ve enerjik hizmet himmetini parlatm.. Ve onun kalb ve ruhundaki cennetler kadar nuran feyz ve imann dalgalandrmaya vesile olmutur. nki Allah cc . ona yr kulum! demiti. Evet, O hazretin, Kur'an'n ezel, tkenmez hazinesinden istihra ettii hakikat Nurlar, bylece dinsiz zndklar hakikat noktasnda malub ve perian ettii ve o nurlar, o zndklara bir niran- muhrika olup btn plnlarn tar mar edip yakt gibi; muhta ve me' yus ve mutehayyir ehl-i imann kalb ve ruhlarn da cennetten esen ve revh ve reyhan veren meltemler gibi okam, nurlandrm, teselli ve bearetler vermitir. Bylece Nurlarn te'sir sahas, msbet ve menf iki kutup halinde cereyan edip dalgalanrken, bir tarafnda Nur, ziya, feyz ve iman, revh ve reyhan bahediyor.. br tarafnda, imana kar kabiliyetini kaybetmi kalbsiz mnafklarn, zndklkla telezzz eden mlhid dinsizlerin kafalarna inen ateli saika, bellerini kran elikten balyoz.. Ve nihayet btn plnlarn tar mar eden kar gelinmez, malub edilmez kuds bir deha olarak karlarna dikilmitir. Bu szlerimiz mbalaa deildir. Nur risaleleri bu evsafta olduuna, onlar gren akl- selim sahibi btn insanlar hkm edip tasdik etmektedir. Fakat az stte kaydettiimiz gibi, madd ve beer ve dnyev sahada, dinsizler her firsatta hkmetlerin desteini kendilerine salyabilmi ve (111) Mektubat S: 373 898 onun baz esnek kanunlarn kendilerine siper etmi olduklar iin; Risale-i Nur mellifni ve onun faziletli, mcahit, imanl Nur talebelerini menfalara, zindanlara attrabilmilerdir. lerini bitirdik, susturduk ve kurtulduk" dedikleri en zulml ve zulmetli gnlerde bile, Risale-i Nur'un te'sirat, bir bakarlar; baka bir mecraadan yol bulmu yaylyor... Hapse koydurturlar; Hapisteki insanlar salah- hal kesbediyor, Nurlara sarlyor ve adliye daireleri nurlanyordu. Bedizzaman' srgnden srgne en hcra yerlere gnderiyorlar.. bu defa bakarlar ki, hi mit etmedikleri yerlerde ve insanlarda Nurlar tesirini icra ediyor, sahasn geniletiyordu. "Gne balkla svanmaz" sz ve darb- meseli, Risale-i Nur'un iinde ok parlak ve gzel grnyordu. Din dman zndklar, ne yaptlarsa, hangi yola, hangi desiseye ba vurdularsa, ona are bulamadlar, zaptedemediler, nne sed olamadlar ve olduramadlar... Ehl-i iman arasnda Risale-i Nurlann yapt msbet te'sirlere gelince: Evvel: Sadece Hazret-i stad Barla'da iken, Isparta vilyeti ve evresi Nur talebelerinin yazdklar takriz mektuplar.. Ve stad'larnn ve Risale-i Nur'un etrafnda pervane-misal gsterdikleri samimi evk ve hareketleri, hatta ruhlarn bile feda edecek derecede harika incizablar; Risale-i Nurlarn ok ksa bir zamanda nasl byk bir te'sir sahasn oluturduunu gstermeye kfidir. Evet bu, yle olduu gibi; slam dininin madd tm kaynaklarn kapatmak ve kurutmak iin giriilen azgn zulmlerin o ok kesif ve kapkaranlk gnlerinde, mtehayyir ve seregerdan kalan avam- ehl-i iman; "Acaba slmiyette bir hakikatszlk m vardr ki, bu kadar tahribata ve tecavzlere uruyor" diye

resiz ve mtereddid kaldklar bir hengmda; ark'ta olsun, Garp'ta olsun, birden duyarlar ki: "Mrid-i mmet olan Hazret-i Bedizzaman bir eser yazm, slm'n ve Kur'ann ve man'n btn hakikatlarn akl ve ilim ve hikmet meydannda ispat etmitir. Dinsiz zndklar, ilim meydannda ona kar malub olmular, onun yazdklarn rtemiyorlar, kar kamyorlar. Belki batl ve fask ve maddeci felsefeleri esfel-i safiline sukt ediyor," diye olan bu haber ve saadet mjdesi, de'il sadece memleketimizdeki mtehayyir olan ehl-i imann imanlarn kurtarmak; belki hatta Hint ve in'deki Mslmanlarn bile imanlarn takviye ediyor, phe ve vesveselerden kurtaryordu. Bu hakikata, Hazret-i stad Bedizzaman da eserlerinin bir ka yerinde iaret etmitir. Ezcmle yirmialtnc mektubun birinci mebhasnda, Kastamonu ve Emirda-1 lahika mektuplannda bu hakikatn baz kelerini izhar etmitir. te Kastamonu lahikasnda yer alan mezkr hakikatn beyan iin yle der: 899 "...Risale-i Nurun mmtaz bir hasiyeti: mann en son ve en kll istinad noktasn kuvvetli ve kat'i beyan olduundan, bu hasiyet Ayet-el Kbra risalesinde fevkal'ade parlak grnyor.. Ve bu acib asrda mbareze-i kfr ve iman en son nokta-i istinada sirayet ederek, ona dayandryor. Mesel nasl ki, gayet byk bir meydan muharebesinde ve iki tarafn btn kuvvetleri topland bir sahrada, iki tabur arpyorlar. Dman taraf en byk ordusunun cihazat- muharribesini kendi taburuna imdat ve kuvve-i maneviyesini fevkal'de takviye iin her bir vastay isti'mal ederek, ehl-i iman taburunun kuvve-i maneviyesini bozmak ve efradnn tesandn krmak iin her vesileyi kullanr,ehemmiyetli bir istinatghn kendine temayl ettirerek; ihtiyat kuvvvetini datr. Mslman taburunun her bir neferine kar, cemiyet ve komitecilik ruhiyle mtesanid bir cemaat gnderir. Btn btn kuvve-i maneviyesini mahvetmeye alt bir hengmda, Hzr gibi biri kar, o tabura der: "Me'yus olma! Senin yle sarslmaz bir nokta-i istinadn ve yle malub edilmez muhteem ordularn ve tkenmez ihtiyat kuvvetlerin var ki, dnya toplansa karsna kamaz.. Senin imdilik malbiyetinin bir sebebi; bir cemaate ve bir ahs- maneviye kar bir neferi gndermendir. al ki, her bir neferin istinat noktalar dairelerinden ma'nen istifade ettii kuvvetli kuvv-i maneviye ile bir ahs- manev ve bir cem'iyyet hkmne gesin." dedi ve tam kanaat verdi. Aynen yle de, ehl-i imana hcum eden ehl-i dallet ; bu asr cemaat zaman olduu cihetle, cem'iyyet ve komitecilik mayesiyle bir ahs- mnev ve bir ruh-u habis olmu. Mslman lemindeki vicdan- umum ve kalb-i kllyi bozuyor.. Ve avamn taklid i'tikadlarn himaye eden slm perde-i ulviyeyi yrtyor.. ve hayat- imaniyyeyi yaatan, an'ane ile gelen hissiyat mtevariseyi yandryor. Her bir Mslman tek bayla bu dehetli yangndan kurtulmaya me'yusane abalarken; Risale-i Nur, Hzr gibi imdada yetiti... Kinat ihata eden son ordusunu (Kinat datamayan o orduyu bozamaz) gsterip ve ondan mukavemetsz maddimanevi imdat getirmek hizmetinde harika bir emirber nefer olarak Ayet-l Kbra risalesini mam- Ali (R.A.) kefen grm, ehemmiyetle gstermi.. temsildeki sair noktalar tatbik ediniz, ta o srrn hlsas size grnsn.(112)" Emirda-1 lahikas kitabndan: (Bu bahsin evveli sindeki ki mevzu' burada beraber dnlrse, mevzu daha da iyi anlalr)

"...Bu zamanda onun bir mu'cizesi (Kur'ann) ve nuru olan Risale-i Nur dahi felsefe-i maddiyeden gelen dehetli dallet-i ilmiyeye kar avam- ehl-i imann taklid olan imanlarn, o dallet-i ilmiyenin savletin (112) Osmanlca Kastamonu-2 S: 94 900 den kurtarp, umum ehl-i imana bir nokta-i istinat.. Ve yakn ve uzaklarda olanlara dahi zabtedilmez bir kal'a hkmne gemitir ki: Bu emsalsiz dehetli dalletler iinde, yine avam m'minnin imann phelerden ve slmiyetini hakikatszlk vesveselerinden muhafaza ediyor. Evet her tarafta, hatta Hind ve in'de ehl-i iman; bu zamann ok dehetli dalletinin galebesinden; "Acaba slmiyette bir hakikatszlk m var ki sarslm" diye pheye ve vesveseye dt vakit, birden iitir ki; "Bir risale km, mann btn hakikatlarn kat' ispat eder, felsefeyi malub edip zendekay susturuyor." diye anlar.. Birden o phe ve vesvese zail olup iman kurtulur ve kuvvet bulur...(113)" Hazret-i stad'n bu iki beyaniyle de ve maddetende grlm ve grlmekte olan Risale-i Nurun tiryak gibi, ifa ve ila gibi te'siratyla; hakikat ve gerek olarak, me'yus ehl-i imann kuvve-i maneviyelerini takviye ettii ve i'tikatlarn phe ve vesvese sarsntlarndan vikaye ettii kat'i ve phesizdir. Bu da'vann -uzak da olsa- bir delili olarak, air-i mehur merhum Mehmed Akif Beyin Osmanlca matbu' "SAFAHAT" eserinin ikinci kitabnn yirmidokuzuncu sahifesinde; Sleymaniye cami'i va'az krssnde temsil bir ekilde slam aleminin hal-i hazr mevcud durumunu dile getiren "Kardeim Fatin Hocaya" balkl uzun temsilli msra'larnda Hind ve in'deki mslmanlarn hissiyatlarn dile getirmi olan ezcmle u iki satrdr: "Varsa mmidimiz Osmanllarn evketidir, Onu bir kere iitsek bu saadet yetiir. Bu hakikata dair bir kck misalcik da kendi hayatmdan vermek istiyorum: 1925'lerde srgne yollanm ve dnm olan amucamlarmdan Bekir Badll, bizler kk ocukken; Hazret-i stad'n mahkemelerde yapt merdane mdafaalarndan mealen bir iki cmle anlatyor ve bize tercme edip izah ediyordu. Cmle u idi: "Ben size kar baz mdahinler gibi tazarr-u sinnur ve tabasbus-u kelb yapamam..." Biz kk ocuklar bunlar duyunca heyecanlanyorduk, manmz adeta couyor, kuvv-i maneviyemiz canlanyordu. Evet, Hazret-i stad Bedizzaman, bylece beyz seneye yakn bir zamanda mukaddes slm Hilafetine bayraktarlk yapm bu millet ve memleketin faknda ve iman kal'asnn burcunda, nur ve ziya saan bir gne gibi domu, Mslmanlarn iman ve akidelerinin sarslmaz, zede (113) Emirdag-1, S: 91 901

lenmez, ezel muhkem istinat noktalarn gstermi ve ispat etmi olmakla; mezkr vazifeleri ve tecdid ve ihya grevini gerekten yaptna phe kalmamtr. slm leminin din byk ahsiyetleri de o hakikat kabul ve tasdik etmilerdir. Nitekim bu kitabn st taraflarnda baz nmuneleri getigi gibi, biraz ileriki sahifelerindede Hazret-i Bedizzaman'n gerek bir din mcahidi, bir hakikat allmesi, bir maneviyat rehberi ve mstakim bir hidayet nderi olduunu i'tiraf etmiler ve etmektedirler. Risale-i Nur eserleri, sadece ilim asndan akllara maddi te'sirler yapyor deildi. Belki onun asl hakik te'siri ve czibedar cemali ve mknats gibi vicdanlar teshir eden ve atelendiren, evk ve hareket veren ey; Ondaki Nur ve ruh mesabesinde olan samimi ihls ve Kur'an'a berrak cam gibi ayine olmasyla; manev dalgalar halinde ehl-i imann hem akllarnda, hem kalblerinde, hem vicdanlarnda, hem de hissiyatlarnda byk byk, vecidler ve te'sirler icra ediyordu. Bu ahirki hakikata da Hazret-i stad, yirminci Lem'a olan HLS risalesinde yle iaret etmitir: "...Evet, kuvvet hakta ve ihlsta olduuna bir delil, u hizmetimizdir. Bu hizmetimizde bir para ihls, bu davay ispat eder ve kendi kendine delil olur. nki yirmi seneden fazla kendi memleketimde ve stanbul'da ettiimiz hizmet-i ilmiye ve diniyeye mukabil, burada yedisekiz senede yz derece fazla edildi. Halbuki kendi memleketimde ve stanbul'da, burada benimle alan kardelerimden yz, belki bin derece fazla yardmclarm varken; burada ben yalnz, kimsesiz, garib, yarm mm, insafsz me'murlarn tarassudat ve tazyikatleri altnda yedi sekiz sene sizinle ettiimiz hizmet; yz derece eski hizmetten fazla muvaffakiyeti gsteren manevi kuvvet; sizlerdeki ihlstan geldiine phem kalmad. Hem i'tiraf ediyorum ki: Samim ihlsnzla; an ve eref perdesi altnda nefsimi okayan riyadan beni bir derece kurtardnz.. naallah tam ihlsa muvaffak olursunuz, beni de tam ihlsa sokarsnz...(114)" Hazret-i stad'n bu son derece samimi ifadeleriyle; ilk nur talebelerinin, bilhassa Isparta ve civar samimi insanlarnn byk bir payesi ve erefi vardr. (114) Lem'alar, S:151 902 NC BLME BR HATME BYK AHSYETLERN TELAKKLER Az yukarda iaret edilmi slm leminin din ve itima byk ahsiyetleri, stad Bedizzaman Hazretlerinin yapt iman hizmetinin azametini ve ilmi byk ve fevkalde dehasn ne ekil ve nasl kabul edip karladklarn gsterir ifade ve beyanlarndan baz rnekler vermek istedik. Din limlerinin gr ve telkkileri yan sra, devlet ricelinin, asker erkn ve kumandanlarnn da, itimaiyat ve siyaset adamlarnn da, psikolog, sosyolog ve tarihilerinin de ve nihayet gnl ehli byk vel insanlarnn da; Bedizzaman Said-i Nursi hakknda gr ve telkkilerini birlikte arz etmeliyiz. Btn bunlar tesbit etmek iin de Bedizzaman'n ocukluk, tahsil ve genlik devrelerine, bilhare de Risale-i Nur ile yapt Kur'an hizmet safhalarna dnp bakmak gerekmektedir. Evvel: Onun ocukluk zamanlarndaki acib harika, ilh zeks ve ftr kabiliyet ve isti'dadn bizzat mahede eden ark vilyetlerindeki byk allme ve Vel zatlardan, bata eyh Abdurrahman- Ta Hazretleri, eyh Fehim-i Arvas, eyh Muhammed Celal, eyh Muhammed-l Kfrev, eyh Fethullah- Verkanis, Siirtli eyh Fethullah Efendi, Nurinli Muhammed Ziyaeddin (Hazret), Bitlisli eyh

Muhammed Emin Efendi.. Ve onun ilk hocalarndan Seyyid Nur Muhammed gibi zatlar, Bedizzaman'a kar ne kadar efkatkr, ne kadar takdirkrane hrmetkr davrandklar ve onu nasl bir sevgi ve efkatle karladklarn bu kitabn ba taraflarnda delil ve vesikalaryla kaydetmiizdir. Saniyen:Tahsilini bitirip ark'taki gzide simalarla mlkat yapmak zere yapt seyahatler neticesinde, ark'taki btn ulema ve meayih Bedizzamann ilminin Vehb ve harika ve eriilmez seviyede olduuna kanaat getirerek hkmetmeleri ve tasdik ederek; Ona, "Bedizzaman" unvann lyk grm olmalar hadisesidir. Bu da kitabn ba taraflarnda vesikalariyla kaydedilmitir. Salisen: 1898'de Bitlis'ten Van'a gittii zaman ve gitmeden nce, Bitlis'te geen iki senelik hayatnda tm medrese alimlerince ona lyk grlerek verilmi olan Bedizzaman unvan- liyakatn, bata Bitlis Valisi merhum mer Paa ve sonra Van valilerinden Hasan Paa ve Tahir Paa.. Ve Van'daki btn mektep muallimleri; Ona o lyk ve muvafk unvann hep tasdik ederek: "Beli!.. Bedizzamanlk unvan bu zata layktr ve mstehaktr" demeleridir. Rabian: 1907'de Van'dan stanbul'a gittii zaman, Padiah Abdlhamid Han'n mabeyn hkmetiyle yapt merdane ve pervasz mlkatlar, bil 903 hare de ayn hkmetin tedbirleriyle tmarhane ve hapishaneye konulduu zaman, ilgili paalar ve doktorlarla yapt konumalar.. Ve ondan nce de, stanbul ekerci hannda yapt emsalsiz i'lnt zerine, mnazara iin gelen din limleri, felsefeciler, siyasler ve mtefenninlerin hepsi bil-ittifak, Bedizzaman'n ilminin harikalna, pyanszlna ehadet etmeleri ve "Bedizzamanlk" unvann manen tasdik edip imza etmeleri hadisesidir. Bunlarn da vesika ve belgeleri bu kitabn ilgili yerlerinde kaydedilmitir. Hamisen: Merutiyet'in iln zerine yapt itima ve siyas konumalar, okuduu nutuklar ve yazd makaleleriyle; siyaset adamlar, asker erkn ve umum ulema, yine onun Bedizzamanln hayretle mahede edip tasdik etmeleri hadisesidir. Sadisen: Gerek Otuz bir Mart hadisesi ncesinde, gerekse Divan- Harb-i rfi mahkemelerinde yapt mdafaalar zerine; dost ve dman herkes onun harika, acib bir insan olduuna zmnen hkmetmeleri vakasdr. Ve daha gele gele, 1910'da te'lif ettii "Mnazarat" ve "Muhakemat" eserlerinde pervaszca ve harika ekilde ortaya koyduu din ve itima ilim ve irfan, sonralar da am'da verdii Hutbe ile,am ulemasnn onu kemal-i hayret iinde karlayp tasdik etmeleri ve daha sonralar Sultan Read ve ttihad ve Terrakk cem'iyetindeki milliyeti hamiyetperver byk devlet adamlar ahsiyetlerin ona kar gsterdikleri son derece samimi hsn- alka ve hrmetleri de bu gerein ak bir delilidir. Bunlardan baka, l.Cihan harbinde Bedizzamann gsterdii acib fedakrlklar ve harika kahramanlklaryla; bata Harbiye Nazr Enver Paa olmak zere, Kumandan Kel Ali Paa, Halil Paa, Hariciye Nazr Talat Paa ve Van Valisi Cevdet Bey ve sair asker kumandanlar, mlk erkn; Bedizzamann kahramanlk ve vatanseverlik cihetini de son derece takdir ederek Bedizzamanln tasdik etmeleridir.

Hele Rusyadaki esaretinde, Rus Bakumandann be paraya saymyarak ve lmn yzne glerek kyam etmeme hadisesi, ta Amerikann Asker istihbarat arivlerine kadar gidip kaydedilmesi gibi, Rusyada esir Trk, Alman ve Avusturya zabitlerince mahede edilmesiyle, Onu fevkalde metin, imanl, kahraman bir kumandan olduunu tasdik etmeleriyle; yine onun Bedizzamanlk nvann zmnen kabul ve tasdik edip imza atmalardr. Esaretten firar hadisesi, zaten bal bana harikalarn harikasdr. Tek bana, Rusa bilmedii halde, Rusya'y uzunluuna firar suretinde keserek Varova, Viyana ve Sofya'ya urayarak stanbul'a kadar selmet iinde gelmesi, evet gerekten harika bir hadisedir. 904 stanbul'a geldikten sonra da, ngilizlere kar verdii cansiperane mcadelesi ve ngilizlerin bapapaznn suallerine verdii veciz, harika cevablar; ngilizlerce de Bedizzaman'n kahramanl ve vatanseverlii grlp kabul edilmekle de, onun Bedizzamanl onlarca da bir nevi kabul edilmi olmasdr. Daha sonra, onun bu harika ve bir ordu kadar te'sirli mcadelelerini gren ve takib eden Ankara hkmet ricali, Bedizzaman srar ve tekrar ile Ankara'ya -taltif iin- armalar ve sonra da;Meclis bakan, bilaherede reis-i Cumhur M.Kemal Paa'ya kar namaz ve dinin eairi hakikatlarn ve tatbiklerinin lzumunu pervaszca ve hi ekinmeden haykrmas da yine bu davann baka bir nianesidir. Bunlardan baka 1925'den 1953 yllarna kadar tm dnya dinsizlerinin, gizli-ikr ifsadatlarna kar Kur'an namna, iman hesabna yapt yirmi sekiz senelik manevi cihad ve kuds mcadelesi; Onun nasl bir din rehberi, . Kur'an hakikatlarnn bir mbellii ve dellal.. Ve mstakim, amaz bir hidayet abidesi olduuna btn ilim erbab, insaf ve vicdan dnyas grp ma'nen tasdik etmekle; yine onun o unvannn ancak ona lyk ve muvafk olabileceine zmn ve skt karar vermi olmalar hadisesidir. Evet btn bu yazlanlar bu kitapta, delil ve belgeteriyle ispatl olarak kaydedilmi ve edilmektedir. imdi burada, bataki davamz olan slm leminin din, itima ve siyas byk ahsiyetlerinin Bedizzaman hakkndaki grlerinin beyanna geiyoruz. Buna da Hazret-i stad'n sadece 1907'den sonraki hayatiyle ilgili vak'alardan sz ederek gireceiz. Onun bu tarihten nceki ocukluk devresi ve tahsil hayat, tafsilatyla bu kitapta kaydedilmi olmakla beraber, belki o faslda cereyan eden hadiseler baka sebeblere de hamledilebilir. Lkin 1907'den sonra, stanbul dairesindeki Osmanlnn byk din limleri ve siyas ahsiyetlerinin Bedizzaman hakknda grlerine artk hi bir kimse bir ey diyemiyecektir. te, Birincisi: stad Bedizzaman Said-i Krd ve sonra Said-i Nursi Hazretlerinin 19071909 yllar arasnda stanbul'da iken, oraya gelen Msr Cami-l Ezher Reisi eyh Bahid Hazretleriyle yapt mlkat neticesinde, eyh Bahid'in: "Ben bu genle mnazara edip galebe alamam. Zira, ben de Osmanl lkesinde zuhur eden hrriyet hakknda onun beyan ettii ayn kanaattaydm. Fakat Bedizzamann, o ok geni ve dank meselenin bir kitapla ancak izah yaplabilir iken; ki cmleyle gayet veciz ve cami' ekilde ifade, etmesine hayran kaldm. Bu zatla mnazara edilmez.(115)" gibi samimi i'tiraflaryla; slm Ale

(115) Emirda-2 Lahikas, S:108 905 minin hem din hem dnya ve itimaiyyat sahasnda selhiyyetli o allme zatn, o ekilde kanaat izhar etmesi; Bedizzaman hakknda slm leminden gelen telkk rneklerinin birincisidir. kincisi: Yine ayn senelerde ve sonrasnda ( Belkide 1926 lardan sonra) Msrl mehur lim ve Garb'n bir ok dil ve felsefelerine ina allme Abdlaziz avi, o sra Bedizzamann nereyledii makale ve nutuklarn okuduktan sonra, Msr'n en byk gazetesi olan "EL EHRAM" ceridesinde "Bedizzaman -Fatn-l Asr" bal altnda seri makaleler nerederek, onun ilh, harika bir fart- zekya sahip olduunu iln etmitir.(116) ncs: 1911 hazirannda resm bir ziyaret maksadyla stanbul'a gelen Japon bakumandan Maraal NOG'nin Meihat-i slamiyeden sorduu pek mhim suallere ancak Bedizzamann halletmesiyle Bakumandann byk takdirlerini celbetmesi ve Bedizzamanla dostluk kurmas hadisesidir. Bu bahisde, kitabmzn ilgili blmnde tafsilatyla gemitir. Drdncs: Mtareke yllarnda Msr'a hicret eden Osmanl devletinin son eyh-l slm Mustafa Sabri Efendi, Msr'da Risale-i Nur'a sahip ktn ve Nur Risalelerini Cami-l Ezher'in husus bir mevkiine koydurttuunu ve hatta Risale-i Nurlar Arapaya tercme etmek iin dikkatle mteveccih olduu vakit, "Bunun hakiki tercmesi iimiz deil, yine ancak onu tercme edebilecek onun mellifidir" eklinde itiraflarda bulunduu.. Ayrca da Hazret-i stad Bedizzaman'n, kendisi gibi Trkiye'yi terk etmeyip orada kalnn en isabetli ey olduunu.. Ve onun Trkiye'de siyas sahada deil, iman ve manev sahada balatt din cihad en doru ey olduunu itiraf etmesidir(117) Beincisi: Osmanl lkesinin son asrda en byk ve mstesna edebiyat stad ve istiklal marnn aziz airi merhum Mehmet Akif Bey, gerek 1918'de alan Dar-l Hikmet-il slmiye genel sekreterlii zamannda, gerekse de ilk millet meclisi dnemindei meb'usluu srasnda ve daha sonra Msr'daki 1926-1936 yllarnda ta vefatna kadar, her mecliste sras ve yeri geldike, daima Bedizzaman'n harika dehasndan, stn ve eriilmez idrkinden, ilminden ve fazlndan senakrane sz etmesi ve medhetmesidir. Mehmet Akifden rivayet edenlerin banda stad Hazretleri gelmektedir, bir mektubunda yle der: (Bu mektup 22/3 1951 de yazlmtr) "...arat-l 'caz umum Risale-i Nur'un bir fihristesi bir listesi ve o Nur bahesinin bir fidanl ve srr- 'caz- Kur'ann bir menba olduunu grdm. Gayet ince ve derin olduu iin imdiye kadar alimler pek (116) Bediizzaman hakknda verilen konferans, S: 25 (117) Sabk eyh-l Islm merhum Mustafa Sabri Efendi'nin bu szleri ve rivayetlerinin me'haz iin bak: "Risale-i Nur hakknda verilen konferans S: 25. ve Son ahitler-2 S: 32... Ve Msr'da 1947-50 sralarnda talsil yapan Emirdagl Kln Ali'nin rivayetleri..Ayrca (Bkz. Emirdag-1 asllanna... ) 906

azn anlamlard. Fakat kimin eline gemi ise, fevkalde takdir etmi ve emsalsiz demi. Hatta Dar-l Hikmet'te merhum air Mehmed Akif demi ki: "En byk alim odur ki, bu tefsiri anlasn.. deil ki emsalini yapabilsin!.. Hakikaten ben de merhum Mehmed Akif gibi derim: Dehetli eski harp iinde avc hattnda, bazen de at zerinde cazdaki 'cazn en ince mnasebatn grmek ve onlarla tam megul olmak ve koca dehetli harbin tehlikesi onu mevve etmemek.. Ve incimad derecesindeki souk iinde avc hattnda o incecik i'caz mnasebetlerini hereyden daha ehemmiyetli grmek; Eski Said'in hakikaten hizmet-i Kur'aniyede harika bir fedakrldr...(118) Mehmet Akif Bey'den rivayet edenlerin bir kann isimleri de yledir: 1- Gazeteci Yazar Merhum Eref Edip Fergan Bey 2- lk dnem Erzurum milletvekili Mehmet Salih Yeilolu. 3- Milli Savunma Bakanlnda yirmibe sene hizmet eden Ankaral Mehur Osman Nuri Hoca'dr. Gelen bu rivayetlerden birisinde: "Bir deba meclisinde, Merhum Mehmed Akif:. "Viktor Hugolar, ekispirler, Dekartlar edebiyat ve felsefede, Bedizzamann ancak birer talebesi olabilirler:" demitir.(119) Baka bir rivayette, Mehmet Akif'in Dar-l Hikmet-il slmiye genel sekreterlii srasnda bir mecliste: "Bedizzaman'n konutuu yerde bize ancak skt der" demitir. Dier bir rivayette: "Mehmet Akif: "Biz Darl-Hikmet'te iken, Bedizzaman sze balad myd, biz hayran hayran onu dinlerdik.(120)"demitir. Mehmet Akif'in syledii bu szleri gibi, bir rivayet de stad'n hizmetkrlarndan Mustafa Sungur'un, stad' Bedizzaman'dan duyduu rivayettir. Aynen yle dedi: "Bir gn stad'mz, Mehmet Akif den sz almas mnasebetiyle buyurmulard ki: "DarlHikmet azalar iinde bana en yakn ve en hrmetkr Mehmet Akif idi. Hatta bir gn Darl Hikmet azasndan zmirli smail HakkEfendi, benim gyabmda bir eyler sylemek istemi, ona mukabil Mehmet Akif karlk vererek demi ki: (Mealen) "Eer kendilerine biz alimiz diyorlarsa, Bedizzaman'n yazd bir arat-l 'cazn anlyabilsinler." Bylece Mehmet Akif Hazretleri, Bedizzaman'n hayran olup, onun yazd eserlerinden ok zaman ilhamlar alarak, iirlerinde o hakikatlar (118) Muntebah Dosya No: 74 (119) Konferas:Z.Gndzalp S:25 (120) Mntehab Dosya mteferrik mektuplar, Sra No: 22 907 kaydettiini bir ok kimseler rivayet etmitir. Altncs: 1908'lerden 1920'lere kadar umum Osmanl eyh-l slamlar Bedizzamana kar hrmet ve takdir iinde bulunduklar keyfiyetidir. Bir misal vermek icab ederse; 1911 ylnda stanbul'a gelen Japon(*) ba kumandannn, eyh-l slmlktan sorduu mkil ve etin suallerini cevablandrmak

zere, eyh-l slm Bedizzaman'a mracaat etmi ve Bedizzamann vermi olduu ilm ve mantk cevablar Meihat adna kumandana aktarlmtr. Ayrca da 1920'lerde ngilizlerin stanbul'a tasallutlar hengmnda onun Anglikan Kilisesi'nin Ba papaz tarafndan, slm Meihatndan (eyhl slmlk) sorduu alt tane suallerinin cevablandrlmas iin de, yine Bedizzaman'a mracaat edilmi, Bedizzaman Hazretleri de o hengmeye muvafk olacak tokmak gibi cevablar vermitir.Hem ayrca da 1918'de eyh-l slm Musa Kzm Efendi'nin, padiaha takdim ettii arizalarda, Bedizzaman Said-i Krd Efendinin Darl-hikmet'e alnmas hususunda ve bilhare de kendisinin ilmiyede kaymakamlk manasnda kullanlan "MAHREC" payesiyle taltifi konusunda gsterdii hrmet ve ifade ettii ihtiram ve sevgi kelimeleri de bu davaya kfi delildir.(121) eyh-l slm Musa Kzm'dan sonra gelen, eyh-l slm Nuri Efendi ve nihayet eyh-l slm Mustafa Sabri Efendi'ler, hepsi de Bedizzaman'n ilmine, fazlna, kemaline ve ftr ilh zeksna hayran olmu ve takdir hislerini ifade etmilerdir. Yedincisi: Ar artlar ve balayc tazyikler altnda olmalarna ramen; ve Bedizzaman Hazretleri hakknda hkmetler tarafndan menfice resm propagandalar yapld halde, Trkiye Cumhuriyeti Diyanet Riyaseti Dairesi Hocalar, en bata Aksekili Ahmed Hamdi Efendi olmak zere.-Birinci Reis Serafeddin Yaltkaya hari- btn bakanlar ve yksek kurul azalar; Hazret-i stad Bedizzaman'n ilmine, faziletine ve dirayetine kar hayran (*) Japon ba kumandan bahsi az yukarda gemekle beraber, burada tekrar edilmesi bilerek olmutur.nki burada ondan bahis dolayldr.A.B. (121) Son Devrin lslm Akademisi, Sadk Albayrak, S:197 908 lk ve hrmetkrlklarn ifade etmekten ekinmemi, her zaman ona yardm etmek istemilerdir. Ve bunu pek ok msbet ve ilm raporlaryla da tasdik etmilerdir.(122) Evet, Trkiye Cumhuriyeti kuruluundan 1987 ylna kadar, Diyanet leri Reislerinden .Yaltkaya hari, bata Ahmed Hamdi Akseki, M.Eyyb Sabri, Hasan Hsn Erdem, mer Nasuhi Bilmen, Ali Rza Hakses, Tevfik Gereker, brahim Elmal ve iki Ltfi Doan'dan ikincisi(123) Sleyman Ate, Tyyar Altkula(124) olmak zere bu ana kadar sadece iki reis mstesna, dierleri hepsi Risale-i Nuru ve stad Bedizzaman' son derece takdir ederek ihtiram iinde bulunmulardr. Bunlardan bir ounun Hazret-i stadla baz hatralar da olmu ve bazlar stad Bedizzaman hakknda hususi grlerini de beyan etmilerdir. Bu hatra ve grler ksmen bu kitabn ba taraflarnda kaydedilmitir. Ezcmle: Trkiye Cumhuriyeti ikinci Diyanet reisi Ahmed Hamdi Efendi(125) Diyanet Reisliine getikten sonra, Hazret-i stad ve Risale-i Nurla 1947'lerde balyarak, ok yakndan alkadar olmaya balad.stad Bedizzaman'la baz muhaberelerde bulundu ve o tarihlerde Nur risalelerinden iki takm srarla istemiti. Hazret-i stad da, 1949'da Afyon hapsinden ktktan sonra, 1950 balarnda kendisine iki Nur takm hazrlatm ve gndermiti. O da bu kitaplar husus ekilde cildleterek, bir takmn stnde kendi ismini yazdrm ve husus ktbhanesine koymu. Dier takm da Diyanet Diresi ktbhanesine hediye etmitir.(126) Daha sonra da vefatndan az nce, kendi zengin olan

ktbhanesini de iindeki bir takm Nur risaleleriyle birlikte Diyanetin ktbhanesine hediye ile devretmitir. (122) "Diyanet lleri Reislii Nurculuk hakknda ne diyor" kitab bunun ahididir. (123) Birinci Ltfi Doan, Doktor Ltfi Doan'dr.Aslen Konya-Ermnek kazas Gargar kynden olup,bir arda oruma yerlemi olan bu zat, dardan elde ettii baz diplomalar sayesinde ve baz siyasi kanallarla o makama, her naslsa ulam bir insan... (124) Tayyar Altkula, talebelii srasnda Risale-i Nurlardan ksmen okuduunu ve stad Bedizzaman ve Risale-i Nur'a kar deil, baz Nur talebelerinin, Hazret-i stad'n manev makam ve ahsiyetine kar duyduklar husus kanaat ve hislerine kar baz itirazlar olduunu bizzat bana anlatmlard. A.B. (125) Ahmed Hamdi Akseki, Antalya-Elmal kazas, Gzel nahiyesine bal Akseki kynde domutur. Medrese tahsilini stanbul'da bitirmi, T.C.Hkmetlerinde 1924-1939 aras, Diyanet mavere kurulu azal ve bakanlnda,1939-1947 aras Diyanet Reis muavinlii...1947-51 aras Diyanet reislii yapm ve 1.9.1951 tarihinde vefat etmitir. Allah Rahmet eylesin. (Bkz. Diyanet Dergisi, Say: 336) (126) Nurun mezkr o iki takm, halen de Diyanet dairesi ktbhanesinde mevcuttur. 909 MERHUM AHMED HAMD EFEND'DEN K RVAYET VE NAKL 1- Hazret-i stad'n yakn talebelerinden Abdullah Yein Aabey anlatt:(2. baskda Abdullah Yein Aabey hatrasn ufak baz dzeltmelerle tashih etti.) "Biz 1948 veya 49'da, birksm niversite talebeleriyle Ahmed Hamdi Efendi'yi, Keiren'deki evinde ziyaret etmitik. Bizi ktbhanesinin bulunduu salonda kabul etti. stad Bedizzaman hakknda baz eyler sormak istedik. Bunun zerine Ahmed Hamdi Efendi konumaya balad: "Ben size Bedizzaman Hazretlerinin nasl bir lim, nasl harika bir zekya sahip olduunu yle ksaca anlataym" diyerek ktbhanesinden kaln cildli iki kitabi gstererek dedi ki: "Bu kitab gryormusunuz, ite Bedizzaman Hazretleri bu iki kitab iki kere okusun, hepsini ezber edebilecek harika bir hafzaya, o nisbette de zekya mlik ve sahiptir." dedi.. ve bize: "Risale-i Nurlar hi ekinmeden okuyunuz, yegne okunacak eserdir. Ancak zaman naziktir." diye tavsiyede bulundu. 2- Kastamonu'da stad Bedizzaman'n komusu evket isminde bir tccar ile Merhum Ahmed Hamdi Efendi arasnda cereyan etmi bir hadise ve hatray rivayet eden Tillolu merhum Tahsin Efendi'dir. Tahsin Efendi stad Hazretleriyle Kastamonu'da tanm, baz hizmetlerinde ve Nurlarn yaz iinde bulunmu bir zattr... yle anlatt: stad'n ev komusu olan tccar evket Efendi, komu olduu halde Hazret-i stad'n ziyaretine hi gelmemi ve grmemiti. Bu zat bir ara stanbul'a ticari i iin gitmi, oradan da bir ka gnlne Yalova'ya teneffs kastyla gitmi. Yalova'daki bir otelin bir odasna kalabalk insanlarn girip ktn grm. "Burada ne var"' diye sormu. Aksekili Ahmed Hamdi Efendinin o odada misafr olduunu sylemiler. Kendisi de, gideyim ben de bir ziyaret edeyim demi, varm elini pmtr.A.Hamdi Efendi hemen kendisinin nereli olduunu sormu. O da "Kastamonuluyum" der demez, Hamdi Efendi kendisine yer gstermi ve oturmasn sylemitir. Ziyaretiler biraz azalnca, Ahmed Hamdi Efendi

tccar evket Efendiye: "Kastamonu'da ok byk bir zat vardr, sen onunla grtn m?" diye sormu. evket Efendi ise; "O zat benim ev komum olduu halde, maalesef hi gremedim." demesi zerine, Ahmed Hamdi Efendi ona: "Hata etmisin, ok hata etmisin!." Diyerek, Hazret-i stad'n yce kemaltn lyk olduu vehiyle sena etmeye balam ve tekrar evket Efendi'ye dnerek: "Bedizzaman gibi bir zat Kastamonu'da, stelik ev komun olsun da grmezsin!" eklinde sitem etmitir. Bunun zerine evket Efendi Kastamonu'ya dner dnmez, ilk ii beni 910 bulup Hazret-i stad'n ziyaretine gitmek oldu. Tahsin Aydn (127)" te Trkiye Cumhuriyeti Diyanet Reislerinden en bata Aksekili Ahmed Hamdi Efendi olmak zere Hasan Hsn Erdem, mer Nasuhi Bilmen, Ali Rza Hakses ve Tevfik Gereker.. Ayrca da Diyanet leri Mavere Kurulu bakanlarndan Hasan Fehmi Baolu, byk alim ve yine Din leri Mavere kurulu azalarndan M.ehid Oral ve Ahmed Hamdi Kasabolu gibi en selahiyetli lim zatlar, hemen hepsi stad Bedizzaman Hazretlerini grm, tanm.. Ve ilim, fazl ve kemaltn takdir etmi byk ahsiyetlerdir. Bu zatlar Trkiye Cumhuriyeti Diyanet leri Bakanlnda vazifeli olduklar dnemlerde bir ok defalar mahkemelerce Nur Risaleleri Diyanet lerine tetkik iin havale edildii zaman, ayn zatlarn riyasetlerinde otuz kadar msbet raporlar vrid olmutur. Bunlardan, sadece 1964 tarihine kadar sadr olmu raporlardan yirmi drt tanesi bir kitap halinde neredilmitir. Bylece, yukarda adlar yazlan o muhterem zatlarn stad Bedizzaman ile ilgili bir ksm hatralar da bu kitapta dercedilmi olmakla beraber, ayn zatlardan bazlarnn Bedizzaman hakkndaki husus kanaat ve grlerinden baz blmlerin de buraya derci mnasib grld: 1- AL RIZA HAKSES: (1967 ylnda Diyanet leri Bakanln yapt. Ondan nce iki yl din ileri yksek kurulunda bakanlk yapt.) Bu zat, Bedizzaman Hazretlerinin ilmine, fazlna, kemaltna ve slm dinine ettii byk hizmetlerine ait unlar syler: "...O ilim adamyd. lm-i dine ahkm- dine vkf olan bir zatt. Byle bir zata "Bilgisi kttr" falan diyen olamaz... O, ilmini mnazaralarda ortaya koymu bir insan... Btn stanbul ulemas (Onun ilmine kar) aciz kalm.. Sonra; "Siz Darl Hikmet'e lyksnz!" diye onu en yksek ilim messesesine tayin etmilerdi. Fevkalde zek ve hazr-cevab bir insan.. Ona kimse; "Cahil, udur budur" diyemez. O kendini ortaya koymu bir insandr. Hikmet-i slmiyeye vkf bir insand. Nefsinde rsih bir zatt. Hangi fenden sorsalar, hep altndan kalkard. Onun kadrini; ilmi olan, maneviyat olan bilir. Mesaiki ola er', ona molla bilir derler.

Ledn ilmini hemin, ehli ile Mevl bilir derler. (127) Bu hatray Urfa'da bir mddet hayatn geirdikten sonra orada vefat etmi olan Tillolu Tahsin Aydn Efendi bize bir ok defa anlatt gibi, N. ahiner de "Son ahitler-3 S: 105'de ayrca neretti.A.B. 911 Belki o zat- l- kadr, sahib-i ilm-i ledndr. Eer yle idi ise, elbette onunla kimse baa kamaz. Allah yle ilim sahiblerini korur. Eserleri slm eserler... Kur'ann manalarna aykr bir mana vermemi, limane tefsir etmi. Verildii mahkemelerde, hep beraat etmitir. Nur Risalelerinde din bir mahzur yoktur. Bizim kanatmz yledir. Son zamanlarda inzivaya ekilmiti. be zeytinle vakit geirdi. Biz yemek peinde koarken, o maneviyat leminde ykseliyordu.(128)" 2- TEVFK GEREKER: (Ayn zamanda hukuku olan bu zat, 1962-1963 yllarnda Diyanet leri Bakanl yapt. C.H.P'nin o dnem iktidarnda; bir devlet bakanyla, Diyanet ileri bakan muavini, emekli general Saadeddin Evrin'in ma'rifetiyle; Risale-i Nur aleyhinde hazrlattrlan sahte raporlara, reddiyelere; imzasn direnerek atmyan Diyanet reisi byk alim Hasan Hsn Erdem'in, zorlattrlarak emeklilie sevk ettirilmesinden sonra, Diyanet ileri bakanlna getirilmi bir zattr. Ne diyor bu zat, Hazret-i Bedizzaman ve Risale-i Nurlar hakknda: "...Benim nazarmda onlar (Risale-i Nurlar) slm fikirlerdir. stad gibi zatlar vasta ve aratr. slmiyet salam temeller zerine messestir. Hatta akl ile tearuz etse' akl asl i' tibar, nakil ise te'vil olunur. Bedizzaman buna ilaveten yle diyor: Fakat o akl, akl olsa gerektir. (129) Bugnle gemi arasnda bir fark grmyorum. Sonra bizim iimiz de deil.. Herkes Said-i Krd gibi fedakrlk gsterip diyar diyar gezemez. imdi biz kesemizi, midemizi dnyoruz...(130) 3- MER NASUH BLMEN: Diyanet reisliini de yapm olan bu zatn slam kymetli eserleri olup, Osmanl Devletinin yetitirmi olduu son byk alimlerindendir.) stad Bedizzaman hakkndaki gr, veciz bir iki cmleden ibarettir. Bunu da nakil ve rivayet eden, gazeteci-yazar Vehb Vakkasolu'dur. yle anlatt: Hocamz mer Nasuhi Efend, Yksek slam Enstitsnde Kelm hocal yaparken, bir talebe arkadamz, bir gn hocamza, ders esnasnda yle bir sual tevcih etti: "Hocam! Sizin de eserleriniz var, neden bunlar okuyanlar bir "Nasuhcilik" meydana getirmiyor ? Eserlerinizi alan gtrr, ktbhanesine kor, herhangi bir hareket gstermez. Amma Risale-i Nurlar okuyanlar bir bakarsnz, hemen birbirlerini buldular ve bir hareket ve faaliyet iine girdiler. Bunun sebebi nedir? (128) Aydnlar Konuuyor, S:114 (129) Muhakemat-Bediizzaman- S:10, Envar Neriyat (130) Aydnlar Konuuyor, S:133 912

Hocamz mer Nasuhi Efendi: "Bunun cevabn burada deil, hususi bir yerde vereyim" dedi. Ve kitaplar knlayarak dersten kt. Biz de arkasna dtk. Fatihteki otobs duranda, otobse bindi. Biz de ayn otobse bindik. Otobs iinde de bizi grnce; sual soran arkadamz eliyle iaret ederek yanna ard. Biz de yaklatk ve "Olum! Said-i Nursi nin kulana yukardan fliyenler var.. Bizim eserlerimiz ise, mevcutlardan bir derlemedir. te sebebi budur"dedi. 4- AHMED HAMD KASABOLU: (On iki sene Msr'da tahsil yapan bu zat, uzun mddet Diyanet leri Bakanlnda mavere kurulu azaln yapt. slam ilimlerde sahib-i salhiyet bir insand. 1986 Ramazannda vefat etti. Allah Rahmet etsin). te bu zat, Bedizzaman'n ilm dirayeti ve slam hizmetleri hakknda unlar sylyor: "...Onun fikirleri slm idi.. Haliyle slm fikirlerin yaylmasn iyi karlarm. Karihasi ok geniti. Hayalleri kolay kolay baka bir kimsenin hatrna gelmezdi. Baz tebihleri vardr, hadiseleri bu tebihlerle canlandrrd. Tebihleri ve hayalleri ok kuvvetliydi. Said-i Nursinin gayesi, maksad; slmiyete elinden geldii kadar hizmet etmek, slmiyeti yaymakt. Onun gayesi buydu. ok ibadetle megul olurdu...(131) 5- LTF DOAN: (Bu zat, Bayburtlu olup; Diyanet ileri bakanln yapm olan Ermenekli ve sonra orumlu Doktor Ltf Doan deildir. 1966'da din ileri yksek kurulu azal,1967'de Diyanet ileri bakanl yapt. Daha sonralar Erzurum Senatr olarak meclise girdi.Halen bu zat, Refah Partisinde millet vekilidir.) te bu zat diyor ki: "Merhum stad Bedizzaman'la benim vicah grme imknm olmad. Kendilerini gyab olarak tanyorum. lmine itimad ettiim baz muhterem zevatn Said-i Nursi hakkndaki mahedelerini bizzat dinleme imknm olmutu. Bunlardan birisi; Byk slm limi merhum Muhammed ehid Oral Efendi(132).. kincisi de: Halen El-aziz mfts Muhterem Hac mer Bilginolu Efendidir. Bu her iki ahs da, Merhum Bedizzaman hakkndaki mahedelerinde; kendisinin ilim, vera', takva ve fazilet sahibi bir kimse olduunu bizzat mahede ettiklerini, ilm vukufiyetinin derinlii, ilmiyle mil bir insan olmasnn hayran olduklarn bizzat ifade etmilerdir. (131) Aydnlar Konuuyor, S:116 (132) M.ehid Oral, Diyanet Mavere kurulu azalarndan byk bir slam alimi idi.A.B. 913 Muhammed ehid Oral Bedizzaman iin: "Esasat- slmiyeye vkf bir zatt" diye hkmederdi. Hasan Fehmi Baolu da(133)yksek ilmi ahsiyetinden M.ehid Oral merhuma daima bahsedermi. mer Efendinin de, kendisiyle sohbeti ok olmu, o da Bedizzamann ilmine, fazlna hayrandr. (134) te Osmanllarn bata eyh-l slmlar olmak zere dini ahsiyetlerinin en nde gelenleri.. Ve DarlHikmet-il slmiyenin fzl byk allmelerinden bir ou -yukarda kaydedildii vehile- Bedizzaman' n ilmine, fazlna, kemaltna kar hrmet ve takdir iinde bulunduklar gibi; Trkiye Cumhuriyeti Diyanet Riyasetindeki yetkili byk alimleri de stte nmuneleri yazld zere- ayn eyi paylamlardr.

imdi, dahil ve hari, din ahsiyetlerden baka, bir de hukuku, itimaiyat, asker, tabib ve gazeteciyazar mtehasss ve selhiyetli ahsiyetlerden birka rnek verelim: (Trkiye'de ve hari lem-i slmda bir ok allme ve siyaset adam ahsiyetlerin, Risale-i Nur ve mellifi Bedizzaman Said-i Nursi hakkndaki telkkilerini hv szlerini burada sralamak mmkn, fakat makamn kabiliyeti kaldrmamaktadr. Onun iin tarih srasnda o byk zatlarn bazlarnn da telkkilerini kaydetmek va'diyle; burada sadece mhim zatlardan bir ka nmune vermek isteriz. Daha tafsilat arzu edenler N.ahiner'in aratrp derledii Aydnlar Konuuyor ve Son ahitler1,2,3,4,5 cild kitaplarna mracaat edebilirler.) 1- Ord.Prof.Dr.Fahreddin Kerim Gkay: (stanbul Eski valilik ve Belediye reisliini yapm, elilik ve bakanlk grevlerinde bulunmu, ayrca da mtarake yllarnda kurulan Hilal-i Ahdar (Yeilay) cemiyetinin kuruculuunu yapm bir zattr.) Bu zat, Bedizzaman Said-i Nursi ve eserleri hakknda ezcmle yle demitir: Ben Said Efendi'yi yalnz bir din adam deil, sosyal dncelere mlik, kafasn ldatm bir ilim adam olarak tandm... Memlekete en skntl ve buhranl gnlerde hizmet etmi bir zattr. Kuva-i Milliye hareketini desteklemitir... Said-i Nursi, devrinde yaam ve fikirlerini ortaya koymu bir insandr. O fikirler, zamann icab ettii davalara esas tekil etmitir. Onun tarihe mal olmu szleri hakknda dnlr, beenilir beenilmez, o efkr- umumiyenin verecei bir karardr... (133) Merhum Hasan Fehmi Baolu ise, Bedizzaman ile Merutiyet dneminde bir hatras olmu, o hatra bu kitabn ilgili yerinde dercedilmitir. Bu merhuma da Allah rahmet eylesin amin.A.B. (134) Aydnlar Konuuyor, S: 91 914 Bu halde, bu gibi adamlar tarihe mal olmu. Bu adamlar hakknda hakiki hkm tarih verecektir. Benim tandm Said-i Nurs; memlekete, millete faydal olmaya alm bir adam.. Fikri neyse sylemi, konferans vermi, va'az etmi, yaz yazm bir adam.. Baka ne yapabilir? Milli harekette Ankara'ya g'itmi, kendisini hrmetle karlamlar ve ayakta alklanm. Byle bir adamn ne yapmak istedii sorulmaz. nk eserleri ve yapt meydandadr.(135) 2- Prof.Dr.AL NHAT TARLAN: (stanbul niversitesi Edebiyat Fakiltesi, Eski Trk Edebiyat hocalnda yarm asr hizmet etmi ve bir ok eser brakm bir insan.) Bu zat, stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin ahsiyeti. eserleri ve hizmeti hakknda ezcmle yle fkir beyan eder: "Said-i Nurs, hakiki bir Mslman, hem de ok kltrl bir Mslmand. slami fkirlerin yayl benim ahsen en byk emelimdir... Bence hakiki her Mslman, Nurcudur. Sonra benim kanaatm u ki: Anadolu'yu komnizme kar koruyan slm hareket.. Ve bilhassa Nur talebeleridir.

Said-i Nursi; slm, ahlak umdeleri yaymaktan baka, hi bir fikir takib etmemitir. Buna ise, memleketimizin byk bir ihtiyac vardr. Birinin ykmak istediini, o yapt. Ona minnettarm. slam aacn budad. Budaynca altndan slmn yeni ve taze fidanlar fkrd...(136)" 3- Prof.Dr.KEMAL BIYIKOLU: (Erzurum Atatrk- niversitesi eski Rektr) Bu zat, Bedizzaman ve Risale-i Nur'un yapt hizmetleri hakknda zetle telkkisini yle aklamtr: Tanzimattan itibaren manev deerlerini yava yava kaybederek materyaIistleen ve bu yzden manev kntye uryan cemiyetimizin yeniden dirilmesi, silkinip kendine gelmesi iin, Said-i Nursi rf, adet ve ananelerimize sk skya sarlmamz, bencil duygulardan uzaklaarak, kendimizi karlk gzetmeden memleket hizmetine adamamz gerekleri zerinde durmutur... Said-i Nursi, bir cemiyetin ilerlemesinin, an ilerlemesine ayak uydurabilmesinin maneviyatsz, sadece pozitif ilimle mmkn olamyacan; msbet ilimler sahasnda ok almakla beraber manev deerlere; yani rf, adet ve geleneklerimize ve din inanlarmza da lykyla yer vermek, (135) Aydnlar Konuuyor, S:147 (136) Aydnlar Konuuyor, S:150 915 materyalizmden kurtularak silkinmek zorunda olduumuzu anlatmak istemi.. Cemyetimizi hakiki ak gnlere gtrmek ve manevi huzur ve skna kavuturmak istemi ve bunun iin yegne doru yolun slm dinine sarlmak olduunu fade etmitir...(137) 4-Prof.Dr.SLEYMAN YALIN: (Tp sahasnda dahili ihtisas ve zellikle karacier mtehasssl blmnde ok deerli, imanl hazk bir hekimdir. imdi Aydnlar Oca bakanln da yrtmektedir.) te Sleyman Yaln'n, stad Bedizzaman Said-i Nursi ve Risale-i Nur hizmeti hakkndaki gr ve telakkilerini yle dile getirmektedir: Said-i Nursi'yi bir idealin, slm imannn mcadelesini veren bir mbarek ahsiyet olarak tanyorm. Bir sre iin, inklbn ilk heyecanl yllarnda "Kemalizm" veya "Alt ok" prensibi diye ileri srlen grn nesillere benimsetilmesi gayreti de bu inanma ihtiyacn doyuramamtr. Hatta al daha da artrmtr. Zira bu "ilkeler" hi bir ideoloji haysiyetine sahib olmyan; ne insan, ne de kinat meselesine zerrece temas etmiyen baz iddia ve temennilerdi. Bundan dolay rahmetten mahrum orak toprak gibi, insan ve bilhassa gen adamn ruhu ve kafas kendini doyurucu bir fikrin, bir imann alna drmtr. te bu ihtiya ve alktr ki; Said-i Nurs 'nin ustaca serptii fkir.. Ve bir Vel sabr iinde srd ileli hayatnn rnek misalleriyle sslenmesi, onun davasnn tutmasnn balca saikleridir.. (138) 5- M.RAF OGAN: (Edebiyat ve Hukuk faklteleri mezunu.. Uzun sre muallimlik ve mdrlk yapm, bir ok mecmua ve gazeteler de din ve mill yazlar yazm ve kymetli bir ok eser brakm imanl ve hamiyetli bir zattr.)

Bu zat telkkilerini hlsaten yle kaydetmitir: "...Nurculuk hareketi orjinal bir harekettir. Btn manasyla mteferrik slm kavimlerinin hepsini bir hamur yapmak iin almt Bedizzaman... Said-i Nursi'nin maksad: Bu zat, bu asrda imanszlk moda olduu ve oald iin, Mslmanln iman esasn ele alarak mslmanlar arasnda bir vahdet meydana getirmek ve btn Mslman unsurlarn uyandrmak istiyordu. Dou Anadolu'da dini ilimlerle msbet ilimleri bir arada okutacak Medreset-z Zehra isminde bir niversite amak istiyordu. Merutiyet yl (137) Ayn eser, S: 30 (138) Ayn eser, S:139 916 larnda burada (stanbul'da) verdii konferanslarda, daima krtlere ayrlmamak, beraber olmak ve paralanmamay telkin ederdi, nasihat ederdi. Otuz bir Mart'ta onu mahkm edemediler. Divan- Harp karar verinceye kadar mevkuf kalmt, mahkm olmad..(139) 6- CEVAD RIF'AT ATLHAN: (Emekli General, osmanl ordusunun yetitirdii Kahraman asker, imanl bir mcahitti. Allah rahmet eylesin.) Bu zat, stad Bedizzaman Hazretleri hakknda 1951-52'de yazd makalelerinde ezcmle unlar sylyordu: Nuru bir ok muzlim vicdanlar aydnlatm, kudreti bir ok zaif imanl insanlara cesaret vermi, dehas bir ok nasibsiz insanlarn ruhuna ilham serpmi olan bu byk adam; hi phe yoktur ki Saidi Nursi Hazretleridir. Ondan fazilet ve fedakrlk dersi alan, bir ok yolunu arm insanlar, kendilerini mes'ud ve aydnlk bir sahrann ortasnda bulmulardr. Dehas ve celdeti kadar, iman da kuvvetli olan bu muhterem insan; yirmi be yllk istibdat ve zulmete gzlerini krpmadan gs geren ve onun korkun ikence adaletsizliine imandan doan bir cr'etle kar koyan tek ahsiyettir. Btn Mslman dnyas bu kutbun czibesinden kendisini kurtaramamtr. Trkiye'nin ssz ve tenha bir kesinde doan bu nur, ziyasn Pakistanlara, Endonezyalara kadar yaym ve kendisiyle beraber milletimizin de an ve erefine payeler eklemitir. Ne yazktr ki; barmzdan fkrm, bize eref kazandrm, kararm gnllerimizi aydnlatm, dallet yoluna sapm insanlar hak yoluna getirmi olan bu muhteem ve mbarek insan, bizden hrmet yerine sadece tazyik ve zulm grmtr...(140)" BR K RNEK DE LEM- SLMDAN BRNC RNEK: PAKSTAN MAARF VEKLNN VEKL AL EKBER AH'TIR: Bu zat, 1951'de Pakistan maarif vekleti yardmcln yrtmekte iken, Trkiye'ye gelmi, stad Bedizzaman'la grmtr.

Bilahare Pakistan SND NVERSTES lahiyat Fakltesi dekanlna getirilmi byk alim din ve devlet adam muhterem Seyyid Ali Ekber ah, stad Bedizzaman hakknda ezcmle unlar sylemitir: "Ben krk senedir lem-i slm'da aradm Trkiye'de buldum. Bedizzaman, yalnz byk Trk milletinin deil, btn slm lemi'nindir. (139) Aydnlar Konuuyor, S:167 (140) Byk Tarihe S: 593 917 Ondan lem-i slmn mukadderatna dair pek ok soracaklarm vard. Btn mkllerimi kendileriyle grtm bir saat iinde halledildi. imdi memleketime byk mjdelerle dnyorum. slm leminde bir ok byk hizmetIer baarm faziletli ve yksek alimler gelmi, gemitir. Bunlarn ou mkfatlarn da, ya mlk ve servet, yahut eref ve hret eklinde elde etmilerdir. Halbuki Bedizzaman'n evinde bugn yakacak bir lambas da yoktur...(141) KNC RNEK: PAKSTAN ESK TALEBE CEMYET BAKANI -MD PAKSTAN KARA NVERSTES RETM YES VE TRKOLOJ KRSS BLM BAKANI PROF.DR. MUHAMMED SABROLU'nun talebe cemiyeti bakan olduu sralarda yazd iki yazsndan baz pararaflar: ...Burada mhim bir kitap neretmek istiyorum, bunun iin yazyorum. Bu hususta halklar tanttryorum ki, bunlar Trklere kar almlar... Bu mektubumdan sonra, size mhim bir mektup yazacam. Ve bunda niin stad'n slm dnyasnn en byk bir ahsiyeti olduu ve bunun gibi hi bir adam ne Endonezya, ne Hind yarmadas, ne Arap ve ne de Amerika'da- kmad gsterilecek..: ...Ben bir Pakistanl Mslman, Trkiye'ye hi gitmedim. Said-i Nursi'yi grmedim. Lkin stanbul niversitesi Nur talebelerinin nerettikleri kitaplardan baz paralar mtala ederek, hakik, ruhan bir lezzet hissettim. Ve imdi bu uzak diyarda bir Nur akirdi oldum. Ana dilim Urduca'da yazlm bu gibi eserler yok. Ve Nursi gibi bir din kahraman Hindistan ve Pakistan'da yok. Bu bir hakikattr...(142) NC RNEK: IRAK'TAN: Irak -Rabitat-l Ulema reisi muhterem allme Emced Zuhv'nin 1952'de stanbul ar ceza mahkemesi, Genlik Rehberi kitabndan Bedizzaman'a beraet verilmesi zerine gnderdii tebrik telgraf yledir: Sebilrread mecmuasna-stanbul Byk slm limi Bedizzaman Hazretlerinin beraet karar bizleri sonsuz bir sevin ierisinde brakt. Bu sevincimize vesile olan o adil hkme istinaden, Trk mahkemesine ve fahr avukatlarna teekkrlerimizi, stad ve kardelerimize tebriklerimizi mecmuanz vestasyla bldiririz IRAK-EMCED ZUHAV (143) Daha bunlar gibi: Msr talebe cemiyetinden, ranl Snn mslmanla

(141) Risale-i Nur Mellifi Said Nur-Eref Edip S:117 (142) Byk Trihe S: 593 (143) Ayn eser, S: 604 918 rn lideri Seyyid Abdullah'tan (144), Suriye hvan- Mslimin cemiyeti reislerinden, Yunanistan, Finlandiya ve Almanya'daki slm limlerinden gelen mektup ve yazlarndan bir ok nmuneler arz edebilirdik. Fakat bahis ok uzayacak. Tafsilat, byk Tarihe-i Hayat eseri "Risale-i Nur ve Hari lemi slm" blmndedir. GNL EHLNDEN BR K HABER Bu fasl kapatrken; Hazret-i stad Bedizzaman'n madd lemde ilm, amel, ahlk, mill ve vatan kemalt ve hizmetlerini bir nebze dile getiren kadirinas, hakperest insanlardan ok az bir ksmnn nmunelik baz szlerini naklettiimiz gibi, bu arada bir de gnl gz nurlanm maneviyat ehli ve gnl erlerinden de baz rnekler vererek bu fasl hsn- hatimeye balamak icab ediyor. Bu mevzu ile ilgili olarak, kitabmzn ba tarafnda gayb iaretler nev'inden kaydettiimiz nmuneler gibi, Hazret-i Bedizzaman'n manev ve din mcahadatna balad ilk gnlerinden, ta vefatna kadarki zamanlarnda yaam gnl ehli baz veli zatlarn ona kar ma'nen kalb ve ruh irtibat, incizab ve telkkilerinden de -tafsilta girimeden- baz misaller verelim: BRNCS: ark'ta hayli n yapm, ehl-i snnet dairesinde istikametkrane iradlara muvaffak olmu, gnl ehli Cezireli eyh Seyda Hazretleridir. Bu zatn yakn ve mahrem-i esrar halifelerinden baz zatlar. Karabkl Mustafa Usman Efendi'ye bir sr eklinde demilerdir ki: "eyh Seyda hazretleri her seher vakti, yzn garba doru evirerek, kalben o tarafa mteveccih olurlard. Bunun srrn sorduumuzda: "Cenab- Hak'tan yeryzne inen feyiz ve nurlarn bu asrda en evvel Bedizzaman Hazretlerinin kalb ve ruhuna kll halinde indiini, sonra onun vastasyla sair evliyaullah'a tevzi olunduunu; bu yzden kendisinin de garbe doru tevecch etme mecburiyetinde olduklarn sylemilerdi. KNCS: Burdurlu Hac Rahmi Sultan'n hs mridlerinden Nasuhizade eyh Muhammed Efendi'nin Hazret-i stad'a hitaben yazm olduu bir arizasnda; manev lemde kendisinin, bizzat Hazret-i stad'n yksek ruhaniyetlarn mahede etmesinden bahsetmi, Hazret-i stad da o arizay kabul ederek Barla lahikas asllarna derceylemilerdir.(145) NCS: Denizli Kahraman k Vel Hasan Feyzi Efendi, manevi mahede ve kefyatlarna dayanarak: "Vallahi ezelden bunu ben eyledim ezber, Risale-i Nurdur vallah o son mceddid-i Ekber.(146)" (144) Bu zat,1925'de eyh Said isyanyla ilgisi grlerek, stanbul'daki evinden alnp Diyarbakr stiklal Mahkemesi'nde idama mahkum edilmi "Hakkarili Seyyid Taha-y Neri'nin torunu Seyyid Abdlkadir Bey'in, kk oludur. (145) Osmanlca Barla Lahikas S:111 (146) Osmanca Sikke-i Tsdik S: 217

919 Ve "Kab- kavseynden alp dersimi bildim ki ayan, O gzel nur-u bedi' manev sultan olacak.(147)" gibi ifadeleriyle ve Hazret-i stad'n da onun o gibi ifade ve beyanlarn kabul ederek Nur risalelerinde neretmesiyle; yaz sahibi zatn manev ve kefi bir surette Hazret-i stad'n maneviyat leminde ok yksek ve ok byk mertebe ve makamlara sahib olduunu hissetmesidir. DRDNCS: Ehl-i hakikat bir alim olan Kastamonulu Mehmed Feyzi Efendi'nin; Hazreti stad'n yce ahlk, ubudiyet ve kemaltna dair kaleme ald fkras, Bedizzaman'n nasl bir velyet-i kbrann mazhar olduuna tek bayla byk bir delildir. Bu fkra byk Tarihe-i Hayat kitab, Kastamonu hayatnda ve bu kitabn Emirda-1 fasl blmnde dercedilmitir. Bu drt nmuneler gibi daha bir ok nmuneler sralamak mmkndr. Eskiehir Muttalib kynden Hac Hilm Efendi'nin Bedizzaman hakkndaki samimi itiraflar ve seyyah- mehur Urfal eyh Muhammed Harran'nin stad Bedizzaman hakkndaki ok alen ekildeki. gayb ihbarlar ve Konyann Kadn Han Kazas Ladik Kynde medfn bulunan Ahmet Aann acib ifade ve beyanler gibi; bilinen, bilinmiyen bir ok gnl ehli zatlarn Hazret-i stad'a kar gsterdikleri samim incizab ve tevecchleri vardr. Btn bunlar buraya dercetmi olsaydk, bahis ok fazla uzayacakt. Arife iaret yeter kabilinden ksa kesiyoruz. BU MAKAMA UYGUN GZEL BR HATIRA Aslen Elazizli olup, Ispartann Stlce ve Eirdir kazalarnda 1926-1930 yllar arasnda nahiye mdrl ve Kaymakam vekillii yapm HSAN STNDA demiki: Bir ky meselesi iin ben, Eirdir mal mdr, bir eczac ve kazann doktoru Kemal Bey 1930 yl iinde, Kaykla Barlaya gidiyorduk.Yolda din meselelerde sohbet oldu. Eczann inanc zaifti. Madem Allah var diyorsunuz, Allah erri ne iin yaratt? diyerek, uluhiyeti bir nevi inkar ediyordu. Biz mantkan onu ikna edemeyince, sus fazla konuma! yoksa seni gle atarz dedik.. ve Barla'ya gidiyoruz, orada eyh Efendiye (stad Bedizzamana) sor, cevabn alrsn diyerek, kendisine Bedizzamandan bahsettik. Barlaya vardk, Belediye reisinin evine misafir olduk. Henz kahveleri imeden, Bedizzamana gideceimizi haber gndermitik. Bizi kabul etmi, gittik, bizi ayakta karlad.. ve:Benim sizi ziyaret etmem gerekirken, siz ziyaretime geldiniz. dedikten sonra, biz henz birey sormadan, kendisi Hayr ve er bahsini at..ve:imdi size errin nasl hayr olabileceini anlatacam dedi. (147) Osmanlca Siraccnur S: 333 920 Biz taaccub edip ardk. u misali verdi: Kangran olmu bir kolu kesmek er deil hayrdr. nki kol kesilmezse, vcud gidecek. Demek Allah bu erri hayr iin yaratmtr. Sonra, doktor ile eczacya dnp: Siz doktor ve eczacsnz, bunlar daha iyi bilirsiniz deyince, eczac kire gibi bembeyaz oldu. Hibir kelime konuamyordu. stad baka bir temsil syledi : Bir hindinin altna yumurta konsa ve bu yumurtalarn bir ka tanesi bozulsa, dierlerinden hindiler ksa, Bu i er oldu denilirmi? nki yumurtadan kan her hindi, beyz yumurta kymetindedir. sonra kalbin tbb izahn yapt. Geni ilm bilgiler verdi.

Birka gn sonra, Dr. Kemal Bey bana: Ben kalbin bu kadar gzel ilm bir izahn profesrlerden bile iitmemiim. dedi. (Son ahitler-4,Sh.300) BAKA BR HATIRA Barlal Bahri alar Aabey demiki: Birgn stada, (Barlaya) Afyon tarafndan elleri bal deli bir ocuk getirmilerdi.Ellerini znce insanlara saldryormu. Hz.stad, ocuu getirenlere sordu: Niin ellerini balamsnz? zn ellerinidedi. ocuun ellerini zdler. ocuk gayet skin, uslu durdu ve ifa buldu. (Son ahitler-5 , Sh.75) 921 BARLA HAYATI DRDNC KISIM (Nur Risalelerinin te'lif, tanzimi ve tarih sralamas) Bu blmde mesele vardr: 1- Risale-i Nur'un te'lif tarz 2- Te'lif edilen Risalelerin tanzimi, yani isimlendirilerek srasna ve makamna konulmas vesaire... 3- Risale-i Nurlarn te'Iif tarihleri ve hangisinin nce, hangisinin sonra te'lif edildikleri meselesidir. Bu meseleden birincisi, st taraflarda yazl "nc blmn te'lif ekli ve neir keyfiyetinde bir derece muhtasaran temas edilmi ve te'lif eklinin ana hatlaryla tarifi yaplmtr. Burada ise, te'lif tarznnn sebeb ve mahiyeti hakknda muhtasar bir tahlil dnmekteyiz. Evet, Risale-i Nurlarn "Te'lif sebebleri" ve tabiri caiz ise, "Esbab- te'lif" veya "Esbab- Vrd" meseleleri iin diyebiliriz ki: Yirmi sene zarfnda vcuda gelen iman hakikatlara dair bu Risalelerin en ilm ve en vzh ve en byk risalelerinin ekseriyet-i mutlakas, deta zahir hi bir sebeb ve sual yokken, mellifn ruhunda tevelld ederek, manev bir ihtiyaca veya emre binaen te'lifi yaplmtr. Nur Risalelerinin dier ksmlar olan Mektubat ve Lem'alar'n ekserisi, sorulan baz cz' sualler, te'liflerine zahir bir sebeb olmu, fakat sualin cz'iyyetine gre deil, ilm ve kll kaideler erevesinde mesele ele alnm ve muazzam Risaleler vcuda gelmilerdir. Mesela Hulus Bey'in, cz' bir r'yasnn tabirini istemesi zerine yazlan Risale gibi... Ve mesela Refet Bey'in corafyaya dair cz' bir suali mnasebetiyle telif edilen muazzam O ikinci lem'a gibi ve hakeza... Lkin "SZLER" blmnn tamam bata olmak zere, Mektubat ve Lem'alann bir ksm, ualarn da ekserisi, zhiri herhangi bir sebeb yokken, mellif'in ruhundan coan bir manev sikten ve bir manev ihtiya neticesinde te'lifleri gereklemitir. Risale-i Nur'un te'lif tarz, baka hi bir te'life benzememektedir. Adeta Kur'an- Mu'ciz-l Beyan'n bu asrda bir mu'cize-i maneviyesi olarak, bir ok risaleleri Kur'ann -tabiri caiz isenzl tarznda def ve an bir sret

922 te ve mellifin yannda mracaat edilecek me'haz hi bir kitap bulunmad halde zuhura gelmilerdir. Nurlarn yirmi senede te'lifinin tamamlanmas ciheti de, Kur'ann nzl ekline benzer bir tarzda olduu gibi; zaman ve mekn itibariyle de onun te'lif tarz yine Kur'ann nzl tarzna bir ynyle benzemektedir. Bu ise Kur'an'n bu asrdaki ilham bir tefsiri ve berrak bir ayinesi olduunu izhar ve irae etmektedir. Nur mellifinin de yazd gibi; inkbaz, hastalk, zehirlenme, hapis ve tazyikler, onun te'lifine mani' olmak deil, bilkis, en skntl, hastalkl ve en ar artlar altnda te'lif edilen Risaleler, slupa, klliyet-i manaca en parla, en ulvisi olmulardr. Hem de imann en irin meyvelerini, en derin srlarn kef edip meydana karmak suretinde... Mesel, Eskiehir hapishanesinde te'lif edilen "Otuzuncu Lem'a, kinci ua. Ve Denizli hapsinde te'lif edilen "Meyve Risalesi" hususan "Yedinci Sekizinci ve Dokuzuncu meyveleri.." Hem Afyon hapsinde mthi bir zehirlenmeden sonra ve hemen akabinde te'lif edilen "El Hccet-z Zehra" Risalesi gibi... Halbuki: Umum insanlarn ftr ve deimez bir hal ve hasletidir ki; zihin ve fikirlerine basit menfi bir hareket, bir haber, bir sz iliirse, deil yle iman, yksek ve geni hakikatlar iine alan dakik ve ilm risaleleri te'lif etmek, belki basit bir mektubu da yazamazken; Risale-i Nurlann mezkr tarzda, en ar erait ve skc ahval ierisinde te'lifleri, hem de en parlak bir slupla, en berrak bir tarz- beyanda zuhurlar, elbette Mevln Cami'nin, Celleddin-i Rumi'nin Mesnevisi hakknda; Yani: "Ben o li-cenabn evsaf hakknda ne diyeyim, O bir peygamber deil amma, kitap sahibidir" dediinin hakikat Bedizzaman hakknda hakikat olarak daha ok lyk ve muvafk olsa gerektir. Evet, Hazret-i Bedizzamann te'lif tarz, az yukarda beyan edilen ekilde olduuna hi bir tereddt ve phe brakmyacak surettedir. Pek ok ahid-i sadk zatlarn ehadeti ve yazl delil ve belgeler mevcuttur. Nitekim st taraflarda da bu davann baz belgeleri kaydedilmitir. Demitik ki: Risalelerin mutlak ekseriyetinin te'lifi, zhir bir sebeb olmakszn vcuda gelmilerdir. Fakat bu bahsettiimiz kaziye, sadece zhir sebebler cihetiyledir. Amma manev ve gizli ve grnrde kendini gstermiyen sebebler mevcuttu diyebiliriz. nk lemde, dnya dinsizlerinin mtereken uygulamaya hazrladklar gizli ve desiseli projeleri mevcuttu. 923 zellikle Trkiye Mslmanlarna ve sonra tm lem-i slma tatbik edecekleri bir ok plnlar tatbika hazr durumdayd. Maddeten ve cebr-i keyf ile bu plnlar ksmen maddi ekillerini tatbik edecek yerli tinetsiz adamlarn bulmulard. Ayrca manev ve iman ve felsefi sahalarda phe ve vesveseler ika' etmekle de, bir ok menhus niyet ve proramlar da paket paket uygulamaya hazrdr. te Hazret-i Bedizzaman, dnya dinsizlerinin, farmason ve masonlarnn mterek olarak hazrlamakta olduklar ve belki de hazr vaziyete getirmi olduklar en gizli ve en desiseli ve en eytan plnlarn dahi, ruhunun dekaik-ina ve hurdebin radaryla, kalbinin kinat-ml teleskoplaryla, aklnn hakmne, nihayet hassas feraset ve idrakiyle hissetmi, anlam ve sezmiti. Ona gre; belki maddi lemde kuvvet ve ordulara muhta olan siyaset ve topuz yoluyla baz madd tatbikatlarn durdurmaye, veya bertaraf etmeye tevessl edememise de lkin bunlarn esastan ve kkten pln ve

projelerini zir zeber eden ve dinsiz, farmason komitelerin hempalarn perian ve rsvay eden akl, mantk ve ilim meydanndaki mcadele ve mcahadesi muzafferiyetle ve glibiyet ile neticelenmitir, denilebilir. te stad Bedizzaman'n zhirde bir sebeb olmakszn gerekletirdii iman ve akidev te'lifat, bylece ruhunun fevkelade keskin radarlaryla sezdii manev sebeb ve ihtiya noktasndan baklrsa; tam asrn hastalklarna deva, dertlerine ifa, itima emraza tiryak gibi il olduklar anlalm ve anlalmaktadr. Bundan dolay Risalelerin bir ounun te'lif sebebi grnmemise de, fakat arz ettiimiz gibi, yle muazzam ve kll manevi sebebleri mevcut ve vriddi diyebiliriz. Bu mes'elenin bu kadarck izahn; nc blmde baka dier ynleriyle birlikte bir derece izahnn yapldn gz nnde bulundurarak imdilik burada bu kadaryla iktifa ediyoruz. KNC MES' ELE: Te'lif edilen Risalelerin tanzimi, yani srasna dizilerek isimlendirilmeleri ve makamlarna konulmalar.. ve bilahre eitli isimler altnda mevcut risalelerden mecmualar tanzim ettirilmesi keyfiyetidir. Bu da yine te'lifi gibi, ilham ve ihtarlarn manev hkmleri altnda cereyan etmitir. yle ki: SZLER olsun, Mektubat olsun ve hakeza Lem'alar ve ualar olsun, iindeki risalelerinin ilk te'lifleri annda; "Bu falanca sz" veya "falanca mektup" diye adlandrlarak te'lif edilmi deildir. Mesel "Onuncu Sz" ilk te'lif edildiinde, ismi "Onuncu Sz" deil "Hair Risalesi"dir. Zaten Onuncu Sz te'lif edildii zaman, henz birden dokuza kadar olan "Kk Szler" telif edilmi deildir. Keza, "Yirmibeinci Sz" te'lif edildiinde, ismi sadece "Mu'cizat- 924 Kur'aniye Risalesidir" ve hakeza, umum risaleler aa yukar bu ekildedir. Te'lif edildikten bir mddet sonra, onun tertibi ve sralamas yine mellifi tarafndan yaplmakta idi. Bu mevzuun byle olduunun te'kid-i olarak, risale-i Nur mellifi stad Bedizzaman Hazretlerinin u gelecek ifadeleridir: 1- "...Fihrist risalesi yirmi senelik risalelerin bir ksmnn fihristesidir. indeki risalelerin bir ksmnn asllar Darl-Hikmet'ten balar. Hem Fihristede numaralar, te'lif tertibiyle deildir. Mesela Yirmi kinci Sz, Birinci Sz'den.. Ve Yirmi kinci Mektup, Birinci Mektup'tan daha evvel yazlmtr.. Bunlar gibi ok var...(148)" 2- Yine Hazret-i stad, Otuz nc Mektub'un, Birinci Mektubtan nce te'lif edildiini kaydeder.(149) 3- Onsekizinci Sz'n, Yirmi Beinci Sz'den sonra te'lif edildiini yazmaktadr.(150) Ve daha bunlar gibi, Hazret-i stad'n bu mevzuda beyanlar oktur ki Risale-i Nur te'lif edilirken, srasna gre dizilerek te'lif annda o sra murat edilmi deildir. Belki te'liflerinden bir mddet sonra, yine Hazret-i stad tarafndan ma'nev ihtarlarla yer ve makamlar tesbit edilmitir. Buna gre, Risale-i Nurun te'lifnin bu ciheti de, Kur'ann nzulne benzer bir tarzda, snht ve ilhamlarla yapld gibi, onun Risalelerinin makamlar da, dizilileri de yle olmutur.

Yanl anlalmasn; Kur'an- Hakim, manasyla, lfzyla ve her ynyle vahy-i mahz olup dorudan doruya perdesiz, vastasz Allah'n kelmdr. Risale-i Nur ise, Kur'ann mukaddes manalarnn denizinden ilhamlar ve snhtlar yoluyla gelen rehalar ve katrelerdir. Ona gre, Risale-i Nurlarn lfz ve kelimeleri deil, amma bunlar canlandran ve ruhlar mesabesinde olan mcerred manalar bazen klliyat, bazen de tafsiltlaryla- ilham ve snhatlardr... Bu cihetten Risale-i Nurlarda, emsaline gre grlen farkllk ve derc edilen irin manalar, eksiz ve phesiz hak ve gerektirler. Lkin Nurlann lfz ve kelimeleri mellifin kendi ilm seviye ve karihasyla o manalara giydirdii libaslar veya onlarn mahfazalardr. Bu noktadan Risalelerde lfz ve kelimeler cihetinde baz farklar dmtr. Bu ise bir te'lif iin gayet normaldir. Bunlar nsha farklardr. nk Kur'andan baka ve dier peygamberlerin kitaplarndan gayri hi bir risale (148) Osmanlca Lem'alar, S: 745 (149) Osmanlca Afyon Mdafaanamesi, S: 26 (150) Barla Lahikas, Envar Neriyat, S: 27 925 vahy deil, Kur'an deildirler. yle olduu iin de, Hazret-i mellif nsha farklann kaldrmak ve bir tek tarz yapmak cihetinde almam ve altrmamtr. Nsha fark meselesini, keyfiyetini, sebeb ve mahiyetini ayr bir faslda genie ele almak va'diyle imdi sadedimize dnyoruz. Evet, Kur'ann bu asrdaki en parlak ayinesi ve iman hakikatlarnn en ziyadar ve berrak bir makesi olan Risale-i Nurlarn te'lifi gibi; tertib ve tanzimi de garibtir, orjinaldir. Hem ilham ve ihtarlarn tasarruf ve hkmleriyledir. Bu hakikatn bir ka misal ve delilini bizzat Hazret-i mellifin szlerinden verelim: Birinci misal: "Otuzuncu Mektup pek parlak tasavvur edilmiti. Fakat yerini arat -l 'caza verdi. (151) kinci Misal: Tahminen 1941'lerde Kastamonu'da yazd bir mektubunda kendi eski eserleri hakknda yle demitir: Saniyen: Bu gnlerde Selahaddin'in stanbul'dan getirdii Habbe Katre, emme, Habab gibi Arab risalelere baktm, grdm ki: Yeni Said'in dorudan doruya harekt- kalbiyesinde mahede ettii hakikatlar, Risale-i Nur'un eikirdekleri hkmndedir. Zaten bunlar, hem u'le ve Zehre, Risale-i Nur'un Arab paralardr. Onlar dorudan doruya benim nefsimin dersi olduu iin, Arab ve ksa ibarelerle ifade edilmi, baka adamlar nazara alnmam. O zaman bata eyhl-islam ve Darl-Hikmet azalar ve stanbul'un byk alimleri tahsin ve takdirle karladlar. Bunlar yeni Said'in eserleri olduundan, Risale-i Nur'un eczalardr. Eski Said'in ise, Arabi risalelerinden yalnz arat-l 'caz, Risale-i Nurda en mhim mevki' alm.. Hem her iki Said'in itirkiyle bir tek Ramazanda, iki hill ortasnda te'lif edilen ve kendi kendine ihtiyarm hricinde bir derece manzum eklini alan, arat-l 'caz kt'asnda elli altm sahife, Trke olarak "LEMAAT" namndaki risale dahi, Risale-i Nura girebilir. Maatteessf bir nsha elde edemedim. Herkesin houna gittii iin matbu' nshalar kalmam.

Hem Eski Said'in ilm-i mantk noktasnda bir heser hkmnde bulunan gayr- matbu' "Ta'likat"dan szlen i'cazl bir caz- harikada ve mdakkik ulemalar hayret ve tahsin ile dikkate sevk eden matbu "Kzl caz" nmndaki Risale-i mantikiye, Risale-i Nurla balanmasna...(152)" te Hazret-i stad'n Kastamonu hayatnda yazd bu mektubunda da, Risale-i Nurlarn tertib ve tanziminin nasl gerekletii hususunda fi (151) Osmanlca Mektubat, S: 290 (152) Osmanlca Kastamonu Lahikas, S: 255 926 kir vermektedir. Fakat stad henz Kastamonuda iken, kendi eski eserlerinden bazlarnn Risale-i Nura balanmas hakknda bir ihtar almsa da, ancak mevki' ve makamlarn bildirilmedii iinbelirtmemitir.O tarihten hayli zaman sonra, Emirda'na geldiinde o eski eserlerinin, Nurlarn iindeki yer ve makamlar da, ma'nevi ihtar ile bildirilmi ve tesbit edilmitir. Emirda'nda kaleme alm olduu bir mektubunda bu mevzuda yle demitir: VE NC MSAL: "htar edilen ikinci nokta: Madem Arapa altm drde girdik (1364 Hicri-1945 Miladi) iarat- gaybiye hkmiyle; Risale-i Nur tekemml etmi olur. Eer Rumi tarihi olsa, daha bir iki senemiz var....Halbuki ok mhim yerlerde yazlmyan ve te'hir edilen risaleler kalm. Mesela Otuzuncu Mektup, Otuz kinci Mektup.. Ve Otuz Bir ve Otuz kinci Lem'alar gibi ehemmiyetli mertebeler bo kalm. Kalbime ihtar edilmi ki: "Eski Said'in en mhim eseri ve Risale-i Nur'un fatihas, Arab ve matbu' olan ARATL 'CAZ tefsiri, Otuz kinci Mektup olacak ve olmu.. Ve Eski Said'in en son te'lifi ve yirmi gn Ramazanda te'lif edilen ve kendi kendine manzum gelen LEMAAT risalesi, otuz ikinci lem'a olmas.. ve Yeni Said'in en evvel hakikattan hd derecesinde kalbine zhir olan Arabi ibaresinde KATRE, HABBE, EMME, ZERRE, HABAB, ZEHRE, U'LE ve onlarn zeyillerinden ibaret byke bir mecmua, Otuz nc Lem'a olmas ihtar edildi. Hem Meyve, Onbirinci ua olduu gibi.. Denizli Mdafaanamesi de, On kinci ua.. Ve Hapiste ve sonra yazlan kk mektuplar mecmuas, Onnc ua olmas ihtar edildi. Ben de aziz kardelerimin tensiblerine havale ediyorum. Demek bir ka mertebede kap aktr. Bizlere daha iyi tetimmeler yazdrlabilir. (153) Hazret-i stad'n 1945 senesinde kaleme ald bu mektubunda nurlarn tanzim ve tertibinin son safhasn beyan ettii gibi, o tarihten sonra te'lif edilecek ve edilmi olan Arapa Hlsatl Hlsa, ELHCCETZ ZEHRA, AFYON MAHKEME MDAFAANAMES.. ve daha sonralar, yani 1950'den sonra, HUTBE- AMYE'nin tercmesi ve Hanmlar Rehberi'nin tetimmeleri ve Nur leminin Bir Anahtar eserinin paralar gibi risaleleri de haber vermektedir. Bu verilen misallerle, tm Risale-i Nurlarn te'lifi gibi, tertib ve tanzimi de, byle manevi ihtar ve ilhamlarn tasarruf ve hkmleri altnda gereklediine artk phe kalmam oluyor. Gelelim, mevcud risalelerden alnan risaleler ve paralarla eitli isimler altndaki mecmualarn tanzimine: (153) Emirda -1 Kitab, S: 64

927 Risale-i Nur'un bir ok yerlerinden edindiimiz bilgiye gre, 1926 senesi banda te'lifine balanan Nur Risaleleri, ta 1942'nin ortalarna kadar, ou zaman her bir risale, tek bana ve mstakil olarak yazlr ve neredilirdi. Ancak Yirmi Yedinci Mektup nam altndaki lahika mektuplar mecmuas ve bir de tektk szler, Mektubat ve Lem'alar mecmualar srasna gre baz nur talebelerinde bir arada bulunabiliyordu. Fakat 1942-43'de zhiri hi bir sebeb yokken, Kastamonu'da Hazret-i stad, Risaleleri toplu mecmualar halinde cildlettirerek byk kitaplar haline getirmeye balad. HCCETULLAH-L BALGA, MFTAH-UL-MAN, MU'CZAT-I KUR'ANYE, MU'CZAT-I AHMEDYE, RADL GFLN, GENLERN KAZNAMES gibi isim ve nvanlar altnda, baz risalelere ayn mevzudaki dier baz risaleleri zeyiller ve lahikalar yaparak toplattrd. Denizli hapsi olan 1943-44 tarihindeki vak'adan bir iki sene sonra, yani 1945-46 senelerinde bu isimler daha da inkiaf ve tekemml ederek; Nur Risalelerinden daha baka unvanlarla mecmualar tanzim etmeye balad. "ASAY-I MUSA, ZLFKR, SRACN NUR, SKKE- TASDK- GAYB, GENLK REHBER, ZHRET- N NUR, MAN HAKKATLARI, TRYAK, RAHMET VE EFKAT LALARI, TILSIMLAR MECMUASI" gibi kk byk mecmualar kararak nerettirdi. Bu mecmualardan bazsnn teekkl birer sebebe dayanmtr. Mesel be adet risale ve bir ok lahika mektuplarndan teekkl eden Sikke-i Tasdik-i Gayb mecmuasnn ilk teekkl sebebi; 1940-41'lerde stanbul'da arkl mehur eyh ve Hocann; Hazret-i stad'n iarat- gaybiye hususunda baz ayetlerden istihrac edip beyan ettii mes'elelere akl ermiyerek, biraz da korkaklk ve kskanlk eseri olarak, yapt itirazlar zerine evvela MHR- TASDK bilhare de Sikke-i Tsdik-i Gaybi olarak muazzam ve harika mecmua meydana kt.(154) Hazret-i stad bu mevzuda, yani risalelerin sebebsiz olarak mecmualar halinde teekkl hususunda, bir mektubunda yle der: ... Hi bir sebeb yokken, birden bire Risale-i Nur'u byk mecmualar eklinde yaptrmaya hapsimizden be ay evvel baladk. Bunda byk bir inayet-i ilhiyye olduuna phem kalmad.. Ve feylosoflarn malubiyetinin hikmetini anladk. nki itimada, eczalarn kuvvetinden ok ziyade bir kuvvet, hususan mdafaa vakitinde itima ve tesandden ileri geliyor.(155) Baka bir eserinde, Nur risalelerinden mecmualarn tasnifine dair Hazret-i stad'n bir emri: Buraca faydas grlen hare dair paralar Onuncu Sz'n ahinnde toplayp, birer lahikas hkmne gelmitir...(156) (154) Osmanlca Kastamonu-1, S: 407 (155) Emirdag-1, S: 61 (156) Osmanlca Kastoamonu-1 S: 211 928 Ve daha bu mevzuda bir ok rnek verebiliriz. Lkin meselenin anlalmasna kifayet ettii iin ksa kesiyoruz DRDNC KISMIN NC MESELES (Nur risalelerinin te'lif tarihlerine gre sralanmalar)

Birka defa, bu kitapta mevzuda bahis olduu vechile; Nur risalelerinin telif sralar, imdi elimizde mevcut SZLER, MEKTUBAT, LEM'ALAR, ve UA LAR'n dizili ve tertiblerine, sraya gre te'lifi yaplmamtr. Mevcud tanzim ve tertib, te'liflerinden bir mddet sonra yaplmtr. Te'lif edilen risalelerin mevzu ve ehemmiyetine gre makamlarna -manev ihtarlarla- yerletirilmitir. Az st tarafta, bu tanzim ve tertibin de, te'lifi gibi ilham ve snhatlarn manevi emriyle olduu rneklerle gsterilmitir. Nasl ki, Kur'an- Aziman'n nzl tamamlandktan sonra, onun mevcud tertib ve tanzimi yine vahye istinaden peygamberimiz tarafndan yaplm ve bu tertib ve tanzim srelerin nzl srasna gre olmamtr. Mesela Kur'an'dan en evvel nazil olan "kra sresi, mushaf tertibi itibariyle Kur ann en son cz'nn ahirlerine dercedilmitir. Hatta Mekk ve Meden surelerin Kur'anda dizilileri dahi, nzl tertibi srasna gre deil, belki mevcud tanzim bilhare vahye dayanan bir emre gre yapld rivayet edilmitir. yle de: Eer tabiri caiz olursa, Risale-i Nurlarn tertib ve tanzimi de buna yakn bir tarzda, (amma bununki snhat ve ilhamlarn manev emir ve iaretleriyle) yapldna pek ok vesikalar, hidler vardr. Nitekim baz belgelerini de gsterdik. Nur Risalelerinin telif tarihleri meselesine gelince: Bizim bilmediimiz bir hikmete binaen, Hazret-i stad te'lif ettii risalelere, yazd mektuplara hi bir zaman tarih koymam ve kullanmamtr. Onun iin gn gnne Risalelerin te'lif tarihlerini bulmamza imkn yoktur. Lkin seneler itibariyle baz ip ulann da bulmak mmkn... Bunu da yine Hazret-i stad'n eitli sebeb ve vesilelerle, baz gayb iaretler veya mdafaalar vesilesiyle tesbit ettii baz tarihlerden sz etmi ve kaydetmitir. Bizim bu hususda yegne merciimizde o tesbitlerdir. imdi bu mevzuda ilk nce Nur risalelerinde geen baz ifade ve beyanlarn kll ve umumilerinden birka rnek verdikten sonra, bulabildiimiz kadaryla, tek tek risalelerin te'lif senelerini ve hangisi hangisinden evvel ve sonra te'lif edildiini gsterir bir cedvel sunmaya alacaz. 929 Mevzu'a girmeden nce, iki noktay -bahsimizle mnasebeti ziyade olduundan- kaydetmek isteriz: BRNC NOKTA : Risale-i Nur ad altnda geni, vzh, mufassal olan nurlu risalelerin te'lif balangc her ne kadar 1926 senesinin ilk baharndan itibaren ise de; fakat 1920'lerden itibaren te'lifine balanp, 1923 baharnda sona eren Arabi Risalelerin mecmuu ile, sonra 1925 yl ierisinde BURDUR, ISPARTA ve BARLA'da tamamlanan ve fakat tab' edilemeyip el yazs tek nsha halinde kalan drt adet Arapa risalelerle birlikte onalty bulan harika, derin, vecz Arab risaleler dahi Risale-i Nur'a dahil olduundan, her mnasebet geldike, Hazret-i stad tarafndan bazen yz yirmi, bazen de yz otuz para Risale diye ifade edilen adetlerin beyannda, her zaman ad geen on alt adet Arabilerin mecmuu ile beraber saylmaktadr. Bu itibarla, Nurun te'lif balangc bir cihette 1921 yldr denilebilir. Nitekim Hazret-i stad da baz eserlerinde bu manay te'kid etmektedir. Ezcmle; 1935 senesi iinde Eskiehir mahkemesine kar yapt mdafaa'da der ki: Risale-i Nur nm altnda yzyirmibe Risale yirmi sene zarfnda te'lif edilmi.

Yine ayn mdafaanamesinde: Nur risalelerinin bir ou drt be sene evvel, bir ksm da sekiz sene evvel, bir ksm da on sene evvel te'lif edilmilerdir(158) demektedir. Amma RSALE- NUR adn verdii Trke ve mufassal olan RisaleIerin te'lif balangc iin, 1925 tarihini vermektedir(159) ki; Burdur'a ilk menfi olarak getirildiinde, on dersten ibaret olan NUR'UN LK KAPISI'nn te'lif tarihidir. KNC NOKTA: Risale-i Nur eserleri, kk-byk mecmualar haline getirildiinde, Nur talebeleri baz zatlar, o mecmualardan bazlarnn banda "RSALE- NUR KLLYATINDAN falanca risale" tabirini yazdlar. Bunu Hazret-i stad da grd, herhangi bir ey demedi. Lkin kendisi hi bir zaman re'sen o tabiri kullanmad. Bu tabir, stad'n salnda neredilen daha ok Osmanlca mecmualarn, sadece Isparta'da teksiri yaplanlarn bazsnn banda yazld. nebolu o tabiri hi kullanmad. Hatta merhum Ceylan'n 1947'de Eskiehir'de yazp teksir ettii kinci ua risalesinin banda da yazlmad. Lkin bu byle olmakla birlikte, bu tabir bilhassa Hazret-i stad'n vefatndan sonra umumileti. Adeta Nur risalelerinin ayrlmaz bir unvan ve paras oldu. Hatta baz nirler bu tabiri Risale-i Nur silsilesine (157) Osmanlca Lem'alar S: 781 (158) Ayn eser, S: 764 . (159) Osmanlca Sikke-i Tasdik, S: 85 930 dahil edilmemi ve mstakilen telif edilmi Hazret-i stadn eski bir eseri olarak mevcud baz risalelerin bana da yazdlar. Amma bence dnmeden yazdlar. Aslnda "KLLYAT" tabiri, daha ok edebiyat irlerin yazdklar iirlerinin mecmuuna tlak olunan bir tabirdir. "Klliyat- Sa'd, Klliyat- Fuzuli Klliyat- Eb'ul Beka" gibi... Geri her bir mellifin de yazd eserlerinin mecmuuna mana itibariyle klliyat tabiri verilebilir. Lkin umumi rfde, iirler tarznda olmyan melliflerin eserleri iin bu tabir kullanlmamtr ve kullanlmaz.Belki sadece edebiyat ve divan airleri olan airlerin yazdklar iirlerinin ve divan- edebiyata dahil edilen kasidelerinin tm iin klliyat tabiri kullanlrd. Osmanllar da umum edebiyat airlerin divanlarna birden "Divan- edebiyat" denilmektedir. Amma bu tabir ve terim neden risale-i Nurlara da verildi? ve Risale-i Nurlar iin neden bu derece umumileti, bilemiyoruz. Her ne ise... imdi mevzuumuza dnyor ve Nur risalelerinin te'lif tarihlerini gsteren cedvelin tanzimine geiyoruz. Cedvele gemeden nce, genel olarak Nur risalelerinin te'lif tarihleri hususunda Hazret-i stad'n deerlendirmelerinden bir iki nmune kaydedelim: 1- Risale-i Nurun en nurni czlerinin te'lif hengm ve tekemml zaman olan 1349 H. (1931 M.) tarihine tam tamna tevafukla iaret eder...(160) 2- ... 1347 (1929) ederek Risalet-n Nur intiarnn fevkalade parlamas tarihine tam tamna tevafukla bakar:..(161)

Gsterilen bu iki tarihde, ekser Nur risalelerinin te'lifleri gerekletii anlald gibi; Trkiye'nin belki dnyann bir ok yerinde duyulmas ve parlamas hadisesi de gerektir. nki 1926 balarnda te'lif edilen ve ayn sene ierisinde stanbul'da tab' ettirilip intiar eden "Onuncu Sz Hair Risalesi" dnya dinsizlerinin, zellikle ngiliz Mason tekiltnn Trkiye zerinde gerekletirmek istedii mthi ve korkun dinsizlik plnlarn akim brakt. Sedd-i Zlkarneyn gibi, o dinsizlik plnnn istilsna mani oldu. lim ve akl meydannda bu hadise gerektir, mbalaszdr. Lkin kuvvet ve zorbalk taraf, hkmetin mail ve msaid kanunlarndan istifade yolunu elde etti ve onu kendisine alet edebildi. Kanunlar glgesinde madd sa (160) ualar.Envar Neriyat, S: 653 (161) Ayn eser, S: 663 931 hada, plnlarnn bir yn olan bir ok tahribat gerekletirebildiler. Geri ilim ve akl meydannda malub denlerin kuvvete mracaat etmeleri bir zaafiyet ve aaln almetidir. Amma dinsiz masonlarn her alakl irtikab etmeleri ise, iarlardr. Lkin fermannn deimez hkmiyle, netice ve akibette onlara bu dnyada da darbe inecei muhakkaktr ve belki de imdiden inmitir. CEDVELDEN NCE ZARUR BR ZAH DAHA 1926 ylnda te'lif edilen ve Kur'an hatt olan Osmanlca tab' edilip intiar eden Hair Risalesi'nin kapana "Onuncu Sz" ismi de yazldna gre, ayn senede, fakat onuncu Sz'den sonra Kk Szler, yani birden dokuza kadar szlerin te'lif edildiini de gsterir. Geri Kk Szler'in asllar Nurun lk Kaps'nda da mevcuddur. Fakat oradaki tarz- ifade ve temsillerinin ekli az deiiktir ve hs bir ifade ve slb iledir. Amma Barla'da yazlan Kk Szler, mellifin tabiriyle "Avam lisaniyle" ve kolay anlalr tarzdadr. Yine bu cmleden olarak, "Yirmi kinci Sz"n, Birinci Sz'den, yani Kk Szler'den nce te'lif edildiini Hazret-i stad yazyor.(162) Buna gre 1926 yl balarnda evvela Onuncu Sz'n, sonra da Yirmi kinci sz'n te'lif edildiini ve Onuncu Sz henz tab'a gitmeden nce, Kk Szler'in de ayn sene zarfnda te'lif edilmesiyle; birden dokuza kadar olan Kk Szlerin rakam srasna gre, Hair Risalesi "Onuncu Sz" ismini aldn fehmediyoruz. Ancak ayn sene iinde, yirmi ikinci sz onuncu szden sonra ve Kk Szlerden nce te'lif edildiini stad'n beyaniyle bildiimiz gibi, ayn bu sene iinde daha hangi risalelerin te'lif edildiini bilemiyoruz. NUR RSALELERNN TE'LF TARHN GSTEREN CEDVEL A-SZLER BLM RSALE SM TE'LF TARH ME'HAZI Birden dokuza kadar szler 1926 Osmanlca Lem'alar S.745 Onuncu Sz 1926 Matbu nshann stndeki tarih: 1342 dir Onbir, Oniki ve Onnc

(162) Osmanlca lem'alar,S:745 ve Nurun ilk Kaps eserindeki Tevhid Lem'alar 932 Szler (13. szn 1. makam) Bir ma'haz bulunamad Ondrdnc Sz Me'haz bulunamad Ondrdnc Szn hatimesi ve Zeyli 1933 Ayn risalenin dipnotu Onbe, Onalt ve Onyedinci Szler Tarihleri bilinemedi Onsekizinci Sz 1927 Envar Nariyat-Barla Lahikas S:27 Ondokuzuncu Sz Bilinemedi Yirminci, Yirmibirinci, (20.Szn birinci makam 1930) Yirmikinci Szler 1926 1930 Osmanlc lem'alar S:312 ve 20. Szn ikinci makamnn ba Yirminc Sz Bilinemedi Yirmidrdnc Sz Bilinemedi Yirmibeinci Sz 1927 Osmanlca Sikke-i Tas.S:78 Yirmialtnc Sz Bilinemedi Yirmiyedinci Sz ve Zeyli 1929 Bandaki tarif ve Hulus Beyin rivayeti Yirmisekizinci Sz 1928 Kuvvetli tahminlerle Yirmisekizinci Szn 2. Makam lasiyyemalar Kesin bilinemedi 29.30.31.32. Szler ve (30.Szn 1. Makam 1929) 1928 Yllar pencereler 1928 Yllar arasnda olduklar kesindir B-MEKTUBAT BLM RSALE SM TE'LF TARH ME'HAZI Birinci mektup(163) 1929 Osmanlca lem'alar S:754

kinci Mektup 1930 Son ahitler S:62 nc Mektup 1930 am danda yaz aylar Ayn eser S:42 Drdnc,beinci altnc mek. 1930-31 Buna dair baz emareler var. Yedinci ve Sekizinci Mektuplar Tarihleri bilinemedi (163) Birinci mektup yirmiikinci mektubtan sonra te'lit edilmitir. Osmanlca Lem. S: 754 933 Dokuzuncu mektup 1930 Son ahitler S:47 Onuncu, Onbirinci Onikinci Mektuplar Bilinemedi Onnc Mektup 1929 Mektubat S:48 Ondrdnc Mektup Te'lif edilmemitir. Onbeinci Mektup Bilinemedi Onaltnc Mektup 1930-31 Mektubat S:47 Onaltnc Mektubun Zeyli 1931 Osmanlca Lem'alarS:96 Onyedinci Mektup 1930 Son ahitler S:43 Onsekizinci Mektup Tespit edilemedi. Ondokuzuncu Mektup(164) 1929 Osmanlca Sikke-i Tas. S:70 Yirminci Mektup 1928 Osmanlca Zsikke-i Tas. S:78 Yirmibir ve Yirmi kinci Mektublar Tespit edilemedi Yirmi nc Mektup 1933 Son ahitler-1S:42 Yirmidrdnc Mektup 1928 Osmanlca Sikke-i Tas. S:78 Yirmibeinci Mektup Te'lif edilmedi Yirmialtnc Mektup 1932 Ayn Risalenin ifadeleri Yirmialtnc Mektubun 1931 Ayn Mektubun muhteviyat ikinci ksm Yirmiyedinci Mektup Umum Lahika Mekmtuplardr.Balangc1929, nihayeti 1960'dr. Yirmisekizinci Mektup

Birinci paras 1931 Ayn Metubun ifadesi 28.Mektup, kinci para 1933 Osmanlca Mek.S:598 29.Mektup, Birinci ksm 1934 Son ahitler-1S:42 Otuzuncu Mektup,arat-l 'caz dr 1916 Matbu Nshas Otuzbirinci Mektup, Otuzbir Lem'alardan ibarettir. Otuzikinci mektup, matbu' ve manzum lemaattr. 1921 Matbu' nsha Otuznc Mektup Pencereler Risalesi 1929 Birinci mektup'tan nce te'lif edildiine gre... (164) Bu mektub otuzbirinci szden sonra te'lif edilmitir. Osmanlca Sikke-i Tasdik, S: 70 934 C - LEM'ALAR BLM RSALE SM TE'LF TARH ME'HAZI Birinci, ikinci, nc drdnc Lem'alar 1932 Baz karinelerle Beinci ve altnc lem'alar Te'lif edilmemitir Yedinci Lem'a 1932 Osmanlca Lem'alar S.79 Sekizinci Lem'a 1933 Kasm Ay Ayn eser sh.79 Dokuzuncu Lem'a 1932 Ayn eser sh.79 Onuncu Lem'aa (efkat Tokatlar) 1934 Baz emarelerle Onbirinci Lem'a 1933 Tahminen Onikinci Lem'a 1934 Barla Lahikas Refet beyin suallerinde... Onnc Lem'a

(Hikmet-l stiaze) Tesbit edilemedi Ondrdnc Lem'a 1934 Tahminen Onbeinci Lem'a Risale-i Nurlarn Szler,Mektubat ve Lem'alarn onbeincisine kadar ksmnn fihristidir. 1934 Isparta Onaltnc Lem'a 1934 Tahminen Onyedinci Lem'a 1933 Osmanlca Lem'alar S:346 Onsekizinci Lem'a 1934 Kasm Ay Osmanlca Lem'alar S:79 Ondokuzuncu Lem'a 1935 Ramazandan sonra Ispartada Yirminci ve Yirmibirinci Lem'alar 1934 Kat' Barlada. Yirmikinci Lem'a 1934 Iparta'da kesin Yirminc Lem'a Tesbit edilemedi 935 Yirmidrdnc Lem'a 1934 Isparta'da kesin. Yirmibeinci Lem'a 1934 Isparta'da Kat'i Yirmialtnc Lem'a 1934 Ekser ricalar Isparta'da kat'i Yirmiyedinci Lem'a 1935-36 Eskiehir Mdafaanamesi Yirmisekizinci Lem'a 1935 Eskiehir Hapsinde Yirmidokuzuncu Lem'a 1935 Eskiehir Hapsinde Otuzuncu Lem'a 1935-36 Eskiehir Hapsinde Otuzbirinci Lem'a onbe uadan ibarettir. Otuzikinci Lem'a bir cihette matbu Lemaat eseridir. Otuznc Lem'a 1921-23 Mesnev-i Arabidir. -UALAR BLM: RSALE SM TE'LF TARH ME'HAZI Birinci ua 1936 Te'lif, 1938 Tebyiz.Bandaki tarifden kinci ua 1936 Eskiehir Hapsi nc ua 1937 Kastamonu Osmanlca Kastomonu-2 Lahikas S:47

Drdnc ua 1938 Tahminen Beinci ua 1938 KastamonuLahikasOsmanlca S:35 Altnc ua Tesbit edilemedi Yedinci ua 1938 dier bir me'haz de 1941 Osmanlca Sikke-i Tsdik S:90 Sekizinci ua 1942 Ayn Eser S:90 Dokuzuncu ua 1940 Onbeinci Lem'adan sonra Tesbit edilmedi Nurlarn fihristi Onuncu ua 1940 Denizli Hapsi1944 Denizli Hapsi Onbirinci ua 1943-44 Denizli Hapis Mektuplar 936 Ondrdnc ua 1943-44 Afyon Mahkemesi Mdafaanamesi ve hapishane mektuplar Onbeinci ua 1948-49 1949 Afyon Hapsi NURLARIN TE'LFYLE LGL MHM BR KA NOKTA Birincisi: stte tanzim ettiimiz cedvelde grld gibi, Nur risalelerinin kesin tarihleri tam tamna maalesef tesbit edilememitir. Szler blmnnki daha azdr. Fakat otuz adet szlerin te'lif balangcyla sona ermi tarihleri 1926-1931 yllar arasnda olduu kesindir. Ancak Szler'in te'lifi yaplrken ayn zamanda arada mhim baz mektuplarn da te'lifleri ayn tarihler de olmutur. Amma Szlerin tek tek tamamnn, sene olarak te'lif tarihlerini maalesef bulamadk. Hele gn ise, hi belli deildir. Mektubat blmnn tarih sralamas nisbeten daha bellidir. kinci Nokta: Hazret-i stad Nur risalelerinden birisinin te'lifne balad zaman ve balarken; O risalenin bir nevi' emasn izer tarznda, iindeki mevzularn noktalarn veya nktelerini bata kaydeder. "u sz, u kadar nktelerden veya noktalardan veya makamlardan ibarettir" diye nceden belirler. nc Nokta:Risale-i Nurlarn kffesi iin, yz otuz risale tabirleri okca nurlarda medar- bahis olur. Bu tabir, bir keyfiyetin azametini ifadedir. Yoksa Risale-i Nurun manev azameti ve fevakaladde kymetlilii ve orjinallik vasflar tamas gibi; maddetende byk ve hacimce kaln ve ok kabark risalelerin kemiyeti murad deildir. Gemiteki byk ve dah baz slam melliflerinin ekseriya tasnifat yoluyla te'lif ettikleri on cildlik, yirmi cildlik byk eserleri gibi; Sahifeler cildler ve muhteva itibariyle ok kabark ve byk olduklar gibi, Risale-i Nurlann da o derecelerde bykl diye bir ey mevzu' bahis deildir. Umum risaleler yanyana gelse belki de eski slam melliflerinin mesel byk ebadl bir onbe cildlik eserlerinden drt cildi kadar da olmyabilir.

Lkin herkese bilindii gibi, Nur risaleleri tasnif deil, metin olarak te'lifdirler. erh deil, zdrler. Kabuk ve kr deil, halis lbbdrler. Hem caz- i'caznin bir u'lesi olarak cevamil kelimdirler. Hem vakf mal olmu ve selef ve halefin arasnda mtereken mtedavil ma'lmat ve birbirinden nakil ve rivayetlerin tafsilt da deildirler. Belki Nur Risaleleri, mellifinin de bir ok defa beyan ve ifadeleriyle; Kur'an'dan gelmi ve slm'n 937 ukde-i esasiyeleri olan temel bilgilerin ruhu mesabesinde ki hakikat ilminden istihra edilmi mcmel ve mcez hakikatlar manzumesidirler. Bu i'tibarla ve binler ehl-i hakikat ulemann da ehadet ve ikraryla; Risale-i Nur'un bazen bir cmlesi baka kitaplann bir ka satr kadar.. Ve bir satr bir sahifeleri kadar.. ve bir sahifesi bakalanmn bir risalesi kadar hakikatlar cmi' olduu kesindir ve meydandadr. te bu noktadan ve keyfiyet cihetinin u muazzam hakikatndan dolay, Risale-i Nurlar iin "Yzotuz para" tabiri hi bir zaman kemiyetinin fevkalde byklnden deil, keyfiyetinin azamet ve ihtiamn ve cmi' ve klliliini i'lndan ibarettir. Drdnc Nokta: Cedvelde de grld gibi; Risale-i Nurlarn te'lif tertibi; -mbalaasz bir hakikat olarak- herhangi bir sra takib etmemektedir. En bata SZLER BLM, te'lifte sra takib etmedii gibi; MEKTUBAT VE LEM'ALAR ksm da, bazlar szlerin te'lifi iinde, bazen de birbirleri iinde te'lif edildikleri gibi; sra tertibi de takib edilmemitir. 1,2,3, ta otuz, otuze kadar rakamlar ve isimler verilerek dizilmeleri; te'lifinden bir mddet sonra tahakkuk etmi ve ihtiva ettikleri mevzularn ehemmiyetine gre ve hem yine ihtar ve snhatlarn manev i'arlaryla makamlarna yerletirilmilerdir. Nitekim st taraflarda bu hususa dair baz vesikalar takdim edilmitir. Bir htar: Son zamanlarda baz zevzek cahil-chelann veya sins maksadl perde altnda bir takm mfsitlerin iaa ettikleri; Risale-i Nur hakknda tahrif iftiralarna cevab olarak delil ve ispata dayanan belge ve vesikalarla mcehhez bir fasl buraya dercedilmiti ki, btn o iaalarn asl fasl hi bir hakikata dayanmyan bo baz teranelerden ibaret olduu ispatlanmt. Ancak onu buraya deil, Hazret-i stad'n vefatndan sonraki "zeyl" ksm iinde dercedilmesi daha uygun grlerek buradan kaldrlmtr.Ayrca, yine, Zeyl ksmna Risale-i Nurlar sadeletirme dpedz bir tahrif ameliyesi olacanda dercetmi bulunuyoruz. LM, DN, FIKH VE TASAVVUF BAZI SUAL VE CEVABLARI Hazret-i stad Barla'da bulunduu yllarda, bata Hulusi Bey olmak zere Re'fet Bey, eyh Mustafa, Binba Asm vesaire baz talebeleri bir ok mevzularda stad'a huss ve umum sualler sormulardr. Hazret-i stad ise, suallerin deerine gre cevablar vermi. Bu suallerin cevablarndan en 938 mhim olanlar Mektubat ve Lem'alar'a, Risale olarak girmilerdir. Risalelik makamndan bir derece aa ksmlar da lahikada kalmtr. Risalelere geen ksmlar malm ve mnteir ve geni izahl ve Risale makamnda bulunduundan; bunlarn iinden sadece dnyann mr hakknda vrd eden bir hadisin ilm tahkikatyla ilgili olan paray kaydetmek isteriz. Bunu da lahikalardan kayd edeceimiz

cevablarn akabinde dercetmek niyetindeyiz.imdi Barla Lahikas'na gemi sualler ksmndan umuma faydal olan bir kan alyoruz. Bunlar da bir ka snfa ayrarak sraya koyuyoruz: 1- Fkh mes'eleler 2- tikad mes'eleler 3- Gybet ve kazf- muhsanattan zecr.. FIKH VE DN MES'ELELERDEN KFFARET MESELES Aziz, Sddk, mdakkik kardeim Re'fet Bey! Sorduun suale en kolay ve ruhsatl cevab senin cevabndr. Mlteka erhi Damad'n ve Merakayilfelah ikisi demiler: ki Ramazan iin bir keffaret kfidir. Mteaddit vak'alara bir keffaret kifayet eder. nki tedahl vardr.. Ve demiler. Hakikat nokta-i nazarnda bu meselede azimet var, ruhsat var. Azimet hali: Kuvveti msaid ise, her Ramazan iin ayr bir keffaret var. Fakat ruhsat ciheti; tedahl srrna binaen, mteaddit Ramazan iin bir keffaret farz, ayr ayr keffaret mstehab derecesinde kalr. Bu keffarette manay- ukubetle manay- ibadet ikisi dahil, mnderi olduu iin; hem kerhen icbar edilmiyecek, hem tedahl eder. Aziz Kardeim, Fkh-l Ekber olan esasat- imaniye ile megul olduumuz iin, nakle ve ehl-i itihadn medarikine ve meahizine bakan dekaik- mesail-i fer'iyeye zihnim imdilik cidd mteveccih olamyor. Zaten yanmda da kitaplar olmad gibi, vaktim de yoktur ki mracaat edeyim. Hem Ulema-y slam o kadar tedkikat- saibe yapmlar ki; fruata dair tedkikat- amikaya ihtiyalar kalmam. Eer hakiki ihtiya hissetseydim, byle fruata dair mtehidinin derin me'hazlerine gidip, baz beyanatta bulunacaktm. Belki de daha o nevi hakaika meguliyet zamanlar gelmemi...(165) (165) Barla Lahikas, S:351 939 FIKH MESELEDEN DLERN KAPLANMASI HAKKINDA: 1932 tarihli sualinize imdilik etrafyla cevab veremiyorum. Fakat bu mesele ile mnasebettar bir iki mes'ele-i eriat icmalen yazyorun. yle ki: Abdest vaktinde az ykamak farz deil, snnettir: Fakat gusl hengamnda azn ykamak farzdr. Az bir ey de ykanmadk kalsa olmaz, zarardr. Onun iin dileri kaplamak lehinde ulemalar fetva vermeye cesaret edemiyorlar. mam- A'zam ile mam- Muhammed (R.A) gm ve altndan dilerin yaplmasna fetvalar, sabit kaplama hakknda olmamak gerektir. Halbuki bu di meselesi umum-ul belva suretinde o derece intiar var ki, ref i kabil deil. mmeti bu belva-i azimeden kurtarmak aresini dndm.. Birden kalbime bu nokta geldi: Haddim ve hakkm deil ki, ehl-i itihadn vazifesine karaym!.. Fakat bu umum-ul belva zaruretine kar, fetvalara tarafdar olmadm halde, diyorum ki: Eer mtedeyyin bir hekim-i hazkn gsterdii ihtiyaca binaen kaplama sureti olsa, altndaki di, azn

zahirisinden kar, batn hkmne geer. Guslde ykanmamas gusl iptal etmez. nki stndeki kaplama ykanyor, onun yerine geiyor. Evet, cerihalarn stndeki sarglarn zarar iin kaldrlmadndan, ceriha yerine ykanmas er'an o yarann gasli yerine getii gibi, byle ihtiyaca binaen sbit kaplamann ykanmas dahi diin ykanmas yerine geer, gusl iptal etmez. Vel-ilm indallah! madem ihtiyaca binaen bu ruhsat oluyor. Elbette yalnz ss iin, ihtiyasz dileri kaplamak veya doldurmak bu ruhsattan istifade edemez. nki, hatta zaruret derecesine geldikten sonra, byle umum-ul belvalar eer bilerek su-i ihtiyaryla olsa, o zaruret ibahaya sebebiyet vermez. Eer bilmiyerek olmu ise, zaruret iin elbette cevaz var. SAD- NURS(166) FIKH MESELEDEN CEMAAT ADETNN EFDALYET HAKKINDA "Rabian: Sorduun suallere dair yanmda kitap bulunmad iin Hanefi ulemasnn kavillerini ve ehadisin rivayetlerini imdilik bilmiyorum. Fakat bence byle efdaliyet meselesinde kabulu ammeyi ihsas eden adet-i cemaat medar- tercihdir. Adet-i slamiye nasl gelmi, o daha efdaldir. (166) Barla Lahikas, S:351 940 Birinci sualiniz: Eer Kur'an okunurken, namazn, tesbihatn tetimmesi ise; Kbleye kar duranlar vaziyetlerini bozmamak evldr. Yalnz mezzinin nndeki adam arkasn evirsin, yahut ekilsin. Eer Kur'an mstakil olarak okunursa, okuyana kar tevecch etmek evldr. Hem cihat- sitte ile mukayyed olmyan ruh kulayla dinliyen adam, kbleye kar tevecch etse ve cismani kulayla dinliyen adam okuyana kar tevecch etse evldr. kinci sualiniz: Cemaatn itiyakn ve okuyann niyetine gre efdaliyet tahavvl eder. nc sualiniz: ihls bir fatiha muhtasar bir hatim hkmnde olduundan ona vakit tahdit edilmez. Her vakitte gayet mstahsendir. Drdnc sualiniz: Kelmn deil yalnz mezzin, her bir musall her bir namazn selmndan sonra sylemesi fiice snnettir. Hanefice dahi mezzin iin her namazda snnet olmas gerektir...(167) FIKH VE DN SUALLERDEN LAYUHTLK MESELES "Aziz Kaddelerim, stad'nz layuht deil.. Onu hatasz zannetmek hatadr. Bir bahede rk bir elma bulunmakla, baheye zarar vermez. Bir hazinede silik para bulunmakla, hazineyi kymetden drtmez. Hasenenin on saylmasyla, seyyienin bir saylmak srryla insaf odur ki, bir seyyie, bir hata grnse de, sair hasenata kar kalbi bulandrp i'tiraz etmemek gerektir... Biliniz kardelerim ve ders arkadalarm, benim hatam grdnz vakit, serbeste bana syleseniz mesrur olacam. Hatta bama vursanz, Allah raz olsun diyeceim. Hakkn hatrn muhafaza iin baka hatrlara baklmaz...(168)" TKAD VE DN MES'ELELERDEN OLAN

MSLM- GAYR-. M'MN MESELES Mslim-i gayr m'min ve m'min-i gayr-i mslimin manas udur ki: Bidayet-i hrriyette ttihatlar iine girmi dinsizleri gryordum ki; (167) Barla Lahikas, Envar Ne'riyat, S:251 (168) Ayn eser ilk bask Envar neriyat S: 99 941 slmiyet ve eriat- Ahmediye; Hayat- itimaiye-i beeriye ve bilhasaa siyaset-i Osmaniye iin gayet nfi' ve kymettar desatir-i aliyeyi cmi' olduunu kabul edip, btn kuvvetleriyle eriat- Ahmediyeye taraftar idiler. O noktada Mslman, yani iltizam- hak ve hak tarafdar olduklar halde, m'min deildiler. Demek Mslim-i gayr- m'min tlakna istihkak kesbediyordular. imdi ise, firenk uslne ve medeniyet nam altnda bid'akrane ve eriatikenane cereyanlara tarafdar olduu halde; Allah'a, ahirete, Peygambere iman da tayor ve kendini de m'min biliyor. Madem hak ve hakikat olan eriat- Ahmediyenin kavannini iltizam etmiyor ve hakiki tarafgirlik etmiyor, gayr- mslim bir m'min oluyor. mansz slmiyet sebeb-i necat olmad gibi, bilerek slmiyetsiz iman dahi dayanamyor, belki necat veremiyor denilebilir.(169)" TMA AKDEYE TAALLUK EDEN BR MESELE (ZEYDLER HAKKINDA) Saniyen: Yemen mam olan Zeydler seyyidi hakkndaki sualiniz hakikaten ehemmiyetli ve ymnldr. Fakat meymenetsiz bir zamana rastgeldi. Hem zihnim kapal, hem hal msaid deil, hem ve hem... Yalnz bu kadar var ki; mehur mam- Zeyd, Sdt- azimeden ve eimme-i l-i beytdendir. Ve mfrit ialar reddeden ve deyip, Hazret-i Ebubekir ve Hazret-i mer'den teberriyi kabul etmiyen ve o iki halife-i zian hrmet edip kabul eden bir zattr. Onun etba'lar ialarn en mu'tedili ve snnsidir. Bunlar hem ehl-i insaf ve hem abuk hakk kabul eder bir taifedir. naallah Vehhabilerin tahribatn tamire sebeb olduklar gibi, ehl-i snnet velcemaatten, Zeydilerin inhiraflar dahi istikamet kesbedip ehl-i snnete iltihak edip imtizac edecekler. Bu ahirzaman ok alkalanyor.. Bu fitne-i ahirzaman acib eyler douracan ihsas ediyor...(170) YNE FIKHA VE AKDEYE TAALLUK EDEN YED KEBAR MESELES ...Hem mektubunuzda yedi kebairi soruyorsunuz. Kebair oktur. Fakat Ekber-l kebair ve mbikat- seb'a tabir edilen gnahlar yedidir. (170) Ayn eser, S:106 942

Katl, Zina, arap, Ukuk-u valideyn (Yani kat'- sla- rahim) kumar, yalanc ehadetlik, dine zarar verecek bid'alara tarafdar olmaktr.(171) GIYBET VE KAZF-I MUHSANAT MESELES Gybet u ayetin kat' hkmiyle nazar- Kur'anda gayet menfr ve ehl-i gybet gayet fena ve alaktrlar: Gybetin en fena ve en eni'i ve en zalimane ksm: Kazf- muhsanat nev'idir. Yani gz ile grm drt hidi gsteremiyen bir insan, bir erkek veya kadn hakknda zina isnad etmek, en eni' bir gnah- kebair ve en zalimane bir cinayettir. Hayat- itimaiye-i ehl-i iman zehirlendirir bir hiyanettir. Mes'ud bir ailenin hayatn mahveden bir gadrdr. Evet, sre-i Nur bu hakikat o kadar iddetle gstermi ki, vicdan sahibini titretiyor ve tylerini rpertiyor: iddetle ferman ediyor ve diyror ki: Gz ile grm drt hidi gsteremiyen merdud- ehadettir. Ebed ehadetlerini kabul etmeyiniz. nki yalancdrlar. Acaba byle kazfe cesaret eden hangi adam var ki, gz ile grm drt ahidi gsterebilir. Kur'an- Hakim bu art koturmakla, byle eylerde akk- efe etmeyiniz,bu kapy kapaynz demektir. tehdidiyle yleleri mnafk gibi ehl-i imann hayat- itimaiyelerini byle ia'alar ile ifsad ediyorlar, ifade ediyor... Bilhassa byle gybet, ehl-i namus ve ehl-i haysiyet hakknda olsa.. ve bilhassa ehl-i ilim hakknda olsa.. ve bilhassa akldan hari bir tarzda olsa; mesela namuslu bir zat, kendi gayet yakkl, her cihetle mkemmel ve ailesine kemal-i i'timad olduu halde; hi bir cihette ona mukabil gelemiyen ve onun hizmetkr hkmnde ve ona nisbeten irkince bir insan ve dnyada onlarn itiman hi bir ftrat ve vicdan kabul etmedii bir surette o biare ailesini o surette gybet etmek, bu nevi gybetin en eni'dir. Byle ena' gybetin sebebi, olsa olsa; insann dest-i ihtiyarnda olmyan bir muhabbet vastasyla, yine kadnlarn kskanlndan ve habbeyi kubbe grp ve kendi iffetini gstermekle bakasn ittiham etmek (171)Ayn eser, 2. bask S:335 (172) Barla Lahikas,ilk bask Envar Neriyat, S:154 943 nev'inden bu nevi ayialar meydan alyorlar. Bu iaadan tevbe etsinler... Yoksa kahr- ilh gelmesi kaviyyen me'muldur. yle iftira edenler, byle iftiraya maruz kalacaklar, cezay- amelleri olmak ihtimalini dnsnler. Said-i Nursi (172) DN VE TASAVVUF MES'ELELERDEN BRNCS: LETAF- AERE MESELES Aziz sddk kardeim Re'fet Bey! Mektubunda letaif-i aereyi sual ediyorsun. imdi tarikat ders vermek zamannda olmadmdan; tarik- Naki muhakkiklerinin letaif-i aereye dair eserleri var. imdilik vazifemiz ise, istihrac- esrar

olduundan, mevcud mesaili nakil deildir. Gcenme tafsilat veremiyorum. Yalnz bu kadar derim ki: Letaif-i aereyi, mam- Rabbani: Kalb, Ruh, Sr, hafi, ahfa, insanda anasr- erba'nn her bir unsurdan o unsura mnasib bir latife-i insaniye tabir ederek, seyr slkde her mertebede bir latifenin terakkiyat ve ahvalinden icmalen bahsetmitir. Ben kendimce gryorum ki; nsann mahiyet-i camiasnda ve istidad- hayatiyesinde ok letaif var.. Onlardan on tanesi itihar etmi. Hatta hkema ve ulema-i zahire dahi O letaif-i aerenin pencereleri veya numneleri olan havass- hamse-i zahire ve havas-i hamse-i batna diye o letaif-i aereyi baka bir surette hikmetlerine esas tutmular. Hatta avam ve havas beyninde taarf etmi olan insann letaif-i aeresi, ehl-i tarikin letaif-i aeresiyle mnasebettardr. Mesela: Vicdan, a'sab, hiss, akl, heva, kuvve-i eheviye, kuvve-i adabiye gibi letaifi; kalb, ruh, ve srra ilve edilse; letaif-i aereyi baka bir surette gsterir. Daha bu letaifden baka saika, aika ve hiss-i kabl-el vuku' gibi ok letaif var. Bu meseleye dair hakikat yazlsa ok uzun olur. Vaktim de ksa olduundan ksa kesmeye mecbur oldum.(173) KNCS: VEFATTAN SONRA BAZI VELLERN TASARRUFLARI HAKKINDA Saniyen: Gavs- A'zam gibi memattan sonra hayat- hzryyeye yakn bir nevi hayata mazhar olan evliyalar vardr. Gavs'n husus ism-i A'zam "Ya Hayy" olduu srryla, sair ehl-i kuburdan fazla hayata mazhar olduu gibi; gayet mehur Ma'ruf-u Kerh denilen bir Kutb-u A'zam ve eyh Ha (173) Barla Lahikas; lk bask Envar Neriyat S: 203 944 yat-l Harran denilen bir kutb-u azim Hazret-i Gavs'dan sonra, mematlar hayatlar gibidir. Beynel evliya mehur olmutur.(174)" NCS: BRAHM HAKK'NIN SM- A'ZAM C'DUR DEMESNN MANASI: "kinci sualin: brahim Hakk "C' " ism-i a'zamdr" demesinin muradn bilmiyorum. Zahiren manaszdr, belki de yanltr. Fakat sm-i Rahman, madem oklara nisbeten ism-i A'zam vazifesini gryor. Manev ve madd Cu' ve alk, o ism-i A'zamn vesile-i vsl olduuna iareten mecaz olara,k "CU ' " ism-i A'zamdr" yani bir sm-i A'zama bir vesiledir denilebilir. (175)" DNYANIN MR lm ve din ve kidev bir mesele olan dnyann mr hakknda vrud eden bir hadis-i erif'n tahkikat hakknda: kinci ksm: Yeni yazdmz Kur'ann banda yat-i Kur'aniyenin adedi altbin altyz altmalt (6666) olmakla; envar- Kur'aniye ve Hakikat- Furkaniye eyyam- eriye ile altbin altyz altm alt (6666) sene kadar kre-i Arzda hkm cereyan edeceine iaret ettiine dair

sualinize, o vakit zihnim baka yere mteveccih olduu iin, izahl cevab veremedim. Sonra bana ihtar edildi ki: "Asm'n (RH) suali ehemmiyetlidir, cevab ver!" Ben de o ihtara binaen esasla bir para izah edeceim.. Birinci esas: Naslki Nur-u Muhammed ve Hakikat- Ahmediye Aleyhisaelt Vesselm divan- Nbvvetin hem Fatihas, hem hatimesidir. Btn Enbiya onun asl- nurundan istifade etmeleri ve hakikat- diniyenin nerinde onun muinleri ve vekilleri hkmnde olduklar, Nuru Ahmed Aleyhissalt Vesselm cebhe-i demden ta Zat- mbarekine mteselsilen tezahr edip, ner-i nur ederek intikal ede ede, t zuhur-u etemle kendinde cilveger olmutur. Hem mahiyet-i kudsiye-i Ahmediye Aleyhiasalat Vesselam -Risale-i Mi'racda kat' bir surette isbat edildii gibi- u ecere-i kinatn hem ekirdek-i aslsi, hem en ahir ve en mkemmel meyvesi olmu.. yle de, Hakikat- Kur'aniye zaman- demden imdiye kadar Hakikat- Muhammediye Aleyhissalt Vesselam ile beraber mteselsilen enbiyalarn suhuf ve ktblerinde nurlarn ner ederek, gele gele t nsha-i kbras ve mazhar- etemmi olan Kur'an- (174) Ayn eser, 5:193 (175) Ayn eser, S:203 945 Aziman suretinde cilveger olmutur.. Ve btn enbiyann usl-u dinleri ve esas- eriatlar ve hulasa-i kitablar Kur'anda bulunduuna ehl-i tahkik ve ehl-i hakikat ittifak etmiler. Bu srra binaen, fetret-i mutlakann zaman ihra edildikten sonra, rivayet-i mehure ile: " zaman demden kyamete kadar eyyam- eriye ile tabir edilen yedibin seneden fetret-i mutlakann zaman tarh edildikten sonra, altbin altyz altmalt (6666) sene kadar Din-i slmn srrn ner eden hakikat- Kur'aniye kre-i arzda ayr ayr perdeler altnda ner-i envar edeceine yatn adedi iaret ediyor demektir. kinci esas: Malumdur ki, kre-i arzn mihveri stndeki hareketiyle gece-gndzler.. ve medar- senevi stndeki hareketiyle seneler hasl oluyor. Gnele beraber her bir seyyarenin, belki sevabitin de ve ems-i umusun dahi her birinin mihveri stnde eyyam- mahsusalarn gsteren bir hareketi ve medar zerinde everan dahi bir nevi seneleri gsteriyor. Halk- arz ve semavatn hitabat- ezeliyesinde o eyyam ve seneleri dahi irade ettiine delili udur ki; Furkan- Hakimde: (1) (2) gibi yetler isbat ediyorlar.. Evet, k gnlerinde ve imal taraflarnda gurub ve tulu' mabeyninde drt saatlik gnnden.. ve bu iklimde kda sekiz dokuz saatlikten ibaret olan eyyamlardan tut, t gnein mihveri stnde bir aya yakn mahsus gnnden tut, t kozmorafyann rivayetine gre tabiriyle Kur'anda nm ilan edilen emsimizden byk "'RA namndaki dier bir emsin, belki bin seneden ibaret olan gnnden dahi tut git, ta ems-s msun mihveri stndeki ellibin seneden ibaret bir tek yevmine kadar eyyam- Rabbaniye var. te semavat ve arzn Rabbi ve ems- msun ve i'rann halk hitab ettii vakit, o semavat ve arzn ecramna ve lemlerine bakan kuds kelmnda o eyyamlar zikreder ve zikretmesi gayet yerindedir.

Madem eyyamn lisan- erde byle tlakat vardr, lm-i tabakat-ul-arz ve corafya ve tarih-i beeriye ulemasnca nev-i beerin yedibin sene deil, belki yzbinler sene geirdiini teslim de etsek; "Ademden kyamete kadar mr- beer yedibin senedir" olan rivayet-i mehurenin shhatine ve beyan ettiimiz alt bin altyz altm alt sene Nur-u Kur'an hkm-ferma olduuna mnafi olmaz ve cerh edemez. nki eyyam- eriyenin, Secde sresi ,Ayet: 5 (2) Maaric sresi , Ayet: 4 946 drt saatten ellibin seneye kadar hkm ve mul var. Fakat nefs-l emirdeki eyyamn hakikat o rivayet-i mehurede hangisi olduu, imdilik bu dakikada kalbime inkiaf ettirilmedi. Demek o srrn inkiaf mnasib deil. nc esas: u mes'elede imdilik delilini gsteremeyeceim bir mddeay beyan ediyorm. yle ki: u dnyamzn bir mr; ve u dnyadaki kre-i arzn dahi ondan ksa dier bir mr; kre-i arzda yaayan nev-i insann daha ksa bir mr rdrBu bir biri iinde nevi mahlkatn mrleri saatn iindeki dakika, saniye, saatlar sayan arklarn nisbeti gibidir. Nev-i insann mr, kre-i arzn iki hareketiyle hasl olan malm eyyam ile olduu gibi; zihayatn vcuduna mazhar olduu zamanndan itibaren kre-i arzn mr ise, merkez-i irtibat olan, emsin hareket-i mihveriyesi ile hasl olan eyyam ile olmas hikmet-i Rabbaniyeden uzak deildir. u halde nev-i insann mr yedibin sene eyyam- malume-i arzye ile olsa, kre-i arzn hayatna mene' olduu zamandan harabiyetine kadar eyyam- emsiye ile ikiyz bin seneyi geer. Alem-i bekadan ayrlp kremize bakan sems--musun iarat- Kur'aniye ile her gn ellibin senelik olmasna binaen, yedi bin sene o eyyam ile, yzyirmi alt milyar sene yaarlar. Demek eyyam- eriye tabir ettiimiz eyyam- Kur'aniyede bunlar da dahil olabilir. Semavat ve arzn Halk semavat ve arza bakan bir kelmyla semavat ve arzn sebeb-i hilkat ve ekirdek-i aslisi ve en mkemmel ahir meyvesi olan Habib-i Ekrem Aleyhisselt Vesselm'a kar hitabnda o eyyamlar istimal etmek, Kur'ann ulviyetine ve muhatabnn kemaline yakr ayn belattr. (Haiye) Bu hesap aml Hafz, Kulennde Mustafa ve arkada Hafz Mustafa'nn ehadetiyle bir dakika zarfnda ezber yazlmtr. Sene yz altm gn hesabna gredir. Kusur var ise, baklmamak gerektir. (176) Said-i Nursi STADIN AHS VE HUSUS HAYATI O Hazretin Barla'da srdrd manevi cihad- ekberinin dsturler olan Risale-i Nur eserlerini te'lif ve tashih ve neir hizmetleri yannda.. Ve talebelerini ikaz, tevik, tergib ve irad vazifelerinden baka, bir de onun hususi ve ahs hayat hakknda bir iki noktaya temas etmek yerinde olur. 947

ahs ve husus hayat denince de, hususi ibadet, zikir ve tesbih, tazarru ve mnacat ekli yannda; yemesi, imesi, iktisad ve kanaat, istinas ve hakeza... Uykusu, giyimi, temizlii, iffeti muhafazas, nezaheti.. Ve talebe ve dostlarna ve dier Mslman halka kar muaeret dab, insan muameleleri ve tevazu' ve saire gibi eyler muraddr. Onun hususi ahvali; lahikalar kitaplarnda yer alan yakn talebelerinin yazdklar takriz mahiyetindeki mektuplarnda.. Ve ayrca bugne kadar yazlm hayat tarihelerinde ve buraya kadar, belki vefatna kadar olan hayatna dair kitabmzn eitli ksmlarnda mteferrik ekilde kaydedilmilerdir. Ancak ksmen de olsa, bunlar bir arada muhtasar bir fihriste eklinde cem' etmeyi uygun bulduk. Bunu da sadece Barla ve Isparta hayatnda grlen, duyulan ve kaydedilen ksmlarndan derliyeceiz. Evvel: stad Hazretlerinin husus ibadeti, zikir ve tesbihleri keyfiyetini ele almak istiyoruz. Nasl ki, rivayet yoluyla gelen bu husus ahvalinin baz kelerine temas edilmi, bir ok risale ve mektuplarda da kaydedildii zere, onun hi bir zaman deimiyen mstemir bir adeti olarak: Her zaman yats namazn kldktan sonra, hemen yatana girip uzanr.. ikibuuk- saat sonra da kalkar, abdest alr ve evrad ve ezkriyle megul olur. Onun snnet-i Seniyyeye tam mutabk olan bu adeti, k ve yaz asla deimeden devam ettii, hizmetinde bulunmu btn hizmetkrlarnn ehadetiyle sbittir. Ayn zamanda, -ok mhim bir nur hizmeti olmazsa ats namazndan sonra, ta ertesi gn kuluk vaktine kadar ziyareti kabul etmedii de sbit hallerindendir. Geceleri kalktnda, iki rek't teheccd namazn edadan sonra; 1922'lerde Yua' tepesinde inzivaya ekildii gnlerinden beri kendisine vird edinmi olduu bata CEVEN-L KEBR mnacaatn ve ism-i A'zam tazammun eden alt Esma-i Hsnay.. Ve ayrca da Van'da Erek danda bulunduu sralarda, MECMUATL AHZAB kitabndan semi olduu baz mbarek vird ve dualar.. Bunlarn yannda bir de husus olarak Kur'an'dan alp vird edindii hizipleri okur, tazarru' ve mnactlarda bulunur, ta sabah namaz vakti olan fecre kadar... Sabah namazndan sonra da, bitirememi dua ve virdleri varsa, seccadesinden kalkmadan oturur, onlar da bitirir ve bunlarn hitamndan sonra (176) Elyazma yirmidokuzuncu mektupta Rumzat- Semaniye Sh. 165 da, iki rek'at Duha namazn da klar.. Daha sonra kalkar, kahvaltsn yapar. Kahvaltdan sonra da Risale-i Nur'un ya te'lifi veya tashihiyle megul olmaya balar... Hazret-i stad Barla'da iken, husus hayatnn bu ksm -yazld tarzda tehalf etmeden hep devam ettiini, bize bizzat Barlal Merhum Sddk Sleyman anlatmt. 948 YEMES VE MES: Bu hususta, yine merhum Sddk Sleyman'dan aldmz malmata gre, Hazret-i stad'n Barla hayatnda yemesi ve imesi, ok sade ve ucuz, fakat mugadd ve saf olup, iktisadn zirvesinde olarak devam etmitir. Barla'daki hayatnda bu byle olduu gibi, Kastamonu ve Emirda'nda da ayn ekilde cereyan etmitir. Yedii eyler, sade ve basit, fakat besleyici ve temiz ve taze eylerden olurdu. Bir nlk yemeine, ok az taze fndk kadar bir tereya.. Taze inek yourdu, taze gnlk

yumurta, ok az pirin veya ehriyeden orba yapar veya yaptrr yerlerdi. yi zeytin yan da kullanrd. Gnde bir iki defa da ak aydan bir iki bardak ierlerdi. Barla'da onun bu orbas, ilk balarda onun ilk mihmandar olan merhum Muhacir Hafz Ahmed Efendi'nin evinde yaplr gelirdi. Bazen de kendileri orbasn hazrlarlard. Daha sonraki yllarda, bazen talebesi Abdullah avu'un evinde, bazen de Sddk Sleyman'n evinde hazrlanr gelirdi. Talebelerinin evlerinde yaplp gelen yemeklerinin temel maddelerini veya karln mutlaka kendisi verdii veya dedii gibi, ayrca da bir ka kuru getirme gtrme ve piirme gibi eyler iin de bazen verirlerdi. Hediye, ne olursa olsun, karlksz asla kabul etmezlerdi. GYM VE TEMZL: stad'n giyim ve temizlii de eriilmez biimdedir denilebilir. Giydii her eyini haftada en az bir defa mutlaka ykar, temizler veya temizlettirirdi. Giydii eyler hem eski-meski, hem de ok ucuz eylerdendi. Yedi sene zarfnda amar, orap ve ayakkab gibi eyler iin sadece yedi banknot ile idare ettiini, Onaltnc Mektub'ta(177) kendisi beyan etmilerdir. Hem eski olarak satn ald bir paltoyu da, on sene mddetinde giydiini(178) kaydetmilerdir. Van'dan srgn olarak ktktan, t Eskiehir hapsine kadar olan on senelik hayatnda, her ey dahil tm masraflar sadece yz banknottur.(179) Hazret-i stad'n i amarlar daima kaln Amerikan bezindendi. i amarlar uzun ve geni olurdu. oraplar da daima beyaz pamuk ipliinden yaplm oraplard. Ayakkablar ise, yaz k hep mest lastiklerindendi. Ayana giydii alvar, Diyarbekir tipi, hki renk kumatand. Cbbesi ksa kollu aba tipi siyah bezdendi. Yakal gmlek hayatnda hi giymemitir. Her 15 gnde bir, mbarek sa ve byna kna yakarlard. Mbarek salar epey uzundu. (177) Mektubat S: 748 (Omanlca) (178) Ayn eser, S:754 (179) Ayn eser 949 Hazret-i stad Barla'da iken, namaza duraca zaman -Hac Hulusi Bey'in rivayetiyle- st ste giydii iki ift beyaz pamuk orabndan, sttekini karr, alttaki temizini ayanda brakr, yle namaz klard. Abdestini, hi el dememi sudan alrd. briinin azna bakasnn bir parmak ucu da temas etse, onu dktrr taze sudan getirttirirdi. Yaz aylarnda talebe ve dostlarnn bazen karl verilerek hediye olarak getirdikleri meyve eitlerini, evvel bir ka gn mze gibi odasnn duvarlarna astrr, onlar tefekkrle seyreder dururdu. Brp bozulaca zaman yemeye balard. Baz seneler o meyveler iki ay kadar dururdu... FFET VE NEZAHET:

Bu meselede sz sylemek zaid olur. Zira Bedizzaman'n hem memleketteki genlik devresi hayatnda, hem stanbul'daki a'aal itima hayatnda, hem de sair zamanlarda; iffetin, nezahetin zirve-i balsnda olduu binlerce deil, milyonlarca insanlarn ehadetiyle sabittir. Bu hususda da bu kitabn baz yerlerinde bir ksm vesika ve belgeler dercedilmitir. Onlara iktifaen burada bunu bu kadaryla brakyoruz. ADAB-I MUAERET: nsan kemalatn ve hadis-i erifinin gsterdii ahlk- liye numnelerinin, bu zamanda Nebiyy-i zian Aleyhissalt Vesselmn vris-i mutlak olarak, en bl derecede olduuna ehadet eden ahidlerin haddi hesab yoktur. Hazret-i stad'n byk Tarihe-i Hayatnda onun bu ahlk- liyesinden baz rnekler verilmitir. Hlsas udur ki: Ehl-i iman olan yal insanlara, hastalara, fakirlere, ocuklara kar pr-samimiyet iinde uhuvvetkrane alkadar olur, hallerini sorar, gayet ciddi ve samim bir ekilde mteveccih olurlard.Hele kyl renberlere, dadaki obanlara kar daha ok samim alkadarlk gsterir, uhuvvet iinde din nasihatlarda bulunur, akd-i uhuvvet ederlerdi. Bu mevzuda daha geni bilgi, Barlal Hafz Halid Efendi'nin yazd takrizli fkrasna ve Tarihe-i Hayatta yazlm baz rneklerine havale ederek ksa kesiyoruz. 950 HAZRET - STAD'IN EMAL Onun emaili hakknda; yani boyu, kameti, teninin rengi, gzleri, sa, by ve bunlarn renkleri ve vasflar ve saire eklinin tarifine dair imdiye kadar yazlm tarihe-i hayatlarda pek fazla birey yazlm deildir. Herhalde, Hazret-i stad kendi salnda bu gibi husus ahvalinin yazlmasyla nazar dikkati kendi mbarek ahsna evirmek istemeyiindendir. Amma imdi bu hususun da yerli yerince aratrlp kaydedilmesi zaman gelmi, belki de gemitir tahmin ediyorum. Zira, inanyorum ki, gelecek nesiller sadece onun siyah beyaz bir ka fotorafn kfi grmiyecek ve onun emailini soracaklardr. te biz de bu niyyet ve noktadan hareket ile, bir balang olarak tesbit ettiimiz kadaryla, baz eyler kaydetmeye alacaz. Kaydedeceimiz emaili, sadece kendi mahedelerime dayanarak yazacam. lerde belki bunlar daha da tekmil ettirilebilir. 1- Hazret-i stad Bedizzaman'n boyu, kameti; genliinde ekilmi fotoraflarndan ve ulaan husus baz rivayetlerden anlaldna gre; uzun boylularn ortas olarak, tahminen boyu 1,85 civarndadr. Ben 1953 yllarnda ve sonrasnda bir ka kez grdm ekliyle zaif, fakat iri kemikli, boyunu bir altm civarnda tahmin ediyorum. 2- El, kol ve parmak kemikleri sert ve iri idi. 3- Mbarek kollar uzun idi. 4- Elleri iri, parmaklar sert ve uzun idi. 5- Ayaklar ince ve uzun idi.

6- Ayak parmaklarndan ba parma yanndaki parmak ile yanndaki parmak, trna yaknna kadar bitiik ve birleik idi(180) 7- Saklar, yani ayaklarnn baldr ksm ince ve uzun idi. 8- Beli ince ve zarif idi. 9- Belden yukar ksm, alt ksmna gre geni idi. 10- Gs ve iki omuzu aras, ihtiyarlna ramen genie idi. 11- Boynu ince ve uzun idi. 12- Genliinde sa ve by sk ve siyah imi. 13- Mbarek aln geni idi. 14- Alnndaki izgileri -grdm kadaryla- hatlar uzunca idi. 15- Mbarek gzleri irice idi. 16- Gzlerinin rengi mavi-yeil ortasnda bir renkteydi. (180) Bu hususta stad'n bizzat ifatleleri lahikalada mevcut oldugu gibi, hizmetkrlarnn da mahedeleriyle sabittir. 951 17- Gzlerinin beyaznda, sar- ecaat gsteren krmz damarcklarla sslidi. 18- Mbarek kirpikleri uzun idi. 19- Kalar gr ve ileriye doru dik idi. 20- Mbarek yzleri mdevver idi. 21- Mbarek burnu, ko burnu gibi, iri ve eik idi. 22- Mbarek az byke ve genie idi. 23- Mbarek enesi kaln ve iri idi. 24- Teninin ve yznn rengi, buday renginde olup, fakat beaet ve heybetle kark bir krmzlk nmayan idi. Benim ahsen Hazret-i stad' bir ka defa ziyaretlerimde mahede ettiim kadaryla, ancak bu kadarn tesbit edebildim. midim kavidir ki; bu mevzu'da daha detayl ekilde tesbitler yaplacaktr. BR GARABET Burada bir nokta-i garabet kaydetmek isterim ki: nsanlarn hemen hepsinin sima rengi, sa ve gz rengine gre olur. Baka bir tabirle; Sa ve gz renkleri, sima rengine uygun ekilde olur. Mesela sa

sar olanlarn, ekseriya gzleri mavi, simas sarn olur. Veya yine ounlukla, gzleri mavi olanlarn, sa renkleri sar veya krmz.. yz simalarnn rengi de buna uygun olarak sarn gibi bir ekilde olur. Halbuki; Hazret-i Bedizzaman'da bu husus tamamen deiik ve baka ekilde idi. Onun gzleri maviyeil arasnda bir renkte olduu halde; Salar siyah, sima rengi ise, buday tenli idi. Hatta benim kendi mahedelerime gre, onun her iki gzlerinin rengi mavi cins bir levnde grnd halde, dikkatlice bakld zaman, iki gznn arasnda renkte fark vard. Birisi; yeile mail bir mavi.. br sarya mail bir yeil renkteydi. Ancak bu ta'rif ettiim ekildeki renkler, hangisi sa gznde, hangisi solunda olduunu hatrlyamyorum. Evet gerekten, Hazret-i Bedizzaman'n gzleri ok baka idi. Hemen her zaman bir ok kimseler tarafndan onun en ok dikkat eken mbarek gzlerimi. Msbet ve menfi bir ok insanlar onun fevkalde, acib, parlak ve berrak gzlerinden bahsetmilerdir. Evet, Bedizzaman'n mbarek gzleri; cemal, efkat ve rahmetin tecelli ettii anlarda, Nurlar lemaen eden birer lks gibi nsiyetler, merhamet ve efkatler sat gibi; Cell ve heybet tecellilerinde de, artk onun mbarek 952 gzlerine baklamaz bir tarzda cell ve heybet nerederdi. Bu bir gerektir. Mbalaa deildir. Onun yannda talebelik ve hizmetkrlk yapm bir ok zatlar bu durumu bir ok defalar mahede etmi ve dile getirmilerdir. HZ. STADIN FITR VE HAS KOKUSU Evet, naslki sahih rivayetlerle gelen en bata Resul-i Ekrem'in (A.S.M.); ve sonra Hulefa-i Raidininin ve mertebe mertebe dier baz sahabe ve kmil Evliyalarn da, her birisinin kendisine hs, ftr kokular olduu gibi; Hz. stad Bedizzaman dahi, evvela snnet-i seniyye ittibaen her zaman gzel raihal kokular srnmesi neticesi, onun odas ve elbiselerinden gzel kokularn raihalar hep gelmekte idi. Bu kokulardan -genlik devrelerinde- gelen haberler ve yazl lahikalara gre -Tefarik denilen bir kokuyu, daha sonralar ise yalnz Glyan sevmi ve srmtr. Birde bunlarn dnda ayrca stadn btn hayat faslllarnda elinin temas ettii eylerden ve elbise, amar ve eyasndan rayihalanan husus ve ftr bir kokusununda var olduu hakknda bir ok insanlarn rivayetleri vardr.. Ve bu durum gayet mehurdur. Hz. stadn hayatta kalm husus talebe ve hizmetkrlarndan ben ok duymuum, sende sorabilirsin. Bu vaziyetin birok nevilerinden numune iin sadece Emirda hayatndan iki ahidin iki rivayetini kaydediyoruz. 1- Hz. stadn Emirda hayatnda hemen hemen her vakit kendi evlerinde onun amarlarn ykayan ve orbasn piiren merhum Mehmed alkan Aabey haber veriyorki: stadn amarlar bizim evde ykanrd. amarlarnn kirli olduu hi belli etmezdi.. Daima amarlar misk gibi kokard. (Son ahitler-4,Sh.58)

2- Yine Emirdal Mehmet alkann yeeni M.Zeki alkan diyorki: Birgn stadn kirli amarlarn sepetle Osman alkan amcalarma gtryordum. Yolda burnuma gl kokusu gelmiti, sepeti yere dkerek iine baktm. Kirli diye gtrdm amarlar misk gibi kokuyordu. (Son ahitler-4, Sh.79) te, bu iki sadk hidin haberleri byledir. Bunlar gibi daha birok rivayet ve haberleri kaydedebilirdik: Ama bence bu iki nmne maksad iin, yani hadisenin sdk iin kfidir. Evet , Hz. stadn u ftr kokusuna ina olan zatlar, onun eyasndan seneler sonrada ayn kokuyu koklayabildiklerini sylerler. 953 SON FASIL BARLA'DAN ISPARTA'YA NAKL st tarafta da arza almtk; 1930'larda cereyan eden Ar isyan veya Ar da hadisesi zerine Hazret-i stad'a ve mescidine iliildii ve huzuru karld gibi, 1931'lerde de Zilan deresi ve Mu ovas facias ve katliam zerine, yine kendisine skntlar verilmi ve gya o gibi dnyev hadiselerle onun da ilikisi varmasna ona kar bedbahta tedbirler alnmt. Yine ayn yllarda, yani 23 Aralk 1930'larda kan ve daha dorusu kasden ihdas edilen Menemen mazlum ve ma'hud hadisesi zerine de, daha iddetli bir surette onun husus ibadetine ve mescidine tecavz edilmiti. Daha sonraki yllarda ,yani 1934 yl balarnda tekrar baz bahanelerle stad'a iliilmi, husus ibadetine ve mescidine, bu defa sadece iliilmekle de kalmayp, mescidini resmen kapatmak ve mhrlemek suretiyle tecavz edildi. Ve bu hadise sonrasnda da, ta Isparta'ya nakledilinceye kadar bir ka ay, gelen misafirlerle stad' grtrmemek ve muhaberelerine sed ekmek eklinde alaka tedbirler alnmt. Bylece 1934 yl ilk yars ierisinde Hazret-i stad'a kar uygulanan alaka bed muamelelerden, onun ehamet-i imaniyyesi ve ftr celadet, cesaret ve izzeti galeyana gelmi, ona ok dokunmu ve bu skntlar neticesinde drt be ay ierisinde dokuz tane mbarek dilerinin dmesine sebebiyet vermitir.(181) Lkin btn o zulml tedbir ve basklara ramen; imanl, cesur, feragatkr talebeleri hi bir engel tanmadlar. eitli yol ve vastalarla stadlaryla olan muhaberelerini devam ettirdiler. Ne yapp yapp gizli olarak stadlarnn yanna gelmeyi baardlar. Nurun hizmetini aksatmadlar. Kaymakam ve nahiye mdr ise, evhamlarndan acz iinde rpnmaktaydlar. Kyde MT hesabna Hazret-i stad'n hareketlerini raporlayan ve stad tarafndan Vicdansz muallim (182) lakabyla lakablanan bir muallim de mtemadiyen bu evham, habbeyi kubbe yaparak krklemeye devam ediyordu. Isparta valisi de bu evham rzgrna kapld. Sanki memlekette siyas bir durum varmasna, Ankara'ya raporlar yolland. Ankara hkmeti de bu raporlara inand ve telland gibi grnd. "Telland gibi" diyorum. nki Bedizzaman'a kar yaplan muameleler ve ihdas edilen kasd hareketler hep maksatlyd. Hem Ankara, hem mahall hkmet onu ok iyi biliyorlard ki; Bedizzaman ylesi neticesiz hadiselere bulaacak bir insan deildir. Memleketin huzur ve sknu, asayi ve emniyeti uruna hereyini feda etmitir. Evet btn bunlar ok iyi biliyorlard. Her ne ise... (181) Osmanlca fihrist kitab, S: 87

(182) Osmanlca Lemalar, S: 327 954 Nihayet 1934 yl yaz mevsimi ortalarnda, kuvvetli ihtimale gre Austos ay iinde, Bedizzaman'n Barla'dan alnp, Isparta merkezine nakil edilmesine dair Ankara'dan emir geldi. Isparta Valisi Mehmed Feyzi Daldal da yazl bir emir kararak Bedizzaman'n Isparta merkezine nakli hususunda ilgililere talimat verdi. Gya Barla'da kontrollarnda tutamadklar Bedizzaman'n gizli maksadlarn burada yakndan kontrol etmek iin ona nc bir srgn ve nefy icra edildi. Bylece Hazret-i stad ikinci defa olarak Isparta Vilyet merkezine getirilmi oluyordu. NAKL TARH: Nakil hadisesinin kesin olarak gn ve ay belli de'ildir. Fakat Hazret-i stad'n Barla'dan Isparta'ya terifi mnasebetiyle; Ispartal Nur talebelerinin, gelen emsalsiz bir yamur hadisesini kaleme almalar vesilesiyle yazdklar fkralarnda, nakil hadisesinin 1934 yl yaz ortalarnda gerekletiini yazarlar(183). Ancak bu yaz mevsimi ortas hangi aydr belirtilmemitir. Bunun yannda, 20 Nisan 1934'de Bedreli Hoca Sabri Efendi, stad'na hitaben yazp Barla'ya gnderdii mektubuyla, emekli yzba Re'fet Beyin 11 Temmuz 1934 Caramba gn Isparta'dan Barla ya stad'na yazd mektup;(184) Hazret-i Ustad'n austos ay iinde veya temmuz ay sonlarnda nakledildiine kuvvetle hkmedilebilir. Buna gre mesela austos ay banda Barla'dan ayrlm olsa, stad'n Barla'daki hayat tam tamna sekiz sene, be ay, on gn olmu oluyordu. 955 STAD'IN BARLADAK MESCDNE SON TAARRUZ NASIL OLDU? Hadisenin ahidlerinden birisi olan Barlal em' Gne, hadiseyi yle anlatm: Nahiye mdr Cemal Can'n ma'rifetiyle, bir kr bekisi ve bir ka jandarma erini nceden Cami'in iinde ve etrafnda gizleterek, ezan ve kamet vaktini beklemiler. Nihayet be masum insan camiye gelmiler. O zaman Hazret-i stad'n mescidinde ona mezzinlik yapan em'i Gne, mescid ierisinde Ezan- Muhammediyi yava bir sesle okumaya balam. Masum kyllerden be tanesi de, namazlarn klmak iin mescide girmiler.Tam o esnada byk bir kabahat ilemiler gibi, crm- mehd halinde, bu temiz Mslman kyller yakalanp Barla dan Eridir'e sevk edilmiler. Tarihin en vah devirlerinde bile yaplamayan bu yz karas rezilce taarruzu em Gne (185) yle anlatm: Tevfik Til Barla'da muallimdi. Ezan- Muhammediye dman gibi idi. Bir gn bana: "Neden sen hocanla birlikte ulu'l-emre itat etmiyorsunuz?" dedi. Ben: tangr tungur bilmem! dedim. Meer benim iin tuzak hazrlamakta imi. Ne ise, hocann (Bedizzaman'n) mescidini bastlar. Abdullah avu, Mustafa avu, Sddk Sleyman ve beni aldlar, nezarete koydular. Dier bir ka kiiyi ise, serbest braktlar. Sonra bizi Eridir'e gtrdler. Hem de tarlann iinde yaya olarak gtrdler. Eridir de bizi hapishaneye tktlar. Bizimle hi kimseyi konuturmuyorlard. Bamzda her zaman nbeti bekletiyorlard. Bir gn em Gne gel! dediler. Beni aldlar, gtrdler. Bir albay, bir yarbay, bir de savc vard. Savc bana: Senin Hocan ne gzel uydurmu ismini ve soyadn birbirine dedi.

Soracaklarmza doru cevab vereceine yemin et! dedi ve devamla: O Krd'e yz yirmi bebin lira para gelmi, onunla ne kadar malzeme aldnz? dediler. Ben kendimi sarla vurdum. Biz de bezleme diye ekmee deriz. dedim. Savc bey kzd.. Ve Top tfek ve endahteyi soruyorum dedi... Ne kadar mevcudunuz var? Bende bu defa duyarak cevab verdim: Efendim, Trk hkmeti bir gemi gibidir. Geminin iindeki alet ve edavat kullanan da sizlersiniz. Onun topu, tfei deil, dirlii ve normal bir yaay bile yoktur. dedim. (185) em'i Gne, Bedizzaman'n fahri mezzini,1974 Mays'nda doksanbir yanda olduu halde dar- bekaya irtihal etmitir.R.H. 959 Albayn birisi bana sordu: Senin oluk ocuun var m? Vardr dedim. Doruyu sylemezsen seni asacaklar dedi. Ben tekrar evvelki cevabma dnerek dedim ki:"Bu zat, ancak Kur'ann dellldr. Topa tfee ihtiyac yoktur. Onun topu da, tfei de hep Kur'andr. dedim. Hkim, sze balad: "O krd bunlar demir gibi mhlam. Sr vermezler dedi. O gn yle geti. Bilhere bizi mahkemeye karttlar. Mahkeme de bize: Arapa ezan kim okudu? dediler. Bu defa ben yine sar numaras yaparak, iitmemi gibi cevab vermeden durdum. Hkim bana dnerek:Sleyman sen misin? dedi Ben Hava k da, bir iki gn evvel geldik diye cevab verdim. Hakim: Senin adn ne? dedi. Ben: Efendim, ilk gn handa yattk dedim. Hakim, hiddet etti: Brakn u budalay!... dedi. Ve ne ise, bylece bizi serbest braktlar... Evimize geldik. (186) te Huzret-i stad bylece, Barla'dan Ispartaya nakledecekleri gnlerde, Ispartal baz nur talebelerini de karakollara armlar (187) ve tehditlerde bulunmulard. yle anlalyor ki; mazlum olan Menemen hadisesinin akabinde benzeri bir hadisenin oyunlar plnlanmaktayd. Yoksa hakikatta Hazret-i stad Bedizzamann man ve Kur'an ve ilm megalelerden baka, dnyann hibir hadisesiyle alkas yoktu. Bunu zamann idarecileri de ok iyi biliyorlard. Biliyorlard amma, gizli ifsad komitelerinin ifal ve aldatmalarna kaplan bizimkiler, kendi vatanlarnda bilerek veya bilmeyerek onlarn sipahliklerini icra ediyorlard.

(186) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi, 2. Bask S:275 (187) Osmanlca Sikke-i Tasdik S:17 957 958 BR SU- KASD HAREKET Benim Isparta ve civar baz Nur talebelerinden duyduum kadaryla; Hazret-i stad'n Barla'dan Isparta'ya nakli yaplrken, bir pln mucibince Barla ile Isparta arasndaki yolun bir kvrmnda, stad'a su-i kasd etmek zere bir ka asker veya jandarmay pusuya yatrmlar, Hazret-i stad' beklemiler. Fakat hfz ve eman-i lhide olduu bir ok vak'a ve hadiselerle sbit olmu olan Hazret-i Bedizzaman, ma'hut pusu mahalline ulamadan nce, muhafzlar ile birlikte bir kestirmeden yolunu deitirmi ve o su-i kasd pln da akim kalmtr. Bu hadisenin mevsk delilleri olan rivayet veya mdellel belgeleri geri elimizde mevcud deildir. Hazret-i stad'n da buna iaret edici bir beyan yoktur. Lkin hadise dilden dile ulam ve yaylmtr. Hem o su-i kasd hadisesini teyid eden, Eskiehire gtrlrken imhas iin verilen gizli iar vemteakib senelerde bir ok defalar ona gizlice verilen zehirler hatta bu hadiseden bir sene sonra Eskiehir hapsi iinde stad'a zerk edilen zehir hadisesi bu su-i kasdn bir delili ve ikinci bir teebbsdr. Bunlar ayrca ilerde ispatl ekilde ele alnacaktr. imdi sadede dnyoruz. HAZRET- BEDZZAMAN ISPARTADA Evet, Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi 1934 yl temmuz sonu veya austos balarnda Barla'dan Isparta vilyet merkezine nakledildi. Fakat Hazret-i stad'n Barla gibi yayla bir yerden, yaz olduka scak geen ve tozu topra bolca olan Isparta merkezine getirildiinde, burann havasyla imtiza edemiyeceinin tel iinde iken, Isparta'nn ba ve glistanlarn baz talebeleriyle birlikte gezmeye karlar. Bu gezinti stad'a ferahlk deil, ok znt vermiti. Zira, Menemen vakas vesilesiyle yaplan bir ok zulmler ve idamlardan sonra, ceza ve itab olarak gelen zmir zelzelesi..ve bunun arkasnda iki sene aradan sonra da; din dman gizli habis zndklarn pln ve eytanetiyle Isparta civarnda ayn yalanc hadisenin bir taklidini ihdas etmek iin, evvel Hazret-i stad'n husus mescidindeki husus ve gizli ezan ve ibadetini bahane ederek, Barla'daki mescidini kapamalar.. Ve Hazreti stad' ihtilt ve muhabereden men' ve Barlal masum baz talebelerini Eridire gtrp mahkemelerde ifadelerini almak, hem Ispartadaki baz Nur talebelerini karakollara celbedip tehdit etmek gibi(188) zendeka hesabna yaplan zulmetli zulmler neticesinde de, Isparta vilyetinde balyan kuraklk ve susuzluk, Isparta'y kasp kavurmaktayd. Hazret-i stad da Isparta'nn ba ve bostanlarnda grm olduu o ac man (188) Osmanlca Lem'alar, S: 151 959 zaraya ok ziyade mteessir olmu ve Isparta ahalisine ok acmt. Btn kalb ve ruhuyla, umum rahmetlerin, efkatlerin hakiki shibi olan Cenab- Erham-r Rahimine ynelmi, yamur ve rahmet iin dua etmi ve kalben Allah'a niyazda bulunmutu. Kesin bilinmemekle beraber, ya ayn gn,

yahut ertesi gn Isparta'ya emsali vuku' bulmayan yle bir yamur gelmi ki: Isparta'nn derelerini tarm, toz ve topran yattrm, ona taze bir nesim-i nevbahar getirmiti. Hadiseyi- Yamur hadisesini-bizzat Isparta'l Nur Talebelerinin kaleminden dinliyelimi ...Isparta vilyeti sekiz seneden beri Risale-i Nur'un mellifini sinesinde saklamt... Ve Barla gibi irin bir nahiyesinde Cenab- Hakk'n lutuf ve keremiyle muhafaza etmiti. Bu mddet zarfnda yavayava, intiar eden Risale-i Nurdan binler adam Isparta'da imanlarn takviye etmilerdi. Bilhassa genler pek ok istifade ve istifaza etti. Vakta ki, stadmzn Barla gibi ltif ve irin bir mahaldaki skntl ve pek ackl ve en kat kalbleri alatan ikenceli esareti bitti. Risale-i Nur'un mellifi olan stad'mzn nazarlar Cenab- Hakk'n inayetiyle Isparta'ya mteveccih oldu. Evhama den baz zalim ehl-i dnyann teebbskrane harekt- zahiriyyesi bir sebeb-i di olarak, stad'mz Ispartaya getirildi. Fakat stad' mzn terif ettii zaman, yaz mevsiminin en hararetli zamanyd. Yamurlar kesilmi, Isparta'y iska eden sular azalm, bir ksm- mhimminin menba' kesilmi.. Aalar sararmaya, otlar kurumaya, iekler burumaya balamt. Risale-i Nur'un en ziyade intiar ettii mahal, Isparta olduu iin, Risale-i Nur hakkndaki inayet-i Rabbaniyeyi pek yakndan temaa eden Risale-i Nur'un kirtleri olan bizler bir vakaya daha hid olduk. Bu hadise ise, mellifin Isparta'ya' terifini mteakib, bir asr iinde bir veya iki defa vukua gelen, bu yaz mevsimindeki yamurun kesretle yamas olmutur. Pek harika bir surette yaan bu yamur, Isparta'nn hertarafn tamamen iska etmi, nebatata yeniden hayat bahedilmi, balar ve baheler baka bir letafet kesbetmitir. Ekserisi hemen hemen ziraatla itigal eden halkn yzleri, Risale-i Nur'un nil olduu inayetten ve bereketinden olan bu yamurdan istifade ederek glm, ruhlar inbisat etmitir. Cenab- Hak rahmetiyle bu yaz mevsiminin bu iddetli ve hararetli vaziyetini, baharn en letafetli, en irin ve en ho vaziyetine tebdil etti. Gya Risale-i Nur yz ondokuz parasyla mellifi olan stad'mza, bir taraftan ho-medi etmek ve mahzun kalbine teselli vermek ve gamnk olan ruhunu tatyib etmek.. Ve dier taraftan da, sekiz seneden beri yaad Barla'y unutturmak ve o muhteem nar aacn ve dostlarn ve alkadar olduu eylerden gelen firak hznn hatrlatmamak iin; Cenab- Hakk'tan yzon 960 dokuz risalenin eliyle, yz ondokuz bin kelimeleri diliyle dua etti.. Ve yamur istedi... Cenab Hak yle bereketli bir yamur ihsan etti ki; bir misli Doksan tarihinde yadn ihtiyarlarmzdan iitiyoruz, Ki bu tarih stad'mzn veldetine tesadf etmekle beraber; bu umum hadisey-i rahmet olan kesretli yamur, husus bir surette Risale-i Nura baktna bir delili de udur ki: Risale-i Nur'un nerine vasta olan stad'mz geldii gn, Isparta'y gayet hararetli ve yamursuzluktan toz-toprak iinde grm.. Barla gibi bir yayladan gelip, byle bir yerde dayanamyacam diye tel ediyordu. nc ve drdnc gn baheleri ksmen gezdii vakit, sebze, ot ve ieklerin susuzluktan burutuklarn grerek, gayet mteessirane su istiyor ve yamur taleb ediyordu. Arkadamz olan Bekir Bey'den deirmenleri eviren suyu gstererek: "Isparta'nn suyu bu kadar mdr? diye sormutu. Bekir Bey cevab verdi: "Glcn suyu kesilmi gelmiyor. Isparta'nn drtte birini sulayan bu sudan baka yoktur. dedi.

stad'mz Isparta'da ok talebeleri bulunduundan ruhen yamurun gelmesini istiyordu. Ayn gnde yle bir yamur geldi ki; elli seneden beri Isparta byle bir hadiseyi grmemi..O yamur yzde doksan dokuz menfaat vermitir. Bundan anlalyor ki; o tevafuk, tesadfi deil. Bu rahmet, Isparta'ya rahmet olan Risale-i Nur'a bakyor. Lillahilhamd bu kerem-i ilh neticesi olarak stad'mz: "Isparta, Barla'y bana unutturdu. Unutamyacam bir ey varsa, o da her yerde olduu gibi, Barla'da bulunan cidd dost ve talebelerimdir" diyor. Mustafa, Ltfi Rt, Hsrev Bekir Bey, Re'fet(189)" Ve bu hadiseye paralel olarak, Isparta'ya gelen yamur vak'asndan drt be ay nce; Hazret-i stad'n Barla'daki mescidinin kapatlmas ve ziyaretilerinin men'i zerine, Barla'da balyan kuraklk ve Hazret-i stad'n yapt dualar neticesinde gelen yamur hadisesini kaleme alan Barlal Nur talebelerinin de bir fkralar vardr. Bu fkra uzun olduu iin, buraya alamadk. stiyenler Osmanlca Sikke-i Tasdik-i Gayb mecmuasna (sahife 10) bakabilirler. BR HATIRA stadn Barla'dan Isparta'ya nakli ile ilgili, Isparta'daki eski byk talebeleinden Tenekeci Mehmed Efendi (Mehmet Szer) yle bir hatra anlatt: Osmanlca Sikke-i Tasdik S: 9 961 stad'n Barla'dan Isparta'ya gelmesine yakn gnlerde bir mektubu geldi. Mektupda "Kardeim ben burada muallim ve nahiye mdrnn ezalarna tahammnl edemez hale geldim. Beni ok rahatsz ediyorlar. Krlara dahi kamaz oldum. Rutubetli odada, kabirde yaar gibi yayorum: Mektubu alr almaz, kendi kendime "bu Vali dinsiz deildir" diyerek doruca valiye gittim. Sabah erken, sekizde gitmitim. Ktip hayrola tellsn, bir eyin mi var? diye sordu. Ben, valiye bir mektub vereceim dedim. Ktip, Vali dokuz da gelecek... mektubu bana ver, ben vereyim, diye elimden mektubu ald. Ktip, mektubu vali beyin masasna brakt. Vali gelince mektubu ap okumu, cebine koymu.. Kimin getirdiini bile sormam. Ertesi gn, Hazret-i stad' Barla'dan Isparta'ya getirmilerdi.(190) yine stad, eskiden Burdur'dan Isparta'ya geldii zaman, kald medreseye inmiti. Geldii saatte de ben ziyaretine gitmitim. Mbarek stad'm bana: Koku mu aldn da hemen geldin!.." diye ltife etti. Eski medresede be on gn kaldktan sonra, Kelle Mehmed'in evine gitti. Orada bir ka gn kaldktan sonra da, kr Efendi'nin kkne geti.. ve burada yedi ay kadar kald. Tenekeci Mehmed Efendi'nin bir de Eskiehir hapis hadisesiyle ilgili hatras da vardr. Onu da hemen burada kaydediyoruz:

Sonra Eskiehir hadisesi oldu. stad'n yanna gelip giden ne kadar talebesi varsa, onlar da taharri ettiler. Bir arkada geldi, bizi de haberdar etti. Evde ne kadar Nur risaleleri, slami ve din kitaplar varsa hepsini baheye gmdm. On sekiz tane polis geldi. Soba borularnn deliklerine kadar aradlar. Neticede "Aramada bir ey bulunmad' diye zabt tutup gittiler. Fakat ben yine hazrlanyordum. Bizi de stad'la beraber Eskiehire gtrecekler diye... Guslettim, toparlanyordum. Amma beni gtrmediler. Hadiseden sonra, frka kumandan kr Paa'ya gittik. Dahiliye Vekiline kafa tutuyordu. "Nedir bu hal?" diye baryordu. Ben burada bostan korkuluu muyum? Dardan asker getiriyorlar. Ben bu ii yapamaz mydm" diyordu. stad' gtryorlard, dayanamadm, ben de gitmek istedim. stad'a kotum, elini ptm. stad bana srtn dnd. "Sen durma git buradan, (190) Valinin ismi M.Feyzi Daldal m bilemiyoruz.Vali Beyi stad'n Ispartal talebelerine halini ikayet eden bir tek mektubu zerine stad' hemen Barla'dan getirecek durum ve yetki de deildir gibi geliyor bana... Olsa olsa, bir tevafuk eseri olarak stad'n Barla'dan Isparta'ya nakledilmesine emirler ve kararlar verildii gnlerde, mektup hadisesi de buna denk gelmi olabilir.A.B. 962 sen bizimle gelme" diye beni ikaz etti..(191) te Isparta'ya iman abidesi, Kur'an delll ve slam dininin belki de son byk mceddidi ve nur-u Kur'an niri aziz misafir Hazret-i Bedizzamann bylece stte hadisesi yazl, gelen yamur rahmetiyle; gamnk olan kalbini, mahzun olan ruhunu ve mteessir ve mkedder olan hatrn tatyib etmek ve Barla yaylasn ona unutturmak ve ayn zamanda Risale-i Nurlarn Isparta'ya medar- rahmet ve bereket olduunu gstermek iin, Cenab-i Erhamrrahiminin rahmet deryas bylece comu ve galeyana gelmiti. Havas i'tidal bulan Ispartayla, Hazret-i stad artk imtizac etmeye ve nsiyet etmeye balam olarak, Isparta' da sevgili talebelerinin arasndayd. Ispartal ehl-i hamiyet zengin Nurcu bir zat da, kendi husus ve gzel manzaral kkn(192) Isparta'nn aziz misafiri ve gznn nuru ve medar- fahri olan stad Bedizzaman'a ve onun Nur hizmetine tahsis etmiti. stad Hazretleri de kr Efendi'nin bu samimi hareketini kabul etti ve kke yerleti. Burada Risale-i Nurun devam eden te'lifine de balad. O ana kadar te'lif etmi olduu btn Nur risalelerini tanzim, tertib ve tashihlerini de gzelce yapt ve yaptrd. Hem yine o sralarda Nur risalelerinin geni tarifli umum bir fhristesini de tanzim etmeyi ve ettirmeyi balatt. Ayrca da te'lif edilmemi olan Lem'alarn te'liflerini de yrtmeye balad. ISPARTA'DA TE'LF EDLEN RSALELER Isparta vilyet merkezinde, 1934 Austosundan, 1935 Nisanna kadar yedi-sekiz ay zarfnda te'lif edilen risalelerin -yukarda bahsi getii zere- balcalar unlardan ibarettir: 1- Yirmibirinci Lem'a hlas Risalesi 2- Yirmidrdnc Lem'ann mhim bir ksm 3- Yirmibeinci Lem'ann tamam...

4- Yirmialtnc Lem'ann byk bir ksm 5- Ondokuzuncu Lem'a... Bu risaleler -bilenlerin ve grenlerin ehadetiyle- filhakika ok mhim, ifal ve deval risalelerdir. Isparta'da en son te'lif edilen Risale, Ondokuzuncu Lem'adr. Bu Lem'a iktisad meselesini muazzam ekilde izah ediyor ki, memleketin ferden ve cemiyeten terakkisi iin pek muazzam, ok hakikatl ve son derece te'sirli bir risaledir. (191) Son ahitler-2 S: 213 (192) Bu kk Isparta'nn o zamanki durumuna gre iki katl, balar iinde gzel manzaral ahap bir evdir. 963 REFET BEYN HATIRASI Isparta'da 1934 ylnda te'lif edilen 26. Lem'a olan ihtiyarlar risalesinin te'lifi ile ilgili, merhum emekli yzba Re'fet Bey yle bir hatrasn anlatmtr: "Birgn Hazret-i stad bizi ard, kalem: kt hazrlamamz syledi ve "Yirmi Altnc Lem'a, ihtiyarlar hakkndadr... yirmialt rica'y ihtiva eder.. "Birinci Rica" dedi ve yazdrmaya balad. Be alt rica yazdrd, ylece kald. Aradan bir mddet geti. Bu arada dier risalelerden baz paralar da yazdrrd. Yine bir gn bizi ararak, kald yerden hi sormadan, Nerede kalmtk, biraz okuyun gibi bir ey demeden, kald yerden yirmi altnc lem'aya devam etti. Her zaman sabah erken yanna, hizmetine gidiyordum. Bir gn biraz ge kalmtm. Yanna girdiimde; Kardeim biraz evvel gelseydin, yanndaki kad Zeynel Efendi'yi gstererek, bu zata verdiim ders, kader risalesine gzel bir zeyl olurdu dedi. Gelen misafirin kadere dair suallerini cevablandrm ve kader mevzuunda ona ders vermiti. Biz btn bu gibi hallerinden anlyorduk ki; Onun eserleri ilham- lh ve snhattrlar. Ancak kalbine doduu zaman yazdrabiliyordu (193)" Bylece Hazret-i stad Bedizzaman'n lsparta'daki hayat, tam Nur hizmeti bakmndan, hem de madd istirahat noktasndan, ilk balarda ok huzurlu, neeli ve saadet iindeydi. nk Risale-i Nur'un birden bire daha ok intiar etmesiyle, iman ve Kur'an hizmeti ve ftht da o nisbette geni apta yapld, imanlar kurtulduu, din hissiyat kuvvetlendii, phe ve vesveseler def edildii iin; Hazret-i stad son derece huzur, ne'e ve ferah iindeydi. Lkin dallet ehli durmad ve bu vaziyet zndklk hislerine ho gelmedi. Adeta inkiaf eden bu iman ve Kur'an hizmeti ve neticesinde hasl olan o nuraniyyet, onlar ldrtmt. nki plnlar boa gitmi, tutmamt. Halbuki onlar; Onu da Menemen gibi sahte bir hadise ile imha etmek.. Yahut da hkmetin eliyle sk takip ve kontrollarla ellerini kollarn balamak, hizmet ettirmemek veya susturmak idi plnlar... Amma hayr, bu ikisi de, plnlarnn iki taraf da tutmamt. Yeniden faaliyete geti zendeka komitesi...

Geni apl bir pln hazrladlar. Sf mslman halktan Risale-i Nur ile ve stad Bedizzaman'la yakndan ve uzaktan alkadar olanlarn isimlerini tesbite baladlar. Eskiehir hadisesinden ok nce isim tesbit iini bitirmi ve hazrlamlard. Sra bahane bulmaya ve hadise karmaya gelmiti... (193) Nurs yolu S:96 964 altlar.. Her alakla, her mnafkla ba vurdular.. Ve nihayet bir bahane uydurdular: Eridir'de Risale-i Nurla uzaktan alkadar yar meczub bir adamn,oradaki bir jandarma avuu ile yapt ufak bir az mnakaasn(194) byttler, byttler... Gya memleket apnda siyas bir hareket, bir ayaklanma varmasna yaygaralar, feryatlar kopardlar. Ankara'y ve hkmeti de ayaklandrdlar. ZYADAR LEVHALAR Az ilerde, Eskiehir hadisesi ncesi tezghlanan planlarn tafsilatna dnmek zere; burada Hazret-i stad'n Isparta'da geen sekiz-dokuz aylk hayatnn nurani safhalarna ve ziyadar taraflarna dnp temaa edelim: Evet, o Hazret'in, Isparta'da en kymettar talebe ve dostlar ierisinde geirmi olduu ksack hayat, hakikaten ok tatldr, nurlu ve saadetlidir. Burada yaplan iman hizmeti ve te'sir sahas genileyen Kur'an dersleriyle, onun hayat son derece huzur ve mutluluk iindedir. nki gayesi, yegne gayesi; imanlarn kurtulmas ve hissiyat- diniyenin inkiaf etmesiydi. Hazret-i stad'n Barla'dan Isparta'ya nakil edilmesiyle, itima hayatla bir derece temaslar olduu iin, burada yaplan te'lifat -dikkat edilirse-, deta itima hayatn bir nevi iman dersleri olduu grlecektir. Hastalar Risalesi, htiyarlar Risalesi, ktisad Risalesi ve hanmlarla ilgili ailev balar hakknda olan yirmi drdnc lem'a gibi mhim Risaleler, itimai hayat daha ok ilgilendiren derslerdir. Hem stad'n sekiz-dokuz aylk Isparta'daki hayatnda nurlarn umum bir tashih ve tanzimi yaplm ve toptan bir gzden geirme ii de gereklemiti. Bylece Hazret-i stad, adeta yaknda gelecek ar ve zulml hadise ve musibetlere hazrlanmak zere, Nur risalelerini Isparta ve civarndaki sadk, sddk ve sadk, kahraman ve gayyur talebelerine tevdi' ve teslim etmi oluyordu. Isparta'da, Hazret-i stad'n da banda bulunduu Risale-i Nurun mezkr inkiaf, ftht ve te'siratyla rayihalanan iman ve Kur'an derslerinin manev gzel kokular,Isparta ve civarna ervah- tayyibeyi celbe medar bir durum alm olduundan; o sralarda, bilhassa Peygamberimizle (A.S.M.) alkadar olarak grlen sadk r'yalar, hissedilen ma'nev iaretlerle; Nur talebelerinin kalblerini feyiz ve nurlarla okam ve coturmutu. Hamiyet ve gayretlerini pr-heyecan ve hareket iinde ihtizaza getirmiti.

(194) Osmanlca Siracun NurS:288 965

te, o sra Isparta'da Nur Talebelerinin hissettikleri manev iaretlerden ve grdkleri sadk r'yalardan bir iki nmneyi arz etmek istiyoruz. Bu r'yalar o zaman ilk olarak tesbit edip kaleme alan, Isparta sddk merhum Sleyman Rd aabeydir. Bu hususda bir lahika mektubu eklinde bir fkra yazm, onun bu fkras ziyade ehemmiyetine binaen, yirmiyedinci mektup lahikalar kitabna dercedilmi, daha sonralar sekizinci lem'ann parlak fkralar iinde Hazret-i stad tarafndan kaydedilmitir. te Merhum Rd akn Aabeyin fkrasndan birinci r'ya: Risale-i Nur kirdlerinden RIZA gryor: Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm camide Hazreti Ebu Bekir-i Sddk'a (R.A) emrediyor: k, hutbe oku! Ebu Bekr-i Sddk (R.A) koarak minberin en yukar basamana kadar kar, hutbe okur. Hutbe iinde cemaate der ki: "Bu sylediim hakikatlarn izahat yirmidokuzuncu szdedir. KNC R'YA: Risale-i Nur akirtlerinden Osman Nuri diyor ki; R'yada email-i erife muvafk gyet nuran bir srette Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm' oturduu yerde dayanm bir vaziyette grdm. Bu anda bir sada geldi ki: Hazret-i Peygamber'in yaveri geliyor! Kaplar birdenbire kendi kendine ald. Risale-i Nur nirlerinin stad olan zat ieriye girdi.Hazret-i Peygamber (A.S.M.) stad'mza efkatkrane iltifat gstererek dayand vaziyetten doruldu. Ben de alayarak uyandm: NC R'YA: Risa.le-i Nur kirtlerine kkn tahsis eden kr Efendi, r'yada ona diyorlar ki: "Senin o kkne Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm gelmi. O da koarak gidip Hazret-i Peygamberi ok nuran ve srurlu bir halde bulup ziyaret etmi. DRDNCU R'YA: "Risale-i Nur akirtlerinden Nazmi'dir. R'yasnda ona diyorlar ki: Risale-i Nur kirdleri imansz lmezler. Kabre iman ile girerler...(195) Bu sadk r'yalar gibi o sra mahede edilen harika tevafuklar, kerametkrane haller ile, Risale-i Nur talebeleri aziz stad'lar ile birlikte Isparta'da geirdikleri nuran, feyizdar hayatlar bylece iman dersleri ve Kur'an hizmeti iinde srp gitmekte iken; mnafklar ve zndk din dmanlar bu vaziyeti ekemediler. Hamiyetkr, dindar, himmetperver, yksek hasletli, imanl ve faziletli olan Nur talebelerini sinesinde saklayan Isparta vilayeti, her yerde olmas imkn dahilinde olan, bir de maalesef mnafk, kalbsiz, milliyetsiz, tinetsiz insanlk tortusu baz adamlar da barndryordu. Sadece Isparta'ya mahsus deil, her yerde de bu byledir. te o mnafklar, bata Hazret-i stad olmak zere tm Nur talebelerinin o samimane, (195) Osmanlca Sikke-i Tasdik S:13 966 dindarane, kardeane pek scak, ok hararetli hizmet ve hareketlerini; krlklerinden, kalbsizliklerinden, nmertliklerinden ve tinetsizliklerinden bir siyas hareket ve faaliyet eklinde iftiral yorumlarla hkmete ve hkmet iine szm gizli farmason komite mensublarna durmadan raporladlar. Hkmeti evhama bodurup fuzul ve bo, adeta delice hareket etmesine sebebiyet verdiler.

stad Hazretleri, geri Eskiehir hadisesinde yapt mahkeme mdafaalarnda, "Isparta muhbirleri veya mnafk muhbirler" tabirlerini bilahare Isparta'daki ok kymettar, hamiyetkr talebelerinin hatr iin ta'dil etmi, umumi bir tabirle deitirmitir. Lkin hadisenin balangcnda Ispartann beceriksiz belki kastl MT muhbirleri, ya mnafklklarndan veya aczlerinden habbeyi kubbe yaparak meseleyi yalandan, iftiradan mrekkeb szlerle iirmiler ve yanl deerlendirmelere sebebiyet vermilerdi. ESKEHR HADSESNN BALANGICI Hadise, az yukarda da kaydedildii vehile, bir pln dahilinde farmason zndklar tarafndan hazrl yaplm, bahane faslna gelince de; Isparta'nn Eridir kazasnda, Risale-i Nurla biraz alkadar yar meczub bir zatn bir jandarna avvuyla yapt cz' ve husus bir az mnakaas vesile edilerek, memleket apnda bir siyas hareket varm gibi renk verilmi ve taharrilere giriilmitir. Gerek MT, gerekse yerli mnafk muhbirleri i birlii ile; ilk nceleri genie bir tarama hareketiyle, bir ok masum insann isim ve adresleri tesbit edilmiti. Yani tuzak ve pln serilmi ve kurulmutu. Hazret-i stad bunu hissediyordu. Lzm gelen ihtiyat tedbirlerini almt ve almaktayd. Lkin are yoktu, zendaka komitesi hadiseyi plnladklar gibi mutlaka ihdas edeceklerdi.. Ve nitekim de ettiler. STAD BEDZZZAMAN'IN MENZLNE BASKIN stad'n menziline bilfiil henz baskn ii yaplmamken, 1935 senesi Kurban bayram olan 16 Nisan gnnde, Hazret-i stad, zahirde grlmiyen fakat dallet ehlinin perde altnda hazrlamakta olduklar ve tm hareketlerinin gizliden gizliye nezaret altnda tutulduunu ve saire.. geni plnlarn sezmi ve hissetmiti. Bunun iin zaman zaman hi bir ey yokken hiddetlenir, talebelerini tedbirli olmalar iin ikaz ederdi. Hatta kurban bayramnda kimseyle gremiyeceine dair bir iki satrlk yaz yazdrarak kapsna astrmt. Yaz aynen yledir: Kalben rahatsz olduum dolaysyla, Kurban Bayramnda Sleyman Efendi, aml Hafz Tevfik, Abdullah avu ve Mustafa avu'tan 967 baka kimseyi kabul etmiyorum. Affedersiniz, gcenmeyiniz. Said-i Nursi(196) stad'n bu ihtiyatnn hikmeti bilhare anlald. Onun bu dikkat ve ihtiyatna ramen kurban bayram gnlerinde bir polisi onun kaps nne diktirdiler. "Kimler geliyor, kimlerle gryor?" gibi mantksz, kanunsuz ve sebebsiz olarak stad'n harektn nezaret altna almlard. Bayram bitti... Kapsnda bekliyen polis de gitmiti, amma bu defa gizli mnafk muhbirleri vastasyla her eyini, her hareketini daha ok gizlice roparlamaya devam ediyorlard. Hazret-i stad hazrlanmakta olan pln ve tasarlanan zalimane niyetlerini anlyordu. Ona gre lzm gelen ve evham verecek ilerden elinden geldiince kanyor ve tedbirlerini alyordu. Lkin raporlar ok hince mnafkane tanzim edilip pe-pee Ankara'ya yollanmakta devam ediyordu. Bunlarn bu sebebsiz ve zalimane gizli pln ve niyetleri yznden Hazret-i stad'n ok sevdii kr gezintilerini adeta (196) Barla Lahikas, ilk bask Envar Neriyat S: 233 967

iptal etmi gibi evinden hi kmamaktayd. Nihayet tarih 17 Nisan 1935... Hazret-i stad bir iki talebesiyle birlikte Isparta ehrinin haricine teneffs kasdiyle gezmeye kyor.(197) Biraz temiz havada gezindikten sonra; birden bire grnrde hi bir sebeb yokken,Hazret-i stad hiddetleniyor ve ehl-i dnyaya iddetli bir surette gyablarnda baryordu. Hadiseyi, o gn stad'la beraber bulunmu talebelerinin, bilhare kaleme aldklar ekliyle alalm: Hem musibetin ayn gnnde stad'mz gezmekten dnerken. Hsrev ve Mehmed'in ihbariyle birden bire sebebsiz ehl-i dnyaya kar hiddete balad. Yirmibe sene evvel Divan Harbi rf'de kendi idam kararn beklerken; sebebsiz, kalbsiz rtbeli iki adam mahpus olduu koua tahkir iin geldikleri zaman, gayet acib bir surette syledii o hale mahsus mehur bir etmi defa zalim ve garazkr ehl-i dnyaya kar sarfediyor ve "Benden ne istiyorsunuz?.." diye bararak tekrar ediyor, sonra susuyordu. Ayn dakikada zabta, kk basmak iin yedi sekiz polis kkn etrafna girdikleri zamana tevafuk ediyordu.(198) Bylece taarruz hadisesini, vukuundan evvel Hazret-i stad te'vilsiz ve ak surette hissettii gibi; Risale-i Nur talebelerinin bir ou da kalben ve ruhen hissetmi, fakat tafsiltna uurlar taalluk etmemitir. Bu mbarek hassas kalbli Nur talebelerinin hissettikleri hadise hakknda ok eyler yazlmtr. Burada onlar kaydetmek epey uzun olur. Onun iin merakllar Sikke-i Tsdik-i Gayb kitabnn ba taraflarna ve Barla lahikasna havale deriz. te Eskiehir hapis hadisesi ilk hazrlklar ve ilk basknlar 20 Nisan 1935 gnnde kendisini gstermiti. Hazret-i stad'n oturduu menzilinde polis arama yapm, mevcud btn kitaplarna el konulmu ve ayn gnde Hazret-i stad hkmet ve emniyete gtrlmt. fadeleri alnm ve o gn stad serbest braklmt. Ancak bu arada ilk tevkifler gn olan 25 Nisan ile u ilk baskn ve taharriler arasndaki birka gnlk mddetin, hangi gnnde yeniden Hazret-i stad ve Nur talebeleri toplattrlm olduuna dair bir bilgi mevcud deildir. 20 Nisan 1935 gnnde Hazret-i stad'n menzilinden polis tarafndan alnan kitaplarnn bir ka gnlne tahkik edilmek iin alnaca ve sonra iade edilecei belirtilerek, o gn Hazret-i stad' zahiren ve siyaseten serbest brakmlard. stad ka gn serbest kaldn bilmemekle beraber, bu arada Hazret-i stad Isparta C.Savclna hakikat- hali beyan eden bir istid'a verdi. Amma ayn hakikat olan bu dilekesinin kanunlar muvacehesinde nazara alnarak (197) Ayn eser Neriyat S: 213 (198) Osmanlca Sikke-i Tasdik S:17 969 adaletli dnmeleri yle dursun, hadiseyi cizlik ve beceriksizlik veya gayr- kanun, keyf emirlere bendeliklerinden, ok byk a'aalarla byttler. Ankara zahirde tel ve heyecan iinde byk apta bir hareket iine girmiti. Devrin Babakan smet nn, baka bahaneler uydurarak, hadise mnasebetiyle ark vilyetlerine seyahate gitti.(199) ileri Bakan kr Kaya da Ankara'dan yz jandarma, yirmi polis ile, yanna da emniyet genel mdrn ve jandarma genel komutann alarak, trenle Isparta'ya hareket etti.

Bunlar Ankara'dan Isparta'ya, gele dursunlar... Biz bu arada stad Hazretlerinin Isparta mdde-i umumisine vermi olduu istid'asn okuyalm: ISPARTA CUMHURYET MDDE- UMUMLNE Dokuz senedir beni bu memlekette sebebsiz olarak ikamete mecbur ettiler. Harile ihtilttan men' olduum iin alamadm, perian bu gurbette kimsesiz kaldm. On senedenberi, beni bu vilyette tanyanlarn tasdikleri altnda, siyasetle hi bir cihetle alkam kalmadna delilim udur ki: On seneden beri bir gazeteyi okumadm ve dinlemediimi, sekiz sene oturduum Barla halk ile ihad ediyorum. On sene, bu zamanda siyasetin lisan olan gazeteyi dinlemeyen, iitmiyen, istemeyen bir adamn siyasetle alkas olmad.. Ve sekiz aydan beri merkez-i vilyette, btn buradaki benimle temas edenlerin ehadetleriyle, siyasete taalluk eden hi bir meseleye temas etmediimi gsterebilirim. Bu halimle beraber, bu senenin Kurban bayramnda ftraten sohbetten holanmadm iin, hi kimseyi kabul etmediimi gsterir bir iki satrlk yaz ile kapmda yazdm ve hi bir kimse de gelmedii halde, bu mbarek bayramn drt gnnde bir polis bulundurmak suretiyle; benim gibi garib, ihtiyar, hastalkl bir adama phe isnat ederek tarassud ettirmek ve harekt- ahsiyyemi bilasebeb taht- nezarette bulundurmakla; verilen tazyik ve sknt kfi gelmiyormu gibi, bu senenin Nisannn drdnc gn, k mnasebetiyle ve mtemadiyen harektmn takib ve tarassud edilmesinden dolay, harice kmadmdan sklmtm. te o gn alt aylk zdrabm tahfif etmek ve biraz teneffs ve rahatszlm izale etmek iin, havann gzelliinden istifade ederek gezmeye gitmitim. Avdetimde bir komiser ile iki polis ikamet ettiim evimin kapsnda ve bir komiserle iki polis de bahenin darsnda bulunuyorlard. eriye girdim. Komiser ve iki polis beni takib ettiler. Odama ktm, Onlar da arkamdaydlar. Benimle beraber girdiler. Taharriye baladlar. (199) Osmanlca Lem'alar, S: 856 970 Dokuz seneden beri ihtilttan bila-sebeb men' edildiimden, mesleim itibariyle Kur'an ve iman ile hasr- itigal etmitim.. Ve onun neticesi olarak yazdrdm eserlerden birisi, Kur'an Hakimdeki iki bin sekizyz ksr lafza-i Cellin bir srr- kerametini ve nak- i'cazn gsterecek en mstesna bir hat ile yazlm, gayet kymettar yirmiden fazla Kur'an- Kerim czlerini... 2- Beka-i Ruh ve melike ve harin hakkaniyetine dair Yirmi Dokuzuncu Sz nm altndaki Risalenin iinde tezahr eden kendimce en ekall bin liraya deer bir srr- azimi gsteren risaleyi... 3- Hazret-i Peygamberin (A.S.M.) Risaletini gne gibi ispat eden ve harika bir surette on iki saatte te'lif edilen yz elli sahifelik On Dokuzuncu Mektup nm altnda, Mu'cizat- Ahmediye (A.S.M.) Risalesini, ki o mu'cizatn keramat olarak, o risalede tevafuk nmyla yle bir srr- azim tezahr etmi ki; O risale tek bayla maddeten bin lira kadar kendimizce kymettardr. 4- Vahdaniyyet-i lhiyyeyi gne gibi ispat eden ve Kur'an'n otuz ayet-i azimesini tefsir eden otuz pencere nmndaki otuz nc mektup ki srr- tevafukla beraber, kymet-i ilmiyesi ve edebiyesi i'tibariyle, ehl-i tevhidce yalnz maddeten bin lira kadar ehemmiyetli olan risaleyi..

5- irkin esasn ref edip vahdaniyyeti nihayetsiz derecede kuvvetli ispat eden "Otuz kinci Sz" nm altndaki eser ki, o eser bir lim tarafndan zayi' edilse, onu elde etmek iin bin lira tereddtsz vereceini zannettiim misilsiz risalemden mevcud her iki tanesini.. 6- sraftan kurtarmak ve bu fakir milleti iktisada altrmak iin yazdm kk fakat mstesna bir ehemmiyette olan "ktisad Risalesi" ismindeki risalemin mevcut olan her nshasn.. 7- Kendi ihtiyarlmdan dolay iman noktasnda Kur'anda bulduum rica ve tesell nurlarndan kaleme aldm ve mevcudu tam nsha ve iki nsha da noksan olarak umum be parasn ki, bence bu risale benim gibi kabre yaknlam bir ihtiyar adama kymet takdir edilmiyecek derecede yksek bir hakikat ile yazlmtr. 8- Onbe sene evvel Arapa olarak tab' edilen, Harb-i Umum de ate iinde yazld iin, o zamandaki ba kumandann bu yadigr- harbin hayrna itirk etmek niyetiyle, kdn kendisi verdii arat-l 'caz tefsirini.. Hem 1335 senesinde stanbul'da tab' edilen Ktre, emme, Habbe, Habbenin Zeyli ve Ankara'da Yeni Gn matbaasnda tab' edilen zeylinin zeyli.. ve Ankara matbaasnda tab' edilen Habab ve istanbul'da 971 tab edilen Zehre ve u'le gibi risaleleri hav Arapa matbu bir mecmuam.. Ve stanbul'da onbe sene evvel tab' edilen Snhat isminde kymettar iki matbu risalemi.. Ve hem biraderzadem Abdurrahman tarafndan onbe sene evvel stanbul'da tab ettirilen Tarihe-i Hayat'mn bir ksmna ait matbu risalemden nshas tamam.. Ve be alt nshas noksan kitaplarm.. ve hem de stanbul'da, yeni huruf kmadan evvel tab ettirdiim "Onuncu Sz" nmnda gayet kymettar, hari ve kyameti gndz gibi ispat eden risalemi ve daha bilmediim husus ve ahs ve iman evraklarm ve risalelerimi tekrar iade etmek zere, o taharr neticesinde alp gtrdler. Bu taharriyatta o kadar ileri gidildi ki; alt ay evvel oturduum kkten, imdiki oturduum kke nakledince sandalye, ie, demir ve sair eyaya aid listeye varncaya kadar aldlar ve el'an da iade etmediler. Dokuz senedenberi bu memlekette ve bu kadar dostlarmla temas ettiim halde, imdiye kadar hi bir crm bana isnad edilmedi. Ve hi bir vukuatm da olmad. Ve hayatmda d-i phe hi bir emare vcud bulmad.. Ve menfiliim de sebebsiz ve ancak ihtiyat ve tevehhm yznden olmakla, nziva ettiim bir maaradan kartlarak menfilerle birlikte nefy edildim. Bu mddet zarfinda siyasetle ve dnya ile alkam olmadna, bu memleketteki dokuz senelik tarz- hayatmn ehadetiyle beraber; risalelerimde gerek emniyet dairesi ve gerekae hkmet dairesi da-i phe bir ey bulamadklardr. (Haiye) Eer bir crmm varsa, dokuz senedenberi mtemadiyen dikkat ettikleri halde crmm grmiyen veya gsteremiyenler imdi gstermeye mecburdurlar. u kitap zayiatndan lakal ahs iki bin lira zararm var: nki, bunlarn hi birisinin baka bir nshasn bende brakmadlar. Vaktiyle tab etmek iin yalnz arat-l 'caz tefsirine iki yz elli lira verdim. Arab mecmuas yz lira. ve Yirmi Dokuzuncu Sz ve Ondokuzuncu Szler de o srr- azime, hi bir lim ve hi bir edip yoktur ki "Bin lira kymetindedir" demesin.. Ve bir de on sene evvel,

hkmet DarlHikmet'te yz lira maa alacak kadar, i grebilecek bir adam nazaryla bana bakm, ayda yz lira maa vermi. Bu sekiz senede, beni yarm saat bir (Haiye)Cay-i dikkattir ki; sekiz dokuz senedenberi zulm ve tazyikat altnda gizlemeye mecbur olduum en eski ve en mahrem evraklar ni olarak tahhari edip, hi bir ey brakmayarak alnd halde, mucib-i tela ve da-i endie ve medar- hicab ve hacalet bir ey bulunmamas, garazkr su-i zanl ehl-i dnyann ona kar ettikleri haksz tazyikat ve tarassud, ne kadar irkin ve hata olduuu gsteriyor.Acaba onu ittiham eden ve kendini vatana ve millete sadk tevehhm eden ehl-i dnyann en byk memurundan en kne kadar, deil sekiz dokuz sene, belki sekiz- dokuz ay zarfnda en mahrem en gizli evrak meydana atlp tetkik edilse; ona tel verecek ve utadracak sekiz-dokuz madde kmaz m? S.NURS 972 ky olan ilama'ya iki defadan fazla gitmeye msaade edilmiyecek derecede ihtilt ve gezmekten men edildiim gibi, bir varidatm, bir malm olmamakla beraber, o kyde benim gibi bir adam alacak i bulamadmdan ve kimsenin bir eyini de kabul etmemek bir meslek-i hayatm olduundan; ektiim perianiyet ve zarar ve ziyann takdirini mdde-i umumilie havale ederek, ya kitaplarmn hepsini iadesini veyahut bu husustaki zarar ve ziyanmn msebbiblerinden tazminini dava ediyorum. TETMME: Hkmetin kanunu, tarikat dersi vermeye ve nusha yazmaya ve nfz temin etmeye msaade etmedii ve ben de bunlarla alkadar olmadm ve hkmet de yanma gelen ziyaretileri ho grmedii iin; baz adam mteaddit defa tarikat ve nusha niyetiyle yanma gelmek istedi. Ben de hkmetin kanununa riyayet etmek ve hkmet me'murlarn sebepsiz kukulandrmamak iin kabul etmeyip reddettim. Mesmuatma gre ,bu helden muber olanlar, yalan ve aslsz bir surette isnadatta bulunmu. Byle hkmetin kanununa riayeten reddettigim kimseler yznden, onu byle sktrmaktan, hilf- kanun hareket etmediim iin byle azap vermek, kanunu dinlememeye mecburiyet veziyetini veriyorlar manas kyor. Dokuz senedir dnyev hayatma gelen her trl ikencelere tahamml edip sabrettim. Skt ettim. Fakat dnyalarna karmadm halde byle hayat- uhreviyeme su-i kasd suretindeki taarruz karsnda sabrm tkendi. Hakkm aramak iin ikame-i davaya mecbur oldum. Said-i Nursi (200) Hazret-i stad'n dilekesi mdde-i umuma verildikten tahminen bir iki gn sonra, yeniden stad ve talebeleri sadan-soldan toplattrlm, iddetli bir surette ve kl krk yararcasna istintaklar, sorgulamalar ve soruturmalar yaplmaya balanmtr. Bu arada Ankara'dan hareket edip gelen iileri bakan ve beraberindeki jandarma ve polislerle Isparta'ya ularlar. Bundan sonra da herhalde istintaklar iki gn daha srm olabilir. ileri Bakan Isparta'ya geldikten sonra bizzat meseleyle yakndan ilgilenir. Tartar, ler. Amik-ariz aratrmalarda bulunur. Amma ipucu, delil olacak ve kanunlarca su saylacak hi bir ey bulamaz. (200)Barla Lahikas, Envar Neriyat S: 213 973

HADSENN K KURBAN EHD Evlere basknlar, mahkemede sorgulamalar yaplmakta iken, Nur talebelerinden iki tane kurban vaki olup, iki ehid verilir. Bunlardan birincisi: Evine susuz yere baskn yaplp, hi bir ey bulunmad halde, yine de polisler o ihtiyar zat evinden alp emniyete getirirlerken niden dp vefat etmesi hadisesidir. Hadise kat' olmakla birlikte vefat eden zatn ismini knyesini tesbit edemedik. kincisi: stikamet ehidi nvann kazanan binba Merhum Asm Bey'dir. Bu zatn hadiseden bir iki sene nce, stad'na yazd bir mektubunda; Ona bedelen vefat etmesini istediini yukarlarda kaydetmitik. Sra, bedel ve kurbanln tahakkuk safhasna gelmiti. Buna da maddeten bir sebeb lzmd. te bebeb de hazrlanmt. Isparta'ya toplattrlan Nur talebeleri arasnda binba Asm Bey de vard. Mahkemede sorgulamalar balamt. Asm Bey mahkeme koridornda oturmu, istintak srasn bekliyordu. Bekliyordu amma, kalbi ve ruhu baka leme gitmi, baka ma'nalara dalmt. Rabbisine btn samimiyetiyle ynelmiti: "Eer ben her eyi dosdoru sylesem, ruhumu her an kendisine feda etmeye hazr olduum aziz stad'ma belki zarar dokunmak ihtimali olabilir. Eer dosdoru sylemez ve te'villerle ketim yoluna gitsem, krk senelik istikametkrane askerlik erefime ve mertliime yakmayacak!... diye, mahkeme koridorundan; heryerde hazr ve nazr Rabbisine mteveccihen: Ya Rab ruhumu teslim al!... deyip niyazda bulunmu.. Ve annda hemen orada bu samimi, garazsz, sfi niyaz dergh- ilahide kabul olunmutur. Rahmetullahi aleyhi rahmeten vasiah. Bu acib ve garip ve vefadarln, fedakrln ahane rnei hadisesi mehurdur. Hazret-i stad bu fedakarlk ve vefadarlk zirvesindeki vakay Eskiehir mahkeme mdafaatnda sksk tekrar edip dile getirmitir. Binba Asm Beyin vefat hadisesini, Milasl brahim Halil ulluolu o sralarda yazm olduu bir iirinde yle dile getirmi: Onlardan ilk tandm Asm Bey isminde sahibi rfan, Neare, zevally Ispartada vermitik kurban Ispartal terzi Mehmet Babacan ise, Asm Beyin vefat hadisesini yle anlatr: Mevsim yazd. Isparta ulu camiinde ancak yedi-sekiz kiiyle cenaze namazn klabildik. (Yani hadise ile tedhi havasn estiren zamann cebert idarecilerinden gelen korku ve tela yznden) cenaze namazn Re'fet beyin (emekli yzbas) kain babas Hac Mlazm Efendi kldrmt.. ve Ispartann Alaeddin mezarlna defnedildi. (Son ahitler-4,Sh.146) 974 Ve nihayet 8 Mays aramba 1935 tarihli (ok alak) Tan gazetesi hadiseyi manet olarak yle veriyordu: Bir mrteci ifade verirken ld.. 975 976

LER BAKANI KR KAYANIN ISPARTAYA GELMES VE ESKEHR'E NAKL HAZIRLII Hiden ve yokdan ihdas edilmi zulml hadise, bylece velvelelerle memleket afakn doldurmu.. Antalyadan, Aydn'dan, Mula'dan.. ve civar kaza ve kylerinden ayrca da, Isparta'nn her tarafndan Isparta vilyet merkezine toplattrlan yzyirmi mazlum insan,(*) ou da ii, renber ve esnaf ma'sumlarn ifadeleri istintaklar bir ka gn sryor. Siyasi polisler, savclar, hkimler, ileri Bakannn nezareti altnda incelemelerini srdrr, enine boyuna incelerler. Fakat hi, amma hi bir su, kanun hi bir bahane bulamyorlar. Bulunan ey, Kur'an dersleri, iman hakikatlar ve slmn temel mes'elelerini yazan ve ispat eden eserler... Siyasete ait, menfi hareketlere dair hi bir ey yok, yok, yok... Evet bunlar yok!.. Lkin hakikatta byk bir ey var. Hem de kinat kadar byk bir ey.. O da bin senedenberi slm Din'inin hakikatlar, iman ve i'tikadnn temel mes'eleleri aleyhinde, dnya dinsiz zndklarnn yrttkleri ve hazrladklar pln ve projelerinin tahakkuk ettirilmesi iin; nihayet Osmanl hilfet ve devletinin madd malubiyetinden sonra, bilistifade slm leminin, zellikle Osmanllarn hilfet merkeziyetinin yklm olan enkaz altnda mahfuz ve mestr kalm ve o manev vcudun acb-z zenebi mahiyet ve mesabesinde olan Anadolu Mslmanlarnn din akidelerini de zedelemek, manlarn phe ve vesveselerle sarsmak.. Sonra da dinsizlik ve ldinlik ve ilmanlik rejimlerini uygulamak iin, maddeten olduu gibi, manen de byk frsat elde ettiklerini sanan ve madde leminde zemin ve zaman itibariyIe de yle grnen bir ortamda; ayn zamanda ldinlik ve ilmanilik icraatlarna maa olmu yerli baz habis ruhlu adamlarn da bulmu olarak; emin ve msterih durup seyrederlerken, birden baktlar ki: Manev cnibin aziz kumandan ve iman kal'asnn bahadr bekisi Hazret-i Bedizzaman yine meydanda... lim ve akl ve feraset ve mantk meydannda din dman zndklar malubiyetin esfel-i saflinine yuvarlatm.. Kur'ann, imann ve slmn tm ana umdeleri ve hakikatlar kinat hakikatlar iine kk saldklarn ve bunlar rtmek ve koparp skmek ve atmak iin, kinat elinde tutan bir kuvvete sahip olmak lzm geldiini eserleriyle ispat etmi; akl, mantk ve ilim meydannda bir seyf-l slm, bir din kahraman olarak ceveln etmektedir. Evet hak ve hakikat, akl ve ilim adna meydan zabtetmi olan Hazret-i (*) Milasl .Halil ullu olunun hatrasnda ve ayrca da zamann baz gazetelerinde, bu 120 insann hepsi Isparta merkezinde toplanm deil,belki byk bir ksm burada toplattrlm,bilahere Eskiehire ayr ayr zamanlarda getirilipen yekn 120 kii cem'ettirilmitir.(Bkz.Son ahitler -4 S:121) 977 Bedizzaman, dinsiz zndklar ok iyi tanyor ve biliyorlard. Trkiye'de onun varl demek, kendilerinin tm pln ve projelerinin ifls demek olduunu ok iyi anlyorlard. te, bu ok mhim nokta ve derin srdan dolaydr ki; Zendeka komitesi ne yapp-yapp, Bedizzaman' ve onun at nevvar ve feyyaz olan iman caddesini imha etmek ve kapatmak iin, byk velveleler ve yaygaralarla memleket afakn doldurarak, hkmeti ayaklandrdlar. Bu yaygaraya kaplp evham iinde rpnmakta olan ileri Bakan ve hatta hkmet, maalesef heyecanla ayaklanmt. Fakat az zaman sonra tebeyyn etti ki; o yaygara ve velveleler kanun ve nizam ve asayi noktasnda hi bir deeri olmyan vesvese, iftira ve yalanlardan ibarettir. nki ileri Bakan

Isparta'ya jandarma kuvvetleri kumandan ve emniyet umum mdr ve yzyirmi polis ve jandarma ile, memleket apnda bir siyas hadise varmasna geldii halde, bir ka gn sonra maddeten ve kanunen -hbar edildii ekilde- bir durumun bulunmamas zerine; Bakan Bey, basna ister istemez hadise iin: "Adi bir zabta vak'asdr" diye beyanat vermeye mecbur olmutu. Fakat buna ramen hkmet, kendisini zndk dinsizlerin velveleli evham ve te'sirinden kurtaramam, masum olan Bedizzaman' ve mazlum olan talebelerini -Hi bir sebeb yokken- ellerini kollarn balam, askeri cemselerle ve byk muhafz mfrezeleriyle Eskiehir hapishanesine(*)gtrp doldurmulard. Gizli zendeka komitesi hkmet kuvvetlerini elde ederek, stad'n ve Nur talebelerinin masumiyetlerine ramen; yine de Bedizzaman' ve talebelerini imha etme plnn yrtmek iin her areye bavurmulard. Ankara'nn emriyle bu masum ve mazlumlar kafilesini hi sebeb yokken Eskiihir zindanna sokmasn becere bilmilerdir. SON DERECE BRETL BR OLAY Isparta'daki basknlar ve sorgulamalar hadisesiyle ilgili olarak hadisenin iinde bulunmu bir kii olan emekli yzba merhum Re'fet Barutu hatrasn yle anlatr: Isparta'da aniden yaplan baskn ve aratrmalarda ellerine geen Risale ve mektuplar arasnda bir kitabn zerinde Ramazana aittir diye bir yaz bulunmutu. Kur'an yazsn okuyamadklar iin Bu ramazan kimdir? diye gnlerce aradlar, taradlar. Nihayet Isparta kylerinden "Ramazan isimli habersiz bir masumu bulup ellerine kollarna kelepe vurarak onu da Eskiehir hapsine yollamlard. (*)Tan gazetesi 9 Mays 1935 saysnda: Eskiehire Hz.stadn ve Nur talebelerinin gnderdikleri tarihi, 8 Mays 1935 olarak vermektedir. 978 Aradan iki ay getikten sonra, kitabn, Ramazan nmndaki habersiz masum kylye aid olmayp, Ramazan ve orucun hikmetlerini beyan eden Bedizzaman'n RAMAZAN RSALES adl bir eseri olduu anlanca, mazlum ve masum Ramazan serbest brakmlard. Masum Ramazan Efendi, Eskiehir hapsinde iken, Hazret-i stad arada srada onu grd zaman, tebessm ederek: Kardeim Ramazan hakkn hell et diyor ve onu teselli ediyordu: Yine Ref'et Bey bir hatrasnda derki: Eskiehir hadisesi srasnda, Isparta Tumen Komutan Rt Paa idi. Ankaradan polis ve jandarmalarla gelen Dahiliye vekiline hiddetle : biz buruda iken neden Ankaradan ayr bir kuvvetle geliyorsunuz! Bu ne demektir?" sylemiti. (S. Sahitler -4 S: 169) 979 MHM BR HABER VE BR HATIRA Eskiehir mazlumlarindan stad hz.lerinin yakin talebelesi ispartali merhum rt akin in hatirasini bizzat dinleyip kaleme alan mustafa sungur aabeyin rivayetiyle Hz.stad Barladan geldi. kr Efendinin kknde kald. polisler mtemadiyen takip ediyordu. Son zamanlarda stad b'azlara"gelme!" diyordu. Bir gn, aramba gn arama yaptlar. Kitaplar aldlar. Hsrev, Refet, Rt, Bekir Aa, Saat Ltf vesaireyi tevkif ettiler. O gn, (aramba gn ) hapishaneye gtrdler, hapsini mnferide koydular.Cuma gn resmi daireler tatil olduu iin,

tahkikatn devam edememesiden, cumartesi gn be alt polis ile beraber Hoca Efendiye (Bediizzamana) gitmiler, hkmete getirmiler. Ehali o vakit "nevar, neyok!" diye esnaf hkmetin nne komular. Savc da Ispartada isyan var diye Ankaraya telgraf ektiriyor. O zaman Reis-i cumhurda Eskiehirde imi .. Mahkemenin Eskiehire nakline karar veriyorlar. kararla beraber kr Kaya, civar vilayetten gelen polislerle beraber gelip, burann polislerini azlediyor. frka kumandan Rt Paa, ve vali Fevzi Daldal kr, Kayay karlamaya ktklarnda Asker ve Polisleri grnce, nevar neyok diye soruyor.syan varm !.. deyince, Rt Paa: " Yahu biz bostan bekisi miyiz?" diye soruyor ve isyan falan olmadn sylyor. Tahkikat be alt gn devam etti..Nihayet bir gn dokuz arabayle Afyona sevk edildik. Afyondan da trenle Eskiehire yollandk. hep kelepeliydik; kafile ba, Yzba Ruh bey yolda kelepeleri kartp, Namaz klmamza msade etti. Dinar'a varmadan Namaz kldk. Yollarda Askeri mfrezelere raslyorduk. Afyon gayet tenha idi. Eskiehire vardmzda ikier kiilik olarak, benimle Antalya Mfts il Ahmat Efendi beraber kelepelediler,biz en nde idik. Her kiiye bir polis, bir jandarma dyordu .Hapishaneye vardmzda aramalar yapld. stad tek bana bir odaya verdiler, bizleri de bir odaya koydular. Sonradan gelenlerle beraber cem'an yzyirmi kii olduk. krk-krkbe gnde tahkikat bitti. Biz onbe kiiyi hari dierlerini braktlar... ki celsede mahkeme bitti. stada bir sene hapis bir senede Kastamonuda nefy kalmasna ve bize da alt ay ve o kadar da memleketimiz haricinde ikametimize karar verildi. alt ay sonra, tahliye olup memleketimize geldik. Milasl brahim Halil ulluolunun Hatras Merhum .H. ulluolu Eskiehir hapsinde hadiseyi batan alp neticesine kadar uzun bir iirle kaydetmi. Biz ondan bir hlasa alarak dz ifa 980 de ile ve mealen yazyoruz. Mezkr iirin tamam Son ahitler-4, Sh.116-127 dedir. 26 Nisan 1935 gn beni ikindi namaznda, Milasn Belen camiinden alp evimi taharri iin gtrdler. Evde birka el-yazma Risale-i Nur buldular. Sonra beni karakola gtrdler. O gece sabaha kadar ifademi aldlar. Sabaha kar beni braktlar git yat dediler. Sabahleyin beni tekrar karakola gtrdler. Milastaki bir ka nur muhiblerinide getirmilerdi. ki gn, iki gece daha ifadelerimizi aldlar. nc gn bizi bir arabayla geceleyin Aydn'a, oradanda Nazilli yoluyla Ispartaya gtrdler. Isparta hapishanesinde; oraya toplattrlm ok kimselerle karlatk. 5.gn duydukki, Dahiliye vekili Ispartaya gelmi. Birka gn sonrada gazeteler yazmki, Dahiliye vekili beyanat vermi: Hadise bir adi zabta vakasdr. Birka gn sonrada, bizi ikier ikier kelepeliyerek kamyonlara bindirdiler. Bamzda mfreze kumandan Binba Ruhi Bey vard. Benim kelepe arkadam Ramazan isminde masum ve tamamen habersiz fakir bir kyl idi. Meer bu fakir, Ramazan Risalesi ismine ad benzerliinden zulme uram.

Ruhi Bey yolda kelepelerimizi zdrd ve teselli etti. Siz masumsunuz, yaknda olukocuunuza dneceksiniz..vesaire ile bizi rahatlattrd. Ruhi bey yolda raslad kumandanlarada hep masum olduumuzu anlatyordu. Nihayet geceleyin Afyon'a ulatk. Bizleri trene bindirdiler. kinci gn Eskiehire vardk. Bizi hapishaneye teslim ettiler. Hapiste fotoraflarmz ekildi. kinci gn hapishane mdr geldi, tektek herbirimizin isim ve adreslerimizi resimlerimizin arkasna yazd.Duyduumuza gre resimlerimiz Ankaraya yollanm. Ve nihayet 13 Austos 1935 gn bizleri beer beer mahkemeye ardlar. O gn leye kadar kimlik tesbiti ve sorgulama tarznda geti. leden sonra, Mdafaalarnz yapn dediler. Herkes bireyler syledi. Yarn tekrar geleceksiniz diye bizi hapse getirdiler. kinci gn bizi yeniden mahkemeye gtrdler. Mahkemelerimiz hep gizli oluyordu. Ve nihayet, Hz. stadn byk mdafaalarndan sonra 19 Austos 1935 gn, mahkeme kararn aklad. Bylece Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin; V'an'dan aln olan 25 ubat 1925'den bu yana, yani 25 Nisan 1935 gnne kadar srgnlk hayat, tam on sene iki ay doldurmu oluyordu. Van'dan alndnda, yolculukta geen bir iki ayn hesaptan karmak istesek, tam yzyirmi ay ediyordu. Bu da bir gzel adede tevafuk ediyordu. 981 VE LTF BAZI TEVAFUKLAR Kaydedeceimiz tevafuklarn, gerekten bir tesadf eseri deil, kasd tevafuklar olduu grlecektir yle ki: 1- Bedizzaman'n srgnlk hayat, Vandan alnarak yolculuklar hari Eskiehir hapsine kadar tam yzyirmi ay.. 2- Mesnevi-i Arabdeki Arapa risaleleri dahil, o ana kadar yazd iman ve Kur'ani risaleler yzyirmi adet... 3- Isparta ve civarndan toplattrlp Eskiehir hapsine gtrlen masum ve mazlum Nur talebelerinin says yzyirmi adet... 4- Dahiliye vekilinin Ankara'dan yanna alm olduu polis ve jandarma kuvveti yz yirmi kii. 5- Eskiehir hapis hadisesinin balangc olan, ilk basknlar tarihi,Isparta i'tibariyle 20 Nisan 1935'den, mahkemenin hkm tarihi olan 19 Austos 1935 gnne kadar tam yzyirmi gndr(201) 6- Hazret-i stad da, bu mtevafk hadiseleri yle izah etmitir: ...Hem yine manidar tevafukat- ltifedendir ki;Risale-i Nur'un yzyirmisekiz paras, yz onbe para kitap ediyor.Risale-i Nur'un kirtlerinin ve mellifinin mebde-i tevkifi olan 27 Nisan 1935 tarihiyle, mahkemenin karar ve hkm tarihi olan 19 Austos 1935 tarihi olmasna nazaran, yz onbe gn olup, Risale-i Nur kitaplar adedine tevafuk etmekle beraber; stintak edilen ve sulu gsterilen

yzonbe ehasn adedine tam tamna tevafuk ettii gibi, gsteriyor ki; Risale-i Nur mellifinin ve akirtlerinin bana gelen musibet bir dest-i inayetle tanzim ediliyor..(202) BASININ RYAKAR TAVRI Ve nihayet zamann dalkavuku basnnn dehet ve korku saan velveleli beyanlarndan ve Kabih ehrelerini aks ettiren ifedelerenden baz nmneliri ibret iin arz etmek istedik .Ancak ok Kabih ve yaltakc ifade (201) Osmanlca Lem'alar S: 950 (202) Bu ksmn haiyesinde ise, sulu grlen maznunlardan iki tanesinin isimleri mkerreren yazld iin, yzonyedi olarak kayde gemi olmakla; tevkifler balangc olan 25 Nisan 1935'den mahkemenin hkm tarihine kadar yzonyedi gn ederek, ayr bir tarzda tevafuk ettiini kaydetmi. A.B. 982 ler olduundan sarf- nazar eyledik. Sadece o gnki hadiseyi yezan bir ksm gazetlerin isim ve tarihlerini vermekle yetindik : 1- Tan Gazetesi 5 Mays 1935 2- Tan Gazetesi 6 Mays 1935 3- Tan Gazetesi 7 Mays 1935 4- Tan Gazetesi 8 Mays 1935 5- Tan Gazetesi 11 Mays 1935 6- Tan Gazetesi 13 Mays 1935 7- Akam Gazetesi 9 Mays 1935 8- Akam Gazetesi 10 Mays 1935 9- Cumhuriyet Gazetesi 10 Mays 1935 983 SEKZNC BLM ESKEHR HAPS FASLI ( 25 Nisan 1935 - 27 Mart 1936) 984 ESKEHR HAPS HAYATI FASLI 25 Nisan 1935 - 27 Mart 1936 (1) )

Eskiehir hapis fasl -az yukarda genie kaydedildii zere- sebebsiz ve kanunsuz bir tarzda, bata stad Bedizzaman Hazretleri olmak zere masum ve mazlum halktan yzyirmi kii tutuklanm, Isparta mahkemesince 25 Nisan 1935 tarihinde tevkifleri kesilmi ve asker cemselerle Isparta'dan 8 Mays 1935 gn Eskiehir hapishanesine nakledilmek suretiyle gereklemi ve hapis fasl balamtr. Byk heyecan ve velvelelerle ve byk kuvvetlerle hadise yerine, Isparta'ya gelen Dahiliye Vekili kr Kaya, geni ve ince tetkikat neticesinde, bilmecburiye basna u beyanat vermi: "Hadise ad ve basit bir zabta vak'asdr." demitir. O halde neden acaba mevcud kanunlar muvacehesinde ve hadisenin deerine gre bu mazlumlar dilane bir yarglamaya tabi' tutulmad? Neden Isparta mahkemesi hi birini mstesna brakmyarak btn bu masumlar tevkif etti? Ne idi sular acaba? Yanlarnda el yazma Kur'an ve iman birer risale bulunduu iin miydi?.. Acaba bir slam diyarnda Kur'an tefsirinden ve hakikatlarnn izahndan ibaret, husus el yazma bir risaleyi yannda bulundurmak su muydu? Hani Trkiye Cumhuriyeti hkmeti szde Avrupavari baz prensibleri benimsiyen bir hkmet sistemiydi.. ve hani fikir, din ve vicdan hrriyetinden, milletin hkimiyetinden de sz ediliyordu?.. Evet, sadan soldan toplattrlan o yzyirmi masum ve mazlum insanlarn hi birisinde asayie zararl bir halleri, davranlar veya herhangi menf bir gizli komiteyle alkalar grlmedii ve dahiliye vekilinin hadise akabinde basna verdii beyanat da bunu tasdik ettii halde, neden bu masum insanlar apar-topar tevkif ediliyordu? Diyelim ihtiyaten ve efkr- umumiyeye kar fazla rezil olmamak iin, bir ka gnlne siyaseten tevkifleri dnld... Peki neden Isparta hapishanesinden asker cemselerle, ta Eskiehir'e kadar yollanp hapislere tkldlar?.. Ve hakeza, insann zihnine gelebilecek pek ok istifhamlar vardr. Amma btn bu istifhamlarn tek bir cevab vardr, o da udur: Trkiye'de din hissiyat tamamen yok etmek ve dinsizlik ve anarilii yerletirmek ve hatta bolevikletirmek iin, sinsi ve sistemli bir ekilde alan gizli zndk ve ifsad komiteleri, farmason tekiltlar vesaire, o zaman , (1) Tm tarihelerde Hazret-i stad'n onbir ay hkm giyerek ktn, onbe talebesine de altar ay hkm verildiini yazmakta.. Ve Hazret-i stad hapisten ktktan sonra jandarmalar nezaretinde Kastamonu'ya sevk edildiini kaydetmektedirler. Buna gre Eskiehir hapsinin ilk tevkif tarihi olan 27 Misan 1935 olduu, onbir ay hkmn tamamnn infaz sonunda da Bedizzaman 27 Nart 1936'da hapisten km olduu ortaya kar. ayet dier delillere gre baklrsa ve Hz.stad hapiste tam bir sene beklemise 27 Nisan 1936'da km olur. 985 ki artlarn ve hkmet politikasnn esnekliinden son derece istifade ederek, hkmet kuvvetini ve idareci baz adamlarn elde etmilerdi. Trkiye'nin her hangi bir yerinde siyasetsiz ve samim bir ekilde dine it bir parlt grnd m, hemen mezkr gizli dinsiz komiteler tm g ve gayretleriyle ve basn ve gazeteleriyle oraya ykleniyor, siyas bir kulp takarak ve rejim aleyhtar iln ederek; imha

etmek ve sndrmek iin faaliyete geerlerdi. Nitekim Menemen vakasnda da yle bir oyun oynanmt. Evet, Eskiehir hadisesinden iki buuk sene evvel, Menemen vakas vesilesiyle istedikleri dorultuda hkmet eliyle emellerini yerine getirdikten sonra, bu defa tm gleriyle, Menemen hadisesini serrite ederek; snmiyen ve sndrlmiyen Hazret-i Bedizzaman'n, hakikat ve ilim meydannda btn dnya dinsizlerini dize getirmi olan Kur'andan alnm Nur Risalelerini de sndrmek ve Bedizzaman ve etrafndaki samimi masum Nur talebelerini de imha etmek iin planlar dzmeye ve almaya baladlar. Sra bunun icra ksmna gelmiti. Eridir'de Risale-i Nur'la alkadar yar meczub bir adamn bir jandarma avuu ile yapt az mnakaasn vesile ittihaz ettiler. Yaygara ve feryadlar kopardlar. Planlar gerei Bedizzaman'a ve iman hizmetine siyas bir kulp taktlar. rtica' ile damgaladlar. "Siyasi muhalif " dediler. "Rejim aleyhtar, gizli cemiyet kurmu" dediler. "htill hazrl iindedir dediler, dediler, dediler!.. Ve geldiler, hkmet kuvvetini evhamlandrarak ayaklandrdlar. Masum, imanl, sf mslman insanlar evlerinden, iyerlerinden toparladlar. Evlerini aradlar, basknlar dzenlediler.. Taharriler yaptlar, baktlar, incelediler... Amma ne buldular?ne grdler?.. Hi bir ey!.. Yalanlar, iftiral karalamalar, mnafklklar meydana kt. Bu defa: "Aman bunlar brakmayn, imdi bir ey elde edilmedi ise de, bir ey grnmedi ise de, amma bunlar o niyetteler.. yapabilir, edebilirler" dediler. Hkmet ve idare, bu defa bunlarn bu ekil desiselerine aldand, palavralarna kand... "Hepsi tevkif edilsin!.." eklinde lisan- hal ve davranlaryla emir verdi... Ne ise, tevkif edildiler.. Bu defa, yok bilmem emniyet mlhazas, bilmem asayi dncesi.. diye tm masum ve mazlum insanlar Isparta'dan Eskiehir'e yolladlar. Ahra davar tkar gibi on kiilik bir koua otuz-krk insan doldurdular.. ve hakeza zulm stne zulm, vahet stne vahet!.. Bununla da kalmayp, zndk din dmanlar, bu defa Eskiehir'e gtr 986 len bu masum ve mazlum insanlar, devletin adalet mekanizmas eliyle imha ettirmek iin ellerinden geldiince altlar. Ankara'nn nazarn bu masum insanlar stne ekebilecek her trl menfi propaganday yaptlar. Ankara hkmeti de Eskiehir Ar Ceza Mahkemesinin tm safahatn dikkatle ve yakndan izlemeye balad. Hatta baz rivayetlere gre; hkmet ve hkmet reisi mahkemeye gizli imha direktifi verdii ve telsizler vastasyla mahkemeyi takib ettiini de sylediler. Herne ise... Daha sonra Eskiehir Ar Ceza Mahkemesi, son derece titizlik ierisinde ve en ufak ve uzak ip ularn da deerlendirmek suretiyle, inceden inceye -Gerek elde edilmi Nur risalelerini, gerekse mazlum olarak tevkif edilen masum insanlarn hal ve yaaylarn- en hassas eleklerle elediler. Siyasete dair, htille dair, hatta siyas muhalefete dair tek bir delil, tek bir ip ucu bulamadlar ve bulunamad. Bylece soruturma ii, inceleme fasl nihayete erdi.. ki ay sonra bu masumlarn yarsn, karar gn olan buuk ay sonra da doksan yediye tamamlanan mazlumlarn beraat ve tahliyelerini karara balad.

te Eskiehir mahkemesi hadisesinin emas ve ana haritas bundan ibarettir. Haritay byle izdikten sonra, tekrar dnp hadisenin tafsiltl geni seyrini ve teferruatn seyretmek zere bandan balayp gelmek istiyoruz: TARHN YZ KARASI HADSE Evet, Eskiehir hadisesi denilen tarihin yz karas vakada; sadan soldan Isparta merkezine toplattrlan yzyirmi tane masum ve mazlum Nur talebeleri, ilk nce Isparta'da gnlerce soruturma ve sorgulamalar iin, Isparta'ya hriten celbedilmi bir sr siyas polis ve mstantk hkimler tarafndan srdrld. Aradklar ey, yani gizli cemiyet, siyas faaliyet gibi hezeyanl iftiralarn zerresi dahi bulunmad, bulunamad... Bulunmad amma, yine de btn o masumlar istisnasz olarak Isparta adliyesince - tevkif edildiler.Tevkifler tamamlandktan sonra da; -8 Mays 1935 gn- Ankara'dan gelen bir emir zerine; bir sabah vakti mazlumlar kafilesi, hapisten ifter ifter kartlarak, elleri kelepelere vuruldu ve askeri kamyonlara dolduruldu. Masumlar kafilesi Eskiehir'e gtrlmek zere yola karlmadan nce de Isparta, Afyon ve Eskiehir yolu boyunca suvar asker mfrezeleri yerletirilmiti. Isparta'nn etraf da askeri ve emniyet kuvvetleriyle istihkam ettirilmi ve ylece mazlumlar kervan Eskiehir yoluna koyulmutu. 987 Bu arada hadise srasnda ve sonrasnda zndk ve mnafk din dmanlar Isparta ve civarnda kesif bir propagandaya giritiler. "Bedizzaman ve talebeleri idam edilecektir." diye... Bundan gaye de Mslman halk korkutmak, sindirmek ve yldrmakt. Ne ise, kafile yola konulur. Bedizzaman' ve Nur talebelerini Eskiehir hapsine kadar gtrmekle vazifeli mfreze kumandan binba Rh Bey; dikkatle Bedizzaman'n harekt ve vaziyetini, duru ve vakarn sezdirmeden gzledi. Mes'elenin hakikatna ve Bedizzaman'n ve talebelerinin masumiyetine kanaat getirdi. Hadisenin dinsizce bir pln neticesi olduunu ve mazlumlarn haince bir iftiraya kurban olduklarna vakf oldu. Yaplan tm propagandalarn yalan, aslsz ve iftira olduunun farkna vard. Gizli ve iddetli emir ve direktiflere ramen, tm mes'uliyeti zerine alarak yolda Bedizzamann ve talebelerinin kelepelerini zdrd. Yolda rahata namaz klmalarna kolaylklar gsterdi ve yardmc oldu.Allah rahmet eylesin amin. HADSEYLE LGL BAZI HATIRALAR Hadisenin iinde bulunmu ve Eskiehir hapsinde aylarca hapis yatm baz zatlarn hatralarn burada, mevzu' ile ilgili olduu iin yd etmek icab ediyor: 1- Emekli Yzba Re'fet Barutu'nun Hatras: ...Bizi Isparta'dan Eskiehir'e gtrecekleri gn, hepimizi ikier ikier kelepelemilerdi. Yzyirmi kiiye kelepeler kfi gelmemiti. Banda sar olan Antalya Mfts il Ahmed Efendi ile Bekir Aay bir amar ipi ile birbirine balamak istiyordu bir avu.O srada muhafz alayndan bize nezaret iin getirilmi hamiyetli ve vicdanl bir temen, manzaraya dayanamad, avua: ekil oradan!.. diye bard ve balattrmad. Ne ise, yola koyulduktan sonra, (Mfreze kumandannn emriyle) Baldz istasyonunda hepimizin de ellerini zdler. Namaz vakitlerinde her zaman mola verdiriliyor, namazlarmz rahata

klabiliyorduk. Yol gzerghndaki ehirlerden, kasabalardan geerken, merkez kumandanlarna ve vazifeli kimselere, hakkmzda izahatlarda bulunuyor ve "Bunlar masumdur, sebebsiz bir zulme ma'ruz braklm kimselerdir" diye bamzdaki subaylar sylyorlard.(2) (2) Nurs Yolu sh: 94 988 2- N.ahiner'in tesbit ettii Ispartal Mehmet Glrmak'n Eskiehir hadisesiyle ilgili hatralarndan baz blmler de yledir: stad Bedizzaman Hazretleri, Barla'dan Isparta'ya getirildiinde; lk nceleri kr Efendi'nin ahap bir kknde, bir mddet de, yzba Re'fet Barutunun, Aye Uzunolunun baheler iindeki evinde kald. O bir kuyruklu yldzd, utu gitti elimizden... Bir daha domaz. O gnlerde, Bedizzaman sk bir kontrol altndayd. Ben stad'n hizmetine baktm gnlerde, Dndar isminde Eridir'li bir polis me'muru, stad'a ve bize eziyet ederdi. stad ona "murdar" derdi. Bir gn beni tutup karakola gtrd. Falakaya yatracakt, stad'n hizmetine bakyorum diye... Tam o esnada, stadn yanndan bir arkada bir pusula getirdi. Pusula da: Ben bu mbarek beldeyi (Isparta'y) ok seviyorum, dua ediyorum. Eer benim hizmetim Mehmed'i dver, zulmederseniz, ehrin altn stne getiririm diye yazmt. Bunun zerine polisler korktular, beni dvmediler, braktlar. Eskiehir hapsine gtrrlerken, beni Re'fet Bey'le birlikte kelepelediler. Isparta ve civar illerden toplattrlan yzyirmi adam balamak iin kelepeler yetimedi. Sona kalan Bekir Aa ile Antalya Mfts il Ahmed Efendiyi amar ipiyle balamak istemilerdi. Mfreze kumandanna verilen (Gizli) emir; "Isparta hududundan ktktan sonra, Issz bir yerde hepsini imha et?" eklinde imi.. Fakat kumandan Ruhi Bey, vicdanl ve insafl bir insan olduandan emri yerine getirmedi. Bilkis Bedizzamanla dost oldu ve hatta Dinar'da kelepeleri zdrd. stad Bedizzaman, o eski gnleri anlatrken Ruh Beyden bahseder ve yle konuurdu: Hadiseyi haber alan hkmet, Ruhi Bey'i taltif etmek yerine ordudan tard cezasn verdiler. Eskiehir hapsine girdikten sonra; saatler geti, bizi helya kartmyorlard. imizde ihtiyarlar oktu. Hep skmtk. Merakla "Acaba ne olacak?" diye bekliyorduk. Sonra bir baktk, oradan (Duvardan) bir boru soktular. Meer oradan kk abdesti yapacakmz. Katiyyen dar kartmadlar. Hep o borudan kk ihtiyalarmz grdk. Zaten tm mahpushane idarecileri, bize "dam mahkmu" gzyle bakyorlard. Hi bir ziyareti, yanmza brakmyorlard. "Siz idam olursunuz, bunlarla konuursanz.." diyorlarm. Hapiste geceleri pislikten, tahta kurularndan, hamam bceklerinden uyumak kabil deildi... 989

Hapishanede aramzda hi tanmadmz birisi vard. Bize "Sizin yznzde nur parlyor diyerek bize yanamak ve bizimle konumak istiyordu hep... Sonra stad, aydanlnn altna bir pusula yaptrp gndermiti. Pusula da: "Dikkat edin, ileri geri konumayn!.. O adam avutur, iimize casusluk yapmak iin sokulmutur. O, ..... n adamdr" diye yazlyd..(3) 3- Jandarma eri smail Karaman'n hatras: 1912 Konya Akehir doumlu ve 1933 Nisannda drdnc numaral Edirne jandarma okulunda askerliine balam, okulu bitirdikten sonra da, M.Kemal Paa'nn mstakil jandarma muhafz taburuna datm yaplm, bir mddet burada kaldktan sonra, ankaya jandarma karakoluna verilmi, daha sonralar iftlik karakoluna gnderilmi olan jandarma eri smail Karaman unlar anlatt: Bir gn akam zeri, jandarma blk kumandan beni ve iki arkadam tam techizatlanarak tabura gelmemizi syledi. Tabura gittiimiz de, bizimle birlikte tabura arlanlar yirmi iki kiiyi(4) bulmutuk. Sebebini bilmiyordum. Sonra yzbamz geldi.. ve bizden Kubilay hadisesini sordu. Bir iki arkadmz hadiseyi bildikleri kadaryla anlatmaya altlar. Yzbamz: te Kubilay hadisesi gibi, bir hoca bana yirmi otuz kadar hocay toplam, Isparta'ya gelmi, Isparta zabtas da onu yakalam, hapse koymu. Hep beraber gidip o Krd hocay alacaz.(5) diye tabura arlmamzn sebebini anlatt. Bizi tekrar gzelce tekiltlandrdlar. Bamzda da dahiliye Vekili kr Kaya, jandarma genel komutan Kzm Orbay ve emniyet genel mdr vard. Tam tehizatl olarak Ankara'dan trene bindik. Afyon'da trenden indik ve kamyonlarla yola devam ettik. Gn doarken de Isparta'ya girdik. (3) Son ahitler-1 S: 87 (4) Her halde u yirmi iki kii, sadece bir taburdandr. Dier seksen jandarma ise baka taburlardan olsa gerek. A.B. (5) Yzbann ifadesinde grld zere, Bedizzamann Eskiehir hadisesinde bir pln erevesinde Menemen hadisesi tipi bir olay ika' etmek istenilmi ve ona gre hkneti ayaklandrmlard. A.B. 990 BEDZZAMAN'I BZE KT TANITMILARDI Bize onu daha nceleri de kt tantmlard. Dolaysyla biz de onun hakknda menfi dnyor ve menfi telakki ediyorduk. Bizleri Isparta belediyesi nnde indirdiler. Orada yemeklerimizi yedik. Sonra yanmzda Isparta basavcs, hapishane ba gardiyan olduu halde, hapishaneye geldik. Hapishanenin her tarafn askerlerle evirmilerdi. Temenimiz: "smail Benimle gel!" diyerek beni yanna ald. Isparta savcs elindeki dosyadan Nur talebelerinin isimlerini okumaya balad. En son olarak da

Bedizzaman'n ismi okundu. Hepsinin ellerini kelepeledik. Fakat Bedizzaman'n ellerine kelepe vurulmad. Sonra kamyonlara bindirdik, Bedizzaman' ayr bir vastaya bindirdiler. Bedizzaman hapisten karken elinde bir anta, bir de topraktan bir su barda vard. Isparta'dan kp ayrlrken, binlerce insan sel halinde akyordu. Hepsi mahzun idi. Halk alyordu. stad'n bu tarzda Isparta'dan gtrlne dayanamyor, gz yalarn dkyordu. Komutanmz stad'a kar saygl davranyordu. Ben de onu (Bedizzaman') grr grmez, bize anlattklar gibi biri olamyacan anlamtm. Baklar sert ve keskindi. Isparta'dan ayrldktan sonra, akam namaz vakti gelmiti. Komutanmz bana: Kamyonlara iaret vererek, bir eme banda durmalarn syledi. Ben de iaret verdim ve kamyonlar bir eme banda durdurdum. Nur talebeleri burada abdest aldlar ve beraber cemaatla namaz kldlar. Namazdan sonra, tekrar kamyonlara binerek yola devam ettik. Yollarn her tarafn svari askerlerle tahkim etmilerdi. Gece vakti Afyon'a geldik. Afyon'da Vali, jandarma komutan hazr bir ekilde bizi bekliyorlard. Bizi tren istasyonuna gtrdler. Orada hepsini trene bindirdik. stad' yalnz bana bir kompartmana bindirdiler. stad'n ve dier Nur talebelerinin kompartman kaplarnda sra ile nbet bekliyorduk. stadn kapsnda nbet sras bana geldi. Temenimiz bana: "smail gzn drt a, tfenge sng tak, sakn hi oturma!.. diyerek beni ikz etti. Ben artk stad'n kapsnda sngl vaziyette bekliyordum. afak skerken, stad kompartmann penceresini at, bana bakt, sonra toprak destideki su ile abdest ald. Sabah namazna durdu. Bylece Bedizzaman' ve Nur talebelerini gtrp Eskiehir hapishanesine teslim ettik.(6) (6) Son ahitler-1, 2. Bask, S: 88 991 4- Tccar kr ahinlerin Hatras: Bir ticari i vesilesiyle Milas'da, Halil brahim ulluolu'yu tanmtm. Daha sonra o bana bir mektup gndermi ve cevab istemiti. Bu gnderdiimiz cevab yznden, bizi de Nur talebeleri arasna katp Eskiehir hapishanesine yollamaya sebeb olmutu. Bylece Eskiehir hapishanesinde Bedizzaman ziyaret etmek nasib olmutu. Aydn'da gz doktoru evket Gzaan isminde bir zat vard. Bu adam- caz Bedizzaman'n bir talebesinin gzn tedavi ettii iin, stad ona be satrlk bir teekkr mektubu yazm.. Bu sebepten evket Bey'i de Eskiehir hapsine getirdiler. Yine Bedizzaman'n talebelerinden Ahmed Feyz Kul, Barla'ya bir mektub yazm. Mektubun altna da Aydn Mfts diye imza atm.(7) Eskiehir hadisesi patlaynca, tabi Aydn mftsn -Hi bir alkas olmad halde- Eskiehir'e getirdiler. Mft Mustafa Efendi de bizimle birlikte aylarca yatt. Eskiehir hapsi, byle garipliklerin ve karklklarn bir araya geldii yerdi.(8) 5- Edirneli Postac Kmil yle demi:

1935 ylnda Eskiehirde jandarma eri olarak askerlik vazifemi yapyordum. Hapishane iinde grevliydim. Bir haber duydum: damlklar gelecekmi, hem de hocalarm (*) merakla beklemeye baladk. Birka gn sonra Hoca efendi (Bedizzaman) arkasndanda talebeleri getirildiler. Temyiz mahkemesi o tarihlerde Eskiehirde idi. Beni oraya ararak, muhbir olarak hapishanede almam emrettiler.. Biz sana orada serbest hareket etme imkn salarz. demilerdi. Sen bize bu hocalarn gaye ve maksatlarn ve buna ait husus sz ve hareketlerini bildirirsin diyerek vazifelendirdiler. Mahpuslarn bazlar, -daha nceki bir sabkamdan dolay mahpus yattm iin- beni tanrlard. Hapishanenin ierisine girdiimde, beni tanyanlar: O.. Kamil, gine sen. dediler. stad ve talebeleri hapse geldikten sonra, mahpushane birbiriyle kaynamt. Birlikte namazlar klnyor, Kur'anlar okunuyor ve dualar yaplyordu. stad Bedizzaman iin Sbyan (ocuk) kouunu boaltmlar, onu oraya tek bana koymulard. stadn aleyhinde bize ok menfi telkinatlar yaplmt. Bizde bir derece o menfi telkinlerin tesiri altndaydk. (7) Ahmed Feyzi'den gelen mektubun stne stad Hazetleri "Aydn Mfts" diye yazmt. M.Sungur Aabeyden (8) Son ahitler-1, 2.Bask S:85 (*) Bu ifade dahi gsteriyorki; Eskiehir hadisesi bir plan neticesinde ve belli bir izgide hazrlanm bir komlodur. A.B. 992 Bir gn yanna gittim, ellerini ptm, oda beni kucaklad. Bir pir-i fan idi, zaifti, salar uzundu. Sakal biraz uzamt. Ben onun ellerini perken duygulanp alamtm. stad bana kendi hayatndan anlatt. Kafkas cephesinde gnll alay kumandanl yaptn, yaralanp esir dtn vesaire anlatmt. Hakikaten stadn vaziyetinden onun kahraman bir insan olduu anlalyordu. Ben onun o konumasndan duygulanm ve heyecanlanmtm. Ona reva grlen bu hakszlktan ok zlmtm. Ama halimi kimseye sezdirmeden yinede vazifeme devam ediyordum. Yine birgn stadla grmemizde, iki parmayla alnm sildi ve bana: Tevbe-i istifar et, altm kiiye yemek yedir ve diyetini de! Ben hayrette kaldm. Ben adam ldrdm sylememitim. Ama o bana bunu bildiriyordu. O, byk bir veli idi. Ben hocann talebeleriyle beraber kalyordum, onlardan birok din meseleler rendim. Hepside prl prl insanlard. Kendi hatra defterime bu hocalardan gzel hatral szler yazdrdm, imzalarn attrdm. Ben, aratrmalarn neticesinde, mahkeme yelerine unlar syledim: Bunlar, sizin anladnz gibi menfiliklerle alakalar olmayan kimselerdir. Devlet ileri ile bir meseleleri yoktur. Hepsi temiz insanlardr. v.s.

Eskiehir hapishanesinin karanlkl koular Kur'an nuruyla aydnlanmt. Hergn Kur'an hatimleri yaplrd... o ne gzel gnlerdi. Hem cemaatle namazlar klnr, dualar yaplrd. Hapishane adeta bir mescid olmutu... (Son ahitler-4, Sh.149-150) te Eskiehir hapis fasl, bylece evham ve belki de sinsi plnlar neticesi balanm oluyordu. Eskiehir hapsinin bundan sonraki fasl maalesef istenildii ekilde vzh ve mufassal deildir. Yani, mesel mahkeme durumalar ka defa olmutur? Hangi gn ve tarihlerde olmutur? Mahkeme heyetindeki hkimlerin, savclarn, sorgu hkimlerinin isimleri nedir? Nerelidirler? Bir celseden br celseye mahkeme hangi sebeblerden te'hir edilmitir? Davaya avukatlar girmi midir? ki ay sonra, buuk ay sonra arada tahliye edilenler hangi gnde ve hangi sebebten tahliye edilmilerdir? Bunlarn iinde en mhimi, Eskiehir hapsine konulan, mahkemesine sevkedilen yzyirmi mazlumun -Belli bir ka kiiden baka- isimleri nelerdir? Bilinmemektedir. Yani ksacas Eskiehir mahkeme dosyalar ele gemedii iin bunlar bilinmemektedir. 993 Evet, Hazret-i stadn, Cumhuriyet devrindeki u ilk mahkemesi olan Eskiehir hadisesi; Din, Kur'an ve lem-i slm namna ok muazzam bir hadisedir. Maddeci, tabiat ve inkrc zihniyetin; akl, ilim ve mantk meydannda; dinin hakikatlaryla bir nevi murafaal mnazaralar eklinde olup, mutlak malubiyetlerini netice veren fevkalde byk bir hadisedir. Ayn zamanda Bedizzaman'n o mahkemesi; ttiham edildii eylerle ona baklrsa, bir nevi istiklal Mahkemesi hviyetindedir. te bu noktalardan hadisenin deerine lyk ekilde -ok maalesefki- kfi malmat elimizde mevcud deildir. Geri bu ifadeler bir aczin ifadesidir. Amma ne yapalm, artlar bu acze sebebtirler. Yukarda sraladmz, sebebi mehul istifhamlardan birisi iin, ok kuvvetli karineler iaretiyle diyebiliriz ki: stad'n Eskiehir mahkemesine Kendisini ve davasn mudafaa eden herhangi bir avukat girmi deildir. nki buna dair hi bir emare ve ifade yoktur.(*) Hem de Bedizzaman'n mdafaalarndan baka, -talebelerinin mahkeme zabtlarna geen ufak-tefek cevablarndan gayri- bir mdafaalar da varid olmamtr. Buna gre, Hazret-i Bedizzaman hem kendi ahsnn, hem davas olan man ve Kur'an hakikatlarnn, hem kitaplar olan umum risalelerin, hem de beraberinde hapse konulan yzyirmi ma'sum talebelerinin; daha dorusu lem-i slm namna Kur'an'n, imann ve slmn hem mdafii, hem avukat, hem mkillerinin hall edicisi, hem ilm ve mulak suallerin ve yanl anllabilen din mes'elelerin cevablaycs.. Hem cumhuriyet ve demokresi prensiblerinin ve hukuk devleti biiminin gerek manada vassaf, rihi olarak; tek bana -fakat ok ar artlar ve mkilt ierisindemdafaalarda bulunmutur. Bunun yannda, beraberinde hapsedilmi olan umum talebelerinin ahs hukuklarnn mdafiliini de deruhde ederek, Eskiehir mahkemesi ahsnda, tm dnyaya kar hakikatlar iln etmi ve haykrmtr. Evet, Hazret-i Bedizzaman'n Eskiehir Ar ceza mahkemesinde ve Temyiz Mahkemesine gnderdii temyiz lyihas ve tashih-i i'lm layihalarnda yapt mdafaalarn gren her ilim adam, her hukuku, her itimaiyat ve hakiki din limleri, bu dediklerimizi tasdik edecei muhakkak olduu gibi Bedizzaman'a hayran kalmamas, onu takdir etmemesi mmkn deildir kanaatindeyiz. lerde bu byk heser mdafaalardan baz paralar dercetmek niyetindeyiz. (*) Ancak Milasl brahim Halil ulluolunun hatrasnda . "Bir- iki kii, kedilerini kurtarmak iin Avukat tuttularsa da , hi bir fayda vermedi diyor. ( Bkz. Son. Sahitler-4 Sh. 116-127)

994 ESKEHR MAHKEMES MAZNUNLARI Yukarda da arz ettiimiz vehile, Eskiehir hadisesinde maznun olarak tevkif edilenlerden ancak te biri kadar isimler biliyoruz. Dierlerini dosya elimize gemedii iin renemedik. Tesbit etteimiz kadaryla bir kann isimleri yledir: 1-Emekli Yzba Re'fet Barutu 2- Emekli bin ba M.Asm Bey 3-Ispartal Husrev Altnba 4-slamkyl Hafz Ali 5-Bedreli Sabri hoca 6- Milasl Halil brahim ulluolu 7-Atabelyi Kk Ltfi 8-Atabeyli Mus'ud 9-Atabeyli Byk Zhd 10- Adilcevaz menfilerinden Bekir Berk 11- Ispartal Rt akn 12- Ispartal kr Efendi 13- Atabeyli Abdullah avu 14- Barla'l Hafz Tevfik 15- Barla'l Abdulluh avu 16- Barla'l Mustafa avu 17- Barla'l Hafz Halid 18- Barlal Mezzin em'i Gne 19- Antalya Mfts il Ahmad Efendi 20- Antalyal A Hseyin zevki Usta 21- Barla Muallimi Ahmed Galip Bey 22- Egridir'li Hakk Tl 23- Eridirli hafz Mustafa

24- Ispartal Hafz Mehmed Zhd 25- Vanl Nuh bey 26- Hatrasn anlatan Ispartal Mehmed Glrmak 27- Aydnl Gz doktoru evket Gzaan 28- Aydnl kr ahinler 29- Mft Mustafa Efendi 30-Kulenl Sarbak Mustafa, 31-Kulenl Ltf Efendi, 32- Ispartal Keeizade Mustafa, 33- Ve olu Hafz Ahmed 34-Ispartal Saatc Ltf 995 35- Antalya Ulu cami mam ,Tongul Hafz Mehmed Efendi 36- Antalyl Tapucu Ali Rza efendi 37- Milasli Mehmed ince 38- Milasl efik Saraa 39- Ve Ramazan ismindeki bir fakir kyl ... ve gazetelerin yazdna re Milestan 3-4 kii daha ... Ve bunlar gibi ou Isparta vilyetinden olmak zere isimlerini tesbit edemediimiz yz yirmi kiilik mazlmlar bl... HAPSTE STADIN TECRD stad Bedizzaman Eskiehir hapsinde olduu gibi, ondan sonraki iki hapsinde de hep tecridlerde bulundurmulardr. Eskiehir hapsinde stad, beraberinde hapse giren btn talebelerinden tecrid edilmi ve iki ay hi birisiyle mutlak tecrid iinde grtrlmemitir. Daha sonralar mahkemenin hkm tarihi olan 19 Austos 1935 gnne kadar da, ok az istisnalar hari yine tecrid halini devam ettirmilerdir. Bu durum, stad'n Byk Tarihe-i Hayat'nda yle ifade edilmektedir Yzyirmi talebesiyle Eskiehir hapishanesine getirilen Said-i Nursi, tam bir tecrid-i mutlak ierisine alnarak; kendisine ve talebelerine dehetli ikenceler tatbikna balanr...(9)

Trihe-i Hayatn bu pararafndaki Dehetli ikenceler tatbikine balanr... cmlesi herhalde; dvme, vurma eklinde bir ikence deildir de, beer ihtiyalar kstlama, kimse ile grtrmeme,

kanun ve normal isteklerinin yerine getirilmeme vesaireden ibaret olsa gerektir. Yoksa, bilhassa Hazret-i stad Bedizzaman'n aziz ahsiyetine, yani zatna hi kimsenin haddine dmemitir ki, parman uzatm olsun veya kaba kuvvetle yanasn!.. Bu hi bir zaman vaki olmamtr ve olmas da mmkn deildir. MAHKEME'NN DURUMALARI st tarafda da ifade ettiimiz gibi, Eskiehir mahkemesinin durumalar ve duruma tarihi hakknda yanmzda bir bilgi mevcud deildir. Sadece bilinen mahkemenin karar gn olan 19 Austos 1935 gndr. lk durumalar ve sorgulamalar; savcnn Isparta'dan gelen evhaml ve garazl, gayr- hukuk zabtnamelerine bina edilmi, derme atma hazrlad iddianamesine gre; ve ayrca da Eskiehire baka yerlerden celbedilen sorgu hkimlerinin yrttkleri sorgulamalar tarznda balamtr. ki aylk ilk (9) Byk Tarihe 960 baskl S:173 996 tahkikat soruturmalar neticesinde mazlumlardan bir ou men-i muhakeme ile tahliye edilmilerdi.(10) Sorgu hkimlerinin sorgulama neticesinde hazrladklar kararnamelerinden sonra, mdde-i umumi yeniden bir iddianame hazrlam ve bu iddianameye gre Ar Ceza Mahkemesi durumalara balamtr. Mahkemenin ka celse ve duruma yaptn bilemiyoruz . Bildiimiz ey, mahkemenin ok abuk ve ksa zamanda karara varddr. Zira Isparta'da ilk toplu tevkifler tarihi 27 Nisan 1935, Ispartadan Eskiehire nakil edildii gn ise,8 Mays 1935, mahkemenin karar gn de 19 Austos 1935'dir. Buna gre, tevkif tarihinden mahkemenin karar gnne kadar ay yirmi iki gndr. ki ay kadar da ilk sorgulamalar srm ise, bir ay yirmi iki gn bir zamanda mahkeme karara varm oluyor. Anlalan, Eskiehir Ar Ceza Mahkemesi, bu kalabalk maznunlar en ok iki defa mahkemeye karabilmi ve duruma yapabilmitir. nc durumadan nce, Savc Bey son mtalasn okumu, mahkeme heyeti de 19 Austos 1935 gnnde, iddia makamnn tecziye talebi dorultusunda(11) stad'n bunca hakikatl sarih ve ak mdafaalarn nazara almadan, onun ve on-onbe talebesinin tecziyesi talebini, geri kalan maznunlarn beraet ve tahliyeleri tarznda karara varmtr. Yine anlalan odur ki; nceleri Sorgu hkimlerinin men-i muhakeme ile tahliye ettikleri maznunlarla birlikte, mahkemenin karar gnnde toplam doksan yedi kiinin beraet ve tahliyeleri gereklemitir. Eskiehir savcsnn iddianamesi,Isparta mdde-i umumisi ve sorgu hkimlerinin ve Eskiehir mahkemesine gelen misafir sorgu hkimlerinin ileri srdkleri mtala ve hkmlerinden derlenmi tahmin ve zanlardan ibaret karma bir iddianame eklinde bir ey olsa gerektir. Eskiehir sorgu hkimlerinin mtalaname ve kararnameleri altm sahife kadar uzun olduuna gre (12) herhalde iddianamenin tamam o nisbette uzun ve mualaaldr.

Savcnn mezkr iddianamesi elimize gemedii iin,mahiyetine tamamen muttali' olmamakla beraber,stad Bedizzaman Hazretleri mahkemede onu btn btn rtc cevab mdaafalarndan onun esaslarn okumaktayz. Yine Hazret-i stadn mdafalarndan okuyoruz ki,makam- iddiann hazrlam olduu tane iddianamesinden ikincisi,sorgu hkimlerinin kararnamelerinden karlm yirmidokuz sahifelik (13) bir hezeyannamedir. (10) Osmanlca Lem'alar, S: 761 (11) Osmanlca Lem'alar S:761 (12) Ayn eser S:738 (13) Ayn eser S:338 997 Ve hlsa olarak:Savcnn ikinci ve nc iddianame ve mtalanamelerinin temel esaslar u gelecek esaslarda toplandn grmekteyiz: 1- rtica hezeyan... 2- Nurlarn baz yerlerinin,yeni kan kanun ve inklblara kar muaraza ettii... 3- 163. Maddeye uyan ahs nfuz te'mini ve gizli cemiyet kurma hareketleri... 4- Krtlk ve Krtlk yapt iddias. 5- Gizli cemiyet... 6- zinsiz neriyat ve benzeri iddialar... MHM BR HATIRA Erzurumlu M. Krknc Hocamzdan: (Mealen) ...Hazret-i stad Bedizzamann ziyareti iin Ispartaya gittiimizde, Rt akn Aabey bizzat bana anlatmt: Biz Eskiehir hapsi hadisesinde mahkemeye karlmtk. stadmz en nde tek olarak oturtmulard. Bizlerde onun arkasnda, sralarda dizilmitik. Savc bizim idammz talep eden iddianamesini okuyordu. Hepimizi bir korku tela sarmt, fakat baktk stadmz, cbbesinin etei stnde tesbihinin ipini krm, yeniden onu ipe dizmekle megul. Onun sanki hi birey yokmu gibi, savcnn laflarna be para ehemmiyet vermeyen pervaszlk ierisindeki tavrn grnce, bizlerede kuve-i maneviye ve cesaret geldi. (Bedizzaman nasl tandm-M.Krknc,Sh.101-102) MAHKEMENN HAL Bu fasln banda da kaydattiimiz vehile , Hazret-i sdad Bedizzaman ve Nur talebelerinin Isparta' daki tevkifleri, bir evham ve iftira yaygaralarnn verdii tela ve idarecilerin beceriksizlikleri neticesi olarak, kanunsuz,mantksz, adalatsiz ve keyf bir tarz- muamele zerine bina edilmitir. Mahkemenin btn safahatnda gerek savclarn, gerek sorgu hkimlerinin iddianame ve kararnamalereinde kanun

mueyyidelerin taalluku iin " etmilerdir, yapmlardr,fiil hareketleri budur, delilleride udur diyerek herhangi belli bir suu ortaya koymamlardr. Buna gre, Eskiehir mahkemesi mdde-i umumisinin iddianamesi byle kanunsuz, delilsiz, bo ve haksz isnadlar zerine bina edilmi, mah 998 keme safahat da o bo ve hayal ve "Edebilirler, yapabilirler"in zerinde cereyan edip durmutur. Yine st tarafta yazdmz gibi; zamann ileri bakan Isparta'da yrtt tahkikat neticesinde, aradklar eylerden zerresinin dahi bulunamamas zerine, ister istemez "Hadise basit bir zabta vakasdr" demeye mecbur olduu halde ve buna ramen, gya hkmetin haysiyeti namna, Isparta'nn beceriksiz hkim ve savclar "edebilirler, yapabilirler" tezinden hareketle, adaletin hkmleri hayal tekerlekler stne bindirilerek; bil-istisna btn o masum ve mazlum insanlar tevkif ettirilmi.. Buda yetmemi gibi, bir de Ankara'dan gelen bir emirle Isparta'dan alnarak Eskiehir hapsine yollanmlardr. Hazret-i stad, mahkemede tm o mevhm ve hayal ve kanunsuz, adaletsiz iddialar mdafaatnda teker teker rtt ve mahkeme de iin mahiyet ve hakikatna kanaat hasl ettii halde, zamann acmasz zalim idare ve hkmetinin basklar ile iren zulmn ve btn btn beceriksiz durumunu ortaya koymamak,perestijini szde rencide etmemek iin; baka basit bir iki madde uydurup, Bedizzaman' ve onbe arkadan tecziyeye tabi tutmaya kendilerini mecbur bilmiler, belki de mecbur ettirilmilerdir. Lkin Eskiehir Mahkemesi, Hazret-i stad'n bir ok mhim ve ok byk ve hall edilmesi farz olan mes'eleleri beyan etmesine, ifade etmesine iyi bir zemin olmutur. nki stad burada hem hizmet ve davasnn mahiyet ve asliyetini.. Hem slm dininin bir ok mulak mes'elelerini ve Kur'ann hakikatlarn fasledip ortaya koymu.. Hem isnad edilen mevhum sulamalar ilim, akl ve temel hak ve kanun muvacehesinde rtm. Hem de beraberinde tevkif edilmi umum talebelerinin ahs hukuklarn, yani slm yaamak ve imanna ve dinine ve Kur'anna samim balanmak haklarn mdafaa etmitir. Nitekim stad'n bu cerhedilmez, reddedilmez ve kar gelinmez gerek mdafaalar sonunda; mahkemenin karar gnne kadar doksan yedi ma'sumun tahliyeleri ve beraatleri gereklemitir. Bylece Eskiehir Mahkemesi dahi bu sonuca vararak verdii o karar ve hareketiyle, kanaat gelmi olmaldr ki, Hazret-i stad'a isnad edilmi sularn hi birisinin, kanunlarnda da yeri ve sbutu yoktur ve vaki' deildir. 999 ESKEHR HAPSNDE BEDZZAMAN'IN AHVAL Hazret-i stad'n mahkemede yapt mdafaat safhasna gemeden nce, onun hapisteki yaay ve ahvali, yapt te'lifat.. Ve talebelerini teci', teselli, ikaz ve irad ve terbiye eden mektuplar vesaire hakknda bir inceleme yapmak istiyoruz. Evvel bir hatra: Avukat Kemal Taner anlatt: "Ben Bedizzaman'n Eskiehir hadisesi, srasnda maznun olarak deil, hukuk talebesi stajiyer avukat olarak mahkeme safahatn takib ediyordum.O zamanki stajiyerler,

mahkeme celselerine girip mahkemeyi takib ettikleri gibi, hapishaneye de girip kmalarna da bir mani' yoktu. Bir gn hapishanenin iine girdim ve Bedizzaman'la grmek istedim. Yanna gittim, namaz yeni klm, tesbihatn yapyordu. Elini ptkten sonra, efendim dedim: "Size bir ok kerametler gsterir diyorlar. Halbuki ben sizi takib ettiim kadaryla, sizde herhangi harika bir hal grmedim. Eer gerekten yle eyler gsterebiliyorsanz, bana da gsterin. Mesela u elinizdeki tesbih kendi kendine yrsn" Benim bu tekellfl teklifim zerine, Bedizzaman Hazretleri bir tebessm eyledi ve bana u temsilli hikyeyi anlatt: Bir adamn ok sevdii sevimli, sevgili bir tek kk olu varm. Adam bu ok kymetli yavrusuna en deerli bir hediye almak iin, bir kuyumcu dkkanna gtrm. ok eit elmas ve mcevherattan hangisini isterse onu oluna alacan sylemi. Dkknc, mcevherat dkknn sslemek iin ayrca tavana ok eitli renklerde byk lstik balonlar da asm. ocuk dkkana girince, gz tavandaki balonlara taklp kalm ve Baba, ben bu balonlardan istiyorum: deyip tutturmu ve alamaya balam... Adam, Olum ben sana ok pahal ve kymetli elmas ve mcevherlerden bir eyler almak istiyorum. Yeter ki sen iste! demise de, ocuk anlyamam.. Hayr ben balon istiyorum diyerek alam ve isteinde srar etmi. Bedizzaman Hazretleri bu hikyeyi anlattktan sonra, bana dnp dedi ki: Ben Kur'an'n elmas ve mcevherat dkknnn delllym, bekisiyim. Ben baloncu deilim. Benim dkknmda, benim pazarmda Kur'ann ebed, lmsz elmaslar vardr. Ben onlar satyorum, balon satmyorum dedi. 1000 Bedizzaman'n ne demek istediini anlamtm. Yaptm hareketten de mahup olmutum.(14) STAD'IN ZEHRLENDRLMES Eskehir hapsinde stad'a verilen zehir hadisesi, Bedizzaman'n kendi beyanyla sabittir. Ancak bu i, a ve ine yoluyla m, yoksa yemeklerine, suyuna konulmak suretiyle mi olmu bilinememektedir. Hazret-i stad'n Eskiehir hapsinden sonraki her iki hapsinde de, bu su-i kasd vakalar bir ka kez cereyan etmi, hem de her defasnda hapsin tecridinde tek bana iken ve yalnz bana mnferid koularda durdurulduu vakitlerde yaplmtr. Eskiehir hapsinde vaki' olan bu zehir de yine herhalde Hazret-i stad hapsin ilk aylarnda, iki aylk tecrid ve mnferid yaattrlmakta iken vaki olduuna kuvvetli ihtimalle hkmedilebilir. Eskiehir hapsinde vaki olan u zehirlendirilme hadisesi iin Hazret-i stad yle iaret ederek beyanda bulunmutur: Garib ve bana pek ar gelen, bu gnde bir bardak ayran ve bir bardak sudan baka bir ey yedirmiyen garib hastaln nc gnnde(15) HARKA HAL Nakledeceimiz harika vaka,veya hal stad'n byk Tarihe-i Hayat kitabnda da yer ald ve onu stad grd halde, herhangi bir tashihde bulunmam, tasdik etmitir. Hadisenin doruluunda

herhangi bir phe sz konusu olmamakla birlikte, fakat nakil ve rivayet usulne gre zabt edilmedii iin, kaydedenlerin bir hatas mevcuddur. Mesela rivayet ekli: "O zamann Eskiehir mdde-i umumisinin ihbar "veya" Hapishane mdrnn rivayeti" diye kaydedilmi. Amma mdde-i umumi veya hapishane mdr bunu kime anlatm diye aratrma yaplmamtr. Aynca onu iiten ikinci adam, kime nakletmi gibi rivayet usulnn ok zarur bir icabn nazara almadan kaydetmilerdir. Eer hadise, rivayet usulne gre zabdedilmi olsa idi, daha parlak ve cazib olacakt. Geri Hazret-i stad hadiseyi tasdik etmi ve bilhare Denizli hapsinde ve sonra Afyon hapsinde ayn ekilde hadisenin tekerrr zerine, Afyon hapsi mektuplarnda gayet zarif bir ekilde onun hakikat hakknda beyanda bulunmulardr.(16) (14) Son ahitler-1, 2.Bask S: 89 (15) Osmanlca Lem'alar, S: 816 (16) ualar, Envar S: 453 1001 HADSE, HAPSDE KEN DIARDA GRNMES EKLNDE CEREYAN ETMTR Byk Tarihe-i Hayat, hadiseyi aynen yle kaydetmitir: "Bedizzaman hapiste iken, bir gn o zamann Eskiehir mdde-i umumisi stad' arda grr. Hayret ve taaccble ve vazifesine son verecei ihtaryla hapishane mdrne: Ne iin Bedizzaman' arya kardnz! imdi onu arda grdm. Mdr: Hayr! Bedizzaman hapishanede hatta tecriddedir. Gidip baknz! diye cevab verir. Gider bakarlar ki, stad yerindedir. Bu harika vaka adliyede ayi' olur. Hkimler, "Bu hale akl erdiremiyoruz" diye birbirlerine nakletmilerdir." Tarihe-i Hayat, bu mes'elenin haiyesinde Denizli hapsinde de tekerrr eden ayn vak'adan bahsettikten sonra; Eskiehir hapsinde tekrarlanm ikinci bir vak'ay yle kaydeder: Yine Eskiehir hapishanesinde iken, bir cuma gn, hapishane mdr ktip ile otururken bir ses duyarlar: - Mdr bey, Mdr bey!.. Mdr bakar, Bedizzaman... Ona yksek bir sesle: "Benim bugn mutlaka Akcami'de bulunmam lzm.(17) Mdr: Peki Efendi Hazretleri: diye cevab verir. Kendi kendine de: Herhalde Hoca Efendi kendisinin hapiste olduunu ve darya kamayacan bilmiyor diye sylenir ve odasna ekilir. le vakti, Bedizzaman'n gidip gnln alaym, Akcamiye gidemiyeceini izah edeyim dncesiyle, stad'n kouuna gider. Kou penceresinden bakar ki; Bedizzaman ierde yok. Hemen jandarmaya sorar, "erdeydi, hem de kaps kilitli.." cevabn alr. Derhal camiye koar, Bedizzaman'n cami'in ileri ve birinci safnda, mihrabn sa tarafnda namaz kldn

grr. Namazn sonlarnda Bedizzaman' grmeyince, hemen hapishaneye dner, Hazret-i stad'n "Allah Ekber" diyerek secdeye kapandn hayretler ierisinde mahede eder.Hadiseyi o zamanki hapishane mdr bizzat anlatmtr.(18) (17) Hadisenin bu ekilde nakledilmesi hem ayn ekilde cereyan etmi olmasyla; herhalde Hazretistad'n o gn Eskiehir Ak Camii'nde bulunmak istemesinin bir hikmeti ve bir manas olmas lazmdr. nk nakil eklinde "Mutlaka bulunmam lazm" tabiri vardr. O ise mutlaka bir manay ve bir kesin lzumluluu ifade eder. Lkin o lzumluluk ve mecburi bulunmakln mana ve hikmetini bizler bilemiyoruz. A.B. (18) Byk Tarihe-i Hayat, Eskiehir hapis fasl, S: 178 1002 Bilhare Denizli ve Afyon hapislerinde de tekerrr eden ayni bu vaka, resm ihbarlara ve ayi'alara sebeb olduktan sonra, Hazret-i stad onu yle zarifane bir ekilde Afyon hapsindeki talebelerine aklam: ...Bir zaman mehur bir allmeyi harbin mteaddit cephesinde cihada gidenler grmler. Ona demiler... O da demi: "Bana sevab kazandrmak ve derslerimden ehl-i iman istifade ettirmek iin, benim eklimde baz evliyalar benim yerimde iler grmler." Aynen bunun gibi, Denizli'de camilerde beni grdkleri, hatta resmen ihbar edilmi ve mdr ve gardiyana aksetmi. Bazlar tel ederek: "Kim ona hapishane kapsn ayor?" demiler: Hem burada dahi aynen yle oluyor. Halbuki benim ok kusurlu, ehemmiyetsiz ahsiyetime pek cz bir harika isnadna bedel; Risale-i Nur'un harikalarn ispat edip gsteren SKKE- GAYB mecmuas yz derece, belki bin derece ziyade Nurlara i'timat kazandrr ve makbuliyetine imza basar. Hususan Nurun kahraman talebeleri hakikaten harika halleri ve kalemleriyle imza basyorlar. Said-i Nursi(19) Evet Hazret-i stad hadiseyi bylece reddetmeyip tasdik etmekle beraber, hem cz'ilik ve kklk ile tavsif ediyor.. Hem de anlat ekli iinde, hakikatn beyan ederek ahsiyetini de setretmek istiyor. Acibdir ki, bizim gibi avam insanlar iin ok harika olarak karlanan bu vak'ay, ok cz' ve basit olarak niteleyen Hazret-i stad, daha ok acib ve daha garib harika halleri gsterme imknna izn-i ilahi ile sahip olduunu anlatmak istemi ve iaret etmi olmakla beraber; Allah'n kinatta koyduu sebeb ve adetlerine riayet yolunda her sknty, her musibeti ve her trl zehirli ihanetleri de, su-i kasdlar da sabr iinde ekmesini bilmi ve yapmtr. Hem keramet ve benzeri gibi eylere -Avukat Kemal Taner'in hatrasnda grld zereoyuncak balon nazaryla bakarak fazla ehemmiyet vermemitir. Fakat btn bunlara ramen, ok ndir olarak; bir ksm zavall insanlarn dnyay ba bo, sahipsiz ve hereyin sadece kuvvet ve cebirde olduunu sanmalarnn yanlln.. Ve ona ve talebelerine yaptklar keyfi, zulmkrane muamelelerinin hatal olduunu.. Ve kendilerinin sahipsiz olmadklarn ve ancak hakik kuvvet ve hkimiyet sahibinin Cenab- Hak olduunu ve saire iin; ve zavall zalimleri birazck olsun dndrmeye sevk etmek hikmetiyle zarur olarak ylesi hallerin Bedizzaman'da ara sra grlmesi ve gsterilmesi olmutur denilebilir. (19) ualar Envar Neriyat, S: 453

1003 ESKEHR HAPSNDE BR EYH VE HADSES Hapiste Nur talebelerinin iinde czibedarane tarikat dersini telkin etmeye alm eyh olan bu zatn kimlii hakknda, -isminin erafeddin olarak bilinmesinden baka- Herhangi bir bilgiye sahip olmadmz gibi; Eskiehir hapsine stad Bedizzaman ve talebelerinden evvel mi, sonra m hapse getirilmi, yoksa Nur talebeleriyle birlikte mi hapsedilmi bilinmemektedir. Fakat stad Hazretleri hapisteki talebelerini ikaz ederken, bu eyhden bir ka defa bahsetmitir. Kasd- mahsusla Nur talebelerinin stad'la ve Risale-i Nur ile olan kuvvetli irtibatlarn koparmak veya gevetmek iin hapsedilip Nur talebeleri ierisine getirildiine dair de bir delil, bir emare elimizde mevcud deildir.Hazret-i stad da bu cihetlerden hi bahsetmemi, amma talebelerini ona kar ikaz etmeyi de ihmal etmemitir. Eskiehir hapsinde Hazret-i stad'n st ste tekerrr eden bir ka ikazlarn 1004 dan sonra yzyirmi talebesinden, Risale-i Nurun mesleini ve makamn henz anlyamam iki adamdan baka, hi bir Nur talebesi o eyhin cazibesine kaplmam ve balanmamtr. Hazret-i stad da bilhare bu hadiseyi baz vesilelerle dile getirirken, her defasnda, son derece takdirkrlk hissi ierisinde Kastamonu'da ve Denizli hapsindeki talebelerine hikye etmi ve Nur talebelerinin o hasletlerini ok kymettar grm.. Ve dier Nur talebelerine de ders olsun diye sadakat ve vefadarla misal gstermitir. Hazret-i stad mektuplarndaki mevzu-u bahs o blm aynen yle ydetmitir: "Feyzi kardeim! Sen Isparta vilyetindeki kahramanlara benzemek istiyorsan, tam onlar gibi olmalsn. Hapishanede Allah rahmet eylesin- mhim bir eyh ve mrid ve czibedar Naki Evliyasndan bir zat, drt ay mtemadiyen Risale-i Nurun elli altm kirtleri iinde celbkrane sohbet ettii halde, yalnz bir tek kirdi muvakkaten kendine ekebildi. Mtebakisi o czibedar eyhe kar mstan kaldlar...(20)" Yine ayn manada olarak, Denizli hapsinde talebelerini teci' ve takviye etmek iin, Denizli hapsindeki talebelerine u mektubu yazmtr: Aziz sddk kardelerim! Eski zamanda bir eyhin mridleri ok olmsndan o memleketin hkmeti siyasete tel edip, onun cemaatn datmak istemi. O zat hkmete demi. Benim yalnz bir buuk mridim var.. Baka yok. sterseniz tecrbe edeceiz. O zat bir yerde adr kurdu. Kendi binler mridlerini oraya toplatt. O da emretti. Ben bir imtihan yapacam. Her kim benim mridim ise ve emri kabul etse, cennete gidecek. adra birer birer ard.. Gizli bir koyun kesti, gya hs bir mridini kesti, cennete gnderdi. O kan gren binler mridler daha hi biri eyhi dinlemedi, inkra baladlar. Yalnz bir adam dedi: "Bam feda olsun!" Yanna gitti. Sonra bir kadn dahi gitti, bakalar daldlar.

O zat, hkmet adamlarna dedi: "te benim bir buuk mridim bulunduunu grdnz!." Cenab- Hakk'a yzbinler krler olsun ki; Risale-i Nur Eskiehir imtihan ve mahkemesinde, kirdlerinden yalnz bir buuk kaybetti. O eski eyhin aksine olarak Isparta ve civar kahramanlarnn himmetiyle o zayi olan bir buuk adam yerine, onbin ilve oldu. naallah bu imtihan (20) Kastamonu Lahikas, ilk bask S:52 1005 da dahi hem ark hem Garb'n kahramanlarnn himmetiyle oklar kaybedilmiyecek ve bir giden yerine on gelecek.(21)" ESKEHR HAPSNDE STAD'IN TESELL VE TE MEKTUPLARI Hazret-i stad, Eskiehir hapsinde bulunan yzyirmi talebesine kar, bir ok ynlerden onlar irad eden mektuplar yazd. Teselli mektuplar.. kaz ve dikkat mektuplar.. eceat ve kahramanlk mektuplar ve saire gibi... A- TESELL MEKTUPLARI: lk mektup: Aziz kardelerim! Sizin iin ok mteessirdim, elem beni eziyordu. Fakat bana ihtar edildi ki: Kader ve ksmetinizde; beraber bu hapishanenin suyunu imek ve ekmeini yemek vard. Bir eser-i rahmet-i ilhiye ve bir cilve-i inayet-i Rabbaniye olarak bu suyu ve bu ekmei beraber yememizin ve imemizin en kolay ve en hafifi ve en hayrl ve sevapls.. Ve Risale-i Nur kirtlerinin en menfaatli bir dershaneleri ve en feyizli bir illehaneleri.. Ve dmanlarna kar ne derece ihtiyatl davranmak lzm geldiini talim eden en hassas bir imtihan meydan ve her birinde ayr ayr gzel meziyetleri bulunan bu arkadalarn birbirinin li meziyetlerinden ve gzel hasletlerinden ve birbiriyle te'sis ve tecdid-i uhuvvetindende istifade etmek ve ders almak iin en nurlu bir dershane, bir tekye suretinde grdmden, bu vaziyetten deil ekva, belki btn ruhumla krettim. Evet, mesleimiz krdr.. Ve her eyde bir vech-i rahmeti, bir cihet-i ni'meti grmektir: Umumunuzun elemleriyle mteellim Kardeiniz Said-i Nurs(22) Teselli mektubu-2: Kardelerim! Hafz-i Zlcellin hfz ve himayetine baknz ki; Meselemiz mnasebetiyle Risale-i Nur'un risaleleri adedine muvafk olarak yzyirmi ksr adamn mahrem evraklaryla istintakda olduklar halde ve ecnebilerin entrikalaryla ve muhalif komitecilerin dolaplaryla, mevcud ve mteaddit cemiyetlerin hi biriyle Risale-i Nur'un hi bir kirdinin mnasebat (21) ualar - Envar S: 287

(22) Osmanlca Lem'alar S: 913 1006 tarln gsterecek hi bir emare bulunmamas, gayet zahir ve parlak bir himayet-i Rabbaniye ve muhafaza-i lhiye.. Ve mam- Ali ve Gavs- A'zamn Risale-i Nura ait keramet-i gaybiyelerini cidden te'yid eden bir inayet-i Rahmaniyyedir. Krk ikilik bir top gllesini, krk iki ma'sum ve mazlum kardelerimizin dergh- ilhiyyeye alan elleriyle durdurup, geri evirip, atanlarn balarnda ma'nen patlattrd. Bizlere zarar, yalnz ehemmiyetsiz ve sevabl, hafif bir ka yara- bereden baka olmad. Byle bir Seneden beri doldurulan bir toptan byle pek az bir zararla kurtulmak harikadr. Byle pek byk bir ni'mete kar kr ve srr ve sevinle mukabele etmek gerektir Bundan sonraki hayatmz bize aid olamaz. nk mfsidlerin plnna gre, yzde yz mahv idik. Demek bundan sonraki bu hayat kendimize deil, belki hak ve hakikata vakfetmeliyiz. ekva deil, belki daima krettirecek her eyde rahmetin izini, yzn, gzn grmeye almalyz. Said-i Nursi(23) Teselli mektubu-3: (Ve zarif bir tevafuk) Manidar bir tevafuk-u ltife: Risale-i Nur kirdlerini ittiham ettikleri ve cezalarn istedikleri yz altm nc maddesi, Risale-i Nur mellifinin medresesine yz elli bin lira verilmesine dair layihann, iki yz meb'usundan yzaltm adedine tevafuk edip, ma'nen o tevafuk diyor ki: Hkmet-i Cumhuriyenin yzaltm meb'usunun takdirkrane imzalar, 163. madde-i kanuniyenin hkmn onun hakknda iptal(*) ediyor. Hem yine manidar tevafukat- ltifedendir ki: Risale-i Nur'un yzyirmi sekiz paras, yzonbe para kitap ediyor. Risale-i Nur'un kirdlerinin ve mellifinin mebde-i tevkifi olan 27 Nisan 1935 tarihi ile, mahkemenin karar ve hkm tarihi olan 19 Austos 1935 tarihi olmasna nazaran, yzonbe gn olup, Risale-i Nur kitaplar adedine tevafuk etmekle beraber, stintak edilen yzonbe sulu gsterilen ehasn adedine tam tamna tevafuk ettii gibi, gsteriyor ki; Risale-i Nur mellifinin ve kirdlerinin bana gelen musibet, bir dest-i inayetle tanzim ediliyor. (Hiye) (23) Osmanlca Lem'alar, S: 923 (*) Hz. stadn u ilk mahkemesi mnasebetiyle Eskiehirde hapiste iken,163. maddenin , kendisi hakknda iptal adilip hkmsz kaldn sylemesi, bir ihtar- bil-gayb gibidirki ; Ondan sonra, kendisi ve talebeleri hakknda cereyan eden binden fazla mahkemeler, hep o ma'hud 163. maddeyle cezalandrmak istedikleri halde, tam aksiyle neticelendiine iaret olabilir.. Ve hep te yle olmutur. A.B. 1007 (Haiye) Cay-i dikkattir ki; Risale-i Nur kirdlerinin tevkiflerinin bir ksm 25 Nisan 1935 tarihinde balam olup, kararnamede sulu gsterilen yz onyedi kimse ise de, ikisinin ismi mkerrer olmasna nazaran, bu suretle akirdlerin adedi olan yz on yedi adedine, o ksmn tevkifinden hkm tarihine kadar yz on yedi gn olmakla tevafuk edip, evvelki tevafukata bir letafet daha katmtr. Said-i Nursi(24)

B- RAD VE TERBYE MEKTUPLARI: rad-1: Kardelerim! Rica ederim ki sknt veya ruh darlndan veya titizliinden veya nefis ve eytann desiselerine kaplmaktan veya uursuzluktan; arkadalarndan sudur eden fena ve irkin szler ile birbirine ksmesinler ve haysiyetime dokundu demesinler. Ben o fena szleri kendime alyorum. Damarnza dokunmasn. Bin haysiyetim olsa, kardelerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete feda ederim. Said-i Nursi(25) rad-2: TENBH: ki kk hikye: BRNCS: Bundan onbe sene evvel Rusya'nn imalinde esir olduum zaman, doksan esir zabitlerimizle beraber bir fabrikann kouunda bulunuyorduk. Sknt ve ruh darlndan ok mnakaalar, grltler oluyordu. Umumun bana kar ziyade hrmetleri olduundan teskin ediyordum. Sonra skneti muhafaza iin drt be zabiti tayin ettim ve dedim: "Hangi kede bir grlt iittiniz, hemen yetiiniz.. Hangi taraf haksz ise, ona yardm ediniz!" Hakikaten bu tedbirle grltnn n alnd. Benden soruldu: Ne iin haksza yardm ediniz diyorsun? Cevaben o zaman demitim ki: "Haksz, insafszdr. Bir dirhem menfaatn krk dirhem istirahat- umumiye iin brakmaz.. Hakl adam ise, insafl olur. Bir dirhem hakkn sknet-i umumiyedeki krk arkada (24) Osmanlca Lem'alar, S: 949 Ayn eser, S:923 1008 nn menfaatna feda eder, brakr. Grlt kalkar, sknet iade edilir. Bu koudaki doksan zat istirahat eder. Eer haklya muavenet edilse, grlt daha ziyadeleecek. bu nevi hayat- itimaiyede menfaat- umumiyenin ehemmiyeti nazara alnr ... te ey kardelerim! Bu hayatn bu itimanda, "Bu kardeim bana hakszlk etti diye kstm" demeyiniz. Bu pek hatadr. O arkadan sana bir dirhem zarar vermi ise, sen ksmekle krk dirhem bizlere zarar veriyorsun. Belki krk lira Risale-i Nura zarar vermek muhtemeldir. Fakat lillahilhamd pek hakl ve kuvvetli mdafaatmz, arkadalarn mkerrer isticvaba gitmelerinin nn aldndan, fesadn n alnd. Yoksa birbirinden ksm kardeler, bir sinek kanad kadar kk bir pn gze girmesi gibi ve yahut bir kvlcmn baruta dmesi gibi, az bir garazla byk bir zarar verebilirdi.

KNC HKYE: Bir vakit ihtiyar bir kadnn sekiz olu varm. Her birisine mevcud sekiz ekmekten birer ekmek verdi, kendine kalmad. Sonra her birisi ekmeinin yarsn ona verdi, onun ekmei drt oldu. tekiler yarya indi. Kardelerim, ben de krknzn her birinin musibet hissesinin manevi eleminin yarsn kendimde hissediyorum. Kendi ahsma ait elemi aldrmyorum. Bir gn fazla muztar bulundum... Acaba hatamn cezas mdr ekiyorum? diye gemi haleti tedkik ettim, Grdm ki, bu musibeti kaynatmaa ve tahrik etmeye hi bir cihette mdahalem olmadn ve bilkis kamak iin mmkin tedbirleri istimal ediyordum. Demek bu bir kazay- ilhidir Ve bililtizam bir senedenberi mfsidlerin tarafndan aleyhimizde ihzar ediliyordu. Kanmak kabil deildi. Alaklli hal bamza geirecek idiler. Cenab- Hakk'a yzbin kr ki, musibeti yzden bire indirdi. te bu hakikata binaen "Senin yznden bu bely ektik" diye minnet etmeyiniz; Belki beni hell ediniz ve bana dua ediniz. Hem birbirinizi tenkid etmeyiniz, demeyiniz ki, sen byle yapmasaydn, byle olmyacakt. Mesel bir kardeimiz iki imza sahibini sylemesiyle, mfsidlerin pek ok zatlar belya atmak iin dndkleri pln kltp oklarn kurtarm.. Deil zarar, belki byk menfaat olmu.. ok masumlarn bu beldan kurtulmasna bir vesile oldu. Said-i Nursi(26) (26) Osmanlca Lem'alar, S: 887 1009 rad-3 : Kardelerim! Kalbime ihtar edildi ki: Nasl ki, Mesnev-i erif ems-i Kur'andan tezahr eden yedi hakikatndan bir hakikatn ayinesi olmu, kuds bir eref alm.. Mevlevlerden baka daha ok ehl-i kalbin layemut bir mridi olmu. yle de, Risale-i Nur ems-i Kur'aniyenin ziyasndaki elvan- seb'ay ve o gnedeki renk renk ,eit eit yedi nuru birden ayinesinde temessl ettirdiinden, inaallah yedi cihetle erif ve kuds ve yedi Mesnev kadar ehl-i hakikata bak bir rehber ve mrid olacak. Said-i Nursi (27) rad-4 : Glistan sahibi eyh Sa'di-i iraz naklediyor, der: "Ben bir ehl-i kalbi tekyede seyr slk ile megul iken grmtm. Bir ka gn sonra, onu talebeler iinde medresede grdm. " Ne iin o feyizli tekyeyi terk edip, bu medreseye geldin?" dedim. O dedi ki: Orada, yalnz herkes kendi nefsini -eer muvaffak olursa-kurtarabilir. Burada ise, bu lihimmet ahslar kendileri ile beraber oklarn kurtarmaya alyorlar. Uluvv--cenab, uluvv- himmet bunlardadr. Fazilet ve himmet bunlardadr. Onun iin buraya geldim. eyh Sa'd bu vak'ay ksaca hlsasn Glistan'nda yazmtr. Acaba talebelerin gibi sarf ve nahvin kck mes'eleleri, tekyelerdeki virdlere rcih gelirse; Risale-i Nur'un:

deki hakaik- kudsiye-i imaniyyeyi en kat' ve vazh bir surette ders verip, en muannid zndklar ve en mtemerrid feylesoflar susturup ders verirken; onu brakp, yahud sekteye uratp ve yahud kanat etmeyip; tarikat hevesiyle Risal-i Nurdan izin almyarak, kapanm hangahlara girmek, ne derece yanl olduunu ve bizim bu efkat tokadna ne derece istihkak kesbettiimizi gsteriyor. Said-i Nursi (28) (27) Osmanlca Lem'alar, S: 921 (28) Osmanlca Lem'alar, S: 925 1010 C- HTAR VE KAZ MEKTUPLARI: KAZ-1 : (iddetli ihtar) Aziz kardelerim! Gcenmemek artyla bu defa takdirkrane deil, belki tenkidkrane iki kk mes'eleyi beyan edeceim: Birincisi: Ben sizleri ve Risale-i Nur'u mdafaa iin ok davalarda bulundum. O davalardaki hidlerimin birinci snf sizlerdiniz. Halbuki inkrnzla hem beni hidsiz braktnz, hem de hakkmdaki ittiham takviye ettiniz. nki sizin kamanz ve inkrnz;(29) "Demek bir ey var ki bunlar yanamyorlar" diye bir fikir verdi. Hem ben sizin nasl tebrienize altm.. Sizden, oluk ve ocuklar olmyan ksm beni yalnz brakmamak iin, merdane yanamak lzmd. Fakat i iden geti. Yeniden yanamaya lzum yok... KNC MES'ELE: Seciye-i liye-i sahabiyeyi ve mereb-i nuran-i Peygamberyi ,(A.S.M.) beyan eden Risale-i Nur dairesindeki feyze kanat etmeyip; bir ksm kardelerimiz tarikat hevesiyle stad'nn ve kardelerinin ahs- manevisinin rzasn ve iznini almadan, baka yerde o hevesle, hem kendine faydas olmyarak, hem sizlere hem Risale-i Nur'a hem musibet-zede arkadalarmza Risale-i Nur'a girmiyen rfekanza zarar..Ve mteaddit ve dikkatle bizi tecesss eden adamlarn nazar- dikkatini celbe medar bir hevesde bulundular. Ben ki, her birinizi yz hemehrime deitirmediimi resmen muhakemede iddia ettim.. Ve beni ziyaret edenlere kar iddia etmiim ki: Risale-i Nur talebesinin en kn, hari bir veliden daha ehemmiyetli grdm ve Kulenl Ali ve Ltfi gibi gen ve halis Risale-i Nur talebelerini hrideki byke bir veliye tercih ettiimi ok emareIerle benden anladnz halde, nasl oluyor ki; menfaatsz, belki zararl bir heves yolunda arkadalarn ahs- manevilerinin malm ve li makamn ve stad'nzn msellem size kar hayrhahln dnmeyip, harite makam sizce mehul ve hem o biareye zararl bir surette eyhlik damarn tahrik etmek suretinde sohbet etmek muvafk deildir Bu tenkid, h sizin umumunuza ve ekserinize ait deil, yalnz bir iki- zatn kusurlarna da deil, kalblerinin fazla safvetinden ve Tari (29) Eskiehir hapsinde olduu gibi, bilhare Denizli ve bilhassa Afyon hapsinde de benzeri haller olmutur. Baz zaif ve darda i ve ticaretleri ok kark olan kimseler, zahiren ve muvakkat olarak mahkemede Nur talebeliinden teberri ve Nurculuklarn bir nevi inkr etmeleri zerine, Hazret-i

stad ok fazla rencide olmu ve o zatlara da iddetli ihtarlar vermitir. O ise, iman ve slam'n, hususiyle Risale-i Nur iman derslerinin verdii mertlik, licenablk ve yiitlie ters dp yakmadndan, bir nevi harb ve cihaddan kaar gibi addedilmitir. A.B. 1011 kata ziyade heveslerindendir. Hem Isparta'nn en zayf damar, sebeb-i ittihammz olan tarikat en kuvvetli gstermesi, zannederim bu manasz tarikat hevesi sebebiyet vermitir. Burada bu tevkifimizin en kuvvetli sebebi, bu baz safdillerin hevesinden ve benimle de mnasebetleri tarikat ss verdiinden tahmin ederim. Pek ok rica ederim, benim bu tenkidimden gcenmeyiniz. Said-i Nursi (30) HTAR-2 : Kardelerim! Maatteessf bamza gelen bir efkat tokadn, iki gndr kat' bir kanaatla anladm. Hatta ehl-i isyan hakknda gelen bir ayetin ok iaratndan bir iareti bize bakyor gibi fehmettim. O da udur: Yani: "Onlara ihtar ettiim ders ve nasihat unuttuklar ve amel etmedikleri vakit onlar tutup musibet altna aldk" Evet, en ahirde srr- ihlsa dair bir risale bize yazdrld. Elhak gayet li ve nuran bir dsturu uhuvvet idi.. Ve on binler kuvvetle ancak mukabele edilir hadiselere ve musibetlere kar o srr- ihls ile, on adamla mukavemet ettirilebilir bir dstur-u kuds idi. Fakat maatteessf bata ben, biz o ihtar- manevi ile amel edemedik. Bu ayetin manay- iarisi ile cifir tarihiyle 1352 eder. Ayn tarihiyle tutturulduk. Bir ksmmz efkat tokadna giriftar olduk. Bir ksmmz hakknda tokat degil, belki tokada ma'ruz olan kardelerimize medar- tesell ve kendilerine medar- sevab ve istifade olmak iin bu musibetin iine alnd. Evet, ihtilttan men' olunduum iin, aydan beri -yeniden gndr- ben kardelerimin dahil ahvaline de muttali' oldum. Hi hatr ve hayale gelmez en halis zannettiim kardelerimde srr- ihlasa mnaf harekat vukua gelmiti. Ondan anladmki Ayetinin uzaktan uzaa bir manay iarisi bize de bakyor. Ehl-i dallet iin nazil olan bu ayet onlara azaptr. Fakat bizim iin terbiye-i nfs ve keffaret-uz znub ve tezyid-i derecat iin efkat tokaddr. Biz elimizdeki kymettar nimet-i lhiyyeyi tam takdir etmediimizden tokad yediimize bir delil udur ki: En kuds bir mcahede-i maneviyeyi tazammun eden ve srr- veraset-i nbvvetle velyet-i kbrann feyzine mazhar ve sahabenin srr- merebine medar olan Risale-i Nur ile hizmet-i kudsiye-i Kur'aniyemize kanat etmeyip; menfaat imdilik bi (30) Osmanlca Lem'alar S: 918 1012 ze pek az ve bu vaziyetimize mhim zarar muhtemel, tarikat hevesinin bir ka defa iddetle ihtarmla n alnmasdr. Yoksa hem vahdetimizi bozacakt. Hem drt elifin tesandyle 1111'den, drt

kymetine tenzil eden teettt- efkra ve bu gayet ar hadiseye kar kuvvetimizi hie indiren tenfr- kuluba uryacakt. Said-i Nursi(31) ESKEHR HAPSNDE STAD'IN TE'LFATI Hazret-i stad Eskiehir hapsindeki onbir aylk (veya oniki aylk) zamannda toplam alt byk risale te'lif etmitir. lk ve birinci te'lifi, Yirmisekizinci Lem'adr. Bu risalenin te'lifine Eskiehir hapsine ilk girdiinden itibaren balam ve otuzbir paralar halinde ikmal etmitir. Btn bu paralarn mevzuu teselli terbiye, irad, ikaz ve moral vermekten ibarettir. Yirmisekizinci Lem'a'y te'lif ederken, ayn zamanda mahkeme mdafaalarn da hazrlyor ve bir sr mantksz, keyf ittihaml sualleri de cevablandryordu. Ayn zamanda pek muazzam ve ok harika olan Yirmi Dokuzuncu Lem'ay- Arabiyeyi de tecridi gnlerinde te'lif ve tertib ve tanzim etmiti. Bylece Hazret-i stad'n hapisteki tecridi srasnda mdafaat risalesi olan yz otuz byk boy sahifeden ibaret Yirmiyedinci Lem'ay.. ve otuzbir paradan ibaret Yirmisekinci Lem'ay.. Ve yz sahifeden ibaret olan Arab Yirmi Dokuzuncu Lem'ay, hapsinin ilk buuk ay ierisinde te'liflerini tamamlam bulunuyordu. Bilhare de mahkemenin hkm ve karar gnnden ta tahliyesine kadar, yzyirmi sahifeden ibaret Otuzuncu Lem'ann harika olan alt adet risalesini.. Ve bu risaleden sonra KULHVALLAH EHAD hakikatn ok acib ve harika ekilde izah, ispat ve beyan eden kinci ua risalesini.. ve tahliyesine yakn zamannda da arat- Kur'aniye olan Birinci ua risalesini te'lif etmitir. Bu alt risalenin Osmanlca lem'alar mecmuasnn sahifeleri lsne gre, toplam drtyz altm sahifedir. Sbhanallah Ya Rabbi!.. Eskiehir hapsindeki hayat-memat meselesinde Hazret-i stadla birlikte hapse doldurulan yzyirmi masum ve mazlumun manev mes'uliyetini ve hukuk mdafaalarn da kendi zerine ald, hem kendisinin ve umum o masumlarn tertiblenmi plnl zulmden kurtarlmasn dnd ve kuds davasnn ve nurlarn mdafaasn da yapmak birinci derecede mecbur olduu bir zamanda; - Ki ehl-i gafletin akllar eremeyip-, anlalamyan umum mulak ve mbhem mes'eleleri erh ile izah etme mecburiyetide hasl olduu en skntl ve mes'uliyetli bir hen (31) Osmanlca Lem'alar, S: 923 1013 gmda ve bunlar binbir mkilat ve yalnzlk ve hastalk ve zehirlendirilmeler ierisinde muvaffakiyetle yrtrken; ayn zamanda imann en derin ve en geni ve en yksek ve en ulalmaz ve eriilmez nzik ince hakikatlarn da.. Ayrca bunlarn yannda Kur'ann gayb esrar olan en uzak ve en gizli iaretlerini de.. Ve Hazret-i Ali Radyallah Anhnn ondrt asrdr kefedilememi Celcelutiye ve Ercze kasidelerindeki gizli ve gayb esrarl iaretlerini de.. Hem bunlarn yannda talebelerinin uhuvvet ve birlik ve tesandlerini te'mine medar lzm gelen ikaz, irad, terbiye, tesell ve teci' ilerini de beraber ve bir arada dnmek ve yazmak ve yrtmek; elbette ve herhalde ve hi phe yoktur ki: ok kuds bir dehann ve amaz, yorulmaz, yanlmaz ve usanmaz ulv bir kuwe-i kudsiyenin ve ilhi bir ilim, feraset ve zeknn harika bir tecellisi olabilir, baka olamaz. Bu noktalar kadir-inas ve hakperest insanlarn malumudur.(32) ESKEHR MAHKEME MDAFAALARI

stad Bedizzaman Hazretleri Eskiehir Arceza mahkemesinde yapt mdafaalar, temyiz layihas, tashih-i karar layihas vesaire kayda gemi ekliyle hepsi yzyirmibe sahifeden ibarettir. Bu ise, elde mevcud mdafaalar -stad'n ifadeleriyle- mdafatnn ancak te biridir.(33) Buna gre, eer mdafaalarnn tamamn var kabul etsek, mecmuu byk boy yz yetmi be sahife tutacaktr. Bu hususta Hazret-i stad, Yirmiyedinci Lem'a ismini alm olan Eskiehir mdafaanamesinin ba tarafnda u cmleleri kaydetmitir: Risale-i Nur'u mahv ve Risale-i Nur'un yz kirdlerini imha etmek iin su-i kasd ile ihzar edilen gaddar ve mthi bir pln akim brakan, fakat gayet mlyimane bir mdafsadr ki; Otuz Birinci Mektub'un Yirmiyedinci Lem'a's olmutur. Yine ayn mdafaann ba ksmnda ayrca bu cmleler de yazldr: TENBH: Bu lem'a, mdafaatn ksmndan bir ksmdr. htilttan men' edildiim iin, mahkemenin zabtna ve defterine geen yz sahifeden ziyade mdafaatmdan yalnz bir ksmn noksan kalemimle kaydedebildim. Bu ksmnda kymeti ve ehemmiyeti nsf- ahirde tezahr ediyor. Said-i Nursi Bu ifadelerden fehmedilen mana udur: Zndk din dmanlar oyunlaryla, Trkiye'de dini ders veren tm messeseler kapatld ve umum di (32) Evet, bu halet-i kudsiye ve faaliyet-i ulviye Ism-i zama mazhariyetin aikar delilidir. M. Sungur . (33) Osmanlca Lem'alar, S: 72? 1014 n kitaplar, yazlar ve neriyat yasakland ve btn din limleri susturulduu gnlerde, susmyan ve snmiyen ve sndrlemeyen tek bir din kalmt. O da phesiz Bedizzaman Said-i Nursi idi. Geri resm bir Diyanet leri Riyaseti de vard. Fakat bu tekilt dinin hakikatlarn ve imann nurlarn ve slmn tamam ahkmn tam bir hrriyet iinde neretmek yle dursun, yarm yamalak bir tarz iinde ancak imam ve mezzinlerin tayin ilerini ve maa durumlarn yrten hkmete bal basit bir mdrkten baka bir fonksiyonu yoktu. te byle bir ortamda zndk, farmason komiteleri hkmetin liklik prensibini benimsemesinden ve karm olduu esnek kanunlarndan azam derecede istifade ederek; Hazret-i Bedizzaman' ve neretmi olduu Kur'an ve iman nurlarn sndrmek ve yok etmek.. Yani nlerindeki u en byk engeli de kaldrmak iin, ok geni apl bir pln hazrlamlard. Sonra da hkmetin evhamn tahrik ve Mslman halk sindirmek iin byk ve geni yaygaral propagandaya balamlard. Hkmet de bu velveleler zerine dahiliye vekili ile, jandarma genel kumandanyla, emniyet genel mdryle Isparta'ya gelmi.. Gnlerce tahkikat ve incelemeler sonunda zndk mnafklarn yaygaral propagandalarnn asl fasl olmadn grnce, hkmet adna ileri Bakan kr Kaya ister istemez beyanat verdi: "Basit bir zabta vakasdr" dedi ise de, zndk mnafklar bu defa hareket tarzn deitirmiler ve baka bir oyun tezghlamlar ve "Yapabilirler, edebilirler" oyunu ile, yine hkmeti ve idare adamlarn kandrr, Bedizzaman' imha ettirebiliriz demiler.. ve bu yolda bu defa her areye ba vurmular ve bir dereceye kadar da muvaffak olmulard. Lkin zulmen Eskiehir hapishanesine doldurtturulan mazlumlar kafilesi kumandan, belkide ahirzaman deminin en yksek Mceddi-i dini ve Kuran ve iman mmessili ve mdafii olan Hazret-i

Bedizzaman yapt emsalsiz harika mdafaalar neticesinde, oynanan btn eytanetler, kurulan umum tuzaklar ve plnlanan tm desiseler suya dm, ifls etmiti. Hakikat gn gibi, gne gibi meydana kmt. Her ne ise sadedimize dnelim. Hazret-i stad, Eskiehir mahkemesinde yapt mdafaalarn bilhare tanzim ederken ba tarafna u gelecek tarifeli fihristi koymutur: "MDAFAAT SAFAHATININ FHRST Birinci Safha: Sorgu hkimlerinin suallerine kar cevablardr. Bu ksm onlarn zaptna gemi, fakat biz kaleme alamadk. kinci Safha: Yine sorgu hkimlerinin manasz, lzumsuz suallerin 1015 den kurtarp son mdafaat namyla mskit, gelecek umum suallere cevab olarak son mdafaat namndaki ksmdr nc Safha: Son mdafaatn gayet mhim iki tetimmeleridir. Drdnc Safha: Mdde-i umuminin, sorgu hkimlerinin tahkikatna istinaden yirmi dokuz sahifelik iddianamesine kar, ondokuz sahifelik birinci itiraznamedir. Beinci Safha: Mahkemede sorgu hkimlerinin altm sahifelik lzum-u muhakeme kararn bize kar mahkemede okuduktan sonra, o kararnameyi rtecek "Be umde" ile ar bir hastalk iinde son mdafaatn mukaddemesi olan drt madde ile mskit cevabtr. Hem tahrir olarak yirmi dokuz sahifelik son mdafaattr. Sorgu hkimlerine kar istintakta sylendii gibi, mahkemeye de tahrir olarak verildi. Altnc Safha: Mdde-i umuminin tecziye talebine dair iddianamesine kar iki mhim noktadan ibaret nc bir itiraznamedir. Yedinci Safha; pek haksz ve sebebsiz mahkmiyetimizin tebliinden sonra, davamz temyize dair mahkeme-i temyize verilen lyiha-i temyiziyedir Sekizinci Safha: Temyiz mahkemesi davamz nakzetmeyip tasdik ettii tenkid ve ikyeti mutazammn hey'et-i vekileye yazlp gnderiken arz haldir VE BU UMUM M'DAFAALARINDAN BAZI BLMLER stadn Byk Trihe-i Hayat'nda Eskiehir mahkeme mdafaasndan mhim ksmlar neredilmitir. Mdafaatn kayda geen ekliyle tamam ise Osmanlca Lem'alar Mecmuas'nda Yirmi Yedinci Lem'a olarak yer almtr. Biz ise bu kitapta, mdafaat safhalarnn tmnden; Hazret-i stad ve talebelerini mes'ul etmek istedikleri maddelere gre blmler dercedecegiz. snad edilen o maddelerin sebeb ve mahiyetleri itibariyle ne kadar rk, ne kadar esassz, ne kadar kanunsuz ve keyfi ve ne kadar gayr-i ilm ve gayr- hukuk ve evham i1e kasd ve garaz halitasndan ibaret olduunu gsteren stad'n cevablarndan ksmlar alacaz. Ayn zamanda cumhuriyet, demokrasi ve likliin tariflerini esasdan ele alan

izahlarnn bir ksmn da dercedeceiz. Bunlar madde madde sraya koyarak stad'n cevab ve izahlarn da altnda yazacaz. Mesel, gizli cemiyet kurma ittiham.. Hkmeti devirme teebbs.. Asayi ve emniyeti bozma hareketi.. Krdlk ve Krdlk hissiyat ile ha 1016 reket ittiham vesaire gibi eyler... snad edilmi ittihaml maddelerin cevablar olarak, mdafaanamenin umum safhalarndan blmler alnacak ve alnan o blmler, mevzu ile en ok mnasebettar ksmlarndan derlenecektir. Bu yzden mdafaanamenin mevcud sras takip edilmiyecei gibi, alnan blmlerin bazlar uzun, bazs da ksa olabilecektir. Hazret-i stad ve talebeleri hakknda ileri srlen mesuliyet maddelerinin topyekn; Isparta mddei umumisi ve sorgu hkimlerinin ve bilhare de Eskiehir C.Savcs ve baka yerden celbedilmi sorgu hkimlerinin mtala ve kararlarndan alnm ve nihayet hepsi de yz altm nc kanun maddesinin drt meyyidelerine uygulanmak istenilmitir. MESULYET MADDELER MADDE-1 : Dini alet edip dahili emniyeti ve umum huzuru bozacak hareketlerin isnad... Cevablar: .. Yz bin defa h, itigal ettiimiz ulum-u imaniyye rza-i illiden baka hi bir eye alet olamaz. Evet, gne kamere peyk ve tabi olmad gibi, saadet-i ebediyenin nuran ve kuds anahtar ve hayat- uhreviyenin gnei olan MAN dahi hayat- ictimaiye-i siyasiye-i dnyeviyenin aleti olamaz. Evet, bu kinatn en muazzam mes'elesi ve u hilkat- lemin en byk mammas olan srr- imandan daha ehemmiyetli bir mes'ele-i kinat yoktur ki, bu mes'ele-i srr- iman ona alet olsun h!.. Ey hey'et-i hkime! Eer bu ikenceli tevkifim, yalnz hayat- dnyeviyeye ve ahsma ait olsa idi, emin olunuz ki, on senedir skt ettiim gibi, skt edecektim. Fakat bu tevkifm oklarn hayat- ebediyelerine ve muazzam tlsm- kinatn kefini tefsir eden Risale-i Nura aid olduundan yz bam olsa ve her gn biri kesilse, bu srr- azimden vazgemiyeceim.. Ve sizin elinizden kurtulsam, elbette ecel penesinden kurtulamyacam. Ben ihtiyarm,(34) kabir kapsndaym. te o mthi tlsm- kinatn keaf olan, Kur'an- Hakimin o muazzam keyfini gzlere gsterir bir surette tefsir eden Risale-i Nur, o tlsma aid yzer mes'elelerinden bu herkesin bana gelecek olan ecele ve kabre ait yalnz bu srr- imana baknz ki; acaba bu dnyann btn muazzam mesail-i siyasiyesi lme, ecele inanan bir adama daha byk olabilir mi ki, bunu ona alet etsin!.. nki vakit muayyen olmadndan her (34) Hazret-i stad 1935 tarihinde tam altm yanda oldug iin sinn-i khletin, birinci basamana bastndan, "Ben ihtiyarm" tabirini kullanmaktadr. A.B. 1017

vakit ba kesebilen ecel; ya idam- ebedidir.. ve yahut gzel bir leme gitmeye bir terhis tezkereaidir.. Ve hi bir vakit kapanmyan kabir, ya hilik ve zulmat- ebediye kuyusunun kapsdr. Ve yahut daha daim ve daha nuran baki bir dnyann kapsdr. te Risale-i Nur, kefiyat- kudsiye-i Kur'aniyenin feyziyle "ki kere iki drt eder" derecesinde kat'iyyetle gsterir ki: Eceli idam- ebediden terhis vesikasna ve kabri dipsiz, hilik kyusundan mzeyyen bir bahe kapsna evirmeleri phesiz, kat'i bir aresi var. te bu areyi bulmak iin btn dnya saltanat benim olsa, bil-tereddt feda ederim. Evet hakiki akl banda olan feda eder...(35) ...Mahkemenin reis ve azalarndan ehemmiyetli bir hakkm taleb ederim yle ki: Bu mes'elede yalnz ahsm medar- bahs deil ki, siz beni tebrie etmekle ve hakikat- hale muttali' olmanzla mesele hall olsun. nki ehl-i ilim ve ehl-i takvann ahs- manevisi bu meselede nazar- millette ittiham altna girdii ve hkmete dahi, ehl-i takva ve ilme kar bir emniyetsizlik geldii..Ve ehl-i takva ve ilim tehlikeli ve zararl teebbslerden nasl saknacan bilmesi lzm olduu iin, benim mdafaatm, kendim kaleme aldm bu son ksm herhalde yeni huruf ile matbas vastasyla intiarn isterim. T ki, ehl-i takva ve ehl-i ilim entrikalara kaplmayp, zararl tehlikeli teebbslere yanamasnlar ve ahs- manevisi nazar- millette ittihamdan kurtulsun.. Ve hkmet dahi ehl-i ilim hakknda emniyet etsin ve bu anlamamazlk ortadan kalksn.. Ve hkmete ve millete ve vatana pek ok zararl den bu gibi hadiseler ve anlamamazlklar daha tekerrr etmesin..(36) ...Eer idare-i millet ve asayi-i memleketin hakiki esaslarn bilmiyen bir cahil-i hamiyetfuru dese: "Senin Risalelerin asayii bozanlara ve idareyi kartranlara bir medar olabilir. Bu cihetle ve sen dahi ihtiyatszlk edip idare-i hazraya itiraz etsen, Risalelerin kuvvetiyle bir gaile amak ihtimaliyle sana iliiyoruz? ELCEVAB: Risale-i Nurdan ders alan, elbette ok masumlarn kann ve hukukunu zayi' eden fitnelere giremez.. Ve bilhssa tecrbeleri ile mkerreren akim ve zararl kalan fitnelere hi bir cihet ile yanamazlar. Ve bu on senedeki on fitnelere, Risale-i Nurun kirdleri ondan birisi, belki asla hi birisi karmad gsterir ki, Risaleler byle fitnelere zd asayii te'mine medardrlar. (35) Osmanlca Lemalar; S: 733 (36) Osmanlca Lem'alar, S: 775 1018 Acaba idarece ve asayii muhafazaca bin imanl adam m. yoksa on dinsiz serseri mi daha kolaydr?.. Evet man, gzel seciyeleri vermekle; hem merhamet hissini hem zarar vermekten saknmak meylini verir. Amma benim ihtiyatszlm ise, bu on senedir imkn dairesinde ne kadar elimden gelmise, hkmetin nazar- dikkatini celbetmemek ve onunla uramamak ve ilerine karmamak iin, Isparta vilyetinde malum olan harika bir surette mnzeviyane ve merdmgirizane ve meakkatkrane ve siyasetten mctenibane yaadm(37) bu memleket bilir.

Ey beni bu belya sevk eden insafszlar! Anlalyor ki, asayi aleyhinde hareket etmediimden benden kzdnz, hiddet ettiniz ve asayie dmanlk damaryla beni tevkif ettirdiniz!.. Evet, asayii bozmak ve idareyi kartrmak isteyenler, benim hakkmda hkmeti ifal ederek ve adliyeyi lzumsuz igal edip, bizi tevkif ettirenlerdir. Onlarn hakknda deil yalnz biz, belki memleket namna bada mdde-i umumi olarak hey'et-i hkime dava etmelidir...(38)" ...imdiye kadar bana hcum eden ve hkmeti aleyhimize eviren kimselerin garazkr olduklar ve srf garaz ile ilitikleri bununla anlalyor ki; bizi vurmak iin her kapya ba vurdular. Evvela tarikatlk.. bir ey bulamadlar. Sonra cemiyetilik.. Sonra siyasetilik ve inklaba muhalif hareket ve muhalif komitecilik ve izinsiz neriyatlk gibi ok cihetlerle ittiham etmek ve bizi vurmak iin altklar halde, bunlarn hi birinde tutunacak bir emare bulamadklarndan, en nihayet bir madde-i kanuniye(39) nin kuyud-u ihtiraziyeyi(40) nazara almyarak zahiri umumiyetten istifade edip hi bir zakl kabul etmiyecek ve onlara hak vermiyecek bir nokta ile bizi ittiham ve mahkm etmek istiyorlar. Evet, bu bahsedeceimiz noktay dnyada hi bir z-akl hakikat olarak kabul etmez.. Ve zerre miktar insaf olan bu iftiradr diyecektir. O nokta udur: "Said-i Krd dini siyasete alet ediyor... tabiridir. Bu tabirdeki ittiham rtecek onbe yirmi delilden ziyade ve be on kadar mdafaatmda zabtnza geirilenlerden birisi udur ki: (37) Bedizzaman'n bu szleri gerein gereidir. Hem son derece samim ve satidir. nk Isparta vilyetinde olsun, Kastamonu da olsun, Emirda'nda olsun kendisine ve iman hizmetine kar yaplan tm bed muamelelere, zulmlere ve ihanetlere kendi ihtiyar ve iradesi ile gs gererek sabretmi, sebat etmi ve metanet gstermitir. Yoksa ayet istemi olsa idi, dnyann br ucundaki Sibirya'nn Kosturma vilyetinden tek bana frar edip, krenin yar dairesi kadar bir mesafeyi katedip, rahat ve selametle geldii gibi... Baka bir niyeti ve siyas bir arzusu bulunmu olsayd, herhalde meskn bulunduu yerlerden daha ok rahatlk ve kolaylkla zalim dmanlarn ellerinden kurtulup gidebilir ve istediini yapar ve yaptrabilirdi. A.B. (38) Osmanlca Lem'lar, S: 766 (39) 163/1 Maddesidir. A.B. (40) Kuyudu ihtiraziye; sakndrc, muhafaza altna alc ve bir muayyen hudut tayin edici kanun kaydlar demektir. A.B. 1019 Yzler hidin ehadetiyle ispat etmeye hazr olduum u beyan edeceim halim o ittiham esas ile rtyor, yle ki: Dokuz sene oturduum Barla ky halknn mahedesiyle ve dokuz ay ikamet ettiim Isparta'daki dostlarmn ihadiyle, on sanedir ki, siyaset lisan olan hi bir gazeteyi ne okudum ve ne de dinledim ve ne de istedim. Hatta mhim bir ka hadisede ahsm ile alkadar zannedilen ve herkesi meraka sevk eden vakalardan(41) bahseden gazeteleri okumak arzusu bulunmad ve okumadm. Ve okutmadmla beraber, yz Risale iinde onbe maddeden baka btn mesaili ahiretime ve imana ve hakikata mteveccih olduu hkmetin tedkikat- amikas ile tezahr eden Risale-i Nur, sekiz-dokuz sene evvel hkmete kanun-u meden kabul edilmeden ve medar- tenkid bulunan o on onbe maddeyi yasak edecek kanunlar kmadan evvel, yazld halde; "Said

Risale-i Nur ile dini siyasete alet ediyor" Yani: Kinatta en yksek ve mukaddes tand bir hakikat- kudsiye olan din-i hakk ve iman- tahkikiyi siyasete, yani ihtillkrane en tehlikeli ve en gnahl ve ok hukukun ziyana sebebiyet veren akim, sfli bir maksada alet etmi denilir mi? Byle diyenler ne kadar daire-i akl ve vicdandan uzak dtkleri ve uzak hkmettikleri anlalmazm (42) ? Madde-2 : Yine ayn gayelerle gizli cemiyet ve tekilt kurma isnad? Cevab: ...Bizi hayrette brakan ve gayet artan ve bir garaz ihsas eden ve bil-iltizam hiden bir sebeb-i ittiham icad etmek nev'inden msrrane bir cem'iyyet ve tekilt varm gibi soruyorlar.. Ve bu tekilt yapmak iin Nereden para alyorsunuz diyorlar. Elcevab:Evvel, ben dahi soranlardan soruyorum.. Byle bir cem'iyet-i siyasiyenin bizim tarafmzdan vcuduna dair hangi vesika, hangi emareler var?.. Ve para ile tekilt yaptmza hangi delil ve hangi hccet bulmular ki, bu kadar musrrane soruyorlar?.. Saniyen: Meselemiz imandr, man uhuvvetiyle bu memlekette ve Isparta'nn yzde doksan adamlaryla uhuvvetimiz var. Halbuki cemiyet ise, ekseriyet iinde ekalliyetin ittifakdr. Bir adama kar doksan dokuz adam cemiyet olmaz. Meer gayet insafsz bir dinsiz, herkesi h- kendisi gibi tevehhm edip bu mbarek dindar milleti tahkir etmek niyetiyle byle ia'a eder. (41) Herhalde bu vakalar 1930'da vuku bulan Zilan Deresi Facias ve 1931'de kan Ar Da isyandr. A.B. (42) Osmanlca Lem'alar, S: 825-826 1020 Salisen: Benim gibi cidd bir muhabbetle Trk milletini seven ve Kur'ann senasna mazhariyetleri cihetiyle Trk milletini pek ok takdir eden ve alt yz seneden beri btn dnyaya kar koyan ve Kur'an'n bayraktar olan bu millete kar gayet iddetle taraftar bulunan.. Ve bin Trk'n ehadetiyle bin milliyeti Trkler kadar Trk milletine bilfiil hizmet eden ve kymettar otuz-krk Trk genlerini, namazsz otuzbin hemehrilerine tercih etmekle, bu gurbeti ihtiyar eden.. Ve hocalk haysiyetiyle izzet-i ilmiyeyi muhafaza eden ve hakaik- imaniyeyi pek vzh bir surette ders veren bir insann on sene zarfnda yirmi-otuz deil, belki yz ve bin talebesi srf iman ve hakikat ve ahiret noktasnda onunla fedakrane balansa ve ahiret kardei olsa ok mudur ve zarar m var?.. Hi ehl-i vicdan ve insaf bunlar tenkide cevaz verir mi ve bunlara cemiyet-i siyasiye nazaryla bakabilir mi?...(43) ...Ey efendiler! Beyhude yorulmaynz, eer aradnz faraza varsa, hi bir ucunu bu kadar zaman bulamadnzdan biliniz ki; onu idare eden yle acib bir deha var ki, malub edilmez ve mukabele edilmez. are-i yegane: onunla musalhadr. Yoksa bu kadar masumlara zarar vermek ve ezmek yeter. Belki gayretullaha dokunur, gala ve veba gibi bellara vesile olur. Halbuki benim gibi asab ve en gizli olan srrn yaban adamlara ekinmiyerek syliyen ve Divan- Harb-i rfi'de mehur ve pek merdane ve fedakrane mdafaat yapan ve ihtiyarlk zamannda en ziyade akibeti tehlikeli ve mehul sergzetlerden saknmaya mesleke mecbur olan bir adamn vastasyla; byle hi kefedilmiyen ve

hi kefedilmiyecek komitecilii isnad etmek, nihayet derecede bir safdilliktir.. ve yahud bir entrikadr.. veya bir anariliktir.. veya divaneliktir...(44). ...Bir hocann, bir muallimin etrafndaki kirdleri, bir bakkaln samimi mteri dostlar hkmnde olan, ndiren grebildii ve bazlarn bir defa grd baz dostlarm bir cemiyetin faal azalar gibi neriyata vasta oluyor diye ittiham edilmiler?

Acaba, benim gibi bir adamn on sene zarfnda on dostu bulunmas ve o neriyat dedikleri birer ve yahut ikier nshadan baka bulunmamakla beraber, bunlara: "Said'in vasta-i neriyat" demek, ne kadar manasz olduu bununla anlalr ki: Ben on gn, muhbirlerin dedii gibi niyet edip neriyat yapsam, yz adam da bulup neriyat yapabilirim...(45)" (43) Osmanlca Lem'alar, S: 751-753 (44) Ayn eser, S: 773 (45) Osmanlca Lem'alar, S: 803 1021 Madde-3 : man ve Kur'an nurlarn nereden Nur Risalelerinin hkmet msaadesi alnmadan neriyle, ilerde bir gaileye sebep ve bir meseleye medar olabilir? Cevablar: ...Risale-i Nur nurdur. Nurdan zarar gelmez. Siyaset topuzunu on senedenberi atmtr. Ve bu vatann ve bu milletin iki hayatlarnn temel talar olan hakikat- kudsiyesini tesbit eder.. Ve bu mbarek milletin yzde doksan dokuzuna zararsz menfaat olduuna, eczalarn okuyan btn zatlar ihad edebilirim. Haydi biri ksn "Bundan ben zarar grdm" desin...(46) ...Eer denilse, sen vazifesizsin! Milletin hrmetini kabul edip vazifedarlar gibi dini ders veremezsin. Hem dini ders verecek resmi bir daire var, onun msaadesi lzmdr? Elcevab: Evvel benim matbaam yok ve ktiblerim yoktur ki; vazife-i neri yapsn. Bizimki hususidir. Hususi ilerde hususan iman ve vicdan olsa, hrriyet-i vicdan dsturu onun serbestiyetini temin eder. Saniyen: Hkmet-i ttihadiye ittifakla beni Darl-Hikmet-il slmiye'de Avrupa'ya kar hakaik- slmiyeyi ispat edecek ve millete ders verecek bir vazife ile tavzif etmeleri.. Ve Diyanet Riyasetinin Van'da beni vaiz tayin etmesi.. ve imdiye kadar yz Risaleden ziyade eserlerim ulemann elinde gezmesi ve tenkid edilmemesi ispat eder ki, millete ders vermeye hakkm vardr. Salisen: Eer kabir kaps kapansaydi ve insan dnyada lyemt kalsa idi, o vakit vazifeler yalnz asker ve idar ve resm olurdu. Madem her gn lakal otuzbin hid cenazeleriyle El mevt hakkun davasn imza ediyorlar. Elbette dnyaya ait vazifelerden daha ehemmiyetli iman vazifeler var...

te Risale-i Nur o vazifeleri Kur'ann emriyle ifa ediyor. Madem Risale-i Nur'un miri ve hkimi olan Kur'an'n kumandas yz elli milyona hkmedip talimat yaptryor.. ve her gn lakal be defa, beden drdnn ellerini dergh- ilahiyyeye atryor ve btn camilerde ve cemaatlarda ve namazlarda kuds ve semav fermanlarn hrmetle okutturuyor.. Elbette onun hakiki bir tefsiri olan ve o gnein bir nuru ve onun bir me'muru olan Risale-i Nur o vazife-i imaniyyeyi biiznillah sad (46) Ayn eser, S: 743 1022 melere uratmyarak grecektir. yle ise ehl-i dnya ve ehl-i siyaset onunla mbareze deil, belki ondan istifade etmeye ok muhtadrlar. Evet, kinatn u tlsm- mulakn kefeden ve mevcudatn "Nereden.. ve nereye.. ve ne olacaklarnn" tlsmn aan Risale-i Nur'un eczalarndan YIRMDOKUZUNCU SZ; ve tahavvlat- zerratn muammasn kefeden OTUZUNCU SZ; ve kinatta mtemadiyen fena ve zeval iinde faaliyet ve hallakiyet-i umumiye tlsm- acibini hall ve kefeden YRMDRDNC MEKTUP; ve tevhidin en derin ve en mhim muammasn kef ve hall ve izah eden ve har-i beeryi bir sinein ihyas kadar kolay olduunu ispat eden YRMNC MEKTUP; ve tabiatperestlerin fikr-i kfrlerini esasiyla bozan ve tahrib eden TABAT RSALES namndaki YRMNC LEM'A gibi Risale-i Nur'un ok czleri var. Bunlarn yalnz birisindeki muammay kefeden bir lim, bir edip, bir profesr hangi hkmette olsa, takdirle mkfat ve ikramiye verileceini bu risaleleri dikkatle mtala eden tasdik eder...(47) Madde-4 : Kanunen yasaklanm tarikat dersini verdiinin isnad... Cevablar: Evvel elinizde bulunan btn kitaplarm hiddirler ki, ben hakaik- imaniye ile megulm. Hem mteaddit risalelerimde yazmm ki; tarikat zaman deil, belki iman kurtarmak zamandr. Tarikatsz cennete gidecek pek ok... Fakat imansz cennete girecek hi yok... Onun iin imana almak lzmdr diye beyan etmiim. Saniyen: u on senedir Isparta vilyetinde bulunuyorum. Biri ksn, bana tarikat vermi desin!.. Evet, baz hs kardelerime ulm-u imaniyye ve hakaik- liye dersini hocalk itibariyle vermiim. Bu tarikat talimi deil, belki hakikat dersidir.Yalnz bu kadar var ki, ben afiyim, Namaz sonundaki tesbihatm Hanef tesbihatndan biraz farkldr. Hem akam namazndan ta yats namazna kadar ve fecirden evvel hi kimseyi kabul etmemek artyla kendi kendime gnahlarmdan istifar ve ayetleri okumak gibi eylerle meguliyetim var. Zannederim, dnyada hi bir kanun bu hale yasak diyemez..(48) ...ddianamede "Telvihat- Tis'a" nmnda tarikatn baz hakaikine dair bir risalede medar- tenkid olunan u fkra: "Ehl-i snnet velcemaata mensb bir ksm ehl-i siyaset ve bir ksm gafil insanlar, ehl-i tarikatn

(47) Osmanlcs Lem'alar, S: 770 (48) Ayn eser, S: 747 1023 iinde grdkleri baz su-i istimalt ve bir ksm hatit bahane ederek, bu hazine-i uzmay kapatmaya belki tahrib etmeye ve bir nevi' ab- hayat datan o kevser menban kurutmaya alyorlar.. ve merkez-i hkmet olan stanbul'u be yz elli sene btn lem-i Hristiyan'nin karsnda muhafaza ettiren, stanbul'da be yz yerde fkran envar- tevhid.. ve merkez-i slmiyetteki ehl-i imann nokta-i istinad o byk cami'lerin arkalarndaki tekyelerde, o Allah Allah diyenlerin kuvve-i imaniyeleri ve marifet-i ilhiyeden gelen bir muhabbet-i ruhaniye ile cu u hurulardr. te ey insafsz hamiyetfurular ve sahtekr milliyetperverler! Tarikat 'n hayat- itimaiyemizde bu hasenesini rtecek hangi seyyiatlardr, syleyiniz!.." diye yazl olan fkra aleyhime tenkidkrane dercedilmi.(49) Elcevab: Bu fkra hakikat noktasnda ok hatiatm affettirir mbarek bir fkradr. Hem bu fkra, hkmete tarikatn yasak olduuna dair kanunlarn nerinden hayli zaman evvel olmakla beraber, bu tarikat ta'limi deil, tarikatn bir hakikat- ilmiyesini ilmen beyan etmektir. Bune yasak temas edemez. Hem bu milletin -bin seneden beri- ruhlarn feyizlendiren ve mezaristanda yar ecdatlar onunla merbut olan bid'atsz halis ve hakikat- takva olan bir nevi tarikatn itima bir faydasn beyan etmekliim nasl aleyhimde istimal edilebilir?..(50) MADDE-5 : Krtlk ve Krdlk, yani rklk isnadlar... Cevablar: ...Adalet noktasndan tarafgirlik fikrini verip adaletin mahiyetini zulme eviren hakkmda sarfedilen bir tabirdir ki; Ispartada ve burada baz istivablarda, benim ismim Said-i Nursi iken, her tekrarnda "Said-i Krd" ve bu Krt'tr" diye beni yle yd ediyorlar.. Bununla hem ahiret kardelerimin hamiyet-i milliyelerine iliip aleyhime bir his uyandrmak.. hem mahkeme ve adaletinin mahiyetine btn btn zt ve muhalif bir cereyan vermektir. Evet, hkim ve mahkeme tarafgirlik ibesinden mberra ve gayet bitarafane bakmas birinci art- adalet olduuna dair, binler vukut- tarihiyeden "Hazret-i Ali Radiyallah anhnn hilafeti zamannda bir Yahud ile mahkemede beraber oturmalar.. Ve ok padiahlarn d adamlar ile mahkeme-i adalette grlmesi gibi, ok hadisat- tarihiye varken, (49) Benzeri cmleler; karlan "baz kanunlar ilm ve mantk ekilde bir tenkid ameliyesidir. Fikir ve vicdan hrriyetinin varlndan sz edilen bir lkede bu gibi tenkidler ve mantk eletirmeler her vatandan hakk iken, grld zere, Hazret-i stad hemen muahaze edilmi ve tecziyesi istenmi. Hani fikir ve. sz hrriyeti vard? Hani Anayasa teminat mevcuddu? Fakat heyhat!.. (50) Osmanlca Lem'alar, S: 788 1024 benim hakkmda bir yabanlik hissini veren ve nazar- adaleti artmak istiyen adamlara derim:

Efendiler! Ben her eyden evvel Mslmanm.. ve Krdistan'da dnyada geldim. Fakat bu Trklere hizmet ettim.. ve yzde doksan dokuz menfaatl hizmetim Trklere olmu.. Ve en ok hayatm Trkler iinde gemi.. ve en sadk ve en halis kardelerim Trklerden km.. ve slmiyet ordularnn en kahraman Trkler olduundan, meslek ve hizmet-i Kur'aniyem cihetiyle, her milletten ziyade Trkleri sevmek ve taraftar olmak, kuds hizmetimin muktezaas olduundan; Bana KRD diyen ve kendini milliyetperver gsteren adamlarn bini kadar Trk milletine hizmet ettiimi hakiki ve civanmerd bin Trk genlerini ihad edebilirim... ...Ey efendiler! Benim hakkmda tesbit edilmiyen ve tesbit edilse dahi bir su tekil etmiyen ve su olsa bile, yalnz beni mes'u1 eden bir madde yznden, krktan fazla Trknn en kymettar genlerini ve en muhterem ihtiyarlarn byk bir cinayet ilemiler gibi bu belya atmak milliyetperverlik midir?.. ...Ben ki sizin nazarnzda yaban(*) millettenim. Diyorum, bu mevkuf olan civanmerd ve muhterem Trk genleri ve ihtiyarlar iinde yleleri var ki; onlarn bir tanesini kendi milletimden yz adama deitirmem.. ve onlarn iinde yleleri var ki; on sene bana zulm eden memurlarn, be seneden beri onlarn hatr iin o zalimlere bedduay braktm.. Ve onlarn iinde yleleri var ki; li seciyelerin en halis nmunelerini o licenab Trk arkadalarda kemal-i hayret ve takdir i1e grdm ve Trk milletinin srr- tefevvukunu onlarla anladm... ...te ey Trklk dava eden mlhid zalimler!Trk milletinin medar- iftiharlar olabilecek bu kadar zatlar gayet ad ve ehemmiyetsiz bahanelerle, sizin tabirinizle "benim gibi bir Krd" yznden perian etmek, tezlil etmek milliyetilik midir? Trklk mdr? Vatanperverlik midir? Haydi o insafsz vicdannza havale ediyorum...(51)" "...Gizli bir kuvvet, bililtizam beni mahkm etmek istiyor.. ve her bahaneyi bulup bin dereden su getirmek gibi, her bir reye mracaat ile, kurdun keiye bahanesinden daha garip bahanelerle beni ittiham altna almak ve mahkm ettirilmek istenildiini hissediyorum. Mesela, aydr bu kelimeyi tekrar ediyorlar: "Said-i Krdi dini siyasete alet ediyor" Ben de btn mukaddesatma yemin ediyorum ki; bin siyasetim olsa, hakaik-i imaniyyeye feda ederim. Ben nasl hakaik- imaniyeyi dnya siyasetine alet edebilirim... (*) Ehl-i garaz olan siyasi rklar, hep byle stada ve stadn mensup olduu millete yabani baktlar, bir ksm halen de bakyor. A.B. (51) Osmanlca Lem'alar, 5: 755-760 1025 ...Dman bir ecnebinin mthi bir adam bir memlekete gelse, onunla temas eden ve dost olan adamlar muahaze edilmedii halde, benim gibi bu vatann evld ve bu milletin masum bir ferdi olan bir adamn, onunla temas eden veyahut bir dostluk gsteren her bir ma'sum dosta bir kulp takmak ve mttehem vaziyetini vermek hangi maslhata istinad ettiini, hangi fikir ile olduunu hakikaten bilmiyoruz, mtehayyiriz. Eer farz- muhal olarak bu derece vcudum vatana ve millete zarardr ve benimle temas eden ve dost olan mttehemdir.. size iln ediyorum: Meb'usandan,

vkeldan belki binlerce ma'ruf adamlarnz benimle dostturlar. Acaba bu zatlar dostluk yznden hapse sevk edecek bir kanun var m?...(52) Madde-6 : nklb ve liklik ve cumhuriyet prensiblerine muarz olup onlar ortadan kaldrmaya fiili teebbs isnadlar... Cevablar: (nce, Eskiehir mdafaalarnda takrir sylenip, mahkemenin zabtlarna geen ve fakat o sra stad tarafndan kaydedilmiyen, cumhuriyet hakkndaki ok mhim bir izah vardr ki, bilhare Denizli mahkemesinde yazlarak mahkemeye takdim edilen o izah aynen buraya dercediyoruz:) Eskiehir mahkemesinde gizli kalm ve resmen zabta gememi ve mdafaatmda dahi yazlmam bir eski hatray ve ltif bir kssay-i mdafaay beyan ediyorum: Orada benden sordular ki: "Cumhuriyet hakknda fikrin nedir? Ben de dedim: Yal mahkeme reisinden baka, daha siz dnyaya gelmeden, ben dindar bir Cumhuriyeti olduumu elinizdeki tarihe-i hayatm ispat eder. Hlsas udur ki: O zaman imdiki gibi, hli bir trbe kubbesinde inzivada idim. Bana orba geliyordu. Ben de tanelerini karncalara veriyordum. Ekmeimi onun suyu ile yerdim. Benden sordular, ben dedim: "Bu karnca, ve ar milletleri cumhuriyetidirler. Cumhuriyetperverliklerine hrmeten, taneleri karncalara veriyorum. Sonra dediler: Sen selef-i salihine muhalefet ediyorsun? Cevaben diyordum: Hlefa-i Raidin hem Halife, hem Reis-i Cumhur idiler. Sddk- Ekber (R.A.) aere-i mbeereye ve sahabe-i kirama elbette Reis-i cumhur hkmnde idi. Fakat manasz isim ve resim deil, belki hakikat-i adaleti ve hrriyet-i er'iyeyi tayan manay- dindar cumhuriyetin reisleri idiler. (52) Osmanlca I,em'alar, S: 805-808 1026 Ey mdde-i umumi ve mahkeme azalar! Elli seneden beri bende olan bir fikrin aksi ile beni ittiham ediyorsunuz; eer laik cumhuriyeti soruyorsanz, ben biliyorum ki, laik manas, btaraf kalmas.. Yani hrriyet-i vicdan dsturuyla, dinsizlere ve sefehatcilere ilimedii gibi, dindarlara ve takvaclara da ilimez bir hkmet telkki ediyorum... Yirmi be senedir hayat- siyasiye ve itimaiyeden ekilmiim.Hkmet-i cumhurire, ne hal kesbettiini bilmiyorum. Eliyazbillah, eer dinsizlik hesabna; manna ve ahiretine alanlar mes'ul edecek kanunlar yapan ve kabul eden bir dehetli ekle girmi ise; bunu size bilperva iln ve ihtar ederim ki: Bin canm olsa, imana ve ahiretime feda etmeye, hazrm. Ne yaparsanz yapnz! benim son szm olarak, sizin beni idam ve ar ceza ile zulmen mahkm etmenize mukabil derim: Ben Risale-i Nur'un kef-i kat'isiyle i'dam olmuyorum.. belki terhis edilip, nur ve saadet lemine gidiyorum.. ve sizi ey gizli dmanlarmz ve dallet hesabna bizi ezen bedbahtlar! dam- ebed ile ve daim haps-i mnferid ile mahkm bildiimden ve grdmden, tamamiyle intikamm sizden alarak kemal-i rahat- kalb ile teslim-i ruh etmeye hazrm...(53)

Baka bir paradan: ...Bu mbarek vatanda ve ftraten dindar bu millete hkmedenler, elbette dindarla taraftar olmas ve tevik etmesi vazife-i hkimiyet haysiyetiyle lzmdr. Hem madem lik cumhuriyet cihetiyle ve prensibiyle btarafane kalr ve o prensible dinsizlere ilimez.. Elbette dindarlara dahi bahaneler ile ilimemek gerektir...(54) ...Eer faraza lik cumhuriyetin mahiyetini bilmiyen bir dinsiz dese: "Senin risalelerin kuvvetli bir din cereyan veriyor, Ldin cumhuriyetin prensiblerine muaraza ediyor? Elcevab: Hkmetin lik cumhuriyeti, dini dnyadan ayrmak demek olduunu biliyoruz. Yoksa hi bir hatra gelmiyen, dini reddetmek ve btn btn dinsiz olmak demek olduunu gayet ahmak bir dinsiz kabul eder. Evet, dnyada hi bir millet dinsiz olarak yaamad gibi, Trk milleti misill btn asrlarda mmtaz olarak, btn aktar- cihanda ve (nerede Trk varsa, mslmandr.. sair anasr- slmiyenin kk de olsa, yine bir ksm slmiyet hricindedir.) Byle cidd ve hakik dindar ve (53) ualar, Envar Neriyat, S: 337 (54) Osmanlca Lem'alar, S: 736 1027 bin sene kadar hak dininin kahraman ordusu olarak zemin yznde mefahir-i milliyesini milyonlar menabi-i diniye ile akan ve klnlarnn ular ile yazan bir mbarek milleti; dini reddeder veya dinsiz olur diye ittiham eden yalanc dinsizler ve milliyetsizler, yle bir cinayet iliyorlar ki, cehennemin esfel-i safilin tabakasnda ceza grmeye mstahak olurlar. Halbuki, Risale-i Nur hayat- itimaiyenin kanunlarn da ihata eden dinin geni dairesinden bahsetmez. Belki asl mevzuu ve hedefi, dinin en hs ve en yksek ksm olan imann erkn- azimesinden bahseder...(55) ...Hem hkmetin inklbna kar bir tecavz hedefi olsa idi, on sene zarfnda yalnz yirmiotuz, uzaktan uzaa ahiret kardei bulmak deil, belki benim gibi yz derece haddinden fazla tevecch- ammeye istemiyerek mazhar olan bir adamn yirmi bin, yzbin erikleri, dostlar bulunacakt...(56) ...Mdafaatmn btn safahatnda hkmetle msalhakrane , fakat gizli ve mthi bir komiteye kar mbareze vaziyetini gsteren bir ksm tarz- ifademdeki maksadm udur: Nasl ki hkmet-i cumhuriye, dini dnyadan tefrik edip b-tarafane kalmak prensibini kabul etmi.. Dinsizlere, dinsizlikleri iin ilimedii gibi; dindarlara da dindarlklar iin ilimemesi o prensibin icabatndandr. yle de, ben dahi btaraf ve hrriyetperver olan hkmet-i cumhuriyeyi dinsizlie taraftar ve entrikalar eviren ve hkmetin memurlarn ifal eden gizli menfi komitelerden tefrik ediyorum. O entrikaclarla bazen mbareze ediyorum... Evet inkr edilmez ki; kinatta dinsizlik ile dindarlk, dem zamanndan beri cereyan edip geliyor ve kyamete kadar gidecektir. Bu meselemizin knhne vakf olan herkes, bize olan bu hcumun dorudan doruya dinsizlik hesabna dindarla bir taarruz olduunu anlar. Ekser hkemann Garbta ve Avrupa'da zuhuru.. ve aleb enbiyann ark'ta ve Asya'da tulu'lar, kader-i ezelnin bir iaret ve

remzidir ki; Asya'da hkim-i glib din cereyandr. Elbette Asya'nn ileri karakolu olan bu hkmet-i cumhuriye, Asya'nn bu ftr hasiyetinden ve madeninden istifade eder ve bitarafane prensibini, deil dinsizlik tarafna, belki dindarlk tarafna temayl ettirecektir.-..(57) (55) Ayn eser, S: 765 (56) Osmanlca Lem'alar, S: 800 (57) Ayn eser, S: 819-820 1028 Madde-7 : Risale-i Nurlar ile milletin ve halkn nazarn srf ahirete evirdii ve dnyadan souttuu isnad... Cevablar : Eer insaniyetin mahiyetini hayvaniyetin en bedbaht ve en aa derecesinde telkki ve dnyay dim ve layezal tevehhm ve insan bak ve lyemut tahayyl eden bir serho ve vicdansz tarafndan denilse: "Senin btn risalelerin iman pek kuvvetli ders veriyor, dnyadan soutuyor, nazar ahirete eviriyor. Biz ise btn kuvvet ve dikkat ve zihnimizle dnya hayatna mteveccih olmamz ile bu zamanda yaayabiliriz. nk imdi yaamak ve dmanlardan saknmak ok mkillemitir? Elcevab: man- tahkikinin dersleri, geri nazar ahirete baktryor.Fakat dnyay o ahiretin mezraas ve bir ars ve bir fabrikas gstermekle, daha ziyade dnya hayatna altrr. Hem imanszlktaki mthi bir surette krlan kuvve-i maneviyeyi gayet kuvvetli bir tarzda kazandrr ve me'yusiyet iinde atalet ve lkaydla denleri evk ve gayrete, sa'ye sevk eder altrr.Acaba bu dnyada yaamak isteyenler, byle hayat-i dnyeviyenin lezzetini, hem almaya evki, hem hadsiz musibetlerine kar dayanmaya medar kuvve-i maneviyesini te'min eden ve itiraz kabul etmiyen deliller ile ispat edilen iman- tahkikinin derslerine yasak diyecek bir kanunun vcudunu kabul ederler mi? Ve yle bir kanun olabilir mi?..(58) Madde-8 : Asayi ve idareyi bozmak veya bozmak istiyenlere alet olabilmek ihtimali vesaire gibi isnadlar... Cevablar: man ilminden ibaret olan Risale-i Nur eczalar emniyet ve asayii te'min ve te'sis ederler. Evet gzel seciyelerin ve iyi hasletlerin mene' ve menba' olan iman, elbette emniyeti bozmaz, temin eder. manszlktr ki, seciyesizlii ile emniyeti ihll eder. Hem bunu biliniz ki: Yirmi otuz sene evvel bir gazete de grdm ki; ngilizlerin bir mstemlekt nzr demi: "Bu Kur'an Mslmanlarn elinde varken, biz onlara hakiki hkim olamayz. Bunun kaldrlmasna ve rtlmesine almalyz. (58) (Omanlca Lem'alar, S: 800 1029

te bu kfir-i muannidin bu sz, otuz senedir nazarm Avrupa feylesoflarna evirmi olduundan; nefsimden sonra onlar ile urayorum, dahile bakamyorum.. Ve dahildeki kusuru Avrupa'nn hatas ve fesaddr diyorum, Avrupa feylesoflarna hiddet ediyorum. Onlar vuruyorum. Felillahilhamd Risalei Nur o muannid kfirin de hlysn krd gibi; maddiyun, tabiiyyun feylesoflarn tam susturur bir vaziyete girmitir. Dnyada -hangi ekilde olursa olsun- hi bir hkmet yoktur ki; kendi memleketinin byle mbarek bir mahsuln ve sarslmaz bir kuvve-i maneviyesini yasak etsin ve mairini mahkm eylesin! Avrupa'da rahiplerin serbestiyeti gsteriyor ki, hi bir kanun trik-i dnya olanlara ve ahirete ve imana kendi kendine alanlara ilimez... (59) ...Hem nazar- adalet ve insafa arz ediyorum ki: on senedenberi Iaparta vilyetinde mazlum bir surette tazyik altnda, asayi-i dahiliye ve emniyet-i umumiyeye zarar verecek hi bir emare, hi bir tereuhat olmad halde; emniyet-i dahiliyeyi ihll etmek teebbs ile ittiham edilmekliime hangi insaf, hangi vicdan msaade eder.? Eer yzaltm nc madde-i kanuniye manasna bizim hakkmzda vech-i tatbiki gibi mana verilse, o vakit bata Diyanet Riyaseti, btn imamlar, hatibler ve vaizlere temil etmek lzm gelir. nki hissiyat diniyeyi telkin etmekte onlar ile beraberiz. Eer telkinat- diniye, emniyet-i dahiliyeyi mutlaka ihll etmek gibi manasz bir fikir ileri srlse, umuma amil olur. Evet benim onlarn fevkinde bir cihetim var ki; o da kat'iyyetle eksiz ve phesiz hakaik- imaniyyeyi izah etmekliimdir. Bu ise farz- muhal olarak umum ehl-i dine bir i'tiraz gelse, bu hal, bizi i'tirazdan kurtarmaya vesile olur...(60) Madde-9 : apka giymedii vesilesiyle kanunlara kar geldii isnad... Cevablar: ...Diyorlar ki: "Sen apkay bana koymuyorsun. Mahkeme gibi ok resm yerlerde ban amyorsun. Demek o kanunlar reddediyorsun. O kanunlar reddetmenin cezas iddetlidir? Elcevab: Bir kanunu red etmek bakadr. Ve o kanunla amel etmemek btn btn bakadr. Evvelkinin cezas idam ise, bunun cezas ya bir gn hapis veya bir lira cezay-i nakd veya bir tekdir veya bir ihtardr. Ben o kanunlarla amel etmiyorum. Hem amel etmekle dahi mkellef olamyorum. nki mnzevi yayorum. Bu kanunlar hususi ikametghlara giremez. (59) Ayn eser, S: 745 (60) Osmanlca Lem'alar, S: 777 1030 Amma red ise, bende red kuvveti olmad gibi, Vel derecesinde belki hakiki Vel telkki ettiim has kardelerimin balarndaki apkalar, bana kanat vermi ki: apka ihtida edip Mslman olmu.. O geldi baa, secdeye gitme dedi.. Secde onu secdeye getirdi. naallah badaki iman onu imana getirdi. Yalnz istemiyerek giyse, belki kurtulur inaallah...(61)

...ddianamenin evvelinde ve ahirinde, apka iktisas hakkndaki i'tiraza, size takdim edilen son mdafaatmn nihayetinden alt sahife evvel cevab yazlmtr. Hem de Haziran 13'ne kadar hem vizlik, hem imamlk vesikam vard. 13 Haziran 1935 tarihinden sonra resmen yasak edilmiyen bereden bir tane aldm, fakat giymiyorum. Mnzev, husus odamda bu kanunla amel etmiyorsun denilmez...(62) Madde-10 : Kanun-u medennin getirdii irsiyet, kadn hakk vesaireye kar geldii isnad... Cevablar: ddianamede Onbeinci Lem'a nmndaki Fihriste risalesinde ayetlerinin eskiden beri, medeniyetin itirazna kar btn tefsirlerde bulunan bir hakikat deil sekiz sene evvel, onbe sene evvel ve bu hkmetin kanun-u medeniyi kabul etmeden hayli zaman evvel verdiim gayet kat' ve phesiz bir cevab- ilm, iddianamede benim aleyhimde nasl isti'mal edilebilir?..(63) ...On veya onbe sene evvel te'lif edilen Arapa Ve Trke eski matbu ve gayr- matbu risalelerimden alnan ve Notalar nmnda ONYEDNC LEM'A Risalesinin bir mes'elesi olan tesettre dair Risaleye, sonradan "yirmi drdnc lem'a" nam verilmi... Bu risalenin asl bata doktor Abdullah Cevdet olarak Avrupa medeniyet ve felsefesi namna ve belki ngilizlerin ifsad siyaseti hesabna tesettr ayetine ettikleri itiraza kar, gayet kuvvetli ve mskit bir cevab- ilmdir. Byle bir cevab- ilm, deil bundan onbe sene evvel, her zaman takdir ile karlanr. Bu hrriyet-i ilmiyeyi elbette hrriyet-perver bir hkmet-i cumhuriye tahdid etmez(64)...(65) (61) Ayn eser, S: 772 (62) Ayn eser, S: 779 (63) Osmanlca Lem'alar, S: 787 (64) Hkimiyet-i millet, hrriyetperverlik, cumhuriyetilik, demokrasilik, fikir ve vicdan hrriyeti gibi laflar ok sylenirken; lkin ok maalesef bunlar hep laf-u gzafda kalmtr. Bu sebeble o devirlerdeki rejimin tatbikat ekline Cumhuriyet ve demokrasi denilmesinin hi bir manas yoktur. Keyf bir dikta rejiminden baka birey deildir. A.B. (65) Osmanlca Lem'alar, S: 792 1031 ...Hem bin seneden beri araf altnda bulunan muhadderat- slmiye, imdi de araflarn muhafaza ediyorlar. Avrupa gibi ekseriyeti ak sak olmadklarn gsteriyorlar. Bu Risale, hkmetin kanunlaryla muaraza etmiyor Hem tesettr aleyhinde olanlarn yzne amar vurmak fkras ise, o zaman payitaht olan stanbul'da bana haber verilen bir vukuat mnasebetiyle, Abdullah Cevdet gibilerin yzne havaledir. Sonra bu hadiseye benzer yeni payitaht olan Ankara'da bir vaka mnasebetiyle, bu eski cevab yeniden ve ileride kacak ref'-i tesettr kanununa temas edilmesi suretiyle bu

hakikata ve gizli ve husuai kalm cevab- ilmiyeye Ahaliyi ifaad" namn vermek, ne kadar insaf ve adaletten uzak olduu takdir iin vicdannza havale ediyorum...(66) ...Acaba umum Avrupann mal- mtereki olan medeniyet.. ve yalnz bu zamann ilcaatna binaen hkmet-i cumhuriyenin, o medeniyetin bir ksm kanunlarn kabul etmesiyle, o medeniyetin menfaatl ksmna deil, belki kusurlu ksmna hakaik- Kur'aniye hesabna olarak mdafaat- ilmiyeye hangi suretle "Hkmetin prensibine ve hkmetin rejimine muhalif ve hkmetin inklb aleyhine hareket" nam veriliyor? Acaba, bu hkmet-i cumhuriye Avrupa medeniyetinin kusurlu ksmnn dava vekilliine tenezzl eder mi..? Ve o kusurlu medeniyetin slmiyete muhalif kanunlar, eski zamandan beri hkmetin hedefi midir? Hkmete muarz vaziyet almak nerede, bu ksm kusurlu medeniyet kanunlarna kar hakaik- Kur'aniyeyi ilm bir surette mdafaa etmek nerede?.. Kur'an- Hakimin yat- kat'iyesiyle, bin yz seneden beri milyonlar tefsirlerinde ve halen ktbhanelerde dolu olan tefsirlerde gibi ayetlerin hakaik-i kudsiyetlerini Avrupa feylosoflarnn itiraz ve tecavzatna kar otuz seneden beri ettiim mdafaat- ilmiyemi, hkmetin inklbna, prensibine ve rejimine muhalefet-i kasd var diye, beni ittiham etmek, yle bir zhir garaz ve yle bir esassz vehimdir ki, buradaki mahkeme-i adileye taalluk etmese idi, mdafaa ve cevab vermeyi lyk grmezdim... (67) Madde-11 : M.Kema1 ve inklblarna kar tahkir ve muaraza isnad... (67) Omanlca Lem'alar, S: 795 (68) Ayn eser, S: 804 1032 Cevablar: ...Demiim: Ankara'da kendi nefsimde ihtiyarlklarn tahatturu ile, en kara bir halet-i ruhiye hissettim" dediim halde, o halet-i ruhiyemi Ankara'ya evirmi, aleyhimde isti'mal etmi. Hem o Ricada demiim:Hilfet saltanatnn vefat..." Yani mill saltanatnn, yerine ikamesi murad ettiim halde, bir vav ilave ve bir nunu noksan edip "hilfet ve saltanatn vefat" diye tahrifle beraber manasn da tayir edip; eski saltanat tahassrle yd ettiimi, hatra gelmiyen aleyhimde isti'mal etmi...(68) ...Kararnamede kelimeler zerinde oynanlyor. Bir kelimenin kasd olmad halde, bir manasndan ta'riz karyorlar. Halbuki Risale-i Nur'da hedef, btn btn ayr olduundan kelimatndaki kasde makrun olmayan ta'rizler deil, belki tasrihlerde bulunsa, yan- af ve msamahadr. Bu noktay izah eden bu misal kyasdr: Mesel, ben bir maksadm hedef ederek yoluma koup gidiyorum.. ihtiyarsz, yolumda koarken byk bir adama arpp, o adam yere dse; desem: "efendi affet, ben maksadma gidiyordum, bilmeyerek arpldm" elbette affeder ve gcenmez. Eer kasd olarak bir parmam o adama ta'ciz suretinde kulana ilitirsem, hakaret telkki edecek ve benden gcenecek.

te madem hkmetin tahkikat- amikasyla ve yz yirmi ksr risalenin, bir iki me'murun zulmne kar ekva suretinde olan ve intiar edilmiyen bir iki tanesi mstesna, mtebakisinin hedefi, iman ve ahiret olduundan; harekt- ilmiye ve fikriyesinde ehl-i dnyann siyasetine de arpsa ve iddetli kelimat da bulunsa, ayan- af ve msamahadr...(69) Madde-12 : 163. madde ve gerei gibi isnadlar... Cevab: Bu maddenin cevablar sabk maddelerin cevablarnda ve ilerde gelecek temyiz layihas mdafaalarnda getii ve geecei iin, burada tekrarna lzum grlmedi. TEMYZ LYHASINDAN BR KA PASAJ Bilindii gibi; Hazret-i stad Bedizzaman Eskiehir hapsinde yapd mdafaalar.. Ve tahlil ve erh ettii ilm, din ve hukuk meseleleri.. Ve medar- ittiham umum itiraz ve isnadlar rten mdellel ve hccetli cevablar, yekn olarak yzyetmibe sahife kadar tuttuunu kaydetmitik. Ayrca ileri srlen btn o ittiham ve isnadlarn kanun ve hukuk manada (67) Omanlca Lem'alar, S: 795 (69) Ayn eser, S: 806 1033 kendisine ve talebelerine bir temas ynlerinin bulunmadn ispat etmi olduu mdafaalar yapld halde; yine de Eskiehir Arceza mahkemesi 19/8/1935 tarihinde karara varm ve stad Hazretleri ile, onbe sekin talebesinin tecziyesi cihetinde karar vermitir. Kararlarnn gerekesini de, kanat- vicdaniye ile iki basit ve cevab ispatl ve mdellel ekilde verilmi maddeden alm idi. Hazret-i stad Bedizzaman'a on iki ay hapis ve bir sene de Kastamonu'da genel gzetim altnda bulundurulmas.. ve on be talebesine de altar ay hapis cezasn vermiti. Hazret-i stad bu keyfi karar usul dairesinde hemen temyiz etmi, temyiz mahkemesine uzun ve mdellel ve btn ittihamlar rten lyiha gndermiti. Bu lyiha onbe sahife kadardr. Lyihann tamam byk tarihe-i hayatta neredilmitir. Biz ise, burada sadece nmune iin baz pasajlarn almakla iktifa edeceiz: 163. madde-i kanuniye, "asayii ihll edebilecek hissiyat- diniyeyi tahrik edebilir" mealinde bulunan u kanunun elbette bu hadsiz genilik iinde bir tefsiri var.. ve elbette bir kuyud-u ihtiraziyesi bulunacak.. Yoksa bu madde bu geni mana ile beni mahkm ettii gibi; btn eh1-i diyanete ve bata Diyanet Reisi olarak btn vizlere ve btn imamlara -Bana temil edildii gibi- temil edilebilir... ...Evet, bu madde tefsirsiz, kuyud-u ihtiraziyesiz ve garazkrlar istedii adamlar onunla arpmasna msaid hudtsuz bir manada olamaz... ...Beni yakndan tanyan zatlarn ehadetiyle, on seneden beri eytandan kaar gibi, siyasetten katm ve hkmetin iine karmadm ve tahamml- beer fevkinde ikencelere tahamml edip dnyaya karmadm ve iman hizmetini bu dnyada en byk maksad telkk ettiim halde; "Said, dini siyasete alet edip, asayii ihlle

teebbse niyet ediyor" diye beni 163. maddeye temas ettirmek ve mahkm etmek, btn ruy-i zemindeki adliye ve mahkemelerin haysiyetine iliecek ve nazar- dikkati celbedecek hi grlmemi bir hadise-i adliyedir kanaatindeyim... ...En ziyade tenkid edilen, beni ve umum kitaplarm muahazeye sebebiyet veren (70) be on mes'ele iinde en mhimmi gelecek bu iki mes'eleki; (70) Eskiehir hapis hadisesinde mahkemeye sevk edilip stnde muhakemesi yaplan ve muahazeye medar olan maddeler olarak, elde edilen kitaplardan bir ou 1921-1922 ve 1923'lerde tab' edilmi kitaplardr. O ise ki; O zaman cumhuriyet kanunlarnn belki henz kafalarda bile tasavvuru yoktu. Buna ramen mahkeme bu eski kitaplar da musadere etme cihetine gitmiti. A.B. 1034 ayetleridir. Ben hakiki menfaatli medeniyete kar deil, belki kusurlu ve zararl, mimsiz ta'bir ettiim medeniyete kar, otuz-krk eeneden beri caz- Kur'an esas tutup, o medeniyetin muhalif noktalarn aa drp, medeniyetin acziyle i'caz- Kur'an ispat etmek esas zerine matbu' ve gayr- matbu' Arapa ve Trke ok kitaplar yazdm. rsiyet hakkndaki kanun-u medennin, Kur'ann bu iki ayetine muhalif maddelerini vaktiyle muvazene etmiim. Onlarn en muannid feylosoflarn da ilzam edecek deliller gstermiim. Hkmet-i cumhuriyenin ilcaat- zamana gre kabul ettii bir ksm kanun-u medennin bir ksm maddelerini kabulnden evvel bu mes'eleleri medeniyete ve feylosoflara kar yazmm ve mdafaa etmiim.. Ve kurun-u ula ve vusta'daki zayi' olan kadnlk hukukunu Kur'an- hakim gayet ehemmiyetle muhafaza ettiini ispat etmiim. imdi bu iki mes'eledeki beyanatm, hkmet-i cumhuriyenin kunununa muhalifdir diye 163. madde ile muahaze edildim. Ben de, adliyenin en yksek mahkemesine derim ki: Bin yz elli senede ve her asrda yz elli milyon insann hayat- itimaiyesinde en kuds ve hakik ve hakikatl bir dstur-u ilahnin yz elli bin tefsirlerin tasdiklerine ve aynen hkmlerine istinaden ve btn ecdadmzn ruhlarna hrmeten Kur'ann i'cazn Avrupa mlhidlerine kar gstermek iin, iki nass- ayeti onbe sene evvel ve on sene evvel ve dokuz sene evvel kitabmda zikretmekliim, beni imdiki erait dahilinde ve ahval- shhiyem noktasnda yayamyacam bir me'yusiyetle bir mahpusiyete mahkm edip; ve dolaysyla bir cihette adeta idamma hkmeden ve yz onbe risalemi bunun gibi be mes'ele yznden mahkm eden haksz bir karar elbette ruy-i zeminde adalet varsa, bu karar red ve bu hkm nakzedecektir...(71) te sadece bir iki nmunelik parasn arzettiimiz temyiz lyihasndan bu cz' pasajlar gibi, hep ilim ve mantk ile mcehhez olan lyihann, msbet veya menfi bir cevab henz Ankara'dan (*) gelmemiken; yani temyiz mahkemesi stad'n gnderdii temyiz lyihas mdafaat zerinde henz bir karara varmamken; Hazret-i stad, zamann heyet-i vekilesine de (Bakanlar kurulu) bir arz- hal ve tashih-i karar iin istid'a gndermitir. Medar- hayrettir ki, bakanlar kuruluna gnderilen arz- halin bandaki bu cmle: "Mahkemei temyiz, davamz nakzedmeyip tasdiki takdirinde..." eklinde yazmas ile; temyiz mahkemesinin mstakil ve hrriyet iin (71) Osmanlca Lem'alar, S: 834-844

(*) O zaman Temyiz mahkemesi Eskiehirde bulunduu halde ,"Ankaradan gelmiken" tabirini bilerek kullanmm. nki herey Ankarann emriyle oluyordu. Bunun ok misalleri var. A.B. 1035 de, bilhassa o tarihde adaletle hkmedemiyeceini ve davay nakzedip bozamyacan ihbar etmektedir. Bu ihbar ise, ya keskin ferasetiyle, zamann hal ve durumudan hissetmi.. yahud da gayb-aina kalb basiretiyle kefetmitir. Mezkr tashih-i karar veya tashih-i da'va dilekesinden baz blmler: ...Ey ehl-i hall ve akd! Dnyada emsali ndir bulunan bir hakszla giriftar edildim. Bu hakszla kar skt etmek, hakka kar bir hrmetsizlik olduundan bilmecburiye gayet ehemmiyetli bir hakikat f etmeye mecburum.. Ve diyorum ki: Ya benim idamm ve yz bir sene cezay istilzam edecek kusurumu kanun dairesinde gsteriniz.. ve yahut btn btn divane olduumu ispat ediniz.. ve yahut benim ve risalelerimin ve dostlarmn tam serbestiyetimizi verip, zarar ve ziyanmz msebbiblerinden alnz!.. Evet, her bir hkmetin bir kanunu, bir usul var. O kanuna gre ceza verilir. Hkmet-i cumhuriyenin kanunlaryla beni ve dostlarm en ar cezaya mstahak edecek esbab bulunmazsa, elbette takdir ve mkfat ve tarziye ile beraber, tam hrriyetimizi vermek lzmdr. nki meydandaki gayet ehemmiyetli hizmet-i Kur'aniyem, eer hkmetin aleyhinde olsa; byle bir senelik ceza bana, bir ka dostuma altar ay mahkmiyetle olamaz. Belki yz bir sene ve idam gibi ceza bana.. ve en r cezalar da benim cidd hizmetime irtibat edenlere vermek lzm gelir: Eer hizmetimiz hkmetin aleyhinde olmazsa; o vakit deil ceza, hapis ve ittiham.. belki takdir ve mkfat ile karlanmak lzm gelir. nki bir hizmet ki; Yz yirmi risale o hizmetin tercmanlar olmu.. Ve o hizmetle koca Avrupa Feylosoflarna meydan okuyup, esaslar zir zeber edilmi.. elbette o te'sirli hizmet, ya dahilde gayet mthi bir netice verir.. veyahut gayet nafi' ve yksek ve ilm bir semere verecek. Onun iin gz boyamak nev'inde ve efkr- ammeyi aldatmak tarznda ve hakkmzda zalimlerin entrikalarn, plnlarn setretmek suretinde ocuk oyunca gibi, bana bir sene ceza verilmez. Benim emsalim ya idam olurlar, dar aacna mftehirane karlar.. Ve yahut lyk olduu makamda serbest kalrlar... ...Hi bir hadisede grlmemi bir tarzda umum bir propaganda, bir entrika ve bir dehet aleyhimizde dndne delil udur ki: alt aydr yz bin dostum varken, hi biri bana bir mektup yazamad, bir selm gnderemedi. Hkmeti ifale alan entrikaclarn ihbaratiyle, vilayat-i arkiyeden ta vilayat-i garbiyeye kadar her yerde istintaklar, taharriyatlar devam ettiidir Bu ide bu entrikaclarn evirdikleri plan; benim gibi 1036 binler adam en anr cezalara arpacak bir hadiseye gre tertib edilmi.. Halbuki, en di bir adamn en di bir hrszl gibi bir hadiseyi andracak bir ceza vaziyetini netice verdi...(72) te yukarda az baz blmlerini nmne iin arzettiimiz mdafalar ve cevab mskit izahlar ve mantk ve hukuk delil ve ispatlara ramen, Eskiehir Arceza mahkemesi ve zamann temyiz mahkemesi; Denizli mahkemesi gibi tam hakperestane ve dilane davranmaya muvaffak olamam ve

kendi mstakil ve b-taraf olan adalet makamn, yaygaraclarn tesirinden ve hric bask ve tahviflerden kurtaramamtr. Hkmetin prestijini vikaye yolunda ve zndk mnafklara da bir paye vermek, bir kemik atmak nev'inden; stad Bedizzaman'da ve onun beraberindeki talebelerinde ve te'lif etmi olduu iman nurlarndan ibaret olan risalelerinde, siyasi herhangi bir hareket, bir mlhaza ve emniyet ve asayii bozacak herhangi bir davrann zerresini dahi bulamamken; fakat bahaneli sebeblerden tutturarak, davay kanat- vicdaniye ile baka bir maddeye evirmi ve kltmlerdi. O da Kur'ann verasete ve kadnlarn rtnmesine dair bir iki ayetini ilm ve mantk tefsirini muahazeye sebeb gstermilerdi. Gln Bir Mantkszlk u acib ve gln mantkszla dikkat edilsin ki; Trkiye'de bir taraftan fikir ve vicdan ve kelm hrriyetinden sz edilir, bir yandan da vicdan hrriyetinin anayasa teminat altnda olduundan bahsedilir, en acib ve garib bir yan da Kur'ann kendisi ve umum tefsirleri meydanda ve ktbhanelerde bulunur olduu halde; Bedizzaman Hazretleri Kur'an'n mezkr ayetlerini tefsir edip, akl ve ilm ve mantk hikmetlerini yazd iin; kanunlarla muahazeye tabi' tutulur ve mes'ul gsterilirdi. Bilmiyoruz, dnyann hi bir yerinde byle keyfi bir muamele, kanun namna kanunsuzluk ve mantkszlk olmu mu ve grlm mdr?.. Lkin btn bu ilere ramen, Eskiehir mahkemesinin gizli ve perdeli de olsa, kk bir adaletinden sz etmek de mmkndr, yle ki: Trkiye cumhuriyeti hkmetinin o dnemlerinde, dine ve din ehline ok fazla dmanlk, kin, kmseme ve ibirar varken; din dman zndk komiteler de onun bu tutumundan ve kanunlarnn din aleyhindeki es (72) Os. Lem'alar Sh. 837 Hazret-i stad'n bu gerek, hakikatl ve pervasz ifadeleri de gstermektedir ki: Mnafk ve zndk din dman komiteler, her yerde dehet saan propaganda yapmlar ki "Bedizzaman ve talebeleri idam olacaklar!.." diye... Nitekim de bu pln ve emel ile stad ve talebeleri Eskiehir hapishanesine yollanmlard. Ama "Yalancnn mumu yatsya kadar yanar" darb- meseli gibi, Eskiehir hapishanesine doldurulan masumlardan birou iki ay sonra, doksanyedi kiisi ise 3.5 ay sonra tahliye edilmeleriyle, munafklk ve yalanclklar meydana kmtr. A.B. 1037 nekliinden ok istifade ile, Bedizzaman' ve talebelerini yzde yz imha etmek plnyla tuzak hazrladklan ve sahte gerekelerle Eskiehir mahkemesine sevk ettikleri halde, mahkeme dahi bir ok madd ve manev bask ve te'sirlerin altnda iken, onun hkimleri yine de dil davranmlardr denilebilir. Zira mahkeme, sorgulama ve durumalar baladktan karar gnne kadar buuk ay zarfnda doksan yedi masumun beraat ve tahliyelerini gerekletirebilmitir. Geri kalan on be masum Nur talebesine ve stadlar Bedizzaman'a basit bir ceza vermekle meseleyi kltmler ve bir nevi kurtarma cihetine gitmilerdir diye bir te'vil-i hasen ile baklabilir. Evet, Eskiehir ar ceza mahkemesi bu kk ve basit cezay ister istemez, din hasm kesilmi baz hkmet ricaline ve Trkiye'de o sra bir nevi hkim durumunda bulunan gizli zndk komitelere rvet vermi ve meseleyi bylece kurtarabilmitir.

Geri Hazret-i stad mahkemenin karar gnne kadar masum ve mazlum Nur talebelerinin hatrlar iin, ok yumuak ve musalhakrane mdafaalarda bulunarak talebelerinin yzde doksann kurtarmtr. Fakat mahkeme kendisi ve onbe talebesi hakknda cezal hkm kararn verdikten sonra, artk iddetli ve sert tavr taknm, izzet ve ehamet-i imaniyyesini gstermitir. "Ben bu kk madde ve mesele iin mahkemeye verilmedim. Benim ve talebelerimin asl muhakemeleri ya idam, ya yz bir sene hkm..veya beraetle neticelenecek maddelerle mahkemeye verildim. Mahkemenizin banda da o maddelerle yarglandm. savcnn ilk iddanamesi de ayn ynde hazrlanmt. Bu sizin bize verdiiniz ceza; bir beygir hrszna, bir kz karcsna verilir. Ben bu cezay kabul etmiyorum... Ya beraetimi istiyor, yahut da asl mahkemeye verildiimiz maddelerin muciblerini gsteriniz!." mealinde hem temyiz mahkemesine, hem Bakanlar Kuruluna, hem Meclis-i Meb'usan riyasetine pervasz ve ayn- hakikat mdafaalar yazp gndermitir. Fakat btn bunlara ramen Hazret-i stad'n o sert ve meydan okuyan merdane ve hakikatl mdafaalar cevabsz kald. Temyiz mahkemesi de o sra zamann nezketi dolaysyla ii idare-i maslhat adna alarak, rt-bas etmeyi uygun buldu ve Eskiehir Mahkemesinin kararn onaylad. Eskiehir Ar Ceza Mahkemesinin karar: 19/8/1935 gn ve 121 sayl i'lm.. Yargtay 1. Ceza Dairesinin tasdiki: 12/10/1935 gn ve 2111 sayl i'lmdr.(73) Eskiehir mahkemesi kararnda Hazret-i stad'a bir sene hapis cezas ve 173. kanun maddesi uyarnca da Kastamonu'da bir sene genel gzetim altnda bulundurulmasna diye yazlyd. (73) Denizli Dosyas; S: 78 1038 Bylece Hazret-i stad Eskiehir hapishanesinde cezasnn tamamn yatt. Hapis mddeti bitti. Mahkemenin kararna gre hapisten sonra, Kastamonu vilyetinde bir sene mddetle polis nezareti altnda bulundurulmak zere Kastamonu'ya gnderildi. KK BR DZELTME Eskiehir Mahkemesinin ilgili dosyas elimize gemedii iin; Hazret-i stad Bedizzaman'a tatbik edilen bu hkm hususunda kesin bir bilgiye sahib olmamakla beraber stad'n Byk Tarihe-i Hayat bu hkm onbir ay diye yazm.(74) N.ahiner de tariheye dayanarak o da onbir ay demi. Fakat Hazret-i stad'n ifadelerinde ise, hep bir sene tabiri gemektedir(75). Merhum Eref Edip 1952'de nerettii ve takib eden yllarda bir ka basks yaplan "Risale-i Nur Mellifi Said Nur" adl eserinde de bir sene diyor(76). Keza 1950 ve 1951'lerde iki defa teksiri yaplan eski harf tarihelerde yine bir sene(77) diye gemektedir. Biz de Eskiehir mahkemesi safhalarnda, stad'n Byk Tarihe-i Hayat kitabna hrmeten bunu onbir ay olarak kabul ederek yer yer kaydettik. Geri bir ayn fazla bir nemi yoktur. Lkin biz Bedizzaman'n Tarihesini yazarken, onun hakknda vukua gelmi hadiselerin objektif olarak gn gnne tarihlerini kaydetmek istiyoruz. Bununla beraber, acaba Byk Tarihe'nin kaydetmi olduu "Onbir ay hapis cezas" tabiri kesin bir bilgiye istinad ediyor mu? diye phemiz vardr. Geri Hazret-i stad hem Byk Tarihe-i Hayat, hem de ondan nce neredilen tariheleri grd, dinledi ve okudu. Bu hususta herhangi bir ey demedi. Bu durumda hangi taraf kesin hesapldr bilemedik.

Mhim bir taraf da udur ki: hapis ve ceza usulnde infaz yasas diye her zaman mahkmlara tatbik edilen cezann -Mahkumun iyi hal gstermesi takdirinde- Onun cezasnn te biri drlr. Mesel eskide ceza bir sene ise, onun sekiz ay tatbik edilir, geri kalan te birisi de, meruten tahliye ismi altnda af edilirdi. Fakat bakyoruz ki: Bu usl Bedizzaman hakknda tatbik edilmemitir. nki btn tarihelerde "Verilen cezann tamamn yatmtr" eklinde bir mana anlald gibi, Hazret-i stad'n, 26. Lem'a'nn Onaltnc Rica'snda "Bir sene hapis yattm" ifadeside vardr. Eskiehir ve Denizli dosyalarn inceleyen Afyon Mahkemesi sorgu hkimliinin kararnamesinde de, Eskiehir hapis mddeti iin bir sene demektedir.(78) Buna gre Hazret-i stad'a verilen bir sene veya onbir ay cezann tamam tatbik edilmitir diyebiliriz. (74) Byk Tarihe S:174 (75) Osmanlca Lem'alar, S: 848, 849 ve 715 (76) Risale-i Nur mellifi Said Nur, S: 54 (77) Eski harf Bedizzaman'n hayatndan harikalar, S: 84 (78) Denizli Dosyas, S: 78 1039 DOKUZUNCU BLM KASTAMONU HAYATI (1336-1943) 1040 1041 KASTAMONU HAYATI FASLI Eskiehir hapis fasl ve mddeti, Yukarda ksa ve muhtasar ekli ile getii zere sona erdi. Bu mddet ise onbir ay veya tam bir senedir. Her iki hesap da dorudur denilebilir. Eer onbir ay hapis devam etmise, Hazret-i stad 27 Mart 1936'da hapisten kmtr. Yok eer tam bir sene beklemise, 27 Nisan 1936 da tahliye edilmitir. Hz. stad hapisten kar kmaz, hemen mi Kastamonu'ya gtrlm.. Yoksa bir ka gn Eskiehir'de bekletildikten sonra m gtrlm, diye bir bilgi mevcud deildir. Lkin biz stad'n hapisten kar kmaz Kastamonu'ya gtrldn hesaplyacaz. nk aksini ispatlyan herhangi bir delil mevcud deildir. Buna gre, stad'n Kastamonu'ya gtrlmesi, herhalde Eskiehir'den Ankara'ya kadar kara trenle.. Oradan da Kastamonu'ya baka vastalarla olmutur. Bu yolculuu iki gn olarak hesaplasak; birinci hesaba gre, 29 Mart ikinci hesaba gre 29 Nisan 1936 gn stad Kastamonu'dadr. Hazret-i stad'n Kastamonu'ya vard sene, mbarek yalar, sabit hesap olan Rum ve Miladiye gre tam 59'dur. Fakat Kamer, yani Hicri takvime gre olsa, 60' tamamlam, 61'in iine girmi bulunmaktadr.

stad Bedizzaman' Kastamonu'ya gtren muhafzlar, mahkemenin karar gereince onu, orann emniyetine teslim ederler. nk kararda, "Bir sene Kastamonu vilyetinde polis gzetimi altnda bulundurulacak" hkm vardr. Kastamonu emniyeti deKas koca Bedizzaman' alelade bir insanm gibi teslim alarak, Kastamonu'nun Araba pazar semtindeki ar polis karakoluna yerletirdiler. Bylece Hazret-i stad Bedizzaman'n Yzbin kere h onun ahsiyetine- alelde, ayya veya -H smme h- can bir insanm gibi karakollarda, zamann fask polislerinin ierisinde braklmasna cevaz gsteren ve ona bunu reva gren, devrin hkmet adamlarnn tinet, anlay ve karakterlerine bir l olmak iin kfi bir mi'yardr. Hazret-i Bedizzaman bylece ilk ayn polis karakolunda geirdikten sonra, yine Vlinin ve emniyetin msaadeleriyle, ayn karakolun karsnda ve aralarnda ancak iki- metre kadar bir mesafe bulunan ahap ve ok khne bir evi -Kirasn kendisi demek zerekiralyarak yerleti. Burada onun her hareketi karakolca gzetleniyor ve kolaylkla grlyordu. Evinin karakola bakan odasnn pencerelerine perde aslmasna msaade edilmemiti. Pencereleri perdesizdi. Karakoldaki polisler istedikleri anda onu grebiliyorlard. te Hazret-i stad Bedizzaman'n Kastamonu'daki yrekler paralayc hazin hayatnn ac tablosu... Evet, Hazret-i stad Bedizzaman Kastamonu'ya ilk geli gnlerin 1042 den itibaren, Denizli hapsine tevkif edilerek gnderildii tarihe kadar, -yukarda kaydedilmi iki hesaptan birincisine gre- tam yedi sene, be ay, yirmi bir gn.. ikinci hesaba gre; yedi sene, drt ay, yirmibir gn zamann Kastamonu'da mezkr tarzda geirmi oluyordu. Halbuki hkmeti ynetenlerin n saflarnda yer alan bir ok adamlar, Bedizzaman'n ok byk ve te'sirli vatan ve millet hizmetlerini grm ve bilmi adamlard... KASTAMONU EHR Kastamonu vilayeti, aslnda Anadolunun temiz-saf ve dindar halk ile.. Ve yetitirmi olduu byk Ulema ve evliyas ile beraber, oradan kan byk devlet adamlaryla mehur ve mmtaz, irin bir beldedir. Ayn zamanda gzel ve temiz havas, etrafndaki dalk ve ormanlyla, gzel ve irin yaylalar ve mesireg0hlaryla tatl ve gzel bir ehirdir. Hazret-i stad da bylesi bir yeri sever ve arard zaten... Fakat ehl-i dnya, zaman zaman bu cennet gibi irin beldeyi ona cehenneme evirtici tarassud ve ta'cizleri, hatta vcudunu yok etmek iin mteaddit defalar zehirler vermeleri eksik olmuyordu. Amma btn bu ta'cizler, bu ikenceler, tazib ve tazyikler Hazret-i Bedizzaman'n azmini, iradesini ve gayretini kamlyor, daha ok imana ve Kur'ana hizmet ettiriyordu. Maneviyat sahasnda da bu tazyiklerden dolay daha ok mertebeler kat'edip yksekliyordu. STADIN NUFS KAYDI KASTAMONUYA GETRLYOR Ehl-i dnya, Hazret-i stad' Kastamonu'ya getirdiklerinde, artk burada lr, gider plnyla; onun nfs kaydn bile, Ankara'nn emriyle Kastamonu'ya nakletmilerdi. Artk stad Kastamonu'lu idi. stad'n ismi, kanunlarla karlan aflarn hi birisinde yoktu. O, onlarca ebediyen nefye mahkmdu. 1928, 1933'lerde kan umumi af kanunlar ona isabetten uzak kalmt. Her defasnda o mstesna tutuluyor, ona ayr ve husus muamele uygulanyordu.

Diyelim ki; bu defa Eskiehir Mahkemesi onun hakknda yalnz bir sene Kastamonu'da bulunmasna karar verdi. Mahkemenin karar olduu iin uyguland da.. Peki bu hkm ve kararn infazndan sonra, neden ona dier efrad- millet gibi "Artk serbestsiniz, hkmnz bitmitir, istediiniz gibi yaayabilir ve istediiniz yere gidebilirsiniz" demiyorlard. Bilkis mahkeme kararnn infazndan hemen sonra, baka bir hkm ve baka bir karar infaz safhasna giriyordu. Onun istek ve iradesinin dnda olarak, onu Kastamonu'ya daimi ekilde yerletirmek zere, keyf bir tarzda onun 1043 nfus kayd Kastamonu'ya getiriliyordu. Acaba neden bu zulmler, bu keyf muameleler sebepsiz yere yaplyordu? Onun bir suu mu vard? Memleket ve millet onun yznden bir zarar m grmt? Yahut da byle dimi ekilde srgn ve tarassudlar altnda bulundurulmasna dair bir mahkemenin karar m mevcuttu?.. Hayr, hayr, hayr!.. O halde neden? te, stad Bedizzaman Hazretleri hakknda uygulanan o keyf zulmkrane bed muameleler ve gayr-i insan, kanunsuz uygulamalarn sebeplerinin cevabn bulmak zere kk bir fasl amak gerekmektedir. NEDEN STAD'A ZULM Evet, diyelim hkmet, emniyet mlhazasyla Hazret-i stad hakknda phelendi, vesvese etti.. Onun durumunu ve hizmet eklini bir siyaset zannetti.. ve bu sebeple stad'n her taraf, kitaplar ve mektuplar arand, bulundu, bakld ve tedkik edildi. Delil olacak hi bir ey bulunmad.. Ellerine geen ey, bir ka tane Kur'an tefsirinden ibaret olan iman ve ilm risaleler... Yine tatmin olmadlar, pheleri zail olmad... Bir mahkemenin tedkik etmesini istediler, beklediler. Mahkeme dahi bu risale ve mektuplar inceden inceye tetkik etti. Aranan mevhum suun zerresini dahi bulamad, beraat verdi. Yine tekrar vesveseler, evhamlar devam etti. Bu defa yeniden gizli takibatlar, gizli kontrollar srdrld. Evhamlar kabartacak vesveseler, hlyalar byd. Yeniden taharriler, basknlar yapld. Yine aradklar eyin hi bir eseri bulunmad. Buna ramen pheli zanlarnn izalesi iin stad ve talebeleri yeniden tevkif altna alndlar. Dosyalar zerinde derinden derine incelemeler yapld. Bilirkiilere tetkik ettirildi. Ayrca aylar sren sorgulamalar, istintaklar yapld, yrtld.. yine netice de; idareye, asayie, siyasete taalluk edecek bir emare, bir delil bulunamad. Yani her noktadan o mesele bitmi oldu veya bitmi olmalyd. Peki acaba neden tekrar Bedizzaman'n elleri kollar baland,. bir menfadan dier bir menfaya gnderildi? Ve neden onun hakknda yaplan aratrmalar, gizli ta'kib ve kontrollar bitmedi? Bilkis daha ok artt, geniledi ve sklat.. Evet bunlar neden?.. bu zulml bed muameleler, ikenceli ta'zibler bir asayi, emniyet ve idarenin muhafazas ve mlhazas namnam idi? Hayr!.. nk idarece, asayie medar- ittiham hi bir ey yoktu, bulunmamt. O halde neden ve niin?.. Evet, evet, evet, ite bu suallerin, bu istifhamlarn ve bu sebebsiz zulml ve kanunsuz muamelelerin altnda yatan manann bilinmesi iin tek bir cevab vardr. Baka da hi bir ey yoktur.. O da: Bu vatana kfr rejimleri, 1044

dinsizlik esaslarn, zndklk prensiblerini yerletirmeye alan gizli ifsad komitelerinin plnlarnn yerletirilmesine kar; hari ve dahil din dman, gizli ve aikr zndk ve mnafklar, Bedizzaman' ve onun iman ve Kur'an eserlerini kendilerine byk bir mani', kuvvetli bir engel ve yklmaz bir sed bildikleri ve grdkleri iin idi... Bakaca madd ve kanun hi bir sebep yoktu. nk maddi alemde, Bedizzaman Said-i Nursi Hazretlerinin hkmet iiyle ve onun siyaset ve idaresiyle, dahil emniyet ve asayii ile menfi olarak hi bir dola yoktu. Bilkis asayi, emniyet, memleket huzuru , sulh ve sknunu temin etmeye medar en byk ve en te'sirli hizmeti yapyor ve ifa ediyordu. Her ne ise sadede dnyoruz. stad Bedizzaman Hazretleri yukarda mezkr tarzdaki ackl ve zulml olan Kastamonu hayatnn kendi kalemiyle ok hlsal ve fezlekeli tablosunu yle izmektedir: "Bir zaman ihtiyarlk vaktinde, Eskiehir hapsinden bir sene cezay ekip ktm. Beni Kastamonu'ya nefyettiler. Polis karakolunda iki ay misafir ettiler. Benim gibi, sadk dostlaryla grmekten sklan bir mnzev ve kyafetinin tebdiline tahamml etmiyen bir adam, byle yerlerde ne kadar azab eker anlalr. te, ben bu me'yusiyette iken, birden inayet-i ilhiye ihtiyarlmn imdadna geldi. O karakoldaki komiser, polislerle beraber sadk dost(1) hkmne getiler .Hi bir vakit apkay bama koymay ihtar etmedikleri gibi, benim hizmetilerim misll istediim zaman beni ehrin etrafnda gezdiriyordular. Sonra o karakolun karsnda Kastamonu'nun medrese-i Nuriyesine girdim. Nurlarn te'lifine baladm. Feyz, Emin, Hilm, Sadk, Nazif, Salahaddin gibi Nur'un kahraman kirdleri Nurlarn neri, teksiri iin o medreseye devam ettiler. Genliimde eski talebelerimle geirdiim kymettar mzakere-i ilmiyeyi daha parlak bir surette gsterdiler...(2)" Evet, Hazret-i stad, bu eker gibi ifadeleri ile, her eyde, her musibet altnda inayet ve Rahmetin tecell cihetini grerek, gstererek imann verdii tesell ve te'siri gstermek istemitir. Yoksa hakikaten ve maddeten ve sebebler noktasndan dnlse, Hazret-i stad'n o tarz- hayat bir nevi esaret hayatdr. (1) lerde nakledeceimiz baz hadiselerde, bir ksm polis ve komiserlerin sebebsiz stad'a musallat olup onu ta'ciz etmeleri neticesinde, yedikleri tokat ve manevi darbe ile kt akibetleri grlecektir. Fakat Hazret-i stad umum ahval ierisinde hayatn anlatrken bunlarn szn etmemitir. A.B. (2) Lem'alar, Envar Neriyat, S: 263 (2) Lem'alar, Envar Neriyat, S:263 1045 1046 ISPARTAYA LK MEKTUP stad'n Kastamonu'daki polis karakolu iinde geirdii iki- aylk ileli, zdrapl hayat bylece sona erdikten sonra, yukarda yazld gibi, ayn karakolun karsnda bulunan fakir bir kadna ait khne ve ahap bir evi kendi parasyla kiralyarak yerleti. stad henz bu eve yerlemeden nce ve daha karakolda iken, emniyet mdrl msaadesiyle Ispartadan bir talebesini hizmetine yardm iin, Ispartal Hsrev Aabeye, Kastamonu emniyet mdrl eliyle gnderdii mektubunun altnda

11/Mays/l936 tarihi yazldr. Bu tarih ise, Eskiehir hapis mddeti ve Kastamonu'ya geli tarihi hususunda yaplan iki ihtimalli hesaptan birincisine gre, stad'n Kastamonu'ya geliinin 42. gn olduu.. Ama ikinci kuvvetli ihtimale gre olsa, henz on ikinci gn olduu grlmektedir ve kanaatmzca doru olan da budur. Mektup aynen yledir: Aziz Kardeim Hsrev kr, hakkmda inayet-i lhiye devam ediyor. Ben burada rahatm. Fakat hizmete iddetli ihtiyacm var. Sizlerden biriniz yanmda bulunmazsa ok zleceim. En evvel hizmet nbeti sana dt. Sonra bakas yapar. Bu husus iin ben burada hkmete ve emniyet mdrne mracaat ettim. Eer senin yol masraf verilse veya teshilat gsterilse, ok iyi olur. Yoksa bor ediniz, burada beraber alp o borcu vereceiz. Gelirken beraber mu'cizeli Kur'anmz ve matbu' Onuncu Sz' ve Hafz Ali'nin el yazsyla benim iin tevafuklu yazlan onuncu Sz' ve alt esma-i lhiyenin alt nkteleri -eer yazmsan- birlikte getir. Bu husus hakknda burada zabtaya ve hkmete bildirdim. Sleyman ve kardelerime ok selm... 11 Mays 1936 Kardeiniz Kastamonu Emniyet Mdriyeti eliyle(3)" Said-i Nursi stad'n bu mektubu zerine ona hizmet iin Isparta'dan kimsenin Kastamonu'ya gelip gelmediini bilemiyoruz. Fakat geldiine dair hi bir emare de yoktur. Bu mektubun yazlndan sonra, stad'n polis karakolunda geirdii gnler, onun ifadesiyle tamam "ki- ay" karinesinden, herhalde tam ay olmayp, iki aydan da fazladr. Eer bu mddeti tam iki buuk ay kabul etsek, ikinci ihtimalli hesaba gre mezkr mektuptan sonra altm gn daha karakolda kald anlald gibi, karakol karsndaki menziline de 14 Temmuz 1936'da yerlemi olmas dnlebilir. (3) Osmanlca Kastamonu teksir-2 S: 28 1047 Bylece Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi yerletii ve "kk medrese-i Nuriye" olarak tavsif ettii bu hazin gurbet evinde; -Karakolda geirmi olduu iki-buuk aylk hayat hari- yedi sene, iki ay, alt gn imrar- hayat etmi oluyordu. stad'n Kastamonu'ya geliinin ilk on ikinci gnnde Isparta'ya gnderdii mezkr ilk mektup ile birlikte, Birinci ve kinci ua'larn baz msveddelerini de yollamt. Fakat bunlarn ulap ulamadna dair herhangi bir haber, bir cevab alamam ve bylece Isparta'yla iki sene kadar muhaberesiz, muvasalasz durduu ve bu ilk iki sene zarfnda Birinci ua'nn tebyizinden baka herhangi bir risaleyi de te'lif etmedii anlalmaktadr.(4) Ancak Kastamonu'ya geliinin ikinci senesinden sonra, yani 1938 senesi iinde hem Isparta ile muhabereye, hem de eksik kalan "ualar" dizisinin te'lifine balyabilmitir. Ayn yl iinde Nazif eleb ve olu Selahaddin de(5) stadla tanm ve Risale-i Nur hizmetine balamlard.

OK MHM BR AHTLK Kastamonulu Sat Ylmaz derki: stad Bedizzaman Kastamonuda bulunduu yllarda, arasra gider, Hac brahim dandan kuru odunlar toplar, alr getirir, frncya verirdi. Onun mukabilinde ekmek alrd... (Son ahitler-5, Sh.234) Bu ahidin ifadesinden anlalyorki, Hazret-i Bedizzaman, dalara teneffs kasdyla iktinda, kuru odunlarda toplar, gelirkende onlar srtna yklenir getirirmi.. Taki, kimsenin minneti altna girmesin. KASTAMONU'DA TELFAT Kastamonu'da 1938 ylndan balyarak te'lifleri yaplan 3.4.5.6.7.8. ve 9. ua'larn te'lifleri, bir sra takip edip etmedii tam ve kesin anlalmamakla(6) birlikte, 1938 Ramazannda -ki o senenin kasm ve aralk aylar iindedir- Ayet-el Kbra olan "Yedinci ua" Risalesiyle, nc Keramet-i A1eviye Risalesi olan "Sekizinci ua" risalesi araya zaman girmeden pe pee te'lif edildikleri stad'n mektuplarndan fehmedilmektedir.(7) Dokuzuncu ua'nn ise, 1940 yl ierisinde te'lif edildii yine stad'n beyanlarndan anlalyor(8). Yine Ayet-el Kbra'nn (4) Osmanlca Kastsmonu-2 S: 3 ve 52 (5) Ayn eser, S: 66 (6) Osmanlca Kastamonu -2,S:1 (7) ualar-Envar Neriyat,S:691 (8) Ayn eser, S: 160 1048 te'lifnden sonra, yirmidokuzuncu Lem'a-i Arabiyeden hlsa edilen Hizb-l-Ekber-i Nur risalesi de tanzim edilmi ve neredilmitir. Bu tarihten sonra, ta Denizli hapsine kadar Risale te'lifi muvakkat bir tevakkuf devresini geirdiini stad yazmaktadr(9). Bylece Hazret-i stad Bedizzaman'n Kastamonu hayatnn nc senesi bandan itibaren balad ve 18.8.1943 tarihine kadar srdrm olduu alt sene ay zarfndaki muhabere mektuplaryla, te'lif ettii risalelerinin mecmuu; -farz- muhal, dier Risale-i Nurlarn ve mektuplarnn yok olduu farz edilse bile- tek bana iman, ihls, uhuvvet, hizmet dstrlar ve ihtiyat tavsiyeleri bakmndan hereye kf byk bir Nur hazinesi mesabesindedir... Ve dnya kadar byk, cihan kadar azametli bir davann mstakimane yrtlmesine, yerletirilmesine ve devam ettirilmesine kfi bir mrid ve lmez bir rehberdir. stad'n Kastamonu'dan Isparta'ya gnderdii mezkr muhabere mektuplarnn says, husus ve umumleri dhil ikiyz yetmibe adedi(10) bulduu gibi, Eskiehir hapsinin son gnlerinde te'lif etmi olduu ve fakat tebyizini yapmad ve neretmedii Birinci ve kinci ua'larla birlikte, Kastamonu'da te'lifi yaplan -nk Birinci ve kinci ua'lar Kastamonu'da tebyiz edilip neredildi- Risalelerin adedi de on taneyi bulmaktadr.(11) Bu sayya Onuncu ua' ismini alan ve talebelerine Kastamonu'da iken

yazdrtlan fihristenin ikinci blm -ki Onbeinci Lem'a'dan sonraki risalelerin umumi fhristesidir- de ilave etsek, tam on bir risle olur. TAFSLAT te, stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin Kastamonu hayat kll veheleri ve ana hatlaryla bylece tayin edildikten sonra; Onun teferruatna ve Kur'an hizmetiyle ilgili olarak cereyan eden hadiselerin kritiine geleceiz. Teferruata girmeden nce, bir hususu ehemmiyetle kaydetmeliyiz ki; stad'n Kastamonu hayat, Barla hayatna nisbetle ve bir ynyle daha ok ynl ve renklidir. nk zalim ehl-i dnya ve gizli dinsiz zndklar burada onu daha ok sk bir mrakabe altnda bulundurmu ve daha ok bask ve zulmler uygulamtr. Hazret-i stad ise, hem btn bu plnl, evhaml mrakabe ve tazyiklere kar ok ihtiyatl ve tedbirli davranma mecburiye (9) Osmanlca Kastamonu-1, S: 442 (10) Bu ikiyz yetmi be adet mektuplarn ierisinde on tane kadar talebelerin takriz mahiyetindeki mektub ve fkralardr.Mezkr mektuplarn tamamda el yazma Kastamonu Lahikalarnn asllarnda mevcuttur. Onun iin atflar ona gre yeplmtr. (11) Bu sayya Hizbul-Ekber-i Nuride dahildir.A.B. 1049 tindedir. Hem de Isparta ve Kastamonu'da yeni yeni gelien iman hizmetinin selmetle yrtlmesi iin, talebelerini sk sk ikaz, irad ve terbiye edici muhabere mektuplann yazmak ve selmetli yollarla ulatrmak mkellefiyetiyle kar karyadr!. Ve hkeza, Barla hayatnn bir derece sde hizmet tarzna nisbeten ok eitleen ve Nur talebelerininde bir ka kat misli artan Kastamonu hayat, stad' bir ok mes'elelerle ilgilendirneye, talebelerinin ve Nurun hizmet ehlinin meydana kan bir sr problemlerini dinleyip halletmeye onu mecbur duruma getirmitir. Bundan dolaydr ki, Barla'da yazlan hizmet tedbirlerine dair ancak otuzotuzbe mektuplar on sene zarfnda yazlmken, burada yedi buuk sene zarfnda ikiyz yetmibe mektup yazlmtr. unu da ilveten kaydedelim ki: Eskiehir hapis hadisesinden sonra, bilhassa ve bilhassa Isparta ve civar, kaza ve kylerinde ak ve evke gelerek, Risale-i Nur hizmetine koup el atan yzlerce, binlerce talebe km, kaleme sarlp Nurlar yazmaya balyan insanlarla dolup tamtr. Bu arada Kastamonu civarnda da, yeniyeni mtak talebeler karak, adeta Isparta ile yarma ahengine girmiti. Hele Kastamonu'nun nebolu kazas faaliyet, hareket ve gayretlerinden "Kk Isparta" nvann kazanmt. Kastamonu ve civarnda Mehmed Feyzler, Eminler, Hilmiler, Tahsinler, Sadk Beyler, Hafz Tevfik'ler, Ahmed Nazif ve Selahaddin elebiler, brahimler.. ve Denizli hapsinden sonra da, nasl ki Eflan'de, Safranbolu'da meydana kan mbarek faal talebeleriyle, gerekten Kastamonu ve civar bir ikinci Isparta kymetini almt. Elbette gelien bu hizmetler, yetien bu talebe ve nirlerin bir ok sualleri ve problemleri olacakt. Hazret-i stad da btn o meseleleri, sualleri cevablandrmak, hizmetlerine yn vermek mecburiyetindeydi.

Bir taraftan Nur Risalelerini yazan ve neredenleri evk ve gayrete getirmek iin okayp taltif etmesi, fitr bir ekilde tevik etmesi, iltifatlarda bulunmas yannda, bir de ihls derslerini, uhuvvet, samimiyet ve tesand tlerini ve hizmette ciddiyet, sebat ve dikkat ihtarlarn da veriyordu. Ayn zamanda dnyada cereyan eden hadiselere, fak ve mlya'ni eylere ciddi alkadar olup katlmann ok byk zararlarn da sk sk tekrar edip ikazlarda bulunuyordu. te Hazret-i stad'n Kastamonu'da te'lif ettii veya tebyize ekip tanzim ettii on adet risalelerinin yannda, ikiyz yetmi be adet mektubuyla (12) da bu vazifeleri yerine getirmi oluyordu. Ayrca Nur talebeleri tarafndan elle yazlp oaltlan ve tashih iin kendisine gnderilen bir ok Ri (12) Bu ikiyz yetmi be adet mektuplarn ierisinde on tane kader talebelerin takrez mahiyetindeki mektub ve fkralardr.Mezkur mektuplarn tamamda el yazma Kastamonu Lahikalarnn asllarnda mevcuttur. Onun iin atflar ona gre yeplmtr. 1050 saleleri okuyup tashih etmek vazifesini de beraber yrtyordu. Yine bu arada bilhassa Kastamonu'da mektep talebeleri iinde ve kadnlar taifesi arasnda balyan inkiaf ve Nurlara kar tevecch, evk ve faaliyet neticesi; yani Nur hizmeti dolaysyla gen talebeler ve hanmlarla dolayl dolaysz ilgilenmesi, Nur Risalelerinden onlarn anlayaca paralar okutturup yazdrmas ve tavsiyelerde bulunmas veya ziyaretleri esnasnda ifah dersleri vermesi de beraber oluyordu. Btn bu hizmet ve vazifelerin yannda asla ve kat'a ihmal etmedi'i ubudiyet, mnact, zikir ve tesbih ve tefekkr vazifelerini de son derece titizlik ierisinde ve a'zam bir ekilde ifa ediyordu.. Ve hakeza hizmet u'belerinin oalmas nisbetinde, alka ve tevecch bekliyen iler ve vazifeler... HZMET UBELER Hizmet ubelerinden terbiye, irad ve ikaz metodlaryla ilgili yol ve dallarnn ana kanallarn bir ka merkezde toplamak mmkndr, yle ki: 1- Nur talebelerinin hizmette evk ve gayretlerini arttracak -hakikat olarak- Risale-i Nurun ahs- manevisinin kudsliini, bykln ve Nur hizmetinin fevkalde azamet derecesini zaman zaman anlatmas.. 2- Risale-i Nur hizmetindeki talebelerin birbirlerine kar muhabbet, sadakat, samimiyet, tesand ve ihlsl muamele ve muaeretlerde bulunmalarn temin edici, mknats gibi tesirli dersler vermesi. 3- Gizli din dmanlarnn Nur hizmetini bozmaya mteveccih sinsi faaliyet ve metodlu, sistemli desiselerine kar uyank bulunup, ihtiyatl ve dikkatli davranmay temin edici ikaz ve iradlarda bulunmas... 4- lemde ve Trkiye'de cereyan eden eitli fak hadiselere kaplp da, bilhassa ve bilhassa herhangi bir tarafa ciddi ekilde tarafgir duruma dmemelerini temin edici ilm, mdellel beyanlarda bulunmas..

5- Zaman zaman Nur talebelerinin, hizmetin hareket tarzna dair sorduklar suallerini akl ve ilm ekilde cevablandran izahlarda bulunmas. 6- Nur talebelerinin her halde ve0 mutlaka takva ve amel-i salih zere bulunmalarn ve snnet-i seniyye ve eriat- Ahmediye (A.S.M.) dairesinde olmalarn beyan eden ve yol ve artlarn gsteren iradlarda bulunmas.. Ve btn bunlarn cz'iyyatlarn; irad, terbiye ve ikaz diktelerini, Kastamonu Lahikas denilen muazzam ve emsalsiz ve lmez kitapda bulabilmek mmkndr. Ayn zamanda bu eser, stad'n Kastamonu hayat iin en doru en slam kaynak ve me'haz de odur. 1051 ekil ve adlar sralanan hadiseleri ve onlara dair irad ve terbiye metodlarn bylece kaydettikten sonra, bu snflara bakan ve iaret eden umum mektuplar veya onlardan blmleri tamamen buraya dercetmek mmkin deildir. Ancak her madde ve mesele iin birer ikier mektuptan, ikier er blm ve pasaj alabileceiz: TENBH: Kaydedeceimiz nmnelik blmleri, sadece Kastamonu hayatnda yazlm olan lhika mektuplarndan alacaz. Ayn mes'elelerin devamlar, belki daha geni izahlar, Nur Risalelerinde ve hususiyle Emirda 1,2 mektuplarnda da mevcuddur. O sraya ve tarihe geldiimiz zaman bu hususlarn daha genie olan izahlann da ele alacamz mit etmekteyiz. DKKAT VE HTYAT TAVSYELER: A- Siyasetin, daha dorusu fak gnlk hadiselerin tarafgirliinin, Risale-i Nur hizmetine yapt zararlar hakkndaki ikazlardan baz blmler: "...stadmz diyor ki: "Evet bu zamanda merak ile radyo vastasyla, cidd alkadarane kre-i arzdaki boumalara merak edip bakanlar, dikkat edenler; madd ve manevi pek ok zararlar vardr. Ya akln datr manevi bir divane olur.. Ya kalbini datr manevi bir dinsiz olur.. ya fkrini datr manevi bir ecnebi olur. Evet, kendim grdm; lzumsuz bir merak ile, mtedeyyin iken adi bir adam, biri de ilme mensubiyeti varken; eskiden beri slm dman olan bir kfirin (*) malubiyetiyle alamak derecesinde bir mahzuniyet.. Ve l-i Beytten Seyyidler cemaatnn bir kfire kar malubiyetinden mesruriyetini grdm. Byle m bir adamn alkas bir geni daire-i siyaset iin, byle kfir bir dman bir seyyide tercih etmek, acaba divaneliin ve akl datmakln en acib bir misali deil midir?..(13)" "Sual: lem-i slmn mukadderatyla cidd alkadar olan bu cihan harbinin dehetli zamanlarnda elli gn kadar(14)" ne bizden ve ne de her gn hizmetinizde bulunan Emin'den bir defack olsun sormadnz. Acaba bu byk hadiseden daha byk dier bir hakikat m hkmediyor ki, bunu ehemmiyetten iskat ediyor. Yahut onunla megul olmann bir zarar m var? diye stadmzdan sorduk, o da elcevab diyor ki:

"Evet, bu cihan harbinden daha byk bir hakikat ve daha azim bir hadise hkmettigi iin, cihan harbi ona nisbeten ok ehemmiyetsiz dyor... (*) Hz. stadn Eskidenbari slam dmanndan murad,ngilizlerdir A.B. (13) Kastamonu-1, S:50 (14) kinci Cihan Harbi balang olarak 1 Eyll 1939'dur. Ancak harbin kzma hengam 1940 veya 1941 seneleridir. 1052 Bu zamanda her m'min iin belki herkes iin, kre-i arz kadar bk bir tarla ve o tarla batan baa baheler ve kasrlarla mzeyyen ebed bir mlk almak ve o mlk kazanmak veya kaybetmek davas alm. Eer ngiliz, Alman kadar serveti ve kuvveti olsa ve akl da varsa, yalnz o davay kazanmak iin btnn sarf edecek...(15)" "...Risale-i Nurun hs talebeleri bk elmaslar hkmnde olan hakaik- imaniyenin vazifesi iinde, zalimlerin satran oyunlarna bakmakla, vazife-i kudsiyelerine ftr vermemek ve fikirlerini onlarla bulatrmamak gerektir. Cenab- Hak bize nur ve nuran vazifeler vermi...(16)" "...Sakn sakn dnya cereyanlar, hususan siyaset cereyanlar ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasn. Karnzda ittihad etmi dallet frkalarna kar perian etmesin. "Elhubbufillah, velbuzu fillah" dstur-u Rahman yerine, eliyazbillah, "Elhubbu fissiyaset velbuzu lissiyaset" dstur-u eytan hkmedip, melek gibi bir hakikat kardeine adavet ve elhannas gibi bir siyaset arkadana muhabbet ve taraftarlkla zulmne rza gsterip cinayetine manen erik eylemesin... "...Ben tahmin ediyorum ki, btn kre-i arzn bu yangnnda ve frtnalarnda selmet-i kalbini ve istirahat-i ruhunu muhafaza eden ve kurtaran yalnz hakiki ehl-i iman ve ehl-i tevekkl ve rzadr. Bunlarn iinde de, en ziyade kendini kurtaranlar Risale-i Nurun dairesine sadakatla girenlerdir...(17) " "...man hizmeti, iman hakaik bu kinatta her eyin fevkindedir. Hi bir eye tabi ve alet olamaz. Fakat bu zamanda ehl-i gaflet ve dallet ve dinini dnyaya satan ve bak elmaslar ieye tebdil eden gfil insanlar nazarnda, o hizmet-i imaniyeyi hriteki kuvvetli cereyanlara tabi' ve alet telkk etmek ve yksek kymetlerini umum nazarnda tenzil etmek endiesiyle, Kur'an- Hakimin hizmeti bize kat' bir surette siyaseti yasak etmi...(18)" ...Bugn namazda ve tesbihatnda iken, manev tarzda denildi ki: Kre-i arzda arpan, mcadele eden cereyanlar, her halde birisi slmiyete ve Kur'ana ve Risale-i Nura ve mesleimize taraftar olacak. bu noktadan ona kar merakla bakmak gerekti. Bakmamak iin bir iki mektupta yazdm sebebler endan kalbe, akla kfidir. Fakat merakl ve hevesli nefse kfi gelmiyor diye kalbime geldi. (15) Os. Kastamonu-1, S:108 (16) Ayn eser, S: 227

(17) Ayn eser, S: 238 (18) Osmanlca Kostamonu-1, S: 278 1053 Ayn tesbihatta ihtar edildi ki: Ehemmiyetli sebebi ise; bakmakta bir tarafa tarafgirlik hissi uyanr. Trafgir nazar ise, taraftar olduu cereyann kusurunu grmez, zulmne rza gsterir. Belki alklar. Halbuki kfre rza kfr olduu gibi.. Zulme rza (raz olmak) dahi zulmdr. Elbette zemin yznde bu dehetli delloda semavat alatacak zulmler ve tahribat oluyor: ok masum ve mazlumlarn hukuklar kayboluyor. Mimsiz, gaddar medeniyetin zalimane dsturu olan! "Cemaat iin ferd feda edilir. Milletin selmeti iin cz' hukuklara baklmaz: diye yle dehetli bir zulm meydan am ki; Kurn-u la vahetlerinde de emsali vuku' bulmam. Kur'an- Mu'ciz-l Beyann adalet-i hakikiyesi: "Bir ferdin hakkn cemaate feda etmez. Hak, haktr, ke, bye, aza oa baklmaz. diye kanun-u semav ve hakik adalet noktasnda Risale-i Nur kirdleri gibi hakikat- Kur'an ile megul adamlar, zaruret olmadan lzumsuz, yalnz hevesli merak iin, netice itibariyla faidesi bulunan ve netice daha gelmeden evvel lzumsuz bakmak ve zalimane tahribatlarn alklamak suretiyle; slmiyet ve Kur'an lehine hizmet edecei o cereyann hareketini fikren takib etmekle megul olmak mnasib olmad iin, nefis de akl ve kalbe tabi' olup, merakn brakm diye anladm...(19)" "Sual: Geen sene sizden sormutuk ki; "Elli gndr merak edip dnya cereyanlarna bakmadnz ve sormadnz". O zaman bize bir cevab verdiniz, geri o cevab hakikattr ve kfidir. Fakat Risale-i Nur'un intiar ve hizmeti ve lem-i slmn menfaat noktasnda bir derece bakmanz lazm iken, imdi on ay oluyor, ayn hal devam ediyor. Merak edip hi sormuyorsunuz? Elcevab: Ayetine en a'zam bir tarzda imdiki bouan insanlar mazhar olmalarndan, onlara deil taraftar olmak veya merak ile o cereyanlar takib etmek ve onlarn yalan, aldatc propagandalarn dinlemek ve mteessirane mcadelelerini seyretmek; belki o acib zulmlere bakmak da ciz deil. nk zulme rza zulmdr. Taraftar olsa, zlim olur. Meyletse,(21) ayetine mazhar olur. Evet, hak ve hakikat ve din ve adalet hesabna olmadna, belki inad ve sabiyet-i milliye ve menfaat cinsiye ve nefsin enaniyetine dayanan, dnyada emsali vuku bulmayan gaddarane bir zulm hesabna (19) Os. Kastamonu-1, S:304 (21)Ayetten alnan Meyl kelimesi, sevmek ve taraftarlk etmek demektir. A.B. 1054 olduuna (20) kat' bir delil udur ki: Bin masum, oluk-ocuk, ihtiyar, hasta bulunan bir yerde bir iki dman askeri bulunmak bahanesiyle, bombalar ile onlar imha etmek.. ve tabakat- beer cereyanlar iinde burjuvalarn en dehetli mstebitleri ve sosyalistlerin ve Boleviklerin en mfritleri olan anaristlerle ittifak etmek(23) ve binler, milyonlar masumlarn kanIarn heder etmek ve btn insanlara zarar olan bu harbi idame ve sulhu reddetmekdir:(24)

te, byle hi bir kanun-u adalete ve insaniyete ve hi bir dstur-u hakikata ve hukuka muvafk gelmiyen boumalardan, elbette lem-i slm teberri eder, yardmclklarna tenezzl edip tezelll etmez. nki onlarda yle dehetli bir firavunluk, bir hodgamlk hkmediyor; deil Kur'ana, slama yardm, belki kendine tabi ve alet etmekle elini uzatr. yle zalimlerin klnlarna dayanmak, hakkaniyet-i Kur'aniye elbette tenezzl etmez.. ve milyonlarla masumlarn kanyle yorulmu bir kuvvet yerine, Halk- Kinatn kudret ve Rahmetine dayanmak ehl-i Kur'ana farz ve vacibdir. Geri zendaka ve dinsizlik, o bouanlarn birisine dayanp ehl-i diyaneti ezer. Onun tazyikinden kurtulmak, onun aks-i cereyanna taraftar olmak bir aredir. Fakat imdiye kadar o taraftarlk bir menfaat vermiyerek ok zararlar dokunmu. Hem zendeka, nifak hasiyetiyle her tarafa dner. Senin dostunu kendine dost eder, sana dman eder. Senin taraftarlk cihetiyle kazandn gnahlar faidesiz boynunda kalr. Bizzat Tahir Mutlu Aabeyden duyduum bir mes'elenin burada zikri mnasib grld. Tahir Aabey dedi: "Ben Kastamonu'ya stad'mz Ziyarete gittigimde, kendisinden dinlediim ve oradaki Nur talebelerinden etraflca duyduum bir hadise yledir: Hazret-i stad, kinci Cihan Harbi balarnda; slam milletine byk darbeler vuran ngiliz ve Ruslarn Alman ordusu karsnda maglubiyetlerini byk sevinlerle karlamken, hatta bir ara Alman ordusuna muvaffakiyet iin dua etmye baslamken, fakat bir mddet sonra, Almanlarn ok acib zulmlere baladn ve masum oluk cocuk demeden bombalarla imha ettiini iitince ,dua defterinden onlarn ismini sildi ve srt evirdi . Hatta Tahir Aabey Alman malubiyetinin stad 'n dua sn kesmesinden sonra baladn da sylyordu. A.B. (22) Bu ibarenin birinci blm, naslki Almanlarn zulml vahetlerine iaret ediyor..kinci blmde Ruslarla ittifak eden ngiliz ve mttefiklerinin yaptklarna bakmaktadr. A.B. (23) kinci Cihan Harbi lem-i slm'n dnda ve tamamen uzanda iken; O harbde yaplan firavunane zulm ve cebertlar ve vahetli gadrlarla mahvolan ve ezilen milyonlarca masum insanlarn kan ile yer yz buland ve boyand o harpte; ve hepsi de gayr-i mslim veya Hristiyan iken; taraflardan her hangi birisine burada slm memleketinde iken, taraftarlk yapmakla veya bir taraf muhabbetle alklamakla, bu derece zulme adaletsizlie ve hakszla derse; acaba bu gn (ran-Irak Harbi) slam leminin ortasnda iki Mslman devlet, Devlet rejimi mslman olmasa da halk ve ahalisi mslman olan- bir inad ve garaz veya mlk hrs iin bu kadar slam milletinin kannn dklmesine sebebiyet veren, hele bunlardan bir taraf btn ara bulucukluklar, msalha tekliflerini tersleyip sulhu reddedip harbin zalimane vahetinin idamesine sebeb olmakta olan o devlet; zalim, hunhar, azgn ve tai olduu Kur'anca ve dinen sabit olduu halde, bunlarn dnda kalan dier Mslmanlar, baz gstermelik laflarndan dolay ona taraftarlk gsterip alkln yaparsa, ne kadar zulme, hakszla, adaletsizlie ve arlatanla dt anlalr sanrm. A.B. 1055 Risale-i Nur kirdlerinin vazifeleri iman olduundan, hayat mes'eleleri onlar ok alkadar etmez ve merakla baktrmaz. te bu hakikate binaen, deil on ay, sene dahi bakmasam hakkm var Sizler baktnz, gnahlardan baka ne kazandnz? Ben bakmadm ne kaybettim...(25)" NGLZ SYASETNN PROPAGANDASINA ALDANANLARA MHM BR DERS:

(Bu dersin banda "Bu mektup bir derece mahremdir. ngiliz siyasetine taraftar olanlara gsterilmesin" diye yazldr.) Aziz Sddk Kardelerim! Byk Hafz Ali'nin husus medresesinde bir hemiremizin intak- bilhak nev'inden: "Galib cereyann ileri gitmemesinin bir sebebini, Risale-i Nur kirtlerinin siyasete bakmamalar ve arpmadan gelen zulmlere hissedar olmamas iin merakla hareketlerini slmiyet menfaat noktasnda dualaryla takib etmedikleridir" demesi.. hem Hafz Ali'nin Hsrev ile grmesi "stadmz bizi siyasetten men' ediyor, zarardr" demesine makabil, bir kardeimiz "Ne ile sabittir?" diye istifsar ve on aydan beri harbin vaziyetini nazara almadmn sebebini soran buradaki kardelerime verdiim cevaba Hafz Ali'nin istihsan mnasebetiyle, kaidemize muhalif olarak bir iki dakika siyasete bakp(25) bir iki kelime beyan ediyorum(25): Evvel: Buradaki bir ksm Risale-i Nur akirtleri; lem-i slmda ok mstemlekt bulunan bir devlet, bu Anadolu hricindeki Mslmanlara -yalnz kendi menfaat iin- bir derece dinlerine ilimiyor veya iliemiyor diye o devletin hari slamlara tatbik ettii siyasete btn btn muhalif bir siyaseti takib ettii, bu memlekette faaliyette bulunan propagandasna kaplp o cereyana taraftarlkla, Risale-i Nurun safvet ve halisiyetine zarar verdiinden, o siyas kirde dedim: "O devlet, bu memleketteki hkmete mstemlektndaki Mslmanlar snmamak ve iltihak etmemek iin eskiden beri bu vatanda dinsizlii tervic etmi. (24) Osmanlca Kastamonu-1, S: 435-436 (25)Hazret-i stad'n "Bir iki dakika siyasete baktm" tabirinden anlalan mana o dur ki; "GazeteIeri tefti ettim, radyolar dinledim ve bu neticeye vardm" eklinde dnlmesin. nk bir dakikada bu iler olmaz.olsa olsa, kalb ve ruhunun rasad ve radarlaryla lemde cereyan eden politik mes'eleler zerine biraz bakm ve bu neticeyi grerek kaydetmitir. A.B. 1056 imdiki ilhad dahi onun ifsad komitesinin eseridir. Hatta... yzde be-on dinsizlerin hatrlarn sayd. Mesleklerini (rejim) resmen takdir ederek (26) yz milyon slmn hatrlarn krd.. ve malub olduu halde, inad ve menfaat iin sulhu reddetti. Kre-i arz atee verdi ve bu lem-i insaniyetin her tarafnda snmez yangn oldu. te madem siz bu vatann evldsnz, burada onun propagandasna kaplmaynz ve siyasete karmaynz. Eer harite olsanz, oradaki msaadekr siyasetine taraftarlk gsterseniz, eer lzum olur ve Risale-i Nur dahi msaade etse- belki zarar olmaz. Yoksa zarar ve hatar ve hatadr. Amma teki galib cereyan ise, ne vakit Kur'an'a ve Risale-i Nur'a ve bize ve slmlara yardm etse ve Kur'an'n hakikatna hizmete bilfiil teebbs eylese, siz de o vakit Kur'an ve Risale-i Nur hesabna onun hareketine merakla bakabilirsiniz. Yoksa imdiden tarafgirane bakmak ile, tahribatndaki zulmlere hissedar olmak ihtimali var.. Ve hari lem-i slmn nanev cereyanlarna muhalif olur. Said-i Nursi(27)"

Bu mevzuda sadr olan stad'n dier ikaz ve iradlar iin Kastamonu lahikasnn asllarna havale ederken; stad'n u son mektubundaki pek ince ve ok muazzam bir meselenin esasn tekil eden mes'elelere dikkatle eilmeye ve hedef tayin etmeye deer olduunu dnyoruz. EHL- DNYANIN DESSE VE DOLAPLARINA KARI HTYAT VE TAHAFFUZ HAKKINDA "Kardelerim, ok dikkat ediniz! Mnafklar oktur. Mmkn o1- duu kadar Risalelerin buradan irsal edildiini sylemeyiniz. T Risale-i Nur hizmetine zarar gelmesin. Maatteessf ben burada btn btn yalnz kaldm iin, ok ehemmiyetli hakikatlar yuzlmadan geldiler, gittiler ...(28)" "...Hsrev'in daima isabetli ve faideli ve ok yksek fikri Kur'an hizmetinde kymettardr. Lkin bu cmlesi: "htiyata o kadar ihtiya kalmam" diye bir ihtiyatszlk olabilir. nk mnafklara kar daima ihtiyat lzmdr...(29)" (26) Lozan Muahedesinde bizimkilerin taknd tavrlanna iarettir. A.B. (27) Os. Kastamonu , S: 449 (25) Osmanlca Kastamonu-1, s: 11. (29) Os. Kastamonu-2, S: 129 1057 "Aziz Sddk Kardelerim! htiyat her vakit iyidir. Zaten Hazret-i Ali de (R.A) kerametkrane bize ihtiyat tavsiye ediyor. imdi ark tarafnda bir eyh tarafndan kendi mridleri ve halifeleri vastasyla, din lehinde eskiden beri mehur olmu eyh Ahmed nmnda trbedar- Nebevi tarafndan Vasiyetname-i Nebevi nmnda bir eser o havalide gezmi, intiar etmi.. Oralarda alan kahraman Selahaddin'i bir derece ihtiyata sevk edip; btn siyasetlerin fevkinde ve siyasetlere tenezzl etmiyen Risale-i Nur cereyan yle siyasete temas edebilen cereyanlarla itirki grnmemek iin daha ziyade ihtiyat ve tevakkufa mecbur olmu...(30)" "...Sizin beraatnz ve manen galebeniz zalimleri artt, cepheyi burada deitirdiler. Dmanane taarruzdan vazgeip, dostane hulul edip, hs talebeleri Risale-i Nur'un hizmetinden geri brakmak iin memuriyet gibi bir megale buluyorlar.. veya terfian ii ok dier bir memuriyete veya hayrl bir megaleyi buluyorlar. Burada o neviden ok vakalar var. Bu taarruz bir cihette daha zararl grnyor.(31)" "kinci Mes'ele: Risale-i Nurun Isparta'da kat' galebesi zndklar artt. Fakat baz mtemerrid ve muannid ve len herifin ruh-u habisi hkmnde baz zndklar, o malubiyete kar gelmek fikriyle, batan aaya kadar Kur'an ve Peygamber (A.S.M.) aleyhinde, fakat perde altnda aynen mnazara-i eytaniye bahsinde hizb-eytann peygamber ve Kur'an hakknda mesleklerinde syledikleri tabirat baka bir tarzda o zndk herif istimal etmi... Onun gibi Yahudi mtemerrid ve dinsiz feylosoflarndan ve Avrupa'nn zndklarnn eskiden beri Kur'an ve Peygamber Aleyhisselmn hltndan medar- tenkid bildikleri noktalar, bu slm ismi altndaki zndk, kurnazcasna safdil Mslmanlara ve Risale-i Nuru grmiyenlere dinlettirmek ve gstermek iin yle bir tarzda gitmi ve kfrn gizlemeye alm ki; eytanette eytandan ileri gitmi. Beni ok mteessir etti.

Kardeimiz Sabri'nin mektubunda, "Muannid mlhidlerin Risale-i Nurun cereyanna kar kurduklar rk ve vah hud'alar rmcek a ve yuvas gibi kuvvetsiz ve o eytanet perdeleri kymetsiz ve mukavemetsizdir Risale-i Nur'a kar yrtlr ve yrtlacaktr" dedii gibi; bu zndk ve muannid ve mtemerrid ve len herifin ruh-u habisi olan zndn yazd ve zahiren Mslmanlara Trklk lehinde, fakat hakikatte Kur'an ve Peygamber Aleyhisselmn azamet ve hamet-i manevilerini krmak ve hie indirmek ve diletirmek niyetiyle yazlan bu matbu (30) Ayn eser, S: 452 (31) Ayn eser S: 278 1058 eserde(32) mu'cizat- Kur'aniye ve Mu'cizat- Ahmediyeye kar rmcek a da olamaz, paralanr. Fakat binler teesssf ki, Risale-i Nuru grmiyenlere kat' zarar verdii gibi; Risalei Nuru grenlere de, merak edip, "Acaba ne var" demekle, safi kalblerini bulandrr, lakal vesvese, evham verir. Risale-i Nurun kahraman kirdleri byle eylere kar mteyakkz davranmak ve faaliyetlerini ziyadeletirmek lzm geliyor. Fena eyle zihnen megul olmak da ,fena olduu iin ksa kesiyorum. Sakn ona ehemmiyet vermekle, halklar meraklandrp baktrlmasn, belki ehemmiyetsiz, dinsizcesine, yalnzca esma-i mbareke ve ayat- mbarekenin baz meali, iinde hari olmak itiberiyla, ehemmiyetsiz bir paavradr bilinsin...(33) ENANYETL EHL- LM VE SOF MEREB KMSELERE KARI HTYATLI DAVRANMA HAKKINDA "...Size yszmtk ki, muarzlara adavetle mukabele etmeyiniz. Mmkin olduu kadar ehl-i takva ve ehl-i ilme kar dostane vaziyet alnz. Fakat bu noktaya dikkat ediniz ki; Risale-i Nur'un zararna ve kirtlerinin salbet ve metanetlerine iliecek bir tarzda daireniz iine sokmaynz. yleler niyet-i halise ile girmezse, belki ftr verirler. Eer enaniyetli hodfuru ise, Risale-i Nur kirtlerinin metanetlerini krarlar. Nazarlarn Risale-i Nurun hricine ekip datrlar. imdi ok dikkat ve metanet ve ihtiyat lzmdr....(34)" "...stanbul'da malum i'tiraz hadisesi ma ediyor ki; lerde de merebini ok beenen baz zatlar ve hodgm baz sofi-merebliler ve nefs-i emmaresini tam ldrmiyen ve hubb-u ch vartasndan kurtulmyan baz ehl-i irad ve ehl-i hak, Risale-i Nur'a ve kirdlerine kar kendi mereblerini ve mesleklerinin revacn ve etba'larnn hsn- tevecchlerini muhafaza niyetiyle itiraz edecekler. belki dehetli mukabele etmek ihtimali var. Byle hadiselerin vukuunda bizlere i'tidal-i dem ve sarslmamak ve adavete girmemek ve o muarz taifenin de resalarn rtmemek gerektir...(35)" (32)Bahsi yaplan menhus Kitap Doktar Duzi nin islam Tarihi " adl iftirakar ve zndkca eytanetli eseridir ki;Abdullah Cevdet ismindeki zndk onu Trkeye tercme ettii ibi sair mnafk ve zndk feylesoflarn eserlerinden de ayn eserdeki iftiralara benziyen tenkid noktalar da ilave etmi ve tab ettirmitir.stad'n bu mektubu yazd sralarda, zndklar o menhus ve zndka eseri, Risale-i.Nur'a kar yeniden neretmilerdir A.B. (33) Osmanlca Kastamonu-2, S: 452 (34)Osmanlca Kastamonu-2, S: 427

(35)Ayn eser, S: 520 1059 "...Aziz Kardelerim, bu defa yazlarnzda ihls risalelerini grdm iin, sizi o gibi risalelerin dersine havale edip, ziyade bir derase ihtiya grmyorum. Yalnz bunu ihtar ediyorum ki; mesleimiz srr- ihlsa dayanp hakaik- imaniye olduu iin, hayat- dnyeviye, hayat- itimaiyeye mecbur olmadan karmamak ve rekabete ve tarafgirlie ve mbarezeye sevk eden hlttan tecennb etmeye mesleimiz itibariyle mecburuz. Binler teessf ki, imdiki mthi ylanlarn hcmuna maruz biare ehl-i ilim ve ehl-i diyanet, sineklerin srmas gibi cz' kusurat bahane ederek birbirini tenkid ile, ylanlarn ve zndk mnafklarn tahribatlarna ve kendilerini onlarn eliyle ldrmesine yardm ediyorlar...(36)" "..Hem imdilik bu mevve vaziyetlerde ok zararl, hem hocalar hem ehl-i siyaseti Risalei Nura kar cephe almaya ve tecavz etmeye sebebiyet veren "apka ve Ezan" mes'elelerini ve "Deccal ve Sfyan" unvanlarn Risale-i Nur kirtleri yabanilere kar lzumsuz medar- bahs ve mnazaa edilmemek lzmdr.. ve ihtiyat etmek elzemdir.. ve i'tidal-i demi muhafaza etmek vacibdir. Hatta sizde cz' bir ihtiyatszlk, buraya kadar bize sirayet ediyor...(37)" "Haiye: Atfa muaraza eden ve hcum eden tarikat mft ve tasssuplu vaiz ve hoca ve ehl-i tarikat; ehemmiyetli ehl-i ilim ve tarikat bu muarazada en son perdesi rejim hesabna ve tarafgirliine ve himayesine dayanp, Atf n mdafaa ettii Snnet-i seniye mesleine taarruz suretine girdiine ve Risale-i Nur'a muaraza eden bilerek veya bilmiyerek zendakaya yardm ettiine bir delil, bu defa dliyece benden sordular ki; "Krt Atf rejim aleyhinde alyor.. demek onun muarzlar rejime dayandlar...(38)" EHL- MAN VE EHL- LM VE EHL- TARKAT LE UHUVVET NDE YAPILACAK MUAMELELER HAKKINDA "...Hafz Ali'nin mektubunda, slm Ky'ndeki hocalara muhabbete ve dostlua karar vermesi bizi memnun eyledi. Evet, slm Ky nasl ki Risale-i Nurda pek ziyade imtiyaz ve sebkat kazanm.. yle de, ben orada iken, sair hocalara nisbeten slm Ky hocalar dahi daha ziyade insafl ve Risale-i Nuru takdir ettiklerini grdmden, bu havalideki hocalarn lkaydlklarna kar onlar hsn- misal gsteriyorum. naal (36) Ayn eser, S: 473 (37) Ayn eser, S:523 (38) Osmanlca Kastamonu-1, S: 550 1060 lah onlardan zarar gelmez. Ben slm Ky'n Nurs Ky gibi biliyorum. O hocalara da akrabam nazaryla bakyorum. Onlara da selm ediyorm. Evet, onlarn insaf ve Risale-i Nura kar dostluklaryla, Nur fabrikas o kyde dadaasz teesss etti, tahmin ediyorum...(39)"

"...Sandkl tarafnda kemal-i evk ve ciddiyetle faaliyette bulunan Hasan Atf kardeimizin bir mektubundan anladm ki; Orada perde altnda faaliyetini durdurmak iin baz hocalar, bir ksm tarikata mensub adamlar vasta edip ftr veriyorlar. Halbuki mesleimiz msbet hareket etmektir. Deil mbareze, belki bakalar dnmeye de mesleimiz msaade etmiyor. Hem mterileri de aramaa mecbur deiliz. Mteriler yalvarmal... O kardeimiz hakikaten halis ve tam sadk, kalemi gibi kalbi,ruhu da gzel.. Fakat birden hereyi mkemmel ister. Onun iin biraz sknt eker. Mmkin olduu kadar hem ihtiyat etsin, hem de mbtedi' hocalara mbareze kapsn amasn...(40) Atfn manidar yazd cmleler iinde bir para ehl-i bid' aya siddet rdm. Zaman, zemin Risale-i Nurun msbet meslei, ehl-i bid'a ile deil fiilen, belki fikren ve zihnen dahi megul olmaya msaade etmez...(41)" "...Gayet muhlis kardeimiz Hasan Atf'n mektubunda bir ihtiyar lim ve vaiz, Risale-i Nur'a zarar verecek bir vaziyette bulunmas, benim gibi binler kusurlar bulunan bir biarenin ehemmiyetli iki ma'zerete binaen bir snneti terk ettiim bahanesiyle, ahsm rtp Risalei Nura ilimek istemi. Evvel: Hem o zat, hem sizler biliniz ki; ben Risale-i Nur'un bir hizmetkrym ve o dkknn bir dellalym. O ise, Ar- A'zamla bal olan Kur'an- Azim- an ile balanm bir hakiki tefsiridir. Benim ahsmdaki kusurt ona sirayet edemez. Benim yrtk dellllk elbisem, onun bki elmaslarnn kymetini tenzil edemez. Saniyen: O vaiz ve lim zata benim tarafmdan selm syleyiniz. Benim ahsma olan tenkidini, i'tirazn bam stne kabul ediyorum. Sizler de o zat ve onun gibileri mnakaa ve mnazaraya sevk etmeyiniz. Hatta tecavz de edilse, beddua ile de mukabele etmeyiniz. Kim olursa olsun, madem iman var, o noktada kardeimizdir: Bize dmanlk da etse, mesleimizce mukabele edemeyiz. nki daha mthi dman ve ylanlar var. Hem elimizde Nur var, topuz yok. Nur incitmez, yla okar. (39) Ayn eser, S: 424 (40) Ayn eser, S: 505 (41) Osmanlca Kastamonu-1, S: 518 1061 Ve bilhassa ehl-i ilim olsa, ilimden gelen enaniyeti de varsa, enaniyetlerini tahrik etmeyiniz, mmkn olduu kadar dstrunu rehber ediniz. Hem Hasan Avn ismindeki zat, madem evvelce Risale-i Nura girmi ve yazsyla da itirk etmi, o daire iindedir. Onun fikren bir yanl varsa da affediniz. Biz deil onlar gibi ehl-i diyanet ve tarikata mensub Mslmanlarla, imdi bu acib zamanda iman bulunan ve hatta frka-i dalleden bile olsa, onlarla uramamak.. ve Allah' tanyan ve ahireti tasdik eden Hristiyan bile olsa, onlarla medar- niza' noktalar medar- mnakaa etmemeyi, hem bu acib zaman, hem mesleimiz, hem kudsi hizmetimiz iktiza ediyor.. ve Risale-i Nur'un lem-i slmda intiarna kar hayat- itimaiye ve siyasiye cihetinde maniler kmamak iin, Risalei Nur kirdleri msalahakrane vaziyeti almaya mkellefdirler...

Sakn, hocalarn cuma ve cemaatlarna ilimeyiniz. tirk etmeseniz de, itirk edenleri tenfir etmeyiniz.. Geri mam- Rabban demiki: "Bid'a olan yerlere girmeyiniz!" maksad: Sevab olmaz demektir. Yoksa, namaz battal olur demek deil. nki selef-i salihinden bir ksm Yezid ve Velid gibi ahslarn arkasnda namaz klmlar. Eer mescide gidip gelmekte kebaire ma'ruz kalrsa, halvethanesinde bulunmas lzm...(42)" "Saniyen: stanbul'un byk limlerinden ve kymetli vizlerinden Risale-i Nur hesabna bir medet, bir yardm, bir takdir ve tahsin bekliyordum. Bata merhum fetva emini Ali Rza olarak, bir ksm mbarek zatlar takdir ve tahsinleriyle Risale-i Nur kirtlerini ebediyyen minnettar ve mteekkir eylediler.Cenab- Hak onlardan ebeden raz olsun. Hususan yeniden haber aldm ki; mehur ve hakikatl ve kymettar ve te'sirli vaiz ve limlerden Mahmud Efendi(43) ,Ali Haydar Efendi Risale-i Nurun ehemmiyetini tam takdir ederek, bizleri pek ok mesrur edip, bizi himaye eden merhum Ali Rza Efendi'nin zevalindeki acy izale ettiler .Biz kirtler dahi o zatlar bu mbarek gnler ve gecelerdeki manev kazanlarmza hissedar edeceiz. Bizim tarafmzdan o kymettar zatlara pek ok arz- hrmet ve selm ve selmetlerine duamz tebli edin. Oradaki o iki zatn sisteminde Risale-i Nuru takdir eden zatlarn isimlerini bilmemiz lzm ki, manev kazancmza hissedar edelim. Said-i Nursi(44)" (42) Os. Kastamonu -1 S:521 (43) Vaiz Mahmut Efendi, Urfal Mahmud Kmil Hocadr. Bu zat mrnn sonuna kadar heryerde ve herkese kar stad Bedizzaman' ve Risale-i Nur'u mudafaa etmitir. Ahir hayatnda Urfa mftln yaparken 1953'te Urfa'da vefat etti. Allah rahmet eylesin A.B. (44) Ziyadat- Kastamoniye,s:51 1062 MEDRESE EHL OLAN HOCALARA VE EHL- TARKATA RSALE- NUR HAKKINDAK VAZFELERN HTAR "...Evet bu asrn ehemmiyetli ve manev ve ilm bir mridi olan Risalet-n Nurun hey'et-i mecmuas sair ahs, byk mridler gibi kendine muvafk ve hakikat- ilmiyeye mnasib olarak bir ka neviden ve bilhassa hakaik- imaniyenin izharnda, intiarnda azim kerametleri olduu gibi; keramet-i zahiresi bulunan Mu'cizat- Ahmediye, Onuncu Sz ve Yirmi Dokuzuncu Sz ve Ayet-el Kbra gibi ok risaleleri her biri kendine mahsus kerametleri bulunduu ok emareler ve vakalar bana kat' bir kanaat vermi. Hatta sekeratta bulunan talebelerine, imann kurtarmak iin bir mrid gibi yetitiine mteaddit vaklar phe brakmyor. "Bir saat tefekkr, bir sene ibadet-i nafile hkmnde bir misali HZB-L EKBER'dir diye mahede ettim ve kanat getirdim. Haiye: Ayet-el Kbra'nn nc menzilinin banda Ahmed-i Faruk Risalet-n Nur hakknda demi ki: "Mtekelliminden biri gelecek, btn hakaik- imaniyeyi kemal-i vuzh ile beyan ve ispat edecek. Zaman ispat etti ki; O adam,

adam deil, belki Risale-i Nurdur. Ehl-i keif Risale-i Nuru, ehemmiyetsiz olan tercman suretinde keiflerinde mahede etmiler, bir adam demiler.(45)" "Evliya divanlarn ve ulemann kitaplarn ok mtala eden bir ksm zatlar tarafndan soruldu: "Risale-i Nurun verdii zevk ve evk ve iman ve iz'an onlardan ok kuvvetli olmasnn sebebi nedir?" Elcevab: Eski zatlarn ekser divanlar ve ulemann bir ksm risaleleri imandan ve marifetin neticelerinden ve meyvelerinden bahsederler. Onlarn zamanlarnda imann esasatna ve kklerine hcum yoktu ve erkn- iman sarslmyordu. imdi ise, kklerine ve erknna iddetli ve cemaatl bir surette taarruz var. O divanlar ve risalelerin ou has m'minlere ve ferdlere hitab ederler. Bu zamann dehetli taarruzunu def edemiyorlar. Risale-i Nur ise, Kur'an'n bir manev mu'cizesi olarak imann esasatn kurtaryor.. ve mevcud imandan istifade cihetine deil, belki ok deliller ve parlak brhanlar ile imann ispatna ve tahakkukuna ve muhafazasna ve behattan kurtarmasna hizmet ettiinden; herkese bu zamanda ekmek gibi, il gibi lzumu var olduunu dikkatle bakanlar hkmediyorlar. Osmanlca Kastamonu 2, s: 14. 1063 O divanlar derler ki: "Vel ol, gr! Makamata k bak Nurlar feyizleri al... Risalet'n Nur ise der: "Her kim olursan ol, bak, gr! Yalnz gzn a, hakikat mahede et, saadet-i ebedi yenin anahtar olan imanan kurtar!.." Hem Risalet-n Nur sair ulemann eserleri gibi, yalnz akln aya ve nazar ile ders verip, ve evliya misill yalnz keif ve zevk ile hareket etmiyor. Belki akl ve kalbin ittihad ve imtizac ve rh ve sair letaifin tevn ayayla hareket ederek evc-i a'laya uar. Taarruz eden felsefenin deil aya, belki gz de yetimedii yerlere kar, hakaik- imaniyeyi kr gzlerine gsterir. Said-i Nursi(46)" "kinci Mesele: Kardelerim, Eskiehir hapishanesinde; Ahirzamann hadisat hakknda gelen rivayetlerin te'villeri mutabk ve doru ktklar halde, ehl-i ilim ve ehl-i iman onlar bilmemelerinin ve grmemelerinin srrn ve hikmetini beyan etmek niyetiyle baladm, bir iki sahife yazdm. Perde kapand, geri kald. Bu be senede, be alt- defa ayn meseleye mteveccih olup muvaffak olamyordum. Yalnz o meselenin teferruatndan bana ait bir hadiseyi beyan etmek ihtar edildi. yle ki: Hrriyetin bidayetinde, Risale-i Nurdan ok evvel, kuvvetli bir mit ve i'tikad ile ehl-i imann me'yusiyetlerini izale iin: "stikbalde bir k var, bir nur gryorum" diye mjdeler veriyordum. Hatta Hrriyet'ten evvel de talebelerime bearet ederdim. Tarihe-i Hayatmda merhum Abdurrahman n yazd gibi, snhat misill risalelerde dahi Ben bir k gryorum" diye dehetli hadisata kar o mid ile dayanp mukabele ederdim. Ben de herkes gibi o siyaset leminde ve hayat- itimaiye-i slmiyede ve ok geni bir dairede tasavvur ederdim. Halbuki hadisat- lem, beni o gayb ihbarda ve

bearette bir derece tekzib edip midimi krd. Birden ihtar- gayb ile kat' kanat verecek bir surette kalbime geldi, denildi ki: Cidd bir alka ile senin eskiden beri tekrar ettiin bir k var, bir nur greceiz diye mjdelerin te'vili ve tefsiri ve ta'biri; sizin hakknzda, belki iman cihetiyle lem-i slm hakknda dahi en ehemmiyetlisi Risalet-n Nurdur. Bu ktr, seni iddetle alkadar etmiti.. ve bu nurdur ki eskide de tehayyl ve tahminin ile geni dairede belki siyaset leminde gelecek mes' dane ve dindarane haletlerin ve vaziyetlerin mukaddemesi ve mjdecisi iken, bu muaccel , o meccel saadet tasavvur ederek, eski zamanda siyaset kapsyla onu aryordun..." (46) Osmanlca Kastastamonu-2, S: 42 1064 Evet otuz sene evvel bir hiss-i kablel vuku' ile hissettin, fakat nasl krmz bir perde ile siyah bir yere baklsa, karay krmz gsterir: Sen dahi doru grdn, fakat yanl tatbik ettin. Siyaset czibesi seni aldatt...(47)" "...Risale-i Nur dairesinin yaknnda bulunan eh1-i ilim ve ehl-i tarikat ve sof-mereb zatlar, onun cereyanna girmek ve ilim ve tarikattan gelen eski sermayeleriyle ona kuvvet vermek ve genilenmesine almak ve kirtlerini tevik etmek.. ve bir buz paras olan enaniyetini, tam bir havuz kazanmak iin dairedeki ab- hayat havuzuna atp eritmek gerektir ve eritendir. Yoksa Risale-i Nura kar rakibane baka bir r amakla, hem o zarar eder, hem bu mstakim ve metin cadde-i Kur'aniyeye bilmiyerek zarar verir, zendekaya bir nevi yardm olur...(48)" "...Evet kardelerim, Hazret-i sa Aleyhisselm ncil-i erifde demi ki: "Ben gidiyorum, t size tesellici gelsin. Yani Ahmed Aleyhissalt Vesselm gelsin demesiyle; Kur'ann beere gayet byk bir neticesi, bir gayesi, bir hediyesi tesellisidir. Evet, bu dehetli kinatn frtnalar ve zeval ve tahribatlar iinde, bu boluk, nihayetsiz fezada hereyle alkadar olan insan iin, hakik teselliye istinad ve istimdad noktalarn yalnz Kur'an veriyor. En zivade o teselliye muhta bu zamandr. Bu asrda en ziyade kuvvetli bir surette o teaelliyi ispat eden, gsteren Risale-i Nurdur. nki zulmat ve evhamn menba olan tabiat delmi, gemi. Hakikat nuruna girmi. Onaltnc Sz gibi ekser paralarnda hakaik- imaniyenin yzer tlsmlarn keif ve izah edip akl inkrdan ve tereddtlerden kurtarm. te bu hakikat iindir ki, bu ok usandrc ve dehetli zamanda usandrmyacak bir tarzda ok tekrar ile beraber, akl banda olanlar Risale-i Nur ile megul ediyor...(49) "...Mhim bir hakikat, bu hakikat mnasebetiyle bu zamanda ehl-i medreseye ve hocalara taalluk eden bir meseleyi beyan ediyorum, yle ki: "Eski zamandanberi ekser yerlerde medrese tifesi, tekyeler taifesine serfur etmi. Yani inkiyad gsterip, onlara velyet semereleri iin mracaat etmiler. Onlarn dkknlarnda ezvak- imaniyeyi ve envar- hakikat aramlar. Hatta medresenin en byk bir limi, tekyenin kk bir Vel eyhinin elini per, tabi' olurdu. O ab- hayat emesini tekyede aramlar. (47) Ayn eser, S: 42

(48) Ayn eser, S: 222 (49) Osmanlca Kastamonu-2, S: 415 1065 Halbuki medrese iinde daha ksa bir yol hakikatn envarna gittiini.. ve Ulum-u imaniyede daha sf, halis bir ab- hayat emesi bulunduunu.. ve amel ve ubudiyet ve tarikattan daha yksek ve daha tatl ve daha kuvvetli bir tarik- velyet; limde, hakaik- imaniyede ve ehl-i snnetin ilm-i kelmnda bulunmasn, Risale-i Nur Kur'an- Mu'ciz-l Beyan'n mu'cize-i maneviyesiyle am, gstermi, meydandr. te Riaale-i Nura herkesten ziyade kemal-i evk ile tarafdarane ve mftehirane medrese taifesinden olan ulemalar komalar lzm ve elzem iken, maatteessf daha medrese ehlinin ekseri, kendi medresesinden kan bu ab- hayat emesini ve bu kymettar bki hazinesini tanmyor, aramyor, muhafaza etmiyor?!..(50) RSALE- NURUN HRCNDE RASTGELE KTAPLARA KARI HTYAT TAVSYELER "Risale-i Nur talebelerinin haslar olan sahip ve varisleri ve haslarnn haslar olan erkn ve esaslar olan kardelerime bu gnlerde vuku' bulan bir hadise mnasebetiyle beyan ediyorum ki; Risale-i Nur hakaik- slmiyeye dair ihtiyalara kfi geliyor. Baka eserlere ihtiya brakmyor. Kat' ve ok tecrbelerle anlalm ki; man kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkik yapmann en ksa, en kolay yolu Risale-i Nurdadr: Evet, onbe sene yerine onbe haftada Risale-i Nur o yolu kestirir, man- tahkikiye isal eder. Bu fakir kardeiniz yirmi seneden evvel, kesret-i mtala ile, bazan bir gnde bir cild kitab anlyarak mtala ederken, yirmi seneye yakndr ki; Kur'an ve Kur'an'dan gelen Resail-in Nur bana kfi geliyorlard. Bir tek kitaba muhta olmadm. Baka kitaplar yanmda bulundurmadm. Risalet-n Nur ok mtenevvi' hakaika dair olduu halde, te'lifi zamannda yirmi senedenberi ben muhta olmadm. Elbette siz yirmi derece daha ziyade muhta olmamak lzm gelir. Hem madem ben sizlere kanaat ettim ve ediyorum.. bakalara bakmyorum, megul olmuyorum. Siz dahi Risalet-n Nura kanat etmeniz lzmdr. Belki bu zamanda elzemdir. Hem imdilik(51) baz ulemann yeni eserlerinde, meslek ve mereb ayr ve bid'atlara msaid gittii iin; Risale-i Nur zendekaya kar hakaik-i imaniyeye almas gibi, bid'ata kar da hurf ve hatt- Kur'aniyeyi muhafaza etmek bir vazifesi iken, hs talebelerden birisi, bilfiil hurf ve (50) Osmanlca Kastamonu-2, S: 437 (51) Asllarda "imdilik" eklinde yazlm... Fakat makamn iktizasna gre "imdiki" olmas lazm- dr diye dndm. A.B. 1066 hatt- Kur'aniyeyi ders verdii halde, srr bilinmez bir hevesle, hurf ve hatt- Kur'aniyeye ilm-i din perdesinde te'sirli bir surette darbe vuran baz hocalarn, darbede isti'mal ettikleri eserleri almlar. Haberim olmadan dada, iddetli bir tarzda o hs talebelere kar bir gerginlik hissettim. Sonra ikaz ettim, Elhamdlillah ayldlar. naallah tamamen kurtuldular.

Ey kardelerim! Mesleimiz tecavz deil, tedaf'dr. Hem tahrib deil tamirdir. Hem hkim deil, mahkmuz. Bize tecavz eden hadsizdirler. Mesleklerinde elbette ok mhim ve bizim de malmz hakikatlar var... Ohakikatlarn intiarna bize ihtiyalar yok. Binler o eyleri okur, nereder adamlar var. Onlarn yardmlarna komamzla, omuzumuzdaki ok ehemmiyetli vazife zedelenir..ve muhafazas lzm olan ve birer taifeye mahsus bir ksm esaslar ve l hakikatlar kaybolmasna vesile olur. Mesel, hadisat- zamaniye bahanesiyle ve Vehhablik ve Melamlk bir nevine zemin ihzar etmek tarznda, baz ruhsat- er'iyeyi perde yapp, eserler yazlm. Risale-i Nur geri umuma temil suretiyle deil, fakat herhalde hakikat- slmiyenin iinde cereyan edip gelen esas- velyet ve esas- takva ve esas- azimet ve esasat- snnet-i seniye gibi ince, fakat ehemmiyetli esaslar muhafaza etmek bir vazife-i asliyesidir. Sevk-i zaruretle, hadisatn fetvalaryla onlar terk edilmez. Said-i Nursi(52)" "...imdi biare hocalar ve sofileri, Risale-i Nur'a kar bir ekinmek, bir soukluk vermek iin, hi hatra gelmiyen bir vesile bulmular. yle ki diyorlar: "Said yannda baka kitaplar bulundurmuyor. Demek onlar beenmiyor.. ve mam- Gazalyi de tam beenmiyor ki, eserlerini yanna almyor?..." te bu acib, manasz szlerle bulant veriyorlar. Bu nevi hileleri yapan perde altnda ehl-i zendekadr. Fakat sf-dil hocalar ve baz sofileri vasta yapyorlar. Buna kar derim: H, yz defa h!.. Risale-i Nur kirtleri Hccet-l slm mam- Gazali'yi ve beni Hazret-i Ali ile balyan yegne stadm beenmemek deil, belki btn kuvvetleriyle onlarn takib ettii meslei ehl-i dalletin hcumundan kurtarmak ve muhafaza etmektir. Fakat onlarn zamannda bu dehetli zendeka hcumu erkn- imaniyeyi sarsmyordu. O muhakkik ve allme ve mctehid zatlarn asrlarna gre, mnazara-i ilmiyede ve diniyede isti'mal ettikleri silhlar hem ge elde edilir, hem bu zaman dmanlarna birden galebe edemediinden; Risale-i Nur Kur'an (52) Osmanlca Kastamonu-2, S: 134 1067 Mu'ci-zl Beyan'dan hem abuk, hem keskin, hem tam dmanlarn ban datacak silhlar bulduu iin, o mubarek ve kuds zstlarn tezghlarna mracaat etmiyor. nk umum onlarn merci'leri ve menba'lar ve stadlar olan Kur'an, Risale-i Nur'a tam, mkemmel bir stad olmutur. Ve hem vakit dar, hem bizler az olduumuz iin vakit bulamyoruz ki; O nuran eserlerden istifade etsek... Hem Risale-i Nur kirtlerinin yz mislinden ziyade zatlar o kitaplarla meguldurlar ve o vazifeyi yapyorlar. Biz de o vazifeyi onlara brakmz. Yoksa, haa ve kell o kuds stadlarmzn mbarek eserlerini ruhh-u canmz kadar severiz. Fakat her birimizin birer kafas, birer eli, birer dili var. Karmzda da binler mtecaviz var. Vaktimiz dar, en son silh mitralyoz gibi Risale-i Nur brhanlarn grdmzden mecburiyetle ona sarlp iktifa ediyoruz...(53)" HLS, SADAKAT, FEDKARLIK, UHUVVET, FTTFAK VE TESAND DERSLER A - TESAND VE TTFAK:

"...Nur ve gl fabrikalarnn hademe ve shipleri, insann banda iki gz gibidir. Zahiren ikidir, fakat bir grrler. Ahvel gzl (a) iki grr Lillahilhamd bu iki cereyan- nuran kemal-i ittihaddadr.(54)" Not: Nur ve gl fabrikalar: slm Ky cemaati ile, Isparta merkezi cemaatidir. Bu iki cemaat arasnda ufak bir nazlanma hadisesi hakkndaki izah yukarlarda gemitir. "Aziz Sddk Kardelerim! Sizin fevkalde sebat ve ihlsnzn galebesi ve o musibeti def ' inden sonra, ehl-i dnya cebheyi deitirdi. Zendekann desiseleriyle bu havalideki bizlere kar perde altnda madd ve manev tahidat balam. Gayet dikkatle ve eytancasna kirtlerin hakiki kuvvetleri olan tesand bozmaya alyorlar. Sizlere Risaleleri iade ettikleri halde, kurnazcasna dolaplar evriliyor. Biz sizin bir ubeniz hkmnde olduumuz halde, bizi asl ve merkez telkki ettiklerinden, daha ziyade desiseleri bize kar isti'mal ediyorlar: Hfz- Hakik Cenab- Hak'tr. naallah hi bir zarar edemiyecekler. Fakat bu uhur-u mbarekenin eyyam ve leyal-i mbarekesinde hlis dualarnzla bize yardm ediniz. Bir ey yok.. Fakat mmkin olduka ihtiyat ve dikkatli olunuz...(55)" (53) Ayn eser, S: 344 (54) Osmanlca Kastamonu-2, S: 33 (55)Ayn eser, S: 310 1068 "...Sakn dikkat ediniz! htilf- merebinizden ve zaif damarlarnzdan ve derd-i maiet zaruretinizden ehl-i dallet istifade edip, birbirinizi tenkid ettirmeye meydan vermeyiniz. Meveret-i er'iye ile reylerinizi teetttten muhafaza ediniz. hls risalesinin dsturlarn her vakit gz nnde bulundurunuz. Yoksa az bir ihtilf, bu vakitte Risale-i Nura byk bir zarar verebilir. Hatta -Sizden saklamam, ite imdi Feyz de, Emin de biliyorlar ki- mabeyninizde gayet ehemmiyetsiz bir tenkid, bize burada zarar veriyor gibi, size hi bilmediim halde bu noktaya dair iki mektup yazdm ve ruhen ok endie ediyordum. "Acaba yeni bir taarruz mu var?" diye muzdarib idim. Hem o zarardandr ki, mbarek Hsrev'in gelmesiyle, yeni bir evk ve sr'atle bize hizb-i Nur'nin arkasna ilhak edilen mnacat paras(56) onbe gn te'hire urad. Onbe gn evvel bize geleceini tahmin ediyordum. nsan kusursuz olmaz ve rakibsiz de olmaz. Risale-i Nurun kahraman kirtleri her mkilta galebe ettikleri gibi, inaallah bu ehemmiyetli ve dehetli mevsimde yine galebe ederler. Safvet ve ihlslarn bozmyacaklar ve hizmetlerine de ftr getirmiyecekler...(57)" Siz tedbir-i maddiyi benden daha iyi bilirsiniz. Fakat Hsrev'le Rt, Risale-i Nurda ok ehemmiyetli rknlerdir.. Hem etraflarnda Risale-i Nurun ok ehemmiyetli kirtleri var.. Ve madem Hafz Ali, Tahiri, Hafz Mustafa, Kk Ali Risale-i Nur hizmetinde tam muvaffakiyetleriyle tam makbul olduklar tahakkuk etmi.. Bu iki cereyan, bataki iki gz gibi olmal. Tam bir tesand lzm ki, bu ar defineye omuzlar dayanabilsin. Umum kardelerimize birer birer selam ederiz. Kardeiniz Said-i Nursi (58)"

(56) "Mnact Paras" "nc ua" olan mract Riselesinin arapasdr. Arab olan "Teffekkrname" ismindeki kitapta mevcuttur.A.B. (57) Hazret-i stad'n u acib emsalsiz tarz- idare, sevk ve istihdamna baklsn ki; Nur talebelerinin ileri gelenlerinden bir zat, bir beer olarak,- her nedense- hiss-i tefevvuk ve hubb-u makam gibi eylere hilkaten giriftarlndan dolay; ve bu yzden taknd inatl ve asabiyetli durumundan gelen bir haletle, tm hizmet ekilleri ve umum hizmet ehli kendisine bal ve kendi emri atnda bulunmasn istemesinden tr, gerek bahsi yaplan 1942'lerdeki Isparta'da vuku' bulmu hadisede olsun.. gerekse bilahare 1943-1944'lerde Denizli hapsinde olsun... ve gerekse daha sonra 1948-1949 Afyon hapis hadisesinde olsun hep ihtilf ve mbayenet onun hissiyatl ve asabiyetli davranlarndan ktg.. Hatta 1953'den sonraki yllarda dorudan Hazret-i stad'n ahsiyetiyle bir eit rekabet iine girdii halde.. ve fakat btn bunlarn yannda o zatn Risale-i Nurun neir hizmetinde fevkalede byk bir azm ve gayret ve faaliyeti oldugu iin; stad Hazretleri her hadisede ve her zaman onun tarafn -Byk hizmetleri iin- tutmu ve onu tenkidlerden mdafaa etmeye alm ve o zatdahep idare etmitir. A.B. (58) Osmanlca Kastamonu-1, S: 495 1069 Aziz Sddk Kardelerim, birden ruhuma gelmi bir endieyi beyan ediyorum. Ehl-i dallet Risale-i Nurun elmas klnlarna mukabele edemedikleri iin, kirtleri iinde derd-i maiet cihetinden ve bahar mevsimi gafletinden istifade ederek, merebler veya hissiyatlar muhalefetinden zaif damarlar bulup, kirtleri iinde tesand sarsmak istediklerini hissettim ve anladm. Sakn ok dikkat ediniz! inize bir mbayenet dmesin. nsan hatadan hli olamaz. Fakat tevbe kaps aktr. Nefis ve eytan sizi kardeinize kar itiraza ve hakl olarak tenkide sevk ettii vakit, deyiniz ki: Biz deil byle cz' hukukumuzu, belki hayatmz ve haysiyetimizi ve dnyev saadetimizi Risale-i Nurun en kuvvetli rabtas olan tesande feda etmeye mkellefiz. O, bize kazandrd netice itibariyle dnyaya, enaniyete ait her eyi feda etmek vazifemizdir deyip, nefsinizi susturunuz. Medar- niza' bir mesele varsa meveret ediniz. ok sk tutmaynz. Herkes bir merebde olmaz. Msamaha ile birbirine bakmak imdi elzemdir...(58)" "...Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki, inayet-i ilahiyye ve Himeyeti Rabbaniye devam ediyor. Fakat yalnz ehemmiyetli bir pln ki, ayr bir cephede mtemerrid mnafklar tarafndan bir hcum var. ok ihtiyat ve dikkat ve sebat ve tesand lzmdr ki, ta onlarn bu pln da akim kalsn. Pln da budur: Risale-i Nur talebeleri iinde tesand bozmak... Onsekiz senedenberi hakkmzda proramlar: Has talebeleri bizden karmak, soutmak idi...(60) Bu plnlar akim kald. imdi tesand bozmak ve baz menfaatperest fakat ehl-i ilim, ehl-i dinden Risale-i Nurun cereyanna kar rakib kartmak suretiyle intiarna zarar vermeye alyorlar. Hem Ramazan Risalesinin ahirinde nefs-i emmareyi her nevi azabtan ziyade alk ile temerrdn terk ettii gibi; imdiki ehl-i nifakn mtemerridne sefahetinin cezas olarak umum ve masumlara da gelen bu alk, derd-i maiet belsndan ehl-i dallet istifade edip Risale-i Nurun fakir kirtlerinin

aleyhine istimal etmek ihtimali var. Madem imdiye kadar ekseriyet-i mutlaka ile Risale-i Nur kirtleri, Risale-i Nur hizmetini her belaya, her derde bir are, bir il bulmular. Biz her gn hizmet derecesinde maiette kolaylk, kalbde ferahlk, skntlara genilik hissediyoruz, gryoruz. Elbette bu dehetli yeni bellara, musibetlere kar da, yine Risale-i Nurun hizmetiyle mukabele etmemiz lzmdr...(61)" (59) Osmanlca Kastamonu-2. S: 510 (60) Hazret-i stad'n krdln.. ve Trk milliyetiligini zedelediini propaganda ile ileri srmek gibi planlar... Nitekim Denizli hapishanesinde savc bu ahirki meseleyi stad hakknda resmen iddia etti. Fakat yle bir cevap ald ki, ebediyen onu mahup ve perian etmek lzm idi. A.B. (61) Osmanlca Kastamonu-2, S: 513 1070 B - CESARET, METANET VE FEDAKRLIK "...Bundan on dakika evvel, cesurca fakat kalemsiz iki adam Risale-i Nur dairesine; biri birisini getirdi. Onlara dedim ki: Bu dairenin verdii byk neticelere mukabil, sarslmaz bir sadakat ve krlmaz bir metanet ister. Isparta kahramanlarnn gsterdikleri harikalar ve cihanpesendane hidemat- Nuriyenin esas, harika sadakatlar ve fevkalde metanetleridir. Bu metanetin birinci sebebi, kuvvet-i imaniye ve ihls hasletidir. kinci sebebi: cesaret-i ftriyedir. Onlara dedim: "Sizler cesaretle ve efelikle tannmsnz.. ve dnyaya ait ehemmiyetsiz eyler iin fedakrlk gsterirsiniz. Elbette Risale-i Nurun kuds hizmetinde ve cihana deer uhrev neticelerine mukabil, merdane ve fedakrna cesaret ve metanet gsterip sadakatnz muhafaza edersiniz dedim. Onlar da tam kabul ettiler... (62)" "...Salisen: Hasan Atf n mektubunda cesur ve sebatkr zatlardan -ki efeler tabir ediyor- Ben o cesur ve sebatkr kardelerimizi ruhu canla kabul ediyoruz. Fakat Risale-i Nur dairesine girenler, ahs cesaretini kymetletirmek iin, sarslmaz bir sebat ve metanete ve ihvanlarnn tesandne cidden almaya sarf edip, o cam paras hkmndeki ahs cesaretini, hakikatperestlik sddikyetindeki fedakrlna evirmek gerektir.. Evet, mesleimizde ihlas- tammeden sonra, en byk esas, sebat ve metanettir. Ve o metanet cihetiyle imdiye kadar ok vukuat var ki; yleleri, her biri yze mukabil bu hizmet-i Nuriyeye muvaffak olmu. Ad bir adam ve yirmi-otuz yanda iken, altm yetmi yandaki Velilere tefevvuk etmiler var. Hem bir adam kendi bana cesareti gzel de olsa, bir cemaat-i mtesanideye girdikten sonra, onlarn istirahatn ve sarslmamalarn muhafaza etmek iin o ahs cesareti isti'mal edemez. (*) Hadis-i erifinin srryla hareket etmek...(63)" (62) Osmanlca Kastamonu-1, S: 290 (*) Bak: (Siyirl-kebir-imam muhammed 2/614 ve Esrarul merfua-Molla Aliyyl kari,S: 137) (63) Osmanlca Kastamonu -2, S: 475 1071

RSALE- NUR'DAN STFADE EDEBLME ARTLARI OLAN HLS VE SADAKAT HAKKAT "Feyz Kardeim! Sen Isparta vilyetindeki kahramanlara benzemek istiyorsan, tam onlar gibi olmalsn. Hapishanede (Eskiehir) Allah rahmet eylesin, mhim bir eyh, mrid (eyh eraf-ed din) ve cazibedar bir nak evliyasndan bir zat; drt ay mtemadiyen Risale-i Nur'un elli-altm kirtleri iinde celbkarane sohbet ettii halde, yalnz bir tek akirdi muvakkaten kendine ekebildi. Mtebakisi o czibedar eyhe kar mstan kaldlar. Risale-i Nurun yksek kymettar hizmet-i imaniyesi onlara kfi olarak kanat veriyordu. O kirtlerin gayet keskin olan kalb basireti yle bir hakikat anlam ki; Risale-i Nurla hizmet ise, iman kurtaryor. Trikat ve eyhlik ise, velyet mertebeleri kazandryor. Bir adamn imann kurtarmak ise, on m'mini Velyet derecesine karmaktan daha mhim ve daha sevabldr. nki iman, saadeti ebediyeyi kazandrd iin, bir m'mine kre-i arz kadar bir saltanat- bakiyeyi temin eder. Velyet ise, m'minin cennetini geniletir, parlattrr. Bir adam sultan yapmak, on neferi paa yapmaktan ne kadar yksek ise, bir adamn imann kurtarmak on adam Vel yapmaktan daha sevabl bir hizmettir. te bu dakik srr, senin Ispartal kardelerinin bir ksmnn akllar grmesede, umumunun keskin kalbleri grm ki; Benim gibi biare, gnahkr bir adamn arkadaln, evliyalara belki eer bulunsa idi, mctehidlere dahi tercih ettiler. Bu hakikata binaen, bu ehre bir kutub, bir Gavs- Azam gelse; "Seni on nde velyet derecesine karacam" dese, sen Risale-i Nuru brakp onun yanna gitsen, Isparta kahramanlarna arkada olamazsn. Elbaki Hvelbaki Kardeiniz Said-i Nursi (64)" "Evet, hayat- dnyeviyenin muhafazas iin, zaruret derecesinde olmak artyla,baz umur-u uhreviyeye muvakkaten tercih edilmesine ruhsat- er'iye var. Fakat yalnz bir ihtiyaca binaen helkete sebebiyet vermiyen bir zarara gre tercih edilmez, ruhsat yoktur. Halbuki bu asr, o damar- insaniyi o derece rnga etmi ki; kk bir ihtiya ve d bir zarar- dnyev yznden elmas gibi umur-u diniyeyi terk eder. (64) Ayn eser, S: 146 1072 Evet, insaniyetin yaamak damar ve hfz- hayat cihaz bu asrda israft ile ve iktisadszlk ve kanaatszlk ve hrs yznden bereketin kalkmasyla; ve fakr zaruret ve maiet ziyadelemesiyle, o derece o damar yaralanm ve erait-i hayatn arlamasyla o derece zedelenmi ve mtemadiyen ehl-i dallet nazar- dikkati u hayata celb ede ede o derece nazar- dikkati kendine celbetmi ki; en edna bir hacet-i hayatiyeyi byk bir mes'ele-i diniyeye tercih ettiriyor. Bu acib asrn bu acib hastalna ve dehetli marazna kar, Kur'an- Mu'ciz-l Beyan'n tiryak-misal illarnn niri olan Risale-i Nur dayanabilir.. ve onun metin, sarslmaz, sebatkr, hlis, sadk fedakr kirdleri mukavemet edebilirler. yle ise, hereyden evvel onun dairesine girmeli, sadakatla tam metanet ve cidd ihls ve tam itimad ile ona yapmak lzm ki, o acib hastaln te'sirinden kurtulsun...(65)"

"...Grdm ki: Ehl-i diyanet, belki de ehl-i takva bir ksm zatlar, bizimle gayet cidd alkadarlk peyda ettiler. Bir iki zatta grdm ki; diyaneti ister ve yapmasn sever, ta ki hayat- dnyeviyesinde muvaffak olabilsin, ii rast gelsin. Hatta tarikat keif ve keramet iin ister. Demek ahiret arzusunu ve din vezaifin uhrev meyvelerini dnya hayatna bir dirsek, bir basamak gibi yapyor. Bilmiyor ki; Saadet-i uhreviye gibi saadet-i dnyeviyeye dahi medar olan hakaik- diniyenin fevaid-i dnyeviyesi, yalnz mreccih (tercih edici ve tevik edici) derecesinde olabilir. Eer illet derecesine ksa ve o ameli hayrn yapmasna sebeb o faide olsa, o ameli iptal eder, lakal ihls krlr, sevab kaar. Bu hasta ve gaddar ve bedbaht asrn bel ve vebsndan ve zulm ve zulmatndan en mcerreb bir kurtarc, Risale-i Nurun mizanlar ve muvazeneleriyle nerettii Nur olduuna krk bin hid vardr. Demek Risale-i Nurun dairesine yakn bulunanlar, iine girmezse, tehlike ihtimali kavidir...(66)" "...Risale-i Nur dairesine sadakat ve hizmet ve takva ve itinab- kebair derecesiyle o ulv ve kll ubudiyete sahip olur. Elbette bu byk kazanc karmamak iin takvada, ihlsda, sadakatta "...Bu gnlerde benim yanma mteaddit ayr ayr zatlar geldiler. Ben onlar ahiret iin zannettim. Halbuki ya ticaret veya almak gerektir...(67)"ilerinde bir kesat ve muvaffakiyetsizlik olduundan, bize ve Risalet-n Nura muvaffakiyet iin ve zarardan kurtulmak niyetiyle mracaat edip dua ve istiare istediklerini anladm. (65) Osmanlca Kastamonu-2, S: 188 (66) Osmanlca Kastamonu-2, S: 197 (67) Os.Kastamonu- 1, S. 182 1073 Ben bunlara ne edeyim ve ne diyeyim diye tahattur ettim. Birden ihtar edildi: "Ne sen divane ol ve ne de onlar divanelikte brakp divanece konuma!.. nki ylanlar zehirine kar tiryak tedarikine ve onlar karmasyla megul ve vazifedar bir tek adam, ylanlar iinde duran ve sineklerin srmasyla megul olan ve sinekleri karmak iin ok yardmclar bulunan dier bir adama, ylanlarn srmasn brakp, ona sinekler srmamasna yardm iin koan divanedir.. ve onu aran dahi divanedir. O sohbet dahi divanece bir konumaktr. Evet, hadsiz hayat- uhreviyeye nisbeten muvakkat ve fan ksack hayat- dnyeviyenin zararlar, sineklerin srmas gibidir. Hayat- ebediyenin zararlar ona nisbeten ylanlarn srmasdr. Said-i Nursi(68)" HSN- ZANDA FRAT ETMEMEK VE ALDANMAMAK HAKKINDA KAZLAR "...Ey Risale-i Nurun kymettar talebeleri ve benden daha bahtiyar ve fedakr kardelerim! ahsiyetim itibariyle sizin ziyade hsn- zannnz, belki size zarar vermez. Fakat sizin gibi hakikat-bin zatlar vazifeye, hizmete bakp o noktada bakmalsnz. Perde alsa, benim batan aaya kusurt ile alude mahiyetim grnse, bana acyacaksnz. Sizi kardeliimden karmamak, piman etmemek iin kusuratm gizliyorum. ahsiyetime kar haddimin pek fevkinde tasavvur ettiimiz makamlara irtibatnz balamaynz. Ben size nisbeten kardam, mridlik haddim deil.. stad da deilim, belki

ders arkadaym. Ben sizin kusuratma kar efkatkrane dua ve himmetlerinize muhtacm. Benden himmet beklemeniz deil, bana himmet etmenize istihkakm var. Cenab- Hakk'n ihsan ve keremiyle, sizlerle gayet kuds ve gayet ehemmiyetli ve gayet kymettar ve her ehl-i imana menfaatli bir hizmette taksim-l mesa kaidesiyle itirak etmiiz. Tesandmzden hasl olan bir ahs- manevinin fevkalde ehemmiyet ve kuvveti ve stadl ve irad bize kfidir... ...Risale-i Nurun talimat dairesinde ve bizlere bahettii hizmet noktasnda feyizli makamlara kanaat etmeliyiz. Hadden fazla fevkalde hsn- zan ve mfritane l makam vermek yerine, fevkalde sadakat ve sebat ve mfritane irtibat ve ihls lzmdr, onda terakk etmeliyiz...(69)" (68) Osmanlca Kastamonu-1, S 225 (69) Ayn eser, S:163 1074 "Aziz sddk kardelerim ve hizmet-i Kur'aniyede kymetli, diraetli arkadalarm! Bu zaman, cemaat zamandr. Ehemmiyet ve kymet, ahs- maneviye gre olur. Madd ve ferd ve fan ahsn mahiyeti nazara alnmamal. Hususan benim gibi bir biarenin kymetinden bin derece ziyade ehemmiyet vermekle, bir batman kaldramyan zayf omuzuna binler batman arl yklense, altnda ezilir. Lillahilhamd Risalet-n Nur bu asr belki gelen istikbali tenvir edebilir bir mu'cize-i Kur'aniye olduunu ok tecrbeler ve vakalar ile krlere de gstermi. Ona ait medh senanz tam yerindedir Fakat bana verdiinizde, binden birini de kendime lyk gremem.Yalnz pek byk bir ni'mete ve muvaffakiyete sizin gibi hakikatl talebelerin itirk ve sa'y ve gayretleriyle mazhariyetim noktasnda Risaletn Nur hesabna ebede kadar iftihar ederim...(70)" "...Sizin fevkalde sadakat ve uluvv- himmetinizden tereuh eden bir hafta evvelki mektubunuza kar hsn- zannnz bir derece cerh eden benim cevabmn hikmeti udur ki: Bu zamanda yle fevkalde hkim cereyanlar var ki; her eyi kendi hesabna ald iin, faraza hakiki beklenilen o zat dahi bu zamanda gelse, harektn o cereyanlara kaptrmamak iin siyaset lemindeki vaziyetinden feragat edecek ve hedefini deitirecek diye tahmin ediyorum...(71)" "...Kardelerim, mektuplarnzda ok yksek dnce ve takdirat binde bir hisse de benim olsa, hadsiz krederim. Belki Risale-i Nurun manev ahsiyeti ve ok kesretli talebeleri iinde bilmediimiz gayet yksek bir makam sahibi bir zatn te'sirat ve kumandas hissediliyor. Benim gibi bin derece uzak bir biarede tasavvur ediliyor. Hakkm olmadan bana verilen ziyade ehemmiyetiniz inaallah size zarar olmaz. Fakat Risale-i Nurun hsn- cereyanna zarar ihtimali var. Siz bir hakikat hissediyorsunuz.. ve fevkalde sadakat ve ihlsnz inaallah hak grr. Fakat surette bazen aldanlr. Biz hizmetle mkellefiz. Neticeleri ve muvaffakiyet Cenab- Hakk'a aittir...(72)" (70) Osmanlca Kastamonu-2 S:3 (71) Ayn eser-2, S:164 (72) Ayn eser, S: 153 1075

MCEDDDLK VE MEHDLK HAKKATLARI VE ZAHI HAKKINDA RADLAR "...Hem mesele var. Biri Hayat, biri eriat, biri mandr.(73) Hakikat noktasnda en mhimmi ve en a'zam MAN meselesidir. Fakat imdiki umumun nazarnda ve hal-i lem ilcatnda en mhim mesele hayat ve erit grndnden; O zat imdi olsa da, meseleyi birden umum ruy-i zeminde veziyetlerini deitirmek, nev-i beerdeki cr olan adetullaha muvafk gelmediinden, herhalde en a'zam meseleyi esas yapp, teki mes'eleleri esas yapmyacak. T ki, iman hizmeti safvetini umumun nazarnda bozmasn.. ve avamn abuk ifal olunabilen akllarnda o hizmet baka maksadlara alet olmad tahakkuk etsin. Hem yirmi senedenberi tahribkrane eedd-i zulm altnda o derece ahlk bozulmu ve metanet ve sadakat kaybolmu ki; ondan, belki de yirmiden birisine itimad edilmez. Bu acib hlta kar ok fevkalde sebat ve metanet ve sadakat ve hamiyet-i slmiye lzmdr. Yoksa akim kalr, zarar verir. Demek en halis ve en selmetli ve en mhim ve en muvaffakiyetli hizmet, Risale-i Nur kirtlerinin daireleri iindeki kuds hizmettir...(74)" "...Bu mes'elenin srr- hikmeti budur ki: lem-i nsaniyette ve slmiyette muazzam mesele olan man ve eriat ve Hayattr. lerinde en muazzam iman hakikatlar olduundan, bu hakaik- imaniye-i Kur'aniye baka cereyanlara, baka kuvvetlere tabi ve alet edilmemek ve elmas gibi Kur'an'n hakikatlar, dini dnyaya satan veya alet eden adamlarn nazarnda cam paralarna indirmemek ve en kuds ve en byk vazife olan iman kurtarmak hizmetini tam yerine getirmek iin, Risale-i Nurun has ve sadk talebeleri gayet iddet ve nefretle siyasetten kayorlar..(75)" "Aziz Sddk Kardeimiz Hoca Hamet!(76) Senin mceddid hakkndaki mektubunu hayretle okuduk ve stadmza da syledik. stadmz diyor ki: "Evet, bu zaman, hem iman ve din iin ve hayat- itimaiye ve eriat iin, hem hukuk-u amme ve siyaset-i slmiye iin gayet ehemmiyetli birer mceddid ister. Fakat en ehemmiyetlisi hakaik- imaniyeyi muhafaza noktasnda tecdid vazifesi en mukaddes ve en bydr. eriat ve ha (73) Nurun sair yerlerindeki, bilhassa Emirda-1 lahikalarndakine ne bir derece mugayir olarak, sadece bu mektubta; evvela hayat, sonra eriat ve iman eklinde yazlm. Baka yerlerde ise, daima birinci derecede iman, sonra eriat, en sonra da hayat ve siyaset-i slamiye gelmektedir. A.B. (74) Osmanlca Kastamonu-1, S: 165 (75) Ayn eser, S: 294 (76) Hoca Hamet, aslenecdad Tunuslu olup, Yozgat'a yerlemi ler ,kendiside orada vefat etmi bir din limidir. A.B. 1076 yat- itimaiye ve siyaset daireleri ona nisbeten, ikinci, nc, drdnc derecede kalr. Rivayat- hadisiyede tecdid-i din hakknda ziyade ehemmiyet ise, man hakaiktaki tecdid i'tibariyledir. Fakat efkr- ammede hayat-perest insanlarn nazarnda zahiren geni ve hkimiyet noktasnda czibedar olan hayat- itimaiye-i insaniye ve siyaset-i diniye cihetleri daha ziyade ehemmiyetli grnd iin; o adese ile, o nokta-i nazardan bakyorlar, mana veriyorlar. Hem bu vezaif birden bir ahsta, yahut

cemaatta bu zamanda bulunmas ve mkemmel olmas ve birbirini cerh etmemesi pek uzak, adeta kabil grnmyor. Ahirzamanda 1-i Beyt-i Nebevi'nin cemsat- nuraniyesini temsil eden Hazret-i Mehd'nin cemaatndaki ahs- manevide ancak itima edebilir. Bu asrda Cenab- Hakka hadsiz kr olsun ki; Risale-i Nurun hakikat ve skirtlerinin ahs- manevisi hakaik- imaniye muhafazasnda tecdid vazifesini yaptrm. Yirmi seneden beri o vazife-i kudsiyede te'sirIi ve ftihane neri ile gayet dehetli ve kuvvetli zendeka ve dallet hcumuna kar tam mukabele edip, yzbinler ehl-i imann imanlarn kurtardn, krk binler adam ehadet eder. Amma benim gibi ciz ve zaif bir biarenin byle binler derece haddimden fazla bir yk yklemek tarznda ahsm medar- nazar etmemeli" diyor...(77)" "Hafz Ali'nin ... ahir fkrasnda: "Muhbir-i Sdk'n (A.S.M.) haber verdii manev fthat yapmak ve zulmat datmak; zaman ve zemin hemen hemen gelmesi" diye fkrasna btn ruhu canmzla Rahmet-i lhiyeden niyaz ediyoruz, temenni ediyoruz... Fakat biz Risale-i Nur kirtleri ise, "vazifemiz hizmettir. Vazife-i lhiyyeye karmamak ve hizmetimizi onun vazifesine bina etmekle bir nevi tecrbe yapmamak olmakla beraber; kemiyete deil, keyfiyete bakmak..." Hem oktan beri sukt-u ahlka ve hayat- dnyeviyeyi her cihetle hayat- uhreviyeye tercih ettirmeye sevk eden dehetli esbab altnda, Riaale-i Nurun imdiye kadar fthat ve zendekalarn ve dalletlerin savletlerini krmas ve yz binler biarelerin imanlarn kurtarmas ve her biri yze ve bine mukabil yzer ve binler hakiki m'min talebeleri yetitirmesi; Muhbir-i Sadk'n (A.S.M.) ihbarn aynen tasdik etmi ve vukuatla ispat etmi ve ediyor.. Ve inaallah hi bir kuvvet, Anadolu sinesinden onu karamaz. T, ahirzamanda hayatn geni dairesinde asl sahipleri Cenab- Hakk'n izniyle gelir, o daireyi genilendirir ve o tohumlar smbllenir. Bizler de kabrimizden seyredip Allah'a krederiz..(78)" (77) Osmanlca Kastamonu-l S: 392 (78) Osmanlca Kastamonu-2, S: 193 1077 RSALE- NURUN MAKAMI VE HZMETNN KIYMET VE EHEMMYET (Bu mes'ele, bir ka madde iinde ele alnacak ve eitli nevilerle rnekleri gsterilecektir:) 1- ONBE SENE YERNE ONBE GNDE MAN HAKKATLARININ TAHSL.. VE NUR TALEBELERNN MANLA KABRE GRECEKLER VE EHL- CENNET VE SAADET OLACAKLARI HAKKINDA "...Risalet-n Nur, kendi sdk ve sebatkr kirtlerine kazandrd ok byk kr ve kazan ve pek ok kymettar neticeye mukabil, fiyat olarak o kirtlerden tam ve halis bir sadakat ve daim ve sarslmaz bir sebat ister. Evet, Risale-i Nur, onbe senede kazanlan kuvvetli iman- tahkikiyi on be haftada ve bazlara onbe gnde kazandrdn, yirmi senede yirmi bin zt tecrbeleriyle ehadet ederler. Hem itirk- a'mal-i uhreviye dsturuyla, her bir kirdine her bir gnde binler hlis lisanlar ile edilen makbul dualar ve binler ehl-i salhatn iledikleri a'mal-i salihann misl-i sevablarn kazandrp, her bir hakik sdk ve sebatkr akirdini amelce binler adam hkmne getirdiine delil; kerametkrane ve takdirkrane

mam- Ali radiyallahu Anhnn ihbar.. ve keramat- gaybiye-i Gavs- A'zamdaki tahsinkrane ve tevikkrane beareti.. ve Kur'an- Mu'ciz-l Beyan'n kuvvetli iaretiyle, o hlis kirtler ehl-i saadet ve ashab- cennet olacaklarna mjdesi pek kat' ispat eder...(79)" "Kardelerim, bu gnlerde biri Risalet-n Nur talebelerine, dieri bana ait (Medeniyetilere)(80) iki mesele ihtar edildi. Ehemmiyetine binaen yazyorum: BRNC MES'ELE: Birinci ua'da iki- ayetin iaratnda Risalet-n Nurun sdk talebeleri imanla kabre gireceklerine ve ehl-i cennet olacaklarna dair kuds bir mjde, kuvvetli bir bearet bulunduu gsterilmitir. Fakat bu pek byk mes'eleye ve ok kymettar iarete tam kuvvet verecek bir delil ister diye beklerdim. oktan beri muntazrdm. Lillahilhamd "iki emare" birden kalbime geldi. Birinci Emare: man- tahkiki, ilmelyakinden hakkalyakine yaknlatka, daha selbedilmiyeceine ehl-i kef ve tahkik hkmetmiler ve demiler ki: "Sekerat vaktinde, eytan vesvesesiyle ancak akla pheler verip, tereddde drebilir. Bu nevi iman- tahkik ise, yalnz aklda durmuyor.. Belki hem kalbe, hem ruha, hem srra, hem yle letaife sirayet ediyor, kkleiyor ki; eytann eli o yerlere yetiemiyor. ylelerin iman zevalden mahfuz kalyor..." Osmanlca Kastamonu 1 s: 392. (80) Burada, bu kelimenin mevzu ie mnasebeti ikinci mesele iledir, ki aslda mevcuttur. A.B. 1078 Bu iman- tahkikinin vsluna vesile olan bir yolu, velyet-i kmile ile keif ve uhud ile hakikata yetimektir. Bu yol, ehass- havassa mahsusdur, man- uhuddir kinci yol: man- bilgayb cihetinde srr- vahyin feyziyle brhan ve Kur'an bir tarzda akl ve kalbin imtizacyla, hakkal-yakin derecesinde bir kuvvet ile zaruret ve bedahet derecesine gelen ilmelyakin ile hakaik-i imaniyeyi tasdik etmektir. Bu ikinci yol; Risale-i Nurun esas, mayesi, temeli, ruhu ve hakikat olduunu has talebeleri gryorlar. Bakalar dahi insafla baksa, Risale-i Nur, hakaik-i imaniyeye muhalif olan yollar gayr-i mmkin ve muhal ve mmteni' derecesinde gsterdiini grecekler. kinci Emare: Risalet-n Nurun sadk kirdleri, hsn- akibetlerine ve iman- kmil kazanmalarna o derece kesretli ve makbul ve samim dualar oluyor ki; O dualarn iinde hi biri kabul olmamasna akl imkn vermiyor. Ezcmle, Risale-i Nurun bir hdimi ve bir tek kirdi, yirmi drt saatte Risale-i Nur talebelerinin hsn- akibetlerine ve saadet-i ebediyeye mazhar olmalarna yz defa Risale-i Nur talebelerine ettii dualar iinde, hi olmazsa, yirmiotuz defa selmet-i imanlarna ve husus hsn- akibetlerine ve imanla kabre girmelerine, ayn duay en ziyade kabule medar olan erait iinde ediyor. Hem Risale-i Nurun talebeleri bu zamanda her cihetten, ziyade hcuma maruz iman hususunda birbirine selmet-i iman hakkndaki samim, masum lisanlaryla dualarnn yekn yle bir kuvvettedir ki; rahmet ve hikmet onun reddine msaade etmezler. Faraza mecmuu itibariyla reddedilse, tek bir tane onlarn iinde kabul olunsa, yine her biri selmet-i iman ile kabre gireceine kfi geliyor. nki her bir dua umuma bakar ...(81)"

"...Size Risalet-n Nurun kerametinin bu havalide zuhr eden ok tereuhatndan bir iki hadise beyan ediyorum: Birisi: Hatib Mehmed nmnda cidd bir ihtiyar talebe, htiyar Risalesini yazyordu.. Ta birinci ricann ahirlerinde ve merhum Abdurrahman'n vefatnn tam mukabilinde kalemi LALAHE LLAHU yazp ve lisan dahi LLAHELLALLAH diyerek hsn- hatimenin hatemyle sahife-i hayatn mhrleyip; Risalet-n Nur talebelerinin imanla kabre gireceklerine dair olan iar bearet-i Kur'aniyeyi vefatiyle imza etmi. Rahmetullahi aleyhi rahmeten vsiah...(82)" (81) Kastamonu-1, S: 25 (82) Ayn eser, S: 34 1079 2- NURLAR MANEV LA OLDUU GB, MADDETEN DE BAZEN FA VE L OLDUKLARI "...Savl Ahmed'in mektubunda, Risale-i Nurun okumasn Hsrev'in hastalna il olduu gibi, pek ok defalar da, hatta geen mthi hastalmda gelen doktora okudum, hem ona hem bana ila olduunu grdk. Evet, manev deva olduu gibi, bazen madd ila da olur...(83)" "...oktan beri benim husus bir virdim ve hi kaleme alnmyan ve mesleimizin drt esasndan en byk esas olan krn, en geni ve en yksek mertebesini ihata eden ve bende ok defa madd ve manev hastalklarn bir nevi' ifas olan ve ism-i A'zam ve besmele ile dokuz ayat- uzmay iine alan.. Ve ondokuz defa kr ve hamdi a'zam bir tarzda ifade ile tahmidatn adetleriyle o eyann lisan- hal ile ettikleri hamd ve senay niyet ederek o hadsiz hamdlerin yeknn kendi hamdleri iine alarak azametli ve geni bir tahmidname ve teekkrname ve sekinedeki Esma-i sittenin muazzam yeni dersini izhar etmeye sebeb olmasdr...(84) NURUN HZMETNDE BULUNAN TALEBELERN PROBLEMLER HAKKINDA FIKH VE ER' SUALLER: "...Sabri karde! Sabrl ol, ehemmiyetsiz ve zararsz vehm ve asabi hastalna ehemmiyet verme. ifaya dua edilmekle beraber, zararsz, hatarszdr. nki eer hatarat- seyyie ise, ayinede temessl eden pislik, pis deil.. ve ayinedeki ylan sureti srmaz.. Ve atein timsali yakmaz. yle de, kalbin ve hayalin ayinelerinde rzasz, ihtiyarsz gelen pis ve irkin ve kfr hatralar zarar vermezler. nki ilm-i usulde: "Tasavvur-u kfr kfr deil.. Ve tahayyl- etm, etim olmaz." Hasene ise, nuran olduundan, tasavvur ve tahayyl dahi hasenedir. nki ayinede nrannin timsali ziya verir, hasiyeti var. Kesifin misali ldr, hayatszdr, tesiri yoktur. Eer sair teellmat- ruhaniye ise, sabre, mcahedeye altrmak iin Rabban bir kamdr. nki emn ve ye'sin vartasna dmemek hikmetiyle, havf ve reca muvazenesinde sabr ve krde bulunmak iin "Kabz, bast" haletleri, Cell ve Cemal tecellisinden intibah ehline gelmesi, ehl-i hakikata medar- terakk bir dstur-u mehurdur...(85)"

(83)os- Kastamunu-1 S: 315 (84) Osmanlca Kastamonu-2, S:494 (85) Ayn eser, S:92 1080 KUR'ANIN HIFZI VE RSALE- NUR YAZISI HAKKINDA: "...Bu defa mektubunuzda; Hfz- Kur'ana almak.. ve Risale-i Nuru yazmak, bu zamanda hangisi takdim edilse daha iyidir? Sualinizin cevab bedihidir. nki bu kinatta ve her asrda en byk makam Kur'anndr.. Ve her harfinde ondan, binler sevab bulunan Kur'ann hfz ve kraati her hizmete takdim ve mreccahdr. Fakat Risale-i Nur dahi o Kur'an- Azimann hakaik-i maniyesinin burhanlar, hccetleri olduundan ve Kur'ann hfz ve kraatne vasta ve vesile ve hakaikn tefsir ve izah olduu cihetle; Kur'an hfzyla beraber ona almak elzemdir...(86)" FIKH BR MES'ELE: "...Sorduunuz mes'ele, Ulema- eriat cevab vermitir. Hayvanat birer istihale makinas olduundan, yedikleri pis eyi temizlettirir. Yalnz pis eyin kokusu gelse, mekruh demiler...(87)" YNE ER' BR MES'ELE: "...Bana benziyen bir dost ki, r'yada stadma benim suretimde grnm.. stadmzn yanna geldi, dedi ki: "Aynn yan toplyanlardan alp mezzin ve tesbih yapan bir adamn tavsiyesi ile, mhim bir adama her sabah hastal iin yutmasn nasl gryorsun?" stadmz da; R'yada gld gibi aynen yle glm. Birden rya hatrna gelip, o acib ve ayn aynna tabiri kemal-i taaccb ve hayretle karlayp ona demi: "Sakn isti'mal etmesin...(88) BU ZAMANDA HELAL VE HARAM MAL MES'ELES: "...Ehl-i ibadet ve salhat dahi, ekser insanlarn a kald bu zamanda ve ok karm ve haram ve hell fark edilmeyecek bir tarza gelmi ve pheli mal hkmnde ve manen mterek olan erzak- umumiyyeden, hell olmak iin miktar- zaruret derecesine kanaat ediyorum diye bu mecbur belya riyazet-i er iye nazary la bakmaktr...(89)" (86) os Kastamunu-2 -1, S:137 (87) Ayn eser, S:177 (88) Ayn eser, S: 222 (89) Ayn eser, S: 266 1081 ER' BR MES'ELE HAKKINDA:

"Sabri karde, hastaya Cenab- Hak ifa versin. teki mesele, Hanef mezhebinde haml mani deil.. Yalnz vaz'- haml ile iddet biter. Fakat haml vaktinde talk menhidir...(90)" SLM'IN YED RKN VE ZEKT HAKKAT: Aziz sddk kardelerim, Nur fabrikasnn sahibi, Birinci ua'n drdnc ayeti bahsinde; Hakikat- slamiyetle beraber yedi esas parlak bir surette ispat edildii cmlesine dair soruyor ki: "Erkan- slmiyeyi be biliyoruz... Hem vcub-u Zekt rkn risalelerde ne surette izah edildiini soruyor? Elcevab: slmn rknleri bakadr, hakikat- slmiyetin esaslar yine bakadr. Hakikat- slmiyetin esaslar, alt erkn- maniye ile ve esas- ubudiyet ki slmn be rkn olan "SAVM, SALT, HAC, ZEKAT, KELME- AHADET" mecmuunun hlsasdr. Risale-i Nur alt rkn- imaniye ile bu esas- ubudiyeti isbat edip cilvesine mazhariyeti muraddr. Vcub-u zektn izahndan murad ise, zektn teferruat, tafsilt deil.. Belki zektn hayat-i ictimaiyede derece-i lzumunu ve ehemmiyetli kymetini isbat etmi demektir. Evet Risale-i Nurdan evvel yazdmz risaleler de, hem Risale-i Nurun mteaddit yerlerinde vcub-u zektn hayat- ictimaiyede ne derece ehemmiyetli olduu kat'iyyen ve vazhan isbat edilmi demektir.(91)" ZEKT LE R AYNI EYLER OLDUU HAKKINDA STADIN FETVASI "Kardeim! r, er' zekttr. Zekt ise, mustahaklaradr...(92)" Not: Hanefi Ulemasnn bir ksm zekt ile r birbirinden ayrmlar. Hatta r zekta dahil etmemilerdir. Hazret-i stad ise, ikisinin de zekt olduunu Bedreli Sabri Hoca'ya bu ekilde iaret edip bildirmitir. KUR'AN HZMET N CAB ETT ZAMAN RUHSATLA AMEL EDLEBLECE HAKKINDA : "Sbri karde! mamet vazifesinde Risalet-n Nura zarar yok. Ruhsatla amel niyetiyle imdilik ekilme!.. (93)" (90) Osmanlca Kastamonu-1 S: 422 (91) Ayn eser , S:422 (92) Ayn eser S: 536 (93) Ayn eser S: 7 1082 CUMA GNNE RAST GELEN KURBAN BAYRAMI HACC-L EKBER OLDUU HAKKINDA "... Cuma gnne rast gelen bu bayram, ok kymettar olan Hacc- ekber olduundan, Hacca bu sene gidenler ok kazanmlar. Cenab- Hak bizi de onlarn hayrl dualarna hissedar eylesin amin.(94)"

FAKR OLAN NUR TALEBELERNN ZEKTI ALABLECEKLER HAKKINDA "... Herkes bir ahlkta olamaz. Bazlar meru dairede rahatn istese de itiraz edilmemeli. Zarurete den bir kirt, zekt kabul edebilir. Risale-i Nurun hizmetine hasr- vakteden rknlere ve alanlara zektla yardm etmek de Risale-i Nura bir nevi hizmettir. Hem yardm edilmeli. Fakat hrs ve tama' ve lisan- halle de istemek olmamal. (95)" "...Mdekkik ve muhakkk, Sabrinin, "la ve neam" ile cevab istedii meselesine : " Her zamandan ziyade, bu acib ihtikrdan zaruret-i kat'iyeye den fakirlere ve miskinlere, zenginler zekt ile imdatlarna kosalar, bire yz kazanrlar. Bu maddi musibetin bir are-i yegnesi zekt- er'idir (96)" BR MSTAHAB OLAN NAMAZLARIN ARKASINDAK TESBHN EHEMMYETN BEYAN EDEN HAZRET- STAD'IN OK MUHM BR KAZI: "... Kardelerimizden birisinin namaz tesbihatnda tekasl gstermesine binaen dedim : Namazdan sonraki tesbihatlar, Tarikat- Muhammediyedir (A.S.M) ve Velyet-i Ahmediyenin evraddr. O noktadan ehemmiyeti byktr. Sonra bu kelimenin hakikati byle inkiaf etti: Nasl ki Risalete inklab eden Velyet-i Ahmediye (A.S.M) btn velyetlerin fevkindedir.. yle de, o velyetin tarikat ve o velayet-i kbrann evrad- mahsusas olan namazn akabindeki tesbihat, o derece sair tarikatlarn ve evradlarn fevkindedir. (94) ) Osmanlca Kastamonu Lahikas-1 S 445 (95) Osmanlca Kastamonu Lahikas-1 S:470 (96) Osmanlca Kastamonu-1, S: 408 1083 Bu sr dahi yle inkiaf etti: Nasl zikir dairesinde bir mecliste veyahut hatme-i nakiyede, bir mescidde birbiriyle alkadar hey'et-i mecmuada nurani bir vaziyet hissediliyor. kalbi hyar bir zat, namazdan sonra deyip tesbihi ekerken, o daire-i zikrin reisi olan zat- Ahmediye Aleyhissaltu vesselmn muvacehesinde, yz milyon tesbih edenler, tesbih elinde ektiklerini manen hisseder. O azamet ve ulviyetle der. Sonra,ser-zakirin emr-i manevisiyle ona ittibaen dedii gibi, o halka-i zikrin ve ok geni dairesi bulunan hatme-i Ahmediye Aleyhissalt vesselmn dairesinde yz milyon mridlerin larndan tezahr eden azametli bir hamdi dnp, iinde ile itirk eder... Vehakeza ve duadan sonra, otuz defa oTarikat-Ahmediye Aleyhissaltu vesselamn halka-i zikrinde ve hat0me-i kbrasnda o sabk mana ile, o ihvan- tarikat nazara alp; o halkann ser- zkiri olan zat- Ahmediye Aleyhissalt vesselma mteveccih olup:" der, diye anladm ve hissetim ve hayalen grdm. Demek tesbihat- salatiyenin ok ehemmiyeti var...(97)" Bir hadisin,ahirzamanda Mslmanlarn gsnden,bilhassa hfz- Kurana alanlarn gsnden Kur'an'n ktn ve unutulduunu beyan eden hakikatini Hz. stad yle beyan etmektedir

"... Risale-i Nur talebelerinden bir gen hafz, pek ok adamlarn dedikleri gibi, dedi: Bende unutkanlk hastal tezayd ediyor, ne yapaym?" Dedim: "Mmkn olduka namahreme nazar etme! nki rivayet var, mam- afii'nin dedii gibi: "Haram nazar, nisyan verir" Evet, ehl-i slamda nazar- haram ziyadeletike, hevesat- nefsaniye heyecana gelip, vcudunda su-i istimalt ile israfa girer. Haftada bir ka defa gusle mecbur olur. Ondan tbben kuvve-i hafzasna za'af gelir. Evet, bu asrda ak saklk yznden, hususan bu memalik-i harrede o su-i nazardan, su-i istimalt umum bir unutkanlk hastaln netice vermeye balyor. Herkes cz'-klli o ekvadadr. te, bu umum hastaln tezaydiyle; Hadis-i erifin verdii mthi bir haberin te'vili ucunda grnyor. Ferman etmi ki: "Ahir zamanda hafzlarn gsnden Kur'an nez'ediliyor, kyor, unutuluyor."(*) (97) Yeni Yaz Kastamonu S: 87 (*) Hadisin kesin mehazlar iin Bkz: R.N.K. kaynaklar 2. bask , Sh: 860 1084 Demek bu hastalk dehetlenecek, hfz- Kur'ana sed ekilecek, o hadisin te'vilini gsterecek...(98) Ve daha bu kabil problemlerden olan fkhi, ahlak ve ruh meselelerden takva meselesi ve riya meselesi gibi, halledilmi meseleler Kastamonu hayatndaki mektuplarnda ok vardr. Bu mes'elelerin numunelerinden ksa birer pararaf verdiimizle iktifa ediyoruz. RSALE- NUR HAKKINDA TECELL EDEN RAHMET VE NAYET CLVELER LE NUR HZMETNN KIYMET HAKKINDA. ".. gn evvel hediyeniz Kastamonu'ya gelecei annda, ryada gryorum ki, terfi-i makam ve rtbe iin bizlere ferman- ahane, ma'nev bir canibten geliyor. Kemal-i hrmetle ellerinde tutup bize getiriyordular. Biz baktk ki; O ferman- li, Kur'an- Azim- an olarak kt. O halde iken, bu mana kalbe geldi: "Demek Kur'an yznden Risale-i Nurun ahs- manevsi ve biz kirtleri bir terfi' ve terakki fermann lem-i gaybtan alacaz! imdi tabiri ise, o ferman temsil eden masumlarn kalemiyle manev tefsir-i Kur'an aldmzdr. (99)" "... Bu zamanda gayet kuvvetli ve hakikatli milyonlar fedakrlar bulunan merebler, meslekler bu dehetli dallet hcumuna kar zahiren malbiyete dtkleri halde, benim gibi yarm mm ve kimsesiz, mtemadiyen tarassud altnda, karakol karsnda ve mthi mteaddit cihetlerle aleyhimde propagandalar ve herkesi ondan tenfir etmek vaziyetinde bulunan bir adam, elbette dallete kar galibane mukavemet eden ve milyonlar efrad bulunan mesleklerden daha ileri, daha kuvvetli dayanan Risale-i Nura sahib deildir. O eser onun hneri olamaz ve onunla iftihar edemez. Belki dorudan doruya Kuran- Hakimin bu zamanda bir mu'cize-i maneviyesi, rahmet-i ilahiye tarafndan ihsan edilmi. (100)" "...Risale-i Nurun hakikatyla ve kirtlerinin ahs- manevisiyle tezahr eden fevkalde iman hizmetlerin ehemmiyetli bir ksmn biare tercmanna vermek suretiyle; Ehl-i dnya ve ehl-i siyaset ve avamn ve akikatszlarn nazarnda birinci derece zannedilen ve hakikat nazarnda imana nisbeten

ancak onuncu derecede bulunan siyaset-i slmiye ve hayat- itimaiye-i mmete dair hizmeti; Kinatta en byk mesele ve vazife ve hizmet olan hakaik-i maniyenin hizmetine almasna rcih grdklerinden, o tercmana kar arkadalarnn pek ziyade hsn- zanla (98) Yeni yaz Kastamonu, S: 133 (99) Osmanlca Kastamonu,S: 218 (100) Ayn eser S: 330 1085 r, ehl-i siyasete bir inklab, bir siyaset-i slamiye fikrini vermek suretinde; Risale-i Nura kar hayat- itimaiye noktasnda cephe almak ve fthatna mani' olmak, pek kuvvetle ihtimali vard. Bunda hem hata hem zarar byktr. Kader-i lah bu yanl tashih etmek ve o ihtimali izale etmek ve yle mit besleyenlerin mitlerini ta'dil etmek iin, en ziyade yle cihetlerde yardm ve iltihaka koacak olan Ulemadan ve sdttan ve meayihten ve ahbabtan ve hemehrilerden birisini muarz kard. O ifrat ta'dil edip adalet etti. "Size kinatn en byk meselesi olan iman hizmeti yeter" diye bizi merhametkrane o hadiseye mahkm eyledi...(101) " "Aziz sddk kardelerim! Risale-i Nurun intiarna ve fthatna kar gelen birisi semav, biri arz iki musibete mukabele edecek ayr bir inayet-i ilhiye cilvesi grlmeye balad. Arz ve insan olan musibet; Isparta'da ve stanbul'da olduu gibi, Kastamonu'nun havalisinde de ehl-i dallet Risale-i Nurun intiarna sed ekmek iin halis talebelerin ve cidd alanlarn evklerini krmak ve onlara ftr vermek iin ayr ayr tarzlarda umum bir pln dahilinde taarruz ediliyor. Halislere ftr veremediklerinden, baka megaleler bulmakla almalarna zarar veriyorlar. Semav musibet ise: htikr neticesinde hayat ve yaamak hissi, hissiyat- diniyeye galebe alp, ekser ns, midesini, maietini daima dnyor. Hatta ekseri fukara ksmndan olan Risale-i Nur talebeleleri bu musibete kar abalamak mecburiyetiyle hakik ve en mhim vazifesi olan neir hizmetini brakmaya mecbur oluyor. Hem insanlarn zihinleri, fikirleri kasden ve bizzat hakaik-i maniyeye kar bu yzden bir derece lkaydlk bir vaziyet almasndan, bir tevakkuf devresi gelmesine mukabil; Cenab- Hakkn inayet ve rahmetiyle baka bir tarzda Risale-i Nurun intiar ve fthatna meydan am. Ezcmle: stanbul faknda yksek ulemadan AL RIZA, AHMED SRVAN, ve parlak vaizlerden EMS gibi zatlar Risale-i Nura cidd ve takdirkrane mnasebettarla balamalardr. Hem mhim bir zat teebbs ediyor ki; mhim paralardan bir ksmn Ankara'da byk rtbeli birisinin(102) muavenetiyle tab'etmek niyeti var... Velhasl: Bir kap kapansa, inayet-i ilhiye daha parlak kaplar Risale-i Nur yznden ayor, yol gsteriyor...(103) (101)Os. Kastamonu-1, sh:410

(102) Bu zat, Albay Muhammed Ymni Bey'dir ki, Ankar da Risale-i Nura ait byk hizmetleri olmutur. A.B. (103) Osmanlca Kastamonu-1 S: 419 1086 te, ancak yzden bir ikisini kaydedebildiimiz, Kur'an ve iman hizmetinin Risale-i Nur vastasyla; ihls, sadakat ve samimiyet iinde yrtlmesi hususunda, Nur cemaatinin rehberi, klavvzu olacak dersler, irad metodlar gibi ok nmneler sralamak mmkindir. Bunlar nurun meslek ve merebini aydnlatc, istikamet verici ve yzlerce din ve iman mes'elelerin halledici ve tahkim edici ifade ve beyanlardr. Bu nokta-i nazardan Kastamonu Lahikas kitab tek bayla, slam'a iyi, salam ve mustakim ekilde hizmet etmek istiyenlere, Kur'an hdimli'ini yapmak arzu edenlere, ebed lmez bir mriddir diyebiliriz. Btn irad, ikaz, terbiye ve tenvir dersleri iinde en mhimi ve gze en ok arpan taraf; Hz. stadn Kur'an hizmetlerindeki talebelerini siyas gnlk hadiselerle megul olmamalarn, bilhassa ve bilhassa tarafgirlik emberine dp de, ona taklmamalarn.. ve ona taklmakla kalb ve akllarn hakaik-i imaniyeden soutmamalarn, fikirlerini datmamalarn temin edecek, lzm gelen her eyi yazmas, her nasihat etmesi ve tm ikna', mantk slublarn kullanmasdr. Hz. stad bu ikazl dersleri verirken de, evvel ve ilk nce kendi nefsinde uygalamas ve bu halini ayan-beyan dost ve dman herkese gstermesi olmutur. 2. CHAN HARBNDE TRKYE SYESLERNN TUTUMU VE BEDZZAMANIN DEERLENDRMES Bilindii zere,1939 yl sonlarnda balayp devam eden ikinci Cihan Harbi, ana ve ba olarak iki devletin harbi eklinde cereyan etmiti. Bunlardan birisi Alman Devleti, dieri ngilizler idi. Trkiye bu harblere bilfiili itirak etmemekle birlikte; zamann hkmeti, ticaret ve ekonomide Nazi Almanyasyla ortak idi. Bu ortakl da 1930'lardan beri samimi bir ekilde devam ettiriyordu (104) Bu noktadan Trk Hkmeti Alman'larn dostu ve orta iken veya yle olmas lzm iken, fakat harbin balamasyla; Alman'larla olan dostluu zahire gre yrtmekle beraber, perde altnda ngiliz'lerin tarafn tutuyor ve siyasetinin tesiri altnda onun taraftarln yrtyordu. Bu yzden Trkiye'deki Mslman halk, Alman'c ve ngiliz'ci olarak bir nevi iki kamp halinde ayrlm durumda idi. Ama ngilizciler hkmet desteini aka gryor... Almanclar ise, Hkmet nazarnda mttehem ve zararl addediliyordu. Hatta Ankara'nn siyasi evrelerinde "yz elliler" diye adladrlm bir grub, Hkmetin siyasetine zd olarak Alman tarafn tutuyorlard. Tabi bu yz elliler, bata M. Kemalin sonrada nn'nn acmasz zulmlerine maruz kalmlard. Buna gre bir evde baba (104)Trkiyede ok partili politikann aklamal kronolojisi S: 10 1087 ngilizci, oul Almanc olabiliyordu. Harb srasnda mnakaalar tarafgirlikler son safhada idi. te Hazret-i stad o ok heyecanl, merak-aver harb hadiseleri ve havadisleri ierisinde ve o tarafgirane mnakaalarn hkm srd gnlerde, talebelerini irad, ikaz ve terbiye etmesini baarm ve kurtarmt. Bu davann doru olduuna delil de Isparta'da, Kastamonu'da, Denizli, stanbul ve Antalya gibi vilayetlerdeki Nur talebelerinin; dnyay megul eden ve herkesi alk alk

hayret ve dehet iinde harb hadiselerini dinlettiren radyo ve gazetelerin te'sir sahalarnn dnda kalarak, yzlerce, binlerce nsha Nur risalelerini yazmalardr. Hem her yerde Nur talebelerinin o faidesiz, bo, fakat gnahl ve zararl mnakaa ve tarafgirliklerin dnda kalm olmalardr. Ancak, burada unu da hemen kaydetmek gerektir ki; Hazret-i stad, Kur'an hdimleri olan Nur talebelerini frtnal siyaset hadiselerinin gnlk, basit, faydasz ve fuzul olan mnakaa ve tarafgirliklerinden kurtararak; man ve Kur'an hizmetinde nurlu, feyizli sevabl ve tesirli olan istihdamn muvaffakiyetle temin edip gerekletirdii gibi; Kre-i Arzda cereyan eden hadiselerin altnda ve neticesinde kaderin hikmet ve esrarn da; kalbinin nfiz basireti, aklnn keskin feraseti ve ruhunun hurdebn radaryla aratrm ve bulmutur. Ayn zamanda hamiyet-i slmiyenin gerektirdii sikle, Kur'n'n menfaati ve slm dininin maslahat adna zaman zaman fevkalkll bir ekilde, Kur'an'n nuruyla mezkr hadiselerin i yzne bakm, gerek mahiyet ve zbdelerini karm ve iman hizmeti erevesinde baz deerlendirmelerde de bulunmutur. Fakat stad'n bu deerlendirmelerinin mihrak noktas ise; birer beer ve insan olarak talebelerinin kinat ve dnya hadiseleriyle fitr alkadarlklarnn zarur ve hakik ihtiya cihetlerini, gayet hakmane, stdane ve mridane; ve Kur'an hizmetine fayda verecek bir ekilde beyan etmi ve talebelerinin ve dier ehl-i imann asl hakik ve fitr merak ve ihtiyalarn da bylece gidermitir. Hazret-i stad'n bu irad metodu, bu terbiye usul hakikat olarak benzeri yok bir tarzdadr. Zira btn herkesi hatta Ulema ve takva ehlini de, avam halk gibi gnlk ve boucu, sersem edici harb hadiselerinin propagandal neriyat ortasnda bir eit mtehayyir ve sarho etmiken; Hazret-i stad ok iddetli ve kesretli kaz ve ihtarlarla Nur talebelerini o dumanl, sersem edici ve boucu havann atmosferinden ekip, karp, uzaklatrdktan sonra; dnp birer insan olarak onlarn asl hakik ihtiya noktalarn ve gerek merak cihetlerini -Risale-i Nurun hizmet izgisinden ve gayesinden saptrmadan- yadan kl eker gibi, skin ve temiz bir hava iinde, o hadiselerin Mslman halk ve zellikle Nur talebelerine hakikat 1088 olarak temas eden faydal ynlerini ilm ve mantk deerlendirmelerden geirdikten sonra beyan etmilerdir. te bu iki acib ve garib ve zahirde tezat gibi grnen meselenin iki tarafin karlatrdmz da, hayret iinde kalmamak mmkn deildir. Amma her iki taraftaki netice ve gayeyi de idrak edebildiimiz ve mukayesesini yapabildiimiz zaman da, "Bin barekallah, Maaallah bu irad metoduna!" demekten kendimizi alamayacamz da muhakkaktr. Hazret-i stad'n bu acib, stadane ve hakmane irad metodundaki en garib ve en acib taraf udur ki: Radyo dinlemez, gazeteleri okumaz ve okutmaz, azlarda dolaan gnlk havadisleri de merak edip dinlemez olduu halde; yani, cereyan eden hadiselerin hakik malmatlar iin hasbe-z-zahir tm iletiim vastalarndan tamamen uzak ve dnda iken; fakat mteveccih olup deerlendirmesini yapt zaman ise, ruhu ve ya mesabesindeki gerek neticelerini ekip karrcasna, gayet ulv bir slubla beyan ve ifade etmesidir. Hadiselerin adm adm takipisi olan en dah diplomatlarn da gerek neticesine varamyacaklar, belki ok gerisinde kaldklar bir slup ve uslde dile getirmesidir. Peki acaba bunlar stad Hazretleri nereden reniyor ve nasl bilebiliyordu?..

te bu sualin cevab madde leminde yoktur diyebiliriz. nki, bir kere kendisi esir ve menfi idi. Karakol karsnda tarassud altnda idi. Ayrca radyo, gazete, gnlk havadis vesaireyi dinlemekten ve iitmekten kat'iyen itinab etmekteydi. Ve hkeza, maddi sebeplerden tamamen uzak olduu halde!.. imdi bu sylediklerimizin, yani ahval-i lem ve hadisat altndaki kaderin hikmet ve esrar noktasndan, Hazret-i stad'n gayet rsh ile hakikat ortaya koyan deerlendirmelerinin bir ka rneini vermek istiyoruz: AHVAL- LEM VE BEDZZAMAN KNC CHAN HARBNN PATLAYI SEBEPLER VE ASILMAHYET VE KADER NOKTASINDAK ADALET VE HKMETLER: "... Kardelerim, sizin hatrnz ve askerliiniz endiesi iin hadisat- zamana baktm. Kalbime byle geldi: Menfi esasata bina edilen ve Karun gibi deyip, ihsan- Rabban olduunu bilmeyip kretmiyen.. Ve maddiyun fikriyle irke den..Ve seyyiat hasenatna glib gelen u medeniyet-i Avrupaiyye, yle bir semav tokat yedi ki: Yz senelik terakkisinin mahsuln yakt, tahrib edip yangna verdi.. Ve ngiliz, Fransz zulmleriyle; Avrupa'nn zalim hkmetleri 189 zulmleriyle ve Sevr Muahadesiyle lem-i slma ve merkez-i hilfete ettikleri ihanete mukabil, yle bir malubiyet tokadn yediler ki; dnyada dahi bir cehenneme girip kamyorlar. Evet, bu malubiyet aynen zelzele gibi ihanetin cezasdr. (104) "... Adalet-i lhiye; slmiyete ihanet eden mimsiz medeniyete yle bir azab- manev vermi ki; Bedevliin ve vahiliin derecesinden ok aaya drm. Avrupann ve ngilizin yz sene ezvak- medeniyesini ve terakk ve tasallut ve hkimiyetin lezzetlerini hie indiren, mtemad korku ve dehet ve tel ve buhran yadran bombalar balarna musallat etmi..(105) "... Bu cihan harbinde iki hkmet kre-i arzn hkimiyeti iin mrafaa ve muhakeme davasnda bulunmalar iinde; iki muazzam dinin musalha ve sulh mahkemesinde barmak davas alarak... Ve dinsizliin dehetli cereyan de semevi dinlerle mcadele-i azimesi balad hengmda; nev-i beerin sosyalist tabakasyla, Burjuvalar Tifesinin mahkeme-i kbralarnda alan byk davalar... (106) KNC CHAN SAVAINDA BZM HKMETN DURUMU "... Yirmi sene evvel tab' edilen SNHAT risalesinde hakikatl bir r'yada, lem-i slm'n mukadderatn meveret eden bir meclis tarafndan bu asrn hesabna eski Said'den sorduklar suale kar verdii cevabn bir paras imdilik tezahr etmitir. O zaman o manevi meclis demi ki: "... Bu Alman malubiyetiyle neticelenen bu harbte Osmanl Devletinin malubiyetinin hikmeti nedir?" Cevaben Eski Said demi ki: "Eer glib olsa idik, medeniyet hatr iin ok mukaddesat feda edecektik. (Nasl ki yedi sene sonra edildi) ve medeniyet nmyla lem-i slma, hususen Haremeyn-i erifeyn gibi mevaki-i mbarekeye; Anadolu'da tatbik edilen rejim, kolaylkla cebren temil ve tatbik edilecekti. nayet-i lhiye ile onlarn muhafazas iin, kader malubiyetimize fetva verdi.

Aynen bu cevabtan yirmi sene sonra, yine gecede; "Bitaraf kalp, giden mlkn geri almakla beraber, Msr ve Hindi de kurtararak bizimle (104)Osmanlca kastamonu -1 S: 22 (105) Ayn eser, S: 33 (106)Ayn eser S:109 1090 ittihada getirmek; (107)siyaset-i lemce en byk muzafferiyet kazanmak varken; pheli, dadaal, faidesiz bir dmana (ngilize) taraftarlk gstermekle, muzaaf bir surette zararl bir yolu tercih etmek; byle zeki, belki dh insanlarn nazarnda sakl kalmasnn hikmeti nedir?" diye benden sual oldu. Gelen cevab: (Manevi canibten geldi) Bana denildi ki: "Sen yirmi sene evvel manev suale verdiin cevab, senin bu sualine aynen cevabtr. Yani eer glib taraf iltizam edilseydi, yine mimsiz madeniyet namna galibane, mmanaat grmeyicek bir tarzda bu rejimi lem-i slma, mevaki-i mbarekeye temil ve tatbik edilecekti. yz elli milyon slmn selameti iin bu zahir yanl grmediler, kr gibi hareket ettiler (108)" "... Risale-i Nurun tam mutabk kan bir ihbar- gaybsini beyan ediyorum: "Hsrev ve Hulus ve Rd ve Re'fet gibi Risale-i Nurun ok kirtleri meslek-i askeriye ve bu ikinci harb-i umumiye mnasebettar bir surette girmelerini ve ikinci bir harb-i umumi olacan ve itirkimizi alt yedi sene evvel haber vermi. nk yirmi sekizinci Lema olan ikinci Keramat-i Aleviyenin, ikinci emarede: bahsinde beraber olsa,1940 ksr oluyor.. Allah lem o tarihte bir harb-i umumiye itirkimizi, yani eski mttefikle deil, belki taraftarane onun hasmyla itirake iaret ediyor diye haber vermi. te imdi ayn tarihteki Risale-i Nurun erkn- muhimmesi itirk ediyor...(109) NGLZ SYASET VE BZMKLER: "... Kaidemize muhalif olarak bir iki dakika siyasete bakp bir iki kelime beyan ediyorum: Evvela: buradaki bir ksm Risale-i Nur kirtleri; lem-i slmda ok mstemlekt bulunan bir devlet, bu Anadolu hricindeki Mslmanlara -yalnz kendi menfaat iin- bir derece dinlerine ilimiyor veya iliemiyor diye, o devletin hari slmlara tatbik ettii siyasete btn btn muhalif bir siyaseti takip ettii, bu memlekette faaliyette bulunan propagandasna kaplp o cereyana taraftarlkla, Risale-i Nurun safvet ve halisiyetine zarar verdiinden o siyas kirtlere dedim: O devlet, bu memleketteki hkmete mstemlakatndaki Msl (107)stad Hazretleri Msr ve Hindi de bizimle ittihada getirmek szyle; Hindistan ngiliz hakimiyeti altnda bulunduu mddete, Hind Mslmanlar hep Osmanl hilafetiyle alakadar ve taraftar bulunduklar gibi,1948'de Pakistan olarak teekkl edip ayrlan Mslmanlar da Trk Hkmetiyle hep mttehid ve taraftar kmtr. A.B. (108) Osmanlca Kastamonu-1 S: 27

(109) Ayn eser, S:170 1091 manlarsnmamak ve iltihak etmemek iin eskiden beri bu vatanda dinsizlii tervi etmi. imdiki ilhad, onun ifsad komitesinin eseridir.Hatta yzde be-on dinsizin hatrn sayd. Mesleklerini (rejim) resmen takdir ederek, yz milyon slmn hatrn krd.. ve malup olduu halde inad ve menfaat iin sulhu reddetti. Kre-i arz atee verdi. Madem siz bu vatann evladsnz, burada onun propagandasna kaplmaynz ve siyasete karmaynz..(110)" KNC HARB- UMUMDE EZLEN MASUM MAZLUMLARA EFKAT HAKKINDA "... efkat- insaniye merhamet-i Rabbaniyenin bir cilvesi olduundan, elbette rahmetin derecesinden amamak ve rahmeten-lil lemin zatn (A.S.M.) mertebe-i efkatndan tamamak geretir. Eer asa ve tasa, o efkat elbette merhamet ve efkat deildir. Belki dallete ve ilhada sirayet eden bir maraz- ruh ve bir samak- kalbdir. Mesela, kfir ve mnafklarn cehennemde yanmalarn ve azab ve cihad gibi hadiseleri kendi efkatine sdrmamak ve te'vile sapmak; Kur'an'n ve edyan- semaviyenin bir ksm- azimini inkr ve tekzib olduu gibi, bir zulm-u azim ve gayet derecede bir merhametsizliktir. nki ma'sum hayvanlar paralayan canavarlara himayetkrane efkat etmek, o biare hayvanlara edid bir gadr ve vah bir vicdanszlktr.. Ve binler Mslmanlarn hayat- ebediyelerini mahveden ve yzer ehl-i iman su-i akibete ve mthi gnahlara sevk eden adamlara efkatkrene taraftar olmak ve merhametkrane cezadan kurtulmalarna dua etmek, elbette o mazlum ehl-i imana dehetli bir merhametsizlik ve edid bir gadrdr... .. Bir zaman eski Harb-i Umumi'de dmanlarn ehl-i slma ve bilhassa oluk-ocuklara ettikleri kattl ve zulmlerinden pek ok mteellim oluyordum. Ftratmda efkat ve rikkat ziyade olduundan tahammlm hricinde azab ekerdim. Birden kalbime geldi ki: O maktul masumlar ehid olup Vel oluyorlar. Fni hayatlar bk bir hayata tebdil ediliyor.. ve zayi olan mallar sadaka hkmnde olup bki bir mal ile mbadele olur.Hatta o mazlumlar kfir de olsa, ahirette kendilerine gre o dnyev fattan ektikleri bellara mukabil rahmet-i ilahiyyenin hazinesinden yle mkfatlar var ki; eer perde-i gayb alsa, o mazlumlar haklarnda byk bir tezahr- rahmet grnp "Ya Rabbi kr Elhamdlillah!" diyeceklerini bildim ve kat' bir surette kanaat getirdim ..Ve ifrat- efkatten gelen iddetli teessr ve teellmden kurtuldum...(111)" (110)Osmanlca Kastamonu-1 S: 450 -Bu parann tamam yukarda da yazld halde bu makam ile mnasebeti ziyade olduundan bir ksmn tekraren kaydettik.A.B. (111) Osmanlca Kastamonu-1 S: 130 1092 "iddet-i efkat ve rikkatten, bu kn iddetli souuyla beraber manev ve iddetli bir souk ve musibet-i beeriyeden biarelere gelen felketler, sefaletler, alklar iddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki:

Byle musibetlerde kfir de olsa, hakknda bir nevi merhamet ve mukfat vardr ki; O musibet ona nisbeten ok ucuz der. Byle musibet-i semaviye masumlar hakknda bir nevi ehadet hkmne geiyor. drt aydr ki, dnyann vaziyetinden ve harbinden hi bir haberim yokken, Avrupa'da ve Rusya'daki oluk ocua acyarak tahattur ettim. O manev ihtarn beyan ettii taksimat, bu elim efkate bir merhem oldu, yle ki: O musibet-i semaviyeden ve beerin zlim ksmnn cinayetinin neticesi olarak gelen felketten ve vefat eden ve perien olanlar; eer onbe yana kadar olanlar ise, ne dinde olursa olsun ehid hkmndedir. Mslmanlar gibi byk mukfat- maneviyeleri o musibeti hie indirir. Onbeinden yukar olanlar, eer ma'sum ve mazlum ise, mukfat byktr. Belki onu cehennemden kurtarr. nk, ahir zamanda madem fetret derecesinde din ve Din-i Muhammedye (A.S.M.) bir lkaydlk perdesi gelmi.. Ve madem ahir zamanda Hazret-i sa'nn din-i hakikisi hkmedecek slmiyetle omuz omuza gelecek, elbette imdi Fetret gibi karanlkta kalan ve Hazret-i sa'ya mensub Hristiyanlarn mazlumlar ektikleri felketler, onlar hakknda ehadet denilebilir. Hususen ihtiyarlar ve musibetzedeler, fakir ve zayflar; mstebid byk zalimlerin cebir ve iddetleri altnda musibet ekiyorlar. Elbette o musibet onlar hakknda, medeniyetin sefahetinden ve kfranndan.. Ve felsefenin cehaletinden ve kfrnden gelen gnahlara keffaret olmakla beraber, yz derece onlara krdr diye hakikattan haber aldm. Cenab- Erhamrrahimine hadsiz krettim ve o elim elem ve efkatten teselli buldum. Eer o felketi gren zalimler ise ve beerin perianiyetini ihzar eden gaddarlar ve kendi menfaat iin insan lemine ate veren hodgam, alak ins eytanlar ise; tam mstehak ve tam adalet-i Rabbaniyedir. Eer o felketi ekenler, mazlumlarn imdadna koanlar ve istirahat-i beeriye iin ve esasat- diniyeyi ve mukaddesat- semaviyeyi ve hukuk-u insaniyeyi muhafaza iin mcadele edenler ise, elbette o fedakrln manev ve uhrev neticesi o kadar byktr ki; o musibeti onlar hakknda medar- eref yapar, sevdirir ...(112)" "Aziz Sddk kardelerim! Bu iddetli kta ve manev dehetli ayr tarz bir kta ve nev-i beerin itima hayatnda mthi kanl dier tarz bir kta (112) Osmanlca Kastamonu-1 S: 212 1093 rpnan biarelere rikkat-i cinsiye ve efkat- nev'iye cihetinden gayet derece bir hzn ve elem hissettim. ok yerlerde beyan ettiim gibi, yine Erhamr-rahimn ve ahkem-l hkmin olan onlarn Halk- Kerim ve Rahiminin hikmet ve rahmeti benim kalbimin imdadna yetiti.. Manen denildi ki: Senin bu iddet-i teessrn, o Hakim ve Rahimin hikmetini bir nevi tenkid hkmne geer. Rahmet-i ilhiyeden ileri efkat olunmaz. Hikmet-i Rabbaniyeden daha mkemmel hikmet dair-i imknda olamaz. siler cezalarn, masumlar, mazlumlar zahmetlerinden on derece ziyade mkfatlarn alacaklarn dn. Senin dairei iktidarn hricinde olan hadisata onun merhamet ve hikmet ve adalet

ve rububiyyeti noktasnda bakmalsn!.. Ben de o lzumsuz iddetli elem-i efkatten kurtuldum!..(113)" 2. CHAN HARBNDE TARAFLARIN DURUMU VE AHVAL- LEM lemin hadisatndan olan kinci Dnya Sava'nn balangcnda bir tazaf; sefih ve merhametsiz olan medeniyetin mimsiz ksmnn zlim dsturlarna gre hareket ile, kapitalizm ve emperyalizm zulmnn en gadirli ve vahetli prensiplerini yaayanlarla; halk snfna ve hristiyanlk dininin esasatna istinad ettiklerini iln eden dierleri, mthi bir ekilde bir-biriyle bouurlarken ve bu berikiler ilk balarda her tarafta galib durumunda olduklar bir srada; stad Hazretleri ahval-i lem icraatnda cereyan eden hadiselerin keyfiyetlerine azck bakm ve ahir zamanda Hazret-i sa'nn nzl ile ilgili vurd eden pek ok sahih hadislerin kll manalarnn bu hadiselere baz iaretlerinin vech-i tatbikini dnm.. Ve o ok eitli rivayet ekilleriyle gelen hadislerin bir ksmnn zuhrunun bir kesinin te'vilini bu hadiselerle ilgili olduunu hissetmi ve kaleme almtr. Hz.stad ahir zaman hadisat hakknda evvelce yazm olduu baz eserlerinde de bu hakikate ok kere temas etmi ve ilham ma'nalarla o gibi hadislerin hakikatlerinden bir parack beyan etmitir. Bilhassa 1938'de tanzim ve tebyiz ettii BENC UA' eserinde ok ilm, hakikatli ve hadisat- lemin ve adetullah'n seyri ve cereyan istikametinde te'villi mana ve hakikatlerini izhar etmitir. Ancak burada u noktay da kaydetmek gerekir ki; Hazret-i sa'nn (A.S.) nzln, hadis tefsir eden baz mtehid limlerin veya byk hadis limi ve rvilerinin itihadl istinbatlarnn gsterdikleri manalar ki; "Hazret-i sa'nn (A.S.) nzl hadisesini hep lem-i slmn merkezlerinde ve dorudan doruya slm alemi iinde cereyan edecei" eklindedir. Lkin Bedizzaman, bu mevzuda gelen hadislerin mecmuundan istihrac ettii (113)Osmanlca Kastamonu-1 S: 463 1094 bir mana ile; Hazreti sa'nn nzulnn en birinci sebep ve hikmetini, Hristiyanlk dini ile mnasebettarl cihetinde dnm ve bu hikmetin esas da, ok geni ve maddeten pek kuvvetli olan Hristiyanlk dininin slmiyete iltihakn ve ona maddeten kuvvet salamak olduunu anlam ve hep bu istikamete gre mezkr hadisleri tefsir etmitir. Bu noktadandr ki; Hazret-i stad btn hayatnda hep Hristiyanlk leminden slamiyete madd bir imdad, hir kuvvet geleceini beklemi ve zaman zaman bu hakikatin baz parltlarna midle mteveccih olmutur. te burada da, kinci Cihan Harbi sralarnda, ahir zaman hadiselerinden haber veren bir hadis-i erifi ylece tev'il edip tefsir etmitir: "Kk Hsrev olan Feyz'nin ve Emin'in suallerine bir cevab olarak ve haa hurafe diye tevehhm edilen bir rivayetin bir mu'cize-i gaybiyesidir:" "Ahir zamanda Hazret-i sa (A.S.) nzulne ve Deccal ldrmesine ait ehadis-i sahihann ma'nay- hakikileri anlalmadndan; bir ksm zhiri ulemalar, o rivayet ve hadislerin zahirine bakp pheye dmler veya shhatini inkr edip veya hurefevri mana verip, adeta muhal bir sureti bekler bir

tarzda avam- mslimine zarar verirler. Mlhidler ise, bu gibi zahirce akldan ok uzak hadisleri serrite ederek hakaik-i slmiyeye tezyifkrane bakp taarruz ediyorlar. Risale-i Nur bu gibi ehadis-i mteabihenin hakiki te'villerini Kur'an'n feyziyle gstermiimdilik nmne olarak bir tek misal beyan ederiz yle ki: "Hazret-i sa (A.S.) Deccal ile mcadelesi zamannda, "Hazret-i sa onu ldrecei vakitte, on arn yukarya atlayp; sonra klnc onun dizine yetitirebilir" derecede, vcudca Deccaln heykeli, Hazret-i sa'dan byktr diye mealinde rivayet var. Demek Deccal, Hazret-i sa Aleyhisselm'dan on, yirmi misli yksek kametli olmak lzm gelir. Bu rivayetin zahiri ifadesi, srr- teklife ve srr- imtihana mnafi olduu gibi, nev-i beerde car olan detullah'a da muvafk dmyor. Halbuki bu rivayeti, bu hadisi haa muhal ve hurafe zanneden zndklar iskt... ve o zahiri ayn hakikat i'tikad eden ve o hadisin bir ksm hakikatlerini gzleri grdkleri halde, daha intizar eden zhiri hocalar dahi ikaz etmek iin bu zamanda da ayni hakikat ve tm muvafk ve mahz- hak mteaddit manalarndan bir manas kmtr, yle ki: sevilik dini ve o dinden gelen adat- mstemirresini muhafaza hesa 1095 bna alan bir hkmet(1) ile; resmi ilanyla zulmetli pis menfaat iin dinsizlie ve bolevizme yardm edip tervic eden dier bir hkmet(2) ki, yine hasis menfaat iin slmlarda ve(3) Asya'da dinsizliin intiarna taraftar olan fitnekr ve cebbar hkmetlerle muharebe eden evvelki hkmetin ahs- manevis temessl etse.. Ve dinsizlik cereyannn btn taraftarlar da bir ahs- manevsi temessl eylese; cihette bu mteaddit manalar bulunan hadisin bu zaman aynen bir manasn gsteriyor. Eer o galib hkmet, netice-i harbi kazansa, bu iar mna dahi bir manay- sarih derecesine kar. Eer tm kazanmasa da yine muvafk bir mana- y ierdir. Birinci cihet: Din-i sevnin hakikatini esas tutan sev ruhanlerinin cemaat ve onlara kar dinsizlii tervice balyan cemaat tecessm etseler; bir minare yksekliinde bir insann yannda bir ocuk kadar da olamaz. kinci cihet: Resm ilniyle Allah'a istinad edip "Dinsizlii kaldracam, slmiyeti ve slmlar himaye edeceim" diyen bir hkmet, yz milyon ksr iken; drtyz milyona yakn nfusa hkmeden bir dier devlete.. Ve drtyz milyon nfusa yakn ve onun mttefiki olan in'e ve Amerika'ya.. Ve onlar ise, zahr ve mttefik olduklar olan boleviklere glibane ldrc darbe vuran hkmetteki muharib cemaatn ahs- manevisiyle, mcadele ettii dinsizlerin ve taraftarlarn ahs- manevileri tecessm etse; yine minare boyuda bir insana nisbeten kk bin insann nisbeti gbi olur. Bir rivayette Deccal dnyay zabteder manas ekseriyet-i mutlaka ona taraftar olur demektir. Ve imdide yle oldu. nc cihet : Kre-i arzn drt kt'alar iinde (114) en k olan Avrupa'nn ve bu kt'ann drtte biri olmayan bir hkmetin memleketi; ekser Asya, Afrika, Amerika, Avusturalya'ya kar galibane harp ederek; Hazret-i sa'nn vekletini dava eden bir devlet ile beraber;(*) dine istinad edip, ok

mstebidane olan dinsizlik cereyanlarna kar semav paratlerle muhabere ve mcadele eden o hkmet ile, tekilerin ahs- manevileri insan suretine girse; ceridelerin eskiden beri yaptklar gibi, devletlerin kuvvetlerini ve hkmetlerin derecelerini gstermek nev'inden, o manev ahslar dahi ruy-i zemin ceridesinde bu asr sahifesinde insan suretinde tersim ve tasvirleri gibi temessl etseler; aynen ve tam tamna hadis-i erifin mucizane ihbar- gaybsi nev'inden beyan ettii hadise-i ahir zamann mteaddid manalarndan tam bir manas kyor. Hatta ahs-i sa'nn semavattan nzul iaretiyle, bir mana-y iarisi olarak; Hazret-i sa'y (A.S.) temsil ederek (1) Bu hkmet talya ve Almanyadr. A.B. (2) Bu ise Rusyadr. A.B. (3) Bu da niliz hkmetidir. A.B. (114) Avusturalya dikkate alnmam-Mellif (*) 2.Cihan harbinde Almanlarn talyanlar ile ittifak demektir. A.B. 1096 ve namna hareket eden bir taife dahi, imdiye kadar iitilmemi ve grlmemi bir tarzda tayyarelerle, paratlerle semadan bir bela-i semav gibi nzl ettiriyor, dmanlarn arkasna indiriyor. Hazret-i sa'nn nzlnn maddeten bir misalini gsteriyor. Evet, hadis-i erifin ifadesiyle Hazret-i sa'nn semavi nzul kat'i olmakla beraber, mana-y iarisiyle baka hakikatleri ifade ettii gibi, bu hakikate de mu'cizane iaret ediyor... (115) ... Ahmedin r'yas ok mbarek ve gzeldir. Hazret-i sa'nn kuvvetli sadasn iitmek, sevlerden kuvvetli bir imdat hizb-i Kur'an'a iltihak etmeye iaret olabilir...(116) ...arat- Kur'aniyenin bu zamanmza temas eden kk bir ua' bugn sure-i Vel-Asr'i nkte-i icaziyesi mnasebetiyle; Sure-i fl'den manay- iar tabakasndan tevafuk dsturuna istinaden bir nktesini beyan etmem ihtar edildi, yle ki: Sure-i ... mehur ve tarih bir hadise-i cz'iyeyi beyan ile, kll ve her asrda efrad bulunan o gibi ve ona benzeyen hadiseleri ihtar ve tabakat- iariyeden her tabakaya gre bir manay ifade etmek, uzun asrlarda umum nev'i beerle konuan Kur'an- mu'ciz-l beyann belagatnn muktezas olmasndan, bu kuds sure, bu asrmza da bakyor, ders veriyor. Fenalar tokatlyor. Manay-i iar tabakasnda bu asrn en byk hadisesini haber vermekle beraber; dnyay her cihetle dine tercih etmek ve dallette gitmenin cezas olarak; cifir ve ebced ile cmlesi ayn hadisenin zamanna tetabuk edip iaret ediyor. Birinci cmlesi: K'be-i Muazzama'ya hcum eden Ebrehe askerlerinin balarna Ebabil tayyareleriyle semav bombalar yadrmasn ifade eden Cmle-i kudsiyesi 1359 edip, dnyay dine tercih eden ve nevi beeri yoldan karan medeniyetilerin balarna semav bombalar ve talar yadrmasna tevafukla iaret ediyor. kinci Cmlesi: ... kelime-i kudsiyesi, eski zaman hadisesindeki K'be'nin nurunu sndrmek iin, hilelerle hcum edenlerin kendileri yokluk zulmat dalletinde akslamel ile aleyhlerine dnmesiyle

tokat yedikleri gibi; bu asrn aynen hilelerle, desiselerle, zulmlerle edyan- semaviye kabesini, kbleghn dallet hesabna tahribe alan cebbar, marur ehl-i dalletin tadlil ve idlallarna semav bombalar tokadyla cezalanmasna ayn tarihi kelime-i kudsiyesi 1360 makam- cifrisiyle tevafuk edip iaret ediyor. (115) Osmanlca Kastamonu-1 S:146-149 (116) Ayn eser S:251 1097 ncs cmle-i kudsiyesi Resul-i Ekrem Aleyhisselat Vesselm'a hitaben: "senin mbarek vatann ve kbleghn olan Mekke-i Mkerreme'yi ve Ka'be-i Muazzama'y harkulade bir surette dmanlarndan kurtarmasn ve o dmanlar nasl bir tokat yediklerini grmyor musun?" diye mana-y sarihiyle ifade ettii gibi; bu asra dahi iaret eden o cmle-i kudsiye mana-y iarisiyle der ki: "Senin dinin ve islmiyetin ve Kur'an'n ve ehl-i hak ve hakikatin cebbar dmanlar olan dnyaperest ve dnyann menfaati iin mukaddesat ineyen o ashab- dnyaya, senin Rabbin nasl tokatlarla cezalarn verdiini grmyor musun? Gr, bak!.. diye manay- iarisiyle bu cmle aynen makam- cifrisiyle tam 1359 tarihiyle aynen sfat- semaviye nev'inden semav tokatlarla islmiyete ihanet cezas olarak... diye manay- iar ifade ediyor. Yalnz yerinde gelir. Fil kalkar, dnya gelir. Bu fil lafz kalkmasnn srr; eski zamanda dehetli fil-i Mahmud azametine, heybetine dayanm hcum etmiler. imdi ise, dnya servetine ve malna ve o servetle filolar tekil edip; hatta krk milyon bir millet, o fil gibi filolarla drtyz milyonu esaret altna alm.. Ve Avrupa medeniyetileri medeniyetin mehasiniyle, iyilikleriyle, menfaatleriyle deil; Belki medeniyetin seyyiat ile ve sefahetiyle ve dinsizliiyle yz elli milyon Mslmnlarn her tarafta hkimiyetlerini imha edip istibdadna serfr etmi ve musibet-i semaviyeye sebebiyet vermi.. Ve dnyaperest gaddar zalimler zulmlerine ceza olarak tokatlar gelmeye ve masumlar ve mazlumlara fan mallarn ve hayatlarn ahiretlerine evirmek ve kymettar eylemek ve dnyadaki gnahlarna keffaratz-znub etmeye kader-i lahi'ye fetva verdiler. Ben bir buuk senedir, dnyaperestlerin o musibetten vaziyetlerini ve sefahatlarn ve Harb- Umumi safhalarn kat'iyyen bilemiyordum. Fakat iki sene evvelki vaziyetleri bu sre-i kudsiyenin manay- iar tabakasndan tokatlar, tam tamna onlarn balarna iniyorlar ve srenin bir manay- ierisini tam tefsir ediyorlar... Evet bu tokattan pr-er beer irkten kre girmezse ve Kur'an'a tarziye vermezse, melaike elleriyle de ahcar- semaviye balarna yaacan bu sre bir mana-y iariyle tehdit ediyor.(117)" ZELZELELER HAKKINDA Hazret-i stad Bedizzaman Kastamonu da iken, Trkiye de bir ka dehetli zelzele vuku buldu. Bunlardan en by 27-28 Aralk 1939'da vuku' bulan Erzincan ve zmir zelzeleleridir. Bu zelzelelerde Erzincan mah (117) Osmanlca Kastamonu-2 S: 432-435 1098

voldu, krkbin l verdi. zmir'de de byk tahribat vuku' buldu. 20 Haziran 1943 Adapazar ve Geyve civarnda da mthi bir zelzele oldu. Byk zayiatlar oldu. Hazret-i stad, bu zelzelelerin ehl-i dallet ve tuyann dalletleri yznden bir eser-i gazab- ilhi olarak vuku' bulduunu, fakat iinde masumlarn yanmasn da; kendilelerinin ehid, mallarnn sadaka olduunu yazd. Hatta Erzincan zalzelesi mnasebetiyle kaleme alm olduu kk bir risalecik, Ondrdnc Sz'n zeyli olarak ilhak edildi. Bu mevzu'da talebelerine yazd bir mektupta da yle diyordu: "... Size bu defa, bu zelzele mnasebetiyle hem ins hem manev taraftan sorulan be-alt kk suallere gayet ksa cevablar gnderiyorum. Ondrdnc Sz' n ahirindeki bahse bir tetimmedir.(118) O cevablar dahi hem manev ihtar ile, hem mhim noktalarda beni skta mecbur etmek ile hissettim ki size faydas var.(119)" Erzincan zelzelesi mnasebetiyle yazlm paradan sadece son ve yedinci sual ve cevab yazyoruz: "Yedinci Sual: Bu hadise-i arziye, bu memleketin ahali-i slmiyesine bakmas ve onlar hedef ittihaz etmesi ne ile anlalyor? ve neden Erzincan ve zmir taraflarna daha ziyade iliiyor?.. Elcevab: Bu hadise hem iddetli kta, hem karanlkl gecede, hem dehetli soukta, hem Ramazan'n hrmetini tutmayan bu memlekete mahsus olmas, hem tahribatndan intibaha gelmediklerinden, hafife gafilleri uyandrmak iin o zelzelenin devam etmesi gibi, ok emarelerin delletiyle bu hadise ehl-i iman hedef edip, onlara bakp namaza ve niyaza uyandrmak iin sarsyor ve kendisi de titriyor. Biare Erzincan gibi yerlerde daha ziyade sasmasnn iki vechi var: Biri: Hatalar az olmak cihetiyle, temizlemek iin ta'cil edildi. kincisi: O gibi yerlerde kuvvetli ve hakikatl iman muhafzlar ve slmiyet hmileri az veya tam malub olmak frsatyla, ehl-i zendekann orada te'sirli bir merkez-i faaliyet te'sis etmeleri cihetiyle en evvel oralar tokatlad, ihtimali var...(120)" 20 Haziran 1943'de Adapazar ve civarnda vuku' bulan zelzeleyi de stad yle deerlendiriyordu: "Medar- ibret ve hayret bir hadise: Risale-i Nur'un erkn- mhimmesinden bir zat yazyor ki: Adapazar (118) Bu bahis ibi birde 1930'larda lzmir civarnda vuku' bulan bir zelzele mnasebetiyle yazlm ve "Gafil kafaya bir tokmaktr" balyla ondrdnc Sz'e ilhak edilmi bir para daha vardr. A.B. (119) Osmanlca Kastamonu-1 S: 23 (120)Ondrdnc Szn Zeyli 1099 zelzelesinin ayn gnnde, zelzeleden bir ka saat evvel, umum ve herkese gstermek iin bir byk tiyatro teekkliyle ve oyuncu kzlarndan drt gzelini rlplak olarak alayla ar ve pazarda gezdirerek o cazibelere kaplan, tiyatro binasnda toplanan bin kiiden fazla seyirciler, oyun balarken

birden bire arz kemal-i hiddet ve gayzla onlarn hayasz yzlerini dehetli tokatlad, mahvedip zir zeber etti.. Ve o binay hk ile yeksan eyledi. Ben dnyann bu nevi hadiselerinden iki senedir hi haberim yoktu, bakmyordum. Fakat bu gnlerde hem Hsrev hem kahraman eleb zelzeleden haber vermeleri.. Ve Hsrev ve rfekasnn kanatiyle Isparta'nn grltl zelzelesi karsnda, Risale-i Nur'un kuvvetli bir kalkan olmasyla hibir zarar vermemesi.. ve Risale-i Nura muarz bir hocann btn haslatn mahveden dolu o muarza hs kalmas, bakalarna ilimemesi bir derece kanaat verir ki; ekser vilyetlere giren ve Adapazar'na girmiyen Risale-i Nurun ehemmiyetli bir esas olan tesettr iarn bu derece ak ihanetiyle, Risale-i Nur onlarn yardmlarna komam diye yalnz bu hadiseye baktm. Said-iNursi(121) Daha sonra, Denizli hadisesi ile hapse giren Nur talebelerinden Hsrev Altnbaak, hem bu iki zelzele hadisesini, hem de 27 Kasm 1943 de Corum, Tokat, Amasya ve Kastamonu'da vuku' bulan zelzele hadisesiyle beraber; 1 ubat 1944'de Bolu, Gerede ve Dzce civarnda vuku' bulan zelzeleler hadisesinin her birisi Risale-i Nur ve talebelerine ilime hadiselerine tevafuk ettiini ispatl ekilde yazm.. stad Hazretleri de onu tasdik etmitir. Yerinde ve srasnda ksmen kaydedilecektir. naallah. KASTAMONU'DA HKMET ADAMLARININ BEDZZAMAN'A KARI TUTUM VE MUAMELELER Bu fasln bandan buraya kadar yer yer kaydettiimiz stad Bedizzaman'n fiil, hareket ve hizmet ekillerini ortaya koyan, onun ifade ve beyanlarndan eksiz, phesiz anlalm olduu zere; O, hkmetin, idarenin, asayiin ve nihayet siyas hadise ve ilerin tamamen dnda kalm olduu grlmtr. Hatta stad Hazretleri bu gibi eylerle zihnen meguliyeti de abes grd halde; ve onun bu hali hkmet ve idarecilerce de ok yakndan ta'kib edilip grlmesine ramen; Kastamonu'da iken, hkmet ve idareciler tarafndan ona uygulanan muamele ve tecesss politikasnn nmunelerinden ve Hazret-i stad'n bunlara kar zamanzaman hakikat-i hali dile getiren ifadelerinden baz rnekler vermek istiyoruz. Bu ifadeler, (121)Osmanlca Kastamonu-2 S: 495 1100 talebelerine hem beray-i ma'lmt, hem de ders olsun diye kaleme alnm eylerdir. Yoksa hkmete herhangi bir mracaat olmamtr. "... En ziyade bize nezaretle, bizimle megul ve siyasetle alkadar mhim bir me'mur yanma geldi. Ona dedim ki: Bu on sekiz senedir sizlere mracaat etmedim ve hi bir gazete okumadm. Bu sekiz ayda bir defa "cihanda ne oluyor" diye sormadm. senedir, burada iitilen radyoyu dinlemedim. T ki, kuds hizmetimize manev zarar gelmesin. Bunun sebebi udur ki: man hizmeti, man hakaiki bu kinatta her eyin fevkindedir. Hi bir eye tabi' ve alet olamaz. Fakat bu zamanda ehl-i gaflet ve dallet ve dinini dnyaya satan ve bki elmaslar ieye tebdil eden gafil insanlar nazarnda o hizmet-i maniyeyi hariteki kuvvetli cereyanlara tabi' veya alet telkki etmek ve yksek kymetlerini umum nazarnda tenzil etmek endiesiyle, Kur'an- Hakimin hizmeti bize kat' bir surette siyaseti yasak etmi. Sizler ey ehl-i siyaset ve hkmet! Evham

edip bizlerle uramaynz!.. Bilkis teshilat gstermeniz lzm... nk hizmetimiz, emniyet ve hrmet ve merhameti te'sis ile, hem asayii, hem inzibat, hem hayat-i itimaiyeyi anarilikten kurtarmaya alp, sizin hakiki vazifenizin temel talarn tesbit ediyor, takviye ediyor... (122)" "Daim hizmetinde bulunan Risale-i Nur kirtleri tarafndan olan bir suale cevabtr: "Sual: Bu kadar zamandr hizmetinizde bulunuyoruz. Dnyaya, hayat- itimaiyeye ve siyasete dair bir alkanz ve meraknz grmedik. Daima iman ve ahiret dersinden baka bir megalenizi grmyoruz. yle anlamz ki; bu on sekiz senedir vaziyetininiz byle imi. Nedendir ki, Isparta'da hi bir ey yok iken, memleketi heyecana getirip, sizi mahkemeye verdiler(123) ve yzer, kardeinizi drt ay mahkeme tetkikat neticesinde, dnya ile siyaset ile alakaya dair hibir ey bulamadlar. Yalnz kendilerini ve mahkemelerini ebedi mahup edecek bir bahane buldular.. Ve yzden yalnz be on adama be- alt ay ceza verdiler. Hem burada alt seneden ziyade karakolun nezareti ve nazar altnda, oturduun odann pencereleriyle daima senin her vaziyetin karakolca grld halde, bundan iki ay evvele kadar her vakit gizli aikr seni tarassud ve ka defa taharr etmeleri, dostlar senden karmak iin tahkikatlarla sana en mhim ve kark bir siyaseti gibi bakmalar nedendir? Biz bundan hem mteessir hem mtehayyiriz. Ancak iki aydr yannza serbest gelebiliyoruz. Evvelde korkarak gizli gelebilirdik. Bu meseleyi bize izah et!" (122)Osmanlca Kastamonu-2 S: 260 (123)Eskiehir Mahkemesi demektir. A.B. 1101 Elcevab: Ben de sizin gibi, belki sizden ok ziyade bu vaziyetten hem hayret hem taaccb ediyordum. Bu sualinizin izahl cevab, yirmiyedinci lem'a olan mahkemeye kar mdafaat lem'asyla, onaltnc mektup risalesidir. imdilik ksaca bir iki esas beyan ediyorum. Birincisi: Asayii te'min ve idare me'murlar, inzibat polisleri ve komiserleri bize ve mesleimize kar, deil tevehhmkrane taarruz ve evhama dmek, belki himayetkrane tevik ve tei' etmek vazifelerinin muktezasdr. nki onlarn vazifelerinin temel ta: hrmet, merhamet, hell haram bilmekle, itaat dsturuyla hayat- itimaiye emniyet dairesinde cereyan edebilir. Risale-i Nur hayat- itimaiyeye bakt vakit, bu esaslar te'min ediyor. neticesi de bilfiil grlm... Risale-i Nurun en mhim merkezi Isparta ve Kastamonu olduundan, sair memlekete nisbeten zabta me`murlar insaf ile dikkat etseler, Risale-i Nurun onlara parlak yardmn grecekler. Hem talebelerinde bu kadar kesret ve kuvvet ve hak ellerinde bulunduu halde, asayie hi bir zarar dokunmadn.. ve talebelerden bin adam, on adam kadar hayat-i itimaiyeye zarar vermediklerini kalbi bozuk olmyan grr... Bu kardeiniz siz de biliyorsunuz, bu on sekiz senedir o kadar muhta olduum halde; siyasete, hayat- itimaiyeye temas etmemek iin hkmete kar bir tek mracaatm olmadn(124) ve bu on sekiz aydr kre-i arzn bu herc mercinde bir tek defa ne sual ve ne de merak etmek ve ne de anlamak ve ne de medar- sohbet etmediimi, hatta imdi sulh olmu mu, harb bitmi mi, ngiliz ve Alman'dan baka kimler harb ediyor bilmediimi biliyorsunuz. Hem herkesi geveze ve sersem eden ve seneden beri odamdan iitilen radyoyu iki defadan baka ne dinlediimi ve ne de sorduumu benimle

beraber olan sizler biliyorsunuz. Bu derece bu vaziyetlere kar alkasz ve lkayd bir adamn ta'kib ettii meslee taarruz eden ve evhama dp tarassudla sknt veren, ne derece insaftan uzak dtn en insafsz da tasdik eder. KNC ESAS: Ey kardelerim! Sizler biliyorsunuz ki, bizim mesleimiz benlik, enaniyet, an' u eref perdesi altnda makam sahibi olmaktan, ldrc zehir gibi ondan kayoruz. Onu ihsas eden halttan iddetle itinab ediyoruz. Elbette burada alt yedi sene gznzle ve yirmi seneden beri tahkikatnzla anlamsnz ki; ben ahsma kar hrmet ve makam vermek istemiyorum. Sizleri o noktada iddetle tekdir etmiim. Benim haddimden fazla mevki' vermeyiniz diye sizden darlyorum. (124)stad Bedizzaman Hazretleri 1926 yl balarndan 1946 yl sonuna kadar o kadar haksz yere ta'ciz, tarassud, nefyler ve saire grdg halde, bir tek defa hkmete "Bu muameleler ne iindir. Neden yapyorsunuz.? " yahut da "u ihtiyalarm var, Kanun u ilerimi istiyorum" diye hi bir mracaatta bulunmamtr. Fakat 1946 dan 1949 a kadar zulm ve ta'cizler artk Son safhaya geldii iin, hakikat- hali beyan eden bez istidalar varid olmutur. A.B. 1102 Yalnz Kur'an- Hakimin bu zamanda bir mu'cize-i maneviyesi olan Risale-i Nur hesabna ve ben de onun bir kirdi olmak haysiyetiyle, ona kar tasdikkrane teslimi ve irtibat kirane kabul ediyorum. te bu derece enaniyetten ve benlikten ve an u eref nm altndaki riyakrlktan kamay dstur-u hareket ittihaz eden adamlara kar ehl-i hkmetin, ehli-i idare ve zabtann evhama dmeleri ne kadar ma'nasz, l-zumsuz olduunu divaneler bile anlar. Kardeiniz Said-i Nursi(125)" "Selahaddin eleb, bugn be ay Ankara'ye bir vazife ile gitmek iin buraya geldi. Bir hafiye onu takib edip, o da arkasndan girdi. Ben de o casusa (126)-Selahaddin kalktktan sonradedim ki: Risale-i Nur ve ondan tam ders alan kirtleri, deil dnya siyasetlerine, belki btn dnyaya kar da Risale-i Nuru alet edemeyiz ve imdiye kadar da etmemiiz. Biz ehl-i dnyann dnyalarna karmyoruz. Bizden zarar tevehhm etmek divaneliktir. Evvela: Kur'an bizi siyasetten menetmi... T ki, elmas gibi hakikatlar ehl-i dnya nazarnda cam paralarna inmesin. Saniyen: efkat, vicdan, hakikat bizi siyasetten men' ediyor. nk tokata mstehak dinsiz mnafklar Onda iki ise, onlarla mteallk yedi sekiz ma'sum, biare oluk ocuk, zaif, hasta ihtiyar var... Bel, musibet gelse, o sekiz masumlar o belya decekler. Belki o iki mnafk dinsiz daha az zarar grecek. Onun iin siyaset yoluyla idareye, asayii ihll tarznda; neticenin husul'u de mekk olduu halde girmek, Risale-i Nurun mahiyetindeki efkat, merhamet, hak, hakikat kirtlerini men' etmi... Salisen: Bu vatan, bu millet ve bu vatandaki ehl-i hkmet ne ekilde olursa olsun, Risale-i Nur'a eedd-i ihtiya ile muhtatrlar. Deil korkmak veyahut adavet etmek, en dinsizleri de onun dindarane, hakperestne dsturlarna taraftar olmak gerektir. Meer ki, btn btn millete, vatana, hkimiyet-i slmiyeye hyanet ola... nki bu millet, vatan, hayat- itimaiyesi ve siyasiyesi anarilikten kurtulmak ve byk tehlikelerden hals olmak iin be esas lzm ve zarurdir:

1- Merhamet... 2- Hrmet... 3- Emniyet... (125) Osmanlca Kastamonu-2 S: 275 (126)Bu hadise Denizli hapis hadisesinden iki ay nce oldugunu gstermekle beraber, zamann hkmeti, iine dt garazl evham ve planlarn da ihsas ettirmektedir. A.B. 1103 4- Haram, helli bilip haramdan ekinmek... 5- Serserilii brakp, itat etmektir. te Risale-i Nur hayat- itimaiyeye bakt vakit, bu be esas temin edip; hem asayiin temel tan tesbit ve temin eder. Risale-i Nura ilienler kat'iyyen bilsinler ki; onlarn ilimesi anarilik hesabna vatan ve millet ve asayie dmanlktr. te bunun hlsasn o casusa syledim, dedim ki: Seni gnderenlere byle syle. Hem deki: On sekiz senedir istirahat iin hkmete mracaat etmiyen.. Ve yirmi bir aydr dnyay herc' merc eden harplarden hibir haber almyan ve ok mhim makamlarda ok mhim adamlarn dostne temaslarn istina edip kabul etmiyen bir adam; Ondan korkup, tevehhm edip, dnyanza karmak ihtimaliyle evhama dp tarassudlarla sknt vermekte hangi mana var? Hangi mashalat var? Hangi kanun var?... Divaneler de bilirler ki; ona ilimek divaneliktir.(127) O casusa dedik. O casus da kalkt gitti..(128)" EYH ABDLHAKM HADSES VE BEDZZAMAN Yukarda, Hz.stad'n beyanlarndan da anlalm olduu vechile; zamann hkmeti, zellikle Reis smet nn, Trkiye'de gittike Risale-i Nurun revac ve parlamas karsnda, stad'a trl trl zulml tarassutlar, tecesss ve tazyiklerin yannda, Risale-i Nurun revacn ksteklemek maksadyla, zahire gre hkmet olarak din ile ve din ehli ile bir nevi musalha etmek.. ve bu maksadla gya din namna ve perdesi altnda grnen baz zndk habislerin eserlerini Risalei Nur'a kar karp neretmek.. Ve bu arada baz mehur hoca ve eyhleri de Risale-i Nur'a kar kararak, tenkid ettirmek gibi plnlar da uygulanmaktayd. te bunlardan birisi de, stanbul'da n yapm mehur ve slale shibi arkl bir eyhi stad'n aleyhine geirmeyi saladlar. Bu eyh olan zat, zhiri sebep olarak, Hazret-i stad'n Birinci ua'da baz Kur'an ayetlerinin iar ve remz manalarnn klliyetinde, cifir ve ebced tevafuklaryla, bu asrdaki baz iaretli tezahrlerini istihra edip beyan etmesini tenkid mevzuu yapmaya balad. (127) stdn bu cmlesinin bir, zhir bir de m'nev mns olsa gerektir. Zhire gre tammen susuz ve onlarn iine ve siyasetine karmad halde, ona ilimenin bo yere ahmkne, beyhde ve zararl olduu iin... Mnevi mnya gre de ; nk obir memur-u ilhdir. Allah (C.C.) onunla ve

onun Risle-i Nryla bu dini tecdid ve takviye edecektir. yle ise, Allah (C.C.)n irdesine kar gelmek ahmaklktan, divnelikten baka ne ile trif edilebilir. A. B (128) Osmanlca kastamonu-2, s: 452. 1104 eyhin kendi mantna gre gya Hazret-i Bedizzaman o ayetleri, daha dorusu Kur'an kendi keyfine gre tevil edip manalandryor diye stadn aziz ahsiyetini ta'n etmeye girimiti. Hatta bu vesileyle stadn cinsiyetini, kylln vesairesini de diline dolayarak gybet etmeye balad. Hazret-i stad, bu hadiseye ok mteessir olmutu. Hem hemehri, hem slle sahibi ve l-i Beyte mensub, hem mutasavvf ve hem de lim bir ztn yanl anlama, Korku evham ve hissiyata bina edilen bu dehetli hatasyla vartaya dmesinden ziyadesiyle rencide oldu. Hadisenin balangcnda Hazret-i stad bu zat, er' ve ilm kaideler ierisinde hakikate ve insafa ard ise de, fakat stad'n bu hakperestane mektuplarna hi kulak verilmedi. Bunun zerine Hazret-i stad iddetli cevaplar vermeye mecbur oldu.. kaz etti. Onun akrabas ve stad'n eski talebelerinden Seyid efik Hocay araya koydu. Ancak bu zat, yine de dinlemeden ve stad'n cevablarn okumadan gybetlerine devam ediyordu. stad ise, bu zatn sebepsiz, birden bire byle ortaya atlmasnn madd- ma'nev sebeblerini aratrd ve baz talebelerini aratrmaya sevk etti. Elde edilen bir ok madd manev sebeplerin ierisinde en bata geleni bu idi ki; hadisenin arkasnda hkmetin destek ve plnyla; hkmette meb'us bulunan o zatn yakn akrabalar vasta edilerek, dolap evrildiini ve bu plnn arkasnn arkasnda da, gizli din dman zndk ve habis baz evrelerin rol oynadklar renildi. Yani o zatn hretinden ve nl ahsiyetinden byle tuzakl bir yolda istifade etmek plnn onlar hazrlamlard. O zat hem ihtiyar, hem hassas, hem de evhaml olmasyla da, o plann onun eliyle tatbik edilmesine ok uygun bulunmutu. O zata stad' yle intikal ettiriyorlard: Szde Bedizzaman Hazretleri, Trkiye'de eyh Said tarznda veya Menemen hadisesi gibi bir ihtill hazrln yapyor da, Kur'an'dan da baz ayetlerin kendisinden haber verdiini iaaya alyor diye... Pln, zamann hkmetinin desteiyle de, gizli zndk mlhidlerce, Denizli hadisesinden bir buuk sene ncesinden hazrlanmt. Mbarek eyhe de o ekilde durum intikal ettirilince; gya kendini ondan teberr ettirmek ve temize karmak.. ve bu arada mevhum ve hayal ve asl u fasl bulunmyan bir siyas hadisenin mteebbisi olacak olan Bedizzaman' da ktleme ile meseleyi halletmek gibi hayal ve vehmi bir atmosferde didinmeye balad. Lkin hadise neticesinde ve her eye ramen, hkmetin verdii evham ve aldatlmlnn beyhude abas da, yine onu kurtaramad. Denizli hadisesinde onu da rahatsz ettiler. Denizli'ye kadar getirdiler ve ifadelerini aldlar ve saire ve saire, Her ne ise ... 1105 stanbul da, bu zat, itiraz-vri tenkidli ve gybetli konumalarn yapmakta devam etmekte iken, stanbulun dier mehur lim ve vizleri buna cevap vermeye baladlar. Bata Eski Fetva Emini Mulal Ali Rza Efendi, vaiz Ali Haydar Efendi, Mahmud Kmil efendi, Mehur Ulemadan Ahmed irvan Hazretleri gibi zatlar ilim, din ve eriat noktasnda onu susturdular. Zaten Hazret-i stad da lzm gelen cevablar vermi ve gndermiti. Neticede ilim ve hakikat meydannda o hadise susturulduu ve sndrld gibi; Risale-i Nura ufak bir zarar yerine, stanbul'da Risale-i Nurlar

byk Ulema dairesinde merakla takib edilmesine, okunmasna ve parlamasna vesile oldu.olduklar halde, ehl-i nifak ve dallet, mereblerine zd olduu halde, te o hadisenin balangc ve sonucu itibariyle, Hazret-i stad'n eitli ynleriyle verdii ilm, din ve mantk cevablarnn baz noktalarn ve o hadisenin sebeb ve mahiyeti hakknda yaplan aratrmalar neticesinde elde edilen delil ve vesikalarn baz cihetlerini derc etmek istiyoruz. Hadiseyi, sadece bir gizli ve sinsi pln neticesinde tahakkuk safhasna konduu ve arkasnda dinsiz zndk komitelerinin plnlar bulunduu hasebiyle (129)" bahse medar ettik. Yoksa, merhum olmu mbarek lim ve eyh ve seyyid ve vel bir zatn ufak bir i'tiraz bir ey deildir. Zaten Hazret-i stad da sonunda onunla helllatn bildirmi ve hadiseyi ta o zaman unutmutur. Hadisenin, Denizli hapis hadisesinden tam bir sene nceki vuku'u zamannda Hazret-i stad, onu te'sirsiz hale getirmek ve bertaraf etmek iin, her zviyeden ona bakm ve yirmi kadar umum ve husus mektuplarla mukabele etmitir. Hadiseyi haber veren stad'n ilk mektubu: "Aziz sddk Risale-i Nur kirtleri kardelerim! Risale-i Nurun kirtlerinin zaif ksmlarna zarar veren, hatra gelmiyen ihtiyar bir zatn tarafndan bir i'tiraz mnasebetiyle ve o gibi itirazlarn esasn kesecek bir hakikat beyan etmeye mecbur oldum. Evvelce birisine dediim gibi, bunu tekrar ediyorum: (129)Ayn bu hadise tarznda hadiseden on alt sene sonra; Urfallarnn ok hrmet ettii ve vel olarak tand ihtiyar bir hocay C.H.P liler, Risale-i Nur ve stad Bedizzaman aleyhine evhamlandrp konuturdular. Urfa'daki zat da lim, fazl ve mutasavvf bir kimse idi. te bu zat ta 1958'lerde Urfa'da camilerde, meclislerde stad'n aleyhine konumaya balad, tpk stanbul'daki zat gibi hayali, tenkitler yapt. Daha nceleri ise, stad'a ve talebelerine o kadar,hrmetkrane ve efkatkrane muamelelerde bulunuyordu ki: herkes hayret ederdi.1958 yllarnda cereyan eden bu hadiseyi Hazreti stad'a mektupla bildirdigimizde: "Benden ona selam syleyiniz. O mbarek bir zattr. Ondan zarar gelmez." eklinde cevap gndermiti. Bilhere bu zat evhamlandrp konuturan C.H.P lilerin plnyla, o partinin Urfa'da ileri gelenlerinden lim bir zat, Risale-i Nur'un hakkaniyetine inalk peyda ettikten sonra, kendisi itiraf ederek ve tvbe edip yaptna nedamet getirerek, bize bizzat unlar anlatmt: "Hocay ben konuturuyordum. nk bana ok itimad vard, Ne dedi isem, aynen kabul ediyor ve cami'lerde konuuyordu" demiti. Allah her ikisine de rahmet eylesin. o hoca zat, merhum Buluntu Abdurrahman Efendidir. Onu evhamlandrp, konuturan zat da, Mderris Muhammed efendidir. A.B. 1106 Hem mucib-i taaccb, hem medar- teessftr ki; ehl-i hakikat, ittifaktaki fevkalde kuvveti zayi' ettikleri ve o ziya' sebebiyle malub ittifaktaki ehemmiyetli kuvveti elde etmek iin ittifak ediyorlar. Bu ittifaktan kazandklar kuvvetle yzde on iken, doksan ehl-i hakikati malub ediyorlar. Ve en ziyade medar- teaccb ve medar- hayret udur ki: En ziyade muavenet ve tevik beklediimiz ve onlar da o yardma slmiyete ve mesleke ve vazifeten mkellef olduklar halde, bize yardm

yapmayp, bilkis yan1 anlamasna binaen, Risale-i Nurun hizmetine ftr verecek bir tarzda mevki-i ictimalerinin ehemmiyetine istinaden itiraz etmiler... Bu aciz kardeiniz hem o eski dost zata, hem ehl-i dikkate ve sizlere beyan ediyorum ki; Kur'an- Mu'ciz-l Beyann feyziyle, yeni Said hakaik-i maniyeye dair o derece mantka ve hakikata brhanlar zikrediyor ki; deil Mslman ulemas, belki en muannid Avrupa feylosoflarn da teslime mecbur ediyor ve etmektedir. Amma Risale-i Nurun kymet ve ehemmiyetine iar ve remz bir tarzda Hazret-i Ali'nin (R.A.) ve Gavs- Azamn (K.S.) ihbarat nev'inden Kur'an- Mu'ciz-l Beyan dahi bu zamanda bir Mu'cize-i maneviyesi olan Risale-i Nura nazar- dikkati celbetmesi, manay- iar tabakasndan rumz ve malar bulunmas, i'caznn e'nindendir ve o lisan- gaybn belaat- mu'cizekranesinin muktezasdr. Evet, Eskiehir hapishanesinde dehetli bir zamanda ve kuds bir teselliye pek ok muhta olduumuz hengmda, manevi bir ihtar ile: "Risale-i Nurun makbuliyetine dair eski evliyalardan hid getiriyorsun . Halbuki srryla bu meselede sz shibi Kur'an'dr. Acaba Risale-i Nuru, Kur'an kabul eder mi? Ona ne nazarla bakyor?.. " denildi. O acib sual karsnda bulundum. Ben de Kur'an'dan istimdad eyledim. Birden otuz ayetin manay- sarihinin teferruat nev'indeki tabakatndan manay- iar tabakasnda; ve o many- iar, many- sarihinin altnda dahil bir ferdi Risale-i Nur olduunu.. ve duhluna ve medar- imtiyazna bir kuvvetli karine bulunmasn, bir saat zarfnda hissettim. Ve bir ksm bir derece izahl ve bir ksm mcmelen grdm. Kanaatma hi bir ek ve phe ve vehim ve vesvese kalmad. Ben de ehl-i imann imann Risale-i Nurla muhafaza niyetiyle o kat' kanaatm yazdm ve hs kardelerime mahrem tutulmak artyla verdim. O Risalede biz demiyoruz ki; ayetin many- sarihi budur.Ta, hocalar fihi-nazar desin. Hem dememiiz ki, many- iarinin klliyeti budur. Bel 1107 ki diyoruz ki, many- sarihinin tahtnda mteaddit tabakalar var. Bir tabakas da many- iar ve remzdir. Ve o many- iar de bir klldir, cz'iyatlar var. Risale-i Nur dahi bu asrda o many- iar tabakasnn klliyetinde bir ferttir. Ve o ferdin kasden bir medar- nazar olduuna, ehemmiyetli bir vazife greceine; eskiden beri Ulema mabeyninde car bir dstr i cifr ve riyaz ile karineler, belki hccetler gsterilmi iken, Kur'an'n ayetine veya sarahetine deil incitmek, belki i 'caz ve belagatna hizmet ediyor.. Bu nevi iarat- gaybiyeye i'tiraz edilmez. Ehl-i hakikatn nihayetsiz iarat- Kur'aniyeden hadd hesaba gelmiyen istihralarn inkr edemiyen, bunu da inkr etmemeli ve edemez. Ama benim gibi ehemmiyetsiz bir adamn elinde byle ehemmiyetli bir eserin zuhur etmesini istirab ve istib'ad edip, i'tiraz eden zat, eer buday tanesi kadar am ekirdiinden da gibi am aacn halkeylemek azamet ve kudret-i ilahiyeye delil olduunu dnse; elbette bizim gibi acz-i mutIak ve fakr- mutlakta, byle ihtiyac- edid zamannda byle bir eserin zuhru vs`at ve rahmet-i ilhiyeye delildir demeye mecbur olur...(130)"

Hadise hakknda Hazret-i stad'n ikinci ksa bir mektubu: "Aziz sddk kardelerim! Ehl-i dalletin Isparta muvaffakiyetine (131)" kar, bir meb'usun amcas ve akrabasndan on taneden fazla me'muriyette bulunan stanbul'da hoca ve eyh zatn; cereyanlarna bir perde suretinde elim bir tarzda, ihtiyarlk ve vehhamlk ve taassubundan istifade edip aleyhimizde istimal ettiler. Fakat merak etmeyiniz, bu cephede de bir ey kazanamyacaklar. Cenab- Hakk'a havale ediyoruz... (132) Hadisenin esbabn aratran Nur talebelerinin elde ettikleri bir ka sebep ekli vardr. Ancak biz bunlarn hepsini burada sralamyacaz. Gemi hadisenin teferruatn tekrarlamann bir manas ve faidesi yoktur. Hadisenin en mhim ynn ve st tarafta kaydettiimizin tamamlayc ksmn kaydetmekle iktifa edeceiz. O da yledir: "...Biz tahkikatmzla bu garazn esbabn taharri ettik. Hem Ankara'dan, hem vilyt- arkiye'den gelen muhacirlerden anladk ki; tahkikatmz dorudur. Bulduumuz o garazn esbabnn bir ka tanesini beyan ediyoruz; BRNCS: Risale-i Nura kar Isparta cephesinde mnafklar mahkemeyi musallat ettiler. Risale-i Nurun galebesiyle neticelendi. Bizim cep (130) Osmanlca Kastamonu-2 S: 299 (131) Isparta muvaffakiyeti, hadisenin ayn senesi olan 1942'de orann adliyesinin Risale-i Nurlar tetkikten sonra, beraat vererek sahiblerine iade etmeleridir. A.B. (132) Ayn eser S: 303 1108 hede stadmza ve dolaysyla Risale-i Nura kar stanbul Ulemasnn i'tirazlaryla hcum ettiler. Fakat stanbul Ulemas stadmzn cerhedilmez tahkikatn kemal-i takdirle karlyorlar. Ezcmle: Bu ihtiyar zatn itiraz mnasebetiyle stanbul'un en mu'teber ve en eski ve en byk limi AL RIZA, bu ihtiyar hocann i'tiraz mnasebetiyle demi ki: "Bugn Bedizzaman'n Risale-i Nuru mceddid-i dindir. Onun eserine kar bir ey denilmez ve dil uzatlamaz. Bizim anlamadmz rumuzlar vardr. O ihtiyar mu'terizin mutalas yanltr. Bugn bu eserleri tetkik ve tenkid iin Bedizzaman'n k'binde olmak lzmdr Bu zamanda o da yoktur" demi, o mu'terizin i'tirazn reddetmi... te mnafklar bu noktadan da bir ey yapamadklar iin, stadmzla fazla mnasebettar ve hemehrisi ve stanbul'da ziyade hrmet kazanm bir zatn zaif damarndan bilerek veya bimeyerek onu byk hataya sevk etmiler...(133)" Bu tahkikatl yazda da sralanan sair sebepleri bu makamda yazmaya lzum grmedik. steyen Kastamonu Lahikas asllarnda bulabilir. stanbul'da vaki i'tiraz hadisesinin neticesi olarak, zarardan ok ok ziyade fayda verdii gibi; ayn hadiseye Kur'an'n gybet ayeti de iar manasyla iareti grld ve Kur'an'n ma'nen Risale-i Nuru mdafaa ettii anlald. Bu husus iareti ihtar ve ilham ile kefedip gren stad Bedizzaman'dr. yle kaydeder:

"BSMH SBHANEHU Kardelerim! Kur'an'n bir tek ayetinin bir tek iareti, ihbar-i bilgayb nev'inden bir lem'a-i i'caziyeye tevafuk suretiyle gsterdiini ma'nev bir ihtar ile grdm: Bu ayet-i kerimenin makam- cifrisi, edde ve tenvin saylmazsa, 1351'dir. "MEYTEN'in asl MEYYTEN' olmasndan,1361 ederek bu tarihte umur-u azimeden bir dehetli gybeti bu ayetin many- iar klliyetinde dahil ediyor. Umur-u azimeden byle acib gybeti, ayn tarihte, ayn senede vukua geldi... Bence, Kur'an'n naslki her sre ve bazen bir ayet ve bazen bir kelimesi bir mu'cize olur. yle de, bu ayetin bu iareti bu asrda Risale-i Nur kirtlerinin hakkndaki gybete baktna emare var. Birincisi: Birinci ua' olan iarat- Kur'aniye risalesinde, Risale-i (133) Osmanlca Kastamonu-2 S: 339 1109 Nura ve tercmanna da iaret eden beinci ayet olan gayet kuvvetli karineler ile "MEYTEN" kelime-i kudsiyesi cifir ve ebced hesabiyle ve cihet i manasyla Said-i Nursi ye tevafuk etmesidir. kinci emare: ayetinin makam- cifr ve RYAZS 1361 etmesidir ki; ayni tarihte o acib hadise oldu. nc emare: htiyar zat unutmak, belki ahsma kar tezyifatn ihtiyarlna ve ok cihetlerle mabeynimizdeki uhuvvete hrmeten hell etmeye karar verdiim ve biz hizmetkr olduumuz Kur'an'a havale edip braktm hengmda; birden ihtiyarm hricinde be vechile zemmi zem eden ve mu'cizane gybetten alt cihetle zecreden ayeti karmda kendini gsterip temessl eyledi. Ma'nen "bana bak" dedi. Ben de baktm, birden tesbihat iinde grdm ki;1351'den, ta 1361 tarihini gsterdi. Halimize baktm, perde altnda elli birden ta altm bire kadar Risale-i Nur medet bekledii stanbul faknda perde altnda bir nevi taarruz bulunmu.. Ve altm birde birden patlamasdr...(134)" Hadisenin neticesini yle balyor Hazreti stad: Aziz Sddk Mstakim Kardelerim! Gayet cidd bir ihtar ile bir hakikat beyan etmeye lzum var. yle ki: srryla, ehl-i velyet gayb olan eyleri bildirilmezse bilmezler. En byk bir vel dahi hasmnn hakik halini bilmedikleri iin, haksz olarak mbareze etmesini, Aer-i mbeerenin mabeynindeki muharebe gsteriyor. Demek iki vel, iki ehl-i hakikat bir birini inkr etmekle makamlarndan sukut etmezler. Meer btn btn zhir-i eriat'a muhalif ve hatas zahir bir itihad ile hareket edilmi ola... Bu srra binaen deki uluvv- cenab dsturuna ittibaen ve avam- muminnin eyhlerine kar hsn- zanlarn krmamakla imanlarn sarslmadan muhafaza etmek.. ve Risale-i Nurun erknlarnn haksz i'tirazlara kar, hakl fakat zararl hiddetlerinden kurtarmak lzumuna binaen.. Ve ehl-i ilhadn iki taife-i ehl-i hakkn mabeynindeki husmetten istifade ederek; birinin silhyla, i'tirazyla tekini cerhedip.. ve tekinin delilleriyle, berikini rtp ikisini de yere vurmak ve rtmekten itinaben;

Risalei Nur kirtleri bu mezkr drt esasa binaen; muarzlara hiddet ve tehevvrle ve mukabele-i bilmisil ile karlamamal. Yalnz kendilerini mdafaa iin musalhakrane medar- i'tiraz noktalar izah etmek ve cevab vermek ge (134) Osmanlca Kastamonu-2 S: 369 1110 rektir. nk bu zamanda enaniyet ok ileri gitmi. Herkes kameti miktarnca bir buz paras olan enaniyetini eritmeyip bozmuyor. Kendini ma'zur biliyor. Ondan niza' kyor. Ehl-i hak zarar eder. Ehl-i dallet istifade ediyor. stanbul'da malm i'tiraz hadisesi ima ediyor ki; leride merebini ok beenen ba'z zatlar ve hodgam baz sofimerebler, nefs-i emmaresini tam ldrmiyen ve hubb-u cah vartasndan kurtulmiyan baz ehl-i irad ve ehl-i hak, Risale-i Nura ve kirtlerine kar kendi mereblerini ve mesleklerinin revacn ve etba'larnn hsn- tevecchlerini muhafaza niyetiyle i'tiraz edecekler. Belki dehetli mukabele etmek ihtimali var. Byle hadiselerin vukuunda bizlere itidal-i dem ve sarslmamak ve adavete girmemek ve o muarz taifenin de resalarn rtmemek gerekir. F etmek hatrma gelmiyen bir srr fa etmeye mecbur oldum.. yle ki: Risale-i Nurun ahs- manevisi ve o ahs- maneviyi temsil eden hs kirtlerinin ahs- manevisi, FERD makamna(135)mazhar olduklar iin, deil husus bir memleketin kutbu, belki ekseriyet-i mutlaka ile Hicaz'da bulunan kutb-u azamn tasarrufundan hari olduu Ve onun hkm altna girmeye mecbur deil... Her zamanda bulunan iki imam(136) gibi onu tanmaya mecbur olmuyor. Ben eskide Risale-i Nurun ahs- manevisini o imamlardan birisini zannediyordum. imdi anlyorum ki; Gavs- A'zamda kutbiyet ve ve Gavsiyetle beraber FERDYET dahi bulunduundan; Ahir zamandaki kirtlerinin baland, Risale-i Nur o ferdiyet(137) makamnn mazhardr. (135) Burada Hazret-i stad yine kendi aziz ve erif ahsiyetini setrediyor. Yoksa bu ifadedeki taksimin fitr seyri, bir cmle daha icab ettirir, o da yle olmas lazm: "Ve o hs akirtleri temsil eden Nurun tercmannn makam" veya bu mealde bir cmle... A.B. (136) Ehl-i hakikat ve tasavvufa kat' olarak bilinen u Kutb-u A'zam ile iki imam meselesi yle tesbit edilmitir: "Yeryzndeki -kendi zamanna gre- umum ehl-i velyete ba ve reis olmak zere bir Kutb-u Azam vardr. Bir de onun iki emirlerine tabi'dirler. Vezirleri makamnda olan iki imam vardr. Birisi Kutb-u A'zamn sanda, biri de solunda bulunur. Sadaki melekut lemiyle, soldaki ise, mlk lemiyle meguldur... "diye kaydetmilerdir. A.B. (Bkz. Ta'rifat- Seyyid erif Crcan S: 23). (137) 1962'de merhum Ahmed Nazif eleb bizzat Urfa'da bize nakletti ki: Ben Afyon hapsinde, stadmz Bedizzaman Hazretlerinden sordum; "stadm, sizin makamnz m, Gavs-i Geylan'nin makam m daha ileridir?" stad Hazretleri bu sualim zerine bir ka dakika durup dnd. Sonra buyurdu ki; "Ben eskide Risale-i Nurun hizmetinde tezahr eden btn harikalar onun silsilei kerametinden biliyordum. Fakat imdi anlyorum ki, btn onlar Risal-i Nurun ahs-i manevisinin silsile-i kerametindendirler... Ve eakiden ben ma'nen ondan ders alyordum. imdi ikimiz beraber diz dize ayn dersi alyoruz." A.B.

1111 Bu gizlenmeye lyk olan bu srr- azime binaen; Mekke-i Mkerreme'de dahi-farz- muhal olarakRisale-i Nur aleyhinde bir i'tiraz Kutb-u A'zam'dan dahi gelse, Risale-i Nur kirtleri sarslmayp, o mbarek Kutb-u A'zamn i'tirazn iltifat ve selm suretinde telkki edip, tevecchn de kazanmak iin medar- i'tiraz noktalar o byk stadlarna kar izah etmek, ellerini pmektir...(138)" te, stanbul'daki eyh zatn i'tiraz hadisesi bylece neticelenerek durdu. Hazret-i stad btn ilm mukabelelerinde ve izahlarnda hep o zatn ilmini, kemalini, hatta velyetini teslim etmekle beraber, fakat vel olmakla, lim olmakla, hatta kutub olmakla da, btn hakikatlara nfz etmi ve ihata etmi saylamyacan, belki yine bir insan olarak, her zaman hataya debileceini, yanl kanatlara zehab edebileceklerini de birlikte ifade buyurmulardr. Evet, her ne kadar o hadise stanbul'da sknet buldu ve bitti ise de, fakat dallet ehli yine durmad, yine yer yer baz hocalar ve limleri Risale-i Nur aleyhine geirmeyi ve aleyhte konuturmay becerebildiler. Kimisine, stad Bedizzaman baka eser okumuyor.. kimisine; mam- Gazali'yi beenmiyor. Kimisine tarikata kardr, gibi hezeyanlar sylettirdiler. Fakat Hazret-i stad tek tek bunlara kar ilm, din cerh edilmez cevablar verdi ve tek tek susturdu. KASTAMONU'DA HAZRET STADIN BR KA DEFA ZEHRLENDRLMES Bu zehirlendirilme hadiselerine Hazret-i stadn ifadelerinden baka, onun Kastamonu'daki hizmetkr ve talebeleri de bir ok defa ahid olmular ve bu ahadetlerini zaman zaman yaz ile de kaydetmilerdir. Fakat gnn, tarihini maalesef yazmamlardr. Amma 1938-1943 arasnda vuku'bulan zehir hadisesi kesin olarak tesbit edilmitir. nc defa's da vardr. Lkin bunun mdellel vesikalar bulunamamtr. Zulmn,kanunsuzluun, hakszlk ve adaletsizliin ve kfirane muamelelerin u noktasna baknz ki; Sebebsiz ve haksz yere stad Bedizzaman memleketindeki inzivagh olan maarasndan alnp srgn edilmekle beraber; dnya hadiselerinin hi birisiyle yakn-uzak bir alakasnn olmad herkese, hatta bizzat ona bu muameleleri uyguluyanlarca da kesin olarak sabit iken; hem de zahirde eli kolu bal, garib, kimsesiz bir misafir iken; nsafszca ve vicdanszca onca tarassutlar ve karsna karlan o kadar ihanetli hadiseler yetmemiesine; bir de onun aziz vcudunu ortadan kaldrmak iin def'alarca su- kasdl zehirler verilmiti... (138) Osmanlca Kastamonu-2 S: 380 1112 Acaba bunlar nedendi?. Bir menfi hareketi mi, memleket asayiine zarar verici bir hali mi vuku' bulmutu? Hayr... Peki neydi, ne iin idi bu gayr-i insan muameleler ve zulmler?.. Her neise... imdi Hazret-i stadn zehirlendirildiini gren ve doktorlarca da tesbit edilen hadiselerin belge ve ahitlerine geliyoruz. En bata stadn zehirlendirilme vak'alarna hid olmu bilhassa onun her gn hizmetinde bulunmu ayc Emin ayr ile, Mehmed Feyzi Efendidir. ayc Emin Beyin hatrasnda; stad Hazretlerinin sk sk zehirlendirildii yazmakta,(139) Feyzi Efendi ise, dada dp

Kastamonu'da st-ste tekerrr eden bu zehirlendirilme hadiseleri kesin olarak ka defa vaki' olduu belli olmamakla beraber, defas iin mutlak ve kesindir diyebiliriz. stad Hazretleri yalnz en ar ve en iddetlisi olan en sonuncusundan bahsetmektedir. Dada baylp dt hadise hakknda, Kastamonulu baz Nur talebelerinden edindiimiz mlmata gre yle olmutur: stad krlara kt gnlerde yolu stndeki bir bakkaldan bazen yiyecek meyve gibi eyler alr gidermi. Bu detleri ekseriya vaki olurdu. stadn bu hareketini uzaktan gzleyen baz vicdansz, zndk herifler, gzlerine kestirdikleri bu bedbaht bakkal, ya para ile veya tehdit yolu ile kandrp vicdann satn almlar. Satt meyvelerinin en stekilerine mthi bir zehir zerketmiler. stad Hazretleri yine bir gn oradan geerken, biraz erik veya elma almak istemi. Bedbaht bakkal ise, zehirli ve iaretli meyveleri tartp stada vermi. Tabi stad daa gittikten sonra, bu meyvelerden biraz yemi. Yedikten hemen sonra baygn dm ve istifra etmitir. Yar baygn ve ok muzdarip bir vaziyet iinde rpnp dururken; az ilerde nakledeceimiz Feyzi Efendinin hatrasnda, evinde uyurken manevi bir iaret alp stad'a ulamas ve alp ehre getirmesi eklinde vuku' bulmutur. Kastamonuda en sonki zehir hedisesi hari.. Dier zehirlendirilme vak'alarnn tafsilat hakknda bir bilgi elde edemedik. En ahirki vak'ay Hazret-i stad tarihiyle anlatt iin aktr. Bununla beraber Kastamonu'da bu iki vak'a dnda da bir iki defa daha olduu kat'dir ve lahika mektuplarndan da bir derece anlalmaktadr. imdi evvela Kastamonu Lahikasn'da,Hazret-i stad'n hastalk durumunu kaleme alan ve stad'n tasdiki altnda o zamanlar lahika mektubu olarak neredilen talebeleri ve hizmetkrlarnn bir iki mektubundan biraz (139) Son ahitler-1 S: 109 (yani zehirden) bayld hadiseyi anlatmaktadr.(140) (140 )Son ahitler-1 S: 161 1113 okuduktan sonra, stadn daimi hizmetkrlarndan merhum ayc Emin Bey ile Mehmet Feyzi Efendi'nin hatralarndan da ta'kib edeceiz: Aziz sddk Mbarek Kardelerim, dnyada medar- tesellilerim ve Berzah yolunda nuran yoldalarm ve Maherde inaallah efaatilerim! Sizin Leyle-i Kadrinizi, hem Bayramnz(141) Btn ruh-u canmla tebrik ediyorum, tes'id ediyorum. Saniyen: imdiye kadar hi grmediim bir surette dehetli bir hastalktan fevkalme'mul bir tarzda Risale-i Nurun hs talebelerinin ifa duasnn neticesi olarak, mu'cize gibi birden harika bir kerametle ifa bulmam size haber veriyorum. Bu vak'ay mahede eden Emin ile Feyz'nin o harika hastalaait bu gelecek fkrasn medar ibret iin size gnderiyorum. Btn kardelerimiz birer birer selm ediyorum. Hsrevi de merak ediyorum. El Baki Hvelbaki Kardeiniz

Said-i Nursi (142)" STADIN HZMETKRLARININ MEKTUPLARI "Isparta'da Aziz kadelerimize! stadmzn hastal hakkndaki mehudatmz arz ve stadmzn kesb-i afiyetini sizlere mjde etmek istiyoruz: Ramazan- erifte, be gn savm- visal iinde gda olarak; ekmeksiz muhallebi kak ve be alt kak da souk yourt... nc gece, yarm kak muhallebi... Drdnc iftarda, sulu ehriyeden be kak ve be kak da sahurda yine o ehriye ve yourt kak... Su saylmamak artyla ehriyeden be dirhem, yourt szlse on dirhem, muhallebi susuz alt yedi dirhem... Beinci gecede, tanesiz gibi gayet hafif ehriye be alt kak... Sahurda alt yedi kak pirin orbas, mecmuu otuz dirhem gda ile, begn savm- visal; teravih noksan olarak sair vazifelerin yaplmas, Risale-i Nur kirtlerini ihata eden inayetin harikalarndan bir kerametini grdk. stadmzdan hi grmediimiz ikimiz (Yani Emin, Feyz) Barla, Isparta Sleymanlar gibi inceden inceye hastalk hiddetlerini tahrik etmemek (141)Allahu alem bu bayram ve Ramszan,1940 ylnn Ramazandr. Lahika mektuplar bunu byle gsteriyor. A.B. (142)Osmanlca Kastamonu-2 S: 173 1114 iin ihtiyat edemediimizden iddetli hiddetini grdk (143) Bu hastalk da yine eser-i merhamettir ki; hi hatr ve hayale gelmiyen ar- ahirin gayet mhim gecelerinde stadmzn tam ifa edemedii vazifesi yerinde, bu havalide her bir kirt, kendi husus almasndan baka bir saati stad hesabna, Risale-i Nurun kirtlerinin mcahede-i maneviyelerine itirk ve onlar hedef edip onlarn defter-i a'maline gemeye ayn stad gibi almaya baladlar... Yine hastaln letaifindendir ki; stadmzn hi sesi kmyordu, konuamyordu. Hi beklenilmeden iftar vaktinde bir doktor geldi, elini tuttu. stadmz dedi ki: "Ben hastalm muayene ettirmem. Ben hekimlere muhta deilim. Hekim Cenab- Hak'tr" birden canland, sesi kmaya balad. Gya kendisi bir doktor eklini ald. Doktor ise, hasta vaziyetine girdi. Doktora ehemmiyetli bir mektup okudu. Doktorun derdine deva olacak bir ila oldu. Sonra top atld. Doktora dedi ki: "Burada iftar et!" Doktor dedi ki: "Bugn kusur etmiim, oru tutamadm. demesiyle; ok hayret ettiimiz stadmzn vaziyeti, orucunu bozmu bir doktorun tp noktasnda hkimane vaziyeti kabul etmedii iin, o vaziyet ona verildiini bildik... (144)"Yine ayn hastalk hakknda ikinci bir mektup: Aziz Sddk Kardeimiz Hafz Ali, Mektubunuzda yazm olduunuz Sav mmilerinden kardeimiz Mustafa ve Hseyin'in r'yalar, stadmz hakknda tam tamna zahir tabirini gzmz ile grdk. Hem Risale-i Nur talebeleri telsiz telefon gibi manev haber alyorlar gibi bir hadisedir.

Evet, stadmzn tesbihi krld... Yani mbarek gecelerde evrad- muntazamasn tesbihlerle ekmek vazifesi paraland. Ehl-i dnya doktorlaryla (145) stadmz muayene edip bahanelerle, belki kendi hastahanelerinde misafir etmek yzde yz ihtimal vard... Bunlarn mnasebetiyle yirmi gnden beri stadmzn musrrane tekrar ettii bir mes'elenin ucunda garib bir vak'a grdk, yle ki: Yirmi gnden beri bizlere srar ile diyordu: "ki rzk, benim rzkm iine girmi. Ben yiyemiyorum. Feyz, birisi senin rzkn olmak kanaatm geliyor. kisi daha var. Herhalde ehemmiyetli iki misafirim olacak. nk bunu Barla'da (143)Hastalk o kadar iddetli idi ki; drt gecede hemen bir saat uyku geldi. Emin, Feyzi. (144)Osmanlca Kastamonu-2 S: 174 (145)Ramazanda hastalkta muayene iin gelen imdi, SAlD namnda o doktor yanmzda oturuyor. O zat on gn zarfnda otuzuncu lem`ay mkemmel tevafuklu, Hsrev gibi yazd. Hem mkemmel anlad hem has akirtlerden oldu. Eski hallerinden syrld, fevkalde bir surette terakki etti. Emin, Feyzi 1115 ok tecrbe ettim, ne vakit ehemmiyetli bir misafirim gelecek, herhalde o vakte yakn bir rzk benim rzkm iine girdiine benim kanaatm gelmiti. imdi daha ehemmiyetli gryorum. Ya Isparta'dan veyahut baka yerden ehemmiyetli misafirim olacak... Bu hadiseyi yirmi otuz gndr musrrane bize sylyordu. imdi birden bire hi hatr ve hayale gelmiyen Kardei Abdlmecid Efendinin byk olu NHAT pederinden izin almadan bir hiss-i kablel vuku' ile o dehetli hastalk zamannda kendi parasyla Ankara'ya gidip merhum Abdurrahman'n olu VAHDET'i grp; "Gel beraber amcamza gideceiz" deyip acele olarak o geldi. Vahdet de gelmek zeredir. naallah bahara kadar stadmzn yannda kalacaklar. stadmz diyorki: "Bu dehetli hastalktan sonra, nisbeten en ziyade alkadar olduum iki biraderzadelerim, belki eski zamanda Abdlmecid ve Abdurrahman'n sisteminde bir kk Abdlmecid ve bir kk Abdurrahman medar- tesell olarak Cenab- Hak feyziyle ihsan etti... (146)" kinci bir hastalktan haber veren stadn bir mektubu: (Bu ikinci hastalk, birincisinden bir sene sonra, yani tahminen 1941'de olmutur.) "Aziz Sddk Kardelerim! Sizin mbarek Ramazannz ve kuds leylei Kadirinizi ve srrlu bayramzn tebrik ediyoruz. Lillahilhamd bu sene dualarnz himmetiyle hastalk beni yataa drmedi. Tacizatn yapp hafif geti... (147)" Ve nihayet nc hastalk ve sarih zehirlendirilme hadisesini bildiren ifadelerine geiyoruz. Bizim lahikalardan bulup kaydettiimiz stad'n zehirli hastalklar birer sene arayla ve hepsi de Ramazan- erifin iinde vuku bulmalar bir tevafuktan ziyade, herhalde gizli bir su-i kasd plnn ihsas etmektedir. Bu nc son hastalk ve sarih zehir vak'asn bildiren hadise,1943 Ramazan banda vuku buldu. Yani 18/9/1943'de... Hazret-i stad bu vak'aya dair ve ayn gnde an yaplan baskn ve taharriler hakknda, tane mektup kaleme alm ve Kastamonu Lahikas'nda derc ettirmitir. Bu mektuplarn bazs geri basknlardan ve stad'n Kastamonu'da tevkifinden sonra kaleme alnm ise de, lkin yine

Kastamonu'da olduu iin, Kastamonu Lahikas'na dercedilmitir. Mektuplardan ikisi ayn hadise zamannda olup ifade tarz ve cmlelerin ekli deiiktir. Biz bunlardan uzun olan ile Denizli hadisesinin selametle neticelenece'ini mjdeleyen bir ayetin gayb ihbarna dair olanndan blmler alacaz: (146) Osmanlca Kastamonu-2 S: 184 (147)Osmanlca Kastamonu-2 S: 351 1116 Aziz Sddk Kardelerim! Ramazan- erifinizi btn ruh-u canmzla tebrik ediyoruz.. Ve bu Ramazan- Mbarekin birinci gecesinde ve iki gn evvel bize kar gyet ar zehirli bir hastalk msibetiyle beraber gayet ar bir taarruza hedef olduk. Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki, o dehetli iki musibeti gayet kolaylkla defedip bearet-i gavsiyeye yeni bir masadak oldu. yle ki: Benim kefiyatmla ve geen seneki hastalmda imdada gelen ve Risale-i Nura talebe olan SAD nmnda mbarek doktorun tasdikiyle ve ihbari ile, mthi bir zehirlenmek neticesinde hararet krk dereceden geerken, benim ile lm mabeyninde yarm derece kalmt. Hi mrmde byle dehetli hal bamdan gemedii bir zamanda, inayet-i ilhiye imdada yetiti.O gecenin sabahnda (Yani19.9.1943'de)(148) harareti otuz alt dereceye indirdi. Onda dokuz tehlikeyi bertaraf etti. Taarruz ise, o hastalk zamanndaki doktorlarn tavsiyesiyle konumamak lzm gelirken, hem ferah verecek eylere hastalk itibariyle ihtiya varken; birden en skntl bir tarzda ve en elim bir surette hcreme iki mddei umum ve bir me'mur-u adliye ile, iki taharri komiseri izinsiz girdiler. Niyetleri de taharr ve Beinci ua' bahane edip kitaplar taharr ve msadere etmek fikriyle geldikleri zamandan saat evvel, Hsrev kalemiyle yazld Mcizat- Ahmediye stanbul'da bir seneden beri parlak fthat yaparak elimize geti. Masa zerinde parlyordu. aret-l 'caz ve kerametli Yirmidokuzuncu Sz'de ayn vakitte Tosya'dan gelip masa zerinde nazar- dikkati celbeder bir tarzda; o dmanlk niyetiyle gelen taharri ve msadere me'murlarn nazar- dikkatini celbettikleri zamanda, yine inayet-i ilahiye imdada yetiti. Bidayeten yarm saat kadar onlarn dmanlk vaziyetini bildirmeden, hastalk mnasebetiyle ziyarete geldiklerini zannederek, onlar Risale-i Nura talebe yapmak tarznda derse baladm. Yarm saat sonra bildim ki, dost deiller. Fakat bu kuvvetli ders vastasyla dman kalmayp dost oldular. Hatta ifademi almaya ve yahut da bu ne kitaplardr, sormaya cesaret edemediler. Bu ar taarruz, o ar zehirlendirmek gibi gayet hafif geti. Bu hadiseye de bir bahane olarak: KrtAtf(149) nmnda bir kirdin varm, rejim aleyhinde Beinci ua' nerediyor" diye adliyeye ifre (148) Fakat dier kuvvetli bir ihtimal ile, ilk baskn 18/9/1943'de olduu.. Ve o gn Hazret-i stad muvakkaten serbest braktklar iki gn iinde, bu iki son mektubu yazm ve Isparta'ya gnderebilmi olabilir. A.B. (149) Hazret-i stad Bedizzaman'a hayat boyunca, bu ayrcalk ve blcln provasn ifade eden manay hep takmak istediler. Bu yzden bazen Trk asll olan talebelerine de byle Krtlk isnad

ettiler. Amma baaramadlar... Hakiki Mslman Trk olan talebeleri daha ok Bedizzaman olan stadlarna balandlar, canlann o yolda feda ettiler. A.B. 1117 gelmi. Ben de dedim: "Atf Krt deil, fakat talebemdir. O da benim gibi dnya ile alkaszdr. Beinci ua' ben ona gndermedim. Zaten benim yanmda da yoktur, O ua'n asl yirmibe sene evvel Eski Said'den lamt- Kyametten sorulmu, o da cevap vermi." Anlalyor ki kardeimiz Atf, Hocalar ve ehl-i tarikat gcendirmi. Onlar da Hkmeti vasta edip bu surete girmi. Sonra onlara mdafaat ve onaltnc mektubu, Ramazan risalesini verip bu Ramazan- erifte orularn tutmalarn teklif edip onlar da mahcubiyetle dndler(150)"(*) Bu mektup, Denizli hadisesinin balangc olan 18/9/1943 basknndan sonra, 20/9/1943 basknyla stad' tevkif ettikleri tarihleri arasnda yazlp Isparta'ya gnderildii kat'idir. Amma bu mektubun ayn muhtevasnda olan ve besmele ile duasyla balanan mektubun Kastamonu'da stad'n tevkifinden sonra yazld anlalyor. Ayrca ayetinden mjdeli teminat istihrac eden mektup da, Kastamonu hapishnesi veya nezarethanesinde yazld da kesin gibidir. Bundan dolay bu ahirki mektup, hem Denizli mektuplar iinde dercedilmi, hem de Kastamonu Lahikas'nda yazlmtr. AYCI EMN VE MEHMED FEYZ EFENDNN AHDLKLER Hazret-i stad'n -Kastamonu'da iken- mteaddit defalar zehirlendirilmesine hid olan merhum ayc Emin ve Mehmed Feyzi Efendinin hatralarndan mevzua dair ksm yledir: AYCI EMN'N HATIRASINDAN "... stad sk sk zehirlerlerdi... Bir defasnda ben ile Muhammed Feyzi yannda kalmtk. Ateler iinde yanyordu. Sonra biraz yataa uzand, baylm kalmt. Biz de biraz yattk. Bir ara uyandmda bir dua, mnact ve niyaz sesleri geliyordu. Hazin sada oday kaplamt. Ben Allah Allah dedim, stad ok iddetli hasta idi. Bu okuyan kim acaba? Feyz kardeime seslendim, "Acaba bu okuyan kimdir?" Feyzi Efendi: "Sus kat'iyyen sesini karma!" dedi. Ben kalktm, stad'n yanna vardm. (150) Ziyadat- Kastamoniye S: 69 (*) "naallah bu acib heyecan veren bu iki elim hadise ve devam eden sevabl hastalk cihetiyle, kemal-i ihlasla Ramazan- erif istikbal etmek, ondan byk bir ferah- maneviye mazhar olmaya iarettir. Hem o taharri me'murlarn en ziyade malub eden ve dmanlklarn dostlua eviren; yanma gelen casusa sylediim ve size de evvelce gnderdiimiz ve Hsrev'in de ok takdir ettii paradr. Said-i NURS 1118 Aynen yatt gibi baygn vaziyette uyuyordu. Sonra o ses kesildi. Sabaha bir saat kala, stad yine her zamanki gibi kalkt, giyindi. Abdest ald, seccadenin bana geti... Dua, ibadet, Ceven ve Kur'an'la babaa...

Sonra bize dedi: "Ben Cenab- Hakk'a krediyorum ki; evradm tamamlyamamtm, birisi benim evradm tamamlad" Ben ve Mehmed Feyzi kardeim hayretler iinde kalmtk. stad'dan grdm bu hal, imanm gibi gerektir, bir kelime hilf yoktur. stad, sabahleyin" Allah'a kr hastalm geti, beni zehirlediler, bir meyve vermilerdi bana... Onunla beni zehirlediler" dedi. stad'n bu rahatszl on-on begn kadar devam etti. stad, sk sk krlara teneffs kastiyle kard. Hanc Mehmed isminde bir zat, her zaman kendisine bir at verirdi. ou zaman stad krlara atla giderdi. Yine bir gn atla gidiyor, Mehmed Feyzi kardeimize de haber gnderiyor, gelip bana yetisin diye... Dada birisi yiyecek bir ey, paras mukabilinde vermi. stad onu yiyince orada hastalanarak yar baygn dm. At da oradan ayrlp kendi bana dnm, ehre gelmi. Tam o srada Mehmed Feyzi kardeimizin kaps vurulur. "Efendi hazretleri seni aryor!" diye sesleniliyor. Feyz kardeimiz kapya kyor, hi kimse yok. Bu hal tefa tekerrr ediyor. nc defasnda da kapda kimseyi gremeyince, bunda bir i var, diyerek kalkyor ve atn kald hana gidiyor. Bakyor ki: at ierde, Fakat stad yok... Mehmed Feyzi hemen doruca daa gidiyor, stad' yolda yar baygn vaziyette buluyor. stad bir ara gzn ayor ve "Feyz kardeim, beni zehirlediler. Bir tandm adamd, beni o zehirledi." eklinde ancak bir ifade-i meram edebiliyor. Mehmed Feyzi stad' alp tekrar atla eve getiriyor. stad bylece gnlerce hasta yatt. Ceven'in feyziyle Allah'a kr zehirler te'sir etmedi, amma kulamda rlk yapyor" diyord(151)" MEHMED FEYZ EFENDNN HATIRALARINDAN "... Bir gn dardan bir kadn: Hoca efendi seni aryor" diye seslendi. Uykudan kalkarak kapya baktm, kimsecikler yoktu. Hemen kalkp stad'n evine gittim. Evde de kimse yoktu. Arkadalarla daa gitti dediler. Ben daa gittim. stad beni grnce: "Nereden ktn sen!" dedi. Ben de "Siz armsnz efendim" dedim. "Hayr ben armadm" dedi. Dada hastalanmt. At'a bindirerek eve getirdim (152) (151)Son ahitler-1 S: 108 (152) Son ahitler-2 S: 161 1119 HKMETN TEVKYLE STADA YAPILAN EZYETLER Bu mevzu'da bir ok rnekler, misaller vermek mmkindir. En birinicisi ve brizi: stad Hazretleri ilk Kastamonu'ya getirildii gnlerde, ay kadar polis karakolunda bulundurulup, ok skca ve merhametsiz bir ekilde nezaret altnda tutulmasdr. Daha sonralar yedi sene ay karakolun hemen yannda ve tam karsnda, khne bir evde gz hapsinde bulundurulmasdr. Bu da yetmemicesine en fask ve mnafk ve kalbsiz adamlar vastasyla sk sk kontrola ve murakabeye

tabi tutturulup ta'ciz ettirilmesidir. Ayrca dardan ziyaret iin gelen din kardeleri ve eski talebe ve dostlar karakollara arlp ifadeye ekilmeleri, hatta dayaklar atlmasdr. Bu zulmlerin bir rnei olarak: "stad'n eski talebelerinden Van'l Molla Hamid, srf ahiret faydas iin, Van'dan kalkp Kastamonu'ya kadar 1120 gelmi.. Fakat emniyete farkna varlm.. Bu mbarek, sf, hkiki m'min insan, stad'yla grtrlmedii gibi, karakolda falakaya yatrlm ve dayak attrlmtr. Bu hadiseyi Merhum Molla Hamid ok zaman bize anlatt gibi, bakalarna da anlatmtr. imdi bu mevzudaki ehl-i dnyann stada kar uyguladklar ta'ciz ve eziyet rneklerini okumak zere, stad'n Kastamonu'dan Isparta'ya gnderdii mektuplarndan bir ka misal kaydedelim: "Aziz Kardelerim! Bil-mukabele bayramnz tebrik ederim. Shhatimi soruyorsunuz... Burann iddetli k ve odann ok souu ve hazin gurbetin te'siri ve asab hastaln sknts ve btn btn yalnzlk ile kabil-i tahamml olamyacak ok zahmetlere ma'ruz olduum halde, Halk'ma hadsiz kr ederim ki; her derdin en kuds derman olan iman ve iman- bil- kaderden kazaya rza ilcn imdadma gnderdi. Tm sabr iinde krettirdi. Said-i Nursi(153)" "Sabri Karde! Beni saran ve balyan ar kaytlara ehemmiyet vermiyorsun. Halbuki buradaki evhaml ehl-i dnya benim ile pek fazla megul ve alkadardrlar. Hatta, hatta, hatta.... Her ne ise...(154)" "... stadmz dedi: Bu mektuplar oradan kaldracaz. Biz onlara baktk, geri siyasetle alkalar yoktur. Fakat vehham casuslar, aleyhimize habbeyi kubbe yapmaya ehemmiyetli bir vesile olurdu. Biz hem onlar hem de daha bahaneye medar olabilen baka eyleri kaldrdk. O heyecanmzdan casuslar haber alp anladlar ki hazrlandk... daha hcm etmeden, yalnz ikinci gn Emin, elinde bir torba ile menzile girdi. Tam arkasndan, karakol komiseri gizli hissettirmeden girdi. Emin'in elinde kitap yerine yourdu grd, tavrn deitirdi...(155)" "... Bu defa kahraman Tahiryi umumunuz namna grdm.. ve onda bir Ltf,bir Hafz Ali,bir Hsrev ve bir Said, fakat gen Said mahedeettim. Cenab- Hakka ok kr ettim. Bu defa onun kokusunu alp, o daha gelmeden benim yanma gelen komiser ve taharri adamlar mnasebetleriyle benden talebeler tarafndan sual edilen bir mes'ele belki de size de faydas var diye gnderildi...... (156)" "... Aziz sddk kardelerim! sizin fevkalde sebat ve ihlsnzn galebesi ve o musibeti def'inden sonra, ehl-i dnya cepheyi deitirdi. Zendekann desiseleriyle bu havalideki bizlere kar perde altnda maddi (153)Osmanlca Kastamonu-2 S: 21 (154)Ayn eser, S: 22 (155)Osmanlca Kastamonu-2 S:87 (156)Ayn eser S: 272

1121 manevi tahidat balam. Gayet dikkatle ve eytancasna kirtlerin hakiki kuvvetleri olan tesand bozmaya alyorlar. Sizlere risaleleri iade ettikleri halde, kurnazcasna dolaplar evriliyor. Biz sizin bir u'beniz hkmnde oldumuz halde, bizi asl ve merkez telkki ettiklerinden daha ziyade desiseleri bize kar isti'mal ediyorlar..(157)" TOKATLAR HADSES stteki mevzu' ile dolayl ekilde alkadar bulunan tokatlar hadisesinin ekilleri oktur. Bunlardan bir ksm; stad Hazretlerinin ahsna zendeka hesabna eziyetlerde bulunan kimselerin feci' akibetleriyle, nefsinin hiylesine kaplp da hizmet-i Nuriyede ftr getirenlerin yedikleri efkat tokatlarn beraber saysak, bir ok hadiseler ve vakalar tesbit edebiliriz. Rivayet yollu ulaan vakalardan sarf- nazar edip; stad'n Kastamonu hayatnda talebe ve hizmetkrlar onun nazareti altnda kaydettikleri hadiselerin bir ka rneini vermekle iktifa edeceiz. stadn Barla'daki hayatnda da bu neviden ok vakalar grlm ve ksmen mektubat ve lemalar mecmualarnda kaydedilmitir. Burada sedece Kastamonu hayatyla ilgili hadiseler ksmndan bir ka rnek vereceiz: ZECR TOKATLARININ NMUNELER "... Risale-i Nur ve akirtleri aleyhinde alanlara iddetli tokatlar geldiini gryoruz. Ezcmle Risalei Nurun erknndan birisi kat' bir surette haher veriyor ki: drt adam, dnya servetinin hatr iin toplanp mnafikane, Risale-i Nur akirtleri aleyhinde tedbir kurduklar hengmda, gn sonra, o drt adamn haneleri ve birinin dkkan yanp, her biri binler lira zayiatlarla tokat yediler. Hem bir dessas adam, Risale-i Nur kirteri aleyhinde alyordu ki, onlar hapse attrsn. Bir gn serbest olarak: "Ben bir ip ucu bulamadm ki, bunlar hapse soksam... Eer bir ip ucu bulsam, onlar hapse sokacam!" diye iln ettii vakitten iki gn sonra, bir i yapp Risale-i Nur kirtleri yerinde o adam iki sene hapse girdi. Hem bedbaht bir muannid adam, Risale-i Nur aleyhinde hem kirtlerinin bir rkn aleyhinde mtecavizne hareketlerde bulunduu hengmda, bir iki gn sonra, meyhaneye gitmi, ie ie atlam, orada lm... Bu neviden ok hadiseler var. Demek Risale-i Nur dostlara tiryak oldu (157)Osmanlca Kastamonu-2 S: 285 1122 u gibi, dmanlara da saika oluyor. Risale-i Nur kirtlerinden Emin, Feyzi(158)" ".. Hem mezkr hadisat zamannda vuku' bulmas mnasebetiyle Risale-i Nurun kerametkrane iki tokadn ayn anda vazifece iki mtecaviz ve muacciz iki adamn tecavz ve ta'cizi annda, (*) birinin kafasna, dierinin ierine vurmas,(159)" Bizde hi phe brakmadki; Hizmet-i Kur'aniyedeki inayet-i Rabbaniyenin bir hfz ve himayet sillesidir. Artk yeter, durunuz, tokada mstehak oldunuz diye sylemesidir...(160)"

AYCI EMN'N HATIRASINDA GEEN BR ZECR TOKADI (161) "... Nuri isminde bir komiser vard. Zaman zaman stad'a eziyet ediyordu. gnde bir gelip odasn aryor taryordu. Bir gn bu komiser ok iddetli hasta olmu, kafas kula arm... Ne yaptlarsa, o ar ve zdrap dinmemi. Sonra komiserin kayn pederi "Sen Bedizzaman'a eziyet ediyordun, bu sebepten bu hastalk bana geldi" diyor. Adam gelip stad'dan zr diledi, yilemesi iin dua etmesini rica etti. Sonra, komiser beni ararak dedi ki: "Bundan sonra Bedizzaman'n hizmetini sen greceksin. Kimse sana karmayacak. Sen istediin zaman gelip yanna kabilirsin" dedi. Ben artk rahatlkla stad'n yanna gidip geliyordum. Baka kimseyi yanatrmyorlard. Havalar iyi olduu gnlerde stad'la beraber dalara giderdik. Akamlar da kitaplar tashih ederdi. Her gn ikindiden sonra kapsn ierden kilitlerdi. Kastamonu'nun k iddetli geerdi. Baz gnler odasndaki yer tahtalarnn arasna kra yam gibi olurdu. Kk bir sobas vard. Oday pek iyi stmazd. Beki ile bir mangal ve bir tahta krss aldrm, yorgann krsnn zerine atarak, iindeki mangalla bu ekilde snabiliyordu. (158)Osmanlca Kastamonu-2 S: 418 (*) Hsn Bayramolu Aabeyin Kastamonulu Mehmet Feyzi Efendiden naklen anlatt bir hatra: 26.02.1995 gn .Urfada Hsn Aabey yle anlatt: Mehmed Feyzi Efendi demilerdi ki: stadmz Kastamonuya geldii ilk gnlerinde polis karakolunda kalyordu. Karakolun st katndaki odasnda, evrad ve ezkrn seslice, hazinane okuyormu. Bir komiser, stadn seslice evrad okumasna fkelenmi stada :Dualarnz byle seslice okumayn demi. stadda ona: Evladm, sen kendi iine bak, bana karma! demi. Bu komiser baka birgn yine stadn yanna km, kabaca ve hakaretvari bir tavrla, mdahale etmi. Sonra bu komiser tokat yiyerek karn sanclanmaya balam. Neetmilerse, are bulunamam. Akrabalar stada recaya gelmiler. Onu affet! diye yalvarmlar. Hz. stad: Ben affedersemde, Kur'an affetmez demi.. ve nihayet, o komiser mstahakn bulmu, lm gitmi. (159) Biri taharri komiseri, dieri birinci komiser idi. Birisi ld, tekisi de dehalet etti kurtuldu. (160)Osmanlca Kastamonu-2 S: 105 (161)Bu hadise stad'n vefatndan sonra kaydedilmise de, stad'n ok sadk ve mert bir hizmetkr olan Merhum ayc Emin tarafndan rivayet edildigi iin mutlaka dorudur. A.B. 1123 Bir mddet sonra, ayn komiser, tekrar stad' rahatsz etmeye balad. Bir gn stad'n odasn ararken, adam elini yorgann altna, krsnn iine sokmu.. Adamn eli, ate dolu mangaln iine girmi. Eli yanan komiser mahcub olmu. stad kendisine demi ki: "Senin ismin Hafz Nuri'dir. Risale-i Nurun ismi de Nurdur. Bu sana tokattr. Dikkat et, bir daha bana ilime!"

Bu komiserin bana ok musibetler ve hastalklar geldi. Kendisini alp Ankara ya gtryorlard. Fakat doktorlar bir trl tehis koyamyorlard. Orada biraz iyileiyor, Kastamonu'ya dnnce, hastalk yine ayn iddette balyordu. Ankara'ya ka defa gitti geldi... Nihayet bu komiserin annesi ve ailesi stad'a gelip yalvardlar, zr dilediler. Affetmesini rica ettiler. stad onlara: "Ben ona birey yapmadm. O Kur'an'n tokadn yedi" dedi.. Ve onuncu Sz onlara verdi. Komiser Hafz Nuri'nin onu okumasn syledi. Fakat herhalde i iten gemiti. Bir ka gn sonra, komiser Hafz Nuri mthi zdraplar ve can ekimeleri iinde ld, gitti...(162)" ayc Emin'in hatralarn te'yideden baka bir hadise: (Motkili Nadir Baysal anlatyor) ... Valnin Siyas Komiseri Avni Bey kahveye geldi, (ayc Eminin ayhanesine) oturdu, ayc Emin Aabeye dediki: Bu gece bama bir hal geldi. Ben hocann kitaplarn, yahut herhangi bir halini su-st yakalama plann yatamda dnyordum. tam o anda birden karnmn itiini hissettim, nerede ise patlayacaktm. O esnada hareket ve dncemin yanl olduunu anlyarak fikren dn yaptm. Derhal karnmn ikinlii indi. Evet, bu szleri ben bizzat Valinin siyasi polisi ayc Emin beye anlatrken dinlemitim. (Son ahitler-4, Sh.285) VE EFKAT TOKADLARINDAN BRKA NMUNE "... Risalet-n Nur kirtlerinin hsn- hizmetinde cil mkaft grdkleri gibi, hizmetinde kusur edenlerin dahi tokat yediklerini; Isparta'da olduu gibi, burada dahi gzmzle grdk. Pek ok vukuattan yalnz be altsn beyan ediyoruz: BRNCS: Ben Tahsin(163) bir gn,yeni atmz dkkann megalesiyle bana emir olunan vazifeyi tembellik edip yapmadm. Ayn vakitte efkatli (162)Son ahitler-1 S: 105 (163)Bu zat Tillolu Thsin Aydn Efendidir. Urfa'da vefat etti. A.B. 1124 bir tokad yedim. Dkkanda otururken, birisi geldi. Tebdil olmak iin emanet olmak zere, yz lira verdi. Bu parann sahibine Allah iin bir hizmet etmek zere, tebdil iin maliye sandna gittim. Bu paray sayarken aralarnda bir kalp lira bulundu. Bu yzden ifadeye, sual ve cevab ve muahezeye ma'ruz kaldm gibi, evimizi de taharri etmek icab etti. Beni mahkemeye verdiler. Fakat terbiye ve efkat tokad olmak cihetiyle, yine Risalet-n Nur kerametini gsterdi. Zararsz kurtuldum. KNCS: stadmza ve Risale-i Nura drt be sene hizmet eden ve nurlar okutturan ve cidden taraftar bulunan bir zat, birden bir gn elinde dine ait bir gazeteyle geldi. Risalet-n Nur'un mesleine muhalif bir cereyann shiblerine taraftarane bir tavr gsterdii zaman, stad'mn can ok skld. Bir iki gn sonra, iddetli fakat efkatli bir tokat yedi. Bir doktor ona dedi ki: "Eer ameliyat yaptrmazsan, yzde yz lm var" O da bilmecburiye ameliyat yaptrd. Fakat efkat ciheti imdada yetierek abuk kurtuldu.

NCS: Bir me'mur Risalet-n Nuru kemal-i itiyakla okurdu. stad ile grmeye ve tam dersini almaya ok alyordu. Birden bir komiser tarafndan ona evham verildi. O da grmeyi ve okumay brakp baka bir ehre giderken, sebebsiz bir tarzda bir aya krld. Bir ay ekti. Yine efkat yr oldu ki, imdi tekrar okumaya evk ile balad. DRDNCS: Ehemmiyetli bir zat, Risalet-n Nuru kemal-i takdir ile hem okur, hem yazard. Birden sebatszlk gsterdi.efkatsz bir tokad yedi. Gayet meftun olduu refikas vefat ile, iki olu da baka yere gitmesiyle acnacak bir hale girdi. 1125 BENCS: Drt senedir stad'n ar iinde hizmet eden bir zat, birden sadakat brakp mesleini deitirdi. Birden efkatsiz bir tokad yedi.. ve bir senedir daha ekiyor. ALTINCISI: Bir hocaya ait hadisedir. Belki hell etmez, biz de onu rmyoruz. Tokad imdilik kald, Bu vukuat nev'inden hem ok var, hem Rislet-n Nura kar kusura binaen kat`iyyen tokat olduuna phemiz kalmad. Risale-i Nur kirtlerinden Hilmi, Emin, Tahsin Evet ben de tasdik ederim Said-i Nursi (164) Mehmet Feyzi Efendinin kendi ifadesiyle, yedii efkat tokad: "stadm bana, kardeim Hsrev Efendi tarznda Mucizat- Ahmediye risalesini yazdryordu. Ben (yani Feyzi) bir para tenbellik ettim. Birden yirmisekizlilerle(165) askere istenildim. stadm dedi: "Git, Mu'cizat- Ahmediyeyi yaz! Seni imdi vermiyeceim." Yazmaya baladm, bir hafta geri kald. Tekrar bir arza ile yaz noksan kald, tekrar askere arldm. Yine stad dedi: "Git yaz!" Ciddi almaya baladm. Fevkalme'm1 emir geri kald. Bir hafta sonra tekrar bir ma'zerete binaen yazy braktm. stadm dedi ki: "Senin imdi vazifen Risale-i Nur noktasnda askerliktir." birden emir geldi, bir efkat tokad yiyip vazifeye gnderildim. Cenab- Hakk'a kr Risale-i Nura la kader-i takat altm ve altrldm. stad'mz bize syledii gibi, yedi ay sonra terhis edilip stad'ma ulatm. naallh bu kabahatim af olmutur...(166) HUSUS NAYET VE TEVFKLER Az yukarda kll inayet ve rahmet cilvelerinden, Risale-i Nur hizmetleriyle alkadar olan baz rnekler vermitik. imdi de husus tevafuk ve inayet ve hizmette teshilt gibi nevilerinden; efkat tokatlarnn aksine, nurun hizmetinde gzel hizmet edenlerin mazhar olduklar tevfik ve inayet nmunelerinden bir ka misal verelim: (164)Osmanlca Kastamonu-2 S: 84 (165)kinci Cihan Harbi srasnda ihtiyat askerliine arlan 1328 doumlular demektir A.B.

(166)Osmanlca Kostamonu-2 S: 113 1126 "Emin ve Tahsin ve Hilmi'nin bir fkrasdr: Bu gnlerde ziyade bir hassasiyetle risalelere bakldndan; nayetin himayeti dahi bir nevi hassasiyet ile ikramn gsterdi. Gayet cz' bir nmnesi udur ki: Risalet-n Nur kirtlerinin maiet cihetinde bir ikram- lhi ve kk fakat ayan- hayret ve gayet ltif bir tevafuk, bir vaka; Risale-i Nur hizmetinin phesiz bir kerametidir. Evet, Risale-i Nurun bir silsile-i Kerametinin bir menba' olan tevafuk, bu vakada o cinsten alt adet tevafukatn ittifak ise, tesadf ihtimalini kk ile keser diye hkmettik yle ki: Bir ka gnden beri stadmzn ziyaretine gitmediimizden, kardeim Emin ile beraber stadmzn ziyaretine gittik. kindi vakti beraber namaz kldktan sonra, bize emretti ki: "Size yemek yedireceim. Burada ta'yininiz var. Mkerreren, yemezseniz bana dokuz zarar olur." dedi. "nk yiyeceinize kar, Cenab- Hak gnderecek." Yemek yemekten affmz rica ettik ise de emretti: "Rzknz yeyin, bana gelir." emrini krmamak iin ltuf buyurduu tereya ve kabak tatlsn ekmek ile yemeye baladk. Daha sofrada iken, mit edilmeyen vakitte ve bir tarzda ayn miktarda, bir adam geldi, elinde yediimiz kadar taze ekmek.. ayn yediimiz miktarda fndk kadar tereya ve dier 1127 elinde bize verilenin tam bir misli kabak tatls olarak kapy at. Artk taaccb edilecek, hi bir cihette tesadfe mahal kalmyarak Risale-i Nur kirtlerinin rzkndaki bereket-i Rabbaniyeyi gzmzle grdk. stad'mz emretti: "hsan on misli olacak. Halbuki bu ikram tam tamna mislidir. Demek ta'yin ciheti galebe etti. Tayin te'mini ise, mizan ile olur." Sonra ayn akamda sadaka ciheti dahi hkmn gsterdi. Biz grdk ki: ekmek on misli, tereya tatls o da on misli.. ve kabak tatls ok sevmedii iin kabak patlcan turusu on misli, me'mulun hilfnda Risale-i Nur'dan ikinci ua'n bir hafta mtalasna mukabil bir manev cret olarak geldi. Gzmzle grdk. Demek kabak tatlsnn tatll, tereya, un helvasna girdi. Kendisi turuda kald...(167)" "... Hem Risalet-n Nurun shlet-i intiarnn bir kerameti, bu mektubu yazdmz zamannda ve yemekte keramet dakikasnda gzmz ile grdk, yleki: Ehemmiyetli yedi sekiz risale ve arat- Kur'aniye ua' ve mhim bir mektupla beraber, bir torbada ehemmiyetli bir kardeimize, bir ehre gndermitik. ofr o paketi drmt. Byle bir zamanda byle eserleri mnafk casuslar haber almadan, emin bir el ile be gn sonra elimize gemesi, kat' kanaatmz geldi ki; bir nayet bizi himaye ediyor. Risale-i Nur hakknda nayet-i Rabbaniyenin ltif bir himayesi de udur ki: Karanlk bir vaziyette, korkutan bir zamanda casuslarn ve taharri me'murlarnn evhamlar ve tecesssleri stad'mzn menzilini sarmas dakikasnda, bir fare stad'mzn bir orabn ald, ne kadar aradk, hi bir yerde bulamadk. O farenin yuvasn grdk. Kabil deil, orap oraya giremez. ki gn sonra grdk ki: O hayvan o orab getirmi, yle bir yere- saklanm ve muhteviyatlar unutulmu olan- mahrem

mektuplar ve evraklarn tam yannda brakm. Halbuki iki defa oraya bakmtk, grememitik. Hem o orab o yere getirmek, soba borusuna kp yukardan olur. Gayet kurnaz ve zeki adam ancak o ii yapar. Hi bir cihette tesadf ihtimali kalmadndan stadmz dedi: "Bu mektuplar oradan kaldracaz. Biz onlara baktk, geri siyasetle alkalar yoktur. Fakat evham casuslar aleyhimize habbeyi kubbe yapmaya ehemmiyetli bir vesile olurdu. Biz hem onlar, hem daha bahaneye medar olabilen baka eyleri kaldrdk. O heyecanmzdan casuslar haber alp anladlar ki, hazrlandk. Daha hcum etmeden. yalnz ikinci gn Emin elinde bir torba ile menzile girdi. Tam arkasnda Karakol komiseri gizli hissettirmeden girdi. Emin'in elinde kitap yerinde yourdu grd. Tvrn (167) Osmanlca Kastamonu-2 S:83 1128 deitirdi. Elhasl: Risalet-n Nurun intiarna kar gelen btn dman ve casuslara mukabil bir tek fare kt, planlarn zir zeber etti. Evet Evet Evet Evet Evet Evet Tevfik Ahmet Tahsin Hilmi aycEmin BakrcEmin Evet tfaiyeci Emin Ben de tasdik ederim Said-i Nursi" (168) "Gavs- A'zamn stadmz hakkndaki fkrasyla inayet ve teshile daima mazhar olduuna.. ve tevafuk Risale-i Nurun kerametinin bir ma'deni bulunduuna pek ok emarelerden, bu bir iki gn zarfnda kk ve ltif, fakat kat' kanaat veren cz' hadiselerin tevafukatnda, gzmzle grdmz inayeti Rabbaniyenin nmnlerinden be altsn beyan ediyoruz ki, onlar bir iki gn zarfnda vuku' bulmu. Birincisi: Dn stadmz, Risale-i Nura ait hizmet lzm geldi, kimse de yok.. Biz de uzaktayz. Merdivenden inip, bir ocuu bulup bizlere gndermek niyetiyle kapy at. Risale-i Nurun o hizmetini grecek fevklde bir tarzda dakikasyla akirdi kapya geldiler. kincisi: ki seneden ziyade Risale-i Nurun mhim paralar, Risale-i Nurun berektyla hnesi yangndan kurtulan Hafz Ahmed, kendisine yazdrp baka bir kaza nahiyesinde bulunan bir iki zat onlar istinsah iin aldlar. ki seneden beri ellerinden karp mahcubiyetlerinden haber vermedikleri iin, hem biz hem hafz Ahmed, hem merak hem hiddet ediyordu. O kitaplar bugn geldii ayn vakit, (dn ayn saatte stadmza be seneden beri her bir ka gn zarfnda stadmza kolaylk iin bir para yemek piirmekle hatrn soruyordu. ki seneden beri o adeti terk etmiti. Hem komuluktan da baka yere nakletmesiyle iki senedir o adet terk edilmi iken,) yine dn o ayn satte iki sene evvelki ayn adetiyle o zatn hanesinden, evinden aynen eskisi gibi kck bir hatr sorma nev'inde olu getirdi. stadmz dedi: "ki sene evvelki adete lzum kalmam. Siz de komuluktan gitmisiniz." dedi.

Bugn ayn vakitte o Hafz Ahmed'in yazdrd kaybolan kitaplar mkemmel bir surette stinsah ile geldi. Bizde phe brakmad ki;bu ltif tevafuk da Risale-i Nur hakkndaki inayatn bir cilvesidir. (168) Osmanlca Kastamonu-2 S: 86 1129 ncs: stad'mz ayn yine bugn, Emin'e dedi: " drt aydr her hafta karyesinden buraya gelen hne sahibesi gelmedi. Kirasn drt aydr almad. Herhalde cevab gnderin, gelsin alsn!" dedi. Ayn dakikada drt aydan beri yanna gelmiyen o hane sahibesi kapya vurdu, geldi, be aylk kirasn ald. stadmz bu hadise-i nayetten memnuniyeti iin uzak bir nahiyeden gelen yuvarlak, hi grmediimiz ve burada bulunmayan bir kk ekmei o hane sahibesine verdi. Ayn vakitte, yirmi dakika zarfnda burada bulunmayan ayn ekmekten, iki sene Risale-i Nurun iki kitabn alp mtalaasnn manevi cretinden binde bir cret olarak geldi.. ve bir parack ure orbasn dahi yine o ev sahibesine verdi. Aynen o urenin on misli kadar ltif ekmek, yine iki sene iki kitabnn okumasna binde bir creti diye geldi. Gzmzle grdk. Hem yine, stadmz bugn o hne sahibesine yedi senedir adn bilmedii iin "smin nedir? diye sormu. O da demi: "Hayriye'dir" Hayriye isminde olmak tefeluyle, iki saat sonra Hayr namnda Risale-i Nurun bir kirdi haberimiz yok iken stanbula gitmi, hem ticaret mnasebetiyle iki mhim kirtleri dahi gidip ge kaldlar. Madd-manevi frtnalar mnasebetiyle stadmz onlar hem oradaki mhim bir kirdi ok merak ediyordu. Bugn o Hayr, iki saat Hayriye den sonra geldi, o kirt hakkndaki merak izale ettikten sonra, drt aydan beri devam eden "Tefarik" namnda stadmzn bir kokusu bugn bitm idi. Hayr nin elinde bir kk ie, dedi: "Size tefarik getirdim." Biz de bu kck ltif tefarikteki tevafuka (barekallah) dedik." Bu iki gn zarfnda bu kck nmuneler gibi, stadmz Mucizat- Ahmediyenin tashihat ile megul olduu iin, bunlardan baka ok nmuneler grm. Madem iki gnde byle inayetin cilvelerini gryoruz, Risale-i Nur dairesi iinde dikkat edilse, herkes kendi nefsinde hizmeti derecesinde byle nmuneleri grebilir. Tebyize vakit bulamadk... Risale-i Nur akirtlerinden Tevfik, Feyzi Evet Evet Evet Evet Evet Evet Hafz Tevfik Fevzi Emin Hilmi Kamil Hayri Bunlar gzmzle grdk. Evet ben de tasdik ediyorum Said-i Nursi(169) (169) Osmanlca Kastamonu-2 S: 421 1130

"... Bu yaknda stad'mzla beraber kra kmtk. ay yaplmasn, hem ikier ay, hem er ekerle iilmesini emir buyurdular. Hepimiz er ekerle, ikier ay itik. Yalnz Emin kardeimiz, bir eker kendisine noksan olarak imi. Akam zeri Risale-i Nurun menba- intiar olan stadmzn odasna geldik. Emin kutuya sarf olunan ekerleri koymak istemi. Fakat kutu sekiz ekerden baka almam. Emin fesbhanallah der, onyedi eker yerinde kutu sekiz ekerle dolsun diye taaccb ettik. te bu vaka bize uhd derecesinde kanaat verdi ki; Bu sr, Risale-i Nur hadimlerine bir inayet-i ilhiye ve bir iltifat- Rabbanidir. Yine ayn gnde ben (yani Kk Hsrev) evvelce yazp stad'ma teslim ettiim HCMAT-I STTE risalesini bana vermek iin saklad yerden ararken, fevkalme'mul bir surette bulunmaz. Birden o anda adetlerinin hilfnda olarak hi vuku' bulmam bir hadise zuhuruyla, gzlklerini brakarak merdiven tarafna mteveccih olurlar. Ayn vakitte Risale-i Nurun intiarna ve hizmetine zarar vermek niyetiyle casus bir adamn merdivene doru zahiren ziyaret maksadyla yrd grlr. stad'n tell olduunu hisseder. stad onun nazarn teki hadise-i bedeniyeye evirir, ona der ki: "Gryorsun, ma'zurum. ziyareti baka vakte brak!" O da dner gider. Hem Mehmed Feyzi hem Hcumat- Sitte hem baka ilerimiz o tecesssten kurtuldu. Evet, Hcumat- Sitte'nin sakland muayyen yerinde fevkalde bir surette kaybolmnas, ehemmiyetli bir hadisenin nn ald. Ustad'a arz olan bu hilf- adet hal ve o Risalenin muayyen yerinde bulunmamas kat'iyyen tesadfe hamledilmez. Bir hafta sonra, o Risaleyi hilf- me'mul bir yerde bulduk. stadmn emriyle Emin kardeime ehemmiyetli bir surette okudum. stad'm bize izahat veriyordu. O vakte kadar yle mhim ve te'sirli ders almamtk. Demek bu iki mhim srra binaen Risale kendini gstermedi. te bu hadise, Risale-i Nurun ihlsl ve sadk kirdleri her vakit bir hfz ve bir nayet altnda olduklarna, hem daima himayet altnda bulunduklarna phe brakmyor. KNC BR VAKIA- BEREKET: stad'mzn bir okka kadar peyniri vard. Ekser gnlerde o peynirden houna gittii iin-bir iki defa yiyordu ve bize de yediriyordu. Hem yemeksiz olduu ekser vakitlerde ondan yedii halde, alt ay kadar devam ettiini ve halen de yz dirhem kadar o peynirden bulunduunu ben, yani daimi hizmetisi Emin.. ve ben, yani Kk Hsrev yakinen grp tasdik ediyoruz. Fakat bu hadise-i bereketin ifasndan sonra, evvelce grnme 1131 yen dibi grnmeye balad. Noksaniyetini gsterdi. Evet bereket hususunda ayan- hayret bir hadisedir. Hem yarm kilo tereya, ekser gnlerde fazlaca sarfolduu halde, elli gne yakn devam phesiz bir bereket iine girmi. Yine aynen ayn Ramazan Bayramnda stad'n rzas olmad halde, Tahsin ve ben (Yani Emin) bir kilo ince eker getirmitik. Ekser yourt, st ve tatl kaba ve sair eylere bazen otuz dirhemden fazla kattklar halde, halen o aydan sonra, o ekerden yz dirhem kadar kalmas elbette bereket sebebiyledir. Hem bu havalideki kirtler, herkes cz' kll hissetmi ve i'tiraf ediyorlar ki; Risale-i Nura altmz zaman, hem rzkmza bereket ve suhlet, hem kalbimize bir inirah ve ferah zahiren hissediyoruz.

Ezcmle ben, yani Emin kendim i'tiraf ediyorum ki; Risale-i Nur dairesine girmezden evvel, btn sene alrdm. Ne vakit Risale-i Nur dairesine girdim, senede drt ay alabildiim halde, evvelkinden daha mreffeh ve daha mes'ud bir halde yaamaklm, yzde yz Risale-i Nurun hizmetinin berektyla olduunda hi phem yoktur. (Evet ben Kk Hsrev btn kuvvetimle tasdik ediyorum ki Emin kardeimiz memleketimize geldii zaman, ok faal bir surette her ay alrd. imdi ise, drt aydan fazla altgn grmyorum. Bunun sebebi ise, Risale-i Nurun berekt olduunda kat'iyyen phem kalmad. -Mehmed Feyzi) Hem ezcmle stad'mz diyor ki; "benim de kanaat-i kat'iyyem ok tecrbeler ile gelmi ki; Ben Risale-i Nurun tashihatyla megul olduum zaman pek zahir bir tarzda hem rzkmda bereket, hem kolaylk gryorum " Hem stad'mz diyor: -Ve biz de tasdik ediyoruz ki- "Ben son zamanda anladm ki, imdiye kadar hem ben, hem dostlarm hakikatin suretini baka ekilde grmz, yle ki: Hapishanede bir tek ekmek, sekiz ve bazen on gn bana kfi geldii gibi, burada aynen o tarzda yayorum. Hem ben hem kardelerim bunu az yemek ve itihaszlma veriyorduk. Halbuki ok emarelerle kat'iyyen anladk ki; o acib hal, bereketin neticeleri imi. Bir ka defa sekiz gnde bana kafi elen bir ekmei ayn itiha ile; -almadmdan berekete mazhar olmadm zaman-, iki gnde, bazen bir buuk gnde bitiriyordum. Demek bu on alt- on yedi seneden beri benim mkemmel ta'yinatm Risale-i Nurun hizmetinden gelen bir bereketten idi" 1132 Evet,bize de aynel-yalkin derecesinde kanat gelmi ki; bu kesretli hadisat- bereket, Kur'an- M'cizl Beyann i'caz- manevisinin bir ua'dr. Manen der: Ey Kur'an kirtleri! Sizi vazife-i mukaddesinizden ekseriyetle geri brakan maiet telaesidir. O ise, Kur'ann feyziyle bereket nev'inde size veriliyor. Vazifenize baknz!... Hem hadisat- bereketin ayn zamannda Resail-i Nurun bir kerameti olarak, bir kirdinin binlerce lira kymetinde hanesinin ona pek yakn dehetli yangndan fevkalme'mul bir surette Risale-i Nurun bereketiyle kurtulmas.. ve Risale-i Nur tercmanna ahiret cihetinde ok alakadarlk gsteren bir hanm, o dehetli yangnda yanan hanesinin nc katnda bulunan elmas ve mcevhart ve altunlarn kurtarmak iin, koup kt vakit, ate her tarafin sarm. Mcevheratn kurtaramad gibi, kendi nefsini de btn btn tehlike-i kat'iyede grd dakikada; Risale-i Nur tercman, o ateten talebesinin hanesini kurtarmasna iddetli dua ederken, o biare hanm hatrna gelmi, "Acaba o yangnda o ahiret hemirem bulunmasn" diye ona da Risale-i Nuru efaat edip dua etmi..." Ya Rab! Ona merhamet eyle!" niyaz etmi... Ayn zamanda o hanm pencereyi krm, kendini iki kat ykseklikte avluya atm, fevkalde bir surette ne incinmi, ne de bir yeri krlm... Hem bakr ve demiri eriten o dehetli ve iddetli yangndan sonra, btn mcevheratn hi biri zayi' olmyarak ve bozulmyarak bir un muhafaza etmi, bulmu alm. Risale-i Nurun bereketinden hem cann, hem maln kurtarm...(170) ETL HARKA HALLER VE NAYETLER stad Bedizzaman Said-i Nursi Hazretlerinin hizmet-i imaniye ve Kur'aniyesine, zendeka hesabna muaraza edip, onun aziz ahsiyetini ta'ciz edenlerin, yahut da hizmette tenbellik edip ftr getirenlerin yedikleri zecr ve efkat tokatlarnn baz misallerinin kayd mnasebetiyle; bir de stad'n

Kur'ana hizmeti ile alkadar olarak grlen baz harikalarn bir ka rneini de mteferrik ahval ierisinde kayd mnasib grld. (170)Osmanlca Kastamonu-2 S:103 1133 BRNC RNEK: SYAH MREKKEBN KIZIYA TAHAVVL (stadn kaleminden) "...Sizin te'lifiniz olan fihristenin tashihinde bir mstensihin noksan brakt bir sahifeyi Tahsin'e dedim yaz. O da yazmaya balad. Simsiyah bir mrekkebten ve temiz kalem ile, birden yazd ikinci cild fihristenin makbuliyetine hccet olarak o siyah mrekkeb, gzel bir krmz suretini ald. Ta yarm sahife kadar bu garib hadiseye taaccb edip bakarken, o mrekkeb simsiyaha dnd. Sahifenin teki yars ayn kalem, ayn hokka, tam siyah yazld. Bir zaman Barla'da balardaki kkte, aml, Mes'ud, Sleyman'n mahedesiyle ayn hadiseyi baka akilde grdk, yle ki: Ben sevmediim iin siyah bir mrekkebi ksmen dktm. Birden mtebaksi ok beendiim gzel bir krmzya tahavvl etti. Risale-i Nur akirtlerini evklendiridi. Gzmze silsile-i kerametin bir ucunu ve bir tereuhunu gsterdi... (171)" KNC RNEK: HULSNIN BR GALES VAR? Kaydedeceimiz bu acib, tevafuklu hadisenin asln evvela merhum albay Hac Hulusi beyin hatralarndan okuyalm : "Ben Elaziz'de tabur komutanl yapyordum.1938 Dersim isyannn sebeb olduu facia hadisesi neticelenmek zere idi. Bizi de Dersim isyann nlemeye ve bastrmaya me'mur ettiler. syan dedikleri ey de, baz da kylerinin o yl vergi vermeme meselesi idi. Aslnda hadise basitti. Fakat nedense onu byttler ve umumiletirdiler. Bize verilen emir : Dersim ahalisini klliyen imha emri idi. "Canl tek bir insan braklmayacak... genihtiyar, sulu-susuz, oluk-ocuk, kadn-erkek ne varsa hepsini imha..." Geri me'mur edildiimiz blgenin bir ou Rafiz idi. Amma yine de bizim raiyetimiz ve halkmz idiler. O tarz muamele ve emir nasl bir uygulama ekli idi bilemiyorum. Ben kt'a komutan idim. En etin ve zor vazifeyi de bize vermilerdi. "Sen piyadesin, seni topla da takviye etmek gerekir." dediler. ok mahzun ve muzdarib idim. Neticede vuku' bulacak haksz zulm ve gadirleri dnyordum. Ayn zamanda iki tane klmaz hissin ortasnda kalmtm: (171)Osmanlca Kastamonu-2 S: 38 1134 Birincisi: Askerlikte emre mutlaka itaat... kincisi : Gre gre bildiim, olacak olan zulmlerden kamak, o ortamda isti'fa etmek, belki baka manalar verilmek endiesi...

Bu me'yusane hznl halet-i ruhiyemi stad'a da bildiremiyordum. Kda bunlar nasl yazp da derdimi dkebilirdim. Fakat Hazret-i stad, benim bu hznl ye'is ve kederimi hissetmi olacak ki; hazrlmz tamamlayp, sabahleyin merhum babamla vedalatm ve atma bindim, kt'ann bana gidiyordum. O gn isyan yerine hareket edecektik. Bir baktm, bizim hizmet eri arkamdan kup geliyor. Elime bir mektup verdi, atm grdm ki; Hazret-i stad Kastamonu'dan rgp mts olan kardei Abdlmecid vastasyla bana gnderiyor. (172) Benimle yle konuuyor: Salisen: Hulusinin bir gailesi var diye hissediyorum. Merak etmesin. Risale-i Nur kirdlerine nayet ve Rahmet nezaret ederler. Dnyann meakkatleri madem sevab verir, geerler. O musibetlere kar sabr iinde kr ile, metanetle mukabele edilmek gerektir. Hem o, hem sizler btn dualarmda ve kazanlarmda benimle berabersiniz...(173) Hazret-i stadn bu kerametkrane acib mektubu, hem Hulus beyin nayet ve Rahmet nezareti altnda himaye edileceini bildirmesi iinde, haksz yere zulmen musibete urayan masumlarnda (174) akibet ve neticelerini bildirmektir. Hulusi bey diyor: Mektub bana byk bir teselli verdi, nefes aldm. syan blgesine vardk. ok uzak mesafelerden birbirimize tek-tk birka mermi attksa da, hi kimseye birey olmad. Kimsenin burnu kanamad. Dndk dolatk, kimseyi bulamadk. Blgeyi terk etmi, maaralara ekilmilerdi. Rahmet lahiye yardmmza yetiti. Elimizi kirletmeden ve kana bulatrmadan kurtard ve muhafaza etti. Merhum emekli Albay Hac Hulusi bey, bu vakay birok defa anlatmlard. Bizde bizzat dinlemitik. Ayrca da N.ahiner, Hulusi Bey hatrat iinde Son ahitler-1 kitabnda da kaydetmitir. (172) Mektup, Kastamonu'da yazlp Isparta'ya gnderilmi. Buradan da rgp mfts Abdlmecid Efendi'ye yollanm. Buradan da Hulusi Bey'e gnderilmitir. Bu durumdu en azndan mezkr mektup, bu hadiseden bir ay nce yazlm olmaldr. O ise Hac Hulusi Bey'in maruz kald durum ancak bir haftalk bir meseledir. Bu hale gre Hazret-i stad hadiseyi vuku' ve zuhurundan ok nce hissetmi grnmektedir.A.B. (173) Osmanlca Kastakonu-1 S:17 (174) Malatyal emekli Yzba evki Bey'den bizzat dinlemi olduum, o da yakn bir subay arkadandan duymu olduu ok acib ve canavarca bir hadiseyi yle anlatmt: Dersim isyannda isyan eden baz insanlarla askerler harb ederken, isyanclar yava yava ekilip dan zirvesine doru gitmiler. Bizim askerler onlara ulaamyor ve bir ey yapamyorlard. Bu defa herhalde gelen emirler mucibince, Hulusi Bey'e de verilen emir gibi, geri dnp ma'sum oluk ocuk, ihtiyar demeden katletmeye balamlar. Hatta hnlarn alamyarak baz taburlarn topladklar ocuk-ocuk, kadn ihtiyar, bgnah masumlar byk avlulu surlu bir evin iine doldurmular.. Ve birok teneke gazya dkp bunlar atee vermilerdir. Bu ate iinde ykselen feryatlar ve lklar ortasndan, bir kadn kucandaki bebeini atete yanmamas iin surun stnden darya frlatm. Fakat bir yzba o bebei snglyerek, sng ile tekrar surun stnden atein ortasna atmt. Gzmle grdm dedi. Nitekim 1951'de Byk Dou Mecmuas da hadiseyi ayn ekilde yazd.A.B. 1135

NC RNEK : ALLAH' A'LEM TAMAMDIR Bir acib vakay da Kastamonulu Mehmet Feyzi Efendinin azndan dinliyoruz. Bir iki defa bizzat Mehmed Feyzi Efendi'den dinlemitik. yle demiti: 1938 yl ierisinde idi. Gnlerden bir gn, stadmzn daimi adeti zere onunla sabah vakti kra kmak zere evden kmtk, ehrin kenarnda bulank, irkef gibi sularn birikintisinden meydana gelen kk bir glck gibi bir yerden geiyorduk. stadmz orada biraz durdu, dnd. Sonra hi grmediim bir tarzda, eilip yerden bir ta ald. O ta o irkef gln ortasna doru frlatt. Ta o irkef suya vurulduktan sonra, yine biraz bekledi durdu. Sonra yryerek kendi kendine; Allah'u a'lem tamamdr dedi. Ben bundan hi bir ey anlyamadm. Fakat stad'dan da hi bir zaman bir ey sormadm gibi, bunu da sormadm. Amma hayretimi mucib olmutu. Bu hadiseden bir hafta kadar sonra duyuldu ki; dnyaca byk bir makam igal eden mehur bir adam ld diye haberler dolamaya balad" BENC RNEK: STAD'IN KURTARDII KLHANBEYLER, AYYALAR VE SARHOLAR Evet, Hazret-i stad'n Kastamonu'da bulunduu sralarda bir ok ayya, sarho ve klhanbeylerini kurtard gibi; bir ok efe ve beyleri de eski zulml ve kaba hallerinden kurtarp, itaatli, m'min haline getirdikleri oktur. Bunlarn banda Takprl mehur Sadk Bey gelir. hsan Srr ve Aral Deli M'min gibi kimseler de bunlardandr. Takprl Sadk bey, Ilgaz eteklerinde n salm bir yiittir. Ta Bolu, Dzcelere kadar onun yiitlii, beylii yayn ve mehurdur. Gittigi bir dnde Sadk bey dururken, kimse elini cebine atmaz, herkes ona hrmetkrdr. te Bedizzaman Hazretlerinin irad, bu zat btn eski efeliklerinden, aalklarndan kurtarm ve Risale-i Nur hizmetine pbeste klmtr. Sadk Beyin Risale-i Nura ve stad'a talebe oluu ve kahramanne hizmetler grmesi hadisesi Kastamonu vilyetinde mehurdur. Takprl Sadk Beyin bu mevzu'da Risale-i Nura ilk talebelii ile ilgili hissiyatlarn ifade eden u asl ruh ile yazd mektubudur: Mbarek ve kuds ve ma'nev stadmz olan Risale-i Nura btn manmla ve intisab- hakiki ile bilakayd u art, zuhr edecek bir emir deil, en ufak bir iaretin ben aciz talebesine malm, canm evld ve iyalm, hatta ihtiyar ve hasta mizac 1136 validemi dahi terke kfi olduuna.. ve hi bir zaman ve hi bir n ruh ve hayalimden te'sir-i manevlerinin zail olmadna ve o te'sir-i manevinin gday- ruhansinin ruhuma ilka ettii cesaret-i maddiye ve maneviyenin menba' olan o manevi stadmn tevecchleri en byk mukaddesatm olduuna; nefsim kabza-i tasarrufunda olan Zat- Zlcelal hid-i dildir. Yaz ilerinde ve ziyaretlerinde bizlere vacib olan faaliyet yerine, gsterdiim bataetten stad'mn tekdirine lyk isem de, menba-i hidayet-i Rahman ve hid-i Vahdaniyyet ve envar- hakikat- maniyyeyi ifade ve ifazasyla, en snk ruhlar irad ve ihya eden.. Ve felsefe-i tabiiyeyi fyuzat- Kur'andan ald ilm-i hakikat ve hakikat- lmiyesiyle rtp zir zeber eden.. Ve email-i erifesini yazmakta kalemimin iktidar olmyan Risale-i Nurun ahs- manevisi Mceddid ve Ferid-i zaman Bedizzaman stadmz! benim gibi gnahkr, hata ve nisyan iinde abalayan bu biareye af ve

merhamet buyuracaklar e'ninden olduuna byk bir kanaat- imaniye ve itmi'nan- kalble teselliyb olmaktaym. Ayat- Kur'aniyeden tereuh ederek, envar- Kur'an`iyenin ua'lar ve lem'alarn.. Ve tlsm- Kur'anyi kinata -stad'mza hs bir slub ve ifade ile-iln eden tefsir-i kebir olan o byk ve ulv ve kuds szler ve risalelere lyk bir tarzda hizmet etmek bu hayatta en byk bir maksadm ve vazifemdir. Risale-i Nur Skirtlerinden Sadk(175)" (175)Ziyadat- Kastamoniye S: 49 1137 KURTALAN SRNLERNDEN YUSUF TOPRAIN HTDANAMES (Baz blmlerini alyoruz) "...Ey yaramn doktoru!. ve ey dallet uurumunda yuvarlanan ruhumun halskr.. Ve ey lah ve kuds yollarn rehberi!... Evvelden hi bir muarefemiz yokken, seni kal'a stnde ilk ve tesadfen grdmde; "Dalletten halsn, Allah'n Rahmetine vsln en ksa yolu var m?" diye sordum. "ok ksa bir are-i Kur'aniye vardr" diye buyurdunuz. Fakat dalletim, gafletim, enaniyetim i'tibariyle bu ksa ve merdne cevabtaki hizmet-i azimeye, nebaan- rahmete dikkat etmedim. Ruhuma ihanet ederek aldrmadm ve felaket-i maneviyede bir mddet daha kalm oldum. Vakta ki, Risale-i Nur, hatta enhr- Nur demeye yeste olan mektuplardan yine tesadfen elime geen bir nshay grnce ve mnderecatndaki hakaike dalnca; nayet-i Rabbaniye, Mu'cizat- Kur'aniye, himmet-i sbhaniye keramet- ruhaniye eseri olmaldr ki: Kas kalbime, si ruhuma, gafil aklma, marur vicdanma, sakim dnceme "Tak!" diye bir tokmak vuruldu. Bir intibah halkas takld. Hemen dndm:"Ulemann midad-i aklam, hedann kanndan mbecceldir" ve g gibi hadislerle Hazret-i sa'nn (A.S) Havariyyuna, Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) Ensar'a tekliflerini ve onlarn icabetlerini hatrladm. Adeta fetret devri demeye seza olan bu zamanda irsiyet-i Nbvvet makamnda, i'la-i kelimetullah urunda maddeten uraan, seyl-i dalletle kapanm olan rh- hakka r aan bir Recl- fedakr'a iltihak ve muavenet etmek ve bu vesile frsat ganimet bilerek; Zulmetten nura mazhar olmak lzumunu his ve intikal ettim. Pek d bir mahlk olduum ve kalbime mstevli ar dallet darbesi, kaln perdesi altnda hasta bulunduum iin; fazileti, maneviyat anlamadm... Yalnz bunca mesav ve mteredd hareketlerimle huzur-u smilerine ltfen kabulnde; yksek ruhunuzdan yaan samimi efkat, hakik re'fet, halimne iltifat, kerimne hsn- kabulnz; beni bir takm mitlere, ihtiyarsz muhabbetlere sevk ve byk srurlara gark etti. Riyakrlk olmasn; Selim fikrinizden, ciddi tavrnzdan, Kur'an'a ittiba' ve temessk yolundaki doru iradnzdan, hakik szlerinizden, samim telkinlerinizden, umum hayrhh hissiyatnzdan; alil kalbime, mecruh ruhuma uzanan t- ifa, neter-i midimin te'siriyle dilad ve mutmain ol

1138 dum. Trl trl evhamn atklar menfezlerden rahnedr kalan ruhuma tm ve muvafk buldum... Elbette bu keyfiyet bana Hacc- Ekber, Rh- saadet, mr- ebed, Tayr- devlet, Enfal- ganimet sebebi olunca, srurumdan ne kadar kabarsam ve siz halaskr ve hakm-i derdime ne kadar teekkr ve izhar- mahmedet eylesem hakkm olmaz m? te bu vesiledir ki; beni Kur'an dellalnn, Risale-i Nur mellif'nin kirtliine tahsis ve kabul ettirmek gibi azim ltuflarna mazhar klan Rabb- Rahimime kar dnyada kaldm ve imkn bulduum mddete kalemimi, hayatm bu uurda is'timal etmeye sz ve karar verdirdi... Sonsuz minnettarlmn kabuln, manev himmet ve tevecchnzn devamn rica eder, Nur ile megul, nurlu ellerinizden perim efendimiz, bymz!..15 ubat 1943.. Rum 1359 Talebe namzedi sefil Yusuf Toprak(176)" YNE BU KABL NSANLARDAN HSAN SIRRI'NIN LTCANAMES (Baz ksmlar alyoruz) Vakf- esrar- sbhan, Ferid-i Bedizzaman, Esseyyid Said-el Krd Hazretleri huzur-u samlerine! Esselm aleykm ey Mrid-i Kmil! Kemal-i ta'zimle hk- payinize yzlerimizi srmeme ve mbarek ellerinizi takbil etmeme msaadenizi yalvarrm. Bendeniz, u ilticanamemi zat- alinize sunan sirac- Ahmed fakirinizin oluyum. stad- kaderin ezelde levh-i kazaya izdii yazlar hkmyle mahkm olmu zavall bir vareyim... Yolunu arm, nur-u hakikat grmekten mahrum masiva-perestlere Risale-i Nur ile destgir ve ef' olduunuzu yllardan beri bildiim iin, kapnza boynumu uzatarak hidayet yolcularnz meyannda yer alabilmek emel-i halisanesiyle halka-i iradnza btn ruhumla itap ediyorum. radat- aliyenize muhta bulunduumu arz ederken, cr'etimin nazar- affnza mazhar buyurulmasn yalvarr, kemal-i ta'zimle mbarek ellerinizi takbil ve tev'kir ile kesb-i eref-i can eylerim, byk mridim efendim Hazretleri! Bir gn zalimlere dedirir hazret-i Mevla Risale-i Nur kirtlerinden hsan Srr(177)" (176) Ziyadat- Kastamoniye S: 16 (177) Ziyadat- Kastamoniye S: 19 1139 YNE BU GB NSANLARDAN BRS OLAN ARALI DEL M'MN VE HKYES Aral Deli M'min, (Meydan) Kastamonu civarnda ekyal ile, soygunculuuyla, klhanbeyliiyle, adam ldrmekle mehur bir kiidir. Yapmad ktlk kalmam. Hayatn tm ac zehirlerini imi, derbeder kalm bir insan.. Son gnlerini iki iip sarho olmakla geirmektedir. Bu insan da;

Kastamonu'ya zalimlerin eliyle srgn gnderilmi bir hidayet mridini duymutur. Bir gn bir seher vakti Kastamonu sokaklarnda sarho sarho dolarken, Hazret-i Bedizzaman'n kapsnn yanna gelmi.. Ve artk tek kurtulu midini bu kapnn ei'ine iltica etmekte bulmu ve Bedizzaman'n kapsnn tebesine ban koymu, yatmtr. Seher vakti stad'nn -Her gn gelip-sobasn yakmak ve hizmetini grmek bahtiyarln kendine vazife bilen ayc Emin Bey, gecenin karanlnda Bedizzaman Hazretlerinin kapsnn tana kafasn koyup yatan birisini grr. yice yaklanca bu insann mehur Aral Deli M'min olduunu grr. Koluna girer, ayaa kaldrr ve sorar: "Ne aryorsun burada? Yine mi ok imisin?" Aral Deli M'min, kimin kapsnda olduunun uurunda... ayc Emin Bey'e : "Ben tevbe etmeye geldim. Ben stad'a hizmetkr olmaya, talebesi olmaya geldim. Ne olur beni kurtarn!" diye yalvarmaya balar. ayc Emin bey, Deli M'min'in yalvar ve yakarlarn ciddi bularak durumu stad'na bildirmeyi uygun grr. Gnahkrlarn melcei, dmlerin destgiri, asilerin penah olan byk stad, ayc Emin'e: "Beli kardeim! Git onu getir!" diyor, Deli M'min'i huzuruna kabul ediyor, nazar ediyor ve kurtaryordu. Artk o mutlu seherin feyizli mlkatndan sonra, Deli M'min kurtulmu, Veli gibi bir m'min olmutu. Hadiseyi Kastamonu halk ok iyi bilmektedir. N. ahiner de hadiseyi gzel tasvir ederek son ahitler 2 kitabnda kaydetmitir. Ve daha bunlar gibi nice deli m'minler... Ve Kastamonu kal'asnn banda fak seyrederken stad, kal'ann altndan geip kt bir yere giden bir insana barmas ve "Kardeim oraya gitme! dn, git abdest al, tvbe et!" dedii adamn hikayesi. 1140 YUNUS AVU VE BRAHM FAKAZLI'NIN MTEREKEN ANLATTIKLARI ACB HADSE Tahminen ubat ba 1988'de brahim Fakazl, kardeinin stanbul'daki evinde aynen bize unlar anlatt: "Bize, Kastamonu'da stadla ok uraan Holivotlu Hafz Polisin bir tokadn anlatan, o sra Orman ilerinde sofr olarak alan smail adndaki ahs yle demiti: "Ben hep sarho ayya bir halde yayordum. Bir gn yine gece yarsna kadar ie ie eve geldim. Yattm, sabahleyin annem bama su dkmek suretiyle beni zor uyandrd. Nasihat etti.. Fakat dinliyecek bir durumda deildim. Kalktm giyindim, kal'ann arkasndaki pis bir yere gitmek zere yola ktm. Kalenin arkasndaki yoldan geerken, kal'ann stnden birisi baryor: "Olum oraya gitme! Dn, hamama git, guslet, tevbe et!" diyordu. Ben bu szleri duyunca deta vcudum lerzeye geldi. Orada bulunan bir aacn kkne dayanarak dndm. O halde iken, Holivotlu polis Hafz Nuri yanma geldi. Orada o da stad' takib

ediyormu. Bana, Azn bozarak:" o Krd sana ne syledi"dedi Ve hakaretli szler sarfetti. Ben dndm hamama gittim, ykandm ve tevbe ettim. Allah'a kr kurtuldum. Bilhere bu polis hafzn bana gelmedik kalmad. Hatta ben bir gn bir kyde iken bir evde geceleyin misafir kaldm. O ky polisin ky imi. Gece yars benim kaldm evin kaps alnd. Hafz polisin iddetli sanclandn, onu araba ile ehre gtrmemi sylediler. Ben polisi alp hastahaneye gtrdm." Yunus avu'un anlattklar Yunus avu, uzun yllar Kastamonu kal'asnda yangn gzetleyicisi ve Ramazan topusu olarak bulunduu iin, Bedizzaman Hazretlerini kale banda defalarca grm, konumu ve sohbet etmitir. Ad geen hikyeyi bir ok kimselere yle anlatmtr: "Bir gn sabahn erken saatlerinde Bedizzaman kalenin ehre bakan ve alt ok derin burcunun zerinde oturmu, ayaklarn aaya sarktm vaziyette kitaplarnn tashihiyle meguldr. Bu esnada iip iip sarho olmu, ayya bir adam, kalenin altndaki yoldan geerek kt bir yere gitmektedir. Adam, hoca Efendinin hizasna geldiinde, birden bire ayaklar yere saplanp kalrcasna dikilip durmu. Bedizzaman hazretleri, kt yola dm giden bu biare sarho adama, efkatle barp selm vermi ve: "Dn, kardeim dn, evine dn! Git hamamda ykan, temizlen, tevbe et, Oraya gitme!" demi. 1141 aran ve neye uradn bilmiyen gafil akn adam, alyarak dner, hamama gider, tevbe eder ve namaza balar. Ayn gn ve ayn vakitte, Bedizzaman Hazretlerini tkible vazifeli ve kalenin altndan doru Bedizzaman' gzliyen Holivotlu Hafz diye anlan polis me'muru ise; geri dnp evine giden sarho adam yakalyor ve adama soruyor: "Ne syledi sana o Krt!" diye adam sktryor. brahim Fakazl'nn rivayetine gre o bedbaht polis, stad'n aziz ahsiyetine kar azn bozarak etmettiini ve neticede bu polis me'mururun hayat feci' bir akibetle noktalandn kaydeder. BEDZZAMANA ULAAN MEVLN HALD- BADAD'NN CBBES VE HKYES Bu mbarek cbbenin hikayesi, Hazret-i stad'a ulamas ve devir teslimi yledir: Tahminen 1940'l yllarda, siye nmndaki bir mbarek hanm, kocas hapishane mdr olan zatn Kastamonu'ya hapishane mdr olarak tayini kp gelince, siye Hanm da burada Hazret-i stad'la tanp talebesi olmu.. ve yanlarnda uzun zaman muhafaza ettii mbarek cbbeyi stad'a teslim etmitir. Mevln Halid Hazretlerinin halifelerinden olan ve "Kk Ak" lkabyla ma'ruf eyh Muhammed bin Abdullah el-Hlid'nin torunlarndan olan mbarek Asiye Hanm; dedesinin mbarek yadigar olan o cbbeyi, kendisi ve ailesi ok itina ve titizlik ierisinde uzun zaman muhafaza etmi ve bir ok yerlerde beraberlerinde gezdirmilerdir. Nihayet bu mbarek emanetin sahibi Bedizzaman Hazretleri olduuna kanat getirmi ve stad'a sa-salim teslim etmitir.

Mevln Halid Hazretleri; nceleri Badat'da ilim tahsili iin gitmi olan Afyonkarahisar'l Kk Mehmedi, (Kk Ak) ilmini bitirdikten sonra, daire-i iradna alm ve Halife ta'yin ederek Anadolu'ya gnderdii zaman, mbarek bir cbbesini de ona hediye etmitir. Bu zat ise, Anadolu'ya geldikten bir mddet sonra Msr'a gitmi, orada Nak-i Bend tekyesinde irada balam... Ve nihayet Rumi 1300, Miladi 1884 Msr'da vefat etmitir.(178) Amma bu mbarek cbbe, acaba ailesi tarafndan tekrar Msr`dan Anadolu'yam getirilmi, yoksa o zat, Msr'a giderken onu burada m brakm bilinmemektedir. Lkin bu cbbe o zatn vefatndan sonra; Asiye (178) Hediyet-l Arifin Fi esma-il Mellifin, C: 5, S: 383 (*) Herhalde bu rt-l cz Mridi mevlna Halit H.z lerinin emriyle olmutur. Nitekim Mevlna Halit bir halifesini o sra atanbula gndermitir. A.B. 1142 Hanmn babas olan ve kk an olu Muhammed Bahaeddin Efendiye intikal etmi olduu ve uzun bir zaman yanlarnda mahfuz kald Asiye Hanmn ifadeleriyle sabittir. Asiye Hanm, Afyonkarahisar'da 1885'de, yani dedesinin vefatndan bir sene sonra dnyaya gelmi... stiklal savanda Yunanllarn Afyon'u igallerinde Asiye Hanm, ailesi ile birlikte bu cbbeyi her eyden nce muhafazasn dnm, memleketlerini terke mecbur kaldklar ve muhacir olduklar gnlerde bile, cbbeyi en mukaddes bir emanet eklinde bilmi ve yanlarndan hi ayrmamlardr. Nihayet Tahir Bey isminde bir zatla evlenen mbarek Asiye Hanm, yukarda kaydedildii zere Kastamonu hapishane mdrlne tayinleri knca, ailece gelip Kastamonu'ya yerlemiler. Bylece mbarek cbbede asl sahibine ulamtr. MBAREK CBBE'NN STAD'A TESLM EKL Nur talebeleri bir ok zatlardan duyduumuz kadaryla ve Kastamonu'daki stad Bedizzaman'n byk talebelerinden Mehmed Feyzi Efendinin rivayetiyle; Cbbenin stad'a teslimi yle gereklemitir: Asiye Hanm, mbarek yadigr cbbeyi ve byk emaneti sahibine teslim etmek istiyor... Amma stad Hazretlerinin hi kimseden hi bir hediye almadn da biliyor. Cbbeyi gtrp, "Efendim bu sizindir veya sizin olsun" desem, belki stad kabul etmeyecek diye, kendi kendine yle bir pln dnmtr. Mehmet Feyzi'yi araya koyacak ve "Bu mbarek cbbe, sizde emanet kalsn" diyecektir. Planlad ekilde cbbe gtrlp stad'a arz ediliyor. stad ise, sanki bu cbbe kendi z malym gibi sahib kyor ve Feyz Efendi'ye, temiz bir kab iinde, suyunu da yere dktrmemek artyla ykattryor, astar ektiriyor. stadn bu haline hem Asiye Hanm, hem Mehmed Feyzi Efendi, hem dier talebeleri hayret ediyorlar. Eh1-i Hakikat bir lim olan stad'n talebesi ve hizmetkr Mehmed Feyz Efendi cbbenin stad'a teslimi hususunda unlar anlatyordu:

"... Asiye Hanm (Mlazimolu) dedesi Kk Ak'n, Mevln Halid Hazretlerinden ald cbbeyi getirmiti. Cbbeyi ykadm, suyunu kabristana dktm... Ve stad'a ben giydirdim. Hayatta iftihar ettiim bir husus da budur.. (179)" Hazret-i stad bu mbarek cbbeyi sene Kastamonu'da, sonra Denizli hapsinde ve ilk Emirda hayatnda ve Afyon hapsi ve sonrasnda onbir sene kadar yannda brakm ve ou zaman da onu giymitir. Nihayet (179)Son ahitler-1 S:162 1143 1951 sonlarnda cbbeyi, dier baz eya ve kitaplar ile birlikte Urfa'ya gndermitir. Gnderirken de kendisinin de yaknda Urfa'ya geleceini sylemi ve buna dair bir yaz kaleme almtr. Ancak bu "yaknda" dedii geli, on sene sonra gerekleebilmitir. Hem Urfa'ya geldigindede yalnz bir buuk gn ve iki gece hayatta kalabilmi, buradan Rahmet-i Rahman'a kavumu, Dar- Ahirete rhlet etmitir. Mbarek cbbenin Kastamonu'da Bedizzaman Hazretlerine ilk geliiyle ilgili olarak, stad yle bir mektupla Isparta'daki talebelerine bildirmitir: "... kincisi: Eski zamanda ondrt yanda iken icazat almann almeti olan stad tarafndan sark sardrmak, bir cbbe giydirmek vaziyetine maniler bulundu. Yamn kkl, memleketimizde byk hocalara mahsus kisveyi giymek yakmad... Saniyen: O zamanda byk limler bana kar stad'lk vaziyeti deil, ya rakib ve yahut teslimiyet derecesine girdikleri iin, bana cbbe giydirecek ve stad'lk vaziyetini alacak kendilerine gvenenler bulunmad... Ve Evliya-i azimeden drt be zatn vefat etmeleri, elli alt senedir (180) icazetin zhiri almeti olan cbbeyi giymek ve bir stad'n elini pmek, stad'ln kabul hakkm bu gnlerde yz senelik bir mesafede Hazret-i Mevln zlcenaheyn Halid-i Ziyaeddin (K.S.), o cbbeye sarlan bir sark; kendi cbbesini pek garib bir tarzda bana giydirmek iin gnderdiini baz emarelerle bana kanat geldi. Ben de o mbarek ve yz yanda cbbeyi(181)" giyiyorum,Cenab- Hakka a yzbinler kr ediyorum...(182)" Mbarek cbbenin tarihesi bahse medar olmas hasebiyle ve stad'n hayatnda manev byk bir hadise olarak kaydedildii iin, Risale-i Nur'da ondan bahseden umum mektuplar burada cem' etmek mnasib (180) Garib bir tevafuktur ki, mbarek cbbenin Mevlana Halid'den kendisine intikal eden kk k lkabyla mehur eyh Muhammed Hazretlerinin Msr'da vefat ettii tarih, Rumi 1300, Miladi 1884'dr. Hazret-i stad'n "Elli alt sene evvel" icazet almaya hak kazandn ve bir sark ve cbbeyi giymeye istihkak kesbettigini syledii ylda, -Ksnatnazara alnmazsa- ayn tarihe rastlamaktadr.. yle ki: Cbbenin kendisine (stad'a) ulat sene olan 1940 hesab kesin olsa, Rumi karl 1356 dr. Elli alt seneyi de tam ve kesin ve eksiksiz kabuletsek ve cbbenin teslim tarihinden elli alt sene geri gitsek, tam 1300 kalr: Buna gre ve bu tevafuk karinesiyle Hazreti stad'n icazet alma almeti olan bir cbbe (Yani mezkr cbbe ta o tarihte, o zatn vefatyla ve o kanal ile Hazret-i stad'a mnen intikal etmi demektir. Lkin ancak elli alt sene sonra bizzat

ulaabilmitir. Bu tevafukun baka bir ekli ise yledir: Eer kk Ak hz. lerinin vefat Hic.1300 olsa cbbenin stada ulat senenin hicri karlda 1359 dur ki sene fazlalk olur. Demek, az olan ksrat nazara almadan 56 yl geri gitsek, tamtamna hz. stadn ilmini bitirip icazet ald sene olan Hic. 1309 a tevafuk eder. A.B. (181)Bu mbarek emaneti Risale-i Nur talebelerinden ve Ahiret hemirelerimizden Asiye namnda bir muhterem Hanmn eliyle aldm. Said-i Nursi (182)Osmanlca Kastamonu-2 S: 170 1144 olur diye dndk. T ki, mbarek cbbe bahsi ikmal edilmi olsun. Tesbit ettiimiz kadaryla cbbeden bahseden be mektup vardr. Bunlarn ikisi Kastamonu Lahikas'nda, ikisi Denizli hapsi mektuplannda, biri de Emirda-1 lahika mektuplarndadr. Kastamonu Lahikasnda cbbeden bahseden ikinci mektup yledir: ".. Dua'da nam zikredilen ve Hazret-i Mevlna'nn cbbesini tam muhafaza edip bize yetitiren Asiye Hanmn lisanna gelen bir fkra size gnderilecek...(183) DENZL HAPS MEKTUPLARINDA CBBE BAHS Birinci Mektup: " Aziz Sddk Kardelerim! Yzyirmi yanda(184)" bulunanMevln Halidin (K.S.) cbbesini size bir gn gndereceim. O zat, onu bana giydirdii gibi; Ben de onun namna sizin herbirinize teberrken giydirmek iin hangi vakit istereeniz gndereceim...(185)" kinci Mektup: "Aziz Sddk Kardelerim! Risale-i Nur akirtleriyle ok alkadar Hazret-i Mevln Halid'in cbbesini; kardelerimizden sebat ve sadakatn muhafaza etmek artyla, hem Mevln Halid'in hem Risale-i Nurun dim (183)Ayn eser S: 216 (184) stad Hazretleri bu mektubu 1944'de yazdgna gre; Hicr hesapla -ki o sra 1362'dir.Yzyirmi sene geri gitsek, tam tamna Mevln Halid Hazretleri am'da vefat tarihi olan Hicri 1242'ye tevafuk eder. (h) Bu tevafuklu iarete binaen; Acaba bu cbbe Mevln Halid'in giydigi en son clbbesi midir? diye akla geliyor. Eger yle olsa, Mevlana Halit hazretleri bu cbbeyi am'da vefat edecei nlerde halifesi Ktk Ak'a hediye etmi olabilir diye dnyoruz A.B. (185)Osmanlca u'alar S:268 (h) Elhadaikul verdiyye fi Ecillain Nakibendiyye sh: 248 1145

talebesi olur niyetiyle giymeli. Hem baka koulardaki kardelerimize de verebilirsiniz. Fakat ben o cbbe ile namaz kldm iin, mezhebimizce, iddetli temizlik art olduundan, ya yere konulmasn veya ya eller yapmasn. Said-i Nursi(186)" Cbbeden bahseden Emirda-1 Mektuplarndan birisinin iindeki para: "... nayet-i Rabbaniye, sizleri bu krlm, bozulmu, ihtiyar Said yerinde; krlmaz, bozulmaz, gen, din, metin, sebatr pek ok Saidleri o hizmette istihdam ediyor. Ben de kemal-i srur ile dayanyorum. Evet, biliniz! Denizli hapsinde Mevln Halid'in (K.S.) cbbesini giyen zatlar, sadakat ve sebat etmek artyla derecelerine gre kendi yerimde kabul edip vazifemi de onlara havale ediyorum... zin veriyorum (187)" HATIRALAR VE MENKIBELER BLM Hazret-i stad Kastamonu'da iken, onunla gren ve beraber yayan talebesi ve hizmetkrlar olan zatlarn hatralar oktur. Bunlarn bir ou sadece Hazret-i stad'la nasl grtklerinin ve nasl Risale-i Nurlara baladklarnn hikyelerinden ibarettir. Bu hatralarn bir ou N.ahiner'in "Son ahitler kitaplar dizisinde mevcuttur. Bunlarn iinden, gerek ahsen dinlediklerimizden, gerekse N.ahiner'in kaydetmi olduu ksmlarn en mhimlerinden bir ka taneyi setik. BRNCS: stad'n Kastamonu hayatnn ilk gnlerinden itibaren son ayrld gnne kadar; Barla'l Sddk Sleymanlar gibi hizmetini gren ve stad'n hizmetinde her bir fedakrl gze alan ve bir cihette Kastamonu vilyetinin Risale-i Nura kar intibahnammiliine ramen- (Ispartadaki Bekir Bey gibi) sebeb olan ve Hazret-i stad tarafndan ona "Rahmetllah"(188) nvan verilen ve ismi memleketinde; Yemen Bey iken, stad tarafndan "EMN" olarak deitirilen; ve kendi memleketi olan ran'da iken, "ikk" airetinin namdar yiit reisi smail Aa (Simiko) ile birlikte Ermen etelerine kan kusturan.. Ve ha kar ba kaldrmalarna Osmanllar yardm olarak verdii cephane ve silah malzemelerini almak iin o zamanlar Emin Bey'in mfrezesiyle ran'a gtrlen namdar yiit, bey, aa olan Merhum Emin Bey'in hatralarndan bir ksm yledir: (186)Ayn eser S: 411 (187)Emirda-1 Osmanlca S: 25 (188)Hazret-i stad, ayc Emin Aabey nmiyla mruf Emin Bey'e "Rahmetullah" nvann verdii hakknda yle diyor: "... Size ince ve derin iki meseleyi yazmak niyet edip bu mektubu yazmaya baladm. Fakat "Rahmetu- llahi Aleyhi, Rahmeten vasieten" kelimesine geldiim dakikada, be seneden beri Rahmet-i lahiyyenin benim istirahatma ve hizmetim hakknda bir cilvesinin bir zahiri ayinesi olmas hasebiyle ona "Rahmetullah" namn verdigim Emin geldi. Daha vakit msaade etmedi:' (Sar bez cild Kastamonu Lahikas Osmanlca S: 19) 1146 HAZRET STAD'LA LK GRMES

Kastamonu'nun Nasrullah camii adrvannda kck bir ay oca kurarak geimini salamakta olan merhum Emin Bey, bir gn (1936 ylnn bahar aylannda) Nasrullah camiinin avlusuna, Asr- Saadet'i, kiyafetiyle yaatan bir zatn girdiini grr. o kbuslu, karanlkl gnlerde ylesi kyafetli bir insann dolamas, Emin Bey'in nazar- dikkatini iddetle ekti, gzn ayrmad, bakt ki; Bu zat, elindeki su destisini Nasrullah Camiinin mehur suyu ile doldurmaya balad. ayc Emin Bey duramad. Kalkt, arkadan bu zata yaklat. Selm verdi ve sordu: "Kurban nerelisin?.:' Suyunu testisine doldurmakla megul yal zat, Emin Bey'i nceden tanyormu gibi, Emin Bey'in selmn aldktan sonra: "Beni takib ediyorlar, bana yaklama! sana zarar dokunur." diye cevab verir. Bu ok ksa ve sr'atli tanmadan sonra; Emin Bey'in kalbi tutumu, bir daha onu nasl grebilirim diyerek merak ve hasret iinde rpnp duruyormu. Emin Bey der ki; grdm o zat ekaliyle ta'rif ederek, sordum soruturdum. Nihayet o zatn ar polis karakolunda kaldn ve arasra bir beki, ya da bir polisle birlikte Kastamonu' kal'esine ktn rendim. STAD'DA EMN BEY ARIYORMU MEER "Bir gn bir polis gelip beni ard. Polisle birlikte kal'aya ktk. stad orada idi. stad polise dedi: "Kardeim bu benim hemehrimdir. Sen bir iki dakika bizden ayrl, ben onunla biraz konuacam" Polis yanmzdan ayrlnca, stad kendi durumunu ac ac anlatmaya balad. Shhatinin iyi olmadn, bir ka defa zehirlediklerini syledi. eker, ay gibi ufak tefek ihtiyalarn bir vasta ile kendisine ulatrmam syledi. "Benim yanma kimseyi brakmyorlar. Ben komisere syleyeceim ki; yatam satacam... Arada bir vasta olsun ki, ara sra sen gelesin. Bir eyler lzm olduka hem onu alrsn, hem de bu yatak meselesini hallederiz" dedi. Bana tane sar altn verdi. "Bunlar Harb-i umumi'den kald. Uzun yllar saklyorm. Bunlar senin yannda kalsn. Bozdurur, bana lzm olan eyleri o parayla alrsn" dedi. Ben durumumun iyi olduunu o gibi ihtiyalarn kendimin alabileceimi syledim. stad "Kat'iyyen karlksz bir ey kabul etmem" dedi. Altunlar alarak yanndan aynldm. Ertesi gn arda birisini bozdurdum. Daha ertesi 1147 gn, komiser beni ard: "Bu hoca efendi yorgann satmak istiyor. Sen bunun yatan alr msn?" dedi. Ben de alabileceimi syleyince, Komiser: "Sen bununla nereden tanyorsun?" dedi. Ben de "O benim hemehrimdir, tanrz" dedim. Yata satn almak zere beni karakolun st katna, stad'n yanna karttlar. Yataa baktm, yirmibe lira kymet bierek yatak benim oldu. Bu defa ayn yata kira ile kendisine brakmak zere anlama yaptk. Bu vesileyle, her gn yatan gnlk kirasn almak bahanesiyle karakola gidip geliyordum. htiyalarn bylece te'min ediyordum.

.... Ben artk rahatlkla stad'n yanna gidip geliyordum. Baka kimseyi yanatrmyorlard. Havalar iyi olduu gnlerde beraber dalara giderdik. Akamlar da kitaplar tashih ederdi. Kastamonu'nun k iddetli geerdi. Baz gnler odasndaki yer tahtalarnn aras kra yam gibi olurdu. Kk bir sobas vard. Oday pek stmazd. stad ikindiden sonra kapsn kilitlerdi. Daha kimseyi yanna kabul etmezdi. T ertesi gn kulua kadar... KAYBOLAN ORAPLAR ... Bir gn ben stad'n yanna gitmitim. Kaybolan orabn aryordu. Ben de kendisine yardm ettim. Bana dedi ki: "Kardeim, ben oraplarm her yerde aradm. Hatta glerek dedi, kibrit kutusunun iini bile aradm. Baz meczub evliyalar var, bana yardm edecekleri yerde benimle eleiyorlar. Bu zdraplarm, bu iddetli tazyik ve takiblerim altnda bana yardmlar olmas lzmken, bilks byle maniler kararak benimle urayorlar. Halk Partisi'nin bu eedd-i zulmne kar neden bana yardm etmiyorlar." Sonra glmsiyerek "Beyz banknot tazminat vermezlerse kabul etmiyeceim" dedi. Daha sonra, mtebessim bir vaziyette kalkt. Abdest ald, namaza durdu, duasn yapt. Duadan sonra sobann deliine mteveccih olup bakyordu. orabn ucu sobann borusunun yanndan km, sarkmt. Meer freler orab alarak, sobann iinden alp gtrmler, sobann boru deliine brakmlard. stad "bunda bir hikmet var" dedi. Meer daha nceleri Risale-i Nurun baz paralarn soba deliine saklam. Fakat zamanla oraya sakladn unutmu, hatrndan kmt. Bu hadise zerine Nurun o paralarn oradan alarak, daha baka emin bir yere sakladk. Az sonra kap ald. Polis, jandarma ve bekiler ieri doldular. 1148 Her taraf didik didik aradlar. Fakat hi bir ey bulamadan zabt tutup ktlar. Bilhare stad bu fare hadisesini ve arama meselesini bizzat kaleme ald. Biz de Feyzi Efendiyle birlikte o mektubu imzaladk. STAD DADA NE YAPARDI? stad her ne zaman daa teneffs iin ksa, peine polisler veya bekiler derdi. Halbuki Hazret-i stad da'da oturur ibadet eder, tefekkr eder veya eserlerini yazar ve tashih ederdi. STAD'IN ACB BADET stad'n ok garib ve hayret verici ibadet eklinin sadece bir misalini vermek istiyorum. Ben hemen her sabah erkenden stadmzn evine gider sobasn yakar, ihtiyalarn grrdm. stad bana sk tenbih etmiti ki, Hi bir zaman fecirden evvel gelme!" diye... Bir gn her naslsa, ayn aydnlna aldanarak sabah olmu zannyla erken gitmiim. ok souk bir gnd. eri girdim, stad seccadesinin bana oturmu ibadet ediyordu. Gzleri yumuk, rengi sapsar kesilmi, mum nda seherin sougunda hazin hazin mnacaat edip, yalvarp yakaryordu. Ben bu

haline hi rastlamadm iin, hayet ve dehet iinde adeta ayakta dikili kalarak seyretmeye koyulmuum. Tm bir buuk saat kadar beklemi durmuum. Ben o halde beklemekte iken bir ara Hazret-i stad: "Kanbur!(189) nasl szme geldin mi?" diye bir sz konutu. Ben daha ok hayret ettim, bekledim, ta ezan sesleri- Tabii zamann Tnr uludur maskaral ezan sesleri- gelmeye balad. stad, o hayet verici tazarrukr durumundan kt ve bana dnerek: "Kardeim ben sana tenbih etmemi miydim ki, afaktan evvel gelme. Niin geldin?" dedi. Ben, efendim ay beni yanltt. Kasden gelmemiim deyip zr diledim. Bir daha byle bir ey yapmayacam syledim. Sonra sabah namazn beraber kldk. Namazdan sonra dedi: "Karde (189)Bu kanbur meselesini, ben bizzat 1962'de Van'da ayc Emin Aabey'den duymutum ki; seher vaktinde vuku' bulduunu sylemiti. Fkat N. ahiner, o hadisenin bir ikindi namazndan sonra vuku buldugunu ayc Emin Aabeyin hatratndan nakletmektedir. Geri seher vakti veya ikindi vakti mhim deildir. Asl olan o hadisenin o ekilde vukuudur. A.B. 1149 im benim bir vaktim vardr.(190) O vakitte melaike de gelse, kasem ederim ki, kabul edemem." Ayrca buyurmulard ki: "Belki sen o kanbur lafmdan merak etmisin. Onu sana anlataym: Bir zaman ben Hair Risalesini Barla'da yazarken, Arefeye bir ka gn vard. slh gayr-i kabil baz slm dmanlarna kahr ile beddua etmek istedim. Fakat Hicaz da dahil, btn meczub veliler gruhu ve onlarn bandaki kanbur olan kutb-u A'zam, hep beraber onlarn slah hususunda dua ederek onlar ma'nen mdafaa ettiler. Benim duam ferd kald iin bana iade edildi. Amma bu sene (1938-1939) bakyorum ki, hepsi benim szme gelmiler, bana hak veriyorlar ve onlar da bana iltihak ederek beddua ediyorlar. te benim hitab ettiim kanbur, zamann meczub velilerinden kutb-u A'zamdr. Ve Hicaz'da bulunmaktadr." Hazret-i stad'n bu husustaki izahatndan sonra, az bir zaman gemiti; Btn Anadolu'da yer yer iddetli zelzeleler oldu. Erzincan(191)yerle bir oldu. Uzunkpr iddetle sallanmt. Btn Trkiye korku iinde kalmt. Bu hadiselere Mehmed Feyz kardeim de aynen ahittir... VAL AVN DOAN ... Bedizzaman' hangi vilyete gndermilerse, oraya onunla devaml uraacak, ona eziyet verecek bir Valiyi de peinden gnderiyorlard. Avni Doanda(193)"Cumhuriyetin o eit valilerinden birisiydi. Risaleleri, mektuplar kmrle ve odunlarn altna saklyorduk. Bir gn gelen mektuplarn hepsini ele geirmilerdi. stadn evine baskn yaptlar. Her tarafm (190)Hazret-i stad'n o garip hali ve bu acib ifadesi, Peygamber Aleyhisselat vesselam'n u hadia-i erifini hatrlatmaktadr: Bu hadisi mam- Kueyri mehur risalesinde eklinde kaydetmektedir.

Birinci ekil hadisin manas: "Benim Allah ile bir vaktim vardr ki; Onda ne bir melek-i mukarreb, ne de bir nebiy-yi mrsel aramza giremez:Bu hadis, her ne kadar mehur hadis kitaplarnda yer almamakta ise de, lkin hi bir nakkad onun gayr-i sahihli'ine dair bir tenkide cr'et edememitir. mam- emseddin Sahavi'nin "El makasid-l Haseneh kitabnn 356. sahifesinde; Acluni'nin "Kef el Haf' kitabnn ikinci cildinin 273. sahifesinde; Molla Aliy-l Karnin "E1 Esrar-l merfu'a'snn 299. sahifesinde bu hadis-i erif ele alnm ve sihhati cihetinde kanaat getirmilerdir. Mevln Halid Hazretleri farsa olan Divannda, Peygamberimizin medhinde bu hadisini yle nazmlatrmtr: Demek ki, Hazret-i Peygamberin umumun stnde ve fevkalkll bir makamda mazhar olduu bu kuds hakikatten, derecelerine gre evliya-i mmetinin de hisseleri vardr. A.B. (191)Erzincan zelzelesi 26 Aralk 1939'da vaki' oldu. (192)Avni Doan 1936 ylna kadar Halk Partisi'nin tek iktidar modelinin Yozgat meb'usu iken,1936'da Kastamonu'ya Vali olarak atand ve be sene Kastamonu'da valilik yapt. A.B. 1150 z aradlar, taradlar. Hatta o kadar ki, saatin kapaklarn bile ap baktlar. Mehmed Feyz'yi, kardeim Bahri'yi ve beni karakola gtrp ok sktrdlar. "Siz gizli cemiyet kuruyorsunuz... Kimlerle haberleiyorsunuz?" diye bo ve manasz sorular sordular.. Ve bizi ayr ayr odalara tktlar. Mehmed Feyzi Efendi: "Mdr Bey, Risale-i Nurun hakkikatlar dnyaya deil, ahirete bakar. sterseniz size biraz okuyaym" diyerek Kur'an hakikatlerinden okumaya balam. Mdr biraz dinledikten sonra, hiddetle: "Siz beni de zehirleyeceksiniz" diyerek dinlemek istememiti. Sonra evlerimizdeki aramalarda, benim sandkta biraz paralarm vard. Bu paralar zerinde ok durdular. Bizi bu yzden sktrdlar. Vali Avni Doan bizzat: "Bu paralar nereden buldun? Bunlar gizli tekiltn paralardr" diyordu. Memleketimden geldiim zaman bu kadar param vard. Ben on-onbe nfusa bakarm. Bu kadar nfusun elbette ikibin lira paras olur dedim. "Benim maddi durumumu isterseniz Ahlat kaymakamlndan sorun" dedim. Bizi mahcup edecek hi bir su aleti ve sululuk delili bulamaynca, devaml bu iki bin lira zerinde durdular. Vali Avni Doan, Bu hadiseden nce de stad'la ok urard. Sk sk evine basknlar dzenlerdi. Bir defasnda yine tevhide dair bir risaleyi alp gitti. Onun bir sretini bir daha alamadk (193)(194)" Merhum ayc Emin Aabey'in hatratnda geen baskn hadiseleri, son Denizli hadisesi mnasebetiyle yaplan umum aramalar ve basknlardan ok ncedir. nki Vali Avni Doan 1936'dan 1941'e kadar Kastamonu Valilii yapm, Ondan sonra , vali Mithat Altok yerine gelmiti. Vali Mithat, Avni Doan'a nisbeten biraz insaniyetli ve stad Hazretlerini 1907'lerden beri tanyan ve bilen bir kiiydi. Vali Mithat zamannda bir tek defa stad Valilie arlmasndan baka(195) herhangi bir

zuluml tecavzleri -En son Denizli hadisesi mnasebetiyle mecburiyet tahtnda yaplan basknlar hari- Vaki' olmamtr. N.ahiner, her ne kadar Vali Mithat Altok'la ilgili, Kastamonu'lu Niyazi Karatay'n anlatt, Mnib Efendininde oka medar- bahsettii hadiseyi, ki "stad Vilayet'e arm, stad ise hiddet ve iddetle ona barm, Vali titremeye balam vesair... yazmsa da; Bunu hususiyle Mehmed (193)Avni Doan'n alp gtrdg tevhide dair Risale meselesi Mehmet Fevzi Efendi de anlatmaktadr. Fakat bu Risale hangi risaledir? stad bu mhim hediseden hi behsetmemitir. Sureti hi kalmayan bir risale midir? Yoksa msveddeleri stad'da mevcut Risale-i Nurdan bir risale midir; bilinmemektedir. A.B. (194) Son ahitler-1 S:104-108 (195)Emirda-1 S: 168 1151 Feyzi Efendiye sordum. hadisenin asl, yani stad 'n Vilyete arlmas doru... Fakat geris mbalaa ve yalandr." dedi. "nki o gn ben de stad'la beraberdim, sadece merdiven banda nasihatvar bir iki konuma oldu, stad'la onun arasnda... dedi. Gerekten de Hazret-i stad, tm Kastamonu hayatnda tek bir defa vilyete arlm, o da yalnz bu hadisedir. stad hazretleri Emirda-1 mektuplarnda ve baz dilekelerinde bir ka defa hadiseyi dile getirmitir. KNCS: Kastamonu'nun medar- iftihar ehl-i hakikat bir lim olan Mehmed Feyzi Pamuku Efendidir. Der ki: lk defa,1937 senesinde stanbul'da Kastamonu'lu bir adam bana: "Kastamonu'ya bir hoca geldi" diye stad'dan bahsetmiti. Daha sonralar Kastamonu'ya geldikten bir sene kadar gemiti ki, stad' tanmak erefine erdim. Beni nurlara celbeden "Otuzikinci Sz" olmutu. Otuzikinci Sz okuduum zaman, yattmda bir r'ya grmtm: Byk bir ose, hava ise snbul ala karanlk... Byk kalabalk insanlar vard. "Bu asrn vazifeli ahsiyeti geliyor" denildi. Ekin biildii zaman kan trpan sesi iitiyordum. Hrt devam ediyordu. Daha sonraki senelerde, stad'la beraber tevkif edilip Denizli'ye gittiimiz zaman aynen o yolu orada grdm. Nazif elebi'deki stad'n abas, r'yadaki ayn aba idi. STAD HKMET KANUNLARINA GRE NSANLARI DARE EDERD stad kimini medh sena ile, kimini tekdir ile, kimini de takbihle idare etmiti. ite bu idarecilik bir kemal almetiydi. Herkesi kendi mertebesinde idare ederdi. kinci Cihan Harbi'nde stanbul'da yedi ay kadar ihtiyat askerlii yaptm. Fatih'te bulunmutuk. Terhis olduktan sonra, orada kalmak istiyordum. Kardeimiz Tahsin, (Tillolu Tahsin Aydn) bana mektup yazmt. stad mektubun altna u notu kaydetmiti: "Feyzi kardeim! stanbul Eski Said'i bilir. Yeni Said'in kardei Feyziyi aldatp kendine ekmesin. Senin orada kalmana Risale-i Nur raz deil..."(196)

Bu notu stad krmz kalemle yeni bir ucla yazmt, kendi hattyd. stad'la beraber bulunduumuz yllarn hatralar hlaseten, yledir: "Eskiden ismim Mehmed Fevzi idi. stad, "Muhammed Feyz olsun" dedi.. Ve yle oldu. (196)stad'n bu notu zerine Fevzi Efendi stanbul'da kalmam, orada stad'n baz eski eserlerini de bularak alp Kastamonu'ya dnmt. A.B. 1152 At stnde bile vaktini boa geirmez, risale tashih ederdi. Mektuplar ve risaleleri dada veya evde tebyiz ederdim. Yahut da stad'n azndan kaydeder yazardm. Atla daa giderken, yolda bile bo durmazd. Siyah bir at vard. Hayvann zerinde eserlerini tashih edecei zaman, dizginini tutmadmz halde, at kendiliinden dururdu. Bir gn krda namaz klyorduk. Namaz esnasnda yanmza iki casus geldi. ki metre kadar yaklatlar. Ben korktum ve tellandm. Namazdan sonra stad bana : "Senin teln benim namazm da tevi etti" dedi. STAD'IN ARAB TRK UMUM ESERLERN KENDSNE OKUDUM stad'n kendi eserleri olan Risale-i Nurun Arab, Trk eserlerinin tamamn kendisine okudum. O da dinledi. te ben bununla iftihar ederim. VAL AVN DOAN STAD'A EN ZYADE EZYET EDEND stad'a en ok sknt veren ve eziyet eden Avni Doan'd. Vali Mithat onun kadar eziyet etmemiti. Mithat Altok, ttihad ve Terakki frkasnda ktipmi. stad ta o zamanlardan beri tanyordu. Belediye reisinin evinde stad'la grmek istedi. Fakat stad grmeyi kabul etmedi...(197)" Feyzi Efendi'nin hatralarnn dier blmleri hadiselerin geli seyrine ve tarihine gre kaydedilecektir. NCS : nebolu'lu Ahmed Nazif eleb'nin olu Selhaddin eleb'dir. Hazret-i stad'la ilk tanmasn ve nebolu'ya Risaleleri gtrmesini yle anlatrd: "1936 senesinde Kastamonu'da bulunan yz otuz birinci alaydan terhis olduum zaman, Bedizzaman isminde lim bir zatn srgn olarak Kastamonu'ya geldiini iitmitim. Kendisinin bir karakol karsnda nezaret altnda yaadn ve yznden zarar grmemesi iin kimseyle grmediini sylediler. Terhis olup nebolu'ya geldiimde, babam Ahmed Nazif elebi'ye bunlar anlattm. Babam: "Ben bu zat tanrm. Merutiyet'ten sonra yannda bir hey'etle nebolu'ya gelmi idi. Bizim burann mehur limi Hac Ziya Efendi ile birlikte ehirdeki camileri gezmiti. adrvanda abdest alrken, yzlerce insan toplanm, hrmet ve sayg ile kendilerini seyrediyordu. Ziya Efendi halka: Ayptr ekilin" deyince, hey'etten bir zat :" Brakn baksnlar. Bu zat, baklacak bir zattr." dedi. Sonra Yahya Paa camiinde namaz kldlar. Vapura uurlarken, caddenin iki tarafna dizilen halk, elini (197)Son ahitler-2 S: 160 1153

kalbinin zerine getirerek selmlamt. stanbul gazetelerinde de yazlarn okumutum. Yarn Kastamonu'ya gidip ziyaret edeceim" dedi.(198)" Babam Kastamonu'ya gitti ve geldi.(199) Beraberinde "Drdnc ua" olan ayet-i hasbiye risalesini getirdi. Bu risaleyi yazd. Bana verdi. stad' nerede ve nasl grebileceimi ta'rif ederek beni Kastamonu'ya yollad. Kastamonu'ya geldiimde, Nasrullah camiinin avlusunda ayhane ileten arkl "ikkn iretinin bir kolu olan "Kresin" airetinin beyi olan Emin Bey'i (Emin ayr) ve Hac Tahir'in olu Ahmed Kuzu'yu aradm. Onlar vastasyla stad' ziyaret edecektim. Ahmed Kuzu'nun olu Selhaddin ile birlikte stad'n evine gittik. Evde yoktu. Karada'a kmt. Haydi seni oraya gtreyim dedi. Selhaddin kk olduundan, sen zahmet etme, tarif et, ben bulurum dedim. Kastamonu yaknlarnda bir saatlik mesafede yryerek daa ktm. Karada'da ufak bir tepenin zirvesinde, bir aacn altnda beyazlar giyinmi bir zat namaz klyordu. imden "herhalde bu odur" dedim. Namazdan selm verdikten sonra, bayla oturmam iaret etti. Diz kp duasna amin dedim. lem-i slmn selamet ve huzuru iin dua ve niyaz ediyordu. Duadan sonra, getirdiim kitab kendisine verdim. "Sen ho geldin kardeim" dedi. "Bu risalenin tashihini yapaym" dedi. Tashih yarm saat kadar srd. Tashihat ok dikkat ve i'tina iinde yapyordu. Bana dnerek: "Sen de yaz biliyor musun?" dedi. Evet dedim. Bana bir cmle yazdrd. "Maaallah gzel yazyormusun. Bir risale de sana versem yazar msn?" dedi. Memnuniyetle, deyince; bana birden dokuza kadar kk szleri verdi. Babama da ayrca Onbir ve On ikinci Szleri gnderdi. "Eer arzu ederse, yazsn ve bana tashiha gndersin. Eserler aynen yazlmaldr." dedi. Msaade istiyerek huzurundan ayrldm. te Nur Risalelerinin nebolu'ya girii byle oldu. Bu tarihten sonra, nebolu'da yzlerce parmak nurlar yazmaya balad. Nazifler, brahimler, zzetler, Ziyalar, Osmanlar, Salihler ve merlerin kalemleri be sene bir matbaa te'sisleri gibi iledi. Kastarronu-nebolu arasnda "Nur postaclar"da teekkl etmiti. Bylece Nurlar bir nevi nebolu limanndan Anadolu'ya sevk ediliyordu. Bu Nur postacln Recep Dilek, Ahmed Krolu ve Deirmenciolu yapyorlard...(200)" (198)Ahmed Nazif elebi merhumun genliinde Hazret-i stad'n 1910 ylnda nebolu'ya urayarak Batum yoluyla Van'a gittiini beyan eden yazsnn mhim bir ksmn bu kitabn ba taraflannda kaydetmiizdir. Ayrca Osmanlca Kastamonu Lahikas S: 33'de yaznn tamam kaydldr. A.B. (199)Merhum Ahmed Nazif elebi, olu Selahaddin'in anlattg ekilde 1936 deil,1938'de stad' ilk ziyareti vaki olduu onun yukarda mezkr yazsndan anlalmaktadr. A.B. (200) Son ahitler-2 S:130 1154 Merhum Selhaddin elebi'nin hatralarnn dier ksmlarn tarihi srasnda yazacamzdan bura ile ilgili olan bu kadardr. DRDNCS: Kastamonu'nun o zaman belediyesinde uzun zaman hizmet yapm Mehmed Mnib Yalaz'dr.1937'de stad'la tanan bu zat, hatralarn yle anlatt: 1937 senesinde Bedizzaman Efendiye K mevsiminde odun ve tahta paralar gibi yakacak eyler gnderiyordum. O senelerde Belediye Reisi olan Adil Ycebyk, Bedizzaman'a yardm iin encmene teklif etti. Ben de encmenin tabi azas idim. Encmen ayda dokuz lira yardm yaplmasn karar

altna ald. Bu yardmn kendisine tebl vazifesini bana verdiler. Bu vazife ile araba pazarndaki evine gittim. Karyolada oturuyordu. Mehmed Feyz Efendi de ktipliini yapyordu. Selmlamay mteakib, Bedizzaman bana: "Ho geldin Hemehrim" dedi. Ben de ho bulduk diyerek hemen mevzuya girdim ve: Efendi Hazretleri, size belediyeden ayda dokuz lira maa balanacak. Bu durumu size bildirmem iin beni me'mur ettiler. Bu teblie kar Bedizzaman aynen u cevab verdi: "Hemehrim, ben Kastamonu'da ikamete me'murum. Kastamonu'lularn misafiriyim. Belediye Reisleri, beldenin reisleridirler. Dardan gelen misafirlere bakmak da belediyenin vazifeleri arasndadr. Fakat bu paralarda ty bitmemi yetimlerin hakk vardr. Ben bu paray alamam. Fakat kaldm ev misafirhane kabul edilirse, ben de misafir olduuma gre; bu parann iinden sadece lirasn dediim kira bedeli olarak kabul edebilirim(201) Bahri Efendi'yi(202) mu'temed yapalm. O bu ii takib eder. Ev sahibine her ay lira kira bedelini gtrp verir."dedi. BANA K TANE ESERN VERD Bana okumam iin Eskiehir mdafaalaryla, kardei olunun hazrlad kendi tarihesini vermiti. Vali muavini Bedizzaman' ok merak edi (201)stad Hazretleri Kastamonu'da kendisine belediyece verilen bu para gibi bir de, iskn me'murlugu tarafndan her gn bir ta'yin ekmek veriliyordu. stad bu hadise hakknda yle der: "... senedir, bana hapiste verdikleri gibi, arzuma muhalif olarak her gn bir ta'yin veriliyordu. Ehemmiyetli bir iki sebebe binaen kabul etmeye mecburdum. Fakat onu yemezdim. Tebdil ederek; eker, ay, ekmek tedarik ederdim. Bir gn lskn me'muru geldi, Ta'yin verdi ve dedi: "Bundan sonra daha sana ta"yin vermeyeceim. Ben memnun oldum... (Osmanlca Kastamonu-1 S: 10) (202)Bahri Efendi, ayc Emin Aabeyin kk kardeidir. A.B. 1155 yordu. Bu eserleri benden istemiti, verdim. Onda kald. Abidin Bey'in sonra Vali olarak baka yere tayini kt, Kastamonu'dan ayrlp gitti. ONA LENLER HEP CEZASINI GRD Bir polis vard. Hafzd. Bedizzaman' takib eder, ta'ciz ederdi. Sonunda hastalanarak lp gitti. Elyakut kynden olan bu hafz, Bedizzaman'a yaptklannn tokadn yedi. Ona ilienler hep musibetlere uradlar. Bedizzaman'n en byk meziyeti, afvetmek ve balamakt. Onunla uraanlardan birisi de, Polis Safvet'ti. Bir gn Vali Mithat Altok, bunu kumar oynarken bastrd. Safvet de rezil-kepaze oldu Buna mukabil Bahri avu isimli bir zat, Bedizzaman'a hizmet eder, iyilik ederdi. Bu adam daha sonraki senelerde ok iyi gnler grd... Onun dostlar hep mes`ud oldular, iyi gnler grdler.

HLM ERKAL MESELES Kastamonu yaknlarndaki Tepelice kynden, Kk eyhlerin Hilm Bey (Hilmi Erkal) Hac brahim danda beki idi. Bedizzaman'n daa kt bir gn, "Hilmi, Hilmi!" diye kendisini yanna armak istiyor. Fakat Hilm nedense bu sesi duymuyor. stad'n can sklyor. Az sonra ormanda ok iddetli bir frtna balyor. Frtnann iddetinden Hilmi Bey, tel ve heyecanla Bedizzaman'a snyor. Bedizzaman ise: "O kadar ardm niin duymadn?" diye Hilmi Bey'e serzenilerde bulunuyor. BR KADIN VE AT MESELES Bir kadn, kk bir ocukla Bedizzaman'a bazen bir at gnderiyor, o da onunla dalarda gezmeye kyordu. Nedense bu kadn, bir gn iinden at gndermek istemeden at gnderdii zaman, Bedizzaman at kabul etmiyor ve bir daha da o ata binmiyor. BELEDYE RESNN STAD'I ZYARET Belediye reisimiz Adil Bey'in babas vefat etmiti. Ryasnda babasn grm, Bedizzaman'a yardm etmesini istemi. Bana syledi. Sonra beraberce stad'a gittik. Belediye Reisi Adil Bey diye takdim ettim. Bedizzaman: "R'yamda Kuddusi Bey'i (Kuddusi Akay, Adil Bey'in hem enitesi, hem de onunla day ocuklardr). Zbit elbisesiyle grdm" dedi. 1156 Adil Bey, Yirmibe liray hediye olarak Bedizzaman'a vermek istedi. Bedizzaman teekkr ederek, kabul etmedi. Adil Bey ok srar etti. Fakat Bedizzaman katiyyen kabul etmedi. Adil Bey'in yine ok fazla srarlar zerine Bedizzaman yirmibe lirann sadece bir lirasn ald.. Ve kendisinin bezden, az bzmeli bir kesesini aarak bir lira kard ve Adil Bey'e hatra olarak verdi. BABASI STAD'IN DOSTU BR VAL MUAVN Kastamonu Vali muavinlerinden Feridn ayr'n babas byk bir limmi, bu zatla Bedizzaman eskiden tanrlarm, dost ve ahbaplarm. Feridun Bey'i, arzusu zerine Bedizzaman'a gtrmtm. Bedizzaman ona: "Evinize geldiim zaman, bana kapy aan siz deil miydiniz?" dedi. Aradan seneler gemi, belki krk elli sene gemi. Feridun bey bym. zmir'de eitli yerlerde me'murluk yapm, Vali muavinlini yapm, bu yaa gelmi... Buna ramen daha ilk grmede tanmazdan evvel, Bedizzaman hemen onu hatrlad... (203)" BENCS:1940'lardan beri Risale-i Nura ve stad Bedizzaman Hazretlerine olan talebeliinde hi bir engel tanmadan sadakat ve vefadarlkta daima ileri giden Aral Abdullah, (Abdullah Yein Aabey) diye Risale-i Nur camiasnda hrmet ve ta'zimle karlanan insan... Bu zat,1940-1941 yllarnda stadyla Kastamonu'da ilk grmesini yle anlatr: "Kastamonu Lisesi, orta ksm ikinci snfndaydm. stad'n kiralad evin sahibinin ve bize gelen baz zatlarn sitayile "Bedizzaman" diye bir zattan bahsetmeleri zerine, bende onu grmek ve ziyaret

etmek arzusu uyand. Onun hakknda duyduklarm: Byk biz zat olduu, hediye kabul etmedii ve herkesi ziyaretine almad eklindeydi. Bir gn okulda, teneffs arasnda sra arkadam Rfat'a bu mevzuyu atm. Burada ok kymetli bir hoca varm, deyince, arkadamz: "Ben onu tanrm, evi bizim evin karsndadr. ok iyi bir kimsedir. Beraber seninle gidelim. Ben bazen ona gidiyorum" dedi. Mnasib bir vakitte birlikte gittik. Kapy aldk. Kap ald. Yukar ktk. Sadaki kapdan odasna girdik. Evvela Rif'at, sonra ben elini pp oturduk. Karyola gibi yksek bir divan stne otumu, dizlerine yorgan ekmi, geriye doru yaslanmt. Elinde bir kitap vard. Salar kulaklar (203) Son ahitler-2 S:187-189 1157 nn hizasna gelmiti.nce gzlnn zerinden bize bakarak: "Safa geldiniz" dedi. Arkadamdan beni sordu. O da "Benim mekteb arkadamdr" diye beni tantt. smimi sordu. ok iltifat etti. Bize slamiyet'ten, imann gzelliinden, lmden, ahiretten bahsetti. Biraz oturduk ve sonra ayrldk. ACABA ARAPA BLYOR MU? Yine bir gn ziyaretimde, stad' ok engin ve mtevazi grdm. Onun bu tevazuundan bana, sanki bir ey bilmiyor gibi gelmiti. nki hep seviyemize inerek bizim bildiimiz eylerden anlatyordu. Hatta bir gn Mehmed Feyzi Efendi'ye: Acaba Hoca Efendi Arapa biliyor mu?" diye sormutum. Tabii Feyzi Efendi benim bu sualime glmt. stad'n tevazuu, mahviyeti, alak gnll oluu, sevgi ve alkas bizi kendisine balamt. Zaman zaman dier baz arkadalar da alp ona gtrrdm. eitli suallerimize gayet gzel cevapler verirdi. Mektepte bir ksm muallimlerden edindiim din aleyhindeki menfi fikirler, ancak stad'n yanna gidince zil olurdu. mit ve evkle ayrlrdk yanndan... MUALLMLERMZ ALLAH'TAN BAHSETMYORLAR Yine bir ziyaretimde, O'na yle bir sual sormu ve talepte bulunmutum: ' `Muallimlerimiz Allah'tan bahsetmiyorlar. Bize halkmz tanttr." stad bu mevzu'da uzun uzun izahlarda bulundu. Bu sualimizin cevab ne zaman kaleme alnp yazldn iyice hatrlamyorum. Yanna gittiimde Ayet-l Kbra'dan, Kk Szlerden Mehmed Feyzi Pamuku okur, biz de defterlerimize yeni yaz ile (204) yazardk. Ekseriyetle ktipliini Mehmed Feyzi Efendi yapard. Kastamonu civarnda "Karada ve Hac brahim Da" denilen yerlere bazen pazar ve tatil gnlerinde mteaddit defalar stad'la birlikte giderdik. drt kii krda Ayet-el Kbra'dan ve Szler'den okurduk. Bazen stad iki risa (204) Abdullah Aabey bata olmak zere, Kastamonu'da masum genlerin Risale-i Nura ve stad'a kar samim tevecch ve incizablar neticesinde, ilk bata "Tenbih-l Gaflin" olarak bir araya cem'

edilen Genlik Rehberi esasnn paralar yazlmasna sebebiyet verdikleri gibi; yeni yazyla Risalelerin yazlmssna ve stad'n buna izin vemesine de sebep olmulard. A.B. 1158 leyi karlatrr, tashih ederdi. man, slm mevzularda konumalar ve sohbetler olurdu. STAD YAZDIKLARINI YAIYORDU Ben ilk olarak stad'mn yanna unun iin gitmitim:"Kimseden hediye almazm... Yaayn grdm, Hakikaten fakirdi. Odasnn birinde bir kilim ve bir ka tane bezden seccade vard. Dieri ise, tam takr bodu. Halkn eraf ve zengin kimseler ona bireyler getirseler, ok latifane ve krmyacak bir surette onu reddederdi. Kimseyi de gcendirmek istemezdi. Mutlaka br karlk vermeden birey almaz ve yemezdi. Hakikaten yazd derslerdeki hali yayordu. Konumalar hep Risale-i Nur'du. O derslerin lisan- halle bir tekrar gibiydi. Ben bazen dikkatsizlik ederek ve bazen de szlerine aldr etmezdim. Bu yazldr, ben bunu okurum veya biliyorum" zann ile hareket ederdim. Bu gafletimi de hi unutmuyorum. Kostamonu'da iken, iim olmad vakitlerde ziyaretine giderdim. Ve bazen de odun krmak, suyunu getirmek gbi hizmetlerin yapmak sterdim. Bunu ben srf efkatle ve onun kimsesizlik haletine, fakirliine merhameten yapmak isterdim. Bunu sonradan hatrlyorum. stad bilhare Emirdanda bana:"Ben imdi eski Abdullah'm kaybetmiim. Eski Abdullah yok..derdi. nki hakikaten ben Emirda'nda "sdat byk bir zattr. Ahir zamanda gelen byk bir slhatdr" diyerek, ona daha baka ekil ve hrmetle hizmet etmek isterdim. stad bunlar hisediyordu byle derdi: "Ben kendime hrmet istemiyorum.Bana balanmayn Risale-iNura balann.O Kur'an'n dersidir. RSALE- NUR KMDR? stadmzn yanna ilk gittiimiz gnlerde, hep Risale-i Nur, Risale-i Nur diye medhederdi. Ben ise,ocukluktan olacak- " Bu hocann bahsettii "Risale-i Nur kimdir?" diye dnyordum. Bir gn Feyzi Efendi ye sormutum, Risale-i Nur kimdir?" "Hatta ilk gnlerde Risale kelimesini, cisale" eklnde anlyarak defterime yle yazmtm. Feyzi Efendi bana, ayn odada kitap mtelasyla megul olan stadmz gstererek "Efendi, Efendi.." demiti. Ben de taaccble bakmtm ve demitim: "Peki Efendi kitap yazabilir mi, Arapa bilir mi?" diye taaccbm ifade etmitim. stadmzn, insann en yakn dostu, en fedakr kardei, en samimi arkada gibi hareketleri, ister istemez insan kendisine balyordu. Fakat o, kendisine deil, Kur'an hakikatlarna, Risale-i Nura balanmamz te'mine alyordu. (205)Son ahitler-1 S: 362-398 1159 NCELER KRTLERE KARI BR NEFRET, SOUKLUK BENDE VARKEN...

stadmzn lisan- kal gibi, hali de bedi' olduundan onu gren hayretle ona bakard. nki kyafeti, hali, hareketi kimseye benzemiyordu. Onun iin onun emaili hi hatrmdan kmaz. lk grdm zaman, Orta okulda talebe olduum halde, kyafeti bende yle te'sir brakmat ki; ecnebi kln bir iar- medeniyet telkki eden Avrupa mukallidlerine ka iimden bir nefret hasl olmutu. Hatta nceleri Krtlere kar bende nefret hissi, bir soukluk vard. Bizde Krtlere hakaret ederler, hakir grrler. Elekilere, ingenelere de Krt derlerdi. stad' grdkten ve onun samimi, efkatli, ali-cenab, imanl, Merhametli tavr ve szlerini dinledikten sonra; fakirlere, Krt denilen kimselere; man, cihad ve din kardelerimize bir muhabbet ve bir hrmet hasl oldu. Eskiden konumak istemediim, o klk kyafeti bize benzemiyen kimselere kar bir sevgi hasl olmutu. Zulmn iddetli devrinde, polisten, jandarmadan ok ekinildii zamanlarda, ayn eski klk kyafetiyle ve sert ve dik admlarla polis nezaretinden vali konana doru gidiini(stad'n) ve etraftan halkn ona hayretle bakn, rpererek seyrediimi hi unutmam. O zaman ben ve birka arkadam Kastamonu Lisesi bahesinde idik. man, inanc yznden ve her halinden okunan bu vatann kahraman evld; halyla ,tavryla mstevlilerin medeniyet nemna telkin ettikleri sehtekar zihniyete azimla kar duruyordu. Bu hali ben o zaman dnemiyordum. Fakat iimde dinsizlere, din aleyhindekilerine kar bir nefret hasl olmutu. stad'mn lisan- hali bana bu dersi verdii gibi; onun daima Allah'a iman, ahirete iman, Kur'an'n kudsiyeti, dinsizleri sevmemek, onlara taraftar olmamak halini telkin etmesi, zihinlere nakediyordu...(205)" ABDULLAH AABEYN BAKA BR HATIRASINDAN "1943 senesi baharnda, okullarn ta'tiline yakn, ziyaretine gitmitik. Bize uzun ahlk ve iman dersler verdikten sonra, syledii u szlerini hi unutmuyorum: "Kardelerim,oktandr sekiz seneden fazla bir yerde kalmamm imdi buraya geleli sekiz sene oluyor. Bu sene herhalde ya vefat edeceim veya baka yere gideceim. Belki bir daha gremeyiz. Bir zaman gelecek her tarafta Risale-i Nurun talebeleri bulunacak... birbirinizden ve Risale-i Nurdan ayrlmaynz." (205)Son ahitler-1 S: 362-398 1160 stad'n bu ekildeki konumas bana ok te'sir etmi, ok zlmtm. ok zldim grnce : "merak etmeyiniz! nallah yine grrz" dedi. ay sonra ta'til bitmi, Ara'dan tekrar Kastamonu'ya, okula dnmtk. Ziyaretine gitmek istedim. O zaman talebelerinden ayc Emin bey'e tenbihatta bulunmu" beni ta'kip ediyorlar, kimse gelmesin" biz de bu sebebten yanna gidemedik. Bir gn Kastamonu lisesi bahesinde teneffste iken, caddeden bir faytonla onu gtryorlard. Yannda hasrdan bir zenbil, bir ibrik ve aydanlk gibi basit bir ka eyas vard. Sonra fayton durdu ve indiler. Yannda bir jandarma avuu ve bir ka polis vard.

Bu hadiseden ka gn geti bilemiyorum... Bir gece saat oniki sralarnda evlerimiz sarslyordu. Zelzele balamt. Bu ekilde sarsnt on-be gn kadar devam etti. Halk "Hoca Efendi iyi bir insand... Ona ilitikleri, zulm ettikleri ve ona iftira ettikleri iin bu zelzele oluyor" diyorlard...(206) Abdullah Yein Aebeyin uzunca olan hatrat ve maceralarn kendisinden defalarca dinlediimiz gibi, onun husus hatrat defterinden de okumuumdur. Ayrca kendisi yazarak N. ahiner'e gnderdii ksmlar Son ahitler-1 ve Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi kitaplarnda da neredildi. Burada sadece Kastamonu hayatna dair ksm seildi. Geri kalan blmler, Emirda, stanbul ve Urfa hayatna aittirler. Onlar da tarihleri srasnda yazlacaktr, inaallah. Kastamonu'da Abdullah Yein Aabey bata olmak zere, lise genlerinin sual ve istifsarlarna cevab olarak stad'n verdii dersler ve bilhare kaleme alnp "Genlik Rehberi" eserinin esasn tekil eden o paralar, ilerde "stad ile genler" blmnde ksmen kaydedilmeye allacaktr. ALTINCISI : 1927 yl ierisinde vuku' bulan Motki-Sason blgesindeki apka ve harf inklabna kar ayaklanmada, hkmet tarafndan balatnlan tep Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi, 6. Bask S: 317; 1161 leme ve imha harekat neticesinde, 1929'da Garbi Anadoluya nefy edilep, 1928 aff dnda braklan ve sonra 1928'deki Dersim isyan sebebiyle 1929'da Kastamonuya srgn ve mhacir gnderilen Biar aann (Biarey eto) -Kardei Nadir Baysal ve Ahmet Ataklnn stad Bedizzamanla ilgili mterek hatralar yledir: 1939'da Kastamonuya nefyedildik. Memleketteki mal ve mlkmz yaklp ykld iin, perian ve ok dkn bir halde idik. Kastamonuda hi kimseyi tanmyoruz. Sonra duyduk ki burada Molla Said-i Mehur vardr. Bir aa ile ikimiz (yani Ahmet atakl) perian bir vaziyette Seydann yanna gittik. Bizi o halde grnce ok zld. Hkmetin (daha evvel) ona tahsis ettii ehir kenarndaki evini bize verdi.. ve bize: zlmeyin evlatlarm, btn yaklp yklan mal ve mlknz sizin iin sadaka hkmne geti. Ben (Ahmet Atakl) hammallk yapyordum. Bende (Nadir Baysal) kk olduumdan, ayc Emin aabeyin yannda raklk yapyordum. Kastamonuya gelen srgnler arasnda Kurtalanl zengin aileye mensub Yusuf Efendi (*) de vard. Birgn bu zat geldi, benden biraz para istedi. Onun parama bir ihtiyac olmadn biliyordum. Bunun ne olacan sordum, dedi ki: Ben Bedizzaman Hazretlerine iki karpuz alp hediye gtrmek istiyorum. Adana karpuzlar yeni kmt. Bizde adettir, byk zatlara mevsimin ilk sebze ve meyvelerinden gtrrz. Parama haram karm olabilir. Sen hammallk yapp helal para kazandn iin stad Hazretleri belki seninkini kabul eder. Yusuf Efendi benim czdandan biraz para ald gitti. iki karpuzla geldi, doruca Bedizzaman'a gittik. Yusuf Efendinin elindeki karpuzlar gren stad, hiddetle dediki: nedir onlar?

O da: Afedersiniz, bizim tarafta adettir, Alimlere ,eyhlere, mevsimin ilk meyvelerinden gtrrz, eer kabul buyurursanz size getirdim dedi. stad: Yusfu Efendi, benim kimseden hediye kabul etmediimi biliyorsun, adetimi niye bozmak istiyorsun. dedi. Hazret-i stadn u szleri karsnda zgn vaziyette beklerken, stad bir elini kalarnn stne koydu ve biraz dnd.. ve sonra: Ben sizi karpuzlarla geri gnderecektim. Fakat Muhacir Fakir ahmedin kalbini krmamak iin kabul edeceim dedi. (*) Bu Yusuf Efendi, Yusuf Topraktrki Lahikalarda Hz. stada hitaben yazd mhim bir mektubu vardr. O mektubun baz ksmlar stadn Kastamonu hayatnda (bu kitapta) dercedilmitir. A.B. 1162 Fakat stad o karpuzlar yememi, uzun mddet bir iple tavana asmt. Bir gn Yusuf Efendi bir yakn ile birlikte stadn ziyaretine giderler. stad o karpuzlar onlara ikramen yedirir. Birgnde, Kastamonu bakomiserlerinden Alyakutlu Hafz, Hz. stada kar bararak demi ki: Sen hep Kur'an okuyorsun, latin harflere hi bakmazsn, sarnla duruyorsun. Ben senin sarn boynuna takp seni birgn arda dolatrarak rezil edeceim. Molla Said- Krdi ise ona: Bana karma, benden elini ek demi. O ise: Senden vazgemem, btn hocalar apka geydi. Sen kanunlara kar geliyorsun vesaire dedi. Bunun zerine Hz. stad ok garip bir ekilde celalland ve komisere: Mnafk, sen bana ve Kur'ana hi birey yapamazsn dedi. Etraftakiler, stadn bu hiddetinden rpermekte iken, Komiser Hafz aniden karnn tuttu ve sanclanmaya balad. Doktora gtrdler, mdahale vesaireye ramen kurtulamad, ld. (Not: Bu Hafz Nur ismindeki komiserin macerasn Kastamonulu sair talebelerde anlatmlardr.) Motkili Nadir Baysal ise, Kastamonuya geli hikayelerini ve stadn ilkin kalm olduu evine yerletiklerini ve aabeyisi biarn stadla sksk grtn aynen Ahmed Atakl gibi anlattktan sonra yle der: Ben Kastamonuya ailemiz srgn gittii zaman 12 yandaydm. stadn husus ilerini ok grrdm. Aabeylerde bana baz ileri yaptrrlard. nk kktm, benden phelenmiyorlard. Bazen ziyaretileride stada dolanbal yollardan gtryordum. Birgn abeyim askerlikten gelmi, stadn ziyaretine gitmiti. Onun ifadesine gre, stadn yannda tane misafir varm, bir mevzu' konuuyorlarm. stad birden hiddetli bir ekilde raftaki Kur'an gstererek: Benim yanma bunun iin gelen, ba ve gz stne; baka maksatla kimse gelmesin! Ben muskac, ucu bucu deilim demi. Adamlar da kalkp gitmiler.

(Not : u ahirki hadiseye, Hz. stad Kastamonu Lahikasnda yle temas eder. Birgn yanma birka adam geldiler... Ben bunlara ne edeyim ve diyeyim...ilh) (Son ahitler-4, Sh.282-286=s.=5,Sh.129-130) YEDNCS: Kastamonu-Devreknli Ahmed Kurey Hz.stadla ilgili bir hatrasn yle anlatr: 1163 (Manisal muallim Maksud Belen rivayeti ile N.ahinerin Son ahitler 4 ve 5 deki haberi mtereken yledir) (Mealen) Ben Kastamonuda stad ilk grdmde bana Kk Szleri vererek bunu yaz, hemen bana getir demilerdi. Eseri yazdm, babamla kendisine gnderdim. Yedinci Szn dua ksmnda bana dua ederek Ahmed Kureyi diye yazm. Ben belki stad beni ilk olarak grd iin ismimi unutmu olabilir, fakat baktm, Dokuzuncu sznde dua ksmnda, yine ayn ekilde Ahmed Kureyi demi. Sonralar kendisine gittim, bana Sen Arapsn, Seyyidsin dediler..Biz bunu hi bilmiyorduk. Bilahare eski kitaplarmzn arasnda Seyyid olduumuzun vesikas elimize geti. Maksud Belen derki: Ahmed Kureyi Aabey zmir-Kemeralt Camiinde hadiseyi bizede anlatt ve eceresinide gsterdi. Yine Ahmed Kureyi Aabey der ki: Bir ziyaretimde stad bana yle buyurmulard: Bize bu yaknlarda bir hal olursa, seni buraya vekil brakacam, vazifen var. Aradan 15 gn geti. Denizli hadisesi kt. Herkesi aradlar ve topladlar, bana birey olmad. Bir zaman sonrada, saa-sola gidip kardeleri teselli etmeye altm.. (Son ahitler-5, Sh.124-125) STADIN KASTAMONU HAYATININ ZET stad, Tarihe-i Hayat'nn - Merhum Abdurrahman'n yazdndan baka - yazlmasn, denizli hapsinde bir ihtar- manev ile talebelerine arz etmesiyle balyan hazrlk ve dnce; Denizli hapsinden sonra, Kastamonulu Sadk Bey in o mevzu zerinde nemle durmas ve stad'yla bu konuda yapt muhaberelerden sonra, kendisine ve Feyz Efendi'ye havale edilen Kastamonu Hayat blmn Feyzi Efendi ve Emin'in beraberce ok hlsal olarak u aadaki paray kaleme aldlar ve Emirda'na stad'a gnderdiler. O zaman bir lahika mektubu eklinde neredilmiti. Bir zaman sonra da, Byk Tarihe-i Hayat't(207) dercedildi. Bu para, stad'n Kastamonu hayatnn ok gzel, hlsal br fihristesi, bir fezlekesini dile getirdii iin, bu makamda derci mnasib grld. Lahikada neredildii ekliyle kaydediyoruz. Byk Tarihe sh: 264 1164 PARA BUDUR

"Risale-i Nurun gayet ehemmiyetli bir akirdi ve ok zaman sr ktibi(208) Mehmed Feyz'nin ve sekiz sene Sleymanlar gibi sadakatla nurlara ve bize Mehmed Feyzi ile beraber hizmet eden Emin'in bir fkralardr. Onlarn hatralar iin hi ilimedim. stadlar hakknda ok ziyade hsn- zanlarn krmadm. Aynen lahikaya geebilir. Said-i Nurs ok sevgili, ok kymettar, ok mfik stadmz Efendimiz Hazretleri! Evvel:Leyle-i Mi'racnz tebrik eder, el ve ayaklarnzdan per, kusurumuzun affn rica ederiz. Saniyen: stadmzn tercme-i halini merak edenlere deriz ki: Kur'an- Hakm otuz ytnn i'cazkr iartyla, mam- Ali'nin (R.A) Celcelutiye ve Erczesinde kerametkr delletiyle, Gavs- A'zam kuddise sirruhu bearetkr beyanatyla; stadmzn tecrme- halini ve Risale-i Nurun hakik mahiyetini beyan etmiler. stadmzn ahs- manevisini bilmek isteyenler, Risale-i Nurun iart- Kur'aniye ve Keramt- Aleviye ve bearet-i Gavsiye Risalelerini, eer mmkin olursa risale-i Nurun sair eczalaryla beraber dikkatle tetebbu' etmeleri lzmdr. Yalnz bizim stadmz hakkndaki kanaat- kat'iyemiz udur ki: sm-i Nur ve sm-i Hakime mazhariyetle; Kur'an- Hakimin hazinesinden nail olduu hakaik ve marifi, yegne tahdis-i ni'met maksadyla beere iln eden bu llme-i zfunn Bedizzaman Hazretleri, ahlak- Muhammediye ile (A.S.M) tahalluk etmi nefis ve heva berzahlarndan gemi, mekrim-i ahlkn en mmtaz ve mstesna bir timsal-i mcessemi olarak bu asrda bulunmu.. imdiye kadar btn hayatnda ayan- hayret bir uluvv- himmet ve seknet ve iffet ve mahviyet iinde yaam.. Gnay- kalb ve tevekkl ve kanat harikulde ve maiet ve kyafeti pek sde ve mekrim-i ahlk pek fevkal'dedir.. Dnyaya zerre kadar meyl ve muhabbet etmez, Hem yle bir tarda izzet-i ilmiyeyi hayatnda muhafaza etmi ki; asla kimseye arz- iftikar etmemek hayatnn mhim bir dsturudur. Dnya kendilerine tevecch etmite, o ondan yz evirmi olan stadmz, emr-i maata Cenab- Hakk'n inayetiyle iffet ve nezaheti daima muhafaza eder... Sadaka, zekt ve hediyeleri almaz... 1165 Biz yakinen biliyoruz ki; Kastamonu'da bulunduklar zaman, oturdukar evin icarn vermek iin yorgann sattlar da, yine hi bir suretle hediye kabul etmediler. Hem stadmz tekellf ve ta'azzumdan asla holanmazlar. Talebelerinin de tekellf kaydndan zde olmalarn emreder ve buyururlar ki: "tekellf er'an ve hikmeten fenadr. nk tekellf sevdas insan hadd- ma'rufu tecavze sevk eder. Mtekellif olanlar bazen hodbinane bir tezahr ve tefahr ve muvakkat ve souk bir riyakr vaziyeti taknmaktan kurtulmazlar. Halbuki bunlarn ikisi de ihls zedeler." Hem stadmz gayet mtevazi'.. tefevvuk ve temeyyz daiyelerinden, hret sevdalarndan ziyadesiyle saknrlar. Kendilerine mahsus saf merebi, o gibi can skacak eylerden lidir. Herkese, hele ihtiyarlara ve ocuklara ve fukaralara rfk ve mlyemetle uhuvvetkrane bir muamele-i halisanede bulunurlar. Mbarek yzlerinde mehabet ve beaetle kark bir nur-u vakar lemean eder. Heybetle beraber asr- ns ve lfet dahi grnr. Daima mtebessim bulunurlar. Fakat bazen tecelliyatn muktezas olarak, mehabet ve cell nazar o derece tezahr eder ki; artk o zaman yannda bulunup da sz

sylemek isteyen adamn adeta dili tutulur da, ne demek istedii anlalmazd. Bu cizler ok defa bu hali mahede ettik. stadmzn az sylemek adetidir. Fakat syledii veciz szler, herhalde dstur-u hikmet olarak pek manidar, pek mullu birer cmi-l kelimdir. stadmz ne kimseyi zem eder ve ne de yannda kimseyi gybet ettirir. Bunlardan asla holanmaz. Kusur ve hatalar setrederler. Hem o kadar hsn- zann mliktirler ki, hatta kendisi hakknda bir nseza sz tebli edene: "H bu yalandr. Bu sz syledi dediin zat, byle sz sylemez" buyururlar. stadmzn nefisle mcahedede o derece bir rsuh ve ihtisas vardr ki, asla huzzat- nefsaniyelerine hizmet etmezler. Bir insana kfi gelmeyecek derecede az yerler ve az uyurlar. Gecelerde sabaha kadar calib-i dikkat bir hl-i hiane ile ubudiyette bulunurlar. Yaz ve k bu adetleri tehalf etmez. Teheccd ve mnact ve evradlarn asla terk etmezler. Hatta bir Ramazan- erifte, pek iddetli hastalkta, alt gn savm- visal iinde ubudiyetteki mcahedelerini terk etmediler. Komular her zaman derlerki: "Biz sizin stad'nzn sekiz sene, yaz ve k geceleri ayn vakitlerde sabaha kadar hazin ve muhrik sadasyla mnacaat seslerini dinler, byle faslasz devaml mcahedesine hayretler iinde kalrdk." 1166 Hem stadmz taharet ve nezafet-i er'iyyeye son derece riayet eder, her zaman abdestli olarak bulunurlar. Asla mbarek vaktini bo geirmez, ya Risale-i Nur te'lifiyle veya tashihiyle megul veya mnacaat- Ceveniyyeyi krat veya secdegh- ubudiyette kaim veya tefekkr- l-i lhi bahrine mstarak bulunurlar. Ekseriyetle yaz zaman ehre uzak ormanlk da vard. stadmzla oraya giderdik. Yolda hem Risale-i Nur tashih ederler, hem de bu aciz talebelerinin okuduklar risaleye dikkat ederler, tashih iin hatalarn sylerler.. ve yahut eski mellefatndan birisinden ders verirler. Bu suretle yolda mbarek vaktini vazifeyle geirirlerdi. Evet, biz i'tiraf ediyoruz ki; stadmzn nutkundaki letfet ve lfetindeki halvet o derece feyizbah idi ki; insan sabahtan akama kadar o vaziyette ders alsa, yol yrse, asla sklmak ihtimali yoktu. Hem stadmz Risale-i Nurun hizmetini hereye tercih ederler, buyururlard ki: "Yirmi senedir Kur'an Hakimden ve Risale-i Nurdan baka bir kitab ne mtelaa etmiim ve ne de yanmda bulundurmuum. Risale-i Nur kafi geliyor. Evet, Feyyaz- Mutlak tarafndan btn hakaik-i Kur'aniye kalb-i mnevverlerine ilham ve ilka-i kll ile ifaza olunur da; Kur'an- Muciz-l Beyandan baka neye muhta olur. Bunda phesi olanlar, Risale-i Nura dikkat etsinler. Cenab Hak stadmza Risale-i Nurun te'lifinde yle bir iktidar- bedi ihsan etmitir ki; bu herkese nasib olacak hasletlerden deildir. O gzelim Nur Risaleleri her biri gurbette hem hastalk iinde, dada bada ktipsiz, tahamml mkil gayet ar erait dahilinde zahir nice mkiltlarla meydana gelmi de, m'minlerin imdadna yetimilerdir. Fakat Cenab- Hakka hadsiz kr olsun ki; nayet-i lhiyye harika bir tarzda fevkalde bir muvvaffakiyet ihsan etmitir. te bu

srdandr ki, Cenab- Hak stadmza kinat bir kitap, sema ve arz birer sahife gibi kef ve uhudla bihakk-il yakin okuyacak bir iktidar vermi, mahz- inayetiyle byle kuds bir esere sahib klmtr. Evet, yt- teri'iyeyi hav Kur'an- Mu'ciz'l-Beyann hakaik ve marifini.. ve yt- tekviniyeyi mil kitab- kebir-i kinatn vezaif ve maanisini beyan edip, marifetullahn en yksek derecatna uruca nev'i beeri tevik eden ve bugn ki gnde lmeye yz tutan kalbleri bile izn-i ilh ile ihtizaza getirecek kadar harika bir eser-i bedi'a, bir serayan- seria olan Risale-i Nurla ner-i hakaik eden bu vcud-u mes'udla beeriyet iftihar etmek lzm gelirken; ok gariptir ki ehl-i ekavet tarafndan zehir verilmeye cesaret, ta attrlmaya bile cr'et ediliyor. Evet, srr ile Enbiyann vrisi 1167 olanlarn trl trl bellara uramalar hikmet-i ilhiye iktizasndan olmasyla; O zmre-i mbareke gibi, stadmz dahi nice nice bellara hedef olmutur. Hatta Kastamonu'ya ilk terif ettikleri zaman, ocuklara bedbaht bir ak tarafndan tevik edilip, abdest almak iin emeye ktklar vakit ta attrmlar. Fakat stadmz daima grd eza ve cefalara ululazmane sabr ve tahamml eder. Hem safay-i sadre ve selmet-i kalbe malik olduklarndan, o ocuklara dahi hiddet etmeyip, buyururlard ki: "Bunlar sre-i Yasin den mhim bir ayetin nktesini kefme sebep oldular" diye onlara dua ederlerdi. Sonra bu ocuklar, stadmzn duas berektyla ayan- hayret bir hal kesbettiler ki; stadmz uzak-yakn nerede grseler, koarak yanna gelirler, mbarek elini perler, duasn alrlard. Hem stad'mzn harika haleti ve yn- hayret garaib-i ahvali bata Risale-i Nur olarak pek oktur. Evet biz i'tiraf ediyoruz ki; stadmz bizim hatrat- kalbimizi bizden ziyade okur, ok defa bizi haberimiz olmadan bir meseleden iddetle, tella ikaz ederler, bizi hayrette brakrlard. Sonra gnler getikten sonra, aynen stadmz'n ikaz ettii eyle karlar, aklmz bamza gelirdi. Bazen stadmz'la daa gittiimiz zaman, daha dnmek zaman gelmeden birden bire stadmz kalkarlar, bize de emrederlerdi. Hikmetini sormak istediimizde: "Acele gidelim, Risale-i Nur hizmeti iin bizi bekliyorlar. Hakikaten ehre avdetimizde, mutlaka mhim bir Risale-i Nur kirdi bizi beklemekte veya birka defa gelmi gitmi diye komular haber verirlerdi. Yine bir gn Mevln Halid Hazretlerinin kk k namnda bir talebesinin neslinden gelen mbarek bir hanm (Asiye Hanm) yannda ok senelerden beri muhafaza ettii Mevln Hazretlerinin cbbesini Ramazan- erifte teberrken stad'n yannda kalsn diye Feyz ile gnderir. stadmz hemen Emin kardeimize, ykamak iin emrederek Cenab- Hakk'a kretmeye balar. Feyzi'nin hatrna gelir ki: "Bu Hanm benim ile yirmi gn iin gnderdi. sad'm neden sahib kyor?" Hayretler iinde kalr. Sonra o hanm grr, Feyziye der ki; "stad'n hediyeleri kabul etmediinden bu suretle belki kabul eder diye yle sylemitim. Fakat emanet onundur. Canmz dahi feda olsun" der. O kardeimizi de hayretten kurtarr. Evet, mbarek stadmz, o cbbeyi Mevln Halid den sonra. Vazife-i tecdid-i dinin kendilerine intikaline zahir bir almet (209) telkki ederek,bil tereddt sahip km olmaldrlar. Hem yle olmak lzm... nk: Hadis-i sahihde

(209)Az yukanda Mevln Halid'in cbbesi bahsinde, zuhr etmi pek acib tevafuklar da bu hakikata kat'i iaret etmektedirler. A.B. 1168 buyurulmu. Mevln Halid Hazretlerinin veldeti 1193, stadmz Hazretlerinin ise, 1293'dr.Bu hadisin tam izah Risale-i Gavsiye'de vardr. Yine bir zaman Feyz, stanbul'da gayet czibedar bir limin dersine kaplarak orada kalmak niyet etmi. Fakat acaba stad'm msaade edermi? diye mtereaddit iken; O gnlerde buradan bir Risale-i Nur kirdinin Feyziye yazd mektubunu stadmz grrler. O mektubun zeyline: "stanbul Eski Said-i bilir, Yeni Said'in kardei Feyzi'yi aldatp kendine ekmesin. Risale-i Nur raz deil.." diye yazmlar. Feyz stanbul'da bu mektubu alnca birden aylr, akl bana gelir. stad'ndan, kusurlarnn afvn ister. Yine Denizli hapsi vakaasndan evvel, arasra ltife tarznda bizlere hususan Feyzi'ye stad'mz buyururlard ki: "Cezanz var, tokat yiyeceksiniz. Hapse gireceksiniz. diye Denizli hapsimizi bize remzen haber verip, hem bizi ikaz, hem kablel-vuku' bu muhim hadiseyi kefen beyan ediyorlard. Hakikaten ok gemeden stadmzn dedii gibi kt. Yine Denizli hapsinden evvel buyururlard ki: "Kardelerim oktandr sekiz seneden fazla bir yerde kalmamm. imdi buraya geleli sekiz sene(210) oluyor. Bu sene herhalde ya vefat edeceim veya baka yere nakledileceim" diye Kastamonu'dan terifini haber veriyorlard. Hem Denizli hapsi musibetinden evvel stad'mz buyururlard ki: "Kardelerim, Risale-i Nura bir ka cihette hcum hissediyorum. Ziyade ihtiyat ediniz!" Hakikaten ok gemedi, stanbul'da bir ihtiyar hoca bilmiyerek, bir risalenin bir meselesine itiraz ediyor. Sonra eski Fetva Emini merhum Ali Rza Efendi Hazretleri o hocann itirazn reddediyor ve Risale-i Nurun hakkaniyetini tam tasdik ediyor. Bir mddet sonra, birden hayvan (at) rkp stad'mzn mbarek baca incindi. Aylarca zdraplar iinde vazife-i ubudiyetini ve Risale-i Nurn hizmet-i kudsiyesini ok mkiltlarla ifa edebildi. Sonra, tekrar dada mthi bir zehirlemeden gayet ar bir surette hasta iken, Denizli hapsi tevkifi meydana kt. Fakat o Ferd-i ferid tahamml pek mkil ve dehetli halde hem hizmet-i imaniye ve Kur'aniyedeki azm- metnini, hem ubudiyyetteki vazifesini ifaya son derece gayret edip, asla ftr getirmeden ulul-azmane bir sabrla ispat ediyordu. Yine stadmz, tevkifimizden evvel mkerrer buyururlard ki: "Ehl-i dnya Risale-i Nura ilimesinler. Eer iliirlerse, fatlarn hcumuna sebep olurlar." Hakikaten herkese malmdur ki; Risale-i Nur akirtleri tevkif edi (210)Hicri hesapta hakikaten sekiz senesi dolmu oluyordu. Amma sabit hesab olan miladi veya Rumiye gre yedi buuk senesi tamam oluyordu. A.B. 1169 lir edilmez, her tarafta afetler, zelzeleler, hastalklar balad. T Risale-i Nurun hakkaniyeti tasdik olunup, vatana faydal olduu itiraf edilinceye kadar.. ok yerlerde ezcmle Kastamonu'da zelzele devam etti. Hatta Kastamonu'nun tarih yksek kal'as -ki baz risalelerin medresesi hkmne

gemiti- Risale-i Nura ve mellifi olan stad'mza itiyak ve hasretinden matem tutup en salam kkl talarn aa atarak; stad'mzn ihbar- gaybsini maddeten tasdik etmitir. stad'mz, tevkifimizden mukaddem buyurdular ki: "Risale-i Nura mthi bir hcum pln var. Fakat merak etmeyiniz! Mjde, inayet-i ilhiye imdadmza yetiecek. yle ki: Bu gn okumak iin "Hizb-i A'zam- Nuri"yi amtm. Birden karma ayeti kt. Baktm, grdm ki: manasnn ok tabakalarndan hususan many- iarisiyle ve cifrisiyle hem hapis musibetine, hem necatmza iaret ve bize bearetediyor(211) buyurdular. te Denizli mahkemesi beraet kararn vermezden dokuz ay evvel, biltereddt bu ayetin definesinden ald cevheri izhar edip, hem ayet-i kerimenin mhim bir nkte-i i'caziyesini kef, hem de kuvve-i ma'neviyeye muhta zayf talebelerini tebir etmekle, bizi mesrur eylemilerdir. Bu ayetin tam izah Denizli mudafaas iinde ve lahikasndadr. Nsha-i ndire-i zaman olan stadmz gayet eci' ve metin ve ulu'l- azmane bir cesaret-i fevkal'deye mlik bir lisan-ul haktr ki, hak yolunda sz sylemekten ekinmez, levm-i limden korkmazlar. Bir gn, ismullah yazl kabir talarn lamlar zerinde konurken grrler... Orada dnyaca mhim zatlar da hazr olduklar halde, kimsenin syleyemedii hakl ve fakat gayet ac szlerle, o haksz ie ve daha baka mthi haksz ilere sedd-i sedid olmulardr. Hem memleketimizde her kim stadmz' rencide etmeye cesaret etmise Risale-i Nur'a zarar getirmise, mutlaka su-i kibete uramlardr. Bazlar dehalet edip akllar balarna gelmi ise de, bazlar da cezalarn ekmilerdir. Bu vakalarn bazlar lahikada yazlmtr. Elhasl: Mbarek stad'mzn evsaf- kemalini ve mehasin-i ahvalini bizim gibi cizlerin bihakkin tasvir ve ta'rif edebilmesine imkn yoktur. Halk- Zlcelal velcemal Hazretleri stad'mz bir vcud-u mstesna olarak yaratm ve tevfik-i lahsine mazhar klmtr. Ne saadet ona ki, onun bizzat itigal ettii ve ehemmiyetle tevik ve tavsiye ettii Risale-i Nur ile hizmet-i Kur'aniye ve imaniyede buluna ve Risale-i Nurdan dersini alm ola... (211)Ayetin bu iari manas, Denizli hadisesinde tevkiflerinden sonraki ilk gnlerde ihbar edilmi... ncelerinde ise sadece onun mjde taraf gsterilmiti. A.B. 1170 stadmz bizim memlekette bulunduu mddete, faslasz ner-i hakaik eylemi ve bizim saadetimiz iin feyiz baheden mbarek nefesini sarfetmitir. Cenab- Erhamrrahiminden btn ruh-u canmzla niyaz ederiz ki; maher gnnde dahi bizleri hadisi erif'ine mazhar olan stadmz, define-i ulm ve fnn, Bedilbeyan, llme-i Bedizzaman Said-i Nurs Hazretleri ile birlikte haretsin. Tki, o korkulu gnde nurlu, mfik, mbarek elile elimizden tutsun, huzur-u Resul- Ekrem Aleyhissalat vesselm'a bizi gtrsn inaallah!.. Risale-i Nur kirtlerinden Feyzi, Emin(212) TAKRZLER VE HSSYAT FADELER

sdadn Kastamonu hayatnda yazlan lahika mektuplarnn yzde doksanndan fazlas Hazret-i stad'n bizzat mektuplardr. Barla hayatnda ise, lahika mektuplar mevzuunda durum deiiktir. Onda stad'n lahikaya geen mektuplar pek azdr. Talebelerin takriz ve hissiyatlarn ifade eden mektuplar, ekseriyet tekil ederler. Bunun byle olmasnn sebebini tam bilmemekle beraber, Barla'da Hz. stad Risale-i Nurun yzde seksen risalelerinin te'lifiyle megul olduu ve talebelerinin Kastamonu'da az olmas ve Isparta uzakta kalmas gibi sebeb olabilir. Barla da ise, durum bunun tamamen aksi olduu iindir. Hazret-i stad'n Kastamonu hayatnda, takrzan ve ona hitaben yazlan yazlardan sadece bir ka nmune arzedeceiz. Bu nmuneler dahi umum Nur talebelerinin ulv his ve telkkilerine de ayna olduu iin ksa geeceiz. Birincisi: Risale-i Nurun karadeniz blgesinde en ok neir hizmetini ifa eden ve bunda Isparta kadar muvaffak olabilen merhum Ahmed Nazif elebi'nin kaleme ald takrizli fkralarndan birisinin baz blmlerini alyoruz: "Tahminen ve takriben alt sene evvel bir gazete stununda, Isparta'da halkn fazla alka gstermesinden, din ve iman telkin etmesinden rken ehl-i dnya tarafndan tevkif edildiini teessrle okumutum. Otuz senelik uzun bir zaman iinde(213) bir defa byle ac haber aldm halde, akibetin (212)Emirda-1 Dosyas Sra No: 208... Ve Byk Trihe S: 264 (213) Ahmed Nazif elebi Efendi'nin bu fkrasnn ba tarafnda 1908'de stanbul gazetesinde ismini, 1910'da da nebolu'ya uradg zaman kendisini grdgn ve o zamanlardan beri kalbinde stad'a kar bir muhabbet beslediini yazmaktadr. Fkrann bu ksm kitabmzn ba taraflarnda yazldg iin buraya almadk. A.B. 1171 den kat'iyyen baka bir ma'lmat edinmemitim. O seneden beri Cenab- Rabb-l lemin Hazretlerinden niyazmda daima be vakit dualarmda "Ya Rab bana bir mrid-i kmil ihsan buyur" niyaznda iken, bundan sene evvel, yani hicri 1357 ve miladi 1938 senesinde nebolu'da bir kahvede Kastamonulu(214) bir zavall sarhoun sitayile bahsetti bir zatn Kastamonu'da mevcudiyetini ve menfi olarak bulunduunu iittim. Dikkat ettim ve tahkik ve ta'mik ettim, anladm ki: Otuz senedir kalbimde sakl olarak tadm o zamanki "Said-i Krdi" olduunu hayretle rendim... Ve kalbimdeki sevgi gnler getike atelendiini hissettiimden her tehlikeyi gze alarak, ziyaret edip mbarek ellerini pmek lzm ve art olduunu bildim. Ziyaretimde Yeni Said'in ism-i mbarekleri "Bedizzaman Said-i Nursi" ve "Risale-i Nur mellifi ve sahibi olarak buldum. Kemal-i ak ve ihlsla sarldm. Ve benim yegne mridim ve rehberim ve byk stadm o Risale-i Nurdur dedim. Bana o hadsiz ihsanat hidayet ve inayet buyuran Cenab- Hakk'a Kur'an- Hakimin harfleri adedince krederek ELHAMDLLLAH HAZA MN FAZL RABB dedim (215) Risale-i Nura intisab etmezden evvel, madd ve dnyev her ilerimizde ve ticarethanemizin kazanlarnda ve ahs ve husus ilerimizde, Risale-i Nura intisabtan sonraki hrikulde farklar ve bereketleri grmekle beraber, en byk bir ticaret sahibi veya mes'ud bir zenginin mreffeh ve serbestliinden daha fazla ferah ve srr ve serbest yaay tarznda shhat ve afiyetle

EHAMDLLLAH mes'udane imarar- hayat eylemekte olduumuzu ve Risale-i Nurun kuds ltuf ve kerametlerine medyun bulunduumuzu i'tiraf ve tasdik ederiz... Bu iinde bulunduumuz Alman ve ngiliz harbinin bidayetinden devam mddetince, hadsiz zndk ve mnafklarn hi yoktan sebepsiz olarak, ahsma bir isnadat olsun iin, gerek mnevver fikirli lim ve gerekse chil, mlhid hemen hemen -Bir ka dostlarm mstesnaBtn memleket halk kuds hizmetimden kstrmek iin; eytan aleyhi mayestahik btn memleket halkn ifal ederek aleyhime tahrik etmi olacaktr ki: "Nazif muhalif bir siyasetle ittihad- slama taraftardr. Siyaset propagandas yapyor" zihniyeti iddetle aleyhimde memleket halkna ve erkn- hkmete kadar sirayet ettiriyorlard. Btn eytanlarn tecesssleri tahrik edilmi, gya aleyhtarlarm benden bir intikam hissiyle giyabmda hem mthi cereyan iddetlendirmek iin, kendilerince menfur tekkk etikleri Alman (214) Bu fkrann yazl tarihi de 1941'de olduu ortaya km oluyor. A.B. (215) Evet baz ehl-i velayetin ileride talebesi olacak zatlar, daha dunyaya gehneden evvel, hiss-i kablelvuku'un inkiafiyle kerametkrane kefettikleri gibi, Risale-i Nurun talebelerinin mhimlerinden bir ka zat dahi ok zaman evvel bir hiss-i kabl-el vuku' ile ileride Said ile alakadar bir surette bu nura hizmet edecegini hissetmi. te onlarn birisi Nazif'tir. Said-i Nursi. 1172 c" nmiyla hakaretlere ma'ruz brakmaktan ekinmediler. Halbuki, ben lillahilhamd Risale-i Nurun iradiyla hakaik-i imaniyeyi ve kuraniyeyi, deil kre-i arzdaki cerayanlara, belki bana verilse de btn dnya saltanatna da alet edemem. Ben yalnz hakikat ve imanc ve Kur'anc Risale-i Nurun bir hadimiyim.. (216)" Bir bayram mnasebetiyle stad'na gnderdii bir hediyesinin adem-i kabul zerine, Ahmed Nazif elebi'nin stada yazd ikinci bir fkrasndan: "ok Aziz ve ok kymetli mfik ve fedakr stad- a'zamm, efendim Hazretleri! Hazineler dolusu mcevherattan daha fazla kymetli, hatta bu fn dnya hayatnn zinetleriyle llemiyecek derecede kymettar mektubunuzu, mbarek Ramazan- erifin yirmi nc gn akam, iftardan on dakika evvel postadan aldm. Cenab- Allah kabul buyursun, iki iftar bir yaptm. Elhamdlillah haza min fadli Rabb... ...Bizim ve gerekse mbarek Zekeriya kardeimizin kymetsiz, deersiz hediyelerini; me'zuniyetsiz kabul ederek takdim etmek cesaretinde bulunduumdan mtevellit aziz stadmn adem-i kabul ve honutsuzluuyla tekdiratna maruz kalacamdan korkarak, intizarda iken, mvezzi iki mektubu verdi. ftar vakti dar olduundan ayakta zarf atktan sonra, kymet takdir edemiyeceim ok irin ve czib olan hatt- fazlaneniz sanki "Korkma" diye hitap ediyormu gibi tebessm ederek, gzme iliince srurumdan okuyamadm. Hemen haneme koarak okumaya baladm. efkatli stadm! Hizmet-i Kur'anda ve Risale-i Nurun neriyatndaki zerre-i vhide kabilinden olan mesimin nezd-i li-i stadanelerinde hsn- kabule mazhariyeti; zaif, fakir, aciz hizmetkrnz ve iktidarsz, idrk naks, ihatas dar, uuru muhtell talebenizi ne derece sevin ve srura kalb ettiini ta'rif edemem.

Byle ma'nev ve kuds takdirata mazhar buyurulan ve bizim gibi gnahkrlara otuz senelik itiyakla, on senelik mnact ve niyaz mukabilinde siz stad'mz ihsan buyuran.. Ve kullarnn isyanlarna bakmyarak her istediklerini bilen ve iiten ve "Bellaa ma bella" veren ve btn mkevvenat yed-i kudretinde tutan ve hereye sahip ve mlik ve hkim bulunan Canab- Hak ve feyyaz- Mutlak Hazretlerine ne suretle hamd ve kr edeceimi bilemiyorum... (216 )Osmanlca Kastamonu-2 S:65 1173 Mektubat risalesinin ikinci mektubunu daima hatrlyarak bu emirlerinize riayet etmeye altm halde, bir mcbir-i gayb bendenizi tahrik ederek, ikinci mektuba muhalefete sevk ediyor. Niyetim halis sadakat ve merbutiyetim cidd ve ok salam, her trl riyadan ri ve hi bir maddi menfaata ma'tuf ve mstenid olmyan Allah rzas yolunda Kuran namna ve Risale-i Nura hizmet gayesine ma 'tuf ve bilhassa bizim gibi ciz, si ve gnahkrlarn hidayet ve irad ve slhna ve ehl-i dalleti ve ehl-i bid'ay tarik-i Hakk'a da'vet ve hakaik-i mana hadim bir kuds zat, bizlere ve memleketimize vediatullah olarak ihsan buyurulmu, kymetli misafirimiz, naslki biz gnahkrlarn manev yardmna kouyor ve gece gndz mafiret-i ilhiyyeye ve iradmza alyorsa; bizler de bu aziz misafirimizin madd yardmna seve seve ve itiyakla ve ancak Allah iin komak ve almak vazifesiyle mkellef bulunduumuzu hissediyoruz... Af dilerim, kymetli ve sevgili stad'm! Bilirimki, hediyeleri kabul etmiyorsunuz. Fakat zekt ve sadaka gibi muaveneti arkadalarmzn srar zerine yazmaya mecbur oldum. Hem de madd ihtiyalarnza, ikametgh kiras, odun ve kmr gibi mbrem ihtiyalar iin lzm olduunu dnmtm... Kymetli ve mfik stad'm! u kadar var ki; hizmetkrnz stad namna deil, kymetli ve garip bir misafirimiz namna ve rizaen lillah yardm etmek istiyoruz. Hem manev zarar grmemeniz iin kuvvet ve kudret ve azamet sahibi Cenab- Allah'a niyaz ve tazarru' ederek dergh- ilhiyesinde hsn- kabula mazhar eylemesini dua ediyoruz... Daim kuds dualarnza Muhta, gnahkar hizmetkr ve talebeniz Ahmed Nazif elebi (R.H) (217)" KNC FIKRA : Ispartadan Hsrev Altnbaak'n mjdeli bir mektubu: "Aziz stadm! Yksek ve cidd iradlarnzla adm atmay en byk bir maksat bilen talebeleriniz, son zamanlarda yan- kran bir vaziyete girdiler. Hulusi-i sani be on arkadayla.. Hafz Ali civarndaki yirmi yirmibe arkadayla.. Mbarekler, Otuz otuzbe refikleriyle.. Bilhassa Hafz Ali, kynden Ahmedler ve Mehmedlerin ok halis gayretleriyle umumiyet itibariyla hem hi mbalaasz bin kalemle belki daha fazla; en geride kalan Isparta da ise, Kahraman Rd'nn ve risaleleri kendine tamamen yazan Mehmed Zhdi'nin ve kk Ali'nin ve Osman Nur gibi faal talebelerin gayret ve him (217)Ziyadat- Kastamoniye S:13 1174

metleriyle otuz ile krk arasnda, hatta bir cihette mmtaziyet kazanan Mehmed Zhd'nn kk Hafz Ali gibi hem Risale-i Nuru yazarak, hem kendi evinde yz elli kadar ocuu serbest olarak aydan beri okutmasyla; Ve civarnda dier kylerde bulunan onbeer, yirmier arkadalaryla talebeleriniz Kur'an hizmetlerinde gayretli bir surette almaktadrlar. Mbareklerin yazdklar gibi, drt kyde drt ay zarfnda, elif-bay okuyamyan krk elli mm adam, Risale-i Nuru mkemmel yazmaya muvaffak olmalar harika bir keramet-i Risalet-n Nur olduuna kanaatmz geldi. Risale-i Nur akirtlerinden Hsrev(218) NC FIKRA: Elaziz'dan gelen Albay Hulusi Bey'in acib mektubu: "Aziz stadm! Ondokuzuncu Mektub'u bir mecliste ve bir cuma gecesi okumak niyetiyle zerime almtm. iddetli yamurlu bir geceydi. O mecliste okumak zere elimi cebime koydum. O mbarek eser yerinde olmadn hayretle grdm. Eseri koyduum ceb yrtk ve delik olmad gibi, ben de baka hi bir yerde durmadma gre bu hale hayret etmemek kabil mi?.. O geceyi uykusuz geirdim. Mteessir oldum. Hazret-i Gavs'dan mbarek eseri istedim. Lillahilhamd ertesi gn bu eseri dinlemekle namaza balam olan bir muallim vastasyla bulundu. akr akr yamur altnda amur iinde bu mbarek eser bulunsa bile, artk okunamyacak derecede olacan tahmin edersiniz deil mi? ayan- hayret ve cy-i dikkat ve medar- ibrettir ki, en ufak bir leke bile olmamtr. Hafz- hakiki o mbarek eseri, ona manen ve cidden bal olanlar gibi muhafaza buyurmu. Hafiz ve lm ve hakm isimlerinin zhir bir tecellisi bylece lemaen etmi oldu. Hulus (219)" Merhum Albay, Hac Hulusi Bey'in gnderdii benzeri mektuplar zerine, Hazret-i stad'n Kastamonu'dan kendisine yazd bir mektubun bu makama ilhak mnasib grld: "Aziz Sddk Muhlis kardeim ve man hizmetinde sebatkr arkadam! (218)Ziyadat- Kastamoniye S: 2 (219)Ayn eser S: 3 1175 Evvela: Kat'iyyen bil, sen eski mevkiini Nur dairesinde tm muhafaza ediyorsun.. Ve senin ile muhabere hi kesilmemi. Ben kardelere yazdm mektuplarmda "Aziz, sddk" dediim vakit, daima saff- evvelde Hulus muhatabdr. Senin bu ar erait altndaki Nur hizmetlerine bin barekallah deriz.. Ve bu biare hasta kardeine ettiin ok yksek duana binler amin deyip, Allah senden raz olsun. Sizi tebrik ederiz. Saniyen: Lillahilhamd Nurlarn her tarafta fthatlar var. En ehemmiyetli yerlere sizin gibi kahramanlar gnderiliyor. O havalide ve Kars'ta Nurlarla alkadar kardalara, hususan biradarzedem

Nihad'a ok selm ve selmetlerine dua edip dualarn isteriz.

Elbaki Hvel-baki Kardeiniz ve sizi unutmayan Said-i Nurs Buradaki Nurcular size arz- hrmetle ok selam ediyorlar. Aziz Kardeim! Beni merak etme! Cenab- Hakk'n inayeti devam ediyor. Hem de dnya madem geer,Meraka demiyor. Sen her gnde belki yirmi defa duada tahattur edilirsin.(220) Drdnc Fkra: Bedreli Hulusi-i Sani nvanyla mehur mbarek Sabri Hocann mektubundan bir paradr. "Hamden lillahi Tl, l'hika nmyla msemma risalemiz yevm ve usbu' zuhrat ve ahval ve mukteziyat sebebiyle husule gelen; tabiri caiz ise, Hazret-i Musa'nn binbir kelm misill u lahikamz o kadar zengin ve rengin ve o derece manidar ve revnekdar bir hale gelmi ve daha tekemml ve tezyd edecektir ki; btn Risale-i Envar elde edemiyen, Mektubat lahikasn elde etse, lahikada mevcud hkaik ve mesail, krini tamam Risalet-n Nuru mtala etmi derecede mstefid ve kendini hasaretten kurtarabilir derim. Risale-i Nur akirtlerinden Sabri(221) Ve daha bu nevi takriz mektuplar ve fkralarndan otuz krk kadarn burada sralyabilirdik. Fakat bahis uzar, kitap byr, belki de bazlarna usan verir diye bu bir ka nmunelik fkralarla iktifa ettik. (220) Ziyadat- Kastamoniye S: 30 (221) Ayn eser S: 62 1176 NUR LEMNDEN YNE ZULMET LEMNE Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin Kastamonu'daki hayat - dier yerlerde olduu gibi - bir taraftan zulml tecavzler, kesafetli tazyikler ve evhaml tarassudlarla devam edip giderken; br tarafta Nur ve hidayet saan gzel ve irin vaziyetler, iradkr nasihatlar ve meymenetli hallerle doludur. Onun iin, hayat denilen ilh hikmetli tecelliyatn bir ayinesi olan eyin, gece ve gndz gibi, yahut nur ve zulmet gibi mbadeleli haller gsteren her iki tarfnn vaziyetleri grlmektedir. te tekrar bir nebze zulmetli tarafn durumlarndan bahis aacaz. Evet, Hazret-i stad'n btn o kat ve katmerli, zulmetli ve kesafetli tarassud ve tazyikler altnda; Ve btn bunlara ramen nerettii Kur'an nurlaryla Anadolunun bir ok beldelerinde iman ve irfan filizleri am, Kur'an ve iman hizmeti olan Nur risalelerinin yaylmas yava yava, fakat heybetli ve azametli, fthat ve teshir edici neriyat sayesinde iman ve Kur'ana feda mcahidler yetitirmesiyle birlikte; zndk ve mnafk olan ehl-i dallet gayz ve kinlerinden kudururcasna bahaneler aramaya ve kanunlar eliyle ma'sum Nur talebelerini ezdirmeye yarayan en ufak bir ip

ucunu ejderha gibi gstermeye balamak zere harekete getiler. lk nce Nurun neriyat merkezi olan sparta'da mahall hkmet ve Emniyeti evhamlandrdlar. Isparta merkezinde srf Allah iin hlisane ve alicenabane Kur'an'a byk hizmetler yapan ve kendi evinde hasbetenlillah yz elli kadar ocuu Kur'an ve iman dersleriyle okutturan merhum Mehmed Zhd Efendi'nin evini baskn yaparak taharri ettirdiler. Bulduklar risale ve Kur'an czleriyle birlikte Isparta adlyesine sevk ettiler. Bu hadise 1941 sonlarda vuku' bulmutu. Adliye, tetkik neticesinde Mehmed Zhd Efendi'ye beraet ve risalelerin iadesine karar verdi. 1177 Hadiseyi, Mehmed Zhd Efendi'nin bir sene sonra vefat mnasebetiyle, Isparta'l Ktip Osman Efendi stad'na hem bu vefat hadisesini, hem de Mehmed Zhd'nn fedakrane hizmet ekillerini mektubuyla yle anlatmaktadr: "Sevgili stad'm! u iinde bulunduumuz asrn dadaal, zlumatl bir zamannda dnyaya gne gibi ziya ve Nur veren ve zulmat perdelerini yrtan, hak ve hakikat ve Srat- Mstakim yolunu aan ve btn ehl-i man zerlerine rahmetler saan "Risale-i Nur"u eline alp, koynuna ve cebine doldurup ar pazar ve stasyon caddelerinde ve osa yollarnda, uzak-yakn ve arktan Garba, Garbtan arka giden yolculara tevziat me'murluu yapan.. Ve ma'sum ve ma'sume ocuklardan iki yz - yz ocuu evine toplayp onlara Kur'an ve Risale-i Nuru ders gsteren; ve mnafk ve zndklarn bir sene evvelki hcumlaryla mahkemeye verilerek, beraat etmi olan; ve Kur'an ve Risale-i Nur hesabna her saat ve her dakika cann feda edercesine alan ve bu fedakarl yznden pek ok kimselere iman ve ihls kazandran MEHMED ZHD' Efendi kardeimiz kader-i ilhi ile dnyaya gzn kapayp, Ar- Rahmana gzn aarak tekbir ve kelime-i ehadet ile sahib-i emanet olan zat- Zlcell hazretlerine teslim-i ruh eylemitir.(222) Mehmed Zhd'nn hadisesinden bir mddet sonra da; Sav, Kulen gibi Isparta'nn baz kylerinde Nur talebelerinin iman ve Kur'an'a ait hizmet ve faaliyetlerini byterek ihbar ettiler. inde "Beinci ua"' risalesi de olduu halde bir ok el yazma Nur risalelerini basknlarda elde ettiler. Zabtlar tuttular ve bunlar su aleti diye Isparta adliyesine yeniden sevk ettiler. Davaya Isparta ar ceza mahkemesi bakt, inceledi. Mahkeme, bu risalelerde mevcud kanunlara temas eden bir durumun olmadn grd ve tm maznunlarn beraatine ve msadere edilen Nur risalelerinin sahiblerine iadesine karar verdi. ste gerek o hadise dolaysyla, gerekse nceleri Kastamonu'da her bir ka gnde bir Hazret-i stad'n menzili ya aranmakta veya bir hafiye tarafndan tarassud ettirilmekteydi. Bu evhaml ta'kibat hadiselerinin delili, stad'n Kastamon'dan yazp Isparta'ya gnderdii bir ok mektuplarndan okunabilir. Bu mektuplardan baz blmler yukarlardada geri yazld. Lkin bu makada tekrarna zarurut hasl oldu.Sadece bir ka rnek verelm: Tahminen 1938 yl ortalarnda(223) yazd bir mektupta yle de (222) Ziyadat- Kastamoniye S: 66

(223)Kastamonu Lahika mektuplarnn balangc 1938 yl balarnda oldugu az yukarda ispat edilmi olmakla; Mektup sralarnn durumuna gre bu tahmini yrtmek imkn dahilindedir. A.B. 1178 mektedir: "... Yeni bir medar- keramet ve inayet ve srur olan mektubunuzu aldm. Risale-i Nura bir inayet, bir ikram ve himayet-i ilhiyeyi gsterdi. yle ki: Bundan drt be gn evvel, bir taharri ile menzilim tefti edildi. Her tarafa baktklar halde, hfz- ilh ile bizi mahzun edecek bir ey bulamadlar:..(224) 2- Yine tahminen 1938'in son aylarnda, Celal Bayar'n bavekil olduu dnemde, yanndaki hizmetkr ve talebeleri tarafndan yazlan bir mektupta unlar yazl: ".. Risale-i Nur hakknda inayet-i Rabbaniyenin ltif bir himayeti udur ki: Karanlk bir vaziyette, korkutan bir zamanda casuslarn ve taharr me'murlarnn evhamlar ve tecesssleri stad'mzn menzilini sarmas dakikasnda, bir Fare stad'mzn bir orabn ald. Ne kadar aradk hi bir yerde bulamadk...(225)" 3- Daha sonraki yllarda yazlan bir mektupta, Hz. stad unlan yazyordu: "Sabri karde! beni saran ve balyan ar kaytlara ehemmiyet vermiyorusun. Halbuki buradaki evhaml ehl-i dnaya benim ile fazla megul ve alkadardr. Hatta...hatta... hatta... her ne ise...(226) 4- stad'n baka bir mektubu da yledir: "... Bu defa kahraman Thir yi umumunuz namna grdm.. Ve onda bir Ltf, bir Hafz Ali, bir Hsrev ve bir Said - Fakat gen Said - Mahede ettim. Cenab- Hakk'a krettim. Bu defa onun kokusunu alp, o daha gelmeden benim yanma gelen komiser ve taharri adamlar...(227)" 5-1939 yllarnda yazld tahmin edilen bir mektuptan: Sizin beni ok mesrur eden mektubunuza Isparta yoluyla cevab vermediimin sebebi, benim Isparta merkezi ile olan mnasebetime burada ok dikkat edilmesidir...(228) " Bu mevzudaki dier belgeler, ilerde tarihi srasnda kaydedilecek. Burada ayn konudaki belgelerden daha bir oklarn sralamak mmkndr. stadn hizmetkr bir ok zatlarn bilhassa ayc Emin'in hatralar bu durumu briz gstermektedir ki; Hazret-i stad'n menzili her zaman kontrol ve mrakabe altnda olup, her keyifleri istedike, mahkeme karar vesaire vz gelerek, stad'n evini taharr edebilmekteydiler, Bylece vlinin, Emniyet (224)Osmanlca Kastamonu-1 S: 20 (225)Ayn eser S: 87 (226) Osmanlca Kastamonu-1 S: 22 (227) Osmanlca Kastamonu, S:37 (228)Osmanlca Kastamonu-1 S: 272

1179 mdrnn, Siyasi ube mdrnn ve savcnn kimisi ahs dncesi ve keyfi icab, kimisi Ankara'ya yaranmak ve vazifeperverlik gsterii iin istedikleri zaman Hazret-i stad rahatsz edilmekteydi. Ne kadar ayan- taaccbdr ki; btn bu sk kontroller, tarassudlar, takip ve tecesssler altnda, her firsat deerlendirmesini bilen Hazret-i stad, Isparta'daki talebeleriyle en azndan haftada bir iki mektup ile muhaberesini devam ettirmi ve 1938 ylndan itibaren alt sene zarfnda ikiyz yetmi be kadar mektubu selmetle Isparta'ya ulatrabilmitir . Herhalde giden bu mektuplarn drt misli kadar da Isparta'dan Kastamonu'ya gelenleri olmutur. Ayrca bu mektupIarn belki bir ka misli kadar da, Isparta da elle yazlp oaltlan risaleleri stad, ne yapp yapp btn bunlar casuslara sezdirtmeden, yerli yerince ulatrma imknn salamaktayd. Gerekten bu vaka harika bir hadisedir denilebilir. Nihayet, gele gele 1942 yl bahar aylarnda, kr Saraolu'nun babakanl dneminde, tpk Eskiehir hadisesinde olduu gibi; Isparta'da yeniden geni taharriler yapld. Fakat Isparta adliyesi ar ceza mahkemesi (229) iinde "Beinci ua" risalesinin de bulunduu, elde edilmi btn kitaplar sahiplerine iade etti ve beraat verdi. stad Hazretleri o hadiseye ok ziyade sevindi. Isparta'y ve adliyesini ve Nur talebelerini tebrik etti. Isparta hadisesi ile yakndan ilgilenen stad, o mevzu'da Isparta'ya gnderdii mektuplar oktur, iki nmune kaydedelim: 1- "... Aziz Sddk Kardelerim! Hadise-i taarruziyeden mtessir olmaynz. nki mkerrer tecrbelerle Risale-i Nur inayet altndadr.(230) Hi bir tife imdiye kadar byle ehemmiyetli hizmette bizler kadar az meakkatle kurtulan olmam. Hem geen Ramazandaki hastaln ve Eskiehir'deki vaziyetimiz gibi, ok vakalarla zahir skntl meakkatli halt altnda, Risale-i Nurun faydasna olarak inkiaft ve daha te'sirli ftht grlm. naallah bu skntl hadise dahi mnafklarn aks-i maksudu ile Risale-i Nurun fthatn baka bir mecrada teshile vesile olur. Beinci ua' yirmibe sene evvel mesaili yazlan, yalnz bir iki sahife tatbikat ilve edilip ua'lara giren Beinci ua'ellerine gemesi ehemmiyetlidir. Fakat bunda da bir hikmet var. Belki onlara mesleklerini bildrirmek ve cehenneme gidenin mahiyetini bilmek iin fevkalde iktidar haricinde bir kaza-i ilhidir diye Cenab- Hakk'n inayetine ve hfzna itimat edip merak etmeyiniz... (231) (229)Osmanlca Kastamonu-1 S: 311 (230)Hadisenin ilk vukuunda stad'n u kesin ifadesi ile, neticenin beraat olacan remzen haber vermektedir. A.B. (231) Osmanlca Kastamonu-1 S: 264 1180 2- Isparta hadisesinin bir baka safhasndan bahseden bir mektubtada yle demektedir:

"... Evet, azm ve sebatnz ve ihls ve ciddiyetiniz, ehl-i dnyay malub etmi ve ediyor: Yoksa bir tek risaleyle yzyirmi adam tevkif eden adamlar, yzotuz risaleyle bir tek adam tevkif edemediklerinin sebebi, ihlsnz ve metanetinizdir hkmediyorum...(232)" Demek ki; Isparta'nn bu hadisesinde hi bir Nur talebesi tevkif edilmemitir. 3- Isparta hadisesinin neticesinden bahseden mektubundan da unlar okuyoruz: "Aziz sddk kardeim! musibetzadelerin manev galebesi, beraeti; deil yalnz sizleri ve bizleri, belki bu memleketteki btn ehl-i iman sevindirir bir mahiyettedir. nki Risale-i Nurun hrriyetine meydan at. imdiye kadar msadere tevehhmyle pek ok ihtiyata mecbur olmutuk. Bu on sekiz senede ve bilhassa buradaki alt senede(233) Risaleleri gizlemek hususunda pek ok zahmet ekerdim ve daima endie ederek azap ekiyorduk. Cenab- Hakk'a Risale-i Nurun hurufat adedince hamd- sena ve kr olsun ki; Bu defa Risale-i Nurun manevi galebesiyle o zalimane ve zlmetkrane perdeyi paralad... (234) " Bylece Isparta hadisesi beraetle neticelenmesiyle; bir sene sonra vuku' bulan Denizli hapis hadisesi neticesinde mahkemenin beraet vermesine de bir nevi kuvvet vermi ve yol am oluyordu. Hem Risale-i Nurun beraet kararlarna Isparta adliyesi bir nevi nclk yapma erefini de kazanm oluyordu. Ancak ne var ki; Hazret-i stad'n bekledii ve hak ve adaletin iktiza etti'i tam serbestlik ve hrriyet meydana gelmemiti, Ne gezer... Alt oku zihniyetini bir iman haline getiren zamann hkmeti ve en bandaki Lozan mteahhidi olan kii ve onun kpkzl Babakan kr Saraolu ve ileri bakan kr Kaya, yle adliye ve mahkeme kararlarn hak ve kanun muvacehesinde dinliyecek ve uyacak tinetten uzak idiler. Kanun ve adliye ve her ey bizzat ve yalnz kendileriydi!.. Evet, Isparta adliyesinin ar ceza mahkemesinin bu dilane ve hakperestane kararn, hkmetin deil dinleyip hrmetkr davranmas, tam aksine o beraet hadisesi onlar btn btn kplere bindirmiti. Risale-i (232) Ayn eser, S: 268 (233) On sekiz sene tabiri stad'n Van'dan aln tarihi, alt sene ise Kastamonu'ya geldii tarihten sonra geen zaman ki 1942'yi gstermektedir. A.B. (234)Ayn eser. S: 296 1181 Nurun bu manevi galebesi ve muvaffakiyetine kar gelmek ve te'sirini krmak iin, zendeka komitesiyle hkmet ibirlii edip beraberce bir ka koldan harekete getiler. Bylece iman ile kfr, Nur ile zulmet 1942-1943 yllar arasnda ok kesif ve amansz bir manev mcadele iine girmi oldu. yle ki: Zulmet ehli olan dinsiz, gizli zndk komite tekiltlar ve bunlarn bir nevi oyunca olan o tarihteki hkmetin bandakileri, Risale-i Nurun te'sir sahasn krmak, daraltmak, gevetmek ve yahut btn btn te'sirsiz hale getirmek iin balca plnlar unlard:

1- Mehur Hoca ve eyhleri elde edip, stad ve Risale-i Nur aleyhine konuturmak. 2- Diyanet leri reisliine, Kur'an'a yeni bir tefsir yazdrarak (235) nazarlar Risale-i Nurdan ekmek. 3- Hkmetin ahs- manevisini dine ve dindarlara kar olmayp, dine hrmetkr olduunu gstermeye abalamak. 4- Baz zndklarn eskiden yazm olduklar "slam Trihi" gibi sinsi ve mnafkane eserlerini nerettirmekle, milletin nazar- dikkatini o tarafa ekmeye almak. 5- Risale-i Nur talebelerinin arasna bir ok vesilelerle ihtilf sokmaya almak. 6- Risale-i Nurun metin ve faal rknlerine yksek maal memuriyet gibi parlak iler bulup megul eylemek... Evet,bunlar plnland ve tatbikine de geildi.Lkin bu vh, hud'al plnlar hi bir halt edemedi. Bilkis Risale-i Nurun revacn ve kymettarln ve daha ok iitilmesini ve meraklarn uyanmasn temin etti. Amma plnlarnn birisinde muvakkaten biraz muvaffak gibi oldular. Bu plnlar tatbik sahasna konulduu sene iinde, (Yani 1942-1943) Nur talebeleri de hizmet ve faaliyetlerini kztrdlar. Isparta'nn sadece bir tek ky olan Sav'da bin kalemle Risale-i Nurlar yazlmaya baland. Bu, Isparta'nn tek bir ky idi... Isparta ve etrafinda, bata da kaydettiimiz gibi; yzlerce binlerce risale yazld. Bu arada, "Ayet-el Kbra" gibi kfrn bel kemiini kran ve ilim ve hakikat meydannda onun kkn kal'eden bir Risale Isparta'l Tahir Aabeyin eliyle 1943 ylnda stanbul'da tab'a ve (235) O sra bu i lsmet nn'nn istegiyle, Diyanet Riyaseti Elmall Muhammed Hamdi Yazr Efendi'nin yazd, bir eseri neretti. Fakat Hamdi Efendi yazd eserinde Kur'an'n ve lslm'n hakikatlarndan hi bir ta'viz vermeden gayet gzel bir eser yazd. Bu eser, ne stad'a, ne de Risale-i Nura kar degil muaraza etmek, tam aksine Risale-i Nurun mdafaa ettii hakikatleri tervic ediyor ve ma'nen destekliyor mahiyetinde bir eser idi. Bu eserin ad "Hak Dini, Kur'an Dili" idi. Fakat o sra Diyanet Reisi . Yaltkaya'nn da o istikemette birey yazp yazmadn bilmiyoruz. A.B. 1182 rildi. Ayn zamanda Thir Aabeyin eliyle yazlan Hizb-l Kur'an "eseri ve bunun arkasnda Hafz Ali'nin eliyle yazlan "Hizbn Nuri"de fotoraf yoluyla tab'edilmilerdi. Yine ayn bu sene iinde "Beinci ua" Risalesi hret kazanm, ok duyulmu ve her tarafta merak ile aranmaya balanmt... Yine ayn bu sene iinde Hazret-i stad, mteferrik Nur risalelerini birbirine ekliyerek, mecmualar halinde toplamaya ve bazlarn daktilo ile yeni yaz ile coalttrmaya balamt. Bu mecmualar "Hccet-llahi-l balia" ve "Misbah-l man" adlarndaki Asay- Musa'nn birinci blmn tekil eden risalelerdendi. Ayrca Mu'cizat- Ahmediye ve Mu'cizat- Kur'aniye, Gencler ikaznamesi veya Tenbih-l Gfilin olan Genlik Rehberinin ilk ad... Ve Mecmua-i arat ki, Sikke- Tasdik-i Gaybnin ilk ismi gibi mecmualar... bunlar bilhare Denizli hapsinden sonra daha da tekmil ettirilerek,Asa-y Musa, Zlfirkr, Sikke-i Tsdik-i Gayb, Genlik Rehberi gibi isimlerle neredildiler.

Bylece, zulmet ve nifak ehli ve taraf zulm ve nifak, cebir ve kuvvet, hile ve eytanet plnlarn evirip dururlarken; Nur ehli ve taraf da doruluk, hakikat, ilim, akl, sadakat, iman ve Kur an, Nur ve ziya ile mukabele ediyordu. Bu yazdklarmzn sbutunu gsteren ve vakalar halinde cereyan eklini ve stad'n bunlar hissederek yapt kar tedbir diktelerini bildiren maddeler, Hazret-i stad'n Kastamonu'dan yazp Isparta'ya gnderdii mektuplarndan okunmaktadr. Bunlardan bazlarn kaydediyoruz. (Geri alttaki ilk mektup, Isparta'da henz beraat hadisesi olmazdan evvel ise de, yine bir derece bu hadisatn ucunu gstermektedir.) Evvela Hkmet'in tutumunun zahiren deiikliini ve Din ile bir nevi msalha eklini ihsas eden u malumatlardr: "... Mektubunuzu almadan iki gn evvel grdm bir r'yay beyan ediyorum, yleki grdm: imdiki reis veya imdiki reisler, tandm ehemmiyetli bir iki hocaya hilafet rtbesini ve mes'elelerini tatbik etmeye.. Ve hilafet o hocalara veya reislere hangisine verileceini ryada anlamadm.. ve o netice-i kararlar bana gstermek iin, bana kar geldiklerini grdm. Sonra uyandm, sabahleyin kardelerime syledim, dedim: Allah a'lem Isparta havalisinde Risale-i Nurun madd malubiyeti iinde, ma'nev glibiyeti olmuki; Byk makamat- resmiyeden en mhim mesail-i slmiye medar- bahs olacak. Biz Isparta'da o musibetin ne derece ileri gittiini bilemediimizden ve oktanberi de, ne hal- alemden ve ne de resmi halden anlamayp dinlemediimiz halde, bu r'yann r'yay-i Sadka olduuna bir emare olan beni bir gn baktrd. O emare udur ki: Risale-i Nurun ehemmiyetli bir talebesi Ankra'dan gelip, ben sormadan dedi: "Reis (smet) Kur'ana yeni bir tefsir yazmaya emretmi. O da yazyormu. 1183 Hem sylemi ki: Dahiliye vekili yirmi senelik bir adeta muhalif olarak;" Dinsiz bir millet yaayamaz "diye din lehinde beyanatta bulunduunu.. Ve maarif nazr da dab- slmiye lehinde eski prensiblerine muhalif olarak beyanatta bulunduanu " Ehemmiyetli bir deiiklii ihsas ettiinden; kulam kapadm sekiz aydan sonra, bu r'ya hatr iin bu haberleri aldm. Bunun sebebini cidden arzu ettim. Bir ihtar edildi ki: Ehl-i dallet, memur-u siyasiyeyi aldatp Risale-i Nur aleyhinde genie, buradan oraya kadar bir daire iinde taarruz edip, derece-i kuvveti anlamak istediler. Grdler ki: Sklmiyecek, malub edilmiyecek bir kuvvette grdklerinden; ehemmiyetli byk makamat- resmiyede mahiyetini medar- bahs ve dikkat ettiklerinden, bilmecburiye bir nevi musalhaya yol hazrlamak ve imdiye kadar hakikat ve hikmete muhalif olarak, iyilikleri len reise ve fenalklar millete, orduya vermek yerinde, o hatay- azime bedel, btn fenalklar lene verip, kendilerini bir derece o dehetli hatiattan kurtarmak aresini aramaya bir zemin tekil etmeye allm ki; hem r'ya hem bu haberler haber veriyor...(236)! 2- Nur talebelerinin arasna ihtilf sokarak hizmette evk ve gayretlerini krmak ve birlik ve beraberliklerini zedelemek iin uygulanan sinsi planlara kar, stad'n byk tahidatla ikazlarndan bir iki rnek verelim: Hazret-i stad'n o ok ehemmiyetli ve messir ikaz ve iradlarn kayddan nce, Isparta'da o mnafkane plann bir derece hkm icra etmesinden sz etmek istiyoruz. yle ki:

Isparta'da Nur hizmetinin yaz ve neir iinde faal ve azimkr rknlerin arasna ihtilaf sokmak iin, Ispartan'n beraet hadisesinden sonra, daha ok neeIenen evk ve gayrete gelen Nur talabeleri yaz faaliyetlerini kztrdklar, bir nevi memduh msabaka halini ald bir hengmda, bir birleriyle yekaheng iinde olupta daha ok hizmetlerin yaplabileceini dnen mnafklar, mereb ihtilafn ve meru' makamclk damarn tahrik etmek iin frsat kolladlar.. ve maalesef sonunda bir menfez, bir medhal bulabildiler... stiareyi ve karlkl fikir al veriiyle daha iyi neticelere varma dncelerini pek dinlemeyen birisini kefettiler. Bu frsattan istifade ile hemen ortaya dedikodu retip serptiler. Hadise byd ve kzt. Hatta bir ara rekabetkrane bir durum alarak daha da bymeye doru gidiyordu. Hazret-i stad bu plnl oyunu ve zararl durumu hi bir haberi olmad halde, ferasetiyle sezmiti. Sk sk ve en te'sirli bir ekilde ikazlar gn (236)Osmanlca Kastamonu-2 S: 262 1184 dermeye balad. Bu rekabet sonrasnda, Hazret-i stad'dan gelen tm ikazlar kendi lehine evirerek te'vil eden birisi, ahs hissinden vazgemeye ve feragat etmeye pek benzemiyordu. Amma onun karsndaki zat ise, btn hislerini ve nefs arzularn yenebilen bir zat idi. Nefsinin bogazna ve gururuna basarak o atee su dkmeyi baard ve hadise de bylece yatt. Hazret-i stad bu duruma ve o zatn yksek fedakrlna ok memnun oldu, tahsin ve tebrik etti. (Bu zat slam Kyl merhum ehid Hafz Ali idi. Rahmetullah aleyhi) imdi Hazret-i stad'n bu mevzudaki irad ve ikazlarndan, ayrca da netice itibariyle memnuniyetini, tebrik ve tahsinlerini bildiren blmler ifadelerinden veriyoruz. Aziz sddk kardelerim! Sizin fevkalde sebat ve ihlsnzn galebesi ve o musibeti definden sonra, ehl-i dnya cepheyi deitirdi. Zendakann desiseleriyle bu havalideki bizlere kar perde altnda madd ma'nev tahidat balam. Gayet dikkatle ve eytancasna kirtlerin hakik kuvveti olan tesand bozmaya alyorlar. Sizlere Risaleleri iade ettikleri halde, kurnazcasna dolaplar eviriliyor Biz sizin bir u'beniz olduumuz halde, bizi asl ve merkez telkki ettiklerinden daha ziyade desiseleri bize kar isti'mal ediyorlar. Hafz- hakik Cenab- Haktr, nallah hi bir zarar edemiyecekler.(237)Fakat bu uhur-u mbarekenin eyyam ve leyali-i mbarekesinde halis dualarnzla bize yardm ediniz. Bir ey yok, fakat mmkn olduka ihtiyat ve dikkatli olunuz. Hazret-i Ali Radiyallahu anh ve Gavs- Geylan Kuddise sirrh gibi kahramanlarn manev te'minat ve hitaplar bize her vakit cesaret ve kuvve-i maneviyeyi veriyor... (238) "... Sizler her zamandan ziyade bu frtnada tesandnz ve ittihadnz ve birbirinin kusuruna bakmamas, birbirini tenkid etmemesi Risale-i Nurun vazife-i kudsiye-i imaniyesi hesabna mkellef ve muhtasnz. Sakn birbirinizden gcenmeyiniz ve tenkid etmeyiniz. Yoksa az bir za'af gsterseniz, ehli nifak istifade edip sizlere byk zarar verebilir...(239) (*) Bu mektup biraz st taraftada getii halde, burada tekrar edilmesinelzm oldu A.B.

(237)Hazret-i stad bu ihtaryla Denizli hapis hadisesini haber veriyor gibi konuuyor. Neticesinin de zararsz geeceini ima ediyor. A.B. (238)Osmanlca Kastamonu-2 S: 285 (239)Osmanlca Kastamonu-2 S: 429 1185 "... Sakn dikkat ediniz, ihtilf- merebinizden ve zayf damarlarnzdan ve derd-i maiet zaruretinden ehl-i dallet istifade edip birbirinizi tenkid ettirmeye meydan vermeyiniz. hls risalesinin dsturlarn her vakit gz nnde bulundurunuz. Yoksa az bir ihtilf bu vakitte Risale-i Nura byk zarar verebilir. Hatta sizden saklamam;- te imdi Feyzi de, Emin de biliyorlar ki- Mabeyninizde gayet ehemmiyetsiz bir tenkid, bize burada zarar veriyor gibi, size-hi bilmediim halde-bu noktaya dair iki mektup yazdm ve ruhen ok endie ediyordum. Acaba yeni bir taarruz mu var? diye muztarib idim. Hem o zarardandr ki; Mbarek Hsrev'in gelmesiyle(240)Yeni bir evk ve sr'atle bize Hizb-n Nur nin arkasna ilhak edilen mnacaat paras on be gn te'hire urad. Onbe gn evvel bize geleceini tahmin ediyordum. nsan kusursuz olmaz ve rakibsiz de olmaz. Risale-i Nurun kahraman kirtleri her mkilta galebe ettikleri gibi, inaalah bu ehemmiyetli ve dehetli mevsimde yine galebe ederler...(241) Hadisenin neticesini ve stad'n memnuniyetini ve tebrik ve tahsinlerini bildiren bir mektubu: "Aziz, Sddk, mbarek Kardelerim! Cenab- Hakk'a hadsiz kr ediyorum ki; Bu acib zamanda sizin gibi halis, muhlis, mahviyetli, fedakr kardeleri bize ihsan eylemi. Bu defa Hsrev'in, Hafz Ali'nin, Hafz Mustafa'nn, kk Ali'nin birbirine hitaben yazdklar drt mektuplarn okudum. En derin kalbimizde bir srur, bir hiss-i kran, bir memnuniyet hissettim. Bu ok kymettar kardelerimin ne derecede alhimmet ve yksek ruhlu, Risale-i Nur hizmetinde ne derece fedakr olduklarn anladm.. Ve Risale-i Nur byle kuvvetli ve halis ellere tevdi' edildiinden bize kat' kanaat verdi ki, Risale-i Nur malub olmyacak. Bu kuvvetli tesandlerini daima yaattrp parlattracak... Evet kardelerim, sizler ihls srrn tam muhafaza ediyorsunuz. Tefrika iinde vahdetinizi muhafaza, hakikaten bir harikadr: Hafz Ali'nin hakikaten mstesna bir mahviyet ve tevazu' iinde ihls ve fena fil-ihvan dsturunu muhafaza etmesi..Ve Hsrev'in hakikaten tedbirce bana ihtiya brakmyacak bir derecede tedbiri ve dirayeti.. Ve Hafz Ali gibi (240)Hsrev Altnbaak, ihtiyat askerliini sttemen olarak bitirip geldi tarihi bildirmektedirA.B. (241)Osmanlca Kastamonu-2 S: 450 1186 yksek ihls ve mahviyeti.. Ve Hafz Mustafa'nn Hizmet-i Nuriyede byk iktidar iinde kuvvetli bir sadakat ve fedakrane teslimiyeti.. Ve hem Abdurrahman hem Ltfi hem Hafz Ali manasn tayan byk ruhlu kk Ali Risale-i Nur hizmetini dnyada her eye tercihen hayatnn en mhim maksad yapmas ve sebeb-i ihtilfa kar kuvvetli mukavemeti bulunduunu bu drt mektubunuz bana bildirdi.

Ayn sistemde, mes'elede alkadar kahraman Tahir ve kahraman Rd'nn dahi ayn hakikatta, ayn ahlakta bulunduklarn hi phe etmiyoruz. Bu alt rknn bu muvakkat sarsntdan hakiki bir tesandle birbirine el ele, omuz omuza, ba baa vermesi;alt yz, belki alt bin kymet-i maneviyeyi alyor diye Cenab- Hakk'a Risale-i Nur hesabna hadsiz kr ediyoruz ve sizi de tebrkik ediyoruz...(242)" Ve daha bunlar gibi Hazret-i stad'n bu hadisede(Barla hayatnda bir ksm yazlm mektuplar gibi)memnuniyet ve tebriklerini ifade eden ok blmler, Osmanlca Kastamonu lahikasnn 460, 461 ve 471. sahifelerinde mevcuddurlar. Okuyucularn oralara bakmalarn da tavsiye ederiz. 3- Baz mehur eyh ve hocalar kandrmak yoluyla elde edip, Hazret-i stad'n ahsna ve Risale-i Nur aleyhine konuturma plnlarna kar stad'n kaz ve iradlarndan baz rnekler de yledir:(243) "... Sandkl tarafnda kemal-i evk ve ciddiyetle faaliyette bulunan Hasan Atf kardeimizin bir mektubundan anladk ki; Orada perde altnda, faaliyeti durdurmak iin baz hocalar ve bir ksm tarikata mensub adamlar vasta edip ftur veriyorlar. Halbuki, mesleimiz msbet hareket etmektir. Deil mbareze, belki bakalar dnmeye de mesleimiz msaade etmiyor. Mterileri de aramaya mecbur deiliz. Mteriler yalvarmal...(244) "... Gayet muhlis kardeimiz Hasan Atf'n mektubunda, bir ihtiyar lim ve vaiz, Risale-i Nura zarar verecek bir vaziyette bulunmas, benim gibi binler kusurlar bulunan bir biarenin ehemmiyetli iki ma'zerete binaen bir snneti (sakal) terk bahanesiyle ahsm rtp Risale-i Nura ilimek istemi. Evvela hem o zat, hem sizler biliniz ki; Ben Risale-i Nurun bir hizmetkrym ve o dkknn bir dellalym. Riaale-i Nur ise, Ar- A'zamla bal olan Kur'an- Azimuan ile balanm bir hakiki tefsiridir: (242) Osmanlca Kastamonu-2 S: 457 (243)Bu hususta, gerekse ittifak ve tesand mes'elelerinde az yukarda ayn ikazlardan blmler yazlm olabilir. Ancak mes'elelerin ok ynl olmas sebebiyle burada tekrar etmekte bir beis grlmedi. A.B. (244)Osmanlca Kastamonu-2 S: 459 1187 Saniyen: O viz ve lim zata benim tarafmdan selm syleyiniz. Benim ahsma olan tenkidini, itirazn bam stne kabul ediyorum. Sizler de o zat ve onun gibilerini mnakaa ve mnazaraya sevk etmeyiniz. Hatta tecavz edilse de, beddua ile de mukabele etmeyiniz. Kim olursa olsun, madem iman var; O noktada kardeimizdir. Bize dmanlk da etse, mesleimizce mukabele edemeyiz. nki daha mthi dman ve ylanlar var... (245)" stad Hazretlerinin bu mevzu'daki ikazlarnn bir ksm da, stanbul'da ihtiyar Hoca ve eyh zatn i'tiraz meselesinde ele alndndan burada bu kadaryla iktifa edildi. Maddelerin dier ikisini, yani Nur talebelerinin yzlerini Risale-i Nurdan evirip ekmek zere me'muriyet vesaire gibi parlak iler bulma pln ve Diyanet Riyaseti vastasyla eser yazdrarak, Risale-i Nura kar karma ii yukardaki maddelerin iinde mnderi olarak

getii iin, ayrca da bu hususta belli ahslar ve vaklar gstermeye izin olmadndan yazmaktan sarf- nazar edildi. Yukardaki maddelerde geen plnlara kar, stad'n ikaz ve iradlarndan baka, Nur talebeleri cmias ve bata Hazret-i stad olarak msbet yndeki faaliyet ve hizmetleri de ylece zetlenebilir: A- Genlere ve mekteplilere mteveccih Risale-i Nurdan istifade etmeleri iin, o zamanki ismiyle "Genler ikaznamesi" (Genlik Rehberi) ve Hccet-illah-i Balia ( Asa - y Musa'nn Hccetler ksm ) yeni yazyla izin verilerek neredilmesidir. Bu hususu aka ifade eden mektuplar oktur. Kastamonu asl lahikalarda mevcuttur. stadn genlerle ilgili kaleme alm olduu paralar, o zamanlar Orta okul ve lise talebesi olan aral Abdullah Yein ve arkadalarnn sorduklar suallerin cevab; Veya stad'n bu genlere mteveccih verdii ifah derslerin bilhare kaleme alnmasyla teekkl eden Genlik Rehberi eserinin esasn tekil ederler. Btn o paralar Genlik Rehberi kitabnda yer ald gibi; Hazreti stad ayn o mevzular baka bir slub ve beyanla Denizli Hapsinde te`lif edilen Meyve Risalesinin iinde de dercetmitir. Bu sylediklerimizin Osmanlca Kastamonu Lahikasnda tertib ve dizilileri sahifeler itibariyle syledir: Osmanlca Kastamonu- l, S: 89; 94,144,145, Kastamonu- 2, S: 249, 292, 278, 319, 324, 409, 413, 427, 443, 447, 464, ve 469 (245) Osmanlca Kastamonu-2 S: 474 1188 Verdiimiz bu sahife numaralar, ayn zamanda baz risalelerin yeni yazlarla neredilmesine dair izinlerin sdr olduunu da gstermektedir. Yine ayn manann baka bir vechesine bakan bir husus da, stad Hazretlerinin mbarak taifei nisa' olan hanmlarla ilgili yazd dersler... Ve bilhare Denizli hapis hadisesinden sonra, "Hanmler Rehberi"nn mhim blmlerini tekil eden paralarn Kastamonu'da yazlmasdr. Ancak Kastamonu' da bu paralar bir araya getirilip de, kitap halinde neredilmi deildir. Fakat o sra hanmlar arasnda bunlar byk apta te'sirler icra etmilerdir. Ad geen mektup ve paralarn Osmanlca Kastamonu lahikalarndaki sahife numaralarn vermekle iktifa ediyoruz: Osmanlca Kastamonu-1, S:144,174, 240, 268, 287, 526, 534, ve 553 ve Ziyadat- Kastamoniye S: 55 B- Nur Risalelerinin te'lifleri itibaryla, balangtan ta 1942'lere kadar mteferrik ve birer mstakil risale eklinde neredilmekte iken; bu yln (1942) banda zhiri hi bir sebeb yokken, Hazret-i stad eitli mevzulara dair mteferrik Nur risalelerini mecmualar haline getirerek, isimler verip nerettirmi olmasdr. Bu hareketin byk faideleri ve hkmetleri Denizli hapis hadisesinde daha iyi anlalmtr. Risale-i Nurun ikamesine alt iman hakikatlarnn eitli dal ve mevzularyla bir araya getirip ve bir birine ekliyerek ve bazlarn dierlerine zeyiller yaparak mecmualar tarznda nerinin faydalarndan birisi de, ayn mevzu' etrafnda ika'edilen eitli phe ve vesveseleri bertarf etmek, bir delik ve rayb brakmamak olan hikmetinin ortaya km olmasdr.

Nur mecmularnn bu tarzda neir ve tertib keyfiyetini bildiren Hazret-i stad n ifadeleri Osmanlca Kastamonu lahikalarndaki yerleri yledir: Osmanlca Kastamonu- 2 S:199, 284, 312, 369, 403, 407 ve 406 C- Hizb-l Ekber-l Kur ani ve Hizb-l Ekber-i Nur nin fotoraf yoluyla tabedilmeleri ve bunlarn arkasnda "Mu'cizeli Kur'an"ile tarif edilen tevafuklu Kur'ann ayn usullerle tab'etme niyeti ve hazrln bildiren stad'n beyan ve ifadeleri: Osmanlca Kastamonu- 2 S: 283, 352, ve 437 - Bu arada Beinci ua' risalesinin te'lifi ve onun mahiyeti ve tarihesi hakknda verilen malumatlarla beraber, o risalenin ehl-i iman arasnda byk merakla aranp istenmesini ve o risalede derin ve rsihne bir hakikat-i ilmiye ile Ahir zamanda gelecek mthi ahslarn, Deccel ve Sfyanlarn kimler oldunu bildiren stadn beyanlar: Osmanlca Kastamonu- 2 S: 35, 47,258. Ve bunlarn dnda Denizli Hapsinin arefesinde en byk bir hiz 1189 met ve nuran tahidat olarak ta, ayn yln yaz aylarnda merhum Tahir Mutlu aabeyin byk gayretleriyle, O sra ok byk bir hadise olan "Ayet-el Kbra" Risalesinin slam harfiyle tab' ii gereklemesidir. Ancak Ayet-el Kbrann tabedilmi nshalar matbaa'dan kp gelirken ve Denizli Hapsinin az ncesinde henz ele gememiken, hapis hadisesi zuhur etmi, fakat hapis srasnda darda resmi ve gayr- resm bir ok insann eline geerek, onunla ok byk iman bir hizmetin husul bulmu olmasdr. Buna dair Hazret-i stad'n beyanlar, daha ok Denizli hapsi mektuplar iinde mevcuttur. VE SENE 1943, DENZL HAPS HADSESNN N BELRTLER Kastamonu hayat banda da belirtmeye altmz gibi, Denizli hadisesinin esas sebebi BENC UA' RSALESDR. Bu hususta belgeler ilerde gelecektir. Ondan bir sene nce de, Isparta adliyesi bu risaleyi ve dier umun Nur Risalelerini ar ceza mahkemesinde tetkik etmi ve sahiplerine iade etmiti. Buna ramen gizli ajanlar bu risaleyi yeniden her yerde gizli gizli aramaktaydlar. Bu sebeple 1943 yl ierisinde Hazret-i stad'n Kastamonu'daki menzili mteaddit defalar aranm, fakat aradklar Beinci ua' bulunamamt. Zaten stad Hazretleri, Isparta adliyesinin verdii beraat karar haberinden sonra da, bir iki mektubunda ok byk memnuniyet ve teekkrlerini ifade etmekle beraber, gizli zndk din dmanlarnn Hkmet adamlarn evhamlandrarak hazrlamakta olduklar geni ve byk apl bir taarruzu da hissediyordu. Talebelerine beraetten sonra bile ok sk ihtiyat tavsiyelerini yapyordu. Evet, Isparta adliyesi Ar Ceza Mahkemesinin vermi olduu beraet karar ile; Adalet ve Hukuk, Kanun ve dare noktasndan Risale-i Nurlarn artk tamamen serbest olmalar icabederken; stad Bedizzaman da talebelerine deil ihtiyat, bilkis serbeste hareket etme tavsiyelerini vermesi lzm iken; tam aksine ve zddna, bataki hkmet adamlar, zndklarn oyununa gelmiesine smsk ve adm-adm Nur talebelerini ta'kib etmeye balamlard. Bu durumu ok iyi hisseden stad Hazretleri de talebelerine beraet kararna ramen daha ok

dikkat ve ihtiyat tavsiye etmekteydi. Zamann hkmetinin Babakan olan kr Saraolu'da zaten maalesef gizli komnist tekiltlarla uyum iinde hareket etmekteydi. Onun Milli Eitim Bakan olan Hasan Ali Ycel ise, zaten dnyaca bilinen kpkzl bir komnistti. Her ne ise. imdi Denizli hadisesini netice verecek ekilde plnlanan gizli tkib ve hazrlanan tuzak karsnda Hazret-i stad'n Nur talebelerine yap 1190 t ihtiyat tavsiyeler;ve dikkat rneklerinden baz nmuneler verelim: "Aziz Sddk Kardelerim, her vakit ihtiyat iyidir: Zaten Hazret-i Ali (R.A) de kerametkrane bize ihtiyat tavsiye ediyor..." "... Sizin imdiye kadar fevkalde sebat ve metanet ve tesand ve ittihadnz, bu memlekete medar- iftihar olacak ve istikbalini kurtaracak derecededir. Dikkat ediniz, bu yeni frtna sizin tesandnz bozmasn...(246)" "... Kardeimiz Hasan Atfn mektubundan anladk ki, hakikaten tam alyor. Kendi tbiriyle; Risale-i Nurun mcahidlerinin ve Efelerinin kalem yadigrlarn bize hediye olarak irsal ettiine mukabil deriz: Cenab- Hak ebeden onlardan raz olsun.. Ve daha ok manidar yazd cmleler iinde bir para ehl-i bid'aya iddet grdm. Zaman, zemin, Risale-i Nurun msbet meslei ehl-i bid'a ile deil filen, belki fikren ve zihnen dahi megul olmaya msaade etmez. htiyat her zaman lzm...(247)" "... Hem imdiki bu mevve vaziyetlerde ok zararl hem hocalar, hem ehl-i siyaseti Risalei Nura kar cephe almaya ve tecavz etmeye sebebiyet veren "apka ve Ezan" mes'elelerini ve "Deccal ve Sfyan" Unvanlarn Risale-i Nur kirtleri yabanilere kar lzumsuz medar- bahs ve mnazaa edilmemek lzmdr ve ihtiyat etmek elzemdir ve i'tidal- demi muhafaza etmek vcibtir. Hatta sizde cz' bir ihtiyatszlk buraya kadar bize te'sir ediyor... (248)" Ve daha bunlar gibi(ksmende st tarafta getii zere)ehl-i dalletin sinsi planlarnn errinden tahaffuz iin Hazret-i stad'n bir ok ihtiyat tavsiyeleri vardr. Fakat arzettiimiz nmuneler maksada kfdir. DENZL HADSES YAKLAIYOR te Denizli Hapis hadisesi balang olarak byle gele gele, Atf Egemen Aabeyin Denizli, Aydn ve Afyon'un Sandkl civarlarnda yapt nurani hizmet ve faaliyetleri neticesinde, fevkalde inkiaf ve dindrne vaziyetler, mnafk ehl-i dallet ve bunlara alet olmu dine mensup ehl-i bid'atn nazar- dikkatlerini byk apta celbetmeye sebep oldu. Aslnda Isparta'da yaplan byk hizmetler karsnda bu bir zerre gibiydi. Fakat Atf Aabeyin hizmetleri hcumlarna bahane olmaya msaid grld. Nihayet, mesele, Denizli vilyetinin ivril kazasnn mft ve vizinin rejime (246) Osmanlca Kastamonu-2 S: 452 (247) Os.Kastamonu-2,S:518 (248) Ayn eser S: 523 1191

dayanarak, Atf Egemen Aabeyle ve Nurlu hizmetiyle muaraza eklinde kendini gsterdi ve fiil durum ald. lim ve hakkaniyet noktasnda Atf Aabeyin elindeki Nurlu risalelere kar ciz kalan ve tutunamyan mft ve vaiz, ok maalesefki, mes'eleyi byterek Hkmete kadar gtrdler. Bu arada frsat ganimet bilen ve bekliyen zndk komiteler hkmeti evhamlandrdlar. Emniyet kuvvetleri harekete geti. Atf Egemen Aebeyin o sra hizmet sahas olan Denizli Vilyeti ivril kazasnn Homa nahiyesinde taharriyata giritiler. Burada baz elyazma nur risaleleriyle birlikte, bir nshada Beinci ua risalesi ellerine gemi oldu. Hadise byk yaygaralarla bytld.. Ve Atf Egemen ile bir ka Homa'l masum arkada 1943 Temmuz ay sonu veya Austos banda tevkif edildiler.(249) Hadiseyi stad Hazretleri haliyle duydu ve talebelerine u mektubu yazd: Aziz sddk Kardelerim! Evvela: Bu Ramazan- erifteki (250) dualar -hls bulunmak artyla naallah makbuldur. Fakat maatteessf ekseriyete Risale-i Nurun kirtlerinin nazarlarn dnyaya evirmek ve huzur-u kalbi bozmak iin taarruzlar yznden o ihls, o huzur-u tam bir derece zedelenir. Merak etmeyiniz, her eyi Cenab- Hakk'a havale edip, yle taarruzlara ehemmiyet vermeyin. Atf'ada yaznz: "Merak etmesin, o da bir kazay-i ilhidir.(251)" naallah Sava'l Mehmed Hfz'n hadisesi gibi Risale-i Nurun lehine dnecektir. "Haiye" Hem Atf 'n parlak hizmeti tevakkufa uramas ve gerilemesi ve merhum Mehmed Zhd Bedev'nin yksek ve geni hizmetinin perdelenmesi dncesi beni ziyade mahzun ettii hengmda, elime bir mektup verildi. O mektup o endiemi izale etti. "Risale-i Nurun hizmetinde bir kap kapansa, daha mhim kaplar alr" diye olan kaide, yine hkmn icra etti, ki Sabri gibi Risale-i Nurun gayet byk bir rknnn amucas ve Risale-i Nurun bir kahraman olan Tahirnin enitesi ve Risale-i Nurun Saff- evvelinde kirtlerinin banda bir zaman nzrlk vazifesini gren ve imdiye kadar da Risale-i Nur (249)10 Eyll 1943'de stanbul kapal ars byk bir yangn geirdi. Tarihi arda 202 dkkan kl oldu. Maddi zarar ok bykt. Bu hadise Atf Aabeyin tevkifinin ilk gnlerine tevafuk etmiti. (Bkz. Elli Yln Tutanag sahife 115) (250)Bu mektubun, Ramazan- erife pek yakn bir zamanda yazld anlalyor.O ise 1943 ylnn Ramazan ba 19.9.1943 gndr. Bu tarihten az mddet sonra stad Hazretleri de Kastamonu'da tevkif edilmitir. A.B. (251)Denizli Hapis hadisesi iptidalarnda Hazret-i stad sk sk "Bu bir kaza-i ilhidir" eklinde ifadelerde bulunmakla; O hadise, sebepler st gayb bir dest-i nayet tarafndan tanzim edildiine hususiyle iaret etmektedir. A.B. 1192 hakknda kalbini bozmyan Byk Hafz Zhd'nn samim kemal-i sadakat ve ihls gsteren mektubuyla; Ve Hlus-i salis Abdullah avu'un haiyesinde tasdikiyle, bu eski ve yeni gayyur kardeimiz Byk Hafz Zhd, resmiyete bakmyarak Risale-i Nurun mhim vazifelerinden olan masumlara Kur'an dersini vermekle, gsterildi ki; Merhum Zhd Bedev yerine bu Byk Zhd'y yeni veriyor... Ve Atfn tevkifi yerine bu mdekkik ve muktedir ve hatip byk Hafz Zhd'y faaliyete getirdi. Cenab- Hakk'a krediyoruz, bu gnden itibaren Risale-i Nurun hs kirtleri iinde irket-i maneviye-i Nuriyeden hissedar olmasn ve ismiyle duaya girdiini selmmla tebli ediniz. Umum kardelerimize birer birer selm eder ve dualarn rica ediyorum.

SAD- NURS "Haiye: Atfa muaraza eden ve hcum eden tarikat mft ve taassuplu viz ve hoca ve eh1-i tarikat, ehemmiyetli ilim ve tarikat, bu muarazada en son perdesi rejim hasabna ve tarafgirligine ve himayesine dayanp, Atf'n mdafaa ettii snnet-i seniye mesleine taarruz suretine girdiini ve Risale-i Nura muaraza eden bilerek veya bilmiyerek zendekaya yardm ettiine delil; Bu defa Adliyece(252)benden sordular ki: "Krt Atf rejim aleyhinde alyor" Demek onun muarzlar rejime dayandlar. Ben de dedim: Rejimi reddetmek ne vazifemizdir ve ne de kuvvetimiz var ve ne de dnyoruz ve ne de Risale-i Nur izin verir. Fakat biz kabul etmiyoruz. Red baka, kabul etmemek bakadr. Amel etmemek daha bakadr. Hazret-i merin taht- hkmnde kanun-u Adalet-i eri'iyesini reddetmiyen ve ilimiyen Yahudilere, Nasaraya ilimiyordular. Demek kabul etmemek, amel etmemek, tasdiketmemek, idarece bir cnha, bir su tekil etmiyor ki; o eit muhaliflere ve mnkirlere en kuvvetli padiahlarn idaresi ve siyaseti altnda bulunmular, iliilmemi. te bu nokta-i nazardan Risale-i Nur kirtlerinden en mthi bir muhalif ve rejim messisini tel'in de etse; Bilfiil idareye ilimezse, onun mefkuresine kanunen iliilmez. Hrriyet-i vicdan ve Hrriyet-i fikir onlar tebriye eder! "Haiye" (Haiyenin haiyesidir:) Haiye: "imdi de aldmz haber, Denizli Valisi ehemmiyetli bir ifreyle bura valisine Atf meselesini i'zam ederek ifre yazm. Hafz- hakiknin Hfzna dayanp tel etmeyiniz. Fakat ihtiyat ediniz. Hapis olan Atf ve arkadalarna teselli verip merak etmesinler. Allah Kerim ve Rahimdir.(253) (252) 4.8.1943'de stad'n kastamonu'daki evinin arand ve ifadesinin alnd gnlerden sonra adliyece bu sualler sorulmutur. A.B. (253) Os Kastamonu - 1, S:550 1193 "KRT ATIF" TABRNN HATIRLATTIRDIKLARI Atf Egemen'in tevkifini bildiren stad'n stteki mektubunun u haiyesinde ve stadn Denizli hadisesi balangcnda menzili arand zaman, kendisinden sorulan en mhim ve onlarn yannda en ok zerinde durulan ey, "Krt Atf" vesile edilerek Krtlk meselesidir. Evet, Hazret-i stad, Cumhuriyet dnemindeki btn hayatnda ta vefatna kadar, hi bir zaman kurtulamad husus, ehl-i dallete ok isti'mal edilen ve Kasdi olarak mnafk zndklarn dilinden hi dmeyen u Krtlk meselesiyle her zaman Hazret-i stad' lekelemek ve ayplamak istemilerdir. Halbuki hadisede ad geen Atf Aabeyin rk Krt deil, belkide Trktr. Yada balki erkestir Ama Trklerin iinde ve Trke olarak iman ve Kur'an eserler yazan ve Trk kardeleri'nin hatr iin otuz krk sene Krte konumayan hir zatn, bu pek zalimane ve mnafkane ittihamndan kurtulamay;ok sinsi habis ve eytanca bir dmanln eseridir. Trkiye Cumhuriyeti hududlar ierisinde yaayan herkes -szdeeit olarak her hakka sahip olduu ve hi bir kimse-rk ne olursa olsun-br kimseden stn olmad; kendilerinin de ,yani bu szleri ia'aya alanlarn da iinde olduklar hey'et ve komisyonlarn yaptklar "Anayasa" larda kendilerince sarih bir hkm iken; ard arkas kesilmiyen bu ayrcalk ve veyilik muamelesi, stelik hkmetlerin st kademelerinde yer alan adamlardan gelmesi ok dndrc bir hususdur. "Trklk krtlk yoktur, herkes eittir" diyenlerin

ne kadar ak ve byk bir yalan ve mnafkl olduu gn gibi aikrdr.. Ve onunla ne kadar tefrikay ve blcl ve rkl krkliyen bir zihniyet tadklar apaktr. Her ne ise... DENZL HADSES AREFES VE MHA PLANI Austos 1943'de Denizli-ivril'de tevkif edilen Atf Egemen ve Homal bir ka arkada meselesi, hazrlanm plnlar gereince, ok fazla i'zam edilerek Ankara'ya bildirildi. En nemli bir meseleymi gibi Ankara bile megul ettirildi.. Btn mes'ele de "Beinci ua' "risalesi idi. Reis-i Cumhur smet, Babakan Skr Saraolu, Milli Eitim Bakan Hasan Ali Ycel hadise ile direkt ilgilendiler. Denizli Valisi her tarafa ifreli telgraflar gnderdi. zellikle Isparta ve Kastamonu Valiliklerine... Isparta bu meselede daha ok dikkatle arand. Eyll ay iinde bir ok masumlar Isparta'da tevkif edilerek hapsedildi. stad'n Kastamonu'daki menzili de bu hadisede ilk olarak 14.8.1943 gn iddetli bir ekilde didik didik arand.(254) Fakat aradklar Beinci ua' risalesi yoktu, bulamamlar (254) slam hatt ualar S: 334 1194 d. Bu arada Denizli ve Isparta'da yaplan tevkiflere ramen, stad'a kar, bir ka gn bir sknet devresi iinde uzaktan murakebe edildi. Gizli zndk komiteleri baka bir pln hazrlamaktaydlar. Bir ka gn sonra o eytanca ve zndka plnlar tatbika konulmutu. Pln u idi: stadn vcudunu gizli bir zehir ile ortadan kaldrdktan sonra, geriye kalan ve bir nevi mdafaasz durumda kalacak olan Nur talebelerini ezmek kolay olacakt. Pln tatbik edilmiti,17.9.1943'de plnladklar ekilde mthi bir zehiri Hazret-i stad'a yutturmay baardlar. Ertesi gnde de, gelen ifreli emirlere uyularak, stad'n menzili daha ok iddetli bir surette arand. stad'n o gn zehirin te'sirinden hastal dolaysyla mutlaka istirahatta bulunmas ve konumamas ve ferahlatc ilerle ferahlandrlmas elzem ve tbben zarur iken ve o gnn geen gecesinde harareti 41 olmuken; arama balanmt. Arama gnnde birden hararet otuz altya dmt. Taharriye gelen mdde-i umum ve komserlere stad Hazretleri lzm gelen dersleri vermiti. O gndede aradklar eyi bulamamlard. Sureten ve siyaseten yine bir ey demeden ekip gitmilerdi. Zehir pln tutmaynca ve bu aramada da aradklar eyin bulunmayna ramen, gelen emir; kesin tevkif... Ve tekrar taharri... 20.9.1943 gn nc kez olarak stad'n evi arand gibi, o gn sabahtan akama kadar, "kimler geliyor, kimler gidiyor" diye gizli ajanlar vastasyla gzetlendi. Ayn gnde stad'n hizmetkr ayc Emin'in evi de(255)didik didik arand. Fakat hi bir ey bulunamamt. Bu son defaki stad'n evinin aranmasnda odun ve kmrlerin ileri ve altlar da aranmt. Kmrlerin altna saklanan "Yirmidrdnc Lem'a" Risalesi-ki kadnlarn rtnmelerini emreden Ayet-i Kerimenin ilm bir tefsirinden ibarettir.- bulunmutu. Sikke-i Tasdik-i Gaybinin paralar vesaire de ele gemiti. Ama bu yirmidrdnc Lem'a risalesi bahane olmutu. Bu risale olsayd, olmasayd, yine de bu tevkif mutlaka olacakt. Ama bu, bir serrite oldu. halbuki hadise ve mesele Beinci ua' risalesi idi... ACABA BENC UA NE D?

Evet, pek ok yaygara, evham ve velveleler iinde hkmetin, emniyetin ve ajanlarnn aramaya seferber olduu Beinci ua' risalesinin mahiyeti ise: Ahir zaman hadiselerinden haber veren peygamberimizin mu'cizekr sz ve hadislerinin, kll ve umum, ahs tayin etmeden ve ancak hadisele (255) Osmanlca Kastamonu-2 S: 501 1195 rin hadis-i eriflere kll tatbiklerinin te'villerini yapan ilm bir tahlilden ibarettir, hepsi bu kadar... HAZRET- STAD'IN TEVKF Bylece Hazret-i Ustad, son taharr gn olan 20.9.1943'te Isparta savcsnn gelen ta'limat gereince tevkif edilmiti. Evvela Kastamonuda on be yirmi gn kadar durduruldu.(256) ve sonra 13 Ekim 1943 gn Kastamonudan Ispartaya gnderilmek zere yola karld. HADSENN STAD TARAFINDAN ZAHI Hazret-i stad, Kastamonu'da tevkifinden sonra, hapishanede ve nezarethanede iken kaleme alm olduu bir iki mektuplarnda ve bilhere de Denizli Hapsinden sonra Emirdan'nda, kendi Kastamonu hayatna dair yazm olduu Yirmi Altnca Lem'ann Onaltnc Ricasn'da hadiseyi gayet gzel ve net anlatmaktadr. Evvela Yirmi Altnc Lema'nn Onaltnc Ricasndan: "... Sonra gizli dmanlarmz baz memurlar ve bir ksm enaniyetli hoca ve eyhleri aleyhimize evhamlandrdlar. Bizi Denizli Hapsine, be alt vilyetlerden gelen Nur talebelerini o medrese-i Yusufiyede toplamaya vesile oldular. Bu Onaltnc Rica'nn tafsilat, Kastamonudan gnderip lahikaya geen ve Denizli Hapsinde oradaki kardelerime gizli gnderdiim kk mektuplar ve mahkemesindeki mdafaat Risalesidir ki; Bu ricann hakikatn parlak gsteriyorlar. Tafsiltn lahikaya, mdafama havale ederek gayet ksa iaret edeceiz: Ben mahrem ve mhim mecmular, hususan Sfyan'a(257) ve nurun kerametlerine dair risaleleri kmr ve odunlar altnda sakladm. Ta benim vefatmdan ve bataki balar hakikat dinleyip akllarn balarna aldktan sonra neredilsin diye msterihane dururken, birden taharr memurlar ve mddei umuminin muavini menzilimi bastlar. O gizli ve ehemmiyetli risaleleri odunlarn altndan kardlar. Hem beni tevkif edip Isparta hapishanesine, shhatim muhtell bir halde gnderdiler. Pek ok mteellim ve nurlara gelen o zarardan dehetli mteessir iken, bir inayet-i ilhiye imdadmza yetiti. O gizlenmi ve ehl-i hkmet onlar okumaya ok muhta olan o ehemmiyetli risaleleri kemal-i merak ve dikkatle okumaya balayp, byk resm daireler adeta bir dershane-i (256) Hazret-i stad'n Kastamonu'da mevkuf olarak bir mddet brakldg hakknda, ilerde nakledecegimiz nebolu'lu Ziya Dilein hatratndan anlalmaktadr.A.B. (257)Sfyan'a dair olan Beinci ua' risalesi bu arama hadisesinde stad'n evinde ele gememitir. lerde ispat yaplacaktr.A.B. 1196

Nuriye hkmne geti. Tenkid fikriyle, takdire baladlar. Hatta Denizli'de hi haberimiz yokken, fevkalde perde altnda matbu Ayet-el Kbra 'y resm ve gayr-i resmi pek ok adamlar okudular. manlarn kurtardlar. Bizim hapis musibetimizi hie indirdiler...(258) Lahika mektuplarndan hadisenin mahiyeti Hadiseyi daha aklyla ifade eden Hazret-i stad'n adet mektuplar vardr. Birinci ile ikinci mektuplarn ifade tarzlarndan, sanki stadn tevkifinden evvel kaleme alnm ve Isparta'ya gnderilmi. Fakat hadisenin balangc Ramazan- erifin banda olmas, o ise 19.9.1943`te olduu ve resm kaytlarda, Hazret-i stad'n evinin son arama gn 20.9.1943'te olduu ve Hazret-i stad'n bu tarihten sonra tevkif edildiinin yazlmas ile; ve mektuplarda gemi bir hadiseden haber vermeleri hasebiyle, onun tevkifinden sonra Kastamonu hapsinde veya nezarethanesinde yazldn gstermektedir. Bu mektuplarn baz kelime ve ifade tarzlarnn deiikliinden baka, ayn eyler ve ayn manalardr. Risale-i Nurun silsile-i kerametinden(259) Mu'cizat- Ahmediye ve kerametli "Yirmidokuzuncu Sz "ve" arat-l i'caz" himayetkrane ve mu'cizane yeni bir kerametleri udur ki: Bu Ramazan- erif banda doktorun ihbar ile ve kuvvetli emarelerin delletiyle ve birden hararet krk dereceden gemesiyle tebeyyn eden, zehirlemekten gelen iddetli hastalk hengmnda, kardeimiz Atf'n habbe gibi hadisesini, hari vliler kubbe yaparak burann hem adliye, hem zabta, hem vilayetine ifrelerle Risale-i Nur aleyhine sevk edildii ayn zamanda; ki saat evvel mu'cizat- Ahmediye (A.S.M) stanbul'dan koup gelmi, masada iken; Yirmidokuzuncu sz ve kerametli arat-1 'caz Tosya kasabasndan imdada gelmi gibi, ayn vakitte yaldzl cildleri ile masa zerinde dururken; Onlarn msadere endiesi ve elliden ziyade sair risalelerin de namazsz ellerin zabtna gemek ihtimali ve iddetli hastaln konuturmama vaziyetiyle beraber, Risale-i Nurun o kerametli risaleleri yle harika bir himayet ve muhafazaya vesile ve o zehirlenmeye panzehir ve tiryak oldu ki, bu hale mttal'olan bizler imdi de hayretteyiz. Gya hi bir hastalk yokmu gibi, gayet kuvvetli hem iddetli tokatlar vurarak, o (258) Lem'alar - Envar Neriyat- S: 263. Bu ricarm geri kalan ksmlar Denizli hapsi srasnda yazlacaktr. (259) "Risale-i Nurun silsile-i Kerametinden" tabiri bu mektuptan ve bu tarihten sonra balar. Daha ncelerinde her defasnda Gavs- Geylni'nin silsile-i kerameti diye yazlmaktayd. Emirda- Mektuplarnda bu sr daha da ak yazlmtr. A.B. 1197 dmanlk vaziyeti dostlua evrildi. Hem adliyenin byk memurlar ve taharr komiserleri iddetli taharr ve msadere iin geldikleri halde, elliden ziyade kitaplardan hi birine el uzatmadan yalnz o risalelerin kerametlerini ksmen dinliyerek, onlarn ma'nev himayeti altnda risaleler muhafaza edildi. Yalnz "Mdafaat "ve" Onaltnc Mektup" ve "Ramazaniye"risalesini mtala etmek iin biz verdik. nc gnde daha iddetli arama ve taharr etmek iin zabtann siyas komiseri, bir taharri komiseri ile geldii vakitte, iki saat evvel, kerametli Risalelerin kumandasnda btn risaleler kendilerini ellere vermemek iin ortada grnmediler. Btn iki saat o taharr neticesinde Ankara'dan gelen bir Ramazan tebriki ile(260) Bir Ramazan Risalesini elde ettiler. Mtalaadan sonra iade etmek va'diyle

aldlar. Btn bu halt, yksekte duran Mu'cizatl Kur'an- Azim- an ile beraber, 'cazl Hizb-i Kur'an nin nshalar ve Hizb-i Nurnin risaleleri bu harika vaziyeti gsterdiler. Cenab- Hakk'a onlarn hurfat adedince ve ehr-i Ramazann dakikalarnn ireleri saysnca hamd' sena ediyoruz. Elhamdlillah al klli hal. Hem hastalktan gelen teessr ve Atf hadisesiyle kalbime gelen teellm ve onlara acmak ve Isparta'ya sirayet etmek endiesinden ne'et eden sknt.. ve bu mbarek ehirde Risale-i Nurun "Srren Tenevveret"perdesi altna girmesi ve nc gnde iki taharriden sonra, akama kadar gelen ve gidenlerin mtemadiyen tarassud edilmesi ve Emin'in hanesi de bir ey bulunmadan taharri edilmesi cihetiyle, ziyade muztarip ve mteelim iken; Cenab Erham-r Rahiminin Rahmetiyle imdiye kadar devam eden nayet-i lhiye himayeti ve rzaya teslim ve tevekkl.. Ve ihlsn verdikleri teselli, btn o muz'i eyleri akim brakt. Kemal- ferah ve istirahatla; "Grelim Mevlm neyler, Neylerse gzel eyler." deyip kemal-i teslimiyetle msterih olduk. Siz de yle olunuz, ftr getirmeyiniz. Umum kardelerimize birer birer selm ve dua ederiz. Kardeiniz SAD- NURS(261) Ayn hadiseden haber veren ve etraflca anlatan stad'n ikinci mektubu: (260) Bu tehrik mektubu Ankara'da felsefe hocaln yapan dindar bir hanmdan stad'a gelmiti. Bu yzden o muallime hanm da, Ankara'da gnlerce ifadelerde ta'ciz edilmiti. A.B. (261)Osmanlca Kastamonu-2 S: 449 1198 Bu mektup zehirler faslnda kaydedildii iin burada tekrar edilmedi. nc Mektup: Bu mektup da, byk ihtimalle Isparta hapishanesinde kaleme alnmtr. Ancak Hazret-i stad'n henz Kastamonu'da tevkif edilmeden nce de, mektupta bahsi yaplan Ayet-i Kerimeyle kalben ve zihnen megul olmakta olduu gelen rivayetler arasndadr. Mektup, aynen syledir. "Ramazan- eriften bir gn evvel, gizli zndk dmanlarm tarafndan kuvvetli ihtimal verdiimiz ve doktorun tasdikiyle bir zehirlenmek hastalyla hararetim - Doktorun ihbariyle - krk dereceden gemeye balam iken, Adliye mdde-i umumileri ve taharri komiserleri menzilimi taharriye geldiler. Ben, sonra bamza gelen bu dehetli taarruzu bir hisse-i kabl-el vuku'ile anlyarak ve iddetli zehirli hastalm da lme gidiyor diye Isparta vilayetinde kymettar kardelerimin kucaklarnda teslim-i ruh edip, o mbarek toprakta defnolmay kalben niyaz ettim ve hizb-i Kuraniyi atm.Birden bu ayeti kerime:<> <>karma ktBana bak! dedi. Baktm, kuvvetli emare ile manay- iar cihetinde bana teselli veriyor.imdi bamza gelen bu musibeti hie indirdi... Ve Isparta'ya mevkufen beinci nefyimi(262) o kalb duamn kabul olmasna delil oldu. Isparta vilayetinde kymettar kardelerimin kucaklarnda teslim-i ruh edip, o mbarek toprakta defnolmamkalben niyaz ettim ve hizb-i Kuraniyi atm.Birden bu ayeti kerime: karma kt Bana bak! dedi.

Bir emare: eddeler saylr, hesab- ebcedi ile 1362 ederek, bu senenin arab ayn tarihine tevafuk edip der: "Sabreylye! Bana gelen kazay-i Rabbaniye teslim ol!.. Sen nayet gz altndasn. Merak etme, gecelerde yaptn tesbihat ve tahmidata devam eyle." (Mektubun bu ksmndan sonra harflerin ebced ve cifr adetlerini yapan bir tahlil vardr. Buraya yazlmasna ihtiya grlmedi) kinci Emare: Bu ayetin manas tam tamna hakkmda me'mulmn ok fevkinde aynen mahede ettim... nc Emarenin beyanna imdilik lzum olmadndan yazdrlmad. SAD- NURS (263) (262)Beinci nefy, Isparta'ya beinci defa olarak gitmek deildir. Belki srgnlk seferleri muraddr ki; Birincisi Van'dan Burdur'a, ikincisi Burdur'dan Isparta'ya, ncs Isparta'dan Barla'ya, drdncs Isparta'dan Kastamonuya ve beincisi de Kastamonu'dan tekrar Isparta hapishanesine olan nefy adetleri muraddr. A.B. (263) Osmanlca Kastamonu-2 S: 506 1199 ONUNCU BLM DENZL HAPS HAYATI FASLI (20 Eyll 1943 - 15 Haziran 1944) 1200 1201 DENZL HAPS HAYATI FASLI Denizli hapis hadisesi hakknda; az yukarda bir nebze tafsilt arz olunduu vechile, Denizli ili ivril kazasnn Homa nahiyesinde 28,29 Austos 1943(1) gnlerinde, Atf Egemen ismindeki bir Nur talebesinin ve bir iki arkadann, stnde aramalarda el yazma tek bir nsha "Beinci ua"' risalesi bulunmasyla balamt. Trkiyede sanki umum, byk bir siyas ve dini hareket varmcasna, Ankara hkmeti yurt apnda, Risale-i Nurla alkadar olan herkesi toplattrma emrini verdi. Bir ok vesikalardan anlaldna gre; -Eskiehir hadisesinde olduu gibi- be on vilyetten yz ksr masum insan tevkif altna alnd(2) Fakat bu insanlarn yars kadar bir ksm az zaman iinde takipsizlikle serbest brakld. Taht tevkife alnan ve bilhare hepsi Denizli hapsine toplattrlan altm dokuz insan(*) bu defa Eskiehir hadisesinde olduu gibi, ekseriyetle rastgele ma'sum kyl ve reberlerden mteekkil deildi. Belki tevkif altna alnan bu zatlarn, ekseriyet itibaryle daha ok belli bal Nur talebelerinin sekin kimselerindendi. Bunlar Kastamonu, Ankara, stanbul, Isparta, Denizli ve Antalya'dan toplattrlmt. Bu insanlarn bir ou evvel kendi memleketlerinin hapishanelerinde, kimisi ay, kimisi bir ay beklettirildikten sonra, hepsi Denizli hapishanesine naklettirilmilerdi.

Eskiehir hadisesi maznun ve mazlumlar gibi, bunlarn da tamamn kesin olarak isim ve knyelerini bilmemekteyiz. Ancak adetlerini ve sadece isimlerinin listesini bilebiliyoruz. nk Denizli hadisesi dosyasn da maalesef elde edemedik.Temyiz mahkemesi ilm kararnda maznunlarn isim listesi varsada, adres ve knyeleri bulunmamaktadr. lerde ayrca izah gelecektir. Liste Aynen yledir: 1- Mirzaolu Said-i Nursi 2- Ahmetolu Emin Uzun 3- Mehmetolu Hsrev Altnbaak (1)zmir'den Atf Aabeyden, 6 Nisan 1987'de aldm bir mektubunda bu kesin tarihi vermilerdir. A.B. (2) Osmanlca ualar S: 289 (*)Listede 58 kii grnmekte, fakat bizdeki hususi Denizli dosyasnda 69 olarak gemektedir. 1202 4- Mehmetolu Nuri Benli 5- brahimolu Osman Yldrmkaya 6- Veli olu Mehmet Tevfik Gksu 7- Hsnolu Tahir Mutlu 8- Mehmetolu Atf Egemen 9- Mehmetolu Halil brahim ulluolu 10- Sleymanolu Sabri Arseven 11- Mehmetolu Ahmet Fevzi Kul 12- Mustafaolu Ahmet Akay 13- Hasanolu Sami Tzn 14- Hseyin Hsnolu Re'fat Barutu 15 Hasanolu Mustafa Ertrk 16- Mehmetolu Ahmet Nazif elebi 17- Ahmet Nafz elebiolu Salahaddin elebi 18- zzetolu Mehmet Fevzi Pamuku 19- Ahmetolu Hilmi Srme

20- Maksudolu Emin ayr 21- Halilolu Halil Boz 22- Osmanolu Muhyiddin Yener 23- smailolu Rd akn 24- Ahmetolu Ali Bykgl 25- Ahmetolu Mehmet Soylu 26- Mehmetolu Ahmet Soylu 27- Mustafaolu Emin Uzundemir 28- brahimolu Mehmet nce 29- Ahmetolu Mehmet Ertun 30- Hseyinolu Mehmet Ali akc 31- Hasanolu Mehmet Gler 32- Mahmutolu Ahmet Sava 33- Mehmetolu Mehmet Boyrac 34- Hasanolu Kadir Suyun 35- Ramazanolu Hasan iek 36- Abdurrahmanolu Hasan Trk 37- merolu Sadk Gndodu 38- Osmanolu Mehmet t 39- Yusufolu Mustafa Hemdem 40- smail Hakkolu Mehmet Hakk Yavuz 41- Zeynelolu Mehmet Nuri Acar 42- Aliolu Osman Trkylmaz 43- smaliolu Halil Enercan 1203 44- Sadkolu Hseyin Kuru 45- Mehmetolu brahim Fakazl

46- Hakkolu mer Ltfi Gedik 47- Hasanolu Ahmet Krolu 48- Ahmetolu zzet Turgut 49- Mustafaolu Ziya Dilek 50- Mehmet Eminolu Mehmet Tevfik Kayaercan 51- Mehmet Aliolu Sadk Demirelli 52- Mehmetolu Ahmet Esen 53- Hsnolu Salih Subhi Seluk 54- evkiolu Cevdet Yazc 55- Osmanolu Mustafa Ylmaz 56- Osmanolu Salih Yldz 57- Hseyin olu Ahmet irin 58- Sleyman olu Mustafa Karapnar Bu mazlumlarn ekserisi evvel Isparta ceza evinde toplattrlmt. Gnlerce sk isticvab ve sorgulamalardan sonra; Isparta C.Savcs iddianamesini hazrlad. Hazret-i stad tm mazlumlar adna savc ve mahkemeye bir ka para yazl mdafaalar sundu. Daha sonralar Adalet Bakanl emriyle; Hadisenin ilk zuhr mahalli olan Denizli vilyetine btn maznunlarn toplattrlmas ve dosyalarn birletirilmesi isteiyle, Isparta'dan ve baka yerlerden kafileler halinde bu maznunlar Denizli hapishanesine sevk edilmitir. KISA BR FEZLEKE Denizli Hapishanesinde toplattrlan bu gnahsz mazlumlarn yeniden istintaklar, sorgulamalar yapld. Nihayet savclk, hadise dosyasn ve elde edilen umum Risale ve mektuplar alelacele mahall bir ehl-i vukufa, tetkik ettirmek zere 8.11.1943 tarihinde tevdi' etti. Bu birinci ehl-i vukuf, iki lise mualliminden mteekkildi. Birisi tarih, birisi de edebiyat muallimi idi. te bu cahil ehl-i vukuf, savcyla aralarnda gizli anlama gereince, gayet acele, ok zlimane ve son derece sathi.. Ve gizli baz talimatlar dorultusunda, kendilerini dnya durduka ilim muvacehesinde ebediyen mahup edecek bir rapor hazrlad. Ve Denizli C. Savclna gnderdi. stad Hazretleri bu ok chilane ve garazkrane rapora, mahkeme nezdinde iddetle i'tiraz etti... Ve "Bu vukufsuz ehl'i vukuf, Risale-i Nuru anlyamaz. Nurlar yksek bir ilim hey'etine, icab ederse beynel milel bir ehl-i vukuf ki 1204 ilere tetkik ettiriniz!.." diye mahkemeden taleb etti. Mahkeme stad'n bu yerinde ve hakl ve ispatl talebini kabul etti... Ve hadise, dosyasyla birlikte tm kitaplar ve mektuplar yeniden bir lim bilir

kiiye tetkik ettirilmek zere Ankara Ar ceza mahkemesi kanalyla tetkiki iin 9. 3. 1944 tarihinde Ankara'ya yolland. Ankara 1.Ar ceza reisi Emin Bke'nin riyaseti altnda yksek bir ilim hey'eti, ehl-i vukuf olarak tayin ettirildi.(4) Bu, bir derece ilme vekf ikinci ehl-i vukuf, dosyay ve btn risale ve mektuplarn gayet titizlik ierisinde inceden inceye tetkik etmeye balad... Ve 22 Nisan 1944 tarihinde bitirerek, mtalasyla birlikte dosyay ait olduu makama teslim etti. Bir ka gn iinde Denizli Ar ceza mahkemesine gelen bu ikinci ehl-i vukuf raporuna, stad Hazretleri % 90 memnun oldu ve kabul etti. Fakat cz' bir ka sehivlere kar tashih mahiyetinde mahkeme nezdinde cevablar da verdi. Nihayet 31 Mays 1944 aramba gn, Denizli mahkemesi, dava ile ilgilenen mdde-i umumisi de son mtalasn beyan etti. Ayn gnde Hazret-i stad, savcnn tecziye talebine kar ok ksa ve szl bir cevab verdi. Yazl olarak da ikinci ehl-i vukuf raporunun baz sehivli noktalarna cevab vermiti. Bilhare stad, savcnn tecziye talebine dair olan mtalasna genie i'tiraz ve ilmi cevablar verdikten sonra, Denzli Ar ceza mahkemesi 15 Haziran 1944'de karara vard ve Berat!.. Beraatle beraber btn kitaplarn sahiplerine iadesi... Ayn gnde bata stad olmak zere btn mazlum maznunlar tahliye edildiler. Fakat Savc tecziye iddiasnda israr ederek, mddeti ierisinde mahkemenin kararn temyiz etti. Dosya, Ankara temyiz birinci dairesine tevdi edildi. Temyiz mahkemesi dosyay ksa zamanda inceledi ve karara vard. 30.12.1944 tarihinde, Denizli A-r Ceza Mahkemesinin kararn dil bularak oy birliiyle tasdik etti. HAZN BR DRAM Denizli hapsinde kimisi on ay, kimisi dokuz ay ve bazlar daha az olarak hapis bekledikten sonra. mahkemenin beraet kararyla tahliye olup kan mazlumlar; bir ka gn ierisinde herkes kendi memleketine ve evlerine dalp gittiler. Ama bir yere gidemiyen ve belli bir yeri ve meskeni olmyan birisi vard.O da Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi idi. Evet (4)Denizli Dosyas-1, S: 73 1205 stad Hazretleri, mahkemenin u beraet kararna ramen, yine de serbet deildi. Ankara Hkmeti Bakanlar kurulunun verecei karar ve tayin edecei yere gidebilecekti ancak(5) ... Ankara'dan gelecek emir ve karar iin stad Denizli vilyetinde 47 gn bekletildi. Nihayet mahkeme karar ve hukuk ve kanun diye bir ey tanmayan; kanunu da hukuku da, hkm de ancak kendi zatlar ve keyfleri olan adamlarn keyfi ve zulmlu emri Ankara'dan geldi; Bedizzaman Said-i Nursi Afyon Karahisar'n Emirda' kazasnda mecbur iskna tabi' tutulacakt.Tbiki emir hemen yerine getirildi. Biraz da gstermelik olarak bir miktar harcrah da gnderilmiti. Austos ay banda yine muhafzlar nezaretinde stad Hazretleri Denizli'den Emirda'a gnderildi. Hazret-i stad, mahkemenin iade kararn verdii kitaplarnn geri alnmas iin temyiz kararn bekledi. Bu arada kitap sahipleri olan btn nur talebeleri de, kitaplarnn stad Bedizzaman Haretlerine verilmesi iin vekletnameler gnderdiler. Nihayet temyiz mahkemesi de, mahkemenin

kararn onaylaynca bir mddet yine bekledikten sonra, stad Denizli Barosu Avukatlarndan Ziya Snmeze, umum kitap ve eyalarn mahkemeden teslim almas iin Emirda Noterliinden 22.3.1945 tarihinde bir umumi vekletnme kararak Avukat Ziya'ya gnderdi. Avukat Ziya Snmez de iki ay sonra, yani 29.6.1945 tarihinde mahkeme emanet memurluunda bulunan kitaplarn kendisine teslimi hususunda Ar Ceza Mahkemesi bakanlndan mzekkere kartt ve btn kitap ve saire eyay teslim alarak stad'a gndermek zere, Denizli'li tccar Hafz Mustafa'ya teslim etti. VE GEN TAFSLAT Denizli hapis hadisesinin bir genel haritasn stteki fezleke ile izdikten sonra, geni tafsilatna ve hadiselerin belge ve vesikalarna gemek istiyoruz. Evet stteki fezlekede beyan edildii zere,1943 ylnn temmuz sonu veya austos banda, Denizli vilyetinin ivril kazasnn Homa nahiyesinde ve kylerinde, Nur risalelerinin hakikatlarn neretmele megul Atf Egemen isminde faal bir Nur talebesi, nurlu ve hakikatl hizmetlerini engellemek; Daha dorusu bir pln neticesinde, oynanan bir oyunla kaza merkezinin mft ve vaiziyle el birlii ederek evvel cami'lerde vazlarla Risale-i Nur, Hatta stad Hazretlerinin ahs ve Nur talebesi Atf Egemen aleyhin (5) Bu ifadelerimiz kader cihetindeki hikmetler ve faydalar noktasnda deil, insanlarn acib zulmlerinin ve katmerli keyf kanunlarnn tablolarn gstermeye bakar. 1206 de,bir sene nce stanbul'daki ihtiyar eyhin taklidini yaparak konumalar yaptrdlar. Bu yol bir netice vermeyince, bu defa rejime dayanarak hkmetin nazar- dikkatini ekmeye altlar. Neticede emniyet ve jandarma Homa ve civarnda aramalar yapt. Bir ka el yazma Nur risaleleriyle birlikte, bir de bir nsha elyazma "Beinci ua' " risalesini buldular. Bunun zerine Atf Egemen ile bir ka arkadan ivril'de tevkif ettirdiler. Ayn tarihten bir sene kadar nce Isparta adliyesinin Beinci ua' risalesi dahil btn bu kitaplarn ayns hakknda vermi olduu beraat kararna ramen, bu masumlar tevkif edilmekle birlikte, Denizli Valisi hadiseyi ok byterek; Ankara, Isparta, stanbul, Kastamonu Mula ve Aydn valilerine de ifrelerle bildirdi. Ankara hkmeti bata Reis-i cumhur nn Ve babakan kr Saraolu ve Milli Eitim Bakan Hasan Ali Ycel ls ayaklanarak hadisenin genie aranma ve taranmasna gizli emirler verdiler. Kastamonu emniyeti de gelen ifre zerine 14.8.1943 gn stad'n evini arad. Fakat bir ey bulamad. Yani aradklar Beinci ua' risalesi ele gememiti. Baka kitaplar mevcuddu, bir ikisini tefti etmek zere alp gtrmlerdi. Mesele zahiren kapanm gibi oldu. Tam bu srada; ki ay nce Tahiri Mutlu Aabeyin stanbul'da tab'a verdii Yedinci u'a eseri tab'edilmi ve Thiri Aabeyin adresine sandkla yollanmt. Hadisenin yaygaralarla gazetelerde neredilmesi zerine, matbaa sahibi Aziz Bozkurt durumu emniyete bildirdi. (6) Isparta Emniyeti de gelen bu ihbar zerine daha ok harekete geti. Isparta ve civar kyleri didik didik tarand. Bir ok Nur risaleleri sahiblerinden alnd. in garib taraf da stanbul'da Tahiri Mutlu Aabeyin eliyle tab' edilen iman ve tevhid risalesi olan Ayet-el Kbra risalesi, Beinci ua' risalesi zannedilmesiydi. Hatta Denizli ilk ehl-i vukufuna dosyalar gidinceye kadar bu yeni tab' edilen eserin, hl Beinci ua' olarak bilinmesiydi.

Isparta'da da bir ok insan tevkif edildi. Isparta savcs daha ok gayretkelik iine girerek, meselenin zerinde ok fazla durdu. Etraf vilyet ve kazalardan bir ok insan da Isparta'ya celbedildi. Hatta ilk bata Mula ve Denizli'den de mevkuf olan maznunlar Isparta'ya getirildi. fadeler, sorgulamalar ok geniletilerek, derinletirilerek srdrld. (6)Rivayeti bizzat Tahiri Mutlu Agabeyden yle dinledim: "Ayet-el Kbray Istanbul'da, daha nceleri tantmz matbaac Aziz Bozkurt'la anlaarak teslim ettim. cretinin tamamn da verdim. Adresimi brakarak ayrldm. Bir mddet sonra Denizli hadisesi dolaysyla bizi Isparta hapsine doldurdular. Biz hapiste iken Aziz Bozkurt, basks tamamlanan Ayet-el Kbralar sandkl yarak adresime yollam ve tahmin ediyorum; evhamndan, arkasndan da emniyete ihbar etmiti. nk Ayet-el Kbra sandklar bizim Atabeye gelir gelmez, emniyet kuvvetleri henz trende iken bulup almlard. A.B. 1207 Bu arada Isparta savcs Kastamonu Savcsndan, Bedizzaman'n da tevkif edilerek Isparta'ya gnderilmesini taleb etti. Bunun zerine Kastamonu zabitas ve savcs yeniden harekete geti. Aniden stad'n evi ikinci kez basld. Bundan bir gn nce de, stad'a ok mthi bir zehir verilmiti. Zehir hastal iinde yaplan bu ikinci baskn tarihi 18.9.1943'de idi. stadn menzili savc muavini nezaretinde taharri komiserleri eliyle didik didik aranmt. Fakat ok iddetle aradklar ey, yani Beinci ua' yine bulunmamt. Yukarda kaydl stad'n ifadelerinde tafsili getii zere, bu tarihten gn sonra,yani 20.9.1943 gn(7) " Yeniden ve daha iddetli bir surette menzili aranmt Fakat yine aradklar eyi bulamamlard. stad'n bu mevzuyu anlatan ifadelerinden anlalan odur ki; Bu tarihten bir iki gn sonra tekrar baskn ve yine arama olmu, bu defa kmr ve odun ynlar altnda saklanm olan Yirmidrdnc Lem'a ve Sikke-i Gaybiyenin baz paralar bulunmu ve alnmt. Bu defa stad Hazretleri o hastalkl haliyle getirilip tevkif edilmiti. Bu hesaba gre bu i o senenin Ramazan aynn drdnc gnnde olmutu. STAD KASTAMONU'DAN ISPARTA'YA GTRLYOR stad Bedizzaman'n Kastamonu'dan Isparta'ya nakl hadisesi hangi gnde olduu yani hangi tarihte yola karld kesin olarak belli deildir. Ancak o gn, Hazret-i stad'n bindirildii otobste, memuriyetine gitmek zere yolculuk yapan nebolu'lu Ziya Dilek'in anlattna gre: o gnn akamnda Hazret-i stad yolculara nasihat ederken; "Bu gece aleb-i ihtimal ile Kadir gecesi'dir"(8) eklinde ifadesi vardr.O ise, Kadir gecesinin aleb ihtimali Ramazan-i erifin ar-i aherinin tek gecelerinde olmas ve bu ifadenin karinesiyle byk ihtimal ile Ramazann yirmi drdnc gn olduu anlalr. nk hem tek gecelerde olan kadir gecesi olmas, hem ekseriya slam alemi bizden bir gece nce Kadir gecesini yapmas ihtimali ile de Ramazan- erifin yirmibeinci gnnn yirmi altya balyan gecesinde olduuna ihtimal verilebilir. Buna gre Hazret-i stad'n Kastamonu'dan alnd gn 11 veya 12 Ekim 1943 olup 20 Eyllden 11 Ekime kadar Kastamonu'da brakld anlalr. (7) Osmanlca Kastamonu -2 S: 334 . (8) Bilinmiyen Taraflanyla Said-i Nursi 2.Bask 308 1208

BU YOLCULUUN K HD ahitlerden birincisi: stte bahsi geen nebolu'lu Ziya Dilektir. Hadiseyi yle anlatr: "Ilgaz ilesine vazifeli olduum memuriyetime gidiyordum. nebolu'dan Kastamonu'ya geldim. Ilgaz'a giden otobs'e bindim. Kastamonu'nun olukba karakolu yannda polis ve jandarmalar otobs durdurarak en arka ksmnda nceden ayrm olduklan yere Bedizzaman Hoca Efendi'yi yerledirdiler. Otobs hareket edince, yetmi yandaki ihtiyar ve hasta olan Hoca Efendi otobsn arka koltuklarndaki sarsntdan rahatszland ve "Beni madem siyas mcrim kabul ediyorlar. Husus bir taksi ile gnderilmem lzmdr." deyince; Yanmdaki ikinci numaral koltukta oturan bir asker hemen yerinden frlyarak, "Ben buradan kalkyorum, Hocam siz buyurun" dedi. Bylece askerle hocann yerini deitirdiler. Ben ok korkuyor, hoca efendiye sahip kamyordum. Askerle yer deimesiyle tam gelip yanmda oturan Hoca Efendi, ismimi sordu. "Ziya Dilek" deyince, "Sen bizim Ziya'msn, Kastamonulular namna beni yolcu etmeye mi geldin?" dedi. Sonra, kendisini muhafz olarak gtrmekle grevli, arkalarda oturan Polis Safvet'e hitaben: "Safvet, evime baskn yaptnz zaman, ben Kur'an- Kerimden nereyi okuyordum?" dedi. Ve bir kt isteyerek bana ayeti yazdrd. "Ben bu ayeti okumuyor mu idim?(9)" diye yazdrd ve u ayeti 10 meali -i erifi "sabreyle, bana gelen kazay- Rabbaniye teslim ol! Sen inayet gz altndasn. Merak etme, gecelerde tesbih ve tahmidata devam eyle!" Sonra bana hitaben: "Ziya, arkadalarna mjde ver, Merak etmesinler. Mahkm olmyacaz... ya mtareke veya msalha edeceklerdir." dedi. Benimle, tevkif edilmi arkadalara selm ve mjde haberini gnderiyordu. Halbuki ben memuriyetime gidiyordum. O tarafa bir yolculuum yoktu. Herhangi bir tevkifim de mevzu' deildi." OTOBSTEK YOLCULARA NASHATI "Sonra bir ara, bana dedi ki: "ofr Efendiye sylerseniz, acaba makineyi durdurur mu? dinde icbar yoktur. Arabadakilere bir nashatim var" deyince, (9) Anlalan Hazret-i stad, hadisenin balad gnlerde ve taharriler esnasnda bir hcm ve taarruzu hissetmi olacak ki, zihnen ve kalben hep bu ayet-i kerime ile megul imi. A.B. (10) Tur Suresi, Ayet 48 1209 fr arabay durdurdu. Hoca Efendi hemen konumaya balad: "Bu gece aleb-i ihtimal, leyle-i kadirdir. (11) Dier gnlerde Kur'an okunursa, harf bana on sevab, Ramazanda okunursa, bin sevab, leyle-i Kadirde okunursa, otuzbin sevab verilir. Size, imdi "u ii yaparsanz be sar lira var."denilse onu kazanmak iin o ii yapar msnz?"

Yolcular: "Evet yaparz ve isteriz" diye cevab verince, Hoca Efendi, konumasna devamla: "Bu fan hayatta be sar lira kazanmak iin btn gcnz ve enerjinizi sarfedersiniz. Sonsuz ebed bir hayat iin daarcnza azk hazrlamak istemez misiniz?" Yolcular: "Evet isteriz" deyince, Bedizzaman: "yle ise, imdi her Mslman ihls, bir fatiha, bir ayetel krs okursa, ebedi hayat iin daarcna azk hazrlam olur" dedi. fr Rizeli Ltfi ve dier yolcular, "Allah raz olsun Hocam sizden" dediler. Az sonra ftar vakti geldi, Ilgaz'n mehur amlndaki su banda otobs iftar molas verdi. Orada hoca efendiye Belediye tarafndan verilen azk ile benimkini deitirdik ve ylece iftar yaptk. Akam namazn da beraber kldk. Ilgaz'da Hoca Efendi'den ayrldm ve iime gittim. Fakat bir ka gn sonra beni de tevkif ederek nebolu'ya oradan da Denizli'ye sevk ettiler. Ben Denizli'ye gittigimde Henz Hoca Efendi'yi oraya getirmemilerdi. Hapishanedeki arkadalar merakla "stad Hazretlerini grdnz m?" diye sorunca. Ilgaz yolunda araba iinde yazdrd ayet hatrma geldi. Onu karp arkadalara okudum. Yolda cereyan eden hadiseleri de anlattm. Onlar da teselli bulup ok memnun oldular(12) stad Kastamonu'dan alnd gn, nebolu'lu Selahaddin elebi'nin Kastamonulu'lardan duymu olduu bir rivayet de yledir: "stad Kastamon'nun olukba Karakolundan ayrlrken, oradaki po (11)Hazret-i stad'n Kastamonu'dan ne zaman alndg hakknda tek me'hazmz u kavl-i had saylan tek rvili rivayet yoludur. Bu rivayet kavl-i ahad olmakla birlikte, onu cerh eden ikinci bir rivayet yolu da yoktur. Tm rivayetler, bu hadise 1943 yl Ramazan ay iinde olduu cihetindendir. Biz de Ustad'n bu yolculuk tarihini mezkur rivayete bina ederek tarih sralamalarn ona gre tanzim ettik. Bunun yannda, az ilerde nakledeceimiz Selhaddin elebi'nin hatrasnda da "stad'n Ankara'ya getirildigi gnler, Ramazan sonu" diye kaydedilmektedir. A.B. (12)Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi 2. Bask S: 308 1210 lislere yle demitir: " O Mithat'a(13) syleyin, benim eski ve yeni yaz ile yazl mdafaalarm peimden gndersin" diyerek otobse binmitir(14)' kinci ahid: smail Tundoan Aslen Elaziz Harput'lu bir aileden olup, Karadeniz Erelisinde 1903 ylnda dnyaya gelen bu zat, Kastamonu'da jandarma Astsubay olarak vazife yaparken, Bedizzaman' Kastamonu'dan Isparta'ya kadar muhafz olarak gtrmtr. Bu yolculuk ile ilgili hatralarn yle anlatmtr: "Maltepe kk zabit mektebini 1933'de bitirip mezun olduktan sonra eitli yerlerde, bu arada Mersin'de de vazife yaptktan sonra, Kastamonu'ya merkez Karakol Kumandan olarak tayin edilmitim.

Mithat Altok burada Vali idi. Ben kendisini daha nceleri Dzce'de Hkmet tabibi iken de tanyordum. Bir gn Vali bey beni ard: "Burada Bedizzaman isminde bir hoca var. Bu zat incitmeden alp Isparta'ya gtreceksin!" dedi. Sabahleyin, yannda Safvet isimli bir sivil polis me'muriyle otobse geldiler. Hoca Safvet'ten rahatsz oluyordu. Daha nceleri de, bu adam kendisini ta'ciz etmiti. ankr zerinden Ankara'ya gidiyorduk. Bir yerde Namaz iin mola verdik. Safvet'in gelmesini istemiyordu. Hatta "Bu bizimle gelirse, ben gitmem"dedi (15)" (Hatrann dier blmn az ilerde kaydedeceiz) BEDZZAMAN VE ANKARA VALS NEVZAT TANDOAN Hazret-i stad, Kastamonu'dan Isparta'ya gtrlmek zere, ankr zerinden karayoluyla Ankara'ya getirildi. Bu yolculuk herhalde o zamann artlarna gre, Kastamonu'dan ayrld gnn gecesinde Ankara'ya ulam deildir. Bir ihtimal ile geceyi ankr'da geirdikten sonra, sabahleyin yollarna devam etmilerdir. Buna gre herhalde 13 Ekim 1943 gn Ankaraya varm olabilirler. Ankara'ya vardklarnda, jandarma astsubay smail Tundoan'n ifadesinde o gn Samanpazar semtinde mtevazi' bir otele indik" demektedir. M. Sungur aabeyin Ankara'da bir polisten dinlemi olduu rivayette ise "Kastamonu oteline" eklindedir. Ankara Hkmeti ve Valisi Bedizzaman' adm adm takip etmi olacaklardr ki; stad otele iner inmez Ankara Valisi Nevzat Tandoan, Ustad vilyete armtr. Hatta Selahaddin elebi'nin hatratnda otel, nceden ayarlanm ve otel personeli ve hademeleri kyafetine giren komiser ve po (13)Mithat Altok, o zamanki Kastamonu valisidir. A.B. (14)Bilinmiyen taraflaryla S. NURS S: 306 (15)Son ahitler-3 S: 101 1211 lisler oteli adeta igal etmilerdi. te altoku kodamanlarndan Nevzat Tandoan, hazrlanan pln gereince hem husus kinini ve ilhad namna olan adavetinin gayzn, slm dini mmessili olan Hazret-i Bedizzaman'n ahsnda, rejim ve hkmet kuvvetine dayanarak icra etmek zere; hi bir ilgisi, hi bir mdahale hakk yokken ve mazlum olan Bedizzaman resmi muhafzlar nezareti altnda Isparta adliyesine gtrlmekte iken; kendi polisleri vastasyla onu vilyete celbettirir. Burada Bayram Yksel Aabeyin stad'dan duymu olduu bir rivayeti hemen nakledelim: Bayram Yksel Aabeyin stad'dan duymu olduu bir rivayet: stadmz buyurmulard ki: "Ben Kastamonu'dan Ankara'ya geldiimde Vali Nevzat Tandogan'la olan muamelemizden sonra, Isparta'ya gitmek zere stasyona gtrldk. Trene bindim. Bama sarm takmtm. Meer Valinin tertibiyle beni sarkl halde crm- mehud halinde yakalamak iin polisler bekliyorlarm. Ben trende iken bir pire bam katt. Sarm karp bir yere indirmiken, o anda polisler baskn yapt, beni ba ak grnce geri gittiler. Demek ki bir pire onlarn plnn berbat etti Son ahidler1 Mufassal Trihe:

Vali Nevzat Tandoan'la stad arasnda geen muameleye dnyoruz: Vali Tandoan, din an'aneleri, belki tm esasatn mutlak inkrn verdii bir cretle; maddeten eli kolu bal, garip, misafir ve yolcu olan Bedizzaman Hazretlerinin bana frenk serpuunu koydurtmak ister. Altoku Valinin u mnasebetsiz, kanunsuz davranyla, din ve din akide ile alay etmek ve tahkir etmek hedefi apaktr. nki dnyann her tarafnda kanun ve yasalarn taalluk etmedii z ve ndir insanlar mevcuttur. Kald ki, fiilen ve amelen mevcut bir kanunu krmak ve bozmak ve reddetmek teebbs vaki' olmad zamanda, hi bir muahezeye tabi' tutulamaz. Az yukarlarda ileri srdmz husus ki; bu hadise ile, yani Denizli hadisesinin tertibiyle, bata Reis smet inn ve Babakan kr Saraolu ve baz hkmet erkn alkadardr diye olan iddiamz burada canl olarak bariz ekilde spatlanm oluyor. Zira eer normal bir zabta vak'as olarak hadise cereyan etmi olsayd, mesele Isparta savcsyla, Kastamonu savcs arasnda bir mnasebet tarznda cereyan ederdi.. Ve Bedizzaman da muhafzlar ile birlikte normal seyri ile Ankara'ya urar, hi kimsenin haberi olmaz, sabahleyin yolculuuna devam eder, giderdi. Ama grlyor ki, hadise o tarzda deil, Bedizzaman Kastamonu'dan kt andan itibaren, Ankara'dan takip edilmi ve otele (belli ve muayyen ve ayarlanm bir otele) iner inmez, Vali hemen polislerini gndermi, stad' vilyet konana artmtr. (16)Son ahitler-1 Bayram Agabey Hatrat 1212 Evet Altoku Vali baka bir sevdada... apkay Bedizzaman'a giydirmek iin yapt mnasebetsiz, kanunsuz ve keyfice davranndan, onunla stad Bedizzaman arasnda iddetli mnakaalar cereyan etmitir. lim ile, kanun ile, mantk ile Bediazzaman'a kar malub ve perian den bu herif, bu defa makamna, rejime ve kuvvete dayanarak fiil tevessle gemek ister. Bir polise veya odacya yirmibe kuru vererek dardan bir kasket aldrr ve Bedizzaman'n bandaki klha iaret ederek "Onu kar, bunu giy! diye zoraki teklifte bulunur. Hazret-i Bedizzaman ise, boynunu gstererek: Bu klh ancak bu kelle ile beraber kabilir (17)"der, reddeder. Gz dnm Vali, bu defa serpuu eline alarak, bizzat kendi eliyle Bedizzaman'n bana geirmek iin ayaa kalkar ve Bedizzaman'n yanna gelir. Hadisenin burasnda, az ilerde nakledecemiz Selahaddin elebi'nin rivayetinde zikredilecek durumdan baka, iki rivayet ekli daha vardr.Ankara ve Isparta'da isimlerini u anda hatrlyamadm baz Nur talebelerinden duyduum kadaryla iki rivayet eklinden birisi yledir: "Vali Nevzat Tandoan kasketi eline alarak stad'n yanna geldiinde, kendi eliyle bann stne kor ve sorar: sen imdi kfir oldun mu? Bedizzaman ise "Hayr!." der. Onu ben elimle ve kendi rza ve ihtiyarmla koymadm iin, ben deil, kfir sen oldun. diye mukabele eder. kinci rivayet yolunda ise: Vali apkay stadn bana koymaz. Koymaya teebbs eder, lkin ellerini kaldrdnda havada dona kalr, bir ey yapmaz, durur. Hazret-i stad Bedizzaman Vali Tandoan'n dine kar istihzas ve ahs kin ve ibirarnn bir tezhr olan bu bedbahta davranndan ok rahatsz olur ve ok ta mtessir olur. O halette Valiye dnerek: "Hey bedbaht, ben sizin bin senelik ecdadnz temsil ediyorum, Onlarn bir vrisiyim. Senin bu hareketin keyfi ve kfrdir."dedikten sonra, yle beddua eder: "Bandan bulasn!."

Bu hadise, 13 Ekim 1943'de cereyan ettiine gre, bir iki sene sekiz ay yirmi alt gn sonra, yani 9 Temmuz 1946'da; tikatszln ve dinsizliin kapkaranlk olan mitsizliinin halet-i ruhiyesi ierisinde bocalyarak kendi eliyle kafasna tabancay dayayp intihar eden Vali Nevzat Tandoan, (18) bir mucahid Veliyullahtan yedii ma'nev darbe bylece yerini bulur ve hayatnn feci' akibetinin intiharla noktalanmasyla kendini gsterir. (17)Emirda-2 S:19, Zbeyir Gndzalp'tan. (18)Elli nl Vali S: 575 1213 Bilhere Hazret-i stad Emirda kazasnda bulunduu sralarda bu intihar hadisesini duyduunda yle demitir: "... Hem Abdurrahman Selahaddin'in medar- merak mektubunu ve bana apka iin Ankara'da sknt veren Vali Nevzat'n intiharyla, kendi tokadn ve cezas kendi eliyle verilmesini...(19) Yine ayn mevzuda; stadn hey'et-i vekileye ve Meclis bakanlna yazd dilekesinin haiyesinde yle demitir: "Yanlz be sene evvel Ankara Valisi Nevzat Bey, cebren kyafetime ilimek istedi. Hem muvaffak olamad, hem kendi kendini intihar etmekle tokadn yedi...(20)" stad'n bu ifadesinde; Nevzat Tandoan, kendisinin bana apkay cebren koymaya yeltendii ve fakat baaramad, yani manev bir mani ile karlat hkm teyidedilmi oluyor. HADSENN K HDNN FADELER VE BR HATIRA BRNCS: Selahaddin elebidir. 1942'de Kars gmrk memurluunda iken,1943'de alt aylk bir kurs iin Ankara'ya gelmitir. Burada bulunduu zamanlarda, cereyan eden Denizli hadisesinde onun da ismi listeye gemi ve kursta iken, bir gn st ba, evi ve eyas aranm ve baz Nur risaleleri yannda bulunmutur. stad hazretleri Kastamonu'dan Ankara'ya getirildii gnlerde nezaret ve isticvab altnda bulunmakta olan Selahaddin elebi, unlar kaydeder: "... Bir gn komiser Naci Bey; tella emniyete geldi. "Srpriz!." diye bard. "Bedizzaman Hoca Efendi'yi Kastamonu'dan getirmiler. Geceyi ankrkap'da bir otelde geirmi. Otelde mstahdem yerine polisler gemi, hizmetine de, garson kyafetinde bir komiser vermiler. "dedi. Biraz sonra beni birinci u'be mdrnn odasna ardlar. eri girince, stad' oturuyor grdm. Derhal elini ptm. ok hararetli olan elini brakmadm. iddetli hasta ve yorgundu. Buna ramen mdre hitaben: "Bunlar bu vatann fedakr imanl evldlardr. Bunlar emniyet ve asayii ihll etmezler. Bilkis muhafaza ederler. dedi. stad beni ve benim gibi genleri kastediyordu. Sonra bana dnerek: "Korkmaynz!.. dedi. stad' tekrar otele gtrdler. Ertesi sabah beni iki polis refakatinde gtrrlerken, ileride kalabalk bir gurupla stad' vilyete gtryorlard. Elli metre geriden biz de onlar takib ediyorduk. (19)Emirda-1 S:174

(20)Denizli dosyas 4. Fasikl s:41 1214 Daha sonra, alt kata inilirken, orada evraklar tanzim edildi.stadn yannda drt be jandarma ve bir ka polis vard. Hkmet binasnn k kapsnda duruyorlard. stad'n kiyafeti her zaman olduu gibi, mill ve yerli kyafetti. Sa omuzunda mahfaza torbas iinde Kur'an- kerim, sol omuzunda rule yaplm bir namaz seccadesi ve ona bal bir ibrik... Tarih kitaplarnda grlen aknc yiitlerin muharip kyafetini, smet nn devrinde Ankara'da canlandran bir tablo gibi grnyordu. st kattan bir ka memur daha geldi. Polis ve jandarmalara, Denizli'ye (Yani evvela Isparta'ya) gtrmeleri iin baz evraklar verdiler. Bu esnada stad yryp giderken, ellerini kaldrarak: Selahaddin, korkma!.." diye bir ka kez yksek sesle bard. Sonra hareket ettiler. Ben stad'n yanna yaklamak istedimse de, brakmadlar. Orada biriken halk da, aramzdaki on be-yirmi metrelik mesafeyi doldurmutu. Bu yzden stad'n da beni grmesi imknszd. stad' yetmi yandaki hasta haliyle, o mbarek Ramazann ok scak gnnde istasyona kadar yaya olarak gtrdler...(21)" Selahaddin elebi'nin "Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi adl kitaba geen ifade ekli ise byledir: "Mbarek Ramazan aynn sonlarnda, orulu ve scak bir gnd. Nevzat. Bey'in kaps yannda idim. Me'murlar Bedizzaman' getirdiler. Beraberce ieriye Valinin odasna girdiler. Sonra me'murlar kt, kap kapand. erden iddetli sesler geliyordu . Bir ara zil alnd kapc ieri girdi. Biraz sonra kt. Tam bu esnada Bedizzaman hiddetle Vli Tandoana: ben sizin ecdadnz temsil ediyorum. Mnzevi yayorum. Kyafet kanunu mnzevilere tatbik edilmez. Ben dar kmyorum, Beni icbarla siz karyorsunuz. Bandan bul! diyordu. Bu esnada odac, elinde yirmibe kuruluk di bezden yaplm eski bir kasketle dardan geldi. Valinin odasna girdi...(22) " KNC AHDMZ: stadn Kastamonu'dan muhafz olarak refakat eden jandarma Astsubay smail Tundoandr. Hadisenin bu ksm iin yle diyor: " Ankara ya geldiimizde Saman pazarnda bir otele indik. ki yatakl bir oda bulduk. Hoca "ben ibadet ederim, yalnz kalmak istiyorum. dedi. Az sonra bir komiser geldi. Hocayla grmek istedi. Komiser: "Vali seni istiyor, kalk gidelim" diye biraz kabaca hareket etti. Hoca: Gitmem. ben ona dargnm" deyince, komiser Hoca'ya kar biraz daha saygszca hareket etti. (21) Son ahitler-1 lk Bask S:135 (22) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi 2. Bssk S: 309 1215 Daha sonra baka bir komiser geldi. Karadenizli olan bu zat, Hoca'ya hrmet etti, elini pt. Valiye gitmesini syledi. Yine Hoca: "Ben ona dargnm, sen ona selm syle. Ben gelemiyeceim " dedi. Ben "Hocam gidelim, neden dargnsnz efendim" diye sordum. "Senin akln ermez" diye cevab verdi. Ben "Hocam burada Reis-i cumhur, Bavekil... onlardan sonra da vali Nevzat Tandoan gelir. Gidelim" dedim.

Hoca efendi bu teklifimi kabul etti. Bir fayton tutarak vilyete gittik. Hoca Vali ile eskiden Milis tekilt zamannda tantklarn syledi. Vilyette Vali ile grtkten sonra, elinde bir kasket ile darya kt. Vali kendisini yolcu etti ve arabasyla tekrar otele dndk. Vali Hoca Efendi'ye "Merak etme, stasyona emir verdim. Kompartmanda sana yer hazrlattm." dedi...(23)" Birinci ahidimizin her iki ifadesiyle, ikinci ahidimizin ifadeleri arasnda bir ka muayeret vardr. Fakat birinci ahit Selahaddin elebi hadisenin iinde ve bu ie daha yakn olduu iin, onun ifadesindeki kronolojik sralama daha sahih olsa gerektir. Amma her ikisi de stad'n valilie arlmasnda ve Valinin yanndan karken elinde bir kasketin bulunmasnda mttefiktirler. dier muhalefetler ise, nemi olmyan baz eylerdir. (23) Son ahitler-3 S:102 1216 HATIRA Kastamonulu Fevz Ertemden gelen bir rivayet: Denizli hadisesinde babamda Cinebolu da retmenlik yapmakta iken) ieri almlard. Bu duruma annem ok zld ve hastaland. Annem birgn dua ederken, kendi kendine yle demi: Eer Bedizzaman gerekten veli ise, kocam salverirdirir. O gnlerde bir isim benzerliinden babam hapishaneden salverirler. Bir ay sonra babam tekrar isterlersede, Denizli Mahkemesinden beraat karar km olduundan bir daha gtrmediler. (Son ahitler-5, Sh.147) ANKARA'DAN ISPARTA'YA Yukardaki iki ahidin ifadelerinde ve birinci ahidin her iki ifadesinde grlen mugayeret gz nne alnrsa; Salahaddin'in rivayetine gre: Vilayet konanda Nevzat Tandoan'n kanunsuz, keyf muamelesini mteakip, stad doruca yaya olarak tren istasyonuna gtrlm... Fakat ikinci ahidin ifadesi ise, Vali kendi arabasyla stad' otele gndermitir. Amma iki ahidden birisinin ifadesinde ayni gnde, yani 14.10.1943 gn stad Ankara'dan ayrlyor. Buna gre Ankara'dan Isparta'ya kadar o zamanki tren yolculuu herhalde bir gece, bir gn srm olacak. Ertesi gn, yani 15.10.1943 gn stad Isparta'ya varm oluyordu. stad'n muhafzlar onu doruca hapishaneye gtrp teslim etmilerdi. 1217 Bu ksma ait jandarma Astsubay smail Tundoan'n hatratnn son ksmn da dinliyoruz. Vali Nevzat Tandoan'la grtkten sonra otele dndmzde, Osman isimli bir talebesi kendisini bekliyordu. stad ondan biraz yourt istedi. Akamleyin beraberce iftar ettik. Hoca akam namazn kld. Daha sonra otelde imam oldu, beraberce teravih namaz kldk. O gece otelde yattk. Sabahleyin bir faytonla istasyona geldik. Polisler bineceimiz yeri gsterdiler.

Tren yolculuu esnasnda kendisini Isparta'dan tanyan bir zat, stad'n ziyaretine geldi.(24) Isparta'ya indiimizde maheri bir kalabalk Hoca Efendi'yi karlamaya gelmiti. Kendisini bir araba ile hapishaneye gtrdk. Yollarda araba paralarn yirmibe kuru, elli kuru gibi-hep ben veriyordum. Ben Isparta adliyesinde iken bir gardiyan geldi, "Hoca seni istiyor"dedi. Ben de buradan para almak iin bekliyorum, alnca gelirim. dedim. Daha sonra bir baka gardiyan geldi, "Acele Hoca seni istiyor" dedi. Ben hemen hapishaneye gittim. Tabancam ba gardiyana teslim ettim. kinci katta Hoca Efendi'nin yanna ktm. Byke bir semaver kaynyordu. Hoca Efendi oturuyordu.Bana doru parman uzatarak: "Gafil! paracklarm gitti diye neden zlyorsun. Bu paralar vermek sana nasip oldu. Benim czdanm bile yok ki, sana para vereyim"dedi. Sonra beni brakmad, iftara alkoydu. Yine davetlisi olarak beraberce iftar ettik, namaz kldk. Karsnda bir zat diz st oturuyordu. Meer hapishane mdr imi. Hoca Efendi o zata: "Mdr Bey, bir telefon et. tren ne zaman kalkacak?" dedi. Mdr bey, saat on ikide kalkacan syledi. Ayrlrken elini ptm. "Bana hizmetin ok oldu, hakkn hell et:' dedi...(25)" Bylece Hazret-i stad, ok sevdii talebelerinin mecma' olan Isparta'ya ve Isparta hapsinde toplanm gzide talebelerine kavumu oldu. Bu zat, Barlal .aprazzade Abdullah'tr ki, Ispartaya evine vardktan iki gn sonra, stad'la grt diye sorguya ekilmi ve ifadesi alnmt. A.B. (25) Son ahitler S:102 1218 MAHKEMEYE LK STDA ki gn sonra(26) Isparta savcsna ve onun kanalyla mahkemesine ok byk hakikatlar ihtiva eden bir dileke verd. Dileke aynen yledir: ISPARTA MAHKEMESNE, MDDE- UMUM ELYLE BR STD'ADIR. (Bunu yeni harflerle makamata vermek iin, drt nsha bana lzmdr) "Kastamonu'da defa menzilimi taharr etmek iin iki mdde-i umumi ve iki taharri komiserlerine.. ve nc de gelen polis mdrne ve alt yedi komiser ve polislere .. ve Isparta mdde-i umumisinin suallerine kar sylediim ve ehemmiyetli bir ksmnn sureti Kastamonu zabta ve adliyesi elinde kalan kk bir mdafaann hlsasdr. yle ki: Onlara dedim: "Ben yirmi senedir mnzev yayorum. Hem Kastamonu'da sekiz senedir Karakol karsnda daima tarassut ve nezaretiniz altndaym. Ka defadr menzilimi taharri ettiiniz halde, dnya ile ve siyaset ile hi bir tereuh, hi bir emare grlmedi. Eer bir kark halim olsayd, bu Kastamonu Adliyesi ve zabtas ve hkmeti bilmedi ve yahut bildi, aldrmad. Elbette benden ziyade

onlar mes'uldrler. Eer yoksa, btn dnyada kendi ahiretiyle megul olan mnzevilere iliilmedii halde, neden bana lzumsuz ve vatann, milletin zararna bu derece iliiyorsunuz? Biz Risale-i Nuru, deil dnya cereyanlarna belki kinata da alet edemeyiz. Hem Kur'an bizi siyasetten iddetle menetmi... Evet Risale-i Nurun vazifesi ise, hayat- ebediyeyi mahveden ve hayat-i dnyeviyeyi de dehetli bir zehire eviren kfr- mutlaka kar iman hakikatlarn gayet kat- ve en mtemerrid zndk feylosoflar dahi imana getiren Kur'an kuvvetli burhanlar ile Kur'ana hizmettir. Onun iin biz Risale-i Nuru hi bir eye alet edemeyiz. Evvel: Kur'ann elmas gibi hakikatlerini ehl-i gaflet nazarnda propaganda-i siyaset tevehhmyle cam paralarna indirmemek ve o kymettar hakikatlere ihanet etmemektir. Risale-i Nurun esas meslei olan efkat, hak ve hakikat ve vicdan bizleri iddetle siyasetten ve idareye ilimekten men'etmi. nki, tokada ve belya mstehak ve kfr- mutlaka dm bir iki dinsize m (26) ki gn sonra diye yazdm. nk bu dilekenin altnda 17.10.1943 yazl olduu gibi, hadiselerin seyir karinesinden de bunu karmak mmkndr.Zira mezkur tarihle, Denizli savcs dosyay birinci ehl-i vukufa tevdi ettii 18.11.1943 gn arasnda yirmi iki gn bir zaman cardr. Isparta'da para mdafaa ve alt adet mektuplarn yazl. Ve stad'n talebeleri ile birlikte Denizli'ye gtrlleri hep bu gnler iindedir. A.B. 1219 taallk, yedi-sekiz ocuk, ihtiyar. hasta masumlar bulunur. Musibet ve bel gelse, bu biareler dahi yanarlar. Bunun iin, neticenin de hsul mekk olduu halde, siyaset yoluyla idare ve asayiin zararna hayat- itimaiyeye karmaktan iddetle men'edilmiiz. Saniyen: Bu vatann, bu milletin hayat- itimaiyesi bu acib zamanda anarilikten kurtulmak iin "Be esas"lzm ve zarurdir: 1- Hrmet... 2- Merhamet... 3- Haramdan ekinmek... 4- Emniyet... 5- Serserilii brakp itaat etmektir... Risale-i Nur hayat- itimaiyeye bakt zaman, bu be esas kuvvetli bir surette tesbit ve tahkim ederek, asayiin temel tan muhafaza ettiine delil ise: bu yirmi sene zarfnda yz bin adam vatan ve millete zararsz bir uzv-u nafi' hkmne getirmesidir. Isparta ve Kastamonu vilyetleri buna hittir. Demek Risale-i Nurun (Ekseriyet-i mutlaka) eczalarna ilienler, herhalde bilerek veya bilmiyerek anarilik hesabna vatana, millete ve Hkimiyet-i slmiyeye hyanet ederler. Risale-i Nurun yzotuz risaleleri - iki hususleri mstesna olarak - Bu vatana yzyirmiyedi byk faydasn ve hasenesini,

vehham ehl-i gafletin sath nazarlarna kusurlu tevehhm edilen iki risalenin mevhum zararlar rtemez. Onlar ile bunlar rten gayet derecede insafsz ve zalimdir. Amma benim ehemmiyetsiz ahsmn kusurlar ise, bilmecburiye istemiyerek derim ki: On sekiz sene mddetinde gurbette, haps-i mnferid hkmnde yalnz ve mnzevi olarak hayat geiren ve o mddet zarfnda ihtiyar ile bir defa arya ve mecma- ns byk camilere gitmiyen.. Ve ok tazyik ve sknt verildii halde, btn menf emsaline muhalif olarak istirahat iin bir tek defa hkmete mracaat etmiyen.. Ve yirmi sene zarfnda hi bir gazeteyi okumayan ve dinlemeyen ve merak etmiyen.. Ve tm iki senedir Kastamonu'da btn dostlarnn ehadetiyle Kre-i Arz yzndeki boumalar ve harpleri ve sulh olmu olmam ve daha kimler harp ettiklerini bilmiyen ve merak etmeyen ve sormayan.. Ve senede yaknnda konuan radyoyu defadan baka dinlemeyen.. Ve hayat- ebediyeyi imha eden ve hayat- dnyeviyeyi dahi elem iinde elem, azap iinde azaba eviren kfr- mutlaka kar glibane Risale-i Nur ile mukabele ettiine onunla imanlarn kurtaran yz bin ahidin ehadetiyle ispat eden.. Ve Kur'an'dan tereuh eden Risale-i Nur ile lm yz bin adam hakknda 1220 idam- ebediden terhis tezkeresine eviren bir adama bu derece ilimek ve me'yus etmek ve alatmakla: O ma'sum yzbinler kardelerini alatmak; hangi kanun var? Hangi maslhat var? Adalet namna emsalsiz bir gadr olmaz m?. Ve kanun hesabna emsalsiz bir kanunsuzluk deil mi?.. Eer bu taharrilerde vazifedar memurlarn itiraz ettikleri gibi, derseniz ki: "Sen ve bir iki risalen rejime ve usulumze muhalif gidiyorsun?" Elcevab: Evvel bu usulnzn mnzevilerin ilehanelerine girmeye hi bir hakk yok!.. Saniyen: Bir eyi reddetmek ayrdr, kalben kabul etmemek ayrdr. Ve amel etmemek btn btn ayrdr. Ehl-i hkmet ele bakar, kalbe bakmaz. dare ve asayie ilimiyen iddetli muhalifler her hkmette bulunur. Hatta Hazret-i mer'in (R.A.) taht- hkimiyetindeki Hristiyanlara; kanun-u eriat ve Kur'an inkr ve peygambere adavet ettikleri halde, onlara ilimiyordu. Hrriyet-i fikir ve serbestiyet-i vicdan dsturu ile Risale-i Nurun bir ksm kirtleri idareye dokunmamak artyla, rejim ve usulnz ilmen kabul etmezse ve muhalif mel etse, hatta rejimin sahibine adavet de etse, onlara kanunen iliilmez. Risaleler ise; O gibi risalelere mahrem demiiz. Nerini men'etmiiz. O da bir iki risaledir. Hatta bu defa bu hadiseye sebebiyet veren risale (Beinci ua') Kastamonu'da sekiz sene zarfnda bir tek defa ve iki nsha birisi bana getirdi. Ayn gnde kaybettirdik.(27) Malumdur ki, bir mektubta kusur olsa, yalnz o kusurlu kelimeler sansr edilir. Mtebakisinin nerine izin verilir. Eskiehir mahkemesinde drt ay tetkikat neticesinde, yz risaleden medar tenkid yalnz onbe kelime bulmalar, kat' ispat eder ki; Risale-i Nura iliilmez. Onun hedefi dnya deil. Herkes bu zamanda ona muhtatr. Eer dinsizlii bir nevi siyaset zannedip, bu hadisede bazlarn dedikleri gibi denilse: "Sen bu risalelerle medeniyetimizi ve keyfimizi bozuyorsun?"

Ben de derim ki: "Dinsiz bir millet yaamaz ve yoktur" Dnyaca bir umum dsturdur.. ve bilhassa kfr- mutlak olsa, cehennemden daha elim bir azab dnyada dahi verdiini Risale-i Nurdan "Genlik Rehberi" gyet kat' bir surette ispat etmi. O Risale ise, bu defa taharride elinize (27)Isparta mahkemesine stad tarafndan 17.10.1943'de verilen bu dileke gibi tm Denizli mdafaat paralan; hapisten beraat kazanp ktktan sonra, stad tarafndan baz ufak tefek dzeltmelerden geirilmi ve byk bir ksm "Siracun-Nur" mecmuasnda nerettirilmitir. Hatta 1948'de alan Afyon mahkamesine ayn paralar baz dzeltmelerden sonra mdafaa olarak yeniden takdim etmitir. Fakat biz bu paralar ilk yazld ve mahkemeye verildii ekliyle kaydediyoruz. nki bu bir tarihe kitabdr. O ise, tarih srasn ve tarihi belgeleri takib ederek aynen kaydedilmesi icab etmektedir. A.B. 1221 geen risaleler iinde ve "Miftah-l man" Risalesinin ahirinde vardr. Bir mslman Eliyz-billahEer irtidat etse, kfr- mutlaka der... Ve bir derece yaatan kfr- mekkte kalmaz. Ecneb dinsizleri gibi de olamaz.. Ve lezzet-i hayat noktasnda mz ve mstakbeli olmayan hayvandan yz derece aa der. nk gemi ve gelecek mevcudatn lmleri ve ebed mfarakatlar onun dalleti cihetiyle onun kalbine mtemadiyen hadsiz karanlklar ve elemleri yadryorlar. Eer man gelse, kalbine girse; birden o hadsiz dostlar diriliyorlar. "Biz lmemiiz, mahvolmamz" lisan- hal ile diyerek, o cehennem hleti cennet lezzetine evirirler. Madem hakikat budur, sizlere ihtar ediyorum: Kur'an'a dayanan Risale-i Nurla mbareze etmeyiniz. O malub olmaz. Fakat bu memlekete yazk olur.(28) O baka yere hicret eder, gider, yine tenvir eder. Hem eer bamdaki salarm adedince balarn bulunsa, her gn biri kesilse; Hakikat- Kur'aniyeye feda olan bu ba, zendekaya ve kfr- mutlaka ba eip bu hizmet-i maniye ve nuriyeden vazgemem ve geemem diye o taife taharricilere sylediim gibi, size de sylyorum. Yirmi seneden beri bir mnzevinin elbette ifadedeki kusuruna baklmaz. Ramazan- eriften bir gn evvel gizli dmanlarm beni zehirledikleri zaman, iddetli hastalmda doktorun ihbaryla hararetim krk dereceden getii srada, bu hadise bama geldi. Bu da bir kazay-i lahdir diye teslimiyetle sabrettim. Ayn bu senenin tarihini gsteren yeti beni btn bu mkilta kar ayn bu senenin tarihini makam- ebcedi ile gsterdii teselli beni kurtard. Bu kazay- lahnin bir sebebi, yeni talebelerden bir ksm zatlar ve benden uzak, srr- ihlasa muvafk olmayan dnya cihetini Risale-i Nur ile arzu ettiinden, baz menfaat perest rakibleri; Yirmibe sene evvel asl yazlan ve sekiz sene zarfnda bir veya iki defa elime geen ve ayn vakitte kaybettirilen"Beinci ua" bir yerde ele gemesiyle, o kskanlar onunla adliyeyi evhamlandrdn ve ayn vakitte muvafakatm olmadan Ayet-el Kbra'nn tab' olmas ve nshalar gelmesi, o Beinci ua' zannedilerek hkmete aksetmi, iki mesele birbiriyle kartrlmtr. Gya kanun-u medeniyeye kar o mahrem risale ve bizde bulunmyan,tab' edilmi diye ehl-i garaz bir habbeyi yz kubbe yaparak, gadren bizleri u hapishaneye sokturmaya sebebiyet verdiler. (28)Drt defa mbareze zamannda gelen dehetli zelzeleler "Yazk olur" hkmn ispat ettiler .S.N.

1222 Ehl-i dnyann evhamna kar deriz: Matbu' Yedinci ua' batan ahire kadar imandr, ahirete bakar. Aldanmsnz... Ve gayet mahrem tutulan ve bizden iddetle taharrilerde elde edilmeyen ve asl yirmibir sene evvel yazlan ve ehadis-i mtebiheyi inkrdan kurtarmak niyetiyle ve zaiflerin imanlarn takviye etmek fikriyle; Dar-l Hikmet-il slmiye'de bulunduum zamanlarda asl yazlan "Beinci ua" btn btn ayrdr. Biz bunun deil tab'na, belki bu zamanda hi kimseye gstermesine raz olmamakla beraber, o risalede hadisin iaretiyle verdii haberler doru km. Baz ferdleri bu zamanda km gibi mana verilebilir ve yanl tevehhm edilebilir diye iddetle sakland. O risalede ehadisin ihbarat- gaybiyesi var, kll bir surettedir. ahslar tayin etmiyorlar. Biz de tayin etmemiiz. Yalnz bu hadisin klliyetine dahil olabilir baz ahslara tatbik etmemek iin neredilmedi. Hem o Risale mbareze etmiyor, ihbar ediyor; Ve mhim noktalarda iman kurtaryor. Elhasl: Asya'da hkm sren bir hkmet, kfr- mutlak malub eden Risale-i Nur ile mbareze edemez. Onunla msalhaya mecburdur. Bu milletin ekmek gibi bunun hakikatlarna ihtiyac bulunduunu pek kuvvetli delillerle ispat etmeye hazrm... Madem Eskiehir mahkemesi, mahrem ve gayr- mahrem yz risaleyi drt ay tetkikten sonra, yalnz bir iki risaleden hafif bir cezaya temas edecek bir iki noktadan baka mucib-i mes'uliyet bulmam... Bizler dahi o cezay muzaaf bir srette ektik.. Ve madem bir sene evvel Risale-i Nurun btn eczalar Isparta hkmetinin eline geti. Bir ka ay tetkikten sonra sahiplerine iade edilmi.. Ve madem cezadan sonra, Kastamonu'da sekiz sene zarfnda iddetli taharriyatta zabtay ve adliyeyi alkadar edecek bir tereuh bulunmam.. Ve madem bu son taharride hi bulunmyacak ve neredilmeyecek bir tarzda ka sene evvel odun ynlar altnda saklanm olduu grld.. Hey'et-i zabtaca tahakkuk etti.. Ve madem Kastamonu'da polis mdr ve adliyesi o saklanm zararsz kitaplar bana iade etmek zere kat' sz verdikleri halde, ikinci gn birden Isparta'dan tevkif emri geldiinden daha o emanetlerimi almadm, sevk edildim. Elbette ve elbette bu be hakikata binaen, adliye ve mdde-i umum benim ok ehemmiyetli bir hukukumu nazar- dikkate almaya vazifelerinin muktezasdr.. Ve Hukuk-u umumiyeyi mdafaa eden adaletperver mdde-i umumiden ehemmiyetli bir hukuk-u amme hkmne geen bu ahs haklarm da mdafaa edeceini mitvarm, bekliyorum. 1223 Yirmi iki seneden beri hayat- itimaiyeden ekilen ve imdiki kanunlar ve tarz- mdafaay bilmiyen ve Isparta adliyesine i'timad ederek btn ilerimi mahkemenin insafna havale eden ve Eskiehir Mahkemesinde o cerhedilmez yz sahifelik mdafaatn bu mahkemeye kar da aynen takdim eden ve o zamana kadar kusurlarnn cezasn eken ve ondan sonra mtemadiyen tarassut altnda haps-i mnferid tarznda yaayan garib, hasta, ihtiyar, tecrid iinde bulunan. SAD- NURS(29)" HATME Yeni Said dnyadan yzn evirdii iin ehl-i dnya ile, siyasilerle konumay ve mdafaay mecburiyet-i kat'iye olmadan yapmyor, Izum grmyor. Fakat u mesele bu ma'sum renber adamlar bizimle az bir mnasebetiyle tevkif edilerek, bu i zamannda oluk ocuklarna nafaka tedarik edemediklerinden iddetle rikkatime dokundu. Derinden derine beni alattrd. Eer mmkn

olsa idi, onlarn btn zahmetlerini kendime alrdm. Zaten bir kusur varsa benimdir, onlar masumdurlar. te bu elim halet-i ruhiye iin, Yeni Said'in sktuna ramen, Eski Said diyor: Madem mdde-i umum'nin yzer suallerine bu biare Yeni Said cevap veriyor... Ben de Isparta'nn mahkemesine deil, belki dokuz sene evvel bata Kaya kr olarak dahiliye vekaletinden ve imdiki adliye vekletinden hukukumuzu mdafaa niyetiyle sual sormak benim hakkmdr: Birinicisi: Risale-i Nurun talebesi olmayan ve yannda yalnz di bir mektubumuz bulunan Eridirli bir adamn bir jandarma avuuyla vukuatsz bir mnakaa-i lisaniyesi bahanesiyle, beni ve yzyirmi adam tevkif ile, drt ay mahkeme tetkikden sonra; Onbe biareden baka, btn beraet kazanmakla masumiyetleri tahakkuk eden yzden ziyade adamlara binler lira zarar vermek, hangi kanun iledir? Ve imknt vukut yerinde stimal etmek, adaletin hangi dsturiyledir?.. kinci Sual: Ferman- esas ile bir kardein hatasyla dier kardei mes'ul olmad halde, yanl mana verilmemek iin nerini kat'iyyen men'ettiimiz ve sekiz sene zarfnda bir veya iki defa elime geen, ayn vakitte kaybettirilen ve yirmibe sene evvel asl yazlan ve ehemmiyetli noktalarda iman phelerden ve manas anlalmayan bir ksm mtebih hadisleri inkrdan kurtaran bir kk risale (29) zel Denizli Dosyas,1. Tomar S:101 1224 nin bizden uzak bir yerde, bilmediimiz bir adamda bulunmasyla ve yanl mana verilmesiyle; Bizleri bu Ramazan- erifte ve otuz krk kadar masum renber ve esnaflar, hatta di bir mektup ve on sene evvel bize bir dostluk mnasebetiyle tevkif edip perian etmek ve maddeten ve ma'nen onlara ve vatana ve millete lzumsuz bir evham yznden binler zarar vermek, hangi adalet kanuniyledir? Adliyenin hangi madde-i kanuniyesiyledir? Ayamz yanl atmamak iin o kanunlar bilmek taleb ediyoruz. Evet, tevkifimizin bir sebebinin hakikat udur ki: Bir ksm hadislerin manas ve te'vili bilinmemesinden, "Akl kabul etmiyor" diye inkr edenlere kar, avamn imann kurtarmak fikriyle, ok zaman evvel Dr-l Hikmet-il slmiye'de iken ve daha evvel asl yazlan "Beinci ua" farz- muhal olarak dnyaya ve siyasete baksa ve bu zamanda yazlsa da, madem gizlidir, neredilmiyor ve bizde de bulunmad ve gayb haberleri dorudur.. Ve pheleri izale eder.. Ve asayie dokunmuyor ve mbareze etmiyor..Ve yalnz ihbar eder ve ahslar tayin etmiyor.. Ve ilm bir hakikat kll bir surette beyan eder.. Elbette o kll hakikat-i hadisiye bu zamanda dahi bir ksm ahslara mutabk ksa; Mnakaaya sebep olmamak iin, mahrem tutulsa; adalet cihetinden hibir vechile su tekil etmez. Bir eyi reddetmek ayrdr; ve ilmen kabul etmemek veya amel etmemek btn btn ayndr. O risale istikbalde gelecek bir rejimi ilmen kabul etmiyor diye su olduuna, dnyada adliyelerin byle bir kanunu bulunmasna ihtimal veremiyoruz. nc Sual: Bir mektubun yirmi kelimesinden, be kelime kusurlu grlse, o bei sansr edilir. Mtebakisine izin vermek bir dstur-u umumi iken; Eskiehir Mahkemesinin drt ay tetkikinden sonra, yz bin kelime iinde zahir nazarda zararl tevehhm edilen yalnz onbe yirmi kelimeden baka bulunmamasyla ve imdiye kadar yzbinler adamn slhna vesile olmasyla; vatana

ve millete bin byk menfaat tahakkuk eden Risale-i Nura kk bir hizmet eden veya kendi imann kurtard iin bir risalesini yazan ve hatta onbe sene evvel Abdullah avu gibi yalnz ahsma yemek piirmek gibi rza-i ilahi iin hizmet eden biareleri bu i zamannda taht- tevkife almak, hkmet-i cumhuriyenin hangi prensibiyle kabil-i tevfik olabilir? Hangi kanunu msaade etmeye imkn var?.. Madem Cumhuriyet prensibleri hrriyet-i vicdan kanuniyle dinsizlere ilimiyor; elbette mmkin olduu kadar dnyaya karmayan ve ehl-i dnya ile mbareze etmiyen ve imanna ve ahiretine ve vatanna dahi 1225 nafi' bir tarzda alan dindarlara da ilimemek gerektir, elzemdir. Bin seneden beri bu milletin gda gibi ve il gibi bir hacet-i zaruriyesi olan takva ve salhat bu mazhar- Enbiya olan Asya'da hkmeden ehl-i siyaset yasak etmez ve edemez biliyoruz. Yirmi seneden beri mnzevi yaayan ve yirmi sene evvelki Said'in kafasyla sorduu bu suallerde bu zamann tarz- telkkisine uygun gelmeyen kusurlarma bakmamak, insanyetin muktezasdr. Hasbunallah ve ni- melvekil derim. 17.10.1943. Mevkuf SAD- NURS(30) ISPARTADAN DENZLYE SEVK TARH stad Hazretleri bu dilekesini Isparta savclna vermezden nce, savc Bedizzaman Hazretlerini ok manasz, alkasz, mnasebetsiz ve mkerrer suallere hedef etmi, Savcnn bu sualleri ksmen dilekelerden nce, ksmen de sonra ve bir ksm da dilekelerin verildii sralarda olmutur. Bu soruturma ve istintaklarn ka gn srdn kesin bilemiyoruz. Ancak btn maznunlar Denizli hapishanesine toplattrldktan sonra, ora savcsnn hadise dosyasn birinci ehl-i vukufa havale ettii tarih, 8.1l.1943 olduunu biliyoruz.(31) stad Hazretlerinin Isparta savclna verdii ilk dilekesi tarihi ile, bunun arasnda yirmi iki gn kadar ksa bir zaman vardr. Buna gre ve stad Hazretlerinin Isparta Cezaevinde kaleme alp savcya ve mahkemeye vermi olduu para mdafaalar ve yazlan alt adet mektuplarn seyrinden anlalan odur ki; en azndan burada on gn kadar kalmlardr. O senenin Ramazan Bayram birinci gn- Eer otuz gn ekmise-18 Ekim'dir. Herhalde gn resm bayram gnleri getikten drtbe gn sonra, Denizli'ye sevk edilmilerdir. Bu yaklak, tahmin hesab kesin kabul etsek, 25 Ekim 1943 tarihinde stad Hazretleri ve Nur talebeleri Isparta'dan yola karlmlardr. Hazreti stad' ve beraberindeki Nur talebelerini Denizli Hapishanesine gtrmeden nce; Isparta savcsnn ok manasz, mkerrer ve alkas olmyan mugalatal suallerine stad'n nasl cevablar verdii hakknda, Isparta l Hsrev Altnbaak Bey'in zelzeleler mnasebetiyle bilhare kaleme alm olduu uzunca bir yazsndan burayla ilgili ksmn alyoruz: (30)Denizli Dosyas -1, Tomar S:105 (31) Hsrev Aabey hatt Osmanlca ualar S: 353 1226

"... inde bulunduumuz Denizli Hapishanesindeki musibetin bamza gelmesine sebep olan o mnafklar, Rumi 1359 senesinde (Miladi 1943) tekrar bata stadmz olduu halde, bize ve Risale-i Nura hcum ettiler. Bir ksmmz Isparta'dan topladlar. Bir ksmn ivril'den Isparta'ya getirdiler. Sevgili stadmz da yalnz olarak Kastamonu'dan Isparta'ya sevk ettiler. Daha baka vilyetlerden de arkadalarmz Isparta'ya getirilmiti. Ehl-i garazn ifaline kaplan Isparta adliyesi, Risale-i Nurun gayesi hricinde bulunan cephelerde bizce manas olmyan ittihamlar altnda bizi skyordu. Bilhassa kymettar stadmz daha ok tazyik ettikleri vakit, stadmza lzumlu, lzumsuz bir ok sualler aan Isparta mdde-i umumisinin "Bu bellar dediin nedir?" diye olan sualine: Cevaben: "Evet!..." demi, "Zndklar eer Risale-i Nura ve kirtlerine iliseler, yaknda bekleyen bellar hareket-i arz suretiyle geleceini" sylemiti. Daha sonra bizi Denizli'ye sevk ettiler. Kastamonu, stanbul ve Ankara dahil olmak zere on vilyetten adliyelere sevk edilen yz mutecaviz Risale-i Nur talebelerinin bir ksm braklm, yetmi kiiden ibaret bir dier ksm da Denizli'de Medrese-i Yusufiye'de bulunduruluyordu.Bizim btn mracaatlarmza sudan cevap veriliyor. Sevgili stadmz daha ok tazyik ve sknt ierisinde yaattrlyor; ufunetli, rutubetli, zulmetli bir yerde btn btn konumaktan ve temastan men'edilmek suretiyle, Haps-i mnferid'le ikenceli azap ektiriliyordu. te bu sralarda, Denizli zindannn bu dehetli izdraplarn geirmekte idik. Allah'tan baka hi bir istinadghlar bulunmayan o biarelerin bir ksm Kastamonu'dan, dier bir ksm nebolu'dan, dier ksm da stanbul'dan henz gelmemilerdi. u vatann her kesinde hak ve hakikat iin rpnan ve saf kalpleriyle necatlar iin Rabb- rahimlerine iltica eden pek ok masumlarn, semavat delip geen ve Ar- Rahmana dayanan hlar boa gitmedi. Allah Zlcelal Hazretleri, O mbarek stad'mzn syledii gibi; masumlar cennete gtren ve zalimleri Cehenneme yuvarlatan dehetli bir dier zelzeleyi gnderdi. Risale-i Nur bir vesile-i def-i bel olduunu gsterdi. ok haneler harap oldu. ok insanlar enkaz altnda ezildi. oklar sokak ortalarnda kald. Henz memleketlerinin hapishanelerinde bulunan kardelerimizden Kastamonu'lu Mehmed Feyzi ve Sadk ve Emin.. Ve nebolu'dan Ahmed Nazif Denizli hapishanesine sevk edildiklerinde u malmat verdiler: "Zelzele tam gece saat sekizde balad.(32) Btn arkadalar LALAHE LLALLAH (32) Bu bahsi yaplan zelzele, stad Hazretleri ve talebeleri birlikte Denizli hapishanesine getirildikten bir ay kadar sonra vuku' bulduu anlalyor. O ise stad'n Kastamou'dan ayrlmasnn krknc gn, yani 27 Kasm 1943'te vuku buldugu anlalmaktadr. (Bkz. Elli Yln Tutanag S: 116. A.B. 1227 zikrine devam ediyorduk. Zelzele btn iddetiyle devam etmekte idi. O srada hatrmza geldi; Ak ile ve bir manevi sikle -be defa Risale-i Nuru efaat edereke Cenab- Hak'tan hals istedik. Elhamdlillah derhal skin oldu. Kastamonu ise, o gece kal'adan kopan ok byk bir ta aaya yuvarlanarak bir haneyi ezmi. Tekrar kalkarak bitiiindeki hnenin zerinden am, dier bir hanenin zerine derek onu da ezmi.. ok

hanelerde yarklar, kklar olmu. Daha bunlar gibi hasaret ve zayiat ok olmu... Fakat zelzele her gn olmak suretiyle bir mddet devam etmi... Tosya'da bin beyz ev harap olmu. l ve yaral miktar ok fazla imi. Karg, Osmanck tamamen; Ldik vesair mahallerde zayiat fazla miktarda imi... nebolu'da bir minarenin alemi eilmi, ufak tefek atlaklklar olmu, hasarat ve zayiat olmam... Kastamonu'dan Kastamonu'dan Kastamonu'dan nebolu'dan Mehmet Feyzi Emin Sadk Ahmet Nazif(33)" YNE ISPARTA HAPSNE DNYORUZ Hazret-i stad, Isparta hapsinde para mdafaalardan baka, talebelerine de alt adet tesellici ve kuvve-i maneviyeyi takviye edici mektuplar yazd. Bunlarn ilki Ramazan Bayram arefesinde hapisteki talebelerinin bayramlarn tebrik mektubudur. Bu mektup tahminen 16.10.1943 gn Isparta hapsinde yazlmtr. Mektup aynen yledir: Aziz Sddk Kardelerim! Geen leyle-i Kadirinizi ve gelen bayramnz btn mevcudiyetimle tebrik ve sizleri Cenab- Erhamrrahiminin birliine ve rahmetine emanet ediyorum. Srryla sizi teselliye muhta grmemekle beraber,derim ki: Ayetinin manay-i iarisiyle verdii teselliyi tamamiyle grdm,(34)yle ki: (33)Sirac-n Nur-2 S: 359 (34)Bu ayetin manev teselli mjdesine dair para dahi, Isparta hapsinde kaleme alnd kat' oldu gibi, az yukarda Kastamonu hayatnn son safhalarnda getii ve hem Kastamonu Lahikasnn son mektuplarnda yer ald iin burada da tekraren kaydedilmesine lzum grlmedi. A.B. 1228 Dnyay unutmak ve Ramazanmz sude geirmeyi dnrken, hatra gelmiyen ve btn btn tahammlm fevkinde bu dehetli hadise hem benim, hem Risale-i Nurun, hem sizin, hem Ramazannz, hem uhuvvetimiz iin ayn inayet olduunu ben mahede ettim. Bana it ciheti ise, ok faydalarndan yalnz iki n beyan ederim. Birisi: Ramazanda ok iddetli bir heyecan, bir ciddiyet ve bir iltica ve bir niyaz ile mthi hastala galebe ederek altrd. kincisi: Her birinize kar bu senede grmek ve yaknnzda bulunmak arzusu iddetliydi. Yalnz birinizi grmek ve Isparta'ya gelmek iin bu ektiim zahmeti kabul ederim. ns: Hem Kastamonu'da, hem yolda, hem burada fevkal'ade bir tarzda elim haletler birden deiiyor ve me'mulumun ve arzumun hilfna olarak bir dest-i nayet grnyor, dediriyor. En ziyade beni dndren; Risale-i Nuru en gafil ve dnyaca byk makamlarda bulunanlara da kemal-i dikkatle okutturuyor, baka bir sahada fthata meydan ayor... Ve en ziyade rikkatime dokunan ve kendi elemimden baka, her birinizin skntsndan bama toplanan btn elemlere ve teessflere kar, Ramazanda bir saat yz saat hkmne getiren o ehr-i mbarekte bu musibet dahi

o yz sevab, her bir saat on derecesinde ibadet yapmakla bine ibla ettiinden, Risale-i Nurdan tam ders alan ve dnya fni ve ticaretgh olduunu bilen ve her eyi iman ve ahireti iin feda eden ve bu dershane-i Yusufiyedeki muvakkat skntlarn daimi lezzetler ve faideler vereceklerine inanan sizin gibi ihlsl zatlara acmak ve rikkatten alamak haletini tebrik.. ve sebatnz gayet istihsan ve takdir etmek haletine evirdi. Ben de dedim. Bana ait bu faydalar gibi hem uhuvvetimizin, hem Risale-i Nurun, hem Ramazanmzn, hem sizin bu yzden yle faydalar var ki; Perde alsa; "Ya Rabbena kr, bu kaza ve kader-i lhi hakkmzda bir inayettir. " dedirtecek, kanaatm var. Hadiseye sebebiyet verenlere itab etmeyiniz. Bu musibetin geni ve dehetli pln oktan kurulmustu. Fakat manen pek ok hafif geldi. abuk geer!.. srryla mteessir olmaynz. SAD- NURS(35)" (35)ualar -Envar Neriyat S: 274 1229 Isparta hapsinde yazlan dier drt be adet mektuplar ise, Denizli Hapis mektuplarnn yzbir adet mektuplarn ihtiva eden "Onnc ua" Risalesinde yer almaktadr. ISPARTA HAPSNDE STAD'A KARI PLNLANIP UYGULANAN BR KOMPLO Vesikalara dayandrarak nakledeceimiz bu garip hadiseyi, geri hem stad Hazretleri, hem beraberinde bulunmu Nur talebeleri onu hususi tutmaya ve iaa edilmemesine taraftar olmulardr. Lkin hadise, tarihi bir vaka olduu iin ve dallet ehli stad'a kar nasl tuzaklar tertiblediklerini renmek zere nakletmeden geemedik. yle ki: Isparta Savcs, hapishane mdr ve bagardiyan arasnda tezghlanm pln ki; daha nceleri orada mahpus krt asll bir adam kandrp casus olarak kullanmlardr. Zahiren stad'a hizmet etme perdesi altnda, stad'dan gya gizli sr ve hususi sz ve davranlar alp savcya ulatracakm... Bu adam zavallca o kandrmacaya gelerek; stad'n ne gibi bir hizmeti ve ii varsa, hemen yerine getirebileceini ve saire yalandan atarak yalanc sadakat gstermelii yapmaya balam. Savc bu adam hizmeti klnda gstererek, zellikle bagardiyann emri ve haberi altnda, serbeste stad'n yanna girip kmaya balam. Bu hadise hakknda stad Hazretleri, Deniz hapsinenakledildikten sonra yazd bir mektubunda yle der; Aziz Sddk Kardelerim! Bana kar su-i kastn bir nmunesini ve kanunsuz keyf tecrid ve tazyikin bir misalini beyan etmeye bir ihtar aldm yle ki: Isparta'da mdde-i umumnin ve mdrn tensibiyle bana hizmet perdesi altnda esrarm anlamak ve kimseyle grmemek ve grtrmemek iin, aslen krd bir adam ta'yin etmidiler. Ben de bilmiyerek ona itimad ettim. lerde zarurette kalmamak iin byk bir minder (Kilim) antika bir seccade gibi bir ok eyam o adama ve sergardiyana mdrn ve mdde-i umumnin malumatlar

altnda satmak iin teslim ettim. O ikisi gittiler, ucuz sattlar, geldiler. Bana doksan banknot verdiler. Hem mdde-i umumi marifetiyle kitap ve evraklarm iinde Kastamonu zabtas taharride alp gnderdii paradan krkyedi banknot bana teslim edildi. Tesbihler, emsiyeler gibi sattm ufak tefek baz eylerimi ayr ayr fiatlarla beraber yzelli banknotu muhafaza edecek hapiste kardelerim ve hrite dostlarmla, su-i kast eseri olarak hi bir cihette grtrmediler, t ki emanetlerimi onlara teslim edeyim. Halbuki yal 1230 nz bulunduum, her tarafta tazyik, bazen taharr ettikleri iin paralar yanmda brakmadm. Burada sergardiyan beni arama yapt. Yalnz otuz Banknot bulundu. Btn hayatmda minnet altna girmediim ve mukabelesiz hediyeleri kabul etmediim iin, o casusa ve sergardiyan malumatyla o yz elli banknotu teslim ettim. Tki aaya gelen bir sadk dostuma versin, muhafaza eylesin. O csus gitti. Sonra geldi, dedi: "Verdim... Beni kimse ile grtrmediklerinden bir hit bulamadm. onu darltmamak iin bir senet almadm. O hini sadk zannettim. Halbuki vermemi... te benim gibi bir adama byle vaziyette her vesileyle ihanete maruz ve haysiyetimi krmak ve tese'l ile rezil etmek iin, kanunsuz keyf tazyiklere hedef olduum bir zamanda, bu muamele geri ahs ve cz'dir; Fakat benim gibi bir adamda byle bir vaziyette binler lira hkmnde bir zarardr. Demek kardelerimden maddeten de en ok zarar grenden, ben daha ziyade yalnz bu paradan zararm var. Sizi kasemle temin ederim ki; benim bundan teessrm, yalnz bununla muhabere cihetinde alkadar bir iki kardeimin teessrlerindendir. Yoksa be para kadar ehemmiyet vermem. Bu maddi zararn binler derece fevkinde Risale-i Nur haysiyetinde gelen manevi zararlara maruz kaldmz halde, kemal-i sabr ile ve neticesi itibariyle kemal-i kr ile ve lem-i slma iman hizmet cihetiyle kemal-i iftiharla karladmzdan bu hadisenin hi bir ehemmiyeti kalmaz. SAD- NURS(36)" Daha sonralar Hazret-i stad bu meseleyi Denizli hapishane idaresine ve adliye memurlarna halini ikyet kabilinden yle ifade etmitir: "... Hem Isparta mdde-i umumisinin ve hapishane mdrnn tensibiyle bir adam hizmet iin verdiler. Mdde-i umuminin malumatyla ve hapishane idaresinin marifetiyle satlan yatak ve eyalarmn bedeli yzelli banknotu o adama verdim.Ta bir dostuma muhafaza iin versin. halbuki beni tese'le mecbur etmek ile, ihanet etmek niyetiyle vermediini be ay sonra rendik.(37) " Daha sonralar stad Hazretleri hapisteki talebelerine u mahrem mektubu yazmtr: (36)El yazma Kastamonu Asl, Kat cild S: 54 (37) Denizli Dosyas-2 S: 75 1231 MAHREMDR BSMH SBHANEHU

Eer o mahpus daha inkr ediyorsa, hi ilimeyiniz. nk o parann on, belki krk mislini maddeten zarar ettii halde, imdi yine inkrnda israr ediyorsa, herhalde vazifedar bir iki adam terik etmi... Beni incitmediklerine mukabil bir nevi rvet hesabyla bir ksmn onlara vermi, daha tamir edemiyor ki; Bu byk hasaretini ve su-i hretini kabul ediyor. Belkide her frsattan istifadeye alan dmanlarmzdan bir zndk ve aleyhimizde bir adliye memuru onu tutuyor, cesaret veriyor: Yzde doksan dokuz adamlarn nefretine ve tekzibine kendini hedef ediyor. Ben o biareye acyorum, onun iin o paray istiyordum. Yoksa hkmet tarafndan iae hem sair masraflara dair ayda verilen, tahsis edilen yz banknotu kabul etmeyip, hkmeti kzdrarak maddeten ok zarar ve skntlara tahamml eden bir adam, o paray sadaka sayp, be para ehemmiyet vermezdi. Hem byle ilerde Hsrev alkadar grnmesin, t aleyhinde byleler bir sz sylemesinler. Risale-i Nurun hizmetine bir zarar gelmesin. eer ikrar ediyorsa, o paradan bakalara verdii ksm kalsn. Yalnz kendisinde kalan miktar versin, ta bu dehetli hatadan temizlensin. Ben de onu hell edeceim ve bu su-i hretini tamir etmeye alacam. Kardeiniz SAD- NURS(38)" Isparta savcsnn casusu olan o adam, stad'n mezkr parasn inkrnda -plan gereincedevam etti, vermedi. stad'da Isparta'daki talebelerine o iin peine fazla dmemelerini tavsiye etti. Bir seneden fazla o para yanlarnda kald. Nihayet stad Hazretleri hapisden ktktan ve Emirda'na geldikten bir mddet sonra, yani tahminen 1944 ylnn son aylarnda, ne fikir ve dnce ile olduunu bilmiyoruz, o adam o paray getirmi, stad'n yakn talebesi spartal Rt akn Bey'e brakm, gitmitir. Hazret-i stad, bu teslim-tesellm hususunda bir mektubunda unlar yazmt: ... Kahraman Rt, oraya gelen Mehmet Efendiye demi ki: "Isparta hapsinde emanet paray inkr eden adam, paray getirmi teslim etmi... Eer hakikat ise, o paradan Ayet-el Kbra'nn otuz nshasnn fiatlarn alnz. O nshalar bana gnderiniz.Ta o otuz nushay ben satacam, kendi nafakam iin o mbarek fiatn sarfedeceim...(39) "' (38) effaf Zarflar Dosys Sra No: 54 (39)EI yazma Emirda-1 Mecmuas S:180 1232 Bu geen hadisenin benzeri bir vaka ile ilgili olarakta, Denizli hapsi mazunlarndan nebolu'lu Ziya Dilek'in anlattklar: "... stad parasnn gasbn bize bildiriyordu ve demiti: "Param hi kalmad. imdi bana bir evliyaullahtan hediye kalan bir keemi size gnderiyorum, bunu benim iin satn..." Keeyi ok kimseler almak istiyordu. Bu yzden fiat ykseldi. imizde zengin arkadalarmz vard. Fazla para verip bunlar almak istiyordu. Nihayet hadiseyi Seyyid efk Efendi stad'a bildirdi. Gelen

cevapta, stad Hazretleri: "arda rai fiatn renin. Sonra da talibliler arasnda kur'a ekin, kime derse o alsn" diyordu. arda soruturduk, kiymeti otuz Iira takdir edildi. Kur'a ektik, almasn ok israr ile isteyen Nur postacs lkabn alm nebolulu Ahmed Kroluna dt ve keeyi o ald..."(40) ISPARTA HAPSNDEN DENZL HAPSNE Yukarda da mcmel olarak temas edildii vehiyle; hadisenin ilk zuhr mahalli olan Denizli Vilyetinin C.Savcl nezdinde davann yrtlmesi hususunda zamann Adliye Vekilinin emri ile yetki verildi. Bunun zerine Risale-i Nur talebelerinin dosyalar Denizli Adliyesinde birletirilmeye baland. Isparta hapsinde toplattrlm mazlumlar grhunun Denizli Hapishanesine nakil ilemide yapld. Az yukarda kaydedilen gerek Hsrev Altnbaak'n zelzelelerle ilgili yazsnda, gerekse N.ahiner'in, kat' vasikalara, rivayetlere dayandrmadan yazdna gre, sparta'dan Denizli'ye nakledilen maznunlarn adedi yzyirmialt kii olarak gemektedir.(41) Fakat bu rakamn kesin olmad grlmtr. Amma herhalde Denizli'de toplattrlan 69 kii dnda, Krk elli kii daha kadar olduu kesin... Nakil tarihi ise, yukarda bir nebze takribi hesab ve tahlili yaplm kuvvetli tahmine gre 25.10.1943'dr. KMR VE SAMAN VAGONLARIYLA Nur talebeleri bu defa,1935'de Eskiehir'e gtrldkleri gibi deil de, penceresiz, kmr ve saman vagonlarna doldurularak gtrlmlerdir. Bir fark daha vardr; Eskiehir hadisesinde gizli imha direktifleri umum iin iken; bu defa sekin ve faal Nur talebelerinin imha ve idam direktifleri vard. Bunun belgelerini az ilerde kaydetmeye alacaz. (40)Son Sahitler-1 S: 147 (41)Bilinmeyen Taralaryla Said-i Nursi 2.Bask S: 310 1233 Denizli Savcs da bu ii taahhdne alm olarak, davay yrtecekti. Karavagonlara doldurulan Nur talebeleri, stlerinde kaplar muhkemce kilitlendii gibi, ayrca da kaln demir ileriyle dardan kaplar iyice balanmt. Isparta'dan nakledilip Denizli hapishanesine teslim edilen mazlumlar, zaman geirilmeden, mdde-i umum balyor istintak ve sorgulamalara... lk bata hi olmazsa sekin Nur talebelerinden birka kiinin idamn kafasna koyarak, sorgulamalar yrten Savc, alel-acele bu ii be on gn ierisinde bitirdikten sonra, dosyay hazrlam ve yine alelacele yerli bir iki lise muallimine tetkik ettirmek ve mutlaka menfi rapor aldrmak zere anlamal bir bilir kii heyeti tekil ettirdi. Bu arada stad Bedizzaman Hazretleri, Savcnn kesin ve kat' emri ile kimseyle grtrlmemesi ve konuturulmamas iin smsk bir tecrid iinde bulundurulmutur. Kanun tarafls olan bir adliye mdde-i umumisi kendi makamnn ve kanunlarn tatbikinden ok tede ve ok baka bir tarz- muamele ile gayet gaddar bir ekil ve kanunsuz bir biim iinde stad' tazyik etmitir. lerde bu dediklerimizin ispat yaplacaktr.

Hazret-i stad, Denizli Savcsnn Isparta Savcsndan daha ok bir gayretkelik iersinde olduunu mahede edince, ilk bata mlyim bir iki para hakikat- hali dile getiren dilekeleri iddia makamna gnderdi. Bir ka gn sonra da, 8.11.1943'te birinci ehl-i vukufa tevdi' edilen dosya ve kitaplar hakkndaki raporlar geldi. Bunun zerine mdde-i umumi,dosyalar davann evvela sorgu mahkemesinde yrtlmesine brakt. Sorgu hkiminin kararnamesini de aldktan sonra, dosyay ar cezaya sevketti. Hazret-i stad, bu kapal sinsi direktifler altnda alelacele menfi olarak hazrlanan ehl-i vukuf raporuna, Ar Ceza Mahkemesi nezdinde iddetle itiraz etti.Gz nndeki ak garazkrlklarn delillerle ispat eder ek ortaya du. Risale-i Nurun tam tetkik edilebilmesi iin yksek bir ilm hey'et taleb etti. Mahkeme, stad'n bu ok yerinde ve hakl olan isteini uygun bularak kabul etti. te, stad Hazretleri ve Nur talebelerinin Denizli Adliyesinde ilk karlatklar bu ok garazkrane muamelelerin bir rnei olan birinci ehl-i vukufun vukufsuz raporundan medar- ibret iin baz blmlerini alyor ve stad'n mahkeme nezdinde ona ka serdettii mskit ve rtc cevaplarndan bir ksmn barabar kaydetmek istiyoruz:(42) (42) Bu blmler stad Bedizzaman'n Denizli Agr Ceza Mahkemesi nezdinde birinci ehl-i vukuf raporuna kar yaptg i'tiraz dilekesindendir. A.B. 1234 "1- Risale-i Nurun Mehd ve slm Deccal hakindaki hakikatl ilm ve Kur'an beyanatna, ehl-i vukf (ndi fikirlerle Mehd ve Deccal efsanesi...) demi. Cevap: - Bu tabirle ehl-i vukuf, hem Risale-i Nurun mahiyetinden, hem slmiyetin ruhundan ne kadar uzak dtklerine delil: (43) diye olan Peygamber Aleyhisselt Vesselm'n duasna ve umum mmetin vird-i zeban iken, ona "efsane" diyen Islmiyetin mhim byk bir hakikatn inkr etmitir... 4- "Kur'an'n baz ksmlarn ind ve gayr-i ilm ekilde ebced ve cifir hesaplarna mstenid tefsiri, msbet ilim ve felsefe ve tasavvuf bakmndan ve akl- selimde bir kymeti yoktur... Cevab: - O kadar garazkrane ve sath bir vukufsuzluk gstermiler ki; mecburiyet olmasayd, cevaba deer bir mesele deil diye skt edecektim. Acaba bine yakn emmareler ve iaretler ve istihraclar tek bir hakikata, tek bir davaya vahdet-i mesele cihetiyle baksa ve birbirine kuvvet verse, adeta riyaz hesaba yakn bir kat'iyetle.. Ve umum mmetin ekser edipleri ve Ulemalar iinde bir kaide-i istihra olan Ebced ve Cifir hesabyla bine yakn emarelerin bir tek davada, "Kymeti akl- selimde yoktur" denilebilir mi? O vukufsuz ehl-i vukuflar akl- selimi tanmyorlar ki; Ve tasavvuf ve msbet ilmi bilmiyorlar ki: Byle yanl hkm veriyorlar. 6- "Cifir ilmine nazaran asl olmyan eyleri zavalllarn gzlerini boyayacak mahiyette -ki Kur'an tarafndan mjdelenen- Deccal ve Mehdi efsanesi ve Ahirzaman fitnesi bu risalenin telkinleri arasndadr" Cevab: - Nerolunmayan ve mahrem tutulan ve hadis-i sahih ve icma- mmetle sabit olan bir hakikat slmiye olan hurc-u Deccala ve Ahirzaman fitnesine "Efsane" diyerek "Zavalllarn gzlerini

boyuyor" demek, o kadar ruh-u adaletten ve tetkikten hri bir hkmdr ki; cevap vermeye demiyor. Demek perde altnda Ehadis-i Sahihay nezbillah "Efesane" tabiriyle yadediyorlar. (43) Bu hadis, Msned-i Imam- Ahmed bin Hanbel C: 5, S: 285'te yle geer: iki rivayet yoluyla iki defa varid olmutur. Ayrca Ktb- Sitte'nin iinde de ayn manada fakat degiik kelimelerle gemektedir. A.B. 1235 8- "Hurc-u Deccal efsanesine kendine gre Hristiyan Deccal, Rusya'da tatbik edilen idare sistemi.. ve Mslman Deccal da "Sfyan" tavsif ve tayininde; Trk inklbnn yaratcsnda grlen vasf ve vaziyette stermektedir ve Su-i kasd telkinatla izhar etmi bulunmaktadr... Cevab: Btn btn hem slmiyetin ruhuna, hem Risale-i Nurun mesleine kendi yanl manalaryla ki hem Mdafaanamemde hem iddianameye kar itirazmda on vechile cevap verdiimi olan gayet mahrem ve sekiz senede bir iki defa elime geen- Bir risalenin ayn hakikat ve bir iki cmlesine ilimek istemiler. Akide-i slma girmi, btn mmet kabul etmi Hurc-u deccala "Efsane" demeleri ve "Rusya'daki bolevizmin Ahirzamanda gelecek bir komitesi ve nmunesi gstermektedir" diye yazdmz halde, yanl mana verip; hem pek ok Ulema-i slamn tasdikiyle mteaddit hadislere istinaden Sfyan hakknda -mdafaatmda yazdm gibi- Bundan otuz sene evvel baz tevillerini pek doru olarak yazdmz; "Trk nklabnn yaratcsna bir hcum" gsteriyorlar. Yaratc Cenab- Hak'tr. Bu tabir kfre temas ediyor. Byle tabiri isti'mal eden Risale-i Nurun parlak hakaik-i maniyesini muhakeme edemez. Yine Ehl-i vukufun raporunda; Birinci ua', arat- Kur'aniye Risalesi'nin bir ayeti iin: "Bu risale mahremdir. Sure-i Nisann bir ayetidir" diye yazl iken, "Taife-i Nisa bu esere el sremez, onlara memnu'dur, sakn onlara gstermeyiniz" eklinde vermilerdir...(44) DENZL SAVCISININ OYUNU Daha bunlara benzer ok chilane ve ndane olan birinci ehl-i vukuf raporu bu gibi chilliklerle, ahmaklklarla doludur. stad Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri Denizli Ar Ceza mahkemesine sundu'u raporun garazkrlk ve vukufsuzluk taraflarn spatlayp gsteren cevablar ile beraber, baz mdafat paralarn da grdkten sonra, mahkeme heyeti meselenin esasna iyice vukufiyet peyda eder. Fakat dil reis, ok skin ve gayet ar ballk ierisinde netice-i evrak bekler. Bu arada yksek bir ehl-i vukuf heyetinin tekili iin, hadise dosyasn kitap ve evrakyla birlikte Ankara Ar Ceza Mahkemesi riyaseti altnda yksek ilm bir heyetin tekil ettirilmesi ve onlara tetkiki yaptrlmas iin 9.3. 1944'de Ankara'ya gnderir. Ankara birinci Ar Ceza Mahkemesi Reisi Emin Bke'nin riyasetinde yetkili ve her birisi kendi dalnda feylosof kadar yksek ilm seviyeye mlik (44)Omsalca Sirac-n Nur-2 S: 299 1236 ve nl ahsiyetlerden tane ilim adam tayin edilir ve dosya bu zatlara tevdi' edilir.

Bu bilirkii hey'eti, tek tek Nur Risalelerini ve hadise dosyasn bir ay kadar ksa bir zaman ierisinde tetkikten geirdikten sonra; ilerde metninden baz blmler vereceimiz raporlarn 22 Nisan 1944 tarihinde oy birliiyle hazrlayp ilgili makamna teslim ederler. Bu zatlar zaman ve zeminin ok nzik ve kritik artlarna ramen, vicdanlarnn ve bamsz ilm ahsiyetlerinin sesini dinliyerek; -Ufak tefek baz rvet-i kelm tarzndaki ifadeleri hari kalmak artyla- stad Bedizzaman ve masum Nur Talebelerini o plnl ma'hud zulmden kurtarmaa ellerinden geldiince gayret etmilerdir. Ancak bunun yannda belirlediimiz gibi, zamann emansz idaresi ve hkmetinin yksek kademelerinde reklenmi ve hkim durumunda olan er kuvvetlerine de, rvet-i kelm nev'inden baz ilm tahtielerde de bulunmulardr. Baz mu'temed zatlardan duyduum kadaryla, bilhare bu ehl-i vukuf heyetindeki zatlar, Bedizzaman'a husus selm gndererek; Onun cihan-baha ve bikiran kymetteki eserlerine layk vehiyle -zaman ve zeminin nezaketi icab- rapor hazrlyamadklarn beyan- zr ile bildirmilerdir. Ankara ehl-i vukuf raporu, herhalde be on gn iinde Denizli Ar Ceza Mahkemesine intikal eder. stad ve talebeleri de raporu grrler. Hazret-i stad bu rapora bir dereceye kadar memnun olup sevinmekle birlikte, baz sehiv noktalarn da ilm kaideler erevesinde tashih eder ve "Teekkrname" ismi altnda bu tashihli cevabn mahkemeye arzeder. Bu raporda gerek bilerek, gerekse bilmiyerek yaplan ilm hatalarn tashih eden stad'n mukabil cevablarn hvi paradan blmler vermek isteriz. Fakat ondan nce; rapor Denizli'ye ulat zaman, henz resm olarak maznunlarn ellerine gememiken, stad'a bir sureti gelmi, o da hapisteki Nur talebelerine hem mjde, hem de raporun mahiyeti hakknda malmat ve hem de rapordaki ilm sehivlerin varln bildiren u mektubunu okuyalm: "Aziz Sddk Kardelerim! Bize ihbar edene ve yazana zarar gelmemek iin, imdilik ehl-i vukufun ittifak ile verdikleri kararlarn size gndermiyeceim. Bu ehl-i vukuf, btn kuvvetiyle bizi kurtarmak ve ehl-i dallet ve bid'iyatn errinden muhafaza etmek iin almlar. Bizi, bize isnad edilen btn sulardan tebriye ediyorlar ve Risale-i Nurdan tm ders aldklarn ihsas 1237 edip Risale-i Nurun ilm ve iman ksmnn ekseriyet-i mutlakas vkfne yazldn.. Ve Said ise, hem samim hem cidd kanaatlarn beyanederek ondaki kuvvet ve iktidar; isnad edildii gibi, tarikat icad veya cem'iyet kurmak ve Hkmetle mbareze etmek te deildir. Belki yalnz Kur'an'n hakikatlarn muhtalara bildirmek kuvvet ve iktidardr diye mttefikan karar vermiler.. Ve gayr- ilm tabir ettikleri mahremlere kar demiler ki: "Bazen cezbeye ve uurun heyecanna ve ihtilal- ruhiyeye kaplmasndan bu eserlerle mes`ul olmamak lzm geliyor" diye manasn fehmediyorlar.. Ve Eski Said ve Yeni Said tabirinde iki ahsiyet; kincisinde fevklede bir kuvvet-i imaniye ve ilim ve hakikat- Kur'aniye manasn vermiler.. Ve "bir nevi cezbe ve ihtilal- dimaiye ihtimali var" demiler. Hem bizi iddetli ta'biratn mes'uliyetinden kurtarmak, hem muarzlarmz okamak iin "Sem' ve basar cihetinden Hallsinasyon hastal ihtimali nazara alnabilir" demiler.

Onlarn bu ihtimalini esasiyle rten, ellerine geen ve btn akllar geri brakan Nur risaleleri.. Ve btn avukatlara hayret veren mdafaa ve meyve risaleleri kfi ve vfi bir cevabtr. Ben ok teekkr ediyorum ki; Bir hadis-i erifin mazhariyeti bu ihtimal ile bana verilmi. Hem o ehl-i vukuf btn kardelerimizi ve beni tm tebriye ediyorlar ve diyorlar: "Said'in limane ve vkfane eserlerine iman ve ahiretleri iin balanmlar... Hi bir cihette hkmete kar su-i kasdlarna dair bir sarahat ve bir emare, ne muhaberelerinde ve ne de kitap ve risalelerinde bulmadk" diye o hey'et, ittifak ile karar verip; Biri Necati feylosof, biri Yusuf Ziya lim, biri de Yusuf Feylosof namlarnda zat imza atmla: Ltif bir tevafuktur ki: Biz bu hapse kendimiz hakknda bir "Medrese-i Yusufiye ve meyve Risalesi onun meyvesi" dediimizden, bu iki Yusuf dahi perde altnda: "Biz dahi o medrese-i Yusufiye'deki derslere hissedarz" diye lisan- halleriyle ifade etmeleridir. Hem cezbeye ltf bir delilleridir ki: Otuzcnc szn, Otuz pencereli.. Ve otuz nc mektup gibi tabirleri.. Hem kendi kedisinden "Ya Rahim Ya Rahim!" iitmesi... Hem kendini bir mezar ta grmesi cezbeye ve hallsinayon ihtimaline delil gstermiler. SAD- NURS(45)" (45)Osmanlca ualar S: 296 1238 Ankara ehl-i vukufunun raporunda yer alan baz sehivler veya yanl baz mana vermeler hususunda, Hazret-i stad drt para tashihnameleri yazarak mahkemeye sunmutur. En son ve uzun ve cam' para 31 Mays 1944'de mahkemeye takdim edilen paradr. Bu uzun tashihnamelerden, (asllarn Sirac-n Nur ve Osmanlca ua'lar kitabna havale ederek, )baz ksmlarn medar- ibret iin buraya kaydediyoruz: "... Evvelce takdim edilen teekkrnamede ksmen izah ettiimiz gibi , imdi raporu grdkten sonra, sekiz dokuz yerde acelelik sebebiyle sehivler ve iltibaslar ve anlamamazlklar ve yanllklar olmu. Ben bu zatlar tenkid deil, belki onlarn bu meselede kazanacaklar hayrt ve hesenatlarna yardm fikriyle o sehivlerin sahihini beyan edeceim: Birinci Sehiv: Onlar ittifakla yzde doksan risaleleri gayet takdir ile beraber derler: "Bunlarda mellif, hem samim hem hasb hem ilim ve hakikattan ve din esaslarndan ayrlmamtr. Bu doksan kitapta dini alet etmek ve cem'iyet tekil etmekle emniyeti ihll hareketinin bulunmad sarihtir kirtlerinin birbiriyle ve Said ile muhabere mektuplar da bu nevidendir" deyip muhakkikane hkm verdikleri yerde; ahsmn bir kusurunu beyan iin derler: "Said bazen bu ayetin yz hikmetinden bei beyan olunacak der. Bu ise ilim vekarna yakmaz. Hem bazen "Bu risale drtbuuk saatte yazld der. Bu sz ise, kendini medhe ve muhatabn hayrete drmek mahiyetinde kklktr. Elcevab: Ben kusuru ve kkl nefsime memnuniyetle kabul etmekle beraber, derim: Bu eit szlerimin sebebi, kendimi beendirmek deil h!.. Belki Risale-i Nur, Kur'ann btn nkte ve hikmetlerini ihata edemez. Ancak yzde drdn, beini beyan edebilir diye Kur'ann vs'at- ma'nadaki i'caz- manevisini ihtardr ve ona iarettir.

Ve "Drt veya alt veya on iki saatte te'lif edildi" demekle; Risale-i Nur dorudan doruya Kur'an'n kirdidir ve Kur'an'n hazr maln hazinesinden abuk karr, satar.Bununla kendimi medih deil, belki Risale-i Nurun makbuliyetine bir emare.. Ve bu halde mflis bir hizmetkr olduumu gstermek niyetiyle, baka kitaplardan veya dier fikirlerden ve kendi fikirlerimden olmadn bildirmektir. Evet, yirmi seneden beri Kur'an'dan ve Risale-i Nurdan baka hibir kitab yannda bulundurmyan ve okumayan ve hi bir gazete ve mecmualar bilmiyen ve istemeyen bir adam, o niyetle yle syliyebilir!... nc Sehiv: Yanl mana vermekle raporda: "Said baz kerametler yazar... Yazmak istemezdim, bana yazdrld... Hem bazen: "Bu cevab manev canibinden ve hakikat leminden bildirildi. "Hem bazen" Kuds bir mjde" der...Hem "Yz senede bir mceddid gelir" fikriyle, kendisinin 1239 zamann mceddidi olduu fikrini uyandryor." demiler?.. Elcevab: H, bin defa h!.. Benim haddim deilki, o kerametleri benliime mal edeyim. Belki benim pek ok kusurlarmla beraber, Risale-i Nurla iman hizmetinde almamza bir ikram- ilah ve o hizmetin makbuliyetine dair bereketten gelen bir emareyi gstermek... Ve "Ne ile yayor, nasl geiniyor?" diyenlere kar, bereket-i lhiye bu hizmetimizi dnya maietine alet etmeye mecbur etmiyor demektir. Hem bu yazdm hakikatlar benim fikrimin mal deil, belki herkesin kalbinin bir kesinde bulunan bir Lmme-i rahmaniye ve melek-i ilham ve bir tarafnda bir lmme-i eytaniye ve vesvesesi bulunduuna ehl-i hakikat ve Diyanetin hkmlerine binaen: Benim kalbimde dahi herkes gibi bazen ihtiyarmn haricinde ve fikrimin fevkinde hatrma bir hakikat hutur eder. Yani Kur'an'dan, manev bir cnibten bir nevi ilham hkmnde bir gzel nkte ilham edilir demektir. ... Eskiden beri ehl-i hakikat mabeyninde cri olan, stad'na kar fart- muhabbetten gelen fevkalhad hsn- zanlar tadil etmek ve nimett- lhiyeye kar kfrn ve inkr etmemek niyetiyle: "Mceddidlik vazifesi olabilir" Fakat benim deildir, Risale-i Nurundur. Bu zamana bakan Kur'an'n bir cilve-i hakikatdr, Risale-i Nur onu temsil ediyor. Ben neci oluyorumki kendime dava edeyim. Altnc sehiv: Raporda "ine gelirse ben Krdm, fiiyim... Biz Hanefi Ulemasnn Trke ezan gibi kararn tanmayz" diyor demiler?.. Hem "ine gelince, Krtlk Trklk yoktur, Biz yek-vcuduz, Mslmanz, kardeiz... ayrl reddeder, milletlerin birliini karr. Bu ise bir tezattr" diyorlar. Elcevab: Bundan onbe sene evvel(46) bir kyde yalnz, tazyik altnda insafsz baz memurlar hususi ibadethanemde "Trke ezan ve kamet yapacaksn" dediler. Bunlarn btn btn kanunsuz keyf zulmlerine kar o zaman yazdm Hcumat- Sitte'nin zeylinde demitim: "Ben hem afiiyim, hem dilim Trke diil... Hem hususi ibadethanemde yalnz bulunduumdan, Hanef mezhebinde bulunan baz hocalarn Trke ezana fetvalar bana mulu olamaz" demitim. "Onlarn kararlarn tanmyoruz" dememiim.

Hem btn arkadalarm ve Risale-i Nur eczalar ahittirler ki: Ben eskiden beri milliyetimizi slmiyet biliyorum. Krtle hi bir vakit taraftar olmadm ve tervi etmedim. Ve daima derdim ki: "Avrupa milli (46) 1944 tarihinde bu itiraz ve tashihname yazld iin, o tarihten ondrt sene geri gitsek,1930'da Barl daki mescidine tecavz hadisesi vuku' bulduu anlalr. A.B. 1240 yetilik fikriyle Anasr- slamiyeyi birbirinden ayrmaya alyor. Ben de slmiyet hesabna milliyeti yalnz slmiyet biliyorum, Islmiyet noktasnda bakmm.. Ve Avrupa'nn bu firengi illetine kar tedaviye almm. Hem o zalim memurlarn kanunsuz keyfi tazyiklerine kar yazlan Hcumat- Sitte'nin zeyli, bir hiddet zamannda yazld. O hususi memurlara iddetli lisan kullanlm. Yoksa Risale-i Nur daima Kur'an edebiyle zinetlenmitir. Lisan nezihtir. Sekizinci Sehiv: Raporun ikinci sahifesinde "lm-i huruf ile, Ebced hesabyla hkm karmak, okunmas haram olan ilimlerdendir" diye Reddl Muhtar rihi demi" diye yazmlar? Elcevab: Kur'an'n hadd hesaba gelmez manalar, iaretleri, tefsirleri Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm'dan sarihan grnmyor.. Fakat btn o manalar o kuds menba'n tereuhatdr. lm-i huruf deil, belki pek zhir ve hesab olan hesab- ebced ve gzle grnen tevafuklarla Kur'an'daki iaret ve nktelerin fehmi iin bir vesile yaptm Hazret-i Peygamber Aleyhisselt Vesselm'n snnetine ittiba'mza elbette hi bir vecih ile mnft olamaz. Dokuzuncu Sehiv: Raporda denilmi: Said-i Nursi kendini emr-i bil- ma'rufla mkellef tutuyor. Halbuki emr-i bilma'ruf'un art, fitneye medd olmamaktr. Kendisi bu ie me'mur deil iken ve pheli bir vaziyette bulunurken, emr-i bilma'rufa kalkmas, bir akide kitabnda haramdr denilmi... Hem ehl-i kble tekfir olunmaz... Said-i Nursi ise, zaruriyat- diniyeden olmyan mes'eleleri ortaya atyor, sonra "Ey mlhidler, dinsizler" gibi kelimeler kitaplarnda bulunuyor. Bunlar dinen caiz deildir. Ehl-i snnet vel-Cemaat mezhebine gre "Ben Mslmanm" diyen adama, kfir demek gnahtr?" Elcevab: Hkmet-i ittihadiyece ittifakla umum Avrupa'ya kar hakaik-i slmiyeyi beyan ve muhafaza etmek iin Dr-l Hikmet-il slmiyede bir a'za kabul edilen.. Ve ondokuz sene evvel Van'da iken, Diyanet riyaseti tarafndan bir viz kabul edilen.. Ve imdiye kadar pek ok muarzlar bulunduu halde, szleri cerhedilmiyen.. Hem imdiye kadar hi bir yerde dinen onun derslerinden zarar gren bulunmyan bir adamn; Kur'an'n gayet sarih emr-i bilma'rufunu hs ve halis ve srf ahireti iin alanlara sylemesi, deil haram, belki en ehemmiyetli bir farz hkmndedir. Amma ehl-i kblenin tekfiri hakkndaki sehivleri ise; Hem Risale-i 1241 Nuru hem benimle temas edenleri ihad ediyorum ki; Benim eskiden beri mesIeim hsn- zandr. Deil tekfir, belki mmkin olduu kadar Mslmanlar tekfir vartalarndan kamm. Mezheb-i Hanefide sebeb-i kfr gsterilen ok maddeler, Mezheb-i afiide yalnz kebair sayld cihedle, ben hsn- zan etmeye mezhebimce mkellefim. Hanefi ulemasndan Mezhebimce- daha ziyade

tekfirden ekiniyorum. Husus ve muayyen insanlarda tm sarih kfr grlmezse, kfir diyemeyiz... Ve Risale-i Nurda "Ey mlhidler ey zndklar" dediim vakit, muhtaplarm ise, gizli ve slmiyetin ifsadn ve m'minlerin imann bozmay hedef ittihaz eden ve bazen hkmetin baz erknn ifal edip bizi byle bellara sokan ve otuz senedenberi benimle mcadele eden ahsen bilmediimiz bir ksm mnafklardr. Onuncu Sehiv: "... ki trl Deccal, Sfyan diye zaruriyat- diniyeden olmayan... bunlarda icma' var" diyor. nanmayanlara "Zndk, dinsiz, Mlhid' hkmn veriyor. Halbuki Mehd, deccal, Sfyan gibi eyler Kur'an'da yoktur. cma'da yoktur.. Yalnz Teftazan: "Bunlar gayr-i mmkin eyler olmadndan bu babta rivayet edilen hadisleri kabul ederiz" demi. Hem mam- mahfi ve Mehd-i muntazar batl olduuna ehl-i snnetin ittifak var?... Elcevab: Acelecilik belsyla gayet sath bir surette, yz risaleden ziyade kitaplar tetkik edilmeden, bir mahrem risalemin bir ibaresinden byle bir hkm isnad etmelerini o mdakkik zatlara yaktramyoruz. Evvela: Teftazan, Ahirzaman hadisat hakknda deil, belki hadisat- uhreviyeden bir acib ksm hakknda o szleri "erh-l Makasd' da(47) yazm. Saniyen: Risale-i Nurdan mahrem bir cz' "ki Deccal'a inanmyan dinsizdir"demiyor..Hem Deccal'n hurucu btn akide-i slmiye kitaplarnda mezkrdr, icma'a mazhardr. Mehd ve Sfyan mefkresi ise, mmet iinde gayet esasl bir tarzda ve ehemmiyetli bir hikmete binaen cereyan edip gelmi. Adeta mmete telkki-i bil-kabul nev'inde bir medar- teselli olarak, her asrda l-i Beyt-i Nebev'den bir hidayetkr imdada yetimesi tesellisiyIe, Devlet-i Sfyaniyede ve Emeviye'de, Eski zamanda Yezid ve Velid gibi Sfyan manasn veren hkimlere kar dayanmak iin, her asrn ihtiyac bu mefkreyi idame etmi.. Ve bu hakikat cz' kll her asr gsterdii gibi, bu asr da bir derece gstermi diye Risale-i Nurun beyanat hi bir cihetle hakaik- slmiyeye mnaft (47)Barekallah, Maaallah yzbin kere bu nuran hafzaya ki; yirmibe otuz sene evvel gzden geirdigi benzeri ilm-i kelm kitaplarndaki umum mes'eleleri dekaikiyle hfzediyor!.. Bu ehl-i vukuf ise, hem mehur ulema, hem her gn yanlarnda meguliyetleri icab- okuduklar o kitaplardan en bariz bir mes'elesinde de sehvediyor ve yanlgya dyor.A.B. 1242 yoktur. Fakat Hanefi lemasndan bir ksm demelerine binaen, Ulemay- Hanefiye sair mezhebler gibi Mehd ve Sfyan hadiselerine akide noktasnda bakmyorlar. Risale-i Nurun bir stad mam- Gazali ve birisi de Abdlkadir-i Geylani'dir. (Fakat tarikat cihetinde deil, hakikat cihetinde) birisi de ve en bata mam- Ali (r.a.) olmasndan bunlarn, ittifak ettikleri meseleler, elbette ma'den-i Risaletten alnmtr diye Risale-i Nur kabul etmi... Ve mam- Ali Radiyallah Anh kasidesinde Syfan'a "slm Deccal'" namn vermesi, bize bir hccet hkmne gemi. Yalnz Ebu Hreyre'nin rivayet ettii hadisden baka, pek ok emareler ve byklerden gayb ihbarlar vardr. Ve vki-i hal vukuatiyle tam tasdik ediyor.

Hem ehl-i snnete batl olan mehd-i muntazar budur ki: ia'larn bir ksm "On iki imamdan birisi lmemi, bin senedir gizlidir, sonra meydana kacak, dnyay islah edecek, Mehdi-i muntazar budur" ehl-i Snnet bu fikre batldr der. Yoksa Ehl-i snnetin ekseriyetince kabul olan ve intizar edilen Muhammed Mehd hakknda hadisler var ve diyen Ulemalarn fikirlerini kabul etmediklerinin hikmeti udur: Ahir zamanda dinsizlik cereyanna kar mukabele etmek, ancak sevilerin hakiki dini, hakikat- Kur'an'la ittihad ederek; Kur'an ise esas ve imam olup, sev dini ona tabi' olacana iareten bir rivayette varki: "sa (A.S.) gelir, namazda Mehdi'ye iktida eder(48)" Eer o ksm Ulemalarn fikri gibi olsa, o halde sevilik esas ve imam olmas lzm geliyor... (49)" Bylece Hazret-i stadn, Denizli Ar ceza mahkemesi nezdinde yapt mdafaaname paralarnn Isparta Savcl ve Mahkemesine verdii para istidalar dahil-her iki ehl-i vukuf raporlarna cevablar, sorgu hkiminin kararnamesine itiraz, makam- iddiann iddianamelerine i'tirazlar ve direkt olarak mahkemede yapt mdafaa paralar cem'an yirmi iki adet paradan ibarettir. Hazret-i stad bu mdafaalarnda, Savcnn ve Mahkeme safahatnn durumlarna gre bazen ok iddetli ve heybetli bir tarzda, bazen ok mlayimane ve msalhakrane ekilde; ve bazen de ilim ve mantk din ve eriat kaideleri iinde ve o atmosferde delil ve brhanlarla sknet ve vakar ierisinde de konumutur. Bu mdafaa paralarnn mecmuu bir araya gelse, yzelli byk (48)Bu hadis rivayetinin, bir ka rivayet ekliyle ibn-l Kesirin tasnif ettigi "Kitab-n Nihaye" birinci cildinin 144. sahifesindedir. A.B. (49) Osmanlca ualar S: 302-310 1243 sahife kadar bir hacim tutabilir(50) te Denizli Ar Ceza Mahkemesi nezdinde yaplan bu mdafaalarn esas tekil ettii noktasndan; burada imdi baz sebeplerden aklyamadmz, kritik ve fakat btn mnafkane icraatlarn ana dm olan bir takm mevzularn mahiyetiyle ilgili olduu iin, Eskiehir mahkemesi mdafaanamesinden daha ok nemli ve kymetlidir denilebilir. Bu kymet ve ehemmiyete iaret iin stad Hazretleri Denizli mdafaanemesinin banda u cmleleri koymutur: "On sekiz sene skttan sonra, mecburiyet tahtnda bu istid'a mahkemeye ve sureti Ankara'ya, makamata verilmiken, tekrar vermeye mecbur olduum iddianameye kar i'tiraznamemdir.(51)" Denizli hapis hadiselerini ve cereyan eden ahvalini ve en ufak teferruatna kadar mdafaa paralarnn hepsini ve hapis iinde ve dnda ve mahkeme evresinde cereyan eden hadiseleri dile getiren eyleri ve yazlan btn mektuplarn burada sralamak ve sergilemek aslnda lazmdr. Fakat zerinde olduumuz mevzu -ki stadn hayatdr- ok fazla uzayacak ve kitabmz ok byyecektir. Bundan dolay teferruat ve geni tafsilattan bilmecburiye sarf- nazar ettik. Hem bu mezkr mdafaalarn mhim ekseriyeti stad'n byk tarihesinde mevcut olmasndan, bu kitapta da az ilerde safhalar halinde o cihan- baba ve ebed yaayacak olan kahramanane ve merdane ve ilm mdafaa paralarndan mevzu' ile en yakn ksmlardan blmler vermeye alacaz. HATIRALAR BLM

Mevzu, bir ka kollu ve dall olmasndan, ister istemez bir ka kez baa dnp, baka bir mevzu daln ele almak ve gtrmek mecburiyeti hasl olmaktadr. te burada da yine geri baa dnerek; Denizli hadisesinde hapiste mazlum olarak bulunmu ve hadise iinde yaam Nur talebeleri baz mhim zatlarn hadise ncesinde ve hapis iinde cereyan etmi vaka'lara dair hatralarndan baz ksmlar alacaz: Birincisi: Kastamonu Vilyeti ve civarnn medar- fahri ve btn Nur talebelerinin hrmet etti'i lim, fazl ehl-i hakikat bir zat olan Mehmed Feyzi Efendi'nin bu safhaya ait hatralar yledir: (50)Bu yirmi iki adet mdafaa paralar, ksmen Osmanlca Sirac-n Nur mecmuasnda, ksmen de Byk Trihe-i Hayat kitabnda, tamam ise merhum Zbeyir Aabeyden bize yadigar kalan "Denizli Mdafaalar ve Kararlar" dosyasnda mevcut olup yanmzda mahfuzdur. A.B. (51)Osmanlca Sirac-n Nur S: 289 1244 1245 1246 "Denizli hapsinden evvel, (yani stad henz Kastamonu'da nezarette veya hapishanede iken) yeille beyaz karm bir sark sarmt. Pencereden bana yle seslenmiti: "Feyzi kazay-i lhidir!.." stad Kastamonu dan ayrlrken, mdde-i umumilikte ikindi namazn klarak kmt. Giderken "Allah'a smarladk" ile balayan bir mektup yazmt. M.Feyzi Efendi'nin Kastamonu'daki fadeleri: stad Hazretleri Kastamonu'dan ayrlmadan az nce, yani 6.10.1943'de Kastamonu ve civar talebelerine de taarruz balamt. Bata Feyzi Efendi olmak zere o civarn Nur talebeleri, Kastamonu'da on be-yirmi gn kadar devaml olarak ifadeleri alnmt. Bu mevzuuda Mehmed Feyzi Efendi yle der: "Polis mdr kr Bey diye bir zatt. Mithat Altok (Vali) Ondokuz gn, ifade alnrken yanmda bulundu. fadem alnmakta iken; (stad kasdedilerek) akam evinde krk baklava tepsisi vard. Demilerdi. Ben de: "Yalan sylemeyin!" diye cevap verdim. Bir yerde ellerine yle bir not gemiti: "stanbul'dan kitap geldi, kerameti gzkt. Bu kitaplar kim getirdi diye ok sorup sktrdlar. Bir akam vakti beni ard, "Ne yaptnz?" diye sordu. Ne yapacaz, yats namazn kldk, dedim. Yannza kim geldi? dedi. Bilmiyorum, karanlkt diye cevap verdim. Ezan kim okudu? dedi.

Ben okudum diye cevap verdim. Arapa m okudun? diye sordular. Evet, demitim. Bu ifadelerden sonra, rahmetli Emin Bey'e syledim; Ben byle dedim. Sana da sorarlarsa, byle syle dedim. Emin Bey, ne sordularsa "Bilmiyorum" diye cevap vermi. Bunun zerine "Yalan Sylyorsunuz" diye Emin Bey'i tokatlamlard... fadelerimiz alnrken kam kalemle, demir ularla eitli yazlar yazdrdlar. Tki, ellerindeki kitaplar kimin yazdn tesbit edebilmek iin... Ve Denizli Hapsine ki ay sonra, Denizliye gtrlen Kastamonu ve civar Nur talebeleri, Denizli hapishanesinin mahkmlar blmne yerletirilirler. Hapishane 1247 ve mahkeme safahat hakknda Mehmed Feyzi Efendi hatratn yle srdrmektedir: Denizli'de mdde-i umuminin muavini, adliye vekiline telgraf ekmi: "Bedizzaman ve talebeleri hapishaneyi mektebe evirdiler" diye.. stad ise, hapishanenin mektep olmasndan memnun olunsun diyordu. Mahkmlarn Islh Bir ok mahkmlar kt vaziyetten kurtarmtk. Pislikten, kt hayattan; Kur'an okuyarak, nurlar okuyarak kurtuldular. Bazlarn Kur'an okurken, bazlarn tesbihat yaparken, bazlarn ise, namazdan alp gtrdler, idam ettiler. Kumardan ve dier fenalklardan alp gtrselerdi, ne olurdu biarelerin hali? stad "mahkmlar iin yeni yaz ile Risaleleri yazn" deyince, bazlar 'tiraz ettiler. Sadk Bey ise, sadakatla: "stad ne derse o olsun" diyordu. Mahkmlar bize dualar yazdrmak istiyorlard. Ben Delail-i Serif'i yazmtm. Ar cezallardan brahim, bunu nsha yapp kamak istiyordu... Daha sonralar brahim'i idam ettiler. Hapishanede Beylerbeyli Sleyman Honkr ve arkadalar kamak istiyorlard. Sleyman: "Deve bile olsa ben yine buradan karrm" diyordu. stad ona mm diye hitap ederdi. Sleyman daha sonraki yllarda hapishaneden kaarak, Kastamonu'ya Sadk Bey'in yanna gelmiti. Sadk Bey sormu: "Nasl kaabildin?" O da stadn Esma-i Hsna manzumesini Feyzi Efendi yazmt ya, Onu nsha yaparak katm demi.. " - Mahkeme Safahat M. Feyzi efendi mahkeme durumalarnda ve hapishaneden mahkemeye gidip gelmelerinde stad Hazretlerine ait bir hatrasn yle anlatr: "...Denizli deyince, hapishaneden mahkemeye gidip gelilerimizi hatrlarm. kier ikier kelepe takarlard. Her durumada eitli arkadalarla kelepelenirdik. Bir gn beni stad'la beraber

baladlar. Mahkemeye gidiyorduk. Tam kabristann yanndan geerken, stad "Fatiha!" diye okumaya balad. Kelepe zencirli ve asma kilitliydi. Yan gzmle stada baktm, Fatihay okuduktan sonra, ellerini yzne srd. Elimiz beraber bal olduu halde, benim elim kalkmamt. Bunu stad'n bir kerameti olarak bizzat mahede ettim." 1248 - stad istid'asn geri ald "Denizli Mahkemesinde reis Ali Rza Bey, kademe kademe anfi gibi sralar yaptrmt. Bizler o ekilde sralarda otururduk.Birgn stad hastaln ileri srerek" Mahkemeye gelemiyeceim" diye istid'a vermiti. Sonra mahkemenin msbet halini grnce, "stid'am geri alyorum" dedi. Reis: "Said Efendi! stid'ay geri mi alyorsun?" diye tebessm iinde mukabele etti. Bir celse de, mdde-i umumi stad'n oturu ekline itiraz etti. "Mahkemenin nizamn bozuyor." dedi. Ali Rza Efendi ise, "Doru oturunuz! "deyince, stad: "Hastaym!" diye cevab verdi. Reis, Mdde-i umumiye dnerek: "Hasta imi, ne yapalm!" dedi. Sonra da stad'a "Siz gidin, istirahat edin!" diyerek bir gardiyanla stad' gnderdiler... (52) Mehmed Feyzi Efendi'nin bu hatrasn te'yiden, bizzat merhum Tahiri Mutlu Aabeyden dinlediim bir hatray da buraya dercetmek istiyorum. Tahiri Aabey dedi: "Bir mahkeme celsesinde bir husustan dolay, reis AIi Rza stad'a kar serte bard. Hepimiz mteessir olmutuk. Fakat stad hi mteessir olmad gibi, bize de demiti ki: "Mahkemenin kalbini Risale-i Nur fethetmitir. Reis bunu kasden byle yapyor, tki kimse ondan phe etmesin. AHTLERDEN KNCS: nebolu'lu Selahaddin elebi'dir. Bu zat hatrasnn bu ksm iin diyor ki: ".... Ankara'dan stad Hazretlerini Isparta'ya yolladktan sonra, o gn le st vli Nevzat Tandoan'n Belediye binasnda bizi beklediini bildirdiler. Hemen belediyeye gtrldk. eri girerken merdivende gen bir hanmla karlatk. "Sizde mi polissiniz?" diye sordum. Hanm: "Hayr, ben felsefe hocasym. Bedizzaman'a bayram tebriki yazmtm(53)" dedi. Arkamzdaki polisler "Konumayn!" diye bizi ikaz ettiler. Belediyede bakan odasna evvel felsefe hocasn ardlar. Yirmi dakika sonra o kt, "beni serbest braktlar, Allah yardmcn olsun" dedi ve gitti. Kapda birinci ube mdr bekliyordu. Emniyet umum mdr inas Bey kapy at ve bana gel dedi. eri girdiimde Vali Nevzat Tandoan (52) Son ahitler-2 S: 157-164 (53) Bu Kitabn Kastamonu hayat ksmnn son blmlerinde, stad'n mektuplarndan birisinde bu tebrik mektubundan bahsedilmitir. A.B. 1249

koltukta oturuyordu. On dakika kadar beni tepeden trnaa szd. "inas elektrikleri sndr!" dedi. Bir dakika sonra tekrar a dedi. Ban iki tarafa sallayarak gzln kard, tek camyla bakt. Ayaa kalkt. "Yanma gel!" dedi. Omuzumdan tuttu: "Nasl olur, sen Cumhuriyet ocuusun... bylesi kimsenin peine taklrsn. Bunun gayelerini bilmez misin?" dedi. Cevaben dedim ki: "Ben 1936 senesinden beri Kastamonu'da bu zatn ziyaretine giderim. Eserlerinden okudum ve nerine altm. Bu eserleri iman ve Islm'dir. Siyas ve menf milliyetilik yoktur. Milletimizin ve devletimizin aleyhinde en ufak bir kelime grseydim veya kendisinden menfi bir dnceyi hissetseydim, ihbar eder ve herkesten nce ben dman kesilirdim. Tamamyla yanl bir kanaata sahipsiniz!.. Eserleri Kur'an- Azim-ann baz ayetlerinin tefsirleriden ibarettir. Kastamonu'da onu herkes ziyaret ediyor. Polis karakolunun karsnda bir evde oturuyor. Polisler hergn gireni kan gryorlar. Nevzat Tandoan: "Kim Kastamonu valisidir!" dedi. Mithat Altok, dedim. Bunun zerine, Mithat Altok'u kasdederek: "inas, ne hayvanlar var!" dedi... Ve bana hitaben: "Madem ki eserleri imanidir" diyorsun. Mahkemeye verileceksiniz, orada tetkiki yaplr." dedi. Kapda bekliyen birinci u'be mdrne, mahkemeye sevk edilmemi emretti. Mahkemeye gittik Yanlarndan ktmzda hava kararm, iftar vakti oktan gemiti. Bizi iki polis refakatinde mahkemeye sevk ettiler. Gece saat onikiye kadar mahkeme salonunda bekledik. Nbeti hkimi geldi. Tevkifim iin gelen telgraf, gndzleyin Savc Kemal buraya vermilermi. Bu telgrafn nereye konduunu bilmiyen ve bulamyan Savc muavini, evine telefonla sorduktan sonra, telgraf bulundu ve mahkemeye alndk. TC.K: nun 163. maddesiyle karar verildi. Tevkif mzakkeresi elimize verilerek, gece saat 01.30'da Cebeci Cezaevinin karantina kouuna alndm " nebolu'ya Sevk Bir hafta sonra, Zonguldak yoluyla nebolu'ya sevk edildim. Refaketimde iki jandarma vard. Trende siyasi mcrim diye hususi kompartman almt. nebolu'ya vardk, orada beni polise teslim ettiler. Emniyet dairesinde iki gn kaldm. Sonra savcla gtrdler. Said ismindeki savc Ankara'da verdiim ifadeyi tekrar ettirdi.. Ve nihayet nebolu cezaevine g 1250 trdler. nebolu cezaevinin alt katnda dier dokuz arkadalarla beraber ibadetimizi yapyorduk... Denizli'ye sevk emri gelmeden bir gn evvel, arkadalarmzdan bir ehl-i kalb olan zzet Turgut: "Yarn gidiyoruz, hazr olun! Fakat merak etmeyin, beraat edip geleceiz. dedi. Ertesi gn Anafarta vapuru ile stanbul'a, oradan da zmir vapuruna aktarma edilerek zmir'e ve oradan da trenle Denizli'ye gtrldk. Denizli'ye vardmzda, halk teessf iinde bizi selmladlar. Bazlar: "Sizin banzda yle bir hoca efendi varki; Sorgu hkimi sual sormadan, sorularna cevab verdi. Hi bir kabahatiniz yoktur... Merak etmeyin, beraat edeceksiniz!" demilerdi.

Nihayet Kastamonu, nebolu ve stanbul'dan getirilen biz Nur talebelerini bir araya, Ar cezallarn ksmnda byk bir koua koydular. Ayn gnde stad Hazretleri kk bir para kada "Ho geldiniz" diye bir pusula yazp meydanc Adem Aa ile gnderdi. Mahkmlar Namaza Baladlar Ksa zamanda ceza evindeki btn ar cezallar yaptklarna nedamet ederek tevbe istifar ettiler ve be vakit namazlarna baladlar. Hapishane days Beylerbeyli Sleyman'a bir gn sormutum: "Ne grdnz ki, Hoca Efendi'ye kar bu kadar hrmet gsteriyorsunuz?" Cevaben demiti ki: "Ben buraya adam yaralamaktan sekiz aya mahkm olarak geldim. Bir gece r'yamda bir hoca efendi, "Sleyman sen iyisin. Fakat ok marursun ve nefsine gveniyorsun. Yaknda cezasn ekeceksin" dedi. Hakikaten ok gemeden hapishanede kavga olmutu. Kavgada bir mahkm lmt. Bu hadiseden ben yirmi drt seneye mahkm oldum... Bedizzaman bu ceza evine gelince, bu zatn r'yamda grdm hoca efendi olduunu anladm. Zaten Hoca Efendi de gelir gelmez mektup yazarak: "Buras bir hapishane deil, Medrese-i Yusufiyedir. dareciler zebani deil, birer terbiyeci arkadadrlar. Bu gnden itibaren gusledip tevbe edeceksiniz" diyordu. Mahkmlar Kur'an okumaya balad Bizim kou komular olan Ar Cezallarn hepsi Nur talebelerinden Elif ba cz'nden balyarak Kur'an hatmetmilerdi. stanbul'un mehur hocalarndan takva sahibi Gnenli Mehmed Efendi'den ders almaya balyan, drt adam katili Mehmed ismindeki mahkum, Kur'an' hatmetmi ve 1251 "VED'DUHA'dan aasna kadar ezberliyerek imtihan kazanm olduundan, mahkmlara imamlk yaptn gzmzle grdk. Tahta kurusunu ldrmiyecek kadar salh- hal Denizli hapishanesinde, tavan beton olduu halde, incecik yamur gibi tahtakurusu ve sivrisinekler dklyordu. Sk sk sprr ve dkerdik. Kautaki mahkm Ar cezallar ikayet ederlerdi: "Adam ldrdm amma, imdi sivri sinei dahi ldremiyoruz" diyorlard. Nur talebelerini grtirmiyen Mdr evki Cezaevi mdr Sevki Bey, bizi dier koulardaki kardelerimizle grtrmezdi. Ancak mahkemeye gidip gelirken grebilirdik. Yetmi kiilik bir kafile, nmzde stad Hazretleri... her defasnda baka bir kiiyle stad' kelepelerlerdi. Etrafmzda sngl otuzdan fazla jandarma bulunurdu. Denizli'nin ali-cenab ve misafir-perver halk getiimiz yollarn iki tarafn doldurur, gz yalaryla teessrler iinde sevgilerini, balaryla da selmlarn bildirirlerdi. Cezaevi yolunda eski bir mezarlk vard. stad buradan her gelip getike fatiha okumadan gemezdi. Beraet Karar Son mahkemede, merhum Hkim Ar Ceza Reisi Ali Rza Bey ve dier azalar, bize kararn tebli edileceini ve ayaa kalkmamz sylediler. Karar okundu. Bata stad olmak zere hepimizin beraetine oy birliiyle karar verilmiti...

Mahkemeden knca halkn byk tezahrat ve Yaasn Adalet" nidalar ve alklar iinde mahemeden Cezaevine geldik. Eyalarmz darya kardk. Denklerin zerinde brahim Fakazl oturuyordu. ardan faytonlar geliyor, sraya giriyorlard. Birinci faytona stad, ikinci faytona Fevzi Pamuku binmiti. Bu esnada dou tarafndan aalar arasndan bir svari sr'atle geliyordu. -Ki aalarn arasndan ylesi sr'atle gemek akl ii olmadndanakna dnmtk. Svari tam stad'n faytonunun sol arkasnda aniden durdu. Atndan indi ve stad'mzn karsnda askerce sert bir selm verdi. Bir ka kelime syledi, elini pt ve yine sert bir selmla mahmuzlar aklatt. Ve atna binerek ayn istikamette, ayn ekilde sr'atle uzaklat. brahim Fakazl ile bu hadiseyi hep konutuk ve hi bir zaman zemedik. stad'a sormaya da cesaret edemedik. Hazret-i stad, delikli nar nmiyla anlan semtte bir otele yerleti. Dier arkadalarmz Denizlililer evlerine gtrdler. Nefis yemeklerle ik 1252 ramda bulundular. Nur talebeleri Denizli'den ayrlmak zere trene binmeden evvel, Denizli halknn toplayp, Mustafa Hafz'a verdikleri bir mendil dolusu paray getirmiti. Talebelere datmak istedi. Fakat hi kimse bu paralar kabul etmedi. Eyalarmz trene yklerken, tccar, zengin ve mevki sahibi bir ok zatlar bizzat yardm etmilerdi.(54) NC AHDMZ: Isparta masumlarndan kidemli Nur talebesi ktip Osman lkabyla mehur Osman Yldrmkaya'dr. (R.H.) Denizli hapis hadisesiyle ilgili ve Isparta'dan Denizli'ye sevk edilirken vukua gelmi hadiselerle alkadar hatralarn yle anlatmaktadr: "sparta'dan ayrlrken, beni Hsrev Aabeyle birlikte kelepelemilerdi. Yolda kelepeli halde ancak sra ile namaz klabilmitik. stad da Savl doksan yalarnda Hasan day ile birlikte kelepelemiledi. Hasan Day'nn yall dolaysyla yrmeye mecali yoktu. stad adeta adamcaz srtnda tayorcasna zahmet ekiyordu. Hasan Day'ya: "Bana dayan, bana dayan!" diyordu. Zaten ihtiyar adamcaz da stad'a dayanarak yryordu. stad'n ya o tarihte altmbe kadard. (stad'n ya o tarihte tam altm alt olduu kesindir. A.B.) Bylece bizi Denizli hapsine gtrdler. Hapishanede Hafz Ali Efendi, Denizli kyllnden Pekmezci diye anlan bir adama Kur'an retiyordu. Adam bir trl okuyamyordu. "Yvesvis" kelimesini "Yvesvisi" eklinde okumaktan kurtulamyordu. Bir gn Hafz Ali adamcaza hiddetlendi ve "Haydi kalk git!" diye kzd.. Adam ise, "beni hatmettirmeyince buradan kamazsnz" diye mukabelede bulundu. Bylece ac tatl bir ok hatralarmz geti. Dokuz aylk Denizli hapsi dn bayram gibi geti. Bir gn stad'a biraz glya hediye etmitim. O da azma iki ay ekeri koydu. O ekerin lezzeti ve tad hl azmdadr desem, mbalaa etmi olmam.(55) DRDNC ENTERERASAN AHDMZ: Beylerbeyli Sleyman Honkr'dr.Bu zat, Denizli hapsinde stad'la ve Nur talebeleriyle tanm, Islh- hal etmi bir zattr. Hatralarndan baz ksmlar dercediyoruz:

"... stad Denizli hapsine gelmeden nce, bir gn savc muavini Cemil Sylemez, hapishane mdr evki Bey hapishanenin iine geldiler. Arka (54)Son ahitler-1 S:136-141 (55) Son ahitler-2 S: 210 1253 larnda Tabib, Bagardiyan ve Baavu da geldiler. Bize: ark'tan bir Bektai geliyor!.. Bununla kimse konumayacak. Konuanlara dayak attracaz, ikence edeceiz." dediler. Sonra stad' getirdiler. lk olarak Ferani meydannda karlatk. Biz hapishanenin blm arasna den ksma Ferani diyorduk. Orada Hazret-i stad bir iskemle zerine oturdu. "Ho geldin Hoca Efendi" dedik. Ben hemen, ay kahve ne iersiniz dedim: Kahve imem dedi. Hemen ay temin ettik. Oradan sonra umum tuvaletin olduu yerde iki gn stad' yatrdlar. Oraya bir yatak ayrdlar. Sonra stad' mnferid yere aldlar. Bizim konumamza engel olacaklard. Bizi stad'la grtrmeyeceklerdi. Biz ise, stad' grdkten sonra, sehpaya gideceimizi bilsek bile, stad'la greceiz dedik. sizin szlerinizi dinliye dinliye mrmz hapishanelerde rd. Biz yle birisini aryorduk. Allah Hazret-i stad' bize yollad. stad Hazretleri mnferid yere gitmiti. Oras tek kiilik yerdi. Ufak su iliyenleri, o birer kiilik yerlere tkyorlard. te stad' da yle bir yere koymulard. Tabi kaplar kapannca, idareden gren olmuyordu. Biz birbirimizin yardmyla pencerenin nne ktk, elini ptk, hatrn sorduk. O zaman Hazret-i stad: "Kardelerim benim yzmden zarar grmeyin, lf duyarsnz, size ikence ederler. dedi. Biz, "Hayr Hocam! Siz hi zlmeyin. Biz Korkmayz. Hereye razyz" dedik. stad da "Kardelerim saolun, hobulduk" dedi. Pencereye bir kii kamazdk. (Yani stad'n st kattaki penceresine) Birbirimizin stne basarak kardk... Sonra stanbul'dan, Kastamonu'dan da hocalar geldi. Onlar da karladk. Ve arkadalarn rzalaryla bir kouu boalttk. Temizlettik ve onlar yerletirdik... Bylece beraete kadar hep beraber kaldk. Sadk Bey de vaktiyle ayn bizim gibi kt yoldan dnmlerdendi. Dedesi Plevne kahraman Sadk Paa imi... Daha sonra Sadk Bey, stad Kastamonu'ya geldii zaman ona talebe olmu... Biz Sadk Bey'le ok iyi arkada olduk. stad'da bana ok itimad ederdi. Bir daktilo getirtmitik. stad'n mdafaalarn hep Sadk Bey okur, Mmtaz Beyde daktilo ile yazard. Ben de sa solu gzetlerdim....(1)" Sleyman Honkr'n hatralar oktur ve uzundur. steyen Son ahitler'de okuyabilir. (1) Son ehitler -1 S: 181 1254

BEN AHDMZ: brahim Fakazl...1938'li yllarda Risale-i Nurla ve stad Bedizzaman'la tanp Nura talebe olmu olan bu zat, Denizli hapsi hadisesiyle ilgili hatralarnda unlar kaydeder: "... O ne dehetli gnlerdi... Ezan Trke okunuyor, baz hocalar tarafndan bunun mdafaas da yaplyordu. Camilere gelenler ok azd. htiyarlar namazdan sonra kaarcasna da'lyorlard. Bir Elif cz' ele geirip de okuyabilmek bir meseleydi. slm kelimesini azna almak mthi bir cesaretti... Denizli hadisesinde bizi de hapse attlar. Ramazan- erifin 19. gn bir pazar sabah polis ve jandarmalar evimizi bastlar . ( Ki ayn gn hz. stadn da Kastamonu da evi baslmt.) ay kadar nebolu hapishanesinde kaldktan sonra, deniz yoluyla stanbul'a, oradan da zmir'e, daha sonra trenle Denizli'ye geldik. Trende bitiik kompartmanlarda Denizli tccarlar hep stad'dan bahsediyorlard. Hapishaneye vardmzda, dehliz gibi bir aralktan geerken stad bizi grd ve bize hitaben: "Merak etmeyiniz kardelerim" diyerek bizi teselli etti. Bizler hapishaneye gelmezden nce, burada yle bir hadise cereyan etmi: stad abdest almaya karken, pencereye en mahkmlar, kendilerine nasihat etmesini istemiler. stad ise, hi sesini karmam. Bu hal mahkmlarda defa tekerrr edince, "Gidin temizlenin" diye stad sylemi. Sleyman Efe ismindeki mahpuslarn ba, onlar toplam, yetmi seksen kadar mahkmlara: "Syleyin ulan iinizden hanginiz pis?" nihayet ilerinden birisi, aydr ykanmadn sylemi. Sleyman Efe hiddetlenmi, adama bararak hemen git ykan demi. Daha sonra, stad bunlarn yanndan geerken, yine nasihat etmesini istedikleri zaman, onlara namaz klmalarn sylemi. Mahkmlar hep bir azdan hi bir ey bilmediklerini ifade etmiler. stad da onlara "peki, benim talebelerim gelecek... Onlar size namaz klmasn retirler" demi. "Bizleri bir ka gn karantinada beklettikten sonra avluya karttlar. yerden bir yer seecektik. Kararszdk, "Nereyi seelim" diye dnrken, Ar cezallarn ba Sleyman Efe ve arkadalar, bizim yataklarmz alp gtrdler. Temizlettirip, badana ettirdikleri bir odaya herkesi kendilerince sraya dizip yerletirmilerdi. Biz de aresiz onlarn hazrlatt yere gittik. Herkesin kendi yatann nne diz kp oturabilecei tahtadan yerler yapmlard. stad'la aralarnda geen konumalarn anlattlar. Biz her bir mahkma Kur'an' okutmaya ve ilm-i hal retmeye baladk. Zeks aa olanla 1255 ra, zeytin ekirdeklerinden yaptklar kendi tesbihleriyle kelime-i tevhid ekmelerini rettik. Her akam dualarmz, evradlarmz okuduktan sonra, bir de bir hatim yapyorduk. Sleyman Efe, adamlarndan bazlarn bize hizmeti tayin etmiti. Fakat ekseriyetle biz onlara i yaptrmazdk. Ancak ihtiyar ve hasta olanlar i yaptrrlard. Yattmz yerde ok tahta kurusu vard. litike hcumlarn oaltyorlard sanki... Dokuz ay sonra beraet edip ktk. Tahliye gn hapishanenin n bayram yeri gibi oldu. Denizli halk ok licenablk gsterdi. Bizleri evlerine gtrp misafir ettiler.

Nur talebeleri memleketlerine gidiyorlard. Bir arkadan madd durumu zayft. O arkada iin yol paras temin etmeye alyordum. Bu arada zengin bir tccar, elinde bir mendille oraya gelmiti. Bu paray muhta olanlara datmak istiyordu. Mendilde iki demet para vard. Ben krk lirasn alp gerisini iade etmek istedim. Fakat o zat srar ediyordu. Elindeki bir mendil paray datmak istiyordu. Ama kimse dnp bakmyordu. Denizli'de bir gece Hasan Feyzi Efendi'nin evinde misafir kaldm. O ne unutulmaz, ne mutlu bir geceydi... Hasan Feyz biz hapisten mahkemeye gidip gelirken, yola kar, bir narn altnda stad selmlard. stad da onun selmn sayg ile alrd(56) Yine nebolulu brahim Fakazl Aabey anlatm: Denizli hapis hadisesinde, nebolunda Dursun ismindeki bir kardeimizden Hcmat- Sitte kitabn sormular. Kitabn muhtevasn Alt Ok'a hcum anlamlar. Zavally sabaha kadar Han sitti diye falakadan geirmiler. Yirmi gn, belki bir ay o zavall ayaklarna basamad. Doktora gitti, koltuk denekleriyle... Doktor bakp rapor veremedi... (Son ahitler-5,Sh.16) ALTINCI HATIRA: emseddin Yeil'den nakledilen bir rivayettir. Nakleden ise; Senatrlk, adli Tp'da vazife, salk istatistik planlama genel mdrl gibi mhim grevlerde bulunmu Doktor Alaaddin Ylmaztrk'tr yle der: "O zamanlar (Yani 1941-1945 yllar) emseddin Yeil Hoca'nn yanna gider gelirdim. u hatray emseddin Yeil Efendi'den dinlemitim: "Said-i Nursi Hazretleriyle birlikte, Denizli mahkemesinde ifade vermeye ktmz zaman, stad hakime: "Sizin benden ifade almaya selhiyetiniz yoktur. Benim temsil ettiim davay muhakeme etmek selhiyetine sahip deilsiniz!.. " dedi. (56)Son ahitler-1 S:172 1256 Hakim: "Ne demek istiyorsunuz!" diye hiddet ettii zaman, u cevab vermi: "nk sizin ykanp da gelmeniz lzm.Temiz deil, cnbsnz" Hkim arp kald. Sonra mahkemeye ara verildi.(57)" Bu rivayet, bir muhterem insandan (Doktor Alaaddin Ylmaztrk'ten) gemesi hasebiyle elbetteki dorudur. O hkim herhalde sorgu hakimlerinden birisidir. nk Ar Cezaya btn talebeleriyle birlikte gittikleri iin, bu hadise orada vuku' bulmu olsayd, herkes tarafndan birden duyulur ve rivayet edilirdi. YEDNC AHDMZ: Merhum Tahir Mutlu Aabeydir. Atabeyli Tahir Mutlu aabey, merhum ehid Hafz Ali'nin arkada ve mbarek cbbenin vrisi olan bu ok byk ruhlu insan Denizli hapis hadisesi ile ilgili hatralarn zaman zaman bize yle anlatrd: Ayet-el Kbra'nn tab' masrafn, bizim orada obanlk yapan bir arkada, uzun zaman biriktirmi olduu parasndan vermiti. Denizli hadisesinden iki ay nce, stanbul'a gidip, matbaa sahibi Aziz Bozkurt'a Ayet-el Kbra ile beraber cretini teslim ettim. O, tab'n bitirip adresime gnderecekti. Henz stanbul'dan, bize tab' edilen Ayet-el Kbralar ulamadan, bizi Denizli hapis hadisesinde toplayp hapse tktlar. Biz hapiste iken,

(57) Son ahitler-2 S: 47 1257 Ayet-el Kbra sandklar adresime gelmi ve henz trende iken istasyonda msadere edilmiti. Denizli Mahkemesinde "Hem Ayet-el Kbra'nn, hem Hizb-l Ekberin tab iini ben yaptm. dedim. stad buna ok memnun olmutu. Sonra Denizli hapsinde Hafz Ali Efendi vefat etti. stad Hazretleri ona vermeyi niyetlendii cbbeyi bana bir sened mukabilinde verdi.(58) Hapiste, sparta'l grup Nur talebeleri tutuklular blmnde idik. Mehmed Gnenli Hoca her ikindiden sonra., pencereye kar, yksek sesle Kur'an okurdu. stad Hazretleri de kendi hcresinin penceresine kar, Gnenliyi dinlerdi... " Tahiri Aabeyin hatralar ksa ve zdr. Zaten hadiseleri fazla hatrlayamaz gibi grnr ve az konuurdu. Zaman zaman kendisinden dinlediimizin bir hlsasn kaydettik. SEKZNC AHDMZ: Aral Abdullah Yein'dir. Denizli hadisesi srasnda lise talebesi iken, kendisine de hadiseden temas eden ksmn yle anlatr: ... Bir gn mektepte orafya dersinde idik. Corafya hocas: "O mrteci', Bedizzaman denilen hocann yanna kimler gitti" diye snfta sordu. Alt kii parmak kaldrdk. Neden, ne iin gittiimizi sordu. stad iin inklab dman olduunu, Atatrk' sevmediini syledi. Bizi inzibat meclisi denilen disiplin kuruluna sevk etti. Disiplin kurulunda eitli sualler soruldu. Yazl cevabl ifadelerimiz alnd. Neticede Suat isimli arkadamza ve bana alt gn mektepten tard cezas, dier arkadalara da ihtar, tekdir gibi, cezalar verdiler. Verdiimiz ifadelerde dinimizi renmek iin gittiimizi, kimse aleyhinde bir konuma cereyan etmediini, dindar olduumuzu, ibadet etmeyi sevdiimizi syledik. Bu hadiseden bir ka gn sonra, kaldm evi polisler bast. nceden inceye arama yaptlar, birey bulamadlar. stad'n evinde bana ait bir defter ve iinde ismim bulunduu iin, Denizli savcs telgrafla evimizin aranmasn istemi. Emniyette ifadem alnd. Bamdan geenleri olduu gibi anlattm. Savc. Mft var, bir ok hocalar var..(59) Ne iin onlara gitmiyorsun?" dedi. Ben de mfty tanmadm syledim... (58)Ad geen cbbenin ve Tahiri Aabeye stad tarafndan kendi el yazsyla yazlp verilen sened yledir. "Aziz Saddk, Kahraman ikinci Hsrev, kinci Hafz Ali ve onun ve Ltfi'nin varisi ve birinci Tahiri kardeim! O melah sana hediye ediyorum. Kardeiniz Said-i Nursi" Bu melah, stad hazretleri 1925'te Van'dan alnp, Garbi Anadolu'ya nefy edildiinde, giyip beraber getirdii kymetli kumatan mamul, Irak ii bir abadr. A.B. (59)Son ahitler-1 S: 364 1258

DENZL HAPSNN DURUMU Yukarda hatralar geen ahidlerin ifadelerinden de anlald zere, stad Bedizzaman ile talebelerinin birbiriyle grmelerini ve temaslarn kesmek iin gayet zalimane ve ok iddeti bir surette stad Hazretlerini ocuk kouu yanndaki tek, kk, dar ve ufunetli ve karanlk bir odada tecrid iinde hapsettiler. Fakat stad'n kald' hcresinin bir penceresi, hapishanenin ar cezallar blmnn avlusuna bakmakta idi. stad aadaki talebelerine, her frsatta tedbir, ihtiyat, teselli ve tesand gibi hususlara dair kk kt paralarna yazp aa att mektuplar ve pusulalar veya bazen bo kibrit kutular iine koyarak pencereden att Meyve ve mdafaat risaleleri ile muhabere idare adamlarnn bulunmad zamanlardagerekleiyor ve devam edebiliyordu. lk balarda bazen de hapishanenin meydanc veya arac adamlar ile de yazp gnderiyordu. Denizli hapsi mddetince stad tarafndan yazlp talebelerine gnderilen mektuplarn tamam ve Meyve risalesi eseri byle gizli tedbirler ile yrtlyordu. Hatta bir ara stadn, avluya bakan penceresini, mahpuslarla selmlayor bahanesiyle kapatp mhlamlard. 1259 Takprl Sadk Beyin Merdane Hizmetleriyle Koloylayor Daha sonralar 6.10.1943'te Kastamonu'da tevkif edildikten bir mddet sonra Denizliye getirilen Mehmed Feyzi Efendi, Emin Bey (ayc Emin) Sadk Bey ve Hilmi Beylerin gelmeleriyle, bu muhabere ii artk gzel yryor ve kolaylayordu. nk Kahramanlar ilinden (Kastamonu'dan) gelenlerin iinde gn grm, cesur, yiit ve asil bir bahadr vardr. Takprl Sadk Bey!.. Evet, birok kimselerin kat rivayetleriyle Sadk Bey (Demirelli) Denizli hapsine gelir gelmez, bu iin uhdesinden gelebildi. Yiit, cesur, cmert ve ar bal, asil tavryla, eski mahpuslarla hemen dostluk kurabildi. Hali vakti yerinde ve asil ve hanedan bir aileden yetitii iin, eli ak olan Sadk Bey, mahpuslarn efeleriyle, kabadaylaryla az bir zaman iinde dostluk kurup elde etti. Onlarn dertleriyle ilgilendi. kramlar, sigaralar, aylar ve saire... Nihayet hapishanede i beceren cesur kimselerden bir ekip oluturdu. Hapishanenin iine herey sokabilen bu becerikli, cesur ve yiit kadro, artk ii olduka kolaylatrdlar. Kahraman ruhlu Sadk Bey, bu kadro vastasyla Risale-i Nurun hapishanede herkese yaylmasna dar gnderilip getirilmesine ve okunmasna bir nevi vesile olmu oldu. Sadk bey ve mahpus arkadalar bir taraftan da Hazret-i stad'n yazd mdafaat paralarn, geceleri sabahlara kadar yazlmasn da temin edip makamata gnderilmesini salad. Hazret-i stad, Sadk Beyin bu asil, l-himmetliliine ve merdne hizmetlerine ve kahramanca muvaffakiyetlerine son derece memnun oluyor ve Sadk Beyi tebrik ediyordu. Hz.stad, bu sddikiyet mertebesine ulaan Sdk Bey'i sadakatkrlk, vefadarlk ve asaletinin tavrlar karsnda; mukabelesiz hi kimsenin bir eyini yememi iken, Sadk Bey'in kendi eliyle piirdii orbasn hi bir ey demeden yiyordu. Hem bu meyanda, Hazret-i stad'n hapisteki talebelerinin umumuna hitaben yazp gnderdii yz bir adet mektuplarn dnda, ayr ve husus olarak da, kahraman bahadr Sadk Bey'e kendi el yazsyla Onun ahsna gnderdii on be yirmi kadar mektuplar ve kk pusulalar, Hazret-i stad'n Sadk

Bey'in l himmet ve bahadrlk ve sadakatna kar duyduu hs tevecchlerini gstermeye kafidir (60) te Sadk Bey'in, mdafaat paralarnn yeni yazyla daktilo edildiini (60) Sadk Bey'in kolleksiyonundan elde edilmi, Hazret-i Ustad'n eliyle yazl mektuplar ve dier umum maktuplarn tamam, mecmu ile birlikte, bu say yzotuza kabilir sanyorum. A.B. 1260 stad' na bildiren kendi el yazsyla gnderdii bir mektubu yledir: Faziletli stadm efendim Hazretleri! Hizb-n Nuri okunmaktadr. Yaz makinas Sleyman Bey'in (Sleyman Honkr) vastasyla gelmitir. cret verilmiyecek. Yeni yazyla Mdafaat ve Meyve yazlmaktadr. Hrmetle hk payinizden periz. Aciz Talebeniz M. Sadk" Hazret-i stad da Sadk Bey'in bu pusulasna kar byle bir mukabelede bulunmutur: "Aziz Sddk hakikatli kardeim Sadk Bey! Senin kemal-i sadakatn ve bahadrln gsteren pusulay aldm. Zaten seni ilk grdmde, sende bir yksek fedakrlk hissetmitim. Benim ahsm Risale-i Nura nisbeten hi hkmnde olduu iin, seni Risale-i Nurun hizmetine vermesini Rahmet-i lahiyeden beklerim ki, tahliye olsun. Evet senin gibi ve Hilmi, Emin gibi fedakrlar yanmda hizmetimde arzu ederdim. Fakat hem hanelerinizde talebeler var, hem de Kastamonu'da benim yerimi bo brakmak olmaz. Yalnz Fevz kalsa yeter. Hafz Tevfik ise o Kur'an dersi iin vazifesi vardr. Said-i Nursi(61) Sadk Bey'in stad'na gnderdii orbasn, stad'n Onu minnetsiz bulup, mukabelesiz yediini gsteren u mektubudur: "Bismihi Sbhanehu Aziz Kardeim Sddk Sadk Bey! Hakikaten ben sizde ve Hilmi ve Feyzi ve Emin'de; Kardata ve evltta ve valideynde bulunan halis ve minnetsiz bir efkat grdmden, hem ruh rahat ediyor, hem sizin bu ehemmiyetli hizmetinizi mukabelesiz kabul ediyorum. En evvel, Hilmi Bey seni bize getirdii iin ona minnettarm. Zaten ben sizin beinizi bir ruhta telkki ediyorum. Feyzi, Emin, Hilm oktan beri benim akrabam iinde de kazanlarma hissedar edilir. imdi Gavs- A'zamn bize iaretinde hs kardelerim bir ksmn bu fkrada gsteriyor ki, Sadklar daha sarih grnyorlar. Eer darlmazsanz, yemek masrafnda ben de itirak edeceim. Zaten tam

vaktinde bana muvafk hediyeleriniz, manev kymeti ondan dokuzu ihsannz olsun. Biriside daimi ve eski kaidem iin ben (61)Hususi el yazmalar dosyas 1261 versem ne olur? Ben Isparta'da baz eyam satmtm. ok kr iktisad bereketiyle o az para bana kfi geliyor. Said-i Nursi" 1262 MEYVE RSALES Bylece Hazret-i stad'n hapishene tecridi iindeki ilehanesinde geirdii ok sk ve skc hayat, ylesi ok ar artlar altnda olmasna ramen; hem ubudiyet vazifesini en ekmel derecede yrtmesi.. Hem mdafat ilerini dnp, yazp yazdrmas ve lzm gelen makamlara gndertmesi.. Hem de altm dokuz talebesinin eitli hususi hal ve mereplerinin tezahr ettii ve hapishane havasnn skc durumu bunu her zaman tahrik ettii ve bu husus mereb ve hallerden bir ok mnakaal grltlerin akabinde ihtilflarn ba gstermesi ve bu ihtilaflar krkliyen gizli ve hususi parmaklarn durmadan kartrmas iinde; onlar irad, ikaz, teselli ve teskin eden mknats gibi messir nasihatlar hv yzden fazla mektuplarn yazlp onlara gnderilmesi yannda; bir de ok muazzam olan Tevhid ve mann brhanlarn mutazammn ve "MEYVE RSELES" adyla msemma Onbirinci ua Risalesini de te'lif etmitir. Denizli Hapishanesinde te'lif edilen u Meyve Risalesi, tek bana iman hizmetinde irad iin bir h eserdir, benzeri yoktur. Nasl ki Kastamonu'da Ayet-el Kbra gibi risalelerin te'lifiyle; Risale-i Nurun umumunun, iman ve tevhid Risalelerinin hlsa ve zbdelerini tek bir risalede cem' ederek, ok muazzam ve harika bir tarz- beyan ve bedi' slub-u lide dile getirmi ve kuds iman terakkisinde feyiz ve nurlar vermise; aynen onun gibi Meyve Risalesi de; Risale-i Nurun btnnn hem iman hem tevhid hem ahlk umdelerini hlsa ederek ok orjinal, bedi' ve zarif bir ambalaj iinde bir cennet meyvesi eklinde te'lif edilip ehl-i imann istifade sofrasna konulmu olmasdr. Meyve Risalesi,tek bir risale ismi altnda toplanm ise de, amma hakikatta "Kk Szler" tarznda, onbir risaleden mrekkeptir. Her bir risale ayr bir mevzudur. Meyvenin dokuza kadar risaleleri Denizli Hapishanesinde, Onuncu ve onbirinci meyveleri de hapistan sonra Emirda'nda 1944 senesinde te'lif edilmilerdir. Meyve Risalesinin gn ve ay olarak te'lif tarihini bilmiyoruz. Fakat Risalenin banda "ki Cuma gnnn mahsldr" ibaresi yazl olduu gibi, Sekizinci meselenin sonunda da "Bu makam yazld zaman Kurban bayram geldi" eklinde yazldr. Bu Kurban Bayram 1943 senesi iindedir. nki 1944 ylnn henz aylar iindeyken, stad ve talebeleri tahliye edilmitir.1943'teki Kurban Bayram ise, birinci gn 27.12.1943'tr. Bu hesaba gre Meyve Risalesinin sekiz meselesi 1943 ylnn Ramazan Bayram ile Kurban Bayram arasnda te'lif edilmi, dokuzuncu meselesi ise, 1944'n balarnda te'lifi yaplmtr. 1263 MEYVE RSALESNN TE'SR Meyve Risalesinin te'lifinden sonra, hapishanenin rengi birden deiti. Hapishane gerek bir Yusufiye medresesi oldu. Eski mahpuslarn kabadaylar, efeleri ve bir ka adam ldren ekiyalar birden

salh- hal kesbettiler. Hatta bir tahta bitini ldremiyecek derecede uysallatlar. Hapishanenin bu durumu Hazreti stad' ziyadesiyle memnun ve mesrur ediyordu. Meyve Risalesini elle yazan ve oaltan talebelerini tebrik ediyor, tevik ediyordu. Meyve Risalesi hapsin iinde olduu gibi, darda da intiar ediyordu. Eli kalem tutan Nur talebeleri durmadan meyveyi yazyorlard. Artk hapishane bir medrese olmutu. dareciler ve bagardiyan bu hale hayret ediyorlard. Hatta Savc Muavini Cemil Sylemez bu durumu resmen Bakanla bildirmiti. Bylelikle, Denizli hapis musibetinin zhirdeki kesafetli, zulml tazyiki ile yeerip smbllenen Meyve Risalesi, Mdafaat paralar ve yzotuz kadar kk kk mektuplar topluluu, Risale-i Nur camiasna ve Trkiye'ye ve lem-i slma kyamete kadar rehber olacak pek muazzam bir eser netice verdi. Denizli hapsine kadar yazlm olan yzotuz para Nur risaleleri ve Nur lahikalar bilfarz yok addedilse dahi, Denizli hapsinin verdii u meyve ve smbl olan sair mektup ve mudafaat eserleri, tek bayla Mslmanlarn, belki hatta slm leminin mkiltn halletmeye kfi, ebed bir istikamet ve hizmet rehberidirler. Elhamdlillah!... DENZL HAPSNDE STAD'IN ZEHRLENDRLMES Zendeka komitesi plnyla, Denizli hapsine kadar-Tesbit edildii kadaryla- Hazret-i stad be defa zehirlendirilmiti. Her defasnda da amalarnn tahakkuk etmediini ve kendi gzleriyle zehirlerin stad'a yutturulduunu veya zerk edildiini grp kat'i bildikleri halde, yeni yeni tecrbelerinden hi vazgemiyorlard. Kastamonu'da doktorlarn tasdikiyle son gnlerinde bir mthi zehir verildiini ve te'sir etmediini kr gzleriyle grmler iken; bu defa yine ayn zndk komite, yeni bir Su-i kast tercrbesi iin Denizli Hapishanesini uygun bir zemin ve frsat zaman bilmiler. stad Isparta hapsinden Denizli Hapishanesine nakledildii gnlerde, ilk zehiri a ilac iinde bedbaht bir doktorun eliyle vcuduna zerk ettirmilerdi. Denizli Hapsinin bu ilk zehiri iin Hazret-i stad talebelerine gnderdii bir pusulada yle der: "Yeni geldiimiz zaman, iek as doktoru beni alad. O kolum ban oldu ve iti. O i aaya iniyor, beni yatrmyor. Abdestte sknt 1264 veriyor. Acaba benim vcudum aya gelmez veyahut baka bir mana var!? Yirmi sene evvel Ankara'da beni aladlar. imdiye kadar o a yeri ara sra iliyor, bir rahatszlk veriyor. Bu da yle olmasn diye hatrma geldi. Sizde nasl!... (62)" kinci zehir hadisesi ise: "Hafz Ali'nin hapiste ehid olarak vefat edecei srada vuku' buldu. Bunun nasl ve ne ekilde Ustad'a verildiini bilmiyoruz. Fakat Hazret-i stad bunu talebelerine yle bildiriyordu: "Aziz Sddk mbarek kardelerim! Bir ka gndr sizinle konumadmn sebebi: imdiye kadar emsalini grmediim iddetli ve zehirli bir hastalktr. Ben Risale-i Nur hesabna ahir mrme kadar Nur ve gl dairesinde sebatkr ve metin ve sarslmaz kardelerimizle, Kastamonulu fedakrlaryla ebeden mteekkirane iftihar ediyorum ve onlarla btn zalimlerin skntlarna kar bir kuvvetli nokta-i istinad ve tam bir teselli buluyorum. imdi lsem, onlar var diye ferah- kalble ecelimi karlayacam... (63)"

Bu mektup, hapiste yazlan mektuplarn sra durumuna gre, Hafz Ali'nin vefat hadisesinden sonra yazld iin, nc bir zehir hadisesinden mi bahsediyor? Yoksa Hafz Ali'nin vefatyla neticelenen ayn zehirlenme midir? bilemiyoruz. Ama hadisede bizzat bulunmu baz Nur talebelerinden duyduumuz, Hazret-i stad'n Denizli hapsinde defa su-i kasdla zehirlendirilmi olmasdr. (62) Osmanlca Denizli Mektuplar ve Kastamonu Lahikalar S: 16 (63) Ayn eser S: 57 1265 HAFIZ AL'NN EHD'EN VEFATI Denizli hadisesinde ve daha ncesinde stad Bedizzaman'n merhum Hafz Ali'ye kar husus tevecch ve alkalarn bilen gizli din dmanlar, Denizli hapsinde bir defasnda stad'la birlikte Hafz Ali'yi de zehirlendirmeyi baardlar. Zaten ok zayf ve nahif olan Hafz Ali, o zehire vcudu tahamml edemiyerek ehid oldu. Zehirli hastala tutulmasndan nce, merhum Tahiri Mutlu Aabeyin rivayetiyle, uzun zaman gda olarak sadece yasz bir un orbas yiyor, baka bir ey yemiyordu. Adeta vefatn hisedercesine ruh ve melekut leme dalm gibiydi. Onun bu halini Hazret-i stad'a ikyet edenlere: "Ona karmayn!" diye stad cevap vermiti. Hazret-i stad, Hafz Ali'in vefatndan bir ka gn nce onun vefatn ma ile bildirmiti. Gnderdii bir mektubunda yle yazyordu: Aziz kardeim, Hafz Ali! Hastalna merak etme! Cenab- Hak ifa versin amin! Hapiste her saat, on saat kadar kymeti olmasndan ve hastalk dahi her bir saat ibadeti, on saat ibadet ayarnda bulunmasndan ok krlsn... la istersen, bir ksm dermanlar bende var, sana gndereyim. Zaten ortalkta bir hastalk var. Ben mahkemeye gittiim gn herhalde hasta oluyorum. Belki sen bana yardm iin, eski zamanda birbirinin bedeline hasta olmas ve lmesi gibi, harika fedakrlk gsteren zatlar gibi, benim bir para rahatszlm aldn.(64)" Hafz Ali'nin zehirlendirilerek vefat ettiini sarih olarak belgeleyen bir delil geri elimizde yoktur. Lkin hapis arkadalarnn tmnn kanaat onun zehirlenerek lddr. Ayrca da yirmialtnc Lem'ann onaltnc Rica'snda Hazretii stad bu vakaya dair yle der: "Gizli dmanlar beni zehirlediler .. Ve Nurun ehid kahraman Merhum Hafz Ali benim bedelime hastahaneye gitti ve benim yerimde berzah lemine seyahet eyledi..." Evet, merhum Hafz Ali Efendinin hastal gn getike arlat. Nihayet 14 Mart 1944'de hastaneye kaldrld ve 17 Martta vefat eyledi, Allah ebeden rahmet eylesin, min. stad Hazretleri bu ok ac kayba pek ok mtessir oldu. Gnlerce alad. Ayn zamanda hapisteki talebelerine st ste bir ka adet ta'ziye ve teselli mektuplar yazd. Mezkr mektuplardan bir ka blm alalm: (64) ualar-Envar Neriyat S: 305 1266

Aziz Sddk kardelerim, Ben kendimi, hem sizi, hem Risale-i Nuru taziye ve merhum Hafz Aliyi ve Denizli mezaristann tebrik ediyorum. Meyve Risalesinin hakikatn ilm-el yakin ile bilen bu kahraman kardeimiz, ayn-el yakin ve hakka-l yakin makamna kmak iin, kabirde cesedini brakp melekler gibi yldzlarda, alem-i Ervahta seyahata gitti ve tam vazifesini yapp terhisle istirahata ekildi. Cenab- Erhamrrahimin, Risale-i Nurun btn yazlan ve okunan harfleri adedince, Risale-i Nuru ona irin ve enis arkada eylesin min!.. Ve Nur Fabrikasna onun yerine on kahraman ihsan edip altrsn Amin. Amin. Amin... Siz dahi benim gibi dualarnzda onu ydediniz. Bin lisan onun lisan yerine istimmal edip, onun kaybettii bir hayat ve bir dil yerinde, manev bin hayat kazand diye Rahmet-i lhiyeden mit-varz. Said-i Nursi (65)" "Aziz Sddk Kardelerim! Ben Merhum Hafz Ali'yi unutamyorum. Onun acs beni ok sarsyor. Eski zamanlarda bazen byle fedakr zatlar kendi dostu yerine lyorlard. Zannederim, o merhum benim yerimde gitti. Onun fevkalde hizmetini eer sizler gibi o sistemde zatlar yapmasayd; Kur'an'a, slmiyete byk bir zayiat olurdu. Ben onun vrisleri olan sizleri tahattur ettike aclar gidiyor, bir inirah geliyor. Medar- hayrettir ki, ben imdi onun m'nev, belki madd hayatyla - -Alem-i berzaha gitmesi cihetiyle- o leme gitmek iin bende bir itiyak zuhur etti ve ruhuma baka bir perde ald. Nasl ki buradan Isparta'daki kardelerimize selm gnderip muarefe, muhabereyle sohbet ediyoruz.. Aynen yle de, Hafz Ali'nin tavattun ettii Alem-i Berzah nazarmda Isparta, Kastamonu gibi olmu. Hatta bu gece mesmuatma nazaran buradan birisi oraya gnderilmi... On defadan ziyade teessf ettim: "Ne iin Hafz Ali'ye onunla selm gndermedim: sonra ihtar edildi ki: Selm gndermek iin vastalara ihtiya yok, kuvvetli rabtas telefon gibidir. Hem o gelir alr. O byk ehid, Denizli'yi bana sevdiriyor, daha buradan gitmek istemiyorum. O ve Mehmed Zhd ve Hafz Mehmed hayatlarnda grdkleri vazife-i imaniye ve nuriye devam ediyor. Onlar pek yakndan temaa ediyorlar, belkide, yardm ediyorlar Evliya-i Azimenin dairesinde kymetli hizmetleri noktasnda mevki' almalarndan, ben de o ikisinin, Hafz Mehmed'le isimlerini silsilemde aktaplarn isimleri yannda ydedip hediyelerimi balyorum. SAD- NURS(66)" (65)ualar-Envar Neriyat S: 305 (66)Ayn eser S: 306 1267 Byk ehid Hafz Ali Efendi'nin vefat, stad Hazretlerini byle ok mteessir ettii gibi, umum Nur camiasn da mahzun eylemiti. Garip, mahpus ve hasta bir halde Denizli'nin ileli hapishanesinde, iman ve Kur'an yolunda ehid olan slam Kyl Merhum Hafz Ali'nin vefat zerine, Nur talebeleride mersiyeler yazdlar. Bunlarn iinde bilhassa iki Feyzilerin mersiyesi ok edibane ve parlaktr. Bu Feyziler, biri Ahmed Feyzi, biri de Hasan Feyzi Efendi dir. Ahmed Feyzi'nin mersiyesi nesir ve uzun olduundan, sadece Hasan Feyzi nin ksa ve manzum mersiyesini alacaz. Ahmed Feyzi Efendi'nin mensur mersiyesi "lem-i melekta bir ariza" baln altnda yirmi otuz sahife kadardr.

1268 HASAN FEYZ EFEND'NN MANZUM MERSYES "Ey Nur yolunun yolcusu, ey ruh-u mnevver Bu medfen-i pk'in ola ruhun gibi enver. Ey lmiyen, ey fidye-i stad- mbarek Raz ola Allah' tel ve tebarek. Gnderdi selm, bak sana ol Hazret-i stad, Hem Ruh-u azizi dedi her dem ola dild. Kur'an- Kerim uruna fnideki hizmet, Baheyledi imdi sana sonsuz ebediyet. Yerlerde beer, gkte btn nurlu melekler, Her gn sunuyor ruhun iin ra dilekler. Bu makbereler fahredecek hare kadar hep, Emvata okut nsha-i enver, a yine mektep. Ey menba-i envar ve ey hafz- esrar, Ey cann canana veren zat- fedakr. "Hafz" diye ben namn duydum o huzurda, Medhin okunur hem de bugn meclis-i nurda. Sun kevser-i bki, bize sensin yine sk, Baheylemi Allah sana bir lem-i bak. Sormam sana bir ey, ne bugnden ne de dnden, Bir nokta okut sen bize esrar- lednden. Hasan Feyzi" 1269 STAD'IN HAPSN HARCNDE GRNMES stad Eskiehir hapsinde olduu gibi, Denizli hapsinde de darda grnmeleri herkese duyuldu. Ne kadar ayan- teaccbtrki; Maddi bu kadar tazyik, tecrid, zehirlendirilme, hastalklar, ihtiyarlk ve skntlar ierisindeki zhiri sebeblerin ve ilah det, kanun ve

kaidelerine son derece riayetinden dolay, nihayet ciz ve perianlk perdesi altnda grnmesi yannda; bir de bakarsn, btn bu esbab ve madd detlerin dnda ve fevkinde olarak, hapsin en merhametsiz tecridleri ve i-ie bir ok kaln duvarlar ve demir kaplar arkasnda bal ve mahpus bulunmasna ramen, arda ve cami'lerde mahede edilmesi hadiseleridir. Hakikaten bu hadise ok acib bir vak'adr. Akllar gzlerinde olan gfil ehl-i dnyay artt kadar, talebelerinin ve ehl-i imann da kuvve-i maneviyelerini takviye ediyor, mahzun olan kalblerine nur ve srur veriyordu. Demek ki, o iddetli kesif, zulml esbab ortasnda arasra yle harikalarn gsterilmesi bir ihtiya idi ki yapyordu. Bu hadise hem Eskiehir hapsinde, hem Denizli hapsinde, hem de sonra Afyon hapsinde bir ka defa tekerrr ettiini Eskiehir hapis faslnda vesikalaryla kaydettiimizden tekrarna lzum grlmedi. Yalnz Denizli hapis hadisesinde bizzat bulunmu ahidlerden birisinin buna dair ifadesini kaydediyoruz. te nebolu'lu Selahaddin elebi dedi ki: "stanbul lemasndan Gnenli Mehmed Efendi, Seyyid efik Arvas, Vaiz emseddin Yeil, Emin Uzun, Mustafa Hemedan ile hep bir koutaydk. Bedizzaman Hazretlerini bir sabah namaznda cami'de grdkleri ayias yaylnca, bu konumalar ihbar telkki ederek kendisini i koridorlardaki mnferidde hapsetmilerdi...(67)" ISPARTA VE DENZL HAPSLERNDE YAZILAN YZ KSUR KADAR MEKTUPLARDAN BAZI TASNFAT Tasnifattan maksadmz, mektuplarn muhtevasndaki mevzulardr. Bunlar genel olarak bir ka snfa ayrmak mmkndr: 1- Teselli ve teskine dair. 2- Uhuvvet, tesand ve ittifaka dair, 3- stiare ve fikir mdaveleleri... 4- Cesaret, Metanet ve Sabr... (67)Son ahitler-1 S:140 1270 5- htiyat, tedbir ve dikkat... 6- Selametle kurtuluun mal mjdeleri Bu yz ksr mektuplardan alt tanesi Isparta hapsinde, dierleride Denizli Hapishanesinde yazlmlardr. Bu mektuplara, Ta kprl Sadk Bey gibi baz Nur talebelerine husus olarak yazlan pusulalar da ilve etsek, belki mecmuu yzotuzu bulur. Bu mektuplarn tamam gizli yazlm ve gizli yollardan talebelerine ulatrlmtr. Bunlardan drt tanesi Hafz Ali nin vefat mnasebetiyle taziye ve teselliye dair, iki- tanesi de ilm ve din baz suallere cevabtr. Bu mektuplarn ekserisi "Onnc ua" olarak ualar kitabnda neredilmi.. ualara girmiyen husus ksmlar da asllarda ve Sadk beyin kolleksiyonunda mevcuttur.

Bylece stad Hazretleri Denizli hadisesinde, tevkifinin balangc olan 20.9.1943 tarihinden, tahliye tarihi olan 15.6.I944'e kadar sekiz ay, yirmibe gn ierisinde yzotuz kadar mektup ve bunlarn yannda Denizli Mdafaas ve Meyve Risalesinin dokuz parasn yazmtr. HASAN FEYZ'NN NUR'A TALEBE OLUU Denizli hapis hadisesinin byk, mhim ve parlak bir semeresi de k Veli Hasan Feyzi Efendi'dir. Bu zat, aslen Denizlili olup, o civarn yetitirdii Hac Hasan Feyzi nmndaki byk bir ehl-i keif Velnin halifesinin halifesidir. MELAM TARKATININ istikametli kollarndan birisinin halkasna mensubtur. Hasan Feyz Efendi, tasavvuf mesleiyle megul olmakla birlikte, mektep muallimliini de yapmaktadr. Tasavvuf ilimlerinde geni ve derin bilgilere sahiptir. Ayn zamanda Ak ve yank bir irdir. Hasan Feyzi'nin eyhinin eyhi olan byk Hasan Feyzi, Hazret-i stad'n doumunu kefen hissetmi ve talebelerine bildirmimiti. Bu haber o zatn talebeleri arasnda dilden dile dolamakta imi. Bu mevzudaki geni malumat kitabmzn bandadr. Hazret-i stad, Denizli hapsine getirildiinde, herkes gibi merhum Hasan Feyzi de duymutur. Din ile, hakikat ile, ilim ile ok megul olan bu zat, herkesten daha ok Nur talebelerinin Denizli hapis hadisesiyle ve mahkemesiyle alkadar olmutur. Hazret-i stad Hapishaneden mahkemelere gtrp getirirlerken, yol kenarndaki aalklarn arasnda durur, stad'la uzaktan selmlamakla yetinirmi. Bu arada Nur talebelerinin maruz kaldklar byk zulmden kurtulmalar iin elinden gelen abay sarfetmitir. Geni bir evreye sahip olan bu zat, Denizli ehrinde bata Avukat Ziya Snmez olmak zere, Denizli erafndan Hafz Mustafalar, Muharremler vesaireler, Hep Hasan Feyzi'nin ahbaplar ve talebeleridir. 1271 1272 1273 Hasan Feyzi Efendi, Nur talebelerinin maruz kaldklar zulmden kurtulmalarna elinden geldii kadar almalar yapt gibi, darda Risale-i Nurun nerine ve revacna byk apta hizmet etmitir. Ksa zamanda Risale-i Nurun mahiyetine ve Hazret-i stad Bedizzaman'n manev makam ve mertebesine vukufiyet peyda etmi, ona can-u gnlden k olmu, Nuruna pervane kesilmitir. Nihayet Hazret-i stad'n tahliyesinden sonra, Denizli ehir otelinde prmtak olduu stad'nn ellerini pme erefine nail olmu ve muradna ermi ve artk ona ve Nur mesleine ebediyen sadakatla balanmaya ahdu peyman vermitir. Fakat bu zatn Risale-i nur hizmetindeki mr yalnz ikibuuk sene srm,13 Kasm 1946 aramba gn, ak- zar olduu, Nurunun pervanesi olduu stad- pkine bedelen, zehirlendirilerek ehid olmutur. Rahmetullahi Aleyh :Rahmeten vasiah... Merhum Hasan Feyzi Efendi'nin bu iki buuk senelik gibi ok ksa zamanda da Risale-i Nura ettii hizmetleri ok byktr. Gerek nasihatlaryla, gerekse yazd ehnama iir ve mersiyeleriyle umum Nur talebelerine taze bir evk, yeni bir ak ve iman vermitir. Allah ebediyen onu rahmetine gark eylesin Amin.

Hasan Feyi Efendi'nin vefat hadisesini ve ilgili vakalar, tarihi srasnda tekraren ele alacamzdan burada bu kadaryla iktifa ediyoruz. VE MEKTUP SINIFLARI Az stte mevzular itibariyle alt snfa ayrdmz mektuplarn o snflara mtabakatlarnn baz nmunelerini arz edeceiz. Alacamz rnekler nmune iindir ve ancak yzde be nisbetindedir: 1- TESELL VE TESKNE DAR: (Isparta hapsinde yazlm bir mektuptan) "Bismihi Sbhanehu Binler selm ... Bayramnz tekrar tebrikle beraber sureten grmediimize teessf etmeyiniz.(68)Bizler hakikaten daima beraberiz. Ebed yolunda da inallah bu beraberlik devam edecek. man hiztmetinizde kazandnz ebed sevablar, Ruh ve kalb faziletler ve sevinler imdiki geici ve muvakkat gamlar ve skntlar hie indirir kanaatndaym. imdiye kadar Risale-i Nur kirtleri gibi ok kuds hizmette ok az zahmet ekenler olmam. (68) Btn hapislerinde olduu gibi, Isparta hapsindede Ramazan Bayram olan 18.10.1943 gnlerinde de stad' talebeleriyle grtrmemilerdir. Bayramda bile... A.B. 1274 Evet cennet ucuz deil... ki hayat imha eden kfr- mutlaktan kurtarmak, bu zamada pek ok ehemmiyetlidir. Bir para meakket de olsa, evk ve kr ve sabrla karlamal. Madem bizi altran Halikmz Rahim ve Hakimdir. Baa gelen hereye rza ile, sevin ile rahmetine, hikmetine itimad ile karlamalyz. Kahraman bir kardeimiz(69)Ayet-el Kbra meselesinde btn mesuliyeti kendine alp, Hizbl Kur'an' ve Hizb-n Nuryi ve kalemiyle kazand fevkalde uhrev eref ve fazilete istihkakn ve liyakatn tam gstermi. Beni derin sevinlerle alatm...(70)" "Aziz Sddk Kardelerim! imdi zuhur namazn kldm. Tesbihat iinde siz hatrma geldinizki, her biriniz hem kendini hem hanesindeki akrabasn dnmekle mahzun olur. Birden kalbe geldi ki: Madem eski zamanlarda ahireti dnyasna tercih edenler, hayat- itimaiyenin gnahlarndan kurtulmak ve ahiretine halisane almak niyetiyle maaralarda, ilehanelerde riyazet ile hayatlarn geirenler bu zamanda olsaydlar, Risale-i Nur kirtlerinden olacaklard. Elbette bu erait altnda bunlar, onlardan on derece daha ziyade muhtatr.. Ve on dereceden fazla fazilet kazanyorlar.. Ve on derece daha rahattrlar...(71)" "Risale-i kaderde beyan edildii gibi, her hadisede iki sebeb var. Biri zhiridir ki: insanlar ona gre hkmederler, ok defa zulm ederler. Biride hakikidir ki: Kader-i lh ona gre hkmeder. O ayn hadisede beer zulmnn altnda dalet eder. Mesela, bir adam, yapmad bir sirkat ile zulmen hapse atlr. Fakat gizli bir cinayete binaen kader dahi hapsine hkm verir. Ayn zulm- beer iinde dalet eder. te bu meselemizde: Elmaslar, ielerden.. Sddk fedakrlar, mtereddid sebatszlardan.. Ve halis muhlisler, benlik ve menfaatn brakmyanlardan ayrlmak iin bu iddetli imtihana girmemizin iki sebebi var:

Birincisi: Ehl-i dnya ve siyasetin evhamlarna dokunan kuvvetli tesand ve ihlsla fevkalade hizmet-i diniyedir. Zalim beer buna bakt. kincisi: Herkes kendi bana bu kuds hizmete tam ihls ve tam tesand ile liyakat gstermediimizdir. Kader dah buna bakt. imdi kader-i lh ayn- dalet iinde hakkmzda yn- merhamettir ki; birbirine mtak kardeleri bir meclise getirdi. Zahmetleri ibadete ve zayiatlar sadaka yapmak ve yazdklar risalelerine her tarafta nazar- dikkati celbet (69) Kahraman li cenab zat, Atabeyli merhum Tahiri Mutlu Aabeydir. A.B. (70) El yazma Denizli Mektuplar Asl S:4 (71) Ayn Eser S:8 1275 mek ve dnyann mal ve evld ve istirahat pek muvakkat ve geici ve herhalde bir gn onlar brakp topraa girecek olmasndan, onlarn yznden ahiretini zedelememek ve sabr ve tahammle almak.. Ve istikbaldeki ehl-i imana kahramanane birer nmune-i imtisal, belki imamlar olmak gibi ok cihetle ayn- merhamettir...(72)" CESARET VE METANET DERSLER: "... sen benim tarafmdan ona selm syle ve de ki: En ziyade yaralanan, siperini brakanlardr. Hem bizim karmzda hkmet ve mahkeme deil, belki gizli zendeka ve kfr mutlaka denlerin komitesidir... Ve hi bir tevil kaldrmayan dehetli bid'alarn tarafdarlardrki; Hkmeti ifal edip aleyhimize sevkettiler. Bana kusurum iin sklan, elbette mnafk masonlara yanar. Evet, yol imdi bizim iin ikidir... Bir Vel dahi bize hcum etse, bilmiyerek masonlara yardmc olur... (73)" Aziz Kardelerim! sizin sebat ve metanetiniz masonlarn ve mnafklarn btn plnlarn akim brakyor. Evet kardelerim saklamaya lzum yok.!. O zndklar Risale-i Nuru ve akirtlerini tarikata ve bilhassa Nak tarikatna kyas edip, o ehl-i tarikat malub ettikleri plnlar ile bizleri rtmek ve datmak fikriyle yaptlar. Evvela rktmek ve korkutmak; Ve o meslein su-i stimaltn gstermek; Ve o meslein erknlarnn ve mntesibinin kusuratlarn tehir etmek?.. (74)""Aziz Kardelerim! Bu eski ve yeni medrese-i Yusufiyede'ki iddetli imtihanda sarslmayan ve dersinden vazgemiyen ve yakc orbadan azlar yand halde, talebeliini brakmayan.. Ve bu kadar tehacme kar kuvve-i maneviyesi krlmayan zatlar ehl-i hakikat ve nesl-i t alklayacaklar gibi, melike ve ruhaniler dahi alklyorlar diye kanaatm var. Fakat iinizde hastalkl ve nzik ve fakir bulunmasyla, madd sknt ziyadedir. Buna kar da, her biriniz her birisine birer tesellici.. Ve ahlkta ve sabrda birer numune-i imtisal.. Ve tesand ve taltifte birer efkatli karde.. Ve ders mzakeresinde birer zeki muhatap ve mucib..Ve gzel seciyelerin in'ikasnda birer ayine olmanz; o maddi skntlar hie indirir diye dnp, ruhumdan ziyade sevdiim sizler hakknda teselli buluyorum.(75)" (72)El yazma Denizli mektuplar S:10 (73)Ayn eser S: 9 (74) Ayn eser S:11 (75)El yazma Denizli mektuplar

1276 "... Kardelerim! Madem bir ksmnn mahiyetleri bu tarzdadr; Onlara, o ksma teslim olmak, bir nevi intihardr. slmiyetten piman olmaktr. Belki dinden insilh etmektir. nki o derece ilhadda taassup etmi ki; bizim gibilerden yalnz teslimiyetle ve tasannu'ile raz olmuyorlar... "Kalbini ve vicdann brak, yalnz dnyaya al" derler. te bu vaziyete kar inayet-i Rabbaniyeye dayanp metanet ve sabr ve tevekkl ederek; drt sandk Risale-i Nur eczalar o merkeze yetiip, kuvvetli hakikatlar ile galebe almasna dua etmekten baka are yoktur. Biz birbirimizden ekilmekle ve onlara teslim ve hatta iltihak etmekle fayda vermedii imdiye kadar tecrbe edildi. Hem hi merak etmeyiniz. O vekilin o fare fare tel, za'fna ve tam korkusuna delalet eder. Tecavze deil, belki tedafe mecburiyeti bildiriyor... (76)" HTYAT, TEDBR VE DKKAT KAZLARI: "... Aziz Kardelerim. Sizin bu ehemmiyetli mektubunuzun cevabn yazarken benim elime ayn mektubu verdiler. kinci noktaya baladm, kald. te tamam ediyorum: Dikkat ediniz! Eer beyan eylediiniz bu fikrin- Faydasz- Avukatnz tarafndan tervici varsa, herhalde mahkumiyetimize tarafdar olanlarn bir tedbiridir ki; Ankarada'ki ehl-i vukuf, buradaki ehl-i vukuf gibi nerolunmayan mahrem ve hususan "Beinci ua' " Risalelerini esas edip, btn Risale-i Nura temil edip, msadere etmek ve Beinci ua'nn mes'elelerinin, Risale-i Nuru okuyan btn biare talebelerin dersleridir diye benim suumla tam balamak iin dehetli bir plndr. Beni konumaktan men'etmek ve yazdklarm msadere ile Ankara'ya gndermemek fikriyle; mdr ve mddei umumi muavini mkilt vermeleri kuvvetli bir emaredir ki; Mdafaatn cerhedilmez cevablar yetimeden, Ankara aleyhimize hkm vermek iindir...(77)" "Aziz Sddk kardelerim! Elimizde itimad ettiimiz Adem Aa, bir hadise ile bana phe verdi. Siz sakn ona ihsas etmeyiniz, eskisi gibi dostluk gsteriniz. Fakat ihtiyat ediniz.(78)" "... Kardelerim, her ihtimale kar ihtiyaten, eer bir arama olsa ve nshalarnz grlse, diyeceksiniz; Vahdet-i mesele itibariyla bu iki risale her birimizin tam mdafaasdr. Elbette her birimizin elinde bulunma (76) ualar-Envar Neriyat S:311 (77) Denizli asl mektuplar S:48 (78)Sadk Beyin El yazma kolleksiyonu 1277 s hakkmzdr. Madem Ankara makamatna resmen gitmiler, elbette bu iki mdafaaya elimizde iliilmez.. Ve her birimizin elinde bulunmas lzmdr. Eer denilse, neden bu kadar ok yazyorsunuz ve ok uzun ve saded haricinde iman mes'eleleri mdafaat iinde yazyorsunuz?

Onlara cevaben diyeceksiniz ki: "biz altm kiiyiz(79) ,ounun yazs yok. Hem binler ma'sum Risale-i Nur kirtlerinin ve yzotuz risalenin mdafaanamesi elbette o nisbette ok uzun olmas lzm gelirken, mecburiyetle gayet ksa yazlm. Tarihlerde bu eit iman ve ilm mahkeme ve hakaik zerine byle muhakeme emsali vuku'u bulmam. Onun iin risaleler eklinde byle yazyoruz. Eer kardeimiz Said serbest olsayd ve grmekten tecrid edilmeseydi, o ilm ve iman hakikatlar mdafaa iin on, yirmi risale yazlacakt." Bununla beraber ihtiyat etmek lzmdr. Geri lehimizde bulunanlar okturlar. Fakat aleyhimizdekiler ok dessas ve alak ve hindirler...(80)" STARE VE FKR MDAVELES: "Kardelerim, ben dnyaya bakamyorum.. hey'etinizdeki Risale-i Nurun ahs- manevisini konuturmak ve reyini almak iin meveret ediniz. elik gibi metin Isparta mbarek ve kahraman kardeleriniz ile mmkn olduka mdavele-i efkr ediniz!.. Hem dnki pusula hem bu pusula benim kk defterime konmak iin o kt'ada bana yaznz. Hem o iki pusulalar Isparta'llarda grsnler. Bak selm...(81)" Hazret-i stad'n mdafaalar ile birlikte, Meyve Risalesinin de makamata gnderilmesine dair stad'n kesin reyi var iken; hapsin verdii bir halet-i ruhiye ile baz talebeler bu hususta tereddt gsterdiklerinden, stad Hazretleri u aadaki mektubu yazmt. (Bir ksmn alyoruz) "... Drdnc Nokta: Risale-i Nur beraet etmezse ve benim mdafaatm nazara alnmazsa, faydasz zahiri inkrnz sizi kurtarmyacak. Vahdet-i mes'ele haysiyetiyle biz birbirimiz ile balanmz. Yalnz mnasebetleri pek az bulunan bir ksm arkadalar kurtulabilir... Eskiehir mahkemesi bunu bilfiil gsterdi. Bir seneden beri gayet dikkatle iimize casuslar sokan ve safdil ve cr'etkr talebelerin ifaatn zapteden ve bil'iltizam bizi perian ve mesle (79)Herhalde dokuz on kii- emseddin Yeil, Abdlbaki- gibi zatlar bu tarihe kadar tahliye edilmi olacaklar ki, kalan altm kiidir. A.B. (80) Osmanlca ualar S: 393 (81) El yazma Denizli Mektuplsn S: 21 1278 imizden piman etmek iin her vesileyi isti'mal eden hatta aleyhimize eyh Abdlhakim'i sevkettikleri halde, onu ve eyh Abdlbaki'yi ve bana arasra i'tiraz eden eyh Sleyman' bizim gibi perian eden adamlara kar inkrnz ve kamanz; Onlarn kanaat- vicdaniye dedikleri dncelerinde be para te'sir etmedi ve Eskiehir'de dahi etmedi. Beinci Nokta: Biz hem burada, hem Eskiehir'de tecrbe ile kat' anladk ki: Biz vahdet-i mes'ele cihetiyle tam bir tesande iddetle muhtacz. Skntdan gelen gcenmekler, titizlikler ve itirazlar, bizim perianiyetimizi ikiletirir. Maatteessf en ziyade gvendiim ve itimad ettiim sizlerdiniz. Baz hatrma bir tel geldii vakit, stanbul'dan gelen kmil ve sddk hocalar.. Ve Kastamonu vilyetinde fevkalde sadakat gsteren zatlar tahattur ile, o endiem zail olurdu. Dikkat ediniz, kfr- mutlak

mdafaa eden gizli komite iinize parmak sokmasn. Benim komumdaki koua parman soktu. Beni azap iinde brakt. imdi siz mabeyninizde mnakaasz bir meveret ediniz. Kararnz kabul ederim. Fakat benim mdafaatm t Ankara ya gitse ve medar- nazar olsa; burada mahkeme, kurtulmas mmkn olanlar hakknda kararn verecek ihtimalini, hem imdi bizimle uraan ve Abdulbaki ve Abdulhakim ve Hac Sleyman nefyeden ve Yeil emsi'yi tahliyeden sonra burada durduran adamlar, elbette Hafz Mehmed ve Seyyid efik gibi salbet-i diniyeleriyle ve onlarn lm reislerine ve suretine ba ememesiyle ve ilhad ve bid'alara taraftarlklarn gstermemesiyle beraber serbest brakmak ihtimalini de.. Hem Risale-i Nurun tesettr perdesinden kp, gyet byk ve umumi bir mes'elede kendi kendine, merkezlerinde mbarezesi zamannda kirtlerini arkasnda bulmak ve kamamakla sarslmaz ve malup olmaz bir hakikata balandklarn mtereddit ve mtehayyir ehl-i imana ve lem-i slm'a gstermesi gayet lzumlu olduunu dahi nazarnza ve meveretinize alnz!.. Sakn, sakn birbirinizin kusuruna bakmaynz...(82)" "Aziz Sddk kardelerim Sadk, Sleyman! Ben dairenizde Hafz Ali ve Hsrev ve Tahiri gibi sadakat ve metanet kahramanlarn grmek arzu ederdim. Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki, Sadk ve Sleyman onlarn sisteminde olan arkadalarnda bana gsterdi. Sadk, Sleyman bin barekellah mdafaat abuk yetitirdiniz. Ben imdiden sonra size itimad edip mahkeme ilerini ve mracaatlar merak etmeyeceim. Maallah tam istediim hakiki ve muktedir vris ve kardasnz. kiniz ilerimiz hakknda haletmediiniz bir meseleyi (82) El yazma Denizli Kastamonu S: 49 1279 meveret iin Nazif, Feyzi, Emin, Hilmi, Selahaddin, Mmtaz gibi kardelerimizle mdavele-i efkr edersiniz. Kararnz benim de kabulmdr Madem siz bu ciddiyetle Risale-i Nuru omuzunuza almsnz, daha hi merak etmem. Allah sizden raz olsun ve bu hizmet-i Nuriyede muvaffak eylesin Amin. Amin. Amin. SAD- NURS (83)" UHUVVET VE TESANT VE TTFAK DERSLER: "... Maddiyun felsefesinin ve medeniyetin czibedar sefahat ve uyutucu lezzetli zehirleriyle ifsad etmekle, mabeynlerinde tesand krmak ve stad'larn ihanetle rtmek ve mesleklerini fennin, felsefenin baz dsturlaryla nazarlarndan sukt ettirmektir ki; Nakilere ve ehl-i tarikata kar isti'mal ettikleri ayn silh ile bizlere hcum ettiler. Fakat aldandlar. nki Risale-i Nurun meslek-i esas, ihls tmm ve terk-i enaniyet ve zahmetlerde Rahmeti ve elemlerde bki lezzetleri hissedip aramak ve fani lezzet-i sefihanede elim elemleri gstermek ve imann bu dnyada dahi hadsiz lezzetlere medar olmasn ve hi bir felsefenin eli yetimedii noktalar ve hakikatlar ders vermek olduundan; Onlarn plnlarn inaallah kim brakacak ve meslek-i Risale-i Nur ise, tarikatlara kyas edilmez diye onlar susturacak...(84)"

"Aziz Sddk kardelerim! Sizin tesandnze benim ziyade ehemmiyet verdiimin sebebi, yalnz bize ve Risale-i Nura menfaat iin deil... Belki tahkik imann dairesinde olmayan ve nokta-i istinada ve sarslmayan bir cemaatn kat' bulduklar bir hakikata dayanmaya pek ok muhta bulunan avam- ehli iman iin dallet cereyanlarna kar ylmaz, ekilmez, bozulmaz, aldanmaz bir merci', bir mrid, bir hccet olmak cihetiyledir. Sizin kuvvetli tesandnz gren kanaat eder ki; bir hakikat var, hi bir eye feda edilmez. Ehl-i dallete ban emez, malub olmaz diye kuvve-i maneviyesi kuvvet bulur, ehl-i dnyaya ve sefahate iltihaktan kurtulur... (85)" "Aziz sddk kardelerim! Sakn sakn dikkat ediniz, birbirinizden gcenmeyiniz. Yoksa hi fayda olmad halde, byk zarara vesile olur. Benim, sizin tasandnz ile dnyaya kar iftiharm, titizlik ile tekzib etmeyiniz. Bu hapis sair yerlere nisbeten pek ok skdr. Gayet ehemmiyetsiz eylere asabiyet ile ehemmiyet veriyorlar. Gryorsunuz ki: hatta (83) Sadk Bey kolleksiyonu (84)El yazma Denizli Kastamonu S:12 (85)Ayn eser S: 34 1280 doktora, mahkemeye ksa ve girse, yeni gelmi gibi papucuna kadar aryorlar. Hatta beni de o derece skyorlarki; bir gn Eskiehir'in bir ay kadar beni incitiyorlar .Tahammle alnz, ikilik iinize dmesin. Ben zannederim ki; Hafz Ali kouunuzda, ben onun namyla muamele ettiimden bir nevi nzr ve avu hkmnde telkki edilmi. Burann pek sk, vesveseli, evhaml idare ve inzibatndan bir teessr ve tel tesiri ve bir ihtiyat eseridir. Bata Erkn- selaseden sadakat metin, Re'fet ve Abdlmecid'den daha ziyade bana yakn Sabri ve byk kardeimin namda Abdullah avu benim hesabma ve Risale-i Nur hatrna, kirtlerinin selmetine Hafz Ali'den gcenmesinler.. Ve kat'iyyen bilsinler ki; byle bir vaziyette bir namazsz me'murun az tahakkm, bir kardamzn on tokadndan daha elimdir. Ben hergn tecrbelerini gryorum. SAD- NURS (86)" Bismihi Sbhanehu Aziz Kardalarm! Sakn sakn mnakaa etmeyiniz. Casus kulaklar istifade ederler. Hakl olsa, haksz olsa, bu halimizde mnakaa eden hakszdr. Bir dirhem hakk varsa, mnakaa ile bin dirhem bizlere zarar dokunabilir. Bir zaman Eskiehir hapsinde titiz kardelerime sylediim bir hikayeyi tekrar ediyorum: Eski Harb-i Umumi'de Rusya'da, imalinde doksan zabitimiz ile beraber bir uzun kouta esir olarak bulunuyorduk. O zatlar bana kar haddimden ok ziyade tevecchleri bulunmasndan, nasihatla grltlere meydan vermezdim. Fakat bir asabiyet ve skntdan gelen bir titizlik, iddetli mnakaalara sebebiyet vermeye balad. Ben de drt adama dedim: "Siz nerede grlt iitseniz, gidiniz, haksza yardm ediniz! "onlar dahi yle yaptlar. Zararl mnakaalar kalkt. Benden sordular: "Neden bu haksz tedbiri yaptn?"

Dedim: Hakl adam insafl olur. Bir dirhem hakkn istirahat- umumiyenin menfaatna feda eder. Haksz ise, ekseriyetle enaniyetli olur. Feda etmez, grlt oalr...(87)" "... Aziz Kardelerim, evvel ahir tavsiyemiz: Tesandnz muhafaza.. Enaniyet, benlik, rekabetten tahaffuz ve i'tidal- dem ve ihtiyattr... (88)" (86)El yazma Denizli Mektuplan S: 46 (87)Ayn eser S: 41 (88)Ayn eser S: 25 1281 SELMETLE KURTULU ARETLER: stad tarafndan hapisteki talebelerine ara sra teselli, mjde babndan yaplan iaret ve malar iki eittir. Maddi ve manevi... Evvela manevi iaretlerden bir iki nmune arzedelim: (Hapis faslnn banda da kaydettiimiz ayetin cifr ve ebced hesapla verdii teminat bu nevidendir.) "Bu hadise te'siriyle ben kendimi ma'sum kardelerime rzay-i kalble feda etmeye azm ve cezm ettiim ve aresini aradm vakitte, Celcelutiyeyi okudum. Birden hatra geldi ki; mam- Ali Radiyallah anh" Ya Rabbi, Eman ver; diye dua etmi. naallah bu duann srryla selmete karsnz. Evet, mam- Ali (R.A.) Celcelutiye'de iki suretle Risale-i Nurdan haber verdii gibi, Ayet-el Kbra risalesine iareten der. Bu iaret de ma eder ki; Ayet-el Kbra yznden ehemmiyetli bir musibet Risale-i Nur talebelerine gelecek ve "Ayet-el Kbra hakk iin o fecetten, musibetten kirtlerine eman ver! " diye niyaz eder. O risaleyi ve menban efaat yapar.. Ve Ayet-el Kbra Risalesinin tab' bahanesiyle gelen musibet, aynen o remz-i gaybyi tasdik etti. Hem o kaside, Risale-i Nurun mhim eczalarna tertibiyle iaretlerin hatimesinde, mukabil sahifede der: yani: "te Risale-i Nurun szleri, harfleri ki, onlara iaretler eyledik. Sen onlarn hassalarn topla ve manalarn tahkik eyle. Btn hayr ve saadet onlar ile tamam olur." der. "Harflerin manalarn tahkik eyle" karinesiyle manay ifade etmiyen heca harfler murad olmadn, belki kelimeler manasndaki szler nmyla risaleler muraddr. SAD- NURS(89) "Aziz Kardelerim, iki gn evvel sorgu hkimi beni ard vakit, ben kardelerimi nasl mdafaa edeyim diye dnrken; mam- Gazali'nin "Hizb-l masn"unu atm. Birden bu ayetler nazarma grnd: (89)El yazma Denizli Mektuplar S: 6 1282

baktm ki; Birinci ayet, eddeler saylsa ve meddeler saylmazsa de meddedir, makam- cifrisi ve ebcedisi bin yz altm iki ederki, tam tamna bu senenin(90) ayn tarihine.. Ve bizim m'min kardelerimizi mdafaaya azmettiimiz ayn zamanna hem manas, hem makam tevafuk ediyor: Elhamdlillah dedim. Benim mdafaama ihtiya brakmyor: Sonra hatrma geldi ki: "Acaba netice ne olacak?" diye merak ettim, grdm: daki iki cmle, tenvin saylmak artyla, makam- cifrisi aynen bin yz altm iki (1362) eer bir medde saylmazsa... Eer saylsa, eder.(91) (Yani 1363) tam tamna hfz- ilhye pek ok muhta olduumuz bu zamann, bu senenin ve gelecek senenin ayn tarihine tevafuk ederek; bir senedenberi byk bir daire ve geni bir sahada aleyhimize ihzar edilen dehetli bir hcum karsnda mahfuziyetimize teminat, teselli veriyor. Risale-i Nur bu hadisede daha parlak fthat hkim dairelerde bulunmasndan, imdiki muvakkat bir tevakkuf bizi me'yus etmez ve etmemeli.. Ve Ayet-el Kbrann tab' sebebiyle msaderesi, onun parlak makamna ve nazar- dikkati her taraftan ona celbetmesinden bir ilanname telkki ediyorum. ayetini imdi okudum " " cmlesi tam tamna 1362 eder..Bu senenin ayn tarihine tevafuk eder.. Ve bizi ok istifara davet ve emreder ki; "Nurunuz tamam olsun ve Risale-i Nur noksan kalmasn" SAD- NURS(92)" Aziz Sddk kardelerim! Bu sabah, namazdan sonra yattm. Grdmki, semada parlak yldzIar birbirine ynlamlar, gzel bir nak- semav gsteriyorlar. Baktm, o acib nak tekil etmeye kd gibi beyaz ve ksmen ssl bir perde, defter gibi kucama geldi. Birden sevinle uyandm, hayrdr inaallah dedim. Tam imdi sizin ve Ltfi'nin vrisi ve Hafz Alin'nin tam tamna hem vrisi hem halefi ve ikincisi, mbarek kardeimizin cennet meyvelerinden haber veren ve yldzlar gibi kalblerde parlyan, akllar nurlandran "Meyveler" hediyelerinizle beraber,yedi akirdi bulunan bir kk (90)Bu mektup,1943 senesinin Kurban bayramndan evvel yazld, o ise henz Arabi 1363'e girilmedii gibi, henz 1944 tarihine de bir ka gn vardr. A.B. (91)Risale-i Nurun ve talebelerinin Denizli hadisesinde mahkemeden beraetleri arabi 1363, miladi 1944'te olduu malmdur. Bu mektup ise beraetten tahminen bebuuk ay nce yazlmtr. A.B. (92)El yazma Derizli Mektuplan S:14 1283 medrese-i Nuriye olan bir haneden yedi yanda bir masumanenin el yazsyla sure-i "Elem nerah lek" hediyesi; Bu sr'den sonra bize ehemmiyetli ysr ve srr gelmesini mjde vermesi, bana o r'yay yle ta'bir ediyor ki; Risale-i Nurun madd ve manev yaldzl yldzlar Ankara makamatnda, Meyvelerin arkalarnda parlak bir vaziyet aldklarn ve benim kucama gelen semav perde ve defter, sizin hediyeniz ve o yksek dnyev makamatta nurlar yerletirmeye alan meyveler olduunu bildim. Bu tefelden hadsiz krettim. Said-i Nursi (1) HALASIN MADD ARET VE TESELLS

"... Size bavekilin(93) mektubunu gnderdim. Baknz sonra bana gnderiniz. Demek Ankara ziyade ehemmiyet vermeye balam. Gnderdiimiz yedi takmn alndna dair posta makbuzu yedi para Ankara'dan geldi" stad Hazretlerine resmen bildirilen baveklet yazs yledir: "7.4.1944 Denizli Ceza evinde mevkuf Said-i Nursi TC. Ba veklet yaz ileri sicil mdrl, Yksek Cumhur Reisliine sunup baveklete tevdi' buyurulan; haksz bir sebebten dolay uzun mddetten beri mevkuf bulundurulmanzdan ikyeti havi bulunan 16 Mart 1944 tarihli dilekeniz incelenerek neticesi size bildirilmek zere 7 Nisan 1944 ve 3/ 912 numaral yaz ile Adliye vekiline gnderilmitir. Baveklet mtear(94)" Ankara'ya, ehl-i vukufa tetkik ettirilmek zere, Denizli Ar Ceza mahkemesinden, Ankara Ar Ceza Mahkemesine gnderilen ta'limatnameyi ciddiyetle ve nemle kabul edip, kitap ve evrak aceleyle istiyen Ankara Ar Ceza Mahkemesinin Denizli Ar Cezasna gnderdii resmi yazsnn sureti: "Ankara Ar Ceza Mahkemesi Denizli Ar Ceza Reisliine 9. 3.1944 tarih ve 199 sayl talimatnameniz zerine, Said-i Krd hakknda ehl-i vukuf tetkikat yaplmas buyrulmu, Risale-i Nur ve dier mek (1) Husus Denizli Dosyas Sra No: 89 (93)Yani bavekaletin mstearl... A.B (94)El yazma Denizli Mektuplar S: 67 1284 tuplar, ehl-i vukufa tetkik ettirilmek istendi ise de, Risale ve mektuplarn gnderilmesi iin 17. 3.1944 gn ve 65 sayl yazmza ramen bu gne kadar gelmemitir. Gelince bittab' gerei yaplacaktr. Bundan baka maznunun 16. 3.1944 tarihli bir kt'a arzuhal ile Risale-i Nur, Nur risalelerinden bir nsha, bakaca da bir mdafaaname gnderilmi ise de, bu para evrakn kaydiyesi alnmad gibi, suretlerinde pullar iptal edilmitir. Bu itibarla ad geen evrak iade edildiinde, kaytlarnn alnmas ve pullar iptal edildikten sonra gnderilecei belirtilen dier Risale-i Nurun ve mektuplarn birlikte irsali rica olunur. Ar Ceza Reis-iAnkara(95)" Hazret-i stad, iki mahkeme arasnda cereyan eden bu yazma iin de yle bir pusula yazmtr: "Demek Risale-i Nur ehemmiyetini ve kymetini onlara ihsas etmi. Kardelerim Ankara makamatna gnderilen drt taneden, yalnz bir tane resmi noksanlarn tekmil etmek, yine kitaplar ile Ankara ya iade etmek zere, orann Ar Ceza Reisi buraya gnderildiine dair emrin suretidir. Hem iyi oldu. Kitaplarla daha ziyade fayda eder. Belki risaleleri abuk ele geirmek iin bu resmi noksanl bahane etmiler.

Yazlarndan anlalyor ki; ziyade merakla risaleleri bekliyorlar ki "Ne iin istediimize ramen daha gelmediler" diye burann mahkemesine itap ediyorlar. inaallah Risale-i Nur kendi kendini onlara kabul ettirerek, onlarn bir ksmn iman- tahkiki dairesine getirecek. Madem mesele bu ekle girdi. Ben ve benim gibi alkaszlar, bu pek byk hizmet-i imaniyenin yznden bin zahmet eksek yine kretmeliyiz.." Daha sonralar Hazret-i stad talebelerine u mektubu yazmtr: "Aziz Sddk Kardelerim! Bir cilve-i nayet-i Rabbaniyedir ki, daha mdafaatmz ve evraklarmz ve kitaplar grmeden yalnz perde altnda hissedip, Maarif vekilinin dehetli pskrmesi ve hcumu; Beinci ua' ve Hcumat- Sitte'nin zeyli gibi gayet iddetli mahrem risaleleri en ehemmiyetli makamat bilfiil tenkid iinde tetkik etmesi.. ve mdafaatmn cidd dokunakl, kfr- mutlaka cretkrane darbeleri; Ankara'nn bize kar ok iddetli davranmasn beklerken, meselenin zametine nisbeten gayet mlayimane, belki msalhakrane vaziyet alm... (96)" (95)Sadk Beyin Kolleksiyonu (96)Denizli Mektuplan Dosyas, S: 9 1285 DN VE LM BAZI SUALLERE CEVAPLAR Denizli hapsinde, Hazret-i stad'n talebelerine kar bir ok mevzularda dersleri sadr olduu gibi, din ve ilm baz suallerine de cevablar olmutur. Bunlar bir ka eittir. Her ne kadar bu cevablarn geni tafsilatlar Risale-i Nurun umumunda mevcut ise de, burada hususiyle mteveccih olup ksa ksa yazlan bu cevablar, bir arada okunmas ayr bir zevk ve evke medardr diye buraya kaydettik. Bu cevablar be blmde toplyarak dercedeceiz: Birinci Ksm: Sahabelerin srr- tefevvuku hakknda: ".... Evet temsilde hata yok, naslki, byk bir veli, kk bir ashab kadar hizmet-i slmiyede ehl-i snnete mevki' alamad gibi; aynen ylede, bu zamanda hizmet-i imaniyede hazz- nefsini brakp ve mahviyet ile tesand ve ittihad muhafaza eden bir halis kardeimiz, bir Veliden ziyade mevki' alyor diye kanaatm gelmi. Siz daima bu kanaatm takviye ediyorsunuz. Cenab- Hak sizlerden ebeden raz olsun amin.(97)" kinci Ksm: Mteabih hadisler meselesi: "Aziz Sddk Kardelerim! Bu nevi hadisler mteabih ksmndandr. Hem cz' ve hususi deiller. Hem umum yerlere bakmyorlar. Bir ksm ise: mmetinin bana gelen din fitnelerden yalnz bir tek zaman ve Hicaz ve Irak misal olarak gsteriyor. Zaten Abbasilerin zamannda o tarihte Mu'tezile, Rfiz, Cebr ve perde altnda zndklar, mlhidler slmiyeti zedeliyen ok frak- dalle meydana gelmidiler. erit ve i'tikad noktasnda ehemmiyetli sarsntlar olmas hengmnda; Buhari, Mslim, mam- A zam, mam- fi, mam- Malik, mam- Ahmed bin Hanbel ve mam- Gazali ve Gavs- A'zam ve Cneyd-i Badad gibi pek ok eazm- slmiye imdada yetiip, o fitne-i diniyeyi malub ettiler. O tarihten sonra yz sene kadar o galebe devam ile, perde altnda yine o ehl-i dallet

frkalar siyaset yoluyla Hlu, Cengiz fitnesini slamlarn bana getirdiler. Bu fitneden hem hadis, hem Hazret-i Ali Radyallah anh sarih bir surette ayn tarihiyle iaret ediyorlar. Sonra bu zamanmzn fitnesi en byk bir fitne olduundan, hem mteaddit hadisler, hem ok iareti Kur'aniye ayn tarihiyle haber veriyorlar. Buna kyasen mmetin geirecei safahat kll bir surette bir hadis beyan ettii vakit, bazen o kllnin bir tek hadisesini misal olarak tarihi gsterir. Byle mteabih ve manas tamam anlalmyan hadislerin Risale-i Nur eczalar kat' bir surette te'villerini beyan etmi. Yirmidrdnc Sz ve Beinci ua'da, bu hakikat dsturuyla beyan etmi. SAD- NURS(98)" (97)El yazma Denizli Mektuplar S: 70 (98) Denizli Kastamonu Lahikas Osmanlca S: 31 1286 nc Ksm: Baz fkh meseleler: 1- Sabah namaznn snnetinin Kur'anda iareti olduu hakknda: "Aziz Sddk kardeim Re'fet Bey!" Senin limane suallerin Risale-i Nurun Mektubat ksmnda ok ehemmiyetli hakikatlarn anahtarlar olmasndan, senin suallerine kar lkyd kalamyorum. Bunun ksaca cevab udur: Madem Kur'an bir hutbe-i ezeliyedir, nev-i beerin umum tabakatyla ve ehl-i ibadetin btn tifeleriyle konuur. Elbette onlara gre mdeaddit manalar ve kll manasnn ok mertebeleri bulunacak. Baz mfessirler yalnz en umum veya en sarih.. veya vcib.. veya bir snnet-i mekkedeyi ifade eden manay tercih eder. Mesel bu ayette 'den ehemmiyetli bir snnet olan iki rek't teheccd namazn ve den snnet-i mekkede olan sabah, fecir snnetini zikretmi. Yoksa, evvelki manann daha ok efrad var. Kardeim seninle konumak kesilmemi... SAD- NURS(99)" 2- Tesbihatn zharnn makbuliyeti hakknda: "Aziz Kardelerim! bu gece evrad ile megul olurken, nbetiler ve bakalar iitiyordular. Kalbime geldi, acaba bu izhar, sevabn noksan etmiyor mu? diye merak ettim. Birden Hccet-l slam mam- Gazali'nin mehur bir sz hatra geldi. O demi: "Bazen izhar, ok defa ihfadan daha ziyade efdal olur" yani ikre yapmakta, bakalar ya istifade veya taklid etmek.. veya gafletten uyanmak.. veya dallette ve sefahatte muannid ise; karsnda eir-i slmiye nev'inde izhar etmek, zzet-i diniyyeyi gstermek gibi, ok cihetle, hususan bu zamanda ve ihls dersini tam alanlarda, deil riya belki gizliden- tasannu' karmamak artyla -ok ziyade sevabl olabilir diye bir teselli buldum... SAD- NURS(100)" 3- Arefe Gnnde bin ihls hakknda: "Aziz Mbarek Kardelerim!

Pek ok selm... Bizim memlekette eskide refe gnnde bin ihls- erif okurduk. Ben imdi bir gn evvel be yz ve Arefede dahi beyz okuyabildim. Kendine gvenen birden okuyabilir... S.N.(101)" (99) Denizli Kastamonu asl mektuplar S: 58 (100) Ayn eser S: 14 (101) Denizli Kastamonu Lahikalar S: 8 1287 Drdnc Ksm: Bir ayetin zahirinde;"Birisi bir m'min adam katlederse ebed cehennemde kalr" hkmnn manas: "Muhterem stadm Efendim Hazretleri! Ayet-i celilesi katiller hakknda pek korkuntur. Bunu soruyorlar: "stifar ettik, kabul olunmaz m" diyorlar Cevaben dedim: mucibince kabil-i aftr. Her iki ayet-i celilenin manalarnn te'lifini ve biri dierini nakzedip etmediinin bildirilmesini istediler. stad'mza mracaata mecbur kaldm. Cevabnza intizar eyler, hrmetle ellerinden perim efendim. Ref'et stadn cevab: "Birinci ayetin tefsirinde stihlal (102) ile kfre gider. Ebed cehennemde kalr demiler: SAD- NURS(103) Beinci Ksm: Cinlerden de Peygamber gelip gelmedii hakknda: Ayet-i celilesi mucibince, cinlerden de Peygamberler geldii bildiriliyorsa da, bu husustaki mkilin halli iin vaki' suale, sdadmz'n verdii cevabtr. "Aziz Kardam, hakikaten senin bu sualinin ok ehemmiyeti var Fakat Risale-i Nurun en ehemmiyetli vazifesi beeri dalletten ve kfr- mutlaktan kurtarmak olmasndan, bu eit mes'elelere sra gelmiyor, onlardan bahis amyor. Selef-i salihin dahi ok bahis etmemiler. nk yle gayb ve grnmiyen ilerde su-i isti'mal der. Hem arlatanlar hodfuruluklarna bir vesile yapabilirler. Nasl ki imdi ispirtizmaclar "Cinler ile muhabere" namyla arlatanlk yapyorlar. Dinin zararna alet ederler diye, okca medar- bahis edilmez. Hem Htem-l Enbiya'dan (A.S.M.)sonra cinlerden Peygamber gelmemi. Hem Risale-i Nur, bu zamanda bir tun-u beer olan maddiyunluk fikrini iptal etmek iin, cinn (102) stihlal,haram helal ve mubah addetmek demektir. O ise haram helal addeylemek er'an kfrdir. A.B.

(103) Denizli Kastomunu asl mektuplar S:46 1288 ve Ruhanlerin vcudlarn tanmamasndan; Risale-i Nur hereyden evvel ruhanilerin vcudlarn kat' hccetler ile ispat etmeye alm.. Bu meseleye nc derecede bakm, tafsilini bakalara brakm. Belki inaallah bir vakit Risle-i Nurun bir kirdi sure-i Rahman tefsir edip, bu meseleyi de halleder: SAD- NURS(104)" te Denizli Hapishanesinde gizli olarak yazlp Nur talebelerine gnderilen kk mektuplar ve pusulalardan aldmz ve pekaz baz maddeler iinde ok ksa az bir ksm numunelerini gsterdiimiz bu paralar sadece bir fihristedir. Bu makamda mektuplarn yazl asllarn ve byk tariheye alnan ksmlar dnp bunlarla iktifa ediyoruz. DENZL MAHKEME SAFAHATI VE STAD'IN MDAFAATI stad Bedizzaman'n Denizli mahkemesinde yapt mdafaalarnn nevilere gre -kk mektuplar gibi- tasnifine gemeden nce, medar- hayret ve ibret bir noktaya iaret etmek isteriz ki: Bu fasln ba taraflarnda adet ve mahiyetlerini ksaca arz ettiimiz mdafaalarnn hi bir parasnda, sair insanlar gibi "tahliyemi taleb ediyorum" veya "beraetimi istiyorum" gibi hibir isteinin bulunmamas vakasdr. Btn mdafaalarnda sadece hak ve hakikatn anlalmas ve Risale-i Nur davasnn bilinmesi iin konumu ve izahlarda bulunmutur. Ksacas, o kendi davasnn ve hizmetinin hak ve hakikat olduunu ve iman, Kur'an hizmetinden baka birey olmadn her eit ve her tabaka insanlarca anlalmasna alm ve mcadele vermitir. Dauasnn ve hizmetinin hakikat ve mahiyeti akl- selim dairesinde ve hamiyetli baz insanlar yannda anlalsn da kendisi hapiste kalm, zindanda rm veya darda bulunmu, onun yannda bir fark yoktur ve mhim de deildir. Bu iddiamz ispatlyan Hazret-i stad'n drt mahkemesinde yapt mevcut mdafaalarnn hi birisinde tahliye veya beraet talebine dair birtek (104) Denizli Kastamonu Mektuplar asl S: 64 1289 kelimesinin bulunmamasdr. Ayrca bu hakikat Denizli hapsinde talebelerine yazd u mektubunda aka grnmektedir: "Ben kendime beraet istemem. Fakat burada, hergn Eskiehir'in hapsindeki bir aydan daha ziyade bana ar geliyor. Siz ktktan sonra, ne kadar elinizden gelirse, beni Istanbul, ya Kastamonu veya Isparta'ya naklediniz. Ben kendim mracaat etmem...(105)" MDAFAA NEVLER imdi Hazret-i stad'n Denizli mahkemesi safhasnda yapt mdafaalarnn yirmi iki adet paralarn da -Kk mektuplarda yaptmz gibi- bir ka ksma ayrarak her ksmdan da sadece nmnelik paralar vermek istiyoruz.

BRNC KISIM: sparta C. Savcsnn ve baka yerlerin mterek iddianamelerinin bir halitas olan Denizli Savclnn ilk hazrlk evrakna ait iddianamesindeki isnad ve iftiralar esasyla rten itirazlar. KNC KISIM: ki ehl-i vukuf raporlarna ayr ayr itiraz ve cevaplar. NC KISIM: Sorgu hkimlerinin kararnamelerine kar itiraz ve ceveblar. DRDNC KISIM: Denizli Savcsnn son tecziye talebine kar itiraz ve mdafaalar. BENC KISIM: Mahkeme hey'etinin mevcut kanunlar muvacehesindeki msbet ynde vicdan kanaatlarn tatmin edici izahl ve ilm mdafaalar. ALTINCI KISIM: Hapisteki maznun talebelerinden sadece onbeinin ksack birer mdafaalar. Sralanan mdafaat ksmlarnn nmunelerini vermeden nce, Hazret-i stad'n bir ara mahkemeye sunmu olduu ufak, fakat enteresan bir dilekesinin hatrasn kaydetmek istiyorum. Bu dileke, hatralar blmnde M.Feyzi Efendi'nin anlatt hadise ki; stad bir ara mahkemeye hasta olduundan bahisle gelemeyeceine dair, (Bir ma'nada mahkeme heyetinin tarafszln tam anlayncaya kadar durumalara gelmeyi askya alm olduuna dair) bir dileke vermi. Bilhare de o dilekeyi geri aldn, yani mahkemenin adaletli, vicdanl, hakperest olduunu hissederek anladn, mahkemeye iaretle bildirmek istemi olan hadiseyi de tekid etmektedir. (105)El yazma Denizli Mektuplar S: 81 1290 stadn mevzu' edilen dilekesi aynen yledir: "Efendiler! Bizi sebebsiz ksmen mahkm ve dokuz ay (106) sk ve skntl yerde tevkif etmek, geri bu haksz hale kar ok iddetli ekva ve itiraz hakkmzdr!.. Fakat "iki sebeb" bizi teskin etmi. Birincisi: Ne kadar tenkit nazar da olsa, Risale-i Nura dikkatle bakan, iman noktasnda herhalde istifade eder, kalben ona taraftar olur. Meer btn btn kalbi rm ola... Sizler gibi ehl-i insafn kalbleri(107) elbette lehimizdedir. kincisi: Bu kadar zaman hkimiyetiniz altnda ve size mirimiz nazaryla baktmzdan sizi yaban deil, belki hukuk-u hrriyeti veren bir uhuvvet, bir karabet manasn hissettiimizden ve geldik geleli baka yerlere nisbeten insafl dediimizden; hiddet ve iddeti size ve mahkemenize kar braktk. Fakat otuz-krk senedenberi ecneb hesabna ve kfr ve ilhad namna bu milleti ifsad ve vatan paralamak fikriyle, Kur'an hakikatna ve iman hakikatlarna her vesileyle hcum eden ve ok ekillere giren bir gizli ifsad komitesine kar, bu mesel'emizde kendilerine perde yaptklar insafsz ve dikkatsz me'murlara ve mahkemeyi artan onlarn Mslman kisvesindeki propagandaclarna hitaben, fakat sizin huzurunuzda zahiren sizin ile bir ka sz konuacama msaade ediniz!... SAD- NURS(108)"

Hazret-i stad'n bu enteresan dilekesi, mahkeme heyetinin Risale-i Nur meselesini ve iin hakikatn anladklarn ima ettii gibi, beraet ile hkm ve karara varacan da iaretle bildiriyor ve mahkemeye de bunu bildiini i'ar ediyor. MDAFAALAR EKL Alt snfa ayrdmz Hazret-i stad'n mdafaalarnn birinci ksm olarak sparta C.Savcsna verilen para ile, Denizli hapsine getirildikten az bir mddet sonra, savcya verilmi ve banda "`Bir Cum'a gnnn bir ka saatinin mahsldr" diye yazl ve sonunda "Bu istid'a Kastamonu zelzelesinden yirmi gn evvel yazlmtr." ibaresi olan paradr. (106)"Dokuz ay" tabiri, herhalde hadisenin balangc olan Temmuz 1943'ten beri mevkuf bulunan Atf Egemen ve arkadalannn hapis mddetlerinin o ana kadar dokuz ay buldugunu... dilekenin Nisan 1944'de verildii anlalmaklar stadn mevkufiyetinin 7. ay olmu oluyor. A.B. (107)Tahiri Aabey gibi hadisede bulunmu baz Nur talebelerinden bizzat duymuuz ki: "Bir gn Ali Rza Bey, stad'a kar sert bir kla barmt. stad ise, zlen Nur talebelerine: "zlmeyin, onun kalbi bizimledir. Kasten yapyor, pheleri defetsin diye" demitir. A.B. (108) Denizli Mdafaat dosyas S: 59 1291 Evet,1943 yl 7, 8, 9 ve 10. aylarnda bir ok vilyet ve kazalardan toplattrlan Nur talebeleri, nihayet Denizli adliyesinde davaya baklmak zere Denizli hapishanesinde bir araya getirilmilerdir. Sadan soldan getirilen btn bu mazlum Nur talebelerinin ayr ayr evrak, dosya ve kitaplar ok byk bir hacim tekil etmi olmas lzmdr. Hatta yalnz Kastamonu ilinde tutuklanan bir ka Nur talebesinin dosya ve evraklar Mehmed Feyzi Efendinin anlattna gre, yerden bir sandalye ykseklii kadar imi...stanbul'un ve Isparta'nn bir ok talebelerinin evrak ve dosyalarda o nisbette hesap edilsin. te tm bu karmak ve ok olan evrak ve dosyalar Denizli'de toplandktan sonra, ilk i, Denizli savclnn btn bunlar tetkik etmesi ve maznunlarn yeniden ifadelerini alarak neticeyi karmas ok uzun bir zaman almas icab ederken, gayet aceleyle, ok ksa bir zamanda bunu bitirmi ve ilk hazrlk dosyasn tamamlyarak mtalasn yazm ve dosyay sorgu hkimliine tevdi etmitir. Hazret-i stad Denizli hapishanesine geldikten bir ka gn sonra, C.Savclna vermi olduu mdafaal dilekesinden blmler alacaz. Bu dileke, henz ilgili evrak ve dosyalar savclk tetkikatnda oldua bir zamanda byk bir ihtimalle 1943 ylnn onbirinci ay balarnda verilmitir. Dilekenin baz blmleri: "Mdde-i umumi bey Hazretleri! Yirmi senedir hayat- itimaiyeyi, bilhassa byle resm ve ince ve siyas hayat terketmiim. O hallere kar olmas lazm gelen vaziyeti bilemiyorum ve dnemiyorum.. Ve dnmesi beni cidden incitiyor. Fakat mecburiyetle Isparta'da insafsz bir mdde-i umum, intizamsz ve mkerrer ve lzumsuz pek ok suallerine verdiim cevablarn hatimesi ve hlsas ve Sorgu Hkiminin zabtna gemi ve ayrca size verilmi olan intizamsz mdafaatm ve istidamla, belki saded hricinde ve

lzumsuz ve tekrarl ve intizamszlk ve aleyhime dnecek iddetli tabirler ve bilmediim yeni kanunlara muhalif ifadeler bulunabilir. Fakat madem hakikat zere gidiyor, hakikatn hatr iin o kusurlara bakmamak gerekir. O istid'a da be alt esas zere gidiyor. BRNCS: Madem Hkmet-i cumhuriye, cumhuriyetteki hrriyet-i Vicdan dsturuyla dinsizlere ve sefahatilere ilimiyor.. Elbette dindarlara ve takvaclara da ilimemek gerektir.. Ve "madem dinsiz bir millet yaamaz" ve Asya din noktasnda Avrupa'ya benzemez.. Ve slmiyet hayat- ahsiye ve uhreviye cihetinde Hristiyanla uymaz.. Ve dinsiz bir Mslman baka dinsizler gibi olmaz.. Ve bu bin seneden beri dnyay 1292 diyaneti ile klandran ve btn dnyann tehacmatna kar salbet-i diniyesini kahramane muhafaza eden ve bu vatandaki milletin bir ihtiyac- fitrsi hkmne geen Divanet, salhat ve bilhassa iman hakikatlarnn renmesi yerini, hi bir terakkiyat, hi bir medeniyet tutamaz ve o ihtiyac onlara unutturmaz. Elbette bu vatandaki millete hkmeden bir hkmet, Risale-i Nura dalet ve kanun ve asay cihetinde ilimez ve ilitirmemeli. KNCS: Madem bir eyi reddetmek bakadr.. Ve o eyi kalben kabu1 etmemek daha bakadr.. Ve onun ile amel etmemek btn btn bakadr.. Ve her hkmette iddetli muhalifler bulunur ve Mecus hkimiyeti altnda Mslmanlar ve hkmet-i slmiye-i meriye'de Yahudler ve hristiyanlar bulunmu.. Ve asayie ve idareye ilimiyenin hrriyet-i ahsiyesi her hkmette vardr, iliilmez... Ve hkmet ele bakar, kalbe bakmaz... Ve madem asayie ve idareye ve siyasete ilimek isteyen, herhalde hi phesiz gazeteIer ile ve dnya hadisatyla alkadar olacak, ta kendine yardm eden cereyanlar, vaziyetleri, hadisat bilsin, ta yanl ayan atmasn... Risale-i Nur ise: kirtlerini o derece menetmi ki, btn yakn dostlarm bilirler ki; yirmi senedir, deil gazeteleri okumak, belki sormasn ve merak etmesini ve dnmesini bana terkettirmi... Ve iki sene, iki aydr kat'iyyen dnya cereyanlarndan ve vaziyetlerinden hi bir haber almamak derecede beni hayat-i timaiyeden kesmi. Elbette ve elbette, hikmet-i hkmet ve kanun-u siyeset ve dstur-u adalet bana ve benim gibi kardelerime ilimez. Bize ilien, herhalde ya evhamndan veya garazndan veya inadndan iliir. NCS: Isparta mdde-i umumisi yanl bir mana ile; Beinci ua'a dair suallerinde kanun hesabna deil, belki lm bir ahsn dostluu taassubu hesabna ma'nasz ve lzumsuz itirazlar sebebiyle bu gelecek uzunca tafsilat vermeye mecbur oldum: Evvela, bu Beinci ua' biz gayet mahrem tutuyoruz, neretmiyoruz. Hem btn taharrilerde bende bulunmad. Hem sekiz senede bir iki defa, bir iki saat elime geti. Hem maksad, yalnz avamn imanlarn phelerden ve mteabih hadisleri inkrdan kurtarmaktr. Dnya cihetine nc, drdnc derecede dolaysyla bakar. Hem verdii gayb haberler dorudur. Hem ehli siyaset ve dnya ile mbareze etmiyor. Yalnz ihbar eder. Hem ahslar tayin etmiyor, kll bir surette bir hakikat- hadisiyeyi beyan eder. Fakat gizli ellerde gezdii iin, bir iki haiye bilmediimiz baz zatlar

tarafndan ilave edilerek o kll hakikat bu asrdaki dehetli bir ahsa tam tatbik etmiler. Onun iin bu senelerde yeni te'lif 1293 edilmi zann ile itiraz ettiler. Hem o risalenin asl Dar-l Hikmet'ten daha eskidir. Yalnz bir zaman sonra tanzim edildi, Risale-i Nura girdi. yle ki: Hrriyet'ten evvel stanbul'a geldim. O zaman Japonya'nn ba kumandan slam Ulemasndan dini baz sualler sormutu. Onlar stanbul Hocalar benden sordular. Hem ok eyleri o mnasebetle sual ettiler. Ezcmle: Bir hadiste , Ahirzamann dehetli bir ahs sabah kalkar, alnnda haza Kfirn yazlm bulunur hadis var diye benden sual ettiler? Dedim : Bir acib ahs bu milletin bana geer.. Ve sabah kalkar bana apka giyer ve giydirir. Bu cevaptan bunu sordular :Acaba o zaman onu giyen kafir olmazm? Dedim: apka baa gelecek, secdeye gitme! diyecek. Fakat bataki iman o apkay secdeye getirecek, Mslman edecek nallah... Sonra dediler: Ayn ahs bir su iecek, onun eli delinecek ve bu hadise ile Sfyan olduu bilinecek? Bende cevaben dedim: Bir darb- mesel var ki: ok israfl adama eli deliktir, yani elinde mal durmuyor, akyor, zayi' olur denilir. te o dehetli adam, bir su olan rakya mptela ve onun ile hasta olacak.. Ve kendisi hadsiz israfata girecek, bakalarnda altracak. Sonra birisi bordu ki: O sfyan ld zaman, stanbul'da Dikilita'ta eytan dnyaya baracak ki, filan ld? Bende o vakit dedim:Telgrafla haber verilecek.. Fakat bir zaman sonra radyo km, iittim. Eski cevabm tam deilmi bildim. Dar-l Hikmet'te iken dedim: eytan gibi radyoyla dnyaya iittirilecek. Sonra, Sedd-i Zlkarneyn ve Ye'cc ve Me'cc ve Dbbet-l arz ve Deccal ve Nzul- sa(A.S.) hakknda sualler sorulmutu. Bende cevab vermitim. Hatta eski risalelerimde onlar ksmen yazlmlar. Bir zaman sonra, Mustafa Kemal iki defa ifre ile ve Van'n eski valisi ve benim dostum Tahsin Bey'in vastasyla beni Ankara'ya taltif iin, neredilen Hutuvat- Sitte'ye mukfeten celbetti. Gittim, eyh Sins Krte lisan bilmediinden, beni onun yerine yz lira maala vilyat- arkiyyeye vaiz-i umum, hem meb'us, hem Diyanet riyaseti dairesinde Dar-l Hikmet azalar ile beraber eski vazifem ile memnun etmek ve benim Van'da temelini attm Medreset-z Zehra ve ark drl fnunuma, Sultan Read'n verdii on dokuz bin liray, yzellibin bankonota ibla ederek, iki yz meb'us iinde yzaltm meb'usun imzasyla kabul edildii halde, ben Beinci ua' aslnn verdii haberin bir ksmn orada 1294

bir adamda grdm. Mecburiyetle o ok ehemmiyetli vazifeleri braktm.. Ve bu adamla baa klmaz, mukabele edilmez diye dnyay ve siyaseti ve hayat- itimaiyeyi terk edip, yalnz iman kurtarmak yolunda vaktini sarfettim... Sonra baz zatlar, ahirzaman hadisatn haber veren mteabih hadisleri sual etmek mnasebetiyle, o eski risalenin asln tanzim ettim. Risale-i Nurun Beinci ua' namn ald... Bu makamda Isparta Mdde-i umumisinin M.Kemal'e dostluu taasubuyla, kanunsuz ve lzumsuz ve yanl itiraz ve sualleri beni bu saadet harici izahat vermeye mecbur eyledi. Ben onun adliye kanunu namna, tamamen ahs ve kanunsuz szn misal olarak beyan ediyorum; Dedi: Beinci ua'da, sen hi kalben nedamet etmedin mi ki; onu rakdan ve araptan su tulumbas gibi tabirlerle tezyif etmisin? Ben, bu btn btn manasz ve yanl dostluk taassubuna mukabil derim: Kahraman ordunun zaferi ve erefi ona verilmez, yalnz bir hissesi olabilir. Naslki ordunun btn ganimeti, mallar, erzaklar bir kumandana verilse zulmdr, dehetli bir hakszlktr. Evet, nasl o insafsz mdde-i umumi, o ok kusurlu adam sevmemekle beni ittiham etti, adeta vatan haini yapt.. Ben de, onu Orduyu sevmemekle ittiham ediyorum. nk, btn erefi ve manev ganimeti o dostuna verip, orduyu erefsiz brakyor. Hakikat ise; msbet eyler, haseneler, iyilikler cemaate, orduya tevzi' edilir... Ve menfi ve tahribat ve kusurlar baa verilir. nki bir eyin vcudu, btn eraitinin ve erknnn vcuduyla olur ki, kumandan yalnz bir arttr.. Ve o eyin ademi ve bozulmas ise, bir artn ademiyle ve bir rknn bozulmasyla mahvolur, bozulur.O fenalk baa ve reise verilebilir. yilikler, haseneler ekseriyetle msbet ve vcuddir.Balar sahib kamazlar.Fenalklar ve kusurlar demdir ve tahriptir, Reisler mesul olurlar. Hak ve hakikat byle iken; nasl ki bir airet futht yapsa, "Aferin Hasan aa!. eer malub olsa, "tuh!.." diye airet tezyif edilir, btn btn hakikatn aksine hkmedilir. Aynen yle de: Beni ittiham eden o mddei, btn btn hakkn ve hakikatn aksine bir hatas ile, gya adliye namna hkmetti... Eer dnyaya karmak arzusu bizde bulunsayd, byle sinek vzlts gibi deil, top gllesi gibi ses ve patlak verecekti. Divan- Harb-i rfi'de ve Mustafa Kemal'in hiddetine kar divan- riyasette iddetli ve dokunakl mdafaa eden bir adam, on sekiz sene 1295 zarfnda kimseye hissettirmeden, sezdirmeden dnya entrikalarn eviriyor diye onu ittiham eden, elbette bir garaz iledir. Biz Denizli mahkemesinden ve mdde-i umumisinden mid ederiz ki; bizi ylelerin arazndan kurtarsn, hakikat- adaleti gstersin... Eer maddi mdafaadan Kur'an menetmeseydi, bu milletin can damar hkmnde umumun tevecchn kazanan ve her tarafta bulunan o kirtler, eyh Said ve Menemen Hadiseleri gibi, cz' ve neticesiz hadiseler ile bulamazlar. Allah etmesin, eer mecburiyet-i kat'iye derecesinde onlara zulmedilse ve Risale-i Nura hcum olsa, elbette hkmeti ifal eden zndklar ve mnafklar bin derece piman olacaklar.

Elhasl: madem biz ehl-i dnyann dnyalarna ilimiyoruz, onlar da bizim ahiretimize ve iman hizmetimize ilimesinler. Mevkuf SAD- NURS (109)" Mdde-i umum ilk tahkikatn bitirip, esas hakkndaki mtalsn beyan ettikten sonra, Hazret-i stad'n mahkeme nezdinde yapt itiraznamesinden: "...ddianamede, baka yerlerdeki sath tetkikata binaen gizli bir cem'iyet-i siyasiye noktasnda bakm... buna cevabmz: Evvel: Btn benim ile arkadalk eden zatlarn ehadetiyle, on dokuz seneden beri bir gazeteyi okumayan ve dinlemeyen ve sormayan ve bu iki sene ve be aydr harb- umumiden hi bir haber almyan ve merak etmiyen ve bilmeyen bir adam, elbette siyasetle hi bir alkas yoktur.. Ve siyas cem'iyetlerle hi bir mnasebeti olmaz. Saniyen: Risale-i Nurun yzotuz paralar meydandadr. inde iman hakikatlardan baka bir hedef, bir maksad- dnyev olmadn Eskiehir mahkemesi -yalnz bir iki risalelerden baka- ilimemesi.. Ve koca Kastamonu zabtasnn sekiz sene zarfnda daim tarassud ile beraber iki hizmetiden ve yalnz adamdan baka, bir bahane ile mttehem bulmamas, kat' bir hccettir ki; Risale-i Nur kirtleri hi bir vechile siyas bir cemiyet deiller. Eer iddianamedeki cemiyetten maksadlar, iman ve uhrev bir cemaat ise, ona cevaben deriz ki: Eer Dar-l Fnn talebelerine ve her nevi esnafa bir cemiyet nam verilse, bize de o neviden bir cemiyet nam verilebilir. Eer din hissiyatla emniyet-i dahiliyeyi ihll edecek bir cem'iyet nam veriliyorsa, buna mukabil deriz: Yirmi sene zarfnda bu frtnal za (109)Denizli Dosyas S: 23 1296 manda Risale-i Nurun yzer risalelerinden binler nshalar, binler adamn kemal-i merakla okuduklar halde, hi bir yerde hi bir vukuatla, emniyet-i dahiliyeye ilimeleri ne hkmete ve ne de mahkemece kaydedilmemesi bu ittiham rtyor. Eer hissiyat- diniyeyi kuvvetlendirmesinden, istikbalde emniyet-i dahiliyeye zarar verebilir diye bir cem'iyet nam verilmi ise, buna mukabl deriz: Evvela bata Diyanet Riyaseti ve btn vizler ayn hizmeti gryorlar... Acaba Otuzbir Mart hadisesinde, Bab- Serasker'de, eyh-l slm ve Ulemay dinlemeyen sekiz taburu bir nutukla itate getiren bir adam, sekiz sene zarfnda (Zabtnamelere gre) alm.. Ve Kastamonu'da yalnz be adam ifal edebilmi denilir mi?.. Eer o sathi zabtnamelerde iddia edildii gibi yapsa idim, be deil, belki beyz ve bebin adamlar kandrabilirdim. O zabtnamelerde ne kadar yanllar bulunduunu bir iki nmuneyi beyan ediyorum:

Zaman- saadetten imdiye kadar car bir adet-i slmiyeye ittibaen Risale-i Nurun husus menba'lar olan yzer ayat- mehureyi, bir hizb-i Kur'an yaptmz, "dinde tahrifat yapyor" diye mlhaza etmitir. Hem Eskiehir mahkemesinde medar- nazar olup ehemmiyet verilmiyen ve bilmediimiz bir zatn ilavesi bulunan "Ladni zamannda latin harflerinin kabulu tarihine tevafukla, inkr- hare bir emaredir" diye bizi bugn yazlm gibi mes'ul etmek istiyor... Hem Ankara'da hkmetin banda bulunan birisine sylediimiz itirazlara ve ar szlere mukabele etmeyip, skt eden, ldkten sonra onun yanln gsteren bir hakikat- hadisiyeyi beyandaki fitr ve lzumlu ve mahrem tenkidlerim medar- mes'uliyet yaplm. lm ve hkmetten alkas kesilmi bir ahsn hatr nerede? Hkmetin ve milletin bir hatr ve Cenab- Hakkn bir tecelli-i hkimiyeti olan adalet kanunlar nerede?... te bu nmnelere kyasen, ne kadar hilf- hakikat ve adalet bir muamele olduunu inaallah insafl ve adaletli olan Denizli Mdde-i umumisi ve mahkemesi gstererek, o zabtnamelerin evhamlarna ehemmiyet vermiyecekler. Hem en acibi budur ki: Isparta mddei umumisi benden sordu: "Mahrem Beinci ua'da demisin: Ordu dizginini o dehetli ahsn elinden kurtaracak... Muradn, orduyu hkmete kar sevketmek midir?" Ben de dedim: Maksadm, o kumandan ya lecek veya tebdil edilecek. Ordu onun tahakkmnden kurtulacak demektir. 1297 Mdafaatmda yirmi yerde, hccetlerle ispat etmiiz ki, btn dnyaya kar da olsa, din ve Kur'an ve Risale-i nuru alet edemeyiz ve edilmez ve biz onlarn bir hakikatn dnya saltanatna deitirmeyiz ve bilfiil yleyiz. Bu davann emareleri yirmi senede binlerdir. Halbuki iddianame, baka zabtnamelere binaen, gya btn maksadmz ve sa'yimiz, dnya entrikalarn evirmek ve dnya garazlaryla dini hasis eylere alet etmek, kudsiyetini drmektir diye bizi ittiham ediyorlar. Madem byledir ben ve biz btn kuvvetimizle deriz: Hasbunallah ve ni'mel-vekil. Mevkuf SAD-i NURS(110)" stad Bedizzaman Hazretleri stteki iddianameye kar yapt itiraznameden sonra, ona bir tetimme olarak drt sahifelik bir itirazname daha yazm.. Baz blmleri alyoruz: "... Asl fasl olmyan ve hatrma gelmeyen bir siyas cemiyet namn masum ve siyasetle hi alakadar olmayan Risale-i Nur talebelerine takp ve o daire iine giren ve iman ve ahiretinden baka hibir maksadlar bulunmyan biareleri, o cem'iyetin ya niri, ya fa'al bir rkn, ya mensubu veya Risale-i Nuru okumu veya okutmu veya yazm diye sulu sayp mahkemeye vermek, ne kadar adaletin mahiyetinden uzak olduuna kat' bir hcceti udur ki: Kur'an

aleyhinde yazlan doktor Duz'nin vesair zndklarn o muzr eserlerini okuyanlara, hrriyet-i fikir ve hrriyet-i ilmiye dsturuyla bir su saylmad halde; hakikat- Kur'aniyeyi gne gibi bildiren Risale-i Nuru okumak veya yazmak bir su saym.. Ve yz Risale iinde yanl mana verilmemek iin mahrem tuttuumuz ve nerine izin vermediimiz iki risalede, yalnz bir ka cmlelerini bahane gsterip ittiham etmi. Halbuki o risaleleri biri mstesna, Eskiehir mahkemesi tetkik etmi ve mstesnasn ise, hem istid'amda hem itiraznamede gayet kat' cevab verildii Ve "elimizde nur var, siyaset topuzu yok" Eskiehir mahkemesinde yirmi vecihle kat' ispat edildii halde; o insafsz, mahrem ve neir olunmyan risalelerin drt cmlelerini btn Risale-i Nura temil eder gibi, Risalei Nuru okuyan ve yazan sulu ve beni de hkmetle mbareze eder diye ittiham etmiler. ... Acaba hi imkn var m ki: bir adam mbareze ettii adamlar tanmasn ve bilmeyi merak etmesin? Dost mu, dman m karsndakini (110)Denizli Dosyas-1 S: 28 1298 tanmasna ehemmiyet vermesin? Bu hadiselerde anlalyor ki: bil-iltizam herhalde beni mahkm etmek iin gayet aslsz bahaneleri icad ederler. Madem keyfiyet byledir; Ben de burann mahkemesine deil, belki O insafszlara derim: Ben sizin bana vereceiniz en ar cezanza be para vermem ve hi ehemmiyeti yok!.. nki ben kabir kapsnda yetmi yandaym. Byle mazlum ve ma'sum bir iki sene hayat, ehadet mertebesiyle deitirmek benim iin byk saadettir. Risale-i Nurun binler hccetleriyle kat' imanm var ki; lm bizim iin bir terhis tezkeresidir. Eer idam da olsa, bizim iin bir saat zahmet, ebedi bir saadetin ve rahmetin anahtar olur. Fakat siz ey zendeka hesabna adliyeyi artan ve hkmeti bizimle sebebsiz megul eden insafszlar!.. Kat' biliniz ve titreyiniz; siz idam- ebed ile ve ebed haps-i mnferid ile mahkm oluyorsunuz, intikammz sizden pek ok ve muzaaf bir surette alnyor gryoruz. Hatta size acyoruz. Evet bu ehri yz defa mezaristana boaltan lm hakikat, elbette hayattan ziyade istedii var.. Ve onun idamndan kurtulmak aresi insanlarn her meselesinin fevkinde en byk ve en ehemmiyetli ve en lzumlu bir ihtiyac- zarur ve kat'sidir. Acaba bu areyi kendine bulan Risale-i Nur kirtlerini ve o areyi binler hccetler ile bulduran Risale-i Nuru, di bahaneler ile ittiham edenler, ne kadar kendileri hakikat ve adalet nazarnda mttehem oluyorlar, divaneler de anlar. Bu insafszlar aldatan ve hi mnasebeti olmyan bir siyas cem'iyet vehmini veren maddedir: Birincisi: Eskiden beri benim talebelerim benimle karde gibi iddetle alkadar olmalar bir cem'iyet vehmini vermi. kincisi: Risale-i Nurun baz kirtleri, her yerde bulunan ve cumhuriyet kanunlar msaade eden ve ilimiyen cemaat- slmiye hey'etleri gibi hareket etmelerinden bir cem'iyet zannedilmi. Halbuki, o

mahdut drt kirdin niyetleri cem'iyet deil, belki srf hizmet-i imaniyede halis bir kardelik ve uhrev bir tesanddr. ncs: O insafszlar kendilerini dallet ve dnyaperestlikte bildiklerinden ve hkmetin baz kanunlarn kendilerine msaid bulduklarndan, fikren diyorlar ki "Herhalde Said ve arkadalar bizlere ve hkumetin bizim medence nmeru' hevesatmza msaid kanunlarna muhalifdirler. yle ise muhalif bir cem'iyet-i siyasiyedirler?" Ben de derim: Hey bedbahtlar! Eer dnya ebed olsa idi; ve insan iinde daim kalsa idi; Ve insan vazifeler yalnz siyaset bulunsa idi; belki bu ifti 1299 ranzda bir mna bulunabilirdi. Hem eer ben siyasetle ie girseydim; yz risalede on cmle deil, belki yirmi bin cmleyi siyasetvri ve mbarazekrane bulacaktnz. Hem farz- muhal olarak eer biz dahi, sizin gibi btn kuvvetimizle dnya maksadlarna ve keyiflerine ve siyasetlerine alyoruz, Ahiretten haberimiz yok, perde altnda dnya garazlar peinde kouyoruz diye - Ki evtan da bunu inandrmaya alamyor ve kimseye kabul ettiremezhaydi byle de olsa, madem bu yirmi senede hi bir vukuatmz gsterilmiyor.. Ve hkmet ele bakar kalbe bakmaz.. Ve her bir hkmette iddetli muhalifler bulunur.. Elbette yine adliye kanunu ile bizi mes'ul edemezsiniz. Son szm: SAD- NURS(111)" KNC KISIM MDAFAALAR Bu ksmdaki mdafaalar birinci ve ikinci ehl-i vukuflarn raporlarna kar verdii cevablar ve yapt itirazlardr.Bunun baz rnekleri az yukarda getii iin tekrarna lzum grlmedi. NC KISIM MDAFAALAR Savclk tahkikatndan sonra, iddianamesiyle birlikte dosyann sorgu hkimliine gitmesi ve bu hkimliin hazrlad iddia ve kararnamesine kar verilen cevablar ve mdafaalardr. Ayrca stad'n bizzat sorgu hkimliinde verdii ifadeler ve konutuu szler de olduu halde, bunlarn nelerden ibaret ve nasl bir eyler olduu malmumuz deildir. nki bunlar sorgu hkimliinde istintak eklinde alnan ifadelerdir ve hkimliin dosyasndadr. Bunlarn asllar elimize gememekle birlikte, sorgu hkimliinde stadn mdafaalar kendi ifadesiyle; sorgulanmak iin hakimlie gidecei gn, "Kardelerimi nasl mdafaa edeyim diye dnrken mam- Gazali'nin Hizb-l Masunu'nu atm (112) mektubunda iaret edilen pek mhim mdafaalar dosyaya gemi olduu anlalmaktadr. Burada Sorgu Hakimliinin aleyhteki kararnamelerine kar, stadn sadece Ar Ceza Mahkemesi nezdinde yapt itiraz ve ettii mdafaala (111)Denizli Dosyas-1 S: 34 (112) Osmanlca Sirac n Nur 2 S: 316 1300

rndan bir ksmn alyoruz: Reis Bey efendi! Kararnamede ki madde esas tutulmu: Birisi: Cem'iyettir. Ben buradaki btn Risale-i Nur kirtlerini ve benimle grenleri veya okuyan ve yazanlar aynyle ihad ediyorum; OnIardan sorunuz ki, ben hi birisine dememiim: Bir cemi'yet-i siyasiye veya cem'iyet-i Nakiye tekil edeceiz. Daima dediim budur: "Biz imanmz kurtarmaya alacaz." Umum ehl-i iman dahil olduklar ve yz milyondan ziyade efrad bulunan bir mukaddes cemaat- slmiyeden baka mabeynimizde medar- bahs olmadn.. Ve Kur'an'da hizbullah nm verilen ve umum ehl-i mann uhuvveti cihetiyle- Kur'an'a hizmetimiz iin Hizbl-Kur'an ve Hizbullah dairesinde bulmuuz. Eer kararnamede bu mana murad ise, btn ruhumuzla kemal-i iftihar ile i'tiraf ederiz. Eer baka manalar murad ise, onlardan haberimiz yoktur. KNC MADDE: Kararnamenin i'tiraf ile, Kastamonu zabtasnn rapor ve tasdikiyle; Hi nerolunmyacak tarzda odun ve kmr gibi ynlarn altnda ve mhl sandklarda bulunan ve Eskiehir Mahkemesinin tetkikinden ve tenkidinden geen ve bir hafif cezay ektiren ve kat'iyyen mahrem tutulan "Tesettr Risalesi ve Hcumat- Sitte ve Zeyli Risalesi" gibi kitaplardan baz cmlelerine yanl mana vererek, dokuz sene evvelki zamana bizi gtrp cezasn ektiimiz su ile mes'ul etmek istiyor. NC MADDE: kararnamede, ka yerinde "Devletin emniyetini ilhll edebilir ve yapabilir" gibi tabirlerle; imknat, vukuat yerinde isti'mal edilmi. Herkes mmkindir ki, bir katil yapsn.. bu imkn ile mes'ul olabilir mi? Mevkuf SAD- NURS(113)" DRDNC KISIM MDAFAALAR Mddei Umumi, Denizli Ar ceza mahkemesinde 31.5.1944aramba gn, son tecziye talebine dair iddianamesini okumasndan sonra, stad Bedizzaman'n ok hiddetli ve iddetli yapt mdafaalardr. Bunlardan da yine nmune iin baz blmler alyoruz: Mahkemede syledii bir paradr. (113)Sirac-n Nur-2 S: 354 1301 Bismihi Sbhanehu Efendiler! Size kat' haber veriyorum ki, buradaki zatlarn, bizimle ve Risale-i Nur ile mnasebeti olmyan ve az bulunan veya inkr edenlerden baka, istediiniz kadar hakiki kardelerim ve hakikat yolunda hakikatl arkadalarm var.Bizler Risale-i Nurun kefiyat- kat'iyesiyle, iki kere iki drt eder derecesinde sarslmaz bir kanaatle bilmiiz ki:lm bizim iin srr-i Kur'anla i'dam- ebediden terhis tezkeresine evrilmi..Ve bize muhalif ve dallette gidenler iin, o kat' lm; ya idam- ebedidir- Eer

ahirete kat' iman yoksa -veya ebedi karanlkl haps-i mnferiddir- Eer ahirete inansa ve sefahet ve dallette gitmise Acaba bu meseleden daha byk, daha ehemmiyetli bir mesele-i insaniye var m ki; bu ona alet olsun, sizden soruyorum. Madem yoktur ve olamaz, neden bizimle urayorsunuz? Biz en byk cezanza kar kendimizi lem-i nura gitmek iin bir terhis tezkiresini alyoruz diye kemali metanetle bekliyoruz. Fakat bizi reddedip, dallet hesabna mahkm edenleri, sizi grdmz gibi idam- ebed ile ve haps-i mnferid ile mahkm ve pek yakn bir zamanda o dehetli cezay ekeceklerini mahede ederecesinde biliyor ve gryoruz. Onlara insaniyet damaryla cidden acyoruz. Bunu kat' ispat etmeye ve en mtemerridleri dahi ilzam etmeye hazrm. Deil vukufsuz, garazkr, maneviyatta behresiz ehl-i vukufa kar; belki en byk lim feylosoflarnza kar gndz gibi ispat etmezsem, her cezaya razym.. Ve Risalei Nurun umdelerini ve hlsa ve esaslarn beyan ederek ve Risale-i Nurun bir mdafaanamesi hkmne geen "Meyve Risalesini" ibraz ediyorum. Ve Ankara makamatna vermek iin yeni harfle yazdrmaya mkilatlar iinde gizli alyoruz. te onu okuyunuz, tam dikkat ediniz!. Eer kalbiniz -Nefsinize karmam- beni tasdik etmezlerse, bana imdiki tecrid-i mutlakn iinde her hakaret ve ikenceyi de yapsanz skt edeceim. Elhasl: Ya Risale-i Nuru tam serbest braknz.. Ve yahut bu kuvvetli ve zedelenmez hakkat elinizden gelirse krnz. Ben imdiye kadar sizi ve dnyanz dnmyordum ve dnmiyecektim. Fakat mecbur ettiniz... Belki sizi ikaz lzmdki; Kader-i lahi bizi byle yerlere sevketti. Biz de dstur-u kudsyi kendimize rehber edip, her bir skntnz sabrla karlayacaz ve azmettik. SAD- NURS(114)" (114)Denizli Mektuplar S: 37 1302 "Mahkemede son szm Efendiler! ok emareler ile kat'i kanaatm gelmi ki, hkmet hesabna, bizi hissiyat- diniyeyi alet ederek emniyet-i dahiliyeyi ihll etmek iin bize hcum edilmiyor. Belki bu yalanc perde altnda zendeka hesabna, bizim imanmz iin ve imana ve emniyete hizmetimiz iin bize hcum edildiine ok hccetlerden bir hcceti udur ki: Yirmi sene zarfnda Risale-i Nurun yzyirmi nshalarn ve paralarn yirmi bin adamlar okuyup kabul ettikleri halde, Risale-i Nurun kirtleri tarafndan emniyetin ihlline dair hi bir vukut olmam ve hkmet kaydetmemi.. Ve iki mahkeme bulmam.. Halbuki kesretli ve kuvvetli propaganda, yirmi gnde vukutlar ile kendini gsterecekti. Demek hrriyet prensibine zd olarak btn dindar nasihatlara amil, Istikli bir kanun olan 163. maddesi sahte bir maskedir. Zndklar hkmeti ifal ederek ve adliyeyi artp bizi herhalde ezmek istiyorlar. Madem hakikat budur, biz de btn kuvvetimizle deriz: Ey dinini dnyaya satan ve kfr- mutlaka den bedbahtlar! Elinizden ne gelirse yapnz! Dnyanz banz yesin ve yiyecek!.. Yzer milyon kahraman balar feda olduklar bu kuds hakikata bamz dahi feda olsun, her cezanza ve idamnza hazrz!.. Hapsin harici bu vaziyetten yz derece dahilinden daha fenadr. stibdad- mutlak altnda hi bir hrriyet; ne hrriyet-i ilmiye, ne hrriyet-i vicdan, ne hrriyet-i diniye olmamasndan; ehli nmus ve

diyanet ve tarafdar- hrriyet olanlara, ya lmek veya hapse girmekten baka bir aresi kalmaz. Biz de diyerek Rabbimize dayanyoruz. SAD- NURS(115)" Efendiler! Her hkmetin adliyesi, kanunundan baka bir istinadgh yoktur... ve onun adliyesi her bir merkezde ayn kanunla amel eder.. ve yz cinayeti bulunan bir adamn dahi mdafaa hakk var, o hakkndan men' edilmez.. ve bu memlekette madem Kur'an serbesttir, Kur'an'n hakikatlarn kfre kar mdafaa etmek vazifesi yasak edilmedi biliyorum. Halbuki, bu alt aydr beni konumaktan, grmekten kanunsuz olarak men' ettiler. Eskiehir hapsinde adliye malmat altnda mdafaattan baka, on risale daha te'lif ettim ve mteaddit nshalar yazld halde, bize kanun cihetinde ilimediler. Burada ise, yeni harf bilmediimden mecburiyetle eski yazyla mdafaatm yazdm. Benim yazm (115) Denizli Mektuplar S: 38 1303 yok, naks, herkes okuyamaz diye bakalara yazdrdm. Risale-i Nur meselesi hem hkumeti, hem lem-i slm tam alkadar edecek bir umum hadise hkmnde bulunmasyla; hem benim ve arkadalarmn, mes'elenin vahdeti haysiyetiyle bir mdafaanamemizi ve Risalei Nurun mahiyetini gsteren o hakikatlar cerhedilmez diye ispat eden onun bir nevi mdafaanamesi hkmnde bulunan Meyve Risalesini, her birisinden drt nsha yazdrmtm. T ki, hem burada Adliyeye ve Ankara makamamatna vereyim. Birden onlar kanunsuz olarak, evrak- muzrra gibi elimden aldlar, daha vermediler. Sonra ok yalvardk, bize bir makineye msaade ediniz, ta hakkmz mdafaa edeceiz. Kanunsuz olarak msaade etmediler. Ben mecburiyetle, temas edemediim arkadalar vastasyla yeni huruf ile nsha yazdrdm. Biri Ankara Ar Ceza mahkemesindeki evraklarmz ve kiaplarmzla oraya gnderilmi, birisi de reisi-i cumhura, dier biri de Diyanet leri Riyasetine gndermek iin hazrladk. Fakat makineye serbestiyet verilmedii iin, el yazs mevve ve noksan ve okunmaz diye, onlarn okunmasna yardm etmek fikriyle, iki alkadar me'murlara syledik. Bize msaade yz gsterdiler. Madem kitaplarmz eski harfle Ankara'ya mahkemeye gnderildi, biz dahi yeni harfle ve eski harfle iki mdafaa gndereceiz diye hapishane mdrne verdik. O da sabahleyin dedi: "Eski harfle yasaktr, ben daha bunlar size vermem" diye kanunsuz msadere etti. Ben dedim: Btn buradaki arkadalarmn mdafaas hkmndedir. nki mes'ele birdir. her birinin elinde hakkn mdafaa etmek iin bulunmak kanunen haklardr. Hem madem alt aydan sonra imdi makineye msaade ettiniz, tashihli nshalardan bir nshay makine ile makamata vermek iin yazana veriniz.. ve bir nshay da bana veriniz ki, onunla tashih edeyim diye ok srar ettim. Yalnz bir nsha bana verdi, tekileri msadere etti, vermedi. Halbuki kendi i'tiraf ile ayn hakikat olduunu syledi. Reis-i Cumhura ve Ar Ceza Mahkemesine ve Byk Millet meclisine yazlan ayn hakikat olan mdafaat risalesinin msadere edilmek iin dnyada hi bir kanun olmaz ve ihtimal vermiyorum. Hem ayn meselede mterek adamlarn ellerinde, o mterek mdafaaname bulunmasnn yasak olmas, hi bir hkmet kanununda yoktur ve olamaz biliyorum. Biz byle hilf- kanun mes'elelere hedef olmuuz. imdiye kadar sabrettik, sabrmz kalmad.

SAD- NURS(116) (116)Denizli Dosyas-2, S: 45 1304 Hz.stad bundan baka, mdde-i umuminin son tecziye talebini mahkemede okumas zerine, mahkemede nce ksaca ifahi, sonra da yazl olarak yapt mdafaalar olmutur. 1- 31 Mays 1944 aramba gn mahkemede bir saat mdde-i umuminin okuduu iddianamesine kar syledii bir mdafaaxs: "Efendiler! Yirmi sene bir mazlumiyet hayatnda yz kitaplarmda ve en mahrem mektup ve risalelerimde, asabiyetle bililtizam onu mahkm etmek fikriyle, yalnz sekiz dokuz sehivli bahaneler bulmalar gsteriyor ki; Risale-i Nur mahkm olamaz. Kim var ki, yirmi sene mazlumiyet hayatnda bin yanl olmasn!... Bu mahkeme yalnz bir hazr zaman deil, belki iki istikbalin dehetli tenkidlerini nazara alp ylece muhakeme etsin... SAD- NURS(117)" 2- Yazl mdafaa Efendiler! Bizi sebebsiz ksmen mahkm ve dokuz ay en sk ve skntl yerlerde tevkif etmek, geri bu haksz hale kar ok iddetli ekva ve i'tiraz hakkmzdr. Fakat ki sebeb bizi teskin etmi..." Bu parann devam az yukarda kaydedildii iin, tekrar edilmedi. "Denizli Ar Ceza Mahkemesi yksek huzuruna!(118) (Son Mdafaam) ddia makam, ne sahafat- muhakemeyi ve ne de bize kar irad ettii ind edillenin hiliini, kifayetsizliini, rkln, delilsizliini.. ve gerek hak ve hakikat zerre kadar nazara almyarak, mutlaka bizi cezalandrmak emeliyle, hl cemiyetcilik teranesini tekrar etmekte ve bu ana kadar yzlerce defa cevab verilmi mes'eleleri yeni batan mahkeme-i celile huzuruna sevketmekte, hi bir ehliyet-i ilmiyeyi haiz olmyan eski ehl-i vukufun srf ilhad ve inkrn mdafaasn istihdaf eden raporlarna istinad ederek, en yksek adl makamn nezaret ve murakebesi altnda merkez-i hkmette, devletin en selhiyetli profesrlerinden mrekkep bir ilim heyetinin tetkiklerini hie saymakta ve tanmamaktadr. (117)Ayn Dosya S: 58 (118)Bu mdafaa paras bir avukat tarafndan tanzim edilmie benziyor. A.B. 1305

Biare bir ksm temiz nasiyeli ve bu memleket iin cidden nafi' ve vefakr vatan evldlarn tecziye ettirilebilmek suretiyle, koyu bir inkrn ve lm bir ahsn intikamn almak iin yanp tutuan mdde-i umumi muavini bey efendi, hey'et-i hkimeyi aleyhimize tahrik iin, ksmen yirmi otuz sene evvel yazlm ve hereyden nce ilm olmas icab eden ve hakaik-i slmiyenin ta bidayetten beri cereyan etmekte bulunan bir ksm tecelliyatn aksettirmekten baka bir maksad tamyan.. ve su-i tefsir edilir korkusuyla ve milletimiz arasnda herhangi bir sarsntya sebeb olur dncesiyle, mevcudlar ortadan kaldrlan ve hatta bir ksm nshalar imha edilen bir eseri ne srmekte ve baz ahsiyetlerle, evvelce aramzda tekevvn etmi baz vakaiden mtevellid ve srf benim ahsma aid aks'l-melleri ydederek, bunlardan tamamen bihaber ve srf din hakikatlarn taharrisi kaygsyla kitaplarm yazm ve okumu olan bir ksm bgnahlar srf saika-i diyanetle, aciz ahsma ve eserlerime kar hsn- zanlarndan dolay mahkm ettirmek istemektedir. Eer ortada o mehur ahsiyetlere kar ilenmi bir su varsa, bundan ben mes'ulum. Srf din noktadan aciz ahsma ve hakikatta benim olmyan ve hakaik-i Kur'aniyenin birer aksinden ibaret olan mellefatma hsn- zan etmeleri yznden bir ksm biare ve hsn- niyet shibi vatandalar, benim bu ahs crmme ne iin terik ediliyor? Bu kadar ak bir gadr tarih-i adliyenin neresinde mehuddur?.. Eer benim Rical-i devlet ile bir maceram gelmi gemi ise; ve tarihe karm olan bu maceray iddia makam bir trl hazmetmiyor ise, dnsn ki; ben o gnn adamym ve onlarla ayn seviyede o maceray birlikte yaamm. Bu gn srf benim Kur'an'dan gelen ilmimden dolay, aciz ahsma hsn- zanda bulunan habersiz biarelerin benim sabk mcadelatmdan mes'ul olmalar hak ve daletin neresine sar!.. ddia makamnn bizi mutlaka cezalandrabilmek iin tekrar tekrar ne srd ve bugnn hadisesi imi gibi gsterdii mektuplarn ounun hesab Eskiehir Mahkemesinde grlmtr.. Ve zerlerinden aflar gemitir. Bilhassa her zaman ne srd mahrem tesettr risalesi bu meyandadr. ddia makam, mahrem risalelerinin evimde, odun ynlarnn altnda, ivili sandk iinde bulunmas gibi mahremiyet iddiamzn mesnedini tekil eden bir delili de rtebilmek iin, bunu benim mfarakatmdan sonra mensublarm tarafndan yaplm olmas muhtemeldir gibi, imknat vukuat yerinde kullanarak ind bir mtala serdetmitir. Halbuki bu arama tevkifimden evvel huzurumla yaplmtr. 1306 Hakikatlarn mahall-i izhar olmas icab eden bir makamn byle ocuka ve hi delilsiz bir mtala yrtmesine o makamn eref ve vakaryla kabil-i te'lif gremiyorum. Aleyhimizde serdedilen dier bir iddia da, gya milliyetilie kar cebhe almzdr. Bin senedenberi alemdar- slmiyet olarak liva-i hidayeti ve hakiki mea'Ie-i medeniyeti omuzlarnda dalgalandrm, beer ktlelerine adalet ve insaniyet ve saadet u'leleri, mit ve inirah ziyalar sam olan bu kahraman necib ve muzaffer Trk Milletinin dahil bnyesinden kuvvetlenmesi demek olan msbet bir milliyet sevgisini, biz muarz olanlardan deil, bilkis onu samim ruhumuzla isteyenlerdeniz. Bizim muarz olduumuz cihet, sdece menf milliyetiliin Mslmanlk uhuvvetini kracak ve bir cemiyyet hodgaml, tecavz ve nefret ruhu douracak ekilde su-i telkki edilmesi ve su-i istimalidir.

Mslmanlk camiasn, evet hakiki insanlk ve fazilet mefkreleri etrafnda toplanm olan bu insan camialarn sebebsiz birbirine dman yapacak kadar yle dar bir dnn ve koyu iftiracln fikren muarz olmak, bu millete hiyanet midir? Yoksa hizmet midir? Bunun takdirini ehl-i insafa brakyorum. Biz bu kabil telkkilerimizin propagandacs da olmadk...(119) "... Takdim edeceim mdafaanamemden iddianameye kar mukayese edildiinde hakikat meydanda grlecektir. Bu nmunelerden ltif bir vakay beyan ediyorum: Eskiehir mahkemesinde makam- iddia, naslsa bir sehiv neticesi, Risale-i Nurun iman derslerine "Halklar ifsad ediyor" gibi bir tabir ve sonra da o tabirinden vazgetii halde, Risale-i Nur kirtlerinden Abdrrezzak namnda bir zat mahkemeden bir sene sonra demi: "Hey bedbaht, otuz ayat- Kur'aniyenin iaratnn takdirine mazhar ve imam- Ali'nin kerametinin ihbar- gaybiyesiyle ve Gavs- A'zamn kuvvetli bir tarzda ihbaryla kymet-i diniyesi tahakkuk eden ve bu yirmi sene zarfnda idareye hi bir zarar dokunmyan ve hi kimseye hi bir zarar vermemesiyle beraber, binler vatan evltlarn tenvir ve irad eden ve imanlarn kuvvetlendiren, ahlklarn dzelten Risale-i Nurun iradlarna ifsad ediyorsun! Allah'tan korkmuyorsun, dilin kurusun!... demi. imdi bu kirdin hakl olarak bu szn makam- iddia grd halde, "Said etrafa fesad sam" tabirini insafnza, vicdannza havale ediyorum. Makam- iddia Risale-i Nurun itima derslerine ilimek fikriyle "Di-nin taht ve makam vicdandr. Hkmet kanununa balanmaz. Eski (119)Denizli Dosyas-1 S: 60 1307 den balanmasyla, itima kemekeler olmutur" dedi. Ben de derim ki: Din yalnz iman deil, belki amel-i salih dahi dinin ikinci cz'dr... Acaba katl, zina, sirkat, kumar, arap gibi hayat- itimaiyyeyi zehirlendiren pek ok byk gnahlar iliyenleri, onlardan men etmek yalnz hapis korkusu ve hkmetin bir hafiyesinin grmesi tevehhm kafi gelir mi? O halde her hanede, belki herkesin yannda daima bir polis, bir hafiye bulunmak lzm gelir ki, serke nefisler kendini o pisliklerden eksinler. te Risalei Nur amel-i salih noktasnda, iman cnibinden herkesin banda her vakit bir manev yasaky bulundurur. Cehennem hapsini ve gadab- Ilhiyi hatrna getirmekle dalletten kolayca kurtarr. Hem makam- iddia bir risalenin gzel ve fevkalde kerametkrane bir tevafukunu imza etmeleriyle, bir cem'iyet efrad diye manasz bir emare beyan etmi... Acaba esnaflarn ve hanclarn defterlerinde bulunan bu nevi imzalara cemiyet nam verilir mi? Eskiehir'de ayn byle bir vehim oldu. Cevab verdiim ve Mu'cizat- Ahmediye Risalesini gsterdiim zaman taaccble karladlar. Eer mabeynimizde dnyev bir cemiyet olsa idi, bu derece benim yzmden zarar grenler, elbette kemal-i nefretle benden kaacak idiler. Demek nasl ben ve biz mam- Gazal ile irtibatmz var, kopmuyor. nk uhrevdir, dnyaya bakmyor. Aynen yle de, bu ma'sum ve saf ve halis dindarlar benim gibi bir biareye iman derslerinin hatr iin bir kuvvetli alka gstermiler. Ondan bu aslsz mevhum bir cemiyet-i siyasiye vehmini vermi...

Son szm: Mevkuf SAD- NURS(120)" SON SZ Efendiler! Dikkat ediniz, Risale-i Nuru ve kirtlerini mahkm etmek, dorudan doruya kfr- mutlak hesabna hakikat- Kur'aniye ve hakaik-i imaniyeyi mahkm etmek hkmne gemekle; bin yz seneden beri, her senede yz milyon onda yrm, yz milyar Mslmanlarn (120) Denizli Dosyas-1 S: 62 1308 hakikate, saadet-i dareyne giden cadde-i kbralarn kapatmaya almaktr ve onlarn nefretlerini ve itirazlarn kendinize celbetmektir; Ve bu mbarek vatann bana bir kyamet kopmaya vesile olmaktr. Acaba mahkeme-i kbrada bu yz milyar davaclarn karsnda sizden sorulsa ki: "Doktor Duzi'nin batan nihayete kadar serapa slamiyet ve vatannz ve dininiz aleyhinde ve frenke tarih-i Islam nmndaki eseri gibi zndklarn, ktphanelerinizdeki kitaplarna ve serbest okunmalarna ve okutmalarna ve o kitaplarn kirtlerinin kanununuzca cem'iyet eklini almalaryla beraber; dinsizlik veya bolevizimlik veya anaristlik veya pek eski olan ifsad komitecilik veya Tranclk gibi, siyasetinize ilien cemiyetlerine ilimiyordunuz? Neden hi bir siyasetle alkalar olmyan yalnz iman ve Kur'an cadde-i kbrasnda kendilerini ve vatandalarn idam- ebediden ve ebedi haps-i mnferidden kurtarmak iin, Kur'an'n hakiki tefsiri olan Risale-i Nur gibi gayet hak ve hakikat bir eseri okuyanlara ve hi bir siyas cem'iyetle mnasebeti olmyan o halis dindarlarn birbiriyle uhrev dostluk ve uhuvvetlerine cem'iyet nam verip ilimisiniz. Onlar pek acib bir kanunla mahkm ettiniz?" dedikleri zaman, ne cevab vereceksiniz? diye biz de sizlerden soruyoruz!. ve sizi ifal eden ve adliyeyi artan ve hkmeti bizimle vatana, millete zararl bir surette megul eyleyen muarzlarmz olan zndklar, mnafklar; stibdat- mutlaka cumhuriyet nm vermekle, cebr-i keyfi-i kfrye kanun ismi vermekle, irtidad- mutlak rejim altna almakla, sefahat- mutlakaya medeniyet ismini takmakla; hem sizi ifal hem hkmeti igal, hem bizi perian ederek; hkimiyet-i slmiyeye ve bu millet ve vatana ecneb hesabna darbeler vuruyorlar. Ey Efendiler! Drt senede drt defa dehetli zelzeleler tam tamna drt defa Risale-i Nur kirtlerine iddetli bir surette taarruz ve hem zulm zamannda tevafuku ve her bir zelzele ayn taarruz zamannda gelmesi ve hcumun durmasyla durmas iaretiyle; imdiki mahkmiyetimiz ile gelen semavi ve arz bellardan siz mes'ulsunuz. Denizli Hapishanesinde Mevkuf SAD- NURS(121) "Efendiler!

imdiki hayat- itimaiyyeyi bilmediimden, sizin musammem mahkmiyetimize bir bahane olmak iin, pek musrrane ileri srdnz cemiyetilik ittihamna kar, pek ok kat' cevablarmz, Ankara ehl-i vukufunun dahi mttefikan tasdikleri ile beraber, bu derece bu noktada s (121)Denizli Dosyas-164 1309 rarnza ok hayret ve taaccbte bulunurken, kalbime bu mana geldi: Madem hayat- itimaiyyenin bir temel ta ve ftrat- beeriyenin bir hacat- zaruriyesi ve aile hayatndan ta kabile ve millet ve slmiyet ve insaniyet hayatna kadar en lzumlu ve kuvvetli rabta.. ve her insann kinatta grd ve tek bana mukabele edemedii medar- zarar ve hayret.. ve insan ve Islm vazifelerin ifasna mani' maddi ve manev esbabn tahaccmatna kar bir nokta-i istinad ve medar- teselli olan dostluk ve kardeane cemat ve toplanmak ve samimane uhrev cem'iyyet ve uhuvvet, siyasi cephesi olmad halde.. ve bilhassa hem dnya, hem din, hem ahiret saadetlerine kat vesile olarak iman ve Kur'an dersinde halis bir dostluk, hakikat yolunda bir arkadalk ve vatanna ve milletine zararl eylere kar bir tesand tayan Risale-i Nur kirtlerini pek ok takdir ve tahsine ayan dersi imanda toplanmalarna cem'iyet-i siyasiye namn verenler, elbette ve herhalde ya gayet fena aldanm veya gayet gaddar bir anaristtir ki; hem insaniyete vahiyane dmanlk eder.. Hem Islmiyete nemrudane adavet eder.. Hem havat-i itimaiyyeye anaristliin en bozuk ve mteredd tavryla husumet eder.. ve bu vatana ve millete ve hkimiyet-i slmiyeye ve dinin mukaddesatna mrtedane, mtemerridane, andane mcadele eder.. veya ecneb dinsizleri hesabna bu milletin can damarn kesmeye ve bozmaya alan elhannas bir zndktr ki; hkmeti ifal ve adliyeyi artp, ta o eytanlara, firavunlara, anaristlere kar imdiye kadar isti'mal ettiimiz manev silhlarmz kardelerimize ve vatanmza evirsin veya krdrsn! Mevkuf Said-i Nursi(122)" BENC KISIM MDAFAALAR: lm sknet ve vakar iinde, mahkeme hey'etinin vicdan kanaatlarn msbet yne ekmesini temine medar ilm ve tahkik mdafaalardr. Bu mdafaalar, bu fasln ba tarafnda savcla verilen uzun istid'alar iinde de getii iin, burada sadece bir para takdim etmekle iktifa edeceiz: "Gayr- resmi cidd bir hasb- halimi ve ehemiyetli ekvalarm Denizli mahkemesinin reislerine ve mdde-i umumisine ve sorgu hkimlerine takdim ediyorum. Efendiler! Yirmi seneden beri hayat- itimaiyyeyi -ahiret hesabna (122)Denizli Dosyas-1 S: 65 1310 olmadan- alkas ve dnmesi beni incittiinden bilemiyorum. fadedeki kusurlarma bakmayn, affediniz.

Ben dokuz sene evvel bir byk zatn evhamna uradm. Yzer risalelerimiz tetkikden sonra, yalnz bir risalemin bir iki mes'elesiyle bir sene ceza verdiler. Ben de hem o cezay hem sekiz sene bir haps-i mnferid hkmnde bir odada karakol karsnda yalnz vakit geirdim. T ki, ehl-i siyasetin evhamna dokunacak bir halim bulunmasn. Kastamonu hkmeti ve adliyesi ve zabtas beni tasdik eder... Ve o cezadan sonra ok defalar menzilimi taharrilerde kark bir halim grnmedi,bulunmad. Eer bulunsa idi, Kastamonu hkmeti bilmedi veya aldrmad, benden ziyade onlar mes'ul olur. Madem hkmet prensibi cumhuriyetin serbestiyet-i vicdan dsturuyla dinsizlere ve sefahatilere ilimiyor.. Elbette mmkin olduu kadar dnaya ve siyasete karmyan dindarlara da, o prensip hkmiyle ilimez ve ilimemeli. Kastamonu'da sekiz sene nezaret ve tarassut altndaki hayatm ve zabta ve adliyenin tasdikiyle ahiddir ki; imdi bana ilienler hkmet-i cumhuriyenin prensibiyle ve kanunuyla deil, belki evham ve garaz yznden habbeyi kubbeler yaptlar. Evet vehim ve inad ile ilime hadiselerinin iki n msaadenizle beyan ediyorum: Birisi: On be sene evvel bana hizmet eden ve Eskiehir mahkemesinden beraetinden sonra, daha hayatndan dahi haberim olmayan baz zatlar ve hi grmediim bir mektubta abuk Kur'an okumu ve iman risaleleri yazyor diye houma gitmi; ben de Maaallah, Barekallah dediim on iki, on yalarnda tahmin ettiim baz ocuklar ve Eskiehir mahkemesinde bahsi geen fakat ehemmiyet verilmiyen bir ksm eski mektuplarm yznden, baz renber ve esnaflar ellerine kelepe vurup benim imdiki mevhum suumun erikleri olarak taht- tevkife alnmalardr. kincisi: Kastamonu adliye ve zabtas gayet dikkatle bir aramada btn kitap ve mektuplarm ve gizli eyam aldklar halde, beni deil tevkif, belki kitaplarm ve eyam taahhdlerine binaen bana iade edeceklerini beklerken, birden Isparta mdde-i umumisinin tevkif ir zerine adliyedeki emanetlerimi almadan sevkedildim. Isparta'da gayr- mevkuf olarak bir sual cevab beklerken, en mthi bir cani gibi tecrid-i mutlak iinde gayet di bir bahane ile, yani bir jandarmann akam namazn yol stnde camiin dnda kazaya kalmamak iin klmama msaade etmesi bahanesiyle, yle bir vaziyet o mdde-i umuminin emriyle verildi ki; ifadeye gittiimiz vakit, hem benim, hem biare arkadalarma yolda imendifer iinde kelepe vurmalardr. 1311 ncs: Yirmibe sene evvel bir hadise bir mana verdim, dedim ki: "apka baa gelecek ve baa diyecek:" Secdeye gitme" fakat bataki iman o apkay secdeye getirecek, belki iman ona galebe edecek.." Bir zaman sonra apka kt, yine ben dedim: "ek, yaknin hkmn bozmaz" kaide-i er'iyesiyle apka bir ek verir, yalnz bir emaredir. Kalbteki iman ise, yakiniyyete, kuvvetli hccetlere dayand iin, o ekkin hkmn bozar, dalletten kurtarr. Hem bundan dokuz sene evvel, Isparta'da bir mdde-i umumi benim aleyhimde bir inad ile apka meselesini Eskiehir mahkemesine yazm. Ben de o zaman dedim: Bir eyi reddetmek ayrdr, cezas on sene olsa, onunla amel etmemek ve kalben beenmemek, btn btn ayrdr. Cezas olsa olsa bir ihtar, bir tekdir veya bir iki gn hapis olduu halde, ben mnzevi yayorum. Hem bam ok nezlelidir, ba ak olamam, ma'zeretim var... Fakat bu kanuna ilimemek iin, byle resmi makama

ve arya gitsem elimde tutuyorum, beyan ettim. 0 mahkeme ise, Isparta mdde-i umumisinin iddetine ramen beraetimi mttefikan verdii halde, gya ben apka kanununa kar red ile mbareze ediyorum diye habbeyi yz kubbe yapp, beni iddetli hasta ve gecelik libasmla ok kalabalk insanlarn ortasnda tehir etmeleridir. Drdnc: Size ifadelerimin hatimesi olarak takdim edeceim istid'amdr. Gayet kat' cevab verilen Beinci ua'nn(123) asln Dar-l Hikmet-il slmiye'de yazdm. Sonra baz mes'eleleri bu zamanda dahi mutabk kt iin, tam mahrem dedim. Sekiz senede bir veya iki defa elime geti,ayn vakitte kaybettirdiimiz halde, benim iznim olmadan o risaleyle isim mabeheti bulunan ve srf iman olan "Yedinci ua" eski harflerle tab' edilmesi sebebiyle; o yedinciyi, beinci u'a tevehhm edip, yirmi senelik Risale-i Nur eczalarnn ve on be seneden beri yazlan ve ele geen mektuplar, ne mrur-u zaman ve ne de af kanunlar ve ne de Eskiehir mahkemesinin tebriye ve tahliye ve tasfiyesini nazara almyarak, yle lzumsuz ve manasz sualler ve verdikleri yanl manalarla muahezeye alt. Ezcmle, yirmi sene evvel bir rivayete binaen demitim: "Dehetli Sfyan stanbul'da lecek, Dikilita'ta eytan baracak ve dnyaya iittirecek. Yani "radyo ile ld" diye iln edecek. te bu cmledeki "diye" kelimesini mdde-i umumi okumad ve itiraz etti. "Sen ld diyorsun" ben dedim: "diye " kelimesi var. Sonra sustu. (123)Gizli ellerde gezdii iin bir iki haiye kimin tarafndan ilave edildiini bilemediim zatlar yapmlar, baz ahslara tatbik etmiler. Ondan yeni yazlm tevehhm edilmi. S.NURSI 1312 Daha ok emareler var ki, bana kar bir habbeyi evham ve garaz yznden yz kubbe yapmlar. Hatta en acibi udur ki; hi bir eyi bulamadklarndan, Eskiehir mahkemesinden beraet kazandmz tarikatlk ve cem'iyetilik ve din hissiyat alet etmek, emniyet-i dahiliyeye zarar vermek ihtimal ve imkn gibi eski nakarat tazelemek ve yz elli sahifelik mdafaatm ile gayet kat reddedilen o aslsz bahaneler ile bizi muaheze etmeleridir. Ben btn bu aslsz bahanelere kar derim: Eer bu sekiz sene bana dikkatle bakan ve ilimiyen Kastamonu hkmetini ve dokuz sene evvel bir iki risalenin bir iki mes'elesiyle yalnz bir sene ceza verebilen, bakasna ilimiyen Eskiehir mahkemesini; ve bir sene evvel Risale-i Nurun btn eczalarn ay tetkikden sonra aynen iade eden Isparta adliyesini ittiham edebilmek; ve imdi benim mnasebetimle tevkif olunanlarn mnasebetleri derecesinde benimle ve Risale-i Nur ile mnasebetleri bulunan ve bu milletin ruhen en mbarek ve bir cihette ve keyfiyete ekseriyet tekil eden ve hadsiz ve zararsz mtedeyyin zatlar mahkemeye sokabilirlerse; O vehham m'terizler, Risale-i Nurun o meselesini muannid ve hakkmda evhaml Isparta mdde-i umumisi gibi inceden inceye tetkike alan ve yirmi senenin mahsln birden bu senenin mahsldr, hi af kanununa rastgelmemi diye bizleri onun ile ittiham ederek mahkemeye verebilirler. Yoksa koca milletin hazr olan dalet ve hak ve kanununu baz ahslarn hatr iin krmakla, en ziyade btaraf ve hi bir te'sirat- hriciye altna girmeyen ve padiahlar, di adamlar srasnda ve nnde diz ktren mahiyet-i dalet, onlar dairesinin haricine atacak. Ben Denizli mahkemesine teslim olmuum. Onu hakkmda hakiki bir dalet dairesi bilmek ve grmek Halkmn rahmetinden beklerim. (124)

Madem imdi hayatm Denizli mahkemesiyle alkadardr. Elbette shhatim dahi ona bakar. Ben hastalm iin efkatli bir hekim istedim, bekledim, gelmedi. Burada doktorlarn hey'etine yazdm istirhamnameyi, imdi benim merciim mahkemenin merhametli hkimlerine suretini takdim ediyorum. Doktorlara hitaben yazmtm ki: "Siz hakm olmak haysiyetiyle efkat etmek, sizin mesleke ehemmiyetli bir seciyeniz olmasn ve hakikat- mevti ve lm mahiyetini her taifeden ziyade sizin bilmenizin lzumunu.. ve kk bir kainat hkmnde olan insann terihatndaki Hikmet-i Rabbaniye, her meslekten (124) Hazret-i stad'n Denizli mahkemesinin balarnda syledii bu cmleleri ile temennisi, belki bir gayb ihbar gibi, mahkeme hakiki adalet ile Risale-i Nuru ve Nur talebelerini muhakeme etmi ve tarih beraet hkmn ve karar'n vermitir. A.B. 1313 ziyade mesleinizde medar- nazar bulunmas nokta-i nazarndan, mdde-i umumiden evvel, bizimle alkanz var. nk bu mes'elemizde btn vatan alkadar edecek olan Risale-i nura bir nevi taarruz ihtimali var. Risale-i Nur ise, sm-i Hakim ve sm-i Rahime mazhar olduu gibi, en ehemmiyetli bir esas da efkat olduundan byk bir manev doktordur. Her gn nev-i beerde otuz bin cenaze ile "lm haktr" diye imza edilen hakikat- mevtin tlsmn ve dehetli lmn sevimli muammasn aarak, srr- Kur'an ile lm yzbinler adam hakknda idam- ebed mahiyetinden karp terhis tezkeresine eviren.. ve ehl-i iman hakknda lm terhis tezkeresi olduunu o derece kat' isbat etmi ve hakik teselli vermi ki; yirmi seneye yakndr, zndklara, maddiyunlara, tabiiyyunlara meydan okuduu halde, hi bir feylosof hi bir mes'elesini cerh edememi olan Risale-i Nuru mdafaaya mecbur olduumdan ve shhatm bir ka cihette muhtel olmasndan, nazar- efkatinizi cidd bir surette rica ediyorum. nki ben on senedir bir hastalk sebebiyle haps-i mnferid hkmnde mnzev ve yalnz yaamm.. ve yirmi senedir yine itima ve manev bir rahatszlk cihetiyle hi bir gazeteyi ne okudum ve ne de dinledim ve ne de merak ettim.. ve yine ehemiyetli bir maraz- itima cihetiyle imdi iki sene ve iki aydr, zemin yzndeki harplerden ve hadiselerden hi bir haber almadm ve merak etmedim ve sormadm. Halbuki ben Risale-i Nur itibariyle binler adam kadar alkadarm. Saniyen: Geri ben on sekiz sene haps-i mnferid hkmnde yalnz bir odada yaamm. Fakat menzilim bu haps-i mnferid gibi dar, rutubetli, ufunetli, manzarasz deildi. Teneffs ederdim. Bir iki dostumla grrdm. Hem imdi ihtiyarm, yetmi yandaym. Hem zayfm, iyi bir hizmetiye ihtiyacm var. Hem krk elli senelik bir kulun illetine mbtelym, soua dayanamyorum. Bu geen ramazanda yalnz iki ekmek yiyebildim. Onun iin benim shhatimin muhafazas bu ar erait altnda vazifenize ve himmetinize bakar. Ehemmiyetsiz ahsm itibaryla shhatim dahi ehemmiyetsizdir, kymetsizdir. Fakat madem zararsz bir surette hem vatana ve hem millete hem idareye hem asayie hem inzibata byk faydalar tahakkuk eden ve yzbin adamlar onunla imanlarn tehlikelerden kurtaran ve yzotuz Risale binler nshalaryla nir-i efkr bulunan ve dnya cereyanlarndan hi bir cereyanla alkas bulunmyan ve siyasetten bilklliye tecerrd eden ve aslsz bir evham yznden bir seneden beri aleyhine hcum pln evrilen iman ve Kur'an ve srf uhrev bir taife-i azimenin mdafaas ve evhamn zararndan kurtarlmas benim shhatim ile ve i'tidal- demimle balanm. Elbette siz binler masum kirtlerin hayr dualarn kazanmak niyetiyle shhatimin eraitine ciddiyetle bakarsnz. Yoksa tevkif altna alnm bir mttehem ada

1314 mn shhatinin ne ehemmiyeti var diye, yalnz resmi bakarsanz, hekimlikteki hikmet ve efkat ve insaniyet incinecekler. Benim de imdiki insanlardan midim kesilecek. Ben imdi eskiden beri isti'mal ettiim kinin ve aspirine ok ihtiyacm var, bulamyorum. hem itihaszlk ve kulun beni skyor. Hayli ihtiyar ve oktan hasta ve ok zayf ve cidden ve tam mteessir. SAD- NURS (125) stad'n mdafaatnn bu beinci ksm olan mu'tedilne ve ilmlerin bir tetimmesi olarak, doktorlar hey"etine vermi olduu istidada gsterilen kanunsuz ve keyfi tarzda tazib edilmesinin bir dier kanunsuzluunun acib tarz da, savc muauininin ona kar gsterdii ve ak bir garaz ihsas eden tavr hadisesidir.Savcnn bu tavrnn bir nmunesi de yle dile getirilmitir: "Denizli C.Savcl vesatat- liyesiyle Denizli ar ceza mahkemesi Yksek Reisliine! Ben ve benimle beraber yetmi vatandan kanunsuz istinadatla, alt aydan beri taht- tevkif ve muhakememizi mucib olan mevhum bir crmden dolay mahkeme-i aliyenizde iddia makamn igal eden C.M.U muavini Cemil Sylemez, vazife-i kanuniyesini alenen ihll etmi ve bi- tarafln muhafaza edememi olduundan, mumaileyhin mes'elemizde mddei sfatyla iddia makamn igal etmesini u sebeplerden dolay reddediyorum: 1- Mdde-i umumi olan her ahs, iki tarafn hukukunu mdafaa etmekle mkellef iken, muavin Cemil; tek cepheden aleyhimize iddetle hareket etmekte bulunmas... 2- Ben yetmi yan mtecaviz bir halde ve lm derecesinde hasta olduum iin, yryemediimden hapishane mdrnn tensibiyle araba ile mahkemeye geldim. Bunu gren muavin Cemil, gazab ederek hapishane Mdr ve Bagardiyann tekdir ve isticvab etmesi ve hastalmn iddetinden ve Basur illetinin tazyikinden, huzur-u mahkemede terbiyeli oturmadmdan ikayetle mahkeme-i aliyenizde mteaddit defalar hakaretlerine maruz kaldmdan; merhamet ve efkatlerini tahrik ettiimden olacaktr ki, mahkemenin muhterem reisi tarafndan istirahatm iin beklettirilmiyerek hapishaneye gnderilmeme msaade etmeleri zerine, yryecek halde olmadm iin, beni bekliyen arabama beni binmekten men etmesi ve lm halinde pek glkle ve ellerim kelepeli olarak hapishanedeki mnferid menzilime gnderildiimdir (125)Denizli mdafaalar hususi defteri S:11.. Bu defterde "Zatnz bu ehirdeki umum hkimler ve hekimlerin ahs- manevisinin bir mmesili olarak dnp yle konuuyorum" diye yazldr. A.B. 1315 3- Yetmi yandaki zaif, ihtiyar ve hasta bir ahsn kamak tehlikesi ve ihtimali bulunmad kat'iyetine ramen, srf garaz olarak, halka tehir maksadyla ellerim kelepeli olarak mahkemeye gtrlp getirilmekliim kanunsuzluunu hakkmda kasten tatbik ettirmektir. 4- Alt aydan beri mdafaalarm yazdracak bir yazc bulamadmdan, mteaddit defalar yaptm ricalarmn istihza ile karlanmas.. Ve iddetle beni ihtilattan menederek hi bir talebe ile grtrmemesi ve hi bir kimseye mdafaalarm yazmaklma mani olmas..Ve bir ka gn evvel

hem yeni ve hem eski harflerle Ankara makamatna yazdm mdafaanamelerimin gnderilmesine mani' olmas ve eski yazlarla olan mdafaalarmn iyi okunabilmesi iin gndermek istediimi ricalarla yalvardm halde, reddedip bunlarda iade edilmiyerek msadere etmesi... 5- arda yazclara varncaya kadar: "Hocann yazlarnn yazlmamas..." hakknda tebliat ifahiyede bulunmak suretiyle yazc ve avukatlara nfuz etmesi... 6- Kastamonu'da bana hizmet eden ve ayr kouta mevkuf bulunan hizmetimin hizmetine ok iddetle muhta olduum hastalm srasndaki taleb ve ricalarmn reddedilmesi; aikr bir garaz- ahs hissiyle muavin Cemil'in aleyhimde olarak hareket etmekte bulunduundan; mma -ileyhin reddiyle yerine bakaca bitaraf ve hakikat- perver bir mddei umuminin ikame ve tayin buyrulmasn ehemiyetle rica ederim. 15. 3. 1944 Denizli Cezaevinde Mevkuf SAD- NURS (126) Yine ayn savcnn kanunsuz hareketinin bir nmunesini de stad Hazretleri bir para mdafaatnda yle gsteriyor: "Mahkmiyetimize hkmeden mahkemeyi ve aleyhimizdeki hakimlerini ebedi mahkm eden bu tecziye ve ta'zibimizde en acnacak ve dmanlar da rikkate getirecek en garibi ur ki: Bu dokuz ay zarfnda her vesileyle ahsma kanunsuz ihanet etmek ve za'af ve ihtiyarlm iin muhta olduum hizmetilerimden sebebsiz men'etmek ve mdafaalarm yazdrmak iin hapisteki arkadalarmla konuturmamak ve temas ettirmemek ve grltden ok mteessir olduum, hususen ibadet vaktinde ve ka defa ekva ettiim halde, yan bamda gayet haylaz genleri bulundurup benim damarlarma dokundurmak, hatta bil istisna btn ahs arzularma aksi ile muamele etmek ve arkadalarma ehemmiyet (126)Denizli Dosyas-1 S:15 1316 sizliimi syleyip beni rtmek ve haylazlar hrmetsizlie tevik fikriyle: "Said ii dse gelir elimizi ayamz per" demek ile(!) o mevhum cem'iyyet-i sivasiyyeyi(!) bozmak iin ihanetlerine kar; hadsiz kr olsun ki, sabr ve tahamml ihsan edildi(127)" Gadderane kanunsuzluklarn bir nc nmunesi de, stad Hazretleri doktorlar heyetine yazd istid'asna kar bir cevab -Yine savc muavini Cemil Sylemez'in mdaheleleriylealamamas zerine, bilmecubriye emniyet mdrl ve zabtasna yazd bir dilekesinde grlmektedir. yledir: "Emniyet dairesindeki hey'et-i zabtaya bir maruzatmdr: Efendiler! Benim bama evham yznden gelen hadise ile hey'et-i zabta, emniyet-i dahiliye cihetiyle ok alkadardr diye size de bir hakikat beyan edeceim. nk hem Kastamonu'da, hem Ankara'da, hem Isparta'da taharri memurlar ve komiserler bizim esrarmz anlamak iin ok temas ettiler.. Kastamonu zabtas bildiki, biz zabta vazifesine endie vermek deil, belki yardm ediyoruz.. Ve Isparta zabtas dahi mteaddit temasnda bizi ve Risale-i Nuru ve kirtleri asayi ve inzibat cihetinde yardmc ve dost grmeye baladlar. Hatta en mahrem esrarmz ki,

Isparta mdde-i umumisi dinlemesinden tel ettii halde, bil tereddt Isparta zabtasna verecektim ve benimle gelecek sivil komiser ile gnderecektim. Fakat beni kelepelediler. Onlar da gelmediler. Ben de gnderemedim. Evet, geri ahsm itibariyle ehemmiyetsizim ve kymetim yok. Fakat krk senedir memleketin ok yerleriyle alkadar olmuum. O yerlerde cidd dostlarm ve hakiki kardelerim, Risale-i Nur dersinde arkadalarm kesretle varlar. Eer onlarn vaziyeti inzibat ve asayi lehinde olmasayd, elbette imdiye kadar vukuatlar grnecekti. Halbuki hem Eskiehir mahkemesinde hem bu defada, vukuata binaen deil, belki imkanata bina edilmi.. Yani yapm diye ilimiyorlar. Belki yapabilir diye evham yznden iliiyorlar. te burann zabtasna en mahrem esrarm -bilaperva- iine alan mdafaatm isterlerse takdim edeceim. nki ekser vilyetlere Risale-i Nur ve kirtleri girmiler. Herhalde Denizli'ye eer girmemise, girecek... Byle hasb, fahr bir tarzda, fenal, ahlkszl, anarilii, serserilii izaleye cidd alan ve te'siratn Kastamonu'da ve Isparta havalisinde gsteren ylmaz ve geri ekilmez bir inzibat kuvvetini, burann Emniyet dairesi nazara alp asayi lehinde isti'mal etmek varken; bu kuvvete pheli ve mttehem nazaryla baksa, bir ka cihette zarardr diye arzediyorum. (127)Ayn eser S: 66 1317 Ben burann adliyesine kar ehemmiyetsiz ahsm deil, belki memlekete zararsz bir surette menfaatl ve kymetli Risale-i Nur ve kirtlerini nazara alp mdafaa ettiim halde; "Sen kendini mdafaa et ! diye beni acib bir cn tarznda hereyden ve konumaktan tecrid ve haps-i mnferide ve shhatime ve ihtiyarlma tam dokunacak bir ekilde soktular. Bir ka gn bir doktor geldi.. yle bir acele ile bakt ki , gya mttehem ve vatana muzr bir ahsiyetin shhati ne ehemmiyeti var? diye manasn fehmettim. Daha onlara yazdm istirhamnameyi vermedim. imdi en son size de mracaat ediyorum. Bu gurbette hi dost bulmayan ve herkes ona mttehem nazaryla bakan bir adamn derdini de dinlemek gerektir.Bir vazife ile bir sivil polis gnderebilirsiniz.Ta ki hakikat- hali anlasn, size haber versin.. ve Isparta ve Denizli adliyelerine kar mdafaatmn suretini size getirsin.. Ve zabtayla Risale-i Nur kirtlerinin ortasnda anlamamazlk girmesin. Haps-i Mnferidde SAD- NURS (128)" Batan buraya kadar nmunelerini verdiimiz mdafaa ksmlarnda grld zere, Hz.stad hakknda isnad edilen sularn hlasalar ylece sralanabilir: 1- Gizli cemiyet kurup hkmet icraatyla mbareze etmek.. 2- Dini alet ederek ahs nfuz te'min etmek.. 3- Cumhuriyet ve Atatrk inklablarna kar mbareze etmek... Evet, bunlar ve benzeri gibi ok basit ve hibir zaman Bedizzaman hakknda isnad edilmesi mmkn olmayan ve hibir surette bu gibi kk ve basit ve cz' iler onun anna yakmyan isnadlarla

mahkemeye verilmesiyle; Bedizzaman'n muazzam ve cihan deer ve btn mkilleri halleden ilm mdafaalar meydana kmasna vesile olmutur. Bylece Hazret-i Bedizzaman, keskin ve gayb-bin, dekaik-aina ferasetiyle Kefettii ve mdafaalarnda hakik ehresini ve maskeler gerisinde srtan riyakr yzn aa karp ortaya koyduu meselenin gerek taraf ki; Zahiren Beinci ua' Risalesi vasile edilerek, pek geni ve byk apta hcum ve taarruzlarnn asl mahiyeti Beinci u'a olmayp, belki iman billah hakikatn ve Vcud ve Vahdaniyet-i lhiyye imann gne gibi ispat edip gsteren "Asa-y Musa. Miftah-ul man ve Hizb-l Ekber-i Nuri" gibi Nur Risaleleri olduudur. te Hazret-i stad bu mevzuda, hapisteki tale (128)Sirac-n Nur-2, S: 319 1318 belerine u kesin ve hakikatl malmat vermektedir: "Aziz Sddk kardelerim, bize kar bu geni ve ehemmiyetli hcum ve tecavzun hakiki sebebi Beinci u'a olmadn, belki Hizb-n Nur ve Miftahl-man ve Hccetllahil-balia olduunu bu fecirde bir ihtar- manev ile hissettim. Dikkatle Hizb-n Nuriyi ksmen okudum. Miftah da dndm. Zndklar kfr- mutlak mesleini bu iki keskin elmas klnlarn darbelerine kar muhafaza edemediklerinden, bir para az siyasetle mnasebeti bulunan Beinci ua' zahir bir sebep gsterdiler. Hkmeti ifal edip aleyhimize sevkettiler. Aynen bu ihtar ile beraber hatra geldi ki; Bir ksm zaif kardelerimiz muvakkaten vazgeseler, belki kendilerini bu beldan kurtarabilirler diye izin vermek istedim. Birden ihtar edildi ki: Bu derece alkas devam eden ve iki defa bu imtihana giren ve mukabilinde bu kadar zahmet ektikten sonra, faydasz zararl kalben vazgemek deil, belki yalnz onlar aldatmak iin srf zhiri bir itinab gsterebilir. Yoksa hem kendine, hem bizlere, hem kuds mesleimize zarar dokunur, cezas olarak aksi maksad ile tokad yer. SAD- NURS (129)" Hazret-i stad aynen bu mevzu gibi,1952'de verildii stanbul Genlik Rehberi mahkemesinden sonra da buyurmulardr ki; "Gizli dinsizlerin asl hedefleri Genlik Rehberi'ndeki tesettr meselesi deil, belki ondaki onlarn bellerini kran "Hve Nktesi" ve Nur leminin Bir Anahtar Risalesindeki tahkik iman dersleri olduu halde; Rehberi bahane ettiler mealinde bir beyan olduu malumdur. te ayn hakikat ve mahz- hak olan Hazreti stadn bu beyanlar gsterir ki; Trkiyede dinsizlik ve boleviklik yerletirmek iin, kanunlar perdesi arkasna saklanp, kendilerine siper ederek; Hazret-i stada isnad ettikleri maddeler vevinden bir ka sahte maske bulmular ve bunlara din inkiaf hkmetlere ve kanunlar eliyle baltalamak iini maalesef bir derece becermilerdir. Lkin hakiki ehreleri ve oynadklar rollerin arkasndaki maskeli sahte yzleri iman dahisi olan Hazreti Bedizzaman gibi bir ehl-i feraset ve hakikatn hurdebin ferasetiyle kefedilmi ve Risale-i Nurun iman hizmetiyle maskeleri drlm ve eytan plnlar tar u mar edilmitir Elhamdlillah... (129) Denizli Kastamonu Lahikalar asl S: 79

1319 ALTINCI KISIM: Nur talebelerinin ileri gelenlerinden bazlarnn ksack birer mdafaalardr ki, ksa ve z olmasn Hazret-i stad emretmitir (130) Bu mdafaalardan sadece iki nmune alabileceiz. Geri kalan ksmn bilhassa Osmanlca ualara havale ediyoruz: 1- Nur talebelerinden Hsrev Altnbaak'n 3 ubat 1944 gn Denizli Ar Ceza mahkemesinde okuduu ifadesinden baz blmler: "dini eserlerini okuyup yazmakla, cidden istifade ettiim Bedizzaman Hazretleriyle uzun senelerden beri yakndan alkadarlm kesmi deilim. Risale-i Nur nmndaki eserlerinin hemen hemen hepsini de okumu bulunuyorum. Barla'da, Isparta'da, Eskiehir hapishanesinde kendisiyle beraber bulundum. Daha sonra da muhaberemi kesmedim. Ben bu vatann bir z evld ve Trk milletinin bir ferdiyim. Dindarlk ve Mslmanln telkin ettii faziletkrlnn hakikaten meftunuyum. yi olmak ve iyilik edenleri sevmek ve iyi olanlarla arkadalk etmekle iftihar ederim. Daha bu gibi yksek seciyeler arkasnda koan bir ferdim. On iki seneden evvel Hakkn ltfiyle Bedizzaman Hazretlerine vasl olmu ve eserlerini okumuum. Mslmanlk dininin pek byk kudsiyetine ve pek yksek fazilet telkin ettiine bu eserleri okumakla muttali' oldum. Asar- Nurun ve mellifinin; bu milletin iki hayatlarnn saadetlerine altklarna o kadar bariz deliller grdm ki; bu delail karsnda hayran olmamak elden gelmiyor... Sebeb-i ittihamm olarak ileri srlen, evimde aramada bulunan Risale-i Nurun bazlannda bugnn grne uygun gelmiyen bir iki cmle ile, bazlarnda imzalarmn bulunmas ve stad'm Bedizzaman'a yazdm eski ve yeni mektuplarmn ele gemi olmasdr. Te'lifleri eski olan yz krk ksur Risalenin hepsi de Eskiehir mahkemesi safahatndan gemi risalelerdir. O mahkeme, imdi huzurunuzda bulunan be alt arkadamla, bana yzaltm nc maddeye istinaden kanaat- vicdaniye zerine, ihtimal ile ceza verirken, yz ksur arkadamz beraet ettirmiti. Bugnk ittiham edilmek istenildiimiz isnadlar, o gnde de vard. Tarikatsnz... Cemiyetisiniz... Halk hkmet aleyhine tevik ediyorsunuz!.. Ben yksek mahkemenize arzederim ki, bizler hakikaten ehl-i garazn kurban bi-gnah kimseleriz.Hem iimizde esaretin acsn tatm olanlar var. Millet ve hkmet mefhumunun ne demek olduunu bilmiyorlar deiliz. Eski cezamza yeni bir ceza daha ilve etmekle, bizi daha ok ezmeyiniz. Eskiehir mahkemesinde sylediim u szlerimi, imdi bu yksek mahkemenizde de tekrar ediyorum: Bize stad'mz tarikat dersi vermi deildir. Hem stad'mz yalan asla irtikab etmezler. Siyaseti oktan ter (130)Denizli-Kastamonu Lahikas S: 79 1320 kettiini daha Isparta'da iken, kerratla a'zlarndan iittim. Hem de biz hi bir cemaatin mensublarndan deiliz. Ancak u Mslman milletin dindar birer ferdiyiz. HSREV(131)" 2- Nur talebeleri byklerinden ve Denizli Hapishanesinde tutuklu iken vefat eden ehid-i merhum Hafz Ali Efendi'nin mahkemede okuduu ifadesinden baz blmler:

... Ben Risale-i Nuru hakaik-i maniye ve kur'aniye ve kevniyeyi kat' brhanlarla izah edip, insanlarn yzn ahirete eviren, dnyadan ziyade ahirete sevkeden mukaddes bir eser bulup, binler menfaat grmm. Garaibtendir ki: Bu sr iddianamede kefedilip "Dnyay unutturacak derecede telkinat- diniye verilmi" diye yazl olduu halde, siyas cemiyeti, tarikat, halk hkmet aleyhine tevik ediyorlar diye olan ittihamlarla nasl kabil-i te'lif oluyor? Evet, ben Risale-i Nurdan hemen ekser paralarn anlyarak okuduum gibi, stad'm Said-i Nursi'nin dahi on iki seneye yakndr en gizli ve en ince esrarna kendimi vkf biliyorum. Ben ne Risale-i Nurda ve ne de stad'mda emniyet ve asayie zarar verecek bir emare ve bir meyil grmediim gibi, asayi ve emniyetin temel talarn onlardan rendim. Mddet-i mrmde mahkeme safahatlarn ancak bu defa grdm gibi, u benim gibi sulu olarak huzurunuzda bulunan cemaat- nuriyenin de ifadelerinden, benim gibi olduklarn anlyorum. te byle srf ahireti iin Kur'ann i'caz- manevisinden gelen Risale-i Nuru okuyup kendi istifadesine alan bir ehl-i Kur'an ve ehl-i hireti cezalandracak bir kanun tasavvur etmediim gibi, ittiham edildiim siyas cemiyetilik ve tarikatlk ve halk hkmet aleyhine tevik etmek gibi sularla hi bir alkam olmadndan yksek mahkemenizden beraetimi taleb ederim. HAFIZ AL(132) (131)Osmanlca ualar S: 338 (132)Osmanlca ualar S: 340 1321 3- Hazret-i stad'a Kastamonu'da be alt sene hizmet ve ktiblik yapm deerli din limi Mehmed Feyzi Efendi'nin mahkemede okuduu mdafaasdr: "Yedinde beyzseksen cild ktb- ilmiye ve diniye bulunduu resmen sbit olan bir insann ilme ne kadar mtak ve hakikata ne kadar k olduuna baka bir delile lzum yoktur. Byle bir insann yaknnda bulunan bir din liminin ilminden alkasz kalmas hi dnlemez. Miletin saadet ve selmetini yegne hedef tanr, dnyevi hi bir emel tamaz muhterem bir zatn hizmetini ediim ve onun feyzinden tefeyyz etmek kasdn gdm byk bir crm telakki edilmi. Ben Risale-i Nur mellifi olan stad'm be senedir tanrm. senedir mtemadiyen hakaik-i imaniye ve Kur'aniyeyi ders almak iin yanna gittiim gibi, eserlerini de okudum. Ne eserlerinde ve ne de kendi fikrinde bize isnad edilen sularla alkadar bir kelime bile grmedim. Ben yksek seciyeli bir milletinin bir ferdi ve bu vatann bir evldym. Ben Risale-i Nuru hakaik-i imaniye ve Kuraniyyeyi izah ve ispat eden iman ve din, hak ve hakikat bir eser olarak biliyorum. Hem meydandadr. Bu hakikat yksek vicdanl hey'et-i hkimenin tetkikatnda tezahr edeceinde phem yoktur. Asla yalana tenezzl etmem. Yemin ederim ki, hi bir cemiyet ve tarikatla alkadarlk yoktur. Efendim, dindar bir adamn hedefi siyaset olamaz. Biz iin hakikatn biliyoruz. Dindar bir adamdan hyanet beklenemez.

Said-i Nursi'ye hizmet mes'elesine gelince: lminden ok istifade ettiim bir zata hizmeti ma'aliftihar yaptm burada tekrar ederim. Bundan piman deilim. Dilimi Krteye evirmekliim iddias ise, ok gariptir. Bir insan lehesini deitirebilir mi? Benim kklmden beri lisanmn bu tarzda olduuna beni bilen btn Kastamonu'lular hiddir. Sakal mes'elesine gelince: Bsbtn acib bir iddiadr. Peygamberimizin snnetini gen yamda tatbik ediimi crm sebebi addetmek, akideme ve hrriyetime karmaktan baka ne ile izah edilebilir?... Ben stad'mn evine mtemadiyen zabtann gz nnde giriyordum. Polis dairesi tam karmzda bize bakyordu. Polis dairesinden dinlense, grtmz iitilirdi. Bir cem'iyetin serktibi olarak ilerini senelerce evirmi olan bir insann uzun mddet zabtann gz nnde, irtikb- crmden ekilmemesine imkn var mdr? Mektuplarn mahiyetine gelince, bunlar sorulan mesail-i diniye ve ilmiye-. ye mteallk ve Risale-i Nur nasl sar- ilmiye ise, bu mektuplar da ayn 1322 eserin eczalardr. Bunlarda hi bir siyas taraf dnlemez. lim, siyaset olamaz. Risale-i Nura kirt olmak, sadece o kitaplar okumaktan ibarettir ki, bu da bir vazife-i diyanettir... ayet bu halis ve her trl riyadan zade vaziyetim bir ceza grmekliime sebeb tekil edecekse, Hasbunallah ve ni'mel vekil demekten baka elimden ne gelir?... M. FEVZ PAMUKU 4- Plevne kahraman Sadk Paa'nn z torunu Takprl Sadk Bey'in mdafaatndan: "stad'm Bedizzaman Said-i Nursi'yi mukaddes ve hak dinimizi nurlandran ve ebede kadar nurlandracak olan Kur'an- Aziman tefsir ve terih eden bir din limi olarak biliyor ve tanyorum. Kanunda msarrah din hrriyetinden ferden istifade ederek; din ve iman, ahlk ve itima bilgilerimi kuvvetlendirmek ve bilmediklerimi renmek gayesiyle, ilk ve hazrlk tahkikatlarnda isimlerini sylediim stad'mn Risale-i Nur eserlerini okudum ve bir ikisini de yazdm... Makam- iddiaca serd ve iddia edilen tarikatlk ve cemiyetilik hakknda veya din mukaddesat alet ederek devletin emniyetini ihll edecek bir tarzda hi bir imaya dahi muttali olmadm.. ve byle bir mevzuya dair hocam ziyaretimde bir sz ve bir fikir dahi duymadm ve hissetmedim... stadm Bedizzaman'n Kzl caz namnda manta dair eseriyle, ark ve Garpta ilm-i mantn me'haz olan bn-i Sinalar geride brakan ve Risale-i Nur ile, slm leminde eserleri menba- ilim olan Fahr- Razi, Sekkak, Seyyid erif-i Crcan ve Taftazan gibi ilm-i beyan ve akaid ulemalarna tefavuk eden bir limin eserlerini okumann ne dereceye kadar bir u tekil edeceini dnemiyorum. Genlik sarholuunda sermaye-i hayatm dnya ve ahiretine zararl ve ifrat bir derecede israf ile geirmi ve baz uygunsuz ahval bende mzmin bir iptil halini almt. Ancak bu din ve iman ve ahlk ve itima eserleri okumaklmla tehzib-i ahlk yoluna dnebilmiimdir... Vukufsuz, behresiz mnekkidler tarafndan noksan zabtnamelere ve cesaret-i ilmiye ve medeniye sahibi olmadklarndan tarafgirane mtalaalarna binaen tanzim ettikleri gayr-i ilm ehl-i vukufun raporlarna deil, ancak ve ancak o hakikat zerinde selhiyet-i ilmiyesi msellem ve muhakkak

lemadan mteekkil ehl-i vukufun verecei bitarafane raporla tecell edeceini takdiri phesizdir. Bu hakikatta merkez-i hkmette selhiyetdar makamatn tensib ve ta'yini ile teekkl eden ve beynel milel tannm yksek ilim adamlarndan ve profesrlerinden mteekkil ehl-i vukufun 1323 tetkikatyla Risale-i Nurun hazine-i Kur'an'dan ald kuds ve ulv felsefe ve beyannn cerhedilmez bir hakikat olduu phesizdir... M. SADIK DEMRELL(133) 5- Merhum Tahiri Mutlu Aabeyin ifadesidir: "Ben Isparta'nn Atabey nahiyesinden olduum halde, Bedizzaman Hazretlerini Kastamonu vilyetine gittikten sonra, mteveffa kardeim Hafz Ali delletiyle be sene evvel tandm ve Nurlu eserlerden ksmen okudum ve yazdm. O zamana kadar gafletle geen genliimin sarholuundan beni kurtarmaya mil olan Risale-i Nurun mellifne kar duydum bir itiyakla kendisini ziyarete Kastamonu'ya kadar gittim. Kendilerini bizzat ziyaret ettim. Gerek stad'm Bedizzaman Hazretlerini ziyaretimde ve gerek eserleri olan Risale-i Nurda ve gerekse Risale-i Nura talebe olanlardan imdiye kadar bize isnad edilen halk hkmet aleyhine tevik etmek.. Veya siyas bir cemiyet tekil etmek.. Ve yahut tarikatlk etmek gibi sulardan hi bir ey ne iittim ve nede grdm. Ben saf ve temiz ruhlu arkadalarmn ahiretlerine ve imanlarna hizmet etmek maksadyla hizbl Kur'an ile Hizb-n Nuriyi, paras ahsma ait olmak zere sevgili stad'mn msaadeleriyle tab' ettirdim. Daha sonra sevgili stad'mn msaadelerine bakmyarak beyz adedini bin lira mukabilinde Ayet-el Kbra risalesini m'min kardelerimin istifadelerini temin maksadyla eski harfle tab'nda mahzur grmediimden ve esasen o eser srf iman ve uhrev bulunduundan tab' ettirmitim. Her naslsa tab' edilen nshalarnn tamam sandyla beraber, biz hapse konulduktan sonra mdde-i umumilike Isparta istasyonundan alnm... Yukarda arz ettiim gibi, hayrhahlktan baka cemaatlarnda ve risalelerinde ve stadlarnda birey grmedim. Bu zmre-i nuriyenin iine kendimi en son girmi bir kirt biliyorum. Arkadalarma iyilik etmekten beka bir gaye takib etmediim phesiz imdiye kadar anlalm olduu kanaatyla, u ifademin, dier kardelerim gibi hsn- niyetle sylenmi bir ifade olarak kabuln yksek mahkemenizden diler, beraetimi taleb ederim. Atabeyli TAHR MUTLU(134) (133)Osmanlca ualar S: 354 (134)Osmanlca ualar S: 357 1324 6- Merhum Ahmet Feyzi Kul'un mdafaasdr. "ddia makam bizi zorla cem'iyeti yapp, bir ksm temiz ve fazilet k

vatandalar her ne pahasna olursa olsun, tecziye ettirebilmek maksadyla, bir trl mevhum cem'iyetilik teranesini elden brakmyor. Halbuki ne safahat- muhakeme ve ne de vesaikin tetkiki, iddia makamnn bu iddiasn hakl karacak sarih ve msbet hi bir delil tesbit etmi deildir... lk iddianamede ahsm iin serdedilen bir ok ind ittihamlar meyannda, yz doksan be para kitabn yedimde bulunmas keyfiyetidir ki, sorguya verdiim ve bilhare iki defa mahkeme-i liyenize sunduum itiraznamede cevap verilmi. Bu srn listesi evrak arasnda yoksa, bunlarn esamsinin hakikatinin tavazzuhu namna Aydn'dan sorulmas taleb edilmiti... Makam- iddiann bizim vaziyetimizi anlamad ve anlamak istemedii mes'elelerden birisi de; laikliin telkkisi tarznda rastlanr. Memleketimizde en ok su-i tefsire ve su-i isti'male uryan bu tabir, devlet rejiminin hakiki mahiyetini kavramyan bir takm sath beyinler nazarnda, sadece dindarlk dmanl manasna alnyor. Franszca'da "Cismani" demek olan bu tabir, Ruhan teokratik kelimesinin zdddr. din ve mezheb ve akide meselelerinin daha ok bitaraf olmas istenilen idare ilerine kartrmamak demektir. Evet yalnz idarecilikte din icablarn dnda kalmak demek olan bu tabir, hi bir zaman dini imha etmek, din hayat baltalamak, dindarl ta'yib ve takbih ve tezyif ve tazyik etmek manasna gelmez. Bil'kis amel mahiyette vicdan hrriyetlerine azam derecede yer vermek ve bu meyanda din serbestiyi de en yksek derecede tanmak demektir. Din vazifelerinin ifas, din hakikatlarnn renilmesi ve bu hakikatlara uygun kanat ve iman tanmas ve kanaatlarn dindarlar arasnda izhar gibi din hayatn tecelliyat olan safhalar ise, bu hrriyetin tezahr tarzdr. Maalesef akidesizlii ve maneviyatta mahrumiyeti yegne meziyet ve mazhar- mbaht bir irfan ve ilericilik nianesi addeden ve srf bir eser-i taklid olarak; Garbn eskimi, rm, iflsa uram ve amel sahada insanlk ve fazilet fikirlerini ifna suretiyle ruh-u insaniyeti ykm olan hayat, baz inkar mesalik-i felsefesini, hakikatn yegne tarz- ifadesi zanneden bir ksm sath beyinler, din hayatn vatandata tecellisi ftr ve zarur olan bu muhtelif tezahrlerini liklik prensibine bir tecavz ve taarruz telkk etmektedirler. Vatandan mesela malmat- diniyesini renmek iin cehdi ve bu uurda hsn- zan ettii herhangi bir ilim menbana mracaat etmesi ile; din esaslar vesile ittihaz ederek siyaset propagandacl yapmas ve iddia makamnn her vesileyle belirttiine gre, din hkm halinde idareye sok 1325 mak iin icra-i faaliyet etmesi, baka baka eylerdir. Birisi din hayatn ve memleketimizde temel hak olan vicdan hrriyetinin bir zarureti, dieri de bir siyaset dalavereciliidir. te iddia makamnn bir trl anlamak istemedii budur. Makam- iddia din hakikatlar renmek iin, her naslsa bir ilim menba etrafna toplanm grnen saf vatandalar, baz ahs ve samim kanat- diniye tamalarndan dolay bir siyas cemiyet manasnda grmek istiyor. Bu hayat yaayan biareleri, "Devletin laiklii ile muaraza ediyorlar. Devletin prensibini ykmak istiyorlar" eklinde gsteriyor. Vatandan yakn bir mazide hakaik-i slmiyeyi Avrupa lem-i Hristiyaniyetine kar mdafaa iin seilmi yegne bir irfan menbann ilminden hissemend olmasn bir trl hazmedemiyor. te biz bu haksz ve sakat grnn kurbanyz. Bu grte srar eden ve bir sr bgnah vatandalar haksz yere bu damga ile damgalyarak, ceza grmelerini can u gnlden istiyen muhterem mdde-i umumi, bu emelinin tahakkuku iin en yksek ilm nfuz ve otoriteyi haiz bir ilim ve ihtisas heyetinin raporuna, devlet merkezinde en yksek adl makamn manevi mrakabesi altnda, reddedilmez edilleye msteniden yaplan esasl inceleme neticesine de sayg gstermiyor.

Bilkis ahsiyetleri mehul, ehemmiyetsizlikleri ve garazkrlklar malum eski ehl-i vukufun gayr-i ilm ve srf hiss temayltn tercih ediyor... Ve bu ilm ve resm ve en yksek ehliyete mlik heyetin kanaatlarn, yksek mahkemenin takdir hakkna bir nevi mdahale telkki ediyor. Kendi hissiyatlarnn mrevvici olan dierlerinin, bizim gizli bir teekkl vcuda getirdiimiz eklindeki karar ve kanaatlarn her nedense mahkemenin takdir hakkna saymyor. Adalet terazisinin bir tarafndaki hukuk-u devlet addedilince, artk dier tarafta kalan ferd iin hi bir hak tanmamak, btn mzaheretleri devlet hesabna ve devlet lehine kullanmak ve bu durum sebebiyle hakknn mdafaas gleen ferdi ve ona bal ailesinin mukadderatn kurban etmek, adaletten anlalan mana ve hikmet-i idare icabatndan m oluyor? AHMET FEYZ KUL(135) Denizli hapis hadisesinde bulunmu Nur talebelerinden mdafaa yazan on be kiiden yalnz altsnn numunelik mdafaalarndan blmler aldk. Geri kalan ve mdafaalar buraya alnmyan Nur talebeleri de unlardr: 1- nebolu'lu Ahmet Nazif elebi nebolu'lu Selahaddin elebi (136) Denizli Kastamonu Lahikas S: 74 1326 Milasl Halil brahim 4- Kastamonulu hsan Srri 5- stanbul'lu Emin Hoca 6- ayc Emin 7- Kastamaonu'lu Hilmi 8- Atabeyli Abdullah avu 9- Savl Mustafa avu...! Sadedimize dnyoruz: Evet, btn bu cerhedilmez ilm, ispatl ve delilli mdafaalar.. ve bata Hazret-i stad olmak zere btn Nur talebelerinin samim, halis hal ve durumlar ve hapis iindeki ok azim ve ayan- takdir iradkr hizmet ve faaliyetleri.. Ve Ankara ehl-i vukufunun msbet ynde arlkl raporlar.. Ve ondan bir buuk sene nce Isparta Ar Ceza Mahkemesinin vermi olduu beraet ve iaede karar nazara alnarak; Denizli Mahkemesi adalet-perver Hkimleri kendi vicdanlarnn sesine kulak vererek; hrici tazyik, propaganda ve gizli direktiflere ramen; neticesi neye patlasa patlasn, hukuk ve adaleti rehber alarak 15 Haziran 1944 perembe gn tarih kararn verdi. BERAET VE BTN NUR RSALELERNN SAHBLERNE ADES!.. Bu beraet, din dman gizli zndklarn balarnda patlyan bir bomba tesiri yapmtr.nk kanun, hukuk ve adalete gre artk Risale-i Nur

eserleri ve onun talebeleri tamamen serbestti..Ve bu beraet karar, onu takib edecek umum beraet kararlarna yol am olacakt.Nitekim yle oldu da...Fakat nerede?.. Hukuk ve adalet de ne imi?.. Herey kendi keyf ve arzularna gre olan alt oku zihniyeti bu beraet kararna hi de sayg duymad.Sayg yle dursun, hi tanmad bile... stad Hazretleri ve Nur talebeleri bu tarihten sonra daha ok takib ve tecessslere maruz kaldlar... Denizli Ar Ceza Mahkemesinin dil hkimler heyeti u zatlardan mteekkildi: 1- Reis: Mula'I Ali Rza Balaban 2- Birinci Aza: Isparta- Senirkent kazasndan ve uzaktan Tola ailesine akraba, Hkim Hasna ener Hanm 3- kinci Aza: Hakk Tzner 1327 stad Bedizzaman Hazretlerinden "Hkimi-i Adil" Unvann kazanan Denizli Ar Mahkemesi Reis ve azalarnn ittifakla verdikleri gerekeli tarihi kararlarn yle yazmlardr: "DENZL AIR CEZA MAHKEMES 15. 6. 1944 gn ve 199-136 sayl karar. hidlerin ifadeleri de, maznunlara atf ve isnad olunan suu iledikleri hakknda adem-i ma'lumat beyan etmiler. Bilhassa Ankara Ar Ceza Mahkemesi a'zasndan Emin Bke'nin riyaseti altnda ehl-i vukuf intihab olunan; Ankara Diyanet leri mavere heyeti a'zasndan ders-i amm ve profesr Yusuf Ziya Yrkn.. ve Ankara Dil Trih Fakltesi arkiyat Enstits mdr Necati Lugal.. ve Trk Tarih Kurulu ve Trk slm kitaplar derleme hey'eti azasndan Yusuf Aykut tarafndan tanzim klnan, evrak arasnda mevcut raporlarndan "Saidi Nursi'nin yekn-yekn tetkik olunan risale ve kitaplarnda: Halk dini ve mukaddesat alet ederek devletin emniyeti ihlle tevik etmek veya cem'iyet kurmak kasdnda olduunu gsterir bir sarahat ve emare olmayp, kendisini yegne lim mahiyetinde gster 1328 meye merakl bir tavr taknd, mevkuflardan Said-i Nursi'nin mensuplarna gelince: Onlar Said-i Nursi'nin zihnen normal olduu bir zamanda ilm ve ekseriye vakfane eserlerine kaplarak cezbeli ve ruh heyecan halinde yazd gayr-i ilm eserlerine aldanmlar ve onlardan dahi din mes`elelerini ve Kur'an hakikatlarn reneceiz diye sfiliklerinden peine dmler ve bunlar hsn- niyet sahipleri olup, srf din itikad ynnden Said'e ve okuduklar risalelere ballk gstermekte, bu maksadla yaptklar muhabere mektuplarnn mnderecat da hkmete kar kt maksad beslemedikleri ve bir cem'iyet veya tarikat kurmak fikriyle hareket etmedikleri anlalm olduuna" mtedair olduu grlm... Ve her ne kadar evrak arasnda mevcut sorgu hkimliince, Denizli ehl-i vukuf raporunda Said-i Nursi'nin baz sarndan istidll tarikiyle ve mesnedsiz olarak kendisinin ve mensublarnn hkmete kar kt bir maksad besledikleri beyan olunmakta ise de, evrak- tetkikiye mnderecatna ve uhudun, maznunlara atfen ve isnad olunan ef'al hakknda gayr- sahih malumat beyan etmelerine.. Ve Ankara Ar Ceza Mahkemesiyle yaptrlan ehli vukuf raporu, mahiyet ve mnderecatna gre,

ayan- ihticac ve iltifat grlmemi ve esasen maznunlarn ekseriyet-i azimesi okumak -yazmaktan aciz bulunmu.. Dier ksm da kendilerini ibadet ve taate vermi olduklar... Binaenaleyh, devletin emniyetini ihll edecek mahiyet arzeden erait ve evsaf haiz kimselerden olmadklar tezahr ve tahakkuk etmi.. Ve Mahkemenin kanat- vicdaniyesi de bu merkezde tecelli ve tahasss etmi olmakla; mdde-i umuminin tecziyeleri hakkndaki mtalas, yukarda zikri tadat olunan delile kar gayr-i varid grldnden reddi ile; zan altna alndklar ef'alden BERAETNE ve baka sebeple mevkuf deillerse TAHLYELERNE mttefikan karar verildi.15. 6.1944 Denizli Ar Ceza Mahkemesi ittifakla verdikleri beraet kararlarna hkmleriye imza ediyorlar: Reis A'za: Aza Ali Rza BALABAN Hasan ener Hakk Tzner AYAN-I TAACCB SRN BR TEVAFUK Denizli hadisesinin balangcnda ve sonunda iki Ali Rza, ikisi de Mula'l, Bedizzaman Hazretleri'nin ma'ruz kald zulm ve tecavzn karsna dikilmi ve stad Bedizzaman' maddeten ve manen mdafaa etmilerdir. BRNC AL RIZA: Osmanl Devleti son devrinin yetitirdii mmtaz limlerinden ve ilm-i eriat ve ulm-u slmiyede sz shibi olanlanndan olarak Darl-Hikmet-il slmiye Reis muavinlii ve Meihati slmiye'nin Fetva Eminlii vazifelerinde bulunmu, Mulal Ali Rza Efendi, stad'n Denizli hapis hadisesinden bir sene kadar nce, stanbul'da arkl ihtiyar bir hoca ve eyhin; Din dman evrelerin kandrmalarna ve evham vermelerine gelerek, Hazret-i stad Bedizzaman hakknda ok nseza, galiz ve hi ehl-i ilim ve tasavvufa yakmyacak bir 1329 tarzda gybetli szler sarfetmeye balad hengmda; Eski Fetva Emini llme Ali Rza Efendi, ona mukabil cevablar ve fetvalar vererek; ok iyi bildii ve ilminin derecesine vakf olduu ve yakndan tand Bedizzaman Hazretlerinin ahsiyetini ve mevhibe-i lhiyye olan ilmini mdafaa etmitir. Bu zatn mdafaalar zerine stanbul'un dier Ulemas da Ali Rza Efendi'yi te'kiden o ihtiyar zata cevab vermilerdir. Bunlar vaiz Ahmed irvan, Vaiz Mahmud Kmil, Ali Haydar, Gnenli Hafz Mehmed ve Seyyid efik gibi zatlardr. Bu mesele Kastamonu hayatnda tafsilatl olarak gemitir. KNC AL RIZA SE: te u Denizli Mahkemesi hey'etinde Reis olup, zamann art ve icablarna bakmadan, vicdannn sesine kulak verip, Mahkemenin reisi olarak beraet kararna en evvel imzasn koyan ve Hkim-i Adil Unvann kazanan Mula'l Hkim Ali Rza Balaban'dr. Allah rahmet eylesin.Amin STAD BEDZZAMAN DENZL EHR OTELNDE Yukarda tafsili getii zere; Denizli Ar Ceza Mahkemesi karara vard 1330 gn,15 Haziran 1944 perembe gn, hapiste o gne kadar yatan Nur talebelerinden ellisekiz kii, bata stad olmak zere hepsi mahkemenin karar gereince ayn gnde tahliye edilmilerdir. Denizli ehri o gn bayram yapm ve onun dindar ve hamiyetkr insanlar bu garip misafirlere ve mcahid Nur talebelerine kucak am, er beer evlerine gtrp misafir etmilerdir. Hatta Denizli ehrinin

erafndan olan tccar Hafz Mustafa Efendi, musibetzede misafirleri iin ehl-i hamiyetten toplad byk mebla paralar bu mcahidlerin fakir olanlarna datmak istemise de, hi birisi o paradan almamtr. HAZN BR HAL Nur talebeleri hapisten tahliye olduktan sonra, iki gn ierisinde herkes memleketine ve evine dnmtr. Amma evi bark, yeri yurdu olmayan; ve fakat memleketin her taraf onun z evi ve Mslman halk da onun z kardeinden daha ok samim m'min kardeleri olan birisi var idiki, kendi re'yi ile serbest olarak bir yere gidememi, Denizli'de bir otelde kalmt. Zahirde ve sebeb dnyasnda hkmetin ona mesken olarak ta'yin edecei mntka ve yer iin karar ve emrini bekliyordu. Amma hakikatte ise, Rahman ve Rahim, Hakm ve Mdebbir olan Rabbisinin, onun hakknda vermi olduu hkmne ve kaderinin kararna muntazrd. Denizli ehrinin o zamanki havadar ve gzel manzaral ehir palas otelinin st katnda kalmaya balamt. Kendilerinin kurmu olduklar bir adalet mahkemesinde stad szde beraet etmi ve hereyden kurtulmutu. Lkin heyhat! Nerede o kanunperest adaletli hkmet? Nerede o adl bir merciin vermi olduu karara saygl hakperest idare?.. 1331 HKMETN TAKT Evet, mahkemeden beraet etmesine ramen yine Hazret-i stad smsk ta'kip ve mrakebelere ma'ruzdu. Otele, stad'n Denizli'deki talebeleri yanna hergn gidip geliyorlard. Fakat gelen gidenlerin gizlice tesbitleri yaplmakta idi. Hasan Feyzi Efendi, Hafz Mustafa, Muharrem ve Yakub Cemal gibi zatlar stad'n yanna devam ediyorlard. Bilhassa Veliy-i k olan Hasan Feyz Efendi stad'na pervana kesilmi, pr-ak ile ona ve nurlara hizmet etmiti. Bu arada tabi MT'in de raporlar Ankara'ya gidiyordu. stad Hazretleriyle grenler ve Denizli ehrinde beraetten sonra inkiaf eden fevkalde din hayat, tek tek, raporlanp Ankara'ya gnderilmekteydi. Ankara ise, daha ok evhama kaplmt. Hangi areye bavurdularsa, netice alamam, bilkis gittike inkiaf edip parlam olan Hazret-i Bedizzzaman'n Kur'an ve mn hizmetinde, zahirde bir msalha klna brnerek, belki onu artk elde eder, kandrrz, plnyla ona baz iyilikler teklif etmek ve konuarak msalha etmek taktii ile; stad'n yanna siyas yksek memurlar ve mfettilerini gndermilerdi. Hazret-i Bedizzaman'n azametli, vete'sirli nfz sahasn ve hizmetini takdir eklinde yle bir sual tevcih etmilerdi: (stad'n kaleminden:) "Byk memurlardan iimizle alkadar olanlar sordular, dediler ki: Mustafa Kemal sana yz lira maa verip, Krdistan'a ve vilyat-i arkiyeye eyh Sins yerine seni viz-i umum yapmak teklifini ne iin kabul etmedin? Eer kabul etseydin, ihtill yznden kesilen yzbin Krdn canlarn kurtaracaktn? Ben de onlara cevabmda dedim ki: Yirmier, otuzar senelik hayat- dnyeviyeyi yzbin adam hakknda kurtarmadma bedel, yzbin vatandaa, her birisine milyonlar senelik hayatlarn kazandrmaya vesile olan Risale-i Nur o zyiatn yerine binler derece fevkinde i grm. Eer ben o teklifi kabul etseydim, hi bir eye alet olmyan ve tabi' olmyan ve srr- ihls tayan Risale-i Nur meydana gelmezdi. En mahrem kardelerime yazmm ki; Ankara'ya giden Risale-i Nurun iddetli tokatlar iin, beni idam eden zatlar, eer Risale-i Nur ile imanlarn kurtarp i'dam- ebediden necat bulsalar, ben ruh-u canmla onlar hell ediyorum.

Beraetimizden sonra, beni tarassud ile ta'ciz eden polis mdrne ve iki mlkiye mfettiine ve baka byk arkadalarna kar dedim: Risale-i Nurun kabil-i inkr olamyan bir karametidir ki; yirmi sene mazlumiyet hayatmda yzer risale ve mektuplarmda ve binler kirtlerinde hi bir cereyan ile ve hi bir cem'iyet ile dhili ve hrici hi bir komite 1332 ile, hi bir vesika ve hi bir alka, dokuz ay tetkikatta bulunmamasdr. Hi bir fikrin ve tedbirin haddimidir ki; o harika vaziyeti versin. Bir tek adamn bir ka senedeki mahrem esrar meydana ksa, elbette onu mes'ul edip mahcub edecek yirmi madde bulunacak. Madem hakikat budur, ya diyeceksiniz ki; pek harika ve malub olmaz bir deha bu ii eviriyor.. Veya diyeceksiniz ki: inayetkrane bir hfz- ilhidir. Elbette byle bir deha ile mbareze hatadr, millete, vatana byk bir zarardr... ve byle bir hfz- ilhiye ve inayet-i Rabbaniyeye kar gelmek firavunane bir temerrddr. Eer deseniz, sizi serbest braksak ve tarassud ve nezaret etmesek; derslerinle ve gizli esrarnla hayat- itimaiyemizi bulandrabilirsin? Ben de derim: Benim derslerim bilaistisna btn hkmetin ve adliyenin eline gemi, bir gn cezay mucib bir madde bulunmam. Krk elli bin nsha Risale ve dersler dahi milletin ellerinde dikkatle ve merakla gezdii halde, menfaatten baka hi bir zarar hi bir kimseye olmadna, hem eski mahkemenin, hem yeni mahkemenin mucib-i mesuliyet bir madde bulamamalar cihetiyle; yenisi ittifakla beraetimize, eskisi bir byk adamn hatr iin yzotuz Risaleden be on kelimeyi bahane edip, yalnz kanat- vicdaniye ile yzyirmi mevkuf kardelerimden yalnz onbe adama altar ay ceza vermesi kat' bir hccettir.. Hem daha yeni bir dersim kalmad ki nezaretle ta'diline alsanz... Ben imdi hrriyetime ok muhtacm. Yirmi senedenberi lzumsuz ve haksz ve faydasz tarassudlar artk yeter. Benim sabrm tkendi. htiyarlk zaafiyetinden imdiye kadar yapmadm bedduay yapmak ihtimalim var.. "Mazlumun ah ara kadar gider" kuvvetli bir hakikattr. Sonra, o zalim ve dnyaca byk makamlarda bulunanlar dediler: "Sen yirmi senedir bir tek defa tkiyemizi bana giymedin ve eski ve yeni mahkemelerin huzurunda ban amadn, eski kyafetinle bulundun. Halbuki, onyedi milyon bu kyafete girdi?.. Ben de dedim: Onyedi milyon deil, belki rzasyla ve kalben kabul ile ancak yedi bin Avrupaperest sarholarn kyafetlerine, ruhsat- er'iye ve cebr-i kanun cihetiyle girmektense; zimet ve takvay- er'iye haysiyetiyle yediyz milyar zatlarn kyafetlerine giren, benim gibi otuz senedenberi hayat- itimaiyeyi terk eden adama: "nad ediyor, bize muhaliftir" denilmez. Haydi inad dahi olsa, madem Mustafa Kemal o inad kramad.. ve iki mahkeme krmad.. ve vilyetin hkmetleri onu bozmad... siz neci oluyorsunuz ki, beyhude hem milletin hem hkmetin zararna o inad krmaya alyorsunuz?.. Haydi siyas muhalif de olsa, madem tasdikinizle yirmi senedir dnya ile alkasn kesen ve manen yirmi seneden beri lm bir adam, ye 1333

niden dirilip faydasz, kendisine ok zararl olarak hayat- siyasiyeye girerek, sizin ile uramaz. Bu halde onun muhalefetinden tevehhm etmek divaneliktir. Divanelerle cidd konumak dahi bir divanelik olmasndan, sizin gibilerle konumay terk ediyorum. Ne yaparsanz yapnz, minnet ekmem... dediim, onlar hem kzdrd, hem susturdu. Son szm: SAD- NURS(137) DENZL'DE KALDII GNLER VE BAZI HATIRALAR Bylece ehl-i dnya stad Bedizzaman' gya hizmetinden vazgeirip elde etmeye matuf abalarnn boa gitmesi ve sinsice sorduklar suallerine elmas kln gibi cevablar gelmesiyle beraber, tamamen o sahte yaklamdan midini kesmiyen zamann hkmet adamlar, bu defa ikinci bir yaklam ve msalha taktiini gstermilerdir ki; stad Hazretlerini Emirda'na gnderirlerken, o zamana gre byk bir mebla olan drtyz banknotu harcrah iin tahsis etmilerdi. Bu mevzuda Denizli erafndan tccar Hafz Mustafa Kocakaya'nn, bilhere Hazret-i stad Emirda'na gnderildiinde Takprl Sadk Bey'e yazd bir mektubunda yle kaydeder: 30.7.1944 "Sevgili ve muhterem Sadk Bey kardeimize, 25.7.1944 tarihli iltifatkr mektubunuzu aldm. stadmz efendimiz Hazretlerine aid olan ksmn takdim ettim. Pirinci de aldm. Merak etmeyiniz, efendimizin shhati ve fyeti yerindedir. Yaplmas lzm gelen hrmeti halk yapt. ok memnun ve mesrr olarak, bugn Afyon vilyetine ikamete memur olarak gnderildi. Kendisi de memnundur. Hkmet byk iltifat gsterdi, drtyz lira harcrah gnderdi. Bir komiserin refakatinde hareket etti. ki defa hapishaneye, bir defa da kabristanda Hafz Ali Efendi merhumun kabrini ziyarete gitti. Baka tarafa gitmedi. Pirin torbasn eyalarnn iine koyduk gnderdik. Alelusul evraknz mdde-i umumilik temyize gnderdi. naallah tasdik edilir. Bu yzde yz tasdiki muhakkak biliniz.(*) Merak etmeyiniz. Neticesi bildirilecektir... Kardeiniz HAFIZ MUSTAFA (138)" (137)Osmanlca ualar S: 319 (*) Ankara Temyiz mahkemesine giden dosya ve mahkemenin berat kararnn tasdiki iin, ciddi ekilde alakadar olup meul olanlardan biriside, eski Alay Mftlerinden Ankaral Osman Nr Efendidir. (Bkz.Son ahitler-4.sh.270) (138)Son ahitler-2 S: 143 1334 1335

Hafz Mustafa'nn mektubu hkmetin msalha tavr iindeki yaklamn bildirdii gibi, stad'n Denizli'den ayrlma tarihini de bildirmektedir. Buna gre stad'n Denizli ehrinde ikamet mddeti tam tamna krkbe gndr. Daha sonralar, stad Emirdana gitii ilk gnlerinde, nc kez bir yaklam gsternilerdi. Bunu Emirda hayatnda ayrca ele alacaz. BR KA HATIRA imdi Hazret-i stad'n Denizli-ehir Palas otelinde geirdii bu ksack hayatna aid bir iki hatray da kaydettikten sonra; Emirda kasabasna gidiini ve orada Afyon hapsine kadar geirmi olduu buuk senelik ok skntl hayat eridini temaa etmek zere, tarih teleskopu denilen belge, vesika ve hatralar inceleyeceiz. HATIRALAR Birinci Hatra: Hazret-i stad Denizli'den ayrlmadan bir gn nce yazp, Sddk, vefakr, lcenap talebesi olan Sadk Beye gnderdigi mektubudur: "Aziz Sddk Hakikatl kardeim Sadk! Yarn Afyon'a beni gnderiyorlar. Merak etmeyiniz. nayet-i lhiyyenin himayeti devamdadr. Senin ettiin hizmet, tam makbul olmasna ve her gn bir ay kadar kymetli olduuna bende phe kalmad. Sen yzmz ak ve kalbimizi mesrur eyleyen, halisane hizmetinle; Gavs'n (K.S.) fkrasnda seni de Said'e Sadk bir karde olduuna kerametkrane iaret ediyor diye kanatm geldi. Bata muhterem hemirem valideniz olarak, kardeim olan kardeinize ve hanenizdekilerine ok selm ve dua ederek, bu mbarek aylarda dualarn istiyorum. Benim yanmda kymettar ve isimlerini sylemek mnasib grmediim zatlara ok selm ederim. S.A.N. (139)" (139)Son ahitler-2 S: 145 1336 stad'n bu mektubu, 29.7.1944'de yazlm olup, Hafz Mustafa'nn mektubuyle beraber Sadk Bey'e gnderildii anlalmaktadr. kinci Hatra: Yine stad'n kaleminden... stad Emirda'na geldikten bir mddet sonra kaleme alm olduu "Meyvenin Onuncu Meselesi'nin Haiyeleri" diye yazlan ikinci haiyenin banda yle der: "Denizli Hapsinden tahliyemizen sonra, mehur ehir otelinin yksek katnda oturmutum. Karmda gzel bahelerdeki kesretli kavak aalar birer halka-i zikir tarznda gayet ltif, tatl bir surette hem kendileri hem dallar, hem yapraklar havann dokunmasyla cezbedarane ve cazibekrane haraketle rakslarn; kardelerimin mfarakatndan ve yalnz kaldmdan, hznl ve gaml kalbime iliti. Birden gz ve k mevsimi hatra geldi ve bana bir gaflet bast. Ben o kemal-i nee ile cilvelenen o nazenin kavaklara ve zihayatlara o kadar acdm ki, gzlerim ya ile doldu. Kinatn ssl perdesi altndaki ademleri, firaklar ihtar ve ihsas ile; kinat dolusu firaklarn, zevallerin hznleri bama topland...

Birden hakikat- Muhammediye (A.S.M.)'nin getirdii Nur imdada yetiti. O hadsiz hznleri ve gamlar, srurlara evirdi. Hatta o nurun herkese ve her ehl-i iman gibi, benim hakkmda milyon feyzinden yalnz o vakitte, o vaziyete temas eden imdad ve tesellisi iin zat- Muhammediyeye (A.S.M.) kar ebediyyen minettar oldum...(140)" ur Bedizzaman'n odasna girdiler. Yarm saat kadar ierde kaldlar. Sonra kp gittiler. Onlar gittikten sonra, ben yine yanna girdim." Baz sorularn cevaplandrdn (141)" syledi bana... Ertesi gn yine yatsy arkasnda kldm ve yattm. Sabah namazna o beni ard. Bu namazlarda bambaka bir heyecan duyuyordum. Namaza balarken sanki kemikleri atrdyordu. - Herkes kerametinden bahsediyordu Gerek otelci, gerekse civarda vazifeli kimseler stadn hep kerametlerini anlatyorlard. Bedizzaman'n menkbeleri halkn arasna ok yaylmt. Kadnhan'dan bazlar stad' ziyaret iin, Denizli'ye gelmilerdi. Bunlardan Haydar zarslan ismindeki adam sar'al idi. Otuz senedir hasta idi. Hergn sokakta der, baylr ve rpnrd. Bu adam gelip halini Bedizzaman'a anlatmak, dua ve nsha yaptrmak istemi. Bedizzaman ona: ' `Biz nsha ve saire yapmayz. Yalnz ben sana dua edeceim, sen de min diyeceksin. Belki Allah ifa verir" Sonra, Bedizzaman ellerini kaldrm yle duaya balam: "Ya Rab! Bu kulun zaif, dayanamyor. Bunun hastaln bana ver. Bu adama da ifa ver!.." Bizim memleketli olan bu adam (stad'n duasndan sonra) yirmialt sene sar'a hastah grmedi, iyileip ifa buldu. Fakat (yirmi alt seneden sonra) son gnlerinde yine bazen sar'as tutuyordu... (142)" Drdnc hatra: Do Dr.Nureddin Topu'dan... Bu zat 1944'de Hazret-i stad Denizli ehir otelinde iken, birka kez grm... daha sonralar 1952'de stad Genlik Rehberi mahkemesi dolaysyla stanbul'da Akehir Palas otelinde iken de grmeleri olmutur.1944 ylndaki stad Bedizzaman'la grmelerini yle anlatr: (140) ualar-Envar Neriyat S: 203 (I41)Herhalde stad'n yanna gelen memurlar, yukarda izah geen ve cevablar kaydedilen kimselerdir .A.B. (142)Son ahitler-1 S: 236 "...1944'de stanbul'dan Denizli'ye (Muallim olarak) tayin edildim. mtihan ay olan Haziranda Denizli'ye gittim, ehir oteline indim. Halen demi'de Savc olan Mslihuddin Snmez ve ablas Seher Snmez vastasyla Bedizzaman Said-i Nursi'yi tandm. Otelin st katnda kalyordu. Btn ehirde onun ismi dolayor, herkes ondan bahsediyordu. O gnlerde Denizli'de devam eden muhakemesi neticelenmi ve beraet etmiti. Beraetten sonra ehir otelinin st katnda bir odaya yerlemi orada kalyordu. Sk bir kontrol altndayd. Yanna gidip gelen ziyaretiler de ayn ekilde ta'kib ediliyor ve tesbit ediliyordu. Ziyaretiler yannda ok az kalabiliyor, hemen kyorlard. Akam yemeklerinde herkes ekilip gidiyor, otelde kimse kalmyordu. Hatta ktibi de yemee kyordu. Ben

de o sralarda yanna kyordum. Yarm saat kadar kalp, ziyaret edip gryordum. Din, iman, ahlk, genlik ve cemiyet mes`eleleriyle alkal konuuyordu. Denizli Ar Ceza Mahkemesi eserlerini bilirkiiye havale etmi, liseden iki kiiyi bilirkii tayin etmiler(143) zannediyorum. Bunlardan biri edebiyat, dieri de tarih hocasyd. Bunlar ok dinsiz adamlard. Hele biri bsbtn yland. Sonradan feci' ekilde lp gitti. Ben Bedizzaman' ziyaret ettiimde kendisi bana: "Onlar bana gnder de, ben onlar dine davet edeyim" dedi. Ben de: "Efendim onlar ok fenadrlar, vazgein." dedim. Bunun zerine: "Peki yle ise, ehvenini getir, az fena olan ar. Ben onlar dine davet edeceim. Ben onlar affettim." diyordu. Bedizzaman'daki bykle bak! Biz olsak, "ban ezmeli" deriz. "Ben onlar affettim" diyor. te byklk budur. Ruh bir ktr bu... Hakikaten onlardan birisi dierine kyasla biraz daha mu'tedil idi. Fakat Tahir ismindeki ok fena bir adamd. Mehmet Akif'in: "Acrm tkre billah, tkrsem yzne" dedii gibi birisiydi. Rahatsz ederler, kim bilir ne sylerler, cann skarlar diye ben onlar armadm. Bedizzaman ok byk bir insand. "Ben onlar affettim" diyordu. nsann idamna sebep olacak ekilde aleyhinde olanlar af edebilmesi, byk bir fazilettir. -Ben muallimlere dargnm Hareket adamyd. Girikendi. Herkesle konuurdu. Davasn anlatrd. Psrkla ve miskinlie taraftar deildi. Otelin kald odadaki penceresi geniti. Bir gn ziyaretine gittiimde, oraya oturmutu. Darya bakarak: "Denizli'de bir zamanlar altm iki medresenin bulunduunu, bunlarn hepsinin kapatldn zlerek anlatt. "Bu sebepten ben muallimlere dargnm" dedi. Akam yemeini getirdiler. Mkellef bir sofra idi. Getiren garsona yemei iade etti. "Bunu fukaralara gtr" dedi. Yannda zeytini vard. Yemei kabul etmedi. Ekmeini zeytin taneleriyle yedi. "Bir ekmei onbe gnde bitirebiliyorum." dedi. Semaveri vard, ay kaynatp ay iiyordu. Bize de ikram etti. (143) Bu bilirkiiyi tayin eden (ilk bilirkii) Ar Ceza mahkemesi deil, savcs tayin etmiti, bilahere Ar Ceza Mahkemesi dosyay ve kitaplar Ankara'da yksek ilm bir heyete tedkik ettirmek zere gndermiti. A.B. Hapishaneden yeni kmti. Orada eya olarak hi bir ey yoktu. Eserleri yazma ve formalar halindeydi. Binlerce yazma kitap ellerde dolayordu. Her tarafta yazlyordu. Kylerde, kazalarda hep Nur Risaleleri oaltlyordu.O devir gnl alc bir devirdi. Gnein douu gibi bir zamand... Talebelerinden Hasan Feyzi ile tanp, grtk. kd o, muallimdi. Ona da Muslihiddin Bey gtrd beni. Sevimli bir insand. Temiz ruhlu bir insan,sevgi ile yaayan bir adamd. Bedizzaman'a kt. Sonra da vefat etti. Bedizzaman'n ak ve muhabbetinden vefat etti. Ondan ayrla dayanamad. bilmiyorum insan byle vefat eder mi? - Git temizlen de gel

Bedizzaman Denizli'de iken, yanna gelen polis mdrne hiddet etmi:"Git temizlen de gel!" demi. Adam hakikaten temiz deilmi. - Dost Dman ona hayrand ok mert ve cesur bir hali verd. Cesareti, kerameti pek oktur, saymakla bitmez. Sonra zeksnn bulular fevkladedir. Musibetlere sabrla raz olmutu. Kendini vermiti Allah'a... Zaten o eserler hep o hallerin mahsldr. Btn Denizli'de onun zevki ve evki vard. Dost dman ona hayrand. Denizli'nin gecesi gndz olmutu. Fethetmiti o Denizli'yi... Onun ruh ve ak tarafna ulalmaz. Onun Allah'a yaknl bambakadr. 0 yaknlk bir ltf-u lhidir. - Dnya gzne grnmezdi Sabr, inzivas, kr bambakayd. Para nedir bilmez, dnya gzne grnmezdi. Byle zatlara pratik bir maksad gzeterek gitmek, onlar rahatsz eder. Ruh ve gnl sultanlarna dnyev basit karlar iin mracaat etmek cinayettir, mthi cinayettir. Mthi bir hakszlk ve anlayszlktr. Bana dua etti, naallah duas kabul olur. Kelimeler tam hatrmda deil. Ruh feyzim iin dua etti. Zaten umumiyetle hep byle manev eyler iin dua ederdi. 1952'de stanbul'da Akehir Palas otelinde de ziyaret ettim... Bugnki byk postahanenin stndeki ar ceza mahkemesindeki son muhakemesine gittim. kindi namaznn vakti girmiti. Kalkt: "Siz kararnz verin. Ben namaza gidiyorum dedi ve yrd. Hi umurunda deil, belki mahkmiyet karar verecekler, dam bile verecek olsalar, hi aldrd yok...(144) BENC HATIRA:Gnenli Mehmed Efendi'den: (Ehl-i kalb, Hafz, Mcahid, Vaiz, lim, yetimlerin kimsesizlerin, fakirlerin babas Gnenli Hafz Mehmed Efendi... stanbul'un birok camiilerinde m'minlere va'z nasihat ile megul... Sultan Ahmed Camii'nin ba imam,Vel Mehmed Efendi, Allah rahmet eylesin.) "1944 Denizli hapsi ve sonras iin hatralarn yle anlatr:"1943 Denizli hapsinin arefesinde bir rya grdm: Polislerin gelmesi bu ryann akabinde oldu. stad'n yanna gidince bana: "Ho geldin Muhammed Efendi, Ho geldin!... Sen burada lzmdn... Korkma, korkma!" dedi. Korkum yok efendim dedim... (144)Nurs Yolu S:123 Katillerin arasnda yaadk, stad'la grtk, mahkemeye gidip geldik. Beraber kelepelendik. Bazen stad'a Kur'an okudum. te byle... Elhamdlillah, tatllandk, lezzetlendik... Denizli hapsinden tahliye olduktan sonra, iimde stad'la beraber bir namaz klmak arzusu belirdi. Bir mddet sonra, stad kalb arzuma muvafk olarak: "Beraber namaz klalm" diye beni artt. Otelin nnde de kalabalk bir cemaat, "stanbullu hoca, va'az edecekmi" diye bekliyordu. Ben o srada gerekten mtereddit kalmtm. Sonra stad'dan beni rahatlatan haber geldi: "Vazifesini yapsn, sonra gelsin, namaz klarz."

Tahliyeden sonra, bir hafta kadar Denizli'de kalmtm. Mft "Sen hangi camii istersen, orada va'az ver.. Hutbe oku!" diyerek msaade vermiti."(145) ALTINCI HATIRA: nebolu'lu Selhaddin elebi den: "... Denizli hapsinden tahliyeden sonra; stad delikli nar namyla anlan semtte bir otele yerleti. Otelde stad'n hizmetinde iki gn kaldm. Her gn beyzn zerinde ziyareti geliyordu. Rusya'da esir iken arkada olan emekli bir subay da gelmiti. Yal gzlerle stad'la kucaklatlar. Esaret gnlerini ydettiler. - Otuz senelik yemek ka stad'n aatan olan sap krlm ince bir ivi ile perin yaplm bir tahta ka vard. Ben ardan gzel bir kak aldm. Aa ka da p sepetine attm. Akam yemeini gtrdmde, aa kan arad. "Efendim eskimi ve krlmt. p sepetine attm" deyince, "Benim otuz senelik arkadamd. Onun kymetine paha biilir mi? Derhal bul ve getir" dedi. Hemen p sepetine kotum. Bereket versin, bir yal kda sarmtm. Aynen duruyordu. Aldm ve suda kaynattktan sonra hemen getirdim...(146) (145)Son ahitler-3 S:112 (146) Son ahitler-1 S:141 ONBRNC BLM EMRDA HAYATI (1 Austos 1944 - 23 Ocak 1948) EMRDA HAYATI FASLI stad'n Emirda Hayat'nn, Afyon hapsine kadar olan buuk senelik ksm; o gne kadarki hayatnn en ac, en skntl ve en zulml hayatdr.. Rusya'da esir iken bile, bylesi bir hayat tarz grmemitir denilebilir. Mnafk zndklar ve din dman gizli komiteler; vargleriyle desiseler, dolaplar eviriyor, en ac ihanetleri resm adamlarn elleriyle uyguluyorlard. Merhum Hasan Feyzi Efendi; stad'nn 1945 balarnda Emirdanda mthi bir zehirle zehirlenmesi zerine yazd vasiyetnamesinden sonra, kaleme alm olduu uzun, ackl mersiyesinin bir blmnde, stad'n u Emirda hayatn deta canlandrrcasna unlar yazmtr: (1) Hadis-i lisine havale ederek, vasiyetnamenizde onun iin mi beyan ve tasrih buyurmadnz? Eer byle ise, Emirda'n intihap ve ihtiyar ettiiniz anlalyor. Ah o Emirda!.. Biz onun nasl bir da olduunu hl anlyamadk. Ondaki esrar hl zemedik.O da, hakikaten Emirda' m?Yoksa Esirda m?.. O da bize bir da oldu.O dan vurduu da, yine bizi dalad.Onun da bizi yakt, kavurdu.O da bizim bir damza binler da vurup hepimizi da- dar-i hzn elem etti. h, o da, yzbinlerle kardein yetim kalmasn kasd etti. Hepimizi diri diri atelere yakt.

Hasl: O da seni harap bizi kebap etti stad'm. Ona Emirda deil, Emerda ve Ecelda demeli. Seni aramzdan alp kendine ve iine eken o daa, Emirda deil, Emenda demeli...(2)" Evet, Merhum Hasan Feyzi Efendi'nin bu tasviri gibi; Hazret-i stad'a sk sk zehirler veriliyor, apka giymiyor diye zaman zaman karakollara savcla, mahkemelere arlyor, rahatsz ediliyordu. Btn bu emirler, talimatlar da Ankara'dan geliyordu. Bundan ama da; Bedizzaman'n izzet-i maniyesi ve ahamet-i ftriyyesi icab, en cabbar kumandanlara ba emeyii ile, "hanetlere tahamml edemez, kar kor, bir hadise karr" diye zndk komitelerinin plnlaryla hkmetin baz ileri gelenleri bunda rol oynuyorlard. Bundan gaye: Bedizzaman' hiddete getirip hadise kartmak... Ondan sonraki ey malm...' Evet, bu dediklerimizin ispatl delil ve ahidleri ilerde zikredilecektir. BEDZZAMAN'IN DENZL'DEN EMRDAI'NA GETRL Denizli'den Emirda'na getirilmesi, gn olarak tam kat' belli deilse de, fakat Denizli'den ayrl 30.7.1944 olduu kesindir. Denizli tccar nvanyla mehur Hafz Mustafa Kocakaya'nn, Denizli'den Takprl Sadk Bey'e (1) Muvatta' Cenazeler 27, Msned Ahmed bin Hanbel C:1, S: 7 (2) Sirac-n Nur-2 S: 457 yazd mektup(3) bunun delilidir. Buna gre, stad Hazretleri Denizli'de, hapisten ktktan sonra, orada kald gnlerin de kesin olarak krkbe gn olduu anlalm oluyor. Denizli'den Afyon'a oradan da Emirda'na kadar devam eden yolculuun o zamann durumuna gre ne kadar srdn bilmiyoruz. Hem Afyon vilyet merkezinde durdurulup, durdurulmad (*) da malmumuz deildir. Amma Afyon ehrinde hi durdurulmadan Emirda'na getirildiini kabul edip ona gre hesaplasak; herhalde bu yolculuk iki gnden fazla srm deildi. Az ilerde nakledeceimiz merhum Doktor Tahir Barn'nn hatralarnda kaydedilmi ifadesine gre, "stad Emirda'na geldiinde, "vakit ikindi ile akam namaz arasyd," eklindedir. Buna gre Hazreti stad, Denizli'den sabah km, ikinci gn 1.8.1944 gn Emirda'na varm olduunu gstermektedir. Bu hesaba gre stad'n ilk Emirda hayat 1 Austos 1944'den balyarak, Afyon hapis hadisesinde tutukland tarih olan 23.1.1948'e kadar sene, be ay, yirmi bir gndr diyebiliriz. stad Hazretleri, krkbe gnlk Denizli hayat faslnda -stte kaydettiimiz vehilehkmetin siyas memur ve mfettileri; stad'n Denizli hapsinden beraet edip kmasndan sonra, bir pln mucibince madd baz iyiliklerle yaklam iine girmilerdir. Herhalde bu plnlarnn hedefi, madd hapisler, tazyikler ve srgnlerle ve nihayet zehirler ve ihanetlerle malub edemedikleri Bedizzaman', belki byle baz iyilik yaklamlaryla msalh yolunu bulup, onu alt eder, iman ve Kur'an hizmetinden vazgeiririz idi. Fakat heyhat!... Hazret-i Bedizzaman bu pln da hemen sezmi, ona gre tavr almt. Plnlarnn son nc kez tecrbesi ise, Emirda'na geldikten sonra, orada gzel bir ev ina etmek eklinde grlmt. Fakat Hazret-i stad onu da reddetti. Bu son redden sonra, stad hem mecbur iskna tabi' tutulmu, hem ona harcirah iin gnderilen 400 lira paray geri almlar.. Sadece o paradan bir aylk masraf ismi altnda iki buuk lira iae bedelini vermek istemilerdir.

EMRDAI'NDA LK GNLER Byk Tarihe-i Hayat kitabnda:" Hazret-i stad, Emirda'nda ilk onbe yirmi gnlerini mtevazi' bir otelde(4) geirdikten sonra; hkmetin istei dorultusunda, Emirda hkmet binas karsnda ve ar iinde iki odal kk bir ev kiralanr. Kirasn da kendisi demek zere bu eve yerleir. Afyon hapsinden evvel ve sonraki sekiz seneye yakn hayatn da bu menzilde geirir." stad Bedizzaman, Denizli Ar Ceza Mahkemesinde beraet etmi olmasna ramen, hkmetin nazar- dikkatini celbetmemek iin, Emirda'nda (3) Son ahitler-2 S:143 (*) Ancak N.ahiner, Son ahitler-4,Sh.41 de vasika gstermeden: Denizliden - Afyona getirildiinde, burada 20 gn kadar Afyon Ankara otelinde bekletildikten sonra, Austos ay sonlarnda Emirdaa getirilmitir. diye kaydetmi. Emirdal Mehmet alkan Aabeyin hatratnda da : stad Emirdaa Austos ay sonlarnda getirildi demektir. (Bkz.Son ahitler-4,Sh.52) Eer bu hesaba gre olsa, Hz.stadn ilk Emirda hayat 3 sene 5 ay srm demektir. (4)Bu otel, Emirdal Mehmet alkan merhumun ifadesinde Gcenmeniz oteli diye gemektedir.(Yani Hasan Gcenmez in oteli) (Bkz.Son ahitler-4 Sh:51-66) son derece bir uzlet hayatn yayarak, kimseyle grmemek, konumamak ve dnya ahvaliyle hi ilgilenmemek tarznda ihtiyat etmektedir. Denizli mahkemesinin karar temyizde iken, evham ve yaygaralarla te'sir ettirmemek iin elinden geldii kadar hereyden ekinmitir. Lkin buna ramen bir mddet sonra stad'la uramaya baladlar. Sudan bahaneler aramaya koyuldular. zellikle Hazret-i stad bunlarn tekliflerini reddettikten sonra, artk gzlerinde stad' bir diken gibi grmeye baladlar. stad ise, dediimiz gibi, ihtiyatn her trlsn yapmaktayd. Emirda halk ksa bir zaman iinde stad'a kar byk ve samimi bir alka ile, muhabbetle yaklamak ve hizmet etmek istedikleri halde; stad mmkn mertebe ekinmek ve konuup grmemek istiyordu. Hatta 1944'n Ramazan ay ve Kurban bayramlarnda kimseyle grmemitir. Bu senenin kurban bayram arefesi olan 26.11.1944'de Emirda'llara hitaben yazd u tebli mahiyetndeki pusulas bu meseleye delildir. Mektup aynen yledir: "Bayramzn tebrik ederim... ehemmiyetli bir ma'zerete binaen grmiyeceim. Fakat Ramazan Bayram gn on dakika sureten grmeye mukabil, bir ay kadar manevi kazanlarma, dualarma gelip benimle bayramlamak istiyenleri- erik edeceim.. va'd ediyorum. Gcenmeyiniz, kapm bu bayramda dahi aamyorum. Bura ahalisini ruh-u canmla hem takdir ediyorum, hem severim. Eer o ma'zeretim olmasayd, sizleri bam stnde kabul ederdim. 26.11.1944 SAD- NURS'(4)"

Byk Tarihe kitabnda.. stad Hazretleri Emirda'na geldikten bir mddet sonra, ar camiine namaza gider, gelirdi. Hatta ou zaman -Krlara kmad gnlerde- ikindide camiye gider, yats namazn da kldktan sonra evine dnerdi. Fakat daha sonralar kaymakam resmen onu camiye gitmekten men'etti. RESM SKNA TAB TUTULMASI stad Emirda'na ilk geldii gnlerde, onun kayd iskn memurluunda resmen tescil edildii gibi, bir mddet sonra Bakanlar Kurulu Kararyla stad'n nfus kayd da Kastamonu'dan alnp Emirda nfusuna getirildi (5) Btn bunlar stad'n iradesi dnda yaplmaktayd. Bu manasz iskn muamelesinin kanun bir yn olup olmadn bilmiyoruz. Fakat imdi arzedeceimiz stad'n bu hususta iskn memurluuna verdii dilekesiyle, muamelenin gayri kanun olduunu gryoruz. Dileke aynen yledir: "skn memuru Bey Efendiye! Benim tarafmdan kaymakam beyefendiye ve doktor beye selm ile beraber, benden gcenmesinler ki; bu tahsisat kabul etmedim. nk eskiden beri bu gibi yardmlar ne hkmetten ve ne de hi bir kimseden zaruret-i kat'iyye olmadan kabul etmemek bir dstur - u hayatmdr. Bu (4)Denizli Dosyas-1 S: 16 (5)Tafsilat iin bkz. Emirda-1 (5)Tafsilat iin bkz. Emirda-1 S: 33 kaidemi bozamam. Fakat bu defa harcrah namyla bir tahsisat ise, hkmetin bu srada bir iltifat binlerce banknot kadar bana ehemmiyetli grld iin, skt ile adem-ikabul izhar etmedim. Her naslsa Afyonda veya Denizlide, hkmetin bu ehemmiyetli iltifatn deitirerek; Bir menfi iaesine evrilmiti. Evet, Denizlide benim iin tek ayda iae masraf iin cz bir paray verdirip, sebebsiz iltifatn geriye almaz kanaatndaym. Hem beni Kastamonu'da on seneden beri(6) iskan edip, hatta istemediim halde, hkmet benim iin bir ev satn alm duruyor. imdi beraetimden sonra, bu sebebsiz tecrid ve isknn manasn anlamadm. SAD- NURS (7) " TALEBELERNE GNDERD LK MEKTUP stad Hazretleri (bu ilk mektubundan da anlald zere) Emirda'na geldikten be alt ay sonra, ancak bu mektubu yazmtr. stad'n bu son derece titizlik iindeki dikkat ve ihtiyat, herhalde temyizde bulunan davasnn herhangi bir d te'sir olmadan msbet karara balanmasdr. Isparta'ya yazlan lk mektup aynen yledir: "Aziz sddk kardelerim! Beni burada ok skyorlar ve tarassud ediyorlar.Tecrid-i mutlak iinde ve haps-i mnferid hkmnde bir vaziyette olduum halde, hadsiz kr olsun ki; Sizden gelen sevin ve srur btn skntlarm ve elemlerimi ve endielerimi izale eder.

Bu gnlerde zarur hizmetimi gren adamlar dahi ekinmeye baladklar mnasebetiyle, mektubun arkasndaki bu fkray, onlar tatmin ve temin iin ellerine verdim. Belki size de faydas var diye gnderdim. Beni merak etmeyiniz. Ben daha tam Risale-i Nurun eczalarna bakamadm. Fakat bu kta benim ve ihvanmn en gzel ve tatl manev erzaklarmz olacaklarn tebir ederim...(8) " EMRDA'LILARA HTAB EDEN FIKRA "Emirda'ndaki kardelerime! Benim hakkmda evham edenlere deyiniz ki: Biz hizmet ettiimiz bu adamn yirmi senelik hayatnn btn mahrem ve gayr- mahrem mektuplarn ve kitaplarn ve esrarn, hkmet iddetli taharriyatla elde etti. Dokuz ay hem Isparta hem Denizli, hem Ankara adliyeleri tetkikten (6)Denizli hapis mddeti de dahil olmak zere, Kastamonu'da geirdii gnler ve Eskiehir hapis gnleri, dilekenin yazld tarihe kadar ortalama on sene demektir:A.B. (7) Denizli Dosyas-2, kinci Ksm S:4 (8)El yazma Emirda-Benim- S: 1 sonra: bir tek gn cezay, bir tek talebesine vermeyi mucib bir madde -be sandk kitaplarnda ve evraklarnda- bulunmad ki: hem Ankara ehI-u vukufu, hem Denizli mahkemesi ittifakla beraetine karar verdiler. Hem, bu zarur ilerini ihtiyarlna hrmeten grdmz adam, mahkemece dava etmi ve btn hazr arkadalarn hid gsterip tasdik ettirmiki; yirmi senedir hi bir gazeteyi ve siyas eserleri ne okumu, ne sormu, ne bahsetmi... Ve on senedir, hkmetin iki reisinden ve bir Val ve bir meb'usundan baka hi bir erkn ve byk memurlarn bilmiyor ve tanmyor ve tanmaya merak etmemi... Ve senedir harb-i umumiyi ne sormu, ne bilmi, ne merak etmi, ne radyo dinlemi... ve intiar eden yz otuz te'lifatndan, yirmi sene zarfnda yz bin adamn dikkatle okuduklar halde, ne idareye, ne asayie, ne vatana, ne millete hi bir zarar hkmet grmemi. Be vilyetin dikkatli zabtalar ve taharri memurlar ve mahkeme iiyle itial eden vilyetin ve merkez-i hkmetin drt adliyelerinin Ar Ceza Mahkemeleri en ufak bir su bulamam ki, tahliyelerine mecbur oldular. Eer bu adamn dnya itihas ve siyasete meyli olsayd; hi ihtimal var m ki, bir tereuhat ve emareleri bulunmasn! Halbuki mahkeme safahatnda hi bir emare bulamadlar ki, muannid bir mdde-i umumi mecbur olup vukuat yerinde imknaat isti'mal ederek, mkerreren iddianamesinde "yapabilir" demi.. ve yapm dememi. Yapabilir nerede? yapm nerede? Mahkemede Said ona demi: "Herkes bir katli yapabilir, bu iddianz ile herkesi ve sizi mahkemeye vermek lzm geliyor..." Elhasl: Ya bu adam tam divanedir ki, bu derece dehetli umur-u dnyaya kar lkayd kalyor.. veyahut bu vatann ve bu milletin en byk bir saadetine ihlsla almak iin, hi bir eye tenezzl etmez ve ehemmiyet vermez. yle ise bunu ta'ciz ve tazyik etmek, vatana ve millete ve asayie bir nevi ihanettir.. ve onun hakknda bu eit evham etmek bir divaneliktir.(9) - Bir ev inasna dair teklif'in reddi

Az yukarda bahsi yaplan iskn ve bir aylk iae verme meselesinde, stad'n ona dair dilekesi ve o meselede kendi hayretini ifade eden beyan ile; stad'n u nakledeceimiz istiare mektubundan anlalan, Emirda hkmeti onun adna, iae ve iskn iin Ankara'ya mracaatta bulunmu... Ankara'dan gelen cevapta ise, herhalde -tahmin ediyoruz- baz artlarla kendisine iae tahsisi ve bir ev inaasn kabul etmitir. Emirda hkmeti bu yazma sonunda teekkl eden durumu stad'a bildirdiinde, stad onu da reddetmekle birlikte, resmi adamlar kzdrmamak, daha dorusu Risale-i Nurun neriyat hizmetine zarar verdirmemek iin teekkr ile beraber nzikne red iinde, arada ufak bir kapda brakmtr. Amma sonra meseleyi talebelerine gtrm ve istiarede bulunmutur. stiare mektubu yledir: emri ile kardelerimle bir meverete muhtacm. (9)Emirda-1 S: 9 Aziz Sddk Kardelerim! imdi bir emr-i vaki' karsnda bulunuyorum. Benim iaem iin her gn ikibuuk banknot, hem yeniden benim iin bir hane- mobilyasyla beraber ve istediim tarzda- yaptrmak iin emir gelmi. Halbuki, elli altm senelik bir dstur-u hayatm bunu kabul etmemek iktiza eder. Geri Dar-l Hikmetil slamye'de bir iki sene maa kabul ettim. Fakat o paray kitaplarmn tab'na sarf ederek ve ekserisini meccanen millete verip milletin maln yine millete iade ettim. imdi eer mecbur olsam ve size ve Risale-i Nura zarar gelmemek iin kabul etsem, yine ilerde millete iade etmek zere saklyacam. Zaruret-i kat'iye derecesinde kendime yalnz az bir para sarfedeceim. ittim ki: Eer reddetsem onlar, hususan lehimde iaem iin alanlar gcenecekler. Ve aleyhimde onlar diyecekler: "Bu adam baka yerden iae ediliyor." O bedbahtlar, iktisadn harikulade bereketini bilmiyorlar ve iki gnde be kurululuk ekmek bana kafi geldiini grmemiler ki, btn btn aslsz bir evhama kaplyorlar Eer kabul etsem, yetmi senelik hayatm gcenecek.. ve bu zamandan haber verip, tama' ve maa yznden bid'atlara giren ve ihls kaybeden limleri tokatlyan mam- Ali (Radyallah anh) dahi benden ksecek, ihtimali var... Ve Risale-i Nurun hakik ve sf olan ihls, beni de ihlsszlkla ittiham etmek ciheti var!.. Ben hakikaten tahayyrde kaldm. Ben iittim ki: Eer kabul etmezsem, beni daha ziyade skacaklar ve belki Risale-i Nurun tam serbestiyetine iliecekler. Hatta imdiki tazyikleri, beni o iae tekliflerine mecbur etmek iin imi. Madem hal byledir: kaidesi ile zaruret derecesinde olsa, inaallah zarar vermez. Fakat ben reddettim. Reyinize havale ediyorum...(10)" stad'n bu istiare mektubundan sonra, iae ve iskn tahsislerinin bir daha teklifi yaplmad anlalmakla beraber, artk o gnden itibaren stad'a kar ihanetlerin, gadirlerin ve tazyiklerin balad grlmtr. STAD'IN EMRDA'INA GELD LK GNLERNE DAR BR K AHDN FADES

Birinci ahid: O sra Emirda hkmet tabibi, ayn zamanda iskn ilerine de bakan Doktor Tahir Barn Bey, unlar syler: (Mealen ve ksm ksm alacaz) "... Yorucu bir yaz mesai gnnde, daireden ktktan sonra, akama yakn hkmet konann nnde bir kahvede oturmu, bir iki arkadala ay iiyorduk. Gne gruba yaklamakta idi. Afyon tarafndan bir vastann Emirda'a doru toz duman kaldrarak geldii grld. Az sonra gelen vasta, Emirda yol kavandaki hkmet binasnn yannda durdu. inden yetmi yalarnda, banda sark, srtnda cbbesi olan bir zat acele indi, arkasndan da vazifeli memurlar... O yal zat, elinde seccadesi, acele namaz iin temiz ve msaid bir yer aryordu. kindi namazn klmamt anlalan... Kbleyi sordu ve hemen (10)Emirdag-1 S: 23 namaza durdu. Beraberinde gelen vazifelilerden birisi masamza yaklat. Arkadalar bu yal zatla gelen Thir isminde(11) ki memura: "Kimdir bu zat? Nereye gidiyorsunuz? Nereden geliyorsunuz?" diye merakla sormaya baladlar. Gelen vazifeli memur; "Bu zat byk bir Hoca imi, derin bir alimmi... Trkiye'de bunun gibi bir lim yokmu, smi Bedizzaman Said-i Nursi... Buraya gnderdiler, burada kalacakm." dedi. STAD'I SKNA KAYDEDYORUZ Emirda'nda hem hkmet doktoru hem iskn ileri mdrydm. Bize yaz geldi, bu yazda: "Bedizzaman Said-i Nursi Emirda'a gnderilmitir, oraya iskn edilmesi..." diye yazyordu. Biz bu yaz zerine stad' Emirda' nfusuna kaydettik. Sonra stad beni armt. Gittim, grtk, bana Denizli hapishanesinin bir meyvesi olan eseri verdi. O zaman maalesef bu kymetli eseri okuyamadm. Daha sonra yine beni armt, yine gidip grmtm. - Halk partililer stad'la urayorlard Emirda'na ilk geldii zamanlar, onu sevenler daha oktu. Fakat sonra Halk Partililer stad'la uramaya baladlar. Bir takm aslsz eyler uyduruyorlard. Milleti korkutup stad'n yanna yaklatrmak istemiyorlard. Biz kalben stad' sevdiimiz iin, bu iftiralara aldr etmiyorduk. ekinmeden yanna gidip geliyorduk. -Bir sene sonra Bitlis'e gnderildim 1945'de beni Bitlis'e salk mdr olarak tayin ettiler. Ben gitmek istemiyordum. Yanmzda salk memuru olan Hayri Diner stad'a hizmet ediyordu. Benim tayin haberimi stad'a o vermi, gitmek istemediimi de sylemiti. stad: "Gelsin de bir grelim" diye yine beni artmt. O sralarda risalelerden bazlarn okumutum. stad'a kar muhabbetim daha da artmt. Eserleri Hayr Diner getirip veriyordu. Gidip grtmde, gitmek istemediimi syledim. stad: "Git, Git!.. yine gelirsin sonra..." diye gitmemi uygun buluyordu. - Bir rya grdm

Bitlis'e gitmeden nce, hemiremin hastal dolaysyla stanbul'a gittim. Hemiremin Fatih'deki evinde iken, halen te'sirinden kurtulamadm yle bir r'ya grdm: Daha nceleri Msr'da bir buuk sene kadar tahsil yaptm iin, ryamda Msrda'ym. Kendimi Seyyide Zeynap camiinde gryor, namaz klyordum. Namazdan sonra bir zat ayaa kalkt, ayakta konumaya balad. Bende email-i erif kitab vard. Onu okudum... Tasbit ettim, o konuan zat, Hazreti Peygamber (11)Ne irin bir tevafuktur ki:1921'Ierden beri Bedizzaman' tanyan Doktor Thir Barn, stad'n yirmi sene sonra Emirda kasabasnda ihtiyar dnda, herkesten nce uuru taalluk etmeden geIip istikbal ettii gibi, Bedizzaman' Denizli'den getiren polis mumurunun ismi de Tahir idi. Demek bir Tahir, Tahir ve mutahhar bir insan getirip, br tahire, Doktor Thir'e bir nevi teslim edip emanet ediyordu.A.B. Aleyhisselat Vesselmd. Camiin son cemaat yerinde de baka bir zat konuuyordu. O da Bedizzaman'd. Ryada kendi kendime Herhalde bu zat Peygamberimizin vekilidir diye dnrken uyandm. Bu ryadan sonra, Nur risaleleriyle yakndan alakadar olmaya baladm. Sonra Bitlis'e gittim, eserleri okuyordum. Bitlis ve kazalarn dolatm. - ark stad' lm biliyordu ark'ta on ay kadar kaldm. Hizan'n kylerinide dolatm. stad'n hemehrileri onu lm biliyormu. Onlara stad' anlattm, eserlerinden dattm... Eserler ark'ta ok hizmetlere vesile oldu. Dokuz ay kaldktan sonra, tekrar Emirda'na dndm. Dnmde stad bana ok iltifat etti ve Sen arkn kapsn atn diyordu. Halbuki bir i yaptm yoktu. Fakat stad yine de iltifat ediyordu...(12) KNC AHT (stad'a Emirda'nda ilk ev kiralayandr) Bu ahidimiz, Simavl, emekli uzatmal jandarma onbas brahim Mengverli'dir. yle der: (Mealen ve hlseten alyoruz) Baka yerden Emirda'na tayinim kmt. Jandarma uzatmals olarak vazife gryordum. Birgn komutanmz beni artt. Komutann odasnda Osmanl kyafetli, sarkl, cbbeli, ayakta dimdik duran bir zat vard. Komutan yanndaki adam bana gstererek: Kim bu,biliyor musun? dedi. Ben ise; aklma, iittiim Trkiye'de mehur din alimi (Yani Bedizzaman) geldiyse de, birey diyemedim: Hayr bilmiyorum... Kim ki bu? dedim. Komutan: Bedizzaman'dr dedi. Ne?... diye bardm ve hemen ellerine sarlp ptm. Dnyada mehur diye iittiim din limi meer karmdaym. Komutan: Bu zata bir ev tutulacak... Sen bul ve tutuver. Senin tandn vardr. Yalnz ev, muhakkak karakolun karsnda olacak dedi.

arda Karakolun kar srasnda br bakrc Hasan vard. Onun alt kat dkkn st kat ev olan biryeri vard. Oras kiralkt. Bakrc Hasan akam, sabah ierdi. Ona arasra bende katlrdm. Sarho adam, imeden edemezdi. Aslen bu Hasan Trabzon'lu idi.

arya gittim. Bakrc Hasan'n dkkanna vardm. Ona: Hasan Usta! u st kat bize kiraya ver de, Hoca Efendi'yi oraya koyalm" dedim. Hasan Usta: "Kardeim ben sarho, o ise Hoca... Nasl geiniriz" dedi. yle ya, Hoca Efendi'ye bu evi tutmak belki de yanl bir eydi. Sonra gittim Hoca Efendi'nin yanna... meseleyi anlattm. Ev sahibi sarho dedim. stad kzacak zannediyordum, amma hi kzmad. "Varsn sarho olsun" dedi. Hemen kotum Hasan ustaya, evi tuttuk dedim. Ayn gnde stad'n eyas denilen eyleri -ki bir ekmek kn, bir abdest ibrii falan gibi eyler-tadk eve. Hasan da bizi bekliyordu zaten... (12) Son ahitler-2 S:126 Hoca Efendi Hasan Ustaya: "Gel bakalm Hasan Usta!" dedi. Hasan, ezile bzle yanna vard ve: "Buyur Hocam!" dedi. stad: "Sen ier misin?.." diyerek sordu. Hem de sabah akam, dedi Hasan Usta. stad Hasan'n srtna elini koydu, kez svazlad. "Haydi olum, bundan sonra vazgeersin" dedi. Bu ne itir Yarabbi! Sabah akam demeden ien bu adam, ertesi gn stad'la beraber sabah namazn kld. Ondan sonra da ikiyi azna hi almad. Her gnde stad'la beraber namazlarn klmaya devam etti. - Onunla uraanlar belsn bulurdu Onunla uramaya gelmezdi. Uraanlar, ona zulmedenler mutlaka belsn bulurdu. Ya ortalktan kaybolur, ya da kudura kudura, delire delire lr giderdi. Evi kendisine tuttuktan sonra, nn hkmetinin emriyle kapsna nbeti konuldu. Ben de bekledim. Kimseyi yanna sokmyacak, grtrmeyecektim. Amma ben kaamak olarak onun ile bazlarn grtrr, yanna brakrdm. stad'n, zengin halc bir talebesi vard. Bir'gn stad' krda yaya gezerken grm, ona bir taksi almt. Sonra bu mesele adliyeye intikal etti. Hkim, taksiyi alana: "Ona sen mi bu taksiyi aldn?" dedi. O da: "Evet aldm.. Sen de benim gnlm fethet, sana taksi deil, teyyare alaym. Milyonlar sana vereyim" dedi. Sonra stad ayaa kalkarak, uzunca bir konuma yapt, derken iki saat zaman gemiti.

Hkim, yeter dedi. O zaman stad cellland, eliyle bir daire izerek, iaret parman hkime uzatt ve "Benim sekiz saat sz sylemeye hakkm var, istediim kadar konuurum." (13)dedi.(14) NC AHD: Emirda erafndan, stad'n sadk talebesi Tccar Hamza Emek'tir. stad'n o gnk hayatyla ilgili hatralarn yle anlatr: (Mealini ve hlsasn alyoruz). Emirdal merhum Hamza Emek (stadn hizmetkarlarndan) amcas Hasan Efendiden naklen demitiki: Amcam Hasan Efendi, stadmz Emirdana gelmeden on iki sene evvel bir rya grm. Ryada Hz.Ali (RA) kendisine bir sandk vermi ve Bu sandn iinde Hz. Mehdi vardr. Bu sana emanettir demi. Oniki sene sonra, Hz. stad Emirda'a geldii zaman, amcama demi: sende bir emanet var. te o emanet benimdir der. (Son ahitler-4, Sh.264) (13)Bu ahidin ifadesindeki taksi meselesi ve mahkeme hadisesi, herhalde 1945'lerde, bata Konyal Sabri Halc ve bir ka Nur talebesinin mtereken satn aldklar araba hadisesidir. Araba stad'n haberi olmadan alnmt. Fakat yalnz birgn ve bir gece stad'n evinin nnde kalabildi. Sonra stad kabul etmedi ve reddetti. lerde izah gelecektir. A.B. (14)Son ahitler-3 S:121 imdi bizzat Hamza Emein hatralar: "stadmz Emirda'na geldikten sonra, ilk balarda onun hususi hizmetlerini grmek iin bir ka arkadatan her gn birimiz nbet alyorduk. Kardalarm bana dediler ki: "Senin dkkann var, yalnzsn. Sen yalnz pazar gnleri hizmet nbetini al... Dkknn kapal kalmasn." Ben de, yalnz pazar gnleri nbet alyordum. Her pazar, stad'n tashih edecei kitaplar, ay takmn alr stadmz'la birlikte kra giderdik. stad krda yalnz oturur, tashihatla megul olurdu. Biz kendisinden biraz aralkl dururduk. ay yaptmzda, alr kendisine gtrr, verirdik. - Sen bugn gelme Bir pazar gnyd, beraber evden ktk. stad ar camiinde abdestini tazeledi. Hi bir sebeb yokken, bana: "Kardam sen bugn gelme!" dedi. Peki efendim dedim, eve gittim. Bir mddet sonra, kaymakam emir vermi... Konyal jandarma baavuu Ziya, yanna iki jandarma ile beki Halil'i alm (Bu beki Halil daha sonralar perian bir durumda ld, gitti.) gitmi, krda tenha bir yerde stad'n sarn almlar ve stad' karakola getirmilerdi.(15) Sonradan benim haberim oldu. O gnde Eskiehir'den binba Read bey gelmi, stad' ziyaret etmek istiyordu. Ben "stad' karakola gtrm, vaziyet byle byle... ve ben oraya gidiyorum" dedim. Hemen karakola doru kotum, baktm ki stad karakoldan banda bir takke ile dar kyor. Beni grnce, "Gel kardem gel, gidelim" dedi. Eve dndk, stad karyolasna oturdu. Ben sobay yaktm. stad pencereyi atrd. erde soba yand halde havalandryordu. Bir ara ben bir frsatta "Efendim Eskiehir'den Binba Read Bey

gelmi, ziyaret etmek istiyor" dedim. Getir! dedi. Ona bir sandalye verdi, oturttu. Gemi hatralarndan ona anlatt... Divan- Harbte Hrid Paa'n suallerine iddetli cevablar verdiini, Rus bakumandanna ayaa kalkmadn, Hutuvatt- Sitte eseriyle ngiliz Bakumandannn bana vurduunu anlatt. Daha sonra uzun bir ders yapt. Dersin sonunda, ba ucunda asl bulunan Kur'an- Kerimi gstererek: "Kardam Read Bey, u Kur'an hakk iin; stad'm mam- Ali'nin u Celcelutiyesi var ya, otuz seneden beri virdimdir." dedi.. ve aniden Celcelutiyeyi at, dedi ki: "Fakat u iki satr hi okumamm... diyeceksiniz ki: "Neden u iki satr okumuyorsun?" nk, stadm mam- Ali Radyallah anh burada bana diyorki: "Ya Said, Sen bunaldn zaman bu iki satr oku, Cenab- Hak ifritlerden sana iki hadim gnderecek... Ben de bunu tabi bir hiddetli zamanmda okuyacam, karma geldikleri ve "Emret!" dedikleri zaman, emredeceim... (15)C.H.P devrinin azgn zulm ve kanunsuzluuna baklsn ki; Bedizzaman gibi bir din limi, bir milli kahraman krda tek bana, tenha bir yerde otururken, bana koyduu puusuna taarruz ediliyor, arkasndan da bir jandarma avuu eliyle karakola getiriliyordu. Neden apka giymiyosun diye ifadeye ekiliyordu. Bir din alimine, mcahid bir kahramana frenk apkasn giydirmeye zorlamak olan bu muamele neyin manasn ifade ediyordu acaba?!... A.B. Hayr!... bizim vazifemiz hizmettir. hlsla vazifemize devam etmektir. Ben bunu okumamm ve okumuyorum... Yoksa bu zalimlerin bin tanesinin cann cehenneme gnderirim. Hi bir talebemin de elini kana bulamam. Evet, kuvvet var. Fakat isti'mal etmek yok....(16)" DRDNC AHD:1944'de Emirda'nda jandarma onbas iken, bir ara Bedizzaman' takib etmekle vazifelendirilmi, 1925 doumlu, Gaziantep'ten Halil Gnlalan diyor ki: "Benim onba hemehrim Hayri zhelvac izinli olarak Anteb'e gitmiti. O zaman bana: "Bedizzaman' sen takib et" dediler, vazifeyi bana verdiler. Kumandanmz smail Gneyblk't. Bedizzaman'n kyafetine bile mdahale etmemizi istiyorlar, bandakini bile karttrmamz emrediyorlard. Oturduu evin karsnda bir kahvehane vard. Oradan takib ederdik. Kendisi "Ben apka giymem" diyerek apkay bana koymazd. Hem de sark sarard. Blk kumandan sarn yrtt. Amma o ii yapt iin karsyla beraber geceleri yatamyorlar, devaml olarak kbus basyor... bir gece saat sralarnda Bedizzaman'dan zr dilemeye gittik, rica ettik, af diledik... Bana: "Sen git, benim suum nedir? Varsn rahat yatsn?" dedi. Benim gedikli baavuu olarak orduda kalmaya niyetim vard. Bedizzaman bana: "Bu meslekte kalma! Memleketine git, ev sahibi de, zengin de olacaksn" diye dua etti. Allah'a kr ev sahibi de oldum, rahat hayat da geiriyoruz. Camide rtl bir yeri vard. Namazlar orada klard. Bir gn hep beraber yamur duasna ktk. "Hepimiz Halkmzdan yamur isteyeceiz" dedi. Hakikaten ok miktarda yamur geldi. Srtndaki cbbesi ve bandaki saryla eski hocalara benzerdi. Gzleri heybetliydi...

Vefatndan birka gn nce kendisini Anteb'de grdm. Eski postahanenin nnde, sabahn erken vakitlerinde yabanc bir araba gidiyordu. Baktm ki Bedizzaman... Hemen koarak elini ptm. "Ben Urfa'ya gidiyorum" diye dua istedi. Yannda talebeleri vard. te byle... Allah byk bir insan grmek nasib etti bana...(17)" BENC AHD: Aslen Yunanistan muhacirlerinden olup, Bedizzaman Hazretleri Emirda'nda bulunduu sralarda o da orada askerliini jandarma eri olarak yapm olan Hasan Ergen'in hatralarnda, hkmet adamlarnn stad'a kar nasl bir tarz- muamelede bulunduunu gstermesi bakmndan dikkate ayandr. Hasan Ergen'in hatralarndan mealen ve hlseten baz blmler alacaz: "Ben Emirda' jandarma birlik komutanl kaleminde, hafif hizmetlerde alyordum. Afyon'da iken , tantm Bahr isminde bir arkadamn kardei bir gn Emirdana bizim karakola geldi. Komutann odasna girdi. Odadan komutann bara bara konuma sesi gelmeye balad: (16)Bilinmeyen Traflaryla Said-i Nursi 6. Bask S: 342 (17)Son ahitler-3 S: 119 Sende mi Krtsn? Said-i Nursi ile neye greceksin? Nereden tanyorsun onu?" ve sonra ok iyi tandm Afyonlu Bahri Beyin kardeini odasndan kovdu, kartt. Bu durumu grnce misafiri odama ardm, teselli ettim. Yer gsterdim ve kiminle grmek istediini sordum. O da bana: "Burada Said-i Nursi isimli byk bir din alimi vardr. Onunla grmeye geldim. Amma kumandan izin vermedi."dedi. Ben kendisine biraz oturmasn syliyerek, jandarma komutannn yanna girdim. Komutana teminat verdim. Gelen adam Afyon'dan iyi tandm syledim. O ana kadar da Emirda'nda yle din limi, byk bir insann varlndan haberim yoktu. Bu vesileyle ilk defa bunu reniyordum. Komutan bana: "Sana kar i'timadm oktur. Buyur al anahtar" diyerek ekmecesinden bir anahtar kard, bana verdi ve "Mes'uliyet sana aittir, gtr adam grtr" dedi. Teekkr ederek anahtar aldm... Arkada alarak bize tarif edilen evi bulduk, dardan kilitli olan kapy atk. erden de kendisi kapy kilitliyormu,(18) aldk kapy... Az sonra ald, bembeyaz pamuk gibi nuran bir insan karmza kt. Hemen ellerine sarlp ptm. - smimle bana hitap etti Bana "Hasan olum bu yaptn hizmet, Allah indinde ok makbuldur. Allah senden raz olsun. ok byk bir iyilik yaptn" dedi. ve teekkr etti. Az sonra, yine bana ismimi syliyerek: "Hasan olum, sen Allah'n temiz kalbli iyi bir kulusun. Yalnz iki kusurun var." dedi. Ben de, hocam ok affedersiniz benim kusurlarm syler misiniz. dedim. stad: "Aslnda bu iki kusur, senin kalbinde mevcud deil... Fakat sen te'sir altnda kalmsn. Bunlardan birisi orucunu tutmuyorsun. Bir de namazn klmyorsun" dedi.

Bu konumamzdan sonra getirdiim misafirle ilgilenmeye balad ve "Beni grmek iin bu kadar zahmet edip neden geldin" dedi. O arkada da: "Ben kk iken, siz Kars'a babamla grmeye gelmitiniz. Sizi o zaman grmtm. imdi burada olduunuzu iitince, sizi grmek ve duanz almak arzu ettim. Fakat jandarma komutan ok zorluk gsterdi. Allah raz olsun, Afyon'dan tandm Hasan Bey vesile oldu." dedi. Biraz oturduktan sonra, stad misafire: "Baka bir arzun var m?" diye sorunca, arkada da "size madd bir yardmda bulunmak istiyorum " dedi. Bunun zerine, mbarek insan: (stad) "Olum benim dnya malna hi bir ihtiyacm yoktur. Amma sen mutlaka birey niyet etmisen, bir kk bozuk paran var m?" dedi. O da cebinden bozuk paralar kartt. Hoca efendi iinden (l8) Anlatlan bu durum, yani stad'n kapsnn dardan, hkmet ve kaymakam tarafndan.. erden de kendisi tarafndan kilitlenme hadisesi, yani gayr-i resm ve kanunsuz ekilde tecrid ve hapis muamelesi dorudur ve gerektir. Bu katmerli zulm hadisesinden stad Hazretleri de ok defa sz etmektedir. Amma bu hal, stad'n Emirda hayat boyunca deil, tahmin ediyoruz Afyon hapsine yakn gnlerde bir mddet iin uygulanm, gayr-i insan ve gayr-i kanuni emsalsiz bir muamele rnei idi. A.B. bir be kuruu ald ve "Allah kabul etsin alyorum" dedi. O paray yere koydu. Sonra ald "Tekrar bunu sana hediye ediyorum" diyerek gnln ald:(19)" Jandarma Hasan Ergen'in hatrasnn dier blmlerini, ahidlerden yazlmayan ifadeleriyle birlikte, ileride srasnda kaydetmeye alacaz inaallah. imdi de stad Bedizzaman'n, kendisi ilk Emirda hayat hakknda Yirmi Altnc Lem'ann Onbeinci Rica'snda az temas etmi olduu fihriste gibi ksack bir ksmn burada kaydetmek istiyoruz. Bu ksmdan sonra, Byk Tarihe-i Hayat kitabnn hlsa ederek yazd hayat eklini dercedeceiz. Onbeinci rica diyor ki: "Bir zaman Emirda'nda ikamete me'mur ve tek bama menzile, deta bir haps-i mnferid ve bana ok ar gelen tarassudlar ve tahakkmler ile bana ikence vermelerinden hayattan usandm. Hapisten ktma teessf ettim. Ruh-u canmla Denizli hapsini arzuladm ve kabre girmeyi istedim.. ve "Hapis ve kabir bu tarz hayata mreccahtr" diye ya hapse veya kabre girmeye karar verirken; nayet-i lhiyye imdada yetiti. Kalemleri teksir makinesi olan Medreset-z Zehra kirtlerinin ellerine, yeni kan teksir makinasn verdi. Birden Nurun kymettar mecmualarndan her tanesi bir kalemle beyz nsha meydana geldi. Fthata balamalar, o skntl hayat bana sevdirdi, hadsiz kr olsun dedirtti. Bir miktar sonra, Risale-i Nurun gizli dmanlar fthat- nuriyeyi ekemediler. Hkmeti aleyhimize sevkettiler. Yine hayat bana ar gelmeye balad. Birden nayet-i Rabbaniye tecelli etti; En ziyade Nurlara muhta olan alkadar memurlar, vazifeleri itibariyle msadere edilen Nur risalelerini kemal-i merak ve dikkatle mtala ettiler. Fakat Nurlar onlarn kalblerini kendine taraftar eyledi. Tenkid

yerine takdire balamalaryla Nur dershanesi ok geniledi. Madd zararmzdan yz derece ziyade menfaat verdi. Skntl telalarmz hie indirdi...(20)" (Onbeinci Rica'nn kalan ksmn Afyon hapis faslnda yazmay dnyoruz, orayla ilgilidir.) -BYK TARHE- HAYAT SE DYOR K: "Daimi tarassud altndadr. Mahkemden beraet etmesi ve eserlerinin iade edilmesine ramen, serbest braklm deildir. Eskisinden daha ziyade kontrol ve mtemadiyen pencere ve kapsndan nezarete ma'ruzdur. Denizli hapsinin bir aylk skntsn bazen bir gnde Emirda'da ekiyordu. stad'a yaplan bu bed-muamele ve tavrlar, Emirda ahalisince yakndan bilinmektedir. Denizli mahkemesinin beraat zerine, mahkeme eliyle Nurlarn intiarna ve Said-i Nursinin hizmet-i imaniyesine sed ekemiyen gizli dinsizlik komiteleri, bu defa baka yollardan, idar makamlar evhamlandrp aleyhe geirerek, hatta imhasna kadar alyorlard. Bu pln kat' idi. (19)Son ahitler-1 S: 180 (20)Bugn Emirda halk umumiyetle Nurlara dost ve taraftardr. Pek ok talebesi vardr. Emirda'nda ve civar kylerde Nur dersleri okunmaktadr.T.H. Bir beki kaps nnden ayrlmazd. stad'la grebilmek pek mkildi. Emirda'da ilk defa stad'la yakndan alkadar olmaya balyan alkanlar hanedan; kasabalarna nefyedilen bu lim ve fzl ihtiyar zata yakndan dostluk gstermiler, hizmetine komulard. Srf Allah iin olan bu iltifatlarn su-i tefsir edenlerin yalan ve tezviratna aldrmyarak, alkalarn gevetmemilerdi. alkanlarla beraber Emirda'da bir ok sadk mminler Nura talebe olmular, stad'n hizmet-i nuriyesine itirak etmilerdir. Nur risalelerini okuyup yazmaya ve etrafa neretmeye balamlard. stad'n Emirda'da ikamete balamasndan sonra, Risale-i Nurun dersleriyle halkn mhim bir ksmnn ilim, iman, ahlk ve fazilet bakmndan terakki ettii herkese ma'lum olduu gibi, resmi zatlarn ikraryla da sabittir(21). Emirda'l Nur talebeleri, stad'n Emirda'daki hayatna dair diyorlarki: "stad Emirda'nda daimi tarassud altnda bulunuyordu. Ak havalarda gezmeye kard. stad'n bahar ve yaz mevsimlerinde mutlaka krlara kmak adetiydi. Yalnz bana gider, bir ka saat kalr, sonra evine dnerdi. Krlara kt zaman, ok defalar arkasndan takib ettirilirdi. Bazen bekiler, bazen jandarmalar takib ederdi. Hatta bir defa arkasndan kurun attrlm, fakat isabet etmemiti. Bir gn bir resmi memur, stad'n arkasndan koarak: "Dar kmak yasak! Bana bere koyamazsn, sark saramazsn!" diye mtehakkimane ve mtecavizane ifadeler kullanm, stad da geriye dnmtr. Buna benzer muameleler oktur. MAKAM LE ALAKADAR BR K HATIRA 1- Emirdal merhum Mehmed alkan diyor ki: Birgn Ahmed Feyzi Efendi Emirda'a gelmiti. stadla grt. stad ona: abuk bir vasta bul ve git! dedi. Fakat akam bir sohbet yapmas iin ben onu brakmadm. O gece ok gzel ve nurlu bir sohbet olmutu. Sohbet ge vakte kadar devam etmiti.

Sabahleyin -birden- stad Ahmet Feyzi'yi artt.. Halbuki onun kaldndan stadn haberi yoktu. Ahmed Feyzi ok korktu. beraberce - stadn yanna gittik. stad ona: Sen akam ne konutu isen, ben aynen kabul ediyorum. diyerek Ahmed Feyziye iltifat etti. (Son ahitler-4,Sh.62) 2- Emirdal erife Hanm (.Kantarc) kendi beyi brahim Kantardan duyduu bir hadiseyi yle anlatr: Beyim kasaplk yapard. stadn yanna gider gelirdi. Birgn bir camz alm, kesip sucuk yapacaktk. O gn stadn yanna varm ve abdest suyunu ellerine dkerken, aklndan ald camz gairiyormu. Ne kadar kr edecek diye kafasnda hesabn yapyormu. Tam bu esnada Hz. stad kendisine: Keel-i Keel! bir camz ba olsada bizde yesek.. demi. Beyim bu sz zerine mahcubiyetinden kzarm durmu. (Son ahitler-4,Sh.244) (21)stad Said-i Nursi, Emirda' bir dershane-i nuriye manasnda kabul ettiini sylerdi. Sav, Barla,Emirda, Eflani gibi nurlarn ekseriyetle yaylp okunduu kasaba ve kyleri birer dershane-i nuriye unvaniyle yad eder ve kendi Nurs ky gibi sa ve l umum ahalisine, masum ocuklar ve mbarek hanmlarna dua eder, manevi kazancna hissedar ederdi. T.H. 3-Konya'nn Kula ilesinin Akta Kynden Mehmet Erol adndaki bir zatn mhim bir hatrasdr: "1984'de ayn kyde bizzat grtmz Mehmet Erol'un olu Hasan Erol bize babasnn hatrasn ve stad Hazretleriyle 1947 yl iinde grmeleriyle ilgili, stad'dan selamet-i iman iin dua istemesi zerine, Hazret-i stad'n ona dua ettiini yle anlatmt: "Babam Mehmet Erol ile Hac Resul, Emirda'na at arabasn almak zere gitmilerdi. Hazret-i stad'n orada olduunu nceden bildikleri iin, oraya gelmilerken, stad da ziyaret etmek istemiler ve ziyaretin yolunu aramlar. stad'n evinin kapsna gitmiler, stad'n hizmetkrlar stad'n biraz sonra krlara kacan, ancak o zaman falanca kprnn yannda grebileceklerini" sylemiler. Babam Mehmet Erol demiti ki, biz kprnn bana gittik. Aadan bir hanm, elinde bir bakra yourt ile stad'a doru geliyordu. stad ona bararak: "gelme sen maksadna nail oldun" Bize de tevecch etti, isteklerimizin olup olmadn sordu. Ben de hsn- hatime ve selmet-i iman iin dua istedim. Bunun zerine, stad "nallah sen iman zere leceksin" diyerek parmayla iaret ederek ayn kelimeyi defa tekrar etti. Babam Mehmet Erol 15 Mays 1980 Reaib gecesinde vefat ederken; gzleri yumuk olduu halde, kendi kendine "imdi Emirda'l Hoca geldi" dedi. Bende yasin-i erif okuyordum. ayetine geldiimde, babam konuarak kelimey-i ehadet getirdi ve bana kapya doru parmayla iaret etti ve ruhunu teslim etti." Bu rivayeti ayrca imdi Ankara Yenimahalle'de Belediye Zabtas olan Hasan Erol'dan bilvasta sormamz zerine, mektubuyla da te'yid etti. - stad'n megalesi- (Byk Tariheden)

stadn Emirda'ndaki hizmeti ve megalesi, baka yerde olduu gibi, yalnz bir vazifeye mnhasr deildi. Gerek lahikalardaki mektuplarn, gerek ziyaretine gelen dostlarn ve eski ilim arkadalar ve talebelerinin ihbarndan ve gerekse de kendisiyle yakndan alkadar olmu talebe, komu ve halklarn mahedelerinden anlalyor ki; Hakka mteveccih, hakikattan lema'en eden mteaddit hizmetleri ve vazifeleri vard. Her gnde bu vazifelerini ifaya alrd. Hakaik-i Kur'aniye nurlar olan "Lem'alar ve Szler" gibi eserlerini telif, tashih ve neir ile megul olmakla beraber, kelimat- kudret olan masnut ve mevcudat seyir ve temaaya, kitab- kinat mtalaya ok mtak idi. Zemin yznde yazlan, bahar sahifesinde tehir edilen Rahmet ve Hikmetin mu'cizeli eserlerini, ecar ve nebatat ve hayvanattaki san'at lhiyyenin harikalarn, simalarnda parldyan tevhid sikkelerini okumaya ziyadesiyle meftun idi. Bylece hakaik-i imaniyenin ve ma'rifetullahn nihayetsiz fezasnda hakkalyakn mertebesinde kanat ap geziyordu. Esasen Kur'an'dan ald mesleinin bir esas tefekkrdr. Eserlerinde insan daima tefekkre sevk eder ve tefekkr ders verir. lim ve tefekkr ile kazanlan ma'rifet-i ilhiyyenin kalb ve ruh iin kinat vs'atinde bir genilik te'minettiini ve her bir eyde sani-i vahide iaretler, delil ve ayetler bulunduunu ifade eder, srrna gre hareket ederdi.(22)" DNYADA OLUP BTENLER Hazret-i stad'n Denizli hapsinden beraet edip kt ve Emirda' kasabasna geldii yl olan 1944'den, Afyon hapsinden kt yl 1949 ve sonra 1950 yl ortalarna kadarki hayatnda;dnyada ve Trkiye'de olup biten hadiseler, deimeler ve siyasi dme ve ekimelerden mhim baz hadiseleri burada gz nne getirmek icab ediyor. nk Hazret-i stad, inkiaf eden her bir msbet hadiseyi ve Risale-i Nur ve Kur'an ve lem-i slm ile mnasebettar her bir gelimeyi, Risale-i Nur lleri ile deerlendiriyor ve baz mektup ve yazlarnda bunlar kaydediyor ve talebelerine bildiriyordu. te, sene 1944: 1-9.7.1943'den, 5.8.1946'ya kadar Trkiye Cumhuriyeti C.H.P. iktidar Babakan kr Saraolu'dur.(23) 2-1930'lardan 1944'lere kadar Trkiye Cumhuriyeti Nzi Almanya'syla skfk ticaret orta' ve mttefiki grnm iindeyken, kinci Cihan Harbi'nde ise, ngiliz yanls ve siyasetinin mrevvici olarak kald. 3-1944'n son aylarnda Rusya'dan Trkiye'ye iltica eden -Bir rivayete gre-kiyz kadar Mslman insann, Ruslarn tehditkrane geri istemelerine kar, hi bir direni gsterilmeden bu insanlarn Ruslara teslim edilmesi ve Kars-Rus hududunda Trk askerlerinin ve kyllerinin gzleri nnde bu masum insanlarn kuruna dizilerek ldrlmesi hadisesi... Fakat o gnn basn bu cier-sz hadiseyi yazamad. 4-22.3.1945'de Sovyetler Birlii Trkiye ile yapt saldrmazlk andlamasn yenilemeyeceini ileri srd. 5-12.6.1945'de Celal Bayar, Refik Koraltan, Kprl ve Menderesler "Drtl Takrir" diye adlandrlan muhtray meclis grubuna verdiler.

6-nn'nn her zaman, zellikle 1950 seiminden sonra mahede edilen daimi dostlar bolevik Rusya, Trkiye'yi bir ka ynden sktrmas zerine; nn ister istemez, fakat arkasna dnp mitkrane Ruslara baka-baka, Bat dnyasna yanamaya mecbur oldu. Amerikallar da, Trkiye'nin demokrasiye girmesi artyla onu koruyacan ileri srd. Bunun zerine Trkiye Cumhuriyeti Hkmeti 26 Haziran 1945'de, Birlemi Milletler Antlamasn imza etmeye mecbur oldu. 7- 7 Temmuz 1945'de lk muhalefet partisini kurmak zere mehur stanbul'lu milyoner Nuri Demira tarafndan mracaat edildi.. Ve 18 Temmuz 1945'de bu parti resmen kuruldu. (23) kr Saraolu, kendi Milli Eitim Bakan Hasan Ai Ycel ile birlikte teden beri komnist olduklar bilinmeleri ile birlikte, bilhere dpedz meydana kt. Dine ve dini terbiyeye zehir diye haykran Saraolu ve Milli Eitim Bakan Hasan Ali Ycel, kabineden atldklar gibi, C.H.P'lilerce de gzetim altna alndlar. (Bkz. Afyon Mahkemesi Mdafaat S: 123) 8- 17 Temmuz 1945'de de Ruslar boazlar savunmasna karlk Kars ve Ardahan' Trkiye'den rvet istediler. Tabii gstermelik de olsa, Trkiye demokrasiye doru adm att' iin, bat dnyas ve Amerikallar boazlar veTrkiye'nin kendi garantrlklerinde olduunu iln etti. Ruslar bu durumda bir ey yapamaz oldular. 9-15 Austos 1945'te, Trkiye Cumhuriyeti ve Millet Meclisi de Birlemi Milletler antlamasn onaylad. 9/1 17 Ocak 1946'da, Celal Bayar, Menderes ve arkadalar tarafndan Demokrat Partisi kuruldu. 10- 5-9 Nisan 1946 Amerikan filosu stanbul'u ziyaret etti. nn Amerika'llar kabul etti. Bu bir demokrasiye doru ister istemez atlan bir admn balangcyd. 11- 31 Mays 1946'da, tek dereceli meb'us seimi iin kanun tasars meclise geldi. Menderes buna iddetle kar kt. 12- 5 Haziran 1946'da seim kanunu tasars kanunlat. Bu kanunla, daha nceleri kararlatrlan 1 Ekim 1947 yerine, erken seim iin 21 Temmuz 1946 eklinde dzenlendi. 13- 21 Temmuz 1946'da Milletvekili seimi yapld. Ak oy, gizli tasnif sistemiyle; CHP'li hknmet kuvvetlerinin byk basks ve propagandas altnda yaplan bu seimde Demokrat Parti yine de altm alt meb'us ald. Afyon Vilayetinde D.P'liler listeyi kazanmt. CHP'liler Afyon'u seimden sonra cezalandrd. Tm me'mur kadrosunu deitirmiti ve bunu Bedizzaman Said-i Nursi'den biliyordu. 14- 15 Ekim 1946'da CHP, eski Dahiliye Vekili Hilmi Uran',(24) Nfi Atf Kansu yerine CHP genel sekreterliine getirdi. 15- 18 Ekim 1946'da Mareal Fevzi akmak ve arkadalar nsan Haklar cemiyetini kurdu. 16- 3 Mart 1947 tarihine kadar Trkiye'yi bir eit garantrlnde tutan ngiltere, bu tarihten sonra gn be gn zayflad, geriledi ve tli bir devlet oldu. Bu tarihten sonra onun yerini Amerika ald. 17- 11 Mart 1947'de Trkiye uluslararas para fonu tekiltna girdi. 18- 2-7 nisan aras 1947, Amerikan donanmas tekrar stanbul'u ziyaret etti. nn Amerikal amirallar karlamak zere Ankara'dan stanbul'a gitti.

19- 16-17 Temmuz 1947, Hkmet Amerikan yardm antlamasn imzalad. 20- 8 Austos 1947 Bir Trk asker heyeti Amerika'ya gitti.. Ve 1 Eyll 1947'de meclis, Amerikan yardm antlamasn onaylad. 21-Bu tarihlerde Trk Hkmeti bilmecburiye o ana kadar kapatm olduu Hac kapsn nisbeten at ve Kur'an kursu mekteplerini ve ilkokullarna ihtiyar Din derslerini de koydu. Ayn sene iinde Ruslar da, Hacca ok insan gnderdi. (24)Hilmi Uran sonralar C.H.P'nin i duumunu iyice anlaynca partiden ekildi. 22- 10 ubat 1948'de CHP Meclis grubu ilkokullarda ihtiyar din derslerini okutturma kararn ald. 23- 15 ubat 1948'de CHP Dileri Bakan beyanat vererek hkmetinin Nato'ya doru adm attn syledi. 24- 4 Temmuz 1948'de Amerikallar birka ynden Trkiye'de faal rol oynamaktayd. 25- 15 Aralk 1948'de Trkiye Dileri Bakan Necmeddin Sadak, Akdeniz Savunma Birlii Konferansnda grmelerde bulunmak zere Londra'ya gitti. 26- 16 Ocak 1949'da emseddin Gnaltay CHP hkmetinde Babakan oldu. Ve Babakanl 22. 5.1950'ye kadar devam etti. 27- 23 Ocak 1949'da CHP'liler tarafindan Meclise teklif edilen Kur'an'n Trke'ye evrilmesi mevzuu muhalefetle CHP'liler arasnda frtnal tartmalara sebep oldu. 28- 4 Haziran 1949'da "slam ilhiyat" ismi altnda bir fakltenin kurulmasn ngren bir kanunda deiiklik karar alnd. 29- 8 Haziran 1949'da Babakan emseddin Gnaltay, CHP adna slam dinini alet eder mahiyette beyanatta bulundu. 30- 19 Eyll 1949'da CHP'li Nihat Erim, zmir'de Amerikan meddahln yapan nutuklar att. 31- 23 Eyll 1949 Trkiye ve Irak, komnizme kar mterek tedbir hususunda ibirlii kararn ald. 32- 31 Ekim 1949'da Ankara ilhiyat fakltesi ald. 33- 18 Ocak 1950'de CHP Devlet Bakan Read emseddin Sirer: "Biz Mslman bir devletiz, amma laiklikten de vazgeemeyiz" eklinde beyanat verdi. 34- 21.2.1950 yeni seim kanunu meclisten geti. 35- 1 Mart 1950'de CHP hkmeti; 30.11.1925 tarihli tekke ve trbe kapatlmasna dair olan kanunu yrrlkten kaldrd. 36- 23 Mart 1950'de nn ilk seim konumasn yapt.. ve 25 Mart 1950'de Krkkale'de nn, Anayasadan altoku kaldracan vadetti. 37- 12 Nian 1950'de Mareal Fevzi akmak ld. CHP hkmeti ne bir tren, ne bir bayrak yarya indirme, ne de herhangi bir ey yaptrmad.

38- 16 Mays 1950 Milletvekili seimi yapld. DP 408 milletvekilini kazand. 16 Haziran 1950, DP ilk ve byk icraatlarndan biri olan ezann Arapa yasan kaldrd.(Bkz: Trkiye'de ok partili politikann aklamal kronolojisi, s: 12-68) Grld zere,1944-1950 aras lTrkiye siyasetinde; Trkiye'nin eski bir dostu, yani CHP'lilerin dostu olan bir devletin dirsek evirmesi ve tehditkrane bir ekilde Kars hududunda mltecilerini kuruna dizmesi ve Kars ve Ardahan' rvet istemesi zerine, bat dnyas ve Amerikan devleti; Trkiye'nin nsan Haklarna, din hrriyetlerine ve demokrasiye dn yapmas artyla kendisine sahip kabileceini ileri srmesi karsnda; diktac ve solcu ve Rus dostu olan nn, zoraki ve ister istemez, neticenin yle olacan pek sanmyarak, insan haklar antlamas birliine, din hrriyetine ve demokrasi kaidelerine dnmeyi kabullenmi grd gibi; o sralarda, Avrupa'nn baz devletleri (sve, Norve, Finlandiya gibi) Kur'an'n hakikatlarn kabul ederek mekteplerinde ders olarak okutmaya karar vermeleri ve Amerika ve ngiltere'de gayet serbeste Kur'an ve slmiyeti savunan cemiyetleri ve siyas ve ilm byk ahsiyetlerin meydana kmas, hatta Amerika'da bir profesr Allah'n kinattaki kudret ve idaresini gsteren byk eserleri ve delilleri,kitabnda yazmas ve bu kitabnn Trkiye'de o sra kmakta olan "Millet Mecmuas" nda nerini istemesi... Yine ayn sralarda Hindistan Hknmeti resmen Trkiye'den milyon(25)liralk baslm Kur'an istemesi... Dahilde ise, Risale-i Nur talebelerinin byk ve Trkiye apndaki hapis hadiseleriyle ve Risale-i Nurun Trkiye'de ve slm leminde fevklede yaylmas, Avrupa ve Amerika'da ksmen intiar..Ve Nur talebelerinin Trkiye'deki saylar Ankara'ya giden raporlarda pek byk gsterilmesi karsnda; nn ve CHP iktidar, ister istemez -ilk balarda- sahte bir ekilde olsa bile, demokrasiye dnmek ve din ile bir nevi msalha etmek, hatta dini kendi siyasetlerine alet etmek tarznda vaziyet almaya mecbur oldu. Bunun iaretleri de iktidarlar dneminde, yani demokrasiye ilk admn atld tarihlerde, ilk okullara ihtiyar din derslerini koymak, Kur'an kurslarnn almasna raz olmak, ilhiyat fakltesini amak ve tekke ve trbelerin kapatlmasna dair eski kanunu yrrlkten kaldrmak... Ve Trk ordusunun bandaki apkalar, Amerikan ordusu gibi ksmen kaldrmak gibi, icraatlar gstermek mecburiyetinde kalmalar gibi;1950 seimlerine yaklald gnlerde, 8 Haziran 1949'de Babakan emseddin Gnaltay "CHP'nin dine kar olmadn, bilkis hrmetkr olduunu" aka sylemesi.. Ve 18 Ocak 1950'de CHP'li Devlet Bakan Read emseddin Sirer'in Meclis'te aka: "Biz mslman bir devletiz, amma laiklikten de vazgeemeyiz" demesi.. nn ise, seim propaganda konumasnda, 25 Mart 1950'de Krkkale'de: "Anayasa'dan altoku kaldracaz" demesi gibi bir eit dindarlara ta'viz, ayn zamanda dini siyasete alet etme giriimi gibi, grnmekle ama aslnda bununla siyaseti dinsizlie alet etme taktii iine girmi bulunmaktayd. CHP ve nn btn bu tavizleri ve dini siyasete alet etme politikasn yaparken; dahildeki dindar Mslmanlarn kendilerini ve icraatlarn sevmediklerini ve kar olduklarn ok iyi bilmekteydiler. Bu yzden de stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin iman ve kur'an fikirleri nereden eserlerinin reva bulmasn hi, amma hi istemiyorlard. nk yaptklar zulm ve diktatrlklerinin farkndaydlar. Ayn zamanda Bedizzaman'n nasl bir dahiy-i A'zam olduunu ve Mslman halkn zerindeki byk tesirini de ok iyi biliyorlard. Hatta bir gn Adliye Bakan(26) Meclis'deki bir konumasnda: "Yirmibe senedir Said-i Nursi'nin faaliyetlerine mani' olamyoruz(27)"ak itiraf da bunu iyi gsteriyordu. Bunun iin CHP iktidar, Hazret-i stad'n Denizli Hapsinde beraetle kmasndan sonra, ona sureten de olsa, bir nevi tarziye vermek

(25)Bugnk parayla yani, 1992 balar hesabyla 20 milyar lira eder. Eer 1996 balar hesabyla olsa 180 milyar eder ve eer 1996 ortalarna gre hesaplansa, 220 Milyar lira eder.nk o sra bir dolar ikiyzseksen kuruumuz idi. (26)Bu Adliye Bakan, Rize Milletvekili Fuat Sirmen'dir ki,1948'de meclis konumasnda bu szleri sylemitir. (27)Konferans-Zbeyr Gndzalp S: 36 ve msalha zemini aramak istemi, yaklamlarda bulunmak istemi, siyasi mfettilerini yanna gndermilerdi. Daha sonra stad'a harcrah tahsisatn karm ve bilhare de Emirda'nda stad'a bir ev inaasn teklif etmiler idi ise de; Bedizzaman Hazretleri bu teklifleri; hizmetinin kudsiyetini korumak, hem hayatnn daimi ve deimez bir dsturu ve kaidesini muhafaza etmek; Hem de bunlarn niyetlerinin altndaki manay sezdii iin, btn bu teklifleri vakar ve sekinet ve ilm izzet iinde reddetmitir. stad'n bu kesin tavr zerine CHP kendilerine ve diktal, kat ve dinsiz rejimlerine Bedizzaman'n dost olamyacann kesinlik kazanmasyla; artk her trl zulm, iftiray, kanunsuz muameleleri yeniden reva grmeye balamlard. Tecrid, zehir, hatta len su-i kast, iftira,tazyik vesaire her trl muameleyi yapmakta tereddt etmemilerdi. Hazret-i stad, bu ac ihanetlerin ve zlimane, belki de kfirane muamelelerinin sebeblerini bir mektubunda yle anlatr "Aziz Sddk Kardelerim! Bana imdiki tazyikatn sebebi var: Birincisi: Hey'et-i vekilenin kararyla hergnde iki buuk lira iae vesair levazmatm iin bir tahsisat ve istediim tarzda bir hane ina etmek ... Ben bunu reddettim, onlar da kzdlar... kincisi: Denizli'de tevecch- ammenin pek ziyade olmas ve her tarafta haddimden ziyade hsn- tevecch gsterilmesidir. Bundan da kukulandlar. ncs: Afyon valisinin, malum lmn hesabna bana garazdr... ve lehimde olarak Ankara tarafndan gelen itaba kar(28) bir bahane aramas yznden tarassud etmesidir. Ben de hiddet ettim, daha kapm kapadm. Yoksa istersem, perdeyi kaldrabilirim... SAD- NURS(29) RSALE- NURLARIN RSALE ADED Hazret-i Bedizzaman Denizli Hapsinden beraetle Emirda'na geldiinde, o zamana kadar Risale-i Nurun mecmu'u olan yz krk iki Risale ile beraber gelmiti. nk Denizli hapsinde 11.12 ve 13. ualar da te'lif edilmi, Risale-i Nura eklenmiti. Zira Hazret-i stad Eskiehir hapsine girdiinde, Risalelerin adedi olan yzyirmi risaleye, hapiste te'lif edilen onbir para risale bu sayya eklenmesiyle, yzotuzbir para olmutu. Kastamonu'da ise, sekiz risale daha te'lif edilmi ve Risale-i Nurun says yzotuzdokuz paray bulmutu. Denizli hapsinde risale (bir cihette 14 Risale) daha te'lif edilmi ve bu sayya eklenmi olmasyla, yz krk iki risale olmutu.Evet Denizli hapsinde

(28) Valiye gelen bu itab, herhalde stad'n heyet-i vekileye ve meclis bakanna yapt kanun ikayetler zerine gelmi olabilir A.B. (29)El yazma Emirda mektuplar asl, orta boy S: 209 te'lif edilen Onbirinci ua' olan Meyve Risalesinin dokuz meyvesi, Denizli hapis mddeti olan dokuz aya tevafuk ederek hapiste te'lif edilmi ve iki meyvesi kalmt. Hazret-i stad Emirda'na geldikten sonra, bu iki meyve de burada te'lif edilmi ve Meyve Risalesinin onuncu ve onbirinci meselesi diye ilhak edilmiti -Sair ahval Hazret-i stad'n Emirda'na gelmesinden, ta Afyon hapsine kadarki buuk senelik hayatnda; Tuyan ehli olan kimseler tarafndan ona reva grlm zulmn, tazyik ve kanunsuz muamelelerinin balcalarn ylece sralayabiliriz: 1- defa su-i kast niyetiyle zehir verme.. 2- Bir defa pusuya yatrlan jandarmalar eliyle su-i kasd iin arkasndan kurunlar attrma... 3- ki defa kanunsuzca kyafetine ve bandaki puusuna ilime.. 4- On iki defa keyf olarak karakola, savcla veya mahkemelere celbettirme.. 5- Kapsn dardan kilitleyip, kilidi de karakol komutan yannda bulundurmak suretiyle, gayr-i resmi ekilde hapse kapatma.. 6- Ziyaretileri grtrmemek, kimseyle temas ettirmemek ve bu niyetle onun camiye gitmesini men' etmek vesaire.. 7- Yalandan, tezvirden ibaret, hakknda: siyas maksad gdyor diye Mslman halk ondan rktme... 8- Bir ok defalar kanunsuz ekilde evine n basknlar yaparak taharrilerde bulunma.. Hatta bir defasnda kapsn krarak ieri girme.. 9- Hakknda yalandan eni' iftiralar dzme vesaire... NUR CHETNDE YAPILAN MSBET HZMETLER Bu tarafta, yani mbet iman hizmeti cihetinde yaplan hizmetler ise zetle ylece deerlendirilebilir. 1- Yukarda sralanan btn o gaddarane ve zndkane muamelelerin arkasnda gizli zndk komitelerinin plnlar olduu iin; yani, btn o bedmuamelelerle bir hadise kartmak, stad' hiddete getirmek ve"Artk yeter" detirterek sahte bir Menemen hadisesi gibi bir olay ihdas ettikten sonra, iddetli bir surette bastrmak... ve nihayet Trkiye'de ayakta kalm olan bu son bir din n da sndrmek... Hz.stad btn bu gizli ve plnl gaye ve maksadlar ok iyi bildi'i iin, son derece bir sabr- cemil ve azm- metin ile kar duruyor, her ezaya, her cefaya gs geriyordu.

2- Hazret-i stad Emirda'na geldikten, ta Afyon hapsine kadar olan buuk senelik hayatnda; Meyve Risalesi'nin Onuncu ve Onbirinci Meyvelerini ve Yirmialtnc Lem'ann Ondrdnc ve Onaltnca Ricalarn te'lif etti.Yine bu dnem hayatnda talebeleriyle yapt hizmet proram muhaberelerinde ok kymetli ve ilm ve hem kark, girift hadiselerin iinden, yadan kl eker gibi hakikatl, isabetli, doru ve mstakim rehber hakikatlar dile getiren ikiyz elli kadar mektup ve yazlar yazd ve talebelerine gndererek nerettirdi. Bu muhabere mektuplarndan teekkl eden "Emirda- Lahikas" kitab ayni zamanda yine eitli vesile ve hadiseler zerine yazlan ikiyzyetmi be adet Kastamonu mektuplarn ve Denizli hapsinde kaleme alnan yzyirmi ksr kk byk mektuplar topluluunu te'kid, takviye ve onlarn bir nevi erh ve izahlar mahiyetindedir. Farz- muhal olarak, nceleri yazlan o drtyz ksr mektuplarn yokluu farzedilse bile, tek bana bu Emirda lahikas mektuplar, bir iman hizmetinin ve onun slik ve hizmetilerinin selmet ve istikamet ierisinde yrtlmesi, yrmesi hususunda kf ve vfi ve ebed rehberdir. 3- Nur talebelerinin hizmet ve faaliyetleri de, aadaki tarzda cereyan etmitir: A- Teksir makinas kmadan nce, Denizli hapis hadisesiyle balyan kll ve muazzam ilant ile; eskiden iki vilyette Risale-i Nurun yazlmas ve neredilmesi ile man ve Kur'an hizmetleri olurken; Denizli hapsinden sonra Trkiye'nin bir ok vilyet, kaza ve kylerinde binlerce insan Risale-i Nur dairesine katlm, Nurlarn hizmet eklinin ve mahiyetinin hakikatn anlamtr. Kimisi yazarak, kimisi okuyarak, kimisi ky ky, kasaba kasaba dolaarak iman hizmetini ifaya, Kur'an nurlarn nere baladlar. Evet, Denizli hapis hadisesi bereati dinsizlerin, fermasonlarn banda bir bomba gibi patlad ve neye uradklarn ardklar gibi, hadiseden sonra inkiaf eden Risale-i Nur hizmeti ve fthat onlar btn btn ldrtm gibi oldu. B-1946 tarihinde Trkiye'ye ilk gelen teksir makinelerinden tanesi alnm; sparta ve nebolu'da Nur neriyatna hummal bir ekilde almaya balanmtr. Bu alma ile, mecmualar halinde Nur risaleleri binlerce nsha oaltlma ii gereklemiti. Denizli teksir makinas ise, Isparta ve nebolu, mevcud ihtiyaca kfi geldii iin almamt. C-1946-1947 ylnda Hac yolunun almasyla, Hacca giden Nur talebeleri beraberlerinde gtrdkleri Nur mecmualarn oradaki Mslman byk din ahsiyetlere hediye etmeleriyle, slm leminde de Nur hizmetinin yaylmas hadisesi duyulmaya balanmt. - nebolu'nun kartm olduu yeni yaz teksir Asa-y Musa ve tab' edilen Genlik Rehberi gibi Risalelerin ecneb misynerlere verilmesi ve Amerika'ya kadar gnderilmesi hizmetleri ve bu vesilelerle, Trkiye'den yirmi seneden beri din faaliyet ve hizmete dair hi bir ses ve sada darya aksedilmemiken; birden bire hem lem-i slm'da hem Avrupa ve Amerika'da, Trkiye de zuhr eden byle bir eserin duyulmas ile, elbette Nur hizmetinin nuran akislerinin aleme duyulma hadisesi idi ki, pek byk bir hadise idi o zamanda... TAFSLAT

stad'n buradaki hayat seyrininde genie ele alnabilmesi iin, yeniden fasln bana dnerek,u ilk Emirda hayatnda cereyan etmi hadiselerin tarih seyrine ve stad'a kar uygulanan bedmuamelelerin ekil ve biimine birer birer bakmak zere taharriye girimek istiyoruz. Geri Hazret-i stad'n bu hayat fasln (Yani Denizli hapsi bereatinden sonra ta Afyon hapis hadisesine kadar) hakkyla tasvir etmek iin on def'ada geri dnp, bandan girsek ve sonundan ksak, yine de lykyla tasvirini yapm olamayz. stad'n bu fasl hayatnn tam tasviri ve hakkyla beyan iin, ancak bu buuk sene zarfnda birer hadise vesilesiyle kaleme alnm ikiyz elli adet lahika mektuplar ve istid'a ve arzu halleri tarih srasna koyarak, hepsini burada kaydetmekle belki mmkn olabilir. Buna ise, bahis fazla uzayacandan imkn elvermemektedir. Ayrca mezkr mektup ve arzuhallerin hepsine tarih konulmad iin kat' bir sralamada mmkin olmayacaktr. Amma, kaydetmeye alacamz hadise ve muamelelerin tamam 1 Austos 1944'den, 23 Ocak 1948 tarihleri arasnda cereyan etmi olduundan, hem az baz vakalarn zaman ve tarihi de kesin bilindii iin, onlara dair stad'n beyanlarn tatbik etmeye almak mmkndr. AYLAR Evet, Hazret-i Bedizzaman, Emirda'na geldi'i ilk gnleri, 8 Austos 1944'de, o senenin Ramazan- erifne bir ay kadar kalm, mbarek a'ban ay ba idi. Hz.stad aylar ve Ramazann sude geirmesini, hem temyizdeki davasnn msbet ekilde neticelenmesini te'min iin btn gcyle hkmet ve idare adamlarnn nazar- dikkatini ekmemek ve evham verecek ilerde bulunmamak zere, o senenin hem Ramazan bayramnda, hem de Kurban bayramnda kapsn kapam ve kimseyle grmemi. Bu meseleye dair stad'n beyan st tarafta kaydedilmitir. STAD'IN CM'DEN RESMEN MEN' EDLMES Byk Tarihe-i Hayat kitabnda yazld zere; stad Hazretleri Emirda'na geldii seneden itibaren, bir buuk sene kadar ekser gnlerinde ikindide Emirda ar camiine gider, ta yats namazn da orada kldktan sonra, evine dner gelirdi. Amma bilhare 1946 senesi ilk k aylarnda bir gayretke kaymakamn emriyle stad cami'den menettirildi. Bahanesi de "Cami'de halkla gryor" idi. Halbuki stad, bilkis grmekten kamak ve grmemek iin camiin iinden hi kmad gibi, kimseyle de grmyordu. stad'n camiden menedili hadisesini kendisi yle anlatr: "Aziz Sddk Kardelerim! Bir ka aydan beri aleyhimde evrilen desiseleri meydana kt. Hifz-i lah ile o musibet yirmiden bire indi. Hl zamanda cami'ye gidiyordum. Haberim olmadan talebeler beni tmemek iin mahfelde bir kulbecik yapmtlar. Ben de drt be gndr kendi kendime karar verdim: "Daha gitmeyeceim". O malum zabit adam vasta olup, o klbecei kaldrdlar. Bana da resmen tebli ettiler ki: "Daha camiye gitmeyeceksin!" Fakat manasz habbeyi kubbe yapp bir heyecan verdiler. Hi ehemmiyeti yok, hi de merak etmeyiniz. Tahminimce her tarafta haddimden fazla tevecch- ammeyi krmak iin bana byle baz bahanelerle ihanet ediyorlar. Eski zamanm dnp, gya tahaml etmiyeceim!... Halbuki Risale-i Nurun selmet ve intiarna halel gelmemek artyla, her gn

bin ihanet ve tazibler de gelse, Allah'a krederim. Ben ehemmiyet vermediim gibi, buradaki talebelerde hi sarslmyorlar. oktan beri beklediimiz bu hadisede nayet-i lhiye ile hafif geti. Umum kardelerime birer birer selm ve dua ediyoruz. SAD- NURS(30) Doktor Thir Barn da hadiseyi anlatyor Hadise hakknda, o srada Emirda Hkmet tbibi olan merhum Doktor Thir Barn unlar syledi: "... Kaymakam, Gaziantepli Abdlkadir Uraz idi. Mlkiyeden mezundu. Sosyalistdi. Emirda'na geldikten sonra, Hazret-i stad'n aleyhinde bir takm tedbirlere girimi, bizim hi haberimiz yoktu. Halbuki kendisiyle konuuyorduk. Aramzda sadece bir yol vard. lk geldii zaman paraszd, periand. Biz bir ka arkada maddi yardm ediyorduk. Meer adam stad'la uramaya balam. stad bazen namaz iin camiye gidiyordu. Nur talebeleri de, ihtiyar halinde memesi iin, camiin son cemaat mahfelinde bir kk yer yapmlar, oraya mangal koymular... Bizim kaymakam bir gn gizlice camiye gitmi, sanki stad orada gizli-kapal birey yapyormu gibi... arkasndan bir de iftira kartt. Geceleri yanna tepsilerle baklava geliyormu, falan fimekan... stad'a hizmet edenleri artm: "Artk hi biriniz yanna gitmeyeceksiniz" diye tehdit etmi. Bekileri stad'n yanna gndermi. "Ne isterse, siz grn!" diye emir vermi. -Savcnn mdahelesi Benim bu durumlardan hi haberim yoktu. Bana Mehmed alkan haber verdi. "Bu adam stad'n yanna talebeleri sokmuyor. Yabanclara stad' zehirletecek." dedi. Durumu mdde-i mumiye haber vermeyi kararlatrdk. Savc geri ayyat, fakat imanl ve stad'a hrmeti vard. stad'n evinin karsnda oturuyordu. Geceleri on iki-bir de evine dndnde; stad'n zikir ve mnact sadalarn duyar, rperirmi. Gittik kendisine durumu anlattm. ok taaccb etti.. Ve "yahu bu zattan ne zarar gelecek? Sabahlara kadar ibadet edip dua ediyor. Bu zattan ne fenalk gelecek? Burada ikamete memur edilmi... Amma kimseyle konumayacak gibi bir karar yoktur ki... Hrriyetini tahdit etmek olur mu? Olmaz yle ey!..." dedi. Sonra bekileri artm, onlara km: "Bundan sonra kapsna yaklarsanz, sizi hapsederim" diye tehdit etmi. Bekiler gitmiler, kaymakam Abdlkadir Uraz'a durumu aynen bildirmiler ve bu adam dediklerini yapar demiler. (30)El yazma Emirda S:172 - Dahiliye vekilinin emriyle stad'n imhas iin Kaymakam bu ileri yapmakta iken, niden askerlii geldi. K ortas, kars hamile, perian bir durumda... Meer askerlikten te'cil muamelesi unutulmu. Dahiliye Vekletin'den Milli Mdafaa'ya gnderilmemi...

K geirmek iin Afyon'dan rapor ald. Apandist ameliyatna yatrdk. ki ay askerlii geciktirdik. Sonra Doubeyazid'e asker olarak gitti. Onun yerine bir kaymakam vekili geldi. Kaymakam askere gitmek zere ayrldnda, onu Afyon'a kadar yolcu etmek iin beraber giden bu arkadaa: "Said-i Nursi'nin imhas iin, kendisinin Dahiliye Vekili tarafndan gnderildiini" sylemi. Bu arkada da bunu sonra bana syledi...(31) Merhum Doktor Tahir Barn'n anlatt bu hadiseler 1945-1946 arasnda cereyan etmi olsa gerek... Dahiliye Vekili ise, o zaman maalesef hatal bir zehabe kaplan Hilmi Uran'dr. Merhum Doktor Thir Barn'n anlatt bu hadiseler nev'inden olan ileri ve evrilen btn su-i kasd plnlarn Hz.stad ok iyi biliyordu. Hatta ad geen kaymakamn tedbiriyle Emirda'nda stad'a verilen ikinci zehir hadisesi, Doktor Thir Barn Bitlis'te bulunduu sralarda gereklemi. Daha sonralar ise, stad'n cami'den men' ve kapsnn anahtar hizmetilerinden alnma ii ve ikinci bir su-i kasd tedbiri evrilmekte iken, Hazret-i stad, perde altnda hazrlanan tehlikeyi ve dmanlarn sinsi plnlarn pek yakndan sezdii sralarda, fedakr ve vefadar "alkan" ailesine hitab eden u yazy kaleme almtr. ALIKANLAR ALESNE HTAP "Aziz Sddk Kardelerim ve benim hakkmda bu gurbette samimi akrabalarm(*) Osman, Mehmed, Hasan Efendiler! Sizin halisane bana ve Risale-i Nura kar hi unutulmyacak hizmetinize bir mkfat- acile olarak, Hasan Feyzi ve sair talebelerin alkan hanedanna kar fevkalde tevecchleri ve umum memlekette sizin erefinizi neretmeleri ve ehl-i hakikat size dost yapmalar cihetiyle; benden ziyade Risale-i Nur ve kirtlerini himaye ve muhafaza etmek ve ehl-i siyasetin ve beni zehirliyen dmanlarn desiselerinden kurtarmak iin gayet derecede bir ihtiyat ve tam bir sadakat ve benim yerimde tam bir dikkat ile mkellefsiniz. Yoksa az bir hata, yalnz bana deil, belki umum ma'sum kardelere ve imdi parlyan erefinize dokunacak. Benim bu vaziyetim ve verilen skntlar alt vechile kanunsuz olmasndan, ilerde mes'uliyetten kurtarmak iin insafsz ve kanunsuzca beni ta'zib edenler, kendilerine bir bahane, bir vesile aryorlar. Pek ok dikkatli olmanz lzmdr. SAD- NURS(32)" (31)Son ahitler-1, Sh: 130 de (*)Bu haiye matbu tarihe Sh:1117 de elyazs ile bulunmaktadr. (32)Elyazma Emirdag asl S: 210 (33)Emirda Dosyas S: 23 ALIKANLAR ALESNN BR MMESSL OLAN OSMAN ALIKAN'A HZ. STADIN BR HUSUS MEKTUBU DAHA Aziz Sddk Kardeim Hac Osman!

Manev bir ihtar ile size ve buradaki kardelerime bir hakikati beyan etmek lazm geldi. O hakikat udur: Risale-i Nuru hizmetinde ve akirdlerinin selametinde tam sadakat ve ihlas bir esasl art olduu gibi; belki imdilik daha ziyade elzem... Ve mhim ikinci esasl art: tam ihtiyat etemek ve mnafklarn zahirce dostane hulllerine meydan vermemek ve tam dikkat etmektir. En evvel sana sylyorum. nki, sen sadakatta ve nurlara hizmette Haslar dan olduun gibi, bana akraba olan alkan hanedannn ehemmiyetli bir rknsn.. benim hakiki bir kardeim hkmndesin. Sen, ticaret meslei itibariyle herkese dostane muamele ettiinden, Nurlar aleyhindeki bir ksm bedbahtlar, senin merdliinden ve doruluundan ve temiz kalbten ve safvetinden istifade edip, nurlarn intiarna zarar verdiklerini hem madd hem manev haber eldm. ahsma gelen skntya hi ehemmiyet vermem. ahs bin zararm olsa, Nurun intiarna dokunmazsa be para kymeti yok... Fakat dessas ve zndk bir komite, zahiri -benim ahsma- bir bahane ile sknt verir, ta nurlara perde ekilsin. akirdlerin evki krlsn. SAD- NURS Bir haiyecik: Buraya Eref (in) gelmesi ve kitaplar (n) Konyaya gnderilmesini o mnafklar hissetmiler. Geri kanun bize hibir cihetle iliemez. Fakat mnafklar bahane aryorlar. (Merhum Osman alkann Eskiehirdeki olu Fevzi alkann kolleksiyonundan) ALIKANLAR ALESNN SAMM MUKABELES . "Manevi babamz, ilimde hocamz, iman yolunda stadmz ok mbarek ve sevgili efendimiz hazretleri! Emirda'na terif buyurup, biz hakir ve ciz aileyi gaflet uykusundan uyandran ve su-i ahlktan ayrp koruyan, dallet yolundan evirip hakikat yoluna koyan, ok temiz ve tahir manev l-i Resulden oldu'unuza kat'iyyen phe olmayan zat- linize bizler gibi insanlkla alkas olmyan, ii d gnahlarla dolu olan bizleri kendine akraba eden, yazan, kaydeden mbarek mmtaz vcud-u erifnize nasl hizmet edeceiz? Bu kr nasl ifa edeceiz? Bize hakikat haber veren, drst iman iimize dolduran, ebediyet yolunu gsteren zat- linize nasl hizmet edelim bilmiyoruz... Zaif aklmza, aciz fikrimize gre Nurun kerametleri, Nurun bereketleri pek ak ve ikrdr. sabet olan yangn dolaysyla, btn dnyadan ve vefakr hs-ul hs kardelerimizden gelen taziyete, tebrike, takdire, alkanla hi de lyk olmyan bizler ve aciz, zaif, miskin bizler nasl cevab verelim? O mthi Nur deryalarna nasl kalem kaldralm? Hemen ancak dileimiz, kalbimize gelen udur: "Ya Rabbi sm-i A'zam ve Nur-u Kur'an ve Habib-i Ekrem ve mceddid-i ekber olan Risale-i Nur yz hrmetine, dnyada nurcular milyonlara ksn ..ve btn dnya nurcular ve nurlar ile dolsun. Kalemleri mahere kadar yazsn. Dilleri berzaha kadar okusun. Nurculara su-i kasd eden mnafklar ve zendeka phecilerini Cenab- Rabb-l Mennan Hazretleri kahretsin!... Nurcular ta'zib iin tecesss etmek istiyenlerin gzlerini kr etsin!.. limek istiyenlerin el ve ayaklar krlsn! Ve yahut Cenab- Hakk kalblerini nur ua ile doldurup nefislerini islh etsin amin...

ALIKANLAR NAMINA OSMAN(33)" EMRDAI'NDA STAD'A DEFA ZEHR VERLMES Birinci ve ilk zehir hadisesi,1945 ylnn balarnda ve k iinde vaki' olmutur. Bu ilk zehirlenme hadisesi iin Hazret-i stad "Dokuzuncu Zehirlenme" diye kaydeder. Bundan nceki su-i kastl zehirlerin birincisi:1922-1923 yllarnda Ankara'da Meclis'te rnga ile... kincisi:1935'de Eskiehir hapsinde. 3.4. ve beincileri de: 1936-1943 aralar Kastamonu'da... 6.7. ve sekizincisi ise:1943-1944 Denizli hapishanesinde vuku' bulduu anlalmaktadr. Emirda'ndaki bu defa zehirlenmelerin her defasnda Hazret-i stad hal ve durumunu talebelerine mektuplarla bildirmitir. Birinci ve ilk zehir hadisesi: Kaymakam Abdlkadir Uraz'n henz Emirda'na gelmedii sralarda, hem de Ramazan ay iinde olmutur. Hazret-i stad bu birinci zehirlenme hadisesi hakknda u mektubu yazmtr: "Aziz Sddk kardelerim! Evvela sizin birer birer Ramazannz ve leyle-i kadrinizi ve bayramzn tebrik ediyorum. Saniyen: Geri ok skc ve kederli bir memlekete gnderildim. Fakat size ve mbarek Isparta'ya bir derece yakn bulunduamdan ok memnunum, krederim. Salisen: Size meyvenin Onuncu meselesini gnderdim. Bir iki gn zehirli ve iddetli bir hastalk iinde yazldndan mulak ve gayet muhtasar dm; pek anlalmaz. Fakat ehemmiyetlidir. Hem bu mektubun arkasndaki fkralar byk makamlarda medar- nazar olmasndan size gsterildi. (33) Emirda Dosyas S:23 Kardelerim, bu Ramazan- erifte(34) iddetli hastalmdan vesile-i necatm sizin dualarnz olduuna kanat ettim.nki birden bire bir ifa ile leyle-i kadre alabildim... SAD- NURS(35)" VASYETNAME VE MERSYELER Birinci zehir hadisesinden sonra, Hazret-i stad tam ifa bulmakla birlikte, zaafiyyet, ihtiyarlk ve skntlardan lm ok yakn hissederek, birinci vasiyetnamesini yazd. stad'n bu vasiyetnamesi zerine Nur talebeleri ok tel ettiler, aladlar ve bir ok zatlar da mersiyeler, iir ve kasideler yazdlar. Ezcmle: bata Hasan Feyzi Efendi, Halil brahim, Zeka vesariler... Lahikaya girip neredilen birok mersiyeden nmune olarak sadece adlar yazlan zatn yaz ve iirlerinden birer para alyoruz: 1- Hasan Feyzi merhumun mersiyesinden:

"Anam, babam ve tatl canm sana feda olsun stadm! bir ka gndr aclarmza zehirler katan ve cierlerimize iler ve hanerler saplyan ve gzyalarmz kzl rmaklara eviren, ac ve kara haberler almaktayz. Inda derdimize devalar aradmz o mbarek ay, kibet husufa m uruyor... Nuruyla bu gzel vatan aydnlatan ve parlatan stad'mz bir daha dnmemek ve bizlere grnmemek zere akibet g m ediyor... Vhalilah!.. Neir ve tamim buyurduunuz vasiyetname, bizler iin byle bir kara haberi bildiren bir ye'is ve matem iareti midir? Yoksa yllardan beri ruy-i zeminde alayp inliyen kimsesiz Mslmanlarn bsbtn kurtuluu beareti midir?. Bize bir haber sal, sal ki; Eer byle bir bearet ise, senelerden beri hep alyan gzyalarmz tutup, biraz da glmesini bilelim ve renelim... acaba bu, bize tahminlerimizi te'yid ve takviye edecek bir nevruzi mi, yoksa maazallah gzyalarn alatp umman edecek bir nevmidi mi verecek?... O bir vasiyetname mi, yoksa bir tebrikname mi?... " Merhum Hasan Feyzi Efendi'nin bu ackl,alayc ve alattrc mersiyesi tam dokuz byk sahifedir, Osmanlca Sirac-un Nur eserinin ahirinde mevcuddur. Hasan Feyzi Efendi mersiyesinin sonunda da, daha nceleri stad Hazretleri Denizli'den ayrlmasyla ac bir firak hasreti iinde yazm olduu iiri yer almaktadr. Bu iiri aynen alyoruz. "Hazretinizden buradan ayrlrken sylemitim: ekilip nur-u hidayet yine zindan olacak Yine firkat, yine hasret, yine hsran olacak. Yine sen ya yerine kan aktp ala gzm, nki hicran dolu kalbim yine hicran olacak. (34) Emirda hayatnn banda stad'n baka bir mektubu iin "Emirda' ilk mektubu" diye kaydetmi isek de, fakat buradaki mektubun muhtevas, bunun ilk mektub olduu anlalyor. nk, onuncu meseleden ve Ramazandan bahsediyor. O ise 1944' Ramazan Eyll aynda olduuna gre, bu mektub Emirda'nn ilk mektubudur denilebilir.A.B. (35) EI yazma Emirda asl S: 6 Yine g var diye mecnuna haber verme sakn, yine matem, yine zar, yine efgan olacak. Alan ol gl- tevhid sararp solsa gerek, Kapanp ka'be-i irfan yine viran olacak. Haber aldm ki yarn yd olacakm bize yar, Ne byk yara ki kimler buna derman olacak, Bu byk derd' elemden kime ekva edeyim, iten nalemi hep ben gibi nlan olacak.

O temiz pk nefesin ab- hayat bu ln, Onu dr etme ki her ferd ona reyyan olacak. Hele ol nur-u erifin kime demise eer, Kck zerre de olsa meh-i taban olacak. O ltufkr, o keremkr eli ptke benim, Bu kk kalb-i hazinim yine handan olacak. Bab- feyzinden irak olmay asla ekemem, Dahi nezrim bu ki canm sana kurban(36)olacak. Nazarn erse garib bama ey nur-u Hda, Bugn artk bu hakir bende de umman olacak Bu nasr yzne her ne kadar ekse hicap, Yine haksn buna ahid yine Kur'an olacak. Kabe kavseynden alp dersimi bildim ki yan o gzel nur-u bedi' manevi sultan olacak. Saknp Feyzi'y-i biareye bahs ama bugn, Yeni batan yine eyda, yine giryan olacak. Biare talebeniz HASAN FEYZ(37)" 2- Mula'l merhum Halil brahim Efendi'nin mersiyesinden: "Mbarek muhterem sevgili stad'mz efendimiz hazretleri! Mektub-u lilerinde "arat- gaybiyenin altm drtte Risale-i Nur te'lifce tamam oluyor diye iki hal tasdik ediyor" cmleleri bizleri alatm ve mahzun ve mkedder eylemi ve cierlerimizi dalamtr. Zira hayatmzn hayat ve canmzm bahar ve gnlmzn safas ve gzlerimizin nuru, kalbimizin srru, madd ve manev gdamzn umde-i hayatiyyesi olan Nur denizinin kaptan, eref zamann bedi'i ve (36)Bu ehid karde gibi, nurun kahraman fedakr kirdlerinin pek kuvvetli dualar o zehiri krd. O vasiyetnamenin hkmn te'hire vesile oldu. SAD NURS (37)Osmanlca Sirac-n Nur S: 333 Risale-i Nurun mellif-i muhteremi biricik stad'mz efendimiz hazretleri acaba bizleri yetim mi brakacak?... ve bu asr- zulmette parlyan ems-i taban seyrini mi deitirecek?.. Ve yegne kesb-i eref-i fahrimiz olan stad- yektamz, dide-i dnyadan ufuluyla bizleri mahzun ve mkedder ve mteessir mi eyliyecek?. Ve onun efkat-i maneviyesinden mahrum mu kalacaz?..

... Hasseten ayat- beyyinatiyle sarahat derecesinde iaret buyurduunuz mev'ud- peygamber ve sahabet-i Haydar ve himayet-i Gavs ve selef-i salihinden aktap ve asfiya ve mmtaz evliyann zuhurundan haber verdikleri ve tarif ve tavsifinden ciz ve naks bulunduumuz muhterem ve muazzam ve mbarek ve muazzez ve mbeccel stadmz efendimiz, nurumuz, ziyamz, sevgilimiz, mridimiz, gzelimiz, kaptan- deryamz, aabeyimiz, kardeimiz, arkadamz, teselli-i hatrmz., nsrmz, muinimiz, efiimiz,. sebeb-i necatmz, cevherimiz, gevherimiz, ukufe-i baharmz, blblmz, zmrd-u nkamz, hmay-i devletimiz; bu kadar nsiyet ettiimiz, ta makam- mahbubiyetin ahikalarna ykselen medar- tesellimiz ve drr yektamz!.. Acaba senin firakn bizleri deli divane etmez mi? Senin gaybubetine bizler nasl tahamml edebiliriz?.. Aman aman stad'mz, efendimiz! sen sa ol, ben sana kurban olaym. Tlebelerinin dide-i dnyada gaybubetine tahamml yoktur. "... Sevgili sta'm, sizin duanz mstecabtr, vhib-l hayat olan mucibd da'avata niyaz buyurun, mrnze bereketler ihsan buyursun... Ve altm drt senesini, (Hicri 1364- Miladi 1945) imdi hkmferma olan milad 1964(38) senesine tahvil buyursun... HALL BRAHM(39)" 3- Zek'i'nin iiri: AZZ STAD'IMA Sab iken aikrd hak yolunun daisi Olacakm en sonunda nur sarn dahsi pm alnndan r'yada hak dini'nin bnisi Bu srdandr hasmi idi zndklarn adisi Ta ezelden ufuklara semalara a'lya k idin srklendin menfalara hcraya Hikmet-i Hak zndanlarda Hak emrini ifaya Girmi idin sand hasmn mahkm olur a'daya Her illeye kr edip cefalara katlanan Her hasmna acyarak yol gsterip alayan Ehl-i man yarasna tiryaklar balayan Sendin stad hem hayat fanilere satmayan Emr-i hakk lykyla bilperva yazdn sen Hak yolunda kaleminle mezarn kazdn sen. Gam cihan iindeyken bize nuru satn sen

Binler iman ehlinin de duasn aldn sen. (38)Halil brahim Efendinin bu sz ve temennisinde bir gayb ihbar var gibidir.Zira Hz. stad Milad 1960'a kadar kald. A.B. (39)Elyazma Emirda-1 Asl S:190 Fni dedin, geer dedin mihnetleri zevkettin, Zlim zndk hepsi sana zulmetti de krettin, Alak eller on tecrbe zehirleri hazmettin, Ceven, baha iksiriyle te'sirini def`ettin. Lkin imdi u son gnler ve acl zamanda, ftiharla vazife son, iim bitti manada, Bir vasiyetnamenizle karladk bir anda, Hazan oldu bir cihan ki alevlendi bu canda kirtlerin ruhu hasta bu acl haberden Ya yerine kan akyor gzlerinden kederden Zek'nn dertli ba bu cihan- elemden Sana bedel kurban gitsin sz al stad ecelden.(40)" MEYVE RSALESNN DEVAMI Hazret-i stadn az yukardaki mektubunda: Meyve risalesinin onuncu meselesi 1944 yl Ramazannda (Ki Emirda'na geleli bir buuk aydr) te'lifi yapld gibi, meyvenin onbirinci meselesi de 1945 yl balarnda te'lif edildii anlalmaktadr. nki mezkr mektuptan sonra, alt ay zarfnda yazd dokuzuncu mektubunda, Denizli avukat Ziya Snmez'e gnderdii vekletnameden bahsediyor ki; 22. 3. 1945 tarihindedir. TEMYZN BERAET KARARI Hazret-i stad'n ikinci ve nc zehirlenme hadiselerine gemeden nce, bu araya bir fasl koyarak; Denizli mahkemesinin 15.6.1944 tarihli beraet kararn savc bozma talebiyle temyiz etmiti. Savcnn iddialarn inceleyen temyiz mahkemesi Birinci Ceza dairesi 30.12.1944 tarihinde Denizli Ar ceza mahkemesinin dil kararm oy birli'iyle tasdik etti. Ancak temyizin bu karar stnden iki- ay gemesinden sonra, Hkim-i Adil unvann alan Denizli Ar Ceza mahkeme Reisi Ali Rza Balaban, btn kitaplar stad'a teslim edeceini sylemesi zerine, stad Hazretleri 22.3.1945 tarihinde Emirda noterliinden iki vekletname Avukat Ziya Snmez adna tanzim etti ve gnderdi. Fakat hem avukatn hem Hkim-i Adilin herhalde mterek reyleriyle, ortamn biraz daha yatmasn beklemiler ki,

ay daha bir zaman gemi, nihayet 29.6.1945 tarihinde Avukat Ziya Snmez, Ar ceza Reisliinden kitaplarn teslim alnmas iin mzekkere karm ve kitaplar adliye emanet memurluundan tamamen teslim alm ve Denizlili tccar Hafz Mustafa Efendi eliyle Emirda'na getirilmi, stad'a teslim edilmitir. Bu gelimeleri srasyla kaydedelim: Evvela, kitaplar mahkemeden henz teslim alnmazdan evvel, stad Hazretlerinin bir beyann, sonra da temyiz mahkemesi i'lmnn suretini (40)Krmz cilt Emirda-1 asl mektuplar S: 98 kaydedeceiz. Daha sonra stad'n Avukat Ziya Snmez'e gnderdii vekletname suretini, arkasndan da kitaplarn mahkemeden teslim alnmasyla ilgili mzekkere suretini ve kitaplar stad'a getiren Hafz Mustafa'ya stad'n yazd mektubunu ve Avukat Ziya Snmez'e teekkrnamesini kaydediyoruz: 1- stad'n beyan: "Aziz Sddk kardelerim! Evvela: Sizin Receb-i erifinizi(41) ve leyle-i Regaibinizi tebrik ederek, bu mbarek uhr-u selsede dualarnz ruh-u canmla isterim. Bu ayda ahiret ticareti iin kr, bire yzdr ve bazen bin ve binlerdir. Saniyen: Denizli'de zahiren hapisteki Risaleler pek ok faaliyet gsterdiini ve gizli intiarla kendini okutturmasn kat'iyyen bildim. Birden Denizli'yi, hapiahanesi misllu nurlandrm, benim merakm izale etti. Siz de merak etmeyiniz. Perde altnda ehemmiyetli vazifesi bir derece bitse, teslim alnacak. Salisen: htiyar risalesi ehemmiyetle nazar- dikkate alnmas iin geen hadiseye sebeb oldu. Her tarafta merakla kendini okutturuyor. Hakikaten o lem'a ok kymetlidir. htiyarlar birden Risale-i Nura balar. Rabian: imdi bir derece alk cihetiyle herkes dnyaya, maiet derdine dalacak. Fakat Risale-i Nur akirtleri kanat ve iktisad bereketinden istifadeleri cihetinden inaallah gaflete malub olmyacaklar. Bu dakikada acele yazmaya mecbur oldum, ksa kestim. Umum kardelerimize binler selm. SAD- NURS(42)" Temyiz mahkemesi birinci ceza dairesi i'lm karar: "30.12.1944 gn ve 3005I2193 sayl karar tebliname: 2019 TEMYZ 'LMI Din hissiyat ve dinen mukaddes tannan eyleri alet ittihaz ederek, devletin emniyetini ihll eden sulu ehastan Mirza olu Said-i Nurs ve Ahmed olu Emin Uzun, Mehmet olu Hsrev Altnbaak, Mehmet olu Nuri Benli, brahim olu Osman Yldrmkaya., Veli olu Mehmet Tevfik Gksu, Hsn olu Tahiri Mutlu, Mehmet olu Atf Egemen, Mehmet olu Halil brahim ulluolu, Sleymanolu Sabri Arseven, Mehmet olu Ahmet Feyzi Kul, Mustafa olu Ahmet Akay, Hasan olu Sami Tzn,

Hseyin Hsn olu Re'fet Barutu, Hasan olu Mustafa Ertrk, Mehmet olu Ahmet Nazif elebi, Ahmet Nazif olu Selahaddin elebi, zzet olu Mehmet Feyzi Pamuk, Ahmet olu Hilmi Sme, Maksud olu Emin ayr, Halil olu Halil Boz, Osmanolu Muhyiddin Yener, smail olu Rt akn, Ahmet olu Ali Bykgl, Ahmet olu Mehmet Soylu, (41)Bu mektup 1945 senesi Recep ay banda yazldgna gre, Haziran ay sonunda kaleme alnm olduu anlalmaktadr. A.B. (42)Mteferrik Mektuplar Dosyas Sra No: 8 Mehmet olu Ahmet Soylu, Mustafa olu Emin Uzundemir, brahim olu Mehmet nce, Hasan olu Mehmet Gler, Ahmet olu Mehmet Ertun, Hseyin olu Mehmet Ali akc, Mahmut olu Ahmet Sava, Mehmet olu Mehmet Boyrac, Hasan olu Kadir Suyun, Ramazan olu Hasan iek, Abdurrahman olu Hasan Trk, mer olu Sadk Gndodu, Osman olu Mehmet t, Yusuf olu Mustafa Hemdem, smail Hakk olu Mehmet Hakk Yavuz, Zeynel olu Mehmet Nuri Acar, Ali olu Osman Trkylmaz, smail o'lu Halil Enercan, Sadk olu Hseyin Kuru, Mehmet olu brahim Fakazl, Hakk olu mer Lutfi Gedik, Hasan olu Ahmet Krolu, Ahmet olu zzet Turgut, Mustafa Olu Ziya Dilek, Mehmet Emin olu Mehmet Tevfik Kaya Mercan, Mehmet Ali olu Sadk Demirelli, Mehmet olu Ahmet Esen, Hsn olu Salih Suphi Seluk, evki olu Cevdet Yazc, Osman olu Mustafa Ylmaz, Osman olu Salih Yldz, Hseyin olu Ahmet irin, Sleyman olu Mustafa Karapnar: Bilmuhakame beraatlerine dair Denizli Ar ceza mahkemesinden verilen 15.6.1944 tarihli hkm, temyizen tetkiki C.Mdde-i umumilii tarafndan istid'a edilerek, dava evrak Cumhuriyet ba mdde-i umumilii yksek makamndan tebliname ile temyiz mahkemesi Birinci Ceza Dairesine gnderilmekle; Okunup i anlaldktan sonra, icab konuuldu... Ve adaki karar tesbit edildi: Durumada toplanan btn deliller mahkemece mnakaa edilerek beraet karar verilmi ve mucib sebebleri de gsterilmi olmasna.. Ve mahkemenin takdir hakkna kar C.Mdde-i umumisinin aleyhteki temyiz i'tirazlar yerinde bulunmam olduundan reddiyle; Usul ve kanuna uygun bulunan beraet hkmnn teblinamede yazl mtala gibi tasdikine 30.12.1944 tarihinde oy birliiyle karar verildi. Asl gibidir:15. 2. 1945 Ba katip" Denizli davasnda stad Bedizzaman'dan baka altm dokuz nur talebesi toplanm, fakat arada stanbul'lu hocalar tahliye edildikleri gibi, Hafz Ali Efendi'nin de vefat etmesiyle maznun saysnda grld gibi, onbir kiinin eksik grlmesine sebep olmutur. Maznunlar elli sekiz kii olarak Yargtay i'lmnda grlmektedir. staddan Vekaletnameler: Emirda' noterliinde tanzim edilen iki vekletnamenin suretini buraya almann bir manas olmadndan sadece klielerini vermekle iktifa ettik. Bunlardan birisinin kliesi Son ahitler2 sahife 186 da, birinin sureti de Denizli Afyon dosyasnda ve yanmzda mahfuzdur. Denizli Mahkemesinden kitaplarn teslimine dair mzekkere sureti: "DENZL AIR CEZA MAHKEMES

Esas 199 Karar: 196 ADLYE EMANET MEMURLUUNA Bal sahifeden ibaret dizi kadnda mfredat yazl kitap, Risale vesair eyalarn sahibi bulunan Said-i Nursi'ye iadesine mahkemece 25/6/1945 tarihinde karar verilmi olduundan, mezkr kitap ve risalelerin Emirda noterliinden 22/3/1945 tarih ve 219 nolu vekletname ile Said-i Nursi'nin vekili bulunan Denizli Avukatlarndan Ziya Snmez'e verilmesi zmnnda mzekkeredir. 29/6/1945 Bakan Ali Rza Balaban(43)" Kitaplar Denizli'den alp Emirda'na getiren aslen Burdurlu, Denizli tccar namyla mehur, Hac eyh Saidin olu Hafz Mustafa Kocakaya'ya stad Hazretleri'nin hitab yledir: Aziz Sddk kardeim ve Hizmet-i Kur'aniyede muvaffakiyetli arkadam! Sen binler safalarla geldin. Bizi ebed minnettar ettin... Ve Sadk arkadalarnla Risale-i Nurun serbestiyetine hizmetiniz o derece byk ve kymetlidir, deil yalnz bizi ve Risale-i Nurun kirtlerini, belki bu memleketi, belki lem-i slm manen minnettar ettiniz ki, ehl-i imann imdadna yetimeye Risale-i Nurun yolunu serbeste atnz. Ben bir senedenberi seni ve seninle beraber bu serbestiyete alanlar merhum Hafz Ali ve Hsrev gibi Risale-i Nurun kahramanlaryla beraber manevi kazanlarma, dualarma erik etmiim... Hem devam edecek... Buraya kadar her bir dakika yoldaki, bir gn Risale-i Nurun hizmetinde bulunduun gibi, beni minnettar eyledin. Hkim-i Adil namn alan zat ve lehimizde onunla beraber alanlar bu hakiki adalete hizmetleri iin ahir mrme kadar unutmyacam. Alt aydr onlar da aynen manev kazanlarma erik ediyorum. Bana teslim ettikleri risalelerin bir ksmn, kardelerime cevab vereceim; Btnn yazsnlar, Onlara hediye edeceim.nki onlar Risale-i Nurun bundan sonraki hizmetine tam hissedardrlar. Bu meselede ben Denizli ehrini kendi karyeme arkada edip, btn emvatn ve ehl-i imann hayatta olanlarn hem kendim, hem Risale-i Nur talebeleri manev kazanlarmza hissedar etmeye karar verdik: Denizli hapishanesini de bir imtihan medresemiz telkki ediyorum... Ve bizimle alkadar hem Denizli'de, hem hapiste umumuna ve hususan tam adaletini grdmz mahkeme hey'etine ok selm ve dua ederiz. SAD- NURS(44)" Grld zere, Hazret-i stad Nur risalelerinin mahkemeden teslim alnp kendisine getirilmesi hadisesine ok ziyade duygulanm ve Merhum Hafz Mustafa'nn ahsnda btn Denizli ahalisine gayet manidar bir ekilde mteveccih olmu, dualar etmi ve teekkrlerini bildirmitir. Avukat Ziya Snmez'e teekkr: "Aziz kardeim!

Risale-i Nurun Avukat Ziya'y bizim tarafmzdan hem ok teekkr hem tebrik ediniz. oktan beri ruhuma ihtar edilmi ki:"Ziya" namnda birisi Risale-i Nur namna byk bir hizmet edecek. Bu mesele gsterdi ki ;O ziya, bu Ziya'dr. Bizleri ebede kadar minnettar eyledi. (43)Denizli Dosyas-1 S: 73 (44) El yazma Emirda-1 asl S: 54 Mahkemede zabt ktibi ve a'zadan Hasna Hanm ve sorgu Hkimi gibi vicdanl zatlara da teekkr ederiz... Ve onlar unutmyacam, bilhassa bata Mft Osman, Hasan Feyzi olarak ok ehemmiyetli kardelerime selammz ve minnettarlmz bildiriniz.. Ve Hkim-i Adil olan zata Risale-i Nurun ekser eczalarn ona hediye etmek iin yazdrmaya karar verdiimi syleyiniz.. Ve Risale-i Nurun fahr Avukat Ziya'ya ksm- mhimmini yazdrp ona hediye etmek niyetindeyim. Tab' olunan Ayet-el Kbra Risalesinin beyz matbu' nshalar da tab' edenlere verilecek mi(45)merak ediyorum. Biri de: stanbul'da msadere edilen ne kadar Risale-i Nur varsa bana aittir. inde yirmi risale bulunan mecmuann bana ok ehemmiyeti var. Hem Denizli'de mfarakat ederken, emanet Mu'cizat- Ahmediye risalesini orada bazlarna brakmtm. O da bana ok lzmdr. Belki Hoca Musa Efendi biliyor. SAD- NURS(46) SADEDE, ZEHR HADSELERNE DNYORUZ Emirda'nda ikinci defa stad'a verilen zehir: Bu ikinci defaki zehir, kaymakam Abdlkadir Uraz'n bulunduu sralarda ve stad'n hizmetileri resmen men'edilip kapsnn anahtar bekilere teslim edildii ve aldatlm bedbaht bir bekinin stad'n yemeklerine koyduu zehirle gereklemitir. O ise,1945 ylnn son aylarnda veya ve 1946'nn ilk aylarnda kn souk gnlerinde olduu anlalyor. Bu ikinci zehir, Hazret-i stad' ziyadesiyle sarsm ve ok hasta etmitir. Bu zehir o ana kadar verilen zehirlerin onuncusu ve en mthii idi. Hazret-i stad bu onuncu zehir hadisesi hakknda talebelerine u mektubu yazmtr: ok aziz, ok sddk ve sadk kardelerim ve Risale-i Nur cihetinde emin ve halis vrislerim! ok manidar ve kuvvetli bir tevafuk ve akirtlerin sadakatlarna delil bir zhir keramet-i nuriyeyi beyan etmeme bir ihtar aldm,yle ki: Ben vasiyetnamemi yazdm ayn zamanda, gizli mnafklar benim itimad ettiim hizmetilerimi zabta tarafndan yanma gelmekten men'ettikleri ayn vakitte, frsat bulup, tanmadm biriyle sbk dokuz defadan daha te'sirli bir zehiri bana yutturdular. Hem ayn zamanda Tunus'lu ve alim kardelerimizden ve buraya kadar geen sene beni grmek iin gelip, grmeden giden Hoca Hamet Yozgat'tan buraya yazyor ki: "Said vefat etmi... Risale-i Nurun yzotuz Risalesi muhafaza edilsin, ta ki, ileride tab' edeceiz" (45)Ayet-el kbralar da bilahere Tahiri Aabeye teslim edilmitir.A.B.

(46)El yazma Emirda-1 asl S: 58 Kardelerim, merak etmeyiniz!.. Ceven ve Evrad- Bahaiyye bu defa dahi o dehetli zehirin tehlikesine galebe etti. Tehlike devresi geti, fakat hastalk devam ediyor. Umum kardelerime birer birer selm ve selmetlerine dua edip phesiz makbul olan dualarn iserim. Duanza muhta ve her vakit duanzdan istifade eden kardeiniz SAD- NURS(47)" O sra stad'n hizmetine de bakan salk memuru Hayri Diner'in, zehir hususunda stad Hazretlerine baz madd tavsiyeleri havi mektubu: Pek Muhterem stad'm! Ah mbarek stad'm, Emirda'nda, iki cihan serveri Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) bir vrisiyle ve Kur'an- Azim--an'n nuruyla karlatma, Halk edici Rahman'a hesapsz krler olsun. Yalnz lyk olan hrmeti ifa edemediimden afvmz dilerken, btn arkadalarla birlikte bu uurda canlarmz kurban etmeye hazrz. Geende ryada, doacak ocuun adnn Said konmasn emretmisiniz, Msaadeniz var m?.. Su-i kasda cr'et gsteren gruh-u nriyenin Allah her birisinin belsn versin. Zehirin dhil-i beden olduunu hissedince; acizin bildii tedbir bir okkaya yakn tuzlu lk su ve be-on adet yumurta ak imeli ki kustursun... Arkasndan, yani kay ettikten sonra, mshil iin hint ya almal... Geri panzehiriniz, Maaallah Barekallah bunlara ihtiya brakmyor. Yaknda btn hizmetlerinizi yapmaya ve el ayaklarnz hrmetle pmeye meftun, duanza mtak ve muhta, aciz zavall talebeniz. Emirda'l Hayri(48) Hazret-i stad bu ikinci zehir hadisesinden sona, Reis-i Cumhura ve Bakanlklara istid'alar gnderdi. Bilhassa kendisine kar yaplan btn bu ihanet, su-i kasdlerin asl sebeb ve ana dm olan mes'eleleri gayet aklk iinde yazd. Bu istid'alar Emirda-1 lahikasnda mevcuttur. imdi buraya almaya lzum grlmedi. leride, yerinde kaydedilecektir. NC ZEHR HADSES Buda tahminen1946 yl son aylarnda vaki' olmutur ki,sene-i devriyesinin ayn gnlerinde baka su-i kastlar'da tahakkuk etmi ve byk bir ihtimal ile ayn hadisede Merhum Hasan Feyzi'ye de zehir verilmi ve vefat etmitir. (47) El yazma Emirda-1 S: 20 (48)Mteferrik mektuplar Dosyas Sra No: 9 Hazret-i stad bu onbirinci ve Emida'nda nc olan zehir hadisesiyle ilgili olarak u mektubu yazd:

Aziz Sddk kardelerim! Evvela: Bu gnlerde bana su-i kasd edenler, yine Afyon Hkmetinin evham yznden bize ilimek fikrini hissedip, gayet te'sirli gizli bize ilitiler. Ben yirmidrt saatte hayatmda grmediim dehetli ba dnmesiyle hastalk grdm. Hayatmdan midim kesildi,vasiyetimi ettim: "Ben ldkten sonra Thiri'yi buraya arnz; gelsin... malm olan Nurlara sahib olsun..." dedim. Birden nayet-i Rabbaniye imdada yetiti. Duanz bana ifa eyledi. Hatta bu semin darbesiyle yirmi gn skntlar ekeceim diye dnrken, birden yle bir getiki, bir ey olmam gibi, bu gn at ile gezmeye ktm. Dn mektubunuzda, onbe sivil polis Afyon'dan Isparta'ya "Trikat var" bahanesiyle nurculara ehemmiyetsiz bir tel vermesini grdm. Fesbhanallah dedim... Demek hem bana, hem kardelerime ayn zamanda, eskide geen sene olduu gibi ilitiler. Tel etmeyiniz... Madem bana vurulan iddetli darbe bir halt etmedi. naallah medreset-z zehra kirtlerine de zararlar olmayacak. Evet, o polisler makineye ve Hsreve ve kahraman arkadalarna birden ilimeleri bir emare-i Rahmettir. Aldm bir habere gre, Afyon'da bize ilienlere demiler: "Bu zararsz adama neden sknt veriyorsunuz?" lienler demiler: "Biz ondan korkuyoruz, ok kuvveti var. Yzbinler talebesi var!.." Hatta bu Emirda'nda dahi baz resmi adamlar yle diyorlar. Hem rkyorlar, hem rktyorlar.(49)" Baka bir mektubundan: "... Evvel imdi bir haletimi beyan etmek iin, sinir hassasiyetiyle ve bu defaki tesemmmn dorudan doruya dimama ilimesi ve damarm sarsmasyla iki haletimi beyan ediyorum: Birincisi: yle bir nisyan, bir unutkanlk bu tesemmmden gelmi ki; kendi abdest, yemek gibi ahs ilerimi ok zor ile grebiliyorum. Bir kak veya bir kab almak iin kapy ayorum, unutuyorum. Bu halden dehet aldm halde, Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki; Risale-i Nura temas eden hallerde ve evradlarmda o acib nisyan imdilik gelmedi. kinci Hal: pek garib bir hiddet ve te'ssr o zehirden bana rz olmu ki; Sinek kanad kadar bir arza beni mteessir edip hiddete getiriyor. Biare bana hizmet eden saf ve sadk hizmetiler de,o lzumsuz hiddetlerden azap ekiyorlar. Uzun zamanlardaki iki Sleyman'n hi beni hiddete getirmiyerek hizmet ettiklerini ok hasretle onlar ve o zamanlar tahattur ediyorum. imdi tahakkuk etti ki, bana su-i kasd edenler iki noktay hedef etmiler, ona gre zehirli maddeleri bulmular. (49)Elyazma Emirda-1 asl S: 283 Birinci Nokta: Dimama zarar verip, ta nurlara hizmetim olmasn. Bedbahtlar bilmiyorlar ki; Binler Nur shipleri ve yz Nur mecmualar benim bedelime binler derece ziyade o vazifeyi gryorlar kinci Nokta: Sabr ve tahammlm krmak, hiddetimden istifade etmek, bir mes'ele karmak... Hakikaten ihsan- ilh ile harika bir sabr ve tahamml olmasayd, tahamml edilmezdi. Fakat o bedbahtlar bilmiyorlar ki; Yz bam ve yz haysiyetlerim ve ereflerim ve rahatlarm ve hayatlarm olsa; Risale-i Nurun selmetine kemal-i srur ile terk ederim. Fakat baz resmi adamlar btn btn kanun haricinde garazkrane ve sinirlerime kasden ilimeleri ok ar oluyor. naallah onlara ka sabrn gzel neticesi btn o elemleri izale edecek, hayrlara evirecek...(50)"

Baka bir mektuptan: "Salisen: Siz bana kar su-i kasdlara merak etmeyiniz. Belki bir cihette memnun olunuz ki; Risale-i Nur ve kirtleri yerinde benim cz' ve vazifesi bitmi olan ahsma hcum ediyorlar, tazib ediyorlar. Bu gnlerde burann byk memurlar ekinmiyerek bazlara demi: "Said'in vcudu ortadan kalkmal..." hadisesi var. te gizli dmanlarm bunun gibi bu fikirlerinden istifade ederek m'temed hizmetilerimi datmakla, frsat bulup beni zehirlediler ve bu gibi memurlardan kuvvet alyorlar. Fakat hfz u nayet-i lhiyye bu su-i kasd da akim brakt. naallah daima inayat, himayet edecek. Btn plnlarn akim brakt ve brakacak...(51)" KIYAFET VE SARIINA LME HADSELER stad Bedizzaman'n ilk Emirda' hayatnda gerek hitlerin ifadelerinde, gerekse Emirda' lahikas mektuplarnda ve stad'n resmi makamlara verdii istid'alarnda tesbit ettiimiz kadaryla iki defa resmen ve alenen kyafetine ve sarna ilimilerdir. Bu hadiseler Afyon hapsinden sonraki dnemde, Demokratlarn hkmetleri zamannda da vaki' olmutur. Emirda hayatnda kyafet ve sarna taarruz hadiselerinden birincisi: Yukarda kaydedilen Emirda'l Hamza Emek'in ifadelerinde, kaymakamn emriyle Konya'l (veya zmirli) jandarma baavuu Ziya'nn eliyle olan hadisedir. Buna dair stad'n da beyanlar vardr.(52)Fakat bunu Hamza Emek in hatratnda tafsiltla geen beyanna brakarak iktifa edeceiz. kinci hadisenin delilleri ise Hazret-i stad'n u szleridir: "kinci mesele: Bayramn ikinci gnnde teneffs iin krlara ktm zaman, ehemmiyetli bir memur tarafndan be vecihle kanunsuz bir taarruza maruz kaldm. Cenab- Hak rahmet ve keremiyle belime, bama yklenen Risale-i Nur eczalarn.. Ve ruhuma, kalbime, yklenen kirtlerinin haysiyyet ve izzet ve rahatlarn muhafaza iin fevkalade bir tahamml ve (50)Elyazma Emirda-1 asl S: 300 (51)Ayn eser S: 209 (52)Yeni yaz Emirda-1 S: 48 sabr ihsan edildi. Yoksa bir pln neticesinde beni hiddete getirip Risale-i Nurun, bhusus Ayat-el Kbra'nn fthatna kar bir perde ekmek olduu tahakkuk etti. Sakn sakn, hi kederlenmeyiniz. Merak etmeyiniz, hem tel etmeyiniz, hem bana acmaynz!.. eksiz, phesiz inayet-i lhiye perde atnda bizi muhafaza etmekle ayetine mazhar etsin. Onlarn o plnlar da akim kald. Fakat bu vilyette dorudan doruya byk bir makamdan kuvvet alp ahsmla uraanlar var.. Eer mmkn olursa, burann havasyla hi imtiza edemediim cihetini vesile edip mnasib bir yere naklime, Denizli mahkemesini ve Ankara temyiz mahkemelerini vasta yapp almak lzm geliyor. Ben kendim yapamadm iin benden daha ziyada alkadar Denizli dostlar teebbs etseler iyi olur. Hi olmazsa orann hapsine bir daha bahane ile beni alsnlar: Elbaki Hvelbaki Kardeiniz

SAD- NURS" MAHREM O hadisenin hakikat, Nideli bir yzba buraya yeni inzibat memuru olarak bir ka gn evel gnderilmiti. Ben kra ktm vakit, yz metre uzaklkta bararak "Dur!"' dedi.(53). Sonra yanma geldi. Hi resmi elbisesi yok, libas di bir surette iken, dedi: "Bandaki mendil, sarktr, a!" Dedim: "Burann mahkemesine buna dair bir istid'ay bu sarkla beraber gndermiim. Mdde-i umumi grm, zabtaya gnderip tekrar iade etmiler. Be vechile bana kanunsuz hareket ediyorsun: Birincisi: Resmi elbisen olmadan sivil olarak hiddetle bana ilimek kanunsuzdur. kincisi: ehrin hricidir... ar pazar deil ki; kyafet kanunlar mdahale etsin. ncs: ki mahkeme bu kyafetime ve bamdaki mendile, sark demeyip ilimediinden, di mendile sark nam verip ilimek kanunsuzdur. Drdncs: Bu bamdaki mendil ile cbbeme ait, alt yedi ay evvel bir istad'a ile hem burann zabtasa, hem mdde-i umumisine gnderdiim halde, buna sark demeyip ilimediinden, sizin bu ilimeniz kanunsuz bir taarruzdur. Beincisi: Biz sana rast gelmedik, uzaktan bizi ardn. Ortala bir velvele verdin. Yakndaki btn oluk ocuklar bamza toplattrdn. Mkerrer defa dedim: "Bu olukocuklarn hricinde seninle konuaym. Bilkis daha ziyade barp bir heyecan ortala verdin. Hi bir ey yokken bu vaziyet asayi, inzibat memurlarnda tam bir kanunsuzluk, belki kanun aleyhindedir. Demek anlalyor ki; Bir garaza ve plana binaen bu be vecih kanunsuzlua kar kanun dairesinde seninle bozumaa bir vesiledir. (53) Bilahere, hadiseden gelen umumi nefret karsnda o adam, yaptn inkar etmi. "Ben onun Hoca efendi olduunu bilmedim" diye yalandan suunu halka kar gizlemeye alm. (Bkz. EI Yazma Emirda-1 asl S:107) Fakat ben deil bir ihanet, bir sknt, bir zahmeti, belki hayatm da terk edip dostlarma bir keder, kitaplarma bir zarar gelmemek iin her skntlara, hakaretlere kar tahammle karar verdim. Yoksa hakkm deil senin gibi kanunsuz memurlara, belki htkmetin en byk kanun dairelerine kar hukukumu tam mdafaa ettiimi, bu defa bana hkmet tarafndan teslim edilen mahrem ve gayr- mahrem Risale-i Nurun yzer paralar cerhedilmez seneddir. SAD- NURS MAHREM BR HAYE Bana kar su-i kasd resmen tahakkuk ediyor. Burann kaymakam "...(54) namnda aleyhimde gizli dolab. Nideli o malm zabitle ve zmirli bir avula eviriyor. En hassas damarlarma dokunduracak tarzlarda beni skyorlar. Hatta resmen demi: "Belediyece bir adam tayin edeceiz... Yalnz o gidecek, zaruri hizmetini grecek. Bakas gitse, onu hapse atacaz. On vecihle kanunsuz, divanece telefonla konumu.

Bunun hkm ve tahakkm altnda benim iin yaamak pek ok ardr. Fakat iittim; Onbe gne kadar baka bir vazifeye gidecek... Ka ay kalacak bilemiyorum. Eer tekrar o buraya gelse, benim iin dayanmak mkildir. Siz yine Denizli mahkemesini ve Ankara temyiz mahkemesini ve ehl-i vukufu vasta yapp, beni hastalk vesilesiyle baka bir yere naklime alnz. O bedbaht demi: "yle bir adam ecnebiler aryor ki kartrsn." Ben de derim: Hey divane! Eer Risale-i Nur olmasayd, ran'dan evvel Bu memleket boleviklie, belki anarilie mecbur edilecekti. Hem bu vatan ve milleti bundan sonra Risalei Nur tehlikelerden muhafazasna alacak...(55) BR FASIL BEDZZAMAN HAZRETLERNN ASAY KORUYUCULUU Hazret-i stad'n ahsna ve zatna kar her yerde olduu gibi, u Emirda'da da uygulanan mezkr bedmuameleler ve bedbahta su-i kastlar ve gayr-i insan kanunsuz ve vahice uygulamalarn tm neticeyi istihdaf ediyordu: Bunlardan birisi: Ne yapp yapp; gizli zehirler vermek, hatta arkasndan pusuya yatrlm adamlarn elleriyle kurun attrmak gibi hareketlerle; Onun vcudunu bir bellisizlik kamuflesi ierisinde yok etmek... ve meydan bo bulup Mslman halk boleviklie doru gtrmek... (54) O kaymakam, herhalde 1945-1946 yllar aras Dahiliye Vekilinin hususi adam olarak Emirda'na gnderilen G.Antepli Abdlkadir Uraz'dr. A.B. (55)Emirda-1 mektuplar dosyas Sra No: 3 ve Emirda-1 El Yazma asl S: 96 kincisi: Mslman halkn Bedizzaman'a kar hsn- tevecchn bozmak ve krmak... Bu da, ya korkutmak ve rktmek ile ... Yahut da aleyhinde en iftiralar dzmek ile... Bu iki netice olmaynca, tek bir ey kalyordu ki, o da Bedizzaman Hazretleri, btn hayatnda izzet-i imaniye ve ehamet-i fitriyyesi icab hayatn istihkar ederek, en cebbar zalim kumandanlara ba emeyiini bildikleri iin, ona kar bylesi d bed-muameleler uygulayarak, onu hiddete getirmek ve kar koydurtmak ve bir hadise -Kk de olsakartarak, sonunda btn gleriyle yklenip bastrmak pln idi. Elbette, Hazret-i Bedizzaman gibi misilsiz bir slm dhisi btn bu pln ve projeleri ok iyi seziyor ve biliyordu. Risale-i Nurun selmet iinde hizmeti, talebelerinin dadaasz huzur iinde nurlara hizmet etmeleri ve nihayet ehl-i iman olan umum ma'sum halkn rahat ve sknu urunda her eyini, izzet ve haysiyetini fedaya karar vermiti. En alaka muamelelere kar da sabr ve sekinet ve vakar iinde tahamml ediyordu. Bu durum hin ve alak, mfsid gizli komiteleri ldrtyordu. nki hangi plan uyguladlarsa, tutmamt. Geri Hazret-i stadn damarlarnada ok dokunuyor ve onu ok sarsyordu. Amma o, hereyini slm milletinin selmet ve huzuru iin feda etmiti. Evet, bu dediklerimizin hepsi sabittir, asla mbalaa deildir. Sz uzatmamak iin Hazret-i stad'n bu babta hakikat- hali anlatmak ve talebelerini de ona gre ihtiyatl davranmaya sevketmek zere, zaman zaman kaleme alp talebelerine gnderdii beyanlarnn, sadece asayi hususuna temas eden ksmlarndan baz blmler okuyalm:

HADSE IKARTMAK PLANIYLA LGL "Bir derece mahremdir: Geen kta bana kar su-i kasdlerin nayet-i lhiyye ile ve duanzn yardmyla gelen sabr ve tahammln neticesinde kim kalan pln pek geni bir tarzda olduuna delil ise, bu yaknda Reis-i Cumhur Afyon'da demi: "Bu vilyette din cihette bir karklk kacan zannederek...(*)" Demek gizli komite beni sktrmakla bir hadise karmak istiyordular. Bir ecneb mdahelesi hesabna ve Mslmanlar ve vatan zararna btn btn kanunsuz ve keyf bir tarzda damarma iddetle dokunan ihanetler ve skntlarla ta'zibleri, onlara dnyada tam zarar, ahirette cehennem ve sakar.. ve bize dnyada mkemmel sevab ve zafer.. ve ahirette inaallah cennet ve ab- kevseri kazandrr. Demek bu gizli pln hey'et-i vekile ve Reis hissetmiler ki; buralarda umum memurlar, hatta Vali ve kaymakam ve zabta benimle grmekten kayor ve rkyordular. Ben de hayret ederdim. Fakat elimizde yalnz Nur bulunduanu ve siyaset topuzu bulunmadn zerre kadar akl bulunanlar anladlar... (56)" Bir baka mektuptan: (*) O gizli planlar, demekki . nnnn malumat dahilinde ve emir ve direktifleri altnda uygulanyordu!.."A.B. (56) Emirda-1 Lahikas S: 156 Saniyen: Bu defaki su-i kast, gizli dmanlara msadekr ve teviki baz memurlardan... yle bir hiddet geldi ki; Tahamml edemiyorum diye tel ettim. Birden "Cennet ucuz deil.. Ve cehennem lzmsuz deil. Hatra geldi. Hiddet gitti. ok kr ki, bu vakitte o herifler yanma gelmiyorlar. Yoksa belki tahamml edemezdim, aradklar ve bulamadklar mes'ele kacakt. Zaten bu senedenberi, btn maksadlar benim hakkmda, beni hiddete getirip byle bir mes'eleyi yapp habbeyi yz kubbe ederek, biare ehl-i imana zarar ve tel vermekti. Cenab- Hakk'a kr olsun ki, damarlarma en iddetli ve alakcasna dokunduklar zaman, yine Risale-i Nur kirtlerinin selmeti iin harika sabr ve tahamml ihsan ediyor: Bu gnlerde bu ziyade teessrat ve gaddarlara hiddet ziyadeletii bir anda, birden ihtar edildi ki; Sana kar ettikleri cinayetlerin cezas olarak cehennem yeter.. Ve yaknda ebed idam- ebed ile kabrin hapsi-i mnferidinde daim azap ekmek, senin hayfn ve intikamn yz derece ziyade alabilir. Sen de sabr ve tahamml ve mcaheden nisbetinde sevab alrsn" diye iddetli ihtar edildi. Ben de ruh-u canmla kabul ettim. Fakat o halde, Hcumat- Sitte'nin hirinde "Ben ldkten sonra bin tane bana zulm edenler geberecek" fkras zihnime iliti. Acaba Nur kirtleri benim intikamm aramasnlar m?" Size haber veriyorum ki: Mntakim kahharn gazab onlara kfidir. Kardelerim Risale-i Nur talebeleri, zalimlerden intikamm almaa almasnlar, Cenab- Hakk'a havale etsinler. Belki bir cihette o zalimlerin hadsiz azap ekeceklerine acsnlar. Elhasl: Eer emr-i hak vaki'olsa, lsem; benim intikamm aramaynz. ntikamm Nurlar almlar... Onlarn gvendikleri putlarn krmlar. Kabir azab ve cehennem dahi onlar bekliyor.

Umuma binler selm ve selametlerine dua ederiz. Elbaki Hvelbaki Kardeiniz SAD- NURSi(57) Bir baka paradan: "... Evet kardelerim, krk senedenberi hem hakikat- slmiye ile, hem benimle mcadele eden perde altndaki zndklar, mnafaklar elbette Zlfikarn fthatna ve kirtlerinin evklerini krmak iin baz byle ehemmiyetsiz ilitirmek iin, ya baz memurlar veya baz zabtay ifal edip evham veriyorlar. naallah bir zarar olmaz. Siz hem ihtiyat ediniz, hem tel etmeyiniz...(58)" Baka bir mektubtan: "... Bir adam ki, hakiki meslek ve mereb ittihaz ettii, yirmi otuz senelik hayatnda dstur kabul ettii bir hlin zddyla onu ittiham etmek nev'inde, kanunsuz ve keyfi bir taarruz hadisesinin mahiyeti udur ki: Ben (57) Elyazma Emirda-1 asl S: 301 (58) Elyazma Emirda-1 S: 359 Risale-i Nur mesleinin esas ve otuz seneden beri bir dstur-u hayatm olan; efkat itibaryla bir masuma zarar gelmemek ve bana zulm eden canilere deil ilimek, hatta beddua da edemiyorum. Hatta en iddetli ve garazla bana zulm eden baz fask, belki dinsiz zlimlere hiddet ettiim halde, deil maddi, belki beddua ile de mukabeleden beni o efkat men' ediyor. nki o zalim gaddarn ya peder ve validesi gibi ihtiyar biarelere veya evld gibi masumlara madd ve manev zarar ve darbe gelmemek iin, o drt be masumun hatrna binaen, o zalim gaddara ilimiyorum. Bazen helal ediyorum. te bu srr-efkat iindir ki: dare ve asayie kat'iyyen ilimediim gibi, btn arkadalarma da o derece tavsiye etmiim ki: vilyetin insafl zabtalarnn bir ksm i'tiraf etmiler ki: "Bu Nur kirtleri manev bir zabtadr, idare ve asayii muhafaza ediyorlar" dedikleri ve bu hakikata binler ahid ve yirmi sene hayatyla tasdik.. Ve binler kirtlerin de zabtaca hi bir vukuat kaydetmemesi ile tasdik ettikleri halde, o biare adamn ihtillci ve insafsz bir komiteci gibi menzilini basmak ve insafsz adamlar ona ihanet etmek ve menzilinde bir ey bulamamakla beraber, yz cinayeti bulunan bir adam gibi, hatta Kur'ann ve bandaki levhalarn evrak- muzrra gibi toplamak; acaba dnyada hangi kanun buna msaade eder? Byle asayie, hsn- ahlaka hizmet eden dindar binler zatlar evham yznden idare ve asayi aleyhine zorla sevketmek hangi maslahat icabdr(59)?.." Daha bu mevzuda, yani asayi ve emniyeti muhafaza hususunda, Hazret-i stad'n sadece ilk Emirda' hayatnda, gerek talebelerine yazd mektuplannda, gerekse resmi makamlara yollad istid'alarnda bir ok nmuneler ve ahidli, ispatl hadiselerden rnekler vermek mmkindir. Lkin kaydedilenler maksada kifayet eder. Evet Hazret-i stad'n stteki sarih ifadelerinde grld gibi, btn o acib, emsalsiz tazyik ve ihanetlerin gerisinde; Hazret-i Bedizaman'la, yani Kur'an'n hakikatlaryla krk seneden beri mcadele eden gizli zendeka komitesinin sinsi plnlar olup, hkmetin bz adamlar eliyle de

maalesef tatbik ediliyordu. Gaye ve hedef de belli... Yoksa menf'i, garip, hasta, ihtiyar, beraet etmi ve btn gcyle hkmet ve idarecilerin nazar- dikkatini celbetmemeye alan, iman ve ahiretiyle megul, eserlerinin mahiyeti de hep iman, ahiret, ahlk, serserilikten kurtarmak, asayii temin etmek gayesine masruf olan bir insann, bir din liminin, bir hakikatlar kifinin, bir istikamet rehberinin hal ve durumundan hi bir idare ekli, memleketin selamet ve emniyet iinde idare etmeyi isteyen hi bir siyaset tarz kukulanmaz ve karmazd ve karmamas icab ederdi. Deil karmak, bilkis takviye ve tei' ve yardm etmesi lzmd. En azndan onun ok byk, ok deerli eski mill ve vatan hizmetlerinin hatr ve hatralarna hrmeten onu rahat brakmalar lzm idi.!. (59)Elyazma Emirdag-1 asl S: 496 ZULM VE ZULMETTEN NUR VE AYDINLIA Burada zulml ve zulmetli ahvali muvakkat bir zaman iin brakarak, biraz da Hazret-i stad'n, Risale-i Nur ve talebelerinin msbet ve nurn ahvalinden ve ftihane hizmetlerinin neticesi olan din inkiaf ve te'siratndan bahsedecegiz: Evet, Nur talebeleri, Denizli hapsinden beraet edip ktktan sonra, Risale-i Nur eserleri Trkiyenin artk her yerinde konuuluyor ve her tarafta aranyordu. Hapisten nce, drt be vilyette neir ve hizmet yaplmasna bedel, hapisten sonra buna bir ka misli ilave olmu, deta Risale-i Nur okuyanlarn says ondan yzlere kmt. te bu ihtiya ve istei karlamak iin Nur talebeleri Risalei Nurlar el yazlaryla oaltmaya ynelik byk gayret ve faaliyetler iine girdiler. Denizli hapsinden sonra yzlerce nsha Nur Risaleleri yazld. Nurun dairesi her gn biraz daha genileniyor, Nurlara ihtiya ve istek her gn biraz daha artyordu. Artk Nur ktipleri el yazlaryla ihtiyalar karlyamamaya dayanr bir duruma geldiler. Bu arada Nur talebeleri bu ihtiyatan dolay baz eserleri matbaalarda tabetmek ihtiyacn kat' duydular. Evvel Denizli'deki Nur talebeleri bu mevzuda altlar. stad da bu ie muvafakat etti. Fakat Denizli'de bu tab' ii mmkin olmad. Daha sonra merhum Tahiri Mutlu Aabey bu i iin stanbul a gitti. Evvel Asa-y Musa'nn yeni harfle tab' dnld. stad'da yle istiyordu. Fakat stanbul'daki matbaaclar da ekindiler. Yine olmad. TEKSR MAKNES FASLI Burada, teksir makineleri faslna gemeden nce, Risale-i Nur hizmetine el atan Denizli vilyetindeki Nur talebelerinin nasl bir hizmet iine girdiini gsteren merhum Hasan Feyzi Efendi'nin stad'na yazd bir mektubunu arz ediyoruz: Ey muhabbetiyle gnlleri dolduran, szleri ve Risalet-n Nuruyla lemleri nurlandran mbarek stad'mz! Bu ciz kalemim yine sana bu yazlar yazmaya frsat buldu. Yine gzlerim nurun ile doldu. Yksek ve mbarek ahsna, aziz ve kymetli zatna akraba ettin alkan ailesinden buraya gelen mbarek kardeimizin ayinesinde yine sizi grdk. Yine nurunuzla merref olduk. Shhat ve afiyet haberinizi bize getiren bu sevimli kardamz; Yusuf'un gmleini Yakub'a gtren ve o hazrete yepyeni bir ift gz veren BER'den daha bearetli, daha neatl ve daha saadetli geldi. Bize skn ve srur verdi. Bize sefalar ve ifalar getirdi. Yusuf'un nefesini, Ya'kub'un hasretle yanan kalbine katt.

Vaktiyle "ok k kardelerin var" diye taltif buyurduunuz buradaki kardelerimin, hemen onu grnce etrafna toplandlar. Size gsterdikleri ak ve alkay aynen ona da gsterdiler. Yar gecelere kadar onunla oturdular "k" diye bahettiiniz akn eri olduklarn gsterdiler. Evet stadm, bunlar hakikaten ktrlar. Aralarnda me'mur, muallim, esnaf ve ii olarak her snf halktan bulunan bu k ve sdk kardelerimiz, Risale-i Nurlar her gn yazmakla ve okumakla ve okutmakla, o ak ve muhabbeti hem arttryor ve hem ispat ediyorlar. Eski yazy yazamyan baz genler de, yeni harflerle ve bazlar da bunu makinelerle yazp alyorlar. alan bu kardelerin says ve miktar her gn artyor: Bu ciz talebeniz de imdi her ii terk ederek, sade bu ile megul bulunmaktadr. leye kadar her gn yazmakla vaktimi geiriyorum. leden sonra da, birer birer kardelerimizin yanlarna urayp elimden geldii kadar onlara yaz hususunda ta'rifler ve izahlar yaparak himmetinizle yardm ediyorum. Lzm olan eserleri, szleri, defterleri bulup vererek ve deitirerek hizmet ediyorum. Geenlerde matbu' yedinci ua'lardan, Hsrev kardeimizden getirtmi ve olmyanlara vermitim. Bu sefer oradan onbe daha istedim. Bunlar da merakllarna ve yazabilecek olanlara vereceim. Bu kerametli Ayet-l Kbra Risalesini, her arkada ayr ayr birer tane yazyor. Bitirenleri de imdi Meyve Risalesi'ni yazmaya baladlar. Meyve'yi bulamayan yazclar da, bo durmamak iin iktisad, kr, Hastalar ve ihtiyarlar Risalelerini ve baka risaleleri yazyorlar Yakn zamanda bu hizmete giren bildiiniz Ahmetlerden baka, bir Ahmet kardeimiz ksa bir zamanda hem Ayet-el Kbra, hem Meyve, hem kr ve hem de ktisad Risalelerini gayet gzel olan kendi el yazsyla yazm ve bitirmiti. R'yasnda dahi sizi grp konuan ve huzurunuzda kara sakall bir Vel zatn demesiyle ve sizin alamanzla alyan ve yemekleri yiyen ve iltifatnza mazhar olan bu Ahmed'e syledim; Byk drt tane defter alacak, birine Szleri, birine Lem'alar, birine ualar', birine de Mektuplar yazacak. Kendisi de sz verdi ki; Risale-i Nurun her nshasn ve tamamn yazacak. nki yazs hem gzel ve hem kalemi seri'dir. Bir baka kardeimiz de altm-altmbe yalarnda olduu halde, yine gzel yazlaryla Ayet-el Kbra risalesini iki defa yazm ve bitirmitir. imdi de nc defa olarak ayn risaleyi yazmasna balamtr. Gndz akama kadar nafakasn tedarik etmek iin; yar resmi bir dairede oturup yaz yazar. Zavall ihtiyar Hac Efendi kardeimiz, gece yarsna kadar kr kandille ve kuru hasr zerinde hi durmadan on-onbe sahife Risalet-n nur'u yazyor. Hem k, hem sdk, hem fakir haline sbir ve hem de siz stad'mza duac ve dualarnz umar ve bekler.. Ve hem haftada bir yedinci ua meydana getirir .. Ve hem yazdklarn teberrk ve teberru' eder ve herkesin yazmasna alr. Bu Hac Dede'nin sair yerlerde inaallah bir numune ve bir rnek olmas beklenir Yedinci ua'lardan birisini de Mftye verdim. O da yazmaya balad. Birisini de bir deirmenciye verdim, o da yazyor. Hem mnavebe usulyle nshalar yetmediinden gece deirmenci, gndz bir mtekaid yazyor. Hamdolsun stad'm, yleleri var ki; kars kitaptan okuyup sylyor, kocas yazyor. Bir at altnda hem kar hem koca ve hem de kayn birader mnavebe ile yazyorlar... Ve hem kime vermi, sylemisem, kabul ediyor. Yalnz bir adam, "Yazarm" diye sz verdii ve kitab ald halde ihmal

etmi ve yazmamt. Kitab da iade etmemiti. Sermayesi olan yzyirmi lira kymetinde bulunan kymetli ve yznden ekmek yedii medar- kazanc, birisi gelip alarak kam ve bulamamtr. Arkasndan kendisi de bir ok masraflar ederek gnlerce arayp yorulduktan ve midini kestikten sonra, hib ve hsir geri dnm ve akn bir hale dmtr. Bu suretle onun sille ve tokat yediine ahid oldum. Geri o anlamad, amma bize ibret oldu. Bir kardeimiz de, bir Yedinci ua' stanbul'a gtrerek, eski harflerle kendi nam u hesabna bir ka yz tane bastrmak ve meccanen datarak bu suretle hizmet etmek tasavvurunda bulunuyor. Buras hakknda "Bir Medreset-z Zehra olacak, byk bir slm ky, ikinci bir Isparta olacak" diye yaptnz dualarn te'siri grlmeye ve barigh- ehadiyyette makbule getii artk sezilmeye balad. Hi okuyup yazmasn bilmiyen ve elifi bile bilmiyen, olabildii kadar mmi,gen bir kadn; kocas yazarken, yorulup kalemi elinden brakp nefes almaya balaynca, derhal kalemi eline alarak ve kitaba dalarak orada grdklerini aynen ve harfiyyen yazp kopya etmesi, hatta sahifeler doldurmas; bunun, yani mbarek duanzn kabulnn bir delili ve ahididir. Kadn ve erkek Risale-i Nuru yazan ve okuyan btn kardelerimiz Ahmetler ve Hseyinler, Muharrem ve Mehmetler.. Ve Mft ve reis-i dil ve btn aile halkmz ve cariyeniz refika-i cizi ve Fikret ayr ayr selm edip, selmetinize dua ederler ve hrmetle ta'zimlerini arzederler.. Ve mbarek ellerinizi per ve duanz rica ederler. Ayrlmaz ve sarslmaz ve himmetinizle ve avn- ilh ile bu yolda yrmekten ylmaz ve yorulmaz olan bu ciz ve edna talebeniz de selm, sevgi ve sayglarn sunar, ellerinizi per, selametinize cizane dua eder ve duanz bekler, stadmz, efendimiz. HASAN FEYZ(60)" NURCU TABRNN LK ZUHURU stad Hazretleri Denizli hapsinden kp Emirda'na geldikten bir mddet sonra, yani byk ihtimal ile 1945 yl balarnda, Risale-i Nur talebelerine "NURCU" diye sylenmeye baland. Bu tabir ilk olarak halk iinden, yahut da resmi ve alakadar baz memurlar tarafndan kt ise de, (hatta bazende Nur talebelerine "Bedizzamanc" diye de anlyordu.) Fakat Hz. stad "NURCU" tabirini ma'nidar bulduu ve houna gittii iin reddetmedii gibi, kendisi de bu tarihten sonra baz mektuplarnda zaman zaman onu kulland. Bu tarihten nceki ondokuz sene zarfnda Risale-i Nur eserlerini okuyanlara hep yalnz "Nur talebesi" veya "Risale-i Nur talebesi" yahutda "Nur akirtleri" eklinde kullanlrd. stad da mektuplarnda Risale-i Nur talebeleri iin hep bu tabirleri kullanmaktayd. Fakat arzettiimiz gibi,1945 yl balarndan itibaren, Risale-i Nurlar okuyanlar iin, eski mtedavil tabirler devam etmekle birlikte, "Nurcu" kelimesi de tedavle girdi. Artk Nur camias da bu tabiri kullanmaya balad. (60)Mteferrik mektuplar dosyas S: 2 Bu dediimizin bir delili olarak, 9.2.1948'de tevkif edilip Afyon hapsine getirilen Kastamonu'lu Mehmet Feyzi Efendi, "Nurcu" tabirini ilk olarak burada duyduunu sylemektedir.(61)

Amma aslnda ise, Afyon hapsinden sene ncesinden beri bu ta'bir kullanlyor ve stad Hazretleri de baz lahika mektuplarnda onu kullanyordu. Belki de Mehmet Feyzi Efendi btn lahika mektuplarn grmemi olabilirdi. Evet, mesela stanbul'da 6.11.1945'de komnizm aleyhinde yaplan nmayi zerine Hazret-i stad: "Ey Nurcular! imdi maddi imkn hasl olmuyor diye zlmeyiniz..." mektubunda... Hem mesel ayn sene iinde, Selahaddin elebi'nin bir misyoner'e Asay Musa kitabn vermesi zerine, stad: "Hem misyonerler ve Hiristiyan ruhanileri hem nurcular ok dikkat etmeleri elzemdir..." diye "NURCU" tabirini kullandn gryoruz. Hulusi bey de o sra yazd bir iirinde "Nurcularn elleriyle dirilecek ok lmler" diye Nurcu tabirini kullanyordu. Evet, naslki Denizli hapsindeki eski mahpuslar, Risale-i Nur talebelerine "HOCALAR" nvann verdiklerinde, stad memnun olmu ve manidar bulmutu.. yle de, Denizli hapsinden sonra,1945'lerde Emirda'nda Risale-i Nur okuyucularna atfedilen "Nurcu" tabirini de yle ho bulmu ve manidar addetmiti. Gerekten bu tabir manidar ve gzel bir tabirdi. nki "Nur" aydnlkt. Ziya idi, Din idi, Kur'an idi... Dolaysyla muhabbet, hrmet, efkat, vefdarlk, hakik insanlk, mutluluk, terakk ve tekml, gzel ahlk vesaire idi bu... O halde bunlar istemeyenler Nurcu deildi, zulmeti idi. O ise kin; Vahet, zorbalk, merhametsizlik, yalan, riya, rvet, nifak, ahlkszlk, hayaszlk, milliyetsizlik vesaire idi. Onun iin Hazret-i stad, bu tabiri memnuniyetle kabul etmi ve gzel karlamt. Bylece 1945'lerden bu yana "NURCULAR, NURCULUK" nvanlar devam edegeldi. Afyon hapsinden sonra,1960'lara kadar stad bu tabiri daha da sk kulland. NURCU MAHALLES VE HO TEVAFUK Hz. stad'n Afyon Emirda-Kazasna gelmesinden sonra ortaya kan "NURCU" ta'biri ile, Afyon ehrinde ok eskilerden beri mevcut "NURCU MAHALLES"nin ismile tevafuk ve mnasebettarl pek irindir. Hem stad'n hapis msibetlerinden en by ve en etini Afyon ehrinde vuku bulmas ve stad'n Afyon hapsinden ktktan sonra, bu ehirde ve o mahalleye yakn 72 gn kalm olmas bu irin tevafuka bir letafet daha katar. TEKSR MAKNELER FASLI Az stte bahsi getii gibi; Risale-i Nur eserlerine kar umum bir rabet ve tevecch balamas zerine, elle yazlp oaltlan risaleler ihtiyaca kfi (61)Son ahitler-2 S:164 gelmemeye balam, matbaaclara bavurulmu, fakat devrin diktac hkmetinin zulmnden ekinen matbaaclar korkmu, yanamamlard. Nur talebeleri de nurlar muhtalara yetitirme zarureti ve mbrem ihtiyacyla kar karya idiler. Tm o gnlerde Cenab- Hak teksir makinelerini imdada gnderdi. Trkiye'ye ilk gelmi olan teksir makinelerinden Nur talebeleri hemen tane aldlar. Birisi nebolu, birisi Isparta, birisi de Denizli iin alnd. Isparta ve nebolu muvaffakiyetle

nurlar teksire balad. Denizli ise, O iki makine ihtiyaca kfidir diye neriyata fazla girmedi. Hem bu tarihte Hasan Feyzi Efendi de vefat etmiti. Teksir makinesi ile ilgili mjdeli haber ve muvaffakiyet iaratleri stad'a ulanca, ok seviniyor ve o sra kendisine kar kat bir ekilde sklaan zulml ilimeleri unutuyor, adeta bayram yapyordu. Nurun bu yeni fasl hizmetiyle ilgili olarak stad'n bir iki mektubunu okuyalm: 1- Teksir makinelerinin ilk aln hakknda: Aziz Sddk kardelerim Evvela Hsrev'le beraber bir ruh iki cesed ve kendisi ve bahadr biraderiyle nur hizmetinde ok ehemmiyetli mevki' alan kahraman Rt'nn acib bir el makinesini nurlar iin celbine almas ehemmiyetli bir fthat-i Nuriyenin mukaddemesidir. naallah, Nurcularn Lyk elleriyle kalemleri gibi tab' ve neredilecek. Yaban ve lyk olmyanlara muhta olmyacak. Fakat her eyden evvel shhatli ve yanlsz ve gzel bir tarzda makineyle mmkin ise, evvel eski harfler yazlsa, sonra yeni harfle daha mnasibdir. Sizin isabetli tedbirinize havale ediyoruz.(62) 2- Teksir edilecek Risalelerin tashih mevzu'u ve adet keyfiyeti ve saire hk...da: "Ceylan! Nazife yaz ki: Bin veya beyz nsha yeter. Fazla olsa, imdilik mnasib deil... Hem Isparta'da aynen beyz nsha makine ile yazmaya balamlar. Hem Hsrev ve Tahir gibi zatlarn kuvvetli ve dikkatli ve gzel kalemleri nebolu'ya gelemez. Isparta muhitinde nurlarn tashihli nshalar ve ok dikkatli kirtleri var. Herhalde meveretle ve teenn ile hareket etmek ve oklukla deil, belki shhatli ve yanlsz olmasna ehemmiyet vermek lzmdr.. (63)" 3- Makinelerin faaliyete balamas zerine yine stad'n tashih iin bir ikaz.. Ve el ile yazanlarn tellarna kar ikna edici ve tesellici bir izah: Aziz sddk kardelerim!. Evvela: sizin merkezde makineye dair mjdeniz, nurun fthtna byk bir zemin ihzar edilmi diye btn ruh-u canmla (62)Elyazma Emirda-1 asl S: 251 (63)Ayn eser S: 260 mesrurane krettim. Tshihat hakkndaki endielerim kalmad. nki sizler daima banda bulunacaksnz. Hem bu pek byk hizmet-i imaniye temiz, kuvvetli mbarek elleriniz ile olacak. Matbaaclarn kirli elleri karmyacak. Hem yine tekrar ederim ki; en ehemmiyetli mes'ele tashihine dikkat etmektir. Az olsa, yanlsz olsa, daha iyidir. Rakibler tarafndan medar- i'tiraz ve tenkid olmamak iin shhatine ihtimam etmek gerektir... Ve imdilik eski yazyla olsa daha mnasibdir. Tevafuk muhafaza edilmezse de zarar yok. Belki kendine mahsus baka tevafuk kar. Hem madem iki sahife yazlsa tereuh eder.nebolu gibi yalnz uzun kt'ada bir sahife yazlsn. Hem elmas kalemler, makine geldi, hizmetimiz hafifleti demesinler. Belki daha parlak bir faaliyet meydan ald. Yzer nshalarn tashihat ve yzer Risalelerin ayr ayr ve beraber yz binlere

yetitirmek iin be nevi ibadet hkmndeki kalemle yazmak vazifesi baka tarzda inaallah ziyadeleecek, noksan olmyacak...(64)" Teksir makinelerinin masraflarn karlamak iin Nur talebeleri fedakrlar iki yerde sermaye topladlar. Ahmed Fuadn bu ide ehemmiyetli yardm oldu. Isparta ve nebolu'da... Artk makineler gzelce almaa balad. ki makinenin faaliyetleri bir buuk sene kadar srd. Bunlarn semeresi ise yledir: (Afyon hapsine kadar) tane ayr ayr Asa-y Musa, beyz nshadan 1500 Zlfikar mecmuas yine hem nebolu hem Ispartada beyz nshadan 1000 Sirac n Nur 500 Sikke-i Tasdik-i Gayb 500 Tlsmlar mecmuas 500 Genlik Rehberi Yeni yaz nebolu'da 1000 Yine Genlik Rehberi Eskiehir'de matbaa ile 1000 Kk Szler-Eski yaz nebolu 500 Ve daha bunlar gibi binlerce nsha Nur risaleleri,1947 sonuna kadar Trkiye'de ve slm leminde ihtiara balam oldu. Az yukarda kaydettiimiz gibi, btn skntlara ve basklara ramen,Hazret-i stad tarafndan kaleme alnp talebelerine gnderilen ikiyz elli kadar, eitli mevzular aydnlatan lhika mektuplar da bu arada elle neredildi. MATBUAT LEM LE NTARA BALAMAK Teksir makineleri neriyata balamadan nce, Hazret-i stad'n Asa-y Musa Mecmuasn tab' etme arzusu ve istiareleri zerine; gizli komiteler bu meseleyi hissetmi, yer yer tecavz ve taarruzlarn resmi adamlar eliyle yaptrmlard. Hafyeler Nur talebelerinin hizmet ve faaliyetlerine kar byk aramalar ve takiblere girimilerdi. Baz yerlerde bir ksm Risaleler postahanelerden ve trenden alnm, Afyon valiliine gnderilmiti. Asa-y Musa'nn bu sebeble tab' da olmamt. Bunun zerine Hazret-i stad, dallet ehli komitelerin bu tecavz ve taarruzlarnn esas sebebini kefetmi ve talebelerine yle bir mektup yazmt(65) (64)Elyazma Emirda-1 asl S: 261 (65)Bu mektup 1945 ylnda yazlmtr. Aziz sddk kardelerim! imdiye kadar gizli mnafklar Risale-i Nura kanun ile, adliye ile ve asayi ve idare noktasnda hkmetin baz erknn ifal edip tecavz ediyordular. Biz msbet hareket ettiimiz iin, mecburiyet olduu zaman tedfu vaziyetinde idik.imdi plnlar akim kald, bilkis tecavzleri Risale-i Nurun dairesini geniledirdi.Bu defa yeni hurufla Asa-y Musay tab' etmek niyetimiz, ihtiyarmz olmad halde, tecavz vaziyeti Risale-i Nura veriliyor gibidir.

Bu hadisenin ehemmiyetli sebebi u olmak gerektir; Risale-i Nur bu mbarek vatan_n ma'nev bir halskr olmak cihetiyle, imdi iki dehetli manev bely defetmek iin matbut lemiyle tezahre balamak, ders vermek zaman geldi veya gelecek gibidir zannederim. O dehetli beldan birisi: Hristiyan dinini malub eden ve anarilii yetitiren imalde kan dehetli dinsizlik cereyan, bu vatan manevi istilsna kar, Risale-i Nur Sedd-i Zlkarneyn gibi bir sedd-i Kur'an vazifesini grebilir... Ve lem-i slmn, bu mbarek vatann ahalisine kar pek iddetli i'tiraz ve ittihamlarn izale etmek iin matbat lisanyla koumak lzm gelmi diye kalbime ihtar edildi. Ben dnyann halini bilmiyorum, fakat Avrupa'da istilkrane hkmeden ve edyan- semaviyeye dayanmayan dehetli cereyann istilsna kar, Risale-i Nurun hakiatlar bir kal'a olduu gibi; lem-i slmn ve Asya kt'asnn hal-i hazrdaki i'tiraz ve ittihamn izale ve eskideki muhabbet ve uhuvvetini iade etmeye bir mu'cize-i Kur'aniyedir. Bu memleketin vatanperver siyasileri abuk akln bana alp, Risale-i Nuru tab' ederek, resmi neretmeleri lzmdr ki, bu iki belya kar siper olsun. Acaba bu yirmi sene zarfnda man- tahkikiyi pek kuvvetli bir surette bu vatanda nereden Risale-i Nur olmasayd, bu dehetli asrda acib inkilb ve infilklarda bu mbarek vatan Kur'ann ve imann dehetli sadmelerden tam muhafaza edebilir miydi? Her ne ise...(66)" Hazret-i stad'n beyanndaki o arzu, o sra sadece evvela Asa-y Musa'y tab' ve serbeste neir idi. Ayn zamanda ehl-i siyasetten Nurlar resmen tab' ettirip nerettirmek de istiyordu. "Matbuat lemiyle konumak..." ifadesi sadece bu manay ifade etmekte idi. Ancak o sra matbaa ii mmkin olmayacak, siyasilerin akllar ise, baka yerde ve baka sahada olduu iin, Cenab- Hak teksir makinelerini imdada gnderecekti. Risale-i Nur bylece matbuat lemiyle bir nevi yar nisbetinde tezahre balam oluyordu. Hazret-i stad'n 1945'lerde yazm olduu mektubundaki bu ak ve kesin ve belli ifade ve murad, sadece Risale-i Nur neri iken; bilhare baz zatlar, Risale-i Nur camias adna bir gazetenin karlmasna ve siyasete karlmasna fetva eklinde gstermeye yeltendiler. Lkin bu ok hatal grn, hem zaman ve hem de zemin zararlarn ortaya koydu ve gsterdi. (66)Elyazma Emirda-1 asl S:157 NURLARIN DNYADA MANEV TE'SRATI Teksir makineleriyle intiara balayan Risale-i Nur eserlerinin Trkiye'de ve dnyada manevi, byk te'sirleri ve fthatlar grlmeye balamt. Hazret-i stad da Nurlarn byle yar resmi neriyat ve intiarnn ayn zamanna tevafuk eden Kur'an ve slmiyet ile alkadar msbet kprdan ve hadiseleri, Risale-i Nur hizmeti hesabna deerlendirmelere tbi tutuyor ve nurlarn manevi tesirleriyle mnasebetlerini izah ediyordu. Filhakika Risale-i Nurun intiar ile birlikte Trkiye de ve dnyada grlen o msbet hadiseler ona tevafuk ediyordu. Bunlarn yannda lemde cereyan eden umum ve fakat Trkiye'yi ve insanlarn da ilgilendiren hadiseleri Hazret-i stad bazen ksack ve mcmel olarak deerlendiriyor ve baz beyanatlarda bulunuyordu. stad'n bu deerlendirmelerinden bir ka rnek verelim: Birinci rnek: Ruslar 22. 3.1945'de Trkiye ile yapm olduklan Boazlar hakkndaki saldrmazlk antlamasn yenilemiyeceini tehdit suretinde ileri srmesi ve 17 Temmuz 1945'de Boazlarn savunmasna katlmaya karlk, Kars ve Ardahan' istemeleri srasnda; Hazret-i stad Risale-i Nurdan

Ayet-el Kbra'nn Denizli mahkemesinden teslim alnp serbest intiara balamas tevafuku mnasebetiyle yle diyordu: "Aziz Kardelerim! Hazret-i Ali radiyallah anh fkrasnda Ayet-el Kbra yznden kirtleri bir msibete dp, onun berektyla emniyet ve selmete kacaklarn kerametkrane haber verdii gibi; Ayet-el Kbra Risalesi, Risale-i Nur iinde yzer matbu' nshasyla serbestiyet noktasnda daha ziyade mevki' almas cihetiyle; bu memlekete byk yamur Rahmetine birinci vesile olduu gibi; Ben dnya halini bilmiyorum, fakat eskiden beri boazmz skan ve daima bizi istil, etmeye frsat bekliyen ve dehetli kuvvet alan ve taraftarlar bulan ve bizi istinadsz zannyla, frsat bekliyenin istilasndan esaretinden ayet-el kbra ve arkadalarnn serbestiyeti, ok hadise ve emarelerle imdiye kadar Risale-i Nur sadaka gibi bellarn def'ine bir vesile olduundan, bu da bu belya kar vesiledir denilebilir.. (67)" Yine ayn manada stad'n baka bir beyan tarz: "... Zlfikarin zuhurunun mkaddemeleri balamasyla, din lehinde kuvvetli cereyanlarn kmas ve aleyhindeki tecavzlerin durmas ve bir ksm rcu' edip eski hatiatnn tamirine almas iaretiyle; imdi bilfiil tezahr ve nerolmasyla inaallah memleket iin, slmiyet cihetinde byk bir faidesi olacak ve zulmetleri datacak iaretini veriyor. Evet, imaldan gelen kfr- mutlak cereyann durduracak yalnz Risale-i Nurdur. Siyaset ve diplomatlk bu vazifeyi gremez. Onun iin vatanperver ve milliyeti siyasetiler nurlara sarlmaya mecburiyet var...(68)" Yine ayn manada (67)Elyazma Emirda-1 asl S: 61 (68)Ayn eser S: 187 "... Bu senenin emsalsiz rahmetli yamuru ve ordunun bandan apkann ksmen kalkmas ve Kur'an mekteplerinin resmen almas ve Zlfikr ve Asa-y Musa'nn iman kurtarmak iin te'sirli bir surette intiar etmesi, bunun gibi ok rahmetli neticeleri vermesine delildir... (69)" DAHA GEN DAREDE NURLARIN TESRLER Hazret-i stad, (stte de ifade etti'imiz gibi,) Risale-i Nurun yar resmi matbut lemiyle, yani teksir makineleriyle intiara balanmas zerine, Trkiye'de ve dnyada grlen msbet kprdanlar ve gelien hadiseleri Nurun neriyatyla manev mnasebetdarlnn emareleri olarak deerlendiriyor ve zaman zaman talebelerine bildiriyordu. te bu mevzudaki stad'n bir iki deerlendirmelerinide kaydediyoruz: Aziz Sddk Kardelerim! Evvela: Zlfikar ve Asa-y Musa'nn manevi ftuhatndan; imal-i garbde bu asrn Kur'an'a iddetli ihtiyacn meden devletin kuvvetli imzalaryla imza ettikleri gibi, Bu defa Amerika'nn en byk lim ve feylosof ve misyonerlerinden aynen Ayet-el Kbra'nn bir ka hakikatn ve Asa-y Musa'nn vahdaniyet-i lhiyyenin man- Billah hccetlerinden bir

hakikatn aynen dava edip Amerika'dan yazmas ve buradaki "Millet" mecmuasnda neretmesini imza ediyor diye bana hizmet eden kirt syledi. Demek, en kk hadiseyi de haber alan Amerika, bu memleketin en byk bir hadisesi olan Ayet-el Kbra'nn be yz nsha tab'yla yz kirdinin dokuz ay hapis hadisesini, bir seneye yakn onlarn ehemmiyetli misyonerlerinin elinde Asa-y Musa, bir ksm Zlfikarn bulunmas vastasyla; Amerika'nn hey'et-i diniyesi banda olan bu yeni imana dair makale yazan profesr misyonerler, elbette haber almlar ve Ayet-el Kbra ve Asa-y Musa'y grmler ki; ayn hakikatlarn bir hlsasn makalesinde yazmlar. Hem Risale-i Nura mahsus bir tarzda, hususan Ar'daki parlak bir surette Ayetel Kbrann ayetinin tefsirinde parlak beyan, makalesinde aynen yazmas, onlarn Ayet-el Kbra'y grdklerine kuvvetli bir emaredir. Demek Kur'an'a bu asrn iddet-i ihtiyacn, imal gibi, dnyann teki yz olan Amerika'da hissetmeye balam. Evvelce mjde verildii gibi, Zlfikrn kmasyla ruy-i zeminde ftuhat olacak. te nmunesi de dnyann iki kesinde grld. Ve Zlfikr'n yaknnda bulunanlarn aklna ve lakaydlklarna elbet ry-i zemin dahi hiddet edebilir bir hatadr. Zlfikar ve Asay Musa'nn kirtlerini sktranlar akllarn balarna alsnlar, insaf etsinler...(70)" (69) Esk harf Emirda-1 Zbeyr S:233 (70) Eski harf Emirda-1 "Zbeyr" S: 28 Ve nihayet 1947'nin balarna kadar dnyada hkm ve hkimiyet sren ve onun siyaseti bir ok dnya lkeleri ve siyas merhalelerinde geerli olan ngiliz devleti, bu tarihten sonra yava yava o byk saltanatn ve dnya zerindeki hkimiyetini kaybetmeye balamas zerine; Londra'da byk siyas hatipleri: "ngilizlerin slmiyeti kabul etmeleri artk zaman gelmitir." demeleri haberi stad'a ulat zaman, bu hadiseyi stad yle deerlendirmitir: "... ngiliz devletinin pay- tahtnda hatipleri krslerinde artk ngilterenin slmiyeti kabul etmesi lzmdr diyerek bardklarn ve beeriyetin btn hakiki ihtiyacn cmi' olan Frkan- Hakimin ayetlerini birer birer okuyup tefsir ve beyan ettiklerini en son gazetede arkadalarn okuduklarn iitiyoruz diye o kardamzn bu havadisine bin Elhamdlillah deriz. Evet, o devletin hem dnyas hem saltanat ve saadeti onunla kurtulabilir...(71)" TMA VE SYAS AHVAL RSALE-NUR HZMET HESABINA MSBET EKLDE GELEN HADST VE AHVAL-I LEME AT STAD'IN BAZI UMUM DEERLENDRMELER BR MUKADDEME stad Bedizzaman Hazretleri siyasetin, hususiyle tarafgirlik ve geni fak dairelerle megul olmak gibi olan bir siyasetin envann her trlsnden ekinmeyi ve ekindirmeyi esas meslek olarak kabul edip iar alm ve buna gre havatnda gsterdii tavr ve hareketi ve buna dair talebelerini ikaz ve nasihatlar hem Barla hayatnda, hem Kastamonu hayatnda ve nihayet bu ilk Emirda' hayatnda hi deimeden devam etmesi en kuvvetli bir hakikattr. Lkin bu kkl ve esasl ve asla deimiyen esas

mesleinin rsih olan tavr ve hareketleri yannda, kendisinin ve mesleinin ve buna bal talebe ve dostlarnn fikren ve amelen hi bir medhali ve hi bir itigali olmakszn ve herhangi basit bir siyaset lsyle olmadan lemde zuhr eden baz msbet hadiseleri ve lem-i slmn menfati lehine gelien baz inkiaflar da; fakat yle bir hsn- eda iinde ve son derece sekinet ve ilmilik dahilinde olarak- iman ve Kur'an hizmeti noktasndan deerlendirmelere tabi tutarak talebelerine beyan etmesini de ihmal etmi deildir. Ayn bu mevzuda Kastamonu hayatnda da baz rnekler arz etmeye almtk. Meselenin keyfiyeti hakikat olarak byle iken; Bedizzaman Hazretleri hayatnda en byk ve en esasl dstur ve Kur'ann z menbandan alnan bu en kll ve deimez ve deimemi olan kaide zerinde; kendini siyas tarafgirliklere kaptrm baz evreler, stad'n vefatndan bir ka sene sonra, felsef baz gr ve deerlendirmelerde bulunmu ve feylesofane basit baz kaidelere tatbik etmeye almlardr. Gyaki, Hazret-i Bedizzaman da, tek partili sistem dneminde mecburiyet tahtnda susmu, siyasete karmam da, fakat sonra ok partili dneme geite meydana kvermi ve siyasete karmtr. (!)?.. (71) Eski Yaz Emirda-1 "Byk Boy" S: 262 Feyasubhanellah! Tarih, mantk, hakikat, vaki' ve hal noktalarnda tamamen esassz, belki iftira olan bu basit ve felsefi deerlendirmelerin geersizlik ve tutarszlna yle bir baknz ki;1945'lerin iinde ba gsterip kan ve teekkl eden bir sr parti ve frkalarn.. ve 1946'daki seimler ile daha da ok kzan ve blnen partilerin hibirisine stad'n temayl gstermedii.. Ve 1950 seimleri dahil olmak zere o ana kadar hi bir parti ile alkadar olmad delil ve hidleri ile sbit olduu ve az ileride kaydedilecei gibi, stad'n bu yolda ak ve kesin beyanlar bunu alenen ortaya koyduu halde, bu iftiral dzmeceleri ve felsef deerlendirmeleri nereden alp yaparlar, bilmiyorum... 1950 seimleri yaplp neticeler alndktan sonra, stad Bedizzaman Hazretleri D.P hkmet ve idarecilerine kar gsterdii dostluk ve yapt hakikatl baz tavsiyeleri veya ihtarlarnn.. ve ayrcada, sadece 1954 ve 1957 seimlerinde Demokratlara reyleriyle bir yardm ve yaklamlarnn tarz ve artl olan alkalarnn hikmetlerini ileride genie ele alacamzdan, burada imdilik birey sylemeden, Hazret-i stad'n ilk Emirda hayat olan 1944-1948 aras, dnyada gelien msbet hadiselerle ilgili yaz ve beyanlarndan bir ka rnek veriyoruz: A- slm leminin birlii ve stiklliyetleri hakknda: (Sene 1946) "Aziz sddk kardelerim! Evvela, umum Nurcularn mbarek bayramlarn ve Haccl-Ekberde bulunan nur kirtleriyle ve Hac'daki nur taraftarlarnn bayramlarn tebrik iinde.. ve ok zamandan beri esaret altnda kalm ve istiklliyetini kaybetmi Hindistan, Arabistan gibi lem-i slmn memleketleri birer devlet-i slmiye eklinde; Hint'te yz milyon bir devlet-i islmiye, Cava'da elli milyondan ziyade bir devlet-i slmiye Ve Arabistanda drt be hkmetleri bir cemahir-i mttefika gibi Arap birliiyle slm birliinin birletirmesindeki lem-i slmn bu byk bayramnn mukaddemesini tebrik ile, bu bayram bize mjde veriyor... (72)" "... Yalnz ehemmiyetli bir endie ve bir teselli kalbime geliyor ki: Bu geni boumalarn neticesinde,eski harb-i umumiden kan zarardan daha byk bir zarar, medeniyetin stad ve

menba' olan Avrupa'da Deccalne bir vahet dourmasdr. Bu endieyi teselliye medar; lem-i slmn tam intibahyla ve yeni dnyann, Hiristiyanln hakiki dini dstur-u hareket ittihaz etmesiyle ve lem-i islmla ittifak etmesi ve incil Kur'an'a ittihad edip tbi' olmas, o dehetli gelecek iki cereyana kar semav bir muavenetle inaallah galebe eder...(73)" "... Selhaddin'in Asay- Musa'y Amerikalya vermesi mnasebetiyle deriz: Hem misyonerler ve Hristiyan ruhanileri, hem Nurcular ok dikkat etmeleri elzemdir. nki herhalde imal cereyan, slm ve sev dininin hcumuna kar kendini mdafaa etmek fikriyle, slm ve misyonerlerin (72) Yeni yaz Emirda-1 S: 58 (73) Ayn eser S: 58 ittifaklarn bozmaya alacak.(74) Tabaka-i avama msaadekr ve vcb-u zekt ve hrmeti riba ile burjuvallar yardmna davet etmesi ve zulmden ekmesi cihetinde, Mslmanlar aldatp onlara bir imtiyaz verip, bir ksmn kendi tarafna ekebilir. Her ne ise, bu defa sizin hatrnz iin kaidemi bozdum, dnyaya baktm...(75)" stad'n yazd bu acib hakikat te'kid bakmndan, o sra Hazret-i stad'n hizmetkr merhum Ceylan alkan'n kaleme ald bir mektubunun bir parasn buraya dercediyoruz: ...O vakit cami-l Ezher Reisi Hocalara demi ki: "Bu adamla mnazara edilmez, ilzam edilmez.Benim fikrim de bu merkezdedir." Evet, o Reisin takdirine mazhar olan stad'n verdii o haberin yars km. naallah teki yars da kacaktr. Bu fikre binaendir ki: ittiime ve anladma gre; stad bu harbin (kinci cihan harbi) evvelinden bir sene evvel "Bir devlet slmiyete kuvvet verecek ve slm olacak" diye merakla bakm... Sonra anladki, zaman gelmemi... daha yedi sene bakmad...(76)" stadn baka bir mektubundan: "... Selahaddin'in, bu ahirde yazdmz mektuplardan intihab ettii cmleler gzeldir. Fakat ben kendim ehl-i siyasetlerle konumam. Siz meveret ediniz, nasl mnasib ise yaparsnz. Irak'n bavekilinin ad hem Nuri hem Said, hem slm birliini takib etmesi bir fl-i hayrdr. Keel Selahaddin hakikaten babas gibi ok alyor. Fakat ben bakamadm siyaset dairelerine de girip beni de baktrmak istiyor...(77)" RSALE- NUR HZMET VE TALEBELERN DURUMU NOKTASINDAN SYAS GEN DARELERE BAKI: "Aziz Kardelerim, Lehlhamd- vel-minnet, dn Nurun manev bir fthat btn zamet ve dehetiyle istanbul'da grld. Kfr- mutlak dnyaya, hususan lem-i slma yerletirmek isteyen bir cem'iyet ve onun nir-i efkr ve mrevvic-i a'meli bir iki gazete matbaas ve ktbhanesi darmadan edildi (78) "Dinsiz yaptk, Komnist yaptk." zannedilen genlik ve mekteplilerin azyla: "Kahrolsun Komnistlik!.. '' diye beddualar edildi. Bu cemiyetin binlerle lira madd, milyonlar lira da manevi zarar oldu.. ve zlen bizlere, kalbimiz ve ruhumuzla ok alkadar bir ahs- manevi:

(74)Medar- hayrettir ki, ayn o senenin kurban bayramndan nce, Ruslar Hac iin mslmanlar oklukla hacca gndernilerdi.T ki, kendilerinin slam dinine hrmetkr olduunu, Trkiye ise, artk din ile alkas olmyan bir lke olduunu propaganda etmesi iin... nk Trkiye o sra Amerika ve Avrupa ile ister istemez bir ittifak iine girmiti. Ayn sene Trkiye'den Nur mecmualar Trk haclar vastasyla slam leminin byk merkezlerine ulam ve o komnizm propagandasn krmtlar. A.B. (75) Emirda-1 S:156 (76)Emirda-1 eski harf asl S: 309 (77)Ayn eser S: 185 (78)lstanbul'da vuku' bulan bu nmay hadisesi 6 Aralk 1946'da oldu.A.B. "Ey Nurcular! imdi maddi imkn hasl olmuyor diye zlmeyiniz, Nurun fthat geni bir sahada devam ediyor, Kll bir muvaffakiyet hasl oluyor..." vesaire vesaireyi bard. Haza min fadli Rabbi!(79) "... Saniyen: stanbul'da Re'fet Beyin ve Mustafa oru'un yazdklarna gre; ok zaman slm ordusunu idare eden ve sonra Dar-l Fnuna inklab eden Harbiye Nezareti ve bab- ser-skeri o muazzam binann alnnda Hatt- Kur'an(80) O manidar Kur'an ayeti yazlmken, sonra da mermer talarla zeri kapatlp, o nurlar gizlemilerdi. imdi yeniden hatt- Kur'aniyeye bir nmune-i msaade ve Risale-i Nurun takib ettii maksadna bir vesile ve o niversite ileride bir Nur medresesi olmasna bir iaret olduu gibi; Denizli nurcularndan Ahmetlerin; mehur lim ve aklca On dokuzuncu asrn en by ve itim feylosoflarn en ilerisi olan Bismark'n eserinden aldklar bir fkrada o yksek Bismark eserinde diyorki: "Kur'an her cihetle tetkik ettim. Her kelimesinde byk bir hikmet grdm. Bunun misli ve beeriyeti idare edecek hi bir eser yoktur ve gelemez.. Ve Peygambere (A.S.M.) hitaben der: "Ya Muhammed sana muasr olamadmdan ok mteessirim. Beeriyet senin gibi mmtaz bir kudreti bir defa grm, ba'dema gremiyecektir. Binaenaleyh senin huzurunda kemal-i hrmetle eilirim... BSMARK(81) NUR TALEBELER, DN DE OLSA, TMA VE SYAS GEN DARELERLE FLEN ALAKADAR OLMAYACAKLAR! "... Benim ve Nur kirtlerinin namna imdi bu mecmualar oralara gndermek, her halde inkiafa balayan slm birlik fikri ve ittihad- slm siyaseti Risalet-n Nuru kendine bir kuvvet bir alet yapmaa alacakt ve bizleri siyaset-i slmiyeye bakmaya mecbur edecekti. Halbuki Risale-i Nurun mesleindeki srr- ihls, iman ve Kuran hakikatlarndan baka hi bir eye alet ve tabi olmad, hem mterileri aramak deil, belki mterilere hakiki ihtiyacn hissedip ve yarasnn tedavisi iin Risale-i Nurun aranmasnn lzumu var.Halbuki gnderilecek o mbarek merkezlere imdilik Nurlara hakiki ihtiyacn deil belki Alem-i slamn hayat- dnyasna ait cihetleri dnmeye mecbur olmas.. Hem Nur mesleinde benlik ve gsteri, bir nevi hretperestlik merdud olduundan, bu enaniyet zamannda

insanlara kendini satmaa almak ve beendirmek; Bir anda Nur kirtleri byle byk bir imtiyaz gibi bu eserlerle mehur mevkilere kendilerini gstermek bir nevi gsteri olmas cihetiyle; kader-i lhi Nur kirtlerini tam ihlsn muhafazas iin imdilik msaade etmiyor... (82)" (79)Yeni Yaz Emirda-1 S: 106 (80)stanbul niversitesi binasnn alnndaki yazlarn alma hadisesi 1945'de oldu.A.B. (81)Yeni yaz Emirda-1 S: 262 (82)Elyazma Emirda-1 Byk boy S: 310 "Salisen:ben dnyann halini bilmiyorum...fakat geen stanbul hadisesiyle istemiyerek kulama giren ran hadisesi, herhalde siyaset cereyanlarna bir heyecen verip, nazar- dikkati celbedecekler. Sakn sakn siyaset cereyanlarna bakmaynz, karmaynz, merak etmeyiniz. Sizi artmasnlar. Risale-i Nurun hizmeti sizlere kfidir. man ve slmiyete taraftar olanlar dost kabul ederiz.Dostumuzdur dersiniz. Fakat "Vazifemizin her eyin fevkinde kudsiyeti olmasndan onun zararna olarak sair ilerle megul olamyoruz." dersiniz. Kendinizi de onlarn ittihamlarndan muhafaza ediniz. sabet oldu ki, bu zamanda Asa-y Musa stanbul'da tab edilmedi. Hatta bu defa bana hafife ilimeleri ve "Cami'ye gitme" demeleri, bu yeni cereyanlarn te'siriyledir ki; bir cereyan benden kuvvet almasn. Halbuki yedi sene harb- umumiye bakmyan, onlarn byle cz' eylerine tenezzl edip megul olmaz. Fakat o bedbahtlar bilmiyorlar...(83)" NUR TALEBELERNN DAHLDE PART, SYASET VE TARAFGRLKLERE GREMEYECEKLER: Bu husus bir ka yn ve noktadandr: 1- Asayi, emniyet ve hukuk noktasndan: (Asayii koruma bahsinde yazlan mevzu'lar bu meseleye de ait olduundan tekrarna lzum grlmedi) 2-man ve Kur'an hizmetinin kudsiyeti noktasndan tarafgirliklere girilemiyecei noktasndan: "... Nur kirtleri hi siyasete karmadlar.. Hi bir partiye girmediler. nki iman mal- umumidir. Her taifede muhtalar ve shipleri vardr, tarafgirlik giremez. Yalnz kfre, zendekaya, dallete kar cephe alr. Nur mesleinde m'minlerin uhuvveti esastr... (84)" " ... Bu srada dahilde o kadar dhili, hrici heyecanl parti cereyanlar varken ve bundan tam istifade etmek, yani mahdut bir ka arkadana bedel, bir ok diplomatlar kendisine taraftar kazanmak iin zemin hazr iken; srf siyasete karmamak ve ihlsna zarar vermemek ve hkmetin nazarn kendine celbetmemek ve dnya ile megul olmamak iin, btn arkadalarna yazp ki; "Sakn cereyanlara kaplmaynz.. Siyasete girmeyiniz.. Asayie dokunmaynz!" dedii ve bu iki cereyan, bu ekinmesinden ona zarar verdikleri, eskisi evhamndan.. yenisi "Bize yardm etmiyor" diye...(85)"

"... Kahraman Brhan'n serbest frkasnn Reisine verdii cevab gzeldir. Evet Nurcularn siyasetle alkalar olmaz... Yalnz iman hakikatlaryla btn hayatlar baldr. imdiye kadar gizli komiteden siyaseti dinsizlie ve zendekaya alet edenler , istibdad- mutlak ile (83)Elyazma Emirda-1 asl S: 173 (84)Yeni yaz Emirda-1 S:177 (85) Ayn eser S: 235 Nurcular ezdiler. naallah bir sebeb kar, o istibdad kracak(86) ma'sum ve mazlum Nurcular' kurtaracak. Fakat ok dikkat ve ihtiyat lzmdr. Risale-i Nur dnyada her cereyann fevkinde bulunmas ve umumun mal olmas cihetiyle, bir tarafa tabi ve dhil olmaz. Belki mtecaviz dinsizlere kar hakl tarafa yardmc olur ve dost olur ve ihtiyat kuvveti hkmnde onlara bir nokta-i istinad olur. Fakat siyaset hesabna deil, belki nurlarn intiar ve maslhat hesabna baz kardeler, Nurlar namna deil, belki kendi ahslar namna girebilirler. Hususan mbarek Isparta'nn imdiye kadar Nurlar medresesi olmas ve muarzlarn dahi ona ok ilimemesi noktasnda, dahilde tarafgirne vaziyet almamak, mu'terizlerin nedametine ve hakikate dnmelerine bir vesile olabilir. Siz daha iyi bilirsiniz...(87)" HRRYETLERDEN YARDIM STENEBLECE HAKKINDA Hazret-i stad'n stteki mektubunda; zulmlerin, keyfi istibdatlarn def'i ve Risale-i Nurlarn selmetle intiar iin ve yalnz o niyetle, ahslar Nur cemaatn temsilen deil, kendi ahs adna hakl bir tarafa girebilmesine fetva verdii gibi;1947'lerde yazlan bu mektupta,Nurlar'n neri ve zulmlere daha ok maruz kalnmamas veya kurtarlmas noktalarndan Hrriyetiler'den, Demokratlar'dan yardm istenebileceine dair izin ve ruhsatlar da varid olmutur. Mesela bir mektubunda yle emreder: "Kardelerim, dnya ilerini bilemediimden sizlere havale ediyorum. Bu byk masraflara kar ekser kardeler fakirl-hal ve oktan beri aleyhimizde propaganda ile herkeste bir ekinmek ve Nurlar'dan kanmak cihetiyle; abone usuliyle hem ucuz verilmemek, ta kymetini takdir etmeyenlerin ellerine dmesin. Hem byk masraflara girmemek.. Hem temkinli ve ihtiyatl bulunmak ve Hrriyetiler'in Nur'un nerinde yardmlarn ve himayelerini elde etmek lzm geliyor... (88) Baka bir mektuptan: "... Saniyen: Nazif'in haber verdii yeni bir taarruz almeti ne ekildedir. Makineye kar olmazsa hi ehemmiyeti yoktur. Eer o cihette olsa, ok ihtiyat ediniz. Mnasib ise, Demokrat Parti'den muavenet isteyiniz. Ben merak ediyorum. Biz dnyalarna karmadmz halde, bu derece bize ilimek bir kfr hesabna... hizmet-i Kur'aniyemize sed ekmek musibetine kar, btn Nurcular btn kuvvetleriyle demir gibi bir metanet ve tesand ve sabrla almak.. ve srren tenevveret altna girmek gerektir. Hem tel etmeyiniz, onlar birbiriyle meguldr...(89)" Ayn sralarda, Millet Partisi'nden hatta insafl baz C.H.P'lilerden de, zulm defetmek iin yardm salamak zere giriimler olmu idi.Bilhare Risale-i Nur meselesinin hakikatna vakf olan eski Dahiliye Vekili Hilmi Uran ki, C.H.P genel sekreterliinde iken, stad'n ona yazm olduu tarih ve ok manidar

(86) Demokrat kt, bir derece krd.S.N.(h) (h) stadn stteki mektubu 1947'de yazld. Alttaki dipnot ise, 1950'da kaydedildi. Buna gre Hazret-i stad 1950 seimlerinde de kesinlikle rey ve seim ilerine karmad. Nitekim 1950 seimlerinden az nce talebelerine karmamalar iin haber gndermiti. A.B. (87)Elyazma Emirda-1 asl S: 233 (88)Elyazma Emirda-1 asl S: 262 (89)Ayn eser S: 275 yazs(90) ve ondan nce de Erzurum ilk millet vekillerinden Salih Yeilolu'nun ona, Dahiliye Vekili iken, yazd mektup zerine, Hazret-i stad'n ahsiyet ve meslei hakknda tam bir bilgiye kavumu, stad'a yanamak ve elinden geldiince yardmlarda bulunmak istemiti. Hilm Uran, aslnda milliyeti bir kimse olup, ilk balarda Hazret-i stad haklunda yanl bilgilere dayanan kt bir zehab iindeyken, stad Hazretleri onun hakknda hsn- zanlarda bulunarak kendisine hitaben o yazy kaleme almt. Hilm Uran'n stad'a ve Risale-i Nur'a kar dostluk iine girdii srallarda, baz yaklamlarnn almeti , u bilgilerdir; (Emekli yzba Re'fet beyin mektubundan) ok sevgili ve mfik stad'm, Efendim hazretleri! Emriniz zerine kundurac Mehmed Efendi ile birlikte Ankara'ya gittik. Celal ve Hilm beyleri gremedik. Birisi stanbul'da, dieri fazla meguliyette bulunduundan gremedik. Fakat kardeimiz mteahhid smail Efendi, Hilmi Bey'le husus olarak her zaman grmekte olduundan, bu hususta lzm gelen izahatn verilmesini ona havale ederek, biz doruca Diyanet Riyaseti'ne gittik. Orada evvela bizim Isparta'da iken tandmz mderris Hasan Hsn Bey vard. Kendisi Diyanet Riyaseti Hey'et-i Mavere azasndandr. Onunla husus olarak bir mddet grtm ve izahat verdim. Bilhare Hey'et-i Mavere odasna girerek, Ankara ehl-i vukuf raporunda imzas bulunan mdderis Yusuf Ziya Bey'i grdm. Baktm, Zlfikr ve Asa-y Musa mecmualaryla hakkmzda yazlm olan evraklar nnde duruyor. Yannda yer gsterdi. Mufassalan izahat verdim... Sonra kendisi dedi: "Bu, oradaki adliye memurlaryla zabtann sizin meseleye vuku-u tammeleri olmadndan ileri geliyor. imdi evrak nmdedir. Su-i tefehhme uram. Mtalalarna birer birer cevab vereceim" dedi.. ve eserleri takdir ettiini syledi. stad'mzn selmn syledim. Bilmukabele selm ve duanz istediini syledi. Oradan ayrldm, Diyanet Reisi'nin yanna girdim. Onunla da bir mddet grtm ve izahat verdim. Cevaben: "Ben Hoca Hazretlerini Dar-l Hikmet'ten tanrm, hrmetim vardr. Kendisine selm ve hrmetlerimi ibla ediniz." dedi. ve biz lzm gelen cevab vereceiz. naallah iyi olur dediler. Bilumum Diyanet mntesipleri takdir ile karladlar... Ertesi gn Mehmed Efendi, Erzurum meb'usu Vehbi Paa'y grm, o zat dahi hem dahiliye vekilini grp, bu hususta uzun uzadya greceim, stad hazretlerine hrmet ve selmlarm gtrnz demi...

Kusurlu talebeniz Re'fet(91)" (90)Eski harf Emirda -Zbeyr- 2 S: 25 (91)Eski harf Emirda-1 Byk boy S: 226 Hazret-i stad, Re'fet Bey'in bu teebbslerinden sonra bir mektubunda unlar yazar: "...Hem Erzurum meb'uslarndan ve orada baka dost bildiimiz baz zatlara, stmzden bu gadrl evhamn kaldrlmas iin bir suretini gnderirsiniz...(92)" stad baka bir mektubunda, Kzm Karabekir hakknda da yle diyor: "Salisen: Ben ehl-i siyasetin her nevi ta'ziblerine kar hasbnallah ve ni'mel-vekil deyip, sabr ve tahammle karar vermitim.Kzm Karabekir(93)ile eskiden mnasebetim var idi. Acaba imdi de o mnasebetin sebebi olan merdne mesleini muhafaza ediyor mu? Eer eskisi gibi ise ve Nurlar'a zarar yoksa; ve Nurlar'a faydas muhtemel ise; ve dost ise; benim seImm ona tebli edebilirsiniz. Fakat madem ehl-i siyaset hayat- bakiyesi iin Risale-i Nur'a mracaata tenezzl etmiyor. O hayata nisbeten be paralk olan bu hayat iin onlara mracaata tenezzl etmem ve istirahatm iin ekva ve rica etmem... (94) Merhum Re'fet Bey'in stteki mektubundan evel mi, sonra m bilmiyoruz, stad hazretlerinin ziyaretine iki miralay, bir de parti umum mfettii bir me'bus gelmiler ve dostluk iinde stad hazretlerini kemal-i teslimiyetle dinlemiler, stad' ve davasnn hakikatn anlamlardr. Albaylardan birisi Nur'a talebe olmu, daha sonra da Hilmi Beyin o mfetti meb'us vastasyla stad'n ziyaretine hususi ekilde gelme arzusunu bildirmitir. (Bak. Emirda-1 Lahikas, Zbeyr-2 S: 27) GEN SYAS TARAFGRLKLERE GRMEKLE ONUN MERAKI YZNDEN HLSIN KIRILMASI VE STKAMETL MUVAZENENN KAYBOLMASI NOKTASINDAN SYASETE GRLEMYECE "...Risale-i Nur'un bir talebesini tecrbe ettim. Acaba bu heyecan verici imdiki siyasete kar ne fikirdedir diye, boazlar(95)hakknda boboazl mnasebetiyle bir iki ey sordum. Baktm, alkadarane ve bilerek cevab verdi. Kalben "Yazk!.." dedim. Bu vazife-i Nuriyede zarar olacak. Sonra iddetle ikaz ettim: bir dsturumuzdur. Eer insanlara acyorsan, gemi dstur onlara merhamete liyakatn selbediyor. Cennet adamlar istedii gibi Cehennem de adam ister...(96)" (91)Eski harf Emirda-1 Byk boy S: 226 (92)Elyazma Emirda-1 asl S: 499 (93)Kazm Karabekir Paa, 26 Ocak 1948'de Ankara'da vefat etti. A.B. (94)Elyazma Emirda-1 asl S: 279 (95)17 Temmuz 1945'de, Ruslar Boazlar savunmasna karlk, Kars ve Ardahan' rvet istemeleri hadisesidir ki; Trkiye hkmeti gayet mkil bir durumdayd. A.B. (96)Emirda-1 S: 44

"Aziz sddk kardelerim, Meyve'nin drdnc meselesindeki bir hakikatn izahn, Eski Said'in faka bakmak damaryla ve bana hizmet eden ktibin, Ramazan balarnda bayram almetini ark'ta bir hadisenin te'siriyle heyecanla demesi.. ve bu Ramazan- erifteki kymettar vakitleri radyonun mlyniyatiyla zayi' etmemesi iin,manen kalbime ka defa ihtar edildi ki; o geni ve kark, frtnal hakikatn ksaca zararlarn beyan eyle! Ben de gayet muhtasar baz iaretler nevinde, Risale-i Nur kirtlerinin meraklarn ta'dil etmek niyetiyle beyan ediyorum. Fakat mesele ok geni, vaktim de dar, halim de perian olmasndan, anlamasnda zahmet ekeceksiniz. Zekvetinize gveniyorum: Meyve'nin o drdnc meselesinde denilmi ki:"Dnya siyasetine karmadmn sebebi; O geni ve byk dairede vazife az ve kk olmakla beraber, czibedarlk cihetiyle merakllar kendiyle megul eder. Hakiki ve byk vazifelerini onlara unutturur veya noksan braktrr. Hem her halde bir tarafgirlik meylini verir, zalimlerin zulmlerini ho grr, erk olur." mealinde orada denilmitir. imdi ben de derim ki: Merak yznden ve fak hadisatn verdii serhoane gafletten zevk alan biareler, eer insann ftratndaki merak, insaniyyet damaryla; sizin farz ve lzm vazifeniz zararna o hadise, o geni boumalara sevk ediyor, bu da bir ihtiyac- manevidir, ftrdir derseniz; ben de derim: Kat'iyyen biliniz ki; insann ok mu'cizatl hilkatine merak etmeyip, dikkat etmiyerek; iki bal veya ayakl bir insan grse, kemal-i merakla temaasna dald gibi; aynen bu asrda nev'i beerin muvakkat ve fn tahripi geni hadiseleri ve zemin yznde yzbin millet; ve insan nev'i gibi ok hadisat- acibeye mazhar o milletlerden her baharda yalnz bir tek ar milletine ve zm taifesine baksan, bu nev-i beerdeki hadistan yz defa daha mucib-i merak ve ruhan, manevi zevklere medar hadiseler var. Bu hakik zevklere ehemmiyet vermeyip, beerin zararl, erli riz hadiselerine bu kadar merak ve zevk ile balanmak; dnyada ebed kalmak ve o hadiseler daim olmak ve herkese o hadiseden bir menfaat veya zarar gelmek.. ve o hadiseye sebebiyet verenlerin hakik fil ve mcid olmak artyla olabilir. Halbuki, havann frtnalar gibi geici hallerdir. Sebebiyet verenlerin te'sirleri pek cz', ondaki zarar ve menfaat o vaziyet; arktan, bahr-i muhitten sana gndermez. Senden sana daha yakn ve senin kalbin onun tasarrufunda ve senin cismin onun tedbir ve icadnda olan bir Zat- Akdesin Rububiyetini ve Hikmetini nazara almayp, ta dnyann nihayetinden zarar ve menfa'at beklemek ne derece divanelik olduu ta'rif edilmez. Hem iman ve hakikat noktasnda, bu eit meraklarn byk zararlar var. nki gaflet verecek ve dnyaya boduracak ve hakiki vazife-i insaniyyeti ve ahireti unutturacak olan en geni daire ise, siyaset dairesidir. Hususan byle umum ve mcadele suretindeki hadiseler, kalbi de bouyor.. Gne gibi bir iman lzm ki; her eyde, her vaziyette, her bir harekette (97) Yeni yaz Emirda-1 S:56 kader-i ilh ve kudret-i Rabbaniyenin izini, eserini grsn, ta o zulm zulmette kalb boulmasn, iman snmesin, akl tabiat ve tesadfe saplanmasn!.. Hatta ehl-i hakikat, hakikat ve marifetullah bulmak iin, kesret dairelerini unutmaya alyorlar.T kalb dalmasn ve lzumlu ve kymetli eye sarfetmek lzm gelen merak, zevki, evki; lzumsuz, fan eylerde telef olmasn. Hatta bu ehemmiyetli srdandr ki; din dsturlarnn bir hadimi olmak cihetinde, gne gibi imanlar tayan bir ksm sahabeler ve onlara benziyen mcahidnden, selef-i salihnden baka; siyaseti, ekserce tam mttaki dindar olamaz. Tm ve hakiki dindar, mttaki olanlar; siyaseti olamazlar. Yani

maksad- asl siyaseti yapanlarda, din ikinci derecede kalr, teba hkmne geer. Hakiki dindar ise; btn kinatn en byk gayesi, ubudiyet-i insaniyyedir diye siyasete ak u merakla deil, ikinci, nc mertebede onu dine ve hakikata alet etmeye Eer mmkn ise - alabilir. Yoksa, bki elmaslar, krlacak d ielere alet yapar. Elhasl: Nasl ki serholuk, hakiki vazifelerden gelen elemleri ve ihtiyalar sarholukla muvakkaten unutturduu cihetle, menhus ve ksa bir zevk verir. yle de, byle fni boumalar ve hadiseleri merakla takib etmek, bir nevi sarholuktur ki, hakik vazifelerden gelen ihtiyac ve yapmamaktan gelen teellumat muvakkaten unutturduu iin, menhus bir zevk verir veya tehlikeli bir ye'se dp ayetindeki emr-i ilhiye muhalefet eder, tokada mstehak olur.. Veya olan iddetli tehdid-i ilh tokadna mazhar olur, zalimlerin zulmlerine hasb olarak manen itirak eder... Bilistihkak cezasn da dnyada, ahirette eker. Yalnz ehemmiyetli bir endie; ve bir teselli kalbime geliyor ki; bu geni boumalarn neticesinde, eski harb-i umumiden kan zarardan daha byk bir zarar, medeniyetin stad ve menba' olan Avrupa'da Deccalne bir vahet dourmasdr. Bu endieyi, teselliye medar lem-i slm'n tam intibahiyle ve yeni dnyann Hristiyanln hakik dinini dstur-u hareket ittihaz etmesiyle ve lem-i slm'la ittifak etmesi ve ncil, Kur'an'a ittihad edip tabi' olmas, o dehetli gelecek iki cereyana kar semav bir muavenetle dayanp inaallah galebe eder...(97) " Emekli yzba Re'fet Bey'in 1946-1947 yllarnda stanbul'daki Nur hizmetlerini yrtrken;1946 seimleri olmu, particilik tarafgirlii daha da kzm olduu bir srada, ihtimalki baz partici adamlarla baz temaslar olmakla; "Acaba artk bir partiye girip de, yardm etmek zaman gelmedi mi?" diye stad'dan istifsar etmi. Bunun zerine kendisine stad'dan u cevab verilmitir: (stanbul'a Re'fet'e bir proram olarak gnderdiim mektubun bir suretini de gnderiyorum) "Aziz sddk kardeim Re'fet Bey! Evvel: Baz bize temas eden cz' hadiseler mnasebetiyle bir hakikat beyan etmek iddetle ruhuma ihtar edildi, yle ki: Risale-i Nur, hibir eye alet olamadn ve rza-i ilhiden baka hibir maksada vesile olamadn ve dorudan doruya her eyden evvel iman hakikatlarn ders vermek ve biare zayflarn ve pheye denlerin imanlarn kurtarmak olduunu, elbette sizin gibi Nur'un hs kirtleri biliyorlar. Saniyen: Risale-i Nur'un bu kadar muarzlarna mukabil, en byk kuvveti ihls olduundan ve dnyann hi bir eyine alet olmad gibi tarafgirlik hissiyatna bina edilen cereyanlara, hususan siyasete temas eden cereyanlarla alkadar olmaz. nki tarafgirlik damar ihls krar, hakikat deitirir: Hatta benim otuz senedenberi siyaseti terk ettiime sebeb; Bir mbarek limin takib ettii cereyann, tarafgirlik damaryla, slih ve byk bir limin onun fikrine muhalif olmasndan, tekfir derecesinde tahkir edip.. ve cereyannda kendi fikrine muvafk mehur ve mtecaviz bir mnaf gayet medh sena etti. Ben de btn ruhumla rktm. Demek tarafgirlik hissine siyasetilik de karsa, byle acib hatalara sebebiyet veriyor diye dedim, o zamandan beri siyaseti terk ettim.

O halim neticesi olarak, sizin gibi kardelerim bilirsiniz ki; yirmibe seneden beri hibir gazeteyi ne okudum, ne dinledim ve ne de merak ettim... ve on sene harb-i umumiye bakmadm, bilmedim ve merak etmedim.. ve yirmi iki sene bu ikenceli esaretimde tarafgirlie ve siyasete temas etmemek iin ve Nur'daki ihlsa zarar gelmemek iin, mdafaatmdan baka; istirahatm iin hibir mracaat etmediimi bilirsiniz. Hem bilirsiniz ki; hapiste size yazdm gibi; benim idamma hkmeden adamlar ve beni ikenceli tazib edenler, Risale-i Nur'la imanlarn kurtarsalar, hid olunuz ben onlar hell ediyorum.. Ve tarafgirlik damaryla ihlsa zarar gelmemek iin, bu iki senede dhilden ve hariten gelen frtnal cereyanlara hi temas etmedik ve kardelerimi de bir derece ikaz ettim...(98)" GAZETELER, SYASET, BAKA KUVVETLERE BAKMAMAK, ANARLN MENE VESARE HAKKINDA Evvel gazete ve siyasetin umumi ve mterek yanlarn ve Nur'un hizmetine zararl taraflarn aka dile getiren Hazret-i stad'n kesin dikteli emirlerinden birka numune arz ettikten sonra; dier mevzulara dair de stad'n kesin emir ve tavrlarn kaydedeceiz. te: "... Hem bu zarur ilerini ihtiyarlna hrmeten grdmz adam mahkemece dava etmi ve btn hazr arkadalarn hid gsterip tasdik ettirmi ki; yirmi senedir hibir gazeteyi ve siyas eserleri ne okumu ve ne sormu, ne bahsetmi...(99) " (98)Emirda-1-Zbeyr- 2 S: 258 (99)Elyazma Emirda-1 asl S: 4 "... stanbul, imdi baka bir tarzda siyasetilerin oca hkmne getiinden; herhalde Risale-i Nur'u siyasete bulatracaktlar. Ben stanbul'un, bu harbten sonra(100)siyasetten nefret etmi, irkinliini mahede etmi, ok zaman slmiyet'in bir merkezi olmasndan hakaik-i slmiye'de zevkini ve tesellisini arayacak vaziyete gelmi diye Risale-i Nur'un orada tab'na taraftar olmutum.(101) Fakat imdi anladm ki; biare stanbul, daha mthi, daha fena bir tarzda siyasetlerin meydan hkmne gemi.. hatam anladm. Evet, lzumsuz, zararl fak siyasetlere bulam, megul olmu, menhus zevkleri iinde almaya balam ve her maksadn fevkinde siyasetle megul olmu bir kafa; hakiki ve bki ezvak- imaniye ve hakaik-i Kur'aniye'yi elbette sf ve halis bir tarzda alamaz, hazmetmez. (102) "...Otuz ayat- Kur'aniye'nin iaretiyle ve mam- Ali'nin keramet-i gaybiyesiyle ve Gavs- A'zam'n kat' ihbaryla tahakkuk etmi olan Risale-i Nur'un siyasetle alkas yoktur. Fakat Kfr- mutlak krd iin, kfr- mutlakn alt olan anarilik ve st olan istibdad- mutlak esasiyla bozar, reddeder... Emniyeti ve asayii, hrriyeti ve adaleti temin eder...(103) "...imdilik asabiyetle hric ve dahil cereyanlarn mcadeleleri iinde dahiliye vekilini mahkemeye vermeye dair pek kuvvetli ak mektubun gazeteye ve makamata verilmemesi isabettir...(104) "Salisen: stanbul'daki Amerikan Sefiri vastasyla Amerika'daki Mslman hey'etine Zlfikr' ve bir Asa-y Musa'y gndermesini istiyen o dostumuz ve kardeimize deyiniz ki; sefirlerin kafas siyasetle megul olduundan ve Risale-i Nur'un siyasetle alkas olmadndan, siyas bir kafa abuk takdir edemez. Hem Risale-i Nur mterileri aramaz... mteriler onu aramal ve yalvarmal. Amerika,

burann en kk bir havadisini merakla takib ettii halde, burann en byk bir hadisesi olan Risale-i Nur'u elbette arayacaktr... Bundan sonra her meselemizde emir, Risale-i Nur'un ahs- manevisini temsil eden hs kirtlerinin ve sizlerindir. Benimde imdi bir reyim var ...(105) "Aziz Kardeim, senin mektubunu iyi grdm. Fakat imdiki gazeteciler ve batakiler bu hakikatlar tam takdir edemiyorlar. Hem Risale-i Nur yalvarmaz. Onlar yalvarmal ve kymetini takdir edip mteri olduktan sonra, onlarn yardmn kabul eder. Hem imdi nazar- dikkati Risale-i Nur kirtlerine celbetmemek mnasibdir diye dnyorum. Fakat yedi sene (100)kinci cihan harbinden sonra demektir. A.B. (101)Risale-i Nurlarn ilk serbest tab ii de, balangta evvela stanbulda deil, Ankarada balamasyla, stadn buarzularnn bir manas tahakkuk etmi oluyordu. A.B. (I02)Elyazma Emirda-1 asl S: 166 (103)Ayn eser S: 186 (104)Ayn eser S: 261 (105)Elyazma Emirda-1 asl S: 387 harb-i umumiye bakmyan ve yirmibe sene gazeteleri okumyan, dinlemiyen bu kardanzn fikri bu meselede sorulmaz. Asl fikir sahibi sizler ve Risale-i Nur'un hs akirtleri ve mdakkik nirleri meveretle, -hususan Isparta'dakiler ile- maslhat ne ise yaparsnz...(106) "... Resmi gazetelerin haber verdikleri bir hadise-i semaviyeyi adetime muhalif olarak bir Nur kirdi bana haber verdi. Dedim: Yirmibe sene gazetelerin havadislerini merak etmedim. Fakat bu talar Risale-i Nur'un, dinsizlere manev tokadlarn temsil ettii cihetinde ve be alt sene evvel ondan haber verdii iin, o kirde dedim: "Git o hadiseyi tamamyla oku, tahkik et...(107) "...Hamisen drt aydan beri bir zat, bana buraya bir gazete gnderiyormu. Ben yeniden haber aldm ki, bana gnderiliyormu. Burada dostlarm adetimi bildikleri iindir ki; deil gazete, Nur'dan baka hibir kitab, hibir mecmuay kabul etmediim gibi, yeni yazdan hibir harf bilmediim iin, korkmular, vermemiler ve gstermemiler... imdi bir zat, mektup iinde bir sahifesi benimle konuan bir gazetecinin, fakat dost ve hemehri bir zatn mektubunu gsterdi. Dediler ki; oktan beri senin namna bir gazete gnderiyordu. Biz korktuk sana sylemedik. Ben de dedim: "O zata benim tarafmdan ok selm ediniz, o dostun eski bildiin Said deimi, dnya ile alkas kesilmi.. Hem hasta, hem husus mektubu kardeine de yazamadndan o zat gcenmesin. Oradaki umum dostlara, hususen Hafz Emin ve Hafz Fahreddin gibi kardelerimize selm ve bayramlarn tebrik ediyorum.

Kardeiniz SAD- NURS (108) DAHL VE HARTEK KUVVETLERE BAKMAMAK Dahil ve hariteki byk kuvvetlere, yardm edebilecek parti ve diplomatlara bakmadnn sebep ve hikmetlerini beyan eden Hazret-i stad'n bir ok yazlar, izahlar ve ikazlar vardr. Bunlarn yannda yukarda rnekleri getii zere, baz ahslar veya partili bir ksm zatlar, Risale-i Nur'un iman hizmetini engellemeye alan habis glere kar yardma da'vet etme ruhsatlar da vardr. Talebeleri vastasyla teminini salamak iin ruhsat verdii u yardm meselesiyle, byk kuvvetlere bakmamann ve alkadar olmamann arasndaki fark nasl uygulayabiliriz diye insann aklna bir sual gelebilir? Evvela: Ruhsatlar hakkndaki Hazret-i stad'n cz' ve mahall ve srf zulm def'etmek maksadyla, hem de talebeleri araclyla verdii izinlerin ve artl ve maslahat adna ve zaruret anna mahsus olmak zere hatrlatt (106)Ayn eser S:170 (107)Ayn eser S: 405 (108) Elyazma Emirda-1 asl S: 489 ruhsatlarn tarz- beyannda kullanlan ma'na ve slub ile; burada bizzat mteveccih olup bakmak ve dostluk kazanmaya almak ve hulul etmek, daha dorusu muhaliflerle i birlii yapmak arasnda, ok ama pek ok byk fark vardr. Birbiriyle iltibas edilmesine asla imkn yoktur. te u ikinci k meseleye dair stad'n kesin beyan ve ikazlarndan baz numuneler: "Aziz Sddk Kardelerim! Hem manev, hem madd birka cihette sorulan bir suale mecburiyet tahtnda bir cevabtr: Sual: Neden ne dahilde, ne harite bulunan cereyanlara ve bilhassa siyasetli cemaatlere hibir alka peyda etmiyorsun?. Ve Risale-i Nur kirtlerini mmkin olduu kadar o cereyanlara temastan men' ediyorsun? Halbuki, eer temas etsen ve alkadar olsan, birden binler adam Risale-i Nur dairesine girip parlak hakikatlarn neredeceklerdi. Hem bu kadar sebebsiz skntlara hedef olmyacaktn?.. Elcevab: Bu alkaszlk ve ictinabn en ehemmiyetli sebebi, mesleimizin esas olan ihls bizi men' ediyor. nki, bu gaflet zamannda hususan tarafgirane mefkreler sahibi, her eyi kendi mesleine alet ederek, hatta dinini ve uhrev harektn da o dnyev meslee alet hkmne getiriyor. Halbuki hakaik-i imaniye ve hizmet-i Nuriye-i kudsiye kinatta hibir eye alet olamaz. Rzay-i ilhden baka bir gayesi olamaz. Halbuki imdiki cereyanlarn arpmalar hengmnda bu Srr- ihls muhafaza etmek, dinini dnyaya alet etmemek mkillemi. En iyi are, cereyanlarn kuvveti yerine, inayet ve tevfik-i ilhye dayanmaktr... (109) Yine ayn mealde stad'n baka bir izah: "Aziz Sddk sebatkr muhlis kardelerim!

Hem madd, hem nefsim, hem benim ile temas edenler gayet ehemmiyetli benden sual ediyorlar ki; neden herkese muhalif olarak -hi kimsenin yapmad gibi- sana yardm edecek ok ehemmiyetli kuvvetlere bakmyorsun, istina gsteriyorsun?. Ve herkes mtak ve tlib olduu ve Risale-i Nur'un intiarna, fthatna ok hizmet edecek ve Risale-i Nur kirtlerinin hslar mttefik olduklar ve senden kabul ettikleri byk makamlar kabul etmiyorsun, iddetle ekiniyorsun?.. Elcevab: Bu zamanda ehl-i iman yle bir hakikata muhtatrlar ki; Kinatta hibir eye alet ve tabi' ve basamak olamaz.. Ve hibir garaz ve maksad onu kirletemez.. ve hibir phe ve felsefe onu malub edemez bir tarzda iman hakikatlarn ders versin. Umum ehl-i imann bin seneden beri terkm etmi dalletin hcumuna kar imanlar muhafaza edilsin. te bu nokta iindir ki; dahil ve haric yardmclara ve ehemmiyetli kuvvetlerine Risale-i Nur ehemmiyet verniyor, onlar arayp tabi' olmuyor. Ta, avam- ehl-i imann nazarnda hayat- dnyeviyenin baz gayelerine basamak olmasn.. ve dorudan doruya hayat- bakiyeden baka hibir eye alet olmyarak, fevkalde kuvveti ve hakikat hcum eden pheleri ve tereddtleri izale eylesin...(110) (109)Elyazma Emirda-1 asl S: 47 (110) Elyazma Emirda-1 asl S: 100 "...Bu srada dahilde o kadar dhil- hric heyecanl parti cereyanlar varken ve bundan tam istifade etmek, yani mahdut bir ka arkadana bedel, binler diplomatlar kendisine taraftar kazanmak iin zemin hazr iken; srf siyasete karmamak ve ihlsna zarar vermemek ve hkmetin nazarn kendisine celbetmemek ve dnya ile megul olmamak iin, btn arkadalarna yazp ki; "Sakn cereyanlara kaplmaynz, siyasete girmeyiniz, asayie dokunmaynz. dedii ve iki cereyan bu ekinmesinden ona zarar verdikleri.. eskisi evhamndan, yenisi de bize yardm etmiyor diye ona ok sknt verdikleri halde...(111) BR ET MANEV SYASET OLAN FAZLA HSN- ZAN LE MANEV MAKAMAT NOKTASINDAN GELEN BEKLEY VE ZLEYLERE KARI STAD'IN LM CEVABLARI Bedizzaman Hazretleri, bilhassa Risale-i Nur ile Kur'an ve iman hizmetine balad gnden, ta vefatna kadar olan otuz be senelik devre-i hayatnda, ona talebe olmu binlerce, milyonlarca insann; hem de bunlarn iindeki nurlarca alim ve fazl kimselerin samim kanatlar onun hakknda: Ahir zamanda gelmesi mev'ud ve mbeer olan l-i beytin en byk imam ve mceddidi olduu eklinde iken, hem bu samim ve ok byk ve kkl hakikata dayanan kanaatler karsnda, stad Hazretleri hem Barla'da hem Kastamonu'da hem de u Emirda hayatnda, bu meseleye dair geni, ilm ve hakikatl cevablar vermi.. Kanatlar, hsn- zannn ar muhabbet halkasndan, ilmlik ve mantiklik erevesine balamaya ve Nur talebelerinin o samim kanaatlarn ta'dil etmeye elinden geldiince almtr. ok geni olan Mehdlik hakikatnn bir nevi dmdarln.. Ve iman noktasnda mceddidiyeti.. Ve hakikat ve ilim ve gerekler cnibinden de bir manev imaml kabul etmekle birlikte; bu makamn da erefini, bykln, kudsiyetini daima ve her zaman umum Nur talebelerinin byk olan ahs- manevisine vermi, kendisini de onlarn iinde bir ferd olarak kabul etmi ve yle de yaamtr. stad Hazretleri bu mevzu'u Mektubat eserinin birka yerinde, Barla Lahikas'nda, Kastamonu Lahikas'nda ve nihayet u Emirda hayatnda kaleme ald mektuplar iinde defalarca ele alm ve izahna almtr. Kendi aziz ve erif ahsiyetini ve kendisine verilmi olan manev pek byk

vazifesini daima ahs- maneviye vermek iinde setretmeye almtr. Bunun yannda Nur talebelerinin o samimi kanatlar; esassz, kuru bir hsn- zan galeyan neticesinde hlyalardan ibaret olmayp, pek ok delilli ve brhanl iaretlerin klliyetine dayandn da kaydetmitir. Ayn zamanda, Hazret-i stad'n O ilm ve mantk ve hakikatl izahlar, sadece meseleyi gizlemek ve perdelemek iin deil, ayn zamanda bir hakikat ve o kanaatlarn tad byk ve geni meselenin, madde lemindeki tezahrn de dile getirmeye almtr. Her dedii hak, her yazd hakikat olan Hazret-i Bedizzaman'n kerratla ve her defasnda biraz daha vuzha kavuturduu bu meselenin asliyetinde, Nur talebelerinin kanaatlar ynnde gerein byk pay var olduuna iaret etmekle beraber; asrlardr tam tafsilli olarak akla kavuamam olan bu kll hakikatn gerek tarafnn da ortaya konmasna byk ehemmiyet vermitir. (111)Elyazma Emirdai-1 S: 47 stad'n Kastamonu hayatnda da bu mesele hakknda vrd eden izhatndan bir nebze temas etti'imiz ksm orada brakarak, sadece bu ilk Emirda hayatnda Nur talebelerinin ayn mesele etrafnda cereyan eden sualleri ve stad'n ona cidd mteveccih olup ilm izahlarla ortaya koyduu ok muazzam kll beyanlarndan rnekler arzetmeye alacaz. Evvela Hazret-i stad'n fazla hsn- zanlar hakkndaki ta'diltlar: "...Risale-i Nur'un hakiki ve hakikatl bir kirdi bulunan, Kur'an- Mu'ciz-l-Beyan'n ktibi bu defa yazd mektubunda, haddimden bin derece ziyade hsn- zannna istinaden bir hakikat soruyor: "Risale-i Nur'un ahs-i ma'nevisinin gayet ehemmiyetli ve kuds vazifesini ve hilfet-i nbvvetin de gayet ulv vazifelerinden bir vazifesini benim di ahsmda stad' noktasnda bir cilvesini grdnden, bana o hilfet-i maneviyenin bir mazhar nazaryla bakmak istiyor? Evvela: Bki bir hakikat, fni ahsiyetler stne bina edilmez. Edilse hakikata zulm olur. Her cihetle kemalde ve devamda bulunan bir vazife, rmeye, rtlmeye maruz ve mbtel ahsiyetlerle balanmaz. Balansa vazifeye ehemmiyetli zarardr. Saniyen: Risale-i Nur'un tezahr yalnz tercmannn fikriyle veya hud onun ihtiyac- manevisi lisanyla Kur'an'dan gelmi, yalnz o tercmann istidadna bakan feyizler deil... Belki o tercmann muhataplar, ders-i Kur'an'da arkadalar olan hlis ve metin ve sdk zatlarn o feyizleri ruhen istemeleri ve kabul ve tasdik ve tatbik etmeleri gibi ok cihetlerle, o tercmann istidadndan ok ziyade o nurlarn zuhuruna medar olduklar gibi; Risale-i Nur'un ve kirtlerinin ahs- manevisinin hakikatn onlar tekil ediyorlar. Tercmann da iinde bir hissesi var. Eer ihlsszlkla bozmazsa bir tekaddm erefi bulunabilir. Salisen: Bu zaman cemat zamandr. Ferd ahslarn dehas ne kadar harika da olsa, cemaattan kan ahs- manevisinden gelen dehasna kar malub debilir. Onun iin o mbarek kardamn yazd gibi, lem-i slm bir cihette tenvir edecek kuds bir dehann nurlar olan bir vazife-i imaniye biare, zaif, malub, hadsiz dmanlar ve onu ihanetle ve hakaretle rtmeye alan muannid hasmlar bulunan bir ahsa yklenmez. Yklense o kusurlu ahs ihanet darbeleriyle dmanlar tarafndan sarslsa, o yk der, dalr. Rabian: Eski zamandan beri ok zatlar, stadn veya mridini veya muallimini veya reisini kymet-i ahsiyelerinden ok ziyade hsn- zan etmeleriyle; dersinden ve iradndan istifadeye vesile olmas

noktasndan o pek fazla hsn- zanlar bir derece kabul edilmi, hilf- vki'dir diye bir derece tenkid edilmezdi. Fakat imdi, Risale-i Nur kirtlerine lyk bir stada muvafk bir ulv mertebe ve fazileti, biare kusurlu bu ahsmda kabul ettikleri sebebiyle, gayret ve evkleriyle almalar, bu noktada haddimden pek ziyade hsn- zanlar kabul edilebilir. Fakat Risale-i Nur'un ahs- manevisinin mal olarak elimde bulunuyor diye bilmek gerekir...(112)" (112)Elyazma Emirda-1 asl S: 95 "...Kendi ahsma baktm ki; kurumu, rm, vazifesi bitmi bir hurma ekirdei hkmnde iken, Risale-i Nur bahesinde, bir derece o ekirdekten tezahr eden meyvedar, muhterem koca bir aa nazaryla baktnz grdm. Senin fevkalde hsn- zannn o aatan ileri geldiini ve ekirdein de bir cihette bir nevi vesile olduu cihetinden hsn- zanna mazhar olmu grdm. O mektubun birinci sahifesi gzeldir, ben de itirak ediyorum. kinci sahifede birka yerde kalem kartrdm, ta'dil ettim. Ezcmle: "Hazret-i Hasan Radiyallah anh'n alt aylk hilfetiyle beraber, Risale-i Nur'un CevenlKebir'den ve Celceltiye'den ald bir kuvvet ve feyizle, vazife-i hilfetin en ehemmiyetlisi olan ner-i hakaik-i imaniye noktasnda Hazret-i Hasan radiyallah anh'n ksack mddetini uzun bir zamana evirerek tam beinci halife nazaryla bakabiliriz. nki adalet-i hakikiye ile bu asrda insanlar mes'ud edebilir bir istidatta bulunan Risale-i Nur'dur.. Ve onun ahs- manevisi Hazret-i Hasan radiyallah anhnn bir muavini, bir mtemmimi, bir manev veledi hkmndedir diye senin mektubunu ta'dil ettim. Buna kyasen sana vekleten bir iki yerde kalem kartrdm...(113) "Aziz Sddk kardelerim! (Manen maruz kaldm iki kl bir sualin cevabdr.) Birincisi: Neden en ziyade senin ahsn hakknda hsn- zan eden ve sana byk bir makam veren ve Risale-i Nur'la ok kuvvetli irtibat bulunan ve sen de onlar ok sevdiin halde, hizmet-i Nuriyenin hricinde senin ahsn ile temaslarn istemiyorsun.. ve senin hakknda fazla hsn- zan beslemiyeni sobette tercih ediyorsun, daha ziyade iltifat gsteriyorsun, nedendir? Elcevab: Otuznc Sz'n ikinci mektubunda dediim gibi; bu zamanda insanlar ihsann, muhtalara ok pahal satarlar. Mesel, benim gibi bir biareyi, slih veya vel zannedip, sonra bir ekmek verip ve mukabilinde makbul bir dua ister. Bu kadar fiat vermekten ise, bu ihsan istemiyorum diye hediyelerin adem-i kabulne bir sebeb gsterdiim gibi; Risale-i Nur'un hs kirtleri mstesna olarak, bakalar beni byk bir makamda bilmekle, kuvvetli bir alka ve hizmet gsterir. Hem mukabilinde dnyada ehl-i velyet gibi nurn neticeleri ister.. Sonra bize hizmetiyle ve alkas ile manev ihsan eder. Bylelerin bu nevi ihsanlarna kar istedii fiata sahip olamadm iin mahcub oluyorum.Onlar da ehemmiyetsizliklerimi bildikleri vakit, inkisar- hayale urarlar, belki hizmette ftura derler. Geri umur-u uhreviyede hrs ve kanaatszlk bir cihette makbuldr. Fakat mesleimizde ve hizmetimizde, baz arzalar ile inkisar- hayal cihetinde; kr yerine, me'yusiyetle ekva etmeye sebeb olur, belki de hizmetten vazgeer. Onun iin mesleimizde, kanat daima kr ve metaneti ve sebat netice verdii iin, ihls dairesinde, hizmet noktasnda ok hrs ve kanaatszlk gsterdiimiz halde; neticelerine ve semeratna kar kanaatla mkellefiz.

(113)Elyazma Emirdag-1 asl S: 99 Mesela: Rissle-i Nur hizmetiyle Isparta ve civarnda binler ehl-i imana fevkalde kuvvet-i imaniyeyi temin etmek olan bu netice, bizim fevkalde hizmetimize kfidir. On kutub derecesinde biri ksa, bin adam derece-i velyete sevk etse, yine bu neticeyi aaya drtmez. Nurun hakiki kirtleri bu gibi neticelere kanaat ediyorlar. O byk kutbun mridlerinin kanat- kalbiyelerini temin eden stadlarnn fevkalde makam ve mes'elelerde hkmleri yerine, Risale-i Nur'un sarslmaz hccetleri, o mridlerin kanaatlarndan ok ziyade kirtlerine kanaat verdii gibi; Bu halet ve i'tikad bakasna da sirayet eder, menfaat verir. O mridlerin kanaat ise husus ve ahs kalr. Hatta ilm-i mantkta "Kazaya-i makbule" tabir ettikleri, (yani, byk zatlarn delilsiz szlerini kabul etmektir) mantka yakin ve kat'iyeti ifade etmiyor. Belki zann- gliple kanat verir. lm-i mantkta, brhan- yakin, hsn- zanna ve makbul ahslara bakmyor; cerhedilmez delile bakar ki; btn Risale-i Nur hccetleri bu brhan- yakin ksmndandr. nki ehl-i velyetin amel ve ibadet ve slk ve riyazetle grd hakikatlar ve perdeler arkasnda mahede ettikleri hakaik-i imaniye; Aynen onlar gibi Risale-i Nur, badet yerinde, ilim iinde hakikata bir yol am.. Slk ve evrad yerinde, mantk brhanlarla, ilm hccetler iinde hakikat-l hakaika yol am.. ve ilm-i tasavvuf ve tarikat yerinde, dorudan doruya ilm-i kelm iinde ve ilm-i kide ve sul-ud din iinde bir velyet-i kbra yolunu am ki, bu asrn hakikat ve tarikat cereyanlarna galebe alan felsef dalletlere galebe ediyor, meydandadr. Tebihte hata olmasn, nasl ki Kur'an'n gayet kuvvetli ve mantk hakikat; sair dinleri, felsefe-i tabiiyenin savletinden ve gelebesinden kurtarp onlara bir nokta-i istinad oldu.. Taklid ve akln hricindeki usullerini de bir derece muhafaza etti. ' Aynen yle de: Bu zamanda onun bir mu'cizesi ve nuru olan Risale-i Nur dahi, felsefe-i maddiyeden gelen dehetli dallet-i ilmiyeye kar avam- ehl-i imann taklid olan imanlarn, o dallet-i imiyenin savletinden kurtarp, umum ehl-i imana bir nokta-i istinad ve yakn ve uzaklarda olanlara dahi zabtedilmez bir kal'a hkmne gemitir ki; bu emsalsiz dehetli dalletler ierisinde yine avam- m'minnin imann phelerden ve slmiyetini hakikatszlk vesveselerinden muhafaza ediyor...(114)" "...Nasl ki ehl-i hamiyet bir insan, dostlarnn hayatn kurtarmak iin kendini feda eder.. yle de, ehl-i imann hayat- ebediyelerini tehlikeli dmanlardan muhafaza etmesi iin lzum olsa;-Hem lzum varkendim deil, yalnz lyk olmadm o makamlar, belki hakik hayat- ebediyenin makamlarn dahi feda etmeye, Risale-i Nur'dan aldm ders-i efkat cihetiyle terk ederim. Evet,her vakit, hususan bu zamanda ve bilhassa dalletten gelen gaflet-i umumiyede ve siyaset ve felsefenin galebesinde ve enaniyet ve hodfuruluun (114)Yeni yaz Emirdag-1 S: 89. Bu mektubun geri kalan ksm bir vesileyle yukarda kaydedilmi olduundan tekrar edilmedi.A.B. heyecanl asrnda, byk makamlar hereyi kendine tabi' ve basamak yapar. Hatta dnyev makamlar iin dahi mukaddesatn alet yapar. Manev makamlar olsa daha ziyade alet eder. Umumun nazarnda kendini muhafaza etmek ve o makamlara kendini yaktrmak iin baz kuds hizmetlerini ve hakikatlar basamak ve vesile yapyor diye ittiham altnda kalp, nerettii hakikatlar dahi tereddt ile revac zedelenir. ahsa, makama faydas bir ise, revaszlkla umuma zarar bindir.

Elhasl: Hakikat-i ihls benim iin n ve erefe ve madd ve manev rtbelere vesile olabilen eylerden beni men'ediyor. Hizmet-i nuriyeye geri byk zarar olur... Fakat kemiyet, keyfiyete nisbeten ehemmiyetsiz olduundan hlis bir hadim olarak hakikat- ihls ile hereyin fevkinde hakaik-i imaniyeyi on adama ders vermek; Byk bir kutbiyetle binler adam irad etmekten daha ehemmivetli gryorum.(115)" HAKKAT CHET st tarafta geen hsn- zan meselesini izah eden paralardan sonra; imdi de ayn meselenin asl hakikat ve mahiyetini ortaya koyan Hazret-i stad'n ifadelerinden baz rnekler veriyorur: "Aziz Sddk kardelerim! Evvela: Nurun fevkalde hs akirtleri, Sikke-i Gaybiye'nin mtemiltyla ve evliya-y mehureden krk gnde bir defa ekmek yiyip, krk gn yemeyen Osman- Hlid'nin sarih ihbar ve evldlarna vasiyeti ile.. Ve Isparta'nn mehur ehl-i kalb limlerinden Topal kr'nn zhir haber vermesiyle; ok ehemmiyetli bir hakikat dava edip; fakat iki iltibas iinde bu biare ehemmiyetsiz kardeleri Said'e bin derece ziyade hisse vermiler. On seneden beri kanatlarn ta'dile altm halde, o bahadr kardeler kanaatlarnda ileri gidiyorlar. Evet, Onlar, Onsekizinci Mektup'taki iki ehl-i kalb obann maceras gibi, hak bir hakikat grmler.. Fakat tabire muhtatr. O Hakikat da udur: mmetin bekledii ahir zamanda gelecek ztn vazifesinden en mhimmi ve en by ve en kymettar olan iman- tahkikiyi neir ve ehl-i iman dalletten kurtarmak cihetiyle; O en ehemmiyetli vazifeyi aynen bitamamiha Risale-i Nur da grmler. mam- Ali (R.A) ve Gavs- A'zam (K.S) ve Osman- Halidi (R.A) gibi zatlar, bu nokta iindir ki; o gelecek zatn makamn, Risale-i Nurun ahs- manevisinde kefen grmler gibi iaret etmiler. Bazen de o ahs- maneviy bir hadimine vermiler, o hadime mltefitane bakmlar. Bu hakikattan anlalyor ki:Sonra gelecek o mbarek zat, Risale-i Nuru bir program olarak neir ve tatbik edecek...O zatn ikinci vazifesi: eriat icra ve tatbik etmektir:..Birinci vazife, maddi kuvvete deil, belki kuvvetli i'tikad ve ihls ve sadakatla olduu halde, bu ikinci vazife gayet byk madd bir kuvvet ve h kimiyyet lzm ki; O ikinci vazife tatbik edilebilsin. (115)Elyazma Emirda-1 asl S: 101 O zatn nc vazifesi: Hilfet-i slmiye'yi ittihad- slm'a bina ederek, sev ruhanileriyle ittifak edip Din-i slm'a hizmet etmektir Bu vazife, pek byk bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakrlarla tatbik edilebilir... Birinci vazife, o iki vazifeden drt derece daha ziyade kymettardr. Fakat o ikinci ve nc vazifeler, pek parlak ve ok geni bir dairede ve a'aal bir tarzda olduundan, umumun ve vamn nazarnda daha ehemmiyetli grnyorlar. te, o hs Nurcular ve bir ksm evliya olan o kardalarmzn tabire ve te'vile muhta fikirlerini ortaya atmak, ehl-i dnyay ve ehl-i siyaseti tela verir ve vermi... Hcumlarna vesile olur. nki birinci vazifenin hakikatn ve kymetini gremiyorlar, teki cihetlere hamlederler.

Kardelerimin ikinci iltibas: Fn ve rtlebilir bir ahsiyeti baz cihetlerle birinci vazifede pidarlk eden Nur kirtlerinin ahs- manevisini temsil eden bu ciz kardana veriyorlar. Halbuki bu iki iltibasta Risale-i Nur'un hakik ihlsna ve hibir eye, hatta manev ve uhrev makamata dahi alet olmamasna bir cihette zarar verdii gibi; ehl-i siyaseti de evhama drp, Risale-i Nur'un nerine zarar gelir. Bu zaman, ahs- manev zaman olduu iin, byle byk ve bak hakikatlar, fan ve ciz ve skt edebilir ahsiyetlere bina edilmez. Elhasl:O gelecek zatn ismini vermek, vazifesi birden hatra geliyor, yaln olur. Hem hi bir eye alet olmayan nurdaki ihls zedelenir. Avam- m'minnin nazarnda hakikatlarn kvveti bir derece noksanlar.Yakiniyet-i burhaniye dahi kazayay- makbuledeki zann- galiba inklb eder. Daha muannid dallete ve mtemerrid zendekaya tam galebesi mtehayyir ehl-i imanda grnmemeye balar. Ehl-i siyaset evhama ve bir ksm hocalar i'tiraza balar. Onun iin Nurlar'a o ismi vermek mnasib grlmyor. Belki "Mceddiddir, onun pidardr" denilebilir. Umum kardelerimize binler selm... Elbaki Hvelbaki kardeiniz SAD- NURS(116)" "...ok dikkatli, Risale-i Nur'un manevi avukat kardamz Ahmet Feyzi'nin Mehd hadisesinin Risale-i Nur dairesi iinde oka medar- bahsetmesi, ehl-i dnyann evhamn tahrike sebeb olabilir. nki Mehd m'anasnda bir siyaset dahi bulunuyor diye eskiden beri fikirlerde yerlemi... Risale-i Nur bu meseleyi halletmitir...(117) Ahir zamandaki byk Mehdi'den baka ok mehdiler gelmi, gemi diye Risale-i Nur ispat etmi. Rivayetlerin muhtelif olmas bu noktadan ileri geliyor. (116)Osmanlca Sikke-i Tasdik-i Gaybi S: 2 (117)Risale-i Nur dinin bir ok muammal tlsmlarn hallettii gibi, lslam milletlerinin fkirlerinde yer alm olan bu Mehd meselesini de yine ancak Risale-i Nur tam halledebilmitir. Halledilmi din tlsmlarndan birisi de bu Mehdi meselesidir, meydandadr.A.B. Bu zaman ahs zaman olmadndan, o ehemmiyetli unvanlar ahslara verilmez. Hem Risale-i Nur'a da, siyaset manasn tayan o unvan vermemek mnasibtir. Mceddidiyet kfidir. Geri hakikat noktasnda ahir zamanda gelecek byk mehdi, siyaseti tam dindar seviler'e brakp yalnz slmiyet hakikatlarn ispata, izhara, icrava alr. Bu nokta-i nazardan; Risale-i Nur o zat- mbarekin veyahut onun cemaat- nuraniyesinin ahs- manevisinin ok vazifelerinden en ehemmiyetli vazifesi olan hakaik-i imaniyenin isbat ve nerini tam yapyor... Fakat bu evhaml ve bahaneler arayan ve her eyi siyaset noktasnda dnen adamlara kar bu Mehd unvann Risale-i Nur'a vermek, Risale-i Nur'un ihls srrna ve dnyaya tenezzl etmemesine muvafk olmaz. Evet, Risale-i Nur'daki ihls, yzde doksan ihtimal ile de olsa, o makama talib olmamakl iktiza ediyor. nki kk bir memuriyet veyahut zbit olmak gibi bir makam dnen, harektn o makama tevcih ediyor, onu maksad yapp ona alyor, ihls kaybeder. Uhrev amellerini ona basamak yapar, btn btn yanl olur. te byle kuds ve parlak bir makam ve me'muriyeti dnyada dahi kendine dnmek ve gaye-i hayal yapmak, btn harektn, hatta uhrev amellerini o

makama yaktrmak suretini verdiinden, hakikat- ihls bozar. Eer yle bir makam verilse de, ihsan- ilah olur. nsann kesb ve ameli ona vesile olamaz ve ekseriyetle bilinmez. Bilinmezse daha iyidir... ve bilhassa efkr- ammede siyasetilik ve hkimiyet manas bu Mehd unvannda bulunduu ve gemi baz mehdi-misal halifeler o gibi hadislerin bir masadak ve medar olmular. Elbette bu zamanda siyasete her eyi feda eden insanlar nazarna kar, Risale-i Nur mesleindeki ihls byle eyleri aramaz. Yalnz bu kadar var ki; kirtleri tam i'timad ve kat' yakinlerini takviye iin harikulde bir surette hem Risale-i Nur'un ahs- manevisinin, hatta tercmannn pek byk makamlarda bulunduklarn itikad edebilirler. nki eskiden beri stadlarna kar ziyade hsn- zan kabul edilmi. Hatta Kur'an'dan ve hadisden sonra, en mhim hccet-i imaniye Risale-i Nur'dur diyebilirler...(118) "...Evet, hem Sikke-i Gaybiye, hem onun yazd ayetler ve hadisler, mttefikan bu asrda bir hakikat- nuraniyeye iaret ediyorlar.. Ve bu asr ve bu zaman cemat zaman olduundan, ahs- manevi hkmedebilir. Hususan ma'nev vazifelerde madd ahslarn ehemmiyeti azdr. Dalar gibi vazifeler o zaif ahsiyetlere ykletilmez. Baz ayat- kerime ve ehadis-i erife, hir zaman'da gelecek bir mceddid-i ekberi ma'na-y iar ile haber veriyorlar... Fakat o gelecek zatn ve cem'iyetinin vazifesinden, hakikatta en ehemmiyetlisi olan ve zahiren en k grnen iman kurtarmak ve hakaik-i imaniyeyi gne gibi gstermek vazifesini Risale-i Nur ve kirtlerinin ahs- manevisi tam yaptklarndan, o gelecek zata dair haberleri ve iaretleri Risale-i Nur'un ahs- manevisine, hatta bazen tercmanna da tatbika almlar... Ve "eriat ihya ve hilfeti (118) Elyazma Emirdag-1 asl S: 150 tatbik" olan ok geni dairede hkmeden bu iki mhim vazifesini nazara almamlar... Onlarn kanaatlar, onlarn Risale-i Nur'dan istifade cihetinde faydaldr, zararszdr. Fakat Nur'un mesleindeki ihlsa ve hibir eye alet olmamasna ve dnyev ve ma'nev makamat aramamasna zarar verdii gibi; Nurlar'n muarzlar, her taifenin, hususan siyasi taifenin tenkidine ve hcumuna vesile olabilir... Bu mnasebetle bu gnlerde ruhuma gelmi bir ihtar, kalbimle grdm bir ma'nay beyan edeceim ki, kardeim Ahmet Feyzi gcenmesin. yle ki: Nurlar'n fthtn kalben temaa ederken, ba'z hs kardelerimin Nur'un tercmanna verdikleri makam noktasnda baktm. O makama nisbeten fthat az olmasndan, o makamn erefi iin bir hrs ile vazife-i ilhiyyeye karmak gibi ekva geldi. Binler derece kr ve srf rza-i ilhi noktasnda baz biarelerin nurlarla imanlarn kurtarmak cihetiyle, binler hamd ve sena ve kr lzm iken; bir teekk ve sknt geldi. Sonra, mahivyet, terk-i enaniyet ve ihls- tm ile ayn vaziyete baktm, grdm ki: O fthatta binler hamd ve sena ve taekkr ve manevi srr ve sevin ruhuma geldi. Ben o halde iken, anladm ki; makamat- maneviye dahi mesleimizde mevzu-u bahs olmamal. Eer baz hs kardelerimin, hakkmdan yz derece ziyade bana verdikleri hisse ve makam, hakikat da olsa ve hakkmda olsa, mezkr hakikat iin brakmaa; meslek-i nuriyedeki ihls tamme brakmaa, mecbur eder. Elbaki Hvelbaki

Kardanz Said-i Nursi(119) (120) Aziz Sddk Kardelerim! Evvela: Nur'un ehemmiyetli ve ok hayrl bir akirdi, oklarn namna benden sordu ki: "Nur'un hlis ve ehemmiyetli bir ksm kirdleri pek musrrane olarak, hir zamanda gelen l-i Beyt'in byk bir mridi seni zannediyorlar.. Ve o kadar ekindiin halde, onlar srar ediyorlar. sen de bu kadar musrrane onlarn fikirlerini kabul etmiyorsun, ekiniyorsun... Elbette onlarn elinde bir hakikat ve kat' bir hccet var.. Ve sen de bir hikmet ve hakikata binaen onlara muvafakat etmiyorsun. Bu ise bir tezaddr, herhalde hallini isteriz...' Ben de bu zatn temsil ettii ok mesaillere cevaben derim ki: O halis nurcularn ellerinde bir hakikat var... Fakat iki cihette bir ta'bir ve tevil lzm. (119) Osmanlca Elyazma Tlsmlar mecmuas S: 350 (120)stada'n bu mektubu,1947 senesi Kurban Bayramnda ilk olarak tekbirlerin arapa alnmasna ok sevinmesi zerine 24.10.1947 gnlerinde kaleme alnmtr. Bu mektup Afyon Savcs tarafndan ok byk iddialara sebep olmu ve "Tekbirat-l Hccac" ismiyle zabtlara gemitir. A.B. Birincisi: ok defa mektuplarmda iaret ettiim gibi, Mehd-i l-i Resul'n temsil ettii kudsi cematnn ahs- ma'nevsinin vazifesi var. Eer kyamet kopmazsa ve beer btn btn yoldan kmazsa o vazifeleri, onun cemiyeti ve Seyyidler cemati yapacan Rahmet-i ilhiyyeden bekliyoruz... Ve onun byk vazifesi olacak. Birincisi: Fen ve felsefenin tasallutu ile, maddiyun ve tabiiyyun taunu beer iine intiar etmesiyle, her eyden evvel felsefeyi ve maddiyun fikrini tam susturacak bir tarzda iman kurtarmaktr. Ehl-i iman dalletten muhafaza etmek... Ve bu vazife hem dnyay, hem hereyi brakmakla ok zaman tetkikatla meguliyeti iktiza ettiinden; Hazret-i Mehdi'nin o vazifesini bizzat kendisi grmeye vakit ve hal msaade edemez. nki hilfet-i Muhammediye (A.S) cihetindeki saltanat onunla itigale vakit brakmyor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette grecek. O zat, o taifenin uzun tetkikat ile yazdklar eseri kendine hazr bir program yapacak, onun ile o birinci vazifeyi tam yapm olacak. Bu vazifenin istinad kuvvet ve manev ordusu yalnz ihls ve tesand sfatlarna ship bir ksm kirtlerdir. Ne kadar az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kymetli saylrlar. kinci vazifesi: Hilfet-i Muhammediye (A.S.) unvanyla eir-i slmiye'yi ihva etmektir. lem-i slm'n vahdetini nokta-i istinad edip beeriyeti madd ve ma'nev tehlikelerden ve gazab- ilhiden kurtarmaktr. Bu vazifenin nokta- istinad ve hadimleri milyonlarla efrad bulunan ordular lazmdr. nc vazifesi: nklbat- zamaniye ile ahkm- Kur'aniye'nin zedelenmesiyle ve eriat- Muhammediye'nin kanunlarnn bir derece ta'tile uramasyla; o zat, btn ehl-i imann manevi yardmlaryla ve ttihad- slm'n muavenetiyle ve btn ulema ve evliyann ve bilhassa l-i Beyt'in

neslinden gelen, her asrda kuvvetli ve kesretli bulunan milyonlar fedakr seyyidlerin iltihaklaryla o vazife-i uzmay yapmaa alr. imdi hakikat- hal byle olduu hade, en birinci vazifesi ve en ehemmiyetlisi ve en yksek meslei olan iman kurtarmak ve iman tahkik bir surette umuma ders vermek, hatta avamn da imann tahkik yapmak vazifesi ise, manen ve hakikaten hidayet edici, irad edici manasnn tam sarahatn ifade ettii iin; Nur kirtleri bu vazifeyi tamamyla Risale-i Nur'da grdklerinden, ikinci ve nc vazifeler buna nisbeten ikinci ve nc derecededir diye Risale-i Nur'un ahs- manevisini hakl olarak bir nevi Mehd telakki ediyorlar. O ahs- manevinin de bir mmessili Nur kirtlerinin tesandnden gelen bir ahs- manevisi.. ve o ahs- ma'nevinin de, bir nevi mmeesili olan biare tercmann zannettiklerinden, bazen o ismi ona da veriyorlar. Geri bu bir iltibas ve bir sehivdir. Fakat onlar onda mes'ul deiller. nki ziyade hsn- zan eskiden beri cereyan ediyor ve itiraz edilmez. Ben de o kardelerimin pek ziyade hsn- zanlarn bir nev'i dua ve bir temenni ve Nur talebelerinin kemal-i itikadlarnn bir tereuhu grdmden, onlara ok ilimezdim. Hatta eski evliyann bir ksm iart- gaybiyelerinde Risalei Nur'u, ayn o hir zamann hidayet edicisi olduu diye keifleri bu tahkikat ile te'vili anlalr. Demek iki noktada bir iltibas var, te'vil lzmdr. Birincisi: Ahirdeki iki vazife, geri hakikat noktasnda birinci vazife derecesinde deiller... Fakat Hilfet ve ttihad- slm ordularyla zemin yznde Saltanat- slmiye'yi srmek cihetinde; herkeste, hususan ehl-i siyasette, hususan bu asrn efkrnda o birinci vazifeden bin derece geni grnyor.. Ve bu isim bir adama verildii vakit, bu iki vazife hatra geliyor. Siyaset manasn ihsas eder. Belki de bir hodfuruluk manasn hatra getirir Belki bir n u eref ve makamperestlik ve hretperestlik arzularn gsterir... Ve eskidenberi ve imdi de ok sf-dil ve makamperest zatlar "Mehdi olacam" diye da'va ederler. Geri her asrda hidayet edici bir nevi' mehd ve mceddid geliyor ve gelmi... Fakat her biri vazifeden birisini bir cihette yapmas i'tibaryla hir zamann byk Mehd nvann almamlar. Hem mahkemede Denizli ehl-i vukufu, baz kirtlerin bu itikadlarna gre bana kar demiler ki: "Eer mehdilik dava etse, btn kirtleri kabul edecekler" Ben de onlara demitim: "Ben kendimi seyyid bilemiyorum. Bu zamanda nesiller bilinmiyor. Halbuki hir zamann o byk ahs l-i Beyt'ten olacaktr. Geri manen ben Hazret-i Ali'nin (R.A.) bir veled-i manevsi hkmnde ondan hakikat dersini aldm.. Ve l-i Muhammed Aleyhisselat vesselm bir manada hakiki Nur kirtlerine mil olmasndan, ben de l-i Beyt'ten saylabilirim. Fakat bu zaman ahs- manev zaman olmasndan ve Nur'un mesleinde hibir cihette benlik ve ahsiyet ve ahs makamlar arzu etmek ve an u eref kazanmak olmaz... Ve srr- ihlsa tam muhalif olmasndan Cenab- Hakk'a hadsiz kr ediyorum ki; beni kendi kendime beendirmemesinden, ben yle ahs ve haddimden hadsiz derece fazla makamata gzm dikmem... ve Nur'daki ihls bozmamak iin uhrev makamt dahi bana verilse, brakmaya kendimi mecbur biliyorum" dedim. O ehl-i vukuf sustu. te kardeim, senin sualine ksa cevab... Tabirattaki kusurlarma baklmasn, pek acele olarak bu cevab yazdm. Siz slh edebilirsiniz. Elbaki Hvelbaki Kardeiniz SAD- NURS(121)"

te, Hazret-i Bedizzaman'n bu mevzudaki grleri byle... Bu mevzu, Mektubat Mecmuas Birinci Mektup, Onbeinci Mektup ve Yirmi Dokuzuncu Mektub'da da ana hatlaryla ve sebeb ve hikmetleriyle beyan edilmitir. Fakat Mektubat'taki izahlar, kll kaideler hlindedir. Lahika mektuplarnda ise, o kll hakikatlarn erhleri yaplmtr. Bu yzden Mektubat'takileri buraya dercetmeye lzum grmedik. "Gr" tabirini Hazret-i stad Bezizzaman iin kullandksa da, aslnda ok yanl... nki o, neyi sylyorsa, neyi yazyorsa; Kur'an'n iartndan ve hadislerin ilhamlarndan alp syler. Bo ve hevaHaa!- bir ey sylemez. yle ise, o bir gr deil, z gerein anlatlmasdr. hir zaman Mehdisi hakknda vrd eden ok eit ve ekillerdeki pek ok hadislerin mecmuunun (121)Yeni yaz Emirda-1 S: 259 gsterdii manay ve dnyada Allah'n hikmet kanunlarnn ileyi ve hikmetli nizamndan ald hakikat dersiyle beraber; kalb ve ruhuna o iki kaynan mertebe-i ariyelerinden kll ekilde ilham olunan manalarnn altnda ve onu hibir zaman aldatmam hakikatl hatrt ve snhtn parltlar ortasnda kaleme alm olduu gereklerin ta kendisidir diyebiliriz. yle ise, onun sadece mcerred akl bir gr, mantk bir yorumu deildir. Hazret-i stad, Mehd hakikatnn izahna, Kastamonu'da drt be defa Emirda'nda da bir o kadar defalar mteveccih olmu.. Ayn manada fakat baz elfaz deiiklii ile ve " Vazife" hakikatlarnn taksimatnda, sadece bir yerde lfiz deiikliiyle beraber, ayn hakikat, her zaman ayrn slb ierisinde yazmtr. Ve bu meselenin siyasete, hatta manev siyasete temas eden ynnn -ftr seyri dndaki- zoraki ve ihlsszca olan tarznn Nur talebeleri iin kapal olduunu.. Ve fakat vazifeleri sadece "Birinci Vazife"nin hizmet ve mkellefeyetleriyle muvazzaf bulunduklarn te'vil gtrmez sarahat iinde beyan buyurmutur. AKDEV VE FIKH BAZI MEVZULAR stad Bedizzaman Hazretleri buuk senelik ilk Emirda hayatnda, talebe ve dostlarnn sorduklar bir ok din, ilm, itima meselelerin yannda; kidev, fkh ve mel baz suallerine de vermi olduu husus ve pek mhim cevablarndan bir ksmn dercetmek istiyoruz. Buraya kaydedeceimiz suallerin husus cevablarn, sraya dizerek, Akide, Tasavvuf ve Kelm ilmine aid olanlarn en bata, fikh ve meli ksmlarn ise daha sonraya kaydediyoruz: 1- Umumi akideye mteallik mhim baz mevzular. 2- man etmek ile, inkr etmenin arasnda pek mhim ve esasl farkn izahyla, imann ziyade ve noksan olabileceinin izah. 3- man hakikatlar anlatlrken, felsef tabirleri kullanmann zararlar. 4- Mnafklarn kimler olabileceinin, levilerin mnafk mlne dhil olup olmayacann izah. 5- tima kideye taalluk eden sahabeler arasndaki harblerin mahiyet ve hakikat. 6- "Bir Mslman din ahlk terk ettiinde, anarist olur" hkmnn izah

7- Bid'atlarn icra edildii cmi ve cemaatlere gidilip gidilemeyecei meselesi. 8- Cuma namaz meselesi. 9- Seferlik ve namazn kasr meselesi. 10- Sakal brakmann nasl bir snnet olduunun izah. 11- Kur'an'n yeni harflerle okunup okunamayaca hakknda. 12- Baba-oul arasndaki karlkl efkat ve itaat meselesi. 13- Kitap ne olursa olsun ona hurmetin lzmlulugu Btn bu mes'eleler Nur Risaleleri'nde daha mufassal ve daha ilm izahlarla beyan edildikleri halde, Emirda-1 hayat lahika mektuplarnda, hususiyle bu mes'elelere temas edildii cihetle, bunlar bir arada okumann; ve Risaleler'de kll ve umum ekildeki beyanlarn bir nevi husus ve hs izahlar olarak beraberce bir arada mtala etmenin daha faydal ve lezzetli olabilecei dncesiyle bu makama kaydettik. imdi sra numaralarn koyduumuz ekliyle onlar bir bir kaydetmeye alacaz. Yani bunlara dair Hazret-i stad'n izahlarn okuyacaz: 1- Umum akideye mteallk baz mhim mevzular: "..... Ben hlsat-l hlsay okuduum zaman, koca kinat nazarmda bir halka-i zikir oluyor. Fakat her nevin lisan ok geni olmasndan, fikir yoluyla sft ve esma-i ilhiyyesi ilmelyekin ile iz'an etmek iin akl ok abalyor. Sonra tam grr. Hakikat-i insaniyyeye bakt vakit; o cmi mikyasta, o kck haritackta, o doru nmunecikte, o hassas mizanckta, o enaniyet hassasiyetinde yle kat' ve uhd ve izan ve vicdan bir itminan, bir iman ile o sft ve esmay tasdik eder. Hem ok kolay, hem hazr, yanndaki ayinesinde hi uzun bir seyahat- fikriyeye muhta olmadan iman - tahkikiyi kazanr ve n hakiki bir manasn anlar. nk, Cenab- Hak hakknda sret muhal olmasndan, suretten murad; srettir, ahlk ve sfattr .......(122)" Aziz Sddk kardelerim! Bir biare, vesveseli ve hassas ve dinsizlerle gren bir adam mehur Du-i Nebev olan "Ceven-l Kebir" hakknda ve akl hricindeki sevab ve faziletine dair bir hadisi grm, pheye dm, demi: "Rav, Ehl-i Beyt'in imamlarndandr. Halbuki hadsiz bir mbalaa grnyor. Mesela, iinde der: "Bu duaya Kur'an kadar sevab verilir. Hem gklerdeki byk melikeler o dua shibini grdke, krslerinden inip ona pek byk bir tevazu'la hrmet ederler... bu ise akln, mantn mukayeselerine gelmez diye Risale-i Nur'dan imdad istedi. Ben de, Kur'an'dan ve Ceven'den ve Nurlar'dan gayet kat'i ve tam akl ve hikmete mutabk bir cevab verdim. Size gayet ksa icmalini beyan ediyorum. yle ki: Ona dedim: Evvela, Yirmidrdnc Sz'n nc Dal'nda on adet sl var... Byle pheleri esasyla keser, izale eder. Ona bak, cevabn al!..

Saniyen: Her gn btn mmet kadar hasent ona ilenen ve btn mmetin saadetlerine yardm eden ve sm-i A'zam'n mazhar ve kinatn hem ekirdek-i aslisi, hem en mkemmel ve cami meyvesi olan zt- Ahmediye Aleyhissalt Vesselm o duann kendi hakknda o azim mertebesini grm, Ona haber veren Cibril Aleyhisselm'dan iitmi. Bakalarn kendine kyas etmi.. veya edilmi ... Demek o pek fevkalde ve cib sevab , zat- (122)Elyazma Emirdag-1 asl S: 213 Ahmediye'nin velyet-i kbrasndan ona gelmi.. o kll, mum deil, belki o duann mahiyetinde byle bir kymet var.. Ve sm-i A'zam'n mazhar olan Ztn tebaiyyeti ile bakalarna dahi o sevab mmkndr. Fakat gayet ehemmiyetli artlar var. Yalnz okumak kfi gelmez. Yoksa muvazene-i ahkm bozar, farzlara iliir. Salisen: O dua, nasl ki zat- Ahmediyye'ye (A.S.) bakt vakit, mbalaadan mnezzeh ve ayn- hakikat oluyor.. yle de o duadaki yzer Esma-i Hsna'nn hakikatlarna bakt zaman, deil mbalaa, belki onlarn nihayetsiz tecellilerinden gelmesi mmkn ve gelebilen fayizlerin nihayetsizliini gstermek iin, pek az bir ksmn Muhbir-i Sadk (A.S.) haber vermi... Ve tevik iin mbhem ve mutlak brakm. Sonra mrr-u zamanla o kaziye-i mmkine ve mutlaka bil-fiil vaki' ve klliye telakk edilmi. Rabian: Yirminci Lem'a-i ihlsta bir adama beyz senelik bir genilikte bir cennet verilmesine dair olan bir haiye var, ona da bak, gr ki; O koca cennetin verilmesi, bilmediimiz tarzda bir mlikiyet deil.. belki insan nasl husus hanesi ne ok cihetlerle mliktir, sahiptir... yle de zemin yzndeki eylere duygalaryla bir nevi' mliktir, tasarruf ve istifade edebilir. Demek bazen fevkalhad harika ve akl hricindeki bir ksm sevablar bu mezkr hakikata bakar. Hem slmiyet'te her sevabn, her fazilet-i a'malin en evvel mazhar ve bizlerin bir duada bir zerre sevabmza, o duada bir da kadar sevab ve feyzi kazanan zat- Ahmediye'dir. (A.S.) Hususi virdler ve dualar, eriat ve risalet cihetiyle deil, belki Velyet-i Ahmediye noktasnda ve umum olmayan derslerinde kendine verilen en yksek mertebeyi beyan eder. Kendine tam tebaiyyet eden hs vrislerini o noktalara tevik, eder. dedim. O vesvese edip phelere den adam lillahilhamd kurtuldu,tam kanaat geldi. Belki sizin bazlarnza faydas var diye, size de gnderdim. Umumunuza binler selm... Elbaki Hvelbaki SAD- NURS(123)" 2- man etmek ile, inkr etmenin arasnda pek mhim ve ok esasl farkn izah: Bu meselenin harika izahn yapan Hazret-i stad'n bu mektubu; 1946'larda stanbul niversiteli Nurcu genlerden Safranbolulu Doktor Mustafa Oru ve arkadalar tarafndan stad'a mracaat edilmi ve izah istenilmitir. O da bunu byle yazmtr: Aziz Sddk kardelerim ve Nur kirtlerinin kk pehlivanlar! Asa-y Musa ahirlerinde, baz nshalarnda mbarekler pehlivan byk ruhlu Kk Ali namnda bir kardeimizin sualine kar verdiim bir

(123)Elyazma Emirda-1 asl S: 240 cevab var.. onu okuyunuz ki; O zat, baz muterizlerin, Risale-i Nurun kymetini bir derece krmak iin ona demiler: "Herkes Allah' bilir. d bir adam, bir vel gibi Allah'a iman eder" diye nurlarn pek yksek ve pek ok kymettar ve gayet lzumlu tahidatn ziyade gstermek istemiler. imdi stanbul'da daha dehetli bir fikirde, anari fikirli kfr- mutlaka dm bir ksm mnafklar; Risale-i Nur gibi ekmek ve suya ihtiya derecesinde herkesin muhta olduu iman hakikatlarna ihtiyac drmek desisesiyle diyorlar ki: "Her millet, herkes Allah' bilir.. Onu daha yeni ders almaya ihtiyacmz yok" diye mukabele etmek istiyorlar. Halbuki: Allah' bilmek, btn kinat ihata eden Rububiyetine ve zerrelerden yldzlara kadar cz' ve kll herey kabza-i tasarrufunda ve kudret ve iradesiyle olduuna kat' iman etmek.. Ve mlknde hibir eriki olmadna ve LALAHE LLALLAH kelime-i kudsiyesine ve hakikatlarna iman etmek, kalben tasdik etmekle olur. Yoksa, "bir Allah var" deyip; btn mlkn esbaba ve tabiata taksim etmek ve onlara isnad etmek, h hadsiz erikleri hkmnde esbab merci' tanmak.. Ve hereyin yannda hazr irade ve ilmini bilmemek ve iddetli emirlerini tanmamak ve sfatlarn ve gnderdii elilerini ve peygamberlerini bilmemek; elbette hibir cihette Allah'a iman hakikat onda yoktur. Belki kfr- mutlaktaki manev cehennemin dnyev tazibinden kendini bir derece teselliye almak iin o szeri syler. Evet, inkr etmemek bakadr.. man etmek btn btn bakadr. Evet, kinatta hi bir ziu'r, kinatn btn eczas kadar hidleri bulunan Halk- Zlcelli inkr edemez... Etse, btn kinat onu tekzib edecei iin susar, lkayd kalr. Fakat ona iman etmek; Kur'an- Azim--an'n ders verdii gibi o Halk' sfatlaryla, isimleriyle umum kinatn ehadetine istinaden kalben tasdik etmek.. Ve elileriyle gnderdii emirleri tanmak.. Ve gnah ve emre muhalefet ettii vakit, kalben tevbe ve nedamet etmek iledir. Yoksa byk gnahlar serbest ileyip, hi istifar etmemek ve adrmamak; o, imandan hissesi olmadna delildir. Her ne ise evldlarm, ehemmiyetli bir hadise size bu uzun meseleyi ksaca beyan etmeye sebeb oldu. imdilik sizlere Rieale-i Nur'un ehemmiyetli kirtleri nazaryla bakyorum. Mustafa Oru ok tali'lidir ki, kendi sisteminde ve ruhunda ve ciddiyetinde az bir zamanda sizleri buldu, bir iken on Mustafa oldu. SAD- NURS(124)" 2 /1 MANIN ZYADE VE NOKSAN OLABLECENN LM ZAHI (Bu meseleyi izah eden bu mektub, ilk Emirda hayatnda yazld kesindir.) (124) Elyazma Emirda-1 asl S:240, Y.yaz Emirda-1 S:159 "Saniyen: Mbarekler pehlivan hem Abdurrahman hem Ltf hem byk Hafz Ali manalarn tayana byk ruhlu Kk Ali kardamz bir sual soruyor. Halbuki o sualin cevab Risale-i Nur'da yz yerde var. Risale-i Nur'un erkn- imaniye hakknda bu derece kesretli tahidat nedendir? Bir m m'minin iman byk bir velinin iman gibidir diye eski hocalar bize ders vermiler diyor?

Elcevab: Bata Matbu' Ayet-el Kbra, hem Yirmisekizinci mektubun nc meselesinin ikinci noktasda, meratib-i imaniye bahislerinde.. Ve ahire yakn Mceddid-i Elf-i Sani mami Rabban'nin beyan ve hkm ki: "Btn tarikatlarn mntehas ve en byk maksadlar, hakaik-i imaniyenin inkiafdr.. Ve bir mesele-i imaniyenin kat'iyetle vuzhu, binler kerametlerden ve kefiyattan daha iyidir" ve Ayet-el Kbra'nn en ahiri ve lahikadan alnan o mektubun paras ve tamamnn beyanat cevab olduu gibi; Meyve Risalesi'nin tekrarat- Kur'aniye hakknda Onuncu Mes'elesi, tevhid ve iman rknleri hakknda tekrarat ve kesretli tahidat- Kur'aniye'nin hikmeti, aynen tamamen onun hakik tefsiri olan Risale-i Nur'da cereyan etmesi cevabtr. Hem iman- tahkik ve taklid ve icmal ve tafsil.. Ve imann btn muhacamaata ve vesveselere ve phelere kar dayanp sarslmamasn beyan eden Risale-i Nur paralarnn izahat, byk Ruhlu Kk Ali'nin mektubuna yle bir cevabtr ki, bize hi bir ihtiya brakmyor. kinci cihet: man yalnz icmal ve taklid bir tasdikte mnhasr deildir. Bir ekirdekten, ta byk hurma aacna kadar.. Ve eldeki ayinede grnen misal gneten, ta deniz yzndeki aksine, ta gnee kadar mertebeleri ve inkiafatlar olduu gibi; imann o derece kesretli hakikatlar var ki; bin bir esma-i ilhiye ve sair erkn- imaniyenin kinat hakikatyla alkadar ok hakikatlar var ki, btn ilimlerin ve marifetlerin ve kemalt- insaniyenin en by imandr ve iman- tahkikiden gelen tafsilli ve burhanl marifet-i kudsiyedir diye ehl-i tahkik ittifak etmiler. Evet, iman- taklid abuk phelere malub olur. Ondan ok kuvvetli ve ok geni olan iman tahkik de pek ok meratib var. O mertebelerden ilmelyakin mertebesi, ok brhanlarn kuvvetiyle binler phelere kar dayanr. Halbuki taklid iman ise, bir pheye kar bazen malub olur. Hem iman- tahkiknin bir mertebesi de aynel yakin derecesidir ki, ok mertebeleri var. Belki esma-i ilahiyye adedince tezahr dereceleri var. Btn kinat bir Kur'an gibi okuyabilecek bir dereceye gelir.. Ve bir mertebesi de hakkelyakindir ki, onun da ok mertebeleri var. Byle imanl zatlara beht ordular hcum da etse bir halt edemez. lm-i kelmn binler cild kitaplar akla ve manta istinaden te'lif edip, yalnz o marifet-i imaniyenin brhanl ve akl bir yolunu gstermiler... ve ehl-i hakikatn yzer kitaplar kefe ve zevke istinaden o marifet-i imaniyeyi daha baka bir cihette izhar etmiler. Fakat Kur'an'n mu'cizekr cadde-i kbrasnn gsterdii hakaik-i imaniye ve marifet-i kudsiye, o ulema ve evliyann pek ok fevkinde bir kuvvet ve yksekliktedir. te Risale-i Nur bu cmi' ve kll ve yksek cadde-i saadeti ve mi'rac- marifeti tefsir edip, bin seneden beri Kur'an aleyhine ve slmiyet ve nsaniyyet zararna ve adem alemleri hesabna tahribat kll cereyenlera kar Kur'an ve iman namna mukabele ediyor, mdafaa ediyor. Elbette hadsiz tahidata ihtiyac vardr ki; o hadsiz dmanlara kar dayanp, ehl-i imann imannn muhafazasna Kur'an nuruyla vesile olsun. Hadis-i erifte vardr ki; "Bir adamn senin ile imana gelmesi sana sahra dolusu krmz koyunlardan daha hayrldr,(125)"Bazen bir saat tefekkr, bir sene ibadetten daha hayrl olur.(126) Hatta nakilerin haf zikre verdii byk ehemmiyet, bu nevi tefekkre yetimek iindir.

Umum kardelerimize birer birer selm ve dua ediyoruz. Kusura bakmaynz, acale yazld. Siz tashih ve slh edebilirsiniz. Elbaki Hvelbaki Kardanz SAD-i NURS(127)" 3- man hakikatlar izah edilirken felsef tabirlerin veya dinin gr ve beyanlar kaydedilirken felsefeci ve madd hukuku melliflerin terimlerinin kullanlmasnn zararlar hakknda: Hazret-i Bedizzaman bilhassa Risale-i Nur'da ta'kib ettii te'lif tarznda, felsef tabirlerin isti' malinden ve felsefeci kimselerin grlerinin yazlmasndan katiyyetle ictinab etmitir. Ayrcada, bir ok def'alar bu hususta ikaz ve tenbihlerde de bulunmutur. Bu meseleye, Risale-i Nur'un her yerinde rastlamak mmkndr. Yirmidokuzuncu Mektub'un bir parasnda bu hususta aka ve hususiyle temas etmi ve dikkat ekmitir. Burada, Emirda hayatnda, kardei Molla Abdlmecid Efendinin, olunun vefat zerine yazd "Fuadiye" isimli Risalesinde kulland baz felsef tabirlere dikkat ekmi ve kardeini ikaz etmitir. Hatta bu yzden o Risaleyi nerettirmemitir. Abdlmecid'e gnderdii mektubunda yle demitir: "Hem mesela felsefeye temas eden baz cmleler: Mrr- zamanla kabuk balam, sonra tapraa inklb etmi, sonra nebatt husule gelmi, sonra hayvanat vcuda gelmi... gibi tbirler cad ve hilkat- ilhiye noktasnda felsefdir. Risale-i Nur'un san'at ve icad- ilh cihetindeki beyanatna mnasib dmyor. Her ne ise...(128)" 4- Mnafk kimler olabileceinin.. Aleviler zendekaya, kfre giripte mnafk mulne dahil olup olmyacann izah: Aziz Sddk kardelerim! Ali kynde Risale-i Nur kirtlerinden Ali Efendi, mnafklar hakknda bir ayet-i kerimeyi soruyor. imdi zamanm izaha msaid olmad iin ksaca bir iki cmle beyan ediyorum: (125)Buhar- Cihad 102 (I26)Cmiussagir-lmam Suyuti, 2. Cilt S: 77 (127)Osmanlca s-y Musa S: 242 (128)Elyazma Emirda-1 asl S: 271 "Mnafk ldkten sonra namaz klnmaz..." Melindeki ayet, o zamandaki ihbar- ilh ile bilinen kat' mnafklar demektir. Yoksa zan ile, phe ile mnafk deyip, namaz klmamak olmaz. Madem LALAHELLALLAH der, ehl-i kbledir... Sarih kfr sylemezse, yahut tevbe etse; namaz klnabilir.(129) O Ali kynde Aleviler ok olduunu ve bir ksm Rafizlie kadar gidebilmesi nazaryla; onlarn en fenas da mnafk hakikatna dahil olmamak lzm gelir. nki mnafk i'tikadszdr, kalbsizdir, vicdanszdr, peygamber aleyhindedir. imdiki baz zndklar gibi...

lev ve i'lerin mfritleri ise, deil peygamber aleyhinde, belki l-i Beyt'in muhabbetinden ifratkrane muhabbet besliyorlar. Mnafklarn tefritlerine kar, bunlar ifrat ediyorlar. Hadd- eriattan ktklar vakit, mnafk deil, ehl-i bid'a oluyorlar. Fask oluyorlar, ekseriyete zendekaya girmiyorlar. Hazret-i Ali Radiyallah anh yirmi sene hrmet etti'i, onlara eyh-l slm'lk mertebesinde onlarn hkmn kabul ettii EBUBEKR, MER, OSMAN radiyallah anhm'e hrmet etseler, farz namazn klsalar yeter...(130) Baka bir mektubunda: "...Hubb- Ehl-i Beyt'i meslek yapan aleviler, ne kadar ifrat da etseler, Rafiz de olsalar, zendakaya kfr- mutlaka girmez. nki muhabbet-i l-i Beyt ruhunda esas olduka,Peygamber (A.S.) ve l-i Beyt'in davetini tazammun eden kfr- mutlaka girmezler. slmiyet'e o muhabbet vastasyla iddetli balanyorlar. Bylelerini daire-i snnete tarikat namyla ekmek, byk bir faidedir. Hem bu zamanda ehl-i imann vahdetine ok zarar veren baz siyas cereyanlar, alevilerin ftr fedakrlklarndan istifade edip, kendilerine alet etmemek iin, Nur dairesine ekmek byk bir maslahattr...(131)" 5- Bir nevi itima akide olan sahabeler arasndaki harplerin mhiyet ve hakikat: Bu meselede de Hazret-i stad, onbeinci mektupta ve ondokuzuncu mektubun ba tarafnda izahlarn en ulvisini ve ehl-i snnet fikrinin en byk hakikatn beyan etmi, dile getirmitir. Burada ise; Emirda'nda iken, eski Erzurum meb'uslarndan Mehmed Salih Yeilolu'nun bu mevzu'daki baz suallerine verdii ok mhim ve gayet ilm ve ehl-i snnetin fikrini tam aksettiren cevablarndan baz blmler almak istiyoruz: "... Zalim siyasetin gaddarne bir dsturu olan" cemat iin ferd feda edilir" diye ok zalimane pek ok vukut ehven- er diye bir nev'i dalet-i izafiye namnda hkimiyetine bir maslhat gstermiler. Hatta bu asrda o gaddar dsturun hkmyle, bir adamn hatasyla bir ky mahveder. Be on adamn, onlarn siyasetine zarar vermek tevehhmiyle binler adam perian eder. (129)stad'n bu hkm gibi, son gnlerde akllar balarna gelen slam aleminin yeni limleri de ayn mevzuda te'lifat yaptlar. Mesela bunlardan birisi Salim Behnesav'nin "El Hkm ve Kadiyet tekfir- il Mslim" kitab gibi. A.B. (130)Elyazma Emirda-1 asl S: 106 (131)Elyazma Emirda-1 asl S: 436 te eski zamanda bir derece siyasetin bu gaddar dsturu slmlar iine girdiinden, siyasetteki bu mthi dsturlar karsnda mecburiyetle selef-i slihin skt ile, ehl-i snnet vel-cemaatn imamlar o kaplar kapamak, deyip o kaplar amyorlar... "

O mes'eleler ile megul olmak, imdiki bu hazr musibet-i diniyeye kar mkellef olduumuz vazife-i Kur'aniyeye zarar verir. Ulema-i ilm-i kelmn ve usul-d din llamelerinin ve ehl-i snnet vel-cematn dahi muhakkiklerinin, slam akidelere dair ok tetkik ve muhakematla ve yt ve hadisleri muvazene

ile kabul ettikleri usul-d din dsturlar, imdiki Risale-i Nur'un merebini muhafazay emrediyor ve kuvvet veriyor..." mam- Ali Radiyallah anh ve kerremallah vechehnun ahsna ve hayatna ve dalet-i hakikiye zerine giden siyasetine ilimek, darbe vurmak bakadr... ahsiyyet-i zahiriyyesinden ve hayat- dnyeviyesinden ve siyaset-i itimaiyesinden binler derece daha yksek olan ahsiyyet-i maneviyesine, kemalt- ilmiyesine ve makmat- velyetine ve vrislie darbe gelmez ve gelmemi ve gelmiyor. Kimin haddi var... Onun iin, iki ciheti birletirmek tevehhmiyle, karsnda muarazaya alanlarn taarruzu pek dehetli grnyor. Ehl-i iman ortasnda nasl byle vukut olabilir diye hayret veriyor. Halbuki Yezid ve Velid gibi habis herifler mstesna, tekilerin ksm- zam mam- Ali'nin (R.A) harika kemaltna ve kerametlerine ve verasetine ilimek deil, belki yalnz hayat- itimaiye-i insaniyyeye aid idaresine darbe vurmaa almlar, hata etmiler...(132)" Baka bir mektubundan: "...Ehl-i snnet vel-cemaat, sahabeler zamanndaki fitnelerden bahs amay men'etmiler... nki Vaka'a-i Cemel'de Aere-i Mbeere'den "ZBEYR VE TALHA VE AE- SIDDIKA (R.A) bulunmasyla; Ehl-i snnet vel-cemat o harbi itihad neticesi deyip; Hazret-i Ali hakl.. teki taraf haksz... Fakat itihad neticesi olduu cihetle af edilir derler. Hem Vehhabilik damar, hem mfrit Rfiziler'in mezhebleri slmiyet'e zarar vermesin diye "Sffin" harbindeki bilerden de bahs amay zararl gryorlar. Haccac- Zalim, Yezid ve Velid gibi heriflere, ilm-i kelmn en byk llamesi olan Sa'deddin-i Teftazn: "Yezid'e la'net caizdir" demi... Fakat "la'net vcibdir" dememi. "Hayrdr, sevab vardr." dememi... Madem zem etmemek ve tekfir etmemekte bir emr-i er' yok... Fakat zemde ve tekfirde hkm- er' var. Zem ve tekfir eer haksz olsa, byk zarar var... Eer hakl ise, hi hayr ve sevab yok. nki tekfire ve zamme mstehak hadsizdirler. Fakat zem etmemek, tekfir etmemekte hibir hkm- er'i yok, hi zazar da yok. (132)Elyazma Emirdag-1 asl S: 350 te bu hakikat iindir ki; ehl-i hakikat, bata Eimme-i Erba ve Ehl-i Beyt'in eimme-i isna er olarak, ehl-i snnetin mezkr hakikata mstenid olan kanun-u kudsiyyeyi kendilerine rehber edip, slmlar iinde o eski zaman fitnelerinden medar- bahs ve mnakaa etmeyi ciz grmemiler. Menfaatsz zarar var demiler. Hem o harplerde ok ehemmiyetli sahabeler naslsa iki tarafta da bulunmu. O fitneleri bahsetmekte, 1454 o hakik sahabelere,Talha ve Zbeyr gibi (R.A) Aere-i Mbeere'ye dahi tarafgirane bir inkr bir i'tiraz kalbe gelir. Hata varsa da, tevbe ihtimali kuvvetlidir..." (133) Bir baka mektubundan:

"...O malum zatn r'yas, Hazret-i Ali (R.A) Muviye'ye kar iddetli hiddetini gstermesi hakikatl deildir. Onlar oktan barmlar... Muviye'nin siyas hatas, sahabelikteki ok ehemmiyetli sohbet erefini krmyor. O sohbet-i Nebeviye'ye mazhariyyet, o siyas hatalarn iskat ediyor. O r'ya sahibine de selm ediyorum... Kardanz ve duanza muhta SAD- NURS(134)" 6- "Bir mslman dini veya din ahlk terkettii zaman anarist olur...Hkmnn izah: "Maddi, manevi bir sual mnasebetiyle garip bir ihtar: yle denildi: "Sen mdafaatnda demisin: "Mslmanlar din terbiyesini terk etse, anarist olur. Baka ecneb milletler gibi, komnist ve sosyalist gibi bir kayd altnda kalamaz... Ve anaristleri idare etmek, istibdad- mutlak ve rvet-i mutlaka ile olabilir. Baka are olamaz." Hem mdafaattta demisin: "Risale-i Nur kfr- mutlak krd iin kfr- mutlakn st olan istibdad- mutlak.. ve alt olan anarilii def'eder, kaldrr" Acaba bir misal gsterebilir misin?." Ben de dedim: Mahrem ve ksaca bir cevab udur ki; hakik anarilik deil, belki bir tevehhmle bir miktar ldn terbiyesi altnda kalan bu vatandaki dindar milletlere anarilik gelmi.. Veya gelmesi ihtimaline binaen, umum ve kll cib bir rvet-i mutlaka nev'inden memurlara maa kadar bir ilave.. Ve iftilerden imdi ok maslahatl ve merhametli olan r vergisini kaldrp, para ile buday onlardan satn almak gibi; dhil haric cereyanlar, anarilik damarndan istifade etmemek iin, ok garip madd manev, cz' kll rvetler grndn, ok zamandan beri hayat- itimaiyeye bakmadm iin, bilmediim ve istemediim halde, birden kyllerden iittim. Yine bu mnasebetle manen denildi ki: "Nurcular gayet byk bir kuvvettir. Ne iin onlara da hakk- skt olarak tamam serbestiyet vermekle, ma'nev rvet verilmiyor?" (133)Elyaz Emirda-1 asl S: 345 (134)Daktilo Yazma Emirda Lahikas, Sro No:10 1455 Ben de dedim: Risale-i Nur'un tamamen ehemmiyetini takdir ve kymetini tam tasdik ettikleri halde, intiarna meydan vermemesiyle, hariten gelen dehetli dinsizlik cereyanna, gya Risale-i Nur'u nerettirmemekle; sri dinsizcesine, lzumsuz, faydasz bir rvet veriyorlar gibidir. T, o haric ve hcum etmek isteyenler hcum etmesinler. Halbuki Risale-i Nur dhilde kuvvetli manev fthatyla anarilie meydan vermedii gibi, hariten gelen ve iimizde anarilii yetitirmeye alan; imalden gelen dehetli dinsizlik cereyanna kar Sedd-i Zlkarneyn gibi bir sedd-i Kur'andir. Bu vatandaki milliyetperverler ve vatanperverler ve ehl-i hamiyet; siyasete, hayat itimaiyece ve kendi menfaatlarnca Risale-i Nur'un nerine mecbur olduklarn iddi'a ederiz... Ve nurlar iman iin okuyan veya resmen tetkik eden binler hit bu davay tasdik ederler. Eer bu yirmi senede perde altnda Risalei Nur, Kur'an'n mu'cize-i maneviyesiyle yzbinler iman- tahkik sahiplerini yetitirmeseydi, bu mbarek vatan ve millet pek dehetli frtnalara tutulacakt... Ve tutulmadna bir sebeb de, Risale-i Nur olduuna sure-i vel-asr iaret ediyor.

SAD (135) " 7-Bid'atlarn icra edildii cmi ve cemaatlara gidilip gidilemiyecei meselesi: Hazret-i stad bu meseleye de gerek Barla Lahikas'nda, gerekse Kastamonu lahikalarnda zamanzaman temas etmi.. ve kalben deil, amel olarak, din hizmeti ve niyeti namna itirkine ve amel edilmesine izinler vermitir. Emirda hayatnda da yine baz sualler mnasebetiyle bu hususa temas etmitir. te bir numunesi: "...Risale-i Nur dairesi iinde yeni ezan okuyanlar mezzin ve imamIar oklar var... Bid'alara kalben taraftar olmamak yeter. Umum slm'n ma'bedi olan cmiler ehl-i bid'aya braklmaz. Geri mam- Rabban gibi zatlar demiler ki: "Bid'a olan yerlere girmeyiniz! "Fakat o zaman husus idi. Byle taammum eden yerlerde, cmi'ler ehl-i snneti iinde bulmak ister. Bid'aya itirk ile deil, belki cmiin ve cemaatn faziletini kazanmak iktiza eder. Ben de burada camiye hl vakitte gidip, o manevi emre tevfik-i hareket ediyorum. Bizim de cmiimizdir. Kalben ehl-i bid'aya yardm etmemekle, bu mbarek aylarda camilere mmkin olduu kadar snnet-i seniye dairesinde faziletinden istifade etmek, hafzlar dinlemek, inaallah mecbur bid'alara kar gelebilir, zarar dokunmaz. ferman- ilh teminat verir... (136)" (135)Emirda-1 "Zbeyr"-2 S: 208 (136)Elyazma Emirda-1 asl S: 81 1456 8- Cuma Namaz... ve bir snnet olan sakal meselesi: Evvel: Cuma'a namaz hususunda, Hazret-i stad'n mensub olduu fi mezhebine gre: "En az krk adamn imam arkasnda Fatiha okumas art" varken, yine de Hazret-i stad bir ok zaman cuma namazna itirak ettikleri olmutur. Bilhassa 1949'da Afyon hapsinden sonra, bunu daha da sklatrdn btn yakn talebeleri ehadet etmektedirler. Buradaki sual ise; stad'n her zaman hi karmadan gitmediine dair bir tenkiddir. te Bedizzaman' dinliyoruz: "...Risale-i Nur'un nurlarna perde ekmek, intiarna rakabet etmek iin derler: " Said Cum cemaatna gelmiyor?. Sakal brakmyor?.. " Elcevab: Ben ok kusurlar kabul ile beraber derim: Bu iki meselede byk ma'zeretlerim var. Evvela: Ben fi'yim. fi mezhebinde cum'ann bir art, krk adam imam arkasnda fatiha okumaktr. Daha baka artlar da var. Onun iin burada bana cuma farz deil. Ben mezheb-i A'zamiyi takliden bazen snnet olarak klyordum. Saniyen: Yirmi senedir(137)haksz olarak beni insanlarla grtrmekten men ettikleri iin, hem bu ahirde resmen drt ay evvel perde altnda insanlarla temas ettirmemek iin tenbiht olmu... Hem yirmibe senedir ben mnzevi yaadm iin, kalabalk yerlerde huzur bulamyorum ve herkesin arkasnda mezhebimce iktida edip namaz klamyorum.. Ve okumakta yetiemiyorum.. Ve daha fatihann yarsn okumadan imam ruk' gidiyor. Bizde fatiha okumak farzdr.

SAKAL MESELES SE: Bu bir snnettir(138) hocalara mahsus deil.. bu millette yzde doksan sakalsz olanlarn iinde kklmden beri sakalsz bulundum. Bu yirmi senedir bana resmi hcumlarda baz arkadalarmn sakallarn kestirmeleriyle; Benim sakal brakmadm, bir hikmet bir inayet-i ilhiye olduunu ispat etti. Eer sakal olsayd, tra edilseydi; Risale-i Nur'a byk bir zarar olurdu. nki lecektim, dayanamyacaktm. Baz limler "Sakal tra etmek ciz deildir" muradlar: Sakal braktktan sonra tra etmek haramdr demektir. Yoksa hi brakmyan bir snneti terk etmi olur. (137)Hazret-i stad'n bu mektubunda; "Yirmi senedir" ifadesinden ve Emirda mektuplarnn tertip ve srasndan anladmza gre, bu mektubu,1945 yl ierisinde yazmtr. Bu tarihten az sonra, zaten Emirda kaymakam onu resmen camiye gitmekten men' etmitir. A.B. (138)Sakaln snnet olduu btn me'haz hadis kitaplarnda yazldr. Misvak gibi, snnet olmak gibi, byklarn aza girmemesini muhafaza etmek gibi, koltuk altlarn ve ne yerlerini, trnan kesmek gibi sakal da o ayarda bir snnettir. Mesela: Avn-l ma'bud, erh-i snen-i, Ebi Davud C: 2, S: 252. keza Tuhfet-l ahvaz bi-erh-i cami-it tirmizi C: 8, S: 46'da yazl olduu gibi... A.B. 1457 Fakat bu zamanda dehetli pek ok gnah- kebaireden ekilmek iin, bu terk-i snnete mukabil, Risale-i Nurun iradyla yirmi sene heps-i mnferid hkmnde ikenceli bir hayat geirdim. naallah o snnetin terkine bir keffarettir... (139) 9- Seferilik ve Namazn kasr meselesi "...Sorduklar mes'ele-i er'iye ise; imdiki mesleimiz ve halimiz o mes'elelerle megul olmaya msade etmiyor. Yalnz bu kadar var ki; ruhsat- er'iye olan kasr- namaz ve takdimte'hir,(140)vesit-i nakliye bir kararda olmad iin, onlara bina edilmez. Belki kaide-i er'iye olan kasr- namaz, sbit olan mesafeye bina edilebilir. Eer denilse ki: Tayyere ile veya imendiferle bir saatte giden zahmet ekmiyor ki, ruhsata mstehak olsun? Elcevab: Tyyare ve imendiferde abdest alp, vaktinde namazn klmak; yayan, serbest gidenlerden daha ziyade mkilt bulunduu iin ruhsata sebebiyet verir. Her ne ise, imdilik bu kadar yazlabildi. Bu mes'ele-i eriyeyi Ulema-i slm halletmiler, bize ihtiya brakmamlar. SAD- NURS141 10- Kur'an'n yeni hartle (Latin harf'yle) okunup okunamayca hakknda Aziz masum evldlarm! Kur'an renmek iin ders almaya alyorsunuz. Sizin bildiiniz yeni hurufta noksanlar olduu iin, mmkin olduka yeni harften okunmamak lzm gelir. Hem Kur'an' okumann faydas yalnz hfz olmak ve dnyada onunla bir makam kazanmak, bir maa almak deil.. belki her bir harfi hi olmazsa on hayrndan ta yze, ta bine, ta binlere kadar cennet meyvelerini, ahiret faydalarn vermesini dnp, ebed hayatnn rahatn ve sadetini temin etmek niyetiyle okumak lzmdr.

Evet, mekteplerde dnya maieti, ya rtbeleri iin fenleri ders okumak, bu ksack dnyev hayatta derecesi faydas bir ise; ebed hayatta, Kur'an ve Kur'an'n kuds kelimelerini ve nurlu ve iman ma'nalarn renmek binler derece daha kymetlidir. Onlar ie hkmnde, bunlar elmas hkmndedir. Hem peder ve validenize hakik ve faydal evldlar olabilirsiniz. Siz (139) Elyazma Emirda-1 asl S: 59 (140) Hazret-i stad burada hem Hanefi hem afi mezhebinde namazn kasr bir ruhsat olduunu nazikne beraberce zikrediyor. A.B. (141)Elyazma Emirda-1 Byk boy S: 306 1458 madem masumsunuz, daha gnahnz yok.. Byle kuds bir niyetle okusanz, sizleri Risele-i Nur'un ma'sum kirtleri iinde kabul edip, umum kirtlerin dualarndan hissedar olursunuz ve nurlu mbarek talebeler olursunuz.. Hem stadnz, hem sizi, hem peder ve validelerinizi, hem memleketinizi tebrik ediyorum. SAD- NURS (142) 11- Baba-oul arasndaki efkat ve itatin zarurlik ve ftrlii hakknda: "...Risale-i Nur'un kahramanlarndan baba-oulun merebleri ayr ayr olduundan, birbiriyle tam imtizac edemediklerinden endie ediyorum. Baba ne kadar haksz da olsa, oul onun rzasn tahsil etmeye mecburdur. Oul da ne kadar serke de olsa, baba efkat- ftriyesini ona kar esirgemez ve esirgememeli...(143)" Rivayet yoluyla gelmi hz. stadn bir hkm: 12-Kitaplara kar hrmet haknda Emirdal Hseyin alkan diyor:"Emirda pazarnda kitap satan bir kii,fazla kitaplar balye yapp zerinde oturuyormu.Bunu gren hz. stad, zbeyr Aabeyi ona gndererek demiki: "Muhteviyat ne olursa olsun, ilerinde mukaddeles isimler bulunabilecei iin, Kitap zerine oturulamyacan ikaz ederek bildirmiti.(Son ahitler-4. S.76) HARKA VE ACB BAZI HADSELER Harika hadiselerden maksadmz, Hazret-i stad ve Nur hizmetiyle alkadar olarak zuhr eden baz harika durumlardr. Bunlar nevi itibaryla oktur. te bunlardan birisi: Emirda kasabas eski hkmet konann yangn hadisesi ve bununla ilgili Risale-i Nur'un kerametkrane ekilde grlen bereketidir. 1945 veya 46 yl k aylarnda cereyan eden bu yangn hadisesi yle vaki' olmutur: Eski belediye ve hkmet binasnn bitiiinde yirmi kadar esnaf dkknlar vardr. Birden geceleyin mthi bir yangn binay sarm ve dkknlara sramtr. alkan ilesinden Ceylan'n babas Mehmed alkan'n dkkn da bu dkknlarn iinde.. Yangn mthi bir hcumla ilerlerken; Merhum Ceylan, stad'na kouyor: "Aman yandk stad'm" diye iltica ediyor. stad Hazretleri de, onlarn dkknlarnda bulunan matbu' Ayet-el Kbra'lar efaat ederek, dua ediyor. Yangnn hyu-huyu bit

(142) Elyazma Emirda-1 asl S: 430 (143)Yeni yaz Emirda-1 S: 88 1459 tikten sonra, atein tam ortasnda kalm olan alkan'larn dkknna hibir ey olmayp, sasalim kurtuluyor. Sadece eyay kurtarmaya gelenler, bir iki camn kryorlar. Bu durum herkes tarafndan hayretle, taaccble karlanyor. stad Hazretleri, yangn hadisesinden sonra., talebelerine hitaben u mektubu kaleme alp gnderiyor: Aziz Sddk kardelerim, Size manidar ve cib ve Risale-i Nur'un talebeleriyle ve Risale-i Nur ve Ayet-el Kbra'nn kerametiyle ve ehl-i dnyann bana ilimek niyetleriyle alkadar, karmda eskiden belediye bulunan hkmet dairelerinden birisi hibir ey kurtulamyarak, hi grmedimiz cib bir parlamakla, gecenin en souk bir vaktinde, saat cehennem gibi yand halde, tam bitiiinde Risale-i Nur alkanlarndan bir Risale-i Nur talebesi, yine iki kardann ve ma'sum Ceylan'n sermayelerinin ksm azam iinde bulunan byk maazalar o yangn yeri ile iki kk dkkn fasla ile o dehetli yangn, btn iddetiyle maazaya doru gelirken, biare Ceylan yanma geldi, dedi: "Biz yanyoruz, mahvolduk!.." Ben de, iki gn evvel maazalarnda bulunan Ayet-el Kbra'nn bir ksm matbu nshalarn yanma getirmek iin syledim, fakat getirmedi. Demek o atei sndrmek iin orada kalmtr. Risale-i Nur'u ve Ayet-el Kbra'y efaat yapp: "Ya Rabbi kurtar!.." dedim. saat o dehetli yangn hcumunda, btn o byk daireyi mahvetti. Altnda ve bitiiindeki dkknlar btn yakt, ykt. Risale-i Nur'un ve Ayet-el Kbra'nn hfznda olan maazaya kat'iyyen ilimedi.. ve altndaki akirdin dkkn da mstesna olarak salam kald. Yalnz ahal camlarn krdlar. Eer ahal ilimese idi, eyalarn almasaydlar, hibir zarar olmayacakt. te Isparta'nn haliehanesinin yangnyla, Risale-i Nur'un derslerine kklerini tahsis eden zatlarn o dehetli yangnyla bitiik iki kardann iki hanesinin kurtulmas, Risale-i Nur'un bir kerameti olduu gibi; Kastamonu'da aynen bu Emirda gibi orada karmdaki dehetli bir yangnn ittisalndaki Risale-i Nur kirtlerinden Hafz Ahmed'in evi harika bir surette kurtulmas.. Ve hemiresinin nc katta, yangn iinde harika bir tarzda hem elmas ve altn mcevheratn, hem cann Risale-i Nur'un berektyla kurtarmas misill, burada da bu yangnda Risale-i Nur'un alkan talebelerinden ve alkan hanedanndan karde olarak drt zatn o dehetli yangndan kurtulmas, Risale-i Nur'un ve Ayet-el Kbra'nn bir kerameti olduuna, hem benim hem onlarn hem sair kardelerimin kat' kanaatmz geldi. Burada eksik olmyan az bir rzgar esse idi, o ar dkknlarnn ekserisini yandrabilirdi. Hatta Ayet-el Kbra maazasndan on be dkkan, ta uzakta eyalarn karp kardlar. Baz emarelerle Sandkl'da, hem Afyon Ktahya ortasnda Risale-i Nur'a ( yeni mektublarm elde etmeleriyle) ve bana kar bir ilimek emareleri grnd. O iki hadisede, stanbul hadisesiyle tokat yediler. Bu defa niyetlerinde bana ilimek cezas olarak bu tokat geldi. naallah o niyetten onlar vazgeirdi ve korkutup susturdu...(144)" Bu acib yangn hadisesi dolaysyla, Merhum Muallim Hasan Feyzi Efendi'nin kaleme ald u edibne acib tasviri ayan- temaa olduundan buraya dercetmeyi mnasib grdk:

"Risale-i Nur her atei, her yangn sndrr.. nsanlardaki israf ateini iktisad Risalesi'nin nuruyla, Ve ateler ve alevler iinde kvranan zavall hastalarn hastalk ateini, hastalar Risalesi'nin nurlarndan akan, yirmibe deval emesinden fkran ab- hayat ve ifa suyu ile, Kalbi ve kafay ve btn aza ve asab saran ve sarsan vehim ve hayal vesvese ve tasa, korku ve merak yangnnn dehetli ateini, vesvese Risalesi'nin nuru ve feyzi ile, Riya ve sm'a, kibir ve gurur hastalklarnn hummal ateini hls Risalesi'nin imdad ve inayetiyle, Benlik ve varlk, zorbalk ve kstahlk kal'asnn hedmi ise, "Ene" adl yani Otuzuncu Sz ve Altnc Sz'n irad ile kabil olur. Tabiatn madde ve dareler ukurundan kamyan kr ve sersem ve serser kimseleri de, Risale-i Nur'un Tbiat, zerre ve maddeler adl Risalelerinin ve kuvvetli uzun ve mevzun, nurlu ve uurlu elleri karabilir. htiyarlarn lm korkusunun ateini, evham, ve aclarn gidermeye ise, bu namdaki Risalenin teselli ve imdad, ma'cun ve tiryak,feyiz ve nuru kfi geldii gibi.. Berzah ve merzahn elemnk ve sznk atei ve azabna kar da, 'caz- Kur'an ve Mu'cizat- Ahmediye ve man- Ahiret adl mbarek ab- hayat dolu risaleler birer havuz gibidirler. Yeryzndeki btn irkin ateini Ayet-el Kbra, Asa-y Musa adl mbarek eser-i azimin nur-u azimi sndrmeye kfi geldii gibi.. Bugn dnya ufuklarn saran ve imdi de slm dnyasn tehdide balyan o kara dumanl kzl aleve kar, bu nurun iip kabarmakta olduunu gryor ve o mthi kzllarn gitmesini ve yangnn sndreceine candan inanyorz. (144)Yeni yaz Emirda-1 S: 106 Hasl: Risale-i Nur'un mtalas ve feyz-i manevi-i daimsi: nefs-i emmarenin ateini sndrmeye, azgn ve azl sfatlar ldrmeye, yrtc ve yaralayc zhir ve btn askerleri tepelemeye yetiir. Zaten Risalet-n Nur bu fitne ve bu fesad ve bu yangnlar sndrmeye me' murdur ve bunun iin domu ve gelmitir diyoruz. Erenler ve evliyalar, ahidler ve ftihler yata olan bu mbarek vatanda yetien bu mbarek ve meymenetli, eci' ve asil milletin... iaretiyle indallah ne kadar mergub ve Mahbub ve cengaver olduklarna yine bel balyoruz. Risale-i Nur'a sahib olanlarda, hrs ve hiddet zevale yz tutar. Zulmet ve ehvet erir. Cehalet ve ekavet atei sner. Tabiat uykusu azalr. Gaflet uykusu kalkar.Kara ve irkin, bozuk ve uyuuk kanlar dzelir. Nefis ve kalb iler. Kan borular birer mecray-i nur olur. Hubb- dnya ve meyl-i masiva kalmaz. Ene ve ente gider, yetmi bin diye sylenen perdeler kalkmaya ve varlk da delinmeye balar den sesler gelir. Vuslat yolu alr.. Misk amber salr.. Yzler srlr ile memur ve nianyla me'cur olur. HULSADIR: Risale-i Nur kendisinin bir levha-i Ya Hafz! Bir safha-i Maallah!

Bir nsha-i Barekallah! Bir klade-i mm-s sbyan.. Yangna bir tulumba-i Nur, Dertliye bir reete-i hikmet.. Bakana bir ayine-i ibret.. Mslmanlara bir mhr- nbvvet, Mcrime bir vesika-i necat.. Yolsuza bir rah- hidayet.. Bkeslere bir sigorta- siyanet.. Antikacya bir kenz-i sermediyet.. Evsize bir kane-i ebediyet, Mnkire bir sille-i nedamet, Kfire bir sehpay- adalet Arife bir sahba-i kudsiyet(145) Aka bir saray- vuslat!.. (145) Sehpa; ayakl krs olup, daraac demektir. Sahba ise, kzl ak arab demektir. A.B. 1462 Denizli ve havalisindeki btn Nur akirtleri namna Hasan Feyzi (R.H) Medreset-z Zehra erknlar namna bizde itirak ederiz. Hilmi, Terzi Mehmed, Halil, brahim, Mehmed, Nuri, Osman, Hsrev, Said, Rt, Re'fet.(46)" KNCS: lmden kurtulan adam ve hadisesi. Emirda'nda kaymakamn ve baz C.H.P'lilerin aldattklar bedbaht bir adam,(*) verilen talimatlarla, orada burada stad'n aleyhinde len ve etimli szler sarfetmeye balar.. Bu adama ne kadar sulh ve akl yolu gsterilmise de, o bildiinde devam etmi.. Merhum Ceylan alkan, bu herifin yaptklarna dayanamayp, bir gn kendi manevi babas ve aziz misafirleri ve din rehberleri olan stad'na bedbahta saldrlarda bulunan bu adamn haddini bildirmeye kendi kendine karar verir. Bir arkadandan bir tabanca emanet bulur ve tenha bir yerde bu adam yakalamak iin frsat kollamaya balar. Nihayet bir gn akam namazndan sonra, dar bir sokakta bunu yalnz bulur. Evvel kck boyu ile bu adamla bir ka dakika

yumruklamaya giriirse de; adam ona nisbeten hem yal, hem cssece ok iri olduundan, yumrukla ba edemiyeceini anlaynca, tabancay eker ve yzne- yzne skmaya balar. Drt be mermi adamn yzne isabet eder. Tabi adam orada yklr, kalr. bu raddeye gelince, Ceylan alkan adam orada brakarak doruca babasna koar ve durumu anlatr. Merhum Mehmed alkan da (Ceylan'n babas) neye uradn arr kalr. O esnada hemen gidip, durumu stad'a bildirmek aklna gelir. Gider, oda ma'nev babasna durumu olduu gibi anlatmak isterken, henz anlatmadan, stad eliyle iaret ederek "merak etmeyin ben hadiseye el koydum. (Dier bir rivayette"Ben hadiseyi kapattm"dr.) Sknetinizi muhafaza edin, hi tel etmeyin... der. Sonra, yaralanan bu adam karakola, oradan da hastahaneye gtrlr. Resm adamlar ve akrabalar ne kadar urarlarsa da, kendisini kimin vurduunu sylemez. Yani syliyemez ve sylettirilmez. Hadisenin tafsiltn merhum Ceylan'n babas rahmetli Mehmed alkan amcadan bizzat dinlemitim. Vak'ay Hazret-i stad da talebelerine bir mektubla yle bildirmitir: (146)Emirda-1-Zbeyr-2 S: 47 (*) Bu adamn ismi,Emirdada "Martounolu Muzaffer Baaran" olarak mehurdur.(Bkz.Son ahitler4. Sh.61) 1463 Aziz Sddk kardelerim! Evvela: Leyal-i erenizi tebrik ile beraber, size Nur'un iki kerametini bevan ediyoruz, yleki: Bu sralarda ok cihetlerde, hususan makine ile nurlarn inkiaft gizli dman zndklar artt. Cz' fakat elim bir tarzda bir pln ile ok evhama ve iftiralara medar olabilir bir hadiseyi, biare, muhakemesiz adamn vastasyla yaptrdlar ki; Burada nurun en mhim vazifesini yapan en ehemmiyetli bir kirdinin tam hanesinin yannda drt glle ile o biare adam yaralanyor. Doktor, yzde yz lecektir diyor.O mecruhun tarafnda da'va edecek resmi, gayr-i resmi ok adamlar varken; Ve, yzde doksan o ehemmiyetli kirde isnad etmek ve o vesile ile hanesindeki btn Nur Risalelerini ve mektuplarn taharri bahanesiyle elde etmek, yzde doksan ihtimal varken; ve o vasta ile beni ve Nurcular alkadar etmek ve o masum kirdi de cib iftiralarla lekedar etmek esbablar hazr olduu halde ; srryla inayet-i ilhiye imdada yetiti. O adam, tam yznden drt glle ile yakndan vurulduu halde, lmedi... Ve harika bir surette hibir hid bulunmad. Hibir emare de bulunmad. Vurulan adam, ne mahkemeye, ne babasna, ne kardelerine kimin vurduunu israr ettikleri halde sylemedi, yani sylettirilmedi. Eer sylese idi, habbeyi kubbe yapan mnafklar, acib iftira edeceklerdi. Cenab- Hak hsan ve keremiyle nurlar ve nurcular himaye edip, o hadise ve o bombann patlamas bize zarar vermedi. Kat' kanaatmz gelmi ki; bu bir keramet-i nuriyedir. Hem o adam, nurlarn bir parasn okuduu cihetle, onun kerametiyle hayatn kurtard gibi; ondan ald cz' bir ders-i hakikat hissiyle o elim vaziyetinde ve inat tabiatnda, yine Nurlara zarar gelmemek iin susturuldu. Ne mahkemeye, ne akrabasna sylettirilmedi. Fakat benim yanma bir defa geldii ve istikamete sz verdii halde, yanl hareket ettii iin tokat yedi. Hatta ittihama ma'ruz olabilir kirdin de, kemal-i sadakat ve ihls iinde, baz lakaydlklar yznden bir efkat tokadn yediini anladm... (147)"

Hazret-i stad'n: kk iken yanna alp terbiye ettii ve manev evld olarak babas tarafndan stad'a verilen ve teslim edilen merhum Ceylan alkan'n bahsi olmas mnasebetiyle; onunla ilgili bir iki hadiseyi ve Hazret-i stad'n ona hitaben yaz ile ettii husus baz nasihatlarn burada bir hatra olarak kaydetmek istiyoruz: (147)Elyazma Emirda-1 asl S: 469 1464 Merhum Ceylan'n babas olan Mehmed alkan amcadan bizzat dinlediim hikyesini kaydediyoruz: "Ceylan orta okulu bitirdikten sonra, onu bir liseye veya baka yksek bir okula gndermek istiyordum. Orta okuldan diplomasn aldktan sonra alp stad'a gittim ve Ceylan' hangi okula gndereyim diye sordum. stad Hazretleri: "Hi bir okula gndermiyeceksin. Onu ben okutacam, bana teslim et!" dedi. Ben de, biri iki etmeden, hemen bir somya ve bir kat yatak, elbise vesairesini alp beraber stad'a gtrp teslim ettim. stad Ceylan'n somyasn evinin ikinci odasna yerletirdi ve artk Ceylan orada kalmaya balad." -stad'n kap anahtarn Ceylan'a vermeleri Hadise kuvvetli bir tahmine gre 1945 yl ierisinde olmutur. Merhum Ceylan btn aile ferdleriyle birlikte, stad Hazretleriyle yakn bir alkadarlk iinde ve her gn yanna gidip gelmektedir. O sra, kendisi bir ocuktur diye stad'a hizmet iin, kap anahtar kaymakamn emriyle Ceylan'a teslim edilir. Bu hadise zerine Hazret-i stad Ceylan'a hitaben u gelecek satrlar bizzat kendi el yazs ile kaleme alr: "Bismihi Sbhanehu Ceylan! sen bahtiyardn ki; Bu acib zamanda Risale-i Nur'un ehemmiyetli bir hizmeti ve onun ma'nevi hazinesinin bir anahtarn elde ettin. Benim de anahtarm aldn.. Ve kk bir Abdurrahman ve kck bir Hsrev namn aldn. Bu kuds ve ehemmiyetli vazifeye lyk olacan gayet kuvvetli bir sadakat ve metanet ve ihtiyat ile isbat edersin. Geri ocuksun... Fakat sende kuvvetli bir sadakat hisettiimizden, klm bir kuvvetli ihtiyar nazaryla bakyorum. Sen de dikkat et! ocukluk hevesatna ve aldanmalarna kaplma! On adamn imdiki benim hizmetimde vazifeleri mecburiyetle sana yklenmi. Az bir yanln byk bir zarar verir. Bunu kat'iyyen bil ki: Senin hizmet ettiin hakikatn, sana verecei hem dnyada, hem ahirette kr ve menfate mukabil, dnyada hi birey gelemez. Belki bir elmas hazinesini, ie gibi abuk krlacak fn Dnya menfaatleriyle elinden karma!.. ocukluk kulayla cinn, ins eytanlarn vesveselerine kaplma!... Said-i Nursi(148)" (148)Daktilo yaz Emirda Mektuplar S: 30

1465 Hazret-i stad'n merhum Ceylan hakknda ifade ettii. zam sadakat numunesinin fiil bir tezhr olarak, u gelecek hatray bizzat merhum Zbeyr Gndzalp'tan duymutum: "Merhum Ceylan, stad'n hizmetinde bulunduu sralarda bir gn kaymakam, jandarma komutan yzba vesaire stad'n menziline karak, hem taharri, hem ihanet niyetiyle gelmiler. Merhum Ceylan, aynen Ankara'da merhum Abdurrahman'n yapt gibi, bunlarn arka tarafnda durarak, stad'n gzlerine bakyor, bir eli de hanerinin stnde... stad'n gzlerinden bir iaret bekliyor ve bunlarn herhangi bir fiil tecavzleri olursa, hazr duruyormu. stad ise, yle madd mukabele edecek hallerden ok uzak olduu iin, herhangi bir iaret vermesi mmkin deildir..." -stad'n merhum Ceylan'a kendi el yasyla ikinci bir nasihat Bu kaydedeceimiz yazy stad Hazretleri Eyll 1946 balarnda, Zlfikr'n makineyle teksir edildii sralar yazmtr: "Ceylan! Zaman naziktir. Nurlarn faaliyeti vaktinde ok dikkat lzmdr. Nurun ve bizim ve Nurcularn selmeti ve mnafklarn errinden kurtulmas iin sen bu maddeyi bil: Birincisi: ktisada tam riayet etmek lzmdr... Ta validen ve baban senden gcenip, hizmet-i Nuriyeye zarar gelmesin. Dkkanclk eden, mertlik edemez, on paraya dikkat eder. Mal senin deil, ikram etsen caiz deil. kincisi: imdilik nazar- dikkati kendine celbetmeye ve gsteri yapmaa alma! Senin elindeki Nur emanetlerine zarar gelmesin... hevesatn, faydasz elencelerini brak... Hizmet-i Nuriye'nin, sana verdii zevkler yeter. ncs: Bizi grmek iin buraya gelenlerden herkese alma! lzumsuz onlara esrarmz bildirme... nki ilerinde ya sfdil veya kurnaz veya aptal bulunabilir, ifa eder. Habbeyi kubbe yapar. Ondan mnafklar ve ca'suslar istifade eder. Hususan bu kasabada daha ok dikkat ve ihtiyat lzmdr.(149)" (149)Hususi dosya Sra No: 5 1466 Merhum Ceylan alkann ihlas Ceylan alkan -malum- Austos 1963'te stanbuldu bir trafik kazasnda ehid oldu. Hz. stadn onun hakknda kendi el yazsyla yazm olduu u yazs ki byledir: Ceylan benim vekilimdir. Nura ait ileri benim hesabma yapar. Said-i Nursi te merhum ceylan alkan stadn u yazsn babas dahil hi kimseye gstermemitir. Ta ki stanbulda ehit olduu gn, nfus czdannn arasnda bulunmu... 1467 1468 -NC HADSE: Kk ocuklarn stad'a kar acib alkalar:

1946 -1947'lerde Emirda'nda kk masum ocuklarn Hazret-i stad'a kar grlmedik bir tarzda alkadar olup, koup gelip, stad'n ellerine sarlmalar pek garip ve ma'nidar ve irindir. Bu hadise 1949 yllarndan sonra daha da umumileerek; Emirda, Bolvadin ve evrelerinde sk sk grlm ve ayn- ibret ve temaa tatl bir vaziyet almtr. Bu irin manzaray grenler, hayretle durup seyretmilerdir. Bu hadisenin hidleri o civarda pek ok kimselerdir. Biz sadece 1946 -1947'lerde cereyan etmi, ocuklarn masumane alkalar hakknda Hazret-i stad'n talebelerine verdii u malumat kaydedelim: "Hamisen: Bir miktardr, hi grmediim bir tarzda pek iddetli bir alka ile; oktan grmedikleri peder ve validelerine hararetli bir itiyak ile ellerine sarlmalar gibi, iki yandan on yana kadar masum ocuklar, faytonla gezdiim vakit beni grnce, aynen yle uzaktan koup, benim ellerime sarlmalarnn ne hikmeti var? diye hayret ediyordum. Birden ihtar edildi ki: Bu kck masumlar taifesinin, bir hiss-i kablel vuku'ile; ilerde Risale-i Nur'la saadet bulacaklarn ve tehlike-i maneviyeden kurtulacaklarn, belki iinde oklar kird olacaklarn.. Ve burann madd-manev havasyla imtiza edemediim iin menfilere verilen serbestiyet mnasebetiyle, buradan gitmemekliim iin lkayd olan byklerin bedeline: "Bizler Nur dairesindeyiz, bizi brakma, gitme!.. gibi bir mana hissettim...(150)" DRDNC HADSE:- Kular ve hayvanat aleminin Risale-i Nur ve stad'la mnaaebettarane olan alkalar: Yukarda kaydedilmi hadise gibi, bu hayvanat hadisesi phesiz bir ekilde grlm ve mahede edilmitir. Evet, kularn, kumrularn, serelerin, hdhdlerin, hatta fare ve ekirgelerin pek ok hadise ve vukut ile Risale-i Nurlarla ve mellifi ile alkadarlklar grlmtr. Bunlarn bir ok hadiseleri de yaz ile kaydedilip tesbit edilmitir. Bunlardan birisini, ikisini tesadfe vermek belki mmkin... Amma on, yirmi, otuz vak'a olursa; artk tesadf ihtimalini kat'iyetle reddeder. Kular ve hayvantn alkalar, stad Bedizzaman'n hayatnn her devresinde ok grlm ve baz hadiseleri ibret iin Risalelerde kaydedilmitir. Ancak stad'n u ilk Emirda hayatnda grlen hadiseler hem oktur, hem gayet acib ve gariptir. Bilhassa stad'n ahsyla mnasabettar grlen hadiseler daha ok hayret-bahtr. (150)Emirda-1-Zbeyr-2 S: 201 1469 Hazret-i stad'n ve baz Nur talebelerinin tesbit ettikleri ve ksmen lahika mektuplarnda kaydettikleri hayvant misallerinin tamamn detaylaryla ve o hadiselere ait yazlm geni, yazlaryla burada dercetmek ok uzun olacaktr. yle ise, sadece hadiselerin zn ve lahikalardaki sahife numaralarn kaydederek; stad Hazretlerinin mevzu ile alkal suallicevabl bir yazsyla, onun ahsyla alkadar bir iki hadiseyi yazmakla iktifa etmek istiyoruz. Hayvanatn bu alkadarlklarn, gzel, edeb bir tasvir iinde bir yazsnda derceden Merhum Hasan Feyzi Efendi'nin yazsnn o blmn buraya bir mukaddime olarak kaydetmek uygun grld: "...Ruy-i zeminin insan ile beraber, btn zihayat mahlukat dahi seni kabule hazrlanyorlar. ekirgeler, Ar, Sere kuu ve bcek gibi bir ksm hayvanatn dahi, senin bu szlerin ve Nur'un

okunurken, pervne gibi etrafnda dolap, sana olan incizablarn ve Nur'undan ve szlerinden ferahnk ve zevkyb olduklarn; balarn balarmza arpmakla gya bize anlatmak istemeleri ne kadar gariptir. Ezcmle Sava'da iki ekirge ve Emirda'nda iki gvercin ve iki ku bu kerameti gsterdiler...(151)" HADSE NEVLER: Hadise nevilerine gemeden nce; bir ok Emirdal ahitlerin ihbarlaryla ve ayrca daha evvelki hayatlarnda Molla Hamid gibi zatlarn ahadetiyle: Hz. stadn evindeki kediler, oradaki farelere katiyyen ilimedikleri ve dokunmadklar hadi sesidir. (Bkz.Son ahit-4, Sh.264) 1- Emirda'nda bir gn ve gece iinde bir sere kuu, bir kudds kuunun gelip stad'n odasnda kalmalar... Ve biri, bir anda kaybolup, tekisinin onun yerine gelmesi... Emirda-1 S: 46 2- Yine Emirda'nda Hazret-i stadn yannda Nurun hizmetiyle ilgili bir mektup yazlrken, iki gvercinin gelip, ayr ayr garip alkadarlklar grlmesi... Emirda-1 Sahife: 67 3- Isparta'nn Sav kynde stad'n bir mektubu okunurken, iki ekirge, garip bir tarzda gelip mektubun stne konmalarn ve sonuna kadar dinlemelerini yazan Sav'l Marangoz Ahmed'in ahadeti... Emirda-1 Sahife: 67 (150)Emirda-1-Zbeyr-2 S: 201 (151)Elyama Emirda-1 asl S: 118 4- Yine Emirda'nda stad'n kendi ifadesiyle bir gvercinin gelip mjde verir gibi alkas... Emirda-1 Sahife: 71 5- Savl kr Efe'nin mektubunda yazd hadise... Emirda-1 Sahife: 95 6- Yine Hazret-i stad'n kendi ifadesiyle, bir beraet gecesi gndznde, Asa-y Musa'y tashih ederken, bir gvercinin stad'n odasna girip, garip ekilde rkmeden kalmas... Emirda-1 S:167 7- Yine stad'n mahede ve ifadesiyle, hdhd kuunun mjdekrne acib alkas... Emirda-1 Sahife:174. 8- Savl Mustafa Yldz'n, hdhd kuu ile alkadar garip bir mahedesi... Emirda-1 Sahife: 186. 9- Yine stad'n ifadesiyle bir sere kuunun verdii mjde iareti ve alkadarl... Emirda2 S: 104 10- Yine stad'n ifadesiyle, Isparta'dan gelen bir mektubun tashihi esnasnda, bir gvercinin gelip garip ekilde alkadarlk gstermesi... El yazma Emirda-1 S: 74 11- Hsrev ve Thir aabeyin birlikte mahede ettikleri bir blbln acib alkadarlk hadisesi... Elyazma Emirda-1 Sahife: 132 12- Milasl Halil brahim'in bir kudds kuu ile ilgili mahede ettii garip alkadarl... Osmanlca Emirda-1 asl sahife 137

13- Savl Marangoz Ahmed'in bir blbl kuu ile alkadar, mahede ettii garip durum... Elyazma Emirda-1 asl sahife:148. 14- nebolulu Nur talebelerinin mektuplarnda yazdklar acib iki ku hadisesi... Elyazma Emirda-1 Sahife: 263 15- Sikke-i Gayb'nin Sav kynde mumlu kda yazlmaya baland gnlerde, -drt hdhdn garip ekilde alkadarlk gstermeleri hadisesi... Elyazma byk boy Emirda-1 Sahife:161. 16- nebolulu brahim Fakazl'nn refikas ahide Hanmn bir blbl kuundan "Said.. Said... Said" lafzn iitmesi hadisesi...Elyazma byk boy Emirda-1 Sahife: 247 17- nebolu'nun Cenuriye kynden Sadullah Efendi ile refikas geceleyin Nurlar yazarken, bir kuun gelip yanlarnda sabaha kadar durmas..Elyazma byk boy Emirda-1 Sahife: 248. 18- Hazret-i stad'n, sere kuuna benzer bir kuu, garip bir tarzda yatann altnda grmesi... Emirda-2 Sahife: 8 19- Sungur Aabeyden bir rivayettir: "Emirda'nda 1950 senesi balannda Ankara'ya Diyanet Riyaseti'ne ve Reis Ahmed Hamdi Aksekili'ye iki takm Risale-i Nur gnderilecei zaman ve o gnlerde stad'mzn odasnda aniden peyda olan kuun, aniden kaybolmas ve o mnasebetle Safronbolu ve Eflani havalisi Nur akirdlerine yazlan mektublar vs. Bu hadiselerin ahidi bu fakir Sungur'dur." te lahikalarda kaydedilmi hayvant alkadarlklarnn hadiselerinden tesbit ettiimiz bu kadar... imdi de bir iki hadisenin tefsilatn Hazret-i stad'n bizzat kaleminden dinledikten sonra, mevzu' etrafnda istifhaml ekilde sorulan bir sual ve cevab da derc edeceiz: Aziz Sddk kardelerim! Kat'iyyen ek ve phemiz kalmad ki; Bu hizmetimizin neticesi olan Risale-i Nur'un serbestiyetini, deil yalnz biz, Anadolu ve lem-i slm alklyor, takdir ediyor.. belki kinat memnun olup, Cevvi sema ve fezay-i lem alklyor ki; drt ayda yamura iddet-i ihtiya varken gelmedi... Ve Denizli'de mahkemenin bilfiil teslimine karar vermesi, yine Leyle-i Mira'ta aynen Risale-i nurun Rahmet olduuna iareten leyle'i Ragaib'e tevafuk ederek, kesretli melek-i ra'dn alklamasyla.. Ve rahmetin Emirda'nda gelmesi, o teslim kararna tevafuk etmesi.. Ve bir hafta sonra, -demek Denizli'de vekillerin eliyle alnmas hengmlarnda- yine aynen Leyle-i Mi'rac'a ve Leyle-i Ragaib'e tevafuk ederek aynen onlar gibi, cuma gecesinde kesretli rahmet ve yamurun bu memlekette gelmesi; o tevafuklaryla kat' kanaat'verdi ki; Risale-i Nur'un msaderesine ve hapsine drt zelzelenin tavafuku, kre-i arzca bir i'tiraz olduu gibi; bu Emirda memleketinde drt ay zarfnda yalnz cuma gecesinde -biri leyle-i Ragaib, biri Leyle-i Mi'rac, biri de aban- Muazzamn birinci cuma gecesinde- rahmetin kesretli gelmesi ve Risale-i Nur'un da serbestiyetinin devresine tam tamna tevafuk etmesi; Kre-i havaiyyenin bir tebriki, bir mjdesidir... Ve Risale-i Nurun da manev bir rahmet ve yamur olduuna kuvvetli bir iarettir... Ve en Itif bir emare udur ki; Dn, birden bire bir sere kuu pencereye geldi, vurdu. Biz uurmak iin iaret ettik, gitmedi. Mecbur oldum, Ceylan'a dedim: "Pencereyi a! O, ne diyecek?" girdi, durdu, ta bu sabaha kadar... Sonra oday ona braktk, yatak odama geldim. Bu sabah ktm, kapy atm, yarm dakikada dndm, baktm; "Kuddus, Kuddus" zikrini yapan bir ku odamda grdm. Glerek dedim: "Bu misafir ne iin geldi?"

Tam bir saat bana bakt, umad, rkmedi. Ben de okuyordum, ekmek braktm yemedi. Yine kapy atm, ktm, yarm dakikada geldim; O misafir kayboldu. Sonra bana hizmet eden ocuk geldi, dedi ki: "Ben gece grdm ki, Hafz Ali'nin kardei yanmza gelmi..." Ben de dedim: Hafz Ali ve Hsrev gibi bir kardeimiz buraya gelecek, ayn gnde iki saaat sonra, ocuk geldi, dedi: Hafz Mustafa geldi... Hem Risale-i Nur'un serbestiyetinin mijdesinin, hem mahkemedeki kitaplarmda ksmen getirdi.. Hem sere kuunun ve senin, hem kuddus kuunun tabirini ispat etti, -Ki tesadf olmadn ispat etti. Acaba emsalsiz bir tarzda, hem sere kuu acib bir surette, hem kuddus kuu garip bir surette gelip bakmas.. Sonra kaybolmas.. ve masum ocuun r'yas tam tamna kmas; Risale-i Nurun Hafz Ali gibi bir zatn eliyle buraya gelmesinin ayn zamanna tevafuku, hi tesadf olabilir mi?. Hi ihtimal var m ki, bir bearet-i gaybiye olmasn?.. Evet bu mesele kk bir mesele deil!.. Kinat ve hayvant ile alkadardr. Ben Risale-i Nur'un bir kirdi olmak itibariyle, kendi hisseme den miktar ve neticeyi, binler altn lira kadar kazancm var kanat ediyorum. Baka yzbinler Risale-i Nur kirtleri ve takviye-i imana muhta ehl-i imann istifadeleri buna kyas edilsin. Evet, dinin, eriatn ve Kur'an'n yzden ziyade tlsmlarn muammalarn hall ve kefeden.. ve en muannid dinsizleri susturup ilzam eden.. Ve mi'rac ve har- cisman gibi srf akldan ok uzak zannedilen Kur'an hakikatlarn en mtemerrid ve en muannid feylosoflara ve zndklara kar gne gibi ispat eden ve onlarn bir ksmn imana getiren Risale-i Nur eczalar, elbette kre-i arz ve kre-i havaiyeyi kendi ile alkadar eder ve bu asr ve istikbali kendi ile megul edecek bir Hakikat- Kur'aniyedir.. Ve ehl-i iman elinde bir elmas klntr...(152)" Mevzuun etrafndaki istifhamlar halleden stad'n sualli ve cevabl bir izah: "Sual: Sen bir mektubunda irane bir ltifeyi, yani kularn; mektuplarn okumak ve yazmak zamannda, yannza ve kirdlerin yanna gelmelerini, o ltifeyi cidd bir tarzda kardalarna yazdn. Halbuki o kular, hal- lemi ve Risale-i Nur'un hadisata kar faydasn bilecek mahiyetten uzaktrlar?.. Elcevab: Emir ve izn-i lh ve havl ve kuvvet-i Rabbaniye ile, umum hayvanatn melikeden birer oban, birer nzr olduu gibi; ku taifesinin de bir oban var.. Onlar bilmese de, emr-i ilh ile ve ilham- Rabban ile obanlar onlar sevkeder. O sevk-i ftr kulara gelen ilhama dayanr, kular ilhama mazhardrlar ki; ya bir gnlk bir Ar yavrusu, havada bir gn mesafede gider; o ilham- ftr ile, o sevk-i Rabban ile yolunu armadan dnp, gelip yuvasna girer. (152)Yeni yaz Emirda-1 S: 46 1473 Evet nasl ki kre-i arz, Risale-i Nur kirtlerine gelen zulme itiraz etti.. Ve cevv-i hava yamursuzlukla ve soukla Risale-i Nur'a gelen tazyikat ve msadereyi tenkid etti.. Ve bulut, serbestiyetini yamurla alklad.(153) Elbette ku nev'i de alkadar olabilir.

Evet, insann bir ksm sun' kularnn bir bomba yumurtas ile bir ky harap edip, bin adam mahveden cinayetine ve cehennem zakkum yumurtalar tayan o insan kularn tahripi ksmn, hem kre-i arza, hem nev-i beere mtebidane merhametsiz tahribatna kar bu hayvan kular; te'sirli bir surette istikbali tenvir eden Risale-i Nur'u elbette tebrik edip alklar diye suretindeki hadise, geri ok tatl bir ltifedir.. Fakat ok ince bir hakikat dahi iinde var...(154) MTEFERRK VE ETL HADSELER 1-HVE NKTESNN HATIRLATTIRDIKLARI: Bilindii gibi, stad Bedizzaman Hazretleri ilk Emirda hayatnn tahminen son senesinde.. Ve daha sonralar Afyon hapsinde ve sonrasnda; Hava ve Nur unsurunun tevhid ve vahdet-i Rabbaniye ve emir ve irade-i ilahiyeye gyet aikr bir tarzda dellet ve iaretlerini gstermeleri cihetinde bu iki unsurun hakikatlaryla megul olmaya balamtr. Arabice 1364 (Miladi 1945) ylna girildiinde, Nur'un te'lif zamannn sonu eklinde kabul edilmise de, fakat Rumiye gre 1364'n karl Mildi 1948 olduu iin, te'lif devresi Afyon hapsinde "El Hccet-z Zehra" Risalesinin te'lifiyle son bularak hitama erdii anlald. Fakat Nur'un baz mes'elelerinin tetimme ve haiyelerinin devam 1953'lere kadar devam etti. Ancak hicr senenin 1364'nde bir cihette tamamland kabul edilen te'lif devresi, bu tarihten sonra baka ekil ald. Hava ve nur unsuruna ait pek ltif, ok irin iman hakikatlarnn tezahryle kendini gsterdi. Bu pek tatl ve ok irin, cennet gibi gzel hakaikin zuhuru ve Hava ve Nur unsurunun inkiafndan fehmettiimiz bir kanaatmz burada kaydetmek isteriz ki; Arabi 1341'de balayp, yine Arabi 1364'de tamamlanan Nurlar'n te'lifinin bundan sonraki devrede; zerinde delil ve brhan getirilen ey; o seneye kadar daha ok toprak ve su unsuru zerinde ve madd ve (153)Hazret-i stad'n burada iaret ettii hususlarn cz'iyatnn her birisi bir ok defalar tekerr etmesi ve mhim hadiselere tevafuk etmesine dair belgelerin kaydlar yaplm ve ispatlanmtr. Bu hadiselerin vukuatlarla ehadetleri ayrca Denizli hapsi mektuplarnda ve dier lahikalarda ayn meseleye dair iaretler kaydedilmitir. A.B. (154)Yeni yaz Emirda-1 S: 90 1474 cisman mevcudatta tecell eden Allah'n sfat ve esmasnn tecelliyatndan bahseden hakikatlar olup, ekseriyetle bu iki unsurdan misaller getirilerek te'lif edilmiken; Bu tarihten sonraki drt be senelik zamanda ise, Hava ve Nur unsurlar sahifelerinin mtalalar iin deta yepyeni bir devre ve perde alm gibi oluyordu. Bu hiss ve ahs kanaatma bylece iaret ettikten sonra; Hazret-i stad'n Afyon hapsinde mazhar olduu yeni ve baka hal ve tecellnin kendisinde zuhr etmesiyle, bir nc Said olarak kendini bilmesi ve gstermesi tarznda sahne-endaz olmutur. Evet, Hazret-i Bedizzaman'n esrarengiz olan hayatnda byle byk ve kll merhale ve inklblar oktur. Tahsil devresinden tedris devresine.. Tedristen te'lif merhalesine.. ve nihayet 1899'da btn ulm-u liye ve aliyeden uzanp, Kur'an'n hakikatlar mahzeni ve nurlar merkezine atlamasna.. ve 1921'lerde daha baka ve daha cib kll ve nuran bir inklb merhalesi olan "Yeni Said" merhalesine gemesine bakan ve gsteren gerek ve kll inklb ve merhaleler hak olduu gibi; u bahsetmek

istediimiz ve fakat tefhim ve izahna muktedir olamadmz bir baka ve ok yce ve nuran bir merhale olan Hava ve Nur unsurlar sahifelerinde; Sebeplerin tesinde cereyan eden tecelliyatn ma'kesleri ve buna bakan, aikr mevcudiyet-i ilhiyyenin tezahr hakikatlar lemine girmesi de hak ve gerektir denilebilir. Nitekim bu devrede, Hve Nktesi adyla kaleme ald byk ve geni ve yeni bir merhalenin kapsyla girdii letif ve nuraniyyt leminin bahettii feyiz ve nurlarla te'lifini yapt Risaleler ve tetimmelerden "Hve Nktesi, Elhccet-z Zehra'nn bir ksm ve Nur Aleminin Bir Anahtar" gibi Risale paralar, hep bu Nur ve Hava unsurunun vazifelerinden ve onlarda tecelli eden hikmet ve esrardan bahsederler. Bununla beraber bu mesele havsala ve idrkimizin dnda olmasndan, bu kadarckla iktifa etmeye mecburuz. Bu bahis mnasebetiyle ad geen muazzam hakikatlar hazinesi olan "Hve Nktesi"ni burada kaydetmeyi uygun bulduk: 1475 HVE NKTES ok aziz ve sddk kardelerim! Kardelerim, deki hve lfznda, yalnz maddi cihette bir seyahat- hayaliye-i fikriyede hava sahifesinin mtalsyla, an bir surette grnen bir zarif nkte-i tevhidde: Meslek-i imaniyenin hadsiz derece kolay ve vcb derecesinde shuletli bulunmasn.. Ve irk ve dalaletin mesleinde hadsiz derecede mkiltl, mmteni', binler muhal bulunduunu mahede ettim. Gayet ksa bir iaretle o geni ve uzun nkteyi beyan edeceim. Evet naslki, bir avu toprak, yzer ieklere nbetle sakslk eden kabnda; Eer tabiata, esbaba havale edilse lzm gelir ki; ya o kapta, kk mikyasta yzer belki iekler adedince manev makineler, fabrikalar bulunsun.. Ve yahut o parack topraktaki her bir zerre, btn o ayr ayr icekler muhtelif hsiyetleriyle ve hayattar cihazatyla yapmalarn bilsin.. Adeta bir ilh gibi hadsiz ilmi ve nihayetsiz iktidar bulunsun. Aynen yle de: rade-i ilhiyyenin bir ar olan havann, rzgrn her bir paras ve bir nefes ve trnak kadar olan"Hve" lafzndaki havada, kck mikyasta btn dnyada mevcud telefonlarn, telgraflarn, radyolarn ve hadsiz ve muhtelif konumalarn merkezleri, santrallar, hize ve nakileleri bulunsun ve o hadsiz ileri beraber ve bir anda yapabilsin.. Ve yahut o hvedeki havann, belki unsuru havann her bir parasnn her bir zerresi, btn telefoncular ve ayr ayr umum telgrafclar ve radyo ile konuanlar kadar manev ahsiyetleri ve kabiliyetleri bulunsun.. Ve onlarn umum dillerini bilsin.. Ve ayn zamanda baka zerrelere de bildirsin, neretsin. nki bilfiil o vaziyet ksmen grnyor ve havann btn eczasnda o kabiliyet var. te, ehl-i kfrn ve tabiiyyn ve maddiynlarn mesleklerinde, deil bir muhal, belki zerreler adedince muhaller ve imtina'lar ve mkiltlar aikre grnyor. Eer Sni-i Zlcell'a verilse; hava btn zerratyla onun emirber neferi olur. Bir tek zerrenin muntazam bir tek vazifesi kadar kolayca hadsiz kll vazifelerini Halknn izniyle ve kuvvetiyle ve o

Halk'a intisab ve istinad ile ve Sanii'nin cilve-i kudretiyle, bir anda imek sr'atinde ve hve telffuzu ve havann temevvc shuletinde yaplr. Yani, kalem-i 1476 kudretin hadsiz ve harika ve muntazam yazlarna bir sahife olur.. Ve zerreleri o kalemin ular.. Ve zerrelerin vazifeleri dahi kalem-i kaderin noktalar bulunur. Bir tek zerrenin hareketi derecesinde kolay olur. te ben deki hareket-i fikriye ile seyahatimde hava lemini temaa ve o unsurun sahifesini mtala ederken, bu mcmel hakikat tam vzh ve mufassal, aynelyakin mahede ettim.. Ve "Hve"nin lfznda ve havasnda byle parlak bir brhan ve bir lema-i vhidiyet bulunduu gibi; manasnda ve iaretinde gayet nuran bir cilve-i ehadiyyet ve ok kuvvetli bir hccet-i tevhid ve "Hve" zamirinin mutlak ve mbhem iareti hangi zata bakyor, iaretine bir karine-i taayyn o hccette bulunmas iindir ki; hem Kur'an- Mu'ciz-l-Beyan, hem ehl-i zikir makam- tevhidde bu kuds kelimeyi ok tekrar ederler diye ilmelyakin ile bildim. Evet, mesel bir nokta beyaz katta, iki nokta konulsa kart; ve bir adam muhtelif ok vazifeleri beraber yapmasyla araca;ve bir kk zihayata ok ykler yklenmesiyle altnda ezildii; Ve bir lisan ve bir kulak ayn anda mteaddit kelimelerin beraber kmas ve girmesi intizamn bozup karaca halde; ayn-el yakin grdm ki: "Hve"nin anahtaryla ve pusulasyla fikren seyahat ettiim hava unsurunda, her bir paras hatta her bir zerresi iine muhtelif binler noktalar, harfler, kelimeler konulduu veya konulabilecei halde, karmadn ve intizamn bozmadn.. Hem ayr ayr pek ok vazifeler yapt halde, hi armadan yapldn.. Ve o paraya ve zerreye pek ok ar ykler yklendii halde, hi zaaf gstermiyerek, geri kalmyarak intizam ile tadn.. Hem binler ayr ayr kelime, ayr ayr tarzda, manada o kck kulak ve lisanlara kemal-i intizamla gelip kp, hi karmyarak, bozulmyarak o kck kulaklara girip, o gayet incecik lisanlardan kt.. Ve o her zerre, her parack, o acib vazifeleri grmekle beraber, kemal-i serbestiyet ile cezbedarne hal diliyle ve mezkr hakikatn ehadeti ve lisanyla deyip gezer.. Ve frtnalarn ve imek ve berk ve gk grlts gibi havay arptrc dalgalar ierisinde intizamn ve vazifelerini hi bozmuyor ve armyor ve bir i, dier bir ie mani' olmuyor. Ben ayn-el yakin mahede ettim. Demek, ya her bir zerre ve her bir para havada, nihayetsiz bir hikmet ve nihayetsiz bir ilmi ve iradesi ve nihayetsiz bir kuvveti, kudreti ve btn zerrata hkim-i mutlak bir hassalar bulunmak lzmdr ki; bu ilere medar olabilsin. Bu ise zerreler adedince muhal ve batldr. Hibir eytan dahi bunu hatra getiremez. yle ise bu sahife-i havann; Hakk-el yakin ayn-el yakn, derecesinde, bedahetle zat- Zlcell'in hadsiz gayr-i 1477 mtenah ilm ve hikmetle altrd kalem-i kudret ve kaderi'nin mtebeddil sahifesi ve bir levh-i mahfuzun lem-i tagayyrde ve mtebeddil uunatnda bir levh-i mahv, ispat namnda, yazar-bozar tahtas hkmndedir. te hava unsurunun yalnz nakl-i asvat vazifesinde mezkur cilve-i vahdaniyyeti ve mezkr acaibi gsterdii ve dalletin hadsiz muhaliyetini izhar ettii gibi; unsur-u havanin sair ehemmiyetli vazifelerinden biri de elektrik, cazibe, dafi, ziya gibi sair letaifin naklinde

armadan muntazaman asvat naklindeki vazifeyi grd ayn zamannda, bu vazifeleri dahi grd ayn zamanda, btn nebatt ve hayvanata teneffs ve telkih gibi hayata lzmu bulunan levazmat kemal-i intizam ile yetitiriyor. Emir ve irade-i ilhiyyenin bir Ar olduunu kat' bir surette isbat ediyor.. Ve serseri tesadf ve kr kuvvet ve sar tabiat ve kark hedefsiz esbab ve aciz, camid, cahil maddeler bu sahife-i havaiyenin kitabetine ve vazifelerine karmas hi bir cihetle ihtimal ve imkn bulunmadn ayn-el yakin derecesinde isbat ettiini kat' kanaat getirdim.. Ve her bir zerre ve her bir para lisan- hal ile dediklerini bildim... Ve bu Hve" anahtar ile havann madd cihetindeki bu caibi grdm gibi, hava unsuru da bir "Hve" olarak, alem-i misal ve alem-i manaya bir anahtar oldu. (Mtebakisi imdilik yazdrlmad. Umuma binler Selm SAD- NURS(155)" Hazret-i stad bilhare Hve nktesinin bir eki mahiyetinde bu gelecek paray da kaleme almsa da, yine de tamamn yazamam, ancak izin verildii kadarn kaydedebilmitir: "Hve nktesinin ahirinde bu para yazlacak: Grdm ki; lem-i misal nihayetsiz fotoraflar ve her bir fotoraf hadsiz hadisat- dnyeviyeyi ayn zamanda hi kartrmyarak alyor. Binler dnya kadar byk ve geni bir sinemay- uhreviye ve faniytn fan ve zil hallerini ve vaziyetlerini ve geici hayatlarnn meyvelerini sermed temaaghlarda ve cennette saadet-i ebediye ashaplarna da dnya maceralarn ve eski hatratlarn levhalaryla gzlerine gstermek iin, pek byk ber fotoraf makinas olarak bildim. Levh-i Mahfuz'un, hem lem-i misalin iki hccet ve iki kk numunesi ve iki noktas; nsann banda olan kuvve-i hafza ve kuvve-i hayaliye, mercimek kklnde iken, bir byk ktphane kadar hi kartrmyarak kemal-i intizamla yazlmas kat' isbat eder ki; o iki kuvvenin numune-i ekber (155) Szler Envar neriyat S: 160 1478 ve a'zamlar olan lem-i misal;hava ve su unsurlarnn hususan nutfelerin suyu ve toprak unsurunun pek fevkinde daha ziyade hikmet ve irade ile ve kalem-i kader ve kudret ile yazldklarn ve hibir cihetle tesadf ve kr kuvvetin ve sar tabiatn ve cmid, hadefsiz esbabn karmas yz derece muhal ve hi bir vecihle mmkin olmadn, Hakm-i Zlcellin kalem-i kader ve hikmetinin sahifesi olduunu ilm-el yakin ile kat' bilindi. (Mtebakisi imdilik zdrlmad Kardeiniz SAD- NURS(156)" MTEFERRK HADSELER-2 stad iin alnan otomobil hadisesi:

stad Bedizzaman'n her zaman deimez bir adeti olan krlara kmak, temiz havada teneffs etmek ii, Emirda'nda da her eye ramen devam etmitir. stad Emirda'na geldii ilk sene, nceleri yaya olarak, sonralar da bazen kiralk bir faytonla, daha sonralar ise Eskiehirli bir zatn tahsis etmi olduu hususi faytonuyla bu adetini srdrmekte idi. Bu arada ark menfilerinin bakiyeleri ve 152'ler iin de 1947'de af kanununun kmas zerine; Isparta, Denizli gibi yakn vilyetlerdeki talebelerini grp ziyaret etmek, ayn zamanda seyahatlerle temiz havalarda teneffs etmek arzusu uyanmt. stad bu arzusunu bir gn bir taksi ile kra ktklarnda; ofre, otomobillerden ucuz olanlarnn fiatn sorar. ofr, kk tip bir eit arabadan bahsederek, bin lira kadar bir parayla alnabileceini syler. stad Hazretleri beraberinde kra giden gen talebesine:(*)"Keke byle bir araba elimize geseydi, minnetsiz ekilde istediimiz zaman kar gezerdik" demi. Bu hadise, tahminen 1946'nn son aylarnda cereyan etmi olsa gerek... Bu talebe akamleyin Emirda'na dner-dnmez, hemen Emirda'ndaki byk Nur talebelerine, stad'n bu arzusunu cidd ekilde nakleder. Tabi fedakr ve vefakar Nur talebeleri hemen harekete geerler. Konya, Isparta, Denizli ve nebolu'ya durumu haber ederler. Bunun zerine az bir zaman zarfnda, gayet gzel, hem de drtbin lira gibi zamana gre byk bir mebla parayla bir araba alnr ve Emirda'na getirilir. Fakat bu araba, ancak bir gn ve bir gece Emirda'nda kalabilmitir. stad sabahleyin ok iddetli bir istirham ile arabann hemen geri gnderilmesini istemitir. (156)Emirda-1 S: 255 (*) Bu talebe, Merhum Ceylan alkandr. (Bkz. Son ahitler-4,Sh.55) 1479 Zaman, stad Hazretlerinin bu tavrnn ok yerinde ve hakl olduunu ksa bir mddet sonra gstermitir. nki hkmetin baz adamlar ve C.H.P'lilerin bir ksm, bir gnlk mr olan bir arabay bile irretli ve iddetli ekilde iftira ve dedikodularna mevzu yaptlar. Hatta hkmet ve zabta resmi sual ve cevab konusu yapt. Arabay alanlar bile suale ektiler. Bedizzaman gibi bir slm dhsinin ve bir mill kahramann pek byk hizmetlerine, vatanperverlik ve milliyetperverliine hrmeten, koca padiahlar, Enver Paalar, hatta ilk Reis-i Cumhur M. Kemal Paa, pek ok eyler vermek ve onu taltif etmek istemilerken; u ihtiyarlk halinde basit bir arabann alnp, ona hediye edilmesinde, fedakr talebelerinden bir iki zengin zatn bu hayra itirklerini byk bir siyas hadise tarznda telkki eden zamann hkmet adamlarnn zihniyet, tiynet ve anlaylarna numunelik bir tek misaldir. Hazret-i stad'n, arabann mutlaka geri gtrlmesi ve Emirda'nda braklmamas ve tekrar geri satlmas iin yazd ricakrane mektubu yledir: Aziz sddk kardelerim Thiri, Sabri, Selhaddin, Mehmed, Mustafa! Evvela: Bu gelen uhuru selasenin hrmetine ve Nur kirtlerinin sadakat ve ihlslarnn hrmetine ok ehemmiyetli, hakkmda bir sebeb-i i'tab ve tokad bir hadiseyi tamire alacaz. Gcenmeyiniz, yleki:

Bu gece hi grmediim bir i'tab, bir ta'zib suretinde manev bir iddetli ihtar ile denildi ki: "Dnyaya, zevke, keyfe tenezzl etmemesine nurlardaki ihls ve istinay muhafazaya mkellefdin .. Ve bu asrda ... srryla dnyay dine tercih etmek ve bilerek elmas ieye tebdil etmek olan hastala Nur vastasyla tedaviye almaa vazifedardn.. Yzer tecrbenle de anladnki; insanlarn hediyeleri, ihsanlar, yardmlar sana dokunuyor, hatta seni hasta ediyor. Her gn eserini, tecrbesini gryorsun. Senin en ziyade itimad ettiin ve Risale-i Nur'un fedakr kahramanlarnn yzlerini Risale-i Nur'un hizmetinden ziyade kendi istirahatine evirmeye sebebiyet verdin.. lh..." diye daha manen ok sylendi. Beni tam tekdir etti. Hatta imdi bir manev tokattan dahi korkuyurum. Bu hadisenin are-i yegnesi: Bu otomobili alan sizler iln edeceksiniz ki; bu kardeimiz Said bunu kabul edemedi. Manev dehetli bir zarar hissetti. 1480 kincisi: Otomobil imdi Konya'l Sabri'nin yanna gnderilmeli, oraya gitsin. O raz olmazsa, Medresetz Zehra erknlarna gitsin. Sabri merak etmesin. Her ay Nurlara onun harika hizmeti, bir otomobil fiatndan ziyadedir. Onun iin gcenmesin. Saniyen: Kat'iyyen bilinizki; Bu dehetli itab grdmn sebebi, istirahat iin bir arzu ne'vinde ve bir temenn tarznda bir otomobil ile gezmeye gittiim vakitte, otomobilci dedi ki: "Kck otomobiller km, bin lira gibi bir fiatla satlyor" Ben de temenn nev'inde dedim ki: "Keke yle bir emanet kk otomobil elimize geseydi, sair yerlerdeki Nurcu kardelerimi ziyaret etseydim" demitim.Bunu hakiki ve cidd bir karar vermemitim, bir arzu iken; buradaki iki hs kardeimiz bu arzuyu cidd bir karar zannedip bin lira deil, drtbin lira kadar fedakrane almlar.. Buraya geldii vakit, yedi saat memnuniyetle telkki edip, o arzuyu bir duay- makbule zennettiim halde; birden btn gecede manev itiraz ve itab grdm. O arzumun hatasn anladm. Hi grmediim bu tarz manev itabn sebebi var.. Baka vakit izah edilecek. Bu otomobili alan be kardeimiz kat'iyyen bilsinler ki; deil beinin bir otomobil sadaka ve ihsan ve hediye etmeleri, belki onlarn hayrl niyetleri cihetinde Risale-i Nur dairesi hizmetinde, her biri tam bir otomobil fiat kadar bir hediyeyi bilfiil yapmlar gibi manen kabul edildiine, bana bir iaret ve kanaat var. Madem kardelerim, sizin halisane bir hizmetiniz hakknda byle makbuliyeti var.. Siz mteessir olmaynz. Beni de bu manev itaptan kurtarnz. Hem benim dstur-u hayatma, hem Risale-i Nur'un srr- ihlsna zarar gelmek ihtimali bulunan zarar abuk ta'mir ediniz. Hem otomobil burada kalmasn. En byk hisseyi veren zatn yanna gitsin. ehemmiyetli sebebi(157)izahettiim vakit, bu telmn hakikatn anlarsnz. Zaten hem uhr-u selase, hem ay mhim mecmualarn kmasna kadar btn dnya saltanat verilse de, bakmamaya mecburum. ayet otomobile verdiiniz para tam kmazsa, o noksann la-kllihal ben her eyimi satp tekmil etmeye karar verdim. Umumunuza selm.. Hakknz hell ediniz.. Ben de sizi hell ediyorum. El Baki Hvelbaki

Kardeiniz SAD- NURS(158) (157) O ehemmiyetli sebebler, stad tarafndan yaz ile ve ak ekilde izah edilmemitir. Fakat araba hadisesinden bir mddet sonra, stad'n bir mektubunda; "Nurun muarz baz hocalarla siyasileri ilzam eden bir hadise" diye kaydetmitir.A.B. (158) Elyazma Emirda-1 S: 416 1481 Emirdal ve Ceylan alkann babas merhum Mehmet alkan, mezkr arabann aln hadisesini ve neticesini yle anlatr: 1946 senesiydi. Birgn stad krlarda gezerken ceylana: Param olsayd kk bir taksi alr, medreseleri gezerdim demi. stadn bu szn Ceylan, Hsrev aabeye sylemi. Hsrev aabeyde Bu bir emirdir derhal taksi alnsn demiti. 1946'larda para topladk. Emirda, Konya, nebolu gibi yerlerden biner liradan toplam 6000 lira olmutu. Tahir aabeyinde iinde olduu bir heyet halinde stanbul'a gittik. Taksimden Austin tipi siyah bir taksiyi 6800 liraya aldk... Bursadan arabay teslim alarak Eskiehire geldik. Bende byk bir endie balamt. Ancak mnafklar taksiyi grnce neler diyecek diye?.. Ben faturay kendi zerime yaptrmtm. Ticaret iin aldm diyecektim. Bu ana kadar bu hadiseden stada en ufak bir haber bile vermemitik. Arabay Emirdaa getirip gece baheye koymutuk. Tahir Aabey: Kardeim, artk stadn haberi olmas lazm. sz, zerine kendisini stada gnderdik. stad gleryzle karlamam. Sonra sabah erkenden Ceylan bana arn diye haber gndermi, Ceylan yanna gitti. ki satr yazda yazdrarak: Bu araba derhal geldii yere gitmeli. Aksi halde hem benim, hemde sizin tokat yeme ihtimali var demiti. Bunun zerine, Tahiri Aabeyle istiare ettik. Arabay Konyaya Halc Sabriye gnderdik. Onlarda az bir farkla bakasna satmlard. Araba meselesi bylece kapanmakla kalmamt. Dedikoducular arabay iyice grmedikleri halde, yinede ortal kartrmlard. Resmi sorgulamalar, isticvablar oldu. Sorgu hakimi bana: Araba gelmi hoca efendiye.. Hangi devletten?.. ve daha neler geldi?syle bakalm demiti. Tahkikat uzun srd. Neticede beraet ettik. (Son ahitler-4, Sh.55) Hasan Feyzi ve Savl Hac hafz Mehmed'in vefatlar-3 Nur talebelerinden bu iki byk zatn, hususiyle Denizli kahraman Hasan Feyzi'nin vefatlar, stad Hazretlerini, Hafz Ali'nin vefat kadar ok sarsm ve alatmtr. Filhakika Hasan Feyzi Efendi, iki buuk sene zarfnda Risalei Nur'a ok deerli ve byk hizmetleri olmu ve Denizli ve civarnn ekseriyetle Risale-i Nur'a dost ve talebe olmasna vesile olmutur. Ayrca kaleme alm olduu sekiz dokuz adet aten ve messir iir, mersiye ve menkibeleri hem Risale-i Nur camiasnda, hem de dier ehl-i iman arasnda byk evk ve ak uyandrm, gnlleri dalgalandrmtr.

1482 Hem Hasan Feyzi Efendi'nin Hazret-i stad'a kar ok byk incizab ve muhabbeti, ak ve rabtas pek harika ve emsalsiz olup, stad'na bedelen vefatn can u dilden arzu etmi, Rabbine yalvarmtr. "Dahi nezrim buki, canm sana kurban olacak"diye olan o samim ve halisane ve kane niyazn Cenab- Hak kabul buyurmu ve muradn vermitir. Hasan Feyz'nin vefatndan bir sene nce de; Hazret-i stad'n Barla'ya ilk vard gnlerde, onun ilk mihmandar olan muhacir Hafz Ahmet Efendi, yine ayn senede stad'n Nurs kyndeki amucazadelerinden byk lim Molla Davud dahi vefat etmilerdi. u st ste drt-be byk ve Veli talebelerinin vefatlar, Hazret-i stad' ok ziyade mteessir etmi ve ok alatmt. Evet,1944'de Denizli hapsinde slam kyl Hafz Ali Efendi,1945'de Barlal Muhacir Hafz Ahmed Efendi ve ayn senede Nurs'da Molla Davud Efendi.. Ve 1946'da Savl Hac Hafz Mehmet ve nihayet Denizli Kahraman Hasan Feyzi Efendi birbirlerini takiben berzah lemine g etmilerdi. te Hazret-i stad'n, Hasan Feyzi Efendi'nin hastal ve sonra vefat ve bu vefatn bir su-i kasd neticesi olduunu bildiren mektuplar: 1- Hasan Feyz Efendi'nin hastal hakkndaki stad'n gizli bir imas "Aziz Sddk kardelerim! Evvela pek ok alkadar olduum ve Risale-i Nur'un gayet ehemmiyetli bir merkezi ve az zamada pek ok Nur iini gren Denizli Hsrev'i ve gayet ciddi ve sadk rfekalar, hususan Hkim-i, Adil ve Muharrem ve hafz Mustafa ve sairenin namna bayram tebrikiyle, Hasan Feyzi'nin iddetli ve tehlikeli hastaln beyan eden bir mektubu ok ehemmiyetli bir kardamz olan Muharrem'den aldm. Kanaat- kat'iyem geldi ki; Hasan Feyzi (R.H) aynen Hafz Ali gibi (R.H) benim musibetimin ksm- azamn kendine alp, manev bir fedakrlk eylemi. Hafz Ali'nin benim bedelime birka emare ile berzaha gittii gibi, bu Hasan Feyz de ayn hastalm zamannda, ayn vakitte, ayn mddette, ayn tarzda, ayn skntl darya kmamakta tevafuku kuvvetli bir emaredir ki; Bana ok acyan ve efkat eden o kardamz, manen hastalm ksmen kendine ald. Bu drt cihetle tevafuk iinde yalnz bir fark var.. Benimki zehirden, tesemmmden.. Onunki so'uktan gelmitir.(159)Elbette Hastalar Risalesi bizim bedelimize onu teselli edip i'yadetl-mariz gibi keyfini sormu.. ve hastalktaki byk sevablar, skntlarn srra kalbetmi. Cenab- Hak ifa-i cil ihsan eylesin. Amin...(160)" Said-i Nursi (159)Hazret-i stad ilk gelen habere gre ve zahir hale uyarak, evvela byle yazmsa da, bilahare yazd mektubunda Hasan Feyzi'ye de su-i kasd neticesi zehir verilerek hastalandna ve vefat ettiine hkmetmitir. A.B. (160) Elyazma Emirda-1 asl S: 309 1483 2- Hasan Feyzi'nin vefat zerine: Aziz Sddk kardelerim! Evvel:

Risale-i Nur'un kahramanlarndan ve Hafz Ali'nin makamna geen merhum Hasan Feyzi'nin vefat, Denizli'ye ve Risale-i Nur dairesine ve bu memlekete byk bir zayiattr... Ben merhum Hasan Feyz'nin vefatn onun ahs itibariyle tebrik ediyorum.. Ve Denizli'yi ve Nur dairesini ve bu memleketi cidden taziye ediyorum. Bu eit zlcenaheyn ve hakiki m'min ve mdekkik bir alim ve yksek bir edip, muallim ve te'sirli bir vaiz ve mderrisi kaybettii iin byk bir musibettir. Cenab- Hak inaallah Denizli gibi kahramanlar ocandan ok Hasan Feyzi ruhunda, nurlara sahip ve nir karacak. Bir dane, toprak altna girer, vefat eder.. Fakat yz dane smbln de meydana geldii gibi; Rahmet-i lhiyyeden mid-varz ki; Hasan Feyz ile yle kuds bir smbl verecek, ok Hasan Feyziler Nur dairesinde yetiecekler, vazifesini daha ziyade yapacaklar... ....Ben btn mrmde bu derece bir vefattan mteessir olup alamamtm. Hem size bundan evvel yazdm mektuptaki iddetli hiddetim ve dimamdaki perianiyet, imdi tahakkuk etti ki; o kahraman kardeimizin vefat gnnden balam. Hatta o te'sir, ihtiyarmi selb etmiti. leceim diye hizmetiye vasyetimi syledim. Demek ikinci ruhum hkmnde Hasan Feyzi, benim bedelime lm ve lyor. Hatta onun vefat mektubunu btn btn detime muhalif, bir buuk saat elimde iken aamyordum...(161)" 3- Hasan Feyzi'nin bir su-i kast neticesi veft ettiini bildiren stad'n mektubu: "...Ehl-i siyasete hi bakmadm halde, bugn tesadfen kulama girdi ki: Cmileri kaldrmak iin meclisde bir ksm meb'uslar almlar. Ayn vakitte beni tesmim ve Hasan Feyzi'nin lm hastal tesadfe benzemiyor. Bu su-i kasd ayn zamanda birbiriyle alkadar grnyor. kisi imdilik kim kald. Birisi bir kahraman ald..(162)" "...Bu merhum kardeimizin Nur'a aid mteaddit vazifelerini tamamen grecek ve kirtlerin tensibiyle ve meveretiyle intihab edilecek bir iki kahraman bulununcaya kadar, o vazifeleri taksim-l a'mal suretinde her bir kirt bir vazifesini yapmaa balasn. Ahi Osman, bu vazife Isparta'da sana dt. Hem oradaki kardelerin meveretiyle onun yeri (161)Elyazma Emirda-1 asl S: 310 (162)Ayn eser S: 320 1484 bo kalmamak iin, Nur'la onun gibi ok alkadar birisi imdilik Denizli Hsrev'i vaziyetini alsn. Ona hediye ettiim takkeyi muhafaza etsin, ta hakiki sahibi kasya kadar...(163)" Merhum Hasan Feyzi Efendi'nin vefat 13 Kasm 1946 aramba gndr. Allah bin rahmet eylesin... TEKRAR ZULML VE ZULMETL AHVAL stad'n ilk Emirda hayat bandan 1947 ortalarna kadarki senede cereyen eden vakalar iki tarafl kaydetmeye altk. Gh zulml ve zulmetli ahvalden, gh nuran ve Kur'an inkiafat ve imandan sz ettik.. Fakat tamam yazdk, her eyi kaydettik, dememize imkn yoktur. nk burada o kadar hadiseler cereyan etmitir ki!...

Evet, stad Bedizzaman Hazretleri'nin Emirda'na getirildii seneye kadarki yirmi yllk iman ve Kur'an hizmetlerinin en inkiafl devresi burada olmutur. buuk senelik bu devrede din dman gizli zndk komitelerin en azgn zulm ve tecavzleri de burada olmu, burada son haddini bulmutur. Adeta bir noktadan kendilerinin ve hempalarnn son devrelerini yaamakta olduklarn hissetmicesine; Bedizzaman'n ahsnda tecavzlerinin en irkin eklini icra etmilerdir. lk sra Rumelili Afyon Valisi ve sosyalist Emirda Kaymakam eliyle alen ekilde ve son derece kanunsuzca Hz. stad rahatsz ediliyordu. Kayakam, ekinmeden hkmet koltuunda Bedizzaman'n vcudu ortadan kalkacaktr(164) diyebiliyordu. Zamann Dahiliye Vekili de gizli direktdiflerle bu durumu destekliyordu. defa su-i kasd niyetiyle zehir, iki defa bandaki sarna kanunsuz ekilde,- krda ve dada iken-ilimeler ve karakollara getirilmeler... Kapsnn anahtarn da kendisinden alp, bekilere teslim etme gibi gayr-i resm hapisli zulmler ve su-i kasdlerin apak numneleri cereyan ediyordu. -Yl 1947 Zulmler, kanunsuz keyf muameleler bylece devam edip, gele gele, takvimler 1947'nin ortalarn gsteriyordu. Bu ana kadar dinsizce pln ve projelerin tm denemeleri boa gitmiti. Yani, verdikleri zehirler Allah'n inayetiyle stad' ldrememiti. ahsna yaplan keyfi ve kfr tecavzleri (163)Ayn eser S: 317 (164)Tafsilat iin bak Emirda-1 S:170 1485 de, stad sabr ve sekinetle karlad ve umum asayi ve Risale-i Nur'un iman hizmetinin selmeti iin tahamml etmesi sayesinde geitiriyor, hadisesiz geitirilmesini temin iin de Hazret-i stad sarf- himmet ediyordu. Din dman zndk komitelerle C.H.P ileri gelenleri i birlii halinde, eitli pln ve projeler tatbik etmenin denemeleri devam ediyordu. Bunlardan birisi: Afyon Valisi telefonla: "Said-i Nursi'nin kapsn krn, arda tehir suretinde bana apka koyun ylece hkmete getirin" diye menhus ve plnl emrinden bir mddet nce de, Reisi-i cumhur smet nn Afyon'a gelerek burada yapt konumada:(*) "Bu vilyette yaknda dini bir karklk olacak"(165) diye mezkr plnlarn sinyallerini veriyordu. Demek bir proje hazrlanmt. Amma yine de boa gitmi, tutmamt. Bir mddet sonra da, Afyon Valisiyle Emniyet Mdr, geceleyin Emirda'na gelerek; stad'n kapsn gece yarsnda krp niden baskn ile ieri girmeyi istemilerse de; ayya, ama vicdanl kanunperest savc buna muvafakat etmemi, kanunsuz olduunu sylemiti. Mecburen o ii sabaha brakmlar, dardan ve ierden kilitli olan Bedizzaman'n kapsn zulmen krarak niden ieri dalnmt. Hem de en fask ve tiynetsiz kimseleri bu ite kullanmlard.. Lkin hibir ey bulamamlar, Kur'an ve dua kitabndan baka..."(166) Buna ramen stad Hazretleri ihtiyar, hasta ve ok zaif haliyle hkmete celbedilmi ve kasd- mahsusla drt saat ayakta ifadesini almlard. Bu tyane zulmn cezas olarak ayn gnde Emirda'nda zelzele olmu, herkesi korkutmutu.(167)Ve daha benzeri en' ve irkin tecavzler... Evet beeriyet tarihinde byle dini iin, vicdan kanaat iin ve husus mnzeviyne kyafeti iin; bir din limi, bir iman rehberi ve vatanperver, kahraman ve mcahid bir slm dhisi bylesi zulm ve d tecavzlere hedef olmamtr desek mbalaa etmi olmayz.

TAFSL imdi 1947 ylnn birinci yarsndan balayp ta 1948 balarna, ta Afyon hapis hadisesine kadar cereyan eden hadiseleri, zulm ve tecavz eklini, az ilerde tafsilen kaydedilmesine almaya gayret edilmekle birlikte; bu arada 1944'ten mezkr tarihe kadar uygulanm zlimane ve alaka muamelelerinin tasvirini yapmak zere Hazret-i stad'n Emirda'nda (*) Hadisenin iinden sdk bir ahidin ifadesi Emirdal Terzi Mustafa Bilal demiki: smet Paa 1947 senesin iinde Afyona gelip burada yapt Konumasndan sonra, stad Hz.lerine kar tazyik ve zulmler daha da oald..ve neticesinde onu Afyon hapsine aldlar..(Son ahitler-4,Sh:20) (165)Ayn eser S:156 (166)Ayn eser S:170 (167)Ayn eser S:168 1486 mezkr muamelelere kar yapt mdafaalar veya onlara gnderdii dilekelerine bakacaz. te: Hazret-i stad 9-10 senelik Barla ve Isparta hayatnda ve sonra yedibuuk senelik Kastamonu hayatnda ahsna kar uygulanan tazyik ve hrriyetine tecavz muamelelerine kar hi aldr etmeden -talebelerine durumu bildirmekten baka- hibir mracat olmamken; u Emirda'ndaki buuk senelik hayatnda ise, Afyon hapsi ncesinde yazd istidalardan baka onbe defa resm makamlara yapt mracaat veya ikz dilekeleri bu zulm ve tecavzlerin ne derecede olduunu ak gstermektedir. Evet Hazret-i stad, Emirda'na ilk geldiinde, iskn memuruna verdii dileke ile, "Kendi kendime bir hasbihaldir" ve onun zeyli.. ve ileri Bakanl'na yazp gndermedii dileke.. Ve Ankara Emniyet Genel Mdrl'ne gnderdii istad'a.. ve Afyon Emniyet Mdr'ne yazd dileke.. ve Meclis Bakan ve baz makamlara yazp gnderdii arzuhal.. ve Emirda' zabtasna verdii iki dileke.. Ve Reis-i Cumhura gnderdii istid'a ve onun zeyli.. Ve Emirda' C.Savcsna yazp gnderdii arzulah.. Ve Sorgu Hkimliine yapt mracaat gibi istid'a ve arzuhaller bu irkin zulml tecavzlerinin briz delilleri olduu gibi; Kastamonu'da, sadece bir defa val Mithat Altok'un istei zerine vilyete celbedilmesinden baka, hkmete arlmyan stad Bedizzaman, burada Emirda'nda, on defadan fazla zabtaya ve karakola ve yahut da adliyeye getirilmesi olmutur. Bu da mezkr kabih tecavzlerinin ve keyf kanunsuz muamelelerinin ayr bir delilidir. DLEKE VEYA ARZUHALLER imdi kaydedeceimiz bu dilekeler, Hazret-i Bedizzaman'n buuk senelik Emirda-1 hayatnda resm makamlara veyahut kendi talebelerine gnderdii istid'a ve arzuhalleridir. Hem bu dilekeler, hadiselerin ekil ve biimini, hem yaplan zulml kanunsuz keyfiliklerin tarzn.. Hem zamann hkmetinin dine ve din ehline kar nasl aldanp gizli dinsiz komitelere alet olduunu ok ak ekilde gstermektedir. Bu yaz ve istid'alarda -bir ikisinden baka- asl suretleri ele gemedii iin maalesef gnlk tarih numaralar bulunamamtr. 1487 BRNC ARZUHAL

(Kendi kendime bir hasb- haldir) Bu para da, uygulanan kanunsuz durumlar bildirmektedir. smi "Kendi kendime bir hasbihaldir." olan paradan baz blmler alyoruz. "...Hkim kendisi mddei olsa, elbette "Kimden kime ekva edeyim ben dahi atm benim gibi biarelere dedirtir Evet, imdiki vaziyetim hapisten ok ziyade skntldr. Bir gn, bir ay haps-i mnferid kadar beni skyor. Bu gurbet ve ihtiyarlk ve hastalk ve yoksulluk ve zaafiyetimle, kn iddeti iinde her eyden men'edildim. Bir ocukla bir hastalkl adamdan baka kimseyle gremiyorum... Yirmi senelik btn eserlerimi ve mektuplarm adliye ve merkez-i hkmet dokuz ay tetkikden sonra, beraatimize ve tahliyemize karar verildi. Fakat ecneb menfaat hesabna ve bu millet ve bu vatann pek byk zararna alan bir gizli komite, bizim beraatimizi bozmak iin her tarafta habbeyi kubbe yaparak bir ksm me'murlar aleyhime evhamlandrdlar. Bir maksadlar: Benim sabrm tkensin, artk yeter dedirtsinler. Zaten onlarn imdi benden kzdklarnn bir sebebi sktumdur.. Dnyaya karmamaklmdr. Adeta "Ne iin kar myor? karsn, ta maksadmz yerine gelsin" diyorlar....(168)" 2- "Adliye vekili ve Risale-i Nur'la alkadar mahkemelerin hkimleriyle bir hasb-i haldir" (Bu paradan da baz blmler alyoruz) "Efendiler! Siz ne iin sebebsiz bizimle ve Risale-i Nur'la urayorsunuz?. Kat'iyyen size haber veriyorum ki; Ben ve Risale-i Nur, sizinle deil mbareze, belki sizi dnmek dahi vazifemizin hricindedir. nki Risale-i Nur ve hakiki kirtleri elli sene sonra gelen nesl-i tiye gayet byk bir hizmet ve onlar byk bir vartadan ve millet ve vatan byk bir tehlikeden kurtarmaya alyorlar. imdi bizimle uraanlar, o zaman kabirde elbette toprak oluyorlar. Farz- muhal olarak o saadet ve selmet hizmeti bir mbareze olsa da, kabirde toprak olmaya yz tutanlar alkadar etmemek gerektir. Evet, hrriyetilerin ahlk- itimaiyede ve dinde ve seciye-i milliyede bir derece luballik gstermeleriyle; yirmi otuz sene sonra dince, ahlaka, namusa imdiki vaziyeti gsterdii cihetinden; imdiki vaziyetten elli sene sonra bu dindar, namuskr, kahraman seciyeli milletin nesl (168)Elyazma Emirda-1 asl S:15 1488 -i tisi, seciye-i diniye ve ahlk- itimaiye cihetinde ne ekle girecek? Elbette anlyorsunuz!.. Bin senedenberi bu fedakr millet btn ruh-u canyla Kur'an'n hizmetinde emsalsiz kahramanlklar gsterdikleri halde, elli sene sonra o parlak mazisini dehetli lekedar edecek, belki mahvedecek bir ksm nesl-i tinin eline elbette Risale-i Nur gibi bir hakikat verip o dehetli skuttan kurtarmak, en byk bir vazife-i milliye ve vataniye bildiimizden, bu zamann insanlarn deil, o zamann insanlarn dnyoruz... Evet, eski terbiye-i slmiyeyi alan yzde ellisi meydanda var iken, an'anat- milliye ve slmiyeye kar yzde elli lkaydlk gsterildii halde, elli sene sonra yzde doksan nefs-i emmareye tabi' olup, millet

ve vatan anarilie sevk etmek kuvvetli ihtimalinin dnlmesi ve o belya kar bir are taharrisi; Yirmi sene evvel beni siyasetten ve bu asrdaki insanlarla uramaktan kat'iyyen men'ettii gibi; Risale-i Nur'u, hem kirtlerini bu zamana kar alkalarn kesmi.. Hi onlarla ne mbareze, ne de meguliyet yok... Bu millet ve vatann hakiki dmanlar Risale-i Nur'a hcum edip adliyeyi artp; dehetli bir hakszla ve adaletsizlie sevkediyorlar. Kk iki numunesini beyan ediyorum. Ezcmle: Hapisteki arkadalarmdan, selm-kelmdan ibaret ve rab bir Risalemin fiat olan on banknotu buradaki bir adama gnderip, ta Isparta'da tab masrafn veren o nshalar sahibine verilsin diye, mektubu yznden hem adliye, hem hkmet bana skntlar verip, hem vasta olan adam taharri etti... Bu sinek kanad kadar ehemmiyeti olmyan bir di mektubu, hem alt ay zarfnda bir tek di muhabereyi bu kadar byk bir mes'ele suretine getirmek, elbette adliyenin erefine ve haysiyetine yakmaz. kinci Numne: Benim gibi garip, ihtiyar ve zaif ve beraet etmi bir misafire; Herkesi, hatta hizmetilerini resmen propaganda ile ondan rktmek, kendini perian bir vaziyete sokmak, bu vilyetteki hkmetin hamiyet-i milliyesine yakmadndan, sinek kanad kadar mevhum bir zarara, da gibi ehemmiyet verip, aleyhimde resmen propaganda yapmak; "Kimin ile gryor?. Ve yanna kim gidiyor?" diye herkese bir tel vermek, hkmetin hikmeti ve hkimiyeti bu acib hale elbette tenezzl etmemek gerektir. Her ne ise, bu iki madde gibi, muttali' olanlara hayret veren ok maddeler var...(169) " (169)Elyazma Emirda-1 asl S: 21 1489 3- Reis-i Cumhura ve baz makamlara gnderilen istid'adan baz blmler: "Yirmi seneden beri sabredip skteden bir mazlumun ekvasn dinlemenizi istiyorum.. Hrriyetin en geni suretini veren cumhuriyet hkmetinde her bir hrriyetten men' edildiim halde, dmanlarm benim aleyhimde her cihetle serbest olarak beni eziyorlar. Hrriyet-i vicdan ve hrriyet-i fikir ve hrriyet-i ilmiyeyi temin eden Cumhuriyet hkmeti; ya beni tam himaye edip garazkr, evhaml dmanlarm sustursun.. veyahut bana dmanlarm gibi hrriyet-i kelm verip mdafaatma yasak demesin. nki resmen perde altnda her muhabereden men'im iin postahanelere gizli emir verilmi. Su ve ekmeimi getiren bir tek ocuktan baka kimseyle beni grtrmemek iin tenbihat verildii bir zamanda, eskiden beri benim muarzlarm frsat bulup, tam mahkeme-i temyizin beraetimizi tasdik ederek mahkemedeki -Ehl-i vukufun tahsin ettikleri- kitaplarm almak beklerken; O dmanlarm hi mnasebetim olmyan bir iki mahrem risalelerimi verdirip, sonra mesleke benim aleyhimde bir iki ehl-i vukufun eline geirip aleyhimde fena bir rapor hazrladklarn iittim.(170) Daha sabr ve tahammlm kalmad. Ben btn Hkmet-i Cumhuriye'nin erknlarna, belki dnvaya iln ediyorum ki: Kur'an- Hakim'in srr- hakikatyla ve i'caznn tlsmyla, benim ve Risale-i Nur'un programmz ve mesleimiz ve bilfiil semeresini grdmz ve altmz ve gaye-i hareketimiz ve hedefimiz; lmn idam- ebedisinden iman- tahkik ile biareleri kurtarmak ve bu mbarek milleti de her nevi anarilikten muhafaza etmektir...

Beni hapislere sokan muarzlarmn bir bahaneleri de, o mahkemede ondan beraet kazandm Tarikatlktr. Halbuki Risale-i Nur'da daima dava edip demiim: "Zaman tarikat zaman deil, belki iman kurtarmak zamandr. Tarikatsz Cennete gidenler oktur, imansz cennete giden yoktur." diye btn kuvvetimizle imana almz. Ben hocaym, eyh de'ilim. Dnyada bir hanem yok ki, nerede tekyem olacak? Bu yirmi sene zarfnda bir tek adam yok ki; ksn, desin: "Bana tarikat dersi vermi." Ve mahkemeler ve zabtalar bulmamlar. (170)Hazret-i stad'n u szn ettii ehl-i vukuf hadisesini bilmiyoruz. Amma temyiz mahkemesi 30.12.1944 de Denizli Ar Ceza Mahkemesinin kararn tasdik ettii halde, kitaplarn mahkemeden teslim alnmas hususu ancak alt-yediay sonra tahakkuk etmesinden fehmedilen o dur ki; Gizli dinsiz komiteler temyiz mahkemesini te'sir altnda brakmak iin durmamlar, kartrmak iin her eyi yapmlar. Fakat gerek temyiz mahkemesi, gerekse Hkim-i Adil nvann alan Denizli Mahkemesi Hkimleri Adalet duygusundan ayrlmamlardr. Temyiz mahkemesi, kararn tasdikten sonra, Denizli Mahkemesi sabr iinde beklemi, nihayet 29.6.1945'de mahkemedeki tm Risale-i Nur kitaplann Avukat Ziya'ya teslim edebilmitir. A.B. 1490 Yalnz eskiden yazdm Tarikatlarn hakikatlarn ilmen beyan eden "Telvihat Risalesi" var ki; Bir ders-i hakikattr. Ve yksek bir ders-i ilmdir, Tarikat dersi deildir. Hrriyet-i vicdan esas tutan Hkmet-i Cumhuriye'nin; elbette bu milletin milyarlar ecdadnn ruhlarnn baland bir hakikata ve onun yolunda dnyaya meydan okuduklar, iman- tahkikiyi galibane felsefeye kar isbat eden bir eseri ve hdimlerini himaye etmek ehemmiyetli bir vazifesidir.. (171) 4- Reis-i Cumhur smet nn'ye yazd en mhim meselelerin ve kendisine kar uygulanan btn kununsuz ve gayr-i insan muamelelerin esas noktas ve btn dmlerin can damar hkmndeki hususlar dile getiren istid'asnn zeyli: "RES- CUMHURA GNDERLEN STD'ANIN ZEYLDR K MECBUR OLDUM YAZMAYA Bana hcum eden garazkrlarn en esasl sebebi: Mustafa Kemal'in dostluu ve tarafgirlii vesilesiyle beni eziyorlar. Ben de o garazkrlara derim ki: lm, gitmi ve dnyadan ve hkmetten alkas kesilmi bir adam hakknda, otuz sene evvel bir hadis-i erifin ihbariyla Kur'an'a zararl yle bir adam kacak, dediimi ve sonra Mustafa Kemal'in o adam olduunu zaman gsterdi. Ben de, beyz seneden beri kahramanlyla ve hakperestliiyle Dnyaya meydan okuyan kahraman bir ordunun erefini ve zaferini hilf- hakikat olarak M.Kemal'e vermediim iin, garazkr dostlar beni yirmi senedir bahanelerle tazib ediyorlar. Evet; Mahkemede ispat ettiim gibi; erefler, msbet hayrlar, madd manev ganimetler orduya, cemate verilir, tevzi' edilir.. Kusurlar, menfi icratlar, baa, reise verilir diye bir kaide-i hakikatla; Kahraman ordunun ve bilfiil asker ve asker banda alan cesur Zabitlerin zaferleri ve erefleri M.Kemal'e verilmez.. Belki kusurlar; hatalar yalnz ona verilir.. diye, beni onu sevmemekle ittiham edenleri, kahraman orduyu sevmemekle ve erefini krmakla ittiham edip, onlara hin-i millet nazaryla bakyorum.

Bu hakikat mahkemede ispat ettiim gibi; Onun muannid dostlarna ispat etmeye hazrm: Ben bu mbarek milletin bahadr ordusunun milyonlar efrad ve zabitlerini severim.. Hrmetlerini, haysiyetlerini elim (171)Elyazma Emirda-1 asl S: 31 1491 den geldii kadar muhafaza ediyorum. Benim karmdaki garazkr muarzlarm, bir tek adam sevmek yolunda, milyonlar efrada manen ihanet, belki adavet ediyorlar. Evet, ok emarelerle bildik ki; bana hcum edenleri tahrik eden Mustafa Kemal'e itirazmdr ve ona dost olmadmdr. Baka sebebler bahanedir. Bunun iin mecbur oldum ki, O muarzlarma derim: O beni taltif etmek ve btn vilyt- arkiyeye viz-i umumi yapmak iin Ankara'ya istedi. Ben oraya gittim. Bu gelen " madde" beni onun dostluundan vazgeirdi. Yirmi sene inzivada azap ektim. Dnyalarna karmadm. BRNC MADDE: Bir hadis-i erifin "Ahirzaman'da an'anat- slmiyenin zararna alacak...." diye haber verdii adam, bu olduunu ef'aliyle gstermesidir. Ben, otuzalt sene evvel (*) o hadisi tefsir etmitim. Aynen bu adama manas km.. Mahkemedeki mdafaatmn nc esasnda izah var. KNC MADDE: Bir eyin vcudu ve tamiri ve hayat; Ona ait btn erkn ve eraitinin vcuduyla olabilmesi.. Ve o eyin ademi ve tahribi ve lmesi, bir tek artn bozulmasyla oldua bir kaide-i hakikattr. Umumun dillerinde "Tahrip, tamirden ok kolaydr" diye darb- mesel olmutur. Bu kat' kaideye binaen: Meydanda grnen ehemmiyetli kusurlar ve tahripler, o kumandann hatasndan.. Ve ehemmiyetli erefler ve zaferler ise, ordunun kahramanlndan geldiinden; O fenalklar ona, o iyilikleri orduya vermek lzm gelirken; btn btn aksine olarak, cematn hayrn bataki bir ferde.. Ve o ferdin errini cemaate vermek, dehetli ber hakszlk olmasdr. NC MADDE: Cematn hayrn ve ordunun zaferini baa vermek.. Ve o ban kusurunu cemate isnad etmek ise; binler hayrlar bir tek hayra indirmek ve bir tek kusuru binler kusur yapmaktr. nki: Nasl bir tabur bir dehetli dman ldrse, her bir neferi bir gzilik rtbesini alr.. Ve yalnz binbasna verilse, binden bire iner, bir tek gzi olur. O binbann hatasyla zlimane bir katl yaplsa; ve ona verilmeyip tabura verilse; O bir tek katl, bin cinayet hkmne geerek bin neferi mes'ul eder ve cezaya arpar. Aynen ylede: Meydandaki grnen ehemmiyetli kusurlar, onlar iliyen lm adama verilmezse; beyz, belki bin seneden beri (*) 36 sene evvel dedii 1911 tarihidir.ki Japon Bakumandan Mareal Noi stanbula geldiinde o tip sualleri Meihat-i slamiyeden sormu.. Bedizzaman da cevaplarn vermiti.A.B. 1492 gziliini ve hakperestliini dnyaya gsteren ve ferman- erefini ve Kuran bayraktarln klnlaryla ve kanlaryla imzalayan bir orduya havalesiyle; O kusurlar binler derece ve erknlar

adedince ziyadeleir.. O ordunun pek parlak mazisini dehetli karartr ve bu asrn ordusunu, geen asrlarn ayn ordular nnde mahup ve mes'ul eder. Ve mevcud erefler, zaferler tek adama verilse; binler derece klr. Erkn ve efrad adedince gzilik ve hayrlar, bir tek hkmne geer, sner. Daha kusurlara kar keffaret-z znb olmaz. te bu sebebler iindir ki; Ben onun dostlu'unu brakp, onun yerinde ehemmiyetli bir zamanda; iinde bulunduum(172) ve te'sirli hizmet ettiim o ordunun dostluunu aldm ve binler derece daha ehemmiyetli erefini muhafazaya Risale-i Nur ile altm. Emirda'nda Said-i Nursi (173) 5- Ehl-i dnyann ve bilhassa Emirda hkmet adamlarnn Hazret-i stad'a kar kanunsuz ve keyf ekilde uyguladklar muamelelerini dile getiren stad'n umum bir beyan da yledir: "Yirmi senede ka vilyetin zabtalar kyafetime ilimedi. Yalnz be sene evvel Ankara Valisi Nevzat Bey, cebren kyafetime ilimek istedi, hem muvaffak olmad.. Hem kendi kendini intihar etmekle tokadn yedi. Hem Afyon Valisinin byk me'muru, cebren kyafetime emir vermesine mukabil; Emirda'nn kk bir adliye me'muru(*) ona mukabele edip: "Kanun hricinde hibir ey yapamayz demi, kanunperestliini gstermi. Hem burann kaymakam evham etmeyip bana zulm etmedii iin, o vicdanl zatn tebdiline altlar. Hem Camiye, Cum'aya gitmeye beni men'eden merdumgirizlik hastalyla beraber, madd bir ka hastala binaen, bir hafta rapor verip beni ifademi almaya sevketmemek iin, doktorluk kanunuyla amel ettiime binaen, ta Afyon'dan iki doktor geldi, onun raporunu bozmak, onu da mahkemeye vermek derecesinde keyf kanunlara maruz olmuuz...(174)" (172)Hz.stad ordu iinde tam 9 sene durmadan cihad etmitir. A.B. (173)Yeni yaz Emirda-1 S: 279 (*) Bu Adliye me'muru Emirda C. Savcsdr ki; Rumelili olan Afyon valisi telefonla Emirda Kaymakam Abdlkadir Uraza emrederek, geceleyin onun Kapsn krp ieri giriniz alp hkmete getiriniz" dedii halde, onlara muvafakat etmemitir.A.B. (174)Yeni yaz Emirda-1 S: 281 1493 6- Emniyet Genel Mdrl'ne stad'n yazd bir dilekesinden: "Ankara'da bulunan Emniyet-i umumiye mdr Beye! Yirmi senedir, gayr-i resm hem haps-i mnferid, hem tecrid-i mutlak iinde bulunduum ve sebebsiz evham yznden emsalsiz tazyik grdm halde, skt eden bir biare ile resm deil, hakki ve cidd grmek istersen; az sizinle konuacam. Evvela: ki sene, iki mahkeme, yirmi senelik hayatmn eserlerini, mektuplarn tetkikden sonra; dare ve asayi aleyhinde hibir madde bulunmadna ve bulmadklarna delil: Mahrem ve gayr- mahrem btn kitaplarm beraetimle beraber iade etmeleri cerhedilmez bir hccettir, bir senedir.

Yirmi seneden evvelki hayatm ise: Bu vatan ve millet lehinde fedakrane sarfolunduuna delil: Eski Harb-i Umumi'de gnll alay kumandan olarak, Bakumandann takdirat altnda hizmetlerimle ve hareket- milliyede fevkalde hizmetimi Ankara'daki hkmet reisleri takdir ile ve Meclis-i Meb'usan beni orada grmekle alklamasdr. Demek bu yirmi senede bana verilen azap, btn btn kanunsuz ve keyf bir muameledir. Bu yirmi senede krk bayramm mnzevi, yalnz geirdim. Artk yeter.. Kabir kapsndaym, beni dnyaya baktrmaynz!.. Hem Emniyet-i umumiye reisi olduunuz cihetle, benim hizmetime taraftar olmanz lzmdr. nki mahkemelerce sbit olduu gibi, Risale-i Nur'un dersleri dnyaya bakt vakit, btn kuvvetleriyle asayiin temellerini muhafaza etmek, korumak ve fesad ve ihtilllerin nn kesmek olmasndan; kuds ve manev inzibat komiserleri hkmnde olduuna delil: vilyet zabtalarn ihad edebilirim. Risale-i Nur dersini iitenler, polisten ziyade asayie hizmet ettiklerini ehl-i insaf zabtalar anlamlar. Bu ahirde, pek ziyade ahalyi ve me'murlar benimle grmekten rktmek cihetiyle, anladm ki; hakkmda, haddimden fazla ve lyk olmadm tevecch- ammeyi krmak iin imi. Ben de bunu size kat'iyyen beyan ediyorum ki; -Ve has kardelerime mahremce yazdm mektuplarda,- tevecch ammeyi kat'iyyen mesleimize ve ihlsmza muhalif olduu iin, ahsma kabul etmiyorum ve reddediyorum.. Ve o hususta ok kardelerimin de hatrlarn krmm. Yalnz Kur'an- Hakimin hakikatn emsalsiz bir surette tefsir eden Risale-i Nur'un hizmetini gsteren eski zatlarn gayb haberlerini kabul edip yazmm.. Ve kendim di bir hizmetkr olduumu ispat etmiim. Farz- muhal olarak bu tevecch- ammeye taraftar olsam da, asayi lehinde hizmet edecek ve sizin gibi asayi me'murlarna faydas dokunacak. 1495 Madem lm ldrlmyor, hayattan ok ziyade ehemmiyetli bir meseledir. Yzde doksan bu hayatn selmetine alyorlar. Biz Risale-i Nur kirtleri de herkesin bana gelecek olan lmn dehetli hcumuna kar mcadele ediyoruz. Hadsiz kr olsun ki; imdiye kadar o lm idam- ebedisini yzbinler adam hakknda terhis tezkeresine Risale-i Nur ile evrildiine yzbin ahid gsterebiliriz. Bu hakikat nokta-i nazarndan, sizin gibi vatanperver, milliyetperverler bizi teviklerle alklamas lzm gelirken; evhamlarla, ittiham altna alp, tarassudlarla ta'ciz etmek, ne kadar insaftan ve hamiyetten uzak olduunu insafnza havale ediyorum. Gayr- resm tecrid ve haps-i mnferidde SAD- NURS(175) 7- Afyon Emniyet Mdr'ne yazd ksa, fakat pek mhim ve dostane istid'as: "Afyon Emniyet Mdrlne! Ben sizin insaniyet ve vicdannza i'timaden mahrem ilerimi size beyan ediyorum. Hem vazife itibaryla siz bizimle pek ok alkadarsnz. nki Risale-i Nur'un asayi ve inzibata hizmeti pek byktr. Polislerin vazifelerini asayi noktasnda yirmi seneden beri yapyor. Yzbin kirdinden hibir vukut olmad gibi, pek ok zabta me'murlarnn i'tiraflaryla ve bir ey aleyhimizde kaydetmemeleriyle bunu ispat eder. Buraya, Ankara emniyet-i umumiye mdr geldiini bir ocuktan iittim. Herhalde benim halimi soracak diye bir ey kaleme aldm ki; rahatszlm mnasebetiyle ona konumak yerine takdim edeyim.. Birden gittiini iittim. Size leffen onu

gnderiyorum. Mnasib grseniz, beray-i malmat ona gnderirsiniz. Ben dnya ilerini bilmiyorum. Halklarla gremiyorum. Senden baka burada kimsem yok ki, reyini alaym. Benim ahsma it mesele, geri ok ehemmiyetsizdir, cz'dir. Fakat Risale-i Nur'a ait meselenin, bu vatana ve millete pek ok ehemmiyeti var. Size kat'iyyen ve ok emarelerle ve kat' kanaatmla beyan ediyorum ki; gelecek yakn bir zamanda bu vatan, bu millet ve bu memleketteki (175)Elyazma Emirda-1 asl S:103 1496 hkmet; lem-i islma ve dnyaya kar gayet iddetle Risale-i Nur gibi eserlere muhta olacak.. Mevcudiyetini, erefini ve mefahir-i tarihiyesini onun ibrazyla gsterecektir.(176)" SAD- NURS"(177) 8- Afyon Emniyet Mdrl'ne stad'n ikinci bir istidas.. bu istida stanbul'a yeni harfle tab' etmek niyetiyle gnderilen Risalelerin bir ksm, Afyon- Ktahya arasnda bir ihbar zerine trende ele gemesi ve nihayet Afyon zabtasna intikal etmesiyle balayan evham ve tazyik zerine yazlmtr. Baz yerlerini alyoruz: "AFYON EMNYET MDRLNE! Zatnz tanmadan bir defa grdm vakit, insafl ve adaletli grdmden, herkesten evvel alkadar olduum bir hakikat size beyan ediyorum. O hakikat alkadar makamata vazifeniz itibaryla bildirmeyi size brakyorum. O hakikat da udur: Benim imdiki vaziyetim, tarihe emsali yoktur. Hereyden tecrid-i mutlak iinde; herkesten, hatta cmideki cemaat adamlarndan ve temastan memnu' olduum halde; htiyarlk, hastalk, yoksulluk iinde birden kalbime geldi ki; Madem ben de bu vatann bir evldym.. Bu vatann saadetine hizmet etmek benim iin farzdr. Maddi cihette elimden bir ey gelmiyor. Yalnz Kur'an'dan anladm ve kaleme aldm Meyve Risalesi'yle, Hccetllah-il Balia'y yeni hurufla tab'etmek iin baz kardelerime izin verdim... (176) Cumhuriyetin ilnyla birlikte, en bata ngilizer ve onun siyasetinde rol oynayan siyonistler; bir taraftan Trkiye'ye kar mnafkne dostluk ehresini ve srtan riyakr yzn gstermek iinde; Trkiye'yi dinsizletirmek ve din an'aneleri tamamen yok edip kaldrmak iin ne kadar eytani tuzaklar varsa istimal ettii halde; darda da slm lemine kar; Trkiye Mslmanlarnn artk slmiyetten bsbtn koptuunu ve tamamen dinsizletiini sinsi propagandalarla yaymaa almaktayd. Amma bu cib eytan siyaset durumunu, Trk siyasileri ya gabavetlerinden, ya da esasnda ayn eyleri istemelerinden anlamyor ve anlamak istemiyorlard. O ise ki, slm leminin Trkiye'ye kar tevecch ve Mslman olarak destek olmas dnyada siyaset ve idare iin en byk mesele ve bir nokta-i istinad idi. te Hazret-i Bedizzaman, bata ngiliz siyaseti olmak zere, siyonist ve dier dinsiz komitelerin eytanca olan bu desiselerini, bandan beri ok iyi sezmi ve anlamt. Bu mevzuu, bilhassa Emirda hayatndaki eserlerinde zaman zaman dercetmilerdir. Risale-i Nurla yapt iman ve Kur'an hizmetiyle; maddeten tahakkuk eden en mhim esas ve en byk rkn; ve temel iki byk hizmeti netice veriyor ve bir derece de muvaffak oluyordu.

Bunlardan birincisi: Dinsizlik ve imanszlk fetinin defedilmesi, dolaysyla Trkiye de asayi ve emniyetin tahkimi... kincisi: Trkiye halk eskisi gibi Mslman olup, dinine ve Kur'an'na sahip bir millet olduunu hari lem-i slma fiilen bildirmek.. Evet dinsiz mnafk ve zndk komitelerin her trl desise ve bed muamelelerine ramen, Allah'a kr bu hizmetin Trkiye'de maddeten byk tesiri grln ve muvaffak olunmutur. A.B. (177)Elyazma Emirda-1 asl S:106 1496 Kat'iyyen size beyan ediyorum ki; benim maksadm, bunun tab'nda bu mbarek milleti ve vatan mnev ve madd anarilikten muhafaza etmek ve asayi ve inzibata manev yardm etmek ve anarilii uyandran hric bir cereyann istilsna manev sed ekmek.. ve lem-i slmn bize kar itiraz ve ittihamn izaleye ve eski muhabbet ve uhuvvetini celbetmeye almaktr. Fakat maattessf ben dnya ile alkadar olmadmdan ve ehl-i idare ile de grmediimden ve dnya halini de bilmediimden ve kanunsuz ilimek belsna maruz kaldmdan; eskiden beri perde altnda bana husumet eden baz insanlar, frsat bulup zabtay ve adliyeyi evhamlandryorlar....(178)" 9- Birok ihanet ve tazyiklerin pepee yaplmas zerine, Hazret-i stad talebelerine umum ahvali bildirmek ve tayakkuz ve dikkate sevk etmek iin, kaleme alm olduu bir yazsndan bir iki cmle: "...Biz Risale-i Nur talebeleri bu memleketin ve istikbalinin en byk iki tehlikesini def etmeye alyoruz.. ve bilfiil ok emarelerle hatta mahkemede de ksmen ispat etmiiz. Birinci Tehlike: Bu memlekete hriten kuvvetli bir surette girmeye alan anarilie kar sed ekmek.. kincisi: yz elli milyon Mslmanlarn nefretlerini kardelie evirmekle, bu memleketin en byk nokta-i istinadn temin etmektir...(179) 10- Afyon Emniyet Mdrl'ne, nc bir istidas ve camiden kaymakamn keyf emriyle men' edilmesi zerine yazd ihtarl ve iddetli son istidasdr: "Mdr Bey! Afyon Emniyet Mdrne derim ki; dnyada eski zamandan beri grlmemi bu derece kanunsuz ve manasz ve maslhatsz tecavzler bana geldii halde, neden aldrmyorsunuz? Bir misali: Camiye hl zamanda cemaat hayrna sahip olmak iin, baz bir iki adamdan baka kimseyi yanma kubul etmediim halde, resmen "Kat'iyyen camiye gitmiyeceksin" deyip, bu gurbette hastalk ve ihtiyarlk ve yoksulluk iinde bu ihanet hangi kanunladr? Hangi maslahat var?.. (178)Elyazma Emirda-1 asl S:163 (179)Ayn eser S:189 1497

Haberim olmadan, cmiin hl bir yerinde iki tahta, bir kilimle beni tmemek fikriyle, bir zatn yapt iki kiilik bir settare yznden, ehemmiyetli bir mes'ele eklinde hem bana, hem umum halka manasz tel vermek hangi kanunladr? Hangi maslahatladr? Soruyorum... Bana bu ihanetleri yapalarn hibir bahaneleri yoktur. Yalnz tevecch- ammeyi bahane edip, "Bu menfi adama neden hrmet ediyorsunuz?." Ben de derim: Btn dostlarm biliyorlar ki; ben ahsma kar hrmet ve tevecch- ammeyi istemiyorum, reddediyorum. Benim hakkmda, bakalarnn hsn- zannn kabul etmediim halde, hangi kanun beni mesul eder ki; ihtiyarm ve rzam hricinde bakasnn hsn- zannyla bana ihanet ediliyor? Farz- muhal olarak bu tevecch- amme hakikat da olsa; vatana, millete faydas var, zarar olmaz. Hem eer bir parasn ben de kabul etsem; Bu ihtiyarlk, hastalk, yoksulluk ve souk bir oda ierisinde, dehetli bir haps-i mnferidde, zarur hizmetlerimi grmek iin bir iki insann dostluunu kabul etmekliimde hangi fenalk var? Hangi kanun bunu men'eder? bir iki ii ocuktan baka kimseyi benimle temas ettirmemek hangi kanunladr?.. O ii ocuklar her vakit bulunmad iin, kendim iimi gremiyorum. Bu dehetli vaziyeti elbette bu memlekette inzibat ve hkmet ve idare adamlar nazar- ehemmiyete almak borlardr, cidden alkadar eder, diye size beyan ediyorum. nsaf ve vicdannza havale ediyorum. Emirda'nda bir tecrid-i mutlakta SAD- NURS (180) 11- Cumhuriyetin ilk dnem milletvekillerinden ve Bedizzaman'n ahsiyet ve kemaltn, ilim ve faziletini ok yakndan, bilen Erzurum Meb'usu Mehmet Salih Yeilolu'nun, zamann Dahiliye Vekili Hilmi Uran'a yazd hususi ve ayn-i hakikat mektubundan bir iki blm: "...Sayn Beyim, Cumhuriyet serbestiyetinden, tekilt- esasiye kunununun hrriyetinden mahrum kalan bu zavall ihtiyar adam her suretle himayeye lyk, baklmaa muhta, akraba ve taallukat olmayp, srf bir slam hkmetinin himayesine muhta bir slm mtefekkiridir. ir-i mehur Akif Bey merhumun rivayetine nazaran: Msr'n en ma'ruf ulemasndan olan ve Garbn mteaddit lisan ve felsefesine ina bulunan stad-i azam Abdlaziz avi'in, yirmi ksur sene evvelisi, "EL (180)Elyazma Emirda-1 S: 185 1498 EHRAM" ceridesindeki Said hakknda yazd "Ftin-l asr" balkl makalesini okuyan ve kendisiyle bizzat gren ilim adamlar, bu zatn ftraten ilm kudretini ve ilah mesleini takdir edebilirler. Sayn Beyim! Krtlk szyle trl hakarete hedef olan Molla Said, seciye-i ulviyesi i'tibaryla takdire yan bir Trk k (181) ve slmiyet hadimidir. Bundan memleketimiz itimaen zarar deil, manen fayda grecektir. Ben namus ve erefim namna ehadet ederim ki; Molla Said kat'iyyen temiz bir adamdr. Onun iin, sizin gibi milletin dhilen idare ve mukdderatna el koyan dirayetli zatlardan, insaniyet namna temenniyatm udur: Yanl anlayl jurnalclarn szleriyle hrriyet ni'metinden, sf

hava teneffsnden, herhangi bir Trk kardeiyle grmeden mahrum kalan bu adam; hkmetin daleti, makamnzn ehemmiyeti namna ve adl ve ihsan kaziyesine tevfiken olsun, bu adam hakknda dahi adalet ve kendisiyle hi olmazsa bir defa olsun hsn- niyetle grtkten sonra, onun hakknda ibka ve ifna kararn vermek ltfunda bulunursanz, elbette ehemmiyetli vazifenizi kanun dairesinde ifa etmi olacanzdan dolay, tarihe-i hayatnza takdire deer bir fasl derc buyurmu, adalet perverliinizi halka ve cizler gibi baca kesilmi, kede kalm, hr fikirli vakanvislere duyurmu olursunuz efendim. Milletini, memleketini, candan seven; Teninde, kannda Krtlk, Arnavutluk, Bonaklk kan, kokusu olmyan Erzurum'un eski Milletvekillerinden baca kesik Yeilolu Mehmet Salih(182) Erzurum eski Milletvekili Salih Yeilolu, Dahiliye Vekiline gnderdii hususi mektubunun bir suretini de Hazret-i stad'a gndermiti. Adres olarak ta Emirda resmi makamlar eliyle eklindeydi. O sra Emirda'nda jandarma eri olarak askerliini yapan Hasan Ergen bu mektup hadisesini yle anlatr: "Blk komutan beni ararak: "Hasan, sen eski harfleri okumasn biliyormusun?" dedi. Ben de evet, dedim. Bunun zerine komutan mektubu okumam iin bana verdi. Mektubu batan sona kadar okudum. Mektubu yazan Eski millet vekili zat, Bedizzaman'dan nerede, ne zaman doduunu, ilk tahsilini nerede yaptn, yazd eserlerinin ismini soruyordu. (181)Evet her biri yze mukabil binler Trk genleri masumlar, ihtiyarlar Risale-i Nur kirtleri olmalarndan, bu acib asrda Trk milletinin Devlet-i Abbasiye inkirazndan sonra, slam yardmna komalar gibi, bu akirtler de aynen kotular. Deil yalnz Said, belki btn ehl-i hakikat tahsin eder, Trk'e dost olur. Said Nursi (182)Elyazma Emirda-1 S: 225 1499 Mektubu okuduktan sonra jandarma komutan yine ekmeceyi at. Anahtar kard, bana verdi. Al, git bu mektubu kendisine ver, tekrar cevabn yazsn, onu getir diye emretti. Mektubu alarak ktm. Yine bir nceki sefer gibi stadn dardan kilitli kapsn atm. erden de kilitli olduu iin kapy vurdum. Kap ald. stad'a mektubu verdim. Bana aynen unlar syledi: "Olum Hasan, kaymakama ve komutana syle: vazifeleri ne ise onu yapsnlar... Hapis mabis her ne ise ben razym. Verilen emri tatbik etsinler. Amma benim iin ar konumasnlar. Aleyhimde gybetimi yapmasnlar" dedi. Ben, ilk grmedeki ikazlarn hatrlatarak, hi hatrmdan kmadn, ok zldm syledim. Bunun zerine, "Merak etme, benim de Allah'a kar kusurlarm var."dedi. "Sen jandarma grevinde bulunuyorsun, eer vazifeni yapmazsan sana ne yaparlar" dedi" Hkmetten korkarsn, Allah'n emirlerini yapmazsan, ne olur? bizim halimiz. O bizi yoktan yaratt. Onun emirlerini yerine getir, korkma, vazifeden atarlar diye hatrna bir ey getirme! Sen hkmetten korkarsn da, Allah'tan korkmaz msn?" diye bana ikaz edici dersler verdi.(183)"

12- Dahiliye vekiline ve dier makamlara gndermek zere zabta kanalyla yollanan ekvaname tarzndaki arzuhalinden, bir suretini de Afyon Emniyet Mdrne gndermi.. Fakat Mdr; dalet, hakperestlik ve emniyet kstaslarndan tamamen insilah etmi olacak ki; stad'n bu gayet tabi mracaattaki ikyetnamesine kar dnmek, gereini yerine getirmek yle dursun, Bedizzaman'a bunlar kim yazm diye aratrlmas iin Emirda zabtasna iddetli emirler vermi. te stad Hazretleri bu evhaml, belki keyfi muamele zerine Emirda' zabtasna yazd iki hasb-i halinden baz numuneler dercediyoruz: "Emirda' zabtasyla bir hasb- haldir: Hem insaniyyet namna istediim bir hukukuma kar yaplan, hem hayretimi mucib acib bir muamelenin sebebi nedir? diye bir iki sualim var... Birincisi: Bir senedenberi sakladm ekvam verdim. imdi zabta vastasyla Ankara makamatna vermek zere, bir zata gnderdik. Dedim: Afyon Emniyet Mdr insafldr, ona da bir suret elden gnderdim. Ondan istirahatma dair bir eser beklerken, bil'akis beni sktran zatlara yazm: "Bu gzel yaz onun deil, kim yazmsa takib ediniz!.. (183)Son ahitler-1 S:174 1500 Acaba ok kuvvetli ve ayn- hakikat o ekvay nazara almayp; lzumsuz, ehemmiyetsiz, zararsz bir yazy merak etmek; benim istirahatm bozmak; Binler liraya ehemmiyet vermemek, be paraya ok ehemmiyet vermek gibi olmaz m? Yzotuz Risaleden binler nshalar ayr ayr yazlarla mahkeme inceden inceye tetkikden sonra ve onlar yazanlarn mhim bir ksm benimle beraber mahkemede bulunmalar ve zerre miktar mes'uliyeti olmad halde, "Kim ona yazyor? diye tahkik ediniz!.. demek yznden bir kanun, bir maslahat var m? Bir biareyi bu bahaneyle karakola armak, endie vermek, bilhassa beni icbarla istemek ne lzumu var?.. te ben de size haber veriyorum; Eer arzu etsem, binler adam yazlarm yazacaklar, hem her tarafta millet ve vatan menfaatna yazyorlar. kincisi: nsaniyyet namna sizden isterim ki; ta bayrama kadar benim yzm dnyaya evirmeyiniz. Ben sizi dnmediim gibi, siz dahi beni unutunuz! Bu mbarek aylarda beni, -dnyadan ksm bir biareyi ahiret zararna- gayet ehemmiyetsiz dnya ileriyle megul etmeye mecbur etmeyiniz. SAD- NURSI(184) 13- Anlalan, Hazret-i stad'n stteki bu ricakrane dilei nazara alnmam.. Kaymakam emir vermi: "Cebren karakola getiriniz" demi. Kasden ve keyfice stad' rahatsz etmek, huzurunu bozmak iin yaplan bir ok muamelelerden birisi de bu olmutur. Kaymakamn keyfi emriyle resmi adamlardan stad'a gelenlere stad da u aadaki cevab vermi gndermitir: "Kaymakamn emr-i cebrisiyle beni karakola istemeleri zerine ifademdir: Ben hastaym, oraya gelemem.. sualiniz nedir? dedim. Dediler: Ankara makamatna karakol zabitinin vastasyla verdiin ekva mektuplarn kim yazd?

Elcevab: Ben halkla grmyorum. Bir ocua yazdm verdim, o da gitti, drt suretini bana getirdi. "Yaz gzel" dedim. Daha sormadm. Bir suretini de Afyon Emniyet Mdrne elden gnderdim. imdi Emniyet merak etmi: "Bu gzel yaz kimindir?" diye sormu. Gya bir cinayet yapmm gibi bana sknt vererek: "Kim yazm" diye beni sorguya ekiyorlar. (184)Elyazma Emirdag-1 asl S: 257 1501 Acaba zabtann tensibiyle ve eliyle dahiliye ve bavekile gnderilen ayn hakikat bir hasb- hali tebyize eken bir adamn ne kabahati var? Benim de bir sene sakladm o istiday zabtaya verdim, onlar da gnderdiler. O yzden ne hatam var ki; Bu iki gnde iki ay hapis azabn verdiler. imdi hem bana hizmet eden yalnz bir tek ocuk korktu, anahtar verdi.. Hem de yazan adam rktt, yanndan gitti. Daha kendini bildirmez. nsaniyyet namna bayrama kadar beni lzumsuz, kanunsuz karakola armaynz. Tahamml edemiyorum. SAD- NURS(185) Bu hadise zerine, yani stad'a sebebsiz ekilde verilen skntlarn ayn gnlerinde, Emirda'nda drt defa st ste zelzeleler oldu. Hi yere sebebsiz, kanunsuz ve keyfi bir ekilde rahatsz edilen bir Kur'an delll, bir slm dini mmessili olan Bedizzaman Hazretleri son derecede, o manasz ilimeden mahzun olmutu. Cenab- Hak da ikaz ve ihtar verdi zalimlere!.. stad Hazretleri, bu hadiselerin cereyan ettii gnlerde vaki olan zelzelelerden yle bahsediyor: "...Bu manidar yeni zelzeleyi merak ettim, Kalben dedim; Eer sair yerlerde bu iddetle olmu ise, herhalde Nur kirtlerine dahi yeni bir tecavz var. Yoksa yalnz Ankara'ya dahiliye vekilini mahkemeye vermeye dair ak mektubumla m alkadardr? diye sordum. Dediler: Yalnz Ankara ve hafif Afyon ve Eskiehir ve bu Emirda'nda ve en iddetlisi bu kasabada olmu. Fakat medar- hayrettir ki; drt defa iddetli olduu halde, hibir zarar olmad. Bunun bir hikmeti budur: Kat' emir verilmi ki; "Said'i cebren hkmete getiriniz!" Bekiler ve bir onba gelmiler, kapm kapamtm, kilitlemitim.. Onlar demiler: "Biz istifa ederiz, onun kapsn krmyacaz. dnmler, gitmile: Demek bu hususi zelzele, mdafaatmdaki zelzeleler gibi Risale-i Nur'la alkadardr ki; Bu defa hususi kald. Hem iddetiyle beraber zararsz geti. Eer Nurun buradaki kk medresesinin kapsn krsa idiler, elbette tokad cidd olacakt. Yalnz ihtar iin olmyacakt. Geri bu taarruz cz' ve hafif idi. Fakat ben gizlemem ki, hibir defa bu seferki gibi damarma dokunmamt. Fakat Nur ve Nurcularn hatr iin harika tahamml ettim. nki o bedbaht, hkmette vazife sandalyesinde bana etmedip, hizmetime der: "Git, ona syle"; hkmetin nfuzunu serser ahsna mal ederek meydan okumu. Eski Said'in bende (185)Elyazma Emirda-1 S: 258 1502 irsiyet kalan damarma ok iliti. Fakat fevkalde ehemmiyetli olan skn ve temkin ve i'tidal- dem ve sabr ve tahammln kat' lzumu beni teskin etti...(186"

14- Dahiliye Vekili Hilmi Uran'a hitaben yazlp, fakat gnderilmiyen; Lkin, bir sene sonra, yani 1946'da 2. Saraolu Hkmetinin 5.8.1946'da sona ermesiyle, Dahiliye Vekillii'nden C.H.P genel sekreterliine getirilen Hilmi Uran'a yeniden gnderilmi pek mhim, tarih hasb- halinden mhim blmler: "Eski Dahiliye Vekili, imdi parti Ktib-i umumisi Hilmi Bey! ...Yirmi sene hkmetle konumyan, tek bir defa hkmet hesabna hkmetin byk bir rkn ile konuan adam, on saat kadar sylese azdr. Onun iin siz benimle konumay bir iki saat msaade ediniz... Saniyen: imdi partinin ktib-i umumisi itibaryla size bir hakikat beyan etmeye kendimi mecbur biliyorum. Hakikat da udur: Sen ktib-i umumi olduun halk frkasnn, millet partisi karsnda gayet ehemmiyetli bir vazifesi var. O da udur: Bin seneden beri lem-i slmiyet'i kahramanlyla memnun eden ve Vahdet-i slmiyeyi muhafaza eden ve lem-i beeriyetin, kfr- mutlaktan ve dalletten anl bir surette kurtulmasna byk bir vesile olan Trk milleti ve Trklemi olanlarn din kardeleri; eer imdi eski zaman gibi kahramancasna Kur'an'a ve hakaik-i imana sahip kmazsanz ve sizler gibi ehl-i hamiyet, eskide yanl bir surette din zararna medeniyetin propagandas yerinde, dorudan doruya hakaik-i Kur'aniye ve maniyeyi tervice almazsanz; Size kat'iyyen haber veriyorum ve kat' hccetlerle ispat ederim ki: lem-i slm'n muhabbet ve uhuvveti yerine(187) dehetli bir nefret ve kahraman kardei ve kumandan olan Trk milletine bir adavet ve imdi lem-i slm' mahve alan kfr- mutlak altndaki anarilie malup olup, lemi slm'n kal'as ve anl ordusu olan bu Trk milletinin para para olmasna ve ark- imaliden kan dehetli ejderhann istil etmesine sebebiyet verecek. Evet, hrite iki dehetli cereyana kar bu kahraman millet Kur'an'nn kuvvetiyle dayanabilir. Yoksa kfr- mutlak, istibdat- mutlak sefehat- mutlak ve ehl-i namusun servetini serserilere ibahe etmesini alet ederek, (186)Ayn eser S: 259 (187)Hazret-i stad Bedizzaman, bu azim ve ok hayat meseleyi 1945'lerde defalarca ehl-i idarenin bana vurmu, ikaz etmek istemitir. Amma o sra ksr grl, belki kr siyasiler bu hakikat anlamaktan uzak kalmlar. Lkin zaman, yirmibe sene sonra, Yani 1945 yerine 1980'lerde, bizim siyasilerimiz ister istemez slm lemine kar cidd ekilde birlik ve muhabbet iinde yanamaya gelmiler, belki de dize gelerek muhta olmulardr. A.B. 1503 dehetli bir kuvvetle gelen bir cereyan durduracak, ancak slmiyet hakikat ile meczolmu, ittihad etmi ve btn mzideki erefini slmiyyet'te bulmu bu milet dayanabilir. Bu mmtezi, mttehid milliyetin can damar hkmnde olan hakaik-i Kur'aniyeyi, terbiye-i medeniye yerine esas tutmak ve dstur-u hareket yapmakla o cereyan durdurur inaallah. kinci Cereyan: lem-i slmdaki mstemlektlarn kendilerine sndrmak ve tam balamak iin, bu vatandaki kuvvetli merkeziyet-i slmiyeyi dinsizlikle ittiham etmekle bozmak ve lem-i slmn irtibatn manen kesmek ve uhuvvetlerini bu millete adavete evirmek.. -Bir plnla imdiye kadar bir

derece muvaffak da olmu.- Eer bu cereyan akl banda olsa, bu dehetli pln da deitirip hriteki lem-i slm okad gibi,(188) bu merkezdeki slmiyet dinini okasa; hem o da ok istifade eder, hem azim fthatn bir derece muhafaza eder. Hem bu vatan ve millet dehetli bellardan kurtulur. Eer siz ktib-i umumi olduunuz hamiyetperver, milliyetperver adamlar; imdiye kadar cereyan eden ve medeniyet hesabna mukaddesat iniyen usulleri muhafazaya alp, drt ahsn inklb nmnda yaptklar icrat esas tutarak, mevcud haseneleri ve inklb iyiliklerini onlara verip; ve mevcud dehetli kusurlar millete verilse, o vakit drt adamn, drt seyyiesi drt milyon seyyie olup, bu kahraman ve dindar milleti ve slm ordusu olan Trk milletini gemi asrlardaki milyarlar erefli merhum ordularna ve milyonlarla ehidlerine ve milletine byk bir muhalefet ve ervahna bir manevi zap ve erefsizlik olmakla beraber; O drt inklp adamn pek az hisseleri bulunan ve millet ve ordunun kuvvet ve himmetiyle vcud bulan haseneleri, drt adama verilse; o drt milyon iyilikler, drt haseneye inhisar edip klr, hie iner. Daha kusurlara keffaret olmaz. Salisen: Size kar elbette ok cihetlerde dhil ve hric muarzlar var. Ben dnya ve siyasetin haline bakmadm iin bilemiyorum. Fakat beni bu senede ok sktrdklar iin, mecburiyetle baktm ki; size kar bir muarz km. Eer o muarz mkemmel bir reis bulup, hakaik-i imaniye namna ksayd, birden sizi malub ederdi. nki bu milletin yzde doksan, bin seneden beri an'ane-i slmiye ile ruh ve kalbiyle balanm... Zahiren muhalif-i ftratndaki emre itaat cihetiyle serfru et (188)Hazret-i stad'n ismini sylemeden bahsettii cereyan, ngiliz ve ngiliz siyasetidir ki; stad'n iaret buyurduu ekilde, akl bana gelmemi, eski siyasetinde devam etmi... Bu tarihten az sonra, dnyadaki evketi gittike zayflamaya balam ve 1947'nin balannda tamamen eski dnya hkimiyetini kaybetmitir. A.B. 1504 se de; kalben balanmaz. Hem bir Mslman baka milletler gibi deil, eer dinini braksa, anarist olur. Hibir kayd altnda kalamaz. stibdad- mutlaktan, rvet-i mutlakadan baka hibir terbiye ve tedbirle idare edilmez. Bu hakikatn ok cihetleri, ok misalleri var. Ksa kesip sizin zekvetinize havale ediyorum. Bu asrn Kur'an'a iddet-i ihtiyacn hissetmekte, sve, Norve, Finlandiya'dan geri kalmamak size elzemdir. Belki onlara ve onlar gibilere rehber olmak vazifenizdir. Siz imdiye kadar gelen inklb kusurlarn drt adamlara verip, imdiye kadar umum harp vesair inklblarn icbaryla yaplan tahribatlar,- hususan an'ane-i diniye hakknda- tamire alsanz, hem size istikbalde ok byk bir eref ve ahirette byk kusuratlarnza keffaret olup, hem vatan ve millet hakknda menfaatli hizmet ederek milliyetperver, hamiyetperver namna mstahak olursunuz. Rabian: Madem lm ldrlmyor ve kabir kaps kapanmyor.. Ve madem siz de herkes gibi kabre kouyorsunuz.. ve madem o kat'i lm, ehl-i dallet iin idam- ebedidir. Yzbin hamiyetilik ve dnyaperestlik ve siyasetilik onu tebdil edemez.. Ve madem Kur'an, o idam- ebediyi ehl-i iman iin terhis tezkeresine evirdiini, gne gibi ispat eden Risale-i Nur elinize gemi ve yirmi seneden beri hibir feylesof, hibir dinsiz ona kar kamyor. Bil'kis dikkat eden feylesoflar imana getiriyor.. ve bu on iki sene zarfnda drt byk mahkemeniz ve feylesof ve ulemadan mrekkeb ehl-i vukufunuz, Risale-i Nur'u tahsin ve tasdik ve takdir edip, iman hakkndaki hccetlerine itiraz edememiler.. Ve bu millet ve vatana hibir zarar olmamakla beraber, hcum eden dehetli cereyanlara kar sedd-i

zlkarneyn gibi bir sedd-i Kuran olduuna Trk milletinden, hususan mektep grm genlerden yzbin hid gsterebilirim. Elbette benim size kar bu fikrimi tam nazara almak, ehemmiyetli bir vazifenizdir. Siz dnyev ok diplomatlar her zaman dinliyorsunuz.. Bir para da hiret hesabna konuan benim gibi kabir kapsnda vatandalarn haline alyan bir biareyi dinlemeniz lzmdr. -Kk bir Haiye: Hilmi Bey! Tali'in var!. Ben hapiste ve burada iken, hakkmda seni merhametsiz grdm. Ne vakit hiddet ettim, bedduaya niyet ettim, Hilmi Bey nmnda benim bir kardeim ve Nur'un hs bir kirdini her vakit hayrl duamda ismiyle zikrettiimden; sana beddua niyet ederken; Bu hayrl duaya mazhar Hilmi Bey ismi, adeta afaat oldu, beni reddetti. Ben de o niyetten vaz getim. Senin beni ta'zib eden memurlarndan ge 1505 len eziyete tahamml edip, o bedduadan vazgetim. ok defa hayret ediyordum. Bana bu kadar sebebsiz azab vermekle beraber, sana hiddet etmiyordum. Demek en sonunda seninle dost olacaz diye o hiss-i kabl-el vuku' ile kalbe gelmi. Bu istida, yirmi seneden beri hi mracaat etmediim halde, bir hiddet zamanmda bir defa olarak beni tazib eden Dahiliye Vekili Hilmiye hitaben yazlm.. Beray-i malmat Afyon Emniyet Mdrne gnderilmi. Ma'nasz lzumsuz drt be defa bana sknt verdiler. "Senin yazn byle deil, kim sana byle yazm" diye resmen beni karakola ardlar. Ben de dedim: Bylelere mracaat edilmez, yirmi sene sktum haklym. Ey Emirda hkmeti ve zabtas! Bu hasb- hali bir sene evvel yazmtm. Fakat vermedim, sakladm. imdi be cihetle kanunsuz beni husus ikametghmda bir hizmetiden men' ve mdahale etmeleri gibi, dnyada emsalsiz bir tarzda beni istibdad- mutlak altna alyorlar. Kanun namna kanunsuzluk edenleri, insafa gelmek fikriyle izhar ediyorum. (189)" 15- Yine Hilmi Uran'a -Dahiliye Vekillii srasnda- yazlp, fakat gnderilmiyen ve "Hasb- Halden bir para" adyla kaydedilen bir istidadr ki; mevzuda, ahsna kar sebebsiz yaplan bed muameleleri dile getirip yzlerine vurmaktr: "Dahiliye vekiliyle hasb-i halden bir paradr:" Hibir tarihte ve zemin yznde emsali vuku' bulmayan bir zulme ve on vecihle kanunsuz bir gadre ve tazyika hedef olmuum. yleki: Hem iddetli su-i kasd eseri olarak zehirlenmeden hasta.. Hem gayet zaif yetmi bir yanda ihtiyar.. Hem kimsesiz acnacak bir gurbette.. Hem palto ve fanila ve papucunu satmakla maietini te'min eden fakir-l-hal.. Hem yirmi be sene mnzev olmasndan, binden ancak tam sdk bir adam ile grebilen bir merdum-griz, mtevahhi.. Hem yirmi sene hayatn ve eserlerini mahkeme ve Ankara ehl-i vukufu inceden inceye tetkikten sonra, bilittifak beraetine ve eserleri vatana, millete zararsz olarak menfaatli olmasna karar verilmi bir ma'sum.. Hem eski harb-i umumide ehemmiyetli hizmet etmi bir evld- vatan.. hem imdi bu vatan, bu milleti anarilikten ve ecnebi ifsadlarndan kurtarmak iin meydandaki te'sirli saryla btn kuvvetiyle alan bir hamiyetperver.. ve

mahkemede yetmi hidle ispat edildii gibi; yirmi be senede bir gazeteyi okumayan, merak etmiyen ve yedi sene harbi umumiye bakm (189)Yeni yaz Emirdag-1 S: 215 1506 yan, sormayan, bilmiyen.. ve eserlerinde kuvvetli delillerle; siyasetten btn btn alkasn kestiini ispat eden ve dnyanza karmadn adliyelerinizin resmen itiraf ettii bir zararsz adam.. hem ahiretine ve ihlsna zarar gelmemek iin iddetle tevecch- ammeden kaan ve kardelerinin onun hakkndaki hsn- zanlarndan ve medihlerinden ekinen, beenmiyen bu biare Said'e; bata Dahiliye Vekili olan sen, Afyon Valisini ve Emirda zabtasn musallat edip, bir haps-i mnferid azabn ektirmek ve tecrid-i mutlak iinde tek bayla bir haps-i mnferidde durmaya mecbur etmek, hangi maslahatnz iktiza eder? Hangi, kanun bu dehetli gadre msaade eder? diye hukuk-u umumiyeyi muhafaza eden adliyenin yksek dairesi vastasyla Dahiliye Vekili'ne beyen ediyorum. Zulmen btn hukuk-u medeniyeden ve insaniyeden ve yaamak hakkndan mahrum edilen SAD- NURS (190)" AFYON HAPS HADSESNN MUKADDEME VE BELRTLER Bu fasln bandan buraya kadar kaydedilen arzu-hal ve dilekeler,1944 senesinin son aylarndan balayp,1947 ylnn son aylarna kadardr. Buradan itibaren ise;1947 yl ikinci yars iinde balayp 1948 balarna kadar cereyan eden hadiseler ve onlara kar Hazret-i stad'n yapt mdafaa ve verdii istidalar yer alcaktr. Bylece 1947 yl son aylarnda stad'a kar plnlanp uygulanan hadiseler bir Afyon hapis hadisesinin mukaddemeleri ve manevrasdr. Fakat o gnlerde bu manevralara ait ihdas edilen olayn ilki ve birincisi hangi gn ve ayda olduunu bilmemekle beraber, ekil ve biimi lahika mektuplar serisinde gzelce grnmektedir. Madd sebeb ve bahane ise; yani Afyon hapis hadisesi manevrasna bahaneler hususunda; stad'n eliyle tashih edilmi "Muhtelif paralar dosyas" nmndaki bir mecmuada yle gsterilmektedir: 1-1947 yl ierisinde Genlik Rehberi eseri, Eskiehir Emniyet Mdrl msaadesiyle orada "Ik" matbaasnda tab' edilmesi ve bir nevi resmen intiar etmesi.. 2- Balkesir/Dursunbey kazasnda, Hseyin Tabancal isminde fa'al bir Nur talebesinin ve arkadalarnn aktif bir ekilde iman ve ahlk derslerin (190)Yeniyaz Emirda-1 S: 217 1507 den ibaret olan Risale-i Nur eserlerini neretmeleri... 3- Gediz kazas Glck ky imam brahim Edhem Talas hocann, ky ky gezerek, Nurlar'n iman ve ahlk derslerini ve hakikatlarn ehl-i imana tebli etmesi.. Dolaysyla dallet ehlinin, dinsizlik envandan serpitirdikleri phe ve vesveselerinin def' edilip kovulmas...

4- Ktahya'da cesur bir vaizin yapt serbest ve merdane va'azlar ve bu va'azlarn ksmen Nur'un hakikatlarndan alnmas.. Ve neticesinde bu vaiz zatn evinin aranmasnda, stad'n imzasz ve tarihsiz bir mektubunun bulunmas..(191) te bunlar gibi gayet ftr, gayet lzumlu ve hkmetin siyaset ve idaresiyle uzaktan yakndan ilgisi bulunmyan, fakat dinsizlik rejimini ilmen ve aklen malub edip tardeden Risale-i Nur hakikatlarnn kuvvetli intiaryla; gizli dinsiz komiteler ve habis er kuvvetleri, yeniden hkmet kuvvetlerinin ayaklanmasna ve evhamlanmasna ynelik kesif yaygara mekanizmasn dndrmeye baladlar. Tabii zamann hkmeti de bu gibi yaygaralara kabil ve msaid di. Dehetli bir evham ile, yeniden hiten byk bir hareket ve takibata giritiler. Evvela Isparta'da teksir makinesinin faaliyetine ilitiler ve bilfiil tecavz ettiler. Birok Zlfikr ve Asa-y Musa kitaplarn aldlar. Zamann ileri Bakan Afyon Valisine iddetli emirler verdi. Bunun zerine Afyon Valisi ve emniyet mdr geceleyin Emirda'na geldiler. Gece yarsndan sonra, aniden Bedizzaman'n kapsn krarak ieri girmek istediler. Lkin az yukarda kaydettiimiz vehile, ayya fakat vicdanl Savc bu kanunsuzlua muvafakat etmedi.. Ve daha sonra baka hadiseler ve baka taarruzlar... imdi srasyla, gelien hadiselerin ekillerini evvel en kuvvetli hid ve me'haz ve kaynak olan Hazret-i stad'n kendi talebelerine yazd mektuplarndan takib edelim: "...Saniyen: Bu defaki hadise bir habbeyi evham yznden ok kubbeler yaptklarn rendik. Bir emaresi udur: Dahiliye vekilinin emri ile gecede menzilimi basmak istemiler. Mdde-i umumi muvafakat etmediinden, sabaha kadar bekleyip en ziyade aleyhimizde bulunan iki adam tayin edip, kilidimi krp fc'eten baskn yapmalar.. hem ayn gn(192) faytonla ktm vakit, burada emsali vuku bulmyan, be tayyare pek aadan uup benim faytonumu bildikleri iin etrafmda iki defa (191)Muhtelif paralar dosyas S: 205 (192) Evet buradaki Nur akirtleri namna tasdik ediyoruz. Hadise aynen vuku' buldu. evet evet evet evet evet evet Terzi Mustafa, smail, Mustafa, Hizmetkr' Nuri, Hayri, Halil 1508 dnmeleri.. kinci gn baka bir tarafa, ok grnmiyen gizli-bir dere tarafna faytonla giderken, aada uan be tayyareyi bir ey aryor gibi grdk. Anladk ki, bizi aryorlar. Yine aynen evvelki gn, o be tayyare etrafmzda ve kasaba stnde gezip; Odamza girdiimiz zaman onlarn da gitmeleri, kuvvetli bir emaredirki; bir habbe yz kubbe vaplm. Salisen: Bu defaki musibette her vakit olduu gibi, yine kaderin adaletine ve inayet-i lhiyyenin feyzine baktm, grdm ki; Sair vilyate nisbeten bir derece Nur'dan geri kalan ve Nur dairesine de yakn bulunan Ktahya adliyesini ve hkmetini, Denizli ve Kastamonu gibi Risale-i Nurlar'la alkadar etmek.. Bana da bir efkat tokad olarak; Dahiliye Vekili Erzurumlu ve hemehrim(193) ve Afyon Valisi Antalyal ve imdiye kadar bana ilimemesi cihetiyle demitim: "Geri serbest oldum.. imdi byle insafl bir vali buldum, Emirda'ndan gitmiyeceim" diye bir nevi sevin ve ihtiyatszlmn cezas olarak, o iki adamn elleriyle kader-i ilhi bana tokad vurdu, adalet etti.

Afyon Valisi, Emniyet Mdr ve buradaki hey'etle, meselemize dair Ankara'ya yazmlar ki; "Cem'iyetilik, Tarikatlk gibi mes'eleler yok. Fakat Said-i Nursi'nin, onun szyle kendini feda edecek ikiyzbin Nurcu kardeleri vardr" diye baka bir cihette yine hkmete byk bir evham vermiler ...(194)" Hazret-i stad, hiten ve sebebsiz, kanunsuz o taarruz hadisesini on vecihle kanunsuz olduunu ispat ederek iln etmitir. stad'n baucunda asl Kur'an'n ve dua kitabn ve baz iman levhalarn alm gtrmlerdi. stad bu yazsn talebelerine ve bir nevi ak mektup olarak makamlara gndermiti. Yaz aynen yledir: "Kanunca ifademi almak lzm iken almadlar. Ben de ifademi imdi adliyenin ahs- manevisine ve dahiliye vekiline beray- malmat beyan ediyorum: Bu krk sene zarfnda bu vatana ve millete hi zarar etmeyip, pek ok menfaat dokunan.. Ezcmle Mart ihtillinde isyan eden sekiz taburu bir nutukla itate getiren ve ok zabitleri kurtaran.. ve hareket-i milliyede "Hutuvatt- Sitte risalesiyle ulemay ve eyh-l slam ve stanbul'u igal eden ecnebi taraftarlndan kurtaran.. ve eski harb-i umumide merhum Enver Paa'nn ok takdir ve tahsini ile fedakrane hizmet eden.. Ve dehetli kumandanlar ona hiddet ettikleri halde ilimeye cesaret ede (193)Bu dahiliye vekili, eski dahiliye vekili Hilmi Uran'dan sonra gelen Erzurumlu Husrev Gle ismindeki adamdr. A.B. (194) Yeni yaz Emirda-1 S: 270 1509 meyen.. ve gizli zndklarn iftiralarna binaen kanunlar onu mes'ul ettii halde, mahkeme onun takib ettii hakikata kar malup olup, mahkmiyetine cesaret etmiyen.. ve Risaleleri ehl-i fen ve ehli ilim yannda ok takdir ve tahsinlerle karlanan ve o Risaleler hesabna konuan bir adam bir saat dinlemeniz, vazifeniz itibaryla elzemdir ve vcibdir. te balyorum: Elimizde hak var... Hakkmz kuvvetle ve baka suretle aramaya Cenab- Hak mecbur etmesin amin!.. Bu yirmi senede yzer tecrbeyle inayet-i ilhiyye bizi himaye ettii ve dehetli zulmlerden kurtard gibi, bu yeni manasz, btn btn kanunsuz gaddarane zulmden de kurtaracana kat' kanaat etmeliyiz. ayet bir para sknt, zahmet, zarar da grsek; binler derece o zahmetten ziyade rahmet ve inayet-i ilhiyyeye ve sevaba mazhar olmakla beraber, pek ok biare ehl-i imann imanlarna baka bir tarzda bir kuds hizmet hkmne geeceini rahmet-i lhiyeden pek kuvvetli mid ediyoruz. Bu hadisenin on vecihle kanunsuz olduunu beyan ediyorum: Birincisi: mahkeme ve ehl-i vukufun; ve Ankara'nn yedi makamatnda ve adliyelerin elinde iki sene Risale-i Nur tetkik ile nazardan getii halde, ittifakla hibir muhalif kalmadan, hem umum Risalelerin beraetine, hem Said ile beraber yetmibe arkada birlikte beraet ettirildii halde; Yeniden evrak- muzrra gibi onlara el uzatmak ne derece kanunsuzdur, zerre kadar insaf olan bilir.

kincisi: Beraetinden sonra buuk sene Emirda'nda mnzevi, garip, kapsn hem dardan kilit, ierden srg ile kapayan ve yzde bir adam zarur bir i olmazsa yanna kabul etmiyen ve yirmi seneden beri devam eden te'lifini de brakp, daha te'lif etmiyen bir adama; dnya siyaseti iin kapsnn kilidini krp, yanna gelip, rab evradndan ve yanndaki iki levha-i imaniyeden baka taharriciler birey bulamadklar halde, bu eziyetin ne derece hilf- kanun olduunu zerre kadar akl bulunan anlar. ncs: Mahkemece yetmi hidin tasdikiyle yedi sene harb-i umumiyi bilmiyen ve merak etmiyen, sormyan -ki imdi on senedir ayn o halde bulunan- ve yirmi seneden beri hibir gazeteyi okumayan ve dinlemeyen ve otuz seneden beri Euzubillahi mine-eytani vessiyaseti deyip siyasetten btn kuvvetiyle kaan ve yirmi iki sene ikencede skntlar ektii halde, ehl-i siyasetin nazar- dikkatini kendine celbetmemek 1510 ve siyasete karmamak iin, bir defa istirahati iin hkmete mracaat etmiyen bir adama; dehetli bir siyas gibi ve siyaset entrikacs gibi, onun menzilini ve inzivagahn basp, hasta halinde emsalsiz bir sknt ruhuna vermek, hibir kanuna muvafk gelir mi? Zerre kadar vicdan bulunan bu hale acyacak. Drdncs: Eskiehir mahkemesinde alt ay tetkikten sonra ve sebebi de, o cemiyetilik, tarikatlk olduu o evham bahanesiyle, byk bir reisin ona ahs garazyla onun aleyhinde baz adliyecileri tevik ettii halde; cemiyetilik, tarikatlk ve Risale-i Nur cihetinde beraet ettirip, yalnz Risae-i Nur'un bir kk paras olan Tesettr Risalesi'ni bahane ederek kanunen deil de, kanat- vicdaniye ile yz kirt iinde be on akirde, alt ay ceza verdiler ki; tetkik zamanna kadar drt ay mevkuf, yani bir buuk ay hapis kaldklar.. Ve on sene sonra Denizli mahkemesi, yine dokuz ay, "cemiyetilik ve tarikatlk" gibi bir ka bahane ile, yirmi senelik btn Mektubt ve te'lifatlarn inceden inceye tetkik ile beraber. Ankara ve Denizli mahkemesinde tetkikte kaldklar halde. o mahkemeler ittifakla cemiyetilik ve tarikatlk(195) vesair bahaneleri cihetinde beraet karar verip, o kitap ve mektuplar aynen sahiplerine iade ve Said'i arkadalaryla beraber beraet ettirdikleri halde; bir siyas cem'iyeti nazaryla ve entrikac bir siyasi adam tarznda onu ittiham etmek ve adliye memurlarn onun aleyhinde cemiyetilik ve tarikatlk noktasnda sevketmek, ne kadar kanunsuz olduunu, insaniyeti skut etmiyenler bilir. Beincisi: yle ki, ben Risale-i Nur mesleinin esas ve otuz seneden beri bir dstur-u hayatm olan efkat itibariyle bir masuma zarar gelmemek iin, bana zulmeden cnilere deil ilimek, hatta beddua edemiyorum. Hatta en iddetli garazla bana zulmeden fsk, belki dinsiz zalimlere hiddet ettiim halde, deil maddi, belki beddua ile de mukabeleden beni o efkat men' ediyor. nki o zalim gaddarn, ya peder ve validesi gibi ihtiyar biarelere.. Veya evld gibi masumlara madd ve manev darbe gelmemek iin, o drt masumlarn hatrna binaen, o zalim gaddara ilimiyorm, bazen hell ediyorum. te bu srr- efkat iindir ki; idare ve asayie kat'iyen ilimediimiz gibi, btn arkadalarmza da o derece tavsiye etmiim ki: vilyetin insafl zabtalarnn bir ksm i'ti (195) Nurlarn esas ve hedefi man- tahkik ve hakikat- Kur'aniyedir. Onun iin mahkeme, Trikat noktasnda beraet vermiler. Hem yirmi sene hi bir adam dememi ki; bana Tarikat vermi... Hem bin senedenberi bu milletin ekser ecdad baland bir meslek, sebeb-i mes'uliyet olamaz. Hem gizli mnafklar hakikat- slmiyete tarikat namn takp, bu milletin dinine taarruz ettiklerine kar

mukabele edenler, tarikatla ittiham edilmez. Cem'iyet ise, Uhuvvet-i slmiye cihetinde bir uhrev kardeliktir. Yoksa siyas cemiyet olmadna mahkeme hkm vermitir. SAD-I NURS 1511 raf etmiler ki: "Bu Nur kirdleri manev bir zabtadr, idare ve asayii muhafaza ediyorlar" dedikleri ve bu hakikata binler hid ve yirmi sene hayatyla tasdik ve binler kirtlerinde zabtaca hi bir vukut kaydetmemesiyle, tasdik ve te'yid ettikleri halde; O biare adamn ihtillci ve insafsz bir komiteci gibi menzilini basmak ve insafsz adamlar ona ihanet etmek ve menzilinde bir ey bulamamakla beraber, yz cinayeti bulunan bir adam gibi, hatta Kur'an'n ve bandaki levhalarn evrak- muzrra gibi toplamak, acaba dnyada hangi kanun buna msaade eder?.. Altnc: Bundan otuz sene evvel, Cenab- Hakk'n inayetiyle; dnyann muvakkat an erefi ve enaniyetli hodfuruluk ve hretperestlii, ne kadar zararl ve ne kadar faydasz ve manasz olduunu hadsiz kr olsun ki Kur'an'n feyziyle anlam bir adam; o zamandan beri btn kuvvetiyle nefs/i emmaresiyle mcadele edip, mahviyet etmek ve benlii brakmak ve tasannu' ve riyakrlk yapmamak iin, elinden geldii kadar altn ona hizmet veya arkadalk edenler kat' bildikleri halde; ve yirmi seneden beri herkes kendi hakknda holand ziyade hsn- zann ve tevecch- ns ve ahsn medh senadan ve kendini manev makam sahibi olduunu bilmekten -herkese muhalif olarak- btn kuvvetiyle katn, hem hs kardelerinin onun hakkndaki zanlarn reddedip, o hs kardelerinin hatrlarn krmas ve yazd cevab mektuplarnda onlarn kendi hakknda medihlerini ve ziyade hsn- zanlarn krmas ve kendini faziletten mahrum gsterip, btn fazileti Kur'an'n tefsiri olan Risale-i Nur'a ve dolaysyla Nur kirdlerinin ahs- manevisine verip, kendini d bir hizmetkr bilmesi, kat' ispat eder ki; ahsn beendirmeye almad ve istemedii ve reddettii halde, onun rzas olmadan baz dostlar uzak bir yerden, onun hakknda ziyade hsn- zan edip medh etmek gibi bir makam vermesi.. Ve Ktahya havalisinde tanmad bir vizin baz szleriyle ve Ktahya'ya kendim hibir mektup gndermediim halde ve benim imzam taklid ile ve medar- mes'uliyet tevehhm edilen bir mektup ile; ve kimin yazs bilinmiyen dokunakl bir kitap Balkesir'de bulunmasyla, acaba hangi kanunla medar- mes'uliyet olur ki; o biare ve hasta, ok ihtiyar, garip ve mnzev adamn odasna bir cinayet ilemi gibi, kilidini krp, taharr memurlarn sokmak, hem evradndan ve levhalarndan baka bahane bulamamak, acaba dnyada hibir kanun, hibir silyaset bu taarruza msaade eder mi? Yedincisi: Bu srada dahilde o kadar dahil-haric heyecanl parti cereyanlar varken ve bundan tam istifade etmek; yani mahdut bir ka arkadana bedel, ok diplomatlar kendisine tarafdar kazanmak iin zemin 1512 hazr iken, srf siyasete karmamak ve ihlsna zarar vermemek ve hkmetin nazarn kendine celbetmemek ve dnya ile megul olmamak iin; btn arkadalarna yazp -ki: "sakn cereyanlara kaplmaynz, siyasete girmeyiniz, asayie dokunmaynz!- dedii.. Ve bu iki cereyan bu ekinmesinden ona zarar verdikleri.. Eskisi evhamndan, yenisi bize yardm etmiyor diye ona ok sknt verdikleri halde; ehl-i dnyann dnyalarna hi karmayp, kendi ahiretiyle megul olan.. Ve memleketinde ve Nurs karyesinde z kardeine yirmi iki sene zarfnda bir tek mektup yazmayan ve o

vilyetlerdeki dostlarna yirmi senede on mektup yazmayan bir biareye; onun ahiret meguliyetine bu kadar ilimek hangi kanun msaade eder? Bu vatana ve millete, ahlka ok zararl olan dinsizlerin kitaplarnn intiarna ve komnistlerin neriyatlarna serbestiyet kanunu ile iliilmedii halde; mahkeme, iinde medar- mes'uliyet olacak hibir maddeyi bulmayan, millet ve vatann hayat- itimaiyesini ve ahlkn ve asayiini temine yirmi seneden beri alan ve milletin hakiki nokta-i istinad olan lem-i slmn uhuvvetini ve bu millete de dostluunu iade ve takviyesine te'sirli bir surette abalayan.. ve Diyanet Riyaseti'nin ulemas tenkid niyetiyle, dahiliye vekilinin emriyle ay tetkikden sonra, tenkid etmiyerek, tam kymetini takdir edip: "Kymettar eser" diye Diyanet ktphanesine konulan Zlfikar ve Asa-y Musa gibi Nur eczalarn evrak- muzrra gibi toplayp mahkeme eline vermeye acaba hibir kanun, hibir vicdan, hibir insaf buna msaade eder mi? Sekizincisi: Yirmi sene skntl ve sebebsiz bir nefiyden sonra, tam serbestiyet verildii halde, binler akraba ve ahbab bulunan doduu memleketine gitmiyerek, gurbeti, kimsesizlii tercih ederek; T ki dnyaya ve hayat- itimaiyeye ve siyasete temas etmesin.. ve ok sevabl olan cemideki cemaatin hayrn brakp, odasnda yalnz namazn klp oturmasn tercih eden, yani halkn hrmetinden ekinmek olan bir halet-i ruhiyeyi tayan ve yirmi sene hayatnn ehadetiyle yzbinler Trk, kymettar zatlarn tasdikiyle bir dindar mttaki Trk, lkayd ok Krdlere tercih eden, hatta mahkemede Hafz Ali gibi kuvvetli iman bulunan bir Trk halis kardelerini yzlere deitirmediini ispat eden.. Ve hrmet ve ihtiram grmemek iin zaruret olmadan halklarla grmiyen ve camiye gitmiyen ve krk seneden beri btn kuvvetiyle ve saryla slmiyetin uhuvvvetine ve Mslmanlarn birbirine muhabbetine alan.. Ve edit dmanna kar menfi hareket etmiyen ve hatta onunla megul olmayan, bedduay dahi etmiyen.. Ve Trk milleti Kur'an'n bayraktar ve sena-i Kur'aniyeye mazhar olduu iin, o milleti ok seven ve hayatn onlarn iinde geiren bir adam hakknda: Resmi lisaniyle ihanet iin bir propaganda yapmak, dostlarn rktmek iin: "O Krd'dr, siz Trks 1513 nz. O fii'dir, siz Hanefi'siniz" deyip halklar rktp, ondan ekinmeyi; Ve yirmi senede ve iki mahkemede tarz- kyafeti deitirmeye mecbur edilmiyen ve apkann yar askerin bandan kalkmasyla beraber, mnzevi bir adama zorla apka giydirmeye cebretmesi, hangi kanun buna msaade eder? Dokuzuncusu: ok mhimdir, (Haiye) ok kuvvetlidir. Fakat siyasete temas ettii iin skt ediyorum. Onuncusu: Bu da hibir kanun msaade etmedii ve hibir maslhat bulunmad, yalnz manasz evhamdan bir habbeyi kubbeler yapmaktan ibaret, hibir kanuna girmiyen bir taarruzdur. Bu da mesleimizce bakmadmz siyasete temas etmemek iin skt ederek, bylece on vecihle kanunsuz muamelelere kar yalnz deriz. SAD- NURS" (Haiye) slam hkmetlerde Hristiyan ve Yahud bulunmas ve Hristiyan ve Mecus hkmetlerde Mslmanlar bulunduu gsteriyor ki; dare, asayie bilfiil ilimiyen muhaliflere kanunca iliilmez. Hem imknt, medar- mes'uliyet olamaz. Yoksa herkes bir adam ldrebilir, herkesi bu imkntla mahkemeye vermek lzm gelir. (196)"

HULUS BEYN HAZN BR R 1947'de ihdas edilen ve on vecihle kanunsuz olduu stad tarafndan ortaya konulan o gaddarane elim ve zalim hadise zerine Kars'ta bulunan Hulusi Bey vazifesini albay olarak yaparken ve o sra onun o civarlarda byk, te'sirli hizmetlerinden tr, Hazret-i stad: "Nur'un Miralay bir talebesinin nurlardan ald hakikatl mev'izelerle, komnist Rus'un tecavzne kar manev bir hat ekmekle durdurmutur" dedii Albay Hac Hulusi Bey'in yazd iiridir: stad- Nur'un emri hi merak etmeyiniz Allah'n inayeti hem himayesindeyiz. Zulmlerden bizleri kurtaryor Rabbimiz, Madem Allah'mz var, biz Hasbunallah deriz. (196) Yeni yaz Emirdag-1 S: 272 1514 (Ek bess ve hzn illlah) bilmeli (Ve as en tekrah) fermnn duymal akirdleri diyor ki mnzevi stadmz, T'zib edilmektedir kanunsuz hem sebebsiz. Ya Rabbena bu zulme son verilsin isteriz. Zalimleri slh et, budur senden dumz. bilmeli fermann duymal On misal hakszl beyan eder ol stad, Zulm eker sineye der-can eder ol stad. Derdi srer yaraya derman eder ol stad, Halkyla huzurda kran eder ol stad, bilmeli fermann duymal hvanna efkati bu stad'n deti Milletine re'feti bu derslerle hizmeti Islhna hcceti, Allah iin uzleti.

A'dasna rahmeti, Muhammed'in snneti. bilmeli fermann duymal Vehhamlara der zarar ummayn Nurcular'dan, Szler Kur'an tefsiri korkmayn Nurcular'dan Nurlar imann dersi kzmayn Nurcular'dan Huzur skn sebebi rkmeyin Nurcular'dan. bilmeli fermann duymal 1515 Siyasetle eytan, meslek-i Hak reddeder, Diyanetle iman mereb-i hak emreder, Geda ile Sultan mezheb-i Hak bir eder. "Muhlis" ile ihvan menba- hak bir eder. bilmeli fermann duymal HULUS STAD MAHKEMEDE Hazret-i stad'n az stteki, on vecihle kanunsuzluunu ispat eden muamele hakkndaki yazs zerine, onu mahkemeye armlar ve drt saat ayakta ifadesini almlardr. Mahkeme, (Emirda'da bir mahkeme) Hazret-i stad'a ok manasz, basit ve mantksz sualler sormu.. stad da geni izahatla yukardaki yaznn aynsn(197) onlara sylemitir. O gn Hazret-i stad'n mahkemede ifadesi alnrken, drt defa zelzele olmu, ayn gnn akamnda da Ankara maarif binas ve otogar.. Ve zmir'de bir fabrika, Adana'da byk bir bina yanmt.(198) HEYET- VEKLEYE YAZDII STDA Hazret-i stad mahkemede verdii drt saatlik ifadesinden bir mddet sonra da, hey'et-i vekileye (Bakanlar Kurulu) ve meclis bakanna hitaben kaleme alm olduu u istid'asn gndermitir: "Hey'et-i vekileye ve Milletvekilleri riyasetine cz', fakat ehemmiyetli bir ma'ruzatmdr: Otuz seneden beri hayat- siyasiyeden ekildiim halde, bu srada bir defaya mahsus olarak bir vatan ve mill ve asayi bir mes'eleyi beyan ediyorum. yleki: ok emarelerle kat' kanaatmz geldi ki; anarilik hesabna bana ve bu Emirda' kasabasna ve dolaysyla bu vatana bir su-i kasd var ki; bir habbeyi kubbeler ve bir sinek kanad kadar ehemmiyeti

olmyan bir hadiseyi bir da gibi gsterip sknete muhta olan bu vatanda, beni bahane edip anarilik hesabna ve bir ecneb plnyla bize, yani vatandalarmz idam- ebediden ve behat- uhreviyeden kurtarmaa alan Nur (197)Yeni yaz Emirda-1 S: 277 (198) Osmanlca Afyon mahkeme mdafas S: 185 1516 akirtlerine, btn btn kanunsuz ve keyf hcum edildi. Pek zahir bir garazla, evhamlar yznden baruta ate atmak gibi bu vatana ve asayie beni bahane edip su-i kasd edildi, yleki: mahkemenin yirmi senelik hayatmda ve seneden beri telifat terkettiim ve haftada ancak bir mektup yazabildiim ve drt terzi raklar her biri bir gn nbetle bana zarur hizmetimi mecbur olmadan, baka kimseyi kabul etmediim halde; ve serbestiyet verildii, memleketime gitmediim halde; hi mrmde grmediim bir tarzda ve resmi bir surette beni hiddete getirip bir hadise karmak iin tahkir ve ihanet kasdyla kanunsuz ve garazla beni taharri ile; kapmn kilidini krp, Kur'an'm ve rab levhalarm ve evradlarm evrak- muzrra gibi alp gtrmekle beraber; adliyenin mhim bir memuru resmen buradaki memurlara mirane demi ki: "Ne iin Said'i iki jandarma ile tehir suretinde karp, zorla bana apka giydirip, ylece ifadeye getirmediniz!" Hem Ona yanaanlar dvnz. diye ehemmiyetli bir mecliste ve ayn- hakikat olan ifademi okuduklar vakit sylemi.... Bunda ek ve phe kalmad ki; beni tahkir ve ihanet edip, hiddete getirip, asayii bozmak garaz ta'kib ediliyor. Cenab- Hakk' a hadsiz kr olsun ki, binler haysiyet ve erefimi bu vatandaki biarelerin istirahatna ve onlardan bellarn def'ine feda etmek iin bana bir halet-i ruhiye ihsan eylemiki; ben de onlarn yapt ve niyetinde bulunduklar tahkirat ve ihanetlere kar tahammle karar vermiim. Bu milletin asayiine, hususan masum ocuklarn ve muhterem ihtiyarlarn ve biare hastalarn ve fakirlerin istirahatlarna ve uhrev saadetlerine binler hayatm ve binler erefimi feda etmeye hazrm. te, sinek kanadn da gibi yaptklarnn bir emaresi u ki; benim gibi gurbette, hasta, ihtiyar, zaif, tek bana bulunan bir adam iin, on gn zarfnda be defa Afyon valisi ve Emniyet Mdr ve iki defa Afyon mdde-i umumisi benim iin buraya gelmesi.. Ve iki gnde, her bir gnde be tayyare benim gezdiim yerlerde beni nezaret altna almas.. ve be polis hafiyesini burada bana tarassud edenlere ilve edip ahvalimi tecesss etmek iin gnderilmesi.. Ve postahanelere bana ait mektuplarn msaderelerine resmen emir verilmesi gsteriyor ki: eyh Said ve Menemen hadisesinin on misli bir hadiseyi evhamla dnmler, habbeyi kubbe sylemiler ki, byle bir vaziyet alyorlar. Benim eski hayatm zannedip ihanetle hiddete gelecek tahmin etmiler. Bilkis aldandlar. Biz btn kuvvetimizle anarilie Sedd-i Zlkarneyn gibi bir sedd-i Kur'annin te'sisine alyoruz. Bize ilienler, anarilik ve belki komnistliin zararl ksmna zemin ihzar ediyorlar. 1517 Evet, eer eski hayatm gibi izzet-i ilmiyeyi muhafaza etmek iin hibir hakareti kabul

etmemek olsa idi; ve vazife-i hakikiyesi de srf ahiret ve lmn i'dam- ebedisinden Mslmanlar kurtarmak olmasa idi; Ve bana ilienler gibi srf dnyaya ve menfi siyasete almak olsa idi; On Menemen, on eyh Said hadisesi gibi bir hadiseye, anarilik hesabna alanlar sebebiyet vereceklerdi. Hem mahkeme ve yirmi senede ka vilyetin zabtalar kyafetime kanunca ilimedikleri ve ma'zuriyetim ve inzivama binaen tebdil-i kyafetime hibir ihtar olmad halde; byle keyf, kanunsuz, cebren ahal iinde bama apkay giydirmeye almak, krk seneden beri bu vatanda, hususan iman- tahkik dirsinde kardane alkadar olan yzbinler adam, pek byk bir heyecan iinde zemini hiddete getirip, emsalsiz alamaya vesile olacakt. Zaten ecneb parmayla hakkmda tevecch- ammeyi krmak fikriyle; damarlarma dokunacak kanunsuz muamelelerin mezkr maksad iin yapldn ok emarelerle kat' kanatmz geldi. Fakat Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki; benim gibi kabir kapsnda alkasz, dnyadan usanm, hrmetten ve tevecch- mmeden kam ve an ve eref ve hodfuruluk gibi riyakrlklara hi meyli kalmam bir vaziyette iken; bunlarn bana kar kanunsuz ihanetlerinin hibir ehemmiyeti kalmad. Cenab- Hakk'a havale ediyorum. Bana lzumsuz evham yznden eziyet edenlere, yaknda lmle i'dam ebediye giriftar olacaklarn dnp, hakikaten acyorum: "Ya Rab onlarn imann Risale-i Nur'la kurtar. 'dam- ebediden srr- Kur'an'la terhis tezkeresine evir" diyorum. Ben de onlara hakkm hell ediyorum. SAD- NURS(199)" "Haiye: Yirmi senede ka vilyetin zabtalar kyafetime ilimedi. Yalnz be sene evvel Ankara valisi Nevzat Bey cebren ilimek istedi. Hem muvaffak olamad, hem kendi kendini intihar etmekle tokadn yedi. Hem Afyon valisinin byk bir me'muru cebren kyafetime (ilimek iin) emir vermesine mukabil, Emirda'nn kk bir adliye memuru ona mukabele edip, "Kanun haricinde hibir ey yapamayz" demi.. Kanun perestliini gstermi. Hem burann kaymakam (200) evham etmeyip bana zulmetmedii iin, o vicdanl zatn tebdiline altlar. Hem hatta camiye, Cum'aya gitmeye beni men' eden merdm-girizlik hastal ile beraber madd bir ka hastala binaen bir hafta rapor verip beni, ifade

(199)Elyazma Emirda-1 S: 509 (200)Bu kaymakam ilk sosyalist olan Abdlkadir Uraz ismindeki kaymakam deil, ondan sonra gelen ve 1946-47 arasnda Emirda' kaymakaml yapan stad'a dost ve vicdanl bir zattr. A.B. 1518 mi almaya sevketmemek iin doktorluk kanunu ile amel ettiime binaen, ta Afyon'dan iki doktor gnderip, onun raporunu bozmak, onu da mahkemeye vermek derecesinde keyfi kanunlara ma'ruz olmuuz. SAD- NURS (201)" Bu istidadan sonra, bir zeyl eklini de ikinci bir istiday Hazret-i stad adliye ve dahiliye vekletine gnderdi. Bu da ok ayan- ibret bir husustur; ve iste o istid'a budur: ADLYENN AHS-I MANEVSNE VE DAHLYE VEKLNE BERAY- MALUMAT TAKDM EDLEN VE EMRDAI'NDAK STNTAKTA VERDM FADENN HAYE YE LHKASIDIR Bu yirmi be seneden beri hibir gazeteyi okumayp, dinlemeyip; dnki gn bana hizmet eden bir adam, gazetenin bir parasn bana okudu. inde, Ankara maarif dairesi (ki milyon zararla) hem yine Ankara'da otomobil garaj binas, ayn vakitte zmir'de ehemmiyetli bir fabrika, hem ayn vakitte Adana'da byk bir binann tamamen yandn iittiim vakit, pek ok te'essr ve yazklarla, bu fakir millete acmakla; ayn zamanda btn mrmde ekmediim bir sknt iinde, hibir mahkemede benim gibi ihtiyar ve hasta halimde drt buuk saat mtemadiyen ifademi, sual cevaba mecbur olduum bir zamanda, eer bura adliyesinin insaniyeti ve bir derece efkati olmasayd, kat'iyyen dayanamadm gibi; kat' karar vermitim ki; Sert bir szle bu soukta, bu hastalmda hapse girmeyi gzme almtm. Hatta bana hizmet edenin birini odamda yatrmak, birine bir tokad vurup benim hizmetim iin hapse, yanma gelmek iin karar vermitik. Fakat bura adliyesinin insaniyeti ve inayet-i ilhiye bana sabr verdi, tahamml ettim. Bu acib vaziyetim ve aslsz evhamn sebebini merak ettim. "Genlik Rehberi"nin resmen tab'

edilmesi ve intiar, pek ok mekteplileri tenvir etmi, hatta Ankara Dar-l Fnndaki ve stanbul Dar-l Fnndaki kymettar genlerin Risale-i Nur'un esasatn; bu vatan milletinin saadetine bir vesile olduunu bilmeleri ve pek ok muallimler, hamiyet-i milliye ve vataniye ve hissiyat- ilmiye cihetiyle, Risale-i Nur'a tamam- itiyak ile alkadar olmalar, maarif dairesinin nazar- dikkatini celbetmi, Nurlar'a kar bir derece beenmemek tarznda bir ilimek istemiler... Hatta burada "Genleri elde ediyor, matbu' Genlik Rehberi'yle mektep talebelerinin nazarlarn dine eviriyor" diye ihbar edilmi. Bunun zerine (201) Elyazma Emirda-1 S: 512 1519 hem bana, hem ekser Risale-i Nur kirtlerine baz vilyetlerde iliilmi. Halbuki ben medreseden ktm iin hocalardan istimdad etmek lzmken, btn kuvvetimle marif dairesine ve mekteplilere itimad edip, onlara dayanmak istiyordum. nki Nur dairesine girenlerin ou mekteplilerdir, hocalar azdr. ou ekindii halde, mektepliler kemal-i takdir ile Nurlar'a sahip ktndan kalbimden derdim: naallah maarif dairesi Nur kirtlerini himaye edecek.. Ve yardmlarn beklerken, birden bize bu yeni taarruzun sebebi matbu' Genlik Rehberi'nin ahirinde "Nur kirtleri hkmetin msaadesine binaen, mmkin olduu kadar Nur dershaneleri almak mnasibdir" diye bizim gizli dmanlarmz maarif dairesini aleyhimize evirmeye almas bir vesile oldu. imdiye kadar o dmanlarmz desiselerle ka defa adliye cihetiyle bizi perian etmek istediler, muvaffak olamadlar. Bir ey de karamadlar. Sonra mteassp ve enaniyetli ve resm makamlardaki hocalar aleyhimize sevketmeye altlar. Onda da bir eye muvaffak olamadlar. imdi en ziyade bana yardma gvendiimiz maarif idaresini aleyhimize isti'mal etmekle, bu hkmetin baz me'murlarn mahkemede kat' beraet kazandmz cemiyetilik ve tarikatlk bahanesiyle geni bir dairede biare masum Nur kirdlerine ve beni Risale-i Nur'un mtalaasndan mahrum etmeye altklar bir zamanda ve benim acnacak drt buuk saat istintakmn ayn vaktinde maarif dairesinin yanmas ve sndrlmesine hibir imkn bulunmamas ve tamamen yanmas, tesadfe benzemiyor.. Bir

eser-i hiddet grnyor. O ifademin ahirinde ve ayn zamanda demitim ki: Beni bu gurbette, yalnzlkta kitaplarmn mtalasndan mahrum etmeyiniz. Yoksa hem bana hem bu vatana yazk olur.(202) Belki zemin yine zelzele ile hiddet eder.. dediimden dakika sonra, saniye devam eden zelzele ve o fkray mahkemede tekrar ettiim ayn zamanda-Ya gece veya gndznde- zemin atele maarif dairesine saldrmas.. ve mahkemece drt defa ispat edilen ok defa zelzelenin Risale-i Nur'a ve kirdlerine taarruzun ayn zamannda gelmesi.. elbette bunda tesadf olamaz. Demek bu vatann ve milletin ve asayiin byk bir temel ta olan Risale-i Nur'un hakikatlardr ki; byle vukuatl tokadlarla, bu milletin nazar- dikkatini Kur'an'n hakik ve hakikatl ve kuvvetli bir tefsiri olan Risale-i Nur'a eviriyor, milleti ona tevik edip muarrzlarna efkat tokad vuruyor. imdi nasl sadaka bely def ediyor.. yle de Risale-i Nur'un bu memlekette belnn def'ine vesile olduu ok hadiselerle tahakkuk et (202)te yazk oldu.S.N. 1520 mi. Bu defa da Risale-i Nur'a hcum edilmesiyle ayn zamanda bu yangn belsnn gelmesi, Risale-i Nur belnn def'ine vesile olduunu ispat ediyor ...(203) Hazret-i stad bu arada hadisenin mahiyetini ve taarruzun eklini bir de talebelerine kk bir mektupla bildirmitir. Aynen yle: "Aziz Sddk Kardelerim! Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki; bu yeni taarruz'da ve ok geni ve ok evhaml taarruz, yzden bire indi. Dnk gn drt saat mahkemede ifademi aldlar. Evvelce size gnderdiim ifadenin aynn ve izahatyla cevab verdim. Allah Isparta adliyesinden ok raz olsun ki; onlarn buraya lehimizdeki i'ar bize ok yardm etti. Yoksa Afyon'daki evham ve burada baz resmiler gizli dmnlarmzn da yardmlaryla pek ok zahmet ekecektik. Msadere ettikleri Kur'anmz Diyanet Reisine gndermiler. Biz de stanbul'a gnderdiimiz iki cz'ler ve bataki cz' ile beraber, bir mektup, Diyanet reisine yazdk: Bunu fotorafla

tb' etmeye almak istiyoruz. Diyanet Reisinin tensibi ve muavenetini mid ediyoruz" diye mektup yazdk. Bu defa bana mahkemede sorduklar pek ok manasz sualler iinde "Ne ile yayorsun?" dedim ki; iktisad bereketiyle... Hatta bir vakit Isparta'da bir Ramazanda bir ekmek, bir kilo torba yourdu, bir kilo pirin ile yayan bir adam, maiet iin dnyaya tenezzl etmez ve hediyeyi de kabul etmeye mecbur olmaz (204) Hazret-i stad'n bu ifadeleri, istidalar ve arzuhallerinden sonra dahi, kurdun keiye bahanesi nev'inden trl trl ta'zib, ihanet ve keyf muamemeler devam ededurdu. Afyon hapsinden az nce bir sr iftira ve bhtanlarn yansra, ifadesini verdii, hereyi syledii halde; yine mahkemeye yahut zabtaya arlm ve yeni yeni suallerle ifadeleri alnmak istenmitir. Bu son keyfi muameleler Hazret-i stad'n cann ok skm ve huzursuz etmitir. Afyon hapis hadisesinden nceki evinin son aranmas 16.12.1947 gnnde oldu. Zabt tutanandaki ifadeye gre, bu arama, Afyon valisi ve Emniyet mdrnn Emirda'na gelerek, stad'n kapsnn kilidini krmak suretiyle ieriye ani baskn hadisesidir. Bu aramada stad'n tevafuklu Kur'an'n ve rab levhalarn ve dua kitabn bile alp gtrmlerdir. (203)Yeni yaz Emirda-1 S: 282 (204)Ayn eser S: 277 1521 Taharricilerin stad'n evini aramalarndan sonra tuttuklar tutanan metni yledir: ARAMA ZABTI Emirda C. Savclnn 16.12.1947 gnki yazsna atfen, Sulh Ceza Yargl'nn 16.12.1947 gnl arama yaplp 16.12.1947 gn bir de Emirda' nda ikamet eden Said-i Krd'nin Bolyadin caddesindeki evi arand. Yaplan aramada bir muzr neriyata ait vesaik grlmedii ancak duvarda teneke mahfaza iinde mahfuz bulunan yirmi sekiz cz el ile yazlm Kur' an grlerek, tetkik edilmek zere muvakkaten alnmtr. Bundan... (205) (205) O sralarda herhalde stad'n evi ile birlikte bir ok evler de aranm ve baz kitaplar

bulunarak mahkemeye getirilmitir. A.B. 1522 Az stte de kaydedildii gibi, son aramadan sonra, stad n verdii ifade, yazd istidalardan sonra da, yine tekrar Hazret-i stad ifadeye arlm ve keyfice ta'ciz edilmitir. Bunun zerine Hazret-i stad Emirda'ndaki talebelerine hitaben u ok mhim yazy kaleme almtr: "Bir ma'ruzat: Beni tekrar ifadeye armamak iin mmkin olduu kadar alnz. nki daha bir ifadem kalmad. Tam drt saat ifademi vermiim. Mahkemeye gelen kitaplar (206) Denizli mahkemesinde mevkuf ve beraet kazanan arkadalara iade edilmi, onlarda buradaki baz dostlara vermiler. Hatta ben de onlardan bazlarn paramla aldm. Daha o kitaplara ait kanunca ifade vermeye hakkm yok. Benden aldklar rab evrak ve levhalarn ise, dnyaya bakacak ciheti yokki ifade vereyim. Eer ifadesiz vermezlerse, onlarda kalsn. Ben bir para tel ediyorum.. iddetli rahatszlmla beraber byle kat' lzumu olmyan resmi yerlere gitmeye almadm iin, beni ok zyor. Hem benim gizl dmanlarm, kendini bana dost gsterip ahalinin heyecan iinde bir velvele karmak ihtimalinden ekiniyorum. nki sebebsiz o sknty resm adamlar ifal ile bu skntya vesile olduklar gibi, o dman fakat dost suretine giren adam kalabalk iinde diyebilir ki: "stad'-ma kanunsuz bu sknt ne iin veriliyor?" bu suretle heyecanl bir mes'ele karmas ihtimali var. Eer mnasib grrseniz, sorgu hkimine selmmla beraber ona denilsin ki: "Daha bir ifadem yok.. ve gizli bir srrm kalmam. Btn mahkemelerin elinden gemi. Onun iin Macid Bey gibi pek ciddi, kanunperest ve kanunu hi bir eye feda etmiyen bir hkim benim iin ne yapsa razym. SAD- NURS(207) (Haiye): Bu defa Osman'n, taharride elinize geen Denizli hem Eskiehir mdafaanamelerim benim ifademdir. Onun hricinde daha bu mes'ele-i Nuriyede ifadem olamaz. nki beraetten sonra bu senede hibir cihetle kanunca bir suumuz olmam ki,

yeni bir ifadeye lzum kalsn " (206)Denizli Dosyas-1 2. Ksm S: 36 (207) Denizli Dosyas-2. ksm S:37 1523 1524 Ayn mealde Hazret-i stad'n bir de resmen sorgu hkimliine yazd tarih numaral istidasn da okuyalm: "Emirda' Sorgu Hkimlii yksek katna! 8.1.1948 Perembe gn ifademi almak iin bir davetiye aldm. Evvelce drt saat mdde-i umuminin dairesinde ifadem alnm, daha bir ifadem kalmad. Eer lzumlu ksaca sual ve cevab varsa ve kanun msaade ederse, ltfen birisi buraya gelsin ve ksack sualinin cevabn alsn. Ben otuz seneden beri merdum-giriz hastal ile kalabalk yerlerde dayanamyorum. Hatta Bayram gnnde namaz klncaya kadar pek ok sknt ve zahmet ektim. Zaruret-i kat' olmazsa, resmi yerlere gitmeye dayanamyorum. Hatta memleketime gitmediimin bir sebebi, ahbab ve akrabalarm ile grmemek ve insanlarla grmeye mecbur olmamak iindir. Bu manev hastalm ile beraber kulun, sinir, sanc ve pek ok itahszlk gibi maddi hastalklarm benimle temas edenler btn biliyorlar. Ben istesem baka yerlerde birka rapor alabilirim. Fakat madem lzum-u kat' yok, kanunun msamahas var.. vicdanl ve hakperest sorgu hkiminin re'yine havale ediyorum. O nasl mnasib grse razym. Ne kadar da sklsam, hasta da olsam, onun re'yini krmamak iin lzum olursa gelmeye alacam. Hasta Said-i Nursi(208) MAHREM BR YAZI Ve nihayet Afyon hapis hadisesinden ok az nce Hazret-i stad'n sorgu hkimi Feth Bey'e mahrem ve hususi ekilde gnderdii ok mhim ve tarih bir istidas da yledir: MAHREMDR Ehemmiyetli bir ekva

nsaniyetli, kanunlu kardeim Fethi Bey Hazretleri! Gayet mahrem bir hakikat size beyan etmek lzm geldi. nki emniyet mdrnn kanunsuz bir tavsiyesi iin beni mahkemeye celbetmek, ifademi almak hususunda sizden bir defa haber geldi. Eer ehemmiyetli hastalm ve byk mazuriyetim olmasayd, senin hatrn iin gelecektim. Fakat insaniyetli ve hakikatl, kanunlu bir dostuma gayet mahrem bir meseleyi beyan ediyorum ki, Kanunca mahkemede bana beraet kazandrm apka meselesidir. (208) Ayn dosya S: 38 1525 Evet, ben bu yirmi iki senede mahkeme, ok defa huzurunda ve aya yakn Kastamonu'da komiser ve polis dairesinde misafir kaldm halde, hibir defa apkay bama koymadm.. ve dehetli mahkemede bam amadm.. ve yetmi kardeimle beraber byk bir tehlikeye ma'ruz olduumuz halde, mahkemede dedim: "Ma'zeretim var, bam aamam. apkay giyemem. Bu kanunla amel etmem. Fakat o kanunu da reddetmek vazifem deil, karmam. Dnyada hangi kanun var ki, herkes onunla amel etsin? Bu kanunu reddetmenin cezas ne kadar byk olursa, onunla amel etmemek, bir mazuriyete binaen en cz' bir su kanunca medar- mes'uliyet olamaz. Halbuki bu apka kanunu mnzevilere, lde kendi kendine gezenlere ve hayat- itimaiyeye girmiyenlere hi mul yoktur ki, mahkeme ittifakla apka meselesini bana beraet ettiler. Hem Eskiehir ve hem Denizli mdafaalarm okuyabilirsiniz. imdi btn btn kanunsuz cebren bana apkay teklif etmek niyetiyle, beni mahkemeye lzum olmadan armann pek ehemmiyetli bir meselenin almasna sebep olmak iin, gizli dmanlarm her naslsa Emniyet Mdrn kandrmlar. O mesele de budur: Manen beni aldatmyan hissiyat- kalbiye ile ve maddeten ve ok emarelerle ve kat' bir ihbar ile bildim ki; krk seneden beri benim imhama alan gizli dmanlarm komnistlerle terik i mesa edip, bu vatanda bir ihtill karmak, bolevizme girmek ve anarilie zemin hazr etmek iin: Beni, ya imha veya hiddete getirip bir karklk karmak.. Ve konumalarnda bir Nurcu iitmi ki: "Said'e apka icbar edilse, o tahamml edemiyecek. Ya lecek, ya

kartracak(209) demiler. Biri de ayn cemiyette demi ki: "Onun hemehrileri bu meselede yzbin telefiyat verdiler. Yzbinlerde muhaceretle perian oldular Bu hoca dedikleri adam, yirmi iki sene nefy, hapis, ta'zip, ihanet ekmi..." Nurcu iitmi, bize mektupla bildirdi. Madem imdi apka askerin yarsnn bandan kalkm ve ekseri ok kylerde yasak yoktur. Demek cezas da ve cebir de kalmam. Sabkan yazlan ihtillcilerin plnyla bu meseleyi tazelememek ve medar- niza' ve mnakaaya medar etmemek iin; asayi, idare-i maslahat ve kanun ve adliyenin erefi namna senin gibi insaniyetli, kanunperest hkim-i dil bir Mslman kardeime bu mahrem meseleyi beyan ediyorum. Said-i Nursi (210) (209)Hazret-i stad'a kar bu sinsi pln ve metod ou zaman din dmanlar tarafndan kullanlmtr. nk kesin biliyorlard ki; O onu giymez. Zor kullanlarak giydirilmeye allsa, belki bir hadise karr da emellerine ularlar diye ... A.B. (210)Denizli Dosyas-1 2.Ksm,s: 43 1526 te Hazret-i stad'n sene zarfndaki toplam yirmi adedi bulan dileke ve arzuhallerinin mecmuu gsteriyor ki; ehl-i dallet ve zendeka komiteleri Bedizzaman'a kar hkmet eliyle veya hkmetin baz beceriksiz idarecileri eliyle tatbik ettikleri muameleler, bunlarn bir son kozlar olduu grlmektedir. Zira, st taraflarda da arzettiimiz vecihle, stad'n Emirda'ndan evvelki iki hapis hadisesi hari, on sekiz sene iinde hkmete ve resm makamlara tek bir istidas vrid olmamken; u Emirda'nda sene zarfnda yirmi iki adet istidasnn resm makamlara gnderilmesi, burada hazret-i stad'n nasl zlimane bir ember ve bir tazyik ve ta'zib altna alndn gstermeye kfidir. Btn bu elim ve zalim hadiseler ve stad'a kar takbik edilen sinsi pln ve desiselerin uygulama tarihi, en ou komnist olan babakan kr Saraolu'nun dnemindedir. Evet Trkiye Cumhuriyeti hkmetlerinin onbeincisi olan Saraolu'nun ikinci hkmeti

5.8.1946'da sona ermesiyle, onaltnc hkmet olan babakan Recep Peker'in hkmeti 7.8.1946'da kurulmu ve 9.9.1947'de sona ermitir. Bunun akabinde ilk Hasan Saka hkmeti 10.9.1947'de kurulmu ve ikinci hkmette 14.1.1949'a kadar devam etmitir. Ondan sonra emseddin Gnaltay'n hkmeti kurulmutur. 1527 te stad Bedizzaman'a kar uygulanan bu zulml, azgn bed muamelelerin hepsi, bu babakann hkmetleri srasnda olmutur diyebiliriz. AFYON HAPS HADSES NCESNN BR FEZLEKES Afyon hapis hadisesinin ihdas, din dman gizli komitelerin ellerinde kalm son are ve son bir oyundur. Evet Hazret-i stad Bedizzaman bilhassa Emirda'na getirildikten sonra, din dman gizli komiteler onun hakknda tane olanlarca pek mhim ve byk ana projeler hazrladlar ve uyguladlar. Bunlardan birincisi: Onun vcudunu gizli su-i kastla zehirler ve ilalarla ortadan kaldrmak.. kincisi: Ona ynelen Mslman halkn byk tevecchlerini rktme ve iftiralarla krmaya almak... ncs: hanet ve d muamelelerle stad' hiddete getirip bir hadise kartmak... Evet bu plan stad'n Emirda' hayat boyunca ona uygulanan briz ve ikr muamelelerdir, ki ok rneklerini arzettik. Fakat bu ana projelerin hi birisi de tutmad ve tm abalar hoa gitti. Gele gele,1947'nin ortalarna geldiler.. Bu sene iinde, en son are olarak, ne yapp yapp stad Bedizzaman' hiddete getirmek ve kar koydurtmak olan plnlarn son bir kez daha en ad ekilde uygulamaya koydurttular. Hatta Reis-i Cumhur smet nn bile, tuzaklanan bu plnn o sene iinde tahakkuk edeceine inanarak, ayn senede Afyon'da yapt konumasnda sinyaller veriyordu. Lkin az stte kaydedilmi stad'n istida ve arzuhallerinde grld zere; o, bu pln ok iyi seziyor ve biliyordu. Ona gre, btn izzet-i imaniyesi ve ehamet-i ftriyesi ile; ve zulm ve hunharlklara kar btn hayatnda tahammlszl ile beraber, sabr ve sekinet ile

tahammle karar verdi ve muvaffakda oldu Mezkr ana projeleri fiiliyatta be para etmediini gren zndk komiteler, bir dndnc pln - ki zaif ve en son uygulanacak bir ey idi- dndler. yle ki: 1- Isparta teksir makinesini ve elde ettikleri Zlfikr ve Asa-y Musa kitaplarn.. 2- Eskiehir'de resmen tab' edilen Genlik Rehberi'ni.. 1528 3- Balkesir civarnda Tabancal Hseyin ve mam brahim Ethem Talas'n Risale-i Nur'u neir faaliyetlerini.. 4- Ktahya'da cesur bir vizin sert konumalar ve evinde stad'a ait imzasz bir mektubun bulunmasn.. 5- Ahmet Feyzi Efendi'nin yazd Maidet-l Kur'an eserinin umum neir sahasna karld evhamn.. 6- Ktahya'da eyh Said'in bir olunun bulunmasn, vizin konumalaryla mnasebettar olduunu ve bu mnasebetin bir ucu da stad'a dayandn yalan ve iftiralarla propaganda yapmalar... Evet en son ve en zaif plnlarna bu alt maddeyi esas ve sebeb gstermilerdi. Zamann hkmeti de, stad'n hapsi iin yine kesin karara varmt. Afyon'da aradklan tipte bir savc ve bir sorgu hkimi de bulundurulmutur ki; Mutlaka stad ve Nur talebeleri haklanda ar bir mahkmiyet karar alnsn diye.. ZAHLAR VE VESKALAR zah ve vesikalarn ibraz iin, azck geri dnerek,1947 ylndaki hadiselere bakmamz icap edecektir. yle ki: stte bahsi geen plann uygulanmas yannda, mevcut kanunlara gre su niteliini tayabilecek her trl hallerin aratrlmas ve bu arada Nur talebelerinin isimlerinin tesbit ii de yrtlmekte idi. Ma'hut eit plnlar tutmad takdirde, u tal pln hazr olsun diye... te, Afyon hapis hadisesinin balang noktas iinde, nceki hapis hadiselerinde olduu gibi, yine Isparta'dan baland.

Casus sivil polisler Isparta ve evresini tarad. Eridir'de Asa-y Musa ve Zlfikr kitabndan yz yetmi kadar zabta eline geti. Bilhere Isparta'da da teksir makinesi bulundu ve zabtaca el konuldu. Daha sonra Hsrev Altnbaak ve arkadalar mahkemeye verildi. Tabi bu hadiselerin her birisinde daima stad'a da sirayet ediyor, O da isticvab ediliyordu. Bir defasnda Emirda'nda, stad'n ifadesini almak zere kaymakam, savc vesaire yanna gelerek, sualli ve cevabl ekilde stad isticvab edilmiti. stad'n kaleminden dinliyoruz: "Bugn Isparta'dan gelen bir sual- cevab tebli etmek iin Kaymakam, Ceza hkimi, Mdde-i umum, Jandarma kumandan ve bir yazc geldiler. fadeden evvel tam iyi bir ders-i nuriyeyi teslimkrane dinlediler. Sonra Hsrev'i sordular. Dedim: "O ne demise doru sylemi..." O senin akraban mdr, neyindir? 1529 Dedim: lerde Trk milletinin medar- iftihardr. Yz akrabam da olsa onunla deimem. - Sonra dediler: "Bu eserleri sen mi gnderdin? - Ben de, evet dedim. Mahkeme bana iade etti. Ben de ona gnderdim. Teksir makinesiyle kardklar nshalar masrafn karmak iin satlr. Ben de yzelli banknot verdim, satn aldm. - Ne iin bunlar yazdn,nerediyorsun? dediler. Dedim: Dahilde zaten yirmi senedir intiar ediyor. Belki sve, Norve gibi Kur'an' kabul edenlere iki hccet-i Kur'aniye olarak onlara gndermek, Hem iki milyon liralk Kur'an isteyen Hindistan'a istedikleri Kur'anlarla beraber gndermek iin teksir edilmi. Makine oklarn evinde bulunuyor. Matbaa deil ki, izne ihtiya bulunsun. Mahkemenin bana iadesi bir izin hkmndedir. Onlar daha muhtasar yazdlar.(211) Hadise, bilhere Isparta ve civarnda zabtaca el konulmu kitaplar iin, Ankara'ya bildirilmi. Orada tedkiki yaplm ve gelen i'ar zerine sahiplerine iade edilmiti.(212) Daha sonra, Isparta'da Nurlar' teksir eden makineyle beraber Hsrev Altnbaak ve birka arkada Isparta Sulh Ceza Mahkemesi'ne verildi. Mahkeme Nur talebelerine ancak bir ay ceza verebildi. Bu ceza da te'cil edildi. Sungur aabey der ki: "Hsrev, Tahir ve Mustafa Gl

birer ay yattlar." Hsrev Altnbaak bu karar 12.19.1947'de temyiz etti(213) temyiz mahkemesinin bu karar bozup bozmadn bilmiyoruz. Daha sonralar Afyon Valilii, msadere ettikleri baz Zlfikar ve Asay Musa mecmualarn, yeniden Ankara'ya Diyanet leri Riyaseti'ne tetkik iin ve ayrca da l leri Bakanlna gnderdi. ileri Bakanl bu mecmualardan bir ksm iin toplatma kararn ald. Karar, sonra Bakanlar kurulunca da onayland. Bu karar 11.12.1947 tarihli idi. Diyanet leri Riyaseti ise; Bakanlar Kurulu'nun mahkeme karar olmadan verdikleri kararna ramen, Risale-i Nur kitaplar hakknda 16,12.1947'de msbet bir rapor verdi.(214) Bakanlar Kurulu'nun Nurlar hakknda toplatma kararn verdii ayn gnde, Afyon valisi ve Emniyet Mdrnn emriyle, stad'n evi Emirda'nda aranmt. Bunlar elbette bir tesadf deildi. (211)Elyazma Emirda-1 S: 422 (212)Byk boy Elyazma Emirda-1 asl S: 282 (213)Emirda-1 -Zbeyr- S: 19 (214) Hadiseler dosyas yrtk cild, S: 219 1530 Bu hadiseden nce de, Ktahya'da cesur bir vaizin serbest konumalar zerine evinde yaplan taharride, stad'n imzasz bir mektubu bulunmakla, gya orada bulunan eyh Said'in olu ile (215) hadise mnasebettardr diye drt taraftan hkmet adamlar ve polis harekete gemi oldu. Bundan bir mddet sonra da, Balkesir'de brahim Edhem Hoca ile, Hseyin Tabancal ismindeki Nur talebeleri tevkif edilmilerdi. Tevkiflerinin sebebi de yanlarnda bulunan ve kimin olduu bilinmeyen dokunakl bir kitap idi. Bu zatlardan alnan kitaplar, Balkesir Mftl'ne tetkike gnderildi. Balkesir Mfts ise, bu kitaplar tetkik ettikten sonra, 28.1.1948'de gayet gzel msbet bir rapor verdi(216) Fakat Balkesir Mftl'nn raporu tanzim edildii zaman, Nur talebeleri Afyon hapsine

toplattrlmaya balanmt. Hazret-i stad da be gn olmutu, Afyon hapsine geleli. AFYON HAPS HADSES NCESNE AT BAZI HATIRALAR Bu fasla, evvela stad Hazretleri ve Nur talebeleri hakknda gizli ve sinsi ekilde evrilen dolaplarn fiil bir numunesi olarak, Emirda'na hususi surette talimatnameler gereince iftira ve fesad karmakla vazifelendirilmi olarak gnderilen baz polis hafiyelerinin hatralarndan balamak istiyoruz. te o polis hafiyeleri iinde o sra Emirda'na gnderilmi vicdanl birisi olan Emekli Komiser, Krehirli Abdurrahman Akgl' dinliyoruz: (Mealen ve blm blm kaydedeceiz) "...1946 seimlerinde, Afyon vilayeti Demokrat Parti listesi kazanmas zerine, Afyon'daki btn memur kadrosu valisinden polis memuruna kadar tamamen deitirilmiti. Beni bu hadisede Aydn'dan Afyon'a tayin ettiler. Afyon'da bir n Vali Abidin zmen ve Afyon Emniyet Mdr Hayri rdel beni ardlar (217) Elime ok kaln bir dosya verdiler.. Ve "Bu dosyay tetkik et, sonra seninle greceiz." dediler. Dosyann kapan atm, iinde bir sr resimler, kuprler, raporlar ve yazlar vard. Dosya Bedizzaman olarak bilinen Said-i Nursi'ye aitti. O zamana kadar kendisini tanmyordum. Dosyay tetkik ettim ve Emniyet Mdrne gittim. Mdr bana: "Abdurrahman, bu dosyasn okuduun adam, imdi Emirda'nda oturuyor. Yanna polis Hasan'la Salih'i alp beraber Emirda'na gideceksin. Orada (215)Emirdag Lahikas -1- Zbeyr- S: 22 (216)Hadiseler Dosyas S: 8 (217)Hadise 1947 sonlannda olmas lzmdr. nk Vali Abidin zmen Afyon Valiliine 1947 Aralk ay iinde tayin olmutur. A.B. 1531 olana bitene dikkat edeceksiniz. Sizi kimse polis olarak bilmiyecek. Sadece kaymakam ve jandarma kumandan sizi bilecek. Ailelerinize dahi durumu bildirmiyeceksiniz. Polis olduunuz ortaya karsa, bunu hayatnzla dersiniz. Raporlarnz eski yazyla tutacaksnz. Raporlar posta ile gndermeyin, hususi bir memurla gnderin. Said-i Nursi'nin

postahanelerde adamlar bulunur, sizi eer tanrlarsa ldrrler. Gznzle grdnz, kulaklarnzla iittiinizi hemen rapor edersiniz. Jandarma kumandan, Emirda'daki ba avua sizin elektrik teknisyenleri olduunuzu syliyecek. Ve ilerde malzeme geleceini, kylere elektrik ekeceinizi syliyecek. Siz de soranlara aynen yle syliyeceksiniz... -Bakomiser Sleyman Faik rsel'in ikaz Mezkr vazife dolaysyla sk sk emniyet mdrnn odasna girip ktm gren Bakomiser Sleyman Faik rsel, beni bir ara odasna ard "Abdurrahman gel biraz otur!" dedi. Oturduumda durumu sordu. Ben de anlattm. Kendisi be vakit namazn klan dindar, drst bir zatt. Bana yle dedi: "Ben o zat iyi tanrm, muhterem bir insandr. Ben onu otuz sene evvel stanbul'dan tanrm. O zaman Dar-l Hikmet-il slmiye'de za idi. Alim ve fzl bir zattr. Sen henz gensin. Vazifeni yap, fakat mdrn gzne gireyim diye o temiz zat incitme, ileri gitme! Sonra tokad yersin, bana bir bel gelir. Musibete urarsn!.." Ben Emniyet Mdryle bakomiserimin arasnda kalmtm. Henz tecrbesizdim. ok heyecanl ve tel iindeydim. Daha sonra 1947 senesi aralk ay onnc gn, sivil olarak Emirda'na geldik. nce bir otele indik. Orada kaymakam sordum. "Kulpte bulunur" dediler. Oraya gittim, fakat kylere gittii iin gremedik. Sonra jandarma kumandanyla grtm. Bana Bedizzaman'n evini gsterdi ve bu hususta bilgi verdi.. Ve "Ben elimdeki adamlarla bunu takib edemiyorum. Kap ierden kapanyor. erde ne yapyorlar, bilmiyoruz" dedi. - ardk afalladk Size bir hatram anlataym: arya kp kahvalt iin peynir ve zeytin aldm. Bir dkkndan da tere ya aldk. Dkknc tereyan tartarken, ya koyduu kt kadar da, terazinin br kefesine kd koydu. Ben do 1532 rusu bu hali baka bir yerde grmemitim. Bedizzaman ite Emirda'n byle yapmt.

Bedizzaman'n kald evin karsnda bulunan kahvehaneye oturduk. Kk yer olduu iin, dikkatler zerimize evrilmiti. Bu dikkati datmak iin, arkadam Salihle tavla oynamaya baladk. Hasan da kardaki evi (Bedizzaman'n evini) ve oraya gireni kan gzetlemeye balad. Biraz sonra, Bedizzaman, evinin kaps nne kt. Tlebeleri de kmlard. Hasan bize iaretle durumu haber verdi. Talebeleri hep gen delikanl idi. Az sonra ilerinden birisi bize, kahvehaneye doru geldi. nce kahveci ile grt, sonra bizim yanmza geldi, selm verdi: "stad'n selm var.. Sizinle grmek istiyor." dedi Biz ardk ve dorusu afalladk. Ama durumu da aktrmamaya altk. "Kim stad, bizimle ne ii varm? Falan dedikse de, gelen gen srar etti. O zaman ben Hasan' gnderdim. "Git bir bakver!" dedim Bir mddet sonra, Hasan dnd geldi. Ne olduunu sordum. Bedizzaman nce Hasan'a: "Evldm senin ismin ne?" demi. O da Ahmet diye cevap vermi. Bedizzaman: "Bak evldm Ahmet, doru syliyeceinize sz ver" demi. Hasan da: "Sz veriyorum" dedikten sonra, Bedizzaman: "Beni takip iin tane polis buraya gnderildiini haber aldm. Benim ok talebe ve dostlarm var. Eer o polis siz iseniz, bana syleyin ki; adamlarma ve talebelerime tenbih edeyim, size bir zarar vermesinler." demi. stad'n bu sualleri karsnda akna dnen Hasan,tabi polis olduumuzu inkr etmi.. "Drt yanm o Kur'an arpsn, vallahi-billahi biz polis deiliz" demi. Hasan bu hali bize anlatnca, biz ardk kaldk. Vaziyet byle olunca, biz hemen kahvehaneyi deitirdik. Ertesi gn baka bir kahvehaneye gittik ve yine oyun oynamaya baladk. Yanmza yine bir gen geldi: "stad Bedizzaman sizi aryor" dedi. Aramzda istiare yaptk, her ihtimale kar belki pusu kurarlar, bir komploya urarz korkusuyla: "kiniz gidin, ben darda kalaym" dedim. Hasan ile Salih'i gnderdim. "Bir saat sonra geleceksiniz, ayet gelmezseniz jandarmaya haber vereceim. dedim. Nihayet anlatmz saatte geldiler. Karlatklar manzaray hayret ve heyecanla anlattlar. Onlara

Said-i Nursi: "Biz manev zabtayz. Bizden millete, memlekete zarar gelmez. Hkmet bizden bouna endie ediyor. Yahut da bununla dini bask altnda tutmak istiyor." demi. 1533 Onlara iman ve Kur'an hakikatlarndan bahsetmi, lokum ikram etmi. Birer tane de Nur risalelerinden el yazmas "Asa-y Musa ve Genlik Rehberi" hediye etmi.. ve "Eer fazla nsha olsayd, her birinize birer tane hediye ederdim. Bunlardan nzde istifade edersiniz. Dier arkadanz niin gelmedi... diye sormu. - Polis Salih'in yedii tokad Arkadamz Salih, inanc zaif kfrbaz birisiydi. Birgn yle bir pusula yazm: "Said-i Nursi talebesine bakkaldan iki aldrtt." Bu pusulay baz kimselere imzalatmak istemi. Hi kimse(*) onu imzalamam. Bu yaptnn cezasn daha sonra yle grd: "Bir gn beraberce bir dne gitmitik. Bir mddet elendik, vakit gemiti. Kalkalm dedim. Fakat Salih, "Komiser Bey, ben biraz daha kalaym" dedi. Ben de peki dedim. Biz Hasan'la otele dndk. Salih bizden sonra ly karm, ok fazla imi, sarho olmu. Sonra etrafndakilerle kavga etmi, onlar da kendisini iyice dvmler. Gece yars bekiler beni uyandrdlar.. Hasan'la beraber gittik, bir derede pis sularn iinde Salih'i yatyor grdk. Salih, Salih! diye sarstmsa da kendine gelemiyordu. Baktm zerinde tabancas da yok. Sordum, cevab verecek hali yoktu. Sonra durumu vilyete bildirdim. Salih'e tabancasnn mislini dettiler. Rtbe tenzili cezasyla baka yere gnderdiler. Biz Emirda'nda iken, be-alt defa Vali ve Afyon Savcs Emirda'na geldiler. Aramalar yaptlar. En sonuncusunda on kiiyi akamleyin evlerinden dierlerini de i yerlerinden topladlar. Bedizzaman' da ertesi sabah emniyetin arabasna alp hep beraber Afyon'a gtrdler. Biz de ayn gn, yani 17 Ocak 1948'de Afyon'a dndk. Onlar Afyon'da Emniyet Oteli'nde gn kaldlar. fadeleri alnd. Bu gn zarfnda civardan byk kalabalklar topland. gnn sonunda (218) btn polisler Emniyet Oteli'nin etrafna ve cezaevi yoluna

dizildiler. Emniyet Mdr bana: "Bedizzaman' otelden sen alacaksn" dedi. Ben: "Nasl olur efendim, beni tanr, ok ayp olur" dedim. Olsun artk herey aa kt, dedi. Resmi elbiseyi giydim, kuandm ve birka polisle otele gittim. Arka (*)Polis o kad tehtit ile imzalattrmak istedii adamn ismi , Emirdada iki satan ,serho ve ayya ldm olu diye sylenen bir adamdr.(Bkz. Son ahitler - 4,Sh: 58) (218)Bu ifadeye gre " gnn sonund " olursa, 20 Ocak olur. Halbuki stad'n tevkifi 23 Ocak 1948'dir. O halde, Hazret-i stad bir hafta Afyon'da ifadeler iin bekletilmi ve sonra plnland gibi tevkifi kesilerek ceza evine gtrlmtr.A.B. 1534 dalar ieri girdi, ben kapda bekledim. Bedizzaman karken beni merdiven banda grnce, glmsiyerek; "Abdurrahman ben seni yine severim. Sen vazifeni yapyorsun" dedi ve srtm okad. Biz Bedizzaman' tenha bir yoldan, talebelerini de halkn bekledii yoldan cezaevine gtrdk. Mahkeme Ar Cezada uzun mddet devam etti. Ben de ifade verdim: "Bedizzaman'n herhangi zararl bir hareketini tesbit etmedim" diye syledim (219)" (219)Son ahitler-1 S: 11-18 1535 1536 - Emekli Komiser Abdurrahman Akgl'n sylediklerinin stad tarafndan te'yidi Hazret-i stad, Afyon hapsi ncesinde kendisini takible vazifeli polis hafiyeleri, iftiralar ve saireyi talebelerine bir ka mektupla bildirmi, ezcmle bir mektubta yle demitir: "Aziz Sddk Kardelerim! Evvel: Size hem cb,hem elim, hem ltif bir macera-i hayatm ve dmanlarmn hem en' hem bin ihtimalden bir tek ihtimal ile, hibir eytan hibir kimseyi kandramad iftiralarn ve Nur'a kar isti'mal edilecek hibir silhlar kalmadn beyan etmeye bir mnasebet geldi,

yleki: Trih-i hayatm bilenlere malmdur: Ellibe sene evvel ben yirmi yalarnda iken, Bitlis'te merhum Vali mer Paa hanesinde iki sene onun sraryla ve ilme ziyade hrmetiyle kaldm. Onun alt adet kzlar vard. kk, byk.. Ben, bykleri, iki sene beraber bir hanede kaldmz halde, bir birinden tefrik edip tanmyordum. O derece dikkat etmiyordum ki bileyim. Hatta bir lim misafirim yanma geldi, iki gnde onlar biribirinden farketti, tand. Herkes ve ben de bu hale hayret ederdik. Bana sordular: Neden bakmyorsun?" Derdim: "lmin izzetini muhafaza etmek, beni baktrmyor." Hem krk sene evvel, stanbul'da Kthane enliinin yevm-i mahsusunda, kprden ta Kathane'ye kadar Hali'in iki tarafnda binler ak sak Rum ve Ermeni ve stanbullu kar ve kzlar dizildikleri srada, ben ve merhum Meb'us Molla Seyyid Taha ve Meb'us Hac lyas ile beraber kaya bindik.O kadnlarn yanlarndan geiyorduk. Benim hi haberim yoktu, halbuki Molla Taha ve Hac lyas, beni tecrbeye karar verdikleri ve nbetle beni tarassud ettiklerini bir saat seyahat sonunda i'tiraf edip dediler: "Senin haline hayret ettik, hi bakmadn." Dedim: "Lzumsuz, geici, gnahl zevklerin akibeti elemler, teessfler olmasndan istemiyorum.... " Hem btn tarih-i hayatmda hediyeleri kabul etmek ve minnet altna girip, halkn sadaka ve ihsanlarn almaktan ekindiimi, benimle arkadalk edenler bilirler. Nurlarn ve hizmet-i imaniye ve Kur'aniyenin erefini ve selmetini himaye etmek iin, dnyann madd ve itima ve siyas btn ezvakn ve merakn terkettiimi ve idam gibi ehl-i garazn btn tehditlerine be para ehemmiyet vermediimi, yirmi sene ikenceli esaretimdeki iki dehetli hapislerimde ve mahkemelerimde kat' grld. 1537 te, yetmi be sene devam eden bu dstur-u hayatm varken, Risale-i Nur'un fevkalde kymetini krmak fikriyle, eytanlarn bile hatr ve hayaline gelmiyen bir iftira, resm makamn igal eden bir adam(220) yapt..ve demi: "Gece tablarla baklavalar, fahie ve namussuzlar yanna gidiyorlar."

Halbuki benim kapm gecede dardan ve ierden kilitli. Hem sabaha kadar bir beki o bedbahtn emriyle kapm bekliyordu. Hem buradaki komular ve btn dostlar bilirler ki; Ben, ia' namazndan sonra, ta sabaha kadar hi kimseyi yanma kabul etmemiim. te byle bir iftiraya, bir sefih ahmak insan, eek olsa; sonra eytan olsa, buna ihtimal vermez. O adam anlad, o gibi plnlardan vazgeti. Buradan baka yere cehennem olup gitti. Onun resmiyet cihetiyle beni deil, belki Nurcular' lekedar etmek iin kurduu pln ile, bu yeni hadiseyi vesile edip akirtlere leke srmek istenildi. Fakat hfz ve himayet ve inayet-i ilhiyye o pln da harika bir tarzda akim brakt. Bu beyanla, ben nefsimi terbiye etmiyorum. Belki kuds hizmet-i imaniye, o nefsi btn hevesatndan vazgeirmi ve hizmetteki manev zevk ona kfi geliyor, demek istiyorum.. ve Nurcular'n ihtiyat ve dikkate ihtiyalarn beyan ediyorum..(221)" Emirda'nda, stte bahsi gemi son baskn hadisesinden sonra, Hazret-i stad talebelerine u mektubu yazmtr: Aziz Sddk kardelerim! Evvel: Hi merak etmeyiniz. Yalnz tesand ve ihtiyat ve "srren tenevveret" dsturunu esas tutunuz . Anlaldki, gizli dmanlarmz son taarruzlarn, bereyi bahene edip, Nurlar'n fthatna bir bulant vermekle Afyon Vali ve Emniyet Mdrn ifal edip, btn kuvvetleriyle ahsmn aleyhine isti'mal ettiler. Hfz- lhi ve inayet-i Rabbaniye beni muhafaza ediyor. Ben bundan bir cihette memnunum ki, ahsmla urayorlar. Resmen Nurlar'a iliemiyorlar. Belki gizli neriyat bahane ederek, bulduklar baz Risaleler'i alyorlar. Hi ehemmiyeti yok. Merak etmeyiniz. Rahmet-i lhiyye altnda Risale-i Nur kendini muhafaza ve himaye ediyor.. imdilik bu ifadeyi gazete ile neretmeyiniz...(222)" (220) Bu iftiray Kaymakam Abdlkardir Uraz da yapmt. Dr.Tahir Bar'nn hatrasnda gemitir. A.B. (221)Yeni yaz Emirda-1 S: 259 (222)Elyazma Emirda-1 S: 502

1538 Ve son olarak da stad'n, Afyon hapsine pek yakn gnlerde talebelerine gndermi olduu u mektubu da ayan- ibrettir,beraber okuyalm: Aziz Sddk kardelerim! Naslki Eridir'de Asa-y Musa'y msadere eden ve mahkemeye veren adam, kendisi iki sene hapis cezasyla tokad yemesi.. ve Hsrev'e hiddetle bir ay ceza veren hkimin istifaya mecbur olmasyla ve refikasnn oradan mfarakatyla bir nevi tokad yemesi gibi; aynen burada dahi size leffen gnderdiimiz pusulada yazlan tokatlar, kat' gsteriyorlar ki: Biz himayet ve inayet altndayz. Bize ilienler ahirette iddetli tokadlar yiyecekleri gibi, dnyada dahi bir ksm abuk arplr. Hem bu defa bize hcumlar ayn zamannda k ok hiddet etti. iddetli souk ve frtna ile havann kzdn gsterdii gibi, hcumlar durmasyla ve Nurcular'n ferahlanmasyla, bu zemherir gnleri Nevrz gnleri gibi glmeye-balad. O tebessm devamla manev bir mjde ve teselli veriyor kanaatndayz. Bu defa da pusulada yazld gibi, hibir eytann da kimseyi kandramad acib ve maskaraca bir iftira etmekle tevecch- ammeyi hakkmzda krmaya alan resmi polisler, ayn zamanda tokadlarn yemesiyle gsteriyor ki; bize hcum edenler iftiradan baka hi are bulamyorlar. Baka areleri kalmam. Hem biz de ok dikkat ve ihtiyat etmeye ve byle ayi'alara ehemmiyet vermemeye mecbur oluyoruz. Elbaki hvelbaki Kardeiniz SAD- NURS(223) (Haiye): Buradaki mahkemeye arlmyacak. Kitaplar Afyon'a gnderilmi, mucib-i merak bir ey yok. Said-i Nursi (223) Yeni yaz Emirda-1 S:284 1539 Emirdal merhum Mehmet alkann bir beyan: "Afyon mahkemesi ba ktibi Necati Mftolu bana demitiki: smet nn sizinle

urayor.."Hepsini yaknlaryla beraber ieriye atn" diye emir veriyor.(Son ahitler-4-sh.61) 1540 41 42 43 44 45 46 47 48 49 1550

1 1039 DOKUZUNCU BLM KASTAMONU HAYATI (1336-1943) 1040 1041 KASTAMONU HAYATI FASLI Eskiehir hapis fasl ve mddeti, Yukarda ksa ve muhtasar ekli ile getii zere sona erdi. Bu mddet ise onbir ay veya tam bir senedir. Her iki hesap da dorudur denilebilir. Eer onbir ay hapis devam etmise, Hazret-i stad 27 Mart 1936'da hapisten kmtr. Yok eer tam bir sene beklemise, 27 Nisan 1936 da tahliye edilmitir. Hz. stad hapisten kar kmaz, hemen mi Kastamonu'ya gtrlm.. Yoksa bir ka gn Eskiehir'de bekletildikten sonra m gtrlm, diye bir bilgi mevcud deildir. Lkin biz stad'n hapisten kar kmaz Kastamonu'ya gtrldn hesaplyacaz. nk aksini ispatlyan herhangi bir delil mevcud deildir. Buna gre, stad'n Kastamonu'ya gtrlmesi, herhalde Eskiehir'den Ankara'ya kadar kara trenle.. Oradan da Kastamonu'ya baka vastalarla olmutur. Bu yolculuu iki gn olarak hesaplasak; birinci hesaba gre, 29 Mart ikinci hesaba gre 29 Nisan 1936 gn stad Kastamonu'dadr. Hazret-i stad'n Kastamonu'ya vard sene, mbarek yalar, sabit hesap olan Rum ve Miladiye gre tam 59'dur. Fakat Kamer, yani Hicri takvime gre olsa, 60' tamamlam, 61'in iine girmi bulunmaktadr. stad Bedizzaman' Kastamonu'ya gtren muhafzlar, mahkemenin karar gereince onu, orann emniyetine teslim ederler. nk kararda, "Bir sene Kastamonu vilyetinde polis gzetimi altnda bulundurulacak" hkm vardr. Kastamonu emniyeti deKas koca Bedizzaman' alelade bir insanm gibi teslim alarak, Kastamonu'nun Araba pazar semtindeki ar polis karakoluna yerletirdiler. Bylece Hazret-i stad Bedizzaman'n Yzbin kere h onun ahsiyetine- alelde, ayya veya -H smme hcan bir insanm gibi karakollarda, zamann fask polislerinin ierisinde braklmasna cevaz gsteren ve ona bunu reva gren, devrin hkmet 2 adamlarnn tinet, anlay ve karakterlerine bir l olmak iin kfi bir mi'yardr. Hazret-i Bedizzaman bylece ilk ayn polis karakolunda geirdikten sonra, yine Vlinin ve emniyetin msaadeleriyle, ayn karakolun karsnda ve aralarnda ancak iki- metre kadar bir mesafe bulunan ahap ve ok khne bir evi -Kirasn kendisi demek zere- kiralyarak yerleti. Burada onun her hareketi karakolca gzetleniyor ve kolaylkla grlyordu. Evinin karakola bakan

odasnn pencerelerine perde aslmasna msaade edilmemiti. Pencereleri perdesizdi. Karakoldaki polisler istedikleri anda onu grebiliyorlard. te Hazret-i stad Bedizzaman'n Kastamonu'daki yrekler paralayc hazin hayatnn ac tablosu... Evet, Hazret-i stad Bedizzaman Kastamonu'ya ilk geli gnlerin 1042 den itibaren, Denizli hapsine tevkif edilerek gnderildii tarihe kadar, yukarda kaydedilmi iki hesaptan birincisine gre- tam yedi sene, be ay, yirmi bir gn.. ikinci hesaba gre; yedi sene, drt ay, yirmibir gn zamann Kastamonu'da mezkr tarzda geirmi oluyordu. Halbuki hkmeti ynetenlerin n saflarnda yer alan bir ok adamlar, Bedizzaman'n ok byk ve te'sirli vatan ve millet hizmetlerini grm ve bilmi adamlard... KASTAMONU EHR Kastamonu vilayeti, aslnda Anadolunun temiz-saf ve dindar halk ile.. Ve yetitirmi olduu byk Ulema ve evliyas ile beraber, oradan kan byk devlet adamlaryla mehur ve mmtaz, irin bir beldedir. Ayn zamanda gzel ve temiz havas, etrafndaki dalk ve ormanlyla, gzel ve irin yaylalar ve mesireg0hlaryla tatl ve gzel bir ehirdir. Hazret-i stad da bylesi bir yeri sever ve arard zaten... Fakat ehl-i dnya, zaman zaman bu cennet gibi irin beldeyi ona cehenneme evirtici tarassud ve ta'cizleri, hatta vcudunu yok etmek iin mteaddit defalar zehirler vermeleri eksik olmuyordu. Amma btn bu ta'cizler, bu ikenceler, tazib ve tazyikler Hazret-i Bedizzaman'n azmini, iradesini ve gayretini kamlyor, daha ok imana ve Kur'ana hizmet ettiriyordu. Maneviyat sahasnda da bu tazyiklerden dolay daha ok mertebeler kat'edip yksekliyordu. STADIN NUFS KAYDI KASTAMONUYA GETRLYOR 3 Ehl-i dnya, Hazret-i stad' Kastamonu'ya getirdiklerinde, artk burada lr, gider plnyla; onun nfs kaydn bile, Ankara'nn emriyle Kastamonu'ya nakletmilerdi. Artk stad Kastamonu'lu idi. stad'n ismi, kanunlarla karlan aflarn hi birisinde yoktu. O, onlarca ebediyen nefye mahkmdu. 1928, 1933'lerde kan umumi af kanunlar ona isabetten uzak kalmt. Her defasnda o mstesna tutuluyor, ona ayr ve husus muamele uygulanyordu. Diyelim ki; bu defa Eskiehir Mahkemesi onun hakknda yalnz bir sene Kastamonu'da bulunmasna karar verdi. Mahkemenin karar olduu iin uyguland da.. Peki bu hkm ve kararn infazndan sonra, neden ona dier efrad- millet gibi "Artk serbestsiniz, hkmnz bitmitir, istediiniz gibi yaayabilir ve istediiniz yere gidebilirsiniz" demiyorlard. Bilkis mahkeme kararnn infazndan hemen sonra, baka bir hkm ve baka bir karar infaz safhasna giriyordu. Onun istek ve iradesinin dnda olarak, onu Kastamonu'ya daimi ekilde yerletirmek zere, keyf bir tarzda onun 1043 nfus kayd Kastamonu'ya getiriliyordu.

Acaba neden bu zulmler, bu keyf muameleler sebepsiz yere yaplyordu? Onun bir suu mu vard? Memleket ve millet onun yznden bir zarar m grmt? Yahut da byle dimi ekilde srgn ve tarassudlar altnda bulundurulmasna dair bir mahkemenin karar m mevcuttu?.. Hayr, hayr, hayr!.. O halde neden? te, stad Bedizzaman Hazretleri hakknda uygulanan o keyf zulmkrane bed muameleler ve gayr-i insan, kanunsuz uygulamalarn sebeplerinin cevabn bulmak zere kk bir fasl amak gerekmektedir. NEDEN STAD'A ZULM Evet, diyelim hkmet, emniyet mlhazasyla Hazret-i stad hakknda phelendi, vesvese etti.. Onun durumunu ve hizmet eklini bir siyaset zannetti.. ve bu sebeple stad'n her taraf, kitaplar ve mektuplar arand, bulundu, bakld ve tedkik edildi. Delil olacak hi bir ey bulunmad.. Ellerine geen ey, bir ka tane Kur'an tefsirinden ibaret olan iman ve ilm risaleler... Yine tatmin olmadlar, pheleri zail olmad... Bir mahkemenin tedkik etmesini istediler, beklediler. Mahkeme dahi bu risale ve mektuplar inceden inceye tetkik etti. Aranan mevhum suun zerresini dahi bulamad, beraat verdi. 4 Yine tekrar vesveseler, evhamlar devam etti. Bu defa yeniden gizli takibatlar, gizli kontrollar srdrld. Evhamlar kabartacak vesveseler, hlyalar byd. Yeniden taharriler, basknlar yapld. Yine aradklar eyin hi bir eseri bulunmad. Buna ramen pheli zanlarnn izalesi iin stad ve talebeleri yeniden tevkif altna alndlar. Dosyalar zerinde derinden derine incelemeler yapld. Bilirkiilere tetkik ettirildi. Ayrca aylar sren sorgulamalar, istintaklar yapld, yrtld.. yine netice de; idareye, asayie, siyasete taalluk edecek bir emare, bir delil bulunamad. Yani her noktadan o mesele bitmi oldu veya bitmi olmalyd. Peki acaba neden tekrar Bedizzaman'n elleri kollar baland,. bir menfadan dier bir menfaya gnderildi? Ve neden onun hakknda yaplan aratrmalar, gizli ta'kib ve kontrollar bitmedi? Bilkis daha ok artt, geniledi ve sklat.. Evet bunlar neden?.. bu zulml bed muameleler, ikenceli ta'zibler bir asayi, emniyet ve idarenin muhafazas ve mlhazas namnam idi? Hayr!.. nk idarece, asayie medar- ittiham hi bir ey yoktu, bulunmamt. O halde neden ve niin?.. Evet, evet, evet, ite bu suallerin, bu istifhamlarn ve bu sebebsiz zulml ve kanunsuz muamelelerin altnda yatan manann bilinmesi iin tek bir cevab vardr. Baka da hi bir ey yoktur.. O da: Bu vatana kfr rejimleri, 1044 dinsizlik esaslarn, zndklk prensiblerini yerletirmeye alan gizli ifsad komitelerinin plnlarnn yerletirilmesine kar; hari ve dahil din dman, gizli ve aikr zndk ve mnafklar, Bedizzaman' ve onun iman ve Kur'an eserlerini kendilerine byk bir mani', kuvvetli bir engel ve yklmaz bir sed bildikleri ve grdkleri iin idi... Bakaca madd ve kanun hi bir sebep yoktu. nk maddi alemde, Bedizzaman Said-i Nursi Hazretlerinin hkmet iiyle ve onun siyaset ve idaresiyle, dahil emniyet ve asayii ile menfi olarak hi bir dola yoktu. Bilkis asayi, emniyet, memleket huzuru , sulh ve

sknunu temin etmeye medar en byk ve en te'sirli hizmeti yapyor ve ifa ediyordu. Her ne ise sadede dnyoruz. stad Bedizzaman Hazretleri yukarda mezkr tarzdaki ackl ve zulml olan Kastamonu hayatnn kendi kalemiyle ok hlsal ve fezlekeli tablosunu yle izmektedir: "Bir zaman ihtiyarlk vaktinde, Eskiehir hapsinden bir sene cezay ekip ktm. Beni Kastamonu'ya nefyettiler. Polis karakolunda iki ay misafir ettiler. Benim gibi, sadk dostlaryla grmekten sklan bir mnzev ve kyafetinin tebdiline tahamml etmiyen bir adam, byle yerlerde ne kadar azab eker anlalr. 5 te, ben bu me'yusiyette iken, birden inayet-i ilhiye ihtiyarlmn imdadna geldi. O karakoldaki komiser, polislerle beraber sadk dost(1) hkmne getiler .Hi bir vakit apkay bama koymay ihtar etmedikleri gibi, benim hizmetilerim misll istediim zaman beni ehrin etrafnda gezdiriyordular. Sonra o karakolun karsnda Kastamonu'nun medrese-i Nuriyesine girdim. Nurlarn te'lifine baladm. Feyz, Emin, Hilm, Sadk, Nazif, Salahaddin gibi Nur'un kahraman kirdleri Nurlarn neri, teksiri iin o medreseye devam ettiler. Genliimde eski talebelerimle geirdiim kymettar mzakere-i ilmiyeyi daha parlak bir surette gsterdiler...(2)" Evet, Hazret-i stad, bu eker gibi ifadeleri ile, her eyde, her musibet altnda inayet ve Rahmetin tecell cihetini grerek, gstererek imann verdii tesell ve te'siri gstermek istemitir. Yoksa hakikaten ve maddeten ve sebebler noktasndan dnlse, Hazret-i stad'n o tarz- hayat bir nevi esaret hayatdr. (1) lerde nakledeceimiz baz hadiselerde, bir ksm polis ve komiserlerin sebebsiz stad'a musallat olup onu ta'ciz etmeleri neticesinde, yedikleri tokat ve manevi darbe ile kt akibetleri grlecektir. Fakat Hazret-i stad umum ahval ierisinde hayatn anlatrken bunlarn szn etmemitir. A.B. (2) Lem'alar, Envar Neriyat, S: 263 (2) Lem'alar, Envar Neriyat, S:263 1045 1046 ISPARTAYA LK MEKTUP stad'n Kastamonu'daki polis karakolu iinde geirdii iki- aylk ileli, zdrapl hayat bylece sona erdikten sonra, yukarda yazld gibi, ayn karakolun karsnda bulunan fakir bir kadna ait khne ve ahap bir evi kendi parasyla kiralyarak yerleti. stad henz bu eve yerlemeden nce ve daha karakolda iken, emniyet mdrl msaadesiyle Ispartadan bir talebesini hizmetine yardm iin, Ispartal Hsrev Aabeye, Kastamonu emniyet mdrl eliyle gnderdii mektubunun altnda 11/Mays/l936 tarihi yazldr. Bu tarih ise, Eskiehir hapis mddeti ve Kastamonu'ya geli tarihi hususunda yaplan iki ihtimalli hesaptan birincisine gre, stad'n Kastamonu'ya geliinin 42. gn olduu.. Ama ikinci kuvvetli ihtimale gre olsa, henz on ikinci gn olduu grlmektedir ve kanaatmzca doru olan da budur. Mektup aynen yledir:

6 Aziz Kardeim Hsrev kr, hakkmda inayet-i lhiye devam ediyor. Ben burada rahatm. Fakat hizmete iddetli ihtiyacm var. Sizlerden biriniz yanmda bulunmazsa ok zleceim. En evvel hizmet nbeti sana dt. Sonra bakas yapar. Bu husus iin ben burada hkmete ve emniyet mdrne mracaat ettim. Eer senin yol masraf verilse veya teshilat gsterilse, ok iyi olur. Yoksa bor ediniz, burada beraber alp o borcu vereceiz. Gelirken beraber mu'cizeli Kur'anmz ve matbu' Onuncu Sz' ve Hafz Ali'nin el yazsyla benim iin tevafuklu yazlan onuncu Sz' ve alt esma-i lhiyenin alt nkteleri -eer yazmsan- birlikte getir. Bu husus hakknda burada zabtaya ve hkmete bildirdim. Sleyman ve kardelerime ok selm... 11 Mays 1936 Kardeiniz Kastamonu Emniyet Mdriyeti eliyle(3)" Said-i Nursi stad'n bu mektubu zerine ona hizmet iin Isparta'dan kimsenin Kastamonu'ya gelip gelmediini bilemiyoruz. Fakat geldiine dair hi bir emare de yoktur. Bu mektubun yazlndan sonra, stad'n polis karakolunda geirdii gnler, onun ifadesiyle tamam "ki- ay" karinesinden, herhalde tam ay olmayp, iki aydan da fazladr. Eer bu mddeti tam iki buuk ay kabul etsek, ikinci ihtimalli hesaba gre mezkr mektuptan sonra altm gn daha karakolda kald anlald gibi, karakol karsndaki menziline de 14 Temmuz 1936'da yerlemi olmas dnlebilir. (3) Osmanlca Kastamonu teksir-2 S: 28 1047 Bylece Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi yerletii ve "kk medrese-i Nuriye" olarak tavsif ettii bu hazin gurbet evinde; -Karakolda geirmi olduu iki-buuk aylk hayat hari- yedi sene, iki ay, alt gn imrar- hayat etmi oluyordu. stad'n Kastamonu'ya geliinin ilk on ikinci gnnde Isparta'ya gnderdii mezkr ilk mektup ile birlikte, Birinci ve kinci ua'larn baz msveddelerini de yollamt. Fakat bunlarn ulap ulamadna dair 7 herhangi bir haber, bir cevab alamam ve bylece Isparta'yla iki sene kadar muhaberesiz, muvasalasz durduu ve bu ilk iki sene zarfnda Birinci ua'nn tebyizinden baka herhangi bir risaleyi de te'lif etmedii anlalmaktadr.(4) Ancak Kastamonu'ya geliinin ikinci senesinden sonra, yani 1938 senesi iinde hem Isparta ile muhabereye, hem de eksik kalan "ualar" dizisinin te'lifine balyabilmitir. Ayn yl iinde Nazif eleb ve olu Selahaddin de(5) stadla tanm ve Risale-i Nur hizmetine balamlard.

OK MHM BR AHTLK Kastamonulu Sat Ylmaz derki: stad Bedizzaman Kastamonuda bulunduu yllarda, arasra gider, Hac brahim dandan kuru odunlar toplar, alr getirir, frncya verirdi. Onun mukabilinde ekmek alrd... (Son ahitler-5, Sh.234) Bu ahidin ifadesinden anlalyorki, Hazret-i Bedizzaman, dalara teneffs kasdyla iktinda, kuru odunlarda toplar, gelirkende onlar srtna yklenir getirirmi.. Taki, kimsenin minneti altna girmesin. KASTAMONU'DA TELFAT Kastamonu'da 1938 ylndan balyarak te'lifleri yaplan 3.4.5.6.7.8. ve 9. ua'larn te'lifleri, bir sra takip edip etmedii tam ve kesin anlalmamakla(6) birlikte, 1938 Ramazannda -ki o senenin kasm ve aralk aylar iindedir- Ayet-el Kbra olan "Yedinci ua" Risalesiyle, nc Keramet-i A1eviye Risalesi olan "Sekizinci ua" risalesi araya zaman girmeden pe pee te'lif edildikleri stad'n mektuplarndan fehmedilmektedir.(7) Dokuzuncu ua'nn ise, 1940 yl ierisinde te'lif edildii yine stad'n beyanlarndan anlalyor(8). Yine Ayet-el Kbra'nn (4) Osmanlca Kastsmonu-2 S: 3 ve 52 (5) Ayn eser, S: 66 (6) Osmanlca Kastamonu -2,S:1 (7) ualar-Envar Neriyat,S:691 (8) Ayn eser, S: 160 1048 8 te'lifnden sonra, yirmidokuzuncu Lem'a-i Arabiyeden hlsa edilen Hizbl-Ekber-i Nur risalesi de tanzim edilmi ve neredilmitir. Bu tarihten sonra, ta Denizli hapsine kadar Risale te'lifi muvakkat bir tevakkuf devresini geirdiini stad yazmaktadr(9). Bylece Hazret-i stad Bedizzaman'n Kastamonu hayatnn nc senesi bandan itibaren balad ve 18.8.1943 tarihine kadar srdrm olduu alt sene ay zarfndaki muhabere mektuplaryla, te'lif ettii risalelerinin mecmuu; -farz- muhal, dier Risale-i Nurlarn ve mektuplarnn yok olduu farz edilse bile- tek bana iman, ihls, uhuvvet, hizmet dstrlar ve ihtiyat tavsiyeleri bakmndan hereye kf byk bir Nur hazinesi mesabesindedir... Ve dnya kadar byk, cihan kadar azametli bir davann mstakimane yrtlmesine, yerletirilmesine ve devam ettirilmesine kfi bir mrid ve lmez bir rehberdir. stad'n Kastamonu'dan Isparta'ya gnderdii mezkr muhabere mektuplarnn says, husus ve umumleri dhil ikiyz yetmibe adedi(10) bulduu gibi, Eskiehir hapsinin son gnlerinde te'lif etmi olduu ve fakat tebyizini yapmad ve neretmedii Birinci ve kinci ua'larla birlikte, Kastamonu'da te'lifi yaplan -nk Birinci ve kinci ua'lar Kastamonu'da tebyiz edilip neredildi- Risalelerin adedi

de on taneyi bulmaktadr.(11) Bu sayya Onuncu ua' ismini alan ve talebelerine Kastamonu'da iken yazdrtlan fihristenin ikinci blm -ki Onbeinci Lem'a'dan sonraki risalelerin umumi fhristesidir- de ilave etsek, tam on bir risle olur. TAFSLAT te, stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin Kastamonu hayat kll veheleri ve ana hatlaryla bylece tayin edildikten sonra; Onun teferruatna ve Kur'an hizmetiyle ilgili olarak cereyan eden hadiselerin kritiine geleceiz. Teferruata girmeden nce, bir hususu ehemmiyetle kaydetmeliyiz ki; stad'n Kastamonu hayat, Barla hayatna nisbetle ve bir ynyle daha ok ynl ve renklidir. nk zalim ehl-i dnya ve gizli dinsiz zndklar burada onu daha ok sk bir mrakabe altnda bulundurmu ve daha ok bask ve zulmler uygulamtr. Hazret-i stad ise, hem btn bu plnl, evhaml mrakabe ve tazyiklere kar ok ihtiyatl ve tedbirli davranma mecburiye (9) Osmanlca Kastamonu-1, S: 442 (10) Bu ikiyz yetmi be adet mektuplarn ierisinde on tane kadar talebelerin takriz mahiyetindeki mektub ve fkralardr.Mezkr mektuplarn 9 tamamda el yazma Kastamonu Lahikalarnn asllarnda mevcuttur. Onun iin atflar ona gre yeplmtr. (11) Bu sayya Hizbul-Ekber-i Nuride dahildir.A.B. 1049 tindedir. Hem de Isparta ve Kastamonu'da yeni yeni gelien iman hizmetinin selmetle yrtlmesi iin, talebelerini sk sk ikaz, irad ve terbiye edici muhabere mektuplann yazmak ve selmetli yollarla ulatrmak mkellefiyetiyle kar karyadr!. Ve hkeza, Barla hayatnn bir derece sde hizmet tarzna nisbeten ok eitleen ve Nur talebelerininde bir ka kat misli artan Kastamonu hayat, stad' bir ok mes'elelerle ilgilendirneye, talebelerinin ve Nurun hizmet ehlinin meydana kan bir sr problemlerini dinleyip halletmeye onu mecbur duruma getirmitir. Bundan dolaydr ki, Barla'da yazlan hizmet tedbirlerine dair ancak otuzotuzbe mektuplar on sene zarfnda yazlmken, burada yedi buuk sene zarfnda ikiyz yetmibe mektup yazlmtr. unu da ilveten kaydedelim ki: Eskiehir hapis hadisesinden sonra, bilhassa ve bilhassa Isparta ve civar, kaza ve kylerinde ak ve evke gelerek, Risale-i Nur hizmetine koup el atan yzlerce, binlerce talebe km, kaleme sarlp Nurlar yazmaya balyan insanlarla dolup tamtr. Bu arada Kastamonu civarnda da, yeniyeni mtak talebeler karak, adeta Isparta ile yarma ahengine girmiti. Hele Kastamonu'nun nebolu kazas faaliyet, hareket ve gayretlerinden "Kk Isparta" nvann kazanmt. Kastamonu ve civarnda Mehmed Feyzler, Eminler, Hilmiler, Tahsinler, Sadk Beyler, Hafz Tevfik'ler, Ahmed Nazif ve Selahaddin elebiler, brahimler.. ve Denizli hapsinden sonra da, nasl ki Eflan'de, Safranbolu'da meydana kan mbarek faal talebeleriyle, gerekten Kastamonu ve civar bir ikinci Isparta kymetini almt. Elbette gelien bu hizmetler, yetien bu talebe ve nirlerin bir ok sualleri ve problemleri

olacakt. Hazret-i stad da btn o meseleleri, sualleri cevablandrmak, hizmetlerine yn vermek mecburiyetindeydi. Bir taraftan Nur Risalelerini yazan ve neredenleri evk ve gayrete getirmek iin okayp taltif etmesi, fitr bir ekilde tevik etmesi, iltifatlarda bulunmas yannda, bir de ihls derslerini, uhuvvet, samimiyet ve tesand tlerini ve hizmette ciddiyet, sebat ve dikkat ihtarlarn da veriyordu. Ayn zamanda dnyada cereyan eden hadiselere, fak ve mlya'ni eylere ciddi alkadar olup katlmann ok byk zararlarn da sk sk tekrar edip ikazlarda bulunuyordu. 10 te Hazret-i stad'n Kastamonu'da te'lif ettii veya tebyize ekip tanzim ettii on adet risalelerinin yannda, ikiyz yetmi be adet mektubuyla (12) da bu vazifeleri yerine getirmi oluyordu. Ayrca Nur talebeleri tarafndan elle yazlp oaltlan ve tashih iin kendisine gnderilen bir ok Ri (12) Bu ikiyz yetmi be adet mektuplarn ierisinde on tane kader talebelerin takrez mahiyetindeki mektub ve fkralardr.Mezkur mektuplarn tamamda el yazma Kastamonu Lahikalarnn asllarnda mevcuttur. Onun iin atflar ona gre yeplmtr. 1050 saleleri okuyup tashih etmek vazifesini de beraber yrtyordu. Yine bu arada bilhassa Kastamonu'da mektep talebeleri iinde ve kadnlar taifesi arasnda balyan inkiaf ve Nurlara kar tevecch, evk ve faaliyet neticesi; yani Nur hizmeti dolaysyla gen talebeler ve hanmlarla dolayl dolaysz ilgilenmesi, Nur Risalelerinden onlarn anlayaca paralar okutturup yazdrmas ve tavsiyelerde bulunmas veya ziyaretleri esnasnda ifah dersleri vermesi de beraber oluyordu. Btn bu hizmet ve vazifelerin yannda asla ve kat'a ihmal etmedi'i ubudiyet, mnact, zikir ve tesbih ve tefekkr vazifelerini de son derece titizlik ierisinde ve a'zam bir ekilde ifa ediyordu.. Ve hakeza hizmet u'belerinin oalmas nisbetinde, alka ve tevecch bekliyen iler ve vazifeler... HZMET UBELER Hizmet ubelerinden terbiye, irad ve ikaz metodlaryla ilgili yol ve dallarnn ana kanallarn bir ka merkezde toplamak mmkndr, yle ki: 1- Nur talebelerinin hizmette evk ve gayretlerini arttracak -hakikat olarak- Risale-i Nurun ahs- manevisinin kudsliini, bykln ve Nur hizmetinin fevkalde azamet derecesini zaman zaman anlatmas.. 2- Risale-i Nur hizmetindeki talebelerin birbirlerine kar muhabbet, sadakat, samimiyet, tesand ve ihlsl muamele ve muaeretlerde bulunmalarn temin edici, mknats gibi tesirli dersler vermesi. 3- Gizli din dmanlarnn Nur hizmetini bozmaya mteveccih sinsi faaliyet ve metodlu, sistemli desiselerine kar uyank bulunup, ihtiyatl ve dikkatli davranmay temin edici ikaz ve iradlarda bulunmas...

11 4- lemde ve Trkiye'de cereyan eden eitli fak hadiselere kaplp da, bilhassa ve bilhassa herhangi bir tarafa ciddi ekilde tarafgir duruma dmemelerini temin edici ilm, mdellel beyanlarda bulunmas.. 5- Zaman zaman Nur talebelerinin, hizmetin hareket tarzna dair sorduklar suallerini akl ve ilm ekilde cevablandran izahlarda bulunmas. 6- Nur talebelerinin her halde ve0 mutlaka takva ve amel-i salih zere bulunmalarn ve snnet-i seniyye ve eriat- Ahmediye (A.S.M.) dairesinde olmalarn beyan eden ve yol ve artlarn gsteren iradlarda bulunmas.. Ve btn bunlarn cz'iyyatlarn; irad, terbiye ve ikaz diktelerini, Kastamonu Lahikas denilen muazzam ve emsalsiz ve lmez kitapda bulabilmek mmkndr. Ayn zamanda bu eser, stad'n Kastamonu hayat iin en doru en slam kaynak ve me'haz de odur. 1051 ekil ve adlar sralanan hadiseleri ve onlara dair irad ve terbiye metodlarn bylece kaydettikten sonra, bu snflara bakan ve iaret eden umum mektuplar veya onlardan blmleri tamamen buraya dercetmek mmkin deildir. Ancak her madde ve mesele iin birer ikier mektuptan, ikier er blm ve pasaj alabileceiz: TENBH: Kaydedeceimiz nmnelik blmleri, sadece Kastamonu hayatnda yazlm olan lhika mektuplarndan alacaz. Ayn mes'elelerin devamlar, belki daha geni izahlar, Nur Risalelerinde ve hususiyle Emirda 1,2 mektuplarnda da mevcuddur. O sraya ve tarihe geldiimiz zaman bu hususlarn daha genie olan izahlann da ele alacamz mit etmekteyiz. 1- DKKAT VE HTYAT TAVSYELER: A- Siyasetin, daha dorusu fak gnlk hadiselerin tarafgirliinin, Risale-i Nur hizmetine yapt zararlar hakkndaki ikazlardan baz blmler: "...stadmz diyor ki: "Evet bu zamanda merak ile radyo vastasyla, cidd alkadarane kre-i arzdaki boumalara merak edip bakanlar, dikkat edenler; madd ve manevi pek ok zararlar vardr. Ya akln datr manevi 12 bir divane olur.. Ya kalbini datr manevi bir dinsiz olur.. ya fkrini datr manevi bir ecnebi olur. Evet, kendim grdm; lzumsuz bir merak ile, mtedeyyin iken adi bir adam, biri de ilme mensubiyeti varken; eskiden beri slm dman olan bir kfirin (*) malubiyetiyle alamak derecesinde bir mahzuniyet.. Ve l-i Beytten Seyyidler cemaatnn bir kfire kar malubiyetinden mesruriyetini grdm. Byle m bir adamn alkas bir geni daire-i siyaset iin, byle kfir bir dman bir seyyide tercih etmek, acaba divaneliin ve akl datmakln en acib bir misali deil midir?..(13)"

"Sual: lem-i slmn mukadderatyla cidd alkadar olan bu cihan harbinin dehetli zamanlarnda elli gn kadar(14)" ne bizden ve ne de her gn hizmetinizde bulunan Emin'den bir defack olsun sormadnz. Acaba bu byk hadiseden daha byk dier bir hakikat m hkmediyor ki, bunu ehemmiyetten iskat ediyor. Yahut onunla megul olmann bir zarar m var? diye stadmzdan sorduk, o da elcevab diyor ki: "Evet, bu cihan harbinden daha byk bir hakikat ve daha azim bir hadise hkmettigi iin, cihan harbi ona nisbeten ok ehemmiyetsiz dyor... (*) Hz. stadn Eskidenbari slam dmanndan murad,ngilizlerdir A.B. (13) Kastamonu-1, S:50 (14) kinci Cihan Harbi balang olarak 1 Eyll 1939'dur. Ancak harbin kzma hengam 1940 veya 1941 seneleridir. 1052 Bu zamanda her m'min iin belki herkes iin, kre-i arz kadar bk bir tarla ve o tarla batan baa baheler ve kasrlarla mzeyyen ebed bir mlk almak ve o mlk kazanmak veya kaybetmek davas alm. Eer ngiliz, Alman kadar serveti ve kuvveti olsa ve akl da varsa, yalnz o davay kazanmak iin btnn sarf edecek...(15)" "...Risale-i Nurun hs talebeleri bk elmaslar hkmnde olan hakaik- imaniyenin vazifesi iinde, zalimlerin satran oyunlarna bakmakla, vazife-i kudsiyelerine ftr vermemek ve fikirlerini onlarla bulatrmamak gerektir. Cenab- Hak bize nur ve nuran vazifeler vermi...(16)" "...Sakn sakn dnya cereyanlar, hususan siyaset cereyanlar ve bilhassa harice bakan cereyanlar sizi tefrikaya atmasn. Karnzda ittihad etmi 13 dallet frkalarna kar perian etmesin. "Elhubbufillah, velbuzu fillah" dstur-u Rahman yerine, eliyazbillah, "Elhubbu fissiyaset velbuzu lissiyaset" dstur-u eytan hkmedip, melek gibi bir hakikat kardeine adavet ve elhannas gibi bir siyaset arkadana muhabbet ve taraftarlkla zulmne rza gsterip cinayetine manen erik eylemesin... "...Ben tahmin ediyorum ki, btn kre-i arzn bu yangnnda ve frtnalarnda selmet-i kalbini ve istirahat-i ruhunu muhafaza eden ve kurtaran yalnz hakiki ehl-i iman ve ehl-i tevekkl ve rzadr. Bunlarn iinde de, en ziyade kendini kurtaranlar Risale-i Nurun dairesine sadakatla girenlerdir...(17) " "...man hizmeti, iman hakaik bu kinatta her eyin fevkindedir. Hi bir eye tabi ve alet olamaz. Fakat bu zamanda ehl-i gaflet ve dallet ve dinini dnyaya satan ve bak elmaslar ieye tebdil eden gfil insanlar nazarnda, o hizmet-i imaniyeyi hriteki kuvvetli cereyanlara tabi' ve alet telkk etmek ve yksek kymetlerini umum nazarnda tenzil etmek endiesiyle, Kur'an- Hakimin hizmeti bize kat' bir surette siyaseti yasak etmi...(18)"

...Bugn namazda ve tesbihatnda iken, manev tarzda denildi ki: Kre-i arzda arpan, mcadele eden cereyanlar, her halde birisi slmiyete ve Kur'ana ve Risale-i Nura ve mesleimize taraftar olacak. bu noktadan ona kar merakla bakmak gerekti. Bakmamak iin bir iki mektupta yazdm sebebler endan kalbe, akla kfidir. Fakat merakl ve hevesli nefse kfi gelmiyor diye kalbime geldi. (15) Os. Kastamonu-1, S:108 (16) Ayn eser, S: 227 (17) Ayn eser, S: 238 (18) Osmanlca Kostamonu-1, S: 278 1053 Ayn tesbihatta ihtar edildi ki: Ehemmiyetli sebebi ise; bakmakta bir tarafa tarafgirlik hissi uyanr. Trafgir nazar ise, taraftar olduu cereyann kusurunu grmez, zulmne rza gsterir. Belki alklar. Halbuki kfre rza kfr olduu gibi.. Zulme rza (raz olmak) dahi zulmdr. Elbette zemin yznde bu dehetli delloda semavat alatacak zulmler ve tahribat oluyor: ok masum ve mazlumlarn hukuklar kayboluyor. Mimsiz, gaddar medeniyetin zalimane dsturu olan! "Cemaat iin ferd feda edilir. Milletin selmeti iin cz' hukuklara baklmaz: diye yle dehetli bir zulm meydan am ki; Kurn-u la vahetlerinde de emsali vuku' bulmam. Kur'an- Mu'ciz-l Beyann adalet-i hakikiyesi: "Bir ferdin hakkn cemaate feda etmez. Hak, haktr, ke, bye, aza oa 14 baklmaz. diye kanun-u semav ve hakik adalet noktasnda Risale-i Nur kirdleri gibi hakikat- Kur'an ile megul adamlar, zaruret olmadan lzumsuz, yalnz hevesli merak iin, netice itibariyla faidesi bulunan ve netice daha gelmeden evvel lzumsuz bakmak ve zalimane tahribatlarn alklamak suretiyle; slmiyet ve Kur'an lehine hizmet edecei o cereyann hareketini fikren takib etmekle megul olmak mnasib olmad iin, nefis de akl ve kalbe tabi' olup, merakn brakm diye anladm...(19)" "Sual: Geen sene sizden sormutuk ki; "Elli gndr merak edip dnya cereyanlarna bakmadnz ve sormadnz". O zaman bize bir cevab verdiniz, geri o cevab hakikattr ve kfidir. Fakat Risale-i Nur'un intiar ve hizmeti ve lem-i slmn menfaat noktasnda bir derece bakmanz lazm iken, imdi on ay oluyor, ayn hal devam ediyor. Merak edip hi sormuyorsunuz? Elcevab: Ayetine en a'zam bir tarzda imdiki bouan insanlar mazhar olmalarndan, onlara deil taraftar olmak veya merak ile o cereyanlar takib etmek ve onlarn yalan, aldatc propagandalarn dinlemek ve mteessirane mcadelelerini seyretmek; belki o acib zulmlere bakmak da ciz deil. nk zulme rza zulmdr. Taraftar olsa, zlim olur. Meyletse,(21) ayetine mazhar olur. Evet, hak ve hakikat ve din ve adalet hesabna olmadna, belki inad ve sabiyet-i milliye ve menfaat cinsiye ve nefsin enaniyetine dayanan, dnyada emsali vuku bulmayan gaddarane bir zulm hesabna (19) Os. Kastamonu-1, S:304

(21)Ayetten alnan Meyl kelimesi, sevmek ve taraftarlk etmek demektir. A.B. 1054 olduuna (20) kat' bir delil udur ki: Bin masum, oluk-ocuk, ihtiyar, hasta bulunan bir yerde bir iki dman askeri bulunmak bahanesiyle, bombalar ile onlar imha etmek.. ve tabakat- beer cereyanlar iinde burjuvalarn en dehetli mstebitleri ve sosyalistlerin ve Boleviklerin en mfritleri olan anaristlerle ittifak etmek(23) ve binler, milyonlar masumlarn kanIarn heder etmek ve btn insanlara zarar olan bu harbi idame ve sulhu reddetmekdir:(24) te, byle hi bir kanun-u adalete ve insaniyete ve hi bir dstur-u hakikata ve hukuka muvafk gelmiyen boumalardan, elbette lem-i slm teberri eder, yardmclklarna tenezzl edip tezelll etmez. nki onlarda yle dehetli bir firavunluk, bir hodgamlk hkmediyor; deil Kur'ana, slama yardm, belki kendine tabi ve alet etmekle elini uzatr. yle zalimlerin klnlarna dayanmak, hakkaniyet-i Kur'aniye elbette tenezzl 15 etmez.. ve milyonlarla masumlarn kanyle yorulmu bir kuvvet yerine, Halk- Kinatn kudret ve Rahmetine dayanmak ehl-i Kur'ana farz ve vacibdir. Geri zendaka ve dinsizlik, o bouanlarn birisine dayanp ehl-i diyaneti ezer. Onun tazyikinden kurtulmak, onun aks-i cereyanna taraftar olmak bir aredir. Fakat imdiye kadar o taraftarlk bir menfaat vermiyerek ok zararlar dokunmu. Hem zendeka, nifak hasiyetiyle her tarafa dner. Senin dostunu kendine dost eder, sana dman eder. Senin taraftarlk cihetiyle kazandn gnahlar faidesiz boynunda kalr. (20) Bizzat Tahir Mutlu Aabeyden duyduum bir mes'elenin burada zikri mnasib grld. Tahir Aabey dedi: "Ben Kastamonu'ya stad'mz Ziyarete gittigimde, kendisinden dinlediim ve oradaki Nur talebelerinden etraflca duyduum bir hadise yledir: Hazret-i stad, kinci Cihan Harbi balarnda; slam milletine byk darbeler vuran ngiliz ve Ruslarn Alman ordusu karsnda maglubiyetlerini byk sevinlerle karlamken, hatta bir ara Alman ordusuna muvaffakiyet iin dua etmye baslamken, fakat bir mddet sonra, Almanlarn ok acib zulmlere baladn ve masum oluk cocuk demeden bombalarla imha ettiini iitince ,dua defterinden onlarn ismini sildi ve srt evirdi . Hatta Tahir Aabey Alman malubiyetinin stad 'n dua sn kesmesinden sonra baladn da sylyordu. A.B. (22) Bu ibarenin birinci blm, naslki Almanlarn zulml vahetlerine iaret ediyor..kinci blmde Ruslarla ittifak eden ngiliz ve mttefiklerinin yaptklarna bakmaktadr. A.B. (23) kinci Cihan Harbi lem-i slm'n dnda ve tamamen uzanda iken; O harbde yaplan firavunane zulm ve cebertlar ve vahetli gadrlarla mahvolan ve ezilen milyonlarca masum insanlarn kan ile yer yz buland ve boyand o harpte; ve hepsi de gayr-i mslim veya Hristiyan iken; taraflardan her hangi birisine burada slm memleketinde iken, taraftarlk yapmakla veya bir taraf muhabbetle alklamakla, bu derece zulme adaletsizlie ve hakszla derse; acaba bu gn (ran-Irak Harbi) slam leminin ortasnda iki Mslman devlet, -Devlet rejimi mslman olmasa da halk ve ahalisi mslman olan- bir inad ve garaz veya mlk hrs iin bu kadar slam milletinin kannn dklmesine sebebiyet veren, hele bunlardan bir taraf btn ara bulucukluklar, msalha tekliflerini tersleyip sulhu reddedip harbin zalimane vahetinin idamesine sebeb olmakta olan o devlet; zalim, hunhar, azgn ve tai olduu Kur'anca ve dinen sabit olduu halde, bunlarn dnda kalan dier

Mslmanlar, baz gstermelik laflarndan dolay ona taraftarlk gsterip alkln yaparsa, ne kadar zulme, hakszla, adaletsizlie ve arlatanla dt anlalr sanrm. A.B. 1055 16 Risale-i Nur kirdlerinin vazifeleri iman olduundan, hayat mes'eleleri onlar ok alkadar etmez ve merakla baktrmaz. te bu hakikate binaen, deil on ay, sene dahi bakmasam hakkm var Sizler baktnz, gnahlardan baka ne kazandnz? Ben bakmadm ne kaybettim...(25)" NGLZ SYASETNN PROPAGANDASINA ALDANANLARA MHM BR DERS: (Bu dersin banda "Bu mektup bir derece mahremdir. ngiliz siyasetine taraftar olanlara gsterilmesin" diye yazldr.) Aziz Sddk Kardelerim! Byk Hafz Ali'nin husus medresesinde bir hemiremizin intak- bilhak nev'inden: "Galib cereyann ileri gitmemesinin bir sebebini, Risale-i Nur kirtlerinin siyasete bakmamalar ve arpmadan gelen zulmlere hissedar olmamas iin merakla hareketlerini slmiyet menfaat noktasnda dualaryla takib etmedikleridir" demesi.. hem Hafz Ali'nin Hsrev ile grmesi "stadmz bizi siyasetten men' ediyor, zarardr" demesine makabil, bir kardeimiz "Ne ile sabittir?" diye istifsar ve on aydan beri harbin vaziyetini nazara almadmn sebebini soran buradaki kardelerime verdiim cevaba Hafz Ali'nin istihsan mnasebetiyle, kaidemize muhalif olarak bir iki dakika siyasete bakp(25) bir iki kelime beyan ediyorum(25): Evvel: Buradaki bir ksm Risale-i Nur akirtleri; lem-i slmda ok mstemlekt bulunan bir devlet, bu Anadolu hricindeki Mslmanlara yalnz kendi menfaat iin- bir derece dinlerine ilimiyor veya iliemiyor diye o devletin hari slamlara tatbik ettii siyasete btn btn muhalif bir siyaseti takib ettii, bu memlekette faaliyette bulunan propagandasna kaplp o cereyana taraftarlkla, Risale-i Nurun safvet ve halisiyetine zarar verdiinden, o siyas kirde dedim: "O devlet, bu memleketteki hkmete mstemlektndaki Mslmanlar snmamak ve iltihak etmemek iin eskiden beri bu vatanda dinsizlii tervic etmi. (24) Osmanlca Kastamonu-1, S: 435-436 (25)Hazret-i stad'n "Bir iki dakika siyasete baktm" tabirinden anlalan mana o dur ki; "GazeteIeri tefti ettim, radyolar dinledim ve bu neticeye vardm" eklinde dnlmesin. nk bir dakikada bu iler olmaz.olsa olsa, kalb ve ruhunun rasad ve radarlaryla lemde cereyan eden politik mes'eleler zerine biraz bakm ve bu neticeyi grerek kaydetmitir. A.B. 1056 17 imdiki ilhad dahi onun ifsad komitesinin eseridir. Hatta... yzde be-on dinsizlerin hatrlarn sayd. Mesleklerini (rejim) resmen takdir ederek (26) yz milyon slmn hatrlarn krd.. ve malub olduu halde, inad ve menfaat iin sulhu reddetti. Kre-i arz atee verdi ve bu lem-i insaniyetin her tarafnda snmez yangn oldu.

te madem siz bu vatann evldsnz, burada onun propagandasna kaplmaynz ve siyasete karmaynz. Eer harite olsanz, oradaki msaadekr siyasetine taraftarlk gsterseniz, -eer lzum olur ve Risale-i Nur dahi msaade etse- belki zarar olmaz. Yoksa zarar ve hatar ve hatadr. Amma teki galib cereyan ise, ne vakit Kur'an'a ve Risale-i Nur'a ve bize ve slmlara yardm etse ve Kur'an'n hakikatna hizmete bilfiil teebbs eylese, siz de o vakit Kur'an ve Risale-i Nur hesabna onun hareketine merakla bakabilirsiniz. Yoksa imdiden tarafgirane bakmak ile, tahribatndaki zulmlere hissedar olmak ihtimali var.. Ve hari lem-i slmn nanev cereyanlarna muhalif olur. Said-i Nursi(27)" Bu mevzuda sadr olan stad'n dier ikaz ve iradlar iin Kastamonu lahikasnn asllarna havale ederken; stad'n u son mektubundaki pek ince ve ok muazzam bir meselenin esasn tekil eden mes'elelere dikkatle eilmeye ve hedef tayin etmeye deer olduunu dnyoruz. EHL- DNYANIN DESSE VE DOLAPLARINA KARI HTYAT VE TAHAFFUZ HAKKINDA "Kardelerim, ok dikkat ediniz! Mnafklar oktur. Mmkn o1- duu kadar Risalelerin buradan irsal edildiini sylemeyiniz. T Risale-i Nur hizmetine zarar gelmesin. Maatteessf ben burada btn btn yalnz kaldm iin, ok ehemmiyetli hakikatlar yuzlmadan geldiler, gittiler ...(28)" "...Hsrev'in daima isabetli ve faideli ve ok yksek fikri Kur'an hizmetinde kymettardr. Lkin bu cmlesi: "htiyata o kadar ihtiya kalmam" diye bir ihtiyatszlk olabilir. nk mnafklara kar daima ihtiyat lzmdr...(29)" (26) Lozan Muahedesinde bizimkilerin taknd tavrlanna iarettir. A.B. (27) Os. Kastamonu , S: 449 (25) Osmanlca Kastamonu-1, s: 11. (29) Os. Kastamonu-2, S: 129 1057 18 "Aziz Sddk Kardelerim! htiyat her vakit iyidir. Zaten Hazret-i Ali de (R.A) kerametkrane bize ihtiyat tavsiye ediyor. imdi ark tarafnda bir eyh tarafndan kendi mridleri ve halifeleri vastasyla, din lehinde eskiden beri mehur olmu eyh Ahmed nmnda trbedar- Nebevi tarafndan Vasiyetname-i Nebevi nmnda bir eser o havalide gezmi, intiar etmi.. Oralarda alan kahraman Selahaddin'i bir derece ihtiyata sevk edip; btn siyasetlerin fevkinde ve siyasetlere tenezzl etmiyen Risale-i Nur cereyan yle siyasete temas edebilen cereyanlarla itirki grnmemek iin daha ziyade ihtiyat ve tevakkufa mecbur olmu...(30)" "...Sizin beraatnz ve manen galebeniz zalimleri artt, cepheyi burada deitirdiler. Dmanane taarruzdan vazgeip, dostane hulul edip, hs talebeleri Risale-i Nur'un hizmetinden geri brakmak iin memuriyet gibi bir megale buluyorlar.. veya terfian ii ok dier bir memuriyete veya hayrl bir megaleyi buluyorlar. Burada o neviden ok vakalar var. Bu taarruz bir cihette daha zararl grnyor.(31)"

"kinci Mes'ele: Risale-i Nurun Isparta'da kat' galebesi zndklar artt. Fakat baz mtemerrid ve muannid ve len herifin ruh-u habisi hkmnde baz zndklar, o malubiyete kar gelmek fikriyle, batan aaya kadar Kur'an ve Peygamber (A.S.M.) aleyhinde, fakat perde altnda aynen mnazara-i eytaniye bahsinde hizb-eytann peygamber ve Kur'an hakknda mesleklerinde syledikleri tabirat baka bir tarzda o zndk herif istimal etmi... Onun gibi Yahudi mtemerrid ve dinsiz feylosoflarndan ve Avrupa'nn zndklarnn eskiden beri Kur'an ve Peygamber Aleyhisselmn hltndan medar- tenkid bildikleri noktalar, bu slm ismi altndaki zndk, kurnazcasna safdil Mslmanlara ve Risale-i Nuru grmiyenlere dinlettirmek ve gstermek iin yle bir tarzda gitmi ve kfrn gizlemeye alm ki; eytanette eytandan ileri gitmi. Beni ok mteessir etti. Kardeimiz Sabri'nin mektubunda, "Muannid mlhidlerin Risale-i Nurun cereyanna kar kurduklar rk ve vah hud'alar rmcek a ve yuvas gibi kuvvetsiz ve o eytanet perdeleri kymetsiz ve mukavemetsizdir Risale-i Nur'a kar yrtlr ve yrtlacaktr" dedii gibi; bu zndk ve muannid ve mtemerrid ve len herifin ruh-u habisi olan zndn yazd ve zahiren Mslmanlara Trklk lehinde, fakat hakikatte Kur'an ve Peygamber Aleyhisselmn azamet ve hamet-i manevilerini krmak ve hie indirmek ve diletirmek niyetiyle yazlan bu matbu (30) Ayn eser, S: 452 (31) Ayn eser S: 278 19 1058 eserde(32) mu'cizat- Kur'aniye ve Mu'cizat- Ahmediyeye kar rmcek a da olamaz, paralanr. Fakat binler teesssf ki, Risale-i Nuru grmiyenlere kat' zarar verdii gibi; Risale-i Nuru grenlere de, merak edip, "Acaba ne var" demekle, safi kalblerini bulandrr, lakal vesvese, evham verir. Risale-i Nurun kahraman kirdleri byle eylere kar mteyakkz davranmak ve faaliyetlerini ziyadeletirmek lzm geliyor. Fena eyle zihnen megul olmak da ,fena olduu iin ksa kesiyorum. Sakn ona ehemmiyet vermekle, halklar meraklandrp baktrlmasn, belki ehemmiyetsiz, dinsizcesine, yalnzca esma-i mbareke ve ayat- mbarekenin baz meali, iinde hari olmak itiberiyla, ehemmiyetsiz bir paavradr bilinsin...(33) ENANYETL EHL- LM VE SOF MEREB KMSELERE KARI HTYATLI DAVRANMA HAKKINDA "...Size yszmtk ki, muarzlara adavetle mukabele etmeyiniz. Mmkin olduu kadar ehl-i takva ve ehl-i ilme kar dostane vaziyet alnz. Fakat bu noktaya dikkat ediniz ki; Risale-i Nur'un zararna ve kirtlerinin salbet ve metanetlerine iliecek bir tarzda daireniz iine sokmaynz. yleler niyet-i halise ile girmezse, belki ftr verirler. Eer enaniyetli hodfuru ise, Risalei Nur kirtlerinin metanetlerini krarlar. Nazarlarn Risale-i Nurun hricine ekip datrlar. imdi ok dikkat ve metanet ve ihtiyat lzmdr....(34)" "...stanbul'da malum i'tiraz hadisesi ma ediyor ki; lerde de merebini ok beenen baz zatlar ve hodgm baz sofi-merebliler ve nefs-i emmaresini tam ldrmiyen ve hubb-u ch vartasndan kurtulmyan baz ehl-i irad ve ehl-i hak, Risale-i Nur'a ve kirdlerine kar kendi mereblerini ve mesleklerinin revacn ve etba'larnn hsn- tevecchlerini muhafaza niyetiyle itiraz edecekler. belki

dehetli mukabele etmek ihtimali var. Byle hadiselerin vukuunda bizlere i'tidal-i dem ve sarslmamak ve adavete girmemek ve o muarz taifenin de resalarn rtmemek gerektir...(35)" (32)Bahsi yaplan menhus Kitap Doktar Duzi nin islam Tarihi " adl iftirakar ve zndkca eytanetli eseridir ki;Abdullah Cevdet ismindeki zndk onu Trkeye tercme ettii ibi sair mnafk ve zndk feylesoflarn eserlerinden de ayn eserdeki iftiralara benziyen tenkid noktalar da ilave 20 etmi ve tab ettirmitir.stad'n bu mektubu yazd sralarda, zndklar o menhus ve zndka eseri, Risale-i.Nur'a kar yeniden neretmilerdir A.B. (33) Osmanlca Kastamonu-2, S: 452 (34)Osmanlca Kastamonu-2, S: 427 (35)Ayn eser, S: 520 1059 "...Aziz Kardelerim, bu defa yazlarnzda ihls risalelerini grdm iin, sizi o gibi risalelerin dersine havale edip, ziyade bir derase ihtiya grmyorum. Yalnz bunu ihtar ediyorum ki; mesleimiz srr- ihlsa dayanp hakaik- imaniye olduu iin, hayat- dnyeviye, hayat- itimaiyeye mecbur olmadan karmamak ve rekabete ve tarafgirlie ve mbarezeye sevk eden hlttan tecennb etmeye mesleimiz itibariyle mecburuz. Binler teessf ki, imdiki mthi ylanlarn hcmuna maruz biare ehl-i ilim ve ehl-i diyanet, sineklerin srmas gibi cz' kusurat bahane ederek birbirini tenkid ile, ylanlarn ve zndk mnafklarn tahribatlarna ve kendilerini onlarn eliyle ldrmesine yardm ediyorlar...(36)" "..Hem imdilik bu mevve vaziyetlerde ok zararl, hem hocalar hem ehl-i siyaseti Risale-i Nura kar cephe almaya ve tecavz etmeye sebebiyet veren "apka ve Ezan" mes'elelerini ve "Deccal ve Sfyan" unvanlarn Risale-i Nur kirtleri yabanilere kar lzumsuz medar- bahs ve mnazaa edilmemek lzmdr.. ve ihtiyat etmek elzemdir.. ve i'tidal-i demi muhafaza etmek vacibdir. Hatta sizde cz' bir ihtiyatszlk, buraya kadar bize sirayet ediyor...(37)" "Haiye: Atfa muaraza eden ve hcum eden tarikat mft ve tasssuplu vaiz ve hoca ve ehl-i tarikat; ehemmiyetli ehl-i ilim ve tarikat bu muarazada en son perdesi rejim hesabna ve tarafgirliine ve himayesine dayanp, Atf n mdafaa ettii Snnet-i seniye mesleine taarruz suretine girdiine ve Risale-i Nur'a muaraza eden bilerek veya bilmiyerek zendakaya yardm ettiine bir delil, bu defa dliyece benden sordular ki; "Krt Atf rejim aleyhinde alyor.. demek onun muarzlar rejime dayandlar...(38)" EHL- MAN VE EHL- LM VE EHL- TARKAT LE UHUVVET NDE YAPILACAK MUAMELELER HAKKINDA "...Hafz Ali'nin mektubunda, slm Ky'ndeki hocalara muhabbete ve dostlua karar vermesi bizi memnun eyledi. Evet, slm Ky nasl ki Risale-i Nurda pek ziyade imtiyaz ve sebkat kazanm.. yle de, ben orada

21 iken, sair hocalara nisbeten slm Ky hocalar dahi daha ziyade insafl ve Risale-i Nuru takdir ettiklerini grdmden, bu havalideki hocalarn lkaydlklarna kar onlar hsn- misal gsteriyorum. naal (36) Ayn eser, S: 473 (37) Ayn eser, S:523 (38) Osmanlca Kastamonu-1, S: 550 1060 lah onlardan zarar gelmez. Ben slm Ky'n Nurs Ky gibi biliyorum. O hocalara da akrabam nazaryla bakyorum. Onlara da selm ediyorm. Evet, onlarn insaf ve Risale-i Nura kar dostluklaryla, Nur fabrikas o kyde dadaasz teesss etti, tahmin ediyorum...(39)" "...Sandkl tarafnda kemal-i evk ve ciddiyetle faaliyette bulunan Hasan Atf kardeimizin bir mektubundan anladm ki; Orada perde altnda faaliyetini durdurmak iin baz hocalar, bir ksm tarikata mensub adamlar vasta edip ftr veriyorlar. Halbuki mesleimiz msbet hareket etmektir. Deil mbareze, belki bakalar dnmeye de mesleimiz msaade etmiyor. Hem mterileri de aramaa mecbur deiliz. Mteriler yalvarmal... O kardeimiz hakikaten halis ve tam sadk, kalemi gibi kalbi,ruhu da gzel.. Fakat birden hereyi mkemmel ister. Onun iin biraz sknt eker. Mmkin olduu kadar hem ihtiyat etsin, hem de mbtedi' hocalara mbareze kapsn amasn...(40) Atfn manidar yazd cmleler iinde bir para ehl-i bid' aya siddet rdm. Zaman, zemin Risale-i Nurun msbet meslei, ehl-i bid'a ile deil fiilen, belki fikren ve zihnen dahi megul olmaya msaade etmez...(41)" "...Gayet muhlis kardeimiz Hasan Atf'n mektubunda bir ihtiyar lim ve vaiz, Risale-i Nur'a zarar verecek bir vaziyette bulunmas, benim gibi binler kusurlar bulunan bir biarenin ehemmiyetli iki ma'zerete binaen bir snneti terk ettiim bahanesiyle, ahsm rtp Risale-i Nura ilimek istemi. Evvel: Hem o zat, hem sizler biliniz ki; ben Risale-i Nur'un bir hizmetkrym ve o dkknn bir dellalym. O ise, Ar- A'zamla bal olan Kur'an- Azim- an ile balanm bir hakiki tefsiridir. Benim ahsmdaki kusurt ona sirayet edemez. Benim yrtk dellllk elbisem, onun bki elmaslarnn kymetini tenzil edemez. Saniyen: O vaiz ve lim zata benim tarafmdan selm syleyiniz. Benim ahsma olan tenkidini, i'tirazn bam stne kabul ediyorum. Sizler de o 22 zat ve onun gibileri mnakaa ve mnazaraya sevk etmeyiniz. Hatta tecavz de edilse, beddua ile de mukabele etmeyiniz. Kim olursa olsun, madem iman var, o noktada kardeimizdir: Bize dmanlk da etse, mesleimizce mukabele edemeyiz. nki daha mthi dman ve ylanlar var. Hem elimizde Nur var, topuz yok. Nur incitmez, yla okar.

(39) Ayn eser, S: 424 (40) Ayn eser, S: 505 (41) Osmanlca Kastamonu-1, S: 518 1061 Ve bilhassa ehl-i ilim olsa, ilimden gelen enaniyeti de varsa, enaniyetlerini tahrik etmeyiniz, mmkn olduu kadar dstrunu rehber ediniz. Hem Hasan Avn ismindeki zat, madem evvelce Risale-i Nura girmi ve yazsyla da itirk etmi, o daire iindedir. Onun fikren bir yanl varsa da affediniz. Biz deil onlar gibi ehl-i diyanet ve tarikata mensub Mslmanlarla, imdi bu acib zamanda iman bulunan ve hatta frka-i dalleden bile olsa, onlarla uramamak.. ve Allah' tanyan ve ahireti tasdik eden Hristiyan bile olsa, onlarla medar- niza' noktalar medar- mnakaa etmemeyi, hem bu acib zaman, hem mesleimiz, hem kudsi hizmetimiz iktiza ediyor.. ve Risale-i Nur'un lem-i slmda intiarna kar hayat- itimaiye ve siyasiye cihetinde maniler kmamak iin, Risale-i Nur kirdleri msalahakrane vaziyeti almaya mkellefdirler... Sakn, hocalarn cuma ve cemaatlarna ilimeyiniz. tirk etmeseniz de, itirk edenleri tenfir etmeyiniz.. Geri mam- Rabban demiki: "Bid'a olan yerlere girmeyiniz!" maksad: Sevab olmaz demektir. Yoksa, namaz battal olur demek deil. nki selef-i salihinden bir ksm Yezid ve Velid gibi ahslarn arkasnda namaz klmlar. Eer mescide gidip gelmekte kebaire ma'ruz kalrsa, halvethanesinde bulunmas lzm...(42)" "Saniyen: stanbul'un byk limlerinden ve kymetli vizlerinden Risale-i Nur hesabna bir medet, bir yardm, bir takdir ve tahsin bekliyordum. Bata merhum fetva emini Ali Rza olarak, bir ksm mbarek zatlar takdir ve tahsinleriyle Risale-i Nur kirtlerini ebediyyen minnettar ve mteekkir eylediler.Cenab- Hak onlardan ebeden raz olsun. Hususan yeniden haber aldm ki; mehur ve hakikatl ve kymettar ve te'sirli vaiz ve limlerden Mahmud Efendi(43) ,Ali Haydar Efendi Risale-i Nurun ehemmiyetini tam takdir ederek, bizleri pek ok mesrur edip, bizi himaye eden merhum Ali Rza Efendi'nin zevalindeki acy 23 izale ettiler .Biz kirtler dahi o zatlar bu mbarek gnler ve gecelerdeki manev kazanlarmza hissedar edeceiz. Bizim tarafmzdan o kymettar zatlara pek ok arz- hrmet ve selm ve selmetlerine duamz tebli edin. Oradaki o iki zatn sisteminde Risale-i Nuru takdir eden zatlarn isimlerini bilmemiz lzm ki, manev kazancmza hissedar edelim. Said-i Nursi(44)" (42) Os. Kastamonu -1 S:521 (43) Vaiz Mahmut Efendi, Urfal Mahmud Kmil Hocadr. Bu zat mrnn sonuna kadar heryerde ve herkese kar stad Bedizzaman' ve Risale-i Nur'u mudafaa etmitir. Ahir hayatnda Urfa mftln yaparken 1953'te Urfa'da vefat etti. Allah rahmet eylesin A.B.

(44) Ziyadat- Kastamoniye,s:51 1062 MEDRESE EHL OLAN HOCALARA VE EHL- TARKATA RSALE- NUR HAKKINDAK VAZFELERN HTAR "...Evet bu asrn ehemmiyetli ve manev ve ilm bir mridi olan Risalet-n Nurun hey'et-i mecmuas sair ahs, byk mridler gibi kendine muvafk ve hakikat- ilmiyeye mnasib olarak bir ka neviden ve bilhassa hakaik- imaniyenin izharnda, intiarnda azim kerametleri olduu gibi; keramet-i zahiresi bulunan Mu'cizat- Ahmediye, Onuncu Sz ve Yirmi Dokuzuncu Sz ve Ayet-el Kbra gibi ok risaleleri her biri kendine mahsus kerametleri bulunduu ok emareler ve vakalar bana kat' bir kanaat vermi. Hatta sekeratta bulunan talebelerine, imann kurtarmak iin bir mrid gibi yetitiine mteaddit vaklar phe brakmyor. "Bir saat tefekkr, bir sene ibadet-i nafile hkmnde bir misali HZB-L EKBER'dir diye mahede ettim ve kanat getirdim. Haiye: Ayet-el Kbra'nn nc menzilinin banda Ahmed-i Faruk Risalet-n Nur hakknda demi ki: "Mtekelliminden biri gelecek, btn hakaik- imaniyeyi kemal-i vuzh ile beyan ve ispat edecek. Zaman ispat etti ki; O adam, adam deil, belki Risale-i Nurdur. Ehl-i keif Risale-i Nuru, ehemmiyetsiz olan tercman suretinde keiflerinde mahede etmiler, bir adam demiler.(45)" "Evliya divanlarn ve ulemann kitaplarn ok mtala eden bir ksm zatlar tarafndan soruldu: "Risale-i Nurun verdii zevk ve evk ve iman ve iz'an onlardan ok kuvvetli olmasnn sebebi nedir?" Elcevab: Eski zatlarn ekser divanlar ve ulemann bir ksm risaleleri imandan ve marifetin neticelerinden ve meyvelerinden bahsederler. Onlarn zamanlarnda imann esasatna ve kklerine hcum yoktu ve erkn- iman sarslmyordu. imdi ise, kklerine ve erknna iddetli ve cemaatl bir surette taarruz var. 24 O divanlar ve risalelerin ou has m'minlere ve ferdlere hitab ederler. Bu zamann dehetli taarruzunu def edemiyorlar. Risale-i Nur ise, Kur'an'n bir manev mu'cizesi olarak imann esasatn kurtaryor.. ve mevcud imandan istifade cihetine deil, belki ok deliller ve parlak brhanlar ile imann ispatna ve tahakkukuna ve muhafazasna ve behattan kurtarmasna hizmet ettiinden; herkese bu zamanda ekmek gibi, il gibi lzumu var olduunu dikkatle bakanlar hkmediyorlar. Osmanlca Kastamonu 2, s: 14. 25 1063 O divanlar derler ki: "Vel ol, gr! Makamata k bak Nurlar feyizleri al...

Risalet'n Nur ise der: "Her kim olursan ol, bak, gr! Yalnz gzn a, hakikat mahede et, saadet-i ebedi yenin anahtar olan imanan kurtar!.." Hem Risalet-n Nur sair ulemann eserleri gibi, yalnz akln aya ve nazar ile ders verip, ve evliya misill yalnz keif ve zevk ile hareket etmiyor. Belki akl ve kalbin ittihad ve imtizac ve rh ve sair letaifin tevn ayayla hareket ederek evc-i a'laya uar. Taarruz eden felsefenin deil aya, belki gz de yetimedii yerlere kar, hakaik- imaniyeyi kr gzlerine gsterir. Said-i Nursi(46)" "kinci Mesele: Kardelerim, Eskiehir hapishanesinde; Ahirzamann hadisat hakknda gelen rivayetlerin te'villeri mutabk ve doru ktklar halde, ehl-i ilim ve ehl-i iman onlar bilmemelerinin ve grmemelerinin srrn ve hikmetini beyan etmek niyetiyle baladm, bir iki sahife yazdm. Perde kapand, geri kald. Bu be senede, be alt- defa ayn meseleye mteveccih olup muvaffak olamyordum. Yalnz o meselenin teferruatndan bana ait bir hadiseyi beyan etmek ihtar edildi. yle ki: Hrriyetin bidayetinde, Risale-i Nurdan ok evvel, kuvvetli bir mit ve i'tikad ile ehl-i imann me'yusiyetlerini izale iin: "stikbalde bir k var, bir nur gryorum" diye mjdeler veriyordum. Hatta Hrriyet'ten evvel de talebelerime bearet ederdim. Tarihe-i Hayatmda merhum Abdurrahman n yazd gibi, snhat misill risalelerde dahi Ben bir k gryorum" diye dehetli hadisata kar o mid ile dayanp mukabele ederdim. Ben de herkes gibi o siyaset leminde ve hayat- itimaiye-i slmiyede ve ok geni bir dairede tasavvur ederdim. Halbuki hadisat- lem, beni o gayb ihbarda ve bearette bir derece tekzib edip midimi krd. Birden ihtar- gayb ile kat' kanat verecek bir surette kalbime geldi, denildi ki: Cidd bir alka ile senin eskiden beri tekrar ettiin bir k var, bir nur greceiz diye mjdelerin te'vili ve tefsiri ve ta'biri; sizin hakknzda, belki iman cihetiyle lem-i slm hakknda dahi en ehemmiyetlisi Risalet-n Nurdur. Bu ktr, seni iddetle alkadar etmiti.. ve bu nurdur ki eskide de tehayyl ve tahminin ile geni dairede belki siyaset leminde gelecek mes' dane ve dindarane haletlerin ve vaziyetlerin mukaddemesi ve 26 mjdecisi iken, bu muaccel , o meccel saadet tasavvur ederek, eski zamanda siyaset kapsyla onu aryordun..." (46) Osmanlca Kastastamonu-2, S: 42 27 1064 Evet otuz sene evvel bir hiss-i kablel vuku' ile hissettin, fakat nasl krmz bir perde ile siyah bir yere baklsa, karay krmz gsterir: Sen dahi doru grdn, fakat yanl tatbik ettin. Siyaset czibesi seni aldatt...(47)" "...Risale-i Nur dairesinin yaknnda bulunan eh1-i ilim ve ehl-i tarikat ve sof-mereb zatlar, onun cereyanna girmek ve ilim ve tarikattan gelen eski sermayeleriyle ona kuvvet vermek ve

genilenmesine almak ve kirtlerini tevik etmek.. ve bir buz paras olan enaniyetini, tam bir havuz kazanmak iin dairedeki ab- hayat havuzuna atp eritmek gerektir ve eritendir. Yoksa Risale-i Nura kar rakibane baka bir r amakla, hem o zarar eder, hem bu mstakim ve metin cadde-i Kur'aniyeye bilmiyerek zarar verir, zendekaya bir nevi yardm olur...(48)" "...Evet kardelerim, Hazret-i sa Aleyhisselm ncil-i erifde demi ki: "Ben gidiyorum, t size tesellici gelsin. Yani Ahmed Aleyhissalt Vesselm gelsin demesiyle; Kur'ann beere gayet byk bir neticesi, bir gayesi, bir hediyesi tesellisidir. Evet, bu dehetli kinatn frtnalar ve zeval ve tahribatlar iinde, bu boluk, nihayetsiz fezada hereyle alkadar olan insan iin, hakik teselliye istinad ve istimdad noktalarn yalnz Kur'an veriyor. En zivade o teselliye muhta bu zamandr. Bu asrda en ziyade kuvvetli bir surette o teaelliyi ispat eden, gsteren Risale-i Nurdur. nki zulmat ve evhamn menba olan tabiat delmi, gemi. Hakikat nuruna girmi. Onaltnc Sz gibi ekser paralarnda hakaik- imaniyenin yzer tlsmlarn keif ve izah edip akl inkrdan ve tereddtlerden kurtarm. te bu hakikat iindir ki, bu ok usandrc ve dehetli zamanda usandrmyacak bir tarzda ok tekrar ile beraber, akl banda olanlar Risale-i Nur ile megul ediyor...(49) "...Mhim bir hakikat, bu hakikat mnasebetiyle bu zamanda ehl-i medreseye ve hocalara taalluk eden bir meseleyi beyan ediyorum, yle ki: "Eski zamandanberi ekser yerlerde medrese tifesi, tekyeler taifesine serfur etmi. Yani inkiyad gsterip, onlara velyet semereleri iin mracaat etmiler. Onlarn dkknlarnda ezvak- imaniyeyi ve envar- hakikat aramlar. Hatta medresenin en byk bir limi, tekyenin kk bir 28 Vel eyhinin elini per, tabi' olurdu. O ab- hayat emesini tekyede aramlar. (47) Ayn eser, S: 42 (48) Ayn eser, S: 222 (49) Osmanlca Kastamonu-2, S: 415 29 1065 Halbuki medrese iinde daha ksa bir yol hakikatn envarna gittiini.. ve Ulum-u imaniyede daha sf, halis bir ab- hayat emesi bulunduunu.. ve amel ve ubudiyet ve tarikattan daha yksek ve daha tatl ve daha kuvvetli bir tarik- velyet; limde, hakaik- imaniyede ve ehl-i snnetin ilm-i kelmnda bulunmasn, Risale-i Nur Kur'an- Mu'ciz-l Beyan'n mu'cize-i maneviyesiyle am, gstermi, meydandr. te Riaale-i Nura herkesten ziyade kemal-i evk ile tarafdarane ve mftehirane medrese taifesinden olan ulemalar komalar lzm ve elzem iken, maatteessf daha medrese ehlinin ekseri, kendi medresesinden kan bu ab- hayat emesini ve bu kymettar bki hazinesini tanmyor, aramyor, muhafaza etmiyor?!..(50) RSALE- NURUN HRCNDE RASTGELE KTAPLARA KARI HTYAT TAVSYELER

"Risale-i Nur talebelerinin haslar olan sahip ve varisleri ve haslarnn haslar olan erkn ve esaslar olan kardelerime bu gnlerde vuku' bulan bir hadise mnasebetiyle beyan ediyorum ki; Risale-i Nur hakaik- slmiyeye dair ihtiyalara kfi geliyor. Baka eserlere ihtiya brakmyor. Kat' ve ok tecrbelerle anlalm ki; man kurtarmak ve kuvvetlendirmek ve tahkik yapmann en ksa, en kolay yolu Risale-i Nurdadr: Evet, onbe sene yerine onbe haftada Risale-i Nur o yolu kestirir, man- tahkikiye isal eder. Bu fakir kardeiniz yirmi seneden evvel, kesret-i mtala ile, bazan bir gnde bir cild kitab anlyarak mtala ederken, yirmi seneye yakndr ki; Kur'an ve Kur'an'dan gelen Resail-in Nur bana kfi geliyorlard. Bir tek kitaba muhta olmadm. Baka kitaplar yanmda bulundurmadm. Risalet-n Nur ok mtenevvi' hakaika dair olduu halde, te'lifi zamannda yirmi senedenberi ben muhta olmadm. Elbette siz yirmi derece daha ziyade muhta olmamak lzm gelir. Hem madem ben sizlere kanaat ettim ve ediyorum.. bakalara bakmyorum, megul olmuyorum. Siz dahi Risalet-n Nura kanat etmeniz lzmdr. Belki bu zamanda elzemdir. Hem imdilik(51) baz ulemann yeni eserlerinde, meslek ve mereb ayr ve bid'atlara msaid gittii iin; Risale-i Nur zendekaya kar hakaik-i imaniyeye almas gibi, bid'ata kar da hurf ve hatt- Kur'aniyeyi muhafaza etmek bir vazifesi iken, hs talebelerden birisi, bilfiil hurf ve (50) Osmanlca Kastamonu-2, S: 437 30 (51) Asllarda "imdilik" eklinde yazlm... Fakat makamn iktizasna gre "imdiki" olmas lazm- dr diye dndm. A.B. 31 1066 hatt- Kur'aniyeyi ders verdii halde, srr bilinmez bir hevesle, hurf ve hatt- Kur'aniyeye ilm-i din perdesinde te'sirli bir surette darbe vuran baz hocalarn, darbede isti'mal ettikleri eserleri almlar. Haberim olmadan dada, iddetli bir tarzda o hs talebelere kar bir gerginlik hissettim. Sonra ikaz ettim, Elhamdlillah ayldlar. naallah tamamen kurtuldular. Ey kardelerim! Mesleimiz tecavz deil, tedaf'dr. Hem tahrib deil tamirdir. Hem hkim deil, mahkmuz. Bize tecavz eden hadsizdirler. Mesleklerinde elbette ok mhim ve bizim de malmz hakikatlar var... Ohakikatlarn intiarna bize ihtiyalar yok. Binler o eyleri okur, nereder adamlar var. Onlarn yardmlarna komamzla, omuzumuzdaki ok ehemmiyetli vazife zedelenir..ve muhafazas lzm olan ve birer taifeye mahsus bir ksm esaslar ve l hakikatlar kaybolmasna vesile olur. Mesel, hadisat- zamaniye bahanesiyle ve Vehhablik ve Melamlk bir nevine zemin ihzar etmek tarznda, baz ruhsat- er'iyeyi perde yapp, eserler yazlm. Risale-i Nur geri umuma temil suretiyle deil, fakat herhalde hakikat- slmiyenin iinde cereyan edip gelen esas- velyet ve esas- takva ve esas- azimet ve esasat- snnet-i seniye gibi ince, fakat ehemmiyetli esaslar muhafaza etmek bir vazife-i asliyesidir. Sevk-i zaruretle, hadisatn fetvalaryla onlar terk edilmez.

Said-i Nursi(52)" "...imdi biare hocalar ve sofileri, Risale-i Nur'a kar bir ekinmek, bir soukluk vermek iin, hi hatra gelmiyen bir vesile bulmular. yle ki diyorlar: "Said yannda baka kitaplar bulundurmuyor. Demek onlar beenmiyor.. ve mam- Gazalyi de tam beenmiyor ki, eserlerini yanna almyor?..." te bu acib, manasz szlerle bulant veriyorlar. Bu nevi hileleri yapan perde altnda ehl-i zendekadr. Fakat sf-dil hocalar ve baz sofileri vasta yapyorlar. Buna kar derim: H, yz defa h!.. Risale-i Nur kirtleri Hccet-l slm mam- Gazali'yi ve beni Hazret-i Ali ile balyan yegne stadm beenmemek deil, belki btn kuvvetleriyle onlarn takib ettii meslei ehl-i dalletin hcumundan kurtarmak ve muhafaza etmektir. Fakat onlarn zamannda bu dehetli zendeka hcumu erkn- imaniyeyi sarsmyordu. O muhakkik ve allme ve mctehid zatlarn asrlarna gre, mnazara-i ilmiyede ve 32 diniyede isti'mal ettikleri silhlar hem ge elde edilir, hem bu zaman dmanlarna birden galebe edemediinden; Risale-i Nur Kur'an (52) Osmanlca Kastamonu-2, S: 134 33 1067 Mu'ci-zl Beyan'dan hem abuk, hem keskin, hem tam dmanlarn ban datacak silhlar bulduu iin, o mubarek ve kuds zstlarn tezghlarna mracaat etmiyor. nk umum onlarn merci'leri ve menba'lar ve stadlar olan Kur'an, Risale-i Nur'a tam, mkemmel bir stad olmutur. Ve hem vakit dar, hem bizler az olduumuz iin vakit bulamyoruz ki; O nuran eserlerden istifade etsek... Hem Risale-i Nur kirtlerinin yz mislinden ziyade zatlar o kitaplarla meguldurlar ve o vazifeyi yapyorlar. Biz de o vazifeyi onlara brakmz. Yoksa, haa ve kell o kuds stadlarmzn mbarek eserlerini ruhh-u canmz kadar severiz. Fakat her birimizin birer kafas, birer eli, birer dili var. Karmzda da binler mtecaviz var. Vaktimiz dar, en son silh mitralyoz gibi Risale-i Nur brhanlarn grdmzden mecburiyetle ona sarlp iktifa ediyoruz...(53)" HLS, SADAKAT, FEDKARLIK, UHUVVET, FTTFAK VE TESAND DERSLER A - TESAND VE TTFAK: "...Nur ve gl fabrikalarnn hademe ve shipleri, insann banda iki gz gibidir. Zahiren ikidir, fakat bir grrler. Ahvel gzl (a) iki grr Lillahilhamd bu iki cereyan- nuran kemal-i ittihaddadr.(54)" Not: Nur ve gl fabrikalar: slm Ky cemaati ile, Isparta merkezi cemaatidir. Bu iki cemaat arasnda ufak bir nazlanma hadisesi hakkndaki izah yukarlarda gemitir. "Aziz Sddk Kardelerim! Sizin fevkalde sebat ve ihlsnzn galebesi ve o musibeti def ' inden sonra, ehl-i dnya cebheyi deitirdi. Zendekann desiseleriyle bu havalideki bizlere kar perde altnda

madd ve manev tahidat balam. Gayet dikkatle ve eytancasna kirtlerin hakiki kuvvetleri olan tesand bozmaya alyorlar. Sizlere Risaleleri iade ettikleri halde, kurnazcasna dolaplar evriliyor. Biz sizin bir ubeniz hkmnde olduumuz halde, bizi asl ve merkez telkki ettiklerinden, daha ziyade desiseleri bize kar isti'mal ediyorlar: Hfz- Hakik Cenab- Hak'tr. naallah hi bir zarar edemiyecekler. Fakat bu uhur-u mbarekenin eyyam ve leyal-i mbarekesinde hlis dualarnzla bize yardm ediniz. Bir ey yok.. Fakat mmkin olduka ihtiyat ve dikkatli olunuz...(55)" (53) Ayn eser, S: 344 34 (54) Osmanlca Kastamonu-2, S: 33 (55)Ayn eser, S: 310 35 1068 "...Sakn dikkat ediniz! htilf- merebinizden ve zaif damarlarnzdan ve derd-i maiet zaruretinizden ehl-i dallet istifade edip, birbirinizi tenkid ettirmeye meydan vermeyiniz. Meveret-i er'iye ile reylerinizi teetttten muhafaza ediniz. hls risalesinin dsturlarn her vakit gz nnde bulundurunuz. Yoksa az bir ihtilf, bu vakitte Risale-i Nura byk bir zarar verebilir. Hatta -Sizden saklamam, ite imdi Feyz de, Emin de biliyorlar ki- mabeyninizde gayet ehemmiyetsiz bir tenkid, bize burada zarar veriyor gibi, size hi bilmediim halde bu noktaya dair iki mektup yazdm ve ruhen ok endie ediyordum. "Acaba yeni bir taarruz mu var?" diye muzdarib idim. Hem o zarardandr ki, mbarek Hsrev'in gelmesiyle, yeni bir evk ve sr'atle bize hizb-i Nur'nin arkasna ilhak edilen mnacat paras(56) onbe gn te'hire urad. Onbe gn evvel bize geleceini tahmin ediyordum. nsan kusursuz olmaz ve rakibsiz de olmaz. Risale-i Nurun kahraman kirtleri her mkilta galebe ettikleri gibi, inaallah bu ehemmiyetli ve dehetli mevsimde yine galebe ederler. Safvet ve ihlslarn bozmyacaklar ve hizmetlerine de ftr getirmiyecekler...(57)" Siz tedbir-i maddiyi benden daha iyi bilirsiniz. Fakat Hsrev'le Rt, Risale-i Nurda ok ehemmiyetli rknlerdir.. Hem etraflarnda Risale-i Nurun ok ehemmiyetli kirtleri var.. Ve madem Hafz Ali, Tahiri, Hafz Mustafa, Kk Ali Risale-i Nur hizmetinde tam muvaffakiyetleriyle tam makbul olduklar tahakkuk etmi.. Bu iki cereyan, bataki iki gz gibi olmal. Tam bir tesand lzm ki, bu ar defineye omuzlar dayanabilsin. Umum kardelerimize birer birer selam ederiz. Kardeiniz Said-i Nursi (58)" (56) "Mnact Paras" "nc ua" olan mract Riselesinin arapasdr. Arab olan "Teffekkrname" ismindeki kitapta mevcuttur.A.B.

(57) Hazret-i stad'n u acib emsalsiz tarz- idare, sevk ve istihdamna baklsn ki; Nur talebelerinin ileri gelenlerinden bir zat, bir beer olarak,her nedense- hiss-i tefevvuk ve hubb-u makam gibi eylere hilkaten giriftarlndan dolay; ve bu yzden taknd inatl ve asabiyetli durumundan gelen bir haletle, tm hizmet ekilleri ve umum hizmet ehli kendisine bal ve kendi emri atnda bulunmasn istemesinden tr, gerek bahsi yaplan 1942'lerdeki Isparta'da vuku' bulmu hadisede olsun.. gerekse bilahare 1943-1944'lerde Denizli hapsinde olsun... ve gerekse 36 daha sonra 1948-1949 Afyon hapis hadisesinde olsun hep ihtilf ve mbayenet onun hissiyatl ve asabiyetli davranlarndan ktg.. Hatta 1953'den sonraki yllarda dorudan Hazret-i stad'n ahsiyetiyle bir eit rekabet iine girdii halde.. ve fakat btn bunlarn yannda o zatn Risale-i Nurun neir hizmetinde fevkalede byk bir azm ve gayret ve faaliyeti oldugu iin; stad Hazretleri her hadisede ve her zaman onun tarafn -Byk hizmetleri iin- tutmu ve onu tenkidlerden mdafaa etmeye alm ve o zatdahep idare etmitir. A.B. (58) Osmanlca Kastamonu-1, S: 495 37 1069 Aziz Sddk Kardelerim, birden ruhuma gelmi bir endieyi beyan ediyorum. Ehl-i dallet Risale-i Nurun elmas klnlarna mukabele edemedikleri iin, kirtleri iinde derd-i maiet cihetinden ve bahar mevsimi gafletinden istifade ederek, merebler veya hissiyatlar muhalefetinden zaif damarlar bulup, kirtleri iinde tesand sarsmak istediklerini hissettim ve anladm. Sakn ok dikkat ediniz! inize bir mbayenet dmesin. nsan hatadan hli olamaz. Fakat tevbe kaps aktr. Nefis ve eytan sizi kardeinize kar itiraza ve hakl olarak tenkide sevk ettii vakit, deyiniz ki: Biz deil byle cz' hukukumuzu, belki hayatmz ve haysiyetimizi ve dnyev saadetimizi Risale-i Nurun en kuvvetli rabtas olan tesande feda etmeye mkellefiz. O, bize kazandrd netice itibariyle dnyaya, enaniyete ait her eyi feda etmek vazifemizdir deyip, nefsinizi susturunuz. Medar- niza' bir mesele varsa meveret ediniz. ok sk tutmaynz. Herkes bir merebde olmaz. Msamaha ile birbirine bakmak imdi elzemdir...(58)" "...Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki, inayet-i ilahiyye ve Himeyeti Rabbaniye devam ediyor. Fakat yalnz ehemmiyetli bir pln ki, ayr bir cephede mtemerrid mnafklar tarafndan bir hcum var. ok ihtiyat ve dikkat ve sebat ve tesand lzmdr ki, ta onlarn bu pln da akim kalsn. Pln da budur: Risale-i Nur talebeleri iinde tesand bozmak... Onsekiz senedenberi hakkmzda proramlar: Has talebeleri bizden karmak, soutmak idi...(60) Bu plnlar akim kald. imdi tesand bozmak ve baz menfaatperest fakat ehl-i ilim, ehl-i dinden Risale-i Nurun cereyanna kar rakib kartmak suretiyle intiarna zarar vermeye alyorlar. Hem Ramazan Risalesinin ahirinde nefs-i emmareyi her nevi azabtan ziyade alk ile temerrdn terk ettii gibi; imdiki ehl-i nifakn mtemerridne sefahetinin cezas olarak umum ve masumlara da gelen bu alk, derd-i maiet belsndan ehl-i dallet istifade edip Risale-i Nurun fakir kirtlerinin

aleyhine istimal etmek ihtimali var. Madem imdiye kadar ekseriyet-i mutlaka ile Risale-i Nur kirtleri, Risale-i Nur hizmetini her belaya, her derde bir are, bir il bulmular. Biz her gn hizmet derecesinde maiette kolaylk, kalbde ferahlk, skntlara genilik hissediyoruz, gryoruz. Elbette bu dehetli yeni bellara, musibetlere kar da, yine Risale-i Nurun hizmetiyle mukabele etmemiz lzmdr...(61)" (59) Osmanlca Kastamonu-2. S: 510 (60) Hazret-i stad'n krdln.. ve Trk milliyetiligini zedelediini propaganda ile ileri srmek gibi planlar... Nitekim Denizli hapishanesinde 38 savc bu ahirki meseleyi stad hakknda resmen iddia etti. Fakat yle bir cevap ald ki, ebediyen onu mahup ve perian etmek lzm idi. A.B. (61) Osmanlca Kastamonu-2, S: 513 39 1070 B - CESARET, METANET VE FEDAKRLIK "...Bundan on dakika evvel, cesurca fakat kalemsiz iki adam Risale-i Nur dairesine; biri birisini getirdi. Onlara dedim ki: Bu dairenin verdii byk neticelere mukabil, sarslmaz bir sadakat ve krlmaz bir metanet ister. Isparta kahramanlarnn gsterdikleri harikalar ve cihanpesendane hidemat Nuriyenin esas, harika sadakatlar ve fevkalde metanetleridir. Bu metanetin birinci sebebi, kuvvet-i imaniye ve ihls hasletidir. kinci sebebi: cesaret-i ftriyedir. Onlara dedim: "Sizler cesaretle ve efelikle tannmsnz.. ve dnyaya ait ehemmiyetsiz eyler iin fedakrlk gsterirsiniz. Elbette Risale-i Nurun kuds hizmetinde ve cihana deer uhrev neticelerine mukabil, merdane ve fedakrna cesaret ve metanet gsterip sadakatnz muhafaza edersiniz dedim. Onlar da tam kabul ettiler... (62)" "...Salisen: Hasan Atf n mektubunda cesur ve sebatkr zatlardan -ki efeler tabir ediyor- Ben o cesur ve sebatkr kardelerimizi ruhu canla kabul ediyoruz. Fakat Risale-i Nur dairesine girenler, ahs cesaretini kymetletirmek iin, sarslmaz bir sebat ve metanete ve ihvanlarnn tesandne cidden almaya sarf edip, o cam paras hkmndeki ahs cesaretini, hakikat-perestlik sddikyetindeki fedakrlna evirmek gerektir.. Evet, mesleimizde ihlas- tammeden sonra, en byk esas, sebat ve metanettir. Ve o metanet cihetiyle imdiye kadar ok vukuat var ki; yleleri, her biri yze mukabil bu hizmet-i Nuriyeye muvaffak olmu. Ad bir adam ve yirmi-otuz yanda iken, altm yetmi yandaki Velilere tefevvuk etmiler var. Hem bir adam kendi bana cesareti gzel de olsa, bir cemaat-i mtesanideye girdikten sonra, onlarn istirahatn ve sarslmamalarn muhafaza etmek iin o ahs cesareti isti'mal edemez. (*) Hadis-i erifinin srryla hareket etmek...(63)" (62) Osmanlca Kastamonu-1, S: 290

(*) Bak: (Siyirl-kebir-imam muhammed 2/614 ve Esrarul merfua-Molla Aliyyl kari,S: 137) (63) Osmanlca Kastamonu -2, S: 475 40 1071 RSALE- NUR'DAN STFADE EDEBLME ARTLARI OLAN HLS VE SADAKAT HAKKAT "Feyz Kardeim! Sen Isparta vilyetindeki kahramanlara benzemek istiyorsan, tam onlar gibi olmalsn. Hapishanede (Eskiehir) Allah rahmet eylesin, mhim bir eyh, mrid (eyh eraf-ed din) ve cazibedar bir nak evliyasndan bir zat; drt ay mtemadiyen Risale-i Nur'un elli-altm kirtleri iinde celbkarane sohbet ettii halde, yalnz bir tek akirdi muvakkaten kendine ekebildi. Mtebakisi o czibedar eyhe kar mstan kaldlar. Risale-i Nurun yksek kymettar hizmet-i imaniyesi onlara kfi olarak kanat veriyordu. O kirtlerin gayet keskin olan kalb basireti yle bir hakikat anlam ki; Risale-i Nurla hizmet ise, iman kurtaryor. Trikat ve eyhlik ise, velyet mertebeleri kazandryor. Bir adamn imann kurtarmak ise, on m'mini Velyet derecesine karmaktan daha mhim ve daha sevabldr. nki iman, saadet-i ebediyeyi kazandrd iin, bir m'mine kre-i arz kadar bir saltanat- bakiyeyi temin eder. Velyet ise, m'minin cennetini geniletir, parlattrr. Bir adam sultan yapmak, on neferi paa yapmaktan ne kadar yksek ise, bir adamn imann kurtarmak on adam Vel yapmaktan daha sevabl bir hizmettir. te bu dakik srr, senin Ispartal kardelerinin bir ksmnn akllar grmesede, umumunun keskin kalbleri grm ki; Benim gibi biare, gnahkr bir adamn arkadaln, evliyalara belki eer bulunsa idi, mctehidlere dahi tercih ettiler. Bu hakikata binaen, bu ehre bir kutub, bir Gavs- Azam gelse; "Seni on nde velyet derecesine karacam" dese, sen Risale-i Nuru brakp onun yanna gitsen, Isparta kahramanlarna arkada olamazsn. Elbaki Hvelbaki Kardeiniz Said-i Nursi (64)" "Evet, hayat- dnyeviyenin muhafazas iin, zaruret derecesinde olmak artyla,baz umur-u uhreviyeye muvakkaten tercih edilmesine ruhsat- er'iye var. Fakat yalnz bir ihtiyaca binaen helkete sebebiyet vermiyen bir zarara gre tercih edilmez, ruhsat yoktur. Halbuki bu asr, o damar- insaniyi o derece rnga etmi ki; kk bir ihtiya ve d bir zarar- dnyev yznden elmas gibi umur-u diniyeyi terk eder. 41 (64) Ayn eser, S: 146 42 1072

Evet, insaniyetin yaamak damar ve hfz- hayat cihaz bu asrda israft ile ve iktisadszlk ve kanaatszlk ve hrs yznden bereketin kalkmasyla; ve fakr zaruret ve maiet ziyadelemesiyle, o derece o damar yaralanm ve erait-i hayatn arlamasyla o derece zedelenmi ve mtemadiyen ehl-i dallet nazar- dikkati u hayata celb ede ede o derece nazar- dikkati kendine celbetmi ki; en edna bir hacet-i hayatiyeyi byk bir mes'ele-i diniyeye tercih ettiriyor. Bu acib asrn bu acib hastalna ve dehetli marazna kar, Kur'an- Mu'ciz-l Beyan'n tiryak-misal illarnn niri olan Risale-i Nur dayanabilir.. ve onun metin, sarslmaz, sebatkr, hlis, sadk fedakr kirdleri mukavemet edebilirler. yle ise, hereyden evvel onun dairesine girmeli, sadakatla tam metanet ve cidd ihls ve tam itimad ile ona yapmak lzm ki, o acib hastaln te'sirinden kurtulsun...(65)" "...Grdm ki: Ehl-i diyanet, belki de ehl-i takva bir ksm zatlar, bizimle gayet cidd alkadarlk peyda ettiler. Bir iki zatta grdm ki; diyaneti ister ve yapmasn sever, ta ki hayat- dnyeviyesinde muvaffak olabilsin, ii rast gelsin. Hatta tarikat keif ve keramet iin ister. Demek ahiret arzusunu ve din vezaifin uhrev meyvelerini dnya hayatna bir dirsek, bir basamak gibi yapyor. Bilmiyor ki; Saadet-i uhreviye gibi saadet-i dnyeviyeye dahi medar olan hakaik- diniyenin fevaid-i dnyeviyesi, yalnz mreccih (tercih edici ve tevik edici) derecesinde olabilir. Eer illet derecesine ksa ve o ameli hayrn yapmasna sebeb o faide olsa, o ameli iptal eder, lakal ihls krlr, sevab kaar. Bu hasta ve gaddar ve bedbaht asrn bel ve vebsndan ve zulm ve zulmatndan en mcerreb bir kurtarc, Risale-i Nurun mizanlar ve muvazeneleriyle nerettii Nur olduuna krk bin hid vardr. Demek Risale-i Nurun dairesine yakn bulunanlar, iine girmezse, tehlike ihtimali kavidir...(66)" "...Risale-i Nur dairesine sadakat ve hizmet ve takva ve itinab- kebair derecesiyle o ulv ve kll ubudiyete sahip olur. Elbette bu byk kazanc karmamak iin takvada, ihlsda, sadakatta "...Bu gnlerde benim yanma mteaddit ayr ayr zatlar geldiler. Ben onlar ahiret iin zannettim. Halbuki ya ticaret veya almak gerektir...(67)"ilerinde bir kesat ve muvaffakiyetsizlik olduundan, bize ve Risalet-n Nura muvaffakiyet iin ve zarardan kurtulmak niyetiyle mracaat edip dua ve istiare istediklerini anladm. 43 (65) Osmanlca Kastamonu-2, S: 188 (66) Osmanlca Kastamonu-2, S: 197 (67) Os.Kastamonu- 1, S. 182 44 1073 Ben bunlara ne edeyim ve ne diyeyim diye tahattur ettim. Birden ihtar edildi: "Ne sen divane ol ve ne de onlar divanelikte brakp divanece konuma!.. nki ylanlar zehirine kar tiryak tedarikine ve onlar karmasyla megul ve vazifedar bir tek adam, ylanlar iinde duran ve sineklerin srmasyla megul olan ve sinekleri karmak iin ok yardmclar bulunan dier bir adama, ylanlarn srmasn

brakp, ona sinekler srmamasna yardm iin koan divanedir.. ve onu aran dahi divanedir. O sohbet dahi divanece bir konumaktr. Evet, hadsiz hayat- uhreviyeye nisbeten muvakkat ve fan ksack hayat- dnyeviyenin zararlar, sineklerin srmas gibidir. Hayat- ebediyenin zararlar ona nisbeten ylanlarn srmasdr. Said-i Nursi(68)" HSN- ZANDA FRAT ETMEMEK VE ALDANMAMAK HAKKINDA KAZLAR "...Ey Risale-i Nurun kymettar talebeleri ve benden daha bahtiyar ve fedakr kardelerim! ahsiyetim itibariyle sizin ziyade hsn- zannnz, belki size zarar vermez. Fakat sizin gibi hakikat-bin zatlar vazifeye, hizmete bakp o noktada bakmalsnz. Perde alsa, benim batan aaya kusurt ile alude mahiyetim grnse, bana acyacaksnz. Sizi kardeliimden karmamak, piman etmemek iin kusuratm gizliyorum. ahsiyetime kar haddimin pek fevkinde tasavvur ettiimiz makamlara irtibatnz balamaynz. Ben size nisbeten kardam, mridlik haddim deil.. stad da deilim, belki ders arkadaym. Ben sizin kusuratma kar efkatkrane dua ve himmetlerinize muhtacm. Benden himmet beklemeniz deil, bana himmet etmenize istihkakm var. Cenab- Hakk'n ihsan ve keremiyle, sizlerle gayet kuds ve gayet ehemmiyetli ve gayet kymettar ve her ehl-i imana menfaatli bir hizmette taksim-l mesa kaidesiyle itirak etmiiz. Tesandmzden hasl olan bir ahs- manevinin fevkalde ehemmiyet ve kuvveti ve stadl ve irad bize kfidir... ...Risale-i Nurun talimat dairesinde ve bizlere bahettii hizmet noktasnda feyizli makamlara kanaat etmeliyiz. Hadden fazla fevkalde hsn- zan ve mfritane l makam vermek yerine, fevkalde sadakat ve sebat ve mfritane irtibat ve ihls lzmdr, onda terakk etmeliyiz...(69)" (68) Osmanlca Kastamonu-1, S 225 (69) Ayn eser, S:163 45 1074 "Aziz sddk kardelerim ve hizmet-i Kur'aniyede kymetli, diraetli arkadalarm! Bu zaman, cemaat zamandr. Ehemmiyet ve kymet, ahs- maneviye gre olur. Madd ve ferd ve fan ahsn mahiyeti nazara alnmamal. Hususan benim gibi bir biarenin kymetinden bin derece ziyade ehemmiyet vermekle, bir batman kaldramyan zayf omuzuna binler batman arl yklense, altnda ezilir. Lillahilhamd Risalet-n Nur bu asr belki gelen istikbali tenvir edebilir bir mu'cize-i Kur'aniye olduunu ok tecrbeler ve vakalar ile krlere de gstermi. Ona ait medh senanz tam yerindedir Fakat bana verdiinizde, binden birini de kendime lyk gremem.Yalnz pek byk bir ni'mete ve muvaffakiyete sizin gibi hakikatl talebelerin itirk ve sa'y ve gayretleriyle mazhariyetim noktasnda Risaletn Nur hesabna ebede kadar iftihar ederim...(70)" "...Sizin fevkalde sadakat ve uluvv- himmetinizden tereuh eden bir hafta evvelki mektubunuza kar hsn- zannnz bir derece cerh eden benim cevabmn hikmeti udur ki: Bu zamanda yle fevkalde hkim cereyanlar var ki; her eyi kendi hesabna ald iin, faraza hakiki beklenilen o zat

dahi bu zamanda gelse, harektn o cereyanlara kaptrmamak iin siyaset lemindeki vaziyetinden feragat edecek ve hedefini deitirecek diye tahmin ediyorum...(71)" "...Kardelerim, mektuplarnzda ok yksek dnce ve takdirat binde bir hisse de benim olsa, hadsiz krederim. Belki Risale-i Nurun manev ahsiyeti ve ok kesretli talebeleri iinde bilmediimiz gayet yksek bir makam sahibi bir zatn te'sirat ve kumandas hissediliyor. Benim gibi bin derece uzak bir biarede tasavvur ediliyor. Hakkm olmadan bana verilen ziyade ehemmiyetiniz inaallah size zarar olmaz. Fakat Risale-i Nurun hsn- cereyanna zarar ihtimali var. Siz bir hakikat hissediyorsunuz.. ve fevkalde sadakat ve ihlsnz inaallah hak grr. Fakat surette bazen aldanlr. Biz hizmetle mkellefiz. Neticeleri ve muvaffakiyet Cenab- Hakk'a aittir...(72)" (70) Osmanlca Kastamonu-2 S:3 (71) Ayn eser-2, S:164 (72) Ayn eser, S: 153 46 1075 MCEDDDLK VE MEHDLK HAKKATLARI VE ZAHI HAKKINDA RADLAR "...Hem mesele var. Biri Hayat, biri eriat, biri mandr.(73)Hakikat noktasnda en mhimmi ve en a'zam MAN meselesidir. Fakat imdiki umumun nazarnda ve hal-i lem ilcatnda en mhim mesele hayat ve erit grndnden; O zat imdi olsa da, meseleyi birden umum ruy-i zeminde veziyetlerini deitirmek, nev-i beerdeki cr olan adetullaha muvafk gelmediinden, herhalde en a'zam meseleyi esas yapp, teki mes'eleleri esas yapmyacak. T ki, iman hizmeti safvetini umumun nazarnda bozmasn.. ve avamn abuk ifal olunabilen akllarnda o hizmet baka maksadlara alet olmad tahakkuk etsin. Hem yirmi senedenberi tahribkrane eedd-i zulm altnda o derece ahlk bozulmu ve metanet ve sadakat kaybolmu ki; ondan, belki de yirmiden birisine itimad edilmez. Bu acib hlta kar ok fevkalde sebat ve metanet ve sadakat ve hamiyet-i slmiye lzmdr. Yoksa akim kalr, zarar verir. Demek en halis ve en selmetli ve en mhim ve en muvaffakiyetli hizmet, Risale-i Nur kirtlerinin daireleri iindeki kuds hizmettir...(74)" "...Bu mes'elenin srr- hikmeti budur ki: lem-i nsaniyette ve slmiyette muazzam mesele olan man ve eriat ve Hayattr. lerinde en muazzam iman hakikatlar olduundan, bu hakaik- imaniye-i Kur'aniye baka cereyanlara, baka kuvvetlere tabi ve alet edilmemek ve elmas gibi Kur'an'n hakikatlar, dini dnyaya satan veya alet eden adamlarn nazarnda cam paralarna indirmemek ve en kuds ve en byk vazife olan iman kurtarmak hizmetini tam yerine getirmek iin, Risale-i Nurun has ve sadk talebeleri gayet iddet ve nefretle siyasetten kayorlar..(75)" "Aziz Sddk Kardeimiz Hoca Hamet!(76) Senin mceddid hakkndaki mektubunu hayretle okuduk ve stadmza da syledik. stadmz diyor ki:

"Evet, bu zaman, hem iman ve din iin ve hayat- itimaiye ve eriat iin, hem hukuk-u amme ve siyaset-i slmiye iin gayet ehemmiyetli birer mceddid ister. Fakat en ehemmiyetlisi hakaik- imaniyeyi muhafaza noktasnda tecdid vazifesi en mukaddes ve en bydr. eriat ve ha (73) Nurun sair yerlerindeki, bilhassa Emirda-1 lahikalarndakine ne bir derece mugayir olarak, sadece bu mektubta; evvela hayat, sonra eriat ve 47 iman eklinde yazlm. Baka yerlerde ise, daima birinci derecede iman, sonra eriat, en sonra da hayat ve siyaset-i slamiye gelmektedir. A.B. (74) Osmanlca Kastamonu-1, S: 165 (75) Ayn eser, S: 294 (76) Hoca Hamet, aslenecdad Tunuslu olup, Yozgat'a yerlemi ler ,kendiside orada vefat etmi bir din limidir. A.B. 48 1076 yat- itimaiye ve siyaset daireleri ona nisbeten, ikinci, nc, drdnc derecede kalr. Rivayat- hadisiyede tecdid-i din hakknda ziyade ehemmiyet ise, man hakaiktaki tecdid i'tibariyledir. Fakat efkr- ammede hayat-perest insanlarn nazarnda zahiren geni ve hkimiyet noktasnda czibedar olan hayat- itimaiye-i insaniye ve siyaset-i diniye cihetleri daha ziyade ehemmiyetli grnd iin; o adese ile, o nokta-i nazardan bakyorlar, mana veriyorlar. Hem bu vezaif birden bir ahsta, yahut cemaatta bu zamanda bulunmas ve mkemmel olmas ve birbirini cerh etmemesi pek uzak, adeta kabil grnmyor. Ahirzamanda 1-i Beyt-i Nebevi'nin cemsat- nuraniyesini temsil eden Hazret-i Mehd'nin cemaatndaki ahs- manevide ancak itima edebilir. Bu asrda Cenab- Hakka hadsiz kr olsun ki; Risale-i Nurun hakikat ve skirtlerinin ahs- manevisi hakaik- imaniye muhafazasnda tecdid vazifesini yaptrm. Yirmi seneden beri o vazife-i kudsiyede te'sirIi ve ftihane neri ile gayet dehetli ve kuvvetli zendeka ve dallet hcumuna kar tam mukabele edip, yzbinler ehl-i imann imanlarn kurtardn, krk binler adam ehadet eder. Amma benim gibi ciz ve zaif bir biarenin byle binler derece haddimden fazla bir yk yklemek tarznda ahsm medar- nazar etmemeli" diyor...(77)" "Hafz Ali'nin ... ahir fkrasnda: "Muhbir-i Sdk'n (A.S.M.) haber verdii manev fthat yapmak ve zulmat datmak; zaman ve zemin hemen hemen gelmesi" diye fkrasna btn ruhu canmzla Rahmet-i lhiyeden niyaz ediyoruz, temenni ediyoruz... Fakat biz Risale-i Nur kirtleri ise, "vazifemiz hizmettir. Vazife-i lhiyyeye karmamak ve hizmetimizi onun vazifesine bina etmekle bir nevi tecrbe yapmamak olmakla beraber; kemiyete deil, keyfiyete bakmak..." Hem oktan beri sukt-u ahlka ve hayat- dnyeviyeyi her cihetle hayat- uhreviyeye tercih ettirmeye sevk eden dehetli esbab altnda, Riaale-i Nurun imdiye kadar fthat ve zendekalarn ve dalletlerin savletlerini krmas ve yz binler biarelerin imanlarn kurtarmas ve her biri yze ve bine mukabil yzer ve binler hakiki m'min talebeleri yetitirmesi; Muhbir-i Sadk'n (A.S.M.) ihbarn aynen tasdik etmi ve vukuatla ispat etmi ve ediyor.. Ve inaallah hi bir kuvvet, Anadolu sinesinden onu karamaz. T,

ahirzamanda hayatn geni dairesinde asl sahipleri Cenab- Hakk'n izniyle gelir, o daireyi genilendirir ve o tohumlar smbllenir. Bizler de kabrimizden seyredip Allah'a krederiz..(78)" (77) Osmanlca Kastamonu-l S: 392 49 (78) Osmanlca Kastamonu-2, S: 193 50 1077 RSALE- NURUN MAKAMI VE HZMETNN KIYMET VE EHEMMYET (Bu mes'ele, bir ka madde iinde ele alnacak ve eitli nevilerle rnekleri gsterilecektir:) 1- ONBE SENE YERNE ONBE GNDE MAN HAKKATLARININ TAHSL.. VE NUR TALEBELERNN MANLA KABRE GRECEKLER VE EHL- CENNET VE SAADET OLACAKLARI HAKKINDA "...Risalet-n Nur, kendi sdk ve sebatkr kirtlerine kazandrd ok byk kr ve kazan ve pek ok kymettar neticeye mukabil, fiyat olarak o kirtlerden tam ve halis bir sadakat ve daim ve sarslmaz bir sebat ister. Evet, Risale-i Nur, onbe senede kazanlan kuvvetli iman- tahkikiyi on be haftada ve bazlara onbe gnde kazandrdn, yirmi senede yirmi bin zt tecrbeleriyle ehadet ederler. Hem itirk- a'mal-i uhreviye dsturuyla, her bir kirdine her bir gnde binler hlis lisanlar ile edilen makbul dualar ve binler ehl-i salhatn iledikleri a'mal-i salihann misl-i sevablarn kazandrp, her bir hakik sdk ve sebatkr akirdini amelce binler adam hkmne getirdiine delil; kerametkrane ve takdirkrane mam- Ali radiyallahu Anhnn ihbar.. ve keramat- gaybiye-i Gavs- A'zamdaki tahsinkrane ve tevikkrane beareti.. ve Kur'an- Mu'ciz-l Beyan'n kuvvetli iaretiyle, o hlis kirtler ehl-i saadet ve ashab- cennet olacaklarna mjdesi pek kat' ispat eder...(79)" "Kardelerim, bu gnlerde biri Risalet-n Nur talebelerine, dieri bana ait (Medeniyetilere)(80) iki mesele ihtar edildi. Ehemmiyetine binaen yazyorum: BRNC MES'ELE: Birinci ua'da iki- ayetin iaratnda Risalet-n Nurun sdk talebeleri imanla kabre gireceklerine ve ehl-i cennet olacaklarna dair kuds bir mjde, kuvvetli bir bearet bulunduu gsterilmitir. Fakat bu pek byk mes'eleye ve ok kymettar iarete tam kuvvet verecek bir delil ister diye beklerdim. oktan beri muntazrdm. Lillahilhamd "iki emare" birden kalbime geldi. Birinci Emare: man- tahkiki, ilmelyakinden hakkalyakine yaknlatka, daha selbedilmiyeceine ehl-i kef ve tahkik hkmetmiler ve demiler ki: "Sekerat vaktinde, eytan vesvesesiyle ancak akla pheler verip, tereddde drebilir. Bu nevi iman- tahkik ise, yalnz aklda durmuyor.. Belki hem kalbe, hem ruha, hem srra, hem yle letaife sirayet 51 ediyor, kkleiyor ki; eytann eli o yerlere yetiemiyor. ylelerin iman zevalden mahfuz kalyor..."

Osmanlca Kastamonu 1 s: 392. (80) Burada, bu kelimenin mevzu ie mnasebeti ikinci mesele iledir, ki aslda mevcuttur. A.B. 52 1078 Bu iman- tahkikinin vsluna vesile olan bir yolu, velyet-i kmile ile keif ve uhud ile hakikata yetimektir. Bu yol, ehass- havassa mahsusdur, man- uhuddir kinci yol: man- bilgayb cihetinde srr- vahyin feyziyle brhan ve Kur'an bir tarzda akl ve kalbin imtizacyla, hakkal-yakin derecesinde bir kuvvet ile zaruret ve bedahet derecesine gelen ilmelyakin ile hakaik-i imaniyeyi tasdik etmektir. Bu ikinci yol; Risale-i Nurun esas, mayesi, temeli, ruhu ve hakikat olduunu has talebeleri gryorlar. Bakalar dahi insafla baksa, Risale-i Nur, hakaik-i imaniyeye muhalif olan yollar gayr-i mmkin ve muhal ve mmteni' derecesinde gsterdiini grecekler. kinci Emare: Risalet-n Nurun sadk kirdleri, hsn- akibetlerine ve iman- kmil kazanmalarna o derece kesretli ve makbul ve samim dualar oluyor ki; O dualarn iinde hi biri kabul olmamasna akl imkn vermiyor. Ezcmle, Risale-i Nurun bir hdimi ve bir tek kirdi, yirmi drt saatte Risale-i Nur talebelerinin hsn- akibetlerine ve saadet-i ebediyeye mazhar olmalarna yz defa Risale-i Nur talebelerine ettii dualar iinde, hi olmazsa, yirmi-otuz defa selmet-i imanlarna ve husus hsn- akibetlerine ve imanla kabre girmelerine, ayn duay en ziyade kabule medar olan erait iinde ediyor. Hem Risale-i Nurun talebeleri bu zamanda her cihetten, ziyade hcuma maruz iman hususunda birbirine selmet-i iman hakkndaki samim, masum lisanlaryla dualarnn yekn yle bir kuvvettedir ki; rahmet ve hikmet onun reddine msaade etmezler. Faraza mecmuu itibariyla reddedilse, tek bir tane onlarn iinde kabul olunsa, yine her biri selmet-i iman ile kabre gireceine kfi geliyor. nki her bir dua umuma bakar ...(81)" "...Size Risalet-n Nurun kerametinin bu havalide zuhr eden ok tereuhatndan bir iki hadise beyan ediyorum: Birisi: Hatib Mehmed nmnda cidd bir ihtiyar talebe, htiyar Risalesini yazyordu.. Ta birinci ricann ahirlerinde ve merhum Abdurrahman'n vefatnn tam mukabilinde kalemi LALAHE LLAHU yazp ve lisan dahi LLAHELLALLAH diyerek hsn- hatimenin hatemyle sahife-i hayatn mhrleyip; Risalet-n Nur talebelerinin imanla kabre gireceklerine dair olan iar bearet-i Kur'aniyeyi vefatiyle imza etmi. Rahmetullahi aleyhi rahmeten vsiah...(82)" 53 (81) Kastamonu-1, S: 25 (82) Ayn eser, S: 34 54 1079 2- NURLAR MANEV LA OLDUU GB, MADDETEN DE BAZEN FA VE L OLDUKLARI

"...Savl Ahmed'in mektubunda, Risale-i Nurun okumasn Hsrev'in hastalna il olduu gibi, pek ok defalar da, hatta geen mthi hastalmda gelen doktora okudum, hem ona hem bana ila olduunu grdk. Evet, manev deva olduu gibi, bazen madd ila da olur...(83)" "...oktan beri benim husus bir virdim ve hi kaleme alnmyan ve mesleimizin drt esasndan en byk esas olan krn, en geni ve en yksek mertebesini ihata eden ve bende ok defa madd ve manev hastalklarn bir nevi' ifas olan ve ism-i A'zam ve besmele ile dokuz ayat- uzmay iine alan.. Ve ondokuz defa kr ve hamdi a'zam bir tarzda ifade ile tahmidatn adetleriyle o eyann lisan- hal ile ettikleri hamd ve senay niyet ederek o hadsiz hamdlerin yeknn kendi hamdleri iine alarak azametli ve geni bir tahmidname ve teekkrname ve sekinedeki Esma-i sittenin muazzam yeni dersini izhar etmeye sebeb olmasdr...(84) NURUN HZMETNDE BULUNAN TALEBELERN PROBLEMLER HAKKINDA FIKH VE ER' SUALLER: "...Sabri karde! Sabrl ol, ehemmiyetsiz ve zararsz vehm ve asabi hastalna ehemmiyet verme. ifaya dua edilmekle beraber, zararsz, hatarszdr. nki eer hatarat- seyyie ise, ayinede temessl eden pislik, pis deil.. ve ayinedeki ylan sureti srmaz.. Ve atein timsali yakmaz. yle de, kalbin ve hayalin ayinelerinde rzasz, ihtiyarsz gelen pis ve irkin ve kfr hatralar zarar vermezler. nki ilm-i usulde: "Tasavvur-u kfr kfr deil.. Ve tahayyl- etm, etim olmaz." Hasene ise, nuran olduundan, tasavvur ve tahayyl dahi hasenedir. nki ayinede nrannin timsali ziya verir, hasiyeti var. Kesifin misali ldr, hayatszdr, tesiri yoktur. Eer sair teellmat- ruhaniye ise, sabre, mcahedeye altrmak iin Rabban bir kamdr. nki emn ve ye'sin vartasna dmemek hikmetiyle, havf ve reca muvazenesinde sabr ve krde bulunmak iin "Kabz, bast" haletleri, Cell ve Cemal tecellisinden intibah ehline gelmesi, ehl-i hakikata medar- terakk bir dstur-u mehurdur...(85)" 55 (83)os- Kastamunu-1 S: 315 (84) Osmanlca Kastamonu-2, S:494 (85) Ayn eser, S:92 56 1080 KUR'ANIN HIFZI VE RSALE- NUR YAZISI HAKKINDA: "...Bu defa mektubunuzda; Hfz- Kur'ana almak.. ve Risale-i Nuru yazmak, bu zamanda hangisi takdim edilse daha iyidir?

Sualinizin cevab bedihidir. nki bu kinatta ve her asrda en byk makam Kur'anndr.. Ve her harfinde ondan, binler sevab bulunan Kur'ann hfz ve kraati her hizmete takdim ve mreccahdr. Fakat Risale-i Nur dahi o Kur'an- Azimann hakaik-i maniyesinin burhanlar, hccetleri olduundan ve Kur'ann hfz ve kraatne vasta ve vesile ve hakaikn tefsir ve izah olduu cihetle; Kur'an hfzyla beraber ona almak elzemdir...(86)" FIKH BR MES'ELE: "...Sorduunuz mes'ele, Ulema- eriat cevab vermitir. Hayvanat birer istihale makinas olduundan, yedikleri pis eyi temizlettirir. Yalnz pis eyin kokusu gelse, mekruh demiler...(87)" YNE ER' BR MES'ELE: "...Bana benziyen bir dost ki, r'yada stadma benim suretimde grnm.. stadmzn yanna geldi, dedi ki: "Aynn yan toplyanlardan alp mezzin ve tesbih yapan bir adamn tavsiyesi ile, mhim bir adama her sabah hastal iin yutmasn nasl gryorsun?" stadmz da; R'yada gld gibi aynen yle glm. Birden rya hatrna gelip, o acib ve ayn aynna tabiri kemal-i taaccb ve hayretle karlayp ona demi: "Sakn isti'mal etmesin...(88) BU ZAMANDA HELAL VE HARAM MAL MES'ELES: "...Ehl-i ibadet ve salhat dahi, ekser insanlarn a kald bu zamanda ve ok karm ve haram ve hell fark edilmeyecek bir tarza gelmi ve pheli mal hkmnde ve manen mterek olan erzak- umumiyyeden, hell olmak iin miktar- zaruret derecesine kanaat ediyorum diye bu mecbur belya riyazet-i er iye nazary la bakmaktr...(89)" (86) os Kastamunu-2 -1, S:137 (87) Ayn eser, S:177 (88) Ayn eser, S: 222 (89) Ayn eser, S: 266 57 1081 ER' BR MES'ELE HAKKINDA: "Sabri karde, hastaya Cenab- Hak ifa versin. teki mesele, Hanef mezhebinde haml mani deil.. Yalnz vaz'- haml ile iddet biter. Fakat haml vaktinde talk menhidir...(90)" SLM'IN YED RKN VE ZEKT HAKKAT: Aziz sddk kardelerim, Nur fabrikasnn sahibi, Birinci ua'n drdnc ayeti bahsinde; Hakikat- slamiyetle beraber yedi esas parlak bir surette ispat edildii cmlesine dair soruyor ki: "Erkan- slmiyeyi be biliyoruz... Hem vcub-u Zekt rkn risalelerde ne surette izah edildiini soruyor?

Elcevab: slmn rknleri bakadr, hakikat- slmiyetin esaslar yine bakadr. Hakikat- slmiyetin esaslar, alt erkn- maniye ile ve esas- ubudiyet ki slmn be rkn olan "SAVM, SALT, HAC, ZEKAT, KELME- AHADET" mecmuunun hlsasdr. Risale-i Nur alt rkn- imaniye ile bu esas- ubudiyeti isbat edip cilvesine mazhariyeti muraddr. Vcub-u zektn izahndan murad ise, zektn teferruat, tafsilt deil.. Belki zektn hayat-i ictimaiyede derece-i lzumunu ve ehemmiyetli kymetini isbat etmi demektir. Evet Risale-i Nurdan evvel yazdmz risaleler de, hem Risale-i Nurun mteaddit yerlerinde vcub-u zektn hayat- ictimaiyede ne derece ehemmiyetli olduu kat'iyyen ve vazhan isbat edilmi demektir.(91)" ZEKT LE R AYNI EYLER OLDUU HAKKINDA STADIN FETVASI "Kardeim! r, er' zekttr. Zekt ise, mustahaklaradr...(92)" Not: Hanefi Ulemasnn bir ksm zekt ile r birbirinden ayrmlar. Hatta r zekta dahil etmemilerdir. Hazret-i stad ise, ikisinin de zekt olduunu Bedreli Sabri Hoca'ya bu ekilde iaret edip bildirmitir. KUR'AN HZMET N CAB ETT ZAMAN RUHSATLA AMEL EDLEBLECE HAKKINDA : "Sbri karde! mamet vazifesinde Risalet-n Nura zarar yok. Ruhsatla amel niyetiyle imdilik ekilme!.. (93)" 58 (90) Osmanlca Kastamonu-1 S: 422 (91) Ayn eser , S:422 (92) Ayn eser S: 536 (93) Ayn eser S: 7 59 1082 CUMA GNNE RAST GELEN KURBAN BAYRAMI HACC-L EKBER OLDUU HAKKINDA "... Cuma gnne rast gelen bu bayram, ok kymettar olan Hacc- ekber olduundan, Hacca bu sene gidenler ok kazanmlar. Cenab- Hak bizi de onlarn hayrl dualarna hissedar eylesin amin.(94)" FAKR OLAN NUR TALEBELERNN ZEKTI ALABLECEKLER HAKKINDA "... Herkes bir ahlkta olamaz. Bazlar meru dairede rahatn istese de itiraz edilmemeli. Zarurete den bir kirt, zekt kabul edebilir. Risale-i Nurun hizmetine hasr- vakteden rknlere ve alanlara zektla yardm etmek de Risale-i Nura bir nevi hizmettir. Hem yardm edilmeli. Fakat hrs ve tama' ve lisan- halle de istemek olmamal. (95)"

"...Mdekkik ve muhakkk, Sabrinin, "la ve neam" ile cevab istedii meselesine : " Her zamandan ziyade, bu acib ihtikrdan zaruret-i kat'iyeye den fakirlere ve miskinlere, zenginler zekt ile imdatlarna kosalar, bire yz kazanrlar. Bu maddi musibetin bir are-i yegnesi zekt- er'idir (96)" BR MSTAHAB OLAN NAMAZLARIN ARKASINDAK TESBHN EHEMMYETN BEYAN EDEN HAZRET- STAD'IN OK MUHM BR KAZI: "... Kardelerimizden birisinin namaz tesbihatnda tekasl gstermesine binaen dedim : Namazdan sonraki tesbihatlar, Tarikat- Muhammediyedir (A.S.M) ve Velyet-i Ahmediyenin evraddr. O noktadan ehemmiyeti byktr. Sonra bu kelimenin hakikati byle inkiaf etti: Nasl ki Risalete inklab eden Velyet-i Ahmediye (A.S.M) btn velyetlerin fevkindedir.. yle de, o velyetin tarikat ve o velayet-i kbrann evrad- mahsusas olan namazn akabindeki tesbihat, o derece sair tarikatlarn ve evradlarn fevkindedir. (94) ) Osmanlca Kastamonu Lahikas-1 S 445 (95) Osmanlca Kastamonu Lahikas-1 S:470 (96) Osmanlca Kastamonu-1, S: 408 60 1083 Bu sr dahi yle inkiaf etti: Nasl zikir dairesinde bir mecliste veyahut hatme-i nakiyede, bir mescidde birbiriyle alkadar hey'et-i mecmuada nurani bir vaziyet hissediliyor. kalbi hyar bir zat, namazdan sonra deyip tesbihi ekerken, o daire-i zikrin reisi olan zat- Ahmediye Aleyhissaltu vesselmn muvacehesinde, yz milyon tesbih edenler, tesbih elinde ektiklerini manen hisseder. O azamet ve ulviyetle der. Sonra,ser-zakirin emr-i manevisiyle ona ittibaen dedii gibi, o halka-i zikrin ve ok geni dairesi bulunan hatme-i Ahmediye Aleyhissalt vesselmn dairesinde yz milyon mridlerin larndan tezahr eden azametli bir hamdi dnp, iinde ile itirk eder... Vehakeza ve duadan sonra, otuz defa oTarikat-Ahmediye Aleyhissaltu vesselamn halka-i zikrinde ve hat0me-i kbrasnda o sabk mana ile, o ihvan- tarikat nazara alp; o halkann ser- zkiri olan zat- Ahmediye Aleyhissalt vesselma mteveccih olup:" der, diye anladm ve hissetim ve hayalen grdm. Demek tesbihat- salatiyenin ok ehemmiyeti var...(97)" Bir hadisin,ahirzamanda Mslmanlarn gsnden,bilhassa hfz- Kurana alanlarn gsnden Kur'an'n ktn ve unutulduunu beyan eden hakikatini Hz. stad yle beyan etmektedir "... Risale-i Nur talebelerinden bir gen hafz, pek ok adamlarn dedikleri gibi, dedi: Bende unutkanlk hastal tezayd ediyor, ne yapaym?" Dedim: "Mmkn olduka namahreme nazar etme! nki rivayet var, mam- afii'nin dedii gibi: "Haram nazar, nisyan verir"

Evet, ehl-i slamda nazar- haram ziyadeletike, hevesat- nefsaniye heyecana gelip, vcudunda su-i istimalt ile israfa girer. Haftada bir ka defa gusle mecbur olur. Ondan tbben kuvve-i hafzasna za'af gelir. Evet, bu asrda ak saklk yznden, hususan bu memalik-i harrede o sui nazardan, su-i istimalt umum bir unutkanlk hastaln netice vermeye balyor. Herkes cz'-klli o ekvadadr. te, bu umum hastaln 61 tezaydiyle; Hadis-i erifin verdii mthi bir haberin te'vili ucunda grnyor. Ferman etmi ki: "Ahir zamanda hafzlarn gsnden Kur'an nez'ediliyor, kyor, unutuluyor."(*) (97) Yeni Yaz Kastamonu S: 87 (*) Hadisin kesin mehazlar iin Bkz: R.N.K. kaynaklar 2. bask , Sh: 860 62 1084 Demek bu hastalk dehetlenecek, hfz- Kur'ana sed ekilecek, o hadisin te'vilini gsterecek...(98) Ve daha bu kabil problemlerden olan fkhi, ahlak ve ruh meselelerden takva meselesi ve riya meselesi gibi, halledilmi meseleler Kastamonu hayatndaki mektuplarnda ok vardr. Bu mes'elelerin numunelerinden ksa birer pararaf verdiimizle iktifa ediyoruz. RSALE- NUR HAKKINDA TECELL EDEN RAHMET VE NAYET CLVELER LE NUR HZMETNN KIYMET HAKKINDA. ".. gn evvel hediyeniz Kastamonu'ya gelecei annda, ryada gryorum ki, terfi-i makam ve rtbe iin bizlere ferman- ahane, ma'nev bir canibten geliyor. Kemal-i hrmetle ellerinde tutup bize getiriyordular. Biz baktk ki; O ferman- li, Kur'an- Azim- an olarak kt. O halde iken, bu mana kalbe geldi: "Demek Kur'an yznden Risale-i Nurun ahs- manevsi ve biz kirtleri bir terfi' ve terakki fermann lem-i gaybtan alacaz! imdi tabiri ise, o ferman temsil eden masumlarn kalemiyle manev tefsir-i Kur'an aldmzdr. (99)" "... Bu zamanda gayet kuvvetli ve hakikatli milyonlar fedakrlar bulunan merebler, meslekler bu dehetli dallet hcumuna kar zahiren malbiyete dtkleri halde, benim gibi yarm mm ve kimsesiz, mtemadiyen tarassud altnda, karakol karsnda ve mthi mteaddit cihetlerle aleyhimde propagandalar ve herkesi ondan tenfir etmek vaziyetinde bulunan bir adam, elbette dallete kar galibane mukavemet eden ve milyonlar efrad bulunan mesleklerden daha ileri, daha kuvvetli dayanan Risale-i Nura sahib deildir. O eser onun hneri olamaz ve onunla iftihar edemez. Belki dorudan doruya Kuran- Hakimin bu zamanda bir mu'cize-i maneviyesi, rahmet-i ilahiye tarafndan ihsan edilmi. (100)" "...Risale-i Nurun hakikatyla ve kirtlerinin ahs- manevisiyle tezahr eden fevkalde iman hizmetlerin ehemmiyetli bir ksmn biare tercmanna vermek suretiyle; Ehl-i dnya ve ehl-i siyaset ve avamn ve akikatszlarn nazarnda birinci derece zannedilen ve hakikat nazarnda imana nisbeten ancak onuncu derecede bulunan siyaset-i slmiye ve hayat itimaiye-i mmete dair hizmeti;

Kinatta en byk mesele ve vazife ve hizmet olan hakaik-i maniyenin hizmetine almasna rcih grdklerinden, o tercmana kar arkadalarnn pek ziyade hsn- zanla 63 (98) Yeni yaz Kastamonu, S: 133 (99) Osmanlca Kastamonu,S: 218 (100) Ayn eser S: 330 64 1085 r, ehl-i siyasete bir inklab, bir siyaset-i slamiye fikrini vermek suretinde; Risale-i Nura kar hayat- itimaiye noktasnda cephe almak ve fthatna mani' olmak, pek kuvvetle ihtimali vard. Bunda hem hata hem zarar byktr. Kader-i lah bu yanl tashih etmek ve o ihtimali izale etmek ve yle mit besleyenlerin mitlerini ta'dil etmek iin, en ziyade yle cihetlerde yardm ve iltihaka koacak olan Ulemadan ve sdttan ve meayihten ve ahbabtan ve hemehrilerden birisini muarz kard. O ifrat ta'dil edip adalet etti. "Size kinatn en byk meselesi olan iman hizmeti yeter" diye bizi merhametkrane o hadiseye mahkm eyledi...(101) " "Aziz sddk kardelerim! Risale-i Nurun intiarna ve fthatna kar gelen birisi semav, biri arz iki musibete mukabele edecek ayr bir inayet-i ilhiye cilvesi grlmeye balad. Arz ve insan olan musibet; Isparta'da ve stanbul'da olduu gibi, Kastamonu'nun havalisinde de ehl-i dallet Risale-i Nurun intiarna sed ekmek iin halis talebelerin ve cidd alanlarn evklerini krmak ve onlara ftr vermek iin ayr ayr tarzlarda umum bir pln dahilinde taarruz ediliyor. Halislere ftr veremediklerinden, baka megaleler bulmakla almalarna zarar veriyorlar. Semav musibet ise: htikr neticesinde hayat ve yaamak hissi, hissiyat- diniyeye galebe alp, ekser ns, midesini, maietini daima dnyor. Hatta ekseri fukara ksmndan olan Risale-i Nur talebeleleri bu musibete kar abalamak mecburiyetiyle hakik ve en mhim vazifesi olan neir hizmetini brakmaya mecbur oluyor. Hem insanlarn zihinleri, fikirleri kasden ve bizzat hakaik-i maniyeye kar bu yzden bir derece lkaydlk bir vaziyet almasndan, bir tevakkuf devresi gelmesine mukabil; Cenab- Hakkn inayet ve rahmetiyle baka bir tarzda Risale-i Nurun intiar ve fthatna meydan am. Ezcmle: stanbul faknda yksek ulemadan AL RIZA, AHMED SRVAN, ve parlak vaizlerden EMS gibi zatlar Risale-i Nura cidd ve takdirkrane mnasebettarla balamalardr. Hem mhim bir zat teebbs ediyor ki; mhim paralardan bir ksmn Ankara'da byk rtbeli birisinin(102) muavenetiyle tab'etmek niyeti var... 65

Velhasl: Bir kap kapansa, inayet-i ilhiye daha parlak kaplar Risale-i Nur yznden ayor, yol gsteriyor...(103) (101)Os. Kastamonu-1, sh:410 (102) Bu zat, Albay Muhammed Ymni Bey'dir ki, Ankar da Risale-i Nura ait byk hizmetleri olmutur. A.B. (103) Osmanlca Kastamonu-1 S: 419 66 1086 te, ancak yzden bir ikisini kaydedebildiimiz, Kur'an ve iman hizmetinin Risale-i Nur vastasyla; ihls, sadakat ve samimiyet iinde yrtlmesi hususunda, Nur cemaatinin rehberi, klavvzu olacak dersler, irad metodlar gibi ok nmneler sralamak mmkindir. Bunlar nurun meslek ve merebini aydnlatc, istikamet verici ve yzlerce din ve iman mes'elelerin halledici ve tahkim edici ifade ve beyanlardr. Bu nokta-i nazardan Kastamonu Lahikas kitab tek bayla, slam'a iyi, salam ve mustakim ekilde hizmet etmek istiyenlere, Kur'an hdimli'ini yapmak arzu edenlere, ebed lmez bir mriddir diyebiliriz. Btn irad, ikaz, terbiye ve tenvir dersleri iinde en mhimi ve gze en ok arpan taraf; Hz. stadn Kur'an hizmetlerindeki talebelerini siyas gnlk hadiselerle megul olmamalarn, bilhassa ve bilhassa tarafgirlik emberine dp de, ona taklmamalarn.. ve ona taklmakla kalb ve akllarn hakaik-i imaniyeden soutmamalarn, fikirlerini datmamalarn temin edecek, lzm gelen her eyi yazmas, her nasihat etmesi ve tm ikna', mantk slublarn kullanmasdr. Hz. stad bu ikazl dersleri verirken de, evvel ve ilk nce kendi nefsinde uygalamas ve bu halini ayan-beyan dost ve dman herkese gstermesi olmutur. 2. CHAN HARBNDE TRKYE SYESLERNN TUTUMU VE BEDZZAMANIN DEERLENDRMES Bilindii zere,1939 yl sonlarnda balayp devam eden ikinci Cihan Harbi, ana ve ba olarak iki devletin harbi eklinde cereyan etmiti. Bunlardan birisi Alman Devleti, dieri ngilizler idi. Trkiye bu harblere bilfiili itirak etmemekle birlikte; zamann hkmeti, ticaret ve ekonomide Nazi Almanyasyla ortak idi. Bu ortakl da 1930'lardan beri samimi bir ekilde devam ettiriyordu (104) Bu noktadan Trk Hkmeti Alman'larn dostu ve orta iken veya yle olmas lzm iken, fakat harbin balamasyla; Alman'larla olan dostluu zahire gre yrtmekle beraber, perde altnda ngiliz'lerin tarafn tutuyor ve siyasetinin tesiri altnda onun taraftarln yrtyordu. Bu yzden Trkiye'deki Mslman halk, Alman'c ve ngiliz'ci olarak bir nevi iki kamp halinde ayrlm durumda idi. Ama ngilizciler hkmet desteini aka gryor... Almanclar ise, Hkmet nazarnda mttehem ve zararl addediliyordu. Hatta Ankara'nn siyasi evrelerinde "yz elliler" diye adladrlm bir grub, Hkmetin siyasetine zd olarak Alman tarafn tutuyorlard. Tabi bu yz elliler, bata M. Kemalin sonrada nn'nn acmasz zulmlerine maruz kalmlard. Buna gre bir evde baba 67 (104)Trkiyede ok partili politikann aklamal kronolojisi S: 10

68 1087 ngilizci, oul Almanc olabiliyordu. Harb srasnda mnakaalar tarafgirlikler son safhada idi. te Hazret-i stad o ok heyecanl, merak-aver harb hadiseleri ve havadisleri ierisinde ve o tarafgirane mnakaalarn hkm srd gnlerde, talebelerini irad, ikaz ve terbiye etmesini baarm ve kurtarmt. Bu davann doru olduuna delil de Isparta'da, Kastamonu'da, Denizli, stanbul ve Antalya gibi vilayetlerdeki Nur talebelerinin; dnyay megul eden ve herkesi alk alk hayret ve dehet iinde harb hadiselerini dinlettiren radyo ve gazetelerin te'sir sahalarnn dnda kalarak, yzlerce, binlerce nsha Nur risalelerini yazmalardr. Hem her yerde Nur talebelerinin o faidesiz, bo, fakat gnahl ve zararl mnakaa ve tarafgirliklerin dnda kalm olmalardr. Ancak, burada unu da hemen kaydetmek gerektir ki; Hazret-i stad, Kur'an hdimleri olan Nur talebelerini frtnal siyaset hadiselerinin gnlk, basit, faydasz ve fuzul olan mnakaa ve tarafgirliklerinden kurtararak; man ve Kur'an hizmetinde nurlu, feyizli sevabl ve tesirli olan istihdamn muvaffakiyetle temin edip gerekletirdii gibi; Kre-i Arzda cereyan eden hadiselerin altnda ve neticesinde kaderin hikmet ve esrarn da; kalbinin nfiz basireti, aklnn keskin feraseti ve ruhunun hurdebn radaryla aratrm ve bulmutur. Ayn zamanda hamiyet-i slmiyenin gerektirdii sikle, Kur'n'n menfaati ve slm dininin maslahat adna zaman zaman fevkalkll bir ekilde, Kur'an'n nuruyla mezkr hadiselerin i yzne bakm, gerek mahiyet ve zbdelerini karm ve iman hizmeti erevesinde baz deerlendirmelerde de bulunmutur. Fakat stad'n bu deerlendirmelerinin mihrak noktas ise; birer beer ve insan olarak talebelerinin kinat ve dnya hadiseleriyle fitr alkadarlklarnn zarur ve hakik ihtiya cihetlerini, gayet hakmane, stdane ve mridane; ve Kur'an hizmetine fayda verecek bir ekilde beyan etmi ve talebelerinin ve dier ehl-i imann asl hakik ve fitr merak ve ihtiyalarn da bylece gidermitir. Hazret-i stad'n bu irad metodu, bu terbiye usul hakikat olarak benzeri yok bir tarzdadr. Zira btn herkesi hatta Ulema ve takva ehlini de, avam halk gibi gnlk ve boucu, sersem edici harb hadiselerinin propagandal neriyat ortasnda bir eit mtehayyir ve sarho etmiken; Hazret-i stad ok iddetli ve kesretli kaz ve ihtarlarla Nur talebelerini o dumanl, sersem edici ve boucu havann atmosferinden ekip, karp, uzaklatrdktan sonra; dnp birer insan olarak onlarn asl hakik ihtiya noktalarn ve gerek merak cihetlerini -Risale-i Nurun hizmet izgisinden ve gayesinden 69 saptrmadan- yadan kl eker gibi, skin ve temiz bir hava iinde, o hadiselerin Mslman halk ve zellikle Nur talebelerine hakikat 70 1088 olarak temas eden faydal ynlerini ilm ve mantk deerlendirmelerden geirdikten sonra beyan etmilerdir. te bu iki acib ve garib ve zahirde tezat gibi grnen meselenin iki tarafin karlatrdmz da, hayret iinde kalmamak mmkn deildir. Amma her iki taraftaki netice ve gayeyi de idrak

edebildiimiz ve mukayesesini yapabildiimiz zaman da, "Bin barekallah, Maaallah bu irad metoduna!" demekten kendimizi alamayacamz da muhakkaktr. Hazret-i stad'n bu acib, stadane ve hakmane irad metodundaki en garib ve en acib taraf udur ki: Radyo dinlemez, gazeteleri okumaz ve okutmaz, azlarda dolaan gnlk havadisleri de merak edip dinlemez olduu halde; yani, cereyan eden hadiselerin hakik malmatlar iin hasbez-zahir tm iletiim vastalarndan tamamen uzak ve dnda iken; fakat mteveccih olup deerlendirmesini yapt zaman ise, ruhu ve ya mesabesindeki gerek neticelerini ekip karrcasna, gayet ulv bir slubla beyan ve ifade etmesidir. Hadiselerin adm adm takipisi olan en dah diplomatlarn da gerek neticesine varamyacaklar, belki ok gerisinde kaldklar bir slup ve uslde dile getirmesidir. Peki acaba bunlar stad Hazretleri nereden reniyor ve nasl bilebiliyordu?.. te bu sualin cevab madde leminde yoktur diyebiliriz. nki, bir kere kendisi esir ve menfi idi. Karakol karsnda tarassud altnda idi. Ayrca radyo, gazete, gnlk havadis vesaireyi dinlemekten ve iitmekten kat'iyen itinab etmekteydi. Ve hkeza, maddi sebeplerden tamamen uzak olduu halde!.. imdi bu sylediklerimizin, yani ahval-i lem ve hadisat altndaki kaderin hikmet ve esrar noktasndan, Hazret-i stad'n gayet rsh ile hakikat ortaya koyan deerlendirmelerinin bir ka rneini vermek istiyoruz: AHVAL- LEM VE BEDZZAMAN KNC CHAN HARBNN PATLAYI SEBEPLER VE ASILMAHYET VE KADER NOKTASINDAK ADALET VE HKMETLER: "... Kardelerim, sizin hatrnz ve askerliiniz endiesi iin hadisat- zamana baktm. Kalbime byle geldi: 71 Menfi esasata bina edilen ve Karun gibi deyip, ihsan- Rabban olduunu bilmeyip kretmiyen.. Ve maddiyun fikriyle irke den..Ve seyyiat hasenatna glib gelen u medeniyet-i Avrupaiyye, yle bir semav tokat yedi ki: Yz senelik terakkisinin mahsuln yakt, tahrib edip yangna verdi.. Ve ngiliz, Fransz zulmleriyle; Avrupa'nn zalim hkmetleri 72 189 zulmleriyle ve Sevr Muahadesiyle lem-i slma ve merkez-i hilfete ettikleri ihanete mukabil, yle bir malubiyet tokadn yediler ki; dnyada dahi bir cehenneme girip kamyorlar. Evet, bu malubiyet aynen zelzele gibi ihanetin cezasdr. (104) "... Adalet-i lhiye; slmiyete ihanet eden mimsiz medeniyete yle bir azab- manev vermi ki; Bedevliin ve vahiliin derecesinden ok aaya drm. Avrupann ve ngilizin yz sene ezvak- medeniyesini ve terakk ve tasallut ve hkimiyetin lezzetlerini hie indiren, mtemad korku ve dehet ve tel ve buhran yadran bombalar balarna musallat etmi..(105)

"... Bu cihan harbinde iki hkmet kre-i arzn hkimiyeti iin mrafaa ve muhakeme davasnda bulunmalar iinde; iki muazzam dinin musalha ve sulh mahkemesinde barmak davas alarak... Ve dinsizliin dehetli cereyan de semevi dinlerle mcadele-i azimesi balad hengmda; nev-i beerin sosyalist tabakasyla, Burjuvalar Tifesinin mahkeme-i kbralarnda alan byk davalar... (106) KNC CHAN SAVAINDA BZM HKMETN DURUMU "... Yirmi sene evvel tab' edilen SNHAT risalesinde hakikatl bir r'yada, lem-i slm'n mukadderatn meveret eden bir meclis tarafndan bu asrn hesabna eski Said'den sorduklar suale kar verdii cevabn bir paras imdilik tezahr etmitir. O zaman o manevi meclis demi ki: "... Bu Alman malubiyetiyle neticelenen bu harbte Osmanl Devletinin malubiyetinin hikmeti nedir?" Cevaben Eski Said demi ki: "Eer glib olsa idik, medeniyet hatr iin ok mukaddesat feda edecektik. (Nasl ki yedi sene sonra edildi) ve medeniyet nmyla lem-i slma, hususen Haremeyn-i erifeyn gibi mevaki-i mbarekeye; Anadolu'da tatbik edilen rejim, kolaylkla cebren temil ve tatbik edilecekti. nayet-i lhiye ile onlarn muhafazas iin, kader malubiyetimize fetva verdi. Aynen bu cevabtan yirmi sene sonra, yine gecede; "Bitaraf kalp, giden mlkn geri almakla beraber, Msr ve Hindi de kurtararak bizimle (104)Osmanlca kastamonu -1 S: 22 (105) Ayn eser, S: 33 (106)Ayn eser S:109 73 1090 ittihada getirmek; (107)siyaset-i lemce en byk muzafferiyet kazanmak varken; pheli, dadaal, faidesiz bir dmana (ngilize) taraftarlk gstermekle, muzaaf bir surette zararl bir yolu tercih etmek; byle zeki, belki dh insanlarn nazarnda sakl kalmasnn hikmeti nedir?" diye benden sual oldu. Gelen cevab: (Manevi canibten geldi) Bana denildi ki: "Sen yirmi sene evvel manev suale verdiin cevab, senin bu sualine aynen cevabtr. Yani eer glib taraf iltizam edilseydi, yine mimsiz madeniyet namna galibane, mmanaat grmeyicek bir tarzda bu rejimi lem-i slma, mevaki-i mbarekeye temil ve tatbik edilecekti. yz elli milyon slmn selameti iin bu zahir yanl grmediler, kr gibi hareket ettiler (108)" "... Risale-i Nurun tam mutabk kan bir ihbar- gaybsini beyan ediyorum: "Hsrev ve Hulus ve Rd ve Re'fet gibi Risale-i Nurun ok kirtleri meslek-i askeriye ve bu ikinci harb-i umumiye mnasebettar bir surette girmelerini ve ikinci bir harb-i umumi olacan ve itirkimizi alt yedi sene evvel haber vermi. nk yirmi sekizinci Lema olan ikinci Keramat-i Aleviyenin, ikinci emarede: bahsinde beraber olsa,1940 ksr oluyor.. Allah lem o tarihte bir harb-i umumiye itirkimizi, yani eski mttefikle deil, belki taraftarane onun hasmyla itirake iaret ediyor diye haber vermi. te imdi ayn tarihteki Risale-i Nurun erkn- muhimmesi itirk ediyor...(109)

NGLZ SYASET VE BZMKLER: "... Kaidemize muhalif olarak bir iki dakika siyasete bakp bir iki kelime beyan ediyorum: Evvela: buradaki bir ksm Risale-i Nur kirtleri; lem-i slmda ok mstemlekt bulunan bir devlet, bu Anadolu hricindeki Mslmanlara yalnz kendi menfaat iin- bir derece dinlerine ilimiyor veya iliemiyor diye, o devletin hari slmlara tatbik ettii siyasete btn btn muhalif bir siyaseti takip ettii, bu memlekette faaliyette bulunan propagandasna kaplp o cereyana taraftarlkla, Risale-i Nurun safvet ve halisiyetine zarar verdiinden o siyas kirtlere dedim: O devlet, bu memleketteki hkmete mstemlakatndaki Msl (107)stad Hazretleri Msr ve Hindi de bizimle ittihada getirmek szyle; Hindistan ngiliz hakimiyeti altnda bulunduu mddete, Hind 74 Mslmanlar hep Osmanl hilafetiyle alakadar ve taraftar bulunduklar gibi,1948'de Pakistan olarak teekkl edip ayrlan Mslmanlar da Trk Hkmetiyle hep mttehid ve taraftar kmtr. A.B. (108) Osmanlca Kastamonu-1 S: 27 (109) Ayn eser, S:170 75 1091 manlarsnmamak ve iltihak etmemek iin eskiden beri bu vatanda dinsizlii tervi etmi. imdiki ilhad, onun ifsad komitesinin eseridir.Hatta yzde be-on dinsizin hatrn sayd. Mesleklerini (rejim) resmen takdir ederek, yz milyon slmn hatrn krd.. ve malup olduu halde inad ve menfaat iin sulhu reddetti. Kre-i arz atee verdi. Madem siz bu vatann evladsnz, burada onun propagandasna kaplmaynz ve siyasete karmaynz..(110)" KNC HARB- UMUMDE EZLEN MASUM MAZLUMLARA EFKAT HAKKINDA "... efkat- insaniye merhamet-i Rabbaniyenin bir cilvesi olduundan, elbette rahmetin derecesinden amamak ve rahmeten-lil lemin zatn (A.S.M.) mertebe-i efkatndan tamamak geretir. Eer asa ve tasa, o efkat elbette merhamet ve efkat deildir. Belki dallete ve ilhada sirayet eden bir maraz- ruh ve bir samak- kalbdir. Mesela, kfir ve mnafklarn cehennemde yanmalarn ve azab ve cihad gibi hadiseleri kendi efkatine sdrmamak ve te'vile sapmak; Kur'an'n ve edyan- semaviyenin bir ksm- azimini inkr ve tekzib olduu gibi, bir zulm-u azim ve gayet derecede bir merhametsizliktir. nki ma'sum hayvanlar paralayan canavarlara himayetkrane efkat etmek, o biare hayvanlara edid bir gadr ve vah bir vicdanszlktr.. Ve binler Mslmanlarn hayat- ebediyelerini mahveden ve yzer ehl-i iman su-i akibete ve mthi gnahlara sevk eden adamlara efkatkrene taraftar olmak ve merhametkrane cezadan kurtulmalarna dua etmek, elbette o mazlum ehl-i imana dehetli bir merhametsizlik ve edid bir gadrdr...

.. Bir zaman eski Harb-i Umumi'de dmanlarn ehl-i slma ve bilhassa oluk-ocuklara ettikleri kattl ve zulmlerinden pek ok mteellim oluyordum. Ftratmda efkat ve rikkat ziyade olduundan tahammlm hricinde azab ekerdim. Birden kalbime geldi ki: O maktul masumlar ehid olup Vel oluyorlar. Fni hayatlar bk bir hayata tebdil ediliyor.. ve zayi olan mallar sadaka hkmnde olup bki bir mal ile mbadele olur.Hatta o mazlumlar kfir de olsa, ahirette kendilerine gre o dnyev fattan ektikleri bellara mukabil rahmet-i ilahiyyenin hazinesinden yle mkfatlar var ki; eer perde-i gayb alsa, o mazlumlar haklarnda byk bir tezahr- rahmet grnp "Ya Rabbi kr Elhamdlillah!" diyeceklerini bildim ve kat' bir surette kanaat getirdim ..Ve ifrat- efkatten gelen iddetli teessr ve teellmden kurtuldum...(111)" 76 (110)Osmanlca Kastamonu-1 S: 450 -Bu parann tamam yukarda da yazld halde bu makam ile mnasebeti ziyade olduundan bir ksmn tekraren kaydettik.A.B. (111) Osmanlca Kastamonu-1 S: 130 77 1092 "iddet-i efkat ve rikkatten, bu kn iddetli souuyla beraber manev ve iddetli bir souk ve musibet-i beeriyeden biarelere gelen felketler, sefaletler, alklar iddetle rikkatime dokundu. Birden ihtar edildi ki: Byle musibetlerde kfir de olsa, hakknda bir nevi merhamet ve mukfat vardr ki; O musibet ona nisbeten ok ucuz der. Byle musibet-i semaviye masumlar hakknda bir nevi ehadet hkmne geiyor. drt aydr ki, dnyann vaziyetinden ve harbinden hi bir haberim yokken, Avrupa'da ve Rusya'daki oluk ocua acyarak tahattur ettim. O manev ihtarn beyan ettii taksimat, bu elim efkate bir merhem oldu, yle ki: O musibet-i semaviyeden ve beerin zlim ksmnn cinayetinin neticesi olarak gelen felketten ve vefat eden ve perien olanlar; eer onbe yana kadar olanlar ise, ne dinde olursa olsun ehid hkmndedir. Mslmanlar gibi byk mukfat- maneviyeleri o musibeti hie indirir. Onbeinden yukar olanlar, eer ma'sum ve mazlum ise, mukfat byktr. Belki onu cehennemden kurtarr. nk, ahir zamanda madem fetret derecesinde din ve Din-i Muhammedye (A.S.M.) bir lkaydlk perdesi gelmi.. Ve madem ahir zamanda Hazret-i sa'nn din-i hakikisi hkmedecek slmiyetle omuz omuza gelecek, elbette imdi Fetret gibi karanlkta kalan ve Hazret-i sa'ya mensub Hristiyanlarn mazlumlar ektikleri felketler, onlar hakknda ehadet denilebilir. Hususen ihtiyarlar ve musibetzedeler, fakir ve zayflar; mstebid byk zalimlerin cebir ve iddetleri altnda musibet ekiyorlar. Elbette o musibet onlar hakknda, medeniyetin sefahetinden ve kfranndan.. Ve felsefenin cehaletinden ve kfrnden gelen gnahlara keffaret olmakla beraber, yz derece onlara krdr diye hakikattan haber aldm. Cenab- Erhamrrahimine hadsiz krettim ve o elim elem ve efkatten teselli buldum.

Eer o felketi gren zalimler ise ve beerin perianiyetini ihzar eden gaddarlar ve kendi menfaat iin insan lemine ate veren hodgam, alak ins eytanlar ise; tam mstehak ve tam adalet-i Rabbaniyedir. Eer o felketi ekenler, mazlumlarn imdadna koanlar ve istirahat-i beeriye iin ve esasat- diniyeyi ve mukaddesat- semaviyeyi ve hukuk-u insaniyeyi muhafaza iin mcadele edenler ise, elbette o fedakrln manev ve uhrev neticesi o kadar byktr ki; o musibeti onlar hakknda medar- eref yapar, sevdirir ...(112)" 78 "Aziz Sddk kardelerim! Bu iddetli kta ve manev dehetli ayr tarz bir kta ve nev-i beerin itima hayatnda mthi kanl dier tarz bir kta (112) Osmanlca Kastamonu-1 S: 212 79 1093 rpnan biarelere rikkat-i cinsiye ve efkat- nev'iye cihetinden gayet derece bir hzn ve elem hissettim. ok yerlerde beyan ettiim gibi, yine Erhamr-rahimn ve ahkem-l hkmin olan onlarn Halk- Kerim ve Rahiminin hikmet ve rahmeti benim kalbimin imdadna yetiti.. Manen denildi ki: Senin bu iddet-i teessrn, o Hakim ve Rahimin hikmetini bir nevi tenkid hkmne geer. Rahmet-i ilhiyeden ileri efkat olunmaz. Hikmet-i Rabbaniyeden daha mkemmel hikmet dair-i imknda olamaz. siler cezalarn, masumlar, mazlumlar zahmetlerinden on derece ziyade mkfatlarn alacaklarn dn. Senin dairei iktidarn hricinde olan hadisata onun merhamet ve hikmet ve adalet ve rububiyyeti noktasnda bakmalsn!.. Ben de o lzumsuz iddetli elem-i efkatten kurtuldum!..(113)" 2. CHAN HARBNDE TARAFLARIN DURUMU VE AHVAL- LEM lemin hadisatndan olan kinci Dnya Sava'nn balangcnda bir tazaf; sefih ve merhametsiz olan medeniyetin mimsiz ksmnn zlim dsturlarna gre hareket ile, kapitalizm ve emperyalizm zulmnn en gadirli ve vahetli prensiplerini yaayanlarla; halk snfna ve hristiyanlk dininin esasatna istinad ettiklerini iln eden dierleri, mthi bir ekilde bir-biriyle bouurlarken ve bu berikiler ilk balarda her tarafta galib durumunda olduklar bir srada; stad Hazretleri ahval-i lem icraatnda cereyan eden hadiselerin keyfiyetlerine azck bakm ve ahir zamanda Hazret-i sa'nn nzl ile ilgili vurd eden pek ok sahih hadislerin kll manalarnn bu hadiselere baz iaretlerinin vech-i tatbikini dnm.. Ve o ok eitli rivayet ekilleriyle gelen hadislerin bir ksmnn zuhrunun bir kesinin te'vilini bu hadiselerle ilgili olduunu hissetmi ve kaleme almtr. Hz.stad ahir zaman hadisat hakknda evvelce yazm olduu baz eserlerinde de bu hakikate ok kere temas etmi ve ilham ma'nalarla o gibi hadislerin hakikatlerinden bir parack beyan etmitir. Bilhassa 1938'de tanzim ve tebyiz ettii BENC UA' eserinde ok ilm, hakikatli ve hadisat- lemin ve adetullah'n seyri ve cereyan istikametinde te'villi mana ve hakikatlerini izhar etmitir. Ancak burada u noktay da kaydetmek gerekir ki; Hazret-i sa'nn (A.S.) nzln, hadis tefsir eden baz mtehid limlerin veya byk hadis limi ve rvilerinin itihadl istinbatlarnn gsterdikleri

manalar ki; "Hazret-i sa'nn (A.S.) nzl hadisesini hep lem-i slmn merkezlerinde ve dorudan doruya slm alemi iinde cereyan edecei" eklindedir. Lkin Bedizzaman, bu mevzuda gelen hadislerin mecmuundan istihrac ettii 80 (113)Osmanlca Kastamonu-1 S: 463 81 1094 bir mana ile; Hazreti sa'nn nzulnn en birinci sebep ve hikmetini, Hristiyanlk dini ile mnasebettarl cihetinde dnm ve bu hikmetin esas da, ok geni ve maddeten pek kuvvetli olan Hristiyanlk dininin slmiyete iltihakn ve ona maddeten kuvvet salamak olduunu anlam ve hep bu istikamete gre mezkr hadisleri tefsir etmitir. Bu noktadandr ki; Hazret-i stad btn hayatnda hep Hristiyanlk leminden slamiyete madd bir imdad, hir kuvvet geleceini beklemi ve zaman zaman bu hakikatin baz parltlarna midle mteveccih olmutur. te burada da, kinci Cihan Harbi sralarnda, ahir zaman hadiselerinden haber veren bir hadis-i erifi ylece tev'il edip tefsir etmitir: "Kk Hsrev olan Feyz'nin ve Emin'in suallerine bir cevab olarak ve haa hurafe diye tevehhm edilen bir rivayetin bir mu'cize-i gaybiyesidir:" "Ahir zamanda Hazret-i sa (A.S.) nzulne ve Deccal ldrmesine ait ehadis-i sahihann ma'nay- hakikileri anlalmadndan; bir ksm zhiri ulemalar, o rivayet ve hadislerin zahirine bakp pheye dmler veya shhatini inkr edip veya hurefevri mana verip, adeta muhal bir sureti bekler bir tarzda avam- mslimine zarar verirler. Mlhidler ise, bu gibi zahirce akldan ok uzak hadisleri serrite ederek hakaik-i slmiyeye tezyifkrane bakp taarruz ediyorlar. Risale-i Nur bu gibi ehadis-i mteabihenin hakiki te'villerini Kur'an'n feyziyle gstermi- imdilik nmne olarak bir tek misal beyan ederiz yle ki: "Hazret-i sa (A.S.) Deccal ile mcadelesi zamannda, "Hazret-i sa onu ldrecei vakitte, on arn yukarya atlayp; sonra klnc onun dizine yetitirebilir" derecede, vcudca Deccaln heykeli, Hazret-i sa'dan byktr diye mealinde rivayet var. Demek Deccal, Hazret-i sa Aleyhisselm'dan on, yirmi misli yksek kametli olmak lzm gelir. Bu rivayetin zahiri ifadesi, srr- teklife ve srr- imtihana mnafi olduu gibi, nev-i beerde car olan detullah'a da muvafk dmyor. Halbuki bu rivayeti, bu hadisi haa muhal ve hurafe zanneden zndklar iskt... ve o zahiri ayn hakikat i'tikad eden ve o hadisin bir ksm hakikatlerini gzleri grdkleri halde, daha intizar eden zhiri hocalar dahi ikaz etmek iin bu 82

zamanda da ayni hakikat ve tm muvafk ve mahz- hak mteaddit manalarndan bir manas kmtr, yle ki: sevilik dini ve o dinden gelen adat- mstemirresini muhafaza hesa 83 1095 bna alan bir hkmet(1) ile; resmi ilanyla zulmetli pis menfaat iin dinsizlie ve bolevizme yardm edip tervic eden dier bir hkmet(2) ki, yine hasis menfaat iin slmlarda ve(3) Asya'da dinsizliin intiarna taraftar olan fitnekr ve cebbar hkmetlerle muharebe eden evvelki hkmetin ahs- manevis temessl etse.. Ve dinsizlik cereyannn btn taraftarlar da bir ahs- manevsi temessl eylese; cihette bu mteaddit manalar bulunan hadisin bu zaman aynen bir manasn gsteriyor. Eer o galib hkmet, netice-i harbi kazansa, bu iar mna dahi bir manay- sarih derecesine kar. Eer tm kazanmasa da yine muvafk bir mana- y ierdir. Birinci cihet: Din-i sevnin hakikatini esas tutan sev ruhanlerinin cemaat ve onlara kar dinsizlii tervice balyan cemaat tecessm etseler; bir minare yksekliinde bir insann yannda bir ocuk kadar da olamaz. kinci cihet: Resm ilniyle Allah'a istinad edip "Dinsizlii kaldracam, slmiyeti ve slmlar himaye edeceim" diyen bir hkmet, yz milyon ksr iken; drtyz milyona yakn nfusa hkmeden bir dier devlete.. Ve drtyz milyon nfusa yakn ve onun mttefiki olan in'e ve Amerika'ya.. Ve onlar ise, zahr ve mttefik olduklar olan boleviklere glibane ldrc darbe vuran hkmetteki muharib cemaatn ahs- manevisiyle, mcadele ettii dinsizlerin ve taraftarlarn ahs- manevileri tecessm etse; yine minare boyuda bir insana nisbeten kk bin insann nisbeti gbi olur. Bir rivayette Deccal dnyay zabteder manas ekseriyet-i mutlaka ona taraftar olur demektir. Ve imdide yle oldu. nc cihet : Kre-i arzn drt kt'alar iinde (114) en k olan Avrupa'nn ve bu kt'ann drtte biri olmayan bir hkmetin memleketi; ekser Asya, Afrika, Amerika, Avusturalya'ya kar galibane harp ederek; Hazret-i sa'nn vekletini dava eden bir devlet ile beraber;(*) dine istinad edip, ok mstebidane olan dinsizlik cereyanlarna kar semav paratlerle muhabere ve mcadele eden o hkmet ile, tekilerin ahs- manevileri insan suretine girse; ceridelerin eskiden beri yaptklar gibi, devletlerin kuvvetlerini ve hkmetlerin derecelerini gstermek nev'inden, o manev ahslar dahi ruy-i zemin ceridesinde bu asr sahifesinde insan suretinde tersim ve tasvirleri gibi temessl etseler; aynen ve tam tamna hadis-i erifin mucizane ihbar- gaybsi nev'inden beyan ettii hadise-i ahir zamann mteaddid manalarndan tam bir manas kyor. Hatta ahs-i 84 sa'nn semavattan nzul iaretiyle, bir mana-y iarisi olarak; Hazret-i sa'y (A.S.) temsil ederek (1) Bu hkmet talya ve Almanyadr. A.B. (2) Bu ise Rusyadr. A.B. (3) Bu da niliz hkmetidir. A.B.

(114) Avusturalya dikkate alnmam-Mellif (*) 2.Cihan harbinde Almanlarn talyanlar ile ittifak demektir. A.B. 85 1096 ve namna hareket eden bir taife dahi, imdiye kadar iitilmemi ve grlmemi bir tarzda tayyarelerle, paratlerle semadan bir bela-i semav gibi nzl ettiriyor, dmanlarn arkasna indiriyor. Hazret-i sa'nn nzlnn maddeten bir misalini gsteriyor. Evet, hadis-i erifin ifadesiyle Hazret-i sa'nn semavi nzul kat'i olmakla beraber, mana-y iarisiyle baka hakikatleri ifade ettii gibi, bu hakikate de mu'cizane iaret ediyor... (115) ... Ahmedin r'yas ok mbarek ve gzeldir. Hazret-i sa'nn kuvvetli sadasn iitmek, sevlerden kuvvetli bir imdat hizb-i Kur'an'a iltihak etmeye iaret olabilir...(116) ...arat- Kur'aniyenin bu zamanmza temas eden kk bir ua' bugn sure-i Vel-Asr'i nkte-i icaziyesi mnasebetiyle; Sure-i fl'den manay- iar tabakasndan tevafuk dsturuna istinaden bir nktesini beyan etmem ihtar edildi, yle ki: Sure-i ... mehur ve tarih bir hadise-i cz'iyeyi beyan ile, kll ve her asrda efrad bulunan o gibi ve ona benzeyen hadiseleri ihtar ve tabakat- iariyeden her tabakaya gre bir manay ifade etmek, uzun asrlarda umum nev'i beerle konuan Kur'an- mu'ciz-l beyann belagatnn muktezas olmasndan, bu kuds sure, bu asrmza da bakyor, ders veriyor. Fenalar tokatlyor. Manay-i iar tabakasnda bu asrn en byk hadisesini haber vermekle beraber; dnyay her cihetle dine tercih etmek ve dallette gitmenin cezas olarak; cifir ve ebced ile cmlesi ayn hadisenin zamanna tetabuk edip iaret ediyor. Birinci cmlesi: K'be-i Muazzama'ya hcum eden Ebrehe askerlerinin balarna Ebabil tayyareleriyle semav bombalar yadrmasn ifade eden Cmle-i kudsiyesi 1359 edip, dnyay dine tercih eden ve nevi beeri yoldan karan medeniyetilerin balarna semav bombalar ve talar yadrmasna tevafukla iaret ediyor. kinci Cmlesi: ... kelime-i kudsiyesi, eski zaman hadisesindeki K'be'nin nurunu sndrmek iin, hilelerle hcum edenlerin kendileri yokluk zulmat dalletinde akslamel ile aleyhlerine dnmesiyle tokat yedikleri gibi; bu asrn aynen hilelerle, desiselerle, zulmlerle edyan- semaviye kabesini, kbleghn dallet hesabna tahribe alan cebbar, marur ehl-i dalletin tadlil ve idlallarna semav bombalar tokadyla cezalanmasna ayn tarihi kelime-i kudsiyesi 1360 makam- cifrisiyle tevafuk edip iaret ediyor. 86 (115) Osmanlca Kastamonu-1 S:146-149 (116) Ayn eser S:251 87 1097

ncs cmle-i kudsiyesi Resul-i Ekrem Aleyhisselat Vesselm'a hitaben: "senin mbarek vatann ve kbleghn olan Mekke-i Mkerreme'yi ve Ka'be-i Muazzama'y harkulade bir surette dmanlarndan kurtarmasn ve o dmanlar nasl bir tokat yediklerini grmyor musun?" diye mana-y sarihiyle ifade ettii gibi; bu asra dahi iaret eden o cmle-i kudsiye mana-y iarisiyle der ki: "Senin dinin ve islmiyetin ve Kur'an'n ve ehl-i hak ve hakikatin cebbar dmanlar olan dnyaperest ve dnyann menfaati iin mukaddesat ineyen o ashab- dnyaya, senin Rabbin nasl tokatlarla cezalarn verdiini grmyor musun? Gr, bak!.. diye manay- iarisiyle bu cmle aynen makam- cifrisiyle tam 1359 tarihiyle aynen sfat- semaviye nev'inden semav tokatlarla islmiyete ihanet cezas olarak... diye manay- iar ifade ediyor. Yalnz yerinde gelir. Fil kalkar, dnya gelir. Bu fil lafz kalkmasnn srr; eski zamanda dehetli fil-i Mahmud azametine, heybetine dayanm hcum etmiler. imdi ise, dnya servetine ve malna ve o servetle filolar tekil edip; hatta krk milyon bir millet, o fil gibi filolarla drtyz milyonu esaret altna alm.. Ve Avrupa medeniyetileri medeniyetin mehasiniyle, iyilikleriyle, menfaatleriyle deil; Belki medeniyetin seyyiat ile ve sefahetiyle ve dinsizliiyle yz elli milyon Mslmnlarn her tarafta hkimiyetlerini imha edip istibdadna serfr etmi ve musibet-i semaviyeye sebebiyet vermi.. Ve dnyaperest gaddar zalimler zulmlerine ceza olarak tokatlar gelmeye ve masumlar ve mazlumlara fan mallarn ve hayatlarn ahiretlerine evirmek ve kymettar eylemek ve dnyadaki gnahlarna keffaratz-znub etmeye kader-i lahi'ye fetva verdiler. Ben bir buuk senedir, dnyaperestlerin o musibetten vaziyetlerini ve sefahatlarn ve Harb- Umumi safhalarn kat'iyyen bilemiyordum. Fakat iki sene evvelki vaziyetleri bu sre-i kudsiyenin manay- iar tabakasndan tokatlar, tam tamna onlarn balarna iniyorlar ve srenin bir manay- ierisini tam tefsir ediyorlar... Evet bu tokattan pr-er beer irkten kre girmezse ve Kur'an'a tarziye vermezse, melaike elleriyle de ahcar- semaviye balarna yaacan bu sre bir mana-y iariyle tehdit ediyor.(117)" ZELZELELER HAKKINDA 88 Hazret-i stad Bedizzaman Kastamonu da iken, Trkiye de bir ka dehetli zelzele vuku buldu. Bunlardan en by 27-28 Aralk 1939'da vuku' bulan Erzincan ve zmir zelzeleleridir. Bu zelzelelerde Erzincan mah (117) Osmanlca Kastamonu-2 S: 432-435 89 1098 voldu, krkbin l verdi. zmir'de de byk tahribat vuku' buldu. 20 Haziran 1943 Adapazar ve Geyve civarnda da mthi bir zelzele oldu. Byk zayiatlar oldu. Hazret-i stad, bu zelzelelerin ehl-i dallet ve tuyann dalletleri yznden bir eser-i gazab- ilhi olarak vuku' bulduunu, fakat iinde masumlarn yanmasn da; kendilelerinin ehid, mallarnn sadaka olduunu yazd. Hatta Erzincan zalzelesi mnasebetiyle kaleme alm olduu kk bir risalecik, Ondrdnc Sz'n zeyli olarak ilhak edildi. Bu mevzu'da talebelerine yazd bir mektupta da yle diyordu:

"... Size bu defa, bu zelzele mnasebetiyle hem ins hem manev taraftan sorulan be-alt kk suallere gayet ksa cevablar gnderiyorum. Ondrdnc Sz' n ahirindeki bahse bir tetimmedir.(118) O cevablar dahi hem manev ihtar ile, hem mhim noktalarda beni skta mecbur etmek ile hissettim ki size faydas var.(119)" Erzincan zelzelesi mnasebetiyle yazlm paradan sadece son ve yedinci sual ve cevab yazyoruz: "Yedinci Sual: Bu hadise-i arziye, bu memleketin ahali-i slmiyesine bakmas ve onlar hedef ittihaz etmesi ne ile anlalyor? ve neden Erzincan ve zmir taraflarna daha ziyade iliiyor?.. Elcevab: Bu hadise hem iddetli kta, hem karanlkl gecede, hem dehetli soukta, hem Ramazan'n hrmetini tutmayan bu memlekete mahsus olmas, hem tahribatndan intibaha gelmediklerinden, hafife gafilleri uyandrmak iin o zelzelenin devam etmesi gibi, ok emarelerin delletiyle bu hadise ehl-i iman hedef edip, onlara bakp namaza ve niyaza uyandrmak iin sarsyor ve kendisi de titriyor. Biare Erzincan gibi yerlerde daha ziyade sasmasnn iki vechi var: Biri: Hatalar az olmak cihetiyle, temizlemek iin ta'cil edildi. kincisi: O gibi yerlerde kuvvetli ve hakikatl iman muhafzlar ve slmiyet hmileri az veya tam malub olmak frsatyla, ehl-i zendekann orada te'sirli bir merkez-i faaliyet te'sis etmeleri cihetiyle en evvel oralar tokatlad, ihtimali var...(120)" 90 20 Haziran 1943'de Adapazar ve civarnda vuku' bulan zelzeleyi de stad yle deerlendiriyordu: "Medar- ibret ve hayret bir hadise: Risale-i Nur'un erkn- mhimmesinden bir zat yazyor ki: Adapazar (118) Bu bahis ibi birde 1930'larda lzmir civarnda vuku' bulan bir zelzele mnasebetiyle yazlm ve "Gafil kafaya bir tokmaktr" balyla ondrdnc Sz'e ilhak edilmi bir para daha vardr. A.B. (119) Osmanlca Kastamonu-1 S: 23 (120)Ondrdnc Szn Zeyli 91 1099 zelzelesinin ayn gnnde, zelzeleden bir ka saat evvel, umum ve herkese gstermek iin bir byk tiyatro teekkliyle ve oyuncu kzlarndan drt gzelini rlplak olarak alayla ar ve pazarda gezdirerek o cazibelere kaplan, tiyatro binasnda toplanan bin kiiden fazla seyirciler, oyun balarken birden bire arz kemal-i hiddet ve gayzla onlarn hayasz yzlerini dehetli tokatlad, mahvedip zir zeber etti.. Ve o binay hk ile yeksan eyledi. Ben dnyann bu nevi hadiselerinden iki senedir hi haberim yoktu, bakmyordum. Fakat bu gnlerde hem Hsrev hem kahraman eleb zelzeleden haber vermeleri.. Ve Hsrev ve rfekasnn kanatiyle Isparta'nn grltl zelzelesi karsnda, Risale-i Nur'un kuvvetli bir kalkan olmasyla hibir zarar vermemesi.. ve Risale-i Nura muarz bir hocann btn haslatn mahveden dolu o muarza hs kalmas, bakalarna ilimemesi bir derece kanaat verir ki; ekser vilyetlere giren ve Adapazar'na

girmiyen Risale-i Nurun ehemmiyetli bir esas olan tesettr iarn bu derece ak ihanetiyle, Risale-i Nur onlarn yardmlarna komam diye yalnz bu hadiseye baktm. Said-iNursi(121) Daha sonra, Denizli hadisesi ile hapse giren Nur talebelerinden Hsrev Altnbaak, hem bu iki zelzele hadisesini, hem de 27 Kasm 1943 de Corum, Tokat, Amasya ve Kastamonu'da vuku' bulan zelzele hadisesiyle beraber; 1 ubat 1944'de Bolu, Gerede ve Dzce civarnda vuku' bulan zelzeleler hadisesinin her birisi Risale-i Nur ve talebelerine ilime hadiselerine tevafuk ettiini ispatl ekilde yazm.. stad Hazretleri de onu tasdik etmitir. Yerinde ve srasnda ksmen kaydedilecektir. naallah. KASTAMONU'DA HKMET ADAMLARININ BEDZZAMAN'A KARI TUTUM VE MUAMELELER Bu fasln bandan buraya kadar yer yer kaydettiimiz stad Bedizzaman'n fiil, hareket ve hizmet ekillerini ortaya koyan, onun ifade ve beyanlarndan eksiz, phesiz anlalm olduu zere; O, hkmetin, idarenin, asayiin ve nihayet siyas hadise ve ilerin tamamen dnda kalm olduu grlmtr. Hatta stad Hazretleri bu gibi eylerle zihnen meguliyeti de abes grd halde; ve onun bu hali hkmet ve idarecilerce de ok yakndan ta'kib edilip grlmesine ramen; Kastamonu'da iken, hkmet ve idareciler tarafndan ona uygulanan 92 muamele ve tecesss politikasnn nmunelerinden ve Hazret-i stad'n bunlara kar zaman-zaman hakikat-i hali dile getiren ifadelerinden baz rnekler vermek istiyoruz. Bu ifadeler, (121)Osmanlca Kastamonu-2 S: 495 93 1100 talebelerine hem beray-i ma'lmt, hem de ders olsun diye kaleme alnm eylerdir. Yoksa hkmete herhangi bir mracaat olmamtr. "... En ziyade bize nezaretle, bizimle megul ve siyasetle alkadar mhim bir me'mur yanma geldi. Ona dedim ki: Bu on sekiz senedir sizlere mracaat etmedim ve hi bir gazete okumadm. Bu sekiz ayda bir defa "cihanda ne oluyor" diye sormadm. senedir, burada iitilen radyoyu dinlemedim. T ki, kuds hizmetimize manev zarar gelmesin. Bunun sebebi udur ki: man hizmeti, man hakaiki bu kinatta her eyin fevkindedir. Hi bir eye tabi' ve alet olamaz. Fakat bu zamanda ehl-i gaflet ve dallet ve dinini dnyaya satan ve bki elmaslar ieye tebdil eden gafil insanlar nazarnda o hizmet-i maniyeyi hariteki kuvvetli cereyanlara tabi' veya alet telkki etmek ve yksek kymetlerini umum nazarnda tenzil etmek endiesiyle, Kur'an- Hakimin hizmeti bize kat' bir surette siyaseti yasak etmi. Sizler ey ehl-i siyaset ve hkmet! Evham edip bizlerle uramaynz!.. Bilkis teshilat gstermeniz lzm... nk hizmetimiz, emniyet ve hrmet ve merhameti te'sis ile, hem asayii, hem inzibat, hem hayat-i itimaiyeyi anarilikten kurtarmaya alp, sizin hakiki vazifenizin temel talarn tesbit ediyor, takviye ediyor... (122)" "Daim hizmetinde bulunan Risale-i Nur kirtleri tarafndan olan bir suale cevabtr:

"Sual: Bu kadar zamandr hizmetinizde bulunuyoruz. Dnyaya, hayat- itimaiyeye ve siyasete dair bir alkanz ve meraknz grmedik. Daima iman ve ahiret dersinden baka bir megalenizi grmyoruz. yle anlamz ki; bu on sekiz senedir vaziyetininiz byle imi. Nedendir ki, Isparta'da hi bir ey yok iken, memleketi heyecana getirip, sizi mahkemeye verdiler(123) ve yzer, kardeinizi drt ay mahkeme tetkikat neticesinde, dnya ile siyaset ile alakaya dair hibir ey bulamadlar. Yalnz kendilerini ve mahkemelerini ebedi mahup edecek bir bahane buldular.. Ve yzden yalnz be on adama be- alt ay ceza verdiler. Hem burada alt seneden ziyade karakolun nezareti ve nazar altnda, oturduun odann pencereleriyle daima senin her vaziyetin karakolca grld halde, bundan iki ay evvele kadar her vakit gizli aikr seni tarassud ve ka defa taharr etmeleri, dostlar senden karmak iin tahkikatlarla sana en mhim ve kark bir siyaseti gibi bakmalar nedendir? Biz bundan hem mteessir hem mtehayyiriz. Ancak iki aydr 94 yannza serbest gelebiliyoruz. Evvelde korkarak gizli gelebilirdik. Bu meseleyi bize izah et!" (122)Osmanlca Kastamonu-2 S: 260 (123)Eskiehir Mahkemesi demektir. A.B. 95 1101 Elcevab: Ben de sizin gibi, belki sizden ok ziyade bu vaziyetten hem hayret hem taaccb ediyordum. Bu sualinizin izahl cevab, yirmiyedinci lem'a olan mahkemeye kar mdafaat lem'asyla, onaltnc mektup risalesidir. imdilik ksaca bir iki esas beyan ediyorum. Birincisi: Asayii te'min ve idare me'murlar, inzibat polisleri ve komiserleri bize ve mesleimize kar, deil tevehhmkrane taarruz ve evhama dmek, belki himayetkrane tevik ve tei' etmek vazifelerinin muktezasdr. nki onlarn vazifelerinin temel ta: hrmet, merhamet, hell haram bilmekle, itaat dsturuyla hayat- itimaiye emniyet dairesinde cereyan edebilir. Risale-i Nur hayat- itimaiyeye bakt vakit, bu esaslar te'min ediyor. neticesi de bilfiil grlm... Risale-i Nurun en mhim merkezi Isparta ve Kastamonu olduundan, sair memlekete nisbeten zabta me`murlar insaf ile dikkat etseler, Risale-i Nurun onlara parlak yardmn grecekler. Hem talebelerinde bu kadar kesret ve kuvvet ve hak ellerinde bulunduu halde, asayie hi bir zarar dokunmadn.. ve talebelerden bin adam, on adam kadar hayat-i itimaiyeye zarar vermediklerini kalbi bozuk olmyan grr... Bu kardeiniz siz de biliyorsunuz, bu on sekiz senedir o kadar muhta olduum halde; siyasete, hayat- itimaiyeye temas etmemek iin hkmete kar bir tek mracaatm olmadn(124) ve bu on sekiz aydr kre-i arzn bu herc mercinde bir tek defa ne sual ve ne de merak etmek ve ne de anlamak ve ne de medar- sohbet etmediimi, hatta imdi sulh olmu mu, harb bitmi mi, ngiliz ve Alman'dan baka kimler harb ediyor bilmediimi biliyorsunuz. Hem herkesi geveze ve sersem eden ve seneden beri odamdan iitilen radyoyu iki defadan baka ne dinlediimi ve ne de sorduumu benimle beraber olan sizler biliyorsunuz. Bu derece bu vaziyetlere kar alkasz ve lkayd bir adamn ta'kib

ettii meslee taarruz eden ve evhama dp tarassudla sknt veren, ne derece insaftan uzak dtn en insafsz da tasdik eder. KNC ESAS: Ey kardelerim! Sizler biliyorsunuz ki, bizim mesleimiz benlik, enaniyet, an' u eref perdesi altnda makam sahibi olmaktan, ldrc zehir gibi ondan kayoruz. Onu ihsas eden halttan iddetle itinab ediyoruz. Elbette burada alt yedi sene gznzle ve yirmi seneden beri tahkikatnzla anlamsnz ki; ben ahsma kar hrmet ve makam vermek istemiyorum. Sizleri o noktada iddetle tekdir etmiim. Benim haddimden fazla mevki' vermeyiniz diye sizden darlyorum. 96 (124)stad Bedizzaman Hazretleri 1926 yl balarndan 1946 yl sonuna kadar o kadar haksz yere ta'ciz, tarassud, nefyler ve saire grdg halde, bir tek defa hkmete "Bu muameleler ne iindir. Neden yapyorsunuz.? " yahut da "u ihtiyalarm var, Kanun u ilerimi istiyorum" diye hi bir mracaatta bulunmamtr. Fakat 1946 dan 1949 a kadar zulm ve ta'cizler artk Son safhaya geldii iin, hakikat- hali beyan eden bez istidalar varid olmutur. A.B. 97 1102 Yalnz Kur'an- Hakimin bu zamanda bir mu'cize-i maneviyesi olan Risale-i Nur hesabna ve ben de onun bir kirdi olmak haysiyetiyle, ona kar tasdikkrane teslimi ve irtibat kirane kabul ediyorum. te bu derece enaniyetten ve benlikten ve an u eref nm altndaki riyakrlktan kamay dstur-u hareket ittihaz eden adamlara kar ehl-i hkmetin, ehli-i idare ve zabtann evhama dmeleri ne kadar ma'nasz, l-zumsuz olduunu divaneler bile anlar. Kardeiniz Said-i Nursi(125)" "Selahaddin eleb, bugn be ay Ankara'ye bir vazife ile gitmek iin buraya geldi. Bir hafiye onu takib edip, o da arkasndan girdi. Ben de o casusa (126)-Selahaddin kalktktan sonra- dedim ki: Risale-i Nur ve ondan tam ders alan kirtleri, deil dnya siyasetlerine, belki btn dnyaya kar da Risale-i Nuru alet edemeyiz ve imdiye kadar da etmemiiz. Biz ehl-i dnyann dnyalarna karmyoruz. Bizden zarar tevehhm etmek divaneliktir. Evvela: Kur'an bizi siyasetten menetmi... T ki, elmas gibi hakikatlar ehli dnya nazarnda cam paralarna inmesin. Saniyen: efkat, vicdan, hakikat bizi siyasetten men' ediyor. nk tokata mstehak dinsiz mnafklar Onda iki ise, onlarla mteallk yedi sekiz ma'sum, biare oluk ocuk, zaif, hasta ihtiyar var... Bel, musibet gelse, o sekiz masumlar o belya decekler. Belki o iki mnafk dinsiz daha az zarar grecek. Onun iin siyaset yoluyla idareye, asayii ihll tarznda; neticenin husul'u de mekk olduu halde girmek, Risale-i Nurun mahiyetindeki efkat, merhamet, hak, hakikat kirtlerini men' etmi... Salisen: Bu vatan, bu millet ve bu vatandaki ehl-i hkmet ne ekilde olursa olsun, Risale-i Nur'a eedd-i ihtiya ile muhtatrlar. Deil korkmak veyahut adavet etmek, en dinsizleri de onun dindarane, hakperestne dsturlarna taraftar olmak gerektir. Meer ki, btn btn millete, vatana,

hkimiyet-i slmiyeye hyanet ola... nki bu millet, vatan, hayat- itimaiyesi ve siyasiyesi anarilikten kurtulmak ve byk tehlikelerden hals olmak iin be esas lzm ve zarurdir: 1- Merhamet... 2- Hrmet... 98 3- Emniyet... (125) Osmanlca Kastamonu-2 S: 275 (126)Bu hadise Denizli hapis hadisesinden iki ay nce oldugunu gstermekle beraber, zamann hkmeti, iine dt garazl evham ve planlarn da ihsas ettirmektedir. A.B. 99 1103 4- Haram, helli bilip haramdan ekinmek... 5- Serserilii brakp, itat etmektir. te Risale-i Nur hayat- itimaiyeye bakt vakit, bu be esas temin edip; hem asayiin temel tan tesbit ve temin eder. Risale-i Nura ilienler kat'iyyen bilsinler ki; onlarn ilimesi anarilik hesabna vatan ve millet ve asayie dmanlktr. te bunun hlsasn o casusa syledim, dedim ki: Seni gnderenlere byle syle. Hem deki: On sekiz senedir istirahat iin hkmete mracaat etmiyen.. Ve yirmi bir aydr dnyay herc' merc eden harplarden hibir haber almyan ve ok mhim makamlarda ok mhim adamlarn dostne temaslarn istina edip kabul etmiyen bir adam; Ondan korkup, tevehhm edip, dnyanza karmak ihtimaliyle evhama dp tarassudlarla sknt vermekte hangi mana var? Hangi mashalat var? Hangi kanun var?... Divaneler de bilirler ki; ona ilimek divaneliktir.(127) O casusa dedik. O casus da kalkt gitti..(128)" EYH ABDLHAKM HADSES VE BEDZZAMAN Yukarda, Hz.stad'n beyanlarndan da anlalm olduu vechile; zamann hkmeti, zellikle Reis smet nn, Trkiye'de gittike Risale-i Nurun revac ve parlamas karsnda, stad'a trl trl zulml tarassutlar, tecesss ve tazyiklerin yannda, Risale-i Nurun revacn ksteklemek maksadyla, zahire gre hkmet olarak din ile ve din ehli ile bir nevi musalha etmek.. ve bu maksadla gya din namna ve perdesi altnda grnen baz zndk habislerin eserlerini Risalei Nur'a kar karp neretmek.. Ve bu arada baz mehur hoca ve eyhleri de Risale-i Nur'a kar kararak, tenkid ettirmek gibi plnlar da uygulanmaktayd. te bunlardan birisi de, stanbul'da n yapm mehur ve slale shibi arkl bir eyhi stad'n aleyhine geirmeyi saladlar. Bu eyh olan zat, zhiri sebep olarak, Hazret-i stad'n Birinci ua'da

baz Kur'an ayetlerinin iar ve remz manalarnn klliyetinde, cifir ve ebced tevafuklaryla, bu asrdaki baz iaretli tezahrlerini istihra edip beyan etmesini tenkid mevzuu yapmaya balad. (127) stdn bu cmlesinin bir, zhir bir de m'nev mns olsa gerektir. Zhire gre tammen susuz ve onlarn iine ve siyasetine karmad 100 halde, ona ilimenin bo yere ahmkne, beyhde ve zararl olduu iin... Mnevi mnya gre de ; nk obir memur-u ilhdir. Allah (C.C.) onunla ve onun Risle-i Nryla bu dini tecdid ve takviye edecektir. yle ise, Allah (C.C.)n irdesine kar gelmek ahmaklktan, divnelikten baka ne ile trif edilebilir. A. B (128) Osmanlca kastamonu-2, s: 452. 101 1104 eyhin kendi mantna gre gya Hazret-i Bedizzaman o ayetleri, daha dorusu Kur'an kendi keyfine gre tevil edip manalandryor diye stadn aziz ahsiyetini ta'n etmeye girimiti. Hatta bu vesileyle stadn cinsiyetini, kylln vesairesini de diline dolayarak gybet etmeye balad. Hazret-i stad, bu hadiseye ok mteessir olmutu. Hem hemehri, hem slle sahibi ve l-i Beyte mensub, hem mutasavvf ve hem de lim bir ztn yanl anlama, Korku evham ve hissiyata bina edilen bu dehetli hatasyla vartaya dmesinden ziyadesiyle rencide oldu. Hadisenin balangcnda Hazret-i stad bu zat, er' ve ilm kaideler ierisinde hakikate ve insafa ard ise de, fakat stad'n bu hakperestane mektuplarna hi kulak verilmedi. Bunun zerine Hazret-i stad iddetli cevaplar vermeye mecbur oldu.. kaz etti. Onun akrabas ve stad'n eski talebelerinden Seyid efik Hocay araya koydu. Ancak bu zat, yine de dinlemeden ve stad'n cevablarn okumadan gybetlerine devam ediyordu. stad ise, bu zatn sebepsiz, birden bire byle ortaya atlmasnn madd- ma'nev sebeblerini aratrd ve baz talebelerini aratrmaya sevk etti. Elde edilen bir ok madd manev sebeplerin ierisinde en bata geleni bu idi ki; hadisenin arkasnda hkmetin destek ve plnyla; hkmette meb'us bulunan o zatn yakn akrabalar vasta edilerek, dolap evrildiini ve bu plnn arkasnn arkasnda da, gizli din dman zndk ve habis baz evrelerin rol oynadklar renildi. Yani o zatn hretinden ve nl ahsiyetinden byle tuzakl bir yolda istifade etmek plnn onlar hazrlamlard. O zat hem ihtiyar, hem hassas, hem de evhaml olmasyla da, o plann onun eliyle tatbik edilmesine ok uygun bulunmutu. O zata stad' yle intikal ettiriyorlard: Szde Bedizzaman Hazretleri, Trkiye'de eyh Said tarznda veya Menemen hadisesi gibi bir ihtill hazrln yapyor da, Kur'an'dan da baz ayetlerin kendisinden haber verdiini iaaya alyor diye... Pln, zamann hkmetinin desteiyle de, gizli zndk mlhidlerce, Denizli hadisesinden bir buuk sene ncesinden hazrlanmt. Mbarek eyhe de o ekilde durum intikal ettirilince; gya kendini ondan teberr ettirmek ve temize karmak.. ve bu arada mevhum ve hayal ve asl u fasl bulunmyan bir siyas hadisenin mteebbisi olacak olan Bedizzaman' da ktleme ile meseleyi halletmek gibi hayal ve vehmi bir atmosferde didinmeye balad. Lkin hadise neticesinde ve her eye ramen, hkmetin verdii evham ve aldatlmlnn beyhude abas da, yine onu kurtaramad. Denizli hadisesinde onu da rahatsz ettiler. Denizli'ye kadar getirdiler ve ifadelerini aldlar ve saire ve saire, Her ne ise ...

102 1105 stanbul da, bu zat, itiraz-vri tenkidli ve gybetli konumalarn yapmakta devam etmekte iken, stanbulun dier mehur lim ve vizleri buna cevap vermeye baladlar. Bata Eski Fetva Emini Mulal Ali Rza Efendi, vaiz Ali Haydar Efendi, Mahmud Kmil efendi, Mehur Ulemadan Ahmed irvan Hazretleri gibi zatlar ilim, din ve eriat noktasnda onu susturdular. Zaten Hazret-i stad da lzm gelen cevablar vermi ve gndermiti. Neticede ilim ve hakikat meydannda o hadise susturulduu ve sndrld gibi; Risale-i Nura ufak bir zarar yerine, stanbul'da Risale-i Nurlar byk Ulema dairesinde merakla takib edilmesine, okunmasna ve parlamasna vesile oldu.olduklar halde, ehl-i nifak ve dallet, mereblerine zd olduu halde, te o hadisenin balangc ve sonucu itibariyle, Hazret-i stad'n eitli ynleriyle verdii ilm, din ve mantk cevablarnn baz noktalarn ve o hadisenin sebeb ve mahiyeti hakknda yaplan aratrmalar neticesinde elde edilen delil ve vesikalarn baz cihetlerini derc etmek istiyoruz. Hadiseyi, sadece bir gizli ve sinsi pln neticesinde tahakkuk safhasna konduu ve arkasnda dinsiz zndk komitelerinin plnlar bulunduu hasebiyle (129)" bahse medar ettik. Yoksa, merhum olmu mbarek lim ve eyh ve seyyid ve vel bir zatn ufak bir i'tiraz bir ey deildir. Zaten Hazret-i stad da sonunda onunla helllatn bildirmi ve hadiseyi ta o zaman unutmutur. Hadisenin, Denizli hapis hadisesinden tam bir sene nceki vuku'u zamannda Hazret-i stad, onu te'sirsiz hale getirmek ve bertaraf etmek iin, her zviyeden ona bakm ve yirmi kadar umum ve husus mektuplarla mukabele etmitir. Hadiseyi haber veren stad'n ilk mektubu: "Aziz sddk Risale-i Nur kirtleri kardelerim! Risale-i Nurun kirtlerinin zaif ksmlarna zarar veren, hatra gelmiyen ihtiyar bir zatn tarafndan bir i'tiraz mnasebetiyle ve o gibi itirazlarn esasn kesecek bir hakikat beyan etmeye mecbur oldum. Evvelce birisine dediim gibi, bunu tekrar ediyorum: (129)Ayn bu hadise tarznda hadiseden on alt sene sonra; Urfallarnn ok hrmet ettii ve vel olarak tand ihtiyar bir hocay C.H.P liler, Risale-i Nur ve stad Bedizzaman aleyhine evhamlandrp konuturdular. Urfa'daki zat da lim, fazl ve mutasavvf bir kimse idi. te bu zat ta 1958'lerde Urfa'da camilerde, meclislerde stad'n aleyhine konumaya 103 balad, tpk stanbul'daki zat gibi hayali, tenkitler yapt. Daha nceleri ise, stad'a ve talebelerine o kadar,hrmetkrane ve efkatkrane muamelelerde bulunuyordu ki: herkes hayret ederdi.1958 yllarnda cereyan eden bu hadiseyi Hazret-i stad'a mektupla bildirdigimizde: "Benden ona selam syleyiniz. O mbarek bir zattr. Ondan zarar gelmez." eklinde cevap gndermiti. Bilhere bu zat evhamlandrp konuturan C.H.P lilerin plnyla, o partinin Urfa'da ileri gelenlerinden lim bir zat, Risale-i Nur'un hakkaniyetine inalk peyda ettikten sonra, kendisi itiraf ederek ve tvbe edip yaptna nedamet getirerek, bize bizzat unlar anlatmt: "Hocay ben konuturuyordum. nk bana ok itimad vard, Ne dedi isem, aynen kabul ediyor ve cami'lerde konuuyordu" demiti. Allah

her ikisine de rahmet eylesin. o hoca zat, merhum Buluntu Abdurrahman Efendidir. Onu evhamlandrp, konuturan zat da, Mderris Muhammed efendidir. A.B. 104 1106 Hem mucib-i taaccb, hem medar- teessftr ki; ehl-i hakikat, ittifaktaki fevkalde kuvveti zayi' ettikleri ve o ziya' sebebiyle malub ittifaktaki ehemmiyetli kuvveti elde etmek iin ittifak ediyorlar. Bu ittifaktan kazandklar kuvvetle yzde on iken, doksan ehl-i hakikati malub ediyorlar. Ve en ziyade medar- teaccb ve medar- hayret udur ki: En ziyade muavenet ve tevik beklediimiz ve onlar da o yardma slmiyete ve mesleke ve vazifeten mkellef olduklar halde, bize yardm yapmayp, bilkis yan1 anlamasna binaen, Risale-i Nurun hizmetine ftr verecek bir tarzda mevki-i ictimalerinin ehemmiyetine istinaden itiraz etmiler... Bu aciz kardeiniz hem o eski dost zata, hem ehl-i dikkate ve sizlere beyan ediyorum ki; Kur'an- Mu'ciz-l Beyann feyziyle, yeni Said hakaik-i maniyeye dair o derece mantka ve hakikata brhanlar zikrediyor ki; deil Mslman ulemas, belki en muannid Avrupa feylosoflarn da teslime mecbur ediyor ve etmektedir. Amma Risale-i Nurun kymet ve ehemmiyetine iar ve remz bir tarzda Hazret-i Ali'nin (R.A.) ve Gavs- Azamn (K.S.) ihbarat nev'inden Kur'an- Mu'ciz-l Beyan dahi bu zamanda bir Mu'cize-i maneviyesi olan Risale-i Nura nazar- dikkati celbetmesi, manay- iar tabakasndan rumz ve malar bulunmas, i'caznn e'nindendir ve o lisan- gaybn belaat- mu'cizekranesinin muktezasdr. Evet, Eskiehir hapishanesinde dehetli bir zamanda ve kuds bir teselliye pek ok muhta olduumuz hengmda, manevi bir ihtar ile: "Risale-i Nurun makbuliyetine dair eski evliyalardan hid getiriyorsun . Halbuki srryla bu meselede sz shibi Kur'an'dr. Acaba Risale-i Nuru, Kur'an kabul eder mi? Ona ne nazarla bakyor?.. " denildi. O acib sual karsnda bulundum. Ben de Kur'an'dan istimdad eyledim. Birden otuz ayetin manay- sarihinin teferruat nev'indeki tabakatndan manay- iar tabakasnda; ve o many- iar, many- sarihinin altnda dahil bir ferdi Risale-i Nur olduunu.. ve duhluna ve medar- imtiyazna bir kuvvetli karine bulunmasn, bir saat zarfnda hissettim. Ve bir ksm bir derece izahl ve bir ksm mcmelen grdm. Kanaatma hi bir ek ve 105 phe ve vehim ve vesvese kalmad. Ben de ehl-i imann imann Risale-i Nurla muhafaza niyetiyle o kat' kanaatm yazdm ve hs kardelerime mahrem tutulmak artyla verdim. O Risalede biz demiyoruz ki; ayetin many- sarihi budur.Ta, hocalar fihinazar desin. Hem dememiiz ki, many- iarinin klliyeti budur. Bel 106 1107

ki diyoruz ki, many- sarihinin tahtnda mteaddit tabakalar var. Bir tabakas da many- iar ve remzdir. Ve o many- iar de bir klldir, cz'iyatlar var. Risale-i Nur dahi bu asrda o many- iar tabakasnn klliyetinde bir ferttir. Ve o ferdin kasden bir medar- nazar olduuna, ehemmiyetli bir vazife greceine; eskiden beri Ulema mabeyninde car bir dstr-i cifr ve riyaz ile karineler, belki hccetler gsterilmi iken, Kur'an'n ayetine veya sarahetine deil incitmek, belki i 'caz ve belagatna hizmet ediyor.. Bu nevi iarat- gaybiyeye i'tiraz edilmez. Ehl-i hakikatn nihayetsiz iarat- Kur'aniyeden hadd hesaba gelmiyen istihralarn inkr edemiyen, bunu da inkr etmemeli ve edemez. Ama benim gibi ehemmiyetsiz bir adamn elinde byle ehemmiyetli bir eserin zuhur etmesini istirab ve istib'ad edip, i'tiraz eden zat, eer buday tanesi kadar am ekirdiinden da gibi am aacn halkeylemek azamet ve kudret-i ilahiyeye delil olduunu dnse; elbette bizim gibi acz-i mutIak ve fakr- mutlakta, byle ihtiyac- edid zamannda byle bir eserin zuhru vs`at ve rahmet-i ilhiyeye delildir demeye mecbur olur...(130)" Hadise hakknda Hazret-i stad'n ikinci ksa bir mektubu: "Aziz sddk kardelerim! Ehl-i dalletin Isparta muvaffakiyetine (131)" kar, bir meb'usun amcas ve akrabasndan on taneden fazla me'muriyette bulunan stanbul'da hoca ve eyh zatn; cereyanlarna bir perde suretinde elim bir tarzda, ihtiyarlk ve vehhamlk ve taassubundan istifade edip aleyhimizde istimal ettiler. Fakat merak etmeyiniz, bu cephede de bir ey kazanamyacaklar. Cenab- Hakk'a havale ediyoruz... (132) Hadisenin esbabn aratran Nur talebelerinin elde ettikleri bir ka sebep ekli vardr. Ancak biz bunlarn hepsini burada sralamyacaz. Gemi hadisenin teferruatn tekrarlamann bir manas ve faidesi yoktur. Hadisenin en mhim ynn ve st tarafta kaydettiimizin tamamlayc ksmn kaydetmekle iktifa edeceiz. O da yledir: "...Biz tahkikatmzla bu garazn esbabn taharri ettik. Hem Ankara'dan, hem vilyt- arkiye'den gelen muhacirlerden anladk ki; tahkikatmz dorudur. Bulduumuz o garazn esbabnn bir ka tanesini beyan ediyoruz; BRNCS: Risale-i Nura kar Isparta cephesinde mnafklar mahkemeyi musallat ettiler. Risale-i Nurun galebesiyle neticelendi. Bizim cep 107 (130) Osmanlca Kastamonu-2 S: 299 (131) Isparta muvaffakiyeti, hadisenin ayn senesi olan 1942'de orann adliyesinin Risale-i Nurlar tetkikten sonra, beraat vererek sahiblerine iade etmeleridir. A.B. (132) Ayn eser S: 303 108 1108 hede stadmza ve dolaysyla Risale-i Nura kar stanbul Ulemasnn i'tirazlaryla hcum ettiler. Fakat stanbul Ulemas stadmzn cerhedilmez tahkikatn kemal-i takdirle karlyorlar.

Ezcmle: Bu ihtiyar zatn itiraz mnasebetiyle stanbul'un en mu'teber ve en eski ve en byk limi AL RIZA, bu ihtiyar hocann i'tiraz mnasebetiyle demi ki: "Bugn Bedizzaman'n Risale-i Nuru mceddid-i dindir. Onun eserine kar bir ey denilmez ve dil uzatlamaz. Bizim anlamadmz rumuzlar vardr. O ihtiyar mu'terizin mutalas yanltr. Bugn bu eserleri tetkik ve tenkid iin Bedizzaman'n k'binde olmak lzmdr Bu zamanda o da yoktur" demi, o mu'terizin i'tirazn reddetmi... te mnafklar bu noktadan da bir ey yapamadklar iin, stadmzla fazla mnasebettar ve hemehrisi ve stanbul'da ziyade hrmet kazanm bir zatn zaif damarndan bilerek veya bimeyerek onu byk hataya sevk etmiler...(133)" Bu tahkikatl yazda da sralanan sair sebepleri bu makamda yazmaya lzum grmedik. steyen Kastamonu Lahikas asllarnda bulabilir. stanbul'da vaki i'tiraz hadisesinin neticesi olarak, zarardan ok ok ziyade fayda verdii gibi; ayn hadiseye Kur'an'n gybet ayeti de iar manasyla iareti grld ve Kur'an'n ma'nen Risale-i Nuru mdafaa ettii anlald. Bu husus iareti ihtar ve ilham ile kefedip gren stad Bedizzaman'dr. yle kaydeder: "BSMH SBHANEHU Kardelerim! Kur'an'n bir tek ayetinin bir tek iareti, ihbar-i bilgayb nev'inden bir lem'a-i i'caziyeye tevafuk suretiyle gsterdiini ma'nev bir ihtar ile grdm: Bu ayet-i kerimenin makam- cifrisi, edde ve tenvin saylmazsa, 1351'dir. "MEYTEN'in asl MEYYTEN' olmasndan,1361 ederek bu tarihte umur-u azimeden bir dehetli gybeti bu ayetin many- iar klliyetinde dahil ediyor. Umur-u azimeden byle acib gybeti, ayn tarihte, ayn senede vukua geldi... Bence, Kur'an'n naslki her sre ve bazen bir ayet ve bazen bir kelimesi bir mu'cize olur. yle de, bu ayetin bu iareti bu asrda Risale-i Nur kirtlerinin hakkndaki gybete baktna emare var. 109 Birincisi: Birinci ua' olan iarat- Kur'aniye risalesinde, Risale-i (133) Osmanlca Kastamonu-2 S: 339 110 1109 Nura ve tercmanna da iaret eden beinci ayet olan gayet kuvvetli karineler ile "MEYTEN" kelime-i kudsiyesi cifir ve ebced hesabiyle ve cihet i manasyla Said-i Nursi ye tevafuk etmesidir. kinci emare: ayetinin makam- cifr ve RYAZS 1361 etmesidir ki; ayni tarihte o acib hadise oldu. nc emare: htiyar zat unutmak, belki ahsma kar tezyifatn ihtiyarlna ve ok cihetlerle mabeynimizdeki uhuvvete hrmeten hell etmeye karar verdiim ve biz hizmetkr olduumuz Kur'an'a havale edip braktm hengmda; birden ihtiyarm hricinde be vechile zemmi zem eden ve mu'cizane gybetten alt cihetle zecreden ayeti karmda kendini gsterip temessl eyledi. Ma'nen

"bana bak" dedi. Ben de baktm, birden tesbihat iinde grdm ki;1351'den, ta 1361 tarihini gsterdi. Halimize baktm, perde altnda elli birden ta altm bire kadar Risale-i Nur medet bekledii stanbul faknda perde altnda bir nevi taarruz bulunmu.. Ve altm birde birden patlamasdr...(134)" Hadisenin neticesini yle balyor Hazreti stad: Aziz Sddk Mstakim Kardelerim! Gayet cidd bir ihtar ile bir hakikat beyan etmeye lzum var. yle ki: srryla, ehl-i velyet gayb olan eyleri bildirilmezse bilmezler. En byk bir vel dahi hasmnn hakik halini bilmedikleri iin, haksz olarak mbareze etmesini, Aer-i mbeerenin mabeynindeki muharebe gsteriyor. Demek iki vel, iki ehl-i hakikat bir birini inkr etmekle makamlarndan sukut etmezler. Meer btn btn zhir-i eriat'a muhalif ve hatas zahir bir itihad ile hareket edilmi ola... Bu srra binaen deki uluvv- cenab dsturuna ittibaen ve avam- muminnin eyhlerine kar hsn- zanlarn krmamakla imanlarn sarslmadan muhafaza etmek.. ve Risale-i Nurun erknlarnn haksz i'tirazlara kar, hakl fakat zararl hiddetlerinden kurtarmak lzumuna binaen.. Ve ehl-i ilhadn iki taife-i ehl-i hakkn mabeynindeki husmetten istifade ederek; birinin silhyla, i'tirazyla tekini cerhedip.. ve tekinin delilleriyle, berikini rtp ikisini de yere vurmak ve rtmekten itinaben; Risale-i Nur kirtleri bu mezkr drt esasa binaen; muarzlara hiddet ve tehevvrle ve mukabele-i bil-misil ile karlamamal. Yalnz kendilerini mdafaa iin musalhakrane medar- i'tiraz noktalar izah etmek ve cevab vermek ge 111 (134) Osmanlca Kastamonu-2 S: 369 112 1110 rektir. nk bu zamanda enaniyet ok ileri gitmi. Herkes kameti miktarnca bir buz paras olan enaniyetini eritmeyip bozmuyor. Kendini ma'zur biliyor. Ondan niza' kyor. Ehl-i hak zarar eder. Ehl-i dallet istifade ediyor. stanbul'da malm i'tiraz hadisesi ima ediyor ki; leride merebini ok beenen ba'z zatlar ve hodgam baz sofimerebler, nefs-i emmaresini tam ldrmiyen ve hubb-u cah vartasndan kurtulmiyan baz ehl-i irad ve ehl-i hak, Risale-i Nura ve kirtlerine kar kendi mereblerini ve mesleklerinin revacn ve etba'larnn hsn- tevecchlerini muhafaza niyetiyle i'tiraz edecekler. Belki dehetli mukabele etmek ihtimali var. Byle hadiselerin vukuunda bizlere itidal-i dem ve sarslmamak ve adavete girmemek ve o muarz taifenin de resalarn rtmemek gerekir. F etmek hatrma gelmiyen bir srr fa etmeye mecbur oldum.. yle ki: Risale-i Nurun ahs- manevisi ve o ahs- maneviyi temsil eden hs kirtlerinin ahs- manevisi, FERD makamna(135)mazhar olduklar iin, deil husus bir memleketin kutbu, belki ekseriyet-i mutlaka ile Hicaz'da bulunan kutb-u azamn tasarrufundan hari olduu Ve onun hkm altna girmeye mecbur deil... Her zamanda bulunan iki imam(136) gibi onu tanmaya mecbur olmuyor.

Ben eskide Risale-i Nurun ahs- manevisini o imamlardan birisini zannediyordum. imdi anlyorum ki; Gavs- A'zamda kutbiyet ve ve Gavsiyetle beraber FERDYET dahi bulunduundan; Ahir zamandaki kirtlerinin baland, Risale-i Nur o ferdiyet(137)makamnn mazhardr. (135) Burada Hazret-i stad yine kendi aziz ve erif ahsiyetini setrediyor. Yoksa bu ifadedeki taksimin fitr seyri, bir cmle daha icab ettirir, o da yle olmas lazm: "Ve o hs akirtleri temsil eden Nurun tercmannn makam" veya bu mealde bir cmle... A.B. (136) Ehl-i hakikat ve tasavvufa kat' olarak bilinen u Kutb-u A'zam ile iki imam meselesi yle tesbit edilmitir: "Yeryzndeki -kendi zamanna gre- umum ehl-i velyete ba ve reis olmak zere bir Kutb-u Azam vardr. Bir de onun iki emirlerine tabi'dirler. Vezirleri makamnda olan iki imam vardr. Birisi Kutb-u A'zamn sanda, biri de solunda bulunur. Sadaki melekut lemiyle, soldaki ise, mlk lemiyle meguldur... "diye kaydetmilerdir. A.B. (Bkz. Ta'rifat- Seyyid erif Crcan S: 23). (137) 1962'de merhum Ahmed Nazif eleb bizzat Urfa'da bize nakletti ki: Ben Afyon hapsinde, stadmz Bedizzaman Hazretlerinden sordum; "stadm, sizin makamnz m, Gavs-i Geylan'nin makam m daha ileridir?" 113 stad Hazretleri bu sualim zerine bir ka dakika durup dnd. Sonra buyurdu ki; "Ben eskide Risale-i Nurun hizmetinde tezahr eden btn harikalar onun silsile-i kerametinden biliyordum. Fakat imdi anlyorum ki, btn onlar Risal-i Nurun ahs-i manevisinin silsile-i kerametindendirler... Ve eakiden ben ma'nen ondan ders alyordum. imdi ikimiz beraber diz dize ayn dersi alyoruz." A.B. 114 1111 Bu gizlenmeye lyk olan bu srr- azime binaen; Mekke-i Mkerreme'de dahi-farz- muhal olarakRisale-i Nur aleyhinde bir i'tiraz Kutb-u A'zam'dan dahi gelse, Risale-i Nur kirtleri sarslmayp, o mbarek Kutbu A'zamn i'tirazn iltifat ve selm suretinde telkki edip, tevecchn de kazanmak iin medar- i'tiraz noktalar o byk stadlarna kar izah etmek, ellerini pmektir...(138)" te, stanbul'daki eyh zatn i'tiraz hadisesi bylece neticelenerek durdu. Hazret-i stad btn ilm mukabelelerinde ve izahlarnda hep o zatn ilmini, kemalini, hatta velyetini teslim etmekle beraber, fakat vel olmakla, lim olmakla, hatta kutub olmakla da, btn hakikatlara nfz etmi ve ihata etmi saylamyacan, belki yine bir insan olarak, her zaman hataya debileceini, yanl kanatlara zehab edebileceklerini de birlikte ifade buyurmulardr. Evet, her ne kadar o hadise stanbul'da sknet buldu ve bitti ise de, fakat dallet ehli yine durmad, yine yer yer baz hocalar ve limleri Risale-i Nur aleyhine geirmeyi ve aleyhte konuturmay becerebildiler. Kimisine, stad Bedizzaman baka eser okumuyor.. kimisine; mam- Gazali'yi beenmiyor. Kimisine tarikata kardr, gibi hezeyanlar sylettirdiler. Fakat Hazret-i stad tek tek bunlara kar ilm, din cerh edilmez cevablar verdi ve tek tek susturdu. KASTAMONU'DA HAZRET STADIN BR KA DEFA ZEHRLENDRLMES Bu zehirlendirilme hadiselerine Hazret-i stadn ifadelerinden baka, onun Kastamonu'daki hizmetkr ve talebeleri de bir ok defa ahid olmular ve bu ahadetlerini zaman zaman yaz ile de

kaydetmilerdir. Fakat gnn, tarihini maalesef yazmamlardr. Amma 1938-1943 arasnda vuku'bulan zehir hadisesi kesin olarak tesbit edilmitir. nc defa's da vardr. Lkin bunun mdellel vesikalar bulunamamtr. Zulmn,kanunsuzluun, hakszlk ve adaletsizliin ve kfirane muamelelerin u noktasna baknz ki; Sebebsiz ve haksz yere stad Bedizzaman memleketindeki inzivagh olan maarasndan alnp srgn edilmekle beraber; dnya hadiselerinin hi birisiyle yakn-uzak bir alakasnn olmad herkese, hatta bizzat ona bu muameleleri uyguluyanlarca da kesin olarak sabit iken; hem de zahirde eli kolu bal, garib, kimsesiz bir misafir iken; nsafszca ve vicdanszca onca tarassutlar ve karsna karlan o kadar ihanetli hadiseler yetmemiesine; bir de 115 onun aziz vcudunu ortadan kaldrmak iin def'alarca su- kasdl zehirler verilmiti... (138) Osmanlca Kastamonu-2 S: 380 116 1112 Acaba bunlar nedendi?. Bir menfi hareketi mi, memleket asayiine zarar verici bir hali mi vuku' bulmutu? Hayr... Peki neydi, ne iin idi bu gayr-i insan muameleler ve zulmler?.. Her neise... imdi Hazret-i stadn zehirlendirildiini gren ve doktorlarca da tesbit edilen hadiselerin belge ve ahitlerine geliyoruz. En bata stadn zehirlendirilme vak'alarna hid olmu bilhassa onun her gn hizmetinde bulunmu ayc Emin ayr ile, Mehmed Feyzi Efendidir. ayc Emin Beyin hatrasnda; stad Hazretlerinin sk sk zehirlendirildii yazmakta,(139) Feyzi Efendi ise, dada dp Kastamonu'da st-ste tekerrr eden bu zehirlendirilme hadiseleri kesin olarak ka defa vaki' olduu belli olmamakla beraber, defas iin mutlak ve kesindir diyebiliriz. stad Hazretleri yalnz en ar ve en iddetlisi olan en sonuncusundan bahsetmektedir. Dada baylp dt hadise hakknda, Kastamonulu baz Nur talebelerinden edindiimiz mlmata gre yle olmutur: stad krlara kt gnlerde yolu stndeki bir bakkaldan bazen yiyecek meyve gibi eyler alr gidermi. Bu detleri ekseriya vaki olurdu. stadn bu hareketini uzaktan gzleyen baz vicdansz, zndk herifler, gzlerine kestirdikleri bu bedbaht bakkal, ya para ile veya tehdit yolu ile kandrp vicdann satn almlar. Satt meyvelerinin en stekilerine mthi bir zehir zerketmiler. stad Hazretleri yine bir gn oradan geerken, biraz erik veya elma almak istemi. Bedbaht bakkal ise, zehirli ve iaretli meyveleri tartp stada vermi. Tabi stad daa gittikten sonra, bu meyvelerden biraz yemi. Yedikten hemen sonra baygn dm ve istifra etmitir. Yar baygn ve ok muzdarip bir vaziyet iinde rpnp dururken; az ilerde nakledeceimiz Feyzi Efendinin hatrasnda, evinde uyurken manevi bir iaret alp stad'a ulamas ve alp ehre getirmesi eklinde vuku' bulmutur. Kastamonuda en sonki zehir hedisesi hari.. Dier zehirlendirilme vak'alarnn tafsilat hakknda bir bilgi elde edemedik. En ahirki vak'ay Hazret-i stad tarihiyle anlatt iin aktr. Bununla beraber Kastamonu'da bu iki vak'a dnda da bir iki defa daha olduu kat'dir ve lahika mektuplarndan da bir derece anlalmaktadr.

117 imdi evvela Kastamonu Lahikasn'da,Hazret-i stad'n hastalk durumunu kaleme alan ve stad'n tasdiki altnda o zamanlar lahika mektubu olarak neredilen talebeleri ve hizmetkrlarnn bir iki mektubundan biraz (139) Son ahitler-1 S: 109 (yani zehirden) bayld hadiseyi anlatmaktadr.(140) (140 )Son ahitler-1 S: 161 118 1113 okuduktan sonra, stadn daimi hizmetkrlarndan merhum ayc Emin Bey ile Mehmet Feyzi Efendi'nin hatralarndan da ta'kib edeceiz: Aziz sddk Mbarek Kardelerim, dnyada medar- tesellilerim ve Berzah yolunda nuran yoldalarm ve Maherde inaallah efaatilerim! Sizin Leyle-i Kadrinizi, hem Bayramnz(141) Btn ruh-u canmla tebrik ediyorum, tes'id ediyorum. Saniyen: imdiye kadar hi grmediim bir surette dehetli bir hastalktan fevkalme'mul bir tarzda Risale-i Nurun hs talebelerinin ifa duasnn neticesi olarak, mu'cize gibi birden harika bir kerametle ifa bulmam size haber veriyorum. Bu vak'ay mahede eden Emin ile Feyz'nin o harika hastalaait bu gelecek fkrasn medar- ibret iin size gnderiyorum. Btn kardelerimiz birer birer selm ediyorum. Hsrevi de merak ediyorum. El Baki Hvelbaki Kardeiniz Said-i Nursi (142)" STADIN HZMETKRLARININ MEKTUPLARI "Isparta'da Aziz kadelerimize! stadmzn hastal hakkndaki mehudatmz arz ve stadmzn kesb-i afiyetini sizlere mjde etmek istiyoruz: Ramazan- erifte, be gn savm- visal iinde gda olarak; ekmeksiz muhallebi kak ve be alt kak da souk yourt... nc gece, yarm kak muhallebi... Drdnc iftarda, sulu ehriyeden be kak ve be kak da sahurda yine o ehriye ve yourt kak... Su saylmamak artyla ehriyeden be dirhem, yourt szlse on dirhem, muhallebi susuz alt yedi dirhem... Beinci gecede, tanesiz gibi gayet hafif ehriye be alt kak... Sahurda alt yedi kak pirin orbas, mecmuu otuz dirhem gda ile, begn savm- visal; teravih noksan olarak sair vazifelerin yaplmas, Risale-i Nur kirtlerini ihata eden inayetin harikalarndan bir kerametini grdk.

stadmzdan hi grmediimiz ikimiz (Yani Emin, Feyz) Barla, Isparta Sleymanlar gibi inceden inceye hastalk hiddetlerini tahrik etmemek 119 (141)Allahu alem bu bayram ve Ramszan,1940 ylnn Ramazandr. Lahika mektuplar bunu byle gsteriyor. A.B. (142)Osmanlca Kastamonu-2 S: 173 120 1114 iin ihtiyat edemediimizden iddetli hiddetini grdk (143) Bu hastalk da yine eser-i merhamettir ki; hi hatr ve hayale gelmiyen ar- ahirin gayet mhim gecelerinde stadmzn tam ifa edemedii vazifesi yerinde, bu havalide her bir kirt, kendi husus almasndan baka bir saati stad hesabna, Risale-i Nurun kirtlerinin mcahede-i maneviyelerine itirk ve onlar hedef edip onlarn defter-i a'maline gemeye ayn stad gibi almaya baladlar... Yine hastaln letaifindendir ki; stadmzn hi sesi kmyordu, konuamyordu. Hi beklenilmeden iftar vaktinde bir doktor geldi, elini tuttu. stadmz dedi ki: "Ben hastalm muayene ettirmem. Ben hekimlere muhta deilim. Hekim Cenab- Hak'tr" birden canland, sesi kmaya balad. Gya kendisi bir doktor eklini ald. Doktor ise, hasta vaziyetine girdi. Doktora ehemmiyetli bir mektup okudu. Doktorun derdine deva olacak bir ila oldu. Sonra top atld. Doktora dedi ki: "Burada iftar et!" Doktor dedi ki: "Bugn kusur etmiim, oru tutamadm. demesiyle; ok hayret ettiimiz stadmzn vaziyeti, orucunu bozmu bir doktorun tp noktasnda hkimane vaziyeti kabul etmedii iin, o vaziyet ona verildiini bildik... (144)"Yine ayn hastalk hakknda ikinci bir mektup: Aziz Sddk Kardeimiz Hafz Ali, Mektubunuzda yazm olduunuz Sav mmilerinden kardeimiz Mustafa ve Hseyin'in r'yalar, stadmz hakknda tam tamna zahir tabirini gzmz ile grdk. Hem Risale-i Nur talebeleri telsiz telefon gibi manev haber alyorlar gibi bir hadisedir. Evet, stadmzn tesbihi krld... Yani mbarek gecelerde evrad- muntazamasn tesbihlerle ekmek vazifesi paraland. Ehl-i dnya doktorlaryla (145) stadmz muayene edip bahanelerle, belki kendi hastahanelerinde misafir etmek yzde yz ihtimal vard... Bunlarn mnasebetiyle yirmi gnden beri stadmzn musrrane tekrar ettii bir mes'elenin ucunda garib bir vak'a grdk, yle ki: Yirmi gnden beri bizlere srar ile diyordu: "ki rzk, benim rzkm iine girmi. Ben yiyemiyorum. Feyz, birisi senin rzkn olmak kanaatm geliyor. kisi daha var. Herhalde ehemmiyetli iki misafirim olacak. nk bunu Barla'da 121 (143)Hastalk o kadar iddetli idi ki; drt gecede hemen bir saat uyku geldi. Emin, Feyzi. (144)Osmanlca Kastamonu-2 S: 174

(145)Ramazanda hastalkta muayene iin gelen imdi, SAlD namnda o doktor yanmzda oturuyor. O zat on gn zarfnda otuzuncu lem`ay mkemmel tevafuklu, Hsrev gibi yazd. Hem mkemmel anlad hem has akirtlerden oldu. Eski hallerinden syrld, fevkalde bir surette terakki etti. Emin, Feyzi 122 1115 ok tecrbe ettim, ne vakit ehemmiyetli bir misafirim gelecek, herhalde o vakte yakn bir rzk benim rzkm iine girdiine benim kanaatm gelmiti. imdi daha ehemmiyetli gryorum. Ya Isparta'dan veyahut baka yerden ehemmiyetli misafirim olacak... Bu hadiseyi yirmi otuz gndr musrrane bize sylyordu. imdi birden bire hi hatr ve hayale gelmiyen Kardei Abdlmecid Efendinin byk olu NHAT pederinden izin almadan bir hiss-i kablel vuku' ile o dehetli hastalk zamannda kendi parasyla Ankara'ya gidip merhum Abdurrahman'n olu VAHDET'i grp; "Gel beraber amcamza gideceiz" deyip acele olarak o geldi. Vahdet de gelmek zeredir. naallah bahara kadar stadmzn yannda kalacaklar. stadmz diyorki: "Bu dehetli hastalktan sonra, nisbeten en ziyade alkadar olduum iki biraderzadelerim, belki eski zamanda Abdlmecid ve Abdurrahman'n sisteminde bir kk Abdlmecid ve bir kk Abdurrahman medar- tesell olarak Cenab- Hak feyziyle ihsan etti... (146)" kinci bir hastalktan haber veren stadn bir mektubu: (Bu ikinci hastalk, birincisinden bir sene sonra, yani tahminen 1941'de olmutur.) "Aziz Sddk Kardelerim! Sizin mbarek Ramazannz ve kuds leylei Kadirinizi ve srrlu bayramzn tebrik ediyoruz. Lillahilhamd bu sene dualarnz himmetiyle hastalk beni yataa drmedi. Tacizatn yapp hafif geti... (147)" Ve nihayet nc hastalk ve sarih zehirlendirilme hadisesini bildiren ifadelerine geiyoruz. Bizim lahikalardan bulup kaydettiimiz stad'n zehirli hastalklar birer sene arayla ve hepsi de Ramazan- erifin iinde vuku bulmalar bir tevafuktan ziyade, herhalde gizli bir su-i kasd plnn ihsas etmektedir. Bu nc son hastalk ve sarih zehir vak'asn bildiren hadise,1943 Ramazan banda vuku buldu. Yani 18/9/1943'de... Hazret-i stad bu vak'aya dair ve ayn gnde an yaplan baskn ve taharriler hakknda, tane mektup kaleme alm ve Kastamonu Lahikas'nda derc ettirmitir. Bu mektuplarn bazs geri basknlardan ve stad'n Kastamonu'da tevkifinden sonra kaleme alnm ise de, lkin yine Kastamonu'da olduu iin, Kastamonu Lahikas'na dercedilmitir. Mektuplardan ikisi ayn hadise zamannda olup ifade tarz ve cmlelerin ekli deiiktir. Biz bunlardan uzun olan ile Denizli hadisesinin selametle 123 neticelenece'ini mjdeleyen bir ayetin gayb ihbarna dair olanndan blmler alacaz: (146) Osmanlca Kastamonu-2 S: 184 (147)Osmanlca Kastamonu-2 S: 351 124 1116

Aziz Sddk Kardelerim! Ramazan- erifinizi btn ruh-u canmzla tebrik ediyoruz.. Ve bu Ramazan- Mbarekin birinci gecesinde ve iki gn evvel bize kar gyet ar zehirli bir hastalk msibetiyle beraber gayet ar bir taarruza hedef olduk. Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki, o dehetli iki musibeti gayet kolaylkla defedip bearet-i gavsiyeye yeni bir masadak oldu. yle ki: Benim kefiyatmla ve geen seneki hastalmda imdada gelen ve Risale-i Nura talebe olan SAD nmnda mbarek doktorun tasdikiyle ve ihbari ile, mthi bir zehirlenmek neticesinde hararet krk dereceden geerken, benim ile lm mabeyninde yarm derece kalmt. Hi mrmde byle dehetli hal bamdan gemedii bir zamanda, inayet-i ilhiye imdada yetiti.O gecenin sabahnda (Yani19.9.1943'de)(148) harareti otuz alt dereceye indirdi. Onda dokuz tehlikeyi bertaraf etti. Taarruz ise, o hastalk zamanndaki doktorlarn tavsiyesiyle konumamak lzm gelirken, hem ferah verecek eylere hastalk itibariyle ihtiya varken; birden en skntl bir tarzda ve en elim bir surette hcreme iki mddei umum ve bir me'mur-u adliye ile, iki taharri komiseri izinsiz girdiler. Niyetleri de taharr ve Beinci ua' bahane edip kitaplar taharr ve msadere etmek fikriyle geldikleri zamandan saat evvel, Hsrev kalemiyle yazld Mcizat- Ahmediye stanbul'da bir seneden beri parlak fthat yaparak elimize geti. Masa zerinde parlyordu. aret-l 'caz ve kerametli Yirmidokuzuncu Sz'de ayn vakitte Tosya'dan gelip masa zerinde nazar- dikkati celbeder bir tarzda; o dmanlk niyetiyle gelen taharri ve msadere me'murlarn nazar- dikkatini celbettikleri zamanda, yine inayet-i ilahiye imdada yetiti. Bidayeten yarm saat kadar onlarn dmanlk vaziyetini bildirmeden, hastalk mnasebetiyle ziyarete geldiklerini zannederek, onlar Risale-i Nura talebe yapmak tarznda derse baladm. Yarm saat sonra bildim ki, dost deiller. Fakat bu kuvvetli ders vastasyla dman kalmayp dost oldular. Hatta ifademi almaya ve yahut da bu ne kitaplardr, sormaya cesaret edemediler. Bu ar taarruz, o ar zehirlendirmek gibi gayet hafif geti. Bu hadiseye de bir bahane olarak: KrtAtf(149) nmnda bir kirdin varm, rejim aleyhinde Beinci ua' nerediyor" diye adliyeye ifre 125 (148) Fakat dier kuvvetli bir ihtimal ile, ilk baskn 18/9/1943'de olduu.. Ve o gn Hazret-i stad muvakkaten serbest braktklar iki gn iinde, bu iki son mektubu yazm ve Isparta'ya gnderebilmi olabilir. A.B. (149) Hazret-i stad Bedizzaman'a hayat boyunca, bu ayrcalk ve blcln provasn ifade eden manay hep takmak istediler. Bu yzden bazen Trk asll olan talebelerine de byle Krtlk isnad ettiler. Amma baaramadlar... Hakiki Mslman Trk olan talebeleri daha ok Bedizzaman olan stadlarna balandlar, canlann o yolda feda ettiler. A.B. 126 1117 gelmi. Ben de dedim: "Atf Krt deil, fakat talebemdir. O da benim gibi dnya ile alkaszdr. Beinci ua' ben ona gndermedim. Zaten benim yanmda da yoktur, O ua'n asl yirmibe sene evvel Eski Said'den lamt Kyametten sorulmu, o da cevap vermi."

Anlalyor ki kardeimiz Atf, Hocalar ve ehl-i tarikat gcendirmi. Onlar da Hkmeti vasta edip bu surete girmi. Sonra onlara mdafaat ve onaltnc mektubu, Ramazan risalesini verip bu Ramazan- erifte orularn tutmalarn teklif edip onlar da mahcubiyetle dndler(150)"(*) Bu mektup, Denizli hadisesinin balangc olan 18/9/1943 basknndan sonra, 20/9/1943 basknyla stad' tevkif ettikleri tarihleri arasnda yazlp Isparta'ya gnderildii kat'idir. Amma bu mektubun ayn muhtevasnda olan ve besmele ile duasyla balanan mektubun Kastamonu'da stad'n tevkifinden sonra yazld anlalyor. Ayrca ayetinden mjdeli teminat istihrac eden mektup da, Kastamonu hapishnesi veya nezarethanesinde yazld da kesin gibidir. Bundan dolay bu ahirki mektup, hem Denizli mektuplar iinde dercedilmi, hem de Kastamonu Lahikas'nda yazlmtr. AYCI EMN VE MEHMED FEYZ EFENDNN AHDLKLER Hazret-i stad'n -Kastamonu'da iken- mteaddit defalar zehirlendirilmesine hid olan merhum ayc Emin ve Mehmed Feyzi Efendinin hatralarndan mevzua dair ksm yledir: AYCI EMN'N HATIRASINDAN "... stad sk sk zehirlerlerdi... Bir defasnda ben ile Muhammed Feyzi yannda kalmtk. Ateler iinde yanyordu. Sonra biraz yataa uzand, baylm kalmt. Biz de biraz yattk. Bir ara uyandmda bir dua, mnact ve niyaz sesleri geliyordu. Hazin sada oday kaplamt. Ben Allah Allah dedim, stad ok iddetli hasta idi. Bu okuyan kim acaba? Feyz kardeime seslendim, "Acaba bu okuyan kimdir?" Feyzi Efendi: "Sus kat'iyyen sesini karma!" dedi. Ben kalktm, stad'n yanna vardm. (150) Ziyadat- Kastamoniye S: 69 (*) "naallah bu acib heyecan veren bu iki elim hadise ve devam eden sevabl hastalk cihetiyle, kemal-i ihlasla Ramazan- erif istikbal etmek, 127 ondan byk bir ferah- maneviye mazhar olmaya iarettir. Hem o taharri me'murlarn en ziyade malub eden ve dmanlklarn dostlua eviren; yanma gelen casusa sylediim ve size de evvelce gnderdiimiz ve Hsrev'in de ok takdir ettii paradr. Said-i NURS 128 1118 Aynen yatt gibi baygn vaziyette uyuyordu. Sonra o ses kesildi. Sabaha bir saat kala, stad yine her zamanki gibi kalkt, giyindi. Abdest ald, seccadenin bana geti... Dua, ibadet, Ceven ve Kur'an'la babaa... Sonra bize dedi: "Ben Cenab- Hakk'a krediyorum ki; evradm tamamlyamamtm, birisi benim evradm tamamlad"

Ben ve Mehmed Feyzi kardeim hayretler iinde kalmtk. stad'dan grdm bu hal, imanm gibi gerektir, bir kelime hilf yoktur. stad, sabahleyin" Allah'a kr hastalm geti, beni zehirlediler, bir meyve vermilerdi bana... Onunla beni zehirlediler" dedi. stad'n bu rahatszl on-on begn kadar devam etti. stad, sk sk krlara teneffs kastiyle kard. Hanc Mehmed isminde bir zat, her zaman kendisine bir at verirdi. ou zaman stad krlara atla giderdi. Yine bir gn atla gidiyor, Mehmed Feyzi kardeimize de haber gnderiyor, gelip bana yetisin diye... Dada birisi yiyecek bir ey, paras mukabilinde vermi. stad onu yiyince orada hastalanarak yar baygn dm. At da oradan ayrlp kendi bana dnm, ehre gelmi. Tam o srada Mehmed Feyzi kardeimizin kaps vurulur. "Efendi hazretleri seni aryor!" diye sesleniliyor. Feyz kardeimiz kapya kyor, hi kimse yok. Bu hal tefa tekerrr ediyor. nc defasnda da kapda kimseyi gremeyince, bunda bir i var, diyerek kalkyor ve atn kald hana gidiyor. Bakyor ki: at ierde, Fakat stad yok... Mehmed Feyzi hemen doruca daa gidiyor, stad' yolda yar baygn vaziyette buluyor. stad bir ara gzn ayor ve "Feyz kardeim, beni zehirlediler. Bir tandm adamd, beni o zehirledi." eklinde ancak bir ifade-i meram edebiliyor. Mehmed Feyzi stad' alp tekrar atla eve getiriyor. stad bylece gnlerce hasta yatt. Ceven'in feyziyle Allah'a kr zehirler te'sir etmedi, amma kulamda rlk yapyor" diyord(151)" MEHMED FEYZ EFENDNN HATIRALARINDAN 129 "... Bir gn dardan bir kadn: Hoca efendi seni aryor" diye seslendi. Uykudan kalkarak kapya baktm, kimsecikler yoktu. Hemen kalkp stad'n evine gittim. Evde de kimse yoktu. Arkadalarla daa gitti dediler. Ben daa gittim. stad beni grnce: "Nereden ktn sen!" dedi. Ben de "Siz armsnz efendim" dedim. "Hayr ben armadm" dedi. Dada hastalanmt. At'a bindirerek eve getirdim (152) (151)Son ahitler-1 S: 108 (152) Son ahitler-2 S: 161 130 1119 HKMETN TEVKYLE STADA YAPILAN EZYETLER Bu mevzu'da bir ok rnekler, misaller vermek mmkindir. En birinicisi ve brizi: stad Hazretleri ilk Kastamonu'ya getirildii gnlerde, ay kadar polis karakolunda bulundurulup, ok skca ve merhametsiz bir ekilde nezaret altnda tutulmasdr. Daha sonralar yedi sene ay karakolun hemen yannda ve tam karsnda, khne bir evde gz hapsinde bulundurulmasdr. Bu da yetmemicesine en fask ve mnafk ve kalbsiz adamlar vastasyla sk sk kontrola ve murakabeye

tabi tutturulup ta'ciz ettirilmesidir. Ayrca dardan ziyaret iin gelen din kardeleri ve eski talebe ve dostlar karakollara arlp ifadeye ekilmeleri, hatta dayaklar atlmasdr. Bu zulmlerin bir rnei olarak: "stad'n eski talebelerinden Van'l Molla Hamid, srf ahiret faydas iin, Van'dan kalkp Kastamonu'ya kadar 131 1120 gelmi.. Fakat emniyete farkna varlm.. Bu mbarek, sf, hkiki m'min insan, stad'yla grtrlmedii gibi, karakolda falakaya yatrlm ve dayak attrlmtr. Bu hadiseyi Merhum Molla Hamid ok zaman bize anlatt gibi, bakalarna da anlatmtr. imdi bu mevzudaki ehl-i dnyann stada kar uyguladklar ta'ciz ve eziyet rneklerini okumak zere, stad'n Kastamonu'dan Isparta'ya gnderdii mektuplarndan bir ka misal kaydedelim: "Aziz Kardelerim! Bil-mukabele bayramnz tebrik ederim. Shhatimi soruyorsunuz... Burann iddetli k ve odann ok souu ve hazin gurbetin te'siri ve asab hastaln sknts ve btn btn yalnzlk ile kabil-i tahamml olamyacak ok zahmetlere ma'ruz olduum halde, Halk'ma hadsiz kr ederim ki; her derdin en kuds derman olan iman ve iman- bil- kaderden kazaya rza ilcn imdadma gnderdi. Tm sabr iinde krettirdi. Said-i Nursi(153)" "Sabri Karde! Beni saran ve balyan ar kaytlara ehemmiyet vermiyorsun. Halbuki buradaki evhaml ehl-i dnya benim ile pek fazla megul ve alkadardrlar. Hatta, hatta, hatta.... Her ne ise...(154)" "... stadmz dedi: Bu mektuplar oradan kaldracaz. Biz onlara baktk, geri siyasetle alkalar yoktur. Fakat vehham casuslar, aleyhimize habbeyi kubbe yapmaya ehemmiyetli bir vesile olurdu. Biz hem onlar hem de daha bahaneye medar olabilen baka eyleri kaldrdk. O heyecanmzdan casuslar haber alp anladlar ki hazrlandk... daha hcm etmeden, yalnz ikinci gn Emin, elinde bir torba ile menzile girdi. Tam arkasndan, karakol komiseri gizli hissettirmeden girdi. Emin'in elinde kitap yerine yourdu grd, tavrn deitirdi...(155)" "... Bu defa kahraman Tahiryi umumunuz namna grdm.. ve onda bir Ltf,bir Hafz Ali,bir Hsrev ve bir Said, fakat gen Said mahedeettim. Cenab- Hakka ok kr ettim. Bu defa onun kokusunu alp, o daha gelmeden benim yanma gelen komiser ve taharri adamlar mnasebetleriyle benden talebeler tarafndan sual edilen bir mes'ele belki de size de faydas var diye gnderildi...... (156)" 132 "... Aziz sddk kardelerim! sizin fevkalde sebat ve ihlsnzn galebesi ve o musibeti def'inden sonra, ehl-i dnya cepheyi deitirdi. Zendekann desiseleriyle bu havalideki bizlere kar perde altnda maddi (153)Osmanlca Kastamonu-2 S: 21 (154)Ayn eser, S: 22 (155)Osmanlca Kastamonu-2 S:87

(156)Ayn eser S: 272 133 1121 manevi tahidat balam. Gayet dikkatle ve eytancasna kirtlerin hakiki kuvvetleri olan tesand bozmaya alyorlar. Sizlere risaleleri iade ettikleri halde, kurnazcasna dolaplar evriliyor. Biz sizin bir u'beniz hkmnde oldumuz halde, bizi asl ve merkez telkki ettiklerinden daha ziyade desiseleri bize kar isti'mal ediyorlar..(157)" TOKATLAR HADSES stteki mevzu' ile dolayl ekilde alkadar bulunan tokatlar hadisesinin ekilleri oktur. Bunlardan bir ksm; stad Hazretlerinin ahsna zendeka hesabna eziyetlerde bulunan kimselerin feci' akibetleriyle, nefsinin hiylesine kaplp da hizmet-i Nuriyede ftr getirenlerin yedikleri efkat tokatlarn beraber saysak, bir ok hadiseler ve vakalar tesbit edebiliriz. Rivayet yollu ulaan vakalardan sarf- nazar edip; stad'n Kastamonu hayatnda talebe ve hizmetkrlar onun nazareti altnda kaydettikleri hadiselerin bir ka rneini vermekle iktifa edeceiz. stadn Barla'daki hayatnda da bu neviden ok vakalar grlm ve ksmen mektubat ve lemalar mecmualarnda kaydedilmitir. Burada sedece Kastamonu hayatyla ilgili hadiseler ksmndan bir ka rnek vereceiz: ZECR TOKATLARININ NMUNELER "... Risale-i Nur ve akirtleri aleyhinde alanlara iddetli tokatlar geldiini gryoruz. Ezcmle Risalei Nurun erknndan birisi kat' bir surette haher veriyor ki: drt adam, dnya servetinin hatr iin toplanp mnafikane, Risale-i Nur akirtleri aleyhinde tedbir kurduklar hengmda, gn sonra, o drt adamn haneleri ve birinin dkkan yanp, her biri binler lira zayiatlarla tokat yediler. Hem bir dessas adam, Risale-i Nur kirteri aleyhinde alyordu ki, onlar hapse attrsn. Bir gn serbest olarak: "Ben bir ip ucu bulamadm ki, bunlar hapse soksam... Eer bir ip ucu bulsam, onlar hapse sokacam!" diye iln ettii vakitten iki gn sonra, bir i yapp Risale-i Nur kirtleri yerinde o adam iki sene hapse girdi. Hem bedbaht bir muannid adam, Risale-i Nur aleyhinde hem kirtlerinin bir rkn aleyhinde mtecavizne hareketlerde bulunduu hengmda, bir iki gn sonra, meyhaneye gitmi, ie ie atlam, orada lm... Bu neviden ok hadiseler var. Demek Risale-i Nur dostlara tiryak oldu (157)Osmanlca Kastamonu-2 S: 285 134 1122 u gibi, dmanlara da saika oluyor. Risale-i Nur kirtlerinden Emin, Feyzi(158)" ".. Hem mezkr hadisat zamannda vuku' bulmas mnasebetiyle Risale-i Nurun kerametkrane iki tokadn ayn anda vazifece iki mtecaviz ve muacciz iki adamn tecavz ve ta'cizi annda, (*) birinin kafasna, dierinin ierine vurmas,(159)"Bizde hi phe brakmadki; Hizmet-i Kur'aniyedeki inayet-

i Rabbaniyenin bir hfz ve himayet sillesidir. Artk yeter, durunuz, tokada mstehak oldunuz diye sylemesidir...(160)" AYCI EMN'N HATIRASINDA GEEN BR ZECR TOKADI (161) "... Nuri isminde bir komiser vard. Zaman zaman stad'a eziyet ediyordu. gnde bir gelip odasn aryor taryordu. Bir gn bu komiser ok iddetli hasta olmu, kafas kula arm... Ne yaptlarsa, o ar ve zdrap dinmemi. Sonra komiserin kayn pederi "Sen Bedizzaman'a eziyet ediyordun, bu sebepten bu hastalk bana geldi" diyor. Adam gelip stad'dan zr diledi, yilemesi iin dua etmesini rica etti. Sonra, komiser beni ararak dedi ki: "Bundan sonra Bedizzaman'n hizmetini sen greceksin. Kimse sana karmayacak. Sen istediin zaman gelip yanna kabilirsin" dedi. Ben artk rahatlkla stad'n yanna gidip geliyordum. Baka kimseyi yanatrmyorlard. Havalar iyi olduu gnlerde stad'la beraber dalara giderdik. Akamlar da kitaplar tashih ederdi. Her gn ikindiden sonra kapsn ierden kilitlerdi. Kastamonu'nun k iddetli geerdi. Baz gnler odasndaki yer tahtalarnn arasna kra yam gibi olurdu. Kk bir sobas vard. Oday pek iyi stmazd. Beki ile bir mangal ve bir tahta krss aldrm, yorgann krsnn zerine atarak, iindeki mangalla bu ekilde snabiliyordu. (158)Osmanlca Kastamonu-2 S: 418 (*) Hsn Bayramolu Aabeyin Kastamonulu Mehmet Feyzi Efendiden naklen anlatt bir hatra: 26.02.1995 gn .Urfada Hsn Aabey yle anlatt: Mehmed Feyzi Efendi demilerdi ki: stadmz Kastamonuya geldii ilk gnlerinde polis karakolunda kalyordu. Karakolun st katndaki odasnda, evrad ve ezkrn seslice, hazinane okuyormu. Bir komiser, stadn seslice evrad okumasna fkelenmi stada :Dualarnz byle seslice 135 okumayn demi. stadda ona: Evladm, sen kendi iine bak, bana karma! demi. Bu komiser baka birgn yine stadn yanna km, kabaca ve hakaretvari bir tavrla, mdahale etmi. Sonra bu komiser tokat yiyerek karn sanclanmaya balam. Neetmilerse, are bulunamam. Akrabalar stada recaya gelmiler. Onu affet! diye yalvarmlar. Hz. stad: Ben affedersemde, Kur'an affetmez demi.. ve nihayet, o komiser mstahakn bulmu, lm gitmi. (159) Biri taharri komiseri, dieri birinci komiser idi. Birisi ld, tekisi de dehalet etti kurtuldu. (160)Osmanlca Kastamonu-2 S: 105 (161)Bu hadise stad'n vefatndan sonra kaydedilmise de, stad'n ok sadk ve mert bir hizmetkr olan Merhum ayc Emin tarafndan rivayet edildigi iin mutlaka dorudur. A.B. 136 1123

Bir mddet sonra, ayn komiser, tekrar stad' rahatsz etmeye balad. Bir gn stad'n odasn ararken, adam elini yorgann altna, krsnn iine sokmu.. Adamn eli, ate dolu mangaln iine girmi. Eli yanan komiser mahcub olmu. stad kendisine demi ki: "Senin ismin Hafz Nuri'dir. Risale-i Nurun ismi de Nurdur. Bu sana tokattr. Dikkat et, bir daha bana ilime!" Bu komiserin bana ok musibetler ve hastalklar geldi. Kendisini alp Ankara ya gtryorlard. Fakat doktorlar bir trl tehis koyamyorlard. Orada biraz iyileiyor, Kastamonu'ya dnnce, hastalk yine ayn iddette balyordu. Ankara'ya ka defa gitti geldi... Nihayet bu komiserin annesi ve ailesi stad'a gelip yalvardlar, zr dilediler. Affetmesini rica ettiler. stad onlara: "Ben ona birey yapmadm. O Kur'an'n tokadn yedi" dedi.. Ve onuncu Sz onlara verdi. Komiser Hafz Nuri'nin onu okumasn syledi. Fakat herhalde i iten gemiti. Bir ka gn sonra, komiser Hafz Nuri mthi zdraplar ve can ekimeleri iinde ld, gitti...(162)" ayc Emin'in hatralarn te'yideden baka bir hadise: (Motkili Nadir Baysal anlatyor) ... Valnin Siyas Komiseri Avni Bey kahveye geldi, (ayc Eminin ayhanesine) oturdu, ayc Emin Aabeye dediki: Bu gece bama bir hal geldi. Ben hocann kitaplarn, yahut herhangi bir halini sust yakalama plann yatamda dnyordum. tam o anda birden karnmn itiini hissettim, nerede ise patlayacaktm. O esnada hareket ve dncemin yanl olduunu anlyarak fikren dn yaptm. Derhal karnmn ikinlii indi. Evet, bu szleri ben bizzat Valinin siyasi polisi ayc Emin beye anlatrken dinlemitim. (Son ahitler-4, Sh.285) VE EFKAT TOKADLARINDAN BRKA NMUNE "... Risalet-n Nur kirtlerinin hsn- hizmetinde cil mkaft grdkleri gibi, hizmetinde kusur edenlerin dahi tokat yediklerini; Isparta'da olduu gibi, burada dahi gzmzle grdk. Pek ok vukuattan yalnz be altsn beyan ediyoruz: 137 BRNCS: Ben Tahsin(163) bir gn,yeni atmz dkkann megalesiyle bana emir olunan vazifeyi tembellik edip yapmadm. Ayn vakitte efkatli (162)Son ahitler-1 S: 105 (163)Bu zat Tillolu Thsin Aydn Efendidir. Urfa'da vefat etti. A.B. 138 1124 bir tokad yedim. Dkkanda otururken, birisi geldi. Tebdil olmak iin emanet olmak zere, yz lira verdi. Bu parann sahibine Allah iin bir hizmet etmek zere, tebdil iin maliye sandna gittim. Bu paray sayarken aralarnda bir kalp lira bulundu. Bu yzden ifadeye, sual ve cevab ve muahezeye ma'ruz kaldm gibi, evimizi de taharri etmek icab etti. Beni mahkemeye verdiler. Fakat terbiye ve efkat tokad olmak cihetiyle, yine Risalet-n Nur kerametini gsterdi. Zararsz kurtuldum.

KNCS: stadmza ve Risale-i Nura drt be sene hizmet eden ve nurlar okutturan ve cidden taraftar bulunan bir zat, birden bir gn elinde dine ait bir gazeteyle geldi. Risalet-n Nur'un mesleine muhalif bir cereyann shiblerine taraftarane bir tavr gsterdii zaman, stad'mn can ok skld. Bir iki gn sonra, iddetli fakat efkatli bir tokat yedi. Bir doktor ona dedi ki: "Eer ameliyat yaptrmazsan, yzde yz lm var" O da bilmecburiye ameliyat yaptrd. Fakat efkat ciheti imdada yetierek abuk kurtuldu. NCS: Bir me'mur Risalet-n Nuru kemal-i itiyakla okurdu. stad ile grmeye ve tam dersini almaya ok alyordu. Birden bir komiser tarafndan ona evham verildi. O da grmeyi ve okumay brakp baka bir ehre giderken, sebebsiz bir tarzda bir aya krld. Bir ay ekti. Yine efkat yr oldu ki, imdi tekrar okumaya evk ile balad. DRDNCS: Ehemmiyetli bir zat, Risalet-n Nuru kemal-i takdir ile hem okur, hem yazard. Birden sebatszlk gsterdi.efkatsz bir tokad yedi. Gayet meftun olduu refikas vefat ile, iki olu da baka yere gitmesiyle acnacak bir hale girdi. 139 1125 BENCS: Drt senedir stad'n ar iinde hizmet eden bir zat, birden sadakat brakp mesleini deitirdi. Birden efkatsiz bir tokad yedi.. ve bir senedir daha ekiyor. ALTINCISI: Bir hocaya ait hadisedir. Belki hell etmez, biz de onu rmyoruz. Tokad imdilik kald, Bu vukuat nev'inden hem ok var, hem Rislet-n Nura kar kusura binaen kat`iyyen tokat olduuna phemiz kalmad. Risale-i Nur kirtlerinden Hilmi, Emin, Tahsin Evet ben de tasdik ederim Said-i Nursi (164) Mehmet Feyzi Efendinin kendi ifadesiyle, yedii efkat tokad: "stadm bana, kardeim Hsrev Efendi tarznda Mucizat- Ahmediye risalesini yazdryordu. Ben (yani Feyzi) bir para tenbellik ettim. Birden yirmisekizlilerle(165) askere istenildim. stadm dedi: "Git, Mu'cizat- Ahmediyeyi yaz! Seni imdi vermiyeceim." Yazmaya baladm, bir hafta geri kald. Tekrar bir arza ile yaz noksan kald, tekrar askere arldm. Yine stad dedi: "Git yaz!" Ciddi almaya baladm. Fevkalme'm1 emir geri kald. Bir hafta sonra tekrar bir ma'zerete binaen yazy braktm. stadm dedi ki: "Senin imdi vazifen Risale-i Nur noktasnda askerliktir." birden emir geldi, bir efkat tokad yiyip vazifeye gnderildim. Cenab- Hakk'a kr Risale-i Nura la kader-i takat altm ve altrldm. stad'mz bize syledii gibi, yedi ay sonra terhis edilip stad'ma ulatm. naallh bu kabahatim af olmutur...(166)

HUSUS NAYET VE TEVFKLER Az yukarda kll inayet ve rahmet cilvelerinden, Risale-i Nur hizmetleriyle alkadar olan baz rnekler vermitik. imdi de husus tevafuk ve inayet ve hizmette teshilt gibi nevilerinden; efkat tokatlarnn aksine, nurun hizmetinde gzel hizmet edenlerin mazhar olduklar tevfik ve inayet nmunelerinden bir ka misal verelim: 140 (164)Osmanlca Kastamonu-2 S: 84 (165)kinci Cihan Harbi srasnda ihtiyat askerliine arlan 1328 doumlular demektir A.B. (166)Osmanlca Kostamonu-2 S: 113 141 1126 "Emin ve Tahsin ve Hilmi'nin bir fkrasdr: Bu gnlerde ziyade bir hassasiyetle risalelere bakldndan; nayetin himayeti dahi bir nevi hassasiyet ile ikramn gsterdi. Gayet cz' bir nmnesi udur ki: Risalet-n Nur kirtlerinin maiet cihetinde bir ikram- lhi ve kk fakat ayan- hayret ve gayet ltif bir tevafuk, bir vaka; Risale-i Nur hizmetinin phesiz bir kerametidir. Evet, Risale-i Nurun bir silsile-i Kerametinin bir menba' olan tevafuk, bu vakada o cinsten alt adet tevafukatn ittifak ise, tesadf ihtimalini kk ile keser diye hkmettik yle ki: Bir ka gnden beri stadmzn ziyaretine gitmediimizden, kardeim Emin ile beraber stadmzn ziyaretine gittik. kindi vakti beraber namaz kldktan sonra, bize emretti ki: "Size yemek yedireceim. Burada ta'yininiz var. Mkerreren, yemezseniz bana dokuz zarar olur." dedi. "nk yiyeceinize kar, Cenab- Hak gnderecek." Yemek yemekten affmz rica ettik ise de emretti: "Rzknz yeyin, bana gelir." emrini krmamak iin ltuf buyurduu tereya ve kabak tatlsn ekmek ile yemeye baladk. Daha sofrada iken, mit edilmeyen vakitte ve bir tarzda ayn miktarda, bir adam geldi, elinde yediimiz kadar taze ekmek.. ayn yediimiz miktarda fndk kadar tereya ve dier 142 1127 elinde bize verilenin tam bir misli kabak tatls olarak kapy at. Artk taaccb edilecek, hi bir cihette tesadfe mahal kalmyarak Risale-i Nur kirtlerinin rzkndaki bereket-i Rabbaniyeyi gzmzle grdk. stad'mz emretti: "hsan on misli olacak. Halbuki bu ikram tam tamna mislidir. Demek ta'yin ciheti galebe etti. Tayin te'mini ise, mizan ile olur." Sonra ayn akamda sadaka ciheti dahi hkmn gsterdi. Biz grdk ki: ekmek on misli, tereya tatls o da on misli.. ve kabak tatls ok sevmedii iin kabak patlcan turusu on misli, me'mulun hilfnda Risale-i Nur'dan ikinci ua'n bir hafta mtalasna mukabil bir manev cret olarak geldi. Gzmzle grdk. Demek kabak tatlsnn tatll, tereya, un helvasna girdi. Kendisi turuda kald...(167)"

"... Hem Risalet-n Nurun shlet-i intiarnn bir kerameti, bu mektubu yazdmz zamannda ve yemekte keramet dakikasnda gzmz ile grdk, yleki: Ehemmiyetli yedi sekiz risale ve arat- Kur'aniye ua' ve mhim bir mektupla beraber, bir torbada ehemmiyetli bir kardeimize, bir ehre gndermitik. ofr o paketi drmt. Byle bir zamanda byle eserleri mnafk casuslar haber almadan, emin bir el ile be gn sonra elimize gemesi, kat' kanaatmz geldi ki; bir nayet bizi himaye ediyor. Risale-i Nur hakknda nayet-i Rabbaniyenin ltif bir himayesi de udur ki: Karanlk bir vaziyette, korkutan bir zamanda casuslarn ve taharri me'murlarnn evhamlar ve tecesssleri stad'mzn menzilini sarmas dakikasnda, bir fare stad'mzn bir orabn ald, ne kadar aradk, hi bir yerde bulamadk. O farenin yuvasn grdk. Kabil deil, orap oraya giremez. ki gn sonra grdk ki: O hayvan o orab getirmi, yle bir yere- saklanm ve muhteviyatlar unutulmu olan- mahrem mektuplar ve evraklarn tam yannda brakm. Halbuki iki defa oraya bakmtk, grememitik. Hem o orab o yere getirmek, soba borusuna kp yukardan olur. Gayet kurnaz ve zeki adam ancak o ii yapar. Hi bir cihette tesadf ihtimali kalmadndan stadmz dedi: "Bu mektuplar oradan kaldracaz. Biz onlara baktk, geri siyasetle alkalar yoktur. Fakat evham casuslar aleyhimize habbeyi kubbe yapmaya ehemmiyetli bir vesile olurdu. Biz hem onlar, hem daha bahaneye medar olabilen baka eyleri kaldrdk. O heyecanmzdan casuslar haber alp anladlar ki, hazrlandk. Daha hcum etmeden. yalnz ikinci gn Emin 143 elinde bir torba ile menzile girdi. Tam arkasnda Karakol komiseri gizli hissettirmeden girdi. Emin'in elinde kitap yerinde yourdu grd. Tvrn (167) Osmanlca Kastamonu-2 S:83 144 1128 deitirdi. Elhasl: Risalet-n Nurun intiarna kar gelen btn dman ve casuslara mukabil bir tek fare kt, planlarn zir zeber etti. Evet Evet Evet Evet Evet Evet Tevfik Ahmet Tahsin Hilmi aycEmin BakrcEmin Evet tfaiyeci Emin Ben de tasdik ederim Said-i Nursi" (168) "Gavs- A'zamn stadmz hakkndaki fkrasyla inayet ve teshile daima mazhar olduuna.. ve tevafuk Risale-i Nurun kerametinin bir ma'deni bulunduuna pek ok emarelerden, bu bir iki gn zarfnda

kk ve ltif, fakat kat' kanaat veren cz' hadiselerin tevafukatnda, gzmzle grdmz inayeti Rabbaniyenin nmnlerinden be altsn beyan ediyoruz ki, onlar bir iki gn zarfnda vuku' bulmu. Birincisi: Dn stadmz, Risale-i Nura ait hizmet lzm geldi, kimse de yok.. Biz de uzaktayz. Merdivenden inip, bir ocuu bulup bizlere gndermek niyetiyle kapy at. Risale-i Nurun o hizmetini grecek fevklde bir tarzda dakikasyla akirdi kapya geldiler. kincisi: ki seneden ziyade Risale-i Nurun mhim paralar, Risale-i Nurun berektyla hnesi yangndan kurtulan Hafz Ahmed, kendisine yazdrp baka bir kaza nahiyesinde bulunan bir iki zat onlar istinsah iin aldlar. ki seneden beri ellerinden karp mahcubiyetlerinden haber vermedikleri iin, hem biz hem hafz Ahmed, hem merak hem hiddet ediyordu. O kitaplar bugn geldii ayn vakit, (dn ayn saatte stadmza be seneden beri her bir ka gn zarfnda stadmza kolaylk iin bir para yemek piirmekle hatrn soruyordu. ki seneden beri o adeti terk etmiti. Hem komuluktan da baka yere nakletmesiyle iki senedir o adet terk edilmi iken,) yine dn o ayn satte iki sene evvelki ayn adetiyle o zatn hanesinden, evinden aynen eskisi gibi kck bir hatr sorma nev'inde olu getirdi. stadmz dedi: "ki sene evvelki adete lzum kalmam. Siz de komuluktan gitmisiniz." dedi. Bugn ayn vakitte o Hafz Ahmed'in yazdrd kaybolan kitaplar 145 mkemmel bir surette stinsah ile geldi. Bizde phe brakmad ki;bu ltif tevafuk da Risale-i Nur hakkndaki inayatn bir cilvesidir. (168) Osmanlca Kastamonu-2 S: 86 146 1129 ncs: stad'mz ayn yine bugn, Emin'e dedi: " drt aydr her hafta karyesinden buraya gelen hne sahibesi gelmedi. Kirasn drt aydr almad. Herhalde cevab gnderin, gelsin alsn!" dedi. Ayn dakikada drt aydan beri yanna gelmiyen o hane sahibesi kapya vurdu, geldi, be aylk kirasn ald. stadmz bu hadise-i nayetten memnuniyeti iin uzak bir nahiyeden gelen yuvarlak, hi grmediimiz ve burada bulunmayan bir kk ekmei o hane sahibesine verdi. Ayn vakitte, yirmi dakika zarfnda burada bulunmayan ayn ekmekten, iki sene Risale-i Nurun iki kitabn alp mtalaasnn manevi cretinden binde bir cret olarak geldi.. ve bir parack ure orbasn dahi yine o ev sahibesine verdi. Aynen o urenin on misli kadar ltif ekmek, yine iki sene iki kitabnn okumasna binde bir creti diye geldi. Gzmzle grdk. Hem yine, stadmz bugn o hne sahibesine yedi senedir adn bilmedii iin "smin nedir? diye sormu. O da demi: "Hayriye'dir" Hayriye isminde olmak tefeluyle, iki saat sonra Hayr namnda Risale-i Nurun bir kirdi haberimiz yok iken stanbula gitmi, hem ticaret mnasebetiyle iki mhim kirtleri dahi gidip ge kaldlar. Madd-manevi frtnalar mnasebetiyle stadmz onlar hem oradaki mhim bir kirdi ok merak ediyordu. Bugn o Hayr, iki saat Hayriye den sonra geldi, o kirt hakkndaki merak izale ettikten sonra, drt aydan beri devam eden "Tefarik" namnda stadmzn bir kokusu bugn bitm idi. Hayr nin elinde bir kk ie, dedi: "Size tefarik getirdim." Biz de bu kck ltif tefarikteki tevafuka (barekallah) dedik."

Bu iki gn zarfnda bu kck nmuneler gibi, stadmz Mucizat- Ahmediyenin tashihat ile megul olduu iin, bunlardan baka ok nmuneler grm. Madem iki gnde byle inayetin cilvelerini gryoruz, Risale-i Nur dairesi iinde dikkat edilse, herkes kendi nefsinde hizmeti derecesinde byle nmuneleri grebilir. Tebyize vakit bulamadk... Risale-i Nur akirtlerinden Tevfik, Feyzi Evet Evet Evet Evet Evet Evet Hafz Tevfik Fevzi Emin Hilmi Kamil Hayri Bunlar gzmzle grdk. Evet ben de tasdik ediyorum 147 Said-i Nursi(169) (169) Osmanlca Kastamonu-2 S: 421 148 1130 "... Bu yaknda stad'mzla beraber kra kmtk. ay yaplmasn, hem ikier ay, hem er ekerle iilmesini emir buyurdular. Hepimiz er ekerle, ikier ay itik. Yalnz Emin kardeimiz, bir eker kendisine noksan olarak imi. Akam zeri Risale-i Nurun menba- intiar olan stadmzn odasna geldik. Emin kutuya sarf olunan ekerleri koymak istemi. Fakat kutu sekiz ekerden baka almam. Emin fesbhanallah der, onyedi eker yerinde kutu sekiz ekerle dolsun diye taaccb ettik. te bu vaka bize uhd derecesinde kanaat verdi ki; Bu sr, Risale-i Nur hadimlerine bir inayet-i ilhiye ve bir iltifat- Rabbanidir. Yine ayn gnde ben (yani Kk Hsrev) evvelce yazp stad'ma teslim ettiim HCMAT-I STTE risalesini bana vermek iin saklad yerden ararken, fevkalme'mul bir surette bulunmaz. Birden o anda adetlerinin hilfnda olarak hi vuku' bulmam bir hadise zuhuruyla, gzlklerini brakarak merdiven tarafna mteveccih olurlar. Ayn vakitte Risale-i Nurun intiarna ve hizmetine zarar vermek niyetiyle casus bir adamn merdivene doru zahiren ziyaret maksadyla yrd grlr. stad'n tell olduunu hisseder. stad onun nazarn teki hadise-i bedeniyeye evirir, ona der ki: "Gryorsun, ma'zurum. ziyareti baka vakte brak!" O da dner gider. Hem Mehmed Feyzi hem Hcumat- Sitte hem baka ilerimiz o tecesssten kurtuldu. Evet, Hcumat- Sitte'nin sakland muayyen yerinde fevkalde bir surette kaybolmnas, ehemmiyetli bir hadisenin nn ald. Ustad'a arz olan bu hilf- adet hal ve o Risalenin muayyen yerinde bulunmamas kat'iyyen tesadfe hamledilmez. Bir hafta sonra, o Risaleyi hilf- me'mul bir yerde bulduk. stadmn emriyle Emin kardeime ehemmiyetli bir surette okudum. stad'm bize izahat veriyordu. O vakte kadar yle mhim ve te'sirli ders almamtk. Demek bu iki mhim srra binaen Risale kendini gstermedi. te bu hadise, Risale-i Nurun ihlsl ve sadk kirdleri her vakit bir hfz ve bir nayet altnda olduklarna, hem daima himayet altnda bulunduklarna phe brakmyor.

KNC BR VAKIA- BEREKET: stad'mzn bir okka kadar peyniri vard. Ekser gnlerde o peynirden houna gittii iin-bir iki defa yiyordu ve bize de yediriyordu. Hem yemeksiz olduu ekser vakitlerde ondan yedii halde, alt ay kadar devam ettiini ve halen de yz dirhem kadar o peynirden bulunduunu ben, yani 149 daimi hizmetisi Emin.. ve ben, yani Kk Hsrev yakinen grp tasdik ediyoruz. Fakat bu hadise-i bereketin ifasndan sonra, evvelce grnme 150 1131 yen dibi grnmeye balad. Noksaniyetini gsterdi. Evet bereket hususunda ayan- hayret bir hadisedir. Hem yarm kilo tereya, ekser gnlerde fazlaca sarfolduu halde, elli gne yakn devam phesiz bir bereket iine girmi. Yine aynen ayn Ramazan Bayramnda stad'n rzas olmad halde, Tahsin ve ben (Yani Emin) bir kilo ince eker getirmitik. Ekser yourt, st ve tatl kaba ve sair eylere bazen otuz dirhemden fazla kattklar halde, halen o aydan sonra, o ekerden yz dirhem kadar kalmas elbette bereket sebebiyledir. Hem bu havalideki kirtler, herkes cz' kll hissetmi ve i'tiraf ediyorlar ki; Risale-i Nura altmz zaman, hem rzkmza bereket ve suhlet, hem kalbimize bir inirah ve ferah zahiren hissediyoruz. Ezcmle ben, yani Emin kendim i'tiraf ediyorum ki; Risale-i Nur dairesine girmezden evvel, btn sene alrdm. Ne vakit Risale-i Nur dairesine girdim, senede drt ay alabildiim halde, evvelkinden daha mreffeh ve daha mes'ud bir halde yaamaklm, yzde yz Risale-i Nurun hizmetinin berektyla olduunda hi phem yoktur. (Evet ben Kk Hsrev btn kuvvetimle tasdik ediyorum ki Emin kardeimiz memleketimize geldii zaman, ok faal bir surette her ay alrd. imdi ise, drt aydan fazla altgn grmyorum. Bunun sebebi ise, Risale-i Nurun berekt olduunda kat'iyyen phem kalmad. Mehmed Feyzi) Hem ezcmle stad'mz diyor ki; "benim de kanaat-i kat'iyyem ok tecrbeler ile gelmi ki; Ben Risale-i Nurun tashihatyla megul olduum zaman pek zahir bir tarzda hem rzkmda bereket, hem kolaylk gryorum " Hem stad'mz diyor: -Ve biz de tasdik ediyoruz ki- "Ben son zamanda anladm ki, imdiye kadar hem ben, hem dostlarm hakikatin suretini baka ekilde grmz, yle ki: Hapishanede bir tek ekmek, sekiz ve bazen on gn bana kfi geldii gibi, burada aynen o tarzda yayorum. Hem ben hem kardelerim bunu az yemek ve itihaszlma veriyorduk. Halbuki ok emarelerle kat'iyyen anladk ki; o acib hal, bereketin neticeleri imi. Bir ka defa sekiz gnde bana kafi elen bir ekmei ayn itiha ile; almadmdan berekete mazhar olmadm zaman-, iki gnde, bazen bir 151 buuk gnde bitiriyordum. Demek bu on alt- on yedi seneden beri benim mkemmel ta'yinatm Risale-i Nurun hizmetinden gelen bir bereketten idi"

152 1132 Evet,bize de aynel-yalkin derecesinde kanat gelmi ki; bu kesretli hadisat- bereket, Kur'an- M'cizl Beyann i'caz- manevisinin bir ua'dr. Manen der: Ey Kur'an kirtleri! Sizi vazife-i mukaddesinizden ekseriyetle geri brakan maiet telaesidir. O ise, Kur'ann feyziyle bereket nev'inde size veriliyor. Vazifenize baknz!... Hem hadisat- bereketin ayn zamannda Resail-i Nurun bir kerameti olarak, bir kirdinin binlerce lira kymetinde hanesinin ona pek yakn dehetli yangndan fevkalme'mul bir surette Risale-i Nurun bereketiyle kurtulmas.. ve Risale-i Nur tercmanna ahiret cihetinde ok alakadarlk gsteren bir hanm, o dehetli yangnda yanan hanesinin nc katnda bulunan elmas ve mcevhart ve altunlarn kurtarmak iin, koup kt vakit, ate her tarafin sarm. Mcevheratn kurtaramad gibi, kendi nefsini de btn btn tehlike-i kat'iyede grd dakikada; Risale-i Nur tercman, o ateten talebesinin hanesini kurtarmasna iddetli dua ederken, o biare hanm hatrna gelmi, "Acaba o yangnda o ahiret hemirem bulunmasn" diye ona da Risale-i Nuru efaat edip dua etmi..." Ya Rab! Ona merhamet eyle!" niyaz etmi... Ayn zamanda o hanm pencereyi krm, kendini iki kat ykseklikte avluya atm, fevkalde bir surette ne incinmi, ne de bir yeri krlm... Hem bakr ve demiri eriten o dehetli ve iddetli yangndan sonra, btn mcevheratn hi biri zayi' olmyarak ve bozulmyarak bir un muhafaza etmi, bulmu alm. Risale-i Nurun bereketinden hem cann, hem maln kurtarm...(170) ETL HARKA HALLER VE NAYETLER stad Bedizzaman Said-i Nursi Hazretlerinin hizmet-i imaniye ve Kur'aniyesine, zendeka hesabna muaraza edip, onun aziz ahsiyetini ta'ciz edenlerin, yahut da hizmette tenbellik edip ftr getirenlerin yedikleri zecr ve efkat tokatlarnn baz misallerinin kayd mnasebetiyle; bir de stad'n Kur'ana hizmeti ile alkadar olarak grlen baz harikalarn bir ka rneini de mteferrik ahval ierisinde kayd mnasib grld. (170)Osmanlca Kastamonu-2 S:103 153 1133 BRNC RNEK: SYAH MREKKEBN KIZIYA TAHAVVL (stadn kaleminden) "...Sizin te'lifiniz olan fihristenin tashihinde bir mstensihin noksan brakt bir sahifeyi Tahsin'e dedim yaz. O da yazmaya balad. Simsiyah bir mrekkebten ve temiz kalem ile, birden yazd ikinci cild fihristenin makbuliyetine hccet olarak o siyah mrekkeb, gzel bir krmz suretini ald. Ta yarm sahife kadar bu garib hadiseye taaccb edip bakarken, o mrekkeb simsiyaha dnd. Sahifenin teki yars ayn kalem, ayn hokka, tam siyah yazld. Bir zaman Barla'da balardaki kkte, aml, Mes'ud, Sleyman'n mahedesiyle ayn hadiseyi baka akilde grdk, yle ki:

Ben sevmediim iin siyah bir mrekkebi ksmen dktm. Birden mtebaksi ok beendiim gzel bir krmzya tahavvl etti. Risale-i Nur akirtlerini evklendiridi. Gzmze silsile-i kerametin bir ucunu ve bir tereuhunu gsterdi... (171)" KNC RNEK: HULSNIN BR GALES VAR? Kaydedeceimiz bu acib, tevafuklu hadisenin asln evvela merhum albay Hac Hulusi beyin hatralarndan okuyalm : "Ben Elaziz'de tabur komutanl yapyordum.1938 Dersim isyannn sebeb olduu facia hadisesi neticelenmek zere idi. Bizi de Dersim isyann nlemeye ve bastrmaya me'mur ettiler. syan dedikleri ey de, baz da kylerinin o yl vergi vermeme meselesi idi. Aslnda hadise basitti. Fakat nedense onu byttler ve umumiletirdiler. Bize verilen emir : Dersim ahalisini klliyen imha emri idi. "Canl tek bir insan braklmayacak... genihtiyar, sulu-susuz, oluk-ocuk, kadnerkek ne varsa hepsini imha..." Geri me'mur edildiimiz blgenin bir ou Rafiz idi. Amma yine de bizim raiyetimiz ve halkmz idiler. O tarz muamele ve emir nasl bir uygulama ekli idi bilemiyorum. Ben kt'a komutan idim. En etin ve zor vazifeyi de bize vermilerdi. "Sen piyadesin, seni topla da takviye etmek gerekir." dediler. ok mahzun ve muzdarib idim. Neticede vuku' bulacak haksz zulm ve gadirleri dnyordum. Ayn zamanda iki tane klmaz hissin ortasnda kalmtm: 154 (171)Osmanlca Kastamonu-2 S: 38 155 1134 Birincisi: Askerlikte emre mutlaka itaat... kincisi : Gre gre bildiim, olacak olan zulmlerden kamak, o ortamda isti'fa etmek, belki baka manalar verilmek endiesi... Bu me'yusane hznl halet-i ruhiyemi stad'a da bildiremiyordum. Kda bunlar nasl yazp da derdimi dkebilirdim. Fakat Hazret-i stad, benim bu hznl ye'is ve kederimi hissetmi olacak ki; hazrlmz tamamlayp, sabahleyin merhum babamla vedalatm ve atma bindim, kt'ann bana gidiyordum. O gn isyan yerine hareket edecektik. Bir baktm, bizim hizmet eri arkamdan kup geliyor. Elime bir mektup verdi, atm grdm ki; Hazret-i stad Kastamonu'dan rgp mts olan kardei Abdlmecid vastasyla bana gnderiyor. (172) Benimle yle konuuyor: Salisen: Hulusinin bir gailesi var diye hissediyorum. Merak etmesin. Risale-i Nur kirdlerine nayet ve Rahmet nezaret ederler. Dnyann meakkatleri madem sevab verir, geerler. O musibetlere kar sabr iinde kr ile, metanetle mukabele edilmek gerektir. Hem o, hem sizler btn dualarmda ve kazanlarmda benimle berabersiniz...(173)

Hazret-i stadn bu kerametkrane acib mektubu, hem Hulus beyin nayet ve Rahmet nezareti altnda himaye edileceini bildirmesi iinde, haksz yere zulmen musibete urayan masumlarnda (174) akibet ve neticelerini bildirmektir. Hulusi bey diyor: Mektub bana byk bir teselli verdi, nefes aldm. syan blgesine vardk. ok uzak mesafelerden birbirimize tek-tk birka mermi attksa da, hi kimseye birey olmad. Kimsenin burnu kanamad. Dndk dolatk, kimseyi bulamadk. Blgeyi terk etmi, maaralara ekilmilerdi. Rahmet lahiye yardmmza yetiti. Elimizi kirletmeden ve kana bulatrmadan kurtard ve muhafaza etti. Merhum emekli Albay Hac Hulusi bey, bu vakay birok defa anlatmlard. Bizde bizzat dinlemitik. Ayrca da N.ahiner, Hulusi Bey hatrat iinde Son ahitler-1 kitabnda da kaydetmitir. (172) Mektup, Kastamonu'da yazlp Isparta'ya gnderilmi. Buradan da rgp mfts Abdlmecid Efendi'ye yollanm. Buradan da Hulusi Bey'e 156 gnderilmitir. Bu durumdu en azndan mezkr mektup, bu hadiseden bir ay nce yazlm olmaldr. O ise Hac Hulusi Bey'in maruz kald durum ancak bir haftalk bir meseledir. Bu hale gre Hazret-i stad hadiseyi vuku' ve zuhurundan ok nce hissetmi grnmektedir.A.B. (173) Osmanlca Kastakonu-1 S:17 (174) Malatyal emekli Yzba evki Bey'den bizzat dinlemi olduum, o da yakn bir subay arkadandan duymu olduu ok acib ve canavarca bir hadiseyi yle anlatmt: Dersim isyannda isyan eden baz insanlarla askerler harb ederken, isyanclar yava yava ekilip dan zirvesine doru gitmiler. Bizim askerler onlara ulaamyor ve bir ey yapamyorlard. Bu defa herhalde gelen emirler mucibince, Hulusi Bey'e de verilen emir gibi, geri dnp ma'sum oluk ocuk, ihtiyar demeden katletmeye balamlar. Hatta hnlarn alamyarak baz taburlarn topladklar ocuk-ocuk, kadn ihtiyar, bgnah masumlar byk avlulu surlu bir evin iine doldurmular.. Ve birok teneke gazya dkp bunlar atee vermilerdir. Bu ate iinde ykselen feryatlar ve lklar ortasndan, bir kadn kucandaki bebeini atete yanmamas iin surun stnden darya frlatm. Fakat bir yzba o bebei snglyerek, sng ile tekrar surun stnden atein ortasna atmt. Gzmle grdm dedi. Nitekim 1951'de Byk Dou Mecmuas da hadiseyi ayn ekilde yazd.A.B. 157 1135 NC RNEK : ALLAH' A'LEM TAMAMDIR Bir acib vakay da Kastamonulu Mehmet Feyzi Efendinin azndan dinliyoruz. Bir iki defa bizzat Mehmed Feyzi Efendi'den dinlemitik. yle demiti: 1938 yl ierisinde idi. Gnlerden bir gn, stadmzn daimi adeti zere onunla sabah vakti kra kmak zere evden kmtk, ehrin kenarnda bulank, irkef gibi sularn birikintisinden meydana gelen kk bir glck gibi bir yerden geiyorduk. stadmz orada biraz durdu, dnd. Sonra hi grmediim bir tarzda, eilip yerden bir ta ald. O ta o irkef gln ortasna doru frlatt. Ta o irkef suya vurulduktan sonra, yine biraz bekledi durdu. Sonra yryerek kendi kendine; Allah'u

a'lem tamamdr dedi. Ben bundan hi bir ey anlyamadm. Fakat stad'dan da hi bir zaman bir ey sormadm gibi, bunu da sormadm. Amma hayretimi mucib olmutu. Bu hadiseden bir hafta kadar sonra duyuldu ki; dnyaca byk bir makam igal eden mehur bir adam ld diye haberler dolamaya balad" BENC RNEK: STAD'IN KURTARDII KLHANBEYLER, AYYALAR VE SARHOLAR Evet, Hazret-i stad'n Kastamonu'da bulunduu sralarda bir ok ayya, sarho ve klhanbeylerini kurtard gibi; bir ok efe ve beyleri de eski zulml ve kaba hallerinden kurtarp, itaatli, m'min haline getirdikleri oktur. Bunlarn banda Takprl mehur Sadk Bey gelir. hsan Srr ve Aral Deli M'min gibi kimseler de bunlardandr. Takprl Sadk bey, Ilgaz eteklerinde n salm bir yiittir. Ta Bolu, Dzcelere kadar onun yiitlii, beylii yayn ve mehurdur. Gittigi bir dnde Sadk bey dururken, kimse elini cebine atmaz, herkes ona hrmetkrdr. te Bedizzaman Hazretlerinin irad, bu zat btn eski efeliklerinden, aalklarndan kurtarm ve Risale-i Nur hizmetine pbeste klmtr. Sadk Beyin Risale-i Nura ve stad'a talebe oluu ve kahramanne hizmetler grmesi hadisesi Kastamonu vilyetinde mehurdur. Takprl Sadk Beyin bu mevzu'da Risale-i Nura ilk talebelii ile ilgili hissiyatlarn ifade eden u asl ruh ile yazd mektubudur: Mbarek ve kuds ve ma'nev stadmz olan Risale-i Nura btn manmla ve intisab- hakiki ile bilakayd u art, zuhr edecek bir emir 158 deil, en ufak bir iaretin ben aciz talebesine malm, canm evld ve iyalm, hatta ihtiyar ve hasta mizac 159 1136 validemi dahi terke kfi olduuna.. ve hi bir zaman ve hi bir n ruh ve hayalimden te'sir-i manevlerinin zail olmadna ve o te'sir-i manevinin gday- ruhansinin ruhuma ilka ettii cesaret-i maddiye ve maneviyenin menba' olan o manevi stadmn tevecchleri en byk mukaddesatm olduuna; nefsim kabza-i tasarrufunda olan Zat- Zlcelal hid-i dildir. Yaz ilerinde ve ziyaretlerinde bizlere vacib olan faaliyet yerine, gsterdiim bataetten stad'mn tekdirine lyk isem de, menba-i hidayet-i Rahman ve hid-i Vahdaniyyet ve envar- hakikat- maniyyeyi ifade ve ifazasyla, en snk ruhlar irad ve ihya eden.. Ve felsefe-i tabiiyeyi fyuzat- Kur'andan ald ilm-i hakikat ve hakikat- lmiyesiyle rtp zir zeber eden.. Ve email-i erifesini yazmakta kalemimin iktidar olmyan Risale-i Nurun ahs- manevisi Mceddid ve Ferid-i zaman Bedizzaman stadmz! benim gibi gnahkr, hata ve nisyan iinde abalayan bu biareye af ve merhamet buyuracaklar e'ninden olduuna byk bir kanaat- imaniye ve itmi'nan- kalble teselliyb olmaktaym. Ayat- Kur'aniyeden tereuh ederek, envar- Kur'an`iyenin ua'lar ve lem'alarn.. Ve tlsm- Kur'anyi kinata -stad'mza hs bir slub ve ifade ile-iln eden tefsir-i kebir olan o byk ve ulv ve kuds szler ve risalelere lyk bir tarzda hizmet etmek bu hayatta en byk bir maksadm ve vazifemdir.

Risale-i Nur Skirtlerinden Sadk(175)" (175)Ziyadat- Kastamoniye S: 49 160 1137 KURTALAN SRNLERNDEN YUSUF TOPRAIN HTDANAMES (Baz blmlerini alyoruz) "...Ey yaramn doktoru!. ve ey dallet uurumunda yuvarlanan ruhumun halskr.. Ve ey lah ve kuds yollarn rehberi!... Evvelden hi bir muarefemiz yokken, seni kal'a stnde ilk ve tesadfen grdmde; "Dalletten halsn, Allah'n Rahmetine vsln en ksa yolu var m?" diye sordum. "ok ksa bir are-i Kur'aniye vardr" diye buyurdunuz. Fakat dalletim, gafletim, enaniyetim i'tibariyle bu ksa ve merdne cevabtaki hizmet-i azimeye, nebaan- rahmete dikkat etmedim. Ruhuma ihanet ederek aldrmadm ve felaket-i maneviyede bir mddet daha kalm oldum. Vakta ki, Risale-i Nur, hatta enhr- Nur demeye yeste olan mektuplardan yine tesadfen elime geen bir nshay grnce ve mnderecatndaki hakaike dalnca; nayet-i Rabbaniye, Mu'cizat- Kur'aniye, himmet-i sbhaniye keramet- ruhaniye eseri olmaldr ki: Kas kalbime, si ruhuma, gafil aklma, marur vicdanma, sakim dnceme "Tak!" diye bir tokmak vuruldu. Bir intibah halkas takld. Hemen dndm:"Ulemann midad-i aklam, hedann kanndan mbecceldir" ve g gibi hadislerle Hazret-i sa'nn (A.S) Havariyyuna, Hazret-i Muhammed'in (A.S.M.) Ensar'a tekliflerini ve onlarn icabetlerini hatrladm. Adeta fetret devri demeye seza olan bu zamanda irsiyet-i Nbvvet makamnda, i'la-i kelimetullah urunda maddeten uraan, seyl-i dalletle kapanm olan rh- hakka r aan bir Recl- fedakr'a iltihak ve muavenet etmek ve bu vesile frsat ganimet bilerek; Zulmetten nura mazhar olmak lzumunu his ve intikal ettim. Pek d bir mahlk olduum ve kalbime mstevli ar dallet darbesi, kaln perdesi altnda hasta bulunduum iin; fazileti, maneviyat anlamadm... Yalnz bunca mesav ve mteredd hareketlerimle huzur-u smilerine ltfen kabulnde; yksek ruhunuzdan yaan samimi efkat, hakik re'fet, halimne iltifat, kerimne hsn- kabulnz; beni bir takm mitlere, ihtiyarsz muhabbetlere sevk ve byk srurlara gark etti. Riyakrlk olmasn; Selim fikrinizden, ciddi tavrnzdan, Kur'an'a ittiba' ve temessk yolundaki doru iradnzdan, hakik szlerinizden, samim 161 telkinlerinizden, umum hayrhh hissiyatnzdan; alil kalbime, mecruh ruhuma uzanan t- ifa, neter-i midimin te'siriyle dilad ve mutmain ol 162

1138 dum. Trl trl evhamn atklar menfezlerden rahnedr kalan ruhuma tm ve muvafk buldum... Elbette bu keyfiyet bana Hacc- Ekber, Rh- saadet, mr- ebed, Tayr- devlet, Enfal- ganimet sebebi olunca, srurumdan ne kadar kabarsam ve siz halaskr ve hakm-i derdime ne kadar teekkr ve izhar- mahmedet eylesem hakkm olmaz m? te bu vesiledir ki; beni Kur'an dellalnn, Risale-i Nur mellif'nin kirtliine tahsis ve kabul ettirmek gibi azim ltuflarna mazhar klan Rabb- Rahimime kar dnyada kaldm ve imkn bulduum mddete kalemimi, hayatm bu uurda is'timal etmeye sz ve karar verdirdi... Sonsuz minnettarlmn kabuln, manev himmet ve tevecchnzn devamn rica eder, Nur ile megul, nurlu ellerinizden perim efendimiz, bymz!..15 ubat 1943.. Rum 1359 Talebe namzedi sefil Yusuf Toprak(176)" YNE BU KABL NSANLARDAN HSAN SIRRI'NIN LTCANAMES (Baz ksmlar alyoruz) Vakf- esrar- sbhan, Ferid-i Bedizzaman, Esseyyid Said-el Krd Hazretleri huzur-u samlerine! Esselm aleykm ey Mrid-i Kmil! Kemal-i ta'zimle hk- payinize yzlerimizi srmeme ve mbarek ellerinizi takbil etmeme msaadenizi yalvarrm. Bendeniz, u ilticanamemi zat- alinize sunan sirac- Ahmed fakirinizin oluyum. stad- kaderin ezelde levh-i kazaya izdii yazlar hkmyle mahkm olmu zavall bir vareyim... Yolunu arm, nur-u hakikat grmekten mahrum masiva-perestlere Risale-i Nur ile destgir ve ef' olduunuzu yllardan beri bildiim iin, kapnza boynumu uzatarak hidayet yolcularnz meyannda yer alabilmek emel-i halisanesiyle halka-i iradnza btn ruhumla itap ediyorum. radat- aliyenize muhta bulunduumu arz ederken, cr'etimin nazar- affnza mazhar buyurulmasn yalvarr, kemal-i ta'zimle mbarek ellerinizi 163 takbil ve tev'kir ile kesb-i eref-i can eylerim, byk mridim efendim Hazretleri! Bir gn zalimlere dedirir hazret-i Mevla Risale-i Nur kirtlerinden hsan Srr(177)" (176) Ziyadat- Kastamoniye S: 16 (177) Ziyadat- Kastamoniye S: 19 164 1139 YNE BU GB NSANLARDAN BRS OLAN ARALI DEL M'MN VE HKYES

Aral Deli M'min, (Meydan) Kastamonu civarnda ekyal ile, soygunculuuyla, klhanbeyliiyle, adam ldrmekle mehur bir kiidir. Yapmad ktlk kalmam. Hayatn tm ac zehirlerini imi, derbeder kalm bir insan.. Son gnlerini iki iip sarho olmakla geirmektedir. Bu insan da; Kastamonu'ya zalimlerin eliyle srgn gnderilmi bir hidayet mridini duymutur. Bir gn bir seher vakti Kastamonu sokaklarnda sarho sarho dolarken, Hazret-i Bedizzaman'n kapsnn yanna gelmi.. Ve artk tek kurtulu midini bu kapnn ei'ine iltica etmekte bulmu ve Bedizzaman'n kapsnn tebesine ban koymu, yatmtr. Seher vakti stad'nn -Her gn gelip-sobasn yakmak ve hizmetini grmek bahtiyarln kendine vazife bilen ayc Emin Bey, gecenin karanlnda Bedizzaman Hazretlerinin kapsnn tana kafasn koyup yatan birisini grr. yice yaklanca bu insann mehur Aral Deli M'min olduunu grr. Koluna girer, ayaa kaldrr ve sorar: "Ne aryorsun burada? Yine mi ok imisin?" Aral Deli M'min, kimin kapsnda olduunun uurunda... ayc Emin Bey'e : "Ben tevbe etmeye geldim. Ben stad'a hizmetkr olmaya, talebesi olmaya geldim. Ne olur beni kurtarn!" diye yalvarmaya balar. ayc Emin bey, Deli M'min'in yalvar ve yakarlarn ciddi bularak durumu stad'na bildirmeyi uygun grr. Gnahkrlarn melcei, dmlerin destgiri, asilerin penah olan byk stad, ayc Emin'e: "Beli kardeim! Git onu getir!" diyor, Deli M'min'i huzuruna kabul ediyor, nazar ediyor ve kurtaryordu. Artk o mutlu seherin feyizli mlkatndan sonra, Deli M'min kurtulmu, Veli gibi bir m'min olmutu. Hadiseyi Kastamonu halk ok iyi bilmektedir. N. ahiner de hadiseyi gzel tasvir ederek son ahitler 2 kitabnda kaydetmitir. Ve daha bunlar gibi nice deli m'minler... Ve Kastamonu kal'asnn banda fak seyrederken stad, kal'ann altndan geip kt bir yere giden bir 165 insana barmas ve "Kardeim oraya gitme! dn, git abdest al, tvbe et!" dedii adamn hikayesi. 166 1140 YUNUS AVU VE BRAHM FAKAZLI'NIN MTEREKEN ANLATTIKLARI ACB HADSE Tahminen ubat ba 1988'de brahim Fakazl, kardeinin stanbul'daki evinde aynen bize unlar anlatt: "Bize, Kastamonu'da stadla ok uraan Holivotlu Hafz Polisin bir tokadn anlatan, o sra Orman ilerinde sofr olarak alan smail adndaki ahs yle demiti: "Ben hep sarho ayya bir halde

yayordum. Bir gn yine gece yarsna kadar ie ie eve geldim. Yattm, sabahleyin annem bama su dkmek suretiyle beni zor uyandrd. Nasihat etti.. Fakat dinliyecek bir durumda deildim. Kalktm giyindim, kal'ann arkasndaki pis bir yere gitmek zere yola ktm. Kalenin arkasndaki yoldan geerken, kal'ann stnden birisi baryor: "Olum oraya gitme! Dn, hamama git, guslet, tevbe et!" diyordu. Ben bu szleri duyunca deta vcudum lerzeye geldi. Orada bulunan bir aacn kkne dayanarak dndm. O halde iken, Holivotlu polis Hafz Nuri yanma geldi. Orada o da stad' takib ediyormu. Bana, Azn bozarak:" o Krd sana ne syledi"dedi Ve hakaretli szler sarfetti. Ben dndm hamama gittim, ykandm ve tevbe ettim. Allah'a kr kurtuldum. Bilhere bu polis hafzn bana gelmedik kalmad. Hatta ben bir gn bir kyde iken bir evde geceleyin misafir kaldm. O ky polisin ky imi. Gece yars benim kaldm evin kaps alnd. Hafz polisin iddetli sanclandn, onu araba ile ehre gtrmemi sylediler. Ben polisi alp hastahaneye gtrdm." Yunus avu'un anlattklar Yunus avu, uzun yllar Kastamonu kal'asnda yangn gzetleyicisi ve Ramazan topusu olarak bulunduu iin, Bedizzaman Hazretlerini kale banda defalarca grm, konumu ve sohbet etmitir. Ad geen hikyeyi bir ok kimselere yle anlatmtr: "Bir gn sabahn erken saatlerinde Bedizzaman kalenin ehre bakan ve alt ok derin burcunun zerinde oturmu, ayaklarn aaya sarktm vaziyette kitaplarnn tashihiyle meguldr. Bu esnada iip iip sarho olmu, ayya bir adam, kalenin altndaki yoldan geerek kt bir yere gitmektedir. Adam, hoca Efendinin hizasna geldiinde, birden bire ayaklar yere saplanp kalrcasna dikilip durmu. Bedizzaman hazretleri, kt yola 167 dm giden bu biare sarho adama, efkatle barp selm vermi ve: "Dn, kardeim dn, evine dn! Git hamamda ykan, temizlen, tevbe et, Oraya gitme!" demi. 168 1141 aran ve neye uradn bilmiyen gafil akn adam, alyarak dner, hamama gider, tevbe eder ve namaza balar. Ayn gn ve ayn vakitte, Bedizzaman Hazretlerini tkible vazifeli ve kalenin altndan doru Bedizzaman' gzliyen Holivotlu Hafz diye anlan polis me'muru ise; geri dnp evine giden sarho adam yakalyor ve adama soruyor: "Ne syledi sana o Krt!" diye adam sktryor. brahim Fakazl'nn rivayetine gre o bedbaht polis, stad'n aziz ahsiyetine kar azn bozarak etmettiini ve neticede bu polis me'mururun hayat feci' bir akibetle noktalandn kaydeder. BEDZZAMANA ULAAN MEVLN HALD- BADAD'NN CBBES VE HKYES Bu mbarek cbbenin hikayesi, Hazret-i stad'a ulamas ve devir teslimi yledir:

Tahminen 1940'l yllarda, siye nmndaki bir mbarek hanm, kocas hapishane mdr olan zatn Kastamonu'ya hapishane mdr olarak tayini kp gelince, siye Hanm da burada Hazret-i stad'la tanp talebesi olmu.. ve yanlarnda uzun zaman muhafaza ettii mbarek cbbeyi stad'a teslim etmitir. Mevln Halid Hazretlerinin halifelerinden olan ve "Kk Ak" lkabyla ma'ruf eyh Muhammed bin Abdullah el-Hlid'nin torunlarndan olan mbarek Asiye Hanm; dedesinin mbarek yadigar olan o cbbeyi, kendisi ve ailesi ok itina ve titizlik ierisinde uzun zaman muhafaza etmi ve bir ok yerlerde beraberlerinde gezdirmilerdir. Nihayet bu mbarek emanetin sahibi Bedizzaman Hazretleri olduuna kanat getirmi ve stad'a sasalim teslim etmitir. Mevln Halid Hazretleri; nceleri Badat'da ilim tahsili iin gitmi olan Afyonkarahisar'l Kk Mehmedi, (Kk Ak) ilmini bitirdikten sonra, daire-i iradna alm ve Halife ta'yin ederek Anadolu'ya gnderdii zaman, mbarek bir cbbesini de ona hediye etmitir. Bu zat ise, Anadolu'ya geldikten bir mddet sonra Msr'a gitmi, orada Nak-i Bend tekyesinde irada balam... Ve nihayet Rumi 1300, Miladi 1884 Msr'da vefat etmitir.(178) 169 Amma bu mbarek cbbe, acaba ailesi tarafndan tekrar Msr`dan Anadolu'yam getirilmi, yoksa o zat, Msr'a giderken onu burada m brakm bilinmemektedir. Lkin bu cbbe o zatn vefatndan sonra; Asiye (178) Hediyet-l Arifin Fi esma-il Mellifin, C: 5, S: 383 (*) Herhalde bu rt-l cz Mridi mevlna Halit H.z lerinin emriyle olmutur. Nitekim Mevlna Halit bir halifesini o sra atanbula gndermitir. A.B. 170 1142 Hanmn babas olan ve kk an olu Muhammed Bahaeddin Efendiye intikal etmi olduu ve uzun bir zaman yanlarnda mahfuz kald Asiye Hanmn ifadeleriyle sabittir. Asiye Hanm, Afyonkarahisar'da 1885'de, yani dedesinin vefatndan bir sene sonra dnyaya gelmi... stiklal savanda Yunanllarn Afyon'u igallerinde Asiye Hanm, ailesi ile birlikte bu cbbeyi her eyden nce muhafazasn dnm, memleketlerini terke mecbur kaldklar ve muhacir olduklar gnlerde bile, cbbeyi en mukaddes bir emanet eklinde bilmi ve yanlarndan hi ayrmamlardr. Nihayet Tahir Bey isminde bir zatla evlenen mbarek Asiye Hanm, yukarda kaydedildii zere Kastamonu hapishane mdrlne tayinleri knca, ailece gelip Kastamonu'ya yerlemiler. Bylece mbarek cbbede asl sahibine ulamtr. MBAREK CBBE'NN STAD'A TESLM EKL Nur talebeleri bir ok zatlardan duyduumuz kadaryla ve Kastamonu'daki stad Bedizzaman'n byk talebelerinden Mehmed Feyzi Efendinin rivayetiyle; Cbbenin stad'a teslimi yle gereklemitir:

Asiye Hanm, mbarek yadigr cbbeyi ve byk emaneti sahibine teslim etmek istiyor... Amma stad Hazretlerinin hi kimseden hi bir hediye almadn da biliyor. Cbbeyi gtrp, "Efendim bu sizindir veya sizin olsun" desem, belki stad kabul etmeyecek diye, kendi kendine yle bir pln dnmtr. Mehmet Feyzi'yi araya koyacak ve "Bu mbarek cbbe, sizde emanet kalsn" diyecektir. Planlad ekilde cbbe gtrlp stad'a arz ediliyor. stad ise, sanki bu cbbe kendi z malym gibi sahib kyor ve Feyz Efendi'ye, temiz bir kab iinde, suyunu da yere dktrmemek artyla ykattryor, astar ektiriyor. stadn bu haline hem Asiye Hanm, hem Mehmed Feyzi Efendi, hem dier talebeleri hayret ediyorlar. Eh1-i Hakikat bir lim olan stad'n talebesi ve hizmetkr Mehmed Feyz Efendi cbbenin stad'a teslimi hususunda unlar anlatyordu: "... Asiye Hanm (Mlazimolu) dedesi Kk Ak'n, Mevln Halid Hazretlerinden ald cbbeyi getirmiti. Cbbeyi ykadm, suyunu kabristana dktm... Ve stad'a ben giydirdim. Hayatta iftihar ettiim bir husus da budur.. (179)" Hazret-i stad bu mbarek cbbeyi sene Kastamonu'da, sonra Denizli hapsinde ve ilk Emirda hayatnda ve Afyon hapsi ve sonrasnda onbir sene kadar yannda brakm ve ou zaman da onu giymitir. Nihayet 171 (179)Son ahitler-1 S:162 172 1143 1951 sonlarnda cbbeyi, dier baz eya ve kitaplar ile birlikte Urfa'ya gndermitir. Gnderirken de kendisinin de yaknda Urfa'ya geleceini sylemi ve buna dair bir yaz kaleme almtr. Ancak bu "yaknda" dedii geli, on sene sonra gerekleebilmitir. Hem Urfa'ya geldigindede yalnz bir buuk gn ve iki gece hayatta kalabilmi, buradan Rahmet-i Rahman'a kavumu, Dar- Ahirete rhlet etmitir. Mbarek cbbenin Kastamonu'da Bedizzaman Hazretlerine ilk geliiyle ilgili olarak, stad yle bir mektupla Isparta'daki talebelerine bildirmitir: "... kincisi: Eski zamanda ondrt yanda iken icazat almann almeti olan stad tarafndan sark sardrmak, bir cbbe giydirmek vaziyetine maniler bulundu. Yamn kkl, memleketimizde byk hocalara mahsus kisveyi giymek yakmad... Saniyen: O zamanda byk limler bana kar stad'lk vaziyeti deil, ya rakib ve yahut teslimiyet derecesine girdikleri iin, bana cbbe giydirecek ve stad'lk vaziyetini alacak kendilerine gvenenler bulunmad... Ve Evliya-i azimeden drt be zatn vefat etmeleri, elli alt senedir (180) icazetin zhiri almeti olan cbbeyi giymek ve bir stad'n elini pmek, stad'ln kabul hakkm bu gnlerde yz senelik bir mesafede Hazret-i Mevln zlcenaheyn Halid-i Ziyaeddin (K.S.), o cbbeye sarlan bir sark; kendi cbbesini pek garib bir tarzda bana giydirmek iin gnderdiini baz emarelerle bana kanat geldi. Ben de o mbarek ve yz yanda cbbeyi(181)"giyiyorum,Cenab- Hakka a yzbinler kr ediyorum...(182)"

Mbarek cbbenin tarihesi bahse medar olmas hasebiyle ve stad'n hayatnda manev byk bir hadise olarak kaydedildii iin, Risale-i Nur'da ondan bahseden umum mektuplar burada cem' etmek mnasib (180) Garib bir tevafuktur ki, mbarek cbbenin Mevlana Halid'den kendisine intikal eden kk k lkabyla mehur eyh Muhammed Hazretlerinin Msr'da vefat ettii tarih, Rumi 1300, Miladi 1884'dr. Hazret-i stad'n "Elli alt sene evvel" icazet almaya hak kazandn ve bir sark ve cbbeyi giymeye istihkak kesbettigini syledii ylda, Ksnatnazara alnmazsa- ayn tarihe rastlamaktadr.. yle ki: Cbbenin kendisine (stad'a) ulat sene olan 1940 hesab kesin olsa, Rumi karl 1356 dr. Elli alt seneyi de tam ve kesin ve eksiksiz kabuletsek ve cbbenin teslim tarihinden elli alt sene geri gitsek, tam 1300 kalr: Buna gre ve bu tevafuk karinesiyle Hazreti stad'n icazet alma almeti olan bir cbbe (Yani mezkr cbbe ta o tarihte, o zatn vefatyla ve o kanal ile 173 Hazret-i stad'a mnen intikal etmi demektir. Lkin ancak elli alt sene sonra bizzat ulaabilmitir. Bu tevafukun baka bir ekli ise yledir: Eer kk Ak hz. lerinin vefat Hic.1300 olsa cbbenin stada ulat senenin hicri karlda 1359 dur ki sene fazlalk olur. Demek, az olan ksrat nazara almadan 56 yl geri gitsek, tamtamna hz. stadn ilmini bitirip icazet ald sene olan Hic. 1309 a tevafuk eder. A.B. (181)Bu mbarek emaneti Risale-i Nur talebelerinden ve Ahiret hemirelerimizden Asiye namnda bir muhterem Hanmn eliyle aldm. Saidi Nursi (182)Osmanlca Kastamonu-2 S: 170 174 1144 olur diye dndk. T ki, mbarek cbbe bahsi ikmal edilmi olsun. Tesbit ettiimiz kadaryla cbbeden bahseden be mektup vardr. Bunlarn ikisi Kastamonu Lahikas'nda, ikisi Denizli hapsi mektuplannda, biri de Emirda-1 lahika mektuplarndadr. Kastamonu Lahikasnda cbbeden bahseden ikinci mektup yledir: ".. Dua'da nam zikredilen ve Hazret-i Mevlna'nn cbbesini tam muhafaza edip bize yetitiren Asiye Hanmn lisanna gelen bir fkra size gnderilecek...(183) DENZL HAPS MEKTUPLARINDA CBBE BAHS Birinci Mektup: " Aziz Sddk Kardelerim! Yzyirmi yanda(184)" bulunanMevln Halidin (K.S.) cbbesini size bir gn gndereceim. O zat, onu bana giydirdii gibi; Ben de onun namna sizin herbirinize teberrken giydirmek iin hangi vakit istereeniz gndereceim...(185)" kinci Mektup:

"Aziz Sddk Kardelerim! Risale-i Nur akirtleriyle ok alkadar Hazret-i Mevln Halid'in cbbesini; kardelerimizden sebat ve sadakatn muhafaza etmek artyla, hem Mevln Halid'in hem Risale-i Nurun dim (183)Ayn eser S: 216 (184) stad Hazretleri bu mektubu 1944'de yazdgna gre; Hicr hesapla ki o sra 1362'dir.- Yzyirmi sene geri gitsek, tam tamna Mevln Halid Hazretleri am'da vefat tarihi olan Hicri 1242'ye tevafuk eder. (h) Bu tevafuklu iarete binaen; Acaba bu cbbe Mevln Halid'in giydigi en son clbbesi midir? diye akla geliyor. Eger yle olsa, Mevlana Halit hazretleri bu cbbeyi am'da vefat edecei nlerde halifesi Ktk Ak'a hediye etmi olabilir diye dnyoruz A.B. (185)Osmanlca u'alar S:268 (h) Elhadaikul verdiyye fi Ecillain Nakibendiyye sh: 248 175 1145 talebesi olur niyetiyle giymeli. Hem baka koulardaki kardelerimize de verebilirsiniz. Fakat ben o cbbe ile namaz kldm iin, mezhebimizce, iddetli temizlik art olduundan, ya yere konulmasn veya ya eller yapmasn. Said-i Nursi(186)" Cbbeden bahseden Emirda-1 Mektuplarndan birisinin iindeki para: "... nayet-i Rabbaniye, sizleri bu krlm, bozulmu, ihtiyar Said yerinde; krlmaz, bozulmaz, gen, din, metin, sebatr pek ok Saidleri o hizmette istihdam ediyor. Ben de kemal-i srur ile dayanyorum. Evet, biliniz! Denizli hapsinde Mevln Halid'in (K.S.) cbbesini giyen zatlar, sadakat ve sebat etmek artyla derecelerine gre kendi yerimde kabul edip vazifemi de onlara havale ediyorum... zin veriyorum (187)" HATIRALAR VE MENKIBELER BLM Hazret-i stad Kastamonu'da iken, onunla gren ve beraber yayan talebesi ve hizmetkrlar olan zatlarn hatralar oktur. Bunlarn bir ou sadece Hazret-i stad'la nasl grtklerinin ve nasl Risale-i Nurlara baladklarnn hikyelerinden ibarettir. Bu hatralarn bir ou N.ahiner'in "Son ahitler kitaplar dizisinde mevcuttur. Bunlarn iinden, gerek ahsen dinlediklerimizden, gerekse N.ahiner'in kaydetmi olduu ksmlarn en mhimlerinden bir ka taneyi setik. BRNCS: stad'n Kastamonu hayatnn ilk gnlerinden itibaren son ayrld gnne kadar; Barla'l Sddk Sleymanlar gibi hizmetini gren ve stad'n hizmetinde her bir fedakrl gze alan ve bir cihette Kastamonu vilyetinin Risale-i Nura kar intibahna-mmiliine ramen- (Ispartadaki Bekir Bey gibi) sebeb olan ve Hazret-i stad tarafndan ona "Rahmetllah"(188)nvan verilen ve ismi memleketinde; Yemen Bey iken, stad tarafndan "EMN" olarak deitirilen; ve kendi memleketi olan ran'da iken, "ikk" airetinin namdar yiit reisi smail Aa (Simiko) ile birlikte Ermen

etelerine kan kusturan.. Ve ha kar ba kaldrmalarna Osmanllar yardm olarak verdii cephane ve silah malzemelerini almak iin o zamanlar Emin Bey'in mfrezesiyle ran'a gtrlen namdar yiit, bey, aa olan Merhum Emin Bey'in hatralarndan bir ksm yledir: (186)Ayn eser S: 411 (187)Emirda-1 Osmanlca S: 25 176 (188)Hazret-i stad, ayc Emin Aabey nmiyla mruf Emin Bey'e "Rahmetullah" nvann verdii hakknda yle diyor: "... Size ince ve derin iki meseleyi yazmak niyet edip bu mektubu yazmaya baladm. Fakat "Rahmetu- llahi Aleyhi, Rahmeten vasieten" kelimesine geldiim dakikada, be seneden beri Rahmet-i lahiyyenin benim istirahatma ve hizmetim hakknda bir cilvesinin bir zahiri ayinesi olmas hasebiyle ona "Rahmetullah" namn verdigim Emin geldi. Daha vakit msaade etmedi:' (Sar bez cild Kastamonu Lahikas Osmanlca S: 19) 177 1146 HAZRET STAD'LA LK GRMES Kastamonu'nun Nasrullah camii adrvannda kck bir ay oca kurarak geimini salamakta olan merhum Emin Bey, bir gn (1936 ylnn bahar aylannda) Nasrullah camiinin avlusuna, Asr- Saadet'i, kiyafetiyle yaatan bir zatn girdiini grr. o kbuslu, karanlkl gnlerde ylesi kyafetli bir insann dolamas, Emin Bey'in nazar- dikkatini iddetle ekti, gzn ayrmad, bakt ki; Bu zat, elindeki su destisini Nasrullah Camiinin mehur suyu ile doldurmaya balad. ayc Emin Bey duramad. Kalkt, arkadan bu zata yaklat. Selm verdi ve sordu: "Kurban nerelisin?.:' Suyunu testisine doldurmakla megul yal zat, Emin Bey'i nceden tanyormu gibi, Emin Bey'in selmn aldktan sonra: "Beni takib ediyorlar, bana yaklama! sana zarar dokunur." diye cevab verir. Bu ok ksa ve sr'atli tanmadan sonra; Emin Bey'in kalbi tutumu, bir daha onu nasl grebilirim diyerek merak ve hasret iinde rpnp duruyormu. Emin Bey der ki; grdm o zat ekaliyle ta'rif ederek, sordum soruturdum. Nihayet o zatn ar polis karakolunda kaldn ve arasra bir beki, ya da bir polisle birlikte Kastamonu' kal'esine ktn rendim. STAD'DA EMN BEY ARIYORMU MEER "Bir gn bir polis gelip beni ard. Polisle birlikte kal'aya ktk. stad orada idi. stad polise dedi: "Kardeim bu benim hemehrimdir. Sen bir iki dakika bizden ayrl, ben onunla biraz konuacam" Polis yanmzdan ayrlnca, stad kendi durumunu ac ac anlatmaya balad. Shhatinin iyi olmadn, bir ka defa zehirlediklerini syledi. eker, ay gibi ufak tefek ihtiyalarn bir vasta ile kendisine ulatrmam syledi. "Benim yanma kimseyi brakmyorlar. Ben komisere syleyeceim ki; yatam

satacam... Arada bir vasta olsun ki, ara sra sen gelesin. Bir eyler lzm olduka hem onu alrsn, hem de bu yatak meselesini hallederiz" dedi. 178 Bana tane sar altn verdi. "Bunlar Harb-i umumi'den kald. Uzun yllar saklyorm. Bunlar senin yannda kalsn. Bozdurur, bana lzm olan eyleri o parayla alrsn" dedi. Ben durumumun iyi olduunu o gibi ihtiyalarn kendimin alabileceimi syledim. stad "Kat'iyyen karlksz bir ey kabul etmem" dedi. Altunlar alarak yanndan aynldm. Ertesi gn arda birisini bozdurdum. Daha ertesi 179 1147 gn, komiser beni ard: "Bu hoca efendi yorgann satmak istiyor. Sen bunun yatan alr msn?" dedi. Ben de alabileceimi syleyince, Komiser: "Sen bununla nereden tanyorsun?" dedi. Ben de "O benim hemehrimdir, tanrz" dedim. Yata satn almak zere beni karakolun st katna, stad'n yanna karttlar. Yataa baktm, yirmibe lira kymet bierek yatak benim oldu. Bu defa ayn yata kira ile kendisine brakmak zere anlama yaptk. Bu vesileyle, her gn yatan gnlk kirasn almak bahanesiyle karakola gidip geliyordum. htiyalarn bylece te'min ediyordum. .... Ben artk rahatlkla stad'n yanna gidip geliyordum. Baka kimseyi yanatrmyorlard. Havalar iyi olduu gnlerde beraber dalara giderdik. Akamlar da kitaplar tashih ederdi. Kastamonu'nun k iddetli geerdi. Baz gnler odasndaki yer tahtalarnn aras kra yam gibi olurdu. Kk bir sobas vard. Oday pek stmazd. stad ikindiden sonra kapsn kilitlerdi. Daha kimseyi yanna kabul etmezdi. T ertesi gn kulua kadar... KAYBOLAN ORAPLAR ... Bir gn ben stad'n yanna gitmitim. Kaybolan orabn aryordu. Ben de kendisine yardm ettim. Bana dedi ki: "Kardeim, ben oraplarm her yerde aradm. Hatta glerek dedi, kibrit kutusunun iini bile aradm. Baz meczub evliyalar var, bana yardm edecekleri yerde benimle eleiyorlar. Bu zdraplarm, bu iddetli tazyik ve takiblerim altnda bana yardmlar olmas lzmken, bilks byle maniler kararak benimle urayorlar. Halk Partisi'nin bu eedd-i zulmne kar neden bana yardm etmiyorlar." Sonra glmsiyerek "Beyz banknot tazminat vermezlerse kabul etmiyeceim" dedi. Daha sonra, mtebessim bir vaziyette kalkt. Abdest ald, namaza durdu, duasn yapt. Duadan sonra sobann deliine mteveccih olup bakyordu. orabn ucu sobann borusunun yanndan km, sarkmt. Meer freler orab alarak, sobann iinden alp gtrmler, sobann boru deliine brakmlard. stad "bunda bir hikmet var" dedi.

180 Meer daha nceleri Risale-i Nurun baz paralarn soba deliine saklam. Fakat zamanla oraya sakladn unutmu, hatrndan kmt. Bu hadise zerine Nurun o paralarn oradan alarak, daha baka emin bir yere sakladk. Az sonra kap ald. Polis, jandarma ve bekiler ieri doldular. 181 1148 Her taraf didik didik aradlar. Fakat hi bir ey bulamadan zabt tutup ktlar. Bilhare stad bu fare hadisesini ve arama meselesini bizzat kaleme ald. Biz de Feyzi Efendiyle birlikte o mektubu imzaladk. STAD DADA NE YAPARDI? stad her ne zaman daa teneffs iin ksa, peine polisler veya bekiler derdi. Halbuki Hazret-i stad da'da oturur ibadet eder, tefekkr eder veya eserlerini yazar ve tashih ederdi. STAD'IN ACB BADET stad'n ok garib ve hayret verici ibadet eklinin sadece bir misalini vermek istiyorum. Ben hemen her sabah erkenden stadmzn evine gider sobasn yakar, ihtiyalarn grrdm. stad bana sk tenbih etmiti ki, Hi bir zaman fecirden evvel gelme!" diye... Bir gn her naslsa, ayn aydnlna aldanarak sabah olmu zannyla erken gitmiim. ok souk bir gnd. eri girdim, stad seccadesinin bana oturmu ibadet ediyordu. Gzleri yumuk, rengi sapsar kesilmi, mum nda seherin sougunda hazin hazin mnacaat edip, yalvarp yakaryordu. Ben bu haline hi rastlamadm iin, hayet ve dehet iinde adeta ayakta dikili kalarak seyretmeye koyulmuum. Tm bir buuk saat kadar beklemi durmuum. Ben o halde beklemekte iken bir ara Hazret-i stad: "Kanbur!(189) nasl szme geldin mi?" diye bir sz konutu. Ben daha ok hayret ettim, bekledim, ta ezan sesleri- Tabii zamann Tnr uludur maskaral ezan sesleri- gelmeye balad. stad, o hayet verici tazarrukr durumundan kt ve bana dnerek: "Kardeim ben sana tenbih etmemi miydim ki, afaktan evvel gelme. Niin geldin?" dedi. Ben, efendim ay beni yanltt. Kasden gelmemiim deyip zr diledim. Bir daha byle bir ey yapmayacam syledim. Sonra sabah namazn beraber kldk. Namazdan sonra dedi: "Karde (189)Bu kanbur meselesini, ben bizzat 1962'de Van'da ayc Emin Aabey'den duymutum ki; seher vaktinde vuku' bulduunu sylemiti. Fkat N. ahiner, o hadisenin bir ikindi namazndan sonra vuku buldugunu ayc Emin Aabeyin hatratndan nakletmektedir. Geri seher 182 vakti veya ikindi vakti mhim deildir. Asl olan o hadisenin o ekilde vukuudur. A.B. 183

1149 im benim bir vaktim vardr.(190)O vakitte melaike de gelse, kasem ederim ki, kabul edemem." Ayrca buyurmulard ki: "Belki sen o kanbur lafmdan merak etmisin. Onu sana anlataym: Bir zaman ben Hair Risalesini Barla'da yazarken, Arefeye bir ka gn vard. slh gayr-i kabil baz slm dmanlarna kahr ile beddua etmek istedim. Fakat Hicaz da dahil, btn meczub veliler gruhu ve onlarn bandaki kanbur olan kutb-u A'zam, hep beraber onlarn slah hususunda dua ederek onlar ma'nen mdafaa ettiler. Benim duam ferd kald iin bana iade edildi. Amma bu sene (1938-1939) bakyorum ki, hepsi benim szme gelmiler, bana hak veriyorlar ve onlar da bana iltihak ederek beddua ediyorlar. te benim hitab ettiim kanbur, zamann meczub velilerinden kutb-u A'zamdr. Ve Hicaz'da bulunmaktadr." Hazret-i stad'n bu husustaki izahatndan sonra, az bir zaman gemiti; Btn Anadolu'da yer yer iddetli zelzeleler oldu. Erzincan(191)yerle bir oldu. Uzunkpr iddetle sallanmt. Btn Trkiye korku iinde kalmt. Bu hadiselere Mehmed Feyz kardeim de aynen ahittir... VAL AVN DOAN ... Bedizzaman' hangi vilyete gndermilerse, oraya onunla devaml uraacak, ona eziyet verecek bir Valiyi de peinden gnderiyorlard. Avni Doanda(193)"Cumhuriyetin o eit valilerinden birisiydi. Risaleleri, mektuplar kmrle ve odunlarn altna saklyorduk. Bir gn gelen mektuplarn hepsini ele geirmilerdi. stadn evine baskn yaptlar. Her tarafm (190)Hazret-i stad'n o garip hali ve bu acib ifadesi, Peygamber Aleyhisselat vesselam'n u hadia-i erifini hatrlatmaktadr: Bu hadisi mam- Kueyri mehur risalesinde eklinde kaydetmektedir. Birinci ekil hadisin manas: "Benim Allah ile bir vaktim vardr ki; Onda ne bir melek-i mukarreb, ne de bir nebiy-yi mrsel aramza giremez:Bu hadis, her ne kadar mehur hadis kitaplarnda yer almamakta ise de, lkin hi bir nakkad onun gayr-i sahihli'ine dair bir tenkide cr'et edememitir. mam- emseddin Sahavi'nin "El makasid-l Haseneh kitabnn 356. sahifesinde; Acluni'nin "Kef el Haf' kitabnn ikinci cildinin 273. 184 sahifesinde; Molla Aliy-l Karnin "E1 Esrar-l merfu'a'snn 299. sahifesinde bu hadis-i erif ele alnm ve sihhati cihetinde kanaat getirmilerdir. Mevln Halid Hazretleri farsa olan Divannda, Peygamberimizin medhinde bu hadisini yle nazmlatrmtr: Demek ki, Hazret-i Peygamberin umumun stnde ve fevkalkll bir makamda mazhar olduu bu kuds hakikatten, derecelerine gre evliya-i mmetinin de hisseleri vardr. A.B. (191)Erzincan zelzelesi 26 Aralk 1939'da vaki' oldu. (192)Avni Doan 1936 ylna kadar Halk Partisi'nin tek iktidar modelinin Yozgat meb'usu iken,1936'da Kastamonu'ya Vali olarak atand ve be sene Kastamonu'da valilik yapt. A.B.

185 1150 z aradlar, taradlar. Hatta o kadar ki, saatin kapaklarn bile ap baktlar. Mehmed Feyz'yi, kardeim Bahri'yi ve beni karakola gtrp ok sktrdlar. "Siz gizli cemiyet kuruyorsunuz... Kimlerle haberleiyorsunuz?" diye bo ve manasz sorular sordular.. Ve bizi ayr ayr odalara tktlar. Mehmed Feyzi Efendi: "Mdr Bey, Risale-i Nurun hakkikatlar dnyaya deil, ahirete bakar. sterseniz size biraz okuyaym" diyerek Kur'an hakikatlerinden okumaya balam. Mdr biraz dinledikten sonra, hiddetle: "Siz beni de zehirleyeceksiniz" diyerek dinlemek istememiti. Sonra evlerimizdeki aramalarda, benim sandkta biraz paralarm vard. Bu paralar zerinde ok durdular. Bizi bu yzden sktrdlar. Vali Avni Doan bizzat: "Bu paralar nereden buldun? Bunlar gizli tekiltn paralardr" diyordu. Memleketimden geldiim zaman bu kadar param vard. Ben on-onbe nfusa bakarm. Bu kadar nfusun elbette ikibin lira paras olur dedim. "Benim maddi durumumu isterseniz Ahlat kaymakamlndan sorun" dedim. Bizi mahcup edecek hi bir su aleti ve sululuk delili bulamaynca, devaml bu iki bin lira zerinde durdular. Vali Avni Doan, Bu hadiseden nce de stad'la ok urard. Sk sk evine basknlar dzenlerdi. Bir defasnda yine tevhide dair bir risaleyi alp gitti. Onun bir sretini bir daha alamadk (193)(194)" Merhum ayc Emin Aabey'in hatratnda geen baskn hadiseleri, son Denizli hadisesi mnasebetiyle yaplan umum aramalar ve basknlardan ok ncedir. nki Vali Avni Doan 1936'dan 1941'e kadar Kastamonu Valilii yapm, Ondan sonra , vali Mithat Altok yerine gelmiti. Vali Mithat, Avni Doan'a nisbeten biraz insaniyetli ve stad Hazretlerini 1907'lerden beri tanyan ve bilen bir kiiydi. Vali Mithat zamannda bir tek defa stad Valilie arlmasndan baka(195) herhangi bir zuluml tecavzleri -En son Denizli hadisesi mnasebetiyle mecburiyet tahtnda yaplan basknlar hari- Vaki' olmamtr. N.ahiner, her ne kadar Vali Mithat Altok'la ilgili, Kastamonu'lu Niyazi Karatay'n anlatt, Mnib Efendininde oka medar- bahsettii hadiseyi, ki "stad Vilayet'e arm, stad ise hiddet ve iddetle ona barm, Vali titremeye balam vesair... yazmsa da; Bunu hususiyle Mehmed 186 (193)Avni Doan'n alp gtrdg tevhide dair Risale meselesi Mehmet Fevzi Efendi de anlatmaktadr. Fakat bu Risale hangi risaledir? stad bu mhim hediseden hi behsetmemitir. Sureti hi kalmayan bir risale midir? Yoksa msveddeleri stad'da mevcut Risale-i Nurdan bir risale midir; bilinmemektedir. A.B. (194) Son ahitler-1 S:104-108 (195)Emirda-1 S: 168 187

1151 Feyzi Efendiye sordum. hadisenin asl, yani stad 'n Vilyete arlmas doru... Fakat geris mbalaa ve yalandr." dedi. "nki o gn ben de stad'la beraberdim, sadece merdiven banda nasihatvar bir iki konuma oldu, stad'la onun arasnda... dedi. Gerekten de Hazret-i stad, tm Kastamonu hayatnda tek bir defa vilyete arlm, o da yalnz bu hadisedir. stad hazretleri Emirda-1 mektuplarnda ve baz dilekelerinde bir ka defa hadiseyi dile getirmitir. KNCS: Kastamonu'nun medar- iftihar ehl-i hakikat bir lim olan Mehmed Feyzi Pamuku Efendidir. Der ki: lk defa,1937 senesinde stanbul'da Kastamonu'lu bir adam bana: "Kastamonu'ya bir hoca geldi" diye stad'dan bahsetmiti. Daha sonralar Kastamonu'ya geldikten bir sene kadar gemiti ki, stad' tanmak erefine erdim. Beni nurlara celbeden "Otuzikinci Sz" olmutu. Otuzikinci Sz okuduum zaman, yattmda bir r'ya grmtm: Byk bir ose, hava ise snbul ala karanlk... Byk kalabalk insanlar vard. "Bu asrn vazifeli ahsiyeti geliyor" denildi. Ekin biildii zaman kan trpan sesi iitiyordum. Hrt devam ediyordu. Daha sonraki senelerde, stad'la beraber tevkif edilip Denizli'ye gittiimiz zaman aynen o yolu orada grdm. Nazif elebi'deki stad'n abas, r'yadaki ayn aba idi. STAD HKMET KANUNLARINA GRE NSANLARI DARE EDERD stad kimini medh sena ile, kimini tekdir ile, kimini de takbihle idare etmiti. ite bu idarecilik bir kemal almetiydi. Herkesi kendi mertebesinde idare ederdi. kinci Cihan Harbi'nde stanbul'da yedi ay kadar ihtiyat askerlii yaptm. Fatih'te bulunmutuk. Terhis olduktan sonra, orada kalmak istiyordum. Kardeimiz Tahsin, (Tillolu Tahsin Aydn) bana mektup yazmt. stad mektubun altna u notu kaydetmiti: "Feyzi kardeim! stanbul Eski Said'i bilir. Yeni Said'in kardei Feyziyi aldatp kendine ekmesin. Senin orada kalmana Risale-i Nur raz deil..."(196) Bu notu stad krmz kalemle yeni bir ucla yazmt, kendi hattyd. 188 stad'la beraber bulunduumuz yllarn hatralar hlaseten, yledir: "Eskiden ismim Mehmed Fevzi idi. stad, "Muhammed Feyz olsun" dedi.. Ve yle oldu. (196)stad'n bu notu zerine Fevzi Efendi stanbul'da kalmam, orada stad'n baz eski eserlerini de bularak alp Kastamonu'ya dnmt. A.B. 189 1152 At stnde bile vaktini boa geirmez, risale tashih ederdi.

Mektuplar ve risaleleri dada veya evde tebyiz ederdim. Yahut da stad'n azndan kaydeder yazardm. Atla daa giderken, yolda bile bo durmazd. Siyah bir at vard. Hayvann zerinde eserlerini tashih edecei zaman, dizginini tutmadmz halde, at kendiliinden dururdu. Bir gn krda namaz klyorduk. Namaz esnasnda yanmza iki casus geldi. ki metre kadar yaklatlar. Ben korktum ve tellandm. Namazdan sonra stad bana : "Senin teln benim namazm da tevi etti" dedi. STAD'IN ARAB TRK UMUM ESERLERN KENDSNE OKUDUM stad'n kendi eserleri olan Risale-i Nurun Arab, Trk eserlerinin tamamn kendisine okudum. O da dinledi. te ben bununla iftihar ederim. VAL AVN DOAN STAD'A EN ZYADE EZYET EDEND stad'a en ok sknt veren ve eziyet eden Avni Doan'd. Vali Mithat onun kadar eziyet etmemiti. Mithat Altok, ttihad ve Terakki frkasnda ktipmi. stad ta o zamanlardan beri tanyordu. Belediye reisinin evinde stad'la grmek istedi. Fakat stad grmeyi kabul etmedi...(197)" Feyzi Efendi'nin hatralarnn dier blmleri hadiselerin geli seyrine ve tarihine gre kaydedilecektir. NCS : nebolu'lu Ahmed Nazif eleb'nin olu Selhaddin eleb'dir. Hazret-i stad'la ilk tanmasn ve nebolu'ya Risaleleri gtrmesini yle anlatrd: "1936 senesinde Kastamonu'da bulunan yz otuz birinci alaydan terhis olduum zaman, Bedizzaman isminde lim bir zatn srgn olarak Kastamonu'ya geldiini iitmitim. Kendisinin bir karakol karsnda nezaret altnda yaadn ve yznden zarar grmemesi iin kimseyle grmediini sylediler. Terhis olup nebolu'ya geldiimde, babam Ahmed Nazif elebi'ye bunlar anlattm. Babam: "Ben bu zat tanrm. Merutiyet'ten sonra yannda bir hey'etle nebolu'ya gelmi idi. Bizim burann mehur limi Hac Ziya Efendi ile birlikte ehirdeki camileri gezmiti. adrvanda abdest alrken, yzlerce insan toplanm, hrmet ve sayg ile kendilerini seyrediyordu. Ziya Efendi halka: Ayptr ekilin" 190 deyince, hey'etten bir zat :" Brakn baksnlar. Bu zat, baklacak bir zattr." dedi. Sonra Yahya Paa camiinde namaz kldlar. Vapura uurlarken, caddenin iki tarafna dizilen halk, elini (197)Son ahitler-2 S: 160 191 1153 kalbinin zerine getirerek selmlamt. stanbul gazetelerinde de yazlarn okumutum. Yarn Kastamonu'ya gidip ziyaret edeceim" dedi.(198)" Babam Kastamonu'ya gitti ve geldi.(199) Beraberinde "Drdnc ua" olan ayet-i hasbiye risalesini getirdi. Bu risaleyi yazd. Bana verdi. stad' nerede ve nasl grebileceimi ta'rif ederek beni Kastamonu'ya yollad. Kastamonu'ya geldiimde, Nasrullah camiinin avlusunda ayhane ileten arkl "ikkn iretinin bir kolu olan "Kresin" airetinin beyi olan Emin Bey'i (Emin ayr) ve Hac Tahir'in olu Ahmed Kuzu'yu aradm. Onlar vastasyla stad' ziyaret edecektim. Ahmed Kuzu'nun olu

Selhaddin ile birlikte stad'n evine gittik. Evde yoktu. Karada'a kmt. Haydi seni oraya gtreyim dedi. Selhaddin kk olduundan, sen zahmet etme, tarif et, ben bulurum dedim. Kastamonu yaknlarnda bir saatlik mesafede yryerek daa ktm. Karada'da ufak bir tepenin zirvesinde, bir aacn altnda beyazlar giyinmi bir zat namaz klyordu. imden "herhalde bu odur" dedim. Namazdan selm verdikten sonra, bayla oturmam iaret etti. Diz kp duasna amin dedim. lem-i slmn selamet ve huzuru iin dua ve niyaz ediyordu. Duadan sonra, getirdiim kitab kendisine verdim. "Sen ho geldin kardeim" dedi. "Bu risalenin tashihini yapaym" dedi. Tashih yarm saat kadar srd. Tashihat ok dikkat ve i'tina iinde yapyordu. Bana dnerek: "Sen de yaz biliyor musun?" dedi. Evet dedim. Bana bir cmle yazdrd. "Maaallah gzel yazyormusun. Bir risale de sana versem yazar msn?" dedi. Memnuniyetle, deyince; bana birden dokuza kadar kk szleri verdi. Babama da ayrca Onbir ve On ikinci Szleri gnderdi. "Eer arzu ederse, yazsn ve bana tashiha gndersin. Eserler aynen yazlmaldr." dedi. Msaade istiyerek huzurundan ayrldm. te Nur Risalelerinin nebolu'ya girii byle oldu. Bu tarihten sonra, nebolu'da yzlerce parmak nurlar yazmaya balad. Nazifler, brahimler, zzetler, Ziyalar, Osmanlar, Salihler ve merlerin kalemleri be sene bir matbaa te'sisleri gibi iledi. Kastarronu-nebolu arasnda "Nur postaclar"da teekkl etmiti. Bylece Nurlar bir nevi nebolu limanndan Anadolu'ya sevk ediliyordu. Bu Nur postacln Recep Dilek, Ahmed Krolu ve Deirmenciolu yapyorlard...(200)" (198)Ahmed Nazif elebi merhumun genliinde Hazret-i stad'n 1910 ylnda nebolu'ya urayarak Batum yoluyla Van'a gittiini beyan eden yazsnn mhim bir ksmn bu kitabn ba taraflannda kaydetmiizdir. Ayrca Osmanlca Kastamonu Lahikas S: 33'de yaznn tamam kaydldr. A.B. 192 (199)Merhum Ahmed Nazif elebi, olu Selahaddin'in anlattg ekilde 1936 deil,1938'de stad' ilk ziyareti vaki olduu onun yukarda mezkr yazsndan anlalmaktadr. A.B. (200) Son ahitler-2 S:130 193 1154 Merhum Selhaddin elebi'nin hatralarnn dier ksmlarn tarihi srasnda yazacamzdan bura ile ilgili olan bu kadardr. DRDNCS: Kastamonu'nun o zaman belediyesinde uzun zaman hizmet yapm Mehmed Mnib Yalaz'dr.1937'de stad'la tanan bu zat, hatralarn yle anlatt: 1937 senesinde Bedizzaman Efendiye K mevsiminde odun ve tahta paralar gibi yakacak eyler gnderiyordum. O senelerde Belediye Reisi olan Adil Ycebyk, Bedizzaman'a yardm iin encmene teklif etti. Ben de encmenin tabi azas idim. Encmen ayda dokuz lira yardm yaplmasn karar altna ald. Bu yardmn kendisine tebl vazifesini bana verdiler. Bu vazife ile araba pazarndaki evine gittim. Karyolada oturuyordu. Mehmed Feyz Efendi de ktipliini yapyordu. Selmlamay mteakib, Bedizzaman bana: "Ho geldin Hemehrim" dedi. Ben de ho bulduk diyerek hemen mevzuya girdim ve:

Efendi Hazretleri, size belediyeden ayda dokuz lira maa balanacak. Bu durumu size bildirmem iin beni me'mur ettiler. Bu teblie kar Bedizzaman aynen u cevab verdi: "Hemehrim, ben Kastamonu'da ikamete me'murum. Kastamonu'lularn misafiriyim. Belediye Reisleri, beldenin reisleridirler. Dardan gelen misafirlere bakmak da belediyenin vazifeleri arasndadr. Fakat bu paralarda ty bitmemi yetimlerin hakk vardr. Ben bu paray alamam. Fakat kaldm ev misafirhane kabul edilirse, ben de misafir olduuma gre; bu parann iinden sadece lirasn dediim kira bedeli olarak kabul edebilirim(201) Bahri Efendi'yi(202) mu'temed yapalm. O bu ii takib eder. Ev sahibine her ay lira kira bedelini gtrp verir."dedi. BANA K TANE ESERN VERD Bana okumam iin Eskiehir mdafaalaryla, kardei olunun hazrlad kendi tarihesini vermiti. Vali muavini Bedizzaman' ok merak edi 194 (201)stad Hazretleri Kastamonu'da kendisine belediyece verilen bu para gibi bir de, iskn me'murlugu tarafndan her gn bir ta'yin ekmek veriliyordu. stad bu hadise hakknda yle der: "... senedir, bana hapiste verdikleri gibi, arzuma muhalif olarak her gn bir ta'yin veriliyordu. Ehemmiyetli bir iki sebebe binaen kabul etmeye mecburdum. Fakat onu yemezdim. Tebdil ederek; eker, ay, ekmek tedarik ederdim. Bir gn lskn me'muru geldi, Ta'yin verdi ve dedi: "Bundan sonra daha sana ta"yin vermeyeceim. Ben memnun oldum... (Osmanlca Kastamonu-1 S: 10) (202)Bahri Efendi, ayc Emin Aabeyin kk kardeidir. A.B. 195 1155 yordu. Bu eserleri benden istemiti, verdim. Onda kald. Abidin Bey'in sonra Vali olarak baka yere tayini kt, Kastamonu'dan ayrlp gitti. ONA LENLER HEP CEZASINI GRD Bir polis vard. Hafzd. Bedizzaman' takib eder, ta'ciz ederdi. Sonunda hastalanarak lp gitti. Elyakut kynden olan bu hafz, Bedizzaman'a yaptklannn tokadn yedi. Ona ilienler hep musibetlere uradlar. Bedizzaman'n en byk meziyeti, afvetmek ve balamakt. Onunla uraanlardan birisi de, Polis Safvet'ti. Bir gn Vali Mithat Altok, bunu kumar oynarken bastrd. Safvet de rezil-kepaze oldu Buna mukabil Bahri avu isimli bir zat, Bedizzaman'a hizmet eder, iyilik ederdi. Bu adam daha sonraki senelerde ok iyi gnler grd... Onun dostlar hep mes`ud oldular, iyi gnler grdler. HLM ERKAL MESELES

Kastamonu yaknlarndaki Tepelice kynden, Kk eyhlerin Hilm Bey (Hilmi Erkal) Hac brahim danda beki idi. Bedizzaman'n daa kt bir gn, "Hilmi, Hilmi!" diye kendisini yanna armak istiyor. Fakat Hilm nedense bu sesi duymuyor. stad'n can sklyor. Az sonra ormanda ok iddetli bir frtna balyor. Frtnann iddetinden Hilmi Bey, tel ve heyecanla Bedizzaman'a snyor. Bedizzaman ise: "O kadar ardm niin duymadn?" diye Hilmi Bey'e serzenilerde bulunuyor. BR KADIN VE AT MESELES Bir kadn, kk bir ocukla Bedizzaman'a bazen bir at gnderiyor, o da onunla dalarda gezmeye kyordu. Nedense bu kadn, bir gn iinden at gndermek istemeden at gnderdii zaman, Bedizzaman at kabul etmiyor ve bir daha da o ata binmiyor. BELEDYE RESNN STAD'I ZYARET Belediye reisimiz Adil Bey'in babas vefat etmiti. Ryasnda babasn grm, Bedizzaman'a yardm etmesini istemi. Bana syledi. Sonra beraberce stad'a gittik. Belediye Reisi Adil Bey diye takdim ettim. Bedizzaman: "R'yamda Kuddusi Bey'i (Kuddusi Akay, Adil Bey'in hem enitesi, hem de onunla day ocuklardr). Zbit elbisesiyle grdm" dedi. 196 1156 Adil Bey, Yirmibe liray hediye olarak Bedizzaman'a vermek istedi. Bedizzaman teekkr ederek, kabul etmedi. Adil Bey ok srar etti. Fakat Bedizzaman katiyyen kabul etmedi. Adil Bey'in yine ok fazla srarlar zerine Bedizzaman yirmibe lirann sadece bir lirasn ald.. Ve kendisinin bezden, az bzmeli bir kesesini aarak bir lira kard ve Adil Bey'e hatra olarak verdi. BABASI STAD'IN DOSTU BR VAL MUAVN Kastamonu Vali muavinlerinden Feridn ayr'n babas byk bir limmi, bu zatla Bedizzaman eskiden tanrlarm, dost ve ahbaplarm. Feridun Bey'i, arzusu zerine Bedizzaman'a gtrmtm. Bedizzaman ona: "Evinize geldiim zaman, bana kapy aan siz deil miydiniz?" dedi. Aradan seneler gemi, belki krk elli sene gemi. Feridun bey bym. zmir'de eitli yerlerde me'murluk yapm, Vali muavinlini yapm, bu yaa gelmi... Buna ramen daha ilk grmede tanmazdan evvel, Bedizzaman hemen onu hatrlad... (203)" BENCS:1940'lardan beri Risale-i Nura ve stad Bedizzaman Hazretlerine olan talebeliinde hi bir engel tanmadan sadakat ve vefadarlkta daima ileri giden Aral Abdullah, (Abdullah Yein Aabey) diye Risale-i Nur camiasnda hrmet ve ta'zimle karlanan insan... Bu zat,1940-1941 yllarnda stadyla Kastamonu'da ilk grmesini yle anlatr: "Kastamonu Lisesi, orta ksm ikinci snfndaydm. stad'n kiralad evin sahibinin ve bize gelen baz zatlarn sitayile "Bedizzaman" diye bir zattan bahsetmeleri zerine, bende onu grmek ve ziyaret

etmek arzusu uyand. Onun hakknda duyduklarm: Byk biz zat olduu, hediye kabul etmedii ve herkesi ziyaretine almad eklindeydi. Bir gn okulda, teneffs arasnda sra arkadam Rfat'a bu mevzuyu atm. Burada ok kymetli bir hoca varm, deyince, arkadamz: "Ben onu tanrm, evi bizim evin karsndadr. ok iyi bir kimsedir. Beraber seninle gidelim. Ben bazen ona gidiyorum" dedi. Mnasib bir vakitte birlikte gittik. Kapy aldk. Kap ald. Yukar ktk. Sadaki kapdan odasna girdik. Evvela Rif'at, sonra ben elini pp 197 oturduk. Karyola gibi yksek bir divan stne otumu, dizlerine yorgan ekmi, geriye doru yaslanmt. Elinde bir kitap vard. Salar kulaklar (203) Son ahitler-2 S:187-189 198 1157 nn hizasna gelmiti.nce gzlnn zerinden bize bakarak: "Safa geldiniz" dedi. Arkadamdan beni sordu. O da "Benim mekteb arkadamdr" diye beni tantt. smimi sordu. ok iltifat etti. Bize slamiyet'ten, imann gzelliinden, lmden, ahiretten bahsetti. Biraz oturduk ve sonra ayrldk. ACABA ARAPA BLYOR MU? Yine bir gn ziyaretimde, stad' ok engin ve mtevazi grdm. Onun bu tevazuundan bana, sanki bir ey bilmiyor gibi gelmiti. nki hep seviyemize inerek bizim bildiimiz eylerden anlatyordu. Hatta bir gn Mehmed Feyzi Efendi'ye: Acaba Hoca Efendi Arapa biliyor mu?" diye sormutum. Tabii Feyzi Efendi benim bu sualime glmt. stad'n tevazuu, mahviyeti, alak gnll oluu, sevgi ve alkas bizi kendisine balamt. Zaman zaman dier baz arkadalar da alp ona gtrrdm. eitli suallerimize gayet gzel cevapler verirdi. Mektepte bir ksm muallimlerden edindiim din aleyhindeki menfi fikirler, ancak stad'n yanna gidince zil olurdu. mit ve evkle ayrlrdk yanndan... MUALLMLERMZ ALLAH'TAN BAHSETMYORLAR Yine bir ziyaretimde, O'na yle bir sual sormu ve talepte bulunmutum: ' `Muallimlerimiz Allah'tan bahsetmiyorlar. Bize halkmz tanttr." stad bu mevzu'da uzun uzun izahlarda bulundu. Bu sualimizin cevab ne zaman kaleme alnp yazldn iyice hatrlamyorum. Yanna gittiimde Ayet-l Kbra'dan, Kk Szlerden Mehmed Feyzi Pamuku okur, biz de defterlerimize yeni yaz ile (204) yazardk. Ekseriyetle ktipliini Mehmed Feyzi Efendi yapard. Kastamonu civarnda "Karada ve Hac brahim Da" denilen yerlere bazen pazar ve tatil gnlerinde mteaddit defalar stad'la birlikte giderdik. drt kii krda Ayet-el Kbra'dan ve Szler'den okurduk. Bazen stad iki risa

(204) Abdullah Aabey bata olmak zere, Kastamonu'da masum genlerin Risale-i Nura ve stad'a kar samim tevecch ve incizablar neticesinde, ilk bata "Tenbih-l Gaflin" olarak bir araya cem' edilen Genlik Rehberi esasnn paralar yazlmasna sebebiyet verdikleri gibi; 199 yeni yazyla Risalelerin yazlmssna ve stad'n buna izin vemesine de sebep olmulard. A.B. 200 1158 leyi karlatrr, tashih ederdi. man, slm mevzularda konumalar ve sohbetler olurdu. STAD YAZDIKLARINI YAIYORDU Ben ilk olarak stad'mn yanna unun iin gitmitim:"Kimseden hediye almazm... Yaayn grdm, Hakikaten fakirdi. Odasnn birinde bir kilim ve bir ka tane bezden seccade vard. Dieri ise, tam takr bodu. Halkn eraf ve zengin kimseler ona bireyler getirseler, ok latifane ve krmyacak bir surette onu reddederdi. Kimseyi de gcendirmek istemezdi. Mutlaka br karlk vermeden birey almaz ve yemezdi. Hakikaten yazd derslerdeki hali yayordu. Konumalar hep Risale-i Nur'du. O derslerin lisan- halle bir tekrar gibiydi. Ben bazen dikkatsizlik ederek ve bazen de szlerine aldr etmezdim. Bu yazldr, ben bunu okurum veya biliyorum" zann ile hareket ederdim. Bu gafletimi de hi unutmuyorum. Kostamonu'da iken, iim olmad vakitlerde ziyaretine giderdim. Ve bazen de odun krmak, suyunu getirmek gbi hizmetlerin yapmak sterdim. Bunu ben srf efkatle ve onun kimsesizlik haletine, fakirliine merhameten yapmak isterdim. Bunu sonradan hatrlyorum. stad bilhare Emirdanda bana:"Ben imdi eski Abdullah'm kaybetmiim. Eski Abdullah yok..derdi. nki hakikaten ben Emirda'nda "sdat byk bir zattr. Ahir zamanda gelen byk bir slhatdr" diyerek, ona daha baka ekil ve hrmetle hizmet etmek isterdim. stad bunlar hisediyordu byle derdi: "Ben kendime hrmet istemiyorum.Bana balanmayn Risale-iNura balann.O Kur'an'n dersidir. RSALE- NUR KMDR? stadmzn yanna ilk gittiimiz gnlerde, hep Risale-i Nur, Risale-i Nur diye medhederdi. Ben ise,ocukluktan olacak- " Bu hocann bahsettii "Risale-i Nur kimdir?" diye dnyordum. Bir gn Feyzi Efendi ye sormutum, Risale-i Nur kimdir?" "Hatta ilk gnlerde Risale kelimesini, cisale" eklnde anlyarak defterime yle yazmtm. Feyzi Efendi bana, ayn odada kitap mtelasyla megul olan stadmz gstererek "Efendi, Efendi.." demiti. Ben de taaccble bakmtm ve 201 demitim: "Peki Efendi kitap yazabilir mi, Arapa bilir mi?" diye taaccbm ifade etmitim.

stadmzn, insann en yakn dostu, en fedakr kardei, en samimi arkada gibi hareketleri, ister istemez insan kendisine balyordu. Fakat o, kendisine deil, Kur'an hakikatlarna, Risale-i Nura balanmamz te'mine alyordu. (205)Son ahitler-1 S: 362-398 202 1159 NCELER KRTLERE KARI BR NEFRET, SOUKLUK BENDE VARKEN... stadmzn lisan- kal gibi, hali de bedi' olduundan onu gren hayretle ona bakard. nki kyafeti, hali, hareketi kimseye benzemiyordu. Onun iin onun emaili hi hatrmdan kmaz. lk grdm zaman, Orta okulda talebe olduum halde, kyafeti bende yle te'sir brakmat ki; ecnebi kln bir iar- medeniyet telkki eden Avrupa mukallidlerine ka iimden bir nefret hasl olmutu. Hatta nceleri Krtlere kar bende nefret hissi, bir soukluk vard. Bizde Krtlere hakaret ederler, hakir grrler. Elekilere, ingenelere de Krt derlerdi. stad' grdkten ve onun samimi, efkatli, ali-cenab, imanl, Merhametli tavr ve szlerini dinledikten sonra; fakirlere, Krt denilen kimselere; man, cihad ve din kardelerimize bir muhabbet ve bir hrmet hasl oldu. Eskiden konumak istemediim, o klk kyafeti bize benzemiyen kimselere kar bir sevgi hasl olmutu. Zulmn iddetli devrinde, polisten, jandarmadan ok ekinildii zamanlarda, ayn eski klk kyafetiyle ve sert ve dik admlarla polis nezaretinden vali konana doru gidiini(stad'n) ve etraftan halkn ona hayretle bakn, rpererek seyrediimi hi unutmam. O zaman ben ve birka arkadam Kastamonu Lisesi bahesinde idik. man, inanc yznden ve her halinden okunan bu vatann kahraman evld; halyla ,tavryla mstevlilerin medeniyet nemna telkin ettikleri sehtekar zihniyete azimla kar duruyordu. Bu hali ben o zaman dnemiyordum. Fakat iimde dinsizlere, din aleyhindekilerine kar bir nefret hasl olmutu. stad'mn lisan- hali bana bu dersi verdii gibi; onun daima Allah'a iman, ahirete iman, Kur'an'n kudsiyeti, dinsizleri sevmemek, onlara taraftar olmamak halini telkin etmesi, zihinlere nakediyordu...(205)" ABDULLAH AABEYN BAKA BR HATIRASINDAN "1943 senesi baharnda, okullarn ta'tiline yakn, ziyaretine gitmitik. Bize uzun ahlk ve iman dersler verdikten sonra, syledii u szlerini hi unutmuyorum: "Kardelerim,oktandr sekiz seneden fazla bir yerde kalmamm imdi buraya geleli sekiz sene oluyor. Bu sene herhalde ya vefat edeceim veya baka yere gideceim. Belki bir daha gremeyiz. Bir zaman gelecek her 203 tarafta Risale-i Nurun talebeleri bulunacak... birbirinizden ve Risale-i Nurdan ayrlmaynz." (205)Son ahitler-1 S: 362-398 204

1160 stad'n bu ekildeki konumas bana ok te'sir etmi, ok zlmtm. ok zldim grnce : "merak etmeyiniz! nallah yine grrz" dedi. ay sonra ta'til bitmi, Ara'dan tekrar Kastamonu'ya, okula dnmtk. Ziyaretine gitmek istedim. O zaman talebelerinden ayc Emin bey'e tenbihatta bulunmu" beni ta'kip ediyorlar, kimse gelmesin" biz de bu sebebten yanna gidemedik. Bir gn Kastamonu lisesi bahesinde teneffste iken, caddeden bir faytonla onu gtryorlard. Yannda hasrdan bir zenbil, bir ibrik ve aydanlk gibi basit bir ka eyas vard. Sonra fayton durdu ve indiler. Yannda bir jandarma avuu ve bir ka polis vard. Bu hadiseden ka gn geti bilemiyorum... Bir gece saat oniki sralarnda evlerimiz sarslyordu. Zelzele balamt. Bu ekilde sarsnt on-be gn kadar devam etti. Halk "Hoca Efendi iyi bir insand... Ona ilitikleri, zulm ettikleri ve ona iftira ettikleri iin bu zelzele oluyor" diyorlard...(206) Abdullah Yein Aebeyin uzunca olan hatrat ve maceralarn kendisinden defalarca dinlediimiz gibi, onun husus hatrat defterinden de okumuumdur. Ayrca kendisi yazarak N. ahiner'e gnderdii ksmlar Son ahitler-1 ve Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi kitaplarnda da neredildi. Burada sadece Kastamonu hayatna dair ksm seildi. Geri kalan blmler, Emirda, stanbul ve Urfa hayatna aittirler. Onlar da tarihleri srasnda yazlacaktr, inaallah. Kastamonu'da Abdullah Yein Aabey bata olmak zere, lise genlerinin sual ve istifsarlarna cevab olarak stad'n verdii dersler ve bilhare kaleme alnp "Genlik Rehberi" eserinin esasn tekil eden o paralar, ilerde "stad ile genler" blmnde ksmen kaydedilmeye allacaktr. ALTINCISI : 1927 yl ierisinde vuku' bulan Motki-Sason blgesindeki apka ve harf inklabna kar ayaklanmada, hkmet tarafndan balatnlan tep (206) Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi, 6. Bask S: 317; 205 1161 leme ve imha harekat neticesinde, 1929'da Garbi Anadoluya nefy edilep, 1928 aff dnda braklan ve sonra 1928'deki Dersim isyan sebebiyle 1929'da Kastamonuya srgn ve mhacir gnderilen Biar aann (Biarey eto) -Kardei Nadir Baysal ve Ahmet Ataklnn stad Bedizzamanla ilgili mterek hatralar yledir: 1939'da Kastamonuya nefyedildik. Memleketteki mal ve mlkmz yaklp ykld iin, perian ve ok dkn bir halde idik. Kastamonuda hi kimseyi tanmyoruz. Sonra duyduk ki burada Molla Said-i Mehur vardr. Bir aa ile ikimiz (yani Ahmet atakl) perian bir vaziyette Seydann yanna gittik. Bizi o halde grnce ok zld. Hkmetin (daha evvel) ona tahsis ettii ehir kenarndaki evini bize verdi.. ve bize: zlmeyin evlatlarm, btn yaklp yklan mal ve mlknz sizin iin sadaka hkmne geti. Ben (Ahmet Atakl) hammallk yapyordum. Bende (Nadir Baysal) kk olduumdan, ayc Emin aabeyin yannda raklk yapyordum.

Kastamonuya gelen srgnler arasnda Kurtalanl zengin aileye mensub Yusuf Efendi (*) de vard. Birgn bu zat geldi, benden biraz para istedi. Onun parama bir ihtiyac olmadn biliyordum. Bunun ne olacan sordum, dedi ki: Ben Bedizzaman Hazretlerine iki karpuz alp hediye gtrmek istiyorum. Adana karpuzlar yeni kmt. Bizde adettir, byk zatlara mevsimin ilk sebze ve meyvelerinden gtrrz. Parama haram karm olabilir. Sen hammallk yapp helal para kazandn iin stad Hazretleri belki seninkini kabul eder. Yusuf Efendi benim czdandan biraz para ald gitti. iki karpuzla geldi, doruca Bedizzaman'a gittik. Yusuf Efendinin elindeki karpuzlar gren stad, hiddetle dediki: nedir onlar? O da: Afedersiniz, bizim tarafta adettir, Alimlere ,eyhlere, mevsimin ilk meyvelerinden gtrrz, eer kabul buyurursanz size getirdim dedi. stad: Yusfu Efendi, benim kimseden hediye kabul etmediimi biliyorsun, adetimi niye bozmak istiyorsun. dedi. Hazret-i stadn u szleri karsnda zgn vaziyette beklerken, stad bir elini kalarnn stne koydu ve biraz dnd.. ve sonra: Ben sizi 206 karpuzlarla geri gnderecektim. Fakat Muhacir Fakir ahmedin kalbini krmamak iin kabul edeceim dedi. (*) Bu Yusuf Efendi, Yusuf Topraktrki Lahikalarda Hz. stada hitaben yazd mhim bir mektubu vardr. O mektubun baz ksmlar stadn Kastamonu hayatnda (bu kitapta) dercedilmitir. A.B. 207 1162 Fakat stad o karpuzlar yememi, uzun mddet bir iple tavana asmt. Bir gn Yusuf Efendi bir yakn ile birlikte stadn ziyaretine giderler. stad o karpuzlar onlara ikramen yedirir. Birgnde, Kastamonu bakomiserlerinden Alyakutlu Hafz, Hz. stada kar bararak demi ki: Sen hep Kur'an okuyorsun, latin harflere hi bakmazsn, sarnla duruyorsun. Ben senin sarn boynuna takp seni birgn arda dolatrarak rezil edeceim. Molla Said- Krdi ise ona: Bana karma, benden elini ek demi. O ise: Senden vazgemem, btn hocalar apka geydi. Sen kanunlara kar geliyorsun vesaire dedi. Bunun zerine Hz. stad ok garip bir ekilde celalland ve komisere: Mnafk, sen bana ve Kur'ana hi birey yapamazsn dedi.

Etraftakiler, stadn bu hiddetinden rpermekte iken, Komiser Hafz aniden karnn tuttu ve sanclanmaya balad. Doktora gtrdler, mdahale vesaireye ramen kurtulamad, ld. (Not: Bu Hafz Nur ismindeki komiserin macerasn Kastamonulu sair talebelerde anlatmlardr.) Motkili Nadir Baysal ise, Kastamonuya geli hikayelerini ve stadn ilkin kalm olduu evine yerletiklerini ve aabeyisi biarn stadla sksk grtn aynen Ahmed Atakl gibi anlattktan sonra yle der: Ben Kastamonuya ailemiz srgn gittii zaman 12 yandaydm. stadn husus ilerini ok grrdm. Aabeylerde bana baz ileri yaptrrlard. nk kktm, benden phelenmiyorlard. Bazen ziyaretileride stada dolanbal yollardan gtryordum. Birgn abeyim askerlikten gelmi, stadn ziyaretine gitmiti. Onun ifadesine gre, stadn yannda tane misafir varm, bir mevzu' konuuyorlarm. stad birden hiddetli bir ekilde raftaki Kur'an gstererek: Benim yanma bunun iin gelen, ba ve gz stne; baka 208 maksatla kimse gelmesin! Ben muskac, ucu bucu deilim demi. Adamlar da kalkp gitmiler. (Not : u ahirki hadiseye, Hz. stad Kastamonu Lahikasnda yle temas eder. Birgn yanma birka adam geldiler... Ben bunlara ne edeyim ve diyeyim...ilh) (Son ahitler-4, Sh.282-286=s.=5,Sh.129-130) YEDNCS: Kastamonu-Devreknli Ahmed Kurey Hz.stadla ilgili bir hatrasn yle anlatr: 209 1163 (Manisal muallim Maksud Belen rivayeti ile N.ahinerin Son ahitler 4 ve 5 deki haberi mtereken yledir) (Mealen) Ben Kastamonuda stad ilk grdmde bana Kk Szleri vererek bunu yaz, hemen bana getir demilerdi. Eseri yazdm, babamla kendisine gnderdim. Yedinci Szn dua ksmnda bana dua ederek Ahmed Kureyi diye yazm. Ben belki stad beni ilk olarak grd iin ismimi unutmu olabilir, fakat baktm, Dokuzuncu sznde dua ksmnda, yine ayn ekilde Ahmed Kureyi demi. Sonralar kendisine gittim, bana Sen Arapsn, Seyyidsin dediler..Biz bunu hi bilmiyorduk. Bilahare eski kitaplarmzn arasnda Seyyid olduumuzun vesikas elimize geti. Maksud Belen derki: Ahmed Kureyi Aabey zmir-Kemeralt Camiinde hadiseyi bizede anlatt ve eceresinide gsterdi. Yine Ahmed Kureyi Aabey der ki: Bir ziyaretimde stad bana yle buyurmulard: Bize bu yaknlarda bir hal olursa, seni buraya vekil brakacam, vazifen var.

Aradan 15 gn geti. Denizli hadisesi kt. Herkesi aradlar ve topladlar, bana birey olmad. Bir zaman sonrada, saa-sola gidip kardeleri teselli etmeye altm.. (Son ahitler-5, Sh.124-125) STADIN KASTAMONU HAYATININ ZET stad, Tarihe-i Hayat'nn - Merhum Abdurrahman'n yazdndan baka yazlmasn, denizli hapsinde bir ihtar- manev ile talebelerine arz etmesiyle balyan hazrlk ve dnce; Denizli hapsinden sonra, Kastamonulu Sadk Bey in o mevzu zerinde nemle durmas ve stad'yla bu konuda yapt muhaberelerden sonra, kendisine ve Feyz Efendi'ye havale edilen Kastamonu Hayat blmn Feyzi Efendi ve Emin'in beraberce ok hlsal olarak u aadaki paray kaleme aldlar ve Emirda'na stad'a gnderdiler. O zaman bir lahika mektubu eklinde neredilmiti. Bir zaman sonra da, Byk Tarihe-i Hayat't(207) dercedildi. Bu para, stad'n Kastamonu hayatnn ok gzel, hlsal br fihristesi, bir fezlekesini dile 210 getirdii iin, bu makamda derci mnasib grld. Lahikada neredildii ekliyle kaydediyoruz. (207) Byk Tarihe sh: 264 211 1164 PARA BUDUR "Risale-i Nurun gayet ehemmiyetli bir akirdi ve ok zaman sr ktibi(208) Mehmed Feyz'nin ve sekiz sene Sleymanlar gibi sadakatla nurlara ve bize Mehmed Feyzi ile beraber hizmet eden Emin'in bir fkralardr. Onlarn hatralar iin hi ilimedim. stadlar hakknda ok ziyade hsn- zanlarn krmadm. Aynen lahikaya geebilir. Said-i Nurs ok sevgili, ok kymettar, ok mfik stadmz Efendimiz Hazretleri! Evvel:Leyle-i Mi'racnz tebrik eder, el ve ayaklarnzdan per, kusurumuzun affn rica ederiz. Saniyen: stadmzn tercme-i halini merak edenlere deriz ki: Kur'an- Hakm otuz ytnn i'cazkr iartyla, mam- Ali'nin (R.A) Celcelutiye ve Erczesinde kerametkr delletiyle, Gavs- A'zam kuddise sirruhu bearetkr beyanatyla; stadmzn tecrme- halini ve Risale-i Nurun hakik mahiyetini beyan etmiler. stadmzn ahs- manevisini bilmek isteyenler, Risale-i Nurun iart- Kur'aniye ve Keramt- Aleviye ve bearet-i Gavsiye Risalelerini, eer mmkin olursa risale-i Nurun sair eczalaryla beraber dikkatle tetebbu' etmeleri lzmdr. Yalnz bizim stadmz hakkndaki kanaat- kat'iyemiz udur ki: sm-i Nur ve sm-i Hakime mazhariyetle; Kur'an- Hakimin hazinesinden nail olduu hakaik ve marifi, yegne tahdis-i ni'met maksadyla beere iln eden bu llme-i zfunn Bedizzaman Hazretleri, ahlak- Muhammediye ile (A.S.M) tahalluk etmi nefis ve heva berzahlarndan gemi, mekrim-i ahlkn en mmtaz ve mstesna bir timsal-i mcessemi olarak bu asrda bulunmu.. imdiye kadar btn hayatnda ayan- hayret bir uluvv- himmet ve seknet ve iffet ve mahviyet iinde yaam.. Gnay- kalb ve tevekkl ve

kanat harikulde ve maiet ve kyafeti pek sde ve mekrim-i ahlk pek fevkal'dedir.. Dnyaya zerre kadar meyl ve muhabbet etmez, Hem yle bir tarda izzet-i ilmiyeyi hayatnda muhafaza etmi ki; asla kimseye arz- iftikar etmemek hayatnn mhim bir dsturudur. Dnya kendilerine tevecch etmite, o ondan yz evirmi olan stadmz, emr-i maata Cenab- Hakk'n inayetiyle iffet ve nezaheti daima muhafaza eder... Sadaka, zekt ve hediyeleri almaz... 212 1165 Biz yakinen biliyoruz ki; Kastamonu'da bulunduklar zaman, oturdukar evin icarn vermek iin yorgann sattlar da, yine hi bir suretle hediye kabul etmediler. Hem stadmz tekellf ve ta'azzumdan asla holanmazlar. Talebelerinin de tekellf kaydndan zde olmalarn emreder ve buyururlar ki: "tekellf er'an ve hikmeten fenadr. nk tekellf sevdas insan hadd- ma'rufu tecavze sevk eder. Mtekellif olanlar bazen hodbinane bir tezahr ve tefahr ve muvakkat ve souk bir riyakr vaziyeti taknmaktan kurtulmazlar. Halbuki bunlarn ikisi de ihls zedeler." Hem stadmz gayet mtevazi'.. tefevvuk ve temeyyz daiyelerinden, hret sevdalarndan ziyadesiyle saknrlar. Kendilerine mahsus saf merebi, o gibi can skacak eylerden lidir. Herkese, hele ihtiyarlara ve ocuklara ve fukaralara rfk ve mlyemetle uhuvvetkrane bir muamele-i halisanede bulunurlar. Mbarek yzlerinde mehabet ve beaetle kark bir nur-u vakar lemean eder. Heybetle beraber asr- ns ve lfet dahi grnr. Daima mtebessim bulunurlar. Fakat bazen tecelliyatn muktezas olarak, mehabet ve cell nazar o derece tezahr eder ki; artk o zaman yannda bulunup da sz sylemek isteyen adamn adeta dili tutulur da, ne demek istedii anlalmazd. Bu cizler ok defa bu hali mahede ettik. stadmzn az sylemek adetidir. Fakat syledii veciz szler, herhalde dstur-u hikmet olarak pek manidar, pek mullu birer cmi-l kelimdir. stadmz ne kimseyi zem eder ve ne de yannda kimseyi gybet ettirir. Bunlardan asla holanmaz. Kusur ve hatalar setrederler. Hem o kadar hsn- zann mliktirler ki, hatta kendisi hakknda bir nseza sz tebli edene: "H bu yalandr. Bu sz syledi dediin zat, byle sz sylemez" buyururlar. stadmzn nefisle mcahedede o derece bir rsuh ve ihtisas vardr ki, asla huzzat- nefsaniyelerine hizmet etmezler. Bir insana kfi gelmeyecek derecede az yerler ve az uyurlar. Gecelerde sabaha kadar calib-i dikkat bir hl-i hiane ile ubudiyette bulunurlar. Yaz ve k bu adetleri tehalf etmez. Teheccd ve mnact ve evradlarn asla terk etmezler. Hatta bir Ramazan- erifte, pek iddetli hastalkta, alt gn savm- visal iinde ubudiyetteki mcahedelerini terk etmediler. Komular her zaman 213

derlerki: "Biz sizin stad'nzn sekiz sene, yaz ve k geceleri ayn vakitlerde sabaha kadar hazin ve muhrik sadasyla mnacaat seslerini dinler, byle faslasz devaml mcahedesine hayretler iinde kalrdk." 214 1166 Hem stadmz taharet ve nezafet-i er'iyyeye son derece riayet eder, her zaman abdestli olarak bulunurlar. Asla mbarek vaktini bo geirmez, ya Risale-i Nur te'lifiyle veya tashihiyle megul veya mnacaat- Ceveniyyeyi krat veya secdegh- ubudiyette kaim veya tefekkr- l-i lhi bahrine mstarak bulunurlar. Ekseriyetle yaz zaman ehre uzak ormanlk da vard. stadmzla oraya giderdik. Yolda hem Risale-i Nur tashih ederler, hem de bu aciz talebelerinin okuduklar risaleye dikkat ederler, tashih iin hatalarn sylerler.. ve yahut eski mellefatndan birisinden ders verirler. Bu suretle yolda mbarek vaktini vazifeyle geirirlerdi. Evet, biz i'tiraf ediyoruz ki; stadmzn nutkundaki letfet ve lfetindeki halvet o derece feyizbah idi ki; insan sabahtan akama kadar o vaziyette ders alsa, yol yrse, asla sklmak ihtimali yoktu. Hem stadmz Risale-i Nurun hizmetini hereye tercih ederler, buyururlard ki: "Yirmi senedir Kur'an Hakimden ve Risale-i Nurdan baka bir kitab ne mtelaa etmiim ve ne de yanmda bulundurmuum. Risale-i Nur kafi geliyor. Evet, Feyyaz- Mutlak tarafndan btn hakaik-i Kur'aniye kalb-i mnevverlerine ilham ve ilka-i kll ile ifaza olunur da; Kur'an- Muciz-l Beyandan baka neye muhta olur. Bunda phesi olanlar, Risale-i Nura dikkat etsinler. Cenab Hak stadmza Risale-i Nurun te'lifinde yle bir iktidar- bedi ihsan etmitir ki; bu herkese nasib olacak hasletlerden deildir. O gzelim Nur Risaleleri her biri gurbette hem hastalk iinde, dada bada ktipsiz, tahamml mkil gayet ar erait dahilinde zahir nice mkiltlarla meydana gelmi de, m'minlerin imdadna yetimilerdir. Fakat Cenab- Hakka hadsiz kr olsun ki; nayet-i lhiyye harika bir tarzda fevkalde bir muvvaffakiyet ihsan etmitir. te bu srdandr ki, Cenab- Hak stadmza kinat bir kitap, sema ve arz birer sahife gibi kef ve uhudla bihakk-il yakin okuyacak bir iktidar vermi, mahz- inayetiyle byle kuds bir esere sahib klmtr. Evet, yt- teri'iyeyi hav Kur'an- Mu'ciz'l-Beyann hakaik ve marifini.. ve yt- tekviniyeyi mil kitab- kebir-i kinatn vezaif ve maanisini beyan edip, marifetullahn en yksek derecatna uruca nev'i beeri tevik eden ve bugn ki gnde lmeye yz tutan kalbleri bile izn-i ilh ile ihtizaza getirecek kadar harika bir eser-i bedi'a, bir serayan- seria olan Risale-i 215 Nurla ner-i hakaik eden bu vcud-u mes'udla beeriyet iftihar etmek lzm gelirken; ok gariptir ki ehl-i ekavet tarafndan zehir verilmeye cesaret, ta attrlmaya bile cr'et ediliyor. Evet, srr ile Enbiyann vrisi 216

1167 olanlarn trl trl bellara uramalar hikmet-i ilhiye iktizasndan olmasyla; O zmre-i mbareke gibi, stadmz dahi nice nice bellara hedef olmutur. Hatta Kastamonu'ya ilk terif ettikleri zaman, ocuklara bedbaht bir ak tarafndan tevik edilip, abdest almak iin emeye ktklar vakit ta attrmlar. Fakat stadmz daima grd eza ve cefalara ulul-azmane sabr ve tahamml eder. Hem safay-i sadre ve selmet-i kalbe malik olduklarndan, o ocuklara dahi hiddet etmeyip, buyururlard ki: "Bunlar sre-i Yasin den mhim bir ayetin nktesini kefme sebep oldular" diye onlara dua ederlerdi. Sonra bu ocuklar, stadmzn duas berektyla ayan- hayret bir hal kesbettiler ki; stadmz uzak-yakn nerede grseler, koarak yanna gelirler, mbarek elini perler, duasn alrlard. Hem stad'mzn harika haleti ve yn- hayret garaib-i ahvali bata Risale-i Nur olarak pek oktur. Evet biz i'tiraf ediyoruz ki; stadmz bizim hatrat- kalbimizi bizden ziyade okur, ok defa bizi haberimiz olmadan bir meseleden iddetle, tella ikaz ederler, bizi hayrette brakrlard. Sonra gnler getikten sonra, aynen stadmz'n ikaz ettii eyle karlar, aklmz bamza gelirdi. Bazen stadmz'la daa gittiimiz zaman, daha dnmek zaman gelmeden birden bire stadmz kalkarlar, bize de emrederlerdi. Hikmetini sormak istediimizde: "Acele gidelim, Risale-i Nur hizmeti iin bizi bekliyorlar. Hakikaten ehre avdetimizde, mutlaka mhim bir Risale-i Nur kirdi bizi beklemekte veya birka defa gelmi gitmi diye komular haber verirlerdi. Yine bir gn Mevln Halid Hazretlerinin kk k namnda bir talebesinin neslinden gelen mbarek bir hanm (Asiye Hanm) yannda ok senelerden beri muhafaza ettii Mevln Hazretlerinin cbbesini Ramazan- erifte teberrken stad'n yannda kalsn diye Feyz ile gnderir. stadmz hemen Emin kardeimize, ykamak iin emrederek Cenab- Hakk'a kretmeye balar. Feyzi'nin hatrna gelir ki: "Bu Hanm benim ile yirmi gn iin gnderdi. sad'm neden sahib kyor?" Hayretler iinde kalr. Sonra o hanm grr, Feyziye der ki; "stad'n hediyeleri kabul etmediinden bu suretle belki kabul eder diye yle sylemitim. Fakat emanet onundur. Canmz dahi feda olsun" der. O kardeimizi de hayretten kurtarr. Evet, mbarek stadmz, o cbbeyi Mevln Halid den sonra. Vazife-i tecdid-i dinin kendilerine intikaline zahir bir almet (209) telkki ederek,bil 217 tereddt sahip km olmaldrlar. Hem yle olmak lzm... nk: Hadis-i sahihde (209)Az yukanda Mevln Halid'in cbbesi bahsinde, zuhr etmi pek acib tevafuklar da bu hakikata kat'i iaret etmektedirler. A.B. 218 1168 buyurulmu. Mevln Halid Hazretlerinin veldeti 1193, stadmz Hazretlerinin ise, 1293'dr.Bu hadisin tam izah Risale-i Gavsiye'de vardr. Yine bir zaman Feyz, stanbul'da gayet czibedar bir limin dersine kaplarak orada kalmak niyet etmi. Fakat acaba stad'm msaade edermi? diye mtereaddit iken; O gnlerde buradan bir Risale-i Nur kirdinin Feyziye yazd mektubunu stadmz grrler. O mektubun zeyline: "stanbul Eski

Said-i bilir, Yeni Said'in kardei Feyzi'yi aldatp kendine ekmesin. Risale-i Nur raz deil.." diye yazmlar. Feyz stanbul'da bu mektubu alnca birden aylr, akl bana gelir. stad'ndan, kusurlarnn afvn ister. Yine Denizli hapsi vakaasndan evvel, arasra ltife tarznda bizlere hususan Feyzi'ye stad'mz buyururlard ki: "Cezanz var, tokat yiyeceksiniz. Hapse gireceksiniz. diye Denizli hapsimizi bize remzen haber verip, hem bizi ikaz, hem kablel-vuku' bu muhim hadiseyi kefen beyan ediyorlard. Hakikaten ok gemeden stadmzn dedii gibi kt. Yine Denizli hapsinden evvel buyururlard ki: "Kardelerim oktandr sekiz seneden fazla bir yerde kalmamm. imdi buraya geleli sekiz sene(210) oluyor. Bu sene herhalde ya vefat edeceim veya baka yere nakledileceim" diye Kastamonu'dan terifini haber veriyorlard. Hem Denizli hapsi musibetinden evvel stad'mz buyururlard ki: "Kardelerim, Risale-i Nura bir ka cihette hcum hissediyorum. Ziyade ihtiyat ediniz!" Hakikaten ok gemedi, stanbul'da bir ihtiyar hoca bilmiyerek, bir risalenin bir meselesine itiraz ediyor. Sonra eski Fetva Emini merhum Ali Rza Efendi Hazretleri o hocann itirazn reddediyor ve Risale-i Nurun hakkaniyetini tam tasdik ediyor. Bir mddet sonra, birden hayvan (at) rkp stad'mzn mbarek baca incindi. Aylarca zdraplar iinde vazife-i ubudiyetini ve Risale-i Nurn hizmet-i kudsiyesini ok mkiltlarla ifa edebildi. Sonra, tekrar dada mthi bir zehirlemeden gayet ar bir surette hasta iken, Denizli hapsi tevkifi meydana kt. Fakat o Ferd-i ferid tahamml pek mkil ve dehetli halde hem hizmet-i imaniye ve Kur'aniyedeki azm- metnini, hem ubudiyyetteki vazifesini ifaya son derece gayret edip, asla ftr getirmeden ulul-azmane bir sabrla ispat ediyordu. 219 Yine stadmz, tevkifimizden evvel mkerrer buyururlard ki: "Ehl-i dnya Risale-i Nura ilimesinler. Eer iliirlerse, fatlarn hcumuna sebep olurlar." Hakikaten herkese malmdur ki; Risale-i Nur akirtleri tevkif edi (210)Hicri hesapta hakikaten sekiz senesi dolmu oluyordu. Amma sabit hesab olan miladi veya Rumiye gre yedi buuk senesi tamam oluyordu. A.B. 220 1169 lir edilmez, her tarafta afetler, zelzeleler, hastalklar balad. T Risale-i Nurun hakkaniyeti tasdik olunup, vatana faydal olduu itiraf edilinceye kadar.. ok yerlerde ezcmle Kastamonu'da zelzele devam etti. Hatta Kastamonu'nun tarih yksek kal'as -ki baz risalelerin medresesi hkmne gemiti- Risale-i Nura ve mellifi olan stad'mza itiyak ve hasretinden matem tutup en salam kkl talarn aa atarak; stad'mzn ihbar- gaybsini maddeten tasdik etmitir. stad'mz, tevkifimizden mukaddem buyurdular ki: "Risale-i Nura mthi bir hcum pln var. Fakat merak etmeyiniz! Mjde, inayet-i ilhiye imdadmza yetiecek. yle ki: Bu gn okumak iin "Hizb-i A'zam- Nuri"yi amtm. Birden karma

ayeti kt. Baktm, grdm ki: manasnn ok tabakalarndan hususan many- iarisiyle ve cifrisiyle hem hapis musibetine, hem necatmza iaret ve bize bearetediyor(211)buyurdular. te Denizli mahkemesi beraet kararn vermezden dokuz ay evvel, biltereddt bu ayetin definesinden ald cevheri izhar edip, hem ayet-i kerimenin mhim bir nkte-i i'caziyesini kef, hem de kuvve-i ma'neviyeye muhta zayf talebelerini tebir etmekle, bizi mesrur eylemilerdir. Bu ayetin tam izah Denizli mudafaas iinde ve lahikasndadr. Nsha-i ndire-i zaman olan stadmz gayet eci' ve metin ve ulu'lazmane bir cesaret-i fevkal'deye mlik bir lisan-ul haktr ki, hak yolunda sz sylemekten ekinmez, levm-i limden korkmazlar. Bir gn, ismullah yazl kabir talarn lamlar zerinde konurken grrler... Orada dnyaca mhim zatlar da hazr olduklar halde, kimsenin syleyemedii hakl ve fakat gayet ac szlerle, o haksz ie ve daha baka mthi haksz ilere sedd-i sedid olmulardr. Hem memleketimizde her kim stadmz' rencide etmeye cesaret etmise Risale-i Nur'a zarar getirmise, mutlaka su-i kibete uramlardr. Bazlar dehalet edip akllar balarna gelmi ise de, bazlar da cezalarn ekmilerdir. Bu vakalarn bazlar lahikada yazlmtr. Elhasl: Mbarek stad'mzn evsaf- kemalini ve mehasin-i ahvalini bizim gibi cizlerin bihakkin tasvir ve ta'rif edebilmesine imkn yoktur. Halk- Zlcelal velcemal Hazretleri stad'mz bir vcud-u mstesna olarak yaratm ve tevfik-i lahsine mazhar klmtr. Ne saadet ona ki, onun bizzat itigal ettii ve ehemmiyetle tevik ve tavsiye ettii Risale-i Nur ile 221 hizmet-i Kur'aniye ve imaniyede buluna ve Risale-i Nurdan dersini alm ola... (211)Ayetin bu iari manas, Denizli hadisesinde tevkiflerinden sonraki ilk gnlerde ihbar edilmi... ncelerinde ise sadece onun mjde taraf gsterilmiti. A.B. 222 1170 stadmz bizim memlekette bulunduu mddete, faslasz ner-i hakaik eylemi ve bizim saadetimiz iin feyiz baheden mbarek nefesini sarfetmitir. Cenab- Erhamrrahiminden btn ruh-u canmzla niyaz ederiz ki; maher gnnde dahi bizleri hadis-i erif'ine mazhar olan stadmz, define-i ulm ve fnn, Bedilbeyan, llme-i Bedizzaman Said-i Nurs Hazretleri ile birlikte haretsin. Tki, o korkulu gnde nurlu, mfik, mbarek elile elimizden tutsun, huzur-u Resul- Ekrem Aleyhissalat vesselm'a bizi gtrsn inaallah!.. Risale-i Nur kirtlerinden Feyzi, Emin(212) TAKRZLER VE HSSYAT FADELER sdadn Kastamonu hayatnda yazlan lahika mektuplarnn yzde doksanndan fazlas Hazret-i stad'n bizzat mektuplardr. Barla hayatnda ise, lahika mektuplar mevzuunda durum deiiktir.

Onda stad'n lahikaya geen mektuplar pek azdr. Talebelerin takriz ve hissiyatlarn ifade eden mektuplar, ekseriyet tekil ederler. Bunun byle olmasnn sebebini tam bilmemekle beraber, Barla'da Hz. stad Risale-i Nurun yzde seksen risalelerinin te'lifiyle megul olduu ve talebelerinin Kastamonu'da az olmas ve Isparta uzakta kalmas gibi sebeb olabilir. Barla da ise, durum bunun tamamen aksi olduu iindir. Hazret-i stad'n Kastamonu hayatnda, takrzan ve ona hitaben yazlan yazlardan sadece bir ka nmune arzedeceiz. Bu nmuneler dahi umum Nur talebelerinin ulv his ve telkkilerine de ayna olduu iin ksa geeceiz. Birincisi: Risale-i Nurun karadeniz blgesinde en ok neir hizmetini ifa eden ve bunda Isparta kadar muvaffak olabilen merhum Ahmed Nazif elebi'nin kaleme ald takrizli fkralarndan birisinin baz blmlerini alyoruz: "Tahminen ve takriben alt sene evvel bir gazete stununda, Isparta'da halkn fazla alka gstermesinden, din ve iman telkin etmesinden rken ehl-i dnya tarafndan tevkif edildiini teessrle okumutum. Otuz senelik uzun bir zaman iinde(213) bir defa byle ac haber aldm halde, akibetin (212)Emirda-1 Dosyas Sra No: 208... Ve Byk Trihe S: 264 (213) Ahmed Nazif elebi Efendi'nin bu fkrasnn ba tarafnda 1908'de stanbul gazetesinde ismini, 1910'da da nebolu'ya uradg zaman kendisini grdgn ve o zamanlardan beri kalbinde stad'a kar bir 223 muhabbet beslediini yazmaktadr. Fkrann bu ksm kitabmzn ba taraflarnda yazldg iin buraya almadk. A.B. 224 1171 den kat'iyyen baka bir ma'lmat edinmemitim. O seneden beri Cenab- Rabb-l lemin Hazretlerinden niyazmda daima be vakit dualarmda "Ya Rab bana bir mrid-i kmil ihsan buyur" niyaznda iken, bundan sene evvel, yani hicri 1357 ve miladi 1938 senesinde nebolu'da bir kahvede Kastamonulu(214) bir zavall sarhoun sitayile bahsetti bir zatn Kastamonu'da mevcudiyetini ve menfi olarak bulunduunu iittim. Dikkat ettim ve tahkik ve ta'mik ettim, anladm ki: Otuz senedir kalbimde sakl olarak tadm o zamanki "Said-i Krdi" olduunu hayretle rendim... Ve kalbimdeki sevgi gnler getike atelendiini hissettiimden her tehlikeyi gze alarak, ziyaret edip mbarek ellerini pmek lzm ve art olduunu bildim. Ziyaretimde Yeni Said'in ism-i mbarekleri "Bedizzaman Said-i Nursi" ve "Risale-i Nur mellifi ve sahibi olarak buldum. Kemal-i ak ve ihlsla sarldm. Ve benim yegne mridim ve rehberim ve byk stadm o Risale-i Nurdur dedim. Bana o hadsiz ihsanat hidayet ve inayet buyuran Cenab- Hakk'a Kur'an- Hakimin harfleri adedince krederek ELHAMDLLLAH HAZA MN FAZL RABB dedim (215) Risale-i Nura intisab etmezden evvel, madd ve dnyev her ilerimizde ve ticarethanemizin kazanlarnda ve ahs ve husus ilerimizde, Risale-i Nura intisabtan sonraki hrikulde farklar ve bereketleri grmekle beraber, en byk bir ticaret sahibi veya mes'ud bir zenginin mreffeh ve

serbestliinden daha fazla ferah ve srr ve serbest yaay tarznda shhat ve afiyetle EHAMDLLLAH mes'udane imarar- hayat eylemekte olduumuzu ve Risale-i Nurun kuds ltuf ve kerametlerine medyun bulunduumuzu i'tiraf ve tasdik ederiz... Bu iinde bulunduumuz Alman ve ngiliz harbinin bidayetinden devam mddetince, hadsiz zndk ve mnafklarn hi yoktan sebepsiz olarak, ahsma bir isnadat olsun iin, gerek mnevver fikirli lim ve gerekse chil, mlhid hemen hemen -Bir ka dostlarm mstesna- Btn memleket halk kuds hizmetimden kstrmek iin; eytan aleyhi mayestahik btn memleket halkn ifal ederek aleyhime tahrik etmi olacaktr ki: "Nazif muhalif bir siyasetle ittihad- slama taraftardr. Siyaset propagandas yapyor" zihniyeti iddetle aleyhimde memleket halkna ve erkn- hkmete kadar sirayet ettiriyorlard. Btn eytanlarn tecesssleri tahrik edilmi, gya aleyhtarlarm benden bir intikam hissiyle giyabmda hem mthi cereyan iddetlendirmek iin, kendilerince menfur tekkk etikleri Alman (214) Bu fkrann yazl tarihi de 1941'de olduu ortaya km oluyor. A.B. 225 (215) Evet baz ehl-i velayetin ileride talebesi olacak zatlar, daha dunyaya gehneden evvel, hiss-i kablelvuku'un inkiafiyle kerametkrane kefettikleri gibi, Risale-i Nurun talebelerinin mhimlerinden bir ka zat dahi ok zaman evvel bir hiss-i kabl-el vuku' ile ileride Said ile alakadar bir surette bu nura hizmet edecegini hissetmi. te onlarn birisi Nazif'tir. Said-i Nursi. 226 1172 c" nmiyla hakaretlere ma'ruz brakmaktan ekinmediler. Halbuki, ben lillahilhamd Risale-i Nurun iradiyla hakaik-i imaniyeyi ve kuraniyeyi, deil kre-i arzdaki cerayanlara, belki bana verilse de btn dnya saltanatna da alet edemem. Ben yalnz hakikat ve imanc ve Kur'anc Risale-i Nurun bir hadimiyim.. (216)" Bir bayram mnasebetiyle stad'na gnderdii bir hediyesinin adem-i kabul zerine, Ahmed Nazif elebi'nin stada yazd ikinci bir fkrasndan: "ok Aziz ve ok kymetli mfik ve fedakr stad- a'zamm, efendim Hazretleri! Hazineler dolusu mcevherattan daha fazla kymetli, hatta bu fn dnya hayatnn zinetleriyle llemiyecek derecede kymettar mektubunuzu, mbarek Ramazan- erifin yirmi nc gn akam, iftardan on dakika evvel postadan aldm. Cenab- Allah kabul buyursun, iki iftar bir yaptm. Elhamdlillah haza min fadli Rabb... ...Bizim ve gerekse mbarek Zekeriya kardeimizin kymetsiz, deersiz hediyelerini; me'zuniyetsiz kabul ederek takdim etmek cesaretinde bulunduumdan mtevellit aziz stadmn adem-i kabul ve honutsuzluuyla tekdiratna maruz kalacamdan korkarak, intizarda iken, mvezzi iki mektubu verdi. ftar vakti dar olduundan ayakta zarf atktan sonra, kymet takdir edemiyeceim ok irin ve czib olan hatt- fazlaneniz sanki "Korkma" diye hitap ediyormu gibi tebessm ederek, gzme iliince srurumdan okuyamadm. Hemen haneme koarak okumaya baladm. efkatli stadm! Hizmet-i Kur'anda ve Risale-i Nurun neriyatndaki zerre-i vhide kabilinden olan mesimin nezd-i li-i stadanelerinde hsn- kabule mazhariyeti; zaif, fakir, aciz hizmetkrnz ve

iktidarsz, idrk naks, ihatas dar, uuru muhtell talebenizi ne derece sevin ve srura kalb ettiini ta'rif edemem. Byle ma'nev ve kuds takdirata mazhar buyurulan ve bizim gibi gnahkrlara otuz senelik itiyakla, on senelik mnact ve niyaz mukabilinde siz stad'mz ihsan buyuran.. Ve kullarnn isyanlarna bakmyarak her istediklerini bilen ve iiten ve "Bellaa ma bella" veren ve btn mkevvenat yed-i kudretinde tutan ve hereye sahip ve mlik ve 227 hkim bulunan Canab- Hak ve feyyaz- Mutlak Hazretlerine ne suretle hamd ve kr edeceimi bilemiyorum... (216 )Osmanlca Kastamonu-2 S:65 228 1173 Mektubat risalesinin ikinci mektubunu daima hatrlyarak bu emirlerinize riayet etmeye altm halde, bir mcbir-i gayb bendenizi tahrik ederek, ikinci mektuba muhalefete sevk ediyor. Niyetim halis sadakat ve merbutiyetim cidd ve ok salam, her trl riyadan ri ve hi bir maddi menfaata ma'tuf ve mstenid olmyan Allah rzas yolunda Kuran namna ve Risale-i Nura hizmet gayesine ma 'tuf ve bilhassa bizim gibi ciz, si ve gnahkrlarn hidayet ve irad ve slhna ve ehl-i dalleti ve ehl-i bid'ay tarik-i Hakk'a da'vet ve hakaik-i mana hadim bir kuds zat, bizlere ve memleketimize vediatullah olarak ihsan buyurulmu, kymetli misafirimiz, naslki biz gnahkrlarn manev yardmna kouyor ve gece gndz mafiret-i ilhiyyeye ve iradmza alyorsa; bizler de bu aziz misafirimizin madd yardmna seve seve ve itiyakla ve ancak Allah iin komak ve almak vazifesiyle mkellef bulunduumuzu hissediyoruz... Af dilerim, kymetli ve sevgili stad'm! Bilirimki, hediyeleri kabul etmiyorsunuz. Fakat zekt ve sadaka gibi muaveneti arkadalarmzn srar zerine yazmaya mecbur oldum. Hem de madd ihtiyalarnza, ikametgh kiras, odun ve kmr gibi mbrem ihtiyalar iin lzm olduunu dnmtm... Kymetli ve mfik stad'm! u kadar var ki; hizmetkrnz stad namna deil, kymetli ve garip bir misafirimiz namna ve rizaen lillah yardm etmek istiyoruz. Hem manev zarar grmemeniz iin kuvvet ve kudret ve azamet sahibi Cenab- Allah'a niyaz ve tazarru' ederek dergh- ilhiyesinde hsn- kabula mazhar eylemesini dua ediyoruz... Daim kuds dualarnza Muhta, gnahkar hizmetkr ve talebeniz Ahmed Nazif elebi (R.H) (217)" KNC FIKRA : Ispartadan Hsrev Altnbaak'n mjdeli bir mektubu: "Aziz stadm! Yksek ve cidd iradlarnzla adm atmay en byk bir maksat bilen talebeleriniz, son zamanlarda yan- kran bir vaziyete girdiler. Hulusi-i sani be on arkadayla.. Hafz Ali civarndaki yirmi yirmibe arkadayla.. Mbarekler, Otuz otuzbe refikleriyle.. Bilhassa Hafz Ali, kynden Ahmedler ve Mehmedlerin ok halis gayretleriyle umumiyet itibariyla hem hi mbalaasz bin kalemle belki

daha fazla; en geride kalan Isparta da ise, Kahraman Rd'nn ve risaleleri kendine tamamen yazan Mehmed 229 Zhdi'nin ve kk Ali'nin ve Osman Nur gibi faal talebelerin gayret ve him (217)Ziyadat- Kastamoniye S:13 230 1174 metleriyle otuz ile krk arasnda, hatta bir cihette mmtaziyet kazanan Mehmed Zhd'nn kk Hafz Ali gibi hem Risale-i Nuru yazarak, hem kendi evinde yz elli kadar ocuu serbest olarak aydan beri okutmasyla; Ve civarnda dier kylerde bulunan onbeer, yirmier arkadalaryla talebeleriniz Kur'an hizmetlerinde gayretli bir surette almaktadrlar. Mbareklerin yazdklar gibi, drt kyde drt ay zarfnda, elif-bay okuyamyan krk elli mm adam, Risale-i Nuru mkemmel yazmaya muvaffak olmalar harika bir keramet-i Risalet-n Nur olduuna kanaatmz geldi. Risale-i Nur akirtlerinden Hsrev(218) NC FIKRA: Elaziz'dan gelen Albay Hulusi Bey'in acib mektubu: "Aziz stadm! Ondokuzuncu Mektub'u bir mecliste ve bir cuma gecesi okumak niyetiyle zerime almtm. iddetli yamurlu bir geceydi. O mecliste okumak zere elimi cebime koydum. O mbarek eser yerinde olmadn hayretle grdm. Eseri koyduum ceb yrtk ve delik olmad gibi, ben de baka hi bir yerde durmadma gre bu hale hayret etmemek kabil mi?.. O geceyi uykusuz geirdim. Mteessir oldum. Hazret-i Gavs'dan mbarek eseri istedim. Lillahilhamd ertesi gn bu eseri dinlemekle namaza balam olan bir muallim vastasyla bulundu. akr akr yamur altnda amur iinde bu mbarek eser bulunsa bile, artk okunamyacak derecede olacan tahmin edersiniz deil mi? ayan- hayret ve cy-i dikkat ve medar- ibrettir ki, en ufak bir leke bile olmamtr. Hafz- hakiki o mbarek eseri, ona manen ve cidden bal olanlar gibi muhafaza buyurmu. Hafiz ve lm ve hakm isimlerinin zhir bir tecellisi bylece lemaen etmi oldu. Hulus (219)" Merhum Albay, Hac Hulusi Bey'in gnderdii benzeri mektuplar zerine, Hazret-i stad'n Kastamonu'dan kendisine yazd bir mektubun bu makama ilhak mnasib grld: "Aziz Sddk Muhlis kardeim ve man hizmetinde sebatkr arkadam! 231 (218)Ziyadat- Kastamoniye S: 2

(219)Ayn eser S: 3 232 1175 Evvela: Kat'iyyen bil, sen eski mevkiini Nur dairesinde tm muhafaza ediyorsun.. Ve senin ile muhabere hi kesilmemi. Ben kardelere yazdm mektuplarmda "Aziz, sddk" dediim vakit, daima saff- evvelde Hulus muhatabdr. Senin bu ar erait altndaki Nur hizmetlerine bin barekallah deriz.. Ve bu biare hasta kardeine ettiin ok yksek duana binler amin deyip, Allah senden raz olsun. Sizi tebrik ederiz. Saniyen: Lillahilhamd Nurlarn her tarafta fthatlar var. En ehemmiyetli yerlere sizin gibi kahramanlar gnderiliyor. O havalide ve Kars'ta Nurlarla alkadar kardalara, hususan biradarzedem Nihad'a ok selm ve selmetlerine dua edip dualarn isteriz.

Elbaki Hvel-baki Kardeiniz ve sizi unutmayan Said-i Nurs Buradaki Nurcular size arz- hrmetle ok selam ediyorlar. Aziz Kardeim! Beni merak etme! Cenab- Hakk'n inayeti devam ediyor. Hem de dnya madem geer,Meraka demiyor. Sen her gnde belki yirmi defa duada tahattur edilirsin.(220) Drdnc Fkra: Bedreli Hulusi-i Sani nvanyla mehur mbarek Sabri Hocann mektubundan bir paradr. "Hamden lillahi Tl, l'hika nmyla msemma risalemiz yevm ve usbu' zuhrat ve ahval ve mukteziyat sebebiyle husule gelen; tabiri caiz ise, Hazret-i Musa'nn binbir kelm misill u lahikamz o kadar zengin ve rengin ve o derece manidar ve revnekdar bir hale gelmi ve daha tekemml ve tezyd edecektir ki; btn Risale-i Envar elde edemiyen, Mektubat lahikasn elde etse, lahikada mevcud hkaik ve mesail, krini tamam Risalet-n Nuru mtala etmi derecede mstefid ve kendini hasaretten kurtarabilir derim. Risale-i Nur akirtlerinden Sabri(221) Ve daha bu nevi takriz mektuplar ve fkralarndan otuz krk kadarn burada sralyabilirdik. Fakat bahis uzar, kitap byr, belki de bazlarna usan verir diye bu bir ka nmunelik fkralarla iktifa ettik. (220) Ziyadat- Kastamoniye S: 30 (221) Ayn eser S: 62 233 1176

NUR LEMNDEN YNE ZULMET LEMNE Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin Kastamonu'daki hayat dier yerlerde olduu gibi - bir taraftan zulml tecavzler, kesafetli tazyikler ve evhaml tarassudlarla devam edip giderken; br tarafta Nur ve hidayet saan gzel ve irin vaziyetler, iradkr nasihatlar ve meymenetli hallerle doludur. Onun iin, hayat denilen ilh hikmetli tecelliyatn bir ayinesi olan eyin, gece ve gndz gibi, yahut nur ve zulmet gibi mbadeleli haller gsteren her iki tarfnn vaziyetleri grlmektedir. te tekrar bir nebze zulmetli tarafn durumlarndan bahis aacaz. Evet, Hazret-i stad'n btn o kat ve katmerli, zulmetli ve kesafetli tarassud ve tazyikler altnda; Ve btn bunlara ramen nerettii Kur'an nurlaryla Anadolunun bir ok beldelerinde iman ve irfan filizleri am, Kur'an ve iman hizmeti olan Nur risalelerinin yaylmas yava yava, fakat heybetli ve azametli, fthat ve teshir edici neriyat sayesinde iman ve Kur'ana feda mcahidler yetitirmesiyle birlikte; zndk ve mnafk olan ehl-i dallet gayz ve kinlerinden kudururcasna bahaneler aramaya ve kanunlar eliyle ma'sum Nur talebelerini ezdirmeye yarayan en ufak bir ip ucunu ejderha gibi gstermeye balamak zere harekete getiler. lk nce Nurun neriyat merkezi olan sparta'da mahall hkmet ve Emniyeti evhamlandrdlar. Isparta merkezinde srf Allah iin hlisane ve alicenabane Kur'an'a byk hizmetler yapan ve kendi evinde hasbetenlillah yz elli kadar ocuu Kur'an ve iman dersleriyle okutturan merhum Mehmed Zhd Efendi'nin evini baskn yaparak taharri ettirdiler. Bulduklar risale ve Kur'an czleriyle birlikte Isparta adlyesine sevk ettiler. Bu hadise 1941 sonlarda vuku' bulmutu. Adliye, tetkik neticesinde Mehmed Zhd Efendi'ye beraet ve risalelerin iadesine karar verdi. 234 1177 Hadiseyi, Mehmed Zhd Efendi'nin bir sene sonra vefat mnasebetiyle, Isparta'l Ktip Osman Efendi stad'na hem bu vefat hadisesini, hem de Mehmed Zhd'nn fedakrane hizmet ekillerini mektubuyla yle anlatmaktadr: "Sevgili stad'm! u iinde bulunduumuz asrn dadaal, zlumatl bir zamannda dnyaya gne gibi ziya ve Nur veren ve zulmat perdelerini yrtan, hak ve hakikat ve Srat- Mstakim yolunu aan ve btn ehl-i man zerlerine rahmetler saan "Risale-i Nur"u eline alp, koynuna ve cebine doldurup ar pazar ve stasyon caddelerinde ve osa yollarnda, uzak-yakn ve arktan Garba, Garbtan arka giden yolculara tevziat me'murluu yapan.. Ve ma'sum ve ma'sume ocuklardan iki yz - yz ocuu evine toplayp onlara Kur'an ve Risale-i Nuru ders gsteren; ve mnafk ve zndklarn bir sene evvelki hcumlaryla mahkemeye verilerek, beraat etmi olan; ve Kur'an ve Risale-i Nur hesabna her saat ve her dakika cann feda edercesine alan ve bu fedakarl yznden pek ok kimselere iman ve ihls kazandran MEHMED ZHD' Efendi kardeimiz kader-i ilhi ile dnyaya gzn kapayp, Ar- Rahmana gzn aarak tekbir ve kelime-i ehadet ile sahib-i emanet olan zat- Zlcell hazretlerine teslim-i ruh eylemitir.(222) Mehmed Zhd'nn hadisesinden bir mddet sonra da; Sav, Kulen gibi Isparta'nn baz kylerinde Nur talebelerinin iman ve Kur'an'a ait hizmet ve faaliyetlerini byterek ihbar ettiler. inde "Beinci ua"' risalesi de olduu halde bir ok el yazma Nur risalelerini basknlarda elde ettiler. Zabtlar

tuttular ve bunlar su aleti diye Isparta adliyesine yeniden sevk ettiler. Davaya Isparta ar ceza mahkemesi bakt, inceledi. Mahkeme, bu risalelerde mevcud kanunlara temas eden bir durumun olmadn grd ve tm maznunlarn beraatine ve msadere edilen Nur risalelerinin sahiblerine iadesine karar verdi. ste gerek o hadise dolaysyla, gerekse nceleri Kastamonu'da her bir ka gnde bir Hazret-i stad'n menzili ya aranmakta veya bir hafiye tarafndan tarassud ettirilmekteydi. Bu evhaml ta'kibat hadiselerinin delili, stad'n Kastamon'dan yazp Isparta'ya gnderdii bir ok mektuplarndan okunabilir. Bu mektuplardan baz blmler yukarlardada geri yazld. Lkin bu makada tekrarna zarurut hasl oldu.Sadece bir ka rnek verelm: 235 1- Tahminen 1938 yl ortalarnda(223) yazd bir mektupta yle de (222) Ziyadat- Kastamoniye S: 66 (223)Kastamonu Lahika mektuplarnn balangc 1938 yl balarnda oldugu az yukarda ispat edilmi olmakla; Mektup sralarnn durumuna gre bu tahmini yrtmek imkn dahilindedir. A.B. 236 1178 mektedir: "... Yeni bir medar- keramet ve inayet ve srur olan mektubunuzu aldm. Risale-i Nura bir inayet, bir ikram ve himayet-i ilhiyeyi gsterdi. yle ki: Bundan drt be gn evvel, bir taharri ile menzilim tefti edildi. Her tarafa baktklar halde, hfz- ilh ile bizi mahzun edecek bir ey bulamadlar:..(224) 2- Yine tahminen 1938'in son aylarnda, Celal Bayar'n bavekil olduu dnemde, yanndaki hizmetkr ve talebeleri tarafndan yazlan bir mektupta unlar yazl: ".. Risale-i Nur hakknda inayet-i Rabbaniyenin ltif bir himayeti udur ki: Karanlk bir vaziyette, korkutan bir zamanda casuslarn ve taharr me'murlarnn evhamlar ve tecesssleri stad'mzn menzilini sarmas dakikasnda, bir Fare stad'mzn bir orabn ald. Ne kadar aradk hi bir yerde bulamadk...(225)" 3- Daha sonraki yllarda yazlan bir mektupta, Hz. stad unlan yazyordu: "Sabri karde! beni saran ve balyan ar kaytlara ehemmiyet vermiyorusun. Halbuki buradaki evhaml ehl-i dnaya benim ile fazla megul ve alkadardr. Hatta...hatta... hatta... her ne ise...(226) 4- stad'n baka bir mektubu da yledir: "... Bu defa kahraman Thir yi umumunuz namna grdm.. Ve onda bir Ltf, bir Hafz Ali, bir Hsrev ve bir Said - Fakat gen Said - Mahede ettim. Cenab- Hakk'a krettim. Bu defa onun kokusunu alp, o daha gelmeden benim yanma gelen komiser ve taharri adamlar...(227)" 5-1939 yllarnda yazld tahmin edilen bir mektuptan:

Sizin beni ok mesrur eden mektubunuza Isparta yoluyla cevab vermediimin sebebi, benim Isparta merkezi ile olan mnasebetime burada ok dikkat edilmesidir...(228) " Bu mevzudaki dier belgeler, ilerde tarihi srasnda kaydedilecek. Burada ayn konudaki belgelerden daha bir oklarn sralamak mmkndr. stadn hizmetkr bir ok zatlarn bilhassa ayc Emin'in hatralar bu durumu briz gstermektedir ki; Hazret-i stad'n menzili her zaman kontrol ve mrakabe altnda olup, her keyifleri istedike, mahkeme karar 237 vesaire vz gelerek, stad'n evini taharr edebilmekteydiler, Bylece vlinin, Emniyet (224)Osmanlca Kastamonu-1 S: 20 (225)Ayn eser S: 87 (226) Osmanlca Kastamonu-1 S: 22 (227) Osmanlca Kastamonu, S:37 (228)Osmanlca Kastamonu-1 S: 272 238 1179 mdrnn, Siyasi ube mdrnn ve savcnn kimisi ahs dncesi ve keyfi icab, kimisi Ankara'ya yaranmak ve vazifeperverlik gsterii iin istedikleri zaman Hazret-i stad rahatsz edilmekteydi. Ne kadar ayan- taaccbdr ki; btn bu sk kontroller, tarassudlar, takip ve tecesssler altnda, her firsat deerlendirmesini bilen Hazret-i stad, Isparta'daki talebeleriyle en azndan haftada bir iki mektup ile muhaberesini devam ettirmi ve 1938 ylndan itibaren alt sene zarfnda ikiyz yetmi be kadar mektubu selmetle Isparta'ya ulatrabilmitir . Herhalde giden bu mektuplarn drt misli kadar da Isparta'dan Kastamonu'ya gelenleri olmutur. Ayrca bu mektupIarn belki bir ka misli kadar da, Isparta da elle yazlp oaltlan risaleleri stad, ne yapp yapp btn bunlar casuslara sezdirtmeden, yerli yerince ulatrma imknn salamaktayd. Gerekten bu vaka harika bir hadisedir denilebilir. Nihayet, gele gele 1942 yl bahar aylarnda, kr Saraolu'nun babakanl dneminde, tpk Eskiehir hadisesinde olduu gibi; Isparta'da yeniden geni taharriler yapld. Fakat Isparta adliyesi ar ceza mahkemesi (229) iinde "Beinci ua" risalesinin de bulunduu, elde edilmi btn kitaplar sahiplerine iade etti ve beraat verdi. stad Hazretleri o hadiseye ok ziyade sevindi. Isparta'y ve adliyesini ve Nur talebelerini tebrik etti. Isparta hadisesi ile yakndan ilgilenen stad, o mevzu'da Isparta'ya gnderdii mektuplar oktur, iki nmune kaydedelim: 1- "... Aziz Sddk Kardelerim! Hadise-i taarruziyeden mtessir olmaynz. nki mkerrer tecrbelerle Risale-i Nur inayet altndadr.(230)Hi bir tife imdiye kadar byle ehemmiyetli hizmette bizler kadar az meakkatle

kurtulan olmam. Hem geen Ramazandaki hastaln ve Eskiehir'deki vaziyetimiz gibi, ok vakalarla zahir skntl meakkatli halt altnda, Risale-i Nurun faydasna olarak inkiaft ve daha te'sirli ftht grlm. naallah bu skntl hadise dahi mnafklarn aks-i maksudu ile Risale-i Nurun fthatn baka bir mecrada teshile vesile olur. Beinci ua' yirmibe sene evvel mesaili yazlan, yalnz bir iki sahife tatbikat ilve edilip ua'lara giren Beinci ua'ellerine gemesi ehemmiyetlidir. Fakat bunda da bir hikmet var. Belki onlara mesleklerini bildrirmek ve cehenneme gidenin mahiyetini bilmek iin fevkalde iktidar 239 haricinde bir kaza-i ilhidir diye Cenab- Hakk'n inayetine ve hfzna itimat edip merak etmeyiniz... (231) (229)Osmanlca Kastamonu-1 S: 311 (230)Hadisenin ilk vukuunda stad'n u kesin ifadesi ile, neticenin beraat olacan remzen haber vermektedir. A.B. (231) Osmanlca Kastamonu-1 S: 264 240 1180 2- Isparta hadisesinin bir baka safhasndan bahseden bir mektubtada yle demektedir: "... Evet, azm ve sebatnz ve ihls ve ciddiyetiniz, ehl-i dnyay malub etmi ve ediyor: Yoksa bir tek risaleyle yzyirmi adam tevkif eden adamlar, yzotuz risaleyle bir tek adam tevkif edemediklerinin sebebi, ihlsnz ve metanetinizdir hkmediyorum...(232)" Demek ki; Isparta'nn bu hadisesinde hi bir Nur talebesi tevkif edilmemitir. 3- Isparta hadisesinin neticesinden bahseden mektubundan da unlar okuyoruz: "Aziz sddk kardeim! musibetzadelerin manev galebesi, beraeti; deil yalnz sizleri ve bizleri, belki bu memleketteki btn ehl-i iman sevindirir bir mahiyettedir. nki Risale-i Nurun hrriyetine meydan at. imdiye kadar msadere tevehhmyle pek ok ihtiyata mecbur olmutuk. Bu on sekiz senede ve bilhassa buradaki alt senede(233) Risaleleri gizlemek hususunda pek ok zahmet ekerdim ve daima endie ederek azap ekiyorduk. Cenab- Hakk'a Risale-i Nurun hurufat adedince hamd- sena ve kr olsun ki; Bu defa Risale-i Nurun manevi galebesiyle o zalimane ve zlmetkrane perdeyi paralad... (234) " Bylece Isparta hadisesi beraetle neticelenmesiyle; bir sene sonra vuku' bulan Denizli hapis hadisesi neticesinde mahkemenin beraet vermesine de bir nevi kuvvet vermi ve yol am oluyordu. Hem Risale-i Nurun beraet kararlarna Isparta adliyesi bir nevi nclk yapma erefini de kazanm oluyordu. Ancak ne var ki; Hazret-i stad'n bekledii ve hak ve adaletin iktiza etti'i tam serbestlik ve hrriyet meydana gelmemiti, Ne gezer... Alt oku zihniyetini bir iman haline getiren zamann hkmeti ve en

bandaki Lozan mteahhidi olan kii ve onun kpkzl Babakan kr Saraolu ve ileri bakan kr Kaya, yle adliye ve mahkeme kararlarn hak ve kanun muvacehesinde dinliyecek ve uyacak tinetten uzak idiler. Kanun ve adliye ve her ey bizzat ve yalnz kendileriydi!.. Evet, Isparta adliyesinin ar ceza mahkemesinin bu dilane ve hakperestane kararn, hkmetin deil dinleyip hrmetkr davranmas, 241 tam aksine o beraet hadisesi onlar btn btn kplere bindirmiti. Risalei (232) Ayn eser, S: 268 (233) On sekiz sene tabiri stad'n Van'dan aln tarihi, alt sene ise Kastamonu'ya geldii tarihten sonra geen zaman ki 1942'yi gstermektedir. A.B. (234)Ayn eser. S: 296 242 1181 Nurun bu manevi galebesi ve muvaffakiyetine kar gelmek ve te'sirini krmak iin, zendeka komitesiyle hkmet ibirlii edip beraberce bir ka koldan harekete getiler. Bylece iman ile kfr, Nur ile zulmet 19421943 yllar arasnda ok kesif ve amansz bir manev mcadele iine girmi oldu. yle ki: Zulmet ehli olan dinsiz, gizli zndk komite tekiltlar ve bunlarn bir nevi oyunca olan o tarihteki hkmetin bandakileri, Risale-i Nurun te'sir sahasn krmak, daraltmak, gevetmek ve yahut btn btn te'sirsiz hale getirmek iin balca plnlar unlard: 1- Mehur Hoca ve eyhleri elde edip, stad ve Risale-i Nur aleyhine konuturmak. 2- Diyanet leri reisliine, Kur'an'a yeni bir tefsir yazdrarak (235) nazarlar Risale-i Nurdan ekmek. 3- Hkmetin ahs- manevisini dine ve dindarlara kar olmayp, dine hrmetkr olduunu gstermeye abalamak. 4- Baz zndklarn eskiden yazm olduklar "slam Trihi" gibi sinsi ve mnafkane eserlerini nerettirmekle, milletin nazar- dikkatini o tarafa ekmeye almak. 5- Risale-i Nur talebelerinin arasna bir ok vesilelerle ihtilf sokmaya almak. 6- Risale-i Nurun metin ve faal rknlerine yksek maal memuriyet gibi parlak iler bulup megul eylemek... Evet,bunlar plnland ve tatbikine de geildi.Lkin bu vh, hud'al plnlar hi bir halt edemedi. Bilkis Risale-i Nurun revacn ve kymettarln ve daha ok iitilmesini ve meraklarn uyanmasn temin etti. Amma plnlarnn birisinde muvakkaten biraz muvaffak gibi oldular. Bu plnlar tatbik sahasna konulduu sene iinde, (Yani 1942-1943) Nur talebeleri de hizmet ve faaliyetlerini kztrdlar. Isparta'nn sadece bir tek ky olan Sav'da bin kalemle Risale-i Nurlar

yazlmaya baland. Bu, Isparta'nn tek bir ky idi... Isparta ve etrafinda, bata da kaydettiimiz gibi; yzlerce binlerce risale yazld. Bu arada, "Ayet-el Kbra" gibi kfrn 243 bel kemiini kran ve ilim ve hakikat meydannda onun kkn kal'eden bir Risale Isparta'l Tahir Aabeyin eliyle 1943 ylnda stanbul'da tab'a ve (235) O sra bu i lsmet nn'nn istegiyle, Diyanet Riyaseti Elmall Muhammed Hamdi Yazr Efendi'nin yazd, bir eseri neretti. Fakat Hamdi Efendi yazd eserinde Kur'an'n ve lslm'n hakikatlarndan hi bir ta'viz vermeden gayet gzel bir eser yazd. Bu eser, ne stad'a, ne de Risale-i Nura kar degil muaraza etmek, tam aksine Risale-i Nurun mdafaa ettii hakikatleri tervic ediyor ve ma'nen destekliyor mahiyetinde bir eser idi. Bu eserin ad "Hak Dini, Kur'an Dili" idi. Fakat o sra Diyanet Reisi . Yaltkaya'nn da o istikemette birey yazp yazmadn bilmiyoruz. A.B. 244 1182 rildi. Ayn zamanda Thir Aabeyin eliyle yazlan Hizb-l Kur'an "eseri ve bunun arkasnda Hafz Ali'nin eliyle yazlan "Hizbn Nuri"de fotoraf yoluyla tab'edilmilerdi. Yine ayn bu sene iinde "Beinci ua" Risalesi hret kazanm, ok duyulmu ve her tarafta merak ile aranmaya balanmt... Yine ayn bu sene iinde Hazret-i stad, mteferrik Nur risalelerini birbirine ekliyerek, mecmualar halinde toplamaya ve bazlarn daktilo ile yeni yaz ile coalttrmaya balamt. Bu mecmualar "Hccetllahi-l balia" ve "Misbah-l man" adlarndaki Asay- Musa'nn birinci blmn tekil eden risalelerdendi. Ayrca Mu'cizat- Ahmediye ve Mu'cizat- Kur'aniye, Gencler ikaznamesi veya Tenbihl Gfilin olan Genlik Rehberinin ilk ad... Ve Mecmua-i arat ki, Sikke- Tasdik-i Gaybnin ilk ismi gibi mecmualar... bunlar bilhare Denizli hapsinden sonra daha da tekmil ettirilerek,Asa-y Musa, Zlfirkr, Sikke-i Tsdik-i Gayb, Genlik Rehberi gibi isimlerle neredildiler. Bylece, zulmet ve nifak ehli ve taraf zulm ve nifak, cebir ve kuvvet, hile ve eytanet plnlarn evirip dururlarken; Nur ehli ve taraf da doruluk, hakikat, ilim, akl, sadakat, iman ve Kur an, Nur ve ziya ile mukabele ediyordu. Bu yazdklarmzn sbutunu gsteren ve vakalar halinde cereyan eklini ve stad'n bunlar hissederek yapt kar tedbir diktelerini bildiren maddeler, Hazret-i stad'n Kastamonu'dan yazp Isparta'ya gnderdii mektuplarndan okunmaktadr. Bunlardan bazlarn kaydediyoruz. (Geri alttaki ilk mektup, Isparta'da henz beraat hadisesi olmazdan evvel ise de, yine bir derece bu hadisatn ucunu gstermektedir.) Evvela Hkmet'in tutumunun zahiren deiikliini ve Din ile bir nevi msalha eklini ihsas eden u malumatlardr: "... Mektubunuzu almadan iki gn evvel grdm bir r'yay beyan ediyorum, yleki grdm: imdiki reis veya imdiki reisler, tandm ehemmiyetli bir iki hocaya hilafet rtbesini ve mes'elelerini tatbik etmeye.. Ve hilafet o hocalara veya reislere hangisine verileceini ryada anlamadm.. ve o netice-i kararlar bana gstermek iin, bana kar geldiklerini grdm. Sonra uyandm, sabahleyin kardelerime syledim, dedim: Allah a'lem Isparta havalisinde Risale-i Nurun madd malubiyeti iinde, ma'nev glibiyeti olmuki; Byk makamat- resmiyeden en mhim mesail-i slmiye medar-

bahs olacak. Biz Isparta'da o musibetin ne derece ileri gittiini bilemediimizden ve oktanberi de, ne hal- alemden ve ne de resmi halden anlamayp dinlemediimiz halde, bu r'yann r'yay-i Sadka 245 olduuna bir emare olan beni bir gn baktrd. O emare udur ki: Risale-i Nurun ehemmiyetli bir talebesi Ankra'dan gelip, ben sormadan dedi: "Reis (smet) Kur'ana yeni bir tefsir yazmaya emretmi. O da yazyormu. 246 1183 Hem sylemi ki: Dahiliye vekili yirmi senelik bir adeta muhalif olarak;" Dinsiz bir millet yaayamaz "diye din lehinde beyanatta bulunduunu.. Ve maarif nazr da dab- slmiye lehinde eski prensiblerine muhalif olarak beyanatta bulunduanu " Ehemmiyetli bir deiiklii ihsas ettiinden; kulam kapadm sekiz aydan sonra, bu r'ya hatr iin bu haberleri aldm. Bunun sebebini cidden arzu ettim. Bir ihtar edildi ki: Ehl-i dallet, memur-u siyasiyeyi aldatp Risale-i Nur aleyhinde genie, buradan oraya kadar bir daire iinde taarruz edip, derece-i kuvveti anlamak istediler. Grdler ki: Sklmiyecek, malub edilmiyecek bir kuvvette grdklerinden; ehemmiyetli byk makamat- resmiyede mahiyetini medar- bahs ve dikkat ettiklerinden, bilmecburiye bir nevi musalhaya yol hazrlamak ve imdiye kadar hakikat ve hikmete muhalif olarak, iyilikleri len reise ve fenalklar millete, orduya vermek yerinde, o hatay- azime bedel, btn fenalklar lene verip, kendilerini bir derece o dehetli hatiattan kurtarmak aresini aramaya bir zemin tekil etmeye allm ki; hem r'ya hem bu haberler haber veriyor...(236)! 2- Nur talebelerinin arasna ihtilf sokarak hizmette evk ve gayretlerini krmak ve birlik ve beraberliklerini zedelemek iin uygulanan sinsi planlara kar, stad'n byk tahidatla ikazlarndan bir iki rnek verelim: Hazret-i stad'n o ok ehemmiyetli ve messir ikaz ve iradlarn kayddan nce, Isparta'da o mnafkane plann bir derece hkm icra etmesinden sz etmek istiyoruz. yle ki: Isparta'da Nur hizmetinin yaz ve neir iinde faal ve azimkr rknlerin arasna ihtilaf sokmak iin, Ispartan'n beraet hadisesinden sonra, daha ok neeIenen evk ve gayrete gelen Nur talabeleri yaz faaliyetlerini kztrdklar, bir nevi memduh msabaka halini ald bir hengmda, bir birleriyle yekaheng iinde olupta daha ok hizmetlerin yaplabileceini dnen mnafklar, mereb ihtilafn ve meru' makamclk damarn tahrik etmek iin frsat kolladlar.. ve maalesef sonunda bir menfez, bir medhal bulabildiler... stiareyi ve karlkl fikir al veriiyle daha iyi neticelere varma dncelerini pek dinlemeyen birisini kefettiler. Bu frsattan istifade ile hemen ortaya dedikodu retip serptiler. Hadise byd ve kzt. Hatta bir ara rekabetkrane bir durum alarak daha da bymeye doru gidiyordu. Hazret-i stad bu plnl oyunu ve zararl durumu hi bir haberi olmad halde, ferasetiyle sezmiti. Sk sk ve en te'sirli bir ekilde ikazlar gn (236)Osmanlca Kastamonu-2 S: 262 247

1184 dermeye balad. Bu rekabet sonrasnda, Hazret-i stad'dan gelen tm ikazlar kendi lehine evirerek te'vil eden birisi, ahs hissinden vazgemeye ve feragat etmeye pek benzemiyordu. Amma onun karsndaki zat ise, btn hislerini ve nefs arzularn yenebilen bir zat idi. Nefsinin bogazna ve gururuna basarak o atee su dkmeyi baard ve hadise de bylece yatt. Hazret-i stad bu duruma ve o zatn yksek fedakrlna ok memnun oldu, tahsin ve tebrik etti. (Bu zat slam Kyl merhum ehid Hafz Ali idi. Rahmetullah aleyhi) imdi Hazret-i stad'n bu mevzudaki irad ve ikazlarndan, ayrca da netice itibariyle memnuniyetini, tebrik ve tahsinlerini bildiren blmler ifadelerinden veriyoruz. Aziz sddk kardelerim! Sizin fevkalde sebat ve ihlsnzn galebesi ve o musibeti definden sonra, ehl-i dnya cepheyi deitirdi. Zendakann desiseleriyle bu havalideki bizlere kar perde altnda madd ma'nev tahidat balam. Gayet dikkatle ve eytancasna kirtlerin hakik kuvveti olan tesand bozmaya alyorlar. Sizlere Risaleleri iade ettikleri halde, kurnazcasna dolaplar eviriliyor Biz sizin bir u'beniz olduumuz halde, bizi asl ve merkez telkki ettiklerinden daha ziyade desiseleri bize kar isti'mal ediyorlar. Hafz- hakik Cenab- Haktr, nallah hi bir zarar edemiyecekler.(237)Fakat bu uhur-u mbarekenin eyyam ve leyali-i mbarekesinde halis dualarnzla bize yardm ediniz. Bir ey yok, fakat mmkn olduka ihtiyat ve dikkatli olunuz. Hazret-i Ali Radiyallahu anh ve Gavs- Geylan Kuddise sirrh gibi kahramanlarn manev te'minat ve hitaplar bize her vakit cesaret ve kuvve-i maneviyeyi veriyor... (238) "... Sizler her zamandan ziyade bu frtnada tesandnz ve ittihadnz ve birbirinin kusuruna bakmamas, birbirini tenkid etmemesi Risale-i Nurun vazife-i kudsiye-i imaniyesi hesabna mkellef ve muhtasnz. Sakn birbirinizden gcenmeyiniz ve tenkid etmeyiniz. Yoksa az bir za'af gsterseniz, ehli nifak istifade edip sizlere byk zarar verebilir...(239) 248 (*) Bu mektup biraz st taraftada getii halde, burada tekrar edilmesinelzm oldu A.B. (237)Hazret-i stad bu ihtaryla Denizli hapis hadisesini haber veriyor gibi konuuyor. Neticesinin de zararsz geeceini ima ediyor. A.B. (238)Osmanlca Kastamonu-2 S: 285 (239)Osmanlca Kastamonu-2 S: 429 249 1185 "... Sakn dikkat ediniz, ihtilf- merebinizden ve zayf damarlarnzdan ve derd-i maiet zaruretinden ehl-i dallet istifade edip birbirinizi tenkid ettirmeye meydan vermeyiniz. hls risalesinin dsturlarn her vakit gz nnde bulundurunuz. Yoksa az bir ihtilf bu vakitte Risale-i Nura byk zarar verebilir. Hatta sizden saklamam;- te imdi Feyzi de, Emin de biliyorlar ki- Mabeyninizde gayet ehemmiyetsiz

bir tenkid, bize burada zarar veriyor gibi, size-hi bilmediim halde-bu noktaya dair iki mektup yazdm ve ruhen ok endie ediyordum. Acaba yeni bir taarruz mu var? diye muztarib idim. Hem o zarardandr ki; Mbarek Hsrev'in gelmesiyle(240)Yeni bir evk ve sr'atle bize Hizb-n Nur nin arkasna ilhak edilen mnacaat paras on be gn te'hire urad. Onbe gn evvel bize geleceini tahmin ediyordum. nsan kusursuz olmaz ve rakibsiz de olmaz. Risale-i Nurun kahraman kirtleri her mkilta galebe ettikleri gibi, inaalah bu ehemmiyetli ve dehetli mevsimde yine galebe ederler...(241) Hadisenin neticesini ve stad'n memnuniyetini ve tebrik ve tahsinlerini bildiren bir mektubu: "Aziz, Sddk, mbarek Kardelerim! Cenab- Hakk'a hadsiz kr ediyorum ki; Bu acib zamanda sizin gibi halis, muhlis, mahviyetli, fedakr kardeleri bize ihsan eylemi. Bu defa Hsrev'in, Hafz Ali'nin, Hafz Mustafa'nn, kk Ali'nin birbirine hitaben yazdklar drt mektuplarn okudum. En derin kalbimizde bir srur, bir hiss-i kran, bir memnuniyet hissettim. Bu ok kymettar kardelerimin ne derecede alhimmet ve yksek ruhlu, Risale-i Nur hizmetinde ne derece fedakr olduklarn anladm.. Ve Risale-i Nur byle kuvvetli ve halis ellere tevdi' edildiinden bize kat' kanaat verdi ki, Risale-i Nur malub olmyacak. Bu kuvvetli tesandlerini daima yaattrp parlattracak... Evet kardelerim, sizler ihls srrn tam muhafaza ediyorsunuz. Tefrika iinde vahdetinizi muhafaza, hakikaten bir harikadr: Hafz Ali'nin hakikaten mstesna bir mahviyet ve tevazu' iinde ihls ve fena fil-ihvan dsturunu muhafaza etmesi..Ve Hsrev'in hakikaten tedbirce bana ihtiya brakmyacak bir derecede tedbiri ve dirayeti.. Ve Hafz Ali gibi (240)Hsrev Altnbaak, ihtiyat askerliini sttemen olarak bitirip geldi tarihi bildirmektedirA.B. (241)Osmanlca Kastamonu-2 S: 450 250 1186 yksek ihls ve mahviyeti.. Ve Hafz Mustafa'nn Hizmet-i Nuriyede byk iktidar iinde kuvvetli bir sadakat ve fedakrane teslimiyeti.. Ve hem Abdurrahman hem Ltfi hem Hafz Ali manasn tayan byk ruhlu kk Ali Risale-i Nur hizmetini dnyada her eye tercihen hayatnn en mhim maksad yapmas ve sebeb-i ihtilfa kar kuvvetli mukavemeti bulunduunu bu drt mektubunuz bana bildirdi. Ayn sistemde, mes'elede alkadar kahraman Tahir ve kahraman Rd'nn dahi ayn hakikatta, ayn ahlakta bulunduklarn hi phe etmiyoruz. Bu alt rknn bu muvakkat sarsntdan hakiki bir tesandle birbirine el ele, omuz omuza, ba baa vermesi;alt yz, belki alt bin kymet-i maneviyeyi alyor diye Cenab- Hakk'a Risale-i Nur hesabna hadsiz kr ediyoruz ve sizi de tebrkik ediyoruz...(242)" Ve daha bunlar gibi Hazret-i stad'n bu hadisede(Barla hayatnda bir ksm yazlm mektuplar gibi)memnuniyet ve tebriklerini ifade eden ok blmler, Osmanlca Kastamonu lahikasnn 460, 461 ve 471. sahifelerinde mevcuddurlar. Okuyucularn oralara bakmalarn da tavsiye ederiz.

3- Baz mehur eyh ve hocalar kandrmak yoluyla elde edip, Hazret-i stad'n ahsna ve Risale-i Nur aleyhine konuturma plnlarna kar stad'n kaz ve iradlarndan baz rnekler de yledir:(243) "... Sandkl tarafnda kemal-i evk ve ciddiyetle faaliyette bulunan Hasan Atf kardeimizin bir mektubundan anladk ki; Orada perde altnda, faaliyeti durdurmak iin baz hocalar ve bir ksm tarikata mensub adamlar vasta edip ftur veriyorlar. Halbuki, mesleimiz msbet hareket etmektir. Deil mbareze, belki bakalar dnmeye de mesleimiz msaade etmiyor. Mterileri de aramaya mecbur deiliz. Mteriler yalvarmal...(244) "... Gayet muhlis kardeimiz Hasan Atf'n mektubunda, bir ihtiyar lim ve vaiz, Risale-i Nura zarar verecek bir vaziyette bulunmas, benim gibi binler kusurlar bulunan bir biarenin ehemmiyetli iki ma'zerete binaen bir snneti (sakal) terk bahanesiyle ahsm rtp Risale-i Nura ilimek istemi. Evvela hem o zat, hem sizler biliniz ki; Ben Risale-i Nurun bir hizmetkrym ve o dkknn bir dellalym. Riaale-i Nur ise, Ar- A'zamla bal olan Kur'an- Azimuan ile balanm bir hakiki tefsiridir: 251 (242) Osmanlca Kastamonu-2 S: 457 (243)Bu hususta, gerekse ittifak ve tesand mes'elelerinde az yukarda ayn ikazlardan blmler yazlm olabilir. Ancak mes'elelerin ok ynl olmas sebebiyle burada tekrar etmekte bir beis grlmedi. A.B. (244)Osmanlca Kastamonu-2 S: 459 252 1187 Saniyen: O viz ve lim zata benim tarafmdan selm syleyiniz. Benim ahsma olan tenkidini, itirazn bam stne kabul ediyorum. Sizler de o zat ve onun gibilerini mnakaa ve mnazaraya sevk etmeyiniz. Hatta tecavz edilse de, beddua ile de mukabele etmeyiniz. Kim olursa olsun, madem iman var; O noktada kardeimizdir. Bize dmanlk da etse, mesleimizce mukabele edemeyiz. nki daha mthi dman ve ylanlar var... (245)" stad Hazretlerinin bu mevzu'daki ikazlarnn bir ksm da, stanbul'da ihtiyar Hoca ve eyh zatn i'tiraz meselesinde ele alndndan burada bu kadaryla iktifa edildi. Maddelerin dier ikisini, yani Nur talebelerinin yzlerini Risale-i Nurdan evirip ekmek zere me'muriyet vesaire gibi parlak iler bulma pln ve Diyanet Riyaseti vastasyla eser yazdrarak, Risale-i Nura kar karma ii yukardaki maddelerin iinde mnderi olarak getii iin, ayrca da bu hususta belli ahslar ve vaklar gstermeye izin olmadndan yazmaktan sarf- nazar edildi. Yukardaki maddelerde geen plnlara kar, stad'n ikaz ve iradlarndan baka, Nur talebeleri cmias ve bata Hazret-i stad olarak msbet yndeki faaliyet ve hizmetleri de ylece zetlenebilir: A- Genlere ve mekteplilere mteveccih Risale-i Nurdan istifade etmeleri iin, o zamanki ismiyle "Genler ikaznamesi" (Genlik Rehberi) ve Hccetillah-i Balia ( Asa - y Musa'nn Hccetler ksm )

yeni yazyla izin verilerek neredilmesidir. Bu hususu aka ifade eden mektuplar oktur. Kastamonu asl lahikalarda mevcuttur. stadn genlerle ilgili kaleme alm olduu paralar, o zamanlar Orta okul ve lise talebesi olan aral Abdullah Yein ve arkadalarnn sorduklar suallerin cevab; Veya stad'n bu genlere mteveccih verdii ifah derslerin bilhare kaleme alnmasyla teekkl eden Genlik Rehberi eserinin esasn tekil ederler. Btn o paralar Genlik Rehberi kitabnda yer ald gibi; Hazreti stad ayn o mevzular baka bir slub ve beyanla Denizli Hapsinde te`lif edilen Meyve Risalesinin iinde de dercetmitir. Bu sylediklerimizin Osmanlca Kastamonu Lahikasnda tertib ve dizilileri sahifeler itibariyle syledir: Osmanlca Kastamonu- l, S: 89; 94,144,145, 253 Kastamonu- 2, S: 249, 292, 278, 319, 324, 409, 413, 427, 443, 447, 464, ve 469 (245) Osmanlca Kastamonu-2 S: 474 254 1188 Verdiimiz bu sahife numaralar, ayn zamanda baz risalelerin yeni yazlarla neredilmesine dair izinlerin sdr olduunu da gstermektedir. Yine ayn manann baka bir vechesine bakan bir husus da, stad Hazretlerinin mbarak taife-i nisa' olan hanmlarla ilgili yazd dersler... Ve bilhare Denizli hapis hadisesinden sonra, "Hanmler Rehberi"nn mhim blmlerini tekil eden paralarn Kastamonu'da yazlmasdr. Ancak Kastamonu' da bu paralar bir araya getirilip de, kitap halinde neredilmi deildir. Fakat o sra hanmlar arasnda bunlar byk apta te'sirler icra etmilerdir. Ad geen mektup ve paralarn Osmanlca Kastamonu lahikalarndaki sahife numaralarn vermekle iktifa ediyoruz: Osmanlca Kastamonu-1, S:144,174, 240, 268, 287, 526, 534, ve 553 ve Ziyadat- Kastamoniye S: 55 B- Nur Risalelerinin te'lifleri itibaryla, balangtan ta 1942'lere kadar mteferrik ve birer mstakil risale eklinde neredilmekte iken; bu yln (1942) banda zhiri hi bir sebeb yokken, Hazret-i stad eitli mevzulara dair mteferrik Nur risalelerini mecmualar haline getirerek, isimler verip nerettirmi olmasdr. Bu hareketin byk faideleri ve hkmetleri Denizli hapis hadisesinde daha iyi anlalmtr. Risale-i Nurun ikamesine alt iman hakikatlarnn eitli dal ve mevzularyla bir araya getirip ve bir birine ekliyerek ve bazlarn dierlerine zeyiller yaparak mecmualar tarznda nerinin faydalarndan birisi de, ayn mevzu' etrafnda ika'edilen eitli phe ve vesveseleri bertarf etmek, bir delik ve rayb brakmamak olan hikmetinin ortaya km olmasdr. Nur mecmularnn bu tarzda neir ve tertib keyfiyetini bildiren Hazret-i stad n ifadeleri Osmanlca Kastamonu lahikalarndaki yerleri yledir: Osmanlca Kastamonu- 2 S:199, 284, 312, 369, 403, 407 ve 406

C- Hizb-l Ekber-l Kur ani ve Hizb-l Ekber-i Nur nin fotoraf yoluyla tabedilmeleri ve bunlarn arkasnda "Mu'cizeli Kur'an"ile tarif edilen tevafuklu Kur'ann ayn usullerle tab'etme niyeti ve hazrln bildiren stad'n beyan ve ifadeleri: Osmanlca Kastamonu- 2 S: 283, 352, ve 437 - Bu arada Beinci ua' risalesinin te'lifi ve onun mahiyeti ve tarihesi hakknda verilen malumatlarla beraber, o risalenin ehl-i iman arasnda 255 byk merakla aranp istenmesini ve o risalede derin ve rsihne bir hakikat-i ilmiye ile Ahir zamanda gelecek mthi ahslarn, Deccel ve Sfyanlarn kimler oldunu bildiren stadn beyanlar: Osmanlca Kastamonu- 2 S: 35, 47,258. Ve bunlarn dnda Denizli Hapsinin arefesinde en byk bir hiz 256 1189 met ve nuran tahidat olarak ta, ayn yln yaz aylarnda merhum Tahir Mutlu aabeyin byk gayretleriyle, O sra ok byk bir hadise olan "Ayet-el Kbra" Risalesinin slam harfiyle tab' ii gereklemesidir. Ancak Ayet-el Kbrann tabedilmi nshalar matbaa'dan kp gelirken ve Denizli Hapsinin az ncesinde henz ele gememiken, hapis hadisesi zuhur etmi, fakat hapis srasnda darda resmi ve gayr- resm bir ok insann eline geerek, onunla ok byk iman bir hizmetin husul bulmu olmasdr. Buna dair Hazret-i stad'n beyanlar, daha ok Denizli hapsi mektuplar iinde mevcuttur. VE SENE 1943, DENZL HAPS HADSESNN N BELRTLER Kastamonu hayat banda da belirtmeye altmz gibi, Denizli hadisesinin esas sebebi BENC UA' RSALESDR. Bu hususta belgeler ilerde gelecektir. Ondan bir sene nce de, Isparta adliyesi bu risaleyi ve dier umun Nur Risalelerini ar ceza mahkemesinde tetkik etmi ve sahiplerine iade etmiti. Buna ramen gizli ajanlar bu risaleyi yeniden her yerde gizli gizli aramaktaydlar. Bu sebeple 1943 yl ierisinde Hazret-i stad'n Kastamonu'daki menzili mteaddit defalar aranm, fakat aradklar Beinci ua' bulunamamt. Zaten stad Hazretleri, Isparta adliyesinin verdii beraat karar haberinden sonra da, bir iki mektubunda ok byk memnuniyet ve teekkrlerini ifade etmekle beraber, gizli zndk din dmanlarnn Hkmet adamlarn evhamlandrarak hazrlamakta olduklar geni ve byk apl bir taarruzu da hissediyordu. Talebelerine beraetten sonra bile ok sk ihtiyat tavsiyelerini yapyordu. Evet, Isparta adliyesi Ar Ceza Mahkemesinin vermi olduu beraet karar ile; Adalet ve Hukuk, Kanun ve dare noktasndan Risale-i Nurlarn artk tamamen serbest olmalar icabederken; stad Bedizzaman da talebelerine deil ihtiyat, bilkis serbeste hareket etme tavsiyelerini vermesi lzm iken; tam aksine ve zddna, bataki hkmet adamlar, zndklarn oyununa gelmiesine smsk ve adm-adm Nur talebelerini ta'kib etmeye balamlard. Bu durumu ok iyi hisseden stad Hazretleri de talebelerine beraet kararna ramen daha ok dikkat ve ihtiyat tavsiye etmekteydi. Zamann hkmetinin Babakan olan kr Saraolu'da zaten maalesef gizli komnist tekiltlarla uyum

iinde hareket etmekteydi. Onun Milli Eitim Bakan olan Hasan Ali Ycel ise, zaten dnyaca bilinen kpkzl bir komnistti. Her ne ise. imdi Denizli hadisesini netice verecek ekilde plnlanan gizli tkib ve hazrlanan tuzak karsnda Hazret-i stad'n Nur talebelerine yap 257 1190 t ihtiyat tavsiyeler;ve dikkat rneklerinden baz nmuneler verelim: "Aziz Sddk Kardelerim, her vakit ihtiyat iyidir: Zaten Hazret-i Ali (R.A) de kerametkrane bize ihtiyat tavsiye ediyor..." "... Sizin imdiye kadar fevkalde sebat ve metanet ve tesand ve ittihadnz, bu memlekete medar- iftihar olacak ve istikbalini kurtaracak derecededir. Dikkat ediniz, bu yeni frtna sizin tesandnz bozmasn...(246)" "... Kardeimiz Hasan Atfn mektubundan anladk ki, hakikaten tam alyor. Kendi tbiriyle; Risale-i Nurun mcahidlerinin ve Efelerinin kalem yadigrlarn bize hediye olarak irsal ettiine mukabil deriz: Cenab- Hak ebeden onlardan raz olsun.. Ve daha ok manidar yazd cmleler iinde bir para ehl-i bid'aya iddet grdm. Zaman, zemin, Risale-i Nurun msbet meslei ehl-i bid'a ile deil filen, belki fikren ve zihnen dahi megul olmaya msaade etmez. htiyat her zaman lzm...(247)" "... Hem imdiki bu mevve vaziyetlerde ok zararl hem hocalar, hem ehl-i siyaseti Risale-i Nura kar cephe almaya ve tecavz etmeye sebebiyet veren "apka ve Ezan" mes'elelerini ve "Deccal ve Sfyan" Unvanlarn Risale-i Nur kirtleri yabanilere kar lzumsuz medar- bahs ve mnazaa edilmemek lzmdr ve ihtiyat etmek elzemdir ve i'tidal- demi muhafaza etmek vcibtir. Hatta sizde cz' bir ihtiyatszlk buraya kadar bize te'sir ediyor... (248)" Ve daha bunlar gibi(ksmende st tarafta getii zere)ehl-i dalletin sinsi planlarnn errinden tahaffuz iin Hazret-i stad'n bir ok ihtiyat tavsiyeleri vardr. Fakat arzettiimiz nmuneler maksada kfdir. DENZL HADSES YAKLAIYOR te Denizli Hapis hadisesi balang olarak byle gele gele, Atf Egemen Aabeyin Denizli, Aydn ve Afyon'un Sandkl civarlarnda yapt nurani hizmet ve faaliyetleri neticesinde, fevkalde inkiaf ve dindrne vaziyetler, mnafk ehl-i dallet ve bunlara alet olmu dine mensup ehl-i bid'atn nazar- dikkatlerini byk apta celbetmeye sebep oldu. Aslnda Isparta'da yaplan byk hizmetler karsnda bu bir zerre gibiydi. Fakat Atf Aabeyin hizmetleri hcumlarna bahane olmaya msaid grld. Nihayet, mesele, Denizli vilyetinin ivril kazasnn mft ve vizinin rejime 258 (246) Osmanlca Kastamonu-2 S: 452 (247) Os.Kastamonu-2,S:518 (248) Ayn eser S: 523

259 1191 dayanarak, Atf Egemen Aabeyle ve Nurlu hizmetiyle muaraza eklinde kendini gsterdi ve fiil durum ald. lim ve hakkaniyet noktasnda Atf Aabeyin elindeki Nurlu risalelere kar ciz kalan ve tutunamyan mft ve vaiz, ok maalesefki, mes'eleyi byterek Hkmete kadar gtrdler. Bu arada frsat ganimet bilen ve bekliyen zndk komiteler hkmeti evhamlandrdlar. Emniyet kuvvetleri harekete geti. Atf Egemen Aebeyin o sra hizmet sahas olan Denizli Vilyeti ivril kazasnn Homa nahiyesinde taharriyata giritiler. Burada baz elyazma nur risaleleriyle birlikte, bir nshada Beinci ua risalesi ellerine gemi oldu. Hadise byk yaygaralarla bytld.. Ve Atf Egemen ile bir ka Homa'l masum arkada 1943 Temmuz ay sonu veya Austos banda tevkif edildiler.(249) Hadiseyi stad Hazretleri haliyle duydu ve talebelerine u mektubu yazd: Aziz sddk Kardelerim! Evvela: Bu Ramazan- erifteki (250) dualar -hls bulunmak artyla naallah makbuldur. Fakat maatteessf ekseriyete Risale-i Nurun kirtlerinin nazarlarn dnyaya evirmek ve huzur-u kalbi bozmak iin taarruzlar yznden o ihls, o huzur-u tam bir derece zedelenir. Merak etmeyiniz, her eyi Cenab- Hakk'a havale edip, yle taarruzlara ehemmiyet vermeyin. Atf'ada yaznz: "Merak etmesin, o da bir kazay-i ilhidir.(251)" naallah Sava'l Mehmed Hfz'n hadisesi gibi Risale-i Nurun lehine dnecektir. "Haiye" Hem Atf 'n parlak hizmeti tevakkufa uramas ve gerilemesi ve merhum Mehmed Zhd Bedev'nin yksek ve geni hizmetinin perdelenmesi dncesi beni ziyade mahzun ettii hengmda, elime bir mektup verildi. O mektup o endiemi izale etti. "Risale-i Nurun hizmetinde bir kap kapansa, daha mhim kaplar alr" diye olan kaide, yine hkmn icra etti, ki Sabri gibi Risale-i Nurun gayet byk bir rknnn amucas ve Risale-i Nurun bir kahraman olan Tahirnin enitesi ve Risale-i Nurun Saff- evvelinde kirtlerinin banda bir zaman nzrlk vazifesini gren ve imdiye kadar da Risale-i Nur (249)10 Eyll 1943'de stanbul kapal ars byk bir yangn geirdi. Tarihi arda 202 dkkan kl oldu. Maddi zarar ok bykt. Bu hadise Atf Aabeyin tevkifinin ilk gnlerine tevafuk etmiti. (Bkz. Elli Yln Tutanag sahife 115) (250)Bu mektubun, Ramazan- erife pek yakn bir zamanda yazld anlalyor.O ise 1943 ylnn Ramazan ba 19.9.1943 gndr. Bu tarihten az mddet sonra stad Hazretleri de Kastamonu'da tevkif edilmitir. A.B. 260 (251)Denizli Hapis hadisesi iptidalarnda Hazret-i stad sk sk "Bu bir kaza-i ilhidir" eklinde ifadelerde bulunmakla; O hadise, sebepler st gayb bir dest-i nayet tarafndan tanzim edildiine hususiyle iaret etmektedir. A.B. 261 1192 hakknda kalbini bozmyan Byk Hafz Zhd'nn samim kemal-i sadakat ve ihls gsteren mektubuyla; Ve Hlus-i salis Abdullah avu'un haiyesinde tasdikiyle, bu eski ve yeni gayyur

kardeimiz Byk Hafz Zhd, resmiyete bakmyarak Risale-i Nurun mhim vazifelerinden olan masumlara Kur'an dersini vermekle, gsterildi ki; Merhum Zhd Bedev yerine bu Byk Zhd'y yeni veriyor... Ve Atfn tevkifi yerine bu mdekkik ve muktedir ve hatip byk Hafz Zhd'y faaliyete getirdi. Cenab- Hakk'a krediyoruz, bu gnden itibaren Risale-i Nurun hs kirtleri iinde irket-i maneviye-i Nuriyeden hissedar olmasn ve ismiyle duaya girdiini selmmla tebli ediniz. Umum kardelerimize birer birer selm eder ve dualarn rica ediyorum. SAD- NURS "Haiye: Atfa muaraza eden ve hcum eden tarikat mft ve taassuplu viz ve hoca ve eh1-i tarikat, ehemmiyetli ilim ve tarikat, bu muarazada en son perdesi rejim hasabna ve tarafgirligine ve himayesine dayanp, Atf'n mdafaa ettii snnet-i seniye mesleine taarruz suretine girdiini ve Risale-i Nura muaraza eden bilerek veya bilmiyerek zendekaya yardm ettiine delil; Bu defa Adliyece(252)benden sordular ki: "Krt Atf rejim aleyhinde alyor" Demek onun muarzlar rejime dayandlar. Ben de dedim: Rejimi reddetmek ne vazifemizdir ve ne de kuvvetimiz var ve ne de dnyoruz ve ne de Risale-i Nur izin verir. Fakat biz kabul etmiyoruz. Red baka, kabul etmemek bakadr. Amel etmemek daha bakadr. Hazret-i merin taht- hkmnde kanun-u Adalet-i eri'iyesini reddetmiyen ve ilimiyen Yahudilere, Nasaraya ilimiyordular. Demek kabul etmemek, amel etmemek, tasdiketmemek, idarece bir cnha, bir su tekil etmiyor ki; o eit muhaliflere ve mnkirlere en kuvvetli padiahlarn idaresi ve siyaseti altnda bulunmular, iliilmemi. te bu nokta-i nazardan Risale-i Nur kirtlerinden en mthi bir muhalif ve rejim messisini tel'in de etse; Bilfiil idareye ilimezse, onun mefkuresine kanunen iliilmez. Hrriyet-i vicdan ve Hrriyet-i fikir onlar tebriye eder! "Haiye" (Haiyenin haiyesidir:) Haiye: "imdi de aldmz haber, Denizli Valisi ehemmiyetli bir ifreyle bura valisine Atf meselesini i'zam ederek ifre yazm. Hafz- hakiknin Hfzna dayanp tel etmeyiniz. Fakat ihtiyat ediniz. Hapis olan Atf ve arkadalarna teselli verip merak etmesinler. Allah Kerim ve Rahimdir.(253) 262 (252) 4.8.1943'de stad'n kastamonu'daki evinin arand ve ifadesinin alnd gnlerden sonra adliyece bu sualler sorulmutur. A.B. (253) Os Kastamonu - 1, S:550 263 1193 "KRT ATIF" TABRNN HATIRLATTIRDIKLARI Atf Egemen'in tevkifini bildiren stad'n stteki mektubunun u haiyesinde ve stadn Denizli hadisesi balangcnda menzili arand zaman, kendisinden sorulan en mhim ve onlarn yannda en ok zerinde durulan ey, "Krt Atf" vesile edilerek Krtlk meselesidir. Evet, Hazret-i stad, Cumhuriyet dnemindeki btn hayatnda ta vefatna kadar, hi bir zaman kurtulamad husus, ehl-i dallete ok isti'mal edilen ve Kasdi olarak mnafk zndklarn dilinden hi

dmeyen u Krtlk meselesiyle her zaman Hazret-i stad' lekelemek ve ayplamak istemilerdir. Halbuki hadisede ad geen Atf Aabeyin rk Krt deil, belkide Trktr. Yada balki erkestir Ama Trklerin iinde ve Trke olarak iman ve Kur'an eserler yazan ve Trk kardeleri'nin hatr iin otuz krk sene Krte konumayan hir zatn, bu pek zalimane ve mnafkane ittihamndan kurtulamay;ok sinsi habis ve eytanca bir dmanln eseridir. Trkiye Cumhuriyeti hududlar ierisinde yaayan herkes -szdeeit olarak her hakka sahip olduu ve hi bir kimse-rk ne olursa olsunbr kimseden stn olmad; kendilerinin de ,yani bu szleri ia'aya alanlarn da iinde olduklar hey'et ve komisyonlarn yaptklar "Anayasa" larda kendilerince sarih bir hkm iken; ard arkas kesilmiyen bu ayrcalk ve veyilik muamelesi, stelik hkmetlerin st kademelerinde yer alan adamlardan gelmesi ok dndrc bir hususdur. "Trklk krtlk yoktur, herkes eittir" diyenlerin ne kadar ak ve byk bir yalan ve mnafkl olduu gn gibi aikrdr.. Ve onunla ne kadar tefrikay ve blcl ve rkl krkliyen bir zihniyet tadklar apaktr. Her ne ise... DENZL HADSES AREFES VE MHA PLANI Austos 1943'de Denizli-ivril'de tevkif edilen Atf Egemen ve Homal bir ka arkada meselesi, hazrlanm plnlar gereince, ok fazla i'zam edilerek Ankara'ya bildirildi. En nemli bir meseleymi gibi Ankara bile megul ettirildi.. Btn mes'ele de "Beinci ua' "risalesi idi. Reis-i Cumhur smet, Babakan Skr Saraolu, Milli Eitim Bakan Hasan Ali Ycel hadise ile direkt ilgilendiler. Denizli Valisi her tarafa ifreli telgraflar gnderdi. zellikle Isparta ve Kastamonu Valiliklerine... Isparta bu meselede daha ok dikkatle arand. Eyll ay iinde bir ok masumlar Isparta'da tevkif edilerek hapsedildi. stad'n Kastamonu'daki menzili de bu hadisede ilk olarak 14.8.1943 gn iddetli bir ekilde didik didik arand.(254) Fakat aradklar Beinci ua' risalesi yoktu, bulamamlar (254) slam hatt ualar S: 334 264 1194 d. Bu arada Denizli ve Isparta'da yaplan tevkiflere ramen, stad'a kar, bir ka gn bir sknet devresi iinde uzaktan murakebe edildi. Gizli zndk komiteleri baka bir pln hazrlamaktaydlar. Bir ka gn sonra o eytanca ve zndka plnlar tatbika konulmutu. Pln u idi: stadn vcudunu gizli bir zehir ile ortadan kaldrdktan sonra, geriye kalan ve bir nevi mdafaasz durumda kalacak olan Nur talebelerini ezmek kolay olacakt. Pln tatbik edilmiti,17.9.1943'de plnladklar ekilde mthi bir zehiri Hazret-i stad'a yutturmay baardlar. Ertesi gnde de, gelen ifreli emirlere uyularak, stad'n menzili daha ok iddetli bir surette arand. stad'n o gn zehirin te'sirinden hastal dolaysyla mutlaka istirahatta bulunmas ve konumamas ve ferahlatc ilerle ferahlandrlmas elzem ve tbben zarur iken ve o gnn geen gecesinde harareti 41 olmuken; arama balanmt. Arama gnnde birden hararet otuz altya dmt. Taharriye gelen mdde-i umum ve komserlere stad Hazretleri lzm gelen dersleri vermiti. O gndede aradklar eyi bulamamlard. Sureten ve siyaseten yine bir ey demeden ekip gitmilerdi. Zehir pln tutmaynca ve bu aramada da aradklar eyin bulunmayna ramen, gelen emir; kesin tevkif... Ve tekrar taharri...

20.9.1943 gn nc kez olarak stad'n evi arand gibi, o gn sabahtan akama kadar, "kimler geliyor, kimler gidiyor" diye gizli ajanlar vastasyla gzetlendi. Ayn gnde stad'n hizmetkr ayc Emin'in evi de(255)didik didik arand. Fakat hi bir ey bulunamamt. Bu son defaki stad'n evinin aranmasnda odun ve kmrlerin ileri ve altlar da aranmt. Kmrlerin altna saklanan "Yirmidrdnc Lem'a" Risalesi-ki kadnlarn rtnmelerini emreden Ayet-i Kerimenin ilm bir tefsirinden ibarettir.- bulunmutu. Sikke-i Tasdik-i Gaybinin paralar vesaire de ele gemiti. Ama bu yirmidrdnc Lem'a risalesi bahane olmutu. Bu risale olsayd, olmasayd, yine de bu tevkif mutlaka olacakt. Ama bu, bir serrite oldu. halbuki hadise ve mesele Beinci ua' risalesi idi... ACABA BENC UA NE D? Evet, pek ok yaygara, evham ve velveleler iinde hkmetin, emniyetin ve ajanlarnn aramaya seferber olduu Beinci ua' risalesinin mahiyeti ise: Ahir zaman hadiselerinden haber veren peygamberimizin mu'cizekr sz ve hadislerinin, kll ve umum, ahs tayin etmeden ve ancak hadisele (255) Osmanlca Kastamonu-2 S: 501 265 1195 rin hadis-i eriflere kll tatbiklerinin te'villerini yapan ilm bir tahlilden ibarettir, hepsi bu kadar... HAZRET- STAD'IN TEVKF Bylece Hazret-i Ustad, son taharr gn olan 20.9.1943'te Isparta savcsnn gelen ta'limat gereince tevkif edilmiti. Evvela Kastamonuda on be yirmi gn kadar durduruldu.(256) ve sonra 13 Ekim 1943 gn Kastamonudan Ispartaya gnderilmek zere yola karld. HADSENN STAD TARAFINDAN ZAHI Hazret-i stad, Kastamonu'da tevkifinden sonra, hapishanede ve nezarethanede iken kaleme alm olduu bir iki mektuplarnda ve bilhere de Denizli Hapsinden sonra Emirdan'nda, kendi Kastamonu hayatna dair yazm olduu Yirmi Altnca Lem'ann Onaltnc Ricasn'da hadiseyi gayet gzel ve net anlatmaktadr. Evvela Yirmi Altnc Lema'nn Onaltnc Ricasndan: "... Sonra gizli dmanlarmz baz memurlar ve bir ksm enaniyetli hoca ve eyhleri aleyhimize evhamlandrdlar. Bizi Denizli Hapsine, be alt vilyetlerden gelen Nur talebelerini o medrese-i Yusufiyede toplamaya vesile oldular. Bu Onaltnc Rica'nn tafsilat, Kastamonudan gnderip lahikaya geen ve Denizli Hapsinde oradaki kardelerime gizli gnderdiim kk mektuplar ve mahkemesindeki mdafaat Risalesidir ki; Bu ricann hakikatn parlak gsteriyorlar. Tafsiltn lahikaya, mdafama havale ederek gayet ksa iaret edeceiz: Ben mahrem ve mhim mecmular, hususan Sfyan'a(257)ve nurun kerametlerine dair risaleleri kmr ve odunlar altnda sakladm. Ta benim vefatmdan ve bataki balar hakikat dinleyip akllarn balarna aldktan sonra neredilsin diye msterihane dururken, birden taharr memurlar ve mddei umuminin muavini menzilimi bastlar. O gizli ve ehemmiyetli risaleleri odunlarn altndan kardlar. Hem beni tevkif edip Isparta hapishanesine, shhatim muhtell bir halde gnderdiler. Pek ok mteellim ve nurlara gelen o zarardan dehetli mteessir iken, bir inayet-i ilhiye imdadmza yetiti.

O gizlenmi ve ehl-i hkmet onlar okumaya ok muhta olan o ehemmiyetli risaleleri kemal-i merak ve dikkatle okumaya balayp, byk resm daireler adeta bir dershane-i (256) Hazret-i stad'n Kastamonu'da mevkuf olarak bir mddet brakldg hakknda, ilerde nakledecegimiz nebolu'lu Ziya Dilein hatratndan anlalmaktadr.A.B. (257)Sfyan'a dair olan Beinci ua' risalesi bu arama hadisesinde stad'n evinde ele gememitir. lerde ispat yaplacaktr.A.B. 266 1196 Nuriye hkmne geti. Tenkid fikriyle, takdire baladlar. Hatta Denizli'de hi haberimiz yokken, fevkalde perde altnda matbu Ayet-el Kbra 'y resm ve gayr-i resmi pek ok adamlar okudular. manlarn kurtardlar. Bizim hapis musibetimizi hie indirdiler...(258) Lahika mektuplarndan hadisenin mahiyeti Hadiseyi daha aklyla ifade eden Hazret-i stad'n adet mektuplar vardr. Birinci ile ikinci mektuplarn ifade tarzlarndan, sanki stadn tevkifinden evvel kaleme alnm ve Isparta'ya gnderilmi. Fakat hadisenin balangc Ramazan- erifin banda olmas, o ise 19.9.1943`te olduu ve resm kaytlarda, Hazret-i stad'n evinin son arama gn 20.9.1943'te olduu ve Hazret-i stad'n bu tarihten sonra tevkif edildiinin yazlmas ile; ve mektuplarda gemi bir hadiseden haber vermeleri hasebiyle, onun tevkifinden sonra Kastamonu hapsinde veya nezarethanesinde yazldn gstermektedir. Bu mektuplarn baz kelime ve ifade tarzlarnn deiikliinden baka, ayn eyler ve ayn manalardr. Risale-i Nurun silsile-i kerametinden(259) Mu'cizat- Ahmediye ve kerametli "Yirmidokuzuncu Sz "ve" arat-l i'caz" himayetkrane ve mu'cizane yeni bir kerametleri udur ki: Bu Ramazan- erif banda doktorun ihbar ile ve kuvvetli emarelerin delletiyle ve birden hararet krk dereceden gemesiyle tebeyyn eden, zehirlemekten gelen iddetli hastalk hengmnda, kardeimiz Atf'n habbe gibi hadisesini, hari vliler kubbe yaparak burann hem adliye, hem zabta, hem vilayetine ifrelerle Risale-i Nur aleyhine sevk edildii ayn zamanda; ki saat evvel mu'cizat- Ahmediye (A.S.M) stanbul'dan koup gelmi, masada iken; Yirmidokuzuncu sz ve kerametli arat-1 'caz Tosya kasabasndan imdada gelmi gibi, ayn vakitte yaldzl cildleri ile masa zerinde dururken; Onlarn msadere endiesi ve elliden ziyade sair risalelerin de namazsz ellerin zabtna gemek ihtimali ve iddetli hastaln konuturmama vaziyetiyle beraber, Risale-i Nurun o kerametli risaleleri yle harika bir himayet ve muhafazaya vesile ve o zehirlenmeye panzehir ve tiryak oldu ki, bu hale mttal'olan bizler imdi de hayretteyiz. Gya hi bir hastalk yokmu gibi, gayet kuvvetli hem iddetli tokatlar vurarak, o (258) Lem'alar - Envar Neriyat- S: 263. Bu ricarm geri kalan ksmlar Denizli hapsi srasnda yazlacaktr. 267

(259) "Risale-i Nurun silsile-i Kerametinden" tabiri bu mektuptan ve bu tarihten sonra balar. Daha ncelerinde her defasnda Gavs- Geylni'nin silsile-i kerameti diye yazlmaktayd. Emirda- Mektuplarnda bu sr daha da ak yazlmtr. A.B. 268 1197 dmanlk vaziyeti dostlua evrildi. Hem adliyenin byk memurlar ve taharr komiserleri iddetli taharr ve msadere iin geldikleri halde, elliden ziyade kitaplardan hi birine el uzatmadan yalnz o risalelerin kerametlerini ksmen dinliyerek, onlarn ma'nev himayeti altnda risaleler muhafaza edildi. Yalnz "Mdafaat "ve" Onaltnc Mektup" ve "Ramazaniye"risalesini mtala etmek iin biz verdik. nc gnde daha iddetli arama ve taharr etmek iin zabtann siyas komiseri, bir taharri komiseri ile geldii vakitte, iki saat evvel, kerametli Risalelerin kumandasnda btn risaleler kendilerini ellere vermemek iin ortada grnmediler. Btn iki saat o taharr neticesinde Ankara'dan gelen bir Ramazan tebriki ile(260)Bir Ramazan Risalesini elde ettiler. Mtalaadan sonra iade etmek va'diyle aldlar. Btn bu halt, yksekte duran Mu'cizatl Kur'an- Azim- an ile beraber, 'cazl Hizb-i Kur'an nin nshalar ve Hizb-i Nurnin risaleleri bu harika vaziyeti gsterdiler. Cenab- Hakk'a onlarn hurfat adedince ve ehr-i Ramazann dakikalarnn ireleri saysnca hamd' sena ediyoruz. Elhamdlillah al klli hal. Hem hastalktan gelen teessr ve Atf hadisesiyle kalbime gelen teellm ve onlara acmak ve Isparta'ya sirayet etmek endiesinden ne'et eden sknt.. ve bu mbarek ehirde Risale-i Nurun "Srren Tenevveret"perdesi altna girmesi ve nc gnde iki taharriden sonra, akama kadar gelen ve gidenlerin mtemadiyen tarassud edilmesi ve Emin'in hanesi de bir ey bulunmadan taharri edilmesi cihetiyle, ziyade muztarip ve mteelim iken; Cenab Erham-r Rahiminin Rahmetiyle imdiye kadar devam eden nayeti lhiye himayeti ve rzaya teslim ve tevekkl.. Ve ihlsn verdikleri teselli, btn o muz'i eyleri akim brakt. Kemal- ferah ve istirahatla; "Grelim Mevlm neyler, Neylerse gzel eyler." deyip kemal-i teslimiyetle msterih olduk. Siz de yle olunuz, ftr getirmeyiniz. Umum kardelerimize birer birer selm ve dua ederiz. Kardeiniz SAD- NURS(261) Ayn hadiseden haber veren ve etraflca anlatan stad'n ikinci mektubu: (260) Bu tehrik mektubu Ankara'da felsefe hocaln yapan dindar bir hanmdan stad'a gelmiti. Bu yzden o muallime hanm da, Ankara'da gnlerce ifadelerde ta'ciz edilmiti. A.B. (261)Osmanlca Kastamonu-2 S: 449 269 1198 Bu mektup zehirler faslnda kaydedildii iin burada tekrar edilmedi.

nc Mektup: Bu mektup da, byk ihtimalle Isparta hapishanesinde kaleme alnmtr. Ancak Hazret-i stad'n henz Kastamonu'da tevkif edilmeden nce de, mektupta bahsi yaplan Ayet-i Kerimeyle kalben ve zihnen megul olmakta olduu gelen rivayetler arasndadr. Mektup, aynen syledir. "Ramazan- eriften bir gn evvel, gizli zndk dmanlarm tarafndan kuvvetli ihtimal verdiimiz ve doktorun tasdikiyle bir zehirlenmek hastalyla hararetim - Doktorun ihbariyle - krk dereceden gemeye balam iken, Adliye mdde-i umumileri ve taharri komiserleri menzilimi taharriye geldiler. Ben, sonra bamza gelen bu dehetli taarruzu bir hisse-i kabl-el vuku'ile anlyarak ve iddetli zehirli hastalm da lme gidiyor diye Isparta vilayetinde kymettar kardelerimin kucaklarnda teslim-i ruh edip, o mbarek toprakta defnolmay kalben niyaz ettim ve hizb-i Kuraniyi atm.Birden bu ayeti kerime:<> <>karma ktBana bak! dedi. Baktm, kuvvetli emare ile manay- iar cihetinde bana teselli veriyor.imdi bamza gelen bu musibeti hie indirdi... Ve Isparta'ya mevkufen beinci nefyimi(262)o kalb duamn kabul olmasna delil oldu. Isparta vilayetinde kymettar kardelerimin kucaklarnda teslim-i ruh edip, o mbarek toprakta defnolmamkalben niyaz ettim ve hizb-i Kuraniyi atm.Birden bu ayeti kerime: karma kt Bana bak! dedi. Bir emare: eddeler saylr, hesab- ebcedi ile 1362 ederek, bu senenin arab ayn tarihine tevafuk edip der: "Sabreylye! Bana gelen kazay-i Rabbaniye teslim ol!.. Sen nayet gz altndasn. Merak etme, gecelerde yaptn tesbihat ve tahmidata devam eyle." (Mektubun bu ksmndan sonra harflerin ebced ve cifr adetlerini yapan bir tahlil vardr. Buraya yazlmasna ihtiya grlmedi) kinci Emare: Bu ayetin manas tam tamna hakkmda me'mulmn ok fevkinde aynen mahede ettim... nc Emarenin beyanna imdilik lzum olmadndan yazdrlmad. SAD- NURS (263) 270 (262)Beinci nefy, Isparta'ya beinci defa olarak gitmek deildir. Belki srgnlk seferleri muraddr ki; Birincisi Van'dan Burdur'a, ikincisi Burdur'dan Isparta'ya, ncs Isparta'dan Barla'ya, drdncs Isparta'dan Kastamonuya ve beincisi de Kastamonu'dan tekrar Isparta hapishanesine olan nefy adetleri muraddr. A.B. (263) Osmanlca Kastamonu-2 S: 506 271 1199 ONUNCU BLM DENZL HAPS HAYATI FASLI

(20 Eyll 1943 - 15 Haziran 1944) 272 1200 273 1201 DENZL HAPS HAYATI FASLI Denizli hapis hadisesi hakknda; az yukarda bir nebze tafsilt arz olunduu vechile, Denizli ili ivril kazasnn Homa nahiyesinde 28,29 Austos 1943(1) gnlerinde, Atf Egemen ismindeki bir Nur talebesinin ve bir iki arkadann, stnde aramalarda el yazma tek bir nsha "Beinci ua"' risalesi bulunmasyla balamt. Trkiyede sanki umum, byk bir siyas ve dini hareket varmcasna, Ankara hkmeti yurt apnda, Risale-i Nurla alkadar olan herkesi toplattrma emrini verdi. Bir ok vesikalardan anlaldna gre; -Eskiehir hadisesinde olduu gibi- be on vilyetten yz ksr masum insan tevkif altna alnd(2) Fakat bu insanlarn yars kadar bir ksm az zaman iinde takipsizlikle serbest brakld. Taht- tevkife alnan ve bilhare hepsi Denizli hapsine toplattrlan altm dokuz insan(*) bu defa Eskiehir hadisesinde olduu gibi, ekseriyetle rastgele ma'sum kyl ve reberlerden mteekkil deildi. Belki tevkif altna alnan bu zatlarn, ekseriyet itibaryle daha ok belli bal Nur talebelerinin sekin kimselerindendi. Bunlar Kastamonu, Ankara, stanbul, Isparta, Denizli ve Antalya'dan toplattrlmt. Bu insanlarn bir ou evvel kendi memleketlerinin hapishanelerinde, kimisi ay, kimisi bir ay beklettirildikten sonra, hepsi Denizli hapishanesine naklettirilmilerdi. Eskiehir hadisesi maznun ve mazlumlar gibi, bunlarn da tamamn kesin olarak isim ve knyelerini bilmemekteyiz. Ancak adetlerini ve sadece isimlerinin listesini bilebiliyoruz. nk Denizli hadisesi dosyasn da maalesef elde edemedik.Temyiz mahkemesi ilm kararnda maznunlarn isim listesi varsada, adres ve knyeleri bulunmamaktadr. lerde ayrca izah gelecektir. Liste Aynen yledir: 1- Mirzaolu Said-i Nursi 2- Ahmetolu Emin Uzun 3- Mehmetolu Hsrev Altnbaak (1)zmir'den Atf Aabeyden, 6 Nisan 1987'de aldm bir mektubunda bu kesin tarihi vermilerdir. A.B. (2) Osmanlca ualar S: 289 (*)Listede 58 kii grnmekte, fakat bizdeki hususi Denizli dosyasnda 69 olarak gemektedir. 274 1202

4- Mehmetolu Nuri Benli 5- brahimolu Osman Yldrmkaya 6- Veli olu Mehmet Tevfik Gksu 7- Hsnolu Tahir Mutlu 8- Mehmetolu Atf Egemen 9- Mehmetolu Halil brahim ulluolu 10- Sleymanolu Sabri Arseven 11- Mehmetolu Ahmet Fevzi Kul 12- Mustafaolu Ahmet Akay 13- Hasanolu Sami Tzn 14- Hseyin Hsnolu Re'fat Barutu 15 Hasanolu Mustafa Ertrk 16- Mehmetolu Ahmet Nazif elebi 17- Ahmet Nafz elebiolu Salahaddin elebi 18- zzetolu Mehmet Fevzi Pamuku 19- Ahmetolu Hilmi Srme 20- Maksudolu Emin ayr 21- Halilolu Halil Boz 22- Osmanolu Muhyiddin Yener 23- smailolu Rd akn 24- Ahmetolu Ali Bykgl 25- Ahmetolu Mehmet Soylu 26- Mehmetolu Ahmet Soylu 27- Mustafaolu Emin Uzundemir 28- brahimolu Mehmet nce 29- Ahmetolu Mehmet Ertun 30- Hseyinolu Mehmet Ali akc

31- Hasanolu Mehmet Gler 32- Mahmutolu Ahmet Sava 33- Mehmetolu Mehmet Boyrac 34- Hasanolu Kadir Suyun 35- Ramazanolu Hasan iek 36- Abdurrahmanolu Hasan Trk 37- merolu Sadk Gndodu 38- Osmanolu Mehmet t 39- Yusufolu Mustafa Hemdem 40- smail Hakkolu Mehmet Hakk Yavuz 41- Zeynelolu Mehmet Nuri Acar 42- Aliolu Osman Trkylmaz 43- smaliolu Halil Enercan 275 1203 44- Sadkolu Hseyin Kuru 45- Mehmetolu brahim Fakazl 46- Hakkolu mer Ltfi Gedik 47- Hasanolu Ahmet Krolu 48- Ahmetolu zzet Turgut 49- Mustafaolu Ziya Dilek 50- Mehmet Eminolu Mehmet Tevfik Kayaercan 51- Mehmet Aliolu Sadk Demirelli 52- Mehmetolu Ahmet Esen 53- Hsnolu Salih Subhi Seluk 54- evkiolu Cevdet Yazc 55- Osmanolu Mustafa Ylmaz

56- Osmanolu Salih Yldz 57- Hseyin olu Ahmet irin 58- Sleyman olu Mustafa Karapnar Bu mazlumlarn ekserisi evvel Isparta ceza evinde toplattrlmt. Gnlerce sk isticvab ve sorgulamalardan sonra; Isparta C.Savcs iddianamesini hazrlad. Hazret-i stad tm mazlumlar adna savc ve mahkemeye bir ka para yazl mdafaalar sundu. Daha sonralar Adalet Bakanl emriyle; Hadisenin ilk zuhr mahalli olan Denizli vilyetine btn maznunlarn toplattrlmas ve dosyalarn birletirilmesi isteiyle, Isparta'dan ve baka yerlerden kafileler halinde bu maznunlar Denizli hapishanesine sevk edilmitir. KISA BR FEZLEKE Denizli Hapishanesinde toplattrlan bu gnahsz mazlumlarn yeniden istintaklar, sorgulamalar yapld. Nihayet savclk, hadise dosyasn ve elde edilen umum Risale ve mektuplar alelacele mahall bir ehl-i vukufa, tetkik ettirmek zere 8.11.1943 tarihinde tevdi' etti. Bu birinci ehl-i vukuf, iki lise mualliminden mteekkildi. Birisi tarih, birisi de edebiyat muallimi idi. te bu cahil ehl-i vukuf, savcyla aralarnda gizli anlama gereince, gayet acele, ok zlimane ve son derece sathi.. Ve gizli baz talimatlar dorultusunda, kendilerini dnya durduka ilim muvacehesinde ebediyen mahup edecek bir rapor hazrlad. Ve Denizli C. Savclna gnderdi. stad Hazretleri bu ok chilane ve garazkrane rapora, mahkeme nezdinde iddetle i'tiraz etti... Ve "Bu vukufsuz ehl'i vukuf, Risale-i Nuru anlyamaz. Nurlar yksek bir ilim hey'etine, icab ederse beynel milel bir ehl-i vukuf ki 276 1204 ilere tetkik ettiriniz!.." diye mahkemeden taleb etti. Mahkeme stad'n bu yerinde ve hakl ve ispatl talebini kabul etti... Ve hadise, dosyasyla birlikte tm kitaplar ve mektuplar yeniden bir lim bilir kiiye tetkik ettirilmek zere Ankara Ar ceza mahkemesi kanalyla tetkiki iin 9. 3. 1944 tarihinde Ankara'ya yolland. Ankara 1.Ar ceza reisi Emin Bke'nin riyaseti altnda yksek bir ilim hey'eti, ehl-i vukuf olarak tayin ettirildi.(4) Bu, bir derece ilme vekf ikinci ehl-i vukuf, dosyay ve btn risale ve mektuplarn gayet titizlik ierisinde inceden inceye tetkik etmeye balad... Ve 22 Nisan 1944 tarihinde bitirerek, mtalasyla birlikte dosyay ait olduu makama teslim etti. Bir ka gn iinde Denizli Ar ceza mahkemesine gelen bu ikinci ehl-i vukuf raporuna, stad Hazretleri % 90 memnun oldu ve kabul etti. Fakat cz' bir ka sehivlere kar tashih mahiyetinde mahkeme nezdinde cevablar da verdi. Nihayet 31 Mays 1944 aramba gn, Denizli mahkemesi, dava ile ilgilenen mdde-i umumisi de son mtalasn beyan etti. Ayn gnde Hazret-i stad, savcnn tecziye talebine kar ok ksa ve szl bir cevab verdi. Yazl olarak da ikinci ehl-i vukuf raporunun baz sehivli noktalarna cevab vermiti. Bilhare stad, savcnn tecziye talebine dair olan mtalasna genie i'tiraz ve ilmi cevablar verdikten sonra, Denzli Ar ceza mahkemesi 15 Haziran 1944'de karara vard ve Berat!.. Beraatle

beraber btn kitaplarn sahiplerine iadesi... Ayn gnde bata stad olmak zere btn mazlum maznunlar tahliye edildiler. Fakat Savc tecziye iddiasnda israr ederek, mddeti ierisinde mahkemenin kararn temyiz etti. Dosya, Ankara temyiz birinci dairesine tevdi edildi. Temyiz mahkemesi dosyay ksa zamanda inceledi ve karara vard. 30.12.1944 tarihinde, Denizli A-r Ceza Mahkemesinin kararn dil bularak oy birliiyle tasdik etti. HAZN BR DRAM Denizli hapsinde kimisi on ay, kimisi dokuz ay ve bazlar daha az olarak hapis bekledikten sonra. mahkemenin beraet kararyla tahliye olup kan mazlumlar; bir ka gn ierisinde herkes kendi memleketine ve evlerine 277 dalp gittiler. Ama bir yere gidemiyen ve belli bir yeri ve meskeni olmyan birisi vard.O da Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi idi. Evet (4)Denizli Dosyas-1, S: 73 278 1205 stad Hazretleri, mahkemenin u beraet kararna ramen, yine de serbet deildi. Ankara Hkmeti Bakanlar kurulunun verecei karar ve tayin edecei yere gidebilecekti ancak(5) ... Ankara'dan gelecek emir ve karar iin stad Denizli vilyetinde 47 gn bekletildi. Nihayet mahkeme karar ve hukuk ve kanun diye bir ey tanmayan; kanunu da hukuku da, hkm de ancak kendi zatlar ve keyfleri olan adamlarn keyfi ve zulmlu emri Ankara'dan geldi; Bedizzaman Saidi Nursi Afyon Karahisar'n Emirda' kazasnda mecbur iskna tabi' tutulacakt.Tbiki emir hemen yerine getirildi. Biraz da gstermelik olarak bir miktar harcrah da gnderilmiti. Austos ay banda yine muhafzlar nezaretinde stad Hazretleri Denizli'den Emirda'a gnderildi. Hazret-i stad, mahkemenin iade kararn verdii kitaplarnn geri alnmas iin temyiz kararn bekledi. Bu arada kitap sahipleri olan btn nur talebeleri de, kitaplarnn stad Bedizzaman Haretlerine verilmesi iin vekletnameler gnderdiler. Nihayet temyiz mahkemesi de, mahkemenin kararn onaylaynca bir mddet yine bekledikten sonra, stad Denizli Barosu Avukatlarndan Ziya Snmeze, umum kitap ve eyalarn mahkemeden teslim almas iin Emirda Noterliinden 22.3.1945 tarihinde bir umumi vekletnme kararak Avukat Ziya'ya gnderdi. Avukat Ziya Snmez de iki ay sonra, yani 29.6.1945 tarihinde mahkeme emanet memurluunda bulunan kitaplarn kendisine teslimi hususunda Ar Ceza Mahkemesi bakanlndan mzekkere kartt ve btn kitap ve saire eyay teslim alarak stad'a gndermek zere, Denizli'li tccar Hafz Mustafa'ya teslim etti. VE GEN TAFSLAT

Denizli hapis hadisesinin bir genel haritasn stteki fezleke ile izdikten sonra, geni tafsilatna ve hadiselerin belge ve vesikalarna gemek istiyoruz. Evet stteki fezlekede beyan edildii zere,1943 ylnn temmuz sonu veya austos banda, Denizli vilyetinin ivril kazasnn Homa nahiyesinde ve kylerinde, Nur risalelerinin hakikatlarn neretmele megul Atf Egemen isminde faal bir Nur talebesi, nurlu ve hakikatl hizmetlerini engellemek; Daha dorusu bir pln neticesinde, oynanan bir oyunla kaza merkezinin mft ve vaiziyle el birlii ederek evvel cami'lerde vazlarla Risale-i Nur, Hatta stad Hazretlerinin ahs ve Nur talebesi Atf Egemen aleyhin 279 (5) Bu ifadelerimiz kader cihetindeki hikmetler ve faydalar noktasnda deil, insanlarn acib zulmlerinin ve katmerli keyf kanunlarnn tablolarn gstermeye bakar. 280 1206 de,bir sene nce stanbul'daki ihtiyar eyhin taklidini yaparak konumalar yaptrdlar. Bu yol bir netice vermeyince, bu defa rejime dayanarak hkmetin nazar- dikkatini ekmeye altlar. Neticede emniyet ve jandarma Homa ve civarnda aramalar yapt. Bir ka el yazma Nur risaleleriyle birlikte, bir de bir nsha elyazma "Beinci ua' " risalesini buldular. Bunun zerine Atf Egemen ile bir ka arkadan ivril'de tevkif ettirdiler. Ayn tarihten bir sene kadar nce Isparta adliyesinin Beinci ua' risalesi dahil btn bu kitaplarn ayns hakknda vermi olduu beraat kararna ramen, bu masumlar tevkif edilmekle birlikte, Denizli Valisi hadiseyi ok byterek; Ankara, Isparta, stanbul, Kastamonu Mula ve Aydn valilerine de ifrelerle bildirdi. Ankara hkmeti bata Reis-i cumhur nn Ve babakan kr Saraolu ve Milli Eitim Bakan Hasan Ali Ycel ls ayaklanarak hadisenin genie aranma ve taranmasna gizli emirler verdiler. Kastamonu emniyeti de gelen ifre zerine 14.8.1943 gn stad'n evini arad. Fakat bir ey bulamad. Yani aradklar Beinci ua' risalesi ele gememiti. Baka kitaplar mevcuddu, bir ikisini tefti etmek zere alp gtrmlerdi. Mesele zahiren kapanm gibi oldu. Tam bu srada; ki ay nce Tahiri Mutlu Aabeyin stanbul'da tab'a verdii Yedinci u'a eseri tab'edilmi ve Thiri Aabeyin adresine sandkla yollanmt. Hadisenin yaygaralarla gazetelerde neredilmesi zerine, matbaa sahibi Aziz Bozkurt durumu emniyete bildirdi. (6) Isparta Emniyeti de gelen bu ihbar zerine daha ok harekete geti. Isparta ve civar kyleri didik didik tarand. Bir ok Nur risaleleri sahiblerinden alnd. in garib taraf da stanbul'da Tahiri Mutlu Aabeyin eliyle tab' edilen iman ve tevhid risalesi olan Ayet-el Kbra risalesi, Beinci ua' risalesi zannedilmesiydi. Hatta Denizli ilk ehl-i vukufuna dosyalar gidinceye kadar bu yeni tab' edilen eserin, hl Beinci ua' olarak bilinmesiydi. Isparta'da da bir ok insan tevkif edildi. Isparta savcs daha ok gayretkelik iine girerek, meselenin zerinde ok fazla durdu. Etraf vilyet ve kazalardan bir ok insan da Isparta'ya celbedildi. Hatta ilk bata Mula ve Denizli'den de mevkuf olan maznunlar Isparta'ya getirildi. fadeler, sorgulamalar ok geniletilerek, derinletirilerek srdrld. (6)Rivayeti bizzat Tahiri Mutlu Agabeyden yle dinledim: "Ayet-el Kbray Istanbul'da, daha nceleri tantmz matbaac Aziz Bozkurt'la anlaarak teslim ettim. cretinin tamamn da verdim. Adresimi brakarak ayrldm. Bir mddet sonra Denizli hadisesi dolaysyla bizi Isparta hapsine

281 doldurdular. Biz hapiste iken Aziz Bozkurt, basks tamamlanan Ayet-el Kbralar sandkl yarak adresime yollam ve tahmin ediyorum; evhamndan, arkasndan da emniyete ihbar etmiti. nk Ayet-el Kbra sandklar bizim Atabeye gelir gelmez, emniyet kuvvetleri henz trende iken bulup almlard. A.B. 282 1207 Bu arada Isparta savcs Kastamonu Savcsndan, Bedizzaman'n da tevkif edilerek Isparta'ya gnderilmesini taleb etti. Bunun zerine Kastamonu zabitas ve savcs yeniden harekete geti. Aniden stad'n evi ikinci kez basld. Bundan bir gn nce de, stad'a ok mthi bir zehir verilmiti. Zehir hastal iinde yaplan bu ikinci baskn tarihi 18.9.1943'de idi. stadn menzili savc muavini nezaretinde taharri komiserleri eliyle didik didik aranmt. Fakat ok iddetle aradklar ey, yani Beinci ua' yine bulunmamt. Yukarda kaydl stad'n ifadelerinde tafsili getii zere, bu tarihten gn sonra,yani 20.9.1943 gn(7) " Yeniden ve daha iddetli bir surette menzili aranmt Fakat yine aradklar eyi bulamamlard. stad'n bu mevzuyu anlatan ifadelerinden anlalan odur ki; Bu tarihten bir iki gn sonra tekrar baskn ve yine arama olmu, bu defa kmr ve odun ynlar altnda saklanm olan Yirmidrdnc Lem'a ve Sikke-i Gaybiyenin baz paralar bulunmu ve alnmt. Bu defa stad Hazretleri o hastalkl haliyle getirilip tevkif edilmiti. Bu hesaba gre bu i o senenin Ramazan aynn drdnc gnnde olmutu. STAD KASTAMONU'DAN ISPARTA'YA GTRLYOR stad Bedizzaman'n Kastamonu'dan Isparta'ya nakl hadisesi hangi gnde olduu yani hangi tarihte yola karld kesin olarak belli deildir. Ancak o gn, Hazret-i stad'n bindirildii otobste, memuriyetine gitmek zere yolculuk yapan nebolu'lu Ziya Dilek'in anlattna gre: o gnn akamnda Hazret-i stad yolculara nasihat ederken; "Bu gece aleb-i ihtimal ile Kadir gecesi'dir"(8) eklinde ifadesi vardr.O ise, Kadir gecesinin aleb ihtimali Ramazan-i erifin ar-i aherinin tek gecelerinde olmas ve bu ifadenin karinesiyle byk ihtimal ile Ramazann yirmi drdnc gn olduu anlalr. nk hem tek gecelerde olan kadir gecesi olmas, hem ekseriya slam alemi bizden bir gece nce Kadir gecesini yapmas ihtimali ile de Ramazan- erifin yirmibeinci gnnn yirmi altya balyan gecesinde olduuna ihtimal verilebilir. Buna gre Hazret-i stad'n Kastamonu'dan alnd gn 11 veya 12 Ekim 1943 olup 20 Eyllden 11 Ekime kadar Kastamonu'da brakld anlalr. (7) Osmanlca Kastamonu -2 S: 334 . (8) Bilinmiyen Taraflanyla Said-i Nursi 2.Bask 308 283 1208 BU YOLCULUUN K HD ahitlerden birincisi: stte bahsi geen nebolu'lu Ziya Dilektir. Hadiseyi yle anlatr:

"Ilgaz ilesine vazifeli olduum memuriyetime gidiyordum. nebolu'dan Kastamonu'ya geldim. Ilgaz'a giden otobs'e bindim. Kastamonu'nun olukba karakolu yannda polis ve jandarmalar otobs durdurarak en arka ksmnda nceden ayrm olduklan yere Bedizzaman Hoca Efendi'yi yerledirdiler. Otobs hareket edince, yetmi yandaki ihtiyar ve hasta olan Hoca Efendi otobsn arka koltuklarndaki sarsntdan rahatszland ve "Beni madem siyas mcrim kabul ediyorlar. Husus bir taksi ile gnderilmem lzmdr." deyince; Yanmdaki ikinci numaral koltukta oturan bir asker hemen yerinden frlyarak, "Ben buradan kalkyorum, Hocam siz buyurun" dedi. Bylece askerle hocann yerini deitirdiler. Ben ok korkuyor, hoca efendiye sahip kamyordum. Askerle yer deimesiyle tam gelip yanmda oturan Hoca Efendi, ismimi sordu. "Ziya Dilek" deyince, "Sen bizim Ziya'msn, Kastamonulular namna beni yolcu etmeye mi geldin?" dedi. Sonra, kendisini muhafz olarak gtrmekle grevli, arkalarda oturan Polis Safvet'e hitaben: "Safvet, evime baskn yaptnz zaman, ben Kur'an- Kerimden nereyi okuyordum?" dedi. Ve bir kt isteyerek bana ayeti yazdrd. "Ben bu ayeti okumuyor mu idim?(9)" diye yazdrd ve u ayeti 10 meali -i erifi "sabreyle, bana gelen kazay- Rabbaniye teslim ol! Sen inayet gz altndasn. Merak etme, gecelerde tesbih ve tahmidata devam eyle!" Sonra bana hitaben: "Ziya, arkadalarna mjde ver, Merak etmesinler. Mahkm olmyacaz... ya mtareke veya msalha edeceklerdir." dedi. Benimle, tevkif edilmi arkadalara selm ve mjde haberini gnderiyordu. Halbuki ben memuriyetime gidiyordum. O tarafa bir yolculuum yoktu. Herhangi bir tevkifim de mevzu' deildi." OTOBSTEK YOLCULARA NASHATI "Sonra bir ara, bana dedi ki: "ofr Efendiye sylerseniz, acaba makineyi durdurur mu? dinde icbar yoktur. Arabadakilere bir nashatim var" deyince, 284 (9) Anlalan Hazret-i stad, hadisenin balad gnlerde ve taharriler esnasnda bir hcm ve taarruzu hissetmi olacak ki, zihnen ve kalben hep bu ayet-i kerime ile megul imi. A.B. (10) Tur Suresi, Ayet 48 285 1209 fr arabay durdurdu. Hoca Efendi hemen konumaya balad: "Bu gece aleb-i ihtimal, leyle-i kadirdir. (11) Dier gnlerde Kur'an okunursa, harf bana on sevab, Ramazanda okunursa, bin sevab, leyle-i Kadirde okunursa, otuzbin sevab verilir. Size, imdi "u ii yaparsanz be sar lira var."denilse onu kazanmak iin o ii yapar msnz?" Yolcular: "Evet yaparz ve isteriz" diye cevab verince, Hoca Efendi, konumasna devamla: "Bu fan hayatta be sar lira kazanmak iin btn gcnz ve enerjinizi sarfedersiniz. Sonsuz ebed bir hayat iin daarcnza azk hazrlamak istemez misiniz?"

Yolcular: "Evet isteriz" deyince, Bedizzaman: "yle ise, imdi her Mslman ihls, bir fatiha, bir ayetel krs okursa, ebedi hayat iin daarcna azk hazrlam olur" dedi. fr Rizeli Ltfi ve dier yolcular, "Allah raz olsun Hocam sizden" dediler. Az sonra ftar vakti geldi, Ilgaz'n mehur amlndaki su banda otobs iftar molas verdi. Orada hoca efendiye Belediye tarafndan verilen azk ile benimkini deitirdik ve ylece iftar yaptk. Akam namazn da beraber kldk. Ilgaz'da Hoca Efendi'den ayrldm ve iime gittim. Fakat bir ka gn sonra beni de tevkif ederek nebolu'ya oradan da Denizli'ye sevk ettiler. Ben Denizli'ye gittigimde Henz Hoca Efendi'yi oraya getirmemilerdi. Hapishanedeki arkadalar merakla "stad Hazretlerini grdnz m?" diye sorunca. Ilgaz yolunda araba iinde yazdrd ayet hatrma geldi. Onu karp arkadalara okudum. Yolda cereyan eden hadiseleri de anlattm. Onlar da teselli bulup ok memnun oldular(12) stad Kastamonu'dan alnd gn, nebolu'lu Selahaddin elebi'nin Kastamonulu'lardan duymu olduu bir rivayet de yledir: "stad Kastamon'nun olukba Karakolundan ayrlrken, oradaki po (11)Hazret-i stad'n Kastamonu'dan ne zaman alndg hakknda tek me'hazmz u kavl-i had saylan tek rvili rivayet yoludur. Bu rivayet kavl-i ahad olmakla birlikte, onu cerh eden ikinci bir rivayet yolu da yoktur. Tm rivayetler, bu hadise 1943 yl Ramazan ay iinde olduu 286 cihetindendir. Biz de Ustad'n bu yolculuk tarihini mezkur rivayete bina ederek tarih sralamalarn ona gre tanzim ettik. Bunun yannda, az ilerde nakledeceimiz Selhaddin elebi'nin hatrasnda da "stad'n Ankara'ya getirildigi gnler, Ramazan sonu" diye kaydedilmektedir. A.B. (12)Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi 2. Bask S: 308 287 1210 lislere yle demitir: " O Mithat'a(13) syleyin, benim eski ve yeni yaz ile yazl mdafaalarm peimden gndersin" diyerek otobse binmitir(14)' kinci ahid: smail Tundoan Aslen Elaziz Harput'lu bir aileden olup, Karadeniz Erelisinde 1903 ylnda dnyaya gelen bu zat, Kastamonu'da jandarma Astsubay olarak vazife yaparken, Bedizzaman' Kastamonu'dan Isparta'ya kadar muhafz olarak gtrmtr. Bu yolculuk ile ilgili hatralarn yle anlatmtr: "Maltepe kk zabit mektebini 1933'de bitirip mezun olduktan sonra eitli yerlerde, bu arada Mersin'de de vazife yaptktan sonra, Kastamonu'ya merkez Karakol Kumandan olarak tayin edilmitim.

Mithat Altok burada Vali idi. Ben kendisini daha nceleri Dzce'de Hkmet tabibi iken de tanyordum. Bir gn Vali bey beni ard: "Burada Bedizzaman isminde bir hoca var. Bu zat incitmeden alp Isparta'ya gtreceksin!" dedi. Sabahleyin, yannda Safvet isimli bir sivil polis me'muriyle otobse geldiler. Hoca Safvet'ten rahatsz oluyordu. Daha nceleri de, bu adam kendisini ta'ciz etmiti. ankr zerinden Ankara'ya gidiyorduk. Bir yerde Namaz iin mola verdik. Safvet'in gelmesini istemiyordu. Hatta "Bu bizimle gelirse, ben gitmem"dedi (15)" (Hatrann dier blmn az ilerde kaydedeceiz) BEDZZAMAN VE ANKARA VALS NEVZAT TANDOAN Hazret-i stad, Kastamonu'dan Isparta'ya gtrlmek zere, ankr zerinden karayoluyla Ankara'ya getirildi. Bu yolculuk herhalde o zamann artlarna gre, Kastamonu'dan ayrld gnn gecesinde Ankara'ya ulam deildir. Bir ihtimal ile geceyi ankr'da geirdikten sonra, sabahleyin yollarna devam etmilerdir. Buna gre herhalde 13 Ekim 1943 gn Ankaraya varm olabilirler. Ankara'ya vardklarnda, jandarma astsubay smail Tundoan'n ifadesinde o gn Samanpazar semtinde mtevazi' bir otele indik" demektedir. M. Sungur aabeyin Ankara'da bir polisten dinlemi olduu rivayette ise "Kastamonu oteline" eklindedir. 288 Ankara Hkmeti ve Valisi Bedizzaman' adm adm takip etmi olacaklardr ki; stad otele iner inmez Ankara Valisi Nevzat Tandoan, Ustad vilyete armtr. Hatta Selahaddin elebi'nin hatratnda otel, nceden ayarlanm ve otel personeli ve hademeleri kyafetine giren komiser ve po (13)Mithat Altok, o zamanki Kastamonu valisidir. A.B. (14)Bilinmiyen taraflaryla S. NURS S: 306 (15)Son ahitler-3 S: 101 289 1211 lisler oteli adeta igal etmilerdi. te altoku kodamanlarndan Nevzat Tandoan, hazrlanan pln gereince hem husus kinini ve ilhad namna olan adavetinin gayzn, slm dini mmessili olan Hazret-i Bedizzaman'n ahsnda, rejim ve hkmet kuvvetine dayanarak icra etmek zere; hi bir ilgisi, hi bir mdahale hakk yokken ve mazlum olan Bedizzaman resmi muhafzlar nezareti altnda Isparta adliyesine gtrlmekte iken; kendi polisleri vastasyla onu vilyete celbettirir. Burada Bayram Yksel Aabeyin stad'dan duymu olduu bir rivayeti hemen nakledelim: Bayram Yksel Aabeyin stad'dan duymu olduu bir rivayet: stadmz buyurmulard ki: "Ben Kastamonu'dan Ankara'ya geldiimde Vali Nevzat Tandogan'la olan muamelemizden sonra, Isparta'ya gitmek zere stasyona gtrldk. Trene bindim. Bama sarm takmtm. Meer Valinin tertibiyle

beni sarkl halde crm- mehud halinde yakalamak iin polisler bekliyorlarm. Ben trende iken bir pire bam katt. Sarm karp bir yere indirmiken, o anda polisler baskn yapt, beni ba ak grnce geri gittiler. Demek ki bir pire onlarn plnn berbat etti Son ahidler1 Mufassal Trihe: Vali Nevzat Tandoan'la stad arasnda geen muameleye dnyoruz: Vali Tandoan, din an'aneleri, belki tm esasatn mutlak inkrn verdii bir cretle; maddeten eli kolu bal, garip, misafir ve yolcu olan Bedizzaman Hazretlerinin bana frenk serpuunu koydurtmak ister. Altoku Valinin u mnasebetsiz, kanunsuz davranyla, din ve din akide ile alay etmek ve tahkir etmek hedefi apaktr. nki dnyann her tarafnda kanun ve yasalarn taalluk etmedii z ve ndir insanlar mevcuttur. Kald ki, fiilen ve amelen mevcut bir kanunu krmak ve bozmak ve reddetmek teebbs vaki' olmad zamanda, hi bir muahezeye tabi' tutulamaz. Az yukarlarda ileri srdmz husus ki; bu hadise ile, yani Denizli hadisesinin tertibiyle, bata Reis smet inn ve Babakan kr Saraolu ve baz hkmet erkn alkadardr diye olan iddiamz burada canl olarak bariz ekilde spatlanm oluyor. Zira eer normal bir zabta vak'as olarak hadise cereyan etmi olsayd, mesele Isparta savcsyla, Kastamonu savcs arasnda bir mnasebet tarznda cereyan ederdi.. Ve Bedizzaman da muhafzlar ile birlikte normal seyri ile Ankara'ya urar, hi kimsenin haberi olmaz, sabahleyin yolculuuna devam eder, giderdi. Ama grlyor ki, hadise o tarzda deil, Bedizzaman Kastamonu'dan kt andan itibaren, Ankara'dan takip edilmi ve otele (belli ve muayyen 290 ve ayarlanm bir otele) iner inmez, Vali hemen polislerini gndermi, stad' vilyet konana artmtr. (16)Son ahitler-1 Bayram Agabey Hatrat 291 1212 Evet Altoku Vali baka bir sevdada... apkay Bedizzaman'a giydirmek iin yapt mnasebetsiz, kanunsuz ve keyfice davranndan, onunla stad Bedizzaman arasnda iddetli mnakaalar cereyan etmitir. lim ile, kanun ile, mantk ile Bediazzaman'a kar malub ve perian den bu herif, bu defa makamna, rejime ve kuvvete dayanarak fiil tevessle gemek ister. Bir polise veya odacya yirmibe kuru vererek dardan bir kasket aldrr ve Bedizzaman'n bandaki klha iaret ederek "Onu kar, bunu giy! diye zoraki teklifte bulunur. Hazret-i Bedizzaman ise, boynunu gstererek: Bu klh ancak bu kelle ile beraber kabilir (17)"der, reddeder. Gz dnm Vali, bu defa serpuu eline alarak, bizzat kendi eliyle Bedizzaman'n bana geirmek iin ayaa kalkar ve Bedizzaman'n yanna gelir. Hadisenin burasnda, az ilerde nakledecemiz Selahaddin elebi'nin rivayetinde zikredilecek durumdan baka, iki rivayet ekli daha vardr.Ankara ve Isparta'da isimlerini u anda hatrlyamadm baz Nur talebelerinden duyduum kadaryla iki rivayet eklinden birisi yledir:

"Vali Nevzat Tandoan kasketi eline alarak stad'n yanna geldiinde, kendi eliyle bann stne kor ve sorar: sen imdi kfir oldun mu? Bedizzaman ise "Hayr!." der. Onu ben elimle ve kendi rza ve ihtiyarmla koymadm iin, ben deil, kfir sen oldun. diye mukabele eder. kinci rivayet yolunda ise: Vali apkay stadn bana koymaz. Koymaya teebbs eder, lkin ellerini kaldrdnda havada dona kalr, bir ey yapmaz, durur. Hazret-i stad Bedizzaman Vali Tandoan'n dine kar istihzas ve ahs kin ve ibirarnn bir tezhr olan bu bedbahta davranndan ok rahatsz olur ve ok ta mtessir olur. O halette Valiye dnerek: "Hey bedbaht, ben sizin bin senelik ecdadnz temsil ediyorum, Onlarn bir vrisiyim. Senin bu hareketin keyfi ve kfrdir."dedikten sonra, yle beddua eder: "Bandan bulasn!." Bu hadise, 13 Ekim 1943'de cereyan ettiine gre, bir iki sene sekiz ay yirmi alt gn sonra, yani 9 Temmuz 1946'da; tikatszln ve dinsizliin kapkaranlk olan mitsizliinin halet-i ruhiyesi ierisinde bocalyarak kendi eliyle kafasna tabancay dayayp intihar eden Vali Nevzat Tandoan, (18) bir mucahid Veliyullahtan yedii ma'nev darbe bylece yerini bulur ve hayatnn feci' akibetinin intiharla noktalanmasyla kendini gsterir. 292 (17)Emirda-2 S:19, Zbeyir Gndzalp'tan. (18)Elli nl Vali S: 575 293 1213 Bilhere Hazret-i stad Emirda kazasnda bulunduu sralarda bu intihar hadisesini duyduunda yle demitir: "... Hem Abdurrahman Selahaddin'in medar- merak mektubunu ve bana apka iin Ankara'da sknt veren Vali Nevzat'n intiharyla, kendi tokadn ve cezas kendi eliyle verilmesini...(19) Yine ayn mevzuda; stadn hey'et-i vekileye ve Meclis bakanlna yazd dilekesinin haiyesinde yle demitir: "Yanlz be sene evvel Ankara Valisi Nevzat Bey, cebren kyafetime ilimek istedi. Hem muvaffak olamad, hem kendi kendini intihar etmekle tokadn yedi...(20)" stad'n bu ifadesinde; Nevzat Tandoan, kendisinin bana apkay cebren koymaya yeltendii ve fakat baaramad, yani manev bir mani ile karlat hkm teyidedilmi oluyor. HADSENN K HDNN FADELER VE BR HATIRA BRNCS: Selahaddin elebidir. 1942'de Kars gmrk memurluunda iken,1943'de alt aylk bir kurs iin Ankara'ya gelmitir. Burada bulunduu zamanlarda, cereyan eden Denizli hadisesinde onun da ismi listeye gemi ve kursta iken, bir gn st ba, evi ve eyas aranm ve baz Nur risaleleri yannda bulunmutur. stad hazretleri Kastamonu'dan Ankara'ya getirildii gnlerde nezaret ve isticvab altnda bulunmakta olan Selahaddin elebi, unlar kaydeder:

"... Bir gn komiser Naci Bey; tella emniyete geldi. "Srpriz!." diye bard. "Bedizzaman Hoca Efendi'yi Kastamonu'dan getirmiler. Geceyi ankrkap'da bir otelde geirmi. Otelde mstahdem yerine polisler gemi, hizmetine de, garson kyafetinde bir komiser vermiler. "dedi. Biraz sonra beni birinci u'be mdrnn odasna ardlar. eri girince, stad' oturuyor grdm. Derhal elini ptm. ok hararetli olan elini 294 brakmadm. iddetli hasta ve yorgundu. Buna ramen mdre hitaben: "Bunlar bu vatann fedakr imanl evldlardr. Bunlar emniyet ve asayii ihll etmezler. Bilkis muhafaza ederler. dedi. stad beni ve benim gibi genleri kastediyordu. Sonra bana dnerek: "Korkmaynz!.. dedi. stad' tekrar otele gtrdler. Ertesi sabah beni iki polis refakatinde gtrrlerken, ileride kalabalk bir gurupla stad' vilyete gtryorlard. Elli metre geriden biz de onlar takib ediyorduk. (19)Emirda-1 S:174 (20)Denizli dosyas 4. Fasikl s:41 295 1214 Daha sonra, alt kata inilirken, orada evraklar tanzim edildi.stadn yannda drt be jandarma ve bir ka polis vard. Hkmet binasnn k kapsnda duruyorlard. stad'n kiyafeti her zaman olduu gibi, mill ve yerli kyafetti. Sa omuzunda mahfaza torbas iinde Kur'an- kerim, sol omuzunda rule yaplm bir namaz seccadesi ve ona bal bir ibrik... Tarih kitaplarnda grlen aknc yiitlerin muharip kyafetini, smet nn devrinde Ankara'da canlandran bir tablo gibi grnyordu. st kattan bir ka memur daha geldi. Polis ve jandarmalara, Denizli'ye (Yani evvela Isparta'ya) gtrmeleri iin baz evraklar verdiler. Bu esnada stad yryp giderken, ellerini kaldrarak: Selahaddin, korkma!.." diye bir ka kez yksek sesle bard. Sonra hareket ettiler. Ben stad'n yanna yaklamak istedimse de, brakmadlar. Orada biriken halk da, aramzdaki on be-yirmi metrelik mesafeyi doldurmutu. Bu yzden stad'n da beni grmesi imknszd. stad' yetmi yandaki hasta haliyle, o mbarek Ramazann ok scak gnnde istasyona kadar yaya olarak gtrdler...(21)" Selahaddin elebi'nin "Bilinmiyen Taraflaryla Said-i Nursi adl kitaba geen ifade ekli ise byledir: "Mbarek Ramazan aynn sonlarnda, orulu ve scak bir gnd. Nevzat. Bey'in kaps yannda idim. Me'murlar Bedizzaman' getirdiler. Beraberce ieriye Valinin odasna girdiler. Sonra me'murlar kt, kap kapand. erden iddetli sesler geliyordu . Bir ara zil alnd kapc ieri girdi. Biraz sonra kt. Tam bu esnada Bedizzaman hiddetle Vli Tandoana: ben sizin ecdadnz temsil ediyorum. Mnzevi yayorum. Kyafet kanunu mnzevilere tatbik edilmez. Ben dar kmyorum, Beni icbarla siz karyorsunuz. Bandan bul! diyordu. Bu esnada odac, elinde yirmibe kuruluk di bezden yaplm eski bir kasketle dardan geldi. Valinin odasna girdi...(22) "

KNC AHDMZ: stadn Kastamonu'dan muhafz olarak refakat eden jandarma Astsubay smail Tundoandr. Hadisenin bu ksm iin yle diyor: " Ankara ya geldiimizde Saman pazarnda bir otele indik. ki yatakl bir oda bulduk. Hoca "ben ibadet ederim, yalnz kalmak istiyorum. dedi. Az 296 sonra bir komiser geldi. Hocayla grmek istedi. Komiser: "Vali seni istiyor, kalk gidelim" diye biraz kabaca hareket etti. Hoca: Gitmem. ben ona dargnm" deyince, komiser Hoca'ya kar biraz daha saygszca hareket etti. (21) Son ahitler-1 lk Bask S:135 (22) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi 2. Bssk S: 309 297 1215 Daha sonra baka bir komiser geldi. Karadenizli olan bu zat, Hoca'ya hrmet etti, elini pt. Valiye gitmesini syledi. Yine Hoca: "Ben ona dargnm, sen ona selm syle. Ben gelemiyeceim " dedi. Ben "Hocam gidelim, neden dargnsnz efendim" diye sordum. "Senin akln ermez" diye cevab verdi. Ben "Hocam burada Reis-i cumhur, Bavekil... onlardan sonra da vali Nevzat Tandoan gelir. Gidelim" dedim. Hoca efendi bu teklifimi kabul etti. Bir fayton tutarak vilyete gittik. Hoca Vali ile eskiden Milis tekilt zamannda tantklarn syledi. Vilyette Vali ile grtkten sonra, elinde bir kasket ile darya kt. Vali kendisini yolcu etti ve arabasyla tekrar otele dndk. Vali Hoca Efendi'ye "Merak etme, stasyona emir verdim. Kompartmanda sana yer hazrlattm." dedi...(23)" Birinci ahidimizin her iki ifadesiyle, ikinci ahidimizin ifadeleri arasnda bir ka muayeret vardr. Fakat birinci ahit Selahaddin elebi hadisenin iinde ve bu ie daha yakn olduu iin, onun ifadesindeki kronolojik sralama daha sahih olsa gerektir. Amma her ikisi de stad'n valilie arlmasnda ve Valinin yanndan karken elinde bir kasketin bulunmasnda mttefiktirler. dier muhalefetler ise, nemi olmyan baz eylerdir. (23) Son ahitler-3 S:102 298 1216 HATIRA Kastamonulu Fevz Ertemden gelen bir rivayet:

Denizli hadisesinde babamda Cinebolu da retmenlik yapmakta iken) ieri almlard. Bu duruma annem ok zld ve hastaland. Annem birgn dua ederken, kendi kendine yle demi: Eer Bedizzaman gerekten veli ise, kocam salverirdirir. O gnlerde bir isim benzerliinden babam hapishaneden salverirler. Bir ay sonra babam tekrar isterlersede, Denizli Mahkemesinden beraat karar km olduundan bir daha gtrmediler. (Son ahitler-5, Sh.147) ANKARA'DAN ISPARTA'YA Yukardaki iki ahidin ifadelerinde ve birinci ahidin her iki ifadesinde grlen mugayeret gz nne alnrsa; Salahaddin'in rivayetine gre: Vilayet konanda Nevzat Tandoan'n kanunsuz, keyf muamelesini mteakip, stad doruca yaya olarak tren istasyonuna gtrlm... Fakat ikinci ahidin ifadesi ise, Vali kendi arabasyla stad' otele gndermitir. Amma iki ahidden birisinin ifadesinde ayni gnde, yani 14.10.1943 gn stad Ankara'dan ayrlyor. Buna gre Ankara'dan Isparta'ya kadar o zamanki tren yolculuu herhalde bir gece, bir gn srm olacak. Ertesi gn, yani 15.10.1943 gn stad Isparta'ya varm oluyordu. stad'n muhafzlar onu doruca hapishaneye gtrp teslim etmilerdi. 299 1217 Bu ksma ait jandarma Astsubay smail Tundoan'n hatratnn son ksmn da dinliyoruz. Vali Nevzat Tandoan'la grtkten sonra otele dndmzde, Osman isimli bir talebesi kendisini bekliyordu. stad ondan biraz yourt istedi. Akamleyin beraberce iftar ettik. Hoca akam namazn kld. Daha sonra otelde imam oldu, beraberce teravih namaz kldk. O gece otelde yattk. Sabahleyin bir faytonla istasyona geldik. Polisler bineceimiz yeri gsterdiler. Tren yolculuu esnasnda kendisini Isparta'dan tanyan bir zat, stad'n ziyaretine geldi.(24) Isparta'ya indiimizde maheri bir kalabalk Hoca Efendi'yi karlamaya gelmiti. Kendisini bir araba ile hapishaneye gtrdk. Yollarda araba paralarn yirmibe kuru, elli kuru gibi-hep ben veriyordum. Ben Isparta adliyesinde iken bir gardiyan geldi, "Hoca seni istiyor"dedi. Ben de buradan para almak iin bekliyorum, alnca gelirim. dedim. Daha sonra bir baka gardiyan geldi, "Acele Hoca seni istiyor" dedi. Ben hemen hapishaneye gittim. Tabancam ba gardiyana teslim ettim. kinci katta Hoca Efendi'nin yanna ktm. Byke bir semaver kaynyordu. Hoca Efendi oturuyordu.Bana doru parman uzatarak: "Gafil! paracklarm gitti diye neden zlyorsun. Bu paralar vermek sana nasip oldu. Benim czdanm bile yok ki, sana para vereyim"dedi. Sonra beni brakmad, iftara alkoydu. Yine davetlisi olarak beraberce iftar ettik, namaz kldk. Karsnda bir zat diz st oturuyordu. Meer hapishane mdr imi. Hoca Efendi o zata: "Mdr Bey, bir telefon et. tren ne zaman kalkacak?" dedi.

Mdr bey, saat on ikide kalkacan syledi. Ayrlrken elini ptm. "Bana hizmetin ok oldu, hakkn hell et:' dedi...(25)" Bylece Hazret-i stad, ok sevdii talebelerinin mecma' olan Isparta'ya ve Isparta hapsinde toplanm gzide talebelerine kavumu oldu. (24) Bu zat, Barlal .aprazzade Abdullah'tr ki, Ispartaya evine vardktan iki gn sonra, stad'la grt diye sorguya ekilmi ve ifadesi alnmt. A.B. (25) Son ahitler S:102 300 1218 MAHKEMEYE LK STDA ki gn sonra(26) Isparta savcsna ve onun kanalyla mahkemesine ok byk hakikatlar ihtiva eden bir dileke verd. Dileke aynen yledir: ISPARTA MAHKEMESNE, MDDE- UMUM ELYLE BR STD'ADIR. (Bunu yeni harflerle makamata vermek iin, drt nsha bana lzmdr) "Kastamonu'da defa menzilimi taharr etmek iin iki mdde-i umumi ve iki taharri komiserlerine.. ve nc de gelen polis mdrne ve alt yedi komiser ve polislere .. ve Isparta mdde-i umumisinin suallerine kar sylediim ve ehemmiyetli bir ksmnn sureti Kastamonu zabta ve adliyesi elinde kalan kk bir mdafaann hlsasdr. yle ki: Onlara dedim: "Ben yirmi senedir mnzev yayorum. Hem Kastamonu'da sekiz senedir Karakol karsnda daima tarassut ve nezaretiniz altndaym. Ka defadr menzilimi taharri ettiiniz halde, dnya ile ve siyaset ile hi bir tereuh, hi bir emare grlmedi. Eer bir kark halim olsayd, bu Kastamonu Adliyesi ve zabtas ve hkmeti bilmedi ve yahut bildi, aldrmad. Elbette benden ziyade onlar mes'uldrler. Eer yoksa, btn dnyada kendi ahiretiyle megul olan mnzevilere iliilmedii halde, neden bana lzumsuz ve vatann, milletin zararna bu derece iliiyorsunuz? Biz Risale-i Nuru, deil dnya cereyanlarna belki kinata da alet edemeyiz. Hem Kur'an bizi siyasetten iddetle menetmi... Evet Risale-i Nurun vazifesi ise, hayat- ebediyeyi mahveden ve hayat-i dnyeviyeyi de dehetli bir zehire eviren kfr- mutlaka kar iman hakikatlarn gayet kat- ve en mtemerrid zndk feylosoflar dahi imana getiren Kur'an kuvvetli burhanlar ile Kur'ana hizmettir. Onun iin biz Risale-i Nuru hi bir eye alet edemeyiz. Evvel: Kur'ann elmas gibi hakikatlerini ehl-i gaflet nazarnda propagandai siyaset tevehhmyle cam paralarna indirmemek ve o kymettar hakikatlere ihanet etmemektir. Risale-i Nurun esas meslei olan efkat, hak ve hakikat ve vicdan bizleri iddetle siyasetten ve idareye ilimekten men'etmi. nki, tokada ve belya mstehak ve kfr- mutlaka dm bir iki dinsize m 301

(26) ki gn sonra diye yazdm. nk bu dilekenin altnda 17.10.1943 yazl olduu gibi, hadiselerin seyir karinesinden de bunu karmak mmkndr.Zira mezkur tarihle, Denizli savcs dosyay birinci ehl-i vukufa tevdi ettii 18.11.1943 gn arasnda yirmi iki gn bir zaman cardr. Isparta'da para mdafaa ve alt adet mektuplarn yazl. Ve stad'n talebeleri ile birlikte Denizli'ye gtrlleri hep bu gnler iindedir. A.B. 302 1219 taallk, yedi-sekiz ocuk, ihtiyar. hasta masumlar bulunur. Musibet ve bel gelse, bu biareler dahi yanarlar. Bunun iin, neticenin de hsul mekk olduu halde, siyaset yoluyla idare ve asayiin zararna hayat- itimaiyeye karmaktan iddetle men'edilmiiz. Saniyen: Bu vatann, bu milletin hayat- itimaiyesi bu acib zamanda anarilikten kurtulmak iin "Be esas"lzm ve zarurdir: 1- Hrmet... 2- Merhamet... 3- Haramdan ekinmek... 4- Emniyet... 5- Serserilii brakp itaat etmektir... Risale-i Nur hayat- itimaiyeye bakt zaman, bu be esas kuvvetli bir surette tesbit ve tahkim ederek, asayiin temel tan muhafaza ettiine delil ise: bu yirmi sene zarfnda yz bin adam vatan ve millete zararsz bir uzv-u nafi' hkmne getirmesidir. Isparta ve Kastamonu vilyetleri buna hittir. Demek Risale-i Nurun (Ekseriyet-i mutlaka) eczalarna ilienler, herhalde bilerek veya bilmiyerek anarilik hesabna vatana, millete ve Hkimiyet-i slmiyeye hyanet ederler. Risale-i Nurun yzotuz risaleleri - iki hususleri mstesna olarak - Bu vatana yzyirmiyedi byk faydasn ve hasenesini, vehham ehl-i gafletin sath nazarlarna kusurlu tevehhm edilen iki risalenin mevhum zararlar rtemez. Onlar ile bunlar rten gayet derecede insafsz ve zalimdir. Amma benim ehemmiyetsiz ahsmn kusurlar ise, bilmecburiye istemiyerek derim ki: On sekiz sene mddetinde gurbette, haps-i mnferid hkmnde yalnz ve mnzevi olarak hayat geiren ve o mddet zarfnda ihtiyar ile bir defa arya ve mecma- ns byk camilere gitmiyen.. Ve ok tazyik ve sknt verildii halde, btn menf emsaline muhalif olarak istirahat iin bir tek defa hkmete mracaat etmiyen.. Ve yirmi sene zarfnda hi bir gazeteyi okumayan ve dinlemeyen ve merak etmiyen.. Ve tm iki senedir Kastamonu'da btn dostlarnn ehadetiyle Kre-i Arz yzndeki boumalar ve harpleri ve sulh olmu olmam ve daha kimler harp ettiklerini bilmiyen ve merak etmeyen ve sormayan.. Ve senede yaknnda konuan radyoyu defadan baka dinlemeyen.. Ve hayat- ebediyeyi imha eden ve hayat- dnyeviyeyi dahi elem iinde elem, azap iinde azaba eviren kfr- mutlaka kar glibane Risale-i Nur ile mukabele ettiine onunla imanlarn kurtaran yz bin ahidin ehadetiyle ispat eden.. Ve Kur'an'dan tereuh eden Risale-i Nur ile lm yz bin adam hakknda

303 1220 idam- ebediden terhis tezkeresine eviren bir adama bu derece ilimek ve me'yus etmek ve alatmakla: O ma'sum yzbinler kardelerini alatmak; hangi kanun var? Hangi maslhat var? Adalet namna emsalsiz bir gadr olmaz m?. Ve kanun hesabna emsalsiz bir kanunsuzluk deil mi?.. Eer bu taharrilerde vazifedar memurlarn itiraz ettikleri gibi, derseniz ki: "Sen ve bir iki risalen rejime ve usulumze muhalif gidiyorsun?" Elcevab: Evvel bu usulnzn mnzevilerin ilehanelerine girmeye hi bir hakk yok!.. Saniyen: Bir eyi reddetmek ayrdr, kalben kabul etmemek ayrdr. Ve amel etmemek btn btn ayrdr. Ehl-i hkmet ele bakar, kalbe bakmaz. dare ve asayie ilimiyen iddetli muhalifler her hkmette bulunur. Hatta Hazret-i mer'in (R.A.) taht- hkimiyetindeki Hristiyanlara; kanun-u eriat ve Kur'an inkr ve peygambere adavet ettikleri halde, onlara ilimiyordu. Hrriyet-i fikir ve serbestiyet-i vicdan dsturu ile Risale-i Nurun bir ksm kirtleri idareye dokunmamak artyla, rejim ve usulnz ilmen kabul etmezse ve muhalif mel etse, hatta rejimin sahibine adavet de etse, onlara kanunen iliilmez. Risaleler ise; O gibi risalelere mahrem demiiz. Nerini men'etmiiz. O da bir iki risaledir. Hatta bu defa bu hadiseye sebebiyet veren risale (Beinci ua') Kastamonu'da sekiz sene zarfnda bir tek defa ve iki nsha birisi bana getirdi. Ayn gnde kaybettirdik.(27) Malumdur ki, bir mektubta kusur olsa, yalnz o kusurlu kelimeler sansr edilir. Mtebakisinin nerine izin verilir. Eskiehir mahkemesinde drt ay tetkikat neticesinde, yz risaleden medar- tenkid yalnz onbe kelime bulmalar, kat' ispat eder ki; Risale-i Nura iliilmez. Onun hedefi dnya deil. Herkes bu zamanda ona muhtatr. Eer dinsizlii bir nevi siyaset zannedip, bu hadisede bazlarn dedikleri gibi denilse: "Sen bu risalelerle medeniyetimizi ve keyfimizi bozuyorsun?" Ben de derim ki: "Dinsiz bir millet yaamaz ve yoktur" Dnyaca bir umum dsturdur.. ve bilhassa kfr- mutlak olsa, cehennemden daha elim bir azab dnyada dahi verdiini Risale-i Nurdan "Genlik Rehberi" gyet kat' bir surette ispat etmi. O Risale ise, bu defa taharride elinize (27)Isparta mahkemesine stad tarafndan 17.10.1943'de verilen bu dileke gibi tm Denizli mdafaat paralan; hapisten beraat kazanp ktktan sonra, stad tarafndan baz ufak tefek dzeltmelerden geirilmi ve byk bir ksm "Siracun-Nur" mecmuasnda nerettirilmitir. Hatta 304 1948'de alan Afyon mahkamesine ayn paralar baz dzeltmelerden sonra mdafaa olarak yeniden takdim etmitir. Fakat biz bu paralar ilk yazld ve mahkemeye verildii ekliyle kaydediyoruz. nki bu bir tarihe kitabdr. O ise, tarih srasn ve tarihi belgeleri takib ederek aynen kaydedilmesi icab etmektedir. A.B. 305

1221 geen risaleler iinde ve "Miftah-l man" Risalesinin ahirinde vardr. Bir mslman -Eliyzbillah- Eer irtidat etse, kfr- mutlaka der... Ve bir derece yaatan kfr- mekkte kalmaz. Ecneb dinsizleri gibi de olamaz.. Ve lezzet-i hayat noktasnda mz ve mstakbeli olmayan hayvandan yz derece aa der. nk gemi ve gelecek mevcudatn lmleri ve ebed mfarakatlar onun dalleti cihetiyle onun kalbine mtemadiyen hadsiz karanlklar ve elemleri yadryorlar. Eer man gelse, kalbine girse; birden o hadsiz dostlar diriliyorlar. "Biz lmemiiz, mahvolmamz" lisan- hal ile diyerek, o cehennem hleti cennet lezzetine evirirler. Madem hakikat budur, sizlere ihtar ediyorum: Kur'an'a dayanan Risale-i Nurla mbareze etmeyiniz. O malub olmaz. Fakat bu memlekete yazk olur.(28) O baka yere hicret eder, gider, yine tenvir eder. Hem eer bamdaki salarm adedince balarn bulunsa, her gn biri kesilse; Hakikat- Kur'aniyeye feda olan bu ba, zendekaya ve kfr- mutlaka ba eip bu hizmet-i maniye ve nuriyeden vazgemem ve geemem diye o taife taharricilere sylediim gibi, size de sylyorum. Yirmi seneden beri bir mnzevinin elbette ifadedeki kusuruna baklmaz. Ramazan- eriften bir gn evvel gizli dmanlarm beni zehirledikleri zaman, iddetli hastalmda doktorun ihbaryla hararetim krk dereceden getii srada, bu hadise bama geldi. Bu da bir kazay-i lahdir diye teslimiyetle sabrettim. Ayn bu senenin tarihini gsteren yeti beni btn bu mkilta kar ayn bu senenin tarihini makam- ebcedi ile gsterdii teselli beni kurtard. Bu kazay- lahnin bir sebebi, yeni talebelerden bir ksm zatlar ve benden uzak, srr- ihlasa muvafk olmayan dnya cihetini Risale-i Nur ile arzu ettiinden, baz menfaat perest rakibleri; Yirmibe sene evvel asl yazlan ve sekiz sene zarfnda bir veya iki defa elime geen ve ayn vakitte kaybettirilen"Beinci ua" bir yerde ele gemesiyle, o kskanlar onunla adliyeyi evhamlandrdn ve ayn vakitte muvafakatm olmadan Ayet-el Kbra'nn tab' olmas ve nshalar gelmesi, o Beinci ua' zannedilerek hkmete aksetmi, iki mesele birbiriyle kartrlmtr. Gya kanun-u medeniyeye kar o mahrem risale ve bizde bulunmyan,tab' edilmi diye ehl-i garaz bir habbeyi yz kubbe yaparak, gadren bizleri u hapishaneye sokturmaya sebebiyet verdiler. (28)Drt defa mbareze zamannda gelen dehetli zelzeleler "Yazk olur" hkmn ispat ettiler .S.N. 306 1222 Ehl-i dnyann evhamna kar deriz: Matbu' Yedinci ua' batan ahire kadar imandr, ahirete bakar. Aldanmsnz... Ve gayet mahrem tutulan ve bizden iddetle taharrilerde elde edilmeyen ve asl yirmibir sene evvel yazlan ve ehadis-i mtebiheyi inkrdan kurtarmak niyetiyle ve zaiflerin imanlarn takviye etmek fikriyle; Dar-l Hikmet-il slmiye'de bulunduum zamanlarda asl yazlan "Beinci ua" btn btn ayrdr. Biz bunun deil tab'na, belki bu zamanda hi kimseye gstermesine raz olmamakla beraber, o risalede hadisin iaretiyle verdii haberler doru km. Baz ferdleri bu zamanda km gibi mana verilebilir ve yanl tevehhm edilebilir diye iddetle sakland. O risalede ehadisin ihbarat- gaybiyesi var, kll bir surettedir. ahslar tayin etmiyorlar. Biz de tayin etmemiiz. Yalnz bu hadisin klliyetine dahil olabilir baz ahslara tatbik etmemek iin neredilmedi. Hem o Risale mbareze etmiyor, ihbar ediyor; Ve mhim noktalarda iman kurtaryor.

Elhasl: Asya'da hkm sren bir hkmet, kfr- mutlak malub eden Risale-i Nur ile mbareze edemez. Onunla msalhaya mecburdur. Bu milletin ekmek gibi bunun hakikatlarna ihtiyac bulunduunu pek kuvvetli delillerle ispat etmeye hazrm... Madem Eskiehir mahkemesi, mahrem ve gayr- mahrem yz risaleyi drt ay tetkikten sonra, yalnz bir iki risaleden hafif bir cezaya temas edecek bir iki noktadan baka mucib-i mes'uliyet bulmam... Bizler dahi o cezay muzaaf bir srette ektik.. Ve madem bir sene evvel Risale-i Nurun btn eczalar Isparta hkmetinin eline geti. Bir ka ay tetkikten sonra sahiplerine iade edilmi.. Ve madem cezadan sonra, Kastamonu'da sekiz sene zarfnda iddetli taharriyatta zabtay ve adliyeyi alkadar edecek bir tereuh bulunmam.. Ve madem bu son taharride hi bulunmyacak ve neredilmeyecek bir tarzda ka sene evvel odun ynlar altnda saklanm olduu grld.. Hey'et-i zabtaca tahakkuk etti.. Ve madem Kastamonu'da polis mdr ve adliyesi o saklanm zararsz kitaplar bana iade etmek zere kat' sz verdikleri halde, ikinci gn birden Isparta'dan tevkif emri geldiinden daha o emanetlerimi almadm, sevk edildim. Elbette ve elbette bu be hakikata binaen, adliye ve mdde-i umum benim ok ehemmiyetli bir hukukumu nazar- dikkate almaya vazifelerinin muktezasdr.. Ve Hukuk-u umumiyeyi mdafaa eden adaletperver mddei umumiden ehemmiyetli bir hukuk-u amme hkmne geen bu ahs haklarm da mdafaa edeceini mitvarm, bekliyorum. 307 1223 Yirmi iki seneden beri hayat- itimaiyeden ekilen ve imdiki kanunlar ve tarz- mdafaay bilmiyen ve Isparta adliyesine i'timad ederek btn ilerimi mahkemenin insafna havale eden ve Eskiehir Mahkemesinde o cerhedilmez yz sahifelik mdafaatn bu mahkemeye kar da aynen takdim eden ve o zamana kadar kusurlarnn cezasn eken ve ondan sonra mtemadiyen tarassut altnda haps-i mnferid tarznda yaayan garib, hasta, ihtiyar, tecrid iinde bulunan. SAD- NURS(29)" HATME Yeni Said dnyadan yzn evirdii iin ehl-i dnya ile, siyasilerle konumay ve mdafaay mecburiyet-i kat'iye olmadan yapmyor, Izum grmyor. Fakat u mesele bu ma'sum renber adamlar bizimle az bir mnasebetiyle tevkif edilerek, bu i zamannda oluk ocuklarna nafaka tedarik edemediklerinden iddetle rikkatime dokundu. Derinden derine beni alattrd. Eer mmkn olsa idi, onlarn btn zahmetlerini kendime alrdm. Zaten bir kusur varsa benimdir, onlar masumdurlar. te bu elim halet-i ruhiye iin, Yeni Said'in sktuna ramen, Eski Said diyor: Madem mdde-i umum'nin yzer suallerine bu biare Yeni Said cevap veriyor... Ben de Isparta'nn mahkemesine deil, belki dokuz sene evvel bata Kaya kr olarak dahiliye vekaletinden ve imdiki adliye vekletinden hukukumuzu mdafaa niyetiyle sual sormak benim hakkmdr: Birinicisi: Risale-i Nurun talebesi olmayan ve yannda yalnz di bir mektubumuz bulunan Eridirli bir adamn bir jandarma avuuyla vukuatsz bir mnakaa-i lisaniyesi bahanesiyle, beni ve yzyirmi adam tevkif ile, drt ay mahkeme tetkikden sonra; Onbe biareden baka, btn beraet

kazanmakla masumiyetleri tahakkuk eden yzden ziyade adamlara binler lira zarar vermek, hangi kanun iledir? Ve imknt vukut yerinde stimal etmek, adaletin hangi dsturiyledir?.. kinci Sual: Ferman- esas ile bir kardein hatasyla dier kardei mes'ul olmad halde, yanl mana verilmemek iin nerini kat'iyyen men'ettiimiz ve sekiz sene zarfnda bir veya iki defa elime geen, ayn vakitte kaybettirilen ve yirmibe sene evvel asl yazlan ve ehemmiyetli noktalarda iman phelerden ve manas anlalmayan bir ksm mtebih hadisleri inkrdan kurtaran bir kk risale 308 (29) zel Denizli Dosyas,1. Tomar S:101 309 1224 nin bizden uzak bir yerde, bilmediimiz bir adamda bulunmasyla ve yanl mana verilmesiyle; Bizleri bu Ramazan- erifte ve otuz krk kadar masum renber ve esnaflar, hatta di bir mektup ve on sene evvel bize bir dostluk mnasebetiyle tevkif edip perian etmek ve maddeten ve ma'nen onlara ve vatana ve millete lzumsuz bir evham yznden binler zarar vermek, hangi adalet kanuniyledir? Adliyenin hangi madde-i kanuniyesiyledir? Ayamz yanl atmamak iin o kanunlar bilmek taleb ediyoruz. Evet, tevkifimizin bir sebebinin hakikat udur ki: Bir ksm hadislerin manas ve te'vili bilinmemesinden, "Akl kabul etmiyor" diye inkr edenlere kar, avamn imann kurtarmak fikriyle, ok zaman evvel Dr-l Hikmet-il slmiye'de iken ve daha evvel asl yazlan "Beinci ua" farz- muhal olarak dnyaya ve siyasete baksa ve bu zamanda yazlsa da, madem gizlidir, neredilmiyor ve bizde de bulunmad ve gayb haberleri dorudur.. Ve pheleri izale eder.. Ve asayie dokunmuyor ve mbareze etmiyor..Ve yalnz ihbar eder ve ahslar tayin etmiyor.. Ve ilm bir hakikat kll bir surette beyan eder.. Elbette o kll hakikat-i hadisiye bu zamanda dahi bir ksm ahslara mutabk ksa; Mnakaaya sebep olmamak iin, mahrem tutulsa; adalet cihetinden hibir vechile su tekil etmez. Bir eyi reddetmek ayrdr; ve ilmen kabul etmemek veya amel etmemek btn btn ayndr. O risale istikbalde gelecek bir rejimi ilmen kabul etmiyor diye su olduuna, dnyada adliyelerin byle bir kanunu bulunmasna ihtimal veremiyoruz. nc Sual: Bir mektubun yirmi kelimesinden, be kelime kusurlu grlse, o bei sansr edilir. Mtebakisine izin vermek bir dstur-u umumi iken; Eskiehir Mahkemesinin drt ay tetkikinden sonra, yz bin kelime iinde zahir nazarda zararl tevehhm edilen yalnz onbe yirmi kelimeden baka bulunmamasyla ve imdiye kadar yzbinler adamn slhna vesile olmasyla; vatana ve millete bin byk menfaat tahakkuk eden Risale-i Nura kk bir hizmet eden veya kendi imann kurtard iin bir risalesini yazan ve hatta onbe sene evvel Abdullah avu gibi yalnz ahsma yemek piirmek gibi rza-i ilahi iin hizmet eden biareleri bu i zamannda taht- tevkife almak, hkmet-i cumhuriyenin hangi prensibiyle kabil-i tevfik olabilir? Hangi kanunu msaade etmeye imkn var?.. Madem Cumhuriyet prensibleri hrriyet-i vicdan kanuniyle dinsizlere ilimiyor; elbette mmkin olduu kadar dnyaya karmayan ve ehl-i dnya ile mbareze etmiyen ve imanna ve ahiretine ve vatanna dahi 310

1225 nafi' bir tarzda alan dindarlara da ilimemek gerektir, elzemdir. Bin seneden beri bu milletin gda gibi ve il gibi bir hacet-i zaruriyesi olan takva ve salhat bu mazhar- Enbiya olan Asya'da hkmeden ehl-i siyaset yasak etmez ve edemez biliyoruz. Yirmi seneden beri mnzevi yaayan ve yirmi sene evvelki Said'in kafasyla sorduu bu suallerde bu zamann tarz- telkkisine uygun gelmeyen kusurlarma bakmamak, insanyetin muktezasdr. Hasbunallah ve nimelvekil derim. 17.10.1943. Mevkuf SAD- NURS(30) ISPARTADAN DENZLYE SEVK TARH stad Hazretleri bu dilekesini Isparta savclna vermezden nce, savc Bedizzaman Hazretlerini ok manasz, alkasz, mnasebetsiz ve mkerrer suallere hedef etmi, Savcnn bu sualleri ksmen dilekelerden nce, ksmen de sonra ve bir ksm da dilekelerin verildii sralarda olmutur. Bu soruturma ve istintaklarn ka gn srdn kesin bilemiyoruz. Ancak btn maznunlar Denizli hapishanesine toplattrldktan sonra, ora savcsnn hadise dosyasn birinci ehl-i vukufa havale ettii tarih, 8.1l.1943 olduunu biliyoruz.(31) stad Hazretlerinin Isparta savclna verdii ilk dilekesi tarihi ile, bunun arasnda yirmi iki gn kadar ksa bir zaman vardr. Buna gre ve stad Hazretlerinin Isparta Cezaevinde kaleme alp savcya ve mahkemeye vermi olduu para mdafaalar ve yazlan alt adet mektuplarn seyrinden anlalan odur ki; en azndan burada on gn kadar kalmlardr. O senenin Ramazan Bayram birinci gn- Eer otuz gn ekmise-18 Ekim'dir. Herhalde gn resm bayram gnleri getikten drtbe gn sonra, Denizli'ye sevk edilmilerdir. Bu yaklak, tahmin hesab kesin kabul etsek, 25 Ekim 1943 tarihinde stad Hazretleri ve Nur talebeleri Isparta'dan yola karlmlardr. Hazreti stad' ve beraberindeki Nur talebelerini Denizli Hapishanesine gtrmeden nce; Isparta savcsnn ok manasz, mkerrer ve alkas olmyan mugalatal suallerine stad'n nasl cevablar verdii hakknda, Isparta l Hsrev Altnbaak Bey'in zelzeleler mnasebetiyle bilhare kaleme alm olduu uzunca bir yazsndan burayla ilgili ksmn alyoruz: (30)Denizli Dosyas -1, Tomar S:105 (31) Hsrev Aabey hatt Osmanlca ualar S: 353 311 1226 "... inde bulunduumuz Denizli Hapishanesindeki musibetin bamza gelmesine sebep olan o mnafklar, Rumi 1359 senesinde (Miladi 1943) tekrar bata stadmz olduu halde, bize ve Risale-i Nura hcum ettiler. Bir ksmmz Isparta'dan topladlar. Bir ksmn ivril'den Isparta'ya getirdiler. Sevgili stadmz da yalnz olarak Kastamonu'dan Isparta'ya sevk ettiler. Daha baka vilyetlerden de arkadalarmz Isparta'ya getirilmiti. Ehl-i garazn ifaline kaplan Isparta adliyesi, Risale-i Nurun gayesi hricinde bulunan cephelerde bizce manas olmyan ittihamlar altnda bizi skyordu. Bilhassa kymettar stadmz daha ok tazyik ettikleri vakit, stadmza lzumlu, lzumsuz bir ok sualler aan Isparta mdde-i umumisinin "Bu bellar dediin nedir?" diye olan sualine:

Cevaben: "Evet!..." demi, "Zndklar eer Risale-i Nura ve kirtlerine iliseler, yaknda bekleyen bellar hareket-i arz suretiyle geleceini" sylemiti. Daha sonra bizi Denizli'ye sevk ettiler. Kastamonu, stanbul ve Ankara dahil olmak zere on vilyetten adliyelere sevk edilen yz mutecaviz Risale-i Nur talebelerinin bir ksm braklm, yetmi kiiden ibaret bir dier ksm da Denizli'de Medrese-i Yusufiye'de bulunduruluyordu.Bizim btn mracaatlarmza sudan cevap veriliyor. Sevgili stadmz daha ok tazyik ve sknt ierisinde yaattrlyor; ufunetli, rutubetli, zulmetli bir yerde btn btn konumaktan ve temastan men'edilmek suretiyle, Haps-i mnferid'le ikenceli azap ektiriliyordu. te bu sralarda, Denizli zindannn bu dehetli izdraplarn geirmekte idik. Allah'tan baka hi bir istinadghlar bulunmayan o biarelerin bir ksm Kastamonu'dan, dier bir ksm nebolu'dan, dier ksm da stanbul'dan henz gelmemilerdi. u vatann her kesinde hak ve hakikat iin rpnan ve saf kalpleriyle necatlar iin Rabb- rahimlerine iltica eden pek ok masumlarn, semavat delip geen ve Ar- Rahmana dayanan hlar boa gitmedi. Allah Zlcelal Hazretleri, O mbarek stad'mzn syledii gibi; masumlar cennete gtren ve zalimleri Cehenneme yuvarlatan dehetli bir dier zelzeleyi gnderdi. Risale-i Nur bir vesile-i def-i bel olduunu gsterdi. ok haneler harap oldu. ok insanlar enkaz altnda ezildi. oklar sokak ortalarnda kald. Henz memleketlerinin hapishanelerinde bulunan kardelerimizden Kastamonu'lu Mehmed Feyzi ve Sadk ve Emin.. Ve nebolu'dan Ahmed Nazif Denizli hapishanesine sevk edildiklerinde u malmat verdiler: 312 "Zelzele tam gece saat sekizde balad.(32) Btn arkadalar LALAHE LLALLAH (32) Bu bahsi yaplan zelzele, stad Hazretleri ve talebeleri birlikte Denizli hapishanesine getirildikten bir ay kadar sonra vuku' bulduu anlalyor. O ise stad'n Kastamou'dan ayrlmasnn krknc gn, yani 27 Kasm 1943'te vuku buldugu anlalmaktadr. (Bkz. Elli Yln Tutanag S: 116. A.B. 313 1227 zikrine devam ediyorduk. Zelzele btn iddetiyle devam etmekte idi. O srada hatrmza geldi; Ak ile ve bir manevi sikle -be defa Risale-i Nuru efaat edereke Cenab- Hak'tan hals istedik. Elhamdlillah derhal skin oldu. Kastamonu ise, o gece kal'adan kopan ok byk bir ta aaya yuvarlanarak bir haneyi ezmi. Tekrar kalkarak bitiiindeki hnenin zerinden am, dier bir hanenin zerine derek onu da ezmi.. ok hanelerde yarklar, kklar olmu. Daha bunlar gibi hasaret ve zayiat ok olmu... Fakat zelzele her gn olmak suretiyle bir mddet devam etmi... Tosya'da bin beyz ev harap olmu. l ve yaral miktar ok fazla imi. Karg, Osmanck tamamen; Ldik vesair mahallerde zayiat fazla miktarda imi... nebolu'da bir minarenin alemi eilmi, ufak tefek atlaklklar olmu, hasarat ve zayiat olmam... Kastamonu'dan Kastamonu'dan Kastamonu'dan nebolu'dan Mehmet Feyzi Emin Sadk Ahmet Nazif(33)" YNE ISPARTA HAPSNE DNYORUZ

Hazret-i stad, Isparta hapsinde para mdafaalardan baka, talebelerine de alt adet tesellici ve kuvve-i maneviyeyi takviye edici mektuplar yazd. Bunlarn ilki Ramazan Bayram arefesinde hapisteki talebelerinin bayramlarn tebrik mektubudur. Bu mektup tahminen 16.10.1943 gn Isparta hapsinde yazlmtr. Mektup aynen yledir: Aziz Sddk Kardelerim! Geen leyle-i Kadirinizi ve gelen bayramnz btn mevcudiyetimle tebrik ve sizleri Cenab- Erhamrrahiminin birliine ve rahmetine emanet ediyorum. Srryla sizi teselliye muhta grmemekle beraber,derim ki: Ayetinin manay-i iarisiyle verdii teselliyi tamamiyle grdm,(34)yle ki: 314 (33)Sirac-n Nur-2 S: 359 (34)Bu ayetin manev teselli mjdesine dair para dahi, Isparta hapsinde kaleme alnd kat' oldu gibi, az yukarda Kastamonu hayatnn son safhalarnda getii ve hem Kastamonu Lahikasnn son mektuplarnda yer ald iin burada da tekraren kaydedilmesine lzum grlmedi. A.B. 315 1228 Dnyay unutmak ve Ramazanmz sude geirmeyi dnrken, hatra gelmiyen ve btn btn tahammlm fevkinde bu dehetli hadise hem benim, hem Risale-i Nurun, hem sizin, hem Ramazannz, hem uhuvvetimiz iin ayn inayet olduunu ben mahede ettim. Bana it ciheti ise, ok faydalarndan yalnz iki n beyan ederim. Birisi: Ramazanda ok iddetli bir heyecan, bir ciddiyet ve bir iltica ve bir niyaz ile mthi hastala galebe ederek altrd. kincisi: Her birinize kar bu senede grmek ve yaknnzda bulunmak arzusu iddetliydi. Yalnz birinizi grmek ve Isparta'ya gelmek iin bu ektiim zahmeti kabul ederim. ns: Hem Kastamonu'da, hem yolda, hem burada fevkal'ade bir tarzda elim haletler birden deiiyor ve me'mulumun ve arzumun hilfna olarak bir dest-i nayet grnyor, dediriyor. En ziyade beni dndren; Risale-i Nuru en gafil ve dnyaca byk makamlarda bulunanlara da kemal-i dikkatle okutturuyor, baka bir sahada fthata meydan ayor... Ve en ziyade rikkatime dokunan ve kendi elemimden baka, her birinizin skntsndan bama toplanan btn elemlere ve teessflere kar, Ramazanda bir saat yz saat hkmne getiren o ehr-i mbarekte bu musibet dahi o yz sevab, her bir saat on derecesinde ibadet yapmakla bine ibla ettiinden, Risale-i Nurdan tam ders alan ve dnya fni ve ticaretgh olduunu bilen ve her eyi iman ve ahireti iin feda eden ve bu dershane-i Yusufiyedeki muvakkat skntlarn daimi lezzetler ve faideler vereceklerine inanan sizin gibi ihlsl zatlara acmak ve rikkatten alamak haletini tebrik.. ve sebatnz gayet istihsan ve takdir etmek haletine evirdi. Ben de dedim.

Bana ait bu faydalar gibi hem uhuvvetimizin, hem Risale-i Nurun, hem Ramazanmzn, hem sizin bu yzden yle faydalar var ki; Perde alsa; "Ya Rabbena kr, bu kaza ve kader-i lhi hakkmzda bir inayettir. " dedirtecek, kanaatm var. Hadiseye sebebiyet verenlere itab etmeyiniz. Bu musibetin geni ve dehetli pln oktan kurulmustu. Fakat manen pek ok hafif geldi. abuk geer!.. srryla mteessir olmaynz. SAD- NURS(35)" (35)ualar -Envar Neriyat S: 274 316 1229 Isparta hapsinde yazlan dier drt be adet mektuplar ise, Denizli Hapis mektuplarnn yzbir adet mektuplarn ihtiva eden "Onnc ua" Risalesinde yer almaktadr. ISPARTA HAPSNDE STAD'A KARI PLNLANIP UYGULANAN BR KOMPLO Vesikalara dayandrarak nakledeceimiz bu garip hadiseyi, geri hem stad Hazretleri, hem beraberinde bulunmu Nur talebeleri onu hususi tutmaya ve iaa edilmemesine taraftar olmulardr. Lkin hadise, tarihi bir vaka olduu iin ve dallet ehli stad'a kar nasl tuzaklar tertiblediklerini renmek zere nakletmeden geemedik. yle ki: Isparta Savcs, hapishane mdr ve bagardiyan arasnda tezghlanm pln ki; daha nceleri orada mahpus krt asll bir adam kandrp casus olarak kullanmlardr. Zahiren stad'a hizmet etme perdesi altnda, stad'dan gya gizli sr ve hususi sz ve davranlar alp savcya ulatracakm... Bu adam zavallca o kandrmacaya gelerek; stad'n ne gibi bir hizmeti ve ii varsa, hemen yerine getirebileceini ve saire yalandan atarak yalanc sadakat gstermelii yapmaya balam. Savc bu adam hizmeti klnda gstererek, zellikle bagardiyann emri ve haberi altnda, serbeste stad'n yanna girip kmaya balam. Bu hadise hakknda stad Hazretleri, Deniz hapsinenakledildikten sonra yazd bir mektubunda yle der; Aziz Sddk Kardelerim! Bana kar su-i kastn bir nmunesini ve kanunsuz keyf tecrid ve tazyikin bir misalini beyan etmeye bir ihtar aldm yle ki: Isparta'da mdde-i umumnin ve mdrn tensibiyle bana hizmet perdesi altnda esrarm anlamak ve kimseyle grmemek ve grtrmemek iin, aslen krd bir adam ta'yin etmidiler. Ben de bilmiyerek ona itimad ettim. lerde zarurette kalmamak iin byk bir minder (Kilim) antika bir seccade gibi bir ok eyam o adama ve sergardiyana mdrn ve mdde-i umumnin malumatlar altnda satmak iin teslim ettim. O ikisi gittiler, ucuz sattlar, geldiler. Bana doksan banknot verdiler. Hem mdde-i umumi marifetiyle kitap ve evraklarm iinde Kastamonu zabtas taharride alp gnderdii paradan krkyedi banknot bana teslim edildi. Tesbihler, emsiyeler gibi sattm ufak tefek baz eylerimi ayr ayr fiatlarla beraber yzelli banknotu muhafaza edecek hapiste kardelerim ve hrite

317 dostlarmla, su-i kast eseri olarak hi bir cihette grtrmediler, t ki emanetlerimi onlara teslim edeyim. Halbuki yal 318 1230 nz bulunduum, her tarafta tazyik, bazen taharr ettikleri iin paralar yanmda brakmadm. Burada sergardiyan beni arama yapt. Yalnz otuz Banknot bulundu. Btn hayatmda minnet altna girmediim ve mukabelesiz hediyeleri kabul etmediim iin, o casusa ve sergardiyan malumatyla o yz elli banknotu teslim ettim. Tki aaya gelen bir sadk dostuma versin, muhafaza eylesin. O csus gitti. Sonra geldi, dedi: "Verdim... Beni kimse ile grtrmediklerinden bir hit bulamadm. onu darltmamak iin bir senet almadm. O hini sadk zannettim. Halbuki vermemi... te benim gibi bir adama byle vaziyette her vesileyle ihanete maruz ve haysiyetimi krmak ve tese'l ile rezil etmek iin, kanunsuz keyf tazyiklere hedef olduum bir zamanda, bu muamele geri ahs ve cz'dir; Fakat benim gibi bir adamda byle bir vaziyette binler lira hkmnde bir zarardr. Demek kardelerimden maddeten de en ok zarar grenden, ben daha ziyade yalnz bu paradan zararm var. Sizi kasemle temin ederim ki; benim bundan teessrm, yalnz bununla muhabere cihetinde alkadar bir iki kardeimin teessrlerindendir. Yoksa be para kadar ehemmiyet vermem. Bu maddi zararn binler derece fevkinde Risale-i Nur haysiyetinde gelen manevi zararlara maruz kaldmz halde, kemal-i sabr ile ve neticesi itibariyle kemal-i kr ile ve lem-i slma iman hizmet cihetiyle kemal-i iftiharla karladmzdan bu hadisenin hi bir ehemmiyeti kalmaz. SAD- NURS(36)" Daha sonralar Hazret-i stad bu meseleyi Denizli hapishane idaresine ve adliye memurlarna halini ikyet kabilinden yle ifade etmitir: "... Hem Isparta mdde-i umumisinin ve hapishane mdrnn tensibiyle bir adam hizmet iin verdiler. Mdde-i umuminin malumatyla ve hapishane idaresinin marifetiyle satlan yatak ve eyalarmn bedeli yzelli banknotu o adama verdim.Ta bir dostuma muhafaza iin versin. halbuki beni tese'le mecbur etmek ile, ihanet etmek niyetiyle vermediini be ay sonra rendik.(37) " Daha sonralar stad Hazretleri hapisteki talebelerine u mahrem mektubu yazmtr: (36)El yazma Kastamonu Asl, Kat cild S: 54 319 (37) Denizli Dosyas-2 S: 75 320 1231 MAHREMDR BSMH SBHANEHU

Eer o mahpus daha inkr ediyorsa, hi ilimeyiniz. nk o parann on, belki krk mislini maddeten zarar ettii halde, imdi yine inkrnda israr ediyorsa, herhalde vazifedar bir iki adam terik etmi... Beni incitmediklerine mukabil bir nevi rvet hesabyla bir ksmn onlara vermi, daha tamir edemiyor ki; Bu byk hasaretini ve su-i hretini kabul ediyor. Belkide her frsattan istifadeye alan dmanlarmzdan bir zndk ve aleyhimizde bir adliye memuru onu tutuyor, cesaret veriyor: Yzde doksan dokuz adamlarn nefretine ve tekzibine kendini hedef ediyor. Ben o biareye acyorum, onun iin o paray istiyordum. Yoksa hkmet tarafndan iae hem sair masraflara dair ayda verilen, tahsis edilen yz banknotu kabul etmeyip, hkmeti kzdrarak maddeten ok zarar ve skntlara tahamml eden bir adam, o paray sadaka sayp, be para ehemmiyet vermezdi. Hem byle ilerde Hsrev alkadar grnmesin, t aleyhinde byleler bir sz sylemesinler. Risale-i Nurun hizmetine bir zarar gelmesin. eer ikrar ediyorsa, o paradan bakalara verdii ksm kalsn. Yalnz kendisinde kalan miktar versin, ta bu dehetli hatadan temizlensin. Ben de onu hell edeceim ve bu su-i hretini tamir etmeye alacam. Kardeiniz SAD- NURS(38)" Isparta savcsnn casusu olan o adam, stad'n mezkr parasn inkrnda plan gereince- devam etti, vermedi. stad'da Isparta'daki talebelerine o iin peine fazla dmemelerini tavsiye etti. Bir seneden fazla o para yanlarnda kald. Nihayet stad Hazretleri hapisden ktktan ve Emirda'na geldikten bir mddet sonra, yani tahminen 1944 ylnn son aylarnda, ne fikir ve dnce ile olduunu bilmiyoruz, o adam o paray getirmi, stad'n yakn talebesi spartal Rt akn Bey'e brakm, gitmitir. Hazret-i stad, bu teslim-tesellm hususunda bir mektubunda unlar yazmt: ... Kahraman Rt, oraya gelen Mehmet Efendiye demi ki: "Isparta hapsinde emanet paray inkr eden adam, paray getirmi teslim etmi... Eer hakikat ise, o paradan Ayet-el Kbra'nn otuz nshasnn fiatlarn alnz. O nshalar bana gnderiniz.Ta o otuz nushay ben satacam, kendi nafakam iin o mbarek fiatn sarfedeceim...(39) "' 321 (38) effaf Zarflar Dosys Sra No: 54 (39)EI yazma Emirda-1 Mecmuas S:180 322 1232 Bu geen hadisenin benzeri bir vaka ile ilgili olarakta, Denizli hapsi mazunlarndan nebolu'lu Ziya Dilek'in anlattklar: "... stad parasnn gasbn bize bildiriyordu ve demiti: "Param hi kalmad. imdi bana bir evliyaullahtan hediye kalan bir keemi size gnderiyorum, bunu benim iin satn..."

Keeyi ok kimseler almak istiyordu. Bu yzden fiat ykseldi. imizde zengin arkadalarmz vard. Fazla para verip bunlar almak istiyordu. Nihayet hadiseyi Seyyid efk Efendi stad'a bildirdi. Gelen cevapta, stad Hazretleri: "arda rai fiatn renin. Sonra da talibliler arasnda kur'a ekin, kime derse o alsn" diyordu. arda soruturduk, kiymeti otuz Iira takdir edildi. Kur'a ektik, almasn ok israr ile isteyen Nur postacs lkabn alm nebolulu Ahmed Kroluna dt ve keeyi o ald..."(40) ISPARTA HAPSNDEN DENZL HAPSNE Yukarda da mcmel olarak temas edildii vehiyle; hadisenin ilk zuhr mahalli olan Denizli Vilyetinin C.Savcl nezdinde davann yrtlmesi hususunda zamann Adliye Vekilinin emri ile yetki verildi. Bunun zerine Risale-i Nur talebelerinin dosyalar Denizli Adliyesinde birletirilmeye baland. Isparta hapsinde toplattrlm mazlumlar grhunun Denizli Hapishanesine nakil ilemide yapld. Az yukarda kaydedilen gerek Hsrev Altnbaak'n zelzelelerle ilgili yazsnda, gerekse N.ahiner'in, kat' vasikalara, rivayetlere dayandrmadan yazdna gre, sparta'dan Denizli'ye nakledilen maznunlarn adedi yzyirmialt kii olarak gemektedir.(41)Fakat bu rakamn kesin olmad grlmtr. Amma herhalde Denizli'de toplattrlan 69 kii dnda, Krk elli kii daha kadar olduu kesin... Nakil tarihi ise, yukarda bir nebze takribi hesab ve tahlili yaplm kuvvetli tahmine gre 25.10.1943'dr. KMR VE SAMAN VAGONLARIYLA Nur talebeleri bu defa,1935'de Eskiehir'e gtrldkleri gibi deil de, penceresiz, kmr ve saman vagonlarna doldurularak gtrlmlerdir. Bir fark daha vardr; Eskiehir hadisesinde gizli imha direktifleri umum iin iken; bu defa sekin ve faal Nur talebelerinin imha ve idam direktifleri vard. Bunun belgelerini az ilerde kaydetmeye alacaz. (40)Son Sahitler-1 S: 147 (41)Bilinmeyen Taralaryla Said-i Nursi 2.Bask S: 310 323 1233 Denizli Savcs da bu ii taahhdne alm olarak, davay yrtecekti. Karavagonlara doldurulan Nur talebeleri, stlerinde kaplar muhkemce kilitlendii gibi, ayrca da kaln demir ileriyle dardan kaplar iyice balanmt. Isparta'dan nakledilip Denizli hapishanesine teslim edilen mazlumlar, zaman geirilmeden, mdde-i umum balyor istintak ve sorgulamalara... lk bata hi olmazsa sekin Nur talebelerinden birka kiinin idamn kafasna koyarak, sorgulamalar yrten Savc, alel-acele bu ii be on gn ierisinde bitirdikten sonra, dosyay hazrlam ve yine alelacele yerli bir iki lise muallimine tetkik ettirmek ve mutlaka menfi rapor aldrmak zere anlamal bir bilir kii heyeti tekil ettirdi. Bu arada stad Bedizzaman Hazretleri, Savcnn kesin ve kat' emri ile kimseyle grtrlmemesi ve konuturulmamas iin smsk bir tecrid iinde bulundurulmutur. Kanun tarafls olan bir adliye mdde-i umumisi kendi makamnn ve kanunlarn tatbikinden ok tede ve ok baka bir tarz-

muamele ile gayet gaddar bir ekil ve kanunsuz bir biim iinde stad' tazyik etmitir. lerde bu dediklerimizin ispat yaplacaktr. Hazret-i stad, Denizli Savcsnn Isparta Savcsndan daha ok bir gayretkelik iersinde olduunu mahede edince, ilk bata mlyim bir iki para hakikat- hali dile getiren dilekeleri iddia makamna gnderdi. Bir ka gn sonra da, 8.11.1943'te birinci ehl-i vukufa tevdi' edilen dosya ve kitaplar hakkndaki raporlar geldi. Bunun zerine mdde-i umumi,dosyalar davann evvela sorgu mahkemesinde yrtlmesine brakt. Sorgu hkiminin kararnamesini de aldktan sonra, dosyay ar cezaya sevketti. Hazret-i stad, bu kapal sinsi direktifler altnda alelacele menfi olarak hazrlanan ehl-i vukuf raporuna, Ar Ceza Mahkemesi nezdinde iddetle itiraz etti.Gz nndeki ak garazkrlklarn delillerle ispat eder ek ortaya du. Risale-i Nurun tam tetkik edilebilmesi iin yksek bir ilm hey'et taleb etti. Mahkeme, stad'n bu ok yerinde ve hakl olan isteini uygun bularak kabul etti. te, stad Hazretleri ve Nur talebelerinin Denizli Adliyesinde ilk karlatklar bu ok garazkrane muamelelerin bir rnei olan birinci ehl-i vukufun vukufsuz raporundan medar- ibret iin baz blmlerini alyor ve 324 stad'n mahkeme nezdinde ona ka serdettii mskit ve rtc cevaplarndan bir ksmn barabar kaydetmek istiyoruz:(42) (42) Bu blmler stad Bedizzaman'n Denizli Agr Ceza Mahkemesi nezdinde birinci ehl-i vukuf raporuna kar yaptg i'tiraz dilekesindendir. A.B. 325 1234 "1- Risale-i Nurun Mehd ve slm Deccal hakindaki hakikatl ilm ve Kur'an beyanatna, ehl-i vukf (ndi fikirlerle Mehd ve Deccal efsanesi...) demi. Cevap: - Bu tabirle ehl-i vukuf, hem Risale-i Nurun mahiyetinden, hem slmiyetin ruhundan ne kadar uzak dtklerine delil: (43) diye olan Peygamber Aleyhisselt Vesselm'n duasna ve umum mmetin vird-i zeban iken, ona "efsane" diyen Islmiyetin mhim byk bir hakikatn inkr etmitir... 4- "Kur'an'n baz ksmlarn ind ve gayr-i ilm ekilde ebced ve cifir hesaplarna mstenid tefsiri, msbet ilim ve felsefe ve tasavvuf bakmndan ve akl- selimde bir kymeti yoktur... Cevab: - O kadar garazkrane ve sath bir vukufsuzluk gstermiler ki; mecburiyet olmasayd, cevaba deer bir mesele deil diye skt edecektim. Acaba bine yakn emmareler ve iaretler ve istihraclar tek bir hakikata, tek bir davaya vahdet-i mesele cihetiyle baksa ve birbirine kuvvet verse, adeta riyaz hesaba yakn bir kat'iyetle.. Ve umum mmetin ekser edipleri ve Ulemalar iinde bir kaide-i istihra olan Ebced ve Cifir hesabyla bine yakn emarelerin bir tek davada, "Kymeti akl- selimde yoktur"

denilebilir mi? O vukufsuz ehl-i vukuflar akl- selimi tanmyorlar ki; Ve tasavvuf ve msbet ilmi bilmiyorlar ki: Byle yanl hkm veriyorlar. 6- "Cifir ilmine nazaran asl olmyan eyleri zavalllarn gzlerini boyayacak mahiyette -ki Kur'an tarafndan mjdelenen- Deccal ve Mehdi efsanesi ve Ahirzaman fitnesi bu risalenin telkinleri arasndadr" Cevab: - Nerolunmayan ve mahrem tutulan ve hadis-i sahih ve icma- mmetle sabit olan bir hakikat slmiye olan hurc-u Deccala ve Ahirzaman fitnesine "Efsane" diyerek "Zavalllarn gzlerini boyuyor" demek, o kadar ruh-u adaletten ve tetkikten hri bir hkmdr ki; cevap vermeye demiyor. Demek perde altnda Ehadis-i Sahihay nezbillah "Efesane" tabiriyle yadediyorlar. (43) Bu hadis, Msned-i Imam- Ahmed bin Hanbel C: 5, S: 285'te yle geer: iki rivayet yoluyla iki defa varid olmutur. Ayrca Ktb- Sitte'nin iinde de ayn manada fakat degiik kelimelerle gemektedir. A.B. 326 1235 8- "Hurc-u Deccal efsanesine kendine gre Hristiyan Deccal, Rusya'da tatbik edilen idare sistemi.. ve Mslman Deccal da "Sfyan" tavsif ve tayininde; Trk inklbnn yaratcsnda grlen vasf ve vaziyette stermektedir ve Su-i kasd telkinatla izhar etmi bulunmaktadr... Cevab: Btn btn hem slmiyetin ruhuna, hem Risale-i Nurun mesleine kendi yanl manalaryla ki hem Mdafaanamemde hem iddianameye kar itirazmda on vechile cevap verdiimi olan gayet mahrem ve sekiz senede bir iki defa elime geen- Bir risalenin ayn hakikat ve bir iki cmlesine ilimek istemiler. Akide-i slma girmi, btn mmet kabul etmi Hurc-u deccala "Efsane" demeleri ve "Rusya'daki bolevizmin Ahirzamanda gelecek bir komitesi ve nmunesi gstermektedir" diye yazdmz halde, yanl mana verip; hem pek ok Ulema-i slamn tasdikiyle mteaddit hadislere istinaden Sfyan hakknda -mdafaatmda yazdm gibi- Bundan otuz sene evvel baz tevillerini pek doru olarak yazdmz; "Trk nklabnn yaratcsna bir hcum" gsteriyorlar. Yaratc Cenab- Hak'tr. Bu tabir kfre temas ediyor. Byle tabiri isti'mal eden Risale-i Nurun parlak hakaik-i maniyesini muhakeme edemez. Yine Ehl-i vukufun raporunda; Birinci ua', arat- Kur'aniye Risalesi'nin bir ayeti iin: "Bu risale mahremdir. Sure-i Nisann bir ayetidir" diye yazl iken, "Taife-i Nisa bu esere el sremez, onlara memnu'dur, sakn onlara gstermeyiniz" eklinde vermilerdir...(44) DENZL SAVCISININ OYUNU Daha bunlara benzer ok chilane ve ndane olan birinci ehl-i vukuf raporu bu gibi chilliklerle, ahmaklklarla doludur. stad Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleri Denizli Ar Ceza mahkemesine sundu'u raporun garazkrlk ve vukufsuzluk taraflarn spatlayp gsteren cevablar ile beraber, baz mdafat paralarn da grdkten sonra, mahkeme heyeti meselenin esasna iyice vukufiyet peyda eder. Fakat dil reis, ok skin ve gayet ar ballk ierisinde netice-i evrak bekler. Bu arada yksek bir ehl-i vukuf heyetinin tekili iin, hadise dosyasn kitap ve evrakyla birlikte Ankara Ar Ceza Mahkemesi

riyaseti altnda yksek ilm bir heyetin tekil ettirilmesi ve onlara tetkiki yaptrlmas iin 9.3. 1944'de Ankara'ya gnderir. Ankara birinci Ar Ceza Mahkemesi Reisi Emin Bke'nin riyasetinde yetkili ve her birisi kendi dalnda feylosof kadar yksek ilm seviyeye mlik 327 (44)Omsalca Sirac-n Nur-2 S: 299 328 1236 ve nl ahsiyetlerden tane ilim adam tayin edilir ve dosya bu zatlara tevdi' edilir. Bu bilirkii hey'eti, tek tek Nur Risalelerini ve hadise dosyasn bir ay kadar ksa bir zaman ierisinde tetkikten geirdikten sonra; ilerde metninden baz blmler vereceimiz raporlarn 22 Nisan 1944 tarihinde oy birliiyle hazrlayp ilgili makamna teslim ederler. Bu zatlar zaman ve zeminin ok nzik ve kritik artlarna ramen, vicdanlarnn ve bamsz ilm ahsiyetlerinin sesini dinliyerek; -Ufak tefek baz rvet-i kelm tarzndaki ifadeleri hari kalmak artyla- stad Bedizzaman ve masum Nur Talebelerini o plnl ma'hud zulmden kurtarmaa ellerinden geldiince gayret etmilerdir. Ancak bunun yannda belirlediimiz gibi, zamann emansz idaresi ve hkmetinin yksek kademelerinde reklenmi ve hkim durumunda olan er kuvvetlerine de, rvet-i kelm nev'inden baz ilm tahtielerde de bulunmulardr. Baz mu'temed zatlardan duyduum kadaryla, bilhare bu ehl-i vukuf heyetindeki zatlar, Bedizzaman'a husus selm gndererek; Onun cihanbaha ve bikiran kymetteki eserlerine layk vehiyle -zaman ve zeminin nezaketi icab- rapor hazrlyamadklarn beyan- zr ile bildirmilerdir. Ankara ehl-i vukuf raporu, herhalde be on gn iinde Denizli Ar Ceza Mahkemesine intikal eder. stad ve talebeleri de raporu grrler. Hazret-i stad bu rapora bir dereceye kadar memnun olup sevinmekle birlikte, baz sehiv noktalarn da ilm kaideler erevesinde tashih eder ve "Teekkrname" ismi altnda bu tashihli cevabn mahkemeye arzeder. Bu raporda gerek bilerek, gerekse bilmiyerek yaplan ilm hatalarn tashih eden stad'n mukabil cevablarn hvi paradan blmler vermek isteriz. Fakat ondan nce; rapor Denizli'ye ulat zaman, henz resm olarak maznunlarn ellerine gememiken, stad'a bir sureti gelmi, o da hapisteki Nur talebelerine hem mjde, hem de raporun mahiyeti hakknda malmat ve hem de rapordaki ilm sehivlerin varln bildiren u mektubunu okuyalm: "Aziz Sddk Kardelerim! Bize ihbar edene ve yazana zarar gelmemek iin, imdilik ehl-i vukufun ittifak ile verdikleri kararlarn size gndermiyeceim. Bu ehl-i vukuf, btn kuvvetiyle bizi kurtarmak ve ehl-i dallet ve bid'iyatn errinden 329 muhafaza etmek iin almlar. Bizi, bize isnad edilen btn sulardan tebriye ediyorlar ve Risale-i Nurdan tm ders aldklarn ihsas

330 1237 edip Risale-i Nurun ilm ve iman ksmnn ekseriyet-i mutlakas vkfne yazldn.. Ve Said ise, hem samim hem cidd kanaatlarn beyanederek ondaki kuvvet ve iktidar; isnad edildii gibi, tarikat icad veya cem'iyet kurmak ve Hkmetle mbareze etmek te deildir. Belki yalnz Kur'an'n hakikatlarn muhtalara bildirmek kuvvet ve iktidardr diye mttefikan karar vermiler.. Ve gayr- ilm tabir ettikleri mahremlere kar demiler ki: "Bazen cezbeye ve uurun heyecanna ve ihtilal- ruhiyeye kaplmasndan bu eserlerle mes`ul olmamak lzm geliyor" diye manasn fehmediyorlar.. Ve Eski Said ve Yeni Said tabirinde iki ahsiyet; kincisinde fevklede bir kuvvet-i imaniye ve ilim ve hakikat- Kur'aniye manasn vermiler.. Ve "bir nevi cezbe ve ihtilal- dimaiye ihtimali var" demiler. Hem bizi iddetli ta'biratn mes'uliyetinden kurtarmak, hem muarzlarmz okamak iin "Sem' ve basar cihetinden Hallsinasyon hastal ihtimali nazara alnabilir" demiler. Onlarn bu ihtimalini esasiyle rten, ellerine geen ve btn akllar geri brakan Nur risaleleri.. Ve btn avukatlara hayret veren mdafaa ve meyve risaleleri kfi ve vfi bir cevabtr. Ben ok teekkr ediyorum ki; Bir hadis-i erifin mazhariyeti bu ihtimal ile bana verilmi. Hem o ehl-i vukuf btn kardelerimizi ve beni tm tebriye ediyorlar ve diyorlar: "Said'in limane ve vkfane eserlerine iman ve ahiretleri iin balanmlar... Hi bir cihette hkmete kar su-i kasdlarna dair bir sarahat ve bir emare, ne muhaberelerinde ve ne de kitap ve risalelerinde bulmadk" diye o hey'et, ittifak ile karar verip; Biri Necati feylosof, biri Yusuf Ziya lim, biri de Yusuf Feylosof namlarnda zat imza atmla: Ltif bir tevafuktur ki: Biz bu hapse kendimiz hakknda bir "Medrese-i Yusufiye ve meyve Risalesi onun meyvesi" dediimizden, bu iki Yusuf dahi perde altnda: "Biz dahi o medrese-i Yusufiye'deki derslere hissedarz" diye lisan- halleriyle ifade etmeleridir. Hem cezbeye ltf bir delilleridir ki: Otuzcnc szn, Otuz pencereli.. Ve otuz nc mektup gibi tabirleri.. Hem kendi kedisinden "Ya Rahim Ya Rahim!" iitmesi... Hem kendini bir mezar ta grmesi cezbeye ve hallsinayon ihtimaline delil gstermiler. SAD- NURS(45)" (45)Osmanlca ualar S: 296 331 1238 Ankara ehl-i vukufunun raporunda yer alan baz sehivler veya yanl baz mana vermeler hususunda, Hazret-i stad drt para tashihnameleri yazarak mahkemeye sunmutur. En son ve uzun ve cam' para 31 Mays 1944'de mahkemeye takdim edilen paradr. Bu uzun tashihnamelerden, (asllarn Sirac-n Nur ve Osmanlca ua'lar kitabna havale ederek, )baz ksmlarn medar- ibret iin buraya kaydediyoruz: "... Evvelce takdim edilen teekkrnamede ksmen izah ettiimiz gibi , imdi raporu grdkten sonra, sekiz dokuz yerde acelelik sebebiyle sehivler ve iltibaslar ve anlamamazlklar ve yanllklar olmu.

Ben bu zatlar tenkid deil, belki onlarn bu meselede kazanacaklar hayrt ve hesenatlarna yardm fikriyle o sehivlerin sahihini beyan edeceim: Birinci Sehiv: Onlar ittifakla yzde doksan risaleleri gayet takdir ile beraber derler: "Bunlarda mellif, hem samim hem hasb hem ilim ve hakikattan ve din esaslarndan ayrlmamtr. Bu doksan kitapta dini alet etmek ve cem'iyet tekil etmekle emniyeti ihll hareketinin bulunmad sarihtir kirtlerinin birbiriyle ve Said ile muhabere mektuplar da bu nevidendir" deyip muhakkikane hkm verdikleri yerde; ahsmn bir kusurunu beyan iin derler: "Said bazen bu ayetin yz hikmetinden bei beyan olunacak der. Bu ise ilim vekarna yakmaz. Hem bazen "Bu risale drtbuuk saatte yazld der. Bu sz ise, kendini medhe ve muhatabn hayrete drmek mahiyetinde kklktr. Elcevab: Ben kusuru ve kkl nefsime memnuniyetle kabul etmekle beraber, derim: Bu eit szlerimin sebebi, kendimi beendirmek deil h!.. Belki Risale-i Nur, Kur'ann btn nkte ve hikmetlerini ihata edemez. Ancak yzde drdn, beini beyan edebilir diye Kur'ann vs'at- ma'nadaki i'caz- manevisini ihtardr ve ona iarettir. Ve "Drt veya alt veya on iki saatte te'lif edildi" demekle; Risale-i Nur dorudan doruya Kur'an'n kirdidir ve Kur'an'n hazr maln hazinesinden abuk karr, satar.Bununla kendimi medih deil, belki Risale-i Nurun makbuliyetine bir emare.. Ve bu halde mflis bir hizmetkr olduumu gstermek niyetiyle, baka kitaplardan veya dier fikirlerden ve kendi fikirlerimden olmadn bildirmektir. Evet, yirmi seneden beri Kur'an'dan ve Risale-i Nurdan baka hibir kitab yannda bulundurmyan ve okumayan ve hi bir gazete ve mecmualar bilmiyen ve istemeyen bir adam, o niyetle yle syliyebilir!... 332 nc Sehiv: Yanl mana vermekle raporda: "Said baz kerametler yazar... Yazmak istemezdim, bana yazdrld... Hem bazen: "Bu cevab manev canibinden ve hakikat leminden bildirildi. "Hem bazen" Kuds bir mjde" der...Hem "Yz senede bir mceddid gelir" fikriyle, kendisinin 333 1239 zamann mceddidi olduu fikrini uyandryor." demiler?.. Elcevab: H, bin defa h!.. Benim haddim deilki, o kerametleri benliime mal edeyim. Belki benim pek ok kusurlarmla beraber, Risale-i Nurla iman hizmetinde almamza bir ikram- ilah ve o hizmetin makbuliyetine dair bereketten gelen bir emareyi gstermek... Ve "Ne ile yayor, nasl geiniyor?" diyenlere kar, bereket-i lhiye bu hizmetimizi dnya maietine alet etmeye mecbur etmiyor demektir. Hem bu yazdm hakikatlar benim fikrimin mal deil, belki herkesin kalbinin bir kesinde bulunan bir Lmme-i rahmaniye ve melek-i ilham ve bir tarafnda bir lmme-i eytaniye ve vesvesesi bulunduuna ehl-i hakikat ve Diyanetin hkmlerine binaen: Benim kalbimde dahi herkes gibi bazen ihtiyarmn haricinde ve fikrimin fevkinde hatrma bir hakikat hutur eder. Yani Kur'an'dan, manev bir cnibten bir nevi ilham hkmnde bir gzel nkte ilham edilir demektir. ... Eskiden beri ehl-i hakikat mabeyninde cri olan, stad'na kar fart- muhabbetten gelen fevkalhad hsn- zanlar tadil etmek ve nimett- lhiyeye kar kfrn ve inkr etmemek niyetiyle: "Mceddidlik

vazifesi olabilir" Fakat benim deildir, Risale-i Nurundur. Bu zamana bakan Kur'an'n bir cilve-i hakikatdr, Risale-i Nur onu temsil ediyor. Ben neci oluyorumki kendime dava edeyim. Altnc sehiv: Raporda "ine gelirse ben Krdm, fiiyim... Biz Hanefi Ulemasnn Trke ezan gibi kararn tanmayz" diyor demiler?.. Hem "ine gelince, Krtlk Trklk yoktur, Biz yek-vcuduz, Mslmanz, kardeiz... ayrl reddeder, milletlerin birliini karr. Bu ise bir tezattr" diyorlar. Elcevab: Bundan onbe sene evvel(46) bir kyde yalnz, tazyik altnda insafsz baz memurlar hususi ibadethanemde "Trke ezan ve kamet yapacaksn" dediler. Bunlarn btn btn kanunsuz keyf zulmlerine kar o zaman yazdm Hcumat- Sitte'nin zeylinde demitim: "Ben hem afiiyim, hem dilim Trke diil... Hem hususi ibadethanemde yalnz bulunduumdan, Hanef mezhebinde bulunan baz hocalarn Trke ezana fetvalar bana mulu olamaz" demitim. "Onlarn kararlarn tanmyoruz" dememiim. 334 Hem btn arkadalarm ve Risale-i Nur eczalar ahittirler ki: Ben eskiden beri milliyetimizi slmiyet biliyorum. Krtle hi bir vakit taraftar olmadm ve tervi etmedim. Ve daima derdim ki: "Avrupa milli (46) 1944 tarihinde bu itiraz ve tashihname yazld iin, o tarihten ondrt sene geri gitsek,1930'da Barl daki mescidine tecavz hadisesi vuku' bulduu anlalr. A.B. 335 1240 yetilik fikriyle Anasr- slamiyeyi birbirinden ayrmaya alyor. Ben de slmiyet hesabna milliyeti yalnz slmiyet biliyorum, Islmiyet noktasnda bakmm.. Ve Avrupa'nn bu firengi illetine kar tedaviye almm. Hem o zalim memurlarn kanunsuz keyfi tazyiklerine kar yazlan Hcumat- Sitte'nin zeyli, bir hiddet zamannda yazld. O hususi memurlara iddetli lisan kullanlm. Yoksa Risale-i Nur daima Kur'an edebiyle zinetlenmitir. Lisan nezihtir. Sekizinci Sehiv: Raporun ikinci sahifesinde "lm-i huruf ile, Ebced hesabyla hkm karmak, okunmas haram olan ilimlerdendir" diye Reddl Muhtar rihi demi" diye yazmlar? Elcevab: Kur'an'n hadd hesaba gelmez manalar, iaretleri, tefsirleri Hazret-i Peygamber Aleyhissalt Vesselm'dan sarihan grnmyor.. Fakat btn o manalar o kuds menba'n tereuhatdr. lm-i huruf deil, belki pek zhir ve hesab olan hesab- ebced ve gzle grnen tevafuklarla Kur'an'daki iaret ve nktelerin fehmi iin bir vesile yaptm Hazret-i Peygamber Aleyhisselt Vesselm'n snnetine ittiba'mza elbette hi bir vecih ile mnft olamaz. Dokuzuncu Sehiv: Raporda denilmi: Said-i Nursi kendini emr-i bilma'rufla mkellef tutuyor. Halbuki emr-i bilma'ruf'un art, fitneye medd olmamaktr. Kendisi bu ie me'mur deil iken ve pheli bir vaziyette bulunurken, emr-i bilma'rufa kalkmas, bir akide kitabnda haramdr denilmi...

Hem ehl-i kble tekfir olunmaz... Said-i Nursi ise, zaruriyat- diniyeden olmyan mes'eleleri ortaya atyor, sonra "Ey mlhidler, dinsizler" gibi kelimeler kitaplarnda bulunuyor. Bunlar dinen caiz deildir. Ehl-i snnet vel-Cemaat mezhebine gre "Ben Mslmanm" diyen adama, kfir demek gnahtr?" Elcevab: Hkmet-i ittihadiyece ittifakla umum Avrupa'ya kar hakaik-i slmiyeyi beyan ve muhafaza etmek iin Dr-l Hikmet-il slmiyede bir a'za kabul edilen.. Ve ondokuz sene evvel Van'da iken, Diyanet riyaseti tarafndan bir viz kabul edilen.. Ve imdiye kadar pek ok muarzlar bulunduu halde, szleri cerhedilmiyen.. Hem imdiye kadar hi bir yerde dinen onun derslerinden zarar gren bulunmyan bir adamn; Kur'an'n 336 gayet sarih emr-i bilma'rufunu hs ve halis ve srf ahireti iin alanlara sylemesi, deil haram, belki en ehemmiyetli bir farz hkmndedir. Amma ehl-i kblenin tekfiri hakkndaki sehivleri ise; Hem Risale-i 337 1241 Nuru hem benimle temas edenleri ihad ediyorum ki; Benim eskiden beri mesIeim hsn- zandr. Deil tekfir, belki mmkin olduu kadar Mslmanlar tekfir vartalarndan kamm. Mezheb-i Hanefide sebeb-i kfr gsterilen ok maddeler, Mezheb-i afiide yalnz kebair sayld cihedle, ben hsn- zan etmeye mezhebimce mkellefim. Hanefi ulemasndan -Mezhebimce- daha ziyade tekfirden ekiniyorum. Husus ve muayyen insanlarda tm sarih kfr grlmezse, kfir diyemeyiz... Ve Risale-i Nurda "Ey mlhidler ey zndklar" dediim vakit, muhtaplarm ise, gizli ve slmiyetin ifsadn ve m'minlerin imann bozmay hedef ittihaz eden ve bazen hkmetin baz erknn ifal edip bizi byle bellara sokan ve otuz senedenberi benimle mcadele eden ahsen bilmediimiz bir ksm mnafklardr. Onuncu Sehiv: "... ki trl Deccal, Sfyan diye zaruriyat- diniyeden olmayan... bunlarda icma' var" diyor. nanmayanlara "Zndk, dinsiz, Mlhid' hkmn veriyor. Halbuki Mehd, deccal, Sfyan gibi eyler Kur'an'da yoktur. cma'da yoktur.. Yalnz Teftazan: "Bunlar gayr-i mmkin eyler olmadndan bu babta rivayet edilen hadisleri kabul ederiz" demi. Hem mam- mahfi ve Mehd-i muntazar batl olduuna ehl-i snnetin ittifak var?... Elcevab: Acelecilik belsyla gayet sath bir surette, yz risaleden ziyade kitaplar tetkik edilmeden, bir mahrem risalemin bir ibaresinden byle bir hkm isnad etmelerini o mdakkik zatlara yaktramyoruz. Evvela: Teftazan, Ahirzaman hadisat hakknda deil, belki hadisat- uhreviyeden bir acib ksm hakknda o szleri "erh-l Makasd' da(47) yazm. Saniyen: Risale-i Nurdan mahrem bir cz' "ki Deccal'a inanmyan dinsizdir"demiyor..Hem Deccal'n hurucu btn akide-i slmiye kitaplarnda mezkrdr, icma'a mazhardr. Mehd ve Sfyan mefkresi ise, mmet iinde gayet esasl bir tarzda ve ehemmiyetli bir hikmete binaen cereyan edip gelmi. Adeta mmete telkki-i bil-kabul nev'inde bir medar- teselli olarak, her asrda l-i Beyt-i Nebev'den bir hidayetkr imdada yetimesi tesellisiyIe, Devlet-i Sfyaniyede ve Emeviye'de, Eski zamanda Yezid ve Velid gibi Sfyan manasn veren hkimlere kar dayanmak iin, her asrn ihtiyac bu mefkreyi

idame etmi.. Ve bu hakikat cz' kll her asr gsterdii gibi, bu asr da bir derece gstermi diye Risale-i Nurun beyanat hi bir cihetle hakaik- slmiyeye mnaft 338 (47)Barekallah, Maaallah yzbin kere bu nuran hafzaya ki; yirmibe otuz sene evvel gzden geirdigi benzeri ilm-i kelm kitaplarndaki umum mes'eleleri dekaikiyle hfzediyor!.. Bu ehl-i vukuf ise, hem mehur ulema, hem her gn yanlarnda meguliyetleri icab- okuduklar o kitaplardan en bariz bir mes'elesinde de sehvediyor ve yanlgya dyor.A.B. 339 1242 yoktur. Fakat Hanefi lemasndan bir ksm demelerine binaen, Ulemay- Hanefiye sair mezhebler gibi Mehd ve Sfyan hadiselerine akide noktasnda bakmyorlar. Risale-i Nurun bir stad mam- Gazali ve birisi de Abdlkadir-i Geylani'dir. (Fakat tarikat cihetinde deil, hakikat cihetinde) birisi de ve en bata mam- Ali (r.a.) olmasndan bunlarn, ittifak ettikleri meseleler, elbette ma'den-i Risaletten alnmtr diye Risale-i Nur kabul etmi... Ve mam- Ali Radiyallah Anh kasidesinde Syfan'a "slm Deccal'" namn vermesi, bize bir hccet hkmne gemi. Yalnz Ebu Hreyre'nin rivayet ettii hadisden baka, pek ok emareler ve byklerden gayb ihbarlar vardr. Ve vki-i hal vukuatiyle tam tasdik ediyor. Hem ehl-i snnete batl olan mehd-i muntazar budur ki: ia'larn bir ksm "On iki imamdan birisi lmemi, bin senedir gizlidir, sonra meydana kacak, dnyay islah edecek, Mehdi-i muntazar budur" ehl-i Snnet bu fikre batldr der. Yoksa Ehl-i snnetin ekseriyetince kabul olan ve intizar edilen Muhammed Mehd hakknda hadisler var ve diyen Ulemalarn fikirlerini kabul etmediklerinin hikmeti udur: Ahir zamanda dinsizlik cereyanna kar mukabele etmek, ancak sevilerin hakiki dini, hakikat- Kur'an'la ittihad ederek; Kur'an ise esas ve imam olup, sev dini ona tabi' olacana iareten bir rivayette varki: "sa (A.S.) gelir, namazda Mehdi'ye iktida eder(48)" Eer o ksm Ulemalarn fikri gibi olsa, o halde sevilik esas ve imam olmas lzm geliyor... (49)" Bylece Hazret-i stadn, Denizli Ar ceza mahkemesi nezdinde yapt mdafaaname paralarnn Isparta Savcl ve Mahkemesine verdii para istidalar dahil-her iki ehl-i vukuf raporlarna cevablar, sorgu hkiminin kararnamesine itiraz, makam- iddiann iddianamelerine i'tirazlar ve direkt olarak mahkemede yapt mdafaa paralar cem'an yirmi iki adet paradan ibarettir. Hazret-i stad bu mdafaalarnda, Savcnn ve Mahkeme safahatnn durumlarna gre bazen ok iddetli ve heybetli bir tarzda, bazen ok mlayimane ve msalhakrane ekilde; ve bazen de ilim ve mantk din ve eriat kaideleri iinde ve o atmosferde delil ve brhanlarla sknet ve vakar ierisinde de konumutur. Bu mdafaa paralarnn mecmuu bir araya gelse, yzelli byk 340 (48)Bu hadis rivayetinin, bir ka rivayet ekliyle ibn-l Kesirin tasnif ettigi "Kitab-n Nihaye" birinci cildinin 144. sahifesindedir. A.B. (49) Osmanlca ualar S: 302-310

341 1243 sahife kadar bir hacim tutabilir(50) te Denizli Ar Ceza Mahkemesi nezdinde yaplan bu mdafaalarn esas tekil ettii noktasndan; burada imdi baz sebeplerden aklyamadmz, kritik ve fakat btn mnafkane icraatlarn ana dm olan bir takm mevzularn mahiyetiyle ilgili olduu iin, Eskiehir mahkemesi mdafaanamesinden daha ok nemli ve kymetlidir denilebilir. Bu kymet ve ehemmiyete iaret iin stad Hazretleri Denizli mdafaanemesinin banda u cmleleri koymutur: "On sekiz sene skttan sonra, mecburiyet tahtnda bu istid'a mahkemeye ve sureti Ankara'ya, makamata verilmiken, tekrar vermeye mecbur olduum iddianameye kar i'tiraznamemdir.(51)" Denizli hapis hadiselerini ve cereyan eden ahvalini ve en ufak teferruatna kadar mdafaa paralarnn hepsini ve hapis iinde ve dnda ve mahkeme evresinde cereyan eden hadiseleri dile getiren eyleri ve yazlan btn mektuplarn burada sralamak ve sergilemek aslnda lazmdr. Fakat zerinde olduumuz mevzu -ki stadn hayatdr- ok fazla uzayacak ve kitabmz ok byyecektir. Bundan dolay teferruat ve geni tafsilattan bilmecburiye sarf- nazar ettik. Hem bu mezkr mdafaalarn mhim ekseriyeti stad'n byk tarihesinde mevcut olmasndan, bu kitapta da az ilerde safhalar halinde o cihan- baba ve ebed yaayacak olan kahramanane ve merdane ve ilm mdafaa paralarndan mevzu' ile en yakn ksmlardan blmler vermeye alacaz. HATIRALAR BLM Mevzu, bir ka kollu ve dall olmasndan, ister istemez bir ka kez baa dnp, baka bir mevzu daln ele almak ve gtrmek mecburiyeti hasl olmaktadr. te burada da yine geri baa dnerek; Denizli hadisesinde hapiste mazlum olarak bulunmu ve hadise iinde yaam Nur talebeleri baz mhim zatlarn hadise ncesinde ve hapis iinde cereyan etmi vaka'lara dair hatralarndan baz ksmlar alacaz: Birincisi: Kastamonu Vilyeti ve civarnn medar- fahri ve btn Nur talebelerinin hrmet etti'i lim, fazl ehl-i hakikat bir zat olan Mehmed Feyzi Efendi'nin bu safhaya ait hatralar yledir: (50)Bu yirmi iki adet mdafaa paralar, ksmen Osmanlca Sirac-n Nur mecmuasnda, ksmen de Byk Trihe-i Hayat kitabnda, tamam ise 342 merhum Zbeyir Aabeyden bize yadigar kalan "Denizli Mdafaalar ve Kararlar" dosyasnda mevcut olup yanmzda mahfuzdur. A.B. (51)Osmanlca Sirac-n Nur S: 289 343 1244 344

1245 345 1246 "Denizli hapsinden evvel, (yani stad henz Kastamonu'da nezarette veya hapishanede iken) yeille beyaz karm bir sark sarmt. Pencereden bana yle seslenmiti: "Feyzi kazay-i lhidir!.." stad Kastamonu dan ayrlrken, mdde-i umumilikte ikindi namazn klarak kmt. Giderken "Allah'a smarladk" ile balayan bir mektup yazmt. M.Feyzi Efendi'nin Kastamonu'daki fadeleri: stad Hazretleri Kastamonu'dan ayrlmadan az nce, yani 6.10.1943'de Kastamonu ve civar talebelerine de taarruz balamt. Bata Feyzi Efendi olmak zere o civarn Nur talebeleri, Kastamonu'da on be-yirmi gn kadar devaml olarak ifadeleri alnmt. Bu mevzuuda Mehmed Feyzi Efendi yle der: "Polis mdr kr Bey diye bir zatt. Mithat Altok (Vali) Ondokuz gn, ifade alnrken yanmda bulundu. fadem alnmakta iken; (stad kasdedilerek) akam evinde krk baklava tepsisi vard. Demilerdi. Ben de: "Yalan sylemeyin!" diye cevap verdim. Bir yerde ellerine yle bir not gemiti: "stanbul'dan kitap geldi, kerameti gzkt. Bu kitaplar kim getirdi diye ok sorup sktrdlar. Bir akam vakti beni ard, "Ne yaptnz?" diye sordu. Ne yapacaz, yats namazn kldk, dedim. Yannza kim geldi? dedi. Bilmiyorum, karanlkt diye cevap verdim. Ezan kim okudu? dedi. Ben okudum diye cevap verdim. Arapa m okudun? diye sordular. Evet, demitim. 346 Bu ifadelerden sonra, rahmetli Emin Bey'e syledim; Ben byle dedim. Sana da sorarlarsa, byle syle dedim. Emin Bey, ne sordularsa "Bilmiyorum" diye cevap vermi. Bunun zerine "Yalan Sylyorsunuz" diye Emin Bey'i tokatlamlard... fadelerimiz alnrken kam kalemle, demir ularla eitli yazlar yazdrdlar. Tki, ellerindeki kitaplar kimin yazdn tesbit edebilmek iin... Ve Denizli Hapsine

ki ay sonra, Denizliye gtrlen Kastamonu ve civar Nur talebeleri, Denizli hapishanesinin mahkmlar blmne yerletirilirler. Hapishane 347 1247 ve mahkeme safahat hakknda Mehmed Feyzi Efendi hatratn yle srdrmektedir: Denizli'de mdde-i umuminin muavini, adliye vekiline telgraf ekmi: "Bedizzaman ve talebeleri hapishaneyi mektebe evirdiler" diye.. stad ise, hapishanenin mektep olmasndan memnun olunsun diyordu. Mahkmlarn Islh Bir ok mahkmlar kt vaziyetten kurtarmtk. Pislikten, kt hayattan; Kur'an okuyarak, nurlar okuyarak kurtuldular. Bazlarn Kur'an okurken, bazlarn tesbihat yaparken, bazlarn ise, namazdan alp gtrdler, idam ettiler. Kumardan ve dier fenalklardan alp gtrselerdi, ne olurdu biarelerin hali? stad "mahkmlar iin yeni yaz ile Risaleleri yazn" deyince, bazlar 'tiraz ettiler. Sadk Bey ise, sadakatla: "stad ne derse o olsun" diyordu. Mahkmlar bize dualar yazdrmak istiyorlard. Ben Delail-i Serif'i yazmtm. Ar cezallardan brahim, bunu nsha yapp kamak istiyordu... Daha sonralar brahim'i idam ettiler. Hapishanede Beylerbeyli Sleyman Honkr ve arkadalar kamak istiyorlard. Sleyman: "Deve bile olsa ben yine buradan karrm" diyordu. stad ona mm diye hitap ederdi. Sleyman daha sonraki yllarda hapishaneden kaarak, Kastamonu'ya Sadk Bey'in yanna gelmiti. Sadk Bey sormu: "Nasl kaabildin?" O da stadn Esma-i Hsna manzumesini Feyzi Efendi yazmt ya, Onu nsha yaparak katm demi.. " - Mahkeme Safahat M. Feyzi efendi mahkeme durumalarnda ve hapishaneden mahkemeye gidip gelmelerinde stad Hazretlerine ait bir hatrasn yle anlatr: "...Denizli deyince, hapishaneden mahkemeye gidip gelilerimizi hatrlarm. kier ikier kelepe takarlard. Her durumada eitli arkadalarla kelepelenirdik. Bir gn beni stad'la beraber baladlar. Mahkemeye gidiyorduk. Tam kabristann yanndan geerken, stad "Fatiha!" diye okumaya balad. Kelepe zencirli ve asma kilitliydi. Yan gzmle stada baktm, Fatihay okuduktan sonra, ellerini yzne srd. Elimiz beraber 348 bal olduu halde, benim elim kalkmamt. Bunu stad'n bir kerameti olarak bizzat mahede ettim." 349

1248 - stad istid'asn geri ald "Denizli Mahkemesinde reis Ali Rza Bey, kademe kademe anfi gibi sralar yaptrmt. Bizler o ekilde sralarda otururduk.Birgn stad hastaln ileri srerek" Mahkemeye gelemiyeceim" diye istid'a vermiti. Sonra mahkemenin msbet halini grnce, "stid'am geri alyorum" dedi. Reis: "Said Efendi! stid'ay geri mi alyorsun?" diye tebessm iinde mukabele etti. Bir celse de, mdde-i umumi stad'n oturu ekline itiraz etti. "Mahkemenin nizamn bozuyor." dedi. Ali Rza Efendi ise, "Doru oturunuz! "deyince, stad: "Hastaym!" diye cevab verdi. Reis, Mdde-i umumiye dnerek: "Hasta imi, ne yapalm!" dedi. Sonra da stad'a "Siz gidin, istirahat edin!" diyerek bir gardiyanla stad' gnderdiler... (52) Mehmed Feyzi Efendi'nin bu hatrasn te'yiden, bizzat merhum Tahiri Mutlu Aabeyden dinlediim bir hatray da buraya dercetmek istiyorum. Tahiri Aabey dedi: "Bir mahkeme celsesinde bir husustan dolay, reis AIi Rza stad'a kar serte bard. Hepimiz mteessir olmutuk. Fakat stad hi mteessir olmad gibi, bize de demiti ki: "Mahkemenin kalbini Risale-i Nur fethetmitir. Reis bunu kasden byle yapyor, tki kimse ondan phe etmesin. AHTLERDEN KNCS: nebolu'lu Selahaddin elebi'dir. Bu zat hatrasnn bu ksm iin diyor ki: ".... Ankara'dan stad Hazretlerini Isparta'ya yolladktan sonra, o gn le st vli Nevzat Tandoan'n Belediye binasnda bizi beklediini bildirdiler. Hemen belediyeye gtrldk. eri girerken merdivende gen bir hanmla karlatk. "Sizde mi polissiniz?" diye sordum. Hanm: "Hayr, ben felsefe hocasym. Bedizzaman'a bayram tebriki yazmtm(53)" dedi. Arkamzdaki polisler "Konumayn!" diye bizi ikaz ettiler. Belediyede bakan odasna evvel felsefe hocasn ardlar. Yirmi dakika sonra o kt, "beni serbest braktlar, Allah yardmcn olsun" dedi ve gitti. 350 Kapda birinci ube mdr bekliyordu. Emniyet umum mdr inas Bey kapy at ve bana gel dedi. eri girdiimde Vali Nevzat Tandoan (52) Son ahitler-2 S: 157-164 (53) Bu Kitabn Kastamonu hayat ksmnn son blmlerinde, stad'n mektuplarndan birisinde bu tebrik mektubundan bahsedilmitir. A.B. 351 1249 koltukta oturuyordu. On dakika kadar beni tepeden trnaa szd. "inas elektrikleri sndr!" dedi. Bir dakika sonra tekrar a dedi. Ban iki tarafa sallayarak gzln kard, tek camyla bakt. Ayaa kalkt. "Yanma gel!" dedi. Omuzumdan tuttu: "Nasl olur, sen Cumhuriyet ocuusun... bylesi kimsenin peine taklrsn. Bunun gayelerini bilmez misin?" dedi.

Cevaben dedim ki: "Ben 1936 senesinden beri Kastamonu'da bu zatn ziyaretine giderim. Eserlerinden okudum ve nerine altm. Bu eserleri iman ve Islm'dir. Siyas ve menf milliyetilik yoktur. Milletimizin ve devletimizin aleyhinde en ufak bir kelime grseydim veya kendisinden menfi bir dnceyi hissetseydim, ihbar eder ve herkesten nce ben dman kesilirdim. Tamamyla yanl bir kanaata sahipsiniz!.. Eserleri Kur'an- Azim-ann baz ayetlerinin tefsirleriden ibarettir. Kastamonu'da onu herkes ziyaret ediyor. Polis karakolunun karsnda bir evde oturuyor. Polisler hergn gireni kan gryorlar. Nevzat Tandoan: "Kim Kastamonu valisidir!" dedi. Mithat Altok, dedim. Bunun zerine, Mithat Altok'u kasdederek: "inas, ne hayvanlar var!" dedi... Ve bana hitaben: "Madem ki eserleri imanidir" diyorsun. Mahkemeye verileceksiniz, orada tetkiki yaplr." dedi. Kapda bekliyen birinci u'be mdrne, mahkemeye sevk edilmemi emretti. Mahkemeye gittik Yanlarndan ktmzda hava kararm, iftar vakti oktan gemiti. Bizi iki polis refakatinde mahkemeye sevk ettiler. Gece saat onikiye kadar mahkeme salonunda bekledik. Nbeti hkimi geldi. Tevkifim iin gelen telgraf, gndzleyin Savc Kemal buraya vermilermi. Bu telgrafn nereye konduunu bilmiyen ve bulamyan Savc muavini, evine telefonla sorduktan sonra, telgraf bulundu ve mahkemeye alndk. TC.K: nun 163. maddesiyle karar verildi. Tevkif mzakkeresi elimize verilerek, gece saat 01.30'da Cebeci Cezaevinin karantina kouuna alndm " nebolu'ya Sevk Bir hafta sonra, Zonguldak yoluyla nebolu'ya sevk edildim. Refaketimde iki jandarma vard. Trende siyasi mcrim diye hususi kompartman almt. nebolu'ya vardk, orada beni polise teslim ettiler. Emniyet 352 dairesinde iki gn kaldm. Sonra savcla gtrdler. Said ismindeki savc Ankara'da verdiim ifadeyi tekrar ettirdi.. Ve nihayet nebolu cezaevine g 353 1250 trdler. nebolu cezaevinin alt katnda dier dokuz arkadalarla beraber ibadetimizi yapyorduk... Denizli'ye sevk emri gelmeden bir gn evvel, arkadalarmzdan bir ehl-i kalb olan zzet Turgut: "Yarn gidiyoruz, hazr olun! Fakat merak etmeyin, beraat edip geleceiz. dedi. Ertesi gn Anafarta vapuru ile stanbul'a, oradan da zmir vapuruna aktarma edilerek zmir'e ve oradan da trenle Denizli'ye gtrldk. Denizli'ye vardmzda, halk teessf iinde bizi selmladlar. Bazlar: "Sizin banzda yle bir hoca efendi varki; Sorgu hkimi sual sormadan, sorularna cevab verdi. Hi bir kabahatiniz yoktur... Merak etmeyin, beraat edeceksiniz!" demilerdi.

Nihayet Kastamonu, nebolu ve stanbul'dan getirilen biz Nur talebelerini bir araya, Ar cezallarn ksmnda byk bir koua koydular. Ayn gnde stad Hazretleri kk bir para kada "Ho geldiniz" diye bir pusula yazp meydanc Adem Aa ile gnderdi. Mahkmlar Namaza Baladlar Ksa zamanda ceza evindeki btn ar cezallar yaptklarna nedamet ederek tevbe istifar ettiler ve be vakit namazlarna baladlar. Hapishane days Beylerbeyli Sleyman'a bir gn sormutum: "Ne grdnz ki, Hoca Efendi'ye kar bu kadar hrmet gsteriyorsunuz?" Cevaben demiti ki: "Ben buraya adam yaralamaktan sekiz aya mahkm olarak geldim. Bir gece r'yamda bir hoca efendi, "Sleyman sen iyisin. Fakat ok marursun ve nefsine gveniyorsun. Yaknda cezasn ekeceksin" dedi. Hakikaten ok gemeden hapishanede kavga olmutu. Kavgada bir mahkm lmt. Bu hadiseden ben yirmi drt seneye mahkm oldum... Bedizzaman bu ceza evine gelince, bu zatn r'yamda grdm hoca efendi olduunu anladm. Zaten Hoca Efendi de gelir gelmez mektup yazarak: "Buras bir hapishane deil, Medrese-i Yusufiyedir. dareciler zebani deil, birer terbiyeci arkadadrlar. Bu gnden itibaren gusledip tevbe edeceksiniz" diyordu. Mahkmlar Kur'an okumaya balad Bizim kou komular olan Ar Cezallarn hepsi Nur talebelerinden Elif ba cz'nden balyarak Kur'an hatmetmilerdi. stanbul'un mehur 354 hocalarndan takva sahibi Gnenli Mehmed Efendi'den ders almaya balyan, drt adam katili Mehmed ismindeki mahkum, Kur'an' hatmetmi ve 355 1251 "VED'DUHA'dan aasna kadar ezberliyerek imtihan kazanm olduundan, mahkmlara imamlk yaptn gzmzle grdk. Tahta kurusunu ldrmiyecek kadar salh- hal Denizli hapishanesinde, tavan beton olduu halde, incecik yamur gibi tahtakurusu ve sivrisinekler dklyordu. Sk sk sprr ve dkerdik. Kautaki mahkm Ar cezallar ikayet ederlerdi: "Adam ldrdm amma, imdi sivri sinei dahi ldremiyoruz" diyorlard. Nur talebelerini grtirmiyen Mdr evki Cezaevi mdr Sevki Bey, bizi dier koulardaki kardelerimizle grtrmezdi. Ancak mahkemeye gidip gelirken grebilirdik. Yetmi kiilik bir kafile, nmzde stad Hazretleri... her defasnda baka bir kiiyle stad' kelepelerlerdi. Etrafmzda sngl otuzdan fazla jandarma bulunurdu. Denizli'nin ali-cenab ve misafir-perver halk getiimiz yollarn iki tarafn doldurur, gz yalaryla teessrler iinde sevgilerini, balaryla da selmlarn bildirirlerdi. Cezaevi yolunda eski bir mezarlk vard. stad buradan her gelip getike fatiha okumadan gemezdi. Beraet Karar

Son mahkemede, merhum Hkim Ar Ceza Reisi Ali Rza Bey ve dier azalar, bize kararn tebli edileceini ve ayaa kalkmamz sylediler. Karar okundu. Bata stad olmak zere hepimizin beraetine oy birliiyle karar verilmiti... Mahkemeden knca halkn byk tezahrat ve Yaasn Adalet" nidalar ve alklar iinde mahemeden Cezaevine geldik. Eyalarmz darya kardk. Denklerin zerinde brahim Fakazl oturuyordu. ardan faytonlar geliyor, sraya giriyorlard. Birinci faytona stad, ikinci faytona Fevzi Pamuku binmiti. Bu esnada dou tarafndan aalar arasndan bir svari sr'atle geliyordu. -Ki aalarn arasndan ylesi sr'atle gemek akl ii olmadndan- akna dnmtk. Svari tam stad'n faytonunun sol arkasnda aniden durdu. Atndan indi ve stad'mzn karsnda askerce sert bir selm verdi. Bir ka kelime syledi, elini pt ve yine sert bir selmla mahmuzlar aklatt. Ve atna binerek ayn istikamette, ayn ekilde sr'atle uzaklat. brahim Fakazl ile bu hadiseyi hep konutuk ve hi bir zaman zemedik. stad'a sormaya da cesaret edemedik. 356 Hazret-i stad, delikli nar nmiyla anlan semtte bir otele yerleti. Dier arkadalarmz Denizlililer evlerine gtrdler. Nefis yemeklerle ik 357 1252 ramda bulundular. Nur talebeleri Denizli'den ayrlmak zere trene binmeden evvel, Denizli halknn toplayp, Mustafa Hafz'a verdikleri bir mendil dolusu paray getirmiti. Talebelere datmak istedi. Fakat hi kimse bu paralar kabul etmedi. Eyalarmz trene yklerken, tccar, zengin ve mevki sahibi bir ok zatlar bizzat yardm etmilerdi.(54) NC AHDMZ: Isparta masumlarndan kidemli Nur talebesi ktip Osman lkabyla mehur Osman Yldrmkaya'dr. (R.H.) Denizli hapis hadisesiyle ilgili ve Isparta'dan Denizli'ye sevk edilirken vukua gelmi hadiselerle alkadar hatralarn yle anlatmaktadr: "sparta'dan ayrlrken, beni Hsrev Aabeyle birlikte kelepelemilerdi. Yolda kelepeli halde ancak sra ile namaz klabilmitik. stad da Savl doksan yalarnda Hasan day ile birlikte kelepelemiledi. Hasan Day'nn yall dolaysyla yrmeye mecali yoktu. stad adeta adamcaz srtnda tayorcasna zahmet ekiyordu. Hasan Day'ya: "Bana dayan, bana dayan!" diyordu. Zaten ihtiyar adamcaz da stad'a dayanarak yryordu. stad'n ya o tarihte altmbe kadard. (stad'n ya o tarihte tam altm alt olduu kesindir. A.B.) Bylece bizi Denizli hapsine gtrdler. Hapishanede Hafz Ali Efendi, Denizli kyllnden Pekmezci diye anlan bir adama Kur'an retiyordu. Adam bir trl okuyamyordu. "Yvesvis" kelimesini "Yvesvisi" eklinde okumaktan kurtulamyordu. Bir gn Hafz Ali adamcaza hiddetlendi ve "Haydi kalk git!" diye kzd.. Adam ise, "beni hatmettirmeyince buradan kamazsnz" diye mukabelede bulundu. Bylece ac tatl bir ok hatralarmz geti. Dokuz aylk Denizli hapsi dn bayram gibi geti. Bir gn stad'a biraz glya hediye etmitim. O da azma iki ay ekeri koydu. O ekerin lezzeti ve tad hl azmdadr desem, mbalaa etmi olmam.(55)

DRDNC ENTERERASAN AHDMZ: Beylerbeyli Sleyman Honkr'dr.Bu zat, Denizli hapsinde stad'la ve Nur talebeleriyle tanm, Islh- hal etmi bir zattr. Hatralarndan baz ksmlar dercediyoruz: "... stad Denizli hapsine gelmeden nce, bir gn savc muavini Cemil Sylemez, hapishane mdr evki Bey hapishanenin iine geldiler. Arka 358 (54)Son ahitler-1 S:136-141 (55) Son ahitler-2 S: 210 359 1253 larnda Tabib, Bagardiyan ve Baavu da geldiler. Bize: ark'tan bir Bektai geliyor!.. Bununla kimse konumayacak. Konuanlara dayak attracaz, ikence edeceiz." dediler. Sonra stad' getirdiler. lk olarak Ferani meydannda karlatk. Biz hapishanenin blm arasna den ksma Ferani diyorduk. Orada Hazret-i stad bir iskemle zerine oturdu. "Ho geldin Hoca Efendi" dedik. Ben hemen, ay kahve ne iersiniz dedim: Kahve imem dedi. Hemen ay temin ettik. Oradan sonra umum tuvaletin olduu yerde iki gn stad' yatrdlar. Oraya bir yatak ayrdlar. Sonra stad' mnferid yere aldlar. Bizim konumamza engel olacaklard. Bizi stad'la grtrmeyeceklerdi. Biz ise, stad' grdkten sonra, sehpaya gideceimizi bilsek bile, stad'la greceiz dedik. sizin szlerinizi dinliye dinliye mrmz hapishanelerde rd. Biz yle birisini aryorduk. Allah Hazret-i stad' bize yollad. stad Hazretleri mnferid yere gitmiti. Oras tek kiilik yerdi. Ufak su iliyenleri, o birer kiilik yerlere tkyorlard. te stad' da yle bir yere koymulard. Tabi kaplar kapannca, idareden gren olmuyordu. Biz birbirimizin yardmyla pencerenin nne ktk, elini ptk, hatrn sorduk. O zaman Hazret-i stad: "Kardelerim benim yzmden zarar grmeyin, lf duyarsnz, size ikence ederler. dedi. Biz, "Hayr Hocam! Siz hi zlmeyin. Biz Korkmayz. Hereye razyz" dedik. stad da "Kardelerim saolun, hobulduk" dedi. Pencereye bir kii kamazdk. (Yani stad'n st kattaki penceresine) Birbirimizin stne basarak kardk... Sonra stanbul'dan, Kastamonu'dan da hocalar geldi. Onlar da karladk. Ve arkadalarn rzalaryla bir kouu boalttk. Temizlettik ve onlar yerletirdik... Bylece beraete kadar hep beraber kaldk. Sadk Bey de vaktiyle ayn bizim gibi kt yoldan dnmlerdendi. Dedesi Plevne kahraman Sadk Paa imi... Daha sonra Sadk Bey, stad Kastamonu'ya geldii zaman ona talebe olmu... Biz Sadk Bey'le ok iyi arkada olduk. stad'da bana ok itimad ederdi. Bir daktilo getirtmitik. stad'n mdafaalarn hep Sadk Bey okur, Mmtaz Beyde daktilo ile yazard. Ben de sa solu gzetlerdim....(1)" 360

Sleyman Honkr'n hatralar oktur ve uzundur. steyen Son ahitler'de okuyabilir. (1) Son ehitler -1 S: 181 361 1254 BEN AHDMZ: brahim Fakazl...1938'li yllarda Risale-i Nurla ve stad Bedizzaman'la tanp Nura talebe olmu olan bu zat, Denizli hapsi hadisesiyle ilgili hatralarnda unlar kaydeder: "... O ne dehetli gnlerdi... Ezan Trke okunuyor, baz hocalar tarafndan bunun mdafaas da yaplyordu. Camilere gelenler ok azd. htiyarlar namazdan sonra kaarcasna da'lyorlard. Bir Elif cz' ele geirip de okuyabilmek bir meseleydi. slm kelimesini azna almak mthi bir cesaretti... Denizli hadisesinde bizi de hapse attlar. Ramazan- erifin 19. gn bir pazar sabah polis ve jandarmalar evimizi bastlar . ( Ki ayn gn hz. stadn da Kastamonu da evi baslmt.) ay kadar nebolu hapishanesinde kaldktan sonra, deniz yoluyla stanbul'a, oradan da zmir'e, daha sonra trenle Denizli'ye geldik. Trende bitiik kompartmanlarda Denizli tccarlar hep stad'dan bahsediyorlard. Hapishaneye vardmzda, dehliz gibi bir aralktan geerken stad bizi grd ve bize hitaben: "Merak etmeyiniz kardelerim" diyerek bizi teselli etti. Bizler hapishaneye gelmezden nce, burada yle bir hadise cereyan etmi: stad abdest almaya karken, pencereye en mahkmlar, kendilerine nasihat etmesini istemiler. stad ise, hi sesini karmam. Bu hal mahkmlarda defa tekerrr edince, "Gidin temizlenin" diye stad sylemi. Sleyman Efe ismindeki mahpuslarn ba, onlar toplam, yetmi seksen kadar mahkmlara: "Syleyin ulan iinizden hanginiz pis?" nihayet ilerinden birisi, aydr ykanmadn sylemi. Sleyman Efe hiddetlenmi, adama bararak hemen git ykan demi.

Daha sonra, stad bunlarn yanndan geerken, yine nasihat etmesini istedikleri zaman, onlara namaz klmalarn sylemi. Mahkmlar hep bir azdan hi bir ey bilmediklerini ifade etmiler. stad da onlara "peki, benim talebelerim gelecek... Onlar size namaz klmasn retirler" demi. "Bizleri bir ka gn karantinada beklettikten sonra avluya karttlar. yerden bir yer seecektik. Kararszdk, "Nereyi seelim" diye dnrken, Ar cezallarn ba Sleyman Efe ve arkadalar, bizim yataklarmz alp 362 gtrdler. Temizlettirip, badana ettirdikleri bir odaya herkesi kendilerince sraya dizip yerletirmilerdi. Biz de aresiz onlarn hazrlatt yere gittik. Herkesin kendi yatann nne diz kp oturabilecei tahtadan yerler yapmlard. stad'la aralarnda geen konumalarn anlattlar. Biz her bir mahkma Kur'an' okutmaya ve ilm-i hal retmeye baladk. Zeks aa olanla

363 1255 ra, zeytin ekirdeklerinden yaptklar kendi tesbihleriyle kelime-i tevhid ekmelerini rettik. Her akam dualarmz, evradlarmz okuduktan sonra, bir de bir hatim yapyorduk. Sleyman Efe, adamlarndan bazlarn bize hizmeti tayin etmiti. Fakat ekseriyetle biz onlara i yaptrmazdk. Ancak ihtiyar ve hasta olanlar i yaptrrlard. Yattmz yerde ok tahta kurusu vard. litike hcumlarn oaltyorlard sanki... Dokuz ay sonra beraet edip ktk. Tahliye gn hapishanenin n bayram yeri gibi oldu. Denizli halk ok licenablk gsterdi. Bizleri evlerine gtrp misafir ettiler. Nur talebeleri memleketlerine gidiyorlard. Bir arkadan madd durumu zayft. O arkada iin yol paras temin etmeye alyordum. Bu arada zengin bir tccar, elinde bir mendille oraya gelmiti. Bu paray muhta olanlara datmak istiyordu. Mendilde iki demet para vard. Ben krk lirasn alp gerisini iade etmek istedim. Fakat o zat srar ediyordu. Elindeki bir mendil paray datmak istiyordu. Ama kimse dnp bakmyordu. Denizli'de bir gece Hasan Feyzi Efendi'nin evinde misafir kaldm. O ne unutulmaz, ne mutlu bir geceydi... Hasan Feyz biz hapisten mahkemeye gidip gelirken, yola kar, bir narn altnda stad selmlard. stad da onun selmn sayg ile alrd(56) Yine nebolulu brahim Fakazl Aabey anlatm: Denizli hapis hadisesinde, nebolunda Dursun ismindeki bir kardeimizden Hcmat- Sitte kitabn sormular. Kitabn muhtevasn Alt Ok'a hcum anlamlar. Zavally sabaha kadar Han sitti diye falakadan geirmiler. Yirmi gn, belki bir ay o zavall ayaklarna basamad. Doktora gitti, koltuk denekleriyle... Doktor bakp rapor veremedi... (Son ahitler-5,Sh.16) ALTINCI HATIRA: emseddin Yeil'den nakledilen bir rivayettir. Nakleden ise; Senatrlk, adli Tp'da vazife, salk istatistik planlama genel mdrl gibi mhim grevlerde bulunmu Doktor Alaaddin Ylmaztrk'tr yle der: "O zamanlar (Yani 1941-1945 yllar) emseddin Yeil Hoca'nn yanna gider gelirdim. u hatray emseddin Yeil Efendi'den dinlemitim: "Said-i Nursi Hazretleriyle birlikte, Denizli mahkemesinde ifade vermeye 364 ktmz zaman, stad hakime: "Sizin benden ifade almaya selhiyetiniz yoktur. Benim temsil ettiim davay muhakeme etmek selhiyetine sahip deilsiniz!.. " dedi. (56)Son ahitler-1 S:172 365 1256 Hakim: "Ne demek istiyorsunuz!" diye hiddet ettii zaman, u cevab vermi: "nk sizin ykanp da gelmeniz lzm.Temiz deil, cnbsnz"

Hkim arp kald. Sonra mahkemeye ara verildi.(57)" Bu rivayet, bir muhterem insandan (Doktor Alaaddin Ylmaztrk'ten) gemesi hasebiyle elbetteki dorudur. O hkim herhalde sorgu hakimlerinden birisidir. nk Ar Cezaya btn talebeleriyle birlikte gittikleri iin, bu hadise orada vuku' bulmu olsayd, herkes tarafndan birden duyulur ve rivayet edilirdi. YEDNC AHDMZ: Merhum Tahir Mutlu Aabeydir. Atabeyli Tahir Mutlu aabey, merhum ehid Hafz Ali'nin arkada ve mbarek cbbenin vrisi olan bu ok byk ruhlu insan Denizli hapis hadisesi ile ilgili hatralarn zaman zaman bize yle anlatrd: Ayet-el Kbra'nn tab' masrafn, bizim orada obanlk yapan bir arkada, uzun zaman biriktirmi olduu parasndan vermiti. Denizli hadisesinden iki ay nce, stanbul'a gidip, matbaa sahibi Aziz Bozkurt'a Ayet-el Kbra ile beraber cretini teslim ettim. O, tab'n bitirip adresime gnderecekti. Henz stanbul'dan, bize tab' edilen Ayet-el Kbralar ulamadan, bizi Denizli hapis hadisesinde toplayp hapse tktlar. Biz hapiste iken, (57) Son ahitler-2 S: 47 366 1257 Ayet-el Kbra sandklar adresime gelmi ve henz trende iken istasyonda msadere edilmiti. Denizli Mahkemesinde "Hem Ayet-el Kbra'nn, hem Hizb-l Ekberin tab iini ben yaptm. dedim. stad buna ok memnun olmutu. Sonra Denizli hapsinde Hafz Ali Efendi vefat etti. stad Hazretleri ona vermeyi niyetlendii cbbeyi bana bir sened mukabilinde verdi.(58) Hapiste, sparta'l grup Nur talebeleri tutuklular blmnde idik. Mehmed Gnenli Hoca her ikindiden sonra., pencereye kar, yksek sesle Kur'an okurdu. stad Hazretleri de kendi hcresinin penceresine kar, Gnenliyi dinlerdi... " Tahiri Aabeyin hatralar ksa ve zdr. Zaten hadiseleri fazla hatrlayamaz gibi grnr ve az konuurdu. Zaman zaman kendisinden dinlediimizin bir hlsasn kaydettik. SEKZNC AHDMZ: Aral Abdullah Yein'dir. Denizli hadisesi srasnda lise talebesi iken, kendisine de hadiseden temas eden ksmn yle anlatr: ... Bir gn mektepte orafya dersinde idik. Corafya hocas: "O mrteci', Bedizzaman denilen hocann yanna kimler gitti" diye snfta sordu. Alt kii parmak kaldrdk. Neden, ne iin gittiimizi sordu. stad iin inklab dman olduunu, Atatrk' sevmediini syledi. Bizi inzibat meclisi denilen disiplin kuruluna sevk etti. Disiplin kurulunda eitli sualler soruldu. Yazl cevabl ifadelerimiz alnd. Neticede Suat isimli arkadamza ve bana alt gn mektepten tard cezas, dier arkadalara da ihtar, tekdir gibi, cezalar verdiler. Verdiimiz ifadelerde dinimizi renmek iin gittiimizi, kimse aleyhinde bir konuma cereyan etmediini, dindar olduumuzu, ibadet etmeyi sevdiimizi syledik. Bu hadiseden bir ka gn sonra, kaldm evi polisler bast. nceden inceye arama yaptlar, birey bulamadlar.

stad'n evinde bana ait bir defter ve iinde ismim bulunduu iin, Denizli savcs telgrafla evimizin aranmasn istemi. Emniyette ifadem alnd. Bamdan geenleri olduu gibi anlattm. Savc. Mft var, bir ok hocalar 367 var..(59) Ne iin onlara gitmiyorsun?" dedi. Ben de mfty tanmadm syledim... (58)Ad geen cbbenin ve Tahiri Aabeye stad tarafndan kendi el yazsyla yazlp verilen sened yledir. "Aziz Saddk, Kahraman ikinci Hsrev, kinci Hafz Ali ve onun ve Ltfi'nin varisi ve birinci Tahiri kardeim! O melah sana hediye ediyorum. Kardeiniz Said-i Nursi" Bu melah, stad hazretleri 1925'te Van'dan alnp, Garbi Anadolu'ya nefy edildiinde, giyip beraber getirdii kymetli kumatan mamul, Irak ii bir abadr. A.B. (59)Son ahitler-1 S: 364 368 1258 DENZL HAPSNN DURUMU Yukarda hatralar geen ahidlerin ifadelerinden de anlald zere, stad Bedizzaman ile talebelerinin birbiriyle grmelerini ve temaslarn kesmek iin gayet zalimane ve ok iddeti bir surette stad Hazretlerini ocuk kouu yanndaki tek, kk, dar ve ufunetli ve karanlk bir odada tecrid iinde hapsettiler. Fakat stad'n kald' hcresinin bir penceresi, hapishanenin ar cezallar blmnn avlusuna bakmakta idi. stad aadaki talebelerine, her frsatta tedbir, ihtiyat, teselli ve tesand gibi hususlara dair kk kt paralarna yazp aa att mektuplar ve pusulalar veya bazen bo kibrit kutular iine koyarak pencereden att Meyve ve mdafaat risaleleri ile muhabere idare adamlarnn bulunmad zamanlarda- gerekleiyor ve devam edebiliyordu. lk balarda bazen de hapishanenin meydanc veya arac adamlar ile de yazp gnderiyordu. Denizli hapsi mddetince stad tarafndan yazlp talebelerine gnderilen mektuplarn tamam ve Meyve risalesi eseri byle gizli tedbirler ile yrtlyordu. Hatta bir ara stadn, avluya bakan penceresini, mahpuslarla selmlayor bahanesiyle kapatp mhlamlard. 369 1259 Takprl Sadk Beyin Merdane Hizmetleriyle Koloylayor Daha sonralar 6.10.1943'te Kastamonu'da tevkif edildikten bir mddet sonra Denizliye getirilen Mehmed Feyzi Efendi, Emin Bey (ayc Emin) Sadk Bey ve Hilmi Beylerin gelmeleriyle, bu muhabere ii artk gzel yryor ve kolaylayordu. nk Kahramanlar ilinden (Kastamonu'dan) gelenlerin iinde gn grm, cesur, yiit ve asil bir bahadr vardr. Takprl Sadk Bey!..

Evet, birok kimselerin kat rivayetleriyle Sadk Bey (Demirelli) Denizli hapsine gelir gelmez, bu iin uhdesinden gelebildi. Yiit, cesur, cmert ve ar bal, asil tavryla, eski mahpuslarla hemen dostluk kurabildi. Hali vakti yerinde ve asil ve hanedan bir aileden yetitii iin, eli ak olan Sadk Bey, mahpuslarn efeleriyle, kabadaylaryla az bir zaman iinde dostluk kurup elde etti. Onlarn dertleriyle ilgilendi. kramlar, sigaralar, aylar ve saire... Nihayet hapishanede i beceren cesur kimselerden bir ekip oluturdu. Hapishanenin iine herey sokabilen bu becerikli, cesur ve yiit kadro, artk ii olduka kolaylatrdlar. Kahraman ruhlu Sadk Bey, bu kadro vastasyla Risale-i Nurun hapishanede herkese yaylmasna dar gnderilip getirilmesine ve okunmasna bir nevi vesile olmu oldu. Sadk bey ve mahpus arkadalar bir taraftan da Hazret-i stad'n yazd mdafaat paralarn, geceleri sabahlara kadar yazlmasn da temin edip makamata gnderilmesini salad. Hazret-i stad, Sadk Beyin bu asil, l-himmetliliine ve merdne hizmetlerine ve kahramanca muvaffakiyetlerine son derece memnun oluyor ve Sadk Beyi tebrik ediyordu. Hz.stad, bu sddikiyet mertebesine ulaan Sdk Bey'i sadakatkrlk, vefadarlk ve asaletinin tavrlar karsnda; mukabelesiz hi kimsenin bir eyini yememi iken, Sadk Bey'in kendi eliyle piirdii orbasn hi bir ey demeden yiyordu. Hem bu meyanda, Hazret-i stad'n hapisteki talebelerinin umumuna hitaben yazp gnderdii yz bir adet mektuplarn dnda, ayr ve husus olarak da, kahraman bahadr Sadk Bey'e kendi el yazsyla Onun ahsna gnderdii on be yirmi kadar mektuplar ve kk pusulalar, Hazret-i stad'n Sadk Bey'in l himmet ve bahadrlk ve sadakatna kar duyduu hs tevecchlerini gstermeye kafidir (60) 370 te Sadk Bey'in, mdafaat paralarnn yeni yazyla daktilo edildiini (60) Sadk Bey'in kolleksiyonundan elde edilmi, Hazret-i Ustad'n eliyle yazl mektuplar ve dier umum maktuplarn tamam, mecmu ile birlikte, bu say yzotuza kabilir sanyorum. A.B. 371 1260 stad' na bildiren kendi el yazsyla gnderdii bir mektubu yledir: Faziletli stadm efendim Hazretleri! Hizb-n Nuri okunmaktadr. Yaz makinas Sleyman Bey'in (Sleyman Honkr) vastasyla gelmitir. cret verilmiyecek. Yeni yazyla Mdafaat ve Meyve yazlmaktadr. Hrmetle hk- payinizden periz. Aciz Talebeniz M. Sadk" Hazret-i stad da Sadk Bey'in bu pusulasna kar byle bir mukabelede bulunmutur: "Aziz Sddk hakikatli kardeim Sadk Bey! Senin kemal-i sadakatn ve bahadrln gsteren pusulay aldm. Zaten seni ilk grdmde, sende bir yksek fedakrlk hissetmitim. Benim ahsm Risale-i Nura nisbeten hi hkmnde olduu iin, seni Risale-i Nurun hizmetine vermesini Rahmet-i lahiyeden beklerim ki, tahliye olsun. Evet senin gibi

ve Hilmi, Emin gibi fedakrlar yanmda hizmetimde arzu ederdim. Fakat hem hanelerinizde talebeler var, hem de Kastamonu'da benim yerimi bo brakmak olmaz. Yalnz Fevz kalsa yeter. Hafz Tevfik ise o Kur'an dersi iin vazifesi vardr. Said-i Nursi(61) Sadk Bey'in stad'na gnderdii orbasn, stad'n Onu minnetsiz bulup, mukabelesiz yediini gsteren u mektubudur: "Bismihi Sbhanehu Aziz Kardeim Sddk Sadk Bey! Hakikaten ben sizde ve Hilmi ve Feyzi ve Emin'de; Kardata ve evltta ve valideynde bulunan halis ve minnetsiz bir efkat grdmden, hem ruh rahat ediyor, hem sizin bu ehemmiyetli hizmetinizi mukabelesiz kabul ediyorum. En evvel, Hilmi Bey seni bize getirdii iin ona minnettarm. Zaten ben sizin beinizi bir ruhta telkki ediyorum. Feyzi, Emin, Hilm oktan beri benim akrabam iinde de kazanlarma hissedar edilir. 372 imdi Gavs- A'zamn bize iaretinde hs kardelerim bir ksmn bu fkrada gsteriyor ki, Sadklar daha sarih grnyorlar. Eer darlmazsanz, yemek masrafnda ben de itirak edeceim. Zaten tam vaktinde bana muvafk hediyeleriniz, manev kymeti ondan dokuzu ihsannz olsun. Biriside daimi ve eski kaidem iin ben (61)Hususi el yazmalar dosyas 373 1261 versem ne olur? Ben Isparta'da baz eyam satmtm. ok kr iktisad bereketiyle o az para bana kfi geliyor. Said-i Nursi" 374 1262 MEYVE RSALES Bylece Hazret-i stad'n hapishene tecridi iindeki ilehanesinde geirdii ok sk ve skc hayat, ylesi ok ar artlar altnda olmasna ramen; hem ubudiyet vazifesini en ekmel derecede yrtmesi.. Hem mdafat ilerini dnp, yazp yazdrmas ve lzm gelen makamlara gndertmesi.. Hem de altm dokuz talebesinin eitli hususi hal ve mereplerinin tezahr ettii ve hapishane havasnn skc durumu bunu her zaman tahrik ettii ve bu husus mereb ve hallerden bir ok mnakaal grltlerin akabinde ihtilflarn ba gstermesi ve bu ihtilaflar krkliyen gizli ve hususi parmaklarn durmadan kartrmas iinde; onlar irad, ikaz, teselli ve teskin eden mknats gibi messir nasihatlar hv yzden fazla mektuplarn yazlp onlara gnderilmesi yannda; bir de ok

muazzam olan Tevhid ve mann brhanlarn mutazammn ve "MEYVE RSELES" adyla msemma Onbirinci ua Risalesini de te'lif etmitir. Denizli Hapishanesinde te'lif edilen u Meyve Risalesi, tek bana iman hizmetinde irad iin bir h eserdir, benzeri yoktur. Nasl ki Kastamonu'da Ayet-el Kbra gibi risalelerin te'lifiyle; Risale-i Nurun umumunun, iman ve tevhid Risalelerinin hlsa ve zbdelerini tek bir risalede cem' ederek, ok muazzam ve harika bir tarz- beyan ve bedi' slub-u lide dile getirmi ve kuds iman terakkisinde feyiz ve nurlar vermise; aynen onun gibi Meyve Risalesi de; Risale-i Nurun btnnn hem iman hem tevhid hem ahlk umdelerini hlsa ederek ok orjinal, bedi' ve zarif bir ambalaj iinde bir cennet meyvesi eklinde te'lif edilip ehl-i imann istifade sofrasna konulmu olmasdr. Meyve Risalesi,tek bir risale ismi altnda toplanm ise de, amma hakikatta "Kk Szler" tarznda, onbir risaleden mrekkeptir. Her bir risale ayr bir mevzudur. Meyvenin dokuza kadar risaleleri Denizli Hapishanesinde, Onuncu ve onbirinci meyveleri de hapistan sonra Emirda'nda 1944 senesinde te'lif edilmilerdir. Meyve Risalesinin gn ve ay olarak te'lif tarihini bilmiyoruz. Fakat Risalenin banda "ki Cuma gnnn mahsldr" ibaresi yazl olduu gibi, Sekizinci meselenin sonunda da "Bu makam yazld zaman Kurban bayram geldi" eklinde yazldr. Bu Kurban Bayram 1943 senesi iindedir. nki 1944 ylnn henz aylar iindeyken, stad ve talebeleri tahliye edilmitir.1943'teki Kurban Bayram ise, birinci gn 27.12.1943'tr. Bu hesaba gre Meyve Risalesinin sekiz meselesi 1943 ylnn Ramazan Bayram ile Kurban Bayram arasnda te'lif edilmi, dokuzuncu meselesi ise, 1944'n balarnda te'lifi yaplmtr. 375 1263 MEYVE RSALESNN TE'SR Meyve Risalesinin te'lifinden sonra, hapishanenin rengi birden deiti. Hapishane gerek bir Yusufiye medresesi oldu. Eski mahpuslarn kabadaylar, efeleri ve bir ka adam ldren ekiyalar birden salh- hal kesbettiler. Hatta bir tahta bitini ldremiyecek derecede uysallatlar. Hapishanenin bu durumu Hazreti stad' ziyadesiyle memnun ve mesrur ediyordu. Meyve Risalesini elle yazan ve oaltan talebelerini tebrik ediyor, tevik ediyordu. Meyve Risalesi hapsin iinde olduu gibi, darda da intiar ediyordu. Eli kalem tutan Nur talebeleri durmadan meyveyi yazyorlard. Artk hapishane bir medrese olmutu. dareciler ve bagardiyan bu hale hayret ediyorlard. Hatta Savc Muavini Cemil Sylemez bu durumu resmen Bakanla bildirmiti. Bylelikle, Denizli hapis musibetinin zhirdeki kesafetli, zulml tazyiki ile yeerip smbllenen Meyve Risalesi, Mdafaat paralar ve yzotuz kadar kk kk mektuplar topluluu, Risale-i Nur camiasna ve Trkiye'ye ve lem-i slma kyamete kadar rehber olacak pek muazzam bir eser netice verdi. Denizli hapsine kadar yazlm olan yzotuz para Nur risaleleri ve Nur lahikalar bilfarz yok addedilse dahi, Denizli hapsinin verdii u meyve ve smbl olan sair mektup ve mudafaat eserleri, tek bayla Mslmanlarn, belki hatta slm leminin mkiltn halletmeye kfi, ebed bir istikamet ve hizmet rehberidirler. Elhamdlillah!... DENZL HAPSNDE STAD'IN ZEHRLENDRLMES Zendeka komitesi plnyla, Denizli hapsine kadar-Tesbit edildii kadarylaHazret-i stad be defa zehirlendirilmiti. Her defasnda da amalarnn tahakkuk etmediini ve kendi gzleriyle zehirlerin stad'a yutturulduunu veya zerk edildiini grp kat'i bildikleri halde, yeni yeni tecrbelerinden hi

vazgemiyorlard. Kastamonu'da doktorlarn tasdikiyle son gnlerinde bir mthi zehir verildiini ve te'sir etmediini kr gzleriyle grmler iken; bu defa yine ayn zndk komite, yeni bir Su-i kast tercrbesi iin Denizli Hapishanesini uygun bir zemin ve frsat zaman bilmiler. stad Isparta hapsinden Denizli Hapishanesine nakledildii gnlerde, ilk zehiri a ilac iinde bedbaht bir doktorun eliyle vcuduna zerk ettirmilerdi. Denizli Hapsinin bu ilk zehiri iin Hazret-i stad talebelerine gnderdii bir pusulada yle der: "Yeni geldiimiz zaman, iek as doktoru beni alad. O kolum ban oldu ve iti. O i aaya iniyor, beni yatrmyor. Abdestte sknt 376 1264 veriyor. Acaba benim vcudum aya gelmez veyahut baka bir mana var!? Yirmi sene evvel Ankara'da beni aladlar. imdiye kadar o a yeri ara sra iliyor, bir rahatszlk veriyor. Bu da yle olmasn diye hatrma geldi. Sizde nasl!... (62)" kinci zehir hadisesi ise: "Hafz Ali'nin hapiste ehid olarak vefat edecei srada vuku' buldu. Bunun nasl ve ne ekilde Ustad'a verildiini bilmiyoruz. Fakat Hazret-i stad bunu talebelerine yle bildiriyordu: "Aziz Sddk mbarek kardelerim! Bir ka gndr sizinle konumadmn sebebi: imdiye kadar emsalini grmediim iddetli ve zehirli bir hastalktr. Ben Risale-i Nur hesabna ahir mrme kadar Nur ve gl dairesinde sebatkr ve metin ve sarslmaz kardelerimizle, Kastamonulu fedakrlaryla ebeden mteekkirane iftihar ediyorum ve onlarla btn zalimlerin skntlarna kar bir kuvvetli nokta-i istinad ve tam bir teselli buluyorum. imdi lsem, onlar var diye ferah- kalble ecelimi karlayacam... (63)" Bu mektup, hapiste yazlan mektuplarn sra durumuna gre, Hafz Ali'nin vefat hadisesinden sonra yazld iin, nc bir zehir hadisesinden mi bahsediyor? Yoksa Hafz Ali'nin vefatyla neticelenen ayn zehirlenme midir? bilemiyoruz. Ama hadisede bizzat bulunmu baz Nur talebelerinden duyduumuz, Hazret-i stad'n Denizli hapsinde defa su-i kasdla zehirlendirilmi olmasdr. (62) Osmanlca Denizli Mektuplar ve Kastamonu Lahikalar S: 16 (63) Ayn eser S: 57 377 1265 HAFIZ AL'NN EHD'EN VEFATI Denizli hadisesinde ve daha ncesinde stad Bedizzaman'n merhum Hafz Ali'ye kar husus tevecch ve alkalarn bilen gizli din dmanlar, Denizli hapsinde bir defasnda stad'la birlikte Hafz Ali'yi de zehirlendirmeyi baardlar. Zaten ok zayf ve nahif olan Hafz Ali, o zehire vcudu tahamml edemiyerek ehid oldu. Zehirli hastala tutulmasndan nce, merhum Tahiri Mutlu Aabeyin rivayetiyle, uzun zaman gda olarak sadece yasz bir un orbas yiyor, baka bir ey yemiyordu. Adeta

vefatn hisedercesine ruh ve melekut leme dalm gibiydi. Onun bu halini Hazret-i stad'a ikyet edenlere: "Ona karmayn!" diye stad cevap vermiti. Hazret-i stad, Hafz Ali'in vefatndan bir ka gn nce onun vefatn ma ile bildirmiti. Gnderdii bir mektubunda yle yazyordu: Aziz kardeim, Hafz Ali! Hastalna merak etme! Cenab- Hak ifa versin amin! Hapiste her saat, on saat kadar kymeti olmasndan ve hastalk dahi her bir saat ibadeti, on saat ibadet ayarnda bulunmasndan ok krlsn... la istersen, bir ksm dermanlar bende var, sana gndereyim. Zaten ortalkta bir hastalk var. Ben mahkemeye gittiim gn herhalde hasta oluyorum. Belki sen bana yardm iin, eski zamanda birbirinin bedeline hasta olmas ve lmesi gibi, harika fedakrlk gsteren zatlar gibi, benim bir para rahatszlm aldn.(64)" Hafz Ali'nin zehirlendirilerek vefat ettiini sarih olarak belgeleyen bir delil geri elimizde yoktur. Lkin hapis arkadalarnn tmnn kanaat onun zehirlenerek lddr. Ayrca da yirmialtnc Lem'ann onaltnc Rica'snda Hazretii stad bu vakaya dair yle der: "Gizli dmanlar beni zehirlediler .. Ve Nurun ehid kahraman Merhum Hafz Ali benim bedelime hastahaneye gitti ve benim yerimde berzah lemine seyahet eyledi..." Evet, merhum Hafz Ali Efendinin hastal gn getike arlat. Nihayet 14 Mart 1944'de hastaneye kaldrld ve 17 Martta vefat eyledi, Allah ebeden rahmet eylesin, min. stad Hazretleri bu ok ac kayba pek ok mtessir oldu. Gnlerce alad. Ayn zamanda hapisteki talebelerine st ste bir ka adet ta'ziye ve teselli mektuplar yazd. Mezkr mektuplardan bir ka blm alalm: 378 (64) ualar-Envar Neriyat S: 305 379 1266 Aziz Sddk kardelerim, Ben kendimi, hem sizi, hem Risale-i Nuru taziye ve merhum Hafz Aliyi ve Denizli mezaristann tebrik ediyorum. Meyve Risalesinin hakikatn ilm-el yakin ile bilen bu kahraman kardeimiz, ayn-el yakin ve hakka-l yakin makamna kmak iin, kabirde cesedini brakp melekler gibi yldzlarda, alem-i Ervahta seyahata gitti ve tam vazifesini yapp terhisle istirahata ekildi. Cenab- Erhamrrahimin, Risale-i Nurun btn yazlan ve okunan harfleri adedince, Risale-i Nuru ona irin ve enis arkada eylesin min!.. Ve Nur Fabrikasna onun yerine on kahraman ihsan edip altrsn Amin. Amin. Amin... Siz dahi benim gibi dualarnzda onu ydediniz. Bin lisan onun lisan yerine istimmal edip, onun kaybettii bir hayat ve bir dil yerinde, manev bin hayat kazand diye Rahmet-i lhiyeden mit-varz. Said-i Nursi (65)" "Aziz Sddk Kardelerim! Ben Merhum Hafz Ali'yi unutamyorum. Onun acs beni ok sarsyor. Eski zamanlarda bazen byle fedakr zatlar kendi dostu yerine lyorlard. Zannederim, o merhum benim

yerimde gitti. Onun fevkalde hizmetini eer sizler gibi o sistemde zatlar yapmasayd; Kur'an'a, slmiyete byk bir zayiat olurdu. Ben onun vrisleri olan sizleri tahattur ettike aclar gidiyor, bir inirah geliyor. Medar- hayrettir ki, ben imdi onun m'nev, belki madd hayatyla - Alem-i berzaha gitmesi cihetiyleo leme gitmek iin bende bir itiyak zuhur etti ve ruhuma baka bir perde ald. Nasl ki buradan Isparta'daki kardelerimize selm gnderip muarefe, muhabereyle sohbet ediyoruz.. Aynen yle de, Hafz Ali'nin tavattun ettii Alem-i Berzah nazarmda Isparta, Kastamonu gibi olmu. Hatta bu gece mesmuatma nazaran buradan birisi oraya gnderilmi... On defadan ziyade teessf ettim: "Ne iin Hafz Ali'ye onunla selm gndermedim: sonra ihtar edildi ki: Selm gndermek iin vastalara ihtiya yok, kuvvetli rabtas telefon gibidir. Hem o gelir alr. O byk ehid, Denizli'yi bana sevdiriyor, daha buradan gitmek istemiyorum. O ve Mehmed Zhd ve Hafz Mehmed hayatlarnda grdkleri vazife-i imaniye ve nuriye devam ediyor. Onlar pek yakndan temaa ediyorlar, belkide, yardm ediyorlar Evliya-i Azimenin dairesinde kymetli hizmetleri noktasnda mevki' almalarndan, ben de o ikisinin, Hafz Mehmed'le isimlerini silsilemde aktaplarn isimleri yannda ydedip hediyelerimi balyorum. SAD- NURS(66)" 380 (65)ualar-Envar Neriyat S: 305 (66)Ayn eser S: 306 381 1267 Byk ehid Hafz Ali Efendi'nin vefat, stad Hazretlerini byle ok mteessir ettii gibi, umum Nur camiasn da mahzun eylemiti. Garip, mahpus ve hasta bir halde Denizli'nin ileli hapishanesinde, iman ve Kur'an yolunda ehid olan slam Kyl Merhum Hafz Ali'nin vefat zerine, Nur talebeleride mersiyeler yazdlar. Bunlarn iinde bilhassa iki Feyzilerin mersiyesi ok edibane ve parlaktr. Bu Feyziler, biri Ahmed Feyzi, biri de Hasan Feyzi Efendi dir. Ahmed Feyzi'nin mersiyesi nesir ve uzun olduundan, sadece Hasan Feyzi nin ksa ve manzum mersiyesini alacaz. Ahmed Feyzi Efendi'nin mensur mersiyesi "lem-i melekta bir ariza" baln altnda yirmi otuz sahife kadardr. 382 1268 HASAN FEYZ EFEND'NN MANZUM MERSYES "Ey Nur yolunun yolcusu, ey ruh-u mnevver Bu medfen-i pk'in ola ruhun gibi enver. Ey lmiyen, ey fidye-i stad- mbarek

Raz ola Allah' tel ve tebarek. Gnderdi selm, bak sana ol Hazret-i stad, Hem Ruh-u azizi dedi her dem ola dild. Kur'an- Kerim uruna fnideki hizmet, Baheyledi imdi sana sonsuz ebediyet. Yerlerde beer, gkte btn nurlu melekler, Her gn sunuyor ruhun iin ra dilekler. Bu makbereler fahredecek hare kadar hep, Emvata okut nsha-i enver, a yine mektep. Ey menba-i envar ve ey hafz- esrar, Ey cann canana veren zat- fedakr. "Hafz" diye ben namn duydum o huzurda, Medhin okunur hem de bugn meclis-i nurda. Sun kevser-i bki, bize sensin yine sk, Baheylemi Allah sana bir lem-i bak. Sormam sana bir ey, ne bugnden ne de dnden, Bir nokta okut sen bize esrar- lednden. Hasan Feyzi" 383 1269 STAD'IN HAPSN HARCNDE GRNMES stad Eskiehir hapsinde olduu gibi, Denizli hapsinde de darda grnmeleri herkese duyuldu. Ne kadar ayan- teaccbtrki; Maddi bu kadar tazyik, tecrid, zehirlendirilme, hastalklar, ihtiyarlk ve skntlar ierisindeki zhiri sebeblerin ve ilah det, kanun ve kaidelerine son derece riayetinden dolay, nihayet ciz ve perianlk perdesi altnda grnmesi yannda; bir de bakarsn, btn bu esbab ve madd detlerin dnda ve fevkinde olarak, hapsin en merhametsiz tecridleri ve i-ie bir ok kaln duvarlar ve demir kaplar arkasnda bal ve mahpus bulunmasna ramen, arda ve cami'lerde mahede edilmesi hadiseleridir. Hakikaten bu hadise ok acib bir vak'adr. Akllar gzlerinde olan gfil ehl-i dnyay artt kadar, talebelerinin ve ehl-i imann da kuvve-i maneviyelerini takviye ediyor, mahzun olan kalblerine nur ve srur veriyordu.

Demek ki, o iddetli kesif, zulml esbab ortasnda arasra yle harikalarn gsterilmesi bir ihtiya idi ki yapyordu. Bu hadise hem Eskiehir hapsinde, hem Denizli hapsinde, hem de sonra Afyon hapsinde bir ka defa tekerrr ettiini Eskiehir hapis faslnda vesikalaryla kaydettiimizden tekrarna lzum grlmedi. Yalnz Denizli hapis hadisesinde bizzat bulunmu ahidlerden birisinin buna dair ifadesini kaydediyoruz. te nebolu'lu Selahaddin elebi dedi ki: "stanbul lemasndan Gnenli Mehmed Efendi, Seyyid efik Arvas, Vaiz emseddin Yeil, Emin Uzun, Mustafa Hemedan ile hep bir koutaydk. Bedizzaman Hazretlerini bir sabah namaznda cami'de grdkleri ayias yaylnca, bu konumalar ihbar telkki ederek kendisini i koridorlardaki mnferidde hapsetmilerdi...(67)" ISPARTA VE DENZL HAPSLERNDE YAZILAN YZ KSUR KADAR MEKTUPLARDAN BAZI TASNFAT Tasnifattan maksadmz, mektuplarn muhtevasndaki mevzulardr. Bunlar genel olarak bir ka snfa ayrmak mmkndr: 1- Teselli ve teskine dair. 2- Uhuvvet, tesand ve ittifaka dair, 384 3- stiare ve fikir mdaveleleri... 4- Cesaret, Metanet ve Sabr... (67)Son ahitler-1 S:140 385 1270 5- htiyat, tedbir ve dikkat... 6- Selametle kurtuluun mal mjdeleri Bu yz ksr mektuplardan alt tanesi Isparta hapsinde, dierleride Denizli Hapishanesinde yazlmlardr. Bu mektuplara, Ta kprl Sadk Bey gibi baz Nur talebelerine husus olarak yazlan pusulalar da ilve etsek, belki mecmuu yzotuzu bulur. Bu mektuplarn tamam gizli yazlm ve gizli yollardan talebelerine ulatrlmtr. Bunlardan drt tanesi Hafz Ali nin vefat mnasebetiyle taziye ve teselliye dair, iki- tanesi de ilm ve din baz suallere cevabtr. Bu mektuplarn ekserisi "Onnc ua" olarak ualar kitabnda neredilmi.. ualara girmiyen husus ksmlar da asllarda ve Sadk beyin kolleksiyonunda mevcuttur. Bylece stad Hazretleri Denizli hadisesinde, tevkifinin balangc olan 20.9.1943 tarihinden, tahliye tarihi olan 15.6.I944'e kadar sekiz ay, yirmibe gn ierisinde yzotuz kadar mektup ve bunlarn yannda Denizli Mdafaas ve Meyve Risalesinin dokuz parasn yazmtr.

HASAN FEYZ'NN NUR'A TALEBE OLUU Denizli hapis hadisesinin byk, mhim ve parlak bir semeresi de k Veli Hasan Feyzi Efendi'dir. Bu zat, aslen Denizlili olup, o civarn yetitirdii Hac Hasan Feyzi nmndaki byk bir ehl-i keif Velnin halifesinin halifesidir. MELAM TARKATININ istikametli kollarndan birisinin halkasna mensubtur. Hasan Feyz Efendi, tasavvuf mesleiyle megul olmakla birlikte, mektep muallimliini de yapmaktadr. Tasavvuf ilimlerinde geni ve derin bilgilere sahiptir. Ayn zamanda Ak ve yank bir irdir. Hasan Feyzi'nin eyhinin eyhi olan byk Hasan Feyzi, Hazret-i stad'n doumunu kefen hissetmi ve talebelerine bildirmimiti. Bu haber o zatn talebeleri arasnda dilden dile dolamakta imi. Bu mevzudaki geni malumat kitabmzn bandadr. Hazret-i stad, Denizli hapsine getirildiinde, herkes gibi merhum Hasan Feyzi de duymutur. Din ile, hakikat ile, ilim ile ok megul olan bu zat, herkesten daha ok Nur talebelerinin Denizli hapis hadisesiyle ve mahkemesiyle alkadar olmutur. Hazret-i stad Hapishaneden mahkemelere gtrp getirirlerken, yol kenarndaki aalklarn arasnda durur, stad'la uzaktan selmlamakla yetinirmi. Bu arada Nur talebelerinin maruz kaldklar byk zulmden kurtulmalar iin elinden gelen abay sarfetmitir. Geni bir evreye sahip olan bu zat, Denizli 386 ehrinde bata Avukat Ziya Snmez olmak zere, Denizli erafndan Hafz Mustafalar, Muharremler vesaireler, Hep Hasan Feyzi'nin ahbaplar ve talebeleridir. 387 1271 388 1272 389 1273 Hasan Feyzi Efendi, Nur talebelerinin maruz kaldklar zulmden kurtulmalarna elinden geldii kadar almalar yapt gibi, darda Risale-i Nurun nerine ve revacna byk apta hizmet etmitir. Ksa zamanda Risale-i Nurun mahiyetine ve Hazret-i stad Bedizzaman'n manev makam ve mertebesine vukufiyet peyda etmi, ona can-u gnlden k olmu, Nuruna pervane kesilmitir. Nihayet Hazret-i stad'n tahliyesinden sonra, Denizli ehir otelinde prmtak olduu stad'nn ellerini pme erefine nail olmu ve muradna ermi ve artk ona ve Nur mesleine ebediyen sadakatla balanmaya ahdu peyman vermitir. Fakat bu zatn Risale-i nur hizmetindeki mr yalnz ikibuuk sene srm,13 Kasm 1946 aramba gn, ak- zar olduu, Nurunun pervanesi olduu stad- pkine bedelen, zehirlendirilerek ehid olmutur. Rahmetullahi Aleyh :Rahmeten vasiah... Merhum Hasan Feyzi Efendi'nin bu iki buuk senelik gibi ok ksa zamanda da Risale-i Nura ettii hizmetleri ok byktr. Gerek nasihatlaryla, gerekse yazd ehnama iir ve mersiyeleriyle umum

Nur talebelerine taze bir evk, yeni bir ak ve iman vermitir. Allah ebediyen onu rahmetine gark eylesin Amin. Hasan Feyi Efendi'nin vefat hadisesini ve ilgili vakalar, tarihi srasnda tekraren ele alacamzdan burada bu kadaryla iktifa ediyoruz. VE MEKTUP SINIFLARI Az stte mevzular itibariyle alt snfa ayrdmz mektuplarn o snflara mtabakatlarnn baz nmunelerini arz edeceiz. Alacamz rnekler nmune iindir ve ancak yzde be nisbetindedir: 1- TESELL VE TESKNE DAR: (Isparta hapsinde yazlm bir mektuptan) "Bismihi Sbhanehu Binler selm ... Bayramnz tekrar tebrikle beraber sureten grmediimize teessf etmeyiniz.(68)Bizler hakikaten daima beraberiz. Ebed yolunda da inallah bu beraberlik devam edecek. man hiztmetinizde kazandnz ebed sevablar, Ruh ve kalb faziletler ve sevinler imdiki 390 geici ve muvakkat gamlar ve skntlar hie indirir kanaatndaym. imdiye kadar Risale-i Nur kirtleri gibi ok kuds hizmette ok az zahmet ekenler olmam. (68) Btn hapislerinde olduu gibi, Isparta hapsindede Ramazan Bayram olan 18.10.1943 gnlerinde de stad' talebeleriyle grtrmemilerdir. Bayramda bile... A.B. 391 1274 Evet cennet ucuz deil... ki hayat imha eden kfr- mutlaktan kurtarmak, bu zamada pek ok ehemmiyetlidir. Bir para meakket de olsa, evk ve kr ve sabrla karlamal. Madem bizi altran Halikmz Rahim ve Hakimdir. Baa gelen hereye rza ile, sevin ile rahmetine, hikmetine itimad ile karlamalyz. Kahraman bir kardeimiz(69)Ayet-el Kbra meselesinde btn mesuliyeti kendine alp, Hizb-l Kur'an' ve Hizb-n Nuryi ve kalemiyle kazand fevkalde uhrev eref ve fazilete istihkakn ve liyakatn tam gstermi. Beni derin sevinlerle alatm...(70)" "Aziz Sddk Kardelerim! imdi zuhur namazn kldm. Tesbihat iinde siz hatrma geldinizki, her biriniz hem kendini hem hanesindeki akrabasn dnmekle mahzun olur. Birden kalbe geldi ki: Madem eski zamanlarda ahireti dnyasna tercih edenler, hayat- itimaiyenin gnahlarndan kurtulmak ve ahiretine halisane almak niyetiyle maaralarda, ilehanelerde riyazet ile hayatlarn geirenler bu zamanda olsaydlar, Risale-i Nur kirtlerinden olacaklard. Elbette bu erait altnda bunlar, onlardan on derece daha ziyade muhtatr.. Ve on dereceden fazla fazilet kazanyorlar.. Ve on derece daha rahattrlar...(71)"

"Risale-i kaderde beyan edildii gibi, her hadisede iki sebeb var. Biri zhiridir ki: insanlar ona gre hkmederler, ok defa zulm ederler. Biride hakikidir ki: Kader-i lh ona gre hkmeder. O ayn hadisede beer zulmnn altnda dalet eder. Mesela, bir adam, yapmad bir sirkat ile zulmen hapse atlr. Fakat gizli bir cinayete binaen kader dahi hapsine hkm verir. Ayn zulm- beer iinde dalet eder. te bu meselemizde: Elmaslar, ielerden.. Sddk fedakrlar, mtereddid sebatszlardan.. Ve halis muhlisler, benlik ve menfaatn brakmyanlardan ayrlmak iin bu iddetli imtihana girmemizin iki sebebi var: Birincisi: Ehl-i dnya ve siyasetin evhamlarna dokunan kuvvetli tesand ve ihlsla fevkalade hizmet-i diniyedir. Zalim beer buna bakt. kincisi: Herkes kendi bana bu kuds hizmete tam ihls ve tam tesand ile liyakat gstermediimizdir. Kader dah buna bakt. imdi kader-i lh ayn dalet iinde hakkmzda yn- merhamettir ki; birbirine mtak 392 kardeleri bir meclise getirdi. Zahmetleri ibadete ve zayiatlar sadaka yapmak ve yazdklar risalelerine her tarafta nazar- dikkati celbet (69) Kahraman li cenab zat, Atabeyli merhum Tahiri Mutlu Aabeydir. A.B. (70) El yazma Denizli Mektuplar Asl S:4 (71) Ayn Eser S:8 393 1275 mek ve dnyann mal ve evld ve istirahat pek muvakkat ve geici ve herhalde bir gn onlar brakp topraa girecek olmasndan, onlarn yznden ahiretini zedelememek ve sabr ve tahammle almak.. Ve istikbaldeki ehl-i imana kahramanane birer nmune-i imtisal, belki imamlar olmak gibi ok cihetle ayn- merhamettir...(72)" CESARET VE METANET DERSLER: "... sen benim tarafmdan ona selm syle ve de ki: En ziyade yaralanan, siperini brakanlardr. Hem bizim karmzda hkmet ve mahkeme deil, belki gizli zendeka ve kfr- mutlaka denlerin komitesidir... Ve hi bir tevil kaldrmayan dehetli bid'alarn tarafdarlardrki; Hkmeti ifal edip aleyhimize sevkettiler. Bana kusurum iin sklan, elbette mnafk masonlara yanar. Evet, yol imdi bizim iin ikidir... Bir Vel dahi bize hcum etse, bilmiyerek masonlara yardmc olur... (73)" Aziz Kardelerim! sizin sebat ve metanetiniz masonlarn ve mnafklarn btn plnlarn akim brakyor. Evet kardelerim saklamaya lzum yok.!. O zndklar Risale-i Nuru ve akirtlerini tarikata ve bilhassa Nak tarikatna kyas edip, o ehl-i tarikat malub ettikleri plnlar ile bizleri rtmek ve datmak fikriyle yaptlar. Evvela rktmek ve korkutmak; Ve o meslein su-i stimaltn gstermek; Ve o meslein erknlarnn ve mntesibinin kusuratlarn tehir etmek?.. (74)""Aziz Kardelerim! Bu eski ve yeni medrese-i Yusufiyede'ki iddetli imtihanda sarslmayan ve dersinden vazgemiyen ve

yakc orbadan azlar yand halde, talebeliini brakmayan.. Ve bu kadar tehacme kar kuvve-i maneviyesi krlmayan zatlar ehl-i hakikat ve nesl-i t alklayacaklar gibi, melike ve ruhaniler dahi alklyorlar diye kanaatm var. Fakat iinizde hastalkl ve nzik ve fakir bulunmasyla, madd sknt ziyadedir. Buna kar da, her biriniz her birisine birer tesellici.. Ve ahlkta ve sabrda birer numune-i imtisal.. Ve tesand ve taltifte birer efkatli karde.. Ve ders mzakeresinde birer zeki muhatap ve mucib..Ve gzel seciyelerin in'ikasnda birer ayine olmanz; o maddi skntlar hie indirir diye dnp, ruhumdan ziyade sevdiim sizler hakknda teselli buluyorum.(75)" (72)El yazma Denizli mektuplar S:10 (73)Ayn eser S: 9 (74) Ayn eser S:11 (75)El yazma Denizli mektuplar 394 1276 "... Kardelerim! Madem bir ksmnn mahiyetleri bu tarzdadr; Onlara, o ksma teslim olmak, bir nevi intihardr. slmiyetten piman olmaktr. Belki dinden insilh etmektir. nki o derece ilhadda taassup etmi ki; bizim gibilerden yalnz teslimiyetle ve tasannu'ile raz olmuyorlar... "Kalbini ve vicdann brak, yalnz dnyaya al" derler. te bu vaziyete kar inayet-i Rabbaniyeye dayanp metanet ve sabr ve tevekkl ederek; drt sandk Risale-i Nur eczalar o merkeze yetiip, kuvvetli hakikatlar ile galebe almasna dua etmekten baka are yoktur. Biz birbirimizden ekilmekle ve onlara teslim ve hatta iltihak etmekle fayda vermedii imdiye kadar tecrbe edildi. Hem hi merak etmeyiniz. O vekilin o fare fare tel, za'fna ve tam korkusuna delalet eder. Tecavze deil, belki tedafe mecburiyeti bildiriyor... (76)" HTYAT, TEDBR VE DKKAT KAZLARI: "... Aziz Kardelerim. Sizin bu ehemmiyetli mektubunuzun cevabn yazarken benim elime ayn mektubu verdiler. kinci noktaya baladm, kald. te tamam ediyorum: Dikkat ediniz! Eer beyan eylediiniz bu fikrin- Faydasz- Avukatnz tarafndan tervici varsa, herhalde mahkumiyetimize tarafdar olanlarn bir tedbiridir ki; Ankarada'ki ehl-i vukuf, buradaki ehl-i vukuf gibi nerolunmayan mahrem ve hususan "Beinci ua' " Risalelerini esas edip, btn Risale-i Nura temil edip, msadere etmek ve Beinci ua'nn mes'elelerinin, Risale-i Nuru okuyan btn biare talebelerin dersleridir diye benim suumla tam balamak iin dehetli bir plndr. Beni konumaktan men'etmek ve yazdklarm msadere ile Ankara'ya gndermemek fikriyle; mdr ve mddei umumi muavini mkilt vermeleri kuvvetli bir emaredir ki; Mdafaatn cerhedilmez cevablar yetimeden, Ankara aleyhimize hkm vermek iindir...(77)" "Aziz Sddk kardelerim! Elimizde itimad ettiimiz Adem Aa, bir hadise ile bana phe verdi. Siz sakn ona ihsas etmeyiniz, eskisi gibi dostluk gsteriniz. Fakat ihtiyat ediniz.(78)"

"... Kardelerim, her ihtimale kar ihtiyaten, eer bir arama olsa ve nshalarnz grlse, diyeceksiniz; Vahdet-i mesele itibariyla bu iki risale her birimizin tam mdafaasdr. Elbette her birimizin elinde bulunma 395 (76) ualar-Envar Neriyat S:311 (77) Denizli asl mektuplar S:48 (78)Sadk Beyin El yazma kolleksiyonu 396 1277 s hakkmzdr. Madem Ankara makamatna resmen gitmiler, elbette bu iki mdafaaya elimizde iliilmez.. Ve her birimizin elinde bulunmas lzmdr. Eer denilse, neden bu kadar ok yazyorsunuz ve ok uzun ve saded haricinde iman mes'eleleri mdafaat iinde yazyorsunuz? Onlara cevaben diyeceksiniz ki: "biz altm kiiyiz(79) ,ounun yazs yok. Hem binler ma'sum Risale-i Nur kirtlerinin ve yzotuz risalenin mdafaanamesi elbette o nisbette ok uzun olmas lzm gelirken, mecburiyetle gayet ksa yazlm. Tarihlerde bu eit iman ve ilm mahkeme ve hakaik zerine byle muhakeme emsali vuku'u bulmam. Onun iin risaleler eklinde byle yazyoruz. Eer kardeimiz Said serbest olsayd ve grmekten tecrid edilmeseydi, o ilm ve iman hakikatlar mdafaa iin on, yirmi risale yazlacakt." Bununla beraber ihtiyat etmek lzmdr. Geri lehimizde bulunanlar okturlar. Fakat aleyhimizdekiler ok dessas ve alak ve hindirler...(80)" STARE VE FKR MDAVELES: "Kardelerim, ben dnyaya bakamyorum.. hey'etinizdeki Risale-i Nurun ahs- manevisini konuturmak ve reyini almak iin meveret ediniz. elik gibi metin Isparta mbarek ve kahraman kardeleriniz ile mmkn olduka mdavele-i efkr ediniz!.. Hem dnki pusula hem bu pusula benim kk defterime konmak iin o kt'ada bana yaznz. Hem o iki pusulalar Isparta'llarda grsnler. Bak selm...(81)" Hazret-i stad'n mdafaalar ile birlikte, Meyve Risalesinin de makamata gnderilmesine dair stad'n kesin reyi var iken; hapsin verdii bir halet-i ruhiye ile baz talebeler bu hususta tereddt gsterdiklerinden, stad Hazretleri u aadaki mektubu yazmt. (Bir ksmn alyoruz) "... Drdnc Nokta: Risale-i Nur beraet etmezse ve benim mdafaatm nazara alnmazsa, faydasz zahiri inkrnz sizi kurtarmyacak. Vahdet-i mes'ele haysiyetiyle biz birbirimiz ile balanmz. Yalnz mnasebetleri pek az bulunan bir ksm arkadalar kurtulabilir... Eskiehir mahkemesi bunu bilfiil gsterdi. Bir seneden beri gayet dikkatle iimize casuslar sokan ve safdil ve cr'etkr talebelerin ifaatn zapteden ve bil'iltizam bizi perian ve mesle

397 (79)Herhalde dokuz on kii- emseddin Yeil, Abdlbaki- gibi zatlar bu tarihe kadar tahliye edilmi olacaklar ki, kalan altm kiidir. A.B. (80) Osmanlca ualar S: 393 (81) El yazma Denizli Mektuplsn S: 21 398 1278 imizden piman etmek iin her vesileyi isti'mal eden hatta aleyhimize eyh Abdlhakim'i sevkettikleri halde, onu ve eyh Abdlbaki'yi ve bana arasra i'tiraz eden eyh Sleyman' bizim gibi perian eden adamlara kar inkrnz ve kamanz; Onlarn kanaat- vicdaniye dedikleri dncelerinde be para te'sir etmedi ve Eskiehir'de dahi etmedi. Beinci Nokta: Biz hem burada, hem Eskiehir'de tecrbe ile kat' anladk ki: Biz vahdet-i mes'ele cihetiyle tam bir tesande iddetle muhtacz. Skntdan gelen gcenmekler, titizlikler ve itirazlar, bizim perianiyetimizi ikiletirir. Maatteessf en ziyade gvendiim ve itimad ettiim sizlerdiniz. Baz hatrma bir tel geldii vakit, stanbul'dan gelen kmil ve sddk hocalar.. Ve Kastamonu vilyetinde fevkalde sadakat gsteren zatlar tahattur ile, o endiem zail olurdu. Dikkat ediniz, kfr- mutlak mdafaa eden gizli komite iinize parmak sokmasn. Benim komumdaki koua parman soktu. Beni azap iinde brakt. imdi siz mabeyninizde mnakaasz bir meveret ediniz. Kararnz kabul ederim. Fakat benim mdafaatm t Ankara ya gitse ve medar- nazar olsa; burada mahkeme, kurtulmas mmkn olanlar hakknda kararn verecek ihtimalini, hem imdi bizimle uraan ve Abdulbaki ve Abdulhakim ve Hac Sleyman nefyeden ve Yeil emsi'yi tahliyeden sonra burada durduran adamlar, elbette Hafz Mehmed ve Seyyid efik gibi salbet-i diniyeleriyle ve onlarn lm reislerine ve suretine ba ememesiyle ve ilhad ve bid'alara taraftarlklarn gstermemesiyle beraber serbest brakmak ihtimalini de.. Hem Risale-i Nurun tesettr perdesinden kp, gyet byk ve umumi bir mes'elede kendi kendine, merkezlerinde mbarezesi zamannda kirtlerini arkasnda bulmak ve kamamakla sarslmaz ve malup olmaz bir hakikata balandklarn mtereddit ve mtehayyir ehl-i imana ve lem-i slm'a gstermesi gayet lzumlu olduunu dahi nazarnza ve meveretinize alnz!.. Sakn, sakn birbirinizin kusuruna bakmaynz...(82)" "Aziz Sddk kardelerim Sadk, Sleyman! Ben dairenizde Hafz Ali ve Hsrev ve Tahiri gibi sadakat ve metanet kahramanlarn grmek arzu ederdim. Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki, Sadk ve Sleyman onlarn sisteminde olan arkadalarnda bana gsterdi. Sadk, Sleyman bin barekellah mdafaat abuk yetitirdiniz. Ben imdiden sonra size itimad edip mahkeme ilerini ve mracaatlar 399 merak etmeyeceim. Maallah tam istediim hakiki ve muktedir vris ve kardasnz. kiniz ilerimiz hakknda haletmediiniz bir meseleyi (82) El yazma Denizli Kastamonu S: 49

400 1279 meveret iin Nazif, Feyzi, Emin, Hilmi, Selahaddin, Mmtaz gibi kardelerimizle mdavele-i efkr edersiniz. Kararnz benim de kabulmdr Madem siz bu ciddiyetle Risale-i Nuru omuzunuza almsnz, daha hi merak etmem. Allah sizden raz olsun ve bu hizmet-i Nuriyede muvaffak eylesin Amin. Amin. Amin. SAD- NURS (83)" UHUVVET VE TESANT VE TTFAK DERSLER: "... Maddiyun felsefesinin ve medeniyetin czibedar sefahat ve uyutucu lezzetli zehirleriyle ifsad etmekle, mabeynlerinde tesand krmak ve stad'larn ihanetle rtmek ve mesleklerini fennin, felsefenin baz dsturlaryla nazarlarndan sukt ettirmektir ki; Nakilere ve ehl-i tarikata kar isti'mal ettikleri ayn silh ile bizlere hcum ettiler. Fakat aldandlar. nki Risale-i Nurun meslek-i esas, ihls tmm ve terk-i enaniyet ve zahmetlerde Rahmeti ve elemlerde bki lezzetleri hissedip aramak ve fani lezzet-i sefihanede elim elemleri gstermek ve imann bu dnyada dahi hadsiz lezzetlere medar olmasn ve hi bir felsefenin eli yetimedii noktalar ve hakikatlar ders vermek olduundan; Onlarn plnlarn inaallah kim brakacak ve meslek-i Risale-i Nur ise, tarikatlara kyas edilmez diye onlar susturacak...(84)" "Aziz Sddk kardelerim! Sizin tesandnze benim ziyade ehemmiyet verdiimin sebebi, yalnz bize ve Risale-i Nura menfaat iin deil... Belki tahkik imann dairesinde olmayan ve nokta-i istinada ve sarslmayan bir cemaatn kat' bulduklar bir hakikata dayanmaya pek ok muhta bulunan avam- ehli iman iin dallet cereyanlarna kar ylmaz, ekilmez, bozulmaz, aldanmaz bir merci', bir mrid, bir hccet olmak cihetiyledir. Sizin kuvvetli tesandnz gren kanaat eder ki; bir hakikat var, hi bir eye feda edilmez. Ehl-i dallete ban emez, malub olmaz diye kuvve-i maneviyesi kuvvet bulur, ehl-i dnyaya ve sefahate iltihaktan kurtulur... (85)" "Aziz sddk kardelerim! Sakn sakn dikkat ediniz, birbirinizden gcenmeyiniz. Yoksa hi fayda olmad halde, byk zarara vesile olur. Benim, sizin tasandnz ile dnyaya kar iftiharm, titizlik ile tekzib etmeyiniz. Bu hapis sair yerlere nisbeten pek ok skdr. Gayet ehemmiyetsiz eylere asabiyet ile ehemmiyet veriyorlar. Gryorsunuz ki: hatta (83) Sadk Bey kolleksiyonu 401 (84)El yazma Denizli Kastamonu S:12 (85)Ayn eser S: 34 402 1280 doktora, mahkemeye ksa ve girse, yeni gelmi gibi papucuna kadar aryorlar. Hatta beni de o derece skyorlarki; bir gn Eskiehir'in bir ay kadar beni incitiyorlar .Tahammle alnz, ikilik iinize dmesin. Ben zannederim ki; Hafz Ali kouunuzda, ben onun namyla muamele ettiimden bir nevi nzr ve avu hkmnde telkki edilmi. Burann pek sk, vesveseli, evhaml idare ve inzibatndan bir teessr

ve tel tesiri ve bir ihtiyat eseridir. Bata Erkn- selaseden sadakat metin, Re'fet ve Abdlmecid'den daha ziyade bana yakn Sabri ve byk kardeimin namda Abdullah avu benim hesabma ve Risale-i Nur hatrna, kirtlerinin selmetine Hafz Ali'den gcenmesinler.. Ve kat'iyyen bilsinler ki; byle bir vaziyette bir namazsz me'murun az tahakkm, bir kardamzn on tokadndan daha elimdir. Ben hergn tecrbelerini gryorum. SAD- NURS (86)" Bismihi Sbhanehu Aziz Kardalarm! Sakn sakn mnakaa etmeyiniz. Casus kulaklar istifade ederler. Hakl olsa, haksz olsa, bu halimizde mnakaa eden hakszdr. Bir dirhem hakk varsa, mnakaa ile bin dirhem bizlere zarar dokunabilir. Bir zaman Eskiehir hapsinde titiz kardelerime sylediim bir hikayeyi tekrar ediyorum: Eski Harb-i Umumi'de Rusya'da, imalinde doksan zabitimiz ile beraber bir uzun kouta esir olarak bulunuyorduk. O zatlar bana kar haddimden ok ziyade tevecchleri bulunmasndan, nasihatla grltlere meydan vermezdim. Fakat bir asabiyet ve skntdan gelen bir titizlik, iddetli mnakaalara sebebiyet vermeye balad. Ben de drt adama dedim: "Siz nerede grlt iitseniz, gidiniz, haksza yardm ediniz! "onlar dahi yle yaptlar. Zararl mnakaalar kalkt. Benden sordular: "Neden bu haksz tedbiri yaptn?" Dedim: Hakl adam insafl olur. Bir dirhem hakkn istirahat- umumiyenin menfaatna feda eder. Haksz ise, ekseriyetle enaniyetli olur. Feda etmez, grlt oalr...(87)" "... Aziz Kardelerim, evvel ahir tavsiyemiz: Tesandnz muhafaza.. Enaniyet, benlik, rekabetten tahaffuz ve i'tidal- dem ve ihtiyattr... (88)" (86)El yazma Denizli Mektuplan S: 46 (87)Ayn eser S: 41 403 (88)Ayn eser S: 25 404 1281 SELMETLE KURTULU ARETLER: stad tarafndan hapisteki talebelerine ara sra teselli, mjde babndan yaplan iaret ve malar iki eittir. Maddi ve manevi... Evvela manevi iaretlerden bir iki nmune arzedelim: (Hapis faslnn banda da kaydettiimiz ayetin cifr ve ebced hesapla verdii teminat bu nevidendir.) "Bu hadise te'siriyle ben kendimi ma'sum kardelerime rzay-i kalble feda etmeye azm ve cezm ettiim ve aresini aradm vakitte, Celcelutiyeyi okudum. Birden hatra geldi ki; mam- Ali

Radiyallah anh" Ya Rabbi, Eman ver; diye dua etmi. naallah bu duann srryla selmete karsnz. Evet, mam- Ali (R.A.) Celcelutiye'de iki suretle Risale-i Nurdan haber verdii gibi, Ayet-el Kbra risalesine iareten der. Bu iaret de ma eder ki; Ayet-el Kbra yznden ehemmiyetli bir musibet Risale-i Nur talebelerine gelecek ve "Ayet-el Kbra hakk iin o fecetten, musibetten kirtlerine eman ver! " diye niyaz eder. O risaleyi ve menban efaat yapar.. Ve Ayet-el Kbra Risalesinin tab' bahanesiyle gelen musibet, aynen o remz-i gaybyi tasdik etti. Hem o kaside, Risale-i Nurun mhim eczalarna tertibiyle iaretlerin hatimesinde, mukabil sahifede der: yani: "te Risale-i Nurun szleri, harfleri ki, onlara iaretler eyledik. Sen onlarn hassalarn topla ve manalarn tahkik eyle. Btn hayr ve saadet onlar ile tamam olur." der. "Harflerin manalarn tahkik eyle" karinesiyle manay ifade etmiyen heca harfler murad olmadn, belki kelimeler manasndaki szler nmyla risaleler muraddr. SAD- NURS(89) "Aziz Kardelerim, iki gn evvel sorgu hkimi beni ard vakit, ben kardelerimi nasl mdafaa edeyim diye dnrken; mam- Gazali'nin "Hizb-l masn"unu atm. Birden bu ayetler nazarma grnd: (89)El yazma Denizli Mektuplar S: 6 405 1282 baktm ki; Birinci ayet, eddeler saylsa ve meddeler saylmazsa de meddedir, makam- cifrisi ve ebcedisi bin yz altm iki ederki, tam tamna bu senenin(90) ayn tarihine.. Ve bizim m'min kardelerimizi mdafaaya azmettiimiz ayn zamanna hem manas, hem makam tevafuk ediyor: Elhamdlillah dedim. Benim mdafaama ihtiya brakmyor: Sonra hatrma geldi ki: "Acaba netice ne olacak?" diye merak ettim, grdm: daki iki cmle, tenvin saylmak artyla, makam- cifrisi aynen bin yz altm iki (1362) eer bir medde saylmazsa... Eer saylsa, eder.(91) (Yani 1363) tam tamna hfz- ilhye pek ok muhta olduumuz bu zamann, bu senenin ve gelecek senenin ayn tarihine tevafuk ederek; bir senedenberi byk bir daire ve geni bir sahada aleyhimize ihzar edilen dehetli bir hcum karsnda mahfuziyetimize teminat, teselli veriyor. Risale-i Nur bu hadisede daha parlak fthat hkim dairelerde bulunmasndan, imdiki muvakkat bir tevakkuf bizi me'yus etmez ve etmemeli.. Ve Ayet-el Kbrann tab' sebebiyle msaderesi, onun parlak makamna ve nazar- dikkati her taraftan ona celbetmesinden bir ilanname telkki ediyorum. ayetini imdi okudum " " cmlesi tam tamna 1362 eder..Bu senenin ayn tarihine tevafuk eder.. Ve bizi ok istifara davet ve emreder ki; "Nurunuz tamam olsun ve Risale-i Nur noksan kalmasn" SAD- NURS(92)" Aziz Sddk kardelerim!

Bu sabah, namazdan sonra yattm. Grdmki, semada parlak yldzIar birbirine ynlamlar, gzel bir nak- semav gsteriyorlar. Baktm, o acib nak tekil etmeye kd gibi beyaz ve ksmen ssl bir perde, defter gibi kucama geldi. Birden sevinle uyandm, hayrdr inaallah dedim. Tam imdi sizin ve Ltfi'nin vrisi ve Hafz Alin'nin tam tamna hem vrisi hem halefi ve ikincisi, mbarek kardeimizin cennet meyvelerinden haber veren ve yldzlar gibi kalblerde parlyan, akllar nurlandran "Meyveler" hediyelerinizle beraber,yedi akirdi bulunan bir kk (90)Bu mektup,1943 senesinin Kurban bayramndan evvel yazld, o ise henz Arabi 1363'e girilmedii gibi, henz 1944 tarihine de bir ka gn vardr. A.B. 406 (91)Risale-i Nurun ve talebelerinin Denizli hadisesinde mahkemeden beraetleri arabi 1363, miladi 1944'te olduu malmdur. Bu mektup ise beraetten tahminen bebuuk ay nce yazlmtr. A.B. (92)El yazma Derizli Mektuplan S:14 407 1283 medrese-i Nuriye olan bir haneden yedi yanda bir masumanenin el yazsyla sure-i "Elem nerah lek" hediyesi; Bu sr'den sonra bize ehemmiyetli ysr ve srr gelmesini mjde vermesi, bana o r'yay yle ta'bir ediyor ki; Risale-i Nurun madd ve manev yaldzl yldzlar Ankara makamatnda, Meyvelerin arkalarnda parlak bir vaziyet aldklarn ve benim kucama gelen semav perde ve defter, sizin hediyeniz ve o yksek dnyev makamatta nurlar yerletirmeye alan meyveler olduunu bildim. Bu tefelden hadsiz krettim. Said-i Nursi (1) HALASIN MADD ARET VE TESELLS "... Size bavekilin(93) mektubunu gnderdim. Baknz sonra bana gnderiniz. Demek Ankara ziyade ehemmiyet vermeye balam. Gnderdiimiz yedi takmn alndna dair posta makbuzu yedi para Ankara'dan geldi" stad Hazretlerine resmen bildirilen baveklet yazs yledir: "7.4.1944 Denizli Ceza evinde mevkuf Said-i Nursi TC. Ba veklet yaz ileri sicil mdrl, Yksek Cumhur Reisliine sunup baveklete tevdi' buyurulan; haksz bir sebebten dolay uzun mddetten beri mevkuf bulundurulmanzdan ikyeti havi bulunan 16 Mart 1944 tarihli dilekeniz incelenerek neticesi size bildirilmek zere 7 Nisan 1944 ve 3/ 912 numaral yaz ile Adliye vekiline gnderilmitir. Baveklet mtear(94)" Ankara'ya, ehl-i vukufa tetkik ettirilmek zere, Denizli Ar Ceza mahkemesinden, Ankara Ar Ceza Mahkemesine gnderilen ta'limatnameyi ciddiyetle ve nemle kabul edip, kitap ve evrak aceleyle istiyen Ankara Ar Ceza Mahkemesinin Denizli Ar Cezasna gnderdii resmi yazsnn sureti: "Ankara Ar Ceza Mahkemesi

Denizli Ar Ceza Reisliine 9. 3.1944 tarih ve 199 sayl talimatnameniz zerine, Said-i Krd hakknda ehl-i vukuf tetkikat yaplmas buyrulmu, Risale-i Nur ve dier mek (1) Husus Denizli Dosyas Sra No: 89 (93)Yani bavekaletin mstearl... A.B 408 (94)El yazma Denizli Mektuplar S: 67 409 1284 tuplar, ehl-i vukufa tetkik ettirilmek istendi ise de, Risale ve mektuplarn gnderilmesi iin 17. 3.1944 gn ve 65 sayl yazmza ramen bu gne kadar gelmemitir. Gelince bittab' gerei yaplacaktr. Bundan baka maznunun 16. 3.1944 tarihli bir kt'a arzuhal ile Risale-i Nur, Nur risalelerinden bir nsha, bakaca da bir mdafaaname gnderilmi ise de, bu para evrakn kaydiyesi alnmad gibi, suretlerinde pullar iptal edilmitir. Bu itibarla ad geen evrak iade edildiinde, kaytlarnn alnmas ve pullar iptal edildikten sonra gnderilecei belirtilen dier Risale-i Nurun ve mektuplarn birlikte irsali rica olunur. Ar Ceza Reis-iAnkara(95)" Hazret-i stad, iki mahkeme arasnda cereyan eden bu yazma iin de yle bir pusula yazmtr: "Demek Risale-i Nur ehemmiyetini ve kymetini onlara ihsas etmi. Kardelerim Ankara makamatna gnderilen drt taneden, yalnz bir tane resmi noksanlarn tekmil etmek, yine kitaplar ile Ankara ya iade etmek zere, orann Ar Ceza Reisi buraya gnderildiine dair emrin suretidir. Hem iyi oldu. Kitaplarla daha ziyade fayda eder. Belki risaleleri abuk ele geirmek iin bu resmi noksanl bahane etmiler. Yazlarndan anlalyor ki; ziyade merakla risaleleri bekliyorlar ki "Ne iin istediimize ramen daha gelmediler" diye burann mahkemesine itap ediyorlar. inaallah Risale-i Nur kendi kendini onlara kabul ettirerek, onlarn bir ksmn iman- tahkiki dairesine getirecek. Madem mesele bu ekle girdi. Ben ve benim gibi alkaszlar, bu pek byk hizmet-i imaniyenin yznden bin zahmet eksek yine kretmeliyiz.." Daha sonralar Hazret-i stad talebelerine u mektubu yazmtr: "Aziz Sddk Kardelerim! Bir cilve-i nayet-i Rabbaniyedir ki, daha mdafaatmz ve evraklarmz ve kitaplar grmeden yalnz perde altnda hissedip, Maarif vekilinin dehetli pskrmesi ve hcumu; Beinci ua' ve Hcumat- Sitte'nin zeyli gibi gayet iddetli mahrem risaleleri en ehemmiyetli makamat bilfiil tenkid iinde tetkik etmesi.. ve mdafaatmn cidd dokunakl, kfr- mutlaka cretkrane darbeleri; Ankara'nn bize kar ok iddetli davranmasn

410 beklerken, meselenin zametine nisbeten gayet mlayimane, belki msalhakrane vaziyet alm... (96)" (95)Sadk Beyin Kolleksiyonu (96)Denizli Mektuplan Dosyas, S: 9 411 1285 DN VE LM BAZI SUALLERE CEVAPLAR Denizli hapsinde, Hazret-i stad'n talebelerine kar bir ok mevzularda dersleri sadr olduu gibi, din ve ilm baz suallerine de cevablar olmutur. Bunlar bir ka eittir. Her ne kadar bu cevablarn geni tafsilatlar Risale-i Nurun umumunda mevcut ise de, burada hususiyle mteveccih olup ksa ksa yazlan bu cevablar, bir arada okunmas ayr bir zevk ve evke medardr diye buraya kaydettik. Bu cevablar be blmde toplyarak dercedeceiz: Birinci Ksm: Sahabelerin srr- tefevvuku hakknda: ".... Evet temsilde hata yok, naslki, byk bir veli, kk bir ashab kadar hizmet-i slmiyede ehl-i snnete mevki' alamad gibi; aynen ylede, bu zamanda hizmet-i imaniyede hazz- nefsini brakp ve mahviyet ile tesand ve ittihad muhafaza eden bir halis kardeimiz, bir Veliden ziyade mevki' alyor diye kanaatm gelmi. Siz daima bu kanaatm takviye ediyorsunuz. Cenab- Hak sizlerden ebeden raz olsun amin.(97)" kinci Ksm: Mteabih hadisler meselesi: "Aziz Sddk Kardelerim! Bu nevi hadisler mteabih ksmndandr. Hem cz' ve hususi deiller. Hem umum yerlere bakmyorlar. Bir ksm ise: mmetinin bana gelen din fitnelerden yalnz bir tek zaman ve Hicaz ve Irak misal olarak gsteriyor. Zaten Abbasilerin zamannda o tarihte Mu'tezile, Rfiz, Cebr ve perde altnda zndklar, mlhidler slmiyeti zedeliyen ok frak- dalle meydana gelmidiler. erit ve i'tikad noktasnda ehemmiyetli sarsntlar olmas hengmnda; Buhari, Mslim, mam- A zam, mam- fi, mam- Malik, mam- Ahmed bin Hanbel ve mam- Gazali ve Gavs- A'zam ve Cneyd-i Badad gibi pek ok eazm- slmiye imdada yetiip, o fitne-i diniyeyi malub ettiler. O tarihten sonra yz sene kadar o galebe devam ile, perde altnda yine o ehl-i dallet frkalar siyaset yoluyla Hlu, Cengiz fitnesini slamlarn bana getirdiler. Bu fitneden hem hadis, hem Hazret-i Ali Radyallah anh sarih bir surette ayn tarihiyle iaret ediyorlar. Sonra bu zamanmzn fitnesi en byk bir fitne olduundan, hem mteaddit hadisler, hem ok iareti Kur'aniye ayn tarihiyle haber veriyorlar. Buna kyasen mmetin geirecei safahat kll bir surette bir hadis beyan ettii vakit, bazen o kllnin bir tek hadisesini misal olarak tarihi gsterir. Byle mteabih ve manas tamam anlalmyan hadislerin Risale-i Nur eczalar kat' bir surette te'villerini beyan etmi. Yirmidrdnc Sz ve Beinci ua'da, bu hakikat dsturuyla beyan etmi. 412

SAD- NURS(98)" (97)El yazma Denizli Mektuplar S: 70 (98) Denizli Kastamonu Lahikas Osmanlca S: 31 413 1286 nc Ksm: Baz fkh meseleler: 1- Sabah namaznn snnetinin Kur'anda iareti olduu hakknda: "Aziz Sddk kardeim Re'fet Bey!" Senin limane suallerin Risale-i Nurun Mektubat ksmnda ok ehemmiyetli hakikatlarn anahtarlar olmasndan, senin suallerine kar lkyd kalamyorum. Bunun ksaca cevab udur: Madem Kur'an bir hutbe-i ezeliyedir, nev-i beerin umum tabakatyla ve ehl-i ibadetin btn tifeleriyle konuur. Elbette onlara gre mdeaddit manalar ve kll manasnn ok mertebeleri bulunacak. Baz mfessirler yalnz en umum veya en sarih.. veya vcib.. veya bir snnet-i mekkedeyi ifade eden manay tercih eder. Mesel bu ayette 'den ehemmiyetli bir snnet olan iki rek't teheccd namazn ve den snnet-i mekkede olan sabah, fecir snnetini zikretmi. Yoksa, evvelki manann daha ok efrad var. Kardeim seninle konumak kesilmemi... SAD- NURS(99)" 2- Tesbihatn zharnn makbuliyeti hakknda: "Aziz Kardelerim! bu gece evrad ile megul olurken, nbetiler ve bakalar iitiyordular. Kalbime geldi, acaba bu izhar, sevabn noksan etmiyor mu? diye merak ettim. Birden Hccet-l slam mam- Gazali'nin mehur bir sz hatra geldi. O demi: "Bazen izhar, ok defa ihfadan daha ziyade efdal olur" yani ikre yapmakta, bakalar ya istifade veya taklid etmek.. veya gafletten uyanmak.. veya dallette ve sefahatte muannid ise; karsnda eir-i slmiye nev'inde izhar etmek, zzet-i diniyyeyi gstermek gibi, ok cihetle, hususan bu zamanda ve ihls dersini tam alanlarda, deil riya belki gizliden- tasannu' karmamak artyla -ok ziyade sevabl olabilir diye bir teselli buldum... SAD- NURS(100)" 3- Arefe Gnnde bin ihls hakknda: "Aziz Mbarek Kardelerim! Pek ok selm... Bizim memlekette eskide refe gnnde bin ihls- erif okurduk. Ben imdi bir gn evvel be yz ve Arefede dahi beyz okuyabildim. Kendine gvenen birden okuyabilir... 414 S.N.(101)" (99) Denizli Kastamonu asl mektuplar S: 58

(100) Ayn eser S: 14 (101) Denizli Kastamonu Lahikalar S: 8 415 1287 Drdnc Ksm: Bir ayetin zahirinde;"Birisi bir m'min adam katlederse ebed cehennemde kalr" hkmnn manas: "Muhterem stadm Efendim Hazretleri! Ayet-i celilesi katiller hakknda pek korkuntur. Bunu soruyorlar: "stifar ettik, kabul olunmaz m" diyorlar Cevaben dedim: mucibince kabil-i aftr. Her iki ayet-i celilenin manalarnn te'lifini ve biri dierini nakzedip etmediinin bildirilmesini istediler. stad'mza mracaata mecbur kaldm. Cevabnza intizar eyler, hrmetle ellerinden perim efendim. Ref'et stadn cevab: "Birinci ayetin tefsirinde stihlal (102) ile kfre gider. Ebed cehennemde kalr demiler: SAD- NURS(103) Beinci Ksm: Cinlerden de Peygamber gelip gelmedii hakknda: Ayet-i celilesi mucibince, cinlerden de Peygamberler geldii bildiriliyorsa da, bu husustaki mkilin halli iin vaki' suale, sdadmz'n verdii cevabtr. "Aziz Kardam, hakikaten senin bu sualinin ok ehemmiyeti var Fakat Risale-i Nurun en ehemmiyetli vazifesi beeri dalletten ve kfr- mutlaktan kurtarmak olmasndan, bu eit mes'elelere sra gelmiyor, onlardan bahis amyor. Selef-i salihin dahi ok bahis etmemiler. nk yle gayb ve grnmiyen ilerde su-i isti'mal der. Hem arlatanlar hodfuruluklarna bir vesile yapabilirler. Nasl ki imdi ispirtizmaclar "Cinler ile muhabere" namyla arlatanlk yapyorlar. Dinin zararna alet ederler diye, okca medar- bahis edilmez. Hem Htem-l Enbiya'dan 416 (A.S.M.)sonra cinlerden Peygamber gelmemi. Hem Risale-i Nur, bu zamanda bir tun-u beer olan maddiyunluk fikrini iptal etmek iin, cinn (102) stihlal,haram helal ve mubah addetmek demektir. O ise haram helal addeylemek er'an kfrdir. A.B. (103) Denizli Kastomunu asl mektuplar S:46

417 1288 ve Ruhanlerin vcudlarn tanmamasndan; Risale-i Nur hereyden evvel ruhanilerin vcudlarn kat' hccetler ile ispat etmeye alm.. Bu meseleye nc derecede bakm, tafsilini bakalara brakm. Belki inaallah bir vakit Risle-i Nurun bir kirdi sure-i Rahman tefsir edip, bu meseleyi de halleder: SAD- NURS(104)" te Denizli Hapishanesinde gizli olarak yazlp Nur talebelerine gnderilen kk mektuplar ve pusulalardan aldmz ve pekaz baz maddeler iinde ok ksa az bir ksm numunelerini gsterdiimiz bu paralar sadece bir fihristedir. Bu makamda mektuplarn yazl asllarn ve byk tariheye alnan ksmlar dnp bunlarla iktifa ediyoruz. DENZL MAHKEME SAFAHATI VE STAD'IN MDAFAATI stad Bedizzaman'n Denizli mahkemesinde yapt mdafaalarnn nevilere gre -kk mektuplar gibi- tasnifine gemeden nce, medar- hayret ve ibret bir noktaya iaret etmek isteriz ki: Bu fasln ba taraflarnda adet ve mahiyetlerini ksaca arz ettiimiz mdafaalarnn hi bir parasnda, sair insanlar gibi "tahliyemi taleb ediyorum" veya "beraetimi istiyorum" gibi hibir isteinin bulunmamas vakasdr. Btn mdafaalarnda sadece hak ve hakikatn anlalmas ve Risale-i Nur davasnn bilinmesi iin konumu ve izahlarda bulunmutur. Ksacas, o kendi davasnn ve hizmetinin hak ve hakikat olduunu ve iman, Kur'an hizmetinden baka birey olmadn her eit ve her tabaka insanlarca anlalmasna alm ve mcadele vermitir. Dauasnn ve hizmetinin hakikat ve mahiyeti akl- selim dairesinde ve hamiyetli baz insanlar yannda anlalsn da kendisi hapiste kalm, zindanda rm veya darda bulunmu, onun yannda bir fark yoktur ve mhim de deildir. Bu iddiamz ispatlyan Hazret-i stad'n drt mahkemesinde yapt mevcut mdafaalarnn hi birisinde tahliye veya beraet talebine dair birtek (104) Denizli Kastamonu Mektuplar asl S: 64 418 1289 kelimesinin bulunmamasdr. Ayrca bu hakikat Denizli hapsinde talebelerine yazd u mektubunda aka grnmektedir: "Ben kendime beraet istemem. Fakat burada, hergn Eskiehir'in hapsindeki bir aydan daha ziyade bana ar geliyor. Siz ktktan sonra, ne kadar elinizden gelirse, beni Istanbul, ya Kastamonu veya Isparta'ya naklediniz. Ben kendim mracaat etmem...(105)" MDAFAA NEVLER imdi Hazret-i stad'n Denizli mahkemesi safhasnda yapt mdafaalarnn yirmi iki adet paralarn da -Kk mektuplarda yaptmz gibi- bir ka ksma ayrarak her ksmdan da sadece nmnelik paralar vermek istiyoruz.

BRNC KISIM: sparta C. Savcsnn ve baka yerlerin mterek iddianamelerinin bir halitas olan Denizli Savclnn ilk hazrlk evrakna ait iddianamesindeki isnad ve iftiralar esasyla rten itirazlar. KNC KISIM: ki ehl-i vukuf raporlarna ayr ayr itiraz ve cevaplar. NC KISIM: Sorgu hkimlerinin kararnamelerine kar itiraz ve ceveblar. DRDNC KISIM: Denizli Savcsnn son tecziye talebine kar itiraz ve mdafaalar. BENC KISIM: Mahkeme hey'etinin mevcut kanunlar muvacehesindeki msbet ynde vicdan kanaatlarn tatmin edici izahl ve ilm mdafaalar. ALTINCI KISIM: Hapisteki maznun talebelerinden sadece onbeinin ksack birer mdafaalar. Sralanan mdafaat ksmlarnn nmunelerini vermeden nce, Hazret-i stad'n bir ara mahkemeye sunmu olduu ufak, fakat enteresan bir dilekesinin hatrasn kaydetmek istiyorum. Bu dileke, hatralar blmnde M.Feyzi Efendi'nin anlatt hadise ki; stad bir ara mahkemeye hasta olduundan bahisle gelemeyeceine dair, (Bir ma'nada mahkeme heyetinin tarafszln tam anlayncaya kadar durumalara gelmeyi askya alm olduuna dair) bir dileke vermi. Bilhare de o 419 dilekeyi geri aldn, yani mahkemenin adaletli, vicdanl, hakperest olduunu hissederek anladn, mahkemeye iaretle bildirmek istemi olan hadiseyi de tekid etmektedir. (105)El yazma Denizli Mektuplar S: 81 420 1290 stadn mevzu' edilen dilekesi aynen yledir: "Efendiler! Bizi sebebsiz ksmen mahkm ve dokuz ay (106) sk ve skntl yerde tevkif etmek, geri bu haksz hale kar ok iddetli ekva ve itiraz hakkmzdr!.. Fakat "iki sebeb" bizi teskin etmi. Birincisi: Ne kadar tenkit nazar da olsa, Risale-i Nura dikkatle bakan, iman noktasnda herhalde istifade eder, kalben ona taraftar olur. Meer btn btn kalbi rm ola... Sizler gibi ehl-i insafn kalbleri(107) elbette lehimizdedir. kincisi: Bu kadar zaman hkimiyetiniz altnda ve size mirimiz nazaryla baktmzdan sizi yaban deil, belki hukuk-u hrriyeti veren bir uhuvvet, bir karabet manasn hissettiimizden ve geldik geleli baka yerlere nisbeten insafl dediimizden; hiddet ve iddeti size ve mahkemenize kar braktk. Fakat otuz-krk senedenberi ecneb hesabna ve kfr ve ilhad namna bu milleti ifsad ve vatan paralamak fikriyle, Kur'an hakikatna ve iman hakikatlarna her vesileyle hcum eden ve ok ekillere giren bir gizli ifsad komitesine kar, bu mesel'emizde kendilerine perde yaptklar insafsz ve dikkatsz me'murlara ve mahkemeyi artan onlarn Mslman kisvesindeki propagandaclarna hitaben, fakat sizin huzurunuzda zahiren sizin ile bir ka sz konuacama msaade ediniz!...

SAD- NURS(108)" Hazret-i stad'n bu enteresan dilekesi, mahkeme heyetinin Risale-i Nur meselesini ve iin hakikatn anladklarn ima ettii gibi, beraet ile hkm ve karara varacan da iaretle bildiriyor ve mahkemeye de bunu bildiini i'ar ediyor. MDAFAALAR EKL Alt snfa ayrdmz Hazret-i stad'n mdafaalarnn birinci ksm olarak sparta C.Savcsna verilen para ile, Denizli hapsine getirildikten az bir mddet sonra, savcya verilmi ve banda "`Bir Cum'a gnnn bir ka saatinin mahsldr" diye yazl ve sonunda "Bu istid'a Kastamonu zelzelesinden yirmi gn evvel yazlmtr." ibaresi olan paradr. (106)"Dokuz ay" tabiri, herhalde hadisenin balangc olan Temmuz 1943'ten beri mevkuf bulunan Atf Egemen ve arkadalannn hapis mddetlerinin o ana kadar dokuz ay buldugunu... dilekenin Nisan 421 1944'de verildii anlalmaklar stadn mevkufiyetinin 7. ay olmu oluyor. A.B. (107)Tahiri Aabey gibi hadisede bulunmu baz Nur talebelerinden bizzat duymuuz ki: "Bir gn Ali Rza Bey, stad'a kar sert bir kla barmt. stad ise, zlen Nur talebelerine: "zlmeyin, onun kalbi bizimledir. Kasten yapyor, pheleri defetsin diye" demitir. A.B. (108) Denizli Mdafaat dosyas S: 59 422 1291 Evet,1943 yl 7, 8, 9 ve 10. aylarnda bir ok vilyet ve kazalardan toplattrlan Nur talebeleri, nihayet Denizli adliyesinde davaya baklmak zere Denizli hapishanesinde bir araya getirilmilerdir. Sadan soldan getirilen btn bu mazlum Nur talebelerinin ayr ayr evrak, dosya ve kitaplar ok byk bir hacim tekil etmi olmas lzmdr. Hatta yalnz Kastamonu ilinde tutuklanan bir ka Nur talebesinin dosya ve evraklar Mehmed Feyzi Efendinin anlattna gre, yerden bir sandalye ykseklii kadar imi...stanbul'un ve Isparta'nn bir ok talebelerinin evrak ve dosyalarda o nisbette hesap edilsin. te tm bu karmak ve ok olan evrak ve dosyalar Denizli'de toplandktan sonra, ilk i, Denizli savclnn btn bunlar tetkik etmesi ve maznunlarn yeniden ifadelerini alarak neticeyi karmas ok uzun bir zaman almas icab ederken, gayet aceleyle, ok ksa bir zamanda bunu bitirmi ve ilk hazrlk dosyasn tamamlyarak mtalasn yazm ve dosyay sorgu hkimliine tevdi etmitir. Hazret-i stad Denizli hapishanesine geldikten bir ka gn sonra, C.Savclna vermi olduu mdafaal dilekesinden blmler alacaz. Bu dileke, henz ilgili evrak ve dosyalar savclk tetkikatnda oldua bir zamanda byk bir ihtimalle 1943 ylnn onbirinci ay balarnda verilmitir. Dilekenin baz blmleri: "Mdde-i umumi bey Hazretleri!

Yirmi senedir hayat- itimaiyeyi, bilhassa byle resm ve ince ve siyas hayat terketmiim. O hallere kar olmas lazm gelen vaziyeti bilemiyorum ve dnemiyorum.. Ve dnmesi beni cidden incitiyor. Fakat mecburiyetle Isparta'da insafsz bir mdde-i umum, intizamsz ve mkerrer ve lzumsuz pek ok suallerine verdiim cevablarn hatimesi ve hlsas ve Sorgu Hkiminin zabtna gemi ve ayrca size verilmi olan intizamsz mdafaatm ve istidamla, belki saded hricinde ve lzumsuz ve tekrarl ve intizamszlk ve aleyhime dnecek iddetli tabirler ve bilmediim yeni kanunlara muhalif ifadeler bulunabilir. Fakat madem hakikat zere gidiyor, hakikatn hatr iin o kusurlara bakmamak gerekir. O istid'a da be alt esas zere gidiyor. 423 BRNCS: Madem Hkmet-i cumhuriye, cumhuriyetteki hrriyet-i Vicdan dsturuyla dinsizlere ve sefahatilere ilimiyor.. Elbette dindarlara ve takvaclara da ilimemek gerektir.. Ve "madem dinsiz bir millet yaamaz" ve Asya din noktasnda Avrupa'ya benzemez.. Ve slmiyet hayat- ahsiye ve uhreviye cihetinde Hristiyanla uymaz.. Ve dinsiz bir Mslman baka dinsizler gibi olmaz.. Ve bu bin seneden beri dnyay 424 1292 diyaneti ile klandran ve btn dnyann tehacmatna kar salbet-i diniyesini kahramane muhafaza eden ve bu vatandaki milletin bir ihtiyac- fitrsi hkmne geen Divanet, salhat ve bilhassa iman hakikatlarnn renmesi yerini, hi bir terakkiyat, hi bir medeniyet tutamaz ve o ihtiyac onlara unutturmaz. Elbette bu vatandaki millete hkmeden bir hkmet, Risale-i Nura dalet ve kanun ve asay cihetinde ilimez ve ilitirmemeli. KNCS: Madem bir eyi reddetmek bakadr.. Ve o eyi kalben kabu1 etmemek daha bakadr.. Ve onun ile amel etmemek btn btn bakadr.. Ve her hkmette iddetli muhalifler bulunur ve Mecus hkimiyeti altnda Mslmanlar ve hkmet-i slmiye-i meriye'de Yahudler ve hristiyanlar bulunmu.. Ve asayie ve idareye ilimiyenin hrriyet-i ahsiyesi her hkmette vardr, iliilmez... Ve hkmet ele bakar, kalbe bakmaz... Ve madem asayie ve idareye ve siyasete ilimek isteyen, herhalde hi phesiz gazeteIer ile ve dnya hadisatyla alkadar olacak, ta kendine yardm eden cereyanlar, vaziyetleri, hadisat bilsin, ta yanl ayan atmasn... Risale-i Nur ise: kirtlerini o derece menetmi ki, btn yakn dostlarm bilirler ki; yirmi senedir, deil gazeteleri okumak, belki sormasn ve merak etmesini ve dnmesini bana terkettirmi... Ve iki sene, iki aydr kat'iyyen dnya cereyanlarndan ve vaziyetlerinden hi bir haber almamak derecede beni hayat-i timaiyeden kesmi. Elbette ve elbette, hikmet-i hkmet ve kanun-u siyeset ve dstur-u adalet bana ve benim gibi kardelerime ilimez. Bize ilien, herhalde ya evhamndan veya garazndan veya inadndan iliir. NCS: Isparta mdde-i umumisi yanl bir mana ile; Beinci ua'a dair suallerinde kanun hesabna deil, belki lm bir ahsn dostluu taassubu hesabna ma'nasz ve lzumsuz itirazlar sebebiyle bu gelecek uzunca tafsilat vermeye mecbur oldum:

Evvela, bu Beinci ua' biz gayet mahrem tutuyoruz, neretmiyoruz. Hem btn taharrilerde bende bulunmad. Hem sekiz senede bir iki defa, bir iki saat elime geti. Hem maksad, yalnz avamn imanlarn phelerden ve mteabih hadisleri inkrdan kurtarmaktr. Dnya cihetine nc, drdnc derecede dolaysyla bakar. Hem verdii gayb haberler dorudur. Hem ehl-i siyaset ve dnya ile mbareze etmiyor. Yalnz ihbar eder. Hem ahslar tayin etmiyor, kll bir surette bir hakikat- hadisiyeyi 425 beyan eder. Fakat gizli ellerde gezdii iin, bir iki haiye bilmediimiz baz zatlar tarafndan ilave edilerek o kll hakikat bu asrdaki dehetli bir ahsa tam tatbik etmiler. Onun iin bu senelerde yeni te'lif 426 1293 edilmi zann ile itiraz ettiler. Hem o risalenin asl Dar-l Hikmet'ten daha eskidir. Yalnz bir zaman sonra tanzim edildi, Risale-i Nura girdi. yle ki: Hrriyet'ten evvel stanbul'a geldim. O zaman Japonya'nn ba kumandan slam Ulemasndan dini baz sualler sormutu. Onlar stanbul Hocalar benden sordular. Hem ok eyleri o mnasebetle sual ettiler. Ezcmle: Bir hadiste , Ahirzamann dehetli bir ahs sabah kalkar, alnnda haza Kfirn yazlm bulunur hadis var diye benden sual ettiler? Dedim : Bir acib ahs bu milletin bana geer.. Ve sabah kalkar bana apka giyer ve giydirir. Bu cevaptan bunu sordular :Acaba o zaman onu giyen kafir olmazm? Dedim: apka baa gelecek, secdeye gitme! diyecek. Fakat bataki iman o apkay secdeye getirecek, Mslman edecek nallah... Sonra dediler: Ayn ahs bir su iecek, onun eli delinecek ve bu hadise ile Sfyan olduu bilinecek? Bende cevaben dedim: Bir darb- mesel var ki: ok israfl adama eli deliktir, yani elinde mal durmuyor, akyor, zayi' olur denilir. te o dehetli adam, bir su olan rakya mptela ve onun ile hasta olacak.. Ve kendisi hadsiz israfata girecek, bakalarnda altracak. Sonra birisi bordu ki: O sfyan ld zaman, stanbul'da Dikilita'ta eytan dnyaya baracak ki, filan ld? Bende o vakit dedim:Telgrafla haber verilecek.. Fakat bir zaman sonra radyo km, iittim. Eski cevabm tam deilmi bildim. Dar-l Hikmet'te iken dedim: eytan gibi radyoyla dnyaya iittirilecek. Sonra, Sedd-i Zlkarneyn ve Ye'cc ve Me'cc ve Dbbet-l arz ve Deccal ve Nzul- sa(A.S.) hakknda sualler sorulmutu. Bende cevab vermitim. Hatta eski risalelerimde onlar ksmen yazlmlar.

Bir zaman sonra, Mustafa Kemal iki defa ifre ile ve Van'n eski valisi ve benim dostum Tahsin Bey'in vastasyla beni Ankara'ya taltif iin, neredilen Hutuvat- Sitte'ye mukfeten celbetti. Gittim, eyh Sins Krte lisan bilmediinden, beni onun yerine yz lira maala vilyat- arkiyyeye vaiz-i umum, hem meb'us, hem Diyanet riyaseti dairesinde Darl Hikmet azalar ile beraber eski vazifem ile memnun etmek ve benim Van'da temelini attm Medreset-z Zehra ve ark drl fnunuma, Sultan Read'n verdii on dokuz bin liray, yzellibin bankonota ibla 427 ederek, iki yz meb'us iinde yzaltm meb'usun imzasyla kabul edildii halde, ben Beinci ua' aslnn verdii haberin bir ksmn orada 428 1294 bir adamda grdm. Mecburiyetle o ok ehemmiyetli vazifeleri braktm.. Ve bu adamla baa klmaz, mukabele edilmez diye dnyay ve siyaseti ve hayat- itimaiyeyi terk edip, yalnz iman kurtarmak yolunda vaktini sarfettim... Sonra baz zatlar, ahirzaman hadisatn haber veren mteabih hadisleri sual etmek mnasebetiyle, o eski risalenin asln tanzim ettim. Risale-i Nurun Beinci ua' namn ald... Bu makamda Isparta Mdde-i umumisinin M.Kemal'e dostluu taasubuyla, kanunsuz ve lzumsuz ve yanl itiraz ve sualleri beni bu saadet harici izahat vermeye mecbur eyledi. Ben onun adliye kanunu namna, tamamen ahs ve kanunsuz szn misal olarak beyan ediyorum; Dedi: Beinci ua'da, sen hi kalben nedamet etmedin mi ki; onu rakdan ve araptan su tulumbas gibi tabirlerle tezyif etmisin? Ben, bu btn btn manasz ve yanl dostluk taassubuna mukabil derim: Kahraman ordunun zaferi ve erefi ona verilmez, yalnz bir hissesi olabilir. Naslki ordunun btn ganimeti, mallar, erzaklar bir kumandana verilse zulmdr, dehetli bir hakszlktr. Evet, nasl o insafsz mdde-i umumi, o ok kusurlu adam sevmemekle beni ittiham etti, adeta vatan haini yapt.. Ben de, onu Orduyu sevmemekle ittiham ediyorum. nk, btn erefi ve manev ganimeti o dostuna verip, orduyu erefsiz brakyor. Hakikat ise; msbet eyler, haseneler, iyilikler cemaate, orduya tevzi' edilir... Ve menfi ve tahribat ve kusurlar baa verilir. nki bir eyin vcudu, btn eraitinin ve erknnn vcuduyla olur ki, kumandan yalnz bir arttr.. Ve o eyin ademi ve bozulmas ise, bir artn ademiyle ve bir rknn bozulmasyla mahvolur, bozulur.O fenalk baa ve reise verilebilir. yilikler, haseneler ekseriyetle msbet ve vcuddir.Balar sahib kamazlar.Fenalklar ve kusurlar demdir ve tahriptir, Reisler mesul olurlar. Hak ve hakikat byle iken; nasl ki bir airet futht yapsa, "Aferin Hasan aa!. eer malub olsa, "tuh!.." diye airet tezyif edilir, btn btn hakikatn aksine hkmedilir. Aynen yle de: Beni ittiham eden o mddei, btn btn hakkn ve hakikatn aksine bir hatas ile, gya adliye namna hkmetti... Eer dnyaya karmak arzusu bizde bulunsayd, byle sinek vzlts gibi deil, top gllesi gibi ses ve patlak verecekti.

429 Divan- Harb-i rfi'de ve Mustafa Kemal'in hiddetine kar divan- riyasette iddetli ve dokunakl mdafaa eden bir adam, on sekiz sene 430 1295 zarfnda kimseye hissettirmeden, sezdirmeden dnya entrikalarn eviriyor diye onu ittiham eden, elbette bir garaz iledir. Biz Denizli mahkemesinden ve mdde-i umumisinden mid ederiz ki; bizi ylelerin arazndan kurtarsn, hakikat- adaleti gstersin... Eer maddi mdafaadan Kur'an menetmeseydi, bu milletin can damar hkmnde umumun tevecchn kazanan ve her tarafta bulunan o kirtler, eyh Said ve Menemen Hadiseleri gibi, cz' ve neticesiz hadiseler ile bulamazlar. Allah etmesin, eer mecburiyet-i kat'iye derecesinde onlara zulmedilse ve Risale-i Nura hcum olsa, elbette hkmeti ifal eden zndklar ve mnafklar bin derece piman olacaklar. Elhasl: madem biz ehl-i dnyann dnyalarna ilimiyoruz, onlar da bizim ahiretimize ve iman hizmetimize ilimesinler. Mevkuf SAD- NURS (109)" Mdde-i umum ilk tahkikatn bitirip, esas hakkndaki mtalsn beyan ettikten sonra, Hazret-i stad'n mahkeme nezdinde yapt itiraznamesinden: "...ddianamede, baka yerlerdeki sath tetkikata binaen gizli bir cem'iyet-i siyasiye noktasnda bakm... buna cevabmz: Evvel: Btn benim ile arkadalk eden zatlarn ehadetiyle, on dokuz seneden beri bir gazeteyi okumayan ve dinlemeyen ve sormayan ve bu iki sene ve be aydr harb- umumiden hi bir haber almyan ve merak etmiyen ve bilmeyen bir adam, elbette siyasetle hi bir alkas yoktur.. Ve siyas cem'iyetlerle hi bir mnasebeti olmaz. Saniyen: Risale-i Nurun yzotuz paralar meydandadr. inde iman hakikatlardan baka bir hedef, bir maksad- dnyev olmadn Eskiehir mahkemesi -yalnz bir iki risalelerden baka- ilimemesi.. Ve koca Kastamonu zabtasnn sekiz sene zarfnda daim tarassud ile beraber iki hizmetiden ve yalnz adamdan baka, bir bahane ile mttehem bulmamas, kat' bir hccettir ki; Risale-i Nur kirtleri hi bir vechile siyas bir cemiyet deiller. Eer iddianamedeki cemiyetten maksadlar, iman ve uhrev bir cemaat ise, ona cevaben deriz ki: Eer Dar-l Fnn talebelerine ve her nevi esnafa bir cemiyet nam verilse, bize de o neviden bir cemiyet nam verilebilir. Eer din hissiyatla emniyet-i dahiliyeyi ihll edecek bir cem'iyet nam veriliyorsa, buna mukabil deriz: Yirmi sene zarfnda bu frtnal za 431

(109)Denizli Dosyas S: 23 432 1296 manda Risale-i Nurun yzer risalelerinden binler nshalar, binler adamn kemal-i merakla okuduklar halde, hi bir yerde hi bir vukuatla, emniyet-i dahiliyeye ilimeleri ne hkmete ve ne de mahkemece kaydedilmemesi bu ittiham rtyor. Eer hissiyat- diniyeyi kuvvetlendirmesinden, istikbalde emniyet-i dahiliyeye zarar verebilir diye bir cem'iyet nam verilmi ise, buna mukabl deriz: Evvela bata Diyanet Riyaseti ve btn vizler ayn hizmeti gryorlar... Acaba Otuzbir Mart hadisesinde, Bab- Serasker'de, eyh-l slm ve Ulemay dinlemeyen sekiz taburu bir nutukla itate getiren bir adam, sekiz sene zarfnda (Zabtnamelere gre) alm.. Ve Kastamonu'da yalnz be adam ifal edebilmi denilir mi?.. Eer o sathi zabtnamelerde iddia edildii gibi yapsa idim, be deil, belki beyz ve bebin adamlar kandrabilirdim. O zabtnamelerde ne kadar yanllar bulunduunu bir iki nmuneyi beyan ediyorum: Zaman- saadetten imdiye kadar car bir adet-i slmiyeye ittibaen Risale-i Nurun husus menba'lar olan yzer ayat- mehureyi, bir hizb-i Kur'an yaptmz, "dinde tahrifat yapyor" diye mlhaza etmitir. Hem Eskiehir mahkemesinde medar- nazar olup ehemmiyet verilmiyen ve bilmediimiz bir zatn ilavesi bulunan "Ladni zamannda latin harflerinin kabulu tarihine tevafukla, inkr- hare bir emaredir" diye bizi bugn yazlm gibi mes'ul etmek istiyor... Hem Ankara'da hkmetin banda bulunan birisine sylediimiz itirazlara ve ar szlere mukabele etmeyip, skt eden, ldkten sonra onun yanln gsteren bir hakikat- hadisiyeyi beyandaki fitr ve lzumlu ve mahrem tenkidlerim medar- mes'uliyet yaplm. lm ve hkmetten alkas kesilmi bir ahsn hatr nerede? Hkmetin ve milletin bir hatr ve Cenab- Hakkn bir tecelli-i hkimiyeti olan adalet kanunlar nerede?... te bu nmnelere kyasen, ne kadar hilf- hakikat ve adalet bir muamele olduunu inaallah insafl ve adaletli olan Denizli Mdde-i umumisi ve mahkemesi gstererek, o zabtnamelerin evhamlarna ehemmiyet vermiyecekler. 433 Hem en acibi budur ki: Isparta mddei umumisi benden sordu: "Mahrem Beinci ua'da demisin: Ordu dizginini o dehetli ahsn elinden kurtaracak... Muradn, orduyu hkmete kar sevketmek midir?" Ben de dedim: Maksadm, o kumandan ya lecek veya tebdil edilecek. Ordu onun tahakkmnden kurtulacak demektir. 434 1297

Mdafaatmda yirmi yerde, hccetlerle ispat etmiiz ki, btn dnyaya kar da olsa, din ve Kur'an ve Risale-i nuru alet edemeyiz ve edilmez ve biz onlarn bir hakikatn dnya saltanatna deitirmeyiz ve bilfiil yleyiz. Bu davann emareleri yirmi senede binlerdir. Halbuki iddianame, baka zabtnamelere binaen, gya btn maksadmz ve sa'yimiz, dnya entrikalarn evirmek ve dnya garazlaryla dini hasis eylere alet etmek, kudsiyetini drmektir diye bizi ittiham ediyorlar. Madem byledir ben ve biz btn kuvvetimizle deriz: Hasbunallah ve ni'mel-vekil. Mevkuf SAD-i NURS(110)" stad Bedizzaman Hazretleri stteki iddianameye kar yapt itiraznameden sonra, ona bir tetimme olarak drt sahifelik bir itirazname daha yazm.. Baz blmleri alyoruz: "... Asl fasl olmyan ve hatrma gelmeyen bir siyas cemiyet namn masum ve siyasetle hi alakadar olmayan Risale-i Nur talebelerine takp ve o daire iine giren ve iman ve ahiretinden baka hibir maksadlar bulunmyan biareleri, o cem'iyetin ya niri, ya fa'al bir rkn, ya mensubu veya Risale-i Nuru okumu veya okutmu veya yazm diye sulu sayp mahkemeye vermek, ne kadar adaletin mahiyetinden uzak olduuna kat' bir hcceti udur ki: Kur'an aleyhinde yazlan doktor Duz'nin vesair zndklarn o muzr eserlerini okuyanlara, hrriyet-i fikir ve hrriyet-i ilmiye dsturuyla bir su saylmad halde; hakikat- Kur'aniyeyi gne gibi bildiren Risale-i Nuru okumak veya yazmak bir su saym.. Ve yz Risale iinde yanl mana verilmemek iin mahrem tuttuumuz ve nerine izin vermediimiz iki risalede, yalnz bir ka cmlelerini bahane gsterip ittiham etmi. Halbuki o risaleleri biri mstesna, Eskiehir mahkemesi tetkik etmi ve mstesnasn ise, hem istid'amda hem itiraznamede gayet kat' cevab verildii Ve "elimizde nur var, siyaset topuzu yok" Eskiehir mahkemesinde yirmi vecihle kat' ispat edildii halde; o insafsz, mahrem ve neir olunmyan risalelerin drt cmlelerini btn Risale-i Nura temil eder gibi, Risale-i Nuru okuyan ve yazan sulu ve beni de hkmetle mbareze eder diye ittiham etmiler. 435 ... Acaba hi imkn var m ki: bir adam mbareze ettii adamlar tanmasn ve bilmeyi merak etmesin? Dost mu, dman m karsndakini (110)Denizli Dosyas-1 S: 28 436 1298 tanmasna ehemmiyet vermesin? Bu hadiselerde anlalyor ki: bil-iltizam herhalde beni mahkm etmek iin gayet aslsz bahaneleri icad ederler. Madem keyfiyet byledir; Ben de burann mahkemesine deil, belki O insafszlara derim: Ben sizin bana vereceiniz en ar cezanza be para vermem ve hi ehemmiyeti yok!.. nki ben kabir kapsnda yetmi yandaym. Byle mazlum ve ma'sum bir iki sene hayat, ehadet mertebesiyle deitirmek benim iin byk saadettir.

Risale-i Nurun binler hccetleriyle kat' imanm var ki; lm bizim iin bir terhis tezkeresidir. Eer idam da olsa, bizim iin bir saat zahmet, ebedi bir saadetin ve rahmetin anahtar olur. Fakat siz ey zendeka hesabna adliyeyi artan ve hkmeti bizimle sebebsiz megul eden insafszlar!.. Kat' biliniz ve titreyiniz; siz idam- ebed ile ve ebed haps-i mnferid ile mahkm oluyorsunuz, intikammz sizden pek ok ve muzaaf bir surette alnyor gryoruz. Hatta size acyoruz. Evet bu ehri yz defa mezaristana boaltan lm hakikat, elbette hayattan ziyade istedii var.. Ve onun idamndan kurtulmak aresi insanlarn her meselesinin fevkinde en byk ve en ehemmiyetli ve en lzumlu bir ihtiyac- zarur ve kat'sidir. Acaba bu areyi kendine bulan Risale-i Nur kirtlerini ve o areyi binler hccetler ile bulduran Risale-i Nuru, di bahaneler ile ittiham edenler, ne kadar kendileri hakikat ve adalet nazarnda mttehem oluyorlar, divaneler de anlar. Bu insafszlar aldatan ve hi mnasebeti olmyan bir siyas cem'iyet vehmini veren maddedir: Birincisi: Eskiden beri benim talebelerim benimle karde gibi iddetle alkadar olmalar bir cem'iyet vehmini vermi. kincisi: Risale-i Nurun baz kirtleri, her yerde bulunan ve cumhuriyet kanunlar msaade eden ve ilimiyen cemaat- slmiye hey'etleri gibi hareket etmelerinden bir cem'iyet zannedilmi. Halbuki, o mahdut drt kirdin niyetleri cem'iyet deil, belki srf hizmet-i imaniyede halis bir kardelik ve uhrev bir tesanddr. 437 ncs: O insafszlar kendilerini dallet ve dnyaperestlikte bildiklerinden ve hkmetin baz kanunlarn kendilerine msaid bulduklarndan, fikren diyorlar ki "Herhalde Said ve arkadalar bizlere ve hkumetin bizim medence nmeru' hevesatmza msaid kanunlarna muhalifdirler. yle ise muhalif bir cem'iyet-i siyasiyedirler?" Ben de derim: Hey bedbahtlar! Eer dnya ebed olsa idi; ve insan iinde daim kalsa idi; Ve insan vazifeler yalnz siyaset bulunsa idi; belki bu ifti 438 1299 ranzda bir mna bulunabilirdi. Hem eer ben siyasetle ie girseydim; yz risalede on cmle deil, belki yirmi bin cmleyi siyasetvri ve mbarazekrane bulacaktnz. Hem farz- muhal olarak eer biz dahi, sizin gibi btn kuvvetimizle dnya maksadlarna ve keyiflerine ve siyasetlerine alyoruz, Ahiretten haberimiz yok, perde altnda dnya garazlar peinde kouyoruz diye - Ki evtan da bunu inandrmaya alamyor ve kimseye kabul ettiremez- haydi byle de olsa, madem bu yirmi senede hi bir vukuatmz gsterilmiyor.. Ve hkmet ele bakar kalbe bakmaz.. Ve her bir hkmette iddetli muhalifler bulunur.. Elbette yine adliye kanunu ile bizi mes'ul edemezsiniz. Son szm: SAD- NURS(111)" KNC KISIM MDAFAALAR

Bu ksmdaki mdafaalar birinci ve ikinci ehl-i vukuflarn raporlarna kar verdii cevablar ve yapt itirazlardr.Bunun baz rnekleri az yukarda getii iin tekrarna lzum grlmedi. NC KISIM MDAFAALAR Savclk tahkikatndan sonra, iddianamesiyle birlikte dosyann sorgu hkimliine gitmesi ve bu hkimliin hazrlad iddia ve kararnamesine kar verilen cevablar ve mdafaalardr. Ayrca stad'n bizzat sorgu hkimliinde verdii ifadeler ve konutuu szler de olduu halde, bunlarn nelerden ibaret ve nasl bir eyler olduu malmumuz deildir. nki bunlar sorgu hkimliinde istintak eklinde alnan ifadelerdir ve hkimliin dosyasndadr. Bunlarn asllar elimize gememekle birlikte, sorgu hkimliinde stadn mdafaalar kendi ifadesiyle; sorgulanmak iin hakimlie gidecei gn, "Kardelerimi nasl mdafaa edeyim diye dnrken mam- Gazali'nin Hizb-l Masunu'nu atm (112) mektubunda iaret edilen pek mhim mdafaalar dosyaya gemi olduu anlalmaktadr. Burada Sorgu Hakimliinin aleyhteki kararnamelerine kar, stadn sadece Ar Ceza Mahkemesi nezdinde yapt itiraz ve ettii mdafaala (111)Denizli Dosyas-1 S: 34 (112) Osmanlca Sirac n Nur 2 S: 316 439 1300 rndan bir ksmn alyoruz: Reis Bey efendi! Kararnamede ki madde esas tutulmu: Birisi: Cem'iyettir. Ben buradaki btn Risale-i Nur kirtlerini ve benimle grenleri veya okuyan ve yazanlar aynyle ihad ediyorum; OnIardan sorunuz ki, ben hi birisine dememiim: Bir cemi'yet-i siyasiye veya cem'iyet-i Nakiye tekil edeceiz. Daima dediim budur: "Biz imanmz kurtarmaya alacaz." Umum ehl-i iman dahil olduklar ve yz milyondan ziyade efrad bulunan bir mukaddes cemaat- slmiyeden baka mabeynimizde medar- bahs olmadn.. Ve Kur'an'da hizbullah nm verilen ve umum ehl-i mann uhuvveti cihetiyle- Kur'an'a hizmetimiz iin Hizbl-Kur'an ve Hizbullah dairesinde bulmuuz. Eer kararnamede bu mana murad ise, btn ruhumuzla kemal-i iftihar ile i'tiraf ederiz. Eer baka manalar murad ise, onlardan haberimiz yoktur. KNC MADDE: Kararnamenin i'tiraf ile, Kastamonu zabtasnn rapor ve tasdikiyle; Hi nerolunmyacak tarzda odun ve kmr gibi ynlarn altnda ve mhl sandklarda bulunan ve Eskiehir Mahkemesinin tetkikinden ve tenkidinden geen ve bir hafif cezay ektiren ve kat'iyyen mahrem tutulan "Tesettr Risalesi ve Hcumat- Sitte ve Zeyli Risalesi" gibi kitaplardan baz cmlelerine yanl mana vererek, dokuz sene evvelki zamana bizi gtrp cezasn ektiimiz su ile mes'ul etmek istiyor. NC MADDE: kararnamede, ka yerinde "Devletin emniyetini ilhll edebilir ve yapabilir" gibi tabirlerle; imknat, vukuat yerinde isti'mal edilmi. Herkes mmkindir ki, bir katil yapsn.. bu imkn ile mes'ul olabilir mi?

Mevkuf SAD- NURS(113)" DRDNC KISIM MDAFAALAR Mddei Umumi, Denizli Ar ceza mahkemesinde 31.5.1944aramba gn, son tecziye talebine dair iddianamesini okumasndan sonra, stad Bedizzaman'n ok hiddetli ve iddetli yapt mdafaalardr. Bunlardan da yine nmune iin baz blmler alyoruz: 440 Mahkemede syledii bir paradr. (113)Sirac-n Nur-2 S: 354 441 1301 Bismihi Sbhanehu Efendiler! Size kat' haber veriyorum ki, buradaki zatlarn, bizimle ve Risale-i Nur ile mnasebeti olmyan ve az bulunan veya inkr edenlerden baka, istediiniz kadar hakiki kardelerim ve hakikat yolunda hakikatl arkadalarm var.Bizler Risale-i Nurun kefiyat- kat'iyesiyle, iki kere iki drt eder derecesinde sarslmaz bir kanaatle bilmiiz ki:lm bizim iin srr-i Kur'anla i'dam- ebediden terhis tezkeresine evrilmi..Ve bize muhalif ve dallette gidenler iin, o kat' lm; ya idam- ebedidir- Eer ahirete kat' iman yoksa -veya ebedi karanlkl haps-i mnferiddir- Eer ahirete inansa ve sefahet ve dallette gitmise Acaba bu meseleden daha byk, daha ehemmiyetli bir mesele-i insaniye var m ki; bu ona alet olsun, sizden soruyorum. Madem yoktur ve olamaz, neden bizimle urayorsunuz? Biz en byk cezanza kar kendimizi lem-i nura gitmek iin bir terhis tezkiresini alyoruz diye kemali metanetle bekliyoruz. Fakat bizi reddedip, dallet hesabna mahkm edenleri, sizi grdmz gibi idam- ebed ile ve haps-i mnferid ile mahkm ve pek yakn bir zamanda o dehetli cezay ekeceklerini mahede ederecesinde biliyor ve gryoruz. Onlara insaniyet damaryla cidden acyoruz. Bunu kat' ispat etmeye ve en mtemerridleri dahi ilzam etmeye hazrm. Deil vukufsuz, garazkr, maneviyatta behresiz ehl-i vukufa kar; belki en byk lim feylosoflarnza kar gndz gibi ispat etmezsem, her cezaya razym.. Ve Risale-i Nurun umdelerini ve hlsa ve esaslarn beyan ederek ve Risale-i Nurun bir mdafaanamesi hkmne geen "Meyve Risalesini" ibraz ediyorum. Ve Ankara makamatna vermek iin yeni harfle yazdrmaya mkilatlar iinde gizli alyoruz. te onu okuyunuz, tam dikkat ediniz!. Eer kalbiniz -Nefsinize karmam- beni tasdik etmezlerse, bana imdiki tecrid-i mutlakn iinde her hakaret ve ikenceyi de yapsanz skt edeceim. Elhasl: Ya Risale-i Nuru tam serbest braknz.. Ve yahut bu kuvvetli ve zedelenmez hakkat elinizden gelirse krnz. Ben imdiye kadar sizi ve dnyanz dnmyordum ve dnmiyecektim. Fakat mecbur ettiniz... Belki sizi ikaz lzmdki; Kader-i lahi bizi byle yerlere sevketti. Biz de 442

dstur-u kudsyi kendimize rehber edip, her bir skntnz sabrla karlayacaz ve azmettik. SAD- NURS(114)" (114)Denizli Mektuplar S: 37 443 1302 "Mahkemede son szm Efendiler! ok emareler ile kat'i kanaatm gelmi ki, hkmet hesabna, bizi hissiyat- diniyeyi alet ederek emniyet-i dahiliyeyi ihll etmek iin bize hcum edilmiyor. Belki bu yalanc perde altnda zendeka hesabna, bizim imanmz iin ve imana ve emniyete hizmetimiz iin bize hcum edildiine ok hccetlerden bir hcceti udur ki: Yirmi sene zarfnda Risale-i Nurun yzyirmi nshalarn ve paralarn yirmi bin adamlar okuyup kabul ettikleri halde, Risale-i Nurun kirtleri tarafndan emniyetin ihlline dair hi bir vukut olmam ve hkmet kaydetmemi.. Ve iki mahkeme bulmam.. Halbuki kesretli ve kuvvetli propaganda, yirmi gnde vukutlar ile kendini gsterecekti. Demek hrriyet prensibine zd olarak btn dindar nasihatlara amil, Istikli bir kanun olan 163. maddesi sahte bir maskedir. Zndklar hkmeti ifal ederek ve adliyeyi artp bizi herhalde ezmek istiyorlar. Madem hakikat budur, biz de btn kuvvetimizle deriz: Ey dinini dnyaya satan ve kfr- mutlaka den bedbahtlar! Elinizden ne gelirse yapnz! Dnyanz banz yesin ve yiyecek!.. Yzer milyon kahraman balar feda olduklar bu kuds hakikata bamz dahi feda olsun, her cezanza ve idamnza hazrz!.. Hapsin harici bu vaziyetten yz derece dahilinden daha fenadr. stibdad- mutlak altnda hi bir hrriyet; ne hrriyet-i ilmiye, ne hrriyet-i vicdan, ne hrriyet-i diniye olmamasndan; ehl-i nmus ve diyanet ve tarafdar- hrriyet olanlara, ya lmek veya hapse girmekten baka bir aresi kalmaz. Biz de diyerek Rabbimize dayanyoruz. SAD- NURS(115)" Efendiler! Her hkmetin adliyesi, kanunundan baka bir istinadgh yoktur... ve onun adliyesi her bir merkezde ayn kanunla amel eder.. ve yz cinayeti bulunan bir adamn dahi mdafaa hakk var, o hakkndan men' edilmez.. ve bu memlekette madem Kur'an serbesttir, Kur'an'n hakikatlarn kfre kar mdafaa etmek vazifesi yasak edilmedi biliyorum. Halbuki, bu alt aydr beni konumaktan, grmekten kanunsuz olarak men' ettiler. Eskiehir hapsinde adliye malmat altnda mdafaattan baka, on risale daha te'lif ettim ve mteaddit nshalar yazld halde, bize kanun cihetinde ilimediler. Burada ise, yeni harf bilmediimden mecburiyetle eski yazyla mdafaatm yazdm. Benim yazm (115) Denizli Mektuplar S: 38 444 1303 yok, naks, herkes okuyamaz diye bakalara yazdrdm.

Risale-i Nur meselesi hem hkumeti, hem lem-i slm tam alkadar edecek bir umum hadise hkmnde bulunmasyla; hem benim ve arkadalarmn, mes'elenin vahdeti haysiyetiyle bir mdafaanamemizi ve Risalei Nurun mahiyetini gsteren o hakikatlar cerhedilmez diye ispat eden onun bir nevi mdafaanamesi hkmnde bulunan Meyve Risalesini, her birisinden drt nsha yazdrmtm. T ki, hem burada Adliyeye ve Ankara makamamatna vereyim. Birden onlar kanunsuz olarak, evrak- muzrra gibi elimden aldlar, daha vermediler. Sonra ok yalvardk, bize bir makineye msaade ediniz, ta hakkmz mdafaa edeceiz. Kanunsuz olarak msaade etmediler. Ben mecburiyetle, temas edemediim arkadalar vastasyla yeni huruf ile nsha yazdrdm. Biri Ankara Ar Ceza mahkemesindeki evraklarmz ve kiaplarmzla oraya gnderilmi, birisi de reisi-i cumhura, dier biri de Diyanet leri Riyasetine gndermek iin hazrladk. Fakat makineye serbestiyet verilmedii iin, el yazs mevve ve noksan ve okunmaz diye, onlarn okunmasna yardm etmek fikriyle, iki alkadar me'murlara syledik. Bize msaade yz gsterdiler. Madem kitaplarmz eski harfle Ankara'ya mahkemeye gnderildi, biz dahi yeni harfle ve eski harfle iki mdafaa gndereceiz diye hapishane mdrne verdik. O da sabahleyin dedi: "Eski harfle yasaktr, ben daha bunlar size vermem" diye kanunsuz msadere etti. Ben dedim: Btn buradaki arkadalarmn mdafaas hkmndedir. nki mes'ele birdir. her birinin elinde hakkn mdafaa etmek iin bulunmak kanunen haklardr. Hem madem alt aydan sonra imdi makineye msaade ettiniz, tashihli nshalardan bir nshay makine ile makamata vermek iin yazana veriniz.. ve bir nshay da bana veriniz ki, onunla tashih edeyim diye ok srar ettim. Yalnz bir nsha bana verdi, tekileri msadere etti, vermedi. Halbuki kendi i'tiraf ile ayn hakikat olduunu syledi. Reis-i Cumhura ve Ar Ceza Mahkemesine ve Byk Millet meclisine yazlan ayn hakikat olan mdafaat risalesinin msadere edilmek iin dnyada hi bir kanun olmaz ve ihtimal vermiyorum. Hem ayn meselede mterek adamlarn ellerinde, o mterek mdafaaname bulunmasnn yasak olmas, hi bir hkmet kanununda yoktur ve olamaz biliyorum. Biz byle hilf- kanun mes'elelere hedef olmuuz. imdiye kadar sabrettik, sabrmz kalmad. SAD- NURS(116) (116)Denizli Dosyas-2, S: 45 445 1304 Hz.stad bundan baka, mdde-i umuminin son tecziye talebini mahkemede okumas zerine, mahkemede nce ksaca ifahi, sonra da yazl olarak yapt mdafaalar olmutur. 1- 31 Mays 1944 aramba gn mahkemede bir saat mdde-i umuminin okuduu iddianamesine kar syledii bir mdafaaxs: "Efendiler! Yirmi sene bir mazlumiyet hayatnda yz kitaplarmda ve en mahrem mektup ve risalelerimde, asabiyetle bililtizam onu mahkm etmek fikriyle, yalnz sekiz dokuz sehivli bahaneler bulmalar gsteriyor ki; Risale-i Nur mahkm olamaz. Kim var ki, yirmi sene mazlumiyet hayatnda bin yanl olmasn!...

Bu mahkeme yalnz bir hazr zaman deil, belki iki istikbalin dehetli tenkidlerini nazara alp ylece muhakeme etsin... SAD- NURS(117)" 2- Yazl mdafaa Efendiler! Bizi sebebsiz ksmen mahkm ve dokuz ay en sk ve skntl yerlerde tevkif etmek, geri bu haksz hale kar ok iddetli ekva ve i'tiraz hakkmzdr. Fakat ki sebeb bizi teskin etmi..." Bu parann devam az yukarda kaydedildii iin, tekrar edilmedi. "Denizli Ar Ceza Mahkemesi yksek huzuruna!(118) (Son Mdafaam) ddia makam, ne sahafat- muhakemeyi ve ne de bize kar irad ettii ind edillenin hiliini, kifayetsizliini, rkln, delilsizliini.. ve gerek hak ve hakikat zerre kadar nazara almyarak, mutlaka bizi cezalandrmak emeliyle, hl cemiyetcilik teranesini tekrar etmekte ve bu ana kadar yzlerce defa cevab verilmi mes'eleleri yeni batan mahkeme-i celile huzuruna sevketmekte, hi bir ehliyet-i ilmiyeyi haiz olmyan eski ehl-i vukufun srf ilhad ve inkrn mdafaasn istihdaf eden raporlarna istinad ederek, en yksek adl makamn nezaret ve murakebesi altnda merkez-i hkmette, devletin en selhiyetli profesrlerinden mrekkep bir ilim heyetinin tetkiklerini hie saymakta ve tanmamaktadr. (117)Ayn Dosya S: 58 446 (118)Bu mdafaa paras bir avukat tarafndan tanzim edilmie benziyor. A.B. 447 1305 Biare bir ksm temiz nasiyeli ve bu memleket iin cidden nafi' ve vefakr vatan evldlarn tecziye ettirilebilmek suretiyle, koyu bir inkrn ve lm bir ahsn intikamn almak iin yanp tutuan mdde-i umumi muavini bey efendi, hey'et-i hkimeyi aleyhimize tahrik iin, ksmen yirmi otuz sene evvel yazlm ve hereyden nce ilm olmas icab eden ve hakaik-i slmiyenin ta bidayetten beri cereyan etmekte bulunan bir ksm tecelliyatn aksettirmekten baka bir maksad tamyan.. ve su-i tefsir edilir korkusuyla ve milletimiz arasnda herhangi bir sarsntya sebeb olur dncesiyle, mevcudlar ortadan kaldrlan ve hatta bir ksm nshalar imha edilen bir eseri ne srmekte ve baz ahsiyetlerle, evvelce aramzda tekevvn etmi baz vakaiden mtevellid ve srf benim ahsma aid aks'lmelleri ydederek, bunlardan tamamen bihaber ve srf din hakikatlarn taharrisi kaygsyla kitaplarm yazm ve okumu olan bir ksm bgnahlar srf saika-i diyanetle, aciz ahsma ve eserlerime kar hsn- zanlarndan dolay mahkm ettirmek istemektedir.

Eer ortada o mehur ahsiyetlere kar ilenmi bir su varsa, bundan ben mes'ulum. Srf din noktadan aciz ahsma ve hakikatta benim olmyan ve hakaik-i Kur'aniyenin birer aksinden ibaret olan mellefatma hsn- zan etmeleri yznden bir ksm biare ve hsn- niyet shibi vatandalar, benim bu ahs crmme ne iin terik ediliyor? Bu kadar ak bir gadr tarih-i adliyenin neresinde mehuddur?.. Eer benim Rical-i devlet ile bir maceram gelmi gemi ise; ve tarihe karm olan bu maceray iddia makam bir trl hazmetmiyor ise, dnsn ki; ben o gnn adamym ve onlarla ayn seviyede o maceray birlikte yaamm. Bu gn srf benim Kur'an'dan gelen ilmimden dolay, aciz ahsma hsn- zanda bulunan habersiz biarelerin benim sabk mcadelatmdan mes'ul olmalar hak ve daletin neresine sar!.. ddia makamnn bizi mutlaka cezalandrabilmek iin tekrar tekrar ne srd ve bugnn hadisesi imi gibi gsterdii mektuplarn ounun hesab Eskiehir Mahkemesinde grlmtr.. Ve zerlerinden aflar gemitir. Bilhassa her zaman ne srd mahrem tesettr risalesi bu meyandadr. ddia makam, mahrem risalelerinin evimde, odun ynlarnn altnda, ivili sandk iinde bulunmas gibi mahremiyet iddiamzn mesnedini tekil eden bir delili de rtebilmek iin, bunu benim mfarakatmdan sonra mensublarm tarafndan yaplm olmas muhtemeldir gibi, imknat vukuat 448 yerinde kullanarak ind bir mtala serdetmitir. Halbuki bu arama tevkifimden evvel huzurumla yaplmtr. 449 1306 Hakikatlarn mahall-i izhar olmas icab eden bir makamn byle ocuka ve hi delilsiz bir mtala yrtmesine o makamn eref ve vakaryla kabil-i te'lif gremiyorum. Aleyhimizde serdedilen dier bir iddia da, gya milliyetilie kar cebhe almzdr. Bin senedenberi alemdar- slmiyet olarak liva-i hidayeti ve hakiki mea'Ie-i medeniyeti omuzlarnda dalgalandrm, beer ktlelerine adalet ve insaniyet ve saadet u'leleri, mit ve inirah ziyalar sam olan bu kahraman necib ve muzaffer Trk Milletinin dahil bnyesinden kuvvetlenmesi demek olan msbet bir milliyet sevgisini, biz muarz olanlardan deil, bilkis onu samim ruhumuzla isteyenlerdeniz. Bizim muarz olduumuz cihet, sdece menf milliyetiliin Mslmanlk uhuvvetini kracak ve bir cemiyyet hodgaml, tecavz ve nefret ruhu douracak ekilde su-i telkki edilmesi ve su-i istimalidir. Mslmanlk camiasn, evet hakiki insanlk ve fazilet mefkreleri etrafnda toplanm olan bu insan camialarn sebebsiz birbirine dman yapacak kadar yle dar bir dnn ve koyu iftiracln fikren muarz olmak, bu millete hiyanet midir? Yoksa hizmet midir? Bunun takdirini ehl-i insafa brakyorum. Biz bu kabil telkkilerimizin propagandacs da olmadk...(119) "... Takdim edeceim mdafaanamemden iddianameye kar mukayese edildiinde hakikat meydanda grlecektir.

Bu nmunelerden ltif bir vakay beyan ediyorum: Eskiehir mahkemesinde makam- iddia, naslsa bir sehiv neticesi, Risale-i Nurun iman derslerine "Halklar ifsad ediyor" gibi bir tabir ve sonra da o tabirinden vazgetii halde, Risale-i Nur kirtlerinden Abdrrezzak namnda bir zat mahkemeden bir sene sonra demi: "Hey bedbaht, otuz ayat- Kur'aniyenin iaratnn takdirine mazhar ve imam- Ali'nin kerametinin ihbar- gaybiyesiyle ve Gavs- A'zamn kuvvetli bir tarzda ihbaryla kymet-i diniyesi tahakkuk eden ve bu yirmi sene zarfnda idareye hi bir zarar dokunmyan ve hi kimseye hi bir zarar vermemesiyle beraber, binler vatan evltlarn tenvir ve irad eden ve imanlarn kuvvetlendiren, ahlklarn dzelten Risale-i Nurun iradlarna ifsad ediyorsun! Allah'tan korkmuyorsun, dilin kurusun!... demi. imdi bu kirdin hakl olarak bu szn makam- iddia grd halde, "Said etrafa fesad sam" tabirini insafnza, vicdannza havale ediyorum. Makam- iddia Risale-i Nurun itima derslerine ilimek fikriyle "Di-nin taht ve makam vicdandr. Hkmet kanununa balanmaz. Eski 450 (119)Denizli Dosyas-1 S: 60 451 1307 den balanmasyla, itima kemekeler olmutur" dedi. Ben de derim ki: Din yalnz iman deil, belki amel-i salih dahi dinin ikinci cz'dr... Acaba katl, zina, sirkat, kumar, arap gibi hayat- itimaiyyeyi zehirlendiren pek ok byk gnahlar iliyenleri, onlardan men etmek yalnz hapis korkusu ve hkmetin bir hafiyesinin grmesi tevehhm kafi gelir mi? O halde her hanede, belki herkesin yannda daima bir polis, bir hafiye bulunmak lzm gelir ki, serke nefisler kendini o pisliklerden eksinler. te Risale-i Nur amel-i salih noktasnda, iman cnibinden herkesin banda her vakit bir manev yasaky bulundurur. Cehennem hapsini ve gadab- Ilhiyi hatrna getirmekle dalletten kolayca kurtarr. Hem makam- iddia bir risalenin gzel ve fevkalde kerametkrane bir tevafukunu imza etmeleriyle, bir cem'iyet efrad diye manasz bir emare beyan etmi... Acaba esnaflarn ve hanclarn defterlerinde bulunan bu nevi imzalara cemiyet nam verilir mi? Eskiehir'de ayn byle bir vehim oldu. Cevab verdiim ve Mu'cizat- Ahmediye Risalesini gsterdiim zaman taaccble karladlar. Eer mabeynimizde dnyev bir cemiyet olsa idi, bu derece benim yzmden zarar grenler, elbette kemal-i nefretle benden kaacak idiler. Demek nasl ben ve biz mam- Gazal ile irtibatmz var, kopmuyor. nk uhrevdir, dnyaya bakmyor. Aynen yle de, bu ma'sum ve saf ve halis dindarlar benim gibi bir biareye iman derslerinin hatr iin bir kuvvetli alka gstermiler. Ondan bu aslsz mevhum bir cemiyet-i siyasiye vehmini vermi... Son szm: Mevkuf SAD- NURS(120)" SON SZ Efendiler!

Dikkat ediniz, Risale-i Nuru ve kirtlerini mahkm etmek, dorudan doruya kfr- mutlak hesabna hakikat- Kur'aniye ve hakaik-i imaniyeyi mahkm etmek hkmne gemekle; bin yz seneden beri, her senede yz milyon onda yrm, yz milyar Mslmanlarn 452 (120) Denizli Dosyas-1 S: 62 453 1308 hakikate, saadet-i dareyne giden cadde-i kbralarn kapatmaya almaktr ve onlarn nefretlerini ve itirazlarn kendinize celbetmektir; Ve bu mbarek vatann bana bir kyamet kopmaya vesile olmaktr. Acaba mahkeme-i kbrada bu yz milyar davaclarn karsnda sizden sorulsa ki: "Doktor Duzi'nin batan nihayete kadar serapa slamiyet ve vatannz ve dininiz aleyhinde ve frenke tarih-i Islam nmndaki eseri gibi zndklarn, ktphanelerinizdeki kitaplarna ve serbest okunmalarna ve okutmalarna ve o kitaplarn kirtlerinin kanununuzca cem'iyet eklini almalaryla beraber; dinsizlik veya bolevizimlik veya anaristlik veya pek eski olan ifsad komitecilik veya Tranclk gibi, siyasetinize ilien cemiyetlerine ilimiyordunuz? Neden hi bir siyasetle alkalar olmyan yalnz iman ve Kur'an cadde-i kbrasnda kendilerini ve vatandalarn idam- ebediden ve ebedi haps-i mnferidden kurtarmak iin, Kur'an'n hakiki tefsiri olan Risale-i Nur gibi gayet hak ve hakikat bir eseri okuyanlara ve hi bir siyas cem'iyetle mnasebeti olmyan o halis dindarlarn birbiriyle uhrev dostluk ve uhuvvetlerine cem'iyet nam verip ilimisiniz. Onlar pek acib bir kanunla mahkm ettiniz?" dedikleri zaman, ne cevab vereceksiniz? diye biz de sizlerden soruyoruz!. ve sizi ifal eden ve adliyeyi artan ve hkmeti bizimle vatana, millete zararl bir surette megul eyleyen muarzlarmz olan zndklar, mnafklar; stibdat- mutlaka cumhuriyet nm vermekle, cebr-i keyfi-i kfrye kanun ismi vermekle, irtidad- mutlak rejim altna almakla, sefahat- mutlakaya medeniyet ismini takmakla; hem sizi ifal hem hkmeti igal, hem bizi perian ederek; hkimiyet-i slmiyeye ve bu millet ve vatana ecneb hesabna darbeler vuruyorlar. Ey Efendiler! Drt senede drt defa dehetli zelzeleler tam tamna drt defa Risale-i Nur kirtlerine iddetli bir surette taarruz ve hem zulm zamannda tevafuku ve her bir zelzele ayn taarruz zamannda gelmesi ve hcumun durmasyla durmas iaretiyle; imdiki mahkmiyetimiz ile gelen semavi ve arz bellardan siz mes'ulsunuz. Denizli Hapishanesinde Mevkuf SAD- NURS(121) "Efendiler! imdiki hayat- itimaiyyeyi bilmediimden, sizin musammem mahkmiyetimize bir bahane olmak iin, pek musrrane ileri srdnz cemiyetilik ittihamna kar, pek ok kat' cevablarmz, Ankara ehl-i vukufunun dahi mttefikan tasdikleri ile beraber, bu derece bu noktada s

454 (121)Denizli Dosyas-164 455 1309 rarnza ok hayret ve taaccbte bulunurken, kalbime bu mana geldi: Madem hayat- itimaiyyenin bir temel ta ve ftrat- beeriyenin bir hacat- zaruriyesi ve aile hayatndan ta kabile ve millet ve slmiyet ve insaniyet hayatna kadar en lzumlu ve kuvvetli rabta.. ve her insann kinatta grd ve tek bana mukabele edemedii medar- zarar ve hayret.. ve insan ve Islm vazifelerin ifasna mani' maddi ve manev esbabn tahaccmatna kar bir nokta-i istinad ve medar- teselli olan dostluk ve kardeane cemat ve toplanmak ve samimane uhrev cem'iyyet ve uhuvvet, siyasi cephesi olmad halde.. ve bilhassa hem dnya, hem din, hem ahiret saadetlerine kat vesile olarak iman ve Kur'an dersinde halis bir dostluk, hakikat yolunda bir arkadalk ve vatanna ve milletine zararl eylere kar bir tesand tayan Risale-i Nur kirtlerini pek ok takdir ve tahsine ayan ders-i imanda toplanmalarna cem'iyet-i siyasiye namn verenler, elbette ve herhalde ya gayet fena aldanm veya gayet gaddar bir anaristtir ki; hem insaniyete vahiyane dmanlk eder.. Hem Islmiyete nemrudane adavet eder.. Hem havat-i itimaiyyeye anaristliin en bozuk ve mteredd tavryla husumet eder.. ve bu vatana ve millete ve hkimiyet-i slmiyeye ve dinin mukaddesatna mrtedane, mtemerridane, andane mcadele eder.. veya ecneb dinsizleri hesabna bu milletin can damarn kesmeye ve bozmaya alan elhannas bir zndktr ki; hkmeti ifal ve adliyeyi artp, ta o eytanlara, firavunlara, anaristlere kar imdiye kadar isti'mal ettiimiz manev silhlarmz kardelerimize ve vatanmza evirsin veya krdrsn! Mevkuf Said-i Nursi(122)" BENC KISIM MDAFAALAR: lm sknet ve vakar iinde, mahkeme hey'etinin vicdan kanaatlarn msbet yne ekmesini temine medar ilm ve tahkik mdafaalardr. Bu mdafaalar, bu fasln ba tarafnda savcla verilen uzun istid'alar iinde de getii iin, burada sadece bir para takdim etmekle iktifa edeceiz: "Gayr- resmi cidd bir hasb- halimi ve ehemiyetli ekvalarm Denizli mahkemesinin reislerine ve mdde-i umumisine ve sorgu hkimlerine takdim ediyorum. Efendiler! Yirmi seneden beri hayat- itimaiyyeyi -ahiret hesabna 456 (122)Denizli Dosyas-1 S: 65 457 1310 olmadan- alkas ve dnmesi beni incittiinden bilemiyorum. fadedeki kusurlarma bakmayn, affediniz.

Ben dokuz sene evvel bir byk zatn evhamna uradm. Yzer risalelerimiz tetkikden sonra, yalnz bir risalemin bir iki mes'elesiyle bir sene ceza verdiler. Ben de hem o cezay hem sekiz sene bir haps-i mnferid hkmnde bir odada karakol karsnda yalnz vakit geirdim. T ki, ehl-i siyasetin evhamna dokunacak bir halim bulunmasn. Kastamonu hkmeti ve adliyesi ve zabtas beni tasdik eder... Ve o cezadan sonra ok defalar menzilimi taharrilerde kark bir halim grnmedi,bulunmad. Eer bulunsa idi, Kastamonu hkmeti bilmedi veya aldrmad, benden ziyade onlar mes'ul olur. Madem hkmet prensibi cumhuriyetin serbestiyet-i vicdan dsturuyla dinsizlere ve sefahatilere ilimiyor.. Elbette mmkin olduu kadar dnaya ve siyasete karmyan dindarlara da, o prensip hkmiyle ilimez ve ilimemeli. Kastamonu'da sekiz sene nezaret ve tarassut altndaki hayatm ve zabta ve adliyenin tasdikiyle ahiddir ki; imdi bana ilienler hkmet-i cumhuriyenin prensibiyle ve kanunuyla deil, belki evham ve garaz yznden habbeyi kubbeler yaptlar. Evet vehim ve inad ile ilime hadiselerinin iki n msaadenizle beyan ediyorum: Birisi: On be sene evvel bana hizmet eden ve Eskiehir mahkemesinden beraetinden sonra, daha hayatndan dahi haberim olmayan baz zatlar ve hi grmediim bir mektubta abuk Kur'an okumu ve iman risaleleri yazyor diye houma gitmi; ben de Maaallah, Barekallah dediim on iki, on yalarnda tahmin ettiim baz ocuklar ve Eskiehir mahkemesinde bahsi geen fakat ehemmiyet verilmiyen bir ksm eski mektuplarm yznden, baz renber ve esnaflar ellerine kelepe vurup benim imdiki mevhum suumun erikleri olarak taht- tevkife alnmalardr. kincisi: Kastamonu adliye ve zabtas gayet dikkatle bir aramada btn kitap ve mektuplarm ve gizli eyam aldklar halde, beni deil tevkif, belki kitaplarm ve eyam taahhdlerine binaen bana iade edeceklerini beklerken, birden Isparta mdde-i umumisinin tevkif ir zerine adliyedeki emanetlerimi almadan sevkedildim. Isparta'da gayr- mevkuf olarak bir sual cevab beklerken, en mthi bir cani gibi tecrid-i mutlak iinde gayet di bir bahane ile, yani bir jandarmann akam namazn yol stnde camiin dnda kazaya kalmamak iin klmama msaade etmesi bahanesiyle, yle bir vaziyet o mdde-i umuminin emriyle verildi ki; 458 ifadeye gittiimiz vakit, hem benim, hem biare arkadalarma yolda imendifer iinde kelepe vurmalardr. 459 1311 ncs: Yirmibe sene evvel bir hadise bir mana verdim, dedim ki: "apka baa gelecek ve baa diyecek:" Secdeye gitme" fakat bataki iman o apkay secdeye getirecek, belki iman ona galebe edecek.." Bir zaman sonra apka kt, yine ben dedim: "ek, yaknin hkmn bozmaz" kaide-i er'iyesiyle apka bir ek verir, yalnz bir emaredir. Kalbteki iman ise, yakiniyyete, kuvvetli hccetlere dayand iin, o ekkin hkmn bozar, dalletten kurtarr.

Hem bundan dokuz sene evvel, Isparta'da bir mdde-i umumi benim aleyhimde bir inad ile apka meselesini Eskiehir mahkemesine yazm. Ben de o zaman dedim: Bir eyi reddetmek ayrdr, cezas on sene olsa, onunla amel etmemek ve kalben beenmemek, btn btn ayrdr. Cezas olsa olsa bir ihtar, bir tekdir veya bir iki gn hapis olduu halde, ben mnzevi yayorum. Hem bam ok nezlelidir, ba ak olamam, ma'zeretim var... Fakat bu kanuna ilimemek iin, byle resmi makama ve arya gitsem elimde tutuyorum, beyan ettim. 0 mahkeme ise, Isparta mdde-i umumisinin iddetine ramen beraetimi mttefikan verdii halde, gya ben apka kanununa kar red ile mbareze ediyorum diye habbeyi yz kubbe yapp, beni iddetli hasta ve gecelik libasmla ok kalabalk insanlarn ortasnda tehir etmeleridir. Drdnc: Size ifadelerimin hatimesi olarak takdim edeceim istid'amdr. Gayet kat' cevab verilen Beinci ua'nn(123) asln Dar-l Hikmet-il slmiye'de yazdm. Sonra baz mes'eleleri bu zamanda dahi mutabk kt iin, tam mahrem dedim. Sekiz senede bir veya iki defa elime geti,ayn vakitte kaybettirdiimiz halde, benim iznim olmadan o risaleyle isim mabeheti bulunan ve srf iman olan "Yedinci ua" eski harflerle tab' edilmesi sebebiyle; o yedinciyi, beinci u'a tevehhm edip, yirmi senelik Risale-i Nur eczalarnn ve on be seneden beri yazlan ve ele geen mektuplar, ne mrur-u zaman ve ne de af kanunlar ve ne de Eskiehir mahkemesinin tebriye ve tahliye ve tasfiyesini nazara almyarak, yle lzumsuz ve manasz sualler ve verdikleri yanl manalarla muahezeye alt. Ezcmle, yirmi sene evvel bir rivayete binaen demitim: "Dehetli Sfyan stanbul'da lecek, Dikilita'ta eytan baracak ve dnyaya iittirecek. Yani "radyo ile ld" diye iln edecek. te bu cmledeki "diye" kelimesini mdde-i umumi okumad ve itiraz etti. "Sen ld diyorsun" ben dedim: "diye " kelimesi var. Sonra sustu. 460 (123)Gizli ellerde gezdii iin bir iki haiye kimin tarafndan ilave edildiini bilemediim zatlar yapmlar, baz ahslara tatbik etmiler. Ondan yeni yazlm tevehhm edilmi. S.NURSI 461 1312 Daha ok emareler var ki, bana kar bir habbeyi evham ve garaz yznden yz kubbe yapmlar. Hatta en acibi udur ki; hi bir eyi bulamadklarndan, Eskiehir mahkemesinden beraet kazandmz tarikatlk ve cem'iyetilik ve din hissiyat alet etmek, emniyet-i dahiliyeye zarar vermek ihtimal ve imkn gibi eski nakarat tazelemek ve yz elli sahifelik mdafaatm ile gayet kat reddedilen o aslsz bahaneler ile bizi muaheze etmeleridir. Ben btn bu aslsz bahanelere kar derim: Eer bu sekiz sene bana dikkatle bakan ve ilimiyen Kastamonu hkmetini ve dokuz sene evvel bir iki risalenin bir iki mes'elesiyle yalnz bir sene ceza verebilen, bakasna ilimiyen Eskiehir mahkemesini; ve bir sene evvel Risale-i Nurun btn eczalarn ay tetkikden sonra aynen iade eden Isparta adliyesini ittiham edebilmek; ve imdi benim mnasebetimle tevkif olunanlarn mnasebetleri derecesinde benimle ve Risale-i Nur ile mnasebetleri bulunan ve bu milletin ruhen en mbarek ve bir cihette ve keyfiyete ekseriyet tekil eden ve hadsiz ve zararsz mtedeyyin zatlar mahkemeye sokabilirlerse; O vehham m'terizler, Risale-i Nurun o meselesini muannid ve hakkmda evhaml Isparta mdde-i umumisi gibi inceden inceye tetkike alan ve yirmi senenin mahsln birden bu senenin mahsldr, hi af kanununa

rastgelmemi diye bizleri onun ile ittiham ederek mahkemeye verebilirler. Yoksa koca milletin hazr olan dalet ve hak ve kanununu baz ahslarn hatr iin krmakla, en ziyade btaraf ve hi bir te'sirat- hriciye altna girmeyen ve padiahlar, di adamlar srasnda ve nnde diz ktren mahiyet-i dalet, onlar dairesinin haricine atacak. Ben Denizli mahkemesine teslim olmuum. Onu hakkmda hakiki bir dalet dairesi bilmek ve grmek Halkmn rahmetinden beklerim. (124) Madem imdi hayatm Denizli mahkemesiyle alkadardr. Elbette shhatim dahi ona bakar. Ben hastalm iin efkatli bir hekim istedim, bekledim, gelmedi. Burada doktorlarn hey'etine yazdm istirhamnameyi, imdi benim merciim mahkemenin merhametli hkimlerine suretini takdim ediyorum. Doktorlara hitaben yazmtm ki: "Siz hakm olmak haysiyetiyle efkat etmek, sizin mesleke ehemmiyetli bir seciyeniz olmasn ve hakikat- mevti ve lm mahiyetini her taifeden ziyade sizin bilmenizin lzumunu.. ve kk bir kainat hkmnde olan insann terihatndaki Hikmet-i Rabbaniye, her meslekten (124) Hazret-i stad'n Denizli mahkemesinin balarnda syledii bu cmleleri ile temennisi, belki bir gayb ihbar gibi, mahkeme hakiki adalet 462 ile Risale-i Nuru ve Nur talebelerini muhakeme etmi ve tarih beraet hkmn ve karar'n vermitir. A.B. 463 1313 ziyade mesleinizde medar- nazar bulunmas nokta-i nazarndan, mdde-i umumiden evvel, bizimle alkanz var. nk bu mes'elemizde btn vatan alkadar edecek olan Risale-i nura bir nevi taarruz ihtimali var. Risale-i Nur ise, sm-i Hakim ve sm-i Rahime mazhar olduu gibi, en ehemmiyetli bir esas da efkat olduundan byk bir manev doktordur. Her gn nev-i beerde otuz bin cenaze ile "lm haktr" diye imza edilen hakikat- mevtin tlsmn ve dehetli lmn sevimli muammasn aarak, srr- Kur'an ile lm yzbinler adam hakknda idam- ebed mahiyetinden karp terhis tezkeresine eviren.. ve ehl-i iman hakknda lm terhis tezkeresi olduunu o derece kat' isbat etmi ve hakik teselli vermi ki; yirmi seneye yakndr, zndklara, maddiyunlara, tabiiyyunlara meydan okuduu halde, hi bir feylosof hi bir mes'elesini cerh edememi olan Risale-i Nuru mdafaaya mecbur olduumdan ve shhatm bir ka cihette muhtel olmasndan, nazar- efkatinizi cidd bir surette rica ediyorum. nki ben on senedir bir hastalk sebebiyle haps-i mnferid hkmnde mnzev ve yalnz yaamm.. ve yirmi senedir yine itima ve manev bir rahatszlk cihetiyle hi bir gazeteyi ne okudum ve ne de dinledim ve ne de merak ettim.. ve yine ehemiyetli bir maraz- itima cihetiyle imdi iki sene ve iki aydr, zemin yzndeki harplerden ve hadiselerden hi bir haber almadm ve merak etmedim ve sormadm. Halbuki ben Risale-i Nur itibariyle binler adam kadar alkadarm. Saniyen: Geri ben on sekiz sene haps-i mnferid hkmnde yalnz bir odada yaamm. Fakat menzilim bu haps-i mnferid gibi dar, rutubetli, ufunetli, manzarasz deildi. Teneffs ederdim. Bir iki dostumla grrdm. Hem imdi ihtiyarm, yetmi yandaym. Hem zayfm, iyi bir hizmetiye ihtiyacm var. Hem krk elli senelik bir kulun illetine mbtelym, soua dayanamyorum. Bu geen

ramazanda yalnz iki ekmek yiyebildim. Onun iin benim shhatimin muhafazas bu ar erait altnda vazifenize ve himmetinize bakar. Ehemmiyetsiz ahsm itibaryla shhatim dahi ehemmiyetsizdir, kymetsizdir. Fakat madem zararsz bir surette hem vatana ve hem millete hem idareye hem asayie hem inzibata byk faydalar tahakkuk eden ve yzbin adamlar onunla imanlarn tehlikelerden kurtaran ve yzotuz Risale binler nshalaryla nir-i efkr bulunan ve dnya cereyanlarndan hi bir cereyanla alkas bulunmyan ve siyasetten bilklliye tecerrd eden ve aslsz bir evham yznden bir seneden beri aleyhine hcum pln evrilen iman ve Kur'an ve srf uhrev bir taife-i azimenin mdafaas ve evhamn zararndan kurtarlmas benim shhatim ile ve i'tidal- demimle balanm. Elbette siz binler masum 464 kirtlerin hayr dualarn kazanmak niyetiyle shhatimin eraitine ciddiyetle bakarsnz. Yoksa tevkif altna alnm bir mttehem ada 465 1314 mn shhatinin ne ehemmiyeti var diye, yalnz resmi bakarsanz, hekimlikteki hikmet ve efkat ve insaniyet incinecekler. Benim de imdiki insanlardan midim kesilecek. Ben imdi eskiden beri isti'mal ettiim kinin ve aspirine ok ihtiyacm var, bulamyorum. hem itihaszlk ve kulun beni skyor. Hayli ihtiyar ve oktan hasta ve ok zayf ve cidden ve tam mteessir. SAD- NURS (125) stad'n mdafaatnn bu beinci ksm olan mu'tedilne ve ilmlerin bir tetimmesi olarak, doktorlar hey"etine vermi olduu istidada gsterilen kanunsuz ve keyfi tarzda tazib edilmesinin bir dier kanunsuzluunun acib tarz da, savc muauininin ona kar gsterdii ve ak bir garaz ihsas eden tavr hadisesidir.Savcnn bu tavrnn bir nmunesi de yle dile getirilmitir: "Denizli C.Savcl vesatat- liyesiyle Denizli ar ceza mahkemesi Yksek Reisliine! Ben ve benimle beraber yetmi vatandan kanunsuz istinadatla, alt aydan beri taht- tevkif ve muhakememizi mucib olan mevhum bir crmden dolay mahkeme-i aliyenizde iddia makamn igal eden C.M.U muavini Cemil Sylemez, vazife-i kanuniyesini alenen ihll etmi ve bi- tarafln muhafaza edememi olduundan, mumaileyhin mes'elemizde mddei sfatyla iddia makamn igal etmesini u sebeplerden dolay reddediyorum: 1- Mdde-i umumi olan her ahs, iki tarafn hukukunu mdafaa etmekle mkellef iken, muavin Cemil; tek cepheden aleyhimize iddetle hareket etmekte bulunmas... 2- Ben yetmi yan mtecaviz bir halde ve lm derecesinde hasta olduum iin, yryemediimden hapishane mdrnn tensibiyle araba ile mahkemeye geldim. Bunu gren muavin Cemil, gazab ederek hapishane Mdr ve Bagardiyann tekdir ve isticvab etmesi ve hastalmn iddetinden ve Basur illetinin tazyikinden, huzur-u mahkemede terbiyeli oturmadmdan ikayetle mahkeme-i aliyenizde mteaddit defalar hakaretlerine maruz kaldmdan; merhamet ve efkatlerini tahrik ettiimden olacaktr ki, mahkemenin muhterem reisi tarafndan istirahatm iin beklettirilmiyerek hapishaneye gnderilmeme msaade etmeleri zerine, yryecek halde olmadm iin, beni bekliyen arabama beni

466 binmekten men etmesi ve lm halinde pek glkle ve ellerim kelepeli olarak hapishanedeki mnferid menzilime gnderildiimdir (125)Denizli mdafaalar hususi defteri S:11.. Bu defterde "Zatnz bu ehirdeki umum hkimler ve hekimlerin ahs- manevisinin bir mmesili olarak dnp yle konuuyorum" diye yazldr. A.B. 467 1315 3- Yetmi yandaki zaif, ihtiyar ve hasta bir ahsn kamak tehlikesi ve ihtimali bulunmad kat'iyetine ramen, srf garaz olarak, halka tehir maksadyla ellerim kelepeli olarak mahkemeye gtrlp getirilmekliim kanunsuzluunu hakkmda kasten tatbik ettirmektir. 4- Alt aydan beri mdafaalarm yazdracak bir yazc bulamadmdan, mteaddit defalar yaptm ricalarmn istihza ile karlanmas.. Ve iddetle beni ihtilattan menederek hi bir talebe ile grtrmemesi ve hi bir kimseye mdafaalarm yazmaklma mani olmas..Ve bir ka gn evvel hem yeni ve hem eski harflerle Ankara makamatna yazdm mdafaanamelerimin gnderilmesine mani' olmas ve eski yazlarla olan mdafaalarmn iyi okunabilmesi iin gndermek istediimi ricalarla yalvardm halde, reddedip bunlarda iade edilmiyerek msadere etmesi... 5- arda yazclara varncaya kadar: "Hocann yazlarnn yazlmamas..." hakknda tebliat- ifahiyede bulunmak suretiyle yazc ve avukatlara nfuz etmesi... 6- Kastamonu'da bana hizmet eden ve ayr kouta mevkuf bulunan hizmetimin hizmetine ok iddetle muhta olduum hastalm srasndaki taleb ve ricalarmn reddedilmesi; aikr bir garaz- ahs hissiyle muavin Cemil'in aleyhimde olarak hareket etmekte bulunduundan; mma -ileyhin reddiyle yerine bakaca bitaraf ve hakikat- perver bir mddei umuminin ikame ve tayin buyrulmasn ehemiyetle rica ederim. 15. 3. 1944 Denizli Cezaevinde Mevkuf SAD- NURS (126) Yine ayn savcnn kanunsuz hareketinin bir nmunesini de stad Hazretleri bir para mdafaatnda yle gsteriyor: "Mahkmiyetimize hkmeden mahkemeyi ve aleyhimizdeki hakimlerini ebedi mahkm eden bu tecziye ve ta'zibimizde en acnacak ve dmanlar da rikkate getirecek en garibi ur ki: Bu dokuz ay zarfnda her vesileyle ahsma kanunsuz ihanet etmek ve za'af ve ihtiyarlm iin muhta olduum hizmetilerimden sebebsiz men'etmek ve mdafaalarm yazdrmak iin hapisteki arkadalarmla konuturmamak ve temas ettirmemek ve grltden ok mteessir olduum, hususen ibadet vaktinde ve ka defa ekva ettiim halde, yan bamda gayet haylaz genleri 468 bulundurup benim damarlarma dokundurmak, hatta bil istisna btn ahs arzularma aksi ile muamele etmek ve arkadalarma ehemmiyet

(126)Denizli Dosyas-1 S:15 469 1316 sizliimi syleyip beni rtmek ve haylazlar hrmetsizlie tevik fikriyle: "Said ii dse gelir elimizi ayamz per" demek ile(!) o mevhum cem'iyyet-i sivasiyyeyi(!) bozmak iin ihanetlerine kar; hadsiz kr olsun ki, sabr ve tahamml ihsan edildi(127)" Gadderane kanunsuzluklarn bir nc nmunesi de, stad Hazretleri doktorlar heyetine yazd istid'asna kar bir cevab -Yine savc muavini Cemil Sylemez'in mdaheleleriyle- alamamas zerine, bilmecubriye emniyet mdrl ve zabtasna yazd bir dilekesinde grlmektedir. yledir: "Emniyet dairesindeki hey'et-i zabtaya bir maruzatmdr: Efendiler! Benim bama evham yznden gelen hadise ile hey'et-i zabta, emniyet-i dahiliye cihetiyle ok alkadardr diye size de bir hakikat beyan edeceim. nk hem Kastamonu'da, hem Ankara'da, hem Isparta'da taharri memurlar ve komiserler bizim esrarmz anlamak iin ok temas ettiler.. Kastamonu zabtas bildiki, biz zabta vazifesine endie vermek deil, belki yardm ediyoruz.. Ve Isparta zabtas dahi mteaddit temasnda bizi ve Risale-i Nuru ve kirtleri asayi ve inzibat cihetinde yardmc ve dost grmeye baladlar. Hatta en mahrem esrarmz ki, Isparta mdde-i umumisi dinlemesinden tel ettii halde, bil tereddt Isparta zabtasna verecektim ve benimle gelecek sivil komiser ile gnderecektim. Fakat beni kelepelediler. Onlar da gelmediler. Ben de gnderemedim. Evet, geri ahsm itibariyle ehemmiyetsizim ve kymetim yok. Fakat krk senedir memleketin ok yerleriyle alkadar olmuum. O yerlerde cidd dostlarm ve hakiki kardelerim, Risale-i Nur dersinde arkadalarm kesretle varlar. Eer onlarn vaziyeti inzibat ve asayi lehinde olmasayd, elbette imdiye kadar vukuatlar grnecekti. Halbuki hem Eskiehir mahkemesinde hem bu defada, vukuata binaen deil, belki imkanata bina edilmi.. Yani yapm diye ilimiyorlar. Belki yapabilir diye evham yznden iliiyorlar. te burann zabtasna en mahrem esrarm -bilapervaiine alan mdafaatm isterlerse takdim edeceim. nki ekser vilyetlere Risale-i Nur ve kirtleri girmiler. Herhalde Denizli'ye eer girmemise, girecek... Byle hasb, fahr bir tarzda, fenal, ahlkszl, anarilii, serserilii izaleye cidd alan ve te'siratn Kastamonu'da ve Isparta havalisinde gsteren ylmaz ve geri ekilmez bir inzibat kuvvetini, burann Emniyet dairesi nazara alp asayi lehinde isti'mal etmek varken; bu 470 kuvvete pheli ve mttehem nazaryla baksa, bir ka cihette zarardr diye arzediyorum. (127)Ayn eser S: 66 471 1317 Ben burann adliyesine kar ehemmiyetsiz ahsm deil, belki memlekete zararsz bir surette menfaatl ve kymetli Risale-i Nur ve kirtlerini nazara alp mdafaa ettiim halde; "Sen kendini mdafaa et ! diye beni acib bir cn tarznda hereyden ve konumaktan tecrid ve haps-i mnferide ve shhatime ve ihtiyarlma tam dokunacak bir ekilde soktular. Bir ka gn bir doktor geldi.. yle

bir acele ile bakt ki , gya mttehem ve vatana muzr bir ahsiyetin shhati ne ehemmiyeti var? diye manasn fehmettim. Daha onlara yazdm istirhamnameyi vermedim. imdi en son size de mracaat ediyorum. Bu gurbette hi dost bulmayan ve herkes ona mttehem nazaryla bakan bir adamn derdini de dinlemek gerektir.Bir vazife ile bir sivil polis gnderebilirsiniz.Ta ki hakikat- hali anlasn, size haber versin.. ve Isparta ve Denizli adliyelerine kar mdafaatmn suretini size getirsin.. Ve zabtayla Risale-i Nur kirtlerinin ortasnda anlamamazlk girmesin. Haps-i Mnferidde SAD- NURS (128)" Batan buraya kadar nmunelerini verdiimiz mdafaa ksmlarnda grld zere, Hz.stad hakknda isnad edilen sularn hlasalar ylece sralanabilir: 1- Gizli cemiyet kurup hkmet icraatyla mbareze etmek.. 2- Dini alet ederek ahs nfuz te'min etmek.. 3- Cumhuriyet ve Atatrk inklablarna kar mbareze etmek... Evet, bunlar ve benzeri gibi ok basit ve hibir zaman Bedizzaman hakknda isnad edilmesi mmkn olmayan ve hibir surette bu gibi kk ve basit ve cz' iler onun anna yakmyan isnadlarla mahkemeye verilmesiyle; Bedizzaman'n muazzam ve cihan deer ve btn mkilleri halleden ilm mdafaalar meydana kmasna vesile olmutur. Bylece Hazret-i Bedizzaman, keskin ve gayb-bin, dekaik-aina ferasetiyle Kefettii ve mdafaalarnda hakik ehresini ve maskeler gerisinde srtan riyakr yzn aa karp ortaya koyduu meselenin gerek taraf ki; Zahiren Beinci ua' Risalesi vasile edilerek, pek geni ve byk apta hcum ve taarruzlarnn asl mahiyeti Beinci u'a olmayp, belki iman- billah hakikatn ve Vcud ve Vahdaniyet-i lhiyye imann gne gibi ispat edip gsteren "Asa-y Musa. Miftah-ul man ve Hizb-l Ekber-i Nuri" gibi Nur Risaleleri olduudur. te Hazret-i stad bu mevzuda, hapisteki tale 472 (128)Sirac-n Nur-2, S: 319 473 1318 belerine u kesin ve hakikatl malmat vermektedir: "Aziz Sddk kardelerim, bize kar bu geni ve ehemmiyetli hcum ve tecavzun hakiki sebebi Beinci u'a olmadn, belki Hizb-n Nur ve Miftahl-man ve Hccetllahil-balia olduunu bu fecirde bir ihtar- manev ile hissettim. Dikkatle Hizb-n Nuriyi ksmen okudum. Miftah da dndm. Zndklar kfr- mutlak mesleini bu iki keskin elmas klnlarn darbelerine kar muhafaza edemediklerinden, bir para az siyasetle mnasebeti bulunan Beinci ua' zahir bir sebep gsterdiler. Hkmeti ifal edip aleyhimize sevkettiler. Aynen bu ihtar ile beraber hatra geldi ki; Bir ksm zaif kardelerimiz muvakkaten vazgeseler, belki kendilerini bu beldan kurtarabilirler diye izin vermek istedim. Birden ihtar edildi ki: Bu derece alkas

devam eden ve iki defa bu imtihana giren ve mukabilinde bu kadar zahmet ektikten sonra, faydasz zararl kalben vazgemek deil, belki yalnz onlar aldatmak iin srf zhiri bir itinab gsterebilir. Yoksa hem kendine, hem bizlere, hem kuds mesleimize zarar dokunur, cezas olarak aksi maksad ile tokad yer. SAD- NURS (129)" Hazret-i stad aynen bu mevzu gibi,1952'de verildii stanbul Genlik Rehberi mahkemesinden sonra da buyurmulardr ki; "Gizli dinsizlerin asl hedefleri Genlik Rehberi'ndeki tesettr meselesi deil, belki ondaki onlarn bellerini kran "Hve Nktesi" ve Nur leminin Bir Anahtar Risalesindeki tahkik iman dersleri olduu halde; Rehberi bahane ettiler mealinde bir beyan olduu olduu malumdur. te ayn hakikat ve mahz- hak olan Hazreti stadn bu beyanlar gsterir ki; Trkiyede dinsizlik ve boleviklik yerletirmek iin, kanunlar perdesi arkasna saklanp, kendilerine siper ederek; Hazret-i stada isnad ettikleri maddeler vevinden bir ka sahte maske bulmular ve bunlara din inkiaf hkmetlere ve kanunlar eliyle baltalamak iini maalesef bir derece becermilerdir. Lkin hakiki ehreleri ve oynadklar rollerin arkasndaki maskeli sahte yzleri iman dahisi olan Hazreti Bedizzaman gibi bir ehl-i feraset ve hakikatn hurdebin ferasetiyle kefedilmi ve Risale-i Nurun iman hizmetiyle maskeleri drlm ve eytan plnlar tar u mar edilmitir Elhamdlillah... 474 (129) Denizli Kastamonu Lahikalar asl S: 79 475 1319 ALTINCI KISIM: Nur talebelerinin ileri gelenlerinden bazlarnn ksack birer mdafaalardr ki, ksa ve z olmasn Hazret-i stad emretmitir (130) Bu mdafaalardan sadece iki nmune alabileceiz. Geri kalan ksmn bilhassa Osmanlca ualara havale ediyoruz: 1- Nur talebelerinden Hsrev Altnbaak'n 3 ubat 1944 gn Denizli Ar Ceza mahkemesinde okuduu ifadesinden baz blmler: "dini eserlerini okuyup yazmakla, cidden istifade ettiim Bedizzaman Hazretleriyle uzun senelerden beri yakndan alkadarlm kesmi deilim. Risale-i Nur nmndaki eserlerinin hemen hemen hepsini de okumu bulunuyorum. Barla'da, Isparta'da, Eskiehir hapishanesinde kendisiyle beraber bulundum. Daha sonra da muhaberemi kesmedim. Ben bu vatann bir z evld ve Trk milletinin bir ferdiyim. Dindarlk ve Mslmanln telkin ettii faziletkrlnn hakikaten meftunuyum. yi olmak ve iyilik edenleri sevmek ve iyi olanlarla arkadalk etmekle iftihar ederim. Daha bu gibi yksek seciyeler arkasnda koan bir ferdim. On iki seneden evvel Hakkn ltfiyle Bedizzaman Hazretlerine vasl olmu ve eserlerini okumuum. Mslmanlk dininin pek byk kudsiyetine ve pek yksek fazilet telkin ettiine bu eserleri okumakla muttali' oldum. Asar- Nurun ve mellifinin; bu milletin iki hayatlarnn saadetlerine altklarna o kadar bariz deliller grdm ki; bu delail karsnda hayran olmamak elden gelmiyor...

Sebeb-i ittihamm olarak ileri srlen, evimde aramada bulunan Risale-i Nurun bazlannda bugnn grne uygun gelmiyen bir iki cmle ile, bazlarnda imzalarmn bulunmas ve stad'm Bedizzaman'a yazdm eski ve yeni mektuplarmn ele gemi olmasdr. Te'lifleri eski olan yz krk ksur Risalenin hepsi de Eskiehir mahkemesi safahatndan gemi risalelerdir. O mahkeme, imdi huzurunuzda bulunan be alt arkadamla, bana yzaltm nc maddeye istinaden kanaat- vicdaniye zerine, ihtimal ile ceza verirken, yz ksur arkadamz beraet ettirmiti. Bugnk ittiham edilmek istenildiimiz isnadlar, o gnde de vard. Tarikatsnz... Cemiyetisiniz... Halk hkmet aleyhine tevik ediyorsunuz!.. Ben yksek mahkemenize arzederim ki, bizler hakikaten ehl-i garazn kurban bi-gnah kimseleriz.Hem iimizde esaretin acsn tatm olanlar var. Millet ve hkmet mefhumunun ne demek olduunu bilmiyorlar deiliz. Eski cezamza yeni bir ceza daha ilve etmekle, bizi daha ok 476 ezmeyiniz. Eskiehir mahkemesinde sylediim u szlerimi, imdi bu yksek mahkemenizde de tekrar ediyorum: Bize stad'mz tarikat dersi vermi deildir. Hem stad'mz yalan asla irtikab etmezler. Siyaseti oktan ter (130)Denizli-Kastamonu Lahikas S: 79 477 1320 kettiini daha Isparta'da iken, kerratla a'zlarndan iittim. Hem de biz hi bir cemaatin mensublarndan deiliz. Ancak u Mslman milletin dindar birer ferdiyiz. HSREV(131)" 2- Nur talebeleri byklerinden ve Denizli Hapishanesinde tutuklu iken vefat eden ehid-i merhum Hafz Ali Efendi'nin mahkemede okuduu ifadesinden baz blmler: ... Ben Risale-i Nuru hakaik-i maniye ve kur'aniye ve kevniyeyi kat' brhanlarla izah edip, insanlarn yzn ahirete eviren, dnyadan ziyade ahirete sevkeden mukaddes bir eser bulup, binler menfaat grmm. Garaibtendir ki: Bu sr iddianamede kefedilip "Dnyay unutturacak derecede telkinat- diniye verilmi" diye yazl olduu halde, siyas cemiyeti, tarikat, halk hkmet aleyhine tevik ediyorlar diye olan ittihamlarla nasl kabil-i te'lif oluyor? Evet, ben Risale-i Nurdan hemen ekser paralarn anlyarak okuduum gibi, stad'm Said-i Nursi'nin dahi on iki seneye yakndr en gizli ve en ince esrarna kendimi vkf biliyorum. Ben ne Risale-i Nurda ve ne de stad'mda emniyet ve asayie zarar verecek bir emare ve bir meyil grmediim gibi, asayi ve emniyetin temel talarn onlardan rendim. Mddet-i mrmde mahkeme safahatlarn ancak bu defa grdm gibi, u benim gibi sulu olarak huzurunuzda bulunan cemaat- nuriyenin de ifadelerinden, benim gibi olduklarn anlyorum. te byle srf ahireti iin Kur'ann i'caz- manevisinden gelen Risale-i Nuru okuyup kendi istifadesine alan bir ehl-i Kur'an ve ehl-i hireti cezalandracak bir kanun tasavvur etmediim gibi, ittiham edildiim siyas cemiyetilik ve tarikatlk ve halk hkmet aleyhine tevik etmek gibi sularla hi bir alkam olmadndan yksek mahkemenizden beraetimi taleb ederim.

HAFIZ AL(132) (131)Osmanlca ualar S: 338 (132)Osmanlca ualar S: 340 478 1321 3- Hazret-i stad'a Kastamonu'da be alt sene hizmet ve ktiblik yapm deerli din limi Mehmed Feyzi Efendi'nin mahkemede okuduu mdafaasdr: "Yedinde beyzseksen cild ktb- ilmiye ve diniye bulunduu resmen sbit olan bir insann ilme ne kadar mtak ve hakikata ne kadar k olduuna baka bir delile lzum yoktur. Byle bir insann yaknnda bulunan bir din liminin ilminden alkasz kalmas hi dnlemez. Miletin saadet ve selmetini yegne hedef tanr, dnyevi hi bir emel tamaz muhterem bir zatn hizmetini ediim ve onun feyzinden tefeyyz etmek kasdn gdm byk bir crm telakki edilmi. Ben Risale-i Nur mellifi olan stad'm be senedir tanrm. senedir mtemadiyen hakaik-i imaniye ve Kur'aniyeyi ders almak iin yanna gittiim gibi, eserlerini de okudum. Ne eserlerinde ve ne de kendi fikrinde bize isnad edilen sularla alkadar bir kelime bile grmedim. Ben yksek seciyeli bir milletinin bir ferdi ve bu vatann bir evldym. Ben Risale-i Nuru hakaik-i imaniye ve Kuraniyyeyi izah ve ispat eden iman ve din, hak ve hakikat bir eser olarak biliyorum. Hem meydandadr. Bu hakikat yksek vicdanl hey'et-i hkimenin tetkikatnda tezahr edeceinde phem yoktur. Asla yalana tenezzl etmem. Yemin ederim ki, hi bir cemiyet ve tarikatla alkadarlk yoktur. Efendim, dindar bir adamn hedefi siyaset olamaz. Biz iin hakikatn biliyoruz. Dindar bir adamdan hyanet beklenemez. Said-i Nursi'ye hizmet mes'elesine gelince: lminden ok istifade ettiim bir zata hizmeti ma'aliftihar yaptm burada tekrar ederim. Bundan piman deilim. Dilimi Krteye evirmekliim iddias ise, ok gariptir. Bir insan lehesini deitirebilir mi? Benim kklmden beri lisanmn bu tarzda olduuna beni bilen btn Kastamonu'lular hiddir. Sakal mes'elesine gelince: Bsbtn acib bir iddiadr. Peygamberimizin snnetini gen yamda tatbik ediimi crm sebebi addetmek, akideme ve hrriyetime karmaktan baka ne ile izah edilebilir?... Ben stad'mn evine mtemadiyen zabtann gz nnde giriyordum. Polis dairesi tam karmzda bize bakyordu. Polis dairesinden dinlense, grtmz iitilirdi. Bir cem'iyetin serktibi olarak ilerini senelerce 479 evirmi olan bir insann uzun mddet zabtann gz nnde, irtikb- crmden ekilmemesine imkn var mdr? Mektuplarn mahiyetine gelince, bunlar sorulan mesail-i diniye ve ilmiye-. ye mteallk ve Risale-i Nur nasl sar- ilmiye ise, bu mektuplar da ayn

480 1322 eserin eczalardr. Bunlarda hi bir siyas taraf dnlemez. lim, siyaset olamaz. Risale-i Nura kirt olmak, sadece o kitaplar okumaktan ibarettir ki, bu da bir vazife-i diyanettir... ayet bu halis ve her trl riyadan zade vaziyetim bir ceza grmekliime sebeb tekil edecekse, Hasbunallah ve ni'mel vekil demekten baka elimden ne gelir?... M. FEVZ PAMUKU 4- Plevne kahraman Sadk Paa'nn z torunu Takprl Sadk Bey'in mdafaatndan: "stad'm Bedizzaman Said-i Nursi'yi mukaddes ve hak dinimizi nurlandran ve ebede kadar nurlandracak olan Kur'an- Aziman tefsir ve terih eden bir din limi olarak biliyor ve tanyorum. Kanunda msarrah din hrriyetinden ferden istifade ederek; din ve iman, ahlk ve itima bilgilerimi kuvvetlendirmek ve bilmediklerimi renmek gayesiyle, ilk ve hazrlk tahkikatlarnda isimlerini sylediim stad'mn Risale-i Nur eserlerini okudum ve bir ikisini de yazdm... Makam- iddiaca serd ve iddia edilen tarikatlk ve cemiyetilik hakknda veya din mukaddesat alet ederek devletin emniyetini ihll edecek bir tarzda hi bir imaya dahi muttali olmadm.. ve byle bir mevzuya dair hocam ziyaretimde bir sz ve bir fikir dahi duymadm ve hissetmedim... stadm Bedizzaman'n Kzl caz namnda manta dair eseriyle, ark ve Garpta ilm-i mantn me'haz olan bn-i Sinalar geride brakan ve Risale-i Nur ile, slm leminde eserleri menba- ilim olan Fahr- Razi, Sekkak, Seyyid erif-i Crcan ve Taftazan gibi ilm-i beyan ve akaid ulemalarna tefavuk eden bir limin eserlerini okumann ne dereceye kadar bir u tekil edeceini dnemiyorum. Genlik sarholuunda sermaye-i hayatm dnya ve ahiretine zararl ve ifrat bir derecede israf ile geirmi ve baz uygunsuz ahval bende mzmin bir iptil halini almt. Ancak bu din ve iman ve ahlk ve itima eserleri okumaklmla tehzib-i ahlk yoluna dnebilmiimdir... Vukufsuz, behresiz mnekkidler tarafndan noksan zabtnamelere ve cesaret-i ilmiye ve medeniye sahibi olmadklarndan tarafgirane mtalaalarna binaen tanzim ettikleri gayr-i ilm ehl-i vukufun raporlarna deil, ancak ve ancak o hakikat zerinde selhiyet-i ilmiyesi msellem ve muhakkak lemadan mteekkil ehl-i vukufun verecei bitarafane raporla tecell edeceini takdiri phesizdir. Bu hakikatta merkez-i hkmette selhiyetdar makamatn tensib ve ta'yini ile teekkl eden ve beynel milel 481 tannm yksek ilim adamlarndan ve profesrlerinden mteekkil ehl-i vukufun 482 1323 tetkikatyla Risale-i Nurun hazine-i Kur'an'dan ald kuds ve ulv felsefe ve beyannn cerhedilmez bir hakikat olduu phesizdir... M. SADIK DEMRELL(133) 5- Merhum Tahiri Mutlu Aabeyin ifadesidir:

"Ben Isparta'nn Atabey nahiyesinden olduum halde, Bedizzaman Hazretlerini Kastamonu vilyetine gittikten sonra, mteveffa kardeim Hafz Ali delletiyle be sene evvel tandm ve Nurlu eserlerden ksmen okudum ve yazdm. O zamana kadar gafletle geen genliimin sarholuundan beni kurtarmaya mil olan Risale-i Nurun mellifne kar duydum bir itiyakla kendisini ziyarete Kastamonu'ya kadar gittim. Kendilerini bizzat ziyaret ettim. Gerek stad'm Bedizzaman Hazretlerini ziyaretimde ve gerek eserleri olan Risale-i Nurda ve gerekse Risale-i Nura talebe olanlardan imdiye kadar bize isnad edilen halk hkmet aleyhine tevik etmek.. Veya siyas bir cemiyet tekil etmek.. Ve yahut tarikatlk etmek gibi sulardan hi bir ey ne iittim ve nede grdm. Ben saf ve temiz ruhlu arkadalarmn ahiretlerine ve imanlarna hizmet etmek maksadyla hizbl Kur'an ile Hizb-n Nuriyi, paras ahsma ait olmak zere sevgili stad'mn msaadeleriyle tab' ettirdim. Daha sonra sevgili stad'mn msaadelerine bakmyarak beyz adedini bin lira mukabilinde Ayet-el Kbra risalesini m'min kardelerimin istifadelerini temin maksadyla eski harfle tab'nda mahzur grmediimden ve esasen o eser srf iman ve uhrev bulunduundan tab' ettirmitim. Her naslsa tab' edilen nshalarnn tamam sandyla beraber, biz hapse konulduktan sonra mdde-i umumilike Isparta istasyonundan alnm... Yukarda arz ettiim gibi, hayrhahlktan baka cemaatlarnda ve risalelerinde ve stadlarnda birey grmedim. Bu zmre-i nuriyenin iine kendimi en son girmi bir kirt biliyorum. Arkadalarma iyilik etmekten beka bir gaye takib etmediim phesiz imdiye kadar anlalm olduu kanaatyla, u ifademin, dier kardelerim gibi hsn- niyetle sylenmi bir ifade olarak kabuln yksek mahkemenizden diler, beraetimi taleb ederim. Atabeyli TAHR MUTLU(134) (133)Osmanlca ualar S: 354 (134)Osmanlca ualar S: 357 483 1324 6- Merhum Ahmet Feyzi Kul'un mdafaasdr. "ddia makam bizi zorla cem'iyeti yapp, bir ksm temiz ve fazilet k vatandalar her ne pahasna olursa olsun, tecziye ettirebilmek maksadyla, bir trl mevhum cem'iyetilik teranesini elden brakmyor. Halbuki ne safahat- muhakeme ve ne de vesaikin tetkiki, iddia makamnn bu iddiasn hakl karacak sarih ve msbet hi bir delil tesbit etmi deildir... lk iddianamede ahsm iin serdedilen bir ok ind ittihamlar meyannda, yz doksan be para kitabn yedimde bulunmas keyfiyetidir ki, sorguya verdiim ve bilhare iki defa mahkeme-i liyenize sunduum itiraznamede cevap verilmi. Bu srn listesi evrak arasnda yoksa, bunlarn esamsinin hakikatinin tavazzuhu namna Aydn'dan sorulmas taleb edilmiti... Makam- iddiann bizim vaziyetimizi anlamad ve anlamak istemedii mes'elelerden birisi de; laikliin telkkisi tarznda rastlanr. Memleketimizde en ok su-i tefsire ve su-i isti'male uryan bu

tabir, devlet rejiminin hakiki mahiyetini kavramyan bir takm sath beyinler nazarnda, sadece dindarlk dmanl manasna alnyor. Franszca'da "Cismani" demek olan bu tabir, Ruhan teokratik kelimesinin zdddr. din ve mezheb ve akide meselelerinin daha ok bitaraf olmas istenilen idare ilerine kartrmamak demektir. Evet yalnz idarecilikte din icablarn dnda kalmak demek olan bu tabir, hi bir zaman dini imha etmek, din hayat baltalamak, dindarl ta'yib ve takbih ve tezyif ve tazyik etmek manasna gelmez. Bil'kis amel mahiyette vicdan hrriyetlerine azam derecede yer vermek ve bu meyanda din serbestiyi de en yksek derecede tanmak demektir. Din vazifelerinin ifas, din hakikatlarnn renilmesi ve bu hakikatlara uygun kanat ve iman tanmas ve kanaatlarn dindarlar arasnda izhar gibi din hayatn tecelliyat olan safhalar ise, bu hrriyetin tezahr tarzdr. Maalesef akidesizlii ve maneviyatta mahrumiyeti yegne meziyet ve mazhar- mbaht bir irfan ve ilericilik nianesi addeden ve srf bir eser-i taklid olarak; Garbn eskimi, rm, iflsa uram ve amel sahada insanlk ve fazilet fikirlerini ifna suretiyle ruh-u insaniyeti ykm olan hayat, baz inkar mesalik-i felsefesini, hakikatn yegne tarz- ifadesi zanneden bir ksm sath beyinler, din hayatn vatandata tecellisi ftr ve zarur olan bu muhtelif tezahrlerini liklik prensibine bir tecavz ve taarruz telkk etmektedirler. Vatandan mesela malmat- diniyesini renmek iin cehdi ve bu uurda hsn- zan ettii herhangi bir ilim menbana mracaat etmesi ile; din esaslar vesile ittihaz ederek siyaset 484 propagandacl yapmas ve iddia makamnn her vesileyle belirttiine gre, din hkm halinde idareye sok 485 1325 mak iin icra-i faaliyet etmesi, baka baka eylerdir. Birisi din hayatn ve memleketimizde temel hak olan vicdan hrriyetinin bir zarureti, dieri de bir siyaset dalavereciliidir. te iddia makamnn bir trl anlamak istemedii budur. Makam- iddia din hakikatlar renmek iin, her naslsa bir ilim menba etrafna toplanm grnen saf vatandalar, baz ahs ve samim kanat- diniye tamalarndan dolay bir siyas cemiyet manasnda grmek istiyor. Bu hayat yaayan biareleri, "Devletin laiklii ile muaraza ediyorlar. Devletin prensibini ykmak istiyorlar" eklinde gsteriyor. Vatandan yakn bir mazide hakaik-i slmiyeyi Avrupa lem-i Hristiyaniyetine kar mdafaa iin seilmi yegne bir irfan menbann ilminden hissemend olmasn bir trl hazmedemiyor. te biz bu haksz ve sakat grnn kurbanyz. Bu grte srar eden ve bir sr bgnah vatandalar haksz yere bu damga ile damgalyarak, ceza grmelerini can u gnlden istiyen muhterem mdde-i umumi, bu emelinin tahakkuku iin en yksek ilm nfuz ve otoriteyi haiz bir ilim ve ihtisas heyetinin raporuna, devlet merkezinde en yksek adl makamn manevi mrakabesi altnda, reddedilmez edilleye msteniden yaplan esasl inceleme neticesine de sayg gstermiyor. Bilkis ahsiyetleri mehul, ehemmiyetsizlikleri ve garazkrlklar malum eski ehl-i vukufun gayr-i ilm ve srf hiss temayltn tercih ediyor... Ve bu ilm ve resm ve en yksek ehliyete mlik heyetin kanaatlarn, yksek mahkemenin takdir hakkna bir nevi mdahale telkki ediyor. Kendi hissiyatlarnn mrevvici olan dierlerinin, bizim gizli bir teekkl vcuda getirdiimiz eklindeki karar ve kanaatlarn her nedense mahkemenin takdir hakkna saymyor. Adalet terazisinin bir tarafndaki hukuk-u devlet addedilince, artk dier tarafta kalan ferd iin hi bir hak tanmamak, btn mzaheretleri devlet hesabna ve devlet lehine kullanmak ve bu durum

sebebiyle hakknn mdafaas gleen ferdi ve ona bal ailesinin mukadderatn kurban etmek, adaletten anlalan mana ve hikmet-i idare icabatndan m oluyor? AHMET FEYZ KUL(135) Denizli hapis hadisesinde bulunmu Nur talebelerinden mdafaa yazan on be kiiden yalnz altsnn numunelik mdafaalarndan blmler aldk. Geri kalan ve mdafaalar buraya alnmyan Nur talebeleri de unlardr: 1- nebolu'lu Ahmet Nazif elebi 2- nebolu'lu Selahaddin elebi 486 (136) Denizli Kastamonu Lahikas S: 74 487 1326 3- Milasl Halil brahim 4- Kastamonulu hsan Srri 5- stanbul'lu Emin Hoca 6- ayc Emin 7- Kastamaonu'lu Hilmi 8- Atabeyli Abdullah avu 9- Savl Mustafa avu...! Sadedimize dnyoruz: Evet, btn bu cerhedilmez ilm, ispatl ve delilli mdafaalar.. ve bata Hazret-i stad olmak zere btn Nur talebelerinin samim, halis hal ve durumlar ve hapis iindeki ok azim ve ayan- takdir iradkr hizmet ve faaliyetleri.. Ve Ankara ehl-i vukufunun msbet ynde arlkl raporlar.. Ve ondan bir buuk sene nce Isparta Ar Ceza Mahkemesinin vermi olduu beraet ve iaede karar nazara alnarak; Denizli Mahkemesi adaletperver Hkimleri kendi vicdanlarnn sesine kulak vererek; hrici tazyik, propaganda ve gizli direktiflere ramen; neticesi neye patlasa patlasn, hukuk ve adaleti rehber alarak 15 Haziran 1944 perembe gn tarih kararn verdi. 488 BERAET VE BTN NUR RSALELERNN SAHBLERNE 489 ADES!..

Bu beraet, din dman gizli zndklarn balarnda patlyan bir bomba tesiri yapmtr.nk kanun, hukuk ve adalete gre artk Risale-i Nur eserleri ve onun talebeleri tamamen serbestti..Ve bu beraet karar, onu takib edecek umum beraet kararlarna yol am olacakt.Nitekim yle oldu da...Fakat nerede?.. Hukuk ve adalet de ne imi?.. Herey kendi keyf ve arzularna gre olan alt oku zihniyeti bu beraet kararna hi de sayg duymad.Sayg yle dursun, hi tanmad bile... stad Hazretleri ve Nur talebeleri bu tarihten sonra daha ok takib ve tecessslere maruz kaldlar... Denizli Ar Ceza Mahkemesinin dil hkimler heyeti u zatlardan mteekkildi: 1- Reis: Mula'I Ali Rza Balaban 2- Birinci Aza: Isparta- Senirkent kazasndan ve uzaktan Tola ailesine akraba, Hkim Hasna ener Hanm 3- kinci Aza: Hakk Tzner 490 1327 stad Bedizzaman Hazretlerinden "Hkimi-i Adil" Unvann kazanan Denizli Ar Mahkemesi Reis ve azalarnn ittifakla verdikleri gerekeli tarihi kararlarn yle yazmlardr: "DENZL AIR CEZA MAHKEMES 15. 6. 1944 gn ve 199-136 sayl karar. hidlerin ifadeleri de, maznunlara atf ve isnad olunan suu iledikleri hakknda adem-i ma'lumat beyan etmiler. Bilhassa Ankara Ar Ceza Mahkemesi a'zasndan Emin Bke'nin riyaseti altnda ehl-i vukuf intihab olunan; Ankara Diyanet leri mavere heyeti a'zasndan ders-i amm ve profesr Yusuf Ziya Yrkn.. ve Ankara Dil Trih Fakltesi arkiyat Enstits mdr Necati Lugal.. ve Trk Tarih Kurulu ve Trk slm kitaplar derleme hey'eti azasndan Yusuf Aykut tarafndan tanzim klnan, evrak arasnda mevcut raporlarndan "Said-i Nursi'nin yekn-yekn tetkik olunan risale ve kitaplarnda: Halk dini ve mukaddesat alet ederek devletin emniyeti ihlle tevik etmek veya cem'iyet kurmak kasdnda olduunu gsterir bir sarahat ve emare olmayp, kendisini yegne lim mahiyetinde gster 491 1328 meye merakl bir tavr taknd, mevkuflardan Said-i Nursi'nin mensuplarna gelince: Onlar Saidi Nursi'nin zihnen normal olduu bir zamanda ilm ve ekseriye vakfane eserlerine kaplarak cezbeli ve ruh heyecan halinde yazd gayr-i ilm eserlerine aldanmlar ve onlardan dahi din mes`elelerini ve Kur'an hakikatlarn reneceiz diye sfiliklerinden peine dmler ve bunlar hsn- niyet sahipleri olup, srf din itikad ynnden Said'e ve okuduklar risalelere ballk gstermekte, bu maksadla yaptklar muhabere mektuplarnn mnderecat da hkmete kar kt maksad beslemedikleri ve bir cem'iyet veya tarikat kurmak fikriyle hareket etmedikleri anlalm olduuna" mtedair olduu grlm... Ve her ne kadar evrak arasnda mevcut sorgu hkimliince, Denizli ehl-i vukuf raporunda Said-i Nursi'nin baz sarndan istidll tarikiyle ve mesnedsiz olarak kendisinin ve mensublarnn hkmete kar kt bir maksad besledikleri beyan olunmakta ise de, evrak- tetkikiye mnderecatna ve

uhudun, maznunlara atfen ve isnad olunan ef'al hakknda gayr- sahih malumat beyan etmelerine.. Ve Ankara Ar Ceza Mahkemesiyle yaptrlan ehli vukuf raporu, mahiyet ve mnderecatna gre, ayan- ihticac ve iltifat grlmemi ve esasen maznunlarn ekseriyeti azimesi okumak -yazmaktan aciz bulunmu.. Dier ksm da kendilerini ibadet ve taate vermi olduklar... Binaenaleyh, devletin emniyetini ihll edecek mahiyet arzeden erait ve evsaf haiz kimselerden olmadklar tezahr ve tahakkuk etmi.. Ve Mahkemenin kanat- vicdaniyesi de bu merkezde tecelli ve tahasss etmi olmakla; mdde-i umuminin tecziyeleri hakkndaki mtalas, yukarda zikri tadat olunan delile kar gayr-i varid grldnden reddi ile; zan altna alndklar ef'alden BERAETNE ve baka sebeple mevkuf deillerse TAHLYELERNE mttefikan karar verildi.15. 6.1944 Denizli Ar Ceza Mahkemesi ittifakla verdikleri beraet kararlarna hkmleriye imza ediyorlar: Reis A'za: Aza Ali Rza BALABAN Hasan ener Hakk Tzner AYAN-I TAACCB SRN BR TEVAFUK 492 Denizli hadisesinin balangcnda ve sonunda iki Ali Rza, ikisi de Mula'l, Bedizzaman Hazretleri'nin ma'ruz kald zulm ve tecavzn karsna dikilmi ve stad Bedizzaman' maddeten ve manen mdafaa etmilerdir. BRNC AL RIZA: Osmanl Devleti son devrinin yetitirdii mmtaz limlerinden ve ilm-i eriat ve ulm-u slmiyede sz shibi olanlanndan olarak Darl-Hikmet-il slmiye Reis muavinlii ve Meihati slmiye'nin Fetva Eminlii vazifelerinde bulunmu, Mulal Ali Rza Efendi, stad'n Denizli hapis hadisesinden bir sene kadar nce, stanbul'da arkl ihtiyar bir hoca ve eyhin; Din dman evrelerin kandrmalarna ve evham vermelerine gelerek, Hazret-i stad Bedizzaman hakknda ok nseza, galiz ve hi ehl-i ilim ve tasavvufa yakmyacak bir 493 1329 tarzda gybetli szler sarfetmeye balad hengmda; Eski Fetva Emini llme Ali Rza Efendi, ona mukabil cevablar ve fetvalar vererek; ok iyi bildii ve ilminin derecesine vakf olduu ve yakndan tand Bedizzaman Hazretlerinin ahsiyetini ve mevhibe-i lhiyye olan ilmini mdafaa etmitir. Bu zatn mdafaalar zerine stanbul'un dier Ulemas da Ali Rza Efendi'yi te'kiden o ihtiyar zata cevab vermilerdir. Bunlar vaiz Ahmed irvan, Vaiz Mahmud Kmil, Ali Haydar, Gnenli Hafz Mehmed ve Seyyid efik gibi zatlardr. Bu mesele Kastamonu hayatnda tafsilatl olarak gemitir. KNC AL RIZA SE: te u Denizli Mahkemesi hey'etinde Reis olup, zamann art ve icablarna bakmadan, vicdannn sesine kulak verip, Mahkemenin reisi olarak beraet kararna en evvel imzasn koyan ve Hkim-i Adil Unvann kazanan Mula'l Hkim Ali Rza Balaban'dr. Allah rahmet eylesin.Amin STAD BEDZZAMAN DENZL EHR OTELNDE Yukarda tafsili getii zere; Denizli Ar Ceza Mahkemesi karara vard 494

1330 gn,15 Haziran 1944 perembe gn, hapiste o gne kadar yatan Nur talebelerinden ellisekiz kii, bata stad olmak zere hepsi mahkemenin karar gereince ayn gnde tahliye edilmilerdir. Denizli ehri o gn bayram yapm ve onun dindar ve hamiyetkr insanlar bu garip misafirlere ve mcahid Nur talebelerine kucak am, er beer evlerine gtrp misafir etmilerdir. Hatta Denizli ehrinin erafndan olan tccar Hafz Mustafa Efendi, musibetzede misafirleri iin ehl-i hamiyetten toplad byk mebla paralar bu mcahidlerin fakir olanlarna datmak istemise de, hi birisi o paradan almamtr. HAZN BR HAL Nur talebeleri hapisten tahliye olduktan sonra, iki gn ierisinde herkes memleketine ve evine dnmtr. Amma evi bark, yeri yurdu olmayan; ve fakat memleketin her taraf onun z evi ve Mslman halk da onun z kardeinden daha ok samim m'min kardeleri olan birisi var idiki, kendi re'yi ile serbest olarak bir yere gidememi, Denizli'de bir otelde kalmt. Zahirde ve sebeb dnyasnda hkmetin ona mesken olarak ta'yin edecei mntka ve yer iin karar ve emrini bekliyordu. Amma hakikatte ise, Rahman ve Rahim, Hakm ve Mdebbir olan Rabbisinin, onun hakknda vermi olduu hkmne ve kaderinin kararna muntazrd. Denizli ehrinin o zamanki havadar ve gzel manzaral ehir palas otelinin st katnda kalmaya balamt. Kendilerinin kurmu olduklar bir adalet mahkemesinde stad szde beraet etmi ve hereyden kurtulmutu. Lkin heyhat! Nerede o kanunperest adaletli hkmet? Nerede o adl bir merciin vermi olduu karara saygl hakperest idare?.. 495 1331 HKMETN TAKT Evet, mahkemeden beraet etmesine ramen yine Hazret-i stad smsk ta'kip ve mrakebelere ma'ruzdu. Otele, stad'n Denizli'deki talebeleri yanna hergn gidip geliyorlard. Fakat gelen gidenlerin gizlice tesbitleri yaplmakta idi. Hasan Feyzi Efendi, Hafz Mustafa, Muharrem ve Yakub Cemal gibi zatlar stad'n yanna devam ediyorlard. Bilhassa Veliy-i k olan Hasan Feyz Efendi stad'na pervana kesilmi, pr-ak ile ona ve nurlara hizmet etmiti. Bu arada tabi MT'in de raporlar Ankara'ya gidiyordu. stad Hazretleriyle grenler ve Denizli ehrinde beraetten sonra inkiaf eden fevkalde din hayat, tek tek, raporlanp Ankara'ya gnderilmekteydi. Ankara ise, daha ok evhama kaplmt. Hangi areye bavurdularsa, netice alamam, bilkis gittike inkiaf edip parlam olan Hazret-i Bedizzzaman'n Kur'an ve mn hizmetinde, zahirde bir msalha klna brnerek, belki onu artk elde eder, kandrrz, plnyla ona baz iyilikler teklif etmek ve konuarak msalha etmek taktii ile; stad'n yanna siyas yksek memurlar ve mfettilerini gndermilerdi. Hazret-i Bedizzaman'n azametli, vete'sirli nfz sahasn ve hizmetini takdir eklinde yle bir sual tevcih etmilerdi: (stad'n kaleminden:) "Byk memurlardan iimizle alkadar olanlar sordular, dediler ki: Mustafa Kemal sana yz lira maa verip, Krdistan'a ve vilyat-i arkiyeye eyh Sins yerine seni viz-i umum yapmak teklifini ne iin kabul etmedin? Eer kabul etseydin, ihtill yznden kesilen yzbin Krdn canlarn kurtaracaktn? Ben de onlara cevabmda dedim ki: Yirmier, otuzar senelik hayat- dnyeviyeyi yzbin adam hakknda kurtarmadma bedel, yzbin vatandaa, her birisine milyonlar senelik hayatlarn

kazandrmaya vesile olan Risale-i Nur o zyiatn yerine binler derece fevkinde i grm. Eer ben o teklifi kabul etseydim, hi bir eye alet olmyan ve tabi' olmyan ve srr- ihls tayan Risale-i Nur meydana gelmezdi. En mahrem kardelerime yazmm ki; Ankara'ya giden Risale-i Nurun iddetli tokatlar iin, beni idam eden zatlar, eer Risale-i Nur ile imanlarn kurtarp i'dam- ebediden necat bulsalar, ben ruh-u canmla onlar hell ediyorum. Beraetimizden sonra, beni tarassud ile ta'ciz eden polis mdrne ve iki mlkiye mfettiine ve baka byk arkadalarna kar dedim: Risale-i Nurun kabil-i inkr olamyan bir karametidir ki; yirmi sene mazlumiyet 496 hayatmda yzer risale ve mektuplarmda ve binler kirtlerinde hi bir cereyan ile ve hi bir cem'iyet ile dhili ve hrici hi bir komite 497 1332 ile, hi bir vesika ve hi bir alka, dokuz ay tetkikatta bulunmamasdr. Hi bir fikrin ve tedbirin haddimidir ki; o harika vaziyeti versin. Bir tek adamn bir ka senedeki mahrem esrar meydana ksa, elbette onu mes'ul edip mahcub edecek yirmi madde bulunacak. Madem hakikat budur, ya diyeceksiniz ki; pek harika ve malub olmaz bir deha bu ii eviriyor.. Veya diyeceksiniz ki: inayetkrane bir hfz- ilhidir. Elbette byle bir deha ile mbareze hatadr, millete, vatana byk bir zarardr... ve byle bir hfz- ilhiye ve inayet-i Rabbaniyeye kar gelmek firavunane bir temerrddr. Eer deseniz, sizi serbest braksak ve tarassud ve nezaret etmesek; derslerinle ve gizli esrarnla hayat- itimaiyemizi bulandrabilirsin? Ben de derim: Benim derslerim bilaistisna btn hkmetin ve adliyenin eline gemi, bir gn cezay mucib bir madde bulunmam. Krk elli bin nsha Risale ve dersler dahi milletin ellerinde dikkatle ve merakla gezdii halde, menfaatten baka hi bir zarar hi bir kimseye olmadna, hem eski mahkemenin, hem yeni mahkemenin mucib-i mesuliyet bir madde bulamamalar cihetiyle; yenisi ittifakla beraetimize, eskisi bir byk adamn hatr iin yzotuz Risaleden be on kelimeyi bahane edip, yalnz kanat- vicdaniye ile yzyirmi mevkuf kardelerimden yalnz onbe adama altar ay ceza vermesi kat' bir hccettir.. Hem daha yeni bir dersim kalmad ki nezaretle ta'diline alsanz... Ben imdi hrriyetime ok muhtacm. Yirmi senedenberi lzumsuz ve haksz ve faydasz tarassudlar artk yeter. Benim sabrm tkendi. htiyarlk zaafiyetinden imdiye kadar yapmadm bedduay yapmak ihtimalim var.. "Mazlumun ah ara kadar gider" kuvvetli bir hakikattr. Sonra, o zalim ve dnyaca byk makamlarda bulunanlar dediler: "Sen yirmi senedir bir tek defa tkiyemizi bana giymedin ve eski ve yeni mahkemelerin huzurunda ban amadn, eski kyafetinle bulundun. Halbuki, onyedi milyon bu kyafete girdi?.. Ben de dedim: Onyedi milyon deil, belki rzasyla ve kalben kabul ile ancak yedi bin Avrupaperest sarholarn kyafetlerine, ruhsat- er'iye ve cebr-i kanun cihetiyle girmektense; zimet ve takvay- er'iye haysiyetiyle yediyz milyar zatlarn kyafetlerine giren, benim gibi otuz senedenberi hayat- itimaiyeyi terk eden adama: "nad ediyor, bize muhaliftir" denilmez.

498 Haydi inad dahi olsa, madem Mustafa Kemal o inad kramad.. ve iki mahkeme krmad.. ve vilyetin hkmetleri onu bozmad... siz neci oluyorsunuz ki, beyhude hem milletin hem hkmetin zararna o inad krmaya alyorsunuz?.. Haydi siyas muhalif de olsa, madem tasdikinizle yirmi senedir dnya ile alkasn kesen ve manen yirmi seneden beri lm bir adam, ye 499 1333 niden dirilip faydasz, kendisine ok zararl olarak hayat- siyasiyeye girerek, sizin ile uramaz. Bu halde onun muhalefetinden tevehhm etmek divaneliktir. Divanelerle cidd konumak dahi bir divanelik olmasndan, sizin gibilerle konumay terk ediyorum. Ne yaparsanz yapnz, minnet ekmem... dediim, onlar hem kzdrd, hem susturdu. Son szm: SAD- NURS(137) DENZL'DE KALDII GNLER VE BAZI HATIRALAR Bylece ehl-i dnya stad Bedizzaman' gya hizmetinden vazgeirip elde etmeye matuf abalarnn boa gitmesi ve sinsice sorduklar suallerine elmas kln gibi cevablar gelmesiyle beraber, tamamen o sahte yaklamdan midini kesmiyen zamann hkmet adamlar, bu defa ikinci bir yaklam ve msalha taktiini gstermilerdir ki; stad Hazretlerini Emirda'na gnderirlerken, o zamana gre byk bir mebla olan drtyz banknotu harcrah iin tahsis etmilerdi. Bu mevzuda Denizli erafndan tccar Hafz Mustafa Kocakaya'nn, bilhere Hazret-i stad Emirda'na gnderildiinde Takprl Sadk Bey'e yazd bir mektubunda yle kaydeder: 30.7.1944 "Sevgili ve muhterem Sadk Bey kardeimize, 25.7.1944 tarihli iltifatkr mektubunuzu aldm. stadmz efendimiz Hazretlerine aid olan ksmn takdim ettim. Pirinci de aldm. Merak etmeyiniz, efendimizin shhati ve fyeti yerindedir. Yaplmas lzm gelen hrmeti halk yapt. ok memnun ve mesrr olarak, bugn Afyon vilyetine ikamete memur olarak gnderildi. Kendisi de memnundur. Hkmet byk iltifat gsterdi, drtyz lira harcrah gnderdi. Bir komiserin refakatinde hareket etti. ki defa hapishaneye, bir defa da kabristanda Hafz Ali Efendi merhumun kabrini ziyarete gitti. Baka tarafa gitmedi. Pirin torbasn eyalarnn iine koyduk gnderdik. Alelusul evraknz mdde-i umumilik temyize gnderdi. naallah tasdik edilir. Bu yzde yz tasdiki muhakkak biliniz.(*)Merak etmeyiniz. Neticesi bildirilecektir... Kardeiniz HAFIZ MUSTAFA (138)" (137)Osmanlca ualar S: 319 500

(*) Ankara Temyiz mahkemesine giden dosya ve mahkemenin berat kararnn tasdiki iin, ciddi ekilde alakadar olup meul olanlardan biriside, eski Alay Mftlerinden Ankaral Osman Nr Efendidir. (Bkz.Son ahitler-4.sh.270) (138)Son ahitler-2 S: 143 501 1334 502 1335 Hafz Mustafa'nn mektubu hkmetin msalha tavr iindeki yaklamn bildirdii gibi, stad'n Denizli'den ayrlma tarihini de bildirmektedir. Buna gre stad'n Denizli ehrinde ikamet mddeti tam tamna krkbe gndr. Daha sonralar, stad Emirdana gitii ilk gnlerinde, nc kez bir yaklam gsternilerdi. Bunu Emirda hayatnda ayrca ele alacaz. BR KA HATIRA imdi Hazret-i stad'n Denizli-ehir Palas otelinde geirdii bu ksack hayatna aid bir iki hatray da kaydettikten sonra; Emirda kasabasna gidiini ve orada Afyon hapsine kadar geirmi olduu buuk senelik ok skntl hayat eridini temaa etmek zere, tarih teleskopu denilen belge, vesika ve hatralar inceleyeceiz. HATIRALAR Birinci Hatra: Hazret-i stad Denizli'den ayrlmadan bir gn nce yazp, Sddk, vefakr, l-cenap talebesi olan Sadk Beye gnderdigi mektubudur: "Aziz Sddk Hakikatl kardeim Sadk! Yarn Afyon'a beni gnderiyorlar. Merak etmeyiniz. nayet-i lhiyyenin himayeti devamdadr. Senin ettiin hizmet, tam makbul olmasna ve her gn bir ay kadar kymetli olduuna bende phe kalmad. Sen yzmz ak ve kalbimizi mesrur eyleyen, halisane hizmetinle; Gavs'n (K.S.) fkrasnda seni de Said'e Sadk bir karde olduuna kerametkrane iaret ediyor diye kanatm geldi. Bata muhterem hemirem valideniz olarak, kardeim olan kardeinize ve hanenizdekilerine ok selm ve dua ederek, bu mbarek aylarda dualarn istiyorum. Benim yanmda kymettar ve isimlerini sylemek mnasib grmediim zatlara ok selm ederim. S.A.N. (139)" (139)Son ahitler-2 S: 145 503 1336

stad'n bu mektubu, 29.7.1944'de yazlm olup, Hafz Mustafa'nn mektubuyle beraber Sadk Bey'e gnderildii anlalmaktadr. kinci Hatra: Yine stad'n kaleminden... stad Emirda'na geldikten bir mddet sonra kaleme alm olduu "Meyvenin Onuncu Meselesi'nin Haiyeleri" diye yazlan ikinci haiyenin banda yle der: "Denizli Hapsinden tahliyemizen sonra, mehur ehir otelinin yksek katnda oturmutum. Karmda gzel bahelerdeki kesretli kavak aalar birer halka-i zikir tarznda gayet ltif, tatl bir surette hem kendileri hem dallar, hem yapraklar havann dokunmasyla cezbedarane ve cazibekrane haraketle rakslarn; kardelerimin mfarakatndan ve yalnz kaldmdan, hznl ve gaml kalbime iliti. Birden gz ve k mevsimi hatra geldi ve bana bir gaflet bast. Ben o kemal-i nee ile cilvelenen o nazenin kavaklara ve zihayatlara o kadar acdm ki, gzlerim ya ile doldu. Kinatn ssl perdesi altndaki ademleri, firaklar ihtar ve ihsas ile; kinat dolusu firaklarn, zevallerin hznleri bama topland... Birden hakikat- Muhammediye (A.S.M.)'nin getirdii Nur imdada yetiti. O hadsiz hznleri ve gamlar, srurlara evirdi. Hatta o nurun herkese ve her ehl-i iman gibi, benim hakkmda milyon feyzinden yalnz o vakitte, o vaziyete temas eden imdad ve tesellisi iin zat- Muhammediyeye (A.S.M.) kar ebediyyen minettar oldum...(140)" ur Bedizzaman'n odasna girdiler. Yarm saat kadar ierde kaldlar. Sonra kp gittiler. Onlar gittikten sonra, ben yine yanna girdim." Baz sorularn cevaplandrdn (141)" syledi bana... Ertesi gn yine yatsy arkasnda kldm ve yattm. Sabah namazna o beni ard. Bu namazlarda bambaka bir heyecan duyuyordum. Namaza balarken sanki kemikleri atrdyordu. - Herkes kerametinden bahsediyordu Gerek otelci, gerekse civarda vazifeli kimseler stadn hep kerametlerini anlatyorlard. Bedizzaman'n menkbeleri halkn arasna ok yaylmt. Kadnhan'dan bazlar stad' ziyaret iin, Denizli'ye gelmilerdi. Bunlardan Haydar zarslan ismindeki adam sar'al idi. Otuz senedir hasta idi. Hergn 504 sokakta der, baylr ve rpnrd. Bu adam gelip halini Bedizzaman'a anlatmak, dua ve nsha yaptrmak istemi. Bedizzaman ona: ' `Biz nsha ve saire yapmayz. Yalnz ben sana dua edeceim, sen de min diyeceksin. Belki Allah ifa verir" Sonra, Bedizzaman ellerini kaldrm yle duaya balam: "Ya Rab! Bu kulun zaif, dayanamyor. Bunun hastaln bana ver. Bu adama da ifa ver!.." Bizim memleketli olan bu adam (stad'n duasndan sonra) yirmialt sene sar'a hastah grmedi, iyileip ifa buldu. Fakat (yirmi alt seneden sonra) son gnlerinde yine bazen sar'as tutuyordu... (142)" Drdnc hatra: Do Dr.Nureddin Topu'dan... Bu zat 1944'de Hazret-i stad Denizli ehir otelinde iken, birka kez grm... daha sonralar 1952'de stad Genlik Rehberi mahkemesi dolaysyla

stanbul'da Akehir Palas otelinde iken de grmeleri olmutur.1944 ylndaki stad Bedizzaman'la grmelerini yle anlatr: (140) ualar-Envar Neriyat S: 203 (I41)Herhalde stad'n yanna gelen memurlar, yukarda izah geen ve cevablar kaydedilen kimselerdir .A.B. (142)Son ahitler-1 S: 236 "...1944'de stanbul'dan Denizli'ye (Muallim olarak) tayin edildim. mtihan ay olan Haziranda Denizli'ye gittim, ehir oteline indim. Halen demi'de Savc olan Mslihuddin Snmez ve ablas Seher Snmez vastasyla Bedizzaman Said-i Nursi'yi tandm. Otelin st katnda kalyordu. Btn ehirde onun ismi dolayor, herkes ondan bahsediyordu. O gnlerde Denizli'de devam eden muhakemesi neticelenmi ve beraet etmiti. Beraetten sonra ehir otelinin st katnda bir odaya yerlemi orada kalyordu. Sk bir kontrol altndayd. Yanna gidip gelen ziyaretiler de ayn ekilde ta'kib ediliyor ve tesbit ediliyordu. Ziyaretiler yannda ok az kalabiliyor, hemen kyorlard. Akam yemeklerinde herkes ekilip gidiyor, otelde kimse kalmyordu. Hatta ktibi de yemee kyordu. Ben de o sralarda yanna kyordum. Yarm saat kadar kalp, ziyaret edip gryordum. Din, iman, ahlk, genlik ve cemiyet mes`eleleriyle alkal konuuyordu. 505 Denizli Ar Ceza Mahkemesi eserlerini bilirkiiye havale etmi, liseden iki kiiyi bilirkii tayin etmiler(143) zannediyorum. Bunlardan biri edebiyat, dieri de tarih hocasyd. Bunlar ok dinsiz adamlard. Hele biri bsbtn yland. Sonradan feci' ekilde lp gitti. Ben Bedizzaman' ziyaret ettiimde kendisi bana: "Onlar bana gnder de, ben onlar dine davet edeyim" dedi. Ben de: "Efendim onlar ok fenadrlar, vazgein." dedim. Bunun zerine: "Peki yle ise, ehvenini getir, az fena olan ar. Ben onlar dine davet edeceim. Ben onlar affettim." diyordu. Bedizzaman'daki bykle bak! Biz olsak, "ban ezmeli" deriz. "Ben onlar affettim" diyor. te byklk budur. Ruh bir ktr bu... Hakikaten onlardan birisi dierine kyasla biraz daha mu'tedil idi. Fakat Tahir ismindeki ok fena bir adamd. Mehmet Akif'in: "Acrm tkre billah, tkrsem yzne" dedii gibi birisiydi. Rahatsz ederler, kim bilir ne sylerler, cann skarlar diye ben onlar armadm. Bedizzaman ok byk bir insand. "Ben onlar affettim" diyordu. nsann idamna sebep olacak ekilde aleyhinde olanlar af edebilmesi, byk bir fazilettir. -Ben muallimlere dargnm Hareket adamyd. Girikendi. Herkesle konuurdu. Davasn anlatrd. Psrkla ve miskinlie taraftar deildi. Otelin kald odadaki penceresi geniti. Bir gn ziyaretine gittiimde, oraya oturmutu. Darya bakarak: "Denizli'de bir zamanlar altm iki medresenin bulunduunu, bunlarn hepsinin kapatldn zlerek anlatt. "Bu sebepten ben muallimlere dargnm" dedi.

Akam yemeini getirdiler. Mkellef bir sofra idi. Getiren garsona yemei iade etti. "Bunu fukaralara gtr" dedi. Yannda zeytini vard. Yemei kabul etmedi. Ekmeini zeytin taneleriyle yedi. "Bir ekmei onbe gnde bitirebiliyorum." dedi. Semaveri vard, ay kaynatp ay iiyordu. Bize de ikram etti. 506 (143) Bu bilirkiiyi tayin eden (ilk bilirkii) Ar Ceza mahkemesi deil, savcs tayin etmiti, bilahere Ar Ceza Mahkemesi dosyay ve kitaplar Ankara'da yksek ilm bir heyete tedkik ettirmek zere gndermiti. A.B. Hapishaneden yeni kmti. Orada eya olarak hi bir ey yoktu. Eserleri yazma ve formalar halindeydi. Binlerce yazma kitap ellerde dolayordu. Her tarafta yazlyordu. Kylerde, kazalarda hep Nur Risaleleri oaltlyordu.O devir gnl alc bir devirdi. Gnein douu gibi bir zamand... Talebelerinden Hasan Feyzi ile tanp, grtk. kd o, muallimdi. Ona da Muslihiddin Bey gtrd beni. Sevimli bir insand. Temiz ruhlu bir insan,sevgi ile yaayan bir adamd. Bedizzaman'a kt. Sonra da vefat etti. Bedizzaman'n ak ve muhabbetinden vefat etti. Ondan ayrla dayanamad. bilmiyorum insan byle vefat eder mi? - Git temizlen de gel Bedizzaman Denizli'de iken, yanna gelen polis mdrne hiddet etmi:"Git temizlen de gel!" demi. Adam hakikaten temiz deilmi. - Dost Dman ona hayrand ok mert ve cesur bir hali verd. Cesareti, kerameti pek oktur, saymakla bitmez. Sonra zeksnn bulular fevkladedir. Musibetlere sabrla raz olmutu. Kendini vermiti Allah'a... Zaten o eserler hep o hallerin mahsldr. Btn Denizli'de onun zevki ve evki vard. Dost dman ona hayrand. Denizli'nin gecesi gndz olmutu. Fethetmiti o Denizli'yi... Onun ruh ve ak tarafna ulalmaz. Onun Allah'a yaknl bambakadr. 0 yaknlk bir ltf-u lhidir. - Dnya gzne grnmezdi Sabr, inzivas, kr bambakayd. Para nedir bilmez, dnya gzne grnmezdi. Byle zatlara pratik bir maksad gzeterek gitmek, onlar rahatsz eder. Ruh ve gnl sultanlarna dnyev basit karlar iin mracaat etmek cinayettir, mthi cinayettir. Mthi bir hakszlk ve anlayszlktr. Bana dua etti, naallah duas kabul olur. Kelimeler tam hatrmda deil. Ruh feyzim iin dua etti. Zaten umumiyetle hep byle manev eyler iin dua ederdi. 507 1952'de stanbul'da Akehir Palas otelinde de ziyaret ettim... Bugnki byk postahanenin stndeki ar ceza mahkemesindeki son muhakemesine gittim. kindi namaznn vakti girmiti. Kalkt: "Siz kararnz verin. Ben namaza gidiyorum dedi ve yrd. Hi umurunda deil, belki mahkmiyet karar verecekler, dam bile verecek olsalar, hi aldrd yok...(144) BENC HATIRA:Gnenli Mehmed Efendi'den: (Ehl-i kalb, Hafz, Mcahid, Vaiz, lim, yetimlerin kimsesizlerin, fakirlerin babas Gnenli Hafz Mehmed Efendi... stanbul'un birok camiilerinde

m'minlere va'z nasihat ile megul... Sultan Ahmed Camii'nin ba imam,Vel Mehmed Efendi, Allah rahmet eylesin.) "1944 Denizli hapsi ve sonras iin hatralarn yle anlatr:"1943 Denizli hapsinin arefesinde bir rya grdm: Polislerin gelmesi bu ryann akabinde oldu. stad'n yanna gidince bana: "Ho geldin Muhammed Efendi, Ho geldin!... Sen burada lzmdn... Korkma, korkma!" dedi. Korkum yok efendim dedim... (144)Nurs Yolu S:123 Katillerin arasnda yaadk, stad'la grtk, mahkemeye gidip geldik. Beraber kelepelendik. Bazen stad'a Kur'an okudum. te byle... Elhamdlillah, tatllandk, lezzetlendik... Denizli hapsinden tahliye olduktan sonra, iimde stad'la beraber bir namaz klmak arzusu belirdi. Bir mddet sonra, stad kalb arzuma muvafk olarak: "Beraber namaz klalm" diye beni artt. Otelin nnde de kalabalk bir cemaat, "stanbullu hoca, va'az edecekmi" diye bekliyordu. Ben o srada gerekten mtereddit kalmtm. Sonra stad'dan beni rahatlatan haber geldi: "Vazifesini yapsn, sonra gelsin, namaz klarz." Tahliyeden sonra, bir hafta kadar Denizli'de kalmtm. Mft "Sen hangi camii istersen, orada va'az ver.. Hutbe oku!" diyerek msaade vermiti."(145) ALTINCI HATIRA: nebolu'lu Selhaddin elebi den: 508 "... Denizli hapsinden tahliyeden sonra; stad delikli nar namyla anlan semtte bir otele yerleti. Otelde stad'n hizmetinde iki gn kaldm. Her gn beyzn zerinde ziyareti geliyordu. Rusya'da esir iken arkada olan emekli bir subay da gelmiti. Yal gzlerle stad'la kucaklatlar. Esaret gnlerini ydettiler. - Otuz senelik yemek ka stad'n aatan olan sap krlm ince bir ivi ile perin yaplm bir tahta ka vard. Ben ardan gzel bir kak aldm. Aa ka da p sepetine attm. Akam yemeini gtrdmde, aa kan arad. "Efendim eskimi ve krlmt. p sepetine attm" deyince, "Benim otuz senelik arkadamd. Onun kymetine paha biilir mi? Derhal bul ve getir" dedi. Hemen p sepetine kotum. Bereket versin, bir yal kda sarmtm. Aynen duruyordu. Aldm ve suda kaynattktan sonra hemen getirdim...(146) (145)Son ahitler-3 S:112 (146) Son ahitler-1 S:141 509 ONBRNC BLM

EMRDA HAYATI (1 Austos 1944 - 23 Ocak 1948) 510 EMRDA HAYATI FASLI stad'n Emirda Hayat'nn, Afyon hapsine kadar olan buuk senelik ksm; o gne kadarki hayatnn en ac, en skntl ve en zulml hayatdr.. Rusya'da esir iken bile, bylesi bir hayat tarz grmemitir denilebilir. Mnafk zndklar ve din dman gizli komiteler; vargleriyle desiseler, dolaplar eviriyor, en ac ihanetleri resm adamlarn elleriyle uyguluyorlard. Merhum Hasan Feyzi Efendi; stad'nn 1945 balarnda Emirdanda mthi bir zehirle zehirlenmesi zerine yazd vasiyetnamesinden sonra, kaleme alm olduu uzun, ackl mersiyesinin bir blmnde, stad'n u Emirda hayatn deta canlandrrcasna unlar yazmtr: (1) Hadis-i lisine havale ederek, vasiyetnamenizde onun iin mi beyan ve tasrih buyurmadnz? Eer byle ise, Emirda'n intihap ve ihtiyar ettiiniz anlalyor. Ah o Emirda!.. Biz onun nasl bir da olduunu hl anlyamadk. Ondaki esrar hl zemedik.O da, hakikaten Emirda' m?Yoksa Esirda m?.. O da bize bir da oldu.O dan vurduu da, yine bizi dalad.Onun da bizi yakt, kavurdu.O da bizim bir damza binler da vurup hepimizi da- dar-i hzn elem etti. h, o da, yzbinlerle kardein yetim kalmasn kasd etti. Hepimizi diri diri atelere yakt. Hasl: O da seni harap bizi kebap etti stad'm. Ona Emirda deil, Emerda ve Ecelda demeli. Seni aramzdan alp kendine ve iine eken o daa, Emirda deil, Emenda demeli...(2)" Evet, Merhum Hasan Feyzi Efendi'nin bu tasviri gibi; Hazret-i stad'a sk sk zehirler veriliyor, apka giymiyor diye zaman zaman karakollara savcla, mahkemelere arlyor, rahatsz ediliyordu. Btn bu emirler, talimatlar da Ankara'dan geliyordu. Bundan ama da; Bedizzaman'n 511 izzet-i maniyesi ve ahamet-i ftriyyesi icab, en cabbar kumandanlara ba emeyii ile, "hanetlere tahamml edemez, kar kor, bir hadise karr" diye zndk komitelerinin plnlaryla hkmetin baz ileri gelenleri bunda rol oynuyorlard. Bundan gaye: Bedizzaman' hiddete getirip hadise kartmak... Ondan sonraki ey malm...' Evet, bu dediklerimizin ispatl delil ve ahidleri ilerde zikredilecektir. BEDZZAMAN'IN DENZL'DEN EMRDAI'NA GETRL Denizli'den Emirda'na getirilmesi, gn olarak tam kat' belli deilse de, fakat Denizli'den ayrl 30.7.1944 olduu kesindir. Denizli tccar nvanyla mehur Hafz Mustafa Kocakaya'nn, Denizli'den Takprl Sadk Bey'e (1) Muvatta' Cenazeler 27, Msned Ahmed bin Hanbel C:1, S: 7 (2) Sirac-n Nur-2 S: 457

yazd mektup(3) bunun delilidir. Buna gre, stad Hazretleri Denizli'de, hapisten ktktan sonra, orada kald gnlerin de kesin olarak krkbe gn olduu anlalm oluyor. Denizli'den Afyon'a oradan da Emirda'na kadar devam eden yolculuun o zamann durumuna gre ne kadar srdn bilmiyoruz. Hem Afyon vilyet merkezinde durdurulup, durdurulmad (*) da malmumuz deildir. Amma Afyon ehrinde hi durdurulmadan Emirda'na getirildiini kabul edip ona gre hesaplasak; herhalde bu yolculuk iki gnden fazla srm deildi. Az ilerde nakledeceimiz merhum Doktor Tahir Barn'nn hatralarnda kaydedilmi ifadesine gre, "stad Emirda'na geldiinde, "vakit ikindi ile akam namaz arasyd," eklindedir. Buna gre Hazreti stad, Denizli'den sabah km, ikinci gn 1.8.1944 gn Emirda'na varm olduunu gstermektedir. Bu hesaba gre stad'n ilk Emirda hayat 1 Austos 1944'den balyarak, Afyon hapis hadisesinde tutukland tarih olan 23.1.1948'e kadar sene, be ay, yirmi bir gndr diyebiliriz. stad Hazretleri, krkbe gnlk Denizli hayat faslnda -stte kaydettiimiz vehile- hkmetin siyas memur ve mfettileri; stad'n Denizli hapsinden beraet edip kmasndan sonra, bir pln mucibince madd baz iyiliklerle yaklam iine girmilerdir. Herhalde bu plnlarnn hedefi, 512 madd hapisler, tazyikler ve srgnlerle ve nihayet zehirler ve ihanetlerle malub edemedikleri Bedizzaman', belki byle baz iyilik yaklamlaryla msalh yolunu bulup, onu alt eder, iman ve Kur'an hizmetinden vazgeiririz idi. Fakat heyhat!... Hazret-i Bedizzaman bu pln da hemen sezmi, ona gre tavr almt. Plnlarnn son nc kez tecrbesi ise, Emirda'na geldikten sonra, orada gzel bir ev ina etmek eklinde grlmt. Fakat Hazret-i stad onu da reddetti. Bu son redden sonra, stad hem mecbur iskna tabi' tutulmu, hem ona harcirah iin gnderilen 400 lira paray geri almlar.. Sadece o paradan bir aylk masraf ismi altnda iki buuk lira iae bedelini vermek istemilerdir. EMRDAI'NDA LK GNLER Byk Tarihe-i Hayat kitabnda:" Hazret-i stad, Emirda'nda ilk onbe yirmi gnlerini mtevazi' bir otelde(4) geirdikten sonra; hkmetin istei dorultusunda, Emirda hkmet binas karsnda ve ar iinde iki odal kk bir ev kiralanr. Kirasn da kendisi demek zere bu eve yerleir. Afyon hapsinden evvel ve sonraki sekiz seneye yakn hayatn da bu menzilde geirir." stad Bedizzaman, Denizli Ar Ceza Mahkemesinde beraet etmi olmasna ramen, hkmetin nazar- dikkatini celbetmemek iin, Emirda'nda (3) Son ahitler-2 S:143 (*) Ancak N.ahiner, Son ahitler-4,Sh.41 de vasika gstermeden: Denizliden - Afyona getirildiinde, burada 20 gn kadar Afyon Ankara otelinde bekletildikten sonra, Austos ay sonlarnda Emirdaa getirilmitir. diye kaydetmi. Emirdal Mehmet alk Eer bu hesaba gre olsa, Hz.stadn ilk Emirda hayat 3 sene 5 ay srm demektir.

(4)Bu otel, Emirdal Mehmet alkan merhumun ifadesinde Gcenmeniz oteli diye gemektedir.(Yani Hasan Gcenmez in oteli) (Bkz.Son ahitler-4 Sh:51-66) son derece bir uzlet hayatn yayarak, kimseyle grmemek, konumamak ve dnya ahvaliyle hi ilgilenmemek tarznda ihtiyat etmektedir. Denizli mahkemesinin karar temyizde iken, evham ve yaygaralarla te'sir ettirmemek iin elinden geldii kadar hereyden ekinmitir. Lkin buna ramen bir mddet sonra stad'la uramaya 513 baladlar. Sudan bahaneler aramaya koyuldular. zellikle Hazret-i stad bunlarn tekliflerini reddettikten sonra, artk gzlerinde stad' bir diken gibi grmeye baladlar. stad ise, dediimiz gibi, ihtiyatn her trlsn yapmaktayd. Emirda halk ksa bir zaman iinde stad'a kar byk ve samimi bir alka ile, muhabbetle yaklamak ve hizmet etmek istedikleri halde; stad mmkn mertebe ekinmek ve konuup grmemek istiyordu. Hatta 1944'n Ramazan ay ve Kurban bayramlarnda kimseyle grmemitir. Bu senenin kurban bayram arefesi olan 26.11.1944'de Emirda'llara hitaben yazd u tebli mahiyetndeki pusulas bu meseleye delildir. Mektup aynen yledir: "Bayramzn tebrik ederim... ehemmiyetli bir ma'zerete binaen grmiyeceim. Fakat Ramazan Bayram gn on dakika sureten grmeye mukabil, bir ay kadar manevi kazanlarma, dualarma gelip benimle bayramlamak istiyenleri- erik edeceim.. va'd ediyorum. Gcenmeyiniz, kapm bu bayramda dahi aamyorum. Bura ahalisini ruh-u canmla hem takdir ediyorum, hem severim. Eer o ma'zeretim olmasayd, sizleri bam stnde kabul ederdim. 26.11.1944 SAD- NURS'(4)" Byk Tarihe kitabnda.. stad Hazretleri Emirda'na geldikten bir mddet sonra, ar camiine namaza gider, gelirdi. Hatta ou zaman Krlara kmad gnlerde- ikindide camiye gider, yats namazn da kldktan sonra evine dnerdi. Fakat daha sonralar kaymakam resmen onu camiye gitmekten men'etti. RESM SKNA TAB TUTULMASI stad Emirda'na ilk geldii gnlerde, onun kayd iskn memurluunda resmen tescil edildii gibi, bir mddet sonra Bakanlar Kurulu Kararyla stad'n nfus kayd da Kastamonu'dan alnp Emirda nfusuna getirildi (5) Btn bunlar stad'n iradesi dnda yaplmaktayd. Bu manasz iskn muamelesinin kanun bir yn olup olmadn bilmiyoruz. Fakat imdi arzedeceimiz stad'n bu hususta iskn memurluuna verdii dilekesiyle, muamelenin gayri kanun olduunu gryoruz. Dileke aynen yledir: "skn memuru Bey Efendiye! 514

Benim tarafmdan kaymakam beyefendiye ve doktor beye selm ile beraber, benden gcenmesinler ki; bu tahsisat kabul etmedim. nk eskiden beri bu gibi yardmlar ne hkmetten ve ne de hi bir kimseden zaruret-i kat'iyye olmadan kabul etmemek bir dstur - u hayatmdr. Bu (4)Denizli Dosyas-1 S: 16 (5)Tafsilat iin bkz. Emirda-1 (5)Tafsilat iin bkz. Emirda-1 S: 33 kaidemi bozamam. Fakat bu defa harcrah namyla bir tahsisat ise, hkmetin bu srada bir iltifat binlerce banknot kadar bana ehemmiyetli grld iin, skt ile adem-ikabul izhar etmedim. Her naslsa Afyonda veya Denizlide, hkmetin bu ehemmiyetli iltifatn deitirerek; Bir menfi iaesine evrilmiti. Evet, Denizlide benim iin tek ayda iae masraf iin cz bir paray verdirip, sebebsiz iltifatn geriye almaz kanaatndaym. Hem beni Kastamonu'da on seneden beri(6) iskan edip, hatta istemediim halde, hkmet benim iin bir ev satn alm duruyor. imdi beraetimden sonra, bu sebebsiz tecrid ve isknn manasn anlamadm. SAD- NURS (7) " TALEBELERNE GNDERD LK MEKTUP stad Hazretleri (bu ilk mektubundan da anlald zere) Emirda'na geldikten be alt ay sonra, ancak bu mektubu yazmtr. stad'n bu son derece titizlik iindeki dikkat ve ihtiyat, herhalde temyizde bulunan davasnn herhangi bir d te'sir olmadan msbet karara balanmasdr. Isparta'ya yazlan lk mektup aynen yledir: "Aziz sddk kardelerim! Beni burada ok skyorlar ve tarassud ediyorlar.Tecrid-i mutlak iinde ve haps-i mnferid hkmnde bir vaziyette olduum halde, hadsiz kr olsun ki; Sizden gelen sevin ve srur btn skntlarm ve elemlerimi ve endielerimi izale eder. 515 Bu gnlerde zarur hizmetimi gren adamlar dahi ekinmeye baladklar mnasebetiyle, mektubun arkasndaki bu fkray, onlar tatmin ve temin iin ellerine verdim. Belki size de faydas var diye gnderdim. Beni merak etmeyiniz. Ben daha tam Risale-i Nurun eczalarna bakamadm. Fakat bu kta benim ve ihvanmn en gzel ve tatl manev erzaklarmz olacaklarn tebir ederim...(8) " EMRDA'LILARA HTAB EDEN FIKRA "Emirda'ndaki kardelerime!

Benim hakkmda evham edenlere deyiniz ki: Biz hizmet ettiimiz bu adamn yirmi senelik hayatnn btn mahrem ve gayr- mahrem mektuplarn ve kitaplarn ve esrarn, hkmet iddetli taharriyatla elde etti. Dokuz ay hem Isparta hem Denizli, hem Ankara adliyeleri tetkikten (6)Denizli hapis mddeti de dahil olmak zere, Kastamonu'da geirdii gnler ve Eskiehir hapis gnleri, dilekenin yazld tarihe kadar ortalama on sene demektir:A.B. (7) Denizli Dosyas-2, kinci Ksm S:4 (8)El yazma Emirda-Benim- S: 1 sonra: bir tek gn cezay, bir tek talebesine vermeyi mucib bir madde -be sandk kitaplarnda ve evraklarnda- bulunmad ki: hem Ankara ehI-u vukufu, hem Denizli mahkemesi ittifakla beraetine karar verdiler. Hem, bu zarur ilerini ihtiyarlna hrmeten grdmz adam, mahkemece dava etmi ve btn hazr arkadalarn hid gsterip tasdik ettirmiki; yirmi senedir hi bir gazeteyi ve siyas eserleri ne okumu, ne sormu, ne bahsetmi... Ve on senedir, hkmetin iki reisinden ve bir Val ve bir meb'usundan baka hi bir erkn ve byk memurlarn bilmiyor ve tanmyor ve tanmaya merak etmemi... Ve senedir harb-i umumiyi ne sormu, ne bilmi, ne merak etmi, ne radyo dinlemi... ve intiar eden yz otuz te'lifatndan, yirmi sene zarfnda yz bin adamn dikkatle okuduklar halde, ne idareye, ne asayie, ne vatana, ne millete hi bir zarar hkmet grmemi. Be vilyetin dikkatli zabtalar ve taharri memurlar ve mahkeme iiyle itial eden vilyetin ve merkez-i hkmetin drt adliyelerinin Ar Ceza Mahkemeleri en ufak bir su bulamam ki, tahliyelerine mecbur oldular. 516 Eer bu adamn dnya itihas ve siyasete meyli olsayd; hi ihtimal var m ki, bir tereuhat ve emareleri bulunmasn! Halbuki mahkeme safahatnda hi bir emare bulamadlar ki, muannid bir mdde-i umumi mecbur olup vukuat yerinde imknaat isti'mal ederek, mkerreren iddianamesinde "yapabilir" demi.. ve yapm dememi. Yapabilir nerede? yapm nerede? Mahkemede Said ona demi: "Herkes bir katli yapabilir, bu iddianz ile herkesi ve sizi mahkemeye vermek lzm geliyor..." Elhasl: Ya bu adam tam divanedir ki, bu derece dehetli umur-u dnyaya kar lkayd kalyor.. veyahut bu vatann ve bu milletin en byk bir saadetine ihlsla almak iin, hi bir eye tenezzl etmez ve ehemmiyet vermez. yle ise bunu ta'ciz ve tazyik etmek, vatana ve millete ve asayie bir nevi ihanettir.. ve onun hakknda bu eit evham etmek bir divaneliktir.(9) - Bir ev inasna dair teklif'in reddi Az yukarda bahsi yaplan iskn ve bir aylk iae verme meselesinde, stad'n ona dair dilekesi ve o meselede kendi hayretini ifade eden beyan ile; stad'n u nakledeceimiz istiare mektubundan anlalan, Emirda hkmeti onun adna, iae ve iskn iin Ankara'ya mracaatta bulunmu... Ankara'dan gelen cevapta ise, herhalde -tahmin ediyoruz- baz artlarla kendisine iae tahsisi ve bir ev inaasn kabul etmitir. Emirda hkmeti bu yazma sonunda teekkl eden durumu stad'a bildirdiinde, stad onu da reddetmekle birlikte, resmi adamlar kzdrmamak, daha dorusu Risale-i Nurun neriyat hizmetine zarar verdirmemek iin teekkr ile beraber nzikne red iinde, arada ufak

bir kapda brakmtr. Amma sonra meseleyi talebelerine gtrm ve istiarede bulunmutur. stiare mektubu yledir: emri ile kardelerimle bir meverete muhtacm. (9)Emirda-1 S: 9 Aziz Sddk Kardelerim! imdi bir emr-i vaki' karsnda bulunuyorum. Benim iaem iin her gn ikibuuk banknot, hem yeniden benim iin bir hane- mobilyasyla beraber ve istediim tarzda- yaptrmak iin emir gelmi. Halbuki, elli altm senelik bir dstur-u hayatm bunu kabul etmemek iktiza eder. Geri Dar-l 517 Hikmet-il slamye'de bir iki sene maa kabul ettim. Fakat o paray kitaplarmn tab'na sarf ederek ve ekserisini meccanen millete verip milletin maln yine millete iade ettim. imdi eer mecbur olsam ve size ve Risale-i Nura zarar gelmemek iin kabul etsem, yine ilerde millete iade etmek zere saklyacam. Zaruret-i kat'iye derecesinde kendime yalnz az bir para sarfedeceim. ittim ki: Eer reddetsem onlar, hususan lehimde iaem iin alanlar gcenecekler. Ve aleyhimde onlar diyecekler: "Bu adam baka yerden iae ediliyor." O bedbahtlar, iktisadn harikulade bereketini bilmiyorlar ve iki gnde be kurululuk ekmek bana kafi geldiini grmemiler ki, btn btn aslsz bir evhama kaplyorlar Eer kabul etsem, yetmi senelik hayatm gcenecek.. ve bu zamandan haber verip, tama' ve maa yznden bid'atlara giren ve ihls kaybeden limleri tokatlyan mam- Ali (Radyallah anh) dahi benden ksecek, ihtimali var... Ve Risale-i Nurun hakik ve sf olan ihls, beni de ihlsszlkla ittiham etmek ciheti var!.. Ben hakikaten tahayyrde kaldm. Ben iittim ki: Eer kabul etmezsem, beni daha ziyade skacaklar ve belki Risale-i Nurun tam serbestiyetine iliecekler. Hatta imdiki tazyikleri, beni o iae tekliflerine mecbur etmek iin imi. Madem hal byledir: kaidesi ile zaruret derecesinde olsa, inaallah zarar vermez. Fakat ben reddettim. Reyinize havale ediyorum...(10)" stad'n bu istiare mektubundan sonra, iae ve iskn tahsislerinin bir daha teklifi yaplmad anlalmakla beraber, artk o gnden itibaren stad'a kar ihanetlerin, gadirlerin ve tazyiklerin balad grlmtr. STAD'IN EMRDA'INA GELD LK GNLERNE DAR BR K AHDN FADES Birinci ahid: O sra Emirda hkmet tabibi, ayn zamanda iskn ilerine de bakan Doktor Tahir Barn Bey, unlar syler: (Mealen ve ksm ksm alacaz)

"... Yorucu bir yaz mesai gnnde, daireden ktktan sonra, akama yakn hkmet konann nnde bir kahvede oturmu, bir iki arkadala ay iiyorduk. Gne gruba yaklamakta idi. Afyon tarafndan bir vastann Emirda'a doru toz duman kaldrarak geldii grld. Az sonra gelen 518 vasta, Emirda yol kavandaki hkmet binasnn yannda durdu. inden yetmi yalarnda, banda sark, srtnda cbbesi olan bir zat acele indi, arkasndan da vazifeli memurlar... O yal zat, elinde seccadesi, acele namaz iin temiz ve msaid bir yer aryordu. kindi namazn klmamt anlalan... Kbleyi sordu ve hemen (10)Emirdag-1 S: 23 namaza durdu. Beraberinde gelen vazifelilerden birisi masamza yaklat. Arkadalar bu yal zatla gelen Thir isminde(11) ki memura: "Kimdir bu zat? Nereye gidiyorsunuz? Nereden geliyorsunuz?" diye merakla sormaya baladlar. Gelen vazifeli memur; "Bu zat byk bir Hoca imi, derin bir alimmi... Trkiye'de bunun gibi bir lim yokmu, smi Bedizzaman Said-i Nursi... Buraya gnderdiler, burada kalacakm." dedi. STAD'I SKNA KAYDEDYORUZ Emirda'nda hem hkmet doktoru hem iskn ileri mdrydm. Bize yaz geldi, bu yazda: "Bedizzaman Said-i Nursi Emirda'a gnderilmitir, oraya iskn edilmesi..." diye yazyordu. Biz bu yaz zerine stad' Emirda' nfusuna kaydettik. Sonra stad beni armt. Gittim, grtk, bana Denizli hapishanesinin bir meyvesi olan eseri verdi. O zaman maalesef bu kymetli eseri okuyamadm. Daha sonra yine beni armt, yine gidip grmtm. - Halk partililer stad'la urayorlard Emirda'na ilk geldii zamanlar, onu sevenler daha oktu. Fakat sonra Halk Partililer stad'la uramaya baladlar. Bir takm aslsz eyler uyduruyorlard. Milleti korkutup stad'n yanna yaklatrmak istemiyorlard. Biz kalben stad' sevdiimiz iin, bu iftiralara aldr etmiyorduk. ekinmeden yanna gidip geliyorduk. -Bir sene sonra Bitlis'e gnderildim 1945'de beni Bitlis'e salk mdr olarak tayin ettiler. Ben gitmek istemiyordum. Yanmzda salk memuru olan Hayri Diner stad'a hizmet ediyordu. Benim tayin haberimi stad'a o vermi, gitmek istemediimi de sylemiti. stad: "Gelsin de bir grelim" diye yine beni artmt. O 519 sralarda risalelerden bazlarn okumutum. stad'a kar muhabbetim daha da artmt. Eserleri Hayr Diner getirip veriyordu. Gidip grtmde, gitmek istemediimi syledim. stad: "Git, Git!.. yine gelirsin sonra..." diye gitmemi uygun buluyordu. - Bir rya grdm

Bitlis'e gitmeden nce, hemiremin hastal dolaysyla stanbul'a gittim. Hemiremin Fatih'deki evinde iken, halen te'sirinden kurtulamadm yle bir r'ya grdm: Daha nceleri Msr'da bir buuk sene kadar tahsil yaptm iin, ryamda Msrda'ym. Kendimi Seyyide Zeynap camiinde gryor, namaz klyordum. Namazdan sonra bir zat ayaa kalkt, ayakta konumaya balad. Bende email-i erif kitab vard. Onu okudum... Tasbit ettim, o konuan zat, Hazreti Peygamber (11)Ne irin bir tevafuktur ki:1921'Ierden beri Bedizzaman' tanyan Doktor Thir Barn, stad'n yirmi sene sonra Emirda kasabasnda ihtiyar dnda, herkesten nce uuru taalluk etmeden geIip istikbal ettii gibi, Bedizzaman' Denizli'den getiren polis mumurunun ismi de Tahir idi. Demek bir Tahir, Tahir ve mutahhar bir insan getirip, br tahire, Doktor Thir'e bir nevi teslim edip emanet ediyordu.A.B. Aleyhisselat Vesselmd. Camiin son cemaat yerinde de baka bir zat konuuyordu. O da Bedizzaman'd. Ryada kendi kendime Herhalde bu zat Peygamberimizin vekilidir diye dnrken uyandm. Bu ryadan sonra, Nur risaleleriyle yakndan alakadar olmaya baladm. Sonra Bitlis'e gittim, eserleri okuyordum. Bitlis ve kazalarn dolatm. - ark stad' lm biliyordu ark'ta on ay kadar kaldm. Hizan'n kylerinide dolatm. stad'n hemehrileri onu lm biliyormu. Onlara stad' anlattm, eserlerinden dattm... Eserler ark'ta ok hizmetlere vesile oldu. Dokuz ay kaldktan sonra, tekrar Emirda'na dndm. Dnmde stad bana ok iltifat etti ve Sen arkn kapsn atn diyordu. Halbuki bir i yaptm yoktu. Fakat stad yine de iltifat ediyordu...(12) KNC AHT 520 (stad'a Emirda'nda ilk ev kiralayandr) Bu ahidimiz, Simavl, emekli uzatmal jandarma onbas brahim Mengverli'dir. yle der: (Mealen ve hlseten alyoruz) Baka yerden Emirda'na tayinim kmt. Jandarma uzatmals olarak vazife gryordum. Birgn komutanmz beni artt. Komutann odasnda Osmanl kyafetli, sarkl, cbbeli, ayakta dimdik duran bir zat vard. Komutan yanndaki adam bana gstererek: Kim bu,biliyor musun? dedi. Ben ise; aklma, iittiim Trkiye'de mehur din alimi (Yani Bedizzaman) geldiyse de, birey diyemedim: Hayr bilmiyorum... Kim ki bu? dedim. Komutan: Bedizzaman'dr dedi.

Ne?... diye bardm ve hemen ellerine sarlp ptm. Dnyada mehur diye iittiim din limi meer karmdaym. Komutan: Bu zata bir ev tutulacak... Sen bul ve tutuver. Senin tandn vardr. Yalnz ev, muhakkak karakolun karsnda olacak dedi. arda Karakolun kar srasnda br bakrc Hasan vard. Onun alt kat dkkn st kat ev olan biryeri vard. Oras kiralkt. Bakrc Hasan akam, sabah ierdi. Ona arasra bende katlrdm. Sarho adam, imeden edemezdi. Aslen bu Hasan Trabzon'lu idi.

arya gittim. Bakrc Hasan'n dkkanna vardm. Ona: Hasan Usta! u st kat bize kiraya ver de, Hoca Efendi'yi oraya koyalm" dedim. Hasan Usta: "Kardeim ben sarho, o ise Hoca... Nasl geiniriz" dedi. yle ya, Hoca Efendi'ye bu evi tutmak belki de yanl bir eydi. Sonra gittim Hoca Efendi'nin yanna... meseleyi anlattm. Ev sahibi sarho dedim. stad kzacak zannediyordum, amma hi kzmad. "Varsn sarho olsun" dedi. Hemen kotum Hasan ustaya, evi tuttuk dedim. Ayn gnde stad'n eyas denilen eyleri -ki bir ekmek kn, bir abdest ibrii falan gibi eyler-tadk eve. Hasan da bizi bekliyordu zaten... (12) Son ahitler-2 S:126 Hoca Efendi Hasan Ustaya: "Gel bakalm Hasan Usta!" dedi. 521 Hasan, ezile bzle yanna vard ve: "Buyur Hocam!" dedi. stad: "Sen ier misin?.." diyerek sordu. Hem de sabah akam, dedi Hasan Usta. stad Hasan'n srtna elini koydu, kez svazlad. "Haydi olum, bundan sonra vazgeersin" dedi. Bu ne itir Yarabbi! Sabah akam demeden ien bu adam, ertesi gn stad'la beraber sabah namazn kld. Ondan sonra da ikiyi azna hi almad. Her gnde stad'la beraber namazlarn klmaya devam etti. - Onunla uraanlar belsn bulurdu Onunla uramaya gelmezdi. Uraanlar, ona zulmedenler mutlaka belsn bulurdu. Ya ortalktan kaybolur, ya da kudura kudura, delire delire lr giderdi. Evi kendisine tuttuktan sonra, nn hkmetinin emriyle kapsna nbeti konuldu. Ben de bekledim. Kimseyi yanna sokmyacak, grtrmeyecektim. Amma ben kaamak olarak onun ile bazlarn grtrr, yanna brakrdm. stad'n, zengin halc bir talebesi vard. Bir'gn stad' krda yaya gezerken grm, ona bir taksi almt. Sonra bu mesele adliyeye intikal etti. Hkim, taksiyi alana: "Ona sen mi bu taksiyi aldn?" dedi.

O da: "Evet aldm.. Sen de benim gnlm fethet, sana taksi deil, teyyare alaym. Milyonlar sana vereyim" dedi. Sonra stad ayaa kalkarak, uzunca bir konuma yapt, derken iki saat zaman gemiti. Hkim, yeter dedi. O zaman stad cellland, eliyle bir daire izerek, iaret parman hkime uzatt ve "Benim sekiz saat sz sylemeye hakkm var, istediim kadar konuurum." (13)dedi.(14) 522 NC AHD: Emirda erafndan, stad'n sadk talebesi Tccar Hamza Emek'tir. stad'n o gnk hayatyla ilgili hatralarn yle anlatr: (Mealini ve hlsasn alyoruz). Emirdal merhum Hamza Emek (stadn hizmetkarlarndan) amcas Hasan Efendiden naklen demitiki: Amcam Hasan Efendi, stadmz Emirdana gelmeden on iki sene evvel bir rya grm. Ryada Hz.Ali (RA) kendisine bir sandk vermi ve Bu sandn iinde Hz. Mehdi vardr. Bu sana emanettir demi. Oniki sene sonra, Hz. stad Emirda'a geldii zaman, amcama demi: sende bir emanet var. te o emanet benimdir der. (Son ahitler-4, Sh.264) (13)Bu ahidin ifadesindeki taksi meselesi ve mahkeme hadisesi, herhalde 1945'lerde, bata Konyal Sabri Halc ve bir ka Nur talebesinin mtereken satn aldklar araba hadisesidir. Araba stad'n haberi olmadan alnmt. Fakat yalnz birgn ve bir gece stad'n evinin nnde kalabildi. Sonra stad kabul etmedi ve reddetti. lerde izah gelecektir. A.B. (14)Son ahitler-3 S:121 imdi bizzat Hamza Emein hatralar: "stadmz Emirda'na geldikten sonra, ilk balarda onun hususi hizmetlerini grmek iin bir ka arkadatan her gn birimiz nbet alyorduk. Kardalarm bana dediler ki: "Senin dkkann var, yalnzsn. Sen yalnz pazar gnleri hizmet nbetini al... Dkknn kapal kalmasn." Ben de, yalnz pazar gnleri nbet alyordum. Her pazar, stad'n tashih edecei kitaplar, ay takmn alr stadmz'la birlikte kra giderdik. stad krda yalnz oturur, tashihatla megul olurdu. Biz kendisinden biraz aralkl dururduk. ay yaptmzda, alr kendisine gtrr, verirdik. - Sen bugn gelme Bir pazar gnyd, beraber evden ktk. stad ar camiinde abdestini tazeledi. Hi bir sebeb yokken, bana: "Kardam sen bugn gelme!" dedi. Peki efendim dedim, eve gittim. Bir mddet sonra, kaymakam emir vermi... Konyal jandarma baavuu Ziya, yanna iki jandarma ile beki Halil'i alm (Bu beki Halil daha sonralar perian bir durumda ld, gitti.)

523 gitmi, krda tenha bir yerde stad'n sarn almlar ve stad' karakola getirmilerdi.(15) Sonradan benim haberim oldu. O gnde Eskiehir'den binba Read bey gelmi, stad' ziyaret etmek istiyordu. Ben "stad' karakola gtrm, vaziyet byle byle... ve ben oraya gidiyorum" dedim. Hemen karakola doru kotum, baktm ki stad karakoldan banda bir takke ile dar kyor. Beni grnce, "Gel kardem gel, gidelim" dedi. Eve dndk, stad karyolasna oturdu. Ben sobay yaktm. stad pencereyi atrd. erde soba yand halde havalandryordu. Bir ara ben bir frsatta "Efendim Eskiehir'den Binba Read Bey gelmi, ziyaret etmek istiyor" dedim. Getir! dedi. Ona bir sandalye verdi, oturttu. Gemi hatralarndan ona anlatt... Divan- Harbte Hrid Paa'n suallerine iddetli cevablar verdiini, Rus bakumandanna ayaa kalkmadn, Hutuvatt- Sitte eseriyle ngiliz Bakumandannn bana vurduunu anlatt. Daha sonra uzun bir ders yapt. Dersin sonunda, ba ucunda asl bulunan Kur'an- Kerimi gstererek: "Kardam Read Bey, u Kur'an hakk iin; stad'm mam- Ali'nin u Celcelutiyesi var ya, otuz seneden beri virdimdir." dedi.. ve aniden Celcelutiyeyi at, dedi ki: "Fakat u iki satr hi okumamm... diyeceksiniz ki: "Neden u iki satr okumuyorsun?" nk, stadm mam- Ali Radyallah anh burada bana diyorki: "Ya Said, Sen bunaldn zaman bu iki satr oku, Cenab- Hak ifritlerden sana iki hadim gnderecek... Ben de bunu tabi bir hiddetli zamanmda okuyacam, karma geldikleri ve "Emret!" dedikleri zaman, emredeceim... (15)C.H.P devrinin azgn zulm ve kanunsuzluuna baklsn ki; Bedizzaman gibi bir din limi, bir milli kahraman krda tek bana, tenha bir yerde otururken, bana koyduu puusuna taarruz ediliyor, arkasndan da bir jandarma avuu eliyle karakola getiriliyordu. Neden apka giymiyosun diye ifadeye ekiliyordu. Bir din alimine, mcahid bir kahramana frenk apkasn giydirmeye zorlamak olan bu muamele neyin manasn ifade ediyordu acaba?!... A.B. Hayr!... bizim vazifemiz hizmettir. hlsla vazifemize devam etmektir. Ben bunu okumamm ve okumuyorum... Yoksa bu zalimlerin bin tanesinin cann cehenneme gnderirim. Hi bir talebemin de elini kana bulamam. 524 Evet, kuvvet var. Fakat isti'mal etmek yok....(16)" DRDNC AHD:1944'de Emirda'nda jandarma onbas iken, bir ara Bedizzaman' takib etmekle vazifelendirilmi, 1925 doumlu, Gaziantep'ten Halil Gnlalan diyor ki: "Benim onba hemehrim Hayri zhelvac izinli olarak Anteb'e gitmiti. O zaman bana: "Bedizzaman' sen takib et" dediler, vazifeyi bana verdiler. Kumandanmz smail Gneyblk't. Bedizzaman'n kyafetine bile mdahale etmemizi istiyorlar, bandakini bile karttrmamz emrediyorlard. Oturduu evin karsnda bir kahvehane vard. Oradan takib ederdik. Kendisi "Ben apka giymem" diyerek apkay bana koymazd. Hem de sark sarard.

Blk kumandan sarn yrtt. Amma o ii yapt iin karsyla beraber geceleri yatamyorlar, devaml olarak kbus basyor... bir gece saat sralarnda Bedizzaman'dan zr dilemeye gittik, rica ettik, af diledik... Bana: "Sen git, benim suum nedir? Varsn rahat yatsn?" dedi. Benim gedikli baavuu olarak orduda kalmaya niyetim vard. Bedizzaman bana: "Bu meslekte kalma! Memleketine git, ev sahibi de, zengin de olacaksn" diye dua etti. Allah'a kr ev sahibi de oldum, rahat hayat da geiriyoruz. Camide rtl bir yeri vard. Namazlar orada klard. Bir gn hep beraber yamur duasna ktk. "Hepimiz Halkmzdan yamur isteyeceiz" dedi. Hakikaten ok miktarda yamur geldi. Srtndaki cbbesi ve bandaki saryla eski hocalara benzerdi. Gzleri heybetliydi... Vefatndan birka gn nce kendisini Anteb'de grdm. Eski postahanenin nnde, sabahn erken vakitlerinde yabanc bir araba gidiyordu. Baktm ki Bedizzaman... Hemen koarak elini ptm. "Ben Urfa'ya gidiyorum" diye dua istedi. Yannda talebeleri vard. te byle... Allah byk bir insan grmek nasib etti bana...(17)" 525 BENC AHD: Aslen Yunanistan muhacirlerinden olup, Bedizzaman Hazretleri Emirda'nda bulunduu sralarda o da orada askerliini jandarma eri olarak yapm olan Hasan Ergen'in hatralarnda, hkmet adamlarnn stad'a kar nasl bir tarz- muamelede bulunduunu gstermesi bakmndan dikkate ayandr. Hasan Ergen'in hatralarndan mealen ve hlseten baz blmler alacaz: "Ben Emirda' jandarma birlik komutanl kaleminde, hafif hizmetlerde alyordum. Afyon'da iken , tantm Bahr isminde bir arkadamn kardei bir gn Emirdana bizim karakola geldi. Komutann odasna girdi. Odadan komutann bara bara konuma sesi gelmeye balad: (16)Bilinmeyen Traflaryla Said-i Nursi 6. Bask S: 342 (17)Son ahitler-3 S: 119 Sende mi Krtsn? Said-i Nursi ile neye greceksin? Nereden tanyorsun onu?" ve sonra ok iyi tandm Afyonlu Bahri Beyin kardeini odasndan kovdu, kartt. Bu durumu grnce misafiri odama ardm, teselli ettim. Yer gsterdim ve kiminle grmek istediini sordum. O da bana: "Burada Said-i Nursi isimli byk bir din alimi vardr. Onunla grmeye geldim. Amma kumandan izin vermedi."dedi. Ben kendisine biraz oturmasn syliyerek, jandarma komutannn yanna girdim. Komutana teminat verdim. Gelen adam Afyon'dan iyi tandm syledim. O ana kadar da Emirda'nda yle din limi, byk bir insann varlndan haberim yoktu. Bu vesileyle ilk defa bunu reniyordum. Komutan bana: "Sana kar i'timadm oktur. Buyur al anahtar" diyerek ekmecesinden bir anahtar kard, bana verdi ve "Mes'uliyet sana aittir, gtr adam grtr" dedi.

Teekkr ederek anahtar aldm... Arkada alarak bize tarif edilen evi bulduk, dardan kilitli olan kapy atk. erden de kendisi kapy kilitliyormu,(18) aldk kapy... Az sonra ald, bembeyaz pamuk gibi nuran bir insan karmza kt. Hemen ellerine sarlp ptm. - smimle bana hitap etti Bana "Hasan olum bu yaptn hizmet, Allah indinde ok makbuldur. Allah senden raz olsun. ok byk bir iyilik yaptn" dedi. ve teekkr etti. 526 Az sonra, yine bana ismimi syliyerek: "Hasan olum, sen Allah'n temiz kalbli iyi bir kulusun. Yalnz iki kusurun var." dedi. Ben de, hocam ok affedersiniz benim kusurlarm syler misiniz. dedim. stad: "Aslnda bu iki kusur, senin kalbinde mevcud deil... Fakat sen te'sir altnda kalmsn. Bunlardan birisi orucunu tutmuyorsun. Bir de namazn klmyorsun" dedi. Bu konumamzdan sonra getirdiim misafirle ilgilenmeye balad ve "Beni grmek iin bu kadar zahmet edip neden geldin" dedi. O arkada da: "Ben kk iken, siz Kars'a babamla grmeye gelmitiniz. Sizi o zaman grmtm. imdi burada olduunuzu iitince, sizi grmek ve duanz almak arzu ettim. Fakat jandarma komutan ok zorluk gsterdi. Allah raz olsun, Afyon'dan tandm Hasan Bey vesile oldu." dedi. Biraz oturduktan sonra, stad misafire: "Baka bir arzun var m?" diye sorunca, arkada da "size madd bir yardmda bulunmak istiyorum " dedi. Bunun zerine, mbarek insan: (stad) "Olum benim dnya malna hi bir ihtiyacm yoktur. Amma sen mutlaka birey niyet etmisen, bir kk bozuk paran var m?" dedi. O da cebinden bozuk paralar kartt. Hoca efendi iinden (l8) Anlatlan bu durum, yani stad'n kapsnn dardan, hkmet ve kaymakam tarafndan.. erden de kendisi tarafndan kilitlenme hadisesi, yani gayr-i resm ve kanunsuz ekilde tecrid ve hapis muamelesi dorudur ve gerektir. Bu katmerli zulm hadisesinden stad Hazretleri de ok defa sz etmektedir. Amma bu hal, stad'n Emirda hayat boyunca deil, tahmin ediyoruz Afyon hapsine yakn gnlerde bir mddet iin uygulanm, gayr-i insan ve gayr-i kanuni emsalsiz bir muamele rnei idi. A.B. bir be kuruu ald ve "Allah kabul etsin alyorum" dedi. O paray yere koydu. Sonra ald "Tekrar bunu sana hediye ediyorum" diyerek gnln ald:(19)" Jandarma Hasan Ergen'in hatrasnn dier blmlerini, ahidlerden yazlmayan ifadeleriyle birlikte, ileride srasnda kaydetmeye alacaz inaallah. 527 imdi de stad Bedizzaman'n, kendisi ilk Emirda hayat hakknda Yirmi Altnc Lem'ann Onbeinci Rica'snda az temas etmi olduu fihriste gibi ksack bir ksmn burada kaydetmek istiyoruz. Bu ksmdan sonra, Byk Tarihe-i Hayat kitabnn hlsa ederek yazd hayat eklini dercedeceiz.

Onbeinci rica diyor ki: "Bir zaman Emirda'nda ikamete me'mur ve tek bama menzile, deta bir haps-i mnferid ve bana ok ar gelen tarassudlar ve tahakkmler ile bana ikence vermelerinden hayattan usandm. Hapisten ktma teessf ettim. Ruh-u canmla Denizli hapsini arzuladm ve kabre girmeyi istedim.. ve "Hapis ve kabir bu tarz hayata mreccahtr" diye ya hapse veya kabre girmeye karar verirken; nayet-i lhiyye imdada yetiti. Kalemleri teksir makinesi olan Medreset-z Zehra kirtlerinin ellerine, yeni kan teksir makinasn verdi. Birden Nurun kymettar mecmualarndan her tanesi bir kalemle beyz nsha meydana geldi. Fthata balamalar, o skntl hayat bana sevdirdi, hadsiz kr olsun dedirtti. Bir miktar sonra, Risale-i Nurun gizli dmanlar fthat- nuriyeyi ekemediler. Hkmeti aleyhimize sevkettiler. Yine hayat bana ar gelmeye balad. Birden nayet-i Rabbaniye tecelli etti; En ziyade Nurlara muhta olan alkadar memurlar, vazifeleri itibariyle msadere edilen Nur risalelerini kemal-i merak ve dikkatle mtala ettiler. Fakat Nurlar onlarn kalblerini kendine taraftar eyledi. Tenkid yerine takdire balamalaryla Nur dershanesi ok geniledi. Madd zararmzdan yz derece ziyade menfaat verdi. Skntl telalarmz hie indirdi...(20)" (Onbeinci Rica'nn kalan ksmn Afyon hapis faslnda yazmay dnyoruz, orayla ilgilidir.) -BYK TARHE- HAYAT SE DYOR K: "Daimi tarassud altndadr. Mahkemden beraet etmesi ve eserlerinin iade edilmesine ramen, serbest braklm deildir. Eskisinden daha ziyade kontrol ve mtemadiyen pencere ve kapsndan nezarete ma'ruzdur. Denizli hapsinin bir aylk skntsn bazen bir gnde Emirda'da ekiyordu. stad'a yaplan bu bed-muamele ve tavrlar, Emirda ahalisince yakndan bilinmektedir. Denizli mahkemesinin beraat zerine, mahkeme eliyle Nurlarn intiarna ve Said-i Nursinin hizmet-i imaniyesine sed ekemiyen 528 gizli dinsizlik komiteleri, bu defa baka yollardan, idar makamlar evhamlandrp aleyhe geirerek, hatta imhasna kadar alyorlard. Bu pln kat' idi. (19)Son ahitler-1 S: 180 (20)Bugn Emirda halk umumiyetle Nurlara dost ve taraftardr. Pek ok talebesi vardr. Emirda'nda ve civar kylerde Nur dersleri okunmaktadr.T.H. Bir beki kaps nnden ayrlmazd. stad'la grebilmek pek mkildi. Emirda'da ilk defa stad'la yakndan alkadar olmaya balyan alkanlar hanedan; kasabalarna nefyedilen bu lim ve fzl ihtiyar zata yakndan dostluk gstermiler, hizmetine komulard. Srf Allah iin olan bu iltifatlarn su-i tefsir edenlerin yalan ve tezviratna aldrmyarak, alkalarn gevetmemilerdi. alkanlarla beraber Emirda'da bir ok sadk mminler Nura talebe olmular, stad'n hizmet-i nuriyesine itirak etmilerdir. Nur risalelerini okuyup yazmaya ve etrafa neretmeye balamlard. stad'n Emirda'da ikamete balamasndan sonra, Risale-i Nurun dersleriyle halkn mhim bir ksmnn ilim, iman, ahlk ve fazilet bakmndan terakki ettii herkese ma'lum olduu gibi, resmi zatlarn ikraryla da sabittir(21).

Emirda'l Nur talebeleri, stad'n Emirda'daki hayatna dair diyorlarki: "stad Emirda'nda daimi tarassud altnda bulunuyordu. Ak havalarda gezmeye kard. stad'n bahar ve yaz mevsimlerinde mutlaka krlara kmak adetiydi. Yalnz bana gider, bir ka saat kalr, sonra evine dnerdi. Krlara kt zaman, ok defalar arkasndan takib ettirilirdi. Bazen bekiler, bazen jandarmalar takib ederdi. Hatta bir defa arkasndan kurun attrlm, fakat isabet etmemiti. Bir gn bir resmi memur, stad'n arkasndan koarak: "Dar kmak yasak! Bana bere koyamazsn, sark saramazsn!" diye mtehakkimane ve mtecavizane ifadeler kullanm, stad da geriye dnmtr. Buna benzer muameleler oktur. MAKAM LE ALAKADAR BR K HATIRA 1- Emirdal merhum Mehmed alkan diyor ki: Birgn Ahmed Feyzi Efendi Emirda'a gelmiti. stadla grt. stad ona: abuk bir vasta bul ve git! dedi. Fakat akam bir sohbet yapmas iin ben onu brakmadm. O gece ok gzel ve nurlu bir sohbet olmutu. Sohbet ge vakte kadar devam etmiti. 529 Sabahleyin -birden- stad Ahmet Feyzi'yi artt.. Halbuki onun kaldndan stadn haberi yoktu. Ahmed Feyzi ok korktu. beraberce stadn yanna gittik. stad ona: Sen akam ne konutu isen, ben aynen kabul ediyorum. diyerek Ahmed Feyziye iltifat etti. (Son ahitler-4,Sh.62) 2- Emirdal erife Hanm (.Kantarc) kendi beyi brahim Kantardan duyduu bir hadiseyi yle anlatr: Beyim kasaplk yapard. stadn yanna gider gelirdi. Birgn bir camz alm, kesip sucuk yapacaktk. O gn stadn yanna varm ve abdest suyunu ellerine dkerken, aklndan ald camz gairiyormu. Ne kadar kr edecek diye kafasnda hesabn yapyormu. Tam bu esnada Hz. stad kendisine: Keel-i Keel! bir camz ba olsada bizde yesek.. demi. Beyim bu sz zerine mahcubiyetinden kzarm durmu. (Son ahitler-4,Sh.244) (21)stad Said-i Nursi, Emirda' bir dershane-i nuriye manasnda kabul ettiini sylerdi. Sav, Barla,Emirda, Eflani gibi nurlarn ekseriyetle yaylp okunduu kasaba ve kyleri birer dershane-i nuriye unvaniyle yad eder ve kendi Nurs ky gibi sa ve l umum ahalisine, masum ocuklar ve mbarek hanmlarna dua eder, manevi kazancna hissedar ederdi. T.H. 3-Konya'nn Kula ilesinin Akta Kynden Mehmet Erol adndaki bir zatn mhim bir hatrasdr: "1984'de ayn kyde bizzat grtmz Mehmet Erol'un olu Hasan Erol bize babasnn hatrasn ve stad Hazretleriyle 1947 yl iinde grmeleriyle ilgili, stad'dan selamet-i iman iin dua istemesi zerine, Hazret-i stad'n ona dua ettiini yle anlatmt: "Babam Mehmet Erol ile Hac Resul, Emirda'na at arabasn almak zere gitmilerdi. Hazret-i stad'n orada olduunu nceden bildikleri iin, oraya gelmilerken, stad da ziyaret etmek istemiler ve ziyaretin yolunu aramlar. stad'n evinin kapsna gitmiler, stad'n hizmetkrlar

stad'n biraz sonra krlara kacan, ancak o zaman falanca kprnn yannda grebileceklerini" sylemiler. Babam Mehmet Erol demiti ki, biz kprnn bana gittik. Aadan bir hanm, elinde bir bakra yourt ile stad'a doru geliyordu. stad ona bararak: "gelme sen maksadna nail oldun" Bize de tevecch etti, isteklerimizin olup olmadn sordu. Ben de hsn- hatime ve selmet-i 530 iman iin dua istedim. Bunun zerine, stad "nallah sen iman zere leceksin" diyerek parmayla iaret ederek ayn kelimeyi defa tekrar etti. Babam Mehmet Erol 15 Mays 1980 Reaib gecesinde vefat ederken; gzleri yumuk olduu halde, kendi kendine "imdi Emirda'l Hoca geldi" dedi. Bende yasin-i erif okuyordum. ayetine geldiimde, babam konuarak kelimey-i ehadet getirdi ve bana kapya doru parmayla iaret etti ve ruhunu teslim etti." Bu rivayeti ayrca imdi Ankara Yenimahalle'de Belediye Zabtas olan Hasan Erol'dan bilvasta sormamz zerine, mektubuyla da te'yid etti. - stad'n megalesi- (Byk Tariheden) stadn Emirda'ndaki hizmeti ve megalesi, baka yerde olduu gibi, yalnz bir vazifeye mnhasr deildi. Gerek lahikalardaki mektuplarn, gerek ziyaretine gelen dostlarn ve eski ilim arkadalar ve talebelerinin ihbarndan ve gerekse de kendisiyle yakndan alkadar olmu talebe, komu ve halklarn mahedelerinden anlalyor ki; Hakka mteveccih, hakikattan lema'en eden mteaddit hizmetleri ve vazifeleri vard. Her gnde bu vazifelerini ifaya alrd. Hakaik-i Kur'aniye nurlar olan "Lem'alar ve Szler" gibi eserlerini telif, tashih ve neir ile megul olmakla beraber, kelimat- kudret olan masnut ve mevcudat seyir ve temaaya, kitab- kinat mtalaya ok mtak idi. Zemin yznde yazlan, bahar sahifesinde tehir edilen Rahmet ve Hikmetin mu'cizeli eserlerini, ecar ve nebatat ve hayvanattaki san'at- lhiyyenin harikalarn, simalarnda parldyan tevhid sikkelerini okumaya ziyadesiyle meftun idi. Bylece hakaik-i imaniyenin ve ma'rifetullahn nihayetsiz fezasnda hakkalyakn mertebesinde kanat ap geziyordu. Esasen Kur'an'dan ald mesleinin bir esas tefekkrdr. Eserlerinde insan daima tefekkre sevk eder ve tefekkr ders verir. lim ve tefekkr ile kazanlan ma'rifet-i ilhiyyenin kalb ve ruh iin kinat vs'atinde bir genilik te'minettiini ve her bir eyde sani-i vahide iaretler, delil ve ayetler bulunduunu ifade eder, srrna gre hareket ederdi.(22)" 531 DNYADA OLUP BTENLER Hazret-i stad'n Denizli hapsinden beraet edip kt ve Emirda' kasabasna geldii yl olan 1944'den, Afyon hapsinden kt yl 1949 ve sonra 1950 yl ortalarna kadarki hayatnda;dnyada ve Trkiye'de olup biten hadiseler, deimeler ve siyasi dme ve ekimelerden mhim baz hadiseleri burada gz nne getirmek icab ediyor. nk Hazret-i stad, inkiaf eden her bir msbet hadiseyi ve Risale-i Nur ve Kur'an ve lem-i slm ile mnasebettar her bir gelimeyi, Risale-i Nur

lleri ile deerlendiriyor ve baz mektup ve yazlarnda bunlar kaydediyor ve talebelerine bildiriyordu. te, sene 1944: 1-9.7.1943'den, 5.8.1946'ya kadar Trkiye Cumhuriyeti C.H.P. iktidar Babakan kr Saraolu'dur.(23) 2-1930'lardan 1944'lere kadar Trkiye Cumhuriyeti Nzi Almanya'syla skfk ticaret orta' ve mttefiki grnm iindeyken, kinci Cihan Harbi'nde ise, ngiliz yanls ve siyasetinin mrevvici olarak kald. 3-1944'n son aylarnda Rusya'dan Trkiye'ye iltica eden -Bir rivayete gre-kiyz kadar Mslman insann, Ruslarn tehditkrane geri istemelerine kar, hi bir direni gsterilmeden bu insanlarn Ruslara teslim edilmesi ve Kars-Rus hududunda Trk askerlerinin ve kyllerinin gzleri nnde bu masum insanlarn kuruna dizilerek ldrlmesi hadisesi... Fakat o gnn basn bu cier-sz hadiseyi yazamad. 4-22.3.1945'de Sovyetler Birlii Trkiye ile yapt saldrmazlk andlamasn yenilemeyeceini ileri srd. 5-12.6.1945'de Celal Bayar, Refik Koraltan, Kprl ve Menderesler "Drtl Takrir" diye adlandrlan muhtray meclis grubuna verdiler. 6-nn'nn her zaman, zellikle 1950 seiminden sonra mahede edilen daimi dostlar bolevik Rusya, Trkiye'yi bir ka ynden sktrmas zerine; nn ister istemez, fakat arkasna dnp mitkrane Ruslara baka-baka, Bat dnyasna yanamaya mecbur oldu. Amerikallar da, Trkiye'nin demokrasiye girmesi artyla onu koruyacan ileri srd. 532 Bunun zerine Trkiye Cumhuriyeti Hkmeti 26 Haziran 1945'de, Birlemi Milletler Antlamasn imza etmeye mecbur oldu. 7- 7 Temmuz 1945'de lk muhalefet partisini kurmak zere mehur stanbul'lu milyoner Nuri Demira tarafndan mracaat edildi.. Ve 18 Temmuz 1945'de bu parti resmen kuruldu. (23) kr Saraolu, kendi Milli Eitim Bakan Hasan Ai Ycel ile birlikte teden beri komnist olduklar bilinmeleri ile birlikte, bilhere dpedz meydana kt. Dine ve dini terbiyeye zehir diye haykran Saraolu ve Milli Eitim Bakan Hasan Ali Ycel, kabineden atldklar gibi, C.H.P'lilerce de gzetim altna alndlar. (Bkz. Afyon Mahkemesi Mdafaat S: 123) 8- 17 Temmuz 1945'de de Ruslar boazlar savunmasna karlk Kars ve Ardahan' Trkiye'den rvet istediler. Tabii gstermelik de olsa, Trkiye demokrasiye doru adm att' iin, bat dnyas ve Amerikallar boazlar veTrkiye'nin kendi garantrlklerinde olduunu iln etti. Ruslar bu durumda bir ey yapamaz oldular. 9-15 Austos 1945'te, Trkiye Cumhuriyeti ve Millet Meclisi de Birlemi Milletler antlamasn onaylad.

9/1 17 Ocak 1946'da, Celal Bayar, Menderes ve arkadalar tarafndan Demokrat Partisi kuruldu. 10- 5-9 Nisan 1946 Amerikan filosu stanbul'u ziyaret etti. nn Amerika'llar kabul etti. Bu bir demokrasiye doru ister istemez atlan bir admn balangcyd. 11- 31 Mays 1946'da, tek dereceli meb'us seimi iin kanun tasars meclise geldi. Menderes buna iddetle kar kt. 12- 5 Haziran 1946'da seim kanunu tasars kanunlat. Bu kanunla, daha nceleri kararlatrlan 1 Ekim 1947 yerine, erken seim iin 21 Temmuz 1946 eklinde dzenlendi. 13- 21 Temmuz 1946'da Milletvekili seimi yapld. Ak oy, gizli tasnif sistemiyle; CHP'li hknmet kuvvetlerinin byk basks ve propagandas altnda yaplan bu seimde Demokrat Parti yine de altm alt meb'us ald. Afyon Vilayetinde D.P'liler listeyi kazanmt. CHP'liler Afyon'u seimden 533 sonra cezalandrd. Tm me'mur kadrosunu deitirmiti ve bunu Bedizzaman Said-i Nursi'den biliyordu. 14- 15 Ekim 1946'da CHP, eski Dahiliye Vekili Hilmi Uran',(24) Nfi Atf Kansu yerine CHP genel sekreterliine getirdi. 15- 18 Ekim 1946'da Mareal Fevzi akmak ve arkadalar nsan Haklar cemiyetini kurdu. 16- 3 Mart 1947 tarihine kadar Trkiye'yi bir eit garantrlnde tutan ngiltere, bu tarihten sonra gn be gn zayflad, geriledi ve tli bir devlet oldu. Bu tarihten sonra onun yerini Amerika ald. 17- 11 Mart 1947'de Trkiye uluslararas para fonu tekiltna girdi. 18- 2-7 nisan aras 1947, Amerikan donanmas tekrar stanbul'u ziyaret etti. nn Amerikal amirallar karlamak zere Ankara'dan stanbul'a gitti. 19- 16-17 Temmuz 1947, Hkmet Amerikan yardm antlamasn imzalad. 20- 8 Austos 1947 Bir Trk asker heyeti Amerika'ya gitti.. Ve 1 Eyll 1947'de meclis, Amerikan yardm antlamasn onaylad. 21-Bu tarihlerde Trk Hkmeti bilmecburiye o ana kadar kapatm olduu Hac kapsn nisbeten at ve Kur'an kursu mekteplerini ve ilkokullarna ihtiyar Din derslerini de koydu. Ayn sene iinde Ruslar da, Hacca ok insan gnderdi. (24)Hilmi Uran sonralar C.H.P'nin i duumunu iyice anlaynca partiden ekildi. 22- 10 ubat 1948'de CHP Meclis grubu ilkokullarda ihtiyar din derslerini okutturma kararn ald. 23- 15 ubat 1948'de CHP Dileri Bakan beyanat vererek hkmetinin Nato'ya doru adm attn syledi. 534 24- 4 Temmuz 1948'de Amerikallar birka ynden Trkiye'de faal rol oynamaktayd.

25- 15 Aralk 1948'de Trkiye Dileri Bakan Necmeddin Sadak, Akdeniz Savunma Birlii Konferansnda grmelerde bulunmak zere Londra'ya gitti. 26- 16 Ocak 1949'da emseddin Gnaltay CHP hkmetinde Babakan oldu. Ve Babakanl 22. 5.1950'ye kadar devam etti. 27- 23 Ocak 1949'da CHP'liler tarafindan Meclise teklif edilen Kur'an'n Trke'ye evrilmesi mevzuu muhalefetle CHP'liler arasnda frtnal tartmalara sebep oldu. 28- 4 Haziran 1949'da "slam ilhiyat" ismi altnda bir fakltenin kurulmasn ngren bir kanunda deiiklik karar alnd. 29- 8 Haziran 1949'da Babakan emseddin Gnaltay, CHP adna slam dinini alet eder mahiyette beyanatta bulundu. 30- 19 Eyll 1949'da CHP'li Nihat Erim, zmir'de Amerikan meddahln yapan nutuklar att. 31- 23 Eyll 1949 Trkiye ve Irak, komnizme kar mterek tedbir hususunda ibirlii kararn ald. 32- 31 Ekim 1949'da Ankara ilhiyat fakltesi ald. 33- 18 Ocak 1950'de CHP Devlet Bakan Read emseddin Sirer: "Biz Mslman bir devletiz, amma laiklikten de vazgeemeyiz" eklinde beyanat verdi. 34- 21.2.1950 yeni seim kanunu meclisten geti. 35- 1 Mart 1950'de CHP hkmeti; 30.11.1925 tarihli tekke ve trbe kapatlmasna dair olan kanunu yrrlkten kaldrd. 36- 23 Mart 1950'de nn ilk seim konumasn yapt.. ve 25 Mart 1950'de Krkkale'de nn, Anayasadan altoku kaldracan vadetti. 37- 12 Nian 1950'de Mareal Fevzi akmak ld. CHP hkmeti ne bir tren, ne bir bayrak yarya indirme, ne de herhangi bir ey yaptrmad. 535 38- 16 Mays 1950 Milletvekili seimi yapld. DP 408 milletvekilini kazand. 16 Haziran 1950, DP ilk ve byk icraatlarndan biri olan ezann Arapa yasan kaldrd.(Bkz: Trkiye'de ok partili politikann aklamal kronolojisi, s: 12-68) Grld zere,1944-1950 aras lTrkiye siyasetinde; Trkiye'nin eski bir dostu, yani CHP'lilerin dostu olan bir devletin dirsek evirmesi ve tehditkrane bir ekilde Kars hududunda mltecilerini kuruna dizmesi ve Kars ve Ardahan' rvet istemesi zerine, bat dnyas ve Amerikan devleti; Trkiye'nin nsan Haklarna, din hrriyetlerine ve demokrasiye dn yapmas artyla kendisine sahip kabileceini ileri srmesi karsnda; diktac ve solcu ve Rus dostu olan nn, zoraki ve ister istemez, neticenin yle olacan pek sanmyarak, insan haklar antlamas birliine, din hrriyetine ve demokrasi kaidelerine dnmeyi kabullenmi grd gibi; o sralarda, Avrupa'nn baz devletleri (sve, Norve, Finlandiya gibi) Kur'an'n hakikatlarn kabul ederek mekteplerinde ders olarak okutmaya karar vermeleri ve Amerika ve ngiltere'de gayet serbeste Kur'an ve slmiyeti savunan

cemiyetleri ve siyas ve ilm byk ahsiyetlerin meydana kmas, hatta Amerika'da bir profesr Allah'n kinattaki kudret ve idaresini gsteren byk eserleri ve delilleri,kitabnda yazmas ve bu kitabnn Trkiye'de o sra kmakta olan "Millet Mecmuas" nda nerini istemesi... Yine ayn sralarda Hindistan Hknmeti resmen Trkiye'den milyon(25)liralk baslm Kur'an istemesi... Dahilde ise, Risale-i Nur talebelerinin byk ve Trkiye apndaki hapis hadiseleriyle ve Risale-i Nurun Trkiye'de ve slm leminde fevklede yaylmas, Avrupa ve Amerika'da ksmen intiar..Ve Nur talebelerinin Trkiye'deki saylar Ankara'ya giden raporlarda pek byk gsterilmesi karsnda; nn ve CHP iktidar, ister istemez -ilk balarda- sahte bir ekilde olsa bile, demokrasiye dnmek ve din ile bir nevi msalha etmek, hatta dini kendi siyasetlerine alet etmek tarznda vaziyet almaya mecbur oldu. Bunun iaretleri de iktidarlar dneminde, yani demokrasiye ilk admn atld tarihlerde, ilk okullara ihtiyar din derslerini koymak, Kur'an kurslarnn almasna raz olmak, ilhiyat fakltesini amak ve tekke ve trbelerin kapatlmasna dair eski kanunu yrrlkten kaldrmak... Ve Trk ordusunun bandaki apkalar, Amerikan ordusu gibi ksmen kaldrmak gibi, icraatlar gstermek mecburiyetinde kalmalar gibi;1950 seimlerine yaklald gnlerde, 8 Haziran 1949'de Babakan emseddin Gnaltay "CHP'nin dine kar olmadn, bilkis hrmetkr olduunu" aka sylemesi.. Ve 18 Ocak 1950'de CHP'li Devlet Bakan Read emseddin Sirer'in Meclis'te aka: "Biz mslman bir devletiz, amma laiklikten de 536 vazgeemeyiz" demesi.. nn ise, seim propaganda konumasnda, 25 Mart 1950'de Krkkale'de: "Anayasa'dan altoku kaldracaz" demesi gibi bir eit dindarlara ta'viz, ayn zamanda dini siyasete alet etme giriimi gibi, grnmekle ama aslnda bununla siyaseti dinsizlie alet etme taktii iine girmi bulunmaktayd. CHP ve nn btn bu tavizleri ve dini siyasete alet etme politikasn yaparken; dahildeki dindar Mslmanlarn kendilerini ve icraatlarn sevmediklerini ve kar olduklarn ok iyi bilmekteydiler. Bu yzden de stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin iman ve kur'an fikirleri nereden eserlerinin reva bulmasn hi, amma hi istemiyorlard. nk yaptklar zulm ve diktatrlklerinin farkndaydlar. Ayn zamanda Bedizzaman'n nasl bir dahiy-i A'zam olduunu ve Mslman halkn zerindeki byk tesirini de ok iyi biliyorlard. Hatta bir gn Adliye Bakan(26) Meclis'deki bir konumasnda: "Yirmibe senedir Said-i Nursi'nin faaliyetlerine mani' olamyoruz(27)"ak itiraf da bunu iyi gsteriyordu. Bunun iin CHP iktidar, Hazret-i stad'n Denizli Hapsinde beraetle kmasndan sonra, ona sureten de olsa, bir nevi tarziye vermek (25)Bugnk parayla yani, 1992 balar hesabyla 20 milyar lira eder. Eer 1996 balar hesabyla olsa 180 milyar eder ve eer 1996 ortalarna gre hesaplansa, 220 Milyar lira eder.nk o sra bir dolar ikiyzseksen kuruumuz idi. (26)Bu Adliye Bakan, Rize Milletvekili Fuat Sirmen'dir ki,1948'de meclis konumasnda bu szleri sylemitir. (27)Konferans-Zbeyr Gndzalp S: 36 ve msalha zemini aramak istemi, yaklamlarda bulunmak istemi, siyasi mfettilerini yanna gndermilerdi. Daha sonra stad'a harcrah tahsisatn karm ve bilhare de Emirda'nda stad'a bir ev inaasn teklif etmiler idi ise de; Bedizzaman Hazretleri bu teklifleri; hizmetinin kudsiyetini

korumak, hem hayatnn daimi ve deimez bir dsturu ve kaidesini muhafaza etmek; Hem de bunlarn niyetlerinin altndaki manay sezdii iin, btn bu teklifleri vakar ve sekinet ve ilm izzet iinde reddetmitir. stad'n bu kesin tavr zerine CHP kendilerine ve diktal, kat ve dinsiz rejimlerine Bedizzaman'n dost olamyacann kesinlik kazanmasyla; artk her trl zulm, iftiray, kanunsuz muameleleri yeniden reva grmeye balamlard. Tecrid, zehir, hatta len su-i kast, iftira,tazyik vesaire her trl muameleyi yapmakta tereddt etmemilerdi. Hazret-i stad, bu ac ihanetlerin ve zlimane, belki de kfirane muamelelerinin sebeblerini bir mektubunda yle anlatr 537 "Aziz Sddk Kardelerim! Bana imdiki tazyikatn sebebi var: Birincisi: Hey'et-i vekilenin kararyla hergnde iki buuk lira iae vesair levazmatm iin bir tahsisat ve istediim tarzda bir hane ina etmek ... Ben bunu reddettim, onlar da kzdlar... kincisi: Denizli'de tevecch- ammenin pek ziyade olmas ve her tarafta haddimden ziyade hsn- tevecch gsterilmesidir. Bundan da kukulandlar. ncs: Afyon valisinin, malum lmn hesabna bana garazdr... ve lehimde olarak Ankara tarafndan gelen itaba kar(28) bir bahane aramas yznden tarassud etmesidir. Ben de hiddet ettim, daha kapm kapadm. Yoksa istersem, perdeyi kaldrabilirim... SAD- NURS(29) RSALE- NURLARIN RSALE ADED Hazret-i Bedizzaman Denizli Hapsinden beraetle Emirda'na geldiinde, o zamana kadar Risale-i Nurun mecmu'u olan yz krk iki Risale ile beraber gelmiti. nk Denizli hapsinde 11.12 ve 13. ualar da te'lif edilmi, Risale-i Nura eklenmiti. Zira Hazret-i stad Eskiehir hapsine girdiinde, Risalelerin adedi olan yzyirmi risaleye, hapiste te'lif edilen onbir para risale bu sayya eklenmesiyle, yzotuzbir para olmutu. Kastamonu'da ise, sekiz risale daha te'lif edilmi ve Risale-i Nurun says yzotuzdokuz paray bulmutu. Denizli hapsinde risale (bir cihette 14 Risale) daha te'lif edilmi ve bu sayya eklenmi olmasyla, yz krk iki risale olmutu.Evet Denizli hapsinde (28) Valiye gelen bu itab, herhalde stad'n heyet-i vekileye ve meclis bakanna yapt kanun ikayetler zerine gelmi olabilir A.B. (29)El yazma Emirda mektuplar asl, orta boy S: 209 538 te'lif edilen Onbirinci ua' olan Meyve Risalesinin dokuz meyvesi, Denizli hapis mddeti olan dokuz aya tevafuk ederek hapiste te'lif edilmi ve iki meyvesi kalmt. Hazret-i stad Emirda'na geldikten sonra, bu iki meyve de burada te'lif edilmi ve Meyve Risalesinin onuncu ve onbirinci meselesi diye ilhak edilmiti

-Sair ahval Hazret-i stad'n Emirda'na gelmesinden, ta Afyon hapsine kadarki buuk senelik hayatnda; Tuyan ehli olan kimseler tarafndan ona reva grlm zulmn, tazyik ve kanunsuz muamelelerinin balcalarn ylece sralayabiliriz: 1- defa su-i kast niyetiyle zehir verme.. 2- Bir defa pusuya yatrlan jandarmalar eliyle su-i kasd iin arkasndan kurunlar attrma... 3- ki defa kanunsuzca kyafetine ve bandaki puusuna ilime.. 4- On iki defa keyf olarak karakola, savcla veya mahkemelere celbettirme.. 5- Kapsn dardan kilitleyip, kilidi de karakol komutan yannda bulundurmak suretiyle, gayr-i resmi ekilde hapse kapatma.. 6- Ziyaretileri grtrmemek, kimseyle temas ettirmemek ve bu niyetle onun camiye gitmesini men' etmek vesaire.. 7- Yalandan, tezvirden ibaret, hakknda: siyas maksad gdyor diye Mslman halk ondan rktme... 8- Bir ok defalar kanunsuz ekilde evine n basknlar yaparak taharrilerde bulunma.. Hatta bir defasnda kapsn krarak ieri girme.. 9- Hakknda yalandan eni' iftiralar dzme vesaire... NUR CHETNDE YAPILAN MSBET HZMETLER Bu tarafta, yani mbet iman hizmeti cihetinde yaplan hizmetler ise zetle ylece deerlendirilebilir. 539 1- Yukarda sralanan btn o gaddarane ve zndkane muamelelerin arkasnda gizli zndk komitelerinin plnlar olduu iin; yani, btn o bedmuamelelerle bir hadise kartmak, stad' hiddete getirmek ve"Artk yeter" detirterek sahte bir Menemen hadisesi gibi bir olay ihdas ettikten sonra, iddetli bir surette bastrmak... ve nihayet Trkiye'de ayakta kalm olan bu son bir din n da sndrmek... Hz.stad btn bu gizli ve plnl gaye ve maksadlar ok iyi bildi'i iin, son derece bir sabr- cemil ve azm- metin ile kar duruyor, her ezaya, her cefaya gs geriyordu. 2- Hazret-i stad Emirda'na geldikten, ta Afyon hapsine kadar olan buuk senelik hayatnda; Meyve Risalesi'nin Onuncu ve Onbirinci Meyvelerini ve Yirmialtnc Lem'ann Ondrdnc ve Onaltnca Ricalarn te'lif etti.Yine bu dnem hayatnda talebeleriyle yapt hizmet proram muhaberelerinde ok kymetli ve ilm ve hem kark, girift hadiselerin iinden, yadan kl eker gibi hakikatl, isabetli, doru ve mstakim rehber hakikatlar dile getiren ikiyz elli kadar mektup ve yazlar yazd ve talebelerine gndererek nerettirdi.

Bu muhabere mektuplarndan teekkl eden "Emirda- Lahikas" kitab ayni zamanda yine eitli vesile ve hadiseler zerine yazlan ikiyzyetmi be adet Kastamonu mektuplarn ve Denizli hapsinde kaleme alnan yzyirmi ksr kk byk mektuplar topluluunu te'kid, takviye ve onlarn bir nevi erh ve izahlar mahiyetindedir. Farz- muhal olarak, nceleri yazlan o drtyz ksr mektuplarn yokluu farzedilse bile, tek bana bu Emirda lahikas mektuplar, bir iman hizmetinin ve onun slik ve hizmetilerinin selmet ve istikamet ierisinde yrtlmesi, yrmesi hususunda kf ve vfi ve ebed rehberdir. 3- Nur talebelerinin hizmet ve faaliyetleri de, aadaki tarzda cereyan etmitir: A- Teksir makinas kmadan nce, Denizli hapis hadisesiyle balyan kll ve muazzam ilant ile; eskiden iki vilyette Risale-i Nurun yazlmas ve neredilmesi ile man ve Kur'an hizmetleri olurken; Denizli hapsinden sonra Trkiye'nin bir ok vilyet, kaza ve kylerinde binlerce insan Risale-i Nur dairesine katlm, Nurlarn hizmet eklinin ve mahiyetinin hakikatn anlamtr. Kimisi yazarak, kimisi okuyarak, kimisi ky ky, kasaba kasaba dolaarak iman hizmetini ifaya, Kur'an nurlarn nere baladlar. 540 Evet, Denizli hapis hadisesi bereati dinsizlerin, fermasonlarn banda bir bomba gibi patlad ve neye uradklarn ardklar gibi, hadiseden sonra inkiaf eden Risale-i Nur hizmeti ve fthat onlar btn btn ldrtm gibi oldu. B-1946 tarihinde Trkiye'ye ilk gelen teksir makinelerinden tanesi alnm; sparta ve nebolu'da Nur neriyatna hummal bir ekilde almaya balanmtr. Bu alma ile, mecmualar halinde Nur risaleleri binlerce nsha oaltlma ii gereklemiti. Denizli teksir makinas ise, Isparta ve nebolu, mevcud ihtiyaca kfi geldii iin almamt. C-1946-1947 ylnda Hac yolunun almasyla, Hacca giden Nur talebeleri beraberlerinde gtrdkleri Nur mecmualarn oradaki Mslman byk din ahsiyetlere hediye etmeleriyle, slm leminde de Nur hizmetinin yaylmas hadisesi duyulmaya balanmt. - nebolu'nun kartm olduu yeni yaz teksir Asa-y Musa ve tab' edilen Genlik Rehberi gibi Risalelerin ecneb misynerlere verilmesi ve Amerika'ya kadar gnderilmesi hizmetleri ve bu vesilelerle, Trkiye'den yirmi seneden beri din faaliyet ve hizmete dair hi bir ses ve sada darya aksedilmemiken; birden bire hem lem-i slm'da hem Avrupa ve Amerika'da, Trkiye de zuhr eden byle bir eserin duyulmas ile, elbette Nur hizmetinin nuran akislerinin aleme duyulma hadisesi idi ki, pek byk bir hadise idi o zamanda... TAFSLAT stad'n buradaki hayat seyrininde genie ele alnabilmesi iin, yeniden fasln bana dnerek,u ilk Emirda hayatnda cereyan etmi hadiselerin tarih seyrine ve stad'a kar uygulanan bedmuamelelerin ekil ve biimine birer birer bakmak zere taharriye girimek istiyoruz. Geri Hazret-i stad'n bu hayat fasln (Yani Denizli hapsi bereatinden sonra ta Afyon hapis hadisesine kadar) hakkyla tasvir etmek iin on def'ada geri dnp, bandan girsek ve sonundan ksak, yine de lykyla tasvirini yapm olamayz. stad'n bu fasl hayatnn tam tasviri ve hakkyla

beyan iin, ancak bu buuk sene zarfnda birer hadise vesilesiyle kaleme alnm ikiyz elli adet lahika mektuplar ve istid'a ve arzu halleri tarih srasna koyarak, hepsini burada kaydetmekle belki mmkn olabilir. Buna ise, bahis fazla uzayacandan imkn elvermemektedir. Ayrca mezkr 541 mektup ve arzuhallerin hepsine tarih konulmad iin kat' bir sralamada mmkin olmayacaktr. Amma, kaydetmeye alacamz hadise ve muamelelerin tamam 1 Austos 1944'den, 23 Ocak 1948 tarihleri arasnda cereyan etmi olduundan, hem az baz vakalarn zaman ve tarihi de kesin bilindii iin, onlara dair stad'n beyanlarn tatbik etmeye almak mmkndr. AYLAR Evet, Hazret-i Bedizzaman, Emirda'na geldi'i ilk gnleri, 8 Austos 1944'de, o senenin Ramazan- erifne bir ay kadar kalm, mbarek a'ban ay ba idi. Hz.stad aylar ve Ramazann sude geirmesini, hem temyizdeki davasnn msbet ekilde neticelenmesini te'min iin btn gcyle hkmet ve idare adamlarnn nazar- dikkatini ekmemek ve evham verecek ilerde bulunmamak zere, o senenin hem Ramazan bayramnda, hem de Kurban bayramnda kapsn kapam ve kimseyle grmemi. Bu meseleye dair stad'n beyan st tarafta kaydedilmitir. STAD'IN CM'DEN RESMEN MEN' EDLMES Byk Tarihe-i Hayat kitabnda yazld zere; stad Hazretleri Emirda'na geldii seneden itibaren, bir buuk sene kadar ekser gnlerinde ikindide Emirda ar camiine gider, ta yats namazn da orada kldktan sonra, evine dner gelirdi. Amma bilhare 1946 senesi ilk k aylarnda bir gayretke kaymakamn emriyle stad cami'den menettirildi. Bahanesi de "Cami'de halkla gryor" idi. Halbuki stad, bilkis grmekten kamak ve grmemek iin camiin iinden hi kmad gibi, kimseyle de grmyordu. stad'n camiden menedili hadisesini kendisi yle anlatr: "Aziz Sddk Kardelerim! Bir ka aydan beri aleyhimde evrilen desiseleri meydana kt. Hifz-i lah ile o musibet yirmiden bire indi. Hl zamanda cami'ye gidiyordum. Haberim olmadan talebeler beni tmemek iin mahfelde bir kulbecik yapmtlar. Ben de drt be gndr kendi kendime karar verdim: "Daha gitmeyeceim". O malum zabit adam vasta olup, o klbecei kaldrdlar. Bana da resmen tebli ettiler ki: "Daha camiye gitmeyeceksin!" Fakat manasz habbeyi kubbe yapp bir heyecan verdiler. 542 Hi ehemmiyeti yok, hi de merak etmeyiniz. Tahminimce her tarafta haddimden fazla tevecch- ammeyi krmak iin bana byle baz bahanelerle ihanet ediyorlar. Eski zamanm dnp, gya tahaml etmiyeceim!... Halbuki Risale-i Nurun selmet ve intiarna halel gelmemek artyla, her gn bin ihanet ve tazibler de gelse, Allah'a krederim. Ben ehemmiyet vermediim gibi, buradaki talebelerde hi sarslmyorlar. oktan beri beklediimiz bu hadisede nayet-i lhiye ile hafif geti. Umum kardelerime birer birer selm ve dua ediyoruz.

SAD- NURS(30) Doktor Thir Barn da hadiseyi anlatyor Hadise hakknda, o srada Emirda Hkmet tbibi olan merhum Doktor Thir Barn unlar syledi: "... Kaymakam, Gaziantepli Abdlkadir Uraz idi. Mlkiyeden mezundu. Sosyalistdi. Emirda'na geldikten sonra, Hazret-i stad'n aleyhinde bir takm tedbirlere girimi, bizim hi haberimiz yoktu. Halbuki kendisiyle konuuyorduk. Aramzda sadece bir yol vard. lk geldii zaman paraszd, periand. Biz bir ka arkada maddi yardm ediyorduk. Meer adam stad'la uramaya balam. stad bazen namaz iin camiye gidiyordu. Nur talebeleri de, ihtiyar halinde memesi iin, camiin son cemaat mahfelinde bir kk yer yapmlar, oraya mangal koymular... Bizim kaymakam bir gn gizlice camiye gitmi, sanki stad orada gizli-kapal birey yapyormu gibi... arkasndan bir de iftira kartt. Geceleri yanna tepsilerle baklava geliyormu, falan fimekan... stad'a hizmet edenleri artm: "Artk hi biriniz yanna gitmeyeceksiniz" diye tehdit etmi. Bekileri stad'n yanna gndermi. "Ne isterse, siz grn!" diye emir vermi. -Savcnn mdahelesi 543 Benim bu durumlardan hi haberim yoktu. Bana Mehmed alkan haber verdi. "Bu adam stad'n yanna talebeleri sokmuyor. Yabanclara stad' zehirletecek." dedi. Durumu mdde-i mumiye haber vermeyi kararlatrdk. Savc geri ayyat, fakat imanl ve stad'a hrmeti vard. stad'n evinin karsnda oturuyordu. Geceleri on iki-bir de evine dndnde; stad'n zikir ve mnact sadalarn duyar, rperirmi. Gittik kendisine durumu anlattm. ok taaccb etti.. Ve "yahu bu zattan ne zarar gelecek? Sabahlara kadar ibadet edip dua ediyor. Bu zattan ne fenalk gelecek? Burada ikamete memur edilmi... Amma kimseyle konumayacak gibi bir karar yoktur ki... Hrriyetini tahdit etmek olur mu? Olmaz yle ey!..." dedi. Sonra bekileri artm, onlara km: "Bundan sonra kapsna yaklarsanz, sizi hapsederim" diye tehdit etmi. Bekiler gitmiler, kaymakam Abdlkadir Uraz'a durumu aynen bildirmiler ve bu adam dediklerini yapar demiler. (30)El yazma Emirda S:172 - Dahiliye vekilinin emriyle stad'n imhas iin Kaymakam bu ileri yapmakta iken, niden askerlii geldi. K ortas, kars hamile, perian bir durumda... Meer askerlikten te'cil muamelesi unutulmu. Dahiliye Vekletin'den Milli Mdafaa'ya gnderilmemi... K geirmek iin Afyon'dan rapor ald. Apandist ameliyatna yatrdk. ki ay askerlii geciktirdik. Sonra Doubeyazid'e asker olarak gitti. Onun yerine bir kaymakam vekili geldi. Kaymakam askere gitmek zere ayrldnda, onu Afyon'a kadar yolcu etmek iin beraber giden bu arkadaa:

"Said-i Nursi'nin imhas iin, kendisinin Dahiliye Vekili tarafndan gnderildiini" sylemi. Bu arkada da bunu sonra bana syledi...(31) Merhum Doktor Tahir Barn'n anlatt bu hadiseler 1945-1946 arasnda cereyan etmi olsa gerek... Dahiliye Vekili ise, o zaman maalesef hatal bir zehabe kaplan Hilmi Uran'dr. 544 Merhum Doktor Thir Barn'n anlatt bu hadiseler nev'inden olan ileri ve evrilen btn su-i kasd plnlarn Hz.stad ok iyi biliyordu. Hatta ad geen kaymakamn tedbiriyle Emirda'nda stad'a verilen ikinci zehir hadisesi, Doktor Thir Barn Bitlis'te bulunduu sralarda gereklemi. Daha sonralar ise, stad'n cami'den men' ve kapsnn anahtar hizmetilerinden alnma ii ve ikinci bir su-i kasd tedbiri evrilmekte iken, Hazret-i stad, perde altnda hazrlanan tehlikeyi ve dmanlarn sinsi plnlarn pek yakndan sezdii sralarda, fedakr ve vefadar "alkan" ailesine hitab eden u yazy kaleme almtr. ALIKANLAR ALESNE HTAP "Aziz Sddk Kardelerim ve benim hakkmda bu gurbette samimi akrabalarm(*) Osman, Mehmed, Hasan Efendiler! Sizin halisane bana ve Risale-i Nura kar hi unutulmyacak hizmetinize bir mkfat- acile olarak, Hasan Feyzi ve sair talebelerin alkan hanedanna kar fevkalde tevecchleri ve umum memlekette sizin erefinizi neretmeleri ve ehl-i hakikat size dost yapmalar cihetiyle; benden ziyade Risale-i Nur ve kirtlerini himaye ve muhafaza etmek ve ehl-i siyasetin ve beni zehirliyen dmanlarn desiselerinden kurtarmak iin gayet derecede bir ihtiyat ve tam bir sadakat ve benim yerimde tam bir dikkat ile mkellefsiniz. Yoksa az bir hata, yalnz bana deil, belki umum ma'sum kardelere ve imdi parlyan erefinize dokunacak. Benim bu vaziyetim ve verilen skntlar alt vechile kanunsuz olmasndan, ilerde mes'uliyetten kurtarmak iin insafsz ve kanunsuzca beni ta'zib edenler, kendilerine bir bahane, bir vesile aryorlar. Pek ok dikkatli olmanz lzmdr. SAD- NURS(32)" (31)Son ahitler-1, Sh: 130 de (*)Bu haiye matbu tarihe Sh:1117 de elyazs ile bulunmaktadr. (32)Elyazma Emirdag asl S: 210 (33)Emirda Dosyas S: 23 ALIKANLAR ALESNN BR MMESSL OLAN OSMAN ALIKAN'A HZ. STADIN BR HUSUS MEKTUBU DAHA 545 Aziz Sddk Kardeim Hac Osman!

Manev bir ihtar ile size ve buradaki kardelerime bir hakikati beyan etmek lazm geldi. O hakikat udur: Risale-i Nuru hizmetinde ve akirdlerinin selametinde tam sadakat ve ihlas bir esasl art olduu gibi; belki imdilik daha ziyade elzem... Ve mhim ikinci esasl art: tam ihtiyat etemek ve mnafklarn zahirce dostane hulllerine meydan vermemek ve tam dikkat etmektir. En evvel sana sylyorum. nki, sen sadakatta ve nurlara hizmette Haslar dan olduun gibi, bana akraba olan alkan hanedannn ehemmiyetli bir rknsn.. benim hakiki bir kardeim hkmndesin. Sen, ticaret meslei itibariyle herkese dostane muamele ettiinden, Nurlar aleyhindeki bir ksm bedbahtlar, senin merdliinden ve doruluundan ve temiz kalbten ve safvetinden istifade edip, nurlarn intiarna zarar verdiklerini hem madd hem manev haber eldm. ahsma gelen skntya hi ehemmiyet vermem. ahs bin zararm olsa, Nurun intiarna dokunmazsa be para kymeti yok... Fakat dessas ve zndk bir komite, zahiri -benim ahsma- bir bahane ile sknt verir, ta nurlara perde ekilsin. akirdlerin evki krlsn. SAD- NURS Bir haiyecik: Buraya Eref (in) gelmesi ve kitaplar (n) Konyaya gnderilmesini o mnafklar hissetmiler. Geri kanun bize hibir cihetle iliemez. Fakat mnafklar bahane aryorlar. (Merhum Osman alkann Eskiehirdeki olu Fevzi alkann kolleksiyonundan) ALIKANLAR ALESNN SAMM MUKABELES . "Manevi babamz, ilimde hocamz, iman yolunda stadmz ok mbarek ve sevgili efendimiz hazretleri! Emirda'na terif buyurup, biz hakir ve ciz aileyi gaflet uykusundan uyandran ve su-i ahlktan ayrp koruyan, dallet yolundan evirip hakikat yoluna koyan, ok temiz ve tahir manev l-i Resulden oldu'unuza kat'iyyen phe olmayan zat- linize bizler gibi insanlkla alkas olmyan, ii d gnahlarla dolu olan bizleri kendine akraba eden, yazan, kaydeden 546 mbarek mmtaz vcud-u erifnize nasl hizmet edeceiz? Bu kr nasl ifa edeceiz? Bize hakikat haber veren, drst iman iimize dolduran, ebediyet yolunu gsteren zat- linize nasl hizmet edelim bilmiyoruz... Zaif aklmza, aciz fikrimize gre Nurun kerametleri, Nurun bereketleri pek ak ve ikrdr. sabet olan yangn dolaysyla, btn dnyadan ve vefakr hs-ul hs kardelerimizden gelen taziyete, tebrike, takdire, alkanla hi de lyk olmyan bizler ve aciz, zaif, miskin bizler nasl cevab verelim? O mthi Nur deryalarna nasl kalem kaldralm? Hemen ancak dileimiz, kalbimize gelen udur: "Ya Rabbi sm-i A'zam ve Nur-u Kur'an ve Habib-i Ekrem ve mceddid-i ekber olan Risale-i Nur yz hrmetine, dnyada nurcular milyonlara ksn ..ve btn dnya nurcular ve nurlar ile dolsun. Kalemleri mahere kadar yazsn. Dilleri berzaha kadar okusun. Nurculara su-i kasd eden mnafklar ve zendeka phecilerini Cenab- Rabb-l Mennan Hazretleri kahretsin!... Nurcular ta'zib iin

tecesss etmek istiyenlerin gzlerini kr etsin!.. limek istiyenlerin el ve ayaklar krlsn! Ve yahut Cenab- Hakk kalblerini nur ua ile doldurup nefislerini islh etsin amin... ALIKANLAR NAMINA OSMAN(33)" EMRDAI'NDA STAD'A DEFA ZEHR VERLMES Birinci ve ilk zehir hadisesi,1945 ylnn balarnda ve k iinde vaki' olmutur. Bu ilk zehirlenme hadisesi iin Hazret-i stad "Dokuzuncu Zehirlenme" diye kaydeder. Bundan nceki su-i kastl zehirlerin birincisi:1922-1923 yllarnda Ankara'da Meclis'te rnga ile... kincisi:1935'de Eskiehir hapsinde. 3.4. ve beincileri de: 1936-1943 aralar Kastamonu'da... 6.7. ve sekizincisi ise:1943-1944 Denizli hapishanesinde vuku' bulduu anlalmaktadr. Emirda'ndaki bu defa zehirlenmelerin her defasnda Hazret-i stad hal ve durumunu talebelerine mektuplarla bildirmitir. Birinci ve ilk zehir hadisesi: Kaymakam Abdlkadir Uraz'n henz Emirda'na gelmedii sralarda, hem de Ramazan ay iinde olmutur. 547 Hazret-i stad bu birinci zehirlenme hadisesi hakknda u mektubu yazmtr: "Aziz Sddk kardelerim! Evvela sizin birer birer Ramazannz ve leyle-i kadrinizi ve bayramzn tebrik ediyorum. Saniyen: Geri ok skc ve kederli bir memlekete gnderildim. Fakat size ve mbarek Isparta'ya bir derece yakn bulunduamdan ok memnunum, krederim. Salisen: Size meyvenin Onuncu meselesini gnderdim. Bir iki gn zehirli ve iddetli bir hastalk iinde yazldndan mulak ve gayet muhtasar dm; pek anlalmaz. Fakat ehemmiyetlidir. Hem bu mektubun arkasndaki fkralar byk makamlarda medar- nazar olmasndan size gsterildi. (33) Emirda Dosyas S:23 Kardelerim, bu Ramazan- erifte(34) iddetli hastalmdan vesile-i necatm sizin dualarnz olduuna kanat ettim.nki birden bire bir ifa ile leyle-i kadre alabildim... SAD- NURS(35)" VASYETNAME VE MERSYELER Birinci zehir hadisesinden sonra, Hazret-i stad tam ifa bulmakla birlikte, zaafiyyet, ihtiyarlk ve skntlardan lm ok yakn hissederek, birinci vasiyetnamesini yazd. stad'n bu vasiyetnamesi zerine Nur talebeleri ok tel ettiler, aladlar ve bir ok zatlar da mersiyeler, iir ve kasideler yazdlar.

Ezcmle: bata Hasan Feyzi Efendi, Halil brahim, Zeka vesariler... Lahikaya girip neredilen birok mersiyeden nmune olarak sadece adlar yazlan zatn yaz ve iirlerinden birer para alyoruz: 548 1- Hasan Feyzi merhumun mersiyesinden: "Anam, babam ve tatl canm sana feda olsun stadm! bir ka gndr aclarmza zehirler katan ve cierlerimize iler ve hanerler saplyan ve gzyalarmz kzl rmaklara eviren, ac ve kara haberler almaktayz. Inda derdimize devalar aradmz o mbarek ay, kibet husufa m uruyor... Nuruyla bu gzel vatan aydnlatan ve parlatan stad'mz bir daha dnmemek ve bizlere grnmemek zere akibet g m ediyor... Vhalilah!.. Neir ve tamim buyurduunuz vasiyetname, bizler iin byle bir kara haberi bildiren bir ye'is ve matem iareti midir? Yoksa yllardan beri ruy-i zeminde alayp inliyen kimsesiz Mslmanlarn bsbtn kurtuluu beareti midir?. Bize bir haber sal, sal ki; Eer byle bir bearet ise, senelerden beri hep alyan gzyalarmz tutup, biraz da glmesini bilelim ve renelim... acaba bu, bize tahminlerimizi te'yid ve takviye edecek bir nevruzi mi, yoksa maazallah gzyalarn alatp umman edecek bir nevmidi mi verecek?... O bir vasiyetname mi, yoksa bir tebrikname mi?... " Merhum Hasan Feyzi Efendi'nin bu ackl,alayc ve alattrc mersiyesi tam dokuz byk sahifedir, Osmanlca Sirac-un Nur eserinin ahirinde mevcuddur. Hasan Feyzi Efendi mersiyesinin sonunda da, daha nceleri stad Hazretleri Denizli'den ayrlmasyla ac bir firak hasreti iinde yazm olduu iiri yer almaktadr. Bu iiri aynen alyoruz. "Hazretinizden buradan ayrlrken sylemitim: ekilip nur-u hidayet yine zindan olacak Yine firkat, yine hasret, yine hsran olacak. Yine sen ya yerine kan aktp ala gzm, nki hicran dolu kalbim yine hicran olacak. 549 (34) Emirda hayatnn banda stad'n baka bir mektubu iin "Emirda' ilk mektubu" diye kaydetmi isek de, fakat buradaki mektubun muhtevas, bunun ilk mektub olduu anlalyor. nk, onuncu meseleden ve Ramazandan bahsediyor. O ise 1944' Ramazan Eyll aynda olduuna gre, bu mektub Emirda'nn ilk mektubudur denilebilir.A.B. (35) EI yazma Emirda asl S: 6 Yine g var diye mecnuna haber verme sakn, yine matem, yine zar, yine efgan olacak. Alan ol gl- tevhid sararp solsa gerek,

Kapanp ka'be-i irfan yine viran olacak. Haber aldm ki yarn yd olacakm bize yar, Ne byk yara ki kimler buna derman olacak, Bu byk derd' elemden kime ekva edeyim, iten nalemi hep ben gibi nlan olacak. O temiz pk nefesin ab- hayat bu ln, Onu dr etme ki her ferd ona reyyan olacak. Hele ol nur-u erifin kime demise eer, Kck zerre de olsa meh-i taban olacak. O ltufkr, o keremkr eli ptke benim, Bu kk kalb-i hazinim yine handan olacak. Bab- feyzinden irak olmay asla ekemem, Dahi nezrim bu ki canm sana kurban(36)olacak. Nazarn erse garib bama ey nur-u Hda, 550 Bugn artk bu hakir bende de umman olacak Bu nasr yzne her ne kadar ekse hicap, Yine haksn buna ahid yine Kur'an olacak. Kabe kavseynden alp dersimi bildim ki yan o gzel nur-u bedi' manevi sultan olacak. Saknp Feyzi'y-i biareye bahs ama bugn, Yeni batan yine eyda, yine giryan olacak. Biare talebeniz HASAN FEYZ(37)" 2- Mula'l merhum Halil brahim Efendi'nin mersiyesinden: "Mbarek muhterem sevgili stad'mz efendimiz hazretleri! Mektub-u lilerinde "arat- gaybiyenin altm drtte Risale-i Nur te'lifce tamam oluyor diye iki hal tasdik ediyor" cmleleri bizleri alatm ve mahzun ve mkedder eylemi ve cierlerimizi dalamtr. Zira hayatmzn hayat ve canmzm bahar ve gnlmzn safas ve gzlerimizin nuru, kalbimizin srru, madd ve manev gdamzn umde-i hayatiyyesi olan Nur denizinin kaptan, eref zamann bedi'i ve

(36)Bu ehid karde gibi, nurun kahraman fedakr kirdlerinin pek kuvvetli dualar o zehiri krd. O vasiyetnamenin hkmn te'hire vesile oldu. SAD NURS (37)Osmanlca Sirac-n Nur S: 333 Risale-i Nurun mellif-i muhteremi biricik stad'mz efendimiz hazretleri acaba bizleri yetim mi brakacak?... ve bu asr- zulmette parlyan ems-i taban seyrini mi deitirecek?.. Ve yegne kesb-i eref-i fahrimiz olan stad- yektamz, dide-i dnyadan ufuluyla bizleri mahzun ve mkedder ve mteessir mi eyliyecek?. Ve onun efkat-i maneviyesinden mahrum mu kalacaz?.. ... Hasseten ayat- beyyinatiyle sarahat derecesinde iaret buyurduunuz mev'ud- peygamber ve sahabet-i Haydar ve 551 himayet-i Gavs ve selef-i salihinden aktap ve asfiya ve mmtaz evliyann zuhurundan haber verdikleri ve tarif ve tavsifinden ciz ve naks bulunduumuz muhterem ve muazzam ve mbarek ve muazzez ve mbeccel stadmz efendimiz, nurumuz, ziyamz, sevgilimiz, mridimiz, gzelimiz, kaptan- deryamz, aabeyimiz, kardeimiz, arkadamz, teselli-i hatrmz., nsrmz, muinimiz, efiimiz,. sebeb-i necatmz, cevherimiz, gevherimiz, ukufe-i baharmz, blblmz, zmrd-u nkamz, hmay-i devletimiz; bu kadar nsiyet ettiimiz, ta makam- mahbubiyetin ahikalarna ykselen medar- tesellimiz ve drr yektamz!.. Acaba senin firakn bizleri deli divane etmez mi? Senin gaybubetine bizler nasl tahamml edebiliriz?.. Aman aman stad'mz, efendimiz! sen sa ol, ben sana kurban olaym. Tlebelerinin dide-i dnyada gaybubetine tahamml yoktur. "... Sevgili sta'm, sizin duanz mstecabtr, vhib-l hayat olan mucibd da'avata niyaz buyurun, mrnze bereketler ihsan buyursun... Ve altm drt senesini, (Hicri 1364- Miladi 1945) imdi hkmferma olan milad 1964(38) senesine tahvil buyursun... HALL BRAHM(39)" 3- Zek'i'nin iiri: AZZ STAD'IMA Sab iken aikrd hak yolunun daisi Olacakm en sonunda nur sarn dahsi pm alnndan r'yada hak dini'nin bnisi Bu srdandr hasmi idi zndklarn adisi Ta ezelden ufuklara semalara a'lya k idin srklendin menfalara hcraya

Hikmet-i Hak zndanlarda Hak emrini ifaya Girmi idin sand hasmn mahkm olur a'daya Her illeye kr edip cefalara katlanan Her hasmna acyarak yol gsterip alayan Ehl-i man yarasna tiryaklar balayan Sendin stad hem hayat fanilere satmayan Emr-i hakk lykyla bilperva yazdn sen Hak yolunda kaleminle mezarn kazdn sen. Gam cihan iindeyken bize nuru satn sen 552 Binler iman ehlinin de duasn aldn sen. (38)Halil brahim Efendinin bu sz ve temennisinde bir gayb ihbar var gibidir.Zira Hz. stad Milad 1960'a kadar kald. A.B. (39)Elyazma Emirda-1 Asl S:190 Fni dedin, geer dedin mihnetleri zevkettin, Zlim zndk hepsi sana zulmetti de krettin, Alak eller on tecrbe zehirleri hazmettin, Ceven, baha iksiriyle te'sirini def`ettin. Lkin imdi u son gnler ve acl zamanda, ftiharla vazife son, iim bitti manada, Bir vasiyetnamenizle karladk bir anda, Hazan oldu bir cihan ki alevlendi bu canda kirtlerin ruhu hasta bu acl haberden Ya yerine kan akyor gzlerinden kederden Zek'nn dertli ba bu cihan- elemden Sana bedel kurban gitsin sz al stad ecelden.(40)" MEYVE RSALESNN DEVAMI

Hazret-i stadn az yukardaki mektubunda: Meyve risalesinin onuncu meselesi 1944 yl Ramazannda (Ki Emirda'na geleli bir buuk aydr) te'lifi yapld gibi, meyvenin onbirinci meselesi de 1945 yl balarnda te'lif edildii anlalmaktadr. nki mezkr mektuptan sonra, alt ay zarfnda yazd dokuzuncu mektubunda, Denizli avukat Ziya Snmez'e gnderdii vekletnameden bahsediyor ki; 22. 3. 1945 tarihindedir. TEMYZN BERAET KARARI Hazret-i stad'n ikinci ve nc zehirlenme hadiselerine gemeden nce, bu araya bir fasl koyarak; Denizli mahkemesinin 15.6.1944 tarihli beraet kararn savc bozma talebiyle temyiz etmiti. Savcnn iddialarn inceleyen temyiz mahkemesi Birinci Ceza dairesi 30.12.1944 tarihinde Denizli Ar ceza mahkemesinin dil kararm oy birli'iyle tasdik etti. Ancak temyizin bu karar stnden iki- ay gemesinden sonra, Hkim-i Adil unvann alan Denizli Ar Ceza mahkeme Reisi Ali Rza Balaban, btn kitaplar stad'a teslim edeceini sylemesi zerine, stad Hazretleri 22.3.1945 tarihinde Emirda noterliinden iki vekletname Avukat Ziya Snmez 553 adna tanzim etti ve gnderdi. Fakat hem avukatn hem Hkim-i Adilin herhalde mterek reyleriyle, ortamn biraz daha yatmasn beklemiler ki, ay daha bir zaman gemi, nihayet 29.6.1945 tarihinde Avukat Ziya Snmez, Ar ceza Reisliinden kitaplarn teslim alnmas iin mzekkere karm ve kitaplar adliye emanet memurluundan tamamen teslim alm ve Denizlili tccar Hafz Mustafa Efendi eliyle Emirda'na getirilmi, stad'a teslim edilmitir. Bu gelimeleri srasyla kaydedelim: Evvela, kitaplar mahkemeden henz teslim alnmazdan evvel, stad Hazretlerinin bir beyann, sonra da temyiz mahkemesi i'lmnn suretini (40)Krmz cilt Emirda-1 asl mektuplar S: 98 kaydedeceiz. Daha sonra stad'n Avukat Ziya Snmez'e gnderdii vekletname suretini, arkasndan da kitaplarn mahkemeden teslim alnmasyla ilgili mzekkere suretini ve kitaplar stad'a getiren Hafz Mustafa'ya stad'n yazd mektubunu ve Avukat Ziya Snmez'e teekkrnamesini kaydediyoruz: 1- stad'n beyan: "Aziz Sddk kardelerim! Evvela: Sizin Receb-i erifinizi(41) ve leyle-i Regaibinizi tebrik ederek, bu mbarek uhr-u selsede dualarnz ruh-u canmla isterim. Bu ayda ahiret ticareti iin kr, bire yzdr ve bazen bin ve binlerdir. Saniyen: Denizli'de zahiren hapisteki Risaleler pek ok faaliyet gsterdiini ve gizli intiarla kendini okutturmasn kat'iyyen bildim. Birden Denizli'yi, hapiahanesi misllu nurlandrm, benim merakm izale etti. Siz de merak etmeyiniz. Perde altnda ehemmiyetli vazifesi bir derece bitse, teslim alnacak. 554

Salisen: htiyar risalesi ehemmiyetle nazar- dikkate alnmas iin geen hadiseye sebeb oldu. Her tarafta merakla kendini okutturuyor. Hakikaten o lem'a ok kymetlidir. htiyarlar birden Risale-i Nura balar. Rabian: imdi bir derece alk cihetiyle herkes dnyaya, maiet derdine dalacak. Fakat Risale-i Nur akirtleri kanat ve iktisad bereketinden istifadeleri cihetinden inaallah gaflete malub olmyacaklar. Bu dakikada acele yazmaya mecbur oldum, ksa kestim. Umum kardelerimize binler selm. SAD- NURS(42)" Temyiz mahkemesi birinci ceza dairesi i'lm karar: "30.12.1944 gn ve 3005I2193 sayl karar tebliname: 2019 TEMYZ 'LMI Din hissiyat ve dinen mukaddes tannan eyleri alet ittihaz ederek, devletin emniyetini ihll eden sulu ehastan Mirza olu Said-i Nurs ve Ahmed olu Emin Uzun, Mehmet olu Hsrev Altnbaak, Mehmet olu Nuri Benli, brahim olu Osman Yldrmkaya., Veli olu Mehmet Tevfik Gksu, Hsn olu Tahiri Mutlu, Mehmet olu Atf Egemen, Mehmet olu Halil brahim ulluolu, Sleymanolu Sabri Arseven, Mehmet olu Ahmet Feyzi Kul, Mustafa olu Ahmet Akay, Hasan olu Sami Tzn, Hseyin Hsn olu Re'fet Barutu, Hasan olu Mustafa Ertrk, Mehmet olu Ahmet Nazif elebi, Ahmet Nazif olu Selahaddin elebi, zzet olu Mehmet Feyzi Pamuk, Ahmet olu Hilmi Sme, Maksud olu Emin ayr, Halil olu Halil Boz, Osmanolu Muhyiddin Yener, smail olu Rt akn, Ahmet olu Ali Bykgl, Ahmet olu Mehmet Soylu, (41)Bu mektup 1945 senesi Recep ay banda yazldgna gre, Haziran ay sonunda kaleme alnm olduu anlalmaktadr. A.B. (42)Mteferrik Mektuplar Dosyas Sra No: 8 Mehmet olu Ahmet Soylu, Mustafa olu Emin Uzundemir, brahim olu Mehmet nce, Hasan olu Mehmet Gler, Ahmet olu Mehmet Ertun, Hseyin olu Mehmet Ali akc, Mahmut olu Ahmet Sava, Mehmet olu Mehmet Boyrac, Hasan olu Kadir Suyun, Ramazan olu Hasan iek, Abdurrahman olu Hasan Trk, mer olu Sadk Gndodu, Osman olu Mehmet t, Yusuf olu Mustafa Hemdem, smail Hakk 555 olu Mehmet Hakk Yavuz, Zeynel olu Mehmet Nuri Acar, Ali olu Osman Trkylmaz, smail o'lu Halil Enercan, Sadk olu Hseyin Kuru, Mehmet olu brahim Fakazl, Hakk olu mer Lutfi Gedik, Hasan olu Ahmet Krolu, Ahmet olu zzet Turgut, Mustafa Olu Ziya Dilek, Mehmet Emin olu Mehmet Tevfik Kaya Mercan, Mehmet Ali olu Sadk Demirelli, Mehmet olu Ahmet Esen, Hsn olu Salih Suphi Seluk, evki olu Cevdet Yazc, Osman olu Mustafa Ylmaz, Osman olu Salih Yldz, Hseyin olu Ahmet irin, Sleyman olu Mustafa Karapnar: Bilmuhakame beraatlerine dair Denizli Ar ceza mahkemesinden verilen 15.6.1944 tarihli hkm, temyizen tetkiki C.Mdde-i umumilii tarafndan istid'a edilerek, dava evrak Cumhuriyet ba mdde-i umumilii yksek makamndan

tebliname ile temyiz mahkemesi Birinci Ceza Dairesine gnderilmekle; Okunup i anlaldktan sonra, icab konuuldu... Ve adaki karar tesbit edildi: Durumada toplanan btn deliller mahkemece mnakaa edilerek beraet karar verilmi ve mucib sebebleri de gsterilmi olmasna.. Ve mahkemenin takdir hakkna kar C.Mdde-i umumisinin aleyhteki temyiz i'tirazlar yerinde bulunmam olduundan reddiyle; Usul ve kanuna uygun bulunan beraet hkmnn teblinamede yazl mtala gibi tasdikine 30.12.1944 tarihinde oy birliiyle karar verildi. Asl gibidir:15. 2. 1945 Ba katip" Denizli davasnda stad Bedizzaman'dan baka altm dokuz nur talebesi toplanm, fakat arada stanbul'lu hocalar tahliye edildikleri gibi, Hafz Ali Efendi'nin de vefat etmesiyle maznun saysnda grld gibi, onbir kiinin eksik grlmesine sebep olmutur. Maznunlar elli sekiz kii olarak Yargtay i'lmnda grlmektedir. staddan Vekaletnameler: Emirda' noterliinde tanzim edilen iki vekletnamenin suretini buraya almann bir manas olmadndan sadece klielerini vermekle iktifa ettik. Bunlardan birisinin kliesi Son ahitler-2 sahife 186 da, birinin sureti de Denizli Afyon dosyasnda ve yanmzda mahfuzdur. Denizli Mahkemesinden kitaplarn teslimine dair mzekkere sureti: "DENZL AIR CEZA MAHKEMES 556 Esas 199 Karar: 196 ADLYE EMANET MEMURLUUNA Bal sahifeden ibaret dizi kadnda mfredat yazl kitap, Risale vesair eyalarn sahibi bulunan Said-i Nursi'ye iadesine mahkemece 25/6/1945 tarihinde karar verilmi olduundan, mezkr kitap ve risalelerin Emirda noterliinden 22/3/1945 tarih ve 219 nolu vekletname ile Said-i Nursi'nin vekili bulunan Denizli Avukatlarndan Ziya Snmez'e verilmesi zmnnda mzekkeredir. 29/6/1945 Bakan Ali Rza Balaban(43)" Kitaplar Denizli'den alp Emirda'na getiren aslen Burdurlu, Denizli tccar namyla mehur, Hac eyh Saidin olu Hafz Mustafa Kocakaya'ya stad Hazretleri'nin hitab yledir: Aziz Sddk kardeim ve Hizmet-i Kur'aniyede muvaffakiyetli arkadam!

Sen binler safalarla geldin. Bizi ebed minnettar ettin... Ve Sadk arkadalarnla Risale-i Nurun serbestiyetine hizmetiniz o derece byk ve kymetlidir, deil yalnz bizi ve Risale-i Nurun kirtlerini, belki bu memleketi, belki lem-i slm manen minnettar ettiniz ki, ehl-i imann imdadna yetimeye Risale-i Nurun yolunu serbeste atnz. Ben bir senedenberi seni ve seninle beraber bu serbestiyete alanlar merhum Hafz Ali ve Hsrev gibi Risale-i Nurun kahramanlaryla beraber manevi kazanlarma, dualarma erik etmiim... Hem devam edecek... Buraya kadar her bir dakika yoldaki, bir gn Risale-i Nurun hizmetinde bulunduun gibi, beni minnettar eyledin. Hkim-i Adil namn alan zat ve lehimizde onunla beraber alanlar bu hakiki adalete hizmetleri iin ahir mrme kadar unutmyacam. Alt aydr onlar da aynen manev kazanlarma erik ediyorum. Bana teslim ettikleri risalelerin bir ksmn, kardelerime cevab vereceim; Btnn yazsnlar, Onlara hediye edeceim.nki onlar Risale-i Nurun bundan sonraki hizmetine tam hissedardrlar. Bu meselede ben Denizli ehrini kendi karyeme arkada edip, btn emvatn ve ehl-i imann hayatta olanlarn hem kendim, hem Risale-i Nur talebeleri manev kazanlarmza 557 hissedar etmeye karar verdik: Denizli hapishanesini de bir imtihan medresemiz telkki ediyorum... Ve bizimle alkadar hem Denizli'de, hem hapiste umumuna ve hususan tam adaletini grdmz mahkeme hey'etine ok selm ve dua ederiz. SAD- NURS(44)" Grld zere, Hazret-i stad Nur risalelerinin mahkemeden teslim alnp kendisine getirilmesi hadisesine ok ziyade duygulanm ve Merhum Hafz Mustafa'nn ahsnda btn Denizli ahalisine gayet manidar bir ekilde mteveccih olmu, dualar etmi ve teekkrlerini bildirmitir. Avukat Ziya Snmez'e teekkr: "Aziz kardeim! Risale-i Nurun Avukat Ziya'y bizim tarafmzdan hem ok teekkr hem tebrik ediniz. oktan beri ruhuma ihtar edilmi ki:"Ziya" namnda birisi Risale-i Nur namna byk bir hizmet edecek. Bu mesele gsterdi ki ;O ziya, bu Ziya'dr. Bizleri ebede kadar minnettar eyledi. (43)Denizli Dosyas-1 S: 73 (44) El yazma Emirda-1 asl S: 54 Mahkemede zabt ktibi ve a'zadan Hasna Hanm ve sorgu Hkimi gibi vicdanl zatlara da teekkr ederiz... Ve onlar unutmyacam, bilhassa bata Mft Osman, Hasan Feyzi olarak ok ehemmiyetli kardelerime selammz ve minnettarlmz bildiriniz.. Ve Hkim-i Adil olan zata Risale-i Nurun ekser eczalarn ona hediye etmek iin yazdrmaya karar verdiimi syleyiniz.. Ve Risale-i Nurun fahr Avukat Ziya'ya ksm- mhimmini yazdrp ona hediye etmek niyetindeyim. Tab' olunan Ayet-el Kbra Risalesinin beyz matbu' nshalar da tab' edenlere verilecek mi(45)merak ediyorum. Biri de: stanbul'da msadere edilen ne kadar Risale-i Nur varsa bana aittir. inde yirmi risale bulunan mecmuann bana ok ehemmiyeti var. Hem Denizli'de mfarakat ederken,

emanet Mu'cizat- Ahmediye risalesini orada bazlarna brakmtm. O da bana ok lzmdr. Belki Hoca Musa Efendi biliyor. SAD- NURS(46) SADEDE, ZEHR HADSELERNE DNYORUZ Emirda'nda ikinci defa stad'a verilen zehir: 558 Bu ikinci defaki zehir, kaymakam Abdlkadir Uraz'n bulunduu sralarda ve stad'n hizmetileri resmen men'edilip kapsnn anahtar bekilere teslim edildii ve aldatlm bedbaht bir bekinin stad'n yemeklerine koyduu zehirle gereklemitir. O ise,1945 ylnn son aylarnda veya ve 1946'nn ilk aylarnda kn souk gnlerinde olduu anlalyor. Bu ikinci zehir, Hazret-i stad' ziyadesiyle sarsm ve ok hasta etmitir. Bu zehir o ana kadar verilen zehirlerin onuncusu ve en mthii idi. Hazret-i stad bu onuncu zehir hadisesi hakknda talebelerine u mektubu yazmtr: ok aziz, ok sddk ve sadk kardelerim ve Risale-i Nur cihetinde emin ve halis vrislerim! ok manidar ve kuvvetli bir tevafuk ve akirtlerin sadakatlarna delil bir zhir keramet-i nuriyeyi beyan etmeme bir ihtar aldm,yle ki: Ben vasiyetnamemi yazdm ayn zamanda, gizli mnafklar benim itimad ettiim hizmetilerimi zabta tarafndan yanma gelmekten men'ettikleri ayn vakitte, frsat bulup, tanmadm biriyle sbk dokuz defadan daha te'sirli bir zehiri bana yutturdular. Hem ayn zamanda Tunus'lu ve alim kardelerimizden ve buraya kadar geen sene beni grmek iin gelip, grmeden giden Hoca Hamet Yozgat'tan buraya yazyor ki: "Said vefat etmi... Risale-i Nurun yzotuz Risalesi muhafaza edilsin, ta ki, ileride tab' edeceiz" (45)Ayet-el kbralar da bilahere Tahiri Aabeye teslim edilmitir.A.B. (46)El yazma Emirda-1 asl S: 58 Kardelerim, merak etmeyiniz!.. Ceven ve Evrad- Bahaiyye bu defa dahi o dehetli zehirin tehlikesine galebe etti. Tehlike devresi geti, fakat hastalk devam ediyor. Umum kardelerime birer birer selm ve selmetlerine dua edip phesiz makbul olan dualarn iserim. 559 Duanza muhta ve her vakit duanzdan istifade eden kardeiniz SAD- NURS(47)" O sra stad'n hizmetine de bakan salk memuru Hayri Diner'in, zehir hususunda stad Hazretlerine baz madd tavsiyeleri havi mektubu:

Pek Muhterem stad'm! Ah mbarek stad'm, Emirda'nda, iki cihan serveri Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) bir vrisiyle ve Kur'an- Azim--an'n nuruyla karlatma, Halk edici Rahman'a hesapsz krler olsun. Yalnz lyk olan hrmeti ifa edemediimden afvmz dilerken, btn arkadalarla birlikte bu uurda canlarmz kurban etmeye hazrz. Geende ryada, doacak ocuun adnn Said konmasn emretmisiniz, Msaadeniz var m?.. Su-i kasda cr'et gsteren gruh-u nriyenin Allah her birisinin belsn versin. Zehirin dhil-i beden olduunu hissedince; acizin bildii tedbir bir okkaya yakn tuzlu lk su ve be-on adet yumurta ak imeli ki kustursun... Arkasndan, yani kay ettikten sonra, mshil iin hint ya almal... Geri panzehiriniz, Maaallah Barekallah bunlara ihtiya brakmyor. Yaknda btn hizmetlerinizi yapmaya ve el ayaklarnz hrmetle pmeye meftun, duanza mtak ve muhta, aciz zavall talebeniz. Emirda'l Hayri(48) Hazret-i stad bu ikinci zehir hadisesinden sona, Reis-i Cumhura ve Bakanlklara istid'alar gnderdi. Bilhassa kendisine kar yaplan btn bu ihanet, su-i kasdlerin asl sebeb ve ana dm olan mes'eleleri gayet aklk iinde yazd. Bu istid'alar Emirda-1 lahikasnda mevcuttur. imdi buraya almaya lzum grlmedi. leride, yerinde kaydedilecektir. NC ZEHR HADSES Buda tahminen1946 yl son aylarnda vaki' olmutur ki,sene-i devriyesinin ayn gnlerinde baka su-i kastlar'da tahakkuk etmi ve byk bir ihtimal ile ayn hadisede Merhum Hasan Feyzi'ye de zehir verilmi ve vefat etmitir. 560 (47) El yazma Emirda-1 S: 20 (48)Mteferrik mektuplar Dosyas Sra No: 9 Hazret-i stad bu onbirinci ve Emida'nda nc olan zehir hadisesiyle ilgili olarak u mektubu yazd: Aziz Sddk kardelerim! Evvela: Bu gnlerde bana su-i kasd edenler, yine Afyon Hkmetinin evham yznden bize ilimek fikrini hissedip, gayet te'sirli gizli bize ilitiler. Ben yirmidrt saatte hayatmda grmediim dehetli ba dnmesiyle hastalk grdm. Hayatmdan midim kesildi,vasiyetimi ettim: "Ben ldkten sonra Thiri'yi buraya arnz; gelsin... malm olan Nurlara sahib olsun..." dedim. Birden nayet-i Rabbaniye imdada yetiti. Duanz bana ifa eyledi. Hatta bu semin darbesiyle yirmi gn skntlar ekeceim diye dnrken, birden yle bir getiki, bir ey olmam gibi, bu gn at ile gezmeye ktm. Dn mektubunuzda, onbe sivil polis Afyon'dan Isparta'ya "Trikat var" bahanesiyle nurculara ehemmiyetsiz bir tel vermesini grdm. Fesbhanallah dedim... Demek hem bana, hem kardelerime ayn zamanda, eskide geen sene olduu gibi ilitiler. Tel etmeyiniz... Madem bana

vurulan iddetli darbe bir halt etmedi. naallah medreset-z zehra kirtlerine de zararlar olmayacak. Evet, o polisler makineye ve Hsreve ve kahraman arkadalarna birden ilimeleri bir emare-i Rahmettir. Aldm bir habere gre, Afyon'da bize ilienlere demiler: "Bu zararsz adama neden sknt veriyorsunuz?" lienler demiler: "Biz ondan korkuyoruz, ok kuvveti var. Yzbinler talebesi var!.." Hatta bu Emirda'nda dahi baz resmi adamlar yle diyorlar. Hem rkyorlar, hem rktyorlar.(49)" Baka bir mektubundan: 561 "... Evvel imdi bir haletimi beyan etmek iin, sinir hassasiyetiyle ve bu defaki tesemmmn dorudan doruya dimama ilimesi ve damarm sarsmasyla iki haletimi beyan ediyorum: Birincisi: yle bir nisyan, bir unutkanlk bu tesemmmden gelmi ki; kendi abdest, yemek gibi ahs ilerimi ok zor ile grebiliyorum. Bir kak veya bir kab almak iin kapy ayorum, unutuyorum. Bu halden dehet aldm halde, Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki; Risale-i Nura temas eden hallerde ve evradlarmda o acib nisyan imdilik gelmedi. kinci Hal: pek garib bir hiddet ve te'ssr o zehirden bana rz olmu ki; Sinek kanad kadar bir arza beni mteessir edip hiddete getiriyor. Biare bana hizmet eden saf ve sadk hizmetiler de,o lzumsuz hiddetlerden azap ekiyorlar. Uzun zamanlardaki iki Sleyman'n hi beni hiddete getirmiyerek hizmet ettiklerini ok hasretle onlar ve o zamanlar tahattur ediyorum. imdi tahakkuk etti ki, bana su-i kasd edenler iki noktay hedef etmiler, ona gre zehirli maddeleri bulmular. (49)Elyazma Emirda-1 asl S: 283 Birinci Nokta: Dimama zarar verip, ta nurlara hizmetim olmasn. Bedbahtlar bilmiyorlar ki; Binler Nur shipleri ve yz Nur mecmualar benim bedelime binler derece ziyade o vazifeyi gryorlar kinci Nokta: Sabr ve tahammlm krmak, hiddetimden istifade etmek, bir mes'ele karmak... Hakikaten ihsan- ilh ile harika bir sabr ve tahamml olmasayd, tahamml edilmezdi. Fakat o bedbahtlar bilmiyorlar ki; Yz bam ve yz haysiyetlerim ve ereflerim ve rahatlarm ve hayatlarm olsa; Risale-i Nurun selmetine kemal-i srur ile terk ederim. Fakat baz resmi adamlar btn btn kanun haricinde garazkrane ve sinirlerime kasden ilimeleri ok ar oluyor. naallah onlara ka sabrn gzel neticesi btn o elemleri izale edecek, hayrlara evirecek...(50)" Baka bir mektuptan: "Salisen: Siz bana kar su-i kasdlara merak etmeyiniz. Belki bir cihette memnun olunuz ki; Risale-i Nur ve kirtleri yerinde benim cz' ve vazifesi bitmi olan ahsma hcum ediyorlar, tazib ediyorlar. Bu gnlerde 562 burann byk memurlar ekinmiyerek bazlara demi: "Said'in vcudu ortadan kalkmal..." hadisesi var.

te gizli dmanlarm bunun gibi bu fikirlerinden istifade ederek m'temed hizmetilerimi datmakla, frsat bulup beni zehirlediler ve bu gibi memurlardan kuvvet alyorlar. Fakat hfz u nayet-i lhiyye bu su-i kasd da akim brakt. naallah daima inayat, himayet edecek. Btn plnlarn akim brakt ve brakacak...(51)" KIYAFET VE SARIINA LME HADSELER stad Bedizzaman'n ilk Emirda' hayatnda gerek hitlerin ifadelerinde, gerekse Emirda' lahikas mektuplarnda ve stad'n resmi makamlara verdii istid'alarnda tesbit ettiimiz kadaryla iki defa resmen ve alenen kyafetine ve sarna ilimilerdir. Bu hadiseler Afyon hapsinden sonraki dnemde, Demokratlarn hkmetleri zamannda da vaki' olmutur. Emirda hayatnda kyafet ve sarna taarruz hadiselerinden birincisi: Yukarda kaydedilen Emirda'l Hamza Emek'in ifadelerinde, kaymakamn emriyle Konya'l (veya zmirli) jandarma baavuu Ziya'nn eliyle olan hadisedir. Buna dair stad'n da beyanlar vardr.(52)Fakat bunu Hamza Emek in hatratnda tafsiltla geen beyanna brakarak iktifa edeceiz. kinci hadisenin delilleri ise Hazret-i stad'n u szleridir: "kinci mesele: Bayramn ikinci gnnde teneffs iin krlara ktm zaman, ehemmiyetli bir memur tarafndan be vecihle kanunsuz bir taarruza maruz kaldm. Cenab- Hak rahmet ve keremiyle belime, bama yklenen Risale-i Nur eczalarn.. Ve ruhuma, kalbime, yklenen kirtlerinin haysiyyet ve izzet ve rahatlarn muhafaza iin fevkalade bir tahamml ve (50)Elyazma Emirda-1 asl S: 300 (51)Ayn eser S: 209 (52)Yeni yaz Emirda-1 S: 48 sabr ihsan edildi. Yoksa bir pln neticesinde beni hiddete getirip Risale-i Nurun, bhusus Ayat-el Kbra'nn fthatna kar bir perde ekmek olduu tahakkuk etti. 563 Sakn sakn, hi kederlenmeyiniz. Merak etmeyiniz, hem tel etmeyiniz, hem bana acmaynz!.. eksiz, phesiz inayet-i lhiye perde atnda bizi muhafaza etmekle ayetine mazhar etsin. Onlarn o plnlar da akim kald. Fakat bu vilyette dorudan doruya byk bir makamdan kuvvet alp ahsmla uraanlar var.. Eer mmkn olursa, burann havasyla hi imtiza edemediim cihetini vesile edip mnasib bir yere naklime, Denizli mahkemesini ve Ankara temyiz mahkemelerini vasta yapp almak lzm geliyor. Ben kendim yapamadm iin benden daha ziyada alkadar Denizli dostlar teebbs etseler iyi olur. Hi olmazsa orann hapsine bir daha bahane ile beni alsnlar: Elbaki Hvelbaki Kardeiniz SAD- NURS" MAHREM

O hadisenin hakikat, Nideli bir yzba buraya yeni inzibat memuru olarak bir ka gn evel gnderilmiti. Ben kra ktm vakit, yz metre uzaklkta bararak "Dur!"' dedi.(53). Sonra yanma geldi. Hi resmi elbisesi yok, libas di bir surette iken, dedi: "Bandaki mendil, sarktr, a!" Dedim: "Burann mahkemesine buna dair bir istid'ay bu sarkla beraber gndermiim. Mdde-i umumi grm, zabtaya gnderip tekrar iade etmiler. Be vechile bana kanunsuz hareket ediyorsun: Birincisi: Resmi elbisen olmadan sivil olarak hiddetle bana ilimek kanunsuzdur. kincisi: ehrin hricidir... ar pazar deil ki; kyafet kanunlar mdahale etsin. ncs: ki mahkeme bu kyafetime ve bamdaki mendile, sark demeyip ilimediinden, di mendile sark nam verip ilimek kanunsuzdur. Drdncs: Bu bamdaki mendil ile cbbeme ait, alt yedi ay evvel bir istad'a ile hem burann zabtasa, hem mdde-i umumisine gnderdiim halde, buna sark demeyip ilimediinden, sizin bu ilimeniz kanunsuz bir taarruzdur. Beincisi: Biz sana rast gelmedik, uzaktan bizi ardn. Ortala bir velvele verdin. Yakndaki btn oluk ocuklar bamza toplattrdn. 564 Mkerrer defa dedim: "Bu oluk-ocuklarn hricinde seninle konuaym. Bilkis daha ziyade barp bir heyecan ortala verdin. Hi bir ey yokken bu vaziyet asayi, inzibat memurlarnda tam bir kanunsuzluk, belki kanun aleyhindedir. Demek anlalyor ki; Bir garaza ve plana binaen bu be vecih kanunsuzlua kar kanun dairesinde seninle bozumaa bir vesiledir. (53) Bilahere, hadiseden gelen umumi nefret karsnda o adam, yaptn inkar etmi. "Ben onun Hoca efendi olduunu bilmedim" diye yalandan suunu halka kar gizlemeye alm. (Bkz. EI Yazma Emirda-1 asl S:107) Fakat ben deil bir ihanet, bir sknt, bir zahmeti, belki hayatm da terk edip dostlarma bir keder, kitaplarma bir zarar gelmemek iin her skntlara, hakaretlere kar tahammle karar verdim. Yoksa hakkm deil senin gibi kanunsuz memurlara, belki htkmetin en byk kanun dairelerine kar hukukumu tam mdafaa ettiimi, bu defa bana hkmet tarafndan teslim edilen mahrem ve gayr- mahrem Risale-i Nurun yzer paralar cerhedilmez seneddir. SAD- NURS MAHREM BR HAYE Bana kar su-i kasd resmen tahakkuk ediyor. Burann kaymakam "...(54) namnda aleyhimde gizli dolab. Nideli o malm zabitle ve zmirli bir avula eviriyor. En hassas damarlarma dokunduracak tarzlarda beni skyorlar. Hatta resmen demi: "Belediyece bir adam tayin edeceiz... Yalnz o gidecek, zaruri hizmetini grecek. Bakas gitse, onu hapse atacaz. On vecihle kanunsuz, divanece telefonla konumu.

Bunun hkm ve tahakkm altnda benim iin yaamak pek ok ardr. Fakat iittim; Onbe gne kadar baka bir vazifeye gidecek... Ka ay kalacak bilemiyorum. Eer tekrar o buraya gelse, benim iin dayanmak mkildir. Siz yine Denizli mahkemesini ve Ankara temyiz mahkemesini ve ehl-i vukufu vasta yapp, beni hastalk vesilesiyle baka bir yere naklime alnz. O bedbaht demi: "yle bir adam ecnebiler aryor ki kartrsn." Ben de derim: Hey divane! Eer Risale-i Nur olmasayd, ran'dan evvel Bu memleket boleviklie, belki anarilie mecbur edilecekti. Hem bu vatan ve milleti bundan sonra Risale-i Nur tehlikelerden muhafazasna alacak...(55) 565 BR FASIL BEDZZAMAN HAZRETLERNN ASAY KORUYUCULUU Hazret-i stad'n ahsna ve zatna kar her yerde olduu gibi, u Emirda'da da uygulanan mezkr bedmuameleler ve bedbahta su-i kastlar ve gayr-i insan kanunsuz ve vahice uygulamalarn tm neticeyi istihdaf ediyordu: Bunlardan birisi: Ne yapp yapp; gizli zehirler vermek, hatta arkasndan pusuya yatrlm adamlarn elleriyle kurun attrmak gibi hareketlerle; Onun vcudunu bir bellisizlik kamuflesi ierisinde yok etmek... ve meydan bo bulup Mslman halk boleviklie doru gtrmek... (54) O kaymakam, herhalde 1945-1946 yllar aras Dahiliye Vekilinin hususi adam olarak Emirda'na gnderilen G.Antepli Abdlkadir Uraz'dr. A.B. (55)Emirda-1 mektuplar dosyas Sra No: 3 ve Emirda-1 El Yazma asl S: 96 kincisi: Mslman halkn Bedizzaman'a kar hsn- tevecchn bozmak ve krmak... Bu da, ya korkutmak ve rktmek ile ... Yahut da aleyhinde en iftiralar dzmek ile... Bu iki netice olmaynca, tek bir ey kalyordu ki, o da Bedizzaman Hazretleri, btn hayatnda izzet-i imaniye ve ehamet-i fitriyyesi icab hayatn istihkar ederek, en cebbar zalim kumandanlara ba emeyiini bildikleri iin, ona kar bylesi d bed-muameleler uygulayarak, onu hiddete getirmek ve kar koydurtmak ve bir hadise -Kk de olsakartarak, sonunda btn gleriyle yklenip bastrmak pln idi. Elbette, Hazret-i Bedizzaman gibi misilsiz bir slm dhisi btn bu pln ve projeleri ok iyi seziyor ve biliyordu. Risale-i Nurun selmet iinde hizmeti, talebelerinin dadaasz huzur iinde nurlara hizmet etmeleri ve nihayet ehl-i iman olan umum ma'sum halkn rahat ve sknu urunda her eyini, izzet ve haysiyetini fedaya karar vermiti. En alaka muamelelere kar da sabr ve sekinet ve vakar iinde tahamml ediyordu. Bu durum 566 hin ve alak, mfsid gizli komiteleri ldrtyordu. nki hangi plan uyguladlarsa, tutmamt. Geri Hazret-i stadn damarlarnada ok dokunuyor ve onu ok sarsyordu. Amma o, hereyini slm milletinin selmet ve huzuru iin feda etmiti.

Evet, bu dediklerimizin hepsi sabittir, asla mbalaa deildir. Sz uzatmamak iin Hazret-i stad'n bu babta hakikat- hali anlatmak ve talebelerini de ona gre ihtiyatl davranmaya sevketmek zere, zaman zaman kaleme alp talebelerine gnderdii beyanlarnn, sadece asayi hususuna temas eden ksmlarndan baz blmler okuyalm: HADSE IKARTMAK PLANIYLA LGL "Bir derece mahremdir: Geen kta bana kar su-i kasdlerin nayet-i lhiyye ile ve duanzn yardmyla gelen sabr ve tahammln neticesinde kim kalan pln pek geni bir tarzda olduuna delil ise, bu yaknda Reis-i Cumhur Afyon'da demi: "Bu vilyette din cihette bir karklk kacan zannederek...(*)" Demek gizli komite beni sktrmakla bir hadise karmak istiyordular. Bir ecneb mdahelesi hesabna ve Mslmanlar ve vatan zararna btn btn kanunsuz ve keyf bir tarzda damarma iddetle dokunan ihanetler ve skntlarla ta'zibleri, onlara dnyada tam zarar, ahirette cehennem ve sakar.. ve bize dnyada mkemmel sevab ve zafer.. ve ahirette inaallah cennet ve ab- kevseri kazandrr. Demek bu gizli pln hey'et-i vekile ve Reis hissetmiler ki; buralarda umum memurlar, hatta Vali ve kaymakam ve zabta benimle grmekten kayor ve rkyordular. Ben de hayret ederdim. Fakat elimizde yalnz Nur bulunduanu ve siyaset topuzu bulunmadn zerre kadar akl bulunanlar anladlar... (56)" Bir baka mektuptan: (*) O gizli planlar, demekki . nnnn malumat dahilinde ve emir ve direktifleri altnda uygulanyordu!.."A.B. (56) Emirda-1 Lahikas S: 156 Saniyen: Bu defaki su-i kast, gizli dmanlara msadekr ve teviki baz memurlardan... yle bir hiddet geldi ki; Tahamml edemiyorum diye tel ettim. Birden "Cennet ucuz deil.. Ve cehennem lzmsuz deil. Hatra geldi. Hiddet gitti. ok kr ki, bu vakitte o herifler yanma gelmiyorlar. 567 Yoksa belki tahamml edemezdim, aradklar ve bulamadklar mes'ele kacakt. Zaten bu senedenberi, btn maksadlar benim hakkmda, beni hiddete getirip byle bir mes'eleyi yapp habbeyi yz kubbe ederek, biare ehl-i imana zarar ve tel vermekti. Cenab- Hakk'a kr olsun ki, damarlarma en iddetli ve alakcasna dokunduklar zaman, yine Risale-i Nur kirtlerinin selmeti iin harika sabr ve tahamml ihsan ediyor: Bu gnlerde bu ziyade teessrat ve gaddarlara hiddet ziyadeletii bir anda, birden ihtar edildi ki; Sana kar ettikleri cinayetlerin cezas olarak cehennem yeter.. Ve yaknda ebed idam- ebed ile kabrin hapsi-i mnferidinde daim azap ekmek, senin hayfn ve intikamn yz derece ziyade alabilir. Sen de sabr ve tahamml ve mcaheden nisbetinde sevab alrsn" diye iddetli ihtar edildi. Ben de ruh-u canmla kabul ettim. Fakat o halde, Hcumat- Sitte'nin hirinde "Ben ldkten sonra bin tane bana zulm edenler geberecek" fkras zihnime iliti. Acaba Nur kirtleri benim intikamm aramasnlar m?"

Size haber veriyorum ki: Mntakim kahharn gazab onlara kfidir. Kardelerim Risale-i Nur talebeleri, zalimlerden intikamm almaa almasnlar, Cenab- Hakk'a havale etsinler. Belki bir cihette o zalimlerin hadsiz azap ekeceklerine acsnlar. Elhasl: Eer emr-i hak vaki'olsa, lsem; benim intikamm aramaynz. ntikamm Nurlar almlar... Onlarn gvendikleri putlarn krmlar. Kabir azab ve cehennem dahi onlar bekliyor. Umuma binler selm ve selametlerine dua ederiz. Elbaki Hvelbaki Kardeiniz SAD- NURSi(57) Bir baka paradan: "... Evet kardelerim, krk senedenberi hem hakikat- slmiye ile, hem benimle mcadele eden perde altndaki zndklar, mnafaklar elbette Zlfikarn fthatna ve kirtlerinin evklerini krmak iin baz byle ehemmiyetsiz ilitirmek iin, ya baz memurlar veya baz zabtay ifal edip evham veriyorlar. naallah bir zarar olmaz. Siz hem ihtiyat ediniz, hem tel etmeyiniz...(58)" 568 Baka bir mektubtan: "... Bir adam ki, hakiki meslek ve mereb ittihaz ettii, yirmi otuz senelik hayatnda dstur kabul ettii bir hlin zddyla onu ittiham etmek nev'inde, kanunsuz ve keyfi bir taarruz hadisesinin mahiyeti udur ki: Ben (57) Elyazma Emirda-1 asl S: 301 (58) Elyazma Emirda-1 S: 359 Risale-i Nur mesleinin esas ve otuz seneden beri bir dstur-u hayatm olan; efkat itibaryla bir masuma zarar gelmemek ve bana zulm eden canilere deil ilimek, hatta beddua da edemiyorum. Hatta en iddetli ve garazla bana zulm eden baz fask, belki dinsiz zlimlere hiddet ettiim halde, deil maddi, belki beddua ile de mukabeleden beni o efkat men' ediyor. nki o zalim gaddarn ya peder ve validesi gibi ihtiyar biarelere veya evld gibi masumlara madd ve manev zarar ve darbe gelmemek iin, o drt be masumun hatrna binaen, o zalim gaddara ilimiyorum. Bazen helal ediyorum. te bu srr-efkat iindir ki: dare ve asayie kat'iyyen ilimediim gibi, btn arkadalarma da o derece tavsiye etmiim ki: vilyetin insafl zabtalarnn bir ksm i'tiraf etmiler ki: "Bu Nur kirtleri manev bir zabtadr, idare ve asayii muhafaza ediyorlar" dedikleri ve bu hakikata binler ahid ve yirmi sene hayatyla tasdik.. Ve binler kirtlerin de zabtaca hi bir vukuat kaydetmemesi ile tasdik ettikleri halde, o biare adamn ihtillci ve insafsz bir komiteci gibi menzilini basmak ve insafsz adamlar ona ihanet etmek ve menzilinde bir ey bulamamakla beraber, yz cinayeti bulunan bir adam gibi, hatta Kur'ann ve bandaki levhalarn evrak- muzrra gibi toplamak; acaba dnyada hangi kanun buna msaade eder? Byle asayie, hsn- ahlaka hizmet eden dindar binler zatlar evham yznden idare ve asayi aleyhine zorla sevketmek hangi maslahat icabdr(59)?.."

Daha bu mevzuda, yani asayi ve emniyeti muhafaza hususunda, Hazret-i stad'n sadece ilk Emirda' hayatnda, gerek talebelerine yazd mektuplannda, gerekse resmi makamlara yollad istid'alarnda bir ok nmuneler ve ahidli, ispatl hadiselerden rnekler vermek mmkindir. Lkin kaydedilenler maksada kifayet eder. Evet Hazret-i stad'n stteki sarih ifadelerinde grld gibi, btn o acib, emsalsiz tazyik ve ihanetlerin gerisinde; Hazret-i Bedizaman'la, yani 569 Kur'an'n hakikatlaryla krk seneden beri mcadele eden gizli zendeka komitesinin sinsi plnlar olup, hkmetin bz adamlar eliyle de maalesef tatbik ediliyordu. Gaye ve hedef de belli... Yoksa menf'i, garip, hasta, ihtiyar, beraet etmi ve btn gcyle hkmet ve idarecilerin nazar- dikkatini celbetmemeye alan, iman ve ahiretiyle megul, eserlerinin mahiyeti de hep iman, ahiret, ahlk, serserilikten kurtarmak, asayii temin etmek gayesine masruf olan bir insann, bir din liminin, bir hakikatlar kifinin, bir istikamet rehberinin hal ve durumundan hi bir idare ekli, memleketin selamet ve emniyet iinde idare etmeyi isteyen hi bir siyaset tarz kukulanmaz ve karmazd ve karmamas icab ederdi. Deil karmak, bilkis takviye ve tei' ve yardm etmesi lzmd. En azndan onun ok byk, ok deerli eski mill ve vatan hizmetlerinin hatr ve hatralarna hrmeten onu rahat brakmalar lzm idi.!. (59)Elyazma Emirdag-1 asl S: 496 ZULM VE ZULMETTEN NUR VE AYDINLIA Burada zulml ve zulmetli ahvali muvakkat bir zaman iin brakarak, biraz da Hazret-i stad'n, Risale-i Nur ve talebelerinin msbet ve nurn ahvalinden ve ftihane hizmetlerinin neticesi olan din inkiaf ve te'siratndan bahsedecegiz: Evet, Nur talebeleri, Denizli hapsinden beraet edip ktktan sonra, Risale-i Nur eserleri Trkiyenin artk her yerinde konuuluyor ve her tarafta aranyordu. Hapisten nce, drt be vilyette neir ve hizmet yaplmasna bedel, hapisten sonra buna bir ka misli ilave olmu, deta Risale-i Nur okuyanlarn says ondan yzlere kmt. te bu ihtiya ve istei karlamak iin Nur talebeleri Risalei Nurlar el yazlaryla oaltmaya ynelik byk gayret ve faaliyetler iine girdiler. Denizli hapsinden sonra yzlerce nsha Nur Risaleleri yazld. Nurun dairesi her gn biraz daha genileniyor, Nurlara ihtiya ve istek her gn biraz daha artyordu. Artk Nur ktipleri el yazlaryla ihtiyalar karlyamamaya dayanr bir duruma geldiler. Bu arada Nur talebeleri bu ihtiyatan dolay baz eserleri matbaalarda tabetmek ihtiyacn kat' duydular. Evvel Denizli'deki Nur 570 talebeleri bu mevzuda altlar. stad da bu ie muvafakat etti. Fakat Denizli'de bu tab' ii mmkin olmad. Daha sonra merhum Tahiri Mutlu Aabey bu i iin stanbul a gitti. Evvel Asa-y Musa'nn yeni harfle tab' dnld. stad'da yle istiyordu. Fakat stanbul'daki matbaaclar da ekindiler. Yine olmad. TEKSR MAKNES FASLI

Burada, teksir makineleri faslna gemeden nce, Risale-i Nur hizmetine el atan Denizli vilyetindeki Nur talebelerinin nasl bir hizmet iine girdiini gsteren merhum Hasan Feyzi Efendi'nin stad'na yazd bir mektubunu arz ediyoruz: Ey muhabbetiyle gnlleri dolduran, szleri ve Risalet-n Nuruyla lemleri nurlandran mbarek stad'mz! Bu ciz kalemim yine sana bu yazlar yazmaya frsat buldu. Yine gzlerim nurun ile doldu. Yksek ve mbarek ahsna, aziz ve kymetli zatna akraba ettin alkan ailesinden buraya gelen mbarek kardeimizin ayinesinde yine sizi grdk. Yine nurunuzla merref olduk. Shhat ve afiyet haberinizi bize getiren bu sevimli kardamz; Yusuf'un gmleini Yakub'a gtren ve o hazrete yepyeni bir ift gz veren BER'den daha bearetli, daha neatl ve daha saadetli geldi. Bize skn ve srur verdi. Bize sefalar ve ifalar getirdi. Yusuf'un nefesini, Ya'kub'un hasretle yanan kalbine katt. Vaktiyle "ok k kardelerin var" diye taltif buyurduunuz buradaki kardelerimin, hemen onu grnce etrafna toplandlar. Size gsterdikleri ak ve alkay aynen ona da gsterdiler. Yar gecelere kadar onunla oturdular "k" diye bahettiiniz akn eri olduklarn gsterdiler. Evet stadm, bunlar hakikaten ktrlar. Aralarnda me'mur, muallim, esnaf ve ii olarak her snf halktan bulunan bu k ve sdk kardelerimiz, Risale-i Nurlar her gn yazmakla ve okumakla ve okutmakla, o ak ve muhabbeti hem arttryor ve hem ispat ediyorlar. Eski yazy yazamyan baz genler de, yeni harflerle ve bazlar da bunu makinelerle yazp alyorlar. alan bu kardelerin says ve miktar her gn artyor: Bu ciz talebeniz de imdi her ii terk ederek, sade bu ile megul bulunmaktadr. leye kadar her gn yazmakla vaktimi geiriyorum. 571 leden sonra da, birer birer kardelerimizin yanlarna urayp elimden geldii kadar onlara yaz hususunda ta'rifler ve izahlar yaparak himmetinizle yardm ediyorum. Lzm olan eserleri, szleri, defterleri bulup vererek ve deitirerek hizmet ediyorum. Geenlerde matbu' yedinci ua'lardan, Hsrev kardeimizden getirtmi ve olmyanlara vermitim. Bu sefer oradan onbe daha istedim. Bunlar da merakllarna ve yazabilecek olanlara vereceim. Bu kerametli Ayet-l Kbra Risalesini, her arkada ayr ayr birer tane yazyor. Bitirenleri de imdi Meyve Risalesi'ni yazmaya baladlar. Meyve'yi bulamayan yazclar da, bo durmamak iin iktisad, kr, Hastalar ve ihtiyarlar Risalelerini ve baka risaleleri yazyorlar Yakn zamanda bu hizmete giren bildiiniz Ahmetlerden baka, bir Ahmet kardeimiz ksa bir zamanda hem Ayet-el Kbra, hem Meyve, hem kr ve hem de ktisad Risalelerini gayet gzel olan kendi el yazsyla yazm ve bitirmiti. R'yasnda dahi sizi grp konuan ve huzurunuzda kara sakall bir Vel zatn demesiyle ve sizin alamanzla alyan ve yemekleri yiyen ve iltifatnza mazhar olan bu Ahmed'e syledim; Byk drt tane defter alacak, birine Szleri, birine Lem'alar, birine ualar', birine de Mektuplar yazacak. Kendisi de sz verdi ki; Risale-i Nurun her nshasn ve tamamn yazacak. nki yazs hem gzel ve hem kalemi seri'dir.

Bir baka kardeimiz de altm-altmbe yalarnda olduu halde, yine gzel yazlaryla Ayet-el Kbra risalesini iki defa yazm ve bitirmitir. imdi de nc defa olarak ayn risaleyi yazmasna balamtr. Gndz akama kadar nafakasn tedarik etmek iin; yar resmi bir dairede oturup yaz yazar. Zavall ihtiyar Hac Efendi kardeimiz, gece yarsna kadar kr kandille ve kuru hasr zerinde hi durmadan on-onbe sahife Risalet-n nur'u yazyor. Hem k, hem sdk, hem fakir haline sbir ve hem de siz stad'mza duac ve dualarnz umar ve bekler.. Ve hem haftada bir yedinci ua meydana getirir .. Ve hem yazdklarn teberrk ve teberru' eder ve herkesin yazmasna alr. Bu Hac Dede'nin sair yerlerde inaallah bir numune ve bir rnek olmas beklenir Yedinci ua'lardan birisini de Mftye verdim. O da yazmaya balad. Birisini de bir deirmenciye verdim, o da yazyor. Hem mnavebe usulyle nshalar yetmediinden gece deirmenci, gndz bir mtekaid yazyor. Hamdolsun stad'm, yleleri var ki; kars kitaptan okuyup sylyor, kocas yazyor. Bir at altnda hem kar hem koca ve hem de kayn birader 572 mnavebe ile yazyorlar... Ve hem kime vermi, sylemisem, kabul ediyor. Yalnz bir adam, "Yazarm" diye sz verdii ve kitab ald halde ihmal etmi ve yazmamt. Kitab da iade etmemiti. Sermayesi olan yzyirmi lira kymetinde bulunan kymetli ve yznden ekmek yedii medar- kazanc, birisi gelip alarak kam ve bulamamtr. Arkasndan kendisi de bir ok masraflar ederek gnlerce arayp yorulduktan ve midini kestikten sonra, hib ve hsir geri dnm ve akn bir hale dmtr. Bu suretle onun sille ve tokat yediine ahid oldum. Geri o anlamad, amma bize ibret oldu. Bir kardeimiz de, bir Yedinci ua' stanbul'a gtrerek, eski harflerle kendi nam u hesabna bir ka yz tane bastrmak ve meccanen datarak bu suretle hizmet etmek tasavvurunda bulunuyor. Buras hakknda "Bir Medreset-z Zehra olacak, byk bir slm ky, ikinci bir Isparta olacak" diye yaptnz dualarn te'siri grlmeye ve barigh- ehadiyyette makbule getii artk sezilmeye balad. Hi okuyup yazmasn bilmiyen ve elifi bile bilmiyen, olabildii kadar mmi,gen bir kadn; kocas yazarken, yorulup kalemi elinden brakp nefes almaya balaynca, derhal kalemi eline alarak ve kitaba dalarak orada grdklerini aynen ve harfiyyen yazp kopya etmesi, hatta sahifeler doldurmas; bunun, yani mbarek duanzn kabulnn bir delili ve ahididir. Kadn ve erkek Risale-i Nuru yazan ve okuyan btn kardelerimiz Ahmetler ve Hseyinler, Muharrem ve Mehmetler.. Ve Mft ve reis-i dil ve btn aile halkmz ve cariyeniz refika-i cizi ve Fikret ayr ayr selm edip, selmetinize dua ederler ve hrmetle ta'zimlerini arzederler.. Ve mbarek ellerinizi per ve duanz rica ederler. Ayrlmaz ve sarslmaz ve himmetinizle ve avn- ilh ile bu yolda yrmekten ylmaz ve yorulmaz olan bu ciz ve edna talebeniz de selm, sevgi ve sayglarn sunar, ellerinizi per, selametinize cizane dua eder ve duanz bekler, stadmz, efendimiz. HASAN FEYZ(60)" NURCU TABRNN LK ZUHURU

stad Hazretleri Denizli hapsinden kp Emirda'na geldikten bir mddet sonra, yani byk ihtimal ile 1945 yl balarnda, Risale-i Nur talebelerine "NURCU" diye sylenmeye baland. Bu tabir ilk olarak halk iinden, 573 yahut da resmi ve alakadar baz memurlar tarafndan kt ise de, (hatta bazende Nur talebelerine "Bedizzamanc" diye de anlyordu.) Fakat Hz. stad "NURCU" tabirini ma'nidar bulduu ve houna gittii iin reddetmedii gibi, kendisi de bu tarihten sonra baz mektuplarnda zaman zaman onu kulland. Bu tarihten nceki ondokuz sene zarfnda Risale-i Nur eserlerini okuyanlara hep yalnz "Nur talebesi" veya "Risale-i Nur talebesi" yahutda "Nur akirtleri" eklinde kullanlrd. stad da mektuplarnda Risale-i Nur talebeleri iin hep bu tabirleri kullanmaktayd. Fakat arzettiimiz gibi,1945 yl balarndan itibaren, Risale-i Nurlar okuyanlar iin, eski mtedavil tabirler devam etmekle birlikte, "Nurcu" kelimesi de tedavle girdi. Artk Nur camias da bu tabiri kullanmaya balad. (60)Mteferrik mektuplar dosyas S: 2 Bu dediimizin bir delili olarak, 9.2.1948'de tevkif edilip Afyon hapsine getirilen Kastamonu'lu Mehmet Feyzi Efendi, "Nurcu" tabirini ilk olarak burada duyduunu sylemektedir.(61) Amma aslnda ise, Afyon hapsinden sene ncesinden beri bu ta'bir kullanlyor ve stad Hazretleri de baz lahika mektuplarnda onu kullanyordu. Belki de Mehmet Feyzi Efendi btn lahika mektuplarn grmemi olabilirdi. Evet, mesela stanbul'da 6.11.1945'de komnizm aleyhinde yaplan nmayi zerine Hazret-i stad: "Ey Nurcular! imdi maddi imkn hasl olmuyor diye zlmeyiniz..." mektubunda... Hem mesel ayn sene iinde, Selahaddin elebi'nin bir misyoner'e Asay Musa kitabn vermesi zerine, stad: "Hem misyonerler ve Hiristiyan ruhanileri hem nurcular ok dikkat etmeleri elzemdir..." diye "NURCU" tabirini kullandn gryoruz. Hulusi bey de o sra yazd bir iirinde "Nurcularn elleriyle dirilecek ok lmler" diye Nurcu tabirini kullanyordu. Evet, naslki Denizli hapsindeki eski mahpuslar, Risale-i Nur talebelerine "HOCALAR" nvann verdiklerinde, stad memnun olmu ve manidar bulmutu.. yle de, Denizli hapsinden sonra,1945'lerde Emirda'nda 574 Risale-i Nur okuyucularna atfedilen "Nurcu" tabirini de yle ho bulmu ve manidar addetmiti. Gerekten bu tabir manidar ve gzel bir tabirdi. nki "Nur" aydnlkt. Ziya idi, Din idi, Kur'an idi... Dolaysyla muhabbet, hrmet, efkat, vefdarlk, hakik insanlk, mutluluk, terakk ve tekml, gzel ahlk vesaire idi bu... O halde bunlar istemeyenler Nurcu deildi, zulmeti idi. O ise kin; Vahet, zorbalk, merhametsizlik, yalan, riya, rvet, nifak, ahlkszlk, hayaszlk, milliyetsizlik vesaire idi.

Onun iin Hazret-i stad, bu tabiri memnuniyetle kabul etmi ve gzel karlamt. Bylece 1945'lerden bu yana "NURCULAR, NURCULUK" nvanlar devam edegeldi. Afyon hapsinden sonra,1960'lara kadar stad bu tabiri daha da sk kulland. NURCU MAHALLES VE HO TEVAFUK Hz. stad'n Afyon Emirda-Kazasna gelmesinden sonra ortaya kan "NURCU" ta'biri ile, Afyon ehrinde ok eskilerden beri mevcut "NURCU MAHALLES"nin ismile tevafuk ve mnasebettarl pek irindir. Hem stad'n hapis msibetlerinden en by ve en etini Afyon ehrinde vuku bulmas ve stad'n Afyon hapsinden ktktan sonra, bu ehirde ve o mahalleye yakn 72 gn kalm olmas bu irin tevafuka bir letafet daha katar. TEKSR MAKNELER FASLI Az stte bahsi getii gibi; Risale-i Nur eserlerine kar umum bir rabet ve tevecch balamas zerine, elle yazlp oaltlan risaleler ihtiyaca kfi (61)Son ahitler-2 S:164 gelmemeye balam, matbaaclara bavurulmu, fakat devrin diktac hkmetinin zulmnden ekinen matbaaclar korkmu, yanamamlard. Nur talebeleri de nurlar muhtalara yetitirme zarureti ve mbrem ihtiyacyla kar karya idiler. Tm o gnlerde Cenab- Hak teksir makinelerini imdada gnderdi. Trkiye'ye ilk gelmi olan teksir makinelerinden Nur talebeleri hemen tane aldlar. Birisi nebolu, birisi Isparta, birisi de Denizli iin alnd. Isparta ve nebolu muvaffakiyetle nurlar teksire balad. Denizli ise, O iki makine ihtiyaca kfidir diye neriyata fazla girmedi. Hem bu tarihte Hasan Feyzi Efendi de vefat etmiti. 575 Teksir makinesi ile ilgili mjdeli haber ve muvaffakiyet iaratleri stad'a ulanca, ok seviniyor ve o sra kendisine kar kat bir ekilde sklaan zulml ilimeleri unutuyor, adeta bayram yapyordu. Nurun bu yeni fasl hizmetiyle ilgili olarak stad'n bir iki mektubunu okuyalm: 1- Teksir makinelerinin ilk aln hakknda: Aziz Sddk kardelerim Evvela Hsrev'le beraber bir ruh iki cesed ve kendisi ve bahadr biraderiyle nur hizmetinde ok ehemmiyetli mevki' alan kahraman Rt'nn acib bir el makinesini nurlar iin celbine almas ehemmiyetli bir fthat-i Nuriyenin mukaddemesidir. naallah, Nurcularn Lyk elleriyle kalemleri gibi tab' ve neredilecek. Yaban ve lyk olmyanlara muhta olmyacak. Fakat her eyden evvel shhatli ve yanlsz ve gzel bir tarzda makineyle mmkin ise, evvel eski harfler yazlsa, sonra yeni harfle daha mnasibdir. Sizin isabetli tedbirinize havale ediyoruz.(62) 2- Teksir edilecek Risalelerin tashih mevzu'u ve adet keyfiyeti ve saire hk...da: "Ceylan! Nazife yaz ki: Bin veya beyz nsha yeter. Fazla olsa, imdilik mnasib deil... Hem Isparta'da aynen beyz nsha makine ile yazmaya balamlar. Hem Hsrev ve Tahir gibi zatlarn kuvvetli ve dikkatli ve gzel kalemleri nebolu'ya gelemez. Isparta muhitinde nurlarn tashihli

nshalar ve ok dikkatli kirtleri var. Herhalde meveretle ve teenn ile hareket etmek ve oklukla deil, belki shhatli ve yanlsz olmasna ehemmiyet vermek lzmdr.. (63)" 3- Makinelerin faaliyete balamas zerine yine stad'n tashih iin bir ikaz.. Ve el ile yazanlarn tellarna kar ikna edici ve tesellici bir izah: Aziz sddk kardelerim!. Evvela: sizin merkezde makineye dair mjdeniz, nurun fthtna byk bir zemin ihzar edilmi diye btn ruh-u canmla (62)Elyazma Emirda-1 asl S: 251 (63)Ayn eser S: 260 mesrurane krettim. Tshihat hakkndaki endielerim kalmad. nki sizler daima banda bulunacaksnz. Hem bu pek byk hizmet-i imaniye temiz, kuvvetli mbarek elleriniz ile olacak. Matbaaclarn kirli elleri karmyacak. Hem yine tekrar ederim ki; en ehemmiyetli mes'ele tashihine dikkat etmektir. Az olsa, yanlsz olsa, daha iyidir. Rakibler tarafndan medar- i'tiraz ve tenkid olmamak iin shhatine ihtimam etmek gerektir... Ve imdilik eski yazyla olsa daha mnasibdir. Tevafuk muhafaza edilmezse de zarar yok. Belki kendine mahsus baka tevafuk kar. Hem madem iki sahife yazlsa tereuh eder.nebolu gibi yalnz uzun kt'ada bir sahife yazlsn. Hem elmas kalemler, makine geldi, hizmetimiz hafifleti demesinler. Belki daha parlak bir faaliyet meydan ald. Yzer nshalarn tashihat ve yzer Risalelerin ayr ayr ve beraber yz binlere yetitirmek iin be nevi ibadet hkmndeki kalemle yazmak vazifesi baka tarzda inaallah ziyadeleecek, noksan olmyacak...(64)" 576 Teksir makinelerinin masraflarn karlamak iin Nur talebeleri fedakrlar iki yerde sermaye topladlar. Ahmed Fuadn bu ide ehemmiyetli yardm oldu. Isparta ve nebolu'da... Artk makineler gzelce almaa balad. ki makinenin faaliyetleri bir buuk sene kadar srd. Bunlarn semeresi ise yledir: (Afyon hapsine kadar) tane ayr ayr Asa-y Musa, beyz nshadan 1500 Zlfikar mecmuas yine hem nebolu hem Ispartada beyz nshadan 1000 Sirac n Nur 500 Sikke-i Tasdik-i Gayb 500 Tlsmlar mecmuas 500 Genlik Rehberi Yeni yaz nebolu'da 1000 Yine Genlik Rehberi Eskiehir'de matbaa ile 1000 Kk Szler-Eski yaz nebolu 500

Ve daha bunlar gibi binlerce nsha Nur risaleleri,1947 sonuna kadar Trkiye'de ve slm leminde ihtiara balam oldu. Az yukarda kaydettiimiz gibi, btn skntlara ve basklara ramen,Hazret-i stad tarafndan kaleme alnp talebelerine gnderilen ikiyz elli kadar, eitli mevzular aydnlatan lhika mektuplar da bu arada elle neredildi. MATBUAT LEM LE NTARA BALAMAK Teksir makineleri neriyata balamadan nce, Hazret-i stad'n Asa-y Musa Mecmuasn tab' etme arzusu ve istiareleri zerine; gizli komiteler bu meseleyi hissetmi, yer yer tecavz ve taarruzlarn resmi adamlar eliyle yaptrmlard. Hafyeler Nur talebelerinin hizmet ve faaliyetlerine kar byk aramalar ve takiblere girimilerdi. Baz yerlerde bir ksm Risaleler postahanelerden ve trenden alnm, Afyon valiliine gnderilmiti. Asa-y Musa'nn bu sebeble tab' da olmamt. Bunun zerine Hazret-i stad, dallet ehli komitelerin bu tecavz ve taarruzlarnn esas sebebini kefetmi ve talebelerine yle bir mektup yazmt(65) (64)Elyazma Emirda-1 asl S: 261 (65)Bu mektup 1945 ylnda yazlmtr. Aziz sddk kardelerim! imdiye kadar gizli mnafklar Risale-i Nura kanun ile, adliye ile ve asayi ve idare noktasnda hkmetin baz erknn ifal edip tecavz ediyordular. Biz msbet hareket ettiimiz iin, mecburiyet olduu zaman tedfu vaziyetinde idik.imdi plnlar akim kald, bilkis tecavzleri Risale-i Nurun dairesini geniledirdi.Bu defa yeni hurufla Asa-y Musay tab' etmek niyetimiz, ihtiyarmz olmad halde, tecavz vaziyeti Risale-i Nura veriliyor gibidir. Bu hadisenin ehemmiyetli sebebi u olmak gerektir; Risale-i Nur bu mbarek vatan_n ma'nev bir halskr olmak cihetiyle, imdi iki dehetli manev bely defetmek iin matbut lemiyle tezahre balamak, ders vermek zaman geldi veya gelecek gibidir zannederim. O dehetli beldan birisi: Hristiyan dinini malub eden ve anarilii yetitiren imalde kan dehetli dinsizlik cereyan, bu vatan manevi istilsna kar, Risale-i Nur Sedd-i Zlkarneyn gibi bir sedd-i Kur'an vazifesini grebilir... Ve lem-i slmn, bu mbarek vatann ahalisine kar 577 pek iddetli i'tiraz ve ittihamlarn izale etmek iin matbat lisanyla koumak lzm gelmi diye kalbime ihtar edildi. Ben dnyann halini bilmiyorum, fakat Avrupa'da istilkrane hkmeden ve edyan- semaviyeye dayanmayan dehetli cereyann istilsna kar, Risale-i Nurun hakiatlar bir kal'a olduu gibi; lem-i slmn ve Asya kt'asnn hal-i hazrdaki i'tiraz ve ittihamn izale ve eskideki muhabbet ve uhuvvetini iade etmeye bir mu'cize-i Kur'aniyedir. Bu memleketin vatanperver siyasileri abuk akln bana alp, Risale-i Nuru tab' ederek, resmi neretmeleri lzmdr ki, bu iki belya kar siper olsun. Acaba bu yirmi sene zarfnda man- tahkikiyi pek kuvvetli bir surette bu vatanda nereden Risale-i Nur olmasayd, bu dehetli asrda acib inkilb ve infilklarda bu mbarek vatan Kur'ann ve imann dehetli sadmelerden tam muhafaza edebilir miydi? Her ne ise...(66)"

Hazret-i stad'n beyanndaki o arzu, o sra sadece evvela Asa-y Musa'y tab' ve serbeste neir idi. Ayn zamanda ehl-i siyasetten Nurlar resmen tab' ettirip nerettirmek de istiyordu. "Matbuat lemiyle konumak..." ifadesi sadece bu manay ifade etmekte idi. Ancak o sra matbaa ii mmkin olmayacak, siyasilerin akllar ise, baka yerde ve baka sahada olduu iin, Cenab- Hak teksir makinelerini imdada gnderecekti. Risale-i Nur bylece matbuat lemiyle bir nevi yar nisbetinde tezahre balam oluyordu. Hazret-i stad'n 1945'lerde yazm olduu mektubundaki bu ak ve kesin ve belli ifade ve murad, sadece Risale-i Nur neri iken; bilhare baz zatlar, Risale-i Nur camias adna bir gazetenin karlmasna ve siyasete karlmasna fetva eklinde gstermeye yeltendiler. Lkin bu ok hatal grn, hem zaman ve hem de zemin zararlarn ortaya koydu ve gsterdi. (66)Elyazma Emirda-1 asl S:157 NURLARIN DNYADA MANEV TE'SRATI Teksir makineleriyle intiara balayan Risale-i Nur eserlerinin Trkiye'de ve dnyada manevi, byk te'sirleri ve fthatlar grlmeye balamt. Hazret-i stad da Nurlarn byle yar resmi neriyat ve intiarnn ayn zamanna tevafuk eden Kur'an ve slmiyet ile alkadar msbet kprdan 578 ve hadiseleri, Risale-i Nur hizmeti hesabna deerlendirmelere tbi tutuyor ve nurlarn manevi tesirleriyle mnasebetlerini izah ediyordu. Filhakika Risale-i Nurun intiar ile birlikte Trkiye de ve dnyada grlen o msbet hadiseler ona tevafuk ediyordu. Bunlarn yannda lemde cereyan eden umum ve fakat Trkiye'yi ve insanlarn da ilgilendiren hadiseleri Hazret-i stad bazen ksack ve mcmel olarak deerlendiriyor ve baz beyanatlarda bulunuyordu. stad'n bu deerlendirmelerinden bir ka rnek verelim: Birinci rnek: Ruslar 22. 3.1945'de Trkiye ile yapm olduklan Boazlar hakkndaki saldrmazlk antlamasn yenilemiyeceini tehdit suretinde ileri srmesi ve 17 Temmuz 1945'de Boazlarn savunmasna katlmaya karlk, Kars ve Ardahan' istemeleri srasnda; Hazret-i stad Risale-i Nurdan Ayet-el Kbra'nn Denizli mahkemesinden teslim alnp serbest intiara balamas tevafuku mnasebetiyle yle diyordu: "Aziz Kardelerim! Hazret-i Ali radiyallah anh fkrasnda Ayet-el Kbra yznden kirtleri bir msibete dp, onun berektyla emniyet ve selmete kacaklarn kerametkrane haber verdii gibi; Ayet-el Kbra Risalesi, Risale-i Nur iinde yzer matbu' nshasyla serbestiyet noktasnda daha ziyade mevki' almas cihetiyle; bu memlekete byk yamur Rahmetine birinci vesile olduu gibi; Ben dnya halini bilmiyorum, fakat eskiden beri boazmz skan ve daima bizi istil, etmeye frsat bekliyen ve dehetli kuvvet alan ve taraftarlar bulan ve bizi istinadsz zannyla, frsat bekliyenin istilasndan esaretinden ayet-el kbra ve arkadalarnn serbestiyeti, ok hadise ve emarelerle imdiye kadar Risale-i Nur sadaka gibi bellarn def'ine bir vesile olduundan, bu da bu belya kar vesiledir denilebilir.. (67)" Yine ayn manada stad'n baka bir beyan tarz:

"... Zlfikarin zuhurunun mkaddemeleri balamasyla, din lehinde kuvvetli cereyanlarn kmas ve aleyhindeki tecavzlerin durmas ve bir ksm rcu' edip eski hatiatnn tamirine almas iaretiyle; imdi bilfiil tezahr ve nerolmasyla inaallah memleket iin, slmiyet cihetinde byk bir faidesi olacak ve zulmetleri datacak iaretini veriyor. Evet, imaldan gelen kfr- mutlak cereyann durduracak yalnz Risale-i Nurdur. Siyaset ve diplomatlk bu vazifeyi gremez. Onun iin vatanperver ve milliyeti siyasetiler nurlara sarlmaya mecburiyet var...(68)" 579 Yine ayn manada (67)Elyazma Emirda-1 asl S: 61 (68)Ayn eser S: 187 "... Bu senenin emsalsiz rahmetli yamuru ve ordunun bandan apkann ksmen kalkmas ve Kur'an mekteplerinin resmen almas ve Zlfikr ve Asa-y Musa'nn iman kurtarmak iin te'sirli bir surette intiar etmesi, bunun gibi ok rahmetli neticeleri vermesine delildir... (69)" DAHA GEN DAREDE NURLARIN TESRLER Hazret-i stad, (stte de ifade etti'imiz gibi,) Risale-i Nurun yar resmi matbut lemiyle, yani teksir makineleriyle intiara balanmas zerine, Trkiye'de ve dnyada grlen msbet kprdanlar ve gelien hadiseleri Nurun neriyatyla manev mnasebetdarlnn emareleri olarak deerlendiriyor ve zaman zaman talebelerine bildiriyordu. te bu mevzudaki stad'n bir iki deerlendirmelerinide kaydediyoruz: Aziz Sddk Kardelerim! Evvela: Zlfikar ve Asa-y Musa'nn manevi ftuhatndan; imal-i garbde bu asrn Kur'an'a iddetli ihtiyacn meden devletin kuvvetli imzalaryla imza ettikleri gibi, Bu defa Amerika'nn en byk lim ve feylosof ve misyonerlerinden aynen Ayet-el Kbra'nn bir ka hakikatn ve Asa-y Musa'nn vahdaniyet-i lhiyyenin man- Billah hccetlerinden bir hakikatn aynen dava edip Amerika'dan yazmas ve buradaki "Millet" mecmuasnda neretmesini imza ediyor diye bana hizmet eden kirt syledi. Demek, en kk hadiseyi de haber alan Amerika, bu memleketin en byk bir hadisesi olan Ayet-el Kbra'nn be yz nsha tab'yla yz kirdinin dokuz ay hapis hadisesini, bir seneye yakn onlarn ehemmiyetli misyonerlerinin elinde Asa-y Musa, bir ksm Zlfikarn bulunmas vastasyla; Amerika'nn hey'et-i diniyesi banda olan bu yeni imana dair makale yazan profesr misyonerler, elbette haber almlar ve Ayet-el Kbra ve Asa-y Musa'y grmler ki; ayn hakikatlarn bir hlsasn makalesinde yazmlar. Hem Risale-i Nura mahsus bir tarzda, hususan 580 Ar'daki parlak bir surette Ayet-el Kbrann ayetinin tefsirinde parlak beyan, makalesinde aynen yazmas, onlarn Ayet-el Kbra'y grdklerine kuvvetli bir emaredir.

Demek Kur'an'a bu asrn iddet-i ihtiyacn, imal gibi, dnyann teki yz olan Amerika'da hissetmeye balam. Evvelce mjde verildii gibi, Zlfikrn kmasyla ruy-i zeminde ftuhat olacak. te nmunesi de dnyann iki kesinde grld. Ve Zlfikr'n yaknnda bulunanlarn aklna ve lakaydlklarna elbet ry-i zemin dahi hiddet edebilir bir hatadr. Zlfikar ve Asay Musa'nn kirtlerini sktranlar akllarn balarna alsnlar, insaf etsinler...(70)" (69) Esk harf Emirda-1 Zbeyr S:233 (70) Eski harf Emirda-1 "Zbeyr" S: 28 Ve nihayet 1947'nin balarna kadar dnyada hkm ve hkimiyet sren ve onun siyaseti bir ok dnya lkeleri ve siyas merhalelerinde geerli olan ngiliz devleti, bu tarihten sonra yava yava o byk saltanatn ve dnya zerindeki hkimiyetini kaybetmeye balamas zerine; Londra'da byk siyas hatipleri: "ngilizlerin slmiyeti kabul etmeleri artk zaman gelmitir." demeleri haberi stad'a ulat zaman, bu hadiseyi stad yle deerlendirmitir: "... ngiliz devletinin pay- tahtnda hatipleri krslerinde artk ngilterenin slmiyeti kabul etmesi lzmdr diyerek bardklarn ve beeriyetin btn hakiki ihtiyacn cmi' olan Frkan- Hakimin ayetlerini birer birer okuyup tefsir ve beyan ettiklerini en son gazetede arkadalarn okuduklarn iitiyoruz diye o kardamzn bu havadisine bin Elhamdlillah deriz. Evet, o devletin hem dnyas hem saltanat ve saadeti onunla kurtulabilir...(71)" TMA VE SYAS AHVAL RSALE-NUR HZMET HESABINA MSBET EKLDE GELEN HADST VE AHVAL-I LEME AT STAD'IN BAZI UMUM DEERLENDRMELER BR MUKADDEME 581 stad Bedizzaman Hazretleri siyasetin, hususiyle tarafgirlik ve geni fak dairelerle megul olmak gibi olan bir siyasetin envann her trlsnden ekinmeyi ve ekindirmeyi esas meslek olarak kabul edip iar alm ve buna gre havatnda gsterdii tavr ve hareketi ve buna dair talebelerini ikaz ve nasihatlar hem Barla hayatnda, hem Kastamonu hayatnda ve nihayet bu ilk Emirda' hayatnda hi deimeden devam etmesi en kuvvetli bir hakikattr. Lkin bu kkl ve esasl ve asla deimiyen esas mesleinin rsih olan tavr ve hareketleri yannda, kendisinin ve mesleinin ve buna bal talebe ve dostlarnn fikren ve amelen hi bir medhali ve hi bir itigali olmakszn ve herhangi basit bir siyaset lsyle olmadan lemde zuhr eden baz msbet hadiseleri ve lem-i slmn menfati lehine gelien baz inkiaflar da; -fakat yle bir hsn- eda iinde ve son derece sekinet ve ilmilik dahilinde olarak- iman ve Kur'an hizmeti noktasndan deerlendirmelere tabi tutarak talebelerine beyan etmesini de ihmal etmi deildir. Ayn bu mevzuda Kastamonu hayatnda da baz rnekler arz etmeye almtk. Meselenin keyfiyeti hakikat olarak byle iken; Bedizzaman Hazretleri hayatnda en byk ve en esasl dstur ve Kur'ann z menbandan alnan bu en kll ve deimez ve deimemi olan kaide

zerinde; kendini siyas tarafgirliklere kaptrm baz evreler, stad'n vefatndan bir ka sene sonra, felsef baz gr ve deerlendirmelerde bulunmu ve feylesofane basit baz kaidelere tatbik etmeye almlardr. Gyaki, Hazret-i Bedizzaman da, tek partili sistem dneminde mecburiyet tahtnda susmu, siyasete karmam da, fakat sonra ok partili dneme geite meydana kvermi ve siyasete karmtr. (!)?.. (71) Eski Yaz Emirda-1 "Byk Boy" S: 262 Feyasubhanellah! Tarih, mantk, hakikat, vaki' ve hal noktalarnda tamamen esassz, belki iftira olan bu basit ve felsefi deerlendirmelerin geersizlik ve tutarszlna yle bir baknz ki;1945'lerin iinde ba gsterip kan ve teekkl eden bir sr parti ve frkalarn.. ve 1946'daki seimler ile daha da ok kzan ve blnen partilerin hibirisine stad'n temayl gstermedii.. Ve 1950 seimleri dahil olmak zere o ana kadar hi bir parti ile alkadar olmad delil ve hidleri ile sbit olduu ve az ileride kaydedilecei gibi, stad'n bu yolda ak ve kesin beyanlar bunu alenen ortaya koyduu halde, bu iftiral dzmeceleri ve felsef deerlendirmeleri nereden alp yaparlar, bilmiyorum... 582 1950 seimleri yaplp neticeler alndktan sonra, stad Bedizzaman Hazretleri D.P hkmet ve idarecilerine kar gsterdii dostluk ve yapt hakikatl baz tavsiyeleri veya ihtarlarnn.. ve ayrcada, sadece 1954 ve 1957 seimlerinde Demokratlara reyleriyle bir yardm ve yaklamlarnn tarz ve artl olan alkalarnn hikmetlerini ileride genie ele alacamzdan, burada imdilik birey sylemeden, Hazret-i stad'n ilk Emirda hayat olan 1944-1948 aras, dnyada gelien msbet hadiselerle ilgili yaz ve beyanlarndan bir ka rnek veriyoruz: A- slm leminin birlii ve stiklliyetleri hakknda: (Sene 1946) "Aziz sddk kardelerim! Evvela, umum Nurcularn mbarek bayramlarn ve Haccl-Ekberde bulunan nur kirtleriyle ve Hac'daki nur taraftarlarnn bayramlarn tebrik iinde.. ve ok zamandan beri esaret altnda kalm ve istiklliyetini kaybetmi Hindistan, Arabistan gibi lem-i slmn memleketleri birer devlet-i slmiye eklinde; Hint'te yz milyon bir devlet-i islmiye, Cava'da elli milyondan ziyade bir devlet-i slmiye Ve Arabistanda drt be hkmetleri bir cemahir-i mttefika gibi Arap birliiyle slm birliinin birletirmesindeki lem-i slmn bu byk bayramnn mukaddemesini tebrik ile, bu bayram bize mjde veriyor... (72)" "... Yalnz ehemmiyetli bir endie ve bir teselli kalbime geliyor ki: Bu geni boumalarn neticesinde,eski harb-i umumiden kan zarardan daha byk bir zarar, medeniyetin stad ve menba' olan Avrupa'da Deccalne bir vahet dourmasdr. Bu endieyi teselliye medar; lem-i slmn tam intibahyla ve yeni dnyann, Hiristiyanln hakiki dini dstur-u hareket ittihaz etmesiyle ve lem-i islmla ittifak etmesi ve incil Kur'an'a ittihad edip tbi' olmas, o dehetli gelecek iki cereyana kar semav bir muavenetle inaallah galebe eder...(73)" "... Selhaddin'in Asay- Musa'y Amerikalya vermesi mnasebetiyle deriz: Hem misyonerler ve Hristiyan ruhanileri, hem Nurcular ok dikkat etmeleri elzemdir. nki herhalde imal cereyan, slm ve sev dininin hcumuna kar kendini mdafaa etmek fikriyle, slm ve misyonerlerin

583 (72) Yeni yaz Emirda-1 S: 58 (73) Ayn eser S: 58 ittifaklarn bozmaya alacak.(74) Tabaka-i avama msaadekr ve vcb-u zekt ve hrmet-i riba ile burjuvallar yardmna davet etmesi ve zulmden ekmesi cihetinde, Mslmanlar aldatp onlara bir imtiyaz verip, bir ksmn kendi tarafna ekebilir. Her ne ise, bu defa sizin hatrnz iin kaidemi bozdum, dnyaya baktm...(75)" stad'n yazd bu acib hakikat te'kid bakmndan, o sra Hazret-i stad'n hizmetkr merhum Ceylan alkan'n kaleme ald bir mektubunun bir parasn buraya dercediyoruz: ...O vakit cami-l Ezher Reisi Hocalara demi ki: "Bu adamla mnazara edilmez, ilzam edilmez.Benim fikrim de bu merkezdedir." Evet, o Reisin takdirine mazhar olan stad'n verdii o haberin yars km. naallah teki yars da kacaktr. Bu fikre binaendir ki: ittiime ve anladma gre; stad bu harbin (kinci cihan harbi) evvelinden bir sene evvel "Bir devlet slmiyete kuvvet verecek ve slm olacak" diye merakla bakm... Sonra anladki, zaman gelmemi... daha yedi sene bakmad...(76)" stadn baka bir mektubundan: "... Selahaddin'in, bu ahirde yazdmz mektuplardan intihab ettii cmleler gzeldir. Fakat ben kendim ehl-i siyasetlerle konumam. Siz meveret ediniz, nasl mnasib ise yaparsnz. Irak'n bavekilinin ad hem Nuri hem Said, hem slm birliini takib etmesi bir fl-i hayrdr. Keel Selahaddin hakikaten babas gibi ok alyor. Fakat ben bakamadm siyaset dairelerine de girip beni de baktrmak istiyor...(77)" RSALE- NUR HZMET VE TALEBELERN DURUMU NOKTASINDAN SYAS GEN DARELERE BAKI: "Aziz Kardelerim, Lehlhamd- vel-minnet, dn Nurun manev bir fthat btn zamet ve dehetiyle istanbul'da grld. Kfr- mutlak dnyaya, hususan lem-i slma yerletirmek isteyen bir cem'iyet ve onun nir-i efkr ve mrevvic-i a'meli bir iki gazete matbaas ve ktbhanesi darmadan edildi (78) "Dinsiz yaptk, Komnist yaptk." zannedilen genlik 584 ve mekteplilerin azyla: "Kahrolsun Komnistlik!.. '' diye beddualar edildi. Bu cemiyetin binlerle lira madd, milyonlar lira da manevi zarar oldu.. ve zlen bizlere, kalbimiz ve ruhumuzla ok alkadar bir ahs- manevi: (74)Medar- hayrettir ki, ayn o senenin kurban bayramndan nce, Ruslar Hac iin mslmanlar oklukla hacca gndernilerdi.T ki, kendilerinin slam dinine hrmetkr olduunu, Trkiye ise, artk din ile alkas olmyan bir lke olduunu propaganda etmesi iin... nk Trkiye o sra Amerika ve

Avrupa ile ister istemez bir ittifak iine girmiti. Ayn sene Trkiye'den Nur mecmualar Trk haclar vastasyla slam leminin byk merkezlerine ulam ve o komnizm propagandasn krmtlar. A.B. (75) Emirda-1 S:156 (76)Emirda-1 eski harf asl S: 309 (77)Ayn eser S: 185 (78)lstanbul'da vuku' bulan bu nmay hadisesi 6 Aralk 1946'da oldu.A.B. "Ey Nurcular! imdi maddi imkn hasl olmuyor diye zlmeyiniz, Nurun fthat geni bir sahada devam ediyor, Kll bir muvaffakiyet hasl oluyor..." vesaire vesaireyi bard. Haza min fadli Rabbi!(79) "... Saniyen: stanbul'da Re'fet Beyin ve Mustafa oru'un yazdklarna gre; ok zaman slm ordusunu idare eden ve sonra Dar-l Fnuna inklab eden Harbiye Nezareti ve bab- ser-skeri o muazzam binann alnnda Hatt- Kur'an(80) O manidar Kur'an ayeti yazlmken, sonra da mermer talarla zeri kapatlp, o nurlar gizlemilerdi. imdi yeniden hatt- Kur'aniyeye bir nmune-i msaade ve Risale-i Nurun takib ettii maksadna bir vesile ve o niversite ileride bir Nur medresesi olmasna bir iaret olduu gibi; Denizli nurcularndan Ahmetlerin; mehur lim ve aklca On dokuzuncu asrn en by ve itim feylosoflarn en ilerisi olan Bismark'n eserinden aldklar bir fkrada o yksek Bismark eserinde diyorki: "Kur'an her cihetle tetkik ettim. Her kelimesinde byk bir hikmet grdm. Bunun misli ve beeriyeti idare edecek hi bir eser yoktur ve gelemez.. Ve Peygambere (A.S.M.) hitaben der: "Ya Muhammed sana muasr olamadmdan ok mteessirim. Beeriyet senin gibi mmtaz bir kudreti bir defa grm, ba'dema gremiyecektir. Binaenaleyh senin huzurunda kemal-i hrmetle eilirim... BSMARK(81) 585 NUR TALEBELER, DN DE OLSA, TMA VE SYAS GEN DARELERLE FLEN ALAKADAR OLMAYACAKLAR! "... Benim ve Nur kirtlerinin namna imdi bu mecmualar oralara gndermek, her halde inkiafa balayan slm birlik fikri ve ittihad- slm siyaseti Risalet-n Nuru kendine bir kuvvet bir alet yapmaa alacakt ve bizleri siyaset-i slmiyeye bakmaya mecbur edecekti. Halbuki Risale-i Nurun mesleindeki srr- ihls, iman ve Kuran hakikatlarndan baka hi bir eye alet ve tabi olmad, hem mterileri aramak deil, belki mterilere hakiki ihtiyacn hissedip ve yarasnn tedavisi iin Risale-i Nurun aranmasnn lzumu var.Halbuki gnderilecek o mbarek merkezlere imdilik Nurlara hakiki ihtiyacn deil belki Alem-i slamn hayat- dnyasna ait cihetleri dnmeye mecbur olmas.. Hem Nur mesleinde benlik ve gsteri, bir nevi hretperestlik merdud olduundan, bu enaniyet zamannda insanlara kendini satmaa almak ve beendirmek; Bir anda Nur kirtleri byle byk bir imtiyaz gibi bu eserlerle mehur mevkilere kendilerini gstermek bir nevi gsteri olmas cihetiyle; kader-i lhi Nur kirtlerini tam ihlsn muhafazas iin imdilik msaade etmiyor... (82)" (79)Yeni Yaz Emirda-1 S: 106

(80)stanbul niversitesi binasnn alnndaki yazlarn alma hadisesi 1945'de oldu.A.B. (81)Yeni yaz Emirda-1 S: 262 (82)Elyazma Emirda-1 Byk boy S: 310 "Salisen:ben dnyann halini bilmiyorum...fakat geen stanbul hadisesiyle istemiyerek kulama giren ran hadisesi, herhalde siyaset cereyanlarna bir heyecen verip, nazar- dikkati celbedecekler. Sakn sakn siyaset cereyanlarna bakmaynz, karmaynz, merak etmeyiniz. Sizi artmasnlar. Risale-i Nurun hizmeti sizlere kfidir. man ve slmiyete taraftar olanlar dost kabul ederiz.Dostumuzdur dersiniz. Fakat "Vazifemizin her eyin fevkinde kudsiyeti olmasndan onun zararna olarak sair ilerle megul olamyoruz." dersiniz. Kendinizi de onlarn ittihamlarndan muhafaza ediniz. 1124 sabet oldu ki, bu zamanda Asa-y Musa stanbul'da tab edilmedi. Hatta bu defa bana hafife ilimeleri ve "Cami'ye gitme" demeleri, bu yeni cereyanlarn te'siriyledir ki; bir cereyan benden kuvvet almasn. Halbuki yedi sene harb- umumiye bakmyan, onlarn byle cz' eylerine tenezzl edip megul olmaz. Fakat o bedbahtlar bilmiyorlar...(83)" NUR TALEBELERNN DAHLDE PART, SYASET VE TARAFGRLKLERE GREMEYECEKLER: Bu husus bir ka yn ve noktadandr: 1- Asayi, emniyet ve hukuk noktasndan: (Asayii koruma bahsinde yazlan mevzu'lar bu meseleye de ait olduundan tekrarna lzum grlmedi) 2-man ve Kur'an hizmetinin kudsiyeti noktasndan tarafgirliklere girilemiyecei noktasndan: "... Nur kirtleri hi siyasete karmadlar.. Hi bir partiye girmediler. nki iman mal- umumidir. Her taifede muhtalar ve shipleri vardr, tarafgirlik giremez. Yalnz kfre, zendekaya, dallete kar cephe alr. Nur mesleinde m'minlerin uhuvveti esastr... (84)" " ... Bu srada dahilde o kadar dhili, hrici heyecanl parti cereyanlar varken ve bundan tam istifade etmek, yani mahdut bir ka arkadana bedel, bir ok diplomatlar kendisine taraftar kazanmak iin zemin hazr iken; srf siyasete karmamak ve ihlsna zarar vermemek ve hkmetin nazarn kendine celbetmemek ve dnya ile megul olmamak iin, btn arkadalarna yazp ki; "Sakn cereyanlara kaplmaynz.. Siyasete girmeyiniz.. Asayie dokunmaynz!" dedii ve bu iki cereyan, bu ekinmesinden ona zarar verdikleri, eskisi evhamndan.. yenisi "Bize yardm etmiyor" diye...(85)" "... Kahraman Brhan'n serbest frkasnn Reisine verdii cevab gzeldir. Evet Nurcularn siyasetle alkalar olmaz... Yalnz iman hakikatlaryla btn hayatlar baldr. imdiye kadar gizli komiteden siyaseti dinsizlie ve zendekaya alet edenler , istibdad- mutlak ile 1125 (83)Elyazma Emirda-1 asl S: 173

(84)Yeni yaz Emirda-1 S:177 (85) Ayn eser S: 235 Nurcular ezdiler. naallah bir sebeb kar, o istibdad kracak(86) ma'sum ve mazlum Nurcular' kurtaracak. Fakat ok dikkat ve ihtiyat lzmdr. Risale-i Nur dnyada her cereyann fevkinde bulunmas ve umumun mal olmas cihetiyle, bir tarafa tabi ve dhil olmaz. Belki mtecaviz dinsizlere kar hakl tarafa yardmc olur ve dost olur ve ihtiyat kuvveti hkmnde onlara bir nokta-i istinad olur. Fakat siyaset hesabna deil, belki nurlarn intiar ve maslhat hesabna baz kardeler, Nurlar namna deil, belki kendi ahslar namna girebilirler. Hususan mbarek Isparta'nn imdiye kadar Nurlar medresesi olmas ve muarzlarn dahi ona ok ilimemesi noktasnda, dahilde tarafgirne vaziyet almamak, mu'terizlerin nedametine ve hakikate dnmelerine bir vesile olabilir. Siz daha iyi bilirsiniz...(87)" HRRYETLERDEN YARDIM STENEBLECE HAKKINDA Hazret-i stad'n stteki mektubunda; zulmlerin, keyfi istibdatlarn def'i ve Risale-i Nurlarn selmetle intiar iin ve yalnz o niyetle, ahslar Nur cemaatn temsilen deil, kendi ahs adna hakl bir tarafa girebilmesine fetva verdii gibi;1947'lerde yazlan bu mektupta,Nurlar'n neri ve zulmlere daha ok maruz kalnmamas veya kurtarlmas noktalarndan Hrriyetiler'den, Demokratlar'dan yardm istenebileceine dair izin ve ruhsatlar da varid olmutur. Mesela bir mektubunda yle emreder: "Kardelerim, dnya ilerini bilemediimden sizlere havale ediyorum. Bu byk masraflara kar ekser kardeler fakirl-hal ve oktan beri aleyhimizde propaganda ile herkeste bir ekinmek ve Nurlar'dan kanmak cihetiyle; abone usuliyle hem ucuz verilmemek, ta kymetini takdir etmeyenlerin ellerine dmesin. Hem byk masraflara girmemek.. Hem temkinli ve ihtiyatl bulunmak ve Hrriyetiler'in Nur'un nerinde yardmlarn ve himayelerini elde etmek lzm geliyor... (88) Baka bir mektuptan: "... Saniyen: Nazif'in haber verdii yeni bir taarruz almeti ne ekildedir. Makineye kar olmazsa hi ehemmiyeti yoktur. Eer o cihette olsa, ok ihtiyat ediniz. Mnasib ise, Demokrat Parti'den muavenet isteyiniz. Ben merak ediyorum. Biz dnyalarna karmadmz halde, bu derece bize ilimek bir kfr hesabna... hizmet-i Kur'aniyemize sed ekmek musibetine 1126 kar, btn Nurcular btn kuvvetleriyle demir gibi bir metanet ve tesand ve sabrla almak.. ve srren tenevveret altna girmek gerektir. Hem tel etmeyiniz, onlar birbiriyle meguldr...(89)" Ayn sralarda, Millet Partisi'nden hatta insafl baz C.H.P'lilerden de, zulm defetmek iin yardm salamak zere giriimler olmu idi.Bilhare Risale-i Nur meselesinin hakikatna vakf olan eski Dahiliye Vekili Hilmi Uran ki, C.H.P genel sekreterliinde iken, stad'n ona yazm olduu tarih ve ok manidar (86) Demokrat kt, bir derece krd.S.N.(h)

(h) stadn stteki mektubu 1947'de yazld. Alttaki dipnot ise, 1950'da kaydedildi. Buna gre Hazret-i stad 1950 seimlerinde de kesinlikle rey ve seim ilerine karmad. Nitekim 1950 seimlerinden az nce talebelerine karmamalar iin haber gndermiti. A.B. (87)Elyazma Emirda-1 asl S: 233 (88)Elyazma Emirda-1 asl S: 262 (89)Ayn eser S: 275 yazs(90) ve ondan nce de Erzurum ilk millet vekillerinden Salih Yeilolu'nun ona, Dahiliye Vekili iken, yazd mektup zerine, Hazret-i stad'n ahsiyet ve meslei hakknda tam bir bilgiye kavumu, stad'a yanamak ve elinden geldiince yardmlarda bulunmak istemiti. Hilm Uran, aslnda milliyeti bir kimse olup, ilk balarda Hazret-i stad haklunda yanl bilgilere dayanan kt bir zehab iindeyken, stad Hazretleri onun hakknda hsn- zanlarda bulunarak kendisine hitaben o yazy kaleme almt. Hilm Uran'n stad'a ve Risale-i Nur'a kar dostluk iine girdii srallarda, baz yaklamlarnn almeti , u bilgilerdir; (Emekli yzba Re'fet beyin mektubundan) ok sevgili ve mfik stad'm, Efendim hazretleri! Emriniz zerine kundurac Mehmed Efendi ile birlikte Ankara'ya gittik. Celal ve Hilm beyleri gremedik. Birisi stanbul'da, dieri fazla meguliyette bulunduundan gremedik. Fakat kardeimiz mteahhid smail Efendi, Hilmi Bey'le husus olarak her zaman grmekte 1127 olduundan, bu hususta lzm gelen izahatn verilmesini ona havale ederek, biz doruca Diyanet Riyaseti'ne gittik. Orada evvela bizim Isparta'da iken tandmz mderris Hasan Hsn Bey vard. Kendisi Diyanet Riyaseti Hey'et-i Mavere azasndandr. Onunla husus olarak bir mddet grtm ve izahat verdim. Bilhare Hey'et-i Mavere odasna girerek, Ankara ehl-i vukuf raporunda imzas bulunan mdderis Yusuf Ziya Bey'i grdm. Baktm, Zlfikr ve Asa-y Musa mecmualaryla hakkmzda yazlm olan evraklar nnde duruyor. Yannda yer gsterdi. Mufassalan izahat verdim... Sonra kendisi dedi: "Bu, oradaki adliye memurlaryla zabtann sizin meseleye vuku-u tammeleri olmadndan ileri geliyor. imdi evrak nmdedir. Su-i tefehhme uram. Mtalalarna birer birer cevab vereceim" dedi.. ve eserleri takdir ettiini syledi. stad'mzn selmn syledim. Bilmukabele selm ve duanz istediini syledi. Oradan ayrldm, Diyanet Reisi'nin yanna girdim. Onunla da bir mddet grtm ve izahat verdim. Cevaben: "Ben Hoca Hazretlerini Dar-l Hikmet'ten tanrm, hrmetim vardr. Kendisine selm ve hrmetlerimi ibla ediniz." dedi. ve biz lzm gelen cevab vereceiz. naallah iyi olur dediler. Bilumum Diyanet mntesipleri takdir ile karladlar... Ertesi gn Mehmed Efendi, Erzurum meb'usu Vehbi Paa'y grm, o zat dahi hem dahiliye vekilini grp, bu hususta uzun uzadya greceim, stad hazretlerine hrmet ve selmlarm gtrnz demi...

Kusurlu talebeniz Re'fet(91)" (90)Eski harf Emirda -Zbeyr- 2 S: 25 (91)Eski harf Emirda-1 Byk boy S: 226 Hazret-i stad, Re'fet Bey'in bu teebbslerinden sonra bir mektubunda unlar yazar: 1128 "...Hem Erzurum meb'uslarndan ve orada baka dost bildiimiz baz zatlara, stmzden bu gadrl evhamn kaldrlmas iin bir suretini gnderirsiniz...(92)" stad baka bir mektubunda, Kzm Karabekir hakknda da yle diyor: "Salisen: Ben ehl-i siyasetin her nevi ta'ziblerine kar hasbnallah ve ni'mel-vekil deyip, sabr ve tahammle karar vermitim.Kzm Karabekir(93)ile eskiden mnasebetim var idi. Acaba imdi de o mnasebetin sebebi olan merdne mesleini muhafaza ediyor mu? Eer eskisi gibi ise ve Nurlar'a zarar yoksa; ve Nurlar'a faydas muhtemel ise; ve dost ise; benim seImm ona tebli edebilirsiniz. Fakat madem ehl-i siyaset hayat- bakiyesi iin Risale-i Nur'a mracaata tenezzl etmiyor. O hayata nisbeten be paralk olan bu hayat iin onlara mracaata tenezzl etmem ve istirahatm iin ekva ve rica etmem... (94) Merhum Re'fet Bey'in stteki mektubundan evel mi, sonra m bilmiyoruz, stad hazretlerinin ziyaretine iki miralay, bir de parti umum mfettii bir me'bus gelmiler ve dostluk iinde stad hazretlerini kemal-i teslimiyetle dinlemiler, stad' ve davasnn hakikatn anlamlardr. Albaylardan birisi Nur'a talebe olmu, daha sonra da Hilmi Beyin o mfetti meb'us vastasyla stad'n ziyaretine hususi ekilde gelme arzusunu bildirmitir. (Bak. Emirda-1 Lahikas, Zbeyr-2 S: 27) GEN SYAS TARAFGRLKLERE GRMEKLE ONUN MERAKI YZNDEN HLSIN KIRILMASI VE STKAMETL MUVAZENENN KAYBOLMASI NOKTASINDAN SYASETE GRLEMYECE "...Risale-i Nur'un bir talebesini tecrbe ettim. Acaba bu heyecan verici imdiki siyasete kar ne fikirdedir diye, boazlar(95)hakknda boboazl mnasebetiyle bir iki ey sordum. Baktm, alkadarane ve bilerek cevab verdi. Kalben "Yazk!.." dedim. Bu vazife-i Nuriyede zarar olacak. Sonra iddetle ikaz ettim: bir dsturumuzdur. Eer insanlara acyorsan, gemi dstur onlara merhamete liyakatn selbediyor. Cennet adamlar istedii gibi Cehennem de adam ister...(96)" 1129 (91)Eski harf Emirda-1 Byk boy S: 226 (92)Elyazma Emirda-1 asl S: 499 (93)Kazm Karabekir Paa, 26 Ocak 1948'de Ankara'da vefat etti. A.B. (94)Elyazma Emirda-1 asl S: 279

(95)17 Temmuz 1945'de, Ruslar Boazlar savunmasna karlk, Kars ve Ardahan' rvet istemeleri hadisesidir ki; Trkiye hkmeti gayet mkil bir durumdayd. A.B. (96)Emirda-1 S: 44 "Aziz sddk kardelerim, Meyve'nin drdnc meselesindeki bir hakikatn izahn, Eski Said'in faka bakmak damaryla ve bana hizmet eden ktibin, Ramazan balarnda bayram almetini ark'ta bir hadisenin te'siriyle heyecanla demesi.. ve bu Ramazan- erifteki kymettar vakitleri radyonun mlyniyatiyla zayi' etmemesi iin,manen kalbime ka defa ihtar edildi ki; o geni ve kark, frtnal hakikatn ksaca zararlarn beyan eyle! Ben de gayet muhtasar baz iaretler nevinde, Risale-i Nur kirtlerinin meraklarn ta'dil etmek niyetiyle beyan ediyorum. Fakat mesele ok geni, vaktim de dar, halim de perian olmasndan, anlamasnda zahmet ekeceksiniz. Zekvetinize gveniyorum: Meyve'nin o drdnc meselesinde denilmi ki:"Dnya siyasetine karmadmn sebebi; O geni ve byk dairede vazife az ve kk olmakla beraber, czibedarlk cihetiyle merakllar kendiyle megul eder. Hakiki ve byk vazifelerini onlara unutturur veya noksan braktrr. Hem her halde bir tarafgirlik meylini verir, zalimlerin zulmlerini ho grr, erk olur." mealinde orada denilmitir. imdi ben de derim ki: Merak yznden ve fak hadisatn verdii serhoane gafletten zevk alan biareler, eer insann ftratndaki merak, insaniyyet damaryla; sizin farz ve lzm vazifeniz zararna o hadise, o geni boumalara sevk ediyor, bu da bir ihtiyac- manevidir, ftrdir derseniz; ben de derim: Kat'iyyen biliniz ki; insann ok mu'cizatl hilkatine merak etmeyip, dikkat etmiyerek; iki bal veya ayakl bir insan grse, kemal-i merakla temaasna dald gibi; aynen bu asrda nev'i beerin muvakkat ve fn tahripi geni hadiseleri ve zemin yznde yzbin millet; ve insan nev'i gibi ok hadisat- acibeye mazhar o milletlerden her baharda yalnz bir tek ar milletine ve zm taifesine baksan, bu nev-i beerdeki hadistan yz defa daha mucib-i merak ve ruhan, manevi zevklere medar hadiseler var. Bu hakik zevklere ehemmiyet vermeyip, beerin zararl, erli riz hadiselerine 1130 bu kadar merak ve zevk ile balanmak; dnyada ebed kalmak ve o hadiseler daim olmak ve herkese o hadiseden bir menfaat veya zarar gelmek.. ve o hadiseye sebebiyet verenlerin hakik fil ve mcid olmak artyla olabilir. Halbuki, havann frtnalar gibi geici hallerdir. Sebebiyet verenlerin te'sirleri pek cz', ondaki zarar ve menfaat o vaziyet; arktan, bahr-i muhitten sana gndermez. Senden sana daha yakn ve senin kalbin onun tasarrufunda ve senin cismin onun tedbir ve icadnda olan bir Zat- Akdesin Rububiyetini ve Hikmetini nazara almayp, ta dnyann nihayetinden zarar ve menfa'at beklemek ne derece divanelik olduu ta'rif edilmez. Hem iman ve hakikat noktasnda, bu eit meraklarn byk zararlar var. nki gaflet verecek ve dnyaya boduracak ve hakiki vazife-i insaniyyeti ve ahireti unutturacak olan en geni daire ise, siyaset dairesidir. Hususan byle umum ve mcadele suretindeki hadiseler, kalbi de bouyor.. Gne gibi bir iman lzm ki; her eyde, her vaziyette, her bir harekette (97) Yeni yaz Emirda-1 S:56 kader-i ilh ve kudret-i Rabbaniyenin izini, eserini grsn, ta o zulm zulmette kalb boulmasn, iman snmesin, akl tabiat ve tesadfe saplanmasn!..

Hatta ehl-i hakikat, hakikat ve marifetullah bulmak iin, kesret dairelerini unutmaya alyorlar.T kalb dalmasn ve lzumlu ve kymetli eye sarfetmek lzm gelen merak, zevki, evki; lzumsuz, fan eylerde telef olmasn. Hatta bu ehemmiyetli srdandr ki; din dsturlarnn bir hadimi olmak cihetinde, gne gibi imanlar tayan bir ksm sahabeler ve onlara benziyen mcahidnden, selef-i salihnden baka; siyaseti, ekserce tam mttaki dindar olamaz. Tm ve hakiki dindar, mttaki olanlar; siyaseti olamazlar. Yani maksad- asl siyaseti yapanlarda, din ikinci derecede kalr, teba hkmne geer. Hakiki dindar ise; btn kinatn en byk gayesi, ubudiyet-i insaniyyedir diye siyasete ak u merakla deil, ikinci, nc mertebede onu dine ve hakikata alet etmeye - Eer mmkn ise alabilir. Yoksa, bki elmaslar, krlacak d ielere alet yapar. Elhasl: Nasl ki serholuk, hakiki vazifelerden gelen elemleri ve ihtiyalar sarholukla muvakkaten unutturduu cihetle, menhus ve ksa bir zevk 1131 verir. yle de, byle fni boumalar ve hadiseleri merakla takib etmek, bir nevi sarholuktur ki, hakik vazifelerden gelen ihtiyac ve yapmamaktan gelen teellumat muvakkaten unutturduu iin, menhus bir zevk verir veya tehlikeli bir ye'se dp ayetindeki emr-i ilhiye muhalefet eder, tokada mstehak olur.. Veya olan iddetli tehdid-i ilh tokadna mazhar olur, zalimlerin zulmlerine hasb olarak manen itirak eder... Bilistihkak cezasn da dnyada, ahirette eker. Yalnz ehemmiyetli bir endie; ve bir teselli kalbime geliyor ki; bu geni boumalarn neticesinde, eski harb-i umumiden kan zarardan daha byk bir zarar, medeniyetin stad ve menba' olan Avrupa'da Deccalne bir vahet dourmasdr. Bu endieyi, teselliye medar lem-i slm'n tam intibahiyle ve yeni dnyann Hristiyanln hakik dinini dstur-u hareket ittihaz etmesiyle ve lem-i slm'la ittifak etmesi ve ncil, Kur'an'a ittihad edip tabi' olmas, o dehetli gelecek iki cereyana kar semav bir muavenetle dayanp inaallah galebe eder...(97) " Emekli yzba Re'fet Bey'in 1946-1947 yllarnda stanbul'daki Nur hizmetlerini yrtrken;1946 seimleri olmu, particilik tarafgirlii daha da kzm olduu bir srada, ihtimalki baz partici adamlarla baz temaslar olmakla; "Acaba artk bir partiye girip de, yardm etmek zaman gelmedi mi?" diye stad'dan istifsar etmi. Bunun zerine kendisine stad'dan u cevab verilmitir: (stanbul'a Re'fet'e bir proram olarak gnderdiim mektubun bir suretini de gnderiyorum) "Aziz sddk kardeim Re'fet Bey! Evvel: Baz bize temas eden cz' hadiseler mnasebetiyle bir hakikat beyan etmek iddetle ruhuma ihtar edildi, yle ki: Risale-i Nur, hibir eye alet olamadn ve rza-i ilhiden baka hibir maksada vesile olamadn ve dorudan doruya her eyden evvel iman hakikatlarn ders vermek ve biare zayflarn ve pheye denlerin imanlarn kurtarmak olduunu, elbette sizin gibi Nur'un hs kirtleri biliyorlar.

Saniyen: Risale-i Nur'un bu kadar muarzlarna mukabil, en byk kuvveti ihls olduundan ve dnyann hi bir eyine alet olmad gibi tarafgirlik 1132 hissiyatna bina edilen cereyanlara, hususan siyasete temas eden cereyanlarla alkadar olmaz. nki tarafgirlik damar ihls krar, hakikat deitirir: Hatta benim otuz senedenberi siyaseti terk ettiime sebeb; Bir mbarek limin takib ettii cereyann, tarafgirlik damaryla, slih ve byk bir limin onun fikrine muhalif olmasndan, tekfir derecesinde tahkir edip.. ve cereyannda kendi fikrine muvafk mehur ve mtecaviz bir mnaf gayet medh sena etti. Ben de btn ruhumla rktm. Demek tarafgirlik hissine siyasetilik de karsa, byle acib hatalara sebebiyet veriyor diye dedim, o zamandan beri siyaseti terk ettim. O halim neticesi olarak, sizin gibi kardelerim bilirsiniz ki; yirmibe seneden beri hibir gazeteyi ne okudum, ne dinledim ve ne de merak ettim... ve on sene harb-i umumiye bakmadm, bilmedim ve merak etmedim.. ve yirmi iki sene bu ikenceli esaretimde tarafgirlie ve siyasete temas etmemek iin ve Nur'daki ihlsa zarar gelmemek iin, mdafaatmdan baka; istirahatm iin hibir mracaat etmediimi bilirsiniz. Hem bilirsiniz ki; hapiste size yazdm gibi; benim idamma hkmeden adamlar ve beni ikenceli tazib edenler, Risale-i Nur'la imanlarn kurtarsalar, hid olunuz ben onlar hell ediyorum.. Ve tarafgirlik damaryla ihlsa zarar gelmemek iin, bu iki senede dhilden ve hariten gelen frtnal cereyanlara hi temas etmedik ve kardelerimi de bir derece ikaz ettim...(98)" GAZETELER, SYASET, BAKA KUVVETLERE BAKMAMAK, ANARLN MENE VESARE HAKKINDA Evvel gazete ve siyasetin umumi ve mterek yanlarn ve Nur'un hizmetine zararl taraflarn aka dile getiren Hazret-i stad'n kesin dikteli emirlerinden birka numune arz ettikten sonra; dier mevzulara dair de stad'n kesin emir ve tavrlarn kaydedeceiz. te: "... Hem bu zarur ilerini ihtiyarlna hrmeten grdmz adam mahkemece dava etmi ve btn hazr arkadalarn hid gsterip tasdik ettirmi ki; yirmi senedir hibir gazeteyi ve siyas eserleri ne okumu ve ne sormu, ne bahsetmi...(99) " 1133 (98)Emirda-1-Zbeyr- 2 S: 258 (99)Elyazma Emirda-1 asl S: 4 "... stanbul, imdi baka bir tarzda siyasetilerin oca hkmne getiinden; herhalde Risale-i Nur'u siyasete bulatracaktlar. Ben stanbul'un, bu harbten sonra(100)siyasetten nefret etmi, irkinliini mahede etmi, ok zaman slmiyet'in bir merkezi olmasndan hakaik-i slmiye'de zevkini ve tesellisini arayacak vaziyete gelmi diye Risale-i Nur'un orada tab'na taraftar olmutum.(101)Fakat imdi anladm ki; biare stanbul, daha mthi, daha fena bir tarzda siyasetlerin meydan hkmne gemi.. hatam anladm.

Evet, lzumsuz, zararl fak siyasetlere bulam, megul olmu, menhus zevkleri iinde almaya balam ve her maksadn fevkinde siyasetle megul olmu bir kafa; hakiki ve bki ezvak- imaniye ve hakaik-i Kur'aniye'yi elbette sf ve halis bir tarzda alamaz, hazmetmez. (102) "...Otuz ayat- Kur'aniye'nin iaretiyle ve mam- Ali'nin keramet-i gaybiyesiyle ve Gavs- A'zam'n kat' ihbaryla tahakkuk etmi olan Risale-i Nur'un siyasetle alkas yoktur. Fakat Kfr- mutlak krd iin, kfr- mutlakn alt olan anarilik ve st olan istibdad- mutlak esasiyla bozar, reddeder... Emniyeti ve asayii, hrriyeti ve adaleti temin eder...(103) "...imdilik asabiyetle hric ve dahil cereyanlarn mcadeleleri iinde dahiliye vekilini mahkemeye vermeye dair pek kuvvetli ak mektubun gazeteye ve makamata verilmemesi isabettir...(104) "Salisen: stanbul'daki Amerikan Sefiri vastasyla Amerika'daki Mslman hey'etine Zlfikr' ve bir Asa-y Musa'y gndermesini istiyen o dostumuz ve kardeimize deyiniz ki; sefirlerin kafas siyasetle megul olduundan ve Risale-i Nur'un siyasetle alkas olmadndan, siyas bir kafa abuk takdir edemez. Hem Risale-i Nur mterileri aramaz... mteriler onu aramal ve yalvarmal. Amerika, burann en kk bir havadisini merakla takib ettii halde, burann en byk bir hadisesi olan Risale-i Nur'u elbette arayacaktr... Bundan sonra her meselemizde emir, Risale-i Nur'un ahs- manevisini temsil eden hs kirtlerinin ve sizlerindir. Benimde imdi bir reyim var ...(105) 1134 "Aziz Kardeim, senin mektubunu iyi grdm. Fakat imdiki gazeteciler ve batakiler bu hakikatlar tam takdir edemiyorlar. Hem Risale-i Nur yalvarmaz. Onlar yalvarmal ve kymetini takdir edip mteri olduktan sonra, onlarn yardmn kabul eder. Hem imdi nazar- dikkati Risale-i Nur kirtlerine celbetmemek mnasibdir diye dnyorum. Fakat yedi sene (100)kinci cihan harbinden sonra demektir. A.B. (101)Risale-i Nurlarn ilk serbest tab ii de, balangta evvela stanbulda deil, Ankarada balamasyla, stadn buarzularnn bir manas tahakkuk etmi oluyordu. A.B. (I02)Elyazma Emirda-1 asl S: 166 (103)Ayn eser S: 186 (104)Ayn eser S: 261 (105)Elyazma Emirda-1 asl S: 387 harb-i umumiye bakmyan ve yirmibe sene gazeteleri okumyan, dinlemiyen bu kardanzn fikri bu meselede sorulmaz. Asl fikir sahibi sizler ve Risale-i Nur'un hs akirtleri ve mdakkik nirleri meveretle, hususan Isparta'dakiler ile- maslhat ne ise yaparsnz...(106) "... Resmi gazetelerin haber verdikleri bir hadise-i semaviyeyi adetime muhalif olarak bir Nur kirdi bana haber verdi.

Dedim: Yirmibe sene gazetelerin havadislerini merak etmedim. Fakat bu talar Risale-i Nur'un, dinsizlere manev tokadlarn temsil ettii cihetinde ve be alt sene evvel ondan haber verdii iin, o kirde dedim: "Git o hadiseyi tamamyla oku, tahkik et...(107) "...Hamisen drt aydan beri bir zat, bana buraya bir gazete gnderiyormu. Ben yeniden haber aldm ki, bana gnderiliyormu. Burada dostlarm adetimi bildikleri iindir ki; deil gazete, Nur'dan baka hibir kitab, hibir mecmuay kabul etmediim gibi, yeni yazdan hibir harf bilmediim iin, korkmular, vermemiler ve gstermemiler... imdi bir zat, mektup iinde bir sahifesi benimle konuan bir gazetecinin, fakat dost ve hemehri bir zatn mektubunu gsterdi. Dediler ki; oktan beri senin namna bir gazete gnderiyordu. Biz korktuk sana sylemedik. 1135 Ben de dedim: "O zata benim tarafmdan ok selm ediniz, o dostun eski bildiin Said deimi, dnya ile alkas kesilmi.. Hem hasta, hem husus mektubu kardeine de yazamadndan o zat gcenmesin. Oradaki umum dostlara, hususen Hafz Emin ve Hafz Fahreddin gibi kardelerimize selm ve bayramlarn tebrik ediyorum. Kardeiniz SAD- NURS (108) DAHL VE HARTEK KUVVETLERE BAKMAMAK Dahil ve hariteki byk kuvvetlere, yardm edebilecek parti ve diplomatlara bakmadnn sebep ve hikmetlerini beyan eden Hazret-i stad'n bir ok yazlar, izahlar ve ikazlar vardr. Bunlarn yannda yukarda rnekleri getii zere, baz ahslar veya partili bir ksm zatlar, Risale-i Nur'un iman hizmetini engellemeye alan habis glere kar yardma da'vet etme ruhsatlar da vardr. Talebeleri vastasyla teminini salamak iin ruhsat verdii u yardm meselesiyle, byk kuvvetlere bakmamann ve alkadar olmamann arasndaki fark nasl uygulayabiliriz diye insann aklna bir sual gelebilir? Evvela: Ruhsatlar hakkndaki Hazret-i stad'n cz' ve mahall ve srf zulm def'etmek maksadyla, hem de talebeleri araclyla verdii izinlerin ve artl ve maslahat adna ve zaruret anna mahsus olmak zere hatrlatt (106)Ayn eser S:170 (107)Ayn eser S: 405 (108) Elyazma Emirda-1 asl S: 489 ruhsatlarn tarz- beyannda kullanlan ma'na ve slub ile; burada bizzat mteveccih olup bakmak ve dostluk kazanmaya almak ve hulul etmek, daha dorusu muhaliflerle i birlii yapmak arasnda, ok ama pek ok byk fark vardr. Birbiriyle iltibas edilmesine asla imkn yoktur.

te u ikinci k meseleye dair stad'n kesin beyan ve ikazlarndan baz numuneler: "Aziz Sddk Kardelerim! Hem manev, hem madd birka cihette sorulan bir suale mecburiyet tahtnda bir cevabtr: 1136 Sual: Neden ne dahilde, ne harite bulunan cereyanlara ve bilhassa siyasetli cemaatlere hibir alka peyda etmiyorsun?. Ve Risale-i Nur kirtlerini mmkin olduu kadar o cereyanlara temastan men' ediyorsun? Halbuki, eer temas etsen ve alkadar olsan, birden binler adam Risale-i Nur dairesine girip parlak hakikatlarn neredeceklerdi. Hem bu kadar sebebsiz skntlara hedef olmyacaktn?.. Elcevab: Bu alkaszlk ve ictinabn en ehemmiyetli sebebi, mesleimizin esas olan ihls bizi men' ediyor. nki, bu gaflet zamannda hususan tarafgirane mefkreler sahibi, her eyi kendi mesleine alet ederek, hatta dinini ve uhrev harektn da o dnyev meslee alet hkmne getiriyor. Halbuki hakaik-i imaniye ve hizmet-i Nuriye-i kudsiye kinatta hibir eye alet olamaz. Rzay-i ilhden baka bir gayesi olamaz. Halbuki imdiki cereyanlarn arpmalar hengmnda bu Srr- ihls muhafaza etmek, dinini dnyaya alet etmemek mkillemi. En iyi are, cereyanlarn kuvveti yerine, inayet ve tevfik-i ilhye dayanmaktr... (109) Yine ayn mealde stad'n baka bir izah: "Aziz Sddk sebatkr muhlis kardelerim! Hem madd, hem nefsim, hem benim ile temas edenler gayet ehemmiyetli benden sual ediyorlar ki; neden herkese muhalif olarak -hi kimsenin yapmad gibi- sana yardm edecek ok ehemmiyetli kuvvetlere bakmyorsun, istina gsteriyorsun?. Ve herkes mtak ve tlib olduu ve Risale-i Nur'un intiarna, fthatna ok hizmet edecek ve Risale-i Nur kirtlerinin hslar mttefik olduklar ve senden kabul ettikleri byk makamlar kabul etmiyorsun, iddetle ekiniyorsun?.. Elcevab: Bu zamanda ehl-i iman yle bir hakikata muhtatrlar ki; Kinatta hibir eye alet ve tabi' ve basamak olamaz.. Ve hibir garaz ve maksad onu kirletemez.. ve hibir phe ve felsefe onu malub edemez bir tarzda iman hakikatlarn ders versin. Umum ehl-i imann bin seneden beri terkm etmi dalletin hcumuna kar imanlar muhafaza edilsin. te bu nokta iindir ki; dahil ve haric yardmclara ve ehemmiyetli kuvvetlerine Risale-i Nur ehemmiyet verniyor, onlar arayp tabi' olmuyor. Ta, avam- ehl-i imann nazarnda hayat- dnyeviyenin baz gayelerine basamak olmasn.. ve dorudan doruya hayat- bakiyeden baka hibir eye alet olmyarak, fevkalde kuvveti ve hakikat hcum eden pheleri ve tereddtleri izale eylesin...(110) 1137 (109)Elyazma Emirda-1 asl S: 47 (110) Elyazma Emirda-1 asl S: 100 "...Bu srada dahilde o kadar dhil- hric heyecanl parti cereyanlar varken ve bundan tam istifade etmek, yani mahdut bir ka arkadana bedel, binler diplomatlar kendisine taraftar kazanmak iin zemin hazr iken; srf siyasete karmamak ve ihlsna zarar vermemek ve hkmetin nazarn kendisine celbetmemek ve dnya ile megul olmamak iin, btn arkadalarna yazp ki; "Sakn

cereyanlara kaplmaynz, siyasete girmeyiniz, asayie dokunmaynz. dedii ve iki cereyan bu ekinmesinden ona zarar verdikleri.. eskisi evhamndan, yenisi de bize yardm etmiyor diye ona ok sknt verdikleri halde...(111) BR ET MANEV SYASET OLAN FAZLA HSN- ZAN LE MANEV MAKAMAT NOKTASINDAN GELEN BEKLEY VE ZLEYLERE KARI STAD'IN LM CEVABLARI Bedizzaman Hazretleri, bilhassa Risale-i Nur ile Kur'an ve iman hizmetine balad gnden, ta vefatna kadar olan otuz be senelik devre-i hayatnda, ona talebe olmu binlerce, milyonlarca insann; hem de bunlarn iindeki nurlarca alim ve fazl kimselerin samim kanatlar onun hakknda: Ahir zamanda gelmesi mev'ud ve mbeer olan l-i beytin en byk imam ve mceddidi olduu eklinde iken, hem bu samim ve ok byk ve kkl hakikata dayanan kanaatler karsnda, stad Hazretleri hem Barla'da hem Kastamonu'da hem de u Emirda hayatnda, bu meseleye dair geni, ilm ve hakikatl cevablar vermi.. Kanatlar, hsn- zannn ar muhabbet halkasndan, ilmlik ve mantiklik erevesine balamaya ve Nur talebelerinin o samim kanaatlarn ta'dil etmeye elinden geldiince almtr. ok geni olan Mehdlik hakikatnn bir nevi dmdarln.. Ve iman noktasnda mceddidiyeti.. Ve hakikat ve ilim ve gerekler cnibinden de bir manev imaml kabul etmekle birlikte; bu makamn da erefini, bykln, kudsiyetini daima ve her zaman umum Nur talebelerinin byk olan ahs- manevisine vermi, kendisini de onlarn iinde bir ferd olarak kabul etmi ve yle de yaamtr. stad Hazretleri bu mevzu'u Mektubat eserinin birka yerinde, Barla Lahikas'nda, Kastamonu Lahikas'nda ve nihayet u Emirda hayatnda kaleme ald mektuplar iinde defalarca ele alm ve izahna almtr. Kendi aziz ve erif ahsiyetini ve kendisine verilmi olan manev pek byk vazifesini daima ahs- maneviye vermek iinde setretmeye almtr. Bunun yannda Nur talebelerinin o samimi kanatlar; esassz, kuru bir 1138 hsn- zan galeyan neticesinde hlyalardan ibaret olmayp, pek ok delilli ve brhanl iaretlerin klliyetine dayandn da kaydetmitir. Ayn zamanda, Hazret-i stad'n O ilm ve mantk ve hakikatl izahlar, sadece meseleyi gizlemek ve perdelemek iin deil, ayn zamanda bir hakikat ve o kanaatlarn tad byk ve geni meselenin, madde lemindeki tezahrn de dile getirmeye almtr. Her dedii hak, her yazd hakikat olan Hazret-i Bedizzaman'n kerratla ve her defasnda biraz daha vuzha kavuturduu bu meselenin asliyetinde, Nur talebelerinin kanaatlar ynnde gerein byk pay var olduuna iaret etmekle beraber; asrlardr tam tafsilli olarak akla kavuamam olan bu kll hakikatn gerek tarafnn da ortaya konmasna byk ehemmiyet vermitir. (111)Elyazma Emirdai-1 S: 47 stad'n Kastamonu hayatnda da bu mesele hakknda vrd eden izhatndan bir nebze temas etti'imiz ksm orada brakarak, sadece bu ilk Emirda hayatnda Nur talebelerinin ayn mesele etrafnda cereyan eden sualleri ve stad'n ona cidd mteveccih olup ilm izahlarla ortaya koyduu ok muazzam kll beyanlarndan rnekler arzetmeye alacaz. Evvela Hazret-i stad'n fazla hsn- zanlar hakkndaki ta'diltlar:

"...Risale-i Nur'un hakiki ve hakikatl bir kirdi bulunan, Kur'an- Mu'cizl-Beyan'n ktibi bu defa yazd mektubunda, haddimden bin derece ziyade hsn- zannna istinaden bir hakikat soruyor: "Risale-i Nur'un ahs-i ma'nevisinin gayet ehemmiyetli ve kuds vazifesini ve hilfet-i nbvvetin de gayet ulv vazifelerinden bir vazifesini benim di ahsmda stad' noktasnda bir cilvesini grdnden, bana o hilfet-i maneviyenin bir mazhar nazaryla bakmak istiyor? Evvela: Bki bir hakikat, fni ahsiyetler stne bina edilmez. Edilse hakikata zulm olur. Her cihetle kemalde ve devamda bulunan bir vazife, rmeye, rtlmeye maruz ve mbtel ahsiyetlerle balanmaz. Balansa vazifeye ehemmiyetli zarardr. Saniyen: Risale-i Nur'un tezahr yalnz tercmannn fikriyle veya hud onun ihtiyac- manevisi lisanyla Kur'an'dan gelmi, yalnz o tercmann istidadna bakan feyizler deil... Belki o tercmann muhataplar, ders-i Kur'an'da arkadalar olan hlis ve metin ve sdk zatlarn o feyizleri ruhen istemeleri ve kabul ve tasdik ve tatbik etmeleri gibi ok cihetlerle, o tercmann istidadndan ok ziyade o nurlarn zuhuruna medar olduklar gibi; Risale-i Nur'un ve kirtlerinin ahs- manevisinin hakikatn onlar 1139 tekil ediyorlar. Tercmann da iinde bir hissesi var. Eer ihlsszlkla bozmazsa bir tekaddm erefi bulunabilir. Salisen: Bu zaman cemat zamandr. Ferd ahslarn dehas ne kadar harika da olsa, cemaattan kan ahs- manevisinden gelen dehasna kar malub debilir. Onun iin o mbarek kardamn yazd gibi, lem-i slm bir cihette tenvir edecek kuds bir dehann nurlar olan bir vazife-i imaniye biare, zaif, malub, hadsiz dmanlar ve onu ihanetle ve hakaretle rtmeye alan muannid hasmlar bulunan bir ahsa yklenmez. Yklense o kusurlu ahs ihanet darbeleriyle dmanlar tarafndan sarslsa, o yk der, dalr. Rabian: Eski zamandan beri ok zatlar, stadn veya mridini veya muallimini veya reisini kymet-i ahsiyelerinden ok ziyade hsn- zan etmeleriyle; dersinden ve iradndan istifadeye vesile olmas noktasndan o pek fazla hsn- zanlar bir derece kabul edilmi, hilf- vki'dir diye bir derece tenkid edilmezdi. Fakat imdi, Risale-i Nur kirtlerine lyk bir stada muvafk bir ulv mertebe ve fazileti, biare kusurlu bu ahsmda kabul ettikleri sebebiyle, gayret ve evkleriyle almalar, bu noktada haddimden pek ziyade hsn- zanlar kabul edilebilir. Fakat Risale-i Nur'un ahs- manevisinin mal olarak elimde bulunuyor diye bilmek gerekir...(112)" (112)Elyazma Emirda-1 asl S: 95 "...Kendi ahsma baktm ki; kurumu, rm, vazifesi bitmi bir hurma ekirdei hkmnde iken, Risale-i Nur bahesinde, bir derece o ekirdekten tezahr eden meyvedar, muhterem koca bir aa nazaryla baktnz grdm. Senin fevkalde hsn- zannn o aatan ileri geldiini ve ekirdein de bir cihette bir nevi vesile olduu cihetinden hsn- zanna mazhar olmu grdm. O mektubun birinci sahifesi gzeldir, ben de itirak ediyorum. kinci sahifede birka yerde kalem kartrdm, ta'dil ettim.

Ezcmle: "Hazret-i Hasan Radiyallah anh'n alt aylk hilfetiyle beraber, Risale-i Nur'un CevenlKebir'den ve Celceltiye'den ald bir kuvvet ve feyizle, vazife-i hilfetin en ehemmiyetlisi olan ner-i hakaik-i imaniye noktasnda Hazret-i Hasan radiyallah anh'n ksack mddetini uzun bir zamana evirerek tam beinci halife nazaryla bakabiliriz. nki adalet-i hakikiye ile bu asrda insanlar mes'ud edebilir bir istidatta bulunan Risale-i 1140 Nur'dur.. Ve onun ahs- manevisi Hazret-i Hasan radiyallah anhnn bir muavini, bir mtemmimi, bir manev veledi hkmndedir diye senin mektubunu ta'dil ettim. Buna kyasen sana vekleten bir iki yerde kalem kartrdm...(113) "Aziz Sddk kardelerim! (Manen maruz kaldm iki kl bir sualin cevabdr.) Birincisi: Neden en ziyade senin ahsn hakknda hsn- zan eden ve sana byk bir makam veren ve Risale-i Nur'la ok kuvvetli irtibat bulunan ve sen de onlar ok sevdiin halde, hizmet-i Nuriyenin hricinde senin ahsn ile temaslarn istemiyorsun.. ve senin hakknda fazla hsn- zan beslemiyeni sobette tercih ediyorsun, daha ziyade iltifat gsteriyorsun, nedendir? Elcevab: Otuznc Sz'n ikinci mektubunda dediim gibi; bu zamanda insanlar ihsann, muhtalara ok pahal satarlar. Mesel, benim gibi bir biareyi, slih veya vel zannedip, sonra bir ekmek verip ve mukabilinde makbul bir dua ister. Bu kadar fiat vermekten ise, bu ihsan istemiyorum diye hediyelerin adem-i kabulne bir sebeb gsterdiim gibi; Risale-i Nur'un hs kirtleri mstesna olarak, bakalar beni byk bir makamda bilmekle, kuvvetli bir alka ve hizmet gsterir. Hem mukabilinde dnyada ehl-i velyet gibi nurn neticeleri ister.. Sonra bize hizmetiyle ve alkas ile manev ihsan eder. Bylelerin bu nevi ihsanlarna kar istedii fiata sahip olamadm iin mahcub oluyorum.Onlar da ehemmiyetsizliklerimi bildikleri vakit, inkisar- hayale urarlar, belki hizmette ftura derler. Geri umur-u uhreviyede hrs ve kanaatszlk bir cihette makbuldr. Fakat mesleimizde ve hizmetimizde, baz arzalar ile inkisar- hayal cihetinde; kr yerine, me'yusiyetle ekva etmeye sebeb olur, belki de hizmetten vazgeer. Onun iin mesleimizde, kanat daima kr ve metaneti ve sebat netice verdii iin, ihls dairesinde, hizmet noktasnda ok hrs ve kanaatszlk gsterdiimiz halde; neticelerine ve semeratna kar kanaatla mkellefiz. (113)Elyazma Emirdag-1 asl S: 99 Mesela: Rissle-i Nur hizmetiyle Isparta ve civarnda binler ehl-i imana fevkalde kuvvet-i imaniyeyi temin etmek olan bu netice, bizim fevkalde hizmetimize kfidir. On kutub derecesinde biri ksa, bin adam derece-i velyete sevk etse, yine bu neticeyi aaya drtmez. Nurun hakiki 1141 kirtleri bu gibi neticelere kanaat ediyorlar. O byk kutbun mridlerinin kanat- kalbiyelerini temin eden stadlarnn fevkalde makam ve mes'elelerde hkmleri yerine, Risale-i Nur'un sarslmaz hccetleri, o mridlerin kanaatlarndan ok ziyade kirtlerine kanaat verdii gibi; Bu halet ve i'tikad bakasna da sirayet eder, menfaat verir. O mridlerin kanaat ise husus ve ahs kalr.

Hatta ilm-i mantkta "Kazaya-i makbule" tabir ettikleri, (yani, byk zatlarn delilsiz szlerini kabul etmektir) mantka yakin ve kat'iyeti ifade etmiyor. Belki zann- gliple kanat verir. lm-i mantkta, brhan- yakin, hsn- zanna ve makbul ahslara bakmyor; cerhedilmez delile bakar ki; btn Risale-i Nur hccetleri bu brhan- yakin ksmndandr. nki ehl-i velyetin amel ve ibadet ve slk ve riyazetle grd hakikatlar ve perdeler arkasnda mahede ettikleri hakaik-i imaniye; Aynen onlar gibi Risale-i Nur, badet yerinde, ilim iinde hakikata bir yol am.. Slk ve evrad yerinde, mantk brhanlarla, ilm hccetler iinde hakikat-l hakaika yol am.. ve ilm-i tasavvuf ve tarikat yerinde, dorudan doruya ilm-i kelm iinde ve ilm-i kide ve sul-ud din iinde bir velyet-i kbra yolunu am ki, bu asrn hakikat ve tarikat cereyanlarna galebe alan felsef dalletlere galebe ediyor, meydandadr. Tebihte hata olmasn, nasl ki Kur'an'n gayet kuvvetli ve mantk hakikat; sair dinleri, felsefe-i tabiiyenin savletinden ve gelebesinden kurtarp onlara bir nokta-i istinad oldu.. Taklid ve akln hricindeki usullerini de bir derece muhafaza etti. ' Aynen yle de: Bu zamanda onun bir mu'cizesi ve nuru olan Risale-i Nur dahi, felsefe-i maddiyeden gelen dehetli dallet-i ilmiyeye kar avam- ehl-i imann taklid olan imanlarn, o dallet-i imiyenin savletinden kurtarp, umum ehl-i imana bir nokta-i istinad ve yakn ve uzaklarda olanlara dahi zabtedilmez bir kal'a hkmne gemitir ki; bu emsalsiz dehetli dalletler ierisinde yine avam- m'minnin imann phelerden ve slmiyetini hakikatszlk vesveselerinden muhafaza ediyor...(114)" "...Nasl ki ehl-i hamiyet bir insan, dostlarnn hayatn kurtarmak iin kendini feda eder.. yle de, ehl-i imann hayat- ebediyelerini tehlikeli dmanlardan muhafaza etmesi iin lzum olsa;-Hem lzum varkendim deil, yalnz lyk olmadm o makamlar, belki hakik hayat- ebediyenin makamlarn dahi feda etmeye, Risale-i Nur'dan aldm ders-i efkat cihetiyle terk ederim. 1142 Evet,her vakit, hususan bu zamanda ve bilhassa dalletten gelen gaflet-i umumiyede ve siyaset ve felsefenin galebesinde ve enaniyet ve hodfuruluun (114)Yeni yaz Emirdag-1 S: 89. Bu mektubun geri kalan ksm bir vesileyle yukarda kaydedilmi olduundan tekrar edilmedi.A.B. heyecanl asrnda, byk makamlar hereyi kendine tabi' ve basamak yapar. Hatta dnyev makamlar iin dahi mukaddesatn alet yapar. Manev makamlar olsa daha ziyade alet eder. Umumun nazarnda kendini muhafaza etmek ve o makamlara kendini yaktrmak iin baz kuds hizmetlerini ve hakikatlar basamak ve vesile yapyor diye ittiham altnda kalp, nerettii hakikatlar dahi tereddt ile revac zedelenir. ahsa, makama faydas bir ise, revaszlkla umuma zarar bindir. Elhasl: Hakikat-i ihls benim iin n ve erefe ve madd ve manev rtbelere vesile olabilen eylerden beni men'ediyor. Hizmet-i nuriyeye geri byk zarar olur... Fakat kemiyet, keyfiyete nisbeten ehemmiyetsiz olduundan hlis bir hadim olarak hakikat- ihls ile hereyin fevkinde hakaik-i imaniyeyi on adama ders vermek; Byk bir kutbiyetle binler adam irad etmekten daha ehemmivetli gryorum.(115)" HAKKAT CHET

st tarafta geen hsn- zan meselesini izah eden paralardan sonra; imdi de ayn meselenin asl hakikat ve mahiyetini ortaya koyan Hazret-i stad'n ifadelerinden baz rnekler veriyorur: "Aziz Sddk kardelerim! Evvela: Nurun fevkalde hs akirtleri, Sikke-i Gaybiye'nin mtemiltyla ve evliya-y mehureden krk gnde bir defa ekmek yiyip, krk gn yemeyen Osman- Hlid'nin sarih ihbar ve evldlarna vasiyeti ile.. Ve Isparta'nn mehur ehl-i kalb limlerinden Topal kr'nn zhir haber vermesiyle; ok ehemmiyetli bir hakikat dava edip; fakat iki iltibas iinde bu biare ehemmiyetsiz kardeleri Said'e bin derece ziyade hisse vermiler. On seneden beri kanatlarn ta'dile altm halde, o bahadr kardeler kanaatlarnda ileri gidiyorlar. 1143 Evet, Onlar, Onsekizinci Mektup'taki iki ehl-i kalb obann maceras gibi, hak bir hakikat grmler.. Fakat tabire muhtatr. O Hakikat da udur: mmetin bekledii ahir zamanda gelecek ztn vazifesinden en mhimmi ve en by ve en kymettar olan iman- tahkikiyi neir ve ehl-i iman dalletten kurtarmak cihetiyle; O en ehemmiyetli vazifeyi aynen bitamamiha Risale-i Nur da grmler. mam- Ali (R.A) ve Gavs- A'zam (K.S) ve Osman- Halidi (R.A) gibi zatlar, bu nokta iindir ki; o gelecek zatn makamn, Risale-i Nurun ahs- manevisinde kefen grmler gibi iaret etmiler. Bazen de o ahs- maneviy bir hadimine vermiler, o hadime mltefitane bakmlar. Bu hakikattan anlalyor ki:Sonra gelecek o mbarek zat, Risale-i Nuru bir program olarak neir ve tatbik edecek...O zatn ikinci vazifesi: eriat icra ve tatbik etmektir:..Birinci vazife, maddi kuvvete deil, belki kuvvetli i'tikad ve ihls ve sadakatla olduu halde, bu ikinci vazife gayet byk madd bir kuvvet ve h kimiyyet lzm ki; O ikinci vazife tatbik edilebilsin. (115)Elyazma Emirda-1 asl S: 101 O zatn nc vazifesi: Hilfet-i slmiye'yi ittihad- slm'a bina ederek, sev ruhanileriyle ittifak edip Din-i slm'a hizmet etmektir Bu vazife, pek byk bir saltanat ve kuvvet ve milyonlar fedakrlarla tatbik edilebilir... Birinci vazife, o iki vazifeden drt derece daha ziyade kymettardr. Fakat o ikinci ve nc vazifeler, pek parlak ve ok geni bir dairede ve a'aal bir tarzda olduundan, umumun ve vamn nazarnda daha ehemmiyetli grnyorlar. te, o hs Nurcular ve bir ksm evliya olan o kardalarmzn tabire ve te'vile muhta fikirlerini ortaya atmak, ehl-i dnyay ve ehl-i siyaseti tela verir ve vermi... Hcumlarna vesile olur. nki birinci vazifenin hakikatn ve kymetini gremiyorlar, teki cihetlere hamlederler. Kardelerimin ikinci iltibas: Fn ve rtlebilir bir ahsiyeti baz cihetlerle birinci vazifede pidarlk eden Nur kirtlerinin ahs- manevisini temsil eden bu ciz kardana veriyorlar. Halbuki bu iki iltibasta Risale-i Nur'un hakik ihlsna ve hibir eye, hatta manev ve uhrev makamata 1144

dahi alet olmamasna bir cihette zarar verdii gibi; ehl-i siyaseti de evhama drp, Risale-i Nur'un nerine zarar gelir. Bu zaman, ahs- manev zaman olduu iin, byle byk ve bak hakikatlar, fan ve ciz ve skt edebilir ahsiyetlere bina edilmez. Elhasl:O gelecek zatn ismini vermek, vazifesi birden hatra geliyor, yaln olur. Hem hi bir eye alet olmayan nurdaki ihls zedelenir. Avam- m'minnin nazarnda hakikatlarn kvveti bir derece noksanlar.Yakiniyet-i burhaniye dahi kazayay- makbuledeki zann- galiba inklb eder. Daha muannid dallete ve mtemerrid zendekaya tam galebesi mtehayyir ehl-i imanda grnmemeye balar. Ehl-i siyaset evhama ve bir ksm hocalar i'tiraza balar. Onun iin Nurlar'a o ismi vermek mnasib grlmyor. Belki "Mceddiddir, onun pidardr" denilebilir. Umum kardelerimize binler selm... Elbaki Hvelbaki kardeiniz SAD- NURS(116)" "...ok dikkatli, Risale-i Nur'un manevi avukat kardamz Ahmet Feyzi'nin Mehd hadisesinin Risale-i Nur dairesi iinde oka medar- bahsetmesi, ehl-i dnyann evhamn tahrike sebeb olabilir. nki Mehd m'anasnda bir siyaset dahi bulunuyor diye eskiden beri fikirlerde yerlemi... Risale-i Nur bu meseleyi halletmitir...(117) Ahir zamandaki byk Mehdi'den baka ok mehdiler gelmi, gemi diye Risale-i Nur ispat etmi. Rivayetlerin muhtelif olmas bu noktadan ileri geliyor. (116)Osmanlca Sikke-i Tasdik-i Gaybi S: 2 (117)Risale-i Nur dinin bir ok muammal tlsmlarn hallettii gibi, lslam milletlerinin fkirlerinde yer alm olan bu Mehd meselesini de yine ancak Risale-i Nur tam halledebilmitir. Halledilmi din tlsmlarndan birisi de bu Mehdi meselesidir, meydandadr.A.B. Bu zaman ahs zaman olmadndan, o ehemmiyetli unvanlar ahslara verilmez. Hem Risale-i Nur'a da, siyaset manasn tayan o unvan vermemek mnasibtir. Mceddidiyet kfidir. Geri hakikat noktasnda ahir zamanda gelecek byk mehdi, siyaseti tam dindar seviler'e brakp yalnz slmiyet hakikatlarn ispata, izhara, icrava alr. Bu nokta-i nazardan; Risale-i Nur o zat- mbarekin veyahut onun cemaat- nuraniyesinin ahs- manevisinin ok vazifelerinden en 1145 ehemmiyetli vazifesi olan hakaik-i imaniyenin isbat ve nerini tam yapyor... Fakat bu evhaml ve bahaneler arayan ve her eyi siyaset noktasnda dnen adamlara kar bu Mehd unvann Risale-i Nur'a vermek, Risale-i Nur'un ihls srrna ve dnyaya tenezzl etmemesine muvafk olmaz. Evet, Risale-i Nur'daki ihls, yzde doksan ihtimal ile de olsa, o makama talib olmamakl iktiza ediyor. nki kk bir memuriyet veyahut zbit olmak gibi bir makam dnen, harektn o makama tevcih ediyor, onu maksad yapp ona alyor, ihls kaybeder. Uhrev amellerini ona basamak yapar, btn btn yanl olur. te byle kuds ve parlak bir makam ve me'muriyeti dnyada dahi kendine dnmek ve gaye-i hayal yapmak, btn harektn, hatta uhrev amellerini o makama yaktrmak suretini verdiinden, hakikat- ihls bozar. Eer yle bir makam verilse de,

ihsan- ilah olur. nsann kesb ve ameli ona vesile olamaz ve ekseriyetle bilinmez. Bilinmezse daha iyidir... ve bilhassa efkr- ammede siyasetilik ve hkimiyet manas bu Mehd unvannda bulunduu ve gemi baz mehdi-misal halifeler o gibi hadislerin bir masadak ve medar olmular. Elbette bu zamanda siyasete her eyi feda eden insanlar nazarna kar, Risale-i Nur mesleindeki ihls byle eyleri aramaz. Yalnz bu kadar var ki; kirtleri tam i'timad ve kat' yakinlerini takviye iin harikulde bir surette hem Risale-i Nur'un ahs- manevisinin, hatta tercmannn pek byk makamlarda bulunduklarn itikad edebilirler. nki eskiden beri stadlarna kar ziyade hsn- zan kabul edilmi. Hatta Kur'an'dan ve hadisden sonra, en mhim hccet-i imaniye Risale-i Nur'dur diyebilirler...(118) "...Evet, hem Sikke-i Gaybiye, hem onun yazd ayetler ve hadisler, mttefikan bu asrda bir hakikat- nuraniyeye iaret ediyorlar.. Ve bu asr ve bu zaman cemat zaman olduundan, ahs- manevi hkmedebilir. Hususan ma'nev vazifelerde madd ahslarn ehemmiyeti azdr. Dalar gibi vazifeler o zaif ahsiyetlere ykletilmez. Baz ayat- kerime ve ehadis-i erife, hir zaman'da gelecek bir mceddid-i ekberi ma'na-y iar ile haber veriyorlar... Fakat o gelecek zatn ve cem'iyetinin vazifesinden, hakikatta en ehemmiyetlisi olan ve zahiren en k grnen iman kurtarmak ve hakaik-i imaniyeyi gne gibi gstermek vazifesini Risale-i Nur ve kirtlerinin ahs- manevisi tam yaptklarndan, o gelecek zata dair haberleri ve iaretleri Risale-i Nur'un ahs- manevisine, hatta bazen tercmanna da tatbika almlar... Ve "eriat ihya ve hilfeti 1146 (118) Elyazma Emirdag-1 asl S: 150 tatbik" olan ok geni dairede hkmeden bu iki mhim vazifesini nazara almamlar... Onlarn kanaatlar, onlarn Risale-i Nur'dan istifade cihetinde faydaldr, zararszdr. Fakat Nur'un mesleindeki ihlsa ve hibir eye alet olmamasna ve dnyev ve ma'nev makamat aramamasna zarar verdii gibi; Nurlar'n muarzlar, her taifenin, hususan siyasi taifenin tenkidine ve hcumuna vesile olabilir... Bu mnasebetle bu gnlerde ruhuma gelmi bir ihtar, kalbimle grdm bir ma'nay beyan edeceim ki, kardeim Ahmet Feyzi gcenmesin. yle ki: Nurlar'n fthtn kalben temaa ederken, ba'z hs kardelerimin Nur'un tercmanna verdikleri makam noktasnda baktm. O makama nisbeten fthat az olmasndan, o makamn erefi iin bir hrs ile vazife-i ilhiyyeye karmak gibi ekva geldi. Binler derece kr ve srf rza-i ilhi noktasnda baz biarelerin nurlarla imanlarn kurtarmak cihetiyle, binler hamd ve sena ve kr lzm iken; bir teekk ve sknt geldi. Sonra, mahivyet, terk-i enaniyet ve ihls- tm ile ayn vaziyete baktm, grdm ki: O fthatta binler hamd ve sena ve taekkr ve manevi srr ve sevin ruhuma geldi. Ben o halde iken, anladm ki; makamat- maneviye dahi mesleimizde mevzu-u bahs olmamal. Eer baz hs kardelerimin, hakkmdan yz derece ziyade bana verdikleri hisse ve makam, hakikat da olsa ve hakkmda olsa, mezkr hakikat iin brakmaa; meslek-i nuriyedeki ihls tamme brakmaa, mecbur eder. Elbaki Hvelbaki

Kardanz Said-i Nursi(119) (120) Aziz Sddk Kardelerim! 1147 Evvela: Nur'un ehemmiyetli ve ok hayrl bir akirdi, oklarn namna benden sordu ki: "Nur'un hlis ve ehemmiyetli bir ksm kirdleri pek musrrane olarak, hir zamanda gelen l-i Beyt'in byk bir mridi seni zannediyorlar.. Ve o kadar ekindiin halde, onlar srar ediyorlar. sen de bu kadar musrrane onlarn fikirlerini kabul etmiyorsun, ekiniyorsun... Elbette onlarn elinde bir hakikat ve kat' bir hccet var.. Ve sen de bir hikmet ve hakikata binaen onlara muvafakat etmiyorsun. Bu ise bir tezaddr, herhalde hallini isteriz...' Ben de bu zatn temsil ettii ok mesaillere cevaben derim ki: O halis nurcularn ellerinde bir hakikat var... Fakat iki cihette bir ta'bir ve tevil lzm. (119) Osmanlca Elyazma Tlsmlar mecmuas S: 350 (120)stada'n bu mektubu,1947 senesi Kurban Bayramnda ilk olarak tekbirlerin arapa alnmasna ok sevinmesi zerine 24.10.1947 gnlerinde kaleme alnmtr. Bu mektup Afyon Savcs tarafndan ok byk iddialara sebep olmu ve "Tekbirat-l Hccac" ismiyle zabtlara gemitir. A.B. Birincisi: ok defa mektuplarmda iaret ettiim gibi, Mehd-i l-i Resul'n temsil ettii kudsi cematnn ahs- ma'nevsinin vazifesi var. Eer kyamet kopmazsa ve beer btn btn yoldan kmazsa o vazifeleri, onun cemiyeti ve Seyyidler cemati yapacan Rahmet-i ilhiyyeden bekliyoruz... Ve onun byk vazifesi olacak. Birincisi: Fen ve felsefenin tasallutu ile, maddiyun ve tabiiyyun taunu beer iine intiar etmesiyle, her eyden evvel felsefeyi ve maddiyun fikrini tam susturacak bir tarzda iman kurtarmaktr. Ehl-i iman dalletten muhafaza etmek... Ve bu vazife hem dnyay, hem hereyi brakmakla ok zaman tetkikatla meguliyeti iktiza ettiinden; Hazret-i Mehdi'nin o vazifesini bizzat kendisi grmeye vakit ve hal msaade edemez. nki hilfet-i Muhammediye (A.S) cihetindeki saltanat onunla itigale vakit brakmyor. Herhalde o vazifeyi ondan evvel bir taife bir cihette grecek. O zat, o taifenin uzun tetkikat ile yazdklar eseri kendine hazr bir program yapacak, onun ile o birinci vazifeyi tam yapm olacak. Bu vazifenin istinad kuvvet ve manev ordusu yalnz ihls ve tesand sfatlarna ship bir ksm kirtlerdir. Ne kadar az da olsalar, manen bir ordu kadar kuvvetli ve kymetli saylrlar. kinci vazifesi: Hilfet-i Muhammediye (A.S.) unvanyla eir-i slmiye'yi ihva etmektir. lem-i slm'n vahdetini nokta-i istinad edip beeriyeti madd ve ma'nev tehlikelerden ve gazab- ilhiden kurtarmaktr. Bu 1148 vazifenin nokta- istinad ve hadimleri milyonlarla efrad bulunan ordular lazmdr.

nc vazifesi: nklbat- zamaniye ile ahkm- Kur'aniye'nin zedelenmesiyle ve eriat- Muhammediye'nin kanunlarnn bir derece ta'tile uramasyla; o zat, btn ehl-i imann manevi yardmlaryla ve ttihad- slm'n muavenetiyle ve btn ulema ve evliyann ve bilhassa l-i Beyt'in neslinden gelen, her asrda kuvvetli ve kesretli bulunan milyonlar fedakr seyyidlerin iltihaklaryla o vazife-i uzmay yapmaa alr. imdi hakikat- hal byle olduu hade, en birinci vazifesi ve en ehemmiyetlisi ve en yksek meslei olan iman kurtarmak ve iman tahkik bir surette umuma ders vermek, hatta avamn da imann tahkik yapmak vazifesi ise, manen ve hakikaten hidayet edici, irad edici manasnn tam sarahatn ifade ettii iin; Nur kirtleri bu vazifeyi tamamyla Risale-i Nur'da grdklerinden, ikinci ve nc vazifeler buna nisbeten ikinci ve nc derecededir diye Risale-i Nur'un ahs- manevisini hakl olarak bir nevi Mehd telakki ediyorlar. O ahs- manevinin de bir mmessili Nur kirtlerinin tesandnden gelen bir ahs- manevisi.. ve o ahs- ma'nevinin de, bir nevi mmeesili olan biare tercmann zannettiklerinden, bazen o ismi ona da veriyorlar. Geri bu bir iltibas ve bir sehivdir. Fakat onlar onda mes'ul deiller. nki ziyade hsn- zan eskiden beri cereyan ediyor ve itiraz edilmez. Ben de o kardelerimin pek ziyade hsn- zanlarn bir nev'i dua ve bir temenni ve Nur talebelerinin kemal-i itikadlarnn bir tereuhu grdmden, onlara ok ilimezdim. Hatta eski evliyann bir ksm iart- gaybiyelerinde Risalei Nur'u, ayn o hir zamann hidayet edicisi olduu diye keifleri bu tahkikat ile te'vili anlalr. Demek iki noktada bir iltibas var, te'vil lzmdr. Birincisi: Ahirdeki iki vazife, geri hakikat noktasnda birinci vazife derecesinde deiller... Fakat Hilfet ve ttihad- slm ordularyla zemin yznde Saltanat- slmiye'yi srmek cihetinde; herkeste, hususan ehl-i siyasette, hususan bu asrn efkrnda o birinci vazifeden bin derece geni grnyor.. Ve bu isim bir adama verildii vakit, bu iki vazife hatra geliyor. Siyaset manasn ihsas eder. Belki de bir hodfuruluk manasn hatra getirir Belki bir n u eref ve makamperestlik ve hretperestlik arzularn gsterir... Ve eskidenberi ve imdi de ok sf-dil ve makamperest zatlar "Mehdi olacam" diye da'va ederler. Geri her asrda hidayet edici bir nevi' mehd ve mceddid geliyor ve gelmi... Fakat her biri vazifeden birisini bir cihette yapmas i'tibaryla hir zamann byk Mehd nvann almamlar. 1149 Hem mahkemede Denizli ehl-i vukufu, baz kirtlerin bu itikadlarna gre bana kar demiler ki: "Eer mehdilik dava etse, btn kirtleri kabul edecekler" Ben de onlara demitim: "Ben kendimi seyyid bilemiyorum. Bu zamanda nesiller bilinmiyor. Halbuki hir zamann o byk ahs l-i Beyt'ten olacaktr. Geri manen ben Hazret-i Ali'nin (R.A.) bir veled-i manevsi hkmnde ondan hakikat dersini aldm.. Ve l-i Muhammed Aleyhisselat vesselm bir manada hakiki Nur kirtlerine mil olmasndan, ben de l-i Beyt'ten saylabilirim. Fakat bu zaman ahs- manev zaman olmasndan ve Nur'un mesleinde hibir cihette benlik ve ahsiyet ve ahs makamlar arzu etmek ve an u eref kazanmak olmaz... Ve srr- ihlsa tam muhalif olmasndan Cenab- Hakk'a hadsiz kr ediyorum ki; beni kendi kendime beendirmemesinden, ben yle ahs ve haddimden hadsiz derece fazla makamata gzm dikmem... ve Nur'daki ihls bozmamak iin uhrev makamt dahi bana verilse, brakmaya kendimi mecbur biliyorum" dedim. O ehl-i vukuf sustu. te kardeim, senin sualine ksa cevab... Tabirattaki kusurlarma baklmasn, pek acele olarak bu cevab yazdm. Siz slh edebilirsiniz.

Elbaki Hvelbaki Kardeiniz SAD- NURS(121)" te, Hazret-i Bedizzaman'n bu mevzudaki grleri byle... Bu mevzu, Mektubat Mecmuas Birinci Mektup, Onbeinci Mektup ve Yirmi Dokuzuncu Mektub'da da ana hatlaryla ve sebeb ve hikmetleriyle beyan edilmitir. Fakat Mektubat'taki izahlar, kll kaideler hlindedir. Lahika mektuplarnda ise, o kll hakikatlarn erhleri yaplmtr. Bu yzden Mektubat'takileri buraya dercetmeye lzum grmedik. "Gr" tabirini Hazret-i stad Bezizzaman iin kullandksa da, aslnda ok yanl... nki o, neyi sylyorsa, neyi yazyorsa; Kur'an'n iartndan ve hadislerin ilhamlarndan alp syler. Bo ve hevaHaa!- bir ey sylemez. yle ise, o bir gr deil, z gerein anlatlmasdr. hir zaman Mehdisi hakknda vrd eden ok eit ve ekillerdeki pek ok hadislerin mecmuunun (121)Yeni yaz Emirda-1 S: 259 1150 gsterdii manay ve dnyada Allah'n hikmet kanunlarnn ileyi ve hikmetli nizamndan ald hakikat dersiyle beraber; kalb ve ruhuna o iki kaynan mertebe-i ariyelerinden kll ekilde ilham olunan manalarnn altnda ve onu hibir zaman aldatmam hakikatl hatrt ve snhtn parltlar ortasnda kaleme alm olduu gereklerin ta kendisidir diyebiliriz. yle ise, onun sadece mcerred akl bir gr, mantk bir yorumu deildir. Hazret-i stad, Mehd hakikatnn izahna, Kastamonu'da drt be defa Emirda'nda da bir o kadar defalar mteveccih olmu.. Ayn manada fakat baz elfaz deiiklii ile ve " Vazife" hakikatlarnn taksimatnda, sadece bir yerde lfiz deiikliiyle beraber, ayn hakikat, her zaman ayrn slb ierisinde yazmtr. Ve bu meselenin siyasete, hatta manev siyasete temas eden ynnn -ftr seyri dndaki- zoraki ve ihlsszca olan tarznn Nur talebeleri iin kapal olduunu.. Ve fakat vazifeleri sadece "Birinci Vazife"nin hizmet ve mkellefeyetleriyle muvazzaf bulunduklarn te'vil gtrmez sarahat iinde beyan buyurmutur. AKDEV VE FIKH BAZI MEVZULAR stad Bedizzaman Hazretleri buuk senelik ilk Emirda hayatnda, talebe ve dostlarnn sorduklar bir ok din, ilm, itima meselelerin yannda; kidev, fkh ve mel baz suallerine de vermi olduu husus ve pek mhim cevablarndan bir ksmn dercetmek istiyoruz. Buraya kaydedeceimiz suallerin husus cevablarn, sraya dizerek, Akide, Tasavvuf ve Kelm ilmine aid olanlarn en bata, fikh ve meli ksmlarn ise daha sonraya kaydediyoruz: 1- Umumi akideye mteallik mhim baz mevzular. 2- man etmek ile, inkr etmenin arasnda pek mhim ve esasl farkn izahyla, imann ziyade ve noksan olabileceinin izah. 3- man hakikatlar anlatlrken, felsef tabirleri kullanmann zararlar. 4- Mnafklarn kimler olabileceinin, levilerin mnafk mlne dhil olup olmayacann izah.

5- tima kideye taalluk eden sahabeler arasndaki harblerin mahiyet ve hakikat. 1151 6- "Bir Mslman din ahlk terk ettiinde, anarist olur" hkmnn izah 7- Bid'atlarn icra edildii cmi ve cemaatlere gidilip gidilemeyecei meselesi. 8- Cuma namaz meselesi. 9- Seferlik ve namazn kasr meselesi. 10- Sakal brakmann nasl bir snnet olduunun izah. 11- Kur'an'n yeni harflerle okunup okunamayaca hakknda. 12- Baba-oul arasndaki karlkl efkat ve itaat meselesi. 13- Kitap ne olursa olsun ona hurmetin lzmlulugu Btn bu mes'eleler Nur Risaleleri'nde daha mufassal ve daha ilm izahlarla beyan edildikleri halde, Emirda-1 hayat lahika mektuplarnda, hususiyle bu mes'elelere temas edildii cihetle, bunlar bir arada okumann; ve Risaleler'de kll ve umum ekildeki beyanlarn bir nevi husus ve hs izahlar olarak beraberce bir arada mtala etmenin daha faydal ve lezzetli olabilecei dncesiyle bu makama kaydettik. imdi sra numaralarn koyduumuz ekliyle onlar bir bir kaydetmeye alacaz. Yani bunlara dair Hazret-i stad'n izahlarn okuyacaz: 1- Umum akideye mteallk baz mhim mevzular: "..... Ben hlsat-l hlsay okuduum zaman, koca kinat nazarmda bir halka-i zikir oluyor. Fakat her nevin lisan ok geni olmasndan, fikir yoluyla sft ve esma-i ilhiyyesi ilmel-yekin ile iz'an etmek iin akl ok abalyor. Sonra tam grr. Hakikat-i insaniyyeye bakt vakit; o cmi mikyasta, o kck haritackta, o doru nmunecikte, o hassas mizanckta, o enaniyet hassasiyetinde yle kat' ve uhd ve izan ve vicdan bir itminan, bir iman ile o sft ve esmay tasdik eder. Hem ok kolay, hem hazr, yanndaki ayinesinde hi uzun bir seyahat- fikriyeye muhta olmadan iman - tahkikiyi kazanr ve n hakiki bir manasn anlar. 1152 nk, Cenab- Hak hakknda sret muhal olmasndan, suretten murad; srettir, ahlk ve sfattr .......(122)" Aziz Sddk kardelerim! Bir biare, vesveseli ve hassas ve dinsizlerle gren bir adam mehur Du-i Nebev olan "Ceven-l Kebir" hakknda ve akl hricindeki sevab ve faziletine dair bir hadisi grm, pheye dm, demi: "Rav, Ehl-i Beyt'in imamlarndandr. Halbuki hadsiz bir mbalaa grnyor. Mesela, iinde der: "Bu duaya Kur'an kadar sevab verilir. Hem gklerdeki byk melikeler o dua shibini grdke,

krslerinden inip ona pek byk bir tevazu'la hrmet ederler... bu ise akln, mantn mukayeselerine gelmez diye Risale-i Nur'dan imdad istedi. Ben de, Kur'an'dan ve Ceven'den ve Nurlar'dan gayet kat'i ve tam akl ve hikmete mutabk bir cevab verdim. Size gayet ksa icmalini beyan ediyorum. yle ki: Ona dedim: Evvela, Yirmidrdnc Sz'n nc Dal'nda on adet sl var... Byle pheleri esasyla keser, izale eder. Ona bak, cevabn al!.. Saniyen: Her gn btn mmet kadar hasent ona ilenen ve btn mmetin saadetlerine yardm eden ve sm-i A'zam'n mazhar ve kinatn hem ekirdek-i aslisi, hem en mkemmel ve cami meyvesi olan zt- Ahmediye Aleyhissalt Vesselm o duann kendi hakknda o azim mertebesini grm, Ona haber veren Cibril Aleyhisselm'dan iitmi. Bakalarn kendine kyas etmi.. veya edilmi ... Demek o pek fevkalde ve cib sevab , zat- (122)Elyazma Emirdag-1 asl S: 213 Ahmediye'nin velyet-i kbrasndan ona gelmi.. o kll, mum deil, belki o duann mahiyetinde byle bir kymet var.. Ve sm-i A'zam'n mazhar olan Ztn tebaiyyeti ile bakalarna dahi o sevab mmkndr. Fakat gayet ehemmiyetli artlar var. Yalnz okumak kfi gelmez. Yoksa muvazene-i ahkm bozar, farzlara iliir. Salisen: O dua, nasl ki zat- Ahmediyye'ye (A.S.) bakt vakit, mbalaadan mnezzeh ve ayn- hakikat oluyor.. yle de o duadaki yzer 1153 Esma-i Hsna'nn hakikatlarna bakt zaman, deil mbalaa, belki onlarn nihayetsiz tecellilerinden gelmesi mmkn ve gelebilen fayizlerin nihayetsizliini gstermek iin, pek az bir ksmn Muhbir-i Sadk (A.S.) haber vermi... Ve tevik iin mbhem ve mutlak brakm. Sonra mrr-u zamanla o kaziye-i mmkine ve mutlaka bil-fiil vaki' ve klliye telakk edilmi. Rabian: Yirminci Lem'a-i ihlsta bir adama beyz senelik bir genilikte bir cennet verilmesine dair olan bir haiye var, ona da bak, gr ki; O koca cennetin verilmesi, bilmediimiz tarzda bir mlikiyet deil.. belki insan nasl husus hanesi ne ok cihetlerle mliktir, sahiptir... yle de zemin yzndeki eylere duygalaryla bir nevi' mliktir, tasarruf ve istifade edebilir. Demek bazen fevkalhad harika ve akl hricindeki bir ksm sevablar bu mezkr hakikata bakar. Hem slmiyet'te her sevabn, her fazilet-i a'malin en evvel mazhar ve bizlerin bir duada bir zerre sevabmza, o duada bir da kadar sevab ve feyzi kazanan zat- Ahmediye'dir. (A.S.) Hususi virdler ve dualar, eriat ve risalet cihetiyle deil, belki Velyet-i Ahmediye noktasnda ve umum olmayan derslerinde kendine verilen en yksek mertebeyi beyan eder. Kendine tam tebaiyyet eden hs vrislerini o noktalara tevik, eder. dedim. O vesvese edip phelere den adam lillahilhamd kurtuldu,tam kanaat geldi. Belki sizin bazlarnza faydas var diye, size de gnderdim. Umumunuza binler selm... Elbaki Hvelbaki SAD- NURS(123)"

2- man etmek ile, inkr etmenin arasnda pek mhim ve ok esasl farkn izah: Bu meselenin harika izahn yapan Hazret-i stad'n bu mektubu; 1946'larda stanbul niversiteli Nurcu genlerden Safranbolulu Doktor Mustafa Oru ve arkadalar tarafndan stad'a mracaat edilmi ve izah istenilmitir. O da bunu byle yazmtr: Aziz Sddk kardelerim ve Nur kirtlerinin kk pehlivanlar! 1154 Asa-y Musa ahirlerinde, baz nshalarnda mbarekler pehlivan byk ruhlu Kk Ali namnda bir kardeimizin sualine kar verdiim bir (123)Elyazma Emirda-1 asl S: 240 cevab var.. onu okuyunuz ki; O zat, baz muterizlerin, Risale-i Nurun kymetini bir derece krmak iin ona demiler: "Herkes Allah' bilir. d bir adam, bir vel gibi Allah'a iman eder" diye nurlarn pek yksek ve pek ok kymettar ve gayet lzumlu tahidatn ziyade gstermek istemiler. imdi stanbul'da daha dehetli bir fikirde, anari fikirli kfr- mutlaka dm bir ksm mnafklar; Risale-i Nur gibi ekmek ve suya ihtiya derecesinde herkesin muhta olduu iman hakikatlarna ihtiyac drmek desisesiyle diyorlar ki: "Her millet, herkes Allah' bilir.. Onu daha yeni ders almaya ihtiyacmz yok" diye mukabele etmek istiyorlar. Halbuki: Allah' bilmek, btn kinat ihata eden Rububiyetine ve zerrelerden yldzlara kadar cz' ve kll herey kabza-i tasarrufunda ve kudret ve iradesiyle olduuna kat' iman etmek.. Ve mlknde hibir eriki olmadna ve LALAHE LLALLAH kelime-i kudsiyesine ve hakikatlarna iman etmek, kalben tasdik etmekle olur. Yoksa, "bir Allah var" deyip; btn mlkn esbaba ve tabiata taksim etmek ve onlara isnad etmek, h hadsiz erikleri hkmnde esbab merci' tanmak.. Ve hereyin yannda hazr irade ve ilmini bilmemek ve iddetli emirlerini tanmamak ve sfatlarn ve gnderdii elilerini ve peygamberlerini bilmemek; elbette hibir cihette Allah'a iman hakikat onda yoktur. Belki kfr- mutlaktaki manev cehennemin dnyev tazibinden kendini bir derece teselliye almak iin o szeri syler. Evet, inkr etmemek bakadr.. man etmek btn btn bakadr. Evet, kinatta hi bir ziu'r, kinatn btn eczas kadar hidleri bulunan Halk Zlcelli inkr edemez... Etse, btn kinat onu tekzib edecei iin susar, lkayd kalr. Fakat ona iman etmek; Kur'an- Azim--an'n ders verdii gibi o Halk' sfatlaryla, isimleriyle umum kinatn ehadetine istinaden kalben tasdik etmek.. Ve elileriyle gnderdii emirleri tanmak.. Ve gnah ve emre muhalefet ettii vakit, kalben tevbe ve nedamet etmek iledir. Yoksa byk gnahlar serbest ileyip, hi istifar etmemek ve adrmamak; o, imandan hissesi olmadna delildir. 1155 Her ne ise evldlarm, ehemmiyetli bir hadise size bu uzun meseleyi ksaca beyan etmeye sebeb oldu. imdilik sizlere Rieale-i Nur'un ehemmiyetli kirtleri nazaryla bakyorum. Mustafa Oru ok tali'lidir ki, kendi sisteminde ve ruhunda ve ciddiyetinde az bir zamanda sizleri buldu, bir iken on Mustafa oldu.

SAD- NURS(124)" 2 /1 MANIN ZYADE VE NOKSAN OLABLECENN LM ZAHI (Bu meseleyi izah eden bu mektub, ilk Emirda hayatnda yazld kesindir.) (124) Elyazma Emirda-1 asl S:240, Y.yaz Emirda-1 S:159 "Saniyen: Mbarekler pehlivan hem Abdurrahman hem Ltf hem byk Hafz Ali manalarn tayana byk ruhlu Kk Ali kardamz bir sual soruyor. Halbuki o sualin cevab Risale-i Nur'da yz yerde var. Risale-i Nur'un erkn- imaniye hakknda bu derece kesretli tahidat nedendir? Bir m m'minin iman byk bir velinin iman gibidir diye eski hocalar bize ders vermiler diyor? Elcevab: Bata Matbu' Ayet-el Kbra, hem Yirmisekizinci mektubun nc meselesinin ikinci noktasda, meratib-i imaniye bahislerinde.. Ve ahire yakn Mceddid-i Elf-i Sani mam-i Rabban'nin beyan ve hkm ki: "Btn tarikatlarn mntehas ve en byk maksadlar, hakaik-i imaniyenin inkiafdr.. Ve bir mesele-i imaniyenin kat'iyetle vuzhu, binler kerametlerden ve kefiyattan daha iyidir" ve Ayet-el Kbra'nn en ahiri ve lahikadan alnan o mektubun paras ve tamamnn beyanat cevab olduu gibi; Meyve Risalesi'nin tekrarat- Kur'aniye hakknda Onuncu Mes'elesi, tevhid ve iman rknleri hakknda tekrarat ve kesretli tahidat- Kur'aniye'nin hikmeti, aynen tamamen onun hakik tefsiri olan Risale-i Nur'da cereyan etmesi cevabtr. Hem iman- tahkik ve taklid ve icmal ve tafsil.. Ve imann btn muhacamaata ve vesveselere ve phelere kar dayanp sarslmamasn 1156 beyan eden Risale-i Nur paralarnn izahat, byk Ruhlu Kk Ali'nin mektubuna yle bir cevabtr ki, bize hi bir ihtiya brakmyor. kinci cihet: man yalnz icmal ve taklid bir tasdikte mnhasr deildir. Bir ekirdekten, ta byk hurma aacna kadar.. Ve eldeki ayinede grnen misal gneten, ta deniz yzndeki aksine, ta gnee kadar mertebeleri ve inkiafatlar olduu gibi; imann o derece kesretli hakikatlar var ki; bin bir esma-i ilhiye ve sair erkn- imaniyenin kinat hakikatyla alkadar ok hakikatlar var ki, btn ilimlerin ve marifetlerin ve kemalt- insaniyenin en by imandr ve iman- tahkikiden gelen tafsilli ve burhanl marifet-i kudsiyedir diye ehl-i tahkik ittifak etmiler. Evet, iman- taklid abuk phelere malub olur. Ondan ok kuvvetli ve ok geni olan iman- tahkik de pek ok meratib var. O mertebelerden ilmelyakin mertebesi, ok brhanlarn kuvvetiyle binler phelere kar dayanr. Halbuki taklid iman ise, bir pheye kar bazen malub olur. Hem iman- tahkiknin bir mertebesi de aynel yakin derecesidir ki, ok mertebeleri var. Belki esma-i ilahiyye adedince tezahr dereceleri var. Btn kinat bir Kur'an gibi okuyabilecek bir dereceye gelir.. Ve bir mertebesi de hakkelyakindir ki, onun da ok mertebeleri var. Byle imanl zatlara beht ordular hcum da etse bir halt edemez.

lm-i kelmn binler cild kitaplar akla ve manta istinaden te'lif edip, yalnz o marifet-i imaniyenin brhanl ve akl bir yolunu gstermiler... ve ehl-i hakikatn yzer kitaplar kefe ve zevke istinaden o marifet-i imaniyeyi daha baka bir cihette izhar etmiler. Fakat Kur'an'n mu'cizekr cadde-i kbrasnn gsterdii hakaik-i imaniye ve marifet-i kudsiye, o ulema ve evliyann pek ok fevkinde bir kuvvet ve yksekliktedir. te Risale-i Nur bu cmi' ve kll ve yksek cadde-i saadeti ve mi'rac- marifeti tefsir edip, bin seneden beri Kur'an aleyhine ve slmiyet ve nsaniyyet zararna ve adem alemleri hesabna tahribat kll cereyenlera kar Kur'an ve iman namna mukabele ediyor, mdafaa ediyor. Elbette hadsiz tahidata ihtiyac vardr ki; o hadsiz dmanlara kar dayanp, ehl-i imann imannn muhafazasna Kur'an nuruyla vesile olsun. Hadis-i erifte vardr ki; "Bir adamn senin ile imana gelmesi sana sahra dolusu krmz koyunlardan daha hayrldr,(125)"Bazen bir saat tefekkr, 1157 bir sene ibadetten daha hayrl olur.(126) Hatta nakilerin haf zikre verdii byk ehemmiyet, bu nevi tefekkre yetimek iindir. Umum kardelerimize birer birer selm ve dua ediyoruz. Kusura bakmaynz, acale yazld. Siz tashih ve slh edebilirsiniz. Elbaki Hvelbaki Kardanz SAD-i NURS(127)" 3- man hakikatlar izah edilirken felsef tabirlerin veya dinin gr ve beyanlar kaydedilirken felsefeci ve madd hukuku melliflerin terimlerinin kullanlmasnn zararlar hakknda: Hazret-i Bedizzaman bilhassa Risale-i Nur'da ta'kib ettii te'lif tarznda, felsef tabirlerin isti' malinden ve felsefeci kimselerin grlerinin yazlmasndan katiyyetle ictinab etmitir. Ayrcada, bir ok def'alar bu hususta ikaz ve tenbihlerde de bulunmutur. Bu meseleye, Risale-i Nur'un her yerinde rastlamak mmkndr. Yirmidokuzuncu Mektub'un bir parasnda bu hususta aka ve hususiyle temas etmi ve dikkat ekmitir. Burada, Emirda hayatnda, kardei Molla Abdlmecid Efendinin, olunun vefat zerine yazd "Fuadiye" isimli Risalesinde kulland baz felsef tabirlere dikkat ekmi ve kardeini ikaz etmitir. Hatta bu yzden o Risaleyi nerettirmemitir. Abdlmecid'e gnderdii mektubunda yle demitir: "Hem mesela felsefeye temas eden baz cmleler: Mrr- zamanla kabuk balam, sonra tapraa inklb etmi, sonra nebatt husule gelmi, sonra hayvanat vcuda gelmi... gibi tbirler cad ve hilkat- ilhiye noktasnda felsefdir. Risale-i Nur'un san'at ve icad- ilh cihetindeki beyanatna mnasib dmyor. Her ne ise...(128)" 4- Mnafk kimler olabileceinin.. Aleviler zendekaya, kfre giripte mnafk mulne dahil olup olmyacann izah: Aziz Sddk kardelerim!

Ali kynde Risale-i Nur kirtlerinden Ali Efendi, mnafklar hakknda bir ayet-i kerimeyi soruyor. imdi zamanm izaha msaid olmad iin ksaca bir iki cmle beyan ediyorum: 1158 (125)Buhar- Cihad 102 (I26)Cmiussagir-lmam Suyuti, 2. Cilt S: 77 (127)Osmanlca s-y Musa S: 242 (128)Elyazma Emirda-1 asl S: 271 "Mnafk ldkten sonra namaz klnmaz..." Melindeki ayet, o zamandaki ihbar- ilh ile bilinen kat' mnafklar demektir. Yoksa zan ile, phe ile mnafk deyip, namaz klmamak olmaz. Madem LALAHELLALLAH der, ehl-i kbledir... Sarih kfr sylemezse, yahut tevbe etse; namaz klnabilir.(129) O Ali kynde Aleviler ok olduunu ve bir ksm Rafizlie kadar gidebilmesi nazaryla; onlarn en fenas da mnafk hakikatna dahil olmamak lzm gelir. nki mnafk i'tikadszdr, kalbsizdir, vicdanszdr, peygamber aleyhindedir. imdiki baz zndklar gibi... lev ve i'lerin mfritleri ise, deil peygamber aleyhinde, belki l-i Beyt'in muhabbetinden ifratkrane muhabbet besliyorlar. Mnafklarn tefritlerine kar, bunlar ifrat ediyorlar. Hadd- eriattan ktklar vakit, mnafk deil, ehl-i bid'a oluyorlar. Fask oluyorlar, ekseriyete zendekaya girmiyorlar. Hazret-i Ali Radiyallah anh yirmi sene hrmet etti'i, onlara eyh-l slm'lk mertebesinde onlarn hkmn kabul ettii EBUBEKR, MER, OSMAN radiyallah anhm'e hrmet etseler, farz namazn klsalar yeter...(130) Baka bir mektubunda: "...Hubb- Ehl-i Beyt'i meslek yapan aleviler, ne kadar ifrat da etseler, Rafiz de olsalar, zendakaya kfr- mutlaka girmez. nki muhabbet-i l-i Beyt ruhunda esas olduka,Peygamber (A.S.) ve l-i Beyt'in davetini tazammun eden kfr- mutlaka girmezler. slmiyet'e o muhabbet vastasyla iddetli balanyorlar. Bylelerini daire-i snnete tarikat namyla ekmek, byk bir faidedir. Hem bu zamanda ehl-i imann vahdetine ok zarar veren baz siyas cereyanlar, alevilerin ftr fedakrlklarndan istifade edip, kendilerine alet etmemek iin, Nur dairesine ekmek byk bir maslahattr...(131)" 5- Bir nevi itima akide olan sahabeler arasndaki harplerin mhiyet ve hakikat: Bu meselede de Hazret-i stad, onbeinci mektupta ve ondokuzuncu mektubun ba tarafnda izahlarn en ulvisini ve ehl-i snnet fikrinin en 1159 byk hakikatn beyan etmi, dile getirmitir. Burada ise; Emirda'nda iken, eski Erzurum meb'uslarndan Mehmed Salih Yeilolu'nun bu mevzu'daki baz suallerine verdii ok mhim ve gayet ilm ve ehl-i snnetin fikrini tam aksettiren cevablarndan baz blmler almak istiyoruz:

"... Zalim siyasetin gaddarne bir dsturu olan" cemat iin ferd feda edilir" diye ok zalimane pek ok vukut ehven- er diye bir nev'i dalet-i izafiye namnda hkimiyetine bir maslhat gstermiler. Hatta bu asrda o gaddar dsturun hkmyle, bir adamn hatasyla bir ky mahveder. Be on adamn, onlarn siyasetine zarar vermek tevehhmiyle binler adam perian eder. (129)stad'n bu hkm gibi, son gnlerde akllar balarna gelen slam aleminin yeni limleri de ayn mevzuda te'lifat yaptlar. Mesela bunlardan birisi Salim Behnesav'nin "El Hkm ve Kadiyet tekfir- il Mslim" kitab gibi. A.B. (130)Elyazma Emirda-1 asl S: 106 (131)Elyazma Emirda-1 asl S: 436 te eski zamanda bir derece siyasetin bu gaddar dsturu slmlar iine girdiinden, siyasetteki bu mthi dsturlar karsnda mecburiyetle selef-i slihin skt ile, ehl-i snnet vel-cemaatn imamlar o kaplar kapamak, deyip o kaplar amyorlar... "

O mes'eleler ile megul olmak, imdiki bu hazr musibet-i diniyeye kar mkellef olduumuz vazife-i Kur'aniyeye zarar verir. Ulema-i ilm-i kelmn ve usul-d din llamelerinin ve ehl-i snnet vel-cematn dahi muhakkiklerinin, slam akidelere dair ok tetkik ve muhakematla ve yt ve hadisleri muvazene ile kabul ettikleri usul-d din dsturlar, imdiki Risale-i Nur'un merebini muhafazay emrediyor ve kuvvet veriyor..." mam- Ali Radiyallah anh ve kerremallah vechehnun ahsna ve hayatna ve dalet-i hakikiye zerine giden siyasetine ilimek, darbe vurmak bakadr... ahsiyyet-i zahiriyyesinden ve hayat- dnyeviyesinden ve siyaset-i itimaiyesinden binler derece daha yksek olan ahsiyyet-i maneviyesine, kemalt- ilmiyesine ve makmat- velyetine ve vrislie darbe gelmez ve gelmemi ve gelmiyor. Kimin haddi var... Onun iin, iki ciheti birletirmek tevehhmiyle, karsnda muarazaya alanlarn taarruzu pek dehetli grnyor. Ehl-i iman ortasnda nasl byle vukut olabilir diye hayret veriyor. Halbuki Yezid ve Velid gibi habis herifler mstesna, tekilerin ksm- zam mam- Ali'nin (R.A) harika 1160 kemaltna ve kerametlerine ve verasetine ilimek deil, belki yalnz hayat- itimaiye-i insaniyyeye aid idaresine darbe vurmaa almlar, hata etmiler...(132)" Baka bir mektubundan: "...Ehl-i snnet vel-cemaat, sahabeler zamanndaki fitnelerden bahs amay men'etmiler... nki Vaka'a-i Cemel'de Aere-i Mbeere'den "ZBEYR VE TALHA VE AE- SIDDIKA (R.A) bulunmasyla; Ehl-i snnet velcemat o harbi itihad neticesi deyip; Hazret-i Ali hakl.. teki taraf haksz... Fakat itihad neticesi olduu cihetle af edilir derler. Hem Vehhabilik damar, hem mfrit Rfiziler'in mezhebleri slmiyet'e zarar vermesin diye "Sffin" harbindeki bilerden de bahs amay zararl gryorlar.

Haccac- Zalim, Yezid ve Velid gibi heriflere, ilm-i kelmn en byk llamesi olan Sa'deddin-i Teftazn: "Yezid'e la'net caizdir" demi... Fakat "la'net vcibdir" dememi. "Hayrdr, sevab vardr." dememi... Madem zem etmemek ve tekfir etmemekte bir emr-i er' yok... Fakat zemde ve tekfirde hkm- er' var. Zem ve tekfir eer haksz olsa, byk zarar var... Eer hakl ise, hi hayr ve sevab yok. nki tekfire ve zamme mstehak hadsizdirler. Fakat zem etmemek, tekfir etmemekte hibir hkm er'i yok, hi zazar da yok. (132)Elyazma Emirdag-1 asl S: 350 te bu hakikat iindir ki; ehl-i hakikat, bata Eimme-i Erba ve Ehl-i Beyt'in eimme-i isna er olarak, ehl-i snnetin mezkr hakikata mstenid olan kanun-u kudsiyyeyi kendilerine rehber edip, slmlar iinde o eski zaman fitnelerinden medar- bahs ve mnakaa etmeyi ciz grmemiler. Menfaatsz zarar var demiler. Hem o harplerde ok ehemmiyetli sahabeler naslsa iki tarafta da bulunmu. O fitneleri bahsetmekte, 1161 1454 o hakik sahabelere,Talha ve Zbeyr gibi (R.A) Aere-i Mbeere'ye dahi tarafgirane bir inkr bir i'tiraz kalbe gelir. Hata varsa da, tevbe ihtimali kuvvetlidir..." (133) Bir baka mektubundan: "...O malum zatn r'yas, Hazret-i Ali (R.A) Muviye'ye kar iddetli hiddetini gstermesi hakikatl deildir. Onlar oktan barmlar... Muviye'nin siyas hatas, sahabelikteki ok ehemmiyetli sohbet erefini krmyor. O sohbet-i Nebeviye'ye mazhariyyet, o siyas hatalarn iskat ediyor. O r'ya sahibine de selm ediyorum... Kardanz ve duanza muhta SAD- NURS(134)" 6- "Bir mslman dini veya din ahlk terkettii zaman anarist olur...Hkmnn izah: "Maddi, manevi bir sual mnasebetiyle garip bir ihtar: yle denildi: "Sen mdafaatnda demisin: "Mslmanlar din terbiyesini terk etse, anarist olur. Baka ecneb milletler gibi, komnist ve sosyalist gibi bir kayd altnda kalamaz... Ve anaristleri idare etmek, istibdad- mutlak ve rvet-i mutlaka ile olabilir. Baka are olamaz." Hem mdafaattta demisin: "Risale-i Nur kfr- mutlak krd iin kfr mutlakn st olan istibdad- mutlak.. ve alt olan anarilii def'eder, kaldrr" Acaba bir misal gsterebilir misin?." Ben de dedim: Mahrem ve ksaca bir cevab udur ki; hakik anarilik deil, belki bir tevehhmle bir miktar ldn terbiyesi altnda kalan bu vatandaki dindar milletlere anarilik gelmi.. Veya gelmesi ihtimaline binaen, umum ve kll cib bir rvet-i mutlaka nev'inden memurlara maa kadar bir ilave.. Ve iftilerden imdi ok maslahatl ve merhametli olan r vergisini kaldrp, para ile buday

onlardan satn almak gibi; dhil haric cereyanlar, anarilik damarndan istifade etmemek iin, ok garip madd manev, cz' kll rvetler grndn, ok zamandan beri hayat- itimaiyeye bakmadm iin, bilmediim ve istemediim halde, birden kyllerden iittim. 1162 Yine bu mnasebetle manen denildi ki: "Nurcular gayet byk bir kuvvettir. Ne iin onlara da hakk- skt olarak tamam serbestiyet vermekle, ma'nev rvet verilmiyor?" (133)Elyaz Emirda-1 asl S: 345 (134)Daktilo Yazma Emirda Lahikas, Sro No:10 1163 1455 Ben de dedim: Risale-i Nur'un tamamen ehemmiyetini takdir ve kymetini tam tasdik ettikleri halde, intiarna meydan vermemesiyle, hariten gelen dehetli dinsizlik cereyanna, gya Risale-i Nur'u nerettirmemekle; sri dinsizcesine, lzumsuz, faydasz bir rvet veriyorlar gibidir. T, o haric ve hcum etmek isteyenler hcum etmesinler. Halbuki Risale-i Nur dhilde kuvvetli manev fthatyla anarilie meydan vermedii gibi, hariten gelen ve iimizde anarilii yetitirmeye alan; imalden gelen dehetli dinsizlik cereyanna kar Sedd-i Zlkarneyn gibi bir sedd-i Kur'andir. Bu vatandaki milliyetperverler ve vatanperverler ve ehl-i hamiyet; siyasete, hayat itimaiyece ve kendi menfaatlarnca Risale-i Nur'un nerine mecbur olduklarn iddi'a ederiz... Ve nurlar iman iin okuyan veya resmen tetkik eden binler hit bu davay tasdik ederler. Eer bu yirmi senede perde altnda Risalei Nur, Kur'an'n mu'cize-i maneviyesiyle yzbinler iman- tahkik sahiplerini yetitirmeseydi, bu mbarek vatan ve millet pek dehetli frtnalara tutulacakt... Ve tutulmadna bir sebeb de, Risale-i Nur olduuna sure-i vel-asr iaret ediyor. SAD (135) " 7-Bid'atlarn icra edildii cmi ve cemaatlara gidilip gidilemiyecei meselesi: Hazret-i stad bu meseleye de gerek Barla Lahikas'nda, gerekse Kastamonu lahikalarnda zamanzaman temas etmi.. ve kalben deil, amel olarak, din hizmeti ve niyeti namna itirkine ve amel edilmesine izinler vermitir. Emirda hayatnda da yine baz sualler mnasebetiyle bu hususa temas etmitir. te bir numunesi: "...Risale-i Nur dairesi iinde yeni ezan okuyanlar mezzin ve imamIar oklar var... Bid'alara kalben taraftar olmamak yeter. Umum slm'n ma'bedi olan cmiler ehl-i bid'aya braklmaz. Geri mam- Rabban gibi zatlar demiler ki: "Bid'a olan yerlere girmeyiniz! "Fakat o zaman husus idi. Byle taammum eden yerlerde, cmi'ler ehl-i snneti iinde bulmak ister. Bid'aya itirk ile deil, belki cmiin ve cemaatn faziletini kazanmak iktiza eder. Ben de burada camiye hl vakitte gidip, o manevi emre tevfik-i hareket ediyorum. Bizim de cmiimizdir. Kalben ehl-i bid'aya yardm etmemekle, bu mbarek aylarda camilere mmkin olduu kadar snnet-i seniye dairesinde faziletinden istifade etmek, hafzlar dinlemek, inaallah mecbur bid'alara kar gelebilir, zarar dokunmaz. ferman- ilh teminat verir... (136)"

1164 (135)Emirda-1 "Zbeyr"-2 S: 208 (136)Elyazma Emirda-1 asl S: 81 1165 1456 8- Cuma Namaz... ve bir snnet olan sakal meselesi: Evvel: Cuma'a namaz hususunda, Hazret-i stad'n mensub olduu fi mezhebine gre: "En az krk adamn imam arkasnda Fatiha okumas art" varken, yine de Hazret-i stad bir ok zaman cuma namazna itirak ettikleri olmutur. Bilhassa 1949'da Afyon hapsinden sonra, bunu daha da sklatrdn btn yakn talebeleri ehadet etmektedirler. Buradaki sual ise; stad'n her zaman hi karmadan gitmediine dair bir tenkiddir. te Bedizzaman' dinliyoruz: "...Risale-i Nur'un nurlarna perde ekmek, intiarna rakabet etmek iin derler: " Said Cum cemaatna gelmiyor?. Sakal brakmyor?.. " Elcevab: Ben ok kusurlar kabul ile beraber derim: Bu iki meselede byk ma'zeretlerim var. Evvela: Ben fi'yim. fi mezhebinde cum'ann bir art, krk adam imam arkasnda fatiha okumaktr. Daha baka artlar da var. Onun iin burada bana cuma farz deil. Ben mezheb-i A'zamiyi takliden bazen snnet olarak klyordum. Saniyen: Yirmi senedir(137)haksz olarak beni insanlarla grtrmekten men ettikleri iin, hem bu ahirde resmen drt ay evvel perde altnda insanlarla temas ettirmemek iin tenbiht olmu... Hem yirmibe senedir ben mnzevi yaadm iin, kalabalk yerlerde huzur bulamyorum ve herkesin arkasnda mezhebimce iktida edip namaz klamyorum.. Ve okumakta yetiemiyorum.. Ve daha fatihann yarsn okumadan imam ruk' gidiyor. Bizde fatiha okumak farzdr. SAKAL MESELES SE: Bu bir snnettir(138)hocalara mahsus deil.. bu millette yzde doksan sakalsz olanlarn iinde kklmden beri sakalsz bulundum. Bu yirmi senedir bana resmi hcumlarda baz arkadalarmn sakallarn kestirmeleriyle; Benim sakal brakmadm, bir hikmet bir inayet-i ilhiye olduunu ispat etti. Eer sakal olsayd, tra edilseydi; Risale-i Nur'a byk bir zarar olurdu. nki lecektim, dayanamyacaktm. 1166 Baz limler "Sakal tra etmek ciz deildir" muradlar: Sakal braktktan sonra tra etmek haramdr demektir. Yoksa hi brakmyan bir snneti terk etmi olur. (137)Hazret-i stad'n bu mektubunda; "Yirmi senedir" ifadesinden ve Emirda mektuplarnn tertip ve srasndan anladmza gre, bu mektubu,1945 yl ierisinde yazmtr. Bu tarihten az sonra, zaten Emirda kaymakam onu resmen camiye gitmekten men' etmitir. A.B. (138)Sakaln snnet olduu btn me'haz hadis kitaplarnda yazldr. Misvak gibi, snnet olmak gibi, byklarn aza girmemesini muhafaza etmek gibi, koltuk altlarn ve ne yerlerini, trnan kesmek

gibi sakal da o ayarda bir snnettir. Mesela: Avn-l ma'bud, erh-i snen-i, Ebi Davud C: 2, S: 252. keza Tuhfet-l ahvaz bi-erh-i cami-it tirmizi C: 8, S: 46'da yazl olduu gibi... A.B. 1167 1457 Fakat bu zamanda dehetli pek ok gnah- kebaireden ekilmek iin, bu terk-i snnete mukabil, Risale-i Nurun iradyla yirmi sene heps-i mnferid hkmnde ikenceli bir hayat geirdim. naallah o snnetin terkine bir keffarettir... (139) 9- Seferilik ve Namazn kasr meselesi "...Sorduklar mes'ele-i er'iye ise; imdiki mesleimiz ve halimiz o mes'elelerle megul olmaya msade etmiyor. Yalnz bu kadar var ki; ruhsat- er'iye olan kasr- namaz ve takdimte'hir,(140)vesit-i nakliye bir kararda olmad iin, onlara bina edilmez. Belki kaide-i er'iye olan kasr- namaz, sbit olan mesafeye bina edilebilir. Eer denilse ki: Tayyere ile veya imendiferle bir saatte giden zahmet ekmiyor ki, ruhsata mstehak olsun? Elcevab: Tyyare ve imendiferde abdest alp, vaktinde namazn klmak; yayan, serbest gidenlerden daha ziyade mkilt bulunduu iin ruhsata sebebiyet verir. Her ne ise, imdilik bu kadar yazlabildi. Bu mes'ele-i eriyeyi Ulema-i slm halletmiler, bize ihtiya brakmamlar. SAD- NURS141 10- Kur'an'n yeni hartle (Latin harf'yle) okunup okunamayca hakknda Aziz masum evldlarm! Kur'an renmek iin ders almaya alyorsunuz. Sizin bildiiniz yeni hurufta noksanlar olduu iin, mmkin olduka yeni harften okunmamak lzm gelir. Hem Kur'an' okumann faydas yalnz hfz olmak ve dnyada onunla bir makam kazanmak, bir maa almak deil.. belki her bir harfi hi olmazsa on hayrndan ta yze, ta bine, ta binlere kadar cennet meyvelerini, ahiret faydalarn vermesini dnp, ebed hayatnn rahatn ve sadetini temin etmek niyetiyle okumak lzmdr. Evet, mekteplerde dnya maieti, ya rtbeleri iin fenleri ders okumak, bu ksack dnyev hayatta derecesi faydas bir ise; ebed hayatta, Kur'an ve Kur'an'n kuds kelimelerini ve nurlu ve iman ma'nalarn renmek binler derece daha kymetlidir. Onlar ie hkmnde, bunlar elmas hkmndedir. Hem peder ve validenize hakik ve faydal evldlar olabilirsiniz. Siz 1168 (139) Elyazma Emirda-1 asl S: 59 (140) Hazret-i stad burada hem Hanefi hem afi mezhebinde namazn kasr bir ruhsat olduunu nazikne beraberce zikrediyor. A.B. (141)Elyazma Emirda-1 Byk boy S: 306

1169 1458 madem masumsunuz, daha gnahnz yok.. Byle kuds bir niyetle okusanz, sizleri Risele-i Nur'un ma'sum kirtleri iinde kabul edip, umum kirtlerin dualarndan hissedar olursunuz ve nurlu mbarek talebeler olursunuz.. Hem stadnz, hem sizi, hem peder ve validelerinizi, hem memleketinizi tebrik ediyorum. SAD- NURS (142) 11- Baba-oul arasndaki efkat ve itatin zarurlik ve ftrlii hakknda: "...Risale-i Nur'un kahramanlarndan baba-oulun merebleri ayr ayr olduundan, birbiriyle tam imtizac edemediklerinden endie ediyorum. Baba ne kadar haksz da olsa, oul onun rzasn tahsil etmeye mecburdur. Oul da ne kadar serke de olsa, baba efkat- ftriyesini ona kar esirgemez ve esirgememeli...(143)" Rivayet yoluyla gelmi hz. stadn bir hkm: 12-Kitaplara kar hrmet haknda Emirdal Hseyin alkan diyor:"Emirda pazarnda kitap satan bir kii,fazla kitaplar balye yapp zerinde oturuyormu.Bunu gren hz. stad, zbeyr Aabeyi ona gndererek demiki: "Muhteviyat ne olursa olsun, ilerinde mukaddeles isimler bulunabilecei iin, Kitap zerine oturulamyacan ikaz ederek bildirmiti.(Son ahitler-4. S.76) HARKA VE ACB BAZI HADSELER Harika hadiselerden maksadmz, Hazret-i stad ve Nur hizmetiyle alkadar olarak zuhr eden baz harika durumlardr. Bunlar nevi itibaryla oktur. te bunlardan birisi: Emirda kasabas eski hkmet konann yangn hadisesi ve bununla ilgili Risale-i Nur'un kerametkrane ekilde grlen bereketidir. 1945 veya 46 yl k aylarnda cereyan eden bu yangn hadisesi yle vaki' olmutur: Eski belediye ve hkmet binasnn bitiiinde yirmi kadar esnaf dkknlar vardr. Birden geceleyin mthi bir yangn binay sarm ve dkknlara sramtr. alkan ilesinden Ceylan'n babas Mehmed alkan'n dkkn da bu dkknlarn iinde.. Yangn mthi bir hcumla ilerlerken; Merhum Ceylan, stad'na kouyor: "Aman yandk stad'm" diye iltica ediyor. stad Hazretleri de, onlarn dkknlarnda bulunan matbu' Ayet-el Kbra'lar efaat ederek, dua ediyor. Yangnn hyu-huyu bit 1170 (142) Elyazma Emirda-1 asl S: 430 (143)Yeni yaz Emirda-1 S: 88 1171 1459

tikten sonra, atein tam ortasnda kalm olan alkan'larn dkknna hibir ey olmayp, sasalim kurtuluyor. Sadece eyay kurtarmaya gelenler, bir iki camn kryorlar. Bu durum herkes tarafndan hayretle, taaccble karlanyor. stad Hazretleri, yangn hadisesinden sonra., talebelerine hitaben u mektubu kaleme alp gnderiyor: Aziz Sddk kardelerim, Size manidar ve cib ve Risale-i Nur'un talebeleriyle ve Risale-i Nur ve Ayet-el Kbra'nn kerametiyle ve ehl-i dnyann bana ilimek niyetleriyle alkadar, karmda eskiden belediye bulunan hkmet dairelerinden birisi hibir ey kurtulamyarak, hi grmedimiz cib bir parlamakla, gecenin en souk bir vaktinde, saat cehennem gibi yand halde, tam bitiiinde Risale-i Nur alkanlarndan bir Risale-i Nur talebesi, yine iki kardann ve ma'sum Ceylan'n sermayelerinin ksm azam iinde bulunan byk maazalar o yangn yeri ile iki kk dkkn fasla ile o dehetli yangn, btn iddetiyle maazaya doru gelirken, biare Ceylan yanma geldi, dedi: "Biz yanyoruz, mahvolduk!.." Ben de, iki gn evvel maazalarnda bulunan Ayet-el Kbra'nn bir ksm matbu nshalarn yanma getirmek iin syledim, fakat getirmedi. Demek o atei sndrmek iin orada kalmtr. Risale-i Nur'u ve Ayet-el Kbra'y efaat yapp: "Ya Rabbi kurtar!.." dedim. saat o dehetli yangn hcumunda, btn o byk daireyi mahvetti. Altnda ve bitiiindeki dkknlar btn yakt, ykt. Risale-i Nur'un ve Ayet-el Kbra'nn hfznda olan maazaya kat'iyyen ilimedi.. ve altndaki akirdin dkkn da mstesna olarak salam kald. Yalnz ahal camlarn krdlar. Eer ahal ilimese idi, eyalarn almasaydlar, hibir zarar olmayacakt. te Isparta'nn haliehanesinin yangnyla, Risale-i Nur'un derslerine kklerini tahsis eden zatlarn o dehetli yangnyla bitiik iki kardann iki hanesinin kurtulmas, Risale-i Nur'un bir kerameti olduu gibi; Kastamonu'da aynen bu Emirda gibi orada karmdaki dehetli bir yangnn ittisalndaki Risale-i Nur kirtlerinden Hafz Ahmed'in evi harika bir surette kurtulmas.. Ve hemiresinin nc katta, yangn iinde harika bir tarzda hem elmas ve altn mcevheratn, hem cann Risale-i Nur'un berektyla kurtarmas misill, burada da bu yangnda Risale-i Nur'un alkan talebelerinden ve alkan hanedanndan karde olarak drt 1172 zatn o dehetli yangndan kurtulmas, Risale-i Nur'un ve Ayet-el Kbra'nn bir kerameti olduuna, hem benim hem onlarn hem sair kardelerimin kat' kanaatmz geldi. Burada eksik olmyan az bir rzgar esse idi, o ar dkknlarnn ekserisini yandrabilirdi. Hatta Ayet-el Kbra maazasndan on be dkkan, ta uzakta eyalarn karp kardlar. Baz emarelerle Sandkl'da, hem Afyon Ktahya ortasnda Risale-i Nur'a ( yeni mektublarm elde etmeleriyle) ve bana kar bir ilimek emareleri grnd. O iki hadisede, stanbul hadisesiyle tokat yediler. Bu defa niyetlerinde bana ilimek cezas olarak bu tokat geldi. naallah o niyetten onlar vazgeirdi ve korkutup susturdu...(144)" Bu acib yangn hadisesi dolaysyla, Merhum Muallim Hasan Feyzi Efendi'nin kaleme ald u edibne acib tasviri ayan- temaa olduundan buraya dercetmeyi mnasib grdk: "Risale-i Nur her atei, her yangn sndrr.. nsanlardaki israf ateini iktisad Risalesi'nin nuruyla,

Ve ateler ve alevler iinde kvranan zavall hastalarn hastalk ateini, hastalar Risalesi'nin nurlarndan akan, yirmibe deval emesinden fkran ab- hayat ve ifa suyu ile, Kalbi ve kafay ve btn aza ve asab saran ve sarsan vehim ve hayal vesvese ve tasa, korku ve merak yangnnn dehetli ateini, vesvese Risalesi'nin nuru ve feyzi ile, Riya ve sm'a, kibir ve gurur hastalklarnn hummal ateini hls Risalesi'nin imdad ve inayetiyle, Benlik ve varlk, zorbalk ve kstahlk kal'asnn hedmi ise, "Ene" adl yani Otuzuncu Sz ve Altnc Sz'n irad ile kabil olur. Tabiatn madde ve dareler ukurundan kamyan kr ve sersem ve serser kimseleri de, Risale-i Nur'un Tbiat, zerre ve maddeler adl Risalelerinin ve kuvvetli uzun ve mevzun, nurlu ve uurlu elleri karabilir. htiyarlarn lm korkusunun ateini, evham, ve aclarn gidermeye ise, bu namdaki Risalenin teselli ve imdad, ma'cun ve tiryak,feyiz ve nuru kfi geldii gibi.. Berzah ve merzahn elemnk ve sznk atei ve azabna kar 1173 da, 'caz- Kur'an ve Mu'cizat- Ahmediye ve man- Ahiret adl mbarek ab- hayat dolu risaleler birer havuz gibidirler. Yeryzndeki btn irkin ateini Ayet-el Kbra, Asa-y Musa adl mbarek eser-i azimin nur-u azimi sndrmeye kfi geldii gibi.. Bugn dnya ufuklarn saran ve imdi de slm dnyasn tehdide balyan o kara dumanl kzl aleve kar, bu nurun iip kabarmakta olduunu gryor ve o mthi kzllarn gitmesini ve yangnn sndreceine candan inanyorz. (144)Yeni yaz Emirda-1 S: 106 Hasl: Risale-i Nur'un mtalas ve feyz-i manevi-i daimsi: nefs-i emmarenin ateini sndrmeye, azgn ve azl sfatlar ldrmeye, yrtc ve yaralayc zhir ve btn askerleri tepelemeye yetiir. Zaten Risalet-n Nur bu fitne ve bu fesad ve bu yangnlar sndrmeye me' murdur ve bunun iin domu ve gelmitir diyoruz. Erenler ve evliyalar, ahidler ve ftihler yata olan bu mbarek vatanda yetien bu mbarek ve meymenetli, eci' ve asil milletin... iaretiyle indallah ne kadar mergub ve Mahbub ve cengaver olduklarna yine bel balyoruz. Risale-i Nur'a sahib olanlarda, hrs ve hiddet zevale yz tutar. Zulmet ve ehvet erir. Cehalet ve ekavet atei sner. Tabiat uykusu azalr. Gaflet uykusu kalkar.Kara ve irkin, bozuk ve uyuuk kanlar dzelir. Nefis ve kalb iler. Kan borular birer mecray-i nur olur. Hubb- dnya ve meyl-i masiva kalmaz. Ene ve ente gider, yetmi bin diye sylenen perdeler kalkmaya ve varlk da delinmeye balar den sesler gelir. Vuslat yolu alr.. Misk amber salr.. Yzler srlr ile memur ve nianyla me'cur olur. HULSADIR: Risale-i Nur kendisinin bir levha-i Ya Hafz!

Bir safha-i Maallah! Bir nsha-i Barekallah! Bir klade-i mm-s sbyan.. 1174 Yangna bir tulumba-i Nur, Dertliye bir reete-i hikmet.. Bakana bir ayine-i ibret.. Mslmanlara bir mhr- nbvvet, Mcrime bir vesika-i necat.. Yolsuza bir rah- hidayet.. Bkeslere bir sigorta- siyanet.. Antikacya bir kenz-i sermediyet.. Evsize bir kane-i ebediyet, Mnkire bir sille-i nedamet, Kfire bir sehpay- adalet Arife bir sahba-i kudsiyet(145) Aka bir saray- vuslat!.. (145) Sehpa; ayakl krs olup, daraac demektir. Sahba ise, kzl ak arab demektir. A.B. 1175 1462 Denizli ve havalisindeki btn Nur akirtleri namna Hasan Feyzi (R.H) Medreset-z Zehra erknlar namna bizde itirak ederiz. Hilmi, Terzi Mehmed, Halil, brahim, Mehmed, Nuri, Osman, Hsrev, Said, Rt, Re'fet.(46)" KNCS: lmden kurtulan adam ve hadisesi. Emirda'nda kaymakamn ve baz C.H.P'lilerin aldattklar bedbaht bir adam,(*) verilen talimatlarla, orada burada stad'n aleyhinde len ve etimli szler sarfetmeye balar.. Bu adama ne kadar sulh ve akl yolu gsterilmise de, o bildiinde devam etmi.. Merhum Ceylan alkan, bu herifin yaptklarna dayanamayp, bir gn kendi manevi babas ve aziz misafirleri ve din rehberleri olan

stad'na bedbahta saldrlarda bulunan bu adamn haddini bildirmeye kendi kendine karar verir. Bir arkadandan bir tabanca emanet bulur ve tenha bir yerde bu adam yakalamak iin frsat kollamaya balar. Nihayet bir gn akam namazndan sonra, dar bir sokakta bunu yalnz bulur. Evvel kck boyu ile bu adamla bir ka dakika yumruklamaya giriirse de; adam ona nisbeten hem yal, hem cssece ok iri olduundan, yumrukla ba edemiyeceini anlaynca, tabancay eker ve yzneyzne skmaya balar. Drt be mermi adamn yzne isabet eder. Tabi adam orada yklr, kalr. bu raddeye gelince, Ceylan alkan adam orada brakarak doruca babasna koar ve durumu anlatr. Merhum Mehmed alkan da (Ceylan'n babas) neye uradn arr kalr. O esnada hemen gidip, durumu stad'a bildirmek aklna gelir. Gider, oda ma'nev babasna durumu olduu gibi anlatmak isterken, henz anlatmadan, stad eliyle iaret ederek "merak etmeyin ben hadiseye el koydum. (Dier bir rivayette"Ben hadiseyi kapattm"dr.) Sknetinizi muhafaza edin, hi tel etmeyin... der. Sonra, yaralanan bu adam karakola, oradan da hastahaneye gtrlr. Resm adamlar ve akrabalar ne kadar urarlarsa da, kendisini kimin vurduunu sylemez. Yani syliyemez ve sylettirilmez. Hadisenin tafsiltn merhum Ceylan'n babas rahmetli Mehmed alkan amcadan bizzat dinlemitim. Vak'ay Hazret-i stad da talebelerine bir mektubla yle bildirmitir: 1176 (146)Emirda-1-Zbeyr-2 S: 47 (*) Bu adamn ismi,Emirdada "Martounolu Muzaffer Baaran" olarak mehurdur.(Bkz.Son ahitler4. Sh.61) 1177 1463 Aziz Sddk kardelerim! Evvela: Leyal-i erenizi tebrik ile beraber, size Nur'un iki kerametini bevan ediyoruz, yleki: Bu sralarda ok cihetlerde, hususan makine ile nurlarn inkiaft gizli dman zndklar artt. Cz' fakat elim bir tarzda bir pln ile ok evhama ve iftiralara medar olabilir bir hadiseyi, biare, muhakemesiz adamn vastasyla yaptrdlar ki; Burada nurun en mhim vazifesini yapan en ehemmiyetli bir kirdinin tam hanesinin yannda drt glle ile o biare adam yaralanyor. Doktor, yzde yz lecektir diyor.O mecruhun tarafnda da'va edecek resmi, gayr-i resmi ok adamlar varken; Ve, yzde doksan o ehemmiyetli kirde isnad etmek ve o vesile ile hanesindeki btn Nur Risalelerini ve mektuplarn taharri bahanesiyle elde etmek, yzde doksan ihtimal varken; ve o vasta ile beni ve Nurcular alkadar etmek ve o masum kirdi de cib iftiralarla lekedar etmek esbablar hazr olduu halde ; srryla inayet-i ilhiye imdada yetiti. O adam, tam yznden drt glle ile yakndan vurulduu halde, lmedi... Ve harika bir surette hibir hid bulunmad. Hibir emare de bulunmad. Vurulan adam, ne mahkemeye, ne babasna, ne kardelerine kimin vurduunu israr ettikleri halde sylemedi, yani sylettirilmedi. Eer sylese idi, habbeyi kubbe yapan mnafklar, acib iftira edeceklerdi. Cenab- Hak

hsan ve keremiyle nurlar ve nurcular himaye edip, o hadise ve o bombann patlamas bize zarar vermedi. Kat' kanaatmz gelmi ki; bu bir keramet-i nuriyedir. Hem o adam, nurlarn bir parasn okuduu cihetle, onun kerametiyle hayatn kurtard gibi; ondan ald cz' bir ders-i hakikat hissiyle o elim vaziyetinde ve inat tabiatnda, yine Nurlara zarar gelmemek iin susturuldu. Ne mahkemeye, ne akrabasna sylettirilmedi. Fakat benim yanma bir defa geldii ve istikamete sz verdii halde, yanl hareket ettii iin tokat yedi. Hatta ittihama ma'ruz olabilir kirdin de, kemal-i sadakat ve ihls iinde, baz lakaydlklar yznden bir efkat tokadn yediini anladm... (147)" Hazret-i stad'n: kk iken yanna alp terbiye ettii ve manev evld olarak babas tarafndan stad'a verilen ve teslim edilen merhum Ceylan alkan'n bahsi olmas mnasebetiyle; onunla ilgili bir iki hadiseyi ve Hazret-i stad'n ona hitaben yaz ile ettii husus baz nasihatlarn burada bir hatra olarak kaydetmek istiyoruz: 1178 (147)Elyazma Emirda-1 asl S: 469 1179 1464 Merhum Ceylan'n babas olan Mehmed alkan amcadan bizzat dinlediim hikyesini kaydediyoruz: "Ceylan orta okulu bitirdikten sonra, onu bir liseye veya baka yksek bir okula gndermek istiyordum. Orta okuldan diplomasn aldktan sonra alp stad'a gittim ve Ceylan' hangi okula gndereyim diye sordum. stad Hazretleri: "Hi bir okula gndermiyeceksin. Onu ben okutacam, bana teslim et!" dedi. Ben de, biri iki etmeden, hemen bir somya ve bir kat yatak, elbise vesairesini alp beraber stad'a gtrp teslim ettim. stad Ceylan'n somyasn evinin ikinci odasna yerletirdi ve artk Ceylan orada kalmaya balad." -stad'n kap anahtarn Ceylan'a vermeleri Hadise kuvvetli bir tahmine gre 1945 yl ierisinde olmutur. Merhum Ceylan btn aile ferdleriyle birlikte, stad Hazretleriyle yakn bir alkadarlk iinde ve her gn yanna gidip gelmektedir. O sra, kendisi bir ocuktur diye stad'a hizmet iin, kap anahtar kaymakamn emriyle Ceylan'a teslim edilir. Bu hadise zerine Hazret-i stad Ceylan'a hitaben u gelecek satrlar bizzat kendi el yazs ile kaleme alr: "Bismihi Sbhanehu Ceylan! sen bahtiyardn ki; Bu acib zamanda Risale-i Nur'un ehemmiyetli bir hizmeti ve onun ma'nevi hazinesinin bir anahtarn elde ettin. Benim de anahtarm aldn.. Ve kk bir Abdurrahman ve kck bir Hsrev namn aldn. Bu kuds ve ehemmiyetli vazifeye lyk olacan gayet kuvvetli bir sadakat ve metanet ve ihtiyat ile isbat edersin. Geri ocuksun... Fakat sende kuvvetli bir sadakat hisettiimizden, klm bir kuvvetli ihtiyar nazaryla bakyorum. Sen de dikkat et! ocukluk hevesatna ve aldanmalarna kaplma!

On adamn imdiki benim hizmetimde vazifeleri mecburiyetle sana yklenmi. Az bir yanln byk bir zarar verir. Bunu kat'iyyen bil ki: Senin hizmet ettiin hakikatn, sana verecei hem dnyada, hem ahirette kr ve menfate mukabil, dnyada hi birey 1180 gelemez. Belki bir elmas hazinesini, ie gibi abuk krlacak fn Dnya menfaatleriyle elinden karma!.. ocukluk kulayla cinn, ins eytanlarn vesveselerine kaplma!... Said-i Nursi(148)" (148)Daktilo yaz Emirda Mektuplar S: 30 1181 1465 Hazret-i stad'n merhum Ceylan hakknda ifade ettii. zam sadakat numunesinin fiil bir tezhr olarak, u gelecek hatray bizzat merhum Zbeyr Gndzalp'tan duymutum: "Merhum Ceylan, stad'n hizmetinde bulunduu sralarda bir gn kaymakam, jandarma komutan yzba vesaire stad'n menziline karak, hem taharri, hem ihanet niyetiyle gelmiler. Merhum Ceylan, aynen Ankara'da merhum Abdurrahman'n yapt gibi, bunlarn arka tarafnda durarak, stad'n gzlerine bakyor, bir eli de hanerinin stnde... stad'n gzlerinden bir iaret bekliyor ve bunlarn herhangi bir fiil tecavzleri olursa, hazr duruyormu. stad ise, yle madd mukabele edecek hallerden ok uzak olduu iin, herhangi bir iaret vermesi mmkin deildir..." -stad'n merhum Ceylan'a kendi el yasyla ikinci bir nasihat Bu kaydedeceimiz yazy stad Hazretleri Eyll 1946 balarnda, Zlfikr'n makineyle teksir edildii sralar yazmtr: "Ceylan! Zaman naziktir. Nurlarn faaliyeti vaktinde ok dikkat lzmdr. Nurun ve bizim ve Nurcularn selmeti ve mnafklarn errinden kurtulmas iin sen bu maddeyi bil: Birincisi: ktisada tam riayet etmek lzmdr... Ta validen ve baban senden gcenip, hizmet-i Nuriyeye zarar gelmesin. Dkkanclk eden, mertlik edemez, on paraya dikkat eder. Mal senin deil, ikram etsen caiz deil. kincisi: imdilik nazar- dikkati kendine celbetmeye ve gsteri yapmaa alma! Senin elindeki Nur emanetlerine zarar gelmesin... hevesatn, faydasz elencelerini brak... Hizmet-i Nuriye'nin, sana verdii zevkler yeter. ncs: Bizi grmek iin buraya gelenlerden herkese alma! lzumsuz onlara esrarmz bildirme... nki ilerinde ya sfdil veya kurnaz veya aptal bulunabilir, ifa eder. Habbeyi kubbe yapar. Ondan mnafklar ve ca'suslar istifade eder. Hususan bu kasabada daha ok dikkat ve ihtiyat lzmdr.(149)" (149)Hususi dosya Sra No: 5

1182 1466 Merhum Ceylan alkann ihlas Ceylan alkan -malum- Austos 1963'te stanbuldu bir trafik kazasnda ehid oldu. Hz. stadn onun hakknda kendi el yazsyla yazm olduu u yazs ki byledir: Ceylan benim vekilimdir. Nura ait ileri benim hesabma yapar. Said-i Nursi te merhum ceylan alkan stadn u yazsn babas dahil hi kimseye gstermemitir. Ta ki stanbulda ehit olduu gn, nfus czdannn arasnda bulunmu... 1183 1467 1184 1468 -NC HADSE: Kk ocuklarn stad'a kar acib alkalar: 1946 -1947'lerde Emirda'nda kk masum ocuklarn Hazret-i stad'a kar grlmedik bir tarzda alkadar olup, koup gelip, stad'n ellerine sarlmalar pek garip ve ma'nidar ve irindir. Bu hadise 1949 yllarndan sonra daha da umumileerek; Emirda, Bolvadin ve evrelerinde sk sk grlm ve ayn- ibret ve temaa tatl bir vaziyet almtr. Bu irin manzaray grenler, hayretle durup seyretmilerdir. Bu hadisenin hidleri o civarda pek ok kimselerdir. Biz sadece 1946 -1947'lerde cereyan etmi, ocuklarn masumane alkalar hakknda Hazret-i stad'n talebelerine verdii u malumat kaydedelim: "Hamisen: Bir miktardr, hi grmediim bir tarzda pek iddetli bir alka ile; oktan grmedikleri peder ve validelerine hararetli bir itiyak ile ellerine sarlmalar gibi, iki yandan on yana kadar masum ocuklar, faytonla gezdiim vakit beni grnce, aynen yle uzaktan koup, benim ellerime sarlmalarnn ne hikmeti var? diye hayret ediyordum. Birden ihtar edildi ki: Bu kck masumlar taifesinin, bir hiss-i kablel vuku'ile; ilerde Risale-i Nur'la saadet bulacaklarn ve tehlike-i maneviyeden kurtulacaklarn, belki iinde oklar kird olacaklarn.. Ve burann madd-manev havasyla imtiza edemediim iin menfilere verilen serbestiyet mnasebetiyle, buradan gitmemekliim iin lkayd olan byklerin bedeline: "Bizler Nur dairesindeyiz, bizi brakma, gitme!.. gibi bir mana hissettim...(150)" DRDNC HADSE:- Kular ve hayvanat aleminin Risale-i Nur ve stad'la mnaaebettarane olan alkalar: Yukarda kaydedilmi hadise gibi, bu hayvanat hadisesi phesiz bir ekilde grlm ve mahede edilmitir. Evet, kularn, kumrularn, serelerin, hdhdlerin, hatta fare ve ekirgelerin pek ok hadise ve vukut ile Risale-i Nurlarla ve mellifi ile alkadarlklar grlmtr. Bunlarn bir ok hadiseleri de yaz ile kaydedilip tesbit edilmitir.

Bunlardan birisini, ikisini tesadfe vermek belki mmkin... Amma on, yirmi, otuz vak'a olursa; artk tesadf ihtimalini kat'iyetle reddeder. Kular ve hayvantn alkalar, stad Bedizzaman'n hayatnn her devresinde ok grlm ve baz hadiseleri ibret iin Risalelerde kaydedilmitir. Ancak 1185 stad'n u ilk Emirda hayatnda grlen hadiseler hem oktur, hem gayet acib ve gariptir. Bilhassa stad'n ahsyla mnasabettar grlen hadiseler daha ok hayret-bahtr. (150)Emirda-1-Zbeyr-2 S: 201 1186 1469 Hazret-i stad'n ve baz Nur talebelerinin tesbit ettikleri ve ksmen lahika mektuplarnda kaydettikleri hayvant misallerinin tamamn detaylaryla ve o hadiselere ait yazlm geni, yazlaryla burada dercetmek ok uzun olacaktr. yle ise, sadece hadiselerin zn ve lahikalardaki sahife numaralarn kaydederek; stad Hazretlerinin mevzu ile alkal suallicevabl bir yazsyla, onun ahsyla alkadar bir iki hadiseyi yazmakla iktifa etmek istiyoruz. Hayvanatn bu alkadarlklarn, gzel, edeb bir tasvir iinde bir yazsnda derceden Merhum Hasan Feyzi Efendi'nin yazsnn o blmn buraya bir mukaddime olarak kaydetmek uygun grld: "...Ruy-i zeminin insan ile beraber, btn zihayat mahlukat dahi seni kabule hazrlanyorlar. ekirgeler, Ar, Sere kuu ve bcek gibi bir ksm hayvanatn dahi, senin bu szlerin ve Nur'un okunurken, pervne gibi etrafnda dolap, sana olan incizablarn ve Nur'undan ve szlerinden ferahnk ve zevkyb olduklarn; balarn balarmza arpmakla gya bize anlatmak istemeleri ne kadar gariptir. Ezcmle Sava'da iki ekirge ve Emirda'nda iki gvercin ve iki ku bu kerameti gsterdiler...(151)" HADSE NEVLER: Hadise nevilerine gemeden nce; bir ok Emirdal ahitlerin ihbarlaryla ve ayrca daha evvelki hayatlarnda Molla Hamid gibi zatlarn ahadetiyle: Hz. stadn evindeki kediler, oradaki farelere katiyyen ilimedikleri ve dokunmadklar hadi sesidir. (Bkz.Son ahit-4, Sh.264) 1- Emirda'nda bir gn ve gece iinde bir sere kuu, bir kudds kuunun gelip stad'n odasnda kalmalar... Ve biri, bir anda kaybolup, tekisinin onun yerine gelmesi... Emirda-1 S: 46 2- Yine Emirda'nda Hazret-i stadn yannda Nurun hizmetiyle ilgili bir mektup yazlrken, iki gvercinin gelip, ayr ayr garip alkadarlklar grlmesi... Emirda-1 Sahife: 67 3- Isparta'nn Sav kynde stad'n bir mektubu okunurken, iki ekirge, garip bir tarzda gelip mektubun stne konmalarn ve sonuna kadar dinlemelerini yazan Sav'l Marangoz Ahmed'in ahadeti... Emirda-1 Sahife: 67 1187

(150)Emirda-1-Zbeyr-2 S: 201 (151)Elyama Emirda-1 asl S: 118 4- Yine Emirda'nda stad'n kendi ifadesiyle bir gvercinin gelip mjde verir gibi alkas... Emirda-1 Sahife: 71 5- Savl kr Efe'nin mektubunda yazd hadise... Emirda-1 Sahife: 95 6- Yine Hazret-i stad'n kendi ifadesiyle, bir beraet gecesi gndznde, Asa-y Musa'y tashih ederken, bir gvercinin stad'n odasna girip, garip ekilde rkmeden kalmas... Emirda-1 S:167 7- Yine stad'n mahede ve ifadesiyle, hdhd kuunun mjdekrne acib alkas... Emirda-1 Sahife:174. 8- Savl Mustafa Yldz'n, hdhd kuu ile alkadar garip bir mahedesi... Emirda-1 Sahife: 186. 9- Yine stad'n ifadesiyle bir sere kuunun verdii mjde iareti ve alkadarl... Emirda-2 S: 104 10- Yine stad'n ifadesiyle, Isparta'dan gelen bir mektubun tashihi esnasnda, bir gvercinin gelip garip ekilde alkadarlk gstermesi... El yazma Emirda-1 S: 74 11- Hsrev ve Thir aabeyin birlikte mahede ettikleri bir blbln acib alkadarlk hadisesi... Elyazma Emirda-1 Sahife: 132 12- Milasl Halil brahim'in bir kudds kuu ile ilgili mahede ettii garip alkadarl... Osmanlca Emirda-1 asl sahife 137 13- Savl Marangoz Ahmed'in bir blbl kuu ile alkadar, mahede ettii garip durum... Elyazma Emirda-1 asl sahife:148. 14- nebolulu Nur talebelerinin mektuplarnda yazdklar acib iki ku hadisesi... Elyazma Emirda-1 Sahife: 263 15- Sikke-i Gayb'nin Sav kynde mumlu kda yazlmaya baland gnlerde, -drt hdhdn garip ekilde alkadarlk gstermeleri hadisesi... Elyazma byk boy Emirda-1 Sahife:161. 1188 16- nebolulu brahim Fakazl'nn refikas ahide Hanmn bir blbl kuundan "Said.. Said... Said" lafzn iitmesi hadisesi...Elyazma byk boy Emirda-1 Sahife: 247 17- nebolu'nun Cenuriye kynden Sadullah Efendi ile refikas geceleyin Nurlar yazarken, bir kuun gelip yanlarnda sabaha kadar durmas..Elyazma byk boy Emirda-1 Sahife: 248. 18- Hazret-i stad'n, sere kuuna benzer bir kuu, garip bir tarzda yatann altnda grmesi... Emirda-2 Sahife: 8 19- Sungur Aabeyden bir rivayettir: "Emirda'nda 1950 senesi balannda Ankara'ya Diyanet Riyaseti'ne ve Reis Ahmed Hamdi Aksekili'ye iki takm Risale-i Nur gnderilecei zaman ve o gnlerde

stad'mzn odasnda aniden peyda olan kuun, aniden kaybolmas ve o mnasebetle Safronbolu ve Eflani havalisi Nur akirdlerine yazlan mektublar vs. Bu hadiselerin ahidi bu fakir Sungur'dur." te lahikalarda kaydedilmi hayvant alkadarlklarnn hadiselerinden tesbit ettiimiz bu kadar... imdi de bir iki hadisenin tefsilatn Hazret-i stad'n bizzat kaleminden dinledikten sonra, mevzu' etrafnda istifhaml ekilde sorulan bir sual ve cevab da derc edeceiz: Aziz Sddk kardelerim! Kat'iyyen ek ve phemiz kalmad ki; Bu hizmetimizin neticesi olan Risale-i Nur'un serbestiyetini, deil yalnz biz, Anadolu ve lem-i slm alklyor, takdir ediyor.. belki kinat memnun olup, Cevvi sema ve fezay-i lem alklyor ki; drt ayda yamura iddet-i ihtiya varken gelmedi... Ve Denizli'de mahkemenin bilfiil teslimine karar vermesi, yine Leyle-i Mira'ta aynen Risale-i nurun Rahmet olduuna iareten leyle'i Ragaib'e tevafuk ederek, kesretli melek-i ra'dn alklamasyla.. Ve rahmetin Emirda'nda gelmesi, o teslim kararna tevafuk etmesi.. Ve bir hafta sonra, -demek Denizli'de vekillerin eliyle alnmas hengmlarnda- yine aynen Leyle-i Mi'rac'a ve Leyle-i Ragaib'e tevafuk ederek aynen onlar gibi, cuma gecesinde kesretli rahmet ve yamurun bu memlekette gelmesi; o tevafuklaryla kat' kanaat'verdi ki; Risale-i Nur'un msaderesine ve hapsine drt zelzelenin tavafuku, kre-i arzca bir i'tiraz olduu gibi; bu Emirda memleketinde drt ay zarfnda yalnz cuma gecesinde -biri leyle-i Ragaib, biri Leyle-i Mi'rac, biri de aban- Muazzamn birinci cuma gecesinde- rahmetin kesretli gelmesi ve Risale-i Nur'un da serbestiyetinin devresine tam tamna tevafuk etmesi; Kre-i havaiyyenin bir tebriki, bir mjdesidir... Ve Risale-i Nurun da manev bir rahmet ve yamur olduuna 1189 kuvvetli bir iarettir... Ve en Itif bir emare udur ki; Dn, birden bire bir sere kuu pencereye geldi, vurdu. Biz uurmak iin iaret ettik, gitmedi. Mecbur oldum, Ceylan'a dedim: "Pencereyi a! O, ne diyecek?" girdi, durdu, ta bu sabaha kadar... Sonra oday ona braktk, yatak odama geldim. Bu sabah ktm, kapy atm, yarm dakikada dndm, baktm; "Kuddus, Kuddus" zikrini yapan bir ku odamda grdm. Glerek dedim: "Bu misafir ne iin geldi?" Tam bir saat bana bakt, umad, rkmedi. Ben de okuyordum, ekmek braktm yemedi. Yine kapy atm, ktm, yarm dakikada geldim; O misafir kayboldu. Sonra bana hizmet eden ocuk geldi, dedi ki: "Ben gece grdm ki, Hafz Ali'nin kardei yanmza gelmi..." Ben de dedim: Hafz Ali ve Hsrev gibi bir kardeimiz buraya gelecek, ayn gnde iki saaat sonra, ocuk geldi, dedi: Hafz Mustafa geldi... Hem Risale-i Nur'un serbestiyetinin mijdesinin, hem mahkemedeki kitaplarmda ksmen getirdi.. Hem sere kuunun ve senin, hem kuddus kuunun tabirini ispat etti, -Ki tesadf olmadn ispat etti. Acaba emsalsiz bir tarzda, hem sere kuu acib bir surette, hem kuddus kuu garip bir surette gelip bakmas.. Sonra kaybolmas.. ve masum ocuun r'yas tam tamna kmas; Risale-i Nurun Hafz Ali gibi bir zatn eliyle buraya gelmesinin ayn zamanna tevafuku, hi tesadf olabilir mi?. Hi ihtimal var m ki, bir bearet-i gaybiye olmasn?..

Evet bu mesele kk bir mesele deil!.. Kinat ve hayvant ile alkadardr. Ben Risale-i Nur'un bir kirdi olmak itibariyle, kendi hisseme den miktar ve neticeyi, binler altn lira kadar kazancm var kanat ediyorum. Baka yzbinler Risale-i Nur kirtleri ve takviye-i imana muhta ehl-i imann istifadeleri buna kyas edilsin. Evet, dinin, eriatn ve Kur'an'n yzden ziyade tlsmlarn muammalarn hall ve kefeden.. ve en muannid dinsizleri susturup ilzam eden.. Ve mi'rac ve har- cisman gibi srf akldan ok uzak zannedilen Kur'an hakikatlarn en mtemerrid ve en muannid feylosoflara ve zndklara kar gne gibi ispat eden ve onlarn bir ksmn imana getiren Risale-i Nur eczalar, elbette kre-i arz ve kre-i havaiyeyi kendi ile alkadar eder ve bu asr ve istikbali kendi ile megul edecek bir Hakikat- Kur'aniyedir.. Ve ehl-i iman elinde bir elmas klntr...(152)" 1190 Mevzuun etrafndaki istifhamlar halleden stad'n sualli ve cevabl bir izah: "Sual: Sen bir mektubunda irane bir ltifeyi, yani kularn; mektuplarn okumak ve yazmak zamannda, yannza ve kirdlerin yanna gelmelerini, o ltifeyi cidd bir tarzda kardalarna yazdn. Halbuki o kular, hal- lemi ve Risale-i Nur'un hadisata kar faydasn bilecek mahiyetten uzaktrlar?.. Elcevab: Emir ve izn-i lh ve havl ve kuvvet-i Rabbaniye ile, umum hayvanatn melikeden birer oban, birer nzr olduu gibi; ku taifesinin de bir oban var.. Onlar bilmese de, emr-i ilh ile ve ilham- Rabban ile obanlar onlar sevkeder. O sevk-i ftr kulara gelen ilhama dayanr, kular ilhama mazhardrlar ki; ya bir gnlk bir Ar yavrusu, havada bir gn mesafede gider; o ilham- ftr ile, o sevk-i Rabban ile yolunu armadan dnp, gelip yuvasna girer. (152)Yeni yaz Emirda-1 S: 46 1191 1473 Evet nasl ki kre-i arz, Risale-i Nur kirtlerine gelen zulme itiraz etti.. Ve cevv-i hava yamursuzlukla ve soukla Risale-i Nur'a gelen tazyikat ve msadereyi tenkid etti.. Ve bulut, serbestiyetini yamurla alklad.(153) Elbette ku nev'i de alkadar olabilir. Evet, insann bir ksm sun' kularnn bir bomba yumurtas ile bir ky harap edip, bin adam mahveden cinayetine ve cehennem zakkum yumurtalar tayan o insan kularn tahripi ksmn, hem kre-i arza, hem nev-i beere mtebidane merhametsiz tahribatna kar bu hayvan kular; te'sirli bir surette istikbali tenvir eden Risale-i Nur'u elbette tebrik edip alklar diye suretindeki hadise, geri ok tatl bir ltifedir.. Fakat ok ince bir hakikat dahi iinde var...(154) MTEFERRK VE ETL HADSELER 1-HVE NKTESNN HATIRLATTIRDIKLARI: Bilindii gibi, stad Bedizzaman Hazretleri ilk Emirda hayatnn tahminen son senesinde.. Ve daha sonralar Afyon hapsinde ve sonrasnda; Hava ve Nur unsurunun tevhid ve vahdet-i Rabbaniye ve emir ve irade-i ilahiyeye gyet aikr bir tarzda dellet ve iaretlerini gstermeleri cihetinde bu iki unsurun hakikatlaryla megul olmaya balamtr.

Arabice 1364 (Miladi 1945) ylna girildiinde, Nur'un te'lif zamannn sonu eklinde kabul edilmise de, fakat Rumiye gre 1364'n karl Mildi 1948 olduu iin, te'lif devresi Afyon hapsinde "El Hccet-z Zehra" Risalesinin te'lifiyle son bularak hitama erdii anlald. Fakat Nur'un baz mes'elelerinin tetimme ve haiyelerinin devam 1953'lere kadar devam etti. Ancak hicr senenin 1364'nde bir cihette tamamland kabul edilen te'lif devresi, bu tarihten sonra baka ekil ald. Hava ve nur unsuruna ait pek ltif, ok irin iman hakikatlarnn tezahryle kendini gsterdi. Bu pek tatl ve ok irin, cennet gibi gzel hakaikin zuhuru ve Hava ve Nur unsurunun inkiafndan fehmettiimiz bir kanaatmz burada kaydetmek isteriz ki; Arabi 1341'de balayp, yine Arabi 1364'de tamamlanan Nurlar'n te'lifinin bundan sonraki devrede; zerinde delil ve brhan getirilen ey; o seneye kadar daha ok toprak ve su unsuru zerinde ve madd ve 1192 (153)Hazret-i stad'n burada iaret ettii hususlarn cz'iyatnn her birisi bir ok defalar tekerr etmesi ve mhim hadiselere tevafuk etmesine dair belgelerin kaydlar yaplm ve ispatlanmtr. Bu hadiselerin vukuatlarla ehadetleri ayrca Denizli hapsi mektuplarnda ve dier lahikalarda ayn meseleye dair iaretler kaydedilmitir. A.B. (154)Yeni yaz Emirda-1 S: 90 1193 1474 cisman mevcudatta tecell eden Allah'n sfat ve esmasnn tecelliyatndan bahseden hakikatlar olup, ekseriyetle bu iki unsurdan misaller getirilerek te'lif edilmiken; Bu tarihten sonraki drt be senelik zamanda ise, Hava ve Nur unsurlar sahifelerinin mtalalar iin deta yepyeni bir devre ve perde alm gibi oluyordu. Bu hiss ve ahs kanaatma bylece iaret ettikten sonra; Hazret-i stad'n Afyon hapsinde mazhar olduu yeni ve baka hal ve tecellnin kendisinde zuhr etmesiyle, bir nc Said olarak kendini bilmesi ve gstermesi tarznda sahne-endaz olmutur. Evet, Hazret-i Bedizzaman'n esrarengiz olan hayatnda byle byk ve kll merhale ve inklblar oktur. Tahsil devresinden tedris devresine.. Tedristen te'lif merhalesine.. ve nihayet 1899'da btn ulm-u liye ve aliyeden uzanp, Kur'an'n hakikatlar mahzeni ve nurlar merkezine atlamasna.. ve 1921'lerde daha baka ve daha cib kll ve nuran bir inklb merhalesi olan "Yeni Said" merhalesine gemesine bakan ve gsteren gerek ve kll inklb ve merhaleler hak olduu gibi; u bahsetmek istediimiz ve fakat tefhim ve izahna muktedir olamadmz bir baka ve ok yce ve nuran bir merhale olan Hava ve Nur unsurlar sahifelerinde; Sebeplerin tesinde cereyan eden tecelliyatn ma'kesleri ve buna bakan, aikr mevcudiyet-i ilhiyyenin tezahr hakikatlar lemine girmesi de hak ve gerektir denilebilir. Nitekim bu devrede, Hve Nktesi adyla kaleme ald byk ve geni ve yeni bir merhalenin kapsyla girdii letif ve nuraniyyt leminin bahettii feyiz ve nurlarla te'lifini yapt Risaleler ve tetimmelerden "Hve Nktesi, Elhccet-z Zehra'nn bir ksm ve Nur Aleminin Bir Anahtar" gibi Risale paralar, hep bu Nur ve Hava unsurunun vazifelerinden ve onlarda tecelli eden hikmet ve esrardan bahsederler. Bununla beraber bu mesele havsala ve idrkimizin dnda olmasndan, bu kadarckla iktifa etmeye mecburuz.

Bu bahis mnasebetiyle ad geen muazzam hakikatlar hazinesi olan "Hve Nktesi"ni burada kaydetmeyi uygun bulduk: 1194 1475 HVE NKTES ok aziz ve sddk kardelerim! Kardelerim, deki hve lfznda, yalnz maddi cihette bir seyahat- hayaliye-i fikriyede hava sahifesinin mtalsyla, an bir surette grnen bir zarif nkte-i tevhidde: Meslek-i imaniyenin hadsiz derece kolay ve vcb derecesinde shuletli bulunmasn.. Ve irk ve dalaletin mesleinde hadsiz derecede mkiltl, mmteni', binler muhal bulunduunu mahede ettim. Gayet ksa bir iaretle o geni ve uzun nkteyi beyan edeceim. Evet naslki, bir avu toprak, yzer ieklere nbetle sakslk eden kabnda; Eer tabiata, esbaba havale edilse lzm gelir ki; ya o kapta, kk mikyasta yzer belki iekler adedince manev makineler, fabrikalar bulunsun.. Ve yahut o parack topraktaki her bir zerre, btn o ayr ayr icekler muhtelif hsiyetleriyle ve hayattar cihazatyla yapmalarn bilsin.. Adeta bir ilh gibi hadsiz ilmi ve nihayetsiz iktidar bulunsun. Aynen yle de: rade-i ilhiyyenin bir ar olan havann, rzgrn her bir paras ve bir nefes ve trnak kadar olan"Hve" lafzndaki havada, kck mikyasta btn dnyada mevcud telefonlarn, telgraflarn, radyolarn ve hadsiz ve muhtelif konumalarn merkezleri, santrallar, hize ve nakileleri bulunsun ve o hadsiz ileri beraber ve bir anda yapabilsin.. Ve yahut o hvedeki havann, belki unsuru havann her bir parasnn her bir zerresi, btn telefoncular ve ayr ayr umum telgrafclar ve radyo ile konuanlar kadar manev ahsiyetleri ve kabiliyetleri bulunsun.. Ve onlarn umum dillerini bilsin.. Ve ayn zamanda baka zerrelere de bildirsin, neretsin. nki bilfiil o vaziyet ksmen grnyor ve havann btn eczasnda o kabiliyet var. te, ehl-i kfrn ve tabiiyyn ve maddiynlarn mesleklerinde, deil bir muhal, belki zerreler adedince muhaller ve imtina'lar ve mkiltlar aikre grnyor. Eer Sni-i Zlcell'a verilse; hava btn zerratyla onun emirber neferi olur. Bir tek zerrenin muntazam bir tek vazifesi kadar kolayca hadsiz kll vazifelerini Halknn izniyle ve kuvvetiyle ve o Halk'a intisab ve istinad ile ve Sanii'nin cilve-i kudretiyle, bir anda imek sr'atinde ve hve telffuzu ve havann temevvc shuletinde yaplr. Yani, kalem-i 1195 1476 kudretin hadsiz ve harika ve muntazam yazlarna bir sahife olur.. Ve zerreleri o kalemin ular.. Ve zerrelerin vazifeleri dahi kalem-i kaderin noktalar bulunur. Bir tek zerrenin hareketi derecesinde kolay olur. te ben deki hareket-i fikriye ile seyahatimde hava lemini temaa ve o unsurun sahifesini mtala ederken, bu mcmel hakikat tam vzh ve mufassal, aynelyakin mahede ettim.. Ve "Hve"nin

lfznda ve havasnda byle parlak bir brhan ve bir lema-i vhidiyet bulunduu gibi; manasnda ve iaretinde gayet nuran bir cilve-i ehadiyyet ve ok kuvvetli bir hccet-i tevhid ve "Hve" zamirinin mutlak ve mbhem iareti hangi zata bakyor, iaretine bir karine-i taayyn o hccette bulunmas iindir ki; hem Kur'an- Mu'ciz-l-Beyan, hem ehl-i zikir makam- tevhidde bu kuds kelimeyi ok tekrar ederler diye ilmelyakin ile bildim. Evet, mesel bir nokta beyaz katta, iki nokta konulsa kart; ve bir adam muhtelif ok vazifeleri beraber yapmasyla araca;ve bir kk zihayata ok ykler yklenmesiyle altnda ezildii; Ve bir lisan ve bir kulak ayn anda mteaddit kelimelerin beraber kmas ve girmesi intizamn bozup karaca halde; ayn-el yakin grdm ki: "Hve"nin anahtaryla ve pusulasyla fikren seyahat ettiim hava unsurunda, her bir paras hatta her bir zerresi iine muhtelif binler noktalar, harfler, kelimeler konulduu veya konulabilecei halde, karmadn ve intizamn bozmadn.. Hem ayr ayr pek ok vazifeler yapt halde, hi armadan yapldn.. Ve o paraya ve zerreye pek ok ar ykler yklendii halde, hi zaaf gstermiyerek, geri kalmyarak intizam ile tadn.. Hem binler ayr ayr kelime, ayr ayr tarzda, manada o kck kulak ve lisanlara kemal-i intizamla gelip kp, hi karmyarak, bozulmyarak o kck kulaklara girip, o gayet incecik lisanlardan kt.. Ve o her zerre, her parack, o acib vazifeleri grmekle beraber, kemal-i serbestiyet ile cezbedarne hal diliyle ve mezkr hakikatn ehadeti ve lisanyla deyip gezer.. Ve frtnalarn ve imek ve berk ve gk grlts gibi havay arptrc dalgalar ierisinde intizamn ve vazifelerini hi bozmuyor ve armyor ve bir i, dier bir ie mani' olmuyor. Ben ayn-el yakin mahede ettim. Demek, ya her bir zerre ve her bir para havada, nihayetsiz bir hikmet ve nihayetsiz bir ilmi ve iradesi ve nihayetsiz bir kuvveti, kudreti ve btn zerrata hkim-i mutlak bir hassalar bulunmak lzmdr ki; bu ilere medar olabilsin. Bu ise zerreler adedince muhal ve batldr. Hibir eytan dahi 1196 bunu hatra getiremez. yle ise bu sahife-i havann; Hakk-el yakin ayn-el yakn, derecesinde, bedahetle zat- Zlcell'in hadsiz gayr-i 1197 1477 mtenah ilm ve hikmetle altrd kalem-i kudret ve kaderi'nin mtebeddil sahifesi ve bir levh-i mahfuzun lem-i tagayyrde ve mtebeddil uunatnda bir levh-i mahv, ispat namnda, yazar-bozar tahtas hkmndedir. te hava unsurunun yalnz nakl-i asvat vazifesinde mezkur cilve-i vahdaniyyeti ve mezkr acaibi gsterdii ve dalletin hadsiz muhaliyetini izhar ettii gibi; unsur-u havanin sair ehemmiyetli vazifelerinden biri de elektrik, cazibe, dafi, ziya gibi sair letaifin naklinde armadan muntazaman asvat naklindeki vazifeyi grd ayn zamannda, bu vazifeleri dahi grd ayn zamanda, btn nebatt ve hayvanata teneffs ve telkih gibi hayata lzmu bulunan levazmat kemal-i intizam ile yetitiriyor. Emir ve irade-i ilhiyyenin bir Ar olduunu kat' bir surette isbat ediyor.. Ve serseri tesadf ve kr kuvvet ve sar tabiat ve kark hedefsiz esbab ve aciz, camid, cahil maddeler bu sahife-i havaiyenin kitabetine ve vazifelerine karmas hi bir cihetle ihtimal ve imkn bulunmadn ayn-el yakin derecesinde isbat ettiini kat' kanaat getirdim.. Ve her bir zerre ve her bir para lisan- hal ile

dediklerini bildim... Ve bu Hve" anahtar ile havann madd cihetindeki bu caibi grdm gibi, hava unsuru da bir "Hve" olarak, alem-i misal ve alem-i manaya bir anahtar oldu. (Mtebakisi imdilik yazdrlmad. Umuma binler Selm SAD- NURS(155)" Hazret-i stad bilhare Hve nktesinin bir eki mahiyetinde bu gelecek paray da kaleme almsa da, yine de tamamn yazamam, ancak izin verildii kadarn kaydedebilmitir: "Hve nktesinin ahirinde bu para yazlacak: Grdm ki; lem-i misal nihayetsiz fotoraflar ve her bir fotoraf hadsiz hadisat- dnyeviyeyi ayn zamanda hi kartrmyarak alyor. Binler dnya kadar byk ve geni bir sinemay- uhreviye ve faniytn fan ve zil hallerini ve vaziyetlerini ve geici hayatlarnn meyvelerini sermed temaaghlarda ve cennette saadet-i ebediye ashaplarna da dnya maceralarn ve eski hatratlarn levhalaryla gzlerine gstermek iin, pek byk ber fotoraf makinas olarak bildim. Levh-i Mahfuz'un, hem lem-i misalin iki hccet ve iki kk numunesi ve iki noktas; nsann banda 1198 olan kuvve-i hafza ve kuvve-i hayaliye, mercimek kklnde iken, bir byk ktphane kadar hi kartrmyarak kemal-i intizamla yazlmas kat' isbat eder ki; o iki kuvvenin numune-i ekber (155) Szler Envar neriyat S: 160 1199 1478 ve a'zamlar olan lem-i misal;hava ve su unsurlarnn hususan nutfelerin suyu ve toprak unsurunun pek fevkinde daha ziyade hikmet ve irade ile ve kalem-i kader ve kudret ile yazldklarn ve hibir cihetle tesadf ve kr kuvvetin ve sar tabiatn ve cmid, hadefsiz esbabn karmas yz derece muhal ve hi bir vecihle mmkin olmadn, Hakm-i Zlcellin kalem-i kader ve hikmetinin sahifesi olduunu ilm-el yakin ile kat' bilindi. (Mtebakisi imdilik zdrlmad Kardeiniz SAD- NURS(156)" MTEFERRK HADSELER-2 stad iin alnan otomobil hadisesi: stad Bedizzaman'n her zaman deimez bir adeti olan krlara kmak, temiz havada teneffs etmek ii, Emirda'nda da her eye ramen devam etmitir. stad Emirda'na geldii ilk sene, nceleri yaya olarak, sonralar da bazen kiralk bir faytonla, daha sonralar ise Eskiehirli bir zatn

tahsis etmi olduu hususi faytonuyla bu adetini srdrmekte idi. Bu arada ark menfilerinin bakiyeleri ve 152'ler iin de 1947'de af kanununun kmas zerine; Isparta, Denizli gibi yakn vilyetlerdeki talebelerini grp ziyaret etmek, ayn zamanda seyahatlerle temiz havalarda teneffs etmek arzusu uyanmt. stad bu arzusunu bir gn bir taksi ile kra ktklarnda; ofre, otomobillerden ucuz olanlarnn fiatn sorar. ofr, kk tip bir eit arabadan bahsederek, bin lira kadar bir parayla alnabileceini syler. stad Hazretleri beraberinde kra giden gen talebesine:(*)"Keke byle bir araba elimize geseydi, minnetsiz ekilde istediimiz zaman kar gezerdik" demi. Bu hadise, tahminen 1946'nn son aylarnda cereyan etmi olsa gerek... Bu talebe akamleyin Emirda'na dner-dnmez, hemen Emirda'ndaki byk Nur talebelerine, stad'n bu arzusunu cidd ekilde nakleder. Tabi fedakr ve vefakar Nur talebeleri hemen harekete geerler. Konya, Isparta, Denizli ve nebolu'ya durumu haber ederler. Bunun zerine az bir zaman zarfnda, gayet gzel, hem de drtbin lira gibi zamana gre byk bir mebla parayla bir araba alnr ve Emirda'na getirilir. Fakat bu araba, ancak bir gn ve bir gece Emirda'nda kalabilmitir. stad sabahleyin ok iddetli bir istirham ile arabann hemen geri gnderilmesini istemitir. 1200 (156)Emirda-1 S: 255 (*) Bu talebe, Merhum Ceylan alkandr. (Bkz. Son ahitler-4,Sh.55) 1201 1479 Zaman, stad Hazretlerinin bu tavrnn ok yerinde ve hakl olduunu ksa bir mddet sonra gstermitir. nki hkmetin baz adamlar ve C.H.P'lilerin bir ksm, bir gnlk mr olan bir arabay bile irretli ve iddetli ekilde iftira ve dedikodularna mevzu yaptlar. Hatta hkmet ve zabta resmi sual ve cevab konusu yapt. Arabay alanlar bile suale ektiler. Bedizzaman gibi bir slm dhsinin ve bir mill kahramann pek byk hizmetlerine, vatanperverlik ve milliyetperverliine hrmeten, koca padiahlar, Enver Paalar, hatta ilk Reis-i Cumhur M. Kemal Paa, pek ok eyler vermek ve onu taltif etmek istemilerken; u ihtiyarlk halinde basit bir arabann alnp, ona hediye edilmesinde, fedakr talebelerinden bir iki zengin zatn bu hayra itirklerini byk bir siyas hadise tarznda telkki eden zamann hkmet adamlarnn zihniyet, tiynet ve anlaylarna numunelik bir tek misaldir. Hazret-i stad'n, arabann mutlaka geri gtrlmesi ve Emirda'nda braklmamas ve tekrar geri satlmas iin yazd ricakrane mektubu yledir: Aziz sddk kardelerim Thiri, Sabri, Selhaddin, Mehmed, Mustafa! Evvela: Bu gelen uhuru selasenin hrmetine ve Nur kirtlerinin sadakat ve ihlslarnn hrmetine ok ehemmiyetli, hakkmda bir sebeb-i i'tab ve tokad bir hadiseyi tamire alacaz. Gcenmeyiniz, yleki: Bu gece hi grmediim bir i'tab, bir ta'zib suretinde manev bir iddetli ihtar ile denildi ki: "Dnyaya, zevke, keyfe tenezzl etmemesine nurlardaki ihls ve istinay muhafazaya mkellefdin .. Ve bu asrda

... srryla dnyay dine tercih etmek ve bilerek elmas ieye tebdil etmek olan hastala Nur vastasyla tedaviye almaa vazifedardn.. Yzer tecrbenle de anladnki; insanlarn hediyeleri, ihsanlar, yardmlar sana dokunuyor, hatta seni hasta ediyor. Her gn eserini, tecrbesini gryorsun. Senin en ziyade itimad ettiin ve Risale-i Nur'un fedakr kahramanlarnn yzlerini Risalei Nur'un hizmetinden ziyade kendi istirahatine evirmeye sebebiyet verdin.. lh..." diye daha manen ok sylendi. Beni tam tekdir etti. Hatta imdi bir manev tokattan dahi korkuyurum. Bu hadisenin are-i yegnesi: Bu otomobili alan sizler iln edeceksiniz ki; bu kardeimiz Said bunu kabul edemedi. Manev dehetli bir zarar hissetti. 1202 1480 kincisi: Otomobil imdi Konya'l Sabri'nin yanna gnderilmeli, oraya gitsin. O raz olmazsa, Medresetz Zehra erknlarna gitsin. Sabri merak etmesin. Her ay Nurlara onun harika hizmeti, bir otomobil fiatndan ziyadedir. Onun iin gcenmesin. Saniyen: Kat'iyyen bilinizki; Bu dehetli itab grdmn sebebi, istirahat iin bir arzu ne'vinde ve bir temenn tarznda bir otomobil ile gezmeye gittiim vakitte, otomobilci dedi ki: "Kck otomobiller km, bin lira gibi bir fiatla satlyor" Ben de temenn nev'inde dedim ki: "Keke yle bir emanet kk otomobil elimize geseydi, sair yerlerdeki Nurcu kardelerimi ziyaret etseydim" demitim.Bunu hakiki ve cidd bir karar vermemitim, bir arzu iken; buradaki iki hs kardeimiz bu arzuyu cidd bir karar zannedip bin lira deil, drtbin lira kadar fedakrane almlar.. Buraya geldii vakit, yedi saat memnuniyetle telkki edip, o arzuyu bir duay- makbule zennettiim halde; birden btn gecede manev itiraz ve itab grdm. O arzumun hatasn anladm. Hi grmediim bu tarz manev itabn sebebi var.. Baka vakit izah edilecek. Bu otomobili alan be kardeimiz kat'iyyen bilsinler ki; deil beinin bir otomobil sadaka ve ihsan ve hediye etmeleri, belki onlarn hayrl niyetleri cihetinde Risale-i Nur dairesi hizmetinde, her biri tam bir otomobil fiat kadar bir hediyeyi bilfiil yapmlar gibi manen kabul edildiine, bana bir iaret ve kanaat var. Madem kardelerim, sizin halisane bir hizmetiniz hakknda byle makbuliyeti var.. Siz mteessir olmaynz. Beni de bu manev itaptan kurtarnz. Hem benim dstur-u hayatma, hem Risale-i Nur'un srr- ihlsna zarar gelmek ihtimali bulunan zarar abuk ta'mir ediniz. Hem otomobil burada kalmasn. En byk hisseyi veren zatn yanna gitsin. ehemmiyetli sebebi(157)izahettiim vakit, bu telmn hakikatn anlarsnz. Zaten hem uhr-u selase, hem ay mhim mecmualarn kmasna kadar btn dnya saltanat verilse de, bakmamaya mecburum. ayet otomobile verdiiniz para tam kmazsa, o noksann la-kllihal ben her eyimi satp tekmil etmeye karar verdim. Umumunuza selm.. Hakknz hell ediniz.. Ben de sizi hell ediyorum. El Baki Hvelbaki Kardeiniz 1203

SAD- NURS(158) (157) O ehemmiyetli sebebler, stad tarafndan yaz ile ve ak ekilde izah edilmemitir. Fakat araba hadisesinden bir mddet sonra, stad'n bir mektubunda; "Nurun muarz baz hocalarla siyasileri ilzam eden bir hadise" diye kaydetmitir.A.B. (158) Elyazma Emirda-1 S: 416 1204 1481 Emirdal ve Ceylan alkann babas merhum Mehmet alkan, mezkr arabann aln hadisesini ve neticesini yle anlatr: 1946 senesiydi. Birgn stad krlarda gezerken ceylana: Param olsayd kk bir taksi alr, medreseleri gezerdim demi. stadn bu szn Ceylan, Hsrev aabeye sylemi. Hsrev aabeyde Bu bir emirdir derhal taksi alnsn demiti. 1946'larda para topladk. Emirda, Konya, nebolu gibi yerlerden biner liradan toplam 6000 lira olmutu. Tahir aabeyinde iinde olduu bir heyet halinde stanbul'a gittik. Taksimden Austin tipi siyah bir taksiyi 6800 liraya aldk... Bursadan arabay teslim alarak Eskiehire geldik. Bende byk bir endie balamt. Ancak mnafklar taksiyi grnce neler diyecek diye?.. Ben faturay kendi zerime yaptrmtm. Ticaret iin aldm diyecektim. Bu ana kadar bu hadiseden stada en ufak bir haber bile vermemitik. Arabay Emirdaa getirip gece baheye koymutuk. Tahir Aabey: Kardeim, artk stadn haberi olmas lazm. sz, zerine kendisini stada gnderdik. stad gleryzle karlamam. Sonra sabah erkenden Ceylan bana arn diye haber gndermi, Ceylan yanna gitti. ki satr yazda yazdrarak: Bu araba derhal geldii yere gitmeli. Aksi halde hem benim, hemde sizin tokat yeme ihtimali var demiti. Bunun zerine, Tahiri Aabeyle istiare ettik. Arabay Konyaya Halc Sabriye gnderdik. Onlarda az bir farkla bakasna satmlard. Araba meselesi bylece kapanmakla kalmamt. Dedikoducular arabay iyice grmedikleri halde, yinede ortal kartrmlard. Resmi sorgulamalar, isticvablar oldu. Sorgu hakimi bana: Araba gelmi hoca efendiye.. Hangi devletten?.. ve daha neler geldi?syle bakalm demiti. Tahkikat uzun srd. Neticede beraet ettik. (Son ahitler-4, Sh.55) Hasan Feyzi ve Savl Hac hafz Mehmed'in vefatlar-3 Nur talebelerinden bu iki byk zatn, hususiyle Denizli kahraman Hasan Feyzi'nin vefatlar, stad Hazretlerini, Hafz Ali'nin vefat kadar ok sarsm ve alatmtr. Filhakika Hasan Feyzi Efendi, iki buuk sene 1205

zarfnda Risalei Nur'a ok deerli ve byk hizmetleri olmu ve Denizli ve civarnn ekseriyetle Risale-i Nur'a dost ve talebe olmasna vesile olmutur. Ayrca kaleme alm olduu sekiz dokuz adet aten ve messir iir, mersiye ve menkibeleri hem Risale-i Nur camiasnda, hem de dier ehl-i iman arasnda byk evk ve ak uyandrm, gnlleri dalgalandrmtr. 1206 1482 Hem Hasan Feyzi Efendi'nin Hazret-i stad'a kar ok byk incizab ve muhabbeti, ak ve rabtas pek harika ve emsalsiz olup, stad'na bedelen vefatn can u dilden arzu etmi, Rabbine yalvarmtr. "Dahi nezrim buki, canm sana kurban olacak"diye olan o samim ve halisane ve kane niyazn Cenab- Hak kabul buyurmu ve muradn vermitir. Hasan Feyz'nin vefatndan bir sene nce de; Hazret-i stad'n Barla'ya ilk vard gnlerde, onun ilk mihmandar olan muhacir Hafz Ahmet Efendi, yine ayn senede stad'n Nurs kyndeki amucazadelerinden byk lim Molla Davud dahi vefat etmilerdi. u st ste drt-be byk ve Veli talebelerinin vefatlar, Hazret-i stad' ok ziyade mteessir etmi ve ok alatmt. Evet,1944'de Denizli hapsinde slam kyl Hafz Ali Efendi,1945'de Barlal Muhacir Hafz Ahmed Efendi ve ayn senede Nurs'da Molla Davud Efendi.. Ve 1946'da Savl Hac Hafz Mehmet ve nihayet Denizli Kahraman Hasan Feyzi Efendi birbirlerini takiben berzah lemine g etmilerdi. te Hazret-i stad'n, Hasan Feyzi Efendi'nin hastal ve sonra vefat ve bu vefatn bir su-i kasd neticesi olduunu bildiren mektuplar: 1- Hasan Feyz Efendi'nin hastal hakkndaki stad'n gizli bir imas "Aziz Sddk kardelerim! Evvela pek ok alkadar olduum ve Risale-i Nur'un gayet ehemmiyetli bir merkezi ve az zamada pek ok Nur iini gren Denizli Hsrev'i ve gayet ciddi ve sadk rfekalar, hususan Hkim-i, Adil ve Muharrem ve hafz Mustafa ve sairenin namna bayram tebrikiyle, Hasan Feyzi'nin iddetli ve tehlikeli hastaln beyan eden bir mektubu ok ehemmiyetli bir kardamz olan Muharrem'den aldm. Kanaat- kat'iyem geldi ki; Hasan Feyzi (R.H) aynen Hafz Ali gibi (R.H) benim musibetimin ksm- azamn kendine alp, manev bir fedakrlk eylemi. Hafz Ali'nin benim bedelime birka emare ile berzaha gittii gibi, bu Hasan Feyz de ayn hastalm zamannda, ayn vakitte, ayn mddette, ayn tarzda, ayn skntl darya kmamakta tevafuku kuvvetli bir emaredir ki; Bana ok acyan ve efkat eden o kardamz, manen hastalm ksmen kendine ald. Bu drt cihetle tevafuk iinde yalnz bir fark var.. Benimki zehirden, tesemmmden.. Onunki 1207 so'uktan gelmitir.(159)Elbette Hastalar Risalesi bizim bedelimize onu teselli edip i'yadetl-mariz gibi keyfini sormu.. ve hastalktaki byk sevablar, skntlarn srra kalbetmi. Cenab- Hak ifa-i cil ihsan eylesin. Amin...(160)" Said-i Nursi

(159)Hazret-i stad ilk gelen habere gre ve zahir hale uyarak, evvela byle yazmsa da, bilahare yazd mektubunda Hasan Feyzi'ye de su-i kasd neticesi zehir verilerek hastalandna ve vefat ettiine hkmetmitir. A.B. (160) Elyazma Emirda-1 asl S: 309 1208 1483 2- Hasan Feyzi'nin vefat zerine: Aziz Sddk kardelerim! Evvel: Risale-i Nur'un kahramanlarndan ve Hafz Ali'nin makamna geen merhum Hasan Feyzi'nin vefat, Denizli'ye ve Risale-i Nur dairesine ve bu memlekete byk bir zayiattr... Ben merhum Hasan Feyz'nin vefatn onun ahs itibariyle tebrik ediyorum.. Ve Denizli'yi ve Nur dairesini ve bu memleketi cidden taziye ediyorum. Bu eit zlcenaheyn ve hakiki m'min ve mdekkik bir alim ve yksek bir edip, muallim ve te'sirli bir vaiz ve mderrisi kaybettii iin byk bir musibettir. Cenab- Hak inaallah Denizli gibi kahramanlar ocandan ok Hasan Feyzi ruhunda, nurlara sahip ve nir karacak. Bir dane, toprak altna girer, vefat eder.. Fakat yz dane smbln de meydana geldii gibi; Rahmet-i lhiyyeden mid-varz ki; Hasan Feyz ile yle kuds bir smbl verecek, ok Hasan Feyziler Nur dairesinde yetiecekler, vazifesini daha ziyade yapacaklar... ....Ben btn mrmde bu derece bir vefattan mteessir olup alamamtm. Hem size bundan evvel yazdm mektuptaki iddetli hiddetim ve dimamdaki perianiyet, imdi tahakkuk etti ki; o kahraman kardeimizin vefat gnnden balam. Hatta o te'sir, ihtiyarmi selb etmiti. leceim diye hizmetiye vasyetimi syledim. Demek ikinci ruhum hkmnde Hasan Feyzi, benim bedelime lm ve lyor. Hatta onun vefat mektubunu btn btn detime muhalif, bir buuk saat elimde iken aamyordum...(161)" 3- Hasan Feyzi'nin bir su-i kast neticesi veft ettiini bildiren stad'n mektubu: "...Ehl-i siyasete hi bakmadm halde, bugn tesadfen kulama girdi ki: Cmileri kaldrmak iin meclisde bir ksm meb'uslar almlar. Ayn vakitte beni tesmim ve Hasan Feyzi'nin lm hastal tesadfe benzemiyor. Bu su-i kasd ayn zamanda birbiriyle alkadar grnyor. kisi imdilik kim kald. Birisi bir kahraman ald..(162)" "...Bu merhum kardeimizin Nur'a aid mteaddit vazifelerini tamamen grecek ve kirtlerin tensibiyle ve meveretiyle intihab edilecek bir iki kahraman bulununcaya kadar, o vazifeleri taksim-l a'mal suretinde her bir 1209 kirt bir vazifesini yapmaa balasn. Ahi Osman, bu vazife Isparta'da sana dt. Hem oradaki kardelerin meveretiyle onun yeri (161)Elyazma Emirda-1 asl S: 310

(162)Ayn eser S: 320 1210 1484 bo kalmamak iin, Nur'la onun gibi ok alkadar birisi imdilik Denizli Hsrev'i vaziyetini alsn. Ona hediye ettiim takkeyi muhafaza etsin, ta hakiki sahibi kasya kadar...(163)" Merhum Hasan Feyzi Efendi'nin vefat 13 Kasm 1946 aramba gndr. Allah bin rahmet eylesin... TEKRAR ZULML VE ZULMETL AHVAL stad'n ilk Emirda hayat bandan 1947 ortalarna kadarki senede cereyen eden vakalar iki tarafl kaydetmeye altk. Gh zulml ve zulmetli ahvalden, gh nuran ve Kur'an inkiafat ve imandan sz ettik.. Fakat tamam yazdk, her eyi kaydettik, dememize imkn yoktur. nk burada o kadar hadiseler cereyan etmitir ki!... Evet, stad Bedizzaman Hazretleri'nin Emirda'na getirildii seneye kadarki yirmi yllk iman ve Kur'an hizmetlerinin en inkiafl devresi burada olmutur. buuk senelik bu devrede din dman gizli zndk komitelerin en azgn zulm ve tecavzleri de burada olmu, burada son haddini bulmutur. Adeta bir noktadan kendilerinin ve hempalarnn son devrelerini yaamakta olduklarn hissetmicesine; Bedizzaman'n ahsnda tecavzlerinin en irkin eklini icra etmilerdir. lk sra Rumelili Afyon Valisi ve sosyalist Emirda Kaymakam eliyle alen ekilde ve son derece kanunsuzca Hz. stad rahatsz ediliyordu. Kayakam, ekinmeden hkmet koltuunda Bedizzaman'n vcudu ortadan kalkacaktr(164) diyebiliyordu. Zamann Dahiliye Vekili de gizli direktdiflerle bu durumu destekliyordu. defa su-i kasd niyetiyle zehir, iki defa bandaki sarna kanunsuz ekilde,- krda ve dada iken-ilimeler ve karakollara getirilmeler... Kapsnn anahtarn da kendisinden alp, bekilere teslim etme gibi gayr-i resm hapisli zulmler ve su-i kasdlerin apak numneleri cereyan ediyordu. -Yl 1947 Zulmler, kanunsuz keyf muameleler bylece devam edip, gele gele, takvimler 1947'nin ortalarn gsteriyordu. Bu ana kadar dinsizce pln ve projelerin tm denemeleri boa gitmiti. Yani, verdikleri zehirler Allah'n inayetiyle stad' ldrememiti. ahsna yaplan keyfi ve kfr tecavzleri (163)Ayn eser S: 317 (164)Tafsilat iin bak Emirda-1 S:170 1211 1485 de, stad sabr ve sekinetle karlad ve umum asayi ve Risale-i Nur'un iman hizmetinin selmeti iin tahamml etmesi sayesinde geitiriyor, hadisesiz geitirilmesini temin iin de Hazret-i stad sarf- himmet ediyordu. Din dman zndk komitelerle C.H.P ileri gelenleri i birlii halinde, eitli pln ve projeler tatbik etmenin denemeleri devam ediyordu. Bunlardan birisi: Afyon Valisi telefonla: "Said-i Nursi'nin kapsn krn, arda tehir suretinde bana apka koyun ylece hkmete getirin" diye menhus ve plnl emrinden bir mddet nce de, Reisi-i cumhur smet nn Afyon'a gelerek

burada yapt konumada:(*) "Bu vilyette yaknda dini bir karklk olacak"(165)diye mezkr plnlarn sinyallerini veriyordu. Demek bir proje hazrlanmt. Amma yine de boa gitmi, tutmamt. Bir mddet sonra da, Afyon Valisiyle Emniyet Mdr, geceleyin Emirda'na gelerek; stad'n kapsn gece yarsnda krp niden baskn ile ieri girmeyi istemilerse de; ayya, ama vicdanl kanunperest savc buna muvafakat etmemi, kanunsuz olduunu sylemiti. Mecburen o ii sabaha brakmlar, dardan ve ierden kilitli olan Bedizzaman'n kapsn zulmen krarak niden ieri dalnmt. Hem de en fask ve tiynetsiz kimseleri bu ite kullanmlard.. Lkin hibir ey bulamamlar, Kur'an ve dua kitabndan baka..."(166) Buna ramen stad Hazretleri ihtiyar, hasta ve ok zaif haliyle hkmete celbedilmi ve kasd- mahsusla drt saat ayakta ifadesini almlard. Bu tyane zulmn cezas olarak ayn gnde Emirda'nda zelzele olmu, herkesi korkutmutu.(167)Ve daha benzeri en' ve irkin tecavzler... Evet beeriyet tarihinde byle dini iin, vicdan kanaat iin ve husus mnzeviyne kyafeti iin; bir din limi, bir iman rehberi ve vatanperver, kahraman ve mcahid bir slm dhisi bylesi zulm ve d tecavzlere hedef olmamtr desek mbalaa etmi olmayz. TAFSL imdi 1947 ylnn birinci yarsndan balayp ta 1948 balarna, ta Afyon hapis hadisesine kadar cereyan eden hadiseleri, zulm ve tecavz eklini, az ilerde tafsilen kaydedilmesine almaya gayret edilmekle birlikte; bu arada 1944'ten mezkr tarihe kadar uygulanm zlimane ve alaka muamelelerinin tasvirini yapmak zere Hazret-i stad'n Emirda'nda (*) Hadisenin iinden sdk bir ahidin ifadesi Emirdal Terzi Mustafa Bilal demiki: smet Paa 1947 senesin iinde Afyona gelip burada yapt 1212 Konumasndan sonra, stad Hz.lerine kar tazyik ve zulmler daha da oald..ve neticesinde onu Afyon hapsine aldlar..(Son ahitler-4,Sh:20) (165)Ayn eser S:156 (166)Ayn eser S:170 (167)Ayn eser S:168 1213 1486 mezkr muamelelere kar yapt mdafaalar veya onlara gnderdii dilekelerine bakacaz. te: Hazret-i stad 9-10 senelik Barla ve Isparta hayatnda ve sonra yedibuuk senelik Kastamonu hayatnda ahsna kar uygulanan tazyik ve hrriyetine tecavz muamelelerine kar hi aldr etmeden -talebelerine durumu bildirmekten baka- hibir mracat olmamken; u Emirda'ndaki buuk senelik hayatnda ise, Afyon hapsi ncesinde yazd istidalardan baka onbe defa resm makamlara yapt mracaat veya ikz dilekeleri bu zulm ve tecavzlerin ne derecede olduunu ak gstermektedir. Evet Hazret-i stad, Emirda'na ilk geldiinde, iskn memuruna verdii dileke

ile, "Kendi kendime bir hasbihaldir" ve onun zeyli.. ve ileri Bakanl'na yazp gndermedii dileke.. Ve Ankara Emniyet Genel Mdrl'ne gnderdii istad'a.. ve Afyon Emniyet Mdr'ne yazd dileke.. ve Meclis Bakan ve baz makamlara yazp gnderdii arzuhal.. ve Emirda' zabtasna verdii iki dileke.. Ve Reis-i Cumhura gnderdii istid'a ve onun zeyli.. Ve Emirda' C.Savcsna yazp gnderdii arzulah.. Ve Sorgu Hkimliine yapt mracaat gibi istid'a ve arzuhaller bu irkin zulml tecavzlerinin briz delilleri olduu gibi; Kastamonu'da, sadece bir defa val Mithat Altok'un istei zerine vilyete celbedilmesinden baka, hkmete arlmyan stad Bedizzaman, burada Emirda'nda, on defadan fazla zabtaya ve karakola ve yahut da adliyeye getirilmesi olmutur. Bu da mezkr kabih tecavzlerinin ve keyf kanunsuz muamelelerinin ayr bir delilidir. DLEKE VEYA ARZUHALLER imdi kaydedeceimiz bu dilekeler, Hazret-i Bedizzaman'n buuk senelik Emirda-1 hayatnda resm makamlara veyahut kendi talebelerine gnderdii istid'a ve arzuhalleridir. Hem bu dilekeler, hadiselerin ekil ve biimini, hem yaplan zulml kanunsuz keyfiliklerin tarzn.. Hem zamann hkmetinin dine ve din ehline kar nasl aldanp gizli dinsiz komitelere alet olduunu ok ak ekilde gstermektedir. Bu yaz ve istid'alarda -bir ikisinden baka- asl suretleri ele gemedii iin maalesef gnlk tarih numaralar bulunamamtr. 1214 1487 BRNC ARZUHAL (Kendi kendime bir hasb- haldir) Bu para da, uygulanan kanunsuz durumlar bildirmektedir. smi "Kendi kendime bir hasbihaldir." olan paradan baz blmler alyoruz. "...Hkim kendisi mddei olsa, elbette "Kimden kime ekva edeyim ben dahi atm benim gibi biarelere dedirtir Evet, imdiki vaziyetim hapisten ok ziyade skntldr. Bir gn, bir ay haps-i mnferid kadar beni skyor. Bu gurbet ve ihtiyarlk ve hastalk ve yoksulluk ve zaafiyetimle, kn iddeti iinde her eyden men'edildim. Bir ocukla bir hastalkl adamdan baka kimseyle gremiyorum... Yirmi senelik btn eserlerimi ve mektuplarm adliye ve merkez-i hkmet dokuz ay tetkikden sonra, beraatimize ve tahliyemize karar verildi. Fakat ecneb menfaat hesabna ve bu millet ve bu vatann pek byk zararna alan bir gizli komite, bizim beraatimizi bozmak iin her tarafta habbeyi kubbe yaparak bir ksm me'murlar aleyhime evhamlandrdlar. Bir maksadlar: Benim sabrm tkensin, artk yeter dedirtsinler. Zaten onlarn imdi benden kzdklarnn bir sebebi sktumdur.. Dnyaya karmamaklmdr. Adeta "Ne iin kar myor? karsn, ta maksadmz yerine gelsin" diyorlar....(168)" 2- "Adliye vekili ve Risale-i Nur'la alkadar mahkemelerin hkimleriyle bir hasb-i haldir" (Bu paradan da baz blmler alyoruz)

"Efendiler! Siz ne iin sebebsiz bizimle ve Risale-i Nur'la urayorsunuz?. Kat'iyyen size haber veriyorum ki; Ben ve Risale-i Nur, sizinle deil mbareze, belki sizi dnmek dahi vazifemizin hricindedir. nki Risalei Nur ve hakiki kirtleri elli sene sonra gelen nesl-i tiye gayet byk bir hizmet ve onlar byk bir vartadan ve millet ve vatan byk bir tehlikeden kurtarmaya alyorlar. imdi bizimle uraanlar, o zaman kabirde elbette toprak oluyorlar. Farz- muhal olarak o saadet ve selmet hizmeti bir mbareze olsa da, kabirde toprak olmaya yz tutanlar alkadar etmemek gerektir. Evet, hrriyetilerin ahlk- itimaiyede ve dinde ve seciye-i milliyede bir derece luballik gstermeleriyle; yirmi otuz sene sonra dince, ahlaka, 1215 namusa imdiki vaziyeti gsterdii cihetinden; imdiki vaziyetten elli sene sonra bu dindar, namuskr, kahraman seciyeli milletin nesl (168)Elyazma Emirda-1 asl S:15 1216 1488 -i tisi, seciye-i diniye ve ahlk- itimaiye cihetinde ne ekle girecek? Elbette anlyorsunuz!.. Bin senedenberi bu fedakr millet btn ruh-u canyla Kur'an'n hizmetinde emsalsiz kahramanlklar gsterdikleri halde, elli sene sonra o parlak mazisini dehetli lekedar edecek, belki mahvedecek bir ksm nesl-i tinin eline elbette Risale-i Nur gibi bir hakikat verip o dehetli skuttan kurtarmak, en byk bir vazife-i milliye ve vataniye bildiimizden, bu zamann insanlarn deil, o zamann insanlarn dnyoruz... Evet, eski terbiye-i slmiyeyi alan yzde ellisi meydanda var iken, an'anat- milliye ve slmiyeye kar yzde elli lkaydlk gsterildii halde, elli sene sonra yzde doksan nefs-i emmareye tabi' olup, millet ve vatan anarilie sevk etmek kuvvetli ihtimalinin dnlmesi ve o belya kar bir are taharrisi; Yirmi sene evvel beni siyasetten ve bu asrdaki insanlarla uramaktan kat'iyyen men'ettii gibi; Risale-i Nur'u, hem kirtlerini bu zamana kar alkalarn kesmi.. Hi onlarla ne mbareze, ne de meguliyet yok... Bu millet ve vatann hakiki dmanlar Risale-i Nur'a hcum edip adliyeyi artp; dehetli bir hakszla ve adaletsizlie sevkediyorlar. Kk iki numunesini beyan ediyorum. Ezcmle: Hapisteki arkadalarmdan, selm-kelmdan ibaret ve rab bir Risalemin fiat olan on banknotu buradaki bir adama gnderip, ta Isparta'da tab masrafn veren o nshalar sahibine verilsin diye, mektubu yznden hem adliye, hem hkmet bana skntlar verip, hem vasta olan adam taharri etti... Bu sinek kanad kadar ehemmiyeti olmyan bir di mektubu, hem alt ay zarfnda bir tek di muhabereyi bu kadar byk bir mes'ele suretine getirmek, elbette adliyenin erefine ve haysiyetine yakmaz. kinci Numne: Benim gibi garip, ihtiyar ve zaif ve beraet etmi bir misafire; Herkesi, hatta hizmetilerini resmen propaganda ile ondan rktmek, kendini perian bir vaziyete sokmak, bu vilyetteki hkmetin hamiyet-i milliyesine yakmadndan, sinek kanad kadar mevhum bir zarara,

da gibi ehemmiyet verip, aleyhimde resmen propaganda yapmak; "Kimin ile gryor?. Ve yanna kim gidiyor?" diye herkese bir tel vermek, hkmetin hikmeti ve hkimiyeti bu acib hale elbette tenezzl etmemek gerektir. Her ne ise, bu iki madde gibi, muttali' olanlara hayret veren ok maddeler var...(169) " (169)Elyazma Emirda-1 asl S: 21 1217 1489 3- Reis-i Cumhura ve baz makamlara gnderilen istid'adan baz blmler: "Yirmi seneden beri sabredip skteden bir mazlumun ekvasn dinlemenizi istiyorum.. Hrriyetin en geni suretini veren cumhuriyet hkmetinde her bir hrriyetten men' edildiim halde, dmanlarm benim aleyhimde her cihetle serbest olarak beni eziyorlar. Hrriyet-i vicdan ve hrriyet-i fikir ve hrriyet-i ilmiyeyi temin eden Cumhuriyet hkmeti; ya beni tam himaye edip garazkr, evhaml dmanlarm sustursun.. veyahut bana dmanlarm gibi hrriyet-i kelm verip mdafaatma yasak demesin. nki resmen perde altnda her muhabereden men'im iin postahanelere gizli emir verilmi. Su ve ekmeimi getiren bir tek ocuktan baka kimseyle beni grtrmemek iin tenbihat verildii bir zamanda, eskiden beri benim muarzlarm frsat bulup, tam mahkeme-i temyizin beraetimizi tasdik ederek mahkemedeki -Ehl-i vukufun tahsin ettikleri- kitaplarm almak beklerken; O dmanlarm hi mnasebetim olmyan bir iki mahrem risalelerimi verdirip, sonra mesleke benim aleyhimde bir iki ehl-i vukufun eline geirip aleyhimde fena bir rapor hazrladklarn iittim.(170)Daha sabr ve tahammlm kalmad. Ben btn Hkmet-i Cumhuriye'nin erknlarna, belki dnvaya iln ediyorum ki: Kur'an- Hakim'in srr- hakikatyla ve i'caznn tlsmyla, benim ve Risale-i Nur'un programmz ve mesleimiz ve bilfiil semeresini grdmz ve altmz ve gaye-i hareketimiz ve hedefimiz; lmn idam- ebedisinden iman- tahkik ile biareleri kurtarmak ve bu mbarek milleti de her nevi anarilikten muhafaza etmektir... Beni hapislere sokan muarzlarmn bir bahaneleri de, o mahkemede ondan beraet kazandm Tarikatlktr. Halbuki Risale-i Nur'da daima dava edip demiim: "Zaman tarikat zaman deil, belki iman kurtarmak zamandr. Tarikatsz Cennete gidenler oktur, imansz cennete giden yoktur." diye btn kuvvetimizle imana almz. Ben hocaym, eyh de'ilim. Dnyada bir hanem yok ki, nerede tekyem olacak? Bu yirmi sene zarfnda bir tek adam yok ki; ksn, desin: "Bana tarikat dersi vermi." Ve mahkemeler ve zabtalar bulmamlar. (170)Hazret-i stad'n u szn ettii ehl-i vukuf hadisesini bilmiyoruz. Amma temyiz mahkemesi 30.12.1944 de Denizli Ar Ceza Mahkemesinin kararn tasdik ettii halde, kitaplarn mahkemeden teslim alnmas hususu ancak alt-yediay sonra tahakkuk etmesinden fehmedilen o dur ki; Gizli dinsiz komiteler temyiz mahkemesini te'sir altnda brakmak iin 1218 durmamlar, kartrmak iin her eyi yapmlar. Fakat gerek temyiz mahkemesi, gerekse Hkim-i Adil nvann alan Denizli Mahkemesi Hkimleri Adalet duygusundan ayrlmamlardr. Temyiz

mahkemesi, kararn tasdikten sonra, Denizli Mahkemesi sabr iinde beklemi, nihayet 29.6.1945'de mahkemedeki tm Risale-i Nur kitaplann Avukat Ziya'ya teslim edebilmitir. A.B. 1219 1490 Yalnz eskiden yazdm Tarikatlarn hakikatlarn ilmen beyan eden "Telvihat Risalesi" var ki; Bir ders-i hakikattr. Ve yksek bir ders-i ilmdir, Tarikat dersi deildir. Hrriyet-i vicdan esas tutan Hkmet-i Cumhuriye'nin; elbette bu milletin milyarlar ecdadnn ruhlarnn baland bir hakikata ve onun yolunda dnyaya meydan okuduklar, iman- tahkikiyi galibane felsefeye kar isbat eden bir eseri ve hdimlerini himaye etmek ehemmiyetli bir vazifesidir.. (171) 4- Reis-i Cumhur smet nn'ye yazd en mhim meselelerin ve kendisine kar uygulanan btn kununsuz ve gayr-i insan muamelelerin esas noktas ve btn dmlerin can damar hkmndeki hususlar dile getiren istid'asnn zeyli: "RES- CUMHURA GNDERLEN STD'ANIN ZEYLDR K MECBUR OLDUM YAZMAYA Bana hcum eden garazkrlarn en esasl sebebi: Mustafa Kemal'in dostluu ve tarafgirlii vesilesiyle beni eziyorlar. Ben de o garazkrlara derim ki: lm, gitmi ve dnyadan ve hkmetten alkas kesilmi bir adam hakknda, otuz sene evvel bir hadis-i erifin ihbariyla Kur'an'a zararl yle bir adam kacak, dediimi ve sonra Mustafa Kemal'in o adam olduunu zaman gsterdi. Ben de, beyz seneden beri kahramanlyla ve hakperestliiyle Dnyaya meydan okuyan kahraman bir ordunun erefini ve zaferini hilf- hakikat olarak M.Kemal'e vermediim iin, garazkr dostlar beni yirmi senedir bahanelerle tazib ediyorlar. Evet; Mahkemede ispat ettiim gibi; erefler, msbet hayrlar, madd manev ganimetler orduya, cemate verilir, tevzi' edilir.. Kusurlar, menfi icratlar, baa, reise verilir diye bir kaide-i hakikatla; Kahraman ordunun ve bilfiil asker ve asker banda alan cesur Zabitlerin zaferleri ve erefleri M.Kemal'e verilmez.. Belki kusurlar; hatalar yalnz ona verilir.. diye, beni onu sevmemekle ittiham edenleri, kahraman orduyu sevmemekle ve erefini krmakla ittiham edip, onlara hin-i millet nazaryla bakyorum. Bu hakikat mahkemede ispat ettiim gibi; Onun muannid dostlarna ispat etmeye hazrm: Ben bu mbarek milletin bahadr ordusunun milyonlar efrad ve zabitlerini severim.. Hrmetlerini, haysiyetlerini elim 1220 (171)Elyazma Emirda-1 asl S: 31 1221 1491

den geldii kadar muhafaza ediyorum. Benim karmdaki garazkr muarzlarm, bir tek adam sevmek yolunda, milyonlar efrada manen ihanet, belki adavet ediyorlar. Evet, ok emarelerle bildik ki; bana hcum edenleri tahrik eden Mustafa Kemal'e itirazmdr ve ona dost olmadmdr. Baka sebebler bahanedir. Bunun iin mecbur oldum ki, O muarzlarma derim: O beni taltif etmek ve btn vilyt- arkiyeye viz-i umumi yapmak iin Ankara'ya istedi. Ben oraya gittim. Bu gelen " madde" beni onun dostluundan vazgeirdi. Yirmi sene inzivada azap ektim. Dnyalarna karmadm. BRNC MADDE: Bir hadis-i erifin "Ahirzaman'da an'anat- slmiyenin zararna alacak...." diye haber verdii adam, bu olduunu ef'aliyle gstermesidir. Ben, otuzalt sene evvel (*) o hadisi tefsir etmitim. Aynen bu adama manas km.. Mahkemedeki mdafaatmn nc esasnda izah var. KNC MADDE: Bir eyin vcudu ve tamiri ve hayat; Ona ait btn erkn ve eraitinin vcuduyla olabilmesi.. Ve o eyin ademi ve tahribi ve lmesi, bir tek artn bozulmasyla oldua bir kaide-i hakikattr. Umumun dillerinde "Tahrip, tamirden ok kolaydr" diye darb- mesel olmutur. Bu kat' kaideye binaen: Meydanda grnen ehemmiyetli kusurlar ve tahripler, o kumandann hatasndan.. Ve ehemmiyetli erefler ve zaferler ise, ordunun kahramanlndan geldiinden; O fenalklar ona, o iyilikleri orduya vermek lzm gelirken; btn btn aksine olarak, cematn hayrn bataki bir ferde.. Ve o ferdin errini cemaate vermek, dehetli ber hakszlk olmasdr. NC MADDE: Cematn hayrn ve ordunun zaferini baa vermek.. Ve o ban kusurunu cemate isnad etmek ise; binler hayrlar bir tek hayra indirmek ve bir tek kusuru binler kusur yapmaktr. nki: Nasl bir tabur bir dehetli dman ldrse, her bir neferi bir gzilik rtbesini alr.. Ve yalnz binbasna verilse, binden bire iner, bir tek gzi olur. O binbann hatasyla zlimane bir katl yaplsa; ve ona verilmeyip tabura verilse; O bir tek katl, bin cinayet hkmne geerek bin neferi mes'ul eder ve cezaya arpar. 1222 Aynen ylede: Meydandaki grnen ehemmiyetli kusurlar, onlar iliyen lm adama verilmezse; beyz, belki bin seneden beri (*) 36 sene evvel dedii 1911 tarihidir.ki Japon Bakumandan Mareal Noi stanbula geldiinde o tip sualleri Meihat-i slamiyeden sormu.. Bedizzaman da cevaplarn vermiti.A.B. 1223 1492 gziliini ve hakperestliini dnyaya gsteren ve ferman- erefini ve Kuran bayraktarln klnlaryla ve kanlaryla imzalayan bir orduya havalesiyle; O kusurlar binler derece ve erknlar adedince ziyadeleir.. O ordunun pek parlak mazisini dehetli karartr ve bu asrn ordusunu, geen asrlarn ayn ordular nnde mahup ve mes'ul eder. Ve mevcud erefler, zaferler tek adama verilse; binler derece klr. Erkn ve efrad adedince gzilik ve hayrlar, bir tek hkmne geer, sner. Daha kusurlara kar keffaret-z znb olmaz.

te bu sebebler iindir ki; Ben onun dostlu'unu brakp, onun yerinde ehemmiyetli bir zamanda; iinde bulunduum(172) ve te'sirli hizmet ettiim o ordunun dostluunu aldm ve binler derece daha ehemmiyetli erefini muhafazaya Risale-i Nur ile altm. Emirda'nda Said-i Nursi (173) 5- Ehl-i dnyann ve bilhassa Emirda hkmet adamlarnn Hazret-i stad'a kar kanunsuz ve keyf ekilde uyguladklar muamelelerini dile getiren stad'n umum bir beyan da yledir: "Yirmi senede ka vilyetin zabtalar kyafetime ilimedi. Yalnz be sene evvel Ankara Valisi Nevzat Bey, cebren kyafetime ilimek istedi, hem muvaffak olmad.. Hem kendi kendini intihar etmekle tokadn yedi. Hem Afyon Valisinin byk me'muru, cebren kyafetime emir vermesine mukabil; Emirda'nn kk bir adliye me'muru(*) ona mukabele edip: "Kanun hricinde hibir ey yapamayz demi, kanunperestliini gstermi. Hem burann kaymakam evham etmeyip bana zulm etmedii iin, o vicdanl zatn tebdiline altlar. Hem Camiye, Cum'aya gitmeye beni men'eden merdumgirizlik hastalyla beraber, madd bir ka hastala binaen, bir hafta rapor verip beni ifademi almaya sevketmemek iin, doktorluk kanunuyla amel ettiime binaen, ta Afyon'dan iki doktor geldi, onun raporunu bozmak, onu da mahkemeye vermek derecesinde keyf kanunlara maruz olmuuz...(174)" (172)Hz.stad ordu iinde tam 9 sene durmadan cihad etmitir. A.B. (173)Yeni yaz Emirda-1 S: 279 (*) Bu Adliye me'muru Emirda C. Savcsdr ki; Rumelili olan Afyon valisi telefonla Emirda Kaymakam Abdlkadir Uraza emrederek, geceleyin onun Kapsn krp ieri giriniz alp hkmete getiriniz" dedii halde, onlara muvafakat etmemitir.A.B. 1224 (174)Yeni yaz Emirda-1 S: 281 1225 1493 6- Emniyet Genel Mdrl'ne stad'n yazd bir dilekesinden: "Ankara'da bulunan Emniyet-i umumiye mdr Beye! Yirmi senedir, gayr-i resm hem haps-i mnferid, hem tecrid-i mutlak iinde bulunduum ve sebebsiz evham yznden emsalsiz tazyik grdm halde, skt eden bir biare ile resm deil, hakki ve cidd grmek istersen; az sizinle konuacam. Evvela: ki sene, iki mahkeme, yirmi senelik hayatmn eserlerini, mektuplarn tetkikden sonra; dare ve asayi aleyhinde hibir madde bulunmadna ve bulmadklarna delil: Mahrem ve gayr- mahrem btn kitaplarm beraetimle beraber iade etmeleri cerhedilmez bir hccettir, bir senedir. Yirmi seneden evvelki hayatm ise: Bu vatan ve millet lehinde fedakrane sarfolunduuna delil: Eski Harb-i Umumi'de gnll alay kumandan olarak, Bakumandann takdirat altnda hizmetlerimle ve hareket- milliyede fevkalde hizmetimi Ankara'daki hkmet reisleri takdir ile ve Meclis-i Meb'usan

beni orada grmekle alklamasdr. Demek bu yirmi senede bana verilen azap, btn btn kanunsuz ve keyf bir muameledir. Bu yirmi senede krk bayramm mnzevi, yalnz geirdim. Artk yeter.. Kabir kapsndaym, beni dnyaya baktrmaynz!.. Hem Emniyet-i umumiye reisi olduunuz cihetle, benim hizmetime taraftar olmanz lzmdr. nki mahkemelerce sbit olduu gibi, Risale-i Nur'un dersleri dnyaya bakt vakit, btn kuvvetleriyle asayiin temellerini muhafaza etmek, korumak ve fesad ve ihtilllerin nn kesmek olmasndan; kuds ve manev inzibat komiserleri hkmnde olduuna delil: vilyet zabtalarn ihad edebilirim. Risale-i Nur dersini iitenler, polisten ziyade asayie hizmet ettiklerini ehl-i insaf zabtalar anlamlar. Bu ahirde, pek ziyade ahalyi ve me'murlar benimle grmekten rktmek cihetiyle, anladm ki; hakkmda, haddimden fazla ve lyk olmadm tevecch- ammeyi krmak iin imi. Ben de bunu size kat'iyyen beyan ediyorum ki; -Ve has kardelerime mahremce yazdm mektuplarda,- tevecch ammeyi kat'iyyen mesleimize ve ihlsmza muhalif olduu iin, ahsma kabul etmiyorum ve reddediyorum.. Ve o hususta ok kardelerimin de hatrlarn krmm. Yalnz Kur'an- Hakimin hakikatn emsalsiz bir surette tefsir eden Risale-i Nur'un hizmetini gsteren eski zatlarn gayb haberlerini kabul edip yazmm.. Ve kendim 1226 di bir hizmetkr olduumu ispat etmiim. Farz- muhal olarak bu tevecch- ammeye taraftar olsam da, asayi lehinde hizmet edecek ve sizin gibi asayi me'murlarna faydas dokunacak. 1227 1495 Madem lm ldrlmyor, hayattan ok ziyade ehemmiyetli bir meseledir. Yzde doksan bu hayatn selmetine alyorlar. Biz Risale-i Nur kirtleri de herkesin bana gelecek olan lmn dehetli hcumuna kar mcadele ediyoruz. Hadsiz kr olsun ki; imdiye kadar o lm idam- ebedisini yzbinler adam hakknda terhis tezkeresine Risale-i Nur ile evrildiine yzbin ahid gsterebiliriz. Bu hakikat nokta-i nazarndan, sizin gibi vatanperver, milliyetperverler bizi teviklerle alklamas lzm gelirken; evhamlarla, ittiham altna alp, tarassudlarla ta'ciz etmek, ne kadar insaftan ve hamiyetten uzak olduunu insafnza havale ediyorum. Gayr- resm tecrid ve haps-i mnferidde SAD- NURS(175) 7- Afyon Emniyet Mdr'ne yazd ksa, fakat pek mhim ve dostane istid'as: "Afyon Emniyet Mdrlne! Ben sizin insaniyet ve vicdannza i'timaden mahrem ilerimi size beyan ediyorum. Hem vazife itibaryla siz bizimle pek ok alkadarsnz. nki Risale-i Nur'un asayi ve inzibata hizmeti pek byktr. Polislerin vazifelerini asayi noktasnda yirmi seneden beri yapyor. Yzbin kirdinden hibir vukut olmad gibi, pek ok zabta me'murlarnn i'tiraflaryla ve bir ey aleyhimizde kaydetmemeleriyle bunu ispat eder. Buraya, Ankara emniyet-i umumiye mdr geldiini bir ocuktan iittim. Herhalde benim halimi soracak diye bir ey kaleme aldm ki; rahatszlm

mnasebetiyle ona konumak yerine takdim edeyim.. Birden gittiini iittim. Size leffen onu gnderiyorum. Mnasib grseniz, beray-i malmat ona gnderirsiniz. Ben dnya ilerini bilmiyorum. Halklarla gremiyorum. Senden baka burada kimsem yok ki, reyini alaym. Benim ahsma it mesele, geri ok ehemmiyetsizdir, cz'dir. Fakat Risale-i Nur'a ait meselenin, bu vatana ve millete pek ok ehemmiyeti var. Size kat'iyyen ve ok emarelerle ve kat' kanaatmla beyan ediyorum ki; gelecek yakn bir zamanda bu vatan, bu millet ve bu memleketteki (175)Elyazma Emirda-1 asl S:103 1228 1496 hkmet; lem-i islma ve dnyaya kar gayet iddetle Risale-i Nur gibi eserlere muhta olacak.. Mevcudiyetini, erefini ve mefahir-i tarihiyesini onun ibrazyla gsterecektir.(176)" SAD- NURS"(177) 8- Afyon Emniyet Mdrl'ne stad'n ikinci bir istidas.. bu istida stanbul'a yeni harfle tab' etmek niyetiyle gnderilen Risalelerin bir ksm, Afyon- Ktahya arasnda bir ihbar zerine trende ele gemesi ve nihayet Afyon zabtasna intikal etmesiyle balayan evham ve tazyik zerine yazlmtr. Baz yerlerini alyoruz: "AFYON EMNYET MDRLNE! Zatnz tanmadan bir defa grdm vakit, insafl ve adaletli grdmden, herkesten evvel alkadar olduum bir hakikat size beyan ediyorum. O hakikat alkadar makamata vazifeniz itibaryla bildirmeyi size brakyorum. O hakikat da udur: Benim imdiki vaziyetim, tarihe emsali yoktur. Hereyden tecrid-i mutlak iinde; herkesten, hatta cmideki cemaat adamlarndan ve temastan memnu' olduum halde; htiyarlk, hastalk, yoksulluk iinde birden kalbime geldi ki; Madem ben de bu vatann bir evldym.. Bu vatann saadetine hizmet etmek benim iin farzdr. Maddi cihette elimden bir ey gelmiyor. Yalnz Kur'an'dan anladm ve kaleme aldm Meyve Risalesi'yle, Hccetllah-il Balia'y yeni hurufla tab'etmek iin baz kardelerime izin verdim... (176) Cumhuriyetin ilnyla birlikte, en bata ngilizer ve onun siyasetinde rol oynayan siyonistler; bir taraftan Trkiye'ye kar mnafkne dostluk ehresini ve srtan riyakr yzn gstermek iinde; Trkiye'yi dinsizletirmek ve din an'aneleri tamamen yok edip kaldrmak iin ne kadar eytani tuzaklar varsa istimal ettii halde; darda da slm lemine kar; Trkiye Mslmanlarnn artk slmiyetten bsbtn koptuunu ve tamamen dinsizletiini sinsi propagandalarla yaymaa almaktayd. Amma bu cib eytan siyaset durumunu, Trk siyasileri ya gabavetlerinden, ya da esasnda ayn eyleri istemelerinden anlamyor ve anlamak istemiyorlard. O ise ki, slm leminin Trkiye'ye kar tevecch ve Mslman olarak destek olmas dnyada siyaset ve idare iin en byk mesele ve bir nokta-i istinad idi. te Hazret-i Bedizzaman, bata ngiliz siyaseti olmak zere, siyonist ve dier dinsiz komitelerin eytanca olan bu desiselerini, bandan beri ok iyi sezmi ve anlamt. Bu mevzuu, bilhassa Emirda hayatndaki

1229 eserlerinde zaman zaman dercetmilerdir. Risale-i Nurla yapt iman ve Kur'an hizmetiyle; maddeten tahakkuk eden en mhim esas ve en byk rkn; ve temel iki byk hizmeti netice veriyor ve bir derece de muvaffak oluyordu. Bunlardan birincisi: Dinsizlik ve imanszlk fetinin defedilmesi, dolaysyla Trkiye de asayi ve emniyetin tahkimi... kincisi: Trkiye halk eskisi gibi Mslman olup, dinine ve Kur'an'na sahip bir millet olduunu hari lem-i slma fiilen bildirmek.. Evet dinsiz mnafk ve zndk komitelerin her trl desise ve bed muamelelerine ramen, Allah'a kr bu hizmetin Trkiye'de maddeten byk tesiri grln ve muvaffak olunmutur. A.B. (177)Elyazma Emirda-1 asl S:106 1230 1496 Kat'iyyen size beyan ediyorum ki; benim maksadm, bunun tab'nda bu mbarek milleti ve vatan mnev ve madd anarilikten muhafaza etmek ve asayi ve inzibata manev yardm etmek ve anarilii uyandran hric bir cereyann istilsna manev sed ekmek.. ve lem-i slmn bize kar itiraz ve ittihamn izaleye ve eski muhabbet ve uhuvvetini celbetmeye almaktr. Fakat maattessf ben dnya ile alkadar olmadmdan ve ehl-i idare ile de grmediimden ve dnya halini de bilmediimden ve kanunsuz ilimek belsna maruz kaldmdan; eskiden beri perde altnda bana husumet eden baz insanlar, frsat bulup zabtay ve adliyeyi evhamlandryorlar....(178)" 9- Birok ihanet ve tazyiklerin pepee yaplmas zerine, Hazret-i stad talebelerine umum ahvali bildirmek ve tayakkuz ve dikkate sevk etmek iin, kaleme alm olduu bir yazsndan bir iki cmle: "...Biz Risale-i Nur talebeleri bu memleketin ve istikbalinin en byk iki tehlikesini def etmeye alyoruz.. ve bilfiil ok emarelerle hatta mahkemede de ksmen ispat etmiiz. Birinci Tehlike: Bu memlekete hriten kuvvetli bir surette girmeye alan anarilie kar sed ekmek.. kincisi: yz elli milyon Mslmanlarn nefretlerini kardelie evirmekle, bu memleketin en byk nokta-i istinadn temin etmektir...(179) 10- Afyon Emniyet Mdrl'ne, nc bir istidas ve camiden kaymakamn keyf emriyle men' edilmesi zerine yazd ihtarl ve iddetli son istidasdr: "Mdr Bey! Afyon Emniyet Mdrne derim ki; dnyada eski zamandan beri grlmemi bu derece kanunsuz ve manasz ve maslhatsz tecavzler bana geldii halde, neden aldrmyorsunuz? Bir misali: Camiye hl zamanda cemaat hayrna sahip olmak iin, baz bir iki adamdan baka kimseyi yanma kubul etmediim halde, resmen

1231 "Kat'iyyen camiye gitmiyeceksin" deyip, bu gurbette hastalk ve ihtiyarlk ve yoksulluk iinde bu ihanet hangi kanunladr? Hangi maslahat var?.. (178)Elyazma Emirda-1 asl S:163 (179)Ayn eser S:189 1232 1497 Haberim olmadan, cmiin hl bir yerinde iki tahta, bir kilimle beni tmemek fikriyle, bir zatn yapt iki kiilik bir settare yznden, ehemmiyetli bir mes'ele eklinde hem bana, hem umum halka manasz tel vermek hangi kanunladr? Hangi maslahatladr? Soruyorum... Bana bu ihanetleri yapalarn hibir bahaneleri yoktur. Yalnz tevecch- ammeyi bahane edip, "Bu menfi adama neden hrmet ediyorsunuz?." Ben de derim: Btn dostlarm biliyorlar ki; ben ahsma kar hrmet ve tevecch- ammeyi istemiyorum, reddediyorum. Benim hakkmda, bakalarnn hsn- zannn kabul etmediim halde, hangi kanun beni mesul eder ki; ihtiyarm ve rzam hricinde bakasnn hsn- zannyla bana ihanet ediliyor? Farz- muhal olarak bu tevecch- amme hakikat da olsa; vatana, millete faydas var, zarar olmaz. Hem eer bir parasn ben de kabul etsem; Bu ihtiyarlk, hastalk, yoksulluk ve souk bir oda ierisinde, dehetli bir hapsi mnferidde, zarur hizmetlerimi grmek iin bir iki insann dostluunu kabul etmekliimde hangi fenalk var? Hangi kanun bunu men'eder? bir iki ii ocuktan baka kimseyi benimle temas ettirmemek hangi kanunladr?.. O ii ocuklar her vakit bulunmad iin, kendim iimi gremiyorum. Bu dehetli vaziyeti elbette bu memlekette inzibat ve hkmet ve idare adamlar nazar- ehemmiyete almak borlardr, cidden alkadar eder, diye size beyan ediyorum. nsaf ve vicdannza havale ediyorum. Emirda'nda bir tecrid-i mutlakta SAD- NURS (180) 11- Cumhuriyetin ilk dnem milletvekillerinden ve Bedizzaman'n ahsiyet ve kemaltn, ilim ve faziletini ok yakndan, bilen Erzurum Meb'usu Mehmet Salih Yeilolu'nun, zamann Dahiliye Vekili Hilmi Uran'a yazd hususi ve ayn-i hakikat mektubundan bir iki blm: "...Sayn Beyim, Cumhuriyet serbestiyetinden, tekilt- esasiye kunununun hrriyetinden mahrum kalan bu zavall ihtiyar adam her suretle himayeye lyk, baklmaa muhta, akraba ve taallukat olmayp, srf bir slam hkmetinin himayesine muhta bir slm mtefekkiridir. 1233

ir-i mehur Akif Bey merhumun rivayetine nazaran: Msr'n en ma'ruf ulemasndan olan ve Garbn mteaddit lisan ve felsefesine ina bulunan stad-i azam Abdlaziz avi'in, yirmi ksur sene evvelisi, "EL (180)Elyazma Emirda-1 S: 185 1234 1498 EHRAM" ceridesindeki Said hakknda yazd "Ftin-l asr" balkl makalesini okuyan ve kendisiyle bizzat gren ilim adamlar, bu zatn ftraten ilm kudretini ve ilah mesleini takdir edebilirler. Sayn Beyim! Krtlk szyle trl hakarete hedef olan Molla Said, seciye-i ulviyesi i'tibaryla takdire yan bir Trk k (181) ve slmiyet hadimidir. Bundan memleketimiz itimaen zarar deil, manen fayda grecektir. Ben namus ve erefim namna ehadet ederim ki; Molla Said kat'iyyen temiz bir adamdr. Onun iin, sizin gibi milletin dhilen idare ve mukdderatna el koyan dirayetli zatlardan, insaniyet namna temenniyatm udur: Yanl anlayl jurnalclarn szleriyle hrriyet ni'metinden, sf hava teneffsnden, herhangi bir Trk kardeiyle grmeden mahrum kalan bu adam; hkmetin daleti, makamnzn ehemmiyeti namna ve adl ve ihsan kaziyesine tevfiken olsun, bu adam hakknda dahi adalet ve kendisiyle hi olmazsa bir defa olsun hsn- niyetle grtkten sonra, onun hakknda ibka ve ifna kararn vermek ltfunda bulunursanz, elbette ehemmiyetli vazifenizi kanun dairesinde ifa etmi olacanzdan dolay, tarihe-i hayatnza takdire deer bir fasl derc buyurmu, adalet perverliinizi halka ve cizler gibi baca kesilmi, kede kalm, hr fikirli vakanvislere duyurmu olursunuz efendim. Milletini, memleketini, candan seven; Teninde, kannda Krtlk, Arnavutluk, Bonaklk kan, kokusu olmyan Erzurum'un eski Milletvekillerinden baca kesik Yeilolu Mehmet Salih(182) Erzurum eski Milletvekili Salih Yeilolu, Dahiliye Vekiline gnderdii hususi mektubunun bir suretini de Hazret-i stad'a gndermiti. Adres olarak ta Emirda resmi makamlar eliyle eklindeydi. O sra Emirda'nda jandarma eri olarak askerliini yapan Hasan Ergen bu mektup hadisesini yle anlatr: "Blk komutan beni ararak: "Hasan, sen eski harfleri okumasn biliyormusun?" dedi. Ben de evet, dedim. Bunun zerine komutan mektubu okumam iin bana verdi. Mektubu batan sona kadar okudum. Mektubu yazan Eski millet vekili zat, Bedizzaman'dan nerede, ne zaman doduunu, ilk tahsilini nerede yaptn, yazd eserlerinin ismini soruyordu. 1235 (181)Evet her biri yze mukabil binler Trk genleri masumlar, ihtiyarlar Risale-i Nur kirtleri olmalarndan, bu acib asrda Trk milletinin Devlet-i Abbasiye inkirazndan sonra, slam yardmna komalar gibi, bu akirtler de aynen kotular. Deil yalnz Said, belki btn ehl-i hakikat tahsin eder, Trk'e dost olur. Said Nursi (182)Elyazma Emirda-1 S: 225 1236

1499 Mektubu okuduktan sonra jandarma komutan yine ekmeceyi at. Anahtar kard, bana verdi. Al, git bu mektubu kendisine ver, tekrar cevabn yazsn, onu getir diye emretti. Mektubu alarak ktm. Yine bir nceki sefer gibi stadn dardan kilitli kapsn atm. erden de kilitli olduu iin kapy vurdum. Kap ald. stad'a mektubu verdim. Bana aynen unlar syledi: "Olum Hasan, kaymakama ve komutana syle: vazifeleri ne ise onu yapsnlar... Hapis mabis her ne ise ben razym. Verilen emri tatbik etsinler. Amma benim iin ar konumasnlar. Aleyhimde gybetimi yapmasnlar" dedi. Ben, ilk grmedeki ikazlarn hatrlatarak, hi hatrmdan kmadn, ok zldm syledim. Bunun zerine, "Merak etme, benim de Allah'a kar kusurlarm var."dedi. "Sen jandarma grevinde bulunuyorsun, eer vazifeni yapmazsan sana ne yaparlar" dedi" Hkmetten korkarsn, Allah'n emirlerini yapmazsan, ne olur? bizim halimiz. O bizi yoktan yaratt. Onun emirlerini yerine getir, korkma, vazifeden atarlar diye hatrna bir ey getirme! Sen hkmetten korkarsn da, Allah'tan korkmaz msn?" diye bana ikaz edici dersler verdi.(183)" 12- Dahiliye vekiline ve dier makamlara gndermek zere zabta kanalyla yollanan ekvaname tarzndaki arzuhalinden, bir suretini de Afyon Emniyet Mdrne gndermi.. Fakat Mdr; dalet, hakperestlik ve emniyet kstaslarndan tamamen insilah etmi olacak ki; stad'n bu gayet tabi mracaattaki ikyetnamesine kar dnmek, gereini yerine getirmek yle dursun, Bedizzaman'a bunlar kim yazm diye aratrlmas iin Emirda zabtasna iddetli emirler vermi. te stad Hazretleri bu evhaml, belki keyfi muamele zerine Emirda' zabtasna yazd iki hasb-i halinden baz numuneler dercediyoruz: "Emirda' zabtasyla bir hasb- haldir: Hem insaniyyet namna istediim bir hukukuma kar yaplan, hem hayretimi mucib acib bir muamelenin sebebi nedir? diye bir iki sualim var... Birincisi: Bir senedenberi sakladm ekvam verdim. imdi zabta vastasyla Ankara makamatna vermek zere, bir zata gnderdik. Dedim: 1237 Afyon Emniyet Mdr insafldr, ona da bir suret elden gnderdim. Ondan istirahatma dair bir eser beklerken, bil'akis beni sktran zatlara yazm: "Bu gzel yaz onun deil, kim yazmsa takib ediniz!.. (183)Son ahitler-1 S:174 1238 1500 Acaba ok kuvvetli ve ayn- hakikat o ekvay nazara almayp; lzumsuz, ehemmiyetsiz, zararsz bir yazy merak etmek; benim istirahatm bozmak; Binler liraya ehemmiyet vermemek, be paraya ok ehemmiyet vermek gibi olmaz m? Yzotuz Risaleden binler nshalar ayr ayr yazlarla mahkeme

inceden inceye tetkikden sonra ve onlar yazanlarn mhim bir ksm benimle beraber mahkemede bulunmalar ve zerre miktar mes'uliyeti olmad halde, "Kim ona yazyor? diye tahkik ediniz!.. demek yznden bir kanun, bir maslahat var m? Bir biareyi bu bahaneyle karakola armak, endie vermek, bilhassa beni icbarla istemek ne lzumu var?.. te ben de size haber veriyorum; Eer arzu etsem, binler adam yazlarm yazacaklar, hem her tarafta millet ve vatan menfaatna yazyorlar. kincisi: nsaniyyet namna sizden isterim ki; ta bayrama kadar benim yzm dnyaya evirmeyiniz. Ben sizi dnmediim gibi, siz dahi beni unutunuz! Bu mbarek aylarda beni, -dnyadan ksm bir biareyi ahiret zararna- gayet ehemmiyetsiz dnya ileriyle megul etmeye mecbur etmeyiniz. SAD- NURSI(184) 13- Anlalan, Hazret-i stad'n stteki bu ricakrane dilei nazara alnmam.. Kaymakam emir vermi: "Cebren karakola getiriniz" demi. Kasden ve keyfice stad' rahatsz etmek, huzurunu bozmak iin yaplan bir ok muamelelerden birisi de bu olmutur. Kaymakamn keyfi emriyle resmi adamlardan stad'a gelenlere stad da u aadaki cevab vermi gndermitir: "Kaymakamn emr-i cebrisiyle beni karakola istemeleri zerine ifademdir: Ben hastaym, oraya gelemem.. sualiniz nedir? dedim. Dediler: Ankara makamatna karakol zabitinin vastasyla verdiin ekva mektuplarn kim yazd? Elcevab: Ben halkla grmyorum. Bir ocua yazdm verdim, o da gitti, drt suretini bana getirdi. "Yaz gzel" dedim. Daha sormadm. Bir suretini de Afyon Emniyet Mdrne elden gnderdim. imdi Emniyet merak etmi: "Bu gzel yaz kimindir?" diye sormu. Gya bir cinayet yapmm gibi bana sknt vererek: "Kim yazm" diye beni sorguya ekiyorlar. 1239 (184)Elyazma Emirdag-1 asl S: 257 1240 1501 Acaba zabtann tensibiyle ve eliyle dahiliye ve bavekile gnderilen ayn hakikat bir hasb- hali tebyize eken bir adamn ne kabahati var? Benim de bir sene sakladm o istiday zabtaya verdim, onlar da gnderdiler. O yzden ne hatam var ki; Bu iki gnde iki ay hapis azabn verdiler. imdi hem bana hizmet eden yalnz bir tek ocuk korktu, anahtar verdi.. Hem de yazan adam rktt, yanndan gitti. Daha kendini bildirmez. nsaniyyet namna bayrama kadar beni lzumsuz, kanunsuz karakola armaynz. Tahamml edemiyorum. SAD- NURS(185) Bu hadise zerine, yani stad'a sebebsiz ekilde verilen skntlarn ayn gnlerinde, Emirda'nda drt defa st ste zelzeleler oldu. Hi yere sebebsiz, kanunsuz ve keyfi bir ekilde rahatsz edilen bir Kur'an

delll, bir slm dini mmessili olan Bedizzaman Hazretleri son derecede, o manasz ilimeden mahzun olmutu. Cenab- Hak da ikaz ve ihtar verdi zalimlere!.. stad Hazretleri, bu hadiselerin cereyan ettii gnlerde vaki olan zelzelelerden yle bahsediyor: "...Bu manidar yeni zelzeleyi merak ettim, Kalben dedim; Eer sair yerlerde bu iddetle olmu ise, herhalde Nur kirtlerine dahi yeni bir tecavz var. Yoksa yalnz Ankara'ya dahiliye vekilini mahkemeye vermeye dair ak mektubumla m alkadardr? diye sordum. Dediler: Yalnz Ankara ve hafif Afyon ve Eskiehir ve bu Emirda'nda ve en iddetlisi bu kasabada olmu. Fakat medar- hayrettir ki; drt defa iddetli olduu halde, hibir zarar olmad. Bunun bir hikmeti budur: Kat' emir verilmi ki; "Said'i cebren hkmete getiriniz!" Bekiler ve bir onba gelmiler, kapm kapamtm, kilitlemitim.. Onlar demiler: "Biz istifa ederiz, onun kapsn krmyacaz. dnmler, gitmile: Demek bu hususi zelzele, mdafaatmdaki zelzeleler gibi Risale-i Nur'la alkadardr ki; Bu defa hususi kald. Hem iddetiyle beraber zararsz geti. Eer Nurun buradaki kk medresesinin kapsn krsa idiler, elbette tokad cidd olacakt. Yalnz ihtar iin olmyacakt. Geri bu taarruz cz' ve hafif idi. Fakat ben gizlemem ki, hibir defa bu seferki gibi damarma dokunmamt. Fakat Nur ve Nurcularn hatr iin harika tahamml ettim. nki o bedbaht, hkmette vazife sandalyesinde 1241 bana etmedip, hizmetime der: "Git, ona syle"; hkmetin nfuzunu serser ahsna mal ederek meydan okumu. Eski Said'in bende (185)Elyazma Emirda-1 S: 258 1242 1502 irsiyet kalan damarma ok iliti. Fakat fevkalde ehemmiyetli olan skn ve temkin ve i'tidal- dem ve sabr ve tahammln kat' lzumu beni teskin etti...(186" 14- Dahiliye Vekili Hilmi Uran'a hitaben yazlp, fakat gnderilmiyen; Lkin, bir sene sonra, yani 1946'da 2. Saraolu Hkmetinin 5.8.1946'da sona ermesiyle, Dahiliye Vekillii'nden C.H.P genel sekreterliine getirilen Hilmi Uran'a yeniden gnderilmi pek mhim, tarih hasb- halinden mhim blmler: "Eski Dahiliye Vekili, imdi parti Ktib-i umumisi Hilmi Bey! ...Yirmi sene hkmetle konumyan, tek bir defa hkmet hesabna hkmetin byk bir rkn ile konuan adam, on saat kadar sylese azdr. Onun iin siz benimle konumay bir iki saat msaade ediniz... Saniyen: imdi partinin ktib-i umumisi itibaryla size bir hakikat beyan etmeye kendimi mecbur biliyorum. Hakikat da udur: Sen ktib-i umumi olduun halk frkasnn, millet partisi karsnda gayet ehemmiyetli bir vazifesi var. O da udur:

Bin seneden beri lem-i slmiyet'i kahramanlyla memnun eden ve Vahdet-i slmiyeyi muhafaza eden ve lem-i beeriyetin, kfr- mutlaktan ve dalletten anl bir surette kurtulmasna byk bir vesile olan Trk milleti ve Trklemi olanlarn din kardeleri; eer imdi eski zaman gibi kahramancasna Kur'an'a ve hakaik-i imana sahip kmazsanz ve sizler gibi ehl-i hamiyet, eskide yanl bir surette din zararna medeniyetin propagandas yerinde, dorudan doruya hakaik-i Kur'aniye ve maniyeyi tervice almazsanz; Size kat'iyyen haber veriyorum ve kat' hccetlerle ispat ederim ki: lem-i slm'n muhabbet ve uhuvveti yerine(187) dehetli bir nefret ve kahraman kardei ve kumandan olan Trk milletine bir adavet ve imdi lem-i slm' mahve alan kfr- mutlak altndaki anarilie malup olup, lemi slm'n kal'as ve anl ordusu olan bu Trk milletinin para para olmasna ve ark- imaliden kan dehetli ejderhann istil etmesine sebebiyet verecek. Evet, hrite iki dehetli cereyana kar bu kahraman millet Kur'an'nn kuvvetiyle dayanabilir. Yoksa kfr- mutlak, istibdat- mutlak sefehat- mutlak ve ehl-i namusun servetini serserilere ibahe etmesini alet ederek, 1243 (186)Ayn eser S: 259 (187)Hazret-i stad Bedizzaman, bu azim ve ok hayat meseleyi 1945'lerde defalarca ehl-i idarenin bana vurmu, ikaz etmek istemitir. Amma o sra ksr grl, belki kr siyasiler bu hakikat anlamaktan uzak kalmlar. Lkin zaman, yirmibe sene sonra, Yani 1945 yerine 1980'lerde, bizim siyasilerimiz ister istemez slm lemine kar cidd ekilde birlik ve muhabbet iinde yanamaya gelmiler, belki de dize gelerek muhta olmulardr. A.B. 1244 1503 dehetli bir kuvvetle gelen bir cereyan durduracak, ancak slmiyet hakikat ile meczolmu, ittihad etmi ve btn mzideki erefini slmiyyet'te bulmu bu milet dayanabilir. Bu mmtezi, mttehid milliyetin can damar hkmnde olan hakaik-i Kur'aniyeyi, terbiye-i medeniye yerine esas tutmak ve dstur-u hareket yapmakla o cereyan durdurur inaallah. kinci Cereyan: lem-i slmdaki mstemlektlarn kendilerine sndrmak ve tam balamak iin, bu vatandaki kuvvetli merkeziyet-i slmiyeyi dinsizlikle ittiham etmekle bozmak ve lem-i slmn irtibatn manen kesmek ve uhuvvetlerini bu millete adavete evirmek.. -Bir plnla imdiye kadar bir derece muvaffak da olmu.- Eer bu cereyan akl banda olsa, bu dehetli pln da deitirip hriteki lem-i slm okad gibi,(188)bu merkezdeki slmiyet dinini okasa; hem o da ok istifade eder, hem azim fthatn bir derece muhafaza eder. Hem bu vatan ve millet dehetli bellardan kurtulur. Eer siz ktib-i umumi olduunuz hamiyetperver, milliyetperver adamlar; imdiye kadar cereyan eden ve medeniyet hesabna mukaddesat iniyen usulleri muhafazaya alp, drt ahsn inklb nmnda yaptklar icrat esas tutarak, mevcud haseneleri ve inklb iyiliklerini onlara verip; ve mevcud dehetli kusurlar millete verilse, o vakit drt adamn, drt seyyiesi drt milyon seyyie olup, bu kahraman ve dindar milleti ve slm ordusu olan Trk milletini gemi asrlardaki milyarlar erefli merhum ordularna ve milyonlarla ehidlerine ve milletine byk bir muhalefet ve ervahna bir manevi zap ve erefsizlik olmakla beraber; O drt inklp adamn pek az hisseleri

bulunan ve millet ve ordunun kuvvet ve himmetiyle vcud bulan haseneleri, drt adama verilse; o drt milyon iyilikler, drt haseneye inhisar edip klr, hie iner. Daha kusurlara keffaret olmaz. Salisen: Size kar elbette ok cihetlerde dhil ve hric muarzlar var. Ben dnya ve siyasetin haline bakmadm iin bilemiyorum. Fakat beni bu senede ok sktrdklar iin, mecburiyetle baktm ki; size kar bir muarz km. Eer o muarz mkemmel bir reis bulup, hakaik-i imaniye namna ksayd, birden sizi malub ederdi. nki bu milletin yzde doksan, bin seneden beri an'ane-i slmiye ile ruh ve kalbiyle balanm... Zahiren muhalif-i ftratndaki emre itaat cihetiyle serfru et (188)Hazret-i stad'n ismini sylemeden bahsettii cereyan, ngiliz ve ngiliz siyasetidir ki; stad'n iaret buyurduu ekilde, akl bana gelmemi, eski siyasetinde devam etmi... Bu tarihten az sonra, dnyadaki 1245 evketi gittike zayflamaya balam ve 1947'nin balannda tamamen eski dnya hkimiyetini kaybetmitir. A.B. 1246 1504 se de; kalben balanmaz. Hem bir Mslman baka milletler gibi deil, eer dinini braksa, anarist olur. Hibir kayd altnda kalamaz. stibdad- mutlaktan, rvet-i mutlakadan baka hibir terbiye ve tedbirle idare edilmez. Bu hakikatn ok cihetleri, ok misalleri var. Ksa kesip sizin zekvetinize havale ediyorum. Bu asrn Kur'an'a iddet-i ihtiyacn hissetmekte, sve, Norve, Finlandiya'dan geri kalmamak size elzemdir. Belki onlara ve onlar gibilere rehber olmak vazifenizdir. Siz imdiye kadar gelen inklb kusurlarn drt adamlara verip, imdiye kadar umum harp vesair inklblarn icbaryla yaplan tahribatlar,- hususan an'ane-i diniye hakknda- tamire alsanz, hem size istikbalde ok byk bir eref ve ahirette byk kusuratlarnza keffaret olup, hem vatan ve millet hakknda menfaatli hizmet ederek milliyetperver, hamiyetperver namna mstahak olursunuz. Rabian: Madem lm ldrlmyor ve kabir kaps kapanmyor.. Ve madem siz de herkes gibi kabre kouyorsunuz.. ve madem o kat'i lm, ehl-i dallet iin idam- ebedidir. Yzbin hamiyetilik ve dnyaperestlik ve siyasetilik onu tebdil edemez.. Ve madem Kur'an, o idam- ebediyi ehl-i iman iin terhis tezkeresine evirdiini, gne gibi ispat eden Risale-i Nur elinize gemi ve yirmi seneden beri hibir feylesof, hibir dinsiz ona kar kamyor. Bil'kis dikkat eden feylesoflar imana getiriyor.. ve bu on iki sene zarfnda drt byk mahkemeniz ve feylesof ve ulemadan mrekkeb ehl-i vukufunuz, Risale-i Nur'u tahsin ve tasdik ve takdir edip, iman hakkndaki hccetlerine itiraz edememiler.. Ve bu millet ve vatana hibir zarar olmamakla beraber, hcum eden dehetli cereyanlara kar sedd-i zlkarneyn gibi bir sedd-i Kuran olduuna Trk milletinden, hususan mektep grm genlerden yzbin hid gsterebilirim. Elbette benim size kar bu fikrimi tam nazara almak, ehemmiyetli bir vazifenizdir. Siz dnyev ok diplomatlar her zaman dinliyorsunuz.. Bir para da hiret hesabna konuan benim gibi kabir kapsnda vatandalarn haline alyan bir biareyi dinlemeniz lzmdr. -Kk bir Haiye:

Hilmi Bey! Tali'in var!. Ben hapiste ve burada iken, hakkmda seni merhametsiz grdm. Ne vakit hiddet ettim, bedduaya niyet ettim, Hilmi Bey nmnda benim bir kardeim ve Nur'un hs bir kirdini her vakit hayrl duamda ismiyle zikrettiimden; sana beddua niyet ederken; Bu hayrl duaya mazhar Hilmi Bey ismi, adeta afaat oldu, beni reddetti. Ben de o niyetten vaz getim. Senin beni ta'zib eden memurlarndan ge 1247 1505 len eziyete tahamml edip, o bedduadan vazgetim. ok defa hayret ediyordum. Bana bu kadar sebebsiz azab vermekle beraber, sana hiddet etmiyordum. Demek en sonunda seninle dost olacaz diye o hiss-i kabl-el vuku' ile kalbe gelmi. Bu istida, yirmi seneden beri hi mracaat etmediim halde, bir hiddet zamanmda bir defa olarak beni tazib eden Dahiliye Vekili Hilmiye hitaben yazlm.. Beray-i malmat Afyon Emniyet Mdrne gnderilmi. Ma'nasz lzumsuz drt be defa bana sknt verdiler. "Senin yazn byle deil, kim sana byle yazm" diye resmen beni karakola ardlar. Ben de dedim: Bylelere mracaat edilmez, yirmi sene sktum haklym. Ey Emirda hkmeti ve zabtas! Bu hasb- hali bir sene evvel yazmtm. Fakat vermedim, sakladm. imdi be cihetle kanunsuz beni husus ikametghmda bir hizmetiden men' ve mdahale etmeleri gibi, dnyada emsalsiz bir tarzda beni istibdad- mutlak altna alyorlar. Kanun namna kanunsuzluk edenleri, insafa gelmek fikriyle izhar ediyorum. (189)" 15- Yine Hilmi Uran'a -Dahiliye Vekillii srasnda- yazlp, fakat gnderilmiyen ve "Hasb- Halden bir para" adyla kaydedilen bir istidadr ki; mevzuda, ahsna kar sebebsiz yaplan bed muameleleri dile getirip yzlerine vurmaktr: "Dahiliye vekiliyle hasb-i halden bir paradr:" Hibir tarihte ve zemin yznde emsali vuku' bulmayan bir zulme ve on vecihle kanunsuz bir gadre ve tazyika hedef olmuum. yleki: Hem iddetli su-i kasd eseri olarak zehirlenmeden hasta.. Hem gayet zaif yetmi bir yanda ihtiyar.. Hem kimsesiz acnacak bir gurbette.. Hem palto ve fanila ve papucunu satmakla maietini te'min eden fakir-l-hal.. Hem yirmi be sene mnzev olmasndan, binden ancak tam sdk bir adam ile grebilen bir merdum-griz, mtevahhi.. Hem yirmi sene hayatn ve eserlerini mahkeme ve Ankara ehl-i vukufu inceden inceye tetkikten sonra, bilittifak beraetine ve eserleri vatana, millete zararsz olarak menfaatli olmasna karar verilmi bir ma'sum.. Hem eski harb-i umumide ehemmiyetli hizmet etmi bir evld- vatan.. hem imdi bu vatan, bu milleti anarilikten ve ecnebi ifsadlarndan kurtarmak iin meydandaki te'sirli saryla btn kuvvetiyle alan bir hamiyetperver.. ve mahkemede yetmi hidle ispat edildii gibi; yirmi be senede bir gazeteyi okumayan, merak etmiyen ve yedi sene harbi umumiye bakm 1248 (189)Yeni yaz Emirdag-1 S: 215

1249 1506 yan, sormayan, bilmiyen.. ve eserlerinde kuvvetli delillerle; siyasetten btn btn alkasn kestiini ispat eden ve dnyanza karmadn adliyelerinizin resmen itiraf ettii bir zararsz adam.. hem ahiretine ve ihlsna zarar gelmemek iin iddetle tevecch- ammeden kaan ve kardelerinin onun hakkndaki hsn- zanlarndan ve medihlerinden ekinen, beenmiyen bu biare Said'e; bata Dahiliye Vekili olan sen, Afyon Valisini ve Emirda zabtasn musallat edip, bir haps-i mnferid azabn ektirmek ve tecrid-i mutlak iinde tek bayla bir haps-i mnferidde durmaya mecbur etmek, hangi maslahatnz iktiza eder? Hangi, kanun bu dehetli gadre msaade eder? diye hukuk-u umumiyeyi muhafaza eden adliyenin yksek dairesi vastasyla Dahiliye Vekili'ne beyen ediyorum. Zulmen btn hukuk-u medeniyeden ve insaniyeden ve yaamak hakkndan mahrum edilen SAD- NURS (190)" AFYON HAPS HADSESNN MUKADDEME VE BELRTLER Bu fasln bandan buraya kadar kaydedilen arzu-hal ve dilekeler,1944 senesinin son aylarndan balayp,1947 ylnn son aylarna kadardr. Buradan itibaren ise;1947 yl ikinci yars iinde balayp 1948 balarna kadar cereyan eden hadiseler ve onlara kar Hazret-i stad'n yapt mdafaa ve verdii istidalar yer alcaktr. Bylece 1947 yl son aylarnda stad'a kar plnlanp uygulanan hadiseler bir Afyon hapis hadisesinin mukaddemeleri ve manevrasdr. Fakat o gnlerde bu manevralara ait ihdas edilen olayn ilki ve birincisi hangi gn ve ayda olduunu bilmemekle beraber, ekil ve biimi lahika mektuplar serisinde gzelce grnmektedir. Madd sebeb ve bahane ise; yani Afyon hapis hadisesi manevrasna bahaneler hususunda; stad'n eliyle tashih edilmi "Muhtelif paralar dosyas" nmndaki bir mecmuada yle gsterilmektedir: 1-1947 yl ierisinde Genlik Rehberi eseri, Eskiehir Emniyet Mdrl msaadesiyle orada "Ik" matbaasnda tab' edilmesi ve bir nevi resmen intiar etmesi.. 2- Balkesir/Dursunbey kazasnda, Hseyin Tabancal isminde fa'al bir Nur talebesinin ve arkadalarnn aktif bir ekilde iman ve ahlk derslerin (190)Yeniyaz Emirda-1 S: 217 1250 1507 den ibaret olan Risale-i Nur eserlerini neretmeleri... 3- Gediz kazas Glck ky imam brahim Edhem Talas hocann, ky ky gezerek, Nurlar'n iman ve ahlk derslerini ve hakikatlarn ehl-i imana tebli etmesi.. Dolaysyla dallet ehlinin, dinsizlik envandan serpitirdikleri phe ve vesveselerinin def' edilip kovulmas... 4- Ktahya'da cesur bir vaizin yapt serbest ve merdane va'azlar ve bu va'azlarn ksmen Nur'un hakikatlarndan alnmas.. Ve neticesinde bu vaiz zatn evinin aranmasnda, stad'n imzasz ve tarihsiz bir mektubunun bulunmas..(191)

te bunlar gibi gayet ftr, gayet lzumlu ve hkmetin siyaset ve idaresiyle uzaktan yakndan ilgisi bulunmyan, fakat dinsizlik rejimini ilmen ve aklen malub edip tardeden Risale-i Nur hakikatlarnn kuvvetli intiaryla; gizli dinsiz komiteler ve habis er kuvvetleri, yeniden hkmet kuvvetlerinin ayaklanmasna ve evhamlanmasna ynelik kesif yaygara mekanizmasn dndrmeye baladlar. Tabii zamann hkmeti de bu gibi yaygaralara kabil ve msaid di. Dehetli bir evham ile, yeniden hiten byk bir hareket ve takibata giritiler. Evvela Isparta'da teksir makinesinin faaliyetine ilitiler ve bilfiil tecavz ettiler. Birok Zlfikr ve Asa-y Musa kitaplarn aldlar. Zamann ileri Bakan Afyon Valisine iddetli emirler verdi. Bunun zerine Afyon Valisi ve emniyet mdr geceleyin Emirda'na geldiler. Gece yarsndan sonra, aniden Bedizzaman'n kapsn krarak ieri girmek istediler. Lkin az yukarda kaydettiimiz vehile, ayya fakat vicdanl Savc bu kanunsuzlua muvafakat etmedi.. Ve daha sonra baka hadiseler ve baka taarruzlar... imdi srasyla, gelien hadiselerin ekillerini evvel en kuvvetli hid ve me'haz ve kaynak olan Hazret-i stad'n kendi talebelerine yazd mektuplarndan takib edelim: "...Saniyen: Bu defaki hadise bir habbeyi evham yznden ok kubbeler yaptklarn rendik. Bir emaresi udur: Dahiliye vekilinin emri ile gecede menzilimi basmak istemiler. Mdde-i umumi muvafakat etmediinden, sabaha kadar bekleyip en ziyade aleyhimizde bulunan iki adam tayin edip, kilidimi krp fc'eten baskn yapmalar.. hem ayn gn(192) faytonla ktm vakit, burada emsali vuku bulmyan, be tayyare pek aadan uup benim faytonumu bildikleri iin etrafmda iki defa 1251 (191)Muhtelif paralar dosyas S: 205 (192) Evet buradaki Nur akirtleri namna tasdik ediyoruz. Hadise aynen vuku' buldu. evet evet evet evet evet evet Terzi Mustafa, smail, Mustafa, Hizmetkr' Nuri, Hayri, Halil 1252 1508 dnmeleri.. kinci gn baka bir tarafa, ok grnmiyen gizli-bir dere tarafna faytonla giderken, aada uan be tayyareyi bir ey aryor gibi grdk. Anladk ki, bizi aryorlar. Yine aynen evvelki gn, o be tayyare etrafmzda ve kasaba stnde gezip; Odamza girdiimiz zaman onlarn da gitmeleri, kuvvetli bir emaredirki; bir habbe yz kubbe vaplm. Salisen: Bu defaki musibette her vakit olduu gibi, yine kaderin adaletine ve inayet-i lhiyyenin feyzine baktm, grdm ki; Sair vilyate nisbeten bir derece Nur'dan geri kalan ve Nur dairesine de yakn bulunan Ktahya adliyesini ve hkmetini, Denizli ve Kastamonu gibi Risale-i Nurlar'la alkadar etmek.. Bana da bir efkat tokad olarak; Dahiliye Vekili Erzurumlu ve hemehrim(193)ve Afyon Valisi Antalyal ve imdiye kadar bana ilimemesi cihetiyle demitim: "Geri serbest oldum.. imdi byle insafl bir vali buldum, Emirda'ndan gitmiyeceim" diye bir nevi sevin ve ihtiyatszlmn cezas olarak, o iki adamn elleriyle kader-i ilhi bana tokad vurdu, adalet etti.

Afyon Valisi, Emniyet Mdr ve buradaki hey'etle, meselemize dair Ankara'ya yazmlar ki; "Cem'iyetilik, Tarikatlk gibi mes'eleler yok. Fakat Said-i Nursi'nin, onun szyle kendini feda edecek ikiyzbin Nurcu kardeleri vardr" diye baka bir cihette yine hkmete byk bir evham vermiler ...(194)" Hazret-i stad, hiten ve sebebsiz, kanunsuz o taarruz hadisesini on vecihle kanunsuz olduunu ispat ederek iln etmitir. stad'n baucunda asl Kur'an'n ve dua kitabn ve baz iman levhalarn alm gtrmlerdi. stad bu yazsn talebelerine ve bir nevi ak mektup olarak makamlara gndermiti. Yaz aynen yledir: "Kanunca ifademi almak lzm iken almadlar. Ben de ifademi imdi adliyenin ahs- manevisine ve dahiliye vekiline beray- malmat beyan ediyorum: Bu krk sene zarfnda bu vatana ve millete hi zarar etmeyip, pek ok menfaat dokunan.. Ezcmle Mart ihtillinde isyan eden sekiz taburu bir nutukla itate getiren ve ok zabitleri kurtaran.. ve hareket-i milliyede "Hutuvatt- Sitte risalesiyle ulemay ve eyh-l slam ve stanbul'u igal eden ecnebi taraftarlndan kurtaran.. ve eski harb-i umumide merhum 1253 Enver Paa'nn ok takdir ve tahsini ile fedakrane hizmet eden.. Ve dehetli kumandanlar ona hiddet ettikleri halde ilimeye cesaret ede (193)Bu dahiliye vekili, eski dahiliye vekili Hilmi Uran'dan sonra gelen Erzurumlu Husrev Gle ismindeki adamdr. A.B. (194) Yeni yaz Emirda-1 S: 270 1254 1509 meyen.. ve gizli zndklarn iftiralarna binaen kanunlar onu mes'ul ettii halde, mahkeme onun takib ettii hakikata kar malup olup, mahkmiyetine cesaret etmiyen.. ve Risaleleri ehl-i fen ve ehli ilim yannda ok takdir ve tahsinlerle karlanan ve o Risaleler hesabna konuan bir adam bir saat dinlemeniz, vazifeniz itibaryla elzemdir ve vcibdir. te balyorum: Elimizde hak var... Hakkmz kuvvetle ve baka suretle aramaya Cenab- Hak mecbur etmesin amin!.. Bu yirmi senede yzer tecrbeyle inayet-i ilhiyye bizi himaye ettii ve dehetli zulmlerden kurtard gibi, bu yeni manasz, btn btn kanunsuz gaddarane zulmden de kurtaracana kat' kanaat etmeliyiz. ayet bir para sknt, zahmet, zarar da grsek; binler derece o zahmetten ziyade rahmet ve inayet-i ilhiyyeye ve sevaba mazhar olmakla beraber, pek ok biare ehl-i imann imanlarna baka bir tarzda bir kuds hizmet hkmne geeceini rahmet-i lhiyeden pek kuvvetli mid ediyoruz. Bu hadisenin on vecihle kanunsuz olduunu beyan ediyorum:

Birincisi: mahkeme ve ehl-i vukufun; ve Ankara'nn yedi makamatnda ve adliyelerin elinde iki sene Risale-i Nur tetkik ile nazardan getii halde, ittifakla hibir muhalif kalmadan, hem umum Risalelerin beraetine, hem Said ile beraber yetmibe arkada birlikte beraet ettirildii halde; Yeniden evrak- muzrra gibi onlara el uzatmak ne derece kanunsuzdur, zerre kadar insaf olan bilir. kincisi: Beraetinden sonra buuk sene Emirda'nda mnzevi, garip, kapsn hem dardan kilit, ierden srg ile kapayan ve yzde bir adam zarur bir i olmazsa yanna kabul etmiyen ve yirmi seneden beri devam eden te'lifini de brakp, daha te'lif etmiyen bir adama; dnya siyaseti iin kapsnn kilidini krp, yanna gelip, rab evradndan ve yanndaki iki levha-i imaniyeden baka taharriciler birey bulamadklar halde, bu eziyetin ne derece hilf- kanun olduunu zerre kadar akl bulunan anlar. ncs: Mahkemece yetmi hidin tasdikiyle yedi sene harb-i umumiyi bilmiyen ve merak etmiyen, sormyan -ki imdi on senedir ayn o halde bulunan- ve yirmi seneden beri hibir gazeteyi okumayan ve dinlemeyen ve otuz seneden beri Euzubillahi mine-eytani ves-siyaseti deyip siyasetten 1255 btn kuvvetiyle kaan ve yirmi iki sene ikencede skntlar ektii halde, ehl-i siyasetin nazar- dikkatini kendine celbetmemek 1256 1510 ve siyasete karmamak iin, bir defa istirahati iin hkmete mracaat etmiyen bir adama; dehetli bir siyas gibi ve siyaset entrikacs gibi, onun menzilini ve inzivagahn basp, hasta halinde emsalsiz bir sknt ruhuna vermek, hibir kanuna muvafk gelir mi? Zerre kadar vicdan bulunan bu hale acyacak. Drdncs: Eskiehir mahkemesinde alt ay tetkikten sonra ve sebebi de, o cemiyetilik, tarikatlk olduu o evham bahanesiyle, byk bir reisin ona ahs garazyla onun aleyhinde baz adliyecileri tevik ettii halde; cemiyetilik, tarikatlk ve Risale-i Nur cihetinde beraet ettirip, yalnz Risae-i Nur'un bir kk paras olan Tesettr Risalesi'ni bahane ederek kanunen deil de, kanat- vicdaniye ile yz kirt iinde be on akirde, alt ay ceza verdiler ki; tetkik zamanna kadar drt ay mevkuf, yani bir buuk ay hapis kaldklar.. Ve on sene sonra Denizli mahkemesi, yine dokuz ay, "cemiyetilik ve tarikatlk" gibi bir ka bahane ile, yirmi senelik btn Mektubt ve te'lifatlarn inceden inceye tetkik ile beraber. Ankara ve Denizli mahkemesinde tetkikte kaldklar halde. o mahkemeler ittifakla cemiyetilik ve tarikatlk(195) vesair bahaneleri cihetinde beraet karar verip, o kitap ve mektuplar aynen sahiplerine iade ve Said'i arkadalaryla beraber beraet ettirdikleri halde; bir siyas cem'iyeti nazaryla ve entrikac bir siyasi adam tarznda onu ittiham etmek ve adliye memurlarn onun aleyhinde cemiyetilik ve tarikatlk noktasnda sevketmek, ne kadar kanunsuz olduunu, insaniyeti skut etmiyenler bilir. Beincisi: yle ki, ben Risale-i Nur mesleinin esas ve otuz seneden beri bir dstur-u hayatm olan efkat itibariyle bir masuma zarar gelmemek iin, bana zulmeden cnilere deil ilimek, hatta beddua edemiyorum. Hatta en iddetli garazla bana zulmeden fsk, belki dinsiz zalimlere hiddet ettiim

halde, deil maddi, belki beddua ile de mukabeleden beni o efkat men' ediyor. nki o zalim gaddarn, ya peder ve validesi gibi ihtiyar biarelere.. Veya evld gibi masumlara madd ve manev darbe gelmemek iin, o drt masumlarn hatrna binaen, o zalim gaddara ilimiyorm, bazen hell ediyorum. te bu srr- efkat iindir ki; idare ve asayie kat'iyen ilimediimiz gibi, btn arkadalarmza da o derece tavsiye etmiim ki: vilyetin insafl zabtalarnn bir ksm i'ti (195) Nurlarn esas ve hedefi man- tahkik ve hakikat- Kur'aniyedir. Onun iin mahkeme, Trikat noktasnda beraet vermiler. Hem yirmi sene hi bir adam dememi ki; bana Tarikat vermi... Hem bin senedenberi bu milletin ekser ecdad baland bir meslek, sebeb-i mes'uliyet olamaz. Hem gizli mnafklar hakikat- slmiyete tarikat namn takp, bu milletin 1257 dinine taarruz ettiklerine kar mukabele edenler, tarikatla ittiham edilmez. Cem'iyet ise, Uhuvvet-i slmiye cihetinde bir uhrev kardeliktir. Yoksa siyas cemiyet olmadna mahkeme hkm vermitir. SAD-I NURS 1258 1511 raf etmiler ki: "Bu Nur kirdleri manev bir zabtadr, idare ve asayii muhafaza ediyorlar" dedikleri ve bu hakikata binler hid ve yirmi sene hayatyla tasdik ve binler kirtlerinde zabtaca hi bir vukut kaydetmemesiyle, tasdik ve te'yid ettikleri halde; O biare adamn ihtillci ve insafsz bir komiteci gibi menzilini basmak ve insafsz adamlar ona ihanet etmek ve menzilinde bir ey bulamamakla beraber, yz cinayeti bulunan bir adam gibi, hatta Kur'an'n ve bandaki levhalarn evrak- muzrra gibi toplamak, acaba dnyada hangi kanun buna msaade eder?.. Altnc: Bundan otuz sene evvel, Cenab- Hakk'n inayetiyle; dnyann muvakkat an erefi ve enaniyetli hodfuruluk ve hretperestlii, ne kadar zararl ve ne kadar faydasz ve manasz olduunu hadsiz kr olsun ki Kur'an'n feyziyle anlam bir adam; o zamandan beri btn kuvvetiyle nefs/i emmaresiyle mcadele edip, mahviyet etmek ve benlii brakmak ve tasannu' ve riyakrlk yapmamak iin, elinden geldii kadar altn ona hizmet veya arkadalk edenler kat' bildikleri halde; ve yirmi seneden beri herkes kendi hakknda holand ziyade hsn- zann ve tevecch- ns ve ahsn medh senadan ve kendini manev makam sahibi olduunu bilmekten -herkese muhalif olarak- btn kuvvetiyle katn, hem hs kardelerinin onun hakkndaki zanlarn reddedip, o hs kardelerinin hatrlarn krmas ve yazd cevab mektuplarnda onlarn kendi hakknda medihlerini ve ziyade hsn- zanlarn krmas ve kendini faziletten mahrum gsterip, btn fazileti Kur'an'n tefsiri olan Risale-i Nur'a ve dolaysyla Nur kirdlerinin ahs- manevisine verip, kendini d bir hizmetkr bilmesi, kat' ispat eder ki; ahsn beendirmeye almad ve istemedii ve reddettii halde, onun rzas olmadan baz dostlar uzak bir yerden, onun hakknda ziyade hsn- zan edip medh etmek gibi bir makam vermesi.. Ve Ktahya havalisinde tanmad bir vizin baz szleriyle ve Ktahya'ya kendim hibir mektup gndermediim halde ve benim imzam taklid ile ve medar- mes'uliyet tevehhm edilen bir mektup ile; ve kimin yazs bilinmiyen dokunakl bir kitap Balkesir'de bulunmasyla, acaba hangi kanunla medar- mes'uliyet olur ki; o biare ve hasta, ok ihtiyar, garip ve mnzev adamn odasna bir cinayet ilemi gibi, kilidini krp, taharr memurlarn sokmak, hem

evradndan ve levhalarndan baka bahane bulamamak, acaba dnyada hibir kanun, hibir silyaset bu taarruza msaade eder mi? Yedincisi: Bu srada dahilde o kadar dahil-haric heyecanl parti cereyanlar varken ve bundan tam istifade etmek; yani mahdut bir ka arkadana bedel, ok diplomatlar kendisine tarafdar kazanmak iin zemin 1259 1512 hazr iken, srf siyasete karmamak ve ihlsna zarar vermemek ve hkmetin nazarn kendine celbetmemek ve dnya ile megul olmamak iin; btn arkadalarna yazp -ki: "sakn cereyanlara kaplmaynz, siyasete girmeyiniz, asayie dokunmaynz!- dedii.. Ve bu iki cereyan bu ekinmesinden ona zarar verdikleri.. Eskisi evhamndan, yenisi bize yardm etmiyor diye ona ok sknt verdikleri halde; ehl-i dnyann dnyalarna hi karmayp, kendi ahiretiyle megul olan.. Ve memleketinde ve Nurs karyesinde z kardeine yirmi iki sene zarfnda bir tek mektup yazmayan ve o vilyetlerdeki dostlarna yirmi senede on mektup yazmayan bir biareye; onun ahiret meguliyetine bu kadar ilimek hangi kanun msaade eder? Bu vatana ve millete, ahlka ok zararl olan dinsizlerin kitaplarnn intiarna ve komnistlerin neriyatlarna serbestiyet kanunu ile iliilmedii halde; mahkeme, iinde medar- mes'uliyet olacak hibir maddeyi bulmayan, millet ve vatann hayat- itimaiyesini ve ahlkn ve asayiini temine yirmi seneden beri alan ve milletin hakiki nokta-i istinad olan lem-i slmn uhuvvetini ve bu millete de dostluunu iade ve takviyesine te'sirli bir surette abalayan.. ve Diyanet Riyaseti'nin ulemas tenkid niyetiyle, dahiliye vekilinin emriyle ay tetkikden sonra, tenkid etmiyerek, tam kymetini takdir edip: "Kymettar eser" diye Diyanet ktphanesine konulan Zlfikar ve Asa-y Musa gibi Nur eczalarn evrak- muzrra gibi toplayp mahkeme eline vermeye acaba hibir kanun, hibir vicdan, hibir insaf buna msaade eder mi? Sekizincisi: Yirmi sene skntl ve sebebsiz bir nefiyden sonra, tam serbestiyet verildii halde, binler akraba ve ahbab bulunan doduu memleketine gitmiyerek, gurbeti, kimsesizlii tercih ederek; T ki dnyaya ve hayat- itimaiyeye ve siyasete temas etmesin.. ve ok sevabl olan cemideki cemaatin hayrn brakp, odasnda yalnz namazn klp oturmasn tercih eden, yani halkn hrmetinden ekinmek olan bir halet-i ruhiyeyi tayan ve yirmi sene hayatnn ehadetiyle yzbinler Trk, kymettar zatlarn tasdikiyle bir dindar mttaki Trk, lkayd ok Krdlere tercih eden, hatta mahkemede Hafz Ali gibi kuvvetli iman bulunan bir Trk halis kardelerini yzlere deitirmediini ispat eden.. Ve hrmet ve ihtiram grmemek iin zaruret olmadan halklarla grmiyen ve camiye gitmiyen ve krk seneden beri btn kuvvetiyle ve saryla slmiyetin uhuvvvetine ve Mslmanlarn birbirine muhabbetine alan.. Ve edit dmanna kar menfi hareket etmiyen ve hatta onunla megul olmayan, bedduay dahi etmiyen.. Ve Trk milleti Kur'an'n bayraktar ve sena-i Kur'aniyeye mazhar olduu iin, o milleti ok seven ve hayatn onlarn 1260 iinde geiren bir adam hakknda: Resmi lisaniyle ihanet iin bir propaganda yapmak, dostlarn rktmek iin: "O Krd'dr, siz Trks 1261

1513 nz. O fii'dir, siz Hanefi'siniz" deyip halklar rktp, ondan ekinmeyi; Ve yirmi senede ve iki mahkemede tarz- kyafeti deitirmeye mecbur edilmiyen ve apkann yar askerin bandan kalkmasyla beraber, mnzevi bir adama zorla apka giydirmeye cebretmesi, hangi kanun buna msaade eder? Dokuzuncusu: ok mhimdir, (Haiye) ok kuvvetlidir. Fakat siyasete temas ettii iin skt ediyorum. Onuncusu: Bu da hibir kanun msaade etmedii ve hibir maslhat bulunmad, yalnz manasz evhamdan bir habbeyi kubbeler yapmaktan ibaret, hibir kanuna girmiyen bir taarruzdur. Bu da mesleimizce bakmadmz siyasete temas etmemek iin skt ederek, bylece on vecihle kanunsuz muamelelere kar yalnz deriz. SAD- NURS" (Haiye) slam hkmetlerde Hristiyan ve Yahud bulunmas ve Hristiyan ve Mecus hkmetlerde Mslmanlar bulunduu gsteriyor ki; dare, asayie bilfiil ilimiyen muhaliflere kanunca iliilmez. Hem imknt, medar- mes'uliyet olamaz. Yoksa herkes bir adam ldrebilir, herkesi bu imkntla mahkemeye vermek lzm gelir. (196)" HULUS BEYN HAZN BR R 1947'de ihdas edilen ve on vecihle kanunsuz olduu stad tarafndan ortaya konulan o gaddarane elim ve zalim hadise zerine Kars'ta bulunan Hulusi Bey vazifesini albay olarak yaparken ve o sra onun o civarlarda byk, te'sirli hizmetlerinden tr, Hazret-i stad: "Nur'un Miralay bir talebesinin nurlardan ald hakikatl mev'izelerle, komnist Rus'un tecavzne kar manev bir hat ekmekle durdurmutur" dedii Albay Hac Hulusi Bey'in yazd iiridir: stad- Nur'un emri hi merak etmeyiniz Allah'n inayeti hem himayesindeyiz. Zulmlerden bizleri kurtaryor Rabbimiz, Madem Allah'mz var, biz Hasbunallah deriz. (196) Yeni yaz Emirdag-1 S: 272 1262 1514 (Ek bess ve hzn illlah) bilmeli (Ve as en tekrah) fermnn duymal akirdleri diyor ki mnzevi stadmz, T'zib edilmektedir kanunsuz hem sebebsiz.

Ya Rabbena bu zulme son verilsin isteriz. Zalimleri slh et, budur senden dumz. bilmeli fermann duymal On misal hakszl beyan eder ol stad, Zulm eker sineye der-can eder ol stad. Derdi srer yaraya derman eder ol stad, Halkyla huzurda kran eder ol stad, bilmeli fermann duymal hvanna efkati bu stad'n deti Milletine re'feti bu derslerle hizmeti Islhna hcceti, Allah iin uzleti. A'dasna rahmeti, Muhammed'in snneti. bilmeli fermann duymal Vehhamlara der zarar ummayn Nurcular'dan, Szler Kur'an tefsiri korkmayn Nurcular'dan Nurlar imann dersi kzmayn Nurcular'dan Huzur skn sebebi rkmeyin Nurcular'dan. bilmeli fermann duymal 1263 1515 Siyasetle eytan, meslek-i Hak reddeder, Diyanetle iman mereb-i hak emreder, Geda ile Sultan mezheb-i Hak bir eder.

"Muhlis" ile ihvan menba- hak bir eder. bilmeli fermann duymal HULUS STAD MAHKEMEDE Hazret-i stad'n az stteki, on vecihle kanunsuzluunu ispat eden muamele hakkndaki yazs zerine, onu mahkemeye armlar ve drt saat ayakta ifadesini almlardr. Mahkeme, (Emirda'da bir mahkeme) Hazret-i stad'a ok manasz, basit ve mantksz sualler sormu.. stad da geni izahatla yukardaki yaznn aynsn(197)onlara sylemitir. O gn Hazret-i stad'n mahkemede ifadesi alnrken, drt defa zelzele olmu, ayn gnn akamnda da Ankara maarif binas ve otogar.. Ve zmir'de bir fabrika, Adana'da byk bir bina yanmt.(198) HEYET- VEKLEYE YAZDII STDA Hazret-i stad mahkemede verdii drt saatlik ifadesinden bir mddet sonra da, hey'et-i vekileye (Bakanlar Kurulu) ve meclis bakanna hitaben kaleme alm olduu u istid'asn gndermitir: "Hey'et-i vekileye ve Milletvekilleri riyasetine cz', fakat ehemmiyetli bir ma'ruzatmdr: Otuz seneden beri hayat- siyasiyeden ekildiim halde, bu srada bir defaya mahsus olarak bir vatan ve mill ve asayi bir mes'eleyi beyan ediyorum. yleki: ok emarelerle kat' kanaatmz geldi ki; anarilik hesabna bana ve bu Emirda' kasabasna ve dolaysyla bu vatana bir su-i kasd var ki; bir habbeyi kubbeler ve bir sinek kanad kadar ehemmiyeti olmyan bir hadiseyi bir da gibi gsterip sknete muhta olan bu vatanda, beni bahane edip anarilik hesabna ve bir ecneb plnyla bize, yani vatandalarmz idam- ebediden ve behat- uhreviyeden kurtarmaa alan Nur 1264 (197)Yeni yaz Emirda-1 S: 277 (198) Osmanlca Afyon mahkeme mdafas S: 185 1265 1516 akirtlerine, btn btn kanunsuz ve keyf hcum edildi. Pek zahir bir garazla, evhamlar yznden baruta ate atmak gibi bu vatana ve asayie beni bahane edip su-i kasd edildi, yleki: mahkemenin yirmi senelik hayatmda ve seneden beri telifat terkettiim ve haftada ancak bir mektup yazabildiim ve drt terzi raklar her biri bir gn nbetle bana zarur hizmetimi mecbur olmadan, baka kimseyi kabul etmediim halde; ve serbestiyet verildii, memleketime gitmediim halde; hi mrmde grmediim bir tarzda ve resmi bir surette beni hiddete getirip bir hadise karmak iin tahkir ve ihanet kasdyla kanunsuz ve garazla beni taharri ile; kapmn kilidini krp, Kur'an'm ve rab levhalarm ve evradlarm evrak- muzrra gibi alp gtrmekle beraber; adliyenin mhim bir memuru resmen buradaki memurlara mirane demi ki: "Ne iin Said'i iki jandarma ile

tehir suretinde karp, zorla bana apka giydirip, ylece ifadeye getirmediniz!" Hem Ona yanaanlar dvnz. diye ehemmiyetli bir mecliste ve ayn- hakikat olan ifademi okuduklar vakit sylemi.... Bunda ek ve phe kalmad ki; beni tahkir ve ihanet edip, hiddete getirip, asayii bozmak garaz ta'kib ediliyor. Cenab- Hakk' a hadsiz kr olsun ki, binler haysiyet ve erefimi bu vatandaki biarelerin istirahatna ve onlardan bellarn def'ine feda etmek iin bana bir halet-i ruhiye ihsan eylemiki; ben de onlarn yapt ve niyetinde bulunduklar tahkirat ve ihanetlere kar tahammle karar vermiim. Bu milletin asayiine, hususan masum ocuklarn ve muhterem ihtiyarlarn ve biare hastalarn ve fakirlerin istirahatlarna ve uhrev saadetlerine binler hayatm ve binler erefimi feda etmeye hazrm. te, sinek kanadn da gibi yaptklarnn bir emaresi u ki; benim gibi gurbette, hasta, ihtiyar, zaif, tek bana bulunan bir adam iin, on gn zarfnda be defa Afyon valisi ve Emniyet Mdr ve iki defa Afyon mdde-i umumisi benim iin buraya gelmesi.. Ve iki gnde, her bir gnde be tayyare benim gezdiim yerlerde beni nezaret altna almas.. ve be polis hafiyesini burada bana tarassud edenlere ilve edip ahvalimi tecesss etmek iin gnderilmesi.. Ve postahanelere bana ait mektuplarn msaderelerine resmen emir verilmesi gsteriyor ki: eyh Said ve Menemen hadisesinin on misli bir hadiseyi evhamla dnmler, habbeyi kubbe sylemiler ki, byle bir vaziyet alyorlar. Benim eski hayatm zannedip ihanetle hiddete gelecek tahmin etmiler. Bilkis aldandlar. Biz btn kuvvetimizle anarilie Sedd-i Zlkarneyn gibi bir sedd-i Kur'annin 1266 te'sisine alyoruz. Bize ilienler, anarilik ve belki komnistliin zararl ksmna zemin ihzar ediyorlar. 1267 1517 Evet, eer eski hayatm gibi izzet-i ilmiyeyi muhafaza etmek iin hibir hakareti kabul etmemek olsa idi; ve vazife-i hakikiyesi de srf ahiret ve lmn i'dam- ebedisinden Mslmanlar kurtarmak olmasa idi; Ve bana ilienler gibi srf dnyaya ve menfi siyasete almak olsa idi; On Menemen, on eyh Said hadisesi gibi bir hadiseye, anarilik hesabna alanlar sebebiyet vereceklerdi. Hem mahkeme ve yirmi senede ka vilyetin zabtalar kyafetime kanunca ilimedikleri ve ma'zuriyetim ve inzivama binaen tebdil-i kyafetime hibir ihtar olmad halde; byle keyf, kanunsuz, cebren ahal iinde bama apkay giydirmeye almak, krk seneden beri bu vatanda, hususan iman tahkik dirsinde kardane alkadar olan yzbinler adam, pek byk bir heyecan iinde zemini hiddete getirip, emsalsiz alamaya vesile olacakt. Zaten ecneb parmayla hakkmda tevecch- ammeyi krmak fikriyle; damarlarma dokunacak kanunsuz muamelelerin mezkr maksad iin yapldn ok emarelerle kat' kanatmz geldi. Fakat Cenab Hakk'a hadsiz kr olsun ki; benim gibi kabir kapsnda alkasz, dnyadan usanm, hrmetten ve tevecch- mmeden kam ve an ve eref ve hodfuruluk gibi riyakrlklara hi meyli kalmam bir vaziyette iken; bunlarn bana kar kanunsuz ihanetlerinin hibir ehemmiyeti kalmad. Cenab- Hakk'a havale ediyorum. Bana lzumsuz evham yznden eziyet edenlere, yaknda lmle i'dam ebediye giriftar olacaklarn dnp,

hakikaten acyorum: "Ya Rab onlarn imann Risale-i Nur'la kurtar. 'dam- ebediden srr- Kur'an'la terhis tezkeresine evir" diyorum. Ben de onlara hakkm hell ediyorum. SAD- NURS(199)" "Haiye: Yirmi senede ka vilyetin zabtalar kyafetime ilimedi. Yalnz be sene evvel Ankara valisi Nevzat Bey cebren ilimek istedi. Hem muvaffak olamad, hem kendi kendini intihar etmekle tokadn yedi. Hem Afyon valisinin byk bir me'muru cebren kyafetime (ilimek iin) emir vermesine mukabil, Emirda'nn kk bir adliye memuru ona mukabele edip, "Kanun haricinde hibir ey yapamayz" demi.. Kanun perestliini gstermi. Hem burann kaymakam (200) evham etmeyip bana zulmetmedii iin, o vicdanl zatn tebdiline altlar. Hem hatta camiye, Cum'aya gitmeye beni men' eden merdm-girizlik hastal ile beraber madd bir ka hastala binaen bir hafta rapor verip beni, ifade (199)Elyazma Emirda-1 S: 509 1268 (200)Bu kaymakam ilk sosyalist olan Abdlkadir Uraz ismindeki kaymakam deil, ondan sonra gelen ve 1946-47 arasnda Emirda' kaymakaml yapan stad'a dost ve vicdanl bir zattr. A.B. 1269 1518 mi almaya sevketmemek iin doktorluk kanunu ile amel ettiime binaen, ta Afyon'dan iki doktor gnderip, onun raporunu bozmak, onu da mahkemeye vermek derecesinde keyfi kanunlara ma'ruz olmuuz. SAD- NURS (201)" Bu istidadan sonra, bir zeyl eklini de ikinci bir istiday Hazret-i stad adliye ve dahiliye vekletine gnderdi. Bu da ok ayan- ibret bir husustur; ve iste o istid'a budur: ADLYENN AHS-I MANEVSNE VE DAHLYE VEKLNE BERAY- MALUMAT TAKDM EDLEN VE EMRDAI'NDAK STNTAKTA VERDM FADENN HAYE YE LHKASIDIR Bu yirmi be seneden beri hibir gazeteyi okumayp, dinlemeyip; dnki gn bana hizmet eden bir adam, gazetenin bir parasn bana okudu. inde, Ankara maarif dairesi (ki milyon zararla) hem yine Ankara'da otomobil garaj binas, ayn vakitte zmir'de ehemmiyetli bir fabrika, hem ayn vakitte Adana'da byk bir binann tamamen yandn iittiim vakit, pek ok te'essr ve yazklarla, bu fakir millete acmakla; ayn zamanda btn mrmde ekmediim bir sknt iinde, hibir mahkemede benim gibi ihtiyar ve hasta halimde drt buuk saat mtemadiyen ifademi, sual cevaba mecbur olduum bir zamanda, eer bura adliyesinin insaniyeti ve bir derece efkati olmasayd, kat'iyyen dayanamadm gibi; kat' karar vermitim ki; Sert bir szle bu soukta, bu hastalmda hapse girmeyi gzme almtm. Hatta bana hizmet edenin birini odamda yatrmak, birine bir tokad vurup benim hizmetim iin hapse, yanma gelmek iin karar vermitik. Fakat bura adliyesinin insaniyeti ve inayet-i ilhiye bana sabr verdi, tahamml ettim.

Bu acib vaziyetim ve aslsz evhamn sebebini merak ettim. "Genlik Rehberi"nin resmen tab' edilmesi ve intiar, pek ok mekteplileri tenvir etmi, hatta Ankara Dar-l Fnndaki ve stanbul Dar-l Fnndaki kymettar genlerin Risale-i Nur'un esasatn; bu vatan milletinin saadetine bir vesile olduunu bilmeleri ve pek ok muallimler, hamiyet-i milliye ve vataniye ve hissiyat- ilmiye cihetiyle, Risale-i Nur'a tamam- itiyak ile alkadar olmalar, maarif dairesinin nazar- dikkatini celbetmi, Nurlar'a kar bir derece beenmemek tarznda bir ilimek istemiler... Hatta burada "Genleri elde ediyor, matbu' Genlik Rehberi'yle mektep talebelerinin nazarlarn dine eviriyor" diye ihbar edilmi. Bunun zerine (201) Elyazma Emirda-1 S: 512 1270 1519 hem bana, hem ekser Risale-i Nur kirtlerine baz vilyetlerde iliilmi. Halbuki ben medreseden ktm iin hocalardan istimdad etmek lzmken, btn kuvvetimle marif dairesine ve mekteplilere itimad edip, onlara dayanmak istiyordum. nki Nur dairesine girenlerin ou mekteplilerdir, hocalar azdr. ou ekindii halde, mektepliler kemal-i takdir ile Nurlar'a sahip ktndan kalbimden derdim: naallah maarif dairesi Nur kirtlerini himaye edecek.. Ve yardmlarn beklerken, birden bize bu yeni taarruzun sebebi matbu' Genlik Rehberi'nin ahirinde "Nur kirtleri hkmetin msaadesine binaen, mmkin olduu kadar Nur dershaneleri almak mnasibdir" diye bizim gizli dmanlarmz maarif dairesini aleyhimize evirmeye almas bir vesile oldu. imdiye kadar o dmanlarmz desiselerle ka defa adliye cihetiyle bizi perian etmek istediler, muvaffak olamadlar. Bir ey de karamadlar. Sonra mteassp ve enaniyetli ve resm makamlardaki hocalar aleyhimize sevketmeye altlar. Onda da bir eye muvaffak olamadlar. imdi en ziyade bana yardma gvendiimiz maarif idaresini aleyhimize isti'mal etmekle, bu hkmetin baz me'murlarn mahkemede kat' beraet kazandmz cemiyetilik ve tarikatlk bahanesiyle geni bir dairede biare masum Nur kirdlerine ve beni Risale-i Nur'un mtalaasndan mahrum etmeye altklar bir zamanda ve benim acnacak drt buuk saat istintakmn ayn vaktinde maarif dairesinin yanmas ve sndrlmesine hibir imkn bulunmamas ve tamamen yanmas, tesadfe benzemiyor.. Bir eser-i hiddet grnyor. O ifademin ahirinde ve ayn zamanda demitim ki: Beni bu gurbette, yalnzlkta kitaplarmn mtalasndan mahrum etmeyiniz. Yoksa hem bana hem bu vatana yazk olur.(202) Belki zemin yine zelzele ile hiddet eder.. dediimden dakika sonra, saniye devam eden zelzele ve o fkray mahkemede tekrar ettiim ayn zamanda-Ya gece veya gndznde- zemin atele maarif dairesine saldrmas.. ve mahkemece drt defa ispat edilen ok defa zelzelenin Risale-i Nur'a ve kirdlerine taarruzun ayn zamannda gelmesi.. elbette bunda tesadf olamaz. Demek bu vatann ve milletin ve asayiin byk bir temel ta olan Risale-i Nur'un hakikatlardr ki; byle vukuatl tokadlarla, bu milletin nazar- dikkatini Kur'an'n hakik ve hakikatl ve kuvvetli bir tefsiri olan Risale-i Nur'a eviriyor, milleti ona tevik edip muarrzlarna efkat tokad vuruyor. imdi nasl sadaka bely def ediyor.. yle de Risale-i Nur'un bu memlekette belnn def'ine vesile olduu ok hadiselerle tahakkuk et 1271

(202)te yazk oldu.S.N. 1272 1520 mi. Bu defa da Risale-i Nur'a hcum edilmesiyle ayn zamanda bu yangn belsnn gelmesi, Risale-i Nur belnn def'ine vesile olduunu ispat ediyor ...(203) Hazret-i stad bu arada hadisenin mahiyetini ve taarruzun eklini bir de talebelerine kk bir mektupla bildirmitir. Aynen yle: "Aziz Sddk Kardelerim! Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun ki; bu yeni taarruz'da ve ok geni ve ok evhaml taarruz, yzden bire indi. Dnk gn drt saat mahkemede ifademi aldlar. Evvelce size gnderdiim ifadenin aynn ve izahatyla cevab verdim. Allah Isparta adliyesinden ok raz olsun ki; onlarn buraya lehimizdeki i'ar bize ok yardm etti. Yoksa Afyon'daki evham ve burada baz resmiler gizli dmnlarmzn da yardmlaryla pek ok zahmet ekecektik. Msadere ettikleri Kur'anmz Diyanet Reisine gndermiler. Biz de stanbul'a gnderdiimiz iki cz'ler ve bataki cz' ile beraber, bir mektup, Diyanet reisine yazdk: Bunu fotorafla tb' etmeye almak istiyoruz. Diyanet Reisinin tensibi ve muavenetini mid ediyoruz" diye mektup yazdk. Bu defa bana mahkemede sorduklar pek ok manasz sualler iinde "Ne ile yayorsun?" dedim ki; iktisad bereketiyle... Hatta bir vakit Isparta'da bir Ramazanda bir ekmek, bir kilo torba yourdu, bir kilo pirin ile yayan bir adam, maiet iin dnyaya tenezzl etmez ve hediyeyi de kabul etmeye mecbur olmaz (204) Hazret-i stad'n bu ifadeleri, istidalar ve arzuhallerinden sonra dahi, kurdun keiye bahanesi nev'inden trl trl ta'zib, ihanet ve keyf muamemeler devam ededurdu. Afyon hapsinden az nce bir sr iftira ve bhtanlarn yansra, ifadesini verdii, hereyi syledii halde; yine mahkemeye yahut zabtaya arlm ve yeni yeni suallerle ifadeleri alnmak istenmitir. Bu son keyfi muameleler Hazret-i stad'n cann ok skm ve huzursuz etmitir. Afyon hapis hadisesinden nceki evinin son aranmas 16.12.1947 gnnde oldu. Zabt tutanandaki ifadeye gre, bu arama, Afyon valisi ve Emniyet mdrnn Emirda'na gelerek, stad'n kapsnn kilidini krmak suretiyle ieriye ani baskn hadisesidir. Bu aramada stad'n tevafuklu Kur'an'n ve rab levhalarn ve dua kitabn bile alp gtrmlerdir. 1273 (203)Yeni yaz Emirda-1 S: 282 (204)Ayn eser S: 277 1274 1521 Taharricilerin stad'n evini aramalarndan sonra tuttuklar tutanan metni yledir:

ARAMA ZABTI Emirda C. Savclnn 16.12.1947 gnki yazsna atfen, Sulh Ceza Yargl'nn 16.12.1947 gnl arama yaplp 16.12.1947 gn bir de Emirda' nda ikamet eden Said-i Krd'nin Bolyadin caddesindeki evi arand. Yaplan aramada bir muzr neriyata ait vesaik grlmedii ancak duvarda teneke mahfaza iinde mahfuz bulunan yirmi sekiz cz el ile yazlm Kur' an grlerek, tetkik edilmek zere muvakkaten alnmtr. Bundan... (205) (205) O sralarda herhalde stad'n evi ile birlikte bir ok evler de aranm ve baz kitaplar bulunarak mahkemeye getirilmitir. A.B. 1275 1522 Az stte de kaydedildii gibi, son aramadan sonra, stad n verdii ifade, yazd istidalardan sonra da, yine tekrar Hazret-i stad ifadeye arlm ve keyfice ta'ciz edilmitir. Bunun zerine Hazret-i stad Emirda'ndaki talebelerine hitaben u ok mhim yazy kaleme almtr: "Bir ma'ruzat: Beni tekrar ifadeye armamak iin mmkin olduu kadar alnz. nki daha bir ifadem kalmad. Tam drt saat ifademi vermiim. Mahkemeye gelen kitaplar (206) Denizli mahkemesinde mevkuf ve beraet kazanan arkadalara iade edilmi, onlarda buradaki baz dostlara vermiler. Hatta ben de onlardan bazlarn paramla aldm. Daha o kitaplara ait kanunca ifade vermeye hakkm yok. Benden aldklar rab evrak ve levhalarn ise, dnyaya bakacak ciheti yokki ifade vereyim. Eer ifadesiz vermezlerse, onlarda kalsn. Ben bir para tel ediyorum.. iddetli rahatszlmla beraber byle kat' lzumu olmyan resmi yerlere gitmeye almadm iin, beni ok zyor. Hem benim gizl dmanlarm, kendini bana dost gsterip ahalinin heyecan iinde bir velvele karmak ihtimalinden ekiniyorum. nki sebebsiz o sknty resm adamlar ifal ile bu skntya vesile olduklar gibi, o dman fakat dost suretine giren adam kalabalk iinde diyebilir ki: "stad'-ma kanunsuz bu sknt ne iin veriliyor?" bu suretle heyecanl bir mes'ele karmas ihtimali var. Eer mnasib grrseniz, sorgu hkimine selmmla beraber ona denilsin ki: "Daha bir ifadem yok.. ve gizli bir srrm kalmam. Btn mahkemelerin elinden gemi. Onun iin Macid Bey gibi pek ciddi, kanunperest ve kanunu hi bir eye feda etmiyen bir hkim benim iin ne yapsa razym. SAD- NURS(207) (Haiye): Bu defa Osman'n, taharride elinize geen Denizli hem Eskiehir mdafaanamelerim benim ifademdir. Onun hricinde daha bu mes'ele-i Nuriyede ifadem olamaz. nki beraetten sonra bu senede hibir cihetle kanunca bir suumuz olmam ki, yeni bir ifadeye lzum kalsn " (206)Denizli Dosyas-1 2. Ksm S: 36 (207) Denizli Dosyas-2. ksm S:37

1276 1523 1277 1524 Ayn mealde Hazret-i stad'n bir de resmen sorgu hkimliine yazd tarih numaral istidasn da okuyalm: "Emirda' Sorgu Hkimlii yksek katna! 8.1.1948 Perembe gn ifademi almak iin bir davetiye aldm. Evvelce drt saat mdde-i umuminin dairesinde ifadem alnm, daha bir ifadem kalmad. Eer lzumlu ksaca sual ve cevab varsa ve kanun msaade ederse, ltfen birisi buraya gelsin ve ksack sualinin cevabn alsn. Ben otuz seneden beri merdum-giriz hastal ile kalabalk yerlerde dayanamyorum. Hatta Bayram gnnde namaz klncaya kadar pek ok sknt ve zahmet ektim. Zaruret-i kat' olmazsa, resmi yerlere gitmeye dayanamyorum. Hatta memleketime gitmediimin bir sebebi, ahbab ve akrabalarm ile grmemek ve insanlarla grmeye mecbur olmamak iindir. Bu manev hastalm ile beraber kulun, sinir, sanc ve pek ok itahszlk gibi maddi hastalklarm benimle temas edenler btn biliyorlar. Ben istesem baka yerlerde birka rapor alabilirim. Fakat madem lzum-u kat' yok, kanunun msamahas var.. vicdanl ve hakperest sorgu hkiminin re'yine havale ediyorum. O nasl mnasib grse razym. Ne kadar da sklsam, hasta da olsam, onun re'yini krmamak iin lzum olursa gelmeye alacam. Hasta Said-i Nursi(208) MAHREM BR YAZI Ve nihayet Afyon hapis hadisesinden ok az nce Hazret-i stad'n sorgu hkimi Feth Bey'e mahrem ve hususi ekilde gnderdii ok mhim ve tarih bir istidas da yledir: MAHREMDR Ehemmiyetli bir ekva nsaniyetli, kanunlu kardeim Fethi Bey Hazretleri! Gayet mahrem bir hakikat size beyan etmek lzm geldi. nki emniyet mdrnn kanunsuz bir tavsiyesi iin beni mahkemeye celbetmek, ifademi almak hususunda sizden bir defa haber geldi. Eer ehemmiyetli hastalm ve byk mazuriyetim olmasayd, senin hatrn iin gelecektim. Fakat insaniyetli ve 1278 hakikatl, kanunlu bir dostuma gayet mahrem bir meseleyi beyan ediyorum ki, Kanunca mahkemede bana beraet kazandrm apka meselesidir. (208) Ayn dosya S: 38 1279

1525 Evet, ben bu yirmi iki senede mahkeme, ok defa huzurunda ve aya yakn Kastamonu'da komiser ve polis dairesinde misafir kaldm halde, hibir defa apkay bama koymadm.. ve dehetli mahkemede bam amadm.. ve yetmi kardeimle beraber byk bir tehlikeye ma'ruz olduumuz halde, mahkemede dedim: "Ma'zeretim var, bam aamam. apkay giyemem. Bu kanunla amel etmem. Fakat o kanunu da reddetmek vazifem deil, karmam. Dnyada hangi kanun var ki, herkes onunla amel etsin? Bu kanunu reddetmenin cezas ne kadar byk olursa, onunla amel etmemek, bir mazuriyete binaen en cz' bir su kanunca medar- mes'uliyet olamaz. Halbuki bu apka kanunu mnzevilere, lde kendi kendine gezenlere ve hayat- itimaiyeye girmiyenlere hi mul yoktur ki, mahkeme ittifakla apka meselesini bana beraet ettiler. Hem Eskiehir ve hem Denizli mdafaalarm okuyabilirsiniz. imdi btn btn kanunsuz cebren bana apkay teklif etmek niyetiyle, beni mahkemeye lzum olmadan armann pek ehemmiyetli bir meselenin almasna sebep olmak iin, gizli dmanlarm her naslsa Emniyet Mdrn kandrmlar. O mesele de budur: Manen beni aldatmyan hissiyat- kalbiye ile ve maddeten ve ok emarelerle ve kat' bir ihbar ile bildim ki; krk seneden beri benim imhama alan gizli dmanlarm komnistlerle terik-i mesa edip, bu vatanda bir ihtill karmak, bolevizme girmek ve anarilie zemin hazr etmek iin: Beni, ya imha veya hiddete getirip bir karklk karmak.. Ve konumalarnda bir Nurcu iitmi ki: "Said'e apka icbar edilse, o tahamml edemiyecek. Ya lecek, ya kartracak(209) demiler. Biri de ayn cemiyette demi ki: "Onun hemehrileri bu meselede yzbin telefiyat verdiler. Yzbinlerde muhaceretle perian oldular Bu hoca dedikleri adam, yirmi iki sene nefy, hapis, ta'zip, ihanet ekmi..." Nurcu iitmi, bize mektupla bildirdi. Madem imdi apka askerin yarsnn bandan kalkm ve ekseri ok kylerde yasak yoktur. Demek cezas da ve cebir de kalmam. Sabkan yazlan ihtillcilerin plnyla bu meseleyi tazelememek ve medar- niza' ve mnakaaya medar etmemek iin; asayi, idare-i maslahat ve kanun ve adliyenin erefi namna senin gibi insaniyetli, kanunperest hkim-i dil bir Mslman kardeime bu mahrem meseleyi beyan ediyorum. 1280 Said-i Nursi (210) (209)Hazret-i stad'a kar bu sinsi pln ve metod ou zaman din dmanlar tarafndan kullanlmtr. nk kesin biliyorlard ki; O onu giymez. Zor kullanlarak giydirilmeye allsa, belki bir hadise karr da emellerine ularlar diye ... A.B. (210)Denizli Dosyas-1 2.Ksm,s: 43 1281 1526 te Hazret-i stad'n sene zarfndaki toplam yirmi adedi bulan dileke ve arzuhallerinin mecmuu gsteriyor ki; ehl-i dallet ve zendeka komiteleri Bedizzaman'a kar hkmet eliyle veya hkmetin

baz beceriksiz idarecileri eliyle tatbik ettikleri muameleler, bunlarn bir son kozlar olduu grlmektedir. Zira, st taraflarda da arzettiimiz vecihle, stad'n Emirda'ndan evvelki iki hapis hadisesi hari, on sekiz sene iinde hkmete ve resm makamlara tek bir istidas vrid olmamken; u Emirda'nda sene zarfnda yirmi iki adet istidasnn resm makamlara gnderilmesi, burada hazret-i stad'n nasl zlimane bir ember ve bir tazyik ve ta'zib altna alndn gstermeye kfidir. Btn bu elim ve zalim hadiseler ve stad'a kar takbik edilen sinsi pln ve desiselerin uygulama tarihi, en ou komnist olan babakan kr Saraolu'nun dnemindedir. Evet Trkiye Cumhuriyeti hkmetlerinin onbeincisi olan Saraolu'nun ikinci hkmeti 5.8.1946'da sona ermesiyle, onaltnc hkmet olan babakan Recep Peker'in hkmeti 7.8.1946'da kurulmu ve 9.9.1947'de sona ermitir. Bunun akabinde ilk Hasan Saka hkmeti 10.9.1947'de kurulmu ve ikinci hkmette 14.1.1949'a kadar devam etmitir. Ondan sonra emseddin Gnaltay'n hkmeti kurulmutur. 1282 1527 te stad Bedizzaman'a kar uygulanan bu zulml, azgn bed muamelelerin hepsi, bu babakann hkmetleri srasnda olmutur diyebiliriz. AFYON HAPS HADSES NCESNN BR FEZLEKES Afyon hapis hadisesinin ihdas, din dman gizli komitelerin ellerinde kalm son are ve son bir oyundur. Evet Hazret-i stad Bedizzaman bilhassa Emirda'na getirildikten sonra, din dman gizli komiteler onun hakknda tane olanlarca pek mhim ve byk ana projeler hazrladlar ve uyguladlar. Bunlardan birincisi: Onun vcudunu gizli su-i kastla zehirler ve ilalarla ortadan kaldrmak.. kincisi: Ona ynelen Mslman halkn byk tevecchlerini rktme ve iftiralarla krmaya almak... ncs: hanet ve d muamelelerle stad' hiddete getirip bir hadise kartmak... Evet bu plan stad'n Emirda' hayat boyunca ona uygulanan briz ve ikr muamelelerdir, ki ok rneklerini arzettik. Fakat bu ana projelerin hi birisi de tutmad ve tm abalar hoa gitti. Gele gele,1947'nin ortalarna geldiler.. Bu sene iinde, en son are olarak, ne yapp yapp stad Bedizzaman' hiddete getirmek ve kar koydurtmak olan plnlarn son bir kez daha en ad ekilde uygulamaya koydurttular. Hatta Reis-i Cumhur smet nn bile, tuzaklanan bu plnn o sene iinde tahakkuk edeceine inanarak, ayn senede Afyon'da yapt konumasnda sinyaller veriyordu. Lkin az stte kaydedilmi stad'n istida ve arzuhallerinde grld zere; o, bu pln ok iyi seziyor ve biliyordu. Ona gre, btn izzet-i imaniyesi ve ehamet-i ftriyesi ile; ve zulm ve hunharlklara kar btn hayatnda tahammlszl ile beraber, sabr ve sekinet ile tahammle karar verdi ve muvaffakda oldu

1283 Mezkr ana projeleri fiiliyatta be para etmediini gren zndk komiteler, bir dndnc pln - ki zaif ve en son uygulanacak bir ey ididndler. yle ki: 1- Isparta teksir makinesini ve elde ettikleri Zlfikr ve Asa-y Musa kitaplarn.. 2- Eskiehir'de resmen tab' edilen Genlik Rehberi'ni.. 1284 1528 3- Balkesir civarnda Tabancal Hseyin ve mam brahim Ethem Talas'n Risale-i Nur'u neir faaliyetlerini.. 4- Ktahya'da cesur bir vizin sert konumalar ve evinde stad'a ait imzasz bir mektubun bulunmasn.. 5- Ahmet Feyzi Efendi'nin yazd Maidet-l Kur'an eserinin umum neir sahasna karld evhamn.. 6- Ktahya'da eyh Said'in bir olunun bulunmasn, vizin konumalaryla mnasebettar olduunu ve bu mnasebetin bir ucu da stad'a dayandn yalan ve iftiralarla propaganda yapmalar... Evet en son ve en zaif plnlarna bu alt maddeyi esas ve sebeb gstermilerdi. Zamann hkmeti de, stad'n hapsi iin yine kesin karara varmt. Afyon'da aradklan tipte bir savc ve bir sorgu hkimi de bulundurulmutur ki; Mutlaka stad ve Nur talebeleri haklanda ar bir mahkmiyet karar alnsn diye.. ZAHLAR VE VESKALAR zah ve vesikalarn ibraz iin, azck geri dnerek,1947 ylndaki hadiselere bakmamz icap edecektir. yle ki: stte bahsi geen plann uygulanmas yannda, mevcut kanunlara gre su niteliini tayabilecek her trl hallerin aratrlmas ve bu arada Nur talebelerinin isimlerinin tesbit ii de yrtlmekte idi. Ma'hut eit plnlar tutmad takdirde, u tal pln hazr olsun diye... te, Afyon hapis hadisesinin balang noktas iinde, nceki hapis hadiselerinde olduu gibi, yine Isparta'dan baland. Casus sivil polisler Isparta ve evresini tarad. Eridir'de Asa-y Musa ve Zlfikr kitabndan yz yetmi kadar zabta eline geti. Bilhere Isparta'da da teksir makinesi bulundu ve zabtaca el konuldu. Daha sonra Hsrev Altnbaak ve arkadalar mahkemeye verildi. Tabi bu hadiselerin her birisinde daima stad'a da sirayet ediyor, O da isticvab ediliyordu. 1285 Bir defasnda Emirda'nda, stad'n ifadesini almak zere kaymakam, savc vesaire yanna gelerek, sualli ve cevabl ekilde stad isticvab edilmiti. stad'n kaleminden dinliyoruz:

"Bugn Isparta'dan gelen bir sual- cevab tebli etmek iin Kaymakam, Ceza hkimi, Mdde-i umum, Jandarma kumandan ve bir yazc geldiler. fadeden evvel tam iyi bir ders-i nuriyeyi teslimkrane dinlediler. Sonra Hsrev'i sordular. Dedim: "O ne demise doru sylemi..." - O senin akraban mdr, neyindir? 1286 1529 Dedim: lerde Trk milletinin medar- iftihardr. Yz akrabam da olsa onunla deimem. - Sonra dediler: "Bu eserleri sen mi gnderdin? - Ben de, evet dedim. Mahkeme bana iade etti. Ben de ona gnderdim. Teksir makinesiyle kardklar nshalar masrafn karmak iin satlr. Ben de yzelli banknot verdim, satn aldm. - Ne iin bunlar yazdn,nerediyorsun? dediler. Dedim: Dahilde zaten yirmi senedir intiar ediyor. Belki sve, Norve gibi Kur'an' kabul edenlere iki hccet-i Kur'aniye olarak onlara gndermek, Hem iki milyon liralk Kur'an isteyen Hindistan'a istedikleri Kur'anlarla beraber gndermek iin teksir edilmi. Makine oklarn evinde bulunuyor. Matbaa deil ki, izne ihtiya bulunsun. Mahkemenin bana iadesi bir izin hkmndedir. Onlar daha muhtasar yazdlar.(211) Hadise, bilhere Isparta ve civarnda zabtaca el konulmu kitaplar iin, Ankara'ya bildirilmi. Orada tedkiki yaplm ve gelen i'ar zerine sahiplerine iade edilmiti.(212) Daha sonra, Isparta'da Nurlar' teksir eden makineyle beraber Hsrev Altnbaak ve birka arkada Isparta Sulh Ceza Mahkemesi'ne verildi. Mahkeme Nur talebelerine ancak bir ay ceza verebildi. Bu ceza da te'cil edildi. Sungur aabey der ki: "Hsrev, Tahir ve Mustafa Gl birer ay yattlar." Hsrev Altnbaak bu karar 12.19.1947'de temyiz etti(213)temyiz mahkemesinin bu karar bozup bozmadn bilmiyoruz. Daha sonralar Afyon Valilii, msadere ettikleri baz Zlfikar ve Asay Musa mecmualarn, yeniden Ankara'ya Diyanet leri Riyaseti'ne tetkik iin ve ayrca da l leri Bakanlna gnderdi. ileri Bakanl bu mecmualardan bir ksm iin toplatma kararn ald. Karar, sonra Bakanlar kurulunca da onayland. Bu karar 11.12.1947 tarihli idi. 1287 Diyanet leri Riyaseti ise; Bakanlar Kurulu'nun mahkeme karar olmadan verdikleri kararna ramen, Risale-i Nur kitaplar hakknda 16,12.1947'de msbet bir rapor verdi.(214) Bakanlar Kurulu'nun Nurlar hakknda toplatma kararn verdii ayn gnde, Afyon valisi ve Emniyet Mdrnn emriyle, stad'n evi Emirda'nda aranmt. Bunlar elbette bir tesadf deildi. (211)Elyazma Emirda-1 S: 422 (212)Byk boy Elyazma Emirda-1 asl S: 282

(213)Emirda-1 -Zbeyr- S: 19 (214) Hadiseler dosyas yrtk cild, S: 219 1288 1530 Bu hadiseden nce de, Ktahya'da cesur bir vaizin serbest konumalar zerine evinde yaplan taharride, stad'n imzasz bir mektubu bulunmakla, gya orada bulunan eyh Said'in olu ile (215) hadise mnasebettardr diye drt taraftan hkmet adamlar ve polis harekete gemi oldu. Bundan bir mddet sonra da, Balkesir'de brahim Edhem Hoca ile, Hseyin Tabancal ismindeki Nur talebeleri tevkif edilmilerdi. Tevkiflerinin sebebi de yanlarnda bulunan ve kimin olduu bilinmeyen dokunakl bir kitap idi. Bu zatlardan alnan kitaplar, Balkesir Mftl'ne tetkike gnderildi. Balkesir Mfts ise, bu kitaplar tetkik ettikten sonra, 28.1.1948'de gayet gzel msbet bir rapor verdi(216) Fakat Balkesir Mftl'nn raporu tanzim edildii zaman, Nur talebeleri Afyon hapsine toplattrlmaya balanmt. Hazret-i stad da be gn olmutu, Afyon hapsine geleli. AFYON HAPS HADSES NCESNE AT BAZI HATIRALAR Bu fasla, evvela stad Hazretleri ve Nur talebeleri hakknda gizli ve sinsi ekilde evrilen dolaplarn fiil bir numunesi olarak, Emirda'na hususi surette talimatnameler gereince iftira ve fesad karmakla vazifelendirilmi olarak gnderilen baz polis hafiyelerinin hatralarndan balamak istiyoruz. te o polis hafiyeleri iinde o sra Emirda'na gnderilmi vicdanl birisi olan Emekli Komiser, Krehirli Abdurrahman Akgl' dinliyoruz: (Mealen ve blm blm kaydedeceiz) "...1946 seimlerinde, Afyon vilayeti Demokrat Parti listesi kazanmas zerine, Afyon'daki btn memur kadrosu valisinden polis memuruna kadar tamamen deitirilmiti. Beni bu hadisede Aydn'dan Afyon'a tayin ettiler. Afyon'da bir n Vali Abidin zmen ve Afyon Emniyet Mdr Hayri rdel beni ardlar (217) Elime ok kaln bir dosya verdiler.. Ve "Bu dosyay tetkik et, sonra seninle greceiz." dediler. Dosyann kapan atm, iinde bir sr resimler, kuprler, raporlar ve yazlar vard. Dosya Bedizzaman olarak bilinen Said-i Nursi'ye aitti. O zamana kadar kendisini tanmyordum. Dosyay tetkik ettim ve Emniyet Mdrne gittim. Mdr bana: "Abdurrahman, bu dosyasn okuduun adam, imdi Emirda'nda 1289 oturuyor. Yanna polis Hasan'la Salih'i alp beraber Emirda'na gideceksin. Orada (215)Emirdag Lahikas -1- Zbeyr- S: 22 (216)Hadiseler Dosyas S: 8 (217)Hadise 1947 sonlannda olmas lzmdr. nk Vali Abidin zmen Afyon Valiliine 1947 Aralk ay iinde tayin olmutur. A.B.

1290 1531 olana bitene dikkat edeceksiniz. Sizi kimse polis olarak bilmiyecek. Sadece kaymakam ve jandarma kumandan sizi bilecek. Ailelerinize dahi durumu bildirmiyeceksiniz. Polis olduunuz ortaya karsa, bunu hayatnzla dersiniz. Raporlarnz eski yazyla tutacaksnz. Raporlar posta ile gndermeyin, hususi bir memurla gnderin. Said-i Nursi'nin postahanelerde adamlar bulunur, sizi eer tanrlarsa ldrrler. Gznzle grdnz, kulaklarnzla iittiinizi hemen rapor edersiniz. Jandarma kumandan, Emirda'daki ba avua sizin elektrik teknisyenleri olduunuzu syliyecek. Ve ilerde malzeme geleceini, kylere elektrik ekeceinizi syliyecek. Siz de soranlara aynen yle syliyeceksiniz... -Bakomiser Sleyman Faik rsel'in ikaz Mezkr vazife dolaysyla sk sk emniyet mdrnn odasna girip ktm gren Bakomiser Sleyman Faik rsel, beni bir ara odasna ard "Abdurrahman gel biraz otur!" dedi. Oturduumda durumu sordu. Ben de anlattm. Kendisi be vakit namazn klan dindar, drst bir zatt. Bana yle dedi: "Ben o zat iyi tanrm, muhterem bir insandr. Ben onu otuz sene evvel stanbul'dan tanrm. O zaman Dar-l Hikmet-il slmiye'de za idi. Alim ve fzl bir zattr. Sen henz gensin. Vazifeni yap, fakat mdrn gzne gireyim diye o temiz zat incitme, ileri gitme! Sonra tokad yersin, bana bir bel gelir. Musibete urarsn!.." Ben Emniyet Mdryle bakomiserimin arasnda kalmtm. Henz tecrbesizdim. ok heyecanl ve tel iindeydim. Daha sonra 1947 senesi aralk ay onnc gn, sivil olarak Emirda'na geldik. nce bir otele indik. Orada kaymakam sordum. "Kulpte bulunur" dediler. Oraya gittim, fakat kylere gittii iin gremedik. Sonra jandarma kumandanyla grtm. Bana Bedizzaman'n evini gsterdi ve bu hususta bilgi verdi.. Ve "Ben elimdeki adamlarla bunu takib edemiyorum. Kap ierden kapanyor. erde ne yapyorlar, bilmiyoruz" dedi. - ardk afalladk Size bir hatram anlataym: arya kp kahvalt iin peynir ve zeytin aldm. Bir dkkndan da tere ya aldk. Dkknc tereyan tartarken, 1291 ya koyduu kt kadar da, terazinin br kefesine kd koydu. Ben do 1292 1532 rusu bu hali baka bir yerde grmemitim. Bedizzaman ite Emirda'n byle yapmt.

Bedizzaman'n kald evin karsnda bulunan kahvehaneye oturduk. Kk yer olduu iin, dikkatler zerimize evrilmiti. Bu dikkati datmak iin, arkadam Salihle tavla oynamaya baladk. Hasan da kardaki evi (Bedizzaman'n evini) ve oraya gireni kan gzetlemeye balad. Biraz sonra, Bedizzaman, evinin kaps nne kt. Tlebeleri de kmlard. Hasan bize iaretle durumu haber verdi. Talebeleri hep gen delikanl idi. Az sonra ilerinden birisi bize, kahvehaneye doru geldi. nce kahveci ile grt, sonra bizim yanmza geldi, selm verdi: "stad'n selm var.. Sizinle grmek istiyor." dedi Biz ardk ve dorusu afalladk. Ama durumu da aktrmamaya altk. "Kim stad, bizimle ne ii varm? Falan dedikse de, gelen gen srar etti. O zaman ben Hasan' gnderdim. "Git bir bakver!" dedim Bir mddet sonra, Hasan dnd geldi. Ne olduunu sordum. Bedizzaman nce Hasan'a: "Evldm senin ismin ne?" demi. O da Ahmet diye cevap vermi. Bedizzaman: "Bak evldm Ahmet, doru syliyeceinize sz ver" demi. Hasan da: "Sz veriyorum" dedikten sonra, Bedizzaman: "Beni takip iin tane polis buraya gnderildiini haber aldm. Benim ok talebe ve dostlarm var. Eer o polis siz iseniz, bana syleyin ki; adamlarma ve talebelerime tenbih edeyim, size bir zarar vermesinler." demi. stad'n bu sualleri karsnda akna dnen Hasan,tabi polis olduumuzu inkr etmi.. "Drt yanm o Kur'an arpsn, vallahi-billahi biz polis deiliz" demi. Hasan bu hali bize anlatnca, biz ardk kaldk. Vaziyet byle olunca, biz hemen kahvehaneyi deitirdik. Ertesi gn baka bir kahvehaneye gittik ve yine oyun oynamaya baladk. Yanmza yine bir gen geldi: "stad Bedizzaman sizi aryor" dedi. Aramzda istiare yaptk, her ihtimale kar belki pusu kurarlar, bir komploya urarz korkusuyla: "kiniz gidin, ben darda kalaym" dedim. Hasan ile Salih'i gnderdim. "Bir saat sonra geleceksiniz, ayet 1293 gelmezseniz jandarmaya haber vereceim. dedim. Nihayet anlatmz saatte geldiler. Karlatklar manzaray hayret ve heyecanla anlattlar. Onlara Said-i Nursi: "Biz manev zabtayz. Bizden millete, memlekete zarar gelmez. Hkmet bizden bouna endie ediyor. Yahut da bununla dini bask altnda tutmak istiyor." demi. 1294 1533 Onlara iman ve Kur'an hakikatlarndan bahsetmi, lokum ikram etmi. Birer tane de Nur risalelerinden el yazmas "Asa-y Musa ve Genlik Rehberi" hediye etmi.. ve "Eer fazla nsha olsayd, her birinize birer tane hediye ederdim. Bunlardan nzde istifade edersiniz. Dier arkadanz niin gelmedi... diye sormu.

- Polis Salih'in yedii tokad Arkadamz Salih, inanc zaif kfrbaz birisiydi. Birgn yle bir pusula yazm: "Said-i Nursi talebesine bakkaldan iki aldrtt." Bu pusulay baz kimselere imzalatmak istemi. Hi kimse(*) onu imzalamam. Bu yaptnn cezasn daha sonra yle grd: "Bir gn beraberce bir dne gitmitik. Bir mddet elendik, vakit gemiti. Kalkalm dedim. Fakat Salih, "Komiser Bey, ben biraz daha kalaym" dedi. Ben de peki dedim. Biz Hasan'la otele dndk. Salih bizden sonra ly karm, ok fazla imi, sarho olmu. Sonra etrafndakilerle kavga etmi, onlar da kendisini iyice dvmler. Gece yars bekiler beni uyandrdlar.. Hasan'la beraber gittik, bir derede pis sularn iinde Salih'i yatyor grdk. Salih, Salih! diye sarstmsa da kendine gelemiyordu. Baktm zerinde tabancas da yok. Sordum, cevab verecek hali yoktu. Sonra durumu vilyete bildirdim. Salih'e tabancasnn mislini dettiler. Rtbe tenzili cezasyla baka yere gnderdiler. Biz Emirda'nda iken, be-alt defa Vali ve Afyon Savcs Emirda'na geldiler. Aramalar yaptlar. En sonuncusunda on kiiyi akamleyin evlerinden dierlerini de i yerlerinden topladlar. Bedizzaman' da ertesi sabah emniyetin arabasna alp hep beraber Afyon'a gtrdler. Biz de ayn gn, yani 17 Ocak 1948'de Afyon'a dndk. Onlar Afyon'da Emniyet Oteli'nde gn kaldlar. fadeleri alnd. Bu gn zarfnda civardan byk kalabalklar topland. gnn sonunda (218) btn polisler Emniyet Oteli'nin etrafna ve cezaevi yoluna dizildiler. Emniyet Mdr bana: "Bedizzaman' otelden sen alacaksn" dedi. Ben: "Nasl olur efendim, beni tanr, ok ayp olur" dedim. Olsun artk herey aa kt, dedi. Resmi elbiseyi giydim, kuandm ve birka polisle otele gittim. Arka 1295 (*)Polis o kad tehtit ile imzalattrmak istedii adamn ismi , Emirdada iki satan ,serho ve ayya ldm olu diye sylenen bir adamdr.(Bkz. Son ahitler - 4,Sh: 58) (218)Bu ifadeye gre " gnn sonund " olursa, 20 Ocak olur. Halbuki stad'n tevkifi 23 Ocak 1948'dir. O halde, Hazret-i stad bir hafta Afyon'da ifadeler iin bekletilmi ve sonra plnland gibi tevkifi kesilerek ceza evine gtrlmtr.A.B. 1296 1534 dalar ieri girdi, ben kapda bekledim. Bedizzaman karken beni merdiven banda grnce, glmsiyerek; "Abdurrahman ben seni yine severim. Sen vazifeni yapyorsun" dedi ve srtm okad. Biz Bedizzaman' tenha bir yoldan, talebelerini de halkn bekledii yoldan cezaevine gtrdk. Mahkeme Ar Cezada uzun mddet devam etti. Ben de ifade verdim: "Bedizzaman'n herhangi zararl bir hareketini tesbit etmedim" diye syledim (219)" (219)Son ahitler-1 S: 11-18

1297 1535 1298 1536 - Emekli Komiser Abdurrahman Akgl'n sylediklerinin stad tarafndan te'yidi Hazret-i stad, Afyon hapsi ncesinde kendisini takible vazifeli polis hafiyeleri, iftiralar ve saireyi talebelerine bir ka mektupla bildirmi, ezcmle bir mektubta yle demitir: "Aziz Sddk Kardelerim! Evvel: Size hem cb,hem elim, hem ltif bir macera-i hayatm ve dmanlarmn hem en' hem bin ihtimalden bir tek ihtimal ile, hibir eytan hibir kimseyi kandramad iftiralarn ve Nur'a kar isti'mal edilecek hibir silhlar kalmadn beyan etmeye bir mnasebet geldi, yleki: Trih-i hayatm bilenlere malmdur: Ellibe sene evvel ben yirmi yalarnda iken, Bitlis'te merhum Vali mer Paa hanesinde iki sene onun sraryla ve ilme ziyade hrmetiyle kaldm. Onun alt adet kzlar vard. kk, byk.. Ben, bykleri, iki sene beraber bir hanede kaldmz halde, bir birinden tefrik edip tanmyordum. O derece dikkat etmiyordum ki bileyim. Hatta bir lim misafirim yanma geldi, iki gnde onlar biribirinden farketti, tand. Herkes ve ben de bu hale hayret ederdik. Bana sordular: Neden bakmyorsun?" Derdim: "lmin izzetini muhafaza etmek, beni baktrmyor." Hem krk sene evvel, stanbul'da Kthane enliinin yevm-i mahsusunda, kprden ta Kathane'ye kadar Hali'in iki tarafnda binler ak sak Rum ve Ermeni ve stanbullu kar ve kzlar dizildikleri srada, ben ve merhum Meb'us Molla Seyyid Taha ve Meb'us Hac lyas ile beraber kaya bindik.O kadnlarn yanlarndan geiyorduk. Benim hi haberim yoktu, halbuki Molla Taha ve Hac lyas, beni tecrbeye karar verdikleri ve nbetle beni tarassud ettiklerini bir saat seyahat sonunda i'tiraf edip dediler: "Senin haline hayret ettik, hi bakmadn." Dedim: "Lzumsuz, geici, gnahl zevklerin akibeti elemler, teessfler olmasndan istemiyorum.... " Hem btn tarih-i hayatmda hediyeleri kabul etmek ve minnet altna girip, halkn sadaka ve ihsanlarn almaktan ekindiimi, benimle arkadalk edenler bilirler. Nurlarn ve hizmet-i imaniye ve Kur'aniyenin erefini ve selmetini himaye etmek iin, dnyann madd ve itima ve siyas btn ezvakn ve merakn terkettiimi ve idam gibi ehl-i garazn btn 1299 tehditlerine be para ehemmiyet vermediimi, yirmi sene ikenceli esaretimdeki iki dehetli hapislerimde ve mahkemelerimde kat' grld. 1300 1537

te, yetmi be sene devam eden bu dstur-u hayatm varken, Risale-i Nur'un fevkalde kymetini krmak fikriyle, eytanlarn bile hatr ve hayaline gelmiyen bir iftira, resm makamn igal eden bir adam(220) yapt..ve demi: "Gece tablarla baklavalar, fahie ve namussuzlar yanna gidiyorlar." Halbuki benim kapm gecede dardan ve ierden kilitli. Hem sabaha kadar bir beki o bedbahtn emriyle kapm bekliyordu. Hem buradaki komular ve btn dostlar bilirler ki; Ben, ia' namazndan sonra, ta sabaha kadar hi kimseyi yanma kabul etmemiim. te byle bir iftiraya, bir sefih ahmak insan, eek olsa; sonra eytan olsa, buna ihtimal vermez. O adam anlad, o gibi plnlardan vazgeti. Buradan baka yere cehennem olup gitti. Onun resmiyet cihetiyle beni deil, belki Nurcular' lekedar etmek iin kurduu pln ile, bu yeni hadiseyi vesile edip akirtlere leke srmek istenildi. Fakat hfz ve himayet ve inayet-i ilhiyye o pln da harika bir tarzda akim brakt. Bu beyanla, ben nefsimi terbiye etmiyorum. Belki kuds hizmet-i imaniye, o nefsi btn hevesatndan vazgeirmi ve hizmetteki manev zevk ona kfi geliyor, demek istiyorum.. ve Nurcular'n ihtiyat ve dikkate ihtiyalarn beyan ediyorum..(221)" Emirda'nda, stte bahsi gemi son baskn hadisesinden sonra, Hazret-i stad talebelerine u mektubu yazmtr: Aziz Sddk kardelerim! Evvel: Hi merak etmeyiniz. Yalnz tesand ve ihtiyat ve "srren tenevveret" dsturunu esas tutunuz . Anlaldki, gizli dmanlarmz son taarruzlarn, bereyi bahene edip, Nurlar'n fthatna bir bulant vermekle Afyon Vali ve Emniyet Mdrn ifal edip, btn kuvvetleriyle ahsmn aleyhine isti'mal ettiler. Hfz- lhi ve inayet-i Rabbaniye beni muhafaza ediyor. Ben bundan bir cihette memnunum ki, ahsmla urayorlar. Resmen Nurlar'a iliemiyorlar. Belki gizli neriyat bahane ederek, bulduklar baz Risaleler'i alyorlar. Hi ehemmiyeti yok. Merak etmeyiniz. Rahmet-i lhiyye altnda Risale-i Nur kendini muhafaza ve himaye ediyor.. imdilik bu ifadeyi gazete ile neretmeyiniz...(222)" (220) Bu iftiray Kaymakam Abdlkardir Uraz da yapmt. Dr.Tahir Bar'nn hatrasnda gemitir. A.B. 1301 (221)Yeni yaz Emirda-1 S: 259 (222)Elyazma Emirda-1 S: 502 1302 1538 Ve son olarak da stad'n, Afyon hapsine pek yakn gnlerde talebelerine gndermi olduu u mektubu da ayan- ibrettir,beraber okuyalm: Aziz Sddk kardelerim!

Naslki Eridir'de Asa-y Musa'y msadere eden ve mahkemeye veren adam, kendisi iki sene hapis cezasyla tokad yemesi.. ve Hsrev'e hiddetle bir ay ceza veren hkimin istifaya mecbur olmasyla ve refikasnn oradan mfarakatyla bir nevi tokad yemesi gibi; aynen burada dahi size leffen gnderdiimiz pusulada yazlan tokatlar, kat' gsteriyorlar ki: Biz himayet ve inayet altndayz. Bize ilienler ahirette iddetli tokadlar yiyecekleri gibi, dnyada dahi bir ksm abuk arplr. Hem bu defa bize hcumlar ayn zamannda k ok hiddet etti. iddetli souk ve frtna ile havann kzdn gsterdii gibi, hcumlar durmasyla ve Nurcular'n ferahlanmasyla, bu zemherir gnleri Nevrz gnleri gibi glmeye-balad. O tebessm devamla manev bir mjde ve teselli veriyor kanaatndayz. Bu defa da pusulada yazld gibi, hibir eytann da kimseyi kandramad acib ve maskaraca bir iftira etmekle tevecch- ammeyi hakkmzda krmaya alan resmi polisler, ayn zamanda tokadlarn yemesiyle gsteriyor ki; bize hcum edenler iftiradan baka hi are bulamyorlar. Baka areleri kalmam. Hem biz de ok dikkat ve ihtiyat etmeye ve byle ayi'alara ehemmiyet vermemeye mecbur oluyoruz. Elbaki hvelbaki Kardeiniz SAD- NURS(223) (Haiye): Buradaki mahkemeye arlmyacak. Kitaplar Afyon'a gnderilmi, mucib-i merak bir ey yok. Said-i Nursi (223) Yeni yaz Emirda-1 S:284 1303 1539 Emirdal merhum Mehmet alkann bir beyan: "Afyon mahkemesi ba ktibi Necati Mftolu bana demitiki: smet nn sizinle urayor.."Hepsini yaknlaryla beraber ieriye atn" diye emir veriyor.(Son ahitler-4-sh.61) 1304 1540 1305 41 1306 42 1307 43 1308

44 1309 45 1310 46 1311 47 1312 48 1313 49 1314 1550 1315 1551 AFYON HAPS HAYATI Cild: 3 (En ar ve en uzun tecrid ve ikencelerin uyguland plnl, ma'hud hadise) Afyon hapis hadisesi, stad Bedizzaman Hazretleri'nin Emirda hayatnn son aylarnda kasd- mahsusla ihdas edilmi ve nmnelerini stte gsterdiimiz hadiseler behane edilerek, vcuda getirilmitir.O bahaneler neticesinde tazyik ve ihanetlerle sklatrlm ve nihayet 1948 ylnn banda souk bir k ve zemheririn en sert-souk gnlerinde, ellerine kollarna kelepeler vurularak Afyon'da tevkif edilmesiyle balamtr. Evvela:17.1.1948 gn stad Bedizzaman ile birlikte, Emirda'ndan on be kadar Nur talebesi evlerinden, i yerlerinden alnarak, Afyon vilyet merkezine gtrlm ve bir hafta kadar Emniyet Oteli'nde(1) durdurulmu, gstermelik isticvablar, sorgulamalar yaplm.. ve nihayet 23.1.1948'de resmen tevkifleri kesilerek cezaevine konulmulardr. Bu elim ve ok zlimane hadise, umum Trkiye Mslman halknn, zellikle milyonlarca Nur talebelerinin cierlerini szlatm ve alatmtr. C.H.P iktidarnn dine ve din ehline kar tatbik ettii benzeri muameleleri yannda. bu son hunharca ve ok merhametsiz olan o hadiseden, Trkiye apnda onlara kar umum bir nefret ve adavet uyandrm ve belki de 1950 seimlerinde hezimet-i fahie ile malubiyetlerine sebeb olmutur denilebilir.

Bu hadise tarihinden drt sene nce, ayn mes'eleler ve ayn maddelerle, Denizli'de hapsedilip mahkemeye verilen Bedizzaman ve altm dokuz Nur talebesi, o dvadan ittifakla beraet etmi ve bu beraet karar Temyiz Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nce aynen ve ittifakla onaylanm ve bil'umum Risale-i Nur kitaplar sahiplerine iade edilmiti. Bu kaziye-i muhkeme halini alan umum beraet kararna ramen, C.H.P iktidar idari kouturma adyla, gizli dinsiz ve mfsid komitelerin oyununa gelerek, -beraet etmi mazlum ve masum olan Bedizzaman'a beraet ve mahkeme ve temyiz kararlarn hie sayarak- Emirda'nda her trl ikence, ihanet, keyf ve kanunsuz muameleler uygulamakla kalmayp, sonunda yetmibelik ihtiyar, hasta, garip bir din limini, bir hakikat rehberini, bir istikamet nderini tekrar ayn eski maddeler ve uydurulmu ayn bahanelerle alp Afyon hapishanesinde sebebsiz bir ekilde yirmi ay tecrid iinde durdurmulardr. 1316 (1)Avukat Hikmet Gnenin ifadesinde, "bu otel Ankara palas otelinde eklindedir. (Bkz. Son ahitler3 S: 176 1317 1552 Afyon hapis hadisesinde, taktik deitirilerek, daha nceki hapislerinde olduu gibi; ellerindeki byk ve uzun listelere gre deil, daha ok yeni ve gen Nur talebelerini toplatma ve hapse tkma eklinde tezahr etmitir. Bundan gayeleri ise; herhalde yeni ve tecrbesizlerden belki konuturup baz eyleri ve hayal baz iddialar tesbit eder, alrz idi. Afyon hapsine toplattrlan Nur talebeleri, bir ou yeni vilyet ve yerlerdendi nk... Hem bu hadisede hedef, dorudan doruya stad'n ahsiyeti idi. Evet, yine bata Isparta olamak zere Kastamonu, stanbul(2) Safranbolu, Konya, Balkesir, Ktahya, Aydn ve Afyon'dan yzde doksan yeni ve gen krksekiz masum, Afyon hapishanesinde toplattrlmtr. AFYON HAPS HADSESNN UMUM BR EMASI Tafsilta girimeden, vesika ve belgelerin ibrazna da gemeden nce, bu elim, cier-sz hadisenin genel bir haritasnn tasvirini Hazret-i stad Bedizzaman'dan dinleyelim.. Onbeinci Rica'da yle diyor: "...Sonra gizli dman mnafklar, hkmetin nazar- dikkatini benim ahsma evirdiler. Eski siyas hayatm hatrlattrdlar. Hem adliyeyi, hem maarif dairesini, hem zabtay, hem dahiliye vekletini evhamlandrdlar. Partilerin cereyanlar ve komnistlerin perdesinde anaristlerin tahriktyla o evham genilendi. Bizi tazyik ve tevkif ve ellerine geen Risaleler'i msadereye baladlar. Nur kirdlerinin faaliyetine tevakkuf geldi. Benim ahsm rtmek fikriyle, bir ksm resmi memurlar, hi kimsenin inanmyaca isnadlarda bulundular. Pek acib iftiralar iaaya altlar. Fakat kimseyi inandramadlar. Sonra pek di bahanelerle, zemheririn en iddetli souk gnlerinde beni tevkif ederek, byk ve gayet souk ve iki gn sobasz bir kouta tecrid-i mutlak iinde hapsettiler. Ben kk odamda gnde ka defa soba yakar ve daima mangalmda ate varken, zaafiyet ve hastalmdan zor dayanabilirdim. imdi bu vaziyette hem souktan bir stma, hem dehetli bir sknt ve hiddet iinde rpnrken, bir inayet-i lhiyye ile bir hakikat kalbimde inkiaf etti. Manen: "Sen hapse medrese-i Yusufiye nam vermisin. Hem Denizli'deki skntnzdan bin derece ziyade, hem

ferah, hem manev kr, hem oradaki mahpuslarn Nurlar'dan istifadeleri, hem byk dairelerde Nurlar'n fthat gibi neticeler; size ekva yerinde binler krettirdi. Her bir saat hapsinizi ve skntnz, on saat ibadet hkmne getirdi. O fn saat 1318 (2) Bu defa stanbul'dan sadece gen niversiteli Nur talebelerinden Mustafa Ramazanolu ile Ziya Arun'u getirmilerdi. 1319 1553 leri bkiletirdi. naallah bu nc medrese-i yusufiyedeki musibetzedelerin Nurlar'dan istifadeleri ve teselli bulmalar, senin bu souk ve ar skntn hararetlendirip sevinlere evirecek.. ve hiddet ettiin adamlar, eer aldanmlarsa, bilmiyerek sana zulmediyorlar. Onlar hiddete lyk deiller. Eer bilerek ve garazla ve dallet hesabna seni incitiyorlar ve ikence yapyorlarsa, onlar pek yakn bir zamanda lmn i'dam- ebedisi ile kabrin haps-i mnferidine girip, dim skntl azap ekecekler. Sen onlarn zulm yznden hem sevab, hem fn saatlerini bkiletirmeyi, hem manev lezzetleri, hem vazife-i ilmiye ve diniyeyi ihls ile yapmasn kazanyorsun!" diye ruhuma ihtar edildi. Ben de btn kuvvetimle Elhamdlillah dedim. nsaniyet damaryla o zalimlere acdm. "Ya Rabbi onlar slh eyle'" diye dua ettim. Bu yeni hadisede, ifademde dahiliye vekletine yazdm gibi, on vecihle kanunsuz olduu ve kanun namna kanunsuzluk eden o zalimler, asl sulu onlar olmas gibi, yle bahaneleri aradlar; iitenleri gldrecek ve hakperestleri alattracak iftiralar ve uydurmalaryla ehl-i insafa gsterdiler ki: Risale-i Nur'a ve kirtlerine ilimeye, kanun ve hak cihetinden imkn bulamyorlar, divanelie sapyorlar. Ezcmle: Bir ay bizi tecesss eden memurlar, birey bahane bulamadklarndan, bir pusula yazp ki; "Said'in hizmetkr bir dkkndan rak alm, ona gtrm." O pusulay imza ettirmek iin hi kimseyi bulamayp, sonra yaban ve serho bir adam yakalamlar, tehditkrane "Gel bunu imza et!" demiler. O da demi: "Tvbeler tvbesi, bu acib yalan kim imza edebilir?" onlar, pusulay yrtmaya mecbur etmi. kinci bir numune: Bilmediim ve imdi dahi tanmadm bir zat, atn beni gezdirmek iin vermi.. Ben de rahatszlm iin teneffs kasdyla ekser gnlerde yazda bir iki saat gezerdim. O at ve araba sahibine elli liralk kitap vermeye sz vermitim. Taki kaidem bozulmasn ve minnet altna girmiyeyim. Acaba bu ite hibir zarar ihtimali var m? Halbuki, "O at kimindir?" diye elli defa bizlerden hem Vali, hem adliyeciler, hem zabta ve polisler sordular. Gya byk bir hadise-i siyasiye ve asayie temas eden bir vakdr.. Hatta bu manasz sorularn kesilmesi iin, iki zat, hamiyeten biri "At benimdir, dieri "Araba benimdir" dedikleri iin ikisini de benimle beraber tevkif ettiler. Bu numunelere kyasen ok ocuk oyuncaklarna seyirci olup, glerek aladk.. Ve anladk ki: Risale-i Nur'a ve kirtlerine ilienler maskara olurlar... 1320 O numunelerden ltif bir muhavere: Benim tevkif kdmda sebeb: Emniyeti ihll suu yazldndan, ben daha o pusulay grmeden md

1321 1554 de-i umuma dedim: "Seni geen gece gybet ettim. Emniyet Mdr hesabna beni konuturan bir polise; Eer bin mdde-i umum ve bin emniyet mdr kadar bu memlekette emniyet-i umumiyeye hizmet etmemi isem, - defa-"Allah beni kahretsin" dedim. Sonra bu srada, bu soukta en ziyade istirahata ve memeye ve dnyay dunmemeye muhta olduum bir hengmda, garaz ve kasd ihsas eder bir tarzda, beni bu tahammln fevkinde bir tehcir ve tecrid ve tevkif ve tazyika sevkedenlere, fevkalde ibirar ve kzmak geldi.. Bir inayet imdada yetiti; manen kalbe ihtar edildi ki: "nsanlarn sana ettikleri ayn zulmlerinde, ayn adalet olan keder-i lhinin byk bir hissesi var.. ve bu hapiste yiyecek rzkn var, o rzkn seni buraya ard. Ona kar rza ve teslim ile mukabele lzm... Hikmet ve Rahmet-i rabbaniyenin dahi byk bir hissesi var ki; bu hapistekileri nurlandrmak ve tesell vermek ve size sevab kazandrmaktr. Bu hadiseye kar sabr iinde binler kretmek lzmdr. Hem senin nefsinin bilmedii kusurlaryla onda bir hissesi var. O hisseye kar istifar ve tevbe ile, nefsine "bu tokada mstehak oldun" demelisin. Hem gizli dmanlarn desiseleriyle baz sfdil ve vehham me'murlar ifal ile o zulme sevketmek suretiyle, onlarn da bir hissesi var. Ona kar Risale-i Nur'un mnafklara vurduu dehetli manev tokadlar. senin intikamn tamamen onlardan alm. O, onlara yeter. En son hisse, bilfiil vasta olan resmi memurlardr. Bu hisseye kar, onlarn NurIar'a tenkid niyetiyle bakmalarnda, ister istemez phesiz iman cihetinde istifadelerinin hatr iin dsturuyla; onlar affetmek bir uluvv-u cenablktr" Ben de bu hakikatl ihtardan kemal-i ferah ve kr ile, bu yeni medrese-i Yusufiyede durmaa, hatta aleyhimde olanlara yardm etmek iin, kendime mucib-i ceza zararsz bir su yapmaa karar verdim. Hem benim gibi yetmibe yanda ve alkasz ve dnyada sevdii dostlarndan, yetmiden ancak hayatta bei kalm ve onun vazife-i Nuriyesini grecek yetmibin nur nshalar bki kalp serbest geziyorlar.. ve bir dile bedel, binler dil ile hizmet-i imaniyeyi yapacak kardeleri, vrisleri bulunan benim gibi bir adama; kabir bu hapisten yz derece ziyade hayrldr.. ve bu hapis dahi, haricinde hrriyetsiz tahakkmler altndaki serbestiyetten yz derece daha rahat, daha faydaldr. nki, haricinde tek bayla yzer alkadar memurlarn tahakkmlerini ekmeye mukabil, hapiste yzer mahpuslarla beraber yalnz Mdr ve Bagardiyan gibi bir iki zatn, maslahata binaen 1322 hafif tahakkmlerini ekmeye mecbur olur. Ona mukabil, hapiste ok dostlardan kardeane taltifler, teselliler grr. 1323 1555 Hem slmiyet efkati ve insaniyet ftrat, bu vaziyette ihtiyarlara merhamete gelmesi, hapis zahmetini rahmete eviriyor diye, hapse raz oldum. Bu nc mahkemeye geldiim srada zaafiyet ve ihtiyarlk ve rahatszlktan ayakta durmaa skldmdan, mahkeme kapsnn hricinde bir iskemlede oturdum. Birden bir hkim geldi, hiddet

etti, "Neden ayakta beklemiyor?" ihanetkrane dedi. Ben de ihtiyarlk cihetinden bu merhametsizlie kzdm. Birden baktm; Pek ok Mslmanlar, kemal-i efkat ve uhuvvetle merhametkrane bakp etrafmzda toplanmlar, datlmyorlar. Birden iki hakikat ihtar edildi. Birincisi: Benim ve Nurlar'n gizli dmanlarmz, benim istemediim halde, hakkmdaki tevecch- ammeyi krmak ile Nur'un fthatna sedekilir diye, baz sfdil ve resm memurlar kandrp, ahsm millet nazarnda rtmek fikriyle ihanetkrane byle muameleye sevketmiler. Buna kar inayet-i ilhiyye, Nurlarn iman hizmetine mukabil bir ikram olarak; O bir tek adamn ihanetine bedel, bu yz adama bak! Hizmetinizi takdir ile efkatkrane acyarak,alkadarane sizi istikbal ve teyi' ediyorlar. Hatta ikinci gn, ben mstantk dairesinde mdde-i umumnin suallerine cevab verirken, hkmet avlusunda mahkeme pencerelerine kar bin kadar ahali, kemal-i alka ile toplanp lisan- hal ile; "Bunlar skmaynz!" dediklerini vaziyetleriyle ifade ediyorlar gibi grndler. Polisler onlar datamyordular. Kalbime ihtar edildi ki: Bu ahali bu tehlikeli asrda tam bir teselli ve sndrlmez bir nur ve kuvvetli bir iman ve saadet-i bakiyeye bir doru mjde istiyorlar ve ftraten aryorlar ve Nur Risalelerinde aradklar bulunuyor diye iitmiler ki; benim ehemmiyetsiz ahsma imana bir para hizmetkrlm iin haddimden ok ziyade iltifat gsteriyorlar. kinci Hakikat: Emniyeti ihll tevehhmyle bize ihanet etmek ve tevecch- ammeyi krmak kasdyla, tahkirkrane aldanm mahdut adamlarn bed muamelelerine mukabil; hadsiz ehl-i hakikatn ve nesl-i tinin takdirkrane alklamalar var, diye ihtar edildi. Evet, komnist perdesi altnda anaristliin, emniyet-i umumiyeyi bozmaya dehetli almasna kar, Risale-i Nur ve kirtleri iman- tahkik kuvvetiyle bu vatann her tarafnda o mthi ifsad durduruyor ve kryor. Emniyeti ve asayii te'mine alyorki; pek ok bir kesrette ve memleketin her tarafnda bulunan Nur talebelerinden, bu yirmi senede alkadar drt mahkeme ve on vilyetin zabtalar; emniyeti ihlle dair bir vukuatlarn 1324 bulmam ve kaydetmemi.. ve vilyetin insafl bir ksm zabtalar demiler: "Nur talebeleri manev bir zabtadr. Asayii muhafazada bize yardm ediyorlar. man- tahkiki ile, Nur'u okuyan her 1325 1556 adamn kafasnda bir yasaky brakyorlar. Emniyeti temine alyorlar" Bunun bir numunesi Denizli hapishanesidir. Oraya Nurlar ve o mahpuslar iin yazlan Meyve Risalesi girmesiyle, drt ay zarfnda ikiyzden ziyade o mahpuslar yle fevkalde itatli, dindarane bir salh- hal aldlar ki; drt adam ldren bir adam, tahta bitlerini ldrmekten ekiniyordu. Tam merhametli, zararsz, vatana nafi' bir uzv-u olmaya balad. Hatta resmi memurlar bu hale hayretle ve takdirle bakyordular. Hem daha hkm almadan bir ksm genler dediler: "Nurcular hapiste kalsalar, biz kendimizi mahkm ettireceiz ve ceza almaya alacaz. Ta onlardan ders alp onlar gibi olacaz. Onlarn dersiyle kendimizi slh edeceiz." te bu mahiyette bulunan Nur talebelerini, emniyeti ihll ile ittiham edenler, herhalde ya gayet fena bir surette aldanm veya aldatlm.. veya bilerek veya bilmiyerek anaristlik hesabna hkmeti ifal

edip bizleri eziyetlerle ezmeye alyorlar. Biz bunlara kar deriz: Madem lm ldrlmyor " ve kabir kapanmyor ve dnya misafirhanesinde yolcular gayet sr'at ve tella kafile, kafile toprak arkasna girip kayboluyor... Elbette pek yaknda birbirimizden ayrlacaz. Siz zulmnzn cezasn dehetli bir surette ekeceksiniz. Hi olmazsa mazlum ehl-i iman hakknda terhis tezkeresi olan lmn idam- ebed daraacna kacaksnz. Sizin dnyada tevehhm- ebediyetle aldnz fn zevkler, bak ve elim elemlere dnecek. Maatteessf gizli mnafk dmanlarmz, bu dindar milletin yzer milyon Vel makamnda olan ehidlerinin, kahraman gzilerinin kanyla ve klncyla kazanlan ve muhafaza edilen hakikat- slmiyete bazen "Trikat" namn takp ve o gnein tek bir a' olan tarikat merebini, o gnein ayn gsterip, hkmetin baz dikkatsiz memurlarn aldatp, hakikat- Kur'aniyeye ve hakik-i imaniyeye te'sirli bir surette alan Nur talebelerine "tarikat ve siyas cemiyeti"namn vererek,aleyhimize sevketmek istiyorlar. Biz hem onlara hem onlar aleyhimizde dinliyenlere, Denizli mahkeme-i dilesinde de dediimiz gibi deriz: "Yzer milyon balarn feda olduklar bir kudsi hakikata bamz dahi feda olsun. Dnvay bamza ate yapsanz, hakikat- Kur'aniyeye feda olan balar, zendekaya teslim-i silah etmiyecek ve vazife-i kudsiyesinden vazgemiyecekler inaallah!..(3)" (3) Lemalar: Envar Neriyat S:258 1326 1557 AFYON HAPSNE TOPLATTIRILAN MAZLUM NUR TALEBELERNN SM VE KNYELER Arzedeceimiz bu liste, Afyon sorgu mahkemesince 26.5.1948de verilen gerekeli uzun kararnameden alnmtr. Bizdeki Denizli Afyon dosyasnda mevcuttur. SM D.T. BABA ADI ANNE ADI MEMLEKET T.TARH S.Nursi Bedizzaman 1293 Mirza Nuriye Bitlis Yok 23.1.948 Halil alkan 1930 Osman Sultan Emirda Terzi 23.1.948 Mehmet alkan Osman Sultan Emirda Bakkal 23.1.948 Osman alkan Osman Sultan Emirda 23.1.948 Hasan alkan Osman Sultan Emirda 23.1.948 Mustafa Acet 23.1.948 Ceylan alkan Mehmet 23.1.948 Hfz Bayram (4) .Ethem Talas 1313 Adem ehriban Balkesir mam

Husrev Altnbaak 1313 Mehmet Aye Isparta 17.2.948 Burhan akn 1310 smail Sddka Isparta Berber 17.2.948 Tahiri Mutlu 1316 H.Hsn Zeynep Isparta Zraat 28.2.948 Mustafa Usman 1330 Osman Hayriye Safranbolu Hrdavat 1.3.948 Sabri Halc 1303 Hseyin Zeliha Erzurum Halc 4.3.948 Mehmet Feyzi Pamuku 1328 zzet Aye Kastamonu siz 9.2.948 Ali Akda 1321 Mehmet Meryem Aydn Mft 20.2.948 1327 Refet Barutu 1302 H.Hsn Fatma stanbul E.Yzba 12.3.948 Ahmet Feyzi Kul 1314 Mehmet Vesile Isparta ifti 22.3.948 Rfat Filizer 1340 Mehmet Sddka Konya Halenasker 26.2.948 Ahmet Sker 1323 Beytullah Selime Emirda Nalbant 23.1.948 Hasan Hseyin Ertman 1330 Ali Aliye Bolvadin Berber 23.1.948 brahim Kantar 1336 Ahmet Emirda Bakkal 23.1.948 Mustafa Aka 1316 brahim Esma Aydn Bakkal 7.2.948 Mehmet Yayla 1328 Hamza Fatma Menemen Tren efi 9.2.948 Osman Canatan 1313 Mehmet Aye Ktahya Vaiz 12.2.948 Ali Rza Eren 1302 Ahmet mmhan Tavanl Mft 12.2.948 Ali Osman entrk 1301 Mustafa Fatma Uak Vaiz 12.2.948 Mehmet Sost 1322 smail Emine Emirda Camc 18.2.948 Ali Savran 1311 Muslihuddin Saniye Eridir ilingir 26.2.948 Mustafa Gl 1315 Ahmet Fatma Isparta ifti 28.2.948 Yusuf akr 1324 Mehmet Rukiye Denizli Kundurac 2.3.948 Zbeyr Gndzalp 1336 Mehmet Seyyide Ermenek PTTme: 4.3.948 Ali Osman ztop 1329 Mustafa Emine Isparta yok 6.3.948 Nebi Uluay 1326 Mehmet Hacer Konya Beki 9.3.948 Emin ayr 1310 Mekaat Hanm Kastamonu ayc 9.2.948

Bekir Palas 1286 Mehmet Edibe Bulgaristan Beki 9.2.948 1328 Ahmet Ali zel 1324 smail Aye Korkuteli Demirci 13.3.948 (4) Bu alt zatn knyelerini ihtiva eden kararnamenin o sahifesi eksik olduu iin yazamadk. 1329 1558 Hayri Gener 1327 Zafir Hatice Afyon Salk 16.3.948 Ali ahin 1331 Hseyin Emine Emirda Yok 12.3.948 Edhem Emirdal 1329 Mehmet Fatma Ktahya Bakkal 12.3.948 Ahmet Urfal 1340 Hamdi Ulviye Emirda Terzi 12.3.948 Hsn Granl 1341 Hasan Aye Kastamonu n.Talebesi 16.3.948 Rasih etin 1305 Mustafa Hatice Tefenni Renber 15.3.948 Hakk Granl 1337 Hasan Aye Kastamonu Dr.stemen Hamid Grsun 1296 Allahverdi mmglsmManyas ifti 11.2.948 Mehmet Tanrverdi 1298 Murad Peri Manyas Renber 11.2.948 Ahmet Nazif elebi 1307 Mehmet Fatma nebolu Hrdavat 22.3.948 Selahaddin elebi 1329 A.Nazif Saide 23.3.948 Hasan (5) Granl 1303 Hseyin Hatice Daday Emekli 23.3.948 Bylece Afyon hapishanesine toplattrlan stad Bedizzaman ve krksekiz nur talebesinin davalarna Afyon adliyesinde balanm oldu. lk nce tahkikat yrten Afyon C.Savcl 22.3.1948'de masum Nur talebelerinden otuzu hakknda takipsizlik karar alarak, serbest brakmtr. Bunlar tutuklanma tarihlerine gre kimisi iki ay kadar, kimisi bir ay kadar hatta bazs bir hafta kadar hapiste kalp kmlard. Amma bilhare incelemeyi yrten Afyon Sorgu Hakimlii ise, yeniden stad'la beraber krkdokuz maznunun evrakn incelemi ve 26.5.1948 gn verdii kararnda. Savcnn takipsizlik ile serbest brakd otuz kiinin men-i mahkemelerini reddederek, gayr- mevkuf ekilde ar cezada muhakeme edilmelerini karara balamtr. GAYR- MEVKUF OLARAK MUHAKEMELERNE YENDEN BALANAN OTUZ MAZNUNUN SM LSTES 1-Ahmet Sker,2- Hasan Hseyin Ertman, 3-brahim Kantar,4- Mustafa Aka, 5-Mehmet Yayla,6Osman Canatan,7- Ali Rza Eren,8- Ali Osman 1330

entrk,9- Mehmet Sost, 10-Ali Savran, 11-Mustafa Gl,12- Yusuf akr, 13-Ziver Gndzalp,14- Ali Osman ztop,15- Nebi Uluay, 16-Emin ayr,17- Bekir Palas, 18-Ahmet Ali zel,19- Hayri Gener,20Ali ahin,21- Edhem Emirdal,22- Ahmet Urfal,23- Hsn Granl,24- Rasih etin,25- Hakk Granl,26- Hamid Grsun,27- Mehmet Tanrverdi,28Ahmet Nazif elebi,29- Salahaddin elebi,30Hasan Granl. stad Bedizzaman'la beraber mevkuf olarak muhakemeleri devamedenlerin isimleri 1-Said-i Nursi Bedizzaman,2- Halil alkan,3- Mehmet alkan,4Osman alkan,5- Hasan alkan,6- Mustafa Acet, 7-Ceylan alkan,8Hfz Bayram,9- brahim Edhem Talas, 10-Hsrev Altnbaak,11- Burhan akr, 12-Tahiri Mutlu, 13-Mustafa Usman,14- Sabri Halc,15- Mehmet Feyzi Pamuku,16- Ali Akda, 17-Re'fet Barutu,18- Ahmet Feyzi Kul,19- Rf'at Filizer. stad'la beraber mevkufiyetleri devam eden onsekiz Nur talebesi mahkemenin karar gn olan 6.12.1948 tarihinde ounun cezas alt ay olduz iin,-Ahmet Feyzi Kul hari- hepsi tahliye edilmitir. Fakat bu defa, gayr-i mevkuf olarak mahkemeleri devam edenlerden: Zbeyr Gndzalp, Ahmet Nazif elebi, brahim Fakazl(*), Salahaddin elebi ve Hseyin tabancal ise mahkemece verilen altar aylk cezalarn tamamlamak zere ieri alnmlardr. Ceylan alkan ise, baka bir meseleden de cezas olduu iin tahliye edilmemitir. te bu duruma gre Afyon hapsi maznunlarndan, bir ksm, bir hafta ile iki ay arasnda deien bir mevkufiyetten sonra; stad'dan baka, krksekiz kiilik byk frtnal ve yaygaral bir davann bylece otuz sannn hemen ilk bata tahliye edilmesi, hatta savclka takipsizlik ile adem-i muhakemeleri istenmesi gstermektedir ki; hkmetin ve zabtann geni bir evham rzgrna kaplarak, Trkiye apnda operasyon ve taharrilere girimesinin, velveleler koparmasnn mahiyeti yalnz bu kadarckm!.. Lkin burada bir mhim taktik vardr ki: Afyon hadisesinde btn hcum ve taarruz Hazret-i stad Bedizzaman'n ahsiyetine kar olmasndan, gstermelik birka kiiye de ufak-tefek baz cezalar vererek asl maksad; Onlara gre Trk milletinden olmyan birisini, yani Bedizzaman' ezmek ve ar ceza ile cezalandrmak suretiyle, Trk olan talebelerini de ondan koparmak ve rktmek ile soutmak plnyd. Nitekim Afyon Ar Ceza Mahkemesi kararnamesinde Bedizzaman Hazretleri'nin Krtl ok ak ekilde mesele edilmi ve hatta mahkmiyetine en byk sebeb gsterilmitir. Hazret-i stad da Afyon Mahkemesinin bu zalimane ve 1331 kaba ve adaletsiz durumunu ilk bandan beri hemen sezmi ve btn hedef kendisinin ahsiyeti olduunu anlamtr. Bundan dolay da hapisteki talebelerine mdafaat vesaire ilerin ifas hususunda selhiyyet vermi ve havale etmitir. (*) Ancak brahim Fakazl Aabey derki; Ben Afyon hapsine 10 Eyll 1948 Cuma gn alndm, 9 Mart 1949'da tahliye edildim. Bylece tam 6 ay yattm. 1332 1560

Tutuksuz olarak mahkemeleri devam eden otuz kiiden Zbeyr Gndzalp ve drt Nur talebesi de mahkemenin kararndan sonra tekrar tevkif altna alndklar gibi (6) , Muallim Mustafa Sungur ve Safranbolulu Emin Hoca da hkimlere yazdklar birer mektuplarndan tr, mahkemenin karar tarihinden sonra tevkif ettirilerek Afyon hapishanesine getirilmitir. Yukarda kaydl listenin dnda olarak bir de Isparta'dan Nuri Benli ve nebolu'dan brahim Fakazl da hapsedilmilerdir. Bylece Afyon hapsinde Nurcu maznun says elli bulmu idi. Kitaplar Diyanet leri Riyasetine gnderiliyor. Evrak ve dosyalar henz savclk tahkikatnda iken, msadere edilen Nur risaleleri yeniden Diyanet Reislii'ne tetkik ettirilmek zere gnderilmi. Din leri Mavere Kurulu'nca bata Zlfikar, Asa-y Musa, Sirac-n Nur ve Sikke-i Tasdik-i Gayb kitaplar ile birlikte, dier el yazma kitap ve defterler de tetkike alnm ve 16.3.1948 tarihinde rapora balanmtr. Amma maalesef bu defa hrici basklar ve hkmetin maksatl operasyonuBilhassa o sra dindarlara kar- hadisesinden dolay hrn durumu ve Nur talebelerinin Afyon hapis hadisesi ile kopan ve yaylan evhaml dalgalarn verdii geni apl terr yznden; Diyanet Hocalar istenilen hizmet, himaye ve tam bir licenaplk gsterememi.. zulmen Afyon hapsinde zlimlerin ellerinde ezilmekte olan Nur talebelerini kurtarma cihetinde laykyla el uzatamamtr. Halbuki bu tarihten ay nce, (Afyon hapsinden evvel) yani 6.12.1947'de Isparta C. Savclnca Ankara'ya, Diyanet'e tetkik iin gnderilen ayn kitaplar hakknda ise, Diyanet Reislii gayet msbet bir rapor vermi ve kitaplarn ve maznunlarn beraetlerine sebebiyet vermilerdi. Hem yine o tarihlerde, bata Diyanet Reisi Ahmed Hamdi efendi olmak zere,tm Diyanet hocalar son derece takdir hissi ierisinde Risale-i Nurlar'dan birer ikier takm srarla istemilerdi. Amma bu defaki raporlar ise dediimiz gibi evham ve hrici basklar te'sir ederek, gya kendi resmi makamlarna phe celbetmemek iin, dinsiz veya mteassp baz zhirperest kimselere bir nevi rvet ve hakk- skt kabilinden; Nurlar'n ve Nur talebelerinin cemiyetilik, tarikatlk ve siyasetilik cihetini tebrie etmekle beraber, yer yer baz ilimeler de raporla (6) Zbeyr Gndzalp'n ikinci mevkufyeti evrak temyiz mahkemesine gittikten sonra 1949'un beinci aynda temyiz rrtahkemesince tahliyesine emir verilinceye kadar devam etmitir. (Bkz. ualar Envar Neriyat S: 517) Ayrca Merhum Zbeyr Aabey stad'n ilk mevkufiyetinden tahliyesine kadar hep Afyon'da, gerek darda gerekse ierde stad'nn hizmetinde 1333 beklemi kalmtr. Allah ebeden raz olsun. Sungur Aabey der ki: "Zbeyr Aabey, 20 Eyll 1949'da Afyon hapsinden tahliyesinden sonra, Afyon'da tuttuu evinde Sungur ve Ziya da beraber bulunuyordu. 1334 1561 rnda yer almtr. Diyanet'in bu raporu uzun zaman Afyon Mahkemesi'nin ve Savcsnn ellerinde baz bahaneler tekil edecek maddeleri muhtevi idi. Halbuki, Diyanet'ten sorulan sadece kanunlar erevesinde siyasi cemiyetilik,tarikatlk ve umum emniyet ve asayii bozmaya ynelik durumun bulunup bulunmamas gibi maddelerdi. Fakat Diyanet hocalar ise, Hadis-i eriflerin mertebelerinden, tevillerin yanllndan, Cifir ve Ebced ilminin su-i isti'male msaid taraflarndan ve hlsa ahir zaman

hadiseleri hakknda vrd eden ve Risale-i Nur'da bahsi yaplan baz hadislerin zaafiyetinden vesaireden bolca bahsettiler, hocavar ilm tenkidlerde bulundular. Aslnda ortada ne bir zaif hadis var, ne de yanl bir te'vil mevcuddur. Lkin muhterem hocalarmz bu gibi husus ve ilm meseleleri mahkemenin eline vermekle, mahkemenin elinde uzun zaman bahanelerine sebep tekil etti. lerde, bu meseleye belki ayrca temas ederiz diye ksa kesiyoruz. Afyon Savcs ve Sorgu hkimlii Diyanet'in mezkr raporuna dayanarak, uzun iddianameler ve kararnameler hazrlayp, mazlum Nur talebelerinin uzun zaman hapis ve zindanlarda kalmalarna zahiri bir sebeb oldu denilebilir. Amma bu raporun vesile olduu ilm mnakaalar neticesinde, Bedizzaman Hazretleri; Denizli hapis hadisesinde oldub'u gibi, Ankara yksek ilm heyetin verdii raporda baz tenkid noktalarna verdii cerhedilmez ilm cevablar tarznda; Bu raporun da Afyon Mahkemesi'nde uzun ilm tartmalara sebeb olmasyla, Hazret-i stad bilmecburiye buna kar da ilm ve keskin cevablar ve izahlarda bulunmas neticesinde, gayet gzel ilm ve tahkik mbaheseler olmu ve mkil bir ok meseleler bu arada halledilmiti. Zaten Hazret-i stad, Nur Risaleleri'nde yapt rsih te'viller ve izah ettii mantk tahkikat, hep ilm mesnedlere ve gz nnde olan canl misallere dayandrarak yapmtr. Bilhassa Beinci ua' Risalesi'ndeki meselelerin tamamn, ta 1908-1920 aras "Muhakemata bir tetimme" adyla bir risale iinde yazm ve o Risaleyi o zaman byk Osmanl limleri ve eyh-l slmlar grmler, son derece hayranlk iinde o ilm tahkikat takdir etmilerdi. Hatta bu kabilden olarak Cumhuriyet'in ilk Millet Meclisi Kayseri meb'usu Mehur Alim Efendi, baz kimselere -stad'n o eserini grdkten sonrademi ki: "Bedizzaman Deccaln ve Sfyann emasn o derece briz bir ekilde izmitir ki, hibir mkilta mecal brakmamtr" 1335 Hem Risale-i Nur gerek Ebced ve cifir meselesinde olsun, gerekse "Beinci ua" gibi risalelerinde geen tm hadis-i eriflerin sened ve te'yillerinde olsun; doru, mstakim, rsih ve sihhatl olduunu, bir nur talebesi "R.N.K. kaynakl kitabnda ispat etmi, meydandadr.lerde Afyon 1336 1562 mahkemesi safahatnda Diyanet hocalar tarafndan medar- tenkid grlen mes'eleleri ile, Savcnn zaman zaman onu kendisine dayanak ittihaz ederek ileri srmesinde, Bedizzaman Hazretleri'nin kar ilm cevablarn yer yer kaydetmek va'diyle burada bu meseleyi kapatyoruz. -Dava Ar Ceza Mahkemesine Sevkediliyor Az yukarda kaydedildii zere, evvela savclk tahkikat, daha sonra da Sorgu hkimliinde yaplan toplam drt aylk aratrma ve soruturmalar neticesinde, davann Ar ceza mahkemesinde balanmasna dair karar 26.5.1948'de verilmi ve dosya Afyon Ar Ceza Mahkemesine intikal etmitir. Bu tarihten mahkemenin karar gn olan 6.12.1948 tarihine kadar altbuuk ay kadar da Ar Ceza Mahkemesi safahat srmtr.

Hazret-i stad, dava dosyasnn Ar Cezaya intikali zerine mahkemeye u ilk istid'asn vermitir: "Afyon Mahkeme ve Ar Ceza Reisine beyan ediyorum ki: Eskiden beri ftratmda tahakkm kaldramadm iin dnyaya kar tamamyla alkam kesmitim. imdi o kadar lzumsuz tahakkmler iinde hayat bana gayet ar gelmi, yayamyacam. Hapsin hricinde yzler resm adamlarn tahakkmlerini, hatta bekilerin, jandarmalarn ve polislerin tahakkmlerini ekmeye iktidarm yok. ahsma kar eedd-i istibdat iinde bu tarz hayattan bktm. Ben sizden btn kuvvetimle tecziyemi taleb ediyorum. imdi kabir elime gemiyor. hapiste kalmak bana lazmdr. Makam- iddiann isnad ettii sular, siz de bilirsiniz ki yok ve beni cezalandrmaz. Fakat beni cezalandracak kanununuzca byk kusurlarm var... Sorunuz, syliyeceim. Afyon Ceza evinde mevkuf Said-i Nursi (7) "Sual: Nedir kusurun ki, seni onunla cezalandracaz? Cevab: En byk kusurumdan bir tek suum budur: Yirmi seneden beri bana edilen eedd-i zulme kar tahamml edip skt ettiimden.. ve er'an ve vicdanen vatan ve millet ve din namna mkellef olduum byk bir vazifeyi yapmadmdan af olunmaz bir su olduu.. ve bilmemek bana 1337 bir zr tekil edemediine imdi bu Afyon hapsinde kanaatm geldi. yle ki: (7) Denizli- Afyon Dosyas-1, 2. Ksm S: 45 1338 1563 Yirmi seneden beri hayat- siyasiyeye dikkat etmediim iin, byk bir tehlikeyi gremedim, lkayd kaldm. O tehlike de budur: (imdi bu dakikada o tehlikeyi yazmamaa ihtar- kalb ile skt edip) Yalnz yzer numnesinden cz bir numnesi budur ki; mam- Ali Radiyallah anh Hilafetinde di bir yahd ile mahkemenin huzurunda oturup muhakeme olmasnn delletiyle, mahkeme-i adalet hibir garaza. hibir tarafgirlie.. ve hkimlerinin hibir hissiyat- hususiyelerine msaid olmad, hatta bir hkimin kendi kardeiyle, en edid bir dmanna mahkemede musavat nazaryla bakmas kanun-u adaletin muktezas olduu halde, bir yerde grdm ki, altm yetmi yanda bir ihtiyar, ba nezleli olduu iin, yasak olmyan bir rme takkeyi kendi oturduu menzilinin avlusunda giyerken, adliyenin mhim bir memurunun emriyle men'edildiini grdm. Acaba hibir kanunla byle kabir kapsnda bir adamn veya mahpusun bana, 1350 senede btn ulema-i slmn yasak ettii bir serpuu giydirmeye srf tarafgirane ve bid'iyata mutaassbane ve baz sylenmiyecek dalaletkr hissiyatla mahkeme kanunlar namna ve hibir eye alet olmyan adliye adaletinin hesabna olan bu acib muamele, imdiye kadar benim bunlar bilmiyerek ve bu acib marazn tedavisine alamadmdan, en ar cezaya mstehak olduumu i'tiraf ediyorum.. ve dnyada hibir kanun Risale-i Nur'u mes'ul edemediini ve Nurlar kuran'n hakikatn tefsir ettii iin, hi bir kusuru ve suu olmadn iddia ediyorum ve ispatna da hazrm.

Mevkuf Said-i Nursi(8) (8)Denizli- Afyon Dosyas-1,2 Ksm S: 46 1339 1564 1340 1565 Hazret-i stad'n bu dilekesindeki ifade tarzndan fehmettiimiz mana budur ki: Trkiye'de baz kanunlar tatbik edilirken, baz ehl-i hkm ve idare o kanunlar ahs ve keyf arzularna ve intikamkrane hisiyatlarna alet ederek uygulamas tarzndan bir ok zuImlerin, kanunsuzluklarn vcuda gelmesi gibi, Mslman milletin din akidesiyle bir istihza ve terzil keyfiyetinide ald iin; dinen ve er'an bu durumlarn slhna mteveccih baz irad ve ikazlar yapmad ve grmek, konumak, yanamak suretiyle baz lzumlu slh hizmetlerini yapmadndan dolay ahsi itibaryla mes'ul olduunu sylemek istiyor. Nitekim Afyon hapis hadisesinden bir mddet sonra, yani 1950 seimleriyle balyan yeni devre hkmetlerine ve hkmet ricaline ve idarecilere kar yirmi alt seneden beri yapmad halde ve bir tek yazs o noktada vrid olmamken: baz ikaz ve irad yazlarn gnderdiini ve ehl-i idare ile bir derece slh iin konumak istediini grmekteyiz. Ayrca da o ana kadar hi karmad ve dnmedii ve bakmad siyaset-i leme taalluk eden baz yol gsterici iradlarn ve alkadarlklarn da gryor ve siyasetilere az da olsa o hakikatlar telkin etmek iin yanatn mahede ediyoruz. Hazret-i stad mahkemeye verdii bu dilekesinde ok samimi olarak mezkr noktalardan kendini mes'ul bildii ve o noktalardan dolay kader-i ilhce adaletli olarak ma'ruz kald beerin zulmlerine kendini mstehak addederek suu kendisinden kabul ettii halde; iki sene sonra, yani 1951'de Eskiehir'de bulunduu gnlerde kaleme alm olduu "Kaderin Adaleti" ve yahut "Hakikat Konuuyor" balkl yazsnda ise, btn yaplan o zulmlerin, ihanetlerin, hapis ve ilelerin, kader-i ilahnin adaleti noktasndan; kendisinin bilerek veya bilmiyerek hizmet-i imaniye ve Kur'aniyesini ahs kemaltna uuru ermeden alet yapmak olduunu bilmi ve tam kanaat getirmitir. Hazret-i stad'n stte kaydedilen Afyon Ar Ceza mahkemesine verdii dilekesinin bir eki de u gelecek paradr. Bu para da, Afyon Savcsnn Hazreti stad'a kar ne kadar zulmkr, kanunsuz davrandnn bir numunesini gstermektedir. Ek para yledir: "Benim ahsma kar eedd-i zulmn ikinci bir numunesi udur ki: Byk mahkememizden ( 9) ve Ramazan- eriften iki gn evvel, hem Emirda'nda bir iki defa benden sorulup bildiim miktar sylediim ve Hsrev'e gnderdiim bir mektupta bir ihsan- ilhi olarak o cz' hadiseye Nur talebelerini bulatrmam diye yazdm mektup bahanesiy 1341

(9)Yni dava Afyon Ar Ceza Mahkemesine intikal etmeden nce. A.B. 1342 1566 le, mdde-i umumi geldi, ay evvel mdrlk odasnda hidlik sfatyla benim ifademi ald halde; beni bu gn Temmuzun beinde (10)sorguya ardlar. Ayn mesele, ayn hidlii bahane edip, beni mrmde grmediim bir skntl vaziyete soktular. Nezaret menzilinde Izumsuz durdurdular. Yirmi dakika kadar beklettiler. Ben bir dakika byle yerlerde sabr ve tahamml edemediim halde, skmak iin kapy kapadlar. Sonra, yirmi seneden beri mahkemenin huzurunda ve vilvetin zabtalarnn nezareti altnda, bam nezleli olduundan, bamdaki bereyi kaldrmaa mecbur edilmediim, hatta Ankara'ya; beni Denizli hadisesinde sevkettikleri vakit, emniyet-i umumiye dairesinde Ankara Valisi Nevzat, kendisi Emniyet dairesine geldi. O mesele iin beni ard, yine bam atramad halde; mkerrer bir hidlik iin "Ban a!" diye damarlarma dokundurmaya.. ve Nurlar'a ve talebelerine zarar gelmemek iin tahammle karar verdiimi bilmediklerinden, kanunsuz keyf bir tarzda beni hiddete getirmeye.. Hem mkerreren mahkemelerde bahsedip, mahkemece beraetimizle ve hibir vukut Nur akirtleri hakknda kaydedilmemesiyle tasdik edilen; emniyeti te'min, asayii muhafazaya olan Nur kirtlerinin hizmetini lekedar etmek bahanesiyle, bir di yaralamak hadisesi ki, yaralanan ne bana, ne mahkemeye, ne hkmete sylemedii ve hibir emare, bir hid bulunmad, hatta ia'a olan iftiralar iinde bir Nur talebesi de tahmin bir ittiham srasnda, o yaralanan adam, o ia'a ile ittiham edilen talebe ile yanma geldiIer, karde gibi oturup, bir tatl yeyip, elimi pp, karde gibi gittikleri halde; gya adliyenin byk bir mes'elesi imi gibi, beni ar bir vaziyetimde ve ar bir mahkemeye (*) hazrlm srasnda, srf bana ihanet ve ikiyz bin talebesi iinde hibir vukutlarn ne mahkemeler, ne zabtalar kaydetmedikleri halde Nurlar daima asayie hizmet ettiklerini ispat ettiimiz bir davamz cerh etmek iin, bu iki dost Nur kirtleri iinde baz ia'alarla, belki baka bir maksad iin ve onlarn baz akrabalarna tel vermek fikriyle; ia'a edilen bu kck hadise ile o hkmmz cerhetmek, ahsma kar eedd-i zulm ve eedd-i istibdat deil de nedir? nki madem yaralanan, mdde-i umumi ve doktora haber vermedi. Israrlarna kar sylemedi. Hibir hid, hibir emare bulunmad. O yaral da iyi olduktan sonra yanma geldi, srar ettim, bana sylemedi. Elbette memleketimde bir kardeim farz- muhal olarak gelseydi, onu yaralasayd, mahkemece bizi hibir suretle alkadar edemez. Mahkeme bizi bununla mnase (10)Temmuz 5, yani 1948'de... Bu dilekenin de yazld tarih bylece belli olmu oluyor. A.B. 1343 (*) Afyon Ar Ceza Mahkemesi, en ar ve en uzun ve en sudan bahanelerle ittihamkr olacana, daha ilk gnlerinde haber vermektedir A.B. 1344 1567 bettar sayamaz. Demek her bir bahane ile ahsma kar eedd-i istibdat iinde, eedd-i zulm ile bir muameleye hedef oluyorum. Sinek kanad kadar ehemmiyeti olmyan eylere ehemmiyet verip, da

gibi hizmet-i milliye ve vataniyemizi rtmeye alan ve baz resm memurlar igfal edenler, kat' kanaatmz gelmi ki; bunlar vatan ve millet aleyhinde, komnistlik perdesiyle anarilie alyorlar. Biz de onlar mahkeme-i kbra-i Uhrevide ittiham edeceimiz gibi, mahkemenizde de onlar btn kuvvetimizle komnist ve anaristlikle ittiham ediyoruz. Madem hakikat budur, efkat-i Kur'aniye bizi madd mbarezeden men' ettii ve intihar hi bir cihetle ciz olmad ve ecel de vakti bilinmedii iin, imdilik kabri brakp ikenceli tecrid ve haps-i mnferidi kabul ediyorum. Mevkuf Said-i Nursi (11)" 6 Temmuz 1948 gnnde, yani stteki dilekenin verilmesinden bir gn sonra tad'n mahkemeye vermi olduu iki dilekesi daha: "Nur kirtlerinin hlis ve srf uhrev, Nurlar'a ve tercmanna kar alkalarna dnyev ve siyas cemiyet namn verip, onlar mes'ul etmeye alanlar, ne kadar hakikattan ve adaletten uzak dtklerini mahkemenin o cihette beraet vermesiye beraber deriz ki: Hayat- itimaiye-i insaniyenin, hususan millet-i slmiyenin ssl esas: Akrabalar iinde ve kabile ve taifeler iinde alkadarane irtibat.. ve slmiyet milliyetiyle m'min kardelerine kar muavenetkrane bir uhuvvet.. ve kendi cinsi ve milletine kar fedakrane bir alka.. ve hayat-i ebediyesini kurtaran Kur'an hakikatlarna ve nirlerine sarslmaz bir rabta ve iltizam ve ballk gibi, hayat- itimaiyeyi esasyla temin eden bu rabtalar inkr etmekle; ve imaldeki dehetli anaristlik tohumunu saan ve nesil ve milliyeti mahveden ve herkesin ocuklarn kendine alp karabet ve milliyeti izale eden ve medeniyet-i beeriyeyi ve hayat- itimaiyeyi btn btn bozmaya yol aan kzl tehlikeyi kabul etmekle, ancak Nur kirtlerine medar- mes'uliyet "Cem'iyet" namn verebilir. Onun iin,Nur kirtleri ekinmiyerek Kur'an hakikatlarna kar alakalarn ve uhrev kardelerine kar sarslmaz irtibatlarn izhar edi (11)Denizli- Afyon Dosyas-1 2. Ksm S: 47 1345 1568 yorlar. O uhuvvet sebebiyle gelen her cezay memnuniyetle kabul ettiklerini mahkeme-i dilenizde hakikat- hali olduu gibi i'tiraf ediyorlar. Hile ile. dalkavuklukla, yalanlar ile kendilerini mdafaa etmeye tenezzl etmiyorlar. 6.7.1948. Mevkuf Said-i Nursi(12)" Yine ayn tarihte, Afyon Ar Ceza Mahkemesi'ne verilen ikinci istid'a: "Afyon Ar Ceza Mahkemesi yksek katna! Bir ay evvel bize verilen krk sahifelik iddianameyi birisi yanma gelip, bana okumaa imkn bulamadndan, bugn Hazirann onbirinde yeni olarak iddianameyi bana okudular, ben dinledim, grdm ki: Size iki ay evvel i'tiraznamemin tetimmesi ve lahikas, Ankara'nn alt makamatna ve

makamnza da verilmi olan bu itirazname, iddianameyi esasyla kesiyor ve reddediyor. Yeniden iddianameye kar itirazname yazmaya hi lzum grmyorum. Yalnz iki noktay hatrlatmak nev'inden derim ki: Ben iddianameyi nazar- itibara alp cevab vermediimin sebebi: Bizi beraet ettiren dil mahkemenin haysiyetini krmamak ve ihanet etmemek iindir. nki o mahkemeler imdi iddianamedeki esaslar tamamyla inceden inceye tetkikten sonra bize beraet vermiler. Onlarn beraetlerini hie saymak, adliyenin erefine ilimektir. kincisi: Makam- iddia cerbezesiyle binler mesail iinde bir iki meseleyi, hatrmza gelmeyen baz manalar vererek, hem ilm mesaildeki o meseleler ve Nur'un byk mecmualar Msr Cami-l Ezher ulemas ve am-i erif byk alimleri ve Mekke-i Mkerreme ve Medine-i Mnevvere'nin mdakkik hocalar ve Halep ve hususan Diyanet Riyaseti'nin muhakkik limleri bunlar grp kemal-i takdir ile tahsin ve tasdik ettikleri halde, hocavar ve limane baz ilm itirazlar o iddianamede hayretle ve taaccble grdm. Haydi baz yanllarm bulunsa; ve yzbinler limlerin grmedikleri veya ilimedikleri, iddianamedeki o yanllklar hakiki olsa da, bu bir su olamaz. Ylnz ilm bir hata olabilir. mahkeme btn Risale-i Nur'u ve bizleri beraet ettirdii,yalnz Eskiehir Mahkemesi bir Tesettr-i Nisvan meselesine dair yirmidrdnc Iem'ann onbe kelimesini sebeb gsterip, bana ve yzde onbe arkadama hafif bir ceza verdi. Size takdim ettiim tetimme-i i'tirazm (12)Denizli- Afyon Dosyas-1 2. ksm S: 50 1346 1569 da; yz ellibin tefsirin hkmne ittiba' ile o tefsirim iin mahkmiyetim, ruy-i zeminde adalet varsa, o hkm kabul etmez diye yazmm. Ben Makam- ddiann bin dereden su getirir gibi, yirmi seneden beri yazlan kitap ve mektuplarn baz cmlelerini zekvetiyle aleyhimize evirmeye alm. Halbuki bu noktalarda bizi beraet ettiren deil, be alt mahkeme bu mevhum suta bize erik oluyorlar. Ben bu dil mahkemelerin haysiyetine ilimemek lzm geliyor diye makam- iddiaya hatrlatyorum. ncs: lm, gitmi, hkmetten alkas kesilmi ve inklaptaki baz kusurata sebep olmu bir reisi sarihan tenkid ve itiraz da olsa, kanunen bir su olamaz. Halbuki sarahet deil.. O, kendi cerbezesiyle kll beyanatmz ona tatbik etmi. O mahrem ve herkese bildirmediimiz manalar izhar ve tehir edip umumun nazar- dikkatini celbediyor. Eer onda bir su varsa, o makam- iddia sulu olur. nki halk ona tevik edip, nazar- dikkati celbediyor. Drdncs: mahkeme cem'iyyet noktasnda kat' beraet verdii halde, yine eski nakarat gibi, "gizli cem'iyyet" vehmini, bin dereden su toplamak gibi emareleri aratrm. Halbuki siyaset ve vatan ve millete zararlar olan mteaddit cem'iyyetler varken: onlara msaade ve msamahakrane bakmak ile beraber, bizim gibi binler hidlerin ve emarelerin ve alt vilvetin ilimemeleriyle sbit olan Nur talebelerinin ders arkadalarn ve srf vatan ve millet ve din menfaatna ve saadet-i dnveviye ve uhreviye hesabna ve hriten ve dahilden ifsad cereyanlarna kar mchidne

tesandlerine "Gizli cem'iyvet" namn vermek ve yirmi senede yzbinler kirtlerinin emniyeti ihlle dair hibir vukut kaydedilmedii halde; "Dini alet ederek emniyeti ihlle halk tevik ediyor" diye makam- iddia onlar ittiham etmesi, deil nev'i beeri, belki zemini de hiddete getirip o ittiham reddeder. Her ne ise, daha fazla sylemek lzum grmyorum. ddianameden ok evvel yazlan itirazname ve tetimmesi ona bir cevabmzdr. 6. 7.1948. Mevkuf Said-i Nursi(13) (13) Denizli- Afyon Dosyas 2. Ksm S: 51 1347 1570 1348 1571 1349 1572 Bylece Afyon Ar Ceza Mahkemesi safahat ve Hazret-i stad'n n zemin hazrl iin sunmu olduu istidalaryla, balanm oldu. Mukaddeme olarak Hazret-i stad'n mahkemeye verdii stteki iki para istidalarla mahkeme safhasn burada muvakkaten brakarak; takip eden gnlerde, yani 6.7.1948'de Avukat Abdurrahim Zabsu'nun, stad'n lisaniyle yazd istid'a ve 29.8.1948'de stad'n mahkemeye verdii mdafaat paras, daha sonra 22.9.1948'de ve 2.12.1948'de mahkemeye verilen ayr ayr mdafaat paralarn ve mahkeme safahatn mdafaalar blmnde, dier mdafaa ksmlaryla birlikte ele alacamzdan, burada bir fasla vermek istiyoruz. Ama bu arada hadisenin iinde bulunmu veya hidi olmu baz zatlarn hatra ve mahedelerinden baz mhim blmler dercetmek istiyoruz. Hatralar blmne girmeden nce de,1948-1949'daki dnya ve hkmetler ve dahil hadiseler ahvalinden ok ksaca baz eyler kaydetmek yerinde olur. 1- Hazret-i stad Afyon hapsine alndktan gn sonra, yani 26 Ocak 1948'de Kazm Karabekir Paa ld. 2-10 ubat 1948'de C.H.P Meclis Kurulu -dini siyasete alet ederek gz boyama nev'inden- ilk okullarda ihtiyar din derslerini okutmak kararn ald. Bu hadise stad'n on dokuz gnlk hapsi olan u ilk gnlerine tetabuk etmesi tesadfi deildir. 3- Babakan Hasan Saka Hkmetinin ilki 10.9.1947'den, 8.6.1948'e kadar srmtr. kinci Hkmeti 10.6.1948'den balayarak,14.1.1949'da sona ermitir. Ve alt gn sonra, yani 16.1.1949'da emseddin Gnaltay Babakan olmu, Hkmeti 22.5.1950'ye kadar srmtr. 4- Hasan Saka'nn ikinci Hkmeti sonlarna doru 1948'in iinde C.H.P iktidar dindarlar aleyhinde bir kanunu meclise getirmi, muhalif partililerin ok sert tenkidleri iinde meclisten geirilmitir. Amma

bu kanunun kmasyla birlikte, az zaman sonra Hasan Saka hkmeti ile el deitiren yeni babakan emseddin Gnaltay o kanunu tatbik etmiyeceklerini va'detmekteydi. Ad geen kanun mecliste tartlrken, esbab- mucibe olarak Hasan Saka ikinci Hkmeti adliye vekili Fuat Sirmen u szleri sylyordu: 1350 1573 "....Mesela biz yirmibe senedir Said-i Nursi'nin din faaliyetlerine mani' olamyoruz (14)" Hazret-i stad da Afyon hapsinde bu hadiseyi duyduu zaman talebelerine u mektubu yazmt: Aziz Sddk sarslmaz kardelerim! Mecliste muhalif partilerin iddetli tenkidleri iinde dindarlara temas eden bir kanunun kabul ve adliye vekili o grltlere kar: "Mesela biz Said'in faaliyetine mani olamyoruz" demesi iki cihetle lehimize dnecek. Birincisi: Kemiyeten kesretli muhalifler, Nurlar'n lzumuna ve intiarna taraftar olmalarna bir vesile oldu. kincisi: Madem adliye vekili "Nurun nerine mani, olamyoruz" diyor. Demek mevcud kanunlar bizi mes'ul etmezler. Zaten meselemiz eski kanunla olacak.. ve Bavekilin(*) "Belki bu yeni kanunu tatbik etmiyeceiz" dedii ve ok grltlere sebeb olan ayn kanunla, yeni bir mesele gibi muamele grmesi btn btn kanunsuzdur. Said-i Nursi(15)" - Afyon hapis hadisesiyle ilgili hatralar 1- Afyon hapis hadisesinde maznun olarak bulunmu ve hadiseden sonra stad'n hem husus. hem daha ok haric hizmet ve ileriyle megul olmu ve stad'n vefatna kadar hizmetinden ayrlmam, imdi ayn tarz ve azimle Nur hizmetinde devam eden Muallim Mustafa Sungur Aabey, Afyon hapsi ile ilgili olarak unlar anlatyor: (14) kinci Hasan Saka Hkmeti, 10 Haziran 1948'den 14 Ocak 1549'a kadar icraatta kalm ve bu dnemde dindarlar aleyhindeki m'hud kanun meclisten geirilmiti. Fakat bu kanun hangi madde ile ilgili ve gn olarak hangi tarihte olduunu bilemiyorsak da; fakat adliye vekili (Rize Milletvekili) Fuat Sirmen'in Bedizzaman hakknda konutuu o szleri zerine, Mecliste ekseriyete sahip olan C.H.P meb' uslar tarafndan meclisten geirilmi olan kanunun o maddesine Bedizzaman Hazretlerinin ismi ve hareketi husus sekilde, amma gln olarak kaydedilmiti ki, her halde 163. maddenin bir bendi olsa gerekir. Bu hakikat gsteren u gelecek mektuptaki ifadedir: 1351 "... Yeni kan kanunlarla cabbar ve zalimlerin evvelce sevg'ili stad'mz ve Risale-i Nuru imha iin, ok lastikli ve dindarlara bir kstek olan 163. maddeye ek olarak "Said-i Krd'nin faaliyetine mani olmak iin" kaydyla mecliste alenen iln edilip, kanun maddesine geirilen fkraya mukabil:

"Hrriyet-i fikir ve kelm ile, mellifin kanaatlarna hrmet ve onu siyanet" fkras D.P'lilerce bilahere 1950 den sonra kanun altna alnp ve kat'ilemek zere oluu.." nebolu'lu brahim (Bak. Afyon hapsinden kurtuluundan sonra, mektuplar defteri S: 18). (15)Afyon hapsi-mektuplar defteri-2, Zbeyr S:109 1352 1574 "...Hazret-i stad' ilk ziyaretimden be ay sonra Afyon hadisesi vuku geldi. Hadisede bizim evimiz de arand. Ve Safranbolu kazasna sevkedildim. O zaman muallimliimin nc senesi idi. Savc bana sordu: "Said-i Nursi'yi nasl tanyorsunuz?" Henz on sekiz yan yeni doldurmutum. O zaman Savcnn sualine yle cevab verdim: - Kemalt- insaniyyenin zirve-i blsnda biliyorum... Ayn sz bir sene sonra, Afyon sorgu hkimine de sylemitim. Hkim ifademi alrken, Hazret-i stad'n aziz ahsna ok ac hakaret ediyor, galiz tabirler kullanyordu(16) dayanamadm: - Haa!.. Bedizzaman kemlat- insaniyyenin zirve-i blsndadr... ve bir ara yine hkimin garazkrane, stad'n ahsna kar hakaret-amiz itale-i lisanda bulunmas zerine: - O, batan baa bir nurdur!..." diye haykrmtm. Hkim ok kzd, hatta ne yapacan ard, hiddetinden var kuvvetivle bard ve haykrd: "k!..." diye. Beni dar kardlar. Nezarete koydular. Ksa bir mddet sonra, hkim yine beni ard, ifademi almaya balad ve ben ne dedimse, ktibe onu yazdrd... ve tevkif edildim. ...Afyon hapsi bizim iin hapis deildi. Sanki cennet bahelerinden bir ke... Edebiyat yapmak iin sylemiyorum bunlar... Cidden byk bir bahtiyarlk iindeydik. nki Hazret-i stad'la ayn at altnda bulunuyor, hi olmazsa, haftada kaamakl da olsa bir ziyaret ediyorduk. Onun kouu, kap altnn stnde, altm kiilik byk bir koutu. Lkin kendisi orada tek bana kalyordu, yani orada tecrid iinde brakmlard. Yan taraftaki odada berber vard. Sal gn "Traa kyoruz" diye kap altnda nbeti gardiyandan izin alr, yukar kardk. Beri tarafa dnerek stad'mz ziyaret ederdik. stad'mzn iltifatlar ruhumuza gda olur, lm de gelse pervasz ona koarz gibi, metanet elde ederdik. Benim stad'n yannda ve hizmetinde kalm, stad'mzn hapsinin ikinci senesine rastlar. nki Afyon mahkemesi, (stad'n ilk mevkufiyet tarihi 1353 hesabyla) onbuuk ay mevkufiyetinden sonra karar vermi ve stad'mza yirmi ay, Ahmed Feyzi'ye on sekiz ay dierlerine altar ay ceza

(16)Afyon sorgu hkiminin bir kitap kadar uzun safsatal kararnamesi de gsterir ki, bu gibi adamlar komnist, sivonist odaklarna vicdanlar satlm kiilerdir. Zira muhakeme safahat boyunca mltezemlik ve pein kararllktan gelen tm muameleleri bunu yle gsteriyordu. A.B. (*) Bu ba vekil, emseddin Gnaltay olabilir.. Ki 16.1.1949 da kabinesini kurmutur.A.B. 1354 1575 vermiti. Mevkuf olanlarn hemen hepsi bu suretle tahliye edilmi, gayr- mevkuf olan Zbeyr'de yeniden tevkif edilmiti. Nur talebelerinin tahliyelerinden sonra, ierde stadmz, Ahmed Feyzi, Ceylan, Zbeyr, nebolulu brahim Fakazl kalmlard. Bir hafta sonra da Nazif elebi ile olu Selahaddin elebiler de geldiler. Biz, yani ben ve benimle beraber gelen Emin Hoca ayrca muhakeme olunduk. Bana da alt ay ceza verdiler. Yam yirmibiri doldurmad iin bir ayn karp, be aya indirdiler. Hapishanede ruh lezzetimizle beraber, stad'mzn hastal ve skntlara maruz braklmas, bizi de mteessir ediyordu. Yanna girmeye izin vermiyorlard. Savc ile mdr, ziyaretten men' etmiti. Gardiyanlara bask yaparak, Bedizzaman'la grtrmeyi yasaklamlard. Bu yzden gardiyanlar, kap altndan yukar karken bizlere dikkat ederler, berbere mi gidiyoruz, yoksa stad'mzn kapsna m dnyoruz kontrol ederlerdi. Hapiste stad'mz bizimle ok alkadar olur, bamz arsa veya birimizi mahzun grse, hemen haber gnderir, soruturur, mektup yazar ve teselliye alrd. Mutlaka talebelerin derdiyle yakndan ilgilenirdi. Bu da Hazret-i stad'n byk bir mazhariyeti idi ki; En byk hizmeti yapt esnada, zahiren kk gibi grnen meseleleri de ihmal etmezdi. Hapishane hatralar ayr bir lem... Burada stad'mz gayet efik olarak grmekteyiz. Hapishanede daha ziyade lzum eden sebat, sadakat, metanet, fedakrlk gibi ulv hasletlerin en ilerisinde olduu, oralarda yayan ve stad'n haline yakndan ve derinden aina olanlarca malmdur. Daim mcadelesi, bilhassa evrad ve ezkrn mutlaka devam ettirmekteki azm-i metini, onun Allah'a iltica ve ynelmesinin ve yalnz ona gvenip ondan yardm istemesinin en bariz delilleridir. Zaten uzun yllarn byle sonu gelmiyen zdrap ve elemlerini yudum-yudum ierek, sabr ve metanet gstermesi ve btn varlyla Hakk'a iltica ve tevekkldr ki; nayet-i ilhiyye kendisine yr olmutur.. (17)" 2- Afyon hapsine o zaman baka bir sebebten girmi; hapisten sonra askerlik gnleri hari, hep Bedizzaman'n husus hizmetlerinde bulunmu Emirdal Muhterem Bayram Yksel aabey ise unlar anlatyor: "...O zaman henz onalt yandaydm. Bilhassa Zbeyr Aabeyin benim zerimdeki te'siri ok fazladr. Risale-i Nur'un dsturlar ve hizmet tarz 1355 hakknda Zbeyr Aabeyden ok istifade ettim. Ahmet Feyzi Aabey, Mustafa Usman, Hfz Bayram, Mustafa Sungur, alkanlar hanedanndan Osman alkan, Mehmet alkan, Halil alkan, Ceylan alkan, Mus (17) Aydnlar konuuyor S: 369-371

1356 1576 tafa Acet, brahim Fakazl vesaire. ok aabeylerle hapishanede meguliyetimiz daima Nur Risaleleri'ni yazmakt. stad'n bulunduu koua gittiimizde ar kovan gibi seslerin geldiini duyardk. Bu sesler stad'mzn evrad, ezkr, dua ve niyaz sesleriydi. Gecenin hangi saatinde baksak, nn yandn grr, zikir seslerini iitirdik. Devaml stad'mz dnr, her frsatta ziyaret edip elini pmek, duasn almak isterdik. Gardiyanlar bize mani' olurlar, hakaret ederlerdi. "Sende mi bunun arkasndan gidiyorsun" diye bana tokad atarlard. efkatli stad'mz da benim gibi bir biareyi teberrkleriyle taltif ederlerdi. Maddi kymeti kk olan bu hediyeler hayatmn en kymetli ndide yadigrlardr. Hapishanede idareciler bize eziyet ettikleri zaman, stadmz ok zlrd. Ceylan Aabey ok efkatli, ok cesur, ok tedbirliydi. Bizleri evklendirir, daima hizmete tevik ederdi. Onbeinci ua' olan Elhccet-z Zehra Afyon hapishanesinde te'lif edilmiti. Te'lifi esnasnda, zamanzaman stad'n penceresinin altndan geerdik. stadmz pencereden bakar, bizleri grd anda, bulduu kk kt paralarna yazd ksmlar kibrit kutusuna koyarak bize atard. Biz de bu paralar hemen oaltmaya balardk. Birimiz yazd m, dierimize verir, o gn btn hapisteki aabeylere ulard. Byle byle yazlanlar muhafaza edilip oaltlrd. -Hapishanede Kur'an yazsn rendim Hapishanede Kur'an yazs yazmay Ceylan alkan Aabey bana retiyordu. Gardiyanlar bizi yazarken grdkleri zaman, korkutmak isterler, tehdit ederler, bize hakaret ederlerdi. Biz stad'mz grdmz zaman, stad'mz bana: "Korkma, seni buraya Allah gnderdi. Sen ok bahtiyarsn, ok kr et!" diye teselli ve iltifat ederdi. Bizler gece-gndz yazardk, stad'mz tashih eder, bizlere iade ederdi. stad'n bir kalemi vard, be renk yazard. "Ya Erhamerrahimin sm-i A'zam hrmetine bu Risaleyi yazan Bayram' Cennet-i Firdevs'de, saadet-i ebediyeye mazhar eyle ve hizmet-i imaniye ve Kur'aniye'de daima muvaffak eyle. Bazen de babamn ve annemin ismini de yazar, onlara ismiyle dua ederdi. Bizler de ok evklenir, gece gndz yazardk. Hemen bu risaleyi bitirelim de stad' ziyaret edelim, hem de dua yazdralm diye... stad' grp elini pmek, duasn almak, bizim iin dnyann en bahtiyar halleriydi. 1357 1577 eitli bahanelerle stad'n yanna gitmek iin frsat kollardk. Daha ok tra olma bahanesini kullanrdk. Hapishanenin berber odas stad'n odasyla kar karya idi. Cevizli Mahmut isminde Emirdal otuz senelik emektar bir berber vard. Tra olma bahanesiyle gider, fakat stad'n odasna girerdik. Bir gn yine bu ekilde stad'mzn yanna gitmitim. stad usturasn bana verdi, berbere keskinlettirmek iin gnderdi. Usturay gtrrken bagardiyan ve dier gardiyanlar beni grdler. Hiddetle zerime doru gelirlerken, tam o esnada beinci kouta bir hadise haberi gelmesi zerine, koarak oraya gittiler. Ben de dayaktan kurtuldum. Hemen geri stad'n yanna sndm, usturay geri verdim. stad kapnn arkasnda durup, bana "Buralar temizle!" dedi. stadn odasn sprdm.

Sonra beni yerime gnderdi. Kapdan ktmda baktm ki, bu sefer altnc kouta hadise km, gardiyanlar oraya doru kouyorlar. Ben frsattan istifade edip, hemen kouuma gittim ve dayaktan kurtuldum... (18)" stte geen hatra vesilesiyle, bizzat Sungur Aabeyden dinlediim hapishaneye aid elim bir hadiseyi kaydetmek icab etti: "Hapisde Kerim isminde gen bir mahpus vard. Refet aabeyden Kur'an- Kerim renmi ve Nur talebelerine muhabbet balam ve Hazret-i stad'a gnl vermiti. Bu gen bir ara hastal dolaysyla ay rapor alm, hapisten ayrlaca zaman Hz. stad' ziyaretle ellerini pmek isterken, birden ad bir gardiyan gelmi, stad'n yannda, yani kapda tebdil-i hava iin ayrlacak olan Kerim'i tokatlam." Hz. stad, bu hadiseyi zaman zaman anlatrken yle derdi: "Ben Rus'un cabbar kumandanna ehemmivet vermediim, kyam etmediim ve lme glerek gitmeye hazr olduum halde, urada bir ad gardiyan benim yanmda talebemi tokatlayp hakaret etmesine seyirci kalmamn ve tahamml etmemin elbette sebebi vardr. Asayii muhafaza..." 3- nebolulu brahim Fakazl Aabeyin hatras: (mealen) Afyon hapis hadisesinde (dardan)hapisteki Nur kardelerime tesellici mektuplar yazmitm.Bunlar Hapishane idaresini eline geirmi.Ayrca benim Afyona gidip hapistekilerle grmem dahi tesbit edilmi.Afyon mahkemesi 17 Austos 1948 Perembe gn yaplan gizli bir celsede 1358 benim tevkifimede karar verilerek, neboluya bildirilmiti. Bunu duydum ve 10 Eyll 1948 Cuma gn sabah Afyon savcsna gittim ve teslim oldum. (18) Son ahitler-1 S: 381 1359 1578 Afyon hapsimde iken, gaz tenekelerinden mamul herkesin mangallar vard.Benim birgn mangalm unutularak avluda kalmt.Bunun iin bir gardiyan cezalandrmak iin ard.Mmanaln benim olduunu syleyince,o gardiyan bana vurmak iin elini kaldrd srada,bir baktm, hz.stadn sarmaklar ortasndan bana bakan mubarek gzleri projektr gibi parlyor.Ayn anda Ba gardiyann baran sesi.. ve vurma brak gitsin mdahalesi duyuldu.. ylece hz. stadn yardmyla dayaktan kurtuldum . (Son ahitler-5 sh. 24-34) 4- Afyon hapsinde Nurcu olarak maznun bulunmu ve Hazret-i stad'n "Akrabam" diye talebeli'ine ve hizmetine kabul ettii Emirdal merhum Hattat muhterem Mustafa Acet unlar sylyor: "Afyon hapsine stad'la birlikte girdiimiz zaman yirmi yanda idim. 1947'de askerden yeni gelmitim. Ceylan alkan benim akrabamd. lk defa stad Bedizzaman'a beni o gtrd.

Heyecanla bu grme gnn beklemitim. Daha nce stad'n kymetli eserlerini biraz okumaya balamtm. Afyon hapsine benim giriim, bir isim benzerliinin neticesidir. Terzi Mustafa gidecekti, benim de adm Mustafa olduu iin, bu piyango bize isabet etti. Kader-i lahinin bir rahmeti oldu. Hapishanede Kur'an harflerini rendim. Yaz yazmaya baladm. Kur'an okumay ilerlettim. Afyon hapishanesi gerekten benim iin bir Yusufiye medresesi oldu. Hapishaneden ktktan sonra, on yl Emirda'nda imamlk yaptm. On drt yldr da, Diyanet leri'nde hattat olarak grev yapyorum. te bunlar, stad'la beraber olmann, ona gnl vermenin sadece dnyada grlen kk bir meyvesidir.... Hapis hayatmz onbir ay srd. stad, gazetelerden bilhassa slam Dnyas ile ilgili haberleri takib ederdi. Byk Cihad, Hr Adam, Ehl-i Snnet, Sebilr-Read ve Byk Dou mecmualarn takib ederdi, okuttururdu. Ben de bazen kendilerine okurdum.... Afyon mahkemesinde bir duruma esnasnda namaz vakti geiyordu. stad ok hiddetlenmiti. Savcya hitaben: 1360 "Biz namazn hukukunu mdafaa iin burada bulunuyoruz. Baka bir suumuz yoktur." dedi ve durmadan yryp kt. Mbair de arkasndan gitti. Kalem odasnda namazn kld....(19)" (19) Son ahitler-1 S: 28 1361 1579 1362 1580 5- Merhum Albay Hac Hulusi Bey'den Afyon hapis hadisesiyle ilgili baz rivayetler: (Bu rivayetler Hazret-i stad'dan duyulmutur.) "1948 ylnda Afyon'da, hapishaneye seni de yanma almak istedim. Fakat sonra vazgetim" dedi. kinci rivayet: "Afyon'da savcnn srarla Nur talebelerinin isim ve saylarn sormas zerine, Hazret-i stad: "Afyonu hapishane yap, ben de talebelerimin hepsinin ismini syliyeyim" diye cevab vermi.(20)" 6- Afyon hapis hadisesinde mdafi' Avukat sfatyla mahkeme safahatn takib etmi ve Hazret-i stad ve Nur talebeleriyle ok yakndan alkadar olmu Afyonlu Avukat Ahmet Hikmet Gnen'in uzun hatralarndan baz ksmlar: "Bedizzaman Emirda'ndan Afyon'a getirildi. Kendisini daha evvelinden ziyaret edip grmek istediim halde, maalesef imkn bulamadm. Afyona getirildiinin haberini amcazadem Mehmet Erkoar'dan renince, adliyeye gittim. Saat on ikide umum kapdan ieri girerken, Bedizzaman sorgu hkimliinden kyordu. Beni grd. bana doru yneldi. Ben de ona doru gidiyordum.

- Ho geldiniz! dedim. Sen kimsin? dedi. - Ben "Avukat Ahmet Hikmet Gnen.."dedim. - O, ok gzel isabet oldu. Benim vekletimi sen deruhde et! dedi. - Hay hay efendim!.. dedim. - Tamam! dedi. Benim hakkmda atklar dava yersizdir. Bu davay atklar iin hakszlk yaptlar. Amma biz muvaffak olacaz. Teekkr ederim. Otele gel, grrz," dedi. (20) Son ahitler-1 S: 40-45 1363 1581 - Hay hay efendim, deyip ksaca ayakst bir grmemiz oldu. Otele gittim. Ankara Palas oteliydi. Orada bana: "Ben Allah rzas iin alyorum. Benim zikrim, fikrim Allah'tr. Benim talebelerim de Allah yolunda, din, iman yolundadr. Baka bir maksadmz yoktur. Binaenaleyh bu dava yersizdir. Siz benim vekilliimi yapn!" dedi. - Pekl efendim, dedim. Tam yirmidrt kiinin vekletini aldk. Sonra dava ald. Tevkif ettiler. Yirmidrt kiiyi ieri aldlar. (21) - Mahkeme safhat Bilhare, mahkeme srasnda baz olaylar cereyan etti. Mbarek Ramazan aynda idik. (1948 senesinin Ramazan ay Temmuz ay iindedir.) Millet dinlemeye gelmiti. Bedizzaman'a soruyorlard: - Ne kadar talebeniz var? Bedizzaman: - Bilmiyor musunuz! - Bir de siz syleyin. (21)Bu yirmidrt kii, ilk tevkif edilen Emirda ve civar kafilesiyle beraber olanlardr. Daha sonra bu say 49'a tamamIand. A.B. 1364 1582 - ok... Binlerce... dedi.

Bir gn mahkeme seyri srasnda boazna bir ey taklm olacak ki; hemen sol tarafndaki pencereye doru "Tuh!.." diye tkrd. Mdde-i umumi: Hakaret ediyorsun! dedi. - Neye hakaret edeyim? Ben size cevab verirken boazma birey takld" Bedizzaman'n tekrar tekrar mahkemeye verilmesinin sebebi, Cumhuriyete aykr hareket ediyor demeleridir. Bu bahane ile mahkemelerde srndrdler. Halbuki, Bedizzaman mr boyunca hibir zaman Cumhuriyet dncesine ters dmemitir.(22) - Afyon'da Nur talebelerinin mahkemedeki mdafaalar Maznunlarn her birisi ifahi olarak birer mdafaada bulundular. Ayrca istid'a da yazmlard. Onlarn mdafaalarn dinlemenizi isterdim. En hafif mdafaa yapacak diye beklediimizin mdafaas ahne oluyordu. Tam sekiz buuk saat mdafaa oldu. Hele Ahmet Feyzi Kul'un mdafaas bir baka idi. Onun iin Bedizzaman Ona: "Nur'un Manevi Avukat" derdi... Biz usul bakmndan vekil idik. Amma asl vekil, ilm ve meslek bakmdan vekili olan talebeleriydi. - Bizi tehdit edenler O zamanlar Bedizzaman'n mdafaasn zerimize aldmz iin bize ok gzda verdiler. Davay brakmam sylediler. Ayrca hususi olarak tehdit ettiler. Birka kii beraber gelip tehdit ettiler. Hatta onlardan birisi bizim broya hi gelmezken, bir k gn bir de baktk, bu adam odamza geldi. Kendi kendime bu adam bizim odaya hi gelmez diye dndm. Hemen ho geldin deyip, yer gsterdim. Adam: "Bedizzaman'n ve arkadalarnn mdafaasna galiba bir hafta kald" diye sordu. Ben, evet, dedim. Adam: "Benim eer yetkim olsa, onu mdafaa eden avukatlar keserdim " 1365 (22) Evet, Amma gerek Cumhuriyet manasna... ki hakikat olarak bir Mslman halkn Mslmanca yaamasnn bir dnce hkimiyetidir. A.B. 1366 1583 Biz iki kii idik. (Avukat olarak) Dier arkada Halil Hilmi Bozcal idi. Bu arkada, Afyon'un en nl avukatlarndand. O "keserim" diyen adam, szn yine tekrarlad. Evvel: "Onu mdafaa eden avukatlar asmal!" dedi. Biz bir iki cevab verdikten sonra, kendisine neden bu mesele zerinde durduunu syledik. Efendim. "Sen de mi mrteci'sin?" Ne mrteci'i? ne irtica'? dedim.

"Grmedin mi bayramda?... Hem bu sene Arapa serbest brakld diye iyice azttlar. Nasl da iten-ie tekbir alyorlard. Ramazan bayramnda grmedin mi, iten tekbir almalarn?... Yoksa sen iinde yokmuydun?.. " dedi. Evet, ben de vardm, dedim. te bu irtica' yoludur dedi. Sabrm tamt: "Yok!.. Din yolunda, dinin senede iki defa gelen bayramnda msaade edilmi tekbirleri, zellikle iten gelen tekbir almay siz irtica m sayyorsunuz? Eer bu bir irtica ise. ben mrtecilerin de mrtecisiyim. imdi sen beni tehdit ediyorsun, ben vazife almm.. Biz canilerin vekletini de alyoruz. Hepimiz ayn durumdayz. Bu davann manevi taraf da var. imdi ben dorudan doruya vazifemi ifa ediyorum. T emr-i hak vaki' olur, mdafaaya giremem. Yahut da bu davay mmkin olduu kadaryla mdafaa edeceim. Ondan sonra isterseniz beni asn, ipi kendim boazma takarm... Var m bir baka diyecein?.. deyip kapy arptm, dar ktm. Hamdolsun hi kimse bir ey diyemedi. Mahkemeden sonra (Yani mahkemenin neticelenmesinden sonra) onlara unu dedim: "Nasl. nasl?.. te byle olur mahkeme. Din cemiyet kurmak cemiyyet rejimine muhalefet, derken netice ne oldu?.. Bunlarn ne gizli bir tekiltlar var, ne de toplant ve kararlar... Bunlarn Allah'n yolunda yryenleri irad etmek arzusuna matuf hareketlerde bulunmaktan baka bir gayeleri yoktur. - Harareti krk dereceye kmt Zaman zaman hapishaneye gider, stad' ziyarette bulunurdum. Bir seferki ziyaretimde harareti krk dereceye kmt. Bylesi bir halde bile yine te'lif, 1367 tashih iiyle meguld. Talebeleri yannda idi. Zaten stad ok hastalk ekmiti... Bedizzaman Hazretlerine bir defasnda bir hediye gtrdmde, bana unlar sylemiti: 1368 1584 "Halkn bana gsterdii alakadan dolay sklyorum. Ben de bu milletin bir ferdi. bu memleketin bir vatandaym. Ben hem sklyorum, hem de idarenin gznde baka manalar aranyor, bende zlyorum. - Namazna savc mani olmak istedi Bir celsede namaz vakti girmiti. Msaade istiyen Bedizzaman'a savc hemen: "Olmaz efendim, usule aykrdr" diyerek homurdand. Ben yerimde duramadm: "Ne usul?" diye bardm. Sizden usul hakknda bir ey istemiyor. Sizden Allah'n yolundan ayrlmama gayretinde olan bir ahs, bu yoldan ayrlacandan endie edip, sizden be dakika msaade istedi " dedim. Hkim izin verdi. Bedizzaman Hazretleri dar kp namazn kld.

-Ben Bedizzaman' yirmibe sene evvelinden tanyorum. Mahkemede, Ceza Hkimi bir gn bana yle demiti: "Ben bundan yirmibe sene evvel stanbul'da talebe iken Bedizzaman' duymutum. "Doudan bir lim gelmi" dediler."Her sorulan suale cevab veriyormu.. Bir gn bir kalabalk grdm, ne oluyor? diye sorduzmda "Bedizzaman gidiyor" dediler. Ben de yaklatm, tam bir arkl kyafetindeydi. Belinde haneri vard. Gen idi. lmine o kadar gveniyorduki; kapsnn stne "Her soruya cevab verilir" levhas astrmt " - Allah Akna Durun Afyon Ar Ceza Reisi "Tevfik Onen" izne ayrlmt. Kendisi muhterem bir adamd. Onun yerine bir hkim veklet ediyordu. Mahkemede kalan kitaplarn alnmas iin mdafaada bulunmutum. Hkim "Ali Bayram" kzd. Btn Nur talebelerinin tevkifi iin emir verecekti. ok heyecanlanmtm, yerimden frlayp: "Durun, Allah akna durun!.. bu karda kta, bayramdan etmeyin. Bir de bunlarn muhafazas iin bir o kadar asker gerekecek, yazktr. Mahkemenin ibtalini rica ediyorum" dedim. 1369 ok heyacanl konumann ardndan arkadalar, gidip yzm ykamam sylediler. Aynada rengimin bembeyaz kesildiini grdm. Netice olarak unu ifade edeyim ki: 1370 1585 Bedizzaman denilince, aklma Bedizzaman iin alan mahkemelerin yersizlii gelir. Ne kadar ektirmilerdi!. Allah yolunda ilim yapm bir zat, bu yolun mensublarn gelitirmek ve yetitirmek iin gayret sarfetmi, insanla hitab etmi, vatan iin, din iin alp mrn bu ulvi gayelerle geirmitir. Bedizzaman tamamen manevi yolda alm bir ahsiyettir. "Sen bu yolda alyorsun" diye rahatsz etmilerdir. Halbuki anayasada "Kimse dini duygularndan dolay knanamaz(23)" denmektedir. Bedizzaman'a bunca yaplan tahdit, tehdit ve eziyetlerden sonra, ona alan davalarn yersiz olduunu anladm. Byk adamdr.. Din iin ekti, Allah iin ekti. Allah gani gani rahmet eylesin...(24)" 7- Afyon hapis hadisesi srasnda. hapishane mdr olarak bulunmu Uakl Mehmet Kayhan, ibret verici u hadiseyi anlatt: "-Ben eskiden Uak'ta savclk baktibi idim. Daha sonra mracaat ederek orum Cezaevi mdrlne tayinimi karttm. Sonra Balkesir ve 1947 senesinde de Afyon'a tayin oldum. Bu yllarda Emirda'da oturan Bedizzaman Said-i Nursi isminde bir vatandamz vard. Bu adamn din propagandas yapt hkmete tesbit edildii iin, polis memuru Uakl Sabri Banazl'y ve dier arkadalarn sivil elbiselerle Emirda'a gndermilerdi.

Bir gn polis Sabri Banazl Cezaevine gelerek bana: "Yaknda sana Bedizzaman isminde birisini getireceiz" diye haber verdi.(25) Daha sonra da Said-i Nursi'yi hapishaneye getirdiler.(26) (23)Anayasada mezkur hkmn mevcudiyeti ile beraber, bir de onun karsna 163. madde diye lastikli ve dindar Mslman halk kskvrak balamak ve ezmek iin tuzakl bir maske de oraya konulmutu. O hkmn manas da: "Namazn kl, orucunu tut, fakat dinin ahkmna, dinin kudsiyetine dair sakn hi birey konuma!.. mandan ve kur'an'dan hi bahsetme, onlar hi methedme" eklinde anlyanlar oktur. A.B. (24) Son ahitler-3 S: 176-185 (25)Mdrn polisten rivayet ettii husus, ok nceden Bedizzaman'n hapsedileceinin planland'n gstermektedir. Yoksa bir polis nereden 1371 bilir ki Bedizzaman hapsedilecektir? Demek ki. stad hakknda hazrlanan pln son gnlerde artk aleniyete kmt. Polisler, bile biliyorlard. A.B. (26) Son ahitler-1 S: 15 1372 1586 8-stad Bedizzaman'n Afyon hapsinde bulunduu sralarda ba gardi yan yardmcs Hasan Deirmenci'nin anlattklar: "Hapishane mdr "Deli Mdr" adyla ma'ruf Mehmet Kayhan'd. Sert bir adamd... Bedizzaman'n hibir kimseye zarar yoktu. Kendi halinde, kendi leminde bir din adamyd... Sabahlara kadar kendi halinde, kendi vicdanyla kalr, babaa dua eder, ibadet eder, Allah' zikrederdi. Geceleri bir saat ya uyur ya uyumazd. Biz haliyle grevli olduumuz iin onun btn yaayna dikkat ederdik. Her halini rapor ederdik. -ne yaptrmak istemedi Bir gn mahkmlara ine yaplacakt. Kendisini ine bahanesiyle birka defa zehirlemilerdi. Bu sebebten hakl olarak ine yaptrmak istemedi. Ben de "Hocam nce bana yapsnlar, ondan sonra size yapsnlar" dedim. Bunun zerine kabul etti. Ayn ila ve ayn ineden nce kendime yaptrdm. Sonra da kendisine vurdular... Biz o zatn hep iyiliini, hep insaniyyetini grdk. Biz ondan ktlk grmedik. Duas, himmeti yetti bize gayr... eitli hadiseler olmutu. Hapishanede byk kavgalarn iine dmtk. Onun himmetiyle hibir ey olmad. Burnumuz bile kanamad. Yzmzn akyla kurtulduk o meslekten...

Zaman zaman bazlar gelip onu rahatsz etmek isterlerdi. Aylarca yatt. Tahliye edildikten sonra, iki defa hapishaneye geldi. erdeki mahkmlar ziyaret edip grmek istedi. Fakat Deli Mdr raz olmad, grtrmedi.(27)" 9- Emirda hayat blmnde bir ksm hatralarn kaydettiimiz emekli komiser Abdurrahman Akgl, hapis hadisesiyle ilgili u hatrasn kaydeder: -Ben namaz klacam 1373 Mahkeme srasnda akam namaz vakti girmiti. Bedizzaman ayaa kalkarak: "Ben namaz klacam" dedi. (27)Son ahitler-1 S: 31 1374 1587 Hkim: "Kaza edersin..." diye cevab verdi. Bedizzaman: "Hayr kaza olmaz, ben klacam" diye srar etti ve yrd. Sonra savc bana iaret etti. Ben de koluna girdim. Kalemde namazn kld. Mahkeme safahat esnasnda, hkim kendisine: -Bizler sivil olduumuz halde- Nasl ve nereden polis olduumuzu rendiini sordu. O da: "Gece r'yamda grdm" diye cevab verdi. Mahkemenin karar verecei celsede, Bedizzaman'n son sz nedir diye sorulduunda: "Eer su varsa btn benimdir. Dier arkadalarmn hibir suu yoktur. Biz Kur'an'n hizmetkryz, asayiin manevi muhafzlaryz..." dedi (28)" 10- Jandarma brahim Mengver'in hatralarndan Afyon hapis hadisesiyle ilgili ksm yledir: "...stad'n mahkemesi olacakt. arktan garbtan insanlar Afyon'a akn ettiler. Sokaklar, caddeler maher gibiydi. Yol deitirmek zorunda kalyorlard. stad' elli tane, yz tane adam ldrm, ktilmi gibi, bir mahkemeye gtryorlard. Ben de o zaman vazifeliydim. Bedizzaman'la arda kar karya geldik. Hemen selm aktm. O srada bizim svari blk kumandan muavini geiyormu, stad'a selm verdiimi grm. Meydanda bana bard ard. "Yakalayn unu askerler dedi. Beni yakaladlar. Blk kumandannn odasna soktular. Svari muavini, olan biteni anlatt. Bu jandarma Bedizzaman'a selm vermi" dedi. Komutan. muavinden de betermi.. Olduu yerde deliriyor, tepiniyor.. san, ban yolacak oluyordu neredeyse... "Sen hocaya selm vermisin!" dedi. Ben de "Gvur muvum yahu?.. Ben bir Mslmanm" dedim.

Falakaya yatrn, diye deli gibi bard. Beni falakaya yatrdlar. Onlar kzlck sopasyla ayaklarma vurduka, ben "stad'la konutum ya, ona selm verdim ya, feda olsun hereyim..." diyordum. 1375 Bu sefer Komutan daha da ldryor ve baryordu: "Asker hocaya selm veremez." Ben de: "Nasl vermezmi, asker gvur mudur? Elbette verir." diyordum. Blk komutan fkesini alamad. Beni bir hafta hapsetti. Bir hafta (28) Son ahitler-1 S: 29 1376 1588 sonra hapisten ktm. Bu defa yine darda stad'la karlatk.Bir yanmda alay kumandan, bir yanmda da tabur komutan olduunu unutarak; Yine stad'a asker gibi selm aktm. Artk hibir ey umurumda deiIdi. Hocam naslsn? dedim. stad: "yiyim evld, gemi olsun" dedi. Hapishaneye bir hafta nce girdiimi ve bama gelen hadiseyi nereden renmiti bilmiyorum. stad devam ederek: "Zalimler bellarn bulacaklar. Hem bu dnyada, hem de ahirette." stad hi hediye kabul etmezdi. Pek az yemek yerdi. Sa by st beyazd. Vcudu da bembeyazd. Salar arkaya doru uzundu (29)" 11-Bolvadinli ahide yksel demiki: 1948 de stad Afyon hapsinde iken, bir gn mahkemeyi dinlemeye gitmitim.Hakim, stada: Sanatn nedir? diye sorunca, stad: Sanatm iman kurtarmaktr diye cevap verdi. Yine hkim:Neden Sakal brakmadn, niin evlenmedin diye sordu. stad:Sakal brakmadm, hapse girince siz kesmiyesiniz diye... Evlenmek ise, O Snneti yerine getirenlerden bazlar, dokuz farz terkettiler dedi. (Son ahitler-4 sh. 234) TEKRAR BATAN ALIYORUZ Burada, tekrar Afyon hapis hadisesinin bana dnerek. evvel Hazret-i stad'n hapishanedeki tecridli,azapl yrekler acs hapis hayatna; ve mahkemenin gadirli, kanunsuz zulml safahatna.. ve bu arada stad'n mahkemede yapt mdafaalarnn geni blmne, hem hapisteki talebeleriyle olan gizli muhabere mektuplarna ve eski mahpuslarla olan iradkrane alkalarna ve saireye bakacaz. Evet, Hazret-i stad Bedizzaman nceki hapislerinde -zellikle Denizli hapsinde- olduu gibi, Afyon hapsinde de tek bana, fakat bu defa kk ve snabilen bir odaya deil, altm kiilik khne, yark, dkk byk bir koua tek bana konulmutur. Bunun yannda hi kimseyle sret-i kat'iyede grtrmemek zere ok sk bir kontrol altna alnmtr. stad'n tek bana konduu bu byk, souk, bo kouta, zemherrin en

1377 souk gnlerinde ve Afyon'un nl ok souk yakc, dondurucu k gnlerinde, ilk iki gn iki gece sobasz, atesiz, mangalsz bulundurulmutur. Bundan maksad da, herhalde burada kendi kendine lp gitsin idi. Yoksa, (29) Son ahitler-1 S: 123 1378 1589 bu muameleye baka hibir mana verilemez. Evet, yetmibe yanda, ok zaif ve hasta haliyle stad'n bu tarz zulml muameleye tbi' tutulmas, elbette hi phesiz kasd olarak en zalim ve en ac bir ihanet ve hyanetin briz bir numunesi idi bu... Hazret-i stad, konulduu bu kouta tam on drt ay tecrid iinde bekletilmitir. Halbuki stad, dier tutuklular gibi maznun bir tutuklu idi, hem de siyasi tutuklu... O ise hapis usulnde tecrid hali, ilk mevkufiyet gnlerinde azam haddi onbe gn idi. stad'a yaplan bu kanunsuz keyfi muamelelerin manas ne idi?.. Geri C.H.P. iktidar hep byle keyf ve zorbalk stnde duran bir iktidard. stad hakknda btn hapislerinde ona uygulanan bu bed muamelelerin balca hedefi vard. 1- Talebe ve dostlaryla grp de, mdafat vesair tedbirler hususunda onlara yol gstermesin, tedbirler almasn. 2- Grp de yeni yeni Risaleler te'lifatyla irad ve slh mmkin olmasn. 3- Kendisine mdafat ilerinde yaz hususunda yardm edecek talebeleri yanna varmasn, mdafaasz ve aresiz kalsn.. ta ki onu tecziye iin ellerinde bir ipucu olsun. Fakat bu plnlar, stad'n btn hapislerinde Allah'n inayetiyle baarlamam, tam aksiyle tezahr etmitir. Mdafaalarn talebelerine zor ve etin artlar altnda gnderme imknn bulup yazdrma iini baard gibi, sair irad ve slh iin yazlan Risale ve mektuplar da durmadan talebelerine ulatrlmtr. Evet, bilhassa Afyon hapsinde savc tarafndan stad'n talebeleriyle grtrlmemesi iin iddetli tedbir ve emirleri var idi. ayet mahkmlarn tra gnnde, Berberhanenin yanbandaki stad'n kouuna gizlice girip grebilen talebeler gardiyanlarca grlmse, mutlaka falakalara yatrlp, ar dayaklar attrlmtr. Bu falakalara birka kere yatrlan bilhassa kahraman Zbeyr Gndzalp ve Mustafa Sungur'dur. zellikle Merhum Zbeyr Gndzalp birka defa bu zulme maruz kalmtr. 1379 Bizzat kendisinden birok defa dinlemi olduumuz merhum Zbeyr Gndzalp bir hadiseyi yle anlatyordu: "stadmzla grtmzde, beni falakaya yatrmak iin yakalyan iki gardiyana ilkin teslim olmadan bir mddet mcadele ettim. Fakat bama drt be kii nce, beni ykp ayaklarma sopa

ile vurmaya baladlar. Onlar vurduka. ben "Vurun, vurun!. Zalimler iin yaasn cehennem!" diye barrdm. 1380 1590 Mustafa Sungur Aabey ise, bir macerasn yle anlatt: "Bir defa bir frsatta stad'mzn kouuna girdim. Odasn, etrafn sprp temizledim. Yannda biraz oturdum. stadmz da yanndaki biskvileri kendi mbarek elleriyle ceblerime dolduruverdi. ok iltifat etti. Meer gardiyanlar beni grm, gzetliyorlarm. stad'n odasndan knca beni yakaladlar ve falakaya yatrdlar. ok vurdular. Ben ayaklarmn arsndan ok, o vahice zulmn eklinden ok mteessir olarak; hapishanenin, stad'n kouuna bakan ksmn st katna ktm. Tessrmden orada gezine gezine alyor ve stad'n ceblerime doldurduu biskvileri de yiyordum." te btn bunlar ve benzeri vahice ve kanunsuz, keyf zulml muamele ve tedbirlere ramen, stad'n feda talebeleri bu zulmleri, bu vahilikleri grdke, daha ok stadlarna ve Risale-i Nur'a perinleiyorlard. Hatta deil yalnz hapisteki Nur talebeleri, eski mahpuslar da bu gaddarca muamelelerden her gn biraz daha Hazret-i stad'a ve Nur talebelerine yaklayorlard. Bu hal yle bir durum almt ki; stad bazen hapishane avlusuna bakan penceresini atnda btn mahpuslar pencerenin altna ylveriyor ve stad' grmek istiyorlard. Hatta bir ara idarece stad'n bu penceresi mhlanarak kapattrlmt. Ta ki, mahpuslar onu grmesin, uzaktan da olsa selmlamasn ve alkadar olmasnlar diye... STAD'DAN BU MEZKR HADSAT HAKKINDA BAZI MEKTUPLAR stad penceresinin mhlanp kapattrlmas hadisesi zerine, talebelerini teskin etmek iin yle bir mektup yazd: Aziz Sddk kardelerim! Bugn benim pencerelerimi mhlamalarnn sebebi; mahpuslarla muarefe ve selmlamamaktr. Zahirde baka bahane gsterdiler. Hi merak etmeyiniz. Bilkis benim ehemmiyetsiz ahsm ile megul olup Nurlar'a ve talebelerine ok sknt vermediklerinden, benim cidden ve kalben onlarn ahsm ihanetler ve ikencelerle ta'zib etmeleri, Nurlar'n ve kirdlerin ve bizlerin bedeline olduu ve bir derece Nurlar'a ilimemeleri cihetinde memnunum ve sabr iinde kr ederim, merak etmiyorum. Siz dahi hi mteessir olmaynz. Gizli dmanlarmz memurlarn nazar- dikkatini ahsma evirmesinden, Nurlar'n ve talebelerinin selmet ve maslhatlar noktasnda bir inayet ve bir hayr var diye kanaatm var. Baz kardelerimiz hiddet edip dokunakl konumasnlar. 1381 1591 Hem ihtiyatla hareket etsinler, tel etmesinler. Hem herkese bu meseleden bahis amasnlar. nki safdil kardelerimiz, ihtiyata daha almyan veni kardelerimizin szlerinden mana karan casuslar bulunur. Habbeyi kubbe yapar, ihbar edebilir.

imdi vaziyetimiz aka kaldrmyor. Bununla beraber hi endie etmeyiniz, biz inayet-i ilhiyye altndayz.. ve btn meakkatlere kar kemal-i sabr ile, belki kr ile mukabeleye azmetmiiz. Bir dirhem zahmet, bir batman rahmet ve sevab netice verdiinden kretmeye mkellefiz. Said-i Nursi (30)" Daha sonra bu zulml muameleyi stad Hazretleri ar Ceza reisine de bildirdi. Herhalde ok utan verici, ok fahi bir kanunsuzluk olduu iin, Reis mdahalede bulunmu ve bir zaman sonra, -amma ne kadar sonra bilemiyoruz-stad'n pencerelerini atrvermilerdir. Evet, stad'n pencerelerini atrmlard amma, mdde-i umumi stad' gerek dardan hi bir ziyareti ile, gerekse hapisteki talebe ve hizmetkrlaryla grtrmemeye kesin emirler vermi ve ayn zulml muameleye devam ediliyordu. Bu tamamen kanunsuz ve keyfi muamelenin de, Hazret-i stad, mahkeme reisine bildirilmesini talebelerinden istemi ve bu mevzuda unlar yazmtr: Aziz Sddk kardelerim! Evvel: Son iki paray, ya eski harf veya makine harfiyle beray-i malmat gayr- resmi mahkeme reisine, mnasip grdnz bir cidd adamla verdiiniz vakit, ayr bir pusula da ona yaznz ki; "Said size teekkr eder der: Pencerelerimi atlar... Hi bir kardeim ve hizmetilerimin yanma gelmesine mdde-i umumi msaade vermiyor. Hem zatnzdan ok rica eder ki; mahkemede bulunan mu'cizatl ve antika Kur'ann ona veriniz ki: bu mbarek aylarda okusun. O harika Kur'an'ndan cz' Diyanet riyasetine numne iin gndermiti, ta fotorafla tab'na alsnlar. Hem onunla beraber Risale-i Nur'un mahkemedeki mecmualarndan birisini sizden istiyor ki; bu tecrid-i mutlakta ve yalnzlkta ve iddetli skntlarnda mtalasyla, bir medar- teselli ve arkada olsun. (31)" Fakat mahkeme Reisi, Hazret-i stad' Dar-l Hikmet'ten tand ve ok iyi bildii (32) halde, evhamndan ve korkusundan buna mdahale edip (30) Afyon Hapis Mektuplar- Siyah defter Zbeyr- S: 63 (31) Afyon Hapis mektuplar- siyah defter Zbeyr- S: 187 1382 (32) Avukat Ahmet Hikmet Gnen'den riyavettir. stte bahsi gemitir. A.B. 1383 1592 bir ey yapamad ve stad'n bu ikinci kanun isteini yerine getiremedi. Savc keyf ve kanunsuz muamelelerine devam ededurdu. Hazret-i stad bu keyf muamele ve taziblerin esas mahiyeti hakknda bilhare talebelerine yle bir aklamada bulunmutur: "...Saniyen: Zlfikr ve Sirac-n Nur elbette gizli dmanmz mason ve komnist maskesi altnda anarist ve mrted mnafklara ok dehet verip, bellerini krdklarndan; herhalde Beinci ua' bahane ederek, eski kabinenin bir ksm erknn aldatmlar. Fakat bu plnlar dahi kimdir.

Neir olan ve istinsahla ziyadeleen ksm, millete kfidir. Hkmetin elindeki ksmn, hkmet memurlarna lzumu var ki, kader-i ilhi bu hale msaade ediyor. Salisen: ... Benim kanaatm gelmi ki; beni merhametsizce tazib edenlerin bir ksm Yahud komitesiyle ve mrted, komnist ve zndk ve anarist komitesiyle bilerek veva bilmiyerek bir alkalar var.. ve Trk milletinden deildirler. nki Trk'te ve slmiyet'te, belki insaniyette ftr bir tarzda, ihtiyarlara, hem gariplere, hem hastalara, hem zaiflere, hem mazlumlara hem mnzevilere, hem cidd limlere kar efkat, hrmet, acmak, dostane bakmak hasleti var olduu halde; imdi benim gibi btn o acnacak haller birden stnde var iken; tam bir kin, bir adavet, bir gayz ile ihanetleri, beni skanlarn iinde gryorum. Fakat merak etmeyiniz. Onlarn hi ehemmiyeti yok. Ben aldrmyorum, be para kymet vermiyorum.... Said-i Nursi(33) AFYON HAPSNDE DEFA ZEHR(34) Yukarda temas ettiimiz btn o vicdanszca ve hibir mahkeme ve hapis kanununun usulne uymayan muameleler, tecrid ve ta'zibler, konuturmamak ve grtrmemek vesaireler yetmemicesine, Hazret-i stad'n o tek bana ikenceli tecrid kouundaki yrekler acs durumu yannda, bir de onun vcudunu ortadan kaldrmak iin zehirlerle su-i kasdlerin yaplmasdr. Bu zehir hadiseleri defa tekrarlanm olup kesin bilinenleridir. Belki ayrca daha da var. Afyon hapsinin tecrid kouunda stad'a icra edilen bu defa zehir hadisesiyle, o ana kadar kesin bilinen zehirlerin ondrdncs oluyordu. (33 Afyon Hapsi mektuplar -2, Krmz defter Zbeyr, S: 40 (34) defa zehir hadisesini, Mustafa Sungur Aabeyin hapisten sonra stanbul'a gidip Av. Mihri Helav'la grtkten sonra, stad'na yazd' mektukunda hususiyle ifade edilmitir. (Bakz Emirda2 dosyas S: 14) 1384 1593 Son derece dikkat ve tefekkr yeridir ki; stad'a verilen hemen her zehirin akabinde mthi lmkalm hastalklar ierisinde, stad'a ok muazzam ve harika iman Risaleler yazdrlmtr. Mesela 1923'de Ankara'da verilen ilk ve birinci zehir akabinde Arapa "Zevl-l Habab" eserini Ankara'da te'lif ettii gibi, Kastamonu'da verilen bir zehirin hemen sonrasnda, da emsalsiz olan Ayet el-Kbra Risalesi yazlmtr. Keza Emirda'nda 1944 yl gz aylarnda verilen zehirlerin ve Emirdandaki birincisinin akabinde, Meyve Risalesinin onuncu meselesi yazld gibi, yine Emirda'nda bir baka zehirden sonra da, Arabi "Hlsat-l Hlsa" adl risalecik ki, tefekkr virdi olan Hizb-n Nuri'nin hlsasnn hlsas kaleme alnmtr. yle de u Afyon hapsindeki birinci zehir hadisesinde stad "El-Hccet-z Zehra" nn bir parasn te'lif etmitir. Hatta Afyon hapsinden sonra da 1950'de verilen mthi bir zehirin akabinde de, ikinci gnnde hastalktan ayld zaman, Arabi "El- Hutbet amiye" Risalesinin trke tercmesini yaparak te'lif etmitir ve hakeza... imdi Afyon hapsinde verilen zehir hadiseleri hakknda Hazret-i stad'n kendi hapisteki talebelerine yazp gnderdii mektuplarn okuyoruz:

Birinci zehir hadisesi hakknda: Aziz Sddk ok halis, ok eski kardam ve hizmet-i Kur'aniyede ok fedakr arkadam Ahmet Nazif! Evvel: Hi hayatmda grmediim ve her gn ondan vefatm beklediim bu semli, pek ar ve skntl hastalmdan kalben diyorum ki: Ben lsem ok Hsrevler, Tahiriler, Nazifler gibi benden daha kuvvetli kardelerim kalyorlar. Bana ihtiya kalmad. Elhkm-lillah diyerek, lm kemal-i ferahla karlamak suretini Rahmet-i ilhiyyeden niyaz edip istiyorum. Saniyen: imdiye kadar hakkmzda kanunsuz, iddetli muameleler hizmet-i imaniye ve Nuriyemize baka bir ehemmiyetli sahalarda daha parlak ve te'sirli inayetlerin tezahr, bizi imdilik pek ar skntmzda sabra, tahammle da'vet eder. Salisen: Bu nc musibetimizde bana kar btn btn kanunsuz ve garaz ve aks-l amel ile mukabele ve beni mahkemede hakl mdafaatmdan men etmek ve ondrt ay tecrid-i mutlakta ta'zib etmek ile, 1385 bildim ki; benim onlara mracaatm lzumsuzdur, belki zararldr. Onun iin senin ve Abdurrahman'n iki ehemmiyetli fikrinize cevab vermedim.(35)" (35)Afyon Hapis mektuplar -2, Krmz defter Zbeyr, S: 57 1386 1594 Bu birinci zehir hadisesi iinde "El Hccet-z Zehra" nn birinci ksmnn yazldn beyan eden stad'n u gelecek mektubu da ayan- hayret ve tefekkrdr: Aziz Sddk kardelerim! Yarm felli ve yarm nzll ve semli hastalm, krk seneden beri hi terketmediim husus evradma mani' olduu ve kuvve-i mfekkiremi ve cesedimin her tarafn atalete uratt halde, ihtiyarsz teehhd ve fatihaya dair para yazld. Kalben derdim: "Bundan bir fayda kmaz: ' Halbuki benim namazma yle parlak bir huzur ve tefekkr verdi ki; Gafleti datt ve beni hayrette brakt. Zaten az bir intibah dahi ibadette byk ehemmiyeti var. Acaba o son paray nasl gryorsun? Namaznzda o kelimeler o beyandan sonra sizde bir deiiklik yapt m? Said-i Nursi(36)" Afyon hapsinde stad'a verilen zehirlerden bu birinci zehir hadisesi ile ilgili olarak, nebolulu merhum Ahmet Nazif elebi'den bizzat duyduum elim ve yrekler paralayc bir hatrasn burada nakletmek istiyorum: 1962'de merhum Nazif elebi Hac'ca giderken Urfa'ya uramt. Bana aynen yle anlatt:

"Afyon hapsinde bir gn bir frsatta stad'n kouuna girebildim. O sra stad' zehirlemilerdi. Kn da en souk gnleriydi. Yzne baktm, adeta simsiyah kesilmi, dudaklar atlam, ateler iinde kvranmaktayd. htiyarlk ve ok fazla zafiyetiyle beraber, o ar zehirlenmeden mtevellid ok perian, odasnda kimsesiz, yalnz, hizmetisiz bulunduruluyordu. stad Hazretleri beni grnce alamaya balad. Ben de aladm. kimiz bir mddet aladk. Dedi: "Kardeim, ben ok perian bir durumdaym. Seni Allah gnderdi.. " San solunu aceleden dzelttim, etrafn sprp temizledim. Zaruri ihtiyalarn grdm ve ktm." nebolulu brahim fakazl da, Hz. stadn bir zehirlendirmesini (Afyon hapsinde) syle anlatm: 1387 Kn son derece souk bir gnde stadn yanna gizlice kmtm.Hz. stad ok hastaidi. Bana elini uzatt Tut dedi. Bende tuttum ve ptm.Ateler iindeydi, elim onun scana tehamml edemiyordu. brahim ok hastaym.. Artk leceim , siz varsnz diye teselli buluyorum. (36)Ayn eser S: 67 1388 1595 derken Ceylanda geldi. Ayn eyleri onada tekrarlad. Biz akn bir halde alyorduk.stad da alad. Ne yapalm? diye aresizlik iinde Ceylanla birbirimize sarldk, alatk, helallatk. stad bize ok dua etti ve sonra bizi gnderdi.Dnte kardelere meseleyi anlattk, ok dualar ettik. Cevenler okuduk.Sonradan anladkki stad zehirlemiler... (Son ahidler-5 ,sh. 35) kinci kez bir zehir hadisesi iin Hazret-i stad yle diyor: Aziz Sddk kardelerim! Benim kalbime bu gece bir mana geldi, Size beyan edeyim. Evvel, ben tahammlm fevkindeki imdiki azabm ve ikinci olarak ldrmiyecek fakat kuvvetten tam drecek bir nevi semli ilacyla iddetli skntlarm ile, ben temyiz mahkemesinin abuk bizi kurtarmasn istemiyorum, uzatmasn istiyorum..Ta hakikat tam tezahr etsin. Milyonlar balar fada olduklar o hakikata, deil muvakkat rahatmz ve fani dnya hayatmz, belki lzum olsa bamzla beraber btn eref, mal, rahat. haysiyet, maddi manevi makamt kemal-i iftiharla feda edilse, yine kazanyoruz ve vazifemizdir...(37)" nc zehir hadisesi hakknda da stad Hazretleri unu yazd: (Bu nc defaki zehir, Afyon hapsinin son gnlerinde vuku bulduu anlalyor) Aziz Sddk kardelerim! Evvela: Ruh-u canmla bayramnz tebrik ederiz. Saniyen: Belki beni uzak bir yere gnderirler. Veyahut bu defaki zehir beni kabre sevkedecek. Ben de herbirinizi kendi yerimde birer Said ve Nur'a birer beki ve muhafz olarak vris brakyorum. Bir bekiye bedel, binler muhafzlar olursunuz. Hem sizler dahi benim yerimde her bir mecmua-i Nuriyeyi birer manev Said grp, benim bedelime ondan ders almaya alnz!..

Sarslmayn!. Fn zahmetlerin ehemmiyeti yoktur. Bizim manev sohbetimize hibir ey mani' olmaz. Hatta berzahtaki merhumlar ve yirmi sene sureten grmediim Nur kardelerimi her zaman grr gibi bir nevi beraberlik hissediyorum (38)" (37)Afyon Hapis mektuplar -2 Krmz defter Zbeyr, S: 85 (38) Eski Cild Afyon Dosyas S: 2 7 1389 1596 Afyon Savcsnn sair ma'rifetleri Btn bu zehirler, ikenceler, tazyik ve tecridler phesiz ki; Savcnn eli altnda cereyan ediyordu. Bu durumdaki Afyon Savcs, gerekten gizli mnafk din dmanlarna tamamyla engaje olmu olarak; Bedizzaman' ne yapp yapp, ya hapiste ldrtmek veya mutlaka mahkm etmek iin her pln ve desiseye ba vuruyordu. Bu gaye ile el altnda icra ettirdii acib, merhametsiz ve dnyada hi bir hukuk ve kanun adamna yaramyan hal 1390 1597 ve hareketlerle, hukuk d, insanlk d muamelelerinden bir ksmn zetle yle sralayabiliriz: 1- stte kaydedilen maddelerde getii gibi, ne dardan gelen ziyaretileri, ne de ierdeki mahpuslar onunla grtrmemek.. Ayrca da mdafa ve yazlarn zamannda yetitirip verdirmemek iin kimseyi yanna braktrmamak. 2- Hazret-i stad' ve Nur talebelerini siyas cem'iyyet maddesine sokmak iin hereyi, en kk ve cz olan her hadiseyi deerlendirerek bytmek ve manalandrmak.. Mesela Afyon hapsinden ortalama bir sene nce alnan ve fakat bir gn sonra stad tarafndan geri gnderilen Otomobil meselesini gndeme getirmek gibi... 3- Hapisteki Nur talebelerini Hazret-i stad'dan soutmak ve ayrca da aralarna ikilik sokmak iin her desiseyi isti'mal etmek.. 4- Hapishanede kargaa ve kavgalar gizlice baz tertiblerle tahrik ederek, bir isyan havasna brndrp, sonra da bunu Risale-i Nur talebeleriyle, daha dorusu stad'n ahs ile alkadar gstermeye almak.. 5- Darda vicdan satlm, karaktersiz altok zihniyeti uaklar baz gazetecileri elde edip, Risale-i Nur talebeleri aleyhinde, bilhassa stad'n ahsiyeti aleyhinde neriyat yaptrmak... Ta ki, kafasna koyduu ve plnn izdii mahkmiyet tasarsna ilerde hem destek olsun, hem de efkr- umumiyede kendi haklln gstersin. Bu mezkr maddelerin dnda, bir de mahkemeye kar iddianamesini, kanunlarn su sayd mahhas fiili vukuat ve durumlar stne bina etmek deil, hayal ve imkn isnadlara bina ettirmek... Ayrca, Afyon Savcsnn bir iddianamesinin en garip ve mtazat ve dndrc bir yan da, mahkeme, lik dzeni benimsemi ve din ilerini devlet iinden tamamen ayrm ve din meselelerde

asla ve kat'a bir hakemlik yapp da karmas mmkin olmyan bir devlet modelinin mahkemesi iken ve buna ramen; mahkeme safahatnda en ok mevzu olmu olan ey, din mes'elelerde tartmalar ve hadislerin mertebelerinde yanl-doru mnakaas ve zaif veye mevzu' hadislerin mertebeleri gibi hususlar zerinde tartma cihetine mahkemenin cereyann ekmesi olmutur. Bu da savcnn ve sorgu hkiminin iddinmelerindeki hoca-vr olan iddia ve isnadlar sebeb olmutur. 1391 Evet bu, gerekten garib bir durumdu. Mahkeme, sanki din meselelerde hakemlik vazifesiyle grevlendirilmi gibi bir pozisyona girmiti. Hani Trkiye bir laik devletti? Dini devlet ilerinden tamamen ayrmt? Bu gibi mes'elelerle alkadar olup karmyacakt?.. 1392 1598 Denizli Savcs da, Bedizzaman ve Nur talebelerini mevcud kanunlar muvacehesinde mes'ul edecek kanun bir madde bulamaynca, o da bunun gibi bu yola ba vurmutu. Bu durumlardan anlalyor ki; Bedizzaman ve Nur talebelerini mahkemelere vermelerinin, sadece mevcud kanunlar muvacehesinde hareketlerine uyan su mevzularn aratrp, ona gre tecziye veya tebri'e mahkemeleri deildi. Belki o mezkr zulm ve gaddarlklar ierisindeki atafatl yaygaral muhakemelerden belli ve plnl bir maksad vard. O da eer mevcud kanunlara gre su unsuru bulunmazsa, mahkemelerin huzurunda, Nur talebelerine kar Bedizzaman'n ilminde, mesleinde ve te'lifatnda yanllklar (!) gsterip, Nur talebelerini Bedizzaman'dan ve Risale-i Nur'dan soutmak ve datmak plnyd. Bu sins, iblisane plnlara ok zlerek syliyelim ki; maalesef baz resm hocalar veya enaniyetli baz sofi merebliler de alet oluyorlard. Amma bu tip desiseli plnlarn tezghland her defasnda; Bedizzaman, allme-i cihan, hadim-i Kur'an'dan balyoz gibi yle mskit ilm cevablar alyorlard ki; ilim meydannda, hakikat sahasnda rsvay ve perian olup gidiyorlard. Her ne ise... imdi az stte sraladmz, husus plnlar dahilinde olarak uygulanan maddelerin delil ve belgelerine geiyoruz. Benzeri btn uygulamalarn kimisini nceden. kimisini de tatbik safhasna konulmasndan sonra, Hazret-i stad'n hassas ferasetiyle hissedip sezdii ve talebelerine bunlar zaman zaman bildirdii Afyon hapsi mektuplarndan okumaktayz. ve ite az ste sraladmz maddalere geliyoruz. MADDE-1: Bu maddenin delilleri az stte kaydedildii iin tekrar etmeden, yalnz Hazret-i stad'n u mektubunu okuyalm: "Bu gelen noktalara dair hem buradaki dostlar ve avukatlar, hem Emirda'ndaki kardelerim alsnlar: Birinci Nokta: Bana hapis kanunuyla muamele etsinler. Keyf ve tahakkm tazyiklere tahammlm kalmad. kinci Nokta: Onlara desinler ki; Said kendine hrmet, muhabbet istemiyor. Hatta talebelerini de kendini medhetmekten men'ediyor. Yalnz der: Bana eziyet ve hakaret edilmesin... Halbuki evham yznden beni hem mahpuslara hem kapya hariten gelen dostlarma bakmaktan ve onlara

1393 merhaba iaretini vermekten men' edip yasak etmiler. Dnyada emsali bulunmayan bir tecrid iindeyim. nc Nokta: Ta bayrama kadar mmkin olduu kadar beni dnya ile megul etmemek ve ta'ciz ve eziyet vermemek pek ok ihtiyacm var. Said-i Nursi(39) (39) Afyon Hapsi Mektuplar -2.Krmz defter Zbeyr, S:73 1394 1599 MADDE-2: Bu maddenin delilleri Afyon Mahkemesi mdafaat kitabnda (40)genie mevzu' olup, Hazret-i stad'n cevablarn ksmn ilgilendirdii iin oraya brakld. MADDE-3: Bu maddenin delil ve emareleri oktur. Hatta plnlar tatbik sahasna konmadan ok nce Hazret-i stad o noktalardan talebelerini bir ka defa ikaz etmitir. Ezcmle bir mektubunda yle der: "Aziz Sddk sarslmaz kardelerim! Mcmel bir manev ihtar ile bir meseleyi ksaca kalbe geldii gibi beyan edeceim: Alt makamata gidip galebe eden mdafaatm cevab gelmi. Ve bize tecavze are bulamamlar. Yalnz bir makamdan gizli bir i'ar ile, benim fedakr kardelerimi benden soutmak ve iddetli alkalarn gevetmek pln var. Zaten oktan beri beni ihanetler ve iftiralar ve tecridlerle bu kuds ve uhrev ve iman alkay bozmaya altlar. muvaffak olamadlar. imdi Nurcular rktmek ve zaif bir damar bulup nazarlarn baka tarafa evirmeye baz bahaneler buluyorlar. naallah demir gibi metin Nurcular'n kahramanne sebatlar ve tahammlleri ve bir mcahid-i ekber olan Nur'un hakikatlar, onun elinde birer elmas kln bulunan kirtlerin ahs- manevisinin pek harika fedakrl onlarn bu plnn da akim brakacak... Evet, cennet ucuz olmad gibi, Cehennem dahi lzumsuz deil... Sizlere tekrar ile beyan edilmi: Eski zamann kahraman mcahidlerine nisbeten, en az zahmet eken ve ar erait altnda ve bu zamann iddet-i ihtiya cihetiyle ok sevab kazanan inaallah halis Nurculardr... Ve bou bouna bad- heva belki zararl giden birka sene mrn, byle bir kuds hizmet-i imaniye ve Kur'aniyede sarfeden ve onun ile ebed bir mr kazanan Nur talebeleridir. Ben kendi hisseme den btn hcumlarna kar pek ok zaafiyetimle beraber tahammle karar verdim. naallah kuvvetli, fedakr, kahraman kardelerim benden geri kalmazlar ve kamazlar. Ve kaanlar da geri evirmeye imdiye kadar altklar gibi alacaklar. Said-i Nursi(41) (40)Osmanlca Afyon mahkeme mdafaat S: 67

(41)Afyon Hapsi mektuplar -2, Siyah defter Zbeyr, S: 114 1395 1600 Yine ayn plnn bir paras olan Nur talebelerini birbirlerine kar i'tiraz ve tenkide sevketmek olan sinsice almalarna kar Hazret-i stad talebelerini o cihette de yle ikaz etmitir: Kardelerim! Hcum edenlere kar imdilik bizim mabeynimizdeki uhuvvetimizde en kuvvetli kuvvetimiz tesand ve birbirinin kuvve-i manevivesini takviye etmek ve mdafaatta yardm ile tenkidlerden memnun olmak, hibir vecihle gcenmemek ve tel etmemek.. ve ihtiyatla beraber aleyhimizdeki ia'alara kulak vermemek, demir gibi sebat etmektir. Yoksa elifin yzonbir kuvvetini, kuvvete tebdil etmek ile, hcum edenlerin plnlarna kar malubiyete sebebiyet verir. Hatta yirmi dakika evvel yazdm mahrem mahede-i hayaliyede iki zat tahmin etmitim. imdi baka iki ehemmiyetli kardamz pek ehemmiyetsiz bir tenkid yznden birbirlerine bir gcenmek hissettim. SAD- NURS(42)" Fakat maattessf gizli zendeka, bu sinsi planlarnda. Denizli hapsindekinden biraz daha fazla muvaffak oldular. Afyon hapsinde talebeler arasnda baz nazlanmalar, tenkidler ve baz ksknlkler ba gsterdi. Hatta bir ara iddetlendi. Hazret-i stad bu durumdan ok fazla zld ve onu izale etmek iin zerinde ok fazla durdu. Hatta bazen yalvararak, bazen de iddetli ikazlar yaparak beyanlarda bulundu. Hadise, yzde yetmii zail oldu. Amma onun -maalesef- baz izleri devam etti. Her ne ise. Bu hususlar Afyon hapsi mektuplarnda ve ualar kitabnda mevcuttur. MADDE- 4: Hapiste sinsice kargaa ve kavgalarn gizlice tahrikini yrtmekle; Nur talebelerini onunla alkadar gstermeye dair almalardr. Bu hususta Hazret-i stad hem mahpuslara, hem Nur talebelerine ayr ayr hitap eden iradkr nasihatlar yazd ve bilfiil te'siri de grld. Bu noktadaki stad'n nasihatlar, zellikle Nur talebelerine mteveccih olan iradlarnn neticesini bildiren beyanlarndan baz numneler kaydedelim: Aziz Sddk kardelerim! Evvel: Sizin Leyle-i Mi'racnz(43) btn ruh-u canmla tebrik ederim. 1396 (40)Osmanlca Afyon mahkeme mdafaat S: 67 (41)Afyon Hapsi mektuplar -2, Siyah defter Zbeyr, S: 114 (42)Ayn defter S: 148 (43)1948'in mi'ra gecesi 28.5.1948'dir. Her sene on gn ksalan hicr hesab tahminine gredir. A.B. 1397

1601 Saniyen: Yirmi seneden beri bir davamz ki: asayie mmkin olduu kadar Nur akirtleri dokunmuyorlar.. ve bize hcum edenlerin, en bata "Emniyeti ve asayii bozmak" davalarna bir emare ve davamz cerhetmeye bahane olmas kuvvetle muhtemel bulunan bu hapis hadisesi inayet-i ilhiyve ile harika bir tarzda sizin sadakat ve ihlsnzn bir kerameti olarak yzden bire indi. Kubbe, habbe edildi. Yoksa hakkmzda habbeyi kubbe yapanlar bundan istifade edip aleyhimizdeki iftiralarn oklara inandracaklard.. Hamisen: Nur'un dersleri vastasyla geen musibet, yzden bire indi. Yoksa zemin ve zamann nezaketi cihetiyle, baruta ate atmak hkmnde onun habbesi kubbeler olacakt. Hatta resmi bir ksm memurlar demiler ki: "Nur'un dersini dinliyenler, hapiste vuku gelen frtnaya karmadlar. Eer Nur'un dersi dinlense idi, hibir ey olmazd. Siz mmkin olduu kadar ikilie meydan vermeyiniz. Hapis skntsna baka sknt ilave olmasn. Mahpuslar dahi Nurcular gibi karde olsunlar, birbirinden ksmesinler. Said-i Nursi(44) Yine ayn mesele iin yazlm stad'n baka bir mektubu: Aziz Sddk kardelerim! Ehemmiyetli bir manev ihtara binaen, size imdilik yeni bir vazife-i Nuriye var ki; Btn kuvvetinizle bu nc medrese-i Yusufiyede musibetzede biare mahpuslar iinde ikilik ve garazkrane tarafgirlik dmemek iin Nur dersleriyle almaktr. nki ihtilftan ve garaz ve kin ve inaddan istifadeye alan perde altnda dehetli mfsidler var. Madem bu hapis arkadalarmz lzum olsa vatanna, milletine ve ahbabna fedakrane ruhunu feda ettiren kahramanlk damarn tayorlar. Elbette o civanmerdler inadn ve garazn ve adavetini milletin selmeti ve bu hapsin istirahat ve perde altnda anarilie abalayan ve bolevizmi alyanlarn ifsadlarndan kurtulmak iin, hi menfaat bulunmyan ve bu frtnal zamanda zarar ok olan adavetini ve inadn feda etmeleri lzmdr. Yoksa bu zamanda baruta ate atmak gibi, hem bu biare mahpuslara, hem Nur'un masum talebelerine, hem bu Afyon memleketine ehemmiyetli zahmetlere, 1398 sarsntlara. belki memlekete giren ecneb komitesi parmaklarnn ilimesine bir vesile olur. (44) Afyon Hapsi mektuplar -2 Siyah defter Zheyr S:169 1399 1602 Madem biz onlarn hatrlar iin kader-i ilahi ile buraya girdik.. ve bir ksmmz onlarn sadeti ve manev rahatlar iin buradan kmak istemiyor ve istirahatn onlar iin feda edip her skntya sabr ve tahamml ediyoruz. Elbette o yeni kardelerimiz dahi Denizli mahpuslar gibi kardalmzn hatr iin; ve a'ban, Ramazan hrmetine birbirine ksmemek ve karde olup barmak lzm ve elzemdir. Zaten biz ve ben onlar talebeler dairesinde biliriz ve dualarmza girmiler.

Said-i Nursi(45) Yine ayn manada: "...Saniyen: Bu medrese-i Yusufiye'nin nzrna yazdm: "Ben Rusya'da esir iken, en evvel bolevizmin frtnas hapishanelerden balad gibi,. Fransz ihtill-i kebiri dahi en evvel hapishanelerden ve tarihlerde serseri namyla ydedilen mahpuslardan kmasna binaen; Biz Nur kirtleri hem Eskiehir, hem Denizli, hem burada mmkin olduka mahpuslarn slhna altk. Eskiehir ve Denizli'de tam faydas grld. naallah burada daha ziyade fayda olacak ki, bu nazik zaman ve zeminde Nur dersleriyle, geen frtnack yznden bire indi. Yoksa ihtilftan ve byle hadiselerden istifade eden, frsat bekliyen haric muzr cereyanlar o baruta ate atp, bir yangn kacakt. Said-i Nursi(46)" MADDE-5: Baz gazetecileri elde edip. kasd ekilde yanl malmat vermek suretiyle, Risale-i Nur ve stad aleyhinde neriyat yaptrmakla; Ma'hud ve mltezem mahkmiyet karar niyetine kendine destek toplamak ve saireye dair hususlar iin tezgahlanan ilerden bir ksm yle: O srada Afyon`da kan "Kocatepe" gazetesi, "Son Posta" gazetesi ve nihayet "Vatan" gazetesi gibi maksadl neriyat yapan gazetelerin yalan dolan yaygaralar balatld. Bu iin Afyon mahkemesinin karar tarihine pek yakn gnlerde vuku, bulmas. herhalde bir tesadf ii deildir. Mesela. Afyon'da kan Kocatepe gazetesinin, stad'n hayatn ve harektn tahrif ederek balatt neriyat, 29 Terin-i evvel (12 Kasm) 1948'de ki yazs.. Keza Vatan gazetesinin ayn gnlerde, stad'n eski hayatn yanl yalan ve iftiralarla ele alarak neriyat yapmas.. 1400 Hem yine, mahkemenin karar gnne yakn, Son Posta gazetesinin Hazreti stad'la ilgili baz mevzular ele alarak yanl ve yalan ve iftiral neriyat yapmas gibi, hadiseler davamz ispat eder. (45) Afyon Hapsi mektuplar -2 Siyah defter Zbeyr. S: 178 (46)Ayn defter S: 183 1401 1603 Hatta bu gazeteler, Afyon Mahkemesinin menfi kararndan sonra da, temyiz mahkemesini de te'sir altnda bulundurmak iin, ayn iftirakr ve maksadl yazlarna devam ettiler. VE DOST GAZETELER Lkin ayn gnlerde bu mfter ve yalanc gazetelerin yalan neriyatlarna mukabil, dost gazetelerin de neriyat balad. "Ehl-i Snnet" mecmuas, "Sebilr Read" mecmuas ve daha sonralar "Byk Dou" mecmuas gibi mcahid gazeteler; Yalana, iftiraya, maksadl karalamaya kar: Hakk, hakikat, doruyu ve gerei yaymaya baladlar.

Ayrca o sra hapsin haricinde olan Nur talebelerinden bata kahraman Zbeyr'in tekzib yazlar da, herhangi bir gazetede deil de, fakat neredilip, Nur talebelerine ulatrlmaktayd. Ad geen mfteri gazetelerin maksatl neriyatlaryla mahkeme zerinde te'sir oluturmaya ma'tuf hadiseden bahseden Hazret-i stad'n u gelen yazsdr. Ba tarafnda yle diyor: Son Posta gazetesine yazdranlar ve ihbar edenlerin ve mahkemeyi mecbur edip bize ceza verdirenlerin beinci iltibas ve sehivleri ve yanllar diye birka madde halinde temyiz mahkemesine bir layiha olarak gnderilmi olan bu yaz, haylice uzun olduundan buraya alnmaya lzum grlmedi. Keza, Afyon'da kan Kocatepe gazetesinin hkmden nce mahkemeyi te'sir altnda brakmaya matuf garazkr neriyatna kar, kahraman Zbeyr'in tekzib cevablarn da buraya alamadk. nki hayli uzun eylerdir. Bunlar Afyon hapsi mektuplarnda mevcutturlar. Evet, plnlanan o mahud ve pein ve mltezem karar nihayet verilmiti. Hereye, her trl ispatl, delilli mdafaalara ve menfi isnadlar rtc cerhedilmez vesikalara ramen!.. Evet o karar pein hkmlyd. Mltezemdi hatta o sra Hkmet kabinesinin mdahaleli gizli i`arlar da o kararda hkm-ferma idi diyebiliriz. DOST GAZETELERN MSBET NERYATI 1402 Gazete neriyatnn bahsi dolaysyla, Afyon mahkemesinin ilk karar ve hkm tarihinden nce ve sonrasnda ok nemli ve tarih ve hakikatl yazlar nereden Sebil-r Read ve Ehl-i Snnet mecmualarnn baz yazlarn burada kaydetmek mnasib grld. Sebil-r Read 'n yazlarndan birisi, Ocak 1949,Say: 27, cilt:1, Sh: 27 de: sadece mehkemenin devam ettiini.. 1403 1604 Nisan 1949, say:41 ,cilt: 2, Sh :243 teki yazs ise , vatan geztesi stad Bedizzaman hakknda iftiral neriyatna, tarih hakikatlara dayanan susturucu bir cevep yazs olup, bu cevab da, Nur talabeleri hazrladklar iin buraya derc edilmedi ..Fakat ehemmiyetine binaen Risale-i Nur iinde kaydedilen Ehl-i Snnet mecmuasnn bir iki yazsn dercediyoruz: Birinci yazs: 6.7.1948'de Abdurrahim Zabsu'nun (Ehl-i Snnet mecmuas sahibi) Bedizzaman'n lisanyla kaleme alp stad tarafndan baz bakanlklara gndirilen yazsdr ki; ksaca stad Bedizzamann hayat tarihesi ve ilim seyri vesaireden bahseder. Bu yaz Ehl-i Snnet mecmuasnda da o sra neredilmitir. Ancak bu yaz daha ok mdafaalar ksmyla alkadar olduu iin o faslda ele almay dnyoruz. kinci yazs: 15 Ekim 1948 tarihli Ehl-i Snnet nshasnda neredilmitir, yle: - Bedizzaman'n akllara hayret veren bir seciyesi

Ben Birinci Cihan Harbi'nde Bitlis mevkiinde yaral olarak esir derken, Bedizzaman'da o gn esir dmt. O Sibirya'ya gnderilmi, en byk esir kampnda idi. Ben "Bak"nn Nargn adasnda idim. Gnn birinde esirleri teftie gelen ve kamp gezerken Bedizzaman'n nnden geen Nikola Nikolavie o hi ehemmiyet vermiyor ve yerinden kmldanmyor. Bakumandann nazar- dikkatini ekiyor..." Bu yaz dahi stad Hazretlerinin esaret gnlerine ait blmnde yazld iin burada tekrar edilmedi. nc yazs: Kasm 1948 tarihinde neredilen "Av. Hulusi Bitlisi'nin makalesi" dir. Bu makele yledir: "Said-i Nursi'nin Ehl-i Snnet'te intiar eden bir arzuhalini, sonra da esaret hayatn okudum. Hayatta dervilik, eyhlik, tarikatlk ile alakas olmyan, her maddeyi mana ile te'lif eden bu din liminin devaml menfa ve muhakeme safahat zerinde durmak taraftar deilim. 1404 Ancak hkim ve efendi halkn(1) her zaman ve zeminde ilim ve ahlaka ykselmesini istiyen bu zatn esaretinden evvelki hayatna temas edeceim: Birinci umumi harbin iptidalarnda Bitlis Bidayet Mahkemesi aza mlazmydm. Bu gnn ankr Millet Vekili Abdlhalk Renda, geen gnn Bitlis Valisi bulunuyordu. Ordunun iaesi hesabna kurulan peksimet (1)"Hkim ve Efendi halk tan murad, Trk unsurudurki teden beri bu memlekette hkim unsur olarak buluna gelmitir iste,Bedizzamann ykselmesini istedigi bu millettir diyor. A.B. 1405 1605 ambarlarna beni me'mur etmiti. Bu vatan ve fahr vazifeyi ifa ederken, Bedizzaman da bir takm talebeleriyle Van cebhesinde din ve vatan mdafaas urunda silhla, nasihatla mcadele ediyor, bir taraftan da bir tefsir kaleme alyor, talebelerine de okutturuyordu. Bir zaman kendilerine uradm. Oturduu muvakkat ve metrk bir evde ayet-i kerimesinin tefsirine intikalen baz talebelerini tenvire alyordu. Bu dersde pek derin inceliklere temaslar hayretimi mucib olarak ayrldm. Hicretten sonra,(47) Kerkk'n "Havadis" gazetesinde intiar eden bir takrizimi, ertesi gn kendisine gtrdm. Dersten fari olunca verdim. "O nedir? oku dinliyelim" dedi. Okudum. Ald bir tarafa brakt: "Azizim, tavsifinize lyk deilim. Byk Allah'tan dilerim ki, lyk olaym." dedi. Bir ka msra'm bu yaznn tarih-i beyyinesi olarak gsteriyorum:

"Said-i Nursi'sin el-hak Bedi'd-dehri vel- ezman Bu tefsir-i eriftir kudret-i ilmiyene brhan Ulum-u evvelin u ahirine mazhar olmusun, efi'u hafzindir Fahr- lem, Hazret-i Kur'an. Senin ehzadeden, Ruh-ul beyan, Ruh-ul me'niden, Nedir fark- tefasirin bilir ancak hakim Sbhan" Av. Hulusi Bitlisi'nin yazsnn devam ve dier blmleri, bu kitabn ilgili yerlerinde kaydedildii iin tekrarna lzum grlmedi. Ehl-i snnet mecmuasn drdnc yazs: 29 Aralk 1949'da, temyiz mahkemesi kararndan sonra neredilen yle bir yazdr. - Bedizzaman Said-i Nursi ne olacak...? Memleketimizde cereyan eden baz iler ve haller vardr ki, insan bunlarn imkn leminde geip gemediini anlamak iin, beynini, kalbini, gzlerini ve kulaklarn muayene ihtiyacndadr. yle bilinmez, yle inanlmaz, yle grlmez, yle duyulmaz iler!.. 1406 Bir Said-i Nursi Bedizzaman vardr. Son derece muhterem ve muazzez bir din adamdr. En ileri yalardan birinde mbarek bir ihtiyardr. Dinin ruh ve ahlk kymetlerini, ince ve derin hikmetlerini, en mcerred ifade ile yazarak, anlatarak neretmekten baka bir fazileti, yahut gnmzn (47)Bu hicret. Bitlis halknn ehrin suktundan az nceki birinci gdr. kinci g, Bitlis suktunun arefesinde olmutur. A.B. 1407 1606 tabiriyle kabahati yoktur. Nur Risalesi isimli de bir seri makale ve mektuptan ibaret birka cildlik resmen baslmam bir eseri mevcuddur. Bu zavall yllardan beri kanunsuz, hakikat siz, mesnedsiz, ispatsz olarak hapishane kelerinde rtlmektedir. Zira tek suu, bulundugu muhitlerde halkn kendisine gsterdii byk sayg ve itibardr. "Vay tarikat kuruyorsun!.. Gizli cemiyet tesis ediyorsun!.. Dini siyasete alet ediyorsun!.. Fesad karmaya alyorsun!... " Vesaire vesaire... Vaktiyle Eskiehir'de muhakeme edilmi, hkm giymi, ilesini doldurmu, uzun zaman gz hapsi altnda yaam... Sonra tekrar yakalanm, Denizli'de muhakeme edilmi, oradan da kurtulmu, Derken; ayni fiilinden dolay tekrar Afyon`da muhakeme edilerek yllardan beri zindanlarda rtlmtr. Halbuki kanun sarihtir. Bir fiilden muhakeme edilmi ve hkm alm bulunan bir adam, baka bir mahkeme tarafndan ve ayn fiil veya isnad etrafnda muhakeme edilemez. Bunu ne

akl, ne hayal, ne r'ya kabul edebilir.

Fakat Said-i Nursi mevzuunda bu olmutur. Nihayet muhterem zat bir sene sekiz aya mahkm edilerek(48) ancak bu mddeti hapishanede doldurduu iin tahliye edilebilmitir. Temyiz Mahkemesi ise, ayn fiilin ikinci bir muhakemeye mevzu tekil edemiyecei ifadesiyle hkm bozmutur. imdi yine muhakeme edilecek. Fakat neticede beraet de etse, mahkm da olsa, ekmi olduundan daha fazla bir ey ekemiyecek ve zararn ona kimse tazmin edemiyecektir. Bu ne haldir? Bu ne haldir?.. lim ve faziletten baka hibir suu olmyan ve gizli cemiyetle, tarikatla, siyasetle hibir alkas bulunmyan bu zat, mevsimlerce her noktasndan rutubet musluklar akan byk bir hcreye kapatlm ve "u odaya bir soba kuralm da rutubeti eksin" diye mracaat eden baz merhamet ve alka sahiblerinin teklifleri reddedilmitir. Bu ne haldir? Bu vatann mukaddesatna, tarihine, istiklline, istikbaline madd ve manev rzna musallat komnistlik liderlerini mdafaa sesleri karken, btn bu llerin bir zbdesi ve bidesi halindeki mbarek bir ihtiyar mdafaaya cr'et edebilecek az kalmamtr. 1408 Abdurrahim Zabsu" (48)Sz edilen hkm temyizce bozulmakla beraber, Afyon Mahkemesi kendilerince onu "Kurtcuaddettii iin,o bahane ile iddet sebeblerinden sayarak Bedizzaman'a verdii bir seneyi on sekiz aya ckarmtr. Temyiz bu hkm nakzetti`i halde, yine de ektirilmitir. A.B. 1409 1607 te nmnelerini arzettiimiz ehadete dayanan, ispatl, doru ve hak yazlar gibi makaleler, zellikle Afyon Mahkemesi'nin kararndan nceki yazlar, mahkemeye zerre kadar bir tesir etmemi , bir hakperestlik hissini vermemitir. Tam aksine yalan, dolan ittihamlarla dolu olan kararn vermekte hibir hicab duymamtr. Amma temyiz mahkemesi hakka, hakikata, kanuna uymaktan ekinmemi ve o mahud karar esastan bozmutur. HAPSHANENN DURUMU VE ISLH HAREKET Afyon hapsinin i durumu, Denizli hapsinden hayli farkldr. nki Denizli hapsinde slh, irad ve tenvirden hem hapishanenin tm idarecileri hem mahkeme heyeti -savc hari- ok takdirkrlk iinde memnun olmalarna karlk, burada bilkis savcnn gizli anlap oluturduu ifsad kadrosuyla bir karaa, bir isyan bekliyor ve istiyorlard. Onun iin Afyon hapsinde Denizli'den daha farkl bir tarzda ve ok nemle, Hazret-i stad burada hem talebelerini yukarda geen numunelerde grld gibi,

gayet ciddi ekilde asayi iin vazifeye davet etmi, hem eski mahpuslarla daha ok alkadar olmu ve onlara hitab eden bir ok irad ve kaz yazlarn kaleme almtr. Nitekim Hazret-i stad'n ok nceden sezdii gizli bir ifsad hareketine kar yapt irad ve slh mukabeleleriyle, btn o gizli ifsad faaliyetlerine ramen, hapishanedeki mahkmlar, -Denizli hapsi kadar olmasa da- ok byk apta stad'n iradlarna kulak vermi ve plnlanan mahud kargaa ve isyana uymayp sonunda umum bir bar gerekletirmilerdir. Geri idarecilerden, dndrlen gizli pln bilmiyenler ksm stad'n bu iradlarn takdir etmiler ve kargaann olacan renmiler. 1410 1608 Hatta bir ara btn koularn kaplarn gece gdz kilitli bulundurmulard. Fakat sonra kaplar aldnda da frsat var iken, birbirini ldrmeye azmetmi olan kimselerin herhangi bir menfi hareketlerinin grlmediini gren gardiyanlar ok hayret etmiler ve bu slhn Bedizzaman'dan geldiini anlamlardr. Hazret-i stad'n, eski mahpuslarn birbirine dman adamlarnn irad ve slh iin kaleme alm olduu nurlu ve tesirli yazlarndan az ilerde baz rnekler vereceiz. Ancak hemen burada mahpuslarn umum bar gnnde vuku bulan bir hatray ve Hazret-i stad'n o hadise zerine kaleme alm olduu hakikatli ilm bir yazsn kaydetmek istiyoruz, yle ki: Tahminen 1948,in gz aylarnda o nurani ve gzel umum bar zerine, koularn kilitli kaplar almasyla, bar enliini dzenliyen eski mahpus ve mahkmlar, her trl alg aletlerini alyor ve nee iinde oynayp keyf ediyorlarm. Bir ok Nur talebeleri aabeylerden duyduum kadaryla; o gn Merhum Tahir Mutlu Aabey, o umum alg ve nee seslerini duymamak iin bir rivayette, mum helaya giderken, dier riveyette, kilim zerinde oturmuken kulaklarn kapam imi. Tahir Aabeyin bu masumne hareketi, Hazret-i stad'n dikkatini ekmi ve uzaktan, penceresinden onu seyretmi.. Bunun zerine Hazret-i stad u gelen yazy kalame alarak, takva ehli olan talebelerine gndermitir. Mektup aynen yledir: Aziz Sddk kardelerim! Bu medrese-i Yusufiye'nin koularnn birden almalar, biare mahpuslara bir bayramdr.. ve obanlarn kaval ve Mevlevler'in neyi ve dervilerin tekyelerde def almalar gibi, burada ddk ve def alnmas dinliyenlere, ya fi mezhebini takliden ve ehl-i tarikatn ve Mevlana Celleddinin fetvalarna.. ve Kur'an'n ne'e ve evk-i uhrev veren edebiyatnn, topra altn yerine eviren bir nevi msaadesine.. ve ehl-i kalbe mahsus haram olmyan ayn- sefahet ve lehviyatta bir eit zevk-i manev te'minine binaen muvakkaten dinlenebilir. nallah hsn- niyete gre ve srryla zarar olmaz. Hem istemeden kulaa kendi kendine gelen alg seslerinin zarar yoktur. 1411 Ftratmda ziyade efkat bulunmasndan, hapistekilerin skntlar ve teneffse beraber kmamalar beni skyor, skntlarma yz skntlar ilve ediyordu. Bu hal beni o skntdan kurtard iin, hem kendimi hem onlar tebrik ederim.

SAD- NURS(49) (49) Afyon Hapsi mektuplar -2,Siyah defter Zbeyr,S:123 1412 1609 Hz. stad'n verdii u fetvann icmali daha evvel "Lemaat " eserinde ve "Yirmibeinci Sz"de ve "arat-l 'caz" eserinde de gemektedir. Ancak buradaki ifade daha sarih,ta'yin edici ve mulldr. KASAP TAHRN HKYES Denizli hapsinde, efeliiyle, pervaszlyla mehur olan Sleyman Honkr'dan en ok bahsedildii gibi; u Afyon hapsinde de eski mahpuslarn iinden en ok Kasap Tahir diye bir adamdan bahsedilir. Kasap Tahir adyla anlan bu cesur adam, aslnda bir ayakkabcdr. Tahiri Mutlu Aabeyin bizzat anlattna gre, namusuyla oynyan ve sarkntlk etmek isteyen bir adam; Kasap Tahir kendi dkknnda alrken, dkknna gelen o adam bir bahane ile bir baka eye baktrm ve eilmesini salam, o anda n ekilde elindeki keskin ksele bayla kellesini gvdesinden ayrp intikamn alm ve namusunu temizlemi olduu iin, hapishanede ona "Kasap Tahir" diye ad koymulardr. Kasap Tahir, mahkemece idamna hkmedilmi ve karar temyiz edilmi.. Hapishane uslnde idamna karar verilen adamlar, ar zincirlerle balarlard. Tahir de yle zincirlerle balanm, hatta teneffse o haliyle kar gezinirmi. N.ahiner'in "Nurs Yolu" kitabnda, baz Nur talebelerinden duyduu ekliyle kaydettiine gre: Bir gn Kasap Tahir o halde iken, hapishane avlusunda Bedizzaman'la karlarlar. Tahir, stad Bedizzaman'a alya-alya yalvarmaya balar: "Ne olur hocam, beni kurtarn bu halden" diye tazallum ve arz- hal eder. Kasap Tahir'in bu yalvar ve tazallum-u hali bir inantan gelmektedir ki; Bedizzaman Allah'n dostu ve sevgili Vel kuludur. Eer benim iin Allah'a dua ederse, Allah kudretiyle her mkili halleder, ben de mutlaka kurtulurum diye,.. Hazret-i Bedizzaman'da, bir iki dakika Tahir'in halini ve samimi iltica ve yalvarn durup seyreder. Sonra Tahir'i teselli eder: "Bu sana taklan eyler senin idam mahkmiyetinin zincirleri deil, senin tesbihindir. Onunla namaznn tesbihini ek!. Sz ver, namazn klmaya bala.. Ben de sana dua edeceim. naallah kurtulursun." der. 1413 Kasap Tahir, manev byklne inand Bedizzaman Hazretlerinin o tesellidarane szne itimad eder. Namazn klmaya balar ve stad'n dedii gibi, ayana omuzuna taklan kaln zincir halkalaryla tesbihini ekmeye balar. Bir gn aklna gelir, bu zincirin halkalarn bir sayaym der.. Sayar bakar ki; tam otuz halka... 1414 1610

Bilhare temyiz mahkemesi Tahir'in idam kararn bozar ve Tahir zincirlerden kurtulur. Tabii Tahir hi ihtimal vermedii bu bozma kararn Bedizzaman Hazretlerinin duasndan bilir. Tahir'in can hasmlar dost oldular Tahir'in gerek Afyon ehrinde, gerekse hapishane ierisindeki efelik ve cesurluuyla birok rakipleri vcuda gelmi, onun karki hasmlar onu ldrme pln kurmularm.Hapis hanenin bir umum aramasnda , her taraf akama kadar toz-duman kargaas ierisinde iken, onun dmanlar onu o ortamda ldrme plnn yapmlar. Kamalar, hanerler arama esnasnda bulunamam.. ama yanlarnda herey hazr... Pln yle yaplmtr: Tahir'in hapisteki can hasmlarndan olan obanlarl Ahmed'in eliyle Tahir ldrlecekti. Fakat hadiseye aina olanlar, bakyorlar, hibir teebbs yok.. Halbuki bunu bilen herkes obanlarl Ahmed'in iaretine muntazrd. Fakat hayret, Ahmed hi oral olmuyordu. Meer Ahmed bir ka gn nce Hazret-i stad'a ahd ve peyman vermi. Ahmed, Elhccet-z Zehra'nn derslerini dinlemi ve Bedizzaman'la grm. Artk deil adam ldrmek, tahta kurusunu dahi ldremiyor Ahmed... Kasap Thir'in bir hatras Afyonlu Halla Hilm Pancarolu, tand kasap Tahir'den unlar duymu: "Ben, ilemi olduum suumdan mutlaka yine idam bekliyordum. Bedizzaman bir gn bana: "Sen idam olmyacaksn. Benimle birlikte tahliye olacaksn" demi. Halbuki sebeblere gre bu i mmkin deildi. Hem benim duruma gnmle onunki arasnda birka ay fark vard. Fakat hayret, Bedizzaman' n dedii gibi oldu.(50)" Kasap Tahir'in hatrasnn altna u notu ilve etmek gerekir ki; Tahir 1950 Temmuzunda Demokratlarn kartt umumi af ile tahliyesi gerekletii gibi, Bedizzaman Hazretleri o tarihten on ay nce tahliye olmusa da, muhakemesi bitmemi ve Afyon Mahkemesi temyizin iptaline ramen yine hkm vermeyi tasarlarken;1950 affnda stad'n ahs ceza dosyas ortadan kalkm olmasyla; stad n o ihbarnn, yani "beraber kurtuluruz" sz gereklemitir denilebilir. 1415 (50)Son ahitler-3 S:170 1416 1611 Bayram Yksel aabey, Kasap Tahir ve dier mahpuslarn durumu ile ilgili unlar anlatr: "Kasap Tahir Afyonlu bir ekiya idi. ri yar, cesur, gzn budaktan saknmayan bell bir kimse idi. Afyon'u haraca kesmi, herkes ondan korkuyordu. Hanmna sataan birinin kafasn kopard iin kendisine "Kasap Tahir" diyorlard. eitli sulardan tevkif edilmi ve idama mahkm olmutu. Karar temyiz ettii iin, temyizin kararn bekliyordu. Elinde ayanda ve boynunda demir parangalar vard. Baheye teneffse de bunlarla kard. Hapishanenin hkimi o idi.

Bir gn stad'mz ziyaret etmi, stad'mz kendisine "Sen namaza bala, ben sana dua edeceim. naallah kurtulacaksn" demi. Bunun zerine Kasap Tahir hemen namaza balamt. O vah insan, nurlarn dersiyle ksa zamanda slh oldu. Ar bal, kimseyi incitmez bir hal ald. Artk Nur talebeleriyle yemek yiyor, onlara hrmet ediyordu. Namaz klanlar kouun en iyi yerinde yatrrd. Nur talebelerine ok hrmetkr davranyordu. Herkes ondaki bu deiiklie hayret ediyor, en yakn arkadalar "Bu adam nasl bu hale geldi?" diye hayretlerini izhar ediyorlard. Nihayet temyiz mahkemesinden cevab geldi. Kasap Tahir idamdan kurtulmutu: Temyiz Afyon Ar Ceza Mahkemesinin idam kararn bozmu, otuz yl hapse evirmiti. Sonra da 1950 ylnda umumi af knca, Kasap Tahir tahliye oldu.Thir bu kurtuluu iin: "Benim kurtuluum Hoca efendinin kerametidir." diyordu. obanlarl Ahmet ile Kldereli Ahmet isimli iki mahkm daha vard ki; bunlar da Kasap Tahir gibi adamlard. stad'a ok hrmet ederler ve ona ok yardmlar olurdu. stad'n yanna kimsenin sokulmad sralarda bu zatlar kimseden perva etmeden stad'a gider hizmet ederlerdi:(51)" (52)... " MAHPUSLARIN RADI N Afyon hapishanesinde Hazret-i stad'n mahpuslarn irad ve slh iin yazd mektup ve yazlar, ok mhim, ok te'sirli ve ok nurlu olmakla beraber; mecmuu bir araya gelse bir Risale kadardrlar. Bunlar birka tanedir. Bunlarn ziyade ehemmiyetlerine binaen, Hazret-i stad bilhare 1417 "Onnc Sz" n ikinci makam olarak Szler srasnda kaydettii gibi, bir ksm da Genlik Rehberi eserinde dercedilmilerdir. Bu mektuplardan (51)Belki de bu efeler ve cesur adamlar vastasyla, stad'n yazd o kadar mektup ve mdafaalar engelsiz olarak Nur talebelerine ulatrlabiliyordu. A.B. (52) Son ahitler-1 S: 382 1418 1612 bir iki tanesini burada kaydetmek zarureti vardr. nki hem bu mektuplar, hem Elhccet-z Zehra Rialesi ve stad'n mahpuslarla husus ve ifah ksack sohbetleri ve hapishane iindeki Nur talebelerinin gayretleri sayesinde, Afyon hapsinde hazrlanmakta olan byk bir infilak nlenmi, yzden bire inmitir. MAHPUSLARA HTAP EDEN RAD MEKTUPLARINDAN BR K NUMNE Risale-i Nur'daki hakik teselliye mahpuslar ok muhtatrlar, hususan genlik darbesini yiyip, taze ve irin mrn hapiste geirenlerin Nurlar'a ekmek kadar ihtiyalar var. Evet, genlik damar akldan ziyade hissiyat dinler. His ve heves ise, krdr. Ahireti grmez. Bir dirhem hazr lezzeti, ilerde bir batman lezzete tercih eder. Bir dakika intikam lezzetiyle katleder,

seksen bin saat hapis elemlerini eker. Bir saat sefahet keyfiyle, bir namus meselesinde binler gn hem hapsin hem dmannn endiesinden skntlarla mrnn saadeti mahvolur. Bunlara kyasen genlerin ok vartalar var ki; en tatl hayatn en ac ve acnacak bir hayata eviriyorlar.. ve bilhassa imalde koca bir devlet, genlik hevesatn elde ederek bu asr frtnalaryla sarsyor. nki kibeti grmeyen kr hissiyatla hareket eden genler, ehl-i nmusun gzel kzlarn ve karlarn ibaha eder, belki hamamlarnda erkek-kadn beraber plak olarak girmelerine izin vermeleri cihetinde, bu fuhiyat tevik eder. Hem serseri ve fakir olanlara zenginlerin mallarn hell eder ki; btn beer bu musibete kar titriyor. te bu srada slm ve Trk genleri kahramanca davranp, iki cihetten hcum eden bu tehlikeye kar Risale-i Nur'un Meyve ve Genlik Rehberi gibi keskin klnlaryla mukabele etmeleri elzemdir. Yoksa o biare gen, hem dnya istikbalini ve mes'ud hayatn, hem ahiretteki saadetini ve hayat bakiyesini azaplara, elemlere evirip mahveder.. ve su-i isti'mal ve sefahatle hastahanelere ve hissiyat taknlklaryla hapishanelere der. Eyvahlar, eseflerle ihtiyarlnda ok alyacak... Eer terbiye-i Kur'aniye ve Nur'un hakikatlaryla kendini muhafaza eylese, tam bir kahraman gen ve mkemmel bir insan ve mes'ud bir Mslman vesair zihayatlara, hayvanlara bir nevi sultan olur. 1419 Evet, bir gen hapiste yirmidrt saat her gnk mrnden tek bir saatini be farz namaza sarfetse ve ekser gnahlardan hapis mani olduu gibi, o musibete sebebiyet veren hatadan dahi tevbe edip sair zararl, elemli gnahlardan ekinse; Hem hayatna, hem istikbaline, hem vatan 1420 1613 na. hem milletine, hem akrabasna byk faydas olmas gibi; o on-onbe senelik fni genlikle ebed, parlak, bak bir genlii kazanacan bata Kur'an- Mu'ciz-l beyan btn ktb ve suhuf-u semaviye kat' haber verip mjde ediyor. Evet, o irin, gzel genlik ni'metine istikametle, taatla kretse; hem ziyadeleir, hem safileir, hem lezzetlenir. Yoksa hem bell olur.. hem elemli, gaml, kbuslu olur, gider. Hem akrabasna, hem vatanna, hem milletine muzr bir serseri hkmne geirmeye sebebiyet verir. Eer mahpus, zulmen mahkm olmu ise: farz namazn klmak artyla her bir saati bir gn ibadet hkmnde olduu gibi, o hapis onun hakknda bir ilehane-i uzlet olup, eski zamanda maaralara girerek ibadet eden mnzev salihlerden saylabilirler. Eer fakir veya ihtiyar veya hasta ve iman hakikatlarna mtak ise; farz namazn yapmak ve tevbe etmek artyla, her bir saatleri dahi yirmier saat ibadet olup, hapis ona bir istirahathane ve merhametkrane ona bakan dostlar iin bir muhabbethane, bir terbiyehane, bir dershane hkmne geer. O hapiste durmakla, hricindeki mevve, her tarafta gnahlarn hcumlarna maruz serbestiyetten daha ziyade holanabilir. Hapistan tam terbiye alr. kt zaman bir katil, bir mntakim olarak deil, belki tevbekr, tecrbeli, terbiyeli, millete menfaatli bir adam kar. Hatta Denizli hapsindeki zatlarn az bir zamanda nurlardan fevkalade hsn ahlk dersini alanlarn gren baz alkadar zatlar demiler ki:

Terbiye iin onbe sene hapse atmaktansa, onbe hafta Risale-i Nur dersini alsalar, daha ziyade onlar slh eder. Madem lm lmyor ve ecel gizlidir, her vakit gelebilir.. ve madem kabir kapanmyor; kafile kafile arkasndan gelenler oraya gidip kayboluyorlar.. ve madem bu hayat- dnyeviye gayet sr'atle gidiyor.. ve madem lm, ehl-i iman hakknda i'dam- ebedden terhis tezkeresine evrildiini hakikat Kur'aniye ile Risale-i Nur gne gibi gstermi.. ve ehl-i dallet ve sefahat hakknda gz ile grnd gibi, bir i'dam- ebeddir. Btn mahbubatndan ve mevcudattan bir firak- l-yezalidir. Elbette ve elbette hi phe kalmaz ki, en bahtiyar odur ki; sabr iinde kredip, hapis mddetinden tam istifade ederek, Nurlar dersini alarak, istikamet dairesinde imanna ve Kur'an'a hizmete alr. 1421 Ey zevk ve lezzete mbtel insan! Ben yetmi be yanda binler tecrbelerle ve hccetlerle ve hadiselerle avn-el yakin bildim ki: Hakik zevk ve elemsiz lezzet ve kedersiz sevin ve hayattaki saadet, yalnz imandadr ve iman hakikatlar dairesinde bulunur. Yoksa dnyev bir 1422 1614 lezzette ok elemler var. Bir zm tanesi yedirir, on tokat vurur, hayatn lezzetini karr. Ey hapis musibetine den biareler! Madem dnyanz alyor ve tatl hayatnz aclat.. alnz, ahiretiniz dahi alamasn ve hayat- bakiyeniz glsn, tatllasn. Hapisten istifade ediniz. Nasl bazen ar erait altnda, dman karsnda bir saat nbet, bir sene ibadet hkmne geebilir. yle de sizin ar erait altnda her bir saat ibadet zahmeti, ok saatler olup o zahmetleri Rahmetlere evirir. SAD- NURS(53) "EY HAPS ARKADALARIM VE DN KARDELERM! Size, hem dnya azabndan hem ahiret azabndan kurtaracak bir hakikat beyan etmek kalbime ihtar edildi. O da udur: Mesel: Birisi, birisinin kardeini veya akrabasn ldrm. Bir dakika o hiddet yznden milyonlar dakika hem kalb sknt, hem hapis azabn eker.. ve maktln akrabas dahi intikam endiesiyle ve karsnda dmann dnmesiyle hayatnn lezzetini ve mrnn zevkini karr. Hem korku, hem hiddet azabn ekiyor. Bunun tek bir aresi var. O da; Kur'an'n emrettii ve hak ve hakikat ve maslahat ve insaniyet ve slmiyet'in iktiza ve tevik ettikleri olan "Barmak ve musalha etmektir." Evet hakikat ve maslahat sulhtur. nki ecel birdir, deimez. O maktl, her halde ecel geldi'inde, daha dnyada kalmyacakt. O ktil ise, o kazayi ilhiyeye vasta olmu. Eer barmak olmazsa, iki taraf da daima korku ve intikam azabn ekerler. Onun iindir ki: " gnden fazla bir m'min dier bir m'mine ksmemek" slmiyet emrediyor. Eer o katl bir adavetten ve bir kinli garazdan gelmi ve bir mnafk o fitneye vesile olmu ise, abuk barmak elzemdir. yoksa o cz' musibet byk olur, devam eder. Eer barsalar ve ldren tevbe

etse ve maktle her vakit dua etse, o halde her iki taraf ok kazanrlar ve karde gibi olurlar. Bir gitmi kardee bedel, birka dindar kardeleri kazanr. Kaza ve kader-i ilhiyeye teslim olup, dmann afveder.. ve bilhassa madem Risale-i Nur dersini dinlemiler, elbette mabeynlerinde bulunan btn 1423 ksmekleri brakmaa hem maslahat ve istirahat- ahsiye ve umumiye iktiza ediyorlar. (53) Szler Envar Nerivat S: 148 1424 1615 Nasl ki denizli hapsinde birbirine dman btn mahpuslar, Nurlar'n dersiyle birbirine karde oldular ve bizim beraetimize bir sebeb olup hatta dinsizlere. serserilere de o mahpuslar hakknda: " Maaallah, Barekallah" dedirttiler. O mahpuslar tam teneffs ettiler. Ben burada grdm ki; bir tek adamn yznden yz adam sknt ekip beraber teneffse kmyorlar. Onlara zulmolur. Mert, vicdanl bir m'min, kk ve cz' bir hata veya menfaatle yzer zarar ehl-i imana vermez. Eer hata etse, verse; abuk tevbe etmek lzmdr. SAD- NURS(54) Bu iki numne gibi Afyon hapsinde yazlm bir ok paralar var. Onn szde ve Ondrdnc ua'da ve Genlik Rehber'inde ve ElHccet-z Zehra risalesinde bulunduklar iin oralara havale ederek bu kadaryla iktifa ettik. HAPSHANEDE GRLEN ISLAHT Az stte Kasap Tahir'in hikyesi iinde naklettiimiz slhat numneleri gibi; stad'la beraber hapiste bulunmu Safranbolulu Mustafa Usman'n anlatt bir iki slhat numnelerini de buraya kaydedelim: "Adam ldrme suundan yatan bir adam, mescide gidip gelmeye balamt. Fakat namazn sadece farzlarn klyor, ekip gidiyordu. Adamn bu garip hareketi nazar- dikkatimi celbetti. Bir ara, tenha bir yerde kendisinden sordum: "Neden namazn snnetlerini ve tesbihat yapmadan kalkp gidiyorsun?" - Adam: "Ben hoca efendiyi ziyaret ettiimde, bana: "Kardeim, sen farzlarn kl, ben snnetlerini senin yerinde klarm" dedii iin byle yapyorum" dedi. Sonra bu adam, hem snnetlerini klmaya, hem de kazaya kalm namazlarn kaza etmeye balad. Bir adam da eitli sulardan hapishanede idi. Kabaday, klhanbeyi idi. Bu adam bir gn ben stad hazretleriyle grmekte iken geldi, stad'a bir kutu baklava da getirmi, vermek istiyordu. 1425 En yakn talebelerinden bile mukabelesiz bir ey almyan Hazret-i stad; Bu ktil, kabaday adamn baklavasndan "Bismillah" diyerek bir dilim ald ve yedi. Biz armtk. Adam ise, "Hoca Efendi, benim baklavadan yedi" diye sevincinden uuyordu.

(54) Szler Envar Neriyat S: 155 1426 1616 Bilhare bu adam, hapishaneye Risale yazmak iin kt, kalem ve Risalelerin hapishaneye girip kmasn temine sebeb oldu. Hazret-i stad bu adam iin, bize: "Bu dehetli zamanda, bunun bu ekildeki hizmeti, ona cehennem hapis azabnn hafiflemesine sebeb olur"diyordu(55) BAKA BR MAHPUS UN HATIRASI Afyonlu Kemal Bayrakl derki: Ben bir cinayete sebebiyetten dolay hapse dmtm.Duydukki, Bedizzaman Hocada hapiste... lk frsatta ziyaret ettim.Beni grnce yzme tebessmle bakt ve : Hey ilin olu! Namazn farzn terkedersin, ondan sonrada cinayet suuyla hapse dersin deilmi? dedi. Babamn Lakab L olup, stadla beraber ruslara esir dm. Ama ilk frsatta kamt. ocukluunda Bedizzaman diye stadn kahramanlklarn ve manev byk ahsiyetini staylarla anlatrd... Bylece , stadn ilk anda benim kimin olu olduumu, namaz klmadm sylemiti. Ben hocann o ihtarna kar, mahub olmu, hocaya byk bir sevgi ile yanndan ayrlmtm. Sonra, bir gn yanna giderek: Hocam ben namaz klacam, Lkin Kuran okumay bilmiyorum dedim.Pekidedi. imdi git abdest al ve gel! dedi. Abdest alp geldim. imdi git , Halil brahim sana Kuran retsin dedi. Ben gittim, durumu Halil brahime anlattm. Oda hemen retmeye balad. kindiye kadar harfleri, bata ortada ve sonda yazl ekillerini izahetti. Sabahleyin kalknca gayr-i ihtiyar Kuran elime alp okumaya baladm.Bana bir eyler oluyordu Acaba kafaym oynatyorum? diye Halil brahim Hocaya gidip, durumu anlattm. Beni dinleyince, Yahu ,sen Kuran okumay renmisin dedi.. Ve bylece Elhamdulillah kuran okumay renmi oldum. (Son ahitler-4 ,sh. 287) (55) Bilinmeyen Taraflaryla Said-i Nursi 6. Bask S: 348 1427 1617 AFYON HAPSNDE YAZILAN ESERLER VE TE'LF MDDET MESELES Te'lif mddeti mevzuunda, stad Hazretleri 1364 Rumi takvim karl olan, Miladi 1945'de, Risale-i Nur'un te'lif fasl sona erdiini ve fakat daha baz tetimme ve haiyelerin yazlabilmesine kap ak olduunu; ve eer Arab tarihi olsa, daha bir iki senesinin kalm olduunu, Afyon hapsinden iki-

sene evvel Emirda lahika mektuplarnda bir ka defa beyan etmitir. Bu mevzu Emirda hayatnda bir nebze ele alnm olmakla beraber, burada yine mnasebet geldi. Evet, eer Nur'un te'lif mddeti iin,1925 ylnda Burdur'da ilk te'lifine balanan "Nur'un lk kaps" eseriyle, Nur Risaleleri'nin bir telif balang senesi kabul edilirse, o vakit Hicr takvime gre 1343 yl olur. Bu takdirde, Rum 1364'de (1945) te'lifin sona ermesi iine henz Hicrce iki senesi kalmtr. Eer sabit hesaba gre, yani mesela Rumiye gre olsa; ve balang olarak 1925 hesab-ki, bu tarih H.1341'dir.- Telifin biti tirihi yine Rumi olarak 1364'e gre hesaplansa; o zaman 1948 eder ki, henz bitmesine sene vardr. Hem Nur'un te'lif balangc, kuvvetli baz emarelerle ve Hazret-i stad'n "Mesnevi-i rab" deki Arapa olan Risalelerini Risale-i Nur silsilesine dahil etmesine binaen ve bu noktadan Nur'un te'lif balangc 1921 ylnn son aylar veya 1922 nin ba olmak hasebi le; Hicri takvimde bu tarih 1340 dr ki biti tarihi iin yine Hicriye gre 1364'de, -ki milad 1945 dir- te' lifin tamamlandn gstermektedir. Nitekim Milad 1944, Hicri 1364 tarihinde bir cihette Nur te'lifinin tamamlanmasn gsteren, Mevye'nin Onuncu ve Onbirinci mes'eleleri de te'lif edilmi idi. Bu arada, ta 1948 ylna kadar daha Risale eklinde herhangi bir te'lif vuku' bulmamtr. Eer stteki ikinci hesap, bir sbit takvime gre hesaplansa, yani 1921'i balang,1944' de sona eri kabul etsek, hesap tam tamna kar ki; Hazret-i stad da bu hesaba dayanarak bir cihette te'lifin sonu olarak kabul etmitir. Amma eer bataki birinci hesapla deerlendirilirse -ki Risale-i Nur'un te'lif balangc 1925 olarak kabul edilmi -Bu hesaba gre, o tarihte hicri 1428 takvim 1343 olduu iin, yine Hicrnin 1364'nde - ki Miladi 1945'dirte'lifin tamamlanmasna iki sene daha var olduu grlmtr. Fakat bir nc hesap ile asl Risale-i Nur silsilesinin balang tarihi olan 1926 tarihidir-ki Barla'da Onuncu Sz'n te'lifiyle balar-1926'nn Hicri karl ise, 1344'dr. Yirmi buna ilave etsek, hicri takvim 1367 olur 1429 1618 ki. tam tamna Elhccet-z Zehra'nn te'lif tarihi olan 1948 tarihidir. Lkin sabit hesap olan Miladi 1926 zerine yirmi daha koysak,1949 olur ki; Allah a'lem Elhccet-z Zehra'nn son ksmnn te'lif tarihi ve artk Risale olarak Nur'un te'lifinin sona erme tarihidir. HAPSTE TELF EDLEN RSALELERE GELNCE Afyon hapsinin yirmi aylk mddeti ierisinde, Risale olarak te'lif edilenler, bata blml Elhccetz Zehra ve Yirmialtnc Lem'ann onbeinci Rica'sdr.

Bunlarn dnda, kkl-bykl, umum-husus yzdoksanbir adet kk mektuplar da yazlmtr. Ayrca mdafaalarn yirmibir adet paralar da kaleme alnmtr ki; btn bunlar Ondrdnc ua' olarak ua'lar dizisine ilhak edilmitir. Ayrca Afyon hapsinin mhim bir ksm mektuplar, Risale makamna kim edilerek, Genlik Rehberi ve Onnc Sz'n ikinci makam olarak kaydedilmitir. Afyon hapsinde te'lif edilen btn bu Risaleler, Mektuplar ve Mdafaa paralarnn mecmuu beyz byk sahifeden fazla olduu gibi; Risale-i Nur'un te'lifinin balangcndan Afyon hapsi sonuna kadar te'lif edilen umum Risale, mektup ve mdafaalarn tamam da be bin sahifeyi bulmaktadr. Hem, o ana kadar paralar hesabyla mdafaalarn tamam altm ksr paray bulur. Yine o ana kadar mektup olarak yazlan lahika ve saire sadece stad'a ait ksm, yediyz yirmiyi bulduu gibi, Risale olarak paralarn adedi ise, yzelliyi gemektedir. 1430 1619 1431 1620 1432 1621 1433 1622 AFYON HAPSNDE YAZILAN MEKTUPLARIN MUHTEVYATI Tesbit ettiimiz kadaryla Afyon hapsinde yazlan mektuplarn yzdoksan bir adedinin(56) muhteva ve mahiyetleri hakknda umum bir tesbit yaplmas icab ederse yle olur: (Geri mezkr mektuplarn tamamnn muhteviyat ksa ve az kelimelerle fihristvri tasnifi mmkin deilse de, ama umum bir endeksi u ekilde olabilir:) Nasl ki Eskiehir ve Denizli hapislerinde yazlan mektuplar iin de benzeri bir fihriste yapld: 1- htiyat ve temkin 2- Cesaret, metanet ve fedakrlk 3- Sabr ve sekinet 4- Teselli ve teskin 5- Desise ve plnlara kar dikkat ve teyakkuz. 6- hls, uhuvvet, tesand hakknda ikaz ve iradlar 7- Siyaset ve tarafgirliklerden tecennp ve saknma

Bu mektuplardan birka tanesi de ilm baz mes'elelere dairdir. Bazlar da mahpuslara hitap eden mektuplardr. Bu ksm daha baka sahada umum ikaz ve irad dersleridir ki, ksmen numneleri az yukarda kaydedildi. te Afyon hapis hadisesiyle ilgili, hapsin iinde yazlm mektuplardan stte sralanm yedi maddenin her birisinin altna birer ikier numnelerini veriyoruz. Birinci madde olan ihtiyat ve temknin rneklerinden: ok aziz, tam sddk, halis, ok cesur kardeim! Senin bu yeni mdafaatn hakl ve hakikatl ve kanun grdm. Fakat bir derece mbarezekrane olmasndan, imdilik onlara izhar zaman 1434 gelmemi. nki mesleimiz msbet harekettir. Menfi tarzda hcuma halimiz msaid deildir. Bin barekallah! ok ince tetkikatla hakiki hukukumuzu mdafaa etmisin. Fakat bu kuds hakikatlara kulak verecek balar lazmdr.. Ve bu gzel manalar tasdik edecek kalbler gerektir. Bizi adliye eliyle ezdirmeye alanlar, o kulaklar ve kalbleri buluncaya kadar ihtiyatkrane sabretmek lzmdr. SAD- NURS(57)" (56)Tesbit edilebilen u yz doksan bir adet mektuplarn tamam, merhum Zbeyir Aabeyin o sra bizzat kendi eliyle gn-gn iki defterine kaydettikten sonra, Hazret-i stad da bunlar grm ve tashih etmitir. Ad geen yzdoksan bir adet mektuplar bu iki defterin iinde mevcutturlar. Bu defterler de yanmzda mahfuzdur. (57)Afyon mektuplar -2, Siyah defter Zbeyr, S: 273 1435 1623 "...Her doruyu sylemek doru deil.. ve hususan stad' hakknda husus fikrini ve mbalaakrane medhini izhar etmek, aleyhimizdekilere bir yardm hkmne geebilir. Hem burada en lzumlu vazifemiz, Nurlar' yazmak ve tashih etmek ve yazdrmaktr. Bunun hricinde byle hodfuruane yazlar zararl bir mnakaaya sebeb olur. Ben yazlarnzda baz israf gryorum, malda israf olduu gibi, kelmda dahi israf ciz olmaz, bize zarardr. abuk bu dedikodular kesiniz, Nurlar'la megul olunuz!.. (58)" kinci madde olan cesaret, metanet ve fedakrlk hakknda: " Aziz Sddk Kardelerim!

Evvel: hi tel ve merak etmeyiniz. Hakkmzdaki her hadisede hem perde altnda, hem neticeler itibariyle; Hem rahmet ve inayetin iltifatlar ve tebessmleri, hem kader ve ksmetin adalet ve efkat ve terbiyeleri var olduu, kat' ve mkerrer tecrbelerle tahakkuk ettiinden; biz en ac vaziyet ve skntlara kar kemal-i sabr iinde kretmekle mkellefiz.. ve cildleri ve derileri soyulan Cercis Aleyhisselm gibi binler milyonlar hakikat mcahidlerinin hakaik-i imaniyyenin kuds hizmetinin bir numnesine mazhar olan Nur akirtlerinin ektikleri zahmetler, o eski zatlarn zahmetlerine nisbeten binde bir olmaz.. ve cret ve kazan cihetinde inaallah birdirler ve beraberdirler. Saniyen: Onbir defa bana su-i kasd eden ve drt defa mahkemeleri aleyhimize sevkedip hapse sokan gizli dmanlarmzn Nurlar hakknda plnlar akim kaldndan, btn desiseleriyle ehemmiyetsiz ahsma kar sknt ve tecrid-i mutlak ve kimseyle temas etmemek ve damarma dokundurmakla ikenceler verdirmeye alyorlar. Ben de o ikencelerin altnda inayetin iltifatn grp, tahamml ederek kr ederim. Zannederim; her birinizden vcuda on derece zaif ve on derece ziyade skntlarma kar tahammlm, sizin gibi kuvvetli, licenab zatlarn kck ve geici ve cz' skntlarnz nazarnzda hie indirir. Daha size teselli vermeye lzum grmyorum. 1436 Salisen: imdi ahsm rtmek ve skmak ve ihanet etmekten sklmayn. nki Nurlar'a ve talebelerine iliilmediine bir almettir ve tam aldandklarna bir emaredir. Yani kymeti, hneri ahsmda zannedip be (58)Afyon mektuplar -2, Krmz defter, S: 61 1437 1624 ni skyorlar, rtmek istiyorlar. Bu aldanmalarnda pek byk bir maslahat ve Nurlar'a ok faydas var. Benim yapamadm vazife-i ahsiyem ve hizmet-i nriye bu suretle menf bir tarzda yaplyor. naallah o nisbette sevab kazandrarak kusratlarma keffaret olur. Rabian: Gizli mnafklar her naslsa, baz resm memurlar aldatp ki; "Said ile gren dost ve Nurcu olur. Kimse temas etmesin!" Onlar evhamlandrmlar. Hatta hey'et-i idare ve gardiyanlar dahi benden kayorlar. Ben de memnun olurum ve bu hale kr ederim. Sizlerle sureten gremediimden zarar yok. nki bir hnede maddeten ve manen ve ruhen ve kalben ve vazifeten ve fikren ve muaveneten daima beraberiz, manev gryoruz, yeter... SAD NURSU (59)" " Aziz Sddk Kardelerim! Byle skntl hznl vakitlerde ve yerlerde mmkin olduu kadar birbirine teselli vermek ve kuvve-i maneviyesini krmamak, belki takviye etmek ve tesand kuvvetletirmek ve keder verecek szleri ve hadiseleri lzum-u kat' olmadan sylememek, hususan bana keder verecek hibir ey dememek,

bizlere imdi gayet elzemdir. Aleyhimizde olanlar istifade ediyorlar. Daha ziyade sknt vermeye balyorlar. Madem sizin iin istirahatimi, izzetimi, haysiyetimi, hatta lzum olsa canm feda ediyorum.. Siz dahi binler masum kardelerimiz ve Nurlar iin sabr ve tahammle alnz ve irkin hallere ve szlere bakmayp kulak vermeyiniz. Nur dersleri ve yazlarndaki kedersiz zevk size yeter. Biz vazifemizi vapp vazife-i ilhiyyeye karmamak ve inayet-i rabbaniyenin imdadmza gelmesini beklemektir. SAD- NURS(60)" Ve bu arada hapisteki Nur talebelerinin kuvve-i maneviyelerini takviye edici birok Nurlu dersler vermitir. Hatta Risale-i Nur'un ahs- manevisinin ve onun mmessili olan zatn yce makamlarn hatrlatmak ve dndrmek zere, Ayet-el Kbra risalesinin sonunda yer alan "Manevi bir muhavere" mektubunu okumalarn da tavsiye etmitir. Ta ki, Risale-i Nur'un ve Bedizzaman'n yolunda ve urunda mcahede etmenin, hapis 1438 olmann, hatta lme bile gitmenin ne kadar byk bir eref, bir manev fazilet, bir li makam olduu bilinsin. (59)Afyon mektuplar, Siyah defter Zbeyr. S: 77 (60)Afyon mektuplar. Krmz defter Zbeyr, S: 33 1439 1625 Yine bu arada talebelerin cesaret ve kuvve-i maneviyelerini takviye babnda, Takprl Kahraman Sadk Beyin, Afyon hapsi balad gnlerde yazd acib ve halisane ve merdane manzumecii de talebelerine okutmay ihmal etmemitir. Hazret-i stad, Sadk Bey'in mezkr manzumecii hakknda bir mektubunda yle demitir: "Rabian Takprl Sadk Bey'in mukaddemesini istinsah iin Sabri'ye vermitim. Eer yazlm ise, tashihimden geen para ona gnderilecek. Yeni yazlarn bir sureti bana gnderilsin. Hem Sadk'n manzumeciinin yanmda bir sureti var. Sizde yoksa gndereceim. (61)" Sadk Bey'in ad geen manzumecii ve mukaddemesi tamamn deil, fakat Sadk Bey'in onun sonuna ilve ettii u gelecek satrlar, onun aziz, bahadr ruhunun tercman olmas hasebiyle buraya alyor ve arkasnda manzumeciinden sadece iki babdan baz blmler kaydediyoruz. yle diyor Sadk Bey: "Ecdadmzn kanyla yourulmu memleket ve vatanmzda, z dinimizi ve salbet-i imaniye ve an'ane-i milliyemizi muhafaza ederek gezememek, bize vediatullah olan ve ecdadmzdan tevars ettiimiz mukaddes dinimizi evldlarmza ta'lim ve tedris ettirememek, sokakta giden kadnlarmzn balarndaki haya rtlerinin paralanmasna az aamamak.. ve ecnebilere bile reva grlmiyen bu gibi ar muamelelere maruz kalmak olan bu arik asrn bu ac yaralarnn tabibi ve bu karanlk gnlerin sirac ve bu elim hatralarn tesellicisi Nur kirtlerine dnya ve ukbasn medyun bulunan ve Allah'tan baka hibir kuvvetin, hibir elin koparamyaca bir bala balanarak cisim ve ruh

yaralarnn tedavi ve ifasn ancak ve ancak Nuru a'zamnn tevecch ve rzasnda arayan biare aciz bir talebenin bu derece ac ve can-hra haber-i elimin (Afyon Hapis hadisesinin) zerine tahamml derecesini katkat aan, hususan mukaddes tahrir vazifesini muvakkatan da olsa ta'til etmek mecburiyetinin ikinci yaras da inzimam ederse; candan duyaca ruh aclarn tercman olan satrlar okurken, okuyucu kardelerimin zayi edecekleri kymetli zamanlarn igal ettiimden dolay, af ve msamahalarn rica ederim. M.Sadk(62)" 1440 (61)Afyon mektuplar, Siyah defter Zheyr, S: 217 (62)Emirda Lahikas-1 (Zbeyr-1) S: 207 1441 1626 SADIK BEYN MANZUMECNDEN Cihana sultan idin, oldun den soysuzlara zimm Seyfullah idin, tarihe sdramazd ftuhatn rav drak et, terk eyle hatan, kerimdir ihsan eder Bar Tarik-i Sfyan pskll beldr, mekyidle memlu hem ne kadar vah Ykt Sfyan putunu, tarik-i necati Risale-i Nur at Toprak kabul etmedi, lae-i Sfyan esfel-i safiline kat Zulm-u cehildir tarik-i Sfyan, Nur-u hidayettir Risale-i Nur Maye-i musibettir tarik-i Sfyan, sermaye-i saadettir Risale-i Nur Pskll beldr tarik-i Sfyan, bir zll- hmadr Risale-i Nur Zehr-i memattr tarik-i Sfyan, ab- hayattr Risale-i Nur Mahv-u p-mal eder tarik-i Sfyan, i'l ve iclal eder Risale-i Nur Hacalet palandr tarik-i Sfyan, celadat kaftandr Risale-i Nur Zindan- esarettir tarik-i Sfyan, glistan- hrriyettir- Risale-i Nur Menba- rezaildir tarik-i Sfyan, maden-i fazaildir Risale-i Nur Berbad-u perian eder tarik-i Sfyan, ma'mur-u bd eder Risale-i Nur ki kardei hasm- can eder tarik-i Sfyan, hasm- can ihvan eder Risale-i

Nur Sade ii tevi eder tarik-i Sfyan, mkili teshil eder Risale-i Nur Saadeti ihll eder tarik-i Sfyan, selamete sal eder Risale-i Nur Ulemay tezyif eder tarik-i Sfyan, chelay talim eder Risale-i Nur Ykar, iftihar eder tarik-i Sfyan, yapar i'tizar eder Risale-i Nur Grmez berbad eder tarik-i Sfyan, grr tamir eder Risale-i Nur. yilie ktlk eder tarik-i Sfyan, ktle iyilik eder Risale-i Nur Halktan korkar, Haktan korkmaz tarik-i Sfyan, Haktan korkar, halktan korkmaz Risale-i Nur. Zinay ibaha eder tarik-i Sfyan, namusu takviye eder Risale-i Nur ffeti cefa, ehveti safa grr tarik-i Sfyan, ffeti safa grr Risale-i Nur Zilletler ocadr tarik-i Sfyan, salh u revh ocadr Risale-i Nur Felketler miftahdr tarik-i Sfyan, felhn anahtardr Risale-i Nur ki zddn vasfn "Sadk" ettin mizan, okuyan teshir ediyor Risale-i Nur, 1442 Mlevvestir mizane deer mi tarik-i Sfyan, malub olmaz husamaya Risale-i Nur M. Sadk (63)" (63) Emirda Lahikas-1 (Zbeyr-1) S: 205 1443 1627 Merhum Takprl Sadk Bey'in manzumesi, hece harflerine gre, her bir harfi bir bab olarak ele alm, her bir bab Risale-i Nur'un ve Bedizzaman'n ve mesleinin tavsifini yapmtr. Allah Rahmet eylesin amin. nc madde ki sabr ve sekinet dersleri: Aziz Sddk Kardelerim! Sizi ta'ziye deil, belki tebrik ediyorum. Madem kader-i ilh bizi tekrar bu nc medrese-i yusufiyeye bir hikmet iin sevketti.. ve bir ksm rzkmz bize burada yedirecek ve rzkmz bizi buraya ard.. ve madem imdiye kadar kat' tercbelerle srrna inayet-i ilhiyye bizi mazhar etmi.. ve madem medrese-i yusufiyedeki yeni kardelerimiz herkesten ziyade Nurlar'daki teselliye muhtatrlar.. ve adliyeciler sair memurlardan ziyade Nur'a ait faydalarna ve sair kuds kanunlarna

ihtiyalar var.. ve madem Nur nshalar pek kesretle hriteki vazifenizi gryorlar ve fthatlar tavakkuf etmiyor.. ve madem burada her bir fan saat bki ibadet saatleri hkmne geer. Elbette, biz bu hadiseden mezkr noktalar iin kemal-i sabr ve metanet iinde mesrurne kretmeliyiz. Denizli hapsinde tesell iin yazdmz btn o kk mektuplar, size de aynen tekrar ederim. naallah o hakikatl fkralar sizleri de mteselli ederler. Said-i Nursi (64)'' Aziz Sddk kardelerim! Bugn birden hatra geldi ki; Mes'ele-i Nuriye mnasebetiyle bu medreseye kader-i ilh ve ksmetin sevkiyle gelenleri taziye yerine tebrik eyle. nki ekseriyetin her biri yirmi otuz, belki yz, belki bin masum kardelerimize 1444 bedel gelip, onlar bir derece zahmetten kurtaryor. Hem Nur ile imana hizmetleri devam etmekle beraber, her biri az zamanda ok hizmet etmi. Bazlar on senede, yz senede i grm gibidir. Hem bu yeni medrese-i yusufiyenin imtihannda bulunup, onun geni ve kll ve kymettar neticelerine bilfiil hissedar olmak iin bu zahmetli mcahedeye giriyorlar ve kolayca grmelerine mtak olduklar halis, Sadk kardelerini grp tatl bir ders alp veriyorlar. (64) Afyon Hapsi mektuplar -2, siyah defter Zbeyr, S:13 1445 1628 Hem madem dnyann istirahat zamanlar devam etmiyor, bou bouna gidiyor. Elbette byle zahmetle ok kr kazanrlar, tebrike laykdrlar. Kardelerim! Bu geni hcum, Risale-i Nurun fthatna kardr. Fakat anladlar ki; Nurlara ilitike daha ziyade parlar, ders dairesi genilenip ehemmiyet kesbeder ve malub olmaz. Yalnz Srren Tenevveret perdesi altna girer. Onun iin plnn deitirdiler. Zahiren Nurlar'a ilimiyorlar. Biz madem inayet altndayz, elbette kemal-i sabr iinde kretmeliyiz. SAD- NURS(65)" Drdnc Madde: Bu maddedeki manalar nc maddenin ayn manalarna benzedii iin, ince farklar belki bilinmez diye yazmadm. Beinci Madde ki, sinsi desiselere kar dikkat ve teyakkuz hakkndadr.Baz nmuneleri kaydediyoruz: "13.12.1948'de yazlm ve sureti imha edilmi bir mahrem mektubun tetimmesidir. (Dnk mahrem mektubun tetimmesidir)

Rabian: Bu defa taarruz pek geni dairede... Reis-i Hkmet ve hazr kabine plnyla dehetli bir evham ile hcum edildi. Benim aldm bir habere gre ve ok emarelerle, gizli mnafklarn yalan jurnalleri ve desiseleriyle bizi hilfet komitesiyle ve Nak tarikatnn gizli cemiyetiyle tam alkadar, belki pidar gsterip hkmeti byk bir tela sevkederek; Nur'un byk mecmualarnn stanbul'da cildlenip lem-i slmda intiarn ve gayet makbuliyetlerini bir zemin gsterip, hkmeti korkutup, kskan resm hocalar ve vehham memurlar aleyhimize insafszca evirdiler. Tahminlerince herhalde ok vesikalar,emareler grlecek, hem eski Said damaryla tahamml etmiyerek ortal kartracak diye kanatlar varm... Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun, o musibeti binden bire indirdi. Btn taharrilerinde hibir cemiyet ve komitelerle hibir alkamz bulamadlar. Yoktur ki bulsunlar. Onun iin Savc iftiralara ve yanl manalara ve medar- mes'uliyet olmyan cz' isnadlara mecbur olmu. 1446 Madem hakikat budur: Nurlar ve biz, yzde doksan dokuz derece musibetten hals olduk. yle ise deil ekva, belki binler kretmek ile inayet-i ilhiyyenin bu cilvesinin tamamn sabr, kr, istirhamla beklemeliyiz ve Nur dersleriyle bu medresenin mtemadiyen kan ve giren muhta ve mtaklarna teselli vererek vardm etmeliyiz. SAD- NURS (66)" (65) Afyon Hapsi mektuplar, Siyah defter Zbeyr, S: 41 (66) Afyon Hapsi mektuplar. siyah defter Zbeyr, S: 353 1447 1629 (Bu mektubu benim iin Feyzi yazsn. Eer bu defterdeki ehemmiyetlilerini dahi yazsa daha iyidir:) "Aziz Sddk Kardelerim! Bir ehemmiyetsiz meseleyi size beyan etmek iin bir ihtar aldm. yle ki: Gizli dmanlarmzn telkintyla benim aleyhimde hatr ve hayale gelmiyen propaganda yaplm. Mahkemeyi ve makam- iddiay artmlar. Mesela birisi udur: Mslman memurlar aleyhime evirmek desisesiyle derler: "Said bize dinsiz der." Hatta Savcnn doksan hatasn gsteren cedvelde, otuzaltnc hatay resmen mahkemeye okudu. Buna kar bir iki yerde ve mahkemede bir defa ksaca cevab verildii halde, yine o propaganda kimseyi kandramad ve akim kalmakla beraber devam ediyor. imdi buna kar derim: Evvel: Ben ftratmda ziyade efkat itibaryla eskiden beri sair limlere nisbeten mmkin olduu kadar tekfirden ekindiimi beni tam tanyan bilir. Saniyen: Mezheb-i Hanefi'de ok maddelere kfr denildii halde, mezhebi fi'de o gnahlara kfr denmez, gnah- kebire denilir. Eer sarih kfr grse o vakit hkmeder. Ben fi iken, yine te'vili mmkin olsa, hkm etmekten ekinirim. nki tekfir bana ok ar geliyor.

Salisen: Benim sarfettiim zndk ve dinsiz kelimelerini gizli ve ahsen tanmadm ve krk seneden beri bu milletde iman ve slmiyet aleyhinde almalarn bildiim. kk Avrupa'da bir komite efradna diyorum. Bana zulmedenlerin ounu masumlarnn hatr iin hakkm onlara hell ediyorum. Yalnz bazen hiddet ettiim vakit, "Ehl-i dallet" derim. Yni harekatnda dallet ve zulme ve fska der. Yoksa, kfre der demek deildir. Rabian: Gayr- muayyen ve ahslar ve isimleri zikredilmiyen insanlara dair baz fena sfatlar iin: "Byle yapan mnafktr veya dinsizlie yardm eder veya kfir olur" denilse, hatta gybet dahi saylmaz. Kur'an- 1448 Hakim'de byle mbhem ahslar hakkndaki iddetli tabirat gibi, bir tabir olduu halde, savc o tabirat kendine ve muayyen ahslara alsa, o kendi kendini tekfir eder. Bana ilimesi btn btn kanunsuzdur. SAD- NURS (67)" (67)Afyon Hapsi mektuplar. krmz defter Zbeyr, 521 1449 1630 Altnc Madde: hls, tesand ve ittifak hakkndaki ikaz ve iradlara dair: (Mahremdir) Aziz Sddk Kardelerim! Sobamn ve Feyzilerin bir su testisi ve Sabri ve Hsrev'in iki su bardaklar para para olmas, dehetli bir musibet geldiini haber vermitiler. Evet, bizim en kuvvetli nokta-i istinadmz olan hakik tesand ve birbirinin kusuruna bakmamak ve Hsrev gibi Nur kahramanndan benim yerimde ve Nur'un ahs- manevisinin ok ehemmiyetli bir mmessili olmasndan hibir cihetle gcenmemek elzemdir. Ben birka gndr, dehetli bir sknt ve me'yusiyet hissettiimden, dmanlarmz bizi malub edecek bir are bulmular diye ok tel ederdim. Hem sobam, hem hayal ve ayn- hakikat mahadem doru haber vermiler. Sakn, sakn, sakn: abuk bu imdiye kadar demir gibi kuvvetli tesandnz tamir ediniz. Vallahi bu hadise bizim hapse girmemizden daha ziyade Kur'an ve iman hizmetimizde, hususen bu srada zarar vermek ihtimali kavidir. Hatta Sabri, bilmiyerek iki kahraman Feyzileri sarstn mahede-i hayaliye ile grdm. SAD- NURS (68)" Aziz Sddk Kardelerim! Bu dnyada, hususan bu zamanda, hususan musibete denlerde ve bilhassa Nur akirtlerinde dehetli skntlara ve me'yusiyetlere kar en te'sirli are: Birbirine teselli ve ferah vermek ve kuvve-i maneviyesini takviye etmek.. ve fedakr hakik karde gibi birbirinin gam ve hzn ve skntlarna merhem srmek ve tam efkatle kederli kalbini okamaktr.

Mabeynimizde hakik ve uhrev uhuvvet gcenmek ve tarafgirlik kaldrmaz. Madem ben size btn kuvvetimle itimad edip bel balamm ve sizin iin deil yalnz istirahatm ve haysiyetimi ve erefimi, belki 1450 sevinle ruhumu da feda etmeye karar verdiimi bilirsiniz, belki de gryorsunuz. Hatta kasem ile temin ederim ki; Sekiz gndr Nur'un iki rkn zhir birbirine nazlanmak ve teselli yerine hzn vermek olan ehemmiyetsiz hadise,bu srada benim kalbime verdii azab cihetiyle: "Eyvah! eyvah!.. Eleman! El-eman!. Ya Erhamerrahimin meded! Bizi muhafaza eyle! Bizi cin ve ins eytanlarn errinden kurtar! Kardalarmn (68)Ayn defter S: 148 1451 1631 kalblerini birbirine tam sadakat ve muhabbet ve uhuvvet ve efkatle doldur!.." diye hem ruhum, hem kalbim. hem aklm feryad edip aladlar. Ey demir gibi sarslmaz kardelerim! Bana yardm ediniz!.. Meselemiz ok nziktir. Ben sizlere ok gveniyordum ki, btn vazifelerimi ahs- manevinize brakmtm. Siz de btn kuvvetinizle benim imdadma komanz lzm geliyor. Geri hadise pek cz' ve geici ve kk idi. Fakat saatimizin zenbereine ve gzmzn hedakasna gelen bir sa, bir zerrecik dahi incitir. Ve bu nokta ehemmiyetlidir ki; madd patlak ve manevi mahedeler tam tamna haber verdiler. SAD- NURS (69) Aziz sddk muhlis kardelerim! Bizler imkn dairesinde btn kuvvetimizle lem'a- ihlsn dsturlarn ve hakik ihlsn srrn mabeynimizde ve birbirimize kar isti'mal etmek vcb derecesine gelmi. Kat' haber aldm ki; aydan beri buradaki hs kardalar birbirine kar mereb veya fikir ihtilfyla bir soukluk vermek iin adam tayin edilmi. Hem metin Nurcular' usandrmakla sarsmak ve nzik ve tahammlszleri evhamlandrmak ve hizmet-i Nuriye'den vazgeirmek iin sebebsiz mahkememizi uzatyorlar. Sakn, sakn, imdiye kadar mabeyninizdeki fedakrane uhuvvet ve samimane muhabbet sarslmasn. Bir zerre kadar da olsa, bize byk zarar olur. nki pek az bir sarsnt Denizli'de (.ef. Tev.) gibi hocalar yabaniletirdi. Bizler birbirimize lzum olsa, ruhumuzu feda etmeye hizmet-i Kur'aniye ve imaniyemiz iktiza ettii halde, skntdan veya baka evlerden gelen titizlikle hakik fedakrlar birbirine kar ksmek deil, belki mahviyet ve tevazu ve teslimeyetle kusuru kendine alr. Muhabbetini, samimiyetini ziyadeletirmeye alr. Yoksa habbe, kubbe olup tamir edilmiyecek bir zarar verebilir. Sizin ferasetinize havale edip ksa kesiyorum. SAD- NURS (70)" Yedinci Madde: Siyasetten tecennb ve saknmak hakknda:

1452 (69) Afyon Hapsi mektuplar, siyah defter Zheyr. S: 161 (70)Afyon Hapsi mektuplar. siyah defter Zbeyr, S: 173 1453 1632 Aziz Sddk Kardelerim! Geri Nur talebeleri tam btaraf kalmak ve siyasete girmemek mesleimizce lzm ve elzemdir. Fakat hem avam, hem siyasetiler bizi siyas bir cereyana alkadar tevehhm ederler, o cereyann seyyiatnda hissedar tahayvl edebilirler. Her naslsa, Emirda'nda bir ksm kardelerimiz eski parti ile bir maslhata binaen mnasebettar olmu ve merhum bir dostumuz oradaki parti reisinin karda olmasndan brakmad ki; aleyhimizde hareket etsinler. Hem Nur'la alkadar ve derd-i maiet iin muvafk siyasete girmi ok zatlar bulunmas, hem Emirda'nda bir iki muzr mnafk ve bize ok zarar dokunan ve zahiren kendilerini muhalif partiden gsterip, ta bize yardmlar olmasn ve yardmmz dahi onlara olmasn; Ve ok iftiralarla bu yeni hadisede bir te'sir yapt ve Emirda'nda bir ksm kardalarmz hakikaten bitaraf iken, siyaseti tevehhm edildiler. te bu hadisede, Nurcular' siyasetin imdiye kadar bu dindar millette ettii seyyiatlarndan tebrie etmek ve o zulmlere hibir cihette taraftar olmadklarn, raz olmadklarn gstermek ve hibir garaz ve baka maksadlar karmadan kemal-i ihlsla hakaik-i imaniye hizmetini yaptklarn herkese bildirmek ve bizi temizlemek iin inayet-i ilhiye efkat tokadyla bu iIehaneye bizi toplad. SAD- NURS (71)" Kardalarm! Sebilrread'n bu srada bizim lehimizde yazlar bize zararl idi. nki Risale-i Nur'a dahi dnyev ve siyas bir mecmua nazaryla bakmaa sebeb olup, kabinenin dikkatini celbedecekti. Hem bu frtnal srada evrakmz temyize gitmedii hayrldr. Demek kabinenin dindarlar aleyhindeki iddeti, komnistleri aldatmak ve Rus'a bir rvet iin idi. Dnki beyanname hangi gazetenin ve kimindir? SAD- NURS?(72)" (71)Ayn defter S: 49 1454 (72)Krmz defter S: 30 1455

1633 BR EK ZAH Trafgir, partizan, mbarezekr durumlarn kesinlikle stad tarafndan daima ve her zaman reddedilmi olmas, Risale-i Nur'da asla deimiyen kll bir kaidedir. stad bunu hayatnn her devresinde yazm ve yaamtr. Ancak buna karlk, hak ve hakikat etrafnda ve Kur'an ve iman hizmetinde de daima en iddetli bir irtibat ve uhuvveti ve en salam ve metin bir alka ve samimiyeti ve en kkl ve halis ve civanmerdane bir muhabbet ve ball da her zaman istemi ve aram, yazm ve sylemitir. Bunu takviye etmek yolunda her trl ikn', irad ve ikaz metodlarn da uygulamtr. Fakat beer olarak, nefis ve eytann hilelerine mbtel olarak Nur talebeleri, zaman zaman -Hususan hapishanelerdebunu zedeleyici hal ve tavrlar gstermelerine, stad -st tarafta numuneleri grld gibi- ok zlyor ve feryad ediyordu. O gibi hallerin dzeltilmesi yolunda her eit ikaz ve iradlarda bulunuyordu. Evet, Afyon hapsinde yine uhuvveti ve samimi ihls ve tesand zedeleyici haller zuhur etmiti.Hem de dier hapislerinden biraz daha fazla olarak... Hazret-i stad'n o yrekler acs hapis tecridinde , bir de bu gibi kederler de kendisine yklenmiti. stad feryad edip bard ve yalvard. Nihayet Allah'a kr yzde doksan dzeldi. Amma maalesef baz izler de kalabilmiti. te bu hi beklenmiyen hallerin zuhuruyla, Hazret-i stad Nur talebelerini -ksknlk hallerinin izalesinden sonra da- yle bir iki mektupta meselenin ciddiyeti noktasndan uyaryordu: Aziz Sddk Kardelerim! Ehemmiyetli bir taraftan, ehemmiyetli ve manidar sual edilmi, bana sordular ki; "Siz cemiyet olmadnza mahkeme o cihette beraet vermesiyle; ve yirmi seneden beri tarassud ve nezaret eden be alt vilyetin o noktadan ilimemeleriyle tahakkuk ettii halde, Nurcular'da yle harika bir alka var ki: hibir cem'iyette, hibir komitede yoktur. Bu mkili halletmenizi isteriz" dediler. 1456 Ben de cevaben dedim ki: Evet, Nurcular cem'iyyet-memiyet, hususan siyas ve dnyev ve menf ve ahs ve cemat, menfaat iin teekkl eden cem'iyyet ve komite deiller ve olamazlar. Fakat bu vatann eski kahramanlar kemal-i sevinle ehadet mertebesini kazanmak iin ruhlarn feda eden milyonlar slm fedailerinin ahfadlar, oullar ve kzlar o fedailik damarn da irsiyet almlar ki; bu harika alkay gsterip; Denizli mahkemesinde bu aciz biare kardelerine bu gelen cmleyi sylet 1457 1634 tirdiler: "Milyonlar kahraman balar feda olduklar bir hakikata bamz dahi feda olsun" diye onlar namna sylemi, mahkemeyi hayret ve takdirle susturmu.

Demek Nurcular'da hakiki, halis. srf rza-i ilah iin msbet ve uhrev fediler var ki; Mason, Tanak ve Komnist ve ifsad ve zendeka ve ilhad gibi dehetli komiteler o Nurcular'a are bulamayp, hkmeti ve adliyeyi aldatarak, lstikli kanunlar ile onlar krmak ve datmak istiyorlar. naallah bir halt edemezler. Belki Nur'un ve imann fedilerini oaltmaya sebebiyet verecekler. SAD- NURS (73)" KNC BR KAZ VE BR DERS "(Hem bu, hem dnk pusula bir para mahremdir. Yaln mana verilmemek iin herkese okunmasn.) Aziz Sddk Kardelerim! Dnki sual-cevaba benzer, krk sene evvel olmu bir sual-cevab size hikye edeceim. O eski zamanda Eski Said'in talebeleri stadlaryla iddetli alkalar, fedalik derecesine geldiinden: Van, Bitlis tarafnda Ermeni komitesi, Tnak fedileri ok faaliyette bulunmasyla; Eski Said onlara kar duruyordu, bir derece susturuyordu. Kendi talebelerine mavzer tfekleri bulup, medresesi bir vakit asker klas gibi, silahlar, kitaplarla beraber bulunduu vakit, bir asker feriki geldi, grd, dedi: "Bu medrese deil, kladr." Bitlis hadisesi mnasebetiyle evhama dt, (74)emretti: "Onun silhlarn alnz!" bizden ellerine geen onbe mavzerimizi aldlar. Bir iki ay sonra Harb-i umumi patlad. Ben tfeklerimi geri aldm. Her ne ise... Bu haller mnasebetiyle benden sordularki; dehetli fedileri bulunan Ermeni komitesi sizden korkuyorlar ki; siz Van'da Erek dana ktnz zaman, sizden ekinip dalyorlar, baka yere gidiyorlar. Acaba sizde ne kuvvet var ki, yle oluyor? 1458 (73)Afyon Hapsi mektuplar, siyah defter, S: 278 (74)Bu hadisenin 1914 yl ierisinde vuku' bulduu anlalyor. "bir iki ay sonra harb-i umumi patlad" tabiriyle de Bitlis hadisesinin 1913'de vuk bulduunu doruluyor. A.B. 1459 1635 Ben de cevaben diyordum: "Madem fni dnya hayat, kck ve menf milliyetin muvakkat menfati ve selmeti iin bu harika fedakrl yapan Ermeni fedaileri karmzda grnrler. Elbette hayat- bakiyeye ve pek byk slm milliyet-i kudsiyesinin msbet menfaatlerine alan, "Ecel birdir" itikad eden talebeler o fedailerden geri kalmazlar (haiye) luzum olsa, o kat' ecelini ve zhir birka sene mevhum mrn milyonlar sene bir mre ve milyarlar dindalarnn selmetine ve menfaatine tereddtsz mftehirane feda ederler" (Haiye): Kardelerim namna acizane diyorum ki: Lzum olsa, inaallah ok ileri gideceiz. Bizler dinde olduu gibi. kahramanlkta da ecdadmzn vrisleri olduumuzu gstereceiz. SAD- NURS (75)"

nc sarih bir ikaz ve irad dersi: Aziz Sddk Kardelerim! Evvel: Hacc men eden, Zemzemi dktren, hakkmzda eedd-i zulme msaadekr davranan ve Zlfikr ve Siracun-n Nur'un msaderesine ehemmiyet vermiyen ve bizi garazkrane kanunsuz ta'zib eden memurlar terfi' ettirip, hadisemizden kan mazlumane lisan- hal ile yksek alamamz ve sesimizi iitmiyen bir kabinenin zamannda en rahat yer, hapistir. Yalnz mmkin olsa baka hapse nakil olsak, tam selmet olur. Saniyen: Onlar nasl zorla en mahrem Risaleleri en nmahreme okuttular.. yle de zorla srar edip bizi cem'iyyet yapmaya mecbur ediyorlar. Halbuki cem'iyet ve komitecilie hi ihtiya hissetmiyorduk. nki ittihad- ehl-i iman cemaatndeki uhuvvet-i slmiye, Nurcular'da pek halisane ve fedakrane inkiaf ettii gibi; ve eski ecdadmzn kemal-i akla ruhlarn feda ettikleri bir hakikata Nur kirtleri o milyonlar kahraman ecdadlarndan irsiyet aldklar kuvvetIi bir fedailik ile o hakikata balanmalar imdiye kadar resm veya siyas gizli ve ikr cem'iyetler ve komitecilie ihtiya brakmyordu. Demek imdi bir ihtiya var ki; kader-i ilh onlar bize musallat ediyor. Onlar, mevhum bir cem'iyet isnadyla zulmederler. Kader ise, "Neden tam ihlsla, tam bir tesand ile, tam bir Hizbullah olmadnz!" diye (75) ualar Envar Neriyat S: 488 1460 1636 bizi onlarn eliyle tokadlad, adalet etti. SAD- NURS (76)" Hazret-i stad'n bu son ikazndaki ders; herhangi siyas bir teekkl veya particilii ders veriyor deildir. Sair Risale ve mektuplardaki gibi hakik, halis, metin ve esasl bir uhuvveti, tesand ve samimi ittifak ders veriyor. Bunun vrud sebebi olarak az stte kaydettiimiz vechiyle, hapiste vuku' bulan baz ihlssz hallerle Risale-i Nur'un ve Nurculuun icab olan hakik bir ittifak ve tesandn bir derece zedelenmesiydi. Ayrca bu hadiseden sonra, Hazret-i stad'n onbir senelik hayatnda, madd cemiyet ve particilik teekkl gibi eylerden hi bahsetmedii ve ders vermedii gibi; tam aksine yine siyas hallerden ve tarafgirliklerden ve mbarezekrane hallerden hep nehy ve zecretmitir. Hem bu iki dersin evvelinde yazlan derslerle de; siyaset meselesini ve anlatmak istedii eyi birbirinden ayrmtr. AKDEYE, FIKHA VEYA TMA, LM BAZI MES'ELELERE DAR DERSLER Afyon hapsinde yazlan yzdoksanbir adet mektuplarn mevzular itibaryle aksam iinde, bir de akide, fkh ve itama, ilm hakikatlara dair baz mektuplar da yer almtr. Bunlarn ou geri neredilmi

malum mes'elelerdir. Fakat onlar bir arada grmenin ve okumann daha ayr bir lezzeti olur ve Hazret-i stad'n hayatnn bu faslnda verdii derslerin tatll biraz daha da tezahr eder kanatyla buraya derci uygun grld. AKDEYE TAALLUK EDEN BR MES'ELE " Ayet-i celilesinin bir nktesi: Aziz Nur Kumandan ve Kur'an'n hadimi kardeim Ref'et Bey! Yahudi milleti hubb-u hayat ve dnya perestlikte ifrat ettikleri iin, her asrda zillet ve meskenet tokadn yemeye mstehak olmular. Fakat bu "Filistin"' (77)mes'elesinde hubb-u hayat ve dnyaperestlik hissi deil, belki Enbiya-i Ben srailiyyenin mezaristan olan Filistin, o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunmas cihetiyle: bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i mill ve din olmasndan, abuk tokad yemiyorlar. 1461 (76)ua'lar-Envar Neriyat S: 498 (77) Hz.stad'n bu mektubu, Filistin'de 14 Mays 1948'de yeni kurulan srail devleti gnlerinde vestadn Afyon hapsine alnmasnn 5. aynda yazlmtr. A.B. 1462 1637 Yoksa koca Arabistan'da az bir zmre hi dayanamyacakt, abuk meskenete girecekti. SAD- NURS (78)" FIKHA BR DERECE TAALLUK EDEN BR K MES'ELE 1- Hac Mes'elesi: Aziz Sddk Kardelerim! Evvel: Bu sene serbest olsaydk, belki bir ksmmz hacca gidecekti. naallah bu niyetimiz bilfiil gitmi gibi kabul olup, bu skntl halimizde hizmet-i imaniye ve nuriyemiz yle byk bir Hac sevabn verecek. SAD- NURS (79)" 2- Arefe gnnde bin hlas: (12.10.1948) Aziz Sddk Kardelerim? Eski zamanda, memleketimde, medrese talebeleri Arefe gnnde bin hlas- erif okuyup, birer hatme-i ihlsiye ile haclarn sevablarna ve dualarna hissedar olmaa alyordular. Ben imdi zaafiyetim iin iki gnde okuyorum.

SAD- NURS (80)" 3- Teehhd ve Fatiha'nn kelimeleri: "Kardelerim! Teehhd ve Fatiha kelimelerinin geni ve yksek manalar kasd deil, belki dolaysyla meguliyet ve huzura bir nevi gaflet veren tafsilat deil, belki mcmel ve ksa manalar gafleti datr; ubudiyeti, mnacaat parlatr gryorum. Namazn ve fatiha ve teehhdn pek yksek kymetlerini tam gsterir. 1463 kinci ksmn (Elhccet-z Zehra'nn ikinci ksmnn) ahirinde kasden megul olmamaktan murad ise; O manalarn tafsilt ile bizzat itigal, bazen namaz unutturur, huzura belki dokunur. Yoksa dolaysyla ve muhtasar bir tarzda byk faydalarn hissediyorum. SAD- NURS (81)" (78)ua'lar Envar Neriyat S: 474 (79) Afyon Hapsi mektuplar, siyah defter, S: 237 (80) ualar Envar Neriyat S: 271 (81))Krmz defter. S: 69 1464 1638 LM VE TMA BAZI MES'ELELER 1- Bir ka Deccal mes'elesi: " Evvela bid'atkr baz hocalarn telkinatyla, iddianamede slm Deccalnn ve mteaddit bir ka Deccalin gelmesini kabul etmiyor gibi Beinci ua'nn bir mes'elesine itiraz etmiler. Buna cevaben: Gayet parlak, kat' bir mu'cize-i peygamberyi (A.S.M.) gsteren bu hadis-i sahihte: "`Yani benim amcam ve pederemin kardei Abbas'n veledinde hilafet-i slmiye devam edecek, ta o hilfeti Deccal'n muharrip eline geecek. Yni uzun zaman, beyz sene kadar Hilfet-i Abbasiye vcuda gelecek ve devam edecek. Sonra Cengiz, Hlgu denilen Deccaldan birisi o saltanat- hilfeti mahvedecek. Deccalne slm iinde hkm srecek. Demek, slm iinde mteaddit hadislerde, baz Deccal geleceine, baz da yirmi yedi Deccal geleceine dair zahir bir delildir ve bu hadisdeki ihbar- gayb kat' iki mu'cizedir:

Biri: Hilfet-i Abbasiye vcuda gelecek, beyz sene devam edecek.. kincisi de: Sonunda en zalim ve tahripi Cengiz ve Hlgu namndaki bir deccal eliyle inkraz bulacak. Acaba ktb- hadisiyede Kur'an'a ve eair-i slma ait, hatta en cz' eyleri de haber veren sahib-i erait, hi mmkimdir ki bu zamanmzdaki pek acib bir zamanda, en ar erait altnda hizmet eden ve o hizmetin semerelerini dost ve dman tasdik eden Risale-i Nur'a ve kirtlerine iaretleri bulunmasn!. SAD- NURS (83)" 2- Dnyamzn yuvarlakl hakknda: "Sual: Kre-i Arzn krev olduuna dair bir ayet var m ve hangi surededir?Krev veya mstev olduunda teredddm vardr. Her 1465 hkmetin bulunduu araz deniz ortasndadr. Bu denizlerin etrafn muhafazakr neler var!?.. Ltfen beyann rica eder, ellerinizden perim. Emirdal Ali Hoca (82)Trih-i Hulefa-Suyuti. S: 6 ve Rmuz-ul ahadis S: 304 (83)ualar Envar Nerivat S: 473 1466 1639 Cevab: Risale-i Nur bu eit mesaili halletmi. Kreviyet-i arz ulema-i slmca kabul edilmi. Dine muhalefeti yok. Ayetteki "Sath" demesi, krev olmadna dellet etmiyor. Mtehidlerce "stikbal-i Kble" Namazda art olmas ve art ise, btn erknda bulunmas srryla; Secde ve rkda istikbal-i kble lzm geliyor. Bu ise, yerin, zeminin kreviyetiyle ve er'an kble, Ka'be-i mkerremenin st, ta ara kadar ve alt fere kadar bir amud-u nuran olmas, kreviyetle istikbal, erknda bulunabilir. SAD- NURS (84)" 3- Tefsir nevileri meselesi: "Saniyen: "Risale-i Nur Kur'an'n kuvvetli, hakiki bir tefsiridir" Tekrar ile dediimizden baz dikkatsizler tam manasn bilemediinden bir hakikat beyan etmeye bir ihtar aldm. O hakikat udur: Tefsir iki ksmdr. Birisi: Malum tefsirlerdir ki, Kur'an'n ibaresini ve kelime ve cmlelerinin manalarn beyan ve izah ve ispat ederler. kinci ksm tefsirler ise: Kur'an'n iman olan hakikatlarn kuvvetli hccetlerle beyan ve ispat ve izah etmektir. Bu ksmn pek ok ehemmiyeti var.

Zahir malum tefsirler, bu ksm bazen mcmel bir tarzda dercediyorlar. Fakat Risale-i Nur dorudan doruya bu ikinci ksm esas tutmu, emsalsiz bir tarzda muannid feylosoflar susturan bir manevi tefsirdir...(85)" HAPSTE KEN DIARDA GRNMES stad Bedizzaman Hazretleri her hapsinde de, hapiste iken, darda camilerde grnmesi gayet mehurdur. Hatta resmen ikyetlere mevzu olmu ve resm adamlarca da tesbit edilmi bir hadisedir. Bu mevzuun uzunca tafsilatn Eskiehir hapis faslnda kaydettiimizden, Afyon hapsine ait ksmna ksaca bir temas etmeyi uygun bulduk. Ayrca da Afyon hapsine ait ksm iin iki ahidin ehadetini de kaydedeceiz. Evet, Hazret-i stad'n Afyon'da hapsin iinde ve tecridinde iken, darda grnmesi byk ayialara ve resm ikyetlere mevzu olduktan sonra. Hazret-i stad hadiseyi gayet zarif bir te'vil ierisinde talebelerine yle anlatmtr: 1467 (84)ua'lar S: 475 (85)Afyon Hapsi mektuplar, siyah defter. S: 240 1468 1640 "...Bir zaman mehur bir allmeyi harbin mteaddit cephesinde cihada gidenler grmler. Gelip ona demiler... O da demi: "Bana sevab kazandrmak ve derslerimden ehl-i imana istifade ettirmek iin benim eklimde baz evliyalar, benim yerimde iler grmler. Aynen bunun gibi, DenizIi'de camilerde beni grdklerini hatta resmen ihbar edilmi ve mdr ve gardiyana da aksetmi.. Bazlar tel ederek: "Kim ona hapishane kapsn ayor" demiler. Hem burada dahi aynen yle oluyor... Halbuki, benim ok kusurlu, ehemmiyetsiz ahsiyetime pek cz' bir harika isnadna bedel, Risale-i Nur'un harikalarn ispat edip gsteren "Sikke-i Gayb" mecmuas yz derece, belki bin derece ziyade Nurlar'a itimad kazandrr ve makbuliyetine imza basar. Hususan Nur'un kahraman talebeleri harika halleri ve kalemleriyle imza basyorlar. SAD- NURS (86)" HADSENN AHD 1- O sra Afyon hapsi ba gardiyan yardmcs Hasan Deirmenci yle demitir: "Hapishanede olduu halde, camide, arda grlyor diye ayialar kyordu. Ben de o zaman bir cahillik yaptm. Ayakkabsn iyice sildim. Temizledim, acaba tozlanp kirlenecek mi diye...(87)"

2- Afyonlu Halla Hilmi Pancarolu'nun ifadesi: "...Bedizaman hapiste iken Cuma namazna gitmek iin izin istemiti. Ancak bu izin verilmeyince, birara gardiyanlar onun kouuna baktklarnda kendisini grememiler. Muhtelif camilere giden polisler, kendisini ayn anda "'marat", "Ot pazar" ve "Msrl" camilerinde namaz klarken grmler. Fakat cemaat camiden karken kendisini bir daha bulamamlar... Hapishaneye dndklerinde stad' kouunda duruyor grmler. Bu hadise ekser Afyonlular'ca bilinmektedir.. (88)" 1469 3-Hz. stadn Afyon hapsi srasnda hapishane mahkumlarndan Afyonlu brahim Arman bu hadise iin unlar sylemi: Bir Ramazan bayram idi, Savc ile hapishane Mdr Ot pazar Camiine Bayram namaz (86) ualar Envar Neriyat S: 453 (87)Son ahitler-1 S: 31 (88)Son ahitler-3 S: 169 1470 1641 klmak iin gitmiler. Camie girdiklerinde bakyorlarki; Bedizzaman en n safta oturuyor. Namazdan sonra Savc ve Mdr Cami kapsnn iki tarafnda durarak Hocay beklemeye balyorlar. Herkes kyor fakat bir trl Bedizzaman kapdan karken gremiyorlar. En son Cami imam kyyor, ona soruyorlar:ierde baka kimse varm? imam: Hayr, hi kimse kalmad diyor. Savc ve Mdr aknlk ierisinde hapisaneye acele geliyorlar. Ben o sra yatyordum . Gardiyan bana : Ko brahim (*) Savc ile Mdr aryorlar. dedi. Koa koa gittim, hocann kouunun kaps nnde beni bekliyorlard. Bana hiddetli bir ekilde A u kapy! dediler. Kapy atm.Bedizzaman elinde tesbih,Cubbesini nne alm oturuyordu. Bana hiddetle kan Savc ve Mdr her ikiside stadn elini ptler..Ve artk stadn odasna kalem,kat gibi eylerin girmesine msaade ettiler. Ben birka gn sonra mdre sordum.Bu deiiklik ne iindir?, Mdr: kardeim, biz onu Bayram namaznda camide grdk. Buraya geldiimizdede onu kouunda bulduk dedi . (Son ahitler-5 ,sh.136) NC SAD VE BELRTLER Afyon hapsinin birinci senesinde stad'da balyan yeni bir halet-i ruhiye,1949 yl balarnda kemalini bulmu ve kendisini bir "nc Said" merhalesine yneltmitir. Bu halet-i ruhiye evvel madd sebeblerden kaynaklanm, bilhare ruh ve kalb bir halete inkilb etmi olduu grlyor. Hazret-i stad bu halet-i ruhiyesini talebelerine tavsif edip bildirirken, -az ilerdeki mektuplarndan grlecei zere- evvel madd sebebleri nazara vermi ve bundan sonra artk Risale-i Nur'un hizmet tedbirlerini, hususan mdafaalar iini hs talebelerine brakacan yazmtr. Daha sonraki aylarda inkiaf eden bu halet-i ruhiye, kendisini tamamen ahiret ehli olan bir nc Said eklinde gsterdiini kaydetmi.

Ancak, Hazret-i stad'n bu ak ifadeleriyle birlikte, Afyon hapsinden sonra, zellikle 1950 D.P iktidar i bana geldikten sonra, Hazret-i stad bu yeni iktidarn baz i ve d dnya ve siyaset mes'elelerinde takib edecekleri metodlara dair onlar ikaz ve irad eden beyanlar sudur etmesiyle; Bu halet-i ruhiye ile, stad'n bu tarz ehl-i idareye yaklamlar arasnda bir iliki kurularak, nc Said safhas "Ehl-i siyaseti irad dnemi" diye yorumlanmaya sebeb tekil etmitir. Bu mnasebet kurma ve yorumlar, bilhassa Hazret-i stad'n yanndaki hs talebelerinden gelmesi ve Tarihe-i 1471 (*) brahimin ifadesine gre Savc kendisine hz.stadn kouunun kapsnn anahtarn vermi.stadn yemek ve sair ihtiyalarn kendisi trp veriyormu. A.B. 1472 1642 Hayat'ta o ekil kaydedilmesi elbetteki ayan- dikkattir. Ayrca stad'n 1950'den sonra, bir iki hizmetisini, -hayatnn o gne kadarki detine muhalif olarak- kendi oturduu evinde yatp kalkmalarna izin vermesini de mezkr yoruma ek bir delil saylmtr. Lkin Hazret-i stad'n o gzide hs talebe ve hizmetkrlarnn "nc Said" merhalesinin madd tezahrlerini o ekilde yoruma tabi tutmalarna son derece hrmet etmekle beraber; stad'n u nc Said ahsiyyeti hususundaki ak ifadeleriyle, o yorumlar arasnda tam mntenasib bir iliki zahirde grnmediine binaen; ve bu mevzuda mdekkik baz genlerin suallerine bazen muhatap olduumuz iin, baz tetkik ve aratrmalara girme hususunda bizi mecbur eylemi ve yle birka istifhaml sual ile kar karya brakmtr: 1- Acaba Afyon hapsinde, evvel madd ve mcbir sebeblerden balayp, yine Afyon hapsinde manev ynde kemalini bulan nc Said merhalesinin tezahr gibi ve stad'n haber verdii ekildeki halet-i ruhiye, hep devam etmi midir? Hapisteki talebelerin birbirlerine kar nazlanma hadisesinden sonra ve hadisenin yatmasn takip eden gnlerde ve hapisten tahliyelerinden sonra ve daha sonralar da devam etmi midir? 2- nc Said halet-i ruhiyesi, tam bir trik-i dnya ve bsbtn ahiret ehli olmakla birlikte, Allah'n ltuf ve inayetiyle -az da olsa- bir derece hakikatlar dinliyecek ehl-i siyasetten baz hamiyetli zatlarn meydana kmasyla; onlara mhim baz irad ve ikazlarn tebli edilmesinde, o halet-i ruhiye mani midir? Hem bunda Eski Said, Yeni Said veya nc Said iin bir engel tekil eder mi? 3- Afyon hapsinin ve mahkemesinin balangcnda mahkemeye sunduu istid'alarnda: "O vazifeleri yapamadm iin kusurlarm var" eklinde niteledii vazife ve meselelerin ifas iin, zaman ve zeminin bir nebze hazrlanmasyla, baz giriimlerde bulunmasnn, bsbtn bir ahiret ehli ve trik-i dnya olsa bile -hangi Said merhalesi olursa olsun- vazifeleri erevesinde deil midir? 4- stad'n sddk talebelerinin o halisane yorum ve ifadelerinden nem kapan ve hududsuz bir siyasetin kapsnn tamamen aldn sanan baz kimselerin, yorum stne yorumlarnn ve bize gre mes'elenin hakikatn tamamen hudut ve izgisinden arp karanlarn ve ii tamamen bir 1473

particilik ve siyas bir pozisyona gtrenlerin fiillerinin bir mnasib manas ve deeri, stad'n o iradkr ikazlaryla bir balants var mdr? 5-in hakikat ise, 1946 ylnda, Emirda'nda Hazret-i stad'da mukaddemeleri balyan, yeni ve kll ve muazzam bir terakk merhalesinin ykseli belirtilerini gsteren ve hava unsuruyla Nur unsurunun ltif, nur 1474 1643 an lemlerinin kaplarnn almasn ve bunlarda tecelli eden Ehadiyyet ve Samediyyetin delil ve hccetlerini ibraza matuf marifet-i ilhiyyede yeni yeni terakki merhalelerinin grnmesini bildiren o kudsi haletin mukaddemesinin, Afyon hapsinde doruk noktasna ulaan kemalatnn halt tezahr etmesi iinde; ehl-i siyaseti de irad ve ikaz vazifeleri arasnda bir tenakuz var mdr? te bu istifhamlarn cevablarn bulmadan nce, nc Said ve mukaddemeleri hakknda sudr eden stad'n baz aklamalarn arzedelim: Evvela: Afyon hapsinde mezkr haletin ilk mukaddemeleri hakknda stad'n talebelerine haber verdi'i mektubu yledir: Aziz Sddk Kardelerim! ki ehemmiyetli sebeb ve bir kuvvetli ihtara binaen, ben btn vazife-i mdafaat buraya gelen ve gelecek Nur erknlarna brakmaya kalben mecbur oldum. Hususan (H. R.T.F.S.(89)) Birinci Sebeb: Ben hem sorgu dairesinde, hem ok emarelerden bildim ki; bana kar ellerinden geldii kadar mkilt yapmaa ve fikren onlara galebe etmemden kamaya alyorlar.. ve resmen onlara i'ar var ki; gya ben konusam, mahkemeleri ilzam edecek derecede ve diplomatlar susturacak bir iktidar- ilm ve siyas gstereceim diye benim konumama bahanelerle mani' oluyorlar. Hatta sorguda bir suale kar dedim: "Tahattur edemiyorum" O hkim, taaccb ve hayretle dedi: "Senin gibi fevkalde acib zekvet ve ilim sahibi nasl unutur?" Onlar Risale-i Nur'un harika yksekliklerini ve ilm tahkikatn benim fikrimden zannedip dehet almlar. Beni konuturmak istemiyorlar. Hem gya benim ile kim grse, birden Nur'un fedakr bir talabesi olur. Onun iin beni grtrmyorlar. Hatta Diyanet reisi dahi demi: "Kim onunla grse ona kaplr, cazibesi kuvvetlidir" Demek, imdi iimi de sizlere brakmaya maslahatmz iktiza ediyor.. ve yannzdaki yeni ve eski mdafaatlarm benim bedelime sizin meveretinize itirk eder, O kfidir. kinci Sebeb: Baka vakte brakld... 1475 Amma ihtar- manev'nin ksack bir iareti udur: (89) Birer harfle isimleri yazlan zatlar srasyla unlardr: Hsrev, Re'fet, Tahiri, Fevzi, Sabri... A.B,

1476 1644 Bana yirmibe sene siyaseti ve gazeteleri ve sair ok fn eyleri terkettiren ve onlarla meguliyeti men' eden gayet kuvvetli bir vazife-i uhreviye ve te'sirli bir halet-i ruhiye, benim bu meselenin teferruatyla itigal etmeme kat'iyyen mani oluyorlar. Sizler bazen ara sra yeni dava vekilinizle meveretle benim vazifemi dahi grrsnz. SAD- NURS (90)" Saniyen: nc Said mukaddemelerinin hikmet ve belirtilerini daha etraflca beyan eden stad'n ikinci mektubu yledir: Aziz Sddk Kardelerim! imdi namazda bir hatra kalbe geldi ki: Kardelerin ziyade hsn- zanlarna binaen senden madd ve manev ders ve yardm ve himmet bekliyorlar. Sen nasl dnya ilerinde haslar tevkil ettin, erknlarn meveretlerine braktn ve isabet ettin. Aynen yle de: Uhrev ve Kur'an ve man ve ilm ilerinde dahi Risale-i Nur'u ve kirtlerinin ahs- manevilerini tevkil eyle!.. O halis, muhlis haslarn ahs- manevleri senden ok mkemmel o vazifeyi kendi vazifeleri ile beraber yaparlar. Hem daima da imdiye kadar yapyorlar. Mesel, senin ile gren, muvakkat bir dirhem ders ve nasihat alsa; Risale-i Nur'dan bir cz'nden yz dirhem ders alabilir. Hem senin yerinde ondan nasihat alr, sohbet eder. Hem Nur kirtlerinin hslar bu vazifeni her vakit yapyorlar ve inaallah pek yksek bir makamda bulunan ve duas makbul olan onlarn ahs- manevileri daim beraberlerinde bir stad ve yardmcdr diye ruhuma hem teselli, hem mjde, hem istirahat verdi. ELBAK HVELBAK SAD- NURS (91)" Hazret-i stad'n bir baka mektubunda yle bir cmlesi vardr: "...Demek iki mahkemede ben size bedel; ve bu nc mahkemede sizler benim bedelime de mdafaa etmekte bir hayr, bir inayet var ki; beni bahanelerle konuturmuyorlar...(92)" Ve salisen: nc Said merhalesinin kemalini bulduu veya mukaddemelerinden sonra, asl olarak balad halet-i ruhiyesi hakknda Hazret-i stad yle diyor: (90) Afyon Hapsi mektuplar. siyah defter. S: 69 (91)Afyon Hapsi mektuplar, siyah defter, S: 73 1477 (92)Ayn defter S: 134 1478

1645 Aziz Sddk Kardelerim! ki defadr ehemmiyetli bir halet-i ruhiye bana rz oluyor. Ayn otuz sene evvel stanbul'da beni Yua' dana karp, stanbul'un, Dar-l Hikmet'in czibedar hayat- itimaiyesini braktrp, hatta stanbul'da bulunan Nur'un birinci kirdi ve kahraman olan merhum Abdurrahman' dahi zarur hizmetimi grmek iin de yanma almaya msaade etmiyen ve Yeni Said mahiyetini gsteren acib inklb- ruhinin bir misli imdi mukaddemat bende balam.. ve nc bir Said, btn btn trik-i dnya olarak zuhuruna bir iaret tahmin ediyorum. Demek, Nurlar ve kahraman kirtleri benim vazifelerimi yapacaklar. Daha bana hi ihtiya kalmam. Zaten Nur'un her bir cmi' cz' ve sarslmyan halis kirtlerinin her birisi benden daha mkemmel ders verir. SAD- NURS (93)" Bu mektubun hemen akabinde "Hve Nktesi" ile alkadar mektubun yazlmas da; Hazret-i stad'n bu halet-i ruhiyesinin mukaddematnn 1946'larda baladn ve latif ve nran olan hava ve Nur unsurlarna mteveccih olarak, o zaman Hve nktesiyle kendini gstermesi ve sonra hapiste "Elhecet-z Zehra"nn mevzular da ekseriya bu kabilden olmas, hem hapisten sonra "Nur leminin Bir Anahtar" eserinde mevzu tekil eden paralarn tamamna yakn o eitten yazlmas delildir ki; Hazret-i stad'n "nc Said" diye vasflandrd yeni halet, maddlikten ok, manev ve ruhandir. Dolaysyla inkiaf eden bu yeni haletle beraber, ehl-i siyasete mteveccih olup hamiyetkar ksmlarn irad ve tenvire ynelik baz beyanlarnn bu haletine zd olmad gibi, bu iradlarn yaplmasna da eski Said veya nc Said olup olmamasna da bir lzum yoktur kanaatindeyiz. stad'n Hve Nktesi'nden bahseden mektubu: Aziz Sddk hakikatl kardelerim! Evvel: Ben baz emarelerle tahmin ediyorum ki: Neredilen mecmualarmzdan en ziyade "Rehber"e (Genlik Rehberi'ne) ehemmiyet veriyorlar. Hatta iki Rehberi birletirip, Ceylan'a vererek davasn kubbe yapp, o yaralanan adam bir sene skttan sonra o iftiralara sevkettiler. (93)Afyon Hapsi mektuplar. siyah defter. S: 335 1479 1646 Ben zannederim ki; "Hve Nktesi" gizli zndk dmanlarmzn bellerini krm. Onlarn istinadgh olan tabiat tutunu, kesif toprakta bir derece saklanabilirken, effaf havada, Hve nktesinden sonra hibir cihetle o tautu saklamak imkn kalmam ki; kfr- inad ve temerrd-i irtidad sebebiyle adliyeyi aldatp aleyhimize sevkediyorlar. naallah Nurlar adliyeleri lehine (94) evirip bu hcumunu dahi akim brakacaktr...(95)" te Hazret-i stad'n nc Said mevzuundaki ifade ve beyanlar byle... imdi gelelim istifhamlarmzn netice ve cevablarna:

Az stte bir nebze temas edilen ve stad'n mektuplarnda da grld zere, bu hususta kanaatmzn neticesi yledir: Madd ve mcbir sebeblerden ne'et eden ve fakat bilhare kader hikmeti nokta-i nazarndan maslahatl o haletin stad'da balamas ile; mektuplarnda talebelerine brakt veya brakmak istedii byk vazifeler, mdafaa ileri ve kendisinden istenilen tedbir mes'eleleri; bir mddet sonra hapiste Nur'un rknleri arasnda balyan nazlanma ve ksknlk ve tenkid hallerinden sonra da: Hazret-i stad'da zuhur eden o haletin, onun ruh leminde ve kalb dnyasnda manevi olarak devam etmi ve onun eserlerini de gstermi olmakla beraber: maddi tedbirler, meveretler vesaire iler ve hususlarda kendisine olan ihtiyacn zail olmayp, tam aksine vacib ve zarur ekilde devam ettiine kanaat getirmi, hadisat da onu te'yid etmitir. Hapishanede, nceleri vermi olduu byk ve kll selhiyetlerde bir ksm talebelerin henz o yk ve o byk idare ve tedbir ilerini yklenecek duruma gelmediklerini ve o kabiliyete henz erimediklerini anlam, yine vazifelerinin banda kalmay zarur grmtr. Nitekim 1950 ylnda bu hususlara ait yazd ok mhim bir mektubunda kendisinin vazifesinin bitmediini aka yazmtr. yle diyor: "...imdi seksen yana girdiim halde, gayet derecede bir ihtiyat ve hayatm muhafaza, hatta vesvese derecesinde tehlikelerden ekinmek haleti,acib bir tezad grndnden; elbette o genlik hayatn pervaszca feda etmek, bir iki sene ihtiyarlk ve zevksiz hayatn bu derece muhafaza etmek byk hikmet iindir ve iki kuds maksad iinde vardr: 1480 (94)Burada gizli bir imay- gaybi vardr ki; Hazret-i stad. sadece iinde bulunduu Afyon mahkeme ve adliyesini nazara vermek de'il, belki "Adliyeler" tabirini kullanmasyla; ilerde vatan sathndaki btn adliyelerin hakikat anlyacaklarn ve nurlar koruyacaklarn bildirmektedir. Nitekim Allah'a kr hem o hadisede temyiz mahkemesinin merdne ve hakperestne karar, hem ondan sonra devam eden otuz sene zarfnda bin kadar adliyelerin msbet kararlar. stad'n bu gayb iaretini te'yid etmitir. A.B.

(95)Siyah defter, S: 337 1481 1647 Birincisi: Gizli, gayr- resm ve bir ksm resm insafsz dmanlarmzn desiseleriyle, Nur kirdlerinin bedeline btn hcumlar benim ahsma ve benimle megul olmasna ve bilmiyerek ehemmiyeti benden bilmekle, Nur kirdlerinin bir derece desiselerden ve hcumlardan kurtulmalarna bu ihtiyar ve perian hayatm vesile olduundan: Eski Said'in on genlik hayat kadar kardelerimin hatr iin imdilik ona muvakkatan ehemmiyet veriyorum. Eer ben ortadan ekilsem, bana verdidikleri zahmet, ruhumdan ziyade sevdiim hs kardelerime verilecekti. O halde bir zahmet yz adet zahmet olurdu.

kincisi: Geri hs kardelerim her birisi mkemmel bir Said hkmnde Nur'a sahiptirler. Fakat ihlstan sonra en byk kuvvetimiz tenasdde bulunduundan ve mereblerin ihtilaf ile -Hapiste olduu gibi- bir derece tesand kuvveti sarslmasyla hizmet-i Nuriyeye byk bir zarar gelmesi ihtimaline binaen, bu biare ihtiyar hasta hayatm, ta Lem'alar, Szler mecmuas da kncaya kadar ve korkaklk ve kskanlk damaryla hocalar Nurlar'dan rktmek belas def' oluncaya kadar ve tesand tam muhkemleinceye kadar, o hayatm muhafazaya bir mecburiyet hissediyorum. nki uzun imtihanlarda mahkemeler, dmanlarm; benim gizli ve mevcud kusurlarm gremediklerinden, hfz- ilh ile btn btn beni rtemediklerinden, Risale-i Nur'a galebe edemiyorlar. Fakat hayat- itimaiyede ok tecrbelerle mahiyeti bilinmiyen, benim vrislerim gen Saidler'in bir ksmn, Nur'un zararna iftiralarla rtebilirler diye o teltan bu ehemmiyetsiz hayatm ehemmiyetle muhafazaya alyorum. Hatta yanmda bir rovelver varken. ikinci bir kuvvetli rovelver daha tedarik etmeye lzum grdm. Dmanlarn zehirleri kardelerimin duasyla krldklar gibi, sair su-i kasdlar dahi inaallah akim kalacaktr.....(96) " Hazret-i stad'n bu mektubu 1950 ierisinde yazldna binaen mektuptaki "Lem'alar ve Szler kncaya kadar" tabiri, teksir makinesiyle slm hattyla o sra yazlmakta olan Lem'alar ve Szler demektir.Fakat bilhare 1956'dan sonra resmen matba'larda nurlar intiara balad zamanlarda da,. Hazret-i stad'n bu kabil temennileri ve btn Risale-i Nur matbaadan kncaya kadar ve tesand tam yerleinceye kadar Allah'tan hayat istedim tarznda ifadeleri de sadr olmutur. Bunlar lahikalarda ve hatralarda gemektedir. (96) Yeni yaz Emirda-2 S: 13 1482 1648 1483 1649 Bu nokta iindir ki; Hazret-i stad henz hapiste iken, gerek mdafaalarn tarz ve ekilleri hakkndaki tedbirlerde olsun, gerekse temyiz mahkemesine gnderilecek layiha ve evraklar iinde olsun bigane kalmam, tedbir ve meveretlerde daima talebelerine yol gsterici dikteler vermi ve ii tamamen talebelerinin re'yine brakmamtr. Hapisten sonra, zellikle D.P iktidar i bana geldikten sonra; daha nceleri yapmad ve yapmad iin de kendini sulu bulduu, amma hakikatta ise, Demokratlar'dan nceki hkmetler dneminde o hakikatlar dinleyecek ba ve kulaklarn mevcud olmay sebebiyle; Demokratlar' baz msbet icraatlarndan dolay tebrik ve tevik iini yapt gibi; yapmalar lazm gelen baz mhim ve memleket ve millet iin can damar hkmnde olan i ve vazifeleri de Demokratlar'a tebli etmeyi kendine bir vazife bilerek onlar uyarmak ve dikkatlerini o hakikatlara ekmeye almak iini de ihmal etmemitir. Ayrca da CHP'nin 1950 seimlerinde fahi yenilgisinden sonra, ok mntakimane ve son derece muhteris ve di bileyerek hn iindeki iktidar olma faaliyetlerini.. ve iktidar olmalar durumunda bu memlekete komnizm tehlikesini beraberlerinde getirme durumunu (97)bir mektubunda, hem Demokratlar'a hem talebelerine ve dolaysyla hamiyetli olan milletin efradna duyurup ikaz etmeyi de ihmal etmemitir.

Bizce meselenin esas ve hlsas budur. stad'n bu dnemde yapt ihtarlar ve ettii nasihatlarla ilgili olarak D.P dneminde olan bu vazifeleri, sadece bir nc Said merhalesine balamay ve sanki eer nc Said merhalesi tahakkuk etmemi olsayd, Hazret-i stad o mhim ve tarih ve her zaman taptaze ders-i ibretlerle dolu olan o beyanatlar ve nasihatlar yapmyacakt ve yazmyacakt gibi, bir fikri ahsen uygun bulmuyoruz. Hazret-i stad 1950'de alan dnem iin hangi Said safhas olursa olsun, bunlar yapmak icab edecekti. Bakaca bir yolu da yoktu. naallah Hazreti stad'n Afyon hapsinden sonraki son hayat dneminde, bunu ayr bir fasl ierisinde, ehl-i siyasete bakan o mektuplarnn vrud sebeplerini, hem de toptan gsterdii mana ve hadiselere mutabakatlarn genie ele almay dndmzden bu mevzuu burada bylece kapatmak istiyoruz. (97)nk C.H.P 1950 yenilgisinden sonra, ekinmeden ve gayet aleni olarak kendisinin yerini "ortann solu" diye gstermi ve iln etmitir. A.B. 1484 1650 MAHKEME SAFAHATI VE MDAFAALAR ok mthi bir zulm ve ikence emberi" tabirine ayeste bulunan Afyon hapis hadisesinin muhakeme safahat ve mdafaalar blmn, tam ve etraflca kaydedip seyretmek iin, yeniden hadisenin bana dnmek mecburiyeti vardr sanrm. Zira Afyon hapis hadisesinin ba tarafnda ksaca ve fezlekeli ekilde icmali kaydedilen mahkeme safahat ve mdafaalarn iyice anlatlp anlalabilmesi iin ancak byle mmkin olabilir. Evet, stad Bedizzaman Said-i Nursi ve ilk bata krksekiz Nur talebesinin Afyon Adliyesinde alan davalar ve intikal eden muhakemeleri, stad'n ahs ile Emirdal talebeleri noktasndan 17.1.1948'de balam olup, sreten cz' ve kk bir hadise grnmnde bulunan Afyon mahkemesi ve "nc Medresei Yusufiye" diye stad'n tarif ettii Afyon hapis hadisesi ve mahkemesi, aslnda dine ve din ehline, fakat Bedizzaman Hazretleri'nin ahsnda en ar ve en zalimane ve en gaddarca ve siyaseti dinsizlie alet ederek, dinsizce ve bolevikesine ayakta durmak istiyen bir devrin hkmet idare sistemine szan gizli dinsiz komite mensuplarnn son bir taarruz ve hcumudur. Evet, Afyon hadisesi; kfr, batl ve dinsizce prensiplerin mdafii, hatta belki tatbikisi durumunda olan bir rejimle; Kur'an ve iman hakikatlarna dayanan ve kendi husus lemlerinde yle yaamak istiyen gerek m'min insanlarn bir mrafaa ve mcadeleleri rneidir. Fakat yle bir mcadele ki, bir tarafn arkasnda tm madd kuvvetler ve onlar destekliyen hkmet ve lastikli kanunlar ve hkmet kuvvetleri ve destekleri vardr.. ve hem mazlum ve fakat mcahid, azimkr, mttak, m'min insanlar ezmeye msaid ve esnek bir idare tarznn zamannda vuku' bulduu gibi; btn iddet, fesad, iftira, yalan, bozgunculuk ve mnafklklar mbah sayan, belki bunlar bizzat yayan ve yaatan gizli din dman komitelerin tedbir ve yardmlar yannda, zamann hemen btn basn da bu mazlumlar gurubunu mahv ve perian etmek, daha dorusu din ve iman ve Kur'an mdafaasnda, herkes susturulmu olduu halde, susmam ve susmayan ve susmayacak olan bir iman ve Kur'an dilini (Bedizzaman') susturmak iin btn gleriyle yklendikleri halde....

Bu tarfta ise; maddeten ve zahir hale gre eli kolu bal.. ve fakat manev kuvvetiyle, beraber, eer teebbs etseydi; maddi gc, kuvveti de olduu halde menfi mcadeleye girmiyen mazlum m'minler gurubu vardr. 1485 Evet manzara, sebebler dnyasnda ve zhir hale gre byle... Lkin bu mcahid m'minler gurubunun ellerinde, dillerinde, kalb ve kafalarnda 1486 1651 yle malub edilmez, kar gelinmez, cerhedilmez manev bir silhlar Ve Kur'an tezghndan gelen yle kuvvetli delinmez, ypranmaz hccet ve brhan Nurlar vardr ki; dnyann btn dinsizleri, eytanlar toplansa ve karlarna dikilse, yine ilim meydannda ve hakikat noktasnda onlar malub edecek gtedir. Hem bu mazlum, fakat mcahid fedakr mminlerin balarnda, yle kuds, nuran, esiz bir dehay tayan bir stadlar, bir rehberleri ve bir kumandanlar vardr ki; amaz, yanlmaz, yanltmaz ilah mevhibeli bir zekaya ve manev ve melekt bir dehaya sahip ve mliktir. Evet, Afyon hadisesi ve mahkemesi ite bu kabil iki davann ve mmessillerinin davas ve hadisesidir. Onun iindir ki; Trkiye'de dinsizlik mekanizmasn eviren ve milleti boleviklie doru gtrmeye alan ve hazrlk iinde olan, hatta bilfiil yer yer teebbse gemi bulunan tm fesat odaklar bu hadiseye yklendiler ve Afyon hapsi iine alnan ve elleri kollar balattrlarak zindanlara atlan bu mazlum mcahid m'minlerin, bilhassa stad Bedizzaman Hazretleri'nin mahkemeden mahkumiyetlerini salamaya yneldiler. yle grnyor ki, yukarda da zikri geen birok emarelerin de delletiyle, stad Bedizzaman'n Afyon hapsi ve mahkemesinden mahkumiyet karar ok nceden planlam ve gizli talimatlar dorultusunda yrtlm bir hadisedir. Hapiste, kanun ve usullere apak mugayir olarak, Hazret-i Bedizzaman'a uygulanan gayr-i insan ve keyfi muameleler, savcnn tavr ve hareketleri ve mahkemenin bilhare kararnn gerekesinde kaydettii ifadeler bu meseleyi ve gerei dorulad gibi; o sra Afyon hapishane mdrln yapm Mehmet Kayhan'n ifade ve hatras da, meseleyi te'kid etmektedir. Bu mnasebetle mdr Mehmet Kayhan'n ifadesini buraya yeniden almak istiyoruz (Yni bu hususa temas eden ksmn) "...Ben daha nceleri Uak'ta Savclk ba ktibi idim. Daha sonra mracaat ederek orum Cezaevi mdrlne tayinimi karttm. Sonra Balkesir ve 1947 senesinde Afyon'a tayin edildim. Bu yllarda Emirda'nda oturan Bedizzaman Said-i Nursi isminde bir vatandamz vard. Bu adamn din propagandas yapt hkmete tesbit edildii iin, polis memuru Uakl Sabri Banazl'y ve dier arkadalarn sivil elbiselerle Emirda'na gndermilerdi. Bir gn Polis Sabri Banazl Cezaevine yanma gelerek bana: "Yknda sana Bedizzaman isminde birisini getireceiz " diye haber verdi. Bir mddet sonra da Said-i Nursi'yi hapishaneye getirdiler...(98)" 1487 (98) Son ahitler-1 S: 19 1488

1652 te o sra Afyon Cezaevi mdrnn u enteresan ifadesi ve hitlii, iddiamz te'yid ettii lde, Bedizzaman'n mahkmiyetinin peinen plnl olduu da kesin anlalmaktadr. Hatta az ilerde mdafaalar safhasnda, Savcnn kasd- mahsusla, usul dairesinde temyiz edilen mahkmiyet kararnn dosyasn ve temyiz lyihalarn kanunsuz ekilde, ay gekin uzun bir zaman beklettirip, temyize gndertmedii de bu hususta ayr bir delil tekil etmektedir. MAHKEME SAFAHATI Bu mukaddemeden sonra, imdi Afyon mahkeme safahatna ve bata Hazret-i stad Bedizzaman olarak maznun ve mazlum Nur talebelerinin mdafaalar ekline geiyoruz. Evet, stad Bedizzaman Said Nursi ve Emirda' kazasndan onbe kadar masum Nur talebeleri evvel 17.1.1948 gn Afyon vilyet merkezine gtrlm ve bir hafta kadar Emniyet Oteli veyahut Ankara Palas otelinde durdurulmu.. ifadeler, sorgulamalardan sonra, 23.1.1948 gn tevkifleri kesilerek (99)hapishaneye tklmlardr. Daha sonra, gerek Afyon Savclnca tevkifleri istenen, gerekse daha nceleri Balkesir ve Uak'ta mevkuf bulunan ve yeknu -ilk tevkif edilenlerle beraber- krkdokuzu bulan Nur talebeleri sadan soldan celbettirilerek Afyon hapishanesinde toplattrlmtr. lk nce, tahkikat ve ifadeler savclka yrtlm ve iki ay kadar devam etmitir. Nihayet Savc 22.3.1948'de, stad'la beraber krkdokuz maznundan otuzunun (100) takipsizlikleriyle serbest braklmalarna karar vermitir. Bu karardan sonra, ayn tarihte otuz Nur talebesinin tahliyesi mahkemece onaylanm ve serbest braklmlardr. Savcln tahkikatndan sonra, stad'la beraber mevkuf braklan ondokuz kiinin evraklarnn incelenmesi iin dosya, savcnn ilk iddianamesi ile birlikte sorgu hkimliine tevdi' edilmitir. Bu arada, evrak ve dosyalar henz savclk tahkikatnda iken, kitap ve evrak Ankaraya Diyanet Bakanl'na tedkik ettirilmek zere gnderilmi, Din leri Mavere Kurulu Hey'eti tarafndan tedkike alnan Zlfikar, Asay Musa Sirac-n Nur, Sikke-i Tasdik-i Gayb, Genlik Rehberi ve dier el yazma kitap ve mektuplar ksa bir zaman iinde okunur ve 16.3.1948'de hazrlanan rapor Afyon'a Mahkemeye gnderilir. 1489 (99)Denizli ve Afyon Dosyas S: 67 (100)Denizli ve Afyon Dosyas S: 75 ve 116 1490 1653 1491 1654

Bu raporun mahiyeti: Denizli hadisesinde olduu gibi, cem'iyetilik, tarikatlk ve benzeri siyas ibelerden stad Bedizzaman' ve Nur talebelerini tebrie etmekle birlikte,ama maalesef raporda, Afyon Savcs ve sorgu hkimliinin ve dolaysyla Afyon Ar Ceza mahkemesinin ellerinde bahane olacak ve mazlum Nur talebelerinin ezilmelerine yardm edecek nitelikte baz ilm ve din noktalardan ilimeler de yer almtr. Nitekim Afyon Savcs ve Sorgu Hkimi raporun bu gibi noktalarna dayanarak bir sr safsatal iddianame ve kararnameler tanzim etmilerdir. Bu fasln banda bu mevzua biraz temas edildii iin ksa kesiyoruz. Sorgu Hkimlii de evrak ve dosyay, iki ay kadar maznunlarn ifade ve sorgulamalaryla yrtp inceledikten sonra, krkalt byk eb'atl sahifelerle kararnamesini yazd ve doldurdu. Kararnamenin mercii ve dayana Diyanet leri Bakanl'nn bu son raporu idi. Sorgu Hkimliinin kararnamesi iddetliydi. Savcnn takipsizlik ile serbest brakt otuz maznunu yeniden gayr- mevkuf olarak taht- muhakemeye alyor ve stad'la birlikte krkdokuz kiinin hepsinin tamam Ar Ceza'ya sevki yaplm oluyor, tecziyeleri isteniyordu. Sorgu Hkiminin ismi, Abdullah Tevfik z-1950 diye kararn altnda yazlyd.(101) Sorgu hkiminin kararnamesiyle, savcnn bilhare tanzim edip Ar Ceza Mahkemesi'nde okuduu krkalt sahifelik iddianamesi, muhtevaca tpa-tp birbirinin kopyasyd. Savcnn ilk iddianamesi bunlardan farklyd. Onda otuz sann takipsizlik karar varken, bunda ise, bunu kabul etmeyip tutuksuz olarak tahliye edilenlerin tekrar muhakemeleri karara balanmt. Bunlardan baka, Afyon hapsi arefesinde leri Bakanl'nn 7.11.1947 gn ve 33311/2-63363 yazsyla hibir mahkeme karar olmadan baz Nur Risaleri'nin toplattrlmas ve yasaklanmas karar diye kanunsuz olan emrini, bilhare ayn zihniyetle ki kabinenin Bakanlar Kurulu ileri Bakanl'nn bu kararn, yine herhangi bir mahkeme kararna dayanmadan kanunsuz bir ekilde 11.12.1948 gn onaylyarak mezkr eserlerin toplattrlmasna dair keyf emirnameleri, ok maalesef ki, bir kanun mahkemesi olan Afyon Adliyesi Savcsnn ve Hkimlerinin azlarnda sakz gibi inenmesi de ibretli ekilde dikkat ekiciydi. Bakanlar Kurulu'nun mezkr keyfi emri, Afyon Adliyesi Sorgu Hkiminin kararnamesi ve Savcsnn iddianamesinde kanun byk bir mesnedmi gibi zikri tekrarlanp duruyordu. 1492 (101)Denizli Afyon Dosyas S: 75 ve 116 1493 1655 DAVA AIR CEZAYA GDYOR Nihayet Afyon Adliyesi Sorgu Hkimliinin az stte vasf ve mahiyeti yazl kararnamesine gre, krkdokuz maznun Nur talebesinden otuzunun tutuksuz olarak, ondokuzunun da tutuklu ekilde Afyon Ar Ceza Mahkemesi'nde yarglanmalarna balanmak zere dava dosyas Ar Cezaya intikaletti. Mahkeme 26.5.1948 gnnden itibaren davaya bakmaya balad. Birka gnde bir durumalarla devam eden Afyon Ar Ceza Mahkemesi safahat 6.12.1948 gnne kadar alt ay kadar devam etti. Afyon Mahkemesi'nin balangcndan o ana kadar, tutuklu bulunan stad Bedizzaman ve bir ksm Nur talebelerinin hapis mddetleri onbir ay doldurmutu. Mahkeme

6.12.1948'de karara vard. Karar menf idi. Kararlarnn gerekesini altm sahife ile yazmlard. Az ilerde mahkemenin karar safhas faslnda bu hususu genie ele alacaz. MDAFAALAR VE NEVLER stad Bedizzaman Hazretleri Afyon Ar Ceza Mahkemesi'nde yapt mdafaalarn yekn yirmidrt adet paralardan ibaret olup, mevzular itibaryla ylece sralanabilir: 1- ddianamenin safsatal gayr- cidd iftiralarna kar eitli itiraz ve cevablar.. 2- Sorgu Hkimliinin kararnamesinde yer alan mesnedsiz kanat ve hkmlere kar itiraz.. 3- Direkt Ar Ceza Mahkemesi'ne kar yaplan ilm izahat.. 4- Ehl-i vukuf raporunda yer alan baz ilm noktalar ve fakat hibir zaman kanunen su saylmyan mevzulara kar cevablar.. 5- ddianamenin seksenbir hatasn gsteren tarih ve ilm pek mhim cedvel. 6- Temyiz Mahkemesi nezdinde yaplan itiraz ve ilm cevablar layihalar. Bu yirmidrt adet mdafaat paralarndan paras, dava dosyas Ar Ceza Mahkemesi'ne intikal ettii ilk gnlerde, mahkemeye meselenin ve davann asln tekil eden esaslar muhtevi istid'alardr. Bunlar Afyon hapis faslnn bandaki fezleke iinde derc edilmilerdir. 1494 Mdafaatn dier blm ve paralarnn yzde sekseni, Denizli Mahkemesi'nde baklm ayn dava, ayn isnad ve ayn sual ve cevablar olduundan Denizli mdafaalarnn ksm- ekserisi, baz cmle ve kelimelerle tanzim edilerek, yeniden Afyon Ar Ceza mahkemesinde de okunmu ve para para halinde mahkemeye sunulmutur. 1495 1656 DDANAME VE TECZYE BAHANELER Gerek Savcnn iddianamesinde, gerekse Sorgu Hkimliinin kararnamesinde stad Bedizzaman' ve bir ksm Nur talebelerini cezalandrma isteklerinin temas ettii maddeler, balcas drt be tanedir: 1- Siyasi ve gizli cemiyet kurmak. 2- Emniyet ve Asayi aleyhinde faaliyette bulunmak. 3- nklplar beenmemek ve ktlemek. 4- Dini alet ederek ahsi nfuz temin etmeye almak. 5- M.Kemal'in ahsn, beenmemek ve ktlemek. 6- Krtlk ve rklk yaparak, Trk milliyetiliini zedelemeye almak. Bu alt maddenin her birisi eitli ynleriyle iddianame ve kararnamelerde ok gln ve son dereace safsatal bir ekilde ileri

srlm, bilhassa Bedizzaman Hazretleri'nin Krtl ok vicdanszca ve iftirakr bir ekilde ele alnmtr. Hazret-i stad Bedizzaman, ilim ve hakikat ve mantk ve kanun sahasnda, hitli, ispatl olarak bunlara kar geni, ilm izahlarla cevablar vermitir. Mahkeme safahatnda ileri srlen bu belli bal maddeler etrafndaki eitli iddia ve ittihamlara kar verilen cevablar ve yaplan itirazlarn tek tek paralarndan rnekler vermeden nce, verili tarihlerini tesbit ettiimiz birka mdafaa paralarndan baz numuneler arzediyoruz: 1- 6.7.1948 tarihinde, Av. Abdurrahim Zabsu'nun Hazret-i stad lisanyla yazd ve stad'n, bunun damga pullar stne eski harfle kendi ismini imza yerinde yazd istidasndan baz blmler: "Eski zamanmdaki talebe ve dostlarmdan imdi Avukatlk eden bir zat (102) benim lisanmla Babakanla yazd bir istid'adr. Lzum olamad halde, onun hatr iin, i'tiraznamemin ahirinde yazlmtr. SAD- NURS" (Bu istida ayn zamanda Afyon Ar Ceza Mahkemesine de verilmitir.) 1496 "Muhterem efendiler! Hrriyet l'ann, Birinci Harb-i Umumiyi, Mtareke zamanlarn, Mill Hkmetin ilk teekkln ve Cumhuriyet zamann birden derk eden btn hkmet ricali beni pek iyi tanrlar. Bununla beraber msaadenizle hayatma sinema eridi gibi gz gezdirelim: (102)Afyon Mahkemesi mdafaat birinci Zeyli kitabnn 230. sahifesinde yer alan bu istid'ann banda bu zatn Abdurrahim Zapsu olduu yazlmtr. A.B. 1497 1657 Bitlis vilyetine tabi', Nurs kynde doan ben, talebelik hayatmda rastgelen limlerle mcadele ederek, ilm mnakaalarla karma kanlar inayet-i ilhiye ile malub ede ede, stanbul'a kadar geldim. stanbulda bu fetli hret iinde mcadele ederken, nihayet rakiblerimin ifsadatyla, Sultan Abdlhamid'in emriyle tmarhaneye sevkedildim. Hrriyet ilnyla ve Otuzbir Mart vak'asndaki hizmetlerimle, ttihad-Terakki hkmetinin nazar- dikkatini celbettim. Cmi-l Ezher gibi, Medresetz Zehra namnda bir slam niversitesinin Van'da almas teklifiyle karlatm. Hatta temelini attm. Birinci harbin patlamasyla talebelerimi bama toplyarak gnll alay kumandan olarak harbe itirk ettim , Kafkas cephesinde... nihayet Bitlis'te esir dtm. Esaretten kurtularak stanbul'a geldim. Darl-Hikmet-il slmiye'ye aza oldum. Mtareke zamannda istil kuvvetlerine kar btn mevcudiyetimle stanbul'da altm. Milli Hkmetin glibiyeti zerine, yaptm hizmetler Ankara Hkmetince takdir edilerek Van'da niversite amak teklifi tekrarland...

Bu andan itibaren Van tarafna giderek maaralara kapandm. Ruh ve vicdan hazzmla babaa kaldm... Fakat kaderin cilveleri beni menfi olarak muhtelif yerlerde bulundurdu. Bu esnada Kur'an- Kerim'in feyzinden kalbime doan fyzat yanmdaki kimselere yazdrarak, bir takm Risaleler vcuda geldi. Bu Risaleler'in heyet-i mecmuasna Risale-i Nur ismini verdim... Bu gne kadar yzotuzu bulan Risaleler tamamen ahiret ve iman bahislerine aittir. Siyasetten ve dnyadan kasd olarak bahsetmez. Buna ramen bir takm frsat dknlerinin itial mevzuu oldu. zerinde tedkikat yaplarak, Eskiehir ve Denizli'de tevkif edildim. Muhakemeler oldu, neticede hakikat tecelli etti. adalet yerini buldu. Fakat bu dknler bir trl usanmadlar. Bu defa da beni tevkif ederek Afyon'a getirmilerdir. Mevkufum, isticvab altndaym. Bana unlar isnad ediyorlar: 1- Sen siyas bir cem'iyet kurmusun. 2- Sen rejime aykr fikirler nerediyorsun. 3- Siyas bir gaye peindesin. Bunlarn esbab- mucibe ve delilleri de, Risalelerimin iki nde bulunan onbe cmledir... 1498 Benim gibi yetmi be yana varm ve btn dnya hayatndan elini ekmi, srf ahiret hayatna hasr- hayat etmi bir adamn yazlar elbette serbest olacaktr. Hsn- niyete makrun olduu iin pervasz olacaktr. Bunlar tetkik ile altnda crm aramak, insafszlktan baka bir ey deildir...(103) (103)Afyon Mahkemesi Mdafaat birinci zeyl S: 230 1499 1658 1500 1659 1501 1660 1502 1661 2- 29.8.1948'de Afyon Ar Ceza Mahkemesi'ne verilen bir istida (104)" "tiraznamenin tetimmesi ve lhikasdr. Afyon Mahkemesine beyan ediyorum ki; artk yeter. sabr ve tahammlm kalmad. Yirmi iki sene sebebsiz bir nefy iinde, daima tarassudlarla hem tecrid-i mutlak ve haps-i mnferid tarznda beni skmakla beraber, alt mahkeme iki- meseleden baka, Risale-i Nur'un yz kitabnda medar- mes'uliyet bulmad halde: evham yznden ve imknt vukut yerinde isti'mal etmek cihetiyle

kanunsuz bizi defa hapse sokup, yzbinler lira Nur kirdlerine zarar vermek, hi dnyada emsali vuku bulmam bir gadirdir ki; stikbal ve nesl-i t pek iddetli olarak o zalim msebbiblerini lanetle yd edecekleri gibi; mahkeme-i kbrada cehennemin esfel-i safilinine atmakla, o zalimleri mahkm edeceklerine kat' kanatmzla imdiye kadar bir derece teselli bulup skt ederek tahamml ediyorduk. te onbe senelik zarfnda alt mahkeme, yirmi sene Nur Risaleleri'ni ve mektuplarmz tetkik, bei bizi her cihetle beraet vermek manasyla ilimediler. Yalnz Eskiehir Mahkemesi tek bir mes'ele olan tesettr-i nisa hakkndaki bir kk Risalenin be-on kelimesini bahane ederek, Lstikli bir kanun ile hafif bir ceza verdii zaman; Mahkeme-i temyizden sonra, lyiha-i tashihimde kanunsuzluun yalnz tek bir numunesi olarak resmen Ankara'ya yazdm ki: "Bin yz elli senede, yz elli milyonun kuds bir dsturuyla daim ve kuvvetli bir adet-i slmiye'yi ders veren ve emreden tesettr ayetini eskide bir zndn Kur'an'n bu ayetine itirazna ve medeniyetin tenkidine kar mdafaa iin; bin yz elli senede geen ecdadmzn mesleine iktida eden bir adama, o tefsiri iin verilen ceza ve mahkmiyetin dnyada adalet varsa, elbette o hkm nakzedecek ve bu acib lekeyi bu hkmet-i slmiyedeki adliyeden silecek" diye lyiha-i tashihimde yazdm. te bu numune gibi, size ve Ankara makamatna takdim edilen mdafaanamemde byle acib ok numuneleri elbette anlamsnz. Ben Afyon mahkemesinden taleb ve mid ederim ki: Bu millete ve bu vatana bir ordu kadar hizmeti ve bereketi bulunan Risale-i Nur'un tam serbestiyetine karar vermenizi hakikat- adalet namna sizden bekliyoruz. Yoksa mnasebetimle hapse giren be on adam arkadalarmn gitmesiyle beraber, size haber veriyorum ki; beni byk bir cezaya arpacak bir su ileyip bu eit hayattan veda edeceime bir fikir kalbime gelmi, yle ki: 1503 (104) Afyon Mahkemesi kararnamesi Dosyas S: 70 1504 1662 Hkmet beni tam himaye ve bana yardm etmek, milletin maslhatna ve vatann menfaatna ok lzumu varken, beni skmas ima eder ki: Krk seneden beri benim ile mcadele eden zendeka komitesiyle, imdi onlara iltihak eden bir ksm komnist komitesinden bir ksm, ehemmiyetli birer resm makamlar elde ederek karma kyorlar. Hkmet ise, ya bilmiyor veya aldrmyor diye ok emareler bana endie veriyor. SAD- NURS (105)" 3. 22.9.1948'de (106) yineAfyon Ar Ceza Mahkemesine verilmi bir istidasndan baz ksmlar: "Afyon Mahkemesine, iddianameye kar verilen itirazname tetimmesinin bir zeylidir. Evvel: Mahkeme-i linize beyan ediyorum ki: ddianame, Denizli ve Eskiehir mahkemelerimizdeki o eski iddianamelere ve aleyhimizde sath ehl-i vukuflarn sath tetkikatlarna bina edildiinden, mahkemenizde dava ettim ki; Bu iddianamenin yz yanln ispat etmezsem, yz sene cezaya razym. te o davam ispat ettim. Yzden ziyade yanllarn cedvelini isterseniz takdim edeceim.

Saniyen:....... Salisen: Her bir hkmette muhalifler var. Asayie ilimemek artyla kanunen onlara iliilmez. Ben ve benim gibi dnyadan ksm, kabrine alanlar; elbette bin yz elli senede ecdadmzn mesleinde ve Kur'anmzn daire-i terbiyesinde ve her zamanda yz elli milyon m'minlerin takdis ettii dsturlarnn msaade ettii tarzda hayat- bakiyesine almay terkedip gizli dmanlarmzn icbaryla ve desiseleriyle fni, ksack hayat- dyeviyesi iin sefihane bir medeniyetin ahlkszcasna, belki bir nevi bolevizmde olduu gibi, vahiyane kanunlara, dsturlara taraftar olup onlar meslek kabul etmekliimiz hi mmkin midir?. Ve dnyada hibir kanun ve zerre miktar insaf bulunan hibir insaf bunlar onlara kabul ettirmeve cebretmez. Yalnz o muhaliflere der: "Bize ilimeyiniz, biz de size ilimeyiz." te bu hakikate binaendir ki; Ayasofya'y puthane ve Meihat' kzlarn lisesi yapan bir kumandann keyf kanun namndaki emirlerine fikren ve amelen taraftar deiliz ve ahsmz itibaryla amel etmiyoruz.. ve bu yirmi sene ikenceli esaretimde eedd-i zulm ahsma edildii halde, siyasete 1505 karmadk. idareye ilimedik. Asayii bozmadk. Yzbinler Nur arkadam varken, asayie dokunacak hibir vukuatmz kaydedilmedi... (105)Afyon Mahkemesi Mdafaat-Osmanlca-S: 70 (106)Afyon Mahkemesi Kararnamesi kitab S: 70 1506 1663 Rabian:...... Hamisen: Kat'iyyen size beyan ediyorum ki, hibir cem'iyetilik ve cem'iyetler ile ve siyas cereyanlarla hibir alkas olmyan Nur talebelerini, cem'iyetilik ile ve siyasetilik ile ittiham etmek, dorudan doruya krk seneden beri slmiyet ve iman aleyhinde alan gizli bir zendeka komitesi ve bu vatanda anarilii yetitiren bir nevi bolevizm namna bilerek veya bilmiyerek bizimle bir mcadeledir ki: mahkeme cem'iyetilik cihetinde btn Nurcular'n ve Nur Risaleleri'nin beraetlerine karar vermiler. Yalnz Eski ehir mahkemesi "Tesettr- Nisa" hakknda bir kk Risalenin bir tek meselesini, belki bu gelen cmleyi: "Mesmuatma gre merkez-i hkmette bir kundura boyacs ar iinde, bir byk adamn yarm plak ak bacak karsna sarkntlk edip o acib edebsizIii yapmas, tesettr aleyhinde olann hayasz yzne amar vuruyor." diye eskiden yazlm cmle sebebiyle bir sene bana ve yz yirmi adamdan onbe arkadama altar ay ceza verdiler. Demek imdi Risale-i Nur'u ve kirtlerini ittiham etmek, o mahkemeyi mahkm etmek ve ittiham ve ihanet etmektir. Sadisen: Risale-i Nur ile mbareze edilmez. Onu gren btn ulema-i slm, Kur'an'n gayet hakikatl bir tefsiri, yani hakikatlarnn kuvvetli hccetleri ve bu asrda bir mu'cize-i maneviyesi; ve imalden gelen tehlikelere, bu millet ve bu vatann bir kuvvetli seddi olduundan, mahkeme-i liniz bunun talebelerini bundan rktmek deil, belki hukuk-u amme noktasnda terib etmek bir vazifeniz biliyoruz ve onu sizden bekliyoruz.

Millete, vatana, asayie muzr dinsizlerin ve baz siyas zndklarn risalelerine ve mecmualarna hrriyet-i ilmiye serbestiyetiyle iliilmedii halde, masum ve muhta bir gencin imann kurtarmak ve su-i ahlktan kurtulmak iin Nur'a talebe olmas, elbette deil bir su, belki hkmet ve maarif dairesi tevik ve takdir edecek bir halettir...(107)" EHL- VUKUFA CEVAPLARI 4- 2.12.1948 tarihli "Diyanet riyasetindeki ehl-i vukufun raporlarna bir teekkrname" balkl cevabndan baz blmler: (Bu teekkrname Afyon Mahkemesine, menfi kararndan drt gn nce verilmitir.) (107)Osmanlca Afyon Mahkemesi mdafaas S: 98 1507 1664 "...Tedkiklerindeki cz' ve cevab zahir ve verilmi tenkidlerine tashihle yardm etmek iin noktay beyan edeceiz: Birincisi: cihetle o limlere teekkr ederim, ahsm itibariyle minnettarm.. 1- Sirac-n Nur mecmuasnn Beinci ua'ndan baka, on parasn takdirkrane hlsa etmeleridir. 2- Medar- ittihammz olan tarikatlk ve cemiyetilik ve emniyeti ihll bahanelerini reddetmeleridir. 3- Benim mahkemedeki davam tasdikleridir. Yni Mahkemeye dedim: "Kusur varsa, btn o kusur benimdir. Nur talebeleri halis ve masum olup imanlar iin nurlara almlar." te o ehl-i vukuf, Nurcular' kurtaryor, btn kusurlar bana veriyorlar. Ben de onlara Allah sizden raz olsun derim. kinci Nokta: O ehl-i vukuf, Beinci ua'daki rivayetlerin bir ksmna zaif ve bir ksmna mevzu demiler.. ve te'villerinin bir ksmna yanl demiler. -ki Afyon'da aleyhimizde iddianame o tarzda yazlm-ve onbe sahifede seksenbir yanl yaptn bir cedvelde ispat etmiiz. Muhterem ehl-i vukuf grsnler. Bir tek numunesi udur, iddiac demi: "Btn te'viller yanltr ve o rivayetler ya mevzu veya zaiftir.(108) Biz dahi deriz: Te'vil demek; bu mana, bu hadisden murad olmak mmkindir, muhtemeldir demektir. Mantka o manann imknn reddetmek ise, muhaliyetini ispat etmek ile olur. Halbuki o mana, gz ile grnd ve tahakkuk ettii gibi; hadisin iar tabakasnn klliyetinde bir ferd omas bilmahede mu'cizane bir lem'a-i ihbar- gaybyi bu asrn gzne gsterdiinden, hibir cihetle kabil-i inkr ve i'tiraz olamaz. Hem "Btn o rivayetler mevzudur veya zaiftir" iddiacnn demesi, vecihle yanl olduu cedvelde ispat edilmi.

1508 Birisi: Bir milyon hadisi hfzna alan mam- Ahmed bin Hanbel ve beyz bin hadisi hfzeden mam- Buhar'nin cesaret edemedikleri ve o nefyin ispat kabil olmad ve btn hadis kitaplarn grmedii.. ve mmetin ekseriyeti her asrda o rivayetlerin manalarnn zuhurlarn ve o kllnin bir ferdini grmesini bekledikleri ve mmete telkki-i bil-ka (108)Savcnn bu eblehane ve cahilane iddiasna baklsn ki; Diyanet riyasetinin baz basklar altnda verdikleri son raporlarna dayanarak, hocavri, limane tavr alarak kendisinin haddi ve hududu ve mahkeme ve kanunlann yetkisi dna karak o gibi byk hatalarla ceffel kalem hkmetmesidir. A.B. 1509 1665 bul derecesine yaknlam ve ayn hakikat baz nmune ve ferdleri meydana kp grld halde; o rivayetleri klliyetle inkr etmek on vicihle hatadr.(109) kinci Vecih: "Mevzudur" manas; "Bu rivayet an'aneli senedli hadis deil" demektir. Yoksa manas yanltr demek deildir. Madem mmette, hususan ehl-i hakikat ve keif ve bir ksm ehl-i hadis ve ehl-i itihad kabul edip, manalarnn vukuatlarn beklemiler. Elbette o rivayetlerin durb-u emsal gibi umuma bakan hakikatlar vardr. nc Vecih: Hangi rivayet veya mes'ele var ki; Mereb ve mezhebleri muhtelif limlerin bir kitabnda ona itiraz edilmesin. Mesel slm iinde birka Deccal geleceine dair rivayetlerden birisi, bu hadis-i erif, sarih bir surette, Cengiz ve Hlagu fitnesinden haber verir: Yani: "Uzun zaman Hilfet-i Abbasiye devam edecek. Sonra o saltanat, Deccal eline geecek diye, beyz seneden sonra slm iine bir Deccal gelecek, o hilfeti bozacak" gibi ki, ehs- ahir zamandan ok rivayetler haber verdikleri halde, mezhebi ayr veya fikri mfrit bir ksm ehl-i itihad kabul etmemiler, "Mevzu' veya zaiftir" demiler. Her ne ise, imdi bu uzun kssay ksa kesmeme sebeb, Risale-i Nur ile alkadar ve Nurlar'a hcumun ayn zamanda zeminin hiddetini gsteren drt byk zelzelenin tevafuku gibi; Bu cevab yazdm ayn saatte burada iki iddetli zelzele vuku'buldu (110)yleki: Akamda elime verilen ehl-i vukufun raporundaki ameliyat- cerrahiyenin yaralarndan elim bir teessr ve temasszlktan hazin bir zahmetle kendim perian kalemimle yazmaktan teellm hissederken, iki zelzelenin tevafukudur. Evet, sekiz ay tecrid ve skntlar iinde en ziyade gvendiim ve raporlaryla imdadma yetimelerini beklediim Diyanet Riyaseti dairesin (109)Hazret-i stad,Savcnn ahsnda verdii bu cevab, aslnda Diyanet ilerinden o zaman ehl-i vukuf hocalarna mteveccihtir. Hazret-i stad'n cevabnda kaydettii gibi; Beinci ua'daki hadislerin ekserisi mesela Msned-i mam- Ahmed bin Hanbel'de mevcud olup. dier ksmlarda zaten mehur hadislerdir. lerde Allah izin verirse bu hadislerin me'hazlerini bir kitap halinde neredeceiz. A.B. 1510

(110)Bu iki zelzele, Diyanet leri Bakanlndan gelen, fakat kasd-i mahsusla Savc, yannda alkoyup ancak alt ay sonra stad'a gsterilen rapor, stad'n eline verildii gn olan 18.9.1948 Cuma gn kuluk vakti vuku' buldu. ahitler: Hapisteki ondokuz Nur talebeleri adna Halil alkan, Mustafa Acet, M.Feyzi Pamuku Ve Hsrev Altnbaak'tr. (Afyon Mahkemesi mdafaat S: 119) A.B. 1511 1666 den gelen raporu akamda aldm. Bu sabah bildim ki, pek ehemmiyetsiz eylerle imdadma deil, belki iddiacya yardm ederek: "Geen drt zelzele Nur'un kerametlerindendir, Said demi " dediklerini grdm. Cedvelde yazdm gibi, Nurlar sadaka-i makbule misill bellarn def'ine bir vesiledir. Ne vakit Nurlar'a hcum edilse, musibetler frsat bulup gelirler ve bazen de zemin hiddet eder, diye yazmaya niyet ederken, burada iki iddetli zelzele beni o bahsi yazmaktan vaz geirdi. Onu brakp nc noktaya geiyorum..... kinci Sual: Acaba ortalkta din aleyhinde bu dehetli Hcumlar ve da gibi dn mes'eleler iinde Nur kirdlerinden bir hakikat k, zararsz cz' bir hata-i ilm ve yanl bir kanat cihetinde byle tekdir ve tezyife mstehak olur mu? Sizin gibi stadlardan, medhiye yazan bir talebe efkatle hatasn ihtar beklerken, byle adliye eliyle tokadlamak ciz olur mu? nc Sual: Bu yirmi senedir hadsiz muarzlara kar sarslmyan ve yzbinler muhtalarn imanlarn kuvvetlendiren Risale-i Nur'a bir iki mes'ele iin bu tarz tenkidiniz yakr m? Hem o mdekkik limlere bunu hatrlatyorum ki: ...... byle mektuplardan ahkm karmak ve sual ve cevaba medar etmek ve siyasete temas ettirmeye almaya hi ihtiya var m? Kur'an'a hcum eden dehetli ejderhalar grmyor.. bakmyor.. sineklerin srmasyla urayor gibi olmaz m? Din ve terbiye-i Muhammediye'yi (A.S.M.) zehir diyen Saraolu'nu (*) brakp, hakikat- Kur'aniyeyi gne gibi gsteren ve nev-i beerin yaralarna tam tiryak olduunu ispat eden "Sirac-n Nur" ile mnakaa ederek, (*) kr Saraolunun Babakanl 9 Temuz 1942 de balayp, 5 Austos 1946 ye kadar devam etmitir. ki kabine deitiren saracolu, her iki hkmetinde mill eitim bakan Hasan Ali Yceldir. Kpkzl kominist olan bu herifler, alen ekilde din aleyhtarln yapmlardr.kr saracolu slam dini hakknda mteeddit defalar Zehir tabirini kullanmtr. 7 Austos 1946 dan 9 Eyll 1947 ye kadar babakan olan Recep Pekerde ayn tavr taknm ve ayn zehirleri kusmutur. 1512 (Geni tafsilat iin Bkz. Sebilur Read Mecmuas say: 1, Mays 1948 ve say: 2, 1948 ve say: 3, Haziran 1948 nshalar) 1513

1667 Nur'un o mecmuasnn ahirine ilhak edilen bir Risalede "Zaif hadislerin tevilleri var" diye o mecmuann msaderesine yardm etmek kmaz m? Bizler sizin gibi zatlardan yaralarmza merhem srmek ve ferasetinizle yardm bekler, cz tenkidlerinizden gcenmiyen MEVKUF SAD- NURS (111) Hazret-i stad'n tarihleri belli olan bu mdafat ve i'tirazlarndan sonra. umum ve belli bal dier ittiham maddelerinin en mhimmi ve can damar hkmnde olanlarndan, mahkemede yapt mdafaalarndan ksa ksa blmleri almaya alacaz.. Ve ancak numne iin az bir ksmn alabileceiz. stad'n ehl-i vukuf raporuna yazd cevabn mahkemeye verdikden bir gn sonra da, yani 3.9.948 gn Ahmet Fevzi Kul Efendi uzunca limane ve edibne bir mdafaada bulunmutu. Az ilerde bu mdafaadan da talebelerin mdafaalar iinde ksmen dercetmeyi dnmekteyiz. TTHAMA MEDAR MADDELER 1- Cumhuriyet ve liklii, dinsizlik ve istibdat manasnda anlayp yorumlayarak, Bedizzaman'n ahsna ve Kur'an hizmetine taarruz etmek manasnda olan iddia ve ittihamlara kar: "...Sabk mahkemelerde dava ettiim ve hcettlerini gsterdiimiz gibi, bizim gizli dmanlarmz ve hkmeti ifal ve bir ksm erknn evhamlandran ve adliyeleri aleyhimize sevkeden resm ve gayr- resm muarzlarmz, ya fena bir surette aldanm veya aldatlm.. veya anarilik hesabna gayet gaddar bir ihtillcidir.. veya slmiyete ve hakikat- Kur'an'a kar mrtedane mcadele eden dessas bir zndktr ki: bize hcum etmek iin; istibdat- mutlaka cumhuriyet namn vermekle, irtidat- mutlak rejim altna almakla, sefahet-i mutlaka medeniyet namn takmakla, cebr-i keyf-i kfrye kanun namn vermekle hem bizi perian hem hkmeti ifal, hem adliyeyi bizimle manasz megul eylediler. Onlar kahhar- Zlcelal'in kahrna havale edip, kendimizi onlarn errinden muhafaza iin kal'asna iltica ederiz(112) Bir baka paradan: 1514 "...Eer dinsizlii bir nevi siyaset zannedip, bu hadisede bazlarnn dedikleri gibi derseniz; "Bu Risalelerin ile medeniyetimizi ve keyfimizi bozuyorsun?" (111)Osmanlca Afyon mahkeme mdafaat S: 116 (112) Osmanlca Afyon mahkemesi mdafaat S: 68. 1515 1668

Ben de derim: "Dinsiz bir millet yayamaz" Dnyaca umumi bir dsturdur.. ve bilhassa kfr- mutlak olsa, cehennemden daha ziyade elim bir azab dnyada dahi verdiini, Risale-i Nur'un Genlik Rehberi gayet kat' bir surette ispat etmi. O Risale ise, imdi resmen tab' edildi. Bir Mslman-EI'iyazbillaheer irtidad etse, kfr- mutlaka der. Bir derece yaatan kfr- mekkte kalmaz. Ve ecneb dinsizleri gibi de olmaz.. ve lezzet-i hayat noktasnda maz ve mstakbeli olmyan hayvandan yz derece aa der. nki gemi ve gelecek mevcudatn lmleri ve ebed mfarakatlar onun dalleti cihetiyle onun kalbine mtemadiyen hadsiz firaklar ve elemleri yadryor. Eer iman gelse, kalbe girse; birden o hadsiz dostlar diriliyorlar. "Biz lmemiiz, mahvolmamz" lisan- halleriyle diyerek, o cehennem halet, cennet lezzetine evrilir. Madem hakikat budur. Size ihtar ediyorum: Kur'an'a dayanan Risale-i Nur ile mbareze etmeyiniz! O malub olmaz, bu memlekete yazk olur,(*) o baka yere gider, yine tenvir eder.(113) (*)Drt defa mbareze zamannda gelen dehetli zelzeleler, "Yazk olur" hkmn ispat ettiler. S.N. " Baka bir paradan: ... Madem hkmet-i cumhuriye, Cumhuriyyetteki hrriyet-i vicdan dsturiyle dinsizlere ve sefahatilere ilimiyor.. Elbette dindarlara ve takvaclara da ilimemek gerektir.. Ve madem dinsiz bir millet yayamaz.. ve Asya din noktasda Avrupa'ya benzemez.. ve slmiyet hayat- ahsiye ve uhreviye cihetinde Hristiyanla uymaz.. ve dinsiz bir Mslman baka dinsizler gibi olmaz.. ve bu bin seneden beri dnyay diyanetiyle klandran ve btn dnyann tahaccmatna kar salbet- i diniyesini kahramanane mdafaa eden bu vatandaki milletin bir ihtiyac- ftrsi hkmne geen salhat ve bilhassa iman hakikatlarnn renilmesi yerlerini hibir terakkiyat, hibir medeniyet tutamaz ve o ihtiyac onlara unutturamaz. Elbette bu vatandaki millete hkmeden bir hkmet, Risale-i Nur'a adalet ve kanun ve asayi cihetinde iliemez ve ilitirmemeli...(114)" Bir baka paradan: (Mutlak cumhuriyet ile, lik cumhuriyetin ayr ayr ta'rifleri) 1516 "...O zaman imdiki gibi hl bir trbe kubbesinde inzivadaydm. (115) Bana orba geliyordu. Ben de tanelerini karncalara veriyordum. Ben (113) Afyon mahkemesi mdafaat S: 8 (114) Afyon mahkeme mdafaat S: 20 (I15) Hazret-i stad'n "O zaman" dedii tarih, 1897'dir ve hadise Tillo'da cereyan etmitir. A.B. 1517 1669 den sordular... Ben dedim: Bu karnca ve Ar milletleri cumhuriyetidirler. Cumhuriyet perverliklerine hrmeten taneleri karncalara veriyorum. Sonra dediler: Sen Selef-i Salihine muhalefet ediyorsun?

Cevaben diyordum: Hlefa-i Ridn hem Halife, hem Reis-i cumhuridiler. Sddk- Ekber, Aere-i Mbeere'ye ve Sahabe-i Kiram'a elbette Reis-i cumhur hkmnde idi. Fakat manasz isim ve resim deil, belki hakikat- adaleti ve hrriyet-i er'iyeyi tayan manay- dindar cumhuriyetin reisleri idiler. te ey mdde-i umum ve mahkeme azalar! Elli seneden beri bende olan bir fikrin aksiy'le ittiham ediyorsunuz!... Eer Lik cumhuriyet soruyorsanz, ben biliyorum ki: Lik manas, btaraf kalmak.. yani hrriyet-i vicdan dsturuyla dinsizlere ve sefahatilere ilimedii gibi, dindarlara ve takvaclara da ilimez bir hkmet telkki ediyorum. Yirmibe senedir hayat- siyasiye ve itimaiyeden ekilmiim. Hkmet-i cumhuriye ne hal kesbettiini bilmiyorum. -El'iyazbillah, farz- muhal olarak-eer dinsizlik hesabna; manna ve ahiretine alanlar mes'ul edecek kanunlar yapan ve kabul eden bir dehetli ekle girmi ise; bunu size bilperva i'ln ve ihtar ederim ki: Bin canm da olsa, imanma ve ahiretime feda etmeye hazrm!.. Ne yaparsanz yapnz! Benim son szm Olarak sizin beni idam ve ar ceza ile zulmen mahkm etmenize mukabil derim: Ben Risale-i Nur'un kef-i kat'isiyle i'dam olmuyorum. Belki terhis edilip, Nur ve saadet lemine gidiyorum.. ve sizi ey gizli dmanlarmz ve dallet hesabna bizi ezen bedbahtlar!. dam- ebedi ile ve daim haps-i mnferid ile mahkm bildiimden ve grdmden, tamamyla intikamm sizden alarak, rahat- kalb ile teslim-i ruh etmeye hazrm...(116)" 2- Emniyeti ve umum asayii ihll etme iddia ve ittihamlarna kar: "...Eer din hissiyatla emniyet-i dahiliyeyi ihll edecek bir cemaat nam veriyorsanz?.. Buna mukabil derim: Yirmi sene zarfnda bu frtnal halde, Nur kirdleri hibir yerde hibir vukuatla emniyet-i dahiliyeye ilimemeleri ve ilitikleri 1518 ne hkmete ve ne de mahkemelerce kaydedilmemesi bu ittiham rtyor. (116)Osmanlca Afyon Mahkemesi mdafaat S:35 1519 1670 Eer hissiyat- diniyeyi kuvvetlendirmesinden istikbalde emniyet-i dahiliyeye zarar verebilir diye bir cem'iyet nam verilmi ise?.. Buna mukabil deriz: Evvel bata Diyanet Reisi btn vizler ayn hizmeti gryorlar. Saniyen: Risale-i Nur kirdlerinin deil emniyete ve asayie zarar vermek, belki btn kuvvet ve kanatlaryla milleti anarilikten muhafaza ve emniyet ve asayii temin etmek iin altklarna delil ise, birinci esasta beyan edilmi...

Evet, biz bir cemaatz.. Hedefimiz ve programmz; evvel kendimizi, sonra milletimizi idam- ebediden ve daim, berzah haps-i mnferidden kurtarmak ve vatandalarmz anarilikten ve serserilikten muhafaza etmek... ve iki hayatmz imhaya vesile olan zendekaya kar Risale-i Nur'un elik gibi hakikatlaryla kendimizi muhafazadr...(117)" Bir dier paradan: "...Vatan ve millet ve asayiin menfaat hesabna bunu da hatrlatmak bir vazife-i vataniyem olmas hasebyla derim: Byle bize ve Risale-i Nur'a az bir mnasabetle taht- tevkife alnarak gcendirmek yznden, vatana ve asayie dindarane menfat bulunan pek ok zatlar idare aleyhine evirebilir. anarilie meydan verir. Evet, Risale-i Nur ile imanlarn kurtaran ve millete zararsz ve tam menfaattar vaziyete girenler, yzbinden ok ziyadedir. Hkmet-i cumhuriyenin belki her byk dairesinde ve milletin her tabakasnda faydal. mstakimane bir surette bulunuyorlar. Bunlar gcendirmek deil, belki himaye etmek lzmdr. ekvamz dinlemiyen ve bizi syletmiyen ve bahanelerle sktran bir ksm resm adamlar, vatan aleyhinde anaristlie meydan ayorlar diye kuvvetli bir vehim hatrmza geliyor...(118)" Bir haka paradan: "...Bu vatann ve bu milletin hayat- itimaiyesi bu acib zamanda anarilikten kurtulmak iin "Be esas" lazm ve zaruridir: 1- Hrmet. 1520 2- Merhamet.. 3- Haramdan ekinmek. 4- Emniyet. 5-Serserilii brakp itat etmektir. (117) Afyon mahkeme mdafaat S: 17 (118)Ayn eser S: 17 1521 1671 Risale-i Nur hayat- itimaiyeye bakt zaman, bu be esas kuvvetli ve kuds bir surette tesbit ve tahkim ederek, asayiin temel tan muhafaza ettiine delil ise; bu yirmi sene zarfnda Risale-i Nur'un yzbin adam vatan ve millete zararsz bir uzv-u nfi' haline getirmesidir. Isparta,Kastamonu (119) buna ahittir. Demek Risale-i Nur'un -ekseriyet-i mutlaka- eczalarna ilienler, herhalde bilerek veya bilmiyerek anarilik hesabna vatana ve millete ve hkimiyet-i slmiyeye hyanet ederler...(120)" 3- Mustafa Kemal'e, nklblara ve rejime muhalif ve muarzdr diye olan fikre kar hakikatl izahlar:

"...Eer bu taharrilerde baz vazifedar memurlarn itiraz ettikleri gibi derseniz ki: "Sen ve bir iki Risalen, rejime ve uslmze muhalif gidiyorsun?.." Elcevab: Evvel bu yeni uslnzn mnzevilerin ilehanelerine girmeye hibir hakk yok!... Saniyen: Bir eyi reddetmek ayrdr, kalben kabul etmemek ayrdr.. ve amel etmemek btn btn ayrdr. Ehl-i hkmet ele bakar, kalbe bakmaz. dare ve asayie ilimiyen iddetli muhalifler her hkmette bulunur. Hatta Hazret-i mer'in (R.A.) taht- hkimiyetindeki Hristiyanlar, kanun-u eriat ve Kur'an' inkr ettikleri halde, iliilmiyordu. Hrriyet-i fikir ve serbestiyet-i vicdan dsturuyla, Risale-i Nur'un bir ksm kirdleri idareye dokunmamak artyla, rejim ve uslnz ilmen kabul etmezse ve muhalif amel etse, hatta rejimin sahibine adavet etse, onlara kanunen iliilmez....(121)" Bir baka paradan: "...Maslhat- hkmet namna derim: Madem Beinci ua' hem Denizli, hem Ankara mahkemeleri tedkik edip ilimemiler, bize verdiler. EIbette onu yeniden resmiyete koyup, dedikodulara meydan amamak idarece zarurdir. Biz o Risaleyi mahkemelerin ellerine gemeden ve onu tehirlerinden evvel gizlediimiz gibi, Afyon hkmet ve mahkemesi dahi onu medar- sual ve cevab etmemeli. nki kuvvetlidir, reddedilmez. Kalbel vuku haber vermi, doru km.. Hem hedefi dnya deil, olsa olsa; lm, gitmi bir ahsa mteaddit manalarndan bir ma'nas muvafk geliyor. Onun dostluu taassubuyla o gayb ihbar ve manay 1522 (119) Bu para Denizli mdafaalarndan olup, Afyon Mahkemesine de aynen verildii iin sadece bu iki vilayetin ismi zikredilmi. A.B. (120) Afyon mahkemesi mdafaat S:4 (121) Afyon Mahkemesi MdaafaatS: 6 1523 1672 resmiyete koymamay ve bizi onunla muaheze etmekle daha ziyada tehirine yol amamay vatan ve millet ve asayi ve idare hesabna ihtar etmeye vicdanm beni mecbur eyledi... " Bir baka paradan: (Ayn zamanda apka mes'elesi) "...Bundan krk sene evvel ve Hrriyet'ten bir sene evvel, istanbul'a geldim. O zaman Japonya'nn bakumandan slm ulemasndan din ba'z sualler sormutu. Onlar stanbul hocalar benden sordular. Hem ok eyleri o mnasebetle sordular. Ezcmle: "Bir hadiste Ahirzaman'da dehetli bir ahs sabah kalkar, alnnda "Hza Kafirn" yazlm bulunur." diye hadis var," deyip benden sordular? Dedim: Bir acib ahs bu milletin bana geer ve sabah kalkar, bana apka giyer ve giydirir... Bu cevabmdan sonra, bunu sordular: "Acaba o zaman onu giyen kfir olmaz m?"

Dedim: apka baa gelecek, "Secdeye gitme! diyecek. Fakat bataki iman o apkay da secdeye getirecek, inaallah Mslman edecek. Sonra dediler: "Ayn ahs bir su iecek. onun eli delinecek ve bu hadise ile Sfyan olduu bilinecek?" Ben de cevaben dedim: Bir darb- mesel var, ok israfl adama "Eli deliktir" deniliyor. Yani elinde mal durmuyor, akyor, zayi olur. te o dehetli adam, bir su olan rakya mptel olup, onun ile hasta olacak ve kendisi hadsiz israfata girecek, bakalarn da altracak... Sonra birisi sorduki: "O ld zaman, stanbul'da Dikilita'ta eytan baracak ki, falan ld?" O vakit ben dedim: Telgrafla haber verilecek. Fakat bir zaman sonra radyo km iittim... Eski cevabm tam deilmi bildim. On sene sonra, DarlHikmet'te iken "eytan gibi radyo ile dnyaya iittirecek" dedim. Sonra, Sedd-i Zlkarneyn, Ye'cc-Me'cc ve Dabbet-l Arz ve Nzl- sa hakknda sualler sormulard. Ben de cevab vermitim. Hatta eski Risalelerimde onlar ksmen yazlmlar. 1524 Bir zaman sonra, Mustafa Kemal iki defa ifre ile, Van vilyetinin eski vlisi ve benim dostum Thsin Bey vastasyla beni, -neredilen Hutuvat- Sitte'ye mkfaten taltif iin- Ankara'ya celbetti. Gittim, eyh Sins Krte lisan bilmediinden, beni onun yerinde yz lira (122) maala Vilyat- arkiye vaiz-i umumisi, hem meb'us, hem Diyanet Riyaseti da (122)imdiki parayla bu mebla 1996 ba hesabyla 205,530,000 liradr. A.B. 1525 1673 iresinde Darl-Hikmet a'zalaryla beraber eski vazifem ile memnun etmek ve benim Van'da temelini attm Medreset-z Zehra ve ark darlfnunuma, Sultan Read'n verdii ondokuz bin altun lira, ikiyz meb'us iinde yzaltm meb'usun imzasyla yz elli bin banknota ibla edilerek kabul edildii halde, ben Beinci ua' aslnn verdii haberin bir ksmn orada bir adamda grdm. Mecburiyetle o ok ehemmiyetli vazifeleri braktm.. Ve "Bu adamla baa klmaz, mukabele edilmez (123)"diye dnyay ve siyaseti ve hayat- itimaiyeyi terk edip, yalnz iman kurtarmak yolunda vaktimi sarfettim. Fakat baz zalim ve insafsz memurlar, bana dnyaya bakacak iki Risaleyi yazdrdlar. Sonra baz zatlar, Ahirzaman hadisatn haber veren mteabih hadisleri sual etmek mnasebetiyle, o eski Risalenin asln tanzim ettim, Risale-i Nurun Beinci ua' oldu... Bu makamda, bir mdde-i umumnin, Mustafa Kemal'e dostluu taassubuyla kanunsuz ve lzumsuz yanl itiraz ve sualleri beni bu saded hrici gibi izahat vermeye mecbur eyledi. Ben onun adliye kanunu namna tamamen ahs ve kanunsuz bir szn misal olarak beyan ediyorum. dedi:

"Beinci ua'da, sen hi kalben nedamet etmedinmi ki; onu rakdan ve araptan su tulumbas gibi tabirlerle tezyif etmisin?" Ben onun bu btn btn manasz ve yanl o dostluk taassubuna mukabil derim: Kahraman ordunun zaferi ve erefi ona verilmez, yalnz onun bir hissesi olabilir. Nasl ki ordunun ganimeti, mallar, erzaklar bir kumandana verilse zulmdr, dehetli bir hakszlktr. Evet, nasl o insafsz, o ok kusurlu adam sevmemekle beni ittiham etti. Adeta vatan haini yapt. Ben de onu, orduyu sevmemekle ittiham ediyorum. nki btn erefi ve manev ganimeti o dostuna verip, orduyu erefsiz brakyor. Hakikat ise: Msbet eyler, haseneler, iyilikler cemaate, orduya tevzi' edilir.. Ve menfilikler ve tahribat ve kusurlar baa verilir. nki bir eyin vcudu, btn eraitinin ve erknnn vcuduyla olur ki, kumandan yalnz bir arttr. Ve o eyin ademi ve bozulmas ise, bir artn ademiyle ve bir rknn bozulmasyla lr, mahvolur, bozulur. O fenalk baa ve reise verilebilir. yilikler ve haseneler ekseriyetle msbet ve vcddir. Balar 1526 sahip kamazlar. Fenalklar ve kusurlar ademdir ve tahribdir, reisler mes'ul olurlar. (123)Mdafaat srasnda kaydettiimiz bu para gibi benzeri paralar, Hazret-i stad'n hem Eskiehir. hem Denizli mahkemelerinde, hem Ankara hayatnda ayn manada gemi olabilirler. Burada bir tekrar eklinde grnse de, mdafaatn bu ksmnda ve srasnda yeniden kayd icab etmektedir.A.B. 1527 1674 Hak ve hakikat byle iken, naslki bir airet fthat yapsa, "Aferin Hasan Aa!.. malub olsa, "Tuh!" diye airet tezyif edilse; btn btn hakikatn aksine hkmedilir. Aynen yle de: beni ittiham eden o mddei btn btn hak ve hakikatn aksine bir hatasyla gya adliye namna hkmetti...(124)" ANTPARANTEZ ACB BR BRET NMNES stad Bedizzaman'n stteki ifadeleri ile ve bir ok ahidlerin ehadetiyle anlalmtr ki: Mellif, Beinci ua'nn asln, yani iindeki hadis-i eriflerin bir ksm te'villerini 1908-1909'larda yazmtr. Daha sonra onu 1910'da te'lif ettii Muhakemat eserine bir tetimme olarak kaydetmi ve 1919'larda da ona yeni baz ilveler yapmtr. Daha sonralar ayn eseri 1938'de bir-iki haiye ilve ederek tanzim etmi ve "Beinci ua" adn vermitir.Ancak asl trke olan bu eser, (yani Beinici uan asl) baslm deildir. Beinci ua' da yazl hadislerin te'vil ve tatbikatlarnda ahslar tayin edilmemi, kll manalarla hadislerin vukuundan evvel baz beyan ve ifadelerde bulunulmutur.. Hakikat byle iken, 1948'de alan Afyon Mahkemesi Savcs ve Sorgu Hkimi, iddianame ve kararnamelerinde bilhassa Afyon Arceza Mahkemesi 6.12.1948'deki ilk kararnamesinde musrrane ekilde o kll te'villeri (az sonra medar- ibret bir nmune olarak arzedeceimiz zmir Gvenlik Mahkemesi kararnamesinde olduu gibi) M.Kemal Paa'ya tatbik ettiler. Hkm gerekesinide

tamamen ona bina ettiler. Ama sonra Temyiz Birinci Ceza Dairesi o ma'hut karar tanmad, haksz buldu ve onu esastan bozarak, adliyenin yznden ylesi ahs, adaletsiz hkm namndaki lekeyi sildi, sprd. 1953'de, stanbul Arcezasnda grlm Genlik Rehberi davasnda da Savc ve bilirkiiler yine ayn mes'eleleri bahane etmeye altlar. Hatta Genlik Rehberi eserinde yazl "Birden o fitneyi atelendiren ve talim eden irtidatkr bir ahs- manevi nmde tecessm etti..." cmlesini bile ayn ahsa tatbik ederek onunla Bedizzaman' mahkm etmeye altlarsa da, mahkemenin dil hey'eti dinlemedi. stad'a beraet verdi. te, imdi de 26/2/1985 ve 85/114 esas, 85/188 sayl kararyla zmir Gvenlik Mahkemesi, bin defa beraat etmi ve bir o kadar damuhkem kaziye halini alm olan Nur Risalelerinin iindeki o risalede, kll ve 1528 umum kable-lvuku' gayb ihbarlarn yine ayn ahsa nasl tatbik ettiklerini ve hkmlerinin esasn nasl ona bina ettiklerini ibret ve hayret iinde grmek (124)Osmanlca Afyon Mahkemesi mdafaat S:25 1529 1675 zere beraber temaa edelim (Sadece ibret iin baz blmlerini alyoruz). "Yukardaki rneklerden anlalaca zere: Deccal (Ahirzamanda gelecek ve Hazret-i Muhammedin Peygamberliini inkr edip slmiyeti tahribe alacak ve dnyay fesada verecek ok kt ve dine ait hi bir gerei, Allah'n varln hi bir delili kabul etmemek yolunda olan dehetli bir ahs) hakkndaki hadislerde bahsedilen ahsn Atatrk olduunu zaman gstermitir. Atatrk, slmlarn Deccal olan Sfyandr. Atatrk, slm eriatnn tahribine almtr, marur, firavunlam, Allah' unutmutur. "Bir zaman gelecek Allah Allah diyen kalmyacak" hadisine uygun olarak, Atatrk zamannda "Allah Allah" diyen tekke, zikirhane ve medreseler kapanm, ezan Trke okunmutur" slm Deccal lnce ona hizmet eden eytan, stanbul Dikilita'da o ld diye btn dnyaya baracak" hadisine uygun olarak Atatrk'n lm radyo ile dnyaya duyurulmutur. "Sfyan su iecek, eli delinecek" hadisi, Atatrk'n rakya mbtel olacan, bu yzden hasta olacan ve israf yapacan gstermitir. "Ahirzamann dehetli bir ahs sabah kalkar, alnnda "bu kafirdir" yazlm olur" hadisine uygun olarak Atatrk kanun zoruyla herkese apkay giydirmitir. Fakat apka da secdeye gittii iin istemiyerek giyenler kfir olmamlardr. "Ahirzamanda Deccal gibi bir ksm ahslar kendilerine secde ettirecekler" hadisine uygun olarak, Atatrk kendisine ve heykellerine ba edirmektedir.

"Fitne-i ahirzaman o kadar dehetlidir ki kimse nefsine hkim olamaz." hadisine uygun olarak, Atatrk devrinde dans, tiyatro gibi kadnl erkekli oyunlar, gayr- meru oyun ve elenceler, byk gnahlar ve detler ortaya kmtr. Atatrk devrinde, ordu ve millet tarafndan yaplanlar haksz olarak Atatrk'n ahsna mal edilmitir. Atatrk devrinde kanun perdesi altnda herkesin vicdanna, mukaddesatna, kyafetine mdahale edilmitir. 1530 Millet malbiyet hengmnda gizli ve dehetli mhiyetine bakmyarak Atatrk' alklayp bana koymutur. Fakat ordu ve dindar millet gerei grecek ve Atatrk'n yapt bu dehetli tahribt tamire alacaktr. Atatrk fiilleriyle slmiyet an'aneleri aleyhine almtr. Atatrk Ayasofya camiini puthaneye, Meihat dairesi (Osmanl Devletinin Diyanet dairesini) Kz lisesine evirmitir." Sadede dnyor ve bir dier paradan blmler alyoruz. (Yine apka mes'elesi) 1531 1676 "ddianamede sebeb-i ittiham, ikinci mes'ele: mahkemede ondan beraet kazandmz ve krk sene evvel bir hadisin harika te'vilini beyan ederken; Cin ve insin eyh-l slm Zenbilli Ali Efendi'nin (125)"aka ile dahi olsa baa koymaa hi bir cevaz yok. (126) demesiyle beraber, btn eyh-l slmlarn ve btn ulemay-i islmn cevazna msaade etmedikleri halde, avam- ehl-i iman onu giymeye mecbur olduu zaman; O byk allmelerin adem-i msaadeleri, avam- ehl-i iman tehlikede brakt. Yani: Ya bir ksm mnafklar gibi dinini brakmak veya Vilyt- arkiye'deki isyanlar gibi isyan etmek vaziyetinde iken, krk sene evvel yazlan Beinci ua'nn bu fkras: "apka baa gelecek, "Secdeye gitme!" diyecek.. fakat bataki iman, o apkay da secdeye getirecek, inaallah Mslman edecek." demesiyle, vam- ehl-i iman hem isyan ve ihtillden, hem ihtiyar ile imann ve dinini brakmaktan kurtard; Ve hi bir kanun mnzevilere byle eyleri teklif etmedii ve yirmi senede alt hkmet beni onu giymeye mecbur etmedii ve btn memurlar dairelerde ve kadnlar ve ocuklar ve cmidekiler ve ekser kyller onu giymeye mecbur olmadklar.. ve imdi resmen askerin bandan kalkt ve rme ve bir iki bere ok vilyetlerde yasak olmad delletiyle; hem apkada hi bir maslaht, hi bir menfaat ve idare ve asayii alkadar edecek hi bir fayda bulunmad halde; hem benim, hem arkadalarmn bir sebeb-i ittiham gsterilmi?!. Acaba dnyada hi bir kanun, hi bir maslhat, hi bir usul bu pek manasz ittiham bir su sayabilir mi?..(127)" (125) Zenbilli Ali Efendi, aslen Karamanl olup, ilim tahsilini stanbul'da Mevln Hsrev'de ve Burs da Hsamzade Efendi'de bitirdikten sonra, Mevln Muslihuddin Efendi'nin damad olmu. Sonra Edirne'ye giderek, Sultan Fatih tarafndan byk iltifatlara mazhar olmu ve orada Ali Bey medresine mderris tayin edilmitir. Sonra buradan da ayrlarak memketetine gitmi... Daha sonra Sultan 2. Beyazt tarafndan Amasya'ya gnderilmi ve Hicri 907'de Hacca, oradan da Msr'a gitmi... Msrda bir sene kaldktan sonra, Hicri 908'de Sultan Beyazid tarafndan stanbul'a celbedilmi ve eyh-l

slamlk vazifesiyle grevlendirilmitir. Bylece Zenbilli Ali Efendi 26 sene: Sultan Beyazid. Yavuz Selim ve Kanun Sultan Sleyman devirlerinde hep eyh-l slam olarak bulunmutur.Takvas, eriatn ahkmn sylemede pervaszl ve cesaretiyle mehur olup, ayn zamanda ehl-i kalb ve kmil veli bir insandr. Zenbilli nvanyla mehur olmasnn sebebi ise: Penceresinden sokaa zenbil sarktr. dini fetva isteyenlerin suallerini yazl olarak ister, zenbilini 1532 yukar eker, fetvalarn yazar yine zenbille aaya sarktt iin "Zenbilli Ali Efendi" lakabyla mehur olmutur. "El Muhtarat" adl gayet makbul bir eseri vardr. apka hakkndaki fetvas, ayn kitabnn matbu'u olan" Fetevay-i Ali Efendi" eserinin birinci cildinin 230. sahifesindedir. Vefat 932 hicri tarihidir. (Kamus-ul A'lam, C: 4, S: 3179) A.B. (126) Fetevay-i Ali Efendi C: 1, S: 230 (127) Afyon Mahkemesi mdafaat S: 35 1533 1677 4- Gizli ve siyas cem'iyet kurma isnadna kar: "... Risale-i Nur kirtlerinin mmkin olduu kadar siyasete ve idare iine ve hkmetin icratna karmamak bir dstur-u esasleridir. nki halisane hizmet-i Kur'aniye onlara hereye bedel kfi geliyor. Hem imdi hkmeden byle kuvvetli cereyanlar iinde siyasete girenlerden hi bir kimse istiklliyetini ve ihlsn muhafaza edemez. Herhalde bir cereyan onun hareketini kendi hesabna alacak, dnyev maksadna, alet edecek o hizmetin kudsiyetini bozacak. Hem madd mbarezede u asrn bir dsturu olan eedd-i zulm ve eedd-i istibdat ile, birinin hatasyla, onun ma'sum ok taraftarlarn ezmek lzm gelecek. Yoksa malub decek. Hem dnya iin dinini brakan veya alet edenlerin nazarlarnda, Kur'an'n hi bir eye alet olmayan kuds hakikatlar bir propaganda-i siyasette alet olmu tevehhm edilecek. Hem milletin her tabakas muvafk, muhalifi, memuru ve mirinin o hakikatlarda hisseleri var, onlara muhtatr. Risale-i Nur kirtleri tam btaraf kalmak iin siyaseti ve maddi mbarezeyi tam brakmak ve hi karmamak lazm gelmi...(128)" Bir baka paradan: ... Bu insafszlar aldatan ve hi mnasebeti olmyan bir siyas cem'iyet vehmini veren maddedir: Birincisi: Eskidenberi benim talebelerim benim ile karde gibi iddetli alkadar olmalar bir cem'iyet vehmini vermi. kincisi: Risale-i Nurun baz kirtleri, her yerde bulunan ve Cumhuriyet kanunlar msaade eden ve ilimiyen cemaat- slmiye hey'etleri gibi, hareket etmelerinden bir cem'iyet zannedilmi. Halbuki o mahdut drt kirdin niyetleri siyaset ve cem'iyet deildi...(129)"

Baka bir paradan: "... Hem medar- hayrettir ki bu defa da yine bir cem'iyet vehmini tekrar ileri sryorlar. Halbuki mahkeme bu ciheti tedkik edip beraet vermekle beraber; mabeynimizde byle medar- ittiham olacak hi bir cem'iyet, hi bir emare mahkemeler, zabtalar, ehl-i vukuflar bulmamlar. Yalnz bir muallimin talebeleri ve darl-fnnun kirtleri ve Kur'an dersini veren hafzlarn hfza alanlar gibi; Risale-i Nur talebelerinde bir uhrev kardelik var. Bunlara cem'iyet namn veren ve onunla ittiham eden, btn esnaf ve mekteplilere ve vizlere siyas cem'iyet nazaryla bakmak gerektir. 1534 Bunun iin ben byle aslsz ve ma'nasz ittihamlarla buraya hapse gelenleri mdafaa etmeye lzum grmyorum. (128)Ayn eser S: 33 (129).Afyon Mahkemesi mdafaat S:47 1535 1678 Yalnz hem bu memleketi, hem lem-i slm ok alkadar eden ve madd ve ma'nev bu vatana ve bu millete pek ok bereket ve menfaat tahakkuk eden Risale-i Nur'u defa mdafaa ettiimiz gibi, tekrar ayn hakikat ile mdafaam men' edecek hi bir sebeb yok ve hi bir kanun ve hi bir siyaset yasak etmez ve edemez.(130)" "Evet, biz bir cem'iyetiz.. Ve yle bir cemiyetimiz var ki, her bir asrda yz elli milyon dhil mensublar var.. Ve her gn be defa namazla o mukaddes cem'iyetin prensiblerine kemal-i hrmetle alkalarn ve hizmetlerini gsteriyorlar kuds proramyla birbirinin yardmna dularyla ve ma'nev kazanlaryla kouyorlar. te biz bu mukaddes ve muazzam cem'iyetin efradndanz.. ve husus vazifemiz de, Kur'ann man hakikatlarn tahkik bir surette ehl-i imana bildirip, onlar ve kendimizi idam- ebedden ve daim ve berzah haps-i mnferidden kurtarmaktr. Sair dnyev ve siyas ve entrikal cem'iyet ve komitelerle ve bizim medar- ittihammz olan cem'iyetilik gibi aslsz ve manasz gizli cem'iyetle hi bir mnasebetimiz yoktur ve tenezzl etmiyoruz. Ve drt mahkeme inceden inceye tetkikten sonra o cihetten bize beraet vermi...(131)" 5-Krtlk ve rklk ittiham ve isnadlarna kar: Bu mevzudaki Hazret-i stad Bedizzaman'n ilm cevab ve mdafaalarna gemeden nce, kk bir mukaddemeyi arzetmek isteriz. yle ki: Hazret-i stad hakknda u kasd, plnl ve mnafkane olan Krtlk ve rklk isnad ve iftiras 1925 yllarndan itibaren balad, hayatnn son gnlerine kadar da, belki hatta 1970'li, 1980'li yllara kadar da devam etti. O Bedizzaman ki; 1925 senesinden bu yana bir soyad manasnda "Nurs" lkabn ald ve Osmanl devleti dneminde kullanmakta olduu "Krd" unvann o tarihten bu yana tek bir defa kullanmad halde, hem Eskiehir mahkemesi, hem Denizli savcs ve sorgu hkimi ve hem de u zerinde olduumuz Afyon mahkemesi savcs ve baz hkimleri her zaman ve her defasnda Hazret-i

stad'n ismi getiinde, "Said-i Krd" diye yazdlar ve kullandlar. Bunu yazarken, sadece normal bir isim olarak yazmakla ve kullanmakla kalmadlar. Ayn zamanda Bedizzaman gibi bir dhi-i a'zam, bir mrid-i ekber ve amaz, yanlmaz mstakim bir muallim-i dn olan ahsiyetine; basit, baya kk ve hibir zaman ve devirde onun yce damenine erimeyen ve ona bu manann hibir za 1536 (130) Afyon savcsnn stad Bedizzaman'a kar hapiste tatbik ettii gayet insafszca ve keyfi ve kanunsuzca muameleleriyle mdafaalarn yazdrtmamaya almas ve mahkemede onu konuturmamak iin mdahelelerde bulunmas gibi hadiselere iaret etmektedir. A.B. (131) Afyon Mahkemesi mdafaat S: 73 1537 1679 man tatbiki mmkin olmyan rkl, yani Krtl isnad ededurdular. Yz defa, bin defa bu iftiralar rtlp paavralara evrildii halde, mfter dmanlar bu isnaddan fri olmadlar . Hem de bu kara iftiray ve bu vicdanszca lekeyi yapan ve srenlerin ou da, stelik resm memur ve szde kanun adamlaryd. Geri iftirann kayna belli mihraktand, din dman gizli farmason ve zendeka komitelerinden geliyordu. Amma ara ve arac olarak maalesef hkmet ve adliye adamlar vastasyla yaplyordu. Hani gya Trkiye'de yayan herkes, Trkiye cumhuriyeti vatandayd? Herkes birdi, Trk't, Mslman'd? Tefrika yoktu? (!) Hani bu adamlar ayrcalk yapmyan, blclk istemiyen kiilerdi? (!) Her ne ise!.. Bu kitabn birka yerinde, zellikle Bedizzaman'n eski hayat olan genlik devresine ait ksmlarnda bu mesele delilli, vesikal ekilde ele alnm, tahlil edilmi ve grlmtr ki; Hazret-i Bedizzamanla krk elli sene gizli ve sinsice mcadele eden ve her iftiraya, her alakla bavuran kimselerin hince bir iftiralardr bu... Zira Bedizzaman Hazretlerinin hem eski eserleri, makaleleri ve mektuplar; hem de yeni eserleri olan Risale-i Nur kitaplar meydanda olup, bunlarn yannda yzlerce, binlerce Trk asll aydn, vatanperver insanlarn ehadet, mahede ve kanaatlarna istinaden tahlili yaplm olan bu mesele, artk gne kadar zhir, gndz gibi aktr ki; Hazret-i Bedizzaman'n yce damenine ylesi pest, baya iftira ve phelerin eli ve dili ulaamamtr... Ve o gibi iftiralar yapan dzenbazlarn kalbsiz, tinetsiz, milliyetsiz, karaktersiz, mnafk, kle vicdanl, kiralk kalemli olduklar anlalmtr. imdi sadede dnyor, Afyon mahkemesinde Hazret-i stad'n bu mevzuda syledii mdafaalarna ve szlerine geliyoruz. Bu hususta Hazret-i stad evvela hapisteki talebelerine ksaca u malmat vermitir: Kararnamenin yetmi beinci sahifesinde byk bir hatalar var, o da udur: Ben Denizli mdafaatmda yazmm ki; "Gizli dmanlarmz bize hcum iin istibdad- mutlaka Cumhuriyet namn vermekle, irtidad- mutlak rejim altna almakla, sefahat- mutlakaya medeniyet nmn vermekle, cebr-i keyf-i kfrye kanun namn takmakla hem hkmet ve adliyeyi ifal, hem bizi perian etmeye alyorlar."

1538 imdi kararnamede; tamamyla tahrif ve tayir edilmi, aleyhimize evirmiler. O mahdut ve gizli mnafklara ait mdafaatmz garazkr ehl-i vukufun yanllarna istinaden hkmete, btn memurlara evirip 1539 1680 byk bir hata ve iftira etmiler. Hem benim Krtlm hakknda insafszca isnadlar zlimanedir. Bizim avukatlarmz bu iki noktay, hem tamam mdafaatm tam nazara alsnlar. Hem iimizde olan Yahudi ve Hristiyanlara, hem Peygamberi (A.S.M.) hem milletin ecdadlarn inkr ve adavet edenlere mahkeme ilimedii halde, neden Mustafa Kemal'e benim hakl tenkidimi ve onu sevmememi bir su saym?.. SAD- NURS (132)" Mdafaatta stad'n bu meseleye dair dier baz cevablar: Afyon mahkemesinden nce ve mahkeme safahat iinde, Hazret-i stad'n aziz ahsiyetine bu noktada iftiral tecavzler ok olduu halde, Eskiehir ve Denizli mdafaalarnda olduu gibi, bu Afyon mahkemesinide fazla nemseyip cevab vermemitir. Belki de "Ahmakn cevab skttur" kaidesine uymutur. Ancak, az ilerde arzedeceimiz Afyon Arceza mahkemesi heyetinin ok uzun kararnamelerinin gerekesinde grlecei gibi, savcnn bu mevzuda bir ok tahriklerde bulunmasna ramen, stad tarafndan yine de mhim grlerek karlk verilmemitir. Mdafaatnda bu meseleye temas etmise de, dier mes'elelerle beraber i ie izahatta bulunmutur. Fakat Afyon Arceza Mahkemesi heyetinin kararnamesinde yer alan bu maddeye bilhassa ar cevablar verdii gibi, avukatlarnn da bu hususta cevab vermelerini istemi, hatta hapisten ktktan sonra da zaman zaman baz hamiyetkr zatlara yazd mektuplarnda, Afyon mahkemesi heyetinin o acib maksadl iftiralarn bir ibret dersi olmas iin gzleri nne sermitir. Hazret-i stad Afyon mahkemesi umum mdafaatnda bu hususta ezcmle yle demitir: "... Yirmi iki sene skntl sebebsiz bir nefyden sonra, tam serbestiyet (133) verildii halde, binler akraba ve ahbab bulunan doduu memleketine gitmeyerek; gurbeti, kimsesizlii tercih eden.. Ta ki dnyaya ve hayat- itimaiyeye ve siyasete temas etmesin.. ve ok sevabl olan cmideki cemaatn hayrn brakp, odasnda yalnz namazn klp oturmasn tercih eden; yani halkn hrmetinden ekinmek olan bir halet-i ruhiyeyi tayan.. 1540 (132) Afyon Hapsi mektuplar -2, krmz defter. S: 76 (133)1947'de kan bir kanunla tek-tk kalm ark menfilerinin ve yzelli ikililerin serbestliine bakan kanuna iarettir. A.B.

1541 1682 Ve yirmi sene hayatnn ehadetiyle ve binler Trk kymettar zatlarn tasdikiyle; dindar, mttaki bir Trk', lkayd ok Krtlere tercih eden.. Hatta mahkemede (Denizli mahkemesinde) Hafz Ali gibi kuvvetli iman bulunan bir Trk kardeini, yz Krde deitirmediini ispat eden.. Ve hrmet ve ihtiram grmemek iin zaruret olmadan halklarla grmiyen ve camiye gitmiyen.. ve krk seneden beri btn kuvvetiyle, btn saryla slmiyetin uhuvvetine ve Mslmanlarn birbirine muhabbetine alan.. Ve Trk milleti Kur'an'n bayraktar ve senay- Kur'aniyeye mazhar olduu iin, o milleti ok seven ve hayatn onlar iinde geiren bir adam hakknda, sabk vli resmi lisan ile ihanet iin propaganda yapmak ve dostlarn rktmek iin: "O Krttr, siz Trksnz.. O afiidir, siz Hanefsiniz" deyip herkesi rktp ondan ekindirmeye almas...(134)" Hazret-i stad'n geni ve uzun olan Afyon mahkemesi mdafaatndan dier baz maddeler hakknda blm ve paralarndan baz hususlar kaydetmek isterdik. Fakat talebelerin mdafaalar, temyiz lyihalar, avukatlarn mdafaalar vesaireden bir hayli sahifeler kitaba gireceinden, bilmecburiye kaydettiimiz nmnelik blmlerle iktifa etmek icabetti. Hem stad'n o mdafaalarnn tamamna yakn ksm Byk Tarihe-i Hayat kitabnda ve ualar mecmuasnda ve Osmanlca Afyon mahkemesi mdafaat eserinde neredilmi olduundan, merakllara istifade yolu aktr diye ksa kestik. TALEBELERN MDAFAALARI Afyon adliyesinde stad Bedizzaman'la birlikte muhakemeleri devam etmi, tutuklu ve tutuksuz krksekiz kiiden yirmidrd mdafaa, itiraz ve temyiz lyihalarn yazdlar, okudular ve verdiler. stad Hazretleri de talebelerine birer ksa mdafaa yazmalarn tavsiye etmiti. Mdafaa ve temyiz lyihalarn yazan talebeler unlardr: Hsrev Altnbaak, Tahir Mutlu, Zbeyr Gndzalp, Mustafa Sungur, Mehmet Feyzi Pamuku, Ahmet Feyzi Kul, Ceylan alkan, Mustafa Usman, Hfz Bayram, Ali Akda, Re'fet Barutu, Mehmet alkan,Hac Osman alkan, Hasan alkan, Burhan akn, Mustafa Gl, Doktor Mustafa Ramazanolu, brahim Fakazl, Salahaddin elebi, Ahmet Nazif elebi, brahim Ethem Talas, Mustafa Acet, Halil alkan, Rf'at Filizer'dir. 1542 (134) Afyon Hapsi mektuplar krmz defter S: 61 1543 1682 Dier talebeler bu mdafaalara "Biz de itirak ederiz" eklinde ifadeler vermi ve bylece talebelerin mdafaalar da yaplmtr.

Bilindii gibi, Eskiehir mahkemesinde Nur talebelerinden hi birisi yazl mdafaa vermemi iken, Denizli hadisesinde 70 kii talebelerden be on kii yazl mdafaalar yapmtr. Fakat u Afyon Mahkemesinde ise, stad'la beraber hapse girmi talebeler az olduu halde, yarsndan fazlas yazl mdafaalarda, hatta temyiz lyihalarn yazmakta bulunmulardr. Bu da Hazret-i stad'n yava yava talebelerini mdafaalara altrmak hikmeti iin olsa gerektir. AVUKATLAR Afyon mahkemesi davasna, mahkemenin ilk karar gnne kadar yalnz avukatn mdafi sfatyla mahkemeye girdiklerini gryoruz. Bunlar Afyonlu Ahmet Hikmet Gnen, yine Afyon'lu Halil Hilmi Bozcal ve memleketini bilmediimiz Kemal isimli bir zattr. Mahkemenin, verdii ilk menhus ve maksadl kararndan sonra ise, temyiz mrafalarna giren avukatlardan, yine avukat Ahmet Hikmet Gnen ile, Av. Hulusi Bitlisi Aktrk'tr. Temyiz Birinci Ceza Dairesi, Afyon kararn esastan bozmasndan sonra, mahkeme tekrar durumalara balamtr. Yani temyizin bozmasndan sonra, alt buuk sene devam eden da'vaya bir ok avukatlar daha girmilerdir. Mesel stanbul Barosu avukatlarndan Abdurrahman eref La bunlardan birisidir. Bu avukatlar gerek Afyon mahkemesinin ilk karar tarihinden nce, gerekse karardan sonra, temyiz mrafalarndan baka, herhangi yazl bir mdafaalar elimizde mevcut deildir. Amma temyiz mahkemesinde yaplan mrafa da iki avukatn ok kymetli, yksek ve ilm mdafaalar mevcuttur. te mdafaa ve temyiz layihalarn yazan Nur talebelerinden yirmi drdnn, otuz paray bulan mdafaalaryla, avukatlarn temyiz mrafaalar bir araya getirildii farz olunsa, hacim itibaryla byke bir kitap halini alr. 1949 yl ierisinde Osmanlca olarak teksir edilmi ve neredilmi "Afyon Mahkemesi Mdafaat Birinci Zeyli" adndaki eserde bunlar yer almaktadrlar. Hazret-i stad henz Afyon hapsinden 1544 kmamken, umum mdafaalar ve ayrca mahkemenin menfi olan kararnamesinin sureti ve talebelerin mdafaalar kitap halinde teksir edilmi ve resm makamlara ve halka datlmtr. 1545 1683 1546 1684 Afyon davasnda yirmi drt Nur talebesinin yaptklar mdafaalar hepsi de gayet merdane, pervasz ve kahramancadr. Tarih ve nesl-i tinin bu mdafaalar ve sahiplerini ebed minnet ve kranla anaca muhakkaktr. Ayrca gerek stad'n cihanml, byk ve mdellel merdane mdafaalar olsun, gerekse talebelerin ayn davadaki cesur mdafaalar olsun; ayn sene iinde kendi imknlaryla kitaplatrarak bizlere brakm olmalar da pek byk, unutulmaz bir hizmetleridir. DERECELER

Eer, talebelerin mdafaanameleri iinde delil, ikna ve ispat yannda, mertlik ve pervaszlk ile beraber belaat ve fesahat noktalarndan bir seim yapmak icab ederse, bize gre; o skc ve ar artlarn umumi kesafetli havas ierisinde ve muvacehesinde, Zbeyr Gndzalp, gen olmasna ramen, birincilii kazanr tahmin ederim. kincilii ise; parlak, a'aal ve merdane ifadeleriyle Ahmet Feyzi Kul hak edecektir. ncl de, yumuak ve ikna kabiliyetiyle, tatl ve irin edasyla Karabkl Mustafa Usman alacaktr. Bu seim bize gre olan bir deerlendirmedir. Belki bakalarna gre, daha bakas birinci olabilir. Fakat Hazret-i stad; Zbeyr Gndzalp in bu hadisedeki mdafaalar,ayrca gazetelere cevablar ve sair kahramanane tavr ve hareketlerinden hep ona: "Kahraman Zbeyr" unvann vermesi yannda talebelerin mdafaalar ierisinde en uzun olan Zbeyr'in iken, uzunluuyla beraber tamamn o zaman mdafat kitabnda dercettirmesi de bize bir delil olabilir. Ahmet Feyzi Efendi'nin mdafaalarndan dolay da Hazret-i stad ona: "Nurun manevi avukat" diye lkab vermitir. Mustafa Usman'n mdafaanamesi altna da Hazreti stad kendi elyazsyla "Bin barekallah ok gzel (135) diye taltifte bulunmutur. Bizim bu seimimizle birlikte, Afyon davasnda mdafaalar yazm umum Nur talebelerinin mdafaalarnn tamam da ayn deerde ok kymetli olduu halde, sadece bu n sememize inaallah gcenen olmaz. Bu mdafaalarn tamamn bu kitaba almamza imkn olmad gibi, iinden semi olduumuz zatn mdafaalarnn tamamn da almaya yer ve 1547 makam itibaryla imkn yoktur. O halde biz umum Nur talebeleri namna, setiimiz bu zatn mdafa ve temyiz lyihalarndan nmne iin baz blmler almakla iktifa etmeyi uygun bulduk: (135)Muhtelif belgeler dosyas. Yrtk cilt (stadn) S: 16 1548 1685 1- Zbeyr Gndzalp'in mdafaas ve temyiz lyihalarndan: (Merhum, kahraman Zbeyr'in mdafaa, itirazname ve temyiz lyihas olmak zere para halindedir. Bunlarn mecmuu Osmanlca Talebeler mdafaat" kitabnda krksekiz sahife tutmaktadr. Bu itibarla ancak her bir paradan ayr ayr bir ka blm alabileceiz.) "Afyon Arceza Mahkemesine! Gizli cem'iyet kurmak ve devletin emniyetini bozmak suuyla mttehem bulunmaktaym. yle bir cem'iyet mevcud deildir. Ve ben de bir cem'iyet mensubu deilim.

Evet, Risale-i Nuru okuduumu memnuniyetle ve iln edercesine syliyebilirim. Saklamak veya inkr etmek, Risale-i Nurun bana verdii fazilet dersleriyle taban tabana zd olduu iin, bu crm ileyemem. Risale-i Nuru okuyan bir kimse, okuduunu gizleyemez. Bil'kis bilperva, iftiharla sylemekten kat'iyyen ekinmez. Zira ekingenlii icab ettirecek hi bir cmle veya kelimesi yoktur... Sen Risale-i Nur talebesi imisin deniliyor?.. - Bedizzaman Said-i Nurs gibi yksek bir stad'n talebesi olmak liyakatn kendimde gremiyorum. Eer kabul buyururlarsa, iftiharla evet Risale-i Nur talebesiyim derim. ... Ruhumda byk bir boluk hissederek okuyacak kitap ararken, Risale-i Nuru bulduum zaman, kendimi ondan ayramadm ve btn Risale-i Nuru okumak itiyakn duydum.. Ve ruhumdaki o byk ihtiyac Risale-i Nurun karladn farkettim. lm ve iman phelerden kurtaran akl ve mantki cerhedilmez hccetleri onda buldum. Bu ve daha bir ok hakikatlardan anladm ki, Risale-i Nur bu asrn insanlar olan bizler iin yazdrlm. Risale-i Nurda iman hakikatlar gayet kuvvetli deliller ile ve ak misaller ile anlatld iin, okuduka imanm kuvvetlenmitir. Bu sayede dallete dmekten ve yksek dinimden dnp, kzl ejderin hap olmak felketinden kurtuldum. 1549 Bunun iindir ki, okuyucularn maddi ve manevi bir ok felketlerden kurtaran ve bir niversite mezunundan ok ziyade hakiki bir ilme sahip eden, vatan ve millet sevgisini alyan.. ve alkanlk, merhamet, itat, hrmet, ahlk, fazilet gibi meziyetleri reten Risale-i Nurdan hi bir kirdi ne pahasna olursa olsun ayrlmaz ve ayrlamaz.. Ve onun dh mellifi Said-i Nursi'den hi bir ferd uzaklatrlamaz. 1550 1686 ftira ve ittihamlarla, dh stad'mza ve Risale-i Nur kirtlerine taarruz eden gizli dmanlarn maksadlarndan biri de; Risale-i Nur kirdlerindeki emsali grlmemi tesand krmak ise, aldanyorlar. Beyhude hi uramasnlar. nki kinatn kuvveti toplansa, bizi dah stad Said-i Nursi'den ve Risale-i Nur'dan ve bizi bizden ayramazlaz(136). Zira kinatn yaratcs ve Rabbi olan Cenab- Hakk'n emirlerinin tercman olan Kur'ana hizmet ediyoruz ve edeceiz inaallah... Yce Allah'a hamd ve senalar olsun, byk faidelere nailiyetime sebeb olan bu stad'ma btn ruh-u canmla medyunum, balym. Milletimizi ve genliimizi komnizm yemi olmakla ebed haps-i mnferidlie mahkm edilmekten kurtaran bir stad iin senelerce dnya hapsinde kalmaya hazrm. Eer Risale-i Nuru okuduum iin i'dam edileceksem, sehpaya tevhid sadalaryla koarak gideceim. Kuruna dizileceksem, bilperva gsm gereceim. En son maruzatm, vatan ve millet ve genliimizin ebed sadetini temin eden ve edecek olan byk ve li Risale-i Nur ve onun pek yksek ve kuds bir hedefi olan iman kurtarmak davas urunda u okuyacam ayete iltica ederek feda olduumu arzediyorum.

ZBEYR" ddianamenin bin dereden su toplyan safsatal isnad ve ittihamlarna kar merhum Zbeyr Gndzalp'in itiraznamesinden baz blmler: (Mahkemede itiraznamesinin tamamn okumu ve mahkemeyi dinletmitir.) "Afyon ar Ceza Mahkemesine! Gizli cemiyet kurmak ve devletin emniyetini bozmak suuyla mttehem bulunmaktaym. Aada arzedeceim vehile byle bir suu ilemediime kat' kanaatnz gelecei iin, bu ittiham daha imdiden reddediyorum. Komnistlerin dayand materyalist ve rasyonalist felsefenin hak ve hakikat ile hi ilgisi olmadn ve nazariyelerinin tamamen aslsz olduunu; Risale-i Nur, Kur'an- Kerimin ayetleriyle ve gayet kuvvetli brhan ve hccetleriyle aklen, fikren ve mantken ispat ediyor. O rk fikir karanlklarna denleri tenvir edip kurtaryor. Yalnz gznn grebildii yere inanan maddecilere dahi Allah'n varln, birliini, ruhun 1551 bekasn, hiret hayatnn varln, inkr ve itiraz kabil olmayan kuvvetli ve ak delillerle ispat ediyor... (136) Merhum Zbeyr Aabey, Afyon hapsinde, ncesinde ve ortasnda,oynanan ve plnlanan sinsi oyunlara basa basa ve kasden anlatyor ve gerekli cevaplar veriyor. A.B. 1552 1687 Kur'ann hakiki bir tefsiri olmakla kuvvetli bir iman kayna olan Risale-i Nuru ortadan kaldrmak veya okutmamak iin eitli desiseler ve iftiralara bavuruyorlar. imdiye kadar isnad ettikleri iftiralardan hi bir emare bulunmad halde, taarruzlarna yine devam ediyorlar. Bunlardan anlalyor ki; bizi korkutmak ve Risale-i nurdan uzaklatrmak ve dier taraftan kendi zehirli neriyatlarn nmze sermek, bu suretle millet ve genliimize ahlk suktunu temin ederek hkmetin kendi kendine kmesine muvaffak olmak istiyorlar. Hkmet idaresini bu ekilde bozduktan sonra da, vatan ve milletimizi yabanc bir devlete devretmek emelini tayorlar. Yksek mahkeme heyetinin huzurunda bilperva onlara sylyorum: Onlar iyi bilsinler ve titresinler ki; grltye papu brakmyoruz. Zira Risale-i Nur eserlerinde hak ve hakikat grm, renmi ve inanmz ... Onun iindir ki, bizi insanlk seviye ve seciyesinde en vksek mertebelere karan ve her sahadaki terakkiyatmz salyan ve biz genlere vatan ve millet akn alayarak urunda btn mevcudiyetimizi feda ettirecek hakiki bir vatanperver ve milliyetperver olarak bizleri yetitiren Risalei Nur eserlerini okuyoruz ve okuyacaz... Zerre kadar eksiz ve phesiz kat' deliller ile inanyorum ki; Bedizzaman Hazretlerinin kahramanca ve feraat- nefisle olan faaliyet ve almalarnda siyas bir gaye yoktur. O byk dhinin hedefi yalnz ve yalnz bu vatan ve milleti ahlk ve fazilet fakirliine drtmemek ve Trk genliini maneviyatn

engin sahalarnda yetitirmek ve manen en yksek mertebelere kadar terakki ettirmektir. Bu yksek hakikat da eserleri te'yid etmektedir... Risale-i Nur, iddia makamnca muzr eserler diye tavsif ediliyor.. ve benim de tevikatta bulunduum iddia ediliyor. Bu iftiray iiten btn mnevverlerin kalbleri szlam ve hatta alam, dileri gcrdamtr. Yirminci asr pozitif fikirlerin hkmran olduu bir zamandr. Delilsiz ispatsz eylere inanlmyor ve inanmyoruz. Muzr eserler olduunun ispatn isteriz... 1553 Vatan ve millet ve hkmetimizin selmeti namna mhim bir hakikat msaadenizle arzediyorum: Komnistlerin gizli plnlarndan birisi de, halk hkmet aleyhine tevik olduu yksek mahkeme heyetince de malmdur. Bedizzaman Said-i Nursi'yi hapse sokturmak ve eserlerini zararl gibi gstermek iin hkmet erknna uydurma ihbarlar yaplmakla, hi bir ferdin inanmad menfi propagandalar yaplyor. Bedizzaman Said-i Nursi'nin bu asrda ender bir byk ve istikamette ve her cihette esiz bir ahsiyet olduuna bu millet senelerdenberi o kadar inanm ki, hakik olan bu kanaat hi bir propaganda rtemiyor ve rtemez. 1554 1688 te hakikata vakf olmyan kimseler, bu propagandalar ve hapse sokmalar, hkmet tarafndan yaptrlyor zannediyorlar. Bunun zerine yle denildiini iitiyoruz: "Byle bir zat hapse sokmak ve onun eserlerini muzr eser diyerek toplamak, bizi boleviklie srklemek demektir. Bedizzaman gibi bir zat takdir etmiyenler ve onun kitaplarn serbest brakmyanlar muhakkak din dmanlardr." ... Risale-i Nuru yazp okuyanlar, mahkeme kaplarnda hayatlar tehlikeye dt halde, bu harika eserleri okuduklarn itiraf ve okuyacaklarn iln ediyorlar. dam karar verileceini bilseler dahi bu istek ve sebatlarn izhar etmekten ekinmiyorlar. te Risale-i Nurun bir ok harikalarndan u hususiyeti sizlere u kanat veriyor: tiraf edenler, acaba canlarn yolda m buldular? Demek Risale-i Nurda ve Bedizzaman'da zararl bir ey yokmu ki inkr etmediler.. Sayn savcnn bana da: "Komnist ve mason demekten kasd adliyedir" demesi ihtimali hatrma geldii iin bunu da arzedeceim: Bir zamanlar, hkmet mekanizmasnda uzun mddet alan Kazm zalp, kr Kaya, Tevfik Rd Aras'n mason cemiyetini resmen kurarak aa vurduklarn gazeteler iln ettiler. Daha yaknda kabineden atlan maarif vekili Hasan Ali'nin komnist olarak alt sene memleketin candamar ve kahraman Trk genliinin terbiye messesesi olan marif vekletinde alt adalet huzurunda inkr edilemiyen saysz vesikalarla ispat edildi. ve mektep kitaplarnn hepsine soktuu komnistlii destekliyen ideolojilerle genliimizin zehirlenmesine son verilmesi iin mektep kitaplar deitirilmeye baland.

Eer Said-i Nursi talebelerine musibet zamannda sabr ve tahamml i'tidal ve temkin alamam olsayd; gnll alay kumandan olarak harbe itirak ettii zaman bana toplad talebeleri gibi, hrmetkr olan binlerle Risalei Nur kirdleri Afyon tepelerine kuracaklar adrlarn ierisinde Afyon Arceza Mahkemesinin verecei beraet kararn bekliyeceklerdi... Savc bu mbarek vatanda masonluk ve komnistlii fevkalde bir faikiyetle nlemek aresi olan ve nlemekte olan Risale-i Nura ve mellifine ve okuyucularna yle eni' ittihamlarda bulunmakta devam eder 1555 ve o tamamen hatal ittihamlarndan vazgemezse ve hissiyata kaplarak aleyhtarlk ederse; komnistlik ve farmasonluun gelimesini desteklemi olur.. Ve o ittihamna hakik hedef olacak muzr komnistlerin tremesine yardm etmi olur... ZBEYR GNDZALP (137)" (137) Osmanlca Afyon Mahkemesi mdafaat birinci zeyli S: 25-62 1556 1689 Zbeyr Gndzalp'in temyiz layihasndan: "... Senelerden beri feragat- nefisle ve esiz bir fedakrlkla, yarm asrlk bir elbise, yirmibe senelik Pamuklar grlen- pamuklu bir hrka belki yirmi senelik ayakkabs olan bir ift terlik, eski bir yatak, bir ka yemek kab gibi gayet zarur olan eyalara malik olan fakr u haliyle eine rastlanmam bir kanatla; ihtiyar, hasta ve fevkalde ihtimama muhta bir ada, gizli dmanlar olan komnist ve masonlarn mteaddit ihanet ve eitli ikencelerine kar olan tahammln fevkinde sabr ile; Bedizzaman Said-i Nursi bir ok sinsi plnlarla yukardaki mahvedici ve iin iin kemirici pln da realist gryle fark etmi; dehetli dessasane perdeli, fakat ne hazin ve ackl ve binler teessr ve teessflere ayeste acib bir vaziyettir ki; bu vatan ve millet kahraman, dah feylosof, hapislerde, zindanlarda, tecrid-i mutlaklarda, inzivaghlarda imha edilmeye allmtr ve allmaktadr. Kurtulu hususundaki son ve kuvvetli midimiz, yksek yargtayn kuvvetli ve btaraf ve dilane kararndadr. Komnistlerin ihanetiyle meydana gelen evhamn icab ve neticesi olan garazkrlkla, Risale-i Nur mellifi cezalandrlsa dahi, Risale-i Nur eserleri yine byk bir itiyak ve hatta gittike artan bir alka ile okunmakta devam edecektir... Konyal Zbeyr Gndzalp (138) AHMET FEYZ KUL'UN MDAFAASINDAN Afyon Ar ceza Mahkemesine (3.12.1948)

"... Biz Bedizzaman' zamanmzn en yksek din limi biliyoruz. Din hakikatlarn asla dalkavukluk yapmadan beyan ve ifade eden bir hakikat adam biliyoruz. Mcahid adn vermekliimiz, memleketimizi tehdit eden ahlkszlk ve imanszlk cereyanlarna kar Kurann sarslmaz hakikatlarna dayanarak giritii mdafaa ve hizmet-i diniye ve vicdaniyenin hkmran olduu bir memlekette vicdan kanatlarmzdan mes'ul olamayz. Bundan dolay da kimseye hesap vermeye mecbur deiliz. Ahirzamanda hadisin haber verdii ahslarn meselesine gelince: Bu mevzular biz kendimiz uydurmadk. Bunlarn asl dinde mevcuttur. Peygamber Aleyhissalt Vesselm baz hadislerle mmet-i Muhammed'in mrnn bin beyz seneyi ok gemiyeceini sylyor. O zamana kadar da mmet-i Muhammediye'nin ve dnyann hayatnda mhim te'sir yapa 1557 (138)Osmanlca Afyon Mahkemesi mdafaat birinci zeyli S: 63 1558 1690 cak, byk tarih hadiseleri kyamet almetleri diye haber veriyor. Gaflet ve cehaletle bu erlere dar olanlarn ekavet ve helket ile karlaacaklarn sylyor. Bunlara dair saysz dini brhanlar mevcuttur... Evet, biz Risale-i Nur mellifinin daima ayn hakikat dersi verdiine kaliz. Kendisinin kabul etmemesi bizim bu kanaatmz sarsmyor. Ancak bizim kabul ettiimiz keramet-i kevniyesinden dolay deil, Nurlarn dersinde harikulde ve ekmel tezahrlerine hid olduumuz ve btn cihan- irfana meydan okuyan keramet-i ilmiyesinden dolaydr. Tahsil hayat aydan baka asla mevcud olmad halde, bu kadar feyz-i ilim nereden ve ilminin harikalaryla en mnteha mesail-i ilmiyede ve liyede en yksek mtefekkirleri dahi hayrette brakacak bir mantk- ulviyeti ibraz eden ve hayatnn yarsndan sonra rendii bir lisanda bu kadar czibedar bir tarz- beyan ve srkleyici bir hararet izhar eden.. ve gayet feyyaz bir ak ve heyecan terennm eden ve bir deryay- iman ve bir hazine-i tevhid ve bir umman- hikmet hlinde coan bir ikinci Bedizzaman gsterebilir misiniz?.. Fn zevahirin alayiine edna bir meyil ve iltifat gstermiyen ve en byk bir menfaat ve lezzetine tenezzl etmiyen, levs-i faninin ayana dolaan btn yaltaklanmalarna asla kymet vermiyen, kimseden birey beklemiyen.. ve kendisine arzedilenleri kabul etmiyen, iffet ve ismetin en li rneklerini yaatarak sabrane mtehammilne her nevi mahrumiyetlere gs germek suretiyle kendini hakikata ve envar- Kur'aniyeye ve maarif-i Muhammediyenin (A.S.M.) izharna vakfeden.. ve memleket ve milletin zdrabat karsnda pr-rahm efkat alyan.. ve kendine yaplan bunca ihanetlere ramen etrafndakilerin saadetleri iin hizmetinden asla vazgemiyen, ihtiyarlna ve bkesliine bakmyarak insanlar gayya-y cehil ve girdibad- inkrdan kurtarmaya hasb ve ilah bir cehd ile alan ve savaan fazilet ve Nur abidesini stad addetmekliimizi su mu buluyorsunuz?.. Kendisinin bu arzedilen keramet-i ilmiyesiyle, srf ahlk llerinin kaybolduu byle bir devirde gsterdii bu misilsiz feraat ve istina ve aheser-i ismet ve istikamet dolaysyla, yine bir enmuzec-i kemal ve mihrab- fazilet olarak tannmaa ve iktida edilmeye ayandr. te biz Bedizzaman'a ve eserlerine bu gzle bakyoruz...

1559 Sayn hkimler! Biz asla siyaseti deiliz. Biz siyaseti bizim gibi siyaset ehli olmyana, bin bir eit veballer ve tehlikeler ve mesuliyetler tayan bir meslek biliriz. Fan zevahire de zaten kymet vermiyen, dnyaya ancak rzay-i ilhiyyeye bizi gtren hayrl vechesiyle bakyoruz. 1560 1691 Bu itibarla siyaset peinde komay ve devlet mefhumuyla mbareze ittihamn iddetle reddediyorum... Biz hr sylediimizden dolay maruz kalacamz bir mahkmiyeti iftiharla karlayacaz.. Ve sadece nidasyla dergh- kadiyl-hacata el aacaz. Afyon Cezaevinde mevkuf Aydn'n Ortaklar Bucandan Ahmet Fevzi Kul(139) MUSTAFA USMAN'IN MDAFAASINDAN "Afyon Arceza Mahkemesine! ... Ecdadmzn tarihlere an salp nam veren ahlk ve erefini paymal eden sefahat ve rezaletin ve ahlk- seyyienin cem'iyet hayatn zehirledii ve kt ahlk sahiplerini dahi irendirecek derecede sokaklara kadar sard ve efkr- ammeyi tela drd ve her snf ailenin oca banda dedikodu mevzuu olduu ve efkr- ammenin bir dili mahiyetindeki gazete ve mecmualarn "ahlk zabtas haberleri" eklinde ve muhtelif mevzulardaki tenkidlerine sebeb olan bu elim ahvalin pek sr'atle geniledii ve adeta umumilemek istidadn gsterdii bir devirde, dtm ahlkszlk uurumundan; din, ahlk, itima, edeb dersleriyle her mslim okuyucusunu kurtard gibi, beni de kurtaran Risale-i Nur klliyatn okumak ve benim bu eserleri okuduumu bilen ve iiten vatandalarmn, tehzib-i ahlk etmek iin benden musrrane istemeleri zerine; onlara Risale vermek ve dolaysyla serserilemi ve serserilemek ve vatan ve millete muzr bir hale gelmek istidadn gsteren ferdleri, bu Risalelerin bu messir telkinatlaryla kurtarp beeriyete faydal birer insan olmalarna hadim ve vesile olan; Ve memleketimizde de sirayet ve salgn grlen ve btn dnyay titreten kzl veba komnizm tehlikesine kar, din ve messir telkinat bakmndan; manev bir mcahid olan Bedizzaman'n takdir ve tebcile lyk kuds ve mane mcahedesinin nurlu ve messir bir silh olan ve yirmi senede yirmi bin ve belki ok fazla adam vatan ve millete faydal bir halete koymaya vesile olan Risalelerini okutmak,ne derece ahsm iin bir su mevzuu ve mellif-i muhteremi iin bir sebeb-i ittiham olabilir? Yksek vicdannzdan soruyorum.. Vatan ve millete ve insanlk camisna hizmet edebilmek iin" Hekim kimdir?.. Bana gelen!.." fehvasnca, iki vilvetin ve bir ok kazalarn zabtasnn dahi ehadet edebilecei ekilde; serserilikten ahslarn bu Nur 1561 Risaleleriyle kurtarp, bakalarn da kurtarmaya vesile olan Nur kirtlerinin uzun senelerden beri bu vatan ve millete ve bu vatandaki idareye yaptklar

(139) Osmanlca Afyon Mahkemesi mdafaat birinci zeyli S: 89- 96 1562 1692 vatan hizmet, binlerle kiilik zabta kuvvetinin hizmetinden hakikatta daha mhim iken ve takdire ve iltifata daha lyk iken, su-i tefsire uratlarak; adeta bir ecneb rejimi hesabna kasden hareket eder gibi, bizleri tevkif ve muhakemelere verip, iimizi gcmz ayaklar altnda brakmak ve biare evld ve iyalimizi perian edip alatmak; hangi demokrasi kanunlaryla, hangi yeminli ve ymnl dil hkimlerin vicdan ve dilane kararlaryla kabil-i te'liftir? l mahkemenizden ve ulv vicdannzdan soruyorum... Muhterem mahkemenizden, pek ok fevaidi ve menafi'i meydanda olup inkr edemediimiz bu eserlerin serbestiyetini ve bizim de beraetimizi taleb ediyorum. Afyon Cezaevinde Mevkuf Safranbolu'lu Mustafa Usman(140)" (140)Osmanlca Afyon Mahkemesi mdafaat birinci zeyli S: 100-106 1563 1693 AVUKATLARIN MDAFAALARI Afyon mahkemesinde avukatlarn mdafaalarndan yazl olarak elimize birey gemediini ve mahkemenin bandan ilk karar gnne kadar avukatn mdafi' olarak davaya girdiini yazmtk. Ancak bu avukatlardan Ahmet Hikmet Gnen'in mdafaalar ekseriya, Ord.Prof.Dr.Ali Fuat Bagil'in eserlerinden hazrladn, yukarda gemi hatratndan kaydetmitik. Yine avukatlardan Halil Hilm Bozcal'nn mahkemede, bilhassa savcnn iddia ve isnatlarna kar ok cesurane konutuunu baz Nur talebelerinden duymaktayz. Bu cesur ve nl avukatn, mahkemenin bir celsesinde yapt konumay kaydedip stad'na bildiren Hsrev Altnbaak'n mektubu yledir: "ok sevgili stadmz Efendimiz! Dnki mahkememiz 1.10.1948 cuma gn ok ehemmiyetli ve ok heyecanl olmutur. Avukatmz Halil Hilmi, batan nihayete kadar cereyan eden mahkeme safahatndan elde ettii kanaat hlsaten arzettikten sonra, Denizli mahkemesinde Said-i Nursi Atatrk'e rak ie-ie karn su tulumbas gibi imi" dedii, hem orada, kendisine "Ban niye amyorsun, sarn niye karmyorsun?" dedikleri zaman: "Bam gvdemden ayrlmadka veya boynuma ip takp beni asmadka o teklifinizi bana tatbik edemezsiniz!.."diyerek Nur diyerek iddetli konutuu halde, Said-i Nursi Denizli'de dokuz ay imtidat eden tahkikat neticesinde, bugn de kendisine ve talebelerine isnad edilen su mevzularndan, daha ok ittihamlardan hi birisi mevcud olmamakla eserleriyle, talebeleriyle beraet kazanm" demitir. "imdi ise, bu yksek mahkemenizde ok mlyim konuan ve asla din bir temaylden baka hi bir eye iltifat etmedikleri anlalan Bedizzaman ve talebeleri. bu biare vatan evldlarnn daha ok

mevkufiyetlerinin temadisinin zulm olduu kanaatine yksek mahkemenizde vasl olmutur.. ilh" diyerek szn bitirmitir... ok kusurlu talebeniz Hsrev(141)" Merhum Hsrev Aabeyin mektupla bildirdii avukatlara dair bu tarz szl ve mahkeme dosyalarna geen mdafaalardan gayr yazl bir ey mevcut deildir. 1564 Bylece Hazret-i stad'n tevkif tarihinden balamak zere, drt ksr ay sonra durumalara balyan Afyon Ar Ceza Mahkemesi safahat tam alt buuk ay srd. st tarafta arzedildii gibi, savc krkalt sahifelik iddi (141)Ayn eser S: 235 1565 1694 anamesini; alt yedi ay kanunsuz ekilde yannda saklayp stad'a vermedii ehl-i vukuf raporuna dayandrarak hazrlam ve Sorgu Hkimlii de bu iddianamenin tpa-tp olan kararnamesini yazm ve mahkemeye vermitir. Mahkeme heyeti de -zlerek syliyelim- pein ve mltezem kararl idi ki; bunca mdafaalar, delilli ispatlar vesaireden hi bir eyi dinlemeden kararn menfi ekilde verdi. Mahkeme kararnamesi de, savcnn ve sorgu hkimliinin iddianame ve kararnamelerinin bir kopyas eklinde tezahr etti. Fakat mahkeme, bu pein kararllndan dolay, ii ne kadar srncemede brakabilse ve i ne kadar uzasa, onlar iin o kadar krdr gibi bir tutum ierisinde idi. Bir ok durumalar, d baz bahaneler sebeb gsterilerek, mahkemenin te'hir stne te'hiri yaplyordu. Bazen darda tutuksuz bulunanlardan birisinin mahkemede hazr bulunmamas te'hire sebeb gsteriliyordu. Hazret-i stad, mahkemenin byle sebebsiz bahanelerle te'hir stne te'hir vermesi zerine talebelerini teskin ve teselli ediyordu. Yine mahkemenin byle bir te'cil ve geri atmasndan dolay, hapisteki talebelerine u mektubu yazmt: "Aziz Sddk kardelerim! Evvel: srryla inaallah mahkememizin te'hirinde ve tahliye olan kardelerimizin yine mahkeme gnnde burada bulunmalarnda byk hayrlar var. Evet, Risale-i Nurun meselesi lem-i slmda, hususan bu memlekette kll bir ehemmiyeti bulunmasndan, byle heyecanl toplanmalar ile umumun nazar- dikkatini hakikatlarna celbetmek lzmdr ki; midimizin ve ihtiyatmzn ve gizlememizin ve muarzlarnn kltmelerinin fevkinde ve ihtiyarmzn hricinde byle a'a ile, Risale-i Nur kendi derslerinden dost ve dmana ikren veriyor. En mahrem srlarn en nmahremlere ekinmiyerek gsteriyor. Madem hakikat budur, biz kck skntlarmzn kenin gibi bir ac ila bilip, sabr ve kr etmeliyiz. "Yahu bu da geer!.." demeliyiz...(142)" 1566

te bu ekilde devam eden Afyon Arceza mahkemesi; o kadar hccetli ve brhanl ispatlar, onca mdellel ve mskit mdafaalar ve o kadar mazlumane feryadlar; vicdanlar kskvrak balanm gibi olan mahkeme (142)Afyon Hapsi mektuplar siyah defter S: 180 1567 1695 heyetine zerrece te'sir etmemiti. Nihayet ma'hud ve mltezem kararn verdi. Karar ve gerekesini gren akl- selim sahibi her hukuku bilir ki; karar mltezemdir. Yani pein olarak kararlatrlm, kanuna ve hakka dayanmyan bir karardr. Evet, Afyon mahkeme heyeti, kendi kanun adam olan ahsiyetlerini Denizli'nin mstakim dil hkimleri gibi, hrici tesirlerden -evham ve korku yznden- kurtaramamt. Kim bilir belki de vicdanlar szlya szlya, din akide ve inanlar kvrana kvrana karar vermiler ve kda yazmlardr. Evet, karar menfi idi. Karar, bir din ve imann mcahid bir dahsini, Kur'an ve din adna yazd tavizsiz eserlerinin, hakikatl ve dinin baz z mes'elelerinden dolay mahkm ediyordu. Kararn gerekesinde hi bir kanun adamna, hi bir adalet mensubuna yakmyan ifadeler vard. Bu karar -Belki devicdann, adalet hissini, din ve iman akidesinin terazisini komnist ve mason glere peke eken baz evrelerin icbarla hazrlattrdklar bir ey idi. nki:... Halbuki kararn gerekesinde yer alan tm iddialar, mahkeme safahat boyunca tek tek rtlm idi. Kanun hi bir mesnedi kalmamt. Hlsa: Afyon Arceza Mahkemesi'nin o karar, eer temyiz mahkemesi onu esastan bozup silmeseydi, tarih nnde mstakil olan adliyenin yznde en utanlacak rezil ve kara bir leke halinde kalm olacakt. Fakat temyiz mahkemesinin vicdanl ve dil hkimleri onu adliyenin yznden sildi, temizledi. Evet, adalet ve kanun namna kurulmu bir mahkemenin verdii kararna kar -ne olursa olsun- sayg duymak icabeder. Lkin az ilerde kararn gerekelerinden baz rnekler vereceimiz tyler rpertici maddelerinden sizler de hayretle mahede edeceksiniz ki; karar, bir kanun ve adalet mahkemesinin verecei bir karardan ok, bir mltezemlik, bir nceden verilmi talimatlarla planlanmln tipik rneidir. Bunun yannda karar ayn zamanda ok iftiraldr da... o halde ona kar sayg ii ok telerde kalr.

Her ne kadar Hazret-i stad Bedizzaman, mahkemenin altm sahifelik gerekeli kararnamesine kar Yce mrid ahsiyetinin icab olarak teekkr etmi ve o kararn krkbe sahifelik blmn Risale-i Nurdan alnan ve yanl hatal deerlendirilmelere tabitutulup, byk taltifler yerine, su saymalarn bir acib ibret nmunesi olduundan; bir kitap halinde hemen teksir ettirerek nerettirmi ise de, bu onun alicenablnn, 1568 mridlik vasfnn icabdr. Amma bizlerin tarihi, byk ve acib bir kanunsuzluk rnei ve iftirakr bir zulmn nmunesi olan o kararn tenkidini yapmak hakkmz ve vazifemizdir sanrm. 1569

1696 Her ne kadar baz zatlar, mezkr kararn iinde yer alan, az ilerde kaydedeceimiz maddelere nazar- dikkati ekmenin doru olmyacan sylemilerse de.. ve Temyiz Mahkemesi onu esasndan bozup, sprp atmsa da.. ve hatta belki de, Hazret-i stad bu heyeti de affedip hakkn hell etmise de; lkin biz Bedizzaman'n hayat seyrini yazmak sadedinde olduumuz iin, tarihin yz karas olan o ma'hud karar ve karar veren kimselerin o durumdaki halleri bir kfr ve tuyan odann bendeliklerini yapmalar cihetiyle aynen onu ibraz etmek ve nesl-i atiye arzetmek herhalde yanl deil, zarur bir hizmettir. Nitekim Hazret-i stad da bu karardan ve karardaki -acib rnekleri vereceimiz- maddelerinden; Afyon hapsinden sonra da, bilhassa 1950'de iktidara gelen Demokratlara baz mektuplarnda zaman zaman temas etmi ve gstermitir. leride bu hususa dair stadn yazlar gelecektir. Ayrca temyiz mahkemesinde stadn mdafaasn yapan Avukat Hulusi Bitlis de ayn maddeye parmak basa-basa, mdafaalarn yapm ve yksek mahkemenin hkimlerinin nazarlarn ona bilhassa evirmeye almtr. AFYONUN LK KARARI te; 6.12.1948 gn Afyon Arceza mahkemesi kararnamesinin gerekeli olan son hkm blmnn dehet verici iftiral isnadlarna buyurun beraber bakalm: (Sadece bir ka yerini rnek iin alyoruz) "...Netice: Sanklardan Said-i Nursi ve Ahmet Feyzi Kul'un din hissiyat alet ederek, halk devlet aleyhine tevik edici hareketlerde bulunmak suretiyle vaki hareketlerine mutabk Trk Ceza Kanununun 163. maddesinin birinci fkras mucibince; Bunlardan Said-i Nursi'nin damarlarnda Krtlk kan kaynyan ve kafasnda hl Krtlk fikir ve akideleri yayan bu sann yirmi senedenberi Eskiehir mahkemesince mahkm olduktan sonra dahi, gittike artan bir cehd ile alarak, bilhassa Atatrk'n kalblerde yerleen sevgisini sarsmak iin en ar tecavzn yapm.. ve onun cumhuriyete emanet ettii Trk genliini dahi zehirlemeye alm olmas.. takdir-i iddet sebebi saylmak suretiyle iki sene ar hapse konulmasna, altm be yan bitirmi bulunmas sebebiyle cezasnn alt da biri indirilerek bir sene sekiz aya mahkm olmasna..." Mahkeme hey'eti, bu neticeye ve karara vardnn gerekelerinden de bir ikisini arzedelim: 1570 "... 22/9/1948 tarihli dilekesinde: "Ayasofya'y puthane ve Meihat kzlarn lisesi yapan bir kumandann keyf kanun namndaki emirlerine fikren ve amelen taraftar deiliz ve ahsmz itibariyla amel etmiyoruz.." "29/8/1948 tarihli dilekesinde: "... Benimle mcadele eden gizli zen 1571 1697 dak komitesiyle, imdi onlara iltihak eden komnist komitesinden bir ksm, ehemmiyetli resm makamlar elde ederek karma kyorlar.

Kahraman bir milletin ebed bir medar- erefi, Kur'an ve cihad hizmetinde dnyada bir prlanta gibi pek byk bir nian ve antika bir yadigr olan Ayasofya'y puthaneye ve Meihat dairesini kzlarn lisesine eviren bir adam sevmemenin bir su olmasna imkn var mdr?" "2/12/1948 tarihli teekkrnamesinde, ehl-i vukuflara noktadan teekkr ettiini... Fakat "Dine ve Terbiye-i Muhammediyeye zehir diyen Saraolu'nu brakp, hakikat- Kur'aniyeyi gne gibi gsteren SRACN NUR(143) ile mnakaa etmek, onun msaderesine yardm etmek, demek olduunu beyan ediyorum denmektedir" Bir dnelim, acaba bir adliye mahkemesinde, aylardan beri zulmen hapsedilmi, hapiste ondrt ay tek bana kimseyle grtrlmemek zere bir tecrid-i mutlakta durdurulmu, bunun yannda ona su-i kasd iin bir ka defa zehir verdirilmi bir din liminin bu mdafaalarnda benzeri ifadeler, hem de hakikat ve vaki' olarak beyanlarnn hangi suretle onu sulu ekilde kaydedilebilir ve gsterilebilirdi?.. Gerekten de, 1934'de nn'nn bir nergesiyle, hi bir sebeb zahirde yokken ve durup dururken, gizli ecneb basks neticesi olsa gerek ; Sultan Mehmed Ftih'in yadigr olan beyz senelik muazzam bir slm ma'bedini kapattrarak, putlarla dolduran bir insann sevgisi nasl kalblere yerleecekti?.. Ayrca Hazret-i Bedizzaman'n o mdafaalarn syledii zaman henz Atatrk hakknda bir koruma kanunu da mevcud deildi. Hem yine Hazret-i stad'n dedii gibi, C.H.P iktidar dneminde kr Kaya, kr Saraolu, Hasan Ali Ycel gibi adamlar hkmet kabinesinde byk makamlar igal etmemiler mi idi? Ve alen ekilde dine dmanlk namna Kur'an ve din aleyhinde menhus beyanatlar ve fiiliyatlar sdr olmam m idi?.. te bir kanun ve adliye mahkemesinin hkimlerinin keyfi ve kanunsuz olan kararnamelerinde yazlan maddelerin, bilhassa o sra iin hi bir su olmad halde, verdikleri karar ve serdettikleri gerekelerini grdnz. Acaba Bedizzaman Hazretleri, -Kararda gsterildii ekilde- haa, Krtlk fikir ve akidesini ne zaman, nerede ve nasl yaam ve yaymt?.. Bu iddiann hangi delil ve hcceti mevcuttu?.. "Kannda Krtlk 1572 kaynyan.: diyor. Bu sz bir adliye mahkemesinin lisannda nasl gezebilirdi?.. Buna ehl-i vicdan hkmetsin!.. (143) Sirac-n Nur eseri Osmanlca olarak teksirle oaltlm, iinde on adet eitli imani ve itima risaleleri ihtiva eden bir mecmuann ismidir. A.B. 1573 1698 Netice-i karar; Bedizzaman Hazretlerine, az stte nmuneleri verilen benzeri gerekelerle yirmi ay, Ahmet Feyzi Kul'a ise, a'aal mdafaat ve medhiyeler yazd iin, on sekiz ay. Dier maznunlardan Hsrev Altnbaak, Tahiri Mutlu, Ceylan alkan, Mustafa Usman, Sabri Halc. brahim Ethem Talas, Ali Akda, Re'fet Barutu, Halil alkan, Mehmet alkan. Hasan alkan, Mustafa Acet, Hfz Bayram, Brhan akn, Ziver Gndzalp. Mehmet Feyzi Pamuku, Rf'at Filizer, Salahaddin eleb. Ahmet Nazif eleb. brahim Fakazl ve Hseyin Baykan ve bilahere Mustafa Sungur adlarndaki

masumlara ise, Bedizzaman'a neriyatta yardm ettikleri iin, altar ay cezalandrlmalarna.. Ve btn maznunlarn -Ceylan alkan ile Hasan alkan'n on sekiz ya doldurmadklar iin, hari kalmak zere- her birisinin hkmleri kadar da ayr ayr yerlerde emniyet gzetimi altnda srgn tutulmalarna diye karar verilmiti. Mustafa Sungur ise, davas ayr yrtlm, ona da alt ay ceza verilmi, fakat yann kk olmas sebebiyle drt aya indirilmiti. Maznunlardan adlar yazl on sekiz kiinin, mahkemenin karar gnne kadar kimisi onbir ay, kimisi dokuz ay hapiste bekletilmi, bunlarn bir ou verilen cezadan drt be ay fazla hapiste kalmlard. Gayr- mevkuf olanlardan da mahkemenin karar gnnden sonra, tekrar tevkif altna alnmlar ve temyiz mahkemesi, karar esastan bozduu halde, maznunlara kararn hkm tam olarak infaz ettirilmitir. Adlar yazlan on sekiz kiinin dnda kalan kimseler ise, beraet etmilerdi. Mahkeme bu kararn ittifakla vermiti. Kararn altnda u isim ve imzalar vard. Reis Aza Aza Ktip Tevfik nen Ltfi Kaynak Kazm Kirizolu Fevzi Yaman 1920 4910 7409 6/12/1948 (Afyon Mahkemesi Kararnamesi kitab sahife-69-80) KARAR TEMYZ EDLD 1574 Usul dairesinde, onbe gn gemeden karar temyiz edildi. Hazret-i stad temyiz lyihas olarak "Hairdeki Mahkeme-i Kbraya bir ekvadr" balkl ve on vecihle yaplan kanunsuz muameleleri dile getiren yazsyla, Eskiehir hadisesi tashih-i karar lyihasn ve bir de Avukat Hikmet G 1575 1699 nen'in stad adna yazd mukaddemeyi ve dier mdafaalarndan baz paralar birletirerek, temyiz lyihas olarak adliyeye gnderdi. Talebelerden bazlar da birer ksa lyiha yazarak mahkemeye, ilgili yerine verdiler. Fakat kasd- mahsusla savc ak bir kanunsuzluk yaparak ve adliye usullerini ineyerek, bu evrak ay kadar sallandrm, temyize gndermemitir. Maksad belliydi, temyiz mahkemesinin onu mutlaka bozacan biliyordu. Bu yzden hapiste bu maznunlar ne kadar brakabilse onun iin o kadar krd. Nihayet avukatlarn mdahaleleri neticesinde ay sonra, evrak Ankara'ya yollanabildi. Bu hesaba gre temyiz evrak ancak 1949 Mart banda Ankara'ya ulaabildi. Avukatlar temyizi mrafaal istediler. Bu istek temyiz mahkemesince kabul edildi. Bu arada Hazret-i stad "Elhccet-z Zehra" risalesine bir mukaddeme ekliyerek onu da evrak arkasndan hem temyiz mahkemesine hem de baz bakanlklara yollad.

HZ.STADIN TEMYZ LAYHASI Afyon mahkemesinin ilk menf karar zerine Hazret-i stad'n temyiz mdafaas olarak mahkemeye gnderdii lyihasndan Elhccet-z Zehra ile birlikte ekledii "MAHKEME- KBRAY-I HARE BR EKVADIR" yazs: "MAHKEME- KBRAY I HARE BR EKVADIR Bismihi Sbhanehu Hairdeki mahkeme-i kbraya bir arz- haldir ve dergh- ilhye bir ekvadr.. Ve bu zamanda mahkeme-i temyiz hkimleri ve istikbalde nesl-i ti ve darlfnunun mnevver muallimleri ve talebeleri dahi dinlesinler. te bu yirmisekiz senede, yzer ikenceli musibetlerimden "on tanesini" dil-i Hkim-i Zlcell'in dergh- adaletine mtekiyane takdim ediyorum: Evvel: Ben kusurlarmla beraber bu milletin sadetine ve imanna hayatm vakfettim.. Ve milyonlar kahraman balar feda olduklar bir hakikata benim bam dahi feda olsun diye, btn kuvvetimle Risale-i Nurla Kur'ann hakikatna altm. Btn zlimane ta'ziblere kar tevfik-i ilhi ile dayandm, geri ekilmedim. Ezcmle Afyon hapsinde ve mahkememde 1576 bama gelen ok gaddarane muamelelerden ve musibetlerimden on tanesinden: BRS: defa ve her defasnda iki saate yakn aleyhimizde garazkrane ve mfteriyane ittihamnamelerini, bana ve adaletten teselli bekliyen masum Nur talebelerine cebren dinlettirdikleri halde, ok rica ettim, 1577 1700 "Be on dakika bana msaade ediniz ki, hukukumu mdafaa edeyim" dedim. Bir iki dakikadan fazla izin vermediler. te bu mes'elelerden birisi: Ben krk elli sene evvel mteabih bir hadis-i erifin bir harika manasni beyan etmitim ve sonra Risale-i Nura yazmtm ki: "Bir adam sabah kalkar, alnnda "haza kafirun" yazlm bulunur" yani Avrupa gibi bana apka giyer ve cebren giydirir. Bir kumandan havatyla ve mematyla beni tasdik edip, "te o adam benim" diye acib icraatyla bu hadis-i erifin hakikatn ispat ettii halde, zalimler nurlara ilimesinler diye ben mahrem tuttum. Sonra grdm ki: slm ordusunun hasenelerini o kumandana vermekle, milyonlar haseneler bir tek haseneye iner, skut eder.. ve o kumandann kusurlarn ve seyyielerini orduya vermekle, o seyyie bir milyon seyyie olur, o anl kahraman orduyu tam lekedar ediyor bildim. Benim gizli ve mahrem tutmakta hata ettiime kanaat getirdiim ayn zamanda, mahkemeler o hakikat tam tamna tehir ettiler. zahn byk mdafaatma havale edip gayet ksa bir iareti udur:

Mahkeme bizi cezalandrmak iin ileri srd en byk sebeb, benim o kumandan sevmemekliim ve sevdirmemekliim ve Kur'ann ok yatna kar onun inkr ve muarazasn reddetmekliim, fikren ve ilmen kat' hccetlerle onun mesleini kabul etmemekliimdir. Ben yirmi ay tecrid-i mutlakta durdurulduum halde, yalnz drt saat bir iki arkadama izin verildi, mdafaatmn yazsnda az bir para yardm oldu. Sonra onlar da men' edildi. Pek gaddarane muameleler iinde cezalandrdlar. Mdde-i umuminin bin dereden su toplamak nevinden ve yanl manalar vermekle ve iftiralar ve yalan isnatlarla garazkrane ve onbe sahifesinde seksen bir hatasn mahkemede ispat ettiim aleyhimizdeki ittihamnamelerini dinlemeye bizi mecbur ettiler. Beni konuturmadlar!.. Eer konutursalard, diyecektim: "Hem dininizi inkr, hem ecdadnz dalletle tahkir eden ve Peygamberinizi ve Kur'annzn kanunlarn reddedip kabul etmiyen Yahud ve Nasran ve Mecusilere, hususan imdi bolevizm perdesi altndaki anarist ve mrted ve mnafklara; hrriyet-i vicdan ve hrriyet-i fikir bahanesiyle ilimediiniz halde.. Ve ngiliz gibi Hristiyanlkta mteassb, cebbar bir 1578 hkmetin daire-i mlknde ve hkimiyetinde Msr ve Hindde milyonlarIa Mslmanlar her vakit Kur'ann dersiyle ngiliz'in btn batl akidelerini ve kfr dsturlarn reddettikleri halde, onlarn mahkemeleri ilimedii halde; ve her hkmette bulunan iddetli muhalifler alenen 1579 1701 fikirlerini neirde o hkmetlerin mahkemeleri ilimedii halde; Benim musibetli bu otuz senelik hayatm ve yzotuz kitabm ve en mahrem Risalelerimi ve mektuplarm hem Isparta hkmeti, hem Denizli mahkemesi, hem Ankara Arceza Mahkemesi, hem Diyanet Rivaseti, hem iki defa, belki defa mahkeme-i temyiz tam tahkik ettikleri ve onlarn ellerinde iki sene Risale-i Nurun mahrem ve gavr- mahrem btn nshalar kald ve bir kk cezay icabedecek bir tek maddeyi gsteremedikleri; Hem bu derece za'afiyetim ve mazlumiyetim ve malubiyetim ve bu kadar ar erait ile beraber ikiyzbinden ziyade hakiki ve fedakr akirdlere, vatan ve millet ve asayi menfaatnda en kuvvetli ve salam ve hakikatl bir rehber olarak kendini gsteren Risale-i Nurun elinizdeki mecmualar ve drtyz sahife mdafaatlarmz masumiyetimizi ispat ettikleri halde, hangi kanun ile, hangi vicdan ile, hangi maslahat ile, hangi su ile bizi ar ceza ve pek ar ihanetlerle ve tecridlerle mahkm ediyorsunuz?.. Elbette mahkeme-i kbray-i hairde sizden sorulacak. KNC MUSBET : Beni cezlandrmak iin gsterdikleri bir sebeb, benim tesettr ve irsiyet ve zikrullah ve taaddd- zevct hakkndaki Kur'ann gayet sarih ayetlerine medeniyetin ettii itirazlara kar, onlar susturacak tefsirimdir. Yirmi sene evvel Eskiehir mahkemesine ve Ankara'ya mahkeme temyize tashih lyihas yazdm ve aleyhimdeki Afyon mahkemesinin kararnamesinde yazdklar bu gelen fkray; Hem hairde mahkemei kbraya bir ekva, hem istikbalde mnevver ehl-i maarif hey'etine bir ikaz, hem iki defa bizim beraetimizde insaf ve adaletle feryadmz dinliyen mahkeme-i temyize "Elhccet-z Zehra" ile beraber bir nevi lyiha-i temyiz.. Hem beni konuturmyan ve seksen hatasn ispat ettiimiz garazkrane ittihamnameleriyle beni iki sene arceza ve tecrid-i mutlak ve iki sene baka yere nefy

ve gz nezareti hapsiyle mahkm etmeye alan hey'ete aynen o fkray tekrar ediyorum. te o fkra udur: "Ben de adliyenin mahkemesine derim ki: Bin yz elli senede ve her asrda yz elli milyon Mslmanlarn hayat- itimaiyesinde en kuds ve hakik bir dstr-u ilhiye, yz elli bin tefsirin tasdiklerine ve ittifaklarna istinaden ve bin yz elli senede gemi ecdadmzn itikadlarna iktidaen tefsir eden bir adam mahkm etmek istiyen haksz bir karar, elbette ruy-i zeminde adalet varsa, o karar red ve bu hkm nakzedecektir." diye baryorum, bu asrn sar kulaklar dahi iitsin. 1580 Acaba bu zamann baz ilcann iktizasyla muvakkaten kabul edilen bir ksm ecneb kanunlarn fikren ve ilmen kabul etmiyen ve siya 1581 1702 seti brakan ve hayat- itimaiyeden ekilen bir adam;o yatn tefsirleriyle sulu yapmakta, slmiyeti inkr ve dindar ve kahraman bir milyar ecdadlarmza ihanet ve milyonlarla tefsirleri ittiham kmaz m? diye yazdm "Bir ihtar" tabirinden kararnamede hiddet edenlere ihtar ederim. NC MUSBET : Mahkmiyetime gsterdikleri bir sebeb: Emniyeti ihll ve asayii bozmaktr?.. Pek uzak bir ihtimal ile, yzde ve belki binde bir imkn ile, hatta en uzak imknat vukut yerine koyup, baz mahrem Risalelerimden, hususan mektuplarmdan ve Risale-i Nurun yzbin kelime ve cmlelerinden krk elli kelimesini -yanl mana vererek- bir sened gsterip, bizi ittiham ve cezalandrmak istiyorlar. Ben de bu otuz krk senelik hayatm bilenleri ve Nurun binler has kirdlerini ihad ederek derim: "stanbul'u igal eden ngiliz'in bakumandan slmlar iine ihtilf atp, hatta eyh-l islam ve bir ksm hocalar birbiri aleyhine sevkederek; 'tilaf ve htilafc frkalarn birbiriyle uratrarak; Yunan'n galebesine ve Harekt- Milliyenin malbiyetine zemin hazrlad bir srada: ngiliz ve Yunan aleyhinde "Hutuvat- Sitte" eserimi tab' ve neir etmekle, o ngiliz bakumandannn dehetli plnn kran ve o kumandann idam tehdidine kar geri ekilmiyen.. ve Ankara reisleri o hizmeti iin onu ardklar halde, Ankara'ya kamayan.. Ve esarette Rus'un bakumandanna ban emeyen ve o bakumandann idam kararna ehemmiyet vermeyen.. Ve Otuz Bir Mart hadisesinde sekiz taburu bir nutukta itaate getiren.. Ve Divan- Harb-i rfi'de mahkemedeki paalarn: "Sen de mrteci'sin. eriat istemisin?" diye suallerine kar idama be para ehemmiyet vermeyip, cevabnda: "Eer Merutiyet bir frkann istibdadndan ibaret ise, btn cin ve ins ahid olsun ki, ben mrteci'im ve eriatn bir tek meselesine ruhumu feda etmeye hazrm!" diyen ve o byk zbitleri hayretle takdire sevkedip, idamn beklerken beraetine karar verilen.. Ve tahliye olup dnerken onlara teekkr etmiyerek: "Zalimler iin yaasn cehennem" diye yolda baran.. 1582

Ve Ankara'da Divan- Riyasette (Afyon kararnamesinin yazd gibi) Mustafa Kemal hiddetle ona: "Biz seni buraya ardk ki, bize yksek fikirler beyan edesin. Sen geldin Nmaza dair eyleri yazdn, iimize ihtilf verdin" demesiyle; Ona kar: "mandan sonra en yksek namazdr. Namaz klmvan haindir" diye krk elli meb'usun huzurunda syliyen.. 1583 1703 Ve o dehetli kumandan ona bir nevi tarziye verip hiddetini geri aldran.. Ve alt vilyet zabtasnca ve hkmete asayiin ihlline dair bir tek maddesi kaydedilmiyen.. Ve yzbinlerle Nur kirtlerinin hi bir vukut grlmiyen, yalnz bir kk talebenin hakl bir mdafaada kk vukutndan baka,hi bir kirdinde bir cinayet iitilmiyen.. Ve hangi hapse girmi ise, mahpuslar slh eden..e Risale-i Nurdan yzbinler nsha memlekette intiar etmekle beraber, menfaattan baka hibir zarar olmadn yirmi senelik hayatnn ve muhtelif tarihlerde hkmet ve mahkemelerin beraetler vermelerinin ve Nurun kymetini bilen yzbin kirdlerinin kavlen ve fiilen tasdiklerinin ehadetiyle ispat eden.. Ve mnzevi, mcerred, garip, ihtiyar, fakir ve kendini kabir kapsnda gren.. Ve btn kuvvet ve kanaatyla fan eyleri brakp eski kusuratna bir keffaret ve hayat- bakiyesine bir medar arayan.. Ve dnyann rtbelerine hi ehemmiyet vermiyen.. Ve iddet-i efkatinden masumlara ve ihtiyarlara zarar gelmemek iin kendisine zulm ve ta'zib edenlere hatta beddua da etmiyen bir adam hakknda: "Bu ihtiyar mnzev asayii bozar, emniyeti ihll eder ve maksad dnya entrikalardr ve muhabereleri dnya iindir. yle ise suludur" diyenler ve onu pek ar erait altnda mahkm etmek istiyenler, elbette yerden ge kadar suludurlar. Mahkeme-i kbrada hesabn verecekler. Acaba bir nutuk ile isyan eden sekiz taburu itaate getiren.. ve krk sene evvel bir makalesi ile binler adam kendine tarafdar yapan.. ve mezkr dehetli kumandanlara kar korkmyan, dalkavukluk etmiyen.. Ve mahkemelerde "Bamdaki salarm adedince balarm bulunsa ve hergn biri kesilse zendekaya ve dallete teslim-i silah edip, vatan ve millete ve slmiyete hyanet etmem, hakikat- Kur'ana feda olan bu bam zalimlere emem" diyen.. Ve Emirda'nda be on ahiret kardei ve drt hizmetilerden baka kimseyle alkadar olmyan bir adam hakknda: ttihamnamede, "bu Said Emirda'nda gizli alm, asayie zarar vermek fikriyle orada bir ksm halklar zehirlemi. yirmi adam da etrafnda onu medhedip husus mektuplar yazdklar gsteriyor ki: O bir siyaset eviriyor" diye emsalsiz bir adavet ve ihanetlerle iki sene hapse sokmak ve hapiste tecrid-i mutlakta ve mahkemede konuturmamakla ta'zib edenler, ne derece haktan ve adaletten ve insaftan uzak dtklerini ehl-i adalet ve insafn vicdanlarna havale ediyorum. 1584 Hi mmkin midir ki, byle haddinden bin derece ziyade tevecch ammeye mazhar ve eski zamanda bir nutuk ile binler adam itate getiren ve Ayasofya Cmiinde ellibin adama takdir ile nutkunu dinlettiren 1585

1704 bir adam; sene Emirda'nda alsn, yalnz be on adam kandrsn!.. Ve seksen yanda iken ahiret iini brakp, siyaset entrikalaryla urasn ve yakn olduu kabrine nurlar yerinde lzumsuz zulmetler doldursun. Hi kabil midir? Elbette eytan dahi bunu kimseye kabul ettiremez. DRDNC MUSBETM: apka giymediimi mahkmiyetime ehemmiyetli bir sebep gstermeleridir. Beni konuturmadlar, yoksa beni cezalandrmaya alanlara diyecektim: ay Kastamonu'da polisler ve komiser karakolunda misafir kaldm. Hi bir vakit bana demediler: "apkay bana koy!.." Ve mahkemede apkay bama koymadm ve bam mahkemede amadm halde Afyon mstesna- bana ilimedikleri.. Ve yirmi sene baz dinsiz zalimlerin o bahane ile bana gayr-i resm ok skntl ve ar bir nevi ceza ektirdikleri.. Ve imdi asker neferatnn balarndan kalkt ve ocuklar ve kadnlar ve ekser kyller ve dairede memurlar ve bere giyenler apka giymeye mecbur olmadklar.. Ve hi bir madd maslhat giymesinde bulunmad halde; Benim gibi bir mnzevi ve btn mtehidlerin ve umum eyh-l slmlarn yasak ettikleri bir serpuu giymediim bahanesiyle ve uydurmal ilvesiyle, yirmi sene cezasn ektiim.. Ve libasa ait manasz bir detle tekrar beni cezalandrmaya alan; Ve arda Ramazanda, gndzde rak iip namaz klmyanlar hrriyet-i ahsiye var diye kendine kyas edip resmen men'etmek vazifesi iken, ilimedii halde; bu derece iddet ve tekrarla ve srarla beni bir kyafetim iin sulandrmaa alan, elbette lmn idam- ebedisini ve kabrin daimi haps-i mnferidini grdkten sonra, mahkeme-i kbrada ondan bu hatas sorulacak!.. BENC MUSBETM: Otuz ayt-i Kur'aniyenin tahsinkrane iaretine mazhariyetini ve mam- Ali ve Gavs- A'zam gibi Evliyann takdirlerini ve yzbin ehl-i imann tasdiklerini ve yirmi senede millete ve vatana zararsz pek ok menfaatli olmakla "yksek menfaatli mertebeyi kazanan Risale-i Nuru, sinek kanad gibi bahanelerle baz Risalelerinin msaderesine, hatta drtyz sahife olan ve yzbin adamn imanlarn kurtaran ve kuvvetlendiren Zlfikr- Mu'cizat mecmuasn; iindeki eskiden yazlm ve mrr-u zaman ve af kanunlar grm iki ayetin hakl tefsirine dair iki sahife bahanesiyle, o pek ok menfaatli ve kymettar mecmuann msaderesine alld gibi; imdi de Nurun kymettar Risalelerinden her birisinin bin kelimesi iinden bir iki kelimesine yanl mana vermekle, o bin menfaatli Risalenin msaderesine alldn, bu nc iddianameyi iiten ve nerettiimiz kararnameyi gren tasdik eder. 1586 1705 Biz dahi deriz. ALTINCI MUSBETM: Nurun kirtlerinden bazlarnn fevkalde iman hizmetlerini ve sarslmaz aynelyakin ulm-u imaniyeyi nurlarda grp istifade ettiklerinden, bu biare tercmanna bir nevi tevik ve tebrik ve takdir ve teekkr nevinde ziyade hsn- zan ile ve mfritane medih etmeleri ile beni sulu gsterene derim: Ben aciz, zaif, gurbette menfi, yarm mm ve aleyhimde propaganda ile, halk benden rktmek halleri iinde; Kur'an'n illarndan ve imann kuds hakikatlarndan dertlerime tam derman olanlarn kendime bulduum zaman; bu millete ve bu vatan evldlarna dahi tam bir il olduuna kanat getirdiim iin, o kymettar hakikatlar kaleme aldm. Hattm pek noksan olmasndan yardmclara pek ok muhta iken, inayet-i ilhiyye bana sadk, hs, metin yardmclar verdi. Elbette ben onlarn hsn zanlarn ve samimane medihlerini btn btn reddetmek ve hatrlarn tekdir ile krmak; o hazine-

i Kur'aniyeden alnan Nurlara bir ihanet ve adavet hkmne geer diye, o elmas kalemli ve kahraman kalbli muavinleri karmamak iin onlarn di ve mflis ahsma kar medih ve senalarn, asl mal sahibi ve bir manev mu'cize-i Kur'aniye olan Risale-i Nura ve hs kirdlerinin ahsiyet-i maneviyesine eviriyordum.. Ve "bana benim haddimden yz derece ziyade hisse veriyorsunuz" diye bir cihette hatrlarn kryordum. Acaba hi bir kanun, mstenkif olan ve raz olmyan bir adam, bakalarnn onu medhetmesiyle sulu yapar m ki; kanun namna hareket eden resm memur beni sulu yapyor? Hem nerettiimiz, aleyhimize yazlan kararnamenin ellidrdnc sahifesinde: "Hem Nurun mesleinde hi bir cihette benlik, ahsiyet ve ahs makamlar arzu etmek, an ve eref kazanmak olmaz. Nurdaki ihls bozmamak iin uhrevi makamt dahi bana verilse brakmaya kendimi mecbur biliyorum." diye kararnamede yazdklar.. Ve yine kararnamede yirmiikinci ve yirminc sahifesinde: "Kusurunu bilmek, fakr ve aczini anlamak, tezelll ile dergh- ilhye iltica etmek ki, o ahsiyetle kendimi herkesten ziyade biare, ciz, kusurlu gryorum. O halde btn halk beni medh sena etse, beni inandramazlar ki; iyiyim ve sahib-i kemalim.. Sizi btn btn karmamak iin nc hakiki ahsiyetimin gizli ok fenalklarn ve su-i hallerini sylemiveceim. Cenab- hak inayetiyle en edna bir nefer gibi bu ahsm esrar- Kur'aniyede istihdam ediyor. Yzbin kr olsun. Nefis cmleden edna, vazife cmleden 1587 1706 a'l.."fkrasn kararnamede yazdklar halde, beni baka zatlarn medhiyle ve Risale-i Nur manasyla bana bir hidayet edici vasfn vermekle, beni sulu yapanlar elbette bu hatalarnn cezasn dehetli ekmeye mstehak olurlar. BAIMA GELEN MUSBETLERDEN YEDNCS: Biz ve umum Nur Risaleleri Denizli ve Ankara Arceza ve temyiz mahkemelerinin ittifakyla beraet ettiimiz ve umum Risale ve mektuplarmz bize iade ettikleri.. ve temyizin bozma kararnda: "Denizli beraetinde faraza bir hata dahi olsa, o beraet ve hkm kat'iyet kesbetmitir. Daha tekrar muhakeme edilmez" dedikleri halde; Ben Emirda'nda sene mnzev ve iki terzi rayla nbetle bana hizmet ve pek nadir olarak be on dakika baz dindar zatlardan baka zaruret olmadan konumyan.. Ve tek bir yere tevik iin haftada bir tek mektubdan baka muhabere etmiyen.. ve kendi mft kardeine senede mektuptan baka yazmyan.. Ve yirmi otuz senedenberi devam eden te'lifini brakan, yalnz btn ehl-i Kur'an ve imana menfaatli, yirmi sahifelik iki nkte, biri: Kur'an'daki tekrarlarn hikmeti.. Dieri: melekler hakkndaki baz mes'elelerden baka hi bir Risale daha te'lif etmiyen.. Ve yalnz mahkemelerin iade ettikleri Risalelerin byk mecmualar yaplmasna ve eski harfle tab'edilen Ayet-el-Kbra'nn beyz nshas mahkeme tarafndan bize teslim edildiinden ve teksir makinesi resmen yasak olmadndan; lem-i slmn istifadesi fikriyle; kardelerime neir iin teksirine izin vererek, onlarn tashihleriyle megul olan.. ve kat'iyen hi bir siyasetle alkadar olmyan.. ve memleketine gitmek iin resmen izin verildii halde, btn menfilere muhalif olarak dnyaya ve siyasete karmamak iin skntl bir gurbeti kabul edip memleketine gitmiyen bir adam hakknda: nc ittihamnamede aslsz isnadlarla ve yalan bahisler ve yanl manalarla o adam sulu yapmaya alanda -imdilik sylemiyeceim dehetli iki mana hkmettiini bu yirmi ayda bana kar muamelesi ispat ediyor. Ben de derim: Kabir ve sakar yeter, mahkeme-i kbraya havale ediyorum. SEKZNC MUSBETM: Beinci ua', iki sene Denizli ve Ankara mahkemelerinin elinde kalp, sonra bize iade ettiklerinden; Denizli mahkemesinden beraetimizi netice veren mdafaatmla beraber

Siracn Nur ismindeki byk mecmuann ahirinde yazlm. Geri evvelce mahrem tutuyorduk. fakat madem mahkemeler onu tehir edip beraetle bize iade ettiler. Demek bir zarar yoktur diye teksirine izin verdim. 1588 1707 O Beinci ua'n asl krk elli sene evvel yazlm, mteabih bir ksm hadislerdir. Fakat mmette eskidenberi intiar eden bir ksmna geri baz ehl-i hadis zaafiyet isnad etmiler. Fakat zahir manalar medar- itiraz olmasndan, srf ehl-i iman phelerden kurtarmak iin yazld halde, bir zaman sonra onun harika te'villerinin bir ksm gzlere grnd iin, biz onu mahrem tuttuk ta yanl mana verilmesin. Sonra mteaddit mahkemeler onu tetkik edip tehirine sebeb olmakla beraber, bize iade ettikleri halde; imdi beni tekrar onun ile sulu yapmak, ne kadar adaletten, haktan, insaftan uzak olduunu bizi kanat- vicdaniye ile mahkm etmek istiyenlerin ve edenlerin vicdanlarna ve onlar dahi mahkeme-i kbraya havale ederek deriz. DOKUZUNCU MUSBETM: ok mhimdir. Fakat bizi mahkm edenler Risale-i Nuru mtala ettiklerinin hatr iin onlar kzdrmamak fikri ile yazmadm.(144) ONUNCUSU: Kuvvetli ve ehemmiyetlidir. Fakat yine onlar kstrmemek niyetiyle imdilik yazmadm. Tecrid-i mutlakta mevkuf SAD- NURS (145)" (144)Bu dokuzuncu madde, hapisten sonra stad'n bir eski talebesi Abdrrezzak Efendi. Dersim hadisesindeki katliamlar dile getiren ve az sonra sra Byk Dou'da intiar eden ayn meseleye tatbik edilen yazs stad tarafndan tanzim edilerek kaydedildi. A.B. (145)Osmanlca Tiryak S: 59-79 1589 1708 TEMYZ MRAFAALARI Afyon Mahkemesi kararndan hemen sonra, yani 14.12.948'de Avukat Ahmet Hikmet Gnen temyiz lyihasn yazm, ilgili yere vermiti. Bilhare temyiz mahkemesi mrafaal durumalar kabul ettikten sonra da, 11.5.1949'daki duruma gnnde, Av.Ahmet Hikmet Gnen yazd lyihann aynsn ifahen de mahkemede okudu. Bu lyiha otuzbir sahifeden ibarettir. Hazret-i stad Av.Ahmet Hikmet Gnen'in lyihas sonuna kendi el yazsyla "Maaallah, Barekallah" diye yazmtr.(146) Av.Ahmet Hikmet Gnen'in mrafaas daha ok meselenin kanun ve usul ynn ele alm, cem'iyet meselesi ve kanunen su tekevvn ve saire zerinde durmutur. Amma Av. Hulusi Bitlis ise; tamamen vicdan, his ve akla hitab eden hususlar ele alm, bizzat ve ahsen uzun zamandan beri tand ve byk hizmetlerinin hidi olduu Bedizzaman'n yksek ahsiyetini, ilmi kudretini, din ve vatan ve mill hizmetlerini dile getirmitir. Bu zatn mrafaas da otuz krk sahifeyi bulmaktadr. Bu her iki mrafaa da, Hazret-i stad tarafndan ayn sene iinde "Afyon Mdafaat Birinci Zeyli" kitabnda nerettirilmitir. Cenab- Hak, bu iki zattan da raz olsun ve vefat edenlerine rahmet etsin amin.

imdi evvel Av. Hikmet Bey'in mrafaasndan balamak zere, her ikisinin temyiz mrafaalarndan ksa ksa baz blmler alabileceiz. Her birisi, otuzar sahifeden fazla olan bu mrafaalarn tamamn buraya alamyacaz. Merakllar, adn verdiimiz kitaba havale ederiz. AVUKAT AHMET HKMET'N MRAFAATINDAN "... Zamanmzda gayet yksek bir din limi oldunu kabul ve tasdik ettiim Bedizzaman', iddia makam, yzbin baltal ordusu bulunan mehur kefersutiye ve Rafizilerden Hasan Sabbah'a benzetmek suretiyle, ok mbalaa etmitir. Halbuki iddia makamnca bahsedilen bu gibi iler ve hatta iddia edilen su mevzu'lar tamamyla ve ancak siyas ihtiras shiplerine yakr ilerdir. Said-i Nursi'nin ise, siyasetle asla alkas bulunmad ve byle bir ihtiras olduunu gsterir bir emare de mevcud bulunmayp, bilkis ne siyaset ve ne de idare ve hkmet ileriyle alkas ve mnasebeti bulunmad yolunda bir ok deliller mevcut bulunmaktadr. ... Keza ark vilyetlerinde vaki' isyanlara itirk etmemesi ve teklif edenlere: "Bin senedenberi Kur'an kahramancasna tayan ve hizmet eden 1590 bir millete kln ekemem.. Siz de ekmeyin" eklinde cevab vermesi, yine davamz ispat eder... (146)Yrtk cild mdafalar dosyas S: 117 1591 1709 ... Bu sebeble gerek Said-i Nurs'nin ve gerekse dier sanklarn beraetlerine karar verilmesini bilvekle arz ve istirham eylerim. Avukat Ahmet Hikmet Gnen (147)" AVUKAT HULUS BTLS AKTRK'N MRAFAALARINDAN Bu zat, din ve dnya ilimlerine vkf lim, air, edip, hattat olduundan, mdafaas da bir ok zaman bizzat kendi mahedelerine dayandrarak, hadiseleri dile getirmi olduundan gayet edibne ve muhakkikane bir slubta yazlm. Hazret-i stad onun mrafaasnn sonuna kendi el yazsyla: Maaallah hak ve gzeldir. Fakat az uzun ve az lzumsuz eyler dahi iinde var" diye yazm.(148)Bu yzden bu zatn edibane slub iindeki mrafaasndan biraz fazlaca blmler alacaz: 11.5.949 "Byk Allah'n adyla!.. ... Vaktiyle slm Darl Hikmet'inde zal da sebkat eden bu din ve dnya liminin ilh, mantik temsillerle mdafaa haklarna mntehi terihatmda bir kusur grlrse, en evvel btaraf adaletiniz muvacehesinde af dilerim. Zira Hilafet, Merutiyet, Cumhuriyet gibi drt devrin mdriklerindenim. Ayn zamanda din ve dnya bahislerinde, hadisatn esrarengiz pek ok garibelerine ibretle hid olmu, otuz senelik bir hkim, altm alt yanda feragat sahibi bir ark evld bulunduum iin; yakndan tandm son

derece takval, ibesiz bir Said'in teklif olunan vekletini kabulde asla tereddt etmedim. nki her maddeyi mana ile te'life, btn beeriyetin ahlkn, din ile dnyasn tasfiyeye esas tekil eden ltuf ve kahr mutlak bulunan byk Allah'n eksiz Kur'anna, en son Peygamber'ine imanm tamdr. Bu iman ve kanaatla; ksmen hakk'a, ksmen de batla mtemayil msbet ve menfi grl insanlardan, bilhassa habbeden kubbe yaplm, dedikodularla arlam dosyadan dar bir zamanda aldm ilhamata gre: Mvekkilim yirmi senelik menfa ve inziva hayatnda hem kendi nefsini, hem de kardelerinin slh iin krk senedenberi hsn- niyetle, seri halinde Risale-i Nur adl bir eser yazmtr ki; her ilmin, her eserin fevkinde bir ilim, bir eserdir... 1592 ... Ne hacet, Allah ve Peygamberini de tenkid ve inkr eden ba'z dinsizler bile, mcerred madd hrriyete dayanyor, gayr-i ahlak neriyat ya (147)Osmanlca Afyon Mahkemesi mdafaat birinci zeyli S: 120-151 (148)Yrtk cild mdafaalar dosyas S: 172 1593 1710 pyorlar. Onlara kar hakik limlerin, vizlerin ve nsihlerin gayesi ise, insanlar tereddiden korumak, slha davet etmekten ibarettir... Mvekkilimin ilh fikirlerinin rejime aykr saylabilmesi bahsine gelince: Bunda her memlekette, bilhassa yurdumuzdaki muhalif partiler, mtevliyen rejimin ve halkn bnyesine uygun olmyan baz kanunlarn da ta'dili iin matbuatta baryorlar. Hayat ve memattaki bir ok dnya ftihlerinin leh ve aleyhinde kanaat yrtyorlar. Eserler, yazlar yazyorlar. Cem'iyetleri prensibleri, sade maddi menfaatler iin tenkid ediyorlar. Mvekkilimin ilh kanaatlar, tenkidleri ne ekilde rejime uygun olmaldr?.. Hangi bir Mslman ve din limi, bilfarz: "Yirmi senedenberi dini dnyadan ayran idareciler, resm ve husus din tedrisine ma'ni oldular.. Teri selhiyyet shipleri, erayi'i zehirle, irtica' la tavsif ettiler.. " dese; Acaba bunlar rejime aykr bir hareket midir? Bu gibi hakikatlara temas eden hakik yksek bir din limini hakir grmek, senelerle bask altnda sulandrmak yerinde olmasa gerek... ...Mvekkilim Said'in, otuzbe sene evvel matbuata intikal eden ve cumhur devrimizde de intiar eden terkiblerden bir bend, bugn kaleme alnm farz ve arz olunsa; acaba dnya menfaat iin tevehhme, tedehhe, tahakkme tenezzl etmeyen her bir idare ve kanun adamnn te'viline, takibine lzum var mdr?.. ... Bir yzl Mslmanlar, hakik limler, h dini siyasete alet edemezler. Bilkis iki yzl siyaset adamlar, cemiyetlerin baz harisleri; dnya menfaati iin, dini istihfafen siyasete alet etmek istiyebilirler. Bu vadilerde mdafaata arz- tazallumatm bir dereceye kadar elim farzolunabilir.. Ne yapaym, zdrap deinde inliyen hasta bir din liminin mdafaatn zaif omuzlarma alarak inliyorum. Her suretle inlemek hastalarn, her suretle de dinlemek, hzk hekim, dil hkimlerin hakkdr...(149)

... Yirmi senedenberi menfa hayat geiren, vakit vakit hapse tklan, mukaddesata hrmet ile, hizmet ile mtehllk bir limin din eserlerinden vecihsiz bahanelerle su manas karmak; ... Son sistem meden, cumhur bir devirde maddeten manen mantkszlktr. Bata Kral hanedan olmak zere btn ngilizlerin, bilhassa ril, Rozveld, Hitler'in bile an'aneye, mukaddesata hrmetlerini gazetelerde okuyor, anlyor ve alyoruz. Prens Bismark'n ve daha bir ok garp 1594 limlerinin mukaddesata ne suretle ba ediklerini biliyoruz. Bu sefer de Turu (149)Buradan itabaren bir ok mhim hatralarn ve hidi olduu Bedizzaman'la ilgili hadiseleri anlatyor. Ancak bunlar ksmen bu kitabn ilgili yerlerinde baz vesilelerle kaydedildii iin tekrarlamadk. A.B. 1595 1711 man'n meden ve mukaddes tezahratndan ibret almamak mmkin deildir... ...Tekilt- esasiye kanunumuz, kavmiyet daiyesini izale, Trklk camiasnda biltefrik, vatandalk haklarn tebarz ettirdii halde, maalesef Afyon mahkemesi kararnda: "Said-i Nurs'nin damarlarnda, akidelerinde Krtlk kan olduunu" dier mvekkilim Ahmet Feyz Kul'un: "Said'e, Risale-i Nur'a ifrat derecesinde ball, Maidet-l Kur'an ve Hazinet-l Brhan eseriyle mahkemede okuduu a'aal mdafaanamesinde Said'in mdafiliini yaparcasna zararl ve irtica' (150) bir din mcahedesi yrttn..." aslsz, esassz te'villerle ne srerek, adeta zulmet ma'kusu olan "NUR" ta'birinden fkelenerek, daha emsali tarafgirane faraziyeler, lafz-murad szlere temas ile, her ikisi hakknda cezann tedidini istihdaf yoluyla: adaletin pek messir surette, bir idare memuru zihniyetiyle hissiyata kaplmtr... ... ok ziyade slmiyete, mukaddesata bal asil kahraman Trkler, slmiyetin tevhid akidesini, alemdarlk vazifesini benimsemek, biltefrik hakiki ilim sahiplerine, mukaddesata hrmet etmekle ykselmiler. Bu eref ve fazileti kyamete kadar da yaatabilecek tecellilere mazhar olmulardr. Mvekkillerimden baka her Mslmann gayesi de bu din tecellilerin payidar olmasdr. Maalesef hkm sahalarnda bile Krtl, kavmiyeti ortaya atanlarn ilm, tarih tedkikleri, tecrbeleri noksan olsa gerektir ve garazkrlktr. Hicri dokuzyz tarihlerinde btn ark vilyetlerini din erefine tav'an, Osmanl Trk hkmetine balamak erefi ile mbah olan himmeti dnyaca msellem bulunan Hkim-d-din DRS- BTLS o gn hem Krt, hem Trk idi. Bugn de, her manasyla Said olan evldlar hakknda: "Krtm, aki imi..." damgas ile iddetli cezalara lyk grlyorlar. Dnyev mevki, (150)Mahkeme kararnamesinin bir yerinde -stte getii gibiBedizzaman Hazretlerinin Krtlk yaptn, ya da buna bir tezat tekil eden, halis bir Trk olan Ahmet Feyzi Kul'un Bedizzaman' medhederek irtica din mcahedesi yrttn yazmas acib tezatlk ve garib mltezemliin ibret verici bir rnei deil de nedir? A.B.

1596 1712 ahs menfaat yollarnda bu tezatlara, bu tenakuzlara sik olanlarn slmiyet, adalet ve vatana muhabbet sahasndaki kusurlarn daha ziyade izahtan haya ederim... ... Binnetice: Yksek huzurunuza intikal eden dosya zerindeki ahsiyata malub, hasedkr baz idarecilerin gayesi, mvekkilimin kat'iyen arzu etmedii halde, min tarafillah halkn yer-yer kendisine gsterdii sevgileri krmak, riyasz din liminin eserlerinde parlyan ilh Nuru adeta masonlar erefine sndrmektir. Halbuki, Allah'n yandrd bir Nuru insanlar sndremez.. Beer gnee perde ekebilir, fakat gnei iskat edemez. Mvekkillerimin kanuna, medeniyete, hakka, hakikata aykr hi bir suu yoktur. Din dnyadan ayrlmtr. Ortada din ileri Reislii de bulunmu iken, tevehhm idar basklara, tedhie, tahakkme dayanan hkm, esasndan rktr, delilsizdir. Adalete uygun deildir. Her bakmdan usul ve kanuna muhaliftir. Mvekkillerimin asl temyiz lyihalarndaki mcib sebebler de malumdur. Bu terihatmla beraber, nazar- adalete alnacak hkmn bozulmasna bilhassa ma'sum mvekkillerimin tahliyesini yksek vicdannzn nurundan dilerim. Ankara Avukatlarndan Hulusi Bitlisi Aktrk(151)" KARARI TEMYZ ESASTAN BOZDU st tarafta da temas ettiimiz vehile, temyiz mahkemesine evrak ve lyihalar, mahkemenin karar tarihinden ancak ay sonra ulaabildi. Afyon Savcs bunu kasden sallandrm, gndertmemiti. Mart 1949 balarnda evrak ulaabilmiti. Yargtay Birinci Ceza Dairesi ay zarfnda dava dosyasn, lyiha ve mdafaalar cidd ekilde esastan inceledi. Avukatlarn mrafaalarn dinledi.. Ve nihayet bu yksek mahkemenin istiklliyet, adalet, hakkaniyet ve kanunperest hkimleri 2.6.1949 tarihinde oy okluuyla karara vard ve 4.6.949 da Avukat Hulus Bitlisi'nin huzurlarnda karar tefhim edilip akland. 1597 Karar i'lm, Afyon mahkemesinin hkmn esastan bozdu, onu hkmsz brakt. Tabi yargtayn bu dil karar; Afyon mahkemesi zerinde tesir icra eden ve gizli rol oynyan er kuvvetlerinin banda bir bomba gibi patlamt. Tm aba ve mitlerini tarumar etmiti. (151)Osmanlca Afyon Mahkemesi mdafaat birinci zeyli S: 152-180 1598 1713 Temyiz mahkemesinin bozma karar Afyon'a ulat gnler, stad Hazretlerinin mahpusluk gnleri onalt buuk ay buluyordu. Yargtayn bu karar ile, bata stad olmak zere hapiste kalm Nur talebeleri kanunen derakab tahliye edilmeleri lzm iken, hatta Denizli hapishanesinde beraetle

neticelenen ayn dava ve ayn meseleden dokuz aylk tutukluluk gnlerinin Afyon mahkemesi kararnda hesaplanp drlmesi yine kanunen ve kaideten icab ederken, bunlarn hi birisi yaplmad gibi, tahliyesine ise asla oral olunmamtr.. Ve kanunsuz olarak zulmen, Afyon mahkemesinin bozulmu ve bozuk olan karar aynen tatbik edilip infaz edilmitir. Bylece Bedizzaman Hazretleri Afyon hapishanesinde, temyizin bozma kararndan sonra da buuk ay daha braklmtr. Onun dmanlarnn elinde de en son bu zulm kalmt zaten.. Bunu da bylece uyguladlar. YARGITAYIN ADL KARARINDAN BLMLER Temyiz Birinci Ceza Dairesi'nin tarih ve dil karar ilmndan baz mhim ksmlarnn derci mnasib grld. Hazret-i stad da, onu ta o gnlerde nerettirmiti. te o hakperest, dil kararn mhim baz blmleri: "... Su ilemek kasdyla teekkl eden cem'iyetlerin, medeni kanunda ve cem'iyetler kanununda yazlp, formaliteleri yerine getirmek suretiyle teekkl etmiyecei.. Ve Ceza Hukuku bakmndan bu kabil cem'iyetler, bir takm kimselerin su ilemek kasdyla birlemeleri halinde vcud bulaca cihetle, karar yerinde mucib sebebler varid deildirler... ... Bu neriyatn Denizli Mahkemesinde su mevzuu olan meselelerden gayr mes'eleler olmasna mtevakkf olup.. nki beraet kararna, mevzu' olan neriyat hakknda Denizli mahkemesince mttehaz karar ve mucib sebebler, faraza hatal olsa bile; hkm, sanklarn lehine kesinlemi ve o neriyatn su olmad hkmen kabul edilmi bulunmasna nazaran; Eskiehir ve Denizli mahkemelerindeki dosyalar celbedilerek rad olunan sual alnan cevablara gre; Su mevzuu olan yazlar ile, Afyon mahkemesinde su mevzuu olan yazlar arasnda ayniyet ve mtabakat olup olmad tedkik edilmekle beraber, "Sirac-n Nur" kitabn evvelden yazlm ve sonradan bir araya cem' ve telfik edilmi ve Denizli mahkemesince tetkik klnm olan Risale-i Nur czlerinden ibaret bir kitab olup olmad.. Denizli mahkemesinin kararndan sonra yeniden yazlm olan ksmlar olup olmad ayrt edilmek.. Ve Said-i Nursi, eserlerindeki 1599 mtalalarn telkin mahiyette olmayp da, hareket ile mterafk tevik mahiyette bulunup bulunmad etrafl olarak tebaruz ettirilmek icab ederken; bu hususlarda zhul olunmasnda isabet olmad 1600 1714 ndan ve itirazlar bu itibarla varid grlmediinden: Hkmn Ceza usul muhakemeleri kanununun 307, 308, 321'inci maddeleri mucibince bozulmasna, ve depo edilen temyiz paralarnn geri verilmesine ve beyz kuru bozma harcnn ilerde haksz kacak taraftan alnmasna ve evrakn yerine gnderilmesine 2.6.949 tarihinde oy okluuyla karar verildi. Yargtay Birinci Ceza Dairesi Bakan Fuat (152)"

AFYON MAHKEMES YENDEN E BALIYOR Yargtayn bozma karar ilm Afyon mahkemesine intikal edince, mahkeme gya noksanlarn ikmal etmek zere yeniden almaya balad. Maznun ve mazlum stad ve Nur talebelerinden de usulen sordu: "Ne istiyorsunuz?.." Nur talebeleri de: "Temyiz mahkemesinin kararna uyulmasn.." diye talep ettiler. Bunun zerine mahkeme, temyizin kararna uyup uymama hususunda uzun zaman tereddtler geirerek ve bir ok mzakerelerden sonra; ister istemez ona uyulmasn uygun buldu.. ve 31 Austos 1949 gnnde yeniden durumalara balamak zere ilk celse muhakeme yapld (153) Az stte kaydettiimiz vehile; esastan bozulan Afyon mahkeme kararnn kanunen infaznn devamna mahal ve imkn yokken, Bedizzaman'a eski kararlarn aynen infaz ettiler. Bylece Hazret-i stad Bedizzaman kanunsuz ve sebebsiz bir ekilde tam yirmi ay hapiste durduruldu. Nihayet mahkemenin bozulmu olan kararnda yazl hkm ekli aynen uygulandktan sonra, yirmi aylk cezann sebebsiz tatbikide sona erdi, ellerinde artk bahaneye bir ip ucu kalmam olduundan, Bedizzaman' hapisten 20 eyll 1949 da tahliye ettiler. AYAN-I BRET, FERAGAT NMUNES BR MUSALHANAME Hazret-i Bedizzamann, hapsinin son gnleri idi. Temyizin bozma karar zerine mahkeme yeniden almaya balad gnlerdi. Hazret-i stad Afyon mahkeme mdafaalarn ve Afyon mahkemesinin kararnamesini 1601 Isparta'daki talebeleri vastasyla kitaplar halinde teksir ettirip nerettirmiti. Bu mdafaalarn iinde Afyon Savcsnn seksen bir hatasn gsteren ok (152)Osmanlca Afyon Mahkemesi mdafaat birinci zeyli S:181-189 (153) Emirda- 2 Dosyas S: 15- M.Ezener 1602 1715 acib cedvelde yer almt. nat Savc bunlar grm, gayzndan adeta kplere binmiti. Bir gn kendini tutamyarak hapishaneye gelmi, tehdit suretinde Hazret-i stad'a: "Ben de size kar iddianamelerimi bir kitap halinde bastrp neredeceim" demiti. Fakat stad'n ona cevab vermesini istememi ekip gitmiti. Bilhare Hazret-i stad da mdde-i umuma hitaben u mahrem msalhanameyi kaleme alm, kendisine gndermiti: "Mahrem bir musalahanamedir Afyon Mdde-i umumisi Abdullah Bey! Manev ve iddetli bir hatra-i kalbiye, beni sizin ile mahremane bu gelen hasb- hali beyan etmeye mecbur etti:

Sen bayramn(154) ikinci gn bana dedin: "Bundan sonra Van'dan gelen mdde-i umum ile konuacaksn. Ben ise, mdafaatnn intiarna kar bir eser yazyorum. Hata-sevab cetvelinde bana isnad edilen hatalarn tashihine alyorum. Bu eserimi neredeceim. "Daha durmadnz, gittiniz!.. Mdde-i umumi bey! Sakn, sakn, sakn! Eski tarzda hem sana ka cihetle, hem millete, hem vatana, hem asayie pek ok zarar olacan beni aldatmyan bir hatra ile haber vermeye beni sevkeden drt madde var: 1- Benim ok kusurlu ve kabir kapsndaki ahsm rtmek ve mahkm etmeye almak ve hkmeti aleyhine evirmek bu srada ac bir zulmdr. Ben itiraf ediyorum ki; ahsm rktr, kusurludur.. ve Cenab Hak beni kendime beendirmediine ok kr ederim. Fakat Kur'ann iman hakikatlarna Risale-i Nurun hizmeti rtlmez. lem-i slm onu takdir ve tahsin etmitir. O hizmette benim hissem ihtiya ve iltica ile, manev sualler ve dertlerimizi hissetmekle Kur'an hazinelerindeki illar elde etmek iin yalvarmalardr. te bu sebebe binaen, o eserinle garazkrane neriyat, kusurlu ahsma deil, belki nurlarla hizmet-i imaniyeye bir hcum telkk edilecek. te btn muhta ehl-i iman nefretle, beddualarla teessf edip, o neriyat aleyhinde pek ok ehl-i hakikat ve dindar vatanperverler ve milliyetperver hamiyetiler itiraz ederek, pek lzumsuz ve zararl ve hariten gelen ve ihtilaftan istifade eden dehetli tehlikeye yardm eden bir ihtilf- efkr meydana kacak, herkes acyacak... Yalnz yzde bir iki 1603 (154)Bu bayram Ramazan bayramdr ki; 5 Temmuz 1949'tarihindedir. Mektubun yazl buna gre herhalde 8/7/1949'dur. A.B. 1604 1716 dinsiz anaristler memnun olacaklar. Bu suretle sen o eserle insafsz ve kskan baz ehl-i vukufun yanl mana vermelerine ittibaen, iddetli iddianamende yazdn hatalar tashih ve ispat edemezsen, belki daha byk bir hataya vesile telkk edilir. nki adliye ve makam- iddia mahiyeti, hi bir tarafgirlik ve ahs hissiyat gstermek ve kendi nefsini beendirmek kaldrmaz.. Ve mdde-i umumi ise, bir avukat gibi cezaya maruz masumlar tarafndan gelen tekzibler, iddetli itirazlardan enaniyeti cihetinde mteessir olsa, hkmleri kanun ve adalet olmaz. Nefsan ve zlimane olduuna: Mehur bir hkim; bir adliye memuru, mstehak bir cniye cezay tatbik ederken hiddetle yapm. O hkim onu azletmi, "zulmettin" demesi, kuvvetli bir hccettir. Madem hakikat budur, sen bakalara tbi' olup, aleyhimizdeki hatalarn tashih ve eserini neretmek istersen; en selametli yol, aynen Nur talebeleri nasl ki aleyhimizdeki mahkeme kararn muhterem bir eser gibi teksir edip, karar veren heyete, -Sen de iinde- ok hayrl dua ve takdirleri celbe vesile oldu. Senin aleyhimizdeki yazlarnn ahsma ait ksm istediin gibi iddetli olsun.. Fakat mal- umum ve hazine-i Kur'ann yadigrlar ve ne kadar tenkid nazaryla bakmsan, herhalde senin ruhunda hi aresi bulunmuyan; Kabrin haps-i mnferidine ve lmn idam- ebedisine kar kurtarc kat hccetleri brakan Nurlarn; mahrem paralarna ait ve cezay muzaaf bir surette bize ektiren ksmna kar msalhakrane ve slh tarznda ve sair Risalelerin haseneleri o mahremlerin seyyielerini affettirir diye insafkrane msamaha suretinde te'vil ediniz. T, btn Nur talebelerinin hayrl dualarn ve Nurdaki iman mes'elelerine ilnatla nazar- dikkati celbe vesile olan bu Afyon

imtihanmza terettp eden ok ehemmiyetli sevabndan hisseni alp, senin eserin dahi kararname gibi Nur talebeleri teksir ve neretsinler. Hem sana, hem vatana tam faide olsun. Bu mahrem hasb- halin sebeblerinden ikinci madde: Ben ftraten iki eyden ok inciniyorum. Biri firaktan, biri adavetten ruhum ok mteellim oluyor. Mmkin olduu kadar kayorum. Onun iin fan dnyann firakl ilerini, sevimli muvakkat dostlarn brakp; firaksz, bki eyleri bulmak niyetiyle inzivaya girip hayat- itimaiyeyi ve siyaseti braktm.. Ve dahilde adavet ve mnakaalara bir vesile olan frat deil, belki btn nev-i beerin en ehemmiyetli meselesi olan erkn- imaniyeyi ve beerin medar- sadeti ve umum slmn esas ve rabta-i uhuvveti bulunan Kur'ann hakaik-i imaniyesini bulmak ve muhtalara buldurmaya hayatm vakfettim. Hatta deil yalnz Mslmanlarla, belki dindar Hristiyanlarla dahi dost olup, adaveti brakmaya al 1605 1717 yorum. Harb-i umum ve komnizmin altndaki anaristlik tehlike ve tahriplerinin lisan- hal ile: "Dnya fnidir, firaklarla doludur!.. Ey insanlar adaveti braknz! Geliniz, Kur'an dersini dinleyip, birleiniz!.. Yoksa sizi mahvedeceiz!" diye benim mezkr iki vaziyetimin hakl olduunu gsteriyor. Bu srl halimi hkmet bilmediinden beni ok skt. Ben sabrettim. Afyon mddeisi dahi baz kskan adamlara aldand. Beni ziyade incitti. Bu hapsimde bazen bir gn, bir ay Denizli hapsindeki skntdan ziyade sknt ektiim bir zamanda; Mazlumlarn silh olan beddua etmek hatrma geldi. Birden drt be yanda bir kz ocuu pencerelerime alkadarane bakyor grdm. Sordum, dediler: Abdullah Bey'in kzdr. Ben de o masumun hatr iin bedduay braktm. Sonra ihtiyarlktan gelen bir titizlikle tahamml fevkindeki skntlarmn msebbiblerine dua ile manev intikam almak hatrasna kar kalbime geldi ki: O zat herhalde ne kadar inat da olsa, tenkid nazaryla bakt Nur risalelerinden manev istifade etmi. Bu istifadesi ve bir iki sebeb-i aher iin "bedduadan vazge!" ihtar edildi. Geri benim gibi ok kusurlu adamn duas nadiren te'sir eder. Fakat "Mazlumun ah ara kadar gider" srryla ve meselemiz bir olan btn mbarek ma'sum ve mttaki Nur talebeleri dualarma manen min, min, min demeleri inaallah makbul dua hkmne geer. Ben de bu manevi silhm mecburiyet-i kat'iye olmadan, ma'sum ocuklara zarar gelmemek iin bana zulmedenlere kar isti'mal etmiyorum. Rica ederim, gcenme bu gelen faraziyemden!.. Eer faraza resm bir makamdan tevik veya hodfuruluk dmrndan bir tahrik veya hukukumu mdafaa iin mlayimane itiraznamemdeki garazsz sana tenkidlerimden bir intikam almak iin bu lzumsuz ve zararl eseri yazyorsan, kat'iyyen bil ki; Sana yzde bir fayda olsa, doksan dokuz zarar olur. Aynen mehur doktor Abdullah Cevdet'in, Kur'ann baz hakikatlar aleyhine yazlan Doktor Duzi'nin eserini neretmesiyle, rahmetler yerinde onun ruhuna nesl-i tiden la'netler ve nefretler gelmesi gibi; pek ok ehl-i iman tarafndan tenkidler, itirazlar gelmek ihtimali var... hretperestlik emeli ise, btn btn aksine dnecek ve intikam hissi daha ziyade kabaracak.. Nur talebeleri kanun dairesinde hcum edecekler. Senin adavetkrane bir eserin ksa, Nur talebeleri ile beraber btn muhalifler ve nurlara muhta binler muarzlar kacaklar, eserler 1606

yazacaklar. Hem sen iki iddetli iddianamende muza'af bir surette bizden, hususan benden hata sevab cetvelinin intikamn almsn. Daha ileri gitmek, gazab- ilhiye bir vesile olmak ihtimali var. 1607 1718 Hasb- halin sebebinin nc maddesi: Bizim ve nurlarn esas meslei ve temel ta ihls olmasndan, dnya cereyanlarna ve siyas ilere bakmamak, megul olmamak bize lzmdr. Ta ihlsa dokunmasn. Sen tekrar bizi dnya ile megul etme, ok rica ederiz. SAD- NURS (155)" Hazret-i stad'n bu son derece samim ve hakikatl mahrem msalhanamesinden sonra, Afyon mdde-i umumisinden bir ses kmam. Belki nefsi, hissiyat veya sz verdii resm makamlar cihetinde inadnda ve hakk, hakikat kabul etmemekte devam etmise de, lkin dnd tarzda bir eser nerettirmeye cesaret edememitir. Belki de bir cihette hakk kabule mecbur olmutur denilebilir. VE BEDZZAMAN'IN TAHLYE EKL stad Hazretleri Afyon hapsinde kendisine zulmen ektirilen yirmi aylk hapis mddeti gn gnne sona erdikten sonra, ister istemez onu tahliye edeceklerdi. Ancak Afyon hapsi, teden beri bir gelenei olarak; tahliyeleri hep gndzleyin, sabah saat ondan sonra yapmakta iken; Bedizzamana istisnal ve husus bir kaide uyguladlar. 20 Eyll 1949 gn afak ile sabah namaz aras bir vakitte onu hapisten gizlice karp, polislere teslim ettiler. nki gelen emir yle idi... Polisler de o emre gre, stad Bedizzaman alarak; daha nceleri Zbeyr Gndzalp tarafndan kiralanm ve M.Sungurla Ziyann da kaldklar eve, darack sokaklar arasndan gtrp braktlar. HAPSHANEDEN NAZARETHANEYE Afyon hapsinden tahliye edilen Hazret-i stad gya artk serbestti. Lkin grlen odur ki; resm, fakat kanunsuz olan bir hapisten karlyor, amma gayr-i resm ve keyf ikinci bir nezaret ve hapis manasnda polis gzetimine teslim ediliyordu. Ne idi bunlar? Ne iindi bu muameleler? Kimse bilmiyor... Bilinen bir ey vardrki oda , buyruklarla hkumeti yneten C.H.P'nin Ankara'sndan gelen emir yle!.. Kanun-manun vz gelir bu buyruklar karsnda... 1608 Ad ve sureti hapisten tahliye edilmi, serbest olmutu. ama gerekte ise, stadn hrriyet hakkn daha da ok tahdit eden, kanun ve nizamlarn (155)Muhtelif mdafaalar dosyas, Yrtk cild S: 30-40 1609 1719 orada geerlilii pek olmyan kanunsuz bir polis nezareti ve kontrol altna alnmakt.

Hani szde, 1947'de kan bir kanun ile: Bedizzaman da dahil geri kalan ark menfilerinin tamam ve dier hadiselerin sulusu hepsi artk serbestti. stedikleri yere gidebileceklerdi? Ama grnen o ki; o kanun dierleri hakknda geerli ve okeyli idi. Amma Bedizzaman iin ise No ! ve hayr ! idi. Hazret-i stad henz Afyon hapsine alnmadan nce, ad geen kanun ktnda; kendisi tavrn hi bozmam ve herhangi bir yere kendi ihtiyar ile gitmeyi aklndan bile geirmemiti. Geri kan kanundan, u istifade etmemekliini, zahirde "Dahiliye Vekili Erzurumlu olup, dindar bir aileye mensub hemehrimdir(156)" diye kendi eski yerinde Emirda'nda kalmak istediini baz resmi makamlara baz mnasebetlerle bildirmi ve yazm ise de, iin asl ve hakikat ise, stad biliyordu ki, ileri Bakan hem (156)5.7.1947'den, 14.1.1949'a kadar ileri Bakan Erzurumlu M.Hsrev GLE'dir. A.B. 1610 1720 ehrisi ve dindar da olsa, zamann emansz hkmet adamlar kendisinin peini asla brakmyacaklar ve C.H.P alt oku iktidar kendisini adm-adm ta'kib ettireceklerdir. Hele memleketine, ark'a gitmeyi asla hazmedip kabul etmiyeceklerdir. Evet, Hazret-i stad, onlarn bunu yapacaklarn ok amma ok iyi biliyordu: nki tinetleri ve rejimleri yle idi, yle icab ediyordu. Dine dman olan siyasetleri de bunu yle iktiza ettiriyordu. Onun iin Hazret-i stad, kan o af kanununa kar vaziyetini hi bozmamt. Herhangi bir tevesslde de bulunmad. Nitekim u Afyon hapsinden Mazlum olarak hapsini bekleyip- ktktan sonra, ona kar taknlan tavr, stad'n o tavrn hakl karmt. Yoksa ne iindi o yeniden tarassutlar ve yeniden kontrol ve bu yeniden kanunsuz polis gzetimi?.. AFYON'DA YETM K GN Hazret-i stad Bedizzaman ok ikenceli, tecridli ve her gn bir ok keyf ve kanunsuz muamelelerle kar karya bulunduu Afyon hapis mddetinin yirmi aylk ilesini bitirip kmt. kmt szde amma, bu defa Afyon vilyetinde keyf ve kanunsuz tarzda ve tekrar yeni bir mecbur iskn eklinde Ankara'dan gelen emir erevesinde, Afyon'da yetmi iki gn smsk bir polis kontrolnde durduruldu. Bu yetmi iki gn de bitti. Ankara'dan, belki de gizli oturumlu bakanlar kurulundan bir emir geldi. Yine eskiden olduu gibi, polislerin refakatinde Emirda'na gtrlecek ve orada eskisi gibi smsk gzetim altnda kontrola tabi tutulacakt. stad'n Byk Tarihe-i Hayatnn verdii malmata gre(157), Afyon'da stad'n brakld evinin kapsnda polis geceli gndzl, hi ayrlmamak zere beklettirilmi.. Hapisten kt iin gelip halini sormak isteyen ve gemi olsun demeye gelenler rahatsz edilmi, ou zaman da men' edilmiti. Adeta hapisten ktna piman ettirilmiti. Zulmen kimseyle grtrmeme ve konuturmama pln ok hain ve vah ekilde uygulanmt. AFYON'DAK YETM K GNLK HAYATINA AT BR HATIRA stad'n Afyon'da kalm olduu evin kap komusu olan Halla Hilm Pancarolu yle diyor: 1611

"Bedizzaman' Afyon'da iki ay kadar kald dkknmn yanndaki evde tanyp ziyaret ettim. Zbeyr Gndzalp ve Hsrev Altnbaak onun hizmetinde idiler. Byk bir din limi olmasna ramen, sabahtan akama kadar polisler kapsnda bekler, eve girip kanlar tesbit ediyorlard. (157)Trihe-i Hayat S: 450 1612 1721 Bir gn bardaktan su boanrcasna yamur yayordu. stadn kapsndaki grevli, yamurdan korunmak iin benim dkknmn karsnda olan bir dkkna doru kouyordu. Ben de bunu frsat bilerek stad'n kald eve doru ok sratli koarak kapdan ieri girdim. kapy aan Zbeyr Gndzalp't. "Eer msaade ederseniz, Hoca efendiyi ziyaret etmek istiyorum" dedim. Zbeyr, "Kendilerine bildireyim" diye yukar kt. Az sonra geldi ve "Buyurun stad' ziyaret edebilirsiniz" dedi. Merdivenleri heyecanla kyordum. Bedizzaman Hazretleri Kuran- Kerim okuyordu. Halen stad' ayn manzara ile r'yalarmda grmekteyim. Yanna yaklap elini ptm. Bana: "Meslein nedir?" dedi. Halla olduumu syledim ve "Babam hocadr, size selm ve hrmetleri var.. fakat korkusundan ziyaretinize gelemiyor." dedim...(158)" ALBAY HULUS BEY'N, HAPSTEN TAHLYE MJDESNE KARI BR MEKTUBUYLA BR R "Aziz muhterem ve mbarek stadm! ok uzun bir fasladan sonra u perian bir ka satrlk yaz ile huzurunuza geliyorum. rettiiniz imani ve Kur'an dersler sayesinde Rabb-i Rahimime itimadla, sabrla, tevekklle, niyazla, fzarla bekledik. Mahfi hikmetini ittiham veya ekvay imam edecek hareketlerden muvaffak buyurduu kadar itinab ve lillahilhamd hizmetinizin mayesi ve ss-l esas olan ihls ile cz' irademizi irade-i klliye-i ilhiyyenin hkmne karnca kaderince balyarak, iman ve Kur'an hizmete ftrsuz altk. tefsirinizi unutmadk ve duadan asla geri kalmadk. Ebed hayatmzn saadetini en yksek efkatle arzu edip, bizi o yola irad eden acz, fakr, efkat ve tefekkrn bu drt nuran stunuyla iman- tahkik glen-saraynn ayakta durabileceine hayatn nezir ve vakf ve her belya sinesini ap manevi vazifesi iin diyenlere ittiba' ve imtisal etmek suretiyle, tam bir nmune olan mcahid-i muhterem, nur-u didemiz, aziz ve muhterem ve mbarek stad'mzdan Cenab- Hak ebediyyen raz olsun.. Ve onun hizmetinde bulunduu Nurlarn arzu buyurduu gibi kemal-i a'aa ile parlayp ta'zimli alkalarla kalbleri feth ve teshir ettiini grmeklik nasib ve mukadder buyursun min. 1613 Benim geen sene ayrldm yerdeki Hac smail adl bir zat bu sene Hicaz'dan aziz ve muhterem ve mbarek stad'mza bir mektup yazyor.. ve benden gndermekliimi istiyor. Bu acib cezbeli zatn arzusu, huzuru (158)Son ahitler-3 S: 169 1614

1722 nuza girmekliime de vesile oldu. Fakat yazsnn okunabilmesi iin baz yerlerini tercmeyi faydal buldum. Her biri binlere bedel Nur em'inin pervaneleri ve Kur'ann fedakr hadimleri iman- tahkiknin kahraman mcahidleri kardelerime birer birer binler selm ve dualar ile aziz ve muhterem ve mfik ve mbarek stad'mn kemal-i hrmet ve ta'zimle ellerini per, hayr dualarndan mahrum edilmemekliimizi istirham ederim. Kardeimiz Abdlmecidle muhaberemiz var. Lehlhamd shhattedir. imdi de Suad' askerdir. Bu muhitte ltf-u Hak'la alkadarlar meydana geldi. Alkallar nurlardan hayli fayda grdler. Allah nasib ederse, iki veya ay sonra fiil ve madd iten ayrlmak. hizmet-i Nuraniyeye devam etmek iin Erhamrrahiminden tevfik ve medet niyazndaym. Buradaki alkadarlar namna da hrmet ve ta'zimle mbarek ellerinizi tekrar per, hayrl dualarnz niyaz ederim. Elbaki Elhbbufillah Hulusi(158) Hulusi Bey'in iiri "KAZ-I HAKKAT stad km zindandan mjdeler hepimize Zlimleri kahredip gstersin Huda bize, Nurlar daim parlasn ltfetsin Allah bize, Sakar mev'ud dinsize, hamdolsun Rabbimize. Nurlar Kur,an tefsiri bize byk ni'mettir, kirtlere vazife ihls ile hizmettir. Hkimler zalim olmu istiyorlar bely, Kulaklar sar olmu, duymuyorlar saday, Gzleri a'ma olmu grmyorlar eyay, Kalbleri kas olmu bilmiyorlar Mevlay, Nurlar Kur'an tefsiri bize byk ni'mettir. akirtlere vazife ihls ile hizmettir. Ahkem-l Hkimin var inanmz biz ona, Ekrem-l Ekremin var dayanmz biz ona, Erhamrrahimin var snmz biz ona,

A'dal-l dilin var gvenmiiz biz ona Nurlar Kur'an tefsiri bize byk ni'mettir , kirtlere vazife ihls ile hizmettir. 1615 Nur kirdi al sen, Allah ecri verecek, Sana kalkan elleri Rabbin krp ezecek, Drdr eden dilleri, Semi' kkten kesecek , Hain bakan gzleri Basir a'ma edecek. Nurlar Kur'an tefsiri bize byk ni'mettir. akirtlere vazife ihls ile hizmettir. (159)Hususi dosya, dikisiz tomar S: 9 1616 1723 stadn rnek yap ez ek eytana, hlsn rehber yap, besmele ek Kur'ana , Namazn mirac yap, tekbiri ek Yezdan'a , Tevhidini sira yap, kandili yak merdane, Nurlar Kur'an tefsiri bize byk ni'mettir, Skirtlere vazife ihls ile hizmettir. Emelimiz kudsdir sarlalm Kur'ana, stadmz Nursdir yapalm brhana, hvanmz Nurldir dayanalm sultana, Muhlisiniz diyor ki yalvaralm Sbhana. Nurlar Kur'an tefsiri bize byk ni'mettir, kirtlere vazife ihls ile hizmettir. H.1368-1949 M. HULUS160)

(160) Emirda-2 Mntehap dosya sra no: 16 1617 1724 ZBEYR GNDZALP VE MUSTAFA SUNGUR'UN STAD'IN HZMETNE GRMELER Afyon hapsinden bir iki sene nce, Konyada PTT. istihbarat memurluu yapmakta iken, Afyon hapsine alnan ve ilk mevkufiyetinde on sekiz gn hapiste kaldktan sonra, savcnn otuz sank hakknda takipsizlie karar verdii 23.3.948 gn tahliye edilen Zbeyr Gndzalp, artk stad'ndan ve stad'nn hapishanesinde bulunduu Afyon ehrinden ayrlmam, oraya post sermi, kalmtr. Zbeyr Gndzalp, stad'nn dardaki lzumlu ilerini, kitap gnderme getirme iini ve evrak ve avukatlarla grme vesaire ileri; ayn zamanda o sra stad'n aleyhinde gizli tahriklerle yaz yazmaya balyan mahall ve umum gazetelere kar cevab yazma gibi ileri de yrtyordu. Afyon Mahkemesi 6.12.1948'da karara vardktan sonra, tekrar Zbeyr'i dier baz Nur talebeleriyle birlikte ieri almlard. Zbeyr Gndzalp bu defa drt be ay kadar hapiste stad'nn yannda kaldktan sonra, tekrar tahliye edilmi ve yine Afyon'dan ayrlmam kalmtr. Bu arada hapisten tahliye olan M.Sungur ve Ziya da beraber kalmlardr..Ta stadlarnn 20 Eyll 1949'da tahliyesine kadar... Bu tarihten sonra Sungur aabeyle beraber bizzat stad'nn hizmetine girmiler ve artk ayrlmadan stadn yannda kalmaya azmetmilerdir. O sra stanbul niversitesi Nur talebelerinden Ziya Arun da bir muddet beraber bulunmutur. Bylece Zbeyr Aabeyin, stad'nn hizmetinde daim bulunmas, yani ilk kal devresi, 23 Temmuz 1950'de kan umumi af kanunu zerine kendisine iade edilen eski memuriyetine, stad'nn emriyle yeniden 1950'nin son aylarna Kadardr ve bundan sonra tayini Islahiye kazasna kar. Zbeyr Aabeyin bu ikinci sefer memuriyeti bylece Islahiye'de 1951 yl balarnda balamtr. Zbeyr Gndzalp, bu yeni memuriyetinde alt-yedi aylk iken; 1951 yl iinde, Abdullah Yein aabey stad hazretlerinin hizmetine girmek zere yanna gelir. Hazret-i stad da onu, daha nceleri alt aylna gndermi olduu Ceylan alkan yerine, yeri bo kalmamak iin Urfa'ya Nur hizmeti iin gnderir. Bu arada Zbeyr Aabeye de tayinini Urfaya yaptrmas iin haber gnderir. Zbeyr Aabey de tayinini Urfa'ya yaptrmaya muvaffak olur ve o da Urfa'ya gelir, daha sonra, Hsn Bayramolu da yanlarna gnderilir. Bylece stad'n fedai ve gzide talebelerinden bu zat Urfa'da bir buuk sene kadar kalrlar. 1618 1953 balarnda Urfa'da Nurculuk yapmak, ocuk okutmak vesaireden tevkif edilirler. Urfa hapishanesinde krk gn kadar yattktan sonra da; O 1619 1725 sra Isparta savcl Trkiye'de Nurculuk dosyalarn birletirmek gayreti iine girmi; Adliye Bakanlnn emri ile bu fedakrlarn ellerine kelepeler vurularak Urfa'dan Isparta'ya gtrlrler. Isparta'da iki ay kadar hapis kaldktan sonra, gayr- mevkuf tahliye edilirler. O sra da Hazret-i stad'n Samsun mahkemesi dolaysyla stanbul'da bulunduu iin doruca stadlarnn yanna giderler. Bir mddet stanbul'da stad'n yannda kaldktan sonra; Hz. stad, Zbeyr Aabeyi kendi yannda daim

ekilde hizmet iin brakr ve Abdullah Yein ile Hsn Bayramolunu 1953 yl yaz aylarnda tekrar Urfa'ya gnderir. Bylece Zbeyr Gndzalp'n stad'n hizmetindeki gnleri, -birbuuk sene kadar olan hari- 1948 balarndan, 1960 Mart sonuna kadar, onbir buuk senelik bir zamandr. Allah binler rahmet eylesin, min!.. Mustafa Sungur Aabeyin de stadn husus hizmetine girmesi, (fakat daha ok haric hizmetlerde istihdam edilmitir) Zbeyr'le beraber balam, kesintisiz stadn vefatna kadar devam etmitir. Allah selmet versin. 1620 1726 STAD'IN K BUUK AYLIK AFYON HAYATINDA YAZDII EYLER Hazret-i stad Afyon'daki bu ksack hayatnda hangi mektuplar yazdn, ka tane yazdn kesin bilememekle beraber, fakat herhalde talebelerini mektupsuz da brakm deildir. Burada yazldna kesin nazaryla baktmz pek mhim olan u gelecek mektubudur: Aziz Sddk kardelerim! Evvel: Geen bayramnz(161) ruh-u canmzla tebrik ediyorum. Sureten grmediimizden merak etmeyiniz. Biz manen daima beraberiz. Saniyen: Zbeyr'in ve bakalarnn bir iki sualine cevabtr: Dediler ki: "Neden halkn halisane tevecch ve hrmetlerinden ekiniyorsun?. Ve memurlarn bu bayramda halk senin ziyaretine gelmesine men' etmelerine ve mtemad tarassud etmelerine kar sklmadn, memnun oldun?" Elcevab: Risale-i Nur baz yerlerinde bu ehemmiyetli sualin cevabn vermi. Bir hlsas udur: Bu zamanda enaniyet ziyade hkmettiinden, hakikata hizmet edenler ihlsn muhafaza etmek iin enaniyeti okyan eylerden btn btn ekinmek lzm geldii gibi; Bu zamanda ekseriyete halk, tevecch ve hrmeti ve maln pek pahal verir. Yani verdii sadaka, hediye ve hrmete mukabil; bende bir salhat, belki de bir manev mertebe niyetiyle veriyor. Bazen makbul dualar da mukabilinde ister. Demek benim hakik ahsma vermiyor.Belki hsn- zanla kmil tahayyl ettii Said namnda bir ahsa veriyor. yle ise, o sadaka ve o hrmet ve tevecch bana ciz deil, hell olmuyor. nki eer ben kendimi salih ve onlarn dnd gibi bilsem, o vakit bir gurr ve enaniyet olur, o salhatn ademine delildir. Salhata mukabil olan mal, bana hell olamaz. Eer kendimi salih bilmezsem, onlarn dnd bende olmadn bilsem; bana o tevecch, o hediye ciz olmaz. Hem mukabilinde dua ve himmet 1621

istenildiinden, o fiat veremediimden, almas bana ar geliyor, belki de ciz deil. (161) Bu bayram, kurban bayramdr ki;15Ekim 1949'dadr. Buna gre bu mektubun 20 Ekim 1949'da yazldna kesin bakabiliriz. A.B. 1622 1727 Eer yalnz gurbetim ve ihtiyarlm ve hastalm ve hocalm iin merhamet, hrmet, tevecch, yardm olsa idi,(162) belki bana dokunmyacakt. Salisen: Risale-i Nur haysiyetiyle benim ahsma haddimden ok ziyade olan tevecch ve hrmeti, aynen hediye ve sadaka ile verilen mal gibi bana ahsm itibaryla kabul ve arzu etmekliimi caiz grmyorum. nki nurlardaki mal, benim deil Kur'ann maldr. Fikrimin mahsul deil, belki iddeti ihtiyacm iin bu zamanda en evvel o kuds illar bana verilip, tercman oldum. Sonra o ok menfaatli hizmeti Nur kirdlerinin ahs- manevisi tam tamna grd. Benim hisseme kar ziyade tevecch ve hrmet ok pahal oluyor. O fiat veremediimden ve bakalarn hakk olduu iin, o manevi hediyeyi kabul etmek bana ar geliyor. Hell olmuyor. Onun iindir ki, imdi bu nc imtihanmzda Nur kirdlerinin her birini derecesine nisbeten, kendime birer vris ve hizmet-i kudsiyede birer Said ve her birisine, hususan hslara icazet-i ilmiye ve bir nevi ehadetname hkmnde birer icazetname vermeye karar verip ve o icazetnameye liyakatlarn rahmet-i ilhiyyeden rica ediyorum.. Ve onlarn hsn- zan ile benden bekledikleri birer stadlk ve birer ustabalk vazifesi itibaryla, benim bedelime Nurun her bir mecmuas birer stad ve birer ustaba onlara inayet-i ilhiye tarafndan verildi.. Ve Nura hizmet olan byk vazifem dahi, o mbarek ve metin ve halis kirtlere verilmi diye kanaat ettim. Bunun iin benim bu tevecch ve hrmet-i umumiyeden hissem pek azdr. O kll tevecch kendime kabul etmek, kendi nokta-i nazarmda ihlsma mnf gryorum. kinci Sual: Senin bu tevecch- ammeden ekinmen, nurun intiarna ve istifadesine belki bir zarar olur? Elcevab: Vazifemizi yapmak ve vazife-i ilhiyyeye karmamak elzemdir. Nurlar halka kabul ettirmek ve onlar ondan istifade ettirmek vazife-i ilhiyyedir. Ona karamayz. Yalnz mteri ve muhta olanlara tebli ve gstermektir. Onlar ve Nurlar satn almaya tevik etmeye ihti (162)Burada bizzat merhum Zbeyr Aabeyden duyduum ihls dersini veren bir hatrasn kaydetmeden geemeyeceim. yle demiti Zbeyr 1623 Aabey: "Afyon hapsinden sonra stadmzn hizmetine baladm ilk gnler idi. Bana bir gn yle gayet ciddi bir teklif syledi: "Benim hizmetimde kalman iin eer "Benim stadm bvk Veldir, Mehdidr, dahidir vesaire" nivetivle yapacak isen. ben istemivorum lzumu da voktur. Amma eer, "Benim stadm gariptir, ihtiyardr, hastadr, kimsesizdir, ona Allah rzas iin yardm edeceim" niyetiyle yapacak isen, kabul edebilirim. Git sana gn mhlet" dedi. Ben gittim, yarm

saat kadar dndm ve yanna dndm. dedim ki: "Ben stadma garip, hasta, ihtiyar, kimsesiz olduu iin, srf Allah rzasna hizmet etmeyi kabul ediyorum." dedim. - stad "Maaallah peki yle ise!" dedi. A.B. 1624 1728 ya kalmam. nki hem bu iddetli imtihanlarda, Nurlar ok kymettar olduu tahakkuk ettii iin mteri aramaz. Mteri onu aramal ve yalvarmal. Hem Nur on be sene zarfnda drt dehetli imtihan meydannda muhta mterilere kendini gstermi.. Hem, Yani: "Zarara rzas ile ve pis zevkiyle ve inadyla raz olana merhamet edilmez ve lyk deildir" Kaide-i esasiye ile, Nurlarn hi bir phe ve vesvese brakmyan kuvvetli hccetlerine kar temerrd edip kabul etmiyen, belki aleyhinde bahanelerle alanlara efkat ve merhamet edilmez ve onlarn hatr iin, onlara dalkavukluk ve temelluk etmek nurlarn izzetine mnafi olduu gibi; dstur-u esasiyesine de muhalif ve onlarn pek ok irkin temerrd ve inatlarn okamak hkmne getii iin onlar unutmak, zihnen megul olmamak imdiki vaziyetime lzm grdmden; bu pek souk ve ihanetkrane bana kar vaziyetlerinden mteellim olmuyorum. Belki bir cihette memnun oluyorum. Rabian: Bu zamanda avam- m'minnin tam itimad etmesi ve iman hakikatlarn tereddtsz ders almas iin yle muallimler lzmdr ki, deil dnya menfaatlerini belki hiret menfaatlerini dahi ehl-i imann menfaat- uhreviyesine feda ederek, o ders-i iman de her cihetle ahs faydalarn dnmeyip, yalnz ve yalnz hakikatlara rzay-i ilh ve ak- hakikat ve hizmet-i imaniyedeki evk-i hak ve hakkaniyet iin alsn. Ta her muhta delilsiz kanat edebilsin, "Bizi kandryor" demesin.. ve hakikat pek ok kuvvetli olduunu ve hi bir cihette sarslmadn ve hi bir eye alet olmadn bilsin, ta iman kuvvetlensin.. ve "o ders ayn- hakikattr" desin" vesvese ve pheleri zail olsun. te mezkr hakikatlar iindir ki, mukabil bir ey vermediim madd ve manev hediyeler bana dokunuyor ve kabul edemiyorum. Hamisen: Madem husus vazife-i Nuriyem kardelerime havale edilmi, benim ahsma kar ne kadar bel gelse ehemmiyeti yok, merak etmeyiniz. Bilkis hizmet-i imaniye itibaryla memnun oluyorum. nki gizli dman mnafklar, yalnz beni ihanetlerle, iftiralarla drmeye, rtmeye, sndrmeye gaddarane almalar; ahsmdan pek ok ziyade alan kardelerime ilimemeye kr ediyorum.Bir vesile olduu iin Cenab- Hakk'a kr ediyorum. Elbaki Hvelbaki Kardeiniz SAD- NURS(163) 1625 (163) E1 vazma Emirda-1 asl kitap- S: 652 1626

1729 stad Hazretlerinin hapisten kp Afyon'da kald gnlerde bir mektup daha yazdn tesbit ediyoruz. O da Emirda-2 lahika kitabnn birinci mektubudur. stad'n, stte kaydedilen mektubunda bahsini yapt; Afyon hapsi son gnlerinde Nur talebelerini derecelerine gre her birisini kendisine vris olarak brakt ve ilm icazet ve ehadetname verdii hakkndaki mektubunu da buraya bu mnasebetle kaydetmeyi uygun bulduk: Aziz Sddk kardelerim! Bayram tebriki ile beraber her birinizi derecesine gre birer Said ve birer vrisim ve benim yerimde Nurlara birer beki, muhafz olarak manevi bir hatraya binaen kabul ettiimi haber verdiim gibi, imdi de size beyan ederim. Madem haddimden ok ziyade hsn- zannnzla bana ulum-u imaniye ve hizmet-i Kur'aniyede bir stadlk vermisiniz.. Ben de her birinizi derecesine nisbeten, eski zaman stadlarnn icazet almaya lyk olan talebelerine icazet-i ilmiyeyi verdikleri misill icazet veriyorum(164) ve btn kanaatmla ve ruh-u canmla sizi tebrik ediyorum. naallah imdiye kadar sadakat ve ihls dairesinde fevkalde ner-i envar ettiiniz gibi, daha parlak devam edip, bu aciz, zaif mtekaid bir Said bedeline binler muktedir, kuvvetli, vazifeperver Saidler olursunuz. Kardeiniz SAD- NURS(Not) (Not) Bunun bir suretini de alp Konya kahramanlarna da ve daha Hsrev'in mnasib grdklerine birer sureti verilsin.(165) YENDEN EMRDAA GETRL Bylece Afyon hapis mddeti ve Afyon'daki gnleriyle beraber yirmi iki buuk ay Afyon vilyetinde nmuneleri grld ekilde- mazlmane gnlerini dolduran stad Bedizzaman Hazretleri, yine herhalde ve mutlaka Ankara'nn emri ile polislerin nezaret ve refakatinde 2 Aralk 1949 gn yeniden Emirda kasabasna getirilmitir. (164) Bu beyanla artk stad Bedizzaman (R.A.) berber talebelerinin hapis hadiseleri olmayacan ima etmektedir.A.B. 1627 (165) Afyon hadisesi mektublar krmz defter, s: 125. 1628 1730 Bu arada Afyon mahkemesi de, yeni batan ie balamak zere, durumalara balam oldu. Amma artk hapiste kimse yok, durumalar gayr- mevkuf olarak devam ededurdu.

Evet, Afyon Ar Ceza Mahkemesi yeniden ifadeler, iddianameler ve yeni mdafaalarla devam ederken; 1950 seimlerinde iktidar devralan D.P hkumeti, 14 Temmuz 1950'de umumi bir af kanunu karmalar zerine, Afyon Mahkemesi dosyalar da bu arada ortadan kalkm oldu. Fakat bu defa Afyon Savcs, davann ceza ksmn dosyadan tefrik ederek; af mlna dahil etti. Amma kitaplarn msadere edilmesi iin mahkemenin devamna srar etti. Herhalde bundan gaye: Hi olmazsa, kitaplarn (Risalei Nur kitaplarnn) tamamnn mahkemenin kararyla "Yasak kitaplar" listesine dahil edilmesidir. Hukuku deiliz.. Lkin kitab yazan, nereden ve okuyanlar umumi af kanunu zerine herhangi bir muahazeye tabi' tutulmayacak, fakat kitaplar sulu ve yasak olacak... Bu nasl bir uygulamadr bilemiyoruz. lerde Afyon mahkeme safahatn(Temyizin bozma kararndan sonra) genie ele almak midiyle, burada bir ksack fezlekesine temas etmek yerinde olur. Evet, Afyon Mahkemesi yalnz kitaplarda su olup olmama ynnde muhakemelerine devam etti. Bylece mahkeme kendini byk ve geni su delillerini yeniden aramaya balad. alt, didindi.. Nihayet ikinci kez Nur kitaplarnn msaderesi cihetinde bir karara vard. Bu karar da hemen temyiz edildi. Temyiz mahkemesi bu manal ve srarl, inadl ve belki de plnl karar yeniden ve tekraren bozdu. Afyon Mahkemesi artk bkt usand. r u naar bu defa temyiz mahkemesi karar dorultusunda Nurlarn beraetine hkm verdi. Fakat bu defa savc mahkeme kararn temyiz etti. Temyiz de, kararn usl ynnden baz noksanlklarn tesbit ederek yeniden bozdu.. Ve tekrar muhakemeler devam etti. Afyon Mahkemesi Risale-i Nur eserlerinin iadesine yeniden karar ald. Savc bu karar da temyiz etti. Bu defa temyiz mahkemesi eserlerin tamamn, yeni batan Diyanet Riyasetince tedkiki iin Ankara'ya gnderilmesine iaret etti. Mahkeme de bu istikamette hareket ederek, tm eserleri yeniden Ankara'ya Diyanet Reisliine gnderdi. Diyanet leri mavere kurulunca. btn eserler 1629 yeniden uzun bir tedkikten geirildi. Neticede Risale-i Nur eserlerinin hakikatlarn -az da olsabelirten bir rapor verdi. Ve nihayet Afyon Mahkemesi bu yeni rapora dayanarak Haziran 1956'da ittifakla, istisnasz btn Nur Risalelerinin beraet ve serbestiyetine ve sahiplerine iadesine karar verdi. Bu defa savc bu karar temyiz etmedii iin, karar kesinleti. 1630 1731 Bu kararla; Afyon adliyesinin, nceleri bir inad ve yahut bask altnda kalmas yznden ehresine vurulan o kara lekeyi temizledi ve temize kartt. Bylece Risale-i Nurlar mahkemelerin kararyla artk serbestiyetini bihakkn kazanm oldu. Bu karar ile Risale-i Nurun serbeste matba'alarda baslmasna da yol ald. te Afyon Mahkemesi hadisesi ve ite onun sekiz buuk senelik serencam...

Afyon hapsinden sonra da, alt buuk sene devam eden mahkeme safahatna, Hazret-i stad'n son hayat faslnda da tafsiltl olarak eilip bakmak zere, burada yirmi alt senelik uzun mazlumane bir hayatn, u en ar ve en skc, skntl ve ikenceli be ksur senelik blm olan "Emirda ve Afyon" hayatna hatime veriyor ve nisbeten bir derece ferahl saadetli, inkiafl son hayatna balyoruz. Tevfik Allah'tan. 1631 1732 1632 1733 ONNC BLM SON HAYAT FASLI (2 ARALIK 1949 - 22 MART 1960) 1633 1734 HZ. STADIN SON HAYATI BRKA FASILDIR VE BU FASILLAR 2 ARALIK 1949 - 22 MART 1960 ARASINDADIR. BRNC FASILI Hazret-i stad Bedizzaman Said-i Nursi'nin, stteki iki tarih arasndaki hayat "SON HAYAT FASLI" eklinde saylm ve hesap edilmitir. Bu fasl onbir sene, ay, yirmi bir gn iine alan geni bir hayat fasldr. Bunu ikiye blerek ilk drt buuk senelik ksmn Emirda-2, altbuuk senelik kalan ksmn da Isparta hayat diye kaydetmek mmkindir, mnasebet de vardr. Amma 1950'de D.P iktidar i bana gelmesi ile birlikte, stad'n hayat tarz, ta vefatna kadar hep ayn seviyede devam ettii iin; CHP dnemindeki mecburi iskn ve saire gibi zulmlerin bir ou ortadan kalkt ve bir derece stad'n hayat serbestlik iinde olduundan; bir yeni hayat tarz balam oluyordu. stad'n bu son hayatnn ilk altbuuk aylk ksmn (Yani hapisten ktktan sonra, ta 14 Mays 1950'ye kadar ksmn) gayr- vaki' sayarak u yeni hayatna ekledik. Evet. Hazret-i stad D.P dnemindeki yeni hayat faslnda da yine baz zulm ve ta'ziblere maruz kalmasna ramen, genel olarak onun bu hayat bir huzur ve skn hayatdr diyebiliriz. Hazret-i stad D.P iktidarnda da mahkemelere verilmi, zehirler yutturulmu, apka iin rahatsz edilmitir. Fakat millet ve memleket bir derece keyf diktatrlklerden, zulmlerden kurtulduu ve demokrasi hrriyetinin icab ksmen icra edildii iin, Hazret-i stad nisbeten huzurludur. Hem slam eirinin byklerinden olan Ezan- Muhammednin (A.S.M) minarelerde okunmasna msaade edilmesi ve fikir ve vicdan hrriyeti bir derece serbestlie kavumas gibi, baz msbet inkiaflar vesilesiyle; Hazret-i stad Demokratlara ahsen mteveccih olmu, onlar tebrik etmitir. Ayrca da D.P iktidarn ikaz edici, yol gsterici ok hayati ve pek mhim noktalarda itima, ahlk ve

ilm nasihatlarda da bulunmutur. Her ne kadar yirmi sekiz senelik CHP alt ok zihniyeti birikintisi, memur kadrosunda brokrat olarak yerlemi ve Demokratlarn msbet ynden icra etmek istedikleri bir ok proramlar ksteklenmi, lykyla bir uygulama zemini bulmam olsa da... Hlsa: stad Bedizzaman'n bu son onbir senelik hayat; Kur'an ve iman hizmetinin byk apta filizlenmesine, meyve vermesine, hatta byk 1634 lde niversite genlii iinde yaylmasna ve buna paralel olarak Nurun intiar lem-i slmda ve dnyada bir derece umumilemesine 1635 1735 meydan verildii iin, bir huzur ferah ve skn hayat eklinde vasflanabilir. Hem stad'n bu son hayat; irad, ikaz, tenvir, neriyt ynleri cihetiyle de ok kll, nurlu ve feyizlidir. Bu dnemde, onun hayat ve maneviyatnn bir semeresi olan Nur Risalelerini okuyanlar, ona talebe olanlar bir ka misli artmtr. Afyon Savcs 1950'lerde "altyzbin Nur talebesi var" demise de, 1960'lara doru herhalde bir ka milyonu bulmutur. Gelip ziyaret edenlerin, grp mstefid olanlarn bu yeni hayat dneminde haddi hesab yoktur. Din limleri, mektepli mnevverler, siyasetiler hatta asker erkn pek oktur. stad'n bu dnem hayatnda onunla ahsen gren, sohbetinde bulunanlardan; stad'dan grp duyduklarn anlatanlar da, nceki dnemlerinkinden kat kat ziyadedir. nceki hayat fasllarnda olduu gibi, bu dnem hayatn umum hatralar ve menkbeleriyle tam teferruatl kaydetmeye alsak, hayli uzun olur, tek bana bir kitap halini alr. Bilmecburiye hatra ve menkbelerden ancak bir ksmn nmne kabilinden kaydedebileceiz. Bunlardan da en nemlilerini, onlarn da yalnz birer meal ve hlsalarn alabileceiz. Amma hereyden nce bu fasl, "Lahika mektuplar" diye yazlp neredilen yazlarn bir ou hadiseler kronolojisine gre tarih numaral olduu iin, bir ou bu kitaba kaydedilmesi zarur grlmtr. Bylece Hazret-i stad'n bu yeni dnem hayat belgeler ve vesikalar bakmndan dier fasllara gredaha ok zengin ve avantajldr. Tarih numaral olan mektup ve yazlarn yazl sebebleri, hadiseleri daha ok aydnlattklar iin; hem bu dnemde yazlm stadn mektuplarna ve hayat seyrine ait baz rivayetlere bir ok te'villi yorumlar, erhler, tatbikatlar eklendii iin, hadiselerin zuhr ekillerini ve vesileleriyle yazlm mektup ve yazlarn vrd sebeblerini ve mahiyet ve hakikatlarn olduu gibi ve te'vilsiz ekilde ortaya koymak zarureti vardr. Bu noktalardan, kendimizi ne kadar sksak da, bu fasl hayat epeyce uzuyacaktr sanrm. Evet,bu hayat faslnda ylesi bir tahlilin yaplmas ve Hazret-i stad'n bir ok yorum ve te'villere tabitutulan ifade ve beyanlarnn salam temel kaidelerine bina edilmesi zarurdir. Lkin itiraf edelim ki; biz bu mevzuu hakkyla yapacak durumda deiliz. Amma belki ilerde baz zatlara bir r 1636

amak gibi ok ufak bir iaret de olsa mhimdir. nki imdi Risale-i Nur okuyucularnn, belki ilerde bir ok slm cematlarnn, hatta belki lem-i slmn din, siyas ve itima mes'elelerinin halli hususunda daim merci' ve me'haz olarak amaz kaidelerin istinbat iin; zellikle Hazret-i stad'n bu son hayat faslnda vuku' bulmu hadiseler vesilesiyle kaleme 1637 1736 alnan ve pek byk hayat nem tayan ifade ve beyanlarnn ve onlarn zmnndaki vecz ve hlsal kompirimelerinin hakik durumlarn aksettirmek icap etmektedir. Az ilerde Allah izin verirse bu mevzu genie ele alnacaktr. AFYON HAPSNDEN SONRA EMRDA HAYATI Afyon hapsinden sonra, stad'n hayat hakknda byk Tarihe-i Hayat kitab diyor ki: (Ksaca bir meal alyoruz) "Afyon hapsinden sonra stad'n hayatnda ve hizmet-i Nuriyede yle baz inkiaflar olmutur: Bu tarihe kadar Hazret-i stad, evinde tek bana yatar, baka kimseyi yannda bulundurmazd. Akamdan ta ertesi gn kuluk vaktine kadar kaps kilitli bulunurdu. Bu tarihten sonra ise, (yani Afyon hapsinden sonra) sadk talebelerinden bazlarn husus hizmetine kabul etti. Bu talebeleri geceleri de stad'n yannda kalmaya baladlar. Amma stad'n odas yine mutlaka ayr idi. Bir hizmet olduu zaman ancak odasna girilebilirdi. Yine ayn tarihten sonra, stad kendisini bir nc Said(1) merhalesinde olduunu gryordu. Hizmet-i Nuriyede de kll inkiaflar balam, bilhassa yksek tahsil genlii Nur hizmetine el atm, hizmetine komulard. Bylelikle, Afyon hapis musibeti rahmet-i ilhiyye ile bir ok cihetlerle byk, nurlu inkiaflara vesile olmutu. Bu tarihten sonra da devam eden Afyon Mahkemesi, bata stad olmak zere Nur talebeleri mahkeme gnlerinde, bir ok vilyetlerden gelen Nur talebeleri Afyonda toplanr, birbiriyle tanr, stad ve Nur hizmeti hakknda malmat edinir giderlerdi. Samim uhuvvet ve ihls dersleri alr dnerlerdi. Mahkeme gnleri bir mcahidler kafilesi eklinde saflar halinde mahkemeye gelir, ehl-i imann kalblerine muhabbet ve evk doldururlard. Bu mahkemeler iman ve slm davasna hizmet iin tevik edici vesileler oluyordu. Bylece Afyon mahkemesi ve hapis musibeti, din dmanlar ramna bir ok feda kahramanlarn yetimesine sebeb oluyordu." (1) nc Said mevzuu st taraflarda, ilgili yerinde bir incelemeye tabi tutuldu. Hazret-i stad Afyon hapsi ncesi ve sonra hapis iinde kll ekilde inkiaf eden kuds bir halet-i ruhiyenin yeni yeni tezahrnden bahsetmi. Btn btn trik- dnya olarak hizmet-i nuriyenin tm idaresini talebelerine brakmay dnm, hatta buna teebbs de etmiti. 1638 Amma gerek hapiste, gerek sonrasnda vukubulan baz hadiselerle; henz yle bir merhalenin talebeleri cihetinden madd lemde tezahrnn vakti gelmediini grmtr. stad kendi ruh

leminde o manev haleti ve merhaleyi yaamakla birlikte,Nur hizmetinin madd byk tedbir ve idare ilerini yine kendisi tarafndan sevk ve idare edildi'i grlmtr. A.B. 1639 1737 MHM BR HATIRA (Zbeyir Aabeyden.. 1949-1950 tarihlerine aittir) Emirdal M.Zeki alkan anlatm: Bir gn, stadn hizmetkr Zbeyir Aabey stadn kasa diye vasflandrd ve baucundaki bir krem kutusunda bulunan paralarn, akamleyin hepsini alm ve ihtiyalara harcam. Sabahleyin stad yine baz ihtiyalar zbeyir Aabeye spari vermi. Zbeyir ise Efendim paramz hi kalmad demi... Hz. stad :Keeli keel! Baktnm kasaya demi. Zbeyir tekrar kutuya baknca, akamki ayn paralar iinde grm. Bu hadiseyi, ayn gn Zbeyir Aabey bizim dkkna gelerek babama anlatmt. Baka bir hatra M.Zeki alkan anlatm: uhut Kazasnda memurluk yapmakta olan komumuz kr amca isminde bir zat vard. Amcam Osman alkann akln vesveselendirmiti. Siz bu adamn (Bedizzamann) peinden gidiyorsunuz. Onu medih ediyorsunuz. Ama biz onun hi kerametini grmyoruz vesr. Amcam bunu dnrken aniden Zbeyir Aabey gelmi, Sizi stad aryor demiti. Amcam stada gittiinde, ona:Kardeim Osman, biz kefin, kerametin peinde deiliz. Kap dururken pencereden girmek akla mnafir. Vsr. demi. (Son ahitler-4 ,sh. 80) HAPSTEN SONRA HIZLI NERYAT Afyon hapis faslnda kaydettiimiz gibi Nur talebeleri Afyon hapsi srasnda da neriyat iini durdurmamlar, bilkis artrmlard. Afyon hapsi balarnda Isparta ve nebolu kahramanlarndan birou, mahkemenin daha ilk celselerinde gayr- mevkuf tahliye edilir edilmez, hemen hizmetlerinin bana geerek, teksir makinelerinin kollarn evirmeye balamlard. 1640 Hazret-i stad henz hapiste iken, mdafat ve zeylini teksir edip nerettirmilerdi. Amma stad'n hapisten tahliyesinden sonra ise, bu ii daha da hzlandrlmlar, bilhassa 1950'den sonra bir ok byk Nur mecmualarn eski ve yeni harflerle teksir edip nerettirmilerdi... 1641

1738 EL YAZILARI LE HZMET Elle yazma hizmeti ve el yazlaryla Nur neriyat, aslnda 1946 yllarnda teksir makinelerinin faaliyete balamas zerine devrini bir derece tamamlam oluyordu. Bilhassa 1949 Afyon hapsinden sonra hzlanan teksir makine hizmetleri bu devri -muhtalara kitap yetitirmek cihetinihaliyle kapatyordu. nki teksir makineleri ihtiyalar byk apta karlyordu Bylece elle yaz hizmeti husus kalmt. Anlatmak istediimiz husus, Nur risalelerini muhta mtaklara yetitirmek hizmeti bakmndandr. Yoksa ylesi yaz hizmetiher zaman lzm ve herkesin yazs olan slm yazsdr. Kur'anmzn yazs ,Nur Risalelerimizin hakiki asl hattdr. Onu renmek, yazp okumak her zaman byk fazilettir. AFYON HAPSNDEN SONRA ETL HZMET SAFHALARI Teksir makineleri taliplere kitap ihtiyacn byk apta giderirken, birka ynden inkiaf eden hizmet ekilleri de belirdi. Bunlar balca yle idi: 1- Byk Tarihe-i Hayat kitabnda kaydedildii gibi, birok vilyet kasaba ve kylerde meydana kan Nur talebeleri, bulunduklar muhitlerinde Nurlar neretmek, okumak ve yazmak... 2- Her yerde, bilhassa Ankara ve stanbul'da eitli halk tabakalar arasnda, zellikle niversite muhiti ve dier okullardaki genler, memurlar ve anmlar arasnda Nurlarn yaylmas ve okunmasyla, birok manev alkalar ve meydana kan pek ok fedakr iman ve Kur'an nirleri... Evet, bilhassa bu iki merkezde Nurlarn hararetle aranmas, istenmesi ve inkiaf... 3-1956da Afyon mahkemesince umum Nur kitaplarnn iade edilmesi ve bu arada yer yer Nur risalelerine ve Nur talebelerine ilime hadiseleri dolaysyla, resm makamlarla mnasebetler kurularak; Nur Risalelerinin vatan, millet ve gelecek nesillerin sadetine vesile olduu cihetinin duyurulmas ve ispat edilmesi... Ayrca iktidar devralan Demokratlar ve hkmetinin ileri gelenlerinden baz zatlar, Kurann bu yeni dersi olan Nurlara takdirle bakmaya balamalar ve bu mahiyetteki dersin, en modern neir vastalaryla Anadoluya ve slm lemine, hatta tm beeriyete duyurmak iin resm makamlar nezlinde almalara balamas... 1642 4-ark vilyetlerinde -bilhassa Urfa ve Diyarbekir'de- Nurlarn fevkalde inkiaf ve birok slm lkelerine Nur Risalelerinden gnderilmesi gibi hizmetler... 1643 1739 Nurun bu inkiaflar ve bilhassa 1956'dan sonra resmen yeni harflerle neriyata balanmasyla; Hazret-i stad'n ok mutlu bir nevi bayram gibi idi. Hem Afyon hapsinden sonra, yeniden Emirda'na gelmesinden birka ay sonra, iktidar devralan D.P hkmeti, hrriyet ve demokrasi yolunda attklar baz msbet admlaryla ve dolaysyla Ankara ve stanbul'da byk apta niversite genlii ve meb'uslar arasnda inkiaf eden Nur hizmeti; ve merkez-i hkmet ve meb'uslarla olan ihtilat neticesi Risale-i Nur hizmeti namna inkiaf eden alkalar vesaire...

Bylece, stad Bedizzamann son hayat hakknda ok hlsal olarak izilen bu fezleke ve haritacktan sonra; geni ve tafsiltl faslna girmek iin, 1949 Aralndan 1960 Martna kadar hizmetler ekli, hadiseler nev'i ve inkiaf eden merhaleler dahi ylece zetlenebilir: 1- Afyon mahkemesinin uzun mddet devam eden srarl ve inadl hali ve davran karsnda, Hazreti stadn baz deerlendirmelerini havi sz ve beyanlar... 2- Afyon mahkemesi en sonunda insafa gelip, umum Nur Risalelerine beraet verip iade kararn vermesinden sonra, matbaalarda Nurlarn resmen ve alenen umum neir hadisesi... 3-Risale-i Nurla ve stad'n ahs ile, yani Kur'an ve man hizmeti ve dersleriyle alkadarlk gstermek isteyen dindar, hamiyatkr zatlara kar Hazret-i stad'n gsterdii iradl ve ltufkr tavrlar... 4- ktidar devralan D.P hkmetine kar zaman zaman stad'n iradkr ikaz ve nasihatlar... 5- D.P. iktidar dneminde bata stad olmak zere, yine yer yer Nur talebelerine ilime hadiseleri zerine stad'n gsterdii tavrlar ve yazd beyanlar... 6- D.P. iktidar ile beraber, hemen hemen basnn tamam D.P.'yi ktlemek ve ypratmak gaye ve maksadyla en bata Hazret-i stad'n ahsiyeti ve Nurculuk faaliyeti aleyhindeki neriyatlarna kar stad'n ve Nur talebelerinin verdikleri cevablar... 7- Nur talebelerinin hareketlerini, -bilhassa msaid grnmeye balyansiyasete kaymamas ve msbet tarafa ynlendirilmesi iin stad'n yazd ikaz ve iradlar... 8- Trkiye'de ve dnyada inkiaf eden msbet-menfi baz hadiselere kar stad'n yapt umum deerlendirmeler ve syledii sz ve beyanlar... 1644 1740 9- Hazret-i stad'n bir vatan evld olarak gayet normal ekilde yapt baz seyahatleriyle meydana gelen Nur hizmetinin byk inkiaflar.. Ve fakat onun bu seyahatlerini hazmedemiyen C.H.P zihniyetli kimseler tarafndan ortaya atlan iftiral yorumlarna kar stad'n ve Nur talebelerinin verdikleri hakikatl ve mskit cevablar... 10- Hazret-i stad, bilhassa kendi vefatndan sonra, Nur talebelerinin esas ve temel ve rkn olarak yapmalar gereken vazife ve hizmetlerini ak ekilde ifade eden bir ka vasiyetname yazmas hadisesi... te bir ka ana balklarla zetlemeye altmz hizmet ekillerinin, ve bunlara bal olarak gelien hadiselerin genie ve vesikal, belgeli seyrini takib edecek ve deerlendirmelerini Nurun nass olan beyan ve hkmlerine dayandrarak yapmaya elden geldiince alacaz. Bu geni mevzuya girmeden nce de, 1949-1960 aras Trkiye'de ve dnyada zuhra gelen hadiselerden nemli bir ksmn kronolojik ekilde sralayp hatrlatmay uygun grdk. TRKYE'DE VE DNYADA OLUP BTENLER

st taraflarda da kaydettiimiz zere, C.H.P 1950 seimlerine yaklarken, dini siyasete alet, sonra da siyaseti dinsizlie alet etme faaliyeti iine girdi. yle ki: A- 8 Haziran 1949'da CHP'li babakan emseddin Gnaltay, CHP'nin din mevzuundaki grn aklarken, ok ak ekilde CHP'nin hi bir zaman yapmam olduu eylerle gya dine hrmetkr olduunu beyan ederek, dpedz dini siyasete alet ediyordu. Hatta 1950 seiminden az sonra da, yine emseddin Gnaltay, zmit CHP kongresinde: "CHP dine kar deildir" szlerini tekrarlyordu. Buna kar merhum Eref Edip Bey, Sebilr Read mecmuasnda ok acib bir cevab verdi. "Siz mi dine kar deilsiniz?.." balyla CHP'nin o gne kadar dini ve dine ait ma'bed ve saireyi nasl tahrip ettiini ispatlyarak sralad.(2) (2) Merhum Eref Edib'in ad geen makalesi Sebilur-Read mecmuas C.5, sayfa 35, Say 103 ve Mays 1951 nshasnda neredildi. Hz. stad Bedizzamanda bu makalenin bir ksmn eski yazya evirerek yannda saklad. Biz de bir hlasasn, u 2. Bask kitabmzda dercediyoruz. 1645 1741 B- 18 Ocak 1950'de CHP Devlet Bakan emseddin Read Sirer: "Biz mslman bir devletiz. Amma liklikten de vazgeemeyiz" diyordu. C- 1 Mart 1950'de CHP'nin son iktidar, tekye ve zaviyelerin kapatlmasna dair olan 30.11.925 tarihli kanunu yrrlkten kaldrd. Sizmi dine hasm deilsiniz? Sizmi dine bask yapmadnz? ... Gnaltay stadmza sorarz: Mekteplerden din derslerini kim kaldrd? Mslman ocuklarn dinsiz, imansz yetitirmek istiyen kimdi? Mekteplerde din ile Allah ve Peygamberle istihza eden, ocuklara Komnist fikrini alyan kimdi? inde Kuran ayetleri yazl diye din kitaplarn memleketin her tarafndan toplatp imha eden, Kuran cz satanlar tehdit eden, Kuran czlerini paralatp yaktran kimdi? Btn islam din messeselerinin kaplarna zincir vuran, iki sofralarnda: Bu gn krkbin softann ocan yktk diye vnenler kimlerdir? Ezan- Muhammediyi Kuran lisanyla okuyanlar Camilerde Allahu Ekber diye Kamet getirenleri zindanlarda rten, tekbir sadalarn hortlamakla vasflandran kimdi? Din namna cemiyet tekilini meneden, te tarafta hristiyanlar, yahudi ve masonlar istedii gibi cemiyet tekil etmekte serbest brkan, ahkm- diniyeden bahsedenleri dehete drmek iin katillere , canilere verilen cezey onlara reva gren kimdi? Camilerde Kuran okuyan ve okutanlar Crm-u mehut mahkemelerine sevkeden, ocuklar Kuran okuyan hafzlar kardan dinlemekten bile meneden kimdi? Millet krssnden Din zehirdir diye baran ve Bu milletin kafasndan din fikrini skmek iin bize daha otuz sene lazm ve Benim dinsizliim taassup derecesindedir diye dine kar daha byk su-i

kasdlar hazrlayan ve Peyganberin Medineden koyduu ayetler devletilie aittir, bizi alakadar etmez diyen Babakanlar(1) kimlerdi? Halk evlerine dini derslerin girmesini yasak eden, Mecliste bir millet vekilinin millet krssnden syledii vech ile: Millet vekillerine Allah bile dedirtmeyen kimdi? Din ulemesn , din adamlarn tahkir ve terzil eden,sefalet iinde srndren, dilenecek hale getiren kimdi? Alay sancaklarnda yazl olan Kelime-i Tevhidi, alay imamlarn, alay mftlerini kaldran kimdi? (1) Bunlardan birisi , nnnn babakan kr Baracoludur. A.B. 1646 1742 Ayet yazl bidelerini, kitabelerini paralatan; Ayasofyada Allah, Muhammed ve Hulefa- raidnin isimleri yazl levhalar asrlardan beri durduu yerden indiren ve cami, dna karp grnmez bir yerde paralatmak isteyen, fakat kapdan kmad iin Caminin bir kesine atan .. Ve Bulgaristanda dnyann her tarafndan gelen muhtelif Hristiyan murahhaslardan mrekkep toplantya, buradan husus murahhas gnderen; ve orada alnan kararlar mucibince Ayasofyay Camilikten karp mze haline getiren, Amerikadan mimarlar celb edip; Allah, Peygamber ve Hulefa-i Raidn levhalarnn arkasndaki Bizans putlarn bin itina ile meydana karan kimdi? Zikrullah ile megul olan yerleri kapatan, din ve millet ulularnn trbelerini seddedederek din ve millet dman Farmason ocaklarn aan kimdi? Park otelde mzik alarken ve dans ederken;Mimar Sinan asarndan-Ayaz paa camiinde Ezan okumaya baland srada,tedenberi adet olduu vechi, ile mzik susunca sktetti cevabna kar: Haydi devamdiye mzik ve dans devam ettiren,ferdas gn,belediye amelesine minareyi yktran ve bir daha orada Ezan okutmyan, Camiide Park otel artistlerinin elbise gardolab yaptran kimdi? Bahe kapda Hidayet camiini Trk Ticaret Bankasnn kokmu deri deposu yapan; Mercanda sultan hanmn saman-i san camiini Ermen ve Yahudilere veren, mihrabnda bir Yahud kz oturtan, minaresini Fabrika bacas haline getiren; Unkapanndaki Camii Yahudi Lastik tamirhanesi yaptran; Cerrahpaadaki emseddin Molla camiinin tabanlarn sktren, odun deposu yaptran; Tahtakalede Sultan Ftihin kumandanlarndan Samas- evel camiini paavra deposu haline sokturan; ehzadebandaki Burmal Mescid denilen ve minaresi dnyada emsali olmyan bir camii, marangozhane yaptran; Dolmabahe camiini mze haline getiren; ehreminde Halkevinin karsnda Sultan Fatihin ilk Cuma namazn kld camii, karsndaki CHP sini ziyareti srasnda: Halk Partisinin erefini ihlal ediyor, kaldran! diye Halk Parti bakan Ahmet Bicana emir veren; Gksu Kasr karsnda Sultan camiinin bir akam keyfi srasnda kaldrlmasn emreden, mihrabn dans salonu haline getiren; Heybeli camiindeki ezan sesinden rahatsz olarak, yklmasn emreden; Balata Muhyiddin Hamam camiininin miharbn demirci oca yaptran; arkapdaki Pir camiini kalpc istafana veren kimdi?.. Beytullahn, kabe-i muazzamann resimlerini camilerden toplatan, camilerde mihraplarn etrafndaki mumlarn stnde yazl Maaallah ke

1647 1743 limelerini Kaztan kimdi? Koministlik teekllerini vucuda getiren, mekteplere Koministlik sokan,mualimlerle dini tahkir ettiren, ky enstitlerini Komnist muallimlerle dolduran, milliyeti genleri en ar ikenceler altnda inleten Kimdi ? St ana ve st kardele evlenmeyi meneden hkmleri Ben st ana, Yourt ana tanmam diye istihfaf eden; yzlerce milyon mslmann mukaddes peygamberini Arap Mehmet diye alay mevzuu yapan Kimlerdi?.. - 23 Mart 1950'de, nn Krkkale'de ilk seim konumasnda: "Anayasadan alt oku kaldracaz" diye va'dediyordu. te CHP bylece dine kar yaptklar tecavzlerinin farkndaydlar. 1950 seimleri yaklarken, dini alet ederek millet kandrlmaya allyordu. Hatta seimden bir iki sene nce, yani 1947'de resmen Kur'an kurslarnn almasna ve Bayramlarda tekbirlerin Arapa okunmasna ve ilkokullarda ihtiyar din derslerinin okutulmasna da msaade etmilerdi. Lkin millet artk CHP'ye inanmyordu, i iten gemiti. Nitekim 1950 seiminde millet ona darbeyi vurdu, hem de yle bir vurdu ki, artk normal seim yollaryla iktidar olamyacak ekilde ve dirilmiyecek bir surette vurdu. 14 Mays 950 genel seimleri yapld. D.P 396, CHP ise yalnz 68 milletvekili alabildi. Bylece ilk olarak Trkiye'de hr irade ile yaplan seimle, CHP tepetakla devrildi. D.P KTDARINDA MSBET CRAAT OLARAK U KANUNLAR VE LER GEREKLETRLD 1- lk i, 16 Haziran 1950'de Meclis ezann Arapa olmasnn yasan kaldrd ve minarelerde Ezan- Muhammedi sesleri ykseldi. 2- 5 Temmuz 1950'de, Radyoda Kur'an ve din proramn yaynlanma yasan kaldrd. 3 - 14 Temmuz 1950, umumi bir af kanunu karld. Bu kanun herkese amildi ve bu defa Hazret-i stad Bedizzaman da mstesna deildi. o da dahildi. 4-25 Temmuz 1950 DP Hkmeti, Trk askerlerinin Kore'de komnistlere kar savamak zere, Birlemi Milletler'in emrine 4500 kiilik bir Trk Tugayn verdi ve Kore'ye gnderdi. CHP buna iddetle kar kt. 1648 5- 25 Austos 950 Diyanet Reisi Ahmed Hamdi Efendi komnizm aleyhinde fetva yazd. 6- 21 Ekim 950'de ilkokullara mecburi din dersi konuldu. 1649 1744 7- 4 Austos 1951 Reis-i Cumhur Cell Bayar Van'da yapt konumada Van'da bir niversitenin kurulacan syledi.

8- 17 Ekim 1951 Trkiye'nin Atlantik Pakt'na iltihakna dair protokol Londra'da imzaland. 9- 10 Austos 1952 Milli Eitim Bakan Tevfik leri Ky Enstitlerini kapatt. 10- 2 Nisan 1954 Trkiye ile Pakistan askeri bir antlama imzalad. 11- 19 Nisan 1954 Badat Pakt n almalar gayesiyle Irak Babakan Nuri Said Paa stanbul'a geldi. 12- 24 Ocak 1955 Badat Pakt teekkl hususunda, Trkiye Irak'la antlama imzalad. 13- 23 Eyll 1955 Pakistan da resmen Badat Paktna dahil oldu. 14- 13 Eyll 1956 Orta okullarda da din derslerinin okutulmasna karar alnd. 15- 20 Ocak 1957 Badat Pakt toplants Ankara'da yapld. Bu toplantda Sento (Merkezi Birlii) tezi de ortaya atld. 16- 17 Kasm 1958 Erzurum niversitesi ald. Cell Bayar'n al konumasnda: "Atatrk'n bu niversitenin Van'da kurulmasn(3) istediini" syledi. (Bak: Trkiye'de ok Partili Politikann Aklamal Kronolojisi kitab sahife 16-87) DER HADSELER (50 Yln Tutatana, Muzaffer Gkman, Sahife 138-186'dan) 1- 7.8.1950 stanbul niversitesi talebe birlii komnizm aleyhine nmayi dzenledi. (3) Celal Bayar ark niversitesinin, Van'da kurulmasna daima taraftar bulundu. Ve bunun Atatrk'n bir arzusu olduunu ileri srmekteydi. Lkin iin hakikat ise, stad Bedizzaman Said-i Nursi 1922'lerde Ankara'ya geldii zaman, Van'da Medreset-l Zehra nmyla bir niversitenin kurulmasna almasnn eseriydi.O zaman en bata M.Kemal Paa'y ikna 1650 etmiti. Meclise kanun lyihas sunuldu, iki yz meb'usdan yzaltm yedi meb'usun imzasyla kabul edilen kanunla, yz elli bin lira tahsisat ayn kanunda mevcuttu. Ama daha sonra baz sebeblerle stad Bedizzaman btn bunlar brakarak Van'a ekildi. Bunlar Celal Bayar'ca da bilinen eylerdi. Reis Celal Bayar'n bu niversitenin Van'da kurulmasn ok arzu etmesine ramen; "DP'liler Said-i Nursi'nin medresesini yapyorlar" diye CHPliler ve yandalar ve basn bunu me'um bir ekilde ellerine dillerine doladklar iin korktular, ekindiler. Van 'da kurulmas kararlatrlmken, Van'dan Erzurum'a aldlar. Ve Adna da "Atatrk niversitesi" ismini koydular. Celal Bayar'n hep bu niversite iin: Atatrk bunun Vanda kurulmasn istiyordu" diye ileri srmesi, gerekten M.Kemal Paa'nn da Bedizzaman'n o ok byk itima ve vatan fikrinin te'sirinde kalm olduunu gstermektedir. A.B. 1651 1745 2- 16 Eyll 1950 Trkiye'nin Atlantik Pakt'na (Nato'ya) yaplan mracaatna ngilizler kar kt.

3- 23 Temmuz 1951 Amerikan Filosu stanbul'a geldi. Bu hareketle Amerikan devleti Trkiye'yi -ngiliz ve Franszlarn istememesine ramen Nato'ya almaya dair bir gsterisi ve desteklemesiydi. 4- 1 Austos 1952'de kurulan slam Demokrat Partisi, alt ay sonra mahkeme kararyla kapatld. 5- 10 Temmuz 1952 Tican Davalar sonuland. Kemal Pilavolu on yla mahkm oldu vesaire. 6- 23 Temmuz 1952 Msr ordusu inklap yaparak Kral Faruk'u devirdi. Cemal Abdnnasr bakan oldu. 7- 25 Eyll 1952, zerinde nn resmi bulunan paralar tedavlden kaldrld. 8- 22 Kasm 1952'de Gazeteci Ahmet Emin Yalman'a Malatya'da su-i kast dzenlendi. 9- 9 Aralk 1952 Samsun D.P Milletvekili Hasan Fehm Ustaolu "Byk Cihad" gazetesinde kan sert makalelerinden tr D.P'den ihra edildi. 10- 5 Mart 1953 komnizm messisi Josep Stalin ld. 11- 7 Ocak 1954 D.P, Gen Demokratlar adnda bir genlik tekilt kurdu. 12- Millet Partisi 27 Ocak 1954'de mahkeme kararyla kapatld. 13- 2 Mays 1954 genel seimler yapld. DP biraz geriledi. 305 milletvekili alabildi. 14- 5 Aralk 1954 Cemal Abdnnasr, Msr hvan- Mslimin cem'iyetine ok zulm ve katliamlar yapt. 1652 15- 20 Aralk 1955 D.P'den ayrlan bir grup milletvekili Hrriyet Partisi'ni kurdular. Bu parti slm Demokrat Partisinin bir nevi devam mahiyetindeydi. 16- 29 Ekim 1956 srail Msr'a saldrd. ngiliz ve Franszlar da sraile katld. Abdnnasr Porsaid'de bunlar yendi. 17- 12 Austos 1957 muhalefetteki partililer, nn'nn Heybeliada ve Talk'taki evinde toplantlar yaptlar. birlii iinde plnlar dndler. 18- 27 Ekim 1957 genel seim yeniden yapld. D.P biraz daha geriledi. D.P 224, CHP 178 Milletvekili ald. 19- 16 ubat 1958 Irak ve rdn birleerek bir Federe Arap Devleti kurdular. 1653 1746 20- 21 ubat 1958 Msr ve Suriye Cemal Abdnnasrn bakanlnda Birleik Arap Cumhuriyeti kurdular. 28 ubat'ta Yemen de buna katld. 21- 14 Temmuz 1958, Irak'ta ihtill oldu. Melik Faysal ve Said Nuri Paa ldrld. Bu hadise zerine nn imal szlerle D.P'yi tehdit etmeye balad.

22- 12 Ekim 1958 Adnan Menderes Manisa'da yapt bir konumada. vatandalar tahrikilere kar bir vatan cephesi kurmaya ard. 23- 24 Kasm 1958 nn Menderes'i ve D.P'yi ihtillle tehdit etti. 24- 28 Aralk 1958 nn Menderes'i irtica hareket ittihamyla ak ekilde tehdit etti. 25- 17 ubat 1958 Menderes'i Londra'ya gtren uak Gatonj hava alanna yakn dp paraland. 14 kii ld, Menderes sa kurtuldu. 26- 24 Mart 1959 Menderes Trkiye'ye dnd. stanbul'da ok byk bir kalabalk onu karlad. Menderes stanbul'da evvela Sultan Eyyb' ziyaret etti. Ankara'ya girerken de tekbirlerle karland. 27- 28 Mart 1959 Cumhuriyet gazetesi 31 Mart Vak'as'n yaynlamaya balad. Bununla Menderes irtica ile ittiham ediliyor ve tehdit ediliyordu. 28- 6-7 Kasm 1959 Amerikan bakan Aysin-Hover Trkiye'ye geldi. Drtyzbin insan onu karlad. 29- 4 Ocak 1960 nn: D.P'nin Said-i Nursi'yi seim kampanyas iin vazifelendirdiini savundu. 30- 19 Mart 1960 baz yksek rtbeli subaylar nn'y stanbuldaki evinde ziyaret etti. Bu bir ihtill n hazrlk plnyd. Nitekim bir gn sonra D.P'li bir Konya milletvekili bir konuma yaparak, nn'nn bir ihtill hazrl iinde olduunu ileri srd. 31- 23 Mart 1960 Bedizzaman Said-i Nursi Urfa'da vefat etti. 32-16 Nisan 1960 emekli general ve amirallarden ondrt kii nn'y stanbul'daki evinde ziyaret etti. 1654 33- 2 Mays 1960 Menderes, radyo'da yaptn konumada durumun ciddiyetini belirtiyordu. 34- 3 Mays 1960 Kara Kuvvetleri Komutan Cemal Grsel, Milli Savunma Bakan Ethem Menderes'e bir tavsiye mektubunu yollad. Bu mektupta Celal Bayar'n hemen istifa etmesini istiyordu. Ayn gnde de vazifesinden izinli ayrlarak zmir'e gitti. 35- 21 Mays 1960 Harp okulu talebeleri hkmet aleyhinde yry yapt. 1655 1747 36- Ve 27 Mays 1960, sabah saat 4.36'da Kurmay Albay Alparslan Trke, Ankara Radyosunda "Trk Silahl Kuvvetleri memleketin idaresini ele almtr" diye ihtilali bildiriyordu. Burada sraladmz u hadiseler, geri bir ou siyas ilerdir. Mevzuumuzla da ilgisi yoktur. Lkin ilerde grlecei zere, bunlarn bir ounun Hazret-i stad'n hayatyla dolayl ekilde ilgisi vardr ve buraya dercedilmesinin de lzumu vardr. Evet bu hadiselerin, bilhassa msbet olanlaryla olduu gibi, bazen menfi olanlaryla da Hazret-i stad bazen sarih olarak, bazen de iaret yoluyla ilgilenmi, deerlendirmi ve baz ifadelerde bulunmutur. Az ilerde nmuneleri grlecektir.

"SON HAYAT" BALANGICI.. VE LK ALTI BUUK AYLIK BLM: stad Bedizzaman, Afyon hapsinin yirmi aylk ikenceli, zulml, zehirli ve hastalkl gnlerinden sonra, yetmi iki gn Afyon vilyet merkezinde nezaret altnda bulunduruldu. Geceli gndzl polis gzetimi altndaki yetmi iki gnlk zamann da bitiren Bedizzaman Said-i Nursi, 2 Aralk(4) 1949 gn Afyon'dan Emirda'na getirildi ve mecbur iskna(5) tabi tutturuldu. (4) Geri bu defaki stad'n Emirda'na gelii kendi ihtiyaryla olmu gibi bir renk verildi. Lkin Afyon'dan Emirda'na gelirken, emniyetten izin isteyerek geldii gibi; yannda da polis koturularak gnderilmiti. (5) N.ahiner, stad'n Afyon Vilyet merkezinden Emirda'na getirilmesi hususunda tarih vererek: "20 Kasm 1949" eklinde yazmsa da, ortalama bir tahmin yapmtr. Zira o sra Hazret-i stad'n hizmetinde bulunan Zbeyr Gndzalp, stad'n Afyon'dan ayrl hakknda sparta' ya tarih numaral bir mektupla malmat vermitir. Mektup aynen yledir: "Aziz Sddk ve Kahraman Aabey: Evvela istifsar- hatrla arz- hrmet eder, ellerinizden perim. Saniyen Ankara iini alkanlar grecek. Benim gitmeme lzum kalmad. Salisen: Hazret-i stadmzn tashihatta ilve buyurduklar haiye ve nkteleri ve mdafaattaki bir iki sehvi hv bir pusulay takdim ediyorum. Hazret-i stadmz dn Emirda'na terif buyurdular. Bendeniz mahkeme gnn burada bekliyeceim. Az da olsa bu ayrlk ok ac geldi.Mbarek odasna kamyorum. Ancak namaz orada teessr ve yeis 1656 iinde klyorum. Emniyete haberleri olsun kabilinden gideceini sylediim zaman, yle dediler: "Hoca Efendinin hi bir eyine mdahaleye kanunen hakkmz yoktur.(3) Trkiye'de altm vilyet var. Arzu ettii vilyet ve kazaya gider." Kahraman aabeyim, dua ve himmetinizi yalvarrm. Bu kadar aceleyle yazabildim. El ve ayaklannzdan perim. 3.12.1949ok kusurlu biare Zbeyr Mahkeme ayn 14'ndedir. Evvelki mektupta herhalde yanl arzettim.14.12.1949 gndr. (Mntehap dosya Emirda-2 sra no: 12) Not: stad bu mektubun yazlndan bir gn evvel Emirda'na geldiine gre, 2 Aralk 949 gndr. A.B. (3) Evet, kanunen ilimeye haklar yoktu. Lkin kanansuz ekilde ta'cizler devam etti. A.B. 1657 1748

Bu tarihten, ta 16 Mays 1950 D.P iktidarna kadar olan alt buuk aylk zaman dahi, eski hayat fasllarndan olduu gibi,yine stad'a bir nevi esaret hayat yaattrld. Yine polis nezareti, yine takib, yine mrakabe ve yine her hare- keti kontrola tabi... BU ALTI BUUK AYLIK ZAMANDA STAD NE YAPTI, NE YAZDI? stad'n Afyon hapsinden tahliyesinden sonra, ta 16 Mays 950'ye kadar geen hayat sekiz ay kadardr.stadn bu sekiz aylk zaman da, CHP iktidar altnda yine aynen hapisten nceki hayat gibidir.. Ve Emirda hayatna eklenmesi icabederdi. Ancak biz bu ksack zaman zulm ve ikenceler itibaryla gayr- vaki' sayarak, onun son hayatna baladk. Bu zaman zarfnda Hazret-i stad'n yapt iler, yazd eyler nelerdir diye bir sual vaki olursa, yle izah edilebilir: Afyon hapsinden kar kmaz ve Afyon'da bulunduu gnlerde, talebelerine bir ka tebrik mektubu vesaire yazd. Ayrca Diyanet leri Reisi muhterem Ahmed Hamdi Akseki'li Hocaya Risale-i Nurdan bir takm hazrlattrp gnderme iiyle alkadar oldu. Hapisten nce (1947'de) Ahmed Hamdi Efendi, Nurlardan iki takm srarla istemi idi. O sra bunun hazrl yaplm, ancak yetitirilip gnderilmeden, Afyon hapis fasl araya girmesiyle ylece kalmt. 20 Eyll 1949'da Hazreti stad hapisten kar kmaz, tekrar bu ie el atm ve ilk i, yanndaki fedakr talebesi ve hizmetisi Zbeyr'in imzasyla Isparta'ya bu hususta bir mektup yollamt. Mektup aynen yledir: "Aziz sddk ve kahraman aabeyim! Evvela: Hazret-i stad yle buyurdular: "Diyanet Riyasetine gnderilmek iin hazrlanan Nur takm Emirda'ndan Isparta'ya iade edilmi. Bu takm bir yere verilmemi ise, muhafaza edilsin. Belki bir zaman lzm olacak, Ben tashih edeceim...(6)" Hazret-i stad, Emirda'na geldikten sonra da, ayn mevzu zerinde durdu ve Isparta'ya mektuplar yazdrarak. Diyanet Reisine gnderilecek Nur takmnn ma'na ve ehemmiyetini bildiriyordu. Tahminen 1950 balarnda yazdrp Isparta'ya gnderdii bir mektup aynen yledir: 1658 "Gayet kymetli fedakr Nur kahraman aabeyimiz Hsrev! imdiye kadar be defadr Diyanet Reisi Nurlardan bir takm musrra (6) Emirda-2, Mntehap dosya sra no: 2 1659 1749 ne istedi. Ustad da iddetli hastal iinde tashih edip, imdilik bitmek zeredir. Diyanet Reisinden onun manevi fiat olarak madde istemi:

Birisi: Sizin para para yazdnz mu'cizeli Kur'an fotorafla tab' etmek.. Bu maddeyi kabul etmi. "Yalnz bandaki Trke tarifat mstakil kalsa, ayr tabedilse mnasibtir." demi. te stad'mzn ona yazd mektubu beray-i malmat leffen size gnderiyoruz. stad diyor ki: "Hem bir takm Risale-i Nuru, hem makineyle kan mecmualar ona gndermek ve Hsrev gibi bu ite en ziyade alkadar bir kardamzn eliyle teslim etmek cihetini meveretinize havale ediyoruz. Siz de tam bir meveretle, sizin bu meselede oraya gitmenizin vcuda shhatiniz msaade ve fikrinizde muvafk ise; muayyen bir vakitte acele oraya gidersiniz ve adresinizi bildirirsiniz. Biz de takm ve mecmualar size Ankara'ya elinize yetitireceiz. Hatta siz isterseniz, kendi hesabnza onlar mftler neretmek niyetiyle Diyanet Reisine verirsiniz. Nur talebelerinden stad'n hizmetinde Halil, Sadk, brahim(7)" 7 Bylece, Hazret-i stad'n bu mevzuda yapt muhabere ve yazmalardan sonra, tashih edip hazrlad iki takm Risale-i Nuru Ahmed Hamdi Efendi'ye hediye gnderirken, ona hitaben u mektubu da yazd: Muhterem Ahmed Hamdi Efendi Hazretleri! Bir hadise-i ruhiyemi size beyan ediyorum: ok zaman evvel zatnz ve sizin mesleinizdeki hocalarn zarurete binaen ruhsata tbi' ve azimet-i er'iyeyi brakan fikirlerine, benim fikirlerim muvafk gelmiyordu. Ben hem onlara, hem sana hiddet ederdim. "Neden azimeti terkedip, ruhsata tbi' oluyorlar" diye Risale-i Nuru dorudan doruya sizlere gndermezdim. Fakat drt sene evvel(8) yine iddetli, kalbime sizi ten (7) Emirda-2 Mntehap dosya (kk) sra no: 6 (8) 1947 sonlarnda zamann ileri Bakan ve sonra Bakanlar Kurulu Risale-i Nurdan Zlfikr ve Asay Musa gibi baz mecmualarn msadere ve toplatmak kararn aldklarnda, bu kitaplar bir de Diyanet Riyasetine gnderilmiti. Ahmed Hamdi Efendi, o sra Diyanet reisi vekili iken zamann 1660 erli hkmetinin errinden ekinerek lzm gelen cesaret ve dirayeti gsterememi, Bakanlar kurulu da toplatma kararn almt. Ama ondan nceki bir hadisede ve Afyon hapsine yakn gnlerde ise, msbet raporlaryla ayn kitaplar kurtarma cihetinde cesaret gstermilerdi. Bunlar bu kitapta yazldr. Hazret-i stad -tahminen- o ikinci hadiseye iaret etmek istiyor. A.B. 1661 1750 kidkrane bir teessf

geldi. Birden ihtar edildi ki: Bu senin eski medrese arkadalarn olan bata Ahmed Hamdi olarak zatlar, dehetli ve iddetli bir tahribata kar ehven-er dsturuyla mmkin olduu kadar bir derece bir ksm vazife-i ilmiyeyi mukaddesatn muhafazasna sarfedip, tehlikeyi drtten bire indirmeleri, onlarn mecburiyetle baz noksanlklarna ve kusurlarna inaallah keffaret olur diye kalbime iddetle ihtar edildi. Ben dahi sizleri ve sizin gibilerini o vakitten beri yine eski medrese kardelerim ve ders arkadalarm diye hakik bir uhuvvet nazaryla bakmaya baladm. Onun iin benim bu iddetli tesemmm hastalm vefatmla neticelenmesi dncesiyle, sizi nurlara benim bedelime hakik sahip ve hm ve muhafz olacanz dnerek; sene evvel mkemmel bir takm Risale-i Nuru size vermek niyet etmitim. Fakat imdi hem mkemmel deil, hem tamam deil.. Fakat ekseriyet-i mutlaka eczalar, Nur kirtlerinden gayet mhim zatn on be sene evvel yazdklar bir takm sizin iin iddetli hastalm iinde bir derece tashih ettim. Bu zatn kaleminin benim yanmda on takm kadar kymeti var. Senden baka bu takm kimseye vermiyecektim. Buna mukabil onun manev fiat da eydir: Birincisi: Siz mmkin olduu kadar Diyanet Riyasetinin u'belerine vermek iin, mmkin ise eski harf, deilse yeni harf ile ve hs arkadalarmdan tashiha yardm iin birisi banda bulunmak artyla memleketteki Diyanet Riyasetinin u'belerine yirmi otuz tane teksir edilmektir. nki hrici dinsizlik cereyanna kar byle eserleri neretmek, Diyanet Riyasetinin vazifesidir kincisi: Madem Nur Risaleleri medrese maldr. Siz de medreselerin hem esas, hem balar, hem kirtlerisiniz. Onlar sizin hakik malnzdr. Mnasib grmediiniz Risaleyi imdilik nerini geri brakrsnz. ncs: Tevafuklu Kur'anmz mmkin ise fotoraf matbaasyla tabedilsin ki; tevafuktta lem'a-i 'caz grnsn. Hem bataki Trke trifat ise, o Kur'an ile beraber tab'edilmesin. Belki ayrca kk bir risalecik(9) olarak, ya Trke veya Arabiye gzelce evirip ylece tab'edilsin. SAD- NURS(10)" Hazret-i stad'n merhum Ahmed Hamdi Efendi'ye gnderdii mezkr Nur kitaplar ve mektubu, stad'n hizmetkrlarndan Mustafa Sungur tarafndan ona gtrlp teslim edilmitir. 1662 (9) Kk risalecik, Ondokuzuncu Mektub ve Yirni Dokuzuncu Mektup'tan derlenmi bir risaledir.Kur'ann tevafuklarn tarif eder. Bunun bir hlasas, Hizmet Vakf tarafndan tab ve neredildi. A.B. (10) Emirda Lahikas-2 S: 10 1663 1751 Mustafa Sungur Aabey, ad geen kitaplar ve mektubu Ahmed Hamdi Efendiye teslim ettikten sonra, Ankara'dan Hazret-i stad'a u mektubu yollad. Kitaplarn Ahmed Hamdi Efendiye teslim tarihi iin: (1950 ubat idi diye Sungur Aabey bana husus bir mektubunda yazmtr.) ok aziz, ok mbarek, ok mfik ok sevgili stad'mz Efendimiz Hazretleri!

Mbarek, makbul dualarnz ile bugn Risale-i Nur denilen ems-i maneviyi hem ok mbarek ve kymetli mektubunuzu Diyanet Riyaseti Bakan Ahmed Hamdi Efendi'ye teslim ettik. Sevinler iinde mbarek mecmualar ve nurlar kendi husus ktbhanesine koydu. "naallah bunlar kendi z ve has kardelerime okumak iin vereceim ve bu suretle tedrici-tedrici nerine alacam" dedi. ok Sevgili stadm Efendim. mbarek mektubunuzdaki emirlerinizi yapacan syledi. Fakat imdi hemen birden bire bunlarn neri olmaz. Ben bu eserleri has arkadalarma okutturup merakllara gre ilerde nerederiz, inaallah tam ve parlak ekilde ilerde nerine alacan syledi. Aziz stadm Efendim! imdi derhal bu biare talebeniz, nurlarn neri iin elimize bir vesika vermediinden zldm. Fakat kendisi Risale-i Nurun nerine taraftar ve btn kuvvetiyle alacan syledii iin sevindim. ok sevgili stad'm, Ahmed Hamdi Efendi siz sevgili stad'mza "Nasldr?" dediler. Bu biare de, "evrad ve manev vazifeler cihetinde bir noksanlk yok, fakat baka cihette her trl perianm" diyor dedim. Perian olmyan ve daima aziz olan siz sevgili stad'mzn bu szlerinizi syleyince gzleri yaararak dediler ki: "naallah o daha ok yayacak ve pek byk hizmetler daha yapacak." ok sevgili stadm Efendim, bundan sonra bu biare yine grmek zere oradan ayrldm. Konyal ve Mlkiyede okuyan, Nurlara ok bal Ahmet Atak kardeimizle ve onunla beraber gelen ve ayn mektepte okuyan Afyon'lu ve Emirda'nda sizinle gren ve mbarek ellerinizi pmek erefine nail olan Cemil'in kardei Mustafa ile beraber, imdi Ankara Mfts olan ve siz sevgili kahraman stad'mzla Erzincan ve stanbul'da arkadalk eden ve ihtiyar olan Sadk ile grtk. Ah sevgili stad'mz, bize kurtarcmz ve vesile-i saadetimiz olan sevgili stad'mzn eski hatralarndan biraz bahsettiler. Kendisi anlatrken h ekiyor, hayret ve istihsanla 1664 1752 gh glyor, gh zlyor ve bize diyordu ki; "Kardelerim! O zat bize benzemez.O bir harikadr. Hem onun baz halleri vardr ki; O, o zaman kendine sahip deildir. Kalbine ne doarsa tecelliyat- ilhiyyedir" diye Risale-i Nurun kuds tercmann bize anlatyordu. Hatta Ayasofya Camiinde, binlerce kiiye, aziz kahraman Molla Said'in nutkunu anlatrken, hayretler iinde kaldk...(11) Elbaki Hvel baki Duanza muhta perian ve kusurlu hizmetkarnz Sungur(12) te, zahiren cz' gibi grnen Ahmed Hamdi ile muhabere ve mektuplama hadisesine Hazret-i stad'n fazlasyla zerinde durup ehemmiyet vermesinin, hatta 1956'da Nurun serbestiyet kazanmas zerine, yeniden hkmet ve Diyanet Riyaseti eliyle nurlarn nerini byk bir arzu ile istemesinin elbette hikmet ve sebebleri vardr. Evet, stad'n mektuplarnda da grld gibi, ilk bata Ahmed Hamdi Efendinin ahsnda, Mslman bir milletin hkmetinin Diyanet leri Reisine kendi Nur kitaplarn neir iin, madd li bir

art ve kayd koymadan teslim etmesiyle arzu ettii ey; hkmet ve Diyanet eliyle Nurlarn serbestiyetini temin etmek ve nurlar resmen leme kar onlarn eliyle ve onlara mal etmek suretiyle nerini gerekletirmek idi. Bununla da; teden beri Trkiye dnda olan lem-i slm milletlerinde, Trkiye Mslmanlar aleyhinde propaganda yapan ve Trkiye'yi dinsizlikle ittiham eden (13) ecnebilerin hince entrikalarn bilfiil krmak ve tekzib etmek iin idi. Evet, Hazret-i stad Bedizzaman, bu hizmetin ve bu gayenin tahakkuku iin ok alt. Tevafuklu Kur'ann, btn Risale-i Nur eserlerini Diyanet Riyaseti eliyle, dolaysyla Trkiye hkmeti eliyle neir edilmesi iin ok rpnd. Ayrca D.P hkmetine bu mevzu'da bir ka mektup yazd, (11) Bu mektubun geri kalan ksm Ayasofya nutku vesilesiyle bu kitapn o makamna dercedildii iin tekrar edilmedi. A.B. (12) Emirda-2 Mntehap kk dosya sra no: 6 (13) slm leminde bilfiil bu tarz propagandann maddi tezahrlerini ben bizzat bir misalini kendim mahede ettim. yle ki 1967'de Suriye'ye gitmitim. Suriye'nin Rakka vilayetine bal, uzaktan akraba gelen bir kye misafr gittim. Kyn yallar benim namaz kldm grnce "Siz Trkiyeli insanlar Kur'an okumak biliyor musunuz?" dediler. Evet, Elhamdlillah! 1665 dedim "Peki siz namazda aynen bu Kur'an m okuyorsunuz?" dediler. Elbette dedim, namazda Kur'an'dan baka ne okunur ki! dedim. Amma dediler: "Biz sizi baka duymuuz,Namazda Trke bireyler sylyormusunuz!. Ne mnasebet dedim. sterseniz size Kur'an'dan okuyaym, hatta manasn da syleyeyim dedim. ok hayrette kalarak:"AIlah Allah biz ne kadar yanl duymuuz" dediler. A.B. 1666 1753 ikazlarda bulundu. Lkin maalesef o pek mhim i, ok azim hizmet Diyanetin ve hkmetlerin resm eliyle gerekleemedi. Merhum Menderes de bir ara stad'n istei dorultusunda Diyanetin nurlar neretmesini arzu etti. Diyanete havale etti ise de, neticede o da olmad. O durumda stad Hazretleri Nurlarn resmen nerini bilmecburiye kendi talebeleri eliyle yaptrd. Muhterem Ahmed Hamdi Efendi gayet samimi olarak mezkur hizmetin o tarzda tahakkuk etmesi iin ilgilendi. lk nce Risale-i Nurdan iki takm istedi, bunlardan birisini kendi husus ktbhanesine, dierini de Diyanet ktbhanesine koydurdu. Tevafuklu Kur'ann tab'yla da cidd surette alkadar oldu. 20.10.950 tarihinde stad'n tevafuklu Kur'ann Afyon mahkemesinden resmi bir yazyla Ankara'ya celbettirdi(14)ve stanbul mushaflar tetkik heyetine gnderdi, tetkik ettirdi. Fakat tetkik heyeti Kur'ann yazsn zaiflik ve hat ynnden beenmedi. Dolaysyla Kur'anda tab' edilemedi. Diyanet ktbhanesine konulan bir takm Nur eserlerini de, merhum Ahmed Hamdi Efendi Diyanet mavere heyetine incelettirdi. Fakat anlalan: mavere heyeti, zaman ve zeminin nezketi dolaysyla, Diyanet riyaseti adna Nur Risalelerinin nerini o sra benimsemedi.. ylece kald...

Bylece Hazret-i stad'n Afyon vilyet merkezinde geirmi olduu yetmi iki gnlk hayat dahil, Emirda'a geldii gn, 2 Aralk 1949'dan, 16 Mays 1950'ye kadar sekiz aylk hayatnda,hatta 1950'nin son yarsna kadarki hayatnda yaplan hizmetlerin zeti ve hlsas bundan ibarettir denilebilir.Tabii ki; Nur talebeleri Isparta ve neboluda hzlandrdklar neriyat iinde, kk Tarihe-i Hayatn neri vesaire... Ve Ankara ve stanbul'da meb'uslar ve sairelerle grmeler, verilen konferanslar, tanmalar ve saire hizmetler zeti anlatlanlardan hari kalmak artyla... STAD'I ZEHRLEDLER Afyon hapsinde defa vuku bulan zehir hadiselerinden gayri, hapisten sonra stad Emirda'na getirildikten -tahminen- yedi sekiz ay sonra, 1950 Ramazan- erifi sonlarna doru, yani temmuz ay iinde Hazret-i stad' burada yeniden zehirlediler. Bu zehir, tesbitlerimize gre onbeinci zehir oluyordu. 1667 Alt oku CHP zihniyetinin dikta rejimi ykld halde, fakat memlekette vali, kaymakam gibi byk memurlar ve brokratlar kitlesinin alm olduklar diktatrlk yine ksmen devam ediyor ve hatta bir nevi CHP yine (14) Emirda-2 Mntehap dosya, sra no: 24 1668 1754 hkim durumundayd. Yal Nur talebeleri baz zatlardan duyduumuz kadaryla, o gne kadar stad'n kapsnda bekiler yine bekliyor, tarassutlar yine devam ediyordu. u 1950 ortalarnda vuku bulan zehir hadisesinde de, her halde eskiden olduu gibi, yine bekilerden bedbaht birisinin eliyle yaplmtr. Hadise gn stad'n yannda bulunmu Abdullah Yein Aabey hadiseyi yle anlatt: "stad'n yiyeceklerine konulan zehirden, stad iftarda biraz yemi ve az sonra baygn halde dp kalmt. Geceleyin stad karyolasndan aa dm ve istifra etmiti. Midesinden kan, simsiyah koyu safran gibi eylerdi. stifradan sonra zehirin lm tehlikesi gemi, stad da biraz rahatlam ve gzlerini amt. Sabahleyin tam dirildi.. Bir iki gn sonra da Hutbe-i amiye'nin Arapasn Trkeye tercme etmeye balad. Hatta sabahleyin kra gezmeye bile kmt. stad Hazretleri de bu zehir hadisesinden bahseden birka mektup yazd. Bunlardan birisi, az stte kaydedilen Diyanet Reisi Ahmed Hamdi Efendi'ye yazd mektup olsa gerektir. kinci ihtimal de Ahmed Hamdi Efendi'ye yazd mektupta bahsettii zehir hadisesi Afyon hapsinde verilen zehirin te'sirinin devamndan bahis de olabilir. Fakat stad, Ramazan iinde (Yani 1950 Ramazan ki temmuz ay iindedir) vaki olan bu onbeinci zehir hadisesinden bir ka gn sonra talebelerine hitaben u mektubu yazd: Aziz Sddk kardelerim! Evvel: yirmi gnden beri iddetli tesemmm hastalmla beraber, gayet endieli ve merakl bir tarzda Medreset-z Zehra'nn vaziyeti ve erknlarnn faaliyeti bir taarruza hedef olmu veya oluyor

gibi iddetli zdrapta idim. Cenab- Hakk'a hadsiz kr olsun, hem Hafz Ali, hem Hafz Mustafa. hem bir Said olan bir kardamz Hekim-i Lokman gibi o manevi yaralarma merhemler getirdi. Saniyen: Siz hi merak etmeyiniz. Nurlar her tarafta, hari ve dahilde intiar edip parlakln gsteriyor. Hasmlarn susturuyor. Gizli mnafk dmanlar btn kuvvetleriyle Nurlarn nerine ve parlamasna mani olmaya altklar halde, bilkis parlamasna vesile oluyor. imdi de mahkemeyi te'hirleri, Nurlarn srf serbestiyetine ve nerine meydan vermemek plandr. Onun da ehemmiyeti yok. Salisen: Emanetleri aldk Kardanz 1669 hasta SAD-NURS(15)" (15) Emirda-2 Mntehap dosya sra no:17 1670 1755 Zehir hadisesi gnlerinde, stad'n yanndaki hizmetkrlar ise,sair Nur talebelerine mektupla u malmat vermilerdi: "LTF BR NAYET: stad'n bugn konumakta ve almakta hi iktidar yoktu. Zehirin iddetiyle konuamyordu. Kahraman Bayram, otuz sekiz Asay- Musa'nn Arabisini(16) getirdi. stad'mz bir saat ve bir ka dakika iinde kemal-i dikkatle tashih etti. Ben ve kardeim Bayram ikimiz listeyi yazyorduk. stad'mza yetiemiyorduk. En nihayet biz stad'mza yetitik. stad'mz da tashihi bitirdi. Bu hali harika grdk. Bu mnasebetle stad'mz buyurdular ki: "Medreset-z Zehra erknlarnn bana yazdklar gzel mektuplarna mukabil, hem onlarn hem btn Nurcularn Ramazan- eriflerini hem leyle-i kadirlerini hem bayramlarn btn ruh-u canmzla tebrik ediyoruz. Hem onlarn dualarna min min diyoruz. Hem eer hayatta kalsam, Bayramdan sonra yine greceiz."diyorlar. Hem sizlere de ok selm ediyorlar. Emirda Nurcular namna Mustafa(17)" te Hazret-i stad'a yaplan su-i kasdla zehir hadiselerinin l5.sinin hikayesi byle... Tabii ki, bu zehirle su-i kasd tecrbeleri bitmedi, devam etti. stad'n vefatna kadar alt defa daha bu zehir tecrbeleri yapld.

Lhika mektuplarnda topyekn ondokuz defa zehir hadiselerinden bahsedilmise de; 1959 Kasmnda stad'mzn ziyaretine gittiimde:" bana " yirmi bir defa zehir verdiler" diye bahsetmiti.(18) Btn bu zehirlendirilmeler,gizli zndk komitelerinin gizli ve sinsi plnlaryla gerekleiyordu. Amma zavall baz kimselerin eliyle oluyordu. Hazret-i stad Bedizzaman'la 1907'lerden beri mcadeleye girien ve bilahare ayn komitenin gizli adamlarnn bir ou maalesef CHP iinde reklenerek, gh hkmetin kuvvetinden istifade yoluyla, gh byle gizli zehirlerle stad'a hcum edenlerin bu fiilleri giizli dinsizlik ve farmasonluk adna olduu kat'idir. Amma Allah'n hfz ve emannda bulunan Bedizzaman'a hibir ey olmuyordu ve olmad da... (16) Asa-y Musa'nn Arap va tercme edilmesi 1950 senesi iinde Molla Abdlmecid'e stad'n ilk i olarak yaptrd gibi, stad da Arapa Hutbe-i amiye'yi ayn sene iindeTrke'ye tercme etti. A.B. 1671 (17) Emirda-2 Mntehap kk dosya sra no: 2 (18) Erzincanl Re'fet Kavvuku'nun hatrasndada yirmi bir defa zehir szn stad'dan bizzat dinlediini yazmaktadr. (Bkz. Son ahitler-2 S: 233). 1672 1756 Hazret-i stad'n tensibiyle stanbul'a "Volkan, Hradam ve Sebilrread" gazetelerinde neredilmesi iin gnderilen ve fakat ayn gazetelerde neredilip edilmediini bilmediimiz 27.7.951'de yazlp gnderilen bir paray da bir baka zehir hadisesi(19) mnasebetiyle buraya kaydetmeyi uygun bulduk. Para yle: "stadmz hakknda olan iftirann ve acib yalann bir nmunesi udur ki: Be sene evvel dehetli ve zehirli bir hastala binaen yatsdan sonra iki hizmetisini arm ki, baylmasna ve kusmasna binaen hizmet etsinler.O vakitten beri biz btn buradaki onu tanyanlar biliyoruz ki, imdiye kadar akam namazndan sonra, ta sabah gne douncaya kadar hi kimseyi kabul etmiyor. Buna biz ehadet ediyoruz. Yalnz bu Ramazan bayramnn akamnda kendi yedii yemeine gizli dman bir frsat bulup zehir att iin, bilmiyerek bir ksmn yemi. Yatsdan sonra, seksen sene mrnde grmedii gayet dehetli bir zehirlenmekle beraber iddetli bir stma ve drt be defa kusmakla hayatndan midini kestii iin, kar evdeki iki hizmetisini arp, son vasiyetini yapmak iin o ac ve acnacak halinde aa kapya inmi, bekiye demi: "Ben lyorum, stmadan tahammlm kalmad. Hizmetilerim gelsin" kardaki komucaz haber ald ve gitti hizmetiyi ard ve bekiye dedi "Kuvvetim kalmad, deceim" beki koltuunun altna girip yukarya karm. ki hizmetisi gelip sobay yaktlar. Kustuu kilimi temizlediler. te be sene zarfnda gnein gurubundan tulu'una kadar, bu tek bir muamele, gece iki hizmetisi yanna gelmi.. Bu acnacak bir tek muameleyi resmi mir bunu bu surete evirmi ve makamata yazm ki: Said-i Nursi gece yanna ziyaretiler kabul ediyor" yani siyas bir maksad var, gece toplant yapyor.

Bu bir yalan deil, yz cihette yalandr. Hatta ayn gnn bayram gn kapsnda iln yazp dostlarn bayramlamak iin kabul etmemi.. Byle bir resmi memur byle bir iftiray, byle garip ve ihtiyar ve hasta otuzbe sene gazete okumayan ve siyaseti terk eden ve mahkeme drt sene zarfnda onun siyasetle ve dnya ile alkadar medar- mes'uliyet bir maddeyi ispat etmediinden; elbette bu tarz iftirayla ona byle ilimek, damarna dokundurmak; Vatan ve millet ve slmiyetin zararna ve hrici komitelerin menfaatna olduuna kanat ediyoruz ve emare ve delillerini gsterebiliriz. 1673 Haiye: Hem bu yalan resmiletirmek iin bekileri armlar ki:" geliniz gecede ziyaretileri kabul ettiini imza ediniz!" diye karakol avuu bekilere demi. Bu aslsz yalan bekiler imza etmemiler. Emirda Nurcularndan On drt imza(20)'" (19) Afyon hapsinden sonraki ilk zehir hadisesi bu da olabilir.. Ve bu hadise 1950 Temmuzunda deil,1951 Temmuzun'dadr. Hutbe-i amiye'nin tercmesi de bu tarihde olabilir. A.B. (20) Emirda-2 Mntehap dosya sra no: 61 1674 1757 1950 veya 1951 yl temmuz ay iinde(21) Hazret-i stad'a verilen bu onbeinci zehir hadisesini, ok gzel tasvir eden Volkan gazetesi sahibi Nihat Yazar ismindeki zatn, Byk Tarihe-i Hayatta neredilen ve "stad zehirlediler" balkl yazsna havale ederek burada kapamak istiyoruz. stad'n sair alt defa zehirlerinin ve su-i kasd hadiselerinin belgelerini inaallah ilerde yerinde ve tarihinde ele alacaz. HZMETLERN EKL VE HADSELERN ENVAI Az stte genel bir fezleke iinde sraladmz 1949-1960 aras Hazret-i stad ve Nur talebelerinin byk aptaki hizmet ekilleri ve cereyan eden hadise nevilerinin genie tafsiline geiyoruz. Madde madde sralanacak olan her bir hizmet eklinin bir balangc ve sonucu vardr. Bunlar inaallah madde madde ele alacak ve belgelerini takdim edeceiz. Her bir maddenin bir ok hadiseleri vardr. yi anlalabilmesi iin o maddelerin her birisinin bandan girip, silsilesini takiben sonundan kmak tarznda neticeye balamaya alacaz. Byle olunca da, mesela bir maddedeki hizmet hadiseleri silsilesi, balang itibaryla 1950 ise, neticesi mesel 1958 olabilir. Buna gre ayr fasl ve u'belere ayrdmz o hizmet maddelerini tek tek silsilesiyle kaydetmeye alrken, her defasnda, yani her maddenin balangcnda silsilesini takib etmek iin, hep ba tarafa dnerek balamak icab edecektir. Umum o maddelerle hadise silsilelerini beraber yrtseydik, belki karabilir ve iyi anlalmyabilirdi. BRNC MADDE: Devam eden Afyon mahkemesi ve bu mahkemenin srarl ve inad tutumu karsnda Hazret-i stad'n tavrlar, sz ve beyanlar.. ve mahkemenin duruma gnleri, safhalar ve nihayet neticesi...

Bilindii zere, Afyon mahkeme hadisesi 1948 balarnda, bata Hazret-i stad olmak zere, krkdokuz Nur talebesi tevkif altna alnm, balangc itibaryla iki ay sonra, mevkuf Nur talebelerinden otuzunun gayr- mevkuf muhakemeleri devam etmek zere tahliyeleri cihetine gidilmitir. 1948 or-talarnda mahkeme menfi ekilde karara varmasyla; Nur talebeleri tarafndan temyiz edilen bu karar, temyiz mahkemesince esastan bozulmu ve geri evrilmitir. Afyon mahkemesinin bu ilk karar zerine darda gayr- mevkuf bulunanlardan be on kii de hkm giyerek, karar mucibince ieri alnmlard. Afyon mahkemesi temyizin bozma kararna ramen; feshedilmi. bozulmu kararn, temyiz-memyiz dinlemeden Nur talebelerinin ierde ve darda olanlarnn stnde infaz etmi, tatbik etmi 1675 (21) Fakat Sungur Aabey, 1950 yl iinde herhangi bir zehir hadisesi vaki olmad'n syleyerek, stteki notumuzu tekid etmitir. A.B. 1676 1758 tir. Hazret-i stad' yirmi ay, Ahmet Feyz Kul'u onsekiz ay, dier maznunlardan ounu altar ay kanunsuz, meyyidesiz ekilde hapiste durdurmutur. Mahkeme, bozulmu olan kararna gre,mnfesih hkmn aynen infaz etmitir. Ayr ayr ekildeki hkm ekillerinin, tatbik mddetini dolduran Nur talebeleri de tahliye edilmilerdir. Mahkeme kendi kararn -temyizin hkmn hie sayarak- aynen uyguladktan sonra; bu defa temyizin kararna uyarak yeniden muhakemelere devam etmi, durumalara girimitir. 1950 temmuzunda kan umum af kanunuyla, Afyon mahkemesi insanlarn affn dahil etmi, fakat Nur Risalelerini aftan hari tutabilmitir. 1950'den sonra yalnz kitaplarn muhakemesi eklinde durumalara devam edilmitir. 1956 ortalarna kadar devam eden Afyon Mahkemesi bu geen zaman zarfnda, (Yani temyizin 1949 ortalarnda bozma kararndan sonra, ta 1956 ortalarna kadar) defa karara varm, ilk karar ikisi msbet, biri menfi- fakat mahkeme-i temyiz tarafndan her karar da bozulmu ve nihayet son ve drdnc karar beraetle ve btn kitaplarn sahiplerine iadesiyle neticelenmitir. TAHLYEDEN SONRA DURUMALAR EKL Afyon mahkemesi, temyizin bozma kararndan sonra, 949 yl ierisinde iki duruma yapt. Birinci duruma, stad henz hapiste iken 31 Austos 1949 gn..(22) ikincisini de stad Emirda'nda iken 14.12.1949 gn.. 1950 yl ilk durumas da, 10 ubat 1950'de oldu.(23) Bu durumadan sonra daha ka duruma cereyan ettiini bilmiyoruz. Fakat 11.10.1950'de mahkeme yeniden bir msadere kararn ald. Nur talebeleri bunu hemen temyiz ettiler. Temyiz mahkemesi bunu da bozdu.(24) Bu durumalardan 18.12.1950'deki bir durumada, mahkeme Risa (22) stad henz tahliye edilmeden 31 Austos 1949 gn yaplan bir durumada, bir ok insanlar mahkemeyi dinlemek iin hazr bulunmulard. Savc bu duruma tahamml edemiyor, kaba kuvvet

kullanarak halk datmak istiyordu.O gn mahkemede hazr bulunmu merhum Mustafa Ezener hadiseyi not defterine yle yazmtr: "Bakumandann bekliyen neferler gibi, o gn mahkemeye yzlerce Nur talebeleri gelmi salonu doldurmu, ayrca kapnn sa ve solunda saf nizamnda dizilmi bekliyorlard. Biz sevgili stadmzn kmasn 1677 bekliyorduk. Kap ald. Sevgili stadmz kt. Kapnn hemen yaknndaki kardelerimiz mbarek ellerini pmekte iken, mdde-i umumi kapya gelerek; bir taraftan polis ve jandarmalara "Niin msamaha ediyorsunuz" diye tehditler savururken, dier taraftan polis memuru imi gibi bizzat bizleri datmaya alyordu. Hatta bu esnada bir kardeimizin bacana tekme vurmak suretiyle cann da incitmitir. (Mntehap dosya (kk) sra no: 12 (23) Emirda-2 Mntehap kk dosya sra no: 4 (24) Ayn dosya S: 38 1678 1759 le-i Nurdan olmyan bir ok risale, mektup, fotoraf ve ayrca da Denizli'de mahkemece iadelerine karar verilen baz Nur Risalelerini de sahiplerine iade kararn almt. 2.5.951'de yaplan bir durumada da mahkeme stad'n tevafuklu Kur'ann iadeye karar verdi. Fakat 18.12.950'deki mahkeme kararn da savc temyiz etmiti. Mahkeme-i temyiz, Afyon mahkemesinin bu defa baz noksanlklarn bularak kararn bozdu. Sonra 30 Mays 1952'de bir duruma daha oldu. Daha sonra mahkeme 8 Eyll 1952'de baka bir duruma yapt. Nihayet, Afyon mahkemesi 30.1:954'de geri kalan btn Nur risalelerinin tamamnn iadesine karar verdi.(25) Mdde-i umumi bu karar da temyiz etti. Temyiz mahkemesi bu defa eserlerin tamamnn yeniden bir ehl-i vukufa incelettirilmesini istedi. Bu arada temyize giden dosya, temyizin incelemesi ve karara varmas vesaire uzun bir zaman ald. Nihayet Afyon mahkemesi, temyiz mahkemesi karar dorultusunda, tm kitaplar yeniden incelettirmek zere, Diyanet Riyasetine havale etti. Diyanet Mavere kurulu uzun mddet kitaplar inceledi.. Ve nihayet 23.5.1956 gn nisbeten msbet bir rapor verdi. Mahkeme bu rapora ve dier mahkeme kararlarna dayanarak 23.6.1956 gn umum Risale, mektup vesaireyi sahiplerine iade etti. Savc ise, "bunu da temyiz edeyim" artk diyemedi. Bylece karar kesinleti ve muhkem kaziye hkmn ald. (25) Kk dosya sra no: 11 1679 1760

1680 1761 1681 ADI GEEN DYANETN SON RAPORU "Bedizzaman Said-i Nursi ve dier ahslara ait teslim olunan kitap ve defterlerin ilerinde, kanunen msaderesi icab eden muzr kitaplar bulunup bulunmad hakknda, incelenip neticesinin bir raporla bildirilmesi iin, Ankara l.Ar Ceza Yksek Reisliince ehl-i vukuf seilmemiz zerine; bu be uval ve bir tahta sandk iindeki, iliik listede isimleri yazl kitap ve mektup ve defterler teker-teker okunup incelendikte: Bunlarn ou Said-i Nursi'ye ait eserler olup mnderecatlarnn, hi bir ahs zikir edilmiyerek yalnz Kur'an- Kerim ve Ehadis-i erifeden ilham alnarak, baka baka unvanlar altnda karihasna gre hazrlad bir takm esrar- ilmiye ve hikemiyenin madde aleminden temsiller getirilerek izahlar yazlm ve hal-i hazrdaki nev-i beeri ve bilhassa memleketimizdeki kk ve byk insan kitlelerini gafletten ikaz ile; fikr ve ehvan dalletten ve su-i i'tikad ve su-i ahlk girivelerinden kurtarmaya matuf ifadelerden ve onlar devletimizce dahi matlub olan gzel ahlka sevkedebilecek yazlardan ibaret bulunmu olduu.. ve dier ahslara ait mektup vesaire dahi Said-i Nursi'nin eserlerinde okuduklar noktalara ait hatrlarna gelen baz mhim din ve ahlk mesailin kendisinden istifsarlarndan ve bazlar dahi, bu zatn nsih-i mmet olduundan bahisle, arkadalarna kendisini tanttrmalarndan ibaret defterler olduu anlalm.. ve netice itibaryla mnderecatlarnda kanun mevzuata muhalif siyas ve idar bir mahzur grlmemi olduundan, bu eserlerde msaderelerini icab eden bir hal bulunmad kanaatna varlm bulunduuna dair i bu raporumuz Ankara Birinci Ar Ceza Yksek Reisliine sunulmutur. 23.5.1956 Diyanet leri Reislii Mavere ve Dini eserleri inceleme hey'eti Bilir kii: Hasan Fehmi Baolu, Hasan Hsn Erdem, M.ehid Oral" AFYON MAHKEMESNN SON BERAET KARARININ HKM KISMI AFYON Ar Ceza Mahkemesi Esas: 954/278 karar: 955/218 savc: 953/2083 Reis: Ali Kemaleddin Kamal 8169 Aza: Ali Niyazi Bayram 4864 Aza: Hayri zbek 7670 1682

1763 Katip: Alaaddin Gevrek DAVACI: Bitlis vilayetinin Nurs kynden, Mirzaolu Said-i Nurs nam, Bedizzaman.. ve arkadalar. Maznunlarn umumi vekili: Afyon Avukatlarndan Ahmet Hikmet Gnen. Su: Elde edilen kitaplarn ksmen iade, ksmen msaderesi. Su Tarihi: 948 Gerei dnld: Dini hissiyat alet ederek devletin i emniyetini bozmak ve Nurcular ad altnda cem'iyet kurmaktan maznun Said-i Nurs ve arkadalar haklarnda icra edilmekte olan duruma srasnda, maznunlardan elde edilen su aleti kitap, Risale vesair eyann msaderesi hakknda Afyon Ar Ceza Mahkemesinde icra edilen duruma sonunda: Maznunlardan elde edilen bil-umum kitap, Risale, mektup ve sair evrak- matbuann Diyanet leri Mavere kurulunun 23.5.956 tarih ve saysz raporunda, kitap vesair eyann kanun mevzuata muhalif siyas ve idar bir mahzur grlmemi olduu bildirildiinden; bilumum kitap, risale ve mektup vesair eyann maznunlara iadesine ve maznunlar vekili Ahmet Hikmet Gnen'e teslimine, istee uygun ve temyiz yolu ak olmak zere 23.6.956 tarihinde oy birliiyle verilen karar C.M.U.M. Mehmet aatay hazr olduu halde, maznunlardan brahim Ethem Talas, Ziver Gndzalp, Tahiri Mutlu i1e maznunlarn vekili Avukat Hikmet Gnen'in yzlerinde. dier maznunlarn gyablarnda usulen ve ak olarak tefhim klnd. 23.6.956 Reis Aza Aza Katip Ali Kemaleddin Ali Niyazi Hayri zbek Alaaddin Gevrek Kamal Bayram bu hkm aslnn ayn olup, temyiz edilmeksizin 30/6/956 tarihinde kesinlemitir 12/7/956 300 Kr Har 60 Kr Damga Pulu Baktip mza Afyon mahkemesinin tarihesi elbetteki stte geen ksack icmalden ibaret deildir.Tam sekizbuuk sene devam eden bu byk ve muazzam davann hikayesi iin byk bir kitap yazlabilir. Mesel mahkemenin 1950'den sonraki safhalarnda fahri bir ok avukatlarn katlmas olmutur. stanbul'un nl avukatlarndan Mihr Helav 1683 1764 ve Abdurrahman eref La'lar da Afyon mahkemesinde mdafaalarda bulundular. Bu celselerden 30 Mays 1952'deki bir durumada hazr bulunan Avukat Abdurrahman eref La mahkemeyi perian etti. Mahkeme byk kalabal grnce, evvel gizli duruma yapmak istedi. Fakat eref La buna itiraz etti. Bunun zerine mahkeme ister istemez durumay ak yapt. Bir gn sonra da Byk Dou Mecmuas mahkemenin bu celsesinin safahatn neretti.

Hem Afyon mahkemesi devam etmekte iken, zamann basn aleyhte iren iftiralar dzmeye alyordu. Fakat bu arada bilhassa 1950'den sonra meydana kan bir ok dindar ve dost gazeteler de, stad'n hakikatl ahsiyetini ve hakkaniyetli davasn dile getiren lehte yazlar nerettiler. Sebilrread, Ehl-i Snnet, Volkan, Byk Dou. Byk Cihad gibi gazete ve mecmualar... Mesela, Byk Dou Mecmuas 30 Mays 1952'deki mahkeme safahatn bir gn sonra yle veriyordu: "Bedizzaman mahkemede: Abdurrahman eref La'n gizlilie itiraz zerine duruma alen yapld. Said-i Nursi Hazretleri: "Bu devirden evvel gizli dmanlarm mutlak bir istibdatla Cumhuriyeti siper alarak beni ta'zip ettiler:" dedi. Bugn Afyon Ar Ceza Mahkemesinde Bedizzaman Said-i Nursi Hazretleriyle otuzdrt talebesinin muhakemelerine baklmtr. Eskiehir, Isparta ve Emirda'ndan ve dier ehir ve kasabalardan yzlerce merakl bir dinleyici kitlesinin hazr bulunduu bu davada, seksenlik ihtiyar Said-i Nursi Hazretleri hazr bulunuyordu. Ayrca kendisini mdafaa iin stanbul'dan gelen avukat Abdurrahman eref La' da temsil ediyordu. Davann mahiyeti yle idi: stadn, (Risale-i Nur klliyatnn) Afyon Savcl Ceza kanununun 163. maddesine gre dava amt. Ankara profesrlerinden mrekkep

Anda mungkin juga menyukai