ESER
80
lk Basm Tarihi : 1956
b. d. yaynlar
Kurucusu: Necip Fazl Ksakrek
Sahibi: Mehmed Ksakrek
Yayn sorumlusu: Suat Ak
Genel Koordinasyon (Eser Kullanm ve Telif Haklar)
Sorumlusu: Emrah Ksakrek
Datm sorumlusu: Osman Ksakrek
Her hakk mahfuz ve "b. d. yaynlar"na aittir.
b. d. yaynlar, Ankara C. Vilyet Han 10/3
Caalolu stanbul
Telefon: (0212) 5285551-5125922-5110873
www.necipfazil.com.tr / www.buyukdogu.com.tr
ISBN 975-8180-62-2
MEKTBATI TAKDM
Bylece:
-Heme ost deil; Heme ez ost Her ey o deil; her
ey ondan...
(Mektubat), kinci Bin Yla girerken bir bir fesada bulanan
slam hakikatinin en mahrem inceliklerini, kinci Bin Yln
Yenileyicilii haysiyetiyle billrlatrm; ve datln,
kayboluun, kaybediliin son haddinde, her eyi merkezxde
toplam ve kazandrm, muazzam eser...
l:
-Allah ve Resulnn kitaplarndan sonra dinin en byk
eseri Mektubattr.
*
lahi tecellilere; ve mam- Rabban Hazretlerinin
byklne ve derecesine ait btn ller (Mektubat)da:
-Allah bana rahmetiyle tecelli etti; rametinden baka hibir
ey gremedim. Kahriyle tecelli etti; kahrdan baka hibir
ey gremedim.
*
Mrid, eyhine yle balanmaldr:
-Gassl (ykayc) elindeki l gibi...
*
Mihnet ve strap m dediniz:
- Mihnet ve strap, akn levazmndandr. aresiz
katlanlacak Yoksulluk, dert ve gam... Bunlar Lazmdr.
Dost, sevdiini, kendisinden baka her eyden kesilmi ve
syrlm grmek ister. Bu makamda huzur, huzursuzlukta;
karar, karaszlkta; rahat, rahatszlkta... Bu makamda
nefse are aramamak, kendisini mihnet ve straba
brakmaktr ki, devann t kendisi... O zaman da insan,
kendisini sevgiliye smarlam ve brakm olur; devlet
bundadr. Devlet, ondan ne gelirse raz olup onu kabul
etmektedir.
*
MEKTBATTAN PARALAR
Cilt: 1 Mektup: 1
(eyhi ve rad edicisi Muhammed Bki Hazretlerine
yazdklar mektupdur ki, Allahn isimlerinden Ez-zhir
adna uygun baz halleri, Tevhid ksmlarnn baz hususi
noktalarn ve Cennetteki dereceleri ele almaktadr.)
Cilt: 1 - Mektup: 2
(Yine eyhi ve irad edicisine yazlmtr...)
Ballarnzn en aas olan Ahmed'in diyecekleri udur ki,
Mevlana ah Muhammed, Ramazana yakn istihare emrini
bildirdi. Lakin Ramazan ay gelinceye kadar bu ie frsat
bulamadk. Vaktin hep ayn hal zerinde gemesiyle de
teselli bulmak zorunda kaldk. Tevecchlerinizin
bereketleriyle ilahi inayetler o trl birbirini takip etti ki, arz
olunabilmeleri imkanszdr.
Mesnevi:
''Her ne kadar baz hallerin aa vurulmas
kstahlkla vnme gibi dursa da, madem ki beni
yerden kaldran ahtr, bam feleklerden de yukarya
ykselebilir.''
Rebilahir aynn sonlar... Hususi devaml hal (beka-y has)
ile her vakit iin ereflendirildim.
Zat tecellinin balangc, eyh Muhiddin-i Arabi
Cilt: 1 Mektup: 3
(Yine eyhi ve rad edicisine... )
Arzetmek istediim udur ki, buradaki istekli dostlar da,
oradaki yola girmi arkadalar gibi, fert fert, birer
makamda hapsedilmi bulunuyorlar. Bulunduklar
makamlardan kendilerine yol vermek ok g; zaten o
kuvvet de bizde mevcut deil, meerki Hak, sizin gibi
byklerin tevecchleriyle yol asn ve ilerleme nasip
etsin...
Arkadalardan biri, bulunduu dereceden geip Zat tecelli
makamnn balangcna erimi ve hali ok gzellemitir.
O, bu fakirin izindedir ve bir kere daha edeceimiz himmete
mit balamtr. Bunu bylece bilmesi, kendisi iin ne
byk kazan!..
Msra: Herkes bir ey iin didinir durur.
Yksek ahsnzdan gizli olmadn bildiim halde bunlarn
isimlerini kaydetmeye cesaret gsteremedim.
Mir Seyyid Hseyin, kendi almalarnda yle bir tecelli ile
karlam: Bizim kapmza geldiini grm. Ona bu,
hayret kapsdr! Demiler. Kapdan ieriye gz atnca
ieride, yksek ahsnzla bu aciz bendeyi grm. Kendisi
eikten ieriye atmak iin btn gcn kulland halde
ayaklarn kmldatamam...
CLT: 1 - MEKTUP: 4
(eyhine...)
Hizmet edicileriniz arasnda en dk derecede olann
arzetmek istedii:
Mbarek eiinizdeki hizmet edicilerin hallerinden, feyz alp
verme yoliyle haber sahibi olamyor ve daima bekliyoruz.
Cilt: 1 Mektup: 5
(Hoca Burhan eyhinin mbarek eiine gnderirken, baz
hallerini bildirmek iin yazdklar mektup...)
Hizmet edicileriniz arasnda en aa derecedeki insann
bildirmek istedii:
Hcegn (Nak bykleri) yolunu anlatmak iin bir risale
kaleme alnp takdim edilmitir. Mbarek nazarlarnza
arzedilmesi dileimizdir. Risale msvedde halindedir ve
Hoca Burhan ni olarak yola kt iin temize ekilmesi iin
frsat bulunamamtr. mkn bulunsayd daha baka
bilgilerin msveddeye eklenmesi uygun olurdu.
Bir gn Silsile-tl-Ahrr isimli kitab okurken byle bir
risaleyi kaleme almak ve yksek huzurunuza takdim etmek
emeline dtm. T ki, o kitapta bulunan bilgilerden
fazlasn bana emredesiniz de risalemizde bir ziyadelik
belirsin... Risalemiz Silsile-tl Ahrrn ilavesi olabilir veya
bizimkinden baz noktalar seilip ona eklenebilir.
Cilt: 1 - Mektup: 6
(Cezbe, slk -yola giri-, cemal sfatlar, fena ve beka
alemleri, Nakilik yolunun stnl hakkndaki bu
mektupta eyhlerine hitap etmektedir.)
Bendenizlerin en hakiri Ahmed arzeder ki, mutlak mrid
olan Allah, yksek tevecchlerinizin bereketiyle, cezbe ve
slk yollarnn ikisiyle birden, cemal ve celal sfatlarnn da
her biriyle ayr ayr bu kulunu terbiye buyurdular. u anda
bende cemal celalin, celal de cemalin ayndr.
''Risale-i Kutsiye''nin baz kntlarnda, kendi ak
mefhumlarn bu ibaretlerden ayr tutmular ve onlar hayali
mefhumlar olarak keydetmiler...
bareler kendi zahirlerine gre mana alr ve olduklarndan
baka trl yorumlanmaya gelmez. Bu anlay bir terbiye
iidir ki alameti, zat muhabbetdir. Bu terbiye zat
muhabbetle gereklemeden elde edilemez ve onsuz hibir
ey anlalamaz. Zat muhabbet, fena'nn (yok olmann)
alametidir ve yok olmaksa masiva alemini (Allahtan gayr
olanlar), mahluklar dnyasn unutmaktan ibarettir; ta
bilgiler gnlden boalp mutlak bilgisizlik zuhura gelinceye
kadar... Bu olmadka fena gerekleemez. Bu hayret ve
bilgisizlik halinin de devaml olmas arttr. Bir gelip bir
gitmesi deil... Gaye beka'dan evvel fena'y tadmak yoluyla
tam bilgisizlik ve ilgisizliin kendisidir. Beka'dan sonra ise
Cilt: 1 Mektup: 7
(Kendi garip hallerini anlatmak, bunlarn esrarn sormak ve
baz istirhamlarda bulunmak zere eyhlerine yazlmtr...)
Bendelerinizin en k Ahmed, arzeder:
Ruhumu uruc (ykselme) yoliyle melekler leminde
Cilt:1 Mektup: 9
Bunlar:
-irkinin yapt her ey irkindir!
lsnn amaz misalleridir.
Msra:
Buday budaydan bekle; arpadan buday olmaz.
Byle olann hastal kendi zatndandr. la kabul etmez,
dert asldir ve devas imknszdr. Zattan olan ey zattan
ayrlmaz. Zenci, Habeden nasl uzaklaabilir ki, ikisi de
ayn renktedirler.
Allah ki, kudreti her eye yeter, onlara zulmetmemitir;
belki kendilerine zulmeden yine kendileridir.
Hayrn ta kendisi karsnda errin ta kendisi bulunmaldr
ki, iyiliin hakikati belirsin... nsan terbiye eden
Peygamberler Peygamberinin terbiyesinden geenler
olmaldr ki, bu incelikler meydana ksn...
Her eyin dorusunu bilen, dnmek ve ynelmeye lyk
yolu gsteren, kendisine bal istikmeti aan, Allahtr.
Cilt: 1 - Mektup: 10
Cilt: 1 - Mektup: 11
Bu yle bir fazldr ki, yalnz Allah verir; byk fazl sahibi
Allah...
errin ve noksanln kemlinden murad, zevkle elde
edilen ilimdir, yoksa ktlk ve eksiklikle sfatlanmak deil... Bu
ilmin sahibi, Allahn ihlsyla ahlklanmtr. Ve ite bu ilim, o
ahlkla ahlklanmann meyvasdr. Ktlk ve noksanlk bu
makamda yer edinemez. Bu makam, ancak bilginin ona alka
balamasiyle meydana gelir ki, bu bilgi, tam ve hatasz grme
yoliyle haberin ta kendisidir. Ona nisbetle herey ktlktr.
Nefs kendi makamna inince (mutmainne-huzur ve skn
bulmu) olur. Ama bu hl ve derece kendisinde iyice
yerlemedike ve bu seviye smsk tutulamadka Hakkn
Kelmndan nasib alnamaz.
Kendisini Allahn ayn ve sfatlarn Allahn sfatlariyle
bir bilmek nerede, bu l nerede?.. Allah bu zan ve hayllerin,
ok ok stndedir. Byle grler ilhad (Allaha erik koma)dr
ve Allahn isimleriyle sfatlar nnde tecelli etmektedir. Bunlar:
"-Allahn isimlerinde ilhada denlerin terkettiini!"
Mealindeki yetin ereveledii zmredir.
Cezbeleri yola girilerinden evvel olanlar sevilme
derecesine eriemez. Byleyken sevilmekte yine cezbenin ncelii
arttr. Her cezbede sevgilinin makamndan bir pay vardr.
O pay olmadan cezbe olmaz. O pay da, gelip geici eylerden
hsl olur, asl ve zat (kendinden) deildir. Mn asl ve zat
olunca eyadan herhangi bireyle zeval bulmaz.
yle ki, byle bir cezbe, ancak bunun sonundakine
nasip olur. O, yine de sevenler zmresine olan ban muhafaza
eder. Cezbesi yola giriten evvel olanlara, bu mn, arz
(dardan) ve gelip geici ekilde uramtr. Bu da yeter
derecede deildir. br trl olmas iin tezkiye (temizlenmek)
ve tasfiye (szlmek) icabeder. Baz balangta olanlar iin
Allahn Sevgilisine uymak netice itibariyle bu mnnn
domasna yardm etse de, son durakta bulunanlara Snnete
balanmak ekliyle tecelli eder ve yeter. Sevenlerde de bu
mnnn belirmesi, daima Peygamberlerin Efendisine
uymakla meydana gelir.
hissetmee baladm.
Bu hl, fenann gereklemesi ve ilmin tap yaylmas
annda vahdet (birlik) tesi hususi bir gr peydahlanmasndan
nianedir ve bunun tesinde nazar mevcud deildir.
Ne zuhura gelirse arzolunacaktr. Elverir ki, yakne
erimek mmkn olsun... Yoksa arzetmee cret olunamaz.
Vahdetin tesinde bu makamn sureti yle mahede
olundu ki, belirsizlik halinde hakikat hereyin tesindedir ve ona
hibir phe tesir edemez. Grte ne vahdet, ne onun tesi, ne
de hakikat ismiyle birey malm olmayarak, byle... O makam
sadece hayret ve tam cehil mertebesidir ki, grdnden hibir
ey deitirmez.
Ne arzedeceimi bilemiyorum. Ne desem noksan
kalacana ve kelimeler ifadeye yetimeyeceine gre... mkn
var m?.. Muhakkak olan u ki, hli gereklemitir.
Hakdan istifar ederim ve hlimi anlatrken ona ho
gelmiyecek kelime ve tbirlerden, bak ve duyulardan Allaha
snrm.
imdi bana malm olan, sfatlarn fena bulmasndan
murad, sfatlarn keyfyetlerindeki yok olutur. Ve aralarndaki
farkn, ne ynden olursa olsun, kalmaydr. Ve ilim yoliyle hibir
temyize, ayrd edie, ahadiyet (teklik) karsnda yer
kalmaydr.
O mertebede yalnz Allah vardr ve onunla beraber
hibir ey yoktur. imdi de ve daima yledir.
te bu hlde mna, bir Hadsin erevesi iinde
tamamiyle tecellisini bulmaktadr.
mit ederim ki, ifadelerimdeki doruluk ve yanll
ihtar buyururlar.
Cilt: 1 - Mektup: 13
Cilt: 1 - Mektup: 14
Cilt: 1 - Mektup: 15
(Mridlerine yazdklar bu mektup, baz ini hallerinin
balangcna ait srlardan bahsediyor...)
Bu ciz demek ister ki; o, dilediini arad her yerde
kendisini bulmutur. Kendisini istedii zaman da onu buldu. u
andaysa, onu kaybedip yine kendisini buluyor. Kaybettiinin
isteklisi deil, mlik olduu eyin de yokluu kendi dilei
olmaktan uzak... Bir makam ki, ilim noktasndan hazr
grnc, zevk noktasndan da huzur verici... Bu makamn d
beka ve ii yokluk zeminidir. Bekada fni ve fenada bak olmann
ahenk noktas... Bu noktada zevk ve ilim iiedir. Bu noktada
bulunann gidii aalara dorudur ve ykselmeye uzaktr.
Onu, kalb yoliyle, kalbin deitiricisi olan Allaha
gtrmlerdi. Tekrar kalb deitiricisi tarafndan yine kalb
makamna iade ettiler ve ruhunu nefsten korudular. Ruh
klarnn nefse galebesinden huzur ve skn meydana geldi.
Sonra nefsin k hareketi, ruh ve nefsi her iki ynden birletirici
oldu. Bylece ruh ve nefs arasndaki balayc geit, yni berzah
tamamland. Bu tamamlk yznden de, ykseklerden alp
aalara verme mertebesi ele geti. Faydalanrken
faydalandrma ve faydalandrrken faydalanma mertebesi.
Msra:
Cilt: 1 - Mektup: 16
Cilt: 1 - Mektup: 17
Cilt: 1 - Mektup: 18
Cilt: 1 - Mektup: 19
Cilt: 1 - Mektup: 21
Cilt: 1 - Mektup: 22
Cilt: 1 - Mektup: 23
Cilt: 1 - Mektup: 24
(Tevhid'e dair...)
Benim iin bir dervi, bir eyhin huzurunda yle demi:
- O, "Vahdet-i vcut"u inkr eder.
Bana bunu nakleden zat da, bu bahisteki grm
anlamak istiyor. Mademki sual var, cevabna katlanmak
lzm...
Biz, tevhit ehli merebi zerindeyiz. Pederim de zahirde
bu merep zerindeydi; her trl tarikat ve btn kemallerine
ulamt. Benim yolum da ayn oldu. Ben de ayn merepten,
ilim ve btn vastasiyle hissemi aldm.
Allah, beni sadece fazl ve keremiyle, bir mridin
eteine yaptrd. Bu mritten yolun edeplerini rendim.
Onun sayesinde en dakik srlar zebildim. Vcud tevhit,
bana, en mahrem tecellileriyle grnd. Yalnz bir tanesi
mstesna... Bu, Muhiddin-i Arab Hazretlerinin mizac ve
anlayna bal bir incelik ve tecelli beyandr.
"Fsus" sahibi (Muhiddin-i Arab) Zat tecelliden bahsetmiler
ve onun daha ilerisinde herhangi bir ykselme olmadn,
tesinin srf adem (yokluk) olduunu sylemilerdir. eyh
hazretleri, o tecelliye (Zat tecelli) ve ona bal ilme mazhar
olanlarn, velilikte niha dereceye ykselmi bulunduklar
kanaatindedir.
Nihayet bu tecelli beyannn da iyz bize malm
oldu. O zaman bize yle bir sekr (manev sarholuk) musallat
oldu ki, eyh hazretlerinin halini anlamak kolaylat. Bylece,
en ileri derecede bir manev sarholuk nnn, insan
srkliyecei galatlar, nazarmda tamamiyle belirmi oldu.
"Vahdet-i Vcut" ve Zat tecelli dvasnn belirttii
nisbetlerle Allah arasnda hibir mnasebet olmad, bizce,
Cilt: 1 - Mektup: 36
Cilt: 1 - Mektup: 39
Cilt: 1 - Mektup: 41
Cilt: 1 - Mektup: 43
Mansur (Hallac)n "Hak benim!" ve Bayezid (Bestam)nin "Sbhan benim!" gibi szleri, ite bu halden gelir. "Hak
benim" sznn gerek mna ve hikmeti, "Hakdr, ben deilim"
demek isterken, Mansur kendini gremedii iin bu hikmeti
bylece yerine getiremedi ve sarholuktan "Hak benim!" dedi. Bir
insan ki, hem kendisini grr, hem de "Hak benim!" der, onunki
sadece ve btn iddetiyle kfrdr. Fakat Mansur ve Bayezid'lar
mevkiindeki insanlar hayret makamnda eridikleri iin o nda
kendilerinden hkm sukut etmitir. Mazurdurlar. Bayezid'in
"Sbhan benim!" sz de yine hakikatte (Sbhan) tenzihtir;
kendisini, kendi nefsini tenzih deil... Bayezid bunu, kendini
kaybettii ve bir trl bulamad iin byle sylyor. Ona da bu
manev sarholuk halinden dolay bir hkm terettp etmez.
Fakat en basit ve umum mnada bu szleri kyaslar lemine ekip
taklit ve mdafaa edenler, derhal kfre derler. Byk keml
yolunun byk kahramanlar ise, bu makamlardan ileriye geip
(Hakkelyakn-bizzat onu onunla grmek ve onda yok olmak)
makamna varnca byle kelimelerden hi birini kullanmazlar,
onlardan ok ekinirler ve itidal terazisinin muvazenesini daima
muhafaza ederler.
Zamanmzda Sofi geinenlerden bir ou, bilir bilmez,
vcud tevhidi ortaya atp ondan baka keml kabul etmezler;
bylece ilimde kalp (Ayn)a eremezler; stelik, vcud tevhidin
manevi sarholuktan gelen kelimelerini kendi hayallerine nisbet
ederek, kendi nefs ve nevalarna gre lf eder, dururlar. Bilmezler
ki, hayret ve ilim bir yerde toplanamaz. Belli olmutur ki, vcud
tevhit sahibi (Aynel-yakin)den hisse almamtr. Halbuki hud
tevhit sahibi, hayret makamndan terakki edip marifet makam
olan (Hakkel-yakin)e eriince orada hayretle ilmin bir araya
geldiini grrz.
Bir misal daha: Ryada kendisini padiah gren ve
padiahlk artlarn nefsinde bulan, malmdur ki, padiah deildir;
padiahn sadece misali suretini kendisinde bulmutur. Halbuki
padiahln, misal suretle hi bir mnasebeti mevcut deildir.
Ama bu hal, hut yolundan, yni misali suretlerden toplanacak
mna ve dellet yolundan olur; ve o ahs, kendisini gre gre, ne
olduunu ve olmadn tanmakta devam eder ve yok sand
nefsinin an tuzana dmekten korunursa, Allahn inayetiyle bir
Cilt: 1 - Mektup: 44
nsanolunun efendisi...
Kyamete kadar insan ynlarnn doru yol hedefi...
Balarn ve sonlarn tac...
Hakkn izniyle efaat makam...
Kyamet gn Hamd sancann taycs...
Allahn Sevgilisi...
Nebiler zincirinin tamamlayc halkas...
Evet, o, Hazreti dem evldnn efendisi ve smadr.
Allah nebilerinin mmet bakmndan da en zengin olandr. Hair
gn, mezarlar yarld zaman, hepsinden evvel onunki
akkolacaktr. O andan itibaren gnahkrlar, hairleriyle beraber
efaatlarna maliktirler. Cennet kapsn evvel o alacaktr ve
Allah, evvel ona kapy aacaktr. Ellerinde tayacaklarn Hamd
sancann altnda Hazreti Adem'den balayarak btn nebiler
huzura kavuacaklardr.
Cilt: 1 - Mektup: 46
tatl olmas, ancak delile muhta bir hdisedir. Fakat illet geince,
hi de byle olmaz. Netekim, biri iki gren bir ann hali,
mazeret ifade etmez mi? Anlalyor ki, delil yoluyla gelen bir
inan hem ok zor, hem de byk feyzden mahrum bir olutur.
Onun iindir ki, kemlli iman mevzuunda, kalbdeki marazn
giderilmesi balca dvadr.
Cilt: 1 - Mektup: 47
Cilt: 1 - Mektup: 48
Cilt: 1 - Mektup: 49
Cilt: 1 - Mektup: 50
Cilt: 1 - Mektup: 51
Cilt: 1 - Mektup: 52
Cilt: 1 - Mektup: 53
Cilt: 1 - Mektup: 54
Cilt: 1 - Mektup: 59
Cilt: 1 - Mektup: 61
Cilt: 1 - Mektup: 63
Cilt: 1 - Mektup: 64
Cilt: 1 - Mektup: 65
Cilt: 1 - Mektup: 66
Cilt: 1 - Mektup: 68
Cilt: 1 - Mektup: 70
Cilt: 1 - Mektup: 71
Cilt: 1 - Mektup: 72
Cilt: 1 - Mektup: 74
Cilt: 1 - Mektup: 77
Allaha, yalnz Allah iin ibadet ne zaman myesser olur?
Evet, sual budur ve bundan baka sual yoktur.
Allaha, yalnz Allah iin ibadet, (Masiva-mahlklar lemi
ve d plniyle kinat)tan tam bir kurtulu nasib olduu ve
Allahtan gayrsna tevecch kblesi kalmad zaman myesser
olur. Bu, yle bir mertebe ve hldir ki, onda, Allahn ihsan ve
nimetlerinden mahrum brak ve ezalar, birbirine msavidir. Hatt
bu makamn balangcnda, Allahn ezas, nimetinden daha gzel
grnr. yle ki, Allahtan ne gelirse, gzel ve yakk alan, o olur.
Bir ibadet ki, iinde herhangi bir menfaat ve emel bulunur, o ahsn
kendi kurtulu ve saadetini hedef tuttuu ibadettir; ve Allaha,
yalnz Allah iin ibadetten hudutsuz uzaktr. Her trl emel ve
kasttan geip Allahtan baka murat sahibi olmamann devleti, her
eyde mutlak fnilii bulmak ve her eyde fan olmakla
mmkndr. Onun yolu da Peygamber Peygamberinin eriatine
tam ve derinden bir ballkla alabilir.
Her Nebnin eriatine gre o Nebnin yolunda bir velayet tarz ve
mizac bulunduu malmdur. Peygamberler Peygamberine bal
olan velayetin ruhu da, topyekn Allaha bal olmak ve Allahtan
baka her eyden gemekle hulsa edilebilir.
"Allahtan baka her eyden gemek..."
Bu, o kadar ince ve girift bir meseledir ki, btn bir mr
boyunca izaha allsa yine derinliine nfuz edilemez.
Allahtan baka her eyden gemenin kadrosu iinde, nefse
bir haz pay veren, iyi ve kt ne kadar i varsa hepsi birden
toplanmtr. Cennet ve ebed saadet istei. Allahn rzasna bal
bir gaye olduu halde, Allahtan baka murad sahibi olmamann
karsnda bu istek de mflistir. Nefs namazdan ve orutan
hazzetmeye ve bunlardan bir pay almaya balarsa bu duygu da
byk gayeye zdlar.
Allah, yalnz Allah iin istemek ve Allaha, yalnz Allah iin
tapmak...
Gaye budur!..
Cilt: 1 - Mektup: 79
Cilt: 1 - Mektup: 80
Cilt: 1 - Mektup: 81
Cilt: 1 - Mektup: 84
Cilt: 1 - Mektup: 85
Cilt: 1 - Mektup: 88
Cilt: 1 - Mektup: 89
Cilt: 1 - Mektup: 90
Cilt: 1 -Mektup: 91
Cilt: 1 - Mektup: 96
Soruyorsunuz:
-Eski devirlerin velilerinden ok keramet ve harikuladelik
zuhur ettii halde yenilerden o derecede zuhur etmiyor; acaba
bunun sebebi nedir?
Eer bu sualden gaye, keramet ve harikulade hllerin az
zuhurundan dolay bugnn byklerinin nefyi ve inkar ise,
bundan Allaha snmak lazmdr.
Bilelim ki, harikuladeliin zuhuru, velayetin erkan ve
artlarndan deildir. Nebilerde bu byle deildir. Mucize,
Nebilerde, Peygamberliin artlarndandr. Umumiyetle bir
vel'den harikalar zuhuru fazilete bile dellet etmez. Biricik gaye,
ilah yaknlktaki derecededir. Mmkndr ki, en yakn vel'den
harikalarn zuhuru en az, en uzak vel'den de en ok olsun...
Bu mmetin evliyasndan zuhur eden harikalarn binde biri
Sahabilerden zuhur etmemitir. Halbuki vel'liin en yksek
derecesi Sahabiliin en alt mertebesinden daha aadr.
Bir vel'den harika zuhurunu gzlemek, ancak nazarn
sathiliinden gelir.
MEVZULARINA GRE
MEKTBAT'TAN PARALAR
TKAT
1 - tikat ve Amel
Evet; grnen-grnmeyen, bilinen-bilinmeyen btn
nimetleri gnderen, bizlere kurtulu yolunu gsteren ve
bizi ok sevdii M . 'in (selt ve selam ona) mmeti yapmakla
ereflendiren Allah Tealaya hamd olsun.
Btn mahlklara her trl nimeti, iyilikleri veren yalnz
Allah... Her eyi var eden, var olmak nimetini veren o'dur. Her
an, varlkta durduran da o'dur. Kmil, iyi sfatlar, insanlara,
o'nun rahmetiyle verildi.
Hayat, ilim, semi', basar, kudret ve kelam sfatlannz hep
o'ndandr. Saylamayan eit eit nimetleri hep o vermekte.
nsanlar skntdan kurtaran o'dur. Dualar kabul eden,
bellardan kurtaran hep o'dur. yle bir Rezzk'tr ki, kullarnn
rzklarn, gnahlarndan dolay kesmez. Af ve merhameti o kadar
2 - Allah ve Alem
Allaha hamdolsun... Onun setii, beendii kimselere de
selm olsun... Kymetli mektubunuz geldi. ok zahmet
buyurmusunuz. Allah almalarnz mbarek etsin...
Soruyorsunuz:
Allah ve fiilleri bu leme hereyden yakn deil midir? Bu
ince hakikati izah eder misiniz? Cevabnz son derecede merakla
bekliyoruz.
Cevabmz:
Her ey, kendi mahiyeti, hakikati, zyle o eydir. Bir
eye kendi mahiyetini vermeye imkn yoktur. Her ey, o mahiyet
iindedir. Cisimlere, mahiyetlerini vermek iin bir i grmek icap
etmez. Fakat bir eyin esasen mevcut mahiyetini baka bir eyde
gstermek iin ie ihtiya vardr. Mesela, boyacnn ii, kuma
boyamak iindir, yoksa kuma kuma ve boyay boya yapmak
iin deil...
O halde, hibir mahiyet, mcerret ve mstakil mahiyet
olarak sonradan verilemez. Mahiyet olmadan ey yoktur.
te bu gr, "Zl-glge" ve akiste doru olmuyor. Bir
eyin zlli, glgesi, aksi, hayali, kendi z mahiyetiyle zl ve hayal
olmayp, kendisine vcud veren asln mahiyetiyle byle oluyor.
nk zllin, glgenin, aksin, hayalin kendi mahiyeti mevcut
deildir.
Bu ok ince ly anlaynca hemen kavrarz ki, asi, asi
olan zat, glgesine, glgenin kendisine yakn olmasndan da
yakndr.
Bu lem, mahlklarn hepsi, ilah fiillerin zilleri, glgeleri,
hayalleri ve akislerine bir perde olduklar iin, asl fiiller de lemin
fiillerine kendilerinden daha yakndr. Fiiller de ilahi sfatlarn
glgeleri olduundan, Allahn sfatlat, alemin sfatlarna, onlarn
kendi sfatlarndan daha yakndr. Zira, asln asldrlar. lah sfatlar
ise lah zatn glgeleri olduu iin, Allahn zat, leme, lemden
ve ilah sfat ve fiillerden daha yakndr.
Sz bu kadardr ve anlayanadr, anlamayan ve
inanmayana szmz yok...
3 - Mabud
Uluhiyyete, mabudiyete hakk olan yalnz Allah'tr.
Orta yoktur. Vcudu vacip, zaruridir. Varl mutlak lazmdr.
Noksanlk ve yaratlm olmak sfat onda olamaz.
Mabud, ibadet olunan, tapnlan demektir. badet, kulluk
etmek, tapnmak, yani hud' ve tezellldr. Kendini
aalamak... Btn ykseklikler, iyilikler, kendisinde bulunan,
hibir noksanl olmyan ve herey, var olmak iin ve varlkta
kalabilmek iin ona muhta olan ve kendisi hibir ey iin, hibir
eye muhta olmayan ve herkese fayda ve zarar yalnz ondan
gelen ve onun izni ve emri olmadka, hibir eyin hibir eye zarar
RUH
1-Ruh
Allah sizi her trl skntdan korusun ve dnya ve ahiret
Efendisinin hrmetine, dnya ve ahiret nimetlerine kavutursun...
Dnya lezzetleri ve elemleri iki trldr: Birincisi
cismin, ikincisi ruhun zevk ve aclan... Cisme lezzet veren
herey, ruha elem verir; ve cismi inciten herey ruha tatl gelir.
Demek ki, ruh ile ceset, biribirinin zdd, aksi... Fakat bu
dnyada ruh, cisim makam ve derecesine dt ve cisimle
birletii iin kendisini cisme kaptrm, cismin hlini alm,
cisme lezzet veren eylerden elem duyar olmutur. te avam, yani
aa tabaka halk byledir.
"Ruhu, sonra en aa dereceye indirdik!"
Mealindeki yet, bunlarn halini belirtir.
nsanda ruh, bu esirlikten kurtulmaz, bu balardan
zlmez, kendi z derecesine ykselmez, gerek vatanna
kavumazsa, onun sahibine yazklar olsun!..
Beyit:
Mahlklarn en stn insan...
O yksek makamdan mahrum kalan da o...
Bu mahrumluk yolundan geriye dnmezse.
Hibir mahrumluk onunkine e olmaz...
Ruhun hastalklarndan biri, elemini lezzet sanmas,
lezzetini elem saymasdr. Onun bu hli, midesi bozuk bir
kimseye benzer ki, tatly ac hisseder. Bylelerini tedavi etmek
nasl gerekirse, ruhu da bu hastalktan korumak icap eder.
Ruhun, tedavi gre gre, cisim aclarndan lezzet bulacak hle
gelmesi lazmdr.
Beyit:
Kavumak iin bu lezzet ve neeye,
Can kasya almak, didinmek gerek...
2 - Ruhun Terakkisi
Kymetli mektubunuzu okumakla ereflendik. Bu yolun
byklerinden bazlar, Allaha her n agh olduklarn, uyku
esnasnda bile O'nu daima hatrda tuttuklarn haber vermilerdir.
Bunun nasl olacan soruyorsunuz. Bunu anlatabilmek iin nce
birka eyi bildirmek lzm:
nsan, ruhu bu cesetle birlemeden nce terakki edemez,
ilerliyemezdi; kendi makam ve derecesiyle hudutlu, mahpus
gibiydi. Fakat, ruhu cesede indikten sonra insana tekml hassas,
ykselme kuvveti verilmitir. Bu hassadr ki, onu melekten stn
Allah bir n unutmaz. Nefsin gafleti ona nasl tesir eder ki, o
nefsten tamamen ayrlm, zahirden batna hi bir yol kalmamtr.
te bu vakit, zahir gaflette iken btn uyanktr, her an Rabbi
iledir. Mesel badem ya, badem ekirdeinde bulunduu
mddete ikisi de ayn ey gibidir. Ya, posadan ayrldktan sonra,
hassalar baka, her bakmdan ayr iki ey olurlar.
te bu hle ykselmi, bahtiyar bir kimseyi, bazen, tekrar bu
leme indirirler. Allaha arif ve lim olduu halde bu madd
leme dndrlen o mbarek kimsenin erefli varl vastasiyle,
lem, nefslerin karanlndan kurtarlr. Byle ulv bir kimse,
insanlarn arasnda bulunur, grnte herkes gibidir; fakat ruhu
hibir eyi sevmez, hatt hatrlamaz. nk ezeldeki Allah bilgisi
ve sevgisiyledir ve istemedii halde onu bu leme
dndrmlerdir. Ruhun terakkisi, neticede, sahibini bu hakikat
memuriyetine eritirir.
Byle bir mntehi, grnte, bakalar gibi Allahtan gafil
mahlklarn sevgisine tutulmu sanlr. Halbuki, hakikatte, onlarla
hibir benzerlii yok... Bir eyin sevgisine tutulmakla, ondan
souyup yz evirme alkas arasnda ok fark var... unu da
bildirelim ki, byle bir mntehinin yaratklara olan alka ve
sevgisi, kendi meylinden dolay ve kendi ihtiyarnda deildir. O,
dnyaya rabet etmez; ancak, Allah, bu alkay istemekte ve
beenmektedir. Bakalarnn sevgisi ise, kendilerindendir ve
Allah bu alakalarndan raz deildir, onu beenmez. Dier bir fark
da, bakalar, bu lemden yz evirip Allah tanmak ve sevmek
derecesine kavuabilirler. Mntehinin halktan yz evirmesi ise,
imknsz... Halk ile olmak, onun vazifesidir. Ancak, vazifesi biterse,
o zaman onu, bu muvakkat dnyadan ebed leme ve oradaki
hakik makamna naklederler.
Tarikat bykleri, davet makam ile irat derecesini baka
baka anlatmlar... oklar, "Halk arasnda, hak ile olmaktr."
dedi. Szlerin bakal, sz sahiplerinin hl derecelerinin baka
baka olmasndan... Herkes, kendi makamna gre sylemitir.
Hereyin dorusunu, Allah bilir.
Cneyd-i Badadi'nin, "Nihayete varmak, balangca
dnmektir/ buyurmas, yukarda bildirdiimiz davet makamna
uygun bir tariftir. nk, balangta hep mahlkat
grlmektedir.
Nitekim;
"ki gzm uyur, fakat kalbim uyumaz."
Mealindeki hads, Peygamberler Peygamberinin Al-laha
olan daimi ballk ve uyankln deil, belki kendilerinin
hllerine kar gafil olmadn, uyank bulunduunu
bildirmekte... Bunun iindir ki, Peygamberin uyumas abdestini
bozmazd. Peygamber, mmetini korumakta bir srnn oban
gibi olduundan, bir n mmetini unutmas Peygamberlik
makamna uygun olmaz.
Bunun gibi;
"Allah ile yle vakitlerim oluyor ki, o zamanlarda
aramza hibir stn melek ve Peygamber giremez."
Mealindeki hadsin ifade ettii hl, her zaman deil
bazendir. Byle nlarda Peygamberin, yaratklardan yz evirip
ayrlmas icabetmez. nk, Allah, ona tecelli etmektedir; yoksa
O, mahlkat unutup tecellileri aramakta deildir. Maukun ka
cilvesi gibi olup, k, maukun peinde, arama halinde deildir.
Ruhun terakkisiyle varlan bu mertebede, mahlklara
dnlnce, nce kalkm olan perdeler geri gelmez. Onlar bir defa
almtr. Arada perde olmakszn, onu, yaratklar arasna salp
mahlklarn uyandrlmasna, kurtulmasna vasta klarlar. Byle
kimse, byk bir padiaha ok yakn devlet adam gibidir. Bununla
beraber kendisine millet ilerini grp dertlerine are olmak
vazifesi de verilmitir.
3 - Tenash
Kalbleri hasta, bilgileri az baz kimseler, lemin, kadm
olduunu, yoktan var edilmediini sylyorlar ve tekrar yok
olacam, kyametin kopacan inkr ediyorlar. Kendilerini, eyh,
mrid diye tantan baz sapklar, tenasuha inanyorlar ve ruhlar,
olgunlancaya kadar, bir bedenden ayrlarak bakasna geer,
kemle erince, insanlara gelmez, bu yolla olgunlar, diyor ve
tenash hakknda birok hikyeler uyduruyorlar.
Halbuki tenasuha, yani len insan ruhunun bir ocua
NEFS
1 - Nefs
Allah Tel hayrl mrler ihsan buyursun!.. yilikler
verip banzdan geen aclan unuttursun...
Yavrum!
Genlikde, nefsin arzular, insan kaplad gibi, ilim
renilecek, ibdet edilecek en krl zaman da genlikdir.
Genlikde ehvetin, asabiyyetin kaplad anlarda, eriatin bir
emrini yerine getirmek, ihtiyarlkta yaplan ayn ibadetten ok
stn ve kymetli olur. nk mni'ler karsnda, ibdeti
yapmak gl, sknts, o ibdetlerin ann, erefini gklere
karr; mni olmayarak, kolay yaplan ibdetler, aada kalr.
Bunun iindir ki, insanlarn yksekleri, meleklerin ykseklerinden
daha stn olmutur. nk insanlar, mniler arasnda ibdet
ediyor, melekler ise, mni olmadan emre itaat ediyorlar. Harb
zamannda askerin kymeti artar ve muharebede ufak bir hizmet,
sulh zamanndaki byk gayretlerinden daha kymetli olur.
Genlik arzulan, Allahn dman olan nefsin ve eytann,
sevdii eylerdir. eriata uygun eyler ise, Allahn sevdii eyler...
Allahn dmanlarn sevindirip, btn nimetleri veren, hakiki
sahibi gazaba getirmek, akll ve zeki insanlarn yapaca ey
deildir. Allah hepimize akla uygun hareketler nasip edip, nefse,
eytna ve din dmanlarnn szlerine ve yazlarna
aldanmaktan muhazafa buyursun!
2 - Gnahtan Saknmak
Allaha hamd olsun ve onun seip beendii kimselere
selm olsun!
Kymetli dostlarmn, dnyann yaldzl, ssl
gnahlarna aldanm olmasndan korkuyorum. Bunlarn gzel
ve tatl grnlerine, ocuklar gibi kaplacaklarn dnerek
zlyorum ve blis ve insan eytanlarnn drtmesi ile
3 - Vazife
Ey kymetli olum!
Bugn her istediini kolayca yapabilecek haldesin.
Genliin, shhatin, gcn, kuvvetin, maln ve rahatln bir
arada bulunduu bir zamandasn. Saadete kavuturacak
sebeplere yapmay, yarar iler yapmay, niin yarna
brakyorsun?
nsann mrnn en iyi zaman olan genlik gnlerinde,
ilerin en iyisi ve faydals olan, Yaradann emirlerini yapmaya,
ona ibadet etmeye almal, eriatin yasak ettii haramlardan,
phelilerden saknmal, be vakit namaz cemaatle klmay elden
karmamaldr. Nisap miktar mal olan mslmanlarn zekat
vermeleri emrolunmutur; bunlarn zekat vermesi muhakkak
lazmdr. O hlde, zekat seve seve ve hatta fakirlere yalvara
yalvara vermelidir. Allah ok merhametli olduu, kullarna ok
acd iin, yirmi drt saat iinde ibadete, yalnz be vakit
ayrm, ticaret eyasndan ve ayrda otlayan drt ayakl
hayvanlardan, tam veya yaklak olarak, ancak krkta birini
fakirlere vermeyi emir buyurmutur. Birka eyi haram edip,
pek ok eyleri mubah etmi, izin vermitir.
O halde, yirmi drt saatte bir saat tutmayan bir zaman,
Allahn emrini yapmak iin ayrmamak ve zengin olup da, maln
krkta birini mslmanlarn fakirlerine vermemek ve
saylamayacak kadar ok olan mubahlar brakp da haram ve
pheli olana uzanmak ne byk inad ve ne derece insafszlk
olur.
Genlik a, nefsin kaynad, ehvetlerin oynad, insan
ve cin eytanlarnn saldrd bir hengmedir. Byle bir ada
yaplan az bir amele pek ok sevap verilir. htiyarlkta, dnya
zevkleri azalp, g, kuvvet gidip, arzulara kavumak imkan ve
mitleri kalmad zamanda, pimanlktan, ah etmekten baka
birey olmaz. ok kimselere bu pimanlk zaman da nasip olmaz.
Bu pimanlk da, tvbe demektir ve yine byk bir nimettir;
oklar bugnlere kavuamaz.
Peygamberimizin haber verdii sonsuz azaplar, eit eit
aclar, elbette meydana kacak, herkes cezasn bulacaktr. nsan
ve cin eytanlar, bugn, Allahn affn, merhametini ileri srerek
NAMAZA DAR
Ey, oul !
it, iit ki, salavat sahibi nebiler, daveti, "yaratk leme"
hasretmilerdir. Kalbin "yaratk lem"le mnasebeti daha ok
olduundan onu da tasdike davet buyurmular ve kalbin versndan
sz sylememiler, onlar maksatlardan saymyarak terk
etmilerdir. Cennetin nimetleri, cehennemin aclar, Hak' ryet
devleti ve bu devletten mahrumiyet; bunlarn hepsi "yaratk leme"
baldr. "Emr lemi"nin onlarla bir alakas yoktur.
Dier ameller, - ki, farz, vacip ve snnettir- bunlarn ifa ve
icras da, "yaratk lem"den olan kalbe taalluk ettiinden "emr
lemi"nin nasibi, nafile amellerden oldu. yle bir yaknlk ki,
semeresi bu amellerin edas olan amellere gre olmas lazm
geldiinden, farzlarn semeresi olan bir yaknlk, aresiz "yaratk
lem"in nasibi oldu. Nafilelerin semeresi olan bir yaknlk ise, "emr
lemi"nin nasibi olur ve phe yoktur ki, farza nisbetle nafilelerin
hi itibar yoktur.
Eer deryann muhite nisbeti olsayd belki nafilelerin
snnete nazaran nisbeti de yle olurdu. Ve snnetin de farza
nisbeti damlann denize nisbeti gibidir. yle ise, iki yaknln
arasndaki fark bundan kyas etmek ve "yaratk lem"in, "emr
lemi" zerindeki mertebesini bu farkla bilmek lazmdr... Bu
mnada nasibi olmayan kimselerin ekserisi, nafilelerin tervicine beli
gayretler gsteriyor ve farzlar harab ediyorlar.
Ham sofular, zikir ve fikri en mhim i addederek farz ve
snnetlerin ifsnda geveklik gsteriyor, (erbainat) ile ve riyazeti
tercih ederek cuma ve cemaati terk ediyorlar. Bilmezler ki, bir
farz cemaatle ed etmek, onlarn binlerce (erbain)inden daha
iyidir. Evet, er'i edeplere riyetle beraber zikir ve fikir ok mhim
ve pek iyidir.
Ba bo limler de, nafilelerin tervici iin alyor ve
farzlar harab, feyizsiz hle getiriyorlar.
Mesela; Aure namazn -ki, selam ve salavat sahibi
Peygamber tarafndan shhate varmam olduu halde- cemaatle ve
tam bir cemiyetle ed ederler. Halbuki nafilelerin cemaatle
klnmasnn mekruh olduuna dair fkh rivayetin bulunduunu da
sarholuk halidir.
Namazn hakikatine agh olmadndandr ki, bu
topluluktan byk bir kalabalk, ztraplarnn teskinini oyun,
name ve sarholukta arar. Onlar, istediklerini name perdelerinde
bulacaklarn zannederler. Bu yzden raks ve rakkaseleri grmee
giriftar olmulardr. Bununla beraber iitmilerdir ki, Allah,
haramda ifa yaratmamtr.
te bunlarn hli, suya derek boulmaktan kurtulmak iin
nne rastgelen otlara yapan kimselerin hline benzer.
Bir eyde muhabbetin fazlal o eyin kusurlarn gizler;
gzler grmez, kulaklar sar olur. Eer namazn hakikatine ait
stnlklerden bir koku onlarn zerinde olsayd oyun ve
nameden asla dem vurmaz, sarholuu istemezlerdi. nk
hakikati grmediklerinden efsne yoluna sapmlardr.
Ey karde! Namazla name arasnda ne kadar fark varsa
namazn menei olan kemllerle namenin menei olan kemller
arasnda da o kadar fark vardr.
"Akl olana bir iaret kridir".
etmek hkmndedir.
Kmil olan bir temizlikle kusursuz ve eksiksiz abdest
aldktan sonra m'minin mirac olan namaz klmaya kastedmeli,
farz namazlarn cemaatle klmaya ihtimam gstermeli ve ilk
tekbiri imamla beraber almay brakmamal... Namaz mstehap
olan vaktinde ed etmeli ve kraatte snnet miktarna riayet
olunmaldr.
Rkda ve secdede farz, veya sekin bir rivayete gre,
vacip olan (duraklamaya) riayet, elbette lzmdr. Ayn zamanda
rkdan kalknca her kemik yerine oturuncaya kadar dorulmak
ve bir miktar duraklamak icap eder. nk muhtelif szlere gre
bu duraklama ve skn, farz veya vacib yahut snnettir. ki secde
arasndaki oturmada da, burada olduu gibi, her uzvun yerli
yerine gelmesi ve duraklamas lazmdr.
Muhtelif rivayetlere gre rk ve secdedeki tebihlerin en
az kere, ou yedi veya onar keredir. mamn tebihleri de ona
uyanlarn hl ve takatnca olmaldr. Fakat bir kimsenin, kuvvet ve
istidad varken, yalnz bana namaz kld zaman tebihlerin en
az ile iktifa etmekten utanmas, hicap etmesi gerekir. Fazlasna
kadir deilse be kere tebih etmelidir.
Secdeye geldii zaman hangi za yere yaknsa onu yere
koymal; yani nce iki dizi, sonra iki eli, daha sonra burnu, nihayet
aln... Dizler ve eller yere vazedildii zaman evvel san koymak
ve secdeden kalkarken ge yakn olan kaldrmak, yani evvela
aln, sonra bumu, daha sonra elleri, en sonunda dizleri kaldrmak
lzmdr. Kyamda iken secde yerine, rkda iken de ayaklar
zerine bakmak, secde vaktinde burun ucuna ve secdeden
kalknca, clusta iken de eller veya dizler stne...
Bu suretle, nazar danklktan muhafaza ve sylenen
yerlere hasredince namaz toplulukla klmak myesser, ve namaz,
huu ile ed edilmi olur. Salt ve Selm Sahibi Nebiden byle
naklolunmutur.
Bundan baka, rkda iken iki elin parmaklarn amak
ve secdede de birbirine yaptrmak snnettir. Bunlara da riyet
etmek gerekir. Parmaklarn amak veya kapamak sebepsiz
deildir. Bu amelin altnda meknuzdur. eriat Sahibi, bunu
yapm olduundan, bizim iin O'na ballktan daha faydal
bir i yoktur.
Bu hkmlerin hepsi, fkh kitaplarnda teferruatiyle zikr
ve izah olunmutur. Burada bahsetmemizden maksat, fkh
ilminin iktizasnca hareket etmee tergip ve teviktir.
Allah bizi ve sizi eriat ilimlerine uygun, gzel
hareketlere ve dini akidelerin tashihine muvaffak etsin.
Cilt: 1 - Mektup: 266'den
Sh.:29
Sh.: 92
Sh.: 95
Sh.: 101
Sh.: 114
Sh.: 121
Sh.: 131
Sh.: 135
Sh.: 155
Sh.: 157
Sh.:160
Sh.: 161
Sh.:164
Sh.:166
Sh.: 168
Sh .:169
Sh. 171
Sh.: 172
Sh.: 17 I
Sh.: 174
Sh.: 175
Sh.: 176
Sh.: 177
Sh.: 181
Sh.: 183
Sh.: 187
Sh.: 192
Sh.: 193
Sh.: 194
Sh.: 196
TKAT
1-tikat ve amel ....................... Sh.: 201
2-Allah ve lem ........................ Sh.: 205
3-Mabud ................................ Sh.: 206
RUH
1-Ruh..................................... Sh.:209
2-Ruhun Terakkisi ................... Sh.: 211
3-Tenasuh ............................... Sh.: 215
NEFS