Anda di halaman 1dari 156

ZAFER MATBAASI

STANBUL 1980

Ali ERAT

SLAM SOSYOLOJS ZERNE

. , Trkesi

Kamil CAN

DJ'NCE Yil.YINL.'UU No:


.litkr
!.ir"

21

Serisi No: 1

eriat

Birinci Basm:ubat{l980
kinci Basm: Eyll/19BO

DNCE YAYTII

Byk Haydar Etendi Sokak


E:ak s Han N;, 26/7 Beyazt/ST.
'I l : 2B 08 57

NDEKLER
Sunu/7
nsz/11
Giri/15
Yaklamlar/43
nsan ve slam/79
Muvahhid dnya gr/95
Antropoloji: nsann yaratl ve
Allah'la blis veya Ruhla amur elikisi/10
Tarih felsefesi: Kab:l ile Habil/117
Sosyolojinin Diyalektii/137
deal toplum: mmet/149
deal nsan/153

SUNU
1977 ylnda, Londra'da SAVAK g re vlilerinin he

yaptklan grev,,Jerinden birini daha y erine getirilerinden ve lkesinden


uzaklarda
srgnde yaayan bir dnr yok ettiklerini,, san
dklar gnden bu gne uzun bir zaman gemedi. Fa
kat geen bu zaman bile, tm zalimler gibi Onlarn
ve efendilerinin de O'nu yok etmekle ok eyin de, ieceine , dncelerinin
ortada!}- kalkacana ve
sultalarn mazlum kanlar stnde srdrebilecek
lerine olan inan l ary la gerei yzyze getirmeye
yetti ve artt bile.
Tarih zalimleri hakl karmamtr ve O n u n e
hit ediliinin zerinden iki yl bile gemeden sowun
du u dncelerin bayraklat bir byk kyam
dan sonra, halk ve hayatn vererek yetitirmeye a
lt genlii, bu byk ehid'e tautlardan arnm
bir lke ve zgr bir vatan sunmutur.
Elinizdeki kitap ite bu dnrn, Ali eria.ti'
nin trkeye tercme edilip yaynlanan ilk eseridir.
Ali eriati'nin kimlii, dnceleri ve mcarl.ele
si konusunda kitabn giriinde O'nun--en yakn arka
dalarndan Gulam Abbas Tavassuli tarafndan yayl binlerce defa

'

zlm gzel ve doyurucu tantma yazsndan dolav


bizim bu konuda baka bir ey sylememiz gereksiz

olur. Bu nedenle bizim bumda deinmek istediimiz


Ali eriati'nin veya slam Sosyolojisi
zeine,,nin
deerlendirmesinden ziyade byle bir kitabn yayn
lan konusundadr.
Hi bir sulamaya muhatap olmamak iin hi bir
ey yapmamann gerektii bir ortamda

yayoruz.

Bu nedenle Ali eriati gibi dncesini, zerinde a


lt bilim daln ve inceledii toplumsal
Kur'an temelleri zerine oturtma

olaylan

gayreti iinde ol

mu birisinin rahat braklacan sanmak fazla iyim


serlik olur. Bu adan Ali eriati'nin kitaplarn ya
ynlamakla bir risk altna girdiimiz dnlebiJr.
Fakat biz Ali eriati'nin eserlerinin, slam mmeti nin tabii bir paras olan ve u an tarihi bi; dnm
noktasinda bulunan bir toplumun geirdii deiim
lere kkl ve kesin bir izah getirici zellihle olduuna
inanyoruz.
Biz Ali eriati'yi -vard veya varaca sarn ne
olursa olsun- slama. talip olmu milyonlarca insann
eine ender rastlanabilecek bir inanla mukayese edi
lemeyecek lcadar farkl glere kar giritii byk
mcadelenin fikri planda hazrlaycs olarak tanyo
ruz. Yine biz Ali eriati'yi ok g artlar altnda bi
le halkn slami hayata ve Kur'an'a davet eden ce
sur bir dnr olarak da tanyoruz.
Aynca, bu kitab
ncelerinden

yaynlarken sadece bu tr d

dolay ehit

edilmi

bir

ansn yaatmay ve mcadelesinin

mslmann

brakt nokta

da kalmadn ifade etmeyi de amalyoruz.


Muhakkak ki toplumumuzda

kavmiyet ve mez.

hep kaygulann dinin temel inan ve hkmlerinden


stn tutan insanlar vardr ve bunlar

kendilerinin

statik dncelerir::.e ters gele l1::r eyc3 kar kma


ve engelleme faaliyetlerini srdreceklerdir.

Biz bu konuda unu belirtmek isteriz ki, Yayn


evlerinin grevi ok ve garantili sat im k n la n olan
kitaplar bulup Y<"uynlamak olmarr:.ldr.

Bu durum

yaynevlerini &encl anlamda birer ti c ari messese du


rumuna drr. Oysa ki bir topl...:.Ti.un kltrel se

viyesinde yaynevlerinin byk katks vardr o on

larn ticai bir messese olmann tesinde yklendik


leri -sorumluluklar olmak gerekir.
Bu nedenledir ki biz dnyann_ neresinde ol:.ffsa

olsun Islam kltrnn birer paras zelliind8 olan


deiik mezhepten, deiik halklardan da olsa i!1an

ta, Mslman olan dnr ve yazarlarn e:serl.erlni

yaynlamay ve bunlar kendi toplumumuza tantma

y bir grev telakki ediyoruz.

Bu nedenle sltm anma mcadele vermi vo can

larn bu uurda feda etmi ehitler iin bir seri ya

ynma balam bulunuyoruz. lk planda S2yyid Ku

tub, Ali eiati ve Hasa."'1.

el Benna'mn

eserlerinclen

oluacak ve ilerde baka ehitlerin ve eserlerinin de


katlaca bu seride ehitlerimizin btn eserleri bir
klliyat olarak tercme edilip yaynlanmaya, alla
caktr.
Bu kitap bu serinin ilk.. eseri olarak elin iz dedir

Bu vesile ile ehitlerimizi rahmetle anar ve On

larn onurlu mcadelelerinin hayatmza rehber olma


sn dileriz.
Muhakkak ki Al1o.h,

adn ycelticilere

yardm

edicidir.

DNCE YAYINLARI

9,

Rahman ve Rahim Olan Allah Adyla

NSZ

E:inizdeki kitap merhum Dr. Ali eriati'nin kon


feranslarndan olumutur. Kitab'n giri bblmnde
merhum erati hakknda yazarn Sorbonne niver
sitesi snf arkada V(f imdiki

sfahcn

,niversitesi

Rektr Dr. Gulam Abbas Tavassuli tarafndan yazl


m uzun ve etrafl bir tantma yazs var. Bu yazd'.i

Ali eriati'nin hayat, verdii mcadele ve dncesi

hakknd:: etrafl bilgiler verilmitir. Ancak bu giri


blm anl ran slam devriminin gereklemes1den nce yazldndan, Ali eriati'nin d.evrimde oy
nad rol zikredilmemitir.
Evet, eriati devrimden nce srgnde iken e
hid edilmitir; ama onu slam devriminin ideologu ola
rak vasflandrabiliriz. ran'da ah dnemi tauti d
zenin uygulad eitim siyaseti sonucunda, slam ve
z Kltr deerlerinden uzaklaan gen kesime Dr.
11

Ali eriati

slam' yeniden tantt.

mam

Ayetullah

Humeyni'nin emirlerini can-u gnlden dinleyen ve


bunlara itat eden bir neslin yetimesinde eriati'nin
inkar edilmez bir nemi ve etkisi vardr. Devrim bo
yunca ran'n her yannda yaplan

gsterilerde,

Ali

eriati'nin szleri, kitaplarndan alnan cmleler ar


pc sloganlar halinde sylendi,

pankartlara yazld,

adeta bir parola gibi kullanld. Devrimden sonra da

Ali eriati'nin dnce miras ran niversitelerinde


ve Medreselerinde okuyan gen kesimi,

hatta

dir:.

adamlarn ve aydnlar geni lde et.kilemekte hala


devam etmektedir. Onun ortaya koy,]1,u arpc te
rimleri ve stlahlar, ran slam Cumhuriyetinin yeni
kabul edilen Anayasasnda bile mahade etmek mm
k..'ldr.
Bir buuk yl nce farsadan ngilizceye tercme
ettiim bu kitabn trk eye de evrildiini ve Dn
C2 Yaynlar arasnda yaynlanacam ran'dan Ame

rika' ya

dnerken

stanbul'a uradmda r ndim .

Bu beni ok sevindirdi. Karlkl mezheb taassubu ve


emperyalistlerin uygulad blcu siya.set!er n etice
sinde Trkiye ve ran hal.k maalesef yzyllarca bir
birlerinden adeta h a b e r s iz ve uzak kalmlardff. Hal

buki yeni bala.yan

slami uyann gerektirdii

e:1

nemli i, phesiz ki p aral anm slam mmetinin

birliinin yeniden salm1masdr. zellikle Trkiye'de


yaayan mslmanlar iin komu lke ran'n ada

slam dnrlerinin eserlerini incelemek faydal, hat

ta zaruridir. Bu Kitab'm trke tercmesinin, iki. l

kenin :;uurlu mslmanlarnm birbirine yakla:,mas


na vesile olacan temenni ederim.

HAMD ALGAR

Berkeley niversitesi retim yesi


El-Beyan
12

Dergisi Ynetmeni

ALLAH'IN ADIYLA
/

All ah yolun d a l d r lenleri l s an mayn;


Onlar dir{dir ler , R ableri katn d a CCennet ni
me tle riyle) rz kl anr lar.
Kuran, 3/ 169

Yaln zl!k kork usuyla tarihte

bir
snak
ar arken , bil mek, an lamak.. ve yiite d n
me k su un d an lme mahku m e di len kar
deim Ayn E -K uz at' la kar latm l 1). Bi lg i
sizli in haki m old uu bir ada, bilmek"
su saylyor d u. Ezilmi ve hor grlm bir
toplumda,.& oylu bir r uha, yi it bir yre e sa
hip olmak veya Bu d a'nn dedii gibi, gl
ler' lkesinde bir ad a olma k ba lan ac ak
s u lard an deildi.
Ali eriati
Kevir'in nsznden.

(1)

Ayn El-Kuzay Hamadani: H. 526/M. 1132'de Badat'ta l


drlen ran'l dnr. Cng. .>

13

GR
1

BR BOBBLYOGRAFJ...TASLAGI
Evet; bilmek, soylu bir ruha, yiit bir yree sa

hip

olmak,

yiite

dnmek ...

lmnlax:,

onun

Ayn

El-Kuzat'la paylat, byk insanlara. zg nitelik


lerdi. Keskin ferasetiyle, akbetinin de Ayn El-Kuzat'
nkine benzeyebileceini grmt. Bu feraset ve sez
giyle hereyi nceden grmesi ve konumaktan kork
mamas artc deildir.

O,

horlanm,

ezilmi

bir

toplumda; bir bilgisizlik anda; bu umursamazlk


lnde. Cdaha dorusu, gerei

umursamayan,

inktr

eden amzda), bilmenin ve ilgisiz kalmamann, ar


tk yiite dnmek,, saylmadn biliyordu.
aysfn olmak, makam-mevki ihtiras

Artk

beslemekle bir

tutuluyordu. Bu da, bylelerinin ezilip horlanmas iin


15

yeterli bir neden saylyordu. O, ne yapacan bilmez


bir halde bekleen, akn, dmek korkusuyla adm
atmaktan bile korkan, srf bu korkular yznden k
tle bulamayan aY,dnlan ac bir glmsemeyle
eletirirdi. Onun iin bir seim yapmak, ilk adm at
mak demek deildi; btn bir hayatt ve btn bu
duraksamalar,

aknlklar, pheler hep ente llekt

ali zm dediimiz ada aydn kleliinin bir sonucuy

du. Son derece klsa, fakat o oranda da verimli hayat


boyunca, dnce ve insanln bu eski ve tandk
dmanma kar olanca gcyle, yiite savat.
Ayni zamanda,

ideal olan' arayp gerekletir

mektense, mevcut olan' normal ve makbul say


ma alkanlna; insan hayatn bo ve gayesiz gren
dn.ceye; bayalklara,

kendini

beenmiliklere;

sadece halkn byk ounluuna deil, tevhi d dini


ni sav'.nanlarn bir ksmna da bulaan umursamaz

la, - uyuuklua kar bir direni hareketi balatt.


amza ve toplumumuza hakim olan ktl kar
srekli mcadele etti. Toplumun kkleri kurumu
tu ve bu kkler ancak hereyi, hatta hayat bile hie
sayan bir davranla, yani ehadetle sulanrsa canla
nabilirdi.
Sessiz kalmaya ve hi bi r ey s yf omame y e
tahamml edemem. Susacam ama, kendi
mi lmcl aclarla kvranan, hayatn bin
bir zo rlu undan t r iyice yorgun
d
m; gznde btn bi r mr b oyu sren bir
bekleyi ten baka birey ol mayan bir in san
gi bi hisse derek susacam.
Bir ehit, nasl huz ur iin da , ne byk
bir mutlulukla lr ... grmyor mu sun uz?
Gndelik ha.yatn ha y hu yun a alm in san-

16

lar iin lm, hereyin korkun bir biim


de sO'Ila' ermesi ve mthi bir, trajedidir ...
yoklua karp gitmektir.
Buna karlk,
kendinden hicret etmeye niyetlenen kii, ie
lmle balar. lmeden nce lnz.,. Bu
harijrnlade buyruu dinleyip, ona gre dav
rananlar ne byk insanlardr.
Kavir, S. 55
Dr. eriati'yi iyi tanyan herkes, almalarm in.

celemenin, kitaplarn okumann, dncelerini ren

menin ne kadar faydal olduunu bildii gibi; nasl

inancndan kaynaklanan bir hayat yaadn da ok

iyi bilir,.. Burada, kepdini inancna adam, uurlu bir

insann, batan sona alma, abalama, inan, ak

ve sorumfoukla dolu ha.yatn ksaca zetlemeye a


lacaz. almamzn yetersizliinden tr, onun

ve

dostlarnn affna snrz.

HAYATI
Gerekte, onun asl sorunu, hayatiri kendisi de

il; sadece onu nasl, ne uruna yaayaca sorusu

idi. Bu yzden, daha ocukluundan itibaren,


hayatn nasl

biimlendireceini,

yalnz

nasl bir anlamla

renklendireceini dnmekle kalmam, atalarndan

devrald emanetin ykn, youn bir biimde

hep

omuzlarnda hissetmitir. Hep, bu emaneti bir an nce

yerine teslim etmek istemi, -son mektubunda da be


lirttii gibi- bir ann bile boa geirmekten korkmu
tur:

Allah'n inayetiyle, yle bir yola koyuldum


ki, mrmn bir ann bile kiisel mutlulu17

um iin harcayamam. Madem ki Allah'n


.yardm benim zayflklanm telafi ediyor ve
madem ki bu mr bir gn nasl olsa bite
cektir, yle"1Se mrjim bn uurda harca
mamdan daha byk mutluluk ne olabilir?
(eriati nin, babasna yazd
. /' son mektuptan )
'

Btn mrnce, yalnz kendi atalarndan devral-


d emanet ykn deil; tarih boyunca hep ezilmi-1
ler, hor grlmler, mahzun edilmiler tarafndan ta

inan, Hz. Adem'in varisi Hz. Hseyin tarafndan gn


gibi aikar klnan, Hz. Zeynep tarafndan am'a, Ye-
zid'in nne kadar tanan, her gn biraz daha ar
laarak Allah yolunda savaanlann omuzlanna ken
yk de tad:
.Kan deryasna dnm lde, yalnzlk, sr
gn, yenilgi, umutsuzluk ve acnn sur.eti g
rnecekti. Kpkzl ehadet umanndan ba
n ykseltti, sessiz ve yalnz, ylece durdu.
(Hz. Adem'in Varisi
Hz. Hseyin, S. 16-17)
t

O, veraset'in," slam'n felsefi ve imani bir temeli

olduuna ve slam'n bu yolla, deiik zamanlarda,


deiik yerlerde olmu, olan ve olacak olaylar ve te
celliler arasnda, maksatl bir sreklilik kurmak iste
diine inanyordu. Btn bu tecelliler, bu sreklilik
sayesinde birbirine balanyor, mantki bir illiyet er
evesinde ortaya kp sona eriyor, birbirini izliyor,
birbirini etkiliyor ve bylece herbiri, -Hz. Adem'le ba
layp, eliki ve cedel sl.steminin sop.a ermesine kadar
srecek olan- tek bir zincirin bir halkasn oluturu18

yor. Bu mantki sreklilie, bu kanlmaz diziye tarih


diyoruz. Tarihin, bir an bile aklndan karmad bu
ar emanet yk ona atalarndan, yakn gemiin
den devredilmiti ve onun btn hayatn aydnlat
yordu. Hayat lde balam; sonunda kapsaml bir
tarihi ve toplumsal lkye, gen kuaklara yol gste
ren bir mesaja ve amzn ok ihtiya duyduu or
ta yola ulamt. Bilerek ve isteyerek, amzn ac
sn kendisi gibi duyup ac ekenlerin mukadder yo
lunu izledi ve sonunda tarihin ehitleri ve ahitleri
arasp.a katld.
,. Allah'n inayeti z saf olanadr
Rastgele ta-topraktan inci, mercan olur mu?
nde gelen pek ok ilim ve din by gibi e
riati'nin de krsal kesimde yetimi olmas bir tesadf
d,eilcfir. Hatta o, by!t ehirlerin fitne-fesat dolu
hvasn beenmeyip Deti Kebir lnn yalnzl
n seen ve yaadklar dnemin nde gelen din alim
lerinden olan atalaryla iftihar ederdi:
'
Seksen be yl kadar nce, daha Anayasa
Devrimi g,ereklemeden, dedem, days Al
lame Behmenabadi'nin1 yannda ilahiyat,
felsefe ve hukuk renimi grm. Hakim
Esrar'la sk sk felsefe tartmalar yaparlar
m. Mezinan ya.knlarnda ssz ve cra bir
ky olan Behmenabad'ta yaad halde n
Tahran, Mehed, sfahan, Buhara ve Necef'
teki aydn evrelerde duyulmu. zellikle
Tahran'da bir dahi diye tannyormu. Bu
nun zerine Nasreddin ah kendisini Tah
ran'a davet etmi. Orada, Sipahsalar med19

resesinde felsefe dersleri vermi. Fakat ru


hunda kaynayan uzlet duyglsu yznden
tekrar Behmenabad'a ekilmi. Bunu da, is
tese mevki ve iktidar elde edebilecei, in
sanlar ynetebilecei bir yata, olgunly.k
anda yapm. Btn bunlardan, bilerek
ve isteyerek yz e virmi
.

eriati, atalarnn yaad hayattan ok yarar

lanmtr. zellikle,

hayatn irkefe batt,

insan

olarak kalmann ok gletii, hergn cihad etme

r.>. kanlmaz olduu ve cihad edilemedi bir d

nemde insanln muhafaza etmeyi onlardan ren


mitir.

Hakim hoca,
babamn babasyd. Bana
onunla ilgili ne gzel hikayeler anlatrlard.
Ruhumun derinliklerindeki pek ok ; gizli
duygunun kaynan bu hikayelere balyo
rum. Neredeyse, elli veya seksen sene nce
onun ahsnda kendimi grr gibiyim. Qna.
yle bir adam olduu, yle davrand iin
minnet duyuyorum.
Kevir, S. 9 dn.
eriati'nin amcas da, nl ilim adam Edip Nia

buri'nin parlak rencilerindendi. Fakat o da, dedele


rinin geleneine uyarak, hukuk, felsfe, ve edebiyat

renimini tamamladktan sonra Mezinan'a dnm

tr. eriati, atalarndan kalan btn insani ve ilmi


miras kendine mal etmitir.

Onlarn maneviyatnn

kendinde yaamaya devam ettiini dnm ve ona


hep yolunu aydnlatan bir k gibi bakmtr.

20

Herkesten ok babas, eriati'nin manevi eitimin


de birinci derecede nemli bir rol oynamtr.
Babam gelenei bozdu ve eitimini tamam
ladktan sonra kye d nme di. ehirde kald
ve ehir hayatnn irkefine ramen, Unini,
ahn ve cihadn srdrebilme k iin baa
rl bir mcadele verdi. Ben, ite bu kalma
karannn sonucu ve tek varisiyim... Layk
olmadm halde, bu so n derecede ar, aziz
emaneti tamaya alyorum .
.
Kevir, S. 19
/

Mehed'deki slami Hakikati Tantma Merkezi


'nin temelini atanlardan olan byk eitimci, mca-
, hid Muhammed Taki eriati, krk yl boyunca, dini
hakikati tantabilmek iin mantki, ilmi yntemlerle
srekli- aba gstermitir. zellikle modern eitim ku
Fumlarndan yetien genlerin materyalizmden, Bat'ya kulluk etmekten, dine kar dmanca duygular
beslemekten kurtulup, tekrar slam ihancna dnebil
meleri iin yaplan almalarn n safnda yer alm
tr.
cslami retinin tantlmasnda,
retilme
sinde ve incelenmesinde Kuran' temel olarak alma
fikri ve son yllarda yaygnlaan tefsir akm, byk
lde onun eseridir. Ceriati, Baz Sorulara Cevap,

s. 162)

Babasnn eriati zerindeki etkisine zellikle de


indik; nk bu asil, vakur ve alim insan tanyan
herkesin kolayca kabul edecei zere, bu -1 nokta, e
riati'nin hayatnn deiik boyutlarn anlamamz da.
kolaylatracak niteliktedir. Ayrca bu nokta, deha
sahibi, olaanst zeki bir insann, yetenekli bir
retmen tarafndan, uygun artlarda eitilmesi halin
21

de, basmakalp engelleri ap, ann onune geebi


lecei, edilgen ve alc deil de; etkin ve verici olabi
lecei gereine gzel bir rnektir. Ali eriati'nin baba
sn ve yaad hayatn deiik Cilmi, dini, siyasi ve
insani> ynlerini iyi bilenler, onun sadakatini, sab:rz
n, ilesini, engin bilgisini de takdir ederler. Onu ta
nyanlar, aynca, Kuran ve Snnette Hilafet ve Vela
yet, Vahiy ve Risalet, Hz. Ali, Teblie {lhadet Din
lerin Mjdeledii, Dinin Faydas ve Zorunluluu, s
lam ktisad ve en nemlisi Yeni Tefsir isimli eserle
rini de bilirler. Son olarak, onun, niversitelerde ve
hatta dini evrelerde her tr yetenei krelten unsur
lara kar srdrd kahramanca mcadele ve ya
admz fesat anda slarrii meselelerin incelenme
sinde yeni yaklamlarn, doru yntemlerin seilme
si konusunda oynad nemli rol de iyi bilinir.
Byle bir ada, pek az byle baba ve pek az byle bir evlat vardr.

'

Maneviyatm ilk biimlendiren babamdr.


Bana dnme ve insan olma sanatn ilk
reten odur. Annem beni stten keser kes
mez, babam bana hrriyet, asalet, safvet,
sebat, iffet ve iman duygular vermeye ba
lad. Beni dostlaryla, yani kitaplaryla o
tantrd. Kitaplar, okula baladm ilk
gnlerden itibaren en sadk arkadalarm
oldu. Onun btn hayat ve ailesi demek
olan ktphanesinde bydm. Bydk
ten sonra ancak youn aba harcayarak
renebileceim eyleri o bana ocukluum
da kolayca, kendiliinden armaan etti. Ba
bamn ktphanesi imdi -benim iin paba
biilmez hatralarla dolu bir dnyadr. B22

tn kitaplarn -hatta ciltlerini bile- hatriayabiliyprum. Benim iin, mutlui..


gzel ama uzak gemiimin top!olan bu irin oday ok seviyoru
Baz Sorulara C.

,..,u,

_._

tf

u da var ki, deha ve yetenek, btn evre engel-

lerini aar ve ann nne geer. ama kendi dan-

gasn vurmak isteyen, iinde yaad evrenin ken

disini tutsak etmesine izin vermez. Yrrlkteki ku

rallar, onun iin birer atlama tandan baka birey

deildfr. eriati de, kendisini kuatan geleneksel ka


lplarn, evresindeki snrlamalarn farkndayd

ve

olarn ,tutsa olmktansa, kendi amalan dorultu


sunda kullanmaya kararlyd. Bunu baard.

Daha renciyken ders vermeye balamt. Fikri

ynden <'ylesine geliti ki, onun daha imdiden ev


resinin ve kuamn dna tatn herkes grebili-

yor,du.

Yetenek, elverili bir evre. ve hepsinden te,

lam'n katksz kaynaklarna duyduu samimi inan,


dncede ve davranta iffetle birleince,

yesine ulamak iin gerekli btn, imkanla

IJtU

ce ga
kavu

oluyordu. Eitim grd evreyi kenuisi y

le tanmlyordu:
.

Hayatta ne byk nimetlere kavutum! Onlar tam anlamyla deerlendirdiimi syle


yemem. Hi kimse hayattan benim kadar
pay almamtr. Kaderin ksa bir sre kar
ma kard . olaanst, gzel, heyecan
dolu, yaratc ruhlar kiiliimin derinlikleri
23

ne

kk saldlar.

imdi bile, onian iimde

duyuyor, onlarla birlikte, iie yayorum .


Kevir,

S. 83 C3J

Kendisine yol gsteren byk insanlar gibi, bu


hocalarndan da, dnmesini, cihad etmesini, gerek
slam'n deiik boyutlarn, gerek sevgisini rendi;
dnce ve mcadele dnyasna atld, olgunluk ve
sonsuzluk iin mcadeleyi benimsedi. Fakat ilk ev
resiyle, ailesiyle hibir zaman balarn kopartmad;
Deti Kebir'i asla unutmad. Ne zaman Me2tlnan'dan
sz etmeye balasa, yzn bir sevin kaplard.
ocukluunda ve ilk genlik yllannda, renci
olarak dierlerinden pek fark yoktur. Dierleri gibi
okula gitti, imtihanlara girdi, snf geti, nce ilkoku
lu, sonra da ortaokulu bitirdi. Ayni zamanda Arap
a'y ve dini ilimleri reniyordu. Liseyi bitirdikten
sonra., retmenlii ok sevdii iin Yksek retmen
Okulu'na girdi. O sralar, Yksek retmen Okulu,
u veya bu nedenle niversiteye girememi genleri
erefli retmenlik mesleine hazrlayan saygdeer
bir kurulutu. Ani zamanda, tar,ih felsefesi zerine
yazd eserlerle de, yazarla balam oldu. Bir yan
dan da, Mehed'deki slami Hakikati Tantma. Mer
kezi'nde konferansla::r veriyordu.
eriati'nin kiiliini biimlendiren ve yonunu i
zen, yurt iinde ve yurt dnda grd resmi rer2>

Kevir, s. 88. eriat, babasndan baka, kendisini etklle


yenler arasnda unlar da saymaktadr: Louis Massignon
(Fransz arkiyats) , M. Ali Faraki Cran'l bilim ada
m ve politikac) , Jacques Berque (Fransz Arapa bilgini,
sosyolog ) , ve Gurwitsch (Fransz sosyolou) . Ne var ki
bunlar, dorudan doruya, bildiimiz anlamda hocala ryd.

nimden ok, -onun iin hi deimeyen bir yol gste


rici olan- slam'.a duyduu s.mimi inan ve ocuklu
unu yaad evreden edindii r:.mme ve dn
me sevgisidir. Otuz yl boyunca Mehed'deki aydn
mslmanlann canl ve hareketli bir toplanma yeri
olan slami Hakikati Tantma Merkezi de nun kii

liinin olumasna ok olumlu katklarda bulunmutur. Buna karlk, o da, konferanslar vererek, soru
lan cevaplandrarak, oturumlara bakanlk ederek bu
merkezin almalarna ok olumlu katklarda bulun
mutur. Daha balangtan itibaren, . entellektel ge
limenin ve inanc kkletirmenin arac olarak gr

d yazmaya ve konumaya byk nem vermi.


evresindekiler de, sekin ve gl kalemiyle bu a-

, lmararm srdurmesi iin kendisini srekli tevik


,

etmilerdir. niversiteye girmeden nce de, kitap e


virebilecek derecede. iyi Franszca ve Arapa biliyor
du. O dnemde, Hz. Eb Zerr zerine Arapa'dan dua
zerine de Franszca'dan evirdii iki kitap, o sra
larda dncesinin ve bak asnn nasl geni bir
alana yayldn ok gzel. gstermektedir. Ayrca,
bu evirilere yazd nszler de, bu dnemdeki

s-

. lami dncesinin ynne ve aklna gzel bir r


nektir. Ona gre slam, deiik felsefe akmlaryla, ka
pitalizm ve sosyalizm arasnda (fakat her ikisinin d
nda) herbirinin iyi ynlerine zaten sahib olan, kt
ynlerini

de

darda

brakan

bir

..orta

yoldur.

Ne var ki, o sralarda zellikle ilgisini eken, Ku


zey

Afrika'dan

dnyasn
eylem

Endonezya'ya

saran

imkan
gerekse

barnda

barndran

oloji akmlardr.
' tap,

ve

kadar

Gerek

anti

Hz.

Franszca'dan

btn

yaygn,
-

Ebu

slam

gl

empetyalist,
Zerr'le ilgili

evirdii

kk

bir
ide

kifa -

kat deerli dua risalesi, onun dikkatini slam'n ka-

25

tksz ve lekesiz kaynaklanna ekmitir. Hz. Peygam


ber'in ve teki din byklerinin hayatlann toplumsal
sorunlann altnda yorumlamas da, bu alma
larn sonucudur. Btn bunlar, genlik zerinde in
kar edilemeyecek derecede etkili olmutur.
1956'da Mehed'de Edebiyat

Fakltesi almt.

eriati de, bir yandan renmeliini ve dier al


malarn srdrmektedir.

Yeni alan faklteye ilk

kaydolanlarn banda o gelmektedir. Burada, hoca


lalaryla yapt tartmalar, dnce izgisini daha
da gelitirip kkletirir. Derslerde, rencilerin byk
ounluu gibi sessiz ve edilgen kalmaktansa, etkin
olmay seer. Bu yeni alma, dnme, aratrma ve
tartma imkanndan faydalanarak zellikle dinler ta
rihine, slam tarihine ve tarih felsefesine ynelir. zel
likle Toynbee'nin ...tarih felsefesini kukuyla karlar
ve onu pek ok adan eletirir.
Hereyden nce, gerei ve adaleti savunmata
gsterdii kararllk ve halkn hayatn etkileyen di'ni,
toplumsal ve siyasi olaylara kar duyduu ilgi, onun
inan ve dncesindeki bamszl gstermektedir.
O sralar (3), her taraf kaplayan lmcl sessizlik
iinde bile o, toplumsal mcadele ve elikiden uzak
durmam, hakla batl arasndaki savata bir an bile
yan izmemitir. Konumalar, yazlan v eylemleri
nedeniyle yetkililer, hakknda dosya dzenlediler. O,
susmaya ve toplumda kurulan olumsuz dengeyi kabu
le hibir zaman yanamad. Ayni anda iki cephede
birden savat. Bir yandan, kendi

evrelerinde

bir

rmce a ren, can:i veya medresenin bir kesi


ne ekilip, toplum iindeki her tr entellektel geli(3)

26

Musaddk'n Austos 1953'te devrllmesini izleyen

(ng. .)

yllar.

meye kar olumsuz bir tavr taknan, kendilerini ve


slam'n parlak J;,akikatini karanlk bir perde arka

sia gizleyen an gelenekilere kar; te yandan da,

..yeni skolastisizmi kendilerine snak yapan kk

sz ve takliti aydnlara kar kyasya savat. Her

iki grup da, toplumla, halk ynlaryla btn bala

rn kopartml.t. Hepsi, an her trl kokumulu

una ve rmlne acizane boyun eiyorlard.

P ARS NVERSTES'NDE -I

Paris niversitesi'nde geirdii be yl, hem a-

lmalarna devam etmesine, hem de ran'da bulunma

yan kitaplarla tanrmasna vesile oldu. Burada, dei


ik toplumsal ve felsefi dnce akmlarn doru

dan renmek, Bergson, Camus, Sartre. Schwartz gibi

yazar ve dnrl'erin, Gurwitsch, Berque gibi sosyo

loglarn ve Massignon gibi islamiyatlal"jJl eserlerini


aracsz okuyup incelemek imkann buldu. zellikle

slam aratrmalar ve sosyoloji ilgisini ekiyordu.

renim alan olarak d!l bunlar seti. zmleyici ve

eletirel Fransz sosyolojisi onu byk lde etkile

di. Bir sre devam eden bu etkiye ramen, onun top


lumsal gr, dnceyle cdavran bir
kabul ediyordu.

btn

Sosyolojiyi mutlak bir bilim kabul.

eden pozitivist yaklam da, katkszAnarksist yalda


m da ona pek tutarl gelmedi. Her iki yaklam da,

snailememi lkelerin -bir baka deyile

"nc

Dnya lkeleri denilen lkelerin- gereklerini

zmlemekte ve kavramakta yetersiz kalyordu. eria


ti, srekli olarak,

kapitalist toplumun ve komnist

sistemin iinde bulunduu duruma, kalknma seviye


sine aldrmakszn,

bamszlklarn

kazanabilm

27

n mcadele eden bu insanlarn kendi z gerekle

rini zmleyip aklayabilen bir sosyoloji gelitirme

ye alt.
eriati'nin Fransa'da kald yllar, Cezayir Dev
rimi'nin en grltl dnemine rastlar.

Bu

dnem,

yzyl akn bir sredir emperyalizmin boyunduru


u altnda ezilen mslman bir halkn, kyasya

bir

cihada, bir lm-kalm mcadelesine giritii; sava


ta Fransa. ilerine kadar tad bir dnemdir. Avru
pa'da, deiik partiler ve gruplar, hatta bilim adam
laryla sosyologlar, bu konuda, olumlu veya olumsuz
deiik tavrlar taknmaktadrlar.

Cezayir'in srekli

Fransa'ya bal kalmasn savunmakla Frans& Kom


nist Partisi'nin ve Cezayir Komnist Prtisi'nin sergi
ledikleri tavr, son derecede ibret vericidir.

eriati,

mslman halklann anti-emperyalist bamszlk m


cadelelerini kendinden ayn grmedii iin, Cezayir'tj.e
olup- bitenleri yakndan izlemekte,

onlarn

kadrini

kendi kaderiyle birlikte dnmektedir. Ne var ki, Ce-

zayir'de srp-giden kanl devr


dir . . . tamamiyle nev'i

ahsna

bambaka bir ey

mnhasrdr: Dost -

dman, kimse bunu inka: edemez. Daha nce,


savan bir benzeri daha grlmemitir.

bu

Kylsyle

dahsyla, btn mslman halk, on milyonluk bir


kitle halinde, emperyalizmin en gl ordularndan
birine, 500.000 kiilik Fransz sava ahtapotuna kar
kyasya cihad etmektedir . . . Cezayir halk bir milyon
ehit verir ama; sonunda dman dizlerinin stne
kertmeyi de baarr. Arap olsun veya olmasn, ada
let a btn mslman glerin Cezayir hareketini
desteklemeleri, onu kendi yreklerinde duymalar ve

28

kendi z davalar saymalar, ok anlaml bir gerek'


tir. C4),
Cezayir Milli Kurtulu Cephesi'nin emri zerine, ,
ok sayda mslman rencinin Cki buniarn arasn

da Tp Fakltesi'nin Politeknik'in son snfnda oku


yan.ar da ardr)

renimlerini brakarak, Cezayir

mcahidlerinin saflarna katldklar da bir gerektir.


Mcadelenin bir baka yn de, Cezayir meselesinin
derinliklerine inmemizi ve onun kkenlerini anlayp
aklamamz salayan felsefi, sosyolojik ve psikolojik
zmlemeler,

bizzat mcadelenin rettii teori ve


/

dncelerdir. Cezayir hareketinin iinde ve dnda


- srdrlen bu teorik almalar, deiik dillerde ya1

ynlanm pek ol<kitap ve makalede toplanmtr CS).


zellikle, Cezayir Kurtulu Cephesi'nin szcs olan
(4)

(5)

Bu satrlar okurken, Trkiye'nin Cezayir meselesbndeki


tercihlerini, 1955 ylnda Birlemi Milletler Genel Kuru
lu'nda Cezayir'e kar Fransa'y tutmasm utanla hatr
lamamak mmkn deildir. Oysa bu Genel Kurul toplan
tsnda Yunanistan bile Cezayir'i desteklemi, konunun
Birlemi Milletler'ge ele alnmas dorultusunda oy kul
lanmtr. Aralk 1965 tarihinde Kbrs konusunda yap
lan oylamada, Asya - Afrika devletlerinin Yunanistan'
desteklemesini yadrgayanlan, bunun nedenini uzaklar
da aramamaldrlar. Trkiye, 1957 ylnda da, 1958 ylnda
da, 1959 ylnda da, Asya - Afrika lkelerinin Cezayir iin
hazrladklar self - determinasyon)) teklifine kar k
m ve Fransa'nn yannda yer almtr. (Bkz: Olaylarla
Trk D Politikas, M. Gnlbol, C. Sar, A. . Esmer, O.
Sander, A. H. lman, A.' S. Bilge, D. Sezer, . Krkolu;
Ankara, 1977, S. 324.) (T..)
Bu almalarn hemen hibirinin Trkeye evrilmemi
olmas, lkemiz aydnlar iin bir kayptr. Konuyla iigili
olarak Trke'ye evrilmi bir-iki kitaptan biri olan Ce
zayir'de slama Yeniden Dou)), [Malik Binnebi, stanbul
1973] gecikmi bir rnek olarak bu arada saylabilir.
29

El-Mcahid gazetesi, mcadelenin dnce yonunu


yanstmakta ve zmlemekte nemli gn:vler stlen
mitir. Baz Fransz aydnlan da bu almalara b
yk lde katlmlardr. Bunlar arasnda Franz Fa
non'un denemeleri ve kitaplar zellikle dikkati ek
mektedir. Cezayir uyruuna geen bu psikolog, Ceza
yir devriminin daha ilk gnlerinden itibaren Cezayir

lilerin saflarna katlm ve Yeryznn Lanetlileri,


Cezayir Devriminin Beinci Yl gibi pek ok eser yaz
mtr. Fanon'u kefedip Avrupallara ilk tantan Jean Paul Sartre'dr. Fakat onu

tam anlamyla ilk olarak

Dr. eriati 1962 ylnda, Avrupa.'daki ran'l rencile

rin yaynladklar bir dergide incelemitir.

Cezayir

Devrimi'ne getirdii derin sosyolojik ve psikolojik


zmlemeler nedeniyle, Fanon'un Yeryznn Lanetli

leri isimli eserini,.. ran'n deimesi

iin

mcadele

edenlere sunulmu deerli bir armaan olarak nite-

lendirir. eriati, Fanon'un daha nce hemen hemen


hi bilinmeyen belirli teorilerini gelitirip, kitala'.rn

ulat baz sonulan Farsa'ya

evirerek;

Fa

non'un dnce ve yaklam tarznn -kendisinin de


bir paras olduu- ran halk hareketine yansmas
n salamtr. Zamanla, Fanon'un etkisiyle, konuma

larnda ve yazlarnda u tr ifadler grlmeye ba


lamtr:

Gelin dostlar Avrupa'y terkedelim; onu


maymunca taklid etmekten vazgeelim. Du
rup dinlenmeden js anlktan sz eden, ama
nere de insanlara rastlarsa onlarn kkn
kurutmaya kalkan bu Avrupa'y kendi kaderiyle babaa brakalm.
..
.Ke:disine derin bir sevgi besleyen ve syledik

lerinin doru luunu

30

ruhumL.11

derinliklerinde

duyan

eriati'nin ustalltl sunuu sayesinde Fanon, ran'da


tannd ve sevildi. Bunun sonucu olarak baz sekin
yazarlar onun dncelerini ayrntl olarak incele
meyi ve eserlerini evirmeyi srdrdler.
eriati ayni ekilde, dier devrimci Afrikal ya
zarlarn ta;nmasnda da nemli bir rol oynad. Bun
lar arasnda, mslman olmayan baz yazar ve air

lerin yansra ,Cih ad lann En Gzeli (E fd al El-Cihad )

isimli eserin yazar mer Uzgan da vardr. eria.ti'ye


gre, Afrika'daki slami halk hareketlerinin biimlen

dirdii dnceler, ran mslmalarnn

toplumsal

ve siyasi mcadele,,sine de yeni bir entellektel canl


lk getirebilecek niteliktedir. Bylece, dostlarna ve
I

rencverine,

amzdaki
,

sahih

slami hareketlerd,en
'

renebilecekleri pek ok ey olduunu srekli hatrlatmtr.


Avrupa'da 'bulunduu sralarda kitaplarn oku
yup dncelerini inceledii veya ahsen grt
dnr ve yazarlarla olan ilikisi

<aydnlarmzn

edilgen

byk bir ounluunda grlenin tersine)

bir iliki deildir. Bu ilikiler, onun, orijinalitesini

ve

yaratcln korumak artyla yeni yeni dnceler


gelitirmesine yaramtr. Toplumla ilgili inceleme ve
anlayn,

eekli ve cresmi sosyolojinin.- varsaym

larna deil;

toplumun gzlenebilir, gncel hareket

lerine dayandrmtr. Kald ki, onun almlar ve


zmleri de pekala eletirilebilir. Sosyal bilimler dalnda doktorasn tamamlayncaya kadar, Paris'te kal
d sre iinde, dier niversite rencilerinin yap
t gibi btn zamann ders alarak ve imtihap
lara hazrlanarak geirmemi; kendisini uurlu ve se
kin bir mcahid olarak yetitirebilmek iin byk a
ba harcamtr.

O sralarda, eyleminin, onu bkalarndan ayran


31

yn vard : Fikri mcadel, siyasi mcadele

ve

,gerek bir eitim sisteminin gelimesi iin verdii m


cadele. Her mcadele de halka, daha dorusu m
mete faydal olabilmek iindi. renci hareketlerinin
grlt-patrts iinde bsbtn eriyip gitmektense
halk iin bireyler yapmak istiyordu; ama kalc ve
deerli bireyler. . . Herkesten ok o, tek ve yeri dol
durulamaz hedefin halk kitleleri olduunu gryordu.
eriati'nin Paris'te bUiunduu yllarda, ran'daki
dini hti.reketin ilerici kanad yeni ve canl bir dne
me girmiti. lkede ksa bir sre esen zgrlk rz
garndan sonra, zulm ve bask gndelik hayata ye
niden hakim olmutu.

Tutuklamalar,

ar hapis cezalan, insanlk-d

yarglamalar,

ikenceler

yeniden

balamt. Zulmn en byk hedefi dindarlar; zel


likle de, ak-seik bir ideoloji ve tutarl

bir

eylem

programyla ortaya kan tek grup olan zgrlk Ha

reketi lNehzat-i Azadi> 'ne katlm olanlard.

Muh

teem 1 2 Muharrem 1383 CM. 5 Haziran 1963) ayak

lanmas, ran'c,iaki slami harekete yeni bir yn ka


zandrd ve gerek mcahidlerle mevsimlik.. gste

riciler birbirinden ayrld. eriati de bu harekete da


hildi; hatta O u kJr di '-:--1:"i sayyordu. Bu arada,

eser yazmaktan,

hakk aklamakta ve Ayetu' ' l

Humeyni'nin gl nderlii

sayesinde

bi,lmit:nen

slami hareketi incelemekten bir an bile geri kalma


d. te yandan, ran'da!d hareket tf:: :n ,"n dini h;r

temele dayand halde, yurt dr cd.Ki Farsa y:ty l.

larn byk bir blim din -.., hatta din- dman


bir hava tayordP
ran'n toplumse

v .... ..

. d= ?-

trc.n'1

aydnlar,

gereklerini ve srdrlen :nca

delenin iyzL1 -kt niyetle veya cehaletten g;:


mezlikten r:: liyorlard.
Ne

.:tr ki, eriati ve ayn dnceyi paylaan bir-

ka arkada, \vrupa'n en ok okunan Farsa ga


zetesini yaynlay baardlar. lek kalemi ve ze-
kasyla eriati, bu gazeteyi, halk hareketinin en ciddi
ve en gereki yayn organ haline getirdi. Bu gaze
tede, yurtdndaki aydnlarn dnceleriyle iran'da
ki halkn mcadelesi ahenkli bir biimde birleti.
Szn ksas, eriati'nin Fransa'daki renim yl
lan srekli dnce ve eylem iinde geti ve yurtd
ndaki ran'Ilan ok etkileyen dnce akmn o
balatt. Ortaya koyduu eylemin deiik ynleri son
dercede nemli olduu halde, burada daha fazla ay
nntya giremeyecegimiz iin, bu militan dnrn
etkilerine bu kadarck deinmekle yetinmek zorun' day

IRAN'A DN
,
e:jati'nin lm zerine, ran'n yan-resmi ga
zetelerinden Kayhan'da yle bir yaz yaynland:
e riati 1964 :ylnda kendini her zamankin
den dah.a ok lkesine, hulkna e slam di
nine hizmet etmeye hazr hissetti ve kan
s. iki ocuunu yanna alarak ran'a dn
meye k arar verdi. Yannda ran toplumu iin
ok deerli bir hediye ta.'lyordu. Zira dini
konularda btnyle yeni saylabilecek bir
yaklam vard. Btn itenliiyle, gerek
slam'n izdii ereve iinde, dine ve mil
lete ayni derecede zararl olan batl inan
lara, mezheb taassubuna ve ikiyzlle
kar savamak kararndayd . . . ran'a dn
dkten sonra Mehed niversitesi'ne profe
sr tayin edildi
,

33

Bu alntnn ilk iki cmlesini doru kabul edersek,

sonuncu cmle, yani bir niversiteye tayin edilmesi..

bize hi de garip gelmeyecektir. Fakat iin iyz, hi

de sanld gibi deildir: Be yllk bir aradan sonra


lkesine dndnde, daha snr kapsnda, karsnn
ve ocuklarnn yannda hemen tutuklanm ve do

ru hapishaneye gnderilmi, uzun bir sre babasyla

bile . grtrlmemitir. Serbest brakldktan sonra

da, ran toplumu iin getirdii ok deerli hediyeye


ve yapt .doktoraya ramen, yllarca, Fransa'ya git

meden nceki kadrosuyla birok lisede ve Yksek Zi

raat Mektebi'nde retmenlik yapmaya zorlanmtr.


ran, onu ite byle karlamtr. Zaten btn haya

t boyunca z-yurdu ona zindan edilmitir. Ama b

tn bunlar, onun mcadele azmini daha da bilemek


ten baka bir ie yaramamtr. Birka yl sonra da,

kendisi byle bir istekte bulunmad halde, kazara


veya yanllkla Mehed niversitesi'ne tayin edilmi
tir. Bunun zerine, gen kuaklara yol gsterme' a

balan, daha dorudan doruya bir nitelik kazan


mtr.

Deiik fakltelerde okuyan pek ok

onun rencisi olmaktan

gen,

gurur duymakta, verdii

dersler umulmadk derecede kalabalk renci toplu

luklar tarafndan izlenmektedir. Ne var ki, l,iniversi

te, ona kar gsterilen bu ilgiden hi honut deildir.

Dargrllk, kklk, kskanlk, ktlk elele ve


rerek onu engellemeye alr. Mehed niversitesi'

nin yneticileri, onun ders veesine artk tahamml


edemez hale gelmilerdir. eriati, serbest retim yn

temlerini, geleneksel yntemlerden ye tutmakta., z


grlkle bilgi arasnda bir fark grmemektedir.
nunda istifa etmek zorunda braklr.

So

Mehed niversitesi'nden ayrlmasyla birlikte, yo

un bir eylem frsat bulmutur. Verdii konferans ve

34

derslerle, toplumsal ve dini konularda yazd ince


lemelerle gen kuak ve oplum zerinde etkili olan
yeni bir dnce akm balatr. Bunun karl da,
mahkeme nne kartlmadan beyz gn hcre hap
si ve sonunda srgnde tadlan ehadettir.
Dr. eriati, tevhide kelimenin tam anlamyla ina
nan bir mmin, toplumsal sorumluluklar konusunda
bir an bile yan izmemi bir aydnd. Kendisi gibi fe
dakar birka dostuyla birlikte, teblii yerine ulatra
bilmek iin insann btn

hayatn

(almalarn,

mes}eini, iini ve hatta ailesini> feda etmesinin hala


mmkn olduunu-' gsterdi. Btn mrn mcahe
deye ve mcadeleye verdi; bu unutulmu ve cahil b' raklm gen kuaklan, iine dtkleri aknlktan
ve kararszlktan kurtarabilmek

umuduyla, slam'n

tantlmas iin srekli abalad. Sofuluk perdesi ar


dna gizlenen kokumu unsurlarn srekli engelleme
1erine ve hatta kundaklamalarna ramen ran toplu
munu derinden etkiledi ve gerek yabanc emperya1stlere, gerekse yerli ibirlikilerine byk bir darbe
indirdi. Eserleri, gen kuaklarn yolunu aydnlatma. ya devam edecektir. /

ESERLE VE DNCELER
eriati'nin geride brakt eserler; konferanslar,
ders notlar, kitaplar, makaleler Cki bunlarn herbiri
onbinlerce nsha baslm veya teksir edilmitir) ki
iliinden ve eylemlerinden de nemlidir. Gen kuak
larn, btn bu eserlere gsterdii ilgi, unutulacak gi
bi d

ir.

eriati'nin btn syledikleri ve yazdkla

r, son derecede ileri bir samimiyet ve inanla d!le ge


tirilmitir. Btn bunlarda, olaanst bir yetenein

35

izlerini grmek mmkndr. Dr. eriati'nin son de


recede verimli ve orijinal es-erlerine bir gz attmz
da, onun basit ve yzeysel almalara pek itibar et
mediini grrz. Ama o, gl kalemi ve sekin s
lubuyla en derin felsefi d.nceleri, en karmak bi

limsel ve sosyolojik konulan bile kolayca anlalabi


lir hale sokabiliyordu. Buna kardk, onun baz yaz

larnn anlalmas biraz zor gibi gelebilir: Yalnkat


dnmeye alm olanlar, onun benzetmelerini, sem
bolik sl.bunu ve baz kelimelere ykledii derin an
lamlan kavramakta glk ekebilirler. Aratrmaya
dayanan, dinamik

dncelerle

karlatklarnda,

ufak-tefek. o:itiraz,. larda bulunmay alkanlk haline .


getirmi; yani dnce tembelliine yakalanm, ifsat
edilmi ve

"' C nsanlan)

Rabbinin yoluna hikmet ve

gzel szle ar,. CK. 16/125) hkmn oktan unut

mu tek boyutlu kafalar iin qun eserleri bulunmaz


bir .sorgu-sual frsatdr. eriati'nin teorileri dini 'bir
temelden hareket etmekle birlikte, saglam epistemo
lojik, felsefi, tarihi ye sosyolojik dayanaklardan da

faydalan.makta, belirli bir ha.yat ve dnce diyalekti


inden gelimektedir. eriati'nin grne gre do-'
ru dnce olmadan doru bilgi; doru bilgi olmadan
da inan olmaz. Bu , uyank bir uur veya teori
ve pratikte mkemmele ulamak isteyen bir hareket
iin mutlaka gereklidir. Bilmeden inandmz yzey
sel inanlar, -ok gemeden fanatizme ve batl inan
lara dnr, toplumsal yapy olumsuz ynde etki
ler. Toplumda ideolojik dnm baarlmadan, hi
bir kkl dnm gerekletirilemez. Hzla gelien
,

ada dnyada en ok ihtiya duyduumuz ey de,


ite bu ideolojik ve fikri dnmdr. Bu tr bir d

nm, yaygn bir hareket haline gelmeden nce, fer


din hayatnda ve uurunda kk salm olmaldr. An-

36

cak bu yolla, kutsal kurumlar ad altnda donup ka


tlam olan hEitreketsiz yaplar, toplumun varlk ham
lesinde etkin bir rol oynayan canl ve hareketli un
::(uf.rlar haline gelebilir.
slam hakknda doru bilgi
edinebilmek
n
muvahhid bir tarih felsefesi ve toplumsal gerekleri
imdiki halleriyle ortaya koyan bir cirk sosyolojisi
gereklidir. eriati'nin cAdem'in Varisi: Hseyin isim
li eserindeki tarihi ve sembolik zmleme, slam'n
belirli bir zamana ve corafyaya zg beeri bir ide
oloji olmadn, uzak da kaynaklarndan fkrp,
kayalklar aarak, oala oala denize ulaan gr
bir rmak gibi btn insanlk tarihini kuattn gs
termektedir. Bu rmak srekli akp durmaktadr ve
belirli zamanlarda gnderilen peygamberler ve onla
rn izlyicileri bu akntya hz kazandrmlardr. B
tn tarih, Hak'la batl arasndaki mcadeleden, tek
tanrcilkla oktanrclk arasndaki sa:vatan, zalim
lerle mazlumlar, yoksullarla zorbalar arasndaki ar
pmadan ibarettir. Bu mcadele ve atma, Habil'le
Kabil'in hikayesinde sembolik olar dile getirilmi
tir. Ruhban snf v mal-mlk sahipleri, her zaman,
peygamberlere kar koymaya yeltenen smrc s
nf tekil etmiler, buna karlk yoksullar, mazlum
lar ve takva sahipleri hep peygamberlerin ve ehitle
rin yannda olmulardr. Tevhid inanc, toplumsal ve
tarihi sorumluluktan ayn dnlemez. Bu yzden,
tevhide inanan bir toplum, cihadla da mkelleftir. Bu
ebedi mcadele, insann toplumsal tarihiyle, Hz. Adem'
le birlikte balamtr ve bu adalet mcadelesinin bay
raktarln da hep peygamberlerle sadklar yapm
lardr. Bylece insanolunun
toplumsal hareketleri
muvahhid dnya gryle birlemi ve onunla ahenk
iinde gelimitir.
37

eriati'nin dncelerinin

nemli bir yn de,

irk sosyolojisi.. adn verdii, gnmz toplumlar


nn gereki ve eletirel zmlemesidir. O, toplum
daki deiik zmre ve tabakalarn, zellikle aydnla

?n

rn roln; yeryzndeki kart ideolojileri ve d

ce akmlarn; deiik meeniyet ve kltrlerin rol


n Cherb.iri tevhid inancndan yoksun olan btn bu
unsurlar>

cirk sosyolojisi bal altnda tartmak

tadr. Ona gre, tevhid inancndan yoksun ada in


san, yabanclam bir varlktr ve uursuz bilim, bir
tr ye,ni-skolastisizm halini almtr. Bu durumda, ger
ek aydnlarn yerini sahtekarlar doldurmutur. CBkz.:
Yeni-Skolastisizm,

banclam insan,

..
..

Temeddn ve Teceddt, Ya

irk Sosyolojisi, cAydn ve So

rumluluu, o:Va.roluuluk ve Nihilizm v.dJ

.
Sosyolojik adan baktmzda, pek az ran'l bi

lim adamnn amzdaki slam


kadar gereki bir gzle

toplumunu eriati

deerlendirdiini grrz.

Onun iin nemli olan, soyut kavramlar deil, deer


yarglar, iliki biimleri, dnce ve inan yaplar
gibi, slam toplumunda yrrlkte olan gereklerdi.
eriati, aydnlarn sadece Avrupai dnce

akmla

rn ve kendi toplumlarnn toplumsal gereklerini bil


melerini, byle bir zmleme iin yeterli grmyor
du. Byle snrl bilgilerle, yanl yola sapmak ve ger
'
eki olmayan sonulara varmak ihtimali ok kuv
vetliydi. Mevcut gerekleriJI zmlenebilmesi, ancak,
-

bazen yabanc dillerdeki karlklarndan

ok daha

zengin ve anlaml olan kendi felsefemizin, kltrm


zn, dinimizin ve edebiyatmzntabirlerine, kavramla
rna dnmekle mmkndr. Bat sosyolojisinin,

COn

dokuzuncu Yzyl snailemi Avrupa toplmunun ve


Yirminci Yzyl'n ilk yarsndaki saldrgan, emperya
list toplumun zmlenmesinden elde edilen> basma-

38

kalp kavramlarni dilimize evirip tekrar etmek bize


hi(fbir ey kaza,ndrmaz. Zir: bu kavramlarn, bizim
ada hayatmzla hibir ilgisi yoktur. Biz, kendi top
lumumuzda ortaya kp biimlenen, kendi toplum
sal yapmzn niteliine, kendi manevi yapmza., ken
di toplumsal davran kalplarmza, kendi toplumsal
gereklerimize denk den deerleri, ilikileri ve birey
lerimizin btn bu. deerlere, ilikilere gsterdikleri psi
kolojik tepkileri incelemeliyiz. Bunun iin, ran'daki s
lam toplumunda tarih iinde oluan ve kapsaml bir
sosyolojik kavramlar sistemi gelitiren ilikileri
z:p.lemelerimize temel olarak almalyz. Bu adan ba
kldnda, mmet, imamet, adalet, ehadet, ta.kiye,
taklid, sabr, gayb, efaat, hicret, kfr, irk, te vhid
' gibi kavramlar, bunlara tekabl eden veya benzeyen
Avrupai kavramlardan ok daha anlamldr.
eriati her zaman gereklere parmak basm, so
yut dncelerden srekli kanmtr. O, zellikle s
lami bak as ve dncesi nedeniyle, kendi toplu

;munu incelerken pozitivist ve marksist sosyolojiye iti


bar etmemi; kkl tarihi ve dini yntemleri uygula.:.
yarak ada slam sosyolojisine yeni boyutlar kazan
drmtr. Tophmuri statik,. ynn (deiik dini ve
din-d evrelerin mevcut ilikileri, deerler ve inan
lar sistemini> incelerken de, dinamik,. ynn Cslam
mmetinin ve ran toplumun1:1n eitli dnemlerde ge
irdii deiiklikleri) incelerken de, gereki bir
zmleme ve sosyolojik eletiri yntemi kullanmtr.
Ne var ki, eriati, sosyoloji gibi bir bilim dalnda ta. rafszlk duncesini hibir zaman kabul etmemitir.
Ona gre, zellikle -bilimsel tarafszlk kavramnn
anlamn iyice kaybettii, gzlem ve tanmlanann
yerini inan ve katlmann ald- gnmzde sos
.yolog artk sadece bir toplum gzlemcisi olarak ka39

lamaz. Bu yzden, eriati'nin btn yazdklarn ve


dncelerini sosyolojik adan deerlendirmek uygun
olur. O, ok ynl, gerek bir slam sosyolojisinin hem
temellerini atm; hem de bu alanda nclk grevi
ni stlnmitir.
Bizim iin nemli olan, onun tarihi, tarih felse
fesini, dini, eriat ve sosyolojiyi hep muvahhid dn

ya gr asndan incelemesidir. B ylece tevhid, hem


insan toplumunun tarihini aydnlatan bir tarih felse
fesinin, hem de onun geleceine k tutan bir gr
n fikri ve ideolojik temelini ol,uturmaktadr.
O halde, onun btn felsefi, tarihi ve sosyolojik
zmlemeleri, kendisinin de ok ak bir

biimde

gsterdii gibi, tevhid inancnda birlemektedir:

Tevhid'in artk felsefi, teolojik ve bilimsel


tartma ve yorumlama evrelerini ap,
yere indii; artk toplumun ileyiine kar
maya balad sylenebilir. Snf ilikileri,
bireylerin durumu, birey-toplum ilikileri,
toplumsal yapnn deiik ynleri, toplum
sal st-yap, toplumsal kurumlar, aile, siya
set, kltr, iktisat, mlkiyet, toplumsal ah
lak, bireylerin ve toplumun sorumluluklar
gibi, toplumsal ilikilerle ilgili pek ok ko
nuda tevhid eitli sorular ileri srmekte
dir. Bylece tevhid, btn toplum ileri iin
gerekli olan fikri temelleri salamaktadr.
Tevhid'in bu ynnn, tevhid inanc ze
rine kurulan, gerek maddi ve iktisadi, gerek
se fikri ve imani yaps elikisiz bir toplum
iin gerekli ideolojik temelleri ve fikri harc
salad da sylenebilir. O halde tevhid ve
irk meselesi, evrensel bir sosyoloji felsefe-

40

'

sine, toplumun ahla.ki yapsyla, yasal


geleneksel dzenine balanmaktadr.

ve

Tevhid dncesini toplumsal dzleme yerletiren


ve toplum anlayn tevhid kavramna balayan

bu

yeni yaklam, eliki ve atmann tesinde bir aa- .

may gzn:.hde canlandrmak istemektedir. eriati'


nin sosyolojisi, dnya grnn bir yansmastlr . . .
toplum iinde elle tutulur sonular veren bir dnya grnn . . . O, toplum hayatnda, toplumsal tevhid'le,
toplumsal irk arasnda, btn tarih boyunca sren
bir mcadele olduunu grr:
,

Muvahhid dnya-gr, varoluu nasl vah


detle' aklarsa, insan toplumunu da ayni e
kilde aklayp yorumlar.

Evrensel

varlk

dzleminde tevhid eitli ve elikili gle


re, putperestlerin eitli putlarna, insanla
rn kaderini ve tabiat olaylarn etkiledii
sanlan tabiat-st uyduruk varlklara nasl
karysa; insan toplumlannda da, insanlarn
srtna binen, onlarn gcn zorla gasbe
den, snflar arasna k arm ak toplum d

zenleri ve toplumsal ilikiler yerletiren dn

yevi putlara: yani ksaca insani dzlemde


ki irk'e de kardr.
eriati iin, sadece uurlu ve uyank,. insanlarn
slam'nn bir deeri vardr. slam'da kiiliin yapsy
la, deimesi birbirini tamamlayan eylerdir. eriati'
nin pek sevdii Hayat inan ve cihaddan ibarettir
szn bu erevede anlamak gerekir.. Onun, am
zn uurlu mslmanlanna, zellikle de samimi
aydn

genlere

ulatrd

son derecede

ve

nemli ve

41

.acil mesaj budur. Genlik bir kere inand m, here


-

yiyle ba.lanr ve ok ksa zamanda, slam'n hedefle


rine ulama mcadelesinde etkin bir unsur haline ge
lebilir.

eriati'nin bu alandaki katklarn hi kimse in- .


kar edemez.

BBLYOGRAFYA
Merhum Dr. eriati, ok alkan bir yazar

ve

mesajn ulatrmak iin rpnan bir aydnd. Her za


man, syleyecek veya yazacak yeni biJ sz vard. Bu
yzden, btn eserlerini ve dncelerini burada say
mamza imkan yok. Onu anlamann tek yolu, doru
dan doruya, ksa ama hareketli bir mre sdrd
eserlerine bavurmaktr. Konferanslar_nn,
lf}rnn, sosyolojik ve tarihi

tartma

incelemelerinin, yazlan

nn says yzleri bulur. Bunlarn ou, yurt-iinde ve


yur t dnd a defalarca, binlerce nsha baslmtr. B
tn yazdklar biraraya geldiinde, bir tr slam An
siklopedisi oluturur.

Eserlerinin ve konferanslar

nn balklarna yle bir gz attmzda, hep yeni bir


konu peinde olduunu grrz. Kuran ve "ilk ms
lmanlann katksz slam' onun yol gstericisiydi. Pek
ok eser vermi olmasna ramen, ayni konuyu tek
-

rar ettii ok enderir. Bu yzden, onun dncesini

tam olarak kavrayabilmek iin btn yazdklarn in

celemek gerekir. Ksack mrn samimi . bir inanla


doldurmu ve gerek niversitelerdeki, gerekse gele
neksel evrelerdeki genler arasnda yeni bir dn
ce akmnn domasna yol amtr.
Allah'tan rahmet dilerim.
Gulam Abbas Tavassuli
. sfahan niversites_i Bakan

;42

,,

YAKLAIMLAR

Asl konuya girmeden nce, birka noktay hatr


lamakta fayda var. Bunlar, konumuzla dorudan do
ruya ilgili olmamakla birlikte, son derecede nemli,
hay ati meselelerle balantl olduklar iin ncelikle
ele alnmas gereken noktalardr.
Son yllarda, aydnlarn ou, konumann hibir
faydas olmadna, aclarmz dile getirmenin hibir
eyi halletmeyeceine inanmaya baladlar.

imdiye

kadar hibir i yapmadan, hibir eyleme girimeden


srekli konutuk, aclarmz, dertlerimizi tarttk. Bu
yzden, artk konumay brakmalyz. Herkes, ailesi
ni, evresini, yaad kenti dzeltmekle ie koyulma
ldr.
Benim grme gre, bu dnceler yanl

bir

varsayma dayanyor. nk, gerekte, imdiye ka


dar pek konumadk, dertlerimizi dile getirmedik, bu
dertlerimize bilimsel adan yaklamadk. imdiye ka
dar yaptmz btn i, yaknmaktan, inleyip szla45

maktan baka birey deildi. Bunlarn hibir ie yara


mayaca zaten belliydi.
Psikolojik ve sosyal sorunlarmz imdiye

kadar

doru drst hi tartmadk. Bazen, hastalklarmz


tehis ettiimiz; imdi artk tedaviye geebileceimiz
dncesine kaplabiliriz. Ne yazk ki, hastalklarm
z tehis ettiimiz dncesi doru deildir.
e koyulduktan sonra, isann gnlk hayatta
karlat zorluklar, saptrmalar, talihsizlikleri biz
zat yaayanlar dertlerimizi ne kadar az konutuumu
zu,

sorunlarmz,

rmlmz,

zlml

mz ne kadar hafife aldmz ok iyi anlamlardr.


Yalnz inanlarmz, dini ve ideolojik bak a
mz deil, hibir konuyu yeterince konumu deiliz.
Hastalklarmz tehis edip, bu konuda yeterince
konutuumuzu, artk eyleme geme zamannn gel
diini nasl iddia edebiliriz? Biz dindar bir toplumuz.
Yaptimz iin esas dine dayanmaldr . . . Ama biz ha
la dinimizi bilmeyiz. Benim mesleim retmenlik . . .
rncilerim belirli konularda hangi kitaplan okuma
lar gerektiini bana sorduklarnda vlrecek cevap bu
lamyorum; nk bu konularda Farsa yazlm

kitap yoktur. Dorusu bu utan


Ulusumuz

yzyllardan

tek

verici bir durumdur.

beri

Ehl-i

Hz. Ali'ye bal olmakla vnr durur.

Beyt'e
ran,

ve
eski

din ini ksa srede bir kenara atp slam topluluu


na girdii Birinci Yzyl'dan gnmze kadar,

ister

imdi olduu gibi resmen, isterse duygu ve inan ola


rak, hep Hz. Ali'nin yolunu, arkadal arn, hilafetini
kendine rehber edinmitir. Ama bugn bir rencim

kalkp da benden Hz. Ali'yle veya Hz. Ali'ye olan an


ballklar nedeniyle daha slam'nilk yzylnda, Hz.
Ali'nin ilk izleyicileriyle ilgili bir kitap istedii zaman
ona verecek c evap bulamyorum.

. . . Bu insanlann sadece adlarn biliyorum.

Dini.

Hz. Ali'nin inand din lan bir ulusun, bugne ka


dar Hz. Ali ve arkadalaryla ilgili elle tutulur tek
bir kitap yazmam olmas utan vericidir.

Ondrt

yzyl sonra Hz. i'nin bir hristiyan CGeorges Jour-


dag> .tarafndn. Ebu Zerr'in de bir snni kardeimiz.
tarafndan C Cevdet Es- Seb,er> bize tantlmas bizi d
ndrmelidir.
Selman- Farisi, slam'la ereflenen ilk ran'ldr.
Bu btn ranllar iin bir vn kaynadr. Selman-
Farisi( tebli baladnda ilk uyanlardan, daha son
ra da Ehl-i Beyt'ten saylacak kadar ona yakn olan
byk bir insan, bir dahiydi. ran iin gerek milli, ge
rek
pu

ilmi,

gerek

insanla

ilgili

dini
tek

adan
kitap

vn
bir

kayna

Fransz

olan

tarafn -

dn yazlmtr C l ) . Selman- F:.risi'yle ilgili, Farsa


yazlm drt s ayfalk bir yaz bile yoktur.
nceleme ve tartma aamasnn bittiini; srann
eyleme geldiini nasl iddia

edebiliriz,

bilmiyorum!

imdi i ve eylem zamam olmadn sylemek istemi


yorum. Zira konumak ve

yapmak; incelemek ve

uygulamak her zaman i-ie olmaldr. Peygamberi


mizin C S .AJ snneti budur: O, hayat 'biri yalnz ko
numaktan, teki de yalnz eylemde?f ibaret) iki ayr .
blme ayrmtr. Yeterince konutuk; hadi artk ey
leme geeUm demek pek bnce bir sz olur. imdiye
kadar btn yaptm;.z i yaknmak,

alayp-szla

makt. Artk bunu bir kenara brakmamz gerektii


ne inanyorum. Bunun yerine, dertlerimizi konualm;

ama dertlenmeden, bilimsel adan konualm. nan(l)

Louis Massignon'un cSalman Pak et les premices Spiri


tuelles de l'slam lranien> isimli kitab szkonusu edili
yor. (Paris, 1934 )
,

47

dmz dnce, iimizin, eylemimizin, dncemizin


temeli olsun. Hz. Ali'nin nasl bir insan olduunu
renlim . . . Hz. Peygamber'i CS.A. > , Ebu Zerr'i, Salman'
ve Hz. Ali'yi bize dosdoru anlatanlar tanyalm.
Dini sebepler bir yana, tamamen insani adan da
_gerekte

saygdeer olan insanlarla ilgili

olarak,

Farsa'da okunmaya, sz edilmeye deer hibir kitap


yoktur. Son zamanlarda yaynlanan, bu konuyla ilgili
alt kitabn alts da eviridir. Biz kendimiz henz ka
lemi elimize alm deiliz.
Bu lkede, Kuran' iyi bilen kiilere alim.. denmi
yor; cfaz.. deniyor. Kuran, slam Tarihi, Peygamber'in
ve Sahabenin hayat gibi konulan bilen; Kuran' yo
rumlayan ve aklayan, bu konularda yetenekli olan
kiiler; yani alimler, tekilerden ( fzl lardan) nde
geliyor. Bunlar ikinci snf islam alimleridir. Eer bu
dnce tarz doru olsayd, Hz. Peygamber

CS.AJ ,

Hz. Ali Ve Eblt Zerr'in bile alim deil de, fazl kabul
edilmesi gerekirdi . te bu yzden, bugn iin en onem
li, en acil ve en byk grevimizin konumak; dert
lenmeden, yanp-yaklmadan, kesin ve bilimsel bir dil
le dosdoru konumak olduunu da aratrm olaca
z. nk, lkemizde omun, slam dnyasnn bir ba
ka kesinde olsun, bireyler yaP,mak midiyle ie ko
yulanlar, ya hibir sonu alamadlar, yahut da pek az
birey baarabildiler. Bunun sebebi de, ie koyulduk
larnda ne yaplmas gerektiini bilmemeleriydi. Hi
phesiz, istediimiz eyin ne olduunu bilmeden ie
koyulursak ne yapacamz da arrz. O halde, ilk
grevimiz, dinimizi renmektir. Evet, bu byk dine
balanmzn stnden yzlerce yl gemi olmas
na ramen, ne yazk ki hala ilk yapmamz gereken
ey, dinimizi renmek iin kollan svamaktr.
Daha nce de sylediim gibi, slam' renmenin
- 48

birok yolu vardr. Bunlardan biri Allah' bilmek ve


onu dier dinlerii mabudlanyla karlatrmaktr. Bir
dieri, kitabmz Kuran' bilmek ve onu dier kutsal
C kutsal denilen>

kitaplarla karlatrmaktr.

Bir

dier yol da, slam peygamberinn kiiliini bilmek,


ve onu tarih! boyunca grdmz dier byk sla
hat kiiliklerle karlatrmaktr. Son olarak, slam'
n nde gelen ahsiyetlerini bilmek, onlar dier din
lerin ve dnce akmlarnn nde glen ahsiyetleriyle
karlatrmaktr.
amz aydnlarnn grevi, slam'n insana, bi. . reye ve topluma hayat veren, gelecekte de insana reh
berlik edecek bir dnce olduunu benimseyip bil
mektir. Gnmz aydn bu grevi bireysel ve kiisel
bir bor kabul edip, alma a.lan ne olursa olsun, s' lam dinine ve onn nde gelen ahsiyetlerine Ckendi
almalan asndan ) yepyeni bir g.zle bakmak zo
rndadr. slam'n ylesine deiik boyutlar ve ynle

ri vardr ki, herkes kendi alma alan iinde ona yep

'n

ye i bir bak as oulabilir.


alma alanm din sosyolojisi oldu

J iin, ben de,

Kuran'n ve slam literatrnn terminolojisinden ya


rarlanarak, slam'a dayanan bir din sosyolojisi geli
tirmeye altm. almalarm ve aratrmalanm sra
snda, varlndan bile haberdar olmadmz pek ok
el srlmemi konu olduunu

grdm. slam' ve

Kran' incelerken karlatm ger.eklerden biri de,


. Peygamberin snnetine zg, bilimsel tarih ve sosyo
loji teorilerinin varl oldu. Burada sz konusu etti
im eyin, Kuran', Kuran'n belirli ayetlermi, Peygam
ber'in snnetini veya .siyasi, toplumsal, psikolojik ve
ahlaki hayat tarzn alp, sonra da btn bunlan a
da bilim araclyla zmlemek deildir. S zn
ettiim, bsbtn baka bireydir.

Benim yaptm,
49

Kuran'dan, tarih, sosyoloji ve beeri bilimlerle ilgili bir


dizi yei konu kartmaktr, Dncemin kayna biz
zat Kuran veya islam'dr.
Beeri bilimlerde, Kuran'n yardmyla kefetti 'im pek ok nemli konu olduu halde, bu bilimler
bu nemli konulara imdiye kadar hi deinmemi
lerdir. Bunlardan biri de Hicret konusudur. Hseyni

ye-i rad tarafndan baslan Son Pey gamber: Hz. Mu


hammed lS.AJ isimli kitapta, bu konunun sadece
ta-_
.

rihi boyutu ele alnmtr. Kur'ann hicretten ve mu

hacirlerden szederken kulland ifadeden, peygam


berin hayatndan ve genel olarak slam'n ilk yllann
daki hicret kavramndan kalkarak, hicret'in sadece ta
rihi bir olay olmadn anladm.
Pekok mslman, hicret,. deyince, Peygamber'
in buyruu zerine, baz sahabelerin Mekke'den Ha
beistan'a ve Medine'ye g etmesini anlamaktadr.
Bazlarna gre, genel olarak hicret; ilkel, yahut, yan
meaeni baz insanlarn corafi veya siyasi sebeplerle
bir yerden bka bir yere gmelerinden

ibarettir.

Mslmanlar iin ise, mslmanlarn ve Peygamber'

in hayatnda olmu bir olaydr. Ne var ki, K'.uran'm hic


reti anlatrken kulland ifadeden, hicretin felsefi ve
sosyal adan ok derin bir kavram olduunu sezinle
dim. Daha sonra, dikkatimi tarihe yneltince, hicret' in hi de tarihin ve tarihilerin gstermek istedii gi
bi basit bir olay deil, tam tersine son derecede muh
teem bir ilke olduunu; buna ramen imdiye kadar,
kimsenin

bu konuya deinmediini grdm.

Btn

tarih boyunca hicret, medeniyetlerin douunda ba


lca etken olduu halde, tarih felsefesiyle uraanlar
'bile bu konuya gereken nemi .vermemilerdir.
Tarihte bildiimiz yirmi yedi medeniyetin hepsi,
bir hicretten sonra ortaya kmlardr. Bunun bir tek

50

istisnas bile yoktur. Bir baka deyile, ilkel bir toplu


luun, yaad, yurdu brakp bir baka yere gme
den mederrileebildiini gsteren bir rnek yoktur.
Tarih ve sosyoloji asndan byk nem tayan
bu konuyu, slam'dan ve Kuran'n hicretten szeden,
geici ve yaygn hicret emreden ayetlerinin slbun.

dan kardm.

En sonuncusundan

(Amerika) , en eskisine

CS

mer) kadar bildiimiz btn medeniyetler, hicretlerin


ardndan kurulmulardr. Her defasnda ilkel bir top
luluk, anayurdunu terketmedii

srece ilkel olarak

kalm; ancak hicret edip kendine bir baka yurt edin/

dikten sonra medeniyete ulaabilmitir. O halde b'

tn medeniyetler, ilkel topluluklarn hicretinden do,

mutur.

Bu yolla anlayabildiim pek ok konu ve alma


alan var. Bilebildiim kadaryla slam ve Kuran, ta
rih ve sosyolojiyle ilgili meseleleri daha iyi, daha de
iik ve daha net bir biimde anlamama yardmc ol
mutur. Bylece, Kuran'n belirli deyimlerini kullana
rak, en yeni bilimler olan beeri bilimlerde bile pek
ok yeni konu bulu;abileceini anladm.
imdi slam sosyolojisine gre tartmak istediim
konu. hem sosyolojinin, hem de tarih "biliminin en b
yk kmazdr: Toplumlarn deimesini ve kalknma
sn salayan temel etken nedir? Bir toplumun anszn
deimeye ve kalknmaya balamasna veya rme
ye ve kmeye balamasna, bir-iki yzyl iinde bir
toplumun btn niteliklerini, ruhunu, amacn, bii
mini, bireysel ve toplumsal btn iliki trlerini de
itirmesine yol aan temel etken nedir?
Yzyllar boyunca, bu soruya bir cevap arand.
zellikle son yz on yldr, btn sosyoloji ve tarih
akmlar, var gleriyle bir cevap bulmaya altlar.
51

Her defasnda, karlarnda u soru ykseliyordu: Top


lumun deimesini ve gelimesini salayan temel et
ken, tarihin motoru olan temel g nedir?
eitli sosyoloji akmlar, bu noktada birbirinden
,

ayrlmakta ve herbiri belirli bir etkene arlk ver


mektedir.
Baz akmlar tarihe inanmamakta, onun gemile
ilgili deersiz bir hikayeler ynndan baka birey
olmadn ileri srmektedir. Bu akml;:.r,

sosyoloji

nin deimez kurallar, ilkeleri, lleri olabileceini


de kabul etmemektedirler.
Dnyada belirli bir bilimsel anarizm szkonusu
dur. Bu bilimsel anarizm, sosyoloji felsefesi ve beeri
bilimler konusunda olduka ktmserdir. Ona gre,
tarihe yn veren temel etken tesadftr; uluslarn ha
yatndaki deiiklikler, ilerlemeler, gerilemeler, dev
rimler hep tesadflerin sonucu olarak ortaya kmak
tadrlar. Szgelii, Araplar birdenbire ran' a saldr
makta, ran tesadfen

yenilmekte, ve daha

sonra

ranllar mslman olmaktadr. ran'daki ynetimin


nedense pek zayf olduu bir dnem Cengiz Han ran' a
saldrmakta v e ran yenilmektedir. Moollar ran'a
girmekte, bylece Mool kltr ve hayat tarz ran
slam hayat tarzyla kaynamakta ve belirli bir dei
iklik ortaya kmaktadr.

Ayn ekilde, Birinci ve

kinci Dnya Savalar da tesadfen patlak vermi


tir; pek ala bu savalar olmayabilirdi. Szn ksas bu
am, olup-biten hereyi tesadfe balamaktadr.
Bir dier grup da, materyalistlerden ve tarihi de
terminizme inananlardan olumaktadr. Bunlara g
re tarih ve toplum, balangtan bugne kadar hibir
iradesi <Jlmayan birer aa gibi gelimilerdir. Aa,
nce bir tohumdur. Sonra bu tohumdan filizlenir, yer
yzne kar, kk salar, byr, dallanr, yapraklanr,

52

byk bir aa olur, meyva verir, kn yaprak dker,


baharda yine ieklenir, olgunlar ve qlr. Btn bun
lar, - aa istese de istemese de - olur. Bu grup,
toplumun, tarih boyunca, tabiat

kanunlarnn tabii

evrede grd ii, insan topluluklannda gren baz

belirleyici tkenlere ve kanunlara uymak zorunda ol


duklarna jnanmaktadr.
Bu inanca gre, topluIllann kaderi zerinde bi
reylerin hibir etkisi olamaz; toplum, tabii etkenlere
ve kanunlara gre gelien tabii bir olaydr.
nc grupta, kahramanlara ve ahslara tapan
lat yer almaktad:c. Faistlerle Nazilerin yansra, Pey
gamber'in hayatn konu alan bir eser de yazm olan
Carlyle, Emersog. ve bunun gibi aydnlar da bu grup
tan saylabilir. Bu gruba gre, yukarda szn etti
imiz kanunlarn toplum zerinde kendi balarna hi
bir gc yoktur v.e bunlar gl kiilerin elinde birer
aratan baka birey deildir. Ayn ekilde ortalama
insanlarn veya ortalamann altndakilerin de toplum, lann deimesinde hibir pa yoktur; onlar da, g
llerin kulland aralardandr. Toplumun dzeltil
mesinde, ykseltilmesinde veya kertilmesinde sz sa
hibi olan biricik etken, gl kii'dir.
Emerson, Bana, en gl on kiinin adn syle
yin, size bth insanlk tarihini gz kapal anlata.
ym. Bana, slam peygamberini anlatn, size btn s
lam tarihini kartaym; Napolyon'u anlatn,

Modern

Avrupa'nn btn tarihini gzlerinizin nne sereyim


diyor.
Bu grubun grne gre, toplumun ve insanln
gelecei, btn toplumlarn ncs olan gl,. kii
lerin elindedir. O halde, toplumlarn mutluluu veya
sefaleti ne kitlelere, ne kanlmaz evre ve toplum
artlarna, ne de tesadflere baldr.

Toplumlann
53

mutlu veya mutsuz olmas, zaman zaman, btn top


lumun, hatta btn insanJn geleceini deitirmek
zere ortaya kan byk kiilere baldr.
slam Peygamberinin

hayatyla ilgili

eserinde

Cariyle unlar yazyor: a:slam Peygamberi, ilk teblii


ni kendi yaknlarna yaptnda hi kimse onun sy
lediklerini kabul etmedi. Sadece, on yanda bir ocuk
olan Ali, Muhammed C S .AJ 'in arsna uydu ve ona
biat etti. Cariyle, bu konuyu kendi dncesi dorq_l
tusunda yle noktalyor: Bu kk el byk eli tuttu
ve tarihin ak deiti.
Halkn, yani toplumun byk ounluunun da,
toplumun geleceini belirlemede pay olduunu kabul
eden akmlar vardr. Fakat, antik ve ada biimle
riyle demokrasi de dahil olmak zere hibir dnce
akm, toplumsal gelime ve deimede kitlelerin te
mel etken olduunu kabul etmemektedir. Demokra.tik
dnce akmlar, en iyi ynetim biiminin, halkn y
netime katlmas olduuna inanmaktadrlar; ama Ati
na demokrasisinden gnmze kadar bu akmlarn
hibiri halk ynlarnn toplumsal deiikliin ve kal
knmann belirleyicisi olduunu kabul etmemitir. y
leyse, en demokrat sosyologlar bile bir yandan halkn
seimlerd oy kullanarak ynetime katlmasnn en
iyi devlet ve toplum dzeni olduunu ileri srerken;

te yantj.an halk>o toplumsal deiikliin ve gelime


nin temel etkeni olarak kabul etmeye yanamamak
tadrlar. Onlar da, determinizmi, byk insanlar, se
kinleri, tesadfleri veya kutsal iradeyi belirleyici et
ken saymaktadr.
Kiilere tapanlar, iki gruba ayrlabilir.
Birinci grupta Buda, Musa veya sa gibi bir byk
insann ortaya kp insan topluluunu deitirdiine
54

inananlar vardr. Bunlar katksz kahramanlara tapanlar dr.


kinci gruptakiler de, nce bir byk insann orta

ya. ktna, sonra o toplumun

nde gelenl'" inin,

- sekinlerinin - ona uyduuna, bylece bir eiG pin


olutuuna

fr anrlar. Topluma yol gsteren ve kendin

ce bir hedef tayin eden de ite bu sekinlerden oluan


ekiptir. Bu gruba da, sekinlere tapanlar demek do
ru olur.

slamda ve Kuran'da yukardaki teorilerin hibiri

yoktur. slam asndan en byk insan Peygamber

C S.AJ 'dir. Eer slam, Peygamber'in roln toplumsal


,

deimenin ve gelimenin temel etkeni olarak grsey'

di, btn
peygamberlerin ve zellikle de Hz. Muham,
,

med C S .AJ' in temel etken olmas gerekirdi. Ne var ki,

durumun hi de byle olmadn gryoruz. Peygam


ber'in grevi ve kiilii Kuran'da apak or1'.aya kon
mutur. O, haberi iletmekten sorumludur, bir uyarc
dr, mjdeleyicidir. Halkn durumundan dolay Pey
gamber'in zlmesi zerine, Allah ona, grevinin sa
dece haberi iletmek, insanlar korkutmak ve mjdele
mek, onlara doru yolu gstermek olduunu; onlarn
sapmalarndan veya doru yola gelmelerinden Pey
g-amber'in deil; bu insanlarn kendilerinin sorumlu
olduunu hatrlatmaktadr.
Kuran'da insanlk tarihini temel deime ve g

melerinin aktif nedeni ola rak Peygamber J abt. edil


memekte; haberi iletmek ve insanlara doru yolu gs

termekle grevlendirildii belirtilmektedir. ')nun giJ..


revi burada bitmekte ve insanlar eriyi ve .:. doruyu
semekte serbest braklmaktadr.
,

slam'da tesadf,. e de yer yoktur; zira herey Al

lah'n iradesine boyun emitir. Bu yzden, ne tabiat

ta, n e de toplumda, bir sebebi ve bir gayesi olmayan,


5S

..tesadf,. ad verilen tek bir olay bile dnlemez.


Kuran'da peygamberlerden ayr olarak baz insanla-_
rn sz edilmise bile, bu ounlukla honutsuzlukla
ve lanetleyerek yaplmtr. Eer baz insanlar, doru
luklar ve iyilikleri dolaysyla szkonusu edilmise,
Kuran hibir zaman onlarn kendi toplumlarnda ger
ekten etkili olduklarn sylememektedir. O halde,
Kuran metninden, islam'n kiileri, tesadf veya kar- .
konulli az ve deitirilemez kanunlar toplumsal
gelime ve deimenin temelinde yatan etkenler ola
rak kabul etmediini kartabiliriz.
Her dnce akmnn, her dinin, her peygambe
rin hitap ettii zmre, gehel olarak, bu dnce ak
m tarafndan, toplumsal deiikliin temel etkeni,ola
rak kabul edilmektedir. Bu yzden Kuran'da hitap
edilenler en-nas ChalkJ tr. Peygamber, en-nas'a gn
derilmitir, en-tas'a hitap etmektedir, yapp ettiklerin
den dolay hesaba ekilecek olanlar da en-nas'tr. S
zn ksas toplumun ve tarihin btn sorumluluu\en
nas'n boynundadr. cEn-nas> kelimesi, birka anlm
birden olduu iin, ok kullanl bir kelimedir. En uy
gun karl da kitle olabilir. Sosyolojide kitle" den
dii zaman, bunun iine snf farkna ve baka ayr
dedici zelliklere baklmakszn herkes girer. Bu yz
den, kitle demek, snfna ve balca toplumsal durum
larna baklmakszn btn halk demektir. En-nas'n
da gerek anlam budur; halk kitleleri demektir, faz
ladan baka bir anlam yoktur. nsan" ve beer,. ke
limeleri de ademoluna' aittir. Ama birincisi onun ah
laki, ikincisi de hayvani zelliklerine arlk veren kelimelerdir.
Bundan yle bir sonu k.aryoruz: slam, tarih
ve toplumun temel ve uurlu belirleyicisinin, Nietz sche'nin dnd gibi sekinler, atun'un ileri sr

56

d gibi Aristokrasi, Carlyle ve Emerson'un inand


gibi byk ins5Ullar, rahipler ve aydnlar deil, kit
leler olduunu savunan ilk toplumsal dn9 e akmn

balatmtr.

slam retisinin gerek deerini, ancak onu di


er dnce akmlaryla karlatrarak tam anlamy
la kavrayabiliriz.
eitli dnce akmlar ncelikle kimlere sesle
niyorlar? Bazlar eitim grm aydn snflara, baz
lar da toplumdaki belirli bir sekinler kmesine ses-
lenmektedir. Bazlar dikkatlerini bir stn rka, ba
zlar , st-insanlara, bazlar da proleterya veya bur
j uvazi gibi toplumsal bir snfa yneltmektedir.
slam, bu ayrcalklarn ve stnlklerin hibirini
tanmaz. Toplumsal' deime ve gelimenin temel be
lirleyicisi - rka veya snfa dayanan hibir stn
lk veya ayrc Ilitelik szkonusu olmakszn - halk
tr.
,

Kuran'da dorudan doruya in sanlara seslenildi

i:;e; bu insanlar, toplumsal gelime ve deimenin ek


seni ve temel belirleyicisi olduuna;

herbiri Tanr

nnde tek tek sorumlu tutulduuna gre kiilerin,


tarihin ve gelenein de toplumun geleceini bir l- .
'de etkileyebilecei kabul ediliyor demektir. yleyse
lslam'a gre, toplumsal deime ve gelimeyi belrle
yen drt temel etken szkonusudur: Kiiler, gelemk.
rastlant ve en-nas l halk l tr. slamdan ve Ku(an'dan
kartlan ekliyle gelenek; her toplumun sabit bir _te
meli veya Kuran'n dedii gibi bir yolu, belirli bir zel

lii olduu dncesine dayanr. Her toplumun, belir


li, kanlmaz kurallar .vardr. Toplum, c anl bir var
lk gibidir. Btn organizmalar gibi onun da bilimsel
yntemlerle ortaya konabilecek, kanlmaz kanunla
r vardr. O halde, belirli bir adan baktmzda, top-

57

lumda yer alan btn gelime ve deimeler, toplum


sal hayatn temelini oluturan deimez bir gelenek
ve kanlmaz baz kurallar erevesinde gerekle
me'ktedir.
Bylece slam, tarih ve toplumda determinizmi sa.
vunan teoriye yaklam gibi grnmektedir. Ancak,
onun bu teorinin kat kurallarn yumuatt da g
rlecektir. slam'da, hem kendi yaptklarndan sorum
lu olan insan topluluklan Cen-nas> , hem de tek tek_
kendilerinden h'esap sorulacak bireyler szkonusudur.
Kuran'n, Onlar iin kendi kazandklar, senin iin de
kendi kazandklarn vardr. Cel-Bakara/ 134 ) ve " Bir
t.cpluluk Ckavim.J kendi halini deitirmedike Allah
onlarn halini deitirmez Cer-Ra'd/ l l ) diyen ayet
leri, toplumsal sorumluluu vurgulamaktadr. Buna
k:a.rlk, Her can, kendi kazandndan hesaba ekilir" Cel- Mi!dessir/38) ayeti de bireyin sorumlulu'.1nu ortaya koymaktadr. Bu yzden, gerek toplum, ge
rekse birey, Yaratc'nn nnde yaptklannm hesab
n verecektir ve herbiri, kendi geleceini kendi eli.e
riyle kurmaktadr.
Sosyolojide bu iki ilke birbiriyle aka elimek
tedir: Bir yanda bireyin toplumu deitirmek ve ge
litirmek konusundaki sorumluluu, te yanda toplu
mun kanlmaz gidiini ynlendiren, belirleyen, insan
dan bamsz bilimsel kanunlar dncesi . . . Ama
Kuran'n bu iki kutba Ctoplumda sabit, kanlmaz
kanunlarn olmas/toplumsal deime ve gelimedeki .
bireysel sorumluluk) bakndan, bunlarn birbiriyle
elimek yle dursun, birbirlerini tamamladklann
kartabiliriz.
Tabiatta da ayn eyi grmek mmkndr. Bir
ziraat mhendisi meyva aalarn sular, budar, y
meyva vermeleri iin elinden geleni yapar. Btn bun58

lan yaparken, tercih imkan Cve dolaysyla sorumlu


luu) vardr. Buna karlk, . bitkibilimin de aalarda
ve l;itkilerde gzlenen deime ve gelimeleri ynlen
diren, kendine zg, belirleyiqi, kanlmaz kanunlar
vardr. O halda insn. bitkilerin znde zaten var olan
bu kanunlardan - bilgisi orannda - faydalanabi
lir. Bir ziraat mhendisi, bitkibilime, ne yeni kc.1nur
lar kabul ettirebilir, ne de var olan kanunlardan birini
ortadan kaldrabilir. Tabiatta nceden var olan kanunlar, kendilerini ziraat mhendisine zorla kabul ettirir
ler. Ama o da, yeni bilimsel bulularla, bitkibilimin bu
kanlmaz kanunlarn kendi amalan dorultusunda kullanmay deneyebilir. Bu kanunlarn izdii er
veden- kmakszn, szgelii yabani bir meyva aa
cn alayabilir. nsann toplum iinde sorumluluu
da tpk byledir. Toplum da, meyva bahesi gibi, ilahi
l ve kurallara uygun olarak iler. Onun gelimesi
ve evri!:l.i de bu kurallara dayanr. Ama bireyler de
sorumluluk tarlar. Hi kimse, Hayyam'ca bir kader
cilik anlayna veya tarihi determinizme dayanarak
toplumun gelecei konusunda hesaba ekileceini in
kar edemez. Zira Kur'an, toplnnun kanlmaz baz
kanunlara dayandn bildirirken, insan sorumlulu
unu bir kenara brakmamaktadr. Kur'an'n temsil
ettii dnceye gre, insan toplumun kurallarn iyi
tanmal ve bu kurallardan faydalanarak toplumun
gelimesine katkda bulunmaldr. Bunu da ancak ken
di bilgisiyle yapabilir. Meyva aacnn bakmndan ve
daha ok meyva vermesinden neden herkesten ak zi
raat mhendisi sorumludur? nk meyva aalary
la ilgili kurallar herkesten iyi o bilmektedir ve bu
yden onlar en iyi etkileyebilecek olan kii de ken
disidir. Ayn ekilde, insann topluma hakim olan ku
rallarla ilgili bilgisi arttka toplumu deitirme yeteI

59

nei ve sorumluluu da o oranda artar. slam, bilim


sel bir sosyoloji dncesi getirerek toplumsal dei
me ve gelimenin rastlantlar zerinde temellendiri
lemeyeceine, yaayan bir organizma olarak toplumun
bilimsel yntemlerle aka ortaya konabilecek nitelik
te kanlmaz baz kurallar olduuna inanr. Dahas,
insan hr ve irade sahibi olduu iin, toplum kural
larnn ileyiine mdahale ederek; onlar renip yn
lendirerek gerek birey, gerekse. toplum iin daha iyi

i.r

geiecek

tasarlayp bunun 'temellerini atabilir.

Bylece bir yanda insann sorumluluu, te yan


da toplumun canl bir organizma gibi bilimsel yn
temlerle belirlenebilir, zorunlu kurallar olduu inan
c orta,ya _kmaktadr. Belki de, nl ne kaderiyye,
ne cebriyye. .

bu ikisinin ortas,,

(2) sznn bir an

lam da - sosyoloji asndan - budur. O halde, te


razinin bir kefe9inde iradeye tekabl eden insan, br
kefesinde de yola, kurallara

( snnet>

tekabl eden
1

toplum bulunmaktadr; nsan bireysel ve toplumsal hayatndan dorudan doruya sorumludur. Bu ikisinin
birlemesinden de orta yol

..

ortaya kmaktadr. n

san davranlarnda hrdr; ama hrriyetini kullana


bilmek iin, tabiatta daha nceden var olan yasalara
uymak zorundadr.

slam'da kiilik de kendiliinden belirleyici bir

faktr deildir. Peygamberler bile, varolan toplumda


yeni kurallar yaratm kiiler olarak kabul eqilmez
ler. Sosyoloji asndan, peygamberlerin dier nder
lere stnl, dnyadaki ve tabiattaki ilahi kural-

(2)

60

mam- Cafer Es-sadk'm syledii bu sz, mutlak kader


cilikle mutlak hrriyetin ortada bir Y:erde bulumas ge
rektiini, gerein bu ikisi arasnda bulunduunu anlat
maktadr. (ing. .)

lan ok iyi bilmeleri ve bu temeller zerinden insan


olarak amalarn topluma daha iyi kabul ttirebilme

leridir. Peygamberlerin, peygamber olmayan nderler


den ok daha barl olduklar tarihi bir gerektir. Sz
konusu nderlerin kitaplarnda pek ok gzel neri ve
ilkeye raslayaqiliriz. Ama bunlar, hibir zaman top
lumu deitirmeyi ve bir medeniyet yaratmay baara

mamlardr.

Buna karlk peygamberler yeni top

lumlar, medeniyetler kurmular. yepyeni bir tarih or


taya koymulardr.

Peygamberler, - faistlerin ve

kahramanlara tapanlarn ileri srebilecei gibi - ila

hi kanunlara aykr ymi kurallar yerletirmeye kalk


mamlardr. Tam tersine, peygamberliin verdii g
le, ve ol,aanst ye tenekleriyle toplumdaki ve tabi
,
attaki ilahi snnti grmler ve iradelerini bu sn
nete uygun bir biimde kullanarak grevlerini yerine
getirmi,

hedeflerine ulamlardr.

Felsefi anlamda rastlantya da slam'da yer yok

tur; nk herey, Allah'n dorudan ve srekli dene

timi altndadr. stelik, rastlantnn mantki -bir ne,


deni veya ilahi bir hedefi olamayaca iin, toplumda,
tabiatta veya hayatta rastlantya rastlamak da mm

kn deilrur. Ne var ki, ok zel bir anlamda rast-

lant insann kaderinde vardr. Szgelii, Moolistan' -

da Cengiz Han ortaya kmakta, toplumsal kurallara


uygun olarak iktidara gemekte ve evresine byk

bir kuvvet toplamaktadr. Fakat ran'n Cengiz Han'a

yenilmesi

bir rastlantdr.

Yenilmemesi de pekala

mmknd. Bu tr raslantlar, belirli toplumlarn ge


leceini pekala etkileyebilir. Sqzn ksas, toplumla
rn geleceini drt etken ynlendirmektedir: Kiiler,
rastlantlar, nceden var olan ilahi kurallar ve halk
Cen-nas) . Bunlarn en nemlileri en-nas ve kurallar

dr. nk

en-nas halk kitlelerinin iradesini; kurallar


61

nei ve sorumluluu da o oranda artar. slam, bilim


sel bir sosyoloji dncesi getirerek toplumsal dei
me ve gelimenin rastlantlar zerinde temellendiri
lemeyeceine, yaayan bir organizma olarak toplumun
bilimsel yntemlerle aka ortaya konabilecek nitelik
te kanlmaz baz kurallar olduuna inanr. Dahas,
insan hr ve irade sahibi olduu iin, toplum kural
larnn ileyiine mdahale ederek; onlar renip yn
lendirerek gerek birey, gerekse . toplum iin daha iyi
ir ieiecek tasarlayp bunun temellerini atabilir.
Bylece bir yanda insann sorumluluu, te yan
da toplumun canl bir organizma gibi bilimsel yn
temlerle belirlenebilir, zorunlu kurallar olduu inan
c ortaya kmaktadr. Belki de, nl ne kaderiyye,
ne cebriyye . . bu ikisinin ortas (2) sznn bir an
lam da - sosyoloji asndan - budur. O halde, te
razinin bir kefe9inde iradeye tekabl eden insan. br
kefesinde de yola, kurallara (snnet) tekabl eden
toplum bulunmaktadr; nsan bireysel ve toplurrisal ha
yatndan dorudan doruya sorumludur. Bu ikisinin
birlemesinden de Orta yol ortaya kmaktadr. n
san davranlarnda hrdr; ama hrriyetini kullana
bilmek iin, tabiatta daha nceden var olan yasalara
uymak zorundadr.
\
slam'da kiilik de kendiliinden belirleyici bir
faktr deildir. Peygamberler bile, varolan toplumda
yeni kurallar yaratm kiiler olarak kabul eqilmez
ler. Sosyoloji asndan, peygamberlerin dier nder
lere stnl, dnyadaki ve tabiattaki ilahi kural-

(2)

mam- Cafer Es-sadk'n syledii bu sz, mutlak kader


cilikle mutlak hrriyetin ortada bir yerde bulumas ge
rektiini, gerein bu ikisi arasnda bulunduunu anlat
maktadr.
g. . )

(.in

60

lar ok iyi bilmeleri ve bu temeller zerinden insan

olarak amalarn topluma daha iyi kabul ettirebilme

leridir. Peygamb.erlerin, peygamber olmayan nderler


den ok daha barl olduklar tarihi bir gerektir. Sz

konusu nderlerin kitaplarnda pek ok gzel neri ve

ilkeye raslayaqiliriz. Ama bunlar, hibir zaman top

lumu deitirmeyi ve bir medeniyet yaratmay baara


mamlardr.

Buna karlk peygamberler yeni top

lumlar, medeniyetler kurmular. yepyeni bir tarih or


taya koymulardr.

Peygamberler, - faistlerin ve

kahramanlara tapanlarn ileri srebilecei gibi - ila

hi kanunlara aykr yeni kurallar yerletirmeye kalk

mamlardr. Tam tersine, peygamberliin verdii g


le, ve olaanst yeenekleriyle toplumdaki v.e tabi

attaki ilahi snnti grmler ve iradelerini bu sn


nete uygun bir biimde kullanarak grevlerini yerine
getirmi,

hedeflerine ulamlardr.

Felsefi anlamda rastlantya da slam'da yer yok

tur; nk herey, Allah'n dorudan ve srekli dene


timi altndadr. stelik, rastlantnn mantki -bir ne

deni veya ilahi bir hedefi olamayaca iin, toplumda,

tabiatta veya hayatta ::astlantya rastlamak da mm


kn deildir. Ne var ki, ok zel bir anlamda rast-

lant insann kaderinde vardr. Szgelii, Moolistan'

da Cengiz Han ortaya kmakta, toplumsal kurallara


uygun olarak iktidara gemekte ve evresine byk

bir kuvvet toplamaktadr. Fakat ran'n Cengiz Han'a


yenilmesi

bir rastlantdr.

Yenilmemesi de pekala

mmknd. Bu tr raslantlar, belirli toplumlarn ge

leceini pekala etkileyebilir. Sqzn ksas, toplumla


rn geleceini drt etken ynlendirmektedir: Kiiler,

rastlantl:r, nceden var olan ilahi kurallar ve halk


Cen-nas) . Bunlarn en nemlileri en-nas ve kurallar

dr. nk en-nas halk kitlelerinin iradesini; kurallar


61

da toplumda var olduklar pilimsel yntemlerle gs


terilebilen kanunlar temsil atmektedir.
slam asndan byk insanlar, ilahi kuraJlar iyi
anlayanlar ve ilahi kitap aracl:yla anladklar b.u
kurallara teslim olup bunu ba.arlannn sm haline
getirenlerdir.
Bu drt etkenin, belirli bir topluma hangi oranlar
da etki ettikleri, bu toplumun iinde bulunduu artlara baldr. Halk kitlelerinin eitim ve kltr ynn
den ileri bir seviyede olduu toplumlarda ahsiyetlerin
oynayabilecei rol, ok snrlandrlmtr. Bu mede
niyet seviyesine ulame.m toplumlarda ise C szgelii
bir kabile veya klanda) kiinin veya nderin etkinlii
daha da artmaktadr. Toplumun deiik aamalarn
da, ileri veya geri olua gre, yukarda sayd'mz drt
etkenden biri dierlerinden daha etkin olabilmekte
dir. slam'da peygamberin kiilii, mstakbel bir me
deniyet kurulmas, tarihin aknn deitirilm,e si, de

d;

ime, gelime ve ilerleme salanmas zerin e kkl ve yapc bir etki gerekletirmitir. Bunun nedeni
de, onun belirli bir corafi blgede (Arap 'yarmada
snda) ortaya kmasdr. Medeniyet bakmndan Arap
yarmadasnn durumu, corafi durumuna ok benzi
yordu. Arap yarmadas, taraf suyla evrili olduu
halde, suya hasret eken bir lkeydi. Byk medeni
yetlere komuydu: Kuzeyde Yunan ve Bizans medeni
yetleri, douda ran medeniyeti,

gneydouda Hint

medeniyeti, kuzetbatda ise Aram-brani medeniyeti. . .


Aryan ve Semitik medeniyetlerde olduu gibi, Musa,
sa ve Zerdt dinlerine de komuydu. slam peygam
ber;i tebliine balad sralarda, mevcut btn me
deniyetler Arap yarmadasnn evresinde toplanm
lard. Fakat komu denizlerden ykselen buharlar, ya
rmadann corafi konusu yznden nasl lkenin i-

62

!erine sokulamyor idiyse, ayn ekilde, yarmadann


ilerinde evredeki

medeniyetlerden tek bir niane

yoktu. slam Peygamberi, ite bu artlar altnda gre


vine balad iin - bir sosyolog asndan - onun
kiilii toplumun ve tarihin deimesinde en byk
etken olmutpr. Ayn ekilde, Yedinci Milat Yzyl'n
da Arap yarmadasnda gzlenen byk olaya, bakan
bir tarihi, bu olayn, evresindeki her?eYi icine alp,
byk bir medeniyetin ve yksek bir toplumun temel
lerini attn grecektir. Yarmadann tarihini incele
yen tarihi, kltr ve medeniyet asndan o dnem
de lkenin tam bir boluk iinde yzdn grp, da
ha sonra meydana gelen btn deiiklikleri, tarihin
bu en byk ve en kkl devrimini Hz. Peygamber
:'c S . A . l in kiiliine balamak zorunda kalacaktr. By, lece, Peygamber'in kiilii zel; hatta istisnai bir nem
kazanmaktadr.

Genel olarak, bir insann kiiliini

oluturan be ana etken vardr: En bata, manevi ki


iliini kuran annesi gelir. Cizvitler, ocuunuzu ye
di yana kadar bize brakn, ondan sonra ne yapar
sanz yapn hayatnn sonuna kadar cizvit kalacaktr,.
derler. Anne, daha emzirirken bile efkat ve sevgiyle,
kendine zg anlaml davranlarla ocuun manevi
dnyasn kurmaya balar. ocuun manevi dnya
snn oluumunda anneden sonra en fazla etkili olan
kii babadr. nsann

gorunen yonunu

biimleyen

nc etken okuldur. Drdnc olarak da, tonlum


ve evre gelir. evre ne kadar glyse, ocuun ei
timi zerindeki etkisi de o kadar byk olacaktr. Sz
gelii, eer kii bir kyde yayorsa, evreden ald
, yapc etki, ok byk bir ehirde yaayan kiinin ev
reden ald etkiden daha az olacaktr. Kiiliin olu
masna katkda bulunan beinci etken, toplumun yeya
dnyann bir btn olarak yaatt kltrdr. te bu

63

be etken bir araya geldiinde insann manevi dnya


sn biimlendirebilmektedir. Eitim, belirli hedeflere
ulaabilmek iin, insan ruhunun bilinli olarak biim
lendirilmesi demektir. nsan, kendi bana braklrsa,
toplumsal hayatn deer yarglarna ve hedeflerine
uymasn imkanszlatran bir kiilik edinir. Bu yz
den, insanlarn iinde byyp, istediimiz o:aa uy
gun kiilii kazanabilecekleri kalplar

gelitirmiiz

dir. Ne var ki, yukarda saydmz etkenlerin hibiri,


tarihi deiikliin en byk etkeni olan slam Pey
gamber:i'nin kiilii zerinde pay sahibi deildir. Tam
tersine, Allah zellikle yle takdir ettii iin onun ru
hu, insana, yaad an ve evrenin onayn kazan
dran her trl beer mdahalesinden korurm utur.
Bu b;iyk insan, btn kalplan krmak zere geldi

ine gre, eer kell. isi de bu kalplar iinde bym


olsayd, grevini hibir zaman

tamamlamayabilirdi.

Szgelii byk bir hekim olabilirdi, ama sadece, Yu


nan modellerine gre ... Byk bir filozof olabilirdi, ama
sadece ran modellerine gre . . . Byk bir matematik
i veya air olabilirdi, ama sadece ann onaylad
modellere gre . . . Ne var ki, onun, kltr ve medeniyet
boluu i inde yzen bir evrede yetimesi ve yukar

da saydmz be etkenden etkilenmemesi isteniyor


du.
Bu yzden, dnyaya gzlerini at zaman baba
sn gremedi. Annesi sa olduu halde, onu btn
biim ve kalplardan uzak tutan el, onu le gnderdi.
Zamann Araplar arasnda bir gelenek vard: ki ya
na gelinceye kadar, ocuklarn lde bir st-anneye
brakyorlard. Daha sonra ehre, annelerinin yanma
dnyorlard. Bu uygulamadan farkl olarak o, Mek
ke'ye dndkten sonra, tekrar le geri gnderildi. Be

yana gelinceye kadar da orada kald. Bir sre s onra

annesi ld. Bu hikmet ve incelik dolu ilahi tedbirler,


- Yunani, doulu, batl, yahudi, hristiyan, mecusi btn kalplar klrp yepyeni bir kalp getirecek olan
ocuu btn biim ve kalplarn etkisinden korumak
iin konulmutu. Daha sonra, genliinde ilahi takdir
onu gene le g:q.derdi. Bylece ehir, onun zgrlk
iinde gelimeysi gereken ruhuna kendi onaylanm ka
lplarn kabul ettirme imkann bulamyordu. Toplu
::::: :: -:-

.;.::.b ;,.:;_y-5.::-."L.;.., .,.. O::.L.v1. 1uc:

ul,'ur

t: Lkue i: uiu

namamas iin, O yaygn bir kltr olmayan bir top


lumda yaratld. stelik mmiydi,

okumas-yazmas

yoktu. Okul kalplarndan da korunmutu. Byle bir


grevi stlenecek ki inin en belirgin fark ve stn
l, ann herkese kabul edilen ve insanlar bas
makahp ekillendiren btn kalp ve teammllerden
korunmu omasdr. Btn ate tapnaklarn ykp,
' btn akademileri kapatacak ve yerine camileri ku
racak; rka, ulusa, blgeye dayanan btn kalp ve
biimlerin kkn kazyacak kiinin kendisi bu tr bi
imlerden birinin etkisine braklamazd. nce b abasz

k ald. Bylece babasnn deer yarglar onun ruhu


nu etkileyemedi. Sonra annesinden uzaklatrld. s
telik, evrensel kltrden uzak, kuru bir yarmadada
domutu . Bylece byk ruhu, hibir kltrn, me
deniyetin veya dinin

eitimiyle zedelenmedi. Zfra,

olaanst bir grev baaracak olan bir ruh, geliig


zel -.teamllerle biimlendirilemez. Bu zahiri mahru
miyet, gerekte tarihin en byk olaynda en byk
rol oynayan kiiye salanm en byk stnlk ve
ve ayrcalkt.

kinci Konferans
Konumuz, slami bilgi ve anlaya

ulaabilmede

kullanabileceimiz deiik yaklamlarla ilgili. Dei-

65

ik yaklamlar deyimi, ok ak ve nemli bir bilim


sel kavramdr. slam anlamak iin uyulmas gereken
yntemi gstermektedir.
Tarihte ve zellikle bilim tarihinde yntem soru
nu son derecede nemlidir. Gerei aratnrken kulla
nlan yntem, felsefeden, bilimden ve yetenekli olmak
tan nce gelir.

Avrupa'nn bin yl boyunca korkun bir Ortaa

durgunluu ve geveklii iinde yaadn biliyoruz.


Bu dnemin sonunda durgunluk ve geveklik, yerini
bilimde, sanatta, edebiyatta, btn beeri ve toplum
sal alanlarda ok ynl ve devrimci bir uyana brak
t. nsan dncesindeki bu ani devrim ve patlama bu

gnk medeniyet ve kltrn domasna yol at . im


di, kendi kendimize sormamz gereken soru udur: Av

rupa' y bin yl sren bu uyuuk hayatndan uyandran

J:\edir? Bu ani yn deiiklii nereden kaynaklanmak


tadr? Nasl ol du da, bin ylda bulamad gerekleri
yz yl iinde buluverdi? Bu, son derecede nemli
bir sorudur, hatta - bilimin cevaplandrmas gere
ken - en nemli soru budur bile denebilir.
Hi phesiz, Avrupa'nn Ortaa uyuukluunun
pek ok nedeni vard. Pek ok etkenin devreye girme
siyle Avrupa bu uyuukluktan kurtulup her bakmdan

hzl ve gz kama trc bir ilerleme gsterdi. Avrupa'

mn bin yl sren bu dnce, medeniyet ve kltr uyu


ukluuna yol aan en byk etkenin Aristotales'in k
yas mant olduunu belirtelim. Sorunlara ve nesne
lere bu adan bakma. alkanl deiir deimez, bi
lim, toplum ve dnya - btn bunlara bal olarak
ins:\n hayat - da deimitir. Burada kltr, dn
ce ve bilimsel hareketleri incelediimiz iin, bu yn tem deiikliinin Rnesans' douran nedenlerin ba
nda geldiini

kabul ediyoruz.

Ayn zamanda,

sos-

yolojik adan, bu deiikliin en byk nedeni feodal


sistemin burjuvaziye dnmesiydi. Bunun da nede
ni, mslman do'uyla hristiyan bat arasndaki du
varda - hal . seferleri dolaysyla - alan gedikti. O
halde, ilerleme veya gerilemede yntem,, in ok byk
nemi vardr. Du gunluk ve uyuukluu veya hareket
ve ilerlemeyi douran sadece dehf.nn olup-olmamas
deil; aratrma yntemidir. Szgelii, Milattan nce
Drdnc ve Beinci Yzyl'larda, Ondrdnc, On
beinci ve Onaltnc Yzyllar'da yetienlerle karla
tnlamyacak pek ok dahi vard. Hi phesiz, Aris
totales, Francis Bacon'dan; Eflatun da, Roger Bacon'- dan d aha byk dah.ilerdi. Bacon'lar, Eflatun gibi bir
dahiyle karlatrlamyacak durumda olduklar hal
e. nasl oluyor da, bilimsel ilerlemeye bunca katkda
bulunabiliyorlar? Ve yine nasl oluyor da, bu iki. b, yk dahi,

(Aristotales ve Eflatun) Avrupa'da bin yl

srecek bir durgunlua neden ola.biliyorlar? Bir baka


deyile, nasl oluyor da, bir dahi dnyada durgunlua
neden olurken, ortalama bir kafa bilimsel ilerleme ve

toplumsal uyana yol aabiliyor? B zce bunun nede

ni, ikincisinin, sradan bir zekann bile bulabilmesini


salayacak mantk yntemlerini kefetrni olmasdr.
Bylece, dahi eer sorunlara ve nesnelere eilmenin
doru yntemini bulamamsa, dehasndan da yarar
lanamayacak demektir. Bu yzden, Milattan nce Dr
dnc ve Beinci Yzyllarda, Yunan medeniyetinde
dzinelerce dahinin bir araya toplandn gryoruz.
Gnmze kadar insanlk onlarn etkisinden kurtu
lamamtr. Fakat btn Atina bir tekerlei bile icad

edemedii halde, Avrupa'da Aristotales'in ve renci


lerinin yazdklarndan hibir ey anlamayan sradan
bir teknisyen bile yzlerce icad yapabilmitir. Bunun
en iyi rnei, Aristotales'in nc snf rencilerin-

67

den daha akll olmayan, ama tabiatn anlalmasna


ve sanayinin kurulmasna

Aristotales'in

rahlesinde

ikibindrtyz yl dirsek rten dahilerden daha faz


la katkda bulunan Edison'dur. Edison, byk-kk
binden fazla bulu yapmtr. Dnmek, tpk yr
mek gibidir. Tek ayak stnde seken, ama doru yol
da ilerleyen bir insan, bir sr dolambal da yolla
rnda oyalanan yrme ampiyonundan daha

nce

hedefe ulaacaktr. ampiyon ne kadar hzl yrrse


yrsn, hedefine ya varacak ya varamayacaktr.
Deiik bilgi dallarnda
sal, psikolojik )

(edebi, toplumsal,

sanat

ilk nde gznne alnmas gereken,

'doru yntemin seimidir. Bu yzden, her aratrma


cnn ilk yapmas gereken i, en iyi aratrma ynte
mini semektir. Byk bir dine inanan kiiler olarak
biz de, tarihi deneylerden yararlanmak ve slam' uy
gui bir yntemle dosdodu renmek zorundayz . Bu
gn artk bilmediimiz

eye tapnamayz.

zellikle

eitim grm kiilerin kutsal bildikleri eyleri iyi .


renmek konusundaki sorumluluklar daha byktr.
Bu, sadece slami deil; ayn zamanda ilmi ve insani
bir grevdir. nsann kiilii, inanlaryla ilgili

bilgi

derecesine gre llr. Sadece inanmak, Rendi ba


na bir meziyet deildir. Eer tam anlamyla bilmedii
miz l::: ir eye inanyorsak, bunun pek az bir deeri var
dr. Asl meziyet, inandmz eyleri tam anlamyla
bilmektir. slam'a inandmza gre, doru yntemi
seip, onu dosdodu renmeliyiz. Burada karmza
kan soru, don yntemin ne olduudur. slam'
renip bilmek iin Avrupai, - naturalist,

psikolojik,

sosyoloj ik - yntemleri tatbik edemeyiz. Yntem se


iminde yeniliki olmalyz. Avrupa'nn bilimsel yn

temlerini tabii renmeliyiz; ama onlara uymak zo

runda deiliz. Bugn btn bilgi dallarnda bilimsel


68

yntemler

deimi,

yeni

yaklamlar bulunmutur.

Dini aratrmalarda da yeni yollar denenmeli,


yeni
r
yntemle seilmelidir. slam tek boyutlu bir din ol
mad iin, onu renmek iin tek bir yntemin sei
l e meyecei de aktr. slam, sadece insann mistik sez'

gileriyle, ve insanla Tanr'nn ilikisiyle snrl bir din


deildir. Bu, islam dininin sadece bir boyutudur. Bu
boyutu renebilmek iin, genel metafizi k dnce er
evesinde felsefi bir yntem uygulanmaldr. Bu dinin
bir dier boyutu da, insann bu dnya zerindeki ha
ya.t1 meselesidir. Bu boyutu aratrabilmek iin, gn/

mzde beeri bilimlerin kulland yntemlerden ya1

rarlanlmaldr.

Bundan baka, slam ayn zamanda


'
bir t plum ve bir medeniyet kurmu bir dindir. Bun

lar aratrabilmek iin tarih ve sosyolojinin yntem


leri kullanlmaldr. Eer islam'a yalnz bir noktadan
bakarsak, bu ok ynl olgunun yalnz bir boyutunu
grebiliriz. Bu boyutu doru grm olsak bile, bu ka
dar, btn hakknda bir fikir vermeye yetmez . ok

ynl bir kitap olan ve baz ynleri tarih boyunca b


yk bilim adamlar tc;rafndan incelenmi olan Kuran' '
m kendisi bunun en ak kantdr. Szgelii bir boyut.
Kuran'm edebi ve dilbilimsel C linguistikJ yndr; m:

manlar bu yn.n ince ince aratrmlardr. Bir ba.


ka boyutu, felsefe ve inan konularndan sz eden y
ndr. Gnmzn felsefecileri ve dinbilimcileri onun.

bu yn zerinde dnmelidirler. Dierlerim:: oranla

imdiye kadar zerin de pek durulmam olan bir bo


yutu da, tarihi, sosyolojik ve psikolojik lrnnularla ilgili
yndr. Bu boyutun imdiye kadar pek fazla incelen
memiz olmas,

bu bilimlerin, doal bilimlere onrnla

yeni yeni geliiyor olmasna balanabilir. Ayn ekil


de, tarih bilim de yeryznde grlen en yeni bilim
lerdendir. Tarih bilimi, tarihi malzemeden ve dnya 69

1
nn en eski kitaplar arasnda );'er alan tarih kitapla
rndan ok baka bireyd ir.Toplumlarm akibeti, birbir
l e riyle ilikileri, ykseli ve helak olu nedenleri,
Kuran'da sk sk anlmaktadr. Btn bunlar, tarihi
l er tarafndan, tarihi ve ilmi bir yaklamla, sosyolog
lar tarafndan da sosyolojik yntemlerle incelenmeli
dir. Kozmoloj ik konular, doal bilimlerle ilgili mese
l eler ve doal olgular, doal bilimlerin yntemleriyle
incelenip aratrlmaldr. Benim alma alanm ve ih
tisasm, . ::.rih ve sosyoloj i olduu iin, grlerimi tas
lak clarn< belirtmem gerektiini sanyorum. Her iki
s i de sosyoloj inin, tarihin ve beeri bilimlerin bak a
sn yanstan ikl yntem ileri srmek istiyorum. Sy
lemek istediklerimi akla kavuturmak iin, dinle
bireyi karlatracam . Bir byk insan tanman m
sadece iki yolu vardr ve sonuca ulaabilmek Cszko
nusu byk insan hakknda bilgi sahibi olabilmek)
ii n . bu iki yolun da ayn zamanda benimsenmesi ge
rekh. Birinci yol, bu kiinin dncelerini, bilimsPl
almalarn, teorilerini , konumalarn, derslerini,
eserlerini aratrp incelemektir. Bir kiiyi anlayabil
mek iin, ncelikle dncelerini ve inanlarn bilmek
gen:: k ir. Fe.kat, bunlar da, szkonusu kiiyi btnyle
anlamamza yetmez. nk hayatn pek ok ynu, esvr
lere , yazlara, szlere yansmaz; yansm1 olsa bi.le gz
d en kaabilir. Birinci yolu tamamlayan ikinci yol da, o
kiinin biyografisini inceleyerek, nerede domutur;
m:.sl bir aileden gelmektedir; ocukluu nasl ge,m1
tir; s oyu-sopu nedir; lkesi neresidir; nasl bir eitim
grmtr; nasl bir evrede yetim i tir; eitimini ne
rede , tamamlamtr; hocalar kimlerdir; hayatta ne gi
bi ol aylarla karla.mtr; baarlar, baarszlklar
nelerdir gibi sorulara cevap vermekten geer. O hal
de, bir in san hakknda bilgi edinmenin iki temel yn70

temi vardr: Birincisi onun dnce ve inanlarn ara

trmak, ikincisi d'e batan sona biyografisini incelemek.

Din de, bir insan gibidir. Bir dinin dnceleri, insan

lar inanmaya ard dncenin temelleri o dinin


kitabnda toplanmtr. Dinin biyografisi de, onun ta- '
rihidir. Bu durumda, slam' doru ve net olarak a
da yntemlere uygun bir biimde renmenin iki yolu
vardr. Birincisi, Kuran' slam'n dnce,, lerinin, il
mi ve edebi rnlerinin icmal i gibi ele alp incele
mek; ikincisi de, slam tarihini, Hz. Peygamber C S.A. l ' in grevini yerine getirmeye balamasndan gnm
ze kadar olup-bitenlerin yekn u gibi ele alp incele
mektir. Ne yazk ki, slami aratrmalarn ana konu, sunu Kur'an ve slam tarihinin oluturmas gerekirken,
bu konular hep kysndan-kesinden ele alnmtr.
Buna karlk, amzda slam toplumunda gcrlen
uyann bir sonucu olarak mslmanlarn Kur'an'
renmeye ve slam tarihini analitik yntemlerle in
elemeye arlk vermi olmalar ok sevindiricidir.
Emperyalizmin Karanl,, adl kitabnda Ferhad Ab
bas, C Fas, Tunus, Cezayir gibi) Kuzey Afrika lkelerin
deki toplumsal uyamn, Muhammed Abduh'un Kuzey
Afrika'ya gelip o zaman kadar dini eitim yapan ku
rumlarda pek retilmeyen Kur'an tefsiri okutmaya
balamasyla ayn gnlerde bal::dn sylemektedir.
Gryoruz ki,

C kendisi din'den hareket etmeyen ya

zar) Kuzey Afrika lkelerinde dini uyan ve hareket


lerin balangcn mslman halkn ve ilim adamlar

nn eitl i dini ilimleri bir kenara brakp Kur'an'

renmeyi en nemli konu saymalarna balamakta


dr. slami dncelerin kaynag olarak Kur'an'
renip anlamak ve deiik zamanlarda olup-bitenlerin
kaynakas olarak slam tarihini renip anlamak . . .
slam hakknda kesin ve ilmi bilgilere kavumann
71

en salam yolu budur. ran mslmanlar eer bug

Kur'an'a ve slam tarihine d ayanarak, camilerini ey


lem merkezleri haline getirebilir ve kitleleri ynlen
d irmenin planlarn hazrlayabilirlerse, byk bir s
lami yayl ve ilerlemenin, mmkn olan en salam
temellerini d e atm olurlar. slam' ogrenip an
lamak iin bir yntem daha vardr: Tipoloj i yntemi .
Pek ok soyologun etkin bir yntem olduuna inand
tipoloj i ynteminde, konular tiplerine gre snflan
drlr ve bu temel zerinde birbirleriyle karlatrlr.
Avrupa'da, beeri bilimlerle ilgili pekok alanda
kullanlan bu yaklama dayanarak, her dine uygu lanabilecek bir yntem gelitirdim. Bu yntemde, her
din iin be ayrc zellik belirlenmitir ve her bir zel
lik, teki dinlerin, kendilerine tekabl eden zellikle
riyle karlatrlr:

1) ) Her dinin tanrs veya tanrlar; yani o dillin


izleyicilerinin tapt mabud.

2) Her dinin peygamberi; yani dinin mesajn ile


ten insan.

3) Her dinin kitab; yani dinin, insanlar inanp


uymaya ard kurallarn temeli.

4) Her peygamberin ortaya kard evre ve ses


lendii zmre. Zira, her peygamber, tebliini deiik
bir biimde iletmitir. Biri, btn halka (en-nas) ses
lenirken, bir dieri prenslere ve soylulara; bir dieri
ise aydnlara, filozoflara, sekinlere seslenmi olabilir.
B ylece, bir peygamber, mevcut iktidarla atmaz
ken, bir baka peygamber mevcut iktidar karsna
alp, onunla atm olabilir.

72

5l Her dinin, yetitirip topluma ve tarihe kazan


drd, temsilcilik nitelii tayan kiiler. Bir fabrika
veya toprak paras hakknda fikir e dinebilmek iin
nasl o fabrikann veya topran rettiklerine bakmak
gerekirse, ayn ekilde, bir dini de insan yetitiren bir

fabrikaya be h zetip onun rn,, lerine bakabiliriz. ,

Bu ynteme gre, slam' daha iyi , renebilmek


iin, nce Tanr'y, yani Allah' bilmek gerekir. Tanr
hakknda bilgi e dinebilmek iin tabiata bakmak ve
tabiat dnmek; felsefe, keif, hikmet yntemlerini
kullanmak gibi deiik yollar denenebilir. Faka t benim
nermek istediim yntem tipoloji yntemidir. slam'
;n rettii Tanr'n;n zelliklerini, sfatlarn inceleriz.
Szgelii Rahman mdr? Hereyden yce midir? n. sanla karm mdr?

Balaycl,

cezalandncl

ndan i lerde midir? Yoksa tersi midir? S zn ksas


ne tip bir tanrdr? Tanr'nn sfatlarn doru bir bi
lmde tanyabilmemiz iin Kur'an'a, Peygamber'in ve

Peygamber tarafndan eitilmi sekin kiilerin yle


diklerine bakmak gerekir. Zira, ilahi sfatlar,

Kur'an '

da aka belirtilmi; ,Peygamber ve onun ye titirdik


leri de szleriyle bu sfatlara iaret etmilerdir. S on
ra, bir de, dier din,, lerin mabud diye t a ndklarna ,
Ahuramazda'ya, Yahova'ya, Zeus'a, Baal'a ve dier
lerine bir gz atabiliriz.
slam' renip anlayabilmemiz n ikinci olarak
yapmamz gereken i, onun kitabn, Kur'an' renp
bilmektir. nsan, Kur'an'n ne tr bir kitap olduunu,
nelerden sz ettiini, hangi alanlara zellikle nem
verdiini bilmelidir. O, bu dnyadaki hayattan m, yok
sa ahiretten mi; bireysel ahlaktan m, yoksa toplum sal sorunlardan m daha fazla sz ediyor? Somut ey
lerle mi, yoksa soyut eylerle mi; tabiatl a m, yoksa
73,

insanla m daha fazla ilgileniyor? Ksacas, hangi ko-


ve nasl ilgileniyor?
Szgelii Tann'nn varln ispat etmekle ilgili
olarak insanlara Tanr'y bulabilmeleri iin kalplerini
artmalarn neriyor mu? Yoksa, d ve i dnyay
inceleyerek bu bilgiye ulamamz m emrediyor? Yok
sa, her iki yolu da m izlememiz gerekiyor? Bu soru
lar cevaplandrdktan sonr3-, Kur'an', dier din,,Je
rin kitaplaryla (Tevrat, nc il, Vedalar, Avesta) kar
latrmaya geebiliriz. slclm' bilmek" iin nc ola
rak yaplmas gereken i, Hz. Peygamber. (s.a. J in kii
liini renmektir. slam peygamberini bilmek ve an
lamak, tarihi iin son derecede nemlidir. Zira, insan
lk tarihinde peygamberin oynad roln bir ei daha
yoktur. Peygamber'in vesile olduu olaylardaki rol,
olaanst gl ve olumludur. Peygamber'in kiilii
derken, hem onun beeri zelliklerini; hem de Tann'yla
olan ilikilerini ve bu ilikilerden ald manevi; g
c kastediyoruz. Bir baka deyile, onun hem beeri,
hem de peygamberi ynyle ilgileniyoruz. Peygamber' in beeri ynyle ilgili olarak, onun, szgelii, nasl
konutuunu, nasl altn, nasl dndn, na
sl glmsediini, nasl oturduunu, yabanclara, d
manlarna, dostlarna, ailesine nasl davrandn in
celememiz gerekir. Onun baanszlklar n, zafer
lerini, byk toplumsal sorunlar nasl gslediini
de incelememiz gerekir. O halde, slam'n gerek z
n renmenin temel yollarndan biri de, slam Pey
gamberini
renmek ve sonra da dier din lerin
C Musa, sa, Zerdt ve Buda gibi) peygamberlerine
veya kurucularna bir gz atmaktr. Drdnc olarak
da yapmamz gereken i, slam Peygamberi'nin hangi
artlar altnda ortaya ktna bir gz atmaktr. Sz
gelii, ortaya k mukaddemesiz mi olmutur? Onu

n ularla

74

bekleyen kimse var myd?

O kendisi iin byle bir

grev umuyor muydu? Bir gn, grevinin ne olacan


biliyor muydu? Yoksa, konuma tarzn,

kiiliini de

itiren ve balangta ona dayanlmas pek zor gibi


gelen bu frtlf a, bu olaanst akm, ruhunda anszn
m patlak verdi? Kendisine verileni insanlara ilk ilet
tji zaman, onlarn tepkisini nasl gsledi? zellik
le k imlere seslendi ve kimlerle savaa tututu? Bunlar
slam Peygamberi'ni ve onun hangi artlarda ortaya
ktn anlamamza yardm edecek sorulardr. Eer
bu artlar, sa, brahim, Musa, Zerdt,
'

Konfys,

Bda, vd., gibi gerek veya sahte peygamberlerin ortaya kt artlarla karlatrrsak, yle nemli bir
fonuc i ularz: brahimi izgidekiler hari, dierleri,

, hemen mevcut din-d iktidara ynelmiler ve onun


la ibirlii yaparak din lerini ve mesajlarn kitlelere

benimsetmeye almlardr. Buna karlk, Hz. bra


him'rlen Son Peygamber'e kadar brahimi

izgideki

peygamberlerin hepsinin grevi mevcut din-d ildi


darlara isyan etmek eklinde tecelli etmitir. Daha g
revinin balangcnda , Hz. brahim, putlar baltasyla

paralamaya koyulur : ann btn p utlarna sava

a tn

gsterebilmek iin baltasn, halkn inand

en byk putun tepesine indirir. Hz. Musa'nm gre


-..r i ne balaynn ilk iareti elinde asas, oban kyafe

tiyle Firavu n'un nne dikilip tevhid adna Firavun


c u lua sava atn ilan etmesidir. Ayn ekilde, Hz.
sa da, Roma emperyalizmiyle ibirlii yapan Yahudi
din adamlarna kar mcadele eder. slam Peygam
beri de, risaletinin daha balangcnda, Aristokrasiye,
kle sahiplerine, Kurey tacirlerine, Taif'li toprak sa
hiplerine kar bir mcadele balatr. ki grubun - b
rahimi

peygamberlerle tekiler - karlatrlmas,

szkonusu deiik dinlerin zn, ruhunu ve kayna-

75

n anlamamz kolaylatracaktr. slam' ogrenip an


lamak iin yapacamz beinci i, onun insanla, top-
luma ve tarihe armaan ettii rnek insanlar incele
mektir.

Szgelii Hz. Musa'nn eriati iin Harun'u,

Hz. sa'nn eriati iin Sen Pol', slam eriat iin de


Hz. Ali'yi, Hz. Hseyin'i ve Hz. Eb. Zerr'i rnek ka

bul edersek, her bir eriati anlaymz derinlik kaza


nr. Bu dersimizde, slam'n yetitirdii, Allah'a, Kur '
an'a ve Peygamber'e inanan rnek insan olarak

Hz.

Hseyin'i ele alalm. Hz. Hseyin'in hayat ve urunda


savat ilkeler, gayet iyi biliniyor. Toplumsal konu
lardaki duyarl, halkn akbetini dn, ball
, kendini feda edii . . . bunlar da ok iyi biliniyor .
Bundan baka, hakikat ve inand eyler tehlikeye d
nce, bir insann dnya hayatnda balanabilecei
eylerin hepsini, onun nasl bir rpda feda ottiiri de
herkes biliyor. Szn ksas o, Ali'nin olu Hseyin,

incelememizin amalarna uygun, sekin bir rnktir.

nmzde, Hz. Hseyin'in hayat, dnceleri ve zel


likleri konusunda bilgi edinmemizi kolaylatrabilecek
bir yntem daha var. Bu da, Hz. Hseyin'i, her ik isi
de mslman olmakla birlikte, biri felsefe, teki de
ran tasavvufu eitiminden gemi iki insanla, Ebu
Ali Sina ve Hseyin M. Mansur Hallac'la karlatr
maktr. Bu insan karlatrmakla, felsefe, tasav-
vuf ve slam arasndaki farklar ve ortak noktalar
kavramamz da. mmkn olabilecektir.
bn-i Sina, slam medeniyetinde, btn bilim ve
felsefe tarihinin vnd byk bir filozof, bilim ada
m ve dahidir. Fakat, bylesine nemli bir filozof ve
bilim adam olan bu byk adam, toplumsal ad a n
bakldnda, iktidarn ve yneticilerin emrinde hizme t
etmekten pek honuttu. insanlarn akbeti ve iinde
yaad toplumun gelecei onu hi ilgilendirmiyordu
1'6

Ona gre, kendi akbetiyle bakalarnnki arasnda


hibir ba yoktu. Onun biricik dncesi, bilimsel ko
n ular ve aratrmalard. Bunun dnda.ki hayat onu
pek ilgilendirmiyordu . Kim ona para ve mevki ba
l arsa bann stnde yeri vard.
Hallac ' a gelince . . . O da, alev alev yanan bir adam
d. Alevlerin iindeki adamdan sorumluluk beklenmez.
Onun ii de, yanmak ve lk atmaktr. Hallac niye
yanyordu? Tann'ya duyduu iddetli aktan. Ban
ellerinin arasna a!.p, Badat sokaklarnda, Bu kafam krn . . . Bana isyan etti ! . . imdeki yangndan kuP
tarn ben . . . Ben hiim . . . Ene'l-Hakk'm ! ,. diye bararak kouyordu. Artk ben yokum, var olan ancak ve
ancak Tann'dr demek istiyordu. Hallac, srekli Tan
; atei.y le yanyordu ve onun gerek esrikliinin kay
rrn buydu. Fakat ran toplumunda, yirmibe milyon
Hallac'n bir araya geldiini bir dnn. Herkesin
Gelin beni ldrn . . . Artk dayanamyorum . . . Ben
hiim . . . Cbbemin iinde Tann'dan baka bir ey yok ! '""
diye sokaklara. frladn bir dnn . . . Bu tr a o1 i
tutkular, bir tr manevi veya mistik divanelii gste
rir. Eer bir toplumda, herkes Hallac (veya bn - S i
n a) gibi olacak olursa:, sefalet v e ykm ortal kap
lar. Fakat, imdi yle bir toplum dnn ki, iinde
bir Hseyin ve birka da Ebu Zerr olsun. te hayat
da, 67grlk de, ilim ve dnce de, kuvvet ve istik
rar aa bu toplumda olur. Bu toplum, hem dmanla
rn lozguna uratabilir, hem de Tann'y gerekten
sevebilir.

77

NSAN VE SLAM

nsan meselesi, en nemli mesele . . . Bugnk me


deniyetin temelinde hmanizm; insann soyluluu d-.
f:c es i ve insana tapma yatyor. Gemite dinlerin in
sanolu,nun kiiliini ezdiine, kendini tanrlara kur
ban etmeye zorladna inanlyor. Sylendiine gre
dinler, insanolunu, tanr karsnda kendi

iradesini

hie saymaya zorlarlarm. nsanlar daima ibadet,


dua, yakarmayla 'fann'dan bireyler istemeye iterler
mi. O halde hmanizm, Rnesans'tan beri, - grn
meyen, tabiatst aleme inanmak zere kurulmu -:

dini felsefelere kar koyan, insana soyluluunu tek


rar kazandrd iddia edilen bir felsefedir.
Hmanizmin kkleri Atiria'da olmakla birlikte, bu

gnku

Bat medeniyetinin temelinde de hmanizm

yatmaktadr. _Gerekte hmanizm, Ortaa hristiyan

l gna ve skolastik felsefeye tepki olarak ortaya k mtr.

Buna karlk bu derste benim amacm, insan me-

81

selesine :- gcmn yettiince ve zamanmzn elver


diince - slam asndan eilmek ve slam, insan
nasl gryor?,. sorusuna bir cevap aramaktr. slam.
insan, Tanr nnde aresiz bir yaratk olarak mi g
ryor? nsann soyluluunu bsbtn inkar m edi
yor? Yoksa, tam tersine, insana bir tr soyluluk verip,
onu faziletlerinden haberdar rr. ediyor? Tartmak istediim konu bu . . .

Hmanizm ve insan .. kavramnn deiik dinler

deki yerini anlayabilmek iin yaplacak en iyi i, her


biririin, insann yaradl konusunda

sylediklerine

bakmaktr. Ne var ki, u anda, btn dou ve bat


a:dinlerini bu adan inceleme imkanna sahip deiliz.
Ben sadece, slam-ncesi dinlerin, yani Hz. Musa, Hz.
sa ve Hz. brahim'in tebli ettikleri dinlerin Cki s
lam onlarn t;.mamlayc.sdr) . yaradl felsefesinden
'
szedecein.

slam'da veya slam'la kemale eren brahimi din'

lerde insann yaratl nasl aklanr? Kur'an'da Cyani

Allah'in kitabnda> .ve hadiste Cyani Hz. Peygamber


C S,A.Un sylediklerilde> , .insann yaratlndan sz

edilirken kullanlan sluptan, insanIJ. mahyetini ve


yerini kartabilir miyiz?
.
Kur'an 'da'.ki Adem kssasn Cki insann sembol
dr> inceleyerek Allah'n ve dolaysyla dinimizin in
san n.asil tanmladn anlayabiliriz. Bu arada, konu
ya giri mahiyetinde unu da belirtelim ki; dinlerin,
zellikle de bizim inandmz sami dinlerin dili sem
bolik bir dildir. Bununla da, bir anlam imajlar ve sem
boller araclyla ifade eden en mkemmel ve en yk
sek dili kastediyoruz. Bu dil, sylemek istediini ara
, csz ileten dz ve yaln dillerden ok daha derin ve
ebedi bir dildfr. Dorudan iletiime dayanan, serri b ol- 1erden ve imajlardan yoksun basit bir dil, retime

82

daha elverili ol:akla birlikte; daha dayankszdr. B


yk Msr'l filozof Abdurrahman Bedevi'nin syledii
gibi, btn dnce ve retisjni yaln, tek boyutlu,
dz bir dille anlatan bir elin veya felsefe uzun sre
yaayamaz. Din veya felsefe, deiik soy ve snftan
insanlara v hem halka, hem de aydnlara seslenir.
stelik ir dinin arsna ya:lnz bir kuak muhatap
clmaz. Tarih boyunca, birbiri ardnca deiik kuak
lar ayn arya muhatap ourlar. Herbirinin dnce
tarz, seviyesi, bak as kanlmaz bir biimde te
kinden farkldr. O halde, bir din, arisn yle zen
gin ve ok ynl bir dille yapmaldr ki, deiik ku
ak ve snftan insanlar, tm dili; bir ynyle arya
1 muha1ap klnabilsin. Tek ynl bir dil ise, ancak bir
snf insana seslenebilecek, diersnftakiler iin hi
bir deer ifade etmeyecektir. Bylece, belki bir kua
a ulaabilecek ama, elecek kuaklar bundan yarar
lanamayacaktr. te b yzden, btn lmsz e;de
'
biyat eserleri, sembol!}< bir dille yalmtr. Szge
lii Hafz'n iirleri lmszdr ve bu iirleri her oku
yuumuzda, onlardan kendi dncemizin, zevkimizin
ve bak a mzn derinlii orannda. yeni bir anlam
kartrz. Buna karlk Beyhaki'nin tarihi ve Sadi'nin
Glistan' byle deildir. Glistan' okuduumuz za
man, sz gzellii ve yap .bizi byler; ama bu kitap. taki dncelerin byk bir blmnn oktan mo
das gemitir, nk Sadi'nin sylemek istedii ey
ler ok aktr ve bunlar da yanltr. Ama Hafz'n s-.lbu ok ynldr ve herkes onun kulland sembol
leri kendi zevkine ve dncesine gre belirli bir an
lamda yorumlar; bylece metinden yeni yeni anlamlar
kartr.
.
Dinlerin sembolik bir dil kullanmalar da ite bu
yzden gereklidir; onlar, deiik insan gruplarna ve
83

kuaklarna seslenmektedirler.. Din'de, ilk grldkl'eri


anda aka anlalmam

9eitli kavramlar vardr .

Eer din, d.ncelerini bir yandan, bilinen ortak . d'n


de ifade' etmemi olsayd, o dnemin insanlar onu an
layamayacaklard; ama eer dncelerini ortak dilde
ifade etmi olsayd, daha sonraki dnemlerde bir an
lam kalmayacakt. Bu yzden, dinin; insan dnce
sinin ve bilimin gelimesiyle anlalbilirlik kazanacak
imaj ve sembollerle konumas zorunluydu. O halde,

insann yaratlyla ilgili Adem kssasnn - beeri


ve tabii bilimlerdeki ondrt yz):llk ilerlemeden son
ra hala - okunabilir ve kavranabilir olmas iin sem
bolik bir dille anlatlmas zorunluydu.
slam'a gre insan nasl yaratlmtr?
n e. Allah meleklere "'Yeryznde kendime bir
vekil yaratacam diye seslenmektedir. slam'da insa
na ne byk bir der biildiir grnz . . . Avrupa'
nn Rnesans-sonras hmanizmi bile, insan bylesi
:Ile yceltmeyi hibir zaman anlayamamtr. slam'a
ve btn inananlara. gre Allah, hereyden byk ve
yce olan Alemlerin Rabbi, Adem'ir. Yaratc's Allah,
melek! ::re seslenmekte ve onlara insan kendi vekili
olarak tantmaktadr. slam'a gre insann btn g
revi, bu ilahi hitapla aklanmaktadr. yleyse insa
.
nn ilk ve en byk fazileti, Allah'n yeryzndeki ve
kili olmaktr. Melekler cevap verirler: Orada bozgun

culuk yapacak, kanlar aktacak birini mi var edecek


sin? C el-Bakara/20) Kssann sembolik :yn burada
balamaktadr. Baknz, bu sembollerin ardnda insan
la ilgili ne gerekler vardr. . .

Allah, yeryznde kendisi iin bir vekil yaratmak

istemektedir . Bu i iin en kutsal ve en deerli nesne


.Ierin seilmesi beklenebilir. Ama Allah nesnelerin en
deersizini seer. Kur'an yerde, insann hangi nes84

neden yapldn zikretmektedir. Birinci ifadede O,


insan testi gibi yanm. kuru balktan yaratmtr:
Cer-Rahma:'.' 14 buyurulmaktadr. Daha sonra .:bal
ktan, ile nebilir topraktan,. Cel-Hicr/26) deyimi ge
mekte, son olarak da, tin,. tabiri kullanlmaktadr Cel
En'a.m/2, e -M'minn / 1 2 ) ki, o da balk demektir.
...

Bylece Allah kendine bir vekil yaratmak istemi, bu

ok deerli vekili balktan yaratm ve sonra da ona


kendi ruhundan flemitir. nsan byle yaratlmtr.

Beeri dilde ktln ve adiliin en aa sem

bol amurdur. Tabiatta da amurdan daha aa bir

yaratk yoktur. Yipe beeri dilde, en yce ve kutsal


varlk Tann'dr. Her varln en yce, en kutsal ve en

soylu yn de ruhudur. Bylece insan, amur ve ilahj


'

ruhn bileimi olan iki boyutlu bir varlk; btn tek


boyutlu varlklardan ayn olarak iki ftratl bir yara

tktr. Bir ynyle hep amura, aala, rmeye


' durgunlua meyleder. Taknlardan sonra geride dur

gun, l bir amur birikintisi kalr. nsann bir ftrat


'bu birikintinin ite o uyuukluuna meyleder. Amc;
teki yn, ilahi ruhtan gelen yn ..yksee, dn
lebilecek en yce zirVee, Allah:a meyleder.

O halde insan, birbirine zt iki unsurdan yaratl

rmtr: Balk ve ruh . Onun saltanat ve nemi de iki

boyutlu bir yaratk olmasndan ileri gelmektedir. Onun ,

bu iki boyutu arasndaki uzaklk, balkla kendisine


flenen ruh arasndaki uzaklktr. Bu iki boyut, btn
insanlara balanmtr ve ftratndaki amura doT

ru alalmak da, Allah'a doru ykselmek de, onun bi


lecei itir. Bu iki kutup arasndaki mcadele, insa
nn deruni varlnda, yolunu kesinlikle seinceye ka
dar srer' gider.
nsan bylece yarattktan sonra Allah ona isim

leri retmitir.

si:mlerin retilmesi

ne demektir? Bu,

85

henuz belli deil. Herkes belirli bir yorum yapyor. Her

yorumcu, kendi yorumunun doru olduunu savunu

yor. Herkes kendi bak asna ve dnce tarzna

gre bir aklama getiriyor. Doru aklama ne olur

sa olursa olsun, ayetin retme fikrinde odakland

phesiz . . . nsan.n yaradl tamamlandktan sora,

Allah vekiline isimleri retti. Bylece o, isirr,lerin sa


hibi oldu.

Bunun zerine melekler, ubiz dumansz

ateten yaratldk, insansa balktan yaratld . . . Neden


onu .bizc! en stn tutuyorsun? dediler. Allah,

Ben

sizin. bilmediiniz eyleri bilirim,. dedi v'e meleklere


e:Adem'e secde edin dedi. Gerek hmanizm budur.

nsann yerinin .v e deerinin ne kadar byk olduu

nu grn . yle ki, aslnda ins;ndan daha stn olan


ve insan balktan yaratld halde, kendileri ate

ten yaratlm blan meleklere, insna secde etmeleri

emredilmektedir. Allah onlar snar ve onlara isimler


den sorar. Onlarn bilmedii isimleri Adem bilir. By

lece Adem'in fazileti Cki bu fazilet, isimleri bilnefilne

d ayanr)

aka ortaya kar.

Meleklerin

Adeni'in

nnde secde etmeleri, slam'n insan kavramn ak

la kavuturacak n iteliktedir. nsan, . meleklerin bil- .


medii belirli eyleri oilmekte ve bu bilgi de, - melek

lerin b alangtaki stnlklerine ramen - onu me

leklerin stne ka,.rmaktadr. Bir baka deyile, in


sann stnl soydan deil, bilgiden kaynaklanmak
tadr.

Deinilmesi gereken bir dier nokta da,

Chi de

ilse Arapa'dan yaplan-baz tercmelerde ileri sr

len) kadnn erkein Jrnburga kemiinden yaratlmas

meselesidir. ( 1 )
(1)

86

Burada kaburga kemii,. deyiminin

Havva'nn yaratlmas Kur'an'da dorudan doruya sz


konusu edilmemitir. Yazar. byk bir ihtimalle Kisai'nin
Ksas- Embiya'sna atfta bulunmaktadr (Ksas- Em
biya, Kahire, 1 3 1 2 , . 1 2 ) .

kullanlmas bir tercme hatasdr. Zira kelimenn


Arapa ve branice'deki orijinali, ftrat, miza, yap,,
anlamna gelmektedir. O halde, Havva - yani kadn erkekle ayn ftrattadr, z:ii birdir. Nietzsche gibi bir
byk adam, kadnla erkein btnyle b ambaka
yaratklar olduunu, ancak tarih boyunca bir arada
yaadklar in aralarnda baz benzerlikler olutuu
nu sylemitir. Ona gre kadnla erkein atalar bir
birinden farkldr. Hemen hetnen btn bilim adam
lar ve filozoflar, kadnla erkein .ayni soydan geldi
ini kabul etmekle birlikte, kadnn ftratn kmse
meJ5:ten ve erkei daha stn saymaktan gJ:ri kalma
mla;rdr. Buna katlk Kur'an, -Ey ins anlar! Sizi bir
1
tek nefi sten yaratan, odan eini var eden ve ikisin' den pek ok erkek ve kadn meydana getiren Rabbini
ze hrmetsizlikten saknn. Ce-Nisa/11 buyuru+akta
dr. ns.ann yaratlyla ilgili bir dier nemli nokta
da, Allah'n canli-cansz btn yaratklar, . nesneleri,
. bitkileri, hayvanlar toplayp, onlara emaneti teklif
tmesi ve hibirinin bu emaneti stlenmeye yanama
masdr. Bylece, insann bir fazileti daha ortaya k
yor: O, hibir varln stlenemedii emaneti stlen
mek cesaretini gstermitir. . nsan, Allah'n yeryzn
deki vekili olmakla kalmam, O'nun emanetini de
stlenmitir. imdi; emanet in anlam nedir? H0rkes,
bu konuda deiik birey sylyor. Mevlana Celaled
din'e gre Emanet, insann iradesi . . . hr iradesidir.
Bence de yledir.
nsan, hr irad0siyle, yeryz....., deki btn yara
tklardan stn klnmtr. Hayvanlardan ve bitkiler
de fa;rkl olarak, yalnz o hr iradesiyle gdlerine
aykr davranabilir. Szgelii gnll olarak iki gn
oru tutan bir hayvana veya kederinden intihar eden
bir bitkiye rastlayamazsnz. Bitkiler ve hayvanlar, ne

\
87

byk bir iyilik, ne de korkun bir ktlk yapa.bilir


ler. Yaratllarna aykr davranmak ellerinden gel

mez. Sadece insan, yaratlna kar gelebilir; beden;

ve ruhi ihtiyalarna meydan okuyabilir, iyilikle fazi


letin gsterdii yolqan isteyerek sapabilir. yi veya k

t olmakta, bala veya Allah'a meyletmekte hr

dr.

O halde, insann en byk zenginlii iradesidir.

Bu . gerekten; Allah'la insan arasndaki

ilikide an

lalabilir. Mutlak irade sahibi olan Allah, nsana ken

di ruhundan flemitir. nsan da bir dereceye kadar


hrdr; Allah'n kendisine verdii . hrriyet ereve
sinde, kendi psikolojik yapsnn

kanunlarna aykr

davranabilir. Allah'la insan arasndaki ilikinin nede

ni ite bu hr irade; bu iyilik veya ktlk yapma,


boyun eme veya isyan etme hrriyetidir.

slam'n, insann yaratl konusunda bildirdikle

rinden u sonulan kartabiliri7


Btn insanlar,

sadece eit deil;

kardetirer.

Eitlikle kardelik arasndaki fark son derecede ak

tr. Eitlik yasal. bir kavram olduu- halde, kardelik

ayn ftratta ve i'.nizata olmay ifade eder. Derilerinin

rengi ne olursa olsun, btn insanlar tek bir soydan


gelmektedirler..

kincisi, erkekle kadn ittir. Antik dnyann b


tn felsefelerinin tersine erkekle kadn . ayn eyden ,

ayn Yar.;.tan tarafndan yaratlmlardr, Ayn soy


dandrl a. , kardetirler, ayn ana-babadan
dirler.

gelmekte-

ncs, insann meleklere ve btn .yaratkla

ra stn

oluu,

bilgisi nedeniyledir.

rendii iin, melekler

lar - halde> ona secde etmilerdir.


BB

nsan,

isimleri

Cdaha stn asl'dan olduk

Hepsinden nemlisi, insann. varl. balkla Tanrr_

arasnda olduu .ve insana hr irade verildii iin, bu

iki zt kutuptan istediini seebilir. Ve yine bu irade

den >tr, ortaya bir sorumluluk kmaktadr. slam'a


gre, yalnz kendi akbetinden deil, kendisine veril

mi ilahi emanetten de .sorumlu olan tek varlk insan

dr. O, yery nde ve tabiatta Allah'n emanetinin ta


ycsdr. simleri renen odur ve bence simler

den. kastedilen, ilmin gerekleri'dir. Zira bir eyin is

mi, o eyin sembol, onun tanmlam, kavramsal bi


.

imidir. Bu yzdent Allah'.n isimleri retmesi de

mek,, dnyadaki bilim,sel gerekleri alglayp kavraya


bilme yeteneini insana balamas demektir. Allah '

n balangta bunlar sana retmesiyle, insan, yer

}rzndeki dorlafa gtren yola kayumutur. Bu da,

, insana ikinci byk sorumluluu yklemektedir. n"


san, akbetini kendi elleriyle biimlendirmelidir.

san topluluu da, birey de, kendi akbetinden sorum

.ludur: Sizin kazandklarnz size, onl arn kazandkla


r- da onlara (el-Bakara/ 1 3A 1
W;mi medeniyetlerin bna gelenler, kendi el

leriyle hazrladkianndan ne bir fazla, ne bir eksiktir.

Sizin akbetiniz. de, imdi kendi ellerinizle hazrladkla


rnzdan ne bir fazla, ne bir eksik olacaktr. Bu yz

den, hr iradeye sahip olduu ifn insann Allah'a

kar byk sorumluluu vardr.

Burada bir gzleme deinelim: Taih, byk bir

trajediye tanklk etmitir. O da, insann iki boyutlu

bir varlk olarak tannmaydr. Tann'-yla blisi, tabi


atta birbiriyle savaan iki gu olarak

k oyan dier

din,, lerin aksine, slam, kainatta tek bir gcn hakim

oldunu, onun da, Allah'n gc olduunu retir.

Ama eytan insann iinde Allah'a kar . savar. n-

89

san, sava alandr. slam.' n dalizmi, tabiatta 'deil,


insann i.indedir. Tabiatta tek bir esas yrrlktedir,

<> da Allah'a tabidir. slam'da eytan Allah'a deil, in

'sana, daha dorusu nsann Allah'a meyleden ynne

rakiptir. nsan; l;alkla ruhtan oluan, iki b oyutlu bir


yaratk olduundan, bunlarn ikisine de ihtiyac v,ar

dr. Onun inanaca veya hayatn temellendirecei

din veya ideoloji, insann bu iki yn ne de cevap ve

rebilmelidir. Traj edi, tarihin anlatt bambaka l;ika


.
yede yatmaktadir. Tarih, btn medeniyetlerin, ya
bsbtn ahirete ynelip bu dnyay grmezlikten
geldiini, yahut da, bsbtn bu dnyaya ynelip ahi

reti grmezlikten geld,iini .sylyor. in medeniyeti,

inli aristokratlarn yaad hayattan da anlalaca


zere, bu dnyaya ynelip, bu dfu;.yann zevklerine,

gzelliklerine ncelik tarpmak ve dnya nimetlerinden

sonuna kadar Yel!arlanmaya almakla

b alamtr.

Sonra Lao Tse gelmi, bsbti,in ahireti dnen, in

sann ahirete kit manevi ynn n-plana karan ve


'

bu dnyay hi szkonusu etmeyen bir din kurmutur. Hatta inlileri bu ynde ylesine etkilemitir ki,

bu dnyann zevkle:r;inden baka birey dnmeyen

inliler, birer mnzevi olup kmlardr. Sonra Kon

fyiis gelmi ve inlileri tekrar bu dnyaya, es isi gi


bi bu dnyann zevk- sefsu' 'l ekmitir.

Racalar ve efsaneler bellesi Hindistan, Veda'lann

ve Buda'nn retileriyle, bu dnyadan bsbtn .el

etek eni, perhize, inzivaya ve mistisizme sarlm

tr. Bu yzden. imdi Hindistan, iviler "zerinde uyu


yan,

yahut tek bir hurmayla krk gn idare eden in

!anlanyla nl, geri kalm bir lkedir.

Av:upa'da eski Roma, dnya?n siyasi hakimiye

tini ele geirebilmek, Asya ve Avrupa'nn zenginlikle'90

rini toplayp yabile iin, kycla, kandkcle sarlm, bir yandan da gladyatr dlerinde ve

benzeri elencele de gnn gn etmeye bakmtr.


Sonra Hz. sa gelmi, zellikle ahirete dikk.a ti ekmi
ve buun zerine Roma, elenceden ve dnyevi zevk
lerden yzevirerek ilecilie ve te-dnyay dn
meye ynelmitir. Ortaa, bunun sonucudur.

Orta

a, bir yandan s avalarn, kandkcln; te yan


dan manastrlarn, inzivalarn adr. Avrupa'y bu du
rumdan kurtarp, sarkac br yne doru iten Rne
sanstr. Bugn, Avrupa medeniyeti insan hayatnn ga-
yesini, sadece zevk ve elenceden ibaret sayan ylesine
dnyevi bir medeniyettir ki, Prof. Chandel'in dedii gi
bi, ada insann btn mr hayatta kullan ac a
aralar retmekle 'geektedir. nsanolunu gden
ada felsefenin bu ahmakl, gayesiz

teknolojiden

kaynakla maktadr. ada medeniyet,

ylesine- ga

'n

yesiz ylesl.ne dnyevi bir hale d mtr ki, neredey


se yeni bir sa bekler haldedir.
'

slam'n dnyaya bakndan aka anlalaca

zere; insan iki boyutlu bir varlktr ve bu yzden, ay


ni ekilde iki boyutlu {yani insann ruhunda ve insan

topluluunda kendini gsteren bu deiik ve birbirine


zt

boyutlarda etkili olabilen> bir dine ihtiya duymak-

. tadr. nsan, . ancak bu yolla dengesini bulabilecektir.


htiya duyulan bu din, slam'dr.
Bir dini anlayabilmek iin, onun Tanr anlay
na, tabna, peygamberine ve yetitirdii rnek in
sanlara bakmamz gerekir.

Biri_nCisi, Allah, insan topluluklarna ve dnyaya


ilgisiz deildir. Mntekim'dir, Cebbar'dr, Kahhar'dr,

91

Mtekebbir'dir. . . Ama ayn zamanda Rahman'dr, Ra


him'dir, Gaffar'dr.

slam'n kitab olan Kur'an, Tevrat gibi . toplumsal,


siyasi ve askeri konular akTar ve hatta nasl sava
lacan, esirlerin nasl alnp nasl serbest brakla

can bile bildirir. Yani dny; hayatyla dorudan il

gilenir. Ama o, ayn zamanda ruhun artlmasyla, ei


tilmesiyle, bireyin ahlaki gelimesiyle de ilgilenir.
slam Peygamberi de, bir baka insanda olsa, e
liki gibi grlebilecek, ama onda ahenkli bir biim
de birlemi iki zellie s ahiptir: O, dmanlanyla ve
toplumdaki bozguncu unsurlarla srekli siyasi

cadele iinde olan, bu dnyada yeni bir toplum ve ye


ni bir medeniyet kurulmasyla ilgilenen bir ahsiyet
tir; ama Allah'a kulluk etmeyi ve takvay hereyden
stn tutar.

El:u

nc olarak, onun eittii insan CHz. Ali, Hz_


Zerr, Hz. Selman) iki boyutlu in.sann en

gizel r

nekleridir. Onlar, bem siyaset ve sal!ala uramlar.

daha if i bir dnya iin mcadele etmiler, . her za


man ilim ve mavere meclislerinde bulunmular, hem
de, (dou ve batnn btn byk mnzevilerinden ve
mis tiklerinden ok daha

fazla)

ibadet ve takva ile u

ramlardr. Hz. Ebu Zerr, bir siyaset ve ibadet insa


nyd. Onun derin dnceleri, Kur'an'n anlalmasn
da anahtar rol oynayabilcek niteliktedir. Hz. Pey -

'
gamber C S.AJ 'in btn sahabelerine yle bir bakn:
Hepsi, toplumu:rr ilerlemesiyle yakndan ilgilenen, eli
kll, by* binr adalet, merhamet, efkat ve tefek
kr adamdr. Sonu olarak unu sylemek istiyorum:
slam'da

insan, Allah'n

emanetini yeryznde ta

. yan varlktr. Allah'a yakn olmaktan sevin duyar.

92

A!lah ona isimleri retmitir. O, btn meleklerin


:nnde secdeye yardn grmtr. B yesine b

yk bir sorumluluk tayan iki boyutlu insan, dieri


ni unutara ya bu dnyaya veya ahirete ynelen din
lere deil; kendisini dengede tutacak bir dine muhta
tr. Ancak byle bir din, sorumluluklarn yerine ge

"tirmeini sall:yabilir.

l\H,NAJ U lv D .l\ YA GR

Benim dnya grmde tevhid vardr Tann'nw


I

birlij anlamnda evhid, hi kukusuz, bt f n tektan

nclar tarafndan kabul edilir. Fakat benim bir dun

ya gr olarak tevhid anlaym, btn kainat, bu


dnya/teki dnya, tabiat/tabiat st, madde/mana,
ruh/beden diye blmeden vahdet halinde grmek de
mektir. Bu, btn varl tek bir biim; iradesi, akl,
duygusu ve hedefi olan canl ve uurlu tek bir organiz
ma gibi kabul etmek anlamna

gelir.

Sadece dini-fel

sefi bir gr olarak. c)ann birdir, birden fazla de


ildir.. den baka bir anlama gelmeyen tevhide inanan
birok insan vardr. Buna karlk ben tevhidi bir dn
ya gr olarak benimsiyorum. nanyorum ki, slam
da onu byle alyor. irki de ayn ekilde dnyo
rum.

O da, kainat dank, ztlklarla, eitliliklerle,

birbiriyle atan, ekien, elien, arpan kutuplar

la, eilimlerle, geleneklerle, gaylerle iradelerle dolu


ahenksiz bir kalabalk gibi gren bir dnya gr

dr.
97

,;

Benim dnya grmde materyalizmin veya na


tralizmin fark bu noktada toplanmaktadr, Ben dn

yay, bir an ac, bir ideali olan, kendisine irade ve uur


balanm canl bir varlk olarak gryorum. Bu
yzden Varlk CMevcudat> tpk ok byk ve kuat

c bir insan gtbi hayat, irade, duygu ve ama ba


lanm, tek ve ahenkli bir dzene s'ahip yaayan bir
canldr . . . ayn ekilde insan da dnyaya benzer; ama.
kk, izafi ve eksik bir dnyaya ... Bir baka deyile,
uur, yaratclk ve ama balanm, btn ynle
riyle son derecede iyi bir rnek sa.ylabilecek bir in
san alp, dnebildiimiz kadar bytrsek, kar
mza dnya kacaktr.
'

nsann Tann'yla,

tabiatn tabiattesiyle,

tabia

tn Tann'yla, Cbtn bu tabirleri mecburen kullanyo


rum>

ilikisi,

lamba alevinin lambayla ilikisi , gibi

dir. Bu iliki, insann kendi uz\tunun uurunda

qima

syla uzvun kendisi arasndaki ilikiye de benzer :


Sezgisi uzvundan a.yn ve ona yabanc deildir -hele
kendisi hi deildir-. c > te bunun iin panteizme,
lemeye (teslis> , dalizme deil; sadece tevhide -mo
noteizme- inanyorum.
Tevhid, btn Varlk'ta evrensel bir vahdet oldu
unu gsteren zel bir dnya grn temsil etmek
tedir. Bu muvahhid dnya grnde, varln iki izafi
yn vardr: Grlmeyen ve grlen. Bu iki . deyim,
imdiki kullanmda alglanabilir> ve calg-tesi> (ve
ya dftha kesin olarak cgzlem ve deney tesi > ne te
kabl eder. Bu, insana ve onun bilgi edinme arala-

(1)

98

Hz. All'nin, <Allah eyann berlslndedir ; ama bu onlara


yabancdr, demek deildir; ve o eyadadr, ama bu, on
larn ayndr, demek deildir sz ne kadar derin, gzel ve
aktr.

nna gre yaplm izafi 1tir snflamadr; bir tr dua

lizn veya ikie blme anlamna gelmez.

Bu blme, aslnda. ontolojik deil, epistemo1ojik


bir blmedir, Ayn zamanda, bilim tarafndan da be
nimsenip uygulanr. Ma.teryalistler {maddeciler) , fi
ziki dnyann znn madde olduuna inanr; enerji
nin, maddenin biim tieitirmi ekli ve trevi oldu
unu savunurlar. Buna. karlk enerjistler, maddeci
lerin sylediklerinin tersine, fiziki dnyann ezeli te
melinde enerji olduunu; maddenin biim deitirmi
ve younlam enerj iden baka bir ey olmadn
savunurlar.
Enstein ise, her iki tarafn da yanldn;
,
I
karartlm bir odada. yap lan bir deneyle varln te, melinde enerji ve maddenin yatmadnn anlald
n savunur. Bu ikisi, bazen madde, bazen enerji bii
minde ortaya kan, grnmeyen ve bilinmeyen bir
zn deiken grnleri olduunu kantlarcasna
birbiriyle srekli yer deitirirler. Fizikinin yapaca
tek i, alg-tesi bir varln bu ikiz grn'lerini in
celemektir.
,

Muvahhid dnya grnde tabiat,


(grnen
dnya> iaretler Cayat> ve kurallar Csnen> dizileri
nin birlemesinden olumutur. Tabiattaki olular iin
iaret C ayet> kelimesinin kullanlm olmas, son de-recede anlamldr. Okyanuslar, aalar, gn dz ve ge
ce, dnya ve grie, zelzele ve lm, hastalk, gndz
kovalamas, tabiat kanunlar,
ve gecenin birbirini
hatta insanULkendisi... bunlar hep iaretlerdir. aret' te gsterme ve belirtme vardr. Bu da, bugn yal
nz fizikte deil, nesnelerle uraan btn bilimlerde
kullanlan fenomen kavramyla eanlamldr. Feno
men, .Farsaya pedid veya. pedidar, Arapaya da, zahir

'

diye evrilir. (2) . En genel anlamda fenomenoloji, mutlak gerein temelinin ve znn, bizim kavraym
zn tesinde olduunu kabul etmeye dayanr (3) . De.
neylerimizle, akl yrtmelerimizle, sezgimizle edine
bileceimiz bilgiler, e:grnlerdir; varln kendisi
deil. Bilgilerimiz, grnmeyen, alg-tesi temel ger
ekliin kabuuna, alglanabilir o:grnolerine ait
tir. Fizik, kimya ve psikoloji, madde ve ruhun gerek
znn d grnlerini ve alglanabilir belirtilerini
inceleyebilir, zmleyebilir ve bilebilir.' Ksacas bi
lim, varln iaretleri ve belirtileriyle urar. nk
EJglanabilen tabiat, bu iaret ve belirtilerin kanm
dr. , '
Btn din, bilim ve felsefe kitaplar iinde, tabiat
taki nesneleri, olaylan ve sreleri a:iaretler,. olarak
adlandran, sadece Kur'an'dr. Tabii dou panteizmin
de olduu gibi, slam mistisizminde de maddi dnya,
sonsuz, renksiz ve biimsiz okyenustaki kabarcklara
1
veya dalgacklara benzetilir. idealizm ve dier baz.
dini ve ahlaki felsefeler de maddi dnyay Tann'ya ve
insana aykr, aa dereceden deersiz nesnelerin top
lam gibi grmlerdir. Fakat Kur'an, e:iaretolere
olumlu, bilimsel bir deer verir; onlar kuruntular ve
ya gerein stn rten perdeler gibi grmez. Tam
tersine, onlar geree iaret eden belirtilerdir. Geree
ulaabilmek iin, onlar grmezlikten gelip bir kena
ra itmektense, ciddi ve bilimsel bir yaklamla zerle
rine eilmek gerekir. o:aret,.leri veya fenomenleri bu
tarzda deerlendirmek, antik mistisizmden ok, a
da biVmin yaklamna benzemektedir. Mesele, muta.
savvuflann vahdet-i vcud'u meselesi deil; bilimsel

(2)

(3)
100

Pedid, pedidar : Grnr, ak, belll, aik1r.


Yazarn sa clet!e kelime anlamna> iaret etmek istediini
sanyoruz (t. C;> .

ve zmleyici tevhid- i vcud meselesidir. Tevhid'e g


re, ne tarihte, ne toplumda ve hatta ne de insanda
okluk ve ztlik kabul edilebilir. O halde tevhid, tabiatn
tabiattesiyle, 'insann tabiatla, insann insanla birlii
olarak yorumlanmaldr.
O, btn bunlarn toplu, ahenkli, canl va uurlu
bir sistem rieydana getirdiklerini belirtir. Tevhid'in
z-yapsnn, dnyada eliki ve uyumsuzluu kabul
edemeyeceini daha nce sylemitim. Bu yzden, mu
vahhid dnya grne gre mevcudatta eliki yok
tur: nsanla tabiat, ruhla beden, dnyayla li.hiret, mad
deyle- mana arasnd eliki szkonusu deildir. Tev
hid, yasal, toplumsal, rki, ulusal, blgesel, genetik ve
hatta iktisadi elikileri de kabul edemez. Zira . b
in ins anla birlik halinde bakmay ngrr. ,
Tabiatla tabiattesi, maddeyle mana, dnyayla ahi
ret, zahirle batn, ruhla beden, aklla keif, dinle bilim,
metafizikle tabiat, insanlar iin almakla Allal iin
almak, siyasetle din, mantkla ak, ekmekle ibadet,
hayatla ebediyet, toprak aasyla kyl, ynetenle y
netilen, zenciyle beyaz, soyluyla avam, ruhbanla cema
at, douluyla batl, iyiyle kt, aydnlkla karanlk,
Yunanla Barbar, Arap'la Acem, kapitalistle proleter,
sekinle avam, okumula okumam. . . btn bu eli
kiler, ancak mrik dnya gryle, dalizmle, tes
lisle, veya politeizmle uzlatrlabilir; tevhidle deil!
te bu yzden, mrki dnya gr, snflar ve rklar
arasnda aynn yaparak toI?lumda hep irk tohumlan
ekmitir. Birden fazla yaradana inanmak, yaratklar
da oulculua inanmay ve bunlan hakl grmeyi do
urq.r. C4> Ayn ekilde, ilahlar arasndaki elikiler,
(4)

oktanrc dlnlerde yaradan> deyimi c:Rab1> veya cAI


lah> anlamna gelmez. Bu tanrlarn bazlar, kendilerin
den daha byk baka bir c:Yaradan>n eseridir ; bunlarn
101

insanlar arasndaki elikilerin tabii ve i!Ahi bir ge


rekeye balanmasn

kelaylatrr.

Buna

karlk

irkin her eidini reddeden tevliid, mevcudattaki b


tn paralarn, sreleri ve fenomenlerin tek bir he-

defe doru uyum iinde yrdklerini kabul eder. Bu

hedefe doru yrmeyen, ller ne olursa olsun, tanm


gerei mevcut deildir.
Muvahhid dnya giinn bir dier sonucu da,
insann herhangi bir toplumsal gce bamllnn red
dedilmesi ve onun, btn boyutlanyla, yalnz ve yal
nz, mevcudat zerinde hkm sren uur e _iradey
balanmasdr. . Her bireyin biricik umut, gaye, inan
kayna, tek bir merkezi noktadr; o da, kainattaki b
tn hareketlerin bal, olduu eksendir. Btn mevcu
dat, bir daire evresinde dnp durmaktadr. Btn
mevcudatn kayna, dairenin merkezidir. Tek uur ve
tek irade odur. Kainattaki biricik g odur. nsann
bu dnyadaki durumu, bu gerein elle tutulur hale
gelmi eklidir. Tpk, daha ak olarak, Kabe'nin evresinde dnmesi gibi...

Muvahhid dnya grnde insan yalnz bir G'


ten korkar. Yalnz bir Hakim'in nnde hesap verir.
Yalnz bir kbleye ynelir; yalnz bir kaynaktan bir
eyler umar. Bundan gayrs yanl ve bounadr. Bun
dan gayri nereye ynelmise, nereden ummu, kork
mu ve beklemise hepsi bounadr. Te.vhid, insana
hrriyet ve vekar balar. Yalnz O'na kulluk etmek,
insann btn yalanc glere bakaldrmas, btn
utan verici korIFu ve tamah zincirleriri.i krmas de
mektir.
bellrll bir ctr> vey. !nsan hayatyla dnyann belirli bir
cblilm> :rlni'.i.e muktedir olduklar dnlr. Bu yz
den, herbirine belirli bir snf veya rk tapar. Bu cokluk> .
insanlar arasnda clrk>in gerekesi hallne gellr.

102

ANTROPOLOJ: iNSANIN YARATILII VE .


ALLAH'LA BLS VEYA RUHLA AMUR '

ELKS

,.

Kur'anda geen Adem ve aratlnn hiayesi,


hmanizmin en derin ve en anlaml ifadesidir. Bu hi
kayede Adem, tm insan trn, insan rknn z
n, biyolojik anlamda deil, felsefi anlamda insan
temsil eder. Kur'an, insandan b)yolojik anlamda sz
edrken, meni, phtlam kan damlalar, cenin gibi
s zcklerle doaJ bilimlerin dilini kullanr. Fakat,
Adem'in yaratlna gelince, dili, anlam ve s embol
dolu mecazi ve felsefi bir biim alr. Adem'in yara
tl, yani, insan rknn z, manevi kaderi ve nite
likleri, Adem'in hikayesinde grld gibi, ksaca u
ekilde formle edilebilir:
,

Allah'n ruhu

balk

insan ,

Balk ve cAllah'n ruhu iki sembol veya gs


tergedir. AsJnda, bu iki terimden birincisi bayal,
kok .muluu ve mutlak hareketsizlii

simgelerken,

ikincisi tamla ve sonsuz ycelie doru sonsuz bir

105

hareketi gsterir. cAllah'n ruhu . bu anlam belirt


mek iin en iyi kavranabilir deyimdir.
nsann Allah'n ruhundan ve balktan oluturul
duu eklindeki Kur'ani ifadenin anlam, Pascal'n 'ki
Sonsuz' kitabndaki, insann iki sonsuz, bayalk ve
zayflk sonsuzuyla, ycelik ve ululuk sonsuzu arasn
da bir arac olduu eklindeki grne benzemekte
tedir. Ama, Pascal'n szckleriyle, Kur'an'n szck
leri arasnda, ayn gerei ifade etseler de, Allah'la
Pascal arasndaki aynlk
. kadar byk bir ayrlk vdr!
nsann durumu, ekzistansiyalizmin veya 'ftrat'n
terminolojisini kullanacak olursak, - ki, iki terim de,
insann iki ynl ve zt tabiatn simgeler - Kur'an'
da. ksaca yle ortaya konulur: nsan iki zt kutup
- Allah ve eytan- arasnda bir ara istasyonu igal
eden hr ve sorumlu bir iradedir. nsann hem tabia
tnda, hem de kaderinde var olan bu iki zddn - tez
ve antitez - bileimi, iinde bir devinim, bir dialek
tik, kanlmaz ve evrimci bir hareket ve insann C>zn
de ve yaamnda grlen iki zt kutup arasnda srekli bir mcadele dourur.

nsan oluturan bu zt ve elikili bileim - Al


lah ve eytan veya ruh ve amur - onu dialektik bir
gerek biimine sokar. C l )

(1)

106

Kukusuz, ztlarn zm gibi, ztlarn birleiminin de


lmkaNz olduunun farkndaym. Fakat, Aristo'ya alt olan
bu kurallar soyut ve formaldirler. Ama, dialektiin soyut
biimlerle hi ilgisi yoktur, o nesnel gereklere ilgi duyar ;
_?ihnin ve entellektel biimlerin hareketini deil, doal
olgularn nesnel hareketini tartr. Zihin dnyasnda, bir
nesnenin ayn zamanda souk ve scak, veya hem kk,
hem byk olmas mmkn deildir. Ama, tabiatta bu
mmkn oliakla kalmaz, grlebilir de. Zihin, bir varl

nsanda ha.zr bir g, kendini zirvelere, gklerin


ihtiamna eken bir cazibe, Allah'n hakimiyeti ala-

nna doru bir mirac olarak varln gsteren ve bil


ginin eriebilcei dzeye kadar Allah'n zellik ve
nitelikleriyle beslenen insandaki Allah veya Allah'n
ruhu mutlak ve .s onsuz paklk, gzellik, ululuk,. g,
yaratclk, qilin, gr, bilgi, ak, merhamet, irade,
hrriyet, bamszlk, egemenlik ve sonsuzluu tem
sil eder. nsan, tabiattaki gizlilikleri grp anlamakla
0
dnya zerinde kralln ilan eden bir g haline ge
lir; nnde btn maddi ve manevi gler, gk ve yer,
gne ve ay, yle ki, en bykleri de iinde olmak
zere Allah'n mele.leri bile teslimiyetle eilir. Gr
lyor ki, insan bir yaratk ve bir yaratcdr, bir kle
, ve bir, efendidir; bilinli, gren, yaratc, kararl, bilen,
'
akll, amal, pak ve yce bir irade, Allah'n emane
tinin ve hilafetinin yeryznde taycs sonsuz bir
cennet yaratdr.
Neden ve niin byledir bu? nsann yansr Allah'

n ruhudur; bu, onun


mutlaka doru, Allah'a ve ken.
.

disini harekete iten ilahi kiilie doru kanat rpmasn salayan temeldir, tezdir, belli olandr. Ama, te

anda onu kokumaya, donmaya, hareketsizlie, l


me, baya!a ve irkinlie aran ve srkleyen bi-

..

ayn anda l ve diri olarak dnemez, nk hayat ve


lm birbirini dta brakr ; fakat, tabiatta bir arada ve
birbiri iinde vardr ; tek bir parann iki yzdrler. Bir
aa, bir hayvan, bir insan, bir sosyal sistem, ak, anne
efkati - btn bunlar, bir yandan yaayp geliirken, bir
yanda kendi yallklarn ve lmlerini hazrlarlar. Hz. Ali
yle diyor : cinsann ald nefesler, . ayn zamanda onun
lmne giden admlardr., Hayat soluunun kendisi l
me doru bir giditir.
107

rincinin kart gl bir faktr daha var. Bir sel gibi,


sonsuzluk okyanusunun duru sularna karncaya ka
dar gittike genileyen ve nne gelen btn engel
leri ykarak getii yerlerde ayrlar, imenlikler, bah
eler ve tarlalar bitiren bir sel gibi kkreye kkreye
akan ilahi bir ruh sahibi insan - evet, bu inan sonra,
bir selin ardnda brakt s havuzlara dnecek
tir. Kmldayamyacak, donacak, sertleecek ve yeri
kaplayp, pnarlar rten ve tohumlar ldren mlek
paralar gibi paralanacaktr. Kendinden hi bir ey
yetimeyecektir; hareketsizleecek ve bir tarla yerine
bir bataklk, bir okyanus erine s bir gl haline ge
lecektir; kmldamyacak, fakat yerinde donup kala
cak; hayat yerine lm, Allah'n ruhu yerine balk
- amur ve tortu olacaktr. Btn bunlara neden olan
faktr, . tezle elien ve onu olumsuzlatran kart tez
dir, tezin kart bir yne insan iten eydir.
Bu iki zddn birleiminden kavga ve hareket do
ar, bunun s'Onucu olarak da tamamlayc bir sentez
ortaya kar.
Allah'n ruhuyla balk arasndaki uzaklk,

iki

sonsuz arasndaki uzaklktr;; ve insan bir tereddd ,


bunlar arasnda bir sarka, bir arlk ve zor bir se
im - ruhun, bala bulam ve amurla tortunun
altna gf'lllm olan Allah'n ruhunun seimiyle yzyze gelen hr bir iradedir.

Ortada e.:i yn var; birinde ykseklerin en yk


sei - tamlk, gzellik, gerek, g, bilin, mutlak ve
sonsuz irade - yatyor, akla gelebilecek her eyden
daha byk ve daha yksek, btn bayalklarn, tik
intilerin,

basma kalplarn ve nemsizlerin

tesin -

de - bu ahirettir. Dier yJde, alaklarn en ala


- eksiklik, irkinlik, yalan, zayflk, bilgisizlik, mut
lak bamllk ve sonsuz bir d yatyor - akla ge-

108

lebilecek her eyden daha pis, daha irkin ve daha ben


cilce - bu, dnyadr.
Ve, gerekte gryoruz ki, bildiimiz insanlar ru
hun parlaklnda, ululukta, gzellikte, bilin, fazilet,
paklk, cesaret, inan, cmertlik ve karakter- btn
lnde ylasine ycelmiler ki, azmz ak kalyor.
Maddi veya madde d, melek veya cin baka hi bir
varlk benzer bir byme eteneine sahip deildir.
te yandan, pisliklerinin, irenliklerinin, zayflk, ir
kinlik, korkaklk ve caniliklerinin iinde herhangi bir
hayvan, mikrop veya eytandan daha aalara d
m insanlar da bfyoruz. nsan, tamlk, soyluluk ve
gzellikte olduu gibi, kirlilik, irkinlik ve ktlkte
1

de sonsuzlua eriebilir. nsann bir ucu Allah'a aza,nr, dier ucu eytana. nsan, her biri iki uca yer
lemi iki mutlak imkan a.rasndadr. O, eksi sonsuz
g ten art sonsuz g e giden bir yoldur. Onu var
hk ovasnda izlersek, karmza, eksi sonsuz bir iren
likten, art sonsuz bir ycelie giden bir yol kar. O,
hr ve sorumlu bir iradedir;

hem semek zorunda

olan bir irade, hem de, kendi seim ve iradesinin he


defidir.

Brahmanizmin diliyle konuacak olursak,

yoldur, hem yolcu, hem yolculuktur. Kendi amur ben


liinden ilahi benlie don srekli bir g iindedir.
nsan, bu ztlar bileimi dialektik bir varlk, Al
lah'n iki ynl bir harikas dr. { l ) znde ve kaderin(1)

slamdaki Allah ve eytan ikilemi, Zerdtllk ve Maniha


izm gibi ikilemci dinlerdeki Allah ve eytan ( aydnlk
tanrs ve karanlk tanrs>> ) ikilemi gibi deildir. Her
ne ekilde olursa olsun. tevhide de aykr deildir. 1s
am'da, bir eliki, veya dnyada Ahuramazda ve Ehri
man arasndaki, ikili sava sorunu yoktur. eliki, yalnz
ca insann iinde vardr. eytan, Allah'n kart tezi de
ildir ; o, Allah'n, insana dman olmasna izin verdii
109

de, ya amura, veiYa Allah'a varan Sonsuz bir yn


tutturmutur. C 2 > Fakat bundan ayn olarak, insan,
grnr gerekler erevesinde tam kendi iimizde
grdmz, ve bilimin inceleyip bildirdii eydir.
Kur'an, insann yaratln ve bileimini felsefi
deil de, bilimsel terimlerle tekrar tekrar anlatr. On
da ne hi bir ilahi z unsuru vardr, ne de var olabi
lir. Allah, insann iinde hazr bir g, bir imkan, in
sann Allah'a, mutlak ze ve sonsuz tamla doru a
balad bir yn olarak vardr. u, derin anlaml biz
gerekten Allah'nz ve kukusuz O'na dneceiz,, aye
tinin ben, tefsirlerde genellikle grld biimde
lm ve mezarlarla ilgili olduunu sanmyorum. Bu
tefsirler, Allah'n, bizi, ancak leceimiz zaman ve
hizmetilerinin gelip bizi, mlkmz olduu sanlan
bu dnyadan alp gtreceinde kendi mlkne e
keceini ngrmektedirler. Ben bu ayeti, insann, orta
ya kp, sonra yeniden okyanusta kaybolan bir ka
barck gibi Allah'n nesnel znde yok olduu, benli
inin eriyip, Allah'ta lmszletigi biiminde yorum
layan vahdet-i vcudcular gibi de anlamyorum. Ayet,

gsz ve boj(Un een bir yaratdr. Bir baka deyile,


eytan'n kendinden gelen bamsz bir gc yoktur. O,
insann llahi yarsnn kart tezi olup, aydnlkla karan
lk, Allah'la blis arasndaki kavga, insanlarn dnyasn
da, toplumlarda ve kiilerde ortaya. kar. Tabiat, Allah'n
tartmasz mutlak hakimiyet alandr; btnyle aydn
lk, iyilik ve gzellik doludur. Orada, hay.r ve er eli
kisi y.oktur, ve Ehriman burada kendine yer bulamaz.
(2) Burada, benim dilim ve baz ifadelerimle, sufilerin, Hintli
ve Eflatuncu hakimlerin ve baz mslman ilahiyatlarn
kulland kelimeler arasnda belli bir benzerlik grl
yor . . . Buna ramen, benim sylediklerimle, onlarn fikir
leri birbirine kartrlmamaldr . .
1 10

fihi'

C O'nda) . kelimesini ,kullanmyor;

ileyhi', CO'na>

kelimesini kulJanyor. Yani, biz Allah'a dneriz, Al

lah'ta deil; ayet, insann sonsuz tamla doru bir


ynelifti ne sryor.

kilemci e elikili tabiat yznden, insan, bu


dialektiksel olgu srekli hareket iinde olmak zorun dadr. Kendi benlii, iki g arasnda, tamla doru
srekli bir evrimde sonulanan bir sava alandr.

Bu hareket, amurdan Allah'a dorudur, ama Al

lah nerededir? Allah, sonsuzluk iindedir. Sonra insan,


niha( bir durum yepne hi bir zaman ulaamaz ve
Allah'ta yerleim imkan bulamaz. Allah'la amur ara

;nndaki uzaklk, isann tamlk aray iinde koup

durduu mesafedir; fakat insan, sonsuz, snrsz ve

basz Cezeli, ebedi, baki> olan Allah'a ulama ve yk

selme abas iine durmamacasma koar. Bylece, in


sann hareketi sonsuz aalardan

sonsuz ycelere

doru oimaktadr, hedef Allah'tr, Allah'n

ruhudur,

sonsuzluktur; insan iin bir an bile durmak yoktur!


Byleyken, btn sabit ller ne kadar da irkin.
Hem, kim bir l tesbit edebilir? nsan bir seim
Cirade> , bir mcadele, srekli bir olutur. Sonsuz bir

gtr o, kendi iinde amurdan Allah'a doru bir g;


kendi ruhu iinde bir gmendir.

amurla Allah arasnda uzanan yola edin denir.


Biz dinin Cmezheb> ama deil, l anlamna geldi
ini biliyoruz; din bir yol, bir aratr c > Dini toplum
larda gzlemlenebilen btn talihsizlikler, dinin ruhu
nu ve ynn deitirmi olmasndan ileri geliyor; di

nin rol, kendisi bir ama olacak ekilde deiti. Eer


o

<1)

cMezheb> kelimesi, Farsa'da, Arapa'daki geleneksel an


lam olan dnce ekolu>nn ysra, din> anlamnda
da kullanlr. <.)
111

siz yolu bir ama veya hedefe evirirseniz - zert.. de


alr, onu ssleyip psler, hatta kuaktan kuaa yz
yllarca ona tapnr, ak olur ve- her zaman adn ede
cek vs gznz hep onu grecek ekilde ona sevdala
nr.sanz, gzyalar iinde boulursunuz; ona yan gzle
bakanla hemen savaa girer, btn zamannz ve pa
ranz onu sslemeye, onarmaya ve dzenlemeye har
car, dnyalk ilerinizi g mek iin bir d akika olsun
onu bir yana Iroymadan hep zerinde yrr, szn
eder durur ve ilam gibi tozunu gzlerinize srerse
niz - evet, btn bunlar kuaklar boyu zyllarca
yaparsanz, sonunda ne olursunuz, biliyor musunuz?
Kaybolur.sunuz ! Evet, bu dz, doru ve gerek yol sizi
aldtacak ve gerek ama ve hedefinizden saptracak
tr. Ve, yolu bulduktan sonra bu ekilde kaybolmak,
yolu hi bulmamaktan daha ktdr.
Bu gerek ve doru yolun, bu dzgn ve kutsal
yolun binlerce kiiyi var yerlerine ulatrdn iit
misindir. Fakat, sen bir mr boyu bu yolda durdun
kaldn ve dalalete, sapkla gtren yanl yolu se
enler gibi oldun.
Niin? nk, sen yolu bir elence yeri yaptn; o
lu bir tr kutsal parka veya kulbe d ndrdn, ii'
lere bak. mamn, gtren, klavuzluk eden bir kii ol
duuna inandklar hd.lde, gerekte imam onlar iin
vlen, ak olunan ve yceltilen grnmez ve kutsal
bir z, insanst bir varlk oldu. Bir btn ol arak din,
hukuk ilkeleri ve kurallar, dinen nemli saylan zat
lar - bunlarn hepsi, kendi balarna bir ama oldu
lar ve artk sizi doru olan am!t<:a ve hedefe ynlen
diremiyorlar. rnein; namaza bakalm: Namaz bir
aratr; Kur'an, erlerden ve ktlklerden alkoyan
bir ara olarak tanmlar onu. Ya imdi; namazn sz
leri ve hareketleri birer ama oldu, yle ki, namaz bil-

112

gmz karmaklatka, duyarllap, gittike teknik


bir grnme brndke, namazmzn gerek etkisi
yok olup gidiyor.
yle sanyorum ki, slamn szlnde dinin zel
liklerini ve ynlerini aklamak iin kullanlan btn
ad ve ifadele rln yol anlamna geldiini sylesem, her
halde yanllk apm olmam. cDin kelime.sinin ken
disi, kutsal hikmet gibi ileri srlen baka anlamlar
nn yansra, yol anlamn tar. Dier terimler de ay
n anlama gelmektedir: Silk , C > da bir da yolu;
.. eriat , susamlarn/ su alabildii bir rmaa giden
yol; tarikat .. , bir kentten dierine veya bir lkeden di
erine giden geni yol; cmezheb , Ckara) yolu; srat,
i6adet yerine Cmabed) gtren yol; mmet , tek bir
nderin klavuzluunda ve tek bir yol boyunca ortak
bir hedefe doru hareket eden insan topluluu.
Bu _ bakmdan din, amurdan Allah'a varan, insa
n ' kirliliklerden, donmuluktan ve cahillikten, baya
amur hayatndan ve eytani karakterden ycelie,
canlla, grmee, ruhun hayatna v.,.e ilahi karaktere
gtren bir yoldur. Bunu baarabilen din gerek din
dir: Eer baaramyorsa, ya .siz yanl yolu semisi
nizdir, ya da doru yolu yanl kullanmaktasnzdr.
Her iki durumda da sonu ayn olacaktt. Burada,
mslmanla mslman olmayan arasnda herhangi
bir farkn olmadn gryoruz; hi biri yolun vard
hedefi bulamamtr.
Burada, bugnk dnyada mslman olmayan
lar, mslmanlardan daha iyi durumda diyecekler
kabilir. Dorudur. Eer bir kii kararl biimde yanl
(1)

Silk : Arapa bir kelime, seleke, yeslk kknden mas


dar, slO.k da denir; girmek, yrmek veya gidilen yer,
yob anlamlanna gellr. (.)
, 113

bir yolda ilerlerse, doru yolu doru bir biimde kul


lanmasn bilmeyen bir kiiden daha abuk hedefine
varabilir. Eer bir kii dolambal ve eri br bir
yolu seer, fakat bu yolda sratle giderse, o eninde so
nunda hedefine varacaktr. Doru yolda olduklar sa
nlan insanlara gelince, ya 'Onlar ;yolda dosdoru git
memektedir, ya da ayaklarn srye srye yr mektedirler. Ne belli, belki de oturmu, yolun fayda
ve meziyetlerini tartmaktadrlar! Veya, belki de,
dne dne gitmekte ve hayranlk iinde kendilerini
szmektedirler; bu ihtimallerin en kts.
Setikleri yolun doruluu ve gereklii hakkn
da bin bir tane delil ve bu yoldan geerek hedefe var
m bin bir rnek var nmzde. Byleyken, bu kadar
delil ve iarete, bu kadar kesinlik ve gvenlie ra
men, kendi geriliklerinin, kiisel kukularnn, kendi
lerini deitirmek iin bireyler yapmak ve yanln
nerede yattn bakmak konusUyla hi ilgilenmedik
!erinin farknda deiller. Bundan dolay, ineklere tapanlar Allah'a tapanlar geride brakt da, bizim din
dar inananlarmzn bunun bile farkna vardklar
yok.
Adem'in geni bir tanm iin Kur'anda Adem'in
hikaye.sinden ortaya kan unsurlarn tmn yle
ce toplayabiliriz: nsan, ztlarn bileimi, srgnde
bir varlk,
Allah - eytan,, veya ruh - amur
kartlndan oluan dialektiki bir olgudur. Ken
di kaderini izebilen, sorumlu, yk altna girmi
hr bir iradedir; Allah'n esiz emanetini kabul eder
ve nnde meleklere secde ettirir; yeryznde ..Allah'n halifesi, fakat O'ru kar bir asidir de; yasaklanan
bilin meyvesinden yer ve cennetten kovularak, ak
CHavva) , zihin (eytan) ve isyan (yasaklanan rney
ca) 'den oluan ;ynl tabiatn bo dnyasna sr1 14

gn edilir. Srgn yeri olan dnyada bir insan cen


neti yaratm;.s emredilir ona. amurdan Allah'a yk
selme uranda kendi kendiyle srekli bir kavga iin
dedir, ki, _amur ve tortudan yaratlan bu hayvan ilahi
zelliklerle 1 bezensin diye"!

'
.

115

'

,
1

TARH FELSEFES: KABL'LE HABL

1
[

1
r
1

slam dncesine re tarih felsefesi, belirli bir


tarihi dctenn lizm zerine kurulmutur. Tarih, insa
nn kendi;:;i gibi, yaradlla balayp btun zamana
ve mekana yaylm diyalektik bir elikinin, iki zt ve
dman kutup arasnda srekli bir savan hakim ol
duu kesintisiz bir olaylar zinciridir. Tarih, zamann
izdii bir yol zerinde insan trnn gerekletirdii
hareketlerdir. nsan trnn kendisi, mevcudat .. n en
mkemmel temsilcisi, yaradln en ak tezahr..
olan bir "kk krun at,. tr. Tabiat, onda kendi uuruna
varmakta, onunla birlikte mkemmeliyet'} doru y
rmektedir. - Canl, uurlu, uyank tabiat - Bir ba
ka deyile, insan, btn mevcudata hakim olan mut
lak irade ve uurun tezahrdr ve antropoloj iye gre
insan, Allah'n yeryzndeki temsilcisi ve vekilidir. Bu
yzden, i nsann znn ortaya kn ve oluumu..'lu
ieren insanlk tarihi, olaylarn geliigzel biimlen
dirdii, tesadfi, adi, gayesiz, hedefsiz, anlamsz birey
119

olamaz. Tarih, hi phesiz, dnyadaki die gerek

ler gibi bir gerektir. Belirli bir notada balamtr

ve kanlmaz bir biimde belirli bir noktada sona er

mek zorundadr. Bir amac ve bir yn olmaldr. n

sann kendisi gibi, elikinin balamasyla birlikte o


da balamtr. Antr?poloj i tartmamz srasnda, in
sann balk ve ilahi ruhtan meydana geldiini, Adem

kssasndan

bunun

aka anlaldn

sylemitik.

Adem kssas, ayn zamanda, kelir.1enin gerek ve fel


sefi anlamnda., insann da hikayesidir. nsan, ruhla
baln, Tann'yla eytann kendi iinde mcadelesiy
le balamtr. Balang noktas, Habil'le Kabil'in m
cadelesidir. Gerek tarihin balangc budur.
Hz. Adeni'in oullarnn ikisi de insand, beerdi,
tabiiydi; ama mcadele halindeydi. Biri dierini l
drd ve tarih balad. Adem'in mcadelesi, kendi
iinde... kendi znde C veya bir btn olarak insan so
yunda> sren znel Csubjective) bir mcadeleydi. ki

oul arasndaki mcadele ise, d dnyaya, hayata

yansm, nesnel Cobj ective> bir mcadele idi. Bu yz

den, Adem'in kssas nasl insan felsefesinin kayna

ise Habil'le Kabil'in kssas da tarih felsefesinin kay


nadr". Habil'le Kabil'in mcadelesi, tarih boyunca,
tarihi bir diyalektik iinde hep var olan iki zt kutbun
mcadelesidir. Bu yzden tarih, insan gibi, diyalektik

bir sre ierir. eliki, Habil'in Kabil tarafndan l


drlmesiyle balar.

Beriim grme gre

Habil,

lkiyetin ortaya kmad, ilkel toplumcu, obanla


dayal bir iktisadi sistemi temsil etmektedir. Kabil ise
tarma bireysel veya tekelci mlkiyete dayal bir sis
temi temsil etmektedir. Bylece, katil Kabil'le, maktl
HabiJ , y a_ da yneticiyle ynetilen arasnda srekli bir
mcadele balamtr. Tarih, ite bu mcadelenin sa
va alanqr. oi:anla dayal ekonominin tem1ilcisi

120

Habil, toprak sahibi Kabil tarafndan ldrlm; re


tim kaynaklan zerindeki ortak mlkiyet

dnemi

- yani obanlk, avcilk, balklk dnemi - ve kar

delik ruhu, gerek inan sona ermi; 3rine tarma


dayal ekonomisiyle hilekarlk ve bakalarnn hakk
na saldrmaktan

ekinmeyen zel mlkiyet dnemi

balamtr. Jfabil ortadan kalkm, Kabil tarih sahne


sine kmtr. Hala da sahnededir.
Bu anlattkl arm ,

Hz. Adem'in, oullarna arala

rndaki geimsizliin zm iin Allah'a birer kurban


sunmalarn sylemesi zerine, sunak tana Kabil'in

bir avu sararm hububat koymasndan ve buna kar

lk1 Habil'in kzl tyl gen ve deerli bir deve ge

tirmesinden kartyorum. te bu yzden ikincisini o-

' hanln, birincisini de tannn temsilcisi diye dn

dm. Tarih, ayn zamanda balklk ve avclk dnemi

de olan obanlk dneminde btn retim kaynann

tabiat olduunu gsteriyor. C Kssadaki deve de bunu

simgelemektedir. > Ormanlar, denizler, ller ve rmak


lar. . . btn bu kaynaklar, tm kabilenin emrindedir ve

etim a alan da,

byk

ld1:1 insann elleridir.

Baka tr aralar gerekse bile, herkes keqdi aracn

kendisi yapabilir; nk bilinen aralar son derecede

basittir. retim kaynaklarnn Csu ve toprak>

retim aralarnn

(inekler, .saban vsJ

veya

tekelci veya

bireysel mlkiyeti szonusu deildir. Herey, eit ola


rak herkesin hizmetindedir. Toplum ruhu ve kural

lan, ana-babaya sayg, ahlaki ykmllklerin dosdo

ru yerine getirilmesi, toplu hayatn kurallarna mutlak


uyum gsterilmesi, din duygusunda ftri bir arlk ve

itenlik . . . Bu retim sisteminde insann belli bal ma

nevi nitelikleri bunlard. Habil'i, btn bunlarn tem

-silcisi olarak kabul edebiiiriz,

n sanolu tarm .renince, hayat, iinde yaad-

121

toplum ve btn dzen, kkl bir deiiklie u

rad. Bence bu deiiklik, tarihteki en byk devrim-

dir. Bu devrimle birlikte ortaya yeni bir insan kt:

Gl ve kt bir insan . . . Bylece medeniyet ve fark


llama dnemi balad.

Tann sistemi, tabiattaki retim ka.ynaklann s

nrrlandrd. leri retim aralan ve karmak retim


ilikileri ortaya kt. Ekilebilir toprak, ormanlar ve de

nizler gibi herkesin emrine serbest verilecek kadar bol

olmad iin, insanlk tarihinde ilk olarak tabiatn bir

blmn kendine aynp, bakalann ondan uzak tut


ma, yani zel mlkiyet ihtiyac bagsterdi.

Daha nce insan toplumunda birey yoktu. Birey,

kabilenin kendisiydi. Fakat tarmla birlikte, heresin


birbiriyle karde olduu, tek bir aileye 'benzeyen bu

yekpare toplum blnd. Daha nce ortak mlkiyette

olan topran bir blmnn tek bir insan tarafndan

- dierlerini darda brakacak ekilde - gaspedildi

i gn, ortada kanun, din veya miras namna h\i bir


kural yoktu.

Mesele,

zor kullanarak zmlenmiti.

obanlk dneminde, kabiledeki gl kiilerin bu g


c, kabileyi veya kabilenin itibarn .korumaya; avc

lk ve balkln daha etkin bir biimde yaplmasna


yaryordu. Fakat imdi bu g, baz hak lan belirle

mede kullanlmaya balamt. zel tketimin ls

n, zel mlkiyetin kazanlmasn ncelikJe g belir-.


liyordu. Tarihin b u baksrt annd a, Marx'm te orisi
nin tam tersi dorudur: G kazanma.y belirleyen

zel mlkiyet deil; zel mlkiyet,. kazanmay helir

leyen gtr. Bireye ilk zel mlkiyet kazanma imka


nn salayan ..g .. ve zor kullanma:odr. G, insana
zel mlkiyet salam, giderek zel mlkiyet de bu
gc yasal ve tabii bir klfa brndrerek, sreklili

ini ve daha da artmasn gvence altna almtr. zel

122

mlkiyet, yekpare toplumu ikiye blmtr. Zira zel


mlkiyet kural haline gelince, hi kimse gerekten ih
tiya duyduu kadaryla yetinmemeye balad.

Artk

her olayda, ihtiyalannn snnn belirlemek, bireyin


kendisine kalm bir iti. Bu yzden insanlar,- ihtiye.
duyduka edinmeyi bir kenara braktlar,

istedike

edinmeye baladlar. Oysa Habil'in sisteminde


toplu mlkiyet sisteminde) ,

Cveya

insanlar ancak ihtiya

duyduka balk tutup avlanyorlard. Ak ve cmert


tabiat, daima emirlerine amdeydi. Emek, sadece ih
tiyacn giderilmesi iin harcanyordu. retimde kim
daha yetenekliyse o daha
ok kazanyordu
ama, her.
.
,

kese ak, c"!lert tabiatn, ormanlarn, denizlerin bolluk sat o gnler artk geride kalm, insanlar ta
rm ve topran kendilerine verebildii snrl lokma
nn bana mlerdi. Hrs ve agzllkle, birbir
leriyle boumaya baladlar. Bu yeni toplumsal ha
yat tarznda, kartallar ve akbabalar CHabil'in kssa
snda karga,. ) , d.:ha zayf kularn kanatlarn kr
dlar, onlar evrelerinden uzaklatrdlar. Daha nce
topfum, llerde, rmak boylarnda, okyanus kylarn
da birlik ve uyum iinde dolaan bir gmen kular
srs gibi jdi. Ama imdi zel mlkiyet denen lein
evresine en kular, tekelci bir tutkuyla birbirle
rinin gzn oymaya balamlard. Daha nce zgr
lk, bar, sessizlik ve canllkla dolup-taan insanlk
ailesi, imdi birbirleriyle

kyasya s avaan, dman

kamplara ayrlmt. Bir tarafta ihtiyacndan ve ileye


bileceinden ok daha fazla topraa sahip olan bir
aznlk vard ve ellerindeki t opra tek balarna ile
yemedikleri iin bakalarnn igcne ihtiya duyu
yorlard; te tarafta ise, alabilecek durumda olduk
lar halde, ileyecek toprak ve ara bulamadklar iin
a kalan ounluk vard. Yeni toplumsal dzende o-

123

unluun akbeti belli olmutu: Klelik. Klelie mah


kln edilen bu yeni snfn ne topra, ne suyu, ne e
refi, ne soyu, ne ahlak, ne vekan, ne dncesi, ne
sanat, ne eitimi, ne deeri, ne hakk, ne gerei, ne
ruhu, ne anlam vard. htiya duyduklar herey, ba
kalarnn elindeydi. Bir snf, sadece maddi deil, mad
di olmayan retim kaynaklan zerinde de tekel kur
mutu. Eitim, kltr, edebiyat, bilim ve sanatla u
rama frsatn ve imkann, el emei harcamak zorun
da olmayan bu snf buluyordu.
Bu iki snf, daha nce yekpare bir toplumda, ayn
ruhu, ayn duyguyu, ayn eref ve vekar kav:-amn
paylaarak yaamlard.

Avlanmak iin ormana ve

denize birlikte gitmilerdi.

Tabiat zenginlikleri, tpk

birlikte soluduklar hava gibi, hepsinin, y'ar'..i kabile


nin ortak malyd. Birbirleriyle eit ve kardetiler. Hep
si Adem'in

oullaryd,

Adem'se

topraktand. imdi

ise, aralarna giren mlkiyet denen le kargas y


znden, birbirlerine dman kesilmilerdir. Akfabalk
balarnn yerini, klelik zincirleri; eitliin yerini eit
sizlik; kardeliin yerini dmanlk almt. Din .. , bir
aldatma ve maddi kar salama aracndan baka
birey deildi. nsanlk, uzlama ve merhamet ruhu
nun yerini; bask, nefsaniyet, kabalk, cinayet, saldr
ganlk, hakimiyet tutkusu, imtiyaz, bakalarn

hor

grme, zayf ldrme, mlkiyet iin herkesin ayan


kaydrma, kardeini ldrme, b abay tartaklama, hat- ta Tann'y

aldatmaya

alkna

gibi ktlkler al

d.
,

Bylece, bu iki tipin Cyani inan, bar ve feda

karlk adam Habil'le, tutkularna tapan, saldrgan Ka


bil'in)

evrelerini, uralarn ve snflarn bilimsel

ve sosyolojik temele dayal psikolojik bir zmleme


den geirdiimizde, ikisi arasndaki fark derinleme-

124

sine kavramamz mmkn olabilir. Soylarnn, baba


larnn, aalarnn, ailelerinin,
yetime tarzlarnn.
evrelerinin, dirilerinin ayn olduunu biliyoruz. Bu
ilk evrede, insan toplumunun henz tam anlamyla
olumadn, bu yzden deiik fikir evrelerinin, kl
1
tr krelerinin ve toplumsal kmelerin henz ortaya
kmadn dnyoruz. Dolaysyla, bu iki karde
in - en azndan birbirlerine bylesine dman olma
larn salayacak derecede - deiik dini veya ei
time bal unsurlarn etkisi altnda kalmadklarn da
biliyoruz.
Her bakmdan balangta birbirlerine benzedik'.
leri halde, daha sonra deiik veya zt ynlerde ge
li'en iki enomenle karlatmzda uygulamamz ge
rken bilimsel ve mantki yntem, bunlarn herbirini
etkileyen nedenlerin, artlarn ve unsurlarn birer lis
tesini yapmaktr. Bylece, hem ortak zelliklerini, hem
de bfrbirine zt veya birbiriyle elikili ynlerini
kartabiliiz. Kssadan anlaldna gre, iki kardein
tek farkl yn, farkl ilerle uramalardr. Bu farkl
iler, iki kardein iktisadi ve toplllhsal konumlarnr
da farkllatrmakta, uratklar ilerin tr, retim
yaplan, iktisadi sistemleri birbirleriyle elimekte
dir.
Bir yandan Habil'in kiiliiyle - obanlk, av
clk ekonomisinin belirledii - ilkel toplumcu dne
min snf psikolojisi arasndaki kesin zdelik: te yan
dan Kabil'in kiiliiyle, snfl toplum insanlarnn top
lumsal ve snfsal zellikien (kle-efendi sisteminin
psikolojisi> arasndaki zdelik, aka bizim teorimizi
desteklemektedir.'
Mfessirler ve dier din a.limleri, Habil'le Kabil'in
kssasn anlatan a.yetlerin, insan ldrmenin <cinaye
tin) mahkm edilmesi iin na.zil olduunu belirti.

125

yarlar. Bence bu ok yaln ve yzeysel bir yorumdur.

Benim teorim doru olmasa bile, bu kss ann <illl am


ve amac onlann sand k adar da basit olmas;. gere k

tir. brahimi dinler C zell kle de slam) , szkon usu ks

say, insanolunun bu du nyad aki hayatnn ilk byk


olay olarak zikretmektedirl e r. Bunun biricik amaci

nn, cinayeti mahkum etmek olmas, bana pek inan

dnc gelmiyor. Altnda yatan derin anlam ne olursa


olsun, bence bu kssadan

kartlacak tek

hisse ,

bylece anlam olduk ki , adam ldrmek kti birey

dir, onun iin bu ktl ilemekten kanmalyz . . .


Bundan sonra, zellikle kardelerimizi ldrmeyelim
demek deildir.
Benim grme gre, Habil'in Kabil tarafndan
ldrlmesi, tarihin akn birdenbire saptrm olan ,
insanlk tarihinin en nemli olayn temsil etmekte

dir. Bu kssa, szkonusu olay en derin ekilde,, bilim

sel ve sosyolojik bi:; yaklamla, snfa atfta buh.Jnarak


aklamaktadr. Bu kssa, ilkel toplumun, avcla ve
balkla dayal retim tarznda ifadesini bulan eit

lik ve kardelik dzeninin sonunu ve bu dzenin ye


rine tarmsal retimin geiini; zel mlkiyetin dou
unu; ilk snfl toplumun, imtiyaz ve smr sistemi
nin ortaya kn; zenginlie tapmann balamasn;
gerek inancn kaybolup, dmanln, hrs ve tama

hn, yamacln, kleliin, CKabil'de ifadesini bulan)


karde katilliinin alp-yrmesini anlatmaktadr. Ha- bil'in lmesi, Kabil'inse sa

kalmas nesnel tarihi ger

eklerdir. Gereki, eletirel, ilerici bir zmleme de,


o zamandan beri din in, hayatn, ekonominin, yne
timin ve insanlarn akbe+;inin hep Kabil'in ellerinde
olduunu gsterir. Ayn ekilde, Habil'in zrriyet b
rakmadan ldn ve bugnk insanln, Kabil'in
varislerinden meydana geldiini biliyoruz.

126

CBurada

varis szn biy;olojik anlamda deil; tipolojik anlam


da kullanyoruz. } Her toplumda, her ada dnce ve
maneviyat kargaasnn, dengesizliinin srp gitme

sinin nedeni Kabil'in toplum, ynetim, "din,., ahlak ve


dnya-grnn evrensellemesidir.
1

Kabil'le Habil ara.':>ndaki elikinin kayna, Kabil'in, Habi'le nianlanan kzkardeini, kendi ni:anl
sna tercih etmesidir. O, Habil'in nianlsn almakta
JSrfl.I" etmi, Hz. Adem'in onayyla gerekletirilen ni

.ann hkmsz saylmasn istemitir. ki karde, Hz.

Adem'in , ; zuruna gitmiler; o da, herbirinin Tanr'ya


,1

bir kurban sunmasn nermitir. Kimin kurban kabul edilirse, o kzl;:t. o evlenecek, kaybeden de sonuca
' raz olacaktr. Kabil hile yapmaya yeltenmi, kurban
,olarak sararm hububat sunmu ve tabii kurban ka
bul edilmemitir. (Kabil'in, gerekli .:lduuna inand
zaman hileye, hatta Tanr'ya kar hileye baVl.Jrmas
'na dikkatinizi ekerim. Kabil dzeni'nin bth tem
silcileri ayn ekilde davranrlar.> Bunun zerine Ka-

bil tekrar hileye bavurmu, Tanr'nn hkmne de7


il de kendi

tutkularna uymay tercih

etmi ve

- kendisinden hibir ey istemeyen, Tanr'ya sahip ol


.duu en kymetli eyi, en gzel devesini sunan ve kur
ban kabul edilen - Habil'i ldrmtr.
Bu olaydan biraz nce aralarnda geen konuma

da ibret vericidir. Kabil'in kendisini lmle tehdit et

- mesine karlk, Habil'iri cevab, Fakat ben sana kar


elimi kaldrmayacam olmutur.
;Bylece, Habil'in temsil ettii

toplum ve dzen,

hibir direnme gstermeden yerini Kabil'in saldrgan


ve gasp dzenine brakmtr.

Habil'le Kabil kssas zerinde dnrken, cinsiyet

meselesinin, ekonomiden daha gl ve daha belirleyir

127

ci bir faktr olup olmadnda ilk bakta tereddd et

tim.
Freudianizm bu odurum.da hakl olamaz myd? e
likinin ilk kelimesi, hereye ramen kadnd. Baba
larnn durumunda da herey Havva'yla

balam

yor muydu?
Fakat biraz daha derin dnrsek, ilerin bu de-..
recede basit olmadn grrz. elikinin ilk kayna,-_
nn, Kabil'in kardeinin nianlsna gz dikmesi ol-_
duu dorudur. Buraya kadar Freud hakl gibi grn-:
mektedir. Ama eer Freud, cinsiyetten daha nemli.
bir veya birka faktr kabul ediyor olsa;yd, bu kssa
nn cinsiyetin en nemli faktr saylmasyla zmle
nemeyeceini o da kabul edecekti. Cinsiyet meselesi-

ne deinmeden nce bu meselenin halledilm esi gere-_


kir: Kabil'in, kardeinin nianlsna duyduu ilgi

y-.

znden, byle bir sorun kma.sna yol at dorudur..


Ama iki kardeten niye Kabil byle bir davran gs
termektedir? ki kardein de ayn soydan ve ayn ev
reden geldiini bildiimize gre, iki&inin de tpatp ay
n ekilde davranmalar, ayn kararll ve drstl,
gstermeleri gerekmez mi? zde artlarda, iki karde-.
ten yalnz birinin byle davranmas bilimsel olarak
mmkn grlse bile, bu neden abil olsun? nc
olarak, kssann metninden, kardeler arasnda geen,
konumadan ve kssay nakledenin deerlendirmesin
den Cbu kssa, Hristiyan ve Yahudi metinlerinde de
zikredilmektedir)

kartlacak

hisse , Habil'in

yi

Kabil'in d e kt tip olarak belirtilmesidir. Karakter .


kelimesi yerine

nk

tip,.

kelimesini zellikle kullandk. _

ckarakter,. deseydim, Kabil'in sadece ehvet

dknl ve maddecilik gibi kt karakteristikleri;


olduu, buna karlk Habil'in de sadece dindarlk ve
hassasiyet gibi iyi karakteristikleri olduu anlam --

128

kabilirdi. Oysa bunlardan biri tamamen kt adam

m, dieriyse tamamen iyi adam m timsalidir. Bu yz

den, Habil'in salam mizal bir insan olduu; insanlk

d ve dengesiz bir toplumsal dzenin, alma tarz

nn, ve iktisadi dzenin onu yabanclatrmad, ar


ptmad,

saptrmad

vardm. Bt

veya kirletmedii sonucuna

bunlar onu ktrmletirmemi,

sa

katlamam, Marcuse'n deyimiyle onu krp kom -

plekslerle kirletmemiti. Ayn zamanda babasna kar

derin bir sevgi duyuyor, kardeine muhabbet bes

liyor, Allah'a inanyor. Kardei gibi ehvetinin esiri de

olmuyor. Ama gzellik kariSmda ilgisiz ve duygusuz


/

da deildir. Kabil'in btn tehdit ve uramalarna


Chatta kendisini birok defa lmle tehdit etmesine)

1 ramen,

bir ker.ecik olsun, sofuca bir boyun emeyle,

Al kardeim, ben vazgeiyorum. zerinde tartma

ya demez, al senin olsun ! " demiyor.

Habil bir erkekti, bir ademoluydu . . . ne daha faz

ta, ne daha eksik. Bu kssayla ilgili btn metinler onu

byle tantyor. Bence bunun nedeni, elikisiz ve ay

rmsz bir toplumda yaam olmasdr. Hr ve zincir

siz bir i yapyordu. cNe deveye binerdi, ne de eek


gibi yklyd; ne klelerin efendisi, ne de sultanlann

hizmetisiydi"

(5) . Sadece bir inand. Herkesin eit

olarak elendii, dnya nimetlerine ve toplumun mad


di-manevi btn kaynaklarp.a ortaklaa .sahip olduu
bir toplumda herkes eit ve karde olur; gzellik, iyi
lik, temizlik, sevgi ve efkat kendiliinden yeerir.

Kabil, doutan kt deildir. z Habil'inkiyle

birdir. Hi kimse doutan kt deildir, nk her


kesin z, Adem'in zyle a;yl'.ldr. Kabil'i kt yapan,

klelii ve efandilii douran, insanlar kurt, tilki ve

(5)

Sadi'nin Glistan'ndan bir msra.


129

koyun haline sokan insanlkdi. dzen, snfl toplum


ve zel mlkiyet (insann bakalan zerinde tahak
km ve bencil ynn n plana getiren, ekonomik kay
naklar zerinde bir avu azgnn tekel kurmasn sa
layan ve Kur'an- Kerim'in Har Sresi 7. ayetinde
.. CMaD yalnzca iinizde zenginler arasnda dnp do
laan bir devlet olmasn" diye sz edilip aka red
dedilen zel r..:. lkiyet,. ) rejimidi.
Bu evre, dmanl, kabal, nfuz ticaretini,
basky, zulm, oburluu ve al, hrs ve tamah do:
uran evredir. Hayat felsefesi, yamaclk, smr,
klelik, israf, suiistimal, yalanclk ve yaltaklanma ze
rine kurulmutur. Hayat, ezenler ve ezilenlerden, ben
cillikten, aristokratik kibirden, istifilikten, hrszlk tan, gsteri ve debdebeden ibarettir. nsani ilikilerin
temelinde karlkl pohpohlama, smrme ve sm
rlme yatar. nsanlarn hayattan bekledii, azami. e
lence,. azami refah, azami ehvet ve azami iktidardr.
Herey, bencilliin evresinde dnmektedir. Hrey
iren ve tamahkar ben e feda edilmitir. yi, mfik,
temiz Habil'in kardei, Hz. Adem'in z olu Kabil'i cin
si tutkulannn esiri yaparak her an yalan sylemeye,
hile yapmaya, inancn hi ekinmeden bala bula
maya hazr bir yaratk haline getiren, hem de bunu
lgnlk halinde, dosdoru ve gelip-geici bir ehvet
sonucu yaptran bunlardr. Hayr Bay Freud ! . . O, b
tn bunlan, cinsi igdleri, dierlerinden daha gl
olduu iin deil, insani erdemleri olaanst zayf
lad iin yapyor. Eer Freud'un dedii doru olsay
d\ da, ok iddetle istedii eye kavumak iin hereyi
gze alsayd, o zaman ok kymetli kzl tyl deveyi
Habil'den nce kendisi kurban ederdi. Eer Freud'un
dedii doru olsayd, babasmn nerisini duyar duy
maz, Kabil'in tarlaya doru seirtip, btn mahsul
130

atee verdiini grrdk. Buna karlk, 'tann'nn n


zasn kazanp,. istediini elde edebilmek iin Kabil'in
verip-verebildii sararm bir av huhubattan iba rettir.
Bu kssay bylesine ayrntl incelememin nedeni,
en bata, tu ::;Jann sadece ahlaki gayelerle dolu ol

duu dili cesini rtmek; ikinci olarak da, bu ks- ,


sann, iki kairde arasndaki mcadeleyi anlatmadn
aklamaktr. Bu kssa, insan toplumunun iki kolunu,
iki deiik retim tarzn anlatmaktadr. Bu tarihin;
btn alarda ikiye aynlm

fnsanln,

hala sona

ermemi olan savan nasl b aladnn hikayesidir.


/

Habil'in temsil ettii kol, ezilmilerin,


'

tarih boyunca

Kabil'in zel mlkiyet sistemi tarafndan kleletirilmilerin, halkn koludur. Habil'le Kabil'in kavgas, her
kuan yeniden yaad bitmeyen bir kavgadr. Ka
bil'in bayra; hakim snflar tarafndan hep yksek
te tutulmu, Habil'.in kannn intikamn almak tut, kusu ise, adalet, zgrlk ve gerek inan iin her
, ada savam olan torunlarnca kuaktan kuaa
aktarlmtr.
Kabil'in silah din,,di, Habil'in silah da dindi. Bu
yzden dinin dine kar yr tt mcadele de insan
lk tarihinin demirbalarndandr. Bir tarafta Allah'a
ortak koan, toplumda irke ve ,s nf ayrmna
e hazrlayan

"irk dini , br tarafta da,

gerek

Allah'n

birliini, btn snflarn ve rklann eitliini savu


nan tevhid dini . . . Habil'le Kabil'in tarih boyunca s
ren mcadelesi

ayni zamandr tevhidle

irkin, adalet

ve eitlikl e toplumsal ve rki aynnn da mcadelesi


dir. Sahte

dinle,

uyuuklukla,

statkoculukla ger

ek Din, canllk ve devrimcilik arasndaki mcade


le insanlk tarihi boyunca srmtr ve sonuna ka
dar da srecektir. Kabil lp de, Habil'in dzeni ye
niden kurulana .kadar bu devam edecektir. Bu ka
nlmaz devrim, Kabil tarihinin sonu olccaktr. O za-

131

man, btn dnyada eitlik gerekleecek, e itlik ve


adalet temelleri zerinde birlik ve kardelik salana

caktr. Tartn. n kanlmaz gidii budur. nsan hayat


nn bti ubeleri evrensel bir devrim geirecektir.
Allah'n mjdeledikleri gerekleecektir: BZ. memle

CMustaz'aflaraJ iyilikte bu
lunmak onlan nderler klmak, onlan varis yapmak,
memlekete y e rl e tirm ek ; Firavun, Haman ve her iki
sinin askerlerine ekinmekte olduklar eyleri gster
mek istiyorduk. Cel-Kasas/5)

kette gsz saylanlara

Gelecein bu kanlmaz devrimi, Habil ve Kabil'. in . mcadelesiyle balayan, ynetenle ynetilen ara
sndaki diyalektik atmann zirvesi olacaktr. Tari
hin kanlmaz sonucu, adaletin, eitliin ve gerek
liin zaferi olacaktr. (6)
ki grup arasnda .srp giden b u mcadeleye se
yirci kalmadan, yerini belirlemek her bireyin . kendi
sorumluluu iindedir. Bir yandan bir trl tarihi de
terminizme inanrken; te yandan bu tarihi dete

rp

nizm srecinin barnd a yatan bireyin zgrlne


de inanyoruz. Bu ikisi arasnda

.]Jir

eliki de gr

myoruz. nk tarih, -bilimsel olarak gsterilebile


cek- evrensel bir determinizm s recinde ilerlemekte
dir ama, bireyler de bu srece katlp onu mukadder
hedefine doru bilim ve bilgiyle hzlandrmak veya.
cehaletle,

bencilikle, frsatlkla ona kar kmaya

yeltenerek ezilmek arasnda bir seim yapmaldrlar.


(6)

132

Adalet (adl) genellikle bireyler ve topluluklar arasnda


ki yasal ilikilerle balantl olarak
kullanlmaktadr.
Eitlik ise, yasalarca tannm olsun-olmasn, btn in
sanlarn, harcadklar emekten ve haklardan eit yarar
lanmalar anlamna gelmektedir. Adalet, zmnen hukuki
bir dzene iaret etmektedir. Eitlik de toplumun yaps
na baldr. Adalet iin hukuki dzenin slah nasl ge
rekliyse, eitlik iin de toplumsal yap yzeysel olarak
deil ; kknden deitirilmelidir.

NOT: Merhum yazarn ilk insan toplumuna ilikin bu d


ncesi ve zmlemeleri kitabn' hemen okunmasnn ardn
dan bir tak eletirilere konu oldu. Kukusuz ki bunu doal
karlyoruz. Ne var ki yadrgadmz nokta," konu hakknda
daha nce yeterli bilgisi olsun olmasn herkesin ve zellikle
baz evreletin eriati'yi ypratmak iin konuyla ilgili bir ey
ler sylemeye adeta zen gstermeleridir. Oysa eriati'nin d
nceleri polemiklere konu olamyacak kadar aktr. Yeterli
dzeyde konuyla ilgili Kur'an'n zmlemelerinden haberi ol
mayanlar ehid Yazarn ilk insan toplumu hakknda marxist
e yorumlar getirdiini sandlar. Oysa ne ilgintir ki, eriati ilk

tol)lumu yorumlarken zenle Marx'n tarihi materyalizmini d


ladm vurgulamaktadr : Tarihin bu baksrt annda, Marx'

m teorisinin tam tersi dorudur : G kazanmay bellrleyen


zel mlkiyet deil; zel mlkiyeb kazanmay belirleyen g
tr. ; Burada eriati'nin tarihi materyalizmi reddettii aka

grlmektedir. Ne var ki eriati idealist olmay da reddetmek


tedir. Ancak genelde idealist yaklamlarla zel mlkiyet ide
olojisine sarlanlar katnda zel mlkiyete kar gelitirilen bu
tavra cephe alnaca da kukusuzdur. Burada gz boyamalar
ve aldatmalarla savunulan ve kutsal, dokunulmaz kabul edilen
' zel mlkiyet ile emein sebep olduu, emein somutlam ekli
ya da transferi c h .. zel mlkiyet arasndaki temelli fark akl
da tutmak lazmdr. Birincisi smr ve basknn meru oldu
u maddi temeldir, ikincisi tabii insan Haklarnn vazgeilmez
bir parasdr. Bu anlamda zel mlkiyetin her eidine eri
ati'nin kar olduunu sanmyoruz.
Ancak eriati'nin ilk insan toplumuna ilikin getirdii ak
lamalarn tm'ne de katlmak mmkn deildir. Bunu da ana
hatlaryla beli mekte yarar gfyoruz : eriati'ye gre ilk in
san toplumu, her trl bask ve smrnn olmad snfsz
bir toplumdu. Bu toplum, avclk ve toplayclkla tabiattan ya
rarlanmakta, retim aralar ve alanlar herkes iin eite da
gtlmaktayd. Gnn birinde Kabil zor ve bask kullanarak bu
toplumun dzenini alt-st etmeye kalkt ve bunu baard da.
Kur'an- Kerim'de kendisine iaret edilen bu olay insan toplu
mu tarihinin de balangcdr ve bunda derin bir tarih felsefesi
yatmaktadr. Aslnda eriati bu yargya .giderken mantksal tu
ta:dlndan hi bir ey kaybetmiyor, aksine Kur'an'n tarih

133

ve toplumla ilgili A.yetlerini yorumlarken kulland ynteme


smsk bal kaldm bir kere daha gsteriyor. Ne var ki e
riati hurda - bizce - nemli bir hata da yapmaktan kurtula
myor. Bilindii gibi eriat bu tr konular anlatan Kur'an an
latmnn

sembollere

dayandn

sylemektedir.

Bunda ne

derece isabetli dndnn tartmas ayr. Ama Habil'i snr


sz toplumun sembol, Kabil'i de zel mlkiyete dayal tarmsal
retim ilikilerinin egemen olduu toplumun sembol klacak
geler Kur'an'da gemiyor. Hatta sz konusu iaret saylan
liyetlerde

(Bkz.

el-M:ide/27-31)

brakn avcln ve balkl

n sembol deve ile tarmn sembol buday gesini, anla


mazlkta taraf

olan

Adem'in

ocuklarrnnn

Habil

ve

Kabil

olduklar da zikredilmiyor. O halde denilecek ki, deve, buday


v.b. semboller nereden kmaktadr.

phesiz ki srailiyat'tan

ve srailiyat'n etkisi altnda yazlan tefsirlerden. Snni tefsir


kaynaklarnda eriati'yi hakl klacak zengin bir mali'mat y
n vardr. <Bkz. et-Taberi, Vl/187, bni Kesir,

2/542, el-Bidaye
1/45.) Bu ve

ve'n-Nihaye, 1/92, bni Esir, el- Kamil fi't-Tarih,

buna benzer tefsir ve tarih kaynaklarnda Habil ile Kabil ara


snda meydana gelen anlamazlk dorudan doruya kz me
selesinden kaynaklanm, her ikisi sonunda hakllklarn isJ:at

lamak zere Allah'a birer kurban adamlard. Habil kurbabn


kendi hayvanlarnn en genci ve gzeli olan deveden seerken
Kabil sararm bir tutam buday baa sdhmutur. Bu anla
tlanlara ne derece gvenilebileceini kestirmek zor olmasa ge
rek. Vaka biz de DNCE DERGS'nde bu olaydaki anla
mazln kaynaklarn test 'te alrken (Bkz. Dnce, Kur'an-
Kerim'e Gre lk hsan Toplumu, Dnem:

6,

S.

9)

4,

Say : 5, S.

13,

Say :

tefsirle . in ve tarih kitaplarnn verdii bilgilerden ha

reket etmitik. Ancak bu bilgi kaynaklarnn bugn, bu konu


da srailiyat'n etkisi altnda olduklarn kabul ediyoruz. Bu da
byle olunca konuya farkl bir yntem uygulamak kendiliin
den gerekmektedir. Bu Yl ni yntemi tesbite kalktmzda e

riati'nin sk sk bavurduu sembolizmin bu olay iin geerli


olmad anlalyor. nk kurban, cinayet ve karga unsur
larndan baka unsurlar yoktur. Bunlarn tek balarna ilk in
san toplumunun, zel mlkiyetin tarmsal ilikiler dzeni iinde
ortaya kmasyla bozulduu tezine de dayanak saylmalar ol
duka zayf bir ihtimaldir. Buna ramen olayn eitli boyut
larda yoruma ak olduunu kabul etmek zorundayz. Bize g
re ise bu ilk insan toplumu iinde ba gsteren eliki, temelde

134

cennette iroen Adem'in

kendi iinde balayan elikinin top

lumsal dzeyde ve sosyal snflar ya da kutuplar eklinde ortaya


kmasndan baka bir ey deildir.

Bu olay ayn za"l'tanda

Adem'in ftratnn iki ynnn - ki eriati hazan il

ftrat

deyimini kullnr - iki ve kart kutup olarak elimeli bir ge

lime izgisi zerinde uzantsdr. Yani Habil, Allah'a itaat eden,


tvbe eden, b een ve kurallar tanyan Adem'in temiz ft

ratn, Kabil de isyan eden, bakaldran, azan ve bozgunculuk

karp kan dken ftratnn temsilcisidir. kincisi yani Kabil


ezenlerin, smrenlerin. irk bataklna saklanp dnya halk

larn hakszca aalayanlarn szcs iken, birincisi yani Ha


bil, horlananlarn, h aklar ve emekleri gaspedilenlerin szd

sdr. Kur'an Kabil snfna MSTEKBR'ler, Habil snfna

MSTAZ'AF'lar demekedir. (Bizim buna ramen hala Adem'in


iki ocuuna Habil

ve

Kabil deyiimiz yukarda anlattklarmz

la eliir grnebilir, bu dorudur ;

' iin
'

ama Habil iin X, Kabil

veya baka sembolik iaretler kullanmaktansa teden

beri ve ok saydaki kltrler arasnda bilinen isimleri tercih


etmekte saknca grmyoruz. Ancak bu sraili kaynaklarn ko

nuya ilikin ve:-dikleri bilgileri kabul etmek anlamna gelme.>

Bu yorum tarznda biz eriati'den temelde ayr dnmyorqz.

u anlamda ki, bize gre de Kabil irk'in, Habil tevhidi dnya


grnn s avunucusudur. Ama eriati kendi yntemine uygun
olarak ve tefsir kaynaklarndaki bilgiled esas tutarak bir ta

kn sembolleri ne srmekte ve bu sembollerin ifade ettikleri


ayr retim biimlerinin ayr snflar arasndaki atmay di
le

getirdiini

anlatmaktadr.

Bu

ayette

(el-Maide/27 - 3 1 )

iki

ayr tip ve iki ayr felsefenin att kukusuzdur. Bu iki tipi


oluturan da bize gre

ekonomik konumlar, sosyal statleri

deil, fakat dnya grleri ve Adem'in iki ayr ftratdr. Bu

iki ynl ftrat iki deiik snf, iki stat ve birbir:ne ': ar iki
din yani dzen tretmektedir. yleyse eriati zel ml ttiyet re

jimini - en kt ve en smrye dayal ekliyle - g ortaya


kard, derken aslnda aala, topraa, amura ve iblise uza
nan insan ftratnn kt ya da olumsuz ynn vurgulamak

tadr, yoksa Marx'n srarla ayak direttii gibi maddi- ekonomik

faktr deil. Ancak eriati farkl bir yntem kullanmakta, b u

d a eletiriye ak kap brakmaktadr. eriati'yi Marx'la ayn


kefeye koymak hem hakszlk, hem de bilgisizliktir.
<DNCE YAYINLARI >

135

SOSYOLOJNN DYALEKTG

. .

'

, Sosyoloji de diyalektik zerine kurulmutur. Top

lum da, tarih gibi, Habil'in snf ve Kabil'in snf ol

ma

zere iki snftan olumaktadr. Kald ki, tarih,

toplumun zaman iinde ald yoldan baka birey


deildir. Bu yzden toplum, tarih iinde belirli bir za

man dilimine tekabl eden bir kesittir. Eer bir hal


kn tarihinde zaman kavramn kartrsak,
toplum kalr.

geriye

Benim grme gre, btn insan topluluklarn

da Kabil yaps ve Habil yaps olmak zere iki trl

yap grlebilir. Klelii, serflii, burjuvaziyi, feoda

lizmi, ve kapitalizmi temel toplumsal yaplar olarak

grmyorum. Btn bunlar, toplumun st yapsna

dahildirler. Marx, bu be aamay CAsya Tipi retim

Tarz dedii zel bir aamayla birlikte) ilkel sosyalizm


ve nihai sosyalizmle ayni erevede dnmektedir.

Btn bunlar ayni katergoriye sokmakta ve herbiri139

ni

.. yap .. olarak nitelemektedir. Marx'a gre, kyl

.. aa .. , ehirli "hac .. olunca veya kyller iiye d

nnce toplumun yapsnda bir deiiklik gerekle


mi demektir. reti kaynaklarndaki toplu mlki
yetin

yerini zel mlkiyete brakmasyla ortaya

kan deiiklik, ona gre yukardaki deiiklikten fark

l deildir.

Toplumda ancak iki trl yap olabilir: Ya top

lum kendi kendisinin efendisidir, herkes toplum iin

almaktadr; yahut da bireyler mlk sahibidir ve her

kes kendi bann aresine bakmaktadr. Ne var


iki yapda da, deiik retim tarzlar,

ki, her

deiik iliki bi

imleri
, deiik..aralar, kaynaklar ve mallar szkonu.,,..
sudur. Bt n bunlar, styapy oluturur. Szgelii Ha-

bil dzeninde iktisadi eitlik Cyani ortak mlkiyet o

banla ve avcla dayanan bir retim C her: ikisi de

ilkel toplulukta vard> ;

veya sanayie dayal , retim

Ckapitalizl'l}.-tesi snfsz toplumda> ; hatta burjuvazi

dneminin retim tarz, aralar; feodalite dneminin

artizan ve kc;>yl kltr olmas mmkndr. teki

uta, 'Kabil yaps,, nda veya iktisadi anlamda tekelci

veya bireysel mlkiyet dzeninde ise, deiik iktisa

di sistemler, deiik snf ilikileri, deiik retim a

ralar ve retim kaynaklar, trleri szkonusu olabi

lir. Klelik, serflik, feodalizm, bur uvazi, sanayi kapi

talizlni ve nihayet emperyalizm hep Kabil yapsna


dahildir.

Fakat

benim . grme

gre

Marx,

kendi

tarih felsefesinde belirli ltleri ylesine kartrm


tr ki, toplumsal gelime aamalarna ilikin snflan

drmas, iinden klmaz bir hale gelmitir. Marx,

eyi birbirine kartrmtr:

Mlkiyet biimi, snf

ili9kileri biimi, retim aralar biimi . . . Marx'a gre,

tarihi gelimenin aamaJan Cki o bunlarn herbirini


140

toplumsal yapda meydana gelen bir deiiklik diye


kabul eder) unlardr:
,
.
1) Ilkel sosyalizm: Bu dnemde toplum eitlik temeli zerinde bir arada yaamaktadr. retim avcl
a ve balkla dayanmaktadr. retim kaynaklar
nn

C ormanlann, nehirlerin)

mlkiyeti ortaktr.

Bu

dnemde, yapyJ belirleyen lt, mlkiyet biimi Cya


ni ortaklaa mlkiyet) tir.

2) Klelik: Bu dnemde toplum iki snfa bln-;


mektedir. Efendiler Ckle sahipleri) ve kleler. Bu iki
snf arasndaki iliki sahip ve mal- (veya insan"
ve "hayvan" J ilikisidir. Kle sahibi, klesine <arac
na) istediini yapablir!' Onu ldrebilir, dvebilir, sa
tabilir . . . Burada yapy belirleyen falrtr insani iliki/

lerln bifmidir.

3) Serflik: Bu dnemde toprak, belirli bir snfn

m'lkiyetindedir.

teki snf

(serfler)

klelikten kur

tulmu olsalar da, topraa baldrlar ve topran k


!esidirler. Toprakla birlikte alnp-satlmaktadrlar ve
toprk sahibi karsndaki statleri

kleden

biraz da

ha yksek olmakla birlikte, kyllerden aadr.


4)

Feodalizm: Tanna ve toprak mlkiyetine da

yal bir retim tarzdr.' Toprak sahibi, kyller ze


rinde belirli bir lde siyasi g sahibidir. Vergileri
toplar ve

doutan

baz manevi

imtiyazlan

vardr.

Bunlar, veraset yoluy:a geer.

5) Burj uvazi: Ticarete, el sanatlarna, kent haya


tna, parann el deitirmesine

dayanan yap.

Orta

snf, -yani kylyle toprak s ahibi, aristokrasiyle serf


arasndaki snfzenginlie

esnaf,

dayanarak

tacir,

zenaatkar, kazand

aristokrasinin

yerini

almtr.

Toprak sahibi-kyl ilikisi kaybolur, liberalizm ve de


mokrasi eilimleri ortaya kar.

6) Burjuvazinin ve sanayiin tam anlamyla geli141

mesi: Sermaye birikimi gereklemi; retim, byk


sanayi kurulularn da younlamtr. Kk dkkan
larn yerini byk maazalar, ardaki kk oda
larn yerini irketler, kk zenaatkar atelyelerinin
yerini byk fabrikalar, sarraflarn yerini bankalar,
kervansaraylarn yerini borsalar, tacirlerin yerini ka
pitalistler almtr. Parann yansra polieler, ekler,
hisse senetleri, ticari kaytlar kullanlmaya balan
mtr. Kyller tarlalarndan, emekiler arlardan,
atelyelerden, dkkanlardan fabrikalara ve snai re- .
tim merkezlerine kaydrlmtr. Artk retim aralan
kazma., krek, testere, balta veya inek, eek ve saban
deil de sadece makina olduu iin ii tam anlamyla
kapitalistin hizmetine girmitir. i kapitalistin kar
sna bombo elleriyle geldii iin, sadece ' kol eme
inin karl olarak bir cret talep edebilmektedir.
Artk, eskisinden daha ok tutsaktr ve daha ok s
mrlmektedir. Bu yzden artk ona ii deil, pro
ter denmektedir.
7) Kapitalistlerin says azalp zengilikleri arttk
a ve sanayiyle sermaye geniledike; sanayi proleter
yas zerindeki bask da artmaktadr. Ama ayni za
manda proleterya glenmektedir ve iki u arasnda
ki diyalektik mcadele proleteryanin zaferiyle sonu
lanmaktadr. Bundan sonra sanayi ve Sf"rrnayede
zel mlkiyet ortadan kaldnlmakta, yerini kamu ml
kiyeti almakta ve snfsz toplum ortaya kmaktadr.
Bylece, birinciyle yedinci; ikinci, nc, drdn
c, beinciyle de altnc amala;rrn ayni yapda. oiuufi.
lan aka grlmektedir. yleyse tarih boyunca sa
dece iki tr yap grlmtr ve bunlara bir nc
sn eklemek mmkn deildir. Szgelii, feodalizm"
le snai kapitalizmdeki yaplar aynidir; her iki durumda da retim aralarnda ve kaynaklarnda zel ml142

kiyet olduunu gryoruz. Yine her iki durumda top


lumsal yapnn snf zerine temellendirildiini gr
yoruz. Aradaki fark, retimde kullanlan aralar, re

tim teknii ve bunlarn sonucu alarak retim ilikileri

nin d biimidir. Bunun tersi de dogrudur: Aralar


ve retim ilikileri ayni olduu halde, yap farkl ola

bilir. Szgelii, tarmsal retimle uraan bir toplum.

kulland aralar ayni kald, sanayi ve kapitalizm

hakknda. en kk bir fikrt olmad, bir burjuvazi


semirtmedii halde, devrimle, savala veya darbeyle,

sosyalist bir yap ve bir ortak mlkiyet deni kura


bilir. ,

Bir zamanlar beh ve kabilemdeki dier insanlar,

avlanp balk tutarak, birarada, eitlik

ve kardelik

iip.de 'yayorduk. "Toplumumuzda tek bir yap var

d. Sonra o mlk sahibi oldu. , ben yoksul kaldm. O

ynetici oldu, ben ynetilen... Hereyin rengi deiti,

aralar deiti, retim tarz deiti . . . ama o hep mlk


sahibi olarak kald, hi almad; bense hep yoksul

kaldm ve hep altm. Bir gn ben kleydim, o efen

di... Sonra ben serf oldum, - o toprak sahibi. . . Ben ky

l oldum, o aa . . . Sonra ben kazmay krei brak


tm, o tndan indi, ikimiz de ehre geldik. O, topra

ndan salad kazanla birka taksi ald, ben tak

si ofr oldum. imdi onun bir fabrikas var ve ben .


orada alan bir proleterim.

Yap ne zaman, nerede deiti? Deien yalnzca

biimler, ilemler, aralar, emek trleriydi; bunlar da

hep styapyla ilgili eyler . . . Btn

dnemler -o ilk

eitlik ve kardelik dnemi dnda- o durumunu hep

korudu ve ynetici kald, bense hep ona hizmet etmek

iin koturup durdum . . Bu yap, ancak eskisi gibi ayni

toprakta, ayni kzle, ayni saban ve krekle birlikte

almaya baladmzda deiecektir.

143

O halde, bu iki yapya gre toplumu ikiye blmek


mmkndr: Kabil kutbu.. ve Habil kutbu.. . . .

1 ) Kabil Kutbu: Hkmdarlar, varlkllar, (ml


kiyet sahipleri)

soylular,

( aristokratlar) . . . Sosyal ge

limenin ilkel ve geri safhalarnda bu kutub hkm


darlk, varllk ve soyluluk eklindeki gcn tm
n kendire toplayan iktidar elinde bulunduran tek
bir kuvvet ve tek bir kii tarafndan temsil edilir. O
tek bir ehresi Csuratl temsil eder, Kabil'in ehresi
ni. . . Fakat sosyal sistemin, kltr ve medeniyetin ge
lime ve evriminin ve soyal hayat ile snfsal yapnn
deiik boyutlarnn ,boy atmas srecinin daha sonra
ki safhalarnda bu kutub ayn boyut kazanr ve ken
dini farkl ekilde gsterir. Onun iktidar" denen
bir siyasi tezahr, zenginlik denen bir iktisadi te
zahr ve Zahitlik denen bir dini tezahr vardr.
Kur'anda, Firavun hakim siyasi gcn, Karun, ha
kim iktisadi gcn ve Haman ise resmilemi nakim
snfnn semboldr. Onlar tekil Kabil'in katl te
zahrdr.
Bu tezahrden, Kur'anda mele " , mutraf,, ve
rakib diye szedilir ki, srasyla, zalim ve haris, obur
ve an beslenen, ve uzun t:iakall demagoglar demek
olan resmilemi-kurumlam

ruhbanlar snf an

lamlarna gelirler. Bu snf srekli olarak halk, yi


ne sralarna gre, tahakkm altnda tutmak, smr
mek ve aldatmakla meguldr. ( 1 )
(1)

144

slam, Allahla insan arandaki hertrl resmilemi (pro


fesyonel) aracl lavetmitir. Kur'an Kabil'in nc
tr tezahrnden, yani resmi ruhbanlktan, sert ifade
lerle (kelimelerle) sz eder, hatta onlar
lanetleyecek
(tahkir edecek) ve kpek ve merkeplerle kyaslayacak ' de
recede ileri gider. slam Peygamberi yle der : Bir tu
tamdan fazla olan sakal cehennem ateinde (yanacaktr)

2) Habil Kutbu: Ynetilenler, halk.

Hkmdar

Varhkllar-Aristokl-atar katl snf karsnda halk

snf en-Nas: iki snf, tarih boyunca kar karya -v

yz yze bulunmutur. Snfl toplumda Allah, en-Nas

<hakszca mahkum edilmi halk) ile beraberdir. yle


bir tarzda ki !Kur'anda sosyal konularn sz konusu
- olduu her yerde Allah ve en-Nas hemen hemen <la
fz itibariyle) birbirinin yerine kullanlmaktadr. Her
. iki kelime ou kere karlkl olarak yer deitirabi
lir ve ayn anlam kabul eder.
Msla, Eer Allah'a gnl holuuyla dn ve
rirseniz CKarz- Hase:n'.'de bulunursanz) onu sizin iin
kat kat. arttrr." CEt-teabun(l 7) eklinde balayan
olacaktr.> Yine o insanlara giysilerinin kol ve eteklerini
(kenarlarn) ksa tutmalarn emretmitir. Btn bun
lar, slamn dier btn dinlerde bulunan ruhbanlk kav
ramna kar srdrd mcadelenin ve onlarn halk
- aptallatrma ve hakikati tahrif etmedeki saptric rollerine gsterdii dikkatin iaretidir. nemle hatrda tu
tulmas gereken u ki, slamn bir ruhban snf yoktur.
<Ruhaniyyun> kelimesi son zamaQlara ait olup Hiristi
yanlktan alnmtr. Bizim din alimleriIIz vardr. Onlar,
veraset yoluyla yahut tekelci gler halinde kendilerinL
empoze eden resmi otoriteler tesis tmezler. Onlar, basit
e, slam toplumunda kurumlam bir temel zerinde de-
il bir gerein sonucu olaraL ortaya kan uzmanlam
bilginlerdir. Onlar toplumdaki varlk, etki ve glerini
(kudretlerini) halktan ve toplum yelerinin hr ve tabii
tercihlerinden elde ederler (alrlar) . Onlar ya gayretle ve
glklere gs gererek takvaca dini inceleyen renci
ler, ya da dini retim ve aratrmalarda bulunan bilgin
lerden ibaret alelade insanlardr. Eer onlarn yerleri ca
hiller tarafndan igal edilmi ise, bu toplumun genel
cahillii veya dier baz faktrler yzndendir. Onlarn
giydikleri giysiler bir ruhban snfna bal olularnn
deil, bilgilerinin, kiisel inceleme ve aratrmalarnn
iaretidir.
145

ayet-i kerimede, Allah kelimesi ile kastedilenin ger


ekte halk" olduu aktr.

ny-'

bor almaya ihtiyac yo.ktur.

\llah'n kimseden

Kainatn dzeni gibi itikadi konular hari tut

mak kaydyla, toplumsal konularda, dolaysyla sos


yal sisteme ilikin her, konuda en-Nas ve Allah
kelimeleri birbiriyle tekabul eder. Bylece
Cynetim)

Allah'a aittir

dendiinde,

hkm

anlam, y ne

tim halkn, kendini Allah'n hkmleriyle ynetme

si bakmndan tmyle halka attir: kendilerini Allah' -

n temsilcileri ya d.a oullan yahut lahlk taslayan

veyahut da Allah'n ok yaknlar olarak ileri sren

lere deil, demek olur. Mlk Allah'a aittir dendiin

de, anlam, sermaye, bir .sinfn deil, Allah adna bir

btn olarak halka aittir, yoksa Karun'a deil, demek

.olur. Din Allah'a aittir..

dendiinde anlam, dinin

btn yap ve muhtevas halka aittir, yoksa o, ruh

ban veya "kilise diye bilinen baz kimseler vey;\ ba

z kurumlarin tekelinde deildir, demek olur.

en -Nas Chalk, insanlar> kelimesinin, slamda de

rin bir anlam ve zel bir nemi vardr. Yalmzca, bir


btn olarak n&lktr ki, Allah'n temsilcilm ve onun
ailesi

ile balar ve halkn ad (en-Nas) ile son bulur. Kabe;

Allah'n Evi

CBeytullah) dir,

fakat Kur'an onu zel

mlkiyet ba altnda olan dier evlere zt olmak ze

re halkn evi,, ve hr ev..

CBeyt'ul-atik)

(22/29,33)

diye adlandrr. Buradan gryoruz ki en-Nas l(elime

si sadece bir fertler kolleksiyonunu ifade etmiyor, Ak

sine o, fertler.. in zdd olarak toplum amlamm ta

yor. en-Nas kelimesi, anlam (anlamca) oul, sia

s (saca) tekil olan bir isim, ancak tekili olmayan

bir kelimedir. Hangi kelime, ferdi yelerinin tmn-

. 1 46

'

Cen:-Nas yal'u Allah) dr. Kur'an Allah'n ad ..

den bsbtn bamsz bir hviyete sahip olan ctop


lumo kavramn daha iyi ifade edebilir.
.

Tarih boyunca yaam btn

'

toplumlar,-ulusal,

siyasi ya da iktisadi terimlerin hangi birisiyle tanm


l anm olurlarsa olsunlar- bir eliki sistemi zerine
kurulmulardr. Bir eliki ki onlarn ta kalplerinde
ye etmitir. Her snfl toplumda iki dman ve zt
snf bulunagelmitir: Bir tarafta kral, varlkllar ve

soylular CaristokrasiJ , dier tarafta Tann ve halk. (2)


Bir tarafta okluklar iinde dinler, dier tarafta. tek
din. ,
/

. (2)

Nas suresinin llk ayeti De ki Nas'n Rabbine, Meliki

ne lahna snrm.> yledir : Allah belli bir soylu azn


lk veya elit tabakann Rabbi deil, o btn insanlann- '
halkn-Rabbidir, Melikldir, lahdr.

147

.l
/

\,

DEAL TOPLUM: MMET

deal slam toplumuna mmet denir. Deiik dil


ve ' kltrlerde insan toplulukl arn gsteren toplum ,

ulus" , rk , halk , kabile,. , klan,. vs., gibi kelime


lerin yerini alan mmet, i erici bir ruhla doludur ve
dinamik, inanl, ideolojik bir toplumsal grn ar
zeder.
mmet kelimesi mm kknden gelir ve yol, ni
yet gibi anlamlan varpr. Bu yzden mr:et, ortak bir
inanc, ortak bir amac paylaan insanlarn ortak a
malarna doru birlikte yrmek niyetiyle, ahenkli
bir biimde bir araya geldikleri toplum demektir.
Dier kavramlar, kan, taprak birliini ve ortak

maddi karlar toplumun temel lt olarak aldk

lar halde slam, mmet kelimesini seerek, fikri so


rumluluU ve ortak bir hedefe doru yrmeyi t op
lumsal felsefesinin temeli yapmtr.

151


mmetin maddi temeli iktisattr. nk dnye
vi hayat olmayann manevi hayat olmaz,, . Toplum
sal dzeni eitlie, adalete, halk mlkiyetine,
dzenindeki snfsz toplumun ihyasna

Habil

dayanr. Bu

temel ilkedir ama, Bat burjuvazisinin

dnya gr
'
nden hareket eden Bat sosyalizminde, olduu gibi
gaye deildir.
.
1
..
Ummetin siyasi felsefesi ve rejimi, kelle demokra
sisi, sorumsuz ve gayesiz liberalizm, balk aristokra
sisi, halk dman diktatrlk, oligari deil; toplu
mun dnya-gr ve ideoloji temelleri zerinde, in-'
::>ann yaratl gayesine uygun bir ekilde harekete
ge:irilmesinden sorumlu olan inanl ve devrimci. bir
'
nderliktir. mamet'in gerek amlam budur.

\,

1 52

DEAL iNSAN

1
1
.1

1,
\

deal insan , Allah'n fledii ruhun; blisle. bal


k ve toprak tarafna galip geldii teomorfik insan
dr. phe ve tereddt'ten, iki sonsuz,, arasndaki e
liiden kurtulmutur.

mak

. ..

.. AUah'n ahlakyla chlaJdan

-Biricik lmz ve eitim fel'Sefemiz budur. Bu.

btn sabit ve geleneksel lleri bir kenara itip, Al


lah'n ahlakyla ahlaklanmak; Mutlak hedefe ve Mut
lak kemale doru ilerlemek demektir. Tek-tip insann
basmakalp biimleri iinde skp kalmak yerine, son
suz bir evrimdir. Olmas gereken, ama bir trl orta
ya kamayan bu insan, iki boyutludur; her iki kan a

dyla da uabilen bir kutur. O, iyi insanla gl in


san ayr ayr yetitiren kltrlerin ve medeniyetlerin

insanlarndan farkldr. Bu medeniyetlerin insanlar.

ya temiz ve sofu, ama uursuz ve uyuuk; yahut da


gl ve parlak birer deha, ama kat yrekli ve g

nahkardrlar. Bir yanda kendilerini

batni hayata,

gzellie, ruhun srlarna adam ama; hayatlar yok-

155

sulluk, gerilik, zillet ve gszlkle dolu insanlar var

dr; tpk maneviyata byk nem veren, derin ve y


ce duygu!la dolup-taan yzbinlerce hint fakirinin,
bir avu ngiliz smrgecisinin tutsa olmas gibi.
te/yanda, yle insanlar da vardr ki, snai gle yer

yzn, dalar, denizleri, gkleri talan edip bolluk

elence ve zenginlik iinde yzen . bir hayat kurarlar


da, duygularm ve deer yarglarn yit. irler; dn

yant anlamn, hayatn derinliini, gzelliin yaratl

rrigsm kavrayamazlar; tarih ve tabia t d nda inan,la

cak bir ycelik olduunu bilmezler

deal insan tabiattan kalkarak A ah' anlamaya

alr; insanl arar. Tanr'ya ular. Tabiata gzleri

ni kapamaz, insanla srt evirmez. Elinde Sezar'n

klcn tutar ama, gsnde Hz . sa'nn yreini ta

r. Sokrates'in bey:oiyle dnr ve Allah' Hallac'n

kalbiyle sever. Alexis Carrel'in zledii gibi,

ve Tann'nn

bilimin

gzelliini grr; hem Pascal'n, hem

Descartes'in szlerine kulak verir .

Buda gibi, elence ve bencelliin fildii kulesin

den inmitir; Lao Tse gibi yaratlndaki gizli hikmet


leri; Konfys gibi toplumun akbetini ,dnr.
Spartakus gibi klecilere bakaldrr.

Hz. sa gibi ak ve bar, Hz. Musa gibi de cihad

ve kurtulu mesaj tar.

Felsefi dnceleri dolaysyla insanlarn akbeti

ne ilgisiz kalmaz; siyasetle uramas da onu dema

gojiye ve hretperestlie gtrmez.

Ne bilim onu inantan, ne de inan onu dn

mekten ve mantn kullanmaktan alkoyar. O, cihad

ve itihad, iir ve kh, yalnzlk ve inan, duygu ve

akl, kudret ve ak, inan ve bilgi adamdr. O, ger

ek insanln btn boyutlarn kendinde birletirir.

Yaadl hayat, onu tek boyutlu, krk ve malup bir

156

yaratk haline geirmemitir. Allah 'a kulluk ederek,


nesnelere ve insanlara kulluk

etmekten kurtulmu

tur. Allah'n mutlak iradesine teslim olarak, her tr


l z0rlamaya kar kacan peinen kabul etmi
tir. Kendi fani benliini, insan rknn ebedi zdeli
inde eritmiJ benliinden geerek ebediyete kavu

mutur. Allah'm ar emantini ' stlenmi ve ite bu

yzden , kendi zgr iradesiyle sorumlu ve baml bir


varlk .'a line gelmitir. Mkemmelliin, kendisine, di
er insanlarn aleyhine ileyen bir imtiyaz gibi bar:,
Ianm;.din, tam teq>ine kendi mkemmelliin in ve
Allah'a yaknlnn, /btn insanln mkemmellii
iin mcadeie etmesine, hrriyet ve insanln selame

ti iin zorlua, ala, yoksullua ve ikenceye daya


pabilrrtesine, fikri v13 toplumsal mcadelenin ateine
bal oldu .mu bilir.

O, evresi tarafndan biimlendirilmez, tam tersi


n e , evresini biimlendirir. Bilim ve
teknoloji aracl.

yla insanlar zerinde srekli uygulanan btn bas-

klardan kendini inan ve uurla kurtarr. Tabiat ve


verasetin, tarihin,

toplumun

ve evrenin zorlamala

rn d an -bu zincird n-, bllim ve teknolojinin nc

l...rden kendini kurtarmtr. Drdnc zincir olar.

kendi nefsinden de akla kurtulacaktr. Kendi b nli


_ ine isyan eder, onu yola getirir, terbiye eder. mde
yaad toplumun ve rkn, veraset yoluyla kendine
geen l ve kurallarndan Cki bunlarn hepsi izafi
dir ve evre artlarnn rndr)

kiiliini kurta

rp ebedi ve Hahi kurallar kefedetek, Allah'n ahla


_
kyla ahlaklanr. Artk, dnmeden ve sadece ken
disine grev diye belletildii iin davranmaktan' vaz
geer. Anlak, toplumsal uurun kendisine zorla ka
bul ettirdii yasaklar toplam olmaktan kar. yilik,
kiiliiyle zdel e; i r; yce d P. erlcr, z-benliinin . te-

157

melleri haline gelir. Yaamas, .

dnmesi, sevmesi.

bunlarla btnleir.
Onun elinde sanat, birikmi enennn boalmas
na yarayan .bir oyuncak ve bir elence olmaktan
kaF. Cinsiyetin, siyasetin veya sermayenin klesi de
ildfr. Sanat, Allah'n insanlara verdii zel bir ema
nettir. Mutlak zgrlk, mutlak uur ve mutlak yara
tc g Allah'ndr. Allah'n kendi suretine uygun ola
.
rak yaratt, emanetini teslim ettii ideal insan, g
zellik, fazilet ve hikmetle dolup taan sonsuz iradedir.
Btn tabiatta, izafi bir zgrle, izafi bir uura ve
izafi bir yaratcla sahip olan sadece insandr.
deal insann zellii vardr: Doruluk, iyilik
ve gzellik; bir baka deyile bilgi, ahlak ve s.anat. O,
Allah'n halifesidir. Ak ve bilgiyle donatlarak yery
zne srlmtr. Herey onun emrindedir. Melelder
bile onun nnde secde etmilerdir. Allah'n halifesi,
kullukla, emanet ykn tayarak tarfin sonuna ve
tabiatn nihai smra gelip dayanmtr.
Dirili balamak zeredir.

1 58

DNCE YAYINLARI

2.

sHimda Ynetim Biimi, Muhammed Esed

tkendi

Trk Sinemasn<;la deoloji, Mesut Uakan

60 lira

3.

deoloji Devleti, Fethi Osman.

tkendi

4.

slam

tkendi

Toplumu ve Sanayi Devrimi, M. Celal Kek

5.

ada Kavramlar ve Dzenler, Ali Bula


<Beinci Bask)

6.

Kavak Noktasnda Trkif{e'nin


Siyasi Grn ( Cilt : 1) Selahaddin E

9.

10.

tkendi

Ahmet Araka

<Toplatld)

Tarihin Yorumu, )bdulhamid Sddki


Kavak Noktasnda Trkiye'nin

60 lira

7. slami Devlet Dzeni,


8.

150 lira

:. Siyasi

Grt1:., < r;n:. 2) SelaLilddin E

slamda Ekonom.

ve

tkendi

Sosyal Dncenin

ada Grnm

50 lira

11.

slam'da Ferd ve Devlet, Abdilkerlm Zeydan


(kinci Bask)

75 lira

12.

Kur'an- Kerim Meall CHazrlamyor)

13.

14.

slam Fkhnda Devlet, Ayetullah Humeyni

tkendi

15.

ran slam Devrimi, Mebir.ed , Kern;, (2. Bask:)

200 lira

Mes ele, smet zel

tukendi

Anda mungkin juga menyukai