Anda di halaman 1dari 173

2005 ylnda VVhitbread dl n kazanan Rastlantsal n yazar

Ali Smith okurlarn karsna bu sefer de byleyici bir yk


kitabyla kyor. Gerein kapsama alannn hemen dnda yer
alan bu on iki yk, edebiyatn hayallerle balantsn irdelerken
bir yandan da sevginin gcn ortaya koyuyor.
kinci el Muhteem Gatsby'lerden kayk yapmak, komunun
aacna k olmak, trende lm'le karlamak, bir gayda grubu
tarafndan takip edilmek... Tm bunlar, Smith'in krlgan
karakterlerinin, tuhaflklarla dolu yaamlarna sanat ve dostlukla
anlam katmaya alan figrlerin gnlk hayatlarnn bir paras.
Btn Hikye ve Dierleri, gerek ile gerekst arasnda
gidip gelen dnyasyla yknn snrlarn zorlayan, bu
esnada okuru artan ve glmseten, hem tatl hem ac bir
anlat. Son yllarn en heyecan verici yazarlarndan biri olan
Ali Smith'ten karmamanz gereken, tutku dolu bir kitap.
Ali Smith'i henz kefetmediyseniz neler kardnz tahmin
edemezsin iz. Dndrc ve zeki bir yazar.

- Mirror
Smith'in yazlar tutku, fke, zek, muziplik ve tuhaflklarla dolu.

-Time Out

EVERET

ALI SMITH
1962dc Invcrness, skoyada bir ii ailesinin ocuu olarak dnyaya geldi.
Cambridgcte felsefe doktorasna balad, ancak yarn brakt. 2004te bir der
giye verdii rportajda ksaca, bir yl boyunca ektii Kronik Yorgunluk Scndromunun onu retim yelii grevinden ayrlmaya nasl zorladndan ve asl
yapmak istedii ie, yazmaya nasl younlatrdndan sz eder. yk kita
b de roman bulunan Ali Smith, son roman olan RastlantsaPla 2005
Whitbread Odlnii kazanmtr. Yazar halen Cambridgctc yaamaktadr.

DOST KRPE
1972dc stanbulda dodu. B.. daresi blmnde okuduktan sonra ..
ngiliz Dili ve Edebiyat blmn bitirdi. 1991de Yunus Nadi Yaynlanma
m yk Kitab dln kazand. 1993tc ilk yk kitab Zaman Sona Erme
li (Era), 1997dc ikinci yk kitab Gnah Yiyen (Metis), 1998de Ky (iir
At) adl iir kitaplar yaynland. eitli dergilerde yaymlanan yk, iir, dene
me ve fragmanlarnn yan sra elliden fazla eviri kitab bulunmaktadr.

ALI S M IT H

BTN HKYE
VE DERLER
Trkesi: D ost Krpe

ada Dnya Edebiyat 128

Btn Hikye ve Dierleri


Ali Smith
Kitabn zgn Ad:
The Whole Story and Other Stories

Yayna hazrlayan: Berrak Ger


ngilizceden eviren: Dost Krpe
Kapak tasarm: Utku Lomlu
Mizanpaj: Bahar Kuru Yerck
2003; Ali Smith
2010; bu kitabn Trke yayn haklan
Evercst Yaynlarna aittir.
1. Basm: Ekim 2010
ISBN: 978 - 975 - 289 - 791 - 5
Sertifika No: 10905
Bask ve Cilt: Melisa Matbaaclk
Tel: (212) 674 97 23
Fax: (212) 674 97 29
EVEREST YAYINLARI
Ticarethane Sokak No: 53 Caalolu/STANBUL
Tel: (212) 513 34 20-21 Faks: (212) 512 33 76
Genel Datm: Alfa, Tel: (212) 511 53 03 Faks: (212) 519 33 00
e-posta: info@evercstyayinlari.com
www.everestyayinlari.com
www.twitter.com/everestkitap
Everest, Alfa Yaynlarnn tescilli markasdr.

Sorley M acdonaldm ansna

ktmn dostu
ICate Atkinsona
ve Sar ah Wooda
tm kalbimle

NDEKLER

Tefekkrler ix
Evrensel Hikye 1
Gotik 12
Tez Olmak 22
Mays 42
Cennet 56
Andrc 90
Kitap Kulb 97
nan Bana 108
sko Ak arklar 117
Ksa Liste Mevsimi 131
Hikyenin Scakl 142
Balanglar 153

TEEKKRLER

TLSc, the Scotsman'a, Chapmariz, Damajje Lande., Groundsweire, Scottish Book Collector'z ve bu kitapta yer alan hik
yelerin yaymland dier tm antolojilere ve dergilere teek
krler.
Byk destekleri ve bu kitabn yazl srasnda verdikleri
yelik dl iin Sanat Vakfina teekkrler. zellikle Alastaire
teekkrler.
Beni bu kitab bitirdiim yere, NYdeki Ledig Housea kafa
m dinlemem iin gnderen Royal Literary Funda teekkrler.
Teekkrler Xandra, Kasia, Meg, Ellen ve Becky.
Teekkrler David ve teekkrler Simon.
Teekkrler Donald.
Teekkrler Sarah.

Bu dnyadaki her ey bir evetle balad. Bir mo


lekl bir baka molekle evet dedi ve yaam do
du. Ama tarih ncesinin ncesinde tarih ncesinin
tarih ncesi vard ve asla ile evet vard.
Clarice Lispector

EVRENSEL HKAYE
m:

Bir kilise mezarlnda ikamet eden bir adam vard.


ey, hayr, tamam, her zaman bir adam deildi; bu sefer
ki bir kadnd. Bir kilise mezarlnda ikamet eden bir kadn
vard.
Ama akas artk kimse kilise mezarl demiyor. Herkes
mezarlk diyor, o kadar, ikamet szcn kullanan da kal
mad. Bir baka deyile:
Bir zamanlar bir mezarln yannda yaayan bir kadn var
d. Her sabah uyandnda arka penceresinden dar bakard
ve grd ey...
Aslnda hayr. Bir zamanlar bir sahaln yannda -hayr, iin
de- yaayan bir kadn vard. Birinci kattaki dairede kalyordu
1

ve alt katn tamamn kaplayan dkkn iletiyordu. Her gn


orada; uzun ve dar odalar raflarda boydan boya kaplayan, al
s atlam tavana doru ynlar halinde ykselip sallanan,
temelsiz kuleler gibi titreen ikinci el kitaplarn kafataslarnn
ve kemiklerinin arasnda oturuyordu. Erilmi ya da ypran
m ya da hl bakir srtlan yllarca eitli klara maruz kal
maktan aarm da olsa, her biri bir zamanlar yeniydi; kitabevlerinden, dier gcr gcr kitaplarn arasndan alnmlard.
imdi her biri buradayd; bu k gn tek bana oturan ve et
rafnda bunca kitabn arln, belki de bir daha asla alma
yacak kapaklarn arasnda ksl kalm milyonlarca sayfay his
seden kadnn iinde bulunduu havay beneklendiren kitap
tozlarnn iine nasl gmldklerini tahmin etmek, ihtimal
lerin okluundan dolay olanakszd.
Dkkn, yazlar ok az turistin urad ve 1982den,
narin grnl Ana Kralienin, ehre ulamay epey hzlan
dran ve kye uramay epey gletiren evre yolunun kur
delesini, rzgr yznden bir eliyle apkasn tutarak kestii
seneden beri ilerin kesatlat kk bir tara kasabasnn
merkezindeki bir yan sokaktayd. O olaydan sonra banka ve
ardndan postane kapanmt. Bir bakkal vard ama insanlarn
ou arabayla on kilometre tedeki spermarkete gidiyorlar
d. Pek fazla olmasa da spermarkette de kitap satlyordu.
Arada srada birileri ismini radyoda duyduu ya da gazete
lerde okuduu bir kitab bulmak iin sahafa geliyordu. Dk
kndaki kadn genellikle aradklar kitabn kendisinde bulun
madn syleyerek zr dilemek zorunda kalyordu. Mesela
imdi aylardan ubatt. Dkkna drt gndr gelen yoktu.
Eskiden arada srada, kyle ehir arasnda gidip gelen drt
buuk otobsnden inmi kitap kurdu bir gen kz ya da o
lan, dkknn kapsn utangaa itip karsndaki kitaplarn
sonsuz vaadine bakard, ki aldklar hazz arkadan bakarken
2

bile omuzlarndan, srtlarndan ve balarnn asndan gre


bilirdiniz. Ama epeydir byle bir ey de olmuyordu.
Kadn bo dkknda oturuyordu. Vakit akama doruydu.
Yaknda hava kararacakt. Penceredeki bir sinei seyretti. Si
neklerin kmas iin mevsim erkendi. Sinek, genler izerek
uup batmak zere olan k gneinin tadn karmak iin F.
Scott Fitzgeraldn Muhteem Gatsbf sinin stne kondu.
Veya... hayr. Bir saniye:
Bir zamanlar bir sahaf penceresindeki eski, karton ciltli bir
kitabn stnde ksa sreliine dinlenen bir sinek vard. Tek
rar havaya frlamadan nce, ki bunu her an yapabilirdi, biraz
snmak iin mola vermiti. zel ya da sra d bir sinek ya da
ilgin bir cins ismine... mesela hrsz sinek, suikasti sinek, ar
sinei, kaln kafal sinek, dansz sinek, haner sinei, ulluk
sinei veya tepedenbakar sinek gibi ilgin bir isme sahip bir
sinek deildi. Ne iriydi ne ufak, atsinei filan da deildi. Sra
dan bir ev sineiydi ite, diptera familyasndan bir musca domesticus linnaeus; yani iki kanad vard. Bir kitap kapann
stnde durup hava deliklerinden soludu.
iinden kt bir milimetreden ufak yumurta, iki buuk
kilometre tedeki bir iftlik avlusundaki bir gbre ynna b
raklmt ve o yumurtadan bacaksz bir kurtuk olarak kt
nda o gbreyle beslenmiti. Sonra, k yaklat iin, srf
kas gcyle kvrla kvrla neredeyse otuz be metre yol kat et
miti. Ahrdaki bir duvarn dibinde, metrelerce ykseklikteki
depolanm samanlarn altnda neredeyse drt ay boyunca
uyumutu. Geen hafta hava gzelleir gibi olunca pupann
tepesini krp artk alt milimetre uzunlukta bir sinek olarak
dar kmt. Ahrn atsnn alak bir ucunda kanatlarn
yayp kurulam ve vcudunun Balearic Adalanndan gelen
beklenmedik bahar havasnda sertlemesini beklemiti. O sa
bah ahrn atsndaki sinek boyundaki bir atlaktan geerek
3

dnyann geri kalanna girmi, k, scaklk ve besin arayyla


zikzaklar izerek bir buuk kilometre kadar umutu. Dkk
nn sahibi kadn len yemeini piirirken buhar dar ksn
diye mutfak penceresini anca sinek uarak ieri girmiti.
imdi tuvaletini yapyor ve kusuyordu, ki sineklerin nesnele
rin yzeylerinde dinlenirken yaptklar budur.
Bu dii bir sinekti, gvdesi erkeklerinkinden daha uzundu
ve izgi eklindeki krmz gzlerinin aras daha akt. Kanat
lar, zarif damarlarla kapl incecik, kusursuz zarlard. Gri bir
gvdesi ve alt baca, her bacann da be esnek eklemi
vard; bacaklaryla gvdesi tamamen minicik kllarla kaplyd.
Yznde kadifemsi gmi izgiler vard. Uzun aznn sngersi ucu sv emmeye ve eker, un ve polen gibi kat nesne
leri svlatrmaya yaryordu.
Sngersi hortumuyla Muhteem Gatsby'rim 1974 tarihli
Penguin basksnn kapandaki, Robert Redford ve Mia Farrowun bulunduu resmi yokluyordu. Ama orada bir an n
ce beslenip remeye ihtiya duyan; bir milyondan fazla bak
teri tayabilen; ishalden dizanteriye, tifoya, koleraya, ocuk
felcine, arbona, czama ve tberkloza dek bir sr hasta
la yol aabilen; salmonella bakterisini tayabilen; bir avc
nn kendisini her an ayla yakalayabileceini veya bir sinek
likle ezerek ldrebileceini veya bunlardan kaabilse bile
havann her an souyarak kendisi ile bu sene var olmasn
salayabilecei on nesli, frsat bulsa sradan bir ev sineinin
ortalama yaam sresi olan yirmi gnde yumurtlayabilecei
dokuz yz yumurtay yok edebileceini bilen bir ev sinei
nin ilgisini ekebilecek pek bir ey yoktu elbette.
Hayr. Bir saniye. nk:
Bir zamanlar, artk ok az kiinin urad sessiz sakin bir
sahafn cameknnda F. Scott Fitzgeraldn klasik Amerikan
roman Muhteem Gatsbf nin 1974 tarihli Penguin basksnn
4

bir nshas duruyordu. Kitapta yz seksen sekiz tane numa


ral sayfa bulunuyordu ve bu, romann yirminci Penguin ba
kasyd... Srf 1974te bile bask yapmt; bu poplerliini
ksmen o sene kan, Jack Claytonn ynettii filmine bor
luydu. Bir zamanlar parlak sar olan kapa daha dkkna gel
meden nce renginin ounu yitirmiti. Kitap cameknda
dururken iyice beyazlamt. stndeki yirmilerin tarz bir
ereveyle sslenmi film sahnesinde yer alan film yldzlar
Robert Redford ile Mia Farrow da epey solmulard; geri
golf kepli Redford hl k grnyordu ve gayet ho bir
apka takm olan Mia Farrow da gnein hareketinin ve i
menlerdeki n tamamen tesadfen oluturduu sepya
efektine olduka uyuyordu.
Roman ilk kez 1974te, filmi izlemeden nce kitab oku
mak isteyen yirmi iki yandaki Rosemary Child tarafndan
Devondaki bir kitabevinden 30 peni 6 iline alnmt. Kz
iki sene sonra nianls Rogerla evlenmiti. Ktphanelerini
birletirip fazla kopyalar bir Cornvvall hastanesine vermiler
di. Bu kitap, uzun ve scak bir 1977 Temmuzunun ikindi
sinde, 14. Koutaki bir hastane ktphanesi el arabasn
dan, Sharon Patten adl on drt yandaki, krk kalal, ask
ya alnm, yataktan kamayan ve Wimbledon bittii iin s
klan bir kz tarafndan alnmt. Babas ziyaret saatinde ki
tab kzn dolabnda grnce memnun olmu gibiydi ve kz
her ne kadar kitab yarda da braksa hastanede kald sre
boyunca su srahisinin yannda tutmu, hastaneden knca
da gizlice eve gtrmt. yl sonra, babasnn yaptklar
hakkndaki fikirlerini artk umursamaz olunca, dnyann en
skc kitab olduunu syleyerek kitab niversiteye ngiliz
Dili ve Edebiyat okumaya giden okul arkada David Connora vermiti. David kitab okumutu. Kitap mkemmeldi.
Aynen hayatn kendisi gibiydi. Her ey gzeldi, her ey
5

umutsuzluk vericiydi. David okula giderken kitaptan alnt


lar mrldanmt kendi kendine. ki yl sonra, artk olgun, on
sekiz yanda bir gen olarak kuzeydeki, Edinburghtaki ni
versiteye gittiinde, seminerde defalarca syledii gibi kita
ba hayranlk duyuyor, ama biraz da ergence buluyor ve Fitzgeraldn bayaptnn pek ses getirmemi olan Mfikti Gece
olduuna inanyordu. Her sene birinci snf rencilerinin
Muhteem Gatsby stne yazd yz elli adet berbat kompo
zisyonu okumak zorunda olan retmen, bilgece kafa salla
yarak ona snavda yksek bir not vermiti. David 1985te
okuldan yksek bir ortalamayla mezun olup bir personel ida
recilii ii bulduktan sonra, btn eski edebiyat dersi kitap
larn Mairead diye bir kza 30 pounda satmt. Mairead, n
gilizce blmn sevmiyordu -doru drst bir ey ret
miyorlard-, onun yerine iktisat okumaya karar vermiti. Ki
taplarn hepsini Davide verdiinden ok daha fazla paraya
satt. Muhteem Gatsby 2 pounda, yani ilk fiyatnn alt kat
na, Gillian Edgbaston adl bir birinci snf rencisine gitti.
Kz bu kitab hi okumamay baard ve 1990da tandn
da, kiralk evinin ktphane rafnda brakt. Kiralk evin sahi
bi olan Brian Jackson kitab bir kutuya koydu ve o kutu ga
rajndaki dondurucunun arkasnda be sene durdu. 1995te
annesi Rita onu ziyarete geldi ve Brian garajn dzenlerken
kadn garaj yolundaki talarn stnde duran o ak kutuda
ki kitab buldu. Muhteem Gatsbyl dedi. Bunu okuyal yllar
olmutu. David annesinin o kitab o yaz, lmnden iki yaz
nce, ayaklarn kanepede yukar uzatm ve ban kitaba
gmm halde okuduunu anmsyor. Kadnn evinde bir
sr kitap vard. 1997de ldnde Brian btn o kitapla
r kutulara koyup bir hayr kurumuna balad. Hayr kuru
mu grevlisi deerli kitaplar ayrdktan sonra geri kalanlar
kutulara, her birine otuzar karton ciltli kitap koyacak ekilde
6

yerletirerek akartrmayla lkenin drt bir tarafndaki sa


haflara satt.
Sessiz sahaf dkknndaki kadn akartrmadan ald ku
tuyu anca bezgince kalarn kaldrmt. Bir Muhteem
Gatsby daha...
Muhteem Gatsby. F. Scott Fitzgerald. imdi Sinemalarda.
Kitap camekndayd. Eski Penguin Modern Classics dizisin
de kullanlan kt eidi yznden sayfalar ve kenarlar pis
bir sarya brnmt; bu kitaplar pek dayankl deildir.
imdi camekndan giren clz gne nda, kitabn stnde
dinlenen bir sinek vard.
Ama sinek birden havada dne dne uup gitti, nk sa
hafn cameknnda sergilenen kitaplara bir adamn eli uzan
mt ve imdi o kitab alyordu.
imdi:
Bir zamanlar kk bir kydeki sessiz sakin bir sahafn cameknma elini uzatp F. Scott Fitzgeraldn Muhteem
Gatsby'sinin ikinci el bir nshasn alan bir adam vard. Adam
kasaya yrrken kitab elinde evirdi.
Bunun fiyat nedir acaba? diye sordu gri sal kadna.
Kadn kitab alp kapan at.
1 pound, dedi.
Burada 30 peni yazyor, dedi adam, kitabn arka kapan
gstererek.
O 1974teki fiyat, dedi kadn.
Adam ban kaldrp kadna bakt. Gzel bir glmseyi
sergiledi. Kadnn yz aydnland.
Ama, ey, bu kitap epey solmu, dedi kadn, bu yzden si
ze 50 peniye olur.
Tamam, dedi adam.
Poet ister misiniz? diye sordu kadn.
7

Hayr, sorun deil, dedi adam. Elinizde baka var m?


Fitzgeraldn baka kitaplar m? dedi kadn. Evet, F bl
mnde var. Hemen baka...
Hayr, dedi adam. Yani, baka Muhteem Gatsby var m?
Bir tane daha Muhteem Gatsby mi istiyorsunuz? dedi kadn.
Elinizde ka tane varsa hepsini istiyorum, dedi adam g
lmseyerek.
Kadn raflara gidip drt tane daha Muhteem Gatsby buldu.
Sonra dkknn arkasndaki depoya gidip oray da aratrd.
Bo verin, dedi adam. Be tane yeter. Hepsine 2 pound
veririm, ne dersiniz?
Arabas eski bir Mini Metroydu. Arka koltuu Muhteem
Gatsbynin eitli edisyonlaryla kaplyd. Araba kullanrken
ayann ya da pedallarn altna kaymasnlar diye adam sr
c koltuunun altndaki nshalar kard; yeni ald kitapla
r dnp bakmaya bile zahmet etmeden arkasndaki o kitap
ynna frlatverdi. Motoru altrd. Bir sonraki sahaf on ki
lometre tede, ehirdeydi. Kz kardei onu iki cuma nce
banyodan aramt. James, banyodaym, demiti. F. Scott
Fitzgeraldn Muhteem Gatsby adl kitabna ihtiyacm var.
F ne? demiti adam.
Kz kardei tekrarlamt. Ne kadar bulursan getir, demiti.
Tamam, demiti adam.
Kz kardei iin alyordu, nk ondan iyi para alyordu;
kz kardeinin denei vard.
Hi okudun mu? diye sormutu kz kardei.
Hayr, demiti adam. Okumam m gerekiyor?
Bu yzden krek ekeriz, demiti kz kardei. Akntya
kar kayklarda. Gemie gerisingeri srkleniriz durmadan.
Anladn m?
Peki, arabayla gezinip kitap arayacaksam benzin paras ne
olacak? diye sormutu adam.
8

Be yz kitaba 500 pound veririm. Daha azna satn alr


san st sende kalr. Ayrca girdiin zahmet iin de 200 po
und daha veririm. Akntya kar kayklarda. Mkemmel, de
il mi?
Peki ya benzin paras? diye sormutu adam.
Onu da veririm, demiti kz kardei i geirerek.
nk:
Bir zamanlar banyoda kardeini arayp ona olabildiince
ok Muhteem Gatsby bulmasn syleyen bir kadn vard. Is
lanan telefonu sallad, yandaki banyo halsnn stne brakt
ve kolunu hemen suya soktu tekrar, nk hava souktu.
O kitaplar topluyordu, nk normalde kayk yapmakta
kullanlmayan malzemelerden kayklar yapyordu. yl n
ce, kardeiyle birlikte geceleri ehrin her yanndaki n bahe
lerden aldklar nergisleri kullanarak bir metre uzunluunda
bir kayk yapmt. Kay mahalledeki kanaln suyuna itip ii
ne binmiti. Neredeyse nnda ayaklarna kadar su ykselmi
ti, sonra dizlerine, uyluklarna, ta ki o buz gibi suya beline ka
dar girmi halde durana ve nergisler zlerek etrafnda sal
lanana dek.
Ama kayn batn, toplanm olan kk bir kalabalk
izlemiti. Bu hikye yerel medyada epey ses getirmi, hatta
ulusal medyann bile biraz dikkatini ekmiti. Interflorann
sponsorluu sayesinde isizlik maandan kurtulunca bir kayk
daha yapmt; bu seferki bir buuk metreye yaknd ve ley
laklardan kardelenlere dek kark ieklerden olumaktayd.
Bu kayk da batmt, ama bu kez, kadn kaykla birlikte ba
tarken bir sanat projesi iin filme ekilmiti. Bu film sayesin
de, tuhaf kayklar yapmay srdrmesi iin kadn ykl bir sa
nat denei almaya balamt. Son iki sene iinde ekerleme
lerden, yapraklardan, saatlerden, fotoraflardan oluma, buuk metrelik kayklar yapmt ve her birini farkl bir n
9

giliz limannda byk bir trenle suya indirmiti. Kayklar de


nizde en ok yirmi be metre ilerieyebilmilerdi.
Muhteem Gatsby, diye dnmt banyoda. Ergenliin
den anmsad bir kitapt ve suda uzanm, deneinin kesil
memesi iin imdi ne yapmas gerektiini dnrken birden
aklna gelivermiti.
Mkemmeldi, diye dnmt kendi kendine kafa salla
yarak. Bu yzden krek ekmeye devam ederiz. Kitabn son
cmlesi. Omuzlarn suya sokmutu, snsnlar diye.
Ve bylece, madem sona geldik bile:
Su geirmez dolgularla birbirine yaptrlm Muhteem
Gatsby nshalarndan oluma iki metre on santimlik kayk ilk
baharda Felixstowe Limanndan suya brakld.
Sanatnn kardei Galler ile skoya arasnda arabasyla ge
zinerek yzden fazla Muhteem Gatsby nshas toplad.
Urad baz yerlerde ikinci el Muhteem Gatsby bulmak h
l zordur. Hepsini almak ona tam 183 pound 50 peniye pat
lad. Artan para onda kald. Ayrca yemek yemeden nce elle
rini ykama alkanl olduundan, hikyenin bandaki sinek
tarafndan o sessiz sakin sahaftan ald nshann kapana b
raklm olan artklardan zarar grmedi.
Muhteem Gatsby1nin bu nshas (ki ilk sayfasna ona sahip
olmu kiilerin isimleri farkl elyazlaryla yazlmt -Rosemary Child, Sharon Patten, David Connor, Rita Jackson-)
kayn pruvasna yaptrld ve kayk yz metre yzdk
ten sonra nihayet su szdrp batt.
O gn kitabn stnde soluklanm olan sinek o akam bir
duyda dinlenerek ve yerden bir buuk metre yksekte asl
durarak geirdi. Sinekler genellikle akamlar byle yapar. Bu
da dierlerinden farkl bir sinek deildi.
Sahafn sahibi kadn elindeki btn Muhteem Gatsby'leri
o gler yzl gen adama sattna ok sevindi. Cameknda10

kinin yerine Dantenin lahi Komedyacn koydu, bunu ya


parken de kitabn sayfalarn at. Tozlar ykseldi. Kitab iyi
ce silkeledikten sonra tozlan sildi. Eline bulam kitap tozu
na bakt. Btn kitaplarn tozunu almann, onlar silkeleye
rek amann vakti gelmiti. Btn ilkbahar boyunca srecek
bir iti bu. Kurgusal kitaplar, kurgusal olmayan kitaplar, son
ra da btn alt kategoriler. Neeliydi. O akam A harfinden
balad.
En bataki, bir mezarln yannda yaayan kadn hatrl
yor musunuz? Penceresinden dar bakt ve grd ey...
Ah, ama bu baka bir hikye.
Ve son olarak, hikyenin bandaki, bir kilise mezarlnn
yannda yaayan o adama ne oldu peki?
lmeden nce, yllar yllar yllar boyu, uzun ve mutlu ve
zc ve epey olayl bir hayat srd.

11

GOTK

Bu sahiden bama geldi.


Yaknlarda, 1990larn ortalarnda bir ilkbahar ikindisiydi.
altm kitabevine bir adam girdi. Bir banka ktibine, mu
hasebeciye ya da bir tr iadamna benziyordu; sayg uyand
ran salar ve bir takm elbisesi ile kravat vard. Omuzlarm
kaldrdm. Zaten iyerinde bam beladayd ve daha fazla be
la istemiyordum. Bu adam nemli biri olabilirdi.
O sralar eski tarz bir kitabevinde alyordum; bamn
belaya girmesinin sebebi uygun kyafeder giymememdi. Bah
settiim o gnden ksa sre nce ie stnde slogan yazl bir
pamuklu kazakla gitmitim. Srtmda BR RYADA KUR
TULU YOLUNU GRDN VE N NEEYLE DOL12

DU yazlyd. O kazak epey grlt koparmt, patronumun


ofisine arlp etek yerine hep pantolon giydiim iin fra
yemitim; kendime doru drst bluzlar alaym diye de bana
30 pound vermilerdi. Kyafet paras almam dier alanlar
epey sinirlendirmiti. Sigara iip duran eski toprak alanlar
bunun rezalet olduunu dnyorlar (geri dzgn giyin
mediim iin benim zaten rezilin teki olduum kanaatindeydiler), gen alanlar ise o youn sigara dumannda hnla
oturarak bunun hakszlk olduunu ve kendilerine de bluz
paras verilmesi gerektiini dnmlerdi.
Bahsettiim o gn stmde ie uygun bluzlardan biri var
d. Aldm iki bluz da kandryordu ve onlar giymekle kor
kak, i bayc birine dnmekten holanmamtm. Ama ie
ri giren adama glmsedim. Orada, Yirminci Yzyl Tari
hnin bulunduu rafn nnde duran yanndaki adama hi
benzemiyordu.
Yirminci Yzyl Tarihi, birka hafta ncesine dek, yayn
cs tarafndan dkkna verilmi olan okuma standnda, o
yzyln ortalarnda bir yerde ak halde dururdu. Zemin ka
tnda kii alyorduk ve o okuma standn kaldrmaya ka
rar vermitik, nk bu adam her gn gelip slak mendilini
karp okuma standnn arkasna astktan sonra kitab okuma
ya balyordu. Her gn ayn eydi; geliyor, mendili asyor, sa
atlerce kitab okuyor, sonra mendile parmayla dokunup ku
ruyup kurumadn kontrol ediyor, alp katlyor, sonra ceket
cebine koyup dkkndan kyordu.
Bu dkkna tuhaf insanlar gelip gidiyordu srekli. Yzler
ce yllk bir dkknd; gizli kelerle, insann anszn karsna
kan merdivenlerle, beklenmedik odalarla dolu o ayn bina
da yer almt hep. Bu dkknda len insanlar olmutu. Yal
alanlar, bir kadnn cesedini alveri torbalarnn arasnda
bulularn, kadnn dmdz uzanm bacaklarn, eri duran
13

ceketini ve yzndeki hayret ifadesini; ilerinden bir bakas


nn, bir adamn cesedini nc kattaki merdivendeki pence
renin kenarna oturmu dmdz ileri bakar halde buluunu
dumanalt personel odasnda bouk seslerle anlatp dururlar
d hep.
Kitap alan bir adam vard; okuduktan sonra geri getirir,
usulca rafa koyar ve yeni kitaplar alp giderdi. Ona Manyokleptik derdik. Raflara yaslanr yaslanmaz uyuyakalan bir adam
vard. Ona Narkoleptik derdik. Gelip yeni kitaplar masasnda
ne varsa eline alan, sayfalar sanki gzleriyle fotoraf ekerce sine hzl hzl eviren bir kadn vard. Ona Eletirmen derdik.
Bele arap imek iin dkkndaki btn okuma gnlerine
gelen iki yal bayan vard ki onlara Yamurluk ile Bayan Bas
ton derdik (Bayan Baston yrrken baston kullanyordu).
Zemin katta almay yeliyordum; ilk bata ikinci katta, ar
ka tarafta, bir merdivenin yanndaki odada almtm; orada
Gerpek Supun sayfalarndan, Gnbatmnda l'nn, Yorkshire K atilinin, Katliam 'm, insanlk Supu'nun, Mkemmel
Kurban'm, Faber Cinayetler K itabinin srtlarndan floresan
nda damlayan sidikleri silmek zorunda kalyorduk srek
li. eyenlere Gotikler diyorduk.
Mendilli adama taktmz lakap Zehirliydi. Okuma
standn kaldrdmz gn mz de ne olacan grmek
iin n masann banda toplanp birbirimizi dirsekleyip sus
turmaya baladk. Adam her zamanki gibi geldi. Okuma
standnn eski yerinde durdu. Sonra tezgha yaklat. Barba
ra yere bakyordu. Ben tezghta duran ellerime baktm.
Adam Andreaya Yirminci Yzyl Tarihinin nerede oldu
unu sordu.
Andrea kzard. Zemin katn mdr yardmcsyd. Kolunu
kaldrp adama kitabn edebiyat d eserler blmndeki ye
rini gsterdi. Sonra durun, dedi. Size gstereyim. Adam g14

tiiriip kitab buldu. Hepimiz adamn kitab ap rafta gz hi


zasna koymasn, slak mendilini silkeleyerek amasn ve ra
fin kenarna asmasn izledik; mendilden alt raftaki kitaplara
sular damlyordu. Mendil kuruyunca adam kitab kapad, es
ki yerine koydu ve kp gitti.
Ertesi gn, bahsettiim gn yine geldi. Hep geliyordu za
ten. Mendildeki suyun buharlap havaya kartn, dkk
nn o eski, takrdayan stma sisteminde dolatn grebili
yordum sanki (her ne kadar gya ilkbahar da olsa, o sabah ie
giderken yolda btn kilise kulelerinin kenarlar ile usuz bu
caksz apartman atlarnn beyaz beyaz kra tuttuunu gr
mtm). O gn o adam seyrederken, kitap satcl iini b
rakmay dnyordum yine. Onu srtnda ceketiyle, gri ke
meri sarkar halde dikilmi grmek zorunda kalmayaym diye
srtm dnmtm; pencereden darya, ilek Old Town so
kaklarna ve kararm kiliselerle dkknlara, gelip geen taksi
lere ve yaya geidinde beklerken ya da mzenin olduu so
kakta kamburlar km halde dururken rzgr yiyen insanla
ra bakyordum. Bluzumun koltukaltlar fazla dard. Omuzla
rm gerince kuman yrtlp yrtlmayacam merak ettim.
Mzede, Dokunmaynz tabelalarnn ve kordonlarn arka
sna konmu o cam gzl kakmlarn ve ii doldurulmu a
hinler ile tilkilerin, byk salondaki tellerle birbirine tutturul
mu dinozor kemiklerinin arasnda, mermerlere usulca basan
topuk seslerinin o limce, ar, nizaml havada yaylmasn
dinleyerek almann nasl bir ey olacan merak ettim.
Ama mzede de kyafet ynetmelii vard herhalde. Bu adam
gibi insanlar orada da btn leden sonralar dikilip duru
yor, mendillerini kurusun diye soyu tkenmi hayvanlarn
ayak parma kemiklerine asyor, avclarn stne iiyorlard
herhalde. Bu ehirde, alrken gerek hayatn baka bir
yerde daha hayati ve daha az sefilce bir ekilde akp gittii his
15

sini yaamayacam bir yer olup olmadm merak ettim y


lece dururken.
Sonra o k giyimli adam ieri girip tezghn nnde dur
du. Ona glmsedim.
Yardmc olabilir miyim?
Evrak antasn tezgha koydu. Byk, eski, tka basa do
lu bir deri antayd. Bir iadamnn evrak antas byle olmaz
d; belki de adam iadam filan deildi. Belki de bir akademis
yen, diye dndm, nk kitabevi ehrin ortaadan kalma
niversite kampsnn sadece birka metre tesindeydi; ama
adamn akademisyen olduunu dnnce sann birazck
fazla uzun olduunu, takm elbisesinin biraz ypranm g
rndn ve antasn aarken bana bakan gzlerinde sa
vunmac ve zeki bir ifade olduunu fark edivermitim. an
tann iinde yepyeni ciltli kitaplarn srtlar parlyordu. Adam
belki de Hristiyan veya bir tr dinsel kitap koleksiyoncusu fi
land. Kalarm attm.
Ben bir yazar ve tarihiyim, dedi. smimi belki duymusu
nuzdur. Burada baz kitaplarm sattnz.
Bana ismini syledi; tanmasam da kafa salladm ve mna
sip bir hrmetle glmsedim. O gnlerde, yazarlarn imdiki
gibi kitabevlerine gelip durmalarndan hemen nceki o gn
lerde bir yazarn dkkna gelmesi hl az ok heyecan vericiy
di. imdiyse bir surat ya da sesi srekli bir kitapla zdele
tirmek zorunda kalmak; o surat, ses ve isim, o yazarn bede
ni, btn bunlarn hepsi 9,99 poundluk bir paketin paras
olarak satlabilsin diye o adamn ya da kadnn incecik do
ranm paralarnn okuyucular iin kitaplarn arasna tashih
ktlar ya da ayralar gibi sktrlmalar olduka afallatc.
Adam antadaki kitaplardan birini karp tezgha koydu.
n kapakta Hitlerin resmi vard. Kitabn ismini tersten baka
rak okudum. Gerek tarihle ilgili bir eylerdi.
16

Bu en yeni eserim, dedi.


Onu Tarih ksmna ynlendirmek iin azm atm. Beni
durdurmak iin bir parman kaldrd.
Bu ngilizce evirisi, dedi. Bu kitabn ngilizcede sadece
bu edisyonu bulunduundan, sizinki gibi kitabevlerine ve
messeselere bizzat satmak zorunda kalyorum, ki bugn de
bu yzden size bizzat satmaya geldim. Grdnz gibi (ki
tabn srtn evirince bir yaynevi amblemi grdm bir an) bu
kitap kk bir Amerikan yaynevi tarafndan basld, ama ile
ride daha byk bir yaynevi basacak. u anda piyasada sade
ce bu gsterdiim, bulunmas ve sipari edilmesi zor edisyo
nu da olsa bu kitabn bir an nce btn okuyucularma ula
masna istiyorum. Anlyor musunuz?
Bamla evetledim.
Sizin bir kitap satcs olarak raflarda btn edisyonlar bu
lundurmay ilke edindiinizi biliyorum.
Kafa sallamam bekler gibiydi, bu yzden kafa salladm.
Biz... dedim.
Anlarsnz ya, dedi. Bize ulaan eylerin ou, gndelik
bilgilerimizin ou, gncel olaylardan tarihsel olaylara dek
bilgilerimizin ou, ar bir ekilde sansrleniyor.
Adam ne eildi.
Bu kitap, dedi, tam da bu duruma kendine zg bir ekil
de bakaldrdr.
ocuksu, ekingen grnyordu. Tatl bir ekilde glm
sedi. Sansr, dedi yzn bana yaklatrp glmseyerek, ger
ek tarihin lmdr. Gerein lmdr diyebiliriz. Hepi
miz sansrleniyoruz, hayatlarmzn her gnnde. Beni anl
yorsunuz.
Evet, dedim.
Kimliklerimizin byle alaka sansrlenmesine direnmeli
yiz. Mesela, dedi. Bana bir sr kumpaslar kuruldu. Aslnda
17

u anda bile bir kumpas kuruluyor. Yaptm her eyde aley


hime alan kiilerle mcadele etmek zorunda kalyorum.
Kafasn sallad, ben de kafam sallayaym diye, ki ne dedi
ini hi anlamasam da yle yaptm.
Ve bu da, dedi karmda kitabn dik tutarak, eserlerimin
sk sk sansrlendii anlamna geliyor, nk ben kimsenin
duymak istemedii gerek tarihi yazyorum. Gerekleri kendi
karlarna aykr diye her gn inkr eden Yahudi ounluun
finanse ettii kumpas Yahudi yaynclarn yaymlayacak ka
dar cesur ya da masum olmadklar gerekleri yazyorum.
Adam derin bir soluk ald. Yz biraz kzarmt. Hl ka
fa sallamay srdrsem de artk epey gerilemitim ve kafam
kayordum. Dier zemin kat personelinin nerede olduunu
merak ediyordum. Dkknda benden, takm elbiseli adam
dan ve mendilini kitaplarn tepesinde kuruturken Yirminci
Yzyl Tarihi'n\ kronolojik bir ekilde okuyan adamdan ba
ka kimse yoktu.
Bilirsiniz ite, dedi takm elbiseli adam. Tatl bir ekilde
glmsedi bana.
Elimi tezghn altna uzatmtm; parmam panik tuu de
diimiz, soyguncu filan geldiinde ya da personel herhangi bir
ey tarafndan tehdit edildiini hissettiinde kullanlsn diye
konmu bir tuun stndeydi. Ama ona bassam ve gvenlik
grevlileri gelseler ne diyecektim ki? Bu adam rkpnn teki.
Ltfen onu gtrn. Veya, Bu adamn dediklerine katlmyo
rum. O tehlikeli bir yalanc. Ltfen onu dkkndan karn.
Tua bastm. ey, dedim.
antasndan kitaplar karyordu; tezghn stnde on ya
da daha fazla kitap vard.
Hayr... dedim.
Durdu. Elinde bir kitapla gzlerimin iine bakt.
Yahudi misin? dedi.
18

Hayr, ben... dedim. Mesele o deil... Ben kitap alcs de


ilim o kadar. Mdr deilim. Kitap almak iin mdr olmak
gerekiyor. Ben alamam, ben sadece... bir... bir...
Adam kzm gibiydi. Bir an ok saldrgan grnd. Son
ra yz sakinleti.
Mdr arabilir misiniz? diye sordu.
Mdr yardmcsn arabilirim, dedim.
Mdr yardmcs kitap alabilir mi? diye sordu.
Bamla evetledim. Telefondaki numaralara bastm.
Adamla sessizce durup Andreann inmesini bekledik. Adam
trnana bakt, baparmayla sabrszca ovuturdu. Ben ka
sann banda durup yan tarafndaki, herkesi barkod okuma
konusunda bilgilendiren eski, soyulmaya yz tutmu kart
maya baktm. Andrea aa indi. Tezgh kapann altndan
geip yanmda durdu.
zgnm, dedi. Dkknmzda sizinkiler gibi kitaplar
satmyoruz.
Adam neredeyse memnun olmu gibiydi. Hafife glm
seyerek kitaplar antasna geri koydu, antay kapatp dk
kndan kt.
Kap kapand.
Tanrm, dedim. Ulu Tannm.
Bir dakika sonra dner, dedi Andrea. Bunu hep yapyor.
Yan kapdan girip yukar kacak ve ansn Tarih blmnde
deneyecek. Be papele bahse girerim. Ona ne syledin?
Hibir ey, dedim. Ona hibir ey sylemedim.
Sonra u oldu: Zehirli lakabn taktmz adam mendilini
katlayp tarih kitabn kapad. Ama her zamanki gibi dkkn
dan dosdoru kp gitmek yerine tezgha yaklat. Karmz
da durup gzlerime bakt. Kafasn sallad. Sonra Andreaya
bakt ve kafasnn yan tarafna parmayla hafife iki kez vur
du. Deli, dedi. Bu kz deli dostum. Sonra dkkndan kt.
19

Kap arkasndan kapannca Andrea bana, biliyor musun,


bu adam ne zaman grsem yaptmz eyden utanyorum,
dedi. Baz geceler bu yzden gzme uyku girmiyor.
Sonra, tamam, dedi, imdi gidip mola alabilirsin.
Molam srasnda berbat bir ruh halindeydim. Personel
odasna sigara kokusu sinmiti. Son derece andsosyal bir me
knd. O gn Sigara ilmez tabelalar hazrlamaya ve sar
duvarlara asmaya karar verdim. Bu yzden neredeyse sava
kacakt.
Ama insanlarn personel odalannda sigara iip iemeyece
i tartmasndan ksa sre sonra New Townda alan yeni
dkkna getim. nce nshadan fazla satlan kitaplar otomatikman yeniden sipari eden yeni bilgisayarlarn kurulmas
na yardmc oldum. Sonra beni zemin kat mdr yaptlar.
Artk ne istersem giyebiliyorum (geri hep km) ve persone
limin de makul snrlar iinde istedikleri gibi giyinmelerine
izin veriyorum.
Mekn deiikliinden beri o Zehirli adama kar gzm
drt ayorum. Onu bir daha hi grmedim. Neden bilmem,
bu dkkna o tarz insanlar gelmiyor, belki buras temiz bir
yer olduu iindir, geni ahap demeleri ve temiz kitapla
ryla raflar var; ayrca kimse buraya iemiyor, grnmeden
iemek zor zaten. nsanlar koltuklara pek oturmuyorlar n
k irket politikas gerei insanlar uzun sre rahat rahat oturamaslar diye koltuklar aklk yerlere koyuyoruz. Fahielerin geldii oluyor; eski dkkna fahie geldiini hatrlamyo
rum. Belki de orada pazarlk yapmak olduka zordu, gizli
sakl ve kuytu yerleri ok olduundan gze batan bir mekn
d, kitaplara gz atmay yeterince masumane gsterecek ka
dar ferah bir yer deildi. Belki de eski dkknn bir kafesi ol
mad iindi.
20

Ama size sylyorum. Hazrm. Tezghta, bilgisayarlarn


arkasnda duruyorum ve bekliyorum. Eer o adam buraya ge
lirse, eer o adam buraya gelmeye cret ederse, onu dar at
tracam. nann bana. Artk bunu yapacak gcm var; g
zm bile krpmayacam.

21

TEZ OLMAK
m

Kings Cross stasyonunun kalabalndan geiyordum;


seninle cep telefonumdan konuurken az kalsn lmle ar
pyordum.
Pardon, dedim.
Neye pardon? dedin kulama. lm glmsedi ve geri
ekilip kenarda durdu beklercesine.
imdi duramam, dedim, telefondaym.
Kiminle konuuyorsun? dedin.
lm beklenmedikti. Yakklyd, eski grnecek kadar
soluk renkli bir takm elbise giymiti, sa seyrelmekte olan or
ta yal bir adamd, biraz tandkt, biraz sanatkraneydi, tele
vizyonun hl hem etik hem de estetik kayglar vaat ettii
22

gnlerden, dramlann hl cesurca olduu ve akam haberleri


nin izlenme oranlan, para veya kanal protokolyle deil dn
yada gerekten olup bitenlerle ilgili olduuna gvenebilecei
niz gnlerden kalma bir BBC yneticisi gibiydi. Ama o gn
ler geride kalmt ve bunu ikimiz de biliyorduk, hem zaten
melankolik ama medeni glmseyiinin bana sylediine g
re gnleri gzmde bytyordum, o kadar.
Glmsedi ve telefonum kesildi. Telefonuma baktm; mi
nik ekran kararmt. Daha bir saniye nce bana iyerindeki
gnn ve imdi evde olduunu, eve gelmemi beklediini
anlatyordun. Sana kalabaln iinden getiimi, hzl trene
muhtemelen yetieceimi, sekiz civar evde olacam ve yol
da bize Hint yemei alacam sylyordum. Soanl bhaj i ler hakknda konuuyorduk.
Telefonumu silkeledim. Ekran hl karayd. Kulama da
yadm ama kapal bir telefonun sesi, plastiin ve hiliin sesi
geliyordu, o kadar. Ama dmesine bastm. Hibir ey o l
mad. stasyonun duvarna ulamak iin kalabaln arasndan
yanlamasna geip telefonumu duvara vurdum, nce hafife,
sonra serte. Bir ey deimedi. Etrafa baknp da liimn
yzn grmeyeyim diye bam kaldrdm. Dkkn cameknlaryla trenlerden inip trenlere binen insanlarn epey yuka
rsnda, duvarn tepesindeki Victoria tarz tulalarn arasndan
bir eit bitki kmt. iek ayordu.
Telefona tekrar baktm. Belki beni hl duyuyorsundur di
ye, Alo? dedim telefonun dibindeki minik delie.
Yrmeye baladm. lm gayet k ve utanga bir ekil
de yanmda yryordu. Dokuz ila on birinci platformlara ula
ana dek onu grmezden geldim, sonra ankesrl telefonlar
dan birinden seni aradm.
Telefonu kapadn, dedin. Bhaji istiyor musun, istemiyor
musun?
23

Telefonum almyor, dedim. Baksana. yi misin?


Gayet iyiyim, dedin. Telefonuna ne oldu ki?
yi olduuna emin misin? dedim.
Evet, dedin. Sonra, Ne? Sorun ne? Bir terslik mi var? yi
misin? dedin.
lm imdi kahve standnn yannda duruyordu. Artk ba
na bakmyordu; kahve kuyruundaki bir kadn ile ocua,
parlak sar giyinmi ve platform bariyerinde ene alan iki ka
dn polise, bankamatikteki insanlardan bozukluk isteyen bir
adama bakyordu. Onun kiiden kiiye bakmasn izlerken, bu
insanlara bakyor olmasnn nerede olduumu gayet iyi bil
medii anlamna gelmediini biliyordum.
Sana ondan bahsettim. Gldn.
Komik deil, dedim. Uydurmuyorum. Ciddiyim. On met
re kadar temde duruyor. Kahve standnda kahve hazrlayan
adama bakyor. Kahve tozu dknii izliyor.
Tarnl m? diye sordun.
Bilmiyorum, Tanr akna, dedim. imdi adamn bardan
stn kapamasn izliyor. Barda fazla scak gelmesin diye
peeteyle sarn izliyor.
Barda kime verecek ki? dedin.
Kadna, dedim, kahveyi alan kadna.
Onun lm olduunu nereden biliyorsun? dedin.
lme benzemiyor gibi pek. Kahve stand iilerinin dzgn
alp almadn denetleyen bir casusa benziyor.
Hayr, hayr, baka insanlara da bakyor, dedim, sadece
standa bakmyor. Her eit insana bakyor, o...
Bir daha bak, dedin. lm deil o. Bir insan, o kadar.
Bir daha baktm. Sahiden de lm sandm adam sradan
bir adamd, biraz tuhaf davransa da sadece bir insand.
Haklsn, dedim. Krem rengi takm giymi bir adam, o ka
dar.
24

Amma zevkliymi, dedin. Tam bahar modas. Baksana.


Gelmene yirmi dakika kala beni ara da akam yemeini sipa
ri vereyim, sonra sen geerken alrsn, bylece beklemene
gerek kalmaz. Bisikletin istasyonda m?
Yirmi dakika kala seni arayamam, dedim.
Neden? dedin.
Telefonum almyor, dedim.
Ha, unutmuum, dedin. Tamam, peki ben gelmene yirmi
dakika kaldn tahmin ettiimde onlar arasam? Trenin ka
ta kalkyor?
Tepemde alan minik dijital saat 19:10:53 diyordu. Son
ra 19:10:54 dedi. Sonra 19:10:55 dedi.
Drt dakika kadar sonra, dedim.
Gzel, dedin. Ko yoksa oturacak yer bulamazsn. Biraz
dan grrz.
Sesin rahatlatcyd. 19:11:00 dedi saat. Telefonu kapatp
kotum.
Trende oturduum koltuk, ki neredeyse son bo koltuktu,
oturabileceim baka bo koltuk kalmad anda ksrmeye
balayan bir kzn karsndayd. Kz solgun grnyordu ve
cep telefonunun tularna basarken bouk bouk ksryor
du. Alo, dedi (ksrd). Trendeyim. Hayr, nezle olmuum
da. Nezle (ksrd). Evet, cidden kt. Evet, aslnda kor
kun. Alo? (ksrd.) Alo?
Tren bir tnelden geerken kz telefonuna bakt. nm
deki ve arkamdaki bir sr insan da konumalar yarda kesi
lince ayn eyi yaptlar, kaybolmu ya da kr insanlar gibi alo
demeye baladlar acizce. O alolar kimseye ulamad. Tepe
mizde, havada karlk verilmemi halde asl kaldlar ve yneltilmedikleri kiileri umursamadlar, sonra tnelden kar k
maz telefonlar tiz sesler kararak, televizyon ovlarnn m
25

zikleriyle, basitletirilmi Beethoven senfonileriyle tekrar a


lmaya baladlar.
Yanmda oturan kadn bu olanlar srasnda uyuyordu; srt
dikti, dizlerinin stnde kapal bir kitap vard ve elleri kitabn
stndeydi. ksren kz da gzlerini kapamt. Karmda
oturan adam uyuyordu, tren harekete geer gemez uyumu
tu; imdi pencereye yaslanyordu, disiz az o eklindeydi.
Kafasnn arkasnda uzanan hafif lo manzaraya, Londra civa
rna, allarna, grafitilerine, hzla kararan kk meydanlar
na, yzlerce baka insann akam bandaki pencerelerine
baktm. Bana az kalsn arpan adam lm sanmamn ne ko
mik olduunu dndm. Gldm. ksren kz gzlerini
ap bana sularcasna bakt. Baklarm karp sonradan se
ninle bunun akasn yapacamz dnerek kendi kendime
glmsedim. Sonradan, haftalar sonra, bu artk allm bir
aka haline geldiinde syleyebileceim eyleri dndm. O
adam lime benziyordu. Ama ben kkken televizyonda
ki halk bilinlendirme programlarnda gsterilen lm gibi
p dolu bir havuzun kenarnda durmadn, kara kukuleta
l, yzsz, trpanl olmadn dndm. Sonra bunun belki
de bir tr alamet olduunu dnp kayglandm. Kendime
bu kadar salak olmamam syledim. Bacamda parmaklarm
la tempo tuttum. Uyumu, anestezi yaplm gibiydiler;
oturmu donuk gzlerle dar bakarken hayatmn herhangi
bir dneminde kendimden baka bir eyi nemsemediimi ve
bunu nasl deitirebileceim konusunda hibir fikrim olma
dn fark edince sanki biri bir bakla souk bir yumurtay
krp iini kafamn tepesine ve enseme aktm gibi, kafatas
ma bir soukluk yayld.
Sonra hzl trenin ok yava gittiini fark ettim. Karanlk
ta yavalayp durdu. Bu bir sr insan uyandrd; ou eve
gelmediklerini fark edene dek ayaa kalkp ve glkle palto26

lann giydiler. Tekrar oturdular. Solumuzdaki bir Intercity


125 de durmutu, o da insanlarla doluydu. Samzda da in
san dolu bir baka hareketsiz tren vard. leride birisi bir tele
fona ok yava gittiimizi, durduumuzu, muhtemelen bir
kaza yerinden getiimizi syledi.
Hoparlrlerden ses geldi. Otuz-krk kilometre ilerideki bir
istasyonda kaza olmutu. Etrafmdaki insanlar bunu haber
vermek iin bakalarn aramaya baladlar. Ben seni aramak
iin cep telefonumu kardm, ama sonra hatrlaynca anta
ma geri koydum. Kaydedecek misin? diye soruyordu arkam
da bir ses. Dokuz haberlerinde gsterirler. Alo? diyordu k
sren kz telefonuna. Birileri lm, bu yzden gecikeceiz.
Tavandan gelen yorgun ve bezgin ses haberi tekrarlad.
Henz yeni bir bilgi alnmadn syledi. imdilik bilinen tek
ey hat stnde lmcl bir kaza yaandyd, henz baka
bilgi alnmamt, yeni bilgiler alnmas bekleniyordu ve al
nnca hemen yolculara sylenecekti.
Karmdaki adam gzlerini at, aknca doruldu, uyku
lu uykulu dar bakt, sonra tekrar uyudu. Yanmda oturan
kadn uyanmt. Paltosuna sarnp kitabn at. Kitabn ismi
Depresyon R utinini Krmak't, bir doktor tarahndan yazl
mt. Kadnn yzne baktm. Depresyonda gibi bir hali yok
tu. Gayet mutlu grnyordu. te: Hi tanmadm, hi ta
nmadm, muhtemelen bu yolculuktan sonra asla grme
yeceim birini bir anlna umursamtm. Kza baktm, gz
leri yine kapalyd, cep telefonu hl elindeydi ve dier eliyle
bir mendili smsk tutuyordu. Nezle olduu iin zlmeye
altm. Nezle berbat bir eydi, zellikle de ie gitmek zo
runda olduunuzda. Geceleri ksrk yznden ge saatlere
kadar uyuyamyordu herhalde. yle ksrmek korkuntu.
Yannda uyuyan adama baktm, iriyaryd ve denizden km
bir fok kadar acizdi. Onu bir fok balna veya baka bir eye
27

benzetmeye hakkm olmadn dndm. Daha gzel ey


ler dndm. Bir trende byle deliksiz uyuduuna gre ok
yorgun olmalyd. Belki de ok almak zorunda kalyordu.
Belki de, diye dndm, eve gidince onu btn gece uyank
tutan bir ey oluyor ve bu yzden sadece trende uyuyabili
yordu. Belki de yeni bir bebekleri olmutu. Takm elbisesine
baktm. stnde yeni bebek izi yoktu. Belki de kars ya da
hayat partneri veya hayatndaki her kimse o kii depresyon
dayd ve bu krlmaz bir rutine dnmt. Belki de bu ada
mn ya da o kadnn ksr ikisinin de gece uyumalarn
engelliyordu. Belki de adam yalnz yayordu; belki de kars
ya da partneri yoktu; belki onu sabahlara kadar uyutmayan
buydu ve bu yzden ancak trenlerde, ie gidip gelirken, ya
banclarn arasnda uyuyabiliyordu.
Krk kilometre ilerimizdeki istasyonda lm olan kiiyi
merak etmediim iin sululuk duymaya baladm. Erkek
miydi, kadn myd? O adam ya da kadn nasl lmt? O
adam ya da kadn kalp krizi mi geirmiti? O adam ya da ka
dn bir hafta ii akam eve doru sradan bir yolculuk yapar
ken ya da bir daha gitmek istemedii bir yere bir kez daha gi
derken kendini bir trenin nne mi atmt? nsanlarn en da
yanlmaz bulduu mevsimin ilkbahar olduunu, senenin
nn geri dnnn kt etki yarattn duymu ya da
okumutum bir yerlerden. Yoksa bir kaza myd? O adam ya
da kadn eve vaktinde gidebilmek iin bir trenin peinden mi
komutu? ok ters bir anda aya platformun kenarndan
kayp dm myd? u anda o adam ya da kadn evde
bekleyen biri var myd, frnda yemekle ve ak televizyonla?
Seni dndm. Olmadm bir yerde olduumu sanrdn.
Eve olduumdan daha yakn olduumu sanrdn. Hint resto
ranna telefon edecektin her an. Belki etmitin bile. Belki im
di ediyordun. Kaygszca, restorana varmak zere olduumu
28

sanarak yemek sipari ettiini dndm; restorann mutfa


ndaki bir yan blmede, bir poetin iinde alminyum folyo
ya sarl halde souyan yemei dndm; salonumuzda
oturmu her an gelmemi beklediini dndm ve bu
dnceler, tanmadm insanlarla ilgili hayaller kurmaktan,
hatta ldklerini kafamda canlandrmaktan bile daha kt
hissettirdi kendimi.
Cep telefonumu kardm, ama hl almyordu. Depres
yonla ilgili kitab okuyan kadna dndm.
Affedersiniz, dedim.
Kadn ban kaldrp bakt.
Cep telefonunuzu kullanabilir miyim!1dedim.
Hayr, dedi.
Ya, dedim.
Sebebini bilmek ister misin? dedi.
Kadnn ktphanelerde ekerleme yiyenlere kurallar, y
netmelikleri yksek sesle fisldayarak aklayan trden biri ol
duunu ok ge fark ettim.
nk prensip gerei telefon tamyorum, dedi.
Ah, dedim.
Cep telefonlaryla beyin tmrleri arasnda balant olma
d henz kantlanamad, dedi.
Doru, dedim.
Yani cep telefonu tasam bile sana dn verir miydim
emin deilim, dedi. Bir tane kullanmakla bile sadece kendime
deil, sana, bu trendeki bir sr baka insana ve bir vericinin ci
varnda yaayan yzlerce baka insana ciddi zarar verebilirdim.
Evet, dedim. Teekkrler.
Kitabna geri dnd. Yz hazla ldyordu. Karmda
oturan kza baktm. Bir gzn aralamt ama dinlediini
grmeyeyim diye hemen kapad. Ama grmtm, bunu bi
liyordu; gzn tekrar at.
29

Benimkini verirdim ama kontr kalmad, ben bile arama


yapamyorum, dedi. Kusura bakma.
Neyse, dedim. Bo ver. Yine de teekkrler. Sa ol.
Kafa salladktan sonra gzn kapad. Yandaki masada otu
ran drt kiiye baktm. Hepsi de gzlerini kardlar, tavana ya
da yere ya da karanlkta uyuyan, kitap okuyan, cep telefonuy
la konuan, bizimkine paralel hatlarda duran trenlerdeki dier
insanlara baktlar; sonra yaklak bir saattir kmldamam olan
trenimiz sarslarak harekete geince iki yanmzdaki trenlerin
pencerelerindeki insanlar geride kalmaya baladlar.
Vagondaki insanlar sevin nidalan atarak telefon etmeye
baladlar. Gzel, dedi kitapl kadn. Karmdaki kz bana
bakt, kitap okuyan kadna bakt, sonra ban yan evirip te
lefonunun tularna bast, telefonu kulana gtrp, Alo? di
ye fsldad.
Hzlandk. Altmzdaki sarsak olduunu bildiimiz raylar
da sallanarak ilerliyorduk. Yine yavaladk. Vagondaki insan
lar homurdandlar.
Olamaz, dedi kz cep telefonuna ve ksrd.
Lanet olsun, hep ayn ey, ne zaman trene binsem hep bu
oluyor, diyordu arkamdaki bir adam, muhtemelen bir telefo
na, ama belki de kan teki gibi kendi kendine konuuyor
du yksek sesle. Kimse sorumluluk almyor, dedi. Kimse so
rumlu deil. Kimsenin bir ey yapt yok. Kimse yetkili de
il. Sulu kim peki? Kimse.
stnde oturduum koltuun ucuzluunu fark ettim. Ya
eve gittiimde kimse olmazsa? diye dndm. eri girdim
ve orada yoktun. potekli evimizin giri kapsn ap ieri gir
dim, paltomu karp elimde yemek torbasyla oturdum ve
orada yoktun. Kartonlarn yal kapaklarn yemekler yere
dklmesin diye dikkat ederek karmadm, sen de tabak a
tal getirmedin: Hikyelerdeki gibi ge ykselmitin; sahte
30

sihirbazlk gsterilerindeki insanlarn ortadan kayboluvermesini beklediimiz gibi, sanki byle eyler sadece bakalarna,
bizi ve hayadarmz etkilemeyen kiilere olurmu gibi gitmi
tin. Gitmitin, evimizin ats da uup gitti, geride devrilmi
mobilyalarn tepesinde sallanan atlam kiriler kald. Evimi
zin altndaki toprak yarlp evi yutuverdi. Eve gittim ve ev
orada deildi; yerde, dier evlerin arasnda, u eski sava fotoraflardakiler gibi bir krater vard, o kadar. Tanmadm
biri lmt demek. Umurumda deildi; niye olsundu ki?
Bunun yerine korktum ve benim olan eylerin artk benim ol
madklarn hayal ederek bir eyler hissetmeye abaladm, bu
nun tesindeki, aslnda hibirinin asla benim olmad bilgisiydi, yanmdaki pencere cam kadar kat ve somuttu.
Camdaki yansmama baktm ve iimde, arkamda karanlk
diyar vard. Sondu bu, gidebileceim kadar gitmitim. Tren
kk bir istasyonda sarslarak durunca, tepeden gelen ses al
nacak bilgilere gre burada en az bir buuk saat, muhteme
len daha da uzun sre kalacamz syleyince ve kaplar a
ldnda ve trenden dar akn eden fkeli yolcular para, tak
siler, aklamalar talep ederek, kk istasyondaki ofisinin
nnde panikle gz krptrarak duran mdrn etrafn
sarnca, ben de kalkp indim. Platformdaki insanlar ite kaka
k tabelalarn takip ettim. Hangi istasyonda, hangi ehirde
olduumu ancak dardaki bo taksi duranda, bulunduum
yerin ismini grnce anladm.
Bir bahe ehriydi. Bu aalarla ilgili bir eydi, deil mi?
Aalar, yeillii ve tarihi eserleri bol bir ehir anlamna geli
yordu, ama tam olarak anmsayamyordum. Belki de ehir
ynetmeliklerinde buraya belirli bir miktar aa dikilmesinin,
belirli bir dnm arazinin yeillik alan yaplmasnn zorunlu
olduu yazlyd, hibir fikrim yoktu veya biliyorduysam bile
imdi anmsayamyordum.
31

Yolun iki tarafna bakndm ama hangi tarafa gitmem ge


rektiini bilmiyordum. Bu yzden hl fkeli seslerin yksel
dii istasyona geri dndm. Kalabalktan geip sigara imeye
km insanlar bamla selamlayarak demin indiim tren bo
yunca yrdm. Omuz silkmelerle, hafif kafa sallamalaryla,
bu ite hep birlikteyiz, diyorduk birbirimize, ne yapalm? Tre
nin n ksmna vardm. Makinist ayaklarn pencereye daya
m gazete okuyordu. Platformun ucuna kadar yrdm. Bu
rada istasyonun grlts alacak kadar hafifliyordu. Kena
ra oturdum, sonra aadaki raylara atladm.
Nisan ayyd, bunu hissedebiliyordum. Ellerimin st ve
btn giysilerim souktu... paltom hl trende oturduum
yerdeydi. Senenin btn aydnlk ksm, btn o aydnlk an
lar nmde uzanyordu. Ellerimi ceplerime sokup her admda
demiryolu tahtalarna basmaya alarak yrdm. Tuvalet k
tlarna ve lam sularna basmamaya altm; ayaklarm tah
talarn arasndaki talara arpmaktan acd, ok az yrmeme
karn bacaklarm szlamaya balamt bile. Raylar ehir kla
rnn soluna doru kvrlyordu, istasyondan uzaklatka etraf
karard. imdi karanln seslerini, uzakta bir yerlerden geen
arabalan, raylarn iki yanndaki allarn ve plerin hmlarn
duyuyordum. Hepsinin kokusunu alabiliyordum; burnumda
ve genzimde, dizel ya da petrol tadnda olan ve daha hafif ta
ze ahap, imen ve toprak kokular tayan souk hava vard.
Telefonu alar almaz atm.
Alo? dedim.
Bir otomat bana demeli arama kabul edip etmeyeceimi
sordu, sonra... duraksad ve bulunduun yerden kaydedilmi
sesin ismini syledi.
Evet, dedim konumama ayrlm srede yksek sesle ve
nete, yanl anlalma olmasn diye.
32

Alo, dedin.
yiydin. Hibir sorunun yoktu. Sabaha kadar ak olan bir
spermarketteki ankesrl telefondan aryordun. Bir kaza y
znden srekli duran bir trenden inmitin. Yryerek eve gi
diyordun. Hl krk-elli kilometre yol olduunu tahmin edi
yordun. Floresan cekedi demiryolu iisi peinden koup
seninle tartana ve polis armakla tehdit edene kadar ray
larda saatlerce yrmtn. Sonra imenli bir arka yoldan y
rm ve bir tarlann ardndaki spermarketin klarn gr
mtn. Ayak bileklerin, ayakkablarn ve ayakkablarnn ile
ri bile amur iinde kalmt. iftlik kokuyordun.
Bir elimle telefonu kulama bastrrken dieriyle gzleri
mi ovuturdum. smini syleyen sesini dnyordum hl,
telefondaki o ksk, iveli ve candan sesi.
Gecenin bu vaktinde ortalk alacak kadar kalabalk, di
yordun. Bir sr insan, belki bir dzineden fazla insan alve
ri yapyor. Yara band ya da portakal suyu. Kadnn teki im
di kasaya gitti, gece yars buraya bir ift ocuk orab almaya
gelmi. nsan niye gece yars bir ift ocuk orab almaya
kar ki?
Bilmiyorum, dedim.
Cidden bilmiyordum. smini sylemi olan o hafif ses d
nda hibir ey bilmiyordum o anda. Onca mekanizmann
iinde sadece isminin sylenmi olmas iimi szlatyordu.
Keke kendisine sorsaydm, diyordun. oktan gitti, artk
asla soramam. urada bir adam var, sepeti tamamen biskvi
lerle dolu, hepsi de ayn marka, bir Fransz markas. Bana e
hir ehir gezip bu markadan topladn syledi, nk sade
ce bu spermarket zincirinde bulunuyormu, insanlar ne tu
haf eyler yapyor.
Evet, dedim. Tuhaf.
33

Burada alan iki kii ay ve kahve reyonunda birlikte dans


ediyorlar, dedin, hoparlrlerden radyo alyor. Ayrca her ta
rafta kutular var, yann iin, yani bugn iin ayorlarm, mal
lar raflara yerletiriyorlar. Bizler genellikle uyuyorken bir yer
lerde birileri koca koca kutular ap mallar diziyor ya da s
permarket ile bakkallarda yeni gazete paketlerinin ipleri kesi
liyor ve gazete filan alrken bunu hi aklmza getirmiyoruz.
H h, dedim.
Paran yokken spermarkette olmak cidden ilgin, dedin.
Evet, dedim, eminim yledir.
Czdann ve ceketini trende braktn syledin, ayrca
satn aldn kitaplar, eve getirdiin ii, gzln ve cep te
lefonunu da.
Zaten almyordu, dedin. Ama gzl geri almaya a
lmam gerekecek.
Banka kartlarn iptal ettirmelisin, dedim.
Sahi mi? dedin. st raftaki ek defterimin iinde yirmi
drt saat ak mteri hizmetlerinin numaras var. Ama bak
sana, seni uyandrdm m? Buraya gelip saati grene kadar
vakti bilmiyordum da.
Hayr, sorun deil, dedim. ey, bilirsin ite. Kanepede
uyukluyordum.
Ha, bu arada bir ku sesi duydum, dedin. Yrrken bir
baktm sabahlar yaptklar gibi akyor, ama ortalk zifiri ka
ranlkt ve baka akyan ku yoktu. Cinsi neydi merak ettim.
Gece yars hangi kular ter?
Mesele u, dedim. Banka kartlarn iptal ettirmen gereke
cek ve sanrm bunu senin yapman gerekiyor. Bakalarnn
yapmasna izin verdiklerini sanmyorum. Ben telefon edersem
kabul etmezler herhalde.
Umurumda deil, dedin. Hibiri umurumda deil. Kim
bulursa onun olsunlar. Czdandaki btn para onlarn ol
34

sun. Gle gle harcasnlar. Zaten iki hesapta da fazla bir


ey kalmamt. ey, biri hari. Aslnda o hesapta epey para
var. Aslnda belki onun iin telefon etsen iyi olur. Goldcard
iin. Arayabilir misin? Ama dieri umurumda deil. Ah
Tanrm. Bir de kredi kartm. Galiba kredi kartm da ora
dayd.
Kredi kart szcklerini yazdm ve iptal ettirmeme izin
vermezlerse, onlar aramamdan sonraki zarar onlarn karla
malarn talep edeceimi syledim. Saate baktm. on ge
iyordu.
Bu ii hemen imdi yapsam iyi olur, dedim.
Hayr, dur, dedin. Bir saniye.
Ama o adam biskvi alyormu. Ya senin kredi kartnla al
yorsa? dedim.
Umurumda deil, dedin. Gitme. Dinle. unu duyabiliyor
musun?
Neyi? dedim.
t. Dinle, dedin.
Arkandan endstriyel bir kalp at gibi gelen bouk, rit
mik bir ses duydum. Kendi kalbimin sesiydi herhalde. imde
bir ey yle iddetle kt kt atyordu ki, holde elimde telefon
la dururken sallanyordum.
Duyabiliyor musun? dedin.
Biraz, dedim.
O ses eliinde ark sylemeye balamtn. Uyandm
anda, diye ark sylyordun. Makyajm, makyajm yapma
dan nce.
Arkanda birinin daha arky sylediini iittim.
Bu syleyen Kerry, dedin.
Kim? dedim.
Kerry. Kasada alyor, dedin. On dokuz yanda bir kz,
imdiden ocuu var, hepsi de be yandan kk; kzn
35

durumu ok korkun nk o ve kocas boaz tokluuna gece-gndz almak zorunda kalyorlarm.


Mutfaktaki saat eyrek geeyi gsteriyordu. Telefon
da ark sylyordun. Otobse kouyorum tatlm. Koarken
bizi dnyorum tatlm. Belki de telefonda filan olmad
n, belki de halsinasyon grdm fark ettim. imdi ba
na Kerrynin kocas Daveden bahsediyordun; resim ve de
korasyon rencisiymi ve u sralar kendi iini kendin
yap furyas yznden ressamlar ile dekoratrlerin ileri ke
satm.
Szn kestim.
u lm meselesi ne oldu? diye sordum.
Treni durdurdular, dedin.
O adam yznden mi? diye sordum.
Adam mym? dedin. Haberlerde mi kt? Ne olmu ki?
ey, onu gren sensin, dedim. Hani u istasyondaki beyaz
elbiseli adam.
Ha, dedin. Ha, onu diyorsun. Tamamen unutmuum.
Cidden. Birini grp de yle eyler dnmek ne tuhaf.
lme benziyormu.
Glyordun. Bankay bir an nce arasam iyi olacak, de
dim.
Hayr, imdi gitme, dedin; kulama gelen sesin hafif ve
keyifliydi. Birazdan sabah olacak. Birazdan gne doacak.
Biliyorum, dedim. Drt buuk saat sonra ie gitmem ge
rekiyor.
Ha. Doru ya. Tamam. Peki o zaman, gitmeden abuk
syle, dedin. Anlat bana. Akamn nasl geti? Bu gece neler
yaptn?
Bu gece neler yaptm, dedim. ey. nce yerden koparl
dm, kollarm ile bacaklarm sallayarak rpndm havada. Ol
taya taklm bir balk gibiydim.
Ne? dedin.
36

Sanki gkyznde biri beni dev bir oltayla yukar ekiyor


du, dedim. Veya belimden iple bir uaa balanmtm. Da
ha sonra evimizin kn izledim ve bir sre molozlarn
arasnda yattm. Sonra tamamen ortadan kayboldum. Burada
deildim. Sonra sen aradn.
Ne yaptm? dedin. Ve sen ne yaptn?
Derin bir nefes alp ona kadar saydm. Sayarken akamm
dndm.
Bir. Akamn erken saatleri. Kanepeye uzanm televizyon
izlerken sen trenle Londradan eve geliyorsun. Bir program
var, bir kadn annesini, damadn, yani kadnn kocasn al
maya Dorsete gnderiyor gece vakti ve bu arada BBCden
birileri gelip annenin arka bahesini gizlice batan dzenli
yorlar. Bahe kocaman ve televizyon ekibi o uzun yeil i
menlii kazmaya ve yerini alacak ta levhalar demeye ba
larlarken kameraya kafa sallayp durarak bu haftaki blmn
iini bu kadar ksa srede bitirmenin zellikle de hava bu ka
dar ktyken ne kadar g olacandan yaknyorlar. Dur
madan yamur yayor. Televizyon ekibiyle bahenin sahibi
olan kadnn kznn byk ve eski bir aacn dibine snm
halleri gsteriliyor uzun uzun. Aacn hastalkl olduuna
karar veriyorlar. Bir sonraki saanak balamadan nce elekt
rikli testerelerle aac kesiyorlar ve bir kepeyle kklerini s
kyorlar. Kadn annesini getirip imdi modern bir mezarl
a benzeyen baheyi gsterirken programn sonunda tele
vizyon ekibi heyecanla yeni pagodann arkasna saklanyor.
Kadn hayretle etrafa baknyor. Sonra televizyon ekibi hop
laya zplaya ortaya kp onu artyor ve kadn gzyalarna
bouluyor. Sizi grdme inanamyorum, diyor, onlar
grdme inanamyorum. Daha nce, o srada ve daha
sonra olanlarn montajlanm grntleri veriliyor. ampan
ya alyor. Televizyon ekibi kadn, kocay ve anneyi sevgiy
37

le itip kakyor. Anne hl kafa sallayp gzlerini silerek tele


vizyon ekibine bakyor.
Program bitiyor. Videonun saati yanl olabilir dnce
siyle mutfaktaki saate bakmaya gidiyorum.
ki. Restoran aryorum. Kendilerine 22.50 pound borlu
olduumu sylyorlar.
. Restorana gidip parasn dediim yemei alyor ve
eve getirip torbasndan karmadan frna koyuyor, frn al
trmyorum.
Drt. Cep telefonunu aramay deniyorum. Mesaj servisine
ynlendiriliyorum. Bir kayt bana mesaj brakabileceimi sy
lyor. Sesimin biraz tiz ve tuhaf ktn bilerek sana bir me
saj brakyorum. Sonunda kaytl ses e basarsam tekrar me
saj brakabileceimi sylyor. e basp mesajm siliyorum.
Televizyonu tekrar ap tekrar kanepeye uzanyorum. tfaiye
ci ktl ekiliyormu. Bir Special K. reklam. Bilardo. Bir ka
dn bir adama, zgnm Jake, cidden zgnm, diyor. Bir
futbolcu steroid yasana kar kyor. Yant Gormenghast.
Eastendersn eski bir blmnde herkes daha gen ve kya
fetlerin modas gemi grnyor. ocuk hikyelerinde ge
en bir hayvan trnn sorulduu yz kiiden hibiri fil ce
vabn vermiyor; bir adam fil cevabn verince ailesinden biri
lyor. Bir izgi film. Birileriyle Brezilya arasnda bir futbol
ma. Bir kydeki bir kprnn yz yl nce ekilmi foto
raf, bir sesin dediine gre o zamanlar ninesinin kynde hi
araba yokmu. Bir gen erkekler grubu. Kalms reklamlar. Es
ki bir Uzay Tolu blm. Bir beyzbol takm sahasnn ismi
ni deitirmek istiyor. Bu geceki hava durumu (bulutsuz).
Satlk kalp eklindeki kek kalplar. Eski bir Coronation Stre
et blm, ki herkes daha gen ve kyafetlerin modas gemi
grnyor. Jerry Springer tek bacakl yal bir adama, demek
onunla bir bakkalda tantnz, diyor. Bir dijital televizyon
38

reklam. A: Morecambe ve Wise, B: Mulder ve Scully ya da


C: Bonnie ve Clyde. Parlayan bir beyin gsterilirken bir ses
diyor ki: Bence isel bir bilinli benlik yok aslnda. Bizler sa
dece genlerin rettii bir makineyiz. Herhangi bir fikir zihni
nizde bir mil -od, bir parazit etkisi yapabilir. Bizler genlerimi
zin ve sosya. f atiklerin rnyz. Kanallar en batan gez
meye balyorum ve bu sanki attm plerin dalgalarla bir
likte salnarak geri geliini izlemek gibi, dnyann drt bir ya
nndan yzerek gelen ve asla ayrmayacak olan cisimleri izle
mek gibi.
Be. Televizyonu kapyorum. Mutfaa gidip cep telefonu
nu aramay deniyorum. O ses sana mesaj brakmam sylyor.
Dzgn bir tonla mesaj brakyor, iyi olduunu umduumu
ve beni araman sylyorum.
Alt. Yukar kp n pencereden dar bakyorum. Aa
inip yine cep telefonunu aryorum. O ses sana mesaj brakma
m sylyor. Bir ncekine gre hi de doru dzgn olma
yan bir mesaj brakyor, telefonu kapar kapamaz da silmedii
me piman oluyorum. Cep telefonumu karp sana mesaj ya
zyorum. NERDSN? XXX. Gnderme tuuna basyorum.
Mesaj gitmiyor. Tekrar gnder't basyorum. Mesaj yine git
miyor. 453 aryorum ve bir otomat bana telefon kartmda
6 penilik kontr kaldn sylyor.
Yedi. n kapy ayorum. Yolun ortasnda durup bakyo
rum. Keye kadar grebileyim diye biraz yryorum. Dier
soka grebileyim diye keye kadar yryorum. Eve geri
dnyorum. Ak n kapdan k geliyor. Hemen mutfakta
ki telefona gidip cep telefonunu aramay deniyorum. Sana
mesaj brakmam syleyen sesi dinlerken hatrlyorum: Cep
telefonunun almadn sylemitin.
Sekiz. Kayboldun. Bir yerlerde kayboldun. Nerede oldu
unu bilmiyorsun.
39

Mutfakta buzdolabnn yannda durup dua ediyorum ki


yllardr yapmadm bir ey bu. yle uzun sredir yapmyo
rum ki nasl yapldn unutmuum. Kibar ve acizim.
Sana ulaamayacam, seni duyamayacam bir yerdesin ve
ac ekiyorsun.
Pazarlk yapyorum. Sa salim dnersen tekrar Katolik ol
maya sz veriyorum.
Bilmemi istemediin bir yerdesin, bilmemi istemediin bi
riyle birliktesin.
Dokuz. Kanepeye oturuyorum. Trnaklarma bakyorum.
Sonra baparmaklarmn trnaklarna bakyorum, nce birine
sonra brne. Baparmamda veya iaretparmamda veya
u sereparmamda trnak olmasa ne olurdu, diye dnyo
rum. Son derece ac verici olduunun sylendiini, bir iken
ce yntemi olarak kullanldn biliyorum. Muhtemelen bir
keresinde televizyondan rendiime gre; trnaklarmz bi
ze Neanderthallerden ve hayvan penelerinden kalm, par
maklarmzdaki sinirleri koruyorlar ve proteinden, keratinden
yaplmalar. ok hzl byyorlar, bir haftada epey uzuyorlar.
Hatta ldkten sonra bile, sala birlikte bir sre uzuyorlar.
ldkten sonra bile uzuyorlar. Bunu herkes biliyor.
Birka yl nce bir ara trnaklarm kemirmeyi kesmek iin
kendini gnde bir trnakla snrladn hatrlyorum; pazarte
sileri baparmak, sallar iaretparma, arambalar bir sonra
ki parmak... Bunu hl yapyor musun, yoksa artk geliigzel
mi kemiriyorsun, yoksa kemirmeyi mi braktn, hatrlamaya
alyorum. Hatrlayamyorum. Trnaklarn uzun mu, ksa m
bilmiyorum.
On.
Spermarket telefonundan adm sylyordun. Alo? de
din. Akm? Orada msn?
Bu gece neler yaptn? dedin.
40

ey, sradand, dedim. Baksana. Arabayla gelip seni alaym


m? Yarm saatte gelirim.
Hayr, dedin. Cidden yrmek istiyorum. Hem birazdan
gne doacak.
Doruydu; nisan ayyd. Telefonu kapadktan sonra banka
y arayacak, btn kaplar kilitleyecek, dilerimi fralayacak ve
yataa gidecek, alarm drt saat sonraya kuracak, yatan bana
ait tarafnda srtst yatacak ve gzlerimi k gelmesin diye
yastnla rterek kalan zamanda uyumaya alacaktm.
Bankan arayaym, dedim.
Hemen gitme ama, dedin.
Saate baktm.
Be dakika daha kalsan olur mu? dedin.
Tamam, dedim.

41

MAYIS

Size sylyorum. Bir aaca k oldum. Elimde deildi.


iek ayordu.
Sradan bir gnd ve ie gidiyor, her zamanki gibi evi
mizden ehre yryordum. Evden ok uzakta bile deildi,
kedeydi hemen. Yrrken kaldrma bakyor ve belediye
meclisinin birilerine btn gn yere bakarak yryp insan
larn ayaklarnn taklabilecei yerleri arasnlar diye para ve
rip vermediini merak ediyordum. Byle bir i ilan gazete
de nasl, hangi balk altnda verilirdi ki? Kaldrm ve yol
mfettii. Kaldrm ta denetisi. Yerel yaya kaldrm an
ma danman. Byle bir i iin hangi vasflar gerekirdi me
rak ettim. Mesela bir televizyon yarma programnda sunu
42

cu ya da bir partide glmseyen bir yabanc, peki meslei


niz nedir? diye sorunca, her kime sorulduysa, asfalt izleme
mdrym, maa ok iyi, epey uzmanlk gerektiriyor,
ykselme olanaklar harika, mr boyu yaplacak bir meslek,
diye karlk verirdi.
Veya belki de bu ii artk devlet yapmyordu. Muhtemelen
zelletirilmi bir irket yollar kontrol edip sonra bulgular
uygun bir meclis komitesine rapor edecek insanlar gnderi
yordu. Bu daha olasyd. Dzeltilmesi gereken ve rapor ede
ceim yerleri zihnime not alarak yrdm hatrlyorum,
ta ki yer artk karmda olmayana dek. Yer kaybolmutu.
Ayaklarmn dibindeki kaldrm kabark, ipeksi bir eyle kap
lyd. Tayapraklaryla. O beyaz tayapraklar ok gzeldi.
Nereden geldiklerini grmek iin bam kaldrnca nereden
geldiklerini grdm.
Evden bir kadn kt. Bana bahesinden kmam syledi.
Uyuturucu alp almadm sordu. Almadm syledim.
Penceresinden bir daha baktnda gitmemisem polis a
racan syleyip kapy arparak evine geri dnd. Brakn
orada birilerini kayglandracak kadar uzun sre durmu ol
may, binlerinin bahesinde olduumu bile fark etmemitim.
Kadnn bahesinden ktm; bahe kapsnn yannda durup
aaca dardaki kaldrmdan baktm. Kadn yine de polis a
rd. Devriye arabasndan bir kadn ile bir adam indi. Kibar
ama kararlydlar. Haneye tecavzden ve aylak aylak dolan
maktan bahsettiler, ismimi ve adresimi aldlar, beni uyardlar
ve arabayla evime gtrdler. Sylediklerimi uydurmad
m, evimizin anahtarna sahip olduumu grmek istiyorlard;
ben kapy ap ieri girene ve kapy arkamdan kapayana ka
dar arabalarnda beklediler; evin nnde arabalar alr hal
de on dakika kmldamadan oturduktan sonra uzaklatklar
n iittim.
43

Bir aaca uzun sre bakmann yanl olabileceini bilmiyor


dum. Polis arabas evimizin nnde durduunda ve inmek is
tediimde inememitim -daha nce bir polis arabasna hi bin
memitim, arka kaplann i taraflannda kollar yoktu-; inmeni
ze izin vermezlerse inemiyorsunuz. Kolu, gzlerime olanlar
yznden bulamadm sandm bata. Gzlerime beyazlk
dolmutu. Her taraf bembeyazd. O kadnla ve polislerle yaa
dklarm srasnda herkes ve her ey tlms bir soluk beyazl
a brnmt; radyodan hayaletler konuuyordu sanki, ar
kamda bir yerde bir bakasnn bana gelen bir dram gibiydi.
Koridorda durup uzaklamalarn dinlerken bile kmldayan,
katlanan, parlayan bir beyazlktan baka bir ey gremiyordum; onlar gittikten sonra da halnn stnde epey oturduktan
ve ellerimin altnda haldaki kk girinti kntlarn artc
bykln hissettikten sonra, o beyazln iinde sadece ba
z bulanklklar seebiliyordum, ki bunlar duvarlanmzdaki
tablolarn kenarlar, koridor sehpasndaki gereksiz mektuplar
yn ve yanmda yerde duran siyah, kvrk telefondu.
Seni aramay dndm. Sonra o aac dndm. Haya
tmda grdm en gzel aat. Hayatmda grdm en
gzel eydi. iekleri yaz iekleriydi, martta ou aalar ile
allarda aan, daha fazla karn ve souun habercisi olan so
uk ilkbahar iekleri deil. Bu mavi gk beyazyd, scak
hava beyazyd, hava ok scak olduu iin bahede ipten he
men indirdiiniz araflarn beyazyd. Gne beyazyd, b
tn renklerin ardndaki beyazd, az ak beyaza yasl az
ak beyazd; ykselip alalan, kafa sallayan ve durmadan evet
diyen, size eritler halinde uzatlm, tatl kokulu beyazlkt,
kendi stne dklen beyazlkt. Arlan zleyen, sizi iinde
isteyen, tozlu, polen kapl bir beyazlkt; ksack olduu, git
mek zere olduu, her an rzgrlar ile kmak zere olan
yapraklar tarafndan uzaklatrabilecek bir beyazlkt. Yeil
44

den nceki beyazlkt ve bu aacn yeilinin beyazndan bile


daha gzel olacan biliyordum; yapranda grsem sadece
yeilin kokusunu alacam, sadece yeili iiteceimi biliyor
dum. Btn kafam -srf gzlerim deil-, btn duyularm,
tepeden trnaa btn benliim onun klorofiliyle dolup de
iecekti. Daha imdiden deimitim. Bana bakn. Holde
absrd bir ekilde gz krptrarak otururken, elimi gz hiza
ma kaldrm ve harekederini bakasnn eliymiesine izler
ken, nihayet grm olduum o aacnki gibi bir gzellii
hayatm boyunca bir daha asla grmeyeceimi, hissetmeyece
imi, tatmayacam biliyordum.
Duvara yaslanarak ayaa kalktm. nce havada sendeleye
rek merdivene gidip elimi trabzana uzattm. Yukar ktm,
sahanlktan yatak odamza kadar srndm ve yataa uzanp
gzlerimi kapadm, ama o beyazlk yine de kaybolmad. Na
bz gibi atyordu; solarak ve hafifleyerek, hafifleyerek ve sola
rak. Hayatm boyunca o aacn yanndan onu grmeden ka
kere gemitim? O sokakta bin kez yrm olmalydm, bin
den de fazla. Onu nasl grememitim? Kardm baka ka
ey vard? Baka ka ak? nemli deildi. Artk baka hibir
eyin nemi yoktu. O goncalar minik geyiklerden oluma bir
srnn sivri toynaklar gibiydi. O iekler tpk... hayr, i
eklerden baka bir eye benzemiyorlard. Yapraklar da k
tklarnda sadece yaprak gibi olacaklard. Aaca bu kadar ben
zeyen baka bir aa grmemitim hi. Bu ok rahatlatcyd.
Kklerini ve gvdesini dndm. Kkleriyle gvdesinin yu
karya, dallardan goncalara, ieklere ve yapraklara su gnder
diini, sonra yamur yanca suyun yapraklar araclyla aa
ca datldn dnmek heyecan verdi. yle zekiceydi ki!
Soluklanm hzlandrd. O aacn omurgasn ve zn koru
yan kabuklara krettim. ncecik kanallarn dndm. O n
lar parmaklamay hayal ettim. ini, sonsuza dek dnp du
45
l_

ran halkalar, hayatnn her senesi ve tm farkl mevsimleri


iin eklenen bir halkay dndm ve bir ergen gibi gzya
larna bouldum. Yatakta srtst yatp on yedi yama dn
mm gibi glerek aladm. Kendinden baka bir eye ben
zeyen bendim asl. te olmalydm, oysa yatakta yatm bir
yasta sarlyordum, yreim ya da ruhum ya da zihnim ya
da cierlerim ya da byle hissetmeme yol aan her neyse o,
uuyordu ve hafifti; o her neyse ipini koparp umutu ve
imdi tepemde, uzanamayacam bir yerde, bir aacn en st
teki dallarna taklm halde duruyordu.
Uyuyakaldm. Ryamda aalar grdm. Ryamda, ayn
zamanda bir meyve bahesi olan bir odaya trmanmtm; en
tepesinde bulunduu devasa eski evin alt katlar harap haldey
di, boyalar dklyordu ve st katnda sadece aalar vard.
Krk, tehlikeli merdivenleri karak btn dier katlardan
gemi ve odann kapsna ulamtm; atnn altnda kmltsz duran iindeki ufack aalar beni bekliyorlard. Uyand
mda grm epey dzelmiti. Banyoda yzm ykadm,
stm bam dzelttim. yi grnyordum. Mutfaa inip
lavabonun altndaki dolapta babann deri antasnn iindeki
eski drbnn buldum. Banyo penceresinden ya da arka ya
tak odasnn iki penceresinden seemesem de tavan arasnda
ki kk pencereden darya, atlar grnty kapatmasn
diye belirli bir ayla eilirsem, aacn evlerin arasnda parl
dayan beyaz tepesini rahatlkla grebiliyordum. Saa eilir
sem neredeyse tamamn grebiliyordum. Ama ayrk at pa
yandalarna tutunurken dar eilmek zordu; bu yzden sun
durmann arka tarafndaki yatan iltesinin altndaki eski tah
tay aldm, tavan aras penceresinden sabilsin diye testerey
le ikiye bldm; sonra sundurmaya geri dnp ekile biraz
ivi buldum ve tavan arasnda tahta paralarn ivileyip birle
tirdim.
46

Aac kular ziyaret ediyordu. Uuyor, aaca bir anlna


konuyor, bazen bir dakika bile kalyor, sonra tekrar uuyor
lard. Birer ikier geliyorlard, beyazlkta titreen karanlklard.
Veya goncalarn arasnda gzden kayboluyorlard. Kularn
bayld yiyecekler olan bcekler genellikle aa gvdelerin
de ve dallarnda yaarlar. Karncalar iin aalar ideal karnca
tarlalardr, oralarda rer, allar kurup st iin yaprakbiti gi
bi bcekler beslerler. (Bunlar o akam internetten ren
dim.) Arabalar aacn yanndan onu grmeden geip gidiyor
lard. nsanlar nnden arkasndan geip gidiyorlard. Anne
ler ocuklarn okuldan almak iin yanndan geiyor, sonra zt
ynden gelerek yanlarnda ocuklaryla yine geiyorlard. n
sanlar her tarafndan geerek iten dnyorlard. Gne gk
yznde etrafnda dolanyordu. Dallar esintiyle ykselip al
alyordu. stnden den tayapraklar bir arabann ya da
imenliin stne konuyor ya da ldrtc bir ekilde greme
diim yerlere iniyorlard. Zaman abucak ilerliyordu. Gerek
ten. O aac saatlerce, tm leden sonra izlemi olmalym,
ta ki sen birden iten dnp bana seslenene kadar. ndim, in
ternete girdim ve aa szcn yazdm. Bir sr ey kt.
Beni akam yemeine ardnda ara verdim ve uyuyaca
n, hemen yataa gelmezsem beni terk etmeyi ciddi olarak
dneceini sylediinde yine ara verdim.
Gece yars, kendini aacn sahibi sanan kadna hiddet du
yarak uyandm. Yatakta doruldum. Bu kadar fkeli oluuma
inanamyordum. Bir insan aa gibi sahip olunmaz bir eye
sahip olabileceini nasl dnrd ki? Srf onun bahesinde
duruyor diye onun olmas gerekmezdi ki! Nasl onun aac
olabilirdi? Benim aacm olduu ortadayd.
Bir eyler yapmaya karar verdim; imdi karanlkta gizlice
gidip o kadnn evini talayacaktm, bir-iki camn krdktan
sonra kaacaktm. Bu ona neyin sahibi olmadn gsterecek
47

ti. Bunu hak etmi olacakt. Saate gre ikiye eyrek vard.
Uyuyordun; uykunda dnp bir eyler mrldandn. Seni
rahatsz etmemek iin usulca kp giyinirken, uyanmayasn
diye giysilerimi banyoya gtrdm.
Dar ktmda akr akr yamur yayordu. Arka bah
emizdeki aalarn altnda frlatacak iri talar buldum.
(Aalarmz grdmz o aatan nemsiz deillerdi; on
lar da gayet gzel ve hotular; ama o deildiler ite.) Bir yer
lerden getirdiimiz kaygan sahil talarn buldum ve onlar
ceket cebime koydum; n kapdan karsam beni duyabilirsin
diye arkadan ktm. O kadnn evine giderken yolda birinin
n bahesini kazdn, bir garaj yolu yaptn grdm. Et
rafta bir sr tula, tula paralar ve krlp atlm deme
ta paralar vard. Kimse beni grmedi. Bizim sokakta kim
seler yoktu, sokaklarn hibirinde kimse yoktu ve ok nadiren
bir pencerede k gryordum, o kadar.
O kadnn evine vardmda ierisi zifiri karanlkt. stm
bam yamurdan srlsklam olmu, kadnn bahe kapsnn
nndeki kaldrm talarna slak tayapraklar yapmt.
Elimdeki deme ta parasn koltukaltma sktrp bahe
kapsn usulca atm. Mkemmel bir hrsz olabilirdim. Kad
nn imenliinden usulca geip aacn altnda durdum.
Yamur tayapraklarna arpyordu; slak ve minik tayapraklar stnden sular damlayan aacn etrafndaki karanlk i
menlere beyaz bir halka halinde dyorlard. Ykl dallar
grlty oaltyordu; tepemde durmadan uuldayan ya
murda ieklerin stne den damlalarn seslerini iitebili
yordum. Artk soluklarm dzene girmiti. Kklerin dibinde
ki slak imenlere oturdum; izmelerim tayapraklaryla kap
lyd ve elimi samda gezdirince parmaklarma tayapraklar
yapt. Talarm, tula paralarm ve deme tam tek sra
halinde, gerekirse kullanlmaya hazr halde dzgnce dizdim.
48

Onlara da tayapraklar yapmt. Birka tanesini soydum.


Bir dnden arta kalm gibiydiler. Artk hava souk olma
sa da titriyordum. Hava rutubetliydi. Harikayd. Aacn gv
desine yaslandm, kntlarnn ceketimin ardndan srtma
batmasn hissettim ve yamurun drd goncalarn ya
n izledim.

Mutfak masasnda karmda oturup k olduunu syl


yorsun bana. Kime k olduunu sorduumda bana fkeyle
bakyorsun.
Birine k olmacm, diyorsun.
Sonra bir aaca k olduunu sylyorsun.
Hi iyi grnmyorsun. Benzin soluk. Belki de souk al
dn ya da hastalanmak zere olduunu dnyorum. Ek
mek kzartcnn altndaki hasrla oynuyorsun. Sakinmiim
gibi davranyorum. Sinirli ya da altst olmu bir halim yok
kesinlikle. Hasrn altndaki bayat ekmek krntlarna bakyo
rum; kim bilir hangi kahvaltmzdan kalmalar. Yalan syleme
nin mutlaka geerli bir sebebi olduunu dnyorum, n
k genellikle yalan sylemezsin, pek yapmadn bir ey bu.
Ama son zamanlarda pek kendin gibi deilsin zaten. Srayla
isyankr, kaygl ve ocuksu oluyorsun; uyuduumu sanar
sanmaz usulca yataktan ve evden kyorsun; bana tohum eki
miyle ve yeniden aalandrmayla ilgili tuhaf bilgiler verip du
ruyorsun. Dn gece bana bir aacn tek bir elma retmek iin
elli yapran enerjisini harcadn, bir aacn milyonlarca
yaprak retebildiim, bir aa gvdesinde zodunu ile yalan
c odun olmak zere iki eit odun bulunduunu ve aacn
zodununda atk maddelerini depoladn, dier aalarn
dibinde olduklar iin daha az gne alan ormanlardaki
ve koruluklardaki aalara dip aalan dendiini syledin.
49

Bir aaca k oldum. Elimde deildi. Sinirlenmeye gayet


hakta m var. Bunn yerine sakin davranyorum. Bu meseleyi hal
letmenin hr yolu var. Uygun szckleri semeye alyorum.
u efsanedeki gibi mi? diyorum.
Efsane filan deil, diyorsun. Ne efsanesi? Cidden doru
sylyorum.
Tamam, diyorum. Yattrc bir ses tonuyla. Kafa sallyo
rum.
Bana inanyor musun? diyorsun.
nanyorum, diyorum. Yalan sylemiyormu gibiyim.
Meselenin sahiden bir aa olduuna cidden inanmam za
man alyor, kendime buna inanma izni verince rahatlyorum
elbette. Dahas ok houma gidiyor. Yllardr birlikteyiz ve bu
sre iinde kan tek gerek rakibimin cinsel organlar bile
yok. Ne kadar ansl olduumu dnp srtyorum epeyce
bir sre. Spermarkette bir poet dolusu elmann parasn
derken veya bir kirazn sapn karp attktan sonra kiraz
havaya frlatp azmla yakalarken, kendimden gayet memnun
bir halde, binlerinin beni izlediini umarak, bir aa ha, diye
glyorum kendi kendime.
yle safim ki! Dnyadan haberim yok.
nanmam ancak u sayede oluyor: Birka gn sonra iten
eve geliyorum ve senin salonun ortasnda elinde eki ve tor
navidayla laminat parkeleri sktn gryorum. Bu laminat parkeleri detmek bize bir servete mal olmutu. Bunu
ikimiz de biliyoruz. Kanepeye oturuyorum. Kafam ellerimin
arasna alyorum. Ban kaldryorsun glmseyerek. Sonra
yzm gryorsun.
Altnda ne var grmek istiyorum, o kadar, diyorsun.
Beton, diyorum. Buraya tandmzda yerler betondu ve
korkuntu, bu yzden yerleri kaplatmtk, hatrlamyor mu
sun?
50

Evet, ama betonun altnda ne var bilmek istedim, diyor


sun. Bakmam gerekiyordu.
Peki betonu nasl deleceksin? diyorum. Tornavidayla ol
maz ki.
Homebaseden bir matkap alacam, diyorsun. Zaten
matkaba ihtiyacmz var.
Kanepeye, yanma oturup bana o aac evimize getirmeyi
planladn sylyorsun.
Evde aa yetitirilmez, diyorum.
Yetitirilir, diyorsun. Aratrdm. Yeterince su verildii ve
arlar polenleyebildikleri srece sorun yok. Evde biraz ar da
yetitirmemiz gerekecek. Bu sorun olur mu?
Peki ya k? diyorum. Aalara k gerekir. Peki ya kkle
ri? insanlar bu yzden aalar keserler, nk kkleri evlerin
temellerinin altna girer ve tehlikelidir, temelleri yukar eker
ler. iinde yaadn evin temellerini yukar ekmek iin onca
zahmete girmen delilik. Deil mi?
Yanmda kalarn atyorsun.
Peki ne aac bu? diye soruyorum.
Ne aac diye sorup durma, diyorsun. Dedim ya, bunun
nemi yok.
Bu mehur aac grmeme henz izin verilmedi; iinde
bir sr olarak tayorsun. Arka tarafta bir yerlerde olduunu
biliyorum, nk tavan aras penceresi o tarafa bakyor ve
gndz evde olduun zamanlarn tamamn tavan arasnda
geiriyorsun. Yapraklarnn yeni ktn ve onu ilk grd
nde gonca vermekte olduunu, beyaz olduunu biliyo
rum; bunlar defalarca duydum, beni arayacakmsn ama hi
bir ey grememisin filan. Her gece yatakta, uyur numaras
yapmamdan nce beni ikna etmeye alrcasna; bana aalar
hakknda giderek daha ok ey anlatp durdun, ilk gece aa
cn trn sorduumda sinirlendin (herhalde yaadn iliki
51

yi gizlemek iin uydurduun bu yalanda bir tr semeyi


unutmu olduun ve seni yakaladm iin, diye dnm
tm). Tr dediin ey bir eyleri kategorize etmeye ihtiya
duyan, kategorize etmeye kafay takm insanlarn rasgele ya
ptrd bir yafta o kadar, dedin elini kolunu panikle sallaya
rak, ama o kategorize edilemez, hayatmda grdm en g
zel aa o, tek bildiim ve bilmem gereken tek ey bu, ona
bir isim vermem gerekmiyor, mesele bu zaten, dedin, anlam
yor musun?
Hayr, diyorum, harabeye dnm salonumuzun karsn
da gayet sakin ve mantkl bir ekilde oturarak. Dinle beni,
demek istediim u: Baz aalar evlerde yaatlabilir, bazlar
ise yaatlamaz. Gdk kalrlar. lrler. Senin aac grme
dim ama anlattklarndan anladm kadaryla, bir evin iine
smayacak kadar bym bile.
Biliyorum, diyorsun. Tornaviday demenin hasar gr
memi bir ksmna atp bana yaslanyorsun mutsuzca. Zafer
hissine kaplyorum. Koltukaltmda lksn. Kafam sallyorum.
Seni anlyormuasna mutsuz bir ifade taknyorum.
Hem zaten kkleri artk epey yaylmtr herhalde, zarar
vermeden topraktan skmek imknsz olur, diyorum.
Biliyorum, diyorsun yenilmi bir halde. Ben de bunu d
nyordum.
Hem zaten, diye devam ediyorum usulca, ama efkatle,
nk verecein tepkiyi biliyorum, senin aacn bakasna ait.
Senin deil ki alp gtresin. Deil mi?
Herhalde bunu sylememeliydim; geri buna dedi n
k o gece daha sonra sana sarldm, o gece beni terk etmedin,
bana kar souk ve odun gibi deildin. Ertesi gn gidip seni
bakasnn malna bilerek zarar vermekten sorgulandn ka
rakoldan almamn sebeplerinden biri de bu kesinlikle. Eve
giderken, yanl bir ey yapmadm, deyip duruyorsun bana
52

yol boyunca. Bunu durmadan tekrarlyor, sorgulama odasn


da sylediklerini kaydeden adama da bunu deyip durduunu
sylyorsun bana. Eve kestirmeden deil uzun yoldan gitmek
istediini fark ediyorum. Seni eve, hazrladm bir bardak
ayla o tehlikeli tavan arasna braktktan sonra evden gizlice
kyorum. Birlikte yrmemizi istemediin sokaklara gidiyo
rum. nce sra d bir ey grmyorum. Sonra zenginlerin
sokandaki bir evin nnde yere bakp da birinin kaldrma
parlak yeil ve iri harflerle MLKYET HIRSIZLIKTIR yaz
m olduunu grnce onu bulduumu anlyorum.
Bahede bir aa var. Ona iyice bakyorum. Ama sradan
bir aa ite; bir aatan baka bir ey deil; sradan yal bir
aa gibi grnyor; batan gnein klarnda etrafnda ma
ys sinekleri uuuyor; yapraklar bask ve yeni; glgeli dibin
de yer yer imenler var. Sinirlenmeye baladm hissedebili
yorum. Baka eyler dnmeye alyorum. Mays sinekleri
nin asl isminin ephemeroptera olduunu sylyorum kendi
me; bunu niversiteden hatrlyorum, ama neden ya da ne za
man rendiimi, zellikle de neden hl aklmda kalm ol
duunu bilemiyorum. Yine de oradalar ite, isimleri ne olursa
olsun, havada sinir bozucu bir ekilde uuuyorlar. Bir an on
lardan nefret ediyorum. Hepsine bcek ilac skum hayal
ediyorum. Aaca baltayla saldrmay dnyorum. Testere
dileri ile aacn kabuunun ardndaki eitli odun tiplerinin
karaca tala dnyorum.
Bu evin sahibine bu aacn evin temeli iin tehlikeli oldu
unu (geri temele epey uzakta) imzasz bir mektupla aklasam baheden kaldrmay dnr m, diye merak ediyorum.
Sayn Baym, diye yazdm hayal ediyorum, sonra kendime
kafa sallyor, gitmek iin dnyor, dnerken de kaldrmdaki
yazy yine gryorum. O iziktirilmi halleri, alelacele, arpk
urpuk ve yemyeil yazlm olmalar, bana seninle tanmam
53

anmsatyor; o zamanlar ikimiz de ergenlikten kal fazla ol


mamt, hl dnyay deitireceimize emindik.
Evin n kapsndan bir kadn kyor. Evinin nnde gl
meyi kesmemi istedii belli. Gitmemi sylyor bararak.
Gitmezsem polisi arayacan sylyor.
Eve gidiyorum. Tavan arasndasn. Orada olman beni kay
glandryor. Demesi yok ve incecik bir tahtann stnde
dengede duruyorsun tutkuyla. ocukken oynadm drb
nn kaln, yuvarlak bytelerinin ardndan aac grdn
hayal ediyorum; kafann iinde o aa yakn, sessiz, orada ama
dokunulmaz, harekedi, bir Super-8 film eridindeymi gibi.
Seni tanrm; asla uzlamazsn; aa seslenmem anlamsz olur.
Ama mutfakta st tabakla rtl baka bir tabakta biraz Yu
nan salatas brakm, yanma da bir atal koymusun dzgn
ce. Kanepeye, kazlm laminat parkelerin karsna oturmu
yemek yerken, iki aaca dntrlen yal iftin hikyesini
anmsyorum; kaplarn alan yabanclar ieri aldktan sonra
misafirlerinin tannlar olduunu reniyorlar ve dilekleri ger
ekletiriliyor. Arayp o kitab buluyorum, ama iinde o yal
iftin hikyesini bulamyorum. Aaca dntrlen yasl gen
cin; istemeden hasmnn lmne neden olan ve bir alya d
ntrlen kskan kzn; ak havada yapt mziin gzelli
i yznden aalarn ve allarn kklerini toplayp yaklatk
lar ve rahata mzik yapsn diye glgeledikleri delikanlnn;
kendisini istemeyen, onsuz gayet mudu olan ve iyi bir avc ol
duu iin kovalannca ok hzl koup neredeyse kamay ba
aran bir kza k olan tannnn hikyelerini buluyorum. Ama
o bir tann, kz ise sadece lml olduundan kaamyor; g
cnn tkenmekte olduunu ve tanrnn kendisini yakalayp
sahip olacan anlar anlamaz babasna, nehre dua edip yardm
istiyor. Nehir yardm edip onu bir aaca dntryor. Kzn
ayaklan kklere dnveriyor. Karn sertleip aa kabuuna
54

dnyor. Az kapanyor ve yz yosunla kaplanyor; liken


ler gzlerini rtyor. Bann tepesindeki kollarndan dallar ve
parmak ularndan yzlerce yaprak kyor.
Bu hikyeyi grnce sayfay kvrp iaretliyorum. Yarn
iin baz hazrlklar yaptktan sonra sana sesleniyorum; yataa
gittiimi sylyorum her zamanki gibi, imdi gelmeyeceksen
ve bylece klar kapatamayacaksam seni terk edeceimi sy
lyorum.
Yataa girdiimizde o hikyenin balad sayfay aarak
kitab sana veriyorum. Okuyorsun. Holanm grnyor
sun. Ik gelsin diye bana yaslanarak tekrar okuyorsun. En
sevdiim ksm, aacn parlak gzelliini ve aciz tanrnn ken
dini onun dallaryla ssleyiini omzunun stnden okuyo
rum. Sayfay tekrar katlyor, kitab kapatp komodine brak
yorsun. I kapatyorum.
Uyuduumu sanar sanmaz, yle san diye dzenli soludu
umda, kalkyorsun. Kapy usulca kapadn duyduktan son
ra yataktan usulca kalkp giyiniyorum, aa iniyor ve ben de
arka kapdan kyorum. Bu ilk gece daha kaln bir ceket giy
mediime piman oluyorum; gelecekte buna dikkat edeceim.
Aal eve varnca orada, aacn dibindeki karanlkta oldu
unu gryorum. Yerde srtst yatyorsun. Uyuyor gibisin.
Aacn altna, yanna uzanyorum.

55

CENNET

Kasabann iyi insanlar yataklarnda uyuyorlar. Kasabann


kt insanlar yataklarnda uyuyorlar. Turistler, yksek kk
nar itlerinin kokusunu tayan, pansiyon odalarnn gecelii
kii bana ortalama 20-30 pound olan, sitleri daha pahal,
konuk evleri daha da pahal, hele otelleri epey pahal olan, ka
sabann zengin sokaklarndaki daha byk evlerde bulunan
pansiyon yataklarnda uyuyorlar. Darda, gle giden bo yo
lda, canavar gl yatanda deliksiz bir uykudayken, tepeler ile
gkyz suda tersten belirmeye balyor yine. Sabahn iki bu
uu ve ortalk aydnlk.
Ik aslnda hi gitmemiti; dn gece on bir ila bu sabah
iki arasnda, yaz ortasnda karanlk anlamna gelen ince mavi
56

izgi kasabann etrafndaki ufuklarn hibirine tam olarak


yerlememiti; buras imdi ap hastalna karn bir turist
cenneti; muhteem manzaras, candan halk, temiz havas ve
imdiki gibi geceleri grlen, sradan ve tekinsiz, sadece
n yapabilecei ekilde sinsice gezinen, koca peneli iri cs
sesiyle tarlalarn ve tek eritli yollarn ve dezenfekte edilip
kordonlanm koruluun stnde engellenemez bir ekilde
uzanan yla; kasabann dndaki, pek az turistin bildii ya
da bulduu, bir arka yolun kenarndaki kuyunun yannda
olan, dallarndan, gvdesinden ve kklerinden (ve yol kena
rndaki o korulukta bulunan metrelerce civardaki tm aa
lardan da) gmlek, ceket, i amar, etek, perde gibi yrtlabilen her eyin paralar ile oraplarn, apkalarn, mendil
lerin, earplarn, kendilerine yakn bir eyleri, giydikleri veya
sevdikleri insanlarn giydii bir eyi yrtp oraya gtrerek bir
aaca asarlarsa dileklerinin gerekleme olaslnn daha
yksek olacana inanm insanlarn ast eylerin sarkt
aacn etrafna, arkasna ve tepesine durdurulamaz bir ekil
de yaylm yla, bu sene ierisinde gazetelerde buradan
ngilterenin en ok turizm geliri elde eden beldesi olarak
bahsedilecek.
Koruluk ssz. Yolda kimseler yok. Paavralar rkm yap
raklar gibi hafife sallanyor.
Tarma elverii arazide, halicin tesinde ve kasabada, uya
nan kularn sesinden baka bir ey yok. Kularn cvldad
Ana Caddenin tepesinde, polisin koyduu, kilitlenince
dardan almayan beton kutunun iinde, kulbn kapan
masndan sonra tanmad adamn onu yolda kovalama
sndan beri delikanl yerde kvrlm yatyor; adamlarn hepsi
de gecenin o ge vaktinde kaldrmlarda peindeydiler ve yk
sek binalarn, karanlk dkknlarn ve yry alanlarnn ya
nndan geerlerken onu gebertene kadar dveceklerini hay
57

krm, gvenlik kutusunun etrafnda durup kapsn tekmele


mi, gertmilerdi; seslere baklrsa ielerle vurmulard ve
ieler krlmt, sonra her taraf sessizlemi ve sonra ku ses
leri balamt; delikanl da nihayet titremeyi kesip uykuya
dalmt, ierideki a vandallar bir ey yapamyor. Bir polis
kumanda odasyla iitsel/grsel temas kurabilmek iin duvar
da ekran ile dme duruyor, byle bir dmeye basmayacak
kadar akll olan delikanl ise kutunun duvarna iki bklm
yaslanm, koluyla gzlerini rtm halde ekrann altnda
uyuyor.
Kutunun kapsnn nndeki kaldrmda cam paralar l
dyor. Sabahn bu erken saatlerinde kasabann stnden uan
martlarn beyaz karnlar parldyor, evlerin atlar ile kilise
lerin an kuleleri parldyor, ilerideki kara nehir de parlda
makta; saat henz olmad ve yeni spermarketlerle, gney
den kuzeye uzanan kprs ile hastanesi ve mezarl arasn
daki blgeye kurulmu spermarketlerle evrili kasaba gn
gibi aydnlk; sylenenlere gre o mezarlkta yllar nce bir
cumartesi gecesi iki adam mezartalarna srtlarn dayayp sar
ho olmular, tam ikileri bitmiken tepenin yamacnda bir
kap alvermi ve katlatrlm topraktan ibaret duvarlarn
da etrafi grebilsinler diye turba mealeler takl olan bir
odaya girmiler, ieride viski ile bira dolu koca koca filar
varm ve hepsi belemi ve ierideki gen, mutlu, k yaban
clarla sabaha kadar kadeh ve bardak tokuturarak harika va
kit geirmiler; yeni bir bar ve byle muhteem yeni arkada
lar bulduklarna ok memnunmular ama birden o byk
imden kap yine alvermi ve tepe onlar dar, sabah
na atm; aykmlar ve gnlerden pazar olduundan kiliseye
gitmek iin kasabaya inmiler. Ama kasaba deimimi, ye
niymi, tanmadklar eyler varm ve kiliseye gittiklerinde,
yabanclarla dolu, gece boyunca yataklarnda uyumu iyi ka58

sahallarla dolu sralarn arasndan birlikte yryerek geerler


ken o iki adam kafalarndan balayarak ufalanmlar; geride,
kilisenin ta zemininde duman tten iki kl yn kalm sa
dece ve bylece pazara o kadar yakn olan bir cumartesi gece
si, zellikle de bir mezarlkta iki itikleri iin belalarn bul
mu olmular.
imdi yirmi birinci yzylda, bu presbiteryen kasabasnn
mezarlndaki yal bitkilerin kmldayp duran yaz yaprakla
rnn altnda, Victoria ve Edvvard dnemi tarz meleklerde
sama tanelerinin at delikler var. Bazlarnn kanatlar or
tadan ya da tamamen krlm; imenlerin arasnda ta kanat
paralar sal. Ssl bir tanesinin plak ayak parmaklarnn
yannda bo fiekler duruyor, ellerinde bir ayin kadehi tutan
ve burnu uurulmu bir dierinin oturduu ta kaidenin ya
nndaki imenlerde de fiekler var. Meleklerin ou ya gzle
rinden ya da alnlarndan vurulmu.

Kar maskelerini suratlarna geirip oraya geldiklerinde o


geceki gece vardiyas mdresi Kimberley McKinlay olduu
iin anslydlar. Kapal devre her eyi kaydetti; ortadaki
adamda testere, arkasndakinde ise yaprak toplaycy andran
kablolu ve fili bir ey var; ki kablonun yerde srnd g
rlyor, hatta adam daha sonra aletin sopaya benzer uzun
ksmn bu geceki gvenlik grevlisi olan Roda salladnda
kablonun havada utuu daha da net grlyor; geri adam
o aletle ne yapabileceini sanyordu Tanr bilir, alt st bir
yaprak toplayc Tanr akna. Ama kesinlikle tehditkr davra
nyorlar, zellikle de bahvan makasl olan: Dorudan tezg
ha gidip stnden atlayarak mteri hizmetlerinden Michael
Cardieyi tehdit etti, elindeki makasla adamn boynunu kst
rarak onu duvara yaslad.
59

Michael Cardie duvara yaptrlnca, herhalde sinirleri bo


zulduundan, bunun yannda kzarm patates ister misiniz?
dedi, Michael Cardie sonradan bembeyaz oldu; titriyordu.
Kimberley onu eve erken gnderdi. Kimberley bu geceden
sonra adamn haftalarca hastanede ok tedavisi greceini d
nyor. Kimberley ise belki de bir madalya alacak. Bir
OBE.* Bir BCG. Bir BBC Digital. Ama hayr, nk aslnda
gnn birinde insanla yapt hizmetler sayesinde yeni yl
listelerinde olacak, belki altm yandayken, fotoraf Highland News>te kacak ve herkes bilecek nk gazetede onun
yllar nce, imdiki halinden nce, Tesco Kyndeki hamburgercide mdrlk yaparken kendi vardiyasnda zgara de
mirlerine tkrlmesine, mayonez kovasna otuz bir ekilme
sine kesinlikle izin vermedii; bu gece ibanda o ie yaramaz
Kenny Paton olsayd her ey farkl olaca; ayrca, bu gecenin
dnda, Kenny Patonun mdrlk yapt gecelerde hibir
ey yememenizin cidden iyi olaca ve Kenny Paton dnyann
ona bir hayat borlu olduunu sand ve kimseye hibir eyi
doru drst yaptrmad iin o gecelerde gece vardiyasn
daki btn o delikanllarn can skntsndan patlayarak otur
duklar anlatlacak.
Aslnda Kimberley McKinlay eski mayonez kovasn nce
ki vardiyada kim olursa olsun, ister Kenny Paton olsun ister
olmasn mutlaka atar. Zaten gerek mayonez deil. Mayone
ze konulan baz eyler, art bozulmay nleyici maddeler ve
yapay tatlandrc var iinde. Gerek mayonezden daha ak
kan ve yaylgan. Yapkan deil. Daha kolay silinebiliyor.
Kimberley her vardiyaya ayn ekilde balyor; bu bir ritel;
iinde gnn yal artklar bulunan eski kovay dar atp de
podan yeni bir kova alarak kapan ayor. Bylece ii ferah
* valyelik Nian (Ordcr of the British Empire). (y.n.)

60

oluyor. imdiye kadar Kenny Paton rapor etmeyi dnd


oldu, ama hayatta muhbirlik yapmaz, bu yzden bunu
bakasnn yapmas gerekecek. Cehennemden gelen personel
mdr. Kendisi byle olmayacak. Kenny Paton yle. Onun
alt geceler bir buukta karn ackan olursa arabalarn ga
rajda brakp evde kalmal ve tost yemeliler; o adamn iban
da olduunu renebilecekleri bir telefon hatt olmal ki ta
Tesco Kynden buraya farknda olmadan meni yemeye gel
mesinler, diye dnyor Kimberley sabahn yedi buuun
da, iyerindeki floresan klaryla geen bir geceden sonra
parlak gn nda gzlerini krptrarak eve giderken; insan
dans nasl hi bilemiyor nk pencere yok. Yamur ya da
kar olabilir veya gkyznden koyun ile domuz yayor ola
bilir, ama bunu ancak iyerinizden kp da arabanzn onlar
la kapl olduunu grnce bilebilirsiniz; bugn ise gzel bir
yaz sabah, araba hemen alyor, sonradan hava snacak, ha
rika bir gn olacak ve Kimberley btn gn uyuyacak, neyse,
hayat ve i byle bir ey ite, deil mi?
Mdrlere haftada brt 420 pound ve ikramiye veriliyor.
Zor bir i deil. Gece yars fast food yemek isteyen ok kii
yok, geri Kimberley gneyde durumun herhalde farkl oldu
unu dnyor, nk orallar zamanlar, paralar ve sindi
rim sistemleri konusunda daha salaktr. Kimberley ahsen is
temeyeceini biliyor. Arada srada manyaklarn geldii olu
yor, ama Tanrya kr ki ou manyan arabas yok ve ta
Tesco Kyne yryerek gelmek de istemiyorlar. Bazen z
gn ve yalnz insanlar geliyor. Onlarla uramay bilmek ge
rek. Kn keleri tuvaletlerden uzak tutmak gerek, ama yazn
saylar ok daha az oluyor. Ayyalar, yataklarnda olmalar
gereken on drt yandaki amatac kzlar, ya pen ya da
tartan iftler ve Tesco otoparknda yatp para alacaklar
adamlarla buluan telekzlar geliyor. Gidecek baka yeri olma
61

yan ecinseller geliyor. Kimberley onlar dar aryor hep. Ca


n sklm taksi ofrleri geliyor. Kimberley ileride bir taksi
ofryle evlenebilir, yle ii olan bir adamla kafa dinleyebilir
nk. Spermarketin ak olduu gece oradan insanlar
geliyor. ok nadiren sabahn drdnde kahvalt eitlerinin
hepsini birden isteyen, ocuklu aileler geliyor. Ama o saatler
genellikle l oluyor. Matinelerden sonras kalabalk oluyor,
bir de bardan ktktan sonra araba kullanmamas gereken in
sanlar akn ediyor, sonras ise saatlerce aylaklk.
Yapacak bir ey olmad olmuyor, temizlik yaplmas ge
rekince Kimberley temizlik yapyor, nk burada gece var
diyasnda almaya ilk baladnda depolardan mutfaa ve
tezghtan mteri blmne kadar her yeri turlayp ardndan
sandalyeleri sildi; yiyecek kalntlarn semek gletii iin
zellikle de oturulacak yerleri canavar kalalar ile kafalarna
benzetilmi sandalyeleri temizlemek g oluyordu; Kimber
ley o ilk gece canavarn gzleriyle kuyruk dikenlerini ovalayp
durdu; aslnda byle canavar sandalyelerine sahip olduklar
iin ansllar, nk lkenin drt bir yanndaki burgercilerin
oundaki sandalyelerin hepsi birbirinin ayns. O zamanki
mdr -ki ismi Tonyydi ve imdi Londrada nemli bir mer
kez ofisin yneticisi- Kimberleynin yapt ii ve tavandaki,
hep yiyecek artklar, kk l bcekler, tyler ve tozla kap
l lambalar sildiini fark etti; ki hepsi havalandrma yznden
oluyor, Kimberley lambalar silmeyi hl seviyor, ok tatmin
edici oluyor ve terfisi bu sayede oldu, Tonynin iini ald, ir
kette gece vardiyasnda alan ilk mdrelerden biri denek
oldu, belki Tony gibi kendisi de ileride daha da iyi bir i alr;
geri irketteki kimseye bundan bahsetmez ve asla, dnyada
gneye tanmaz; nemli iin burada olmas gerekir.
n tarafta neler olduuna bakmak iin depodan frlad
nda, Kimberley McKinlay bahe makasl adama, onu rahat
62

brak, diye kkredi; geri pek hatrlamyor ama kafesteki bir


aslan gibi kkremi hiddetle, Dallasl u ocuk syledi, ma
kasn pis olduunu ve onu yemek blmnden karmas
gerektiini ve boyalara zarar verirse kendisine hesap verme
si gerekeceini ve Michael Cardieyi o pasl makasla yaralar
sa tetanoz olmasna yol aabileceini sylemi adama. Ken
disini o halde, bir aslan gibi kkrer halde hayal ediyor. Kimberley ocukken gittii Bught Parkndaki sirkteki aslanlar
seyircilerin ayaklarnn dibindeki effaf bir tpten peneleriy
le birbirlerini tokatlayarak geilerini hatrlyor. Kasabaya gi
den uzun ve dz yolda araba srerken iki gnelii de indi
riyor, sol elini gzlerine siper ediyor ve kalarnn atldm
hissediyor; arabasn olabildiince hzl sryor, her eye ha
zr ve cidden sinirlenebilecek gen biri. Kardan gelen ara
balar yanndan geip giderken ilerindeki yabanclar bir an
lna grebiliyor; yle hzl geiyorlar ki yzlerini hayal me
yal grebiliyorsunuz; o arabalardaki insanlar bilseler ne d
nrlerdi acaba; ki asla bilemeyecek olmalar da bir eit
haz veriyor.
Soygun yapmaya geldiler ve anlalan Kimberley kasalarn
nnde kollarn kavuturarak durdurdu (bunu yaptn ha
trlayamyor). Paray istediler. Burada sadece mnden bir
eyler alabilirsiniz, onu da parasn pein vererek, ayrca bir
kez daha sylyorum, u bahe aletlerini karn buradan,
koli basili tayor olabilirler, ayrca bu restorana bahe aletle
rinin sokulmas yasaktr, yemek istiyorsanz onlar kapnn
nne brakmanz gerekecek, dedi Kimberley.
Tannmamak iin kafalarna yn kar maskeleri geirmi
adamlardan biri, elinde testere olan, kendini tutamayarak
gld ve adam kolunu indirince Kimberley onun dier ko
lunu, ucunda takma bir el bulunduunu, o elin gerek ol
madn fark etti; ite o zaman adam tand, Kinmyliesten
63

Jason Robertsond, u motosiklet kazasnda elini kaybet


miti ve yznde de yara izleri kalmt, Kimberley onu be
yl ncesinden okuldan tanyordu, o olaydan sonra onu her
kes tanmaya balamt. Sen Jason Robertson deil misin?
dedi Kimberley ve bahe makasl adam kfr etti, kapda
elinde yaprak toplaycyla duran adam yaprak toplaycy ye
re att ve, sana unu kahrolas ceketinle sar demitim, dedi.
Demek ki bu ocuklardan biri Rich Riacht, nk Jason
Robertsonla o birlikte taklrlard hep ve bahe makasl olan
tandk geliyordu; Kimberley haklyd, u kar maskesinin al
tndaki onun yzyd, ama kapdaki kimdi hl bilmiyor,
ona Kevin demilerdi, belki de Gavin. Richin asl isminin
Rich olmadn hatrlyor, aslnda Gordon Riacht, kanaln
br tarafnda oturuyordu. O zamanlar iyi futbolcuydu.
Hl Michael Cardieyi duvara yaslyordu elindeki bahe
makasyla; dieriyle yzndeki maskeyi biraz yukar, burnu
nun stne kadar kaldrmt, azyla bir paketten sigara
karyordu.
Baksana, burada sigara imek yasak, dedi Kimberley.
Rich Riach, Kimberleyye kftir etmek iin azn anca si
gara dt. Drd sigaray almak iin Michael Cardieyi
brakmas gerekiyordu. Jason Robertson, Kimberleyye bak
yordu. Yndeki deliklerin ardndan gzleri grnyordu.
Ben Jason Robertson deilim, dedi.
Seni okuldan tanyorum, dedi Kimberley ve adamn g
sndeki yaka kartndan ismini okuduunu grd.
Kimberley McKinlay, dedi.
Senin snfndan deildim, dedi Kimberley, beni hatrla
mazsn.
Ben Jason Robertson deilim, dedi adam tekrar.
Gvenlik grevlisi geliyor Jase, dedi Kevin ya da Gavin de
dikleri adam.
64

Kimberley McKinlay kalarm kaldrd. Jason Robertson


gzlerini devirdi. Kevin ya da Gavin kapda durdu, giren
olursa kafasna indirmek niyetindeymiesine yaprak toplay
cy bann tepesine kaldrd.
Gvenlik grevlisinin ismi Rod, dedi Kimberley, Jason
Robertsona. Ellili yalarn sonlarnda. Karsnn durumu iyi
deil. Ayrca kapal devre kameralar sizi kaydediyor.
Jason Robertsonn o kabaca yaplm kar maskesinin ar
dndaki gzleri bolukta aslyd sanki.
Arabann plakalarn kahverengi koli bandyla rttk, dedi.
On ve arka plakalar. Arabay bulamazlar.
Yani Kimberley onlar ele vermezse bulamazlar demek is
tiyordu.
una syle bahe makasn alanmn boynundan eksin,
dedi Kimberley. O gzlerin iine bakt dosdoru. Gz krp
madan.
Size ait olmayan, el olmayan bir el hayal edin. Doduu
nuzda sahip olduunuz ele artk sahip olmadnz hayal
edin. Kimberley imdi iten eve giderken vites deitiren eli
ne bakyor. nsann eliyle vites deitirmesi yle doal geli
yor ki! Yaptnzn farknda bile olmadan yapyorsunuz. Eli
manikrl. Bugnlerde bir mdre eli. Avcunu yukar evi
riyor, ona ve sonra ileride uzanan yola bakyor. O adamn ye
rinde olsayd kaybedecei ksm bu. Kalp izgisinin, akl iz
gisinin ve hayat izgisinin yerlerini biliyor. Sa el gerekle
tirme eli, hayatnzda yaptnz eyler, sol el ise potansiyel
eli, doutan sahip olduklarnz; bunlar kitaplardan biliyor.
izgilerinize sahip olmadnz hayal edin, onlar patisini bir
tuzakta brakan bir tilki ya da tavan gibi bir yerde brakt
nz. Hayr, tuzaktan ok daha kts. Jason motosikletle gi
derken dp yere arpm ve kolunu orackta kaybetmi,
belki de adrenalin yznden bunu hissetmeden, bilmeden
65

hastaneye gtrlmtr. Veya belki de ok kt yand ve


sonradan kesmek zorunda kaldlar. Kimberley bilmiyor. Jasonn motosiklette olduunu ve keden bir arabann filan
ktn, arabaya arpmamak iin dnnce bir eye arpt
n ve motosikletin alev aldn, hastanede yzn ameliyat
etmek zorunda kaldklarn biliyor. Jasonn daha nceki g
rnn hatrlayamyor. Okuldayken ak sal bir ocuktu.
Sonra okulu brakt. Kimberley bir keresinde bir bara gitmi
ti ve sonradan Jason da gelmiti. Kimberley ona bakmamt
ve eve girip yattnda karanlkta, ona bakmam olduu iin
utanmt.
Arkasnda da, nnde de kimse olmasa da sol sinyal veri
yor.
Sonra gvenlik grevlisi ihtiyar Rod ieri girdi. Odann
ortasnda durup kar maskeli ocuklara bakt, daha yeni uyan
masna. Fazlasyla yal grnyordu. Meknn renkleri
onu yal gsterirdi hep.
Kimberley onu sorun olmad konusunda temin etti.
Monitrlerde bir ey grdm, dedi Rod. Sadece Kimberleyyle konuuyordu. Kafalarna niye u eyleri geirmiler?
dedi.
Kimberley omuz silkti. Bana sorma, dedi.
Bunlar moda diye, dedi Jason Robertson.
Bana eski, ie yaramaz bahe aletlerini satmaya alyorlar,
dedi Kimberley. Tam gidiyorlard. Michael siparilerini hazr
lyor. Deil mi Michael?
Michael yere kustu, dedi Dallas.
Dallas, tahta bezini al da yeri temizle, dedi Kimberley. Di
er kasann bana geip kod numarasn girdi. Kasa
aydnland. Evet, ne istemitiniz ocuklar? dedi Kimberley ve
de dnp hl kar maskeli kafalarn yana eerek Kimberleynin tepesindeki mn tahtalarna baktlar.
66

Geri viteste gitmeyi iyi beceren Kimberley geri geri gide


rek dar bir yere ustaca park edip arabay durduruyor. Koltu
a yaslanyor. Oturduu evin n cephesine bakyor. lerinde
kz kardeleri uyuyor, biri arka, dieri n odada. u perdeler
ykansa iyi olur; Kimberley bu gece ie gitmeden nce bu ii
halledecek. Ban direksiyona dayyor.
Oturun, dedi onlara siparilerini aldktan sonra, getiriyo
rum.
Rich Riach nihayet kar maskesini kard ve dieri de, su
ratlar ter iinde ve krmzyd; dierinin burnuna yn para
lar yapmt. Kimberley onu kesinlikle tanmyordu. Rich
Riach tekrar, bu ok daha yal haliyle grmek komikti. Onu
grnce hatrlamt. Jason Robertson kendi kar maskesini
karmamt. Tezghn banda kalmt, yiyeceklerin tanma
sna yardm etmek iin. Rich fakir; Jason Robertson, Kimberleyye Richin borcu olduunu ve paray karsn tatile kar
mak iin istediini syledi, nk kadn Richin Lochardil
Otelindeki bir barmen kadnla iliki yaadn rendiin
den beri onun kendisini sevdiine inanmyormu. Kevin ya da
Gavin adl kii isizmi, eskiden tersanede alrm; paray
kulaklarn ameliyatla kafasna diktirmek iin istiyormu, n
k kepe kulakl olduunu ve bunun hayatn mahvettiini
dnyormu, geri Kimberley ona baknca kulaklarnda bir
terslik grememiti, birazck kepe kulaklyd ama fazla deil.
Rod kmadan nce yaprak temizleyiciyi kendisinden on be
papele satn alnca cidden mutlu olmutu, geri Jason on be
papelin pek ie yaramayacan sylemiti Kimberleyye, zel
hastanede ameliyat olmak isterse bir servet gerekiyormu.
Kimberley, Jason Robertsona ne istediini sormutu. Hibir
ey istemiyorum, demiti adam, buradaki yiyeceklerden nef
ret ediyorum. Kimberley glmt. u kapal devre kamera
67

lar yirmi drt saat kayt yapyor mu? diye sormutu Jason Robertson ona.
Kimberleyye bu irketin btn burger ubelerinde kullan
d plan ele geirdiklerini ve hepsinin lkenin her yerinde ay
n olduunu syledi. Tezgha yaklanca ona kasann binada,
yerini sordu, bir sonraki giriimlerinde nereye gideceklerini bil
sinler diye. Depoda, dedi Kimberley, gzleriyle gstererek.
Kimberley McKinlay ise yeni bir araba istiyor. Bu ie yara
maz araba iin her ay ynla para harcamak istemiyor; araba
sadece ya yokken alyor, bu neye yarar ki? Tatil istiyor.
Biraz gn yz grmek istiyor. Bir kez olsun karanlkta uyu
yabilmek istiyor. Havalandrmann iinde yiyecek parackla
rnn dnp durduunu bilmemek istiyor. Son drt yln ge
ri istiyor. Bu eyllde niversiteye gidip medya incelemelerini
alacak olan kii kendisi olmak istiyor, bu her neyse; evde ne
yaparlarsa yapsnlar. Yine on iki yanda olmak ve hibir ey
dnmek zorunda kalmamak, on iki yanda olmak ve bu
gn gibi bir yaz gnnde bir burgerciye gidip bir masada
burger yiyebilmek istiyor; bir dakika sonra bu arabadan kp
da eve girdiinde binlerinin uyank olmasn ve bililerinin
tekrar yatmak zere olduu yata, dn leden sonra brak
t halde olan yata yapm olmasn istiyor. Herkesin iste
dii eyleri istiyor ve daha da nemlisi, kendi vardiyasnda di
er vardiyalarn aksine personelin tkrmemesinin, otuz bir
ekmemesinin, Kimberley McKinlaye kar ayaklarn denk
almalar gerektiinin kendisi bunlar sylemek gibi utandrc
bir duruma dmeden bilinmesini istiyor.
Yedikleri yemein karlnda Rodtan on be pound al
mt, stn vermiti ve gitmilerdi. Sonra Michael Cardieyi
taksiyle evine yollamt.
Muhteemdin, demiti Dallas. Aslan gibi kkreyerek geli
verdin, demiti ona. O pis makas yemek blmmden ka
68

rn, bu restorana bahe aletleri sokmak yasak, boyalarm iz


meyin, Michael Cardie tetanoz olabilir, personelimin klna
dokunursanz filan, diye barp duruyordun. nanlmaz bir
eydi.
Tesco Kyndeki hamburgercide gece vardiyasnda dn
gece, bana bak, diye grlemiti Kimberley McKinlay kafeste
ki bir kaplan gibi: Bana bak, diye grlemiti. Tek bir persone
limin bile klna dokunursan, stne haprrsan, tek bir mik
rop bile bulatrrsan ban byk belaya girer pislik herif, cid
diyim, kim olduun umurumda deil.
Anahtar kontaktan karp kapy ayor, gne imdiden
srtn styor. Dallas denen o ocuu pek tanmyor aslnda;
genellikle Patonn vardiyasnda alr. O ocuktan holan
yor. yi bir ii. Blm mdrne onu kendi vardiyasna ald
rp aldramayacan soracak; doru drst sormay baarrsa
belki de istedii olur.
Bahe yolunda yrrken bir elini arkasnda tutuyor, dier
eliyle de araba anahtarn havaya frlatp derken tek eliyle
yakalyor durmadan.

ok gzel bir gn ve Gezi Teknesi Muavini Gemma sene


nin en uzun gneli gnnde, geri dn yolculuunda bu
rada akl kald; drt kutu cips ile yarm raf dolusu minyatr
viski ielerini o iki pislikten koruyor.
Bugn hava yle scak ki altndaki deme kupkuru. Bura
s hi bu kadar kuru olmazd. Hi bu kadar scak olmazd.
Byle gnlerde insann bana gne geebilir ve Gemmann
gn harcanyor. Evet, bugn manzara muhteem olacak.
Sevmesi gerekiyor gya. Seviyor da. Sevmese sko olmazd
zaten. Bundan gurur duymas gerekiyor gya. Duymasa s
ko olmazd zaten. Filme alacaklar. Almasalar pislik olmazlar
69

d zaten. Manzarann nnde durup resimlerini ektirecekler.


Belki de bunu yapmasalar canl olduklarn bilemezlerdi, bu
lunduklar yere bir kameradan bakmasalar l olduklar anla
mna gelirdi belki de veya kayp veya bir ekilde plak. in
den bir ey kacan ve bylece kaydedeceklerini umarak
karlarndaki suyu filme alyorlar. Parmaklklarn stnden
sarkp teknenin yard suyu filme alyorlar. Bir sr eski vr
zvr filme alyorlar. Gl yolundan geen arabalar filme al
yorlar. Gln iki yakasndaki aalar filme alyorlar. Kanal
havuzlarndan geerken bo bo konumalarn filme almaya
baylyorlar. Kaleyi filme alyorlar durmadan, atalar oturur
mu ve dier irketlerin yanlarndan geip giden teknelerini
filme alyorlar, ki o tekneler de onlar filme alan bir sr pis
likle dolu. Gemmay filme almak isteyen bir pislik de mutla
ka kar, hele yamur varsa bir deil bir sr kar; hepsi de
alt katta buz gibi havada yamurluklarnn nleri kapal halde
sk tk otururlar ve teknenin hareketleri midelerini bulan
drr; oturup pencereden yamuru filme alrlar ve Gemma ba
rn arkasnda imdiki gibi ayakta durur.
Ama bugn yz otuz dokuz mterinin neredeyse tamam
(iki istisna, Almanca bann ardn syleyip duran kadn
ile kitap okuyan yabanc kz) tekne gezisini yukarda, gver
tede geirdiler; tek sra halinde buraya indikleri zaman hari.
Duvarlara tutunarak, yere ivilenmi banklara krlemesine
yryerek, gzlerini ksp yukardaki bar listesine ve sonra el
lerindeki paraya bakarak, bugn havann ne gzel olduunu
syleyerek gzleri gneten kamam halde karanla girdi
ler; ki hava sahiden de gzel, Gemma tekne yola kmadan
nce olabildiince uzun sre, ta ki Andy ( Gnaydn bayan
lar ve baylar, ben Andy, Bonnie Princeteki kaptannz, bu
gnk gezimize ho geldiniz, Caledonian Kanalndan geip
Ness GiiliPne, dnyann en gzel suyollarndan birine gidece
70

iz, h h, mehur gzellikler ve nl Nessienin yuvas, evet,


kaptanm, herif yzme bile bilmiyor be, acil bir durum ksa
ne olur Tanr bilir) onu bar amas iin aa gnderene
kadar gvertede taklmt; Gemma gitmeden nce biraz g
nelenmeyi 'n sarmt en azndan ve yirmi pound da bahi
kapmt. V/. iin ihtiyacn olur, demiti veren bayan. Yal
bir bayand; tepelere bakyordu, ailesinin bir zamanlar bura
da yaadn sylemiti; ok gzel, demiti iveli bir sesle; ka
yp, incinmi grnyordu ve paray Gemmann avcuna sm
sk bastrmt. Kocas Sonysini kaldrmt. O da yalyd.
Kanadal iki ihtiyara bir-iki dakika iyi davranmann karln
da yirmi pound. Onlarn parasn istemiyordu. Ama srar et
milerdi, bu yzden almt, bu pislikler ne isterse yapar za
ten. iinin paras bu. Trafik kurallarnda yayalarn yol hakk
olmas gibi bir ey. Her neyse, Gemma ay sonra buralar
dan gidecek. Yani sadece on iki hafta sonra. Aslnda daha da
nce gidecek; tam on buuk hafta sonra. ok uzun saylmaz.
Kibar olmak zor deil. Canavarn fotoraflarnn ounun
sahte olmas, en nlsnn, yani u sudan kan boyun ve ka
fa fotorafnn insanlar on yllarca kandrm bir gazete hile
si olmas umurlarnda deil bu insanlarn.
Tabii ki var. Tabii ki inanyorum, inanmasam Iskop ol
mazdm zaten.
Hayr, hayr, o canavar yllardr yzlerce yerli grd. Ta
rihte de yzlerce baka insan grm, ki aralarnda azizler de
var ve azizler niye yalan sylesinler ki?
ey, ok utangap bir canavar, ama gzlerinizi drt apm, hip
belli olmaz.
ey, ben daha grmedim, ama belki bugn grrm, ha?
Evet, pok gizemli bir yer buras, ne olaca hip belli olmaz.
Evet, tabii ki pekebilirsiniz, hadi pekin. alyor mu? Ta
mam m? Highlandsa ve Highland Cruiseshn en byk tekne
71

si Bonnie Princee ho geldiniz. Buras Ness Gl, canavarn


yuvas ve 21 Haziran Perembe gnndeyiz. Bu kadar yeter
mi? Gemma. McKinlay. McKinlay. Evet, sahiden yle; Buchananlarla akrabalmz var, ki onlar belki de tm rlanda ta
rihindeki en eski, ilk klanlardr. H h, tabii ki, bence sarmt
rak krmz, mavisi ve yeili de var. Biliyorum! Hayr, tatilde
bu ii yapyorum. niversite. Ha ha, ey, sahiden yle bir ey
var, ben incelemeyi dnmyorum ama gl srekli arat
ran bir sr insan var ve gln taban, altndaki toprak, ya
ni en dibindeki, en saf ksmlar, epey derinmi, gl ile topra
nematod apndan pok zenginmi, benzeri dnyann baka bir
yerinde yokmu, nematod tarihinde de. Nematod. ey, tam ola
rak bilmiyorum ki. Ne e me a te o de? Galiba. Ha ha, muhte
melen! Tamam, bu kadar yeter! iyi gnler! ey, Gemma. Ge e
me me a. Emmagibi ama Gsi de var. Hayr, hayr, sapmalamaym, kesinlikle ihtiyacm... ey. Emin misiniz? Eee, teekkr
ler, cidden pok iyisiniz. Tekrar teekkrler. Tok, hayr, iyi tatil
ler. Grrz, iyi gnler.
Tabii ki var. Kesinlikle. ok gizemli bir yer. insanlar, bilimadamlar yank cihazlarnda tanmlayamadklar eyler
grdler. H h, merdivenden alt gverteye inince; scak ipecekler, perezler ve ruhsatl barmz var.
ey, ben daha grmedim. Am a belki bugn grrm ha?
Tabii ki inanyorum. Tabii ki var. ey, ben grmedim, ama
orada olduunu biliyorum ve hip belli olmaz, belki bugn g
rrm, onu grmek ipin gzel bir gn deil mi?
Gzel. Bu teknede drt saat daha hapis kalacak, hepsi tek
neye dnene kadar bekleyecek; gezi bilederinde kaleye giriin
bedava olduu yazl, ama tekneye geri dnerlerken, Highland
Cruises o geri zekl pisliklerden on be papel daha alacak, yok
sa otobse binmek zorundalar; dnte yol boyunca szlanp
duracaklar, gazoz olmadn, len yemei vaktinin geldiini
72

ve cipsten baka bir ey kalmadm syleyecekler, Gemma ta


kanal kprsne geri dnene kadar ikyet dinleyecek.
Alman kadn arkasndaki bankta gzleri kapal oturuyor.
Gemma kadnn Alman olduunu biliyor, nk ban tuta
rak merdivenden inerken Almanca konuuyordu ve yerde du
ran Ness Gl bror Almanca, ki Gemma daha sonra yere
atlm bir sr eyi toplarken onu da alacak. Kapnn yannda
kitap okuyan kzsa ayr bir mesele, Gemma onun hakknda ka
rar veremedi; giysileri pahal grnyor, ho bir kz, neredey
se gzel, esmer ve Kta Avrupals gibi grnyor; baka bir
yerden gelme gibi, hep scak olan bir yerden ve glle, aalar
la, kaleyle filan hi ilgilenmiyor, tekne yola ktndan beri
aada tek bana o kitab okuyor. Kitab sondan baa doru
okuyor sanki. Gemmann yalarnda gibi. nsan gezide gr
mesi gereken eyleri grmeyecekse eer niye Ness Glnde
tekne gezisine kar, niye bunun iin bilet alr ki? Baz insan
lar burada drt saat kalp dardaki muhteem gnei kara
cakken, btn kolalar daha bu sabah Dochgarrochta bitmi
ken, btn maden sular satlmken ve o pislikler cidden su
almak istiyorken, btn scak erezler tkenmiken ve Gemmann morali bozukken, o kz Highlanddeki gelmi gemi
en scak gnde karanlkta kitap okuyor ftursuzca.
Ama Gemma on buuk hafta sonra, brordeki tabirle im
gelerin anlamlarn ve padap kltrde ne ifade ettiklerini
okuyor olacak. Daha nce sadece iki kez gittii byk bir e
hirde yayor olacak. Onu tanyan kimse olmayacak. Yaptkla
rn kimse umursamayacak. Bu gurur duyduu gzel yerin
(byle dnmese sko olmazd zaten) bu teknenin, bu i
bayc gzel aalarn, baka yerlerden akn akn gelip sraya
giren ve bu i bayc gzel sulara bakan insanlarn civarndan
bile gemeyecek. Kendisine gnee ne zaman kp kamaya
can syleyen kimse olmayacak; ofisteki depo dolabna her
73

gidiinde ensesinde bitiveren ve kafasn uzatp bir eyler alp


alamayacana bakan, alamazsa da Gemmaya bir eyler al
masn diye gzn diken, ona teknenin sahibinin kim oldu
unu hatrlatan, maan kimin dediini hatrlatan bir adam
olmayacak ve Gemma byle gzel bir gnde okuldan sonra
eve ya da baka herhangi bir yere gitmekte serbest olacak, en
sesinde kimse olmayacak, kollamas ya da kayglanmas gere
ken kimse olmayacak. Gemma dn iten eve usulca dnerken
yolun karsnda oturan, yeeni okulda retmenlik yapan
bayan sokakta yolunu kesip ona Jasminein okuldakilere, hem
de rehber retmenine, ebeveyninin bir srat teknesi kazasn
da boulduunu sylediini syledi. Gemma dn gece eve
geldiinde Jasmine dardayd. Gece yarsndan sonra hl
dnmemiti ve bu sabah Kimberley uyuyordu. On buuk haf
ta sonra, on iki yandaki kzlarn gece yarsndan sonra da
rda ne ileri olduu konusunda kayglanmak zorunda olan
kii Kimberley olacak, nk Gemma baka bir yerde, bura
dan ok uzaklarda olacak, imgelerin anlamlarn ve neden
nemli olduklarn kefediyor olacak.
Ebeveyninin cidden devrilen bir srat teknesinden dp
rpnarak karanlk sulara gmldklerini hayal etmek ilgin.
Bu sanki ho bile olabilirdi. Jasminein hayal gc epey kuv
vetli. yle olmu olsa en azndan yerlerini bilirdiniz. En azn
dan su yzeyine bakp orada battklarn bilirdiniz. En azndan
l olurlard ve bunun bir anlam olurdu, oysa imdi baka
yerlerde baka insanlarla seks yapyorlar o kadar. Gemma on
lar en k kyafetleri, tiril tiril tatil giysileri iinde hayal ediyor,
btn dier pislikler gibi kameralar da var, srat teknesinin
n camnn gvenliinin ardndan onlara hzla yaklaan gele
cei filme alyorlar; gln sularn yaran teknenin burnu kalkk
ve fazla hzl dnyor, n ksm havalanyor, havalanyor ve bir
omlet ya da pankek gibi ters dnveriyor, ki Gemma annesi
74

nin bir keresinde okuldan eve geldiklerinde pankek yaptn


hatrlyor, ilkbaharda u gya pankek yenmesi gereken sal g
n. ikisinin eski evlilik fotoraflarndaki gibi yan yana acizce
durduklarn hayal ediyor, ayn yerde birbirlerine sarlm yle
ce duruyorlar, giysilerinin artk modas gemi ama bu nem
li deil ve her an devrilmek zere olan bir mekndaki hzla tit
reerek alan bir makinede petrol patlamas olmas bile iyi bir
seenek. Sonra ikisi de kollann ayaklarn sallayarak havada
uuyorlar; babasnn bili bileindeb gm kemerli saati l
dyor, annesi suya dnce ne olaca konusunda panikliyor;
sonra sanb biri dmeye bassa videoda donup kalacaklar, kay
bolmadan nce bir an havada donakalacaklar ve televizyonda
bu olanlar gsterilmezken Gemma ile kz kardeleri arka plan
da masaya oturmu ekerli ve limonlu pankekler yiyorlar; li
mon egzotik bir eydi, evlerine pek girmezdi ve Jasmine o za
manlar minicik bir bebekti, Gemma da yle kkt b , elin
deki yarm limonun kocaman geldiini hatrlyor.
Kafasnn iinde bir ses suyla ilgili bir eyler sylyor.
Gemma gz brptryor. Kusura bakmayn, dalp gitmi
tim, diyor.
Demin btap okuyan b z imdi barda, karsnda duruyor.
Baka bir dnyaya dalmm, diyor Gemma. Yardmc ola
bilir miyim?
Biraz su, diyor kz. u bayan iin. Bir eyler ise iyi olur gi
bi geldi de.
zgnm, diyor Gezi Teknesi Muavini Gemma. Suyu
muz bitti, iecek listesinden scak bir iecek seerseniz hazr
layabilirim.
Kz kalarn atyor, glmsyor, hayr anlamnda kafa
sallyor.
Su satn almak istemiyorum, diyor. uradab fenalam
olan bayan iin biraz su vermenizi istiyorum o kadar.
75

zgnm, diyor Gezi Teknesi Muavini Gemma. Bedava


su vermem yasak. ie suyu satn almanz gerekiyor, ki maale
sef hi kalmad. sterseniz listeden baka bir ey sein.
Barn yanndaki duvarda asl ereveli iecek listesini gs
teriyor.
Bedava su vermeniz yasak m? diyor kz. Gezi Teknesi M u
avini Gemmann gzlerinin iine bakyor.
Tekne hafife sarslyor.
Evet, diyor Gemma.
urada oturan bayan gryor musunuz? diyor kz. Ciddi
ekilde susuz kalm. Bir eyler imesi gerekiyor. Bildiimiz
musluk suyu yok mu sizde? Mutlaka vardr. Kahveyi, ay
neyle yapyorsunuz ki?
Kz yabanc gibi konumuyor, sko gibi konuuyor asln
da. Ama skoa benzemiyor ve elindeki, barda duran kitap
Gemmann bilmedii bir dilde yazlm; kuyruklu ve yuvar
lak harfleri Gemmann iini bulandryor, yllar nce bir ke
resinde arkadayla birlikte Castle Sokandaki Baptist kilise
sine gittiinde de byle olmutu, cemaatteki insanlar kafala
rna estike kalkp Tanr hakknda bir eyler sylyorlard ba
rarak, zrdeliler gibi.
Kz imdi Gemmann salak olduunu dnyormu gibi
tane tane ve vurgulu konuuyor. Pislik.
Cidden zgnm hanmefendi, diyor Gemma. Suyu sade
ce scak ieceklerde kullanabilirim, imek iin vermem yasak.
Tek bana iilmesi neden yasakm? diyor kz.
Neyse, bar kapand zaten, diyor Gemma.
Kz, Gemmaya sanki ne dediini doru drst duyama
m gibi bakyor. Bar ne oldu? diyor.
Tekne boken barn kapatlmas gerekir, diyor Gemma.
Kural bu.
76

Kz horgryle genzinden bir ses karyor.


Lisans kanunlar, diyor Gemma.
Daha demin iecek listesinden bir eyler alabileceimi sy
ledin, diyor kz. Yani on saniye nce aktn, imdi kapalsn
yle mi?
ok zgnm, diyor Gemma.
Kz, gzlerini Gemmannkilerden ayrmadan ne eili
yor. Teni bu kadar yakndan baknca cidden koyu grnyor,
ama kz Glasgow azyla konuuyor sanki. Gemma bir adm
geriliyor.
Dinle beni, diyor kz. Susuzluk insana ne yapar biliyor
musun?
Kz kandan ve ba dnmesinden ve nbetlerden ve hasta
nelerden bahsederken, Gemma kzn baklarna karlk veri
yor ve tek bir szc yineleyip duruyor kafasnda. Pislik pis
lik pislik pislik pislik. Bu pislikler kendilerini ne sanyorlar da
srf biletlerini aldlar diye buraya gelip insanlara emir verebi
leceklerini dnyorlar? Buraya geliyorlar, sonra da o canm
manzaralar grmek bile istemiyorlar. lgilenmiyorlar bile.
Tuhaf bir dilde yazlm bir kitab okuyorlar onun yerine.
Sanki dnya onlara bir hayat borlu. Gemma zoraki glm
seyecek gibi oluyor, kendini tutmay baaryor, kibarca kafa
sallyor, dinliyormu gibi. Kz lafn bitirince Gemma en canayakn glmsemesiyle elini bann stne kaldryor, bar
odann geri kalanndan ayran metal kepengi aa ekiyor ve
asma kilitle kilitliyor.
Kzn kepengin dier tarafnda afalladn iitebiliyor. Kz
kepenge birka kez vurunca kepenk tangrdyor ve Gemma
irkiliyor. Birden heyecana, neeye kaplyor; sanki iinde fark
l biri var da dar kmaya alyor. Kollaryla kendini sar
yor. Kalbi kt kt atyor. O yabanc kz istedii kadar szlan
sn. Gemma on hafta sonra uzaklarda olacak.
77

Yerde faal bir sabahtan kalma karton paralar ile plastikler


var. Gerideki p kutusu tepeleme dolu. Onlara pislikler de
mek kimin fikriydi? Bilmiyor; teknede ve ofiste herkes yle
diyor. Her sabah tekne kuyruu ta anacaddeye kadar uzan
yor. Parlak kyafetleri ile gne gzlkleri var, bir sr gerek
siz ey tayorlar. yle hevesliler ki, yrye karlmay bek
leyen kpekler gibiler.
Kepenk inince ierisi karard. Orada bulunan tek pence
re kk, stelik buzdolabnn arkasnda; onun bir kenarn
dan darda alalp ykselen kaleyi grebiliyor. Fazla kpr
dayacak yer yok ve kahve ile ay suyundan baka iecek de
kalmad, ki onu iemez nk geri dn yolunda suya ih
tiyac olacak.
O Alman kadn lebilir.
Kzn ne yaptn merak ediyor. Onun yerinde olsa ve acil
bir durum olsa, teknede gezinip baka insanlarn bardaklarn
daki, teneke kutularndaki ve ielerindeki artklar toplayarak
kadna verirdi. Kzn imdi bunu yapp yapmadn merak
ediyor. Ban kepenge yaklatryor ama bir ey duyamyor. O
kzn hayret verici yan cildinin przszlyd. Barn s
tnden Gemmaya eildiinde Gemma onun yz derisini
grmt ve gzlerinin nasl da, nasl da
Bar taburesine kyor. O gzler gzeldi. Gzellikleri
onu, fark ettirmeden yle etkilemi ki, karsndaki kepenge
bakyor dosdoru, nk aa bakarsa kendi cildinin soyul
duunu grebiliyor; aa bakmaya cesaret edemiyor, ya ka
nyorsa diye. O yal Kanadal bayann gvertede durup yaz
manzarasna bakarken nasl da incinmi bir ifade tadn
dnyor. Cebindeki yirmi poundluk banknota dokunuyor.
Gelecekte Kanadada bir yerlerde, asla grmedii ve grme
yecei insanlara bir ekrandan glmseyerek tartanlardan ve
klanlardan ve memleketinden bahsedecek. Sesi bir televiz
78

yondan karak o hakknda hibir ey bilmedii yere yayla


cak. Artk dnyada onun bir sr versiyonlar var; glmse
yen versiyonlar yle ok denizi at ki ve haberi bile yok.
Belki de kepengi kaldrp ksa ve kza yardm etse iyi olur.
Scak iecekler suyunu kullanmas gerek. Kimsenin ruhu duy
maz; ay ve kahve satlarnn ok olduunu syler. Bugn
hava ok scak. Kimse armaz. ok satlm gibi gstermek
iin, aradaki fark kendi cebinden verir. Srt antasna bir s
r kahve ve ay poeti saklar. O Alman kadn gzlerini krp
trr, kafa sallar ve hayatn kurtardn syler ona. Beklenme
dik dilleri okuyabilen gzlere sahip kz ona glmser. Belki
de Gemmann okumaya gidecei ehirdendir. Belki de Gemma bugn tekneden inip evine gidince kz o kitab koltuu
nun altna sktrp Gezi Teknesi Muavini Gemmay evine
kadar takip eder, utanga olduu iin ve Gemman utanga
olduunu bildii iin biraz uzaktan. Gemma yolda yavalayp
kzn yetimesine izin verir; birlikte mezarlk boyunca yr
yp kanaln ucundan kasabaya girerler ve Gemma ona gr
lecek yerleri gsterir. Sanat galerisini. Mzeyi. Katedrali. Ti
yatroyu. Kaleyi. Yeterince sabrl davranp onlarn kmasn
beklerse kalenin altndaki tepede otlayan tavanlar, anslar
varsa ve nehir alaksa nehirdeki foklar. Gemmann gittii
okullar. Tekne ofisini. Gemmann bir anahtar var; dier
herkes evlerine gitmi olur, ieride kimsecikler olmaz, bo
olur ve o zamana kadar akam olmu olur. Gemma salarn
savuruyor. Derin bir soluk alyor.
Kepengi kaldrmak iin elini uzattnda kilitli olduunu
fark ediyor. Sonra asma kilidin minik anahtarn hibir yerde
bulamyor. Her tarafa bakyor. Btn ceplerini teker teker ka
rtryor, sonra tekrar. Yerde etrafna baknyor. p kutusu
nu boaltp pleri inceliyor. Tabureyi kaldryor. Poet kutu
larn boaltyor. Minik viski ielerinin arkasna bakyor.
79

Asma kilidi ekiyor, ama kk bir ey olmasna karn kr


may baaramyor. Anahtar sokulacak yeri grebilmek iin alt
ksmn yukar eviriyor. Trnam sokuyor, sonra brakyor.
Andyde bu kilidin anahtar var m hatrlayamyor. Tekrar ta
bureye oturuyor.
Yapacak bir ey yok. inde oturduu oda sallanyor nk
tekne su stnde sallanyor, onu iskeleye balayan halatlar e
kitiriyor; gitme vaktine daha ok var, yani onu bulmalan epey
zaman alacak, hava scak, neredeyse havasz ve imdi Gemma
da susuyor ama buradaki hibir eyi imesine izin yok.

Sarho oldu vaaar olmann eeen iyi yolu buuuu. Aalarn


teeepeesi kmldam bak. Sarholuk ahane. ahaneden de
tesi, tek yol, zilzurna sarho zil? Zil zur na sar ho ve yle de
olsa, umu filan da olsa keyfi gcr nk hl. Cidden
on ikiden bi nianc gibi, usta bi nianc gibi, cidden. Vurdu
onu cidden iyi nianc olmal o kadar sinirliyken vurabildiine gre. stnde SEVGL CHARLES ROBERT CAMERONIN ANISINA 4 ARALIK 1907DE DODU 18
MART 1978DE LD TANRI VERR VE TANRI ALIR
yazan taa arptn duydu ve ie krlmad bile, h. Sekti, h
h, boynu deil dibi arpt herhalde. Yani tekrar frlatabilir,
kalksa ve gidip alsa ve. Paralanan kendisi oldu, o deil. Ha
ha ha. Kendisi ince olan. Kafas iyi olan kendisi bu, kafas i.
Krlmad bile hatrla unutma onu gzel bi ey. Hepsini i
ti artk hepsi bitti nk dier iki ie krld ot ort larda. Invernessn grbz o r t lan, okuldaki iir, Culloden katliam ve
Jacobitelar* ve sonraki kz ve bi trajedi, btn Jacobitelar
katledildi ve kz ok zlmt buna. Invern grbz kl
hayr kemikli kl hee hee hee oho hoheee hee hee hee. Ke
* Kral II. James yanls kimseye verilen ad. (y.n.)

80

mikli oh ho hoo. Hoo. Dier ikisi talara arpp paraland


lar. Krk deilken, ieyken birden krlverdiler. Bi saniyede
neler olabiliyo ha? Ama hep deil ki, hep yle olmaz nk
bak u att knlmad, yan bu inanlmaaz. Yani hl orada, o
ie, saklamal nk o adam gelirse krk silahlaryla, belki
ate ettirir, nk iyi nianc, hedefi var, var. nanlmaaz, inanlmaaz olan u ki, hi. Dier hepsi parampara. ie etiket
leri krk paralar tutuyoo bi arada BACAKDI BREEZE. C a
mlar toplasa iyi olur yoksa kpckli biri ve kpein peneleri,
yazk olur. Buralarda bi sr insan kpek gezdiriyo ama et
rafta kpek boku olmuyo hi, insanlar saygll, ller yzn
den herlde. Kpek isterdi. O t lardan uzakta tutard, altta ya
tanlara saygdan, yllardr ller, tepelerinde kpeklerin ve in
sanlarn yrmesini istemeezler btn gn ve ha ha! Bazen
geceleri de. Okuldaki Cathy Maclennan u nc snftan
Vaughan MacDonaldla eski mezarlkta dzt ve on bu
ukta stn ban diizeltereek kt ve yolda burada onu
grd, stnde o t lekeleri vard, ocua cebini yukarda
unuttuunu syledii, git al dedi, ocuk da hayatta olmaz sen
git dedi, kz da yok ya dnyada oraya kmaam hava kararyo
dedii, birbirlerine hayr, olmaz diye barrlarken kz onu
grd ve gelip bakt aha Jasmine McKinlay dedi, sonra o
Cathy Maclennana seslendi: Benim iin sorun deiil, cebinin
numaras ne benimkinden aldraym sonra sen gidip bulur
sun, ama Cathy Maclennan duymazdan geldi onu, sanki ora
da yokmu gibi ve ertesi gn ev ekonomisi dersinde ona de
di ki, meyve ve peynirden aplik yaparlarken, gelip dedi ki se
ni dn mezarlkta tek bana grdm manyaaksn sen dos
tum, orada keler filan vaar, manyaksn sen tek bana gidiyosun hep ora larda taklyosun, cessetlerle dolu, kaksn yani
biriyle dzmeye filan gitmiyosan oraya, ha, Cathy Maclen
nan kemikli k, dzebiliyo diye hava atyo ite, iren
81

korkun bi yer, pisss tuhaf yer, dedi Cathy Maclennan ona,


ama sonra o dedi ki Cathy Maclennan'a, dedi ki, tamam pe
ki ldnde cennete filan gitmek istersin ve Cathy Maclen
nan dedi ki, e heralde yani, yani varsa, sonra o dedi ki, o dedi
ki, iyi de cennet varsa birileri l olmal, yani cennet bu di mi,
yani lmeden gidemezsin ki, ha ha ha, bi tabelas var dl ka
zanm, koca SKoyadaki en bakml mezarlkm, o tlar hep
bakml olduu iin filan herhalde ve geri dnnce son geli
inde krd ielerin paralar toplanm oluyo hep, nerede
krarsa krsn fark etmiyo sanki bulup topluyolar ve kular d
nda hi ses yok, bi de aa sesleri ve buraya ok geldi ve hi
ke grmedi, bi kez bile, belki de grse ona etkisi ie siktirik ikiden daha uzun srecek bi ey verirler. Belki de ke
sen yle bi yere gitmek istemezsin, belki halsinosyon grr
sn, lleri filan. Ama o adam hari, o deil, nk ona, Ke
misin? diye sorunca hayr demiti. Biri haval tfekti, dieri
baka bi eydi, unuttu hatrla ah hadi Jas hatrla, o, ah, eydi
ismi, pompal tfek, haval tfekten daha glym, insan
elini omzunu uurabilmi, izlemiti ve btn omuz, omzun
tamam paralanmt, yok olmutu, minik ta paralar, hi
byle bi ey grmemiindir hayatnda. Onun annesini babas
n tandn sylemiti adam. O gece gelirse ve o krlmam
ieyi grrse adam, belki ondan isteyebilir tfei. ieyi di
kebilir ve adam izin verirse tfei alabilir nk nianc, di
mi? Bu sarhoo haldeyken bile yle dostum. Kesinlikle vurdu
onu, ska gemedi, kesinlikle vurdu, ta, ie krlmad o ka
dar. Bi serap, hani ilahiyat incelemelerinde o diiiinde du
rup dururken arap yapvermiti adam. Krlmamas bi serap.
Kafaya koyabilir ieyi ha ha ha bi melek tepesinde o ieyle
ha ha ha kafa. Hee hee hee hee hee. ki ister misiniz Bayan
Melek, red bulTsa kanat kartr ha ha ha geri ihtiyacnz yook sizin zaten var srtnzda, demek zaten iiyosunuz hee hee
82

hee Bacardi breezer ien bi melek hee bulutlarda hee hee ah


tanrm ook fena oldum cidden ah ook fena oldum hassiktir
hassiktir dur, tamam, biraz otur, tamam, kmldamadan otur,
tamam. Tamam. Tamam. Evet bekle ama. Evet.
i bo ama hayr krlmam. Epey ses karyo ama, ama
epey ses bu. Cidden baylyo, krlma sesine. Her sesin kendi
sesi var krl mamn. Tepeden brakrsaan farkl ses. ok hz
l atarsan farkl ses. Hafife brakrsan ses daha hafif. Krma
maya alrken krlrsa, yine farkl bi ses. Hepsi de farkl ve
esiz tepedeki gkten yaan her kar tanesi gibi, hepsi su kris
tallerinden oluma ve kimse bi bakas gibi deil, bu inanlmaaz. Kar yahu! Bi daha asla kar yamycak, amma scak,
Tanrm, bu kadar scak bi gn hatrlamyodu, katisnda bile
kar canlandramyo, bi daha nasl olabilir ki, kar? Ha? Yine
mi? Nasl? Ha? Dnya yle scak ki bi daha asla kar ve Noel
filan olmycak. Minik e-ek, Ma-ryyi ta sa sa-lim. al o
anlar bu gece Beytlee eeheem, Beytlee eeheem. al o hmm
bu gece yer nemli bile deil, yaz harikaa be, yani, bu gece
burda uyuyabilir, gzel olur kimse gelmez, bu aralar geceleri
on civar kaplar kili tyolar, ama o zamana kadar karanlk fi
lan olmuyo ve sabah ayolar ziyaretiler iin ilk i olarak i
ten nce herhalde en yakn llerini grmek istiyolar, ha ha,
matem sabahnda ha ha ha ha ha, dn gece sabaht yani kim
bilir o bilmiyo cidden cidden erkendi eve yriiyodu yani, hur
dan hi gitmemi gibiydi sanki yine hava aydnlanyodu ve eve
gittiinde aydnlkt.
Ya Cathy Maclennann cebi alarsa orada, yukarda ve
kimse amazsa, br uta telefonun aln dinleyen kimse
olmazsa, otlarda bi yerde bipleyiini, kularla aalardan ve
talardan baka duyan olmazsa.
Melodisi nasld merak ediyo. Televizyon program myd?
yoksa bi S Club arks m. Belki de kapalyd.
83

Kahretsin aylyo, di mi? Di mi? una bak, aa tepeleri h


l kmldyo, hava kararyo ama biliyo ki ok daha fazla karar
mayacak, ama o ielerde hibi ey kalmad, krk olsalar da ol
masalar da. Parman etiketin cam paralarn tuttuu yerler
den geiriyo ama paralarn iinde iecek bi i kalmam ve
hayr, dikkat et yoksa o, ah orospu ocuu seni, ah, lanet ol
sun. Emiyo kanamay dudurmak iin. Tanrya kr dilini
kullanmam bi ey kald m diye. Kalmamas kt nk an
tiseptik sonuta. Doktor olup her eyi iyiletirecek niversite
deki snavlar geince, diyolar ki ne isterse olabilirmi nk
diyolar ki cidden, yani, kafasn kullanrsa eer, ama istemen
gerek nk senin yerine kimse yapmayacak bunu diyip duruyolar eh ama yleysen ve insanlar gryorsa, tpk Jacqui de
nen o kz gibi kimse onunla konumuyo nk zppenin te
ki, dnya ona bi hayat borluymu gibi davranyo pislik, una
bak, eer yleysen o zaman insanlar diyip durur sen kendini
ne sanyon be diye, falan filan. Hayr, piyango kazanmak iyi
olur, almana gerek kalmaz hi, veya televizyonda nl ol
mak, byk birader gibi bi evde veya televizyona kp mil
yonlar kazanan bir pop grubunda, ama hayr, hayr nk o
nianc olcak, eye katlcak, nianclara nerde ihtiya duyuluyosa oraya, bissr yer vardr herhalde ihtiya duyan. Nian
clara ihtiyalar vardr. nk o yinilse bile, hayr ye n ilse bi
le, kahretsin, geri gelmeye balyo, gerekten, ahh, balyo,
kahretsin. Di mi? Di mi? Elinin tersini kafasnn stndeki
aacn gvdesinde arpyo, bi am aac, ahh h h, yeterince
uzakta deil acyo vurunca, ahh, lanet olsun yeterince
uzun deil, , daha doru drst gece olmad bile, bak, h
l kmldyolar gkyznde ve o da balyo yine. Parma h
l kanyo ve acyo kahretsin. yetmiyo ki, hatrla, b daha
Jas drt tane getirsin veya be, paray Gemmadan iste, Kincraig Doa Park Gezisi iin de. Belki o adam yine gelir, dn
84

gece gelmesi iyiydi. Geldiinde aa yukan bu kadar karan


lkt hava. Aalanl tepeleri hl seiliyodu ama ok az. Bu
iyi olurdu. O adam bu gece yine gelse. Dn gece onu grd
nde tepede, meleklerin yanndayd, biraz ke gibiydi ve
adamn yannda bi ey olup olmadn merak etmiti, sor
mutu, ke misin? diye ve adam hayr, demiti. Ayaa kalkp
ona bakarak yle demiti:
Hayr.
Nesin yleyse, avlak bekisi filan m? demiti adama. Sar
ho filan diildi, adamn koltukalarnda iki silah tamasnn,
ki ikisi de krkt, sebebinin belki de tilkiler veya kular veya
fareler veya burada avlanmas yasak olan biiler olduunu d
nmt. Silahlar krkt ite, hani alrlar ya yle, hani al
dklarnda ileri doldurulur, krk yani, kollarndan birer tane
sarkyodu, bunu anmsamak iyi, krn farkl anlamlarn.
Hayr.
Zevk iin hayvan filan m vuruyorsun?
Hayr.
Mart vurmak iin mi?
Hayr.
izinsiz girenleri, keleri filan vurmak iin mi? Beki misin?
Hayr.
Peki insanlar ve canllar filan vurmak iin diilse ve burada
vurulmalar gereksiz llerden baka kimse yoksa, peki neye
ate edeceksin be amma kodumun? demiti. Adam yal grnyodu biraz, ete yesine filan benzemiyodu tip itibanyla.
Polise filan da benzemiyodu. Silahlardan birini yere brakp
stne basmt.
Kfretme, demiti.
Dierini kapatmt ve gz hizasna kaldrmt ve atele
miti ve bi grlt kopmutu ve melei vurmutu, o gidip
baktnda adamn melei elinden vurduunu grmt, kal
85

binin stnde duran ve kuma sarkar gibi grnen elini ve el


atlamt, samalar parmaklarnda delikler amt sanki.
Vay anasn, sper! demiti adama, eline bulaan tozlar
kazana silerken.
Uzakla oradan, diye fsldamt adam, silahn sallayarak
kendisine gelmesini iaret etmiti. Sonra silah yere brakm
ve stne basm ve dier silah alp kapatm ve bakm ve
onunla melee ate etmiti. Melein omzu paralanmt.
Adam kularn grlty kesip aalara konmalarn bekle
miti ve sustuklarnda ayn silahla yine ate etmiti ve kular
yine cr cr tmeye balamlard. Melein kafasnn tepesiyle
surat paralanmt. Sonra adam silahlarn amt ve kollar
na asmt ve dnp gitmiti.
Ben de ate edebilir miyim? demiti adama.
Evine git, yat uyu kzm, demiti adam yanndan geerken,
bu saatte tek bana darda olmaman gerekiyor. Ailen kfir
herhalde, sana izin verdiklerine gre.
armt. Ailemi nerden tanyon? diye seslenmiti git
mekte olan adama.
Adam durmutu. Havlar gibi bi ses karmt. Silahlaryla
birlikte dnp ona yaklamt yine. Bi heykelin yannda dur
mutu.
Beni grdn kimseye sylersen, demiti, Tanr seni ce
zalandrr. Yani kimseye sylemek yok.
Tamam, demiti adama, adamn bazen salak yobazn teki
olabildiini dnerek. Bi at yaparsam sylemem, demiti.
Adam ona bakmt, kyafetini incelercesine. Kendi kol sa
atine bakmt. Sonra ban kaldrp aalardaki gkyzne
bakmt. geirmiti. abuk, demiti, etraf yine aydnlan
madan, biri bizi grmeden.
Silah kapamt. Dokunma, demiti. Silah onun gz hiza
sna gtrmt. Adamn gzne tuttuu silaha baknca bi
86

ey grememiti, sonra adam elini onun kafasn koyup kpr


datmadan tutmutu ve o zaman silahn teleskobunda camdan
bi halka belirmiti, dnyodu lo bi k, gkyziiyd herhal
de, sonra aalar yaklamt ve kanaln ucundaki it sonra
mezar talar hep birlikte titreir gibiydi etrafta. Sonra adam
silah geri almt.
zle, demiti ve silah bana kaldrp enesini tutan mele
e ate etmiti. Adam ate edince o komu ve kopup otlarn
arasna den ta parasn almt. eneden kopmu parmak
lardan bazlar hl eneyi tutarcasna duruyodu, ama par
maklarn ucunda el yoktu. El otlarn arasndayd. Eli adama
gtrmt. Adam eli alp allara frlatmt.
imdi, demiti, uradaki, demiti adam ve biraz yal g
rnse de kovboy filmlerindeki gibi topuunun stnde d
np birini kafasndan, dierini Incilinden vurmutu.
O bi kilise papaz. Melekler aylaklar. Adamn ii bu. Ona
bi silahn ne zaman hazr olup olmadn gstermiti adam.
Sonra ortalk iyice aydnlannca adam gitmiti.
Adam gittikten sonra o, adamn kafasndan ve omzundan
vurduu melee baktnda, i ksmnn bembeyaz olduunu
grmt. Bu gece yine bakt, dalgal salar dier omzundan
dkiilyo ama kafasnn bi yars yok, o ksmda sa kacak
yer yok. Adam tam bi nianc evet. Usta nianc. Mezarln
o ksmndaki meleklerin ou hasarl veya basz. Mezarln
sadece bi ksmnda melekler var, kanaln arkasndaki ksmn
da, baka yerlerinde fazla melek yok. Bunun sebebi bi dinde
meleklerin olmas, dierinde olmamasym.
Adamn, o adamn kendi ailesini nerden tandn merak
ediyo hl. Onlarn dinle ilgisi yok ki. Adam o soruya yant
vermedi. Belki de ilctiyodu onu. Onlar tanyo mu acaba
adam, ikisini birden mi tanyo yoksa annesini ya da babasn
m tanyo sadece diye merak ediyo. Acaba onlara kzlarn
87

grdn syler mi, nerede ve gecenin kanda grdn


ve darda grdn, evde filan olmadn. Ama Kimberleyye sylemezse sorun yok. Adam Kimberleyyi tanyor mu
acaba diye merak ediyo. Artk ayld. ey kadar, ne kadar ayk
denirdi? Her neyse, her eyi hissedebiliyo, btn evrendeki
her eyi, hepsini hissedebiliyo. Bacann altndaki kandran
ta, bileini gdklayan otlar, etrafndaki lk-souk havay,
kanal tarafndaki, aalarla tel itin ardndan grlen evlerin
btn yatak odalarndaki hziinlendirici klar ve parma
hl acyo. Bi karabuday yaprayla sard ve smsk tutuyo
kanamasn diye.
Etraf iyice karard, yani adam gelcekse her an gelebilir. K
rlmayan ieyi tutuyo -krlmamas inanlmaaz- ama artk sar
ho deil, cidden ve cidden grmek istedii uydu, onu
zilzurna sarhoken de vurabilir mi grmek nk bu cidden
etkileyici olurdu. Ama zilzurna sarhoken de iyi nian alp ala
madn grmek iyi olacak. nk renmek istedii bu, ni
an alp alamad. O silah ar grnyodu, byk olan,
kincisini kapatmas imknsz m, yardm m gerekir yoksa tek
bana kapatabilir mi, bunu renmesi gerekiyo.
Melekler donuk gzlerini ge kaldryorlar mnasip bir
ekilde.
Adamlar hl ller tepesinin iinde lemdeler.
Martlar hl nehir kysnda toplanyorlar, sabaha hazrlar.
O kilitli beton kutunun iinde uyuyan biri daha var, kafa
sn srt antasna yaslam bir otostopu kz belki veya polisin
brakn bedava kalacak yer vermeyi, kovalamas gereken do
landrc bir adam.
Eski kuyunun etrafndaki aalara asl binlerce paavra k
mldamyor.
88

Canavar, gln dibinde, derinlerde, byk srt yzgeci tit


reiyor, tortular ykselterek suyu bulandryor.
Turistler otellerde, konukevlerinde ve yarm pansiyon ya
taklarda uyuyorlar.
Kasabann iyi insanlar. Kasabann kt insanlar.
Gecenin ortasnda, k.

89

AINDIRICI

Bu hikyede benimle ilgili neler bilmeniz gerekiyor? Ya


m m? Senede ne kadar kazandm m? Arabamn markas
n m? Bana bakn, ite buradaym, ayn anda hem balang
ta hem ortada hem de sondaym, sahip olamayacam birine
m. Uyanr uyanmaz aklma geliyor, l l ve taptaze,
sonra btn gn iyimser bir ekilde aklm havada geiyor ve
hepsinin ardnda, asla szcnn gereklii yanm bir ampl gibi donuk.
Koridordaki aynada birini gryorum. Tekrar bakyorum.
Grdm kii benim. Kendimi gnlerdir ilk kez gryorum
ve sanki stmdeki giysilerle yatm gibiyim. Mutfaa giriyo
rum ve kf kapl tabak ynlarn gryorum. O tabaklarn
90

herhangi birinden yemek yediimi anmsayamyorum. Salona


geiyorum; yerde kitaplar sal.
Baheye kp elma aacna bakyorum. Yeni bir elma aa
c bu, sene nce diktim. Benimle ayn boyda. lk senesin
de yenebilir, tad youn ve gzel tek bir elma verdi. kinci se
nesindeyse tane. Bu sene ise bymekte olan minik elma
larla kapl; on taneden fazla var. Ama yeni yapraklar lyor
gibi. Yakndan baknca dallardaki filizlerin yeil ve leylak ren
gi yaprakbitleriyle kapl olduklarn gryorum. Daha byk
olan yeni yapraklarn st ksmlar canl ve temiz grnse de
altlarnda tulalar gibi toplanm bcekler var ve bir sr
yapran kenarlar iyice kvrlm, bu yzden de lyorlar.
Onlar anca, sanki her kvrlm yapran iinde kendi terk
edilmi fabrika bahesi varm gibi minik pislik paralar bu
luyorum.
Gen aacn dibini kaplayan, gvdesinden inip kan, dal
larn ta en ularnda dengede duran, sk tk yaprakbitlerini
ve tatl, diri, yepyeni yapraklar ekitiren eylerse: karncalar.

Ortas
Fazla konuamam ama, diyor arkadam, Londraya yak
latm ve birazdan tnele gireceim.
Hayr, dinle beni, iyiyim, diyorum. Cidden iyiyim. Gayet
iyiyim. Yalnz sana bir ey sormak istiyorum, elma aac ka
rncalarla kapland ve yapraklarnda yzlerce yeil sinek var.
Sakn zehir kullanma, diyor. Karncalar ldrmek bir
yana, elmalar, topra ve aac mahvedersin. Oras bir karn
ca ifii. Yeil sinekleri gdecekler. Onlara gitmelerini sy
lemen gerekecek. Nazik ol. Baksana, imdi giriyorum
Manastra m? Komaya m? Depresyona m? Her halkr
da sesi kesiliyor. Telefonu kapatp salondan, yerdeki kitapla
91

rn stnden geerek tekrar baheye kyorum. Hemen aa


ca gidiyorum ve ucunu bir kanncann yoklad bir dal bulu
yorum. Dal, karnca odaklanamayacam kadar yaklaana dek
yzme doru kaldryorum. Benden haberi yok, azma
mikrofon gibi tuttuum o daln ucu dndaki hibir eyden
haberi yok. Ltfen git, diyorum. Bu benim elma aacm ve
yapraklar ldryorsun. Ltfen dier karncalara syle onlar
da gitsinler.
Bahvanlk m yapyorsun? diyor komum itin ardndan.
Adamn sylemek istedii ve sylemedii u: kindinin bu
vaktinde neden ite deil de evdesin yine?
Eve erken dnmsn, diyorum.
Bugn tatilim, diyor. Ya sen? Hasta msn?
Sylemek istedii u: ten mi karldn? Kovuldun mu?
Artk senden daha m fazla kazanyorum? Evinin borcunu
deyebilecek misin, yoksa satmak zorunda m kalacaksn? Pe
ki deeri ne kadar olacak; benimki herhalde daha deerlidir
nk ben evimi gelitirmek iin senden ok uratm.
Hayr, hayr, iyiyim, diyorum. Senelik izin aldm syl
yorum. Karncalar hakknda bilgili misin? diyorum.
Karncalar m? diyor. Onlar ldrmek gerek. Baka are
yok. Yoksa her tarafa yaylrlar.
Sylemek istedii u: Benim baheme yaylmasnlar da.
Kulbesinden im bime makinesini karyor, imlerini
biiyor, oysa bunu daha gn nce yapmt, sonra da im
bime makinesini eski yerine koyuyor.
Sylemek istedii u: imlerini yeterince bimiyorsun. u
bahenin haline bak. Bir bak una, Tanr akna.
eri gidiyor; arka kapsn kapadn duyuyorum. Ben
aacn yannda bekleyeli yarm saat oluyor artk. Karncalar
farkl bir ey yapyor gibi grnmyorlar. Gidiyor gibi g
rnmedikleri kesin. Eski bisikleti kulbeden karyorum ve
92

binip alveri merkezine gidiyorum; yolda o kzn koltukal


tnn tenini dnyor ve ona dokunmann nasl olacan
merak ediyorum, azma gtrdm ve gzlerimin nn
den geirdiim memesinin yuvarlakln ve arln d
nyorum, bu yzden kemeralt yoluna varnca bu sefer git
mek istediim kendin al kendin yap maazas yerine ge
nelde gittiim spermarkete giriyorum. Meyve-sebze reyo
nunun ortasnda duruyorum ve burada ne aradm hi bil
miyorum.
Bir rak tysz eftalileri yerletiriyor. On be yalarnda
bir kz gibi. sim kartnda ANGELA YARDIMA HAZIR ya
zl.
Angelaya kanncalardan bahsediyorum. Bana hayatnda
bundan daha tuhaf bir ey duymam gibi bakyor. Kyafetime
ve sama bakyor. Gerileyerek uzaklayor. Birka dakika son
ra otuzlu yalarda bir kadn yanma geliyor. sim kartnda
HELEN SELLAR M DR yazl.
Yardmc olabilir miyim? diyor.
Ona karncalardan bahsediyorum.
Krmz biber tozu, diyor. Karncalar krmz biber tozun
da asla yrmez. Bacaklarna bulamasn sevmiyorlar.
Teekkrler, diyorum.
Baharat reyonuna gidip drt paket orta acl krmz biber
tozu alyorum. Gl deil orta alyorum nk karncalarn
can ok yansn istemiyorum. Angela ile Helen Sellar paray
deyip gitmemi izliyorlar; spermarketin nndeki cama yas
l duran bisikletimin kilidini amam da izliyorlar.
Baheye geri dnnce iki pakedin iindekilerle aacn et
rafna bir snr iziyorum. Karncalar aacn stnde inip k
may ve dibinden gemeyi srdryorlar, sanki o turuncu toz
yokmu gibi, sadece toprakm gibi.
Eve girip babam aryorum.
93

Futbol seyrediyorum, diyor.


Sakn kapama, diye baryorum.
Onu tekrar aryorum. Telefon uzun sre alyor.
Ne var? diyor anca. Eee, aacnn gvdesini beyaza bo
yaman gerekiyor. Beyaz sevmezler. Beyazdan gemezler hi.
Btn gvdeyi deil, cila da srme sakn Tanr akna yoksa
aacna zarar verirsin. Emlsiyon. Beyaz bir halka ek, bu on
lar durdurur.
Yine kulbeye gidiyorum ve eski bir kutu boya buluyo
rum. Tornavidayla kapan ayorum. Fra bulamaynca tor
navidayla aacn dibine yakn yedi-sekiz santim kadar boyun
daki bir ksmn beyaza boyuyorum tamamen.
imenlere oturup boyann kurumasn bekliyorum. He
nz slakken karncalarn yapp kalmamas iin bekliyorum.

Sonu
Bir karncay bir daln ucundan dryorum. Aatan bir
tanesini alp eziyorum. Bir bakasnn koarak aa gvdesin
den indiini gryor ve baparmamla eziyorum. Baka bir
sr karnca aa gvdesinde panikteler. Olabildiince
fazlasn ldryorum. Sonra onlar ldrmeyi brakyorum.
sterlerse aac ldrsnler. Elimden ne gelir ki? Hibir ey.
eri girip kitaplar raflara alfabetik srayla yerletirmeye
balyorum tekrar.
Sonra tekrar baheye kp aacn etrafna ukur kazyo
rum. Kklerine kadar kazyorum. Bu aa burada sadece
senedir de olsa kkleri epey salam. Krekle kklerini kesi
yor, sonra, aac topraktan skp karana dek tm gcmle
geriye yaslanyorum.

94

r
Ba
k oluyorum.
Ayrntl anlatmak gerekirse, bir gn yolda yrrken durup
dururken yldrm arpyor beni. Tuhaf bir kaza bu; hava ya
murlu deil, hatta ok bulutlu bile saylmaz, gzel bir gn,
geri hava gneyde ok scak, kuzeydeyse daha serin ve yld
rmn sebebi bu iki ucun birlemesi muhtemelen. Birletikle
rinde sanki birisi enseme beyzbol sopasyla vuruyor ya da par
mam elektrik prizine sokuyor. Afallyorum ama ldyo
rum. Giysilerimin altndan yle parlyorum ki ellerimle gz
lerimi kapamam gerekiyor. Yenlerimin altndan ellerime k
salyor. Ellerimi altma koyup gz krptrarak kaldrmn
kenar tana oturuyorum.
O kz arabasn yolun ortasnda durduruyor. Kapsn ak
brakp yanma geliyor. O da aydnlk, o da parlyor. Yaz gibi
grnyor. Seni grdm, btn olanlar grdm, diyor ba
na. Gkten anszn inen anlatyor ve enseme dtn
sylyor. Kafatasm yoklaynca samda yank bir yer buluyo
rum sahiden de, burnuma hafif ve keskin yank kokusu geli
yor hl.
Kzn sarn olduunu syleyebilirim.
Yirmi be yalarnda olduunu syleyebilirim.
Arabasnn markasn bilmiyorum.
Gnler, haftalar, muhtemelen aylar geiyor, gkyzne,
topraa, ieklerdeki polenlerde oynaan arlara k oluyo
rum. k bir halde uyanyorum. k bir halde uykuya dal
yorum. Elma aacmn yapraklarn ldren karncalar var.
ldrsnler. Her birini, aacn gvdesinde braktklar her
grnmez DNA ayak izini seviyorum. Talihleri ak olsun.
Umarm yaprakbitleri bol bol rer. Yaprakbitlerine m.
Arkadam olduu iin zaten sevdiim arkadama deil sade
ce, komuma ve spermarketteki Angela ile Helen Sellara da
95

m. Suratsz babama m. Baheden eve girip salonda


oturuyorum, etrafm kitaplarla evrili, onlan raflardan indir
dim, yoksa ne zaman ap okuyacam ki bir daha? Eski
Chambers Yirminci Yzyl Szl'm rasgele ayorum.
Her ey anlaml. Gordian: Gordian dmndeki gibi. zdeksel, maddi anlamna geliyor. htiya, kiinin onsuz yapa
mayaca bir ey anlamna geliyor; rahatlamay gerektiren bir
durum; gereklilik. Tutya, inkonun eski dilde ad. Prlt, ufak
bir k huzmesi, bir ua, bir parlaklk, mecazi anlamda da sk
kullanlr, mesela umut prlts, kavray prlts gibi.
Yere uzanp bam kitaplarma, ayaklarm da kitaplarma
dayyorum ve tavana bakyorum; sinekli ve duyu eskimi ta
vana bakyorum ve hikyenin bu noktasnda tavan bile muh
teem.

96

KTAP KULB

Kaybolan kz benimle ayn yatayd. Gazetelerde ve sko


televizyonundaki haberlerde kan okul fotorafn o sralar
ok heyecan verici bulmutum nk yaadmz yerdeki
hibir ey hibir zaman televizyona kmazd, sko televizyo
nuna bile. On yandaydm. O yaz uzun aydnlk geceleri ba
bamn arka bahemizde kurmakta olduu serada tek bama
oynayarak geirdim. Henz bitkileri, camlan filan yoktu, sa
dece beton zemini vard, duvarlar ve ats vard ve yeni ka
ps ereve halindeydi hl. O var olmayan camlarn iinden
kolumu geirip duvarlardan geirdiimi hayal ederdim, tpk
Biyonik Kadndaki gibi. Kapnn st yarsndan ahr kapsy
m gibi sarkabiliyordum ya da kapy amadan ortasndaki
metal ubuun altndan srnerek geebiliyordum.
97

Babamn, garajlarn orada itin ardndaki biriyle konutu


unu iittim. Bana seslenip baheden kmam syledi. Kitap
lara baylr, diyordu adama. Bak, dedi, bu adamn karavann
dan istediin kitab seebilirsin, okuduktan sonra da geri ve
rip baka bir tane alabilirsin.
Adamn ismi Stephend; Highlandste ve adalarda kitap
satyordu. Karavannn ii kitap doluydu. Arka kaplarnda
katlanr merdivenler vard; ieri girmemde saknca yoktu n
k babam olmadn sylemiti. Oras ktphane deildi, ki
taplar dn verilmiyor satlyordu. Kelebek ve A v Tfei gi
bi isimleri vard. Birini arayan biriyle ilgili bir kitap setim; ka
pandaki glmseyerek sigara ien aktrisin Diane Keaton ol
duunu artk biliyorum ve gzel bir kadn olduu iin setim
o kitab.
Dzgn okursan, dedi karavandaki adam, sonra bakasna
satabilirim.
Srt burumasn ve sayfalarda kirli ellerimin izi kalmasn
diye bana kitab tutmay ve yavaa katlamay gsterdi. Kita
b yatakta okudum. Seksle ilgiliydi, sonra biri kadn ldr
yordu. Kitab, benden sonra bakas, belki de adalardan birin
de oturan biri okuyacak diye, her gece adamn gsterdii gi
bi tuttum. Oralardan birileri kitab karavandan alp evlerine
gtrecekti ve onlardan nce okuduumu bilmelerini istemi
yordum. Okulumda D Hebridean Adalarndan bir kz var
d. Szckleri annemin salondaki yeni l kanepenin srtyla
kolluklarna uzun inelerle tutturduu dantel rtler gibi
ssleyerek, uzatarak telaffuz ederdi.
Annem kahvalt tabaklarnn stnden bana donuk ve sa
bit gzlerle bakyordu.
Iona, biraz solgun grnyorsun, dedi. Buraya gel.
Elimi yoklad. Kitab olabildiince az aarak ve satrlarn
sonunda gizli szckleri seebilmek iin yzm evirerek
98

seksle ilgili ksmlar ve sonunda adamn o ii yapt sahne


leri tekrar tekrar okuduum iin herkesten ok sonra uyu
mutum.
Ge vakte kadar kitap okudum, dedim.
Annem kzarm ekmeine biraz tereya srd serte. An
nem de, babam da kitap okumazlard. alyorsanz buna za
mannz olmazd. zellikle de annemin ayracak zaman yok
tu, anlamsz buluyordu, bu yzden de lmnden on yl son
ra elimde kalm ona ait pek az eyden birinin bir kitap olma
s hl tuhaf geliyor. VVashington Irvingin Rip Van Winkle
ve Dier Hikyeler adl kitab. Yirmili yalarmdayken bir ikin
di vakti, yaz tatilinde niversiteden eve geldiimde vermiti;
bu senin olsun, demiti. Nerede saklamt Tanr bilir, ilk kez
gryordum ve evdeki btn kitaplar bilirdim. Bir okul kita
byd. Bu Kitabn Sahibi yazl bir damgaya dzgn bir elyazsyla gen kzlk soyad ve okulunun ismi yazlmt, ken
di isminiyse kargack burgack, boy boy mavi harflerle sayfa
nn kenarna yazmt. Basm tarihi 1938di, babasnn ld
ve okulu brakmak zorunda kald sene. On drt yan
dayd. imdi o kitap, gri deri src eldivenleri ve alyans
bende.
Havaalan ile ev arasndayken, ngilterenin gneydou
sundan geen siyah bir taksideyken btn bunlar dnyo
rum. ofrn benimle konumaya can attn hissedebiliyo
rum. antamdan bir kitap karp hazrda tutuyorum, geri
okumaya kalksam bam aryacak, biliyorum. Geen sene lis
telere girmi bir kitap. Bir adam yazm ve ilgin taraf bir ka
dn tarafndan yazlm gibi olmas. Herkes iyi diyor. Elimde
eviriyorum. Babamn domateslerinin kokusunu yayyor.
Burnuma gtrp sayfalarn eviriyorum hzla. antam do
mates dolu, bazlar neredeyse olgun, bazlar ise hl yeil.
Eve gidince onlar pencere kenarna koymam gerekiyor.
99

ofr bana doru yan dnyor. Kitab ortasndan ayo


rum. nce ona, sonra pencereden dar bakyorum. Yol ke
narlarndaki otlar yine bym, tarlalar senenin bu zama
nnda hep olduu gibi altn sars. Kolumu dayadm yerde
ki bir dmeye basnca samdaki cam iniyor. eri yaz ha
vas giriyor. Yazlar gelip geiyor, sanki hi yalanmadan, bir
birlerinin tekrar olarak, usulca akp gidiveriyorlar, ama eski
bir 45lii bir pikaba koyarmasna veya belki de eski bir
45lii bir pikaptan alp byle dingin bir gnde bir kanala
atp da sonra yzeyinde herhangi bir eyin yzm veya bat
m veya herhangi bir eyin olmu olduuna dair bir belirti
grmeden ylece durup suya bakmak gibisinden acizce eski
yorlar aslnda.
imdi ofr bana bir ey soruyor. Pardon, diyor aradaki
blmenin ardndan. Nereye gitmek istiyorsunuz?
Sesi yksek ama uzaktan geliyor sanki. Ona nereye gitme
miz gerektiini sylemitim zaten. Ya yanl yoldan gidiyor
sak? stmde fazla para yok ve taksimetresi ii-drt saniyede
bir dnyor ve her dn on pensi demek ve imdiye kadar
kayglandrn denecek kadar ok dnd bile ve daha Luton
civarndayz.
Ona kentin adn tekrar sylyorum.
Tamam da orada nereye? diyor.
Merkeze yakn, gittiimizde sylerim, diye baryorum
blmeye.
yi de tam olarak neresi? diyor. Oturduunuz sokak. Na
sl telaffuz ediliyor?
Bilmezsiniz, diye baryorum. ok kktr.
Barmanza gerek yok, diyor. Sizi duyabiliyorum.
Gzlerini yoldan ayrp kafasnn tepesindeki bir yazy
gsteriyor. Ik yanyorsa ofrle konuabilirsiniz, yazl.
100

Ha, tamam, diye baryorum. Sonra daha normal konu


uyorum. Oturduum sokak ok kk, diyorum, ama oraya
gidince yolu gsteririm.
Hayr, diyor. Baksanza.
Kontrol paneline bir cep kitab boyudarnda bir ekran ta
klm. Kapan ayor. Baz dmelere basyor.
Ona gittiimiz kentin adn syledim imdi, diyor.
Ekrandan bir ses kyor, orta snf bir ngiliz bayann sesi.
Bir sonraki gbekli kavaktan dz gidin, diyor. Ayn anda ek
randa beliren szckler ayn eyi sylyor.
Bir gbekli kavaa varyoruz. Dz gidiyoruz.
Peki tam olarak nerede oturuyorsunuz? diyor ofr.
Makinesine sokamn adn giriyor. Bir sr harita beliri
yor. urada oturuyorsunuz deil mi? uras oturduunuz yer
mi? diyor ofr. uras m? Ban bir bana bir ilerideki yola
eviriyor ve bu hareketi tekrarlyor. Sonra taksiyi saptryor.
Koltukta kayyorum.
Evet, diyorum.
Grdnz m? diyor. Gzel, deil mi? Neredeyse her ye
ri tarif edebiliyor. Sorduunuz her yeri. Herhangi bir yeri.
Uyduya bir sinyal gnderiyor ve uydu da bir sinyal gnderi
yor karlk olarak.
Taksisinin dier tarafna monte edilmi kk bir siyah ku
tuyu gsteriyor.
Aynca yolu ister sesli ister yazl renebiliyorsunuz veya
ikisi birden veya hibiri, ses ya da veri istemiyorsanz, diyor.
Bana gstermek iin sesi ap kapyor. Sesi ykseltip alalt
yor. Benden ok daha gen. Bu yeni bir taksi. Btn metalleri
k yanstyor ve gri ii gcr gcr. Kapda elimin yanndaki bir
kartmada Coventryde Gururla mal Edilmitir yazl.
Bin sekiz yz papele aldm, diyor, ve daha baka numara
lar da var. Bakn, unlar sylyor:
101

Bir sonraki gbekli kavaktan, diyor kadnn sesi, dz g i


din.
ofr pe pee dmelere basyor.
Bana en ksa yolu sylyor, diyor. En ak yolu da. Sola ya
da saa tam ka kilometre sonra dneceimi sylyor. Yol a
lmalarn haber veriyor. Evinize ka kilometre kaldn sy
lyor, sadece ehre deil, evinize. Ayrca bakn, benzin tasar
rufu yaptracak yolu da gsteriyor bana ve ehre vardmz
da evinize tam olarak hangi yoldan gidileceini ve oraya var
mak iin tam ka metre sonra sola ya da saa sapmam gerek
tiini syleyecek. u trafik iaretini gryor musunuz? Ne di
yor?
Bedforda 25 kilometre kalm, diyorum.
uraya bakn, bakn, ne diyor?
Bedforda 25 kilometre kalm, diyorum.
Kesinlikle, diyor. Kesinlikle. Yani Bedforda gitmek istesek
sadece yirmi be kilometre tede olduunu trafik iaretine
gerek kalmadan bilecektik. Daha nce hi byle bir taksiye
binmi miydiniz?
Hayr, diyorum, ilk kez biniyorum.
Bunun karmak bir sohbet teknii olup olmadn merak
ediyorum. Bedforda gitmek ister misiniz. Bana yaknda b
tn taksilerde ve muhtemelen btn arabalarda byle yol
gsterme sistemleri olacan sylyor.
Adm Wasim, diyor. Size cep numaram vereyim, Lutonda taksiye ne zaman ihtiyacnz olursa beni ararsnz, ge
lip sizi havaalanndan alrm mutlaka.
Ne? diyor ona ismimi sylediimde. Nasl yazlyor?
Anlamaya alyor.
Tek deil szck gibi geliyor kulaa, diyor.
Bir ada ismi, diyorum. Bir yer. Makinenize yazarsanz be
ni bulabilirsiniz.
102

Ha ha, diyor. Peki nerelisiniz, sakncas yoksa?


Ekran gsteriyorum. Nereli olduumu biliyorsunuz, di
yorum.
Ah, diyor. Hayr, ondan nce. Baka bir yerdensiniz. ive
nizden anladm.
Bir sonraki kavaktan, diyor orta snf bayann sesi, sola sa
pn.
Bana Glasgowda alan bir kuzeni olduunu sylyor.
Ona Glasgowun oturduum yere aslnda pek yakn olmad
n sylyorum.
Onu ziyarete gitmitim, diyor. Yamur yamt.
Ellerini direksiyondan kaldrp ikindi gneiyle aydnlanan
etrafmzdaki manzaray gsteriyor.
Bamla evetleyip glmsyorum. Arkama yaslanyorum.
ierisi ok mu scak? Havalandrmay aaym m? Bir ihti
yacnz olursa syleyin, diyor.
Ben iyiyim, diyorum. Teekkrler.
Uyumak istiyorsanz uyuyun, diyor. Evinize yaklanca si
zi uyandrrm.
Kontrol panelindeki bir dmeye basyor. Kafasnn tepe
sindeki kk krmz k snyor.
Kzn ad Carolyn Fergussond, feribot iskelesinin civarn
da oturuyordu, yeni kpr yaplmamt daha ve cameknlara
aslm okul fotorafl posterlerini anmsyorum, zgn gr
nyordu. Onu amcasnn Kinmyliesteki evinde buldular, s
permarket torbalarna konup mutfak dolaplarna gizlenmi,
ebeveynimin bir arkadann eve gelip onlara anlattn hatr
lyorum; adam bunu polis laboratuvarnda alt iin
renmi ve girdiklerinde ierisi le gibi kokuyormu, o yaz bir
nceki kadar scak gemese de; mutfakta bunlar konuuyor
lard, kap aralndan onlar dinliyordum ve sesimi duyduk
larnda annem bana bararak arka baheye kp amarlar
103

toplamam syledi. O yaz Donna Summern I Feel Love adl


arks haftalarca bir numarada kald, sonra da The Brotherhood o f Man. Birlikte kaalm sonsuza dek, birlikte kaalm son
suza dek, Angelo. imdi ne zaman bu arklar duysam o za
man dnyorum. Bahelerimizden kmamz yasakt; aile
mizin gz nnde olmak zorundaydk hep. Ertesi yaz yine
istediimiz yere gitmekte serbesttik, hangi ark bir numara
olmutu hatrlamyorum.
Torbadaki domateslerin yanndaki bir Tuppenvare kabn
iinde donmu orba var; babam serin kalsn diye gazeteyle
sarmt. Doktorun syledii haplar almay reddediyor. Bu
nunla gurur duyuyordu. Samalyorsun, dedim. Alakas yok,
dedi, onlarn faydasndan ok zaran var. Beni bahesine ka
rp serann yanndaki baz devasa beton tabakalar gsterdi ve
sen gider gitmez bu yedi tabakay alp bahenin dier taraf
na geri koyacam ve sonra karavan zerlerine karabilirim
ve sonra kapdan sarsa, garajdaki bir derin dondurucuyu eve
tayacam, dedi. aka yapyorsun deil mi, dedim. Ama bir
kula az duyar ve baka tarafa bakyordu, iitmeyen kula
bana dnkt, yant vermedi.
Taksinin sola saptm hissediyorum. Carolyn Fergusson
dnmemin sebebi, orbaya sarl gazetede kayp renci
kzlardan bahsedilmesi herhalde. Savan yaklat haberini
ikinci ve nc sayfalara, dnya haberleri sayfalarna att.
Hep yazlar kaybolurlar, sanki uygun mevsim buymu gibi,
sanki onlar karan insanlar, iftiler ve meyve toplayclar ve
bulvar gazetesi editrleri misali, bu ie uygun havay bekliyor
larm gibi. Ben on iki yandayken bir yaz gecesi eve ge gel
mitim, btn mahallede bara ara beni aramlar meer,
duymamm, yle sinirlendiler ki beni mutfakta oradan ora
ya savurdular, babam bir kolumu tutarken annem dierini b
rakyordu. Eyalara arpmtm. Her tarafm morarmt.
104

zellikle annem sinirlenmekte epey baarlyd, akam yeme


i sofrasnda ataln bir patates parasna saplayp tehditkr
bir ifadeyle gzlerini benden karmt bir ey demeden ve
bir ey dememek bir ey demekten ok daha kt olduu
iin, yle dediini hatrlyorum:
Bak elimin tersiyle arpacam imdi lona.
Sen beni ldreceksin kzm.
lnce beni ok ararsn.
Sonra yllardr aklma gelmeyen bir eyi hatrlyorum. An
nem masann yannda ayakta durmu bir dergiyi kartryor
du ve dergiyi kaldrp odann dier tarafndaki bana bakt. Yaz
mevsimiydi. Ben kanepede oturmu televizyonda kan her
eyi seyrediyordum. On yedi yandaydm ve somurtkandm.
Annem dergiyi havada tutmu sayfalarn eviriyordu.
Bence buna katlmalyz, dedi.
Dikile, Katoliklikle veya dzgn kzlarn nasl olmas ge
rektiiyle ilgili bir eydi herhalde. ok nemli bir ey izliyormuum gibi televizyona bakmay srdrdm.
Tanesi sadece 1 peni, dedi, bunlar insanlara gnderirsen
drt kitap alabiliyorsun. Tanesi 1 peniden. Bu sayfadaki bir
sr kitaptan seebiliyorsun. Tek yapman gereken setikleri
Ayn Kitabn almak. Bunu yaparsan sana bir yl boyunca her
sene setikleri Ayn Kitabm gnderiyorlar ve istemezsen al
mak zorunda deilsin. Bir peniye seebilecein bir sr kitap
var. VVlliam Shakespearein Toplu Eserleri. Bu senin iin fay
dal bir kitap.
Ne? dedim, neredeyse bir senedir niversitede Tngil7.
Edebiyat okumama izin vermeleri iin rpnyordum, hukuk
ya da diller filan deil, asla doru drst bir i bulamamam
garantileyecek bir ey. imdi o odada yrym grebili
yorum, gzlerim fal ta gibi akt, yzm bir ocuunki ve
ya anlalamayan dili birden anlalmaya balanm birininki
105

gibiydi ve ak sayfay bana gsterirken annem kendinden


memnundu.
Shakespeare koleksiyonunu, bir szlk, bir eanlamllar
szl ve bir alntlar kitab sipari ettik. Drt hafta sonra
hepsi bir kutu iinde postayla geldiler ve yanlarnda byk boy
Kitap Kulb Ayn Kitab vard; ismi Prenses Anne ile A tla
ryd ve Prenses Anne ile atlarn renkli fotoraflaryla doluy
du. Annem kahkahadan krld. Sonra kitabn fiyatn grd.
Ertesi ayki Ayn Kitab kraliyet saraylaryla ilgili bir kitapt.
Ondan sonraki aynki Edvvard dneminde yaam bir ngiliz
bayann hayatyla ilgiliydi. Ondan sonraki aynki tilki av tari
hiyle ilgiliydi. Bahelerle ve saray mensuplarnn grkemli ev
leriyle ilgili kitaplar her ay geliyordu, hep prl prldlar ve
renkli fotoraflar vard; pahal, ar, byk boy kitaplard ve
onlar sekiz gnlk iade sresinde iade etmeyi unutan annem
satn almak zorunda kalyordu her seferinde. Arka odada yer
de sehpann altnda duruyorlard ve her dnem sonunda eve
geldiimde saylarnn artm olduunu gryordum.
Btn o ie yaramaz kitaplara ne olduunu merak eder
ken, imdi nerede olduklarn, hl babamn evinde bir yerler
de okunmam halde st ste mi durduklarn merak ederken,
taksi ofrnn konutuunu duyuyorum. Gzlerimi ayo
rum. Kafasnn tepesindeki krmz k yanyor.
Bakn ne kadar yaklatk, diyor.
Sesinin gerisinden orta snf bayann sesi yirmi metre son
ra sola dnmesini sylyor.
Geldik saylr, diyor.
Geldik saylr, diyorum.
Taksisini darack sokaklarda iki yana park etmi arabalarn
arasndan geirip darack sokama sokuyor. yi araba kulla
nyor.
Uykuda gldnz, diyor. Gzel bir uykuydu herhalde.
106

Evimin nne park ediyor. Taksimetre tahmin ettiim ka


dar yazmam. Paray karp sayyorum ve ykl bir bahi
vermeye alyorum ve, sana Wasim adn kim verdi? Annen
miydi baban m? Birinden mi esinlendiler? Anlam nedir? di
ye sormak istiyorum ona. Evli misin? ocuun var m? Annen
baban hayatta m? Herhangi bir ey iin ila almalar gereke
cek ve bunu reddedecek kadar yallar m? Lutonda m b
ydn? Nasl bir eydi? Vauxhall kapanp da bir sr insan ii
ni kaybettiinden beri oras nasl? Baka bir yere gitsek, ras
gele bir yer sesek olmaz m? Bir yerlere gitsek ve nereye git
tiimizi ancak varnca rensek olmaz m? Yol gsterme sis
temini kapatp ylesine gidemez miyiz? demek istiyorum.
Taksiden inip ona paray veriyorum.
Teekkrler, diyorum.
Kitabnz, diyor. Unutmayn.
Tekrar ieri eilip kitab koltuktan alyorum.
ofr imdi saatine bakyor. Bakn, diyor. abucak geldik.
Gzel yollardan gittik. anslydk.
Numarasn bir makbuzun arkasna yazyor, ona eve bir
daha gelmem gerektiinde kendisini arayacam sylyo
rum. Taksisini yolun sonuna doru srp keyi sapyor,
gzden kayboluyor. Anahtarlarm buluyorum, n kapm
ayorum, ieri giriyor ve kapy arkamdan kapatyorum.

107

in a n b a n a

Bir ilikim var, dedim.


Hayr yok, dedin.
Pazar sabahyd. Dardan kilise anlarnn sesi geliyordu
ve biri im biiyordu; eyll ayyd; bu sene im biilecek gn
ler fazla olmayacakt artk. Sana kahve yapmtm, kp eve
kruvasanlar getirmitin, sonra tekrar giysilerini karp yere b
rakmtn ve her zamanki gibi tekrar yataa, yanma girmitin.
Kollarn belime dolamtn ve ban srtma yaslamtn.
Var, dedim. Bana inanmyor musun?
likin filan yok, dedin arkamdan.
Aslnda haklsn, dedim, ilikim yok. liki deil, bir iliki
den ok daha fazlas. Aslnda tanmadn bir adamla evliyim
ve bilmediin ocuum var.
Ah, dedin.
108

Ayrca her gn evden ktmda ie gittiimi sanyorsun


ama aslnda ailemi grmeye gidiyorum.
Bakasnn evine gidiyorsun... dedin.
ey, aslnda benim de evim... dedim.
Ve orada btn gn kalyorsun yle mi? dedin. Sekiz bu
uktan altya kadar?
Orada ok i oluyor, dedim. Kahvaltdan sonra sofray
topluyorum, bulak ykyorum, t yapyorum, yataklar top
luyorum, evi temizliyorum...
Temizliki kadn yok mu? dedin.
... Ve ocuklar okuldan dnecekleri iin le yemei ha
zrlyorum, artk okullar ald, sonra evden tam vaktinde
kartyorum onlar ve sonra le yemei sofrasn topluyorum
ve 03:30da onlar okuldan alyorum, devlerini dzgn yap
mlar m diye kontrol ediyorum, bazen de alveri yapyo
rum ve Ericin annesine bakmam gerekiyor, dedim.
Eric kim? dedin.
Neyse ki artk yemek alverilerinin ou internetten ya
plabiliyor, dedim. Bu bana inanlmaz zaman kazandryor,
inanamazsn. Hatta bazen dier evimdeki yemek masasna
oturup dergi veya biraz kitap okumaya bile vaktim oluyor.
Bilmediim bir yemek masan olduuna inanamyorum,
dedin. Beni ocuklarnla tantrmadna inanamyorum.
ocuklarn tanmay ok isterim. simleri ne?
Ben on iki yanda, kayakta ok baarl, dedim. Geen se
ne okulun kuru kayak pistinde dl kazand. Hazirandaki
dl treninde sertifika ve kitap alnca ok gururlandk.
Avularmz patlayana kadar alkladk. Onu anlayacak bir
okul bulmamz zor oldu ama Parkside ona uygun gibi. Aka
demik adan Ben biraz, ey, asi, ama dzeleceini dn
yorlar; ona zel ders aldryoruz ve babas gibi matematie
baylyor.
109

Babas matematie baylyor mu? dedin.


ey, renciyken baylrm, dedim.
Ama sen matematikten nefret ederdin, dedin.
Ztlarn ekimi, dedim, bir de Amanda var, Amanda on ya
nda, erkek gibi kz, olanlara barp arr hep; enstrman
almaya, ark sylemeye ve dans etmeye baylr; cidden ok
baarl, step dans dersi alyor, retmeninin dediini gre ri
tim duygusu ok gelikinmi ve yaknda okul gazetesini tek
bana karacan biliyorum, eminim ileride nemli bir ga
zeteci olacak, kelimeleri ok iyi kullanyor cidden.
ki etti, dedin. Bir tane daha var.
ncs bebeim, dedim. Jonathan. Yedi yanda.
Favorin, dedin. Syleme tarzndan anladm.
ey, bebeim ite, dedim.
Peki onlar bunca zamandr benden gizlemeyi nasl baar
dn? dedin.
Olduka ketumumdur, dedim.
Hamilelikte ketumluk ie yaramaz ki, dedin. U kez hami
le kalmsn, gizlemeyi nasl baardn?
ok az yedim, dedim. ok dikkatliydim. Hatta hamiley
ken kilo verdim. Ayrca, ey, hani bazen i iin gitmek zorun
da kaldm konferanslar var ya?
Hafta sonlar gittiklerin mi? dedin.
Hani on yl nce Hawaiide bir tane vard... dedim.
Hani iki hafta srmt de dnte zaman fark yznden
hasta olmutun? dedin.
Zor bir gebelikti, dedim. Amanda. Ters gelmiti. Sezaryen
yapmak istediler ama kabul etmedim.
Muhteem karnnda iz kalsn istemedin, dedin.
Evet, dedim. z kalsa sana nasl aklardm ki?
Peki ya bana getirdiin u Honoluluyu Seviyorum ti
rt? dedin.
110

Bulmak biraz zaman ald ama byle eylerde gayet iyiyimdir, dedim.
Peki bu ifte yaam ne kadar zamandr srdryorsun?
dedin.
ey, tantmzdan beri, dedim.
Ne? En bandan beri mi? dedin. Onca yldr m?
Kocam Ericle seninle tantm gn tantm, dedim.
smi Eric mi? dedin.
Evet, ismi Eric, dedim. Bunda ne terslik var? Neden gl
yorsun? Eric ismine glmyorsundur umarm.
Eric cidden salaka bir isim, dedin, bir fantezi karakteri
iin bile.
Eric fantezi karakteri deil, dedim. O benim kocam. Hem
Erici benim gibi yakndan tamsan salaka bir isim olduunu
dnmezdin.
Peki Eric unu yapmakta benim kadar iyi mi? dedin yorga
nn altndan, karnm ptn ve kollarn kalalarma indirip
beni tuttun.
Sevimek konusunda aranzda kyaslama yapamam, dedim
birlikte yukar ktktan sonra, tekrar dzenli solumaya bala
dmzda. Yani, nasl yapabilirim ki? Eric benim kocam. Sen
sevgilimsin. Farkl ihtiyalar karlayan rollerdesiniz.
Beni hayal krklna urattn, dedin dorulup oturarak.
yle aradikalsin ki!
Aradikal diye bir szck yok, dedim.
Yani, baksana, dedin. Kendine baka bir hayat icat etme
ans buluyorsun ve ne yapyorsun?
Ne demek icat? dedim. Hibir eyi uydurmuyorum.
Elerhangi biri olabilirdin, dedin, dnyadaki herhangi biri.
Bir, bir sper kahraman olabilirdin. M I5* ya da hkmet iin
alabilirdin.
* ngiliz istihbarat tekilat (Military Intelligcnce, Scction 5). (y.n.)

111

Ne? Ben yalan m syleyeceim? dedim.


Bir hrsz veya kap bir sirkte fillere plaj toplannda yrme
eitimi veren biri olabilirdin veya, ne bileyim, zengin ve nl
lerin dostu ve srda olabilirdin, Kim Basingera sorunlar ko
nusunda yardm edebilirdin ve televizyondaki adam hapisten
kurtarp uyuturucu rehabilitasyonuna sokabilirdin...
Hangi adam? dedim.
smini bilmiyorum, dedin, hani hapse girmiti, u zayf ka
dnla program yapyor.
Hangi zayf kadnla? dedim.
u nefret ettiim televizyon program, dedin. Neyse, ada
m bo ver. Sylemek istediim u: BMde nemli bir bar
gc mensubu olabilirdin. Deli dana hastalna hepimize
bulamadan bir tedavi yntemi arayan doktor olabilirdin.
Ama hayr. Bir koca. ocuk. Bir kaynana, Tanr akna.
Cidden ama, dedim. Elaine tam bir ba belas.
Elaine kim? dedin.
Kaynanam, dedim, Ere hakkmda syledii yalanlara ina
namazsn.
Kime? dedin.
Ere, dedim. Ericin ksaltlm.
Kfr edip ellerinle yorgana vurdun. Byle devam edersen
kafay yiyeceim, dedin.
Kaynanam gizli bir alkolik olup evde btn gn tek ba
ma kafay ektiim yalann kocama sylemeye devam ederse
ben de kafay yiyeceim, dedim, eminim geceleri ben yokken
onu arayp doldurua getiriyordur. Eminim ona bir sevgilim
olduunu sylemitir. Eminim ona ocuklar alp beni terk
etmesi iin bask yapyor. Geri Er ona inanmaz ya.
nanmaz, dedin, nk sana gveniyor, deil mi?
ey, vnmek gibi olmasn ama birbirimizi iyi tanrz, de
dim. Ama viski srahisine son baktmda yemin ederim ki
112

stne tebeirle ince bir izgi ekilmiti, toz filan deildi, tam
viskinin hizasndayd. Bir de hani telefonu anca hafif bir t
krt duyarsn ya...
Hani u baka birinin seni dinliyor olabileceini gsteren
hafif tkrt m? dedin. O hafif tkrty m kast ediyorsun?
Evet, dedim. Kaynanam nasl bir kadn anla ite. Beni hi
hazzetmedi. Kocamla evlendiim gnden beri.
Seninle ayn yatakta olduuma inanamyorum ya, dedin.
yle basmakalpsn ki gerek olamaz bu.
Ama gerek, dedim. Hepsi gerek. Asla yalan sylemem
bilirsin.
Peki Eric, Ben, Amanda, Jonathan ve Elaine u anda nere
de olduunu sanyorlar? dedin. Her gece ve her hafta sonu ve
Noellerde ve Paskalyalarda ve banka tatillerinde nerede oldu
unu sanyorlar?
Ben megul bir kadnm, dedim. Modern bir kzm. Ken
di hayatm olduunu biliyorlar.
Bir eyi merak ettim, dedin.
Neyi? dedim.
u senin Eric, dedin. Grn nasl?
Niye sordun? dedim.
Bu kadar pheci olma, dedin. Mesela kk bir by var
m?
Yo hayr, dedim, Erimin yok.
Evet, tamam, dedin. Benimkinin de yok. Peki kelleiyor
mu ve biraz imanca m?
Kesinlikle hayr, dedim. Erim hayatnn zirvesinde.
Tahmin etmitim, dedin.
Ne demek istiyorsun? dedim. Hem seninkinin de by
olmadn sylerken ne demek istedin?
Sana sylemem gereken bir ey var, dedin.
Ne? dedim.
113

Bir ilikim var, dedin.


Hayr, yok, dedim.
Eric diye bir adamla, dedin. Ayn Eric olduuna eminim,
tarifinden anladm.
Ericimle mi? dedim.
ey, o benim de Ericim, dedin.
Mmkn deil, dedim.
Rici ocukluumuzdan beri tanrm, dedin. Ayn okul
daydk. Matematie bayldn hatrlyorum. Birlikte by
dk, sonra yollarmz ayrld. Artk bir aile babas.
Benim dier hayatm elimden alamazsn, dedim.
Gndzleri buluuyoruz, kars ie gittiini sanyor, dedin.
Annesi Elaine artk yaland; annemin arkadayd, oturduu
muz meclis lojmannn arka kaplarnda sigara iip gliiiirlerdi birlikte...
Ah. yi de. Benim Erim meclis lojmannda bymedi ki...
dedim.
Ric ocukluk hayatmzdan utand iin bu konuda hep
yalan syler, dedin. Onun her eyi sakattr, hayat yalandr.
Ne demek istiyorsun? dedim.
ey, mesela kars, dedin.
Ne olmu ona? dedim.
ey, onun iin kayglanyorum, dedin. Kocasnn bir iliki
si var. Kadncaz btn gn evde tek bana iiyor ve o kor
kun ocuklarla urayor. En byk olan tam bir haydut...
Ne? dedim.
Polisle ba derde girdi, slahevine filan gitti, dedin, kz
kardeinin de ondan aa kalr yan yok, daha on yanda
Oddbinsten votka alarken yakaland ve polisler onu eve ge
tirdiklerinde bu kadar azbozuk bir ocuk hi grmedikleri
ni sylediler, arabadan indiinde stnde balerin etei vard
ve kfrler savuruyordu, yemin ederim ki o kfrlerden baz114

lann hi duymamtm, yle irentiler ki! Bir de u kk


olan. Bebek dedikleri.
Onun hakknda ne biliyorsun? dedim.
ey, o bebek ite, dedin. Anasnn gzbebei. Onun kop
yas. Babasyla alakas yok. Aslnda, akas Ricle ilikimin
sebebi u.
Evet? dedim.
ey, gerei sylemek gerekirse, dedin.
H h? dedim.
Akas onunla hl bir eyler yaamamn tek sebebi ka
rs.
Kars m? dedim.
yle gzel bir kadn ki, dedin. yle tatl ki. Akas kar
sna srlsklam m. Ricin yannda kalmamn tek sebebi
karsna yakn olmak. Potansiyellerle dolu bir kadn o. Baka
bir sr ey yapabileceine eminim.
Frsat bulursa, dedim.
Kesinlikle, dedin.

Sevitik. Sabahn geri kalann ve ikindinin bir ksmn se


vimekle geirdik. Kalalarm ok hafif ve kendinden emin
bir ekilde ayrarak beni arttnda ve szm yanda kesti
inde balad, derin bir nefes aldm ve sen kalalarmn aras
na kayp ince kask tylerimi yaladn, sonra stme uzanp
beni ptn, becerikli bir ekilde, nk beni ok iyi tanyor
sun, sonra ben stne ktm nk seni avcumun ii gibi bi
liyorum ve nk sevilen bir kitabn zellii, cidden iyi bir ki
tapsa, mzik gibi deiken olmasdr; onu bildiinizi sanrs
nz, defalarca okumusunuzdur, tabii ki bilirsiniz, tabii ki al
dnz haz onu ok iyi bilmenizden gelir, ama sonra arka
planda onda hi duymadnz bir eyi duyarsnz ve bir say
115

fay evirince ilk kez grdnz bildiiniz bir szckler


kombinasyonu kar karnza, bu kitab bildiinizi sanrdnz
ama farkllyla gzlerinizi kamatrr, bir kez daha ve sadece
bu da deildir, siz de farkl bir insan olmusunuzdur, imdi
farkl birisinizdir, kitab tekrar okuyorsunuzdur ve sen akm,
benim iin mkemmel bir kitapsn, aslnda ikimiz de yleyiz,
ki bu biraz ritim duygusu ister, ama neyse ki ikimiz de birbi
rimizi okumakta gayet ustayz.
Btn sabah ve ikindinin bir ksmn sevimekle geirdik.
Saatler geti. Darda aa yapraklar hafife sallanyordu;
sonbahar balangcnda koyu yeildiler. Eylln bir pazar g
nyd. Bu ay sadece drt pazar olacaka. Bulutlar yksekler
deydi ve krlanglar bir ay kadar daha kaldktan sonra ertesi
yaz dnmek zere gneye gideceklerdi.

116

ISKO AK ARKILARI

Violetn ba gsterili bir nefesli alglar grubuyla dert


teydi. Evde ilk kez bu kadar ok iriyar erkek vard ve hibiri
nin beslenmeye ihtiyac yoktu. zerlerinde sko etekleriyle
n kapdan ieri dalyor, gaydalarnn uzun borularn tavana
srtyor ve ay postundan enstrmanlarn kap ereveleriyle
ksa perdelere arpyorlard. Biblolar deviriyorlard. Dolapta
ki srahiyle bardaklar titretiyorlard. Merdivenden inip k
yor ve sahanlktaki kilimi buruturuyorlard. Yatak odas per
delerini krtryor ve tablolar yamultuyorlard.
Gece gndz her vakit geliyor ve hep ayn arky alyor
lard. Btn ev sarslyordu. Onlar gittikten sonra bile sarsl
yordu. Violet eilirken eli titredi, yavaa eiliyordu nk
117

vcudu szlyordu; eilip ardkuunu, daldaki ispinozlar,


turnikenin iki tarafnda cilveleen gen ifti tekrar ald. Onla
r yerlerine geri koydu. Merdivenden kt, ayaklarnn dibin
deki gcrty hissediyor ama duyamyordu. Tablolar dzeltti.
Sudaki kular tablosunun camnda kendi yansmasn grd.
On ya gen grnyordu. Vay vay vay, dedi kendi kendine
yksek sesle. Ama bir elalenin yannda yksek sesle konu
mak gibiydi bu; kafasnda tekrarlanp duran o arkdan baka
bir ey duyamyordu. ark hznlyd. Gzeldi. Etkileyici
denebilirdi. Violet sahanlkta eilip kilimi dzeltti. Sonra yi
ne dorulup merdivenden indi.
Violetn tanmad bir kadn da onu ziyaret etmeye ba
lamt. Ta Dalstondan otobsle geliyordu. Genti ve henz
evlenmemiti, bu yzden yapacak daha iyi bir ii yoktu. Otur
duu yerdeki pahal dkknlardan Violeta bir kek ya da bir
paket biskvi getirirdi hep. Alk nedir bilmeyen bir kzd
besbelli. te imdi yine kapdayd.
Bu sefer ne istiyorsun? dedi Violet.
Kz tam bir ba belasyd. Yallara bedava hizmet veriyor
du. Zenginlerin ho, lekesiz cildine ve gzelliine sahipti.
Her halkrda, Violet onun dediklerinin tek kelimesini duyamyordu.
Salondaki stcnn nne oturdular.
unu ieride giymen anlamsz, diye bard Violet.
Kz, ceketini kard.
Nezle olursun, diye bard Violet, stcy biraz daha aa
rak.
Kz sveterini de kard. Genti ve abuk snyordu. Violetn mutfana gidip ay yapt ve bir tepside, fincanlar ile
dkknlardan alnma, tabaklara konmu pahal eylerle birlik
te getirdi.
118

Kz ile nefesli alglar grubu Violetn tek misafirleri deil


di. Telefona barrsa doktorun gelmesini de salayabiliyor
du. Ayda birka kez kz uruyordu; bazen kocasyla, bazen
se onsuz. Yalnz geldiinde yerel gazetenin emlak sayfasn
okuyor veya evde dolanp bir eyleri eline alyor, bakyor ve
geri koyuyordu. Violet onun odann dier tarafnda oturup
dolaptaki bardaklar saymasn izliyordu. Parmanla vurunca
nlyorsa kristaldir, diye retmiti Violet, o kk bir kz
ken. Violet evlenince ev bardak dolu olmutu hep. Altmlar
ve yetmiler renkli bardaklarn altn alaryd cidden. Keke
imdi kalkp dolab asa ve parmayla kristali nlatsa, diye
dnd Violet; o bitimsiz ark eliinde gzlerini kapad ve
kznn koltuktan kalktn, srgl cam kapa atn, bir
arap kadehi setiini, dierlerini kmldatmadan aldn, pi
yano akorunda kullandklar atallar gibi dibinin yaknndan
tutup kulana gtrdn, gerek olup olmadn anla
mak iin parmayla ok hafife vurmaya hazrlandn hayal
etti. Ama gzlerini atnda kz hi kmldamamt. imdi
dolabn yanndaki tekerlekli servis masasna bakyordu. Onu
gsterdi. Az kmldad. Bir ey diyordu.
Senin olsun, dedi Violet, sinek kovarcasna elini sallayarak.
Al, senin olsun.
Kznn kocas bugnlerde ii garajda bir eyler yapmak
olan bir adamd. Violetn onlar her ziyarete gitmek zorunda
kalnda adam garajda bir eyler yapyordu. Ne zaman Violetn evine gelse kapnn yannda durup veya koltuun ar
kasna sabrla yaslanp Violetla yalnz geldii zamankinden
daha ok konuuyordu. Geri Violet hibir ey duyamyordu,
kulaklarnda gayda sesleri vard o kadar, grup evde deilse da
ha alak oluyorlard, evdeyse daha yksek, ki kzyla kocas
bunun farknda deildiler kesinlikle, bu konuda kr ve sar
dlar; geen aramba, k ve bakml da olsalar hl bir-iki sa
119

vatan gemi gibi grnen gaydaclar ufak mutfakta o ikisi


nin de burunlarnn dibinde dans etmilerdi, Violetn imdi
oturduu sokaktaki kaplarn altndan atlan hayat sigortas
brorlerini okuyan o ikisine kibarca elik etmilerdi bylece.
Violet glm, kznn nnde el rpnt. Kzyla kocas bakmlard. Onun yal ve kak olduunu sanyorlard. Violet
bfedeki biblolar gstermiti. Bakn, diye barmt. Bro
r okumaya geri dnmlerdi. lrseniz 80.000 pound ala
bilirdiniz.
Violet gzlerini krptrarak uyand. Bugn koltuunda
kz deil o kz vard. Btn leden sonray orada geirmi
ti kz. Ayaklarn orada yaayan bir kedi gibi koltuun altna
kvracak kadar genti. Violet kzn burada ne ii olduunu
hi bilmiyordu. Birok kez gelmiti ama Violet kzn adn bi
le bilmiyordu.
Kz, Violetn kendisini izlediini grd. Bacaklarn at.
Doruldu.
Oraya hi gittin mi? dedi Violet.
Kz anlamad.
Kanadaya dedim, dedi Violet daha yksek sesle. Kanadaya hi gittin mi?
Kz hayr anlamnda kafa sallad.
elaleli yere gitmedin mi? dedi Violet. Senin gibi zengin
bir kz dnyada istedii yere gidebilir oysa? Kz glmsedi.
Ah, bak, anlataym. O elalelerin grlts her eyden
yksektir. Kilometrelerce teden duyulur. Kilometrelerce
teden duyduk. Kenarnda durduumuzda hibir ey duya
madm. Yani dnyann bir harikasn grdm syleyebili
rim. Dnyann bir harikasn iittiimi de syleyebilirim. Bu
nu syleyebilecek ka insan var ki? Dnyadaki milyonlarca in
sann arasnda. Bin dokuz yz elli . Dans edilecek bir yer
vard. Biliyor musun?
120

Kz bayla evetledi.
ok farkl bir insan olabilirdim, dedi Violet. Dnyann
br ucunda.
Kzn az ald ve, evet, dedi sessizce.
Gitmelisin, dedi Violet.
Kz bayla evetledi ve tabaklarla fincanlar tepsiye yd.
Hayr, imdi git demiyorum, yani oraya git, Kanadaya git,
o yere, ismi nedir? dedi Violet.
Kz glmseyip saatine bakt. Tepsiyi kaldrnca stndeki
her ey bir tarafa kayd. Tepsi kullanmay bilmiyordu. Violet
st ste den eylerin sessizce tangrdamalarn izledi ama
sadece st kattan gelen sesler vard, eski bir deri akcierden
kan havann karabilecei sesler, yrei sarsan bir ark ek
lindeki sesler. Gaydalarn torbalar deri miydi? Violet bilmi
yordu. Sert olduklar kesindi. almak zordu herhalde. Yakn
da bir yerlerde alyorlard, tepede, tam tepelerindeki yatak
odasnda belki veya fotoraf kutular ile Violetn bir daha as
la grmeyecei, st ste duran eylerle dolu tavan arasnda.
sterlerse o eyleri tekmeleyip kendilerine yer aabilirlerdi.
Ortal istedikleri kadar databilirlerdi. Violetn umurunda
deildi.
O kz yine salona gelmiti. Sveterini giyiyordu. Violetn
evindeki zaman dolmutu.
Kzmn ad Jean, dedi Violet. smini Jean Simmonstan
esinlendim. Jean Simmons bilmezsin.
Kzn atkuyruu sa sveterinin tepesinde belirdi tekrar.
Jean Simmons aktristi, dedi Violet.
Kz bir eyler syledi. Ceketinin cebini kartrp bir ey
kard. Kk bir defter. Eli kadard. Kz, defterin ortasn a
t. Sayfalan botu. Kz dier cebinden kalem karp bir ey
yazd ve Violeta gsterdi. Violet defteri alp gzlerine yakla
trd. Kz nereli olduunu yazmt. Violet oradaki bir sr
121

evin ilerini bilirdi. Paral insanlara temizlikilik yapmt.


imdi hepsinde de baka insanlar vard herhalde.
Sana demin sylediim yer, dedi Violet. smini hatrlaya
madm.
Kz defteri geri ald ve yine bir eyler yazd. Violet gzle
rini ksarak bakt; Chelsea kelimesinin altnda Kanada yazly
d. Violet defteri kzn eline itti.
Hayr, dedi. Suyun olduu yeri, ehri. smini hatrlayama
dm.
Kz baka bir ey yazd. Violeta sayfay gsterdi, iki sz
ck daha ve sonra bir soru iareti yazmt. Niagara elalesi?
te bu, dedi Violet. te bu. Niagara. Tam kenarnda ve o
kadar ok su var. st dz, hafif kpkl ve sonra hepsi d
yor. Bugn de ayndr. Grnce insanlarn oradan fyla
dp kurtulduklarna veya dp dibe ulatklarnda hl sa
olduklarna inanamyorsun, ana kurtuldular ite, bir ksm.
Hepsi deil. imdi, dedi. Dinle. Kz kolundan tuttu nk
kz yinr saatine bakmt.
Ne, dedi kzn az, veya kim veya bekle.
Violet dorulup olabildiince dik oturdu. ksrd. Yut
kundu. Genzini temizledi. Yukardaki delikanllarnn yine o
kvrak ada balamalarn bekledi. Ayayla tempo tutmaya
ve arky zengin kza sylemeye balad.

Chelseanin arkada Amanda, Chelseaye gece yars bir


ryada plak halde gelmiti. Chelseanin grd byle ilk
rya deildi bu. Evleri beyaz, yaprakl yollarda yrrken
(Chelsea, Chelseade oturuyordu) baka eylere kafa yordu.
Aerodinamii dnd. Havadaki nitrojeni ve oksijeni d
nd. Bayan Watermanin bir vadinin br tarafndan sesle niyormuasna srekli barmasn dnd. Dnyann br
122

ucunda ilkbahar olduunu, orada kn bittiini, buradaysa


bu tuhaf scaklkta daha yeni baladn dnd. Normalde
senenin bu vaktinde hava bu kadar scak olmazd. Kresel
snma iklimleri bozmaya devam ederse neler olacan d
nd. Hyde Parkn ortasndaki havuzu dnd. Mikropla
rn suda nasl soluduklarn dnd. Amandann bir mikro
biyolog oluunu dnd. Bir keresinde Chelseaye bir neh
rin ortasndan mesaj gndermiti, TAYN ORTSINDA DURUYORM, USTMDE TEPEDN TIRNAA BYOLOJK
TEHLKE GYSS VAR!!! BENDN + B SURU YASAM
FORMUNDAN SLMLAR, diye. Bu geen sene olmutu,
Amanda hl buradayken. Amanda koltuunda rlplak
bada kurup oturmu Chelseaye bakyordu. Chelsea gece
yars kan ter iinde uyanmt, hayr diyerek. Troposfer tropopoz ozon tabakas stratosfer, diye dnd arkterinin
kapsn iterek aarken. arkteri ok kaliteli bir yerdi. Gayet
mehurdu. Stratopoz mezosfer mezopoz termosfer kuzey
klar. Atmosferin bir yaps vard. Chelsea onun tabakalar
nn isimlerini biliyordu.
arkteride bir sr etekli adam Chelseanin arkasnda
kuyrua girdiler. arkteriden knca onlar da ktlar. Kald
rmn ortasnda durup dnd. Ona bakarak grlt yaptlar.
Chelsea nazike gld. Adamlann st amurlu gibiydi, ihti
aml giyinmilerdi ama sokakta yatm gibiydiler.
Para antasnda bozukluk arad. Kaldrma, adamlardan bi
rinin iri tokal ayakkabsnn yanna birka pound brakt ve
teekkr etme hareketi yapt. Adam paray grmezden geldi.
Grmezden gelmekten de te; sakall ban yukar kaldrd.
Alnmt. Belki de aslnda memurdular, hallerinden anlal masa da. V&A ile ilgileri vard herhalde.
Ama mze kaplarnn nnden crlayp inleyerek getiler
ve onu Brompton Soka boyunca takip ettiler. Chelsea biraz
123

hzl yrmeye balad. Komaya balad. Turistlerin arasn


dan kotu ve hzla gelen arabalarn arasndan sokan kars
na geti. Harrodsa dald. Kapc kapy at. Onlar ieri al
mazlard. Ama geldiler, hl peindeydiler, hl o korkun
grlty karyorlard. Hibir gvenlik grevlisi yardm et
medi. Onu yiyecek reyonunda takip ettiler. Onu mcevherler
blmnde takip ettiler. Geldii yoldan dnnce onlar da ay
n eyi yaptlar; yryen merdivende arkasnda toplandlar.
leri bakyordu, masumca, dmdz ileri bakyordu, bir eli ha
reketli eridin stnde. Ama onlar barp ardlar, uludu
lar ve melediler ve anrdlar, nce kitap, sonra oyuncak, son
ra deri rnleri blmlerinde. Peinden gelip merdivenden
iniyorlard ve maazadan kyorlard sanki kendisi gruplar
nn efiymi gibi. Arkasndan kasla kasla yryerek
Knightsbridge Metro stasyonuna girdiler ve orada yk ka
psndan girerek onlar atlatt.
Havaalan metrosuydu. Grd ilk koltua oturdu. Ne
fesini tuttu. Onlar hl yukarda bilet makineleri iin bozuk
luk aryorlard herhalde, otomatik bilet bariyerlerinden ken
dilerini, niformalarn ve enstrmanlarn sdrarak geme
ye alyorlard. Metro kalkt. Karsnda bir adam gazetesini
okuyordu. Yanndaki bir kadn donuk ve grmeyen gzlerle
bakyordu. Chelsea suide hl bir terslik olup olmadna
bakt kutuyu ap. Kutuyu kapad ve gzlerini kapad. Metro
bir sonraki duraa gitti, kaplar ald, Chelsea arkasndaki ya
da nndeki vagondan onlarn arszca bartklarn iitti ve
kaplar kapand. Adam hibir ey olmamasna gazetesini
okuyordu. Kadn hibir ey olmamasna donuk gzlerle
ileriye bakyordu. Baka bir kadn da donuk gzlerle ileriye
bakyordu. Biraz ilerideki bir kadn gazete okuyordu. Bir ba
kas kitap okuyordu. ki kii kapnn yannda durmu sallan
yorlard. ki tane ortlu turist bir srt antasna yaslanyorlar 124

di. Chelsea pis zemine bakt. Muambasnda grili beyazl le


keler vard, Chelseanin ayaklarnn altnda yapay bir yldzl
gkyz uzanyordu sanki. Her durakta kaplar alyordu,
insanlar inip biniyordu ve arkalarndan ya da Chelseanin te
pesinden gelen grlt trenin tesine yaylyor, tnel anda
yanklanyordu.
Ta Heathrowa gidip dnene kadar ayn arky aldlar ve
sonra hl o arky almay srdrerek metrodan inip sokaa
kan Chelseayi takip ettiler.
ay kahve filan ister misiniz? dedi Chelsea birka saat son
ra tekrar konuarak.
Gaydaclar salondaki kahve masasnn etrafna halka eklin
de dizilmilerdi. n kapdan iti kak girdiklerinden beri bu
rada ayakta duruyorlard. Kap hl ak duruyordu. Soluduk
a gsleri kabarp iniyordu. Farkl ritimlerde soluyor, ayn
arky alyorlard. Omuzlarna yasl tartan kapl borular dal
lara benziyordu. Sanki annesinin dairesinin zemininden biti
vermi bir soluyan eik aalar komuydular. Onlarla konu
mak aalarla konumak kadar anlamszd. Size bir eyler ge
tireyim mi? diye sormutu Chelsea. Uzun kalmay dnyor
musunuz? Baka neler alarsnz? Herhangi biriniz seyahat et
tiniz mi? Herhangi biriniz Avustralyaya gittiniz mi? Ben ge
enlerde oradaydm, Melbourneda biraz kaldm, herhangi
biriniz Melbourneu bilir misiniz?
Adamlar onu grmezden gelmilerdi, imdi grmezden
geldikleri gibi. Hassiktir, diye dnd Chelsea. Hal ile du
varlar kirleteceklerinden ve onlar gittikten sonra temizlik
yapmak zorunda kalacandan korkuyordu biraz. Ama kibar
bir insan olduundan syledii u oldu: eitli bitki aylarm
da var. Veya bir ie arap aabilirim. Ackan var m?
Onun dnda her yere bakyorlard. Kmseyici bir eda
lar vard. Yanaklar havayla doluyor, snyor, sonra tekrar i
125

iyordu. Her soluun gittii borular giderek canl bir eylere,


uzun burunlu ve kpr kpr, sanki bir kasap tarafndan katle
dilmek zere aslmlar gibi aya havada eylere benziyor
lard; Chelsea biliyordu ki kendi balarna yere oturmalarna
izin verilse korkun bir dengesizlikle, sudan km deniz ya
ratklar gibi oksijensiz kalarak panikle, krlemesine kaacaklard.
On kapy itip kapad; ieri zorla girildii iin menteeleri
yamulmutu. Mutfaa gidip kendine bir fincan ay yapt. H
l kutuda duran suiyi drtkledi. tah yoktu. Dars ya
murluydu ve hava erkenden kararmt. Mutfakta durup kah
valt tezghna yaslanarak kitap okumaya alt. Ama odaklanamyordu; kardklar grlt korkuntu. Radyoyu at ama
grltden bir ey duyulmuyordu. Radyoyu kapad. Televiz
yonu at ve altyazya ayarlad, ama altyazlar sadece izleme
dii kanallarda vard. Televizyonu kapad.
Salona geti.
Ltfen kesin unu, dedi.
Gaydaclar derin nefeslerle almay srdrdler.
Sizi pi kurular, dedi. Annemin evinden defolun.
Pufladlar. flediler. Onunla gz gze gelmekten kand
lar. Bundan kanmalar kmseyiciydi.
Sosyal hizmetleri aramay ve baka bir lkeden gelme fakir
grnl bir sr insan mlknze yerleirse ne yaplmas
gerektiini sormay dnd. Hangi departmana sormas ge
rektiini bilmiyordu. Bunun yerine, Helsinkide bir otelde
kalan annesini arad.
? dedi annesi.
Seni duyamyorum, dedi Chelsea.
Beni uyandrdn, dedi annesi. Bu saatte aranr m, Tanr
akna? Ne istiyorsun?
126

Ne? dedi Chelsea.


Ne? dedi annesi. Hat kt. Seni zor duyuyorum.
Sesini ykseltmen gerek, dedi Chelsea.
Bir ey mi oldu? dedi annesi.
Chelsea telefonu kendinden uzaklatrp salona, grlt
nn geldii yere doru evirdi. Orada on saniye kadar tuttuk
tan sonra tekrar kulana gtrd.
Alo? dedi annesi. Alo alo alo alo?
Alo? dedi Chelsea ahizeye.
Bir ey mi istiyorsun dedim, dedi annesi.
Bo ver, dedi Chelsea.
Ne? dedi annesi.
Sorun yok, dedi Chelsea.
Burada her ey yolunda, dedi annesi. Bir eye ihtiyacm
olursa sylerim. Yer cilasnn faturasn demeyi unutma, 163
pound, nakit de. Ayrca Arcadiadan babann takm elbisele
riyle giysilerimin alnmas gerekiyor, benimkiler yedi tane,
onu arayp orada ka tane takm elbisesi varm sorar msn?
Bir de Mariaya oluklar temizlemesini syler misin?
Tamam, dedi Chelsea. Annesinin ne dedii konusunda
hibir fikri yoktu. Kuru temizlemeciden bahsediyordu her
halde, ki Chelsea giysileri oktan almt bile. Seni ok seviyo
rum, dedi annesi Finlandiyadaki otelinden, duyulmaz bir
sesle. Hoa kal, dedi Chelsea, Londradaki daireden. Telefo
nu kapad. Ahizeyi kaldrp bir numara evirdi ve telefonu ku
lana olabildiince bastrp parman dier kulann delii
ne daldrd; binlerce kilometre uzakta telefonun aldn du
yabiliyordu; sonra telesekreter mesaj kt, yakndan geliyor
du. Mesaj neeliydi. Chelseaye kendini daha kt hissettirdi.
Sonuna kadar dinledi, kendi mesajn brakmas iin ayrlan
boluu da dinledi ve sonra telefonu tekrar kapad.
127

Gidip kanepeye oturdu. nsan aldklar arkya alyordu


giderek. fkeli ama sevgi dolu bir arkyd. Grltl ve ef
katliydi. Yitmilikler ve umut doluydu.
Chelsea adamlarn eteklerinin altndaki plak dizlerinin
devasa olduunu fark etti. Elleri almaktan kzarmt. En ya
knndaki adamn yznden ter boanyordu. Hepsi kan ter
iindeydi. Her nefeslerini o zmbrtlar almaya vermek ve
onlar durmadan almak, kaloriferli bir odada o koca krkl
apkalarla ve ar grnl ceketlerle durmak kolay olmasa
gerekti.
Gaydaclar yine sona ulanca Chelsea pes etti. Alklad.
Bravo, dedi.
Chelseanin en yaknndaki adam glmser gibi oldu.
Gaydaclar Chelseanin bann stnden birbirlerine kafa sal
layarak gz krptlar. O grltye batan baladlar.
Gecenin bir vakti o kanepede otururken hepsi etrafindaydlar, kanepenin kolluklarnda, kahve masasnda, koltuklarda,
yerde. gn bitmiti. Bir tanesi ark sylyordu. Geri ar
tk ay postundan apkalarn kardklarndan tahminde bu
lunmak gt ama Chelsea bunun daha nce en kibirli gr
nenleri olduunu tahmin etti. Gerek akm gelmezse, diye
ark sylyordu adam. Bakasn bulurum mutlaka.
Bir dada geirilen zor bir zamana ilikin hznl bir ar
kyd. Nakarata hep birlikte elik ettiler. Sonunda tezahrat
yapp el rptlar ve kadeh tokuturdular. Chelseanin yannda
oturan sakall adam ark sylemeye balad. Surat almak
tan ve imekten kzarmt. Sevgilisinin ona verdii sz tu t
tuunu, sevgilisinin uruna cann verecei kadar gzel oldu
unu, gelmi gemi en gzel koyu mavi gzlere ve yze sa
hip olduunu anlatt arkda.
Ufak tefek, esmer, incinmi grnl olan, bir yolda ans
eseri bir kzla tanan bir adama dair bir ark syledi. Kz ada
128

ma ehrin ne kadar uzakta olduunu ve hangi yoldan gidile


bileceini sorar ve adam nezaket icab ve kz ok gzel oldu
u iin yolunu deitirip ona elik eder. Uzaklarda ehrin ku
le ularn grmeye balaynca kz adama teekkr eder.
Adam kza ceketinden kard altn brou verip onu per ve
kz gider. Yanmda yrrken melek gibiydi, diye ark syledi
gaydac.
Chelsea bu arkyla kederlendi. Sonunda alad. Adamlar
nihayet memnun olmu gibiydiler. Ciddi grnyorlard. Sa
dk grnyorlard. Sakall adam kolunu Chelseanin omuz
larna atp onu azndan uzun uzun pt. Kokusu ve tad vis
kiyi ya da kan artryordu.
Daha sonra, afaa doru, Chelsea biraz hava almak iin
parka gitti. Gaydaclar ikier ikier sraya geip peinden gel
diler. Chelsea ssz sonbahar suyunun yanndaki bir banka
oturdu ve ykselip inen kular izledi. Gayda grubu biraz
uzakta durup Londrada gn doarken trendeymilercesine
son bir kez ald.

sko bir oland ve Ontarioda bir iftlikte alyordu.


Savan sonunda ya kk olmasna karn orduya yazlm
ve sonra kendini Kanadada bulmu ve orada kalmt. Ben on
dokuz yandaydm. Oras frsatlar diyaryd ve annem yol pa
ram biriktirmiti, kendisi de yan skotu, BanfPta akrabas
vard, kk kz kardei; gya daha iyi bir hayat olacakt bu.
Ama oradayken evimi zledim srekli. Evime giderken onun
la tantm. Dou otobsnde karmda oturuyordu, gr
nnden holandm, konumaya baladm. ehre vard
mzda sinemaya gittik, Bir Yabancyla liki filmine, sonra er
tesi gn bana dnyann bir harikasn gstereceini syledi.
Oraya gittik; hibir ey duyulmuyordu! Sular o kadar grl 129

tlyd ki! Etrafa sular salyordu, srf orada dururken bile


srlsklam olduk, sam bam sland. Kalmam istedi, kalr
sam kendi iftliimiz olacakt; oradaki iftlikler kocaman, buradakilerden ok daha bykler. Ama eve gidiyordum, bilen
ini almm ve iftliklerden hi anlamazdm, ehirde by
mtm ve hem zaten evlenmeye hazr deildim henz. Eve
dnmn ertesi ylnda annem ld ve ondan sonraki ylda
bir Raihvays dansnda tantm bir adamla evlendim; satcy
d, bardak satyordu.

130

KISA LSTE MEVSM


m

Yzyln sonuydu ve yine mevsim sonuydu. Bankaya git


mitim ve imdi ne yapacam bilemiyordum, bu yzden
kltrel deer tad btn gazetelerde yazan bir serginin
hl devam ettii modem sanat galerisine gitmek iin parktan
getim.
ehir o gn binlerce kilometre tedeki, Atlantikin br
yakasndaki bir frtnann (belki de bitmiti) etkisiyle rzgr
lyd; uzakta, parkta bir traktr kn verecei hasara kar i
menliklere gbre serpitiriyordu. Aalarn altndan yr
dm. Sertlemi yapraklar bama, yzme srtnyorlard.
Yolda nmde bir adam, dm yapraklar topluyordu; ko
mik grnyordu, stnde oturduu, hortumuyla yapraklar
131

emerken elektrikli sprge gibi fazlasyla tiz bir ses karan


makine ona kk geliyordu ve arkasna, nme, temizlemi
olduu yollara yeni yapraklar dyordu. Yapraklar etrafmz
da kular gibi, boyal kar taneleri gibi uuuyordu. Galeriye
varnca omuzlarm kk yapraklardan temizlemek zorunda
kaldm.
Giri kapsnn nnde bir adam kendisinden gen birta
km adamlarla konuuyordu. Rzgrn datp durduu sa
na bir elini bastrmak zorunda kalyor, dier elini sallyordu.
Gen adamlarn sergiledii hrmet ve bu adamn srtnn du
ruu, bann eimi, bir konuda otorite olduunu gsteriyor
du. Elbette kendi ipsel doas var, diyordu, ama anlatm...
Anlatm. Anlatm neymi bilmiyorum. Gerisini duyama
dm ama biraz daha yava yrsem ya da durup dinlemeye
kalksam o adam beni hissedeceklerdi ve onlar huzursuz
edecektim. Belki yerimde deli ya da sa solu belli olmayan,
biraz tehlikeli biri (ki ehir bunlarla dolu) olsa, aralarndaki o
zel konumay mnasebetsizce dinlerdi. Scak galeride terle
yince hrkam kardm; beni kolayca deli ya da u ne yapaca
belli olmayan insanlardan biri sanm olabileceklerini d
nnce biraz sinirim bozulmutu. Ama hrkay karrken ve
azm ynle dolarken en ok da adamn cmlesinin sonunu
ya da tam olarak neden bahsettiini, syledii szlerin anla
mn, konuyu -asla- bilemeyecek olmama bozulmutum.
Hrkamn kukuletasnda yapraklar vard. Bir ey yere d
t. Zemine arpnca sekerek epey ykseldi ve kck olma
sna karn artacak kadar sert bir ses kard; eilip onu al
dm. Bir akaaa tohumuydu, tek pervanesinin bir tr deri
gibi damarl oluu tohuma gerekst bir hava katyordu:
Kk bir uan fndkt, bzlm bir kafa eklenmi bir ka
natt, neredeyse tamamen yzgelerle kapl bir balkt. Ama
kartpostal tezghnn arkasnda duran galeri grevlisi bana
132

dikkatle bakt iin tohumu hrkama, yapraklarn arasna ge


ri koydum, hrkam katlayarak koluma astm ve adamn bana
giriin bedava olduunu, sergi brorlerinin de bedava oldu
unu, resimli kataloglarn fiyatnnsa 16.50 pound olduunu
sylemesini kibarca dinledim.
Byle galerilerdeki tezghlarn arkasnda alan insanlar
sanat eserlerini grmeye gelen kiileri kmserler genellikle,
ama bu grevli yeniydi, henz sklmamt, dikkatliydi. Bana
hepsini sylemesini istedim, kk kartpostallarn fiyatlarn,
byklerin fiyatiarn ve boyutlu grnenlerinkini; poster
lerin bittiini fakat yenilerinin gelmek zere olduunu
rendim. Bir sergi katalounu anca karma bir kahve masa
snda duran iki fincan kahvenin fotoraf kt; katalou ka
rtrdm, kapadm ve selofan kapl dier kataloglarn stne
geri koydum. Grevli, bir kt paras uzatyordu. Bir yar
ma broryd, stnde bir araba resmi vard ve sergiyle or
tak dzenlendii yazlyd. Adm ve adresimi yazarsam, bir
araba irketinin bana reklam mektuplar gndermesini kabul
edersem ve modern sanatn nemini en fazla on szckle
aklayabilirsem bir araba kazanabilecektim. Daha sonra da
doldurabilirsiniz, dedi grevli bana, karken buraya braka
bilirsiniz. Veya isterseniz imdi doldurun. Kalemimi dn
alabilirsiniz.
Sinirimi bozmaya balamt. Durmadan glmsyordu.
Beni tanrm gibi davranyordu. Bror cebime koydum,
teekkr ettim ve bir katalog aldm.
Dner kapdan sergi salonuna girerken, darda konuan
o adam durup dinleseydim belki de huzursuz filan olmaz
lard, belki de iten ie sevinirlerdi, nk bir yerlerde binle
rinin dinliyor olduunu dnmek her zaman hotur, diye
dndm. Belki de kibirle srtp bana gruplarna katlmam
iaret ederlerdi balaryla, bana yer aarlard. Konuan adam
133

neden bahsettiini aklamaya tenezzl bile edebilirdi. Bah


settiim seyyu. Veya: u tarzdan bahsediyorum. Kim bilir? Ser
giyi gezip resimlere, heykellere ve lideolara baktm.
Doduktan ksa sre sonra ameliyatla ayrlan ve imdi
krkl yalarda olan iki erkek yapk ikiz taralndan yaplm
lard. Bu ikizlerle sanat eserleri epey tutuluyordu; duvardaki
bir yazya gre bu sergi onlarn saygn bir sanat yarmasnn
ksa listesine girmelerini salamt. Bu aralar gazeteler otori
telerin listeleriyle ve ksa listelerle doluydu; en iyi filmler ve
pop arklar ve yzyln tarihi anlar, yln en iyi mzii, en iyi
roman, en iyi iir kitab, en iyi tablosu. Gazetelerde ikizlerin
ameliyada ayrlmalarndan hemen sonraki ve imdiki fotoraf
lar, heykelleriyle tablolarnn fotoraflan ve videolarndan
sahneler kmt. O sanat dln kazanma anslar dk
t, te bir gibiydi. O fazlasyla scak galerideki odalarda ge
zindim; benim gibi yryen ve duran bir sr insan da olsa
hepimiz, galerilerdeki insanlarn genelde olduu gibi saygly
dk, sessizdik, bir kilisede ya da kitabevinde gibiydik. Ama
terliyordum. Srtmdan ter akyordu; omurgamda boylu bo
yunca hissedebiliyordum. Elimi enseme, samn hemen alt
na gtrdm ve sland. Galerinin ortasnda durup parmakla
rmdaki tere baktm.
Dars ile ierisi arasndaki scaklk farkndand ya da mev
sim deiimlerinde olan daha byk scaklk deiimlerinden.
Veya belki de, diye dndm elimi gmleime silerken
iimden glerek, kapdaki adamn cmlesinin sonunu asla bi
lemeyeceim iin terliyordum. Biraz bam dnyordu. Ken
dimi halsiz hissediyordum. Korkun bir grip virs veya da
ha kt bir ey, u anda iimde blnerek remekte olan
isimsiz bir ey kapp kapmadm dnmeye baladm. Tab
lolara bakarak ters ynde, giri kapsndaki iaretlerin gster
diinin aksi ynde giderek yanmdan geen bir adama bak134

tim. Mesela o adam iyi grnyordu. Terliyor gibi bir hali


yoktu, ierisi fazla scak geliyormu gibi grnmyordu.
Odadaki hi kimseye ierisi fazla scak geliyormu gibi grn
myordu.
Bir heykelin yannda, stnde ii pas rengi bir eyle yanya
kadar dolu fincanlar ile yanlarndaki katl bir gazetenin durdu
u bir kahve masas heykelinin yannda durdum. Fincanlarn
tepesine plastik cama benzer bir ey geirilmiti ve gazete say
falan incecik metal tel raptiyelerle tutturulmutu. Yrdm.
Altmdaki bacaklarm hissedebiliyordum. Sanat galerisine uy
gun bir hzla yryordum; kimseye tuhaf grnmek istemi
yordum. Odalarda t kmyordu, arada srada videolarn ses
leri geliyordu o kadar; kesik kesik bir gcrtyd, sanki uyuyan
bir insann azndaki diler ok yakndan kaydedilmi gibiydi
ya da endstriyel bir eyler. Karanlk bir odann duvar ek
ranlarla kaplyd; bir sre gsterileri seyrettim ama ne izledii
mi anlayamadm. duvarda da krmz, karanlk bir ey var
d, kmldayan yzeyi donuk donuk parlyordu, belki de bir
azn yakn ekim grntsyd, damak kemiine yaslanm
bir dildi. Azm hissedebiliyordum, maara gibiydi, ene ke
miim ykselerek dilerimin diplerine dnyordu. Karanlk
tan ktm. Tablolara odaklandm.
Hepsi de kocaman ve drtgendiler, hepsi de sprgelikten
tavann kenarna kadar uzanyorlard ve her ifti bir duvar
kaplyordu; sanki geen yzyln sonunda tasarlanm olan bu
galeri srf bu tablolara uysun diye planlanm gibiydi. Hepsi
ifter ifter duruyorlard. Birinci tablo tandk, domestik bir
eye benziyordu, aydanlk ya da kpek gibi. kincisi neredey
se bombo bir tuvaldi, temiz saylrd, ortas lekeliydi, sanki
ressam oraya kirli bir elle tesadfen dokunmu gibiydi. Bu re
simlere birlikte isim verilmiti herhalde: aydanlk, 1 ve 2 ve
ya: Kpek, 1 ve 2.
135

Anladm. ok uzun srmemiti. Yabanclamadan ve


uzaklktan bahsediliyordu, deil mi? Bunu anlamak iin o k
ck galeriyi sadece bir kez turlamam yetmiti, ama iki kez
daha turladm, srf kendime kan ter iindeki halime karn bu
nu yapabileceimi kantlamak iin. ncsnde durup bir
kedeki, genellikle sanat galerisi grevlilerinin oturduu tr
den bir tabureye oturdum soluk solua.
imdi karmda duran iki tablonun ismi Yol, 1 ve 2ydi.
Soldakinde, iki tarahnda sadece imenler bulunan ve ortadan
uzaklara uzanan bo bir asfalt yol vard. Sadakinde ise, cam
nn ardnda neredeyse tamamen bombo braklm, sadece
ortasnda kire ya da yanllkla braklm bir ize benzeyen kil
rengi bir leke bulunan bir baka tuval vard. Tantm bro
rnn kapanda ikizlerin iki benzer eser ortaya pkarchktan
sonra bunlardan birinin btn boyalarm zenle silmeyi, sade
ce ortadaki bir ksm brakmay sevdikleri yazlyd ve bunu
okur okumaz ikizlerin yaptnn bu olduunu zaten oktan
bildiimi, bunu bir pazar gazetesinde filan okumu olduu
mu hatrladm.
Hafzamn ihanetine uradm hissettim. Tekrar tabure
ye oturup arkamdaki duvara yaslandm ve gzlerimi kapa
dm. Sonra anmsadm: Bir sanat galerisine son gidiimde,
yani aylar nce, yine kendimi ok kt hissedip oturmak zo
runda kalmtm. Oras ehrin ortasndaki, daha byk, daha
geni bir galeriydi. Binann en tepesinde, bir sr merdiven
den klp insann yrrken ayaklarndan yukarsnn grle
bildii kadar cams bir mermer zemine sahip bir koridordan
geildikten sonra, tane parlak oda grlyordu. leri k
k, bunaltc, parlak tablolarla doluydu, bir kadn ressam
otuzlu ve krkl yllarda Berlinde, hamileyken kanlmaz ve
istatistiki bir ekilde lmnden nce kendisi ile ailesinin ha
yat yklerini onlara kaydetmiti. O gn kadnn yzlerce
136

tablosundan sadece ne baktktan sonra ayaklarmn altn


daki zeminin kaydn ve gcrdadn hissetmeye balad
m hatrlyordum imdi; sanki altmzdaki -odalarda gezinen
ve bellerinde asl kiralk galeri CD makinelerinden, o tablo
larn yapld sralarda kimsenin hayal bile edemeyecei k
k emberler halinde dnen CDlerden tablolarn ykleri
ni dinleyen onca insann altndaki- btn galeri dalgal bir
okyanustaki bir gemiydi de bizler onun karga yuvasnda sar
slmaktaydk.
Ayakta kalabilmek iin topuklarm ile ayak parmaklarmn
stnde sallanmtm, yzm donuktu, ta ki birisi, bir bayan,
demenin ortasndaki yumuak bir koltuktan kalkp bana yer
aana dek. Sonra ayn odada oturup demedeki ahap erit
leri saym, vernikli tozlar ve aralardaki boluklara kam
eyleri incelemitim, tablolar, gz hizamn stnde asl du
ran parlak renkler hl oradaydlar; sonunda kapan an al
mt ve niformal bir adam gelip herkese gitmelerini syle
miti de gidebilmitim.
Belki de beni terleten sanatt. Belki de heykeller ile tablo
lar bana iyi gelmiyorlard. Kendimi tutmasam glecektim.
Komikti. O sabah, bana konut kredisi vermi olan bankaya
gitmitim; nedense orada alan kadn bana hastalk ve lm
hikyeleri anlatr hep. Srekli sonular yetersiz testler yapt
ryor, genellikle de korkutucu bir eyler yznden. Belki de,
diye dndm, sanat alerjisi testleri yaptrabilirim, hani u
bant teser gibi. Sonular aldk, derdi doktor. Toz keneleri
ne, kedi tylerine, atlara, kabuklu deniz hayvanlarna, nikel
le balantl metallere ve sanatsal ifadenin eitli tarzlarna
kar alerjiniz var. O zaman rahatlayp derin bir nefes alr
dm. Sanat eserlerine yaklamazsam hayatmn semptomsuz
ve sade olacan, derin, salkl ve svsz nefesler alabilecei
mi ok ge olmadan kefetmi olurdum. Ondan sonra tiyat
137

rolara, galerilere, sinemalara ve kitabevlerine gittiimde uyu


uk olurdum, antihistaminlerin etkisiyle sersemlemi halde
olurdum, duyularm yle krelirdi ki anlatlmak istenen eyin
ne olduunu ya da olabileceini hi umursamazdm.
Bankada hep o kadn kyor karma. Kanadal, esmer ve
zayf, cildi gne yz grmemi ve narin; tkrk lekeli, ift
kat caml gzlnn ardndaki yz hep soluk. O sabah,
birdenbire ne yapacam bilemeyip iten izin almaya ve mo
dern sanat galerisinde biraz zaman geirmeye karar vermem
den nce, kadn, hesabma bakarken bana zc bir hikye
anlatmt. Bir meslektandan bahsetmiti, daha otuz ya
ndaym, hatta geen hafta otuz ne basm. Bir buuk yl
nce kolunda kk bir mandalina boyutunda bir yumru be
lirmi. Kk bir portakal boyutunda. Ameliyat olmu. Ta
mamen baarl getii sylenmi. Alt hafta nce korkun ba
arlar balam. Hastaneye geri dnm. H er taraf imi.
Dn lm. Daha otuz yandaym. Dnebiliyor musu
nuz? Boanmm. Drt yandaki kz, kadnn dier meslek
ta olan ve ziyaretine giden Maryye, anneciim hastanede ve
dnmeyebilir, demi.
Bam iki yana sallam, bir eyler sylemi, dekontu im
zalam, bankalarda bir eyler alp vermekte kullanlan bolu
a koymutum. im kararmt yine; anlayl ifademin ardn
da kama plan yapyordum yine. Kadn camn i tarafna bir
ey bastryordu, bana noktackl bir fotoraf gsteriyordu,
bir partide ya da barda glmseyen binlerinin fotorafnn
faks ya da fotokopisini. len kadn buydu ite, diyordu, onu
tanr mydm? Suratlar bulank ve glgeliydi, resmin bir sr
yerinde fotokopi ekilirken burumaktan oluma beyaz izgi
ler vard; elden ele gemiti. Tani kafana gre, ylesine bir ey
ler yap, diye barmt kadn arkamdan, ben bankadan kar
ken. Bugn kafana gre taklmay unutma.
138

Kafama gre taklmak: Bir sanat galerisine gitmitim. Ter


liyordum. Bir sanat galerisindeki bir taburede gzlerim kapa
l oturuyordum.
Onlar anca -drt yalarnda bir kzn bana glmsedi
ini grdm. Ben de glmseyince o glmsemeyi kesti ve
odann ortasnda durmu kibarca fsldayarak baka bir kadn
la konuan annesinin bacaklarnn arkasna sakland. ocuk
annesinin ayaklarna smsk sarld. Brakt. Kendini yere att.
Kare talarn stnde sramaya balad. 1 ol 2yi bo verip Tol
F in nnde durdu. Yola doru kotu, oradan koarak gide
cekmiesine, tabloya arpt, btn vcuduyla. Duvardaki re
sim salland. ocuk aknlkla bard. Geri ekilip burnuna
dokundu.
Ay, dedi.
Aman Tanrm, dedi annesi. Aman Tanrm, Sophie. Ah.
Bana dnd. ok zr dilerim, dedi. zr dilerim. O sa
dece. Affedersiniz.
Hayr, dedim. Bana bir ey. Yani. Ben...
Kalktm. imdi anne bir kt mendille kznn ellerinin
camda brakt bariz izleri siliyordu. Glyordu, utanmt,
fsltyla kfrediyordu. Sophie, dedi.
Hayr, dedim. Yapmayn... Ltfen tablolara dokunmayn.
Ah, dedi kadn. Doru ya. zr dilerim.
Geri ekildi, kt mendili havaya kaldrd, ne yapacan
bilemiyordu. antasna koydu. Dnd, ho kadnd ve sinir
liydi, ocuu omuzlanndan tutmu glmseyen ve glme
mek iin gzlerini indirmi, ocuun kafasnn tepesine bakan
arkadana bakt. ocuk anlalmaz bir ark sylyor ve yine
dans ediyordu.
Sorun deil, dedim. Sadece, ey, bilirsiniz, kimsenin tab
lolara dokunmasna izin veremeyiz.
139

Cidden ok zr dilerim, dedi kadn yine. Gel Sophie, ar


tk gitmeliyiz.
ki kadn ocua bir anorak giydirmek iin bir araya geldi
ler.
Hayr, galeride kalabilirsiniz, dedim. Sorun deil. Sadece,
ey. Bir daha olmasn.
Kadn rahatlad. Bana teekkr ediyordu. Ama gerek bir
grevli yaklat iin, kadnlara sert, resmi, vedalac trden
olduunu dndm bir ekilde glmsedikten sonra git
mek zere arkam dndm. Kadnlar durumu anlamasn di
ye, yanmdan geen grevliyi durdurup adama galerinin ka
ta kapanacan sordum usulca. Arkamdaki ocuklu kadn,
adamn bana ile ilgili emirler verdiini veya belki de benim
ona emir verdiimi sanacakt.
Grevli bana her eyi bilen bir adamn gzleri ve kibriyle
bakt. Ama sorun yoktu. Hibir ey bilmiyordu. Galeri bu ge
ce altda kapanyor, dedi.
Teekkrler, dedim. Peki sergi ne zaman bitecek?
Bu sergi ayn on nde bitiyor, dedi.
Duvarlar bir insann aznn i taraf olabilecek olan oda
dan hzl admlarla geip dier taraftan ktm. Hrkam ba
mdan geirdim. Umurumda deildi. Kendimi daha iyi his
sediyordum. Yry yapacaktm. Kendimi gnn iine ata
caktm. Canlanmtm, sakindim; Thamesten kollarm salla
yarak, ar ar geerken, altmdaki su, emici girdaplarla d
nerken ve cankurtaran kabinindeki polisler ekerli ay iip birbirleriyle tartrlarken, gzelim banliy imleri gibi sakin ve
canl olacaktm.
Galeriden karken birinin arkamdan seslendiini iittim.
Belki de numaram ortaya kmt. Biri koarak peimden ge
liyordu; adam nefes nefese yaklarken kim olduunu fark et
tim. lk ieri giriimde bana neyin bedava olup neyin olmad140

n syleyen grevliydi. Belki de brorm geri istiyordu,


stndeki on kelimelik yazmla birlikte. Modern sanat benim
iin nemlidir nk. Hemen bir eyler bulmaya altm.
Adamn kouu tuhaft, elini ne uzatmt. Bekleyin, diye
seslendi koarken. Bekleyin. Bunlar drdnz. Dtler.
Telal ve memnun grnyordu, korkun bir ekilde
nemsiyordu kendini, bir piyes ya da filmdeki bir ortaa sa
vanda iyi haberler getiren bir ulak gibiydi. Cebimi yokladm
ama czdanm hl oradayd. Baka ne drm olabilirim
diye dndm. Grmek iim bam kaldrp baktm.
Avcu krk yapraklarla ve tuhaf kanad tohumlarla doluydu.

141

HKYENN SICAKLII

K ortasyd. Her ey lyd.


Gece ge vakitte Gece Yars Ayinine kadn geldi; bi
rinci okumann yarsnda topuklu ayakkablar byk deme
talarnda tak tak sesler kard. Sralarn arasndaki yoldan in
cecik topuklaryla ve k geyikleri gibi ksrerek geldiler.
Zaten sk tk olan bir sraya hi zr dilemeden oturdu
lar. Sarhotular; belliydi. Yaydklar alkol ve eski parfiim ko
kusu be sra teden alnyordu. Biri genti, kincisi ondan
yalyd ve ncs ikisinden de yalyd. En gen olann
parlak, dmelerinin yars iliklenmemi giysileri ne bu mev
simde ie yarard, ne de baka herhangi bir mevsimde; turun
cu ve metal mavisi ipektendi, boynuyla omuzlar akt; ka142

dinin da stleri balar dankt, ftursuzca mutluydular, bir


birlerine yaslanyorlard, snmak iin tepiniyor ve ellerini bir
birine srtyorlard. Yaydklar grlt paltolu cemaatin kafa
larnn tepesindeki yksek kilise kubbesine naylon gibi gerili
yordu.
Ortadaki kadn bir sigara yakt. Nerede olduunu anmsa
ynca kendine cidden ok ard ve sigaray yere att. Sigara
diz kme yastnn altna yuvarland ve orada yanmay sr
drd; kadn onu geri almak iin eilince n sradaki btn
insanlarn ne eilmelerine yol at, dengesini yitirince dier
iki kadn onu yukar ekmek zorunda kaldlar; sonra ayakka
bsnn sivri ucuyla sigaray muambada ezip sndrd. Bu
olay zerine, ncil okunurken kadn da usulca kkr kkr
gldler, glmekten boulacak gibi oldular, yal rahip hik
yeyi okurken: Bo odas bulunmayan han, kla evrili dehet
iindeki obanlar, Tanry metheden ve ark syleyen ilahi
varlklar kalabal.
Sonra O Come A li Te Faithfulf un en yksek sesli ksmnn
btn szlerini yanl sylediler, ki o srada kilisede kimse o
ksm sylemiyordu.
Sign o f Peace'tc kadn kendilerine hkim olarak, nle
rindeki ve arkalarndaki huzursuz insanlarn ellerini sktlar ra
hata. Sonra kollarn birbirlerinin omuzlarna attlar ve bir
birlerine huzur dilediler. ster inann ister inanmayn ama ya
r plak, yani en kk olan, yannda duran adama bouk ve
sarho sesiyle, istemeden de olsa ndekilerin duyabilecei ka
dar yksek bir sesle, nn o akam yeni tantklarn sy
lyordu; sonra adamn boynuna sarlp ona bir Noel huzur
pc verdi. Sonra, ayin bitince ve fazlasyla yksek bir
sesle Hark The Herald Angelf syleme vakti gelince, ilerin
den biri gecikti bak geliyor dizesine kafiye olarak bakirenin ve
ledi geliyor deyince etraflarndakilerin kimi gld, kimi ise si
143

nirlendi. Kilisenin mdavimleri glmseyerek, hiddetle ya da


kaytszca kadnlarn yanlarndan geerek ka doru yrr
lerken, sraya uzanm olan en gen kadnn bacaklarnn s
tnden gemek ve ocuklarn o bacaklarn etrafndan geir
mek zorunda kaldlar; kadn gzlerini kapam yatyordu, bir
ayandan darack ayakkabs sarkyordu, ban kucana koy
duu otuzlu yalardaki kadn, gzlerini dikip bakanlara ok
gzel bir Noel ve mutlu bir Yeni Yl diliyordu, en byk
olanlar ise -ki ellilerinde ya da belki de krklarndayd, anla
mak gt- kaym gzlerle ve glmseyerek onlara kzn ba
caklarna basmadklar iin teekkr ediyordu.
Rahip kilise eyalarnn bulunduu odadan dndnde
kilisede o kadnlardan baka kimsenin kalmadn grd.
imdi en ndeydiler, kilise mihrabna tehlikeli bir ekilde ya
kndlar. kisi mihrabn nnde, beiin yannda diz km
lerdi. ncsii ise mihrabn arkasna gemi, havada bir ey
ler sallyordu; rahip yaklanca, yardmc olanlarndan biri k
zarm boynunu ovuturup kkrdayarak kadnn peinden git
mi olduunu, ucu metalli uzun sopasn kadnn almasna
izin verdiini ve ona duvarlarda yanan yksek mumlan sn
drmeyi gsterdiini fark etti.
Beiin yanndaki iki kadn plastik Meryem, Joseph ve be
bek sa heykellerinin nnde eilmilerdi. Kutsal Ailenin ya
nndaki iekleri dzeltiyorlard. Rahip bir tanesinin ayakta
duran Josephin bacaklarnn arasna krmz damarl bir zam
bak soktuunu grd.
Yapmayn kzlar, dedi.
Sonra kadnlar kovdu.
Mumlar sndrp de gitsem olmaz m? u alt tanesi kal
d, dedi bir tanesi.
O ii ocuk halleder, dedi rahip. Sopasn geri verin. Bra
kn unu, hemen.
144

Dans buz gibi Peder. Gidecek yerimiz yok, dedi kincisi.


Hem Peder, ayrca. Bu hamile, dedi sonuncusu, kolunu en
gen kadnn omuzlarna atarak. Onu dar atamazsnz. Do
urmak zere, Tanrya yemin ederim ki. Baksanza.
Kzn karnn at. Yal rahip gzlerini ksp o dz ve so
uktan solmu plak karna bakt. Gbek delii halkalyd.
Tanr akna, bu dourmak zereyse ben de yleyim, dedi
rahip ve onlar ak kapdan geirdi. stne yryp gen
dnmeye altlar. Rahip alt demirini ta zemine grltyle
saplayarak kapnn bir kanadn kapad.
Erkekler de yaknda bebek sahibi olabilecek, diyordu kz.
Discovery kanalnda grdm.
Ama cidden hamile o Peder, cidden, diyordu en yal olan
lar. Deil misin tatlm? Hem gidecek yeri de yok. Anlat ona
Diane.
Hamileyim Peder, bu doru. Anne olmak zereyim, her
an dourabilirim ve gidecek yerimiz yok. Bu gece kilisede
uyuyamaz myz?
Bana hi de gebe gibi grnmyorsun, dedi rahip.
plak gzle grlemez, dedi kz. Sahte gebelik.
Bir hayalet douracak Peder, dedi dieri.
Kutsal bir hayalet, dedi kz. Bir kilisede kalmas gerekiyor.
i kutsal ruhlarla dolu, dedi ncs.
Rahip kapy kapamadan nce dar aralktan konutu. Hadi
evinize gidin, ailelerinize gidin bakaym, dedi.
Kilitte bir anahtar evirdi. Hl insanlarn scaklklarn
tayan kilisede ayak seslerinin uzaklatn iitebiliyorlard
ve bir an sonra kilisenin arkasndaki son arabann altn
duydular; rahibin yardmcs olan ocuk, ebeveyni tarafndan
eve gtrlyordu. ocuk kapda rahibin arkasnda durup
kadnlarn akalarna utangaa glmt. En gen kadn o
cuun salarn okam, ortancalar elini onun omzuna,
145

boynunun yanna koymu ve en bykleri ona glmsemiti. ocuun yz hazdan ve scaktan kzarmt. Arabann
motoru souk yznden nc denemede alt ve gece
nin iinde uzaklat.
Kadnlar kapal kapnn nnde ayakta sallanarak durdular.
Soluklar grlebiliyordu.
En byklerinin ismi Ettayd. Ortancann ismi Moirayd.
En kkleri Dianedi.
Birbirlerine yardm ederek yoldan ve parmakln altndan
geip nehir kysna indiler. Nehir derindi ve stne oturduk
lar imenler donmutu. Ortancalar akman karp bir si
gara yakt. En kklerinin ald mumu yaktlar. Hava hl
buz gibiydi ama rzgr neredeyse hi yoktu imdi.
Hl gece, dedi en kkleri.
Evet, hl gece, dedi en bykleri ge bakarak. Yarn ha
va iyice sour, dedi.
Bakn, unu dinleyin, dedi ortancalar. Bu doru. Yemin
ederim. Bir kadn vard.
Ne kadn? dedi en bykleri. Tandmz biri mi?
Hayr, bak, dedi ortancalar.
Ad ne? dedi en bykleri. Nerede alyor?
Dinleyin, dedi ortancalar. Bana biri anlatt. Kadn yle
yapm: Erkei lnce bir sene boyunca her gece gidip meza
rnda oturmu. Tanrya yemin ederim ki.
Edinburghtaki u kpek gibi, dedi en bykleri.
En kkleri srtst yatt. Donmu otlar kulaklarnn
yannda hrdad. Her gece mi? dedi. Bir sene boyunca m?
yz altm be gn. Artk ylsa altm alt. Doruldu.
Niye ki? dedi. Adamn yukardan inip selam diyeceini mi
sanm?
Bilmem, dedi ortancalar. Nereden bileyim?
146

Her gece bekinin yanndan nasl geebilmi? dedi en k


kleri. Geceleri mezarl kilitlemiyorlar m? Tatil yapt ge
celer olmu mu? Akam yemeini yannda m getirmi? Yok
sa her gece dar kmadan m yiyormu?
Bilmiyorum, dedi ortancalar. O kahrolas akam yemein
de ne yiyordu, bilmiyorum.
Ttslenmi ringa bal, dedi en bykleri.
Bir sene bitince ne olmu? dedi en kkleri.
Bazen insann can ekiyor, dedi en bykleri. ok sk ye
mem ama bu gece canm ekti.
Tanr akna, diyordu ortancalar. Bu sadece bir hikye yahu.
Sessizce oturdular. Souk nehir kulaklarnda grlyordu.
Bir de unu dinleyin, dedi en bykleri. Bu da gerek.
nk annem anlatrd bana. O artk l. Ama bugnn No
el Arifesi olduunu biliyorsunuz deil mi? Yannn da Noel ol
duunu biliyorsunuz?
Doru, dedi ortancalar. Sigaras snmt. Ucunu muma
tuttu ve sonra sigaray azna gtrp nefes ekti. Sigara h
l yanmamt.
Dinleyin, dedi en bykleri. Noel Arifesinin gece yarsn
da baz eyler olurdu eskiden. sterseniz gln. Ama size sy
lyorum. Annem kkken tarada otururmu. O zamanlar
tarada, Noel Anfesinde bir kavakta durursanz bazen sesler
duyabilirmisiniz.
Nasl sesler? dedi en kkleri.
Bir eyler anlatan sesler, dedi en bykleri kafa sallayarak.
Nasl eyler? dedi ortancalar.
Olabilecek eyler, dedi en bykleri.
Peki annen konuanlar grm m hi? diye sordu ortan
calar.
Hayr, dedi en bykleri. nk kuyu sularnn araba d
nt olurmu. Ama bunu grrseniz, dinleyin bakn,
147

gzlerinizi karmanz gerekirmi, bakmamanz gerekirmi,


yoksa o sene iinde lrmsnz.
Onca arap boa gidiyormu desene, dedi ortancalar.
O sene iinde, dedi en kkleri. Yani sadece bir hafta
iinde. ok az. Yoksa yeni seneyi mi kastettin? Yani gelecek
seneyi mi?
O sene iindeymi, annem hep yle derdi, dedi en byk
leri gzleri kapal.
Yedi gn, dedi en kkleri. Ortancalan kafa sallad.
En bykleri paltolu olmasna karn souktan titriyordu.
Bir de bazen, dedi, su araba deil de kana dnebilirmi.
Ama ayn eymi sonuta. Kuyunda ya da derende arap ya da
kan grrsen, su deiirse, o sene iinde gidiciymisin.
Peki ya nehirler? dedi en kkleri. Onlar da deiebilir
miymi?
Hepsi de hzla akan derin nehre baktlar.
Bir de, u kilisedeki rahip var ya, dedi en bykleri. Bakn.
Bu gerek. u MacKinnon denen ihtiyar kadn onun yannda
alyor, ocukluumdan beri onun yannda alyor ve si
zinle 600 pounda iddiaya girerim ki, tam 600 pounduna id
diaya girerim ki, bu gece rahip o kadnn yatanda.
Dnd ve sallanan bir eliyle kilisenin stndeki evin pen
ceresindeki turuncu gsterdi.
Umanm yledir, yani rahip iin iyi bir ey, dedi ortancala
r. imdi o da titriyordu. Hava da amma souk ha, dedi.
Eee, Noel geldi, dedi en bykleri, ellerini paltosunun
yenlerine iyice sokarak.
Bir Noelde gzel giysilerim olmutu, dedi en kkleri.
Ne kadar gzel? dedi en bykleri. Ortancalar gld.
Gzel ite, dedi en kkleri. Bilirsiniz. Merdivenden ken
di balarna iniyorlard.
148

Ortancas glmekten kasld. En bykleri arm gi


biydi.
lkbaharda giyilen trden, dedi en kkleri. Merdivende
onlarla oynuyordum ve televizyonda Ulusal Kadife filmi var
d, Elizabeth Taylor atyla yara katlyordu. Eski bir film, o
filmde daha ocuk. Parlak krmzl, kahverengili giysiler var
d bir sr.
O eski filmlerin renkleri daha canlyd aslnda, dedi ortan
calar. Renkleri parlaklatnlyordu. Teknikolorla.
u Liz Taylor da amma ile ekti ha, dedi en bykleri.
Grnnden belli zaten, dedi ortancalar.
Ulusal dl kazand. Btn salarn kesti, dedi en k
kleri.
Ya bungalovda otursaydnz ve size gzel bir Noel kyafe
ti verilseydi? dedi ortancalar.
En bykleri onlara bakarak gld.
Bir keresinde, dedi. Savatan hemen sonrasyd bu, yani
Tanr bilir nereden bulmu. Babam. Koltukaltnda meyve do
lu bir hasr sepetle eve gelmiti, kapy anca ieriye souk
dolmutu, sepeti mutfakta yere brakmt. Annemin yzn
grmeliydiniz. Sepette hayal bile edemeyeceimiz meyveler
vard. O zamandan beri de ylelerini grmedim hi.
Tatlann hatrlayabiliyor musun? dedi ortancalar.
Hl hatrlyorum, dedi en bykleri.
Teknikoloru yemek gibi, dedi en kkleri.
En bykleri bayla evetledi.

Dier ikisi gitmilerdi, biri koarak, dieri ise topallayarak


belki taksidir diye bir arabann tepesindeki n peine d
mlerdi. Sadece o kalmt geride. Ortancalar ona 10 po149

undluk bir banknot vermiti. Dieri ise paltosunu vermiti ve


imdi onun stnde o palto var. Arkas yere dt iin s
rlsklam olmu ve omuzlar ile kollan o daha yal kadnn
eklini tayor hl, ama scak tutuyor. htiyacm olmayacak,
demiti kadn, giderken karp yere atarak. Senin daha ok
iine yarar. Biz u taksiye bineceiz.
Ban kaldrp bakyor. Gkyz yldzlarla kapl, beyaz
pis sakal gibiler.
En byklerinin babas hasta. Eve erken gitmek istememe
sebeplerinden biri bu olsa gerek. Dierinin ise eve gitmeyi is
tememek iin bir sebebi yok gibiydi. Herhangi bir sebep ola
bilir.
O iki kadnn scack evlerine gittiklerini umuyor.
Tutuna tutuna nehir kysndan yukar trmanyor. Aa
sndaki imenlerde kk siyah yer var, orada buzlar eriyip
akm, nn demin oturup konutuu yerlerde. Kafas al
d artk, daha az bulank. ncesinde etrafndaki her ey ken
di bana hareket ediyordu, sisteki ekiller gibiydi. imdi sa
kinletiler. Yolun kar tarafndaki kiliseyi gryor, sokak k
larnda i karartc grnyor. Hatrlyor. Isnmak iin oraya
girmilerdi.
Glyor. Artk o kilisenin nnden geerken, Noel Arife sinde oraya girip mumlar sndrdm, diye dnebilir. Bir
de o yal rahip vard, onlar kovmutu, ama en sonunda. S
rada yannda oturan adam vard, pt adam. Bu gece ki
lisedeki btn insanlar, pahal hediyeler misali ssl psl k
yafetlere brnm btn o insanlar, eskiden k ortasnda
yaplan bir doumun hikyesini dinlemilerdi. Sanki Noel sa
bah n kaplarn anca eikte yeni domu bir bebek bula
caklard, u egzotik meyvelerinki gibi bir sepette ya da paha
l ahaptan yaplma, ii saman dolu u arap kutularndan bi
rinde.
150

Nehrin kvrmn takip ediyor. Keyi dnnce, sokan


ilerisinde ehir klar grlyor hl, oysa ehirdekilerin o
u evlerindedir artk, uyuyorlardr, bekliyorlardr. u rahip
yardmcs ocuk; orada bir yerlerde kk bir yatakta yorga
n boazna kadar ekmi halde uyuyordur ve kalorifer sabah
kendiliinden almaya ayarldr. ehrin her yerindeki insan
larn iinde uyuduklar evlerin imdi beyaz olan atlar sabah
leyin gne dounca yine kararacak. Ve o kadn, l adamn
mezarndaki kadn. Bu gece de mezarn bandaysa stnde
koca bir psteki, eldivenler ve atk vardr herhalde, yanna da
u kamplarn tatile giderken gtrdkleri trden bir stc
almtr ve stc mezarlkla aalarn aydnlatyordur, aa
dallar plak, buzludur, yaprak dkmeyen dallar buzludur.
Kaldrmda kum var. Ayaklarnn altnda hissedebiliyor.
Tepesinde ayaz ve bo gkyz. Elini uzatp park makinesi
nin yanndaki aacn bir daln sallayarak stndeki kray
silkeliyor. Elindeki dal smsk kapal tomurcuklarla kapl. Da
l braknca aacn etrafna kra kristalleri salyor, silkele
nen bir kpekten salan sular gibi.
Park makinesindeki saati kaplayan buz, arkadan aydnlan
yor. Souk eliyle saatin stn siliyor. Saat iki krk alt. Par
makla yaslanp kulak kabartyor. Nehrin sesi var o kadar, bir
de nehrin ardndan, uzaklardan birileri bara ara ark
sylyor, kutlama yapyor. Paltoya skca sarnyor ve ellerini
ceplerine sokuyor. Yanm bir mum, 10 poundluk bir bank
not; baka birinin krntlar ve tozlar.
Yrmeye balyor rasgele, nereye gittiini bilmiyor.
Yolun kar tarafndan kendisine doru gelen bir adam d
nda sokak tenha. Adam Noel sabah te, karanlkta iki k
k Jack Russell kpeini gezdirmeye km.
Bunda bir hikye var, diye dnyor kz, birbirlerinin ya
nndan geerlerken.
151

Adamn yz karanlkta seilmiyor. Mutlu Noeller tatlm,


diye sesleniyor adam sokan kar tarafndan ona. Umarm
gnn gzel geer.
Samimi szler bunlar.
Mutlu Noeller, diyor adama. En iyi dileklerimle.

152

BALANGILAR
m

Bu sondu ve ikimiz de biliyorduk.


Bu konuda ne yapacaz? dedin.
Omuz silktim. Bilmem, dedim.
Kafa salladn. Ben de bilmiyorum, dedin.
Salonda ie yaramaz bir ekilde durduk. Salonun mobilya
lar anlamszd. Ayakta durduumu fark ettim, sanki gitmeni
bekliyordum kibarca. Sen de bekliyordun, resmi bir edayla,
sanki bir misafire gle gle demek iin ayaa kalkmtn.
Kollarm kavuturdum. Ellerini beline koydun.
Gzlerinin etrafnda kara lekeler vard, haftalardr gzne
uyku girmemi gibi. Bende de olduklarn biliyordum. Da
rda sulusepken vard, akam havas buz gibiydi; senenin en
153

berbat ayyd bu, gnlerin daha karanlk ve haftalarn daha


uzun geldii, insanlarn banka hesaplarna para geliinin san
ki daha uzun srd ayd.
Kanepeye oturdum. Yanma oturdun. Kalorifer sonuna
kadar alm da olsa, evde bir sr delik vard sanki hl. D u
vardaki bo mineye baktk ikimiz de.
Bak ne diyeceim, dedin.
Ne? dedim.
Belki ate yakabiliriz, dedin.
Evet, dedim.
Ben kibrit almak iin yatak odasna giderken sen bugnk
gazeteyi paraladn. Sonra barakadan odun almak iin sulusepkenli havaya ktm. Kklerden setim, birka tane de
byk aldm ve sonra barakann nndeki odun ynndan
bir tane slak odun alp en tepeye koydum, nk dediin gi
bi slak bir odun gayet gzel yanar. Ama baheden getiim
de arka kap kapalyd ve almyordu. Odunlar yere braktm.
Kolu evirdim yine.
Kapya vurdum. Daha sert vurdum.
En byk ve ar odunu alp kapya serte vurmaya bala
dm. Odundan tespihbcekleri ve rk tahta paralar sal
d etrafa. Kapya ve ellerime, yenlerime smks yosunlar bu
lat. Bir adm gerileyip kapya yine vurdum. Mutfak pencere
sinin st ksmn ok hafif araladn.
Bunu yapmann baka yolu yoktu, dedin aralktan.
Seni adi pi kurusu, dedim.
Kes unu, dedin. Kapya hasar vereceksin.
Kahrolas kapya kesinlikle hasar vereceim, dedim. Benim
kapm. stediim kadar hasar verebilirim. Ayrca hemen a
mazsan btn camlarm da kracam.
Buras benim evim, dedin ve pencereyi kapatp kilitledin.
O kilitleri bir marangoza taktrmtk, hrsz girmesin diye.
154

Buulu camn ardndan seni grebiliyordum. aydanln ya


randaydn, yokmuum gibi davranyordun. aydanlktan bu
har ykseliyordu. Buzdolabn ap st kardn. O st ben
almtm; dn bakkaldan almtm ve onu ylesine kullanman
beni her eyden ok sinirlendirdi. Sulusepkenin altnda durup
bardm ve kfrettim. Beni duyamyormu gibi davrandn.
Bir kutudan bir ay poeti kardn dnceli bir edayla, san
ki yokmuum gibi, sanki hi var olmamm gibi, sanki senin
iin sradan bir seyirciymiim de darda, karanlkta dier se
yircilerin arasndan senin, filmin yldznn, anlaml bir ekilde
bir fincan ay yapn izliyormuum gibi.
En byk odunu yine elime aldm, omzuma kadar kaldr
dm, ayam yere salam basp odunu sana nianladm. Ama
mutfak pencerelerimiz ift kat caml, geen sene deitirmi
tik, eski pencerelerin ahaplar rynce; taktrdmz yeni
camlar dayankl. Odunu frlatrsam sekeceini bildiimden
salak gibi grnmek istemedim. Odunu talarn arasna brak
tm yine.
imdi her taraftan sulusepken yayordu; her yerim slan
mt, sam, sveterim, ensem. Yzmde bir kar paras eri
yordu. Onu sildim. Artk ellerimi hissedemiyordum. Eldive
nim, ceketim filan yoktu, hibir eyim yoktu, param, banka
kartlarm, telefonum yoktu. htiyacm olan her ey evdeydi.
Paltomu ve atkm dndm, n kapnn yanndaki asklkta
gayet basit ve alnamaz bir ekilde asl durduklarn. Donu
yordum. Kendime sarldm. Gidip arabada bile oturamazdm.
Araba anahtarlar paltomun cebindeydi. Yanmda sadece ba
rakann anahtar vard. Bir dakika sonra, biraz daha rsem,
barakaya girmek zorunda kalacaktm.
Sonra unu fark ettim ki, elimde barakann anahtar varsa
muhtemelen n kapnn yedek anahtan da vard, nk ikisini
ayn anahtarlkta tutarz hep, kk yerkreli anahtarlkta. Eli
155

mi cebime soktum; ite oradayd, zincirin ucundaki dnya ile


iki anahtar vard; ayn anda aklna o anahtarlara sahip olabile
ceim dncesi geldi (bfede ban evirip elinde fincanla ka
lakalmandan anladm); tam ben n kapya atlrken gzucumla senin oraya daha nce ulamak iin sradn grdm.
Bir yart bu. Olabildiince hzl kotum, ama yer kaygan
d. n kapya ulatmda kalbim kt kt atyordu, tam o s
rada kapy iki kez kilitlediini iittim ve sen, kazanan kii, ka
pnn ardnda muzafferdin imdi. Glyordun. Ben de gl
mek istedim. Sonra glmek istemeye balamam alamak iste
meme yol at.
Bir kapnn arkasnda olup da beni gremesen bile karn
da kesinlikle alamayacaktm. Salon penceresinin nda ye
dek n kap anahtarn anahtarlktan karmaya altm. Bu
ok zordu nk anahtarln halkas ok skyd ve parmak
larm yle iimt ki pek ie yaramyorlard. Nihayet anah
tar karnca posta kapan kaldrdm ve anahtar kapdan
geirdim. Paspasa hafife dtn iittim. Kahkahalarnn
kesildiini duydum. Arkam dnp gittim.
Tat taktayz ve srt srtayz. Rzgr yatda uulduyor ve k
rk pencereye yaptrlm kartona arpyor. Atein kokusunu
alabiliyorum hl; kokusu btn eve yaylm, kl kokulu bir
hayvan btn odalarda gezinip blgesini kokusuyla iaretlemi
gibi.
Birbirimizden birka santim uzaktayz. Her santimi hisse
debiliyorum. Sonunda pes edip balyorum.
H ani bir keresinde btn gece eve gelmemitin, hatrlyor
musun, diyorum, hani nerede olduunu bilmiyordum ve ldn
sanmtm'?
Karanlkta arkamda hafife glyorsun.
Affedersin, diyorsun.
156

Yo, iyiydi, diyorum. O halde sabah etmek iyiydi, ilkbahar


d, hatrlyor musun ?
Aslnda, diyorsun, ben de tam geen yaz ak oluunu dnyordum, ak olduun kii ben deildim.
Ah, diyorum. Glyorum. Glmn ac ve zr dileyici
geldiini umuyorum.
Hayr, o da iyiydi, diyorsun, cidden iyiydi, biliyorsun, iki
miz ipin de iyiydi. Yani senin ipin iyiydi biliyorum, ben de ahsen bir sr ey rendim.
Ne gibi? diyorum.
Cidden bilmiyorum, diyorsun.
Bilmiyor musun? diyorum.
Hayr, yani rendiim buydu, diyorsun. Bilmemenin nasl
bir ey olduunu rendim.
Hani metro istasyonundaydk, diyorum, metronun kaplar
kapalyd, ben tam arkanda platformdaydm hl, sen ise met
roya girmitin ve ben binemeden kaplar kapanmt, hatrl
yor musun?
Hatrlyorum, diyorsun arkamdan.
Metro kaplarnn arkasndan iaretleiyorduk, diyorum,
sonra metro harekete geti ve sen camn arkasndan bir eyler
sylyordun ama ne demeye altn konusunda hibir fikrim
yoktu.
Embankment, diyorsun. Embankment diyordum sana. Embankmentta bulumamz istiyordum.
Am a ne dediini anlamadm, diyorum, azn ayn ekli
tekrarlayp duruyordu ve ne dediini duyamyordum, sonra
vagonun karanla girerken aydnland ve peinden dier va
gonlar da gitti, ileri insan doluydu; sonra tnelin giriini
grdm ve alkol ile havayolu irketlerinin reklamlaryla altla
rndaki raylardan baka bir ey yoktu, (hep l l olur o ray
lar, sanki tehlikeli olmalarnn sebebi yle parlamalarymgi157

bi), orada ylece duruyordum ve bana ne sylemeye paltn


hip bilmiyordum, azmla ayn ekli yapyordum ama aklma
gelen uygun tek kelime ombudsmand.
imdi ikimiz de glyoruz. Isttmz yatakta dnyoruz.
Sen o kelimeyi sylerken karanlkta nefesini hissediyorum.
Ombudsman, diyorsun.
Ombudsman ya, Tanr akna, diyorum. Anlamn bile bil
miyordum. Hl bilmiyorum. Bana neden yle dediini anla
yamamtm. Bu yzden herhalde baka bir szckt, diye d
ndm. Sonra belki de mahcubiyet diyorsun, diye dndm.
Mahcubiyet, diyorsun. Evet. Mahcubiyet istasyonunda bulu
alm. Seni Mahcubiyette bekleyeceim.
nk biraz utandrc olmutu, diyorum, yani metrodaki
ve platformdaki insanlar kaplarn kapandn filan grm
lerdi, yani mahcubiyet olabilirdi. Sonra belki de bir deil iki
kelime sylediini dndm. Mesela mahcup et veya sarl ba
na gibi. Sonra platformda benden baka kimse kalmad, baka
bir metroyu bekleyen baka insanlar vard imdi, sonra onlarn
metrosu da geldi, binip gittiler ve ben hl platformda durmu
kendi kendime konuuyordum, mahcup et, diyordum, hayr, sa
rl bana, diyordum, hayr, ie al, diyordum.
Birbirimize bakarakglyoruz. Sonra yine susuyoruz ve ka
fa n n ipinde nereye gittiin konusunda hipbir fikrim yok. Eve
gelmediin o geceyi mi dnyorsun diye merak ediyorum.
Dier akm dnyorum, sonra o platformda duruumu,
metrolarn pe pee gelip gidiini, her seferinde etrafmdan in
sanlarn ve yeraltnn boucu havasnn akn ve her seferin
de acaba buna binsem mi, bir sonraki istasyona gidip beni ora
da bekliyor musun diye baksam m, diye dnm. Am a ya
gidince seni orada bulamazsam? Daha da kts, ya ben ba
ka bir yere giderken sen bir metroda beni bulmak ipin geri d
nyor olursan ? Belki de, diye dnyorum, az nce pktmz
158

kafeye dnmeliydim. Veya en sevdiimiz meknlardan birine


gitmek daha mantkl olurdu belki, lokantaya veya btn yol
larn kesitii ve pipekpinin bulunduu yere veya in restoran
na ve teras manzaral restorana gidip seni beklemeliydim. Ve
ya hipbir ey ie yaramazsa ana istasyona dnp metroyla eve
gidebilirdim.
A m a aklma gelen tek ey, yapmak istediim tek ey gzleri
mi kapatp o pamurlu platforma ylmak usulca, pnk etra
fm da o eski yeralt maaras uzanyor kilometrelerce ve tepem
de, onun ardnda k mevsimindeki ehir var, bildiimi sand
m bir ehir, ama artk deniz gibi tanmsz bir yer ve ben de
ipine atlm, renksiz tabanna pken bir tam.
Ev etrafmzda gcrdyor. Yatakta sana yaslanyorum. Ya
tak gcrdyor. Bana sertpe yaslanyorsun ve bu ipime yle bir
um ut dolduruyor ki korkuyorum. Atele korlarn kokusunu
alabiliyorum hl; bu gece mevsimin kokusunu alyorum, yle
bir koku ki ancak mevsimin geri dnnn ilk anlarnda al
nabilir, siz ona almadan nce, kokusunu unutmuken hava
ya geri dner, kmldanan eyler akar ve tekrar yerleir.
Burnumu tenine yaslyorum. stnde senin kokun var. s
tnde hep senin kokun var, gerpi baka kokular da var, biliyo
rum; yazn kesif yaprak ile ter kokusu, sonbaharn duman ko
kusu, kn ate ile giyilmi temiz yn kokusu, ilkbahar kokusu
nu tam anmsayamyorum ve tekrar bilmeyi bekliyorum.
Eilip kulama konuuyorsun.
Embankment yap beni, diyorsun. Usulca fsldyorsun.
Ne? diyorum.
Mahcup et beni, diyorsun.
Tamam, diye fsldyorum. Beni tahnit edersen.
Yaparm, diye karlk veriyorsun fsltyla. Beni doldurur
san olur. Seni doldurmam ister misin peki?
Evet, diyorum. Ltfen. Hemen bala.
159

Anahtar paspasa dnce glmeyi kestim.


n kapnn nnde durup kulak kabarttm.
Pencereden bakmaya altm. Kendi yansmamla arkam
daki odann yansmasndan baka bir ey gremiyordum.
Odadaki btn klar sndrdkten sonra pencereye geri
dnp dany grmeye altm.
aym almak iin tekrar mutfaa gittim. Mutfakta bir sre
elimde fincanla ayakta durdum. Yemek odasna ve salona ve
st kata gittim yine, elimde fincanla oda oda gezdim. Sanki ni
yetim buymu gibi davrandm, oysa bunu grecek kimse yok
tu; btn odalar botu. Sen danda paltosuzdun. Hava pisti.
Yatak odas penceresini atm. Sulusepken kesilmiti; yolun iki
tarafna baktm. Evlerin nne park edilmi slak arabalardan
baka bir ey yoktu.
Pencereyi kapatp kilitledim. Sen her neredeysen beni d
nmyordun besbelli, oysa ben senin iin kayglanyordum
ve bu sinirimi bozuyordu. Odada etraflnda nesneler vard o
kadar. u ifonyerin stndeki sa fras benimdi, ama ikimi
zin de kulland fn makinesi kesinlikle sana aitti. ifonyer
benimdi, eskiden annemindi. Yatak bizimdi. Yorgan enindi.
Banyoya, iinde en az nesne bulunan yere oturmaya gittim.
Bo kvete baktm. Yzeyinin tekrar emayelenmesi gereki
yordu, bu evi aldmzdan beri o haldeydi.
imdi aa ineceim, diye dndm orada otururken,
Sar Sayfalardaki banyo emayecilerine bakacam ve yarn
arayp fiyat alacam. Hayat bundan ibaretti, bakm yapmak
ve ak srdrmekten, ocan ateinin yanmasn salamak
tan. Hayatta kalmak bundan ibaretti, kveti tekrar emayeletmekten, grnte daha nemli olan baka eyler sona ermi
olsa bile.
Ama Sar Sayfalar genellikle koyduumuz yerde yoktu.
Nerede olduunu bilmiyordum. Alt kattaki odalarda dolana
160

rak onu aradm, nk bulunmas gereken yerden almtn,


iimiz bittikten sonra koymay kararlatrdmz yerden onu
bencilce alp kesinlikle bulamayacam bir yere koymutun
ve bunu bilerek yapmtn muhtemelen, bunu hep yapyor
dun, nesneleri bulunmalar gereken yerlerden alp baka yer
lere brakyordun. Sar Sayfalar alrken ona ihtiya duyaca
m pekl biliyordun ve onu bakmann hayatta aklma gel
meyecei bir yere srf zensizce deil gayet acmaszca brak
mtn.
Giderek sinirlendim. Mutfakta ayakta durdum. Dolap ka
paklarn ap serte kapadm. Mutfaktan karken, enerji ta
sarrufu yapmak iin avcumla lambann dmesine basp ka
parken, baraka penceresinden gelen hafif fark ettim.
Arka kapnn tam nne braktn bir odun ynna aya
m taklnca dyordum az kalsn. zerlerine dsem yaralanabilirdim, dedim kendi kendime, kaygan otlarda hmla
yrrken.
Barakadaydn. rmcek alaryla kapl pencerenin ardn
dan seni grebiliyordum. Yaklatka omuzlarnda ve banda
yazn imenlerde oturmakta kullandmz battaniyelerin ol
duunu grdm. Komik grnyordun. Battaniyelerin ara
sndan km bir elin eski bir el fenerini havada tutuyordu. O
pilli fenerin titrek nda bir kitap okuduunu grdm.
Baraka kapsnn arkasna bir ey dayanmt, belki de im
bime makinesi. tince almad. Pencereye serte vurdum.
Sar Sayfalar ne yaptn? diye bardm.
Tekrar vurdum.
Sar Sayfalara ihtiyacm var, diye bardm.
Ban ar ar evirdin. Etrafndaki battaniyelere sarnp
kitaba geri dndn, sanki hareketli bir trenden veya araba
dan dar bir an bakm ve hi de ilgini ekmeyen bir ey
grmtn.
161

te o zaman Sar Sayfalarn yerini anladm. Aylardr dur


duu yerdeydi, arabann arka koltuunda rasgele alm hal
de; birka ay nce evden karmtk, bana araba kullanmay
reteceini sylediinde, src koltuunda biraz ykseklik
olsun diye altma koyabileceimi sylemitin.
Utanmtm. Bir an Say Sayfalarn yerini hatrlamam gi
bi yapmay dndm, sana hakl bir fkeyle barmay sr
drebilmek iin. Ama bunu aklmdan bile geirmemin sa
mal, sonra seni barakada soukta battaniyelere sarnm
halde zangr zangr titrerken kitap okur halde grmemin ve
kn ortasnda zifiri karanlk bir gecede bahede soukta te
pinerek sana barmamn samal glmek istememe yol a
t. Az kalsn glyordum. Kendimi durdurmak zorunda kal
dm. Soukta uzun ince aacn yannda durdum. Bana pedal
lar ve debriyajn nasl altn retmitin. Beni neredeyse
bombo olan Homebase otoparkna gtrm, orada bir sa
at araba kullanmama izin vermitin ve sadece bir kere, bir an
lna, otoparkta bulunan dier tek arabaya fazla yaklatm
da el frenini ekerken sinirlenmitin.
Neden o kadar sinirlendiimi dndm. Yine sinirlenme
ye altm ama elimde olmadan hangi kitab okuduunu, ge
en austostan beri bahedeki bankta braktmz kitap olup
olmadn merak etmeye baladm; onu nce tembellikten
orada brakmtk, sonra da darda kalan bir kitaba ne olaca
n grmek iin. Kitap burumu muydu, ellerinde verdii
his nasld merak ettim. Aylardr gnete ve yamurda duru
yordu. Sayfalan yapmt da amaya alnca bir sayfann ya
zlar br sayfada kalarak kitab okumay imknszlatryor
muydu, bu yzden her seferinde sayfalar zenle mi aman
gerekiyordu merak ettim.
Tam o srada rzgr esti ve arka kapnn kapandn iit
tim, ama sorun deildi, anahtarlarm cebimdeydi. Baheden
162

geerek barakadan uzaklatm, n kapya gittim, anahtarlar


m kardm ve tam anahtar kilide sokup tekrar ieri girecek
ken, paspasa usulca dm anahtarn hatrladm.
Kendi anahtarm ayn ekilde dier tarafa brakabilirdim.
Tekrar barakaya gidip sana benim de darda kaldm sy
leyebilirdim. Sonra birlikte eve girmeye alabilirdik. Bunun
balad yere dnebilirdik. Belki ieri geri dnnce getirdi
in odunlarla ate bile yakardk. Aslnda odunlar bizzat ieri
tayacaktm, sana ne kadar gvendiimi gstermek iin.
Yine baheden getiimi ve baraka penceresinden sana iki
mizin de darda kaldmz ve sana ihtiyacm olduunu sy
lemeyi hayal ettim. Ama karlk vermemeyi seebilirdin. Bu
nu seersen ieri tek bama girecektim.
Veya kapy imdi ap scack eve girebilir, kapy arkam
dan kapayabilir, ykanabilir, erkenden yatabilir ve tek bama
biraz kitap okuduktan sonra uyuyabilirdim.
Kapnn nnde elimde anahtarla durdum ve kararm tabii
ki evet oldu.

163

Anda mungkin juga menyukai