Anda di halaman 1dari 557

j

ARNOLD
TOYNBEE

CA STUDY OF HISTORY)

Yazarve Jane Caplan tarafindan


gzen gfirilmi ve ksaltln]
yen bask, 90' renkli 507 reslIll
- __ . v . 23 harita ve sema
.
Istanbul 1978

8ate Yaymlarl
NDEKLER

NSZ

BLMI TARH N BiMi

1 Tarihle lgili Dncelerin Greceligi


2 Tarihi ncelemenin Abn
3 Baz TErimierin Tanmlar
4 nsanln Bandan Geen Olaylano Genilemesine
ncelenmesi Geregi
5 Gei Toplumu
6 Uygarlklann Karlatll11al1 ncelennesi
7 Helen ve in Modelleri
8 Yahudi Modeli
9 Uygarlklarn Gzden Geirilmesi

BLMIl UYGARLIKLARINDOGuU

10 Uygarlklarn Douunun Tabiat


llDogu Nedeni: rkm?
12 evre mi? ,
13 Meydan Okuma-ye-Tepki
14 Stnlemenin etinligi
15 Elverisiz Cografi Koullarn Teviki
16 Eziyetlerin Teviki
il Dogmadan Alen Um-I k lar

BLMIII UYGARLIKLARIN BYMES


18 Bynenin Durdurulmasna Ornekler
19 Bymenin lt

BLM IV UYGARLlKLARIN KLER


20 Detemnme nanmal myz?
21 Mimesis'in (Thklidin) Mekanikligi
22 Rollerin Degimesi
23 Atina ve\enedik Geici Bir Benlige Thpnma
24.Dogu Roma rnparatorluu:Ge<;ici BirKurumun
Putlatrlmas
25 Davut'laGolyat:Geici Bir1&nieThpnma
26 Roma Papalg: Zafer Sarholuu

BLM V UYGARLIKLARIN ZLMES

2710plumsal ZImerin ozelligi ve


Belirtileri
28 Proletaryalar
29 D Proletaryalar
30Ruhta Ayrma
31 zlmedlaynn laiattg
Meydan Okuma
BLMVI EVRENSEL DEVLETLER
32Evrensel Devletler:Ata m, Ama m?
33iletkenligin ve Barn Nimetleri
34 Ulatrma
35 Diller ve Yazlar
36 Bakentler
37 Kamu Hizmetleri
38Evrensel DevletlerinBir Gelecei Olabilirmi?

BLMVII EVRENSEL DNLER

39 Ur mu, Krizalit mi?


40 Ayn TrdenToplumlar m?
41 Bir Hayale mi,yoksa BirGereklige Kar
Tepkiler mi?

BLMVIII KAHRAMANLIKAGLARI
42 Barbar Gemii
43 imge ve Gereklik

BLM IX UYGARLIKLARARASIND\
MEKAN iNDETEMASLAR

44 agda UygarlklarAnsnda
Karlamalar
45 Modern Bat ve Rusya
46 Modern Bat ve Dogu Asya
47 skender-son:as HelenToplumuyla
Karlamalar
48 agda Uygarlklar Atasnda Karlamalarn
Toplumsal Sonular
49 agda Uygarlklaf Ansnda Karlamalarn
Psikolojik Sonular
BLM X UlGARLIKLARARASIND\
ZAMANNDE TEMASLAR

50 Kurum1arn,rasa1ann ve Felsereerin
Rnesanslar
51 Dillerin, Edebiyatlarn ve Grsel Sanatlann
Rnesansar
52 Dinlerin Rnesanslan

BLM XI TARH NiN NCELEMEL?

53 Tarih Dncesinin ze1ligi


54Thrihiler Eylemde

HARTALAR

KRONOLOji

METNLE LGL NOTLAR

RESMLERN LSTEs

NDEKS
.,
Bu kitap, kendi adnn akla getirdiklerini gerekletirmek is-
NSZ teyen bir giriimin sonucudur: nsanolunun tarihine bir btn
olarak bakmaya altm. Bu, tarihe balangtan bugnk 1972
ylna kadar bakmak ve ayn zamanda global bir biimde bakmak
aruamna gelir.
Bakmz zaman-boyutu iinde ister istemez lek d kala
caktr. Bizler, insanlk-ncesi atalarmzn insan olmadan nce ya-
adklar yarm, belki de bir milyon yl boyunca birka kemik ve
bir miktar paleolitik (yontma ta) aratan baka bir kayt brak
mayan ilkellerdik. Tarm, hayvanlarn evcilletirilmesi, mlek ya
pm ve dokumaclk ancak on bin yllktr: Uygarlk ancak be bl
yandadr ve bizim insaruk tarihiyle ilgili bilgilerimizin ou, bu
nisbeten yakn zamanlarla snrlanmtr. Tarihe corafi anlamda
global bir biimde bakmak, zamansal derinlii iinde bakmaktm
daha kolaydr; ama dengeli bir global bak il nce kendimizi
bir yanlsamadan kurtarmalyz. Belirli bir lkenin, bir uygarl
n, bir dinin, bizim olduu il, srf bu nedenle merkezi bir ko-
numda ve stn olduunu dnmek bir yanlsamadr. Bir tarih-
i iin tarihe kendi atalarna duyduu ballk asndan bak-
mak, onun, global panoramay gerek orantlar iinde grmesli
zedeleyen raslansal bir przdr.
Peki ama tarih neden bir lceleme konusudur? Neden il
de bulunduumuz zaman ve mekan ufkunun dnda eylerle u
raalm? Gnmzde daha geni bir baka sahip olmamz gerek-
tiren pratik nedenler vardr. Son be yzyl iinde yeryznn b-
tn ehresi, evresini saran hava da dahil olmak zere, fiziksel
bakmdan, teknolojinin artc ilerlemesi sonucu iie rlm
tr, ama insanolu politik bakmdan henz birlememitir. Me-
safenin yokedilmesi" nden nceki zamanlardan bize kaltmla ge-
en yresel yaay biimlerimizle hala birbirimizl yabancsyz.
Bu durum korkun bir tehlikedir. ki dnya sava ve gnmzde
de sren dnya apnda yaygn endie, bunalm, gerilim ve iddet
btn hikayeyi anlatyor. nsanolu tek aile gibi bir ey yarat-
may baaramazsa mutlaka kendini yok edecektir. Birbirimize bu
nederue yaknlamalyz: Bu da birbirimizin tarihiyle yaknlamak
aruamna gelir, nk nsan yalnzca imdiki an ilde yaamaz.
nsanlar, zihni bir zaman ak Iinde, gemii hatrlayarak, ge-
lecee -umut ya da korkuyla- bel balayarak yaarlar.
Gnmzde tarihi genilemesine incelemenin pratik nederu
apak ortada ve kendinl gle duyuruyor. Ama tarihi, insan so-
yunun tkenmemesi kaygsyla incelemeye zorlanmasaydk bile,
merak duygusu bizi harekete geirecekti; nk merak duygusu
insan tabiatnn ayrc melekelerinden biridir. Tam anlamyla re-
fah ve gvenlik iinde olsaydk yle de ilde bulunduumuz
Evrene kar bir merak duyardk. Kald ki bu iki ideal hedefe ula
an bir insan toplumu hi bir yerde ve hi br zamanda grlmedi.
Bunu kendi yaantlarmdan biliyorum. Hayatm boyunca s-
ren bir merak duygusu beni tarih almalarna yneltti. Kendimi
bildim bileli kafam tarihe yatkndI. Annem de tarihiydi. Onun
tarihe duyduu ilginin bulac ve uyarc bir yan vard. Ayn
zamanda, eskiden bir,denizci olan byk amcamn yannda by-

LO
mtm. Bir East Indiaman ( direkli, yelkenleri drt keli bir
gemi tipi) kaptanyd. Hindistan';., in'e yapt yolculuklarn
hikayeleri beni heyecana board. Bylece, aklc, dzerli ve bar
iinde bir dnyada yaayacama inanmak gibi bir aldatmaca
iinde yetitirildiim halde, merak yznden tarih almalarna
balamtm. 1914'n Austos aynda yirmi alt yama gelene ka-
dar da, tarihi genilemesine inceiemenin pratik bir nedeni olabi-
leceini farketmemitim. Gereklerin bilincine varmama yol aan
olay Birinci Dnya Savann patlamas oldu. Ayn olay bana, ge:
ni kapsaml bir tarih incelemesinin gerektirdii koca ynlar
halindeki tarihi bilgileri kullanabilmek iin bir de yntem salad.
1914 yl beni xford'da, Klasik Yunan tarihi dersleri verirken
yakalad. 1914 ylnn Austos aynda beni yava yava saran ya-
antnn tpksnn, .. beinci yzylda yaam bir tarihi olan
Tukidides'in de bandan gemi olduu birden zihnimde aydn
land. da benim gibi dnyasn ikiye blen byk bir .karde sa:
vann etkisini duymutu. Tukidides bu kuan byk savann
o zamann dnyasnda r ac bir nitelii olacan nceden
grm ve zaman getike olaylar onu dorulamt. imdi gr-
yorum ki Klasik Yunan tarihiyle Modem Bat tarihi getirdikleri
yaantlar asndan adatlar. kisinin de aknda bir paralel-
lik vard. Karlatrmal olarak incelenebilirlerdi. ok gemeden
Yunan tarihiyle Bat tarihinin birok baka rnei bulunan belli
bir trn modeli olduklarni anladm. Saydm uygarlklar yirmi
bire kadar kt: imdi ise, modele tam uymayan birka rnek d
nda, en azndan otuz bir tane sayabillrim. Yirni, otuz rnek,
karlatrmal bir inceleme iin yeterlidir.
Geni kapsaml bir tarih incelemesi iin beni eiterler ara-
snda annemi, amcam, Tukidides'i ve iki baka Yunan tarihisi-
ni, Herodotus ile Polybius'u anabilirim. Bu iki tarihi de kendi
ufuklarnda belirdii lde panoramik dnya tarihleri yazm
lard. ocukken, ngiltere'deki kontluklarn adlarn ve ngiliz
krallarnn yaadklar tarihleri ezberletmelerine sinirlenirdim.
Sk sk ktlk ve pek ender olarak da iyilik yapmakta birleen
srail ve Filistin krallar, komular Asurlular ve Msrllar koIUl-
sunda merakm uyandrmlard. Burlarn derin izler yaratan
antlarnn bazlarn da British Museum'da seyredebiliyordum.
Tarih kadar iir ve felsefeyi de ieren youn bir Yunan ve Latin
edebiyat almas zihni ufuklarm geniletmiti. Tukidides bana
1914 Austos'unda, izlerini bugn hala duyduum bir ok etkisi
yapmt. 1915 ve 1916 yllarnda okul arkadalarmn hemen he-
men yars ldrlmt. Bir yandan da teki savakan lkelerde
len yatlarmn says da bundan aa kalmyordu. mrm
uzadka, ktln ksa kestii bu hayatlar karsnda duydu-
um ac ve fke artarak byyor. ocuklarmn, torurlarmn
byle bir kaderi olmasn istemiyorum. Bu kitabn yazlmas, in-
sarlk halinin nffie serdii anlamsz cinayetlerin meydan oku-
yuuna kar gsterdiim tepkilerden biridir.
Tarih Bilinci zerinde 1920'den 1972 ylna dein altm.
1920'nin yaznda ate almayan ilk atm yaptn. 1921 yaznda
stanbul'la Kale aras trende Blmlerin balklarn karaladm.
Bu balklarn ou imdiki dzeltilmi ve resimli edisyonda bu-

11
lunmaktadr. Eserin ksatlmam eklion iki cilde kadar kar.
1927 - 1939 yllar arasnda yaklamakta olan kinci Dnya Sa-
vayla yararak, ilk alt cildin sonuncusunu kinci Dnya Sa-
va patlamadan krk gn nce yaymlatmay baardm. 1954'de
VII - X. ciltleri, 1956'da XI. cildi (Tarih Atlas ve Corafya Szl-
). 1961'de de XII. cildi (Yeni Dnceler,) yaymlattm.
1924'den 1956'ya kadar Tarih Bilinci ile ilgili almalanm
iki baka i arasna skmt. O sralar Londra'daki Royal Ins-
titute of International Affairs'e (Kraliyet Uluslararas likiler
Enstits) uluslararas aktelolaylarn yllk bir taramasn ya-
pyor ve karmla birlikte kinci Dnya Savann politik tarihini
yazyorduk. Bu iki byk ve uzun sren giriim birbirlerinin ta-
manlaycsydlar. Bu iki iten birini yapabilmem iin ayn anda
tekini de yapmam gerekiyordu. Her zaman bir ayam imdiki
zamanda, br ayam da gemi zamanda durmuumdur. Ayn
duru biimi, nceleme'min bu dzeltilmi ve resimli edisyonu
iin de geerlidir, yalnz burada gzlerimi aynca gelecee de
evirmi bulunuyorum. nsann imdiyi ve gemii .incelerken ge-
lecee gzlerini kapamas mmkn deildir; mmkn olsa bile
ok ters bir eyolurdu bu.
Tarih Bilinci'nin imdiki dzeltilmi ve resimli edisyonu, i
birlii ile gereklemi bir giriimdir. Oxford University Press ile
Thames and Hudson arasnda bir szlemeye dayanlarak Bayan
Jane Caplan ile benim almalarmzn bir araya gelmesinin rii-
ndr.
Eserin imdiki biimi, hem 12 ciltlik orijinalinden, hem de
D. C. Semerwell'in ilk on cildi ksaltarak yapt baskdan birka
bakmdan ayrdr.
Bu kitap resimli olan ilk edisyondur ve resimler, kendilerine
elik eden altyazlarla birlikte, kitaba yeni bir boyut kazandr
maktadr. Resimler bir metni yalnzca vurgulamakla kalmazlar,
kelimelerin yeterince dile getiremedii birok eyi de aktarabi-
lirler. Resimler Thames and Hudson'da alan Bayan Bruckner
tarafndan saland. Bayan Bruckner'in bulduu bir sr resim
arasndan semeyi bayan Caplan'la ben, danarak yaptk. Resim
altlarnn msveddelerini Bayan Caplan hazrlad, ben de dzelt-
tim.
Aradan geen zaman iinde kitapta beliren boluk ar Bayan
Caplan'n bulmas ve bunlar doldurmas iin nce Bayan Bruck-
ner'le birlikte kitabn orijinalinin plann ve ieriini ok sk a-
lmalan gerekti. Bundan sonra, Bayan Caplan'la kardmz
kitabn yeni eklini Bayan Bruckner'in resimlendirmesi mmkn
oldu. nsann gzn korkutan bu ii gerekletiren iki meslek-
dama derin kran borcu iindeyim. Kitabn imdiki biimiyle
sonulanan ibirliini onlarn sk almalar mmkn klmtr.
Kitab u biimde tek bama karamazdm. Sylediim gibi bu
eser ibirliiyle yaratlmtr: Ancak buna iaret ederken bir nok-
tay sakl tutuyorum. Kitabn eletirileri yalnzca bana' yneltil-
melidir. Meslekdalarmn aratrmalar benim dncelerimden
ok daha salamdr.
Kitabn imdiki biimi, Semerwell'inki gibi bir ksaltmadr.
Ancak bu sefer kitap daha, deiik izgilerle ksaltld iin ne Se-
12
merwell'in eserinde, ne de orijinalinde bulunmayan baz yeni ko-
nuar da ekleyecek yer bulunmutur. Semerwell ilk on cildi btn
yapsyla zet halinde yeniden yazmay baarnt. Bylece ka
nlmaz olarak, benim tezimi destekleyen tarihi rneklerin' ou
nu darda brakmt. Kitabn bu edisyonuna orijinalinden ak-
tarlan blmlerde ayrntlarn pek ounu saklamak mmkn
olmutur. Ek cilt olan XII. cilt ("Yeni Dnceler) imdi ilk ola-
rak kitabn btnl iine yerletirilmi bulunuyor.
Ayrca, "Yeni Dncelerin yazld 1961'den sonra meyda-
na gelen olaylar ve keifleri de gz nnde bulundurmak mm-
kn oldu. rnein, sava sanatnda kaydedilen ilerlemelerin ard
arda urad yenilgilerin ac bir alayla dolu tarihi birka adm
daha izlenebildi (Ne yazk ki bu hala bitmemi bir hikayedir).
Sahra'nn gneyinde yaayan yerli uygarlklarn daha nce bilin-
meyen tarihleri de teki yresel uygarlklarn yannda yerini al-
d. lk on cilt iin notlarm yazmaya baladm 1927 ylnda, Tro-
pik ya da Gney Afrika'nn Araplar ya da Bat Avrupallar gelme-
den nce hi bir tarihleri olmad sanlyordu. O zamandan bu
yana Afrika'nn bu nemli blgesi, ksmen arkeolojik aratrma
lar, ksmen de elde edilen en eski belgesel kantlarla daha ok ay-
dnlk kazand. Tropikal Afrika'daki tarm ve metalrji sanatlar
tarihinin Bat Avrupa'nnkiyle karlatrIabileceini artk bili-
yoruz. Dou Asya uygarlnn uzak tarihi ile bu yrenin btn
dnemlerinin ekonomik ve sosyal tarihi de daha berrak bir odak
noktas haline geldi. Biz almalarmz srdrrken in dnya
ilerinde en nemli rollerden birini oynamaya balayarak normal
konumunu kazand. Kitabn bu edisyonunda bunlar ve benzeri
yeni olaylar gz nnde bulundurmakla insanlk sorunlarnn
bilgilerini ve anlalrln geniletmeye altk.
Klasik Yunan'n iki byk epik iirinden ikincisi olan Odys-
seia'da Menelaos adl bir korsann Troya kuatmasndan sonra
evine dnerken yolunu kaybetnesi zerine deniz tanrs Proteus'u
karmasn anlatan bir hikaye vardr. Menelaos, Proteus'un fal
na bakmasn ister, ama ona bunu yaptrmak iin Proteus'u sk
sk tutmay baarnas gerekmektedir. Ne var ki Proteus'un bu
karlma olayna kar cevab durmadan biimini deitirmek
olmutur (ngilizce'deki deiken anlamna gelen protean keli-
mesinin kkeni budur). Tarih protean'dr. Siz onu belli bir biim-
de yakalar yakalamaz o gene, Proteus gibi, biimini deitirecek
tir. O kadar ki, bazan tannmas bile gleir.
Biim deitirmek tarihin tabiatnda vardr, nk tarihin
tabiat, zerine yeni eyler ekleyerek devam etmektir. 1914 Aus
tos'unda bana bu kitab yazdran ilk itkiyi duyduum andan im
diki cildin yaymlanmasna kadar tarih, kendi uzunluuna elli
yedi yl daha ekledi. Her ekleme btnn kendisini deitirir;
nk biriken deneylerimizin nda gemiin tm birden de-
iik bir grnm alr. rnein Tukidides'in anlatt Yunanistan
bana 1914 Austos'unda, 1914 Temmuz'unda olduundan daha
deiik grnd, nk aradan geen zaman iinde Birinci Dn-
ya Sava patlamt ve bu phesiz ki dnyann eski toplam ze-
rine eklenen olaanst uursuz bir olayd.
Birinci Dnya Sava olaanstyd ama onun bu nitelii

13
yeryznde ilk kez grlmyordu. Anszn patlak veren birtakm
baka olaylar da onun gibi dnyann tm tarihi grnmn de-
itirmiti: rnein t. 221 'de in'in politik bakmdan birleme
si, !.. 334'e kadar skender'in anakkale'yi geii, tS. 633'de
Araplarn ortaya kmas, 13. yzylda Moollarn Kuzey Dou
Asya steplerinden dar tamas. Daha yava bir sre iinde olu-
an daha olaanst olaylar da vardr: rnein, Yunan ve in fel-
sefelerinin gelimesi, Museviliin tektanrcl, misyoner dinlerin,
tarmn ve su gcnden yararlanmann yaygnlamas. Bizim ya-
admz a, 'btn gemii imdiden ok farkl gsteren dei.ik
likler meydana getirmesi asndan ayr bir zellik gstennez. Ama
arnz, belki iki bakmdan kendine zgdr.

Son zamanlarda teknolojinin gsterdii olaanst ilerleme


dolaysyla mesafenin yokedilii sonucunda amzn bir zel-
lii, deiim hznn eskiyle llmeyecek derecede artmasdr.
imdilerde tarih her an bizi artacak kadar hzl oluuyor. a
mzn ikinci zellii de gemii bize iki kez biim deitirmi olarak
gstermesidir. Gemiin grnm yalnzca bizim imdiki deney-
lerirniz asndan deimekle kalmyor, arkeologlarn yeni bulgula-
r nda da deiiyor. Arkeologlar, devrim niteliinde birtakm
yeni bulgularla ortaya ktklar gibi, baz eski bulgularna da dev-
rimci yeni yorumlar getiriyorlar. Yntem izlemek yerine beklen-
medik klarda bulunuyorlar. Arkeoloji teorilerinde moda dei
ikliklerinin daha kesin dnemeler almas, bilgilerin oalmasy
la nasl olsa meydana gelecek deiimleri vurgulayarak, arkeolog-
larn gemie baklarnda da kesin dnemeler yaratmtr.
Napoleon'un 1798'de istila ettii Msr'da ve ayrca Amerika
ktasnda arkeologlarn yaptklar keifler, uygarlklarn karla
trmal bir yntemle incelenmesine biraz keyfi, ama onsuz edilmez
bir katkdabulundu. O zamandan bu yana birok uygarln ka-
lntlarn gml bulunduklar derinliklerden kazp kardlar:
rnein btn btn unutulmu olan Smer - Akad, nds klt-
rn. Minos, Mikene ve Maya'y, in'in Shang dnemini. Ayn
zamanda Msr'n Firavun uygarlndan kalan ktle halindeki
antlarn her zaman gze batm olan srrn, birtakm kaytlar
deifre ederek aydnla kavuturdular. Daha sonra Smer - Akad
ve Mikene uygarlklannn ve Shang hanedannn kaytlarn da
deifre ettiler. Arkeologlann bu almalar sonucunda tarihile-
rin el~ alabilecekleri bilinen uygarlk says, karlatrmal bir
almay mmkn klacak noktaya ulat. Bir yandan da arkeo-
loglar uygarln afanda, tarihin ehresini 20. yzyln bilim
adamlar, teknisyenleri, diktatrleri ve fatihleriyle ayn hzda de-
itirmi oldular.
Bu nedenle kitabn bu ekli, 1934 ile 1954 yllar arasnda ya-
ymlanan on ciltlik orijinalinden ok farkldr. Ama ayn nedenle
imdiki biimi de olaylarn srp giden ak ve bilgilerin oal
masyla gnn birinde eskimeye mahkumdur. nsan soyu varel-
duka ne tarih, ne de baka herhangi bir insan edimi nihai ola-
maz. Bu kitap, okurlarnn,. insanlk sorunlarnn tehlikeli ve eit
derecede arpc akna ,geni bir grle bakabilmesine yardmc
olursa amacna ulam olacaktr.

ARNOLD TOYNBEE
Haziran 1972
14
BLM i

TARHN BM

lncelememe, kendi bana bir btn saylabilen ve dola M

ysyla tarihin geri kalan ksmndan ayrldnda az ok


anlalabilir olan bir tarihi inceleme birimini arayarak
balyorum. Bugnn modasna uyarak tarihi ulusal dev-
letler erevesi iinde inceleme geleneine uymuyorum;
bunlar bence daha byk bir eyin bir uygarln par-
alardr. Insan, bilgilerini yorumlamadan nce 5lnfla
mak ihtiyacn duyduuna gre, bu byk-apl birim ba-
na kk-apl birimlerden daha az arptc grnyor
Birimimi tanmlayp uygarlk-ncesi toplumlara baktktan
sonra, uygarlk tarihleri iin bir model kurmaya al
yorum ve bu ite Helen, in ve Yahudi tarihlerine ba
vuruyorum. Onlarn ana zelliklerini biletirerek, bildii
miz uygarlklarn ounun tarihine uyduuna inandm
bileik bir model neriyorum. Eski ve yeni uygarlklarm
bir listesini yaparak blm bitiriyorum.
kenkli Resim: 1

ZNELLIK:
TARAFLI BR GR

nsanlar genellikle grmek istediklerini gorur ve kendilerine.


nemli grnen eyleri kaydederler. ada bir corafyac asn
dan bakldnda, bu on nc yzyl l\lappa Mundi'si (Dnya
Haritas) samadr, ama kendi erevesi iinde Hristiyan dnya-
snn tamamen mantki bir grnmdr. Yass bir dairenin tc
pesinde A.dem'le Havva'nn Eden'i ile simgelenen dou -Hristi
yan dininin kayna- ve onun aasnda da Kuds grlyor.
Avrupa, Asya ve Afrika zamannn btn corafi bilgilerinin sa-
dece bir ksmn yanstr bir biimde geliigzel kmelendirilmi.
Tabii sonu, felsefi bir model, yolcular iin bir klavuz deiL.

16
11I un i. > ~
(I1 f ~ fo l, if" II >. .f
.. 'fI' l. h 'h"'1 .1\ ho b

Renkli Resimler: 2. 3 Ayn dini inan tamamen farkl kltrel yorumlara urayabilir. On yedinci yzylda Etyopya'
da yaplan bir armhtan ndirilme resmi, sahneyi ada mahalli grenekler erevesi iinde
ele alyor. On altnc yzylda Hirldistan'da (Itardaki resmi yapan) bir Mughal ressam ise Av
ZNELLK: rupa modelinin aslna sadk bir Kopyasn swmaya alyor, ama Bakire Meryem ile evresin-
BIRLK IINDE ETLLIK dekilerin fiziksel tipleri hi amaz bir biimde Hindistan'a zg.
Renkli Resimler: 4. 5 Esrarl evrende anlalr bir kalp grme iJtiyac insan soyu kadar eskidir. Be Dnya Yres'n'
gsteren bu Aztek harita::os, drt gemi dnyay drt ana yne, imdiki Dnyay da merkeze
yerletiriyor: Her dnya, tarihini yneten tanr tarafndan temsil edilmekte. Kardaki Budist
,; v REN!N TESB!T.! mandala ise daha soyut bir fiziktesi dnyay yanstyor: Esrarengiz bir nihai gereklik zeri-
DNYA MODELLER! ne tefekkre yardmc olacak geometrik bir ekiL.
Renkli Resimler: 6.7

HELENVE
IN MODELLER!
Helen Uygarl, srekli bir ge:
me modeline uygun gelecek ka-
nUar salyor: Buradaki, Yunan
stunu iinden byr gibi gr-
nen, stunun tepesinde yaayan
Hristiyan mnzevi de, yeni ama
eskiyle bants olan Hristiyan
uygarlnn douuyla sonula-
nan hareketin bir simgesi gibidir.
Oysa in tarihi birbiri ardsra
gelen birlik ve birliksizlik, dzen
ve dzensizlik, ilerleme ve kme
dngleriyle hareket eder. Sa
daki inli filozoflar bu sarmal
(helezani) hareketi temsil eden
Yin-Yang simgesini inceliyorlar;
burada Yang dinamizm ve eylem-
le zdetir. Yn ise sreclurur-
luu ve edilginlii temsil eder.
Tarihinin grevi Helen ve in
kalplarnn nemli ve anlaml -
zelliklerini birletirerek baka
uygarlklarn tarihlerine uygula-
nabilecek bir gereki model ya
ratnaktr.
llekli Resimler: 8.9

YAHUD!LER:
B!R DA(';ILMA MODEL!

Diasporan: (Dalma) model


corafi bakmdan dalm ve ya-
banc toplumlarn hayatyla ks
men kaynam, ama ortak bir
kltrel gelenee bal kalarak
kendi manevi birliklerini ve ba
kalarndan farkllklarnt srd-
rebilen toplumlar gsterir. En
belirgin rnei Yahudilerdir.
Bu iki sahne yer ve zamanlarna
tamamen uygun grnyor: Sol-
daki, Rnesans ltalyas, sadaki
de on sekizinci yzyl Almanya-
SI. Ama her ikisi de brani dua
kitaplarndan alnma ve her ikisi
de, deien btn grenek ve mo-
dalarn altnda Yahudi cemaatn
diri tutan ayinin bir ksm olan
Fsh Bayramnn kutlann res-
mediyor.
Renkli Resimler: 10. II !in rgtlenmesi uygarlk.:yolundabalca admlardan biriydi, ama ayn zamanda toplumu,
netic bir aznlkla retici bir ounlua ayrd. Msrl kyllerin rettii servet, yukardak
ravunla karsnn debdebeli "'ksn salad; kar sayfadaki Asur mparatorluununkleler
IKTIDARIN MALYET imparatorluk prestijinin bir ant olmak zere .saraynn yaplmasna emek verdiler. End~
ncesi ada bu pahal ~iriimer yetersiz kyl ekonomisinin kaynaklarn kurutarak birbil
izleyen imparatorluklarn de;gesiz1iinin nemli bir nedeni oldular.
Renkli Resim: 12

NESNEL BIR GR

Yirminci yzyl Insannn ilk olarak grmeyi baarabildii ekil


de, dnyann uzaydan grn. Bu yzyl iinde tarihi ufuklar
da buna benzer bir biimde geriledi ve Insan'n, yaratt btn
uygarlklar genel bir ~rle grmesini salayacak yolu at.

29
1 Tarihle ilgili dncelerin greceligi
Etyopyalar tam::annn kara derili, ksa
kallak burun lan dergilerin istilasna urad. Kelimenin edebi an-
lu. Trakyallar ise tannlannn kzl sal,
mavi gzl lamnda bu ciltler kitap saylamazd, nk ierik-
olduklann sylerler. kZerle atlann eUez:l olup insan- lerinde birlik yoktu ve tabii herhangi bir monografi
lar gibi resim ya da sanat eseri yapmak isteselerdi. arasnda szkonusu bilim dalyla ilgili olmak gibi
aUar tann1ann ata, kzler de kze benzeterek ken- son derece zayf bir ba dnda, hi bir iliki yoktu.
di vcutlann model alarak tannIann ekillendirir
Dergiler ilerledike kitaplar geri ekildiler. Sonra
lerdI. (l)
orlar, daha kaba bir iiliin rn olan ve zerin-
XENDPHANES.
de cam mikrop ielerinin de sakland raflarda,
Hangi toplumun hangi anda olursa olsun Shelley'nin iirler'i ve Trlerin Kkeni'nin birlikte
tpk baka toplumsal edimler gibi bir tarih alma srgn hayat yaadklar tavanarasnda yeniden
s da zaman ve yerin hakim ynsemelerinin egemen- buldum. Her ziyaretimde alma odasnda etrafa
Hi altndadr. Bjzim amzda Bat Dnyas iki bakmak ya da oturmak benim iin daha g kat-
kurumun egemenlii altnda yaayagelmitir: Eko- larlr oluyordu.

nomide endstriyel sistem ile adna ksaca Demok- Bu dergiler, btn o i blm ve ham madde-
rasi)) dediimiz en az bunun kadar karmask bir po- den mekanik biimde maml madde elde etmeyi
litik sistem. Demokrasi, bamsz; ulusal ve egemen azami noktada tutma abalaryla endstriyel sis-
devletin sorumlu parlamenter temsilcilerinden olu- temin kitap halinde)) grnyd. Bu ciltlerin
an hkmetidir. Biri iktisadi teki siyasi olan bu doldurduu raflar sevmediim iin onlara verimli-
iki kurum, yaadmzdanbir nceki an kapan lii yok eden bir uursuzluk gzyle bakardm, ama
dneminde (') karlalan balca sorunlara geici imdi, amzn yirminci yzyl balarnda bir fi-
zmler salad iin genel bir strlk kazan- zik bilimcisinin alma odasnda ok da yersiz sa-
mt. Bu kurumiarn saltanat tahtna oturmas ylamayacaklarna inanmaya hazrm. Endtriyel
kurtluu orlarda arayp blan bir an bitii an: sistemin insarlk d yn fiziki bilimlere dayand
lamna gelir; hiJa yaayakalmalar bizden ncekile- na gre, belki de aralarnda nceden-kurlmu
rin yaratc gcn.gsterir; yaratlmasnda hi bir bir uyum)) vardr; ve bylece bilimsel dnce, en-
pay olmayan bizler ise burlann glgesinde yetiti dstri kanallarndaniletilse bile, bundan zarar gr-
rilmiizdir. Hala endstriyel iktisadi sistem ve par- memesi iin bir olaslk da dnlebilir.
lamenter lusal devlet iinde yayor, hareket edi- Kantlara dayanarak sonu karan her eit
yor, varlmzn sahibi oluyoruz; mirasna kondu- dnce, zerinde alabilecei birtakm n bilgiler
umuz bu iki kurumun hayalgcmze hkmetme- gereksediine gre, erken dnemlerinde herhangi
si, bizlerin hayat zerindeki basksnn bir yans bir fizik bilimini ele almann doru yolu bu olabilir;
masdr. Hemen hemen tm tarihilerimizin eserle- ve tm Bat bilimi l olarak Bat Toplumunun
rinin her noktasnda bu kurumiann prestijli duru- ya alndnda bile, henz ok gentir. Ne var ki
mu gze arpar. ayn yntem son zamanlarda fizik bilimlerinin s
Endstriyel sistem i blmn getirdii iin nrlar tesinde, ok deiik dnce alanlarnda
bir insani yne sahiptir, bir de insann fiziki evre- -cansz tablat yerine hayat, hatta insan edimleriy-
sine Modem Bat bilimini uygulamas dolaysyla le ilgili" dnce alarlarnda- (S) uyglanrntr.
insarlk d yn vardr. Onun ileyi yntemi, ok Tarih felsefesinin yeri de ite bu endstriyel siste-
sayda insann mekanik bir ibirliiyle hi durmak- min prestijinin ne kt, eitli dnce alarlar
szn ham maddeyi mamul madde haline getirmesi, arasndad~; ve bu noktada -nesnelerden ok in-
retim kapasitesini azami noktada tutmasdr. En- sarlarla ilgilenen bizim Bat toplumunun, kendi ta-
dstriyel sistemin bu zellikleri, yirminci ygyln rihinden ok daha eski bir gemie sahip olan zihni
Bat dncesinde teoride ve hatta pratikte yans bir egemerlik alan iinde- Bat'daki modern en-
mtr. dstriyel sistemin, yaayp almak iin en iyi
ocukken zaman zaman sekin bir fizik bilim- rejim olduma dair hi bir gvence yoktur. (.)
leri profesrnn evinde kalrdm. Bu evde kitap Tarihi dncenin eski krallnn Bat'nn mo-
raflarnn epeevre dizildii bir alma odas var- dem endstriyel hayatnn egemerlii altna gir-
d. imdi ziyaretimden ziyaretime bu raflardaki ki- mesi en ak biimde Theodor Momrnsen'in meslek
taplarn nasl deitiini hatrlyorum. Oday ilk hayatnda canlandrlabilir. Theodor Momrnsen
grdmde raflann ou genel edebiyat, genel bi- genlik yllannda, muhakkak ki Bat tarihiyle ilgi-
lim ve ev sahibimin uzman olduu dalda eitli ge- li literatrn aheserleri arasnda yer alacak byk
nel eserlerle doluydu. Yllar getike bu raflar bir- bir kitap yazmt. Bu kitap, 1854 - 56 yllar arasn
biri ard sra -her biri deiik yazarlarca kaleme da baslan The History of the Roman Republic idi.
alnm monografilerle dolu, irkin ince ciltler ha- (Roma Cumhuriyeti Tarihi); ama Mommsen kitab
linde- ayr uzmanlk dallarnda amanszca oa- yazar yaznaz bundan bir utan duymaya ve o mt-

30
NSAN GRNNDE TANR
,
1, 2, 3 slami, Kongolu ve inli gzlerle Hristiyan ikonografisi. Ortak tem'aya karn,
nesnelerin her biri sanatnn kendi kltrel ve rk evresini yanstyor.

31
hi enerji ve yeteneini baka kanallara dkmeye sa:ret e.demeyecelderi bir i baardn anlaman
balad. Mommsen bundan sonra hayat ura ola- gorunuyorlar. Boyle bir eyin olasln dnme
rak Roma Anayasas'nn ansiklopedik bir tantma- m ble olablrler. Aslnda Wells'in kitabnn ama-
s ile Latince yaztlarn bitmez tkenmez yaym ii c ve deeri o gnlerin profesyonel tarihilerinden
ni derlemeyi seti. Hayatnn daha ileriki yllarnda ok genelokur kitlesi tarafndan anlalmtr.
Das Rmische Staatsrecht ve Corpus Inscriptionum Tarih anlaynda endstrileme, endstriyel
Latinarun gibi antsal eserleriyle hatrlanmay ter- esprinin patolojik abartmalarn kendi bnyesinde
cih ederdi; ve onun birtakm makale ve birbirleriyle retebilecek kadar ileri gitmitir. ok iyi bilindii
bants olmayan monografiler halindeki btn zere, tm enerjilerini, ham maddeyi elektrik, s,
eserleri, bir sr rneini grdmz eitten, tek hareket, ya da mamul maddeye dntrme\!. iin
bir yazarn kartt seviyeli bir dergiye benzemek- harcayan insanlar ya da topluluklar tabii kaynakla-
tedir. Btn buniar yaparken Mommsen, kendi ku- rn kefini ve kullanlmasn, bu sreci, insanlk iin
andan Bat tarihilerinin bir temsilcisiydi: Bu, getirdii sonular gzetmeksizin kendi bana de-
Bat dnyasnda endstriyel sistemin, prestijini erli grmek eilimindedirler. Hatta ellerindeki im-
kafa iileri" zerinde duyurduu br zamanda ya- kanlarla yan izerek tabii kaynaklar kullanmayan-
am bir kuakt. Mommsen ve Ranke'den sonra lar ayplamak gelir ilerinden; kendileri de, eer ta-
tarihiler tm abalarn ham madde toplama yo- bii kaynaklarn biraz bol ve gelitirilme inkanlar
lunda harcadlar, yaztar, belgeler ve benzeri eyle nn uygun olduu bir blgede yayoriarsa hemen
ri dergiler ya da klliyatlar halinde topladlar; de yarattklar fetiin tutsa olurlar. Bu eit zih-
bu malzemeleri mamUL madde ya da "yar mamul niyet Avrupal gzlemciye belli bir tip Amerikal i
madde haline getirmek iin almaya koyuldukla- adam zellii gibi grnmektedir; ama bu tip ak
rnda yeniden bir blmne bavurmalar ge- a btn bizin Bat Avrupa Dnyasna zg bir ei
rekti. Sonu olarak Cambridge University Press'in limin ar bir rndr; orant duygusunu kaybet-
yaymlad bir sra sentetik tarih kitaplar dizisi meye yol aan ayn maraziliin kendi zihinlerine de
ortaya kt. Bu kitap dizileri, alkan iiliin, musallat olduunu bizim baz ada Avrupal ta-
olgu"ya dayanan bilgilerin, mekanik hnerliliin rihilerimiz de gzden karmaktadrlar.
ve toplumumuzun derleme -gcnn antlardr. Konuyu canlandrmak iin rnekleyelim. B-
Bunlar, karsnda- sendelediiniz tneller, kpr- yk skender'in Pers mparatorluunu paralama-
ler, barajlar ve gkdelenler arasnda yerlerini ala- sndan sonra ptolemaios baz gleri topariayp M
cak, editrleri ise Bat'nn nl mhendisleriyle bir- sr' temel alan baka bir Byk G kurarken, Se-
likte anlacaklardr. Endstriyel sistem tarih felse- levkos'un yandalar da mparatorluun Asya'dakl
fesi alann istila ederken byk strateji uzmanlar eski eyaletlerinden yeni bir Byk G oluturdu
na yol gstermi ve byk zafer antlar dikmitir. lar. Bu iki Byk Gc tarihi perspektifleri iinde
Gene de uzaktan bakan bir seyirci bu fetihten baz inceleyen hi bir kimse, hangisinin daha nemli ve
kukular duyabilir; ya btn bunlar bir zorlamaysa ilgiye deer olduunda tereddt bile edemez. Selev-
ve. zaferden duyulan gvenlik yanl bir analojiye kos Krall Hellen ve Suriye uygarlklarnn evlen-
dayanyorsa? dii gerdek odasdr. Buradakl birlemelerindendev
Gnmzde baz tarihileri seminerlen)ine bir ocuk meydana gelmitir; ilkin, Roma mpara
zellikle laboratuvar demeye dikkat ediyorlar ve torluunun prototipi olan ehir devletleri arasnda
orjinal eser szn belli bir kararllkla -bilinle birlemenin ilkesi olarak lahi bir Krallk, sonra da
demeyelim- eskiden kabul edilmemi, yerlememi zt yollarda bir dizi dinlerin ortaya kmasdr: Mit-
olgularn kefinden ya da dorulanmasndan sz rajzm, Hrstiyanlk, Maniheizm ve slam. Aa yu-
ederken kullanyorlar ('). Bu terim en geni kap- kar iki yzyl kadar bir sre, Selevkos Krall in-
samyla kullanldnda, yksek seviyeli dergilerde- sanln dnyada grlm en byk yaratc ey-
ki yazlarla ya da sentetik tarihlerle ilgili bildirgele- lenlerine sahne olmutur; ve hatta dnden ok
r kapsyor. Tek tek kiilerin tarih edebiyat alann sonralar da, nisbeten ksa sren varl srasnda
da verdii eserleri kmsemek gibi bir eilinin yaratlan akunlar insanln kaderine biim verme-
ar bast bir ada, zellikle Evrensel Tarih" ye devam etmitir. Bununla karlatrldnda
konusuna yaklamda bulunanlara kar, bu eili Hellenik uygarln Msr uygarlyla evlendii Fto-
min iddeti daha ok duyulur. rnein H. G. Wellls' lemaios fmparatorluu ksr kalmtr. Roma mpa
in The Outline of History (Tarihin Anahatlar) adl ratorluuna sis'e tapnmay ve birtakm iktisadi
eseri birok tarih uzman tarafndan ak bir d ve sosyal dzenlemeleri retmek dnda gerek-
manlkla karland. Yazar, zaman ve mekan iin- ten hesaba katlacak bir ey yoktur. Ne var ki, te-
deki uzun yolculuu srasnda, bu uzmanlarn a- sadfen iklimin elverili olmas dolaysyla bu iki
lma alanndan getike baz noktalarda yapt krallkla ilgili pek ok ham bilginin elimize geme-
ufak tefek yanllar acmaszca eletirildi. Bu ele si, incelenmelerinin kolaylanmas bunlarn tarihteki
tirmenler, H. G. Wells'in, tek bana nsanln tm asl gerek nemleriyle ters orantldr. Yukar M
hayatn hayali bir deneyoarak yeniden canlandr sr'n'toz gibi kuru topraklar Batl bilgin ekskava-
makla, kendilerinin hi bir zaman yanamaya ce- tre mthi bir papirs cenneti, Rnesans bilginle-
hi enerji ve yeteneini baka kanallara dkmeye sa.re.t e.demeyeceltleri bir i baardm aniamam
balad. Mommsen bundan sonra hayat ura ola- go.runuyorla~.Boyle bir eyin olasln dnme
rak Roma Anayasas'nn ansiklopedik bir tantma- m ble olablrler. Aslnda Wells'in kitabnn ama-
s ile Latince yaztlarn bitmez tkenmez yaym ii c ve deeri o gnierin profesyonel tarihilerinden
ni derlemeyi seti. Hayatnn daha ileriki yllarnda ok genelokur kitlesi tarafndan anialmtr.
Das Rmische Staatsrecht ve Corpus Inscriptionum Tarih anlaynda endstrileme, endstriyel
Latinamm gibi antsal eserleriyle hatrlanmay ter- esprinin patolojik abartmalarn kendi biinyesinde
cih ederdi; ve onun birtakm makale ve birbirleriyle retebilecek kadar ileri gitmitir. ok iyi bilindii
bants olmayan monografiler halindeki btn zere, tm enerjilerini, ham maddeyi elektrik s
eserleri, bir sr rneini grdmz eitten, tek hareket, ya da mamul maddeye dntrmek'iin:
bir yazarn kartt seviyeli bir derg-iye benzemek- harcayan insaniar ya da topluluklar tab kaynakla-
tedir. Btn bunlar yaparken Mommsen, kendi ku- rn kefini ve kullanlmasn, bu sreci, insanlk iin
andan Bat tarihilerinin bir temsilcisiydi: Bu, getirdii sonulan gzetmeksizin kendi bana de-
Bat dnyasnda endstriyel sistemin, prestijini erli grmek eilimindedirler. Hatta ellerindeki im-
kafa iileri" zerinde duyurduu br zamanda ya- kaniarla yan izerek tabii kaynaklar kullanmayan-
am bir kuakt. Mommsen ve Ranke'den sonra Ian ayplamak gelir ilerinden; kendileri de, eer ta-
tarihiler tm abalarn ham madde toplama" yo- bii kaynaklann biraz bol ve gelitirilme inkanlan
lunda harcadlar, yaztlar, belgeler ve benzeri eyle nn uygun olduu bir blgede yayoriarsa hemen
ri dergiler ya da klliyatlar halinde topladlar; de yarattklar fetiin tutsa olurlar. Bu eit zih-
bu malzemeleri mamUL madde" ya da yar mamul niyet Avrupal gzlemciye belli bir tip Amerikal i
madde" haline getirmek iin almaya koyuldukla- adam zellii gibi grnmektedir; ama bu tip ak
rnda yeniden bir blm"ne bavurmalar ge- a btn bizim Bat Avrupa Dnyasna zg br el
rekti. Sonu olarak Cambridge University Press'in limin ar bir rndr; orant duygusunu kaybet-
yaymlad bir sra sentetik tarih kitaplar dizisi meye yol aan ayn maraziliin kendi zihirlerine de
ortaya kt. Bu kitap dizileri, alkan iiliin, musallat olduunu bizim baz ada Avrupal ta-
olgu"ya dayanan bilgilerin, mekanik hnerliliin rihilerimiz de gzden karmaktadrlar.
ve toplumumuzun derleme -gcnn antlandr. Konuyu caniandrmak iin rnekleyelim. B-
Bunlar, karsnda sendelediimiz tneller, kpr- yk skender'in Pers mparatorlUunu paralama-
ler, barajlar ve gkdelenier arasnda yerlerini ala- sndan sonra Ptolemaios baz gleri toparlayp M
cak, editrleri ise Bat'nn rl mhendisleriyle bir- sr' temel alan baka bir Byk G kurarken, Se-
likte anlacaklardr. Endstriyel sistem tarih felse- levkos'un yandalan da mparatorluun Asya'daki
fesi alann istila ederken byk strateji uzmanian- eski eyaletlerinden yeni bir Byk G oluturdu
na yol gstermi ve byk zafer antlar dikmitir. lar. Bu iki Byk Gc tarihi perspektifleri iinde
Gene de uzaktan bakan bir seyirCi bu fetihten baz inceleyen hi bir kimse, hangisinin daha nemli ve
kukular duyabilir; ya btn bunlar bir zorlamaysa ilgiye deer olduunda tereddt bile edemez. SeIev-
ve zaferden duyulan gveniik yani bir analojiye kos Krall Hellen ve Suriye uygarlklarnn evlen-
dayanyorsa? dil gerdek odasdr. Buradaki birlemelerindendev
Gnmzde baz tarihileri seminerlen>ine bir ocuk meydana gelmitir; ilkin, Roma mpara
zellikle <<laboratuvar demeye dikkat ediyorlar ve torluunun prototipi olan 1jehir devletleri arasnda
orjinal eser" szn belli bir kararllkla-bilinle birlemenin ilkesi olarak hahi bir Krallk, sonra da
demeyelim- eskiden kabul edilmemi, yerlememi zt yollarda bir dizi dinierin ortaya kmasdr: Mit-
olgularn kefinden ya da dorulanmasndan sz raiZIn, HrlStiyanik, Maniheizm ve slam. A1ja yu-
ederken kullanyorlar ('). Bu terim en geni kap- kar iki yzyl kadar bir sre, Selevkos Krall in-
samyla kullanldnda, yksek seviyeli dergilerde- sanln dnyada grii!m en bYk yaratc ey-
ki yazlarla ya da sentetik tariherlc ilgili bildirgele- lemlerine sahne olmutur; ve hatta dndenok
ri kapsyor. Tek tek kiilerin tarih edebiyat alann sonralan da, nisbeten ksa sren varl srasnda
da verdii eserleri kmsemek gibi bir ellimin yaratlan akmlar insanin kaderine biim verme-
ar bast bir ada, zelllkle Evrensel Tarih" ye devam etmi~ir. Bununla karlatrldnda
konusuna yaklamda bulunanlara kar, bu eili Hellenik uygarln Msr uygarlyla evlendil pto-
min iddeti daha ok duyulur. rnein H. G:Wellls' lemaios fmparatorluu ksr kalmtr. Roma mpa
in The Outline of History (Tarihin Anahatlan) adl ratorluuna sis'e tapnmay ve birtakm iktisadi
eseri birok tarih uzman tarafndan ak bir d ve sosyal dzenlemeleri retmek dnda gerek-
manikla karland. Yazar, zaman ve mekan iin- ten hesaba katlacak bir ey yoktur. Ne var ki, te-
deki uzun yolculuu srasnda, bu uzmaniarn a- sadfen lkIlmin elverili olmas dolaysyla bu iki
lma alanndan getike baz noktalarda yapt krallkla ilgili pek ok ham bilginin elimize geme-
ufak tefek yanllar acmaszca eletirildi. Bu ele si, incelenmelerinin kolaylanmasbunlarn tarihteki
tlrmenier, H. G. Wells'in, tek bana nsanin tm asl gerek nemleriyle ters orantldr. Yukan M
hayatru hayali bir deneyoarak yeniden canlandr sr'n'toz gibi kuru topraklar Batl bilgin ekskava-
makla, kendilerinin hi bir zaman yanamaya ce- tre mthi bir papirs cenneti, Rnesans bilginle-

32
F' ......

rinin ryalarnn tesindebir zenginliin kaplarn


amaktadr. Selevkos Krallnn tarihi bir yn
oraya buraya dalm metal paralarn, yaztlarn
ve edebi eserlerden kalan blk prk paralarn
biraraya gelmesiyle toparlamrken, bu papi!sler y-
resel tarm yntemleri, manifaktr, ticaret ve kamu
ynetimi konularnda zabt niteliinde bilgi ver-
mektedir. Yukar Msr'n ptolemik-a Papirs-
leriyle bu noktada yarabilecek tek yeni bilgi kay-
na Babili'in Selevkid-a kil tabietleridir. nem-
li olan nokta u ki, Ptolemik papirsleri, Batl bil-
ginlerin eski tarih alannda tm almalarn ve
enerjilerini tketmitir. Gene olduka Ok sayda
bilgin kendilerini papirslerdeki metiIeri aydIat
ma iine adarken, Ptolemaios 'Krallnn tarihteki
nemini, o tarihi yeniden kurmak iin topladkiar
ham bilgilerin miktar ve yapc alma iin har-
cadklar emein youIuuyla lme yolunu tut-
tular.
Oysa dtan bakan bir gzlemciye gre Selev-
kos tarihini yeniden kurmak iin eldeki nisbeten az
miktarda malzeme zerinde de bu enerjinin bir par-
asnn kullanlmamas zcdr. Bu sayfann ka-
ranlklar zerine dklecek ufack bir k bizim
insanlk tarihini aIamamza, Ptolemaios Msrnn
1, 5 ENDSTR1YELIZM VE ULUSULUK, modern Batl tn-
toplumsal ve iktisadi dzenlemeleri zerine akt ~an'n ikiz saplantlar. Yukardaki amzIn Ruhu resmi insan
lacak ok bol ktan daha fazla yardmc olacak- aklnn mekaniklemesini temsil ediyor. Aada, Kayser II. Wil
tr. Bundan da te, okur psikolojik bir dnceye helm'in jbile kartpostal zerine monte edilmi militan ulusulk
grntleri.
taklr. Ptolemik papirsler uzman haline gelmi
bir tarihinin hemen hemen hi bir zaman kendisi-
ne sormas gereken balca soruyu sormadndan
kukulanr: ptolemik Msr, ait olduu belirli bir
toplumun, belirli bir an en nemii ve en ilgiye
deer fenomeni midir? ihtimal ki bunun yerine
baka bir soru sormutur kendine: Bu alanda hi
ele alnmam en zengin ham madde kayna ne-
dir?.. Cevabn Ptolemik Papirsleri olduunu an-
laynca artk kafasn bir. daha bu konuyla hi yor-
madan alma hayatnn geri kalan blmn pa-
pirolojist olarak geirmitir. Bylelikle, modern Ba-
t tarih aratrmalarnda, modern Bat endstrisin-
de olduu gibi, ham maddenin miktar ve yeri, in-
sanlarn btn faaliyetlerini ve hayatlarn ynet-
me eilimi gstermeye balamtr. Demek ki, hi
kukusuz bizim hayali papirolojistimiz tm insani
ltlere gre yanl bir seim yapmtr. Aslnda,
tarih aratrcsn bekleyen byk inci Ptolemaios
Krallnn deil, Selevkos Krallnn topraklarn
da gizlidir. Bu yarg iin, bir otorite olarak Eduard
Meyer'i anmak yeterlidir (6) -kendi kuanda
hakk verilmi bir bilgin olan Meyer, modern bilim-
sel ara ve teknikleri kullanma ustaln Essals sur
les Moeur (Grenekler zerine Denemeler), The
History of the Decline and Fall of the Roman Empi-
re (Roma imparatorluunun Gerilemesi ve Ykl)
gibi byk gelenek izgisinde bir eser olan Univer-
sal History.. (Evrensel Tarih) i yazmada harcam
tr. Tpk zamansz domu bir ocuk gibi-.
Bu, mlekinin elindeki amura tutsak olma-

33
6 Detroit'deki Ford Motor Fabrikasnn smarlad bu duvar resmi.
endstriyel sre iinde insann baml yerini ciddiyetle kutluyor.

Si eilimi ylesine ak bir sapmadr ki, are bulmak yntemieri yanl uygulamaktan kanmaldrlar.
iin tarihe bak sreciyle endstri sreci arasnda "Patetik yanlt" (*) dediimiz, cansz nesnelere
ki nl analojiden fazla uzaklara gitmeye gerek hayalimizde can verme olayna kar hep tetikte bu-
yoktur. Her eyden nce; endstride ham maddenin lunmuuzdur. Ama imdi tam tersi bir apatetik ya-
ipnotize edici gcne vurulmak sz konusu deil nlt"ya derek canl varlklara canszm gibi dav-
dir. Baarl bir endstrici, belli bir mala ya da hiz- ranyoruz.

mete kar ok gl bir ekonomik talep olduunu ada Bat toplumlarnn hayatnda endst-
ilk sezen, ve bURdan sonra srf bu ham maddeye riyel sistem tek egemen kurum olsayd, bunun Bat
ve kendine k~r getirecek sayda insan gcne el ko- l tarih anlay zerindeki prestijinin etkisi imdi
yarak, srf bu istenilen mal ya da hizmeti en elve- ye dein kendi arl altnda kebilirdi; nk
rili biimde gcrekletiren adamdr. Amaca hizmet endstriyel sistemin tarih anlayna uygulanabil-
etmeyen ham madde ve insan gc onu ilgilendir- mesi ok zorlayc bir iblm gerektirir. Endstri-
mez. Baka bir deyile, doal kaynaklarn tutsa de iblm nsanolu tarafndan maddi refah iin
deil efendisidir, bu nedenle de endstride ba e- denmesi gereken bir bede1 olarak kolayca (belkl
ken bir adam olur, servet yapar. biraz fazla kolayca) kabul edilmitir; ve fiziksel ev-
Ama tarih felsefesi, gerekte, endstriyel re- renl aratran dnce alannda buna kar pek nef-
timle benzemez. Biliriz kl eylem dnyasnda insan- ret duyulmaz; ya da u son zamanlara kadar by-
larla hayvanlara cansz eylermi gibi davranmak leydi. Bergson'un ne srd gibi, zihnlmizin me-
felaketlere yol aar. Ayn tutumun dnceler dn- kanizmas kendi zg yapsyla fiziksel tabiat so-
yasnda da yanl sonular vermeyeceininasl ileri yutlayarak, onu zerinde eylem yapabilmenizi
srebiliriz? Neden, bilimsel dnce ynteminin mmkn klabilen bir form olarak kavramamz
-{Oansz tabiatla uramak iin icat edilmi bir yn- salar (S). Her ne kadar insan zihninln zgiin yap
tem- canl varlklar ve insan konu alan tarih fel- snn bu olduunu kabil etsek ve baka dnme
sefelerinde de uygulanabileceini varsayalm? yntemierinln doalolmadn ne srsek de,
Bir tarih profesr seminer"ine laboratuvar" Bergson'un iaret etmeyi unutmad gibi, onun,
derse, kendisini bile bile kendi tabii evresinden gene yalnzca cansz tabiata bakmakla kalmayp
kovmu olmaz m? Bu iki isim de birer mecazdr, duygu hayatna ve bir btn olarak duygulara da
ve her biri kendi alannda uygundur. Tarihinin se- nem vermek gibi insani bir meleke olduunu unut-
minarium'u canl varlklarla ilgili canl dncele mamalyz ('). Hayat bir btn olarak gr-
rin at talimi yaptklar bir ocuk bahesidir. Fi- mek ve kavramak, bu derin itki, elbette bir tarihi
zik bilgininln laboratoriun'u ise cansz ham madde- nin zihninde iklndir; ve endstriyel sistem analo-
den mamul ya da yar mamul nesnelerin mekanik jisinin tarih anlayna empoze ettii iblm y-
bir biimde imal edildii atelyelerdir ya da dne lesine ykcdr kl bir ikinci egemen kurum daha 01-
kadar yleydiler (7). Pratik kafal bir adamn ocuk
bahesini fabrika ilkelerine gre, ya da fabrikay (tr) i Edebiyatta kullanlan bir terim. Cansz nesneleri canl
ocuk bahesi ilkelerine gre ynetmesi dnle nesneleri niteledig-imiz sfatlarla betimlemek (rnek:
mez; bylece. dnceler dnyasnda da bilginler hain deniz).

34
masayd tarihilerimiz imdiye kadar bu ihanete
mutlaka bakaldrrlard. ada Bat hayatnda
egemen olan bu teki kurum da gr birliini en-
dstriyel tarih anlayyla badatrmaya alt.
Modern Batl tarihilerle endstriyel sistem arasn
daki ball sessizce paylaan bu ikinci kurum
demokratik amzda kaynan ulusuluk ru-
hundan alan egemen devlettir.
Burada da gene, belirli bir toplumun belirli bir
ana egemen olan bir kurumun tarihilerin bak
lann ve edim1erini nasl etkilediini gryoruz. Bu
kurumun glgesinde yetitikleri iin tarihiler de
etkilenmeden kurtulamyorlar. Ulusuluk, yeni de'
mokrasi arabnn eski kabilecilik elerinde sirke-
leffi halidir. Modern Bat demokrasisinin lks,
gndelik politikada Hristiyar!n sezgisel buluu
olan btn insar!n Kardeliini uygulamaktr;
ama bu demokratik !knn yrrlkte bulduu
gndelik politika, insanc ve birliki deil, kabileci
ve militaJld. Modern Bat demokrasi !ks byle-
likle iki ruhu birletirme ve birbirinin,j;am tersi iki
gc bartrma giriimidir; ulusuluk esprisi bu
politik zorlamann psiik bir rndr; ve bu ulus-
uluk ruhu (olumsuz ama yanl deil) yle ta-
nmlanabilir; ruhu nceden verilmi ve belirlenmi
bir toplumun bir blk insannn, toplumun bt-
nym gibi duymas, davranmas ve dnmes.
Demokrasi ile kabilecilik arasndaki bu garip uz-
IRma, ada Bat dnyamzn gndelik politi-
kasnda demokrasinin kendisinden ok daha fazla
kendini duyurabilmitir. amzda Bat toplumun-
da arln duyuran iki g, endstri ve demokra-
si olmak gerekirken, endstri ve ulusuluk olmU-
tur. Ve 1875'de sona eren yzyl boyunca, Sanayi
Devrimi ile Bat Dnyasnda ada ulusuluun
ortaya kmas, elele vermi Byk Gler mey-
dana getirmeye alyorlard. Bu glerin her biri
kendi iinde bir evren lduunu iddia ediyordu.
Elbet, bu iddia doru deildi. Birden fazla B-
yk G olmas gibi basif bir olay, bunlardan hibi-
rinin kendilerini kucaklayan toplumun toplamna
edeer olmadru ispat etmeye yeter. Ne var ki,
ller Byk G toplumun genel hayatna srekli
bir etki yapmay baard iin, bir bakma, kendi-
ni toplumun tmnn evresinde dndil bir mih-
ver olarak grebilirdi. Ve her Byk G, kendine
-yeten, kendine-hakim bir durumda olduu iin
toplumun yerini tutabilecek bir hale gelmeyi ama-
lard. stelik, toplumun yerini tutmak, yalnzca
ekonomik ve politik alanda kalmayp, kltr ruhu- 7 Buna karlk, Cbaplin'in Am ZamanJar filminin bu sahnesi de In-
san'n kendi yaratt makinalarn yannda ecelemesini hicvediyor.
nu da ieriyordu. Byk Gleri ol~turan toplu-
luklarda yaayan insar!arda bylelikle yaratlan
zihniyet, daha kk aptaki topluluklara da yayl
d. Bizim Bat Toplumu tarihinin o anda, tm
Jusa! devletler, en bynden en kne ka-
dar, kalc btr!kler olduklarna dair ayn iddia-
y ne sryorlard, her biri kendine-yeterli ve dn-
yann geri kalan blmnden bamszd. Bu iddia
ylesine srarla ileri srlyor ve yayl?:r!ap ka-

35
ULUSULUCUN
DORUCU: 8 zafer Tak! (Are de Triomphe), Paris, 1806-36 9 Brandenburg Kaps, Berlin, 1789

bul ediliyordu ki Bat Toplumunun kendi sahici ri ne zellikle ekici bir dayanak gibi grnyordu.
kalcl ve sahici birlii bir sre iin karanlklara Ustelik de, bu ulusuluk zihinlerine tek bir kanal-
gmld; ve hayat bir btn olarak duymak gibi dan ilemiyordu. Yalnzca iinde yetitikleri toplu-
bir derin insan! itki, gn getike deien hayat luklarda nemsenrnek dnda, kendi alma mal-
artlannda srekli bir doyum ararken, kendisini zemeleri de ounlukla ayr ayr ulusal birikimler
uluslann da yesi olduu daha byk bir topluma halinde ortaya kmt. altklar en zengin ma-
balayaca yerde belirli uluslara dayand. Toplum- denler Bat hkmetlerinin kamu arivleri olagel-
sal heyecann ulusal gruplar zerinde duraanla mitir. Belli ki bu belirli doal kaynan bolluu,
mas neredeyse evrensel bir durum oldu ve tarihi- tarihilerin retim kapsamndaki artc artn
ler de buna herhangi bir insandan fazla baklk balca nedenidir. Bylece tarihilerirniz, biraz pro-
gsteremediler. Elbette, ulusuluk ruhu tarihilere fesyonel deneyler, biraz psikolojik eliki, biraz da
de zel bir gle ekici geliyordu, nk insanln alarn genel ruhu dolaysyla hep birden ayn
ortak bir istei olan gr birliini endstriyel sis- dorultuya ynelmilerdir.
temin tarihi eserlerine uygulanmasyla ortaya Bu eilimin varabilecei noktalar modern Bat
kan i blmyle badatrma imkan yaratlm Avrupa uluslarnda yetien en sekin tarihilerden
oluyordu. Eldeki endstriyel ilkelerle, bir "Evrensel birinin eserinde grlebilir. Camille Jullian u an-
Tarihle boumak en yetenekli, en salam bireyin da Kta Avrupasnda "Fransa topraklar saylan
bile apnn ok tesinde bir itir. Bilimsel bir tarih- blgede yaam, "Prehistorya konusunda balca
i iin, "Evrensel Tarihten daha ksa bir alma otoriteydi. 1922'de De la Gaule a la France: Nos
iinde gr birlii olamayacan itiraf etmek, g- Orig,ines Historiql1es (>O) (Gol'den Fransa'ya: Tari-
r birliini toptan yadsmak anlamna geliyordu hi Kkenlerimiz) adl bir kitap yaynlad. Bu kitap
-tabii byle bir yadsma, hangi 'tarihi iin olursa birinci snf bir tarih eseridir: Ama okurken, Jul1i-
olsun, ufkundaki n snmesi anlamna gelir. Oy- an'n ele almaya niyetli oldUu sorunlar zerinde
sa bunun yerine tarihi dncenin daha kolayele dikkati toplamak ok gtr, nk okur, yazarn
alnabilecek ama bir anlamda gene bir evren olabi- bir tarihi olmakla yetinmeyip, ayn zamanda bir
len bir birimini yakalayabilirse, zihnin! duygulary Fransz olduunu, stelik Birinci Dnya Savan
la birletirememektendoan psikolojik sorun da - yaam bir Fransz olduunu srekli olarak hatr
zlebilirdi; ve byle bir zmn ulusuluk ilkesiyle da tutmak zorunda braklmtr. Alt balk, Tarihi
salanabilecei anlalyordu. Kkenlerirniz, bunun bir ipucudur. Jullian hep
Bu bakmdan ulusuluk modern Bat tarihile- Fransa'nn kendisi iin tad anlam, iinde ya-
10 Dewey Zafer Tak. New York, 1899 II dOOO Yllk Rusya ant. Novgorod.1862

nan Fransz bilinliliini, gemi olaylara ilemi- gordnde de sevincinden kabna s


g nitelikler
tir. Bu manevi Fransa, dnyann geri kalan tm amaz. Aadaki blm, cilal ta andaki haya-
yok olup gitse ve Fransa hi dpkunulmam brakl tn o an insanlarnda yaanm baz ynlerini,
mak artyla yapyalnz kalsa, gene tm insani ya- bu insanlarn yolculuk ettii yollarn incelenmesin-
antlar kendinde toplam olacaktr ve Jullian her- den sonra ortaya karan parlak bir almann son
hangi bir manevi yoksulluk duymayacaktr; sz- blmnden alnmtr (ll):
n ettii maddi Fransa ise kesin belirlenmi snrla
r srekli olarak istilaclar tarafndan ihlal edilmi imdi artk geni lde, Fransa'nn yaratl
ve Fransz Ulusunun vatanseverlii sayesinde s- ,masna sahne olan asl yollardan sz edebili-
rekli olarak yeniden kurulmu bir Fransa'dr. Fran- riz. Bu trafik, daha sonra Gol'n snrlar: o a-
sa'nn kendine-yeterlilii ve dnyann geri kalan cak snrlardan. teye ulamamtr, sanki i)u
ksmndan ayrl, dnyann bu blgesinin yz- snrlarn deeri daha o zaman insanln fik-
lerce, binlerc.e yl nceki tarihini ele alrken, Fran- rinde oybirliiyle kabul edilmiti.
sa gibi bir kavramn henz varolmad alar iin
bile Jullian'n hayalinde hakim olan dncedir. te burada, gz ap kapayncaya kadar, Batl
Gemie dndnde ne kadar uzaa giderse gitsin yontma ta a bilimsel tarihlsi 1918 ylnda Bu
Fransa'y da yannda gtrmektedir. Bunu hi bir topraklardan zor geersinizI diye haykran bir
przle kaTlamadan yapabildii sre sevin iin- Fransz vatanseveri ehresine brnmtr.
dedir, glk kt zaman biraz mahupluk du- Bu belki de bir ulusu duygusal ve dnsel
yar ama ne olursa olsun Fransa'y hi bir zaman ar- planda tm nsanla bedel gstermenin en u du-
kada brakmaz. rnein Gol'n birka bamsz rumudur. Ayn zamanda bu ekilde byltele ba-
devletinin Roma mparatorluuna katlmasn ele klan ulus Fransa olunca, tarih anlalmayacak de-
alrken ciddi bir utan duyduu iin, Jl Sezar ve recede perspektifinden karlm olur. Fransa'y
Sidonius Apoilinaris'in dnemleri arasndaki be tek bana ele almak teki uluslarn tuihlerinl d-
yzyl boyunca Gol'de yaayan insanlarn hayatn pedz anlalmaz bir duruma sokar. nk, ne de
da Akdeniz Havzasnn tmn iine alan bir mpa olsa Fransa adnn karl olan varlk, bizim Ba-
ratorlulln bir yesi olmaktan ok Gol'n yereHi- t Toplumu dnyasnda bireysel varln fiilen bin
kelliinin daha nemli bir olayolduu tezn do yl kadar srdrmeyi baarmtr. Geri bin yl in-
ruluuna bizi inandrmaya alr. te Yandan Jul- sanlk tarihinde pek nemli bir zaman deildir ama
!ian, Avrupa'nn yontma ta anda, Fransa'ya z- Roma mparatorluununykntlarndan doan bi-

37
zim Bat Toplumunun tm mr de zaten bu ka- kumuzu tm Bat Toplumunu ierecek kadar gen
dardr. Fransa'nn bu yeni Bat dnyasnda ayr letmek olacakt. Her naslsa anlalr bir alan buldu-
bir ge olarak ortaya kmas ise bundan hemen 250 umuzda bu alann iinde Slovakya ve Hrvatistan'
yl sonradr. Dahas, ortaya kt andan balaya n ok kk bir yer kapladn ve grece nemsiz
rak, Fransa, Bat tarihinde srekli olarak merkezi bir blge olduunu mutlaka grecektik (U).
ve nc bir roloynamtr. Bylelikle, Jullian'n Ro- Yaltldklarnda arlalr bir tarihi olmayan
ma mparatorluunu ya da Cilal Ta an Fran- ulusal devletlerin ortaya kmas yeni bir an gel-
sa asndan sunmas ne kadar ak bir zorlamaysa, mekte olduuna ve bu an alaca karaktere ia
modern Bat tarihi, Fransz grnn odak nokta- ret eder. Bat Toplumumuzun genel koullar 1875
sndan, Fransa merKezde ve geri kalan her eyonun ylnda son bulan yzylda hkm sren koullar
snrlarnda gsterilerek yazldnda, yaplan tah- dan ok farkl bir duruma gelmitir. Ne var ki 1875'
rif pek gze arpmaz. Belki de merkezi birlie ve e kadar hakim olan koullar tarihilerimizin kafa-
tm Bat Toplumu kadar eski olmaya teki ulusal snda hala Silinmeyecek kadar gl izler brakm
devletlerin hepsinden daha ok yaklaan Fransa tr. 1875 ylna kadar, iki egemen kurum, endstri-
olmutur. Ama ne var ki Fransa yerine Norve ya yalizm ve ulusuluk el ele vermi Byk Gleri
da Portekiz'i, hatta Hollanda ya da svire'yi alsak, yaratmaya alyorlard. 1875'den sonra bunlar
ve Bat Toplumu tarihini bu lkelerden birinin ev- kart ynlerde almaya baladlar. Endstriya-
restnde yazmaya girisek, abalarmzn boa kt lizm, alma kapsamn Byk Glerin en by-
n hemen grrz. En sama rnei dnerek nden de te snrlara taracak kadar geniletir
Birinci Dnya Savann bitiminden nce ulu- ken ulusuluk szgeten geiyordu. ok kk ap-
sal devlet haline gelmemi lkelerden birinin evre- ta halklarda ayr ayr ulusuluk bilinci filizIeniyor-
sinde Bat Toplumunun tarihini yazdmz hayal du. Ancak bu k;k uluslar Byk Gler meydana
edelim. Bu henz, salamca yerlememi ama on getirmek bir yana, kelimelerin gerek arlarnnda
iki yzyl akn bir sre boyunca bir ul usun evre- siyasi, iktisadi ve kltrel bamszlklarna tam
sinde varolmu bir toplumun tarihini yazmak de- olarak kavumu kk devletler kurmaktan bile
mektir. Bir ekoslovak ya da Yugoslav bilinlilii aci7.diler.
var mdr, yok mudur sorusu hala tartma konusu ki Dnya Savann toplu etkisi, 1914'den n-
olmaktan km deildir. Bundan eyrek yzyl ce hemen hemen yarm yzyl etkin olan bir eili
ncesi kadar yakn bir zamanda byle bir bilinli- min su yzne kmasna yol at. 1918'de harita-
lik yoktu phesiz; ve Bat'nn tarihini bu yeni ye- daki sekiz Byk Gten biri olan Avusturya - Ma-
eren uluslar meydana getiren topluluklar asn caristan paraland. Ayn tarihte Osmanl mpara
dan yazmaya kalksak -yani ayr gruplar olarak torluunun paralanmas da tamamlanmt. kin
tarihleri daha eskiye uzanan eker, Slovaklar, Hr ci Dnya Savan ise ngiliz, Fransz ve Alman ko-
vatlar ya da Srplar-samalk bir bakma byr, lonyal imparatorluklarnnparalanmas izledI. B-
bir bakma klr. nk burlarn varolu sre- yk Glerin says ikiye inmit. Bu arada yasal
si grece oktur. Ama nfuslar ve yaadklar top- olarak egemen, bamsz devletlerin says ilk ey-
raklarn yzlm grece azdr. Bat tarihi bu ap- rek yzyl iinde yz krka ykseldI. smen egemen
taki uluslar asndan kavranamaz. Slovak ya da devletlerin says oaldka, bunlarn ortalama
Hrvatlar merkez alan bir Bat tarihi yazmak y yzlmleri, nfuslar, zenginlikleri, askeri ve ikti
le dursun, Slovaklar merkez alarak Slovakya tari- sadi kapaSitelerinin azalmas bir kanlmazlkt.
hi, Hrvatlar merkez alarak Hrvatistan tarihi yaz- Gnmzde yaayakalan iki Byk G hala dn-
mak bile mmkn deildir. Fransa'ya kart olarak, yann geri kalan blmn glgede brakmaktadr.
Hrvatistan ve Slovakya kendi balarna bir tarih Yeni an karakteristik devletleri, kendi balarna
dnyas yaratmaktan o kadar uzaktrlar ki tek ba- birer evren olarak dnlebilecek birimler olmak-
na: ele alndklarnda neredeyse arlalr olmaktan tan uzaktrlar; bunlarn szde baunszl aka,
karlar. Bu topraklara ya da oralarda yaayan askeri, iktisadi ya da kltrel planda, ya da hepsin-
halklara ba rol verilerek, 'Bat toplumlarnn geni de birden kstlanmtr. Hatta yaayakalan iki B-
sahnesinde sahip olduklar kendi kk keleri yk G bile endstriya!izmin ilerini dnya apn
erevesinde Slovakya ya da Hrvatistan'nanlalr da yrtmeye balamasndansonra ekonomik alan-
bir tarihini yazmak imkansz olurdu. Orlarn duru- da ccelemilerdir.Baz devletler hala iddetle bo
munda, d ilikilerini kendi i tarihlerinden ayr bir diren gsteriyorlar. Aldatc bamszlklarn
mak, bu tarih iinde zg olarak onlara ait bir ey kurtarmak iin para, gmrk, kota ve g politikas
bulmak imkanszdr. Bu halklarn bandan geen gibi sert yollara bavuruyorlar. Baz devletler ise
her yaantda, kartklar her eylemde kendi pay- szlerinden ok eylemleriyle yalnz bana yaparna.
larndan ok baka topluluklarn pay olduunu an- yacaklarn aka itiraf ediyorlar. Kalknmakta
layacak ve bu halklarn tarihini arlalr klmak olan lkeler Kalknm lkelerde para ve tekno-
iin, bizler, gr ufkumuzu sz geen teki top- loji!. yardm aryorlar ve Bat Avrupa devletleri
luluklar da birer birer iine alacak ekilde genilet -1945'de son bulan, ama bundan nce drt buuk
mek zorunda kalacaktk. En akla yakn gr uf- yzyl boyunca hep birbirleriyle hangimiz tekile-

38
re egemen olacaz diye sava stne sava eden Bu, akla iki soru getiriyor; birisi u an iin
pevletler- imdi kendi istekleriyle, birbirleriyle nemli: Yeni ada Batl tarihiler anlalir bi-
eitlik temeli zerine Avrupa Ekonomik Toplulu- imde inceleyebilecekleri yeni alan olarak ne ke~fe'
unda birlemeye alyorlar. deceklerdir?)) tekisi de her zaman nemli olan bir
Yeni ada toplumlarn ortak bilinlerinde ege- sorudur. Mutlak olan ve yalnzca belirli tarihile-
men olan ses daha byk bir evrenin paras ol- rin belirli toplumsal evrelerine grece olmayan an-
maktr. Oysa imdi artk kapanm olan ada on- lalr bir tarihi inceleme alan var mdr?)) imdiye
larn bilinlerinde egemen olan ses kendi balarna dein bizim aratrmamz tarihi dncenin, dei"
bir evren olma arzusuydu. Sesteki bu deiiklik hi ken toplumsal evrenin egemen kurumlarndan de-
phesiz med-cezir olaynn dn noktasn iaret rin bir ekilde etkilendiini gsterdi. Bu etkilerin
eder. 1875 ylnda sular en yksek noktaya Uat tarihinin zihninde nce (a priori) kategorileri f-
nda ykseli drt yz yldr srekli olarak tek bir len yaratacak kadar derin ve silinmez olduunu
yne doru akmaktayd. Bu dn, Bat tarihinde kabul edersek bu sonu bizim aratrmalarnza bir
bir nceki evrenin (<<Ortaa)) denilen) ve Bat Top- son verir. Bu, Tarihi Dncenin toplumsal evre
lumunun bilinliliinde Papalk ve Kutsal Roma ye greceliinin mutlak olduu arlamna gelir; ve
mparatorluunun egemen olduu zamarlar kap- bu durumda tarihi yazlarn hareket halindeki m
sar. O sralar krallklar, ehir-devletleri ve tmar gi- mine, kalc bir formun zelliklerine raslamak umu-
bi birtakm baka kurumlar fazla dar ve ikinci de- duyla bakmak artk gereksiz olur. Bundan sonra ta-
recede grlrken Kutsal Roma imparatorluu ha-
yatn baz ynlerini bir btn olarak cisimletiri

rihi unu itiraf etmek durumunda kalr: ancak
kendi zihninin morfolojisini, iinde yaad belirli
yordu. Her neyse, sular imdi bu ynde ykselir gibi toplumun bu zihin zerindeki etkilerini analiz ede
grnyor -yn deiikliinden bu kadar ksa bir rek aydnla karmay becerebilir, ama o toplu
zaman sonra yeni ynn tesbiti ne kadar mmkn mun yapsn ya da baka tarihilerin ve baka in-
olabil irse ... sanlarn deiik zamanlarda ve deiik yerlerde
Bu gzlem doruysa ve ayn zamanda tarihi- iinde yaadklar baka toplumlarn yapsn ay-
lerin iinde yaadklar evrenin etkIsinden dn dnla karmak onun iin mmkn deildir. Ne
ce ve duygularn soyutlayamayacaklar da bir ger- var ki bu sonula henz karlam deiliz. imdi
ekse yakn bir gelecekte Bat tarihilerinin Bat lik tarihi dncenin nne greceliin donuk il
Toplumundaki son genel deiikliklere ilikin g- nn indiini arIam~ bulunuyoruz. Bu olgunun ke-
rlerinde bir deiiklik olacan bekleyebiliriz. Ar- sinlemesi, bunun arka plannda srekli ve mutlak
karnda braktmz an tam kapan sralarn bir tarihi dnce nesnesi bulunduu olgusunun da
da tarihilerin eserleri endstriyalizmle uyuma kesinlemesi anlamna gelebilir. Bylelikle, bundan
noktasna gelmi ve grmleri (vision) ulusuluk sonraki admrnz, yresel ve geici bak alarn
dncesine yakalanmt. Bylece, muhtemelen, dan arnm ve imdiye dein dikkatimizi zerin-
iine girdiimiz bu yeni ada o tarihiler yeni a- de topladmz tarihilerin edimlerinden bagmsz,
lma alarlar ararken kendilerini uluslarla snrla anlalr bir tarihi inceleme alan aratrmaktr.
maktan kanarak imdikl alma yntemlerini da-
ha geni apta bir zihni .faaliyetle birletirecekler
dir.

2 Tarihi incelemenin alan


Nesnel bir arlalr tarih incelemesi alan)) arama- Onun balca paralarndan biri ngiltere, bundan
ya balarken ada Bat tarihilerinin genel bak 250 y nce srekliliinde en ufak bir kopukluk ve
alan olan herhangi bir ulusal devleti ele almak en kimliinde herhangi bir deiiklik olmadan Byk
iyi yol olacaa benzemektedir. Bat'nn ulusal dev- Britanya'yla birlemitir. ngiltere olduka farkl
letleri arasndan, daha ilk bakta ada tarihile- bir tarihi ileve sahip olmakla birlikte Bat tarihin-
rimizin alma alan ideallerine en uygun karlk de Fransa kadar eski ve nemlidir. Bizim amacmz
olabilecek nitelikte birini seelim. Sonra, orlarn bu iin elverili olan kendine zg meziyeti, kural d
konudaki genel gr ufkunu tarihi olgular)) llere varacak kadar yaltim olmasdr -nce
nda bir denemeye sokalm. (<<Tarihi olgular)) keli- fiziki corafyann baz deimez zellikleri yzn-
mesini burada gndelik arlam iinde kabul ede- den, sonra da en yaratc ve en gl olduu dnem-
lim ve imdilik olgu)) kelimesinin felsefi anlam so- de yneticilerinin izledii belli bir politika yzn-
rusunu ispatlam sayalm.) C) den. Corafi bakmdan yaltlrn olmas konusun-
Byk Britanya, yapacamz seirne baka da; Jullian her ne kadar Fransa'nn kara snrlar
herhangi bir rnek kadar uygun dyor. Byk nn kesin ve ebedi olduu zannna kaplsa da ngil
Britanya, Byk G olmu bir ulusal devlettir. tere'ye bir ada olmann salad smrlar ok daha

39
----
12 Britanya'nn dnya kltrlerindeki kkleri

kesindir. nk bir kara snrna gre, bir adann Ondan daha fazla yaltm ve bye olmakla
ky snrlar karlatrlmayacak kadar kesindir. birlikte, Bat tarihinde o kadar uzun bir sre ylesi-
rnein, eer Jullian, Britanya'da cilal ta anda ne nemli roloynam br baka Batl ulus daha
yollarn sona erdii noktann bugn de Britan- bulmamz pek mmkn deildir. Hatta Byk Bri-
ya'da yollarn ve demiryollarnn sona erdii nokta tanya, (ngiltere'nin varisi) anlalr bir tarih in-
olduunu kefetse buna hi glmemeliyiz. Ya da celemesi alan" olamyorsa, baka hi bir modern
Roma mparatorluu iindeki Britanya'nn duru- Bat ulusunun bu konuda temiz kamayacan
munu anlatmak iin et penitus toto divisos orbe kesinlikle ne srebiliriz.
Britannos (') (ve Britonlar dnyann geri kalan yleyse, ngiliz tarihi tek bana ele andn
ksmndan tamamen kopukturlar) szn nakletse da anlalabilir mi? ngiltere'nin i tarihini dsal
gene glmemliyiz. Siyasi bakmdan yaltlm olma- ilikilerinden soyutlayabilir miyiZ? Bunu yapabi-
s konusuna gelince; Britanya alter orbis (') (ikin- lirsek, fazlalk olan dsal ilikilerin ikincil nem ta-
ci bir dnya) olagelmitir.

40
d sonucuna m varacaz? Ve bu sonuca varr talya'dan doduu herkese kabul "edilir. Kuzey
ken gene, ngiltere zerindeki yabanc etkilerin, n talya'da, yaklak olarak 1275 ile 1476 arasn" d-
giltere'nin dnyann baka yerlerindeki etkilerine ~n iki yzyl boyunca, d etkilere kar korunmu .
oranla ok az olduunu mu dneceiz? Btn bu bir ocuk bahesindeki tohumlar gibi hmanizm,
sorulara cevabmz olumluysa, teki lkelerin ta- mutlakiyetilik ve gler dengesi, minyatr bir l.
rihleriril ngiltere'ye bavurmadan anlamak mm- de ekilip biilmemi olsayd, bunlar 1475'den son-
kn olmad halde, baka lkelere bavurmadan ra hi bir ekilde Alplerin kuzeyine taamazd. Re-
ngiltere tarihinin yaklak olarak anlalabilece form da yalnz ngiltere'ye zg bir olay deildi;
i sonucuna varmakta hakl olab.iliriz. Bu sorulara Bat Avrupa'nn Prometheus'u kuzeyinde (Baltk,
yaklamann en iyi yolu, dncelerimlzi geri evi- Kuzey Denizi ve Atlas Okyanusu hep yeni dnyala-
rip ngiltere tarihinin akna bakmak ve balca ra el ediyordu) Epimetheus'u gneyden (burada
anahatlar gzden geirmek olacaktr. bat Akdeniz'in gz gp gitmi dnyalara dikilip
Bu anahatlar tersinden balayarak yle sra- kalmt) kurtulmak iin giriilmi genel bir hare-
layabiliriz: ketti. Retorm'da ngiltere insiyatifi ele almad, hat.-
(a) Ekonomide endstriyel sistemin kurtl tii AtllL3 Okyanusu kysndaki Avrupa uluslarnn
mas (amzn on sekizinci yzylnn son ey- denizar yeni dnyalar kazanmak iin giri~tii ya-
reinden bu yana) ; nmada bile eline geirmedi bu insiyatifi. Nisbeten
(b) Sorumlu parlamenter hkmetin kurul- ge elde etti bunu, kendinden nce o alana giren
mas (on yedinci yzyln son eyreinden bu Glerle, birka yzyl sren boumalar sonucun-
yana) ; da. ngiltere'nn denizar yaylmasnn tarihini
(C).. ~enizan yaylma (on altnc yzyln anlamak iin Avrupa'nn btn genel savalarnn
sonularn deerlendirmek ve on beinci yzyln
u uncu .eyreinde korsanlkla balayp yava
yava dunya apnda ticarete doru gelimek, son eyreinden balayarak Avrupa gler dengesi-
tropk bolgelerde baml lkeler ele geirmek
nin btn deiimJerini hesaba katmak; aslnda,
ve lml iklimiere sahip olan denizar lkeler- gr alann modern Bat tarihinin olanca ufku

de ngilizce konuulan topluluklar kurmak); boyunca geniJetrnek gereklidir.


(d) Reform (on altnc yzyln son eyrein Geriye, son iki blm gzden geirmek kal- .
den bu yana) ; yor: Parlamenter sistem ile endstriyel' sistemin do-
(e) Entellektel ve sanatsal yrleri kadar ik- ulan (genelolarak bu kurumlarn ilkin ngiliz
tisadi ve politik ynleriyle birlikte Rnesans topranda evrildii ve daha sonra ngiltere'den
(on beinci yzyln son eyreinden bu yana); dnyann baka blgelerine aktarldna inanlr).

(l) Feodal sistemin kapan (on birinci yz- Bizim iin bu blmler ngiliz tarihinin dnm
yldan bu yana); _ noktalardr. Bu ki blm, yalnz kendi snrlar

(g) ngilizlerin Kahramanlk a denilen iinde ele alndnda, anlalr olabilirler mi? Ha-
zamann dininden Bat Hristiyarlna dn- yr, konunun tannm otoritelerinin kansna gre,
meleri (altnc yzyln son yllarndan bu ya- olamaz. Genel Tarih, Lord Acton'a gre (5), ulu-
na) . salolan glerin eyleminden domaz, daha geni
Gnmzden geriye doru ngiliz tarihinin ge- "pta nedenlere dayanr... Bourbon ve Stuart sla-
nel akna bu ksa bakn da bize gsterdii gibi leleri deiik sonular alsalar bile ayn yasaya uyu-
gemite ne kadar eskiye dnersek ngiliz tarihinde yorlard. Baka bir syleyile, ngiltere'nin mahal-
yaltlm olma ya da kendine-yeterli olma gibi du- li sonucu olan parlamenter sistem, ngiltere'ye z-
rumlarn izine o kadar az raslarz. ngiliz tarihinde, g olmayp, n:;iltere ve Fransa'da ayn anda yrr-
aslnda her eyin balangc saylan din deitirme, lkte bulunan br gcn rnyd. Sanayi Devri-
bunun tam antiteziydi: Bir sr yaltlm barbar mine gelince, bu da sadece Britanya snrlar iin-
topluluklar, ortak' refahlar iin yeni doan Bat de aklanamaz, nk bu lke 'Avrupa Ekonomisi'
Toplumu iinde eritrneyi hedef alan bir eylerndi. ya da 'Avrupal denizci lkelerin dnya ekonomisi'
Feodal sisteme gelince, Marc Bloch'un (') da gs- diyebileceimiz daha geni bir ekonominin bir par-
terml olduu gibi, ngiltere'de yedinci yzyldan asn meydana getiriyordu (').
balayarak koruyucu ilikiler gelimeye balarn Dolaysyla Britanya'nn ulusal tariht tek ba-
ve gelimenin dokuzuncu yzylda daha da ileri git- na ele alndnda arlalr bir inceleme alan
mesi daha ok d bir uyarcnn, Danimarkallarn deildir, hi bir zaman olmamtr ve olamaz da.
!stilasnn bir sonucu olmutu. Normanlann fe- Bu, Byk Britanya iin geerliyse, phesiz baka
tihle birlikte getirdikleri kurumlar ve ynetimle il- btn ulusal devletler iin de geerlidir. Dolaysy
gili uygulamalar gerekten toplumun iine iyice sz la, aratrmamz devam ettirmek iin, ulustan da-
d. Dolaysyla, ngiltere'de feodal sistemin kurulu- ha byk bir varl alanmz olarak kabul etmeli-
unun anlalr olmas iin, en azndan Fransa ve yiz.
skandinavya'nn da gzden geirilmesi gerektiini Bir toplum', hayat sresince bir dizi sorurla
sylemek yanl olmaz. Rnesans'a gelince, bunun karlar ve toplumun her yesi bu sorurlan elin-
hem kltrel hem de politik bakmardan Kuze den geldiince zmeye alr. Her sorunun ortaya

41
,--

k, bir gemeye aran bir meydan


snavdan farkl mcadele biimleri buldular. Kimisi, Korint
okumadr ve bu snavlar dizisi boyunca toplum ye- ve Halkis gibi, denizar lkelerde -Sicilya'da, G-
leri giderek birbirlerinden farkllarar. Her sefe- ney talya'da, Trakya'da ve baka yerlerde- ta-
rinde bazlar yenik der, bazlar da bir zm rmsal blgeler zaptedip koloniletirerek nfus faz-
bulmay baarr; ayrca, bulunan zmlerin bir lasn balarndan attlar. Bu kolonilerin yerli halk
ksm da ya eksik ya da sradandr, daha sonraki ya ok dankt ya da istilaya direnecek gte de-
sorunlar zmekte baar salayacak nitelikte de- ildi. Bu ekilde kurulan Yunan kolonileri Helen
ildir. Baz zmler ise eksiksiz, orijinal ya da yen Toplumunun karakterini deitirmedencorafi ala-
ilerleme imkanlarna gebe olur. Snav snav izle- nn genilettiler. Uyguladklar tarm ve meydana
dike, toplumun baz yeleri belirli anlarda kendi- getirdikleri kurumlar, terk ettikleri yurtlarndaki
lerini duruma adapte etmeyi beceremez ve yar kouarn basit bir tekrarndan ibaretti.
yolda kalrlar; bazlar yaralanm, berelenmi, zo- te yandan, baz devletler, kendi hayat tarzla-
ra gelmi veya geliimleri arptlm olarak mca- rnda deiiklik yaratacak nitelikte zmler ara
deleye devam ederler; kimileriyse bilgeleir, gle- trdlar. rnein Isparta, yurttalarnn topraa su-
nir ve kendi yollarnda yrrken bal bulundukla- samln, Helen Dnyasnn C) nceki corafi.
r toplumun genel ilerlemesi iin yepyeni yoar da
snrlarnn dnda denizar blgeleri kolonileti
kefederler. Aslnda, belli bir snav veren belli bir rerek deil de, kendisine en yakn Yunan komula
yenin davrann anlamak iin, kendi arkadala rna saldrp topraklarn fethederek doyurma yo-
rnn buna benzeyen ya da benzemeyen davran
lunu seti. Bunun sonucunda, Isparta, ancak, kendi
larn iyice kaydetmek ve snavlar dizisini, btn
apnda komu halklarla inat ve devaml savalar
toplumun hayatnda bir olaylar dizisi olarak gr-
pahasna gerekli fazla topraklar kazand. yle ki,
mek mutlaka gereklidir.
fetih tamamlandktan sonra bile, fethedilen blge-
Bylece, ngiliz tarihinin anlalr olabilmesi
lerin elde tutulmas srekli askeri aba gerektiri-
iin, bunu, daha geni bir toplumun tarihi olarak
yordu. Ve bu srekli bask da, denizar bir lkede,
ele almalyz; baka ulusal devletlerle birlikte B-
kendi gvenliinden kendisi sorumlu olacak bir ba-
yk Britanya'nn da bir yesi olduu bu daha geni
msz yavru-devletin deil, dorudan doruya Is
toplumda yelerin her biri, bir btn olarak top-
_ parta'nn srtndayd. Bu durumla baa kabilmek
.lumun ortak yaantsna kendine gre tepki gs-
iin, Ispartal devlet adamlar Isparta hayatn te-
teriyordu. Ayru ekilde, Venedik tarihi de, Milano,
peden trnaa askeriletirmekzorunda kaldlar. Bu-
Cenova, Floransa ve Kuzey talya'nn baka orta-
nu yapmak iin de, birok Yunan topluluunun bil-
a)) ehir devletlerini de iine alan geici bir alt -
dii, ama bu sralarda Isparta'da ve baka yerlerde
toplumun tarihi olarak grlmelidir; Atina tarihi,
yok olmaya yz tutmu birtakm ilkel toplumsal ku-
Tebai, Korint, Isparta gibi, Helenik a Yunanis-
rumlar yeniden canlandrmalar ve adapte etmele-
tan'nn baka ehir devletlerini iine alan bir top-
ri gerekti. (')
lumun tarihidir. Bu dunnlarn hepsinde, parala-
Nfus sorunu karsnda Atina da bambaka
rn deil btnn snrar iinde dnmeliyiz;
bir tepki gsterdi. nce aldr etmedi Quna -ne
hikayenin blmlerini belli bir yenin deil, top-
denizar koloni kurdu, ne de Yunanl komular-
lumun hayatndaki olaylar olarak grmeyiz ve
yelerin talihierini teker teker deil hep bir arada nn topraklarn zaptetti- ama bir sre sonra bas-
izlemeliyiz - tek bir tema zerinde varyasyonlar k, toplumsal bir devrim eklinde patlak verme ei
ya da bir orkestra iinde uyum asndan nem ta- limini gstermeye balad. Bu anda, baka devlet
yan, ama bir dizi ayr nota olarak hi bir anlam lerin bulduu zmler Atina iin artk geer-
olmiiyan katklar olarak ele almalyz. Tarihi bu g- li olamazd; bylece Atina kendine zg bir yol bul-
r asndan incelemeyi baardmz oranda, zih- du, tarmsal retiminde ihracat iin uzmanlama
nimizdeki kargaalktan bir dzen doduunu ve ya, gene ihracat iin mamul maar yapmaya ba
daha nce anlalr olmayan anlamaya balad lad; sonra da politik kurumlarn, bu iktisadi ye-
mz grrz. niliklerle ortaya kan yeni snflara politik iktidar-
Tarihi olgular)) yorumlamann bu yntemi, dan hatr saylr bir hisse verebilecek ekilde dei
yaklak olarak t. 725 ile 325 arasnda yer alan tirdi. Bir baka syleyile, Atinal devlet adamlar
drt yzyl boyunca Helen dnyasnn ehir devlet- toplumsal bir devrimi savuturdUarve ortak bir so-
lerinin tarihlerinden alnacak somut bir rnekle da- runa, bylece kendilerini ilgilendirdii lde bir
ha ak seik gsterilebilir. zm bulmakla, farknda olmakszn, Helen Toplu-
Bu an balangcndan ksa bir sre sonra, munun btn iin yeni bir ilerleme yolu am
bu, birok devletin yesi olduu bu toplum, nfu- oldular. Perikles, Atina'nn Heas'n eiticisi)) ol-
sun geim aralarn zorlamas sorunuyla karla duunu sylerken bunu kastediyordu ('). Bir ehir
t; bu geim aralarn Helenler, o srada hemen ta- devleti olarak kendi bana yaad lde Atina,
mamiyle kendi yurtluk alanlarnda kendi tketim- Helen tarihinin bu ag kapanmadan nce ykma
leri iin rettikleri eitli tarmsal rnlerle elde u~rad. Ama Heas iin yaad lde, Perikles'
ediyorlard. Buhran patlak verince, farkl devletler in iddias doru kt; nk Helen tarihinln aa

42
l5
13 BIR ORGAN1ZMA OLARAK TOPLUM Hobbes'un incelemesindeki Leviatban, yani Marur
lar Hkmdar. Bu resim, toplumlarn ilikilerden deil de kalabalklardan meydana geldii ya
lundaki yanl inanc tekrarlyar.

yukar .. 325'de balayan bundan sonraki an ekletiini aklamak mnkn olmazd; hatta ta-
da, nceki an genel sorununa tikel bir zm rihiler Ispartalla(la Atinallar'n, daha Helen ta-
bulmak iin Atina'nn gelitirdii yeni fikirler ve rihinin afanda, baz zel isel nlteliklere sahip
kurumlar, Helen Toplumunun (o da bu zamana olarak br Yunanllar'dan fakllk gsterdiklerini
kadar Yunanca konuan halklarn'dar alannn ok ima etme derecesine de dtler. Bu, Isparta ve
telerine yaylmt) geri kalan yeleri tarafndan Atina'nn gelimesini, hi bir_ gelime olmadn
ortak toplumsal miraslar olarak benimsenmit. syleyerek aklamak demekti, nk bu teze gre
Helen tarihinin bu evresine genelolarak Helenistik szkonusu iki Yunanl halk, hikayenin banda da,
a)) denir, oysa "Attistik a)) terimi bundan ok sonunda olduu kadar farklydlar. Ne var ki bu
daha uygun olurdu ('O). varsaym kesinlemi tarihi olgularla eliki halin-
Atina'y ya da Isparta'y ya da Korint'i ya da dedir. rnein, Britanya Arkeoloji Okulu'nun Ati-
Halltis'i deil de Helenik Toplumun btnn alan na'da yrtt kazlar, .. altnc YZYI ortalar
olarak kabul eden bu gr asndan bakld za na kadar Isparta hayatnn. kendisini daha sonra
man, bu eitli topluluklarn .. 725 ile 325 arasn teki Helen topluluklarndan o kadar keskin izgi-
daki tarihlerinin nemini anladmz kadar, bura- lerle farkllatracak nitelikleri ynnden hi de
dan bunu izleyen dneme geiin de neminl anla- anormal bir zellik gstermediini ortaya koyan
yabiliyoruz. Tek bana ele aldmz bir Halkis ta- arpc kantlar salamtr. Bu yzyln ortasndan
rihi ya da Korint tarihi ya da Isparta tarihi ya da sonra aklanmas gereken devrimsel bir deiim
Atina tarihinde, anlalr bir inceleme alan arad var; bu aklama da ancak, bu dnemdeki Isparta
mz srece cevaplandramayacamz sorular by- tarihine, Helen Toplumunun btn karsna
lece cevaplandrlm oluyor. yle bir adan bakt kan bir snava, Isparta'nn zel mahalli cevab ola-
mz srece, ancak, Halkis ya da Korint tarihinln rak. bakmakla bulunabilir. Atina'nn, "Helenistik
bir anlamda nonnal olduu, ama Isp.arta ve Atina denilen ada Helen Dnyasnn btnne ilettii
tarihierinin bu normdan farkl ynlerde uzaklat (Isparta'nn zel tavrnn bir kmaz olduu anla-
sonucuna varabilirdik. Bu uzaklamann nasl ger- lmt) zel karakteristikler de ayn ekilde sonra-o

43
dan ediniimi karakteristiklerdir ve bunlarn da do-
uu ancak genel bir gr asndan bakldnda
""Jalabilir. Bat tarilUmzin artaag derulen d-
neminde Venedik, Milano, Cenova, Floransa ve ba
ka Kuzey talya ehir devletleri arasndaki farkl
lamayla daha yakn zamanlarda Fransa, spanya,
Hoanda, Byk Britanya ve Bat'nn baka ulusal
devletleri arasndaki farkllama da tpk byledir.
Paralar anlamak iin, dikkatimizi nce btnn
zerinde toplamalyz, nk kendi bana anlalr
olan inceleme alan bu btndr.
Bir toplumun tamamlayc gelerinin byle gi-
derek farkllamas bakmndan, .. 725 ile 325
arasndaki drt yzyllk Helen tarihi, bir btn
olarak ortaa Kuzey talya tarihi ya da modern
Bat tarihi ile ayn tarz bir biimleni gsterir; ama,
Helen tarihinin bu episodu, br iki episodla kyas
kabul ettii halde, onlarla ada deildir. Krono-
lojik bakmdan onlardan ncedir. Bat toplumunun
kkenleri Helen tarihinin son evresine kadar geri
gtrlebilir --Greko-Romen evresine- ama bun-
dan daha geriye gtrlemez; ite Bat tarihinin,
Helen tarihiyle bu kronolojik ilikisi, Bat toplumu-
muzun zaman iinde geriye doru yaylnn snr
larn ortaya koyar. Bu anlalr alann mekanda
yaygnl ise, kendisine ait herhangi bir ulustan
daha geni olmakla birlikte, en geni mekan kesitin-
den bakldnda bile, Dnya'nn toplam yzeyin-
den ve nsarln toplam yaayan kuaklarndan
daha dardr; ve imdi, zaman iinde geriye yayl
nn da, kendisine ait herhangi bir ulusunkinden
biraz daha uzun olmakia birlikte, yeraltna inen
kklerinin derinliini hesaba katsak bile, bir tem
silcisi olduu toplum trnn varolu sresi yann
da pek o kadar eski olmadn gryoruz.
Geici varglarmz ylece sraayabiliriZ:
(a) Kendi gnmz ve kendi toplumumuz
asndan geriye ve darya doru alarak snr
larn yaklak olarak belirlediimiz tarihi incele-

14 Benin'den savalar. 1.8. on altnc veya on yedinci yzyl


menin anlalabilir alanlar, gerek taman gerekse
mekan iinde, ulusal devletlerden, ehir-devletlerin
en ya: da baka herhangi bir politik topluluktan
daha geni toplumlardr.
(b) Bu gibi politik topluluklar (ulusal devlet
ler, ehir-devletleri ve benzerleri) bal bulunduk
lar toplumlardan mekan iinde daha dar ve zaman
iinde daha ksa mrl olmakla kalmazlar, ayn
zamanda bu toplumlarla ilikiler ayrlmaz para-
larn blnmez btrle olan ilikileridir. Bunlar
sadece gerek toplumsal varlklarn eklemleridirier,
kendi balarna bamsz varlklar deildirler. Ta
rihi inceleyenlerin ele almalar gereken toplumsal
atomlar devletler deil, toplumlardr.
(c) Byk Britanya gibi ulusal devletlerin
ya da Atina :ibi ehir-devletlerininbirer paras ol-
duklar toplumlar bir yandan (paralarnn aksine)
bamsz varlklardr, nk her biri kendi bana
tarihi incelemenin anlalabilir bir alann mey
da getirir, bir yandan da birbirleriyle bant.ldr-

44
ar, nk hepsi de tek bir toplum trnn temsil laysyla yaama sresinin tamam trn henz ta-
cileridir. mamlanmamyaama sresinden bir o kadar ksa
kalr.
(d) ncelediimiz tek tek toplumlarn hi biri
nsanln btnn kucaklamaz, ayn zamanda (e) ki toplum arasndaki tarihlerin srekli-
lii,tek bir toplumun tarihindeki eitli blmler
dnyann yaanan ya da geilebilir )'zeyine de
arasndaki srekl'likten ok daha azdr (o kadar
yaylmaz ya da bir temsilci olduu trler kadar
eski bir gemie sahip deildir. rnein, bizim hala ki. aada trsel bir farkllk olduu sylenebilir),
hayatta olan Bat Toplumumuz, Helen Toplumu ama deiik alarda iki belirli toplum arasndaki
olgunluk an doldyruncaya kadar domamt, zaman ilikisinde -rnein Bat ve Helen topium-
Helen Toplumu ise -ftrn ilk temsilcilerinden bi- lar arasndaki- mecazi olarak akrabalk.. diye
ri olduu ispatlansa bile (ki ispatlanmamtr) anlatabileceimiz bir ba gsteren zellikler gz-
on buuk yzyl nce ortadan kaybolmutur, do- lemleyebiliyoruz.

3 Baz terimlerin tanmlar


i Toplum olan kltrn belirli bir tr ya aa evresi anlamn
kazand. imdiki bilgi durumumuza gre Uygarlk
TOplum, insanlar arasndaki toplam ilikiler adr. ann yaklak olarak be bin yl nce balam
Toplumu meydana getiren geler bylece insanlar olmas gerekiyor.
deil, insanlar arasndaki ilikilerdir. Bir toplumsal Bagby ('), Uygarlk.. (Civilization, medeni
yapda birevler sadece ilikiler ann odak nokta yet) kelimesinin etimolojisinden ipucu almamz ve
tandr... (') Hobbes'un Leviathan'nn nl kapak uygarl, kltrn, kentlerde bulunan eidi.. ola-
resmi, toplumu, bir yn normal boyda insandan rak tanmlama1'!11z1 neriyor. ((Kentlileri de, ((oun

olumu dev bir insan biiminde resmeder ama bu da, ya da daha dorusu ounlUunda, oturan in-
gerekliin antropomorfik arptmasd;'; insan: sanlarn yiyecek retmekle uramad barnak
lardan, toplumun ya da toplumu meydana getiren lar toplulugu .. olarak tanmlyor. Bagby, doruya
kurumlardan herhanj;(i birinin yesi.. ol.rak sz ok yaklayor. Ama gene de tam deiL. V. G. Childe'
etme alkanlg da (') byledir (rnein bir kul - n uygarlk adyla tannan kltr eidinin dou
bn, bir kilisenin, bir snfn, bir ailenin bir kor- u ile eanlaml olmak zere (<<Sanayi Devrimi.. de-
porasyoDun yesi olarak).' nsanlarn gzle gr- yimine benzeterek) trettii ehirleme Devrimi..
lr ve elle tutulur bir derlemesi bir toplum deil sz de yle ('). ehirsiz olduu halde uygarIa
dir; bir kalabalktr. Kalabalk, toplumun aksine, ma srecine girmi toplumlar vardr. Onun iin sa-
toplanabilir, datlabilir, fotoraf ekilebilir ya da nrm bir aejm daha ileri gitmeli ve uygarl, yal-
kltan geirilebilir. nz yiyecek retmekten deil, toplum hayatn mad-
di planda uygarlk dzeyinde yrtebilmek iin ge-
2 Kltr rekli baka iktisadi etkinliklerden de (endstri ve
ticaret gibi) kurtulmu bir aznln varolduu top
P. Bagby'nin, kltr, bir toplumun yelerinin, lum durumlaryla eitlemeliyiz. Bu iktisat-<i uz-
aka soyaekimden gelen dzenli davranlar d manlar -profesyonel askerler, yneticiler ve belkf
nda kalan isel ve dsal davran dzenlilikleri.. hepsinden nce rahipler- bildiimiz uygarlklarn
olarak tanmlamasn doru buluyor ve benimsiyo- ounda phesiz ki ehirliydiler (').
rum n. Bagby'ye gre (') tarihin kalpl ve tek- H. Frankfort yiyecek retimi ya da teknolojik
rarlanan gesi.. olmas bakmndan, kltr, tari- ilerleme art gibi deiiklikler (her ikisi de uy-
hin anlalabilir yandr ... A. L. Kroeber de (5), ilk garln douuyla ayn zamana raslamakla birlik-
Bagby'nin tanmlamasna uyan drt maddelik te) ... uygarln douunu aklayamaz.. der (').
bir tanm neriyor. Kroeber'in drdnc maddesi, Ben de ay<11 fikirdeyim. Dogruyu herhalde Frank
kltrn, deerleri de iermesidir. Bu gr de fort'un da bu balamda and A. N. Whitehead di-
doru 1:uluyor ve benimsiyorum. le getriyor: Dnyann, yksek etkinlikleriyle se-
kinlemi btn alarnda, uygarln doruunda
3 Uygarlk ya da bu dorua yol aan etkenlerde, zmnen kabul
edilen ve zamann eylem zembereklerine kendi zel-
Bu, szde Latince kelime modern Franszca'dan t- liini damgalayan derin bir kozmolojik bak as
retilmitir. Dr. Johnson, kelimenin ngilizce karl vardr." (10)
n, hazrlad ngiliz dili szlne koymak iste- Christopher'Dawson ja, her uygarln ardn
memiti. O. zamandan beri btn modern dillerde da vahiyle v,arlm bir grm (vision) vardr.. der-
kullanlan bir kelime oldu ve belirli bir ada var ken ayn noktay belirtmi oluyor (n). Benim de

45
katldm bu gre gre, toplumda iktisadi etkin-
liklerden kendini kurtarm bir aznln varl, uy-
garln tanmlamasndan ok uygarl tanmamz
ve tesbit etmemizi salayan bir iarettir. Whitehe-
ad'i izleyerek ben de uygarl manevi terimlerle ta-
nmlamak isterim. Belki, iinde btn nsanln,
herkesi kapsayan tek bir ailenin yeleri olarak, tam
bir uyum halinde yaayabilecekleri bir toplum du-
rumunu yaratmak iin giriiimi bir aba eklinde
tanmlanabilir. Bilinen btn uygarlklarn, bilin-
li deilse bile bilinsiz bir ekilde amaladklar he-
defin bu olduuna inanyorum.

4 Toplumlar

ou "toplumlar ve tekil "toplum kelimelerini,


yukarda incelenen soyut "toplum fikrinln belirli
tarihi rnekleri olarak kullanyorum. "Toplumlar-
n, ya da "bir toplumun "topluma ilikisi, bir
olaylar snfnn bir ya da birden fazla temsilcisi-
nin, temsilcisi olduu snfla ilikisidir.
Toplum kelimesini insanlar arasndaki toplam
ilikiler a anlamnda kullandma gre, "toplum-
lar ya da "bir toplum kelimelerin! de, kendilerini
meydana getiren belli sayda kurumlarn derlemesi
15 Beinci Slale dneminden Msrl yazc olarak analiz edilebilecek, ama kendileri, daha ge-
ni kapsaml iliki alarnn meydana getirici gele-
ri olarak analiz edilemeyecek belirli alar anlamn
da kullanyorum. Toplumlar bu terimlerle tanm
landnda, birka eit toplum olduu grlr.
Baka bir syleyile, "toplum genl, birka trden
meydana gelmitir. rnein, uygarlk-ncesi top-
lumlar, uygarlk sreci iinde toplumlar, daha yk-
sek dinleri ieren toplumlar vardr. Uygarlk-n
cesi toplumlar da gene birka alt-snfa ayrlrlar:
Aa Paleolitik, Yukar Paleolitik, Mezolitik, Neo-
litik, Kalkolitik. Bu alt-snflarn son ya da en
azndan son ikisi, kendi Paleolitik nclerinden ok
uygarlkla ortak noktalara sahiptir.
Geri benim tanmma gre to~lumlar, baka
toplumlarn meydana getirlci geler olmayan ili
ki siStemleridir, ama benlm grmce, Leibnlz an-
layna uygun monad'lar da deildirler. Btn top-
lumlar srekli olarak birbirlerinl etkilerler. Triin
yaayan btn temsilcileri, sadece hayatta kalan
adalarnn deil, ayn zamanda gelip gemi b-
tn toplumlarn miraslarnn da etkisi altndadr.
Her toplumsal ilikiler a bir kltrn tay
csdr ve pratikte bir toplumla o toplumun klt-
rn birbirlerinden ayr olarak incelemek mmkn
deildir.

5 Uygarlklar

u uygarlklar ve tekil uygarlk kelimele-


rin!, yukarda incelenen soyut uygarlkD fikrinln
belirli tarili rnekleri olarak kullanyorum. "Uy-
garlklarn ya da bir uygarlkDn uygarlka ili
kii. bir olaylar snfnn bir veya birden fazla tem-

46
sileisinin, temsilcisi olduklar snfla ilikisidir. Uy-
garlklarn temsil ettii snf kltr geninin bir
trdr. Her uygarlk bir toplumun ilikiler anda
temellenir ve pratikte bir uygarlkla toplumunu bir-
birlerinden ayr olarak incelemek mmkn deil
dir.
Bir uygarlk Anlalabilir bir inceleme alan
olarak tanmlanabilir; belli sayda deiik halklarn
farkl, eylem alanlar arasndaki ortak zemin ve be-
lirli bir toplum trnn bir temsilcisi. Bu tanmlar
birbirleriyle uyumaktadr, ilerinden birini dar
da brakrsak ok nenli bir eyeksik kalm olur.
Tannlarn ilki, phesiz, znelee konmutur. Uy-
garln tanmna yaklam epistemolojiktir. br
iki tanm ise nesneldirier. Aratran kiinin szko-
nusu olayda griip kavradna inand (ve bence
hakl olarak inand) gereklii betinleme (tasvir
etme) yolunda abalardr. Aslnda, neyi tannlyor
olursak olalm, tannmz bu ikili biimde yapma-
lyz, nk zne ve nesne ikililii ve aralarndaki
doru ilikinin ne olduu sorunu, btn insan d-
ncesinin altnda yatar.
Bir uygarlk, kendini meydana getiren toplu-
luklarla kyaslandnda -uluslar, ehir-<levletleri,
milletler, kastlar ya da bu meydana getirici ge-
lerin girebilecei baka biimler- anlalabilir bir 16 Budist rahip, Japonya, tS. dokuzuncu yzyl
alandr. Genelolarak, daha byk bir inceleme biri-
mi, daha kk bir birimden daha kolayanlalr,
nk toplam gereklik boyutlarna varmayan bir
ey, hi bir zaman btnyle anlalamaz. Ama bu
da anlalamaz, nk eyler ancak zihinler iin an-
lalabilirdir ve toplam gerekiik dnda, bu nesne-
nin znesi olabilecek hi bir zihin yoktur. Dolaysy
la, hangi lde baklrsa baklsn, olaylarn anla-
labilirlii, ancak ksmi ve kusurlu olabilir. Bu de-
mektir ki, bir uygarlk ancak grece bir arlamda
analabilir bir inceleme alandr.
Belli sayda deiik halklarn farkl eylem alan-
lar arasndaki ortak zemn, benim bu blmde, bel-
li sayda insan arasndaki ilikiler a diye
adlandrdm eyi dile getiren bir deyimdir.
Bir ilikiler a, mekan boyutunda olduu gibi za-
man boyutu iinde de yer alan bir olayolduuna
gre, belli evrelere sahip olacaktr. Tarihleri im
diye kadar kayda geen uygarlklar, ayr ayn do-
unlar olan nesnel gerekliklerdir; bunlarn o-
u, ayrca, eitli dnemlerde, eitli erecelerde
serpilip bymlerdir; bazlar kmtr; bazla
n da erimeyle sonulanan bir zlme srecinden
gemitir. Uygarlklarnkalph evrelerden meydana
gelen tarihleri olduunu sylerken bunlar ne in-
sarlatryorum. ne de antropomorfik terinlerle
aklyorum. 1nsani olmayan bir anlalabilir in-
celeme alan da --rnein bir kristal- dzenli evre
kalplar iinde deien bir nesnel gereklik olabi-
lir.
Uygarlklar, tpk anayasalar, devletler, kilise- i

ler gibi -ve ayn nedenlerle- gzle grlmeyen


varlklardr. Ama uygarlklarn da gzle grlr te-

47
zahirleri olur: Prusya devletinin altn tal kartal- hkm srd bir ortamaa sluba yer .kalmaz...
lar ve dikenli miferleri, Hristiyan Kilisesinin ar- Seme yapmak bakmndan slup da tpk bir dev-
mhlar ve cppeleri ~ibi. Bir Msr, bir Yunan, bir let gibi, iradeyi gsterir ("). Bagby de (n) sa
de Rnesans-ncesi Avrupa heykelini yan yana ko- nat tarihilerinin. sanat eserlerinin sluplarnn ta-
yun ("). Bunlardan hangisinin, hangi heykel mamen tanmanamaz olmaditn.. gsterdiklerini
okulunun rn olduunu grmemek imkanszdr. sylyor ve yle devam ediyor: AntroPolog ya da
O_ sanatsal slubun birbirinden ayrl sadece kltr tarihisi de ayn trden bir ey yaparlar. On-
gzle grlr deildir; kesindir, herhangi bir kilise lar da bir kltr veya br dnemin eitli zellikle
ya da devletin rn ya da amblemlerinden daha ke- ri arasnda ortak bir lezzeti duyarlar; onlar da bu
sindir. Bir uygarln aync sanatsal slubunun duyguya yol aan gzle grlebilir nitelikleri gs-
snrlarn zaman ve mekan iinde aratrmak, bu termeye alrlar... (") Frankfort'a gre (") ..bu,
slubun dile getirdii uygarln zaman ve mekan nu (br uygarln karakterini) eitli tezahrleri
snrlarn da aa karr. Kroeber'in dedii gi- arasndaki belli bir uyarlktan. ynelilerindeki bel
bi (U) sanatsal bir slup, tarihi balantlarn du- li bir tutarllktan, politik ve adii kurumlarn, ede
yarl bir gstergesidir. Herhangi bir uygarlk evresi biyatn olduu gibi sanatn, ahlakn olduu gibi
iindeki eitli sluplar ..kendi aralarnda belli bir dinini de biimlendiren belli bir kltrel 'slup'tan
tutarlla ynelirler (") ve ..sluplar, uygarlk anlarz.II
tarihinin girdii dinamik biimlerin ete kemie b- Kendi uygarlklarnn bu kadar ok yann gs-
rnmesidir.. (U). Nitelii belirtilmemi bir sanat teren gzle grlr sanat eserleri aslnda o uygarl.
eserini slup dizisi iindeki yerine yerletirebilme n eitli anlatmlardr. Uygarln kendisi deil
yeteneimizin, Dr slUoun gellmesnn tek-ynlu dirler. Bir din ya da bit devlet kurumu gibi bu da
bir yol izlediinin kant olduunu ekliyor Kroeber. gzle grlmez. Bir antropolog ya da bir kltr ta-
slup bir kltr iinde bir izgidir ... Ayn za- rihisi, bir kltr tehis etmek iin ipucu rol oy'
manda bir semeyi gsterir ... Herhangi bir zorla- nayan bu gzle grlr nitelikleri analiz etmek iste.
mann ya da fiziksel veya fizyolojik bir zorunluun ,diinde. Babgy'nin belirttii gibi ('O), analizini fi.
krler ve deerler zerine yapar.

4 nsanlgn bandan geen olaylann genilemesine incelenmesi geregi


nsanlgn bandan geen olaylarn genileme gibi bilgi edinmek. dnyay kavramak peinde ko-
sine incelenmesi istei birka sebepten esinlenir. arken de insann salad ilerlernelerin hi bir za-
Bunlarn kimIsi kalcdr kimisi geici; kimisi n man tam olmad bir gerektir; ancak nsanolu
yargsz kimisi ise kendi-karna yneliktir. Bun nun e~demlerinden biri de, bunu farkedecek bir ze-
larn en gls ve saygdeeri meraktr. Merak in- kaya ve 'snmeyen bir istekle yetenekleri elverdii
san tabiatnn ayrc zelliklerinden biridir. Bu lde, amacna en yakn noktaya ulancaya kadar
duygunun gllk derecesi her ne kadar bireyden didinmeye devam etme evkine sahip olmasdr.
bireye deise de hi bir insann tamamen ondan nsanln bandan geen olaylara ve tabii fe-
yoksun olamayaca aktr. nsanln bandan nomenal evrenin tmne panoramik bak arama-
geen olaylar alannda merak, bizi, bir gereklik g- nn baka bir drts biraz da kendi-karna-y
rm (vision) kazanabilmemiz iin panoramik bir neliktir. Blc, paralayc insan zihnine, feno-
bak aramaya zorlar. nsan zihninin elverdii l- menler saysz ve evren bitimsiz grnr; usuz bu
de gereklii anlalr klacak bir grmdr bu. caksz bir denizde haritasz pusulasz srklenip
Einstein'lIl, burnunu ayrntlarn bilei tandan durmak. gleri bitimli olan bir varlk iin dehet
kaldrp daha geni bir gr iin atlm yapanlar verici bir yaantdr. Bu artc insan halinde ilk
dnda, hi kimse bilirnde byk bir keif 'yapa- snamz okyanusun grnd kadar byk ol-
mamtr szn, tarih gerekten hakl karm madna kendimizi inandrnaktr; hemen olay -
tr," {ll Her ne olursa olsun, panoramik bir bak zerp.oe paralama ve yok sayma oyunu oyhdmaya
gerekliin, ksmi bir baktan daha az yanltc bir alrz; ama oynadka bunlarn arasndan yeni-
yansmas olacaktr. Tm insan edimlerinde olduu den g'rmeye balarz ve ondan sonra basvurmanuz

48
iin kalan tek snak, zihhi amz bir btn ola-
rak Evrenin zerine atmaktr. Needham, ilkel bi-
limin en nemli uyarc etmeninin, ilkel ilsanda y
lesine ar basan ve kendini hep yineleyen korku
ve deheti yenebilmek iin fenomenleri hi deilse,
snflandrma ve aralarnda bir ba kurma ihtiyac
olduuna iaret eder n .
Olaylarla, yz yze gelme annda duyulan bu
endie, insan zihinlerini her zaman ve her yerde, O'
laylarda bir sra ve dzen arayp onlar tespit et-
meye kamlar; gnmzde modern bilim ve tek
noloji araclyla dnyann anszn birlemesi so-
nucu bu durum bsbtn vurgulanmtr. Mesa-
leyi yokederek insanl birletiren, gene ayn n-
ceden ei grlmemi' bilimsel ve teknolojik ilerle-
meler Insanolunun eline atom silahlaryla savaa
rak kendini yok etme gcn de vermitir. imdi
gzmz yeni bir geree ayoruz; hi niyetli ol-
mad halde nsanolu ya kendini yok etmek ya
da bundan byle tek bir aile olarak .yaamay
renmek gibi iki zt alternatifle kar 'karya kal-
mtr. (') imdi insan-d Tabiat zerinde ilk
stnl salayarak, Neolitik ada elde ettii
baardan sonra insan soyunun var kalmas ilk kez
gene tehlikeye dmtr. Bu kez nsan soyunu yok
etme tehdidi insan tabiatndan geliyor. Bu eski
tehdidin yeni bir yerden tekrar btn insanlara,
kendi geleneksel dar grl ballklarn, nsan
soyunun kendisi gibi yce bir balla feda etme-
17.18 EVRENIN HARITASI1nsan, anlayablmek iin nce sIDflandrmahdt'.
leri iin bir meydan okumadr. Kendini yineleyen Yukardaki Kopernik-ncesi Ev~n panoramas, evreni, Cennet ordusunun ko-
ruduu bir dizi kreler olarak tanmlyor. Bir Aztek takvim ta) da dnyann
tehdidin, kaynan insan tabiatndan almas, bu- tarihini resmederken gtlnei (ortada) gemi ve imdiki dnyalarn yok edilii
nu denetlernek bakmndan, bizim insanln ban nin simgeleriyle evrelenmi olarak gsteriyor.

dan geen olaylar incelememizi gerektiren bir


meydan okumadr.
Zaman ve mekan bakmndan birlemi bir
dnyada insanln bandan geenlerin incelenme-
si etkili olacaksa mutlaka genilemesine ele aln
malar ('). Yanzca yaljay,u <uau..... ele almak-
la kalmayp yaayan kuaklarn gemiinln tm
ele alnmaldr. nsan soyunu kurtarmak iin gele-
neksel din, uygarlk, ulus, snf ve rk ayrmna ra
men bir arada uyum iinde yaamay renmeliyiz.
Birlikte uyum iinde yaamay baarabilmek iin
birbirimizi tanumalyz ve birbirimizi tanumak bir-
birimizin gemiini bilmek demektir, nk tpk
lenomenal evrenin ynlerinde olduu gibi insan ha-
yat da, insan zihnince ancak zaman iindeki devi-
nimi srasnda gzlemlenebilir. Tarihi gler atom
bombalarndan daha patlayc olabilirler. Trm-
zn silinmernesi gibi u an iin acil ortak aInacmz
yznden insan tabiatn incelemek yeterli olmaya-
caktr. Psikologun almalar arkeologunkiyle, ta-
rihininki antropolog ve sosyologunkiyle tamam-
lanmak zorundadr; ortak insan tabiatmzin ken-
dini deiik dinlerde, uygarlklarda ve uluslarda
dile :etiriini, deiik kltrel biimleri tanmay

49
renmeliyiz ve onu mmkn olduu kadar da an- sevgi gstermek zorundayz. nsanolunun toplum-
lamaya almalyz. Tarihin aknda insan klt- sal dayanmasndaki teWikeli atlaklar sevginin a-
r byle dile getirilmitir. "nsan tarihinin tm tei olmadka eritilip kapatlamaz. Tehlike, gn-
imdiki ve gelecekteki insani ihtiyalara uygun- mzde olduu kadar u duruma varm bile olsa,
dur. (5) "nsan soyu tarihinin bilgisi, nsan soyu- tek bana, insanln kurtuluu iin insanlara ya-
nim ortaklaa sahip olduu eylerden biri olmal plmas' gerekli olan yaptrmaya yeterli bir uyarc
dr. (6) deildir. Olumsuz olduu iin zayf bir uyarcdr.
Ne var ki, artk yalnz birbirimizin kltrel mi- Soukkanllkla bulunmu bir are bize kendimizi
rasn anlamakla, dahas deerlendirmekle yetine- kurtaracak manevi gc veremez. Bu g ancak
meyiz. Bunlara, nsanolunun ortak hazinesinin olumlu, kar gzetmeyen" bir amala varolur ve
paralarym, kendi malmz, ortak depoya gidecek kendini-yoketmekten kanmak gibi olumsuz bir
miras eyalarmzngibi bakmak, deer vermek ve durumdan daha etkilidir (7). Bu olumlu ama in-
sanlara sevgiden baka hi bir eyle verilemez.

5Gei toplumu
Bu kitabnasl ilgilendii toplum trleri uy- Ama bazlar yerlerinde kalarak tarihi yapt.
garlklar ve ykSek bir aamaya varm dinlerdir. Yukar Pa!eolitik ile t.. 3000'de Aa Mezo-
Gemie baktmzda nmzde bunlar ykseliyor, potamya ve Aa Nil vadilerinde ilk ortaya kan
rk yaayan balca kurumlar bunlar ve biz uygarlklar arasnda bir gei salayan kltr tipi
bunlar hakknda, kendilerinden ncekilere oranla ya da evresi, genellikle Neolitik adyla anlr; ka-
daha fazla bilgiye sahibiz. Ama sohbet konusu ve rakteristik aleti olan cilal ta baltasndan tr
tandk olmalarnn nedeni, dne ait eyler olmala- bu ad alr. Bp alet, Yukar Paleolitik nsann en
ndr. Jeri aamaya varm dinlerin en eskisi topu gelikin yontma akmaktandan ok daha gly-
topu 2500 yllktr; en eski uygarlklar da sadece d. Gelgelim, Neolitik kltrn zn meydana ge-
5000 yllk. nsanln en uzun dnemi, imdiye tiren eyler tarm ve Eski Dnya tarmnn ortaya
kadar, Aa Paleolitik a olmutur. Atalarmzn kt yerlerde tarmn normal tamamlaycs olan
insan andnr bir kla girdikleri tarihten balaya evcil hayvan yetitirme ileriydi. Daha ileriki evre-
rak hesaplanrsa bu dnem yanm milyon yl sr- lerde, manevi baarlar veya deerler asndan da-
m olmal (1). Belki 30.000 yl nce balayan Yu- ha yksek olup olmadklarnabaklmakszn, sadece
kan Paleolitik a buna oranla ksayd, gene de s- Neolitik temeller zerinde ykselmeleri anlamnda
resi uygarlklarn zaman leine oranla uzun, he- "daha yksek .diye nitelenen kltrler iin bu a-
le yksek dinlerin zaman-leine gre adamakll n en byk ve en kalc miras bunlar oldu.
uzundu. stelik, hem Eski Dnya'da hem de Ame- Tarm-hayvanclk devrimini baarmakla in-
rikalarda, uygarln afan Yukan Paleolitik sanlar, baz toplumsal bcekler dnda kalan eski
a'n sonundan gerek kltr, gerekse kronoloji a- insan atalar dahil btn canl yaratklar gibi Do-
sndan ayran bir dizi kltrel gei aamas var- a'nn parazitleri olmaktan karak, Doa'nn etkin
d. nsanlarn bandan gemi eyleri geni kap-' ortaklar haline geldiler. Gerek bitki, gerekse hay-
sami bir biimde incelemek gereini duyuyorsak, van yetitirme, ngr, nceden tasarlama, sebat
insanlk tarihinin bu daha erken ve daha uzun b- ve kendine hakim olmay gerektiren ilerdir ve bu
ln!erini grmezlikten gelmemeliyiz. erdemlerin srmesi iin devaml olarak uygulanma-
Yukar Paleolotik a'n nsan bir avcyd, a- lar gerekir. Yetitirici yalnz ertesi gn deil, bir
ma, Eski Dnya'nn kuzey-bat kesinde, buzulla- dahaki yl da dnmelidir; byle insanlar ne ka-
rn son gerileyii blgesel bitki ve hayvan hayatn dar ackrlarsa acksnar, tohumluk buday ye-
da artc deiiklikler yaratnca, bu geim yolu- memeli, kendilerine st veren inekleri, koyunlar,
nu kaybetmi oldu. Kuzey Avrupa'nn o bir zaman- keileri kesmemeli, tersine da varlarn; srlerini
lar muhteem avcs, Magdalen nsan, ortamn oaltmaya bakmaldrlar. Yetitiriciliin dl,
kendi karsna kard bu meydan okumaya ge- avclk ve toplaycln baaramayaca lde, da-
rekli tepkiyi gstermeyi baaramad. Gney ve g- ha youn bir nfusu daha byk bir gvenlik iin-
neydoudaki, kendisi kadar muhteem olmayan de besleyecek bir yiyecek retimidir. Ama bu dev-
adalarndan bazlar da yok olup gittiler. Kimi- rimi ,sadece teknolojik ve ekonomik terimlerle an-
si, tropikieri kemiren savanlarn gneye doru gi- latmak, olayn aklamasn yetersiz klar. Daha
diine ayak uydurarak daha gneye doru indiler. yksek dinlerin douu btn dini faaliyetleri ha-

50
19 Eek srcs, Msr Beinci Slale.

NEOLtTK TEKNOLOJK DEVRM


Yk tayan eek, kz arabas ve yelkenli gemi,
hepsi, icat teknikte balca ilerlemeleri ve insani
olmayan glerin dizginlenerek insan yararma kul-
lanlmasm temsil ederler. Teknik adan bu gibi icat-
lar !nsan'm evresi zerindeki e-gemenliini byk
lde artrdlar; ama toplumsal ve psikolojik bakm
lardan tnsan'm kendi kltr iinde hapsolma duy-
gusunun balangcn gsterirler.

20 Araba modeli, Suriye, . . nc binyl

21 Yelkenli gemi, Minos uygarlndan,I. O. ikinci

51
su GC VE NSAN GC

llk sulama tessler o zamana dek grlmedik bir


toplumsal ibirlii ve zorlama gerektiriyordu; sula
ma ileri insanlarn fiziksel evreleri kadar birbirle
riyle ilikilerini de srekli deitirdiler.

22 Akrep Kral, Msr'da bir sulama kanalnn ilk


baln kesiyor. Bu sahne Aa Msr'n Gney ta
rafndan fethedilmesinden sonra bar dzenine ge-
eii simgeliyor.

23 Stw::lof ile su karma. Bir diree taklan bir sr


n bir ucuna kova, br ucuna da bir arlk aslr:
dengeyi salayan bu arlkla kova zahmetsizce dol
durulur, kaldrlr ve ieri ek.ilir.

52
yatn gndelik yarundan koparmazdan nce, tm
toplumsal ve kltrel faaliyetler ayn zamanda di-
ni faaliyetlerdi. Gerek bitki, gerekse hayvan yeti
tirmek ekonomik olduu kadar dini bir grnm
de tayordu. Bu grnmlerden birinde ayn za-
manda dini bir devrim olmasayd, tarm-hayvanc
lk devrimi de hi bir zaman baarlamayabilirdi.
lkel tarm hi fazla rn (yiyecek) yaratm
yor, dolaysyla uzmanlar geindirecek bir kaynak
ortaya kmyordu. Tek iblm erkeklerle kadn
arasnda oland ve her mahalli topluluk kendine-
yeterliydi ("). .. drdnc binylda Atrasya (Af..
rika-Asya) vahalarnda beliren yeni sanatlar erkek
uzmanlara ihtiya gsteriyordu ki bu, beHi bir faz-
lann daha o sralardan itibaren birikmeye balad
nn iaretidir (3). Madencilik insann btn za-
mann alan bir megaledir ('), "madencilik bilgisi
uluslaras bilime ilk yaklamdm, (O) ve madenci-
lik Neolitik kendine-yeterlilii yok eder; nk yal-
nz demirci deil, ayru zamanda maden iisi, tas-
fiyeCi ve tayc gerektirir (6). Drdnc binyln
icatlar -madencilik, tekerlek, kz arabas, yk-
24 Yukar ve Aa Nil'in birlemesi; papirs ve lotus amblemIe- eei, yelkenli gemi- Afrasyal nsann henz kal-
rini birlii temsil eden bir motife balayan iki tanr bu birleme kmad bir ii stlenecek yeni bir iktisadi rgt-
yi salyor.
lenmenin teknolojik temellerini kurdu: Afrasya'nn
byk ukurluk ve vadilerindeki cangl kalntlar
nn temizlenerek tarma kazandrlmas. Byle bir
i sulama sanatn ustaca kullanabilmeyi n-gerek-
tiriyordu, sulama da incelmi bir Toplumsal ve ik-
tisadi er.eve istiyordu, nk bl,lnlar olmakszn
kamu almas da olamazd (7) ve bunlar olmadan
drdnc binyln teknolojik bulular Afrasyal n
san'n yeni byk giriimini baarmasna elvernez
di.
ph~siz her teknolojik devrim ayn zamanda
bir toplumsal devrimdir, nk teknolojik deiim
ler toplumsal devrimlerin hem sonucu hem de ne-
denidirler. R.. Braidwood ), uygarlk-ncesi kl-
trden kalan kantlarn, bu dnemde teknolojinin
ok byk bir yer kapladn gsterdiini sylyor.
Ama her eyden nce teknolojik bir devrim olan
Neolitik devrime karlk, uygarlk devrimi de zn-
de toplumsal ve kltrel bir devrimdi. Tarihin tek-
nolojik aamalar -yiyecek-toplaycl, yiyecek-
retimi, endstriyalizm- tarihin kltrel evreleri-
ne tekabl etmez (9). Yiyecek-retiminin yiyecek-
toplayclnn yerini ald Neolitik teknolojik
devrimi, qykl ve nemi bakmndan, dizgin-
lenmi cansz gcn, nsan'n maddi imalat ve ha-
reket aralar olarak adale gc yerine getii mo-
dern Bat Dnyann Sanayi Devrimi ile ayru tr-
den bir teknolojik deiimdi (10). Aradaki alarda
25 1., 1300'den kalma bir harita Mezopotamya'daki Nippur ya- bunlarla kyaslanacak bir teknolojik deiime ras-
knlarnda bir kraliyet toprann" sulama kanallarn gsteriyor.
Kanallar tarlalar arasndan akyor, halkalar kyleri temsil ediyor. lanmaz. "Uygarlkla uygarlk-ncesi yiyecek-topla-

53
hayatnn dnm noktasyd, ama bu dnm nokta-
ma evreleri arasndaki teknolojik ve iktisadi ayrm smm sonular ancak ehirleme devrimi sayesinde
lar, derece ayrmlardu. (n) te yandan, aradaki gerekleti. (") Uygarln ilk baarlarmn en
bu alarda, ilkin uygarln, sonra da ileri dinle- by ve belki de en gc - Aa Dicle-Frat
rin, yani insanlk tarihinde imdiye kadar grle- havzasnn bataklklarndan Smer topraklarnn
gelmi en byk iki tek kltrel deiimln dodu yaratlmas-ayn zamanda en erken olanyd. S-
unu gryoruz. Yiyecek-retiml ve yukarda sz- mer'in yzlm aa yukar Danimarka'nnki
n ettiimiz baka tamamlayc veya o kaynaktan kadard ve .. 2500'e kadar bu eski bataklklardan
treyen teknolojik ilerlemeler olmasayd, kltrn elde edilen rnler seksen alt kat artt ("). Daha
uygarlk aamasna varlamazd. Ama uygarln snrl bir giriim olan, Aa Nil'den Yukar Msr'
douu, kendi bana ele alndnda, teknolojik- yaratma giriimi, grne gre daha sonra baa
olmayan bir dzeyde yer alan bir olayd. Uygarlk rld (belki de Smerler'in daha nce baardklar
manevi dzeydeki gelimeler sonucunda dodu ("). iin etkisi altnda). Nil Deltas'nn kazanlmas
Yeni bir teknolojik ilerlemeden domad ya da -Smer'in yaratlmas apnda bir i- belki de
byle bir ilerlemeyle atba gitmedii gibi, stelik Msr'n ilk Slaleler anda tamamlannt. Eer
Neolitik teknolojik devrimin balatt teknik iler- byleyse, nds vadisinin kazanlmasndan daha
leme hareketini d~ durdurdu (13)" te yandan, Neo- erken bir tarihte olmal. Dou Asya nehir havzala-
litik teknolojik devrim manevi bir bedele de mal ol- rnn bataklklarnn kurutulmas ise kesirlikle da-
mutu. ((Avcnn geni alanl hayat nsan'n ruhu- ha ge bir tarihin olaydu.
nu zgrletirmiti; tarm onu topran klesi yap- Bylece' Afrsya'nn nehir vadilerinin tarma
t. (H) kazamlmas, Buzul-sonras ya da Buzullar-aras
((Btn Yakn Dou'da en iyi yerler didinmey- a'da Afrasya'mn gittike i>urumasyla ortaya
le kazanld. (I') Byle bir giriim, yiyecek-reti- kan meydan okumaya kar bir tepki oldu. Bu mey-
minden kopup, besin biiminde dolaysz bir rn dan okumaya kar balangta kk apta vaha.-
salamayan kamu ilerinde alacak byk bir i lar yeertilmiti, ama bu yamur-sonras koullar
gcn doyurmaya yetecek kadar geni bir besin- da i\frasya'y nsan iyi devaml ya.anabilir bil' yer
fazlas retmeyi, toplamay ve depolamay gerek- yapmaya yetmemiti. Sonu olarak iki eyarasnda
tiriyordu. Bu i-gcnn de toparlanmas, denet~ bir seim yapmak zorunda kalnd: Ya, tarm Af-
leXlmesi, ynetilmesi gerekti. Hem dehetli yetenek- rasya'dan Eski Dnya'nn u noktalarna gtren
li, hem de dehetli otoriter bir ynetici aznlk ol- ncler gibi g edilmeli ya ja ilk Eski Dnya uy-
makszn bu ilerin ikisi de mmkn olamazd (16) garliklarn kuranlarn yapt gibi Afrasya batak-
nk bu i insann belini krd gibi kalbini de k lklarn tarma elverili duruma getirmeliydi. Ba-
ryordu ve yle byk bir ldeydi ki suadan ii. tak!klal'n tarma uygun hale getirilmesi kalc bir
abalarnn rnn nceden hayalinde canland zmd, nk bylece ekilip biilmeye balanan
ramazd (17). Ya imanla alyor yi da zorla al yeni tarlalar, kayna kurak blgelerin dnda olan
tulyor olmalyd. Bu iki gcn ikisi tarafndan nehirler tarafndan srekli olarak sulanyor ve ne-
almaya itilmesi daha muhtemeldir. Gerek S- hirler bitmez tkenmez saylabilecek kaynaklar-
mer, gerekse Msr uygarlklarnda tarihin afan dan erozyonla alvyon getirerek topra bereket-
da kazanlm topraklarn bir tanrya ait olarak d- lendiriyordu. Kazs:nlan nehir vadilerinde nsan r-
nlmesi (IS.) anlamldr; bu tanr da, egemen gtlii ve disiplinli bir sk almay yrtt s-
aznln ynettii etkili iktisadi ve politik kurum- rece geimini salayacandan emin olabilirdi.
larca temsil edilirdi. Meydan okuyan olay kuraklkt; Smer ve Msr
Ardnda esinlenme kayna olarak dini bir i- topraklar bunun tepkisi oldu. Ama bu yaln sz,
nan ve elinin altnda gerekli politik otorite ve tek- hikii.yeyi yanltc bir ekilde basite indirgeyebilir.
nolojik donatm bulunan bu disiplirli birleik aba Yukar Paleolitik an son yiyecek-toplayc ve
Afrasya'mn umak boylarn ve vadilerini tarma avc toplumlarnnan ilk uygarlklara geii gerek-
kazandrd. .. drdnc ya da beinci binylda letiren ilkel tarmsal toplumlar hesaba katmad
deiik bir ya ve hava dzeni old1Junu dn srece anlalr olamaz. Yukar Paleolitik an
medike -ki bu son derece phelidir- alvyon- nsan bile cangl ve bataklklarla mcadele edecek
lardan oluan Mezopotamya topraklarnda sulama- teknolojiden yoksundu. nsan, uygarlk giriimine
sz bir ekstansif tarm mmkn deildi. (9) lB atlmadan nce, geisel bir raklk evresini de at-
yk nehirlerin alvyonlu kylar olduka sert bir latmak zorundayd.
ortam yaraty.ordu, ama iyi kullanldnda maddi Kltrn ilkel dzeyiyle <<uygarlk dediimiz
kazanlar da ayn oranda bykt. Buralarda, Ba- daha yksek dzeyi arasna bu gei aamasnn gir-
kr a kyleri Bronz a ehirlerine dn mesi Eski Dnya'ya zg bir olay deildir; ayn ola-
t';) ("') I,Y~yecek-retimi devrimi belki de insan y Amerika tarihinde de gryoruz.

54
6Uygarlklarn karlatrmal incelenmesi
nsanlarn bandan geen olaylar genilemesine tn hikayeyi gene anahatlar halinde veren belge-
gzden geirmeye, Bat'da son zamanlarda orta ler vardr. ze. meziyetleri de, Bat tarihiyle ban
ya kan bir. uygulamay kurcalayarak baladm; tl olmas ve Batllara yabanc olmamasdr. Bir
Batl aratrc kendi lkesini ve yaad a tm Batl, Grek ve Latin klasikleriyle eitim grmemi
insan tarihinin doruu durumuna getiriyordu. Ben bile olsa Helen tarihini, kendininki dnda btn
de bir ngiliz olduuma gre, kendi kendime, yaa baka uygarlk tarihlerinden daha iyi bilir..
dm adaki ngiltere'nin, tarihin bir doruk nok- imdi uygarln .tarihi iin tamamlanm bir
tas olduuna inanabilir miyiz 'diye sordum ve bu rnek bulmuken bunu kendi amacm iin nasl
griin, kaynan milliyetilikten alan bir kurun- kullanacam? Bu ama insanln bandan'geen
tu olduu sonucuna vardm. (Bu kuruntuya inan- olaylarn genilemesine bir incel~mesini derlemenin
mak, 1972 ylnda yaayan bir ngiliz iin, bu kita- yollarn ve aralarn aratrmaktr; ve aratrma
bn ilk notlarn tuttuum 1927 ylnda yaayan mn bandan beri, tarihin tmn yazarn yaad
bir ngilize gre ok daha gtr.) Ne benim zama- yer ve zamana toplayarak sunan allagelmi tu-
nmda ne de siyasi haritada ngiltere diye bir ey tumu yadsm bulunuyorum. Bu, tarihin tek-yollu
ilk grndnden bu yana, herhangi bir tarihte, bir krokisini izmeyi yadsmak anlamna gelir; n-
ngiltere tek bana anlalr bir inceleme alan k insan ancak her eyi kendinde toplamakla tari-
olmamtr. Bunun zerine ngiltere'nin de bir par- hin tek yol izledii konusunda kendini kandrabi
as olduu ve kendine-yetmesi bakmndan, ince-' lir; ama tek-yollu bir tarih krokisi ie yaramaz.
lendiinde anlalr bir alan olabilecek asgari . bir Karlatmz fenomenIere ancak ok-yollu kroki-
birim aramaya baladm ve bu birini Bat Uygarl ler uyabilir.
nda buldum. Bir ulus-devletten daha byk ol- Ne var ki ok-yollu bir krokide tek-yollu kroki-
duu gibi, kendine-yetmeye daha yakn olmas de olmayan bir entelektel sorun vardr: Verilmi
dol~syla daha anlalr bir inceleme alan olan bilgiyi derlemek. nsan tek yol izledike byle bir
bir tr, benim yerlisi olduum rnekle zdeler sorunla karlamaz. Olaylar bulduu gibi alacak-
ken iki nemli olguyla karlatm. Birincisi, Bat, tr; ve belli bir zaman sras iinde bulacaktr. Za-
dnyann tm deildir; Dnya, Bat ile ok say man sras hikaye anlatlrken olduu gibi hi de-
da yaayan baka uygarlklar arasnda blnm itirmeden yanstlabilir. Ama gzlemci tek yol iz-
tr. kincisi, Bat ve teki adalarnn halen ya- lemekten vazgetii anda karsnda eanl bir sr
amakta olmas bunlarn tarihlerinin henz bitme- olay bulur. Bunlar tek bir hikaye aniatr gibi ele a-
diine iaret eder; ve bir trl inceleyebilmek iin lnamaz, nk tek bir zaman sras gstermezler.
gerekli ilk maddi bilgi, en azndan tm olarak bir imdi ayr ayr bir sr hikaye, aralarnda bir ba
uygarlk tarihi rneidir. kurularak toplanlmaldr ve bir hikaye anlatrken
Bylece zaman iinde'-geriye dnk, benim yer- baka bir hikaye daha anlatlamayacana gre a-
li Bat Uygarlmn kkenlerine inen bir sonda radaki bu ba hikaye anlat trnden farkl olmak'
yaptm. Sonunda, eski bir uygarln sonunu, Hris zorundadr. Ayn anda meydana gelmi iki ya da
tiyan Kilisesi araclyla)3at Uygarlyla sk sk daha fazla olaylar dizisi arasnda bir ba kurmak
bal Greko-Romen (yani Helen) uygarln yaka- zorunda isek, bu bizim, bir konuyu ayn ynden
ladm. Bu Helen Uygarlnn tarihi kendi tr i- alan bir gr edinmemizi gerektirir; bu 'da kar
inde bitip tamamlanm bir rnektir. Bitmi oldu- la'jtrnal bir almaya yol aar.
u kesindir, nk benim yaadm ada hi bir Birok rnein karlatrlarak incelenmesi,
Helen Uygarl kalmamtr. ok nceleri iki halef bunlarn tikel zelliklerini bir yana brakp, arala-
onun yerini almtr: Bat Uygarl ile onun kar- rndaki benzerlik ve ayrlklara dikkat ederek hep-
dei ve ada Bizans Uygarl. Ayrca Helen Uy- sinin birden uyduu standart bir tip olup olmad
garl tarihi elbette bizim bildiimiz zamanlarn n kefetmeye almak demektir. Ama karla
dna uzanamaz, halenerini bildiimiz gibi seleli trmamzdan emin olmak iin, ne srdmz r-
Minas-Helas-Miken (yani Ege) Uygarln da bili- neklerin bir karlatrmaya uygun olup olmad
riz. Demek ki benim aradm uygarlk tarihi rne- konusunda da iimizin rahat etmesi gerekir (').
i burada, Helen Uygarl tarihindedir. Batl bir te, kendi-karna-ynelik ve saptrc tek-yollu kro-
aratrc iin bu Uygarln bir genel iki zel mezi- ki yerine, fenomerleri, ok-yollu bir krokiyle izle-
yeti vardr. Genel meziyeti btn ve tamam olma- r eyi setiimi~ an karlatmz iki ehtelektel
sndadr. Hi deilse anahatlar halinde tehis edi- ilem bunlardr; ve sanrm bir model kurmak bize
lebilir bir balang ve sona Sahiptir ve aradaki b- burada yardmc olacaktr.

55
26 Dieaea, . . 520

HELEN DNYASNN DORUK


NOKTASNDA KLTREL BIRLIK VE
POLITtK DAGINIKLIK

Dokuz bamsz ehir devletinden gelme olan


bu sikkelerde hep ayn slubun damgas var:
Ortak bir kltr i~indc verimli rekabet.

21 Peparethos, . . 500-480 28 Abdera, . . 520-515

29 Makedonya. . . 500-480 30 tanus, . . 450 31 Boioti.. I. . 446-426

32 Nakses, . . 46U 33 Aenus, . . 455-432 34 Maronea, . . 400-336

56
Bil imsel aratrmalarda kullanld anlamda bir parasndan kurulmaldr, yoksa geri kalann
bir "Model, ara olarak kullanlan bir semboldr. aratrmak iin kuIIanlacak montaj bir daha ya-
Bir sembol, sembolize ettii nesneyle zde ya pamayz. Ama gene tamamen bu nedenle, yap, bil-
da ayn zamansal uzunlukta deildir. yle olsayd gimiz snrlar iinde geri kalan btn verilmi bil-
zaten sembololmaktan kar, nesnenin kendisi o- gilere uygulanarak snanmazsa, geici ve ireti ka-
lurdu. Bir semboln, anlatlmas amalanan nesne- lacaktr (3). te yandan verilmi bilgilerin bir b-
nin tpks olmasn beklemek yanltr, semboln tn olarak genel grnmn kaostan kurtarabil-
grevi kopya olmak deil aydnlatc olmaktr. Bir mek iin bunlann iinde trn rneklerinin bir d-
semboln yerini bulup bulmadn denemenin en zenini ortaya karan bir model bulmak gerekir.
iyi yolu, onun iaret ettii nesneyi olduu gibi yan- Bu iki ilemi eanda ve birbiriyle balantl o-
stp yanstmamashda deildir;. uygulanacak test larak yrtp bir kavaa getiremezsek geici mo-
onun bu nesneyi anlalr klacak kadar aydnlatp delimizin grnrdeki kaosa bir dzen getirmek
aydnlatmadn gstermelidir. Etkili bir sembol
konusunda sahici bir ipucu verip vermediini anla-
aydnlatcdr, ve etkIli semboller zihni rgmzn
yamayz ve byleIikIe bu belirli modelin baka bir
vazgeilmez bir parasdr. Bir sembol zihni eyle- modelle deitirilmesi ya da zerinde bir deiiklik
min bir arac'olarak -yanl bir modeb olarak- yaplmas~ konusunda bir karar veremeyiz. Ne de,
etkIn bir biimde ileyebilmek iin, yol gsterici ocuklarn bir 'yn iinden oyuncak tahtalar top-
olarak hizmet edecei gereklik parasnn bir tas- lamalar gibi kaosun iinden karp aldmz be-
lak-haritas olabilecek derecede basite indirgen-
lirli verilmi bilgi yn iindeki birimlerin ortak
mi ve kesklnletirilmi olmaldr. U-2 uandan zelliklere sahip olup olmadklann ya da tamamen
alnma bir fotoraf gibi deil, bir taslak harita gibi
raslansal ekilde ylp ylmadn anlayabiliriz.
olmaldr.
Bu iki ilemi tek tek yrtrken mutlaka tekinden
Bir Modelin d dnyada bir eye benzeyip ben- alacamz' sonucu da beklemeliyiz. kisinin de s
zemedii ancak dorulama yoluyla anlalabilir. nanmam sonular -elimizdeki tek test olan-
Bir test uygulayarak modelin fimomene ne kadar teki ilemin geerlilii konusunda bir test imkan
uyduunu aratrdmzda, elbet bu kendi bana
yaratr.
bir ama deil, yalnzca bir aratr. Son amacmz Helen Uygarl tarihinde bulduum model
modelin ne lde geerli olduunu renmek de-
in testi bu modelin ayn trden baka toplumlarn
ildir; ama, geerli ve yle olduu iin etkili bir
tarihine uygun dp dmediidir. Bu testi uygu-
ara olan bir modeli uygulayarak gerekliin yap layabilmem iin sunacam uygarlklar listesini ge-
sna, ve tabiatna nfuz etmektir. Modelin kendisi-
cici olarak doru kabul edip dokuzuncu blmde
nin ne kadar ge~rli olduu kendi bana hi bir as- bunun doruluunu kantlamaya alacam. He-
li nem tamaz.
nz testten gememi listeme, modebimi uygula-
Bir model kurma ilemi, bunun fenomene uyup
yarak yapacam test, in Uygarlnn tarihinin
uymadn deneme. ileminden farkldr ('). Ama
salad ikinci bir "modeble birleerek Modebin
gene de, bu ilemleri birbirinden ayrmak uygun ol-
kendisini deitirmeme yol aacak. Ayn zamanda
mayaca gibi bunlar birlikte yrtillmedike her
tek bir ;,modelin kendi bana tam bile olsa, kar-
ikisinden de kesin sonu almak mmkn gzkme-
latrmal bir inceleme biiminde, verilmi tm
mektedir. Model verilmi bilgi toplamnn yalnzca
bilgileri derlemeye yetmeyecei sonucuna da byle-
ce varm olacam.

7Relen ve in modelleri
imdi de Helen modelimi, uygarlk tarihleri ala- Helen modelim, Helen uygarlnn kendi isel
nnn geri kalan ksmna uygularnam gerekiyor. tarihi dnda da birtakm geler ieriyor. Bu Uy-
Modeli uygulamadan nce terihini yapp, tamam- garln, yelerini kendi i proletaryas arasna
layc eleri birer birer uygulayacam. Byle bir katt baz ada uygarlklarla ilikIlerini de kap-
yol aydnlatc olabilir, nk deiik gelerin o- syor; Hristiyanlkla ilikIleri, son olarak da, H
layara deiik derecelerde ve deien durumlarda ristiyanlk yoluyla, daha sonraki Ortodoks Hristi
uyduunu greceiz. M.R. Cohen'in, nceden d- yan ve Bat Uygarlklaryla ilikilerini iine alyor.
nlm kalplara uymayan olgulara zel bir dik- Tarihi olayl~rn bu .tipte bir bii,mlenii aadaki
kat gstermek (!) gerektii yolundaki uyarsn gel~re ayrtrlarak inceleneJ:ilir.
akldan karmayacam. gelerden biri Helen Uygarlnn kendi politik

57
tarihinin biimleniidir. Helen tarihinin, kaytlar Uygarlnn zlp dalmasna yol at.
n iulabildiimiz en eski aamasnda Helenik Dn- gelerin ikincisi, Helen Uygarlnn toplumsal
ya'mn kltrel birlii ile politik birliksizlii arasn tarihinin, . "k" den sonraki biimleniidir. Top-
da keskin bir kartlk var. ok sayda egemen ba- lumun ynetici aznl gitgide kaba kuvvete da-
msz devletin yurttalar ortak bir kltr payIa yanmaya balad, egemenliini srdrmek iin se-
Lklarn pekala biliyordu, ama bunun byle olmas vimli grnme ihtiyacn duymaz oldu. Ynlarla
birbirleriyle savamaktan onlar alkoymuyordu. ilikisinin niteliinde grlen bu deiiklik, gerek
Zaman getike bu kardeler aras kavgalar yle y egemen aznln Helen Uygarl alan iindeki te-
kc bir duruma geleli .ki uygarlk bunun zararn basn, gerekse daha nceleri kendilerine yaknlk
grmeye balad. Tam zlme noktasna varm duyan, snrlarna komu ilkel halklar yabancla
ken Helen Dnyas'nn Roma mparatorluu iin- trm oldu. BL! iki snf zamanla i ve d "prole-
de gecikmi politik birlignin salanmasyla, du- tarya"ya dnt (toplumun "iinde" ama "toplum-
rum belli bir anlamda tecil edilni oldu. Bu, geici dan" saylmayan bir snf anlamnda). D proletar-
br bar ve dzen getirdi, ama bylesi de epey pa- yadan gelen fazladan barbarlarla ve askeri fetihler
halya maloldu; nk ayakta kalan tek galip d srasnda zorla Helen Uygarlnn i proetaryas
nda btn politik Gler Knock-out"luk yum- na katlan yabanc uygarlk temsilcileriyle, toplum-
ruklar yiyerek yere serildiler. Helen evrensel dev- daki i proletarya says adamakll kabard.
letinin Roma tarafndan kurulduu zamana ge- Bir nc ge, Helen Uygarlnn dini tari-
lindiinde, Helen Dnyas yle ciddi bir biimde hinin ayn evredeki biimleniidir. proletarya da-
yorgun dm ve ylesine morali bozulmutu ki ha yksek dzeyde bir dini, Hristiyanl yaratt.
evrensel devletini srekli klmak elinden gelmedi; Bu dinin esinlendii kaynak, Helenik i proletarya
ve Roma mparatorluu'nun paralanmas Helen ile temsilcileri btnleen Helen-d uygarlklar-

REKABET YOZLAIP SAVAA DNYOR 35 Peloponnes Sava'nn patlak vermesi (1.0.431/430), Helen Dnyas'n drt
yzyl sren ykc karde kavgasnn eiine getirdi. Kk Asya'da bir Yu-
nan ehrindeki kuatmay, Yunanl'nn Yunanl ile savan gsteren bir ka-
bartma. (Likya, 1.. 400).

58
36 HIRtsTlYAN V ARtSLER Drdnc yzyldan kama Aa! 37 BARBAR GASIPLAR Lombard Kral Agilul!'un zaferini an-
RabbaniniD zaferi mozayii, Hristiyanlm putperestlie kar mak zere klasik Roma slubu dn alnm (tS. yedinci yz-
zaferini simgelernek iin Roma askeri. zaferlerinin geleneksel im- yl).
gelerini kullanyor.

dan biriydi. Hristiyanlk hem Helen Dnyasnn, evrensel Helen devletini askeri yoldan fetheder ve
hem de barbar istilaclarnn yeni dini oldu. Yerli onun topraklar zerinde onun mirass olan ba
Helen kaynaklarndan esinlendii iddia edilen, H ka devletler kurarlar. Ama onlarn, yeni uygarlk
ristiyanla kar bir din rgtleyip ortaya kar lar yaratlmasna katklar, i proletarya nn kat-
ma, yani Neoplatonizm'i yayma abalar baarsz ksna oranla azdr. Yeni uygarlklarn dlyata,
kald. Hristiyan dinine toplumsal bir biim veren Roma mparatorluu'nun barbar varislerinin dev-
Hristiyan Kilisesi, iinden iki yeni uygarln, Do- letleri deil, Hristiyan Kilisesi'dir.
.u Ortodoks Hristiyan (br adyla Bizans) ve Ba- Beinci ge ise iki helenistik uygarln, Bi-
t Hristiyan uygarlklarnn doup, bir kltrel zans ve Bat uygarlklarnn tariWeri boyunca, He-
fetret dneminden sonra nihayet birletikler'i bir len kltrnde meydana gelen bir dizi rnesans-
krizalit grevini yerine getirir. an dr. Bu rnesansar,'liiristiyanl,liindeki He-
Bir drdnc 'ge de, d proletaryann (bar- len gesi yoluyla dolayl olarak deil, dolaysz ola-
barlarn) oynadi roldr. Bu insanlarn yaratcl rak Helenizm'den esintenrnek iin girilimi aba-
epik iirlerinde; ve Hristiyanln ancak Kilise 0- lardr.
toritesine bakaldran mezheplerini (rnein Aria- imdi bu benim Helen modelimdekl eitli -
nizm) ya da kkeni bakmndan Hristiyanla ak- gelerin Helen'd uygarlklarn tarihlerine ne ka-
raba dinleri (rnein slam) kabul etmelerinde g- dar uyduunu izleyelim.
ze arpan ulusuluklarnda dile gelir. Barbarlar Helenik Dnyann tarihinin afanda grd-

59
mz kltrel birlik ile siyasi danklk bileimi
olduka yaygn grlyor. Bagby'ye gre, bilinen
btn uygarlk-ncesi yaayan toplumlarda durum
byle. Bu kadar sk olmas artc saylmamal,
nk, ne de olsa, mnkn olan sadece iki alter-
natif var: Politik bakmdan birlememi bir top-
lum, blnm bir toplum demektir. Onun iin si-
yasi danklk kendi bana ele alndnda, ok
fazla nemi ve anlam olamayacak kadar genel bir
zelliktir. Benim Helenik modelimin nemii ve an-
laml politik biimlenii, daha politik birlik baar
lamadan nce uygarl g duruma dren bir
dizi, giderek sertleen sava sonucunga birliksizlik-
ten birlie doru devrimci geitir. te, uygarlk
larn tarihlerinde, bu biimleni sk sk grlyor_
rnein -Helenik kalba hi. amaz bir biimde u-
yan srelerle- Gney ve Orta Amerika Uygarlk
Jar tarihlerinde ortaya kyor (imdiki gzle Or-
ta Amerika uygarln srekli ve birliki kabul e-
der ve Aztek mparatorluu'nu da bunun evrensel
oluum durumu olarak ele alrsak). Ayn kalb ge-
ne amaz bir biimde Suriye, in, Hint ve Smer
-Akat Uygarlklarnda, Rusya'daki Dou Ortodoks
Uygarlnda ve Japonya'nn Uzak Dou Uygarl
nda gryoruz. Suriye, Asur mparatorluu za-
mannda ve onun miraslar olan Yeni Babil m
paratorluu ile Akamenyan (pel's) mparatorluu
zamanlarnda; in, fetret dneminden sonraki Ch'
in (Ts'in) ve Han mparatorluklar zamannda;
Hindistan, buna benzer bir devlet ii kardeler ara-
Si sava sonunda Maurya mparatorluu zamann
da; Smer-Akat Dnyas, Agade mparatorluu ve
daha sonra Ur'un nc Slalesi'nin kurduu m
paratorluk zamannda; Rusya, -Moskova mparator
luu'nda; Japonya, Tokugava ogunate tarafn
dan kurulan Birliki rejim srasnda politik bakm
dan birlemiti.
Msr Uygarlnda Helenik modelimizin biim-
lenii gene grlebilir; ancak, Msr nomlarnn
(kantonlar) birbirleriyle srekli savaan birtakm
egemen bamsz devletler olduunu, bu ekilde ge-
en bir dnemden sonra ilkin Yukar Msr, sonra
da btn Nil vadisinin Eski Krallk (') adyla
anlan rejim iinde politik bakmdan birletiini
kabul etmek gerekir. Bu biimleni Helen modeline
uymakla birlikte, kronoloji uymuyor. Helen Uygar-
lnn tarihinde, politik dzeyde danklktan bir-
lie doru devrimsel gei, hikayenin son blmn-
de ortaya kt. Bu zamana kadar birbiriyle didien
devletler arasndaki sava Helen Uygarln g
38, 39, 40 TEKRARLANAN RNESANSLAR 500 ile 1500 ara- durumlara sokmakla kalmam, bu uygarl -
snda kere Bat kltr Helenik kaynana geri dnd- Ka
rolinyen Rnesansnda (tepede, klasik filozof klnda Aziz Mat-
zlmenin eiine getirip brakmt. Msr'daki uy-
ta), on ikinci yzyl Rnesansnda (ortada, Autun'da Madonna garln tarihinde ayn devrimsel deiin oldu, a-
ve ocuk) ve on beinci yzyl talya'snda asl Rnesans'da (a- ma daha iin balangcnda oldu bu. Birbiriyle sa-
ada, Madonna ve ocuk).
vaan Msr kantonlarnn a -byl~ bir an

60
olduu kesin deildir- uygarlk-ncesi" olmak an- Helen Dnyasnda kazand, ama esinlenme kayna-
lamnda tarih-ncesi" idi. Msr'da politik birlik Suriye'ydi; Mahayana da in dnyasnda baar
uygarln afayla ayn anda kuruldu ve bu, He- kazand, ama esinlendii kaynak Hindistan'd. Ay-
len tarihinde olduu gibi, k ve zlme dne- rca, Mahaya~a da in Toplumunun proletaryaS
mini izleyip erimeyle sonulanmad; tersine, Msr arasnda tutundu, yani, Konfys gelenene ba
tarihinin yaratc dnemine yol at. ki uygarln kaldran yerli inlilerle bu gelenee kar kuku du-
tarihlerinde, olduka deiik aamalarda ortaya yan barbar istilaclar kendine ekti. stelik, Maha-
kan ve olduka deiik fonksiyonlar yerine geti- yana'nn gelimesi de bir kar-kilisenin domasna
ren ayn biimlen~e rasladmzcta, bu, ortak zel- yol at: Taoist Kilise de, yabanc bir dinle mca-
liin, iki tarihin temel yaplar arasnda kkten bir dele amacyla yerli bir felsefeden yaplm olmas ve
ayrm maskelediinin iaretidir. bu yabanc dinin tantanasn, onu ekici klan zel-
Bat'nn karde uygarl, Dou Ortodoks H likleri taklit ederek almaya almas bakmndan
ristiyan ya da Bizan uygarlnn yaps, Msr mo- Neoplatonist Kilise'ye ok benzer. Mahayana ile
deline uyar. Dou Ortodoks Hristiyanlnda, Ro- Hristiyanlk arasndaki bu benzerlikler gerekten
ma mparatorluu'nun kn izleyen fetret d- hatr saylr nitelikte; ama bu noktadan sonra iki
nemi, burada, Roma mparatorluu'nun baarl dinin tarihleri artk paralel akmyor.
bir dirili hareketiyle politik birliin hemen kurul- Bat ve Bizans dnyalarnda Hristiyanlk, bu-
mas ile sonuland. Bu durum, Bat'da Roma m nu imdilerde kaybediyor olsa bile, yzyllarca el-
paratorluu kalntlarnn, Karloman'dan (Charle- den brakmad bir tekel kurdu. Gerek Neopla-
magne) sonraki baarsz dirili hamlelerine keskin tonist kar-kilisenin, gerekse. yerlemi drt Helen
bir kartlk gsterir. felsefesinin -Platonculuk, Aristoculuk, StoaClk,
Helen modelimin ikinci gesi -yklm toplu- Epikrclk- lmnden bu yana ise en az on
mun i ve d proletarya olarak blnmesi- Helen drt yzyl geti. Helenizm, ancak Hristiyanln
d durumlarn ounda kendini gstermez. Helen kendisini iinde barndrmay uygun grd oran-
tarihinde bu ikinci ge n'csyle skca ban da yaayabildi. Bizans ve Bat'nn, Helenizm'in do
tldr: proletaryann, yabanc bir kaynaktan e- rudan dbruya eme bandan yaratmaya altk- .
sinlenen daha ileri bir dini yaratmas olay. Bu - lar rnesanslar yzeysel ve anlk oldu. Bat ve Bi-
nc ge, modelin kilit ksmdr, nk Helen zans Toplumlar imdilerde Hristiyan olmaktan
Dnyasnda bu ileri dinin kendini cisimletirdii kyor olabilirler, ama gene de kanlmaz bir biim-
kilise, iinden iki yeni uygarln doduu bir kri- de eski-Hristiyan'drlar. Kltrel miraslar Hris
zalit olmutu. Dolaysyla Hristiyan Kilisesi tarihi tiyanlkla ylesine dolup tamtr ki kendilerini
kalbnn, baka birok durumda da gzlemlenebi- Hristiyan gemilerinden koparp ayrmalar mm-
lecek standart bir kalp m, yoksa istisnai bir ey kn olamaz (Komnist ideolojinin Yudaik-Hristi
mi olduunu anlamak nemlidir. yan kkenlerinin saydaml da bunu gsteriyor).
Bunu snamak iin ilkin kalb gelerine ay- Dou Asya'da tarih daha az devrimci bir biimde
ntrmalyz. Hristiyan Kilisesi zlen bir uygar- akt-. Burada Mahayana, hi bir zaman, hatta dirim-
ln proletaryas arasnda' dodu; farkl bir uy- selliinin ve gcnn en yksek noktasnda bile;
garlktan esinleniyordu; muzaffer yeni kilisenin kar-kilise olan Taoizm ile in'in kabul edilmi
topraklarnda belirdii uygarln yerli gelenekle- felsefesi. olan Konfysl sprp atamad.
rinden esinlenen bir kar-kilise hareketini kolayca in'de yirminci yzyln banda Mahayana gibi
yendi; muzaffer kilise, zaferini kazand dnyay Taoculuk ve Konfyslk de ayaktayd ki, bu
ve ayn zamanda bu dnyann barbar istilaclarn zamana kadar, Mahaya'nn in'e yerlemesinden
kendi saflarna ekti. ki yeni uygarl dnyaya beri bin sekiz yz yl; Birleik .(Bat) Ch'in (Ts'in)
getirdi ki bunlar Hristiyanln kucanda ilk l- rejiminin Hristiyan dneminin drdnc yzyl
kn yapt nceki Helen Uygarlnn devam n nn balarndayklndan,1.S. 842-45 arasnda Bu-
dan ibaret saymak hi doru olmaz. Geri Bat ve dizm'in resmen kovuturmaya uramasna kadar
Bizans UygarlJ,<lar Helenistik'tir, ama Hristiyan Mahayana'nn ksmi stnlnden beri ise bin
olmakla stelik balangcndan itibaren Hristiyan yldan fazla zaman gemiti. 1.S. 1911'e kadar ev-
olmakla Helen Uygarlndan ayrlrlar. .rensel in Devleti hala yrrlkteydi ve hala Kon-
Eski Dnyann bat ucundaki Hristiyanlk ta- fys sistemine gre eitilmi brokratlar tarafn
rihinin belki de en yakn paraleli ayn dnyann dan ynetiliyordu. Bu evrensel devlet, onu yneten
dou ucundaki Mahayana tarz Budizm'dir. Maha- geleneksel sistem, brokrasinin kadrolarnsrekli
yana'nn esinlenme kayna da, tpk Hristiyanl olarak saladll'Konfyztarznda eitilmi soy-
n kayna gibi, ykselen dinin baarsn kazan- lular, hep bir arada, tek bir btnlemi byk ku-
d dnyaya yabancyd. Hristiyanlk baarsn rulu meydana getiriyorlard. Bu kurumun srek-

61
me anlaryla bu arada birlik ve dzenin bozulma
Iilii,
in uygarlnn teki gelerinin srekliliin- anlarndan meydana gelme bir sralan gsterir.
deki en iddetli kopulardan ok daha nemli ola- ki eitten evrelerin de sreleri bir hayli deiebi
gelmitir. lir, dolaysyla ritml, herhangi bir dzenlilik gs-
Bu sreksizlie karlk sreklilik olay, Hele- termeyen bir dngsellik olarak ortaya kmakta
nizm Uygarlnn eski alannda Hristiyanln za- dr. Birliin saland evreler, bugnden geriye
feri ile Dou Asya'da ayn zaferi kazanmakta Bu- baktmzda, Ch'ing (Manu), Ming ve Yan (Mo-
dizm'in baarszl arasnda griilen kartlkla ol) rejimleridir; aralarnda grece ksa sreli da-
kendini gsterir. Ayh olay Hindistan tarihinde de nklk evreleri vardr. Yan-ncesi kargaalk d-
grlr: Burada yerli Hint dininin deiimi o kadar nemi 150 yl kadar devam etmiti; bundan nce
devrimciydi ki in'e ve Helen Dnyasna yabanc 167 yl sren birliki Sung rejimi vard; ondan n-
dinlerin -Mahayana ve Hristiyanlk- girmesiyle ceki kargaalk yarm yzyl kadar srd; daha
karlatrlabilirdi. Hint toplumunun egemen et- nce, yzyllk birliki T'ang rejimi ve onun
kinlii in toplumunda olduu gibi brokratik y- uvertr olarak Sui dnemi yer alr; bundan nce-
netim deildi; dini ynetimdi. Bu nedenle Brah- ki kargaalk drt yzyl devam etmiti (geriye ba-
man kast', in'deki Konfys tarz eitim gr- kldnda, Birleik Ch'in'in (Ts'in) ykl tesin-
m soylularn karln meydana getiriyordu; ve den Han sonrasnn yklna kadar); bundan n-
Brahmanlar, . . kinci yzyln bandan bala ceki birliki Han rejimi ve onun Ch'in (Ts'in) uver-
yarak geen bin yllk sre iinde, Hint dininin kul tr de drt yz yl srm, ama arada, .S. 9-25
lanm biimi kadar ruhunu.n da geirdii radikal
ile .. 207-202 aras ksa anari evreleri gemiti.
dnme karn, Hindistan'n dini ynetiminin te .S. 1911'de blrliki Ch'ing rejiminin ykl
kelini ellerinde tutmay baardlar. ile geriye doru, .. 221'de birliki Ch'in (Ts'in)
Helen modelimin deiik gelerinin, uygarlk rejiminin kuruluu arasnda in tarihinin gze g-
tarihlerinin biimleniierinde grlen benzerlikleri rnr biimlenii budur. 1911'den sonra in yeni-
aydnlatmakta eitderecede yararl anahtarlar ol- den bir kargaalk dnemine girdi ki bu 1949'da
madklar artk anlalyor. Helen modelinin siyasi komnist himayesi altnda yeni bir birliki rejimin
biimlenii, grdmz gibi en az dokuz baka uy-
kurulmasyla sonuland Gelgelelim, bu yabanc
garln tarihlerinde tekrarlanyor. te yandan, Bat ideolojisinin in tarihinde kopu noktas olup
gene grdmuz gibi, Helenik modelin bu gesi olmadn ve politik biimleniinde yeni bir de-
Msr Dnyasnn politik tarihine hi bir ekilde
iim yaratp yaratmadn kesinlikle bilemiyo-
uymuyor. Msr'n politik tarihinin biimlenii sa- ruz; bu nedenle birlik ve birliksizlik evrelerinden
dece farkl olmuyor; br modelin bir antitezi o- oluan eski bildik kalbn geleneksel tarzda ileme
luyor. Helen tarihinde evrensel devlet son aama ye devam edip etmeyeceini de nceden kestireme-
dr; Msr tarihinde ise birinci aama. Bir krizalit
yiz. Geri in bundan nce in-d bir felsefe ya
grevini yerine getiren daha ileri bir din yoluyla da din tarafndan (yani Budizm) zaptedilmiti, a-
akraba uygarlklar yaratlmas konusuna gelince, ma bu Hint dini, bir sre egemen olur gibi grn-
burada, Helen modelinin, birka kilit asa bile o- dkten sonra, in'in yerli dnya gr (Weltansc-
unlukla gerekli kilitleri aamayan bir anahtu ol- hauung) karsnda yenik dmt; ma imdi bu
duunu gryoruz (3). Modelin bu gesi, grlm~ dnya grnn bir kere daha zafer kazanacak
olduu zere, in ve Hint tarihlerinde ve belki ay- kadar gl kp kmayacan bilemeyiz.
rca Msr tarihinde tekrarlanyor; ama btn bu
in'in gelecei bir bilmecedir. te yandan,
baka rneklerde raslanan sreklilikteki kopu, in'in .. 221'deki politik birlemesi ile son bulan
koputan sonra gelen eyin yeni bir uygarln ta- in tarihindeki gemi olgular konusunda herhan
rihi olduu yolundaki geici yorumumu pekitirme gi bir kesinsizlik yoktur. Han a da iinde olmak
mi salayacak kadar kesin grnmyor. zere, in Uygarlnn afanda, in tarihinin
Helen tarilii snandnda baka btn uygar- biimleniinin Helenik modele uyduunu gryo-
lklarn tarihlerine uyacak bir model salayamad ruz. in tarilii kaytlarnn grnr hale geldii
na gre, bakalm in tarihi ayn snamaya kon- en eski tarilite -ve bu da .. dokuzuncu ya da
duunda Helen tarihinin bir alternatifi ya da onun onuncu yzyldan daha eskilere gitmez- in'in
bir tamamlaycs olabilecek mi? in tarihinde ge- sahneye politik birliini kurmam bir mahalli dev-
rilere doru baktmzda, Ch'ing (Manu) rejimi- letler dnyas olarak ktn, Ch'in (Ts'in) ile
nin d yl olan .S. 1911'den geriye doru bu Han sW.ieleri sayesinde sonunda eritii politik
tarihi incelediimizde, olduka vurgulu bir biim- birliin ard arda uzanan ve gitgide daha ykc bir
leni gsterdii dikkatimizi eker. in tarihinin bu ha]. alan bir dizi sava sonucunda kazanldn g-
kesiti -phesiz ok uzun bir zaman kesitidir bu- ryoruz. Ne var ki, .. 221'deki politik birlemeden
bir evrensel devlet lksnn ard arda gerekle- nceki ada da, in, kltrel dzeyde bir birlik

62
olmay baarmt; ve bu dzeyde en byk ente- deil, sahici ve elle tutulur bir birliki rejim var-
lektel yaratc eserleri, politik birlii salanmadan, dr. Ve bu Eski Krallk da bir birlik ve kargaalk
politik bakmdan bu felaket olan Fetret Dnemin- temposuyla ilerler: Msr tarihinin Birinci Ara D-
de ortaya kmt. in'in btn felsefe okullarnn nemi, Orta Krallk, kinci Ara Dnem, Yeni Kral-
kurucular bu dnemde yaad. Okulu sonradan lk, sonra da, in tarihinin buna tekabl eden aa
klasik saylp .kutsallatrlan Konfys de bu d- masnda olduu gibi, imparatorluk-kurucusu rol-
nemde yaad. Konfys tutucuydu. in Dnya- n gitgide daha ok yabanclarn oynad -Msr
snn etkili bir biimde siyasi bir birlemeye gide- rneinde bunlar Libyal, Etyopyal, Asurlu, Pers,
bileceini aklndan bile geirmemiti. Ch'in Shil Makedonyal ve Romallar'd- yerli salerinse
Hwang-ti'nin eserlerini grse ok geirirdi; Han Liu gil.glde daha seyrek ortaya kt bir dizi Yeni
P'ang'n bunun zerinde yapt deiiklikler de o- Krallk dirilii.
nu daha fazla mutlu edemezdi. Platon ve Aristo- Geleneksel in modelinin uygulanmas eski
teles gibi Konfys de politik kargaal dei in tarihi iin ne. kadar geersiz kalyorsa erken
mez bir olgu gibi grp kabul ediyordu. Erken in Helen tarihine uygulanmas da o kadar sama
taribinin bu sahici biimlenii -politik kargaalk olur. te yandan, ayn model belli kaytlarla Roma
ve entelektel baaryla ada olmas ile- erken mparatorluu'na uygulandnda daha iyi sonu
Helen tarihinin biimleniine amaz bir benzerlik alnabilir: Ancak bunun iin incelemeci t. 31 y
gsterir ve sonraki in tarihinin akndan, yani lndan geriye deil ileriye bakmal ve gzn Helen
anormal ve geici olan kargaalk dnemleriyle evrensel devletinin kalbi olan merkezi ve dou ke-
noktalanm politik birlik ve entelektel miskinlik simierine dikmelidir; bu topraklar, tS. 284'de Dioc-
biimleniinden btnyle ayrlr. letian Nicomedia'y ve tS. 324-30'da Konstantin s
Gelgelelim, t. 221'den nce grlmeyen bu tanbul'u bakent yapnca imparatorluk hkmeti-
sonraki biimleni, Han andan beri in bilginle- nin bulunduu yer haline geldiler. mparatorluun
rinin bir btn olarak in tarihi iin geerli say- kalbi olan bu topraklarda deien tempo amaz
dklar modeldir. Dolaysyla, bu model erken in biimde belli olur. tS. 69 ve tS. 193-97'deki karga-
tarihine. olgular zedelemeden uygulanamaz: Ama a ve dzensizlik dnemieri, 235'den 284'e kadar
bilgirler tutarllk ve simetri araylarnqan vaz- sren yarm yzyllk ac anari dneminde id
gemektense olgular zedelemeyi tercih ettiler. detlenerek tekrarland. Daha sonraki Diceletian-
Daha sonraki birliki rejimIerin, Ch'in (Ts'in) Konstantin restorasyonu, imparatorluk ordusunun
-Han birliki rejiminin bilinli ve kastl restoras- 378'de Edirne'de Gotlar karsnda urad korkun
yorlar olduunu hakl olarak kabul eden in bil- yenilgi sonucunda bir ke yerirl brakt. Ama
girleri, bunun da daha eski bir rejimin restoras- beinci yzyl iinde bu tehlikeli ters dn de a-
yonu olduunu varsayarak, geriye doru ileyen bir bucak denetim altna alnarak iler yerlden rayna
dizi birlik evresi icat ettiler, zaman-ncesi bilgelerin oturdu. . Jstinyen (saltanat tS. 527-65) evren-
kurduu lksel bir politik bIrliin Chou, ang ve sel Helen devletini bir kere daha kntye urat
Hsia restorasyorlar olduunu ileri srdler. O bil- t. nk lkeyi, yeniden geniletmek urunda gi-
geler belki de insan kl,na sokulmu tanrlard; ritii yarl yollarda fazla zorlad; bu fazla zorla-
bildiimiz kadaryla Hsfa rejimi efsanedir; ang may yeni bir anari dnemi izledi; 602'den 7l7'ye
ve Chou rejimieri gerekten vard; kltrlerinin kadar sren bu dnem, 235-84 arasndaki anari
baz maddi kalntlar, bu arada kehanet kemikle- dneminden bir misli uzun ve bir misli daha acly
ri zerinde ang yazlar gibi faydal ada bel- d. Ama 7l7'de evrensel devlet Leo Syrus tarafn
geler, tarihi olduklarn kantlyor. Ama ang ve dan bir kere daha kuruldu; bundan sonra birlik ve
Chou rejimlerirln, Ch'in (Ts'in) ve Han rejimIeriy- dzen lO71'e kadar muhafaza edildi; 1081'de yeni-
le ve orlar izleyen benzer rejimierle ayn trden den kuruldu; ve 1186'ya kadar yerlden muhafaza
olduklarn gsterecek hibir kant yoktur. ih edildi. O yl Bulgarlarn ayaklanmas, Batl Hris
Hwang-tinin salad ve Liu P'ang'n pekitirdii tiyarlarn stanbul'u yama etmeleri ve 1204'de
etkili birlik, Helen Dnyasnda Sezar ve Augustus' Dou Roma mparatorluu'nun ikiye blnmesi,
un saladklarna benzeyen, daha nceden ei g- iki yzyl kadar sren bir kargaay yaklatrd. A-
rlmemi baarlar olmaldr. ma on drdnc yzyln son yllarnda birlik, ye-
in bilgirlerinin in tarihine uyguladklar ge- rlden, bu sefer de Osmarllar tarafndan, kuruldu.
leneksel model aslnda daha ok Msr tarihi iin Yeni Roma Sezar (Kayser-i Rum) yeniden ku-
geerlidir. Msr tarihinin balangcndan sonuna rulan evrensel devletin snrlarn mparator Tra-
kadarki btn tarihi olgularna uyar. Msr'n E:!- jan zamannn (saltanat tS. 98-117) Gney-Dou
ki Krallklnda, tarihin afanda, Hsia rejimi gibi Avrupa ve Dice-Frat havzasndaki snrlara ka-
efsane ya da Chou rejimi gibi glgeli ve kararlk dar gerlletti; ve bu Trk-Roma mparatorlUU da

63
drt yz yl kadar devam etti. (tS. 1372-1774); a-
ma on altnc ve on yedinci yzyllarn dnm nok And Dalar tarihlerine hi uymaz. Ayrca, tarihi,
talarnda ve 1683'de, Osmarllarn kinci Viyana
evrensel devletlerle burlarn knt dnemlerinin
Kuatmas yenilgisinden sonra bu devlette de fela-
birbirini izlemesi olarak ele alan, gerek mahalli
ket ve dzensizlik dnemleri oldu. Osmanl mpa devletleri gerekse uluslarn dalmalarn grmez-
ratorluu'nun 1768-74 Osmarl-Rus savanda ye-
likten gelen bir tarih anlay iinde, Yahudiler i-
nilmesi sOnun balangrcyd. Ama, bundan sonra in hi yer yoktur. Yahudiler mahalli devletlerini
bile, on dokuzuncu yzyln ilk yarsnda, yeni bir kaybettiler, imparatorluk-kurucusu olmay hi bir
toparlanma grld. Osmanl mparatorluu G- zaman baaramadlar (bunu baaramayan daha
ney-Dou Avrupa'da.1878'e ve Gney-Bat Asya'da
birok halk vardr), ama bir devletleri, hatta ulusal
yurtlar olmad halde ulusal kimliklerini koruma-
1918'e kadar yklmad. Son Osmanl Kayser-i
y baardlar (bunu baaramayan uluslar oktur).
Rum'u tS. 1922'de, Roma mparatoru unvannn
Bat'daki son sahibi tarafndan inkar edilmesinden
in gzyle grlen bir dnya tarihinde, gerek
116 yl sonra, kendi uyruklar tarafndan !ahtn Peygamberler a'nn, gerekse Farizeler a'nn
dan indirilerek kovuldu ve saltanat kaldrld. Yahudileri gze arpmaOO.
te, Helen tarihinin, balangc t. 31 olan Demek ki geleneksel in modeli en azndan
serveninin bu son sz, t. 221'den bu yana in Helen modeli kadar kusurludur. Ne var ki in mo-
tarihinin ak kalbna tamamen uyuyor ki, o in deli, kendi sreci iinde oiduka aydrlatcdr ve
tarihi de, bandan sonuna kadar Msr tarihinin iki model, birbirlerine ilikin olarak ele alndklarn
tpatp ei. Ve in'de olduu gibi Dou Akdeniz'de
da, her birinin kendi bana olabildiinden en az
de, bu srekli ritm, pek yakn bir tarihe kadar de- iki kat daha fazla aydnlatc olurlar. Helen modeli
vam edegelmitir. Gelgelelim, evrensel Helen dev- uygarlk tarihlerinin erken dnemlerine, in mo-
letinin, Akdeniz'in Bat kylarna da uzanan birta- deli ise sonraki dnemlerine uyar; bylece, erken
km kollar, blgeleri vard, talya ve evrensel dev- dnemi Helen modeline, sonraki dnemi de in mo-
letin politik ekirdei olan yar-barbar Roma ehri deline gre uydurup biletirerek gelimi bir mo-
de bu blgeler iindeydi. in modelinin, Eski Dn- del kurulabilir (')' Uygarlklarn tarihleri iin ku-
ya'nn bat ucuna da uygulanabilirlii snamamz rulan bu bileik model, bu toplumlarn, politik d-
tamamlamak iin, bu modeli bat ucuna da uygula- zeyde birlemeksizin ,kltrel dzeyde birlik olarak
malyz; o zaman, in modelinin, 1.S. 378'den iti- baladklarn gsterir. Bu rejim, toplumsal ve kl-
baren buradaki tarihi olgulara da uymad gr- trel ilerlemeye elverilidir; ama bedeli, mahalli
lecektir: Tpk, 1.. 31'e kadar Helen dnyasna ve devletler arasnda mzmin savalardr; toplumun
.. 221'e kadar in'in kendi tarihine de uymad gc arttka, bu savalar yourlar ve ykc 0-
gibi. Geleneksel in modeli, Helen modelinin ok lur; eninde sonunda bir toplumsal knt balar
iyi uyduu Orta Amerika ve And Dalar Uygarlk ve uzun sren bir sknt devrinden sonra elll"en-
lar'nn tarihlerine de uygulanamayan bir model- sel devletin kurulmasyla biraz gecikmi olarak to-
dir. parlanr. Bu evrensel devlet de sk sk anari. db-
Uygarlklarn tarihlerini geleneksel in modeli nemlerine yer verir; ama bu ara dnemler ister k
asndan gzden geirmemiz, Helen modeli gibi bu sa, ister uzun srsnler, sonunda politik birliin
modelin de btn durumlara uymadn gsteri- yeniden kurulmasyla ortad!m kalkarlar. Birliin
yor. Gerekten, tam olarak yerini bulan tek uygu- orijinallturuluubir kere ykldktan sonra, birliin
lamas Msr tarihi oluyor ve bu da ancak tarih y.eniden douu ve muhafazas mmkn olabildii
ncesi a hesap d brakmamz artyla gerek- ne gre, bu yolda nemli bir gcn etkisi var de-
leebiliyor. Geleneksel in modeli, baka hi bir mektir; nk yeniden kurulma olay sk sk tek-
uygarln erken dnemine, hatta in'in kendi er- rarlanr, hatta, gelenekte onarlmaz bir kopukluk
ken dnemine uymuyor. in garibi, saygdeer fi- yapt izienimini verecek kadar uzun ve kargaa
lozof KonfyS'n yaad a konusunda bile o- l ara Dnemlerden sonra bile uygarlk yeniden
lumsuz 'bir y.orumda bulunuyor; oysa Konfys, kurulabilir.
anarist klkl bir yeniliki olduu halde, ann Bu yeni model, uygarlklar diye adlandrd
tipik bir ocuuydu. Geleneksel in modelinin Kon- mz toplum trnn tartlmaz rneklerinin byk
fys a'n, Bat Chou ile Ch'in (Ts'in) mpara ourluuna uyar. Msr Uygarl, tarihinin ba
torluu arasndaki ara dnemin bir paras olarak langcnda politik birliini kurmu olmas bakmn
kabul etmesi gerekiyordu. Evrensel devletin kuru- dan benzersizdir; ama, grm olduumuz gibi bu
luundan itibaren, in modeli Helen ve daha son- rada da, Msr tarihinin uygarlkoncesi an he-
raki Bizans tarihlerine iyi uyar,. Dicle-Frat havza- sab~ kattmzda, gene bir politik birliksizlik a
s ve ran tarihlerine yle byle, Hindistan tarihi- gemitir. Orta Am,erika, And ve Helen Uygarlkla
nede pek az. Ama Bat tarihine, Orta Amerika ve r, evrensel devlet aamasnn sadece tek bir evres-

64
ni yaam olmalan bakmndan istisnaidirier; n- ~lmazdan nce ekilmez hale gelen nceki skn
k normal sre, balangta byle bir evreden tlar evresi ile kyaslanr ve ona oranla benimsenir;
sonra bir dizi yeniden kurulular olmasdr. Oysa, Felaketin penesinden kurtulmak ve evrensel dev-
Helen Uygarl'nda bu, egemenlik alannn yalnz let yaadka bu korkun tehditten uzak yaamak
ca bat ucu iin geerli olmutur. Bat tarihileri bu yle deerli bir nimettir ki, eski teviklerin kayb
u blgelerde olanlarla ncelikle i1gilenme duru- bunun karsnda olduka ucuz bir fiyat olarak
mundadrlar, nk bu, kendi uygarlklarnn ta- grnr (5). Zaman getike, evrensel devletin, uy-
rihidir. Ama Roma mparatorluu'nunorta ve do- ruklarnn gnllerindeki egemenlii artar - m
u eyaletlerindeki kten sonraki olaylar q.izisi paratorluu kuranlar, ekilmez davranlarnda
de eit derecede anlaml ve nenlidir; bu blgedeki inat eden yabanclar olmad srece (G). Evrensel
olaylar dizisi in kalbna uyar: tS. 7l7'de bala bir devletin bir kere kurulduktan sonra, sk sk
yan ve 1922'ye kadar nihai bir sona ermeyen bir kse bile niin yeniden kurulabildiini anlamak
dizi evrensel devlet dirilii grlmtr. bu yzden kolaydr. Ama bir soru daha sormamz
Grnte standart kalp olan bileik Helen- gerekiyor imdi: Evrensel devletin devam normal
in modeli, btn aamalarnda insani terimlerle olarak halkn ounluunca istendii halde, bu
aklanabilir. rnein, bir uygarln byme a- devlet bir kez kurulduktan sonra, neden baz ara
n inceledi~irnizde, bir toplumun, her biri ayn dnemler ortaya kyor?
ortak kltr paylaana, politik bakmdan birbirin- Evrensel devletlerin ykl ve kleri, top-
den ayr birtakm mahalli topluluklar halinde ek- lumun daha nceki skntlar evresi iinde, kendi
lemlendii (artikle olduu) bir dnemin, bir ya- kendinde at lmcl yaralarn, sonradan ken-
ratclk ve ilerleme dnemi olduunu grdmz dilerini gsteren sonular olarak yorumlanabilir.
de buna amyoruz. Dolaysz kiisel ilikilerden ge- Bu tkenme deilse de bu geveme, evrensel devle-
len tevik, kk bir toplulukta, byk bir toplu- tin srekliliindeki kopular akar; ama, evren-
lukta olduundan daha etkilidir; kend apnda ve sel devletini srdrecek canll gsteremeyen bir
kendi trnde komularla etkin ve rekabeti bir toplumun, naslolup da sonradan o devleti yeniden
karlkl ilikiyi srdren bir kk toplulukta ha- kuracak canll toparladn aklayamaz. Bir
yat daha da fazla tevik edici itkilerle doludur, n- uygarln tarihinde, evrensel devletinin ilk kurulu
k bu, yaknlktan gelen itltiyi daha geni bir uf- anndan itibaren egemen olduu grlen k ve

kun verdii itkiyle kaynatran bir toplumsal yap yeniden kurulular ritmini aklamaya alrken
dr. Hume, Sanatlar ve Bilimlerin Douu ve Geli inliler gibi bizih de, bunun, kendisi aklanmaz
mesi zerine denemesinde, iktisadi ve kltrel bir ve varsaymsalolan Yin ile Yang'n temel koznik
birlik alannn zerinde politik birliksizlik rejimin ritminin, kendini insani olaylarda gstermesi oldu-
kltrel yararlarnn klasik aklamasn yapar. u yolunda bir aklama ile yetinmerniz gerekmez.
Ama bu yararlarn bedeli, devletleraras savan Evrensel devletlerin tarihlerinde byle bir ritm var-
skldr; ve bazan yle bir an gelir ki bunun ald dr, ama bunun insani bir aklamas da vardr.
vergi, eitlilik ve rekabetin kazandrd !tkilerin Bu, iktisadi terimler iinde bir aklamadr.
yararn silip gtrr. Bilano ok ters bir biimde Evrensel devlet, bir uygarln ekonomisi ze-
sonulanrsa, toplum yklr. Bir toplumun kece- rinde ar bir yktr. Korunmas iin iyi para alan
ini niin nceden gremedii, sonunda naslolsa profesyonel bir ynetim mekanizmas ve profesyo-
bavurmak zorunda kalaca politik birleme are- nel bir savunma gc gereklidir; mahalli zerk h-
sine niin en bandan el atmad gibi sorular akla kmetin kurumlar rr ve snr tesindeki bar-
gelebilir. nsanlar' niin evrensel bir devlete boyun barlarn basks artarken, zamanla, idari ve askeri
eerek savatan kendilerini kurtaracaklan yerde personelin de sayca artmas evrensel devletin yasa-
upuzun bir sknt devreshme katlanyorlar? n- larndan biriyse, bu hizmetlerin bedelleri de ykse-
k insanlar alkanlklar olan yaratklardr ve ma- lecektir. Eer evrensel devlet -ve onunla birlikte,
halli egemenlik rejimi balangta, avantajl bir onun iinde bulunan toplum- bu ykselen bedel-
bilano kard ada insanlarn gnln ylesi- ler karsnda ezilmeden o bedelleri karlamak isti-
ne fethetmitir ki, eskiden yararn grdkleri rei yorsa, gene ayn derecede artan bir retkenlie
min kurban olduklarnda bu ballklarndan vaz- ya,slanmaldr; ama gregeldiimiz Uygarlklar a-
geebilmeleri iin uzun sreli bir felaketler yaan 'nda, ekonominin byk bir ksmnda genel bir
tsndan gemeleri gerekir. durallk vardr.
Gelgelelim, evrensel devlet de bir kere kurul- Bat'da bilimin teknolojiye bilinli bir biimde
duktan sonra, bu rejimin de artk insanlann gnl- uygulanmas ~eni ve daha nce benzeri grlme-
lerini fethetmesi artc olmaz. Politik birliin dik bir eydir. Sanayi Devrimi balayal iki yzyl
baarlmasyla ortaya kan bars ve dzen, daha a- oluyor ve Sanayi Devrimi, doum yeri olan ngilte-

65
re'den karak dnyann drt bucana yayld; ykn iktisadi bakmdan tayabilecek gc ken-
byle olduu halde, bugn bile, insan soyunun b- dinde bUmas, oy'sa ada Alpler tesi Bat Avru-
yk ksm hala endstri-ncesi aamada. Bundan pa'nn ayn gc gsterememesidir. Dou Roma
nceki son iktisadi devrim, sularn denetlenmesi mparatorluu'nda, 1.S. 1071'deki felaketten hemen
yoluyla tarmda retkenliin salanmasyd ki, 1.. nceki yzylda, imparatorluun kalbi olan Ana-
drdnc binyl kapanmadan az nce baarlan bu dolu'da toplumsal ve iktisadi hastaln belirtileri-
yenilik sayesinde dman bataklklar ve canglla nin artm olmas anlamldr.
n Smer-Akad ve Msr Uygarlklan'nn beii ha- Bunlar iktisadi tretkenliin bir evrensel dev-
line getirmek mmkn oldu (7). Ama yeryznn leti yaatabilme deerinin dramatik mekieridir.
ekilebilir ksmnn ancak bir paras bununla kyas Gene de, imdiye kadar, evrensel devletlerin yne-
lanabilecek kadar verimlidir. stelik, en elverili ticileri bunun pek az farknavarmlardr.ou za-
ortanarda bile, bilimin imdi olduu gibi rn ve man teknolojik ilerlemenin imkanlanna kar ya
hayvanlarn gelitirilmesi iin uygulanmaya ba kaytsz kalmlar ya da bunlara dpedz dmll.ll
lamasna kadar, tarm teknii hemen hemen bt- olmulardr, nk her trl teknolojik deime ik-
nyle statik kalmt. Oysa bu yenilik de, Sanayi tisadi denge iin bir tehlikedir ve evrensel devletin
Devrimi gibi, ancak on sekizinci yzylingiltere'sin kurucularnn onca glkle salayabildikleri
de balamt. Dolaysyla uygarln normal ikti- toplumsal ve politik dengeyi de tehdit eder.
sadi temeli, ou yerde, Uygarlk-ncesi a'n Neo- phesiz Roma mparatorluu hkmeti, tarihinin
litik toplumiarnn pek tesine gemeyen bir ret- q; bir aamasnda, skenderiyeli Hera'nun trbin
kenlik dzeyinde statik bir tarrnd. Ama bir uy- makinasn icadnda grlen biimde teknolojinin,
garlk bir Neolitik toplumdan ok daha pahalya Helen evrensel devletinin birbiri iine gemi ma-
mal olan bir toplumsal yapdr ve uygarlk, politik liye ve savunma sorunlarn zebileceirJ aklndan
olarak bir evrensel devlet biiminde rgtlenip bu geirmemitir. Hristiyan a'nn drdnc yfu-
evrensel devlet belli bir sre yaadktan sonra, uy- ylnda, Bat blgelerinde, imparatorluk orada a-
garln. maliyeti de en yksek noktaya eriir. Bi- yakta durabilmek iin urarken, insan gc ek-
lim-ncesi br tarmsal ekonominin bu ekonomik sikliini ve savunma lojistiini makinalama yo-
yk tayamaz olmas belli ki bunca evrensel dev- luyla giderme imkanlarna hi aldr edilmemiti;
letin bunca sk lj:ereler istenmedik ekilde kme- oysa yazar belli olmayan De Rebus Bellieis'de bu-
sinin nedenlerinden biridir. nunla ilgili bir dizi proje yaymlanmt (8). Eski
Bir evrensel devletin kmesini ya da varkal- Dnya'nn iki ucundaki evrensel devletlerde yet-
masn belirlemekte iktisadi etmenin (faktr) oy- kililer, tarmsal retimin dt ya da kamu har-
nad roln nemi, Roma mparatorluu'nun de- camalarnn ykseldii zamanlarda sadece toprak
ik blgelerindeki deiik kaderlerini karlat vergisirJ artrmak ve vergilendirilebilir reticilerin
rarak ortaya kartlabilir. Hristiyanlk dneminin ya da onlarn mal sahiplerinin boyunduruunus.k
beinci yzylnda mparatorluun kt bat makla yetinni grnyorlar.
blgeleri iktisadi bakmdan grece gerlydiler; ayn in'de de, rakiplerinin sonuncularn 1.. 221'
yzylda mparatorluun varkalabildii orta ve de yenerek ilk kez bir evrensel devlet kuran Ch'in
dou blgelerih, He!en Dnyas'nn endstri ve ti- (Ts'in) mahalli devleti, 1.. drdnc yzylda,
caretinin balca merkezleriydi; ve grece stn halkn ret.kenliirJ artrmak ve artrlan rn
iktisadi kudretleri, stratejik durumlarnn yaratt hkmetin eline vermek amacyla toplumsal ve ik-
grece elverisizlii fazlasyla karlayabildiler. tisadi yapsnda devrim yapmakla rakipleri arasn
Merkez ve Dou, steplerin Byk Bat Koyu'ndaki dan sivrilmi bir devletti. Ama bu evrensel devletin
AvrasYal Gebelerin ve ran'la Irak'daki Sasani kurucusu Ch'in Shih Hwang-ti bu rejimi in'in b-
giicnn saldrlarna kar daha dolayszca ak tnne yaynca iddetli muhalefetle karlat. Shib
olduu halde, imparatorluk buralarda kendini ko- Hwang-ti'in lmnden sonra rejimi arabuk y
ruyabildi; geri burada da, yedinci yzylda kt, kld; gerek o, gerekse Ch'in hkmetinin pratiini
ama imparator Jstinyen altnc yzylda yklm teorileriyle esI\1endiren Hukuku filozoflar oku-
baty yeniden zapt~tmek iin glerini fazlasyla lu, daha sonra yerleen in geleneklerince karalan-
zora komasayd, iktisadi bakmdan daha gl 0- dlar. Han imparatoru Wu-ti'nin (saltanat 1..
lan bu blgelerde imparatorluk daha uzun sre 140-87) resmen" kurduu ve o zamandan 1.S. 1911'
varkalabilirdi. Karalinyen imparatorluU abucak e kadar tekelini srdren felsefe okulu Hukuku
kt; Dou Roma imparatorluu, yeni kler (Legist) deil, Konfysu Okul'du. Konfys-
olmakszn, buuk yzyl daha yaad (1.S. 717- lk ise, su denetiminin tarm ve ulatrma iin
1071). iki kader arasndaki bu deiikliin nedeni, deerini anlam olmakla birlikte, tarm-d ikti-
bu sefer de, Anadolu'nun bu ada evrensel devlet sadi giriimlere kar olumlu tavr taknmamtr.

66
N TAR1HINDE BIRLIK "E DACINIKLIK. 41 Bu ta basmasnn st ksmnda anari, in evrensel devletinin Ch'in kuru-
cusuna suikast yapmaya alyor; aa ksm dzeni simgeliyor: iki efsanevi
kral geometri aralar kullanyor ve aadaki simetrik kalplar da yi Hk-
mebi temsil ediyor. (tS. ikinci yzyl).

Yalnz in'de deil, evrensel devletlerin ayn sarsp hkmetin taleplerine kendi zel vergilerini
iktisadi ve toplumsal temel zerinde kurulduu de ekleyince dayanlmaz hale geldi.
baka blgelerde de, iktisadi altyaplarn yetersizli- imdiye kadar gelip gemi bu evrensel dev-
i evrensel devletlerin srekli yklarn olduka letlerin sk sk kmesinin nedeni gerekten iktisa-
iyi aklar. rnein, Msr'n Eski Krallnn yk di bir nedense, nsanin iktisadi durumunda mo-
!In, Roma mparatorluunun beinci yzylda dern Bat Sanayi Devrimi sayesinde ortaya kan
Bat blgelerinde ykln, Roma mparatorluu' yeni deiiklik, gelecekteki evrensel devlet iin ke-
nun ayn blgede bir devam olan Karolinyen m limenin gerek arlamyla dnya lsnde bir i-
paratorluu'nun dokuzuncu yzylda ykln ve lerleme vadediyor. Doum ve lm orannda bl-
Roma mparatorluu'nun Anadolu'daki devam o- linli bir indirimin yansra modern teknoloji, ge-
lan Bizans'n on birinci yzyldaki ykln ak lecekteki dnya-devletinin maliyesine imdiye ka-
lar. Eski Dnya'nn in'e kart ucundaki bu drt dar grlnedik bir carllk verebilir. Gelecein dn-
rnekte de evrensel devletin iktisadi temeli hemen ya-d.evleti, yoksul ve dural bir kyl ekonomisinden
hemen tamamen tanmsald ve evrensel bir devleti dayanlnaz vergiler almaya zorlanaca yerde,
srdrmenin kyl zerindeki yk --n iyi rejim- bilim ve teknolojinin, kyl tarmna dnya apn
de bile yeterince ar bir yktr bu- resmi yetkiy- da uygulanmasyla kylnn Neolitik hayaJ; tar-
le donanm toprak beyleri hkmet denetimini znda bir devrim yaratabilir.

67
KYL RETM! 42 Arazi sahibi Menna kyllerinin almalarna nezaret ediyor. Bir fellah ce
zalandrlyor ve grevliler raporlarn sunuyor. Aada ise, srlar biilmi
budaylarn zerinden geiriliyor. (Msr, On sekizinci Slale).

Gelecekteki dnya-devleti iin byle bir umut yoluyla, yani rakip Glerin bir tanesi dnda hep-
varsa, bu, insan soyu iin gerekten byk bir anli sinin yklmasyla salanmasna da raz olamayz.
tr. nk bu daha yksek retim inkarlarn a- nsanlk anlama yoluyla politik birlie erimek
an ayn grlmemi bilimsel ve teknolojik ilerle- zorundadr; gene, bu birlik salanrsa ve saland
me, kullanldnda sava genoside evirebilecek nda, eski k ve yeniden kurulu ritminin deva-
gte silahlar da yaratmtr. Bugnk dnya, im mna da raz olamayz. nk Atom a'nda bir-
di olduu gibi, politik dzeyde Qirtakm egemen ba- liksizlie ve dzensizlie dmek insan soyunun
msz devletler arasnda blnm olarak kalacak- varoluuna kar bir tehdittir. Bu, devlet adanlar
sa, bu silahlarn kullanlma ihtimali de ak kala- iin imdiye kadar benzeri grlmemi glkte bir
cak demektir. imdiki durumumuda, skit ev- sorundur. Ama dnya-devletini mimarlarna bu
resindeki atalarmz gibi biz de, bu tehlikeli poli- sorunu sunan teknolojik devrimin, daha nceki
tik birlikliizliin devamna raz olamaylZ. Ama ayn de'ilet adanlarn durmadan amaza sokan iktisadi
zamanda, bu atom silahlar anda, btn nsan sorunu kolaylatracadoruysa, cesaretimizi kay-
ln politik birliinin, geleneksel biimde sava betmemiz gerekmez.

68
8 Yahudi modeli
Bir seferlikten daha uzun srmese bile evren- olarak kimliklerini korumay baardlar. Rus Or-
sel devletin kuruluu, normalolarak kendi iinde todoks Hristiyan dnyasnda, baz bakaldran H
btnleen mahal!1 devlet ve halklarn kimlikleri- ristiyan mezhepleri kendilerine eziyet eden Orto-
nin, artk tamamen silinmesi sonucunu verir. Bu- dokslardan kaarak Rus mparatorluu'nun uzak
nun klasik bir rnei "Kayp On Kabile" dir. Asur kelerine ya da Rus snrlarln tesindeki blge-
mparatorluu tarafndan .. 722'de haritadan si- lere g ettiler. Molokanlar Transkafkasya ile Do-
linen bir devlet olan srail Krall'nn nfusu, ma- u' Sibirya'ya, Skoptsiler Romanya'ya, Dukhobor-
hallinde, bugn sadece Nablus evresinde oturan lar ise Kanada'ya sndar. Bat Hristiyan dnya-
birka ytlz Samaryal tarafndan temsil edilmekte- snda Arkadalar Dernei yeleri (Quakerler) ilk
dir. Yurtlarndan srlen srailliler yerletikleri l- olarak ngiltere'nin kuzeyindeki krsal alanlarda
kelerin nfusu arasnda tamamen eridiler. Kimlikle- toplu durumda bulunurken, hi deilse ngiltere'
rini yitirmeleri bir istisna deildi; kurald. Ama s de doduklar krsal blgelerden ehirlere akmlar
railliler'in hsmlar, Yahudiye halk, kendi kralk dr, nk ehir ortamnda, Yerleik Episkopal Ki-
lar da .. 586'da Yeni Babil mparatorluu tara- lise'ye vermekten titizlikle kandklar vergi y-
fndan silindikten sonra istisnai bir ekilde kural znden yetkililerle atmaya girmekten kurtulma-
bozunca nam kazand. Ya:hudileri kendi yurtlarn lar daha kolaylamaktadr. Quakerlerin ehirlere
dan iki kere Nabukadnezzar, iki kere de Romallar g ayn zamanda Fransa'dan Hollanda'ya, Bri-
srp kard. Romallar .S. 135'de ikinci kere on- tanya'ya ve Almanya'ya snan Hgnolar iin de
lar yurtlarndan srnceye kadar be mparator geerlidir.
luun uyruu olmulard: Yeni Ba.bil, Pers, Ptole- Gene de, diaspora tipi bir model kurmak iin
maius, Selevkos ve Roma mparatorluklar. .S. en iyi malzemeyi Yahudi diasporas veriyor. Liste-
135'den tS. 1948'e kadar bir Yahudi devleti olmad mizdeki btn diasporalar iinde en nls, en
gibi (1) Yahudi ynetiminde olmasa b~le Yahudi etkilisi ve hi deilse imdiye kadar, aralarnda
nfusun youn olduu bir Iilge anlamnda bir Ya- yaad gentile ounlukiarla ilikisi asndan
hudi "ulusal yurdw> bile yoktu. Ama bir devletin en mutsuzu odur. Ayrca varolu tarihi tekilerden
politik erevesi ya da bir yurdun toprak temeli de daha eskidir ve asl yurdundaki toprak ekiciliin
olmadan, Yahudiler, .. 586'dan -Yahudiye Kral- den en fazla kopmu olan da odur.
lnn silindii yl- gnmze kadar bir ulus ola- Bu gibi dncelerden tr Yahudi diaspora-
rak kendi ayr kimliklerini korumay baardlar. sn bu topluluk trnn modeli olarak aldmz
Artk varolmayan Yahudiye Krall'nn snrlar da, modelde u geleri buluruz: Hkin, birok toplu-
dnda ve tarihi bakent Kuds'den yzlerce ya da i uklarn kendi kimliklerinden olmaya rza gstere-
binlerce mil uzaktaki lkelerde, Yahudi olmayan bildikleri elverisiz ortamlarda bile diasporann ta-
ounlul;lar arasnda yaayan dank bir aznlk rihi kimliini muhafaza etme kararll vardr.
(c!iaspora) olarak bu kimlii korudular. Yurdundan ve devletinden uzaklatrlm, bir a-
Bu, nemli ve istisnai bir baardr. ama tek znlk olarak -hem de dank bir aznlk- yaban-
deildir. Yurdundan atlm uluslar arasnda yalnz c bir lkede yaamaya zorlanm bu yersiz yurtsuz
Yahudiler bunu baarm deildir. rnein, Sasani topluluk uyarlln v.e srekliliini bu ters koul
ran mparatorluu, lkel Mslman Araplar tara lar altnda da devam ettlrmenin yeni yollarn bul-
fndan ykldktan sonra Farisiler (Parsiler) de ay- mutur. Bunlar imdi, kesin ve kat bir dini ayin
n ii ha~ard; Mslman Araplarn Suriye, Msr ve yasaya gnll boyun eerek devam ettirmek-
ve Ermenistan' fethetmesinden sonra Monofizit tedir. kinci ge, diasporann gelip aralarnda ya-
Hristiyanlar; Roma mparatorluu'ndakiOrtodoks ad ounlukla kaynama konusundaki isteksiz-
Hristiyan dmanlarnn eziyetlerinden kap Sa- !iidir. Esiz bir nemi ve .deeri olan dini bir va-
sani mparatorluu'na sndktan sonra beinci hiyin tek alcs olarak kendini grd iin ayr
yzyldan beri Nasturi Hristiyanlar da gene ayn bir kim!ie sahip olmaktan n:emnundur. Yahudi
eyi baardlar. Osmanllarn Dou Roma mpara diasporasnn biimleniinde bir nc ge de,
torluu'nun eski topraklarn fethetmesinden 1821' kendisine yeterli bir iktisadi temel kuramazsa ha-
de Mora'daki "Osmanl" Yunan uyruklarnn ayak- yatta kalamayaca gereini kavramasdr. Kendi
lanmasna kadar Ortodoks Hristiyan Rumlar da devleti, kendi olusal yurdu olmadna gre, erie
ksmen yerlerinden kopmu ve dalmlard, ama bilecei tek g, iktisadi gtr; ve bir topluluk
bu danklk iinde de Yahudiler gibi bir topluluk hayatta ayakta kalabilmek iin bir eit gce sahip

69
UYGARLIK KKSZLEMEKTIR:
D1ASPORA HALNDE YAHUDILER

Geleneksel dini ayine inat bir baghlk


Yahudi topluluunun hayatn yabanc
toplumlar iinde muhafaza etti.

43 Yukarda, bir Yahudi ailesi on seki


zinci yzylda, Amsterdam'da, hamur-
suzu kutlamak zere toplanm.

44 Basel'de (1831) Ulmann alesi, gele-


neksel ;ardak altnda, Yahudiler'in ha.
sat bayram olan Suoot'u kutluyar.

70
"lmaldr. IJir diasJXlrann iktisadi gce bile sahip geitir. Toplumun eklemleri olan topluluklar bir
olmas zordur. Neolitik a'dan beri nsan'n birin- . zamanlar birtakm mahalli hcrelerken, imdi de
cil ve dej;~mez geim kayna olan tarmdan uzak iiyorlar ve belki de dnyann btn yaanabilir
diimtr, dal:Jd yabanc lkelerde, mahalli o- yzeyi olarak kabul etmemiz gereken bir alanda
unlu;un dinini kabul etmedii iin, ok zaman birbirleriyle ayni anda varolan ve btn yzeyde
kamu hayatna, hatta normal meslek hayatna so- ortaya kabilen tabakalar olmaya balyorlar...
kulmarntr. Bir diaspora, Oj;unluun kendisine Bu del;iimin tarihini izleyebiliriz. "Uygarlk
ak brakt i ne olur~a olsun ona sarlmak zo- kknden kopmaktr. (O) Yahudi diasporas birbi-
rundadr. En az engeli olan yol genellikle peraken- rine bal iki toplumsal gelimenin bir rnyd:
de ticarettir. Ama, iktisadi frsat ne olursa olsun Toplumsal 'i1ikilerin yo{;unlamas ve ehirleme
diaspora her zaman bundan kendi varkalmas ii~ nin hzlanmas. Artan toplumsal ilikiler, bir yan-
gerekli iktisadi kaynaklar karmtr. Manevi d- dan bar ticari ve kltrel dei toku, br yan-
zeyde olduj;u kadar iktisadi dzeyde de cezalandr dan da iddetli sava ve srgn biimlerini ald;
ma olaanst gl bir tevik olmutur. (') byyen ehirler 'karlkl ilikilerin erimeye .yol
Yahudi diasporasndan alnan bu model liste- aaca kazanlard. Bildiimiz kadaryla bu re
mizdeki btn br rneklere az' ok uyuyor. B- her yerden nce Mezopotamya'da balad. Gerek-
tim b.u rneklerde din, dagnt. topluluun kimlii ten. Buzul-sonras a'da bu yredeki yerleik ha-
ni koruma gdsn salam ve tarm-d bir
yat merkezleri arasnda fiziksel ulatrma kolay-
lklar Mezopotamya'nn uygarln beii olmasna
ite ekonomik baar bu varkalma isteini gerek-
letirmenin yolu olmutur. Modeli imdi biraz da-
yol aan etmerIerden biridir. l.. beinci ve dr-
ha basitletirirsek. diasporann dini trnn da- dnc binyllarda, uygarlk orada kuluka aa
masndayken, Mezopotamya her zaman yandan
ha geni kapsaml bir gen'in temsilcilerinden biri
oduunu grrz. Bugnk dnyada en fazla g-
ileri olmutu. ok kereler, yksek kltrn bu ana
ze arpan diasporalarn ikisi skolar ve Lbnanl okulunda domu eyler sonradan dnyaya yay
mtr. Diaspora tipi toplumsal rgtlenme tarh
lar'dr. Yahudiler, Parsiler, Hgnolar ve Quakerler
gibi, yurt dnda alan skolar ve Lbnanllar de Mezopotamya'nn dnyann geri kalan ksmna
i hayatnda gze arpacak. kadar baarldriar; a-
nclk yapma huyunun bir rnedr.
ma onlar talihlerini yurt dnda aramaya sevke- Teknolojik ilerleme sonucu "mesafenin yok e-
den bask dini ya da politik deil, iktisadidir. Ne dilmesi fiziksel ulam aralarna da uygulandn
Lbnanllar, ne de skolar yurtlarn kaybetmi da, dnyann btn yaanabilir ve geilebilir y-
lerdr; her ikisi de evinin efendisidir (3), ve ikisi de, zn ve bunun hava zarfru kucaklayacak ve b-
ne yurtlarnda ne de darda, eski dinlerine bal tn insan soyunu kavrayc tek bir toplumda bir-
letirecek bir gelecek toplum vadediyor. Byle genel
kaldklar iin (') kovutunnaya uran.lardr.
Baka insanlarn deil, Tabiatn kurbandrlar. bir toplumda, blgesel bakmdan kend iine kapa-
Yurtlar yoksul lkelerdi,. ve yurtta geim kazan- l mahalli lirirrIer deil de dasporalar global top-
mann l onlar gurbete itmitir (O). lumn geleri olan topluluklar iinde en nemlisi
Yahudilerin temsil ettij;i dini trden diaspora- olabilirler; gelecekteki bu dlasporalann ounun,
larla yurt dndaki 1skolarn temsil ettii dnye- bir zamanlar mahalliyken datlm topluluklar o'
vi trde~ diasporalar arasnda ortak olan ey, top- mayaca~n ve etnik ya da hattli dini balarla ba~
lumsal br yapnn dnmdr. Her iki durumda l bulunmayacan tahmin edebiliriz. Manevi ba
da, kendi aync kimliini srdren uyarlln te- lar, ortak bir ilgi ya da ortak br meslekten Ibaret

melini deitiren bir topluluk gryoruz. Kendi u- kalacaktr. Dnya fizikileri zaten tek br global
lusal yurdunda ve kendi ulusal hkmetine sahip- diaspora topluluu meydana getlrtyorlar; dnya
~en, bu ekilde birliini salad bir toprak teme- mzisyerleri de bir baka diaspora. Dnya doktor-
laryla cerrahIar da br yeni diaspora olma' yolun-
l vard, oysa imdi ortak anl~r, inanlar, davra-
nlar, alkarIklar ve hnerlerle birlik olduj;u kl- dalar. Basn izleyin ve uluslararas kongrelerin
turel ve mesleki bir temele geiyor. Hem Yahudiler toplant ilanlarna bakn; greceksiniz ki, ehirler

hem de iskolar bu yolda; yalnz skolar balang~ ya da uluslararas telefon konumalan, yolc uak-
larnn btn dnyay kapsayan uu programlar
noktasndan pek uzaa gidemediler, Yahudiler son
duraj;a geleli ise ok oldu. Diasporann aralarna sayesinde, mahalli yurtlar neresl olursa olsun, or-
dald yabanc Oj;unluu da iine alan daha ge- tak bir ilgiyi paylamak dolaysyla birbiriyle ma-
n br evre. iinde baktln.zda, Yahudilerle sko nevi bir yakrIl olan insanlann kolayca habele
Iarn gerdg bu deiiklik, dikey bir toplum r. ebildi{;i ve lbi)lIi kurabildii br toplumda global

gutlenmesinden yatay bir toplumsal rgtlenmeye diaspota tipi topluluklarn ebekesi hzla bymek-
tedir.

71
45 Fransa, 14. yzyl 46 ltalya, 16. yzyl 47 Hollanda, 17. yzyl

48 Polonya, 18. yzyl 49 Irak, 18. yzyl 50 Hollanda, 18. yzyl

YAHUDl DASPORASININ
KLTR
Geleneksel bir ayn eyas, hanukka.h
ad verilen amdanlk, her biri mahalli
kltr yanstan deiik artistik slup-
larda.

51 Avusturya. 18. yzyl 52 Kuds, 19. yzyl

72
53 Ta~lek, arnma ayini. Ayine k atlanlar ceplerinden bir eyler ler'in dalmasn sanki mecazi bir ekilde dile getlrr gibi. (Po-
karp akar suya atyorlar: ortala serpilmi insanlar Yahudi- lan ya, 19. vzyl).

Yahudi diasporas uyariin yirmi drt yz- mayan tipte bir toplumsal rgtlenmeyi gelitiAr.
yl korudu. Olayn balad altpc yzylda nsan ehir hayatnn ok iyi bilinen bir zellii, insanla-
olunun fiziksel haberleme imkanlar, yelkenli ge- rn kap komularyla deil, btn metropol ala-
mileri yrten rzgar gcyle eeklerin, atlarn, nnda yaylm olan, kendilerine ruhen yal<:n in-
develerin adale gcnden ibaretti. Bu akBara dur- sanlarla dostluk kurmalandr. Bir kyde in"an is-
gunluk verecek baar, cansz Tabiatn fiziksel g- ter istemez kap komus~yla ahbap olur. Olduka
cnn insan teknolojisi tarafndan ve insani ama- gelikin bir ulam sistemine sahip bir byk ehir
lar iin her an says artan biimlerde dizginlene- de ise insan dostlarn, arkadalarn ok daha. ge-
rek kullanma: sokulduu bir ada neler umulabi- ni bir evre iinden seebilir. imdilerde dnya
leceinin lsn verir. tek bir ehir haline geldiine gre, komuluk teme-
Her eitten ulatrma ve haberleme aralar line dayanan beraberlikietin yerini manevi yakn
nn gitgide hzlanan gelimesi, diasporalann yara- lk ilikilerinin almasn bekleyebiliriz; yani, me-
tlmasn kolaylatrarak tevik etmek asndan, kandan bamsz olarak, dini ya da baka her eit
Asurlu savalarn kaba kuvvetinden daha etkili ten balarla bai ve her yere dalm azrlklar
olabilir. "Mesafeyi yok eden bir toplumda, mahal- da iine alacak ekilde, en geni arlamyla, eitli
li ulusal devletlerden ok dnya-apnda diaspora- diasporalar k\lrulabilir.
lar gelecein dalgas olacaa benziyor. Dnyann Bu, hal<;i bir tahminse, mahalli devletlerden u-
bir kozmopolise dnmesi, mahalli temele dayan- lusal devletlere flei iin Helen modeline, bir u1u-

73
-
sal devletin sonraki dzenli ve dzensiz dnemle- pahal incinin bekisi olarak (,Seilmi ulus.. kim
rinin deiken ritmi iin in modeline nasl ihtiya- liini, kendi bana muhafaza edebilmek iin ken-
cmz varsa, bir diaspora iinde Yahudi modeline dini skya sokup aba harcadn gryoruz. Se-
ihtiyacmz var demektir. Bu modellerin her biri, ilmi Ulus.. un kendi ulusal misyonuna inanc.
uygarlklarn kar~latnnal Incelemesi iin onsuz
dusal devletini ve hatta ulusal yumunu da
edilmez, birer zihni aratr, nk her biri, bize. kaybettikten sonra bile bir diaspora halinde yaa
imdiye kadarki Uygarlklar a'nda insan toplu-
ma gcn ona verir. Oysa baka birok ulus ayn
mu ve 'kltrlinn balca biimleniIerinden biri- durumda huzurun bedeli olan genel btn Iinde
ni verir. Her biioeni, br gler atmasnn ve kaynamaya raz olarak ulusal bireyselliini elden
dengelenmesinin rndr. Her durumda, nsan karmtr. in modelinde ise, uygarlam denilen
olunun kendisi iin ok 'nemli bir amac baarya nsanolu br kez kurulmu olan bu genel birlii
u1atnna giriimi, bu belirli amac kovalamasnn
srdrmek iin abalar ve dzenin her yklndan
kendi yansra getirdii sorunlar ve cezalarla at sonra onu bir kere daha kurar. Kurar, nk bir-
I'. Helen modelinde nsanolu, uygarlk sreci !iksizliin beraberinde getirdii kavgaya ve dzen-
iinde, ar mahalli eitlilik ve bamszlk reji- sizlie dayananaz. Bu abalarn her biri, nsano
minin getirdii yaratclk inkanlarn denemiti: lunun temel ihtiyalarndan birinI doyurma yolun-
sonunda bu rejimin bedeli olan i kavga dayanl da bir giriimdir. Ama imdiye kadarki uygarlkla
maz bir younlua erimi ve toplum, hayal gc- rn tarihleri, bu temel ihtlyalann hepsinin bir a-
n coturmaktan uzak bir dzenlilik ve monoton- rada ve ayn zamanda giderileblleceine dair her-
luk bedelini deyerek birlik yoluyla huzuru satn hangi bir garanti vermiyor. Uygarlama sreci iin-
almak zorunda kalmt. Yahudi modelinde, tarihi- deki nsanOlunun bu ihtiyalar ne dereceye ka-
nin ayn blmndeki Insanolunun, son deree dar birbirleriyle UZatrmay baard, varkalmak
stn bir anlam, nemi ve deeri olduuna inan- iin olmas gerektii toplumsal hayvan olarak ya-
d bir vahiye, bir kefe, bir baarya ya da bir
ama 'yeteneinin lsn bize gsterir.
hayat tarzna smsk sarldn, dolaysyla bu

9 Uygarlklarn gzden geirilmesi


Yedinci blmde uygarlkla' trnden top- olan ada uygarlklarn bir arada varolmalar k~
lumlarn normal biimi iin bir Helen-in modeli layca gsterilebilir, ama bu itiraz kabul etmez olgu
yapmaya alrken iki postula getirmek zorunda ortaya bir baka soru karyor; bir ada uygar-
kaldm. Helen ve in'ln iki temsilcisi olduu trn lklar dizisinde "bu diziyi oluturan tamamlayc ~
baka topluriilar da ierdiini kabul etmem yet- geler birbirinden tamamen bamsz mdr? Bunla- .
medi, bu uygarlklarn bazlarna geici olarak ad rn bazlarnn aralarnda bir akrabalk olduu s0-
vermem, zaman ve mekan iinde snrlar koymam nucuna vanrsak, o zaman bu akrabal n niteliini
da gerekti. Bu blln, yedinci blmde ne srd- ve ayn zamanda derecesini de incelemeliyiZ.
m Helen-in modeli yardmyla uygarlklarm Ha.len yaamakta olan uy~arlklar dizisinde
nihai bir listesini karma giriimidir. Bat ve in Uygarkarnn birbirinden bamsz
Meruluk gzeten bir uygarlklar listesi Olduklar sylenebilir. Bat Uygarl Helen Uy
karrken model uygulayarak selecekleri snamak garlna baldr ve Hristiyanln kk Helen-
tam anlamyla nesnelolamaz ve dolaysyla tart Suriye ktr-karm diyebileceimiz bir ey
maya' aktr. znellik ve keyfilie hi bulamadan olduuna gre. din dolaysyla ayn zamanda Suri-
iin iinden kmak mmkn deildir. ye'ye de baldr. Bunun kart olarak, in Uygar-
rnein Bat. Helen ve in Uygarlklarnn l kendi trnden daha nce varolmu hi bir.
her birinin ayn trden adalar vard. Tabii bun- topluma bal deildir ve tarihi ak iinde her ne
larn her biri, Uygarlkla yat olduunu ne sr- kadar yabanc kkenli Budizm dinini benimsediyse
yordu; ama aka grnen olgular -rnein Ya- de Budizm'in kayna Hristiyanln kaynandan
hudilerin kendilerini Seilmi Halk ve geri ka- ok farklyd.
lan insanlarn Putperest (Genties) olduunu id- Demek ki Bat ile in Uygarlklar arasndaki
dia etmeleri gibi- bu Iddialarn doru olmadn iliki tamamen birbirlerinden bamsz olmalarn
kantlar. Hepsi ayn trn sahici birer temsilcisi dadr. Bunun kart olarak Bat Uygarl, Dou

74
Ortodoks Hristiyan Uygarl ve Slii.!fl Uygarl ait bir kimlik vermek de baz kukulara yol aar.
na aldr, nk ayn Helen-Suriye kltr-kar Bat'daki Roma mparatorlUunun glgemsi haya-
~m Dou Hristiyanlg kadar slamn da kkle- letlerine kart olarak, Dou Ortodoks Hristiyan
Dnyasnn hayaletleri, daha nce de belirttiimiz
rinde vardr. te yandan daha yakn bir ba, in
ile Kore, Japon, Vietnam Uygarlklar arasnda var- gibi 'in'deki Ch'in-Han mparatorluunun haya-
dr. Bu Uygarlk in Uygarlndan esinIenmi
letleri kadar som.:t olmutur. in'deki bu feneme-
lerdir, ama in Uygarlndan aldklarn tamamen nin aarirrna'dayanarak Shang andan 1911 d~
~ ~

kendilerine zg bir izgide gelitirerek uydu a- Ch'ing Hanedannn dne kadar in tarihinin
dn verebileceimiz bir alt-snfta ayr uygarlklar
tmn tek ve ayn uygarln srekli tarihi ola-
olarak verlerini bulmulardr. Bunlar Bat UVe'ar- rak yorumladm ve buna "in Uygarl adn ver-
dim. Bunu kabul edince, Dou Akdeniz'de 1922 y
lnn ikisine birden a,kraba olduu Helen-Suriye,
inda Osmanl Roma imparatorluunun tasfiyesi-
Bat ve in gibi Bamsz uygarlklarn kartdl'.
ne kadar Helen Uygarlnn varkaldn kabul et-
Ne var ki, trn ayr ayr temsilcileri olan, bu-
mekte hakl olmuyor myum? te yandan, Hris
nunla birlikte bamsz uygarlklardan biriyle
'tiyanln ve Mslmanln benimsenmesinin, s- .
(ya da srayla birkayla birden) sk balar olan
lam ktrlerini ve Bat'daki Dou Ortodoks Hris
uydu uygarlklarla olgunlua ulam bir uy- tiyan kltrlerini ayr uygarlklar ola'Tak snflan
garla tabi olan eyaletler arasnda bir ayrm yap-
drmamz gerektiren bir kltrel kopukluk getir-
malyz. Bu eyaletierin bir ksm ylesine ayr eya-
diini de kabul etmitim. yleyse, in'de Budizm'
let zellikleri gsterebilrler ki. bunlar neredeyse
in benimsenmesinden sonraki kltr evresini yal-
uvdu snfndan ayr uygarlklar olarak snflan nzca in'le akraba olan ayr bir uygarlk olarak
d;mak uygun grlebilir. rnein, talya'nn kl- snflandrmamaktahakl mym?
trn, .. son bin yl ve Hristiyanlk ann ilk Snflandrmann kendisi hakknda bir anla
be yzyl iinde nasl snflantiracaz? Bu talya
maya varlsa
bile, belirli bir kltrn u ya da bu
kltr Helen Uygarlnn vurgul u bir biimde e- snfa sokulmas baz snr durumlarda gene tar-
valetlere yansjm biimi midir, yoksa Helen Uygar- tma konusu olabilir. Bat tarihi ile Helen tarihi
ilnn uydularndan biri olmakla birlikte ayr arasndaki sreklilikte bir kopu olduu kabul e-
bir uygarlk mdr? Byle durumlarda snflandr dilebilir. Bunun gibi, .. bin ylnn hemen ba
ma ister istemez znel ve key ci olacak ve fikir ayr larnda iki ta~n birlemesinden sonra Firavunlar
lklar doacaktr. Ancak bu atan fikirlerden bi- Msr tarihinin de Hristiyanlk ann ikinci yz-
rini dorulayp tekinLyalanlayabilecek nesnel bir ylna kadar srd kabul edilebilir; ama bu iki
lt yoktur. durum bir gam iinde kart ular gibidir ve arada-
Mekan boyutlar iindeki ilikilerden zaman ki perde deiikliklerini ayn kesinlikle .etiketlemek
boyutlar iindeki ilikilere getiimizde de benzer
mmkn deildir. Gene, halen yrrlkte.. olan
bir belirsizlik tortusuyla karlarz. Bat Uygarl uygarlklar arasnda Bat ve in Uygarlklarnn
tarihine yalnzca Helen Uygarlnn bir epilogu tamamen birbirlerinden bamsz olduklar kabul
olarak baklamaz. Batdaki,. Germen Halknn Ro- edilebilir; ama Rus Uygarlnn Dou Ortodoks ve
ma mparatorluu (Kutsal Roma mparatorl:uj Bat'yla ilikisi tartmaya aktjr.
Roma mparatorluunun ok gsz bir sureti ol- Afrika Uygarlklarnn katln da aklamal
mu ve Bat tarihinde ok kk bir rol oynam
yz (1 j. Terim burada, Bat Sudan ile Orta ve Do-
tr. Dolaysyla Roma mparatorluunun hayaleti,
u Afrika'nn politik bakmdan rgtlenmi slam
Bat tarihini yalnzca Helen Uygarlnn uzam
ncesi ve Hristiyan-ncesi toplumlarn ieriyor;
ekli olarak grmemize izin vermez. Dahas Hris
ekonomik ve politik kurumlar gelimemi, blk
tiyanlk araclyla Bat Uygarlnn Helen Uy-
prk Afrikal topluluklar bunun iinde deildir.
garl kadar Suriye Uygarlyla da i1intisi vardr.
Modem Batllarn gelip Afrika 'y ada Batlla
Bylelikle Bat kltrn akraba uygarlklar alt rn gz nne bir Haritayla sermesinden ok
-snfndan bamsz bir kltr olarak snflandr
nceleri, Sahra'nn gneyindeki Afrika'nn'kp'>:
makla yetinemeyiz ve Bat Uygarlna bir kere bu damaya balad inkar edilemez. Alt-Sahra Afri-
staty verince, ayn staty Dou Ortodoks Hris kasnda yerli uygarlklarn ykseliinde n , .. son
tiyan Uygarlyla slam Uygarlna da vermek bin yl iinde Msr'dan metalrjinin yaylmasnn.
zorundayz, nk bu iki kltrn kk de tpk
ve Nil vadisindeki kltrleri ksmen Msr'dan ge-
Bat Uygarl gibi Helen-8uriye ktr-karm" len, ksmen kendi zgn yaratlar olan -Kush ve
adadr. Merae gibi (3) - lkelerin pek aydnla kmam
Dou Ortodoks Hristiyan tarihine Helen tari- etklleri vardr.
hinin bir epilogu gibi bakmak yerine ona kendine Nil vadisinde birinci avlann gneyinde ve

15
-
Beyaz Nil Bataklklarnn kuzeyi arasndaki krallk bir tutumla snflandrmaya yarar. Ne var ki, zel-
lar, Hristiyanlk ann on drdnc yzylnda likle bu kendine-yeterlilik, ancak dman ama
Mslman Araplar tarafndan fethedilip dinleri de- aa yukar nceden bilinebilen bir evreyle uz-
itirilinceye kadar Monofizit Hristiyandlar. Da- lama sorununa bir zm salad lde avan-
has, Sahra'nn gneyindeki yerli Afrika Uygarlk taj saylabilir (13); ama bunun baaryla yaratt
lar, Dou ve Bat Sudan iin balca yabanc etki duraan denge bir kez geleneksel yaantlarda
slam Toplumundan gelmitir. Bu toplum Msr' cevab bulunmayan gelerce bozulursa bir bela ha-
n ve Kuzey-Bat Afrika'nn yedinci yzylda Ms- line gelir.
lman Araplar tarafndan fethedilmesinden beri Bu durumda denge tutuculua dnerek ka-
Alt-Sahra Afrikasyla sk temas halinde bulunmu mikleiyorsa, ylesine kp deerini yitirir ki,
tur (4). Elbette, Afrika'da yerli uygarlklarn en b- toplum belirsizlie der. Birinci kta nceden ei
yk ilerlemeler gsterdikleri alanlar slam etkile- grlmemi sorunlar ya da uyarclar bir yolunu
rinin en fazla duyulduu yerlerdir. Sahra'nn gne- bulup zaten varolan toplumsal ve zihni dzenlerce
yindeki dzlkler kua ve NilotiK bataklklar (5). emilerek saf d edilir; baka bir deyile sistem
Ama yerli Afrika kltrleri slam'n gelmesinden olumlu ve verimli meydan okuma ve tepkilere hi
ok nceleri kurulmutu ve Kongo havzasyla Rift elverili deildir (14). Bymenin eiinde Tutuk-
vadisinde on dokuzuncu yzyldan nce ne slam lanma (15) ya da Domadan lme mahkum
ne de Bat kltryle etkilenmi Afrika kltrleri olma, yenilik ve insiyatif gibi isel kapasitelerden
vard (n). yoksun her toplumun yoluna kuruu tuzaklardr.
Her ne kadar slam-olmayan topluluklar o- Bunu hem Afrika'nn tarihinden, hem de bugn
unlukla okuma yazma bilmeseler ve dolaysyla e- Afrika'nn geliiminde belirleyici anlarda Afrika
konomik ve politik gelimeleri nemli bir ekilde felsefelerinin zihni katlnn yol at sakatlay
kstlanm olsa da (7), Bagby ve Childe'n uygarl c snrlamalardan karabiliriz (16).
n lt olarak kabul ettikleri kentler (8), Afri- Gene de kolonya! dnemde, Batllarn, gei-
ka'nn slam olan kesiminde de, olmayan kesimin- 'ci olarak Afrika'y egemenlikleri altnda tutmalan,
de de grlr. Ticaretin gerekleri ve salad dl- Afrika'y olduundan daha fazla kmsemelerine
ler ehirlemi bir toplumun gerektirdii ehirleri yol at. On dokuzuncu yzyln hrn Bat Top-
rgtl ve merkezi ynetimi dourdu (9). Entansif lumunun deerleri byk lde teknolojik yenilik
tarmn ve ticari karlarn gelimesi, artk deerden idealiyle belirlendi ve keyfi biimde empoze edilen
geinen Kral, ynetici, bilgin, rahip gibi retici bu teknolojik standarda ulaamayan yabanc top-
olmayan bir elitin domasna yol at (10). Benim lumlarn durumu Batllarn kafasnda barbarlk,
ahlaki terimlerle (") y'aptm uygarlk tanm, ilkellik, vahilik olarak snflandrld. Ne var ki
Afrika'nn dim ve felsefi miras Batllarn gzleri bugn, bu grler artk yalnzca inat bir nyar-
nne serildiinden beri, Afrika'ya da uygulana- gyla buna sarlanlar inandrabiliyor. Tarafsz
bilir ("). bir gzlemci Afrika'y baka toplumlardaki iler-
Gene de'bir Batl, yerli Afrikal topluluklarn lemelerle karlatrarak deerlendirir; oysa bu
yarattklar dnyay aklayc kosmolojilerin ciddi normal toplumlarda teknoloji kabusunun baka
bir eksiklik iinde ve birbirleriyle eliir durumda her eyi glgede brakmasna izin t;erilmemitir.
olmasna amadan edemez. nsann, insan ve insan nsanolunun toplumsal ilikiler ve insan - d ta-
d dnyayla ilikisini kurmaya alan bu olduk- biatla ilikiler alannda kaydettii kltrel ilerIe-
a btnsel sistemler, elbette, bilim-ncesi bir melere Afrika'nn da zel bir katks olduu -bu-
toplumun bakna gre, onun maddi ve manevi gn henz tam kesinlememi olsa da-- o zaman
yaantlarnn, karmak verili bilgilerini pratik anlalacaktr.

76
kesin ve nihai bir listesi yapla
Uygarlklarm
maz; bu nedenle yukarda tarttmz baz nokta-
lar tam olarak kesir!ememitir. Aadaki izelge
btn uygarlklarm zaman sresir! gsteriyor; an-
cak ayr grnmek iddialar pheli bulunan baz
uydu uygarlklar bunun dmdadr (17).

54 tO, 3500 ile 1.8, 2000 arasnn dny.a uygarlklar ve bu


uygarlklarn bymelerinin evreleri,

i TAM GELIMI UYGARLKLAR :;~$$#!/~~## r:.'~


:,,~o_~~~._ _:":0_'_.,~'o~~_.~~o~. _._':"rO__'~$'~. _._',$'~._._.,~,"?_._"~"~""",,,,...,;.,~ci-;.J
A BAGIMSIZ UYGARLIKLAR
Bat ehir deVJetll-- +- +
-i-__...,r~~::;~:~:~~:~~~_~! OH
Baka/of/Ylo ilikisi olmayanlor
lskandinaVyal--f - -t -t.....""m::::::b,- __H
Orta Amerika Uygarl
And D:glar Uygarlt \;') Uzak Bat Hristiyan1--l----+----+------1H~o::~:::~~~~:::g:::.~:::iJ~:::~:."."..1-1
Bat ..::~::~::;~:~:~:~ :~:::::::~:::::::::::'
8akolorv1o Akaoa o/n,oyanlar
Smer-Akad Uygarg (') Rus
Msr UygarltP Ortodoks Hristiyan 1--I----+----+----iI-~
Ege UygarhP t L~ i
!nds Uygarllg,.
n Uygarl slam 1---l----+---+------1I->i:;,.;.;ii~mm!H
Baka/oTlYlo Akraba olonlar Monotlzit Hristiyan ~-l----.j...---_J.----ll-..Jiili?i;?il?i;?~~~
SmerAkad, Msr, .h.ige ve Hitit'le akraba Suriye Uygarlg
Nasturl Hristiyan ~-l----.j...--=d,===,.,.jbJ!;m""+""""">;;;;~
Ege ile akraba Helen Uygarl
lnds ile akraba Hint Uygarl Suriye 1-,....----l---i~1il!tMbi1
nce Msr, sonra slam, sonra da Bab Ue akraba Relen
Afrika Uygarl (l')
Hem Suriye hem} Ortodoks Hristiyan Ege
He1en i'I e a kra ba Bat
lshlm Uygarl.klan Iran 1--+---+-"",....---'
B UYDU UYGARLKLAR
!ik Suriye 1-+----.!@,=~I_--_+---+-----1H
Hitit
f......:k=d_ _~k-----1----tl
Orta Amerlka'nn uydusu } Misisipi Smer-Akad
GneyBat (ll) Uygarlklar
Msr
Kuzey And (1)
And Dalar uydusu } Gney And (l<) Uygarlklan Afrika (Dou) ~+_-_----+...;;m::i:
SmerAkad'n uydusu (?) Elam Uygarlg. eo)
Afrika (Bat) 1-+-
Smer-Akad'm uydusu Hitit UygarhgI (16)
lnds 1--4-_
SmerAkad'm uydusu (?) Urartu Uygarl ( lI

Once SmerAkad, sonra Suriye'nin uydusu tran Uygarlg Hnt ~+---I---..i:i:i:ll~~::m:::..o


Gney-notu Asya
Msr'n uydusu (?) Meroit Uygarlg. (ll) I--l---+--...j----Ii--"'"
Kore
Tlhet ~-+---i__-_=d,,==""
ln'in uyd~su }Japon
in ~-J.---_+--'iH:'I~i:i:ll:a
Vietnam Uygarlklan
Kore 1--+ + 1--__--1......
(?) talya Uygarhg. (1')
Japon 1--+---1-----+---1-
nce Rin, sonra, yalnzca Endonezya ve Malaya'da VIetnam
slam uydusu Gebe --+---+---."..",,,,,,,,,,,rn..,,,~m
T1bet Uygarlg- (lA)
nce Ortodoks Hristiyan, sonra Bat uydusu Rus Uygarl~
Orta Amerika ~-l----jl_---l----'
Avrasya ve Afrasya steplerfne komu uygarlklann uydusu
Gebe Uygarlklar Mlsislpi 1--+---+---I------1I----~~
Gney-Bat~ I--ll----ll----ll----lb=
II L DaGAN UYGARLKLAR ("j And Dag-Ian ~-lI----I_---ji----jF
Gney Andlar
Msr'n glgede brakt~ ilk Suriye Uygarl Kuzey Andlar I--ll----I----ll----ll----,-
bUml'n glgede braktg- Nasturi Hristiyan Uygarllg.
slam'n glgede braktg- Monofizit Hristiyan Uygarg-
Bilinmeyen evreler
Bat'nn glgede braktg Uzak Bat Hristiyan Uygarl
Bat'nn glgede brakt skandinav Uygarhg Mm Po1itik ogulluk evresi
Modern Bat'nn glgede braktlgI Ortaa Bat Evrensel Devlet evresi
ehr-Devleti Evreni

77
BLM II

UYGARLIKLARN
DOGuU

Atlar arabaya kotum, imdi srmeye balyorum onla-


r. Bir uygarl douran ey nedir? nce rk, sonra ev-
reyi aratryorum, her iki aklamay da yetersiz bulu-
yorum. nk bu iki gr de yaayan varlklarn cansz
madde gibi deimez Doa Yasalarna tabi olduu inan-
cna dayanyorlar. Onun iin aklamarn hayatn iinde
aryorum; bu da insanlarla ilgili olaylarda zgr irade
demektir. BlJnu, yaradl bir atmann sonucu olarak
gsteren -bu srece meydan okuma- ve -tepki adn ve-
receim- mitoloji ve dinin derin grlerinden kar yo-
rum. Sonra, meydan okuma ve tepkinin pratikte gerek-
ten yaratc olduu snrlar bulmaya alyorum. Bunu,
tezi baz .testlerden geiretek aratryorum ve sonunda,
bir uygarln domas iin gl bir tevik gerektii
halde, meydan okumann yaratcl boacak kadar sert
olmamasnn da zorunlu olduu sonucuna varyorum.
Jl.f',nkli Resim: 13
UYGARLIGIN DOCUU

Durgun bir evrene dinamik hareketi zerk eden kudret nedir? Hin-
distan'da yaplan bu dllenmi dnya - yumurtas resmi, Budit
Tantralardaki dnyann kuruluu kavramn gstermektedir: Bi
linli hayatn mmkn olabilmesi iin ilkin katksz Varln fark
llamam birlii zlp deiik kategorilere ayrlmal ve bu da
edilgin dii hayat-ilkesi ile harekete geirici enerjinin erkek
gesi arasndaki ayrmla balamaldr. Kartlarn diyalektik et-
kilemelerinin ilerleyen bir hareketle sonuland fikri, birok
baka a ve toplumda da yaradlnn tabiatn ve byme s-
recini anlamak iin bir anahtar olarak kullanlagelmitir: Yuna-
nistan'da bu gler sevgi ve nefret, in'de Yin ve Yang, modern
Bat'da ise tez ve antitez olarak bilinmitir.

80
\
J

t
i
Renkli Resimler: 14. 15 nsanln bir ksm yaratclk kvlcmna br ksmndan daha fazla sahip midir? Modern Ba*
tl rklarbeyaz rkar doutan stn sayarlar, ama ortaan Bat dnyas msanl rka de*
ffiKVE i1, dine gre snflandrmt.Maribi Mslman spanya, ortaa Hristiyanlarmn gznde
YARA TICILIK kara bir uygarlkt, ama yukarda grlen vaftiz o uygarln yelerine beyaz Bat toplu-
muna gei iin pasaport veriyordu. Karda ise, ortaa ressamnn cennetine girmek iin rkm
bir engel olmad" grlmektedir.
::~~~ '
.
Meydan okuma-ve-tepki bireysel ya da toplumsal hayatta yeni kopmalar zorlayan glerin serbest ha-
reketini anlatan bir formldr. Etkili bir meydap okuma, insanlar yaratc eyleme tevik eder, ama n
Renkli Resimler: 16, 17 ceden varolan uyumu da ister istemez bozar ve dolaysyla ilk bata ktlk gibi grnebilir. Hristiyan
teolojisi asndan sa'nn kurban olmas, Tanr ile daha yksek dzeyde bir uyuma yol at, ama nsan
HIR1STIYAN SlMGECILIGlNOE ln D olmakszn buraya eriilemezdi. Bylece, ortaada yaplan bu lm ve Hayat Aac meyva
MEYDAN OKUMA-VE-TEPKI olarak hem kafatas hem de armh tayor: Bu ayn zamanda hem Tevrat'm bilgi ve gnah aac, hem de
ncil'in armh ve kurtulu aacdr. Blake'in kar sayfadaki sulu boya resmi de ayn fikirden esinleni
yor: Adem'le Havva'y sa kendisi cennetten karyor, nk onlarn gnah Tanr'nn kurtarc sevgi
sinin aklanmasn mmkn klyor.
Renkli Resim: IS Kolayortamlar tnsan' wrlamaz; yaratc eyleme iten, orak lkedir. srailoullar, Filistin
lnn ksr yabanilitindenTanr'nn birlii ve her eye kadirtiinin sezgisine vardlar - Bu
ORAK LKELERIN anlay baars, o kadar wrlayc olmayan iklimierde yaayan atdalarnn baarlarnn ok
TEVIKI telerine ular.
Renkli Resim: 19 Dini ayrmlar da kat fizikselortamlar gibi tevik edici bir etki yapt. Japonya'daki Batl tccarlar ve
yerlilerden Hristiyan1l benimseyenler, dini cezalandrnalar tarihinin btn-iinde ei grlmedik bir
CEZALARN iddetle kovuturmaya uradlar, ama on dokuzuncu Y'-Z}'llda hogr salanncaya kadar iki yzyl
TEV!K1 aan bir sre boyunca bu eziyete katlandlar.
BeaIIi Resim: 20

DOGMADAN LEN UYGARLIKLAR:


KARI KONAMAYAN GULUK

Onemli bir glk ok zaman yksek dzeyde yaratc bir tepkiye


yol aar, ama bazan da gln iddeti tevik edici olmaktan
kp kar konulmaz bir hale gelir. Dokuzuneu yzylda Qarakhoc-
ko'da bir Hristiyan tapnanda yaplan bu duvar resmi orta
Asya'daki oktan lm Nasturi Hristiyan cemaat iin bir ant
tr. Bu uygarlk yeermeye balarken ezici bir Arap istila.s kar
snda dayanarnayp yklmt. Baz bireyler yeni durumla da ba-
a kabildiler, ama bir btn olarak toplum dalgay gsIeyeme
di ve kimlii yabanc bir kltr ve yabanc bir din iinde eriyip
gitti.

89
STATIK GEMI
Uygarlk-ncesi toplumlarda mi-
mesis, ya da atalarn toplumca
takidi, durdurucu bir etki yapar;
titizlikle uyulan geleneksel al
kanlklarn l arl yenHii
ve toplumsal ilerlemeyi nler.

55 Benin'de Oba'nn (kral) atala-


ra zg mihrab. Nedimleri Dba'
y tutuyor.

DINAMIK GELECEK
B;na kart olarak, ayn mimesis
yaayan insanlara yneltilince
toplumsal hareketlilik mmkn
olur. Yaratc nderler patrik de
il, ncdrler; arkalarndan ge-
lenleri gelenek sayesinde deil,
kendi meziyetleri sayesinde e.
kerler.

56 Rus Imparatoru Byk Petro


askeri baarlarndan yaplma
bir piramidin. Sf:nde duruyor.
Yanlarda esk ararn portreleri
var.

90
10 Uygarlklann doguunun tabiat
Listemi yaparken uygarlklar takmlara ayr nnar; hayatn belli aamalarnda ayr komnal
dm. Bu takmlara koyduum etiketler bir uygar- meskenlerde bulundurarak cinsiyet ayrm gzet-
ln ortaya knn birden fazla yolu olabilecei mek- .. ardr. Bu kurumlarn bazlar hi phesiz
ni gsteriyor. Bir uygarlk. uygarlk-ncesi bir top- uygarlklarn kurumlar kadar karmaktrlar ve

lumun kendiliinden (spontane) deiimi (mutas- muhtemelen bazlar da uygarln bir zellii sa-
yonu) sonucunda doabilir. Bakalaryla ilikisi ylan incelik bakmndan onlardan hi aa kal-

olmayan" ve "Akraba olmayan" diye adlandrd mazlar,


n uygarlklarn dou biimi budur. Bunun gibi" Uygarlklar. uygarlk _ ncesi toplumlardan i

uygarlk _ ncesi bir toplumu uygar olmaya. ok- blm nedeniyle de ayrlmazlar; nk her ne
tan varolan bir uygarln etkisi de tevik edebi- kadar iblm genellikle uygarlklarn hayatnda
lir. "Uydu" adn verdiim uygarlklar snf bura- daha nemli bir rol oynasa ve uygarlk bydk-
dan gelir, Bu etiket yalnzca bu belirli kkenin ia e bu rol byse de.' uygarlk - ncesi toplumlarn
retidir; ve uydu)) uygarlklarn kltrel nitelii hayatnda da en azndan iblmnn temelini

nin ya da tarihi neminin. nceden varolan ve ona gryoruz. rnein. uygarlk sreci iindeki top-
b~latc uyar grevini yapm olan uygarlktan lumlarda birer uzman olan siyasi topluluklarn y-
daha aa olduunu ima etmesi gerekmez. rne- rtme ilerinin banda bulunan kimselerin tersi-
in Rus uygarl kken olarak, Dou Roma mpa ne farkllamam. Elinden her i gelir)) tipte il-
ratorluu ve Bulgaristan'daki Dou Ortodoks H kel krallarn da kendi toplumsal evrelerinde ve
ristiyan Uygarlnn bir <<uydusu)) dur; sonralar kabilenin geri kalan yeleriyle karlatrldnda
Bat Uygarlnn uydu)) su olmutur; ama ken- birer uzman olduklarn gryoruz. lkel byc-
dine zg. ayrc ilerlemeler kaydederek Rus Top- ler. demirciler ve ozanlar da bu lde uzmandr
lumunun kendi kltrnn eski uygarlk - nces; Iar.
dzeyinden daha yksek bir dzeye kmasn sa Gerekten. herhangi bir biimde belirli bir in-
layan Dou Ortodoks Hristiyan Uygarl'n baz sann bedeninde cisimletirmeden ve bu insanlarn
bakmardan gemitir. Bir uygarln k dei zel toplumsal ilevler yklendiini dnmeden
ime bal olmayp. daha eski bir nesilden bir ya kurumlarn varolabileceini hayal etmek ok g
da daha fazla uygarln zlmesi ve bunlara ait olduundan. kurumlarn varolmas iin iblm
baz gelerin yeni bir biime dnmesiyle de ola.. zorunlu bir koul ve bylelikle de toplumlarn ha-
bilir. "Akrabalk)) adn verdiim sosyal ve klttr- yatnda genel bir zellik olabilir.
rel sre budur, Kelimenin bu anlamnda, Dou blmnn tamamlaycs ve panzehiri top-
Ortodoks, Bat Hristiyan ve slam Uygarlklar, lumsal taklit ya 'da mimesis'tir C). Mimesis, tak-
Helen ve Suriye Uygarlkarna akraba)) drlar. lit yoluyla toplumsal servet" in --eilimlerin. duy-
Bu nc biim douta. ayn tr toplumun gularn ya da dncelerin- elde edilmesidir. El-
daha gen temsilcileri esk uygarlklar izler ve on- de edenler bunu kendileri icat etmedikleri iin, b
larn yerini alr. Douun teki iki biiminde t- servete nceden sahip olanlarla hi karlamam
riin deitii grlr. Eskiden uygarlk - ncesini ve onlar taklit etmemi olsalard. hi bir zaman da
y~ayan bir toplumun deiimi (mutasyon) dola- elde edemeyeceklerdi. Mimesis de toplumsal haya-
ysyla bir Uygarlk ortaya kmtr. Bir tr top- tn genel bir zelliidir ('). Bunun. hem uygarlk
lumun baka bir tre deitiini grrsek bu ikl larda hem uygarlk-ncesi toplumlarda iledii
trn zellikleri arasndaki ayrmn nereden geldi- grlr. Ne var ki ileyii. bu iki ayr trde dei
ini bulmalyz. ik ynlere dorudur, Bildiimiz kadaryla. uygar-
- ncesi toplumlar ara-
Uygarlklarla uygarlk lk-ncesi toplumlarda mimesis. yaayan yeler
sndaki ayrm. kurumlarn varl ya da yokluuy arasnda daha yal kuaa ve yaayan yallarn
la aklanamaz; nk kurumlar, tm toplumIa- arkasnda grlmedikleri halde hissedilen ve g-
nn iinde varolduklar kiiliksiz ilikilerin bir ara- lerini pekitirip prestijlerini artran lm atala-
c olarak. genin tmne ait bir zelliktir ve byle- ra yneliktir. Mimesis'in byle gemie doru ge-
likle iki trn de ortak zelliidir. Uygarlk - n riye yneldii bir toplumda grenek kurallar ve
ces toplumlarn kendi karakteristik kurumla,r toplum statik kalr. te yandan uygarlk sreci
-dramatik bir dng iinde mevsim dnmleri iindeki toplur;larda mimesis, insani ilerlemeler
ne gre deien yaantlarla yln ruhu; totemizn ortak amacnn yolunda nc olan ve izleyicilerine
ve d evlenme; tabular, inisyasyonlar ve ya s- yol gsterebilen yaratc kiilikiere yneliktir. Mi

91
mesis'in byle ileriye, gelecee yneldii toplum- set grnrde olmadna gre, bu sonraki trman
larda grenekli (3) paralanr, toplum deiim ve rnann ne derece yksek ve ne kadar etin olaca-
byme yolunda dinamik bir hareketlilik iinde n kestiremeyiz. Ancak, nerede olursa olsun bir
olur. sonraki sete ulalncaya kadar durup dinlenmenin
Bu dinamik hareket ve statik durum kartl imkansz olduunu biliyoruz. Bylece, oradaki her
nda, en sonunda uygarlklarla uygarlk-ncesl tnnanann gpcn, hnerini, sinlr durumunu ve
toplumlar arasnda bir ayrm noktasna gelmi cesaretini tek tek hesaplayabilsek bile, bunlardan
bulunuyoruz; ama kendi kendimize, ampirik ola- herhangi birinin, imdiki abalannn hedefi olan
rak byle gzlemlenlm ayrmn deimez ve temel- br sonrakI sete ulap ulaamayacan bilemez-
de bir aynm olup olmadn sorduumuzda cevap dik. Ne var ki bazlarnn oraya hi bir zaman va-
olumsuz olacaktr. ramayacan kesinlikle bilmemiz mmkndr.
Uygarlk-ncesi toplumlan statik bir durum- Trmananlarn birounun imdiden aaya
da biliyorsak, bu yalnzca bizim bilgilerimizin b- -kimisi lmek kimisi ise yar l bir halde yaa
lk prk olmasnn raslansal bir sonucudur. Bu mak zere- setin zerine yuvarlandn gryo-
eit toplumlar inceleyebilmemizi salayan tm ruz. Bu sonrakiler, tamamen yok olmakla baar
verili bilgili ler, bu trn, tarihlerinin son evresi- sizln aclarndan kurtulan l arkadalarnn
ni yaayan rneklerinden gelmi bulunmaktadr, -Felices opportunitate mortis- (O) kokuan ce-
ama dorudan doruya gzlemln yetersiz kald setleri ve bu zavalllar yenilgiye uratan, trman
yerde mantk zinciri gsterir ki, uygarlk-ncesi ma eylemine henz kalkmam, grnte felli
toplumlar, tarihlerinin daha eski evrelerinde, im olanlarla yanyana yatarlar.
diye kadar uygarlklarda grlen en dinamik ha- Hem yamaca yeniden trmanma ihtimalin-
reketten ok daha dinamik hareket ediyorlard. den, hem de yok olarak kurtulmak frsatndan yok-
Uygarlk-ncesi toplumlar, irsanlk-ncesi olma- sun kalanlar, eli kolu bal ve aresizlik iin-
ldrlar, nk toplumsal evre olmadan nsano de ("), bu da banda cierini akbabalarn ye-
lu insan olamazd; elimizde hi bir kayd olmayan dii Prometheus'a yaplan ikencelere katlanmak
koullarda ve uygarlk-ncesi toplumlarn kalka- zorunda kalacaklard. Ama tanrlar oniara acd
n altnda gerekleen bu insanlk-ncesi atalar lar ve Sipylos Dandaki. Niobe gibi onlar talat
mzn insana sray, nsanln, uygarln kal- rarak duyarszlk baladlar. Bizler sahneye ta-
kan altnda elde ettii her ilerlemeden ok daha nk olmaya geldiimizde setin zerindeki yamac
derin oir deiim ve bymeye doru ok daha b- trmananlarn ou yenilginin cezalarndan birine
yk bir admd. -l ya da takesilme- arptrmtr, hiila yu-
Dorudan doruya gzlem yoluyla bildikleri- kar kmaya alanlarn says pek azdr. Eer bi-
mizle, uygarlk-ncesi toplumlar, sarp' bir da zim setten bir aaki seti grebilseydik ve bu da-
yamacndaki dz bir setin zerinde kmldamadan ha aadaki setin hareket sahnesi olduu zamana
yatan insanlara; uygarlklan, bu Yedi Uyurlar dnebilseydik, bizim sete varabilen ve burada bir
n biraz nce ayaa kalkp yamac trmanmaya sonraki sete trmanmaya balamadan nce dinle-
balayan arkadaanna; kendimizi ise, gr ala- nen daclarn saylarnn, o sete trmawrken d-
n yalnzca bu set ve yukarki yamacn balang p lenler yannda kck bir aznlk tekil et-
noktasyla snrl ve bu manzaraya, sz geen tiini grecektik.
kimseler anlattmz pozisyonu aldklan anda ta- imdi, bilgilerimiz lsnde, uygarlk-n
nk olan gzlemcilere benzetebiliriz. lk bakta, tr cesi toplumlarn statik durumu ile uygarlk sreci
mananlar atlet, yatanlar felli sayarak iki grup iindeki toplumlarn dinamik hareketi arasndaki
arasnda kesin bir izgi izebiliriz, ama biraz d- kartln, srekli ve temelde bir ayrm noktas
ndmzde bu yargy biraz geciktirmeyi daha olmayp gzlemin zaman ve mekanna bal bir
akla uygn buluruz. raslant olduunu bu benzetmeyle kesince ortaya
Oysa yatanlar gerekte felli olamaz; nk koymu olduk. u anda dinlenme halinde seyretti.
bu set zerinde domu olamazlar ve kendilerinin- imiz tm uygarlk-ncesi toplumlarn vaktiyle
kinden baka hi bir insan adalesi onlan alp, he- hareket halinde olmalar gerekir; ve uygarlk s-
men altlarndaki yardan buraya kaldrm olamaz. reci iine girmi tm toplumlar, eninde sonunda
Bylece felli olmak bir yana, onlar da altlarnda bir dinlenme noktasna gelebilirler. Bunlardan ba-
ki yarlar baaryla trmanp, bu yorucu abadan zlar oktan, daha hedefe ulalmadan yuvarlana-
sonra hakettikleri' dinlenme ann yaayan gn rak balangtaki ilkel insanlk dzeyinde kalm
grm atletlerdir (4 ). te yandan o anda trma lard. II'rmaimada baan gsteremeyen bu nceki
nan arkadalar ise seti henz terketmiler ve ya- uygarlklarn durumu, trmanmada baan gster-
mac trmanmaya balamlardr. Bundan ,sonraki dikleri iin bugn hala varolan uygarlk-ncesi

92
taplunlann durumu gibi statiktir. Bundan baka
her ynde birbirlerinden farkldrlar ve bu fark
-ba.anyla baarszlk arasndaki fark- tama-
men uygarlk-ncesi toplumlarn lehinedir. Biz
bugn bu toplumlara baktka, onlar statik bir
durumda gryoruz, nk onlar bu duruma gel-
mek iin gsterdikJeri baarl bir abadan sonra
di1eniyorlar, o durumlarn deitirmiyorlar. On-
lannki lm durgunluu deil, uyku durgunluu
dur ve kaderiliri hi uyanmamak da olsa en azn
dan hala hayattadrlar. nceki uygarlklarn statik
olmas, imdi iinde bulunduklar durumu amak
iin aba gsterirken baarszla urayp hayat-
Jarn kaybetmelerinden ileri geliyor. Onlarnki
ryen llerin durgunluudur; ve onlarn l-
'U, ister kokuan bir ceset kadar hzl bir dalma
iinde, ister ryen bir aa gvdesi ya da dur-
duu yerde anan bir kaya kadar yava olsun, ke-
sindir, dn yoktur.
Aratrmamzn ilk amac olan, uygarlklarla
uygarlk-ncesi toplumlar arasnda srekli ve te-
melde bir ayrm noktas bulmay baaramadk;
ama tesadfen imdiki aratrmamzn nihai ama-
c iin bir k bulmu olduk; uygarlklarn dou
unun tabiat. Uygarlk-ncesi toplumlarn uy-
garla degiimiyle (mutasyon) balayarak, bunun
statik bir durumdan dinamik bir eyleme geiiyle
gerekletiini kefettik; ayn formln, eskiden
varolan yaratc glerini yitirmi uygarlklarn
egemen aznlklarndan proleterlerin kopmasyla
yeni uygarlklarn ortaya kmasnda da geerli
olacan greceiz. Bu gibi egemen aznlklar ta-
nmlar gerei statiktirler; nk, byyen bir uy-
garln yaratc aznlnn yozlasp ya da tembel-
leip, rme yolunda bir uygarln egemen azn 57 nsan abalarnn hedefi. Ruh, Tanr'ya giden merdiveni COIjkuyla trman
yor. Merdivenin buemak1arl akn anlay,n yolunu gsteren erdemlerle ia
l haline geldiini sylenek, szkonusu toplu- retli. n Monte Satdo di Dk>'da.n &lnma bir graVr, 1417.
mun, dinamik- etkirlikten statik duruma geri dn-
dn sylemenin sadece bir baka eklidir. Bu
statik durumda proletaryann egemen aznlktan
kopmas dinamik bir tepkidir; olaya bu gzle bak-
tmzda, proletaryann egemen azrlktan kop-
mas sonucu, toplumun statik durumdan kp di-
namik etkinlie getii ve bylece yeni bir uygar-
ln dodUU grlr. Bu, ilkel toplumdan bir uy-
garlk karan deiimle ayn eydir. Btn uygar-
lk.lann doular -birbirleriyle ilikisi olan veya
olmayanlar- anzn Batl bir filozof-devlet
adamnn Birinci Dnya Sava'nn bitiminden bir
ay sonra syledii hir tek cmle. ile anlatlabilir:
Insanln yeni bir yola km Olduundan phe edile.-
mez. Temeller kaad ve gevedi, her eyakyor imdi.
adrlar topland, byk insanlk kervan yeniden yola re-
van olmak zere ('7).

Her uygarln dou srecini meydana geti-


ren, statik durumdan dinamik etkinlie gei ze-
rine baka sylenecek bir ey kald m? u kadar-

93
n da imdiden biliyoruz: Geiin bu eidi tek ve
benzersiz deildir. Da yamac benzetimizle olay
incelerken. uygarlk-ncesi toplumlarn uzanp
dinlendikleri, nceki uygarlklarn lp setildikle-
ri ve uygarlama srecindeki toplumlarn zerinde
durup yamac inceledikleri dzln, benzeri bir
dizi dzlkten sadece bir tanesi olduunu, ama bu
teki dzlklerin gr alanmz dinda kaldn
anlamtk. Bugn varolan uygarlk-ncesl top-
lumlar, bizim grdmz dzle, aadaki, bi-
zim gremediimiz bir dzlkten trmanarak gel-
mi olmaldrlar ve uygarlama srecindeki btn
toplumlar da yukarda, gene bizim gremediiniz
bir dzle trmanmaya alyorlar; stelik, bu-
nun stndeki ve berikinin altndaki dzlklerin
says sonsuza kadar gidebilir.
Kar~mzda dikilen sarp yamacn yksekliini
hesaplamak bizim elimizden gelmez, ama baz in-
san toplumlarnn imdi girimi olduu tehlikeli
trmanma eyleminde aradmz hedefin Ile oldu-
!tunu biliyoruz. lk uygarlklarn ortaya kndan
sonra, 2500 yl bulmayan bir sre iinde en yk-
sek dinler ve en yksek felsefeler de ortaya kt
ve bu uygarlk-sonras toplumlarn her biri n
sanln hedefinin ne olmas gerektiini syleye-
rek bu hedefe erimenin yolunu da tarif ettiler.
Bylece, nsanln srekli ve younlaan abala-
rnn hedefi henz gr alanmzn dnda, ama
gene de ne olduunu biliyoruz. Gelecek zetine ke-
hanette bulunmaya gerek kalmadan, kendi iimi-
ze bakarak bulabiliriz bunu; nk nsanln he-
defi insan tabiatnn yapsnda byk harflerle ya-
zldr. nsan-ncesi atalarmz bizim gibi insan-
lar haline getiren ey bilincin ve iradenin kazanI
masyd. Bu iki manevi yeti, insan tabiatnn ayn-'
c zeIlikleridir; ama iftdeerli bir yaplan var-
dr. Hem bize umut veren bir hazine, hem de bizi
tehlikeye atan bir yktrler. Bu yetile:in nsan'da
belirmesi Evren'in birliini bozmu, her bilinli,
irade sahibi. insan ruhunda, uyumu paralamtr.
nsann bilgi ve zgrlnn bedeli akli ve ahla-
ki greceliliktir. Her birimiz Evren'i kendimizle ge-
ri kalan arasnda blnm olarak gryoruz; ve
her birimiz, kendisini, her eyin evresinde dnd-
merkez haline getirmeye urayor. nsan tabi-
atnn hedefini tesbit eden de insan tabiatrun bu
yapsdr. Hedef, insan tabiatnn greliliinin bize
empoze ettii akli ve ahlaki snrlamalar amak
tr. Musevi teizmin terimletine gre, Evren'i, Tan-
r'nn kendini merkez yapmaya alan yaratkla
AYDINLIK VE KARANLlK
rnn arpk gryle deil de, Tanr'nn Kendi
58 in sanat teorisine gre. bir manzara resmindeki en yksek grnde olduu gibi grebilmektir. nsanln
doruk, daha alak tepelerle evrili olmaldr. -Bunlar, Yn ve ahlak) hedefi, birtakm bencil karlar ardnda ko-
Yang taraflar (karanlk ve aydnlk taraflar) aka seilebilir
bir ekilde doruun evresinde kmelenmelidir- Saray ressam acak yerde, benliin iradesini Tanr'nn iradesine
T'ang-Tai'nin bir incelemesinden. e klmaktr. Hindistan'n dinleri ve felsefeleri ni-

94
bal gerekliin kiist grm (vision) asn n ve insanslarn ortak atasnn
dzeyini bulmak
Qn bu ayn hedefi gsterirler. iin alt-insann nsan'a trmand dzln de
Pek az -belki de hi bir- insan bu hedefler- aasna inmeliyiz. Hele ilk omurgallardan me
habersiz yaam ya da bu hedeflere kar ta- melilerin douunu ya da hayatn kuyudan ilk k
mamen kaytsz kalabilmitir. Azizler kendilerini t ilkel biimler iinden ilk omurgallarn kt
bu ii kovalamaya adamlar ve baz azizer hedefi dzlkleri de grmek istersek, dnn nasl yz-
:')'3kalamaya kl pay kalana kadar yaklaabilml lerce veya binlerce dzl daha inmek zorunda-
ierdi. En azndan, bu manevi atletler olay hi by- yz.

le grmeseler bile, manevi atletleri seyreden nor- O kararlk inii gze almadan, hatta yar-set,
mal insanlara byle gelmiti. Bir insan ruhunun yar-set dizisinin bitimli mi bitimsiz mi olduu gi-
-bir ermiin ruhu da bunun dnda saylamaz bi dncelere bile kendimizi brakmadan, dan
"kendi bencilliine kar verdii kavga hi bir za- yamacndaki yatay ve dikeylerin, kendilerini belir-
man bitmez. Ermiler bunun byle olduunu ken- li bir dzen iinde yinelediklerini ve bunun kar
di manevi deneyleriyle renmilerdir. Bu demek- l olarak yamac trmanmaya alan canl yara-

tir ki, bundan sonraki dzlk de, imdi tnnanma tklarn enerjilerinde)<:i dinamik hareketin de, ken-

Jll alanlardan bazlar erimeyi baarsalar bile. dini belirli bir ritm iinde yinelediini grebiliriz.
Insanlarn ruhlar iin kalc bir mekan olamaya- Hepsi, bu ritme, Evrenin tabiatnda temel bir nok-
caktr. Altndaki, bizim gr alanunz iinde ka- ta olarak baknakta anlaan, deiik toplumlarn
dzlk gibi o da sadece geici bir konaklama deiik alarnda yaam birok gzlemci iaret
olacaktr. nsanln gelecekteki kuakla etmitir.
;nndan biri, elbirliiyle, insan toplumunu bir er- Herbert Spencer, Evreni, bir dizi btnleme
miler topluluuna dntrecek manevi abay ve farkllama arasndan Belirsiz, c;Iank bir
JLLP5a bile, bu manevi baarnn dllerinden bl- homojenlikten belirli bir heterojenlie doru bir
dinlenme olmayacaktr. Bir ermiler toplumun- hareket iinde grr (8). Hegel, nsanlk tarihini,
da bile, kollektif ya da bireysel bencillie .kar za- bir birlik formundan birliksizlik evresine geen ve
fer hi bir zaman tam olmayacak, dolaysyla aba- daha yksek dzeyde yeniden btnleen dairesel
LUn tekrarlanmas gerekecektir. u halde bundan bir geliim (!l) olarak ele !llr. Saint-Simon, uy-
,sonraki dzlk de, da yamacna adm adm trma garlklar tarihini birbirini izleyen organik ve
mrken uranlan br dzlkler gibi youn bir kritik dnemler dizisi (10) olarak grr. On se-
manevi mcadelenin oynand sahne haline gele- kizinci ve on dokuzuncu yzyl Bat filozoflarnn
cektir. ortaya kndan yirmi yzyl nce bir Helen
stelik, bundan sonraki bu dzlk, sonuncu bilim adam olan Empedokles, Evrenin yznde
dzlk de olmayacaktr. Kim bilir, belki de tepe- ampirik olarak grdmz deiikliklerin sebe-
mizdeki, llmeyi bekleyen ykseklikler, imdiye bini, birbirini tamamlayan ve ayn zamanda birbi-
dein lebildiklerimizden .ok daha yksektir; oy- rinin antitezi olan iki gcn med ve cezirine ba
sa imdi aamzda kalan derinlikleri de lmek lad; adna sevgi dedii bir birletirici g ve
neredeyse mmkn deiL. Bugn varolan uygarlk nefret. dedii bir datc g. Ztlar oimada
ncesi toplumlar lkel nsan dzeyinin ok stn- ilerleme olamaz. (11)
dedir. ou, Neolitik nsan'n temsilcileridir; yani. Empedokles'in Sevgi ve nefret adn verdi
tannu icat eden ve bildiimiz evcil hayvanlarn e- i, Evrenin ritminde birbirini izleyen gler ya da
u terbiye eden inann. Sadece birka tanesi evreler, -Helen dnyasndan tamamen bamsz
:Yukan Paleolitik nsan'n temsilcisidir ki, bu bece- olarak- in dnyasnn gzlemcileri tarafndan
'rikli ve giriken avc ve yiyecek-toplaycs da za- da farkedildi ve bunlara Yin ile Yang denil-
ten belli bir gelime sreci iindeydi. Aa Paleo- di (l,2). Yin'in yerini tutan in iaretinin ekirde-
Jitik atasnn daha ilkel teknolojisini ve ekonomisi- i Gnei glgeleyen kara bulutlar temsil eder-
ni arkada brakmt. Aa Paleolitik nsan dzl- ken, Yang'n yerini tutan iaret bulutsuz bir G-
nde belki de yarm milyon yl yatp dinlenmiti; ne-diskirden kan nlar temsil eder gibidir.
ama bu da nsanln imdiye kadarki insani varo- Orijinal, gndelik kullanlnda Yin'in, bir dan
luunun zaman sresi iinde pek kk bir kesir- ya da vadinin glgede kalan yann, Yang'n ise g.
den ibarettir. Aa Paleolitik nsan, kendi insan- ne alan yann temsil ettii anlalyor. in filo-
ncesi atalarnn insan olabilmek iin giritikleri zoflan Yin ile Yang' iki deiik madde olarak d
20rlu abann yorgunluunu atmak durumunday- nrlerdi. Madde olarak Yin suyu, Yang atei
d; nk bu olay sadece nsanln en eski baar temsil ederdi. Evrenin evreleri olarak da mevsim-
s deildir; ayn zamanda, nsanln o gnden be- leri temsil edererdi; mevsimlerin yllk dzen iin-
ri eritii en byk ve en etin baardr. nsanl- de deiimleri Cin'de, Yin ve Yang'n birbiriyle na-

95
sl bantl olduu kavramn dourdu. Her biri s
rayla tekinin hayat pahasna stn gelir; ama
gene de, gelimesinin en yksek noktasnda bile
tekini tam olarak bomaz. Bylece her zaman ol-
duu gibi sular en yksek noktaya ulatktan son-
ra geri ekildiinde, teki genin ekirdeinin ha-
lil yaad, daimi orta ve rakibi ekilerek tm
hareketin yeniden balad tam zt yndeki dn
noktasna ulanca serbeste geliecei grlr.
Deiik toplumlardan deiik gzlemcilerin
ne srd Evrenin ritminde statik durumla di-
namik hareketin birbirini izlemesini ifade eden e-
itli semboller iinde en uygun olan Yin ile Yang'
dr. nk onlar ritmin lsn psikoloji, mate-
matik ya da mekanik biliminden gelen bir benzet-
me araclyla deil dorudan doruya aktarrlar.
Bunun iin, incelememizde bundan byle bu in
sembollerini kullanacaz; ve greceiz ki bu nota-
lama teki uygarlklarn mziine de uyacaktr.
Magnificat'da Yin'in Yang'a gei iin syledii se-
vin arksn dinleyeceiz:
Ruhum Efendimizi yceltiyor ve ruhum, kurtarcm Tanr
59 Yin-Yang sembol
ile kvan duyuyor;
nk .o, dk hizmetkarna bir gz atmaya tenezzl
etti.

Faust'un ikinci ksmnn sonu olan Chorus


Mysticus'da Yang'n, yar bittikten sonra, yeni-
den Yin'e dn karsnda sevin arksn dinle-
yeceiz:

Alles verganliche
st nur ein Gleichnis;
Das Unzulangliche,
Hier wird's Ereignis;
Das Unbeschreibliche,
Hier Is1's getan;
Das ewing-Weibliche
Zieht uns hinan (13).

Dnya Ruhu'nun zihni mcadelesinin iddeti


sayesinde onu armay baarabilen tbilimadam
karsnda kendini aklamasnda, de~ien ritmin
temposunu olduu gibi ii te bileceiz:
in Lebensfluten, im Tatenslurm
Wall' ich auf und ab,
Webe hin und her!
Geburt und Grab
Ein ewiges Meer,
Ein wechselnd Weben,
Ein glhend Leben.
So schaff' ich am sausenden Webstuhl der Zeil
Und wirke der Gol1heit lebendiges Kleid. (14)

96
VE !NSAN RK
. 61 Ortaa lsa'sl btn insanla
u vaad ediyor, ama modern ln-
insan soyunu blme ve derecelen
cretini kendinde bulabiliyor.

97
11 Dogu nedeni: rk m?
Vis inertiae (temQellik gnah) kltrnn uy- di balarna deimez saylan ve inan bilincinde
garlk-ncesi dzeyinde nsanolu'nun belki ya- gene ayn ekilde deimez rksal farkllklarn gs-
rm .milyon yl kadar duraklamasn aklayabilir; tergesi olarak kabul edilen, insan fiziinin rksal
ama naslolmu da, son be bin yllk dnem iin- ayrmlar, deiik insan toplumlarnn talihlerini
de insan soyunun baz yeleri, Yin - durumundan ve baarlarn aklayacak bir eyolarak ele aln
kp Yang - etkirIiinin yeni bir nbetine gire- maktadr. Ne var ki, Bat'daki bu yeni rklk mo-
cek derecede duraanlklarn yeebilmilerdir? dasnn gene yrrlkte bulunan bilimsel varsa-
Olumsuz, geciktirici bir etme olarak vis inertiae' ymlarla pek az ilgisi vardr. Bylesine kat bir n-
ye ne kadar arlk tanrsak, insan hayatn yeni- yarg, bylesine aklc bir nedenle aklanamaz.
den hareket iine sokan olumlu etmene de (bu et- Modern Bat'nn rksal nyargs, Bat bilimsel d-
men her neyse) o kadar fazla arlk tanmaJyz. ncesinin arptlmasndan ok, Batl rk duygu-
Bu olumlu etmeni ararken bakabileceimiz sunun szde-entelektel bir yansmas olarak d-
birka yn var. Bilgimiz dahilindeki durumlarda nlmelidir ve amzda grdmz ekliyle bu
Yin'den Yang'a bu belirli geIi yapan insanlarn duygu, on beinci yzyln son eyreinden bu ya-
zel bir nitelii olabilir bu; ya da geiin yer ald na Bat Uygarl'nn yeryz zerinde yaylma
evrelerdeki zel baz nitelikieri aratrabiliriz; ya snn bir sonucudur. nsanlk iinde grlen fizik-
da, mikrokozmosla makrokozmos arasnda geen sel rk eitliliinin en ar ularnda duran top-
bir ilikide, evrenin meydan okumas ile karla lumlarn temsilcileri arasnda, en uygunsuz ko-
an rkn bir yiitliinde bulunabilir. Bu ihtimalle- ullarda ortaya kan temaslar sonucunda olumu
.ri birer birer aratralm. lkin rk etmenini, sonra bir duygudur (i).
da evre etmenini, birer birer ve kendi balarna Modern Batl rk-duygumuz, daha nceki
ele alalm. ki etmen de yalnz balarna, aklama alarda Bat Toplumunda bilinmezdi ve bu Bat
sn yapmamz gereken atlm yaratmaya yeterli Toplumunun baz kesimlerinde bugn bile bilin-
grnmyorsa, u halde bilinmeyen niteliimizi bu miyor; Karanlk a" ve "Orta a" diye adlan-
iki etmenin ortaK bir rnnde aramamz gereke- drlagelen dnemde -yani, on beind yzyln son
cektir. Olur ki, belli koullar altnda karlkl etki eyreiyle tamamlanan on yzyllk sre iinde-
ve tepkileri, baka koullar altnda ayr ayr ya Bat Toplumunun yeleri, nsanl bir btn ola-
da birlikte etki ve tepkilerinden daha deiik so- rak dndklerinde, insan ailesini bizim de bugn
nular verir. rnein, hava ve benzin buhar, bir yaptmz gibi iki kategoriye blmeye almlar
karbratrde karp yanma haznesine girdikie- d. Gelgelelim, blme ilkesi apayryd. Atalarmz,
rinde, bir otomobilin motorunu altracak kadar bizim yaptmz gibi nsanl beyaz insarIar ve
gl patlamalar yaratabilirler, oysa atmosferde- renkli insanlar diye ikiye bleceklerine, ayrm H
ki havayia benzin deposundaki benzin olduklar ristiyanlar ve putperestler arasnda yaparlard; iti-
gibi kalrlar. raf etmemiz gerekir ki onlarn ayrm gerek ahla-
.. Irk, yaayan yaratklarn herhangi bir gen ki, gerekse entelektel adan, bizimkinden ok da-
ya da trnn ya da baka herhangi bir snf ya ha iyiydi. Entelektel bakmdan daha iyiydi, n-
da grubunun doutan gelme, ayrc bir niteligini k bir insann dini o insann hayatnda deminin
belirtmek iin kullanlan bir terimdir. Burada bizi renginden ok daha nemli ve arIamll bir etmen-
ilgilendiren rksal geler, belirli insan toplumlarn dir ve dolaysyla bir snflandrma ileminde ok
da belki de doutan gelme olan, ayrc psiik ya daha kullanl bir lttr. Ayrca, Hristiyan ve
da manevi niteliklerdir; bunlar, bu toplumlar uy- putperest olarak ayrmak, beyaz ve renkli olarak
barl1;a doru iten olumlu etmenin ta kendisi ola- ayrmaktan ahlaken de daha iyidir, nk rklar
bilirler. imdiye kadar rk zerine yaplagelen, ve arasndaki uurum geilmez. Bu, aldaki koyun-
trk bizim bu gru amzdan tle alan btun tar- larla dalarda ba bo gezen koyunlar arasndaki
tmalar, insann fiziksel yapsnda grlen rksal ayrmdr, koyurIarla keiler arasndaki ayrm de-
karakteristiklerle insanda psiik trden varsaym iL.
sal rksal zellikler arasnda kalc ve kesin bir ba gznde, krda
Ortaa Batl Hristiyannn
lant olduu postlasna dayanmtr. Fiziksel r bayrda gezip dolaan putperest ne tedavi olmaz
kn ayrc iaretleri hemen gze arpar, gz alk derecede kirli, ne de bir daha kazanlmaz ekilde
olmasa ve zellikler kk ve belli belirsiz olsa bile. kay.pt. Potansiyelolarak, o da kendisi gibi bir
Gnmzn Bat Dnyas'nda, Toplumsal -Hristiyand; kaybolan btn koyunlarn ada
olayl(l.rn rksah aklamalar pek modadr. Ken- toplanaca zaman zlemle bekliyordu. Gerekten,

98
u dnya tarihinin nceden kesinlemi sonucu,
n dnyadaki amacnn hedefini bulmas
gvenle bekiiyordu. Byle bir ruhla Batl
ar, Magi'den birini siyahi olarak resme-
erdi. Oysa modern an beyaz derili Batl pra-
n, Hristiyan yapt kara deriliye ne kadar
.ik bir gzle bakyor. Yeni Hristiyan belki de
adamn dininde manevi selamet bumutur;
. beyaz adamn kltrn benimsemi, onun
ni bir melek diliyle konuma,n renmitir;
adamn ekonomik tekniinin bir uzman ol-
ur, ama derisini deitirmedike btn bun-
n ona bir yarar olmaz. Tabii o da diyebilir ki,
yrseverlik olmadka, beyaz adamn btn bil-
" btn esrarlar anlamas ve dalar yerinden
tacak kadar usta olmasnn da bir yarar yok-

Ortaan Batl insannn rk-duygusundan


l, Bat Uygarlmzn aa yukar orta-
aamasnda taklm olan Bat uluslarnda bu-
de vardr: rnein, spanyollar ve Portekizliler
spanyoarla Portekizlilerin Amerika'da yeni
i topluluklar kuran toruniar ('l
Araplar, sarn veya esmer btn teki Ms-
nlar, beyaz olmayan rkara kar renk nyar-
yla hareket etmezler ve gnmzde Ms!-
ar, hillil Ortaa'da Batl Hristiyanlarn in-
k ailesine uygulad ayrm yapyorlar. n
mminler ve potansiyel mmin olan mn-
er olarak ikiye ayryorlar. Bu ayrm, fiziksel
btn ayrmlarnn stnde. Bugnn beyaz
lDanlarnn bu liberal tavr, Ortaan beyaz
i Hristiyanlarnnkinden daha dikkate deer;
ortaadaki atalarmzn farkl renkte in-
arla temas yoktu ya da yok denecek kadar az-
oysa beyaz Mslmanlar daha bandan beri
'daki zenciler ve Hindistan'daki esmer .tenli
arla temastaydlar. Bu temas gn getike
tr; yle ki, bugn beyazlar ve siyah1ar, Pa-
ve Afrika boyunca slam'n bayra altnda
panm ve kaynamlardr. Bu nemli snavda,
Mslmanlar rk-duygusundan zgr 01-
i kantlarn en inandrcsyla ispatam
: Kzlarn kara Mslmanlarla evlendirmi-

Son be bin yl iinde ortaya kan uygarlkla-


en parlak ve en ok sayda katkda bulunan rk
62 SAYAH! MAGUS. Hans Baldung'un Adarasyon'u,
hepsi hillil yaamaktadr; ay~ca, bunlarn
Ortaa geleneine uygun olarak Magi'den birini
ksm, henz barbarlk dzeyinin, hattil vahi
zenci olarak resmediyor.
dze}inin tesine gememi uygarlk-ncesi
umlarda yaamaktadr. Klllk lsne gre
dracak olursak, Hint, Hitit, Helen, Bat ve
Jlus Uyg2Tlklarn, ve Gney-Dou Avrupa'daki
i
oks Hristiyan Uygarln yaratmakta yar-
iJnc olan Homo hirsutus'un Kuzeyli rneklerini,

99
bugne kadar uygarlk-ncesi dzeyde kalan za- kysn in'in gney sahilinden ayran dalar ara-
vall akrabalar Kll Aynular ve Avusturalya yer- snda orada burada, daruk bir biimde hala Yll'la-
\ileriyle, Veddahlar ve Todalarla karlll'ltrabiliriz. yan sar rktan barbarlarla ya da Hindiini yarm
Renge gre snflandracak olursak, bildiimiz uy- adasnn ilerindeki baz kuytularda Yll'layan sar
garlklarn belki de yarsn kurmu olan beyaz in- rktan vahilerle karlatrabiliriz. Hint Uygarl
sanlar bugnn beyaz barbarlaryla karlll'ltra 'nn kahverengi kurucularn kta Hindistan'nn
biliriz: Rif, Atlas ve Kabile'nin derinliklerinde otu- vahi kabileleriyle -Bil'ler, Gond'lar ve benzerle-
rup, birbiri ardnca gelen birok uygarln hem ri- ve Sumatra ile Borneo'nun kelle avclaryla
saldrlarna hem de okamalarna kar koyan karlatrabiliriz. nkalar ili'nin Araukan bar-
Kuzey-Bat Afrika'nn sarn, mavi gzl dal barlaryla ya da Amazon ve Tierra del Fuege'nun
lar; derileri kavurucu gnein altnda esmerlese vahileriyle karlatrabiliriz. Mayalar ve Toltek-
bile, salar ve gzleriyle renklerinin akln ele ler'i, Kuzey Amerikal, kzlderili olarak n yapm
veren Sahra'daki Gebe akrabalar; Yunanistan' "Soylu vahi ile karlatrabi\iriz.
la Roma arasndaki kara yoluna tepeden bakan Tarihi kaytlarmzn gsterdii gibi, bugn
dalarnda uzun sre uygarlktan kanmay ba- hala yaayan barbarlar, komu uygarlklarn ile-
aran Arnavutluk'un sar sal, mavi gzl dalla rine alp zmledii barbar topluluklarn kalnt
r; beyaz rkn ok gzel rnekleri olduklar iin, lardr ve bu zmleme sreci hala devam etmek-
Batl etnologlarmzn btn Home pallidus soyu- tedir. Beyaz barbarlar incelememizi bugn deil
na bilimsel terim olarak adlarn vermeye bouna de, iki yzyl nce yapsaydk, \istemize, 1745'den bu
uratklar Kafkas dallar; Krdistan dallar; yana gelip geen yarm dzine kadar kuak bo-
Afganistan ile Hindistan arasndaki snr blgesi- yunca Bat ToplUl~u tarafndan tamamen zm-
nin dallar; ve -bir kere daha- gr kllarnn lenmi olan skoyal dallar da ekleyecektik. n
arasndan kendini gsteren beyaz tenlerine karn, celemeyi iki yzyl sonra yeniden yapacak olursak,
Japonya'daki Dou Asya Uygarlna kar barbar- 1skoyal dallarn, Kral LL. George zamannda
lk iin umutsuz bir sava veren ve sonunda "Sar hala barbar saylmalar bize nasl ~uhaf grn-
tehlike)) ye yenilen Aynular. te yandan, in Uy- yorsa, Arnavutlarla Rifli'lerin bizim zamanmzda
garln yaratan sar insanlar, Yangtse'nin gney barbar saylmalar da iki yzyl sonraki torunlar-

63 g!yAH! AZ1Z
Aziz ErasmUB'ia Aziz Mauritius'
un Ka~lamalar, Matbias Gr
newaldm resmi.

100
64,65 Yukandaki Avrasya stepleri tim gelimi bir Gebe Uygarl'n ayak-
ta tutabilmiti, oysa Kuzey Amerika'nn ayn tipteki preyri ayrilkIar yerli
bir Gebe Uygarl'n hi bir zaman yaratamad.

101
mza ayn ekilde tuhaf gorunur. Ayn ekilde, zim iin anlalmaz ya da zor anlalr bir olgu ol-
. . 1000 ylnda
san rktan barbarlarn listesini maktan kar.
karmaya kalksaydk, iki kk blgede yaa Barbarlktan uygarla ilerleyiteki gecikmele-
yanlar dnda bugnk btn in halknn barbar rin nedeni, btn insansoyu iin ortak olan insan
olduunu grrdk: O iki blge de, o erken ada tabiat ile, insan ailesinin belli dnemlerdeki ma-

in Uygarlnn snrlarn izen, Sar Irmak'n halli evrelerinin baz istisnai derecede elverisiz
aa ve orta havzalar olacakt. Uygarlk dedii koullar arasndaki etki ve tepkilerdir.
miz toplum biimi var oldu olal, uygarlk snrla Yukardaki dnceler, nsan soyunun belli
rnn genilemesi ve barbar komularn emilip bir parasnda bulunan zel bir rk niteliinin, son
zmlenmesi yoluyla insan gcnn artmas, uy- be bin yl iinde, nsanln bir ksmn Alkan
lklarn kklemesi adn verdiimiz Yin-duru-
garlklarn hayatlarnn ve etkinliklerinin balca
srekli zelliklerinden biri olagelmitir. mundan karp, Uygarln farkllamas diye
Btn rkardan btn insanlarn uygarlk adlandracamz Yang-etkinliine srklemekte

kurabileceini kabul e.dersek, ampirik gzlemlerle kendini gsteren olumlu etmen olduu yolundaki
yanl kandan bizi kurtarabilir.
kesinlemi bir olgu olan bu zmleme sreci, bi-

12 evremi?
Bir toplumun genilemesi bazan o toplumun n- manzaraya da sahiptir ve buralarda trl daa'ar, orman-
ar. ovalar, ayrlar grlr; oysa fazla mevsim de-
clerini fizik ve kltr asndan kendilerinden
iikligi olmayan lkelerde toprak biimi de had dereced&
farkl halklarla kar karya getirir. Bu farkllk monotondur. Konu incelendiinde ayn eitlemelerin in-
lar bir sorun yaratr; modem Batllar, rk kavra- san tabiat Iin de geerli oldu~u grlecektir. Insan
mn icat ederek, bu sorunu kendi zevklerine uy- 'izyonomileri de bol aal. sulak dal tipi, ksr top--
rakl, kurak yer tipi. ayrlk-bataklk tipi. temizlenmi.
gun bir biimde zmlerdir. Helen Toplumunun, sulamas yaplm alak aval tipi olarak snflandrla
.. sekizinci yzyl onlarna doru balayan ge- bilir. Burada da evre farkllnn insan lizii zern
nilemesi sonucunda, Helen akl da ayn sorunla deki etkileri grlyor; farkllk fazlaysa, bedent tipakl
farkllama da ayn oranda artyor .... (1)
karlam ve onlar da sorunu, olduka farkl tip-
te bir teorik aklama yaparak -gene kendi zevk- Uygarlklarn douunda evre-teorisinin, rk
lerine uygun ekilde- zmlerdi. Helenlerin - teorisinde grlen ahlaki irenlikten nasibi yok-
zm her bakmdan Batllarn zmnden s- tur, ama entelektel adan bakldnda o da te-
tnd. Daha fazla hayal gc gerektiriyordu, da- kisi kadar sakattr. Her iki teori de, nsanolunun
ha aklcyd, daha insaniydi; hepsinden daha farkl kesimlerinin fiziksel davran biimlerindf
nemlisi, nyargszd. Bat'nn rk teorilerinde o ampirik ekilde gzlemlenen eitlilii, bu fiziksel
kadar genel, o kadar gze batc, o kadar irkin bir eitliliin bir neden - sonu ilikisi biimlnde, Ta-
zellik olan o kendine dknlk gesi Helen - biatn fizikselolmayan alannda, gene ampirik gz-
zmnde yoktur. nk, kendilerine benzemeyen lem tarafndan verilmi eitlilik geleriyle, srek-
insaniarla temas edince rk bilincine kaplmak li ve deimez biimde bantl bulunduu eklin
yle dursun, rk konusunda eskisinden de daha de aklamaktadrlar. Irk-teorisine gre farklla
pheci olan bir tarzda akl yrttler. Kendileriy- tran doal neden insan fiziinin eitliliindedir,
le yeni edindikleri komular arasndaki gze ar- evre-teorisine greyse deiik insan toplunlar
pan farkllklar, tek bir insan tabiat zerinde e- nn yaad iklim, toporafya ve hidrografya ko-
itli evrelerin farkl etkileri olarak akladlar: uUarnn eitliliindedir; ama iki teori arasnda
Her naslsa insan tabiatnda isel bir farklln d ki bu uyumazlk temel deildir. kisi de, ayn eit
a vuran belirtileri olarak grmediler. lemeyi, ayn bilinmez nicelii farkl deerler vere-
Helenlerin evre teorileri nin incelenebilee- rek zmek yolunda, 'iki farkl giriimdir. ki teori-
i klasik rnek, .. beinci yzyldan kalan ve Hi- nin de koyduu eitlemenin yaps zdetir; ve
pokrates'in Tp Okulu'nun derlenmi eserleri ara- ikisi de, ortak temel formUerinin sakatlnn an-
snda muhafaza edilen Atmosferin, Suyun ve Yern lalmas sonucunda kerler. Formln z, iki
Etkileri adl bir kitapktr. Elimizin altnda bulu- takm eitleme arasnda bir karlaktr (torre-
nan literatr arasnda teorinin en yeterli akla lation): bu karlan sabit ve kalc olduu gs-
masn verdii iin bu kitap alnt yapmaya deer: terilmeHdir ki -her trl kouUar altnda her du-
Ikliminde en byk ve en sk mevsim deiiklii olan rumda ayakta kalabilmelidir- bunun zerine ku-
lkeler ayn zamanda en vahi ve en fazla farkllam rulu teoriler bilimsel yasa statsne 'girmeyi talep

102
edebilsinler. Byle bir snavda rk-teorisinin baa bancdr (yani Helen Dnyasnn iklimine yabanc
nl olamadn grdk; imdi evre-teorisinin de dr); ayrca, nehirlerinin de benzeri grlmemi bir
ondan farkl olamadn greceiz .. zellii vardr. Bu, Msrllarn niin nsanln ge-
rnein, Avrasya ile Arabistan ve Kuzey Af- ri kalan ksm iin tamamen yabanc ve ters davra-
rika'nn stepleri, belki drt bin yldan beri ve da- n ve alkanlklar olduunu aklar. (2) Hero-
ha birka gn ncesine kadar, fizyografya ve iklim dotus'un, Msr Uygarlnn kendirye zg karak-
asndan olduka kendine zg ve tekdzeU olan teristil<.1erini bu Hipokratesi yaklamla alklama
bir evrede, tamamen kendine zg ve tekdzeU s, bu dnyann herhangi bir yerinde, iklimi ve fiz-
bir hayat tarz olan pastqral Gebe halklaru yografyas Nil nehrinin aa vadisine ve deltasna
yurduydu. u halde bu pastoral Oebelerln evre- benzeyen btn baka lkelerde ayn davran ve
lertnin fizyografyas ve iklimi, kltrlerinin karak- alkanlklara raslansayd doru ve inandrc ola-
lertni aklamaz m? ncelememizi Eski Dnya'- bilirdi. Tabii Msr Uygarlnn fiziksel evresinin
nn ana karasndaki steplerle snrlandnrsak, ev- tpatp ayn olan herhangi bir lke aramak sama
re tipi ile toplum tipi arasndaki banty gste- olur, ama gerek Aa Frat-Dicle havzas, gerekse
rir ki, bu da, benzer evrelerin her zaman ve her nds havzas buraya yaklak olarak benzer. Bu
yerde, taklit yoluyla deil, Tabiatn tekdzelii il- iki baka yrede fiziksel koullar, baz ana zellik-
kesi uyarnca, benzer toplumlar yarattn savu- leri bakmndan, Msr'dakinin eidir. ki yreyi de
nan evre-teorisinin iddialarna uygun der. Ne ayn ekilde stepler evreler, iklim ayn ekilde ku-
var ki, daha baka snamalar uygulandnda, ba- rudur, uzaklardaki yal, tepeleri karl dalardan
ntmm ktn gryoruz. nk dnyann, doan byk nehirlerin getirdii bol miktarda su
Gebe toplumlar iin evre olan baka alanlarnn ve alvyon vardr; ve birbirine benzeyen bu iki
-Kuzey Amerika'nn preyrileri, Venezella'nn ya- ortamda da, Msr Uygarlna benzer uygarlklar
nolar, Arjantin'in pampalar ve Avusturalya'da dodu. Ama inceleme alanmz genilettiimizde,
bat Queensland ayrlaryla New South Wale, a- bantnn ortadan kalktn gryoruz. Nil ile n
yrlar kendi bana bamsz Gebe topl umlar ya- ds ve DiCle-Frat'n aa vadilerinin yaratt ev-
ratarak evre-teorisinin balca gereini yerne ge- re koullar, Birleik Devletler'in gney-batsndaki
tirmemitir. Potansiyelleri de szkonusu deildir. Rio Grande ile Kolorado nehirlerinin vadilerinde
Modern caf!da Bat Tonlumunun giri'imleriyle bu de vardr. Dnyann br ucundan getirdii uygar-
potansivel sonuna kadar gereke~mi'tir. lerleyen ln kaynaklaryla donanm Avrupal gmenin
pulluk ve fabrikann nnde bu sahipsiz toprak- elinde, Amerika'nn bu nehirleri, Nil ve Frat'n bir
lar kazanan ve birka kusak bovunca elinde tu- zamanlar Msrl ve Smer sulama mhendislerine
tan nc Batl hayvanclar -Kuzey Amerika' sunduu mucizeleri yarattar; ama Kolorado ya da
nn kovboylar. Gney Amerikal gooiar ve Avus- Rio Grande bu byy, onu zaten baka yerde
turalyal srclar- nsanolunun hayalini, tp renip sindirmemi insanlara retemezdi. Bu insan-
lt hkitler. Tatarlar ve Araplar gibi fethettiler. larn, gerekli ustala sahip olduktan baka, frsat
Gcebe alkanlklar olmayan. ortaya kt kal kan yerde ustalklarn uygulayacak ruha da sa-
tarm ve manifaktrle geinen bir toplumun n- hip oldul<.lar unutulmamaldr.
eillerini. bir kuak iin olsun, Gebe insanlara Belirli tipte bir evrenin bir insan toplumu ta-
dntrebilseydl. Amerika ve Avusturalya step- rafndan elverili duruma getirilmesi, ama bir ba
lerinin potansiyeli gerekten gl olurdu. lk ka insan toplumunun ayn potansiyelleri kullan-
Batl kaiflerin burada bulduu insanlar da. ne may baaramamas, pek ok rnei grlen bir o-
tuhaftr ki evrenin potanSiyeli tarafndan Ge- laydr. Ama potansiyelolarak sulamaya yatkn iki
belie itilmemi, bu geni Gebe cennetlerinde av- nehir yata ve potansiyelolarak otlak yaplmaya
clktan baka yapacak i bulamamlard: Hay- yatkn iki step rnei. rk gibi evrenin de uygar-
vanclk-ncesi avclk ve yiyecek-toplaycl d- ln dou nedeni olmadn gstermeye yeter.
zeyinde bir ekonomileri vard. "evre. grecelii olan bir terimdir. Bir ba
evre-teorisni bundan sonra bir de Aa Nil kasnn varln, varoluunu ve etkinliini ima e-
vadisine benzeyen alanlar gzden geirerek snar der. Bu bakas, yaayan bir yaratlktr; ve her ya-
sak, gene ayn sonula karlarz. Yunan ulusu ayan yaratn evresi, Evrenin geri kalan ksm
tarihinin Helenik a'nda Firavunlar Msr ile nn toplamdr. rnein, bir insann evresi, canl
lemas eden btn Yunanllar, Msr Uygarlnn, ve cansz btn insan-olmayan Doa ile teki in-
Yunanl gzne grnen zellikleriyle karlam sanlardan meydana gelir (yaayan insanlar kadar
!ard. Herodotils, Msr kltrnn bu zelliklerini, lmler de buna dahildir). Her eyden nce, bir
bu kltrn biimlendii fiziksel evrenin zellik- insann evreSi, o insann kendi insanl tabiatn
lerine hamleder. "Msrllarn yaad iklim ya- da ierir. nsann evresinin, bu son szn ettii-

103
miz gesi -isel manevi ge- kiinin, evresinin dar doal bir kaynak deildir: insan kullanmak steyene
geri kalan btn geleriyle ilikilerinin anahtar ve kullanma yolunu bulana kadar kmr, altn ve uran-
yum madenieri de herhangi bir nem tamyordu. (S)
dr; nk, bir insan kendi iindeki Doaya ege-
Bylece, Doann, nsann evresi olan insan-
men olmasn bilmezse, kendi dnda yatan Ev- d gesindeki eitliliin insan kltrndeki e-
rene egemen olmasn da bilemez. "Btn esrarla- itliliin nedeni olduunu, kltr tipleriyle fizyog-
r ve btn bilgileri anlamak elinden gelebilir (O),
rafya ve iklim tipleri arasnda deimez bir bant
ama en yksek derecede kazanlm teknik ustalk bulunduunu ileri sren Yunan dnrleri yan
bile, kendini ynetmeyi bilmeyen insana yararl lyorlard. Corafi olgular, kendilerine yaklald
olamaz. zaman olduklar gibi olgudurlar" ve bu yakla
nsann evresindeki insan-d Doadan mey-
m ancak insan yapabilir. Bu dorudur, ama bu
dana gelen ge ise, atalarmzn bilinlenmeye ba doruysa bunun kart olan nerme de doru ol-
layp insan olduklar o bilinmeyen tarihten mil-
maldr. Corafi olgulara yaklaan insan, bu olgu-
yonlarca yl nce de vard. nsan-d Doann, ge- larla baa kabilmek iin gerekli donanma ya sa-
lecekte, insan soyunun yok olaca o bilinmeyen hiptir ya da deildir; ve nsann donanmnn ana
tarihten sonra da milyonlarca ylolacan tahmin noktas nsann teknolojisi deildir; ruhudur. n
edebiliriz. nsan-d Doann tarihinde (bu tari- san, baz corafi olgularn sunduu potansiyeller-
hin nsan-ncesi ve insan-sonras blmlerini in- den yararlanma giriimi iin gerel<li grten, in-
san-olmayan bir gzlemcinin kaydettiini hayal e- siyatiften, sebattan, ve hepsinden nemlisi, kendi-
debilirsek Evreni meydana getiren gelerden biri- ne egemen olabilme yeteneinden yoksunsa, en iyi
nin de nsanlk olduu dnem, gz ap kapayacak aralar da kendi balarna, nsann bu ii baar
kadar ksa bir zaman olacaktr. Ama nsan varoldu- masn salayamazlar. nsanda belirleyici etmen
u srece, insan-d Doann nsan iin nemi, -terazinin baar ya da baarszlk kefesinin ar
nsann evresinin bir paras olmasdr (en nem- basmasn belirleyen etmen- rk deildir, ama ay-
li paras olmasa bile). Evrene nsan asndan ba- n zamanda ustalk da deildir; Evrende nsann
kldnda, kendi zuhurunun bir sonucu olarak nsann evre-
corafi olgular, kendilerine yaklald zaman olgudur- si haline gelmi Doann tQplamnn nsana mey-
lar. .. Insan olmadka bu dnya bir evre deildir, bi-
zim dnyamz deildir... Insan olmadan, evre de oL- dan okumas karsnda nsann tepkisini gsterdi-
maz. (4) i ruhtur. Tabiatn bu toplam, gerek nsan so-
Doann bir rn, ancak insan onu kullanmak istedii
yunda (Home sapiens), gerekse bu trn bireysel
ve kullanabilecek teknikleri bulduu zaman doal bir
kaynak olur. Dolaysyla. zengin, bataklk bir toprak, fn- temsilcilerinde - yani, tek tek kiilerde- kendini
san onu kurutup ekime elverili duruma getirinceye ka- gsteren nsan tabiatn da iine alr.

13 Meydan9kuma-ve-1epki
Son be bin yl iinde nsanln bir ksmn -,redururluk, rk ve evre- etkilemele ini ele
"alskanlklarn btnsellemesindenn "uygarln aldm ve determinist neden-sonu ilikisinin terim-
farkllamasomaiten olumlu etmeni aryorum im leri iinde dndm. imdi btn bu manevralar
di. nsanlk tarihinin ritmi, ilk olarak uygarln birbirleri ard sra boa knca, ard arda dizilen ba-
afanda bu deiimden gemi deildir. Mezopo ~arszlklarmn yntemde bir yanla iaret edip
tamya evresinde yaayan baz insan toplumlar etmediini dnmek zorunda kalyorum. Belki de,
tarm icat ettikleri zaman bu deiimden geilmi aratrmamn banda (I) kendi kendimi uyard
ti. Bundan daha nce, baz daha eski toplumlar -o m halde gene apatetik yanlt"ya kurban gittim.
zamarlar belki de yarm milyon yanda olan- A- Yaayan yaratklarn incelenmesi demek olan ta.
a Paleolitik aralar (Aa Yontma Ta) yap- rih dncesine, cansz Doa zerine dnmek
maktan vaz geip ok daha yeterli Yukar Paleoli- iin yaratlan bilimsel dnce yntemini uygula-
tik teknii icat ettiklerinde de ayn eyolmutu. mam sakn bir yanlg olmasI,!? Ayrca, insanlar
nsanlk tarihindeki yeni balanglarn en radi- aras karlamalarn sonularn neden-sonu ile
kali, nsann insan-ncesi atalarnn insan haline yiinin rnekleri olarak ele almakla bir yanlgya
geldii ilk balang noktasyd. Dolaysyla, bu gi- daha dm olmayaym? Bir nedenin sonucu ka-
bi yeni balanglarn aklamasn aramak, yalnz nlmazdr, deimezdir ve nceden tahmin edile-
uygarln deil, ayn zamanda insanln da kke- bilir. Ama yaayan kimselerin biri ya da brnn
nini aramaktr. bir atma karsnda insiyatifi bir neden deildir;
imdiye kadarki araymda ruhsuz glerin bir meydan okumadr. Dourduu durum da bir

104
sonu deildir; bir tepkidir. Meydan okuma-ve-tep- biraz deimi olarak ortaya kar. Gezegenler sis-
ki (2) bir olaylar dizisini temsil etmek bakmndan teminin Gne ile bir baka geen yldz arasnda
neden-ve-sonuca benzer. Ama dizinin karakteri ay- ki yaknlama sonucu doduu teorisini ortaya
n deildir. Tepki, sonuca benzemez, nk nce- atan ada Batl astronomlar bile bu deiken
den belirlenmi deildir, her durumda ayn olmaz mite kar ilgi duydular.
ve dolaysyla nceden tahmin edilmesi, kendi isel Onlarn varsaymna gre uzak gemite bizim gneimiz
de gezegenleri olmayan normal bir yldzdl. Sonra, yakla-
yaps gerei mmkn deildir. imdi sorunuma
k olarak yirmi milyon yl kadar nce, uzaydan ge-
yeni bir gzle bakacam. imdiye kadar gler mekte olan bir baka yldz gnein ok yaknndan ge-
grdm yerde imdiden sonra kiiler grece- ti. Iki cisim arasndaki ekim yznden birbirlerinin ev-
resinde savruldular, sonra br yldz yoluna devam
im. nsanlar arasndaki ilikileri, sonu yaratan
etti. Ama bu yakn karlamada gneten byk gazl
nedenler olarak deil de, tepki yaratan meydan kitleler koptu: bunlann bir ksm geri dnd. bir ksm
okumalar olarak resmedeceim. Platon'un gster- giden yldzn ardna taklp uzaklat, ama bir ksm da
gnein ekim alan iinde kalarak onun evresinde dn-
dii yoldan gideceim: Mitolojinin diline kulak ve-
meye balad. Bu gazlar zamanla daha kk paralar
rebilmek iin bilimin formiilIerinden uzaklaaca halinde YOOunlatllar, sonunda gitgide byyen cisimer
m. haline gelerek gezegenleri meydana getirdiler. (')
imdiye kadar, bir eleme sreci sonunda, bir Bu, modern astronominin uyumsuz diliyle de
eyi kefettik: Uygarlklarm doularnn nedeni olsa, Doann eitiro grmemi ocuklarnn azn
basit deil, karmaktr; bir varlk deil, bir iliki da tandk bir yk olan, Gne tanras ile ona
dir. Bu ilikiyi ya iki insan-d g arasndaki -r- sahip olan erkek g arasndaki mitolojik karla
nein' otomobilin motorunda birbirlerini deiti mann yeni bir formlnden baka bir ey deildir.
ren benzinle hava gibi- karJkl etkileme ya da Bu kadar deiik balanlarda ve bu kadar e-
iki kiilik arasndaki bir karlama olarak kavra- 'litli biimlerde tekrarlanan bu hikayenin ya da
mak arasnda bir seme yapmak durumundaylZ. dramn olay rgsn analiz etmeye alalm. ki
Zihnimizl bu iki kavramn ikincisine yatralm. genel zellikten balayabiliriz: Karlama; ender,
Belki o bizi aydnla karr. hatta benzeri olmayan bir olayolarak dn
nsann hayal gcnn yaratt en byk hi- mektedir; ve Doann allm gidiinde yaratt
kaye ve dramardan bazJa~n olay rgs insan- kopuun ycelii ile eorantl bir ycelikte sonu-
st kiilikler arasnda bir atmay ele alr. Tev- lar olduuna inanlmaktadr.
rat'n Tekvin Kitab'ndaki nsan'n D hika- Helen mitolojisinin rahat ileyen bir dnyas
yesinin olay rgs Yahweh ile Ylan arasndaki a- vard; tanrlar insanlarn gzel kzlarn grr ve
tmaya dayanr; ayn antagonist kiiler (Suriye o kadar ouna istediklerini yaparlard ki kurban-
ruhunun daha ileri dzeyde aydnlanmas sayesin, lar iirsel kataloglara sokulup alayalay sralana
de bllm deitirmi olarak) arasndaki ikinci bir bilirdi ('); gene de byle olaylar her zaman heyecan
atmaysa nsanln .Kurtuluu'nu hikaye eden yaratrd ve sonu olarak kahramaniar doard. o-
ncil'in olay rgsn mezdana getirir; Eyb'n lay rgsnn, karlaan iki tarafn da irsanst
Kitab'nn olay rgs Tanr ile eytan arasndaki olduu biimlerinde olayn enderlii ve anilii da-
atmadr; Tanr ile Metistofeles arasndaki a- ha ak seik grnr. Eyb'n Kitab'nda "Tanr'
tmadr; Tanr ile Metistofeles arasndaki atma nn oullarnn Tanr'nn huzuruna vardklar ve
Geethe'nin Faust'unun olay rgsdr; Tanrlarla eytan'n da aralarna girdii gn belli ki olaan
Daymonlar arasndaki atma skandinavya'nn st bir olayolarak anlatlmaktadr; Goethe'nin
Voluspa'snn olay orgsdr; Artemis ile Afrodite Faust'unda eylemi balatan Cennette nsz (p
arasndaki atma Evripides'in Hippolytusunun hesiz bu da Eyb'n Kitab'ndan esinlenmitir) b-
olay rgsdr. lmndeki Tanr ile Mefistofeles arasndaki kar
Her zaman ve heryerde ortaya kan bir mit- lama da byledir (O). Her iki dramda da, Cennet'
te -Zaman-ncesi imge denebilecek bir ey var- deki olaanst karlamann Yeryzndeki so-
sa o da bu mit olmal dr- yani Bakire ile onun o- nular muazzamdr. Eyb'n ve Faust'un ektik-
cuu'nun Babas arasndaki karlamada, ayn o- leri, sanatn sezgisel dilinde, nsann ektiinin son-
lay rgsnn bir baka biimini grrz. Bu mi- suz okluunu temsil eder. Teoloji dilinde de ayn
tin kiileri sayslZ adlarla, binlerce deiik sahnede, muazzam sonu, ncil'deki Tekvin'de resmedilen
kendi deimez rollerini oynayagelmi.lerdir: Danae insanst karlamalarn sonucu olarak temsil
De Altn Yamuru; Avrupa ile Boa; vurulmu Yer- edilir. Yahweh ile Ylan'n karlamasndan sonra
yz olan Semele ile yldrm savuran Gkyz Adem ile Havva'nn Aden Bahesi'nden kovulmala-
olan Zeus; Evripides'in Ion'unda Kreusa ile.Apol- r nsann D'nden baka bir ey deildir; n
lan; Psike ile Kpid; Gretchen ile Faust. sa'nn cil'de sa'nn ge ykselii nsann Kurtuluu'ndan
doacann bildirilmesi sahnesinde de ayn tema baka bir ey deildir.

105
66 EYTAN'N MEYDAN OKUMASI, TANR'NN TEPKtSt Tann'nn Ev-
reni'ne eytan'n burnunu sokmas tanrsal yatatcln yenilenmesini gerek-
tirir. Blake'in sulu boya resmi eytan' canl bir hareket, Tanr'y hametli bir
hareketsizlik iinde gsteriyor. Aada, kusursuz ve dimdik Eyp.

106
67 Ben Tanr mym? duyuyorulII (Fa.ust). Faust'un insan bilgisinin
tesine gemek iin huzursuz aranlar Tanr'ya kar bir meydan okumadr,
ama Tanr bunu ksr miskinliin bir alternatifi olarak kabul ediyor.

ncil'de olayn benzersizlii, hikayenin zne szdr; dolaysyla iki yldz arasndabir karlama
uygundur; modem Bat astronomisinin keifleri akl almayacak kadar ender bir olayolmaldr. By-
merkezi dnya olan evren kavramn ykt ykal, lece, dnyada hayatn ortaya kmasna yol at
Bat akl bu ilikayeye durmadan taklp sendele- varsaylan Gne ile bir baka yldz arasndaki ya-,
mitir. knlamann enderlii ve anilii, karlamann
Ama, benzeri olmayan bu tanrsalolayn tarih Tanr ile eytan arasnda, sonucun da nsann D-
kadar eski mitini daha dn yalanlar gibi grnen ve Kurtuluu olduu Tekvin ve ncil'in zn-
modern astronomik genilik kavram, yarin ayn de olduu gibipir, onlar zedelemez. Oyunun gele-
miti dorulayabilir: nk bo uzayn genilii ile neksel olay rgs en olmadk ortamlarda kendini
yldzlarn saysnn muazzaml tamamen orant- gsterebiliyor.

107
8 D VE BACILANMA Insan dm olmasayd, Tanr fedakar sev-
gisini belli edemeyecekti: Havva'nn batan kmas ile sa'nm armha geri!
mesi, ortaan Hayat ve lm Aac sembol ile birbirlerine balanyor.

Oyun, eksiksiz bir Yin durumuyla balar. Ev-


bir kresi olan Gne Uzay iinde engeli olmayan
ren'de Balder, kendini hayatta tutmakla her eyin
bir yolda ilerlemektedir. Biyoloun evreninde, tr
gzel ve parlak olmasn salar. Gkyznde:
Die unbegrejflich hohen Werke
evresi ile kusursuz bir uyum iindedir.
Sind herrlich......ie am ersten Tag. (6) Yin bylece tamam olunca, Yang'a gemeye
Yeryznde. Faust bilgide kusursuzdur; Eyp iyi- hazr demektir. Ama ne iteeektir onu oraya ge-
lik ve refahta kusursuzdur (7); Aden Bahesi'n. meye? Tanm gerei, kendi lleri iinde kusur
deki Adem ile Havva, masumiyet ve rahatlkta ku- suz bir durumda bir deIiklik olabilmesi iin, an-
sursuzdur; bakire!er -Gretehen, Danae, Hippoly- cak darpan bir iti ya da dardaki bir ama de-
tus- temizlik ve gzellikte kusursuzdur. Astrono- imeyi balatmahdr. Durumu, fiziksel bir eden
Tllun evreninde, akkor halinde maddenin kusursuz ge durumu olarak kabul ediyorsak, Gne kresi-

108
nin yzeyindeki gazlar ekmek iin bir baka yl Birinci snrlama, yaratm olduu eyin ku-
dzn ya da motorun iindeki durgun havay pat- sursuzluu yznden Tanr'nn daha fazla yaratc
latmak iin bir baka gazn bulunmas gerektiini etkinlie frsat bulamamasdr. Tanr kendisi a
de kabul etmeliyiz. Durumu, psiik bir ermilik ya kn olarak grlyorsa, u' halde
da nirvana olarak kabul ediyorsak, sahneye bir ba Die unbegreflich hohen Werke
ka oyuncu sokmalyz: Baz pheler uyandrarak Sind herrlich. wie. am ersten Tag; (13)
zihni yeniden dnmeye zorlayan bir eletirici; yaratlan eserler her zaman ycedir, ama yce-
endie, honutsuzluk, korku ya da antipati yarata- likten yceliegitmezler (i' l. Bu noktada, Tan-
rak yrei yeniden duygulandral} bir dman; ya- r'nn ruhunun olduu yerde, zgrlk vardr, (L~)
ni, tarlaya delice otu ekecek bir dman ('J; kar- ilkesi ilemez; Tanr ikin olarak grlyorsa ay-
ma varatmak iin bir istek. Tekvin Kitab'nda Y n snrlama gene geerlidir:
lan';n. Eyb'n Kitab'nda eytan'n, Goethe'nin Der Gott, der mir im Busen wohnt
Faust'uncla Mefistofeles'in, skandinav nitolojisin Kann tief mein Innerstes erregen.
Der ber alIen meinen Kraften thront
de Loki'nin, Evripides'in Hippolytus'unda Afrodi- Er kan n nach aussen nichts bewegen. (lll)
le'nin ve on'unda Apollon'un ya da modern Bat Tanr'nn kudretinin tabi olduu ikinci snr
astronomisinde geen yldzla Darwin'in evrim lama, yeni yaratmala r frsat Kendisine dardan
teorisinde evrenin rol budur. Modern bir Batl sunulduunda, Onun bu frsat kabul etmek zorun-
filozofun dedii gibi, Bireyi sarsmak ve ayrca ... da olmasdr. eytan Ona meydan okuduunda, bu
iinde tutsak olduu kollektif ereveleri krmak meydan okumaya karlk vermemezlik edemez.
iin, dardan sarslmas ve drtklenmesi mutla- Tehlikeli yaamak: Nietzsche'nin Zerdt' iin
ka zorunludur. Dmanmz olmasa ne yapar- lkselolan bu ilke, Tanr iin bir zorunluktur. De-
dk? ('l lice otu meseli bu snrlamaya rnektir:
Bu rol en iyi yorumlayarak oynayan Mefisto- Ve ev sahibinin hizmetileri gerip ona dediler: Efendi,
feles'dir. lkin, Tanr, Cennetteki nsz'de sorunu sen taflana iyi tohum ekmedin mi? yle Ise, delice ne-
ortaya koyar: reden oldu? Ve hizmetilere: Bunu bir dman yapm
tr, dedI. Hizmetiler de ona: yle ise, ister misin, gidip
Des Menschen Tatigkeit kann allzulelcht erschlaffen.
onlar toplayalm? dediler. Fakat o dedi: Hayr, belki de-
Er liebt sich bal d die un bed ing te Ruh;
liceleri toplarken. onlarla beraber buday da skersiniz.
Drum geb' ich gem ihm den Gesellen zu,
Hasada kadar brakn. ikisi beraber bysn; hasat
Der reiz und wirkt und muss als Teufel sehaffen. (LO)
vaktinde ben oraklara diyeceim: nce deliceleri top-
Daha sonra Mefistofeles, Yeryznde, kendini layn, ve yakmak iin onlar demet yapn; fakat buday
Faust'a tantrken, roln ayn ekilde aklar: ambarma toplayn. (I')
Ich bin der Geist, der stets verneintl Tanr, eytan'n bu meydan okumasm kabul
Und das mit Recht; denn alles. was ansteht, etmek zorundadr, nk. ancak Kendi amalarn
st wet!. dass es ugrunde geht;
Drum besser war's. dass nlchts eolslnde.
inkar etmek ve Kendi eserini bozmak pahasna ka-
SO ils denn alles. was ihr Snde. bul etmekten kamabilir, aslnda, Kendi z tabiat
Zers!orung. kurz das Bse nennt, m inkar edip Tann olmaktan vaz gemek pahasna
Mein eigenlliches Element. (ll)
yadsyabilir ki bu da imkansz bir eydir ya da ta-
Son olarak Faust da, lrkenki konumasnda mamen ayr bir hikayedir.
dmannn roln kendi deneyine dayanarak bu Bylece Tanr mantki bir ereve iinde he
~ilde aklar:
eye kadir deilse, mitolojik bir ereve iinde hala
Nur der verdien sich Freiheit wie das Leben
Der taglich sie erobem muss. (12)
yenilmez olabilir mi? eytan'n meydan okumasn
Kusursuz Yin-durumundan yeni bir Yang-et- kabul etmek zorundaysa, bunu izleyecek sava ka-
zanmas da eit derecede zorunlu mudur? Evripi-
kinliine gemek iin itki ya da ama Tanr'nn ev-
lenine eytan'n mdahalesinden gelir. Olayen iyi des'in Hippolytus'unda Tanr'nn roln Artemis,
eytan'n roln ise Arrodite oynamaktadr, ama
ekilde mitolojik imgelerle anlatlabilir, nk -
nerne mantk terimlerine evrildii zaman ortaya
burada Artemis savatan kanamayacak durumda
kan elikiler bu imgelerde glk yaratmaz.
olduktan baka, yenilmeye de batan mahkumdur.
Mantkta, Tanr'nn evreni kusursuzsa, dnda bir
Olimpus tanriar arasndaki ilikiler -barbar bir
eytan da bulunamaz. eytan varsa, srf onun .bu
sa va reisin sava etesinde birbirlerinin stdr
hepsi- anariktir:
varoluu yznden, gelip bozduu kusursuzluk da
Kbrsl tannayd
bandan beri zaten eksik olmaldr. Mantk ere- Btn bu ktlkleri isteyen.
vesi iinde zlemeyen bu mantki eliki, her e Doyurmak iin gazabn. Ve bunu Zeus
ye kadir bir Tanr'y ven, ama Onun da iki nem- Kesinkes buyurmutu gkyznden: Hi bir Tanr
Bozamaz bir Tanr'nn kesin iradesini;
li snrlamaya tabi olduunu bandan kabul eden Ozlse de ktmardan seyreder ancak. (L8)
air ve peygamberin imgelerinde sezgisel bir ekilde
alr. Artemis de bu durumda, bir gn kendisi ey-

109
tan roln Afrodite'ye zarar vermeyi ka-
oynayp
sam yok olurum. Gene de, baar mmkn oldultu
rarlatrarak kendini avutabilir:
iin, ben bu kanlmaz riski gze almaya hazrm."
ElIerim ulaacaktr intikamma, Olay rgsnn bu biimi ald bir hikayede,
Yaayan erkekler iinde en sevdiinin Korkusuz dac, ynla lm tehlikesini, umutsuz
Yreini dalerek amaz oklarla. (lll} vartay atlattktan sonra, tepeyi baaryla trmana
Bylece, olay rgsne Evripides'in verdii bi- rak zafere ular. Gerek Eyp, gerekse Faust'da;
imde. eytan roln oynayan G savata zaferi bahsi Tanr kazanr, daha sonra, Yeni Ahit'de, gene
kazanyor ve son.u bir yaratma deil, bir yok etme ayn sonu alnr. Yahweh ile Ylan arasndaki sa-
oluyor. skandinav hikayesinde de yok olmak. ayn va, Tekvin Kitab'nn ilk eklinde, Hippolytus'da
ekilde Ragnarok'un (tanrlarla daymonlarn lp Artemis ile Afrodite arasndaki sava gibi sonulan-
ldrldkleri" zaman) sonucudur ('O); ama gene mt ("). Ama ayn antagonist ift arasndaki, n
de Voluspa'nn yazar kendine zg dehasy\a ka- cil'de (Yeni Ahlt'de) anlatlan ikinci karlama
ranl deler ve ardnda yeni bir afan- n gs- Tanr'nn zaferiyle sona erer.
terir. te yandan, ayn olay rgsnn bir baka Ayrca, Eyb'de, Faust'da ve Yeni Ahit'de, bah-
biiminde, meydan okumann kanlmaz br ekil si eytan'n kazanamayaca ima edilmi, hatta
de kabul edilmesini izleyen sava, eytan'n ilk kur- aka ilan edilmitir; denilmitir ki eytan Tanr'
unu atp da adamn vurmay beceremedii bir vu- nn iine bumunu sokarken Tanr'nn amacn bo-
ruma deil de, grne gre eytan'n kaybet- zamaz, tersine bu amaca sadece hizmet edebilir ve
meye mahkum olduu bir bahis eklini alr. Bu Tanr bandan beri duruma hakim olarak eytan'
bahse-girme motifinin ilendii klasik sanat eser- n kendi yenilgisini kendisi hazrlamasna frsat
leri, phesiz, Eyb'n Kitab ile Goethe'nin Faust verir. !sa, bakiUii:Jere, mabedin kumandanlarna
udur ve nerli konularn en ak seik konduu ve ihtiyarlara bunu ima eder gibidir: Bu sizin saa-
eser de gene Faust'dur. tnzdr ve karanil\'n kudretidir (25); Pilatus'la
Tanr, Cennetteki nsz'de Mefistofeles'le bah- konuurken de yle: Eer sana yukardan veril-
se girmeyi kabul ettikten sonra (21), artlar Yery- memi olsayd, benim zerimde senin hi kudretin
znde, Mefistofeles'le Faust arasnda, aada ol- olmazd!. (,G) Modern bir Hristiyan ilahiyatlSnn
duu ekilde tespit edilir: kalemi de ayn imay iliyor-:
faust. Werd Ich beruhlgt je mich auf ein Faulbett legen. Isa zafere ac
ve yenilgi ve lm yoluyta erimiyar. -Onun
so sei es gleich um mich getan! yaratklar olan bizler iin de aym-- nk ... aslnda bu
Kanost du mich schmeichelnd je belgen eyler zaferin kendisidir.. bizim ha.a. da karsnda ar-
Dass ich mir selbst gefallen mag, pmamz gereken ktOl~n yolunu nasl iz'edi~ini ve
Kannst du mich mit Genuss betrgen. sonunda nasl. balangta direnir ve yok eder grn-
Das sei fr mich der letzte Tag! d iyiliin ta kendisi Olduunu Dirilen sa'dan grp
Die Welte biet' ich! anlarz: Tanr bizden daha da emin olabilmek iin bizi

Mefistoleles. Topp! terk etmelidir. (27)


faus.. Und Schlag aul Schlagl Bylece, Goethe'nin Faust'unda, Cennetteki n-
Werd' ich zum Augenblicke sagen: sz'de bahise girildiinde, Tanr Mefistofeles'e
'Verweile doch("Ou bist so schnht unlar syler,
Dann magst du mich in Fesseln schlagen. Du darfst auch da nur frei erseheInen, (ZS)
Dan wi1! ich gem zugrunde gehn! ve Mefistofeles'i bir arkada olarak nsan a sevin-
Dann mag die Totenglacke schallen.
le vereceini syler, nk,
Dann bist du deines Dienstes trei.
reizt und wirkt und muss, als Teufel, sehaffen (Lg)
Die uhr mag stehn. der Zeiger fallen.
Daha da ga,ribi, Mefistofeles Faust'a kar saldriya
Es sei die Zeit fr mich vorbei (22)
getiinde kendini yle tantr:
Bu mitik szlemenin bizim yeni balanglar 50- Ein Teil von jener Kraft
runumuzla ilgili nemi, Faust'un bahse girdii Die stets das Bse will und stets das Gute sehaftt. (:LO)
anda, bundan nceki daa trmananlar benzeti-
Aslnda Mefistofeles, yaratmay baard btn
mizde, tepedeki dzlkte uzun sre hareketsiz yat-
ktlklere ve aclara ramen, oyun boyunca,
tktan sonra kalkp kayann yamacna trmanmaya
sonunda aldanaca belli olan bir soytar olarak ele
balayanlardan biri gibi olmasdr ('3). Bizin! ben-
alnmaktadr. Cennetteki nsz'den az nce grd-
zetmemizin dilinde Faust unlar. sylemektedir: mz alntda Tanr Kendisi de bu tarzda konu-
Bu dzll\' terk edip bunun yukarsndaki yen ur:
bir dzlk aramak zere bu yamac trmamaya Ich habe .deinesgleichen nie gehasst.
karar verdim. Bu ie kalkrken ~mniyeti bilerek Von alien Geistern die vemeinen
ve isteyerek geride braktll\'nU, kendimi tehlikeye st mir der Schalk am .wenigsten zur Last. (31)
attm biliyorum. Biliyorum ki bir kere dqrakla-
,
Ayn izgi oyunun birinci blm boyunca de.
yacak olursam derim ve bir kere decek olur- vam ettikten sonra ikinci blmde ~aha da youn-

110
ve zellikle komik bir biimde yazlan son ba-
ar
anszlksahnesinde (S2) Mefistofeles tam bir soy-
lan haline sokulur. Faust, lrkenki konumasn
da, Mefistofeles'le girdii bahsin temeli olan
Verweile doch, du bist so schn
szn tekrarlar; ve Mefistofeles, cesedin banda,
bahsi kazandna inanarak srtr; ama erken se-
vinmitir; nk Faust bu nemli form imdi
ki zaman iin olumlu ekilde deil, gelecek zaman Goclhe'nin on dokuzuneu yz)'l etlisyanlarndan ahnaD:_ ~serin ban_ ve sonu-
nu gsteren bu iki graviirde eski popiilrr Fast efsanesnn dolayszligt az ok
Iin artl olarak sylemitir: grlebiliyot".
Zum Augenblicke drtt' ich sagen
,Verneile doch, du bist so schn! .. 69 eytan Tanr'ya meydan okuyo!".
Im Vorgefhl von solchem hohen Glck
Genisess' ich jetzt den hacns'en Augenblick. (33)
Sonunda Mefistofeles bahsi kaybeder; len Fa-
ust'un lmsz yann burnunun dibinden alp
gtrrken duyusal byleyicilikleriyle Mefistofe-
/es'in akln elen koronun att gllerle gln
br akilde sahneden kovalanr. Boa giden btn
bu emeklerden sonra'hem kendine acyan, hem de
tedinI ~ayan Mefistofeles, Venedik Taciri'nin
oundaki baarsz Shylock'dan daha da zavall
idr tlptir.
k byk modern Batl oyun yazarmzn ya-
ratt bu gii!n ekilde hezimete uram kt ki-
Illerin prototipi, skandinav mitolojisinin Loki'si-
dlr: Loki, kristalleip mit haline gelmeden nce bir
dini ayin olarak oynanan geleneksel ve yazar be-
lirsiz bir dramda roloynamt, Bu ayin oyununda,
Loki.
. iblisi ininden karmak, dmanl!:! son perdesine
vardnp bylece zaferin yolunu hazrlamak olan kutsal
oyuncu)'du. Ikili zelli~i bundan tryd ... Byle bir tip,
hayatn felhedilmesini salamak iin gerekli oyunlarn ve
70 e....Ytan ve Cennet Faust'un rununa :::;ahip olmak iin arpyol".
numaralarn suunu yklenmek zorundadr. dolaysyla ko-

mik bir kii, kaderi, sonunda tongaya bastrlmak olan


bir dolandrc durumuna der. (34)
,.. '
eytan gerekten kaybe-
kand,rld m? Tanr,
demeyeceini bandan beri bildii
bir bahse mi
girdi? Bunu iddia etmek gtr: nk, byle ol-
sayd, btn hlk8.ye batan sona br uydurmaca 0- i ...... 1/
lurdu. Tanr hi br riske girmemi 'olurdu. Kendi-
mtehlikeye atmak olmazdi bu yapt; phesiz,
.m bir eyi gze almayan, hi bir ey kazanamaz
a.. Karlama olmayan br karlama, bir kar-
lamann yarataca sonular yaratamazd: Ya-
ni, Yin'in Yang'a g>mesi gibi muazzam br koz-
mik sonu ortaya kmazd!.
Aslnda eytan, Tanr'nn yaratklarndan bi-
rini batan karmaya kalknca, Tanr Kendisi
dnyay yeniden yaratma frsatn bulur. Dma
nn atall mzrann vuruuyla, derinlerdeki b-
tn pnarlar fkrr. eytan'n mdahalesi Yin'den
Yang'a, statikten dinamie geii salamtr. Ama
Tann da, kendi Yin-durumu tamamladndan be-
ri, Kendi kusursuzluu yznden iinden 'kama-

III
d bu durumu drt gzle bekliyordu. eytan, Tan-
r'ya bir baljka hizmette daha bulunmu oluyor;
Yin bir kere Yang'a dnnce, Tanr'nn daha
yksek bir dzeyde yeniden Yang'dan Yin'e gee-
rek yapt yeni yaratma edimini tamamlamasn
eytan kendisi de nieyemez. eytani dengesizlik
tanrsal edengeyi bir kere bozunca, eytan baru-
tunu tketmi olur; edengenin, Tanr'nn ama-
cnn yerine gelmesine uygun yeni bir dzeyde bir
daha kurulmas artk tamamen Tanr'nn elinde
olan bir eydir.
Dolaysyla eytan bahsi kaybetmeye mahkum-
dur; Tanr onu kandrd iin deil, boyundan b-
yk bir ie girdii iin buna mahkumdur (35). Tan-
r'ya glk karmak gibi haince bir zevkten ken-
dini yoksun brakamad iin Tanr'nn iine ya-
ram olur. eytan, Tanr'nn bahisten kamayaca-
n ya da kaamayacanbilir, ama Tanr'nn bu
bahsi sessiz fakat umut dolu bir ekilde beklediini
bilemez. Tanr'nn en sekin yaratklarndan birini
mahvetme frsatn bulunca sevinten kabna sa
mayan eytan, Tann'ya btn yaratlm eserleri
yenileme frsatn verdiini gremez. Bylece Tan-
r'nn amac eytan'a ramen ama eytan'n ara-
clyla gereklemi olur (36).
Grlyor ki olay rgsnn dnm noktas,
Tanr'nn giriilen bahse konu olan yaratnn oy,
71, 72 AC EKER~~K EDl'iiLEX BLGl Eyb'n ve armh'taki isa'nn nayaca rolde dmlenmektedir; ite burada,
cekti~i aclar baka trl criilcmcyccck bir 3.nay:~ kudreti kazandryor.
gene her yanmz mantk! elikilerin kapladn
gryoruz. Bir Eyp ya da bir Faust seilmi bir
ara, ayn zamanda yok edilecek bir aratr ve s
navn verme sreci iinde zaten Ilevini yerine ge-
tirmitir, onun iin, aracn Yeryznde atee daya-
namayp erimesi ya da ateten daha eliklemi 0-
larak kmas, Gkyznde oynanan dram asn
dan hi bir eyi deitirmez. Tanr ondan istediini
kazansa bile -tamamen yok etmeyi baljarsa bile-
gene Tanr'nn amac gerekleir ve gene eytan'
n planlar boa kar; nk, yaratk kurban edil-
se bile Yaradan yaljar ve yaratn kurban edilme-
si sayesinde yaratma sreci devam eder:
Yerin temelini eskien kurdun,
Gkler de ellerinin Iidir.
Onlar yok ctaca~, fakat sen duracaksn,
Ve hepsi esvap gibi eskiyecek;
Onlarbir kaftan gibi deitireceksin ve deiecekler,

Fakat sen osun,


Ve yllarnn sonu yoktur, r
Gene, Tanr ile eytan arasnda iddialaljma ko-
nusu olan seilmi yok edilme arac, Onlarn ortak
hareket alandr, savaljtklar arena, zerinde oy-
nadklar sahnedir. Tanr'nn yaratp eytan'a terk
ettii bu yaratk, peygamberin gznde, hem Ya-
ratan, hem de Baljtan karan'm ete kemie b-
rnm eklidir; psikoloun analizinde ise ge.rek
Tanr gerekse eytan, ruhunda atan psiik g-

112
lere indirgenir; mitolojinin sembolik dili dnda ba- gb, yan yldnm onun yoluydu. Yldrm, tamamen, blr-

msz bir varolular yoktur bu glerin. biriert stne )'lOlm, saysz Insanlarn ruhlarndan ya-
plmayd ve ben de o Insanlardan biriydim. O varlk dOz
Tann ile eytan arasnda iddialamaya konu
br izgide ileriiyordu ve izginin ya da lnn her par-
olan yaratn Tann'nn ete kemie brnm ek
u, sm o lIerles.in diye ksa bilinli varoluunu yayor
li olduu kavram tandk bir kavramdr. Yeni Ahit'
du. 0COrudan dOOrvya Tanr'nn aya~ altnda olduOumu
in merkezi tema's budur. ddialama konusunun dndm, onun kend hayatn, benim sanclarm Qte-
ayru zamanda eytan'n da ete kemie brnm rek kardOn sandm. Sonra grdm ki onun da btn
ekli olduu kavram bu kadar yaygn deildir, a- gcn kullanarak yapmaya altlQ ey yolunu deOl,tlr~
ma belki teki kadar derin bir dncedir. Faust'u, IMk, baQI oldu{u yldrm, gitmek IsteptQI yne do.~ru
anlad ruha, henz belirmemi Mefistofeles'e ben- etmekt' EsnekllQiml ve aresizli~lml y~kidm 've o1lun
zerliini ilan' ederek ykan Dnya Ruhu ile Faust ba,arya ulaaca{n anladm. Beni bJJkt, ~benm sancm
arasndaki karlamada bu da dile gelir: .sayesinde keslnl dnd, hayatmda hi duymadOm ~a
dar actt beni ve acmn en keskin annda, geerken, gor-
fIUIL Der du die weite Well umschweifst,
dm. Bir an iin, imdi hatrl8madl~lm birtakm eyleri
Gescha1tiger Geist, wle nah fhl' ich mich dJrl
anladm, akl banda kimsenin hatrlayamayaca~ ey
GIIIL Du glelchst dem Gelst den du begreifst,
lerdi bunlar. A geni br ayd ve uyanrken hatrlad
Nicht mJrl. (Vershwindet).
ma gre bunu dar ya da dik a yapsa ,hem daha ok
~ (zusammensnrzend). Nicht dir?
ac eker hem de daha ok ey grrdmit ve herhal-
Wern denn?
de rdum ..
Ich ebenbild der Gottheitl
Gzme ilien eylerden bazlarm ksaca anlatacak
Und nicht ainmal dir! (311l)
olursam, yle bir eylerdi:
imdi bu eytan-Tarlr>nn, bu para ve b-
Ebedi ac ekme zorunlu~u ve acnn ebedlyen br
tnn, bu yaratk ve yaratkta cisimlemenin, bu bakas adna ekilmesI. En kt aclarn rtl ve an-
arena ve gladyatrn, bu sahne ve oyuncunun rol- latlrnaz tabiat; --dehann edilginlii, nasl kend zn-
lerini gzden geirmemiz gerekiyor; nk olay de sadece br arac ve savunmasz
olduOu, kprdatmBylp
rgsnn bahse girme motifini ieren eklinde kprdatld, nasr yapmas
gerekeni yapt!); -bedeli
cennet ve Cehennem Gleri arasndaki karla denmemi buluiarn imkanszl;- son olarak: ac e-
ma oyunun sadece nsz, Yeryznde bir insann ken (grc ya da dehann, kendi kua!)mn kazandk
acs ise oyunun zdr. . larna karlk olarsk aclannn arh. (Bir blge halk
Bu dramn her sunuluunda, ac ekme nsan n ktlkan kurtarmaya yetecek kadar kazanmak iin ca-

protagonistin roldr (ister Nasral sa. ister E- nn diine takm bir insan gibi, sonU~da, lm~lialinde
yp, ister Faust ile Gretchen, ister Adem ile Havva, ama sevinli, buday trnak iin srne srune bir u-
ister Hippolytus ile Phaedra, ister Hoder ile Balder val para getiriyor, ama Tanr uval elinden alyor, bir
tek mangr brakyor, ve diyor k, Bunu onlara verebi-
bu rol oynasnlar). Hor grld, ve insanlar ta-
lirsin. Onlar iin kazand!)m budur. Gerisi BENIM.') Ay_
mfndan brakld; aclan tanmu, elemierin ada-
nca, grdklerimizin gsterebildiklerimlzden ~ ne kadar da-
m.' (") Krbalanacak, zincire vurulacak, kzgn
ha fazla olduunu da hi unutulmayacak bir ekilde gr-
demirlerle gzlerine mil ekilecek, her trl iken dm.
ceye konacak ve sonunda kaza oturtlacaktr... Nesnelolarak baklrsa,
bu etin ile, ilecinin
('0) Faust karmza ktnda insani bilgiler d- Tanr'nn amacna hizmet edebilmek iin gem i
zeyindeki stnln tamamen kmsemekte- gereken bir dizi aamadan meydana gelir. (47)
dir (41); byyle uramaya balar, ama Dnya Birinci aamada oyunun Insan protagonisti
Ruhu'ndan sert bir darbe yer (4 2); sonra Mefistofe- -Batan karcnn bir saldrsna tepki olarak-
les'in kendisini soktuu duyular ve cinsellik haya- bir eyleme geer ve bu edilginlikten etkinlie, dur-
tnda Herler ve Margaret'.in hcresinde, kzn l-
gunluktan harekete, sakin havadan frtnaya, u-
d gn\in afanda, Eyp (<3) gibi, aclar iin-
yumdan uyumsuzlua, aslnda Yin'den Yang'a ge-
de hayknr: Ah, keke domaz olaydm." (H) ii balatr. Eylem dinamik bakmdan alaka ola_
serbeste giren Gretchen (45), lm Glgesi Vadi- bilir: Ancient Marinerin (Coleridge'in bu ad ta-
si'nden geirilir: yan iirindeki Yal Denizci) Albatrosu vurmas
Meln Ruh' st hln.
ya da Loki'nin Balder'i kr Tann Hoder aracly-'
Main Herz tst schwer;
Ich finde sJe nlmrner
la kseotu okuyla vurnas gibi; ya da dinamik ba-
Und- nimmerl'TlMr. (tS)
kmdan yce olabilir: sa'nn, tl'rdn nehrinde vaf-
Bu role gre yaratlm bir insann znel ya- tizini izleyen, sszlk iinde batan karma girii
ptw, William James'in arIattl, yetersiz eterle
mi olaynda olduu gibi, Seilmi Halk'n bu dn-
yay kl zoruyla ynetmesi iin gelen militan Me-
ameliyat olan bir kadnn aadaki ryasnda ola-
tanst bir canllk ve keskinlikle iletilmitir: sih olmay yadsyarak geleneksel Yahudi inancna
Byuk br Var1k ya da GO gkyOzOnden geiyordu, aya- kar kmas (4S). Eylemin z ahaki zellii de:
O br et yldrma dayalyd, rayda gIden bir tekerlek il, dinamik sonucudur. Yal Denizci'nin eylem

113
geminin ve tayfalarnn talihini deitirir; sa'nn dklar yerlere yaylr. Insanlarn dnceleri karam, doa
eylemi Mesih kavramna yeni bir anlam verir ve daki a!tOstlOk ve kendi zihinlerindeki kargaalk yOzOn-
.bylece daha nce orada varolmayan bir gc de bu den karmakank olur ve aknla duen Insanlar ha-
kavrama katar (.o). Eyb'n ilesinde buna teka- yatn ana i1kel~rini ykarlar. Kan balar paralanr, kr-
lemesine fkeye yerini brakr; kardeler birbirleriyle d-
bl eden eylemse doduu gne lanet etmesidir
vr, hsmlar birbirlerinin kann dker, kimse arkada
(50): Bu protesto Eyb'n meziyetleri ve Tanr'nn
na inanmaz; yeni bir an afa sker: Kllarn a ..
adaleti sorununu ortaya getirir. Faust'un ilesinde
baltalarn adr bu; insanlarn kulaklar arpp krlan
bu nokta daha ok ilenir ve daha ak seik hale kalkanlarn akrtlar ve cesetlerin banda uluyan kurt-
konur. larn sesiyle dolar. (~1)
Mefistofeles'in mdahalesinden nce de Faust Tekvin Kitab'ndaki nsann D hikaye-
kendi Yin-durumundan kmak iin kendi bana sinde, dinamik eylem, Ylan'n kkrtmasyla Hav-
birtakm abalar iine girmitir; insani bilgisini ye-
va'nn bilgi aacnn meyvasn yemesidir; burada
tersiz bulmaktadr. By yoluyla manevi hcresin- mitin tarihte yeni balanglara uygulanmas do-
den kamaya al!fken Dnya Ruhu'nun darbesi- layszdr. Aden Bahesi'nde Adem ile Havva'nn g-
ni yer (5); intihar ederek kamay dener, ama rn, uygarlk-ncesi nsan'n, Yeryzndeki
melekler korosuun arks buna engelolur (52); btn bitki ve hayvanlar zerinde egemenliini
eylemden vazgeerek tefekkr alanna itilir; ama kurduktan sonra, ekohominin "yiyecek-toplam8.
zihni hala eylemle urar ve 'Im Anfang war das aamasnda eritii Yin-durumunu hatrlatr. Bu
Wort'u Im Anfang war die Tah (53) diye deiti durum Helen mitolojisinde de "Kronos a olarak
rir. Mefistofeles daha o anda da yar hayvan bir hatrlanr ("'). yilik ve Ktlk bilgisi aacnn
biimde oradadr; ama ancak batan karc kar~ meyvasn tatma drtsne cevap olarak .D,
sna insan klnda gelipdikilince Faust dinamik
baarlm btnlemeyi brakp yeni bir btnle
eylemini yapar ve btn 'maddi ve manevi evreni meyle sonulanp sonulanmayaca belirsiz yeni
lanetler ("). Bunun zerine, enginlerin derinlik-
leri boalr ve gze grnmez ruhlarn korosu, eski bir farkllama srecine girme meydan okumasnn
yaradln yklp yeni yaradln balamasn h~m
kabul edilmesini simgelemektedir. Bahe'den ko-
at, hem de sevin arklaryla karlarlar.
vulmak ve Kadn'n ocuunu acyla dourup Er-
Weh; Weh! kek'in ekmeirl almnn teriyle kazanaca dman
Du hast sie zerstrt, bir d dnyaya atlmak. Ylan'n meydan okuma-
Die schne Welt sn kabul etmenin getirdii iledir. Adem'l,,: Havva
Mit machtiger Faust; arasndaki bunu izleyen cinsel iliki toplumsal ya-
Sie stnt, sie zerfallt! ratma eylemidir. .;Domakta olan iki uygarl tem-
Ein Halbgott hat sie zerschlagen! sil eden iki oulun doumuyla meyvasn verir:
Wir tfagen
Koyun oban Habil ile toprak ekicisi Kabil (5").
Die Trmmem ins Nichts hinber.
Uygarln tarmla, ilerlemenin de didinmeyle
Und klagen
eitlenmesine Helen edebiyatnda, Hesiod'un nl
ber die verlome Schne.
Machtiger
dizesinde raslanr:
Baarnn bedeli didinmedir; ve' tanrlar bedelin .OOceden
Oer Erdenshne.
denmesini art kotular. (GO)
Praschtiger Bu szler Vergilius'da yanklanr:
Saue sie wleder. iftinin yolunun dzgn olmamas Jpiter Baba'nn t:Jy-
In deinem Busen baue sie aul! ruuydu. Yorucu toprak kazma iini o balatt. Bizim in-
Neuen lebenslauf sanca aklmz endieyle biledi. Diyarnn rmesine yol
Beginne aacak tembellie tahamml yoktu. (6t)
Mit hellem Sinne,
Origen de ayru hikayeyi daha genel bir ere-
Und neue Ueder
Tonen darauf. ($$)
vede, daha az sayda iirsel imgeyle anlatr. Origen,
Bu ruhlarn, Mefistofeles'in kendine ait olduu- Helen filozofu olmaktan kmakszn Hristiyan
nu iddia ettii arklarnda (56) Yang'n ilk no- Kilisesi'nin Baba'larndan biri olmay baarm bir
ikinci yzyl dnrdr.
talar nlar. Bameleklerin ilahisi.-
Tann, insann zekaSn her yerde kullanmasn istiyordu,
Oie unbegreiflich hohen Werke
Onku kullanlmayan zeka ileklikten ve sanatlardan uzak
Sind Herrnch, wie am arsten Tag-
kalr. Onun iin Tanr insana ihtiyalar verdi. bu ihtiyalar
imdi almtr. . ., . . yzOnden kendisine yiyecek ve barnak salayacak sa-
skandinavya evrennde de, Lk, nn kkrt natlar lcat etmesini istedi. Zekalarn Tanr'nn felsefi bil-
masyla kr Hoder dinamik eylemini bilmeden ye- gisi ii~ yormak istemeyenerin bu zekay bsbtn llet_
rine getirip Balder'i ldrnce ayn eyolur: memelerindense, 20r duruma dp sanatlar ve hnerler
Hayat solar ve lanetleme, -tanrlardan insanlarn barn- icat etmekte kullanmalar daha y olurdu. (62)

114
u halde insan protagonistin ilesindeki ilk beni kim kurtaracak? ln u szler izler:
aama dinamik eylem yoluyla Yin'den Yang'a Rabbimiz sa Mesih araclyla Allaha krl
gemektir (Tanr'nn yarat bunu dmann mdi yle ise, ben kendim gerekten fikirle Allahn
kkrtmasyla yapar). Bu Tanr'ya, Kendi yaratc eriatna, fakat bedenle gnah kanununa kulluk

etkinliinde devam etme frsatn verir. Ama bu ediyorum. (")


ilerlemenin bir bedeli de vardr; ve bedeli deyen Yal Denizci de, Dn Konuu'na ayn ya-

Tann deil -Tanr, ekmedii yerde bien, bime- anty arlatr. Yal Denizci Albatros'u vurup l-
dii yerde toplayan, sert bir efendidir- (G3) Tan- drmek gibi canice, ama dinamik bir eylemie -
n'mn hizmetkar, insan ekicidir. lm-iinde-hayat ilesini kendi bana sarmtr:
nsan protagonistin ilesindeki ikinci aama Yalnz, yalnz, yapayalnz,

buhrandr. Yaratcs ve Efendisi'nin yaratc g- Yapayalnz bir koca engindel


Ve tek bir enniin acmad
cn yeniden serbest brakan dinamik eyleminin,
Ruhum aclar nde.
kendisini de aclara ve lme giden bir yola soktu-
Onca adam. yiesine gzel'
unu kavrar. Hayal krkl ve dehet iinde, Tan-
Hepsi de lm, uzanm:tl:
n yararna da olsa kendi bana sard bu kadere Ve binlerle yapkan yaratk
isyan eder. Tanr iradesinin arac, Tanr'nn elin- Yayordu; ben de yaadm.
deki 8let olmaya bilinli bir ekilde rza gsterdi- Bu ile srecinde acy
eken insan, eyleminin
inde buhran zlr ve bu edilginlik iinde etkin- sonularna boyun edii ve daha nce, yrei ka-
lik, bu yenilgi iinde yengi, bir baka kozmik d~ tyken sadece irkinlik grd yerde gzellikler
iklik getirir. Birinci aamada dinamik eylem na-
grmeye balad zaman lanetten kurtulur:
sl Evreni sarsp Yin'den Yang'a geirdiyse, ikinci Ah mutlu. yaayan varlklar Dil
aamadaki boyun eme eylemi de Evrenin ritmini yetmez gzelliklerini dkmeye:
tersine evirir: imdi gidi hareketten durgunlua, Bir sevgi pnar boand kalbimden.
trtnadan sakin havaya, uyumsuzluktan uyuma, Bilmeden kutsadm hepsini:
Yang'dan Yin'e dorudur. Mutlaka bir aziz bana acd da,
Bir Helen airinin feryadnda, sonraki" boyun Bilmeden kutsadm hepsini.
emeye yol vermeyen bir ac kulamza alnyor: O an ilk kez dua edebildim;
Keke alnyazm yazlmasayd. Ye refahlayan boynumdan
Beinci ve sonuncu kuan arasndal Albatros dt, batt
Keke onlardan nce lm olaydm Kurun gibi denize.
Ya da onlardan sonra balasaydm yaamaya! (&4) Bu romantik Oddysseiann dnm noktas bura-
skandinavya mitolojisinde Odin, Ragnarok sdr. Gemiyi durduran tanrsal gler imdi onu
arifesinde, Alnyazsnn srrn bunu ellerinde tu- limana srkler ve baladn kt kiisin -ya da
~ glerden koparmaya alrken tragedya daha kahramann- yurduna getirirler.
;>ksek bir dzeye kar; nk adin bu srr ken- Eyp de nce arkadalaryla konuur ve Elihu
!isi hayatta kalmak iin deil, Herkesin Babas 0- ona Tanr'nn adil olduunu ve Ondan korkmak
arak ondan himaye bek'eyen btn tanrlar ve in- gerektiini'nk bilgeliinin aratrlamayaca
anlar Evreni iin koparp almaya alr, sa'nn byk szleri olduunu anlatr, sonra da Tanr
arnha gerilmesi olayn btn psikolojik yaant Kendisi gkgrltsnn iinden seslenerek ac
m bize iletir. eken insan tartmay srdrmeye arr. Eyp
isa, Galile'den Kuds'e son yolculuunda ka- bunun stne Tanr'ya boyun eer.
mm kavraynca duruma tamamen hakim olur; o zaman Eyb Rabbe cevap verip dedi:
Ite, ben deersiz bir eyim; sana ne cev"ap vereyim?
ran ve yklanlar, biim deitirmesinden he-
Elimi a~zma koyuyorum .
.en nce ("") ve hemen sonra (.'&) sezgisini iletti-
Bir kere syledim, ve cevap vermem;
havarileridir. armha gerilmenin arifesinde, Ye iki kere syledim, ve artk e1mem
etsemani Bahesi'nde (67) ilk acy duyar ve bu- Sen her eyi yapabilirsin, bilirim,
i dua ile aar: Ey Baba, eer ben onu imeden Ye hi bir muradn alkonmaz ...
mesi mmkn deilse, senin iraden olsun. (68) Bundan 1r anlamadm eyleri syledim,
na carmhta aslyken ac geri gelir, o zaman son Benden stn olan bilmediim alacak eyleri. ..
umutsuzluk ln atar: Allahn, Allahm, be- Senin Iin kulaktan iitmitim;
ni niin braktn? ("!I). Fakat bu da son boyun e imdiyse seni gzm grd.
me szlerine yol gstermi olur: Baba, ruhumu Bundan 1r kendimi hor grmekteyim,
ellerine brakyorum (70), ve Tamam oldu (71). Ve 10zda ve klde 1vbe eylemekteyim. (73)
Aym ac ve boyun eme -burada tamamen Bu Suriye, iirinde psikoloji olduka kaba sa-
psikolojik bir erevede- Romallara Mektup'da da badr. Boyun eme, ruhun manevi sezgisi yoluyla
!(rr. Ne zavall adamm! Bu lm bedeninden deil de, Tanr'nn kar durulmaz gcnn plak

115
gzle grl sonucunda gereklemektedir. Dra-
ma Geethe'nin verdii biimde ac ekme ve boyun
eme sras, olay rgsnn dm ve sonucu
olarak yerini almaktadr -Gretchen, 1. Blmn
son sahnesinde (H) Faust ise II. B!mn zm
sahnesinde (75) buradan geerler- ama eserin a~
lak! mesaj tamamen deimitir.
Gretchen'in hcresindeki sahnede, son gn-
nn klrengi afanda, Mefistofeles kzn acsn
dan yararlanarak alnyazsndan kama yollar
retmeye ve bylece onu kurtulutan yoksun brak
maya alr. imdiye kadar denedii en kolay giri-
im gibi grnr bu ona. Kurban, karlaaca
eylerin hayaliyle dehete dmtr; insan haya-
tiyetinin en aa noktasna indii bir saattr; -
lm sanclar yaklamaktadr; kurtulu umudu an-
szn ve beklenmedik bir biimde nerilir ve byy
le alan hapisane kapsndan birlikte kamalar'
iin yalvaran da Gretchen'in sevgilisi Faust'un ta
kendisidir. Ama aclar iinde sayklayan Gretchen
BAKALDIRMADhN BOYUN r;GMF.YE Faust'un ricalarna aldrmaz grnr. Sonunda
Mefistofeles sabrszlanarak kendisi lafa karr.
13 Q{ckc domaz otaydm . Eyb !:cktii aclar araslDda Tanr'nn amac
Anla)'amad iin Tanr'nll iyiliKinc inancn inkar ediyor.
Bu, kkrtcnn yenilgi andr; nk onun ne ol-
duunu anlayan Gretchen yar baygn halinden u-
14 eTanrl')'} knayan kimse, o vcrs c:evabn.: Tanr, gkgriillsniin n yanr ve Tanr'nn yargsna snr. Aeskhilos'un
den Eyb'c cevap v<'ri)'or. William Blakc'in sulu boyalar.
Kassandra's gibi bir kabus iinde bulunduu nok-
taya mhlanp kalmaz, Platon'un Sokrates'i gibi,
ok iyi bildii bir ka yolunu bilinli olarak yad-
sr:

Margarete, Was steigt aus dem Boden hen:uf?


Der! Der! Schick' ihn fort!
Was will er an dem heiligen Ort?
Er will mich!
Feual Du solist leben!
Mrgarete. Gericht Gottes! Dir hab' ich mich ubergeben!
Mephlstopheles (zu Faust). Komm! Komm!"1ch lasse dich
'mit Ihr im Stich.
Margarete. Dein bn ich. Vater, Rette michl
lhr Engel! Ihr hailligen Seharen.
lagert euch umher, mich zu bewahrenl
Heinrieh! Mir graut's vor dr.
Mephistopheles. Sie ist gerichtet!
SUmme (von oben). st gerettet!
Mephtophetes (zu Faust). Her zu mirl
(Verswindet mit Faust).
Stlmme (von innen, verhalend). Heinrich! Heinrich! r'>
nc aamada, ikinci aamada balatlan
Yang'dan Yin'e koznik ritmin geri dn tamam-
lanr. Ragnarok'un doruunda, Thor Ejderha ile
ve Odin de Kurt'la karlatnda,
Gune kararmtr, toprak dalgalarn altnda kalr. yl_
dzlar yaar. yalmlar frlarve gkyznu yalar. Ama son-
ra Kurdun son ulumas duyulur dnyann atei yatr
ken.)) Gurlt ve sesler kesilince yeryuz bir kere daha
yemye~1 tazeilgiyle denizden kar; tepelerden aa ay-
lar kouur; ... Tanrlar kendiliklerinden ekilmi tarlalar-
da buluur, eski bilgeliin, eski Ilerin ykusn hatrlar

116
lar, ayaldarnn
dibindeki lmende altn masatar vardr. gelie sahip olmak iin tek gzn karp atmaz-
ats altndan, gneten de gzel yeni bir saray ykse dan ncekinden daha keskin grr imdi kalan tek
Iir. Burada drust kalpli insanlar oturacak ve istedikleri gz (79). Geethe'nn,. Faust'unda, Bakire Tanra'
gm1 eleneceklerdlr. Sonra yukardan, her eye kadir olan nn peindeki tvbekarlarla birlikte, sarp dan te-
iner. Karanlk ejderha uarak uzakla.r, yeri spren pesine trmanmay baaran haclara bir aydrlk
kanatlar cesetlerI e arlamtr: dipsiz kuyuya dalar ve gr balad iklnci blmn son sahnesi, oyu-
gzden kaybolur. (7'1 nun lk blmnn balangc olan Cennetteki n-
Tanr'nn yaratklarndan birinin ilesi saye- sz'n karldr. Mitin Hristiyarlkdaki biimin-
sinde Tanr'nn salayabildii bu yeni yaratmada de nsan'n Balanma'dan sonraki mutluluu D-
ac eken insann kendisi de, kldrtcmn meydan 'den nceki masumiyetine nasl tekabl ediyor-
otumasnakarlk verirken arkasnda brakt du- sa, bu iki sahne de ayn eklIde birbirlerine
rumdan daha yksek bir dzeyde bir huzur, mut- tekabl ederler. Kozmlk ritm tam bir daire
luluk ve uyum dnyasnda yaamaya balar. Eyb' izerek Yin'den Yang'a ve Yang'dan Yin'~ gemi
n Kitab'nda baar artc derecede kaba saba- tir; ama Ikinci Yin birinciden, lIkbaharin sonba-
dr -Tanr Eyb', hi !;lir insana hesap vermek hardan ayrlmas gibi ayrlr. Bameleklerin iHihi-
IllTUI1da olmadna inandrr - ve bu yzden res- sini syledikleri (80), Faust'un lanetiyle yklan
torasyon da olduka yontulmam bir biimde (SI) yaradln eserleri yeniden ihtiam iinde
maddidir: "Ve Rab Eyubun sonun balangcndan yllkselir ve sonunda Pater Profondus lle ilahileri
ziyade bereketli etti. Ona kaybettiklerinden daha sylenir (S2); ama imdi hasat zaman olgrluu
gzel kzlar ve eskisinin iki kat kadar koyun, deve, iinde deil, filizlenme halindedirler. Faust'un di-
kz ve eek verir (7S). Yeni Ahit'de, sa'nn acs, namik eylemi ve Gretchen'in boyun emesi saye-
boyun emesi ve armha gerilmesi nsanm Ba sinde Tanr her eyi yenlIemeyi baarmtr; bu
lanmasn salar ve bunu Kurtarc'nn dirilii ve
yeni yaratmada, tanrsal dramn insan protagonist-
ge ykselii izler. skandinav mitolojisinda Odin
lerinin de rol vardr. Dnyadaki son gnnn
blr aata asl kaldktan sonra hayata dner, blI- afanda Cennet'den gelen bir sesin kurtuluunu
ilan ettii Gretchen Meryem'in arkasndaki tv-

, bekarlardan biri olarak ortaya kar ve Doktor


Marianus olarak ortaya kan, onunla birlemeye
i gelen Faust da onu bu balanm durumlarnda
grme hakkn kazanr.
Das Unzulangliche,
Hier wird's Ereignis:
Das Unbeschreibliche.
Hier ist's getan. (83)
Bylece sert bir Efendi olmad an-
Tanr'nn
lIesi, sonradan bakld
lalr. Tanr yaratnn
nda, Tanr'nn duygusuzlunun ya da zulm-
nn deil, sevgisinin aklanmas olarak grlr.
So st es die allmachtige liebe
Die alles bildet, alles hegt. (84)
"nk Tanr sevdiini terbiye eder ve ald
her evladn cezalandrr. "Pathei mathos. (85)
Son olarak, zafere ulaan ac eken insan bir
nc olarak alr. "nk hayata gtren kap
dar ve yol skktr ve onu bularlar azdr. (86)
Tanrsal dramn insan protagonisti sadece yarad
l yenilernek frsatn vermekle Tanr'ya hizmet
etmi olmaz, ayn zamanda br insarlara da yeni
bir yol gstererek hizmet eder (8 7 ). Eyb'n araya
girmesi Tanr'nn Eyb'n arkadalarna kar ga-
.,abn yattrr. (SS) Gretchen'in araya girmesi
Faust'un balanmasn salar (,!i). sa havarile-
rine ilesini ilk tlattnda unlar syler: Bir
kimse ardmdailigelmek Isterse, kendisini inkar et-
sin, ve nan yklenip ardrnca yrsn (90), ve
'SONULANMA Melekler Faust'un ruhunu Cennete gtr
Max Beckmann'n yirminci yzyl yorumu. sonra armha gerimenin arefesinde urlar ekler:

117
Ve ben yerden yukar kaldnlsam, btn insanla- olmaldr, nk oyuncuar veya savalar da bu-
r kendime ekeceim. (Ol) nu bilemezler ve bu nicelii bilmemeleri hesapla-
Mitolojinin yla meydan okuma ve tepkile- may imkanszlatrr, nk denklemde hesab ya-
rin tabiatna biraz nfuz edebildik. Yaratmann bir pann znesi gereken en nenli terim budur. Bi-
karlama sonucu ortaya ktn ya da -Mitik linmeyen nicelik, oyuncularn, ileye nasl tepki
imgeleri bilimsel terminolojiye evirirsek- dou gsterecekleridir. Fiziksel nedenler sadece, ruhu-
un bir karlkl etkeme ilevi olduunu gr- muzu ya da kiiliimiz! oluturan gizli ilkeler yo-
dk. imdi, rk ve evreye yeni bir k altnda ba- luyla etken olabilirler. (92) Bir general kendi in-
kp bu fenomene deiik bir yorum getireceiz. san-gcn ve cephanesini, ayrca dmannn
Bundan byle, uygarlklarn douunun nedenini kaynaklarn bilebilir; dmannn planlarn da
anlamak iin her zaman ve her yerde tpatp ayn kurnazca sezebilir ve btn bu bilgilerin nda
sonucu yaratan basit bir sebep aramayacaz. Uy- kendi planlarn kendisi iin en avantajl bir bi-
garlklarn knda, ayn rkn ya da ayn evrenin imde tasarlayabilir. Ama hareket balayp kavga-
baz durumlarda verimli, baz durumlarda ksr ya giriilince dmannn ya da dmannn ku-
kaldn grnce armayacaz. Bazan tek ve mandasndaki birlii meydana getiren insanlardan
ayn meydan okuma, hatta bu meydan okuma ay- herhangi birinin eylem iinde nasl davranacan
n koullar altnda ayn rk ve ayn evrenin kar- nceden bilemez; kendi adanlarnn nasl aavra-
lkl etkilemesi bile olsa, deiik durunlarda de- naca da nceden bilinmez; "kendi kendisinin na-
iik tepkiler douruyorsa, bu deikenlik olayna sl da vranacan da nceden bilemez. Ne var ki,
da amayacalZ. tki ya da daha fazla durum ara- llp tartlmas ve bilimsel bir ekilde nceden
sndaki zdelik bilimsel bakmdan ne kadar kesin hesaplanmas yaplar gerei imkansz olan btn
olursa olsun, bu durumlarn sonulanmn birbirle- bu psikolojik geler, karlama balad zaman
rine kesinlik lsnde ya da herhangi bir lde sonucu belirleyen asl glerdir. Askeri c;aJi, nce-
uymasn beklemeyeceiz. Sorunu, bilimsel bir er- den bilenemezi tekrar tekrar talmin edebilen ya da
eve iinde, cansz birtakm glerin hareketleri- sezebilen generaldir ve tarihi askeri dahilerin o-
nin bir ilevi gibi ele alrken hakl olarak Doann u -Cromwell ve Napoleon gibi deiik -miza-
tekdzeli olduu postlasna dayanntk. Ama ta ve grte koniutanlar- insan-gc, cepha-
imdi bu bilimsel postlaya da dayanmayacaz. ne, zeka ve stratejinin kendilerine zaferi kazand
Bilimsel bir ekilde formllendirilmesi mmkn ran tlsmlar olmadn aka grebilmilerdir.
btn rksal, evresel ya da benzeri verilerf kesin Btn llebilir ve ynetilebilir etrenleri sonuna
olarak bilsek bile, bu verilerin temsil ettii gler kadar hesapladktan sonra -Tarr bYi!k tabur-
arasndaki karlkl etkemenin sonucunu nce- lardan yanadr ya da Tarr kendinl korumay
den tahmin edemeyeceimizi apriori kabul etmek bilene yardmc olur ya da Tanr'ya iman edip
zorunda olduumuzu bileceiz. Tahmin' edemeyiz, barutunu da kuru bulundurmaya bakmal gibi
nk eylemin bu dzeyinde, gler insanlardr. szler sylerler- gene de zaferin dnceyle kes-
nsanlar arasndaki karlamalarn sonular tirileneyeceinl ve iradeyle. ~azanla":e-~acan,
nn nceden kestirilemeyecei, yaantnn bilinen unku zafern sonunda ne duunce ne de radenin
bir verisidir. Askeri bir uzman, iki dman genel nfuz edebildii bir kaynaktan geldiini aka iti-
kurmayn kaynaklarn ve eilimlerini ieriden. raf etmilerdir.Dindarsalar, Bize zafer kazand
bilmekle dahi bir savan veya bir seferin sonucu- ran Tanr'ya krler olsun, diye haykrmlar
im nceden kestiremez. Bir bric uzman da, herke- dr; pheciyseler, zaferlerini Talih'e ya da kendi
sin elindeki katlar ayn ekilde bilmekle oyunun yldzlarnn uguruna balamlardr; ama nasl
sonucunu syleyemez. Her ikt benzetmede de ya- bir dil kullanrlarsa kullansnlar, hep ayn yaan
kn bilgi bilgi sahibinin kesin sonulara varmas tnn gerekliini dorulamlardr: Bu da, bir kar-
n salamaz, nk ne kadar yakn olursa olsun lama sonucunun nceden bilinemeyecei, nce-
tam bilgi deildir. En iyi bilgilerle donanm bir den belirlenmi bir yan olmad, yeni bir yaratma
seyircinin bile eriemeyecei bir bilinmeyen nlcelik gibi, karlamann kendi iinden doduu yaan
tsdr.

118
-

. - .-',
. '.
,
.
-'
;' , ..
~.

~.

76 Kuzey Sudan'da sulanm tarladan kuru le ani gei, yabankan ekime yatkn
toprak koparmann ne kadar bUyk bir aba gerektirdiini gsteriyor.

119
14 stnlemenin etinligi
Bundan nceki blmde, uygarlklarn dou ne-
deninin, meydan okuma-ve-tepkb adn verdi-
imiz karlkl etkil"me kalb iinde aranmas
gerektii sonucuna vardk. Neden-sonu ilikisin-
den farkl olarak, bir meydan okumann tepkisi
deiebilir, dolaysyla nceden tahmini mmkn
deildir. Ayn meydan okuma baz durumlarda ya-
ratc bir tepkiye yol aarken, baka durumlarda
ayn sonucu vermeyebilir.
Gemi insan deneylerine baktmzda, ne gi-
bi durumlarda meydan okumalarn yaratc tepki-
lere yol atn gryoruz? nsan topluluklarnn
karlatklar eiti tevik edici itkileri gzden ge-
irdiimizde, uygarlklarn, nsan'a olaanst ra-
hat yaama koullar salaym elverili evrelerde
doduu yolundaki genel gr bir yana atmak
zorunda kaldrnz greceiz. Bu grn yanl
l, bir uygarln dOUundaki, zaman iinde bir
deiiklik srecini gerektiren yaratc eylemi gre-
memekten ileri gelmektedir. DoU dram oynanp
bittiinde karmlZa kan son grn, ayn yerin
nsan tarafndan byk bir insani eyleme sahne
olmak zerQ seilmesinden ve ele alnmasndan n-
ceki ilkel grllyle 6zde saylrnaktadr ki, bu,
olduka dncesiz bir tutumdur. rnein,
Msr',. bir cennet,. Dnyann en verimli lkesi, top-
ra yle bir kazyp tohum serpitirdiimlz zaman ra-
hata oturup bereket bir hasat bekleyebllece~imiz br
yer olarak grmeye almzdr. Yunanllar, Msr'n ilk
insanlarn ortaya kmasna en elverili yer olduunu sy-

ler/erdi, nk onlara gre burada yiyecek zaten hep


hazrd, elini uzatp bol bol yiyecek toplamak iten bile
deildi. (ll

Ama, yazarn daha sonra syledii gibi,


Bugnk Msr'n tarm - ncesi a~larn Msr'ndan
ok farkl bir yer olduu phe gtrmez. 8 tn lkenin
fiziksel yapsnda ar yryen ama ok byk bir dei
im olmutur ... Modem an tarmsal Msr' yalnz Nil'in
deil, bir o kadar da Insan'n armaandr. (2)

Aslnda yani genel gr, sadece Aa Nil va-


disinin verimli Msr Top-
cangl-batakik alann
ra'na dntrmekte harcanan bir seferlik kor-
kun insan abasru, emeini gzden karrmakla
kalmyor; insan emeinin bu muhteem, fakat ay-
n zamanda sallantl eserinin eski doal durumu-
na dnmesini rlemek ve onu bu verimli haliyle
bugne kadar muhafaza etmek iin harcanan s-
rekli emei de unutuyor. Yukan Nil vadisindeki
Bahr-el-Cebel'in" bakir yabanllii, be bin yl kadar
nce, ayn tipten geilmez cangl ve bataklklar
yok e,dip insarlarn hizmetinde ve insarlarn de-
77 abann devam: Kuyu zinciri ldeki Insan iin bir yaama
netiminde, dzenli bir tarlalar ve setler rgs ya-
izgisi meydana getiriyor. ratan nclerin baardklan iin byklne ta-

120
nklk etmektedir. Bir corafyac, sz konusu iki Dikkate bir rnek, Meksika'daki Maya
deer
blgenin ap arasnda byk fark olduunu, do- Uygarlnn anayurdunun imdiki durumudur.
laysyla karlatrmamzn geersiz olacan sy- Mayalarn eserleri, ayakta duran eserler olmaktan
1eyerek itiraz edebilir ('J; ama inat Doann, bir ok uzaktr bugn, varkalan tek antlar olan kos-
zamanlar insan kahramanl karsnda evcille kocaman ve muhteem bir ekilde sslenmi kamu
miken sonradan balarn kopard ve eski bir binalar imdi tropikal ormann derinliklerinde, in-
uygarln beiinde ya da insan baarlarnn bir sarlarn bugn yaadklar yerlerin ok uzanda
baka nemli sahnesinde eski egemerliini yeniden dr. Orman, bir boa ylan gibi. kelimenin tam an-
kurduu yerleri grrse, herhalde bu itirazndan lamyla yutmutur onlar ve imdi artk rahat ra-
vazgeer. Kantlamamz kesirletirmek iin byle hat organlarn paralayp emmekte, yok etmekte-
gen dn rneklerinden birkan gzden geire- dir. Kvrm kvnm kkleri, dallaryla, zenle yon-
!im. Doann nceki durumunun, nsann daha iulmu. birbirine bititirilmi talar ayrmaktadr.
sonraki eserlerinin ve Doann ilk durumuna nihai Ama imdi ormz.nn boazlad, Maya mimarisinin
dn~nn ayn noktada jeolojik tabakalar gibi iu bayaptlar, herhalde, evredeki kilometreler-

s"'r:jilt"'::diJi b;rk:,c yere bakalm. ce arazide daha nceden orman verimli tarlalara

78 Angkor'da, gitgide yaklaan cangln iinde gml bir tap


nak.

121
dntren bir insan enerjisinin, o ilerden arta-
kalan fazlasyla ina edilmiti. nsann Doaya
kar zaferinin antlaryd bunlar ve dikildikleri an-
da, yenilen ve kamaya zorlanan yeil dmann
gerileyen kys belki ufukta belli belirsiz seilebi-
liyordu. O zaman bu ykseltilerden dnyaya ba-
kan insanlar iin nsann Doaya kar zaferi ta-
mamen gven altnda grnm olmaldr; ama
ormann nihai dn de, insan baarlarnn gei-
ciliinin ve insan isteklerinin boluunun ac ka-
ntdr. Gene de, Kopan veya Tikal veya Palenkue'
nin imdiki durumlarndan karlacak en nemli
ders bu deildir. Ykntlar, Maya Uygarlnn ya-
ratclarnn kendi alarnda fiziksel evreye kar-
zaferle yrttkleri mcadelenin iddetini daha
ak seik gstermektedir. Tropikal Doa da, inti-
kanru alrken, bir mevsimlik sreyle bile olsa, ken-
disini kannay ve uzakta tutmay baarabilen in-
sanlarn cesaretini ve direncini istemeden sergiie-
mi ,oiuyor.

Angkor'un sarmaklrla kapl harabeleri de


bize ayn dersi retiyor. Seylan'n scaktan atla-
m ovalarn tarma kazanmak da Mayalarnkin
den dlLha kk bir baar saylamazd. Bu baar,
bir Hindi dini olan Hinayana'y benimseyen Sin-
hallerin bir zamanlar dalk lkenin yal tara-
fnda, muazzam bir lde ina ettikleri, imdi ot-
lar ve sarmaklarla kapl setler ve su depolarnda
hala anlyor. Hint Uygarlnn Seylandaki bu
misyonerleri, musona ak merkezi dalar, Doa
nn kurak ve orak kalmaya mahkum ettii aa
daki geni ovalara su ve hayat vermeye zorladlar
ve bu ii baardlar.
Seylan tarihinin ilgin bir zelliI, bu adadaki itk uy-
garln adann kuzeyindeki kuru dzlk blgesinde ye-

ermi olmasdr ... Sinhaller, nesiller boyu alarak, hay-

ran olunmaya deer bir sulama sistemi yarattllSf: erken


dnem sivil mfihendisliinin artc ve hayranlk uyan-
drc bir baarsyd bu.

Dzlk arazide sulama sistemi, suyun depolarda birik-


tirilmesini ve suyu mfimkn olabilecek en geni araziye
datacak su kanallarnn yaplmasn gerektirir. Eski Sin-

haller, olaCanusta bir ustalkla su depolarn ina ettiler.


Oepolarn bazlar byk yapma gller diyebec~imiz ka-
dar gen aptayd ve bu depolar ustaca birbirlerine ba~
lanarak koskoeaman bir sulama sistemi meydana getiri-
yorlard. Eski Sinhallerin, ada maslekdalar Iin da-
hi hi de kolayolmayan bu sulama sistemlerini kurmak-
taki baarlar karsnda modem sulama mhendisler!
de byk hayranlk duymulardr ... Bu ilk sulama sstem-
lerinin inas mthi pratik bir baaryd. Srekli bakm
gerektiriyorlard; yapm ve bakmar. Sinhal ekonomk ha-
yatnn ilk dnemerinin balca zellii olarak ele aln
maldr ...
Minne:iye adn tayan deponun birka mil uzunluun.
'L9 Insann orma'na kar eski .zaferinin ant: Yaxchilan'da dikil da ve aa yukar elli ayak yksekliinde br seti oldu-
ta. Ou dnlecek olursa, ne kadar byk bir emek g-

122
80 Bir deri bir kemik bir lkc- Attika'da, Sunyon Burnu'nu
plak manzaras.

cnn kullanld
ve bu gcn ne kadar dikkatle rgt- ristiyanlk a'nn on birinci yzylndaki yKC
lendii anlalr.
Bu depo, suyla dolu olduu zaman, 4.560 savalar barajlar yapan hanedan yok edip Doa
akrlk bir alan kaplamaktadr (1 akr, 4.39 d- ya kar bu mucizevi dnm yaratmak ve ya-
nmdr)... (LS.) Drdnc yzylda kazlan, 25 mil
atmak iin zorurlu olan srekli insani abay ak-
uzunluunda bir kanal bu depoyu besliyordu. Anuradha-
satnca, bu sularn, ekilmi, iskan edilmi ovalar
pura'ya su getiren bir baka kanaln uzunluu 54 mlldi
ve 180 mil karelik bir alan suluyordu; bu kanaln ilk on
daha nceki kurak durumlarna dndler. O za-
yedi milinde eim, mil bana sadece alt intir ki, bu mandan beri de hi bir insan bu durumu deitir
da o zamann sulama mhendislerinin becerikliliini ok meye yeltenmedi, cesaret edemedi. Doann bu in-
gzel gsterir. (4) sarl eserler karindaki nihai zafer bbrlerline
Ama bu verimli lke, insan elinden kma du- bakp da, uygarlklarn yaratld koullarn ola-
unu, ancak nsan dman fiziksel evreyle m_ anst kolay deil, tersine olaanst g oldu
esini devam ettirdii srece koruyabildi. H- undan hala phe edebilir miyiz?

5Elverisiz Cografi Kosu llarn Tevi ki


risiz bir evrerln uygarlk iin imkansz Birbiri ard sua gelen iki uygarln doum ye-
~ yaratmadn, tam tersine, uygarln dou ri olan Ege blgesi, bu blgeyi evresindeki baka
ullarm yarattn . grm olduk. imdi bir blgelerle karlatrabilecek bir tuturrla corafi
daha ileri giderek, uygarlk yaratma teviki konumu iinde ele aldmzda gzmze arpan
ILIin, evrenin elverisizliine ters orantl olarak baz olaanst glkler gstermektedir. Ben bu-
nermesini formllemek hakkn kendimiz- nu kendi gzmle de grdm. Ege'ye ilk ziyaretim-
bulabilir miyiz? nce fiziksel ve insani evre- de deniz yoluyla geldim ve gittim; ngiltere arazi
tevikleri arasnda bir ayrm yaparak, kant yapsndan Yunanistan arazi yapsna ani gei,
!JaunZl ampirik bir snamadan geirip bu nerne kartl tam olarak deerlendrmemirledi. kin
ne dereceye kadar doru olduunu aratra ci ziyaretimde ~ene denizden geldim, ama Atina'
lm. e, farkl glk dereceleri yaratan fiziksel da kalrken birka keif gezisine karak Ege bl-
vreleri karlatrarak balyoruz. gesinin hemen dndaki baz yreleri de grdm.

123
lkin zmir'e ve Anadolu'nun ilerine gittim; son-
bir kartla corafi bakmdan tekabl etmesidir.
ra stanbul'a giderek Anadolu ilerine bir de o yol-
nk Attika yalnz ruhuyla deil, fiziiyle de
dan girdim; sonra Selanik'e gidip Makedonya i-
Hellas'n Hellas' dr. Ege lkelerinin kendi ev-
lerine daldm. Sonunda, ngiltere'ye kara yoluyla
relerindeki yrelerle ilikisi neyse onun da bu Ege
dndm, stanbul-Kale arasn trenle getim. B-
lkeleriyle ilikisi odur. Yunanistan'a Bat'dan de-
tn bu seferlerimde, plak, ksr, kayalk, dalk
niz yoluyla gelirseniz, Korint Kanal'nn derin b0-
olan, yabanclatrc bir deniz tarafndan ayr par-
azna dalp da manzara ortadan silinmezden n-
alara blnm bir araziden kp, sradalarn ye_
ce gznzn -ayn anda hem gze, hem de r-
rini yumuak tepelerin, krfez ve boazlarn yerini
ktc olan- Yunanistan manzarasna altna
geni, ekime elverili nehir 'vadilerinin ald, daha
inanrsnz. Ama geminiz sonunda ksta geride
yeil, daha zengin, daha yumuak arazilere gitmi
braktnda, Saron Krfezi'nin sertlii karsnda
oldum. Birbiri ard sra dizilen bu kartlklarn bi-
gene de aalar, kstan br tarafndaki manza-
riken etkisi ok gl oldu, nk bylelikle Ege
rann sizi buna yeterince a1ltramadn anlars
blgesini, yalnz ngiltere'yle deil, komusu olan
mz; 'hele Salamis'in kesini dnp, Pentelikus ve
btn yrelerle de kyaslandnda olaanst g
Himettus tepeleriyle olanca Attika topra gz-
koullar sunan bir blge olarak, yani kendi gerek
nzn nne serildiinde bu sert manzara a1abil-
zelliiyle grebildim. Bu yeni bak asndan bak-
di.lne ha;nleir.
tm zaman, Herodotus'un Ispartal Damaratus'a
Ancrmal derecede hafif "e tal bir topra!;]
sylettii szlerin derin anlamn daha iyi kavra-
yabildim: Hellas'n yanndan hi ayrlmayan, Yok- olan Attika'da, Boiotya'nn bugne kadar bana
sulluk adnda bir vey kardei vardr; ama bu bela olmayan erozyon daha Platon zamannda top-
vey kz karde, Bilgelik ile Yasa'nn ocuu olan ra alp gtrmt. Platon bunu yle anlatyor:
ada Attika asl lkenin sadece bir kalnts saylabi
Erdem'i konuk getirmitir; ite bu Erdem sayesin-
lir... Geen dokuz bin yl iinde ard arda gelen sert
de Hellas hem Yoksulluk hem de Klelik'i uzakta seller sonucunda... toprak sre'kli olarak ykseklerden
tutmay baarabilmektedir. (1)
aalara kaymtr... Geriye kalan ey, hastalktan bir
Fiziksel evrede buna benzer kartlkiar, ayr deri bir kemik kalm bir bedenin iskeleti gibidir. Btn
ca, uygarln mahalli eitliliinde de buna teka- zengin. yumuak topraklar srklenip gitmi, geriye yalnz
bl eden baz kartlklar, Ege blgesinin ilerinde deriyle kemik kalmtr. f}
de grlebilir. rnein, Atina'dan ister demiryolu. Boiotyal genliinin tombalakln kaybeden
ister karayoluyla ayrlp, Selanik'den geerek Av- yoksul lkelerinde ne yapt Atinallar? Atina'y
rupa'nn ortasna girerken, yolculuun ilk aama Hellas'n eiticisi" klan eyleri yaptklarn bili-
snda Orta ya da Bat Avrupal insana kendi tan yoruz. Attika'nn otlaklar kuruyup tarlalar o-
dk manzaralarna benzer zellikler gsteren bir raklanca, halk baka hnerler icat etti: Zeytin
araziden geilir. Parnes Da'nn dou eteklerini ekmeye ve topran alt - tabakasn kullanmaya
ar ar trmanp gdk amlar ve entikli kire balad. Zeytinliklerinin rnyle geinebilmek iin
ta kayalklarndan ibaret tipik Ege manzarasn Atinalnn Attika yan kplere doldurup deniza-
getikten sonra yolcu anszn artc bir manza- r lkelere gndermesi ve skit pazarnda bu
ra deiikliiyle karlar: Buras, hafife kvrm dayla takas etmesi gerekiyordu. Bu zor\lbluklar vp
lanan, verimli bir tarm blgesi, derin toprakl bir ihtiyalar Attika mlekiliinin ve Attika ticari
dzlktr. Bu beklenmedik manzara kural d" gemiciliinin domasna, ayrca, uluslararas tica-
bir olaydr, neredeyse bir kapristir. Helen Uygar- ret para ekonomisi gerektirdii iin, Attika'nn g-
l zamannda buraya Boiotya denirdi ve HeIenIe- m madenlerinin ilenmesine yol at. Btn bun-
rin zihninde Boiotya nn olduka kendine zg lar -ihracat, endstri, tccar gemileri ve para-
bir arm vard. Kyl, duygusuz, haya gcn- bir donanmannvarln gerektiriyor, ayn zaman-
den u:zak, kaba saba bir ahlak anlayn yanstr da o donanmann masrafn karlyordu. Bylece
d; Helen kltrnn egemen dehasna hi uyma- Attika topraklarnn erozyonu sonucunda Atinal
yan bir ahlakt bu. Boiotya ahlakyla Helenizm lar Ege'nin bir ucundan br ucuna kadar deniz
arasndaki uyumsu'luu vurgulayan bir ey de, At- egemenliini ellerine geirdiler, sonra daha tele-
tika'nn Parnes'in hemen tesinde olmasyd, n- re de gittiler; byle olunca, eski kaybettikleri ser-
k Attika da Hellas'n Hellas' idi: Ahlak Hele- vetin yzlerce kat fazlasn kazandlar. Ama deniz
niznin z olan lke, ahlak normal Helen duyar- yoluyla elde edilmi bu servet -topra bol tarla
ln akortsuz bir nota gibi rahatsz eden bir l- larndan hi bir ikayeti olmayan Boiotyal ifti
keyle yanak yanaa yatyordu. bu kadar serveti dnde bile gremezdi- Atina'y
Bizim iin ilgin olan nokta bu derin kltrel HellaS'n eiticisi" yapan politik, artistik ve ente-
kartln fiziksel evredeki eit derecede arpc lektel kltrn ve Boiotya yabaniliinin antitezi

124
olan "Attika mayas nn ekonomik temelinden
ibaretti. Politik dzeyde, Atina'nn imalat ve de-
izci halk Atina demokrasisinin semen kitlesini
meydana getirdi; Attika'nn ticareti ve deniz g-
ciyse, Ege ehir-devletlerinin Atina himayesin-
deki Delos Birlii biiminde ortaya kan uluslara-
ras birliinin erevesini salad. Sanatsal dzey-
de, Attika nlekiliinin refah, Atinal vazo bo-
yaycsna yepyeni bir gzellik biimi yaratma '' ATINA BAARISININ TEMELLERI
satn verdi; Attika ormanarnn ortadan kalkna
81 Balca ihra rn olan zeytinin topanmas;
s da Atinal mimarlar tala boumaya zorlaya
br beinci yzyl vazosundan.
rak, sradan tahta yaplarla yetinecekleri yerd,
Partenon'u yaratmalarn salad. Son olarak, Ati-
na1Iar, tccarlar ve denizcileriyle birlikte sahille-
line vuran btn yabanc dnce ve kltr akn
Ianyla har neir oldular; ehir, ada Helenil<
kltrn tmn kendinde toplayp bunu Attika
mayas ile yourup Attika damgasyla soylulatr
dktan sonra gelecee brakt.
Helen Uygarl anda Ege blgesinde gr-
len tek kartlk rnei Boiotya ile Attika arasn
~ deildir. Boiotya'nn br komusu da, Evboia
adasnn ana karaya bakan ehirlerinden Haltis'di.
lIalkis'in ardndaki hinterlandda, Boiotya kadar
zengin bir tarm blgesi olan Lelant Ovas uzanr
d. Ama H~lkisliler'in talihsizliine -ya da talih-
Iiliine- bakn Iti, ova fazlasyla dard ve yeni top-
Jak araylar dimdik ykselen Dirfis dann sarp
eteklerinde pek abuk son bulan Halkisli iftiler
bu yzden topra d lkelerde aramak zorunda
kaldlar. Ege'ye alarak nce kuzeyde ve douda,
Trakya kylarnda, sonra da gneyde ve batda,
Sicilya kylannda, birer Haltis daha kurdular.
phesiz, Evboia'daki toprak ktlnn meydan
okumasna karlk HalkislileriIi tepkileri, Attika'
daki erozyonun Atinallan' tevik ettii baarlarn
yrnda pek kayda deer bir ey deildir; nk" . . . ~ Atina ticaretinin arac ola n bir tccar gemisi,
Atinallar ekonomilerini niteliksel bir biimde de t.. altnc yzyldan kalmabir ri'sim.
iitirnilerdi, oysa Halkisliler sadece tarlaya tarla
eklemek gibi niceliksel bir i yaptlar. Ama ne de
.olsa, Helen tarihinde Halkis halk da bir iz brak
t -Atinallannkinden daha soluk bir iz olsa da-
:nk onlann denizar gidip yerleen iftrl-g&;-
enleri sayesinde Makedonya ve Latium barbarla
n Helen kltrnn yrngesine girdiler. Halkisli-
r de zorunluun dikeni karsnda kendi apla-
nnda bir tepki gstermi oldular, oysa rahat ye-
nnde BOiotya'nn bu gibi eylerle hi bir ilgisi ol-
mad.
Helen' Dnyas'nn. Halkislilerin de bu nemli
il oynadklar t.. 725-525 dnemindeki geni
1emesi, izlediimiz tema iin bir nl rnek daha
6UILLII: t.. 685'de Boazii'nin Asya kysna kuru-
lan Yunan kolonisi Kalkedon ile t.. 668'de Boaz
i'nin Avrupa kysna kurulan Yunan kolonisi

125
Bizantiun. Herodol-us'un anlattna gre, bu iki
ehrin kuruluundan bir buuk yzyl kadar sonra
buradan geen ranh devlet adam Megabazus, Kal-
kedon'un Bizantium'dan on yedi yl nce kuruldu-
unu renince ehre "krler ehri adn takm
t; gz gren insanlarn iki elverili yer arasndan
aka daha kt olann bilerek semelerindeki
anlamszh dile getirmek istiyordu ("). Ama bu
szde, doruluktan ok parlak bir vecize syleme
merakn grrz; nk olayalup bittikten son-
ra bilgelik taslamak kolaydr ve Megabazus zama-
nnda iki ehrin kaderi artik belli olmutu. Kalke-
don, YunanlIarn sradan denizar tarmsal yer-
leme noktalarndan biriydi, Akdeniz kylarna
serpitirilmi dzinelerle baka Yunan kalanlsin;
den hi bir fark yoktu.. Oysa Bizantium daha o za-
manlar bile Helen Dnyas'nn en ilek limanlarn
dan biri olma yoluna girmiti, ileride kendisini Or-
todoks Hristiyan evrensel devletinin bakenti ya-
pacak gelimenin balangcndayd. Dolaysyla,
Megabazus zamannda Bizantium ile Kalkedon'un
avantajlar arasnda yapIacak herhangi bir kar
latrma, ister istemez, iki ehrin liman olarak
avantajlar noktasna dayanacakt; byle bir sna
mada, Bizantium'un stnl su gtrmez bir
kesinlikteydi. Bir kere Bizantium, Kalkedon'un ku-
rulduu kar kyda herhangi bir benzeri olmayan
Hali gibi bir doal limana sahipti. Aynca, Kara-
deniz'den gelensularn Boazii'nde yarattklar
akntlar her iki ynden gelen gemilerin Hali'e s
nmalarn kolaylatrd. halde, Kalkedon'un
ak sahiline ynelen gemilere glk karr. Kal-
kedon'un kurucular, bu olgular karsnda, kendi
83 Giriim: Girne kral Arkesilas yerlerini bir liman olarak Bizantium'a ye tutmu
denizar ticaret iin yapanm
tartlmasna ve denklenmesine olsalard, gerekten kr olmalar gerekirdi.
nezaret ediyor. Gime 1. O. yedtn- Oysa gerekte, Kalkedon'un kurucular tarihi
ci yzylda Kk Asya'da kurul
mu bir ok Yunan kolonisinden semelerini tamamen baka dncelere dayana-
bir tanesiydi. . rak yapmlard; Boazii kylarna yakl,rken
manzaraya bakm ve hi de kr olmayan, ama de-
84 Edilginlik: Beiotya'dan kaba nizcilik deil, iftilik asndan bakan gzlerle
saba bir yas tutan kadn heykel-
::ii. yerlerini semilerdi. ehirlerini verimli ve koru
nakh bir sahil eridinde kurmu, yurtlarnda her
zaman yetitirdikleri rnleri ekip birnek zere
ie girimilerdi. Byle bir ama iin bundan daha
iyi bir yer seemezlerdi. Hatta Bizantium kurucu-
larnn -kendi sabanarna yeni toprak bulmak
iin on yedi yl sonra Yunanistan'dan buralara g
etmilerdi- imdi Kalkedon duvarlaryla. evrili
bu gleryzl Bitinya rivierasndan uzaklap hi
de davetkar olmayan Trakya sahiline doru yne-
lirken KalkedonyalIarn aIkgzl i ne ve ken-
di gecikmelerine az dolusu svdklerini gzm-
zn nnde canlandrabilirtz. stelik, bu talihsiz
yeni gtnenlerin kk yarmadalarndaemek ve-
rip yetitirdikleri rnler' her yi hinterlanddaki

126
'JIacl Trakya kabileleri tarafndan sistematik tohumuyla birlikte eski denizci geleneklerini de g-
ekilde talan ediliyordu (4 ). Bizantium kurucu- men Shephelah Ovas'mn Beyleri deildi Atlas Ok-
ian, silah gcyle yenilemeyecek kadar kalabalk yanusu'nu kefeden. Onlar, genileme ihtiyacn
:lll gl, hara demeyle defedilemeyecek kadar duyunca, srtlarm denize dnm ve Beersheba'
da agzl ve kararl bir barbar dmanla bitip nn alak ovalaryla Esdraelon ve Yezreel'in sulak
enmez bir aresiz sav~ taklp kaldlar. vadilerini zaptetmeye girimi, sonunda Filistin
Bizansllarn perian haline baknca, Kalke- egemenlii iin srail ve Yahudiye'nin dal kabile-
yallarn ileri grl l ve zekasm teslim et- lerine meydan okuduklarndabelalarn bulmular
gerekiyor. Ama hikayeden asl karlmas ge- d. Atlas Okyanus\l'nun kefi de, sesli harflere da-
'!eken ders de bu deildi: karlmas gereken de"rs, yanan alfabenin icad da, Suriye'nin yerli Kenan
Bizansllarn karada!<i bu engelleyici handikaptan halknn bir kalnts olan ve istilalar srasnda sa-
u1anayacaklarn anlamalar zerine denize hilin engebeli merkez blgelerine snan Fenikeli-
dnmeye karar vermeieri ve ifti olarak uradk lere kald. Fenike, fiziksel bakmdan, gneye inen
lar felaket kayplar tccar ve denizci olara!< b- Filistirli gmenlerin setii Shephelah ile tam
karlara dntrerek kapatmalardr. Kal1<e- bir kartlk gsterir. Sahilin bu kesiminde ova hi
ya1 iftilerin hi bir zaman karlamadklar genilemez ve tepelerden kyya yumuak ini yok-
gl illiyle BizansWar boazlarndan yarar- tur; Lbnan sra dalar denizden dimdik ykselir
!lamaya baktlar ve zamanla Hali'in bir servet ve kydakilere ayakta duracak bir kar yer brak
~ olduunu grdiller. Ege ve Karadeniz'in mad gibi, ierideki ovalara da yol bra.kaz.
I*onomik milraklar arasnda tam orta yeri tut- Yurtlarmn sevimsizlii sayesinde Fenikeliler, Fi-
olan Blzantium, btn ticaretin gemesi gere- listirlilerin Suriye ilerine qoru akrlarndan ken-
dar geite egemen olduu iin, Helen Dnya- dilerini kurtardlar ve gene bu yurdun hain kaya-
'nda refahn anahtarn elinde tutuyordu. Bu lklar sayesinde, Filistinlilerin artk vaz getii o
tajl durumun salayaca btn servet ve uzun-mesafe denizcilii geleneini yeni komula
- uzu elde etmekte ok gecikmedi. te bu ba!<m rndan devraldlar. Filistinliler Shephelah'da yon-
Megabazus'ui vecizesi, Bizantium ile KaIke- cala dalm koyunlar gibi otlar ve yeni ayrlar
'un kaderleri arasnda!<i muazzam fark ak arayarak ilere doru ilerlerken Fenikeliler konuk-
ya yetmez. Bizantium'un servetini salayan sever olmayan sahillerinden uzaklap ak deniz-
Kalkedonyallarn krl dei.], barbar akn lere yneldiler ve Akdeniz'in Batsyla daha da te-
iddetiydi, nk Bizantiumiular bylece, deki Okyanus'un kylarnda Suriye Uygarl iin
nk karsnda, gvenli bir yerde oturan Kal- ikinci bir yurt kazandlar.
tedonyaliann hi bir zaman renmek zorunda Ama fiziksel bir bulu olan Atlas Okyanusu'
:blmadklar bir dersi renmilerdi. nun kefi, insani abalarn bir baars olmak a
imdi bir de Suriye Dnyasna bakacak olur- sndan, manevi bir bulu olan tektanrc inann
ara halknn baard grece sekinlik ile, Mi- yannda glgede kalmak zorundadr; bu baar da,
bn-ooras Kavimler G~ sonunda kendilerini Kavimler G srasnda" Fenike sahillerinden bile
uklan evrenin fiziksel glkleri arasnda <:Iaha az ekici bir fiziksel evreye tklp kalan bir
bir bant griiriiz. Suriye Uygarlnn baKa Suriye toplulunun eseridir. Efraim ve Ya
eline zg byk baars vardr. Atlas Okya- hudiye'nin plak tepelerine srii!en Gebe brani
nusu'nu kefetti; bugn in, Japonya ve Kore d kabilelerinin srailli ncleri gezgin hayvanclk
a kullanlan btn sistemlerin atas olan alta- tan karak yerleik ift oldular ve ormanlar yok
IetJk bir yaz sistemi icat etti; Musevilik, Zerdt- olmu yksek tepelerin verimsiz, tal toprandan
k, Hristiyanlk ve slam'da ortak olan, ama clz bir geim saladlar. Bu yoksul ifti kabilesi
,Sner-Akad, Hint ve Helen dini dnce o derece gzden rakt ki, t.. beinci yzyl gibi ile-
wl duygu tarzna eit derecede yabanc, belirli bir ri bir tarihte, srail'in btn byk Peygamberleri
kavramna vard. Ama Suriye Uygarlnn syleyecekleri her eyi syleyip bitirmiken, Hero-
tu Iaanlara doru ilerleyiinde nc roln oyna- dotus srail adndan habersizdi ve byiik Herodot
yiar ne am'da veya verimli Orontes vadisinde panoramasndasrail lkesi hAla PaIaistine (6) ad
"li&man Aramiler, ne de rdn'n dousunda, Gile- ardnda gizliydi. Ama srailliler manevi anlayla
id'm zengin ayrlarnda yerleen srail kabileleri- rmn kudretiyle Filistirlilerin askeri baarlarm ve
dIr ('). Daha da' nemiisi, barbar deil de Ege Uy- Fenikelilerin denizcilik baarlarm geride brakt
JIII~:nn varisleri olara!< gelen ve Ekron'dan Gaz- lar. srail'in plak ve denizden uzak tepelerinde
rIEYe kadar uzanan geni, denizcille yatkn ovay beliren tanrsal esinlenme bu yabani ve gzden
gaimet olarak ele geiren Denizci Filistin Halkar rak lkeyi orada oturanlar iin bir inayet yolu ha-
da Suriye Dnyasnda nc bir rol oynamadlar. line getirdi ve insanln en byiik manevi hazine-
YenJ yurtlarnn derin topraklarnda tahllarnn lerinden birinin eritme potas burada kaynad.

127
DADNK TEPKI:
85, 86 Fenike dehas alfabenin icad devrimiyle kendini da vur-
du; ve bu aadaki gemi gibi gemilerle Fenikeliler Bat Akde-
niz ile Kuzey Afrika'nn Atlas Okyanusu kylarn kefettiler Vt
koloniletirdiler.

IEDNK TEPK! 87 Buras Tanr'nn dadr ve orada barnmalttan halanr. srailliler'in yurdu: Kuds ile Je
riche arasndaki l, geride Moab Dalar.

128
16 Eziyetlerin Teviki
Fiziksel evreden insani evreye getiimdzde, oturan Hristiyan Rumlar arasnda bir zmre ~e
bu deiiklie karn, olaylarn gene ayn olduu hir surlar iinde, ehrin kuzeybat kesinde otu-
nu gryoruz. rnein baz etkinlik dallarnda ran ve Fenerll (Fanaryot) adyla tannan Rum-
kendilerini gstermeleri yasaklanarak eziyet gren lar- bu meydan okumann tevikiyle yle yksek
bir toplumsal grup, ayrmcln karlarna getir- bir baar gsterdiler ki zamarla Osmanl mpara
dii bu meydan okumaya, enerjilerini baka alan- torluu'nun siyasi ynetimi ve denetiminde Os-
larda toplamak ve bu alarlarda istisnai' bir usta- manllarn orta oldular ve neredeyse bu ite on-
ik kazanmakla tepki gsterir. Bu bakmdan eziyet larn yerini aldlar. Yeniden kurulan Ortodoks Pat-
ve cezann da fiziksel meydan okuma kadar tevik rikhanesi'nin koruyucu kalkan altnda Fener get-
edici bir etkisi olabilir; bunu, deiik gruplarn, di- tosu Rumca konuan Ortodoks Hristiyarlarn top-
ni aynm meydan okumasna kar tepkilerini ince- lanma merkezi haline geldi; ve F'anaryot aznl
leyerek rnl!!tlendirebiliriz. iki zel baar kazand. Byk apta tccarlar ola-
Bat Dnyasnda Nonkonformist (ounlua rak, Bat Dnyasyla ticari ilikileri sayesinde Bat
uymayan) Protestarlarn katlandklar kstlama dillerini ve Bat adetlerini ok iyi rendiler. Ev-
lar, kendisini cezalandrarlarla ayn toplumun ye- rensel Patrikhane'nin ilerini yrtrken de, Os-
si olan bir grubun cezalandrlmasnn rneidir. marl ynetiminin ana izgilerini yakndan izleyip
ngiltere'de, ts. 1660 Restorasyonu'ndan sonra, iyice kavradlar; nk Patrik, Padiah'la, Padi:
ana kiliseden ayrlm Protestan mezhepleri bt- ah'n, Evrensel Patrik'in dini yarg alan dnda
nyle dayanlmaz olmasa da gene yeterince kah- kalarlar da dahil olmak zere btn Ortodoks H
redici bir baskya tabi olmulard. Bunun sonucu, ~stiyan uyruklar arasndaki resmi ara merciydi.
girmelerineizin verilen mesleklerde stnlk gs- Osmanl ImparatorlUu ile Bat Dnyas arasn
termeleri oldu: Arkadalar Dernei'nin yeleri en- daki uzun sreli kavga tS. 1682-83'de ikinci ba-
dstri ve bankaclkta, baka Nonkonforrnistler de arsz Viyana kuatmasndan sonra kesin olarak
perakende ticarette parladlar. Bu Protestanlar Osmanllar aleyhine dndnde, daha nce ka-
kendi toplumlarnda varolmay ve refaha kavu zandklar bu iki baar Fenerlilerin ok iine ya-
may becerdiler; ama ayn yzyln balarnda n rad.

giltere'de ngiliz Pritenleriyle iki yzyl sonra Osmarllarn askeri gerilemesi, karlarna iki
Amerikal Mormonlar ok daha sert bir kovutur nemli sorun karyordu. imdi, artk sava mey-
maya uramlard. Kovuturmann sertlii bu dannda yenemedikleri Batl Glerle konferans
mezheplerin de ayn iddetle tepki gstermesini ge- masasnda grmeleri gerekiyordu ve ilk olarak,
rekli kld. Kendilerine eziyet edenlerle ayn lkede zorla bastrabileceklerinepek de gvenemez oduk
barnamayacaklarn anlaynea kendi alarnda lar Ortodoks Hristiyan uyruklarnn duygularn
ber iki grup da yurtlarn terk edip yabani diyar- dikkate almak zorundaydlar. Baka bir syleyile,
!ara g ettiler. Bakir bir toprakta lksel vatan- Osmarl mparatorlUu usta diplomatlar ve usta
arn) kurmak iin kendi cesaretleri ve inanlarn yneticiler varken, bunlarn yardmna bavur
dan baka bir dayanaklar yoktu. Bylece,. hem mazlk edemez hale gelmiti; Osmarllarn bu muh-
imarlarn korudular, hem de uygarln ncs ta anlarnda kendilerinde bulamadklar gerekli
roln oynadlar. tecrbe, Fenerlilerin elindeydi. Dolaysyla, Os-
EZiyet gren mezheplerle ayrcalkl mezhep- manllar daha nceki yntemlerinden vaz getiler
ler, ikisi de hayatna devam eden iki ayr uygarl ve kendi retimlerinin ilkelerini inediler; Osmari
n yesi olunca, ortaya daha baka bir durum l-. kamu hiznetinde yer alabilmek iin gayri-ms-
kar. Bunun bir rneini Osmanl mparatorluu' limierin slam dinini kabul etmeleri koulunu' Fe-
nun eskl rejiminde bulabiliriz. Burada Ortodoks nerli Rumlar iin geersiz saydlar. Daha '1683 fe-
Hristiyan Topluluu, kendisine yabanc Msl- laketi ellerini mahkum etmeden Osmarllar bu yol-
man evrensel devleti ile btrlemiti. Uyruk dU- da birka adm atmlard. 1669 ile 1716 arasnda
rumunda olan Hristiyanlar, hkmette, orduda ve Fenerlilere, yeni politik durumda kilit mevkiler
<serbest" mesleklerde alamadklar. gibi, topraa haline gelen drt byk devlet makamnn tekeli
sahip olmalar, hatta topra ekip bimeleri de bir balanmt. Bundan sonraki yz y iinde bu
lde gletirilmiti. Bu olduka sert ayrm so- makamlarn salad~ nfuz ve strlk sayesinde
nucunda cezalandrlan Hristiyanlar, Hristiyan Fenerlilerin siyasi kudreti durmadan artt. Artan
lar iin ala ak saylan daha mtevazi meslekIer- Bat basks karsnda, Osmarl mparatorluu'
de kendilerini gstermeyi rendiler. stanbul'da nun Garp Meselesi ile baa kabilen tek gesine

129
duyulan ihtiya da Rumlarn nfuzunu artrd. On
sekizinci yzyla"'gelinceye kadar, Fanaryotlar, Os-
ESNEK AZINLIKLAR manl irketinde byk apta bir ortakl~a giden
yolda sa~lam bir ekilde yerlemilerd!.
Ama tam bu durum szkonusu oldu~unda Fa-
naryotlar Belirmi kader lerini yerine getlreme-
diler (1); dllerini ellerindEm kardlar, nk
bar bir tavrla Osmanl devletine szacak yerde
ulusal bakaldrmann iddetli yolunu denemeyi
tercih ettiler. On sekizinci yzyln sonlarna do~
TU Osmanl mparatorlu~u'nda yaylmaya bala
yan Bat milliyetili~i virsne ilk yakalananlar
Rumlar oldu ve Fransz Devrimi'nin patlak verme-
siyle Yunan Ba~mszlk Sava'nn patlak vermesi
(tS. 1821-29) arasnda iki uzlamaz zlernin b-
ys altnda kaldlar. Eski Fanaryotlarn Osmanl
mirasnn tamamna konmak ve Osmanl mpara
torluu'nu Trk deil-de Yunan ynetimi altnda
paralanmadan muhafaza etmek ihtirasndan vaz
gememilerdi; ama aym zamanda da kendi ege-
men bamsz ulusal devletlerini kurmak gibi yeni
bir ihtirasa kapldlar bu devlet mparatorlu~un
paralanm cesedinin bir parasndan baka bir
eyolamazd. Bu iki amacn birbirleriyle uzlatr
lamayaca 1821'de, Fanaryot Prensi psilante'nin
Osmanl mparatorluu'nun bana gemek ve
Manyot reisi Mavromihalis'in b~msz bir Yuna-
nistan yaratmak zere ayn anda harekete geme-
leriyle kesin bir biimde belli oldu. Silaha sarlmak
Fanaryot emellerinin sonu demek oldu, nk Os-
nanllar bunun zerine anszn uyandlar. Bir yz-
yldan fazla bir sredir yaslandklar denek elle-
rini yaralamt ('); bu ihanet karsnda gazaba
gelerek hain bastonu param para ettiler ve ne pa-
hasna olursa olsun yeniden kendi ayaklar stn-
de durma cesaretini toparladlar. Osmanllar 1821'
de psilante'nin sava harekat kar~nda, Fenerli-
Ierin 1669'dan beri yava yava rdukleri kudret
an bir vuruta paraladlar; bu da, Trk-olma-
yan gelerin Osmanl mlrasnn kalntlarndan
arnmalar yolundaki yzyllk srecin ilk adm
oldu. stelik, Yunan milliyetiliinin bu ilk patla-
mas sadece Trk milliyetiliinin ilk kvlenn
tututurmakla kalmad; Osmanl mparatorluu
iinde yaayan Yunanl-olmayan uyruklar ze-
rinde de ayn etkiyi yaratt; bylece Fanaryotlarn
Beliren Kaderi ile Osmanl mparatorluu'nun
gelecei birlikte sfra inmi oldu.
Gr alanmz Osmanl mparatorluu snr
larnn dna tarmadan, Katolik Levantenlen,
de temamlZn bir baka rneini bulabiliriz. Bat
88 Mslman devletinde Hristiyanlar Dou Ortodoks Hristiyan papaz; Avrupa'dan gelen bu gmenlerin Osmanl mpa
on altnc yzylda, stanbul'daki Fanaryot cemaatinin bir yesi iin nl.torluu'nda oturmalarna ltfen izin verilmiti
yaplm bir Trk resmi. ve tab" olduklar dini ayrmdan kurtulmalarnn
tek yolu dnek almakt. Din deitirmeyi kabul

130
-
erinde, parya muamelesi gnne sefaletinden
ulmu olmuyorlar, Osmanl devletinin en yk-
mevkileri de nlerinde alyordu. Ama Fanar-
topluluunda olduu gibi Levanten toplulu-
da da elinden dnmek, ynla tevik ve an-
karn, kurai deil istisnayd. Hali'in kuzeyin-
Galata'da ya da baka yerlerde Katolik rea-
(3), Fener'deki ortodoks Hristiyan reayann ha-
dan ya da Fransz Devrimi'ne kadar Batdaki
iludilerin hayatndan pek farki olmayan bir
hayat yayordu. Levantenler, getto hayat
gerektirdii erdemleri ve kusurlar gelitinnek-
gecikInecliler: Gettonun boucu atp.osferinde,
eziyetin meydan okumasna ya baka insanlar
tepki gsterecekler ya da yok olup gideceklerdi.
Son rneklerimizi nc bir durumdan sei-
: Burada, eziyet gren mezhebin yeleri sa
bir fosil olarak yaayan ya da baka bir uy-
n iinde bir diaspora (4) olarak varolan bir
ln halkdrlar. imdi Suriye Toplumunun 89,90 Ermeni ve Yahudi tccarlar;
diasporalarna ve bu toplumlarn sk sk kesin- kendi yurtlarndan kopmu, dinleri uru-
'ye urayan uzun sreii tarihleri boyunca zaman na baskya uram, gene de ticarette baarl.
an oraya buraya dalan Hristiyan varisleri-
bir gz atalm. Hepsinin de kendi kimliklerini
uhafaza ettikleri ortam dini bir ortamdr; kim-
lerini koruyan ve. varolularn srekli klan dini
teristikleri, onlar ayn zamanda iinde yaa
yabanc toplumlarn elinde trl dini ezi-
de maruz brakmtr; bu eit dini ayrm, sk
grld gibi, hayatn belli yollarnda yr-
. yasaklamak biiminde olmutur; kurbanla-
a da gene ayn bilinen tepkiyi yaratmtr.
rnein Yahudiler, pek ok eitli insanl ev-
e tccar ve maliyeci olarak baar kazanp di-
zelliklerinden ileri gelen handikaplar yenme-
bildiler. Parsiler, Yahudilerin baka yerlerde
rol Hindistan'da oynadlar ve zel usta-
, uzmanlklarn deiik koullarda baa
la uygularken onlar da Yahudiler gibi esnek, gi_
en davrandlar. Roma mparatorlUu'ndakiOr-
ks Hristiyan basksna kar koymakla ortaya
Ermeni Grigoryen Monofizitler de benzeri
adaptasyon yetenei gsterdiler; yle ki bug-
- Ermeni tccar da, Parsi tccar gibi, her za-
ve her yerde ortaya kabilir. Suriye'deki Ya-
i .Monoflzitler ile Msr'daki Kpti Monofizitler
mahalli evrelerinde ayn meydan okumaya ay-
tepkiyi gsterdiler.
Monofizitiere karlk Nasturi Hristiyanlar Ro-
mparatorlUu'nda hayat ekilmez buldular ve
ile ran taraflarna g ettiler. Burada, nisc
Ileten hogrl Sasani, Emevi ve Abbasi rejimle-
de yalnz iadam olarak deil, ayni zamanda 91 Meliapore'da Aziz Toma'nn trbesi. Aziz'in Hindistan'a gitmi
hekim olarak da baar kazandlar; tS. 1258'de Mo- ve orada lm olmas muhtemelen hayal rndr, ama mezan
iIarn Badad' yamalamasndan sonra bu y- olarak tannan yer Hintli Hristiyanlar iin bir hac merkeziydi.

131
relerde Abbasi Halifelii'nin yklmasyla balayan
byk toplumsal kargaalkta da varlklarlIll koru-
yabildiler. slam mparatorluu'ndaki i alarlar
bu felaketle yklmazdan nce Nasturiler dnyann
ke bucandaki baka insani evrelere de yerle
milerdi. Bir ksm deniz yoluyla Hindistan'n bat
sahiline uzanm ve Hindistan yarmadasnn ucu-
na giderek orada bir dnya kurmulard; burlarn
tomrlar (Nasturilik'den Monofizitizm'e dnm
olarak) bugn Kerala'da, Aziz Torna Hristiyarla
r olarak yaamaktadrlar.Baka bir ksm da ka-
radan yola km, Suriye ve ran Dnyalarnn Ma-
verannehir'dekl ileri karakollarnn tesine de ge-
erek byk Asya steplerinin derinliklerine inmi
ve ktay boydan boya geerek in'in br ucunda
ortaya kmlard. Bir zamarlar Orta ve Dou As-
ya'dakendilerine yurt edinen bu Nasturi ncler-
den bugne kimse kalmamtr. Ama, her ne kadar
bu bakmdan deniz yoluyla Hindistan'a giden din-
dalar lsnde baarl olamadlarsa da, yaadk
lar ksa sre iinde nsanlk tarihinde daha derin
bir iz brakmay baarm~lardr.

93 Orta Asya'da bulunmu, mcevberli Nasturi istavrozlan. (L


S. sekiz ile onuncu yzyl aras).

92 1.8. 181'de Pekin yaknlarna konan bu dikili ta intdeki Nasturi Hristi- ,


yanlarm misyonunu belgeliyor.

132
Dou Asya'da Nasturiler T'ang a'nda (.S. lerde kaldve Karakurum'un bakent olduu bir
618-907) toplumun etkin yeleri olmulard; Av- yzyla yakn sre boyunca Byk Hakan'n saray
rasya steplerindeki vahalarda yerleik Uygur Trk- arivlerini Nasturi Hristiyan katipler dzerledi.
lerine de kendi dinlerini benimseterek neredeyse Nasturiler baz Mool ileri gelenlerine Hristiyan
ayr bir Uzak Dou Hristiyan Uygarl yaratacak l kabul ettirmeyi bile baardlar. .S. 1258'de
duruma geldiler ('). Ama bu, dk bir ocuk gi- Badad' talan eden ve Irak' yakp ykan Hlag
biydi. i.S. 737'de Maverannehir vahalar Arap Han'n karlarndan biri Nasturi'ydi; gene Hlag'
Imparatorluu'na katlnca gelime durdu ve put- nn, .S. l260'da am' zapteden nc mfrezesi-
perest Mool hakan Cengiz Han yksek steplerde- nin generali de Nasturi'ydi. Grld gibi bu Na;;-
. yar-Nasturilenil Gebeleri birbiri ard sra turL Hristiyan Uygur Trklerinin tarihi, 'Ortodoks
yenilgiye uratnca perde kapand. Bu durumda bi- Hristiyan Rum Fanaryotlarnntarihini andrmak
le Nasturi ncler, daha yksek bir kltrn ge- tadr. Onlar da "Beliren Kader lerlni az farkla ka-
leri zerindeki mahalli tekelleri sayesinde, Gebe rdlar; ama, cezalandrma meydan okumasna
koruyucularnn yenilgisinden sonra bile balar tepki olarak gelitirdikleri zel yetenekler, iinde
nn aresine bakmay baardlar. Yazc, sayman, yaadklar insarl evrede toplumsal deerlerini
tarihi olarak Mool fatihin hizmetine girdiler. ylesine ykseltmiti ki sonunda byk bir impa-
)(ool mparatorluu'nun arlk merkezinin step- ratorluun hkmdarlarnadpedz ortak oldular.

17DogmdanOlen Uygarlklar
!rtk szkonusu tartmamz bir sonuca ula aalar devirmek iin gerekli aralardan yoksun
bileceimiz noktaya geldik. Uygarlklarn, ola- olduu gibi, ormanarn altnda yatan zengin top-
st kolay deil, olaanst g evrelerde ra ekime elverili hale getirmeyi de zaten bilmi-
duunu grdk; bylece, cezalandrlma ve ezi- yordu. 'Onun iin ormanardan kand ve kumluk-
grmenin sonularn aratrarak, u ekilde lara, kireli topraklara yerleti. Ana onun bu de-
formllendirebileceimiz genel bir kural bulduk: neyleri, ormarlarn meydan okumasnn her trl
dleydan okuma ne kadar byk olursa, tevik edi- tepkiyi imkanszlatracak derecede ar olduu
etki de o kadar fazla olur. Gelgelelim, gene de nu gstermez; nk onun yenilgiye urad yer-
kuraIm geerliliinin mutlak m, yoksa snrl de Neolitik a'n, Bron' a'nn ve Demir a'
olduunu incelememiz gerekiyor. Baka bir sy- nn nsanlar daha stn aralarnn ve teknoloji-
leye, meydan okumann sertliini alabildiine lerinin yardmyla belli bir baar kaZanmay be-
nrsak, tevik de bylece alabildiine youn cerdiler. Sonunda. Bat Hristiyan Uygarl ile Rus
m olur ve dolaysyla, meydan okumann Uygarlnn ncleri Atlas Okyanusu'ndan Ural-
d tepkide snrsz bir enerji artmas mi lara kadar orman egemenlikleri altna aldlar.
olur? Yoksa, bir noktadan sonra sertliin art Byk skender'in ardndan Helenizmin Suri-
smda tepki ufalr m?' Hatta bu noktann da ye ve ran Dnyalarna politik mdahalesi, bu ik
ine getiimizde, meydan okumann sertliinin toplum iin nemli bir meydan okumayd (1). Zor-
'ce artt ve buna baaryla tepki gsterme im- la mdahale eden bu uygarla kar ayaklanp
nm ortadan kalkt bir noktaya gelinir mi? onu kap dar etmeleri gerekiyor muydu, yoksa
Bu sorulara inandrc bir cevap yerebilmek gerekmiyor muydu? Bu meydan okuma karsnda
meydan okumann ar olduu durumlarn tepki gsterebilmek iin eitli giriimlerde bulun-
ank ve belirsiz olmayan kantlarn bulmalyz. dular ve btn bu giriimler ara olarak dini bir
Meydan okumann arl, belirli bir durumda be- harekete yasland. Zerdt ve Musevi tepkileri
. bir grubun meydan okumaya gerekli tepkiyi baarsz oldu; Nasturi ve Monolizit tepkileri de
rememesiyle, sadece bu olguyla, kesin bir e baarsz oldu; slam tepkisi baar kazand.
tDde kantlanamaz. Bu kendi bana hi bir eyi Zerdtlk ve Musevilik. srasyla, ran ve
t etmez, nk baarl bir tepkiye yol am Suriye Uygarlklarnn dini terinilerle iladesiydi-
lemen hemen her meydan okuma, baarl sava ler. Helenizmin saldrsyla savunma durumuna
yznc ya da bininci arda delloya girinceye geen bu uygarlklarn ikisi de helen darbesini ye-
bdar birbiri ardndan sryle dellocuyu saf d meden nce baarl bir ekilde gelimilerdi. Nas-
brakmtr. rnein, Kuzey Avrupa ormarlarnn turi ve Monolizit Hristiyanl ise yeni uygarlk
. i meydan okumas Paleolitik nsan etkili lar yaratmak yolunda, l domu giriimlerdi.
biimde yenilgiye uratmt. Paleolitik nsan, Domadan len bir uygarlk, baka bir uygar-

133
ln yelerinin daha sonraki bir tarihte baaryla karrn haline gelince, bu helen stnl de
oynadkar belirli bir rol balangta oynamaya anakronlk bir nitelik almt. Ne Nasturiler, ne de
kalkan ve beceremeyen bir uygarlk olarak tanm Monofizitler, Helen emperyalistlerle (Melkitler)
lanabilir. Byle bir durum ortaya kt zamanda baa )cabilecek gc gsteremediler. Nasturiler
iki rakip uygarln birincisi glgede kalr. Ya ta- Roma mparatorluu'nun dna srldler; Mo-
mamen yok olur ya da deliklerde, kovuklarda bir nofizitler yeraltna itildi. Gelgelelim, bu Roma d~
kalnt olarak yaar. Az nce Nasturiliin ve Mono- mam Hristiyanlarn deneyip de baaramad gi-
fizitizmin Hristiyan Kilisesi ve Roma mparator riim daha sonra Mslmanlar tarafndan baar
luu'nda Helen stnln sarsmak iin gIriii ya ulatnld. Bunun sonucunda, Nasturiler ve Mo-
mi iki aba olduunu grdk. Hristiyanlk a nofizitler ya diasporalar halinde ya da gzden rak
. nn beinci yzylnda eski Suriye ve Helen kltr- ke bucaklarda yaayabilirken, Suriye-Helen
leri Yahudiler ve Samaryallar dnda btn eskl <kltr-karm slam Uygarl'n yaratt. Bir
Suriye ve Helen.halklarnn ortak kltr olan bir uygarln yerni bir baka uygarln almas bize

ETKISIZ MEYDAN OKUMA 94 Fiziksel corafi koullar Etyopya Hristiyanlarn dardan gelecek teviklere kar ko-
rudu: Topluluk izole olarak bitkisel bir hayat yaad. Lalibela'da kayadan oyulmu bir on
nc yzyl kilisesinin dam.

134
bir ipucu veriyor. Yerini bir bakasna brakan her bir durumdan balayalm, sonra bunu benzer bir
uygarlk, domadan len uygarlklar listesine gir- grubun hem daha sert hem de daha yumuak mey-
meye adaydr. dan okumalara kar tepkileri rnekleriyle kar
imdiye kadar gzden geirdiimiz durumlar- latralm. O zaman balang noktamzn iki ar
da, baz rakipleri yenilgiye uratan bir meydan u arasnda bir orta yere isabet ettiini grrz.
okumann bir baka rakipten baarl karl al- Baka bir syleyile, iki ar ucun, yaratc bir tep-
dn grdk, ama tarihi olaylarn bu eitten so- kiyi tevik etmek bakmndan biri fazla sert, biri
nular, bir meydan okumann gerekten baa k de fazla yumuak olan iki tip meydan okumay
lamayacak kadar sert olup olmadn anlamamz temsil ettiini saptarsak, sertliin' optimum nok-
Iin gerekli kesin kantlar bize vermez. terimli tasnn nerede oduunu bulabiliriz ve o zaman
bir karlatrma yntemi uygularsak bu soruna meydan okuma-ve-tepki ilikisinin, ok iyi bildii
dala verimli bir yaklam yolu bulabiliriz. nce br miz azalan kar yasasna uyduunu da anlarz.
meydan okumann baarl bir tepkiye yol at imdi bu durumu slamiyet ile Hristiyanlk

STEsINDEN GELNEMEYEN 95 Orta Asya'da kurulmaya balanan Nasturl Hristiyan uygarl daha kklenemeden
MEYDAN OKUMA Mslman Araplar karsnda ezildi. Karaku'da bir Hristiyan tapna1>>Ddan duvar
resmi.

135
trlerinin eritme potasyd buras. lrklar da gene
arasndaki atmalar rneinde inceleyelim. Bir-
ayn ekilde uzun sreden beri karm, tam ola-
ok kereler bu ik; dini hareketin genileyendal~a
rak kaynamlard: Yerli rarl kyller t. ikin-
lar att. Bu atmalar karlatrmal br YO,n-
ci yzylda Frasa konuan Gebelerle karm
temle gzden' geirdiimizde, baar dereces deg lar, Hristiyanlk ann beinci ve altnc yzyl
en tepkilere yol aan, deiik iddette bir dizi mey-
larnda Trke konul!n Gebeler etnik karma
dan okuma olay gryoruz. Mslmanlar LS. iki tabaka daha eklemilerdi. nsani genin bu ve-
732'de Fransa ilerine girdikleri zaman Bat Top- rimli eitlilii, fiziksel evrenin karakteriyle de
lumu kendini kurma mcadelesine, daha yeni ba korunmu ve vurguanmt. Yerleik ahalinin bir-
lyordu. Yeni fatihler ise Akdeniz'in gney kyla
ka muhkem vahada yourlamas toplumsal ya-
rndaki snrlarn ap ilerlerken zaferden zafere
pnn politik bakmdan bamsz ama iktisadi ve
komulard. Ama gene de bu arpc meydan oku-
kltrel bakmlardan birbirleriyle bantl birta-
mann sonucu meydan okumann {azl;. an olma-
km ehir-devletleri halinde eklemlenmesiyle (arti-
dn gsterdi; nk, yeni doma srecindeki Ba- klasyon) sonulanmt. Bu ehir devletleri gerek
t Toplumu saldr karsndaboulmak bir yana is-
Eftalitler ve gerekse sonradan gelen Trk beyleriy-
tilaclar geriletti ve politik, kltrel zerklik ve
le iyi ilikiler iindeydiler. Sonradan gelen beyler
egemerlik yoluna baarl bir ekilde girmi oldu.
de efendilerin ve uyruklann refahnn Dou-Bat
Ama Bat dnyas, Mslman-Hristiyan a-
kervan yolundaki transit ticaretine bal olduu
tmasnn patlak verdii eitli noktalardan sade-
m, dolaysyla kervarlarn kendi lkelerinde en-
ce bir tanesiydi. Gneyde, slamiyet Habeistan'
geenmeden, gverle' gemelerinin gerektiini an-
daki (bugnk Etyopya) Monofizit Hristiyanla
layacak kadar saduyu sahibiydiler. Roma mpara
meydan okuyordu. Bu olayda, meydan okumann
torluu'nda dini baskdan kaan mminlerin Orta
mahalli biimi fazlasyla gsz olduu iin baa Asya'ya ve hatta in'e kadar getirdikleri canl bir
rya ulaamayan bir tepki rneini gryoruz. Mo-
Nasturi inann'dini teviki de bu elverili insani
nofitizmin Habeistan'daki fosilinin bugne kadar ve fiziksel koullara ekleniyordu.
garip bir ekilde varkalmasnn nedeni, evresin- Bylece, Hristiyanlk arun yedinci yzy
deki dalarn nfuz. edilmez sarpldr. Bu ilkel lnda, Maverannehir'deki yeni uygarlk tohumu-
fosilin karaya vurduu kayal ard arda yalayan
nun gel.i.mesi iin gerekli btn koullar hazr g-
kltrel istila dalgalar bir iz brakmadan gerile- rnyordu. Olgurlaamadan yok oluunun nede-
mi, ne kayal iine alabilmi, ne de .daha stn ni, Mslman Arap saldrsnn sunduu tehlikeli
bir aba gsterilmesini .tevik edebilmitir. Habe- meydan okumaya yeterli tepkiyi gstermeyi baa
istan Monofotiz mi Hristiyomhn durgun ve zo ramamasdr. Arap istilaclara ve ksa bir sre iin
le bir parac olarak kalmtr. slam'n meydan ortal yakp ykarak geen Trke Gebeler'e
okumas burada bir sonu vermedi, nk, modern (Bat Trkleri) kar yrtlen uzun direni ha-
teknolojinin Habeistan'n doal korunaklarn reketi, ylesine youn anari koullar yaratt ki
hayvanca bir zorlamayla ykt aa kadar gr- kervan yollarn ak tutmak mmkn olmad; bu
legelen btn meydan okumalar gibi slamiyet'in yollar bir kere kapannca Maverannehir'in btn
Habeistan zerinde etkisi.de, mahalli fiziksel ev- kan damarlarndan durduruamakszn akp gitti.
renin nfuz edilmezlii yznden optimum sertlik Araplar iki alternatif gsteriyorlard: Ya aresiz bir
noktasnn ok altnda kalmt. iktisadi buhrana srk!enecek ya da politik ba-
te yandan, Dou'daki Maverannehir Nastu- mlln lml bir biimine rza gstereceklerdi.
riliinin slami meydan okumaya kar tepkisi bu- Horasan'dan Atlas Okyanusu'na kadar uzanan bir
nun tam kart bir nedenden tr baarsz oldu. hinterland emri altnda buunduran Arap mpara
Meydan okuma ylesine sertti ki Uzak Dou Nas- torluu'nda baz yeni pazarlara nfuz edebilme u-
turl Hristiyan Uygarlnn doumunu kesirlikle mudu bu politik bamllk alternatifini daha kat-
rledi. Nasturi krizaliti iinde bir tohum niteliin lanlr klyordu. Kaytsz artz teslimiyet anlam
de olan bu Uzak Dou Hristiyan Uygarl, dk na gelemeyecek bir bar kabul etmekle Maveran-
domadan nce kz-nci nehirleri havzasnda nehirliler iktisadi yok olma tehlikesinden kurtul-
olumaya balamt; dnyaya gelme frsatn elin- duar; ama yabanc bir evrensel devletle btnle
den alan darbe bu blgenin tS. 737-41 arasnda meyi kabu etmeleri ayn zamanda kendi uygarlk
kesin bir ekilde Arap mparatorluu'na balan lannn tohumunun kanlmaz bir ekilde imha e-
mas oldu. Fetihten nce blgedeki btn mahalli dilmesi arlamma geliyordu. Bu durumda meydan
koular orada yeni bir uygarlin domasna el- okumaya karlk gsterilen tepkinin fiyat, yara-
verili grnyordu. Uzun ve btnsel bir kltr tcl imkanszlatracak derecede yksek olmu
karm olmutu: ran, Suriye, Helen ve Hint kl- tu.

l 136
imdi slamiyetle eitli Hristiyan toplulukla- aramadn anlyoruz. slamiyet, Helen emper-
n arasndaki atmalar bir sraya sokabiliriz. s yalistlerin stnln yenilgiye uratacak ka-
lam dalgasnn Habeitan Monofizitizmi zerin- dar gl olabilmiti; Bat da, slamiyet'i yenilgi-
deki zorlamas o kadar zaytt ki gZe grlr hi ye uratacak kadar gyd. te yandan, Nasturi
bir tevik yaratmad. Hristiyan Bat dnyasna ve Monofizit Hristiyan mezhepleri Helen emper-
kar daha gl zorlamas, tepkinin canllndan yalistlerin Ortodoks Hristiyanlna kar tu-
da anlald gibi,. daha yksek dzeyde bir tevik tunamamlard ve Ortodoks Hristiyanln sonun-
oldu. Nasturi Hristiyanl zerindeki zorlamasy da slam karsnda yenilgiye uramas da onlarn
sa bu toplumu henz meydan okumaya kar 0- iine yaramad. Habeistan'da slamiyet'in Monofi-
lumlu bir tepki gsteremeyecek kadar zayf bir a- zit Hristiyanl zorlamas, grdmz gibi, bir
nnda yakalad ve daha tohum halindeyken imha tevik gesi olamayacak kadar zayft; ama Mave-
etti. Belli ki slami meydan okumann Bat Hris rannehir'de slamiyet'in Nasturi Hristiyanl -
tiyanl karsnda gsterdii iddet derec~si, op- zerine zorlamas o kadar g"lyd ki sonu bu uy-
timum noktadr; gerek Habeitan Monofizitizmi- garlk tohumunun ezilmesi oldu. Bylece slami
ne. gerekse Orta Asya Nasturi Hristiyanlnakar- yet Hristiyanln bu iki eidini glgede brakt
meydan okumalarnn sertliiyse gerekli dozdan 'le onlarn miraslarna kondu. Monofizit Hristiyan
eit derecede uzaktr. Burada, yeeren uygarlklarla mezhebi Habeistan ve Ermenistan'n sarp dalk
l doan uygarlklar arasndaki ayrmn ltn blgeleri dnda ancak diasporalar halinde barna
bulabilivoruz. Bat Hristiyanl ile slamiyet'in bildi; Nasturi Hristiyan mezhebi de sadece Kr-
nn brer uygarlk yaratabildiklerini ve Nasturi ile distan dalarnda ve Hindistan'n gney bat u-
Monofizit Hristiyan mezheplerinin niin bunu ba- cundaki bataklk ve cangllarda yaayabiidi.

137
BLMIII

UYGARLIKLARIN
BYMES

Domay baarm bir uygarlk ilk ve en yksek engeli


am demektir, ama bu otomatik bir ekilde baardan
baarya koaca anlamna gelir mi? Doumdan sonra
byme sreleri kesilen baz toplumlarn varolmas, bu-
nun h'er iaman byle olmadn gsteriyor, onun iin
ben de bOYOme olaynn kendisini aratrmay gerekli g-
ryorum. Grne baklrsa, bir toplumun bymeye de-
vam etmesi iin, bir meydan okumaya kar baarl bir
tepkinin yeni bir meydan okumaya yol amas, bylece
tek bir hareketin bir hareket dizisine dnmesi gereki-
yor. O zaman, bu meydan okuma-ve-tepki dizisindeki ba-
samaklarn belli bir yne gtrp gtrmediini, aratr.
mam gerekiyor. nceden bilinebilir bir hedefe doru
kanlmaz bir ilerleme bana insani a.lemde olmaz gibi
grnyor, ama genel bir anlamda bir toplumun by.
mesinin toplum nderlerinin kazand gittike artan ka-
rarllk gcyle llebildiini gryorum; dolaysyla bir
uygarln gelecekteki kaderinin bu yaratc insanlar
aznlnn elinde bulunduuna inanyorum.
--

Renkli Resim : 21
BYMENlN DURDURULMAS

Din deitiren gebe Moollar. Olaanst bir zorlamaya kal


an bir uygarlk, batan aka yenik dmese bile, kendisini j
nel bir hareketsizlik iinde hapsedilmi durumda bulabilir, bt
enerjilerini bu tek byk meydan okuma ile mcadelesinde tili
tebilir. Orta Asya Gebelerinin alnyazs byle oldu: Stepler
ki hayatn kat zorunluluklarna kendilerini uydurmay baar
lar,' ama bunu yaparken evrE'.lerinin klesi oldular, yeni yarat
ilerlemeler yapma imkanndan yoksun kaldlar.

140
Reldi Resim: 22
BUYtlME ATILIMI

Doum tek bir eylemdir: Byme srekli bir sre. Meydan oku-
mave-tepki devinimi, eer her ba15arl tepki yeni yaratc uyar
Iamalar getiren bir eitsizlik salyorsa, kendi kendini srdrebi-
len bir dizi olur. Prometheus miti bu ilerici atlm ierir, nk
Prometheus, yasak ate gcn tnsan'a vererek despot Zeus'a
bakaldrdktan sonra, onu nsanln srekli gelimesine izin ver-
meye ikna eder. Mitin Ortaa'daki anlatmlar, putperest oriji-
nale Hristiyan eilimler de kattlar ve Prometheus'u Tanr'ya
bakaldran biri olarak deil, Yaratl'ta Onun orta olarak gr-
dler. Bu on beinci yzyl minyatrnde Prometheus'un ilkin
Evren kreler arasndan elde mealeyle geii, merkeroe ise een-
netteki kprtsz nsan'} canlandr grlyor. Burada Promet-
heus atei tam anlamyla hayat veren bir g olarak gsterilmi,
ama ayn zamanda bilgi ve entelektel merakn atei olmak gi-
bi simgesel bir anlam da var. Prometheus'un cezalandrlmas bu
yzden aratrmann tehlikeli meyvalarn temsil eden bir mecaz
saylyor.

143
18 Bymenin Durdurulmasna Ornekler
Uygarlklarn bymesi nemli sorunlar yara- dikleri bir meydan okumayla karlaan Osmanl
tr m? u noktaya kadar yaptmz aratrmalar Trklerinin bana geldi. Bu yeni siyasi soruna a-
uygarlklarn douunun en ufak bir pheye yer re olarak yarattklar kalpl, kat kurumlar daha
vermeyecek kadar nemli bir sorun olduunu gs- ileri bir toplumsal gelimeyi
~ . .. tamamen imkansz
terdii iin biz de birtakm zmler getirmeye a- klyordu. Ispartallar da LO. sekizinci yzylda,
ltk. imdi bundan tesini aratrmamz gerekli Helen toplumunun ortak bir sorunu olan nfus
mi? Doum bir kez gerekletikten sonra byme basksna are olarak HeUas iinde fetihe kaIka
bunu kendiliinden izlemez mi? Grne baklr rak topraklarn geniletince tm yaratc enerji-
sa bu sorunun cevab bymenin, kendiliinden, lerinin akraba ama dman bir nfusu denetim al-
doumu izlemediidir. Gelimi ve l domu di- tnda tutarken eridiini grdler.
ye tesbit ettiimiz rneklere ek olarak nc bir Bu rneklere ek olarak balatc doum zorla-
toplum ya da toplum iinde topluluk tipi bulabili- masn gerekletirdikten sonra byumek iin ken-
riz: Bunlar, doumu baaran ama gelimesi de- dilerini en ufak bir kmlt yapamayacak durumda
vam etmeyen, doumdan sonra bymesi duran bulan baka toplumlar da vardr. Eskimolar by-
toplumlardr. ledir. Son derece ayr ve uygun bir Arktik kltr
Bymesi duran toplumlarn ya da topluluk- gelitirmekle birlikte Eskimolar, fethetmek istedik-
larn ortak zellii, hepsinin ayn tr bir zorlama- leri evreye esir dmlerdir, nk varkalma g-
ya kalkmas, bunu baarmas ve salt bu nedenle revini yerine getirirken btn glerini tketmi
hareketsiz kalmasdr. Bunlar tevikle ank ara- lerdir. Afrika Dnyasndaki ufak topluluklarn da
sndaki snrn en tehlikeli yerinden gelen meydan ou byledir. Bunlar byk ve esnek toplulukla-
okumalara kar tepkilerdir. l doan uygarlk rn gelimesine izin vermeyen fiziksel ve ideolojik
lar son derece g bir doumu baarr baarmaz bir evre iinde yaarlar. Bu kabilelerden, gelenek-
yenilgiye uramken, bymesi duran toplumlar sel kurum ve uygulamalarla yetinemeyecek kadar
bu ilk ravnd'da- kazanmakla bundan sonrakinde byyen olursa, ana topluluktan yeni bir kabile
yenilgiyi garantilemi olurlar. Bizim daclar hi- toplum kurmak zere ayrlr. Demek ki toplumsal
kayemizde (1) bymesi duran toplumlarn tem- ve gndelik hayatn bylesine kat bir ereve iin-
silcileri, da yamacn en tehlikeli kntlarn bu- de yaratlmasna yol aan ihtiya ayn zamanda o
lunduu yerden trmanmaya balayanlardr. Daha toplumu tecrit edilmeye, gszlemeye mahkum
rkek ya da daha akll baka daclarn tersine eden bir etkendir.
bu an cesur daclar yenilgiyi kabul etmeden, yl Bymesi durdurulmu toplumlarn en belir-
madan meydan okumaya cevap vererek dik ka- gin rnei Avrasyal Gebe Toplumdur. Gebeler
yalkla bouurlar, ancak hemen sonra kendilerini stepin, fiziksel tabiatm Arktik buzlarndan ya da
bir daha kprdamaya cesaret edemeyecek bir du- tropik cangUarndan hi de aa kalmayan mey-
rumda kaskati kesilmi, kayala sarlm bulur- dan okumasna cevap vermilerdir. Steplerin en
lar. Btn hnerleri, enerjileri ve cesaretleri d fazla fiziksel benzerlik gsterdii ge, herhangi bir
memek iin harcadklar korkun abada toplan- kara parasyla llmeyecek kadar hain olan ok-
mtr ve rabat hir yere trmanmaya yetecek ye- yanustur. Stepin yzeyiyle okyanusun yzeyinin
dek .::nerjileri de ycktur. nsana aknlk veren bil' ortak yan, nsanoluna ancak konak noktalar
akl'obalik gsteridir bu. ama baarlar dinamizm halinde ak olmasdr. Geni yzeyinin hi bir
dnyasnda deil statiklik dnyasnda yer alyor. noktasnda (adalar ve "ahalar dnda) insanlara
Dstur!an ve nihayet kitabeleri "J'y suis, J'y res- kalc bir varolma, dinlenme, yerleme imkan ta-
te" (Olduum yerde duruyorum) dir. nmaz. Her ikisi de yolculuk ve ulam bakmn
Pratikte bir toplum doduktan sonra hayat dan, insan topl ul uklarna srekli olarak yaadkla
nn herla,gi bir aamasnda bymesi durabilir. r yerin kara paralarndan ok daha byk ko-
Bu durma fenomenini bir ok toplumda kle laylklar salar; ama her ikisi de (zerlerinden
rinden sonra, hayatlarnn son evresinde grece- geme cezas olarak) srekli bir "devamnn ge-
iz. (') Bunun gibi, ayn uygarlk iinde bir top- rekliliini her an hatrlatrlar: Yoksa btn b-
luluk komular bymeye devam ederken durabi- tne ve hemen bu alann snrlarndan ltdan
lir. Bu olay, hayvanc. gebe bir toplum olmaktan kp sa"lam topraklar zerinde kendilerine yer
kp mparatorluk Gc'ne srarken, geni te- bulmalar gerekir. Demek ki. stepte otlak arayarak
ba ynlarn ynetmek gibi nceden eini grme- yaylm gebe srleriyle, balk srleri bulmak

144
okyanusu tarayan balk filolar arasnda ger-
k bir be;zerlik var; bunun gibi denizin kart k
nndan gelen mallarn dei tokuunu yapan
car konvoylaryla stepin' kart ularo birle
n deve kervanlar arasnda; deniz korsanlarl\ YARIDA KALM GELIME
96 Gebe kampnda hayat, on drdnc yzyldan bir Mool resmi.
l ekiyalar arasnda; ve Vikinglerin, Halla
n gemilerine binip Avrupa ve Dou Akdeniz k
larma dalgalar halinde yaylmalarna yol aan
nfus patlamas hareketleriyle Araplar, skitler,
rklcr "e Moollarn stepteki yrngelerinden
rlay!) ~iddetle ve apansz Msr'n, Irak'n, Rus-
'nn, Hindistan'n ya da in'in yerleik toprak-
ma gelmesi arasnda ayn benzerlik var.
Grlecei gibi. Gebeler'in Tabiat'n mey-
n okumasna gs:erdikleri tepki bir zorlamadr;
lma ortada yeterl arkeolojik kant olmaynca, bu
rya nasl bir te~vik sonucunda varldn bul-
mak bir tahmin meselesi olmaktadr. Sorun, za-
an tahmin edebilme sorunudur, nk Orta As-
ya pastoral Gebeliinin tarihi kkenini belirli bir
yere ve kesin bir zamana balamanuza yarayacak
hi bir bilgi yoktur. ('I)
insanolunun fiziksel evresini evcilletirme
ve dizginleme yolunda ilk giriimlerirti aratrr
ten iktisadi retim tarzlarnn birbirini izleyen
~alar halinde ilerleyip gelitii varsaymina
dayanan bir gelime modeli uygulamak mmkn-
dr; buna gre avclk ve toplayclk aamasn
izleyen bitki ve hayvanlar evcilletirme aama
Sndan sonra tarmsal iftiliin ve hayvancln
bir karm olan yerleik biime geilir. Bu ka.-
IIba gre Gebeliin, bu standart gelimeden hay-
vanlar evcilletirme aamasnda kopup ayrlan
97 Japonya'da donmu bir nehir stnde Aynu balklar.
bir alternatif sistem olduunu varsayabiliriz, n- Aynular, byyen Japon Uygarl'nn etki alan dnda,
k Gebelik, aslnda hayvancln iyice uzman- Kutup Kuann hemen altnda otran avc ve balk bir topluluk
lam bir biimidir. Bu srecin aamalann rne- olarak uzun sre statik bir hayat yaadlar.
in iklim deiikliklerine balamak giriimlerinde
bulunulmutur; buna gre, 'kuruma derecesi art-
tka nce insanlarn avlad yabani hayvan s-
rleri yok olarak eskiden tamamen avclkla gei-
nen topluluklarn hayatlarn daha az elverili ko-
ullarda srdrmelerine, ilkel bir tarma ve ken-
dileri iin artk bulamadklar yiyeceklerle yabani
hayvanlar besleyip evcilletirmeye yol at sonu-
cuna varlmtr. Daha sonra, teoriye gre, kuruma
sreci iddetlendike bu kez yerleik iftiler ve
hayvanclar durmadan klen ekilebilir toprak-
lar alanndan karak, evredeki stepte daha gez-
gin bir hayvan retimi tarz benimsemeye zorlan-
dlar ve mevsimden mevsime srleriyle birlikte
stepin geici ekim alanlarna tandlar. (4) Son
amanlarda nfus basks varsaym, varolan re-
tim tekniklerini gelitirme imkan olmad iin
artan nfusa cevap olarak eski insarlarn, geirn
aralarn, rnein bitki ve hayvanlar evcilletir-

145
me sanatn renip deitirmezorunda kaldklar giyeceini, barnan, yaktuu, ulamn ve ayn
varsaymna dayanlarak aklanacak kadar geli zamanda stepteki baka topluluklarla tahl ve de-
tirilmitir. Bu iki teori hayvanc Gebelik kuru- mir gibi en hayati ihtiyalarn dei toku edebil-
munu inandrc bir ekilde aklayabilir, ancak mek iin bir de fazlasn ondan salamak zorunda-
hi bir arkeolojik kant bulunmad iin bunlar dr. Tarmla uraanlarn grece duraanlnn
yalnzca ispatlanmam dnceler olarak kalma- tersine Gebeler son derece hareketlidir. Ne var
dr; nk herhangi bir yerde yaplan bir kaznn ki olduka kalabalk sayda insan ve hayvan grup-
salad snrl kantlarn analoji yoluyla zaman larnn, orak ve dman bir evrede hareketini or-
zanan hayvanc Gebelik iin kuanlrru geni ganize etmek saysz lojistik sorunlarla snrland
alaniara uygulanabileceini hi bir zaman varsa- rlmtr. Gebe, kendisi, ailesi, srleri ve davar-
yamayz. lar stepin geni alanlarnda, hayvanlarn ardarda
yleyse, ilkin, tarmsal retim tarzlarndaki yemlenebilecei otlak alanlarnn kapasitesini be-
deiikliklerin tarihlerini yaklak olarak bile tes- lirleyen iklimin yl-dngsne de uyarak bir ot-
bit edemiyoruz: Bu sre bir esrar perdesi altn laktan bir otlaa manevra yapmak zorundadr.
dayken hayvanc Gebeliin kkenleri daha da Koca sszlkta kaybolmak ya da ok geni bir alan
karanlk bir esrar perdesine brnr. nk, tan zerine serpitirilmi birbirinden uzak sulama nok-
m gerei. gezgin insan klanlar ve onlara ait s- talarn ve meralar karmak istemiyorsa -za-
rlerin, yerleme yerlerinde yeterli sayda kalc ten bu meralar karmas kendisinin de srs-
izler buakmas ve ada arkeologlarn krekleri- nn de lm demektir- gidecei yn ve uzak-
nin bunlara rastlayp gn na karmas ihti- l ok dikkatli hesaplamas gerekir. Gebe Ba
mali, herhangi bir tarih-ncesi topluluunkine g- kannn, srekli iktisadi sava iinden zaferi s-
re ok daha azdr. Dahas Gebeliin, bunu be- kp almas, her eyi nceden dnmek, kendine
nimseyen insanlar, ana akm olan tanmsal geli gvennek, maddi ve manevi dayankllk gibi er-
meden saptrp sonunda yerinde saymak anlarruna demere baldr. Fiziksel doayla deil, insanlarla
gelen bir yne eken evresel meydan okumalara savarken bir askeri komutann birliklerinden
-ister iklim, ister nfus basks isterse baka her- kendisi gibi erdemli davranmasn beklernesi gibi,
hangi bir ey olsun- bir tepki alternatifi olarak Gebe de otoritesi altndaki insanlar ve hayvan-
baladuu varsaynamz iin bile herhangi bir ka- lardan byle davranmalarn bekler. Gebeliin
nt yoktur. Bundan baka, hayvan yetitiriciliinin zorlamas davranta ve fiziksel yapda kat ve
iltilik yapan topluluklardan renilip orak
stepe getirildiini dnmektense bunun, stepin 98 Gebe sanat: Bir skit kl knndan ayrnt. Mezopotamya
mitolojisinden alnm bir grnt: Birer kutsal aaca bakan iki
eski yerlilerinin yaratt zgn ve daha nce de- tanr.
nenmemi bir yntem olduunu, kendi tarihnce-
lerinin olduka uzak denebilecek ama balca da-
yanaklar olan evcil hayvanlar ele geirdikten
somaki bir aamasnda, evrenin cimri artlar
nn zorlamasyla yaratldn dnmek de akla
yakndr. .
Gebeliin kkenleri konusunda kesin kant
lar henz gn na kmamtr. te yandan,
Gebe hayat biiminin, tepkisi olduu meydan
okumann ikin sert.lii konusunda hi bir phe
yoktur. Gene hi phesiz buna kar gsterilen
tepki canla bala ve inatla yrtlnt. Gebe-
ler ok gelimi bir hayvanclk sanatndan aldk
lar g sayesinde ar dman bir evreyle bou
uyorlard; ama son derece zorlu kouar altnda
bu gc baaryla uygulayabiirnek iin zel bir h-
ner gelitirmeleri ve ayn zamanda bu hneri ge-
litirmek iin de zel ahlaki ve entelektel gler
edinmeleri gerekiyordu. Hayvanc Gebelik ekono-
mik etkinliklerin en uzmanlarru olanlarndan bi-
ridir, nk yerleik bir ev ve topra ekme imka-
nndan yoksun olan gebe, elindeki tek kaynak
olan srsne dayanmak zorundadr, yiyeceini,

146
yksek bir standart ve ok gelimi bir ballk ve bir gerektr,
hatta kendi uygarlklar iinde baz
k1an dayanmas gds gerektirir; bu zellikler sze arpar baarlar
da kaydetmilerdir. Bat
olmazsa, step boyunca kvrla kvrla disiplinle iler- Dnyasnn en erken karlat skitler'in canl
leyen katar, hi birinin yalnz bana hayatta kal- sanat eserleri adalar olan herhangi bir yerle-
mas mmkn olmayan atomlam paracklar ik toplumunki kadar gzeldir: Ve bin yl sonra
halinde dalr. Bylesine stn bir disiplin dere- Trklerin. Moollarn, byk Gebe mparator
cesine ulaan bir toplumun bu baarya kar de, luklar gedey Han'n Karakurum'u gibi ,gittike
yeeei cezann da ayn derecede byk olmasna zenginleen bakentlere dayanan artc derecede
~mamak gerekir. . grbz ve canl kltrlerin domasna yol am
Gebenin cezas znde Eskimo'nunkiyle ay- tr. Ne var ki Gebe Toplumunun gerek zayn
mdr. Fethini baardklar amansz fiziksel evre nn ipucu da ite burada yatar: Kendi tarihlerin-
onlar sahibi olarak kabul etmi grnmekteyse de de, too'aklarndan kp komu blgelerde yaayan
aslnda sinsice kleletirmitir. Gebeler de Eski- yerleik toplumlar zerinde, stepin tesinde geici
molar gibi, belli bir hareket dngsnn ebedi bir otorite kurduklar dnemler dnda, kendi o-
mahpuslar olmulardr; srleri bir meray biti- rak evrelerinde, kk klanlar ve gruplar halinde
rip brne balad srece hi durmakszn hare- "rekli olarak hareket edip canszlamaa mah-
ket halinde olmalan gerekir. Bylece insiyatifi kumdur. Dman bir arazinin mthi etkili bir ik-
.stepte kullanmakla, Gebeler, geni anlamyla, tisadi kullanmna yol aan toplumsal gere ayn
- yadaki insiyatifin dnda kalmlardr. Uygar- zamanda daha yksek bir kltrel gelime iin
lar tarihini hi bir iz brakmadan gemedikleri almaz bir engelolmutur.

19 Bymenin lt
dan korkmadklar, byk kurlarclar olarak ha-
Uygarlklarn bymesinin gerekten bir sorun
la insan aklnn, mantn ve serbest aratrmann
:yarattn grdkten sonra, imdi bymenin
gcne g'vfndiklerin ('j cesur bir klasik-ncesi
:tabiatnn ne olduunu ,.aratrarak bu sorunu
ada, btn kusurlanyla sergilenmi olur. Zeus'
zmeye alalm; ya da bir baka syleyile, b-
un baars kendinden nceki tanr olan Kronos'u
~enin ltn tesbit etmeye alalm. Ara
yenmek,ti; bu gsterili baary kazanp Olimpos
trmamza, daha nceki blmlerde de imdadmza
tahtna kurulduktan sonra, orada, ayan yere se-
ien hir gc, mitolojiyi yardma ararak ba
rilip yatan Evren'in srtna koyarak, yalnz ba
Jayalm. Bakalm Aeskhilos'un Prometheus ls
na, kprtsz ve despota bir saltanat srmekten
. diki konumuzu biraz aydnlatabilecek mi?
baka bir kaygs kalmamtr.Ama Zeus, Kronos'u
Eyb'n Kitab 'He Geothe'nin Faust'unun
kendi gcyle deil, Prometheus'un yardmyla
tleri, uygarlklarn doularnn zellii konu-
yenmitir; dolaysyla Aeskhilos'un dncesine
da bize bilgi vermiti, (i) imdi de Prometheus
gre, kendi istemese de, eski yandann meydan
.. uygarlklarn bymesi konusunda bir ipucu
okumasyla kurtulmas gerekmektedir. Zeus'un,
layabilir. Bu mitin Aeskhilos'un iledii bii-
statik bir edebiyat iinde kendi yerini korumaktan
de Zeus, kendisine meydan okuyana kar sa-
baka bir derdi yoktur ama, Prometheus da doy-
kaybeder. Eyb'n ya da Faust'un Tanr'lar
ma~ hilmeyen bir yaratcdr, atei bulan odur, ak-
tersine, Zeus burada kendisine yeni bir yarat-
l hep aratrr ve aar; byme srecinin, Berg-
eylem frsat verecek bir itkiyi sabrszlkia bek- son'un elan vital'inin (hayati atlm) mitik bir
ecei yerde, olduu gibi kalmak ve evresindeki
temsilidir. Zeus'un, hareketsiz kaldka, kendinden
ni de olduu gibi muhafaza etmek derdindedir.
nceki Kronos gibi devrilmesinin kanlmaz oldu-
etheus'un, Zeus'un mizacn ve yneticiliini unu bilir; onun iin de, Zeus'a rahat vermez.
ya ynelik meydan okumas, Zeus'un kar- Babasnn tahtna kurulur kUFulmaz
pndakine intikamc bir saldrya gemesine yol Hemen tanrlar Elrd. her birine
. Sevgili dengesini bozan bu hareketiyle de Yer verdi, en~f verdi. Byle kurdu
us kendi yenilgisini kendi hazrlam olur. Oysa Imparatorluunu. Ama insan, zavall insan,
Umursamyordu hi: Btn insan soyunu silip
metheus, ac ektii halde, zaferi kazanma yo-
Yerine bir garip cins getirmekti plan.
adr
Kimse de kar kmaQ bu kt dnceye
Bylece Aeskhilos'un Zeus'u, insanlarn henz Benden baka. Ben bakadrdm. Insan onun
best dncenin eritici ve yok edici sonulann- Ezip yok etmesine izin veremezdirn ... (3)

147
Prometheus, Zeus'a, dural Evren'inin bar iinde
bir dnya deii de bir lolduunu mantk yoluy-
I i .'. la anlatmay baaramaynca, tanr iradesine kar
. \ \ \
i I

r
,J
i

gelir, himaye ettii rencisi olan nsanl iieriye


.' ve daha yksee gtrmek iin kendi ruhunu verir.
". .... i
~t
,~, ~ . .,
Ie yaramaz
.; ;: "\ ..:-.
,.~.
Bir varlkh, ama ben capcanl

. . ' ... }~.,:,


/ ,. ) "l- '> \'
'~'I"
Bir zihin ve dnce verdim ona. (4)
:-j;'":' . \
. i ...

" ::.r-:'~.-' . "5'


.i ,:,.. ,.! .
;.:.-../ .'.!, \ \
~
radesine kar gelinen Zeus olanca insanst g-

\.
.
."'l.' .. cn seferber ederek Prometheus'dan almaya

'\'~.-\ ~_ ,I..., ,.
+
. i giriir.

::I! i

...
. r. 1 . .. ..
..: ':;,,"\
.~ L'I r .
i J "'-
Insana acmtm; onun iin de bana

;r.\ 1[,:.
Hi acnmadl. asldm bu kayalara.

~ )'4".".r,/'{1 r.,
i ;" . .: T~nrnn kibrine. zulmne kant. (~)

~ if.:) 'r I'} ,


Kavgann bu dzeyinde Prometheus fiziksel

,.. l'~ '; -"."


,~
. r J ' . ~.;"" .... ..,1' ~J .
\. C . I' .," }>;.
olarak Zeus'un avucunun iindedir. Ama gene de
zafer Prometheus'undur; nk Zeus'un yapt

. ] . ~., tZ.., '~~;:~~';~?


hi bir ikence onun irade gcn zayflatamaz:
bu irade gc ise, Zeus'un bilmeye can att bir
r i
"O ~"'i' ,;" ~i:
:1, \
_.L\,"
". :11.' ,,-,... . "~/'./ ';. . '"
. rj
srr saklamaktadr. Zeus dural ve despota tavrn
da devam ederse. dncenin yerine bilerek geti-
:i'~~'.;.~\''.~ I' rr /~1<
i
.\ o '.' . o i --r","
rip oturttuu kaba kuvvet tarafndan, tpk ken-
"
\ .' ' "
\.~ .h .. dinden nceki tanr gibi alaa ediimeye kendini
.A"..
, . a""
~,". },.. ~ --:.-.\
~. .,t.
'1
. _, . ~j~. ;, ol,.. ~ . ~
i .1-'
. i mahkum etmektedir, sr budur. Bu sr Zeus'un
. .'f" 'l-"~~.,;.
(-..'~
.
j,y. "";"
kendi alnyazsnn anahtardr; Bal Prometheus'
: ',. da, Zeus'un bu srr Prometheus'dan koparp alma-
'.. i." 'r ~
i : _


;.\ .
' i .\', .
o

ya altn. ama baarszla uradn gr-


' .' i,
.~' ~ .. ... ;
i . yoruz. Triiojinin br iki oyunu bugn elimizde
yok, ama grdmz kadarndan sonunda Zeus
99. 100 YARATICI PROMETHEUS Yunan mitolojisinde Promet- ile Prometheus'un uzlatklarn tahmin edebiliY0-
heus -Zeus'a ba kaldrp Olimpas'un uyumunu bozan kii- ay- ruz. Zeus, balamay renecek, dmann sal
n zamanda insan soyunun yaratetsyd; yukarda, Prometheus
killi amurdan insan iskeletini tanrlara benzeterek yapyor. Aa
verecek ve insan soyunun gelimesine izin vere-
da, kendi koruyucusu, miferli tanra Athene, cansz kuklaya cektir. Demek ki aslnda Zeus'da da. btn btn
hayat fleyerek onun iini tamamlyor. sndremedii "Prometheus nn bir kvlcm
vard; Prometheus'la atmas. bandan beri ru-
hunda gizli yatan bu kvlcm alevlendirmiti.
Mitolojik dzeyde Zeus iie Prometheus iki ay-
r insani kiilik olarak sunulmulardr, ama psiko-
lojik bir analizde, tek bir insan ruhunda karlkl
olarak birbirine nfuz eden iki itki olarak yorum-
lanabilirler. atmalar ne kadar sert olursa ol-
sun, her iki itkiyi de duyan ayn ruhtur. Bu psiko-
lojik yorumu, toplumsal konumlar iindeki insan
ruhlarnn eylemine uygulayabiriz. rnein, di
yelim ki .. ikinci binyln sonlarna doru, Helen
Toplumu'nun bebeklik dneminde, yklm Ege
Uygarl'nn kysnda kesinde yatan Kuzey-Ba

tl Yunanca-konuan barbarlarn miskinlii hir


bir yerde Prometheus tipi bir zihni enerji akmyla
canlandrlmam olsun; o zaman btn Hellas,
"Dorik Girit gibi srekli bir bitkisel yaay iine
girecekti. Ama bu barbarlarn bazlarnn ruhunda,
mitolojik Zeus'da olduu gibi, uygarlatrc bir
ahla~n snmeye yz tutmu alevi yeniden canla
nabiimiti; ve bu Prometheus'vari hayatiyet saye
sinde ocukluk dnemini yaayan Helen Toplumu

148
bir toplumsal rgye kle olarak hareketsiz
tan kurtulmu, doumdan bymeye do 101,102 ATE! GET1REN PROJ.IETHEUS Prometheus'un, nsann yaratcs
erleyebilIniti. Aeskhilos'un Mitik imgelerle ve Tanrya ba kaldrarak onun ateini nsana getiren kii olarak ikili mitolojik
rol ok zaman tek bir imge halinde birletirilmitir ve Prometheus Insana
edii, insan aklnn Prometheus'vari hayati-
atele can veren kii olarak grlmtr. .
Bergson tarafndan da felsefi terimlerle ak Aada, Prometheus, nsana atei ulatnnak iin Yeryz ile Gkyz
arasndaki alemleri ayor; on beinci yzyldaki bir Flarnan el yazmasndan
tr.
bir resim. Aada, Yahova Kaos'u bicimlendirirken, Prometheus da cennettE'
tnsan, Tabiat'n elinden kt~ ekliyle, hem akll
mealesiyle nsan canlandryer: Ovid'in Deiimler'ini ssleyen bu ortaa
hem de toplumsal bir varlkt; kltc toplumlarda Hristiyan resmi, Helenizm'in varath mitini TE'vl'at'n ikonografik diline e-
son snrna dayanacak bir 10plumsall ve hem birey- virerek putperest gelenei kutsam oluyor.
seL hayata hem de grup hayatna hizmet edecek bir ak-
l vard. Ama kendi abalaryla genileyen akl beklen-
m'3dik bir gelime gsterdi. Tabiatarndaki snrllklarn
Insanlar mahkum ettii kleliklerden kurtard. Bu ko-
UII3:rda. zellikle zengin (psiik) yetenekleri olan insan-
krn. genelolarak Insanlk iin Tabiat'n yapmas mm
kn olmayan eyleri hi deilse kendileri iin yapma-
lan ve kapatlm olan yeniden amalar imkansz 01-
maklan kt. Onlarn verdii rnek, Insanln geri ka-
lan ksml:11 da. hi deilse imgelemde. alp srkledi. (6)
Bu grleri kendi meydan okuma-ve-tepki di-
evirebilir miyiZ? imdiye kadarki aratr
zda meydan okumalarn zellii hakknda
ok belirgin dorular kaydetmekle yetindik;
sert ve fazla zayf olmayan trden bir mey-
okumann yaratc tepkilere yol atn, a
snrnda yatan bir meydan okumann ise
bakta en fazla tevik edici bir meydan oku-
gibi grnse de-- karsndakilere, bymenin
urulmas biimini alan lmcl bir ceza yk-
ini grdl:. (7) Aratrd!IUz byme srrda
esiz burada yatyor; nk, uzun vadede, opti-
meydan okuma, karsndakileri sadece tek
baarl tepkiye tevik etmekie kalmaz, bir
daha attracak hz da kazandrr. Bylece bir
dan yeni mcadelelere, bir sorunun z-
- den yeni sorunlarn ortaya kna, geici bir
uktan tekrarlanan harekete, Yin'den yeni-
Yang'a geilir. Doumu byme izleyecekse,
tdan dengenin yeniden kurulmasna giden
bitimli hareket yeterli olamaz. Hareketin tek-
lanan ve srekli bir ritm haline geiebilmesi iin
le bir hayatiyet olmaldr ki, meydan okuma ile
aanlar edengeli durumdan, bir denge faz-
na gidebilsinler, yeni meydan okumalarla
!ap yeni tepkiler gsterebilsinier ve bylece
. bir denge fazlal yaratan yeni bir edenge
durumuna girsinIer; yani potansiyelolarak
iz bir ilerleme temposuna dalsnar. Dnyev!
evrildiinde:

so tauml'ieh von Begierde zu Genuss


Und im Genuss versehmachfich nach Begierde. (8)
nsal dilde ise:
Komm! Hebe dich zu hheren Spharen!
Wenn er dich <hnet folgt er naeh. t~)
Bu srekli tekrarlanan byme ritminde her-
gi bir yn ya da ama olduu sylenebilir mi?
sortyla karlatmzda, "yn fikrinin an'

149
cak fiziksel dnyada somut bir uygulama imkan nemindekl (.. 771-221) sert toplumsal zlme
olduunu, ayn fikri psiik alanda uygulamaya
sreci srasnda oluyordu. Teknoloji alannda da
yeni tekniklerin gelitirilmesiyle uygarln ilerle-
kalktmzda yolumuzu tamamen arabilecei
mesi arasnda amaz bir karlkl iliki yoktur;
mizi aklmzdan karmamamz yerinde olur.
durdurulmu topl umlar gzden geirirken, teknik
Belli ki yn (insanlarn ilerlemesindeki admlarn) bu
bu hareketleri bir iterlemenin admlar olarak g6rmeyi ilerledii halde dural kalan toplumlar olduunu
kabul ettiimiz anda tek ve .ayndr. O zaman her ha- daha nce grmtk. (n) AyTca, nsanolu'nun
reket ileri atlm bir adm olarak tanmlanmahdr. Oy- dsal evresini denetlemesini ve fethetmesini sa
sa bu sadece bir mecaz olabilir; Insanln zednde layan teknik ustalk, ruhuna ieriden musaHat
yrmekte yetinecei, nceden-belirlenmi bir yn olsay-
d, manE;vi dirililer de nceden bilinebilirdi. Her bir di-
olan meydan okumalar cevaplandrmay baara
rili iin ayr bir yaratc abaya ihtiya olmazd. As- mazsa, onu yok olmaya da mahkum edebilir. (")
Irnda insan her zaman bu admlarn sonuncusunu ele Gerek byiime, makrokozmoz alanndan mikre>-
alp. onu bir kavramla tanmladnda, daha nceki adm kozmoz alanna doru srekli bir vurgu deiiklii,
larn da bu kavramn ieriinin bir ksmna az ok
enerji aktarm ve eylem alan deiiklii gerektl
sahip olduunu. dolaysyla .putUn bu aamalarn bu
yol zer:ndeki konaklar olduunu syleyebilir. Ama olay-
rir; bu yeni arenada meydan okumalara kar za
lar ancak geriye dnk bir bakla bakldnda by. fer kazanan tepkiler dsal bir engeli yenme bii.
Le bir biim alrlar. Gerekte, deimeler niceliksel de- minde deil, kendini daha iyi dile getirme biimin
il, nitelikseldir, dolaysyla da nceden tahmin edile- de ortaya karlar. Bir insan bireyinin ya da insan
mezler. Gelgelelim. yalnz kavramsal karlklarnda de-
toplumunun bir dizi meydan okumaya karlk bir
il de. kendilerini sunu biimlerinde, hepsi iin ortak
olan bir el men (faktr) de vardr. Hepsi de, kapal ola.
dizi tepki gsterdiini gzlediinizde ve kendimi
n ama yolunda giriimlerdir.. Analizimizi biraz daha ze bu meydan okumalara kar tepkiler dizisinin
ileriye gtrecek olursak, btun bu ardarda abalann. bir byme olay olarak yorumlanp yorumlana-
bir lknn giderek gereklemesI demek olmadn ek mayacan sorduumuzda, cevabmz bulmann
Iememiz gerekir: nk nceden tasarlanm hi bir fi-
yolu, eylemin ad geen iki alann birincisinden
kir. her biri kendini yaratrken kendi zel fikrini de yara-
lan kazanlar toplamn temsil edemez. Gene de. btn
ikincisine doru kayp kaymadn tesbit etmek-
ou degiik abalar toplam, benzeri olamayan bir eyi tir. Bu aktarm hareketinin varl ya da yokluu,
meydana getirebilir; bu da ancak. elsn (atlm) ola- meydan okumalara kar tepkiler dizisinde by-
bilir. (10) menin varl ya da yokluu ltn kazandrr.
Teleolojik hir forml, srekli ak ieri'inde Pratikte phesiz eylem bu alanlarn sadece bir ta
herhangi bir terimi dile getirmeye yeterli olabilir, nesine kapanp kalmaz, ama byme sreci, zafer
ama btn dizinin toplamna uygulanmas yanl ya da yenilgi sorununu belirlemekte dsal alanda-
tc ol,r. Bymenin sreklilii uzaysal (mekana ki eylemin giderek daha az, isel alandaki eylemin-
ilikin) deil, toplamsaldr. Yn sz konusu oldu se giderek daha ok nem kazanmasn gerektirir.
u srece, meydan okumalara kar tepkiler dizi- Bymenin zellii stne bu olduka soyut d-
siyle meydana kan hareket izgisi son derece zik- nceleri biraz daha aydnlatmak iin, tarihten bir
zakl bir yol izleyebilir. Ama bunun sembolik nemi rnek alalr ve dncelerimizi somut bir kanta
ya yoktur ya da yok denecek kadar azdr, nk bir balayalm.
meydan okumaya verdii karlk yeni bir meydan Helen tarihinde daha nceki btn meydan
okumaya yol aan Prometheus (atlmnn ulat okumalar dsal evreden domutu. Ege Uygarl
srekli ilerleme, bir eri biiminde grlemez. Bu 'nn yklmasndan sonra, Yunanistan'n dzlk
ilerleme daha ok, byme srecinde olan birey ya lerinde oturan insanlar, komu dalarda yaayan
da toplum iin, gerek da dnk bir evreye ege- saldrgan haydutlara kar bir eit gvenlik sa
men olma yeteneinin ya da ie dnk bir kendini- lama zorunluu gibi bir meydan okumayla yz y-
belirleme ya da kendini-dile getirme yeteneinin ze geldiler. Dzlklerde oturanlar, komularna
ilerleyen, birikimsel art olarak, yani bir denetle- kar askeri bir stnlk kurarak kendilerini koru
me ya da bir rgtleme erevesi iinde kavranl ma sorununu baaryla zdler. Ama bu ilk mey-
maldr. dan okumaya kar tepkilerinln baars onlar
ster insani, isterse fizikselolsun, dsal evre- ikinci bir meydan okuma ile kar karya getirdi.
nin fethedilmesi, bu basit forml balangta e- Dzlklerde bar iinde tanmla uranalarm
kici grnse de, kendi ba.~na byme ltn salayan zafer nfus artn hzlandrd. Sonunda
meydana getiremez. Bu grle elien rnekleri kalabalk, Helen yurdunun artk besleyemeyecei
kolayca bulabiliriz. rnein in Uygarl kendi kadar younlat. Bu nfus art sorunu da deniz
politk egemenlik snrlarnn dna tayor ve by- ar yaylma aresine ba vurularak zld, ama
lece corafi bir yaylma anlamnda bir byme d&- bunu koloniletirilmi lkelerdeki rakip Fenikeli
nemi yayordu. stelik bu, Savaan Devletler d&- ve Etrsk kolanicilerinden gelen insani meydan

150
LLIrUma izledi. Yunan-olmayan komularnn kar Helenizm'in douda ve j:atda, Makedonya ve Ro-
basks ile Yunanllar'n yaylmalar iki yzyl s- ma ordularnn at yolda yaylmasn, buna ben-
reyle (1. 525-325) durdurulunca bu meydan oku- zer sonular izledi. Helen silahlarnn Helenizm'i
ma btn ciddiyetiyle ortaya kt. Bir dnm nok- daha be alt yzyl sreyle dsal meydan okuma-
tas olan 1.. 480 ylnda Yunanistan ayn anda larla karlamaktan kurtaran askeri zaferleri,
iki cephede birden oir lrnokalm sava vermek meydan okuma-'le-tepki alann dardan, Helen
zorunda kald: Sicilya'da Kartacallar'a ve Yuna- Dnyasnn isel evresine aktarmakla sonulan-
nistan'n kendi topraklarnda da Keyaksar yne- ru oldu. D dmanlara kar uzun sreli askeri
timindeki Persler'e kar. Daha sonra, skender'in mcadele rakip Makedonya beyleri ile rakip Roma
t.. 3M'de Anadolu topraklarna gemesinden ba diktatrleri arasndaki i savalara dnt. Helen
layarak drt yzyl sreyle bu meydan okuma ba- ve Suriye Toplumlar'nn Akdeniz'e egemen olmak
8l'll bir ekilde savuturuldu. skender Pers m Iin ekonomik rekabetler, Helen Toplumu'nun
paratorluu'nu yknca, Helenizm hem Suriye dn- bannda, Doulu iftlik kleleriyle Helen kkenli
yasnn nemli kesimini, hem de Msr, Smer- efendileri arasndaki kahredici I savata yansd.
Akat, ran ve Hint dnyalarn egemenlii altna Helen kilitr teki kilitrlere kar stnln
alm oldu. Romallar Kartacallar' yendiler ve Av- baarl bir ekilde kurduktan sonra Helenizm'le
rupal barbarl~ stnlklerini tattrdlar, byle- Dou uygarlklar arasndaki kltrel atma da
ce Helenizm'in Bat'ya doru yeni bir alm yap- ayn ekilde Helen ruhunun bir i buhran olarak
masna yol hazrladlar. Bu zaferler sayesinde He- ortaya kt. Bu buhrann sonunda sis'e tapnma,
len Toplumu be ya da alt yzyl rahat bir soluk mneccimlik, Mahayana, Mithraizm, Hristiyanlk
alma imkann buldu -t. drdnc yzyln son ve daha ynla uzlatrc din dodu.
ksmndan Hristiyanlk a'nn, unc yzyl Bat Uygarl ile Asya ve Afrika Dnyalar
nn ilk dnemlerine kadar- ve btn bu sre bo- nn bugnk karlamalarndada buna benzer bir
yunca dsal evreden gelen herhangi bir ciddi eylem alan aktarm gzlemleyebiliriz. Saldrgan
meydan okumayla karlamad. Ama bu, btn Bat emperyalizmine kar tepki bu toplumlarn
bu sre iinde Helen Toplumu'nun meydan oku- yalanc egemenliine ya da dorinyonuna kar si-
malara kar baklk kazand anlamna gel- yasi bamszlklarn kazanmay baarmalaryla
mez Tersine, bir knt dnemiydi bu; yani, bu sonulanmtr; ama Batcln, Siyasi ve iktisadi
dnem iinde Helenizm baarl bir ekilde tepki smrgeciliin empoze edilmi ynetim makinesi
gsteremedii meydan okumalarla karlat. im biimine giren dsal basks bu toplumlarn kendi
di bu meydan okumalara bakarsak, hepsinin de es- ilerinde yabanc bir uygarlkla yerli ahlak arasn
kiden dsal alanda baaryla karlanan eski mey- daki isel atmaya dnmtr. Bunun sonucu
dan okumalarn yeni biimleniIeri olduunu, ama olan kltrel gerilimler bu toplumlarda ak ak
bu baaryla birilkte Helen Toplumu'nun evresin- grlyor, ama Bat Toplumu da -yakn zamana
den kp o Toplum'un kendi z hayatna girdikle- kadar, dsal meydan okumalara kar uzun sreli
rInI grebiliriz. -. bir baklk dnemi yaadktan sonra- imdi,
balangta kendi yaratt meydan okumaya tepki
rnein, Helen Toplumu t. 480'de Persler'le
Kartacallar'n dsal askeri meydan okumalarna gsteren eski uydu ve uyruklarnn abalarnn
iki gl silahla cevap vernlti: Atina donanma- kendisine srayan etkileriyle boumaktadr.
syla Sirakza diktatrl; ama dolaysz ilevle
Aktarma olay, insani olduu kadar fiziksel
rini yerine getirmekte bu kadar baarI olan bu iki meydan okumalarda da gzemlenebilir. nk
Bat Uygarl'nn maddi evresine kar zaferini
ara Helenizm'in toplumsal organizmasnda iddet
li zorlama ve gerginlikler yaratt: Atina ile Isparta buna benzer bir dsal meydan okumadan isel
arasnda hegemonya rekabeti balad, Atina'nn
meydan okumaya doru gei izlemitir. Fiziksel
Doa'ya iktisadi dzeyde egemen olma sorunlar
denizci mttefikleri zerindeki hegemonyas yoz-
-Doa"nn salad ham maddeleri nsan'a ya-
!aarak bir tiranlk haline geldi, Sirakza egemen-
rarl rnlere dntrme ii- Batl Homo faber
me kar Sicilya'da tepki dodu. Btn bunlar,
Helen Toplumu'nun karlk veremedii ve sonun- (imalat Insan) tarafndan byk bir baaryla
da toplumsal bir kntye de yol aan bir mey- yerine getirilmitir; ama teknik alandaki bu ba-
arlar insani Ilikiler dnyasnda muazzam sorun-
dan okuma yarattar. Bylece, t. 480 ylnda d
sal politik glerin basks olarak ortaya kan lar yaratmtr. ktisadi rekabet uluslararas geri-
meydan okuma, t. 431'de (Byk Atina-Pelopo- limleri vurgulamtr; baz topluluklarn i hayat-
nez Sava.~nda) toplumun bir i atmas biimine larnda sermaye ile emek arasndaki gerilim, tufa-
brnd. n andran bakaldrmalarayol amtr; bu iki y
Helen tarihinin bundan sonraki blmlerinde kc hareket, dnya apnda birleerek, ticaret ve

151
"f

, -
~

,
i S~

, ""
........ 0.:,

103 Prometheus'un Zeus'a kar


ba kaldrmas yeni eitten bir
yaratlmaya yol amtr: Mea
lesini gnee kaldnyar ve atei
vcudundan aktarak nsana ha-
yat veriyor.
104 Prometheus mitinin epi-
sosu. Prometheus gkyznde
Gnein arabasmdan mealesini
yakyor; solda, donuk lnsan hey-
kelini ateliyor; yandaysa, cezas
ileride verilmek zere Hermes
onu aaca balyor.

finansn dnyay kapsayan balar yznden bir- dan okumas ve kendi kendisinin eylem alan hali-
birleriyle iktisadi ilikilere giren nsanln ayr ke- ne gelmesi demektir. Baka bir syleyile. byme-
simleri arasndaki deiik hayat standartlar soru- nin lt kendi kendini belirlemeye doru bir iler
nunu gz karacak bir ekilde ortaya sermitir. lemedir; kendi kendini belirlemeye doru ilerleme
Askeri dzeyde de temel meydan okuma artk ise, hayatn kendi lkesine ayan basmas muci-
teknolojik deil, psikolojiktir. Yok etme teknikleri- zesinin basit terimlerle yaplm formldr.
rnlzi belki biraz daha inceltebiliriz, ama daha id Bymenin lt kendi kendini belirlemekse
detlendirnenllz artk gtr, rk btn fiziksel ve kendini beilrlemek kendini dile getirmek de-
ve insani dnyay olduu gibi yok edecek kapasi- mekse, uygarlklarn kendilerini giderek nasl dile
teye oktan Ulald.. Dolaysyla, atom fiziinin getirdiklerini incelediimizde, uygarlklarn gerek
maddi srlarnn bilim adamlarna sunduu mey- byme srelerini de analiz etmi oluruz. Uygar-
dan okuma btn nsan soyu iin manevi bir mey- Iama sreci iinde bir toplumun, topluma ait"
dan okumaya dnt. olan ya da toplumun ait olduu insan bireyleri
Bu bakmdan, bir dizi meydan okumaya kar- yoluyla kendini aile getirdii gener bir dorudur.
lk oran bir dizi baarl tepkinin, ancak ey lerin Daha nceki bir blmde sylediimiz gibi toplum
dizi ilerledike dsal evreden -ister insani, ister kendisi bir kiiler toplam deil, bir ilikiler a
fiziksel- byyen kiilik ya da byyen uygarl dr; (13) iki veya daha fazla sayda gcn karlkl
n vicdanna kayd oranda gerek bir byme etkileme alandr. Kendisi.. toplurn;al eylemin kay-
iareti olarak yorumlanabilecei grnde srar na deildir, nk bir kaynak, tanm gerei
edebiliriz. Bydke ve bymeye devam ettik- alandan baka bir eydir. Toplum, insanlarn bir-
e, yabanc dmanlarn, dsal bir sava meyda- birleriyle karlkl eyleme giritikleri iletiim ara-
nnda cevap gerektiren meydan okumalaryla he- cdr ve tarihi yapan da insan toplumlar deil, in-
saplama gerei azalacak, isel bir arenada kendi san bireylerdir.
kendine meydan okumasyla hesaplama gerei ar- Bergson, bu blmde daha nce de alntlar
tacaktr. Byme, byyen kiilik y!'- da uygarl verdiimiz eserinde bu doruyu gl ve srarl bir
n kendi kendisinin evresi, kendi kendisinin mey- biimde neriyol';

152
Tarihte bilindlt (etken) diye bir ey tanmyoruz:
Onca szO edilen dncenin byk yeralt akntlar. Yaratc kiilik, insan kendi derin
kardelerini
sadece, insan ynlar ilerinden biri ya da brnn
grne ekerek onlar deitirmenin isel zorun-
arkas'Oll taklp srklendikleri Iin yle akarlar... (top-
lumS21 ilerlemenin) tarihinin belirli bir dneminde top- luunu bir ilki olarak duyar; bu eit bir deha
lumun manevi durumunun bir gerei olarak kendi ken- -sa ya da Buddha gibi bir dini mistik veya Le-
dine ve azar azar gerekletiini sylemek sama oLur. nin ya da Gandi gibi bir siyasi nder olabilir- ka-
Ilerleme ,aslnda toplum bir deney yapmaya karar verdii nlmaz bir ekilde bir toplumsal atmaya, top-
zaman gerekleen ileriye dOru bir sramadr. Bu de-
lumun, onun yaratc enerjisinin bozduu dengeyi
mektir ki toplum ikna edilmeye raz olmu ya da en
azndan sarslmay kabul etmitir; bu sarsma Iini ya-
kurmak iin mcadelesine yol aar. Bireyin gr-
pan da her zaman iin bir Ins~ndr. (L4) toplumun pratii haline gelebilirse denge ye-
niden kurulacaktr; yani, mikrokozmozdaki yara-
Topluma bu yardm yapan ve bylece iinde tc deiim, makrokozmozdaki adaptasyon dei
doduklar toplumlarn bymesini salayan bi- imiyle karln bulmaldr; hareket dinamik bir
reyler kelimenin hem de szlk anlamnda insan- ekilde srekii deiinler dizisinden geerek iler-
stdrler. nk kendilerini denetlernede s- ler, btnlemeden farkllamaya ve sonra, gene
tn bir yere erierek ender bulunan bir kendini-be- hikayenin sonu demek olmayan yeni btrleme
lirleme kudreti gsterebilmilerdir. Bunlar, Berg- ve farkllamalara yol aarsa, byme gerek bir
son'un diliyle, elan vital'in (hayati atlmn) y- byme olacaktr. Ama ya yaratc kiilik toplumu
nn sezebilmi insanlardr; istekleri. .. (elan'n) ard sra srklerneyi baaramazsa ya da manevi
damgasn nsanln btnne vurmak ve -ken- nderlii yozlap ezici ve ksr bir diktatrlk ha-
dilerinin de bilincinde olduklar bir eliki yoluy- line gelirse ne olacaktr? Bymenin, kendini-e
la-{iznde yaratlm bir eyolan bir trl yara- lirlemenin yaratc enerjisinin tarnarrlayclSl oldu-
tc bir abaya evirmek; tanm gerei bir durak- unu sylemitik; u halde, yklmay da bu kudre-
lama olan eyi harekete dntrmek olan imti- lin kaybedilmesi olarak aklayp ak!ayamayaca
yazI insanlardr.Li (") mz grelim.

153
BLM IV

UYGARLIKLARIN
CKSLER
. . .

Gemiteki uygarlklardan bazlar neden ykldlar? Ben,


uygarlklarn kaderlerinin yklmak olduuna inanmyo
rum, onun iin deterministlerin yanl fikirlerini rte.
rek ie balyorum. Determinist a.klamalar yadsdlm
iin baka bir alternatif aryorum. Ilkin, bymenin de.
vam ettirilmesi srecinin kendisinin yaps gerei tehli.
keli olduunu gryorum: Toplumun yaratc nderleri
yaratc olm"ayan kitleyi srklemek iin toplumsal ta-
Iime bavuruyorlar ve bu mekanik ara, yaratcl t-
kenen efendilerine dman oluyor. Bu durumda yaratc,,"
IIktaki baarszf aklarnam gerekiyor. Biz insanlarn,
byk baarlar arefesinde uradmz maneviyat bo-
zukluu ile aklyorum bunu. Byle bir moral bozuklu-
una girmemiz zorunlu olmad iin, bunun -sorumlulu-
u da bizim stmzdedir. 8a?r bizi tembelletiriyor,
kib;rlendiriyor. Bunun naslolduunu ve insanlarn her
selemle nasl ~a!l\ldill!l\ gs\ennel< iin bu dutul""r,
bir ok nemli tarihi rneini sralyorum.
Renkli Resimler: 23. 24

DETERMINIZM MI, YOKSA ZGR IRADE Ml?

lnsanlar, zellikle toplumsal buhran dnemlerinde, zgr iradeyi


inkar edip hayat aknn determinist aklamalarna snmlar
dr. Yukardaki, on yedinci yzyldan kalma ngiliz taba, tem'a-
sn dngc felsefelerin ark imajlarndan alyor: Bolluk, Gurur,
Kavgachk ve Yoksulluk kanllma7. bir sralan iinde birbirle
rine balanyor, ama ortadaki Huzur, bir ka imkan salayabi
Hyor. Aadaki Poussin'in nsan Hayatn Dans ise gene geri-
ye, Ortaan arkfelek anlayna dnk, ama olumlu ozgr &e-
me gesini de resme katyor.. Deimez yolunda ilerleyen Gne'
in arabasnn altnda Sreksizlik ve Zaman, Yoksulluk Emek,
Bolluk ve Lks'n ritmik dansn seyrediyorlar. Dans edenler tek
bir hareket iinde tutsak olmular ve evren yasalarnn ynetimi
altndalar; ama Emek'in resme katl ~rtaa'daonun yerin-
de kendini brakm bir Tevazu figr bulunurdu- insanlarn
bilinli abalarnn kader dngsn krabileceini ima ederek de-
terminist imge rgsne kar kyor.

156
li Resimler: 25. 26

uygarln bymesi yaratc bir aznln


'r. Bu sekinler yalnzca toplumlarnn
kan meydan okumalar baaryla
urmakla deil, ayn zamanda yaralc
yan insanlar ounluunu da kendileriyle
srklemekle ykmldrler. Assisi'li
. Francis baka ruhlara srayan yalm
km k gibi bir esinlenme iletebilen
tc kiilii temsil eder. Giotto'nun sada
freski, Aziz'in, Papa"m. Innocent' Fran
Mezhebinin kurulmasna izin venneye
yan gmmn (vision) resmediyor. Bir
'yeye gre Papa Lateran Bazilikas'nn
k zere olduunu, tam bu srada ufak
, klksz bir adamn kiliseye srtn daya-
ve onu yklmaktan kurtardn grd.
d, Innocent', Francis'in, Kilise'nin mane-
kurtarcs olduuna inandrd.
byle bir esin kayna olabilme gc en-
.. ounlukla bir toplumun nderleri,
umsal talimin, alt kademedekileri nderle
. izlemeye mecbur eden kuru itaat duygusuna
balarlar; ama bu yaygn are, kendi iin-
bir baarszlk tohumu tar. Kar sayfa-
. askerler bir makine halinde perinlenmi
ardr: Kendi kendilerine karar verme ye-
.. ya da kiisel tepkileri olan bireyler 01-
tan km, mekanik bir alayolmulardr,
bakalarnn insafna kalmlardr, n
leri baarsz kalrsa moralleri bozulur, n-
lik yozlap zorbala dnnce ayaklanr-
Venedik, ortaada yaad grkemli hayatn bysnden bir trl kurtulamad iin, modern dnya
Renkli Resimler 27, 28 nn meydan okumalarna yaratc bir ekilde tepki gstermeyi baaramad. Yukanda grld gibi, ol
altnc yzylda, Tintoretto, gerei tahrii etmeksizin, Venedii Adriyatiin Kraliesi olarak resme
GEMIE TAPMAK: VENEDIK debiliyordu; ama iki yzyl sonra, yandaki resimde grdnz gibi, Dka'wn ta giyme trenini tepe
den seyreden Mars'la, Neptn'n dev heykelleri, tapolan bir gemiin ii bo sembollerinden te bL
anlam tamaz olmulardr.
Renkli ResimJer 29. 30 Ortodoks Hristiyan Toplumu, mutlakiyeti Roma mparatorluu'nun hayaletine yeniden can
verip tapnarak kendi geleceini tehlikeye soktu: Kilise egemenliinde bir devletin otoriter y-
BIR KURUMA TAPMAK: netimi toplumsal byrneyi ezdi ve arptt. Yukardaki OD birinci yzylmparatorve 1mpara-
toriesi, sa'nn iki yannda yer alarak, dnyevi iktidann kendine mal ettii manevi egemenlii
ORTODOKS HlRtSTYANLIK sembolletiriyorlar. Bylece ksrla mahkum edilen yaratc potansiyelin ltlan on drdnc
yzylda yaratlan deha rnlerinde gze arpar. Bu dnemde imparatorluk iktidarnn zayfla
mas, yzyllardr bask altnda tutulan enerjilerin serbest kalmasn salamsada artk ok ge
kalnmt. Yandaki resimde sanatnn, Bakire'nin att ilk admlar resmeden mozayie katt
canllk ve hareket. daha nceki resmi sanatn kat biimcili~ine anlaml bir kartlk yarat
yor.

Renkli ResimlE'r 31. 3Z Askeri tarih, gelecei yaratc yeniliklerle karlamak zere aba gsterecek yerde, gn gem
bir tekniin ykc etkilerine beL balamann bir baka rneini sergiler. Klasik rnek, yuk
BIR TEKNICE T.PMAKo SAVAILIK daki resimde grlen, Goliat ile Davut arasndaki efsanevi arpmadr. Burada, zrhara~
rnm, yeni bir zafer kazanacandan emin olan dev. ufak tefek, zararsz grnl oban
cuk karsnda beklenmedik bir yenilgiye urar Yanda, Attdorfer'in nl skender'inzaferi
miyse birlikte hareket eden Makedon svari v~ falanksmn (mzrakl ve kalkanl piyade)
da Asya ve Yunanistan'm askeri bakmdan tutucu ordular karsndaki tarihi zaferlerini ..
gyle anyor.
ReokIi Resim 33
ZAFER SARHOLU(';U: lHT!RAS KEND KENDIN! AIYOR

Yasl bir Ecclesia -Roma'daki Katolik Kilisesi- kocas Papa V.


Clem.ent tarafndan terkediliini seyrediyor. Papa'nn elinde, hem
tehlike, hem de kutsal akn sembol olan bir ahin var. Bir on
beinci yzyl el yazmasnn iinde bulunan resim, Papaln,
l309'da Clement'in papal srasnda balayan, Avignon'daki
Fransz krallarllilD eline dmekle girdii Babil esareti dne-
mini anyor. Bu tutsaklk ve onu izleyen Byk Ayrlk, dnya
ilerinde baan kazanma hrslaryla kendi boylann aan giriim
lerde bulunan birtakm. Papalarn birbiri ard sra gelen yanl ka
rarIannn sonucuydu. Papahn manevi gcnn Reformla sonu
!anan zayflamas, krletirc htirasn felaketli sonulannn ka
sik rneklerindendir.

167
20 Determinizlle nanma1 myz?
nsanlarn deimez zayflklarndanbiri ken- Artk yal ve dkn bir aj)da olduQumuzu hbul et
rnek gerekiyor. Dnyay ayakta tutan kuvvet merkezi
di baarszlklann denetimlerinin tamamen dn
gl klan canllk ve grbzlk artk yok. Biz sussa
da ve insan eylemleriyle llmeyecek kadar geni da bu gerek duyuluyor... Dnya. kend kn ispa
alanlarda ileyen glere yklemeleridir. Bktnc edcrcesine. rme srecinin birok somut kantlarn
bir aalanmlk duygusunu (koca Evren maki- ortaya koyuyor. Topraktaki tohumlar besleyen k y8Q
nesini insanlann yapt ileri bozmak zere ha- murlannda, harman olQunlatran yaz scanda bir azal~
ma var. Ilkbaharlar daha az taze, sonbaharlar daha az
rekete geirerek) yeniden kendini-nemseme duy-
dourgan. Ii dna km. ypranm dalar daha a
gusuna dntrme umudunu iinde barndran mermer verir oldu. tkenen madenIerin deerli stoklar
bu zihni manevra Felsefenin Tesellileri arasnda kldke kld. Akarsular gnden gne zayflyor.
en sahte alandr. Bu, zellikle k ve ykl d- Tarlalarda alan iftilerde. denizdeki gem1cUerde. lut-
nemlerinde duyarl dnrlere ekici gelir; Helen lalardaki askerlerde, pazardaki namusta, mahkemede-
ki adalette. dostluun salamlnda, tekniin hnerin~
Uygarlmn knde deiik felsefe okullarnn
de. ahlakn amazlnda, hep bir azalma var. Bir ey
hepsinin birden ba vurduklar beylik aklamaya yalanrken, taze parlak genliin taknln ypratma~
gre, bu zuc ama durdurolamayan toplumsal dan srdurmesl mmkn mdr sanyor~unuz1 Sonu-
rme, n alnmaz kozmik yalanmann an- na yaklaan, kn, ykln snrna gelen her ey
zi ve kanlmaz etkisinden douyordu. Helen a- yava yava klr. rnein gne batarken nlar da-

nn zorlu gnlerlnin son kuandan olan Epi- ha donuk daha so~uk bir grkemle parlar. Ay batarken
hilalin ular yok olur, ipince kalr. Bir zamanlar yem-
krc air Lukretius'un, Helen Toplumu- Pax yeil ve bereketl olan aalar. dallar kuruduka ksr
Augusta'da (Augustus bar) geici bir rahat bul- lar. irkinleir: bunun gib' kayna taan pnardan ya
madan nceki felsefesi bu idi. lhkfa sular damla damla gelir. Dnya hakknda verilen
hkmdr bu: TanrMn hkm: Domu olan her ey
Evren kendisi de dnda deil. bunun.
lecektir. byyen her ey yalanacaktr. gl olan
Duyarlar kuatilacak; bu korkun gedik
gcn yifi,reccktir. byk olan klecektir: bu gcn
Onu da dndrecek pis. kokuuk bir harabeye.,
ve endamn kayboluu en .sonunda yoklua varacak-
Ktlk balad bir kez. Ite. a~mzn tr. (2)
Beli byk imdiden. Toprak Ana
Gcn yitirdi. Bugn zor geliyor ona Cyprian'n ktmserliinin belki bu-
yanks
Cceler dourmak - o ki bir zamanlar gn bizim kualIn1zda yeryznn kay-
doal
Tm alara hayat vermiti; onun baarsyd
naklarnn tkenmekte olduu endiesinde dile gel-
Koca canavarlar tamak srtnda ...
rnlerimiz. glmseyen balarmz da mektedir; Batl fizik bilginlerinin kinGi Termocli-
Topran. onun bir anlk armaan, insanlara. nanik (3) Yasasna gre, maddenin en sonunda
Sevimli kuzular da onun. neeli ayrlar da. paralanp dalacan ne srmelerinden bu ya-
Heyhat! Bugn. bunlar byrnyar bile yeterince. na, kaznik lm mahkumiyeti dncesine biz bi-
Insan emei imdi kouyar Doa'nn yardmna,
Ama lesiye yoruyaruz, tftimizi de, iftimizi de,
le yabanc deiliz. Ama bugn artk tartlabilir
Kryoruz aletler, yetiemiyoruz gene topran imdadn: bir konu olan bu postulay kabul etsek bile, maddi
Tarlalar daha ok emek istiyor, meyva vermiyor ama. kozmoza verilen bu mahkumiyetin Lukretius ve
Yayl ifti i ekiyor, sallayp ban. Cyprian iin vadettii (bilinliliimizin snme.si
Yaptkar hep bouna, ona yaknyar.
ya da eterlemesi(4) yoluyla) manevi kurtulu bi
imdi ml? Gemiin ackh zdd.
Babasnn talihini imdi o kskanyor.
zim iin bir anlam tamaz; nk Batl kozmolo-
'Eskiler diyor, ac ac, tanrsal Insanlard, jisUerimiz insan tarihiyle kozmoz tarihinin iaret
Geimlerini hem de kolay kazanrd onlar. lendii zaman izelgesinde bu ikisini birbirinden y-
Ayn topraktan ayn rn gel de al imdi. lesine ayn l~eklere oturtmulardr ki pratikte ara-
Prsm asma yaprann kederli bakcs
larnda en ufak bir ba kurmak mmkn deildir.
Zamann in:.a1slz akna kusur buluyor
Insanolu gentir... Uygarlmz haa ocukluunu ya-
Evren'in ar aksak rumesi umurunda deil.
yor, yeryz .henz ile:w-inin ancak yarsn yerine ge-
Oysa alar a kvcam. lme mahkum evren. (1)
tirmi durumdadr; 4.000 milyon yandan biraz fazla
Ayn tema sonra Bat Kilise Babala-
yzyl ama bundan 4.000 milyon yl sonra herhalde gene ya
yor olacak. r')
rndan Cyprian'n bir polemiinde yeniden ortaya
kar. Helen Toplumunun, yedii darbecten sonra Buna uygun olarak, son zamanlarn uygarlk
ikinci bir kriz dnemine giresinin etkisi altnda kaderci ya da determinist gr
larnn ykln
kalan Cyprian, bu dnemin balarnda putperest le aklama taraftarlar yalanma ve ksa. vadede
bir bilginken kriz sona ermeden nce bir Hristi lme yasasn geerli sayp gezegenimiz zerindeki
yan martiriolmu~tu: tm hayat .yarglama.hakkn sakl tutuyorlar. Bu

168
un en tannm yelerinden biri olan Oswald rin mrlerinin de nceden belirlenecei dnce
gler, bir uygarln bir organizmayla karla. sinden doan dogmasn burada inceleme gerein
bileceini, tpk bir insan ya da baka bir ya- den kurtaryor. Bir an iin nsan gen'inin bu ge-
yan organizma gibi ocukluk, genlik, olgunluk zegen zerinde varoluunun, sresi snrl bir kont-
yallk sreler41den geeceini ne srm rata bal. olduunu varsaysak bile, biraz dnn
- . (6) Ama biz daha nceki bir blmde, (7) top ce, biyolojik genlerin ve trlerin tarihi srelerinin
ann hi bir anlamda ya.ayan organizmalar fiilen gnmze kadar gelmesi, bize nsan gen'inin
klarn zaten iaret etmitik. znel terim- varsaynsal kontrat sresinin sona ermesiyle her-
e sylendiinde, toplumlar, anla.labilir incele- hangi bir uygarln ykl ya da maddi Evrenin
a1arlardr; nesnel terimlerle sylendiinde, radyasyonla dall arasnda hi bir ilgi kurula-
umlar. ok sayda insanlarn bireyolarak et- mayacan hemen gsterir. "Uygarlklar> denen
. gsterdii deiik alanlarn ortak zeminldir; toplumlarn ilk kndan bu yana 5000 kadar yl
toplumun tarihini ve zaman iindeki uzamn gemi olmasna karlk nsan gen'inin bugnk
daki bireylerin carl gler olan enerjileri be- insan eklini alm olarak 300 000 ila 500 000 (9)
yldr varolduu sanlmaktadr. Bu gen'in kontra-
KiIL' 'ou aktrlerin tmnn karakterinin ve tnn en azndan bir 500 000 yl daha uzamayaca-
daki etkilemenln ne olabileceine ya da n (gerekten bir kontrata balysa) dnme
. ii bir sahnede bunlardan ka tanesinin ba.n miz iin hangi kesin kant gsteriliyor? Buradaki
sonuna kadar grneceine nceden karar ve- ivedi sorunumuz olan uygarlklarn ykllna d-
.. ya da bilebilir? Spengler'le bir olup dogma- nersek, bu ykllarla birlikte bir toplumun z-
bir tutumla her toplumun belirli bir mr oldu- l dneminde ya.am olan tek tek insanlarn fi-
u ilan etmek, yazlan her oyunun ayn sayda ziksel ya da psiik yozla.ma belirtileri gsterdikleri
en meydana gelmek zorunda olduunu sy- neye dayanlarak ne srlyor? 1. . 431 felake-
kadar sama olur. tine uram olan Sokrates, Euripides, Tukidides,
Spengler, benzetmesine tek bir organlzma ye- Phedias ve Perikles kuann Atinallar, zlerin-
bir organizrna trn ya da gen'inI koydu- de ruh ve beden bakmndan, geriye bakldnda
determinIst gr daha salam temellere ve bir sonrakiyle karla.trld iin yanltc bir
~olmuyor: k altnda olduundan daha anl grnen Ma-

Bir grup organizmann doal yetime ortam iin gerek


raton kuann insanlarndan daha kt yaratk
ii olan birok ::yin yansra. belirli bir mr ve belirli lar myd?
bir gelime temposu vardr; hi; bir tarih morfolojisi bu Szde-bilim Eugenics'e (gelecekteki kuakla
kavramlar bir kenara atamaz. rn slahyla ura.an szde bilim dal!.) gre uy-
...Sz konusu yaratk ne olursa olsun. bir neslin mru.
garlklarn yklnn aklanmas belki en iyi Pla-
neredeyse mistik nem tayan. saysal bir deerdir. Ve
bu ilikiler uygarlklar iin de geerlidir; hem de daha
ton'un Dt'vlet'indeki u nl blmde dile gelmi
nce hayal edilmemi bir biimde. Her uygarllgn. her tir:
cki an. her yOkseli ve dlin ve bu hareket- .. .Zor bozulur sizin kurduunuz gibi bir devet, ama her
lerin her kanlmaz evresinin, hi deimeyen ve hep doan ey rumek zorundadr sonunda; sonsuz olamaz
sembolik bir vurguyla tekrarlanan belirli bir mr var sizin dzen de. o da bozolur. dalr bir gn. Nasl m
dr. Her uygarilgn hayatnda yrrlkte olan siyasi en dalr? Yalnz topraa kk salan bitkiler deil. topran

telektuel ve artistik ritmin elliyllk bir dnem iinde ne- uslunce y&ayanlarn canlaryla bedenleri de bir ksr
mi nedir? oh;r. bir verimli. Ksrlktan verl.mlilie. verimlilikten k
... Bir insann yetmi yllk hayatna oranla, bir uygarlk s.rla g2iler her varln gelime emberinin kapan

iin idealolan bir milyon yllk mrn nemi nedir? (8) eg zaman olur. I<imi varlklarn olu emberi uzun, ki-

Bu sorguya verilecek son kesin cevap, bir top- mininki ksadr. Hayatlarnn uzunluguna. ksalna g
re. Gelelim sizin soydan varlklara: Del~ti yrtmek ze
lumun bir organizma olmad gibi bir tr ya da re yetitirdiiniz insanlar ne kadar akll ne kadar gr
gen de olmaddr. Toplumun kendisi "toplum- gl olursa. olsunlar, ksrln nerede bitip verimliliin
tar genhnin bir trnn tek bir rneidir, ayn e nerede baladn bilemeyecekler. Geiin hangi anda
kilde bir toplumun yeleri olan insanlar da ba.ka olduunu fark edemedikleri iin, ocukarn tam getiril.

bir gen'in bir trnn rnekleridir. Ama biz insan- meyc.cek zamanda dnyaya getirecekler... (10)

tar ne Bat Toplumu (Ya da Helen Toplumu ya da Platon, insan sresini lmek iin
hayatnn
herhangi bir ba.ka toplum) ne de genelolarak top- mthi karmask' bir forml bulmu ve bir toplu-
lumlar gen'inin bireyleriyiz. Bizimki, nsan (Ho- mun nderleri eugenics'in bu matematiksel yasa-
mo) gen'idir ve bu basit gerek bizi Spengler'in, bi- sn hie saydklarnda toplumsal riiIenin ba.
yolojik gerler ve trleri temsil eden tek tek orga- layaca postulasn ne srmt. yle de olsa,
nizmalarn mrlerinin nceden belirlenm~ ol- aka Jrld gibi Platon, toplumsal ykln
masna bakarak analoji yoluyla genlerin ve trle- nedeni olarak sunduu rksal yozla.may otomatik

169
~
i .
{
i

ARK dngsel felsefenin ilk benzetisi ve deimez simges.


105 Rota. fortunae: Ta1ih arknn bu ekli szkonusu ark fikrini bir dizi ahlaki kategori ere-
vesinde yorumluyor: Huzurdan servete, servetten kibire, kibirden savaa, savatan yoksulluat
yoksulluktan alakgnllle, alak gnlllkten huzura.

170

106 Rota fatalis: Bat'nn kader arkt, ayn nerden belirlenmi!' 107 Rota vitalis: Hindistan'n hayat ark, ebedi oluum dngle~
dngler imgesini kullanyor. rini simgeliyor.

ve nceden belirlenmi bir olayolarak grmekten oluturan insanlardaki rksal yozlamann yol a-
ok bunun bir ente!ektel yanlg, teknik baar t tezi. imdi ele almamz gereken bir kaderci hi-
szlk; insan edimleri alannda bir boluktan do potez daha kalyor; buna gre uygarlklar tabiat-
duunu syler. ar gerei kozmoz'un ortak yasasna uyarak s-
Gene de, toplumsal kn ykla yolat rekli olarak kendini tekrarlayan doum ve lm
nedensellik zinciri iinde Platon'un rksal yoz dngleri halinde birbirlerini izlerIer. C')
lama dedii eyi ikincil bir halka saymanllz iin Bu dngler teorisinin insanlk tarihine uygu-
bile hi bir gvenilir neden yoktur. nk her ne lanmas Grekler'de .. IV. yzylda yeniden mo-
kadar toplumsal k anlarnda bir toplumun da olan, ama aslmda .. III. binylda (") Babil
uveleri. toplumsal' byme anda yaam olan Dnyasnda ilk olarak ortaya kt sanlan heye-
atalarnn grkemi ve saltanatyla karlatrld can uyandrc bir astronomik bulgunun doal bir
nda pigmeler kadar klm ve sakatlanm gi- yan sonucuydu. Bu bulguya gre, herkesin bildii
bi grnseler de bu hastal yozamaya balamak nl astronomik dng (gece-gndz-dnya
yanl tehis olur. nc atalarn biyolojik kaltm dngs, aylarn ay dngs, yln gne dng-
ne ise sonraki kuaklarnki de odur, nclerin tm s) yalnzca gksel cisimierin hareketinin dzenli
baar ve ilerlemelerine kendilerinden sonrakiler aralarla tekran deildi; bundan baka dnya. ay
de potansiyelolarak ulaabilirler. Yozlama dne- ve gnei de ierrnek zere tm gezegenleri kap-
minin ocuklarn sefilletiren (") hastalk insan sayan yldz-hareketlerinindaha byk bir koordi-
olarak doal yeteneklerinin felce uramas deil nasyonu vard. Bu semavi koronun uyumundan
onlarn yeteneklerini' etkili ve yaratc toplumsal meydana gelen Gksel Musiki>nin notas notas
eylem alannda kullanmalarm nleyen toplumsal na emberi tamamlamas ok daha byk kozmik
kaltmlarndaki ykl ve daltr. Sonraki ku- aylar ve yllar ald iin gne yl bunun iinde
aklarn ccelemesi toplumsal kn nedeni de- ufalyor, imlemini (signifigarce) yitiriyordu. Yap
il sonucudur. lan karsama (inference) uydu: Dnyadaki bit-
imdi uygarlklarn yklma ilikin ka- kilerin yk doum ve lmleri aka, gne-y
derci aklamay saf d etmi bulunuyoruz: - l dngsyle ynetiliyorsa bunun karl kozmik
kn, fiziksel Evrenin dzenli ileyiindeki kt- vl dng~nn zaman izelgesinde de olmal, ora-
lemenin arzi bir sonucu olduu tezi; bir uygarl da da her eyin doum ve lm tekrarlanmalyd;
n da tpk canl bir organizma gibi belirli bir m- bu dncenin bysne kaplan tm dnen in-
r ve hayat-erisi olduu teZi, herhangi bir top- ~anlar bu dngsel kalb btn dnce nesnele-
lumun herhangi bir tarihte yklma o toplumu rine uygulamaya yneldiler. (14)

171
Helen edebiyat bu dng felsefesine atflarla eden bu akann. anlamsz bir zaman birimi. ota-
doludur. Belli ki bu dnceyle kendinden geen- matik ve n alnmaz bir ekilde geip. tpk biz o
lerden biri de Platon'du, nk ayn tema eserle- zahmetlere hi katlanmamz gibi sonsuza kadar
rinde sk sk karmza kar. (ad infinitum) tekrar tekrar ayn durumlar re-
Alin811 yabanc: Sence eski' efsanelerde gerek pay var terek btn insanca abalarmz boa karaca
mdr?
n nceden bile bile.
Glrin Klelolas: Hangi efsaneler?
Yabanc: Seller. bulac hastalklar ve baka felaketle-
Bu sonuca ancak olaanst grbz bir zihin,
rin ~k sk tekrar etmesi yiiznden insan soyunun sO- olaanst canl bir annda dayanabilir. Modern
rekli olarak silinip sprOlp ancak pek aznn varkal. Batl bir filozof sonsuz tekrar yasasl"n sevin
dn anlatan efsaneler. kayna yapmay bile baarmtr.
Kleinias: Elbette. o efsaneler!n hep'sine herkes inanr. (L5) ark syle ve kpr, ey Zerdt, yeni arklarls ss~alt
Platon, dng hipotezinin bu ksa ifadesini baka ruhunu. sa21l ki. daha tek bir insana vergi C?lmam
bir yerde gelitiren Helenlerin (lG) tarihine ve bir byk yazgn tayabiiesinI nk senin hayvanlarn al:
btn olarak kozmoz'un kalplanna uygular ve bu iyi bilir. ey Zerdt. senin kim oldu~unu ve kim olaca
n: Dinle. ebeci' tekr.nn Or.UeI......n Nn, ite bu MNn
kez srekli bir felaketle yeniden hayata dnme
y<:zgn imdi!.. Dinle. senin ~rettiini biz biliyoruz: Her
~'irbirini kovalar. (17) Ayn reti Vergilius'un
eyin. her eyle birlikte bizim de ebediyen tekrar1andl-
ijrinde yeniden karmza kar: gmzr. bundan nce bizim ve bizimle birlikte h.r eyin
Sibil'in arksnn son a
geldi saysz kereler var oldu!)umuzu., (22)
alarn ak balyor
yeniden
Aristo da meteoroloji zerine bir incelemenin
Geri geliyor gemi -Sakire, Satum a
Yce Gkyznden yeni bir soy iniyor ..
tam ortasnda yapt u rahat gzlemle kendi tel
Bir baka Tiphys. bir yeni Argo'nun dumaninde sefesinin toyasn meydana kanr:
Kahramanlarla dolu tekne; evet, baka savalar Insanlk
tarihinde tpatp ayn bilimsel grlerin tek-
Byk Ahilleus'u getiriyor yeniden Troyaya. (II) rarlanmas
brr ya da bir ka kerade durmaz; (ad Inftnl-
Ama Vergilius, kahramanlk ann zaferle tumhonsuza kadar tekrarlanr, (23)
tekrarn grrken, 200 yl sonra melankolik bir Baka bir blmde Aristo, insani neselelerin d-

an etkisi altnda yazan Marcus Aurelius bu son- zenli aralarla tekrar sorununu ele alrken, tekrar-
suz tekrardan ancak hayal krkl duyar: lanan Troya savann iaret ettii olgular gibi s0-
Kozmoz'un dngsel hareketlerinde. in k. sonsuz bir mut bir rnei, sanki bu olgular entelektel bir
dnya ... lmcl bir tekdzelik var. ok gemeden top- kelime oyunundan baka bir anlam ta~ gi-
rak olacaz. sonr.a topran kendisi bir dnmden bi kullanr. (") lgisiz bir rahatlkla, tekrarlanan
geecek ve bu dnumden hayat bulup ykselen her
doum ve lmlerden meydana gelen insan ha
ey gene sonsuza kadar ayn sreci yaayacak. (19)
yat ksr bir dng. dr nerisini hi ac duyma-
Helen dehasn hi bir zaman tam olarak avu-
cunun iine alamayp yalnzca artmakla kalan dan dnmektedir. Vergilius da daha nce ak-
tardmz blmde, Troya Savan, Yal Adem'
bu tekrar felsefesi ada Hintlilerin zihinlerinde
egemen dnce oldu. in anlk dirilii. altn an gvenle ve rahata ye
Hintli filozoflar dngsel bir zaman teorisi gelitirmi niden afakta belirmesi iin basit bir vesile gibi
lerdi. 4.320 milyon dnya ylna e!t olan bu dngye grr. Ama gene de a.ir, yeniden-kazanlandnye-
kalpa denirdi. Kalpa 14 doneme bolunmt. Bu dngu- vi cennet hayalinden ayrlp kendi ileke kua
lerin her birinin sonunda evren yeniden yaratlr( Manu nn manevi acsn yaamaya balaynca. Akal
(zaman~ncesi insan) Insan soyunu dOOururdu. u anda
larn Helen-ncesi fetret dnemindeki kahraman
biz iinde buunduumuz Kalpa'nn 14 dneminden ye-
dincisindeyiz. Bunlarn her biri nce 71 byk Araya son- ca savalarnn srekli bir karma. zinciri izleyerek
ra yuga, yani zaman paras denen 4 paraya blnm Romal sava-lordlarnn birbirlerini krp geirme
tr. Her yuga'da 4.800. 3.600. 2.400, 1.200 Tanr-yl (bir sine yol atn itiraf eder.
Tanr-yl 360 insan yl olmak zere) vardr ve uygarln Yllar nce.Roma kanyla dedik
niteliinde giderek artan bir k grulr. Biz imdi Troya'nn ahde vefaszlnn kefaretini..,
bu yuga'lardan drdilncilsndeyiz. yani dnyann gil- Bir dnya ki doru yanl, yanl dOOru yerinde!
nah ve ktlukle dolup tat katlyuga'dayz. Dolay Bunca sava! Suun bunca ayr biimi!
syla. her .ne kadar nJmzde daha birka bin yl var- Saban horlanm, ifti srklenmi uza~al
sa da, dnyann sonu gndemde ol:n bir meseledir. (ZlI) Dul kalm tarlalar bakmsz! Oran erisi
Putperestlerin bu bo tekranlan (") gerek- Dzlenip bir keskin kl az olmu ..
Komular brakp dostluu. silaha davranyor,
ten bir Evren yasas mdr? Ilolaysyla, bunun
Zalim sava tanrs egemen her yerde.
rastlantsal bir sonucu olarak uygarlk tarihlerinin
Yar arabalar gibi hzlanyoruz gitgide.
de bir yasas saylr m? Cevabn olumlu olduunu Bouna. arabac!, aslma dizginterine.
grrsek. sonsuz kozmik bir akann kurbanlar ol- Arabc:nn efendisi atlarndr. sen deiL. (2$)
duumuz sonucuna varmaktan artk kanamayz. Her seferinde yzyllk b;r ac ve ktlk biriki-
stelik, bizi aclarmza katlanmaya. glkleti mini birlikte getirmesi kanlmaz olan Troya sa
yenmeye, gnahlarmzdan arnmaya mahkum va, saysz kereler tekrarlanacak m? Vergi'

172
Jins'un yzlemeye cesaret edemedii bu soru Shel- itten (Kendinden sonraki iin dngsel bir hare-
ley'nin bir iirinin koro blmnde cevaplandrlr. ket balatan) bir tepki olduunu zaten grm
Vergilius'u andran bir ha~langtan sonra iir, ta- tk. ("')
mamen Shelley'e zg bir tonla son bulur: Karnuza kan basit gerek u: Herhangi bir
Dnyann yce a geliyor geri ritm zmlemesinde elikkat edeceimiz nokta,
Yeniden balyor altn yllar paralarn hareketleriyle btnn hareketlerini
Toprak derisini tazeliyor bir ylan gibi birbirine kartrmamak, aralarla arnalann ta-
Bir yana atlyor ypranm klklar:
biatn iyice ayrdetmektir. Amacn arala ayn
Glyor gk, inanlar, kraklar .
Erlyen bir d gibi idyorlar. t.abiatta olmasn emreden ya da btnn paras
Daha yce bir Argo yaryar sular
gibi hareket etmesini gerektiren, nceden koyl
Yeni bir 2rmaan gvertesinde; mu bir uyum yasas yoktur; bu, dngsel felse-
Bir baka Orfeus yineliyer arkl61n1 fenin vaz geilmez ve orjinal tekerlek benzetmesi,
Seviyor, alyor, lyor yine; tekerlek olaynda apak grlr. Tekerlein kendi
Br yeni s varmak iin yurduna
dingiline bal hareketi aka, tekrarldr; ama te-
Kalipso'yu ardnda brakyor bir daha.
kerlek yalnzca bir tatn bir paras olsun diye
Ah! Yazmaynyeter. yksn Traya'nn
yaplm ve bu dingile yerletirilmitir; ama ta
Dnya lm'n defteri alacaksa!
laius gazabna sevinci kartrmayn tn ancak tekerlein dingil evresinde dnmesi atl
O sevin ki glyor zgr olanlara karnca gibi dngsel bir hareket biimine zorla-
Daha kurnaz bir sfenks sunsa bile maz. Bir hareket arac olarak tekerlek tatn zo-
zlmez lm bilmecesini Tebai'ye... runlu bir parasdr, ama tatn hangi ynde hare-
Ah. yeter! Ille dnsn m Olm ve Kin? ket edeceini o belireyemez. Yol, dizginlere ya da
Yeter! Insanlar rmeli ve ldrmeli mi? direksiyona baldr. Tekerlekle tatn (ya da par-
Yeter! Dibine kadar iilmesin
Ac kehanetin kadehl.
ayla btnn ya da arala amacn) arasndaki
Dnya yorgun dm kendi Gemiinden: ilikiyi yneten bir yasa varsa, elbette bu bir zdes-
Ah br lse. ya da dinlenebilse derinden! lik yasas deil kartlk yasasdr. te bu yasaya
Plns a change destla meme chose (") (Her gre tekerlein tekrarl hareketi (ya da parann
~Y ne kadar deise o kadar ayn kalr) gibi alayc ya da aracn) tatn tekrarl olmayan hareketini
bir yasa gerekten bir Evren Yasasysa, airin bu dourur (btnn ya da amacn); tersini d
varolu emberinden kurtulu iin Budiste yakar- nrsek, sralamay tersinden yaparsak; benzer
nasma amamalyz. nk bu ember ancak yl aralarn Ileyiinin tekrar, standart paralarn
dzlara klavuz olduunda gzel bir ey saylabilir, yanyana dizilmesinin tekran, tekerlein dlngili
ayn yol insanlar iin bostan beygirlii anlanuna evresinde dnmesinin tekrar sayesinde btn,
gelen dayanlmaz bir cezadr. benzersiz tikelliine, tat, benzersiz hedefine ve
Akl m bizi keye kstrp yldzlarn dngsel ama benzersiz gereklemesine ulam olur.
hareketinin ayn zamanda insanlk tarihinin de ha- Belki de ritm kelimesinin z, bu iki hareke-
reket biimi olduuna Inanmaya zorluyor? Seip, tin (kk, tekrarl bir harekete yaslanan dei
aydnla karrken hafif bir zihinsel zevk duydu- mez ana hareket) uyumundad:-ve bu gler oyu-
umuz Yin-ve- Yan<, meydan okumaya-tepki, son nunu yalnzca insan-eliyle yaplan makinede de-
uzmlemede nedr? Elbette, Insanlk tarihinin Il hayatn organk ritminde de bulabiliriz. Bitki-
an ren glerin deviniminde salt br tekrar lerin yllk doum ve lmn de birlikte getiren
gesi bulunabilir; bu olgu karnuza dikiliyor. Ama mevsimlerin yl Iindeki hareketi, bitki dnyasnn
zaman tezgahnn srekli, br ileri bir geri gidip yzyllar sren evriminin gereklemesini mm-
gelen mekiinin iledii nak" ayn zamanda bir kn klmtr. Kalbin, akcierlerin pompalama Ii
sona doru her an kaydedilen br erlemedir, me- ni grmesi LTlsann yaamasn mmkn klar, m-
kiin kendi hareket gibi sonsuz bir tekrar deil zikte bir l izgisi, iirde l, dize ve kta bes-
dir bu ilerleme. Herhangi verili bir durumda Yn' tecinin ya da airln temasnn almasn salar;
den Yang'a gei, tekrarl bir hareketin tekrarlan- dua-enberinin dngsel rotasyonu Budist'I hedefi
masdr; ama yepyeni, kendiliinden (spontane) Nirvana'ya gtrr; Budlst disipline uymakla kur-
ve tek (") bir yaratl eyleminin zorunlu koulu tulacamz vadedilen varolu emberi bile, bir en-
olduundan, bu, bouna, kof bir tekrar deildir. karnasyon dngsnden tekine iletildike by-
Bunun gibi, daha sonra gene bir meydan-okumay yen ya da klen, deimez karma ykn yara-
tevik eden bir meydan-okumanin-tepklsl ve bu- tarak basit bir dngy trajik bir tarihe dnt
nun teviki hi phesiz dngsel br devinim hr.- rr. Uzay-zaman erevesinin greceli, gen yl
zrlar. Ama toplumsal byrnede Prometheus'unki dz dizilerinin birbirini izleyen her durumunda, ak-
gibi bir atlm salveren tepkinin Ite tam bu e- trieri insan olan bir oyundaki gibi, kanlmaz

173
108 Yaratc nderlik: Bir toplumu, blgesel ve tanrsal bir mirasa doru harekete geirmek
iin Tanr tarafndan esinlendirilen Musa.

174
dramatik "durumun tarihi benzersizliini verir- ayn zamanda helezon! bir yol izler... Bylece iki temel
ken, tekrarlanan "Gksel Musiki, inanlmaz bir anlay ifade edilmi olur; bir yanda srekli helezonl ha-
reket maddenin kalcln ifade eder;.. ayrca. kart
hzla kopup uzaklatklar aka belli olan nebula
larn srekli yer deitirmesi (sala sol. alakla yksek.
ve yldz kmeleriyle gen~leyen Evrende kaybolur Ickle ift diiyle erkek) hayatn en mkemmel oal
gider. masn yneten bir ikizlii de gsterir. Bu ift kartlk

Demek ki, dzenli aralarla tekrarlanan hare- i<:!r. tik"1 varlklarn da ilerinde tad. srekli bir den
keti bizim uygarlklar srecinin analizinde bul- ge iin birbirlerini desteklerler. te yandan maddenin
kendi helezon! yolunda iterleyii Evrenin snrsz uzamn
mak, hibir ekilde, srecin kendisinin onu destek- ifade eder. (29)
leyen yardmc hareketlerle ayn dngsel dzen-
de ilediini gstermez. Tersine, bu dzet1i aralar- Tam kesinlememl olan bu sonu bizim u an-
la meydana gelen yardmc hareketlerden mantki daki amalarmz bakmndan yeterlidir. nsat1l
n en st yasas olarak dngsel kadercilie inan-
bir karsama yaplacaksa bu daha ok, kendileri-
nin ileyii tekdze olsa da srtlarnda tadklar maya mahkum deiliz; bu da, ele almiuruz gereken
ana hareketin deiken olduu eklinde ortaya gereklilik retilerinin en son biimiydi. Savama
kacaktr; baka trl sylersek, ana hareket tek-
liuz gereken, ldrc zrhl Tanra Saeva Neces-
rarlanan deil, ilerleyen bir harekettir. Hayat ha- silas (",,) (gereklilik tanras) deil, gemiteki
uygarlklarn kaderlerinin de kantlad gibi, fani
reketinin iki ritm biimine gre yorumlanmas
Afrika Uygarlklarnn felsefelerinde en ak biim-o cesaret ve fani silahlarla saf d ecfilebilecek olan
de ifade edilmitir. Bunun en incelmi rneini ,,jhtimal,>ierdir. len uygarlklar "kaderleri yle
Bat Sudan'n Dogon halknn kozmogonisinde bu-
olduu iin lnediler; onun iin de Bat Uygarl~
Iabiliriz. gibi. yaayan bir uygarlk, bu dpyadan gmeye
Bu Evren kavramnn temelinde bir yandan maddenin daha batan mahk'm deildlr; kazaya uraylnar
titreimlerilkesi. bir yandan da bir btn olarak evrenin alayna katlmak zon11lda de'ilc1ir. Yaratc gcn
genel hareketi vardr. zgn hayat hcresi en kk ilahi kvlcm
iimizde bir gddr, bizde bu kvl
ekili tohumda simgelenir.. Isel bir titreimle hayat bulan cm tututuracak inayet varsa, "kendi yollarnda
bu tohum, kendisini saran klf patratp evrenin en geni
uzamna ulamak zere dar kar. Bu alan madde
giden yldzlar p ) bizim insani abalarmzn he-
deflerine ulamasna engelolamazlar.

21Mimesis'in (Taklidin) Mekanikligi


Uygarlklarn, insanln denetimi dndaki bir- lerin Kkeni ya da Enerjinin Muhafazas Kanunu-
takm glerin, ister tekrarlanan, Ister Ilerleyen na benzemez. Daha bir yzyl nce Volney'in de-
ileyii sonucunda yklmadn inandrc bir bi- has on sekizinci yzyln, insan yaradlnn doal
imde ispat1adktan sonra da, bu felaketlerin ger- iyilii ve otomatik dzelmesi retisini ykmt.
ek nedenlerini arayp bulmamz gerekir; daha n- yle demiti Volney: Felaketlerinin kayna...

ceki blmde bymenin zellii (1) zerine var- nsan'n kendi iindedir; bunu da yreinde ta-
dmz sonular, imdiki aratrmamzda bize da- r. (3) Bu ayn doru, Meredith'in szlerini de
ha gvenilir tutamaklar verecektir. O blmde gr- hazrlarcasna, Menander'in u satrlarnda da di_O
m olduumuz gibi byme, kendini-belirlemenin le gelir:
Her ey, kendinde yalan kouluk yuzunden uru r
tamamlaycsdr. imdi bunu tersine evirip, bu
Ve zarar veren ne varsa. ieriden kar buyiir. (~)
kendini-belirleme gcnn yitirilmesi sonucunda Hristiyanlk a'nn drdnc yzylnda Batl
uygarlklarn ktn ileri srebilir miyiz? Bir
bir Hristiyanpiskoposu da ayn sonuca varmt:
baka syleyile, uygarlklarn, dsal ve denetlene-
"Dman iinizdedir, diyorum, yanlgnzn nedeni
mez bir dmann saldrs karsnda deil de, ken- orada, ieride, yalnz sizin iinizde gizli. (")
di eksikliklerinden tr ldn syleyebilir mi- Dini bir sorun olarak kendini-belirleme kavra-
yiz? m Afrika Uygarlklar'nn felsefelerinde de gr-
Modern bir Batl air, kesin bir sezgiyle bu so- lyor. Onlara gre insann ya da topluluunun ba-
nucu karrut. na gelen talihsizlikler kaderin deil, gnahn
rndrler; baka bir syleyile, sorumsuz dav-
Tanr bilir ya, ktlerin
ranlarn sonucudurlar. Qnipa ne asem," diyor
Hayat trajik olmaz Fesatlar tutkulardan rlr:
Iimizdeki dzmeceliktir bize ihanet eden. e Akanlar, (bir Bat Afrika topluluu): nemli olan
insanlktr. Yani, bu balamda. her insann her za-

Meredith'in bu gr prlts on dokuzuncu yzyl man kendinden sorumlu olacan anlatmak isti-
Bat bilgeliinin yeni bir buluu da deildir; Tr- yor. (6)

175
nsanlarn hayaUaryla ilgili bu doru, top-
lumlarn hayat iin de eit derecede geerlidir. He-
len filozoflarndan Dikaearkhus'un -nsanlar Na
sl Mahvolur adl kaybolmu bir eserinde- nsan
iin en byk tehlikenin nsan olduunu syledii
anlatlr. Volney, "felaketlerinin kayna... n
san'n kendi iindedir szn, bireyler gibi toplu-
luklarn da snrl bir y~ama sresi ve formllen-
mi bir hayat-erisi olduu yolundaki dorulana
maz varsaym karsnda, politik organizInalarn
yklna uygulamtr; (') Afrikal Aziz Cyprian
da ayn doruyu toplum;a1 hayatn btn alanna
uygulamtr. (8)
Yabanc dmanlarn saldrganllOndan yaknyorsunu:
ama, yabanc dman saldrmaktan vaz gese, Romalyla
geinebilecek mi? Oardan silahl barbarlarn istilasna
u{:rama tehlikesi yok edilse, kendi yurdumuz cephesin-
de, glkleri n daha zayf yurtta kardelerine ynelt-
MAKNA H1ZME'ITE
tikleri saldrlarla. daha aOr ve daha iddetli bir i patf
109 Birka kitab bir arada incelemek iin yaplm dahiyane bir d- tya u{:ramayacak myz? Kt Orunden, ktlktan yakn 1-
ner makina. yorsunuz: Ama en byOk ktlklar kuraklik deil agz-
llk yaratr, en byk skntlar tahl ticaretinde fiyat
yksE:ltmekten, kAr gzetmekten doar. Bulutlar gkyzn
de yaOmurlarnl boaltmyar diye szldanyorsunuz, ama
buOdaylarnl u kat topraa boaltmayan tahl ambarla
rm grmezlikten geliyorsunuz. Oretim dt diye szda
nyorsunuz, ama aslnda retilmi olanm Ihtiyac olana
b.ir trl datlamayma ses karmyorsunuz. Vebaya.
hastala svp sayyorsunuz. oysa bu belalarn sonu-
cu insanlarn sularn a karmaktan baka bir ey
deil: Hastalara acma gstermeyen nasr tutmu yrek-
eri, lmlerin mal ardndan yaygara koparan doyma
h ve yamaclllOI aydnla karmaktan baka bir ey
deiL. (O)

Bu blmde, geni grl ve derin duygulu bir


adam, yakl~k olarak 600 ya da 700 yl nce Helen
Uygarl'nn bymesine set eken kn ger-
ek aklamasn yapyor; bu knt Cyprian'n
son gnlerinde kaam toplumu ykl ve k-
nn hemen hemen son ~amasna getirip brak
mt. Helen Uygarl yklmt, nk daha b-
yme-aamasnda, byyen bir uygarln by-
mesini salayan bireyler aras karlkl ilikilerde,
yani i cephede, bir ey bozuk gitmiti.
Byyen bir uygarln yolun yarsnda byle
tkezlemesine ve Prometheus atlmn kaybetme-
sine yol aan zayflk nedir? nceki blmde (10)
yaptmz byme analizini hatulayacak olursak,
byle bir knt ihtimalinin srekli ve acil oldu-
unu, nk byyen bir uygarln almak zorun-
da bulunduu tedbirlerin kendi iinde bu ihtimalin
yattn kavrarz.
Uygarln izledii yol, az kiinin bulduu;
hayata giden dar yol deildir. (n) Geri bu yolu
bulanlar bir uygarl harekete geiren ve onu ileri
gtren yaratc kiilerdir, ama onlar da merlerin-
den btn safralar atp alnyazlar olan yara
tek balarna giriemez1er. (.o) nk onlar top-

176
MAKNA EGEMEN 110 Ayr ayr suratlar olmayan, uysal1atr1m iler.

lumsal hayvandrlar ve dolaysyla insan karde Bu zorlamann baarya u1a'masl imkanszbir


lerini yanlarna almakszn tek balarna yryp ey deildir.Hatta bunun amaz bir yolu olduu
gidemezler; ve nsan soyunun, her toplumda ezici da sylenebilir: Tanrsal atei bir ruhtan brne
ounluu meydana getiren, yaratc-olmayan ne- "bir yalmdan kapim k gibi" ileten, "zoriu akli
lerleri, gz ap kapayncaya kadar kitle halinde ortaklk ve yakn kiisel iliki". (15) Ama bunu,
deitirilemez. Platon'un yapt gibi, bakalarn darda braka
Birey yalnz kaldka kusursuzluk gerekletirilemez: Bi- cak ekilde yapmak tlennce, tn pratikte
rey, boyun emezse kendi gelimesi gdk ve gsz uygulanma imkan kalmamaktadr. nk aydn
kalaca Iin, kusursulua doru giderken bakalarn
lanmam bir ruhun bir azizle ortak duyguya eri
da yan sra gtrmelidir, oraya doru giden insan se
linin hacmIni bytmek ve geniletmek iin elinden ge- tikten sonra iinde manevi inayetin idamas, o
len her eyi yapmaktan geri durmamaldr. (13) azizin bu dnyaya gelebilmesi kadar ender rastla-
Toplumsal hayatn yapsna ikin olan bu koul nan bir mucizedir. Yaratc kiinin kendini iinde
lardan tr, yaratc kiiler bir zorlamaya ba bulduu ve iinde almas gereken dnya sra
vurmak durumunda kalrlar: "znde yaratlm dan insanlarn meydana getirdii bir toplumdur,
bir eyolan bir tr, yaratc abaya evirmek ... Grevi, bu insan kardelerini arkasndan srkle-
bir duraklama olan eyi bir harekete dntr mektir; ama kitle olarak nsanlk, ancak mimesis
mek" iin. (1") ya da taklit (16) yetisinin canlandrlmasyla ken-

177
di tesinde bir hedefe doru harekete geirilebilir. duu gibi byyen br orgarlz'!Jlla da, ~uk
nk bu mimesis, bir eit toplumsal talim- ndeki aznl mekanik bir biimde Izlemek iln
dir; (17) Orfeus'un dnya tesi lirinin musikisine talim grr.
kar sar kalan kulaklar, eitim avuunun sert Byle doal ve insani mekanik zaferler kar
komuta ~esine iyi alktrlar. Neferler nderlerine snda hayranlktan kendimizi kaybetrnil< durum-
ancak kestirmeden giderek yetiebilirler ve ancak dayken ((makine rnleri,), ((mekanik hareketler,
yok olua giden geni yola yayldklan zaman ken- (mekanik davran (C parti mekanizmas)) gibi sz-
dilerine yryecek kadar geni yer bulurlar. (18) ler iitmek irkiltici olur; nk bu deyinlerde
Hayat aramak iin bazan yok olma yolunda yr- makine.. kelimesinn arm ncekilerin tam
mek zorunluysa, arayn kimi zaman felaketle kartdr. Ama hi phe yok: Bu ikinci grubun
son bulmasna da belki amamak gerekir. ima ettii fikir hayata kar kazanlan zafer deil,
stelik, taklit yetisinin ktye kullanlma ih- maddenin hayata kar egemerlildir. Kendimize
timallerinden tamamen ayr olarak, mimesisin uy- gvenip kvan duyacamz yerde, bir alalma ve
gulanmasnda da bir zayflk vardr. nk, mime- bir gvensizlik duygusuna kaplnz, nk haya
sisin bir eit talim olduu bir gerekse, talimin tn ve akln maddi Evren'e kar snrsz bir ege.
insan hareket ve hayatnn bir eit mekanikleti menlik kurmasn vadeden aralar, insarlarn ken
rilmesi olduu da bir gerektir; makine.. kavra- dilerini Gece lkesi'ne mahkum etmelerini ~la.
mmzn ise belirsiz arnlan var. Hassas bir. yacak ara haline gelebilir.
mekanizma.. dan ya da dahiyane mekanizma.. dan Iyi br grn altnda gizlenen klelik
ya aa usta bir makinist.. ten sz ederken, haya- Kendi balarna yarar11 ve mufik sanatlar,
tn maddeye kar zaferinin genel arm ve in- Fazla kreesine ve fazla ileriye gtryoruz. (1')

san iradesiyle .dncesinin bir insan toplumunun Bir an nce Evren'I atee vennenin srrn yaka
fiziksel evresine kar zaferinin zel arm zih- am gibi grnen gler, birdenbire kendi alev
nimizde uyarur. Makinelerin icad, cansz nesne- lerini sndryor ve potansyel yaktlannn altn
leri insani amalara hizmet edecek ekilde hare- daki kvlcm hoyrata boarak kendi klarn
ket ettirerek -avuun komutlarnn makinele yayyorlar.
m insanlar mangas tarafndan yerine getirilme- Makinelerin bu Janus'u andran (Janus: ki
si gibi- nsan'n evresine kar nsan'n kudreti- suratl Roma tanns) zellii, br ihanet gibi g-
ni muazzam derecede geniletir ve artrr. rnd Iin Ilk bakta huzursuzluk veriyor; ama
Doa kendisi de, mekanik aralarn kullan daha sonra dnnce insan burlann hepsinin
mnda ona nclk ederek nsan'n mekanik deha- oyunun bir paras.. olduunu arlyor. Br halat
sna st rtl bir biimde iltifat etmitir. En ya- ekme takm gidip bir baka takm kuvvet dene-
kndan tandmz baeseri olan insan bedeninde, mesine arr, meydan okur ve kendi elleriyle r
Doa, doal mekaniznay en cretli ve en geni bir dklerl halat kullandklar yarmacta yenilirler
biimde kullanmtr. Kalp ve cierler, kendi tr- se, yenilgiden tr halat sulamalar ok sama
lerinin modeli olan, birer kendi kendini dzenleme olur. Bir makinistin de, elini kpan makineyi la-
makinesidir: Bu organlar kendilerine verilen g- netlemesi bir bu kadar samadr. Kaybeden tak
revi otomatik alma.. derecesinde bir kusursuz- mn yanl, yanmada yenilginin olabileceini akl
lukla yerine getirebildikleri iin Doa bizim adali, etmemektir. Ama takmn halat da, kendi bana,
sinirsel ve psiik enerjilerimizin bir ksmn tek- herhangi bir tarafa zaferi garanti etmez. nceden
dze bir biimde tekrarlanan yrek arpmas ve belirlenmi bir sonucu olmayan bir kuvvet dene-
soluk allar dzenleme grevinden azad etmi, mesinde. tarafsz bir yol ve aratr halat. Hayatla
oradan ald bu marjinal enerjilere hareket, du- madde arasndaki kozmik halat ekme yarnda
yum ve dnce almasn yerine getinne gre- da, m.akine kategorisine giren her ey bu tarafsz
vini vennitir. Organik hayatn evriminde gittik- ilevi yerine getirir. Makine, znde belirsizdir. Bu
e incelen ve kusursuzlaan organizmalar kurabil- belirsizlii ihanet saymak da, aletlerinden ikayet
me baarsnn srr budur. Bu ilerleyiin her aa eden kt iiye benzemek demektir. Homo faber
masnda, Orfeus'un talim avuunun yntemlerine (yapmc insan) kendine tehlikeli bir meslek se-
ba vurduu zaman yapt gibi davranmtr. Bir- mitir. Hi bir eyi gze almazsan, hi bir ey ka-
birini izleyerek ykselen organizmalarn her birin- zanmazsn ilkesine uygun davranmak zere yola
de. mmkn olan azami talim toplamn ya da ba kan kii, zafer tacnn ardnda komann bedeli
ka bir syleyile, otomasyonu koymutur. Aslnda, olarak her trl kayb da gze alyor demektir.
insan toplumu gibi doal organizma da, aza.. l.r nsan fiziksel evresiyle baa kmak iin ma-
nn yaratc aznl ile yaratc olmayan ourlu kine kullanmakla bu riski gze alyorsa, kendisiyle
undan meydana gelir; byyen bir toplumda 01- ve baka insanlarla ilikilerinde makineleme ara-

178
cna ba vurduunda risk daha da bym olma- z paylaan bir olaydr. (") Bu harekette keskin
ldr.('") Hayatla madde arasndaki mcadelede mimesis arac kullanlp atlmaz, alkanlk pas-
hayat iin bir tehlike olabilecek bir ara, hayat tas yarlp ban keskin yan iyice belirdii iin,
onu hayatn kendisine kar kullanmaya giritiin bundan sonra daha da etkili bir biimde kullanlr.
de tam bir zorlama olacak demektir. Ban bylece knndan kmas koruyucu tedbir-
Dolaysyla, insan yaradlnn hareket tarz lerin yok olmas demektir. Allm bir rejimin ko-
nn mekanikletirilmesi demek olan mimesis yeti- ruyueuluu olmakszn mimesis aracn kullanma
sinin kullanmnda ikin bir felaket riski vardr. zorunluu -bymenin bedelidir bu zorunluk-
Hi phe yok ki, mimesis yetisinin. dinamik bir byyen bir uygarl tehlikeli yaamaya mahkum
toplumda kullanlmas, durgunluk dneminde kul- eder. Gerekten de, tehlike her an oradadr, nk
lanlmasndan daha fazla tehlike ihtimali tar. Prometheus'un byme atlmn ayakta tutmak
Mimesisin zayfl, yabanc kaynakl bir drtye iingerekli koul, alkanlk pastasnn bir daha
kar mekanik tepki gstermesidir. Dolaysyla, mi- kurumaya inkan bulamad bir edengesizlik du-
mesis yoluyla oluan bir eylem, varsaym gerei, rumudur. (") nsani abalar hedefini byle teh-
eylemcinin hi bir zaman kendi insiyatifiyle giri likeli bir biimde kovalarken, mimesisin getirecei
meyecei bir eylemdir. Bu yzden mimesis sonucu sakncalara kar geici bir garanti gibi bir ey
ortaya kan btn eylemler phelidir, rk olamaz. Sorun ancak nihai ve radikal bir biimde
kendi kendilerini belirlemem.i4lerdir. Mimesis yeti- zlebilir ki, bunu!'. iin de, bir azizler topluluu
sinin kullanlnda bir aksama olmasn nleme- haline dnm olan toplumda mimesisin tama-
nin en pratik aresi de alkanlk ya da gelenek ha- men elenmesi gerekir. Ama, hedefe ulamaktan
linde billurlamasdr. Mirr.esisin iki yan keskin baka hi bir anlama gelemeyecek olan bu sonu,
ba alkanlk pastas na, (") rahata gmlr. imdiye kadar bilinen hi bir uygarlk tarafndan,
Ama alk~nlk pastasnn yarlmas, uygarlk yanna bile yaklalm bir ey deildir.
ncesi bir toplumun edilgin Yin-durumundan di- Bu srada -insan hayat lsnde olduka
namik Yang-durumuna getii deiim ile ayn uzun bir zamandr bu- makinelemi tabur da

MAKNAADAM Yozlam iktidarn, edilginlik talimi yapan kurbanlan.

179
112 Ykc nderlik: Totaliter devlet: nsanlarn canm ve maln yiyen, kiiliksiz bir Molok.

180
- kli tehlike karsndadr, nk neferler daha mlardr. Hayatlarndaki glerin dengesi ylesine
en bir rnei grlmemi bir durumla nder- kl pay bir dengedir ki, btn enerjilerini eritik
olarak yz yze gelip kendi balarna davran- leri bu durumda kalmak iin harcarIar, ileride ya-
zorunda kalnca yry duracak ya da dizi tan yolu kefetmeye enerji fazlalar kalmaz. Dur-
acaktr. Uygarla doru giden geni yolda mu toplumlarda, sra neferlerine yaptrdklar ta-
- "yen insanlarn ayaklar altnda dunnadan a Iimin etkisinden kendileri de hipnotize olmu n-
aan dipsiz kuyu, her seferinde olaanst derlerin olumsuz baarszlnn klasik rneini
amanlklar yaratt gibi ayn zamanda ola- grrz. Bu durumda alay yolun herhangi bir nok-
st moral bozukluu da getiren, deniz kazas tasnda znk diye durur, nk alal'n banda yeni
ya da yangn gibi anormal kazalarla kendini gs- emirler verecek kimse kalmamtr.
terir. Anormal snavn doal bir kaza deil de bir
ava ya da bir devrim gibi toplumsal bir hastalk Ama bu olumsuz baarszlk nadiren hikaye-
oIdu"au durumlarda bu manevi kuyu daha da derin- nin sonu demek olur. Orfeus'un musikisini brakp
leir. nsann uygarlama abas tarihinde, devrim eitim avuunun komutlarna kulak veren nder-
ya da sava zamannda yelerinin kanl cinayetler ler sra neferlerindeki mimesis yetisini zorla hare-
i1emeyeceine garanti verilebilecek derecede ileri kete geirmilerdir. Ancak kendine yakn ruhlara
bir uygarla varm hi bir toplum griilmemitir. ekici gelen gerek dehann yerine bunu koymu
Kendi kuamz boyunca kendi toplumumuzun lardr. Ynetenle ynetilen arasndaki karlkl
snrlan iinde kalarak kinci Dnya Sava'nda ilikide mimesis ve iktidar birbirlerinin karl
Nazilerin, 1950-51 arasnda Kore'de Batl gle- dr; iktidarn da, ktye kullanlmadan uygulan-
rin 1960'larda Vietnam'da Amerikallarn, 1954-62 d pek seyrek grlr. Zaten, iktidara sahip olan-
~nda Cezayir'de Fransz kolon ve askerlerinin lar nderlik yetisini kaybetmilerse, iktidarn elde
ve 1968'de Paris'te kendi yurtlarnda Fransz polis- tutulmas bal bana bir ktye kullanmadr. Do-
lerinin davranlarn kaydedersek, belirli anormal laysyla, askeri bir benzetiyle resmettiimiz alay
koullarda ve belirli lde bir bask altnda, im yolda durunca, bunu sra neferlerinin bakaldrma
dive kadar bilinen en uygar toplumlarn yelerinin Si, subaylarn da rktc tavrlar almas izleye-
biie vahi cinayetler ileyebileceinin kesin ispat cektir; nk bu subaylar, ortak mutlulua hi bir
n sunmu oluruz. Gerilim anlarnda, nefes srasn katkda bulunmamakla artk hak etmez olduklar
daki i insanln ilkel suratndan uygarlk mas- yetkilerini, kaba kuvvete ba vurarak srdrmek
kesi yrtlr; ama uygarlklarn knn ahlaki iin umutsuz bir abaya girimilerdir. Sonu ola-
sorumluluu nderlerin zerindedir. rak askeri dzen tam bir anariye dnr ve i
Uygarln ncs olarak mimesis mekanizma- ren bir pandomima patlak verir. Byyen bir uy-
sna ba vuran yaratc kiiler biri olumsuz, br garlkla mimesise ba vurmamn kanlmaz yaz-
olumlu iki ynden baarszlk ihtimaliyle kar gs olan olumlu baarszlktr bu. Bir baka ben-
~ryadrlar. zetiyle betimlediimizde, iyi tandmz bir baa
Olumsuz baarszlk ihtimali udur: nderler, rszlk olduunu grrz. Yozlap bir egemen
arkalarndan gelenleri bilinli bir ekilde hipnotize aznlk haline gelmi bir eski nderler etesine kar-
ettikleri halde, kendileri de ayn ekilde hipnotize proletaryann kendini ayrmas eklinde teza-
olabilirler. Bu durumda sra neferlerinin uysall hr eden bir uygarlk kdr bu. (") Peygam-
subaylarn insiyatif yoksunluu gibi ar bir bedel berin eitim avuunun, bu sert yneticinin de te-
karlnda kazanlm olur. "Kre kr klavuzluk rrist haline gelmesi, uygarlklarn k ve yk
ediyorsa, ikisi de ukura der. (~') Bir organiz- ln nderler erevesi iinde aklar.
mann yzde doksann, geri kalan yzde on ener- Karlkl ilikiler asndan bakldnda,
jinin yaratc evrimde kullanlabilmesi amacyla Prometheus atlmnn baarszl bir uyumsuz-
tabi duruma getiren mekanik ritm, o zaman, bt- luk olarak kendini gsterir. Hayatn hareketi iin-
ne yaylm olur. Bunun sonucunda, mekanik de- de, her eyin yolunda gitmesi iin, btnn her-
ha harikas yozlar ve yerine mekanik otoma- hangi bir parasndaki bir deiiklik teki para-
ton ucubesi gelir. Yzde doksan mekanikleme ile larda ayn dorultuda deiiklikle-Ie tamamlanma-
ysde yz mekanikieme arasnda, dnyann en ldr; ama hayat mekanikleince bir para deiip
nemli fark vardr; byyen bir toplumia durdu- br paralar eskisi gibi kalabilir ve bunun sonucu
rlmu bir toplum arasndaki fark da ite budur. da uyurnun bozulmas olur. Herhangi bir btnde
Daha nceki bir blmde ("') gzden geirdi- yapc paralardaki uyunsuzluun bedeli btnn
iniz durmu toplumlar evrelerine o derece iyi de kendini belirleme imkanndan yoksun kalmas
uymulardr ki, evreye kendi damgalarn vura- olur; ken bir uygarln yazgs sa'nn Piyer'e
cak yerde evrenin rengini, biimini ve ritmini al- syledii kehanette dile geliyor:

181
Gen Iken kendIni kuatp istediin yere giderdin: fakat ima ettiimiz gibi, byme ltnnk8Itdr.
kocaynca ... bir bakas seni kuatp istemediin yer. g- Bundan sonraki blrrlerde uwmun bozulmas
turecek. (tT)
yoluyla ortaya kan kendinibelirleme yetenei
Kendini belirleme yeteneini kaybetmek kn
kaybnn baz biirrlerini inceleyeceiz.
nihai ltdr. nk, bu blIDn daha banda

22 Rollerin Degimesi
ncelediimiz kendini-belirleme baarszlnn bir lan iin balad doast bir mirasn aktarl
baka ~rnm de yaratcln sanki bir ka- ma arac olarak grlmlerdir; iki kere oynanan
ra yazgs olmasdr. Oyle grnyor ki, belli bir bir tragedyann ortak olay rgs de, Tann'nm
toplumun tarihinde iki veya daha fazla sayda paha biilmez armaannn, olduka gverli gr
meydan okumaya ayn aznlk ya da bireyin yara- nen bir alcdan hi de o kadar parlak bir gelecek
tc tepkilerde bulunabilmesi olaan d bir ey. vadetmeyen baka bir alcya aktarlmasyla rone-
Byle bir baar o kadar istisnai ki, bir meydan rin deimesidir. Oyunun ilk oynarnda, ilk d<r
okumay baaryla savuturarak sekirliini ispat- an, Esav, ilk oulluk hakkru kk kardei Ya..
layan kii ya da grup, bir sonraki meydan okumay kub'a satmt; ikinci oynanta ise Yakub'un va-
ele aldnda ak bir hezimete uruyor. nsan ta- risleri, sa'y tanmamakla, Esav'dan gelen hakla
lilinin ronik, artc, ama grnte gene de rn kaybediyorlar. Bylece Hristiyarln getirdi-
normal deikenlii Attika tiyatrosunun balca i olay rgs ikili bir peripeteia, deiim stne
motiflerinden biridir; Aristoteles de bunu Poetika' deiim getiriyor; ama Yeni Ahitte gsterilen ta
snda, peripeteia, yarl rollerin deimesi ad al- rihi sra, bir esrarn alegorisi olarak daha derin ve
tnda ele alr. (I) Ayrca, ncil'in de balca tema arlarrl, nk tarihin ak boyunca bu esrann

larndan biridir. hayatn kalbinde yatt ortaya kyor. Bu nedenle


Yahudiler uzun zamandan beri yeryzne bir Yerl Ahitte peripeteia ilkesinin ileyii belirli bir

Kurtarc (Mesih) gelmesini beklemilerdi. sa o zaman ve mekann tarili snrlarn aacak bir e
Kurtarc olarak geldi. Ama ncil'de anlatld gi- kilde konmutur:
Eer bir kimse birinci olmak isterse, hepsinin sonuncu-
bi, bundan daha birka kuak nce Helerletir
su ve hepsinin hizmetisi olacaktr. (') Hepinizin en kii-
me'ye kar kahramanca bir Yahudi isyann yn u olan, o byuktCr. (,0)
lendiren Katipler ve Ferisiler sa'y tanmadlar. Bu balamda rolleri deien oyuncular Ferisiler-ile
Bu yeni durumda -Hristiyarlara gre- sahici -vergi mltezirr1eri ya da Yahudiler-i1e-Milletler-
Yahudi Mesihinin getirdii haberi anlayan ve ka- deil, erginler-ile-ocuklardr:
bul edenler toplumun en dk yeleri, vergi m Eer ~iz jnmez ve kk ocuklar gibi olmazsanz. gk-
tezirr1eri ve fahieler oldu. (') Mesih kendisi (Ya- lerin melektuna asla girmeyeceksiniz. Bundan dolay kim
banc) Milletlerin Galilesi>nden (3) gelmektedir; bu kuuk ocuk gibi kendini alaltrsa. gklerin meleku-
tunda en buyk odur. Ve km byle br kk ocuu
en byk takipisi olan Pavlus Tarsus'tan, yani Va-
benim ismim iin kabul ederse. beni kabul eder. (lt)
dedilmi lke'nin geleneksel ufkunun dndaki bir
ncelikle sadelik arasndaki bu paradoksal peri
ehirden gelme, Helenlemi bir Yahudi'ydi. Hris
peteia sa'nn Yahudi metinlerinden ald bir aln
tiyan Ahitirln olaylar ve meselelerinde peripeteia
tyla olumlanr:
dranunn eitli sunulu biirrleri arasnda deien
Kuk ocuklarn ve emzikte olanlarn azndan hamdi
rolleri bazan sekin Ferisiler ve Yahudi topluluu ikmal ettin. (t2)
nun ayaktakm, (4) bazan da bir btn olarak Ya- Burada, ocuklarla erginlerin rol deitirmesiyle
hudiler'le Milletler (Yahudi-olmayarlar) oyar; (.) simgelenen esrar, Aziz Pavlus'un cokulu szleriyle
ama, meydan okumaya urayan, ister Ferisi ile alegorik knndan syrlveriyor:
vergi mltezimi meselesindeki gibi Ferisiler, (G) is- Fakat Allah, hikmetiiieri utandrmak iin. dnyann akl
sz eylerini seti; ve Allah. kudretli eyleri utandrab1l4
ter iyi Sarnaryal meselesinde olduu gibi Yahudi
rnek iin, dunyann zayf eylerini seti; ve Allah, olan
topluluunun kendisi olsun, (7) karlacak ahlak
eyleri iptal etmek iin, olmayan eyleri, dnyann Adi
dersi deimiyordu: ve hor grnen eylerini seti; yle ki, beerden hi
Yapclarn reddettikleri ta, kenin ba ol biri Allahn huzurunda vnmesin. (l3)
du. (S) Ama hem Yeni Ahit, hem de Attika tiyatrosunda
Hristiyanln peripeteia temasn verii, ken- bu kadar n planda bir roloynayan bu ilkenin
di tarihi erevesi iinde, eski Yahudi metirlerinin aiklamas nedir? Daha sonraki insanlar daha ok
eski sunuiarnn deiik bir biimidir. Yeni Ahit ac ekerek daha derin bir bak kazandlar; ama
de, Eski Ahit de, Tanr'nn insanlara yararlanma- ilkel insarlar bu soruya sinik bir cevap vermekle

182
yetiniyordu. Benzerlerinin zerine ykselebilmi
insanlann klerini ahlaken Insan, ama kudret-
leri bakmndan insanst olan dsal glerin i
leri olarak yorunluyorlard,. Bu varsayma gre
byk insanlar ykanlar tanrlar, byle yapma-
larnn gerekesi de kskanlkt. Tanrlarn ks
kanl ilkel mitolojinin leitmotif'lerinden biri-
dir; bu, Helen dncesine de zellikle ekici gelen
bir konuydu.
Tanr, benzerlernnzerine ykselen her eyi kesip bu
damak Ister. Ite bunun Iin belli koullarda byk bit
ordu kk br orduya yenilr. nk, rnein, kskan
Tann onlara panik gndermi ya da gkgrlfsn fr
latmtr. O zaman yok olurlar ve son durumlar Ilk du
rumiarna yakmaz. Tanr Kendnden baka kimsenin
gururlu olmasn Istemez. (14)
Herodotus'dan alnan bu szler, Keyaksar Hellas'
zaptetme projelerini anlattktan sonra, Keyaksar'
n amcas Artanabus'un azndan kt~ varsay
lan szerdir. Herodotus'a gre Keyaksar konuur
ken tannnn birden kskanln zerine ek-
mitir: Poseidon, Hellespont'u (anakkale boaz
m) bir kpryle birletirme niyetini; Zeus, Evren
egemenli~ini onunla paylaacan syleyerek
vnmesini; Helios ise, lkesini gn batmayacak
boyutlara eritirme iddiasn kskanmlardr. (>O)
Keyaksar'n bu byklk ve k tragedyasnda
kahraman, Hellespont'u geti~i ve yenilgiye ura
d gnn arifesinde, muhteem ordu ve donan-
masna bakp tanrlar gibi mutlu oldu~unu syle-
A GZLtlLUK-lRKIN D~VRANI-FELAKET Herodotus'a yerek kend kara yazgsn kendi eliyle yazm olur.
Krezs byk servetini Solon'un nne yayp bbrlenmiti. Bu kfr a~zndan kar kmaz Keyaksar kendini
8o10n da ona sonunu bilmeyen hi bir insann mutlu olanayaca
sylemiti. Gunru yaralanan Krezs t gazaba gelerek Solan'u toplar; ama bundan sonra piman olmann bir ya-
Ama bundan sonra bana ard arda felaketler yad. Sonunda rar yoktur.
olduu Kurus da onu yanarak lme mahkum etti. Krezs,
ek zereyken. Solon'un szlerini hatrlad ve onun adn hay-
Herodotus, Kroesus ve Polikrates meselelerin-
Bunun zerine Kurus merhamete geldi, ama alevler ancak Apol- de de ayn tezi biraz daha ciddi bir tonla tekrar-
araya girmesiyle sndrlebildi. lar. (><ll Herodot'un tanns Kroesus masalnda bi-
raz Insanca iyilik gsterir; Keyaksar gibi kibirli ve
kstah olan Kroesus, son anda pimanlk getirerek
cann kurtarnay baarr. Ama Polikrates'in me-
selinde, tanrsal ktlk ve amanszlk sfatlar
rlplak ve hi utanmadan kendilerini ortaya ko-
yarlar. "Tanrlarn kskanln yznden, kendi
eliyle kendi mutluluunu ykarak mahvolacan
bilir, bunu onlardan nce kendisi yapmak ister,
ama bu amala trenle denize att~ sevgili mhr
yz, amansz tanrlar tarafndan mucizevi,
beklermedik bir ekilde geri gelince anp kalr.
Heredotsus'un bu temasn Yunan ilriyle Helen
dnya grnn baarl Latinletiricisi Horatius
kapar ve insan cretkarllnn lmcl sonular
zerine bir tefekkrde kullanr:
Biz lmllerin cret etmeyeceoi yoktur;
lgnca neredeyse cenneti lmeya kalkarz.
Sularmz ileden karr yce Jpiter'I,
Oysa o da isterdi unutsun fkesinI. (11)

183
Kant olarak bir Romal filozof-airin szlerinden kendi yaptdr.Suu, Yaradan'a rakip olmaya
de bir alnt verebiliriz; bunlar daha da etkileyici kalkmak deil, bile bile Ona benzememeye al
olurlar, nk bu filozofun balca amac insanla- maktr; bu insani tragedyada Tanr'nn rol de et-
rn ilerine insanst mdahaleler olduu inanc kin deil edilgindir. Gnahkarn felaketine Tan-
n rtmekti. r'nn kskanmas yol amaz, ama Tanr, kendisini
Titrerniyor mu uluslar, ma~rur krallar Yaradan'n hayatndan yabanclatrmak iin bu
Orpermiyor mu. tanrs~1 gazabn korkusuyla kvranp1
kadar didinen bir yarat artk bir yaratma arac
Sayp dkyarlar sularn. dncesiz szlerini.
Korkun hesap gn; geldi mi yoksa? (L) olarak kuanamaz hale gelmitir. (") Gnahkar
Lucretius, Helen Toplumunun ldill srasn ruhun sonu ktdr. nk, gnah ilerneyi iste-
da, Evrenin ileyiini alayc bir ekilde aklamt. dike, Tanr'nn inayeti ona eriip doru yolu gs-
in Dnyas da benzeri bir skntlar dneIn!nde teremez. Bu gre gre peripeteia -rollerin de-
ayn sinizme dt: imesi- dsal bir varln zoruyla deil, ahlaki
Bir yay al ger, gerebildl~in kadar, bir yasann ruhun iinde ilemesinden ileri gelir;
Keke bu kadar germeseydlm dersin az sonra; bu psikolojik tragedyann olay rgsn incele-
Klcn azn bile, keskin ml keskin olsun, yecek olursak, ierisinde iki deiik izginin yer al-
ok gemeden bakarsn, krlemeya balar ... (18)
dn grrz. izgilerin birinde kii zamansz bir

Corafi yaknlna karn Helen dnya gr- edilgirlik yznden yanlgya der, briinde ise

ne daha da uzak bir dnya~ gzmz evlrdi- etkn bir biimde alnyazsn aramaya koar.
imizde, 1.. sekizinci yzylda yaam bir srail
Yaratc bir insann bir baardan sonra iine
peygamberinin, yz yl sonra Herodotus'un Ar-
decei edilgin sapma, cennete vardn hayal
tanabus'a sylettii szleri syledlirl grrz:
nk btn gururlu ve yksek olanlara kar. ve b-
ederek !<reklere yaslanp dinlenmek ve bir zaman-
tn ykseltilmi olanlara kar, (ve onlar alaltlacak!r) ... lar kendini skya soktuu iin imdi ebediyen
Ve adamn ykseklii Idrllecek... Ve o gnde yalnz mutlu yaamak hakkn elde ettiini sanmaktr.
Rab ykselecek. (20) Dnk galip budalaln bu derecesine varmam
1.. ikinci yzylda, belki yalnz Yahudi gele- sa, zaman yerinde durmadna gre, son seferin-
neinin deil, ayru zamanda Herodotus-sonras de ok iyi iine yarayan hareketleri mekanik bir bi-
Helen dncesinin de etkisi altnda yazlan Valz' imde tekrarlayarak karsna yeniden kacak
de de bu felsefeye rastlanr; (") bundan iki yzyl meydan okumalar da bylelikle savuturabilece
sonra yazlan Luka'ya gre ncil'de bile Tanr'nn ini sanr. Bu edilginlie den yaratc bireyin
insan ilerine mdahalesinin nce bir iktIdar ve durdurulmu toplumla ayn duruma geldii ak
kudret meselesi ve ancak bundan sohra bir adalet tr. (") nk bu toplum da evresiyle o kadar ek-
ve merhamet meselesi olduu ima ectuir: siksiz bir edenge iindedir ki evrenin efendisi
Bazusu 118 kudret gsterdi; MaOrurlar yreklerinin ku-
olack yerde klesi olur. evre deill1t'den byle
runtusu ile da~ttt. Hkmdarlar tahtlarndan Indirdi ve
hakirleri ykseltti. (22) durduu srece, durdurulmu toplum da ayn du-
rumu srdrebilir, ama evre deimeye balar
lk
olarak bir Yahudi deil de br Ynanl, balamaz felaket anlar alar. Kendi eserlerinin

kendi manevi ilelerinin rn olan bir doruya bysnden kurtulamayan yaratc bir birey ya
parmak bast ve peripeteia'nn nedeninin dsal bir da aznln yaz~ da tpk byledir. Suriye'nin
gcn mdahalesi olmadn, ac ekenin kendi Yaratma efsanesinde fiziksel Evrenin tamamlan-
ruhu iindeki br sapma olduunu ve bu lmcl mas duraan bir cennetle sonulanm ve Tanr'

ahlaki ktln adn kskanlk deil de gnah nn Kendine karn yeni bir yaratma edimini yeri-

olduunu syledI. ne getirecek ekilde enerjilerinin serbest kalabil-


Br klrengi &z yaar, afandan beri
mesi iin Ylan'n istemeden hayrl olan mdaha
Eski a"larn, .mler arasnda. iesi gerekmiti. ('") Batnn modem fiziksel bilim-
Derler ki !nsann Serveti ocuksuz tam olmaz, lerinii terminolojisi iinde, bu edilgin biimi alan
Tam olmak Iin mutlak evlat edinir; yaratclk yazgs, bir trn belli bir alanda faZla
Ve hep byk mutluluktan doaar uzmanlamasdr; evrede olacak bir deiikli~e
Dinmeyen gzya ve krk bir kalp.
ayak uyduramazsa tr yok olup gider.
Ben dinlemem onlar. baka trl dunurm; Baz yaratc kiilerin kendilerini kurtarama-
Kutsill olmayan in dl olur. ocuk ocuk stne,
dklan bu edilgin sapmadan karlacak ders du
Gnah gunah stne. ana-babas gibi; olduklar
Gb kalacaktr naslsa onlar. ruyorum zanneden saknsn, dmesin (") ise,
Ama dz yryen adam V8 onun d. Kader Krgndan nce kibir ve dmeden nce marur
Kendisini yceltse de, gzel kahr ocuklar. fU) ruh gelir (") de alnyazlarn aramaya koan
Gnah ileyeni mahveden, Tanr'nn yapt deil, tekilerin mezar yaztlar .olabilir.

184
r-
"
j.
!
. .

114 Birinci sonuncu, sonuncu da birinci olacak: Kibirli insann mahvolduunu, alakgnll
insannsa, cennete ktn gsteren bir Hristiyan alegarisi. (Floransa gravr, 1470-80.)

Olay rgsnn ikinci eklini Yunan edebiya- temas budur: Aeskhilos'un Aganemnon'unda bu
tnda perdelik bir tragedya olarak zaten tan kahramanm ve Persae'de Keyaksar'm hikayeleri;
rz: Koros (ar oburluk), hybris (ar kibirli dav- Sofokles'in Aias adl oyununda bu kahramann,
ranlar) ve ate (felaket). Bu etkin psikolojik fela- Kral Oidipus'da Oidipus'un ve Antigone'sinde
ket srecinde kahraman baardan mararak akli Kreon'un; ve Evripides'in Bakalar oyununda Pent-
ve ahlaki dengesini anr ve imkansz yapmaya heus'un 'ikayeleri hep bunu yanstr. Platon'un
kalkarak felaketi davet eder. Beinci yzylm Ati- syleyiiyle:
na tragedyasmn bildiimiz kadaryla, en yaygn Insan orant yasalarna kar gnah iler ve ok byuk

185
bir eyi onu tayamayacak kadar kGk br eye ve- ne varsaym gerei, onlar artk hi bir ey baara
rirse ~rnein ok kk bir yelkenli gemiye ok b mayacak kadar lmci!l bir ekilde yeteneksizle
yUk yelken, ok kGk bir bedene ok fazla yemek, ok tiren eski baarnarn kendileri, ayn zamanda eski
kk bir ruha ok. byk bir g- bunun sonucu her
yaratclar n safa getirip kilit yerlere koymutur;
eyin tamamen altGst olmas olur. Hybrls br kere pat-
lak verince fazla beslenen beden hemen hastalt~a ko- burada, ksr yaratma iktidarszlklar, stelik, g-
ar. bunun sorumlusu da hybrts'in her zaman yarattlO_ rev banda devam eden arptma ve engelleme ik-
adaletsizlie der. (28) tidarlarn artrr.
Ayn olay rgsnn bu iki deiik eklinde Yaratcln yazgsndan kanlabilir mi?
yaratcln yazgsn grebiliyor ve kavrayabiliyo- phesiz kanlabilir; yoksa doan her uygarlk
'TUZ; bir blmn baarn yaratcsnn, hem de bu zorurlu olarak hayatn eiinde donup kalrd.
baarsndan tr, bir sonraki blmde ayn ya- Ama uygarlklarn byk ourluunun (30) bu
ratc rol taknmas, gerek hayat"ta da glei yazgdan kandklarn ve gitgide glendikierini
yorsa, u halde uygarlklarn knde nemli ro- biliyoruz. Oysa kurtuluun yolu dar, bulunmas
l olan bir nedeni tesbit ettik demektir. imdi, top- gtr. Sorumuz u: Bir adam ihtiyarken, nasl
lumsal hayatn tiyatrosunda da, yaratclk yazg doabilir? Anas rahmine ikinci defa girip doabi
snn dorudan doruya iki ayr ekilde toplum- l,ir mi?" (31) Cevap da u: Siz dnmez ve kk
sal knt yaratacan tahmin edebiliriz. lkin, ocuklar gibi olmazsanz, gklerin melek1tuna asla
herhangi br meydan okuma karsnda yaratc girmeyeceksiniz." (82)
rol oynamaya adayolacaklarn saysn ciddi l-
de azaltrd., nk son meydan okumaya baa Bir meydan okumaya baarl bir tepki gster-
rl !:ir ekilde cevap verebilerleri darda brak menin yolun u bulan yaratc aZrlklar acaba ka
m olurdu; burlar da, varsaym gerei, kendi ba- kere, manevi bir diriliten geerek, birbiri ardn
arlar, yaratclklarn, onu yrrle koyduk- dan yeni yeni meydan okumalar ele alma hakkn
lar anda ksrlatrma eilimi gsteren potansiyel kazanmlardr? Ve ne kadar sk baarlarna dalp
yaratclardr. kincisi, eski yaratclarn byle sk "kreklerine yaslanarak ya da koros'dan hybris'e
sk klSrlamalar toplumun bir sonraki etin sl- ve oradan da ate'ye inen dar yokutan aa koa
navnda handikaplar yaratr, oranty bozarak top- rak bu hakk kaybederler? Bu' soruya cevap bula-
lumu bir avu kayp nderle bir yn yaratc ruh bilmek iin, her zamanki ampirik gzlem yntemi-
arasnda srf saysal bir orana indirger; nk, ge- ne ba vurmaktan daha iyi bir aremiz yok.

23 AtinaveYeneclik: Geici Bir Benlie Tapnma


Sandalcnn, kreklerine yaslanp dlrlenmesio kurum ya da teknie tapnmak eklinde kendini
yaratcln yazglSna edilgin bir biimde bo- gsterebilir. Putperestliin bu iki eidine srayla
yun emek saylabilirse, buradaki zihni durumun bakalm imdi.
olunsuzluu ahlaki br kusurun yokluunu gs- Geici bir benlie taprnmann rl rnei Ati-
termez. imdiki zamana kar bombo bir edilgin- na'dr; Hellas'n eiticisi olarak oynad geici
lik, gemile ilgili bir bylenmilikten ileri gelir. rolle bylenerek yaratcln yazglSna yenik
te bu bylenme, ilkel brani dininde bir ks dm~tr.
kan tanrnn alma duygusunu en fazla hare- Atina, daha nce grdmz gibi, (4) 'yolun
kete geirecek olan putperestlik gnahdr. Puta balangcnda karsna kanfiziksel ve insani
tapmak, btn yerine bir paraya aklen ve ahla- meydan okumalara kar byk bir zafer kazana-
ken krcesine tapnmak, Yaratc yerine yarat rak byle yce bir sfata layk olma hakkn geici
a, ebediyet yerine zamana tapnmak eklinde ta- bir sre iin elde etmiti. Bu zaferlerinden sonra
nmlanabilir. (') Bu insan ruhunun en yce yeti- yaratt son derece parlak i kltr de bu hakk
lerinin ktye kullanlmasdr; sonucu da, Tanr' kazandnn kantdr. Hellas'a armaanlar ger-
nn "en deerli eserlerinden" (') birini, aalk ekten muazzamd; ama Hellas'n eiticisi" nva-
bir orakla" (3) dntrmektir. Pratik hayatta nn kazand olay bile Atina'nn evlatlarna ba-
bu ahlaki sapma, byme dediimiz kesintisiz ha- arlarnn kusursuzluktan henz ok uzak oldu-
reket iinde geici bir evrede, putperestin kendi ki- unu hatrlatmalyd. Deyimi ilk olarak Perikles,
iliine ya da kendi toplumuna tapnmas biimini bir cenaze treninde (.) Atina'nn llerini vmek
alabilir; ya da daha snrl bir biimde ortaya iin sylemiti. lenler, .. 431-430'da, Helen Top-
karak, putpereste bir vakitler yardmc olmu bir lumu'nun hayatndaki isel manevi kntnn

186
da vuran grnr iareti oian Atina-Peloponez Atinallar'n lm atalarnn hatrna byle oldu-
Sava'nn ilk ylnda imlerdi. Bu lmc sava- unu aklad (") - bir mimarlk baeseri ve bir
n nedeni, Atina'nn, parlak i baarlarnn geti- entelektel hayat merkezi olarak yaamaya devam
rip karsna koyduu yeni meydan okumaya kar etti, ama uluslararas politika arenasna bu son
gerekli zaferi kazanamam olmasyd. Atina'dan zrvacl. k Atina politik tarihinin pek erefsiz bir
beklenen, Helenik bir siyasi dnya dzeni yarat- biimde sona ermesi demek oldu.
makt. t.. 431-430 yllarnn ortamnda, hatibin Atinallar, kendi gecmL~lerine hayran olmak
Atina'y Hellas'n eiticisi olarak ilan etmesi bu gibi hir ahlaki kusur ilediklerinden tr, bala
nedenle dirleyerlerin kendi kendilerine hayran ol- rna gelen politik felaketlerden de kendileri sorum-
malarna yol amamal, tersine, kendilerinden ludurlar. Sarslmaz kibir ve bencilliklerinin psiko-
,tiksinmeye ve kl ve tozlar iinde piman 01- lojik nedeni de burada aranmaldr. Baka Helen
maya gtrmeliydi. (G) .. 404'de Atina'nn as- topluluklarnn, Atinallarn entelektel stnlk-
keri ykl ve .. 399'da Sokrates'e kar adalet lerinden gzle grlr ekilde uzak, ama bu sayede
yoluyla ilenen cinayetin, yeniden kurulmu Atina Perikles bulutunun basncndan da kurtulmu bir
demokrasisine bylece kendi iinden vurduu dar- ekilde eritikleri ada yaratc baarlar kar
be ada bir Atinal dilinin Atina'y ve hemen latrmal bir tutumla incelersek, bu aklanma pe-
hemen btn eserlerini yadsmasna yol amt. (7) kitiriimi olacaktr.
Ama bu jest de ne Platon'un kendisine yarad, ne rnein, Atinal Ksenophon'un . . 401'de,
de hemerilerini etkiledi. ehirlerini Hellas'n ei Pers tahtna kurulmu olan Kurus'un hizmetin-
ticisi yapmay baarm eski Atinal nclerin deki cretli Yunan askerleri arasndaki Akaial ve
ada kopyalar. artk hak etmez olduklar n Arkadyal yoldalarn nasl kmseyerek arlatt
vanlarn ellerinde tutabilmek iin, kendilerine bir n dnn. (>l) Bu minyatr silah-altnda-Hel
ey retHemeyeceini ispatlamak gibi ters bir las' anlatrken Ksenophon yukardan bir hog
ynteme ba vurdular. Atina'nn l berliini, Pe- rrlk tavryla, ama biraz da sinirlenerek, Akaial
rikles andaki geici bir anda olduu gibi kabul ve Arkadyallar'n, Atina, Isparta ya da Boiotya gi-
ederek putlatrdJlar; bylece de, Perikles-sonras bi o gnn daha incelmi, daha ileri Helen toplu-
Atina'nn daha sonraki Helen yaratclnda rol luklarndan gelen arkadalarna kyasla daha ha-
oynamasnn nne gemi oldular. vai, igdsel, dncesiz, disiplinsiz, szn ksas,
Atina bencillii politik dzeyde de Atina'nn her bakmdan daha kaba saba ve barbar oldukla-
bana ardarda belalar at; nk, l.. 404'de, He- rn arlatr. Ksenophon'un gzlemleri an do
len Uygarl'nn bir btn olarak k ile, Hel- ru yanstyordu; ama roller o kadar abuk tersine
las'da kendi siyasi ncln kaybetmesiyle so- dnverdi ki, Arkadyal tarihi Polibius (.. 202 -
nulanan yarllar yapmaya devam ediyordu. Ati- 120) sadece drdnc yzyln Atinal politikacs
na'nm sarslmaz bencillii yznden Helen Dn- Demosthenes'i dar kafallk ve tarallkla sula-
yas t.. drdnc yzylda Makedonya egemenlii makla kalmyor, onun devlet adam olarak baan
tehdidine kar koyabilme frsatn karmt. An- szln ayn kuaktan kendi Arkadyal atalarnn
cak, Helen Dnyas'nn d-evresinde devasa bo- politik bilgeliiyle karlatrabiliyordu. (10)
yutlara erimi yeni Byk Gler karsnda ta- Bu doru karlatrmal yarg, Helen politika-
mamen aresiz kaldn anladktan sonradr ki snn daha sonraki dnemi iin daha da geerli ol-
Atina Byk Helen Gc olma iddiasndan isteme- du. .. nc yzylda Heas' Makedonya zin-
ye istemeye vaz geti. O zaman bile kard ders cirlerinden kurtarma hareketinin ban eken, k-
felaket derecede olumsuzdu, nk bencil bir yal- k ehir-devletlerinin mahalli zerkliklerinden
nzla gmlerek rakip devlere Roma'nn mcl fedakarlk yapmakszn ulusal bamszlklarn
darbeler indirmesini ve bu felakete kar federas- koruyabilmelerinin tek yolu olan gnll federas-
yon kurma yoluna ba vurarak kar koymaya yon sistemini icad eden, Akaiya ile .(rkadya idi.
-Atina'nn yardm olmakszn- alan komula Kaskat geleneki Isparta bile kendinde bir esnek-
nn birer birer yutmasn uzaktan seyretti. Ati- lik, deneycilik gc bulabildi ve yzyllk uyuuk
na, dehetli bir kaytszlkla, Roma'nn btn cid- luundan bir sre iin olsun silkindi. Hellas'n
di rakipleri ykarak sarslmaz bir temel zerinde alnyazsna kar umutsuzca abalad bu dnm
bir dnya iktidar kurmasn bekledi, sonra da an- noktasnda yalnz Atina souk bir ekilde kaytsz
szm yalnzlk poli tikasnctan vaz geerek Roma'ya ve olumsuz kald.
kar bir hareketin iine atlverdi. Bu sersemlii Dikkatimizi politikadan kltre evirdiimiz
nin cezasn .. 86'da, Romal fatih 'Sulla'nn ehri de, Atina'nn son grlerindeki bu uyuukluun da-
kuatarak zaptetmesiyle dedi; geri Atina yok ha da fazla gze battn grrz. nk Atina
edilmekten baland -Sulla bunun, yaayan politikadan da nce kltr alannda kendi tarihin-

187
deki sray gerekletirmi, bu etkinlik alann
daki yeermesi daha ge balayp daha uzun za-
man srmt. Atina-Peloponez Saval'nn 'patlak
vermesiyle ilk iaretleri beliren politik dmanlk
lar Evripides'in, Tukidides'in, Sokrates ve Platon'
un kiilikierinde, Attika ruhunun en yce ahlaki
ve ~ntelektel cokularm ortaya karan bir mey-
dan okuma etkisi yaratmt; Atina tarihinin p0-
litik sonbaharnn balangc olan .. drdnc
y.zylda ise ehir kltrel yaz'nn doruundayd.
knt uzun zaman ald, ama Polibius anda
Atina en yksek Helen kltrnn tekeline sahip
olduunu artk iddia edemezdi; zellikle ve sanki
deimez biimde kendi mal haline getirdii fel-
sefe alannda bile "Hel1as'n eiticisi olma inan-
cnn kibiri iinde intihar edercesine kendi kendine
kyd.
Atinallann Pavlus'u yadsmalar, Yahudiler'
in de Pavlus'un Efendi'sini yadsmalarna benzer.
Pavlus Atina geleneine uygun olarak, karlkl di-
yaloglarla vaz veriyordu, ama kendi Stoac ve
Epikurosu gemiinin bysnden bir irl kur-
tulamayan Atinallar onun lmden sonraki Dirili
mesajn hi bir &ekilde kavrayamadlar. (") Pav
lus'un ilk Atina izIenimi, "tamamen putperest bir
ehir olduuydu. Gerekten de Resul'n yaad
ada Atina'nn durumu byleydi. Uzun felsefi ha-
zrlnn nihai tac olarak kabul edebilecei ma-
nevi grevi ykle1'!meye hi yanamad Atina. At-
tika deil, Kk Asya, Helen felsefesiyle Suriye
dininin tohumlarnn karp meyva verdii toprak
oldu.
Pavlus'un gidiinden yzyl sonra. Kapa-
dokyal Kilise Babalar yeni bir toplumsal dzenin
ruhan; temeerini atarken, Atina imparator Jl-
yen'e, Hristiyanln darphanesinde yeniden bas
EHR GURURU lacak ve suni solunumla' canlandrlacak bir putpe-
115 ehir
gururunun antsal rnei olan tanra Athene; ge dnem
restliin akademik ryasn'anlatarak yeni traje
Relen heykeli. diler hazrlyordu. Bundan da yz yl sonra, Ati-
na, skolastik bir aklclkla ilkel batl inanlarn ge_
rici dirilii arasnda garip bir kltrel ittifaka sah-
ne oluyordu; oysa Helen felsefesinin yaayan de-
has, bin yl nce, ta iyonya'daki ocukluk dne-
minde, bu batl inanlar kolaylkla bauvermiti.
Helenizm'in Attika istihkamlarnda kstrld bu
ada Helen geleneinin ba ve sonu ~n aa
ve en yksek geleri- bir kutsal ittifak kurarak
ortak savunmaya getiler. imparatorluk hkme-
tinin putperestlie kar fermannn nicedir geci-
ken takviyesiyle, bunam Attika bilgiliinin son
temsilcilerinin etkinlikleri de mum gibi snp
gitti; tS. 529'da Atina niversitesi kapatld. Ko
vulan Atinal profesrler Asya'ya gidip Roma'nn
dmam Sasanijer'den i istediler; ama Dou'ya,
Zerdt Hsrev'in yurduna doru giderken.

188
uzaklara yayan nlaryla Helenizn'i kendi yur-
dunda bozguna uratmay az nce baaran saldr
gan Suriye kltrnn kaynana yaklayorlard.
Suriye ruhu, Hristiyanlk gibi bir Helen-Suriye ka-
nmnda bile, bir Helen filozofunun Atina'da yaa
masn imkanszlatracak kadar gl idiyse, halk
dininin Nasturilik biimine girmi bir Hristiyan
lk, hkmet dininin ise, ran dehasnn saf ve mi-
litanca anti-Helenizm'inin ifadesi olan Zerdt
lk olduu ran'da, bu adamiar nasl yaayabilir
lerdi? Atinal mltecilerin ksa zaman sonra, kah-
ramanca jestlerle terkettikleri yurtlann onulmaz
bir ekilde zlemeye balamalarna hi amamal.
Neyse ki bu traji-komedi mutlu bir biimde sonu-
land. Hsrev tS. 533'de R,?ma ile bar antlamas
ID imzalarken, kendi yamna snan bu kiilerin
Roma topraklarnda, imparatorluk polisinin hm
na uramadan putperest olarak yaayabilmeleri
iin zel bir zgrlk garantisi maddesini metne
koydurttu. Attika'nn putperestlik tutkusu, son
profesrleriyle birlikte yok olup gitmedi. Ortodoks
Hri,Uyanhk'da ikon kltrn ilk olarak baaryla
yeniden kuran kii, Atina doumlu mparatorie
rene'ydi (Saltanat, tS. 780-802).
Helen Toplumu'nun uzun bir zaman alan -
knt sreci boyunca Atina'mn oynad politik
ve kltrel role artk yeterince baktk; bu yzey-
sel bakmz sonucunda ortaya olduka paradok-
sal bir olgu kyor. Helen tarihinin bu dnemine
Attika a dense yeridir; nk bundan hemen
nceki dnemde Atina'nn yaratc eserleri an
Helen Toplumu'nda en gl izi brakmt; gelge-
lelim, gemiteki Attika baarlarnn damgasn
arpc bir ekilde tayan bu ada Atina kendisi
-bu sefer de arpc, ama varhyla deil, yoklu- 116 Olimposlular arasmda bulutlar zerinde tahta kurulmu muhte-
uyla arpc- gndemdeki Helen sorunlarmn - em bir Venedik. Zafer ona ta giydiriyor. On altnc yzylda, dkali:
saraynda Veronese'nin bir tavan resminden ayrnt.
zmne en ufak br katkda bulunamyor.
Atina'nn kendi l benliine tapnarak glrdii
bu lmcl SlJ.pklkla akladmz Attika para-
doksunun bir paralelerine de Bat Dnyas'nda
rastlarz: Bat tarihinin eitli blmlerinde tal
ya'nn oynadi eitli roller.
Bat ToplUmu'nun tarihini, on beinci yzy
Im sonlarndan on dokuzuncu yzyln sonlarna
kadar geen "modern" dnemi iinde incelersek,
Bat'nn modern ekonomik ve politik etkililiinin,
modern estetik ve entelektel kltrnn aka
talyan kkenini grrz. On drt ve on beinci
yzyllarda talya'nn rakipsiz yaratcl Bat Uy-
garh'nn bundan sonraki drt yZyllk hareketi-
nin ardndaki itici g oldu; bu bakmdan Bat ta-
rihinin bu ana "talyac! a desek yanl ol-
maz; (") ite burada bir daha Attika paradoksuyla
kar karya g~liyoruz; nk, ortak Bat tarihi-

189
13~0'1797 ARASINDA VE. EDiK ETiNDEKI EHIRLER VE ADALAR
o VENEDiK HAKiMiYETI DII DAKI SEH VE AOALAR
c.llASLlCA DENIZ YOLLARI
VE:'-IEDIK CUlfH1f_~_~Xril~~INIRLARI
......

KIB~I
a
oe

,:-- ...e.:::..--rlleyn

___--IS.ciriaY'klion- _
r I

o 300 Mi~

soo 'm
"

117 Venedik Deniz mparatorluu, 1380-1797.

mizin gemiteki talyan yaratclnn damgas cusuna da tutsak olmamt. Tersine, kendisi bir
n tad dnem boyunca, an genel hayatna imparatorluk kurmay ve atala:dan kalma cumhu-
talya'nn katklar, ortaa talya>Snn modem riyet anayasas altnda yaama lksnden vaz ge-
a:lakiAlpler-tesi hayvanlarnn katklar yann me zorunluunu duymakszn bu hnparatorluu
da gze batacak kadar clz kalr. Yaklak olarak yaatmay ve srdrmeyi baarmt. Rastlantsal
t.S. 1475'de balayan drt yz yllk tarih kesiti bir baar deildi bu, ne yaptn bilir, uyank bir
iinde talya'nn grece kltrel ksrl, talya' devlet adamlnn sonucuydu. Bu devlet adanl
nn btn eski kltr yuvalarmda grlyordu; nm nitelii, benzer durumlarda Atinallarn dav-
ama bir rnekler kme'si iinden Venedii seerek ranlaryla karlatrlarak snanabilir. Venedik
talya'nn tarihi ehir-devletlerinden her birini et- kendi yurdunda despotlua boyun emek zorunda
kileyen hastaln zellikle arpc rnei olarak kalmadan bir imparatorluk kurup yaatabildiyse,
sunabiliriz. bunun nedeni, emperyalizmin emperyalist lkelere
On altnc yzyln afanda, Venedik, etin ykledii basklardan kanmay bilmi olmasdr;
bir siyasi deiim ortamnda durum.unu koruyabil- bu olumsuz ama hi bir ekilde kmsenemeyecek
mesi bakmndan komlarna oranla daha baarl baary salamasnn yolu da, uyruu durumuna
grnyordu. Milano gibi, Alpler-tesi bir fatihe getirdii ehirlerin bakaldrmasna yol amaya-
yenilerek bamszln yitirmemi, Floransa'nn cak kadar yumuak bir egemenlik kurmasyd.
eline den Siena ya da Papaln eline den Bo- Benzeri koullarda Atina tiranln yle dayanl
lonya gibi talya iindeki bir imparatorluk kuru- maz derecelere vardrmt ki uydu-mttefikleri bir

190
VENEntK tMPARATORLUK
KUDRETNN !ARET TALARI

120 Girit'de, Herakleon'da Venedik kalesi. 121, 122 NaupIion'da ve Korfu'da, kaplar zerinde Venedik as-
lanlar.

191
baka boyundurua ginne pahasna da olsa bu ili
kiden kurtulmaktan baka bir ey dnemez ha-
le gelmilerdi. Venedik devlet adaml nitelikleIi-
nin Atina devlet adaml niteliklerine stnl
belki de en ak seik ekilde u durumda grlr:
Uluslararas bir sistemin corafi merkezindeki k-
k bir devletin, sistemin genileyen d-evresin
de treyen yeni devler karsnda cceletiini g-
rnce statsn nasl srdrecei sorununu ele
altaki tutumu. Atinallarn bu sorunla baa k
makta gsterdikleri srarl beceriksizlik Venedik
diplomasisinin stn maharetini daha parlak bir
biimde ortaya koyar; Cambrai Ligas'nn (1508)
byk plan Venedik Cumhuriyeti'nin talya'daki
domlnyonlarn Alpler-tesi Gler arasnda pay-
lamak olduu halde Venedik diplomasisi bu pay-
lamay yz yl geciktirmeyi baarmt.
Venediin baarsnn srr, Atina'nn da baa
nszlklarn borlu olduu kendine-tapnma g-
nahndan kurtulabi1me~iydi. Ama modern Venecli-
in baans da sadece ol umsuz ve grece bir ba-
an olabildi; Venedik, bir btn olarak ve son ana-
lizde, iinde varkalmay baard toplumun ha-
yatna herhangi bir yeni yaratc katkda buluna-
mad; Venediin bu baarszl da, Venediin,
kendi izgisi iinde, yaratcln yazgsndan kur-
tulamamas olgusuyla aklanabilir.
Venedik de kendi lm benliiyle bylendi-
K1BRN KRL(;. i iin ortaadan kalma cumhuriyeti anayasas
123 stanbul'un 1204'de Hallar tarafndan alaka yamalanmasm), n deitirmekten kannt. Ama i politika ala-
Venedik kendi uzun ticari hayatnn anl bir episodu olarak grmt.
124 1668'de Kandiye'de, Venedik'in Trklere kar deniz zaferi guru- nnda ayn nedenle svire ya da Kuzey Hollanda'
runu okad, ama somut bir kazan getirmedi: 1669'da ehir gene nn modern anayasal baarlarna nclk etmesi
kaybedildi. ya da bu baarlar taklit etmesi, yani, sonradan
::"'\:::::; ;~I~,Ni;~~I'~' ~l'" _",'~'~ ~.::....~.j ,I, I', _\.
~I,.; .;, -.+ nt".
',._. \.
kazand talya mparatorluunu cumhuriyeti
..... .. ,I>\~"" ,, "'~~ ....... , .<0. ''-'~n i, , ..... ~h. l!..l ......._i) ;"",~
._""'........._:~J".J:ofl.,. . n'",' '~'\''''''' ,t\ ,.,_ ....... ,I temele dayanan bir federal devlete dntrmesi
, mmkn olamad. Geri Venedik hi bir zaman
uyruu olan ehirlere bask yapacak kadar dar ka-
fal olmamt, ama onlar kendine ortak yapacak
kadar geI)i grt de olamad; bu nedenle, tS.
1797'oe Napoleon gelip Venedik Cumhuriyeti'ni
yktnda, Venedik dominyonlarnn siyasi rejimi
tS. 1339'da neyse hala oydu: Yani, ok sayda uy-
ruk-toplluun, tek bir ayrcalkl egemen devlet-
ten emlr aldklar yumuak bir hegemonya.
Ayrca, d politika alannda da, modern Vene-
dik diplomasisinin, Venedie kendi takatn aan
iler yklemeden son zamanlarda talyan toprak-
larnda kazanlm dominyanlarn btnln
koruma imkann veren olaanst ustal, Vene-
diin ayn dnemdeki Dou Akdenlz (Levant) po-
litikasnda kendini gstermedi. Batl glerle u
rarken Venedik snrl enerjilerini tketmemeye
dikkat etmiti, ama douda, eski Dou Akdeniz im-
paratorluunu srdnnek gibi imkan d bir
umutla Osmanllarn ezici gcne meydan okudu.

192
, , '"~

,
~/
i

/
/

125 On sekizinci yzylda Venedik'in havailii, belki de dayanlmaz basklarla geen yllarn
psikolojik anlamda nekahat dnemiydi. Canaletto'nun Ka:naval Sahnesi resmi.

Kandiye Sava'ndaki gereksiz uzlamaz tutumu litikas politik olduu kadar ekonomik. bakmdan
(1645-69) yznden Venedik takatn tamamen yi- da zararlyd, nk Venediin kazanmaya ya da
tirdi' Osmanllarn, zaferi son derece yksek bir geri almaya alt topraklar, ticaretin ana akn
bede karlnda kazandklarn bilmek dnda tsnn Akdeniz'den Atlas Okyanusu'na kaymas
herhangi bir ie yarar doyumu da olmad bu zor- nedeniyle, artk ticari bir deer tamaz olmulard.
iamann. Bylece, Venediin Trkiye'ye kar oynad Le-
Modern Venedik1iler, Venediin Dou Akde- vant kumar, gemiteki politik bykln artk
niz'deki ortaa imparatorluuna tapndklar iin arlndan baka bir anlam olmayan toprakla-
byle kendi kendilerini kurban etmilerdi, ama ge- rn geri alarak "erefini kurtarmaktan ibaretti.
ne ayn nedenle ilk frsatta eitsiz mcadeleyi ye- Byle bir tutkunun gelip de geneliikle serinkanl
niden atlar. l682-83'de ikinci baarsz Viyana ve hesapl Veneclik devlet adamlarn etkisi altna
kuatmasndan sonra koullar Osmanllarn aley- almas, kendine-tapnma hastalnn ne kadar
hine dnnce Venedik de bir kou Osmanllara kar- lmclolduunun arpc bir kantdr.
I cepheye katld ve bu abalarnn dl olarak Venediin ortaadaki yaratclnn yazgs
Osmanllarn Avrupa'daki topraklarndan byk modem Venediin eski Dou Akdeniz imparatorlu-
ksmlar eide etti. Ame. bu zafer de geiciydi, n- unda brakt masif askeri istihkamlarda hain
k l7l5'e kadar Venedik hem o kazandklarn hem hir maddi biime brnr; bu srada anayurtta ya-
de eski topraklarn kaybetmiti. Gereksiz mdaha- ratlan yasl sanat eserlerinde de ayn yaz belirir.
lelerinin tek kalc etkisi Habsburglarla Romanof- On yedinci ve on sekizinci yzyllarda, mziin ve
larn Osmanllar hesabna kendi imparatorlukla- resimlerin and o zarif ve bo karnaval hayatn
nn geniletmesi oldu. Aslnda Venediin bu po- yaayan Venediklilerle Dou Akdeniz savalarnda

193
SON KIVILCIM DA sNYOR 126 1797'de Napoleon Venedik'i fethetti_ sen Mark Meydannda, z-
grlk Aac evresinde kutlama trenleri yapld.

dverek len Venediklilerin ayn mayadan yapl cKller, fozlar, lm gemi, Venediln kazanclOl
ma olduklarna inanmak ilk bakta biraz gtr; Venedik tketrnedel
Ruh. phesiz. .mszdr -bir ruh var burada
ama sonradan dnnce, aradaki kartln kes-
denebilirse.
kinliinin, iki ruh haiinin birbirini tamamladn
gsterdiini anlarz. Modem Venediin Dou Ak-
Galuppi'nin atn be~teleyip Canaietto'nun
deniz'de karlat dayanlmaz bask ancak Ve- da lm yaztn resmettii Venedik tarihinin bu
nedik'deki epikryen gevemeyle'psikoiojik bakm karanlk blm ehrin Bat Dnyas hayatnda

dan giderilebilirdi. Canaletto'nun titiz Venedik re- oynad roln son aamas da deildir. talya'nn
simlerinde sanki gn atmosferden ekilmi, Ti- geri kalan ksmyla birlikte Venedik de on sekizin-
tian ve Tinf,oretto'nun kanl canl renklerinden ci yzyldaki lm-iinde-hayat'tan on dokuzun-
zevk aldklar gnlerden bu yana iinde enerjileri- cu yzylda bir Risorgimento (dirili) ierisine gir-
ni tkettikleri yangnn klleri dnyay kaplam di. taiya'nn yakn adaki bu toplumsal mucize-
tr; air Browning de Galuppi'nin Tokattasnda
si Venediin eski yaratclnn yazgsyla mca-
ayn temay vurgular. dele edip sonunda onu altettii izlenimini verebi-
Ite geldin eskimi mziinle ve ite onun getirdii lir; ama bu Risorgimento'nun gerisinde yatan ya-
iyilikler. ratc glere baktmzcla, bunlarn, hemen he-
Bu Venedikte ml byle yaanrd br vakit, kral olmuken men hepsinin, Ortaa'da taiyan yaratclnn
tacirler, tohumluklar olan tarihi ehir-devletlerinin snr
Burada: myd San Marko. yzk takp denizi nikahlayan
lar dnda olutuunu grrz. Modem taiya s0-
Dkler?
nunda ayaa kalkabiidiyse, bu sonuca aktrlerin
Nasl? u alayan kler. eriyen althklar. i
kendi baarlar yol amad, baz kar duruImaz
ekmeleriniz.
Br eyanlatr myd onlara? Bu gerilimler, zmler dsal gler olay byle gelitirdi. lk gl politik
-qlmell miyiz?~ itki talya'nn geici bir sreyle Napoleon mpara
Aclar paylaan bu yedilikler - Hayat devam etmeli! torluu bnyesi iine girerek modern Fransa ile te-
bir denemeliyiz! masyd. lk gl ekonomik itki, Bat Avrupa ile
Evet, sen, bir crc.r bc~i gibi tyorsun, bir evin Hindistan arasndaki ticaret yolunun yeniden Ak-
yand yerde: deniz'e kaymasyd (ngilizler'in on sekizinci yz-

194
127 Avusturya'ya kar 1848 ayaklanmas gemiin anl gnlerinden
kaynaklanlarak yapld, ama ne kadar kahramanlk gsterilirse g&-
terilsin.. o gnleri geri getirmenin artk imkan yoktu.

ylda kurduklar bu fantezi, Napoleon'un Msr se- monte, ruhu ve gelenekleri bakmndan Alpler-te-
[erinin sonradan ortaya kan sonularyla gerek- si bir karakter gsteriyor, Alpler-aas talya'mn
lie dnt). Akdeniz sularnda ngiliz ve Fran- ehir-devleti kltrn herhangi bir ekilde pay-
sz gemilerinin yaratt huzursuzluun dalgalar lamyordu. Savua devletinin arlk merkezi on
talya kylarn yalamaya balad, Kahire-Svey drdnc yzyldan sonra dalarn talya tarafn
demiryolunun yapmn, l869'da, Svey Kanal' daki yamalarna kaydktan sonra bile talya'nn
nn almas izledi. phesiz ki, 41pler-tesinden geri kalan ksmna kar bu yabanclk duygusu
gelen bu itkiler talyan yurttalan tarafndan kav- deimedi. Ancak l848'den sonra, Savua hanedan
ranncaya kadar tam sonularn ortaya koyam: taral ihtiraslarndan vaz geip ulusal birleme
dlar; ama talya'nn Risorgimento'ya meyva ver- hareketinin banda yer alarak talyan halkyla
diren yaratc gleri, ortaa talya kltrnn kader birliine girdi.
hasatn veren topraklarda domad. l848'de Lombardiya ve Veneziya'daki Avustur-
ktisadi alanda, modern Bat deniz ticaretinde ya rejimi, ayn anda hem Piemonte istila teebbw
kendine yer yapan ilk talyan liman ne Venedik, leri hem de Venedik, Mano ve Habsburglarn tal
ne de Cenova oldu; bu liman, Taskanya Grand D- ya'da egemenlikleri altna aldklar baka blge-
k'nn berya'dan getirdii gizli Yahudi gmen- lerde ayaklanmalarla kar karya kald. Ayn an-
lere kurdurttuu modern bir ehir olan Leghorn' da ortaya kan ve resmen de ayn ortak davann
paralar kabul edilen Avusturya'ya kar bu iki
du. On yedinci ve on sekizinci yzyllarda Leghorn'
un servetini yaratanlar da, ticaretin eski yerli n- hareketin tarihi nem ve anlamlar arasndaki
farklar dnmek ilgin olabilir. Venedik ve Mi-
cllierinin tonnlar deil, bu gmenler oldu. Siyasi
alanda, talya'nn birlemesinl salayanlar, on bi- lano'daki ayaklanmalar phesiz igrlk adna
vurulmu darbelerdi ve baa.'1S1Z kalsalar bile gene
rinci yzyla kadar Alpler'in talya tarafndan ne-
redeyse topra bile bulunmayan ve Alpler-tesin- de kahramanca giriimlerdi; ama onlar esinlendi-
deki blgelerini 1e l860'a kadar ellerinden kar ren zgrlk gr ortaa genlinin hatrlan
mayan Alpler-tesi bir birliin yeleriydi. Savua ndan geliyordu. Venedik'deki kahramanca ba
hanedannn Alpler-aas dominyonlar olan Pie- kaldrmayla karlatrldndaPiemonte'nin 1848

195
-49'daki askeri gsterisi pek yle parlak olamad;
ama Piemonte Novara'daki utan verici yenilginin
rezaletinden kendini kurtarp on yl sonra Magen-
ta'da almay baarabiIdi. Charles Albert'in 1848'
de halkna balad, ngiliz tipi anayasa onun
tahttan ekilmesinden sonraya da kalarak birleik
talya'nn anayasasnn temeli oldu. Buna karlk
Milano ile Venediin kahramanl tartlmaz at
lmlar bir daha tekrarlanmad; her iki ehir de
bundan sonra edilgin bir ekilde Avusturyal yne-
ticilerin kollar arasna ylp kurtulu hareketi-
nin Piemonte'den ve onun Alpler-tesi mttefiki
Fransa'dan gelmesini bekledi.
Venedikliler ile Milanolular daha bandan be-
ri baarszla mahkumdular, nk manevi itici
gleri, hiUi kendi lm benliklerine, Machiavelli
andan beri talyan devlet adamlnn en yk-
sek abalarna srekli set ekecek ekilde, ortaa
ehir devleti lklerine, tapnme.ya varacak dere-
cede' bal kalmaktan geliyordu. 1848'de Manin'in
arsna cevap veren on dokuzuncu yzyln Vene-
dikliler'i. Piemonte ya da Milano ya da hatti Pa-
dua iin deil, yalnz Venedik iin arpyorlard.
Yeni talya ulusal devletini kurmak iin deil, g-
n gemi Venedik Cumhuriyeti'ni canlandrmak
iin urayorlard; bu nedenle giriimleri umut-
suzdu, oysa Piemonte daha da utan verici bir ye-
nilginin etkisini atlatabiliyordu; nk Piemonte-
liler unutulamaz bir tarihi gemiin klesi deil
lerdi: Psikolojik bakmdan zgr olduklar iin a
larnn egemen politik gleriyle kendilerini zde
leyebiliyor ve birleik bir talya devleti yaratmak
gibi yepyeni bir girJjime atlabiliyorlard.
Bu adan bakldnda 1848 ayaklanmalar
talya'nn Risorgimento'sunda znde olumsuz
olan bir roloynadlar; gerekten de, onlarn .yenil-
gileri 1859-70 aras yllarndaki mcadelenin' so-
nucu olan zaferin bir balangcyd. 1848'de orta-
a Venedii ve ortaa Milano'su putlar o ka-
dar yaralanp berelendi ki, bu putlara tapaniar da
128 Sezaro-Papalk: Dou Roma mparatorunun elinde dini ve
dnyevi gcn toplanmasn temsil eden, sa'nn tmparator Vll. artk eski ballklarn srdrernez oldular. tal
Konstantin'e ta giydirmesini gsteren, onuncu yzyldan kalma yan ortaann byle biraz gecikerek silinmesi so-
fildii oyma.
nucunda talyan Risorgimento'sunun, fazla canl
ortaa anlarnn uyuturucu etkisinden uzak bir
129 Sezar ve Papa; Sen Piyer, Papa ID. Leo'ya dini iktidar ve
Imparator Karloman'a dnyevi iktidar veriyor. 1. S. ,dokuzunC'u modern tayan"devletinin nclnde baarlma
yzylda domakta olan Bat Hristiyan Dnyas'nda gerek oto- s mmkn oldu.
rite blnmesini yanstan bir resim.

196
24Dogu Roma mparatorluu: Geici BirKurumun Put1atr1mas
Bundan nc!, geici bir benliin putlatnlma man n alcs, muhatab olmamalan gerekir. Byle-
s biiminde ele alp incelediimiz yaratclk yazg ce z deimeden kalan bu ahlaki ve akli sapma,
s, bazan da geici bir kuruma putpereste tapn daha dar bir insani ereve ierisinde yrtlmek-
ma biimine brnebilir. Geri bir kurum, yara t le hafiflemi olmaz. Bir kurumu putatrnamn
cs olan insandan daha nemsiz bir puttur, ama btn bir uygarl mahvediinin klasik rnei,
aslnda her ikisi de yaratktr, dolaysyla da Ya- Ortodoks Hristiyanln Roma mparatorluu
radan'dan baka kimsenin hakk olmayan tapn- hortandan kendini bir trl kurtaramamasdr.

SO
P'E.
r~
YS

+ jCi SS llI1'1S
'PN
.E

il
P'P

.
197
Oysa bu eski kurum, Ortodoks Hrristiyan Toplumu
onu diriltmek iin lmcl bir abaya girimeden
ok nce tarihi ilevini tamamlam ve doal ya-
ama sresinin sonuna gelmiti.
Ortodoks Hristiyan Uygarl'mn k belir-
tileri, onuncu yzyln sonlarna doru ortaya k
mt: bunlann balcas da tS. 976-1018'deki fe-
laketli Bulgar-Roma Saval'nn patlak vermesiydi.
Ortodoks HU"istiyanlk stne felaket kt, He-
lenizm-sonras fetret dneminin kaosundan ktk
tan sonra, daha yz Sl gemeden bymeyi ye-
niden durdurdu; bu byme sresi, Bat HU"isti-
yanlnn yaama sresiyle karlatrldnda,
son derece ksa kalrr. Oysa bu karde uygarlk da
Dou Ortodoks Hristiyan1 ile ayn zamanda
domu, ama, ikizi olan uygarln sorunlarla kar-
karya kald tarihten bin yl sonra, bugn bi-
le, gzle grnr biimde kntye uramam
tr.
Hayata ayn anda ve ayn koullar altnda ba
!ayan iki uygarln talihleri arasndaki bu arp
c aynl nasl aklayacaz? Bin yllk srenin
bugn gzlerimiz nne serdii sonu daha da ar-
Pcd!l', nk, tS. onuncu yzyln ortalarnda
ya~am tarafsz bir gzlemci o zaman Dou ve Ba-
t Hristiyani arasnda karlatrrmal bir ince-
leme yapacak olsa, bugnk sonucun tam tersi
ynde bir tahminde bulunurdu. O ada yaayan
bir gzlemci hi phesiz Dou Hristiyan Uygarl
'nn gcJecei::in Bat'daki kardeinin gelecein
den daha parlak olacan sylerdi. nk daha iki
yz yl nce, Arap istilaclar btn Kuzey-Bat
Afrika'y inemi, tberya yarmadasna gemi,
ve Bat Hristiyanl'nn herhangi bir etkili direni-
iyle karlamakszn Pireneler zerinden anu
lard; oysa Dou Hrristiyanl doudaki Arap sai-
dnsn Toroslar hattnda durdurmu ve bylece
Anadolu topraklarnn btnn Emevi gcnden
korumutu. Bizim varsaymsal gzlemci aynca,
Ortodoks Hl1"istiyanln Roma tmparatorluu ha-
yaletine ba vurarak darda kalm glerini top-
ladn ve yreklendirdiini ve zaferi bu sayede
kazandn dnebilirdi; Bat'da iki kuak son-
ra, Karloman ayn abay tekrarlamak istedii za-
man, nasl ackl bir baanszlkla karlaldnu
da hatrlaynca, tmparator Leo Syrus'un (saltana-
t, tS. 717-41) bu byk siyasi baars gzlemci-
mize daha da parlak grnrd.
yleyse neden Ortodoks Hristiyan Uygarl
balangtaki vaadlerini bu kadar ksa zamanda
yalanlad da, Bat Uygarl fazla umut vermeyen
IMPARATOR
130 Jstinyen'in Ravenna'daki kiUsesini. kendisinin btn Dou kili- bir balangtan sonra nasl o baarlara eritp
""erini seyrettii gibi tepeden seyreden mozayik portresi. Bunun aklamas da ite burada, Karlarnan'n 00-
anszl ile Leo'nun baans arasndakl kartlk
ta bulunur. Karloman'n Roma mparatorluu ha-

198
yaletini diriitme abas bir fiyaskoyla son bulma-
sayd, bu ezici kabusu omuzlanan Bat Uygarl
daha ocukluunda devrilip gidebilirdi. Eer Bat
bylece Karloman'n ba~arszl sayesinde kurtul-
duysa, Ortodoks Hristiyan Toplumu da bunun ter-
sine, Leo'nun baarts yznden ykld. Leo'nun,
Roma mparatorluu kurumunu Ortodoks Hristi
yan topranda etkili ekilde diriitme baaris, a
r bir meydan okumaya fazlasyla baarl bir tep-
kiydi; bu zorlamann getirdii gerilim de toplumun
arpk biimlenmesine yol at. Olayn gzle gr-
lr belirtisi Ortodoks Hristiyan toplumsal yaay
nda devletin vaktinden nce ve ar bir biimde,
baka btn kurumlar boarak bymesi oldu.
sel sapma ise, belirli bir tarihi politikann putla
tnlmas oldu; bu politika doum evresindeki bir
toplumu yaklaan ykmdan kurtarmak amacyla
mezardan karlm ve duygusal bir ekilde ycel-
tilmi bir gemiin prestijiyle sslenip bezenmiti.
stanbul mparatorluu'na yzeysel askeri baa
rsnn yapmack ltJs iinde deil de bu grn
getirdii aydnlk iinde baknca, ard arda gelen
imparatorlarn gerek miraslarn boa harcayp
gnahkilr bir kibirin altarnqa kurban etmeleri s-
recini adamakll anlayabilmek iin tarihin daha
nceki bir sayfasna bakmak gerektiini grrz.
Roma mparatorluu tarihinin son blm-
nn, .S. 395'de mparator Byk Theodosius'un
lmyle baladn kabul edebiliriz. Bu tarthte,
evrensel Helen devletinin bir yanda Latin blgele-
linde, br yandan da Yunan ve Dou blgelerin-
deki talihinde nemli bir farkllama meydana k
mt. Latin blgeleri hemen mali, politik ve top-
lumsal bir knt dnemine girdi; mparatorluk
erevesi atlam, bunun yaratt politik boluk
bu olayla hemen zgrlklerine kavuan byk
arazi sahIpleriyle gl barbar sava etelerinin
nderleri tarafndan doldurulmu, Kilise de top-
lumsal atla onarmaya girimiti. Latin blge-
leri birbiri ard sra gelen dalgalarla paralanr
ken, Bat'daki mparatorluun kne ahit olan
bu ada, Yunan ve Dou blgelerindeki mpara
torluk ayn dalgalar gslemeyi baard. Byk
Leo (saltanat 457-74), devlet adam olarak iradesi
ve askeri reformcu olarak kararllyla, Dou'daki
mparatorluu, imparatorluk snrlarnn tesin-
deki sahipsiz topraklarda yaayan barbar cretli
askerlere tehlikeli bamllndan kurtarmt; on-
dan sonra gelen Zenon ile Anastasius mali ve idari
reform sorunlaryla baarl bir boumadan sonra
mparatorluun Yunan blgeleriyle Dou blgele-
rini birbirinden ayrma eilimi gsteren doktrin MPARATORtE
kavgasn da savuturdular. (') Yani, stanbul m 131 Jstinyen'in kars Teodara. Dou Roma devletindeki durumuyla
paratorluu rejimi beinci yzyl boyunca mpara uygun olarak kocasyla eit yere konmutur.
torluu yaatma yolundaki baarl abalanyla

199
kendini gsterdi; bu da, Bat'daki imparatorluk re
jiminin ayn adaki teslimiyeti tavnnn tam
kart oldu. Dou'nun abalar geici bir sre iin
byk bir zafer kazanm gibi grnd. Ama, al
tnc yzylda, aradaki kartln aslnda yzeY3el
ve geici olduu belli olmaya balad. Leo ve Zenan
ve Anastasius'un sabrl, sebatl almllan sonu-
cu biriktirdikleri her eyi, Jstinyen'in saltanat
srasnda rzgar alp gtrd, nk Jstinyen
(saltanat 527-65) Konstantin ile Avgustus'un yok
olan mparatorluunu putlatrm, daha sonraki
taklitisi Karloman ile ayn dehetli ihtiraslan bes-
leyip ayn felaketli sonulan almt. Kendinden
nce gelenlerin ylesine zenle sakladklar ve onca
titizlikle kendisine devrettikleri kk enerji kay-
nan Jstinyen, Afrika ve 1 vrupa'daki kaybedil-
mi Latin blgelerini yenideli mparatorluunun
arazi btnl iine katma yolundaki bouna a-
balar ile harcayp tketti. tS. 565'de lm, Yu-
nan ve Dou blgelerindeki mparatorluun k-
ne iaretti ve bu bakmdan Byk Theodosius'un
Bat'daki ke yol aan lmn andryordu;
yalnz Dou'daki knt, 170 yl ertelenmi olma-
nn getirdii hzla ve iddetle gerekleti. Jstin
yen'ia lm ile Leo Syrus'un tahta k arasn
da geen 152 yl boyunca sava hemen hemen hi
durmad ve stanbul mparatorlUu'nun Dou eya-
letleriyle Jstinyen'in Afrika'da fethettii blgeler
Araplara kaptnld, Gney - Dou Avrupa'daki ve
talya'daki Avrupa eyaletleri de slavlar ve Lom-
bardlarn eline geti. Bylece Roma mparatorlu
u Theodosius'un lmnden sonra Bat'da nasl
kesin olarak ktyse, Jstinyen'in lmnden
sonra da dou ve merkez blgelerinde ayn kesin-
likle kntye urad.
Aslnda yedinci yzylda, doum evresindeki
Ortodoks Hristiyan Toplumu'nun, kardei Bat
Hristiyanl toplumu iin Papa Byk Gregory'

lMPARATORLUK HKUMETI nin (Papalk tarihi tS. 590-604) izdii yola -ge
132 Jstinyen'in maiyetindeki askerler ve bakanlar. Bat'da bilinme- ama kesirlikle-- gireceine dair baz belirtiler var-
yen bir idari ve askeri sistemin yeleri. d. Bat'da mparatorluun yklndan sonra po-
litik otoritenin ok sayda mahalli birimler arasn
da dalmasyla beliren boluk, evrensel Kilise'nin
Roma Pat.riklii ya da Papalk'ta simgeleen oto-
ritesi tarafndan doldurulmutu. Bat'da Gregary'
nin yaptklarn Dou'da Ortodoks Patrii Sergius'
un (Patriklik tarihi tS. 610-38) baarmasna ra-
mak kald; tS. 618'de Sasaniler'in stanbl'a yak-
lamalar karsnda. mparator Heraklius devlet
bakentini Kartaca'ya tamay tasarlad srada,
Patrik Sergius yok olan imparatorluun karsn
da genel bir Kilise alternatifi yaratma frsatn bu-
lur gibi olmutu. Ama bu olayda Heraklius'u ta-
sarsndan vaz geiren ve bylece stanbul'da mer-
kezlenen imparatorluun varkalmasn kesirleti-

200
ren, Sergius'un kendisi oldu. Heraklius Kartaca'ya beinci ile on beinci yzyllar arasnda bunlarn
,?t:'I'Tleyi b~ar:cak olsayd. Istanbul'daki Orto- ikisine de hi rastlanmamtr_ Her iki kurumun
doks Hristiyan Patrii'nin de Bat'daki benzeriy- da varolabilmesi iin profesyonel askeri ve idari
le ayn rol oynayacan tahmin edebiliriz; bu du- rgtn eitimini salayacak iktisadi ve kltrel
rum toplumun btn yapsn deitirebilirdi. Ama kaynaklara sahip olan bir devletin varl gereki-
giritii zorlama ile Heraklius'u zoraki bir kahra- yordu. te bu eitilmi subaylar ve bu eitilmi
man yapan Sergius, kendisi iin Gregory'nin kah- devlet mcmurlar hiyerarisi sayesinde Ortodoks
'amanca roln oynama frsatn yok etti; dahas. Hristiyanlk'ta diriItilen Roma mparatorluu
Leo Syrus'un da yz y sonra Ortodoks Hristiyan hc~tla en dikkate dcer ve ayn zamanda en ta-
i'n Bat'ya hi benzemeyen bir gel~me izgisine lihsiz baarsn kazand: Kilise'yi devlete tahi kl
sokmasna zemin hazrlad. nk Sergius l bir d. Ortocioks Hristiyanlk ile Bat Hristiyanl'
b2~ar kazanm, mparatorluk prestijini kurtar- nn tarihleri en geni ve en nemli farkll Kilise
m, Istanbul'un prestijini kurmu ve Ortodoks H ile Devlet arasndaki ilisilerinde gsterirler. Bat
ristiyanln Asya'daki topraklann Doulu istila- Top!umu'nu byme yoluna sokan Ortodoks Hris
clarm penesinden ekip geri almt. Bylece Ser- tiyan Toplumu'nu ise yoklukta son bulan yola go
:rius Leo Syrus'a Kk Asya'daki Ortodoks Hris tren yol ayrmn da gene burada tesbit edebili
tiyan topraklarnd,a Roma mparatorluu'nu res- riz.
men kurmak iin gerekli btn malzemeyi hazr Leo Syrus ile ondan sonra Dou Roma mpa
layp miras brakt ve bu mparatorluu kurma ii rator!uk tahtna oturanlar Bati'da Karlarnan'n, L
de Leo Syrus'a dm oldu. mparatorluun yeni- Otto.'nun veya III. Hznri'nin yanna bile yaklaa
den kurulmas ise Papalk tarznda bir evrensel m~dkl"r bir hedefe eri~mi~erdi. DOu Roma im-
Patrikliftin gelimesini nledi. paratorlar kendi hlgelerinde Kilise'yi devlet dai-
Hristiyanlk ann sekizinci yzylnda Or- relerinden biri haline getirdiler, Patrii de, mpa
todoks Hristiyan topraklarnda baaryla hortlat ato:'luk devletinin Ruhani i~lerine bakan bir dev-
lan Roma mparatorluu be yz yla yakn sre let memuru yaptlar. Patriin stats profesyonel-
ayakta durabilmeyi beceren gl ve etkili bir di. ama ye~i ve geliri hi de gvenli deildi. Kilise'yi
merkezi devlet eklinde cisimleti. Dou'nun bu di- bu duruma getirmekle Dou Roma imparatorlar
riltilmi mparatorlUU amalad eyolmay ge- sadece, Roma imparatorlUu'nun restorasyonunu
ne! zellikleriyle ba~ard. Eski Roma mparatorlu rJle tutul:~ bir geree dntrme programnn
u'nun bir kopyas olduu gzle grlebiliyordu, nemli bir parasn yrrle koymu oluyorlar-
politik gelimesini de Bat Hristiyanlndan yle d. nk Byk Konstantin de Hristiyan Kilise-
tir yedi sekiz yz y nce gerekletirmiti. n- si'ni himayesine almaya karar verdiinde, Kilise
k en beinci ve on altnc yzyllarda Alpler-tesi ile dcvlet arasnda tpk byle bir iliki kurmak
krallklarda italyan baarlarnn yansmasna ka- istiyordu; Konstantin'in bu tasars, Konstantin'in
dar, sekizinci yzyln Dou Roma mparatorluu kendi saltanatndan Jstinyen dneminin sonuna
ile kyaslanabilecek herhangi bir devlet Bat Dn- kadar Roma imparatorlUu tarihinde zaten res-
yas'nda ortaya kamad. Yeni Ortodoks Hristi men gereklemiti.
yan Gc, bir kere, salam bir toprak temeli ze- Konstantin'in Hristiyan Kilisesi'ni Roma m
rinde krulmu~tu: nk Leo ile ondan sonra ge- paratorluu'nun politik yaps iine alma politi-
len V. Konst:ntin. Balkan yarmadasnda Edirne' kas ok baarl oldu. Kilise onun kendisine ver-
den Kck 1\sya'da Kayseri'ye kadar uzanan top- dii yeri ald ve koruyucusunun lm felaketi
ra ye~idell birletirmiler, Ege'deki dank ada- zerine eyleme geme zorunda kalncaya kadar ba-
lar ve ltp.ya ile Balkan yarmadasndaki kylarn mszlk kazanmay aklndan geirmedi. Bundan
strat,ejik noktalarn ele geirmilerdi. Bu arazi Or- sonra Patrikler gibi Papalar da mparatorluun
todoks Hristiyan Gcne byk maddi kaynaklar koruyucu kabuunu kaybettikleri iin yanp yakl
kazandrvordu. Asl gvdenin tkzl ve salam dlar ve tekrar o kabuun iine girme abalarn
l bu k~ynaklar dmanlara el dedirmeden ko- dan bir trl vaz gemediler. Bat Hristiyanl'n
rumay kolaylatryordu; imparatorluk enerjisi- da, Bat Hristiyan toplumsal yapsnn birlik il-
nin koru"m"'s da zaten Leo'nun saltanatn izle- kesi ve otorite kayna olan tek evrensel Kilise'ye
yen iki yzyl boyunca imparatorluk ynetiminin eitli mahalli devletlerin tabi olmay kabul etme
balca ilkesi oldu. Leo'nun ve kendisinden sonra leri sonucunda Papaln llespublica Christiana'
gelenlerin fazla ihtirasl askeri servenlerden ve snda (Hristiyan Cumhuriyeti) Kilise ve devletin
verimsiz boumalc:.rdan kanabilmelerinin srr yeniden birlemeleri sayesinde bu ikilem zld
iki Dou Roma kurumunda yatyordu: Devaml or- Toplumun bu "hierokratik (Papaz hkmeti) ku-
du ve devaml kamu hizmetleri rgt. Bat'da, ruluu yepyeni bir yaratydl. (') Ortodoks Hristi

201
ORTODOKS KLrnESlNtN SANAT! 133 Bizans sanatnn on drdnc yzyldaki yeermesi: Kariye camisinden mozayik.

yan tarihinin bunun paraleli olan blmnde ise paratorluk hkmetinin stn otoritesini lkesi-
hi hir yaratc eylem grlmez, nk Ortodoks nin byk ksmnda Kiliseye kabul ettirmiti; bu,
Hristiyan tarihinin daha nceki blmlernde Ro- iki buuk yzyl kadar sonra Ortodoks Hristiyan
ma mparatorluu'nun restorasyonu baanyla ta- Uygarlnn kyle sonulanan lmcl neden-

mamlanm, gemiten mlras kalan bir kurumu sellik zincirinin ilk halkas oldu.
putlatrmak ;ibi kolay bir yol seilince yeni ey Ortodoks Hristiyan tarihinin tragedyasn in-
ler yaratma imkan da kendiliinden kapanmt; celediimizde, Leo Syrus'un Kilise'yi devlet bnyesi

ite Ortodoks Hris~iyanln bu doal, ama kt iine alma eyleminin y,k,c sonularnn iki ayn e
sonu veren sapmas, vaktinden nce yklmasna kilde ortaya ktn grrz: Bunlarn biri genel,
da yol amt. br ise tikeldir.
Ortodoks Kilisesi'nin Dou Roma devletine ta- Genel sonu, Ortodoks Hristiyan hayatnda
bi klnmasnda Leo Syrus'un dirilttii Roma m eitlilie, esneklie, deneycilie ve yaratcla va-

paratorluu hayaletinin Ortodoks Hristiyarlk rabilecek eilimlerin durdurulmas ve ksrlatrI


ierisinde putlatrlmas en nemli etkendir; bi- masyd. Ortodoks Hristiyan Uygarl'nn geli

linli ve tamamen istekli bir hareketti bu. Dou mesIne bu ekilde verilen zarann derecesini kabaca
Roma mparatorluu'nun kurucusu olan Leo lmek istersek,. Bat'daki karde uygarln, ken-
Syrus'un Imperator sum et sacerdos> (3) sznde di bymesinin ayn aamasndaki, ama Ortodoks
Konstantin'in "Sezar ve Papa" olma iddiasn Js- Hristiyanlk'ta karl olmayan arpc baarla
tinyen'in hrsl dilinden iitml gibi oluruz. Leo im rna gz atabiliriz. Ortodoks Hristiyan toplumsal

202
134 Bahede zdrap (1585), Bizans geleneinin son variS, GiritH sanat El Greco tarafndan.

yapsnn byme evresinde bir kere Hildebrand n.:m grece ksrl ve monotonluunun, Ortodoks
Papalna benzeyen hi bir ey' gremiyoruz; ayr Hristiyan toplumsal yapsnda canllk veya yara-
ca, ne yeni kurulan Bat'nn entelektel faaliyet Uc kudret bulunmamasndan deil, bu yetilerin
merkezleri olan Paris ve Bolonya gibi zerk niver- yapay ve geici olarak bask altna alnmasndan
sitelerin ykseli ve yayllarna, ne de, yeni Ba- ileri geldiini gsterir; nk, Ortodoks Hristiyan
u'nn hayat merkezleri olan Orta ve Kuzey italya' ln toplumsal manzarasna ekilen tohumiardan
daki ve Flandr'dakl zerk ehir devletlerine rastl sadece bir tanesi -Sezar'la Papa'y birletiren Do-
yomz. (-I) stelik, ortaan Bat Kilisesi ile ve or- tu Roma imparatorluk kurumu- ylesine anor-
Laan ehir-devletleriyie atan ve onlardan ba- mal bir hz ve iddetle boyatt ki kardelerini ta-
msz olan- Bat'nn feodalizm kurumu da Dou' mamen geride brakt ve bymelerine de engel
da -bsbtn yok denemese bile- etkili bir bi- oldu. Bat'da yeeren eitli ve orantl kurumlara
imde bastrlmt; ama imparatorluk iktidar za- karlk Ortodoks Hristiyanin manzaras ac bir
yflaynca Kilise gibi bu feodalizm de Ortodoks H uyumsuzluk gsteriyordu; bu da, arpk byme-
ristiyan dnyada gecikmenin verdii iddetle or- nin cezasyd.
,aya kt. Ortodoks Hristiyan Toplumu'nun hemen he-
Ortodoks Hristiyanlk Dnyasnda hem feo- men her yerde hazr ve nazr olan imparatorluk
calizmin, l:em de Kilise'nin sonunda ortaya kma kabusundan zaman ve mekan iinde kendini kur-
!M, hi Geilse bu iki alanda, Ortodoks Hristiyan tarabildii birka anda gsterdii yaratc. deha
;ayatnn tarihin daha nceki blmunde rastla- ltlarn grdmz zaman, Ortodoks Hristi-

203
yan Toplumu'nun salkl biimde bymesine en
gelolan eyin ksrlk deil de bask olduunu da-
ha iyi anlarz.
rnein Bat Trakya'da, imparatorluk rejimi
nin arln olduu gibi tamak zorunda kalma-
yan bu blgede, Ortodoks Hristiyan Kilisesi Ma-
kedonya'daki Athos danda bir s kurarak impa-
ratorluk gcne bir kar-saldr hazrlama imka
nn bulmutu; daha uzaklardaki Kalabriya'da da
Afrikal Msman fatihlerin gelip Sicilya'daki
manastrlarndan kovduklar bir avu Basil'ci ke-
i, bu ykk ve uyuuk eyaleti dzgn ve canl bir
blge haline getirmeyi baarnt!. Altnc ve ye-
dinci yzyarda putperestleen ngiltere'yi yeni-
den ele geire;) irlandal keilerin baarsna denk
bir baaryd bu. Kalabriya'daki bu manastr da-
ha sonralar canl bir dini dnce ve felsefe yu-
vas oldu ve nl Bizans dar kafallndan ok
daha ayr bir izgi izledi.
Dou Roma imparatorluk rejimini c.aman-bo-
yutunda atederek ldayan, Ortodoks Hristiyan
yaratc dehasnn parltlar belki bunlardan da-
ha da nemlidir. Bu yaratcln belki de en ar
tc ,jrnei, ~onradan cami ve imdi de mze olan
Kariye mznastr kilisesinin On drdnc yzyl
dan kalma mozayikleridir. te burada, imparator-
luk bakentinin snrlar iinde, imparatorluk h-
kmetinin zay nad bir anda ve Bizansl sanat-
n"- seme imkan blduu inat malzemeyle,
ayr adaki talyan yal boya sanatnn da aa
mad bir hareket ve hayat yaratmaY' baaran
Ortodoks Hristiyan sanatnn sergisine bugn ha
la bakabiliyoruz.
ki yzyl sonra. Ortodoks Hristiyan Toplu
mu Dou Roma imparatorluu'nun kurun gibi
yknden kurtulup Osmanllgn cenaze kefenine
brndkten sonra, lm uygarln son bir Itl
tz gzmze arpyor. Ortodoks Hristiyan Girit
adasnda do~an ve "El Greco adyla tannan Do-
menico Theotokopulos (i.S. 1541-1614), Athoslu
ikonclarn kat kurallarnn antitezi saylabilecek
bir sanat anlayyla Bat Dnyas'na geldi. Ama.
grne karn. EI Greco yerli bir kaynaktan esin-
lenmi olmaldr, nk slubu ada Bat resim
slubundan o kadar farklyd ki uzun bir sre an
laimaz bir Imus alurae (Tabiat ucubesi) olarak
kabl edildi.
Bu olay bize Ortodoks Hristiyanln almya-
zsnda bir baka trajik zellii hatrlatabilir. Bu
talihsiz toplumun yaratt iyi eyler de, kt ey
ORTODOKS HOGRSZLC ler de, genellikle ba~ka bir toplumun kazan ha
135 Dini tartmalarn yol aabllecei kanl iddet dokuzuncu yz- nesine gemitir.
yldan kalma bu lncil sslemesinde grlyor. Sanat phesiz Pa-
ulusularn yok edilmesi gibi olaylarn, Ortodoks Kilisesinin ideolojik
El Greco'nun Roma'da ve Toledo'da almas
meydan okumalara kar hayal gcnden yoksun tepkilerin bilincin- gibi Kalabriya'daki Basil'ci keiler de' Bat'daki,
deydi. henz yerleememi Hristiyanln gelecekteki

204
hayrma altlar. Modern Bat
tarihinin ilk say- lan talihinden bamsz bir derlenme noktas sun-
falarnda, Bat'nn, Hristiyankardeinin ken mu oldular. Bu ilgin Paulisyen cemaatinin var-
evinin ykntlar arasnda bulduu Helen Uygar- kalmasna izin verilseydi, Ortodoks Hristiyarln
l edebiyatnn ortaya knda, gene ayn kom- toplumsal mirasndaki, Kilise'yi resmen devlete
u yararma, gene ayn bilinsiz zgecilik rneine tabi klan Dou Roma rejimiyle uzlamayan canl
rastlanr. Eer Ortodoks Hristiyan dindarl Hele- geleri koryarak ve sonunda yeniden kazandra
nizmosonras fetret dneminin frtnalar ve dep- rak Ortodoks Hristiyanln hayatn kurtarmas
remleri srasnda ortak ana-kltrn bu deerli mmknd. Ortodoks Hristiyanln dini dehas
antlarn sebatla saklamasa ve Karolinyen rne- n meydana getiren geler Istanbul'da mparator
sansyla ayn kuaklar srasnda balayp on be- luk bakentinde ve Tefrike'de Paulisyenlerin ka-
inci yzyla kadar devam eden Bizans rnesans rargahnda kutuplamt. konoklazmn kesin ola-
nn hazine deposu na yerletirmese, Bat bu verimli rak reddedilmesiyle ikonlarn stats stne a-
kefi hi bir zaman yapamazd. Helen dehasnn tmalar sona erdirilir erdirilmez imparatorluk h-
~l eserlerinin Ortodoks Hristiyan Toplumu'nun kmeti Paulisyen sapmasn yeryznden kazma
kucanda muhafazas ve dirilii gene bu toplum ya giriti; bylece Dou Roma imparatorluu'nun
iin -sonradan ok etkili bir biimde Bat Hms- hem teolojik, hem de askeri enerjisi atmaya gir-
tiyanl iin olduu gibi- bir esinlenme kayna mi oldu. Glerin bu kadar eitsiz olduu bir sa-
olmal ve bu topluma kendi zgn eserlerini ver- vata sonu belki geciktirilir, ama deitirilemez;
dirtmeliydi. Bat'da Eskiler'le Yeniler arasnda h- 843'den 875'e kadar sren bir kavgadan sonra Is-
km sren Kitaplarn Sava" on yedinci yzyl tanbul'daki imparatorluk kovannn sahibi Tefri-
boyunca devam ettikten sonra tartlmaz bir bi- ke'deki eekars yuvasn dumana bodu ve yok
imde Yeniler'in zaferiyle sonuand; ama Orter etti.
doks Hristiyan kltr' tarihinde Helenizm'in diz- Dou Roma hkneti asndan bu byk bir
ginlerine kar hi bir zaman byle bir kurtulw; ?('.ferdi; nk mparatorlUun Paulisyenlere sal
sava verilemedi. <Imrken gsterdii iddet, Paulisyen Cumhuriye-
Dolaysyla Ortodoks Hristiyanlk'ta Hele :Xnin varoluunun imparatorluun gvenliini
kltrnn yeniden domas. da, Dou Roma im- tehdit. ett.ii inancn yanstr. ki rejim arasndaki
paratorluu gibi, bir tevik olaca yerde yeni bir ilke uyu~mazln d~necek olursak, bu resmi
kabus oldu. Ancak on beinci yzyl italya'snn gr~n hakllna biz de inanabiliriz. Ana ayr
canl zihni ortamna aktarlmasyladr ki bu gl ca bu kavgada Dou Roma imparatorluunun za-
'ihni kuvvet urubu gerek tevik edici etkilerini fe;inin, Ortodoks Hristiyan Toplumu'nun yenilgi-
ortaya koyabildi; bylece, sonu olarak, Ortodoks si olduu yargsn da verebiliriz. Dou Roma h-
Hristiyanlk dindarca kltrel abasn da Bat' kmeti Paulisyenleri yok ederken Kk Asya'ya
daki kardei yararna harcam oldu. ktl k etmiti (ayn ekilde, Emevi Halifelii'nin
Ortodoks Hristiyan Toplumu'nun gene Bat' mirasna konan Hristiyan devletleri Yahudileri ve
ya yarayan nl bir ktl de Paulisyenleri yok Mslmanlar kovmakla spanya'ya ktlilk et-
etmesiydi (I'aulisyenler, Hristiyanln eski adap- mi, XLV. Louis Hgnolar kovmakla Fransa'ya
tasyoncu" okulundan Ermenistan ve Kk As- ktlk etmi, Nasyonal Sosyalist rejim Yahudiler-
ya'da snrl evrelerde varkalabilmi bir mezhep- le liberalleri kovmakla Almanya'ya ktlk etmi
ti). (',) Kk Asya Hristiyanln tohum yatay ti). stelik, Paulisyenlerin Dou Roma hkme-
d ve bu tarihi ilevini yerine getirirken Kk tince ezilmeleri, Ortodoks Hristiyanla Paulis-
Asya yarmadas zerine ylesine baarl bir ekil yenerin kabul ettikJeri ikinci dini anlaya kar
de ekilen rrlerden zengin bir deneysel eitli bir baklk da kazandramad.
lik retmesirl de bilmiti. Bu Asya mirasnn ilk imparatorluk hkmetinin srgn politikas
meyvalarndan biri bir yzyldan fazla sren a- sayesinde baz Pau1isyen gruplar tS. 755 ile 757
imalardan sonra bask altna alnan konoklazm arasnda Trakya'da, imparatorlUun Bulgaristan
hareketiydi (tS. 726-843). Ama Asya'nn grenek- snrnda iskan edildiler. tS. 872'de Paulisyenlerin
lere uymayan ve Dou Roma imparatorluu'nun Tefrike'deki askeri harekat merkezleri de imha
metropoliten blgelerinde bylece bask atna al edildikten sonra kalanlar baka yerlere srldler
nan dini ruhu Paulisyenlerde halen devam ediyor- ve misyonerce alacak yeni alanlar buldular. Do-
du; onun iin, dokuzuncu yzyl iinde bir tarihte u Roma mparatoru . Basil'in onca emee mal
Paulisyenler imparatorluk'la Abbasi Halifelii ara- olan bime harekat, bir yzyl kadar sonra, Bul-
sndaki sahipsiz topraklarda bir eit militan, ahr gar {{ikici sapma nderi Bagomil'in ektikleri kar-
zaman ermileri cumhuriyeti kurduklar zaman, 'i"nda boa gitmi oldu. Bu nemli kii, Bulgaris-
Kk Asya'daki dank gelere ikonoklazmn so- tan'daki Ortodoks Kilisesi'nin slav kkenli bir pa-

205
lat almas g bir engelOrtodoks Kilisesi iin ka almaz handikapla karlatn varsaymamz
hi bir zaman mesele olmamt. Bat Hristiya~1l gerekir; ite aranmaya balar balamaz gzmze
nda, Kiliseyi kabul edenlerin yerli dilleri ne olur- arpyor bu handikap.
sa olsun. Latince'nin tek ve evrensel dini dil olmas Ortodoks Kilisesinin misyonerlik almas Ev-
daha batan beri tartmasz kabul edilmiti. Bu rensel Patriklik Dou Roma imparatorluk hk
dii konusunda Batl Kilise otoriteleri, yen dinda metinin dnyevi otoritesine tabi olduu iin sa.-
larn bagl!n kaybetme pahasna da olsa taviz katland. nk Ortodoks Kilisesinin Dou Roma
v('rmiyarlard. Bat'da Latince'nin bu tiranlna devletine byle kle olmas, Ortodoks inancn ka-
karlk Ortodoks Hristiyan Kilisesi alacak ka- bul etmek isteyenleri ac bir ikifernle kar karya
dar liberal bir politika uyguluyordu. Yunan diline brakyordu. Patriin elinden Hristiyanl kabul
Latince iin olduu gibi bir dini tekel balamak etseler ve onun ruhani adalet mekanizmas iine
yoluna gidilmedi; hi he yok ki ayinleri mahalli girseler, bylece statlerinde yaptklar deiiklik
yerli dile evirtme politikas misyonerlik giriimi sadece dini inan ve davranlarnda kalan bir de-
aannda Ortodoks Hristiyanl! Bat Hristiyanl iiklik olmayacakt. Patriin ruhani adaletini ka-
na oranla ok daha avantajl yapyordu. Bu du- bul etmekle, ayn zamanda, Patriin dnyevi efen-
rumda, Bat Hristiyanlnn misyonerlik alannda disinin politik egemenliini de kabul etmi olacak-
da Ortodoks Hristiyanl geride brakmas bs- lard. Baka bir syleyile, ya atadan kalma put-
btn paradoksal grnmektedir. Bu paradoksu peresttiklerini srdrecekler ya da Hristiyan dini-
aklamak iin, Ortodoks Hristiyanln dil konu ni benimseyerek politik bamszlklarndan"vaz
sundaki Iiberalizmiyle kazand avantaj n bir ba- geeceklerdi. Bu koullarda, ikinci semeyi yap-

'VKAH~HWf : ftliA C';'h6hCXrl'~--;


nr*"'&1.-' lirrkV f H eH II rrI::K# v.),A:-
.. 1\ fe l E ili

ORTODOKS MSYONU
136 Bizans Imparatoru ill. Mihail ile lmparatorie, tS. 865'de Bulgar
Boris Hanm vaftizinde hazr bulunuyorlar; on drdnc yzyldan
kalma bir Islav el yazmasndan.

207
ii "

J~P"i',,-, H'J{Ao..~.~15ArrH Hlilfff ""04A

Hwt'''-'HO.. 8 ~i ro

137 Bulgar-Roma Savalar: 8ll'de Nikeforos'un seferi. Yukar


da, Ortodoks Hristiyan mparatar i. Nikeforos svarilerini sava-
a sokuyor; aada, Nikeforos'un yenilgisinden sonra, Imparator
idamndan nce alaya ve hakarete uruyor.

208
Simon mparatorlUU Patriin Bulgaristan'daki Hristiyanlk ann yedinci ve seklzinci yz-
yabanc ruhani nfuz alanna katarak bu zorunlu yllarn dnm noktasndaki Helenizm-sonras fet-
ve kanlmaz zm bulmaya alm, ama ba- ret dneminin iinden doan Ortodoks Hristiyan
aramam olduuna gre, imdi er ge srecin ter- Uygarl son derece deerli bir toplumsal servere
sine yoldan izlenmesi ve Bulgaristan'n mparator sahip olarak hayata balamt. Sekizinci yzylda
lua katlmasyla kanlmaz politik birlemenin Dou Roma mparatoru olan Leo Syrus ile V.
salanmas gerekiyordu. Bylece, Ortodoks Hris Konstantin'in kardklar yasalar o gnlerde Or-
tiyan Dnyasndaki iki ana devlet, birinden biri todoks Hristiyanl'n, toprak mlkiyetinin az elde
tekini .yere serinceye kadar dvmek zorunda toplanmas ve bunun sonucunda tarmc toplumun
kaldlar. Yzeysel bir bakla bakldnda Simon' bir avu toprak beyiyle geni serf kitleleri arasn
un kiisel hrs yznden Ortodoks Hristiyanln da kutuplamas durumundan, ayru adaki Bat
bana bu belay sardrd dnlebilir. Ne var Toplumuna oranla ok daha uzak olduunu gste-
ki, felaketin temel nedeni Dou Roma mparator riyor. Oysa Roma mparatorluununson gnlerin-
luunda Kilisenin devlete tabi klnmasyd. Simon de can ekien Helen Uygarlnn ldrc hasta-
bu yzden balangta yanl yola sapm, sonra lklarndan biri de bu kutuplamayd. Ortodoks
da bu yanlgnn sonular kanlmaz ve geri aln Hristiyan Uygarl sonraki iki yz yl iinde her-
maz hale gelmiti. Tek bir toplumun kucanda halde biraz 'da bu salkl tarm temeli sayesinde
birden fazla "totaliter devlete yer bulunamyor hzla geliebilmiti. Ama Simon Han saltanat sra
du. snda (893-927) Dou Roma Imparatorluuile Bu
Karlamann birinci ra vnd Bulgarlarn ye- garistan arasndaki savalardan sonra sinsi bir de-
nilgisiyle kapand. Dou Roma mparatoru Yani iim ba gsterdi. Bu dnemde kan 'Dou Roma
Dzimiskes Bulgaristan'n asl ekirdei olan dou yasalarnda kk tmar sahibini byk top-
kesimini lkesine katt. Ama drt yl iinde Bulgar rak beyinin gasp amacn tayan saldrlarna
devletinin kalntlarnn bana yeni bir hanedan kar korumak iin srekli tedbir dnld
geti ve bunu izleyen yarm yzyillk savata -976' n gryoruz. Bunlar kant olarak kabul eder-
dan 1018'e kadar- Ortodoks Hristiyan Toplumu sek, Jstinyen'in altnc yzylda Kapadokya'da
.yprand. ki rakip mparatorun birinden birini ele- ki byk toprak beylerine kar kard yasa-
menin mmkn olan tek yolu bayltc yumruun lardan beri Merkezi ve Dou Kk Asya'da
vurulmasydl. Bu yumruu, 1018'de, Dou Roma ilk olarak latifundia derdinin ba gsterdii ro-
mparatoru II. Basil vurdu; bylece yz yl akn nucuna varabiliriz. ki yasalar demetinin de,
bir sava pahasna Ortodoks Hristiyanln bt- yorucu d savalar izleyen dnemlerde ortaya
n tek bir imparatorluk ynetimi altnda nihayet kmas herhalde bir rastlant olamaz. Savan sa-
birleebildi. (!Il stelik, bu uzun sreli Roma-Bul- vaan lke zerinde 'en ok bilinen etkilerinden bi-
gar didimesinin asl kurban da artk Dou Roma ri, servet dalmnn bozulmas ya da zaten varo-
mparatorluu bnyesine katlan eski Bulgar dev- lan bir dalm bozukluunun daha da artmasdr.
leti olmad; asl kurban zaferi resmen kazanm "Bulgar-ldren mparator U. Basil'in saltanat
olan Dou Roma mparatorlUunun kendisiydi. s,rasnda doruuna ve .ayn zamanda baarnz ro-
107l'de Seluk Trkleri mparator Romen Diyo- nucuna erien Dou Roma tarm yasalaryla Bu
jen'i tutsak edip Kuk Asya'y igale baadklar gar savalar arasndaki balant phesiz budur;
zaman Bizans'n yazgs belli oldu. savalarn sresi ve yorgunluu arttka, toplum-
Bulgaristan, Dou Roma boyunduruundan sal hastaln baka ve daha iddetli belirtilerinin
kurtulmak iin 1040 ve 10n'de iki vakitsiz ktan de ortaya kmas, bu gr dorular. Bu belirti-
sonra 1185-1187 arasnda mparatorluktan ayrl lerden bir tanesi, Kk Asya'da Nikeforos F()-
may da baard. Ama Dou Roma mparatorluu, kas'n 963'deki baarl darbesiyle balayan, toprak
askeri zafer kovalarken kendi bana bela ettii beylerinin bir dizi isyan hareketidir. Bu saltanat
toplumsal dzensizliklerden bir daha hi kurtu- dknlerinin imparatorluk tahtndan ikayetleri
lamad. Dou Roma snrlar iinde Ortodoks H -ya da ihtiraslar-- yurtseverlik duygularna bas-
ristiyan toplumsal yaaynn bu ada geirdii kn geldi. mparatorluk hkmetine vergi ve as-
derin sarsnt, birbirleri zerinde ok kt etkiler ker veren Kk Asya kylleri de yabanclat.
yaratan iki hastaln patlak vermesine ve ilerle- On birinci yzylda Seluk Trkleri Kk Asya'
mesine yol at. Birinci hastalk tarmsal buhran- nn barna yerleince kyller imparatorluun in-
d; ikincisi de militarizmin azmas; ikisi de uur safsz ver;i memurlarndan ve topraklarna el ko--
suzluk belirtisi saylrd, nk Ortodoks Hristi yan mahau beylerden kurtulduklarna ok sevin-
yanln toplumsal yaps salkl gnlerinde bu diler. Kitle halinde Trkletiler, Mslman oldu-
elertlerden tamamen uzak yaamt. lar. Bu toptan dini ve kltrel dn, kyllerin

210
daha yeni Trk efendileri sahneye .kma.dan ek kskanl" deildi. Dnm dsal bir rastlant
nceleri hem Dou Roma'nn p0ltik reJmnden, dan deil, isel bir itkiden ileri geliyordu. nk
hem de Dou Roma mparatorluunun bir kabus byyen bir toplu\llun genilemesi doaldr, Orto-
gibi zerine kt Ortodoks Hristiyan Uygar- doks Hristiyanln toplumsal tarihinin zel ko-
lndan souduklarn, ona manen yabanclatk ullarnda, genilemenin, genileyen toplumun sr
larn gster-. Dou Roma kyllerinn edndkle tnda zaten yk olan kabusu bytmesi de kanl
ri deneyler o kadar acyd ki, byle davranmasalar mazd. Ayn evde Roma mparatorluunun birden
aslozaman amak gerekirdi. Kyl-askerler d fazla hortlann gezinmesine yer olmad iin Do-
leriyle, trnaklaryla kazandklar zaferlerle Kk u Roma mparatorluu ile kopyas olan Bulgaris-
Asya'y Mslman istilalarnn ykmndap kurtar- tan, Bulgaristan'n Hristiyanl kabul etmesin-
mlard. Ama bu zaferlerin "onucunda ulke koylu- den hemen sonra kanlmaz bir ekilde bir lm-
lerin kendileri iin deil, mltezimlerle zorba top- kalm savana tutumulard. ki putlatrlm
rak beyleri iin yaanlas bir yer omutu. hortlak arasndaki bu kyc kavgada Ortodoks H
Dou Roma tarm buhran byle bi~ felaketle ristiyan Uygarl yklp gitti.
sonulandysa, bunda militarizm hastalgnn kat: Dou Roma mparatorluunun putlatrlma
ksnn da bir pay vardr. Simon'un megalomans s olay ile bunun sonular stnde epeyce durduk,
zoruyla Do~u Roma hkmetinin istemeden gr nk bu trajik hikaye, geici bir kurumun put-
di~i Bulgarsavaar daha sona ermeden hkmet latnlmasnn kt sonularn aydnlatmakla
politikasn kkl bir biimde deitirdi; o kadar kalmyor; ball btnden btnn bir paras
ki, ta br utaki snrlarnda Musluman komu na ve tapnmay Yaradan'dan yarata aktaran
larna kar saldrya bile geti. 926'da, Frat'da putperestliin sapk ve gnahkar yapsn tehir
toprak kazanmak zere bir Dou Roma birlii se- ediyor. Ortodoks Hristiyar:lk sekizinci yzyldan
f~e <Tnderildikten sonra hkmet yz yirmi be sonra, Ortodoks Hristiyan Toplumunun btnne
yl ~~unca saldrgan bir politika izlemekte inat et- gsterilmesi gereken ball tek bir kuruma gs-
ti ve bylece savunma sistemini zayflatt, dar terdi: Dou Roma mparatorluuna. Oysa bu ku-
dan <Tel~cek saldrlara kar aklar verdi, Bulgar rum toplumsal hayatn sadece bir dzeyinde yer
sava~arnn yaratt i gerilimleri &iddetlendirdi. alyordu ve oraya onu diken de kendisine tapan
Militarizm mikrobu -963'den 1025'e kadar subay- insanlar olmutu. Onunc\! yzyldan sonra, Orto-
imparatorlar Nikeforos Fokas, Yani Dzimiskes ve doks Hristiyanln genilemesi Yunanllar gibi
"Bulgar-ldren" II. Basil bu tipin rnekleridir- Bulgarlar da Ortodoks Hristiyan al iinde ku-
imparatorluu gitgide artan bir hzla savalara s- caklaynca putperest toplumun tapnd deersiz
rkleyerek 1071 'deki kanlmaz knty. hazr nesne bsbtn daralarak tekilden oullat ve
lad. kendi yzeysel dzeyinde bile, btn toplumu kap-
Toplumda ne aenge, ne de gven brakan bu sayamaz duruma geldi. 927'den sonra Ortodoks
ituhat politikasna gz dnm& bir ekilde atlan putperestlerin bir politik fetie kar gereksiz ba
Dou Roma hkmeti eskiden mparatorluun llklar biri stanbul'da, br de Preslav'da mer-
kurtarc yan olan lmll ve serinkanll da kezini bulan iki mahalli mparatorluk arasnda b-
kaybettiini gsterdi; bu devlet adam ruhu da el- LJnd. Her iki mparatorluk da evrensel bir yarg
den gidince, Ortodoks HristiyaniJn hayatnda lama alann kutsal haklar olarak talep ettikleri
her zaman bir kabus gibi oturan kurum iyice da- iin aralarnda bir lm-kalm savann balamas
yalmaz oldu. Ama Dou Roma mparatorluu kanlmaz bir eydi; putperestlerin evi bylece
nun eski anlayn kendi antitezine eviren ve by- kendi iinde blnnce, artk ayakta durmasna
iece bu lmcl sonucu yaratan ey, akld blr imkan kalmad. (''')
talih oyunu ya da kt bir ans ya da "tanrlarn

211
25 Davut'la Golyat: Geici BirTeknigeTapnma
imdi durup da tekniklere tapnma olayna ba-
kacak olursak, sava tarihinin, bu gnahn i
lenmesi karlnda ciddi bir ceza alnan klasik
forum olduunu grrz. Davut ile Golyat arasn
daki efsanevi kavgay (I) balang noktamz ola
rak ele alnca, eski tarz askeri teknikleI'le yeni olu
turulmu askeri teknikler arasnda ayn dramn,
bir karlamalar dizisi eklinde yeniden sahneye
konup yeniden oynanduu grrz.
Golyat, srail ordUanna meydan okuduu
lmcl gnden nce ar mzra ve delinmez
zrhyla o kadar yce zaferler kazanmtr ki baka
eitten bir silahlanma olabileceini dnemez ve
kendisim kimsenin yenemeyeceine inanr. Dolay
syla o gn de dmarlanna meydan okurken ara
larndan bir ampiyon seip teke tek dve gn-
dermelerini buyurur; nk karsna kacak ki-
inin de tepeden trnaa zrhl ve kendisi gibi mz.
rakl olacam, aynca, Filisti kahramannn kar-
sna kendi silallanyla dvmeye kacak srail
kahramannn kendisi iin kolay bir lokma olaca-
n dnr. Bu iki fikir Golyat'n kafasnda o ka-
dar kkl bir ekilde yer etmitir ki, Davut'un her-
hangi bir zrh giymeden zerine doru kotuunu
ve elinde de bir sopa oldunu grnce korkaca
yerde gocunur, dmannn bu grnteki hazr
lkszlna karlk seslenir: Ben kpek miyim ki
bana denekleI'le geliyorsun? Bu ocuun ks-
tahInn ocuka bir delibozukluk deil de, tam
tersine, dikkatle dnlm bir manevra olduu
nu Golyat akl edemez (Goiyat kadar Davut da,
Golyat'n kendi alannda Golyat'n dengi olana
yacaru arlarntr, onun iin Saul'un srarla ver-
DEV-LDURENLElt
138 Yukarda., Davut ile Galiatl, on beinci yzyl tahta oymas. dii zrhlar geri evirir); Golyat, denekSiz elde
139 Vietnam gerilla sav~, ada karikatr. sallanan sapan da grmez, oban heybesinin iin-
de ne gibi belalann gizli olabileceini de akndan
geirmez. Bylece bu talihsiz Filist! trikeratos (
boynuzlu tarih-ncesi gergedan) tantanal bir y-
ryle ilerler ve zrhsz alnn, kmsedi! d
man daha kendi, imdiye kadar hep ldrc ol
mu mzrann menziline gimeden, bir tek sefer-
de cann alacak olan sapan tana hedef eder.
Bu klasik yk bir yandan, silahlanma yan
nn tarihinin de ar ar sergiledii felsefi bir do
ruyu btn zamanlar iin zetlerken, bir yandan
da tarihi bir dnm noktasn belgeliyor; aslnda
bireysel zrhl sava tek bir rakibe yenilmedi, fa
lanksa (dzenli askeri birlik) yenildi. Falanksn
z de kendisini meydana getiren askerlerin dona-
nmlanndan ibaret deildi, bireysel savalardan
meydana gelme barbar sry alp, bir askeri ku

212
rulu haline getiren disiplindi; bylece, falanks,
dzenli hareketleriyle, eit sayda ve eit derecede
iyi silahl kiilerin birleik olmayan abalarnn on SAVAIN MORFOLOJIsr
kat fazlasn kolayca baarabiliyordu.
lyada'da mjdesini veren kvlcmlarn belli
belirsiz setiimiz bu yeni askeri teknik, kinci
Messeno-Isparta Sava srasnda (.. 650-620)
sava basks altnda kalplanan Isparta falanks
biiminde tarih sahnesine kesin olarak girmiti;
ama falanksn zaferi kesin olmad, nk Ispartal
lar t.. 431-404'deki Atina-Peloponez Savandaki
zaferlerinden sonra "kreklerine yaslanp dinlen-
meyi>< tercih etmiler ve dolaysyla falanks da az
sonra yeni tekniklerle karlaarak y,klmt. Ati-
na'nn knden otuz yl sonra bu galip Is-
parta falanksnn kendisi de bozguna uratlmt: 140 Hoplte savalar. bir kabartmadan ayrnt. 1.0. 400.
390'da Atinal peltastlar (hafif silahl piyade),
371'de ise bir Tebai kolu tarafndan. Bu kol, derin-
lik, arlk ve vuru gcnn eitsiz dallm saye-
sinde eski disiplin kazancn yeni artna gesiy-
le gelitiren nemli bir taktik yenilikti. Ama Ispar-
ta falanks gibi Atina ve Tebai teknikleri de kendi
zaferlerinin kurban oldu. nk t.. 338'de bir
Makedonya birliinin darbesi karsnda her ikisi-
nin de eski zaferleri buhar olup utu. nk bu
Makedonya birli!f,inde birbirlerinden iyice ayrlm
olan hafif sava ncs ile falanks yesi, alr s-
variyle ustaca btnletirilerek tek bir sava gc
haline getirilmiti. II. Eilip ve skender komutasn
daki Makedonya ordusunun yenilgiye uratt as-
keri Gler listesi gerekten uzundur. Ama Lucius
Aemilius Pau]]us'un .. 168'de, Pydna'daki zafe-
rinden sonra syledii, Makedonya falanks gz- 141 Yunan falanks, . yedinci yzyl sonlarmdan bir vazo par-
nn grd en korkun ve rktc manzaray- as.

d>< e) sz, bu birliin gcnn daha da inandrc


bir kant oluyor.
Paullus'un yenilgiye uratt Makedonya bir-
liine vgs, ayn zamanda, lm darbesini indi-
ren Roma birliinin efendisinin, dmann cesedi
banda syledii cenaze nutkuydu. Daha be ku-
ak nceki Atina, Tebai ve Akamenya birlikleri Ei-
lip ile skender'in Makedonya ordularyla nasl ba-
a kamadlarsa, o zamana kadar yenilmeyen tek-
nikIerine kar ksr bir hayranlk besleyen Make-
donyallar da Roma'ya kar duramadlar. Pers m
paratorluunu olduka rahat bir ekilde fethettik-
ten sonra Makedonyallar kreklerine yaslanp
oturmular>< d; onlar b~e dinlenirken Roma Ani-
bal'le korkun mcadelesinden elde ettii deney-
leri .. 197'de Cynoscephalae ve sonra Pydna sa-
va meydanlarnda sonuca vardrarak savama sa-
natnda devrim yapyordu. Roma lejyonu Make-
don falanksn yendi, nk Makedonya'nn hafif
piyade ile falanks btnletiren tekniini ilerIet-
miti; bu sistem eitimi ve donatm tamamen ay- 142 Roma ve Sarmatya svarileri; Trayan stunundan ayrnt.

213
n, hatta birlik olarak da birbirinden aynlm iki
g arasnda ok ince ve hassas bir ibirlii salan
mas temeline dayanyordu. Son derece uzmanla
nu iki birlik arasndaki bu ince ibirlii dengesi
bir kere bozulacak olursa -rnein, Cynoseepha
lae'de sis ve Pydna'da yer yanklan gibi denetlene-
mez etkenler yznden bozulmutu- birlik de ko-
puyor, daha hareketli ve etkili bir dman kar
snda tutunamyordu. Makedonya ordusunun bu
nemli zayflna karlk Anibal-sonras Roma
ordusu -.. 216'da Cannae'deki felaketten sonra
eski tarz falarksa bal kalmaktan vaz gemiti
stn derecede bir esneklik gelitirmiti; bu s-
tnlk, herhangi bir asker ya da birliin ister ha.-
fif sava ister zrhl piyade rol oynayabilmesin!
ve bir taktikten brne istedii anda geebilme-
sin! salayan yeni tip bir dizili ve donanma ba
lyd. Bireycilikle talimin avantajlann biletiren
bu esneklik, olgunlam Roma askeri dehasnn
karakteristik yandr. Her lejyonerde hafif piyade-
nin hareketliliiyle zrhl piyadenin kar konul-
mazln birletiren ve bu teknli cumhuriyet re-

143 1.8. ikinci ya da nc yzyldan katafrakt (Zrhlara brnm


kargl).

144 Svariye kar svari: Ar zrhl Memluklerin on drdnc yzylda grn.

214
jiminin son yzyl iiI)de kullanarak -ve ktye ar svarisine kar dayanamadlar. Romalla,
kullanarak- renip ustal~n yetenekli general- bundan alt yzyl nceki, piyadelerinin Anibal'in
ler elinde incelten Roma ordusu, ateli silahlann ar svarisinin insafna kald Cannae savan
icadndan nce piyadenin elde edebilecei en yk- da rendikleri dersleri unutmulard; daha nceki
sek derecede etkililii kazand. Makedonya falankslar gibi onlar da kreklere
Ama, tam da bu kusursuzlua eritii anda, yaslanmlard",; sonunda, Anibal'in birliklerinden
lejyoner, bir ift silahl svari karsnda urad daha da korkun ark tipi bir ar svari karsn
uzun yenilgiler dizisinin ilkiyle karlat. Bu sva- da yenilip gitmilerdi. Roma Cannae'den beri lej-
riler. sonunda piyadeyi sava meydanndan silecek yonerin Doulu svariler karsnda pek tutuna-
olan oklu svariyle kargl ve batan aa zrhl madn grmyor deildi -1.. 53'de Crassus'un,
svariydl. Carrhae'de (1.. 53) sava kazanan ok- tS. 26'da Valerian'n, 1.S. 363'de Julian'n byk
lu svariler Pharsalus'daki klasik piyade arp yenilgileri- ama piyade tekniinde yeni bir yara-
masn be yl nceden haber veriyorlard, ama ay tc ilerleme yapmamt. Lejyonu dzeltmeden,
ri zamanda, be yzyl sonra Adrianopolis'de (1.S. kaderine brakmlard; Edirne'de felakete ura
378) lejyoneri nihai yenilgiye uratan zrhl ve kar- ynca da, yenilen lejyoneri bsbtn kap dar et-
gl svarinin de ncsydler. Bu korkun sava tiler ve yeniden kurduklar ordularna zaferi kaza-
ta Roma ordusu kendi geleneksel askeri tekniine can zrhl svarinin kopyasn koydlar. Akllar
fazla gvendii iin yeniidi: Gotik dmanlarnn na bundan daha orijinal bir ey gelmiyordu artk.
basit bir taktik tuzaklarna kurban giden Valens'in Zrhl svari, Asur'un ar zrhl piyadesyle
!ejyonerleri bir sradada patlayan gkgrlts Gebelerin oklu svarilerinin yozlam bir bilei
git!" tepelerine inen C') ve skk, aresiz Roma miydi, ama daha zengi icad edilip, eyerden d
saflarnda grlmemi kayplar verdiren dman meksizin kargsyla hedefi vurmas mmkn ol

145 Ateli silahlara kar pala: 1798 Piramidler Sava'nda Msrl svari ve Fransz piyad~'.

215
146 Prusya saflar geitte, 1871.

mazdan nce de, egemen duruma gelmiti. Askeri durgunluktan gelen zayflarna iaretlerine kulak
teknik zerindeki bu egemenliini bin y srdrd asmadlar, 1.S. 1798'de de yeni bir teknikle donan
ve btn bu sre boyunca artc bir tekdzelilik m eski bir dmann basknna uradlar. Ermi
iinde Avrupa ve Asya'nn her yerinde grld; Louis'rn dzensiz valyeleririin tannamayacak
ama bu alann genilii, daha imdiden uursuz bir kadar deimi miraslar, Napoleon ynetinlndeki
gelecei iaret etmeye balamt. Bu blm sona ~Tans1Z kuvvetiydi bu gelen. 1516-17 arasnda Os-
.ermeden, zrhl svari kendi kendisinin levha-zrn manl yererilerinin zaferi piyade tekrklerini ye-
l bir kopyas haline gelmiti. Davut ile Golyat niden carlandrr gibi olmu, sonra, on sekizinci
arasndaki efsanevi arpmann bir tekrar olan yzylda Msrl Memlukler Osmanl egemenliine
Nahr Beir (tS. 1258) savanda Irakl ar zhl kar ksmen toparlanarak bamszlk kazanm-
svariler teke tek dvte hafif silahl ve hareketli lard, ama btn burlar Memluklere "ne bir ey
Mool oku svarilerine yenildiler. Bu Moollar G- unutturmu ne de bir ey retmiti. (6) Askeri
ney-Bat Asya'da uzun zamandan beri tannan ve gelenekleri talar, taktikleri ve donannilar yozla-
korkulan tipik Gebe istilaclard. (') Ama onla- rken, Bat Dnyas disiplirli piyade kuvveti tekr-
rn zaferleri de ksa mrl oldu, nk nasl eski ir yeniden kefederek glendiriyor ve artk ate
lalanks yesi zrhla talimi biletirerek baanya li silahlarla donatyordu. Devrim-sonras Fransa'
eritiyse yeni Svari anda da bireyci Mool kah- nn halktan devriip eittii kark ordu artk -
raman Msr Memluklerinin disiplinli ar svan- kntsnn son aamasn yaayan Osmanl yeni-
leri karsnda ksa srede yenildi. Memlukler, tS. eri kuvvetirn iyi kt bir kopyasyd; 1789'da,
1250'deki Mansure savanda tekniklerinin gele- Franszlar Msr' alarak Osmanllarn 1516-17 baa
cekte egemen olacan gstermilerdi. Burada Er- rlarn tekrarlamaya hazr bir durumdaydlar. Mu-
mi Louis'nin Frank ordusu, disiplinli mfreze d- rat Bey'in kendilerine krcesine gvenen kuvvetle-
zenlni bozarak kiisel eref kazanmaya alan rine kar Franszlarn utandrc zaferi drt buuk
valyelerin dncesizce bireycilikleri yznden yzyllk onulmaz durgurluun felaket sonularn
ar bir yenilgiye uramt. (S) ak seik ortaya koydu.
Bylece on nc yzyln sonuna doru Do- imdi ykm zlnci1imizi. zrhl piyadelerin ilki
u Akdeniz'de kimse Memluklerin karsna ka olan Golyat'n zrhl svarilerin sonuncusu olan
maz oldu; Pydna sonras Roma ordusu gibi rakip- Murat Bey'e kadar getirdik. Daha sonraki, daha iyi
sizdi Memlukler; ama Pydna ile Edirne arasnda tandmz halkalar stnde fazla durmamz ge-
geen be yzyl iinde Romallarn yapt gibi rekmez. Ateli silahlar anda Batda gelitiren ye-
Memlukler de "kreklerine yaslanp dirilendiler", ni piyade teknii statik kalmad gibi, tek bir Bat

216
ulusunun srekli tekelinde de kalmad. Fransz niinin ne byk bir tehdit olduunu gremediler.
levee en masse'nn (kitle halinde saldm) Prusya' Hitler ordular 1939-40'da ikinci bir Sitzkrieg bek-
nn kk ama son derece profesyonelordusuna leyerek rahat rahat oturan hasmlarnn bu hayal-
kar baans, yenilen gcn disiplini say fazlal lerini ykt ve onlar bu yeni temel zerinde sava
yla biletinne eklini alan yeni zorlamay baar kabul etmeye zorlad. O zamandan beri, kltlesel me-
makta Franszlardan daha ileri giden bir askeri ve kaniklemenin kendisinin de meydan okumaya u
siyasi dehalar topluluu yaratmasna yol at. Bun- radn gryoruz. Bir yanda, atom savann kii
da o kadar baarl oldu ki Prusya'nn 1806-07 sava- lik-diI makinalar karsnda byk apta insan
ndak! yenilgisinin acs 1813-14 Befreiungskrieg seferberlii tarihe karyor; bir yandan da, teknik
ile tamamen karlm oldu. Franszlar bundan hi bakmdan ok daha yksek dzeyde bir askeri G-
ders almadklar iin 1871'de daha da ar bir boz- cn bir noktada yourlatrlmkaynak ve kuvvet-
J(una uradlar; ama sonunda Prusyallar zaferleri leri, donanm ok daha geri, ama kendi setikleri
iin, Franszlarn yenilgileri iin ektiinden daha blgede ve kendi setikleri koullarda savamasn
fazla sknt ektiler. Kendi baarsnn parlakln ok Iyi bilen bir avu gerilla etecisiyle kar kar
dan gzleri kamaan Prusya Genel Kurmaynn ya geldiinde tamamen gsz kalyor. Bylece da-
strateji kuruculuu ilemez oldu, sonu olarak ha eski alarda olduu gibi bizim zamanmzda da
Prusya sava makinas lkenin o zamana kadar kntyle tap'nma arasndaki balantnn pek
grlmemi lde bir kuatma altna alnmasna ok rnei vardr; zellikle son rnein de gster-
yol aarak 1914-18 savan kaybetti. O zaman, Ba- dii gibi, ktlk kiilerin, nesnelerin veya teknik-
tl Mttefikler siper sava ve iktisadi abluka tek- lerin iinde yatan herhangi bir nitelikten ileri gel-
nikIerindeki baarlarna krce gvenerek, Hitler'in miyor' dorudan doruya putlatrrna ediminden
ordularnda gelien yeni mekanize hareketlilik tek- douyor.

26 Roma Papal: Zafer SarholUu


Koros-h)'bris-ate tragedyasnn grnd en genel mad: Papalk kendi inat eeriyle kendine kar
biinlerden biri de zafer sarholuudur. Bu lm- dvd o silah.
cl dl kazanmak iin giriilen mcadele silahl On birinci yzyln ikinci eyreinde Toskan-
bir sa va da olsa, manevi gler arasnda bir at yal Hildebrand Roma'ya yerletii zaman, kendini
ma da olsa, sonu deimez. Manevi alanda kaza- Dou Roma mparatorluu'nun ykk bir ileri ka-
nlm bir zaferin kt sonularnn belki de en rakolunda bumutu. Bizans Toplumunun yozla
dikkate deer rnei, Papalk kurumunun uzun ve m bir kolunun ynteminde olan ehir askeri ba-
hala devam eden tarihinin bir blmnde grlr. kmdan savunmasz, ahlaki bakmdan da tamamen
tS. 1046'da balayp 1870'de kapanan bu b- mf!isti. Hildebrand ve ondan sonra gelenler, bu
lmde Hristiyanin ruhani bakan iki kere ken- aalk ve yabanc ehirde Bat Hlristiyarlnn
di ynetim merkezinde dnyevi bir hkrtdara b0- ba kurumunu yaratmay baardlar. Hildebrand'n
yun emek zorunda kald. 1046'da mparator III. Papaln, dini yetkiyle dnyevi yetkiyi birbirine
Hemi, Sutri Konseyi'nde rakip Papay birden kartran, rnein ba)rahip Hrihor'un kurduu
Pa;alktan indirdi ve kendi adayru orlann yerine Tebai rejimi gibi baka kurumlarla karlatrmak
oturttu; 1870'de ise Kral Victor Emmanuel'in aske- iin allmtr, ama Papaln bu Respublica
ri birlikleri Roma'y zaptettiler ve Papaln Vati- Christiana'snda,zeiklerini benzetme ve aralojiy
kan dndaki son toprak egemenlii kalntlarn le anlatmay imkanszlatran bir benzerlik var.
da elinden aldlar. Bu iki felaketi birbirinden ay En iyisi olumsuz terimlerle arlatmak, rnein daha
ran sekiz yz yl iinde ise ortaa Respublica nceki bir blmde baktmz (1) Dou Roma m
Christiana'snn muhteem kuruluuyla bu yce paratorluk rejiminin tam kart olarak ... Zaten Pa-
manevi baarnn trajik k grld. Bylece palk omi. kar bir toplumsal tepki ve manevi pro-
talih ark tam yz altm derece dnm, Papa- testoydu; byle bir anlatm belki Hildebrand'n ba-
l ola~;anst bir yenilgiden olaanst bir zafere arsn en uygun ekilde verir. Papaln Romas,
ulatrm, sonra gene zaferden yenilgiye gtrm insarlarn kalplerine Antonirlerin mparatorluun
t. Bu en byk Bat kurumunu ykan silah da Pa- dan daha iyi sahip kan ve maddi dzeyde bile,
palk Romasnn d dmarlar tarafndan yapl- Bat Avrupa'da Augustus ya da Marcus Aurelius

217
lejyonlarnn hi bir zaman ayak basmaa geni
blgelere yaylan, yce bir imparatorluk kurdu.
Byk fedakarlklarla snrn Ren'den Elbe'ye ka-
dar genileten ve bylece Augustus'un da gcn
aan bir eyi baaran Karloman'n lkesinden de
geniti Papalk; nk Karloman bile Man ya da
Baltk denizlerinin tesine geememiti; oysa or-
taa Papal, Karloman'dan iki yzyl nce B-
yk Gregory'nin Papalndan beri ngiltere'de ma-
nevi egemenlii ele geirmi, sonra skandinavya'
nn manevi fethini tamamlamaya girimiti. Karlo-
man'n lmnden iki yzyl kadar sonra skandi
navya'dan baka Polonya ve Macaristan'n Papah-
a balanmas da tamamland.
Papaln bu fetihleri bir bakma Papalarn s
nrlarn genilettii Papalk Cumhuriyeti'nin ana-
yasasna balyd; nk bu anayasa dmanlk ve
diren yaratnyor, gven ve sevgi duygularn
uyandryordu. (') Papaln Respublica Christiana'
s, ruhan, merkeziyetilik ve tekdzelikle Siyasi e-
itlilik ve yetki farklln biletiren bit sistem ze-
rine kurulmutu. Ruhani iktidarn dnyevi iktidara
stnl anayasa retisinin ana noktalanndan
biri olduu iin, bu bileim birlik sorununu vurgu-
::~ . luyor, ama te yandan, yeni yetimekte olan Bat
147, 148 Roma Kilisesi'nin alakgtllll ve debdebesi. Beinci yz- Toplumunu, bymenin onsuz edilmez koullan
yldan bir Roma mozayii Kilise'yi kendi halinde bir kadm olarak res- olan zgrlk ve esneklik gelerinden de yoksun
mediyor; on nc yzylda mcevherler taknm bir imparatorie
kl1rnyordu. Aslnda Papaln ruhani otoritesini or-
haline gelmi.
taklaa tanmak demek, Bat Hristiyanlnn top-
i umsal birli"ini kabul etme anlamn da iinde ta-
yordu ve bu durum, Papaln boyunduruunu
srtlanan herhangi bir mahalli topluluun siyasi
bamszln da belli lde garantiliyordu; ayn-
ca Papalk boyunduu, on birinci yzylda henz
hafif bir yk saylrd. Papalk yntemiyle doru
dan doruya iliki kurduklar ve bylelikle Bat
Hristiyan Toplumu iinde hak sahibi birer ye ola-
rak tanndklar iindir ki Hristiyanl yeni kabul
eden barbar Macaristan ve Polonya krallklar Reg-
num Teut.onieum (Tton Birlii) tarafndan zapto-
lunrnak ve yutulmak tehlikesini atlatabildiler; oysa
eskiden Saksonlar Karlarnan tarafndan zorla "H
ristiyanlatulm>, rlandallar ve Prusyallar da
daha sonraki yzyllarda ngiliz krall ve Tton
Birlii tarafndan gene zorla uydulatrlmt. (3)
ngilizler gibi Macarlar ve Polonyallar da Papalk
sayesinde, siyasi bamszln kaybetme bedelini
demeksizin, Bat Huistiyan toplumunda ye ol-
marun toplumsal ve kltrel yararlanndan nasip-
lendiler. Gene byk lde Papalk ynetinlyle
bir kar birlii kurulabildii iin Lombardiya'nn
ehir devletleri mparator 1. Frederick'e kar siyasi
bamszlklarn hakl gsterebildiler ve mpara
tor II. Frederick'e kar da bunu devam ettire-
bildiler.

2111
ortaa Papalnn mahalli bamsz devlet lerini, yeni bir plana gre, daha gen temeller ze-
zlemlerine kar tavn olduka liberaldi; Pepen, rinde ykselecek daha hafif bir bina yapmaya has-
Karloman ve Matilda'nn ard arda yaptklan ba- rettiler. Papaln rmcek ann incecik telleri on
lara. dayanarak ruhani yetki dnda dnyevi birinci yzylda ortaa Hristiyanln btn ka-
yetki de istedii Orta talya blgelerinde bile ma- dar paralar iin de hayrl bir birliin iine zorla-
halli devletikJere kar yumuak davranyordu. madan ekti; bu incecik ipek gibi tellerin sertleip
Bat Toplumunun bymesini durduran ve arp
ehirlerin ehir-devletleiine dnmesi hareketi il-
kin Lombardiya'da ba gstermi ve Romagna, tan demir zincirler haline gelmesi daha sonraki bir
olaydr.
Ma,rches, Umbria bu yolu izlemilerdi. Hareket
Papaln bu yaratc almasnda hayati ya-
Lombardiya'dan talya'nn baka blgelerine yay-
. lnca Papalk bu eilimi anlayla karlad. t.S. ratc g phesiz ki ne ynetim yetisi, ne de top-
119S'de III. Innocent Taskanya'da yeni kunlan e rak egemenlii tuzandan kanabilme baansy
d. Roma ynetiminin bu ada Papaln koruyu-
hir-devletleri ligasn resmen tand, aynca Pisa'y
da ligaya katlmaya tevik etti. Bu hayrhah tavr, cu kalkan altnda.bir Hristiyan Cumhuriyetin
Papaln metropoliten blgesi olan Ducatus Roma-
yoktan var edebilmesinin temel nedeni, Papaln.
nus (Roma Dkal) iin bile geerliydi. Bu blge- byme aamasnda genileyen bir toplumun ma-
de Papa, yen doan Tivoli, TuscUum ve Viterbo'- nevi nderliinl bilinli bir ekilde omuzlamasydl.
Hildebrand'nPapal Hristiyan pleblerin sze d-
nun yurttalk haklarn Roma'nn saldrgan yurt-
talarna kar koruyordu. ehirleme hareketi klemeyen zlemlerini dile getirdi ve rgtledi. On-
1143'de Roma'da, militan ve devrimci bir biimde lan tek tek bireylerin ya da dank aznlklarn
patlak verdiinde, Papalk ynetimi onunla da uz- hlya ve kuruntular olmaktan kararak stn de-
lamakta gecikmedi. 1143'deki Roma ayaklanmas erde, yerlemi bir yetkiye dayanan ortak davalar

n 1145'de yeni cumhuriyetle Papa III. Eugenius'un haline getirdi. Hristiyan Cumhuriyetinin zaferi,
antlamalar izledi; USS'de III. ClemenVin Papal rahipleri yasa d evlilik ve mali yozlama gibi iki
srasnda bu antlama metni dzeltildi ve ye- byk ahlaki kntden artma, Kilise'nin haya-
nilendi. tn dnyevi ktidarlarn mdahalelerinden ve Do-

Bat Hristiyan Dnyasnda prensIerIe ehir ulu Hristiyanlarla Kutsal lkeyi Mslman Trk-
devletlerin ounluunun hi mrn krn
etmeden lerin penesinden kurtarma kampanyalan arasn
Papalk egemenliini tanmalarnn nedeni, Papa- da kazanld. Ama Hildebrand Papalnn btn
nn o sralarda dnyevi iktidar alanna ayak atma eserleri veya en iyi eserleri bunlardan ibaret deil
en;elleri beslediinden phe edilmemesiydi. Bu di. Hildebrand zamanndaki byk Papaln bal
agda P~palk ynetimi toprak zerinde egemenlik ca erdemi, soylu eylerin tohumlanlli kefetmek ve
kazanma yarna girmiyordu, ne ada Istanbul byle bir rnn hasadn toplamay bilmesiydi; bu
Imparatorlar gibi toprak egemenlii tekelinde id- deha, hal seferine kan Kilise militannn kut-
dias vard, ne de Byk Otto gibi, Bat'daki Kutsal sal sava.. larnda deil, niversiteler ve tarikatler
Roma Imparatorlarnn Fransa, ngiltere ya da Le- gibi umut veren kurumJar verimli bir ekilde ekip
on'un bamsz krallarya ilikilerinde yaptklan evirmekte ya da Bat Hristiyan Dnyasnn en
gibi, kendilerine ncelik tannmasn istiyorlard. sekin yeteneklerini Papalk ynetiminin hizmeti-
Tamamen genel bir lde, tamamen ruhan karak- ne toplamakta kendini gsteriyordu.
terde bir yetki kullanyorlard; bu yetki herhangi Hildehrand'n Papalnn ykl da douu
bir toprak egemenlii yetkisinden apayn bir d- kadar olaanst bir manzaradr; r!k ykselir-
zeydeydi ve bu dzeyde kald srece mahalli p0- ken sahip olduu btn erdemler, kmeye bala
litik zgrlkler iin bir tehlike yaratmyordu. Pa- dktan sonra kendi kendilerinin tam antitezi olur-
palk hierokrasisi, en parlak dneminde, toprak lar. Maddi gce kar manevi zgrlk iin savaan
hrsna kar usta devlet adamlanna yakr bir ka- ve kazanan ruhani kurum, imdi kendisi, Bat H
ytszlk gsterirken, bir yandan da Bizans'n Papa- ristiyanlnn toplumsal yapsnda skp atmaya
lk Romasna getirdii eyiz olan ynetim yetisin alt hastala yakalanmt. Bir zamanlar kut-
enerjik ve giriken bir tarzda kullanyordu. Orto- sal eylerden kazan salamaya kar sava aan
doks Hristiyanlkta bu yeti Roma mparatorluu Papalk imdi btn dnyasndaki papazlara, her-
nun mezardan karlan hortlana bir tz koymak hangi bir dnyevi ktidardan almay.. yasaklad
iin kullanlm, yani bir zorlamamn hizmetine ko- ruhani tercihler iin Roma'ya hara verip makbuz
ulmu, bylece yeni doan Ortodoks Hristiyan almasn tlerneye balamt. Manevi ve fikri
Toplumu dayanlmaz derecede ar bir kurumun ilerlemenin beyni ve cephesi olan Roma Kuria's
kabusu altnda ezilip gitmiti; ama Respublica (Papalk Divan) -manastr hayatn yeni yk-
Christiana'nn Romal mimarlan ynetim yetenek- sekliklere eritiren azizler ve niversiteleri yarat-

219
PAPANIN GSTER1ILtGt 149 Ata binmi Papa, Roma'nn imparatorluk geleneinden alnma
bir egemenlik motifiydi. On nc yzyldan, Konstantin'in Arma-
an1D1 gsteren bir freskte mparator, Papa T. Sylvester'e Roma'nn
egemenliini balyor, sonra da. onu ehre gtryor.

makta olan bilginler iin bir kuvvet kaynayd bu mi fiziksel zor rejimi manevi klcn darbelerine
meclis- imdi bir manevi muhafazakarlk kalesi hi kulak asmayabiliyordu; ite byle durumlardan
haline gelmiti. Mahalli di,inyevi trediler, yani Ba- birinde Roma Kilisesinin Militan Sfenks bilmece-
t Hristiyanl Dnyasnn ykselen yresel dev- sine cevap bulmak zorunda brakld. Tanr'nn as-
ietlerinin prensieri, Papaln, kendi otoritesini et- keri, artk ilerleyememek pahasna manevi olmayan
kili klmak iin ustaca gelitirdii mali ve idari silahlar kullanmaktan kanmal myd? Yoksa
aralarn rnlerinden, bunlarn aslan payndan, Tanr adna eytana kar savarken dmann
Hristiyan Cumhuriyetinin egemen ruhani iktida- kendi silahlarn m kullanmalyd? nk dma
rn yoksun klyorlard. Kk bir blgede siyasi n siperinden skp atmann tek yolu onu kendi ba-
egemenlie sahip olmak da bu kaybn acsn gide- rutuyla atelemekti. Ama bu iki yoldan hangisi
recek bir avuntu deildi. Baka herhangi bir ku- gerek Hristiyan imalUna uygundu?
rum, Tanr'nn dmanlarna, kfr etmek iin bu Reform yapmak isteyen Papa VI. Gregory tS.
kadar ok frsat verdi mi tarihte? (5) Hildebrand 1045'de Papalk grevini stlendiinde, soru ok
Papalnn k yaratcln yazgs inceleme- acil ye pratik bir biimde karsna kt. Bir reronn
mizde imdiye kadar karlatmze~ ar peripe- arac olarak hizmet grecekse, Kutsal makarnn et
teia olaydr. Bu, nasl ve niin oldu? . kili bir biimde rgtlenmesi gerekiyordu; rgtlen-
Naslolduu, Hildebrand'n kariyerinde kayda mek iin para gerekliydi; ama gerekli kaynaklar
gemi ilk ilemde sezinlenir. yoktu; nk eski Papaln Patrimonla petri gelir-
Rcma Kilisesi'ndeki yaratc kiiler on birinci leri Patrimonla ile birlikte ortadan kalkmt, hac
yzylda bir Hristiyan Cumhuriyeti kurarak Bat larn baladklar ise Sen Piyer Kilisesinin alta
DnylU:n anariden kurtarmaya alrken, poli- nndan, Ducatus Romanus'un serseri soylular tara-
tik bir dnya dzeni kurarak uluslararas anariyi fndan alnyordu. Byle dini yerde yaplan hrsz
. ortadan kaldrmaya alan biz bugnk varisleri- ln Papalk ve Hristiyan Cumhuriyeti karlarna
nin karlat ikilemle karlamlard. Amala- zarar verdikten baka, kendi bana da kt bir su
rnn z, fiziksel zor yerine manevi otorite rejimi- olduu tartma gtrmez bir gerekti. Bu hrszla
ni getirmekti, iddete kar mcadelelerinde en rn herhangi bir manevi uyarya kulak asacaklar
stn zaferlerini kendilerine kazandran silah, ma- da yoktu. u halde, bu apak olayda zora zorla kar-
nevi kllaryd. Hildebrand t.S. 1076'da tmparator lk vermek hakl gsterilebilir miydi? VI. Gregory,
IV. Henri'yi tahttan indirir ve araroz ederken fizik- Hildebrand' kendine capellanus (apel papaz) ta-
sel zora hi ba vurmamt; ama Papa'lUn kanatl yin ettii zaman bu sorunun cevab verilmi3ldu;
szlerinin manevi etkisi, tmparatorun Alpler-tesi nk Sen Piyer Kilisesinin altaru da, zerine y
uyruklarn ylesine sarst ki birka ay iinde Hen- lan armaanlar da korumak, capellanus'un iiy
ri Canossa'ya geldi. Ama baka durumlarda, yerle- di; Hildebrapd hemen asker toplay.p serserileri zor-

220
150 On beinci yzyldan bir resimde ayn motif tekrarlanyor: mpa
rator Friedrich Barbarossa, 1177'de mparatorla Papa'nn uzlamas~
dan sonra, papalk otoritesine boyun ediini gstermek iin Papa ill.
Alexander'i Roma'ya gtryor.

la kap dan ederek bu grevini yerine getirdi.


Hildebrand grev banda bu ilk admlli att
nda eyleminin isel ahlaki zellii henz belirsiz
ve yorumlanmas gt. Ama krk yl sonra, son
saatlarn yaarken, iin gerek z biraz daha gz-
le grnr hale gelmiti. .S. l085'de, Saleroo'da,
srgnde bir Papa olarak lm deinde yatyor
du, zamanla Sen Piyer Kilisesi a!tarnn basamak-
larndan yaylarak btn Bat Hristiyanln kap-
layan askeri mcadelede yardmc olmalar iin
kendisinin ard Normanlar Roma'daki kutsal
makamn yakp yama etmilerdi. Hildebrand ile
IV. Henri'nit fiziksel atmalarnn doruu, iki
yzyl sonra IV. Innocent'le II. Frederick arasnda
lmne giriilecek ok daha korkun mcadelenin
habercisi gibiydi; IV. Innocent'in Papal srasn
da ise Hildebrand'n davrannn anlam daha ak
c!acaktl. Zora zorla karlk verne alternatifini se-
mekle Kiliseyi yeni bir yola sokmutu Hildebrand;
bu yeni yolda dmanlar olan Dnya, Beden ve
eytan, Yeryzne indirmeye alt Tanr Kenti-
ne kar zaferi kazanacaklard.
Papalk, ruhlardan kovmaya alt fiziksel
~iddet ifritine yakalandysa, bu, teki Papalk er-
dem1erinin de niin kendi kartlar olan kusurlara
dntklerini aklar. nk manevi klcn yeri-
ne maddi klcn konmas, baka her eyin birrr yan
wnu olarak izleyecei lmcl ve temel deiim
dir. Bir zamanlar kutsal eylerden para kazanmay
yasaklayan Papalk imdi vergi sistemi kuruyor,
bunu gelitiriyordu, nk Papalk Maliyesi srekli
para talep ediyordu, nk Papalk ile mparator 151 Papa ID. Nicholas ile konuan Dante, Papal tamah ve
luk arasnda srekli tekrarlanan savalard!O\ para msriflii dolaysyla knyor.

221
gerekliydi; Papalk bir gn Avignon'da rakip dn-
yevi glerden birine teslim olunca, Bat Hristiyan
Dnyasnda Papaln zamanla kendine kazand
idari ve mali kudretin tamamn bu mahalli dnye-
vi prensIerden birinin erge ele geirecei de artk
belli olmutu. Papalk Kutsal Roma imparatorluu
ile lmne atmas sonucunda takatn kaybe-
dince kendini mahalli dnyev devletlerin insafna
brakt, onlar da, ortaa tarz savamak iin edin-
dii ar zrhlarn yama ettiler. Papaln bu ya
maclardan bulduu tek avunma, mahalli dnyevi
prensierin Papalktan yamaladklar eyler kar
lnda lutfen izin verdikleri kck bir toprak
egemenliiydi. Bu yeni toprak egemenlii datm
na boyun een -ya da boyun emek zorunda ka-
lan- Papalk artk kar konulmaz bir gelgit ze-
rinde srklenmeye kendi kendini mahkum etmi
152 PAPALICIN ALAKGNLLLC Papa Vll. Greguar' ti. Reform okundan sonra Papaln muhafazakar-
n Roma'dan kovuluu. Greguarn en yksek dini ve dnyevi kud- Ik tavrna saplanmasnda da, phesiz, artk ken-
reti eline geirebilme abalar onu mparator IV. Henry ile srek- di kaderini kendi belirleyemediinin, dalgaya ka-
li atmaya srkledi. l077'de Kanassa'da bartlar, ama Henry
sonradan Greguar' Papalk tahtndan indirdi, Greguar, gney plp siiklendiinin bilincinde oluunun da psiko-
talya'da srgnde ld. lojik etkisi vard. Gnll insiyatif gcn kaybet-
tiine gre, gvenliini durgunlukta aryordu. By-
lece yalnz Protestan Reformunun teolojik ve hiye-
153 Kendi kendini sa'nn vekili olarak" tayin eden m. Inno- rarik yeniliklerine kar gzn yummakla kal-
cent: Roma'da, eski Sen Piyer'deki bir portre.
mad, modern Bat fiziksel bilimlerinin yenl keif
lerini ve modem Bat toplumsal felsefesinin yeni fi-
kirlerini de grmezlikten geldi.
Belki imdi, Papaln nasl bu olaanst pe
ripeteia akbetine uradn biraz olsun cevaplan
drabildik. Ama olaylar dizisinl betimlerken ayn
zamanda nedenl aklayamadk. Papaln her
alanda knn manevi kl yerine maddi klc
tercih etmesinden ileri geldii tezirnizde hakl ola-
biliriz, bu lmcl deiimin Hildebrand'n kamu
hizmeti hayatnda att ilk admla baladn sy
lemekte de hakl olabiliriz. Ama Hildebrand'n zo-
ra zorla karlk verme yolundaki ilk kararnn b
tn Hildebrand giriiminin ykmna yol at bir
olgu olarak ortaya ksa ve kantlansa bile, bu, ola
nn apriori byle olmak zorunda olduunu kant
lamaz. Tek bana bir Hildebrand tragedyas, ma-
nevi amalar iin maddi aralar kullanmann teh-
likeli bir oyun olduu yolundaki basmakalp sz
karutlar sadece. Ama tehlikeler karsnda yaa
mak, hayatta olmann kanlmaz koullarndan bi-
ridir. Ayrca tehlikeli manevralara ba vumlursa
yenilginin kesinleeceinl gsteren bir ahlaki yasa
da yok. Hildebrand olaynda bir felaket olduunu
gstermek yetmez; in sorusuna da cevap verme-
miz gerekiyor.
Ortaa Papal nlin kendi aralarna kle
oldu, niin, maddi aralar kullanmakla; o aralar
kullanmasnn gerekesi olan manevi amalara
eriekten vaz geerek kendi kendine ihanet etti?

222
Papaln nihai yenilgisinin nedeni, grlyor ki, sarlkla, cinayetle, rza gemeyle, cinsel sapklkla
balangtaki zaferin o zaman tahmin edilemeyen ve aile ii cinsel ilikiyle suland. (7) Drt yzyl
sonularndan douyor. Zora zorla karlk verme- dan biraz ksa bir sre iinde dnyeviliin zehiri
nin tehlikeli oyunu bu durumda lmcl bir sonu herhalde iyi ilemiti ki iki sahne arasnda bu ka-
verdi, nk bir kere, oyun fazlasyla baarl ol- dar keskin bir kartlk olabilmit.
mutu. Kutsal Roma mparatorluu ile mcadele- Bir Papann silah zoruyla Gney talya'y isti-
lerinin ilk aamalarnda bu tehlikeli manevrann la ettii, erefsiz bir yenilgiye urad ve derdin
kendilerine kazandrd baarlarn bysne ka- den ld bir ift benzer sahne daha var tarihte.
plp sarho olan Papa Vll. Gregory ile onu izeyen Bilinci sahnede, Papa x. Leo, Normarlar tarafn
ler zor kullanmakta direttiler, bu ii anya vardr dan tS. 10S3'de bozguna uratlyor; ikinci sahne-
dlar, sonunda ara ama haline gelerek kendisini de ise Papa v. Innocent tS. 12S4'de Manfred kar
kullananlarn yolunu artt. VII. Gregory, Kilise snda yenilgiye uruyor. Dtan bir baka gre, ga-
reformunda nne engel kard iin mparator lipIerin elinde Leo, Innocent'e orarla daha kaba bir
lukla savayordu, ama v. Innocent iki yzyl son- zulme uramt; ama iki olay gerekeler ve zihni
ra mparatorluk iktidarn ykmak iin mparator tavrlar asndan deerlendirirsek, daha byk ah-
lukla dvt. Hildebrand Papalnn k m- laki yenilgiye urayann Innocent olduunu gr-
ros-hybris-ate dramnn son derece trajik bir tem- rz. Papa Leo, hem Dou hem de Bat mparatorla
siliydi. rnn dnyevi glerinin de yardmyla, tamamen
Bu Leitmotiv'in ileyiini iki yoldan dorulaya dk seviyeli bir haydut ve serseri etesine kar
biliriz: Oyundaki ilk ve son sahnelerini karlat bir polis harekat yrtyordu. Kalbini kran da
rarak ya da bir btn olarak olay rgsn analiz yenilgisi deil, kendi davasn benimsemi insanla-
ederek.
rnein bir Kutsal Roma mparatorunun top-
lantya ard bir Kilise konseyinde rakip Pa-
pa adaynn kp konutuu, dardan baknca
benzer, ama ieriden baknca farkl sahneleri, aday-
lardan ikisinin sahte bulunup kovulmasn, n-
csnn ise makamndan ekilmeye zorlanmasn
dnn. tS. I046'da mparator III. Henri'nin top-
lad Sutri Sinodu tarafndan bu ekilde makanun-
dan vaz gemeye zorlanan Papa, VI. Gregory idi;
14IS'de de, mparator Sigismund'un himayesi al-
tnda toplanan Konstans Konseyinde Papa XXIII.
John ayn akbete urad. Dandan baklnca iki
sahne arasnda hi bir fark yok gibidir, ama iki
protagoniSt arasnda bir ahlak ve dnya gr
fark vardr ki, arada geen drt yzyln Papal
nasl bir ahlaki kntye urattn iyi gsterir.
Papa VI. Gregory dnyevilikle ilgisi olmayan, aziz
yaradll bir adamd, Papalk grevini deersiz
vaftiz olu Papa IX. Beneclict'den kurtarmak iin
parayla satn alm ve bylece teknik adan, kutsal
eylere para katma suunu ilemiti. VI. Gregory'
nin mahkum edilmesi, btn Bat Hristiyaninn
fkesini uyandran bir adaletsizlikti; nitekim Hil-
debrand da bu nederle hayatlU Kiliseyi keyfi "Se-
zar-Papalk ynetiminden kurtarmaya adamt.
Ama bu adli adaletsizlik ediminin kurban hi sz
lanmadan yargy kabul etti ve onaylad. Konstars
Konseyinin Papa XXIII. John olarak karlarna
almak zorunda kaldklar, 1nsarlln en soysu-
zu (6), condottiere (cretli asker) Baldassere Cos-
sa ise hi de byle bir kii deildi. "Kat ve tutuk-
lanarak geri getirildi; hakkndaki en kepaze sula- 154 Aziz Francis'in koruyucusu IX. Greguar, eski Sen Piyer'deki
malar aa karlmad; sa'nn vekili sadece kor- bir mozayikte.

223
rn lxiazlanmas oldu. Oysa IV. Innocent, yenilgi- metres tutma ve dini ilerden para kazanma konu
ye uram ve lm bir dmann oluna kar sa- sundaki atmann kanlmaz sonucu olarak hakl
va amt ve bu dmandan o kadar nefret edi- gsterilebilir; yalnz bunun iin, bu mcadele de
yordu ki bu amansz kan davasn ikinci ve nc Kilisenin kurtarlmas yolundaki tek mcadelenin
kuaklara kadar srdrmeye hazrd. Babasnn
ayr grnmleri olarak ele alnmaldr. Grevinin

saldrgan ihtiraslarndan vaz gemi, sadece huzur bu etin dnm noktasnda Hildebrand da Kiliseyi
iinde oturup rahat etmekten baka bir ey dn Vens ile Mammon'a klelikten kurtarmann dn-
meyen bir prensi babasndan kalma krallndan yevi ktidara politik bamllktankurtulu s~lan
kovmak zere savaa girmi ve bu sava dman madka, bouna kaybedilmi zaman olduuna

nn lkesinde yrtememenin acsndan lmt. nanm olabilir. Kilise bu nc prangadan kur-

Askeri adan Leo'nun da, Innocent'in de seferleti tuln:adka, nsanln yeniden douu iin giIi
yaklak olarak ayn ekilde sonuland, ama iki gi- mes gereken kutsal ilerden alkonmu olmayacak

riim ahlaken kyas kabul etmez; bu ahlaki uurum myd? Ama bu iddia, Kilise ile dnyevi ktidar
da arada geen iki yzyl iinde Papaln geirdii arasnda sahici ve verimli ibirlii imkannn 1075'

manevi yozlamann bir gstergesidir. de gerekten tamamen ortadan kalkp kalknad


Bu karlatrmalardavarln sezebildiimiz sorusunu sormay zorunlu klyor. Bu soru sonldu
koroshybrisate'nin ileyii, oyunu bir btn ola- unda, en az iki nedenden tr, kantlam~ zahrne-
rak ele alp olay rgsn incelediimizde daha da tine Htldebrand'n girimesi gerekiyor.
a~k seik grlr. Bilinci perde tS. 1046'da, Hil- Bir kere, ne Hildebrand ne de partizanlan
debrand'n kamu grevinde att ilk admlarla a
-1075'de Hildebrand'n dnyevi iktidar tarafndan
lr; Hildebrand, Bat Hristiyan Dnyasnn bitki-
dini tayin yaplmasn yasaklayan fermanndan ne
sel uyuukluundan uyanmaya balarken Papal nce ne de sonra- Kilisenin ruhani yneticiletinin
n karsna ne gibi bir meydan okuma getirdii
seiminde dnyevi ototitelerin oynayacak meru
ni anlam ve kabul etmi bir kiiydi. Ancak sefa- I)ir rolleri olduunu inkar etmeye kalkmamlar
Ietten duyular kreimi bir toplumda -Karloman d. Ikincisi, 1075'de tamamlanan otuz yllk sre
kuann alacakaranlndan Byk Otto'nun a
boyunca, eski metres tutma ve dinden para kazan-
fana kadar Bat HIistiyanll bu durumdayd
ma sorunlar atmasnda Kutsal Roma mpara
ahlaki nderlik, Roma Papalk makam gibi, taIihi- torluu ile Roma Papalk makam el ele alma
mkan bulmulard. Bu koullarda, rahip tayini
nin o sefil dneminde, kendini iyiden iyiye rezil et
mi bir kurumun eline braklabilirdi. Bat Dnyas
konusunda dnyevi otoritenin mdahalesini snr
manevi uyuukluundan syrlp bir btn olarak lamak ya da yasaklamak yolunda kararl bir politi.
daha iyi bir hayat aramaya balad zaman Pa- kaya ihtiya duyulmas en azndan tartlabilirbir
eydi. Zaten Hildebrand I075'de ipleti koparmaya
palk makam iki alternatifle i kar karya kald:
Ya o .an ahlaki merdiveninin en alt basaman karar verm olmasayd, yeni ve verimli bir ibirlii
dan bir srayta en st basamana trmanacak dnemini balatabilecek yeni bir uzlamaya varl
mas mm~nd.
ya da o gnk rm durumunda boyundurua
kstrlm olarak kalacak ve krallnn sayfp par- Hildebrand'n yapt iin ciddiyeti, onu izle-
alanp Medlerle Perslere sunulduunu seyrede- yen felaketin boyutlarndan da kolayca anlalyor.
cekti. (H) te bu anda Hildebrand, Kilisenin, Bat Hildebrand bu tayin sorununda, otuz yldr Papa_
Dnyasnn manevi nderliindeki iddiasn kesin-
la kazandrd manevi prestilin tmn kuma-
letirmek gibi muazzam bir greve adayolarak or-
ra soktu. mparator IV. HenIi'nin AIpler-tesi bl-
taya kt; otuz yllk dev almalardan sonra im- gesindeki Plebs Christiana (Htistiyan Plebler) ze-
rndeki vicdani etkisi de, Sakson silahlarnn da
kansz baard. 1075'e kadar, Bat Dnyasnda ra-
kipIerin cinsel ve mali yozlamalarna kar yr- yardmyla, mparatoru tS. 10n'de Canossa'ya ge-
trecek kadar kuvvetliydi. Canossa olay imparator-
tlen ikili sava kazanlmt; zaferi kazanan da,
daha bir yzyl nce, dklyle Bat Kilisesi- 1k onuruna belki de hi bir zaman kendini tama-
nin en byk skandallarn yaratan Roma Papalk myla kurtaramad bir darbe vurmu olabilir,
makamnn ahlaki azmiydi. Papalnn nc y ama bu manevi zafeti izleyen olay bir sonu deil,
lndaki bir zafer annda Hildebrand kanlmaz ol- br yenilemeydi; yani Hildebrand'n iki yl nce ba
sa da, ardndan f~laket getireceinden phe edile- latt savan yenilenmesi. Bundan sonraki elli yl
meyecek bir adm att. tS. l075'de Hildebrand sa- nde meselenin yattrlmasna alld, ama a-
va cephesini salam alan olan metres tutma ve tma Batnn toplumsal yapsnda bir yara gibi
dinden para kazanma ilerinden, hi de salam ol- kald ve buhranlar ne zaman sktrsa yeniden
mayan resmi tayin alanna geniletti. alma eilimi gsterdi. Hildebrand'n 1075'de tu-
tUturduu ate yz yl sonra hala alevalev ya-
Belki mantken, tayinler konusundaki atma, nyordu.

224
155 Aziz Francis, Bayan Yoksulluk ile evleniyor. Eski manastr mezhepleri iin yoksulluk nefsi kr-
!etme rejiminin doal bir parasyd; ama Francis yoksulluu, sa'nn hayat ynetiminin ideal biimi
olarak seti.

225
Tragedyann ikinci perdesi Papa III. Innocent'
in zamanna (tS. 119.81216) raslayan bir dinlenme
sresi ile alr. Almanya i sava sonucu ikiye ay
rlm, Sicilya'nn ocuk kra,l Frederick de Papa'
nn velayetine girmitir; bu durumda gen Papa,
Hildebrand'n hayal ettii ekilde Hristiyan Cum
huriyetinin Bakan roln oynayacak frsat bul
mutu. III. Innocent gerekten de Hildebrand Pa
palnn Sleyman' ya da Kanunl Sleyman' ya
da Harun Reid'i olmay becerdi. Parlak bir rold
bu, Papa da dorusu roln iyi oynuyordu; ama
Innocent'in papal gerekte, yzeyden grnd
kadar kazanl Cmad. Bir eylem adam olarak hi
phe yok ki soylu bir kiiydi; ama bu soyluluk az
ck bir hybris'le lekeleniyor ve biraz da kaln-kafa
llkla ktleiyordu. Hal seferi silahn kullan

tarz, yarglarnda yanlma paynn nemli olduu


nu gsterdi. Hohenstaufen Hanedanyla ve mpara.
torla ilikisi, ayrca, kuann en byk insan
olan Aziz Francis'e kar tavr da bu noksann a
a vurur.
Innocent Papa olur olmaz Suriye'de Eyyubi ku
atmas altnda kalan Frank beyliklerinin kurtarl
mas iin hal seferi amak yolunda vaz vermeye
balad. Ama bu giriim tamamen ters sonu verdi,
nk Batl Hristiyan hal ordusu ilk 'hedefinden
vaz geerek seferi Dou Roma mparatorluu'nda
ki Hristiyan kardelerine kar anlamsz ve yak
ksz bir kampanya haline getirdi. Bu ac durum
ka~lSnda, Innocent, Bat Hristiyanlnn erefi.
ne reziice bir leke srldn grerek byk bir
perianla dt ve gerekten idealist olduunu
inandrc bir ekilde gsterdi. Ama soylu bir ruha
sahip olduuna inandmz iindir ki, 1204 dersin
den topu topu drt yl sonra, hem de yabanc Orto
doks Hristiyanlk diyarnda deil de Languedoc'da,
yani kendi Hristiyanlk alannn merkezinde, gene
Hristiyanlara kar Hristiyanlarn seferini dzen
lerken grnce, bsbtn ayoruz. Fransz Ha
llarnn stanbul'u yama etmesi karsnda b
156 Papalk Jbilesi'ni balatan VIll. Boniface; Arnolfo di Cam-
bio'nun yapt sylenen bir heykeL. yk znt duyan Papa, bu Fransz ruhanl uyruk.
larnn, hem bu sefer Papa'dan da resmen izinli ola
rak, Bat Respublica Christiana'snn en zengin
eyaletlerinden birine salverildiklerinde daha az
hayvanca davranacaklarna m inanyordu? Inno
cent, kendi eliyle serbest brakt korkun iddet
ve ktlk kUvVetlerini bu sefer bir nceki sefer
den daha iyi denetleyebileceine mi inanyordu?
Innocent hal seferlerini ocuka bir becerik
sizlikle yzne gzne bulatrd, ama ayn bece-
riksizlik mparatorluk ve Hohenstaufen sorunlar
n ele alnda da grlr. imparatorluk kavgasn
da Hohenstaufenlere ka~ tarafa krlemesine ka
157 Tahttan indirilen Papa
XXill. John'un yerine geen V. tld, ama sonra kendi destekledii aday, Bruns
Martin; bronz madQ.lyon. wickli Welf Otto, imparatorluk tacn elde edince il

226
kin Papaya kazk att. Bu durumla karlaan Inno-
cent bula bula, daha nce bir Hohenstaufen'i kov
mak iin destekledii Welf'i kovmak iin bir Ho-
henstaufen'i kavgaya sokma aresini buldu. Bu-
nunla da kalmad. Bu ie adayolarak Sicilya tac
n zaten banda tamakta olan bir olam seti;
Bu ocuk Innocent'in yardmyla !mparatorluk
tahtna da gerekten oturabilseydi, babas Henri'
nin, Roma Papaln iki ate arasnda brakma ta-
sarsn gerekletirebilcek duruma gelebilecekti.
Geri Innocent 1216'da lrken gen Frederick'e
yemin ettirmi, imparatorluk tacn alrsa Sicilya
tacn oluna devredeceine dair sz almt, ama
bu sze uyulmas iin ortada herhangi bir garanti
yoktu. Bylece Innocent, on sekiz yl nce son dere-
ce rahat politik koul1arda eline teslim edilen b-
yk kurumu Roma'nn eski dmarlar olan mpa
ratorlarn, IV. Hemi ile Frederick Barbarossa'nn
varisine brakyordu.
Innocent himayesi altna ald iki insann da
kiiliini sezmeyi becerememlti, ama ayn sezgi
yoksunlu:unu Aziz Francis'e kar tavrnda daha
da ak ekilde grrz; burada, kaln kafallkla
hybris arasndaki izgiyi ekmek de zordur. Inno-
cent'in bu erni kiiye kar \ik tepkisi olumsuzdu,
158 Pinturicchio, Aeneas Silviuss Basel Konseyine Yola kar
wnradan fikrini deitirdiyse bunun da sorumlusu ken; Papa II. Pius'un hayatn canlandran on duvar resminden
Innocent deil Assisi Bapiskoposu ile, Innocent'in birincisi. Siena, 1505-07.
Kuria'snda Francis'in tek koruyucusu olan gelece-
in Papa IX. Gregory'siydi. Innocent'in soukiuu 159 Basel Konseyinin mhru. Papalk otokrasiyi elden brakma
maya abalarken, Konsey Hareketi ard arda birok yenilgiye u
Francis'in bykln anlamamasndan m ileri ramt.
geliyordu, yoksa buna kar kaytsz . olmasndan
m? ann en derin manevi hareketine kar ka-
ytszl ilere dalm bir insann unutkanlln
m,.yoksa bir artstokratn kibrini ml yanStyordu?
Haydi imdilik Innocent'in durumunu kesirleme
mi sayalm ve hybris suundan beraat ettirelim,
ama ortada bir baka olay daha var ki burada bu
sulama geri alnamaz. Daha ncesi Papalar kendi-
lerine Piyer'in Vekili demekle yetindikleri halde
Innocent sa'nn Vekilj,> nvanm ald. Bu, mes-
lekda Permzci Yahya stanbul'da kendini Evren-
sel Patrik ilan ederken Servus Servonn Del (Tan-
r'nn hizmetkarlarnn hizmetkar) nvann alan
Byk Gregory'nin alakgnl1Wnden kesin
bir kopmayd. Hildebrand'nki gibi III. Innocent'in
karar yanll da, en iyi sonularyla karlatm
larak anlalabilir; nk Innocent'in Papa olma-
syla ortaya kan rahatlama onun lmnden son-
ra srmedi. Bunu Papalkla mparator II. Frede-
rick arasnda patlak veren ve iddeti bakmndan
Papalkla mparatorluk arasnda olagelml btn
savalar geen sava izledi; bu sava Bat Avrupa'
da Bat Topluhununafandan beri benzeri grl-
meml bir ykm ve sefalet yaratt.
Papalk tragedyasnn nc perdesi, 13 Ara.-

227
lk 1250'de alr; bu, II. Frederick'in ani ve VakitslZ yzyldan beri sregelen tarih iinde tekrarlanan
lmnn tarihidir. imdi Papa IV. Innocent'in bir olayd. Fransz gcnn karsnda mparator
temsil ettii (.S. 1243-54) Papalk Bat Hristiyan luk gc olduu srece bu ekim o kadar dayaul
Dnyasnda barn yeniden kurulmas iin bu fr maz bir eyolmamt. Ama, Boniface zamannda
sat frsat bilecek mi, yoksa Frederick'in slalesine olduu gibi Almanya tehdidi ortadan kalknca,
kar alan kan davas ac sonuna kadar srdr- Fransa Kralnn ihtiraslarna kar meydan oku-
lecek mi? Bu yeni a Anibal Savann korkun yacak kim kalyordu ortada? Byk Aynla gelin-
sonularna aldr etmeyen Innocent yl nce,
ce, son elli yldr Hildebrand'n kurdul Papalk s
Frederick ya da oua.nridan herhangi bir Kral ya ras sk sk bozan fetret dnemleri Bonifaee'nin Pa-
da mparator kaldka bar yapmama karann pal zamannda byle bir ihtimali gz nne ge-
. aklad zamanki tavnn srdrmekte srar etti. tirmiti. Bu di:inemde, Hilderbrand'n aba1aryla
Sadece bir yanl karardan ibaret kalmayp ayn 1059'da kurulan seim mekanizmasnn iyice pas-
zamanda ahlaki bir sapma da gsteren bu deklaras- land ve bir zoramaya daha urayacak olursa b-
yon, Hildebrand Papalnn intihar karar oldu. tn btn durabilecei artk belli olmutu. Papa-
Inn0Cent'jn kendinden sonra Papalk maka- lk byle tehlikeli bir durumdayken Bonifaee'nin
mna oturacaklara brakt miras bu amansz d Fransa Kralna meydan okumas, akl banda bir
manlk tutumuydu; bu politika, Frederick'in oul adamn yapaca i deildir ve akll adam ii ola-
lar lp soyu kuruduu zaman nihayet sona erdi rak aklanamaz.
(Manfred 1265'de savata, Conradin de 1268'de dar- Bylece Hildebrand Papal tragedyasnn
aacnda can verdiler). III. Innocent'in kendini drdnc ve son perdesine geliyoruz; bu, on dr-
sa'nn' VekilD ilan ederken, IV. Innocent'in de dnc ile on beinci yzyllar arasndaki Uzlatr
Frederick'e kar itii amansz anta Frederick'in ma Hareketi ile balayan perdedir. Bu dnemde
ocuklann da kartrrken tn1attklan hybris no- Byk Ayrlk skandal karsnda uygulanan ta
tasn nc bir kez alan da Papa VIII. Bonifaee ra papazlar Bat Hristiyanlnn en saygdeer
oldu (. S. 1294-1303). Bonifaee, tam da yzyln kurumunun imdadna koarlar; Uzlatrma Hare-
dnmnde, Papalk Jbilesi kurumunu kurdu. ketine de temelolan tavrlar, evlat sevgisiyle ah
Kutsal 1300 ylnda Roma'ya koan haclan grn- laken ayplama duygularnn bileimidir. Refonn-
ce Boniface bu insanlann kendi blgesel kudretinin cular Papal intihardan kurtarmak istiyorlard,
tan old uk1ann sand. Papaln Kartaca Sava ama Papaln kendini dndkleri kadar Hristi
lar korkun sonlarna eritikten bir kuak sonra yan Cumhuriyetini de dnyorlard. Yklan evi
hiUa Papala sava vergisi demek zorunda bra yeniden ina et.meye karar vermilerdi, ama tepesi
klan uzak tara papazlarnn homurdanmalann tehlikeli bir ekilde ar ekmeye balayan Papalk
da hi iitmiyordu. Dnyevi tiranla kar Papal binasna yeni bir denge verecek yeni bir plana gre
n tiranln desteklemek iin ne papazlarn ne de alyorlard. Yeniden yaplan piramidin tepesi bi
Plebs Christlana'nn hayatn ve servetini tehlikeye raz daha alak olmal, taban da geni/etiimeliydi.
atmayacan anlamyordu. Hildebrand'n ars Bylece yeniden iler duruma getirilmesinin bedeli
na nasl kotularsa kendi ansna da yle davra- -ya da garantisi- olarak Papalktan istenen ko-
nacaklarn sand. Bu yanl anlayla Fransa Kra- ul, Batnn ruhan! organnn anayasasna parla-
ln kzdrp klcn .ektirdi, sonra dosdoru o kl mento gesinin katlmasyd. Papalk bu konuda
cn sivri ucuna kotu; kendi ruhani topu atei Hristiyan 'Dnyasnn iradesi karsnda boyun
karsnda her trl dnyev! silahn eriyeceine eerek gemiinin gnahn karmaya ve gelecei
inanyordu. iin garanti vermeye raz olacak myd? Bir kere
Bu intihar hareketinin sonucu Papa'nn Anag- daha, hem Bat Dnyasnn, hem de Papalk maka-
ni'de tutuk1anmas, Avignon'daki Babil Esareti mnn kaderini belirleyecek bir nemli karar bir
ve Bat Hristiyarln ikiye blen Byk Ayrlk Papa'nn vermesi gerekti: Ve bir kere daha ce-
oldu. Boniface'nin iinde ete kemie brnm vap olumsuz oldu. Papalk parlamento ilkesini geri
olan atc grn, yarglamasn ve eylemini ber- evirdi, sadk ve blnmemi bir genel Hristiyan
bat etmeseydi bu felaketlerin her biri nceden g cemaatine snrl anayasal bir otorite ile egemen ol
rlebilir, korkulabilir, kanlabilirdi. Tarihteki r- makt"nsa, snrl bir alanda kstlanmam ege-
neklere baksa, bir Papa'nn sava at bir dnye- menlie sahip olma alternatifini tercih etti.
vi prensten beklenecek ilk kar saldrnn Papa'nn Bir dnm noktas olan 1417 ylnda Konstans
kendisine kar yrtlen bir conp de force olaca Konseyinde alnan ve i 448'de Basel'de pekitirilen
n dnebUirdi, nk 1111'de II. Paschal ve 1075' karar buydu. Bu iki olay birbirinden ayran otuz
de Hildebrand kendisi kanmlard. Ayrca Papa- yl ierisinde Papalk Konstans Konseyinin talep
ln Fransa yrngesine ekilmesi de on birinci ettii reformlarn ounu yapmaya gerekten kal-

228
kt. Ama Papaltn bu reform abalan, Papaln dald ve ancak on sekizinci yzylda dnyevi fikir
asl ama ve karlar arasnda olmad iin daha carlanmas olayna bir kar-devrimle cevap ver-
batan gszdler. Bu korkulu yllarda Papaln mek zere uyandl. Demokrasinin ve milliyetiliin
balca derdi ctokratik bir otorite kullanma iddia yeni glerinin meydan okumasna kulak asmayan
sn kesinletirebilmekti. Papaln Kilisede yapla Papalk talyan Risorgimento'su srasnda kendi
cak reformlar Papaln yceltilmesinden sonra topraklarnda da baskna urad. 20 Eyll 1870'de
dnmesi, belki de Papalkla Uzlatrma Hareketi toprak egemenliinin de yok olup gitmesi, Hilde!>.
arasnda kan anlamazln en nemli nedenidir; rand' n kurduu kurumun maddi talihinin en faz-
anlamazlk, Basel Konseyiyle Papa LV. Eugenius la alald an iaretledi.
arasndaki kavga sonucunda aa kmt. Bu Gelelim bu Siyasi iflas Papaln manevi yenil-
kuvvet denemesinde Uzlatrma Hareketine kar gisinden ok daha az trajiktir. Manevi yenilgi,
kazand 7.aferin sarholuu iinde Papalk Hildeb- Aziz Efanris'in koruyucusu Papa IX. Gregory'nin
rand andan beri ana gnah olan kudret hrs 1227'de mparator II. Frederick'i afaroz etmesiyle
n bir kere daha alevlendil'di. Bir eliyle, Bat KIlise- balad ve Papaln, Roma KIlisesine kar on al-
sinIn buyruu altnda tutmakta beklenmedik dere- tnc yzyl Protestan bakaldrmasn kkrtma
cede baarl olduu blgelerdeki despotik ruhan syla sonuland Reform'dan beri, Bat Hristiyarl
nfuzuna smsk sarld; br eliyle de Orta tal nn birliinin kurumsal ifadesi olan bu KIlise,
ya'daki dnyevi iktidar blgesin! kuvvetlendirmeye karlkl grltl dmanlklar bat dnyasn
alt. On beinci yzyl talyan despotlar roln parampara da eden rakip Bat Hristiyan mezhep-
oynamaya balayan Papalar, on beinci yzylda leri iinden sadece bir tanesi oldu. Mezheplerin bu
artk fazla olgunlaan ortaa talya kltrnn dmanca kavgasdr ki Hristiyanl gzden d-
kibirine iyiden iyiye battlar. 1449'da Basel Konse- rd, Hristiyarln yerine milliyetiliin konma-
yinIn dalndan sonra daha yz yl gemeden, sna yol at; oysa Milliyetilik, Hristiyarlk-nce
Papalk 1414'de Konstans Konseyinin alnda ol- si, kollektif insan gcne taprunann Hristiyan
duundan daha da kt bir durumdayd. Papa, Uz- lk-sonras diriliidir.
latrma Hareketini yenmi, ama bu arada kendi Roma Killsesi yirminCi yuzyIlda da on beinc
felaketin! de hazrlamt. Bir kUyUat ve onu yzyln Uzlatrma Hareketini ve Hildebrand, Pa-
kazd. Ve at ukura kendisi dt. (!I) pa VII. Gregory gibi kiilerde nderini bulan on bi-
Papaln on beinci yzylda Hybris'e dalma- rinci yzyl uyann andran bir reform hareketi-
srun cezas on altnc yzylda ortaya kt. Kendi ne giriiyol'. Hem bu sefer Katolik rahipler ve din
. setii yolun mantki bir sonucu olarak Papalk d kesim iki kere Papalk tarafndan tevik grd.
Alpler-tesi gler tarafndan talya'nn dnyevi Papa XI. Pius ada Papa IX. Pius'un politik yarl
devletiliklerinden biri, stelik de gsz biri, bir n dzelterek 1929'da talya devletiyle Lateran
cce olarak grlyor ve yle bir muameleye uru Antlamalarn imzalad; buna gre Papalk Vati-
yordu. Sonunda dersini rendi ve uluslararas sa- kan ehri dnda ruhani hak iddia etmeyecek, !tal-
va oyunundan elini etein ekti; ama Papaln ya da Papaln kendi minyatr blgesinde politik
blgesel egemenliin sakncalarn bylece ge an- egemenliini tanyacak. Bundan daha nemlisi Pa-
lamas Papa XI. Innecent'i XIV. Louis'nin hmna pa XXIII. John tarafndan Kilisenin manevi ag-
uramaktan, Papa VII. Pius'u da Napoleon'un sa- giomamento'suydu (adalatrlmas). Ksa s-
va arabasnn arkasnda srklenmekten kurta.ra-- reli Papal srasnda 11958-63) bu enni tavrl ve
mad. dahi Papa dpedz bir tarih n at. On birinci
Papa dnyevi bir talyan prensi olarak ac bir yzyln manevi diriliinden bu yana Bat Katolik
akbete uramt, ama Bat Kilisesinin evrensel din adamlar ve sivilleri arasnda grlegelmi ha-
hkmdar olarak talihi de ac oldu. Protestan olan reketlerin en dinamik alann balatt. Achille Rat-
lkelerde btn gcn, szde Katolik kalan dev- ti'nin Pius adn almas nasl bilinli bir ekilde an-
letlerde de eski gcnn bete drdn kaybetti. lamlysa, Angelo Giuseppe'nin John adn alma-
Protestanln meydan okumasna Katoliklerin on s da o kadar arlamalydl. Bu papalarn her ikisi
altnc yzylda verdikleri cevapta ba eken Pa- de, en az bir eski Pius'un ve ok sayda eski John'-
palk deildi, bir avu esinlenmi azizdi; aslnda bu un saygrlktan uzaklatrdklan birer ad yeniden
azizlerin cokulu yryn vakitsiz durduran saygdeer klmaya alyorlard.
ey de Papalk geleneinin larl oldu. Onlar Yirminci yzyln buhran grnte on bein
Papal kibirden kurtarmlard, ama Papaln c.i yzyln buhranna benziyor. Sonucunun daha
kudret h.rsna kar onlar da dayanamadlar; by- mutlu olup olmayaca imdiden bilinemez, ama
lece,' cn altnc yzyldaki derleni de durumu kur- imdiki reform hareketinin de baarsz kalmas
taramad. Roma Kilisesi manevi bir uyuuklua durumunda, buna da gene Papaln otokratik ikti-

229
dar isteinin yol am olacan tahmin edebiliriz.
Papa XXIII. John'un Vatikan Konseyinin iki otu-
rumu, 1869 Kenseyinin etkilerini silebilecek mi? Bu
eski Konseyde Papa IX. Pius Papaln kaybettii
otcriteye karlk, Papa'nn her sylediinin doru
saylmasm bir dogma haline getirmiti. Papa VI.
Paul'un otoritesini kabul ettirme abalan boyun
emeyle mi, yoksa bakaldrmayla m sonulana-
cak?
Katolik Kilisesi tarihinin her a.'jamasnda bir
errni~ler yata olmutur. Assisili Aziz Francis, Bat
Dnyasnda imdiye kadar yaam en byk ruh-
tu. Ama her seferinde, azizlerin feragat!an Papala-
rn kudret hrs yznden semeresiz kalmtr. Bu
tragedyann gene tekrarlanmas iyi olmaz. Ermi
Papa XXIII. John'un geni yrekli politikas ya-
ayabilir ve ya.'jarsa, bu Bat Toplumunun eh eski
Kilisesine taze bir esinlenme kayna olarak btn
Bat Toplumu iin hayrl sonu verecektir. te
yandan, Roma KilisesindeIIi imdiki manevi diri-
li hareketi yeniden sonusuz kalrsa, bundan da
Roma Kilisesinin kendi umessese)si zarar gre-
cektir; nk Bat Hristiyanl Papaln eski ev-
rensel nderliini hak edemez duruma gelmesinin
bedelini bir kere dedi. Bu bedel, Bat ortaann
Uespublica Christiana's yerine birtakm putlat 160 Papa'nn Yanlmazln bir dogma haline getiren
rlm ulusal devletler kurulmas oldu. Gerek Ro- Papa rx. Pius.
ma Kilisesi, gerekse Bat Uygarl iin bu ktye
giden bir deiim olmutur, sorumluluu da, Pa-
pa XXIII. John'un, tarihin nemli dnm noktala-
rnda yksek grevlerinin manevi gereklerini yeri-
ne getiremeyen selenerinin srtndadr. Manen ye
nildiler, nk maddi baarlarla sarho olmular
d. Onlarn baarszl da yaratcln yazgsnn
dikkate deer bir rneidir.

230
BLM V

UYGARLIKLARIN
ZLMESi

k kanlmaz. olmad gibi geri dnlmez de de-


ildir; ama zlme srecinin devam" etmesine izin ve
rilirse, bunun ok sefer ayn ortak kallba uyduu gr-
lyor. Killeler nderlerine yabanclayor, nderler de o
zaman eski ekiciliklerinin yerine koyduklar kaba kuv-
vetle yerlerini korumaya alyorlar. Bir. toplumun ege-
:nen az:nlk, i proletarya ve snrlar.daki barbarlardan
meydana gelme d proletarya halinde paralanmas s-
recini izliyorum. Bu deiik gruplarn zlme ilesi kar
I51nda toplumkal tepkilerinin emasn iziyorum. Bu
mutsuz ada doan insanlarn ruhlarnda da toplumsal
duruma tekabl eden bir psikolojik blnme olduunu
gryorum. Belki her zaman insan yaradlnda gizil
olarak varolan uyumsuz psiik ynsemler byle alar
da ,serbeste aa kyor. Insanlar ynlerini aryer,
kaalm derken kmaz sokaklara sapyorlar. Daha s-
tn kiilikli insanlar kendilerini hayattan ekiyorlar; da
ha byk insanlar ise hayal, bizim bu dnyada bildii
miz hayaltan daha yce bir ey yapmaya alyor ve bu
arada yeni manevi ilerlemelerin. tohumlarn ekiyorlar.
Renkli Resim sol

TALAMI BlR TOPLUM

Kral lll. Amenofis'in ufalanan heykeli orak Tebai manzarasna


kar koskocaman ykselerek arka landaki modern ky de c
celetiriyor. Bu heykelin dikildii . . ikinci binylda Msr byk
bir diriJii baarm, ama kendini ayakta tutabilmesinin bedeli
talama olmutu. Hi bir esneklii olmayan ve yeni gelimeleri
en~lleyen hiyerarik bir yap, toplumu hareket8iz1etirm.iti.
2500 yl sreyle Msr durgun ve bombo bir lm - iinde - hayat
halinde srklendi; daha sonraki alara kalan muazzam antlar
biJinen uygarlklann bu en uzun mrlsnn inat direniini
ilan ediyorlar.

232

..


1917 ORTHSPb 1920

Renkli Resimler 35. 36


len bir toplum, snrlannn ucuna varm iddet hareketleri arasnda zlp gider ve sava kazanan-
TOPLUMSAL MlToLOJ1, lar, bunu, ktlk glerinin yok olup yeni bir ban ann balad kargaalk dnemi olarak grr-
ler: Hristiyan ikonuyla Marksist afi, bu olaylar dizisini sembolletirmek amacyla ayn ejderha ldr-
HIR1sT1YAN. MARKSIST me imgesini kullanyor.
Renkli Resim 37 Dalma srecine giren bir toplumda i proletarya (manen borlananlar) yeniden douun ncs olur,
yerli ve yabanc kaynaklara dayanan daha ileri bir din yaratr. Bu katakomb resminde insanlara. Tanrnn
PROLETARYA buzur ve barn getiren lsa, liriyle yabani hayvanlar evcilletiren Helenik Orfeus olarak resmediliyor.
Renkli Resim 38 Snrlarn tesindeki barbarlardan
meydana gelen d proletarya uy-
DI PROLETARYA gar komulannnkltrn dn
alr ve daha kaba bir ekilde kul-
lanr: Burada, bir Anglo-Sakson s-
s haline getirilmi bir Roma para.
s grlyor.
,,


Ilenkli Resim 41
LmIDEN DOCUM

Mucizevi diriliin sembol oLan zmrdanka (phoenix). eskiden,


Msr'n Gne-Tanrs Re'den tremiti; bir seferinde yalnz bir
ku yayor. her ku gn nce kendini yakan selefinin klle-
rinden douyardu. Bu gl imgenin Hristiyanlk in ne kadar
ekici olduunu anlamak kolaydr: Bir ortaa yazarnn sze
riyle, Zmrdanka Meryem'in olu sa'y temsil eder, nk o da
kendi isteiyle lm ve sonra lmden hayata gelmitir. Zmrti-
danka, onun, insanlarn kurtarmak iin kendi isteiyle armh
ta ac ektiini gsterir. Bu nedenle, anka kuu, acya katlanma
yaantsndan kazanlabilen yeni hayatn bir imgeSidir.

241
27 Toplumsal zlmenin
zelllgive Belirtileri
Uygarlklarn klerinden zlmelerine ge-
erken, bu srarun otomatik ya da deimez oldu-
unu, bir kere ken bir uygarln kanlmaz e
kilde zlerek sonunda eridiini bir nyarg ha-
linde kabul etmemeliyiz. Geri Helen Uygarlnn
kalb] buydu ama ayn srecin btn uygarlklar
iin geerli olamayacan grmtk (1), geici He-
len normumuza uymayan durumlar da hesaba ka-
tabilmek iin deiik bir modele ba vurmak zorun-
da olduumuzu da grmtk. Bymenin eiin
de durdurulan topluluklar gz nnde bulunduru-
lacak olursa (2), yklan bir uygarlk, zlme tam
olgunlamadan nce, belli bir noktada, durdurula-
bilir" . Msr Toplumunda byle bir durdurulmarun
parlak bir rneini grebiliyoruz. Bu toplum ..
nc binyln sonuna varmazdan nce yklmt,
ama yok olmaya kar hrsla savaarak yle byle
iki bin be yz yl daha varkalmay baarabiidi. Bu
yle uzun bir sredir ki, doum, byme ve ilk y
kl srelerinin toplamnn kat olduu sylene-
bilir. Ama pahal bir bedel deyerek varkalabiidi,
nk Msr Toplumu varoluunun bu ikinci aeon'
unda (evren a) bir eit lm-iinde-hayat ya
TALAMI ttYERAR1LER yordu; daha dorusu, talama pahasna varkala-
161, 162, 163 Kaskat bir toplum- cilmiti.
sal tabakalar sistemi Msr' 1.0. Msr Toplumunun bu yazgs byme gibi
2000 sralannda yok olmanm ei
ine kadar getirmiti; ynetici zlmenin de tek bir edim deil de zaman ierisinde
aznlklar -yukandaki idareci bir sre olduunu ve bu niteliinden tr tempo-
ve rahipler- bu sreci ancak da- sunda deiiklikler olabileceini bizlere hatrlat
ha fazla sertlikle srdrebiliyor-
lard. Aadaki kyl, bu boaz maIdr. Dolaysyla, zlme balasa bile, zoruniuk
lanm toplumun ezici ykn la hemen erimeye varmaz; bu yzden, srecin zel-
2500 yl daba tad.
liini daha dikkatli incelememiz gerekir.
Uygarlklarn bymelerinin zelliklerini (3)
analiz ederken vardnuz sonular, zlmelerin
zellikleri konusunda da baz ipular verebilir. B-
ymenin zn, meydan okumayla kar karya
kalan taraf, balangta etkili olmu bir tepkinin
edengesinden ararak bir denge fazlalna geti-
ren ve bylece yeni bir meydan okuma ile kar kar-
ya brakan bir <ilan (atlm) olarak tanmlamtk.
Uygarlklarn douunda da gzmze arpan ve
tek bir edim olan meydan okuma-ye-tepkiyi, by-
me kavramnn ierdii tekrarlanan ritm haline
dntren ey de ite bu 'denge fazlal gesidir.
Bir sre olmas bakmndan byme kavramna
ben7.eyen zlme kavramnda da bu sreklilik ya
da tekrarllk ima edilir. Meydan okuma-ve-tepki
d amnn her tikeloynannda,bu sefer, baar ye-
rine baarszlk yazmal, art iaretini de eksi ia-

242
retine evirmeliyiz; ama, zlme srecini meyda- si de hem srekli, hem de belli bir birikimi olan bir
na getiren ardarda yenilgiler, gene de, byme s- sretir; te yandan, byme srecinden sz eder-
recini meydana getiren ardarda zaferlerle benzer- .ken (') kullanmakta tereddt ettiimiz ynle il-
ler; nk her ikisinde de bir olayn bir yenisine gili mecaz, burada belki daia ralata kullanabili-
yol at srekli bir dizi vardr. rnein, Solon'un riz. zlen bir uygarlk yok olmayla sonulanan
iktisadi devriminin Helen Toplumunu politik bir bir yenilgiye doru srkleniyor ya da aslnda sahi-
dnya dzeni kurma greviyle yz yze getirdii ci bir geciktirme de saylmamas gereken, nk -
dnemden balayarak, Helen Dnyasrun uluslar- zlen toplumu nihai ve kanlmaz erimeye kadar
aras politikas tarihinde, Atina'nn sorunu Delos sadece geici bir lm-iinde-hayat durumuna mah-
Birlii yoluyla zme abasnn baarszlnn Ma- kum eden bir talama iinde donuyor. in doru
kedonyal Filip'in "orunu Korint Birlii yoluyla z- su gerekten byle olabilir, ama biz her zamanki
me abasna yol atn ve Filip'in baarszlnn gibi kantlar inceleyerek sonularn salanmasm
da Avgustus'un ayn sorunu bir Pax Romana (Ro- yapmadan bu gr de hemen kabul etmeyelim.
ma tarz bar, yani zorla kabul ettirilen bar) yo- Solon'un Respice finem'i (s), hedefi bulabiliyorsa,
luyla zmeye almasna yol atn gryoruz. br btn olaylar iin de geerli olabilir; bir top-
Ayn ekilde Msr Toplumunun toplumsal kabus- lumun ya da bireyin sonunu gzmz!e grnceye
lar sorunuyla mcadelesi tarihinde de tanrlatrl kadar mutlak bir yarg vermek, zamansz olabilir.
m kral kabusundan kurtulunamaynca,katip, ra- Tanr sevdiini cezalandmn>: Bu sz, Herodotus'a
hip ve profesyonel askerin de srayla, kraln arka- gre Solon'un syledii Tanr, birok insana mut-
sndan ykbeygiri k<'iylln srtna binmesiyIe, luluu bir gz ap kapayncaya kadar gsterir ki
zlememi sorun biraz daha kark bir duruma sonradan onlar tamamen yok edebilsin sz ka-
geldi. dar, nihai do~ruya yakn olabilir. Sreci bandan
u halde, tekrarlanma ve ri tm asndan bakl sonuna kadar izlemeksizin, uygarlklarn zlme-
dnda byme ile zlmenin zellikleri arasnda lerinin zellii zerine son sz syleyemeyiz. s-
gze .arpan bir benzerlik vardr; ama te yandan, telik, srecin yalnz da vuran belirtilerini deil,
rneklerimiz ikisi arasnda arpc bir farkll da isel yaantlarn da bilmeliyiz.
ortaya karacaktr. Belli ki byme srecinde ay- Uygarlklarn klerinin analizini yaparken,
n meydan okuma ile iki kere karlalmaz, nk kn nihai lt ve temel nedeninin, toplumun
varsaym gerei, byme devam ettii srece her kendi kendini belirleme gcn kaybetmesine yol
meydan okuma baaryla karlanmakta ya da b"'l- aan bir uyum yoksunIuu olarak betimlenebilrce-
ka bir syleyile, yaayan bir sorun olmaktan ka ini grmtk (6); sonra da, bu kendini belirleme
rlarak tarih kitaplarna yollanmaktadr. Buna gcnn kaybedilmesinin hangi pratik biimlerde
karlk, ardarda gelen meydan okumalara gsteri- belirdiini uzun uzadya aratrmtk. imdi bu
len tepki sonucunun zafer deil de yenilgi olduu analiz izgisini, kantlar gzden geirmek iin b
bir olaylar dizisinde cevap verilemeyen meydan raktmz yerden tekrar ele alalm ve. uyum kayb
okumadan hi bir zaman kurtulunamaz; dolaysy n toplumsal zime srecinde grld ekliyle
la ayn sorun tekrar tekrar ortaya kp durur; by- analiz ederek bir aama daha ileriye getirelim. Da-
lece, ya gecikmi ve kusurlu bir cevap alr ya da ha nce bir btn olarak toplumda birlikte varolan
kendisine etkili biimde tepki gstermekte tama- geler arasnda:ki uyum kayb kanlmaz bir ekil
men ve kesirlikle yetersiz kalan bu toplumun yk de toplumsal uyumsuzluun patlak vermesine yol
lna yol aar. Bylece, zlen uygarlklarda, b- aar. ken toplum, bu uyumsuzluun da vurdu-
ymenin aync zellikleri olan srekli eitlilik ve u toplumsal ayrlklarda ayn anda iki ayr boyut-
deikenlik insafsz bir tekdzelie ve icat yoksun- ta ikiye blnr. Corafi bakmdan birbirinden ay-
luuna dnr. Bu olaylar dizisini imdi tekdze- r topluluklar arasnda dikey" ayrlklar grlr.
likten kurtaran deiiklik biimi artk eitlilik de- Dikeyayrlk tipinde, toplumun eitli maialli
il, iddetlenmedir. lk kntye yol aan trajik devletler halinde eklenmesi, ayn toplumsal yap
meydan okumadan beri, her olayda ortaya kan nn birbirleriyle geinemeyen komu yeleri ara-
meydan okuma ayndr; ama buna tepki gster- snda gittike iddetlenen bir i sava zorunlu k
mekteki her baarszlktan sonra eski, cevapland lar. Byle bir sava toplumun enerjisini tketir, s0-
rlmam meydan okuma gittike diretken ve git- nunda kendisi de sert bir Knoek out" darbesi iie
tike kar konulmaz bir biimde tekrarlanr; so- yere serilir ve bylece varkalan tek devlet rakip
nunda, karsnda durmadan yenilgiye urayan dvlerin cesetleri arasnda sendeleyerek ayak-
zavall insanlar tamamen egemenlii altna alr, ta durmay baarr. lmcl uyumsuzluun ne ka-
onlar ezer. dar sk olarak devletler arasndaki bu dikey ve yk
Bylece bir uygarln bymesi gibi zlme- c sava biimini aldn daha nce grmtk (1);

243
ama im<li, ken bir uygarl zmeye gt-
ren uyumsuzluun en karakteristik beliri biimi-
nin bu dikeyayrlk olmayabileceini de grelim.
Bir toplumun mahalli devletler halinde eklenmesi,
ne de olsa, btn insan toplumlar geni iin ge-
erli olan, sadece tikel uygarlk trne zg ol-
mayan bir olaydr. Uygar dediimiz devlet, sade-
ce, ilkel kabilenin daha etkileyici, daha kudretli bir
biimi<lir; bir uygarln barndaki devletler ara-
snda i sava uygarlk-ncesi bir toplumun barn
daki kabeler arasndaki atmalardan hi phe
siz ok daha ykc olmakla birlikte, toplumsal inti-
harn bu yntemi aslnda her toplumun ba vura-
bilecei potansiyel kendini-yok etme aracnn k-
tye kullanlmasndan baka bir ey deildir. te
yandan, toplumun snf izgeri boyunca yatay ay-
rm sadece uygarlklara zg bir olayolmakla
kalmaz, ayn zamanda, ilk olarak k annda or-
taya kan byme evresinde hi grlmedii
halde, k ve zlme evrelerinin ayrc zellii
olan bir olaydr. Bu, phesiz, uygarlk-nces! top-
lumda ya da byme aamasndaki uygarlkta top-
lumsal eklemlenmenin yatay izgerine hi rast-
lanmaz demek deildir. Gelgelelim, o aamada, k-
meler arasndaki uurumlar kolaylkla geemese
bile, bu hiyeraik kopukluk ykc bir ahlaki ayr.
ma 'yaratmaz, nk deiik statleri olan deiik
zmreler manevi bakmdan birlemi!erdir ve bu
birleme refah, hatta belki de bir ve blnmez olan
bir toplumun sa kalabilmesi iin karulmaz olan
karlkl ilevlerin kabulne degin bir ortak bi-
linten doar. (") Oysa km bir toplumda snf
lar aras ayrlk, tutarl bir toplumsal ahlakn -
zlmesiyle ba gsterir.
i Bu yatayayrlk tipiyle daha nceki bir blm-
i de, Helen uygarl (9) modelini kurup zmler-
E "'\ERa-v~vr~_~~. ~ ken karlam, sonraki blmlerde de zaman za-
man ksaca zerinde durmutuk. imdiye kadar,
zlen bir uygarln paralarn oluturan smf
lara, egemen aznlk ve i ve d proletarya demi
tik. Ayrca bu snflarn kkenleri ve tabiatlan ko-
nusunda da baz eyler renmitik: Egemen azn
lk, liderlik roln yaratc azniktan kaltm yo-
luyla aldktan sonra saptrarak, artk kendi yarar-
l stnlnn sonucu olmaktan km. bir otori-
tey! toplumsal bask olarak kullanan snfa denir;
i proletarya, nceleri yaratc liderlerin gnll
mttefiki olan ama gittike yozlaan efendilerinin
zorlu despotluu yznden artk kendi toplumuna
her gn daha fazla yabanclaan ourlua denir;
d proletarya,. bir uygarln snrlar dnda ka,-
lan ve artk kendirl ayn biimde yabanclam
bulan barbar topluluklardan oluur. Ayrca bu
gruplarn her biri kendi statsn dile getiren ku-
rumu bulmutur: Egemen aznlk, evrensel devlet

244
mekanizmasn kurarken i proletarya toplumdan
kopuunu, esin Kayna yabanc olan ve evrensel
bir kilise yaratmada doruuna ulaan bir manevi
ahlak benimser; d proletarya ise imdiye kadar
baml olduu egemen uygarl silkeler ve bir di-
zi barbar savayla zgr bir topluluk olarak varl
n kantlar.
Toplumsal klerin bu ana izgileriyle ilgili
ilk gzlemlerimize ek olarak, bir lider aznln ya-.
ratma yeteneini yitirmesiyle, ounluun ittifa- TOPLUMSAL DENGESIZLIK
kn zora ba vurmadan salamasna yarayan nite-
170 zlme dneminde --saint-Simon'un kritil> evres- uzlamaz
snf karlarnn insafszca gdlm.esi toplumsal piramidi paralar ve
liini yitirmesi arasndaki neden-sonu ilikisini da- yeni bask yaplar yaratr. Fransz Devrimi'nden kalma bu tabasma
ha ak seik grmeye de almtk. (10) Burada, snda olduu gibi aa snflar ayrcalkl sekinlerio arl altn
da ezilmelidir. Sonunda sefalet, YOKsullann, aznln iktidar tekeline
yaratc aznln toplumsal taliIl! aresine -yarat meydan okumalanna yol aar.
c olmayan ynlar hizaya sokmann kestirme yo-
lu- byme aamasnda aznlkla ounluk ara-
sndaki ilikinin zayf noktas olarak parmak bas
TOPLUMSAL DENGE
yoruz. Bunun da gsterdii gibi, sonunda proletar 164-169 Yaayan her insana bir yer ve bir yol: On. beinci yzyldan,
yann kopup ayrlmasyla patlak veren aznlkla toplum katlarn gsteren bir graviir. Byyen bir uygarhkta -Saint-
ounluk arasndaki yabanclama, byme evre-
Simon'un organik toplumu- topluluk snftan nce gelir: Kral,
valye, soylu, tccar, zanaatkar ve hizmeti karlkl bamllk ve
sinde bile ancak, iyi-ezberlenmi bir mimesisten ortak bir ahlakla uyum iinde yaarlar; her eyin z uyarhlktr.
(taklit) yararlanlarak elde edilen ilikinin kopma-
snn sonucudur. Liderlerin, sra neferlerindeki bu
nitelii smrmeyi srdrmemekteki baarszlk
Ian ayn liderlerin tikel bir meydan okumaya yara-
tc tepki gsterememekteki baarszlklarnn bir
sonucudur. Liderlerin yaratcl snmeye bala
dnda ilikiilin kanlmaz.slarak koptuunu gr-
rnek, artk artc gelmemelidir; hele toplumun
tarihinde byme aamasnda bile, bu taklit ili
kisinin, her mekanik y,ntemin tabiat olduu ze-
re, haince bir ikilik yznden -isteksiz klenin in-
tikam- her zaman tehlikeli olageldii dn
lrse.
Bunlar, artk avucumuzun iinde olan ykl
m bir toplumdaki yatayayrlklar aratrrken
bulduumuz ipulardr; hem belki aratrmamz
daha ileri gtrrken en umut verici yol bu ipula-
rn bir araya getirip sonra ipi balamak olacak.
Ayrlmann dzenine daha yakndan baktktan
sonra, km bir toplumun iinde ve evresinde-
ki ynlarn blnd her kesiri -i ve d prole-
tarya- daha ayrntl inceleyebiliriz. Bundan sonra
atacamz adm -tpk byme srecini inceler-
ken belirli bir noktaya geldiimizde yaptmz gi-
bi (Il) - makrokozmozdan mikrokozmoza dnmek
. olacaktr; uyumsuzluun toplumsalolarak dile ge~
liini inceledikten sonra bunun tamamlayc bii-
mini, ruhta isellemi daruk1ll da grmek iste-
yeceiz. En sonunda dikkatimizi, ziilen toplu-
mun ykntlanndan doan kurumlara yneltece-
iz; ve zellikle evrensel kilisele.rin tabiatn yakn
dan inceleyeceiz, nk daha nce de grd
mz gibi (12) bunlar iinde doluklar uygarlklann
eski snrlarn a~an yeni bir evrimsel srecin to-

245
171 Kyamet sonras; Hristiyan.Toplumsal yklma savatan bara, ykntdan yeni yaratmaya gi(kr.
ncil gelenei, sa'nn yeryzndekiebedi bar kurmasndan nce lgnca bir iddet olaca~ k~han..:tin
de bulunur. Drer'in, Vahiy dizisinden, Drt ntikame1 Melek resmi, 149798.

246
172 Kyamet sonras: Komnist. Marksizm, Yahudi-Hristiyan geleneine dayanan kkl~rini de aga
vurarak, toplumsal buhranlar ve yeniden doularla ilerleyen bir kalp ngryor ve proletarya yk
clnn patlak vermesinden ideal lkenin yaratlacan sylyor: Ebedi snfsz LO!Jlum: lU19'd:.n
devrimci Sovyet afii.

humlann kendi ilerinde barmdrr gibi grn- lumlarm tarihinin, biri organik teki buhrarlu
yorlar. olmak zere birbirini izleyen iki dneme aynlabile-
Bymeden ykla geite ileyen mekaniz- ceini ne sryor. Toplljmsal olarak tutarl,
malar, Saint-Simon'un, ykc toplumsal kavgala- uyumlu olan organik dnemlerde bir toplumun
rm doruuna ulat Fransz Devrimiyle ilgili ken- yeleri toplumsal dzen ve toplumsal amalar ze-
di deneylerine dayanan almalar srasmda kes- rinde ortak bir arlamayla birlemilerdir; Birey
kin bir gzle tehis ecWmitir. Saint-Simon, top- sel ve siyasi ilikilerde bir anlamaya van1m, den-

247
ge salanmtu; iktidarn kullanl, eitli ynler- duu, kendisine miras kalm ayrcalkarn zora
deki yeteneklerin toplumun refahna katkda bu- ~linde tutmak ister ve bu amala akl da, hakk da,
lunmas eklinde yansu. Bunun tersine, ((bulran 1_ukuku da iner. zaman proletarya adaletsizlie
l dnemlerin zellii genel gr birliinin ykl fkeyle, korkuya nefretle, iddete iddetle cevap
, toplumun ayrlk ve birbirine diiman fraksi- vererek ayrlma eylemini yerine getirir. Ama bu
yonlara daldr; eski statler tartma konusu patlayc ziilme sreci paradoksal bir ekilde
edilir, ilikiler akkanlk kazanr, bunu izleyen ik- olumlu baarlarla son bulur: Evrensel bir devlet,
tdar kavgasnda mcadeleyi yrten snflarn ve evrensel bir kilise ve barbar sava eteler! kurulur,
bireylerin grece yetenekleri unutulur. (13) M"arx'n Bu baar, phesiz, karlkl deerleri bakmn
toplumsal dinamii srekli bir snf sava olarak dan hi de birbirinin dengi deildirler. arasn
ele alan gl ve zl analizi sayesinde modem in- da yalnz evrensel kilisenin hem gemite bir aya-
sanlk toplumsal zlme ile smf kavgasn bir ara- hem de gelecee ak bir yan olduunu daha n-
da dnmeyi renmitir. Marx'n izdii muaz- ce grmtk. (16) Evrensel devletle barbar sava
zam proleter devrimi grnts burada bizim iin eteleriyse tamamen gemiin maldr. Ayrca, geri-
nemlidir, nk hem bir uygarln zlmesine ye dnk bu iki kurum arasnda da, barbar sava
elik eden toplumsal buhrann klasik aklamas etelerinin evrensel devletle karlatrldnda
dr, hem de bu formiil, iddetli bir ykseli noktas pek fazla deerli bir ey saylamayaca aktu.
n izleY,en yumuak bir sonu manzarasnn perde- Egemen aznlk bir evrensel devlet yaratmakla,
sini hafife aralayarak mutlu sonu gstermesi ba- kendi gemi davranlarnn gerektirdii ve hz
kmndan geleneksel Zerdt, Yahudi ve Hristi Iandrd toplumsal zlme srecini geici bir s-
yan kyamet kavramlarna uyar. Marksizm'in bu re 'iin durdurmak gibi deerli bir hizmeti yerine
dinlerle ortak olan, ama belki de btn politik dog- getirir ve bylece toplum nihai erimeden nce ksa
malardan ayrlan bir yan vardr ki, o da ((insan bir pastrma yazmn tadn karr. D proletarya
varoluunu, insanlarn kendilerini dnya iine ise barbar sava eteleri yaratmakla, sadece len
yerletirip, eylemlerini, bu dolaysz yerlerinin ge- uygarla kar ykc bir saldrya gemek zere
rektirdii amalar aan baka amalara gre yn- kendini hazrlamtr. Ama burada bile bir yarat
lendirmelerini salayan bir yoruma (") bal ola- clk lts seilebilir; strogotlarn nderi Theodo-
rak deerlendirmesidir.Bylece (( ...bireye, dnya ta- ric'in Roma'ya gtird sava etelerini t.. ikin-
rihi dramnda oynayaca ya da oynayabilecei bir ci ve sonuncu yzyllarda Alpleri aan Kimbr! ve
rololduunu gstererek... bireylerin hayatlarn bi- Tton eteleriyle karlatrdmzda; ya da, am'
timliliin nemsizliinden kurtarr. (i 5) Marks- da Emevi hkmdan Muaviye'nin ynetimindeki
ist eskatologyaya gre (Dnyann sonucunu arat Mslmanlar, bundan yedi ya da seklz yzyl n-
ran szdebilim), iddetli ve ykc proletarya devri- ce, Kuzey Afrika lnden kardklan topra Her-
mi ile bunu izleyen proletarya diktatrl (bu, mon ve Antilibanus'un dou kanadna yan putpe-
geici bir aamadrr) bir Yeni Topluma yol aacak, ' rest turya srleri ile karlat:rduozda, ykc
bu toplumda retici glerin dalm ylesine ola- lklar ve ahlaklan arasndakl kartlkta, byle bir
caktr kl snf atmas ve bunun gerektirdii poli- yaratclk lts grebiliyoruz.
tik ve toplumsal aygt bir fazlalk haline gelerek
yok olacaktrr; nihai hedef, insanlarn yaratc ye- Bylece, km~ bir toplumun zlme sre-
teneklerini o zamana kadar grlmemi ve tasav- cinin dsal lt olan topiumsal ayrma, sadece
vur edilmemi bir derecede gelitirebilecekleri, ni- bir ayrmadan ibaret bir ey deildir. Hareketi ba-
hai ve srekli zgrl bUacaklan bir toplumsal ndan sonuna kadar bir btn olarak kavrad
uyum a,drr. Byle bir ema smf savamn ya da mzda ve zelliini eksiksiz olarak verecek bir ad
yatay ayrln izledii yolu gerekten' gsteriyor; takmak istiyorsak; bu harekete bir ((ayrma-ve
ken 'bir toplumda smf savann bu yolu izledii palingenesia (Palingenesia: Btn zellikleriyle t
dorulanabilir bir tarihi olgudur. Tarihte griild- pa:tp yeniden doma) adn verebiliriz. (17) stelik,
!;ll ekliyle zii!me olay savatan bara doru y- bu ikili hareketin nemli zellii ikinci ((vuruta
nelen bir hareket gsterir; gemiteki baarlar g dr, Palingenesia'nn mutluluu sadece nceki ay-
rniite keyfi ve vahi bir ekilde paralanr ve by- nmann aclnn giderilmesi deildir, Ayn za-
lece yeni yaratma eylemlerine yol alr; yeni yara- manda o aynl~n hedefi, aka teleolojik bir te-
tlan eserlerin zel nitelii sankl iinde dvldk- rimle 'syleyecek olursak, ayrmann amacdr. As-
leri alevin kavurucu yalmlanndan ileri gelmekte- lnda, gerekten de, ayrlk bir kere patlak verdi mi,
dir. kavgann gerekli palingenesia sonucuna varmadan
Ayrlk kendisi iki olumsuz hareketin rn- kapanmas sadece yeni bir sknt yaratr. Bunun

dr. Bir kere, egemen aznlk, artk hak etmez 01- bir rnei Msr Toplumunun egemen aznl ile

248
i proJet,arvasnn i.. on sekizinci yzyldaki Hik- mad artk ispatlanan kahraman roln baka
sos istilaclarnn temsil ettii d" proletaryaya kar- adaylara brakmaktan kanmaktadr.
kutsal ittifakdr; nk on ikiye be kala varlan Ama bu byk olumsuzluu yapmakla da ege-
bu uzla~mayla Msr Toplumunun hayat -bir e- men aznlk kendinden baka kimseyi yoksullatr
it lm-iinde-hayat olmakla birlikte- iki bin yl maz. Bir yaratma arac olarak ie yaramayacaru
daha, talam bir durumda devam ettirilebiidi; gstermekle meseleyi kapatm olmaz; nk, u
oysa bu ittifak gereklemese zlme sreci bekle- uygarlk yklr, bu uygarlk ykselirken, yaratc
nen erime olayyla sonulanacakt. ~alma devam eder durur. Bir uygarln byme-
Msr'daki bu kutsal ittifakn sonucu, toplum- si bir kntyle kesintiye uraynca, yaratc ola-
sal aynlm bu istisnai sonucunun gerekten de ku- bilecek aznlk donup katlaarak egemen aznlk
ral ispatlayan istisnalardan biri olduunu gsterir; olup, kendini tekrarlamaktan hi vaz gemeyen
bozulan bu kurala gre, yarann iyilemesi deil de bir cevapsz meydan okumann her saldnnda ay-
bir yeniden douun, ayrln sadece normal sonu- ru etkisiz jesti yapmaya balaynca, yenilgi tmged-
cu olmakla kalmayp, ayn zamanda mmkn olan yasnn byle tekdze bir ekilde kutlanmas k-
tek mutlu son olduu grlr. Bu doruysa, u hal- m uygarln toplumsal sahnesinde oynanan tek
de ackl zlme sreci boyunca bile yaratclk ru- oyun olarak kalmaz. Uygarln zlmesi srasnda
hu -ya da meydan okumalara cevap verme yete- deiik olay rgleriyle iki ayr oyun ayru anda ve
nei-- tamamen ortadan kaniamaktadr. Ama, yan yana oynanmaktadr. Bir yandan deimez' bir
z]en bir toplumda yaratclk almasn yrilt- egemen aznlk durmadan kendi yenilgiSinin prova-
mek iin deiik bir kanal bulmak gerekir. Tabii sn yaparken, bir yandan da yeni meydan okuma-
egemen aznlk daha bandan, bu almada hi br lar, yeni kazanlm aznlkiardan yeni yaratc ce-
roloynamamaya kendini mahkum .etmitir, nk vaplar almakta ve bu yaratc aznlklar her seferin-
yozlap fikirleri, lkleri sabit ve deimez bir ka- de durumun gereini yerine getirerek yaratc g-
pal zmre haline gelmekle, byme evresinde ya- lerini ilan etmektedirler. Meydan okum~ve-tepki
ratc bir aznln eylemini niteleyen tepki gste- dram oynanmaya devam eder, ama yeni bir ortam-
rebilme esnekllini zaten kaybetmitir. Egemen da ve yeni oyuncular tarafndan. Bu deimez top-
aznln perSoneli, yeni insanlar arasna kabul lumsal gler burcu iinde yaratc kiiler, artk
ederek yeniden biimlendirilebilir, ama bu da bir nderlikten uzakiatnlm bulunan ve bir zaman'
ferahlarna getirmez, nk bu yeni insanlar, an- lar nderlerin ardndan giden kitlelerin arasndan
cak katlnkiar topluluun eski geleneklerini kabul doar ve ie' balarar, Proletaryann tekilerden
etmeleri kouluyla bu saflar arasna girebilmekte- ayrlnda bylece bildiimiz yaratc eylem sreci-
dirier. Byle kaskat duran egemen aznlk, yukar ni izleriz. Ama yaratc bir aznln ykselii ve
da grm olduumuz gibi hep ayn olan, tekrarl mimesis sreci topl],mun btn iinde gereklee
bir meydan okumayla gszce boumaktadr. cek yerde imdi tek bir toplumsal snfn snrlar
Her yenilgiden sonraki perianl nceden bilinen iinde hapsolmu durumdadr. Olay rgsnn z
bir wnutur. Yaratcln yerine getirip koyduu pek fazla deimemitir; ama roller yeniden da
kendini savunma gc uyuuk da olabilir, yrtc tlm. oyunun sonu da beklenmedik bir ey olmu
da. Ama ister lgnca yldrma meydan okusun, is tur: Bir palingenesia'dr bu. Bu yeni yaratma edi-
ter te.mbel tembel kreklere yaslanp otursun, her minin pratikte nasl gerekletiini izleyelim imdi.
iki durumda da egemen aznlk kendisinin oynaya-

249
173.174 KLE, solda, snf savann arketipsel kurban; ve kamas
durumuna karlk. kimlik iareti: Kaarsam beni yakalayn ve CfCD-
dim' teslim edin.

28 Proletaryalar
proletaryalar incelememize bll.'llamak n bula- Tukidides, Helen Toplumunun manevi daya-
bileceimiz en iyi giri belki de Tukidides'in bir nmasn ykan eyin savll.'l ruhunun maneviyat
blm olacaktr; Helen Toplumunun knn knc gc oluuna bylece parmak bastktan son-
tarihisi bu blmde l.. 431'den sonra bu toplumu ra, ok parlak bir analiz yapyor. Bu analiz, ayn
parampara eden toplumsal ayrln kkenlerini zamanda, insanlarn ruhlarnda serbest kalan ey
anlatyor. tani ktliik drtlerinin de ezici yargs oluyor.
Korkira'dd gelien stn,f sava (,t8sls) bu derece vahydj
ve bu trn ilk rnei olduu iin daha da derin bir Entrikacl inceilmeke cir zeka yaryd bu. Kelimele
iz brakmt; ama sonradan Helen Dnyasnn btn ay rin allm anlamlar arptlyor,
kelimeleri kullananla
n ekilde altst oldu. Btn [jlkelerde proletaryann n- rn davranlarn rtyordu. Kaygszca
sorumsuzluk, kah-
derleriyle, Atinallarn ve Lakedaimonyallarn mdahale- ramanca sadakat saylyordu. ihtiyall bir ekimserlikse
sini salamaya alt<n .gericilerin arasnda mcadeleler yce bir adn maskesi arkasna gizlenmi korkaklk ol
oluyordu. Bar zamannda yabancy a~rmaya ne istek mutu, lmIIlik yreksiztik, akl politikas ise bir lalue
duyar ne de frsat bulabilirlerd!; ama imdi sava var_ falre politikas gibi ilem gryordu. Cezbeye tutulmu
d; her iki kampta" ihtilalci kiilerin. dmanlar aley- bir fonatizmdi halkn davran lks. insafsz entrikaysa
hine ve tabii kendi taralfarnn da yararna ileyecek meru bir korunma yntemiydi. iddetli duygular br d-
byle bir ittifak salamalar kolayd. Snf savann a tslk gstergesi. iddete kar kmaksa phe ekicI
t{ bu gedikten sonra Hellas lkeleri zerne yagan fe bir davrant. Zeka ls ent~kada baarl olmakt, bir
laketler birbirini izledi. Insan yaradl byle kaldka adamn entrika evirdiinin grlmesi stn zekasnn br
byle felaketler olaca).. ve olmakta devam edecektir. yal- kant saylyordu, byle yntemlere yz vermeden poli-
nz ortamn deiikliine gre byyebilir. klebilir, de tikasn izen adamsa kendi grubuna kar bir nihilist ola-
iebilirler. Bar zamannn daha elverili koullar altn rak talanyor, dmanlarna kar yreksizin teki olarak
da gerek insanlar gerekse lkeler daha sevimli ve akl grlyordu. Szn kISC:Sl, darbeyi indlrmekte dmann
bandadrlar, nk olaylarn mant ellerini mahkum dan nce davranan ya da daha nceden bunu dnme
elmez yle zamanlarda; ama sava olagan hayatn ke- yeniere byle bir eyi dndren, aferini alyordu. Parti
narlarn kemirir ve ou insann mizacn zorla eiterek balar akrabalk balarndan daha yakn oldu('t nk
yeni ortama uydurur. Bylece Hellas lkeleri de snf sa- part iz an ar. kEndilerini bir an iinde bir servene atmak-
vana bulallar ve bu olayn her patlak veriindeki heye~ ta akrabalardan daha istek1iydller ve sz geen bu der-
can br sonraki zerinde birikimsel bir etki yaratr.(I) nekler yerleik r<urumlarn yararlarn salamak n de-

250
g, k.urumlarn yasalarn bozarak gayri meru kazan-
lar salamak iin kuruluyordu. Su ortakl, ciddI bir Makedonyal varislerinin bitip tkenmez savalar
yeminden daha geerli bir ahde sadakat bayd. Gnn n balatt.
egemen partisi, dmanndan dosta bir neri alacak Savan serbest kld ykc iktisadi glerin
olursa, cmert tir karlk verecei yerde. bunu birtakm ileyii bu ahlaki ykm kuvvetlendirdi. rnein,
pratik tedbirler almak iIn iaret sayard. Ceza gerektiren
skender'le varislerinin Gney-Bat Asya'daki sa-
thlakszlklara kar bakla kimse deer vermiyordu
vR~lar bir sr evsiz barksz Yunanl'ya, baka bir
da, birinin cezalandrlmasna herkes baylyordu. Uzla
malara ancak geici bir son are olara... ba vuruluyor, grup Yunanl'y evinden barkndan etmek pahas
ancak deiik bir seenek belirmedii srece bir uzla na askeri io salad. ki yzyldr Akamenya (Pers)
maya uyuluyordu. Dmannn zrhnda zayf bir nokta g- :'Rzinelerinde biriken altn, dolama sokularak c-
,en ve bu frsat deerlendirmeyi becerebilenler. intika-
retli askerlerin paras dendi, dolamdaki para
mn hile yoluyla almay yigile almaya tercih ediyorlard.
Btn dnen, tehlikeye girmemek ve hileyle kazanlm ['acminde bu ani ve byk art da, o zamana ka-
zaferle:.ri rten zeka parlakg <!ylasn elde etmekti ... rar politik kavgann dnda kalmay oaaraolJm
Btn bunlarn nedeni, yrtc, rekabeti itkilerden do- Yunan ehir-devletlerinde berbat bir enflasyon ya-
c::n kudret hrsyd. Bunlar. atmaya yol aan ilkiler-
ratt. cretlerde benzeri bir art olmakszn fiyat-
dir ki atmadan da ihtiras doar. HeJlas'ln btn lke-
lerinde oarti nderleri sesi kufaga ho nelen lanl2n~l laf
lar frlad, bu mali ihtilalozamana kadar olduka
lar icat ettiler ve yalnz lafla hizmet ettikleri kamu karn salam bir gvenlik iinde yaayan kyl ve zena-
dan kendilerine pay ayrabilmek iin. ya kitleler iin at snfn dilenci hallne getirdi. Ayn yoksulla
politik citli~in ya c;Ia ltml tutuculuun savunucusu ke- ma, bundan yzyl sonra, talya'daki Anibal sava-
sildiler. Birbirlerini geride brakmak yolunda giritikleri
nn iktisadi sonucu olarak da ortaya kt; i1kln
vicdansz yarmada hi bir eyonlar durduramad. kan
davalar iine gmlp gittiler. Ahlaki doruluk veya 'lu
Anibal'in ordusunun yakp yknasyla, sonra da,
sal kar snrlar iinde hareket etmek yle dursun. r:er talyan kyllerinln hem ana talya sava blgesln-
ikisinde de o ann estirdii kapris dnda hi bir kstla de hem de Apenlnlerin ve denizlerin teslnde yap-
ma dinlemiyorlard. Anlk hrslarn gidermek zere, yaln makla ykml olduklar uzun sreli askerlik hiz-
kaba kuvvetle olmasa da. dmanlarna kar ahlakszc:
meti yznden, orada da kyller yaadklan top-
salanm yarglar kullanarak iktidara gelmekten kan.

myorlard. Aslnda. dinin bunlar stnde ti bir etkisi kal


rakiardan koptular. Anibal talya'dan ekildikten
mamt. dolaysyla. kt bir i yaoacak1.:r zaman, adlar ya da Kartaca bar iln aman diledikten sonra da
nn ahlaksza kmamas iin. olan yanl tantmaktaki sona ermedi Po ovasndaki, berya yanmadasnda
yeteneklerine gveniyoriard. Bir yandan. iki ar u da. ki, Yunanistan'daki, Dou'daki seferler, tersine, da-
her lkedeki lmi kiilere saldryar. biraz taraf tutmn
ha da insafszca yaylarak ve byyerek devam et-
dklar iin. biraz da bu kavgadan onlarn sa kab
leceklerini dniip kzdklar iin. onlarn bana dert
tiler ve gittike artan sayda talyan kyl-askerini
<1:yorlardl. topraktan kopardlar. Byle koullar altnda, atala-
Bylece snf sav<:. Helen Toplumunu her eitten rna bir angarya (corvee) olarak kabul ettirilen bu
;hlaki kbtulgn iine batrd.(3) durumdan kendilerine bir meslek edinmekten ba
t.. 431'de Atina-Peloponez Savan izleyen bu ka bir ey yapamazd bu yoksullam kyl-asker
manevi knt, o byk felaketin sonucu olan sa- torunlar. t.. 133'de Tiberius Gracchus'un tribn-
valar ve ihtilaller yzyl boyunca durdurulama- lyle balayp da t.. 31'de Actium savayla son
dan devam etti; ilk toplumsal sonucu da kalabalk bulan ihtilal ve i sava yzyl boyunca, yeni yok-
ve says gitgide oalan bir vatansz srgnler sullar, yeni Roma mparatorlUunda egemenlik
alaynn domas oldu. Helen Uygarlnn byme iin atan rakip sava-beylerininemri altnda c-
evresinde de korkulmutu byle bir olaydan, ana retli asker hizmetine girerek durumlarnn imkan
o zamanlar rnekleri enderdi. .. drdnc yzy brakt tek yoldan geimlerini salamayabaktlar.

ln ortalarnda Helen Dnyas artk bu yersiz yurt- te bu zalim "kknden koparna srecinde,
suz gezginlerle dolup tamt. skender, her ehir hi phe yok ki, Helen i proletaryasnn douu
devletindeki ynetici klii ehirden kovduklar d nu gqnekteyiz: Bu, terimi daha nce (4) de tanm
manlarnn gelip serbeste yerlemesine izin verme- ladmz gibi, tOplumun "iinde .olan,. ama "top-
ye kandrmak iin urat, ama bundan da bir so- lumdan saylmayan bir toplumsal ge anlamnda
nu alnamad. Ate, kendi yaktn buluyordu, ak bir prolet.aryadr. Proletaryann gerek ayrc zel-
ta kalan srgnler cretli asker olarak almaya lii ne yoksulluu ne dkldr, toplUmun ",u-
baladlar; bu askeri insan gc fazlal da yeni rulu yaps iinde geleneksel yerinden kovulduu ve
savalara yol at ve bylece ortaya yeni srgnler kendi yurdu olan bir toplulukta artk istennedii
-dolaysyla yeni cretli askerler- kt. Bu kt bilinci ve bu bilincin getirdii fkedir. Helen Top-
neden-sonu ksr dngs ilkin Hellas'n kendi lumunun i proletaryas Heleniznin zlen politik
iinde karde kavgas kvlcmn tututurdu; son- yaplarnn zgr yurttalarndan, hatta aristokra..
ra da Helen sava okulunda yetien insanlar ileri sisinden olutu, bu manevi yoksullama da tabii
atlp Perslerle bar bozdular ve bu da skender'le hep maddi yoksullamayla yan yana gitti; ok ge-

251
iinde, t. 198'de Setia'da kleler ve Kartacal! tut-
saklann domadan len ayaklanma hareketi ve t.
196'da Etruria'da arabuk bastrlan ayaklanma
ile bu dizi ~laIIllt. l85'de Apulia'daki dehetli is-
yanla devam etti; olay geici olarak Sicilya'ya kay-
dktan sonra t. 73 ile 70 arasnda talya yanma-
dasn bir boydan bir boya geerek dolaan kaak
Trakyal gladyatr Spartakus'un umutsuz girii
miyle en nl rneini verdi. Helen egemen aznl
na kar bu iddetli nefret yalnz klelerin efendi-
lerine kar ayaklanmalarnda ortaya kmyordu,
Roma'nn yoksullam zgr yurttalan da ayn
duyguyu paylayorlard, Romal ehirli proleterin
vaheti i savalarda Roma plutokrasisinl param-
175 Judaea armata; tS. 66-
para etti; zellikle t. 9l-82'deki galeyan dne- 70'deki byk Roma-Yahudi
minde Yahuda Makabeus ve Spartakus'un vahe Sava'nda baslan sikke.
tinden geri kalmyordu; alevler iinde yanan dn-
yann nnde sinsi bir siluet olarak duran ka-
ranlk kiiler iinde en eytani olan da, Ordo Sena-
tonus'un kendi iinden kp bu hareketlere dalan
Romal ihtilalci liderlerdir: Marius, Sertorius, Kati-
lin ve Sextus Pompeius.
Bu iddet cmbleriyleHelen proletaryas, He-
len egemen aznlnn vahetinl, gze gz, die di
dyordu. Ne gibi basklar karsnda ayaklanld
n hatrlarsak, ayaklanma hareketlerinin yrtc
lna pek fazla armayz. Ama gene de bu idde
tin, Helen i proletaryasnn karlat muazzam
meydan okumaya karlk gsterdii tek tepki bii-
mi olmamas hem artc, hem de hayranlk veri-
cidir. Bir de, manevi gamn kar ucunda, antifonal
(Hristiyanlkta karlkl okunan ilahide, cevap
olarak gelen kar ses) cevap vard. te bu uta, i
proletarya, egemen aznlkta her naslsa hala kala-
bilmi yaratclk ruhu kalntlarnasadece erimek
le kalmyor, onun ok daha ilerisinde bir baan d- 176 Judaeacapta: Kuds'n, bu Roma sikkesinde kutlanan d
zeyine ulaabiliyordu_ Gerekten de, burada kay- bile Yahudi militanln ezemedi.
dettiimiz iddet olaylar kurbanlarn ektikleri 177 Judaea resurgens: Yahudiler'in, 1.8. 132-35'de, Bar Kochba
acya karlk gsterdikJeri tipik tepki deildir. nderliinde kalktklar son bahtsz bakaldrmann sikkesi.

Kurbanlardan bazlan iddete iddetle ve sadece


iddetle cevap vermekle yetinlyordu, ama ou za-
man kuvvete kuvvetle deil, yumuaklkla cevap
verenler de vard. Canavar efendileri Damophilus'a
kar bakaldran lgna dnm kleler bile, i
kencecinin kendisini ve eit derecede canavar kars
n ldrmek zere sryp gtrrlerken Damophi-
lus'un iyi yrekli kznn cann balamlar, by-
lece iyilie ktlkle cevap vermeyecek kadar insan
olduklarn gstermilerdi.(7) Filistin Yahudilerinin
Antiochus Epiphanes'in zorla Helenletirme politi-
kasna kar direnilerinin Yahudiler arasndaki
yar-efsanevi anlarna gre, yal yazc Eleazer ile
yedi erkek kardeinin ve annelerinin pasif direnii,
kahraman Yahuda Makabeus'un (') militanca di-
reniinden' nce gelir. sa'nn lm hikayesinde de

253
sa'nn arkada<jlarna t -"ve olmyan esvabn
satsn, kl satn alsn)) (") -
vardr, ama Oniki kii
arasnca iki kl olduunu renince hemen "Ye-
ter)) der (I"); Arria nder tutuklauna durumunda
dvmeyi bilinli olarak yadsynca o batan sav
ma silahlanma ars da nemini yitirir. (") Hi-
kayenin bundan sonraki blmnde, nl doktor
Gamaliel, sa'nn Havarilerinin eziyete kar gl
manevi direnileri ile Yahuda Makabeus'un ada<j
varislerinin ksr ve greneksel sava<jll arasnda
ki arpc kartla hayret ediyor. (12) te burada,
ayn meydan okuma karsnda, yalnz deiik deil,
ayn zamanda eliik ve uzJa<jma,z nitelikte iki cevap
rnei gryoruz. Yumuak cevap da sert kadar,
proletaryann kopma isteini dile getiriyor; ..
ikinci yzyldan beri Helen Dnyasnn Doulu
proletaryasnn tarihinde yumuaklkla iddetin
ruhlar kazanmak iin yartn gryoruz; $0-
178,179 BARN ZAFER! Avna kkreyen bir arslan yavrusu gi nunda, iddet kendi kendini yok ediyor ve yumu-
bi: Yukardaki Judas Maccabeus Yahudi militanlnn lmcl dn-
~sU balatt. Eline klc alanlar kltan geiriJecek: Aa~da.
sak! yar alannda yalnz brakyor.
lsa. iddete dayanan direnii yadsyarak bu dngden kn yolunu Sorun, daha bandan beri vard. .. 167'de
gsterdi. n-martirlerin setii yumuak yol sabrsz Maka-
beus tarafndan arabuk terk edildi. Onun verdii
rnek de sonraki kuaklarn ylesine gzn ka-
matrd ki sa'nn en yakn arkada<jlar bile efen-
dilerinin fiziksel yazgya bu kadar rahata bo-
vun emesinden utandlar. (1") "Onu brakp kat
lar... (") Ama armha gerilme olayndan birka ay
scnra Gamaliel, idam edilen nderin mucizevi bir
J ekilde bir araya toplanan akirtlerini belki de Tan-
r yannda olduklarn ispatlayabilecek insanlar ola-
rak grmeye balamt; birka yl sonra Gamaliel'
in kendi akirdi Pavlus da armha gerilen sa ad
na vaz vermeye balamt. Hristiyanlarn ilk ku-
ann iddet yolundan yumuaklk yoluna ge-
meleri son derece acl, ama son derece verimli bir
olayd ve ancak btn maddi umutlarnn param-
:ara elmas pahasna baarlabilirdi; armha ge-
rilmc olay sa'nn mritleri iin ne idiyse, .s, 70'de
Kuds'n yklmas da ortodoks Yahudiler iin y
le oldu. Bu son felaketten nce Yahudi din bilginle-
rinden bir tanesi bilmeden ve kendi kendine sa'nn
"harap edici mekruh eyin mukaddes yerde dikildi-
ini grdnz zaman ... Yahudiyede olanlar o
vakit dalara kasnlar.. ("') tn yerine getir-
miti. sa'nn kasdettii mekruh ey, Filistin ufuk-
larnda yeniden grnen silahl Helen putperestlii
idi. Haham Yuhanna ben Zakkai, Yahuda Makabe-
us'un balatt sava<jlk geleneini bozma karar
n kendi ba<jna verdi; Yahudi militanlarn arasn
dan syrlarak kuatlm ehirden dar kt, Ro-
ma komutarln da uzaklarda bir yerde sessiz se-
dasz ders vereceine inandrarak geip gitti. Aske-
ri direni yolunu bylece yadsmakla okulunu yeni-
den kurmay ve retime yeniden balamay ba<jar-

254
d. Bylece de, politik iktidar kavgasnn gnll dan ipular var. Yazc Eleazer ile Yahuda arasn
olarak dnda durmakla kendi yurdundan uzak, daki kartl ya da sa ile ada Yahudi militan
her eit yabanc ve dman evrelerde bugne ka- Tevdas arasndaki kartl t. nc yzylda
dar varkalmay baarabilen yeni bir Yahudiliir> Isparta'da yumuak kral Agis'le sert kral Kleone
kurucusu oldu. nes arasnda ya da 1.0. ikinci yzylda Roma'da
Bu i deiiklik sayesinde tS. 70'de Kuds'n yumuak tribn Tiberius Gracchus ile sert tribn
yaklp yklmasndan sonra ortodoks Musevilik bir Gaius Gracchus arasnda da grebiliriz. sa'nn
diaspora olarak varkalmay baardysa, armh ola- haksz yere idam edilme durumunda gsterdii in-
yndan sonra buna benzer bir i deiiklii geiren sanst teslimiyet karsnda Petrus'un isyarunn
sa'nn arkadalar da bylece Hristiyan Kilisesi bir benzerini, Sokrates'i hak etmedii bir idam yar-
iin daha byk zaferler kazanma imkann buldu- gsyla hapisanede yatarken, buradan karmak
lar. Hristiyan Kilisesi, nc yzyln yaygn ezi- 'iin ikna etmeye alan Krito da gsterir. Aynca,
yet ve kovuturmalar yznden ilk byk meydan Petrus, Pavlus ve Yuhanna ben Zakkai'nin ruhla-
okuma ile yz yze gelince Yahuda'nn iddet yo- rnda yumuakln iddete kar kazand zaferin
luyla deil, Eleazer ve Yedi Kardeinin yumuaklk paralelleri Byk skender'in ryasnda, Sezar'n
yoluyla cevap verdi. Bundan sonraki snavda H mehametinde ve Augustus'un pimarlnda da
ristiyanl kabul eden Roma mparatorluu, dr- grlr.
dnc ile beinci yzyllarn dnm noktasnda, Helen egemen azrlnn bu rl temsilcileri
yklmaya balamt, Kilise istilac barbarlara da arasnda, btn Helen ahlak felsefesi akmiarnn
ayn tarzda tepki gsterdi (ama Hristiyan olma- babas olan Atinal Sokrates ile Hel~n evrensel dev-
yan kendi yurttalarna kar byle deildi), ve bu letinin kurucusu olan Romal Augustus var. Helen
seferinde kazanc, ken mparatorluun yaklp egemen aznlnn en byk iki yaratc eseri, pi
yklm Bat blgelerinde yz yze geldii barbar manlk gstermeyen fatihlerin ve zorbalarn yaptk
sava etelerine bu dini kabul ettirmek oldu. lar ilerin tam karsnda yer alyor. Filozoflar ve
Bylece Helen Dnyasnn i proletaryasnn imparatorlar, bu can ekien toplumun, pastrma
manevi taribi boyunca uyumaz yumuaklk ve id yaznn solgun gnei altnda ksa bir sre daha
det ruhlarnn birbirleriyle durmadan mcadele snmasna izin verdiler, Bu len yaratma gcnn
ettiklerini ve yumuakin, zamanla, deneylerin de son parltlarna karlk i proletaryann ok daha
yardmyla, azar azar zaferi kazandn gryoruz. kalc manevi baars daha ileri bir din olan Hris
Bu mcadele toplumun sadece proletarya kesimin- tiyanlk ve onun Hristiyan Kilisesi iinde kurum-
de kalm da deildir phesiz, nk Helen ege- sal cisimlemesi oldu, Bu baarlarn her biri daha
men aznlnn manevi tarihinde de bunun en azn- ilerideki bir qamada gzden geirilecektir. (i")

29 D Proletaryalar
D proletarya da i proletarya gibi, yklm snrlarnn tesine
de taar ve evresindeki uygar-
ve zlmekte olan bir uygarln egemen aznl lk-ncesi toplumlara yansr. Kendi tama gc-
ndan kendini ayrarak varolur. Bu durumda, ay- nn isel zayflklar dnda n yolundan alko
rlk elle tutulur bir biimde ortaya kar. nk, yacak hi bir ey yoktur. Ik, kararma ve yok ol-
i proletarya, aralarnda manevi bir uurum alan ma noktasna varncaya kadar gider. Dolaysyla,
egemen azrlkla corafi bakmdan kaynam ola- byyen bir uygarlkta, gnn yaratc aznl
rak yaamaya devam ettii halde, d proletarya iinde doduu topluma kar yapt hizmeti ev-
egemen azrlktan yalnz duygularyla deil, ayn redeki uygarlk-ncesi komulara da yapar; hatta,
zamanda, bir haritada grlebilecek bir snr izgi- ~k merkezinden ok uzak keleri de etkileyebilir:
siyle de ayrlr. Suriye alfabesinin Manurya'da kabul edilmesi ya
Byle bir snr izgisinin belirmesi, gerekten da Helen estetik sluplarnnKeltk Britanya'da ya
de, d proletaryann kopuunun, gerekletiinin da Kuzey Hindistan delta blgelerinde sikkelerde
kesin bir iaretidir. Bir ,uygarln, bymekte ol- yansmas gibi.
duu srece kat ve kesin snrlar olmaz, ancak Gelgelelim, bir uygarlk bir kere ykld m da,
kendi trnn bir baka yesiyle att yerlerde artk komu toplulukla,r zerinde bu ekim geni.
byle snrlar belirir. (I) nk bir yaratc aznl harekete geiremez, nk kendini belirleme gc-
n, kendi toplumunu aydnlatmak iin yakt k n yitirinee, kendi dndakiler zerinde y,arate bir

255
- - -----------.,

HELEN UYGARLTeININ YANSIMALARI 180~183 Arabistan, Orta Asya, Kk Asya ve Britanya'dan portre
bst1er, lS. birinci yzyldan yedinci yzyla kadar. Byyen bir uy
garln kat snrlar yoktur, onun iin kltr de komu barbar top-
luluklarna yansr; ama yklrken, bu toplumlar zerindeki etkisi za
yflar ve .verli p."e daha fazla g<; kazanr.

~ ..

"

~.

256
,
~--'
"
,

;
;
v
;'
/.

SAVASA BOCULAN IMPARATORLUK 184 t.0. son yzylda dalan bir dnyaya dzen getren Roma, kendi
dsndaki barbarlara kar bu dzeni korumak iin bitip tkenmez bir
mcadeleye girdi: Barbar kabileleri bir Roma kalesjne saldryorIar.

257
etki yapma gcn, baka toplumlar iin bir mo- rlyor. Yunanl ile barbarn politik uzlamala
delolabilecek, uyumlu bir btn grnm verme rndan dala arpc olan ey, Helenizm'in kltrel
imkann da elinden kanmtr zorunlukla. ste: dzeydeki bar szmasyd. Sicilya'da t. son
lik, zlen bir toplumun egemen aznl, yaratc yzylda, oradaki son Yunan kolonlsinin kurulma-
aznln manevi etkisi yerine ancak bir iddet ve sndan be yzyl kada~ sonra, .uzun sreden beri
bask politikas getirip koyabilir, ama bu da, ieri- ortak Helen kltr. ortak Yunan dili ve kt R0-
deki yaratc olmayan kitleler kadar dandaki tak- ma ynetiminin ortak aclaryla birlemi bir halk
litiler stnde de itici, yabanclatnc bir etki ya- arasnda yerli Sicilyallarla Yunanistan'dan gelip
ratr. zlen bir uygarln evresindeki uygarlk yerleenleri birbirlerinden ayrdetmek inkanszla
ncesi toplumlar kendileri uygarlktan uzaklaarak mt. talya'da Tarentum'un hinterlandnda He-
yabaniliklerini gsterirler: zlen toplumun ma lenizn yle hzla yayld ve yle iyi tuttu ki, t.
nevi yrngesinden kendilerini eke~ler ve bylece drdnc yzyl gibi eski bir tarihte bile Apulia
o toplum iin bir tehlike potansiyeli haline gelirl~r; krmz topraktan vazo retiminde en hzl alan
ite o zaman, egemen aznlk, bir vakitler iyi rnek atlye olarak n yapm ve Helenizn'e 'katln
olmakla kazand bamll imdi askeri yoldan bylece ilan etmiti. Daha ilerilerde, Latium ehri
salamaya kalknca, yabanclaan d proletarya nin halk Helenizm'in garip ehir-devleti kurumu
da kuvvete kuvvetle karlk vererek tepki gsterir: nu ylesine cokuyla benimsedi ki, Yunanl gzlem-
D proletarya komusunun bir vakitler ekici ge- ciler Latinleri sonradan olma Helen saydlar; Yu
len kltrn reddetmek gibi olumsuz edimi yerine nan edebiyatnda Roma'nn ad ilk olarak bir He-
getirirken, ykc olsa da olumlu bir baka eyi de len ehri olarak geer. (')
yapar: Kendini egemen aznln zorbalndanko- Ama, modelin kendisi paralannca, egemen
nmak. iin kendinden daha stn dmanndan Helen hayat tarzna kar bu gnll eilim de ke-
askeri teknikleri dn alarak uygarlktan ders a-' siliverir. Helen Uygarlnda kntnn belirtisi
ma iine devam. eder. Sonu, iki yabanclam top-- t. 431-404'deki i savat; barbarlarla Helenler
luluk arasnda uzun sreli ve amansz bir savatr, arasndo bin ylk bir savan ilk hamlesi de bu y
nk artk her biri brn tehdit etmektedir. kc atmann nc ylnda yapld; bir Trakya
Dmanlk iddetlendike, bir. zamanlar esnek ve ordusu Makedonya'y istila ederek yakt, ykti. Ger-
akkan olan snr katlar, geilmez bir duvar ha i bu basknn arkas gelmedi, ama Trakya'nn g-
. line gelir. Latince terimler iki temas eidi arasn nll olarak kendini Helenletirmesinin de sonu
daki kartl ve akrabal da dile getiriyorlar: Li demek oldu ve ilk olarak uygarlkla barbarlk ara-
men, ya da eik, bir blgedir; bunun yerine limes sna kat bir engel dikti. Bu Trakya snn o zaman
ya da askeri snr geliyor ki, bu, eni olmayp da drt yzyl sreyle bozulmadan kalabildi, ama d
yalnz boyu olan bir izgidir. proletaryann Helen Uygarlnn kne kar
Helen tarihinin byme evresi, salkl bir uy- militanca tepkisi Magna Graecia'da (Byk Yuna-
garln topraklarn saran limen ya da tampon nistan) dala iddetli ve dala tantanal oldu; n-
blp-enin klasik rneini gsterir. Kta Avrupa'sna k, Atlna-Peloponez savann kmasndan sonra-
doru Helenizm'in z biraz glgeleniyor, kuzeyde ki yzyllk sre iinde Helen 'kolonielleri, evrele-
yar-Helen Tesalya ile batda yan-Helen Aetoia yer rini kuatan Oska kabileleri tarafndan denize ka-
alyordu; Aetolla ile Tesalya'y ise llirya ve Trak- dar srlmlerdi. Barbar akn Messina boliia
ya'nn katksz barbarlndan, Epirus ile Make- nn gemi, o ehirde de, Sicilya'nn fethi iin bir
donya'nn yanm-buuk-Helenizm'i aynyordu. K- harekat merkezi kurmutu. Ama o srada Roma or-
k Asya'ya doru da Helenizn karanyor, kydaki dularnn mdahalesi her eyi sona erdirdi. Bun-
ehir-devletlerinin hinterlandnda Karya'nn yar dan sonra. Helen Dnyasnn btnselliini yeni-
Helenizm~iyle Lidya'nn yarm-buuk-Helenizm'in den kurma iini stne alan Roma, gerek barbar-
den geerek, Anadolu yaylasndaki Hitit ykntlar lara, gerekse Helen Uygarlnn pelerinini kapmak
arasnda oturan Frigya barbarlnadalyordu. Ku- iin alan rakip talyan ehirlerine kar geni
zey Afrika ve talya'daki Yunan kolonilerinin hin- apl seferlere giriti. Roma'nn bu ard arda askeri
terlandlarnda oturan yeri topluluklarla aralann- baarlan Helen egemen aznlnn egemenlik ala-
da dala geni kltrel uurumlar olmas bek- mm kta Avrupa'snda, tberya yarmadasnda .e
lenebilir, iki dnya arasndaki politik ilikile Kuzey-Bat Afrika'da, neredeyse Asya'da Makedon
rin nisbeten daha dmanca olaca dnle yal skender'in fetihleriyle kazand kadar geni
bilir, ama buralarda da, Sirakza'nn impara blgelere yayd. Ama bu hametli Roma ve Make-
torluk kurma hareketi ve tal'lerle Khon'larn donya fetihleri, zlen Hel~n Toplumunu, ktin.'
yok edilmesi olaylarnn yan sra daha bar tsnn kanlmaz cezalarndan biri olan. bir top-.
sever temaslar ve daha yumuak geiler de g- lumsal hastalktan kurtaramazd ve kurtaramad.

258
Helen Dnyasnn bu askeri genilemesi, barbarlar- kar-saldrlaryla cevabru alm oldu. Bu kavim-
la snrlar yok edecei yerde, Helen egemen aznl ler, .Roma ordular tarafndan sakatlandklan ya
nn harekat ssnden uzak1ara ittii oranda da yok edildikleri iin bir engel de karmayan yar
uzatt bu snrlan. Snr gibi haberleme iZgileri- barbar tampon glerin serbest braktklar sava
nin de ayn ekilde durmadan uzamas egemen yollarndan dosdoru talya'ya aktlar. Drt sn
aznln ykmllklerini artrrken vurucu g- rn nde Romallar barbar saldrlarn durdur-
cn d azaltt. Roma kavgaya ginni ve Etriiskle- mak iin mdahale etmek zorunda olduklarru d-
rin Keltlere kar,. ykmllklerini, Tarantolula- ndler; Kuzey Avrupa snrnda ise canlarn kur-
rn Oskallara kar ykmllklerini, Makedonya- tarmak iin dvmeleri gerekti; barbar saldrIan
llarn TrakyalJar ve Dardanyallara kar ykm- nn tarihi nbetinin birincisinde bile. Avrupa ile
llklerini baaryla devralmt; ama bylece, Ku- Afrika'da durumu Marius kurtard; Numidyal sal-
zey Denizinden Karadeniz kysna kadar btn drgan Jugurtha'ya kar (t.. 112-106) ve Kimbri'
Avrupa ktas boyunca barbarlara kar snrlan ye kar (t.. 105-101) savalarda yenilgiden zaferi
korumann tek sorumlusu Roma oldu. stelik, He- ald. Pompey 1.. 63-62'de Roma'nn .Suriye eya-
len Uygarlnn kendi gemiinden kalan miras letini rgtleyince Selevkos mirasnn son kalntla
olarak devrald bu barbarlara kar snrn muaz- rn Arap sava etelerinden korumak mmkn ol-
zam uzunluu ve genilemesi, hasta toplumun kap- du. Bundan sonra, Kimbri'nin yakn zamandaki ka-
ris yaparcasna srtland fazladan yklerin sade- . der.inden rkmeyen bir grup Suev ~ vrupa'nn ge-
ce bir parasyd. Makedonya ve Roma'nn fetih sa- ne ayn sava yoluna ayak basnca, Sezar Roma do-
valar sonucunda zorla Helen Dnyasyla btn- minyonlannn Alpler-tesi snrn Ren izgisine
letii1en Suriye Toplumunun Kuzey Afrika, !berya gtrerek dzeltmek iin bunu frsat bildi (sava,
yarmadas ve Gney-Bat Asya'dakl barbarlara t. 58.-51); bundan sonraki drt yzyl boyunca bu
kar snrlarn da ayn anda Helen egemen aznl snr birka kSa sreli dalgalanma dnda hep
devralyordu. byle kald.
t.. nc yzylda ikinci yzyln dnm
noktasnda Roma ada Helen Dnyasndaki b- Barbarlarn drt snrdan birden ieri girmek
tn teki Byk Glere bayitc yumruklar.indir- iin ikinci baarsz abalar Hristiyanlk ann
meyi baarmt; bylece de, Helen egemen aznl nc yzylnn ortalarna raslar. Bu sefer en
nn yalnz alacaklarn deil, borlllrtnl da devral- ar bask Tuna snrndayd. Burada Gotlar yalnz
mt. t.. son yzylda Helen evrensel devletinin karadan Balkan yarmadasnn canevine inmekle
snrlarnn ilk olarak iziliinden Roma mparator kalmadlar, ayrca denizden giderek Ege ve Kara-
luunun kn iZeyen gei dnemine (.8. deniz kylarn da yamaladlar. Arap srunnda
375-675) kadar Helen Toplumu her yanndan teh- Mslman Araplarn Palmiryal atalar hem Suri-
likeli barbar snrlaryla kuatlmt: Kuzey Avru- ye hem de Msr' geici olarak igal ettiler. Ayn
pa'da, Tuna'da, Suriye'de, Kuzey-Bat Afrika'da. ada Kuzey-Bat Afrika'da Berberler Jugurtha'nn
Bu uzun sreli ekime boyunca youn askeri faa- zamanndan beri ilk kez sava safna girdiler. Ku-
liyet dnemleriyle her snrda grece bir bar dur- zey Avrupa snrnda Franklarla Alemanlar Ren'i
gunluunun korunduu dnemler birbirini izliyor- geerek Gol' yanaladlar, Bu e anda, e-mep
du: Barbarlar iki kere bu snrlan yarmay denedi- kezli barbar saldnlarnn ikinci nbetinde Roma'
ler, ama ncde baardlar. nn gc durumu ikinci kere de kurtarmaya yetti.
Helen Dnyasrun en fazla dertli olduu t.. stilaclar girdikleri hemen her blgeden pskr-
.son iki yzylda Sarmatyal barbarlar Don'un dou tldler, bozulan btn snr izgileri yeniqen d-
kys boyunca Aa ve Orta Tuna havzalarna ka- zenlendi. Ama bu seferinde zafer daha ar kayp
dar-ilerler, ondan sonra da burada, Helen Dnyas lar ve daha utandrc yenilgileri izlemiti. Daha
nn kuzey-dou kanadnda tehlikeli bir ekilde as yksek bir bedel karlnda satn alnmt zafer,
lp dururlar. Ayn dnemde, t.. ikinci yij.zyldan stelik nceki statkoyu ancak yzeysel bir anam
son yzyla geerken, Araplar, Mezopotamya ve Su- da yeniden kuruyordu. nk, eski snrlar hemen
riye'de can ekien Selevkos Krallnn perian hemen her yerde olduu gibi korurmutu ama, Ro
topraklarna girerler. Kartaca'nn Anibal savala ma ile barbar glerinin grece kuvveti bundan
rndan sonra, yenilmesi ve t.. 146'da yok olmas, sonra pek deimeyecek bir biimde barbarlardan
Kuzey-Bat Afrika snrndaki Numidyallarn Afri- yana ar basyordu.
ka ktasndaki ykk Kartaca topraklarna yakla Bylece zayflayan Roma yzyl kadar s-
malarna yol amt. Son olarak, Kuzey Avrupa ren yeni bir barbar saldr nbetiyle kar karya
snrnda, 1.. ikinci yzylda Romallarn Alpler- kald (t.S. 375-675) ve Helen evrensel devletinin ni-
tesine ilk klar Kimbri ile Ttonlarn dehetli hai olarak ortadan kalkmasyla son buldu. Drdn-

259
BARBAR HYDRA'8
mparatorluunun gvenini saldrg an bir biimde arayan Roma her
yandan, insafsz
bir barbar tepkisi yle karlat; 1.8. 200 sralarnda
savata talih Roma'datlyz evirmiti.

c yzyldan altnc yzyla kadar kuzey snn bir- nlenebildi. Ama Tours yaknndaki savaljn da ta-
biri ard sra gelen, st ste ylan ve sonunda Ro- nklk ettii arpc tarihi olay Araplarn Franklar
ma mparatorluunun batdaki topraklarnn b- karsnda yenilgiye uramas deildi. Araplarn ve
tnn ezip geen Hun, Avar, Tton ,ve Slav dalga- Franklarn ve baka btn barbar savalj etelerinin
larn;n srekli ve younlaljan basnc altndayd. balj dman olan Roma Gc direniinin yklma
Yeclinci yzylda Mslman Araplar dzenli ve syd. Roma Dnyasnn orta yerinde Frank sava
amal askeri seferlerine giritikleri zaman eylem etesi, yanm yklm Roma lkelerinde giiney s
alan Kk Asya ve Afrika'ya kayd. Kk Asya' nrlarnn tesinden gelen savalj eteleriyle karla
da stanbul hkmeti btn ykmllklerini b p onlar yeniyorsa, d proletaryann Helen evren-
rakp baka btn snrlardaki yenilgilerl kabullen- sel devletini zaptetmek iin nc giriimlerinin
mek pahasna Mslmanlar boazlardan Torosla- tamamen baanl olduu aka belli demekti.
ra kadar geriletmeyi ve orada durdurmay baljard. Barbarlarn Helen Toplumu stndeki etkileri-
Ama bylece Ortodoks Hristiyanln domakta ne ksaca bir gz atnca, zlen bir uygarln ya-
olan toplumsal yapsn da adamakll zora komu ratt~ basnca kar d pr-oletaryann gsterebildi-
oldu. Ama Afrika'da Araplar Nil'den Atlas Okyanu- i tek tepkinin iddet olduu ve i proletaryann
suna kadar hzla yrmeyi baljardlar, yolda rast- olumlu bir yaratma eylemini baljarnasna yol a-
ladklar Berberler ve Vizigotlar yendiler, sonra Ce- tn grdmz o yumuaklk alternatifini ge-
belitark boazndan geip spanya'ya girdiler ve litirme asndan herhangi bir yetenee sahip bu-
Pirenelerin tesine bile getiler; aknlar ancak 732' lunmad akla gelebilir. Gerekten de Helen d
de, Frarklar tarafndan, Loire ve Rhne hizasnda pl'Oletaryasnn baljlca zellii yrtc bir iddeti;

260
185 Kuzey: Kelt svari ve piyadeleri.

186, 187, 188 Aada, Tuna snr: Steplerden gelen gebe atl
lar.
rlunlarn adlannn en an barbarlkla e anlanl Roma limes'inde kamp kuran Kuzey Avrupal bar-
bir kelime olarak tarihe gemesi, en nl ndene- barlar, o zamanlar Roma mparatorluundakiH
rinin adalanna Allahn Belas adyla korku istiyanln resmi biimi olan Arianizm'i kabl et-
salmas gerekten de bir raslant deildir_ Ama ay- milerdI. Bu elini kabl etmekle de, snnnda dur-
n zamanda d proletarya ile i proletaryann dav- dukian uygarln manevi kltrne daha fazla
ranlar arasnda baz ilkel ve hafif benzerlikler g- yaklanlard. '. Ama drdnc yzyldan beinci
rebiliyoruz; bu benzerlikleri kaydetmeyl ve hak et- yzyla geerken Roma mparatorlUunde Ni1tea
tikleri deeri vermeyi baaramazsak, tarihi nyar- (Znik) Hristiyanl ArianZm'in yerini almt,
glara sahip olmak suundan yarglanabiliriz_ Bir onun n de, mparatorlum gedikler alm SI-
kere, deiik sava etelerinin uygladklar id mrlanndan ieri akan ArianIzIn'l kabl etmi bar-
dette gzle grlr derecede ayrlklar vardL tS. barlar artk kendilerirj zdelememeye kararl bir
410'da Vlzigotlarn Roma'y yamalamalan hi ekilde dkkat ettikleri yenik halkla aralarndaki
phesiz krk be yl sonraki Vandal ve Berber ta- toplumsal ayrin bir nian olarak dinlerin! kul-
lan kadar vahi deildI. Latin edebiyatnn en n- landlar. Aryani sava eteleri yrelerindeki yenik
l paralarndan biri, Vlzigot kral Alarik'in Roma halka kar ne kadar sert davranrsa, Katolik Hris
Kiliselerinde fethedilen ehir halkn banndrd tiyanla kar dmanl da o kadar fanatike
hikayesinin adalan tarafndan duyulduunda oluyordu. rnein, Kuzey Afrika'daki Vandallar ik-
yaratt etkiyi anlatyor. tiSadi smr ve siyasi basklarnn tepesine bir de
Roma'nm bana gelen felakette grlen ykp ~krne, dini eziyet ve kovuturmay koydlar. Arianizm'i
kltan geirme. talan, kundakhk ve her eltlen sal-
kabl edenler bu dini blduklar gibi benimsemi,
dr sava geleneglne gre yapld; ama bu felakette ye-
ni bir balang. daha nce hi gNlmemi bir manza- sonradan da bu din belirli sava etelerinin, fethet-
ra da ortaya kt. Barbartarm korkulan vaheti umulan. tkleri blgelerde kendilerini yerlilerden ayran
dan o kadar az oldu ki, sCoacak gen odalar olan ki- balca zellikleri olmutu, ama baka snrlarda
. liseler! fatih kral halka ayrd. bu kutsal yerlerde kim- da, dini hayatlarnda gerek bir yaratclk olmasa
seye klla vurulmamas ve kimsenin tutsak edilip 06.
bile belli bir zgnlk gsterebilen baka barbar
trlmames iin de emir verildi. Gerekten de, baz yu'-
ka yrekli dmanlar tutsaklarnn zgrle kavuma la-
gruplar vard. rnein Britanya adalarnda Keltlei
r iin onlar alp bu kiliselere getirdiler ve insafsz d. Katollk Hristiyanl kabul etmilerdi, ama bu ya-
manlar tarafndan tutsak ve kle yaplmak zere oradan banc dine olduu gibi balanacaklan yerde, onu
srklenilcrek alnp gtrlen kimso olmad. (3) kendi yerli geleneklerine uyacak ekilde yourmak
Augustine bir paka blmde de (') -putperest tan geri durmadlar. Roma mparatorluunun
Romal adalann Tanrya yeterli kran gster- Arap snrnn tesinde oturanlar bundan daha ile-
medikleri Iin azarlyor; Roma'nn katksz zalim ti derecede bir dini bamszlk gsterdiler. Arabis-
Radagaisus tarafndan 406'da zaptedilmeylp de tan'a yansyan Yahudilii ve Hrlstiyanl kart
410'il.a olduka aydnlanm Alarik tarafndan zap- rarak kendilerine zg ve yeni yksek bir din ya
tedilmesini, Tanrnn, Romallann hak etmedii rattlar. Buna Ilikin estetik yaratclk alanna d-
bir lutfu olarak gryor. Daha Ileride, Alarlk'ten np bakt.mzda, d proletarya barbarlarnn
sonra gelen Ata wlf ve Dstrogot nderi Theodorlc, tsbtn ksr olmadklarn, i proletaryann da-
barqar boyunduruunun bundan bile daha hafif ha yksek dinlerine gze arpacak biimde elik
olabileceini gsterdi.. Akitanya halk da 412'de ed<:fi yaratc eserlere denk olmasa bile bu alanda
Vizigot istilaclara kar direnni, ama bir yzyl baz basar:lar kazandklarn gryoruz. D pm-
sonra ok daha barbar olan Frank dmanlara kar- letaryarn kara~'teri3tik kltrel ifade tarz epik
fatihlerle birlikte ortak bir savunmaya girdik- iir 've saga olmutur, ama Araplar fetihlerinin are-
lerinde, su katlmadk barbarlkla yumuam bar- lesinde di!, alanda 'gsterdikleri zgnl r ala-
barlk arasnda neml bir aynm odumu gr- "r,da _da g3terdiler. Kur'an'daki uyakl diizyaz
mlerq. te yandan, spanya'da, Vlzlgotlar sonra- nn onciis olan, kiisel tonlu bir lirik iir yarattlar.
dan gelip kendilerini oradan atan (sekizinci yzyl D proletaryann-zellii stne imdiye ka.-
da) Mslman Araplarn yainda hi de y efendi darki bulgularnz artk zetleyebiliriz. Bir zaman-
deillerdi; nk Emeviler gerek Dou'da, gerekse lar uygarlk-ncesi komularn kendi yrngesine
Bat'da, Hristiyan ve Yahudi uyruklarna hog eken ve o zaman salkl olan, ama artk bir mo-
rl davranmakla n yapmlard. delolarak ekiciliini yitiren ve kendi dnda ya-
Bu aynmlar, d proletaryann Insancllk et-- tan barbar toplumlarn etkileyemeyen bir uygar-
kisine ne dereceye kadar ak oldumu.gsteriyor. ln zlmesine tepki olarak doarlar. Barbarla-
Manevi yaratclk alanna dndmzde gene bu:- rn zlen Helen Uygarlna kar saldrlannn
na benzer bir eitlilik gryoruz. Hristiyanlk'l;)lle kalbn da inceledlk ve iddetin, d proletaryann
nn drdnc vzylnn ortasnda hareketsiz bir ilkel ve lgdsel tepkisi olmakla birlikte, I prole-

262
taryannkiyle karlatrlabilecek daha insancl Dr milne potansiyelolarak ak buunduunu,i prole-
tepki biiminin izlerinin de zaman zaman grle- taryann dini grlerini zmleyebildii ve orlara
bildiini tesbit ettik. D proletaryann yksek din- uyabildiini, dolaysyla da snrl ama amaz bir
lerde cisimleen nihai bir manevi gereklik gr- yaratclk gc gsterdiini grdk.

30 RuhtaAynma
nceki blmlerde ele aldmz toplumsal ay- ykntlan arasnda edilgin bir boyun emeye ya
nma ortaklaa, dolaysyla diL yzeysel bir yaan da gerek yaratc sre yerine geici bir strateji
tdr. nemi, zlen bir toplumun yesi olan bi- koyarak toplumun zlme dalgasn durdurmak
reylerin ruhlarnda yara aan manevi bir kopuun Iin etkin ama bouna bir aba gstermeye zorla-
dsal iareti olmasnda yatar. zlmen\n toplu..'TI- yan duygu ve davran biimlerini gZden geirerek
sal davurumunun tesinde, toplumsal kn ie balayabiliriz. Her ikisinin de kendini ifade et-
gzle grnr belirtilerinin gerek z ve kkeni me abalar olmas anlamnda, genel yaratclk
olan davran, duygu ve hayattaki kiisel buhran- yetisinin kularulmasnadeiik alternatifleri tem-
lar vardr, Bir toplumun bymesini devam ettiren SIL eder gibi grnen iki tip kiiSel davran vardr.
yaratc eylemleri balatma frsatn kaybeden bi- Edilgin aba, ruhun, yaratcln tamamen disip-
reysel ruhlar (phesiz k~isel yeteneklerini kay- Ilrsjz ve doal' br kendilllnderliin dl olarak
betmi deUlerdir), zlmenin basksna kar bir geleceine inanarak bsbtn kendini brakan bir
dizi deiik tepkiye snrlar; bu tepkiler bir bak &esllmlyetillktir; bu zihni durumda ahlak kuralla-
ma, bu nceleme'de (') daha nce ele aldmz ve rna kar kmann yaratclk olduu sanlr. Bu
tanmaya altmz baz byme srelerinin pa- _Doaya gre yaamak.. abasnn etkin kart Ise
tolojik karlklardr. Gelgelelim, biz de imdi has- kat bir kiisel disiplin uyguama abasdr; bu
taln bu manevi belirtilerinin analizini yapmaya Inanca gre Doa yaratcln kayna deil katili-
kalkrsak, uyandrdklar duygu ve eylemlerin - dIr ve yitirilen yetlyl yerlden kazanmann tek yolu
zlme srecini yoksamak ya da durdurmak bak . doal tutkular sk bir denetim altna almaktr.
mndan fazlasyla olumsuz ve hatta ykc olduu Helen Toplumunun skintl dneminde haksz ye-
halde, zlen toplumun karsnda yeni bir toplum re kendilerini Epikur\l$'un izlemcileri olarak tan
al~ernatifi kurmak yolunda daha sahici abalara tan o baya hedonistler kendi teslimlyetilikleri
yol aabilecek trden baka tepkiler de olduunu rln Doann yasalarna uygun bir hayat olduunu
grrz; ite bu eit tepkilerde, aynma-ve-palin Iddia ederek tavrlarn savunuyorlard; te yan
genesia.. hareketimizin ikinci ksmnn biimlenme- dan, Sinikierin biraz fazlasyla harfi harfine yrt
ye baladn grebiliriz. Pratik hayatta iki eit tkleri nefs! krletme pratiinde ve benzeri bir fel-
tepki arasndaki ayrm ok kesin oimayabilir: Stoa- sefeyi ok daha ince bir ekilde srdren Stoac
c filozofun kendi zerinde kurduu denetleme ken- larda doallk.. daha baka bir trl yorumlana-
dini daha iyi bilmesine, kendini bilmesi de tanr rak mnzevi bir hayatn tereli oluyordu. Bir Stoa-
sal alglamasna yol aabilir; griinte olumsuz c iin kendi iradesinin doruuu ya da yanll
bir kendini kurban etme edimi, daha disiplinii ruh- dnda hi bir ey kendi bana iyi ya da kt de-
lar iin' olumlu bir esinlenme kayna olabilir; ta- ildi ve bir hedonistin doa buyruu sayd btiln
mamen kiisel bir kurtulu yolu bumak iin giri- insani istekleri krletmek Stoac bilgenin greviy-
ilmi, zilnde bencil olan bir aray yaratc bir top- di. Bu kreitme yle bir dereceye varmalyd ki, bil-
lumsal eyleme dnebilir. Olumlu ve olumsuz, ay- ge, hedonistin doal insan.. nn drtlerini deil,
n mknatsn iki kart kutbudur. Bo vermilik bu lml hayatn kendi stne ykledii kaderin
tavr, yaratc bir karar haline gelebilir. Baka bir deiikliklerini doalolarak kabu etmeye bala
syleyile, statik bir konunla deil de dingmik bir rr:.al1yd. Stoac bilge kusursuzluk mertebesine eri
srele kar karya olduumuzu bir kere daha mekistiyorsa byle tasavvur edilen Doann gid~i
gryoruz. Baz ruhlarn umutsuzluk iinde, bu ha- ni neeyle kabul etmeli, hi deilse, Zenon'un m-
yatta varaca br yer olmayan bir yolcuua k ritleri arasnda saylmak istiyorsa, durgun ve din-
tn grrken, ikence ve skntlar arasndan ge- gin bir tavrla acya katlanmalyet.
erek hayatn nihai hedefine varan bir yolu da iz- Filozof-tmparator Marcus Aurelius'un Dn
leyebiliriz. celer'inde Stoacln kendini-denetleme gelenei
Yaratclk yetisinin kaybedildiini ~aret eder nin bu melankolik havas yansr. Aurelius, felsefesi
gibi griinen ve aktrleri ya km toplumlarnn yznden, ken bir dnyann Atlas'vari ykn

263
kendi omuzarna yklenecek cesareti bir trl bu-
lamamt.
Bizi iimizden yneten g, doa ile uyum iinde olur-
sa -imkan oranlOd~- karsna kan her eye kendini
uydurabil~r ... ()
Dalgalarn gelip paraland kaya gb ol; ama evresln
deki dertli dalgalar dinip dinlenirken kaya dimdik ayakta
durur... (S)
Bu son derece ksa zaman sresi Doa ile uyum iinde
ve gleryzle geiritmesi gereken bir sredIr; olgunlan
ca den bir zeytin tanesi de kendini dnyaya geliren
Doaya krann sunar ve kendisini tayan aaca min-
net duyar. (4)
zntlerle yorgun den Stoac mparete
run hznl bir ekilde zledii mizac kazanan,
daha nceki kuakta Zenon'un pelerinini en ok
gze arpacak ekilde giyen topa! kle olmutu.
Tanry vmekten' ve Onun adn iyi anmaktan ve Ona te-
e!<.krlerimizi dUe getirmeye almaktan baka ne yapa
biliriz? Ister kazarken. ister tarta srerken, ister yemek
yerken. her an Tanr iin ilahimizi sylememiz gerekmi.
yor mu? Hem. sizler o}unuz kr olduOunuza gre, bura
da bu yerde duran ve Tanrnn ilahisini hepimiz adna
syteyen birinin olmas uygun deil myd? Topal br lh--
liyar olan ben, Tanrya ...gler sylemekten baka ne ya~
pabilirim? Bir blbCI olaydm. bir bClbl gibi terdim; ya
da. bir kuu olaydm, kuular gibi terdim. Ama ben bir
ak baOlanm bir varlm, onun iin de Tanrya ...
gler sylemeliyim. Bu benim iim, onun iin ben bunu
yapyorum ve bu grev bana verildii srece ben bu iten
ayrlmayacamo Ve sizlere, geri kalanlarnlZB da sesle-
niyorum ayn arky syleyesiniz diye... (I)
Ve, lm gelip be'ni aldnda, isterim ki O beni bakala
rna {tlediklerlml kendim yaparken bulsun. ki sorabi
eyim Tanrya: Senin buyruklarn hi inemedim mi?
Duyularn yetkilerini ya da Senin bana ...erdiln do{utan
gelme fikirleri (mis prolepaesln) Seninkiler dnda ama-
189,190 TALtHN KANATLAR Kader, talih, aunyazs, ans... can lar iin kuandm m? Seni hi suladm m? Ynetimine
ekien bir toplumsal evrende bu gibi denetlenemez glere inanmak hi kusur buldum mu? Senin Ist~inle hastaandm (br
insanlara ekici gelir. Roma'da talih ktt resmen yerletirilmiti; ha insan kardelerim de hastaland, ama ben hastayken, is-
yata ve dncelere szan ~tkisi yaratc iradeyi kemirdi. Yukarda,
yan etmedim). Senin Ist~inle YOksullu{u da tandm, ama
Zafer kanatlaryla Talih, yannda deimenin ark; yanda, Fortuna:
Dnen bir kreye binmi, alnyazsnndenetimini simgeleyen dmeni yoksulluktan sevin duydum. Hi bir zaman ynetmedim,
elinde tutan Nemesis. nk Senin is:ein byle deildi; ama ben de hi bir
zaman istemedim. Bu y:1zden surat astm hi grdn
m? Se:in karna neeli bir yzle kmadOm ya da
St:;r;in bz.na vermek isteyecein herhangi bir emir ya da
191 LMN TEMAS ark, kelebek, kafatas ve cetvel-kaderin,
ruhun, deitirilemez yargnn simg~l~i- ezici bir ka_derciliin m~: lerte hazr clmadm herhangi tiir an oldu mu? imdi
lankolik bir imgesi halinde biletirlm: Yanda, aagda, Pompe d'2benim ~:J bayr;;r;; brakp ayrmam Senin iste{in, onun
den mozayik. i ir, vc1a ediyorum ... Gnlm Sana kranla dolu. nk
Sen b2.na bu bayram Seninle kutlamaya ve Senin eser-
lerini ve Senin ynetiminin gidiini seyretmeye imkan ver
din. lm beni aldnda isterim ki bu dnceler zihnim-
de ve bu szler kalemimin ucunda ya da gzlerimin
ok... duu S~Y'31<lda olsun, (6)

Helen Toplunmnun zl srasnda Stoac


felsefe okulunun en soylu mritleri Doaya kar
byle bir mnzevice denetim kurmay baardlar.
Ve Helen tarihinin son blmnde, son nefesini ve
ren egemen aznln mnzevi geleneinln proletar-
yann o kadar olumsuz olmayan mnzevilii ile ka
rp kaynatn gryoruz; bu dnemde Helen
felsefesi Neoplatonlzm ile birlikte son ve en yksek

264
anna erimitir ve eritii bu rilistik duygu yksel-
tisinde lm halinde syledii Tanrya vg ark
s Hristiyanln daha gen ve daha gl sesiyle
hemen hemen hi falso yapmadan birleir.
Buna benzer bir stknt dneminde Suriye Dn-
yasna baktmzda, VaiZer Kitabnn rahata p
heci teorisiyle Essen'lerin manastr topluluunun
mllZevi dindarlklar arasndaki . kartltkta ayn
teslimiyet ve disiplin uzlamazlrn grebiliriz. Bir
baka alanda, in'in skntl dneminin felsefesin-
de ise Yang Chu hem hedonistlerce smrlerek
Epikurus'un yazgsn paylayor hem de Konf-
ys ve Mencius okulundan ahlaki disiplin taraf-
tarlannn hmna uruyor. Japonya'nn daha son-
raki, Tokugawa ogunate'nin bar zorla kabul et-
tinnesinden nceki skntl dneminde, yksek ka-
demeli Japon politikaclarnnteslimiyeti ahlaksz
l ile ada samurayarn feodal lordlarna nere-
deyse insanlk d derecede ballklar ve kendile-
rini adamalar arasnda da ayn eitten bir antitez
grlr.
Gnmzn Bat Toplumunda bu atan dav-
ran biimlerinin Iaretlerine rastlyor muyuz?
phesiz, Doaya dnme" ars iki yz yl nce
Jean-Jacques Rousseau syleyeli beri kulaklarda
nlyor; ada uyuturucu madde kltr"nn
srrna ermi olanlarn iddialar da imdiye kadar
iitilmedik bir patrt yaratyor; kendiliinden ge-
len, yasaklanmam bir yaratcln kaybedil~
yetisini y~niden bulduklarn, kusursuz bir "\l1san
toplumunun gerek modelini kefettikietini' Ileri
srp duruyorlar. Yeni psikoloji biliminin ilerleme-
si de bu modern teslimiyet ynsemini bir dereceye
kadar destekledi; nk psikOlOji gerek benliin
i ekirdeini maskel~ii ve onun davurumIlIlU
yasaklad~ sylenen, sonradan eclinilme toplumsal
ve kiisel yaant tabakalarn delip gemeye al
r. Kiisel disiplinin ke tilarnn anmas g-
rece zararsz bir ekilde, tarih boyuncaBat Toplu-
munda u ya da bu ekilde yer eden geleneksel Ya-
hudi-Hristiyan cinsel ahlak yasasnn bireysel ola-
rak yadsnmas eklinde kendini gsterebilir. Daha
ciddi olarak, grelilik iikesini toplumsal ve politik
dzeyde tehlikeli bir ekilde sonuna kadar abarta-
bilir; oysa kendinden baka bir eye indirgenemez
asgari sabit kutuplann varlnn gerek bireyler
gerekse toplumlarn psikolojik sal iin gerekli
bir ge olduu gr, rtlmesi &akncal olabi-
lecek, geerli bir kavramdr. te yandan, mllZe-
vilik kar-hareketinin de bugnn Bat Dnyasn
da pek fazla ilerleme kaydedemedii grlyor.
Ama belki de, ahlaki kirlenme"ye kar darbe di-
ye nitelendirilen hareketlerde benlii yadsmann
ilk hafif kprtlar olduka dk ve s bir biim-
de de olsa, kendini belli ediyor.

265
Kendini dile getirmenin bu gibi d.zmece bi- atan kudretli sular arasnda bir antitezdir. Srk-
imleri; bireysel yaratciln yerini almaya b~la lenen kii kendine-dnk bir ruh hali iindeyken,
d" zaman bir byme d:eminde toplumdakkt kendisini byle yenilgiye uratan bu gc olumsuz
le;';,rin nd'erleri izlemesini biimlendiren mimesis bir gzle, kaotik bir dzensizlik olarak grr ve
(taklit) mekanizmasnnda yeterince iyi ~Ieye~ gene bu ruh hali iindeyken dayanlmaz dman
yeceini tahmin edebiliriz, Toplumsal talmn br ve sevgilisine ans adn takar. Ama dzensizlik kav-
denbire yklvermesinin birey uzerndek etks, ram, Bergson'un da iaret ettii zere, dzen kav-
toplumsal kimlik' ve karlkl ykmllk duygu- ram gibi grecedir, (10) Dzen de, dzensizlik de,
sunu paralamak, buhrana kar tamamen bireyci ancak kartyla kartlk iinde dnlebilir. Bir
tepkiler gstermesini tevik etmektir. Kafas bu eyi ya da bir, durumu dzensiz diye niteledii
ekilde almaya balayan toplum kaa, baka mizde znel bir yarg vermi oluruz, sylemek iste-
insanlara kar devlerini inkar ederek, her ne pa- diimiz ey de, dunce ve eylemde Evrene vermek
hasna olursa olsun kendi gvenliini salamak gi- istediimiz bir dzen biiminin bizi hayal krkl
bi bencil bir zlemle tizensizlemi ounluu terk na urattdr. Bizim kt dzensizlik adn
ederek toplumsal kntnn sonularndan ken- takarak dilsel bir intikam aldm~z olgular demeti
dini kurtarmaya abalayacaktr, Bundan nce de ayn zamanda, bizim tek keyfi amzn yan sra
gzmze arpan (7) klasik bir kaaklk rnei, varolmas mmkn olan saysz deiik 'alardan
t. 228'de Atina'nn Hele: federalizmi davasna birinden bakldnda, dzensizlik ilkesinin rnei
yan izmesidir; oysa zlen toplumun kysal olabilir, hatta olmaldr. rnein, Msrl airin ()
alanlarnda belirmeye balayan dev glere kar
gznde dzensizliin alilsn temsil eden mleki-
gerek Atina'nn, gerekse Helen Dnyasnn kalbin- nin tekerlei ve alrin imgelemlride canlanan, te-
deki br karde-devletlerin bamszln koru- kerlein stnde aresizce dnen kil, ayn zaman-
mann tek yolu, bu davaya sahip kmakt. Atina.
da, matematiksel bir varolu dzeyinde, dzenli bir
daha geni toplumsal balamdan bencilce ayrln dngsel hareketin rnei, teleolojik dzeyde ise
d zaman bireysel kurtuluun baaryla kazanla
mlekinin iradesinin temsil ettii manevi dzeni
bileceine gizli gizli inand iin byle zayf bir
kilin stne damgalayan uysal mekanizmadr. Ay-
tepki gstermiti. Oysa, kaakln bir de zgec!1 n ekilde, Platon'a gre Tanrnn terk ettii Evreni
biimi, vardr ki, bireyin saflardan ayrlmas bura- temsil eden dmeni krk geminin dzensiz hare-
da tam tersine, toplumsal amaca hizmet eden bir keti, bir bilgi-sayar programlamasl) iin gerekli
ara olur: Bir martirin kendini kurban etmesi, bir dinamik ve fizik bilgisi olan bir kii iin sudaki ve
anlamda, zlen bir toplumim saflan terketme- havadaki dalga ve akntlann dzenli hareketleri-
siyle edeerdir; ama bakalarna rnek olmak gibi ni kusursuz bir ekilde gsteren bir rnektir. Srk-
ol umil. bir yetki yaratma potansiyelini tamas ba-, lenen insan ruhu bu doruyu kavradnda, kendi-
kmndan kaaklktan ayrlr. (8) sini denetleyen bilinmez g znel ans grnm-
Yaratc'frsatlarn karlmas ayn zamanda, n kaybeder, zorunlu!< olarak nesnelleir; ama b-
bymenin etkin z olan Prometheus- atlmnn tn bunlar olurken bu insanlk d! kudretin kendi
kendini eylemde boaltana.mas anlamna gelir; z deimi olmaz.
byle bir durumda ruh, kt ya da en azndan de-
Helenizm'in yklma anda, talih kavramyla
netlenemez bir Evrende bir eylere kaplp srk-
uzlama imkanszl HelenZm'in entellektel dn-
lendii gibi umutsuz bir duyguya 'teslim olmaktan
yasnda kargaalk yaratmt, nk
kendini alamaz. Aslnda, bir baka bal2.Inda da
bylece ihanete urayan anlalabilirlik lks kendisine
grdmz gibi (O), bir toplumsal knt an
ihanet edenlerden arabuk intikam ald; tyche ya da
da hayatlarn yaamak durumunda kalan insanla- tortuna (talih) bir (<ilke niteliine brnnce gzlemci-
rii ortak tepkilerinden biri dertlerini deitirilemez nin znel keyfine gre baka trl hesab verilemeyen
bir zorunlu!< yasasnn ya da kaderin sonucu ola- gelimeler (w1klama) sA.yllmaya baland. Bu haliyle dlt."
sanat v~ felsefenin fantastica fornlcatla (hayal edilml.zi
rak belle~leridir; buna, bunun tamamlayc kar-
na) gnahnn en sinsi biiminin rnei oldu.
tn, yani kr ve nceden kestirilemez talihin elin-
Rm<.:'da i<:lih kavram ilk olarak Servius Tullius'un Fors
de nsann hayatnn ve ilerinin tamamen bo ol- fortlina'snda kendini gsteriyor. Buradaki tanma gre
duu inancn ekleyebiliriz. Zorunluk ve ans kav- (takvirndc grnmedii. kahini olmad ve dardan g81-
ramlar, birbirlerinin antitezi olduklar iin aYn za- m!s olmss nerktib halde bu erken dnemde ehirde
v:=r olr~s (1.6. ~ltne' yzylda) Romallarn bu yanlt
manda birbirlerini tamamlarlar. nk bu, eya
talih inancn kabul ettiklerini gsteriyor. Ama bu ilkel
nn tabiat st;'e iki ayr ve uzlamaz kavrayn k;;vramlartn nemi ne olursa olsun, daha sonraki cumhu-
arasndaki bir 'antitez deildir, sadece, akntya ka- rj~et dneminde belki de Polybius'dan kaynaklanan ve git
plp srklendii duygusuna kaplan insanla, onu tike daha fazla arlk kazanan, imparatorluun erken
sanki Nnsz bir p parasyn' gibi ordan oraya dneminde de. dzenli bir Talih knn kurulmaslOa y::l

266
aan baka benzer inanlar onlarn stne eklendi. Sras
gelmken. klasik scientla'n," yklmasn ans kavramnn
t"nnl~trlmast kadar aka sergileyen hi bir ey 01
m<:.dn da burada soyleyabiliriz. Tarihin akn boyle
bir ilkeye bamak hem akti btnluk. hem de ahlaki so-
rumluluk iin olumeul bir durumdu. (L)
Kadere, ksmete inananlarn ortak tavr olan
kaderd edilginlik, slam'n nceden belirlenmi ka
der teorisinde de grlr. Bu teorinin klasik biimi-
ni Ebu'l Hasan el-E~ari formllemitir (.. 873-
935). El-Eari, Tanrnn takdiri ilahisi ile nsann
zgr iradesi arasndaki elikiyi zmek iin, in-
san iradesinin Tanrnn kendisi iin nceden takdir
ettii alnyazsn kabul ettii ktisab retisini ile
ri srer. Bu gre gre .. nsan gene de bir maki-
narun parasdr, ama bu mekanizmann bir zelli-
i de kendi zgrlne olan inancdr. (") Tan-
rnn yaratt Evrende insan zgrl ile tanr
sal zorunluk arasndaki bu gerilim btn dini d-
nrlerin zihinlerini megul etmitir; Hristiyan
lk ve Hinduizm gibi yksek dinlerde, .. ikinci
yzyln in Dnyasnnpoplerletirilmi Taoizm'
inde bu sorunla karlarz. Hristiyanln ilk g-
nah retisi bugn Yeryznde yaadklarn gr-
dm? insanlarn karakter ve davranlarnn.
Adem'in gzden dmesine yol aan gemiteki
hareketle nedenselolarak belirlendiini ileri srer;
ama Hristiyan retisi ayn zamanda Adem'in g
nahn kendi zgr iradesiyle ilediini vurgular,
bylece de nsann zgr iradesi olduunu kabul
eder. Hintlilerin bunurla karlatnlabilir kanna
retisinde btn bireylerin manevi karakteristik-
leri, bir dirililer dizisi yoluyla duyular dnyasn
da durmadan grnp kaybolan bir srem'in (con
tinuum) paralar olarak birikir ve bu fenomenal
varolularn birbirlerinden ayrlklar sadece bir
yanlsamadr. Bylece, Sanskrit dilinde szlk an-
lam ..eylem demek olan karma felsefe ve din ter-
minolojisinde billnli iradi edimlerden ortaya kan,
eylemi yapann karakteri stnde kalc bir etki 192 GEM1 KLT -arkaizm- lmcl bir imdiden. lk5ell""ti.
yaratan, bir eit her zaman ak duran bor-ala- ri~~i bi~ g.~m~in mitik ansna. ka salar. Bu ksr budalaln
mllyet bmnde Kayser i. Wlhelm lkesinin kahraman atasm
cak hesabnda bir diriliten brne st ste ekle- Tton valyesini taklit ediyor. '
nerek byyen ahlaki eylem anlamn tar.
Kiisel srklenme duygusunun toplumsal
karl kltrel dzeyde, hi bir dzene inaIa
ma durumudur: Hi bir belirli biim ya da slubu
birbirinden ayrdedememek uygarlklarn byye-
rek farkllamas srecinin kartdr. Ruh sanki
bir erime potasnda kaybolup gider, o zaman top-
lumsal etkirllin her aJann olumsuz anlamda bir
kltrel rasgelelik .kaplar. Toplumsal ilikiler ala-
nnda bu, uyumsuz geleneklerin kaynatrlmas ve
uzlamaz deerlerin biletirilmesi (pammixia) ile
sonulanr; dil, edebiyat ve grsel sanatlar alann
da' gene byle standartlatrlm, bileik bir edebi-
yat, resim, heykel ve mimari ekllnde grnr; fel-

267
sefe ve din alannda ise
ayinleri ve teolojik uzlatr
macl yaratr. zlen bir toplumun ayrmas
muhtemel kesim iinde, bu eitten bir rasgele
kaynamaya en kolay raz olan, egemen aznlktr.
Zihni ve fiziksel anlamda kkiinden kopanlanl,arve
i proletaryay meydana getirenler yerli miraslar
nn kalntlanna sk sk sarImakla kalmaz, efen-
dilerini de bu yolda bir lde etkilemeyi baam
lar; geilmez bir askeri snrn araya dikilmesinden
sonra, ien uygarln n alamayan d prole-
tarya ise, artk yklan uygarl eZip getii ana
kadar grbz bir barbar kltr beslemeye devam
eder. Egenen aznln yabanc ktrlere kar bu
vurdumduymazlna belki hi amamak gerekir,
nk onlar imparatorluk-kurucusudur, zlen
bir dnyada hkmet birlii salama ihtiyacnn
gzle grlr belirileri olan evrensel devletlerin
kuruculardr.
lltn bu manevi kesinsizliklerin davurumla
rnda ortak oian yan, bir manevi yenilgi duyguGu-
dur; bu duygu yznden oyuncular toplumsal ve
bireysel varolularnn gerekliklerinden kopar ve
dayanlmaz imdiki zamann yerine koyacak bir
utopya ararlar, Aslnda ikiz olan arkaizm ve ft-
rizm (gemiilik ve gelecekilik) akmlarnda
grdmz 'aba, byme hareketinin bir karak-
teristii olan, eylem alannn bir manevi dzeyden
tekine aktarlmas yerine, bu aktarmann sadece
zaman-boyutu iinde yaplmasdr, ('G) Her iki uto-
pik akmda da, makrokozmoz yerine mikrokozmoz-
da yaama abasndan vazgeilir, manevi iklimin
wrla deiimini gerektiren herhangi bir meydan
okumayla karlamakszn eriilebilecei sanlan
lksel bir dnyann ardnda koulur. Gerek akta-
rm eyleminin yerine bu utopyann konmas ya
sz konusu toplumun gemiteki "Altn ana
dnme abas eklinde ya da gelecee doru umak
veya sramak abas eklinde ortaya kar. sei
manevi kozmoz yerine bu dsal utopyann akn
deerl~rinin "te dnyas olmas beklenir; ama bu
utopya ancak s, doyurucu olmayan ve sonu ola-
rak da anlamsz bir ekilde bir "te dnya olabi-
lir, nk makrokozmozun imdi ve buradaki var-
oluunun geici aamasnda bu makrokozmozun
olumsuzlanmasndan ibarettir, Hayat yasasnn z-
de deil, biimde yerine getirilnesidir; geri ruhu
manevi bir intihardan kurtarabilir, ama zaman ve
hareket yasaiarnn bylece inkar edilmesi hem bu-
nu yapanlara hem de toplumlarna uzun vadede
mutlaka felaket getirir.
Arkaik tavr, ada yaratc kiileri taklitten
kamarak, atalar taklit etmek olarak tanmlana
193 Romantik bir afiin altnda sosyalist bir el kitabna bakan Ame- bilir, bu anlamyla da uygarln dinamik hareke-
rikal zenci, bugnk Siyah tktidar hareketlerindeki devrimci gelecek-
cilikle nostaljik gemiilik arasndaki gerilimin bir rneini canlan- tinden uygarlk-ncesiinsanln statik durumuna
dryar. doru bir d demektir, Ya da, toplumu belirli

268

194 GELECECE lHANET ETMEK Eruno Carusotdan Gsteri. Baskya kar abuk kurtulu z
lemini dile getiren devrimci ar anlamsz bir slogan haline gelir; Katharsis niteliinde bir bo-
alma, uralarak kazanlm bilgeliin yerini alamaz.

bir aamada durdurma veya toplumsal bymenin r fke duyar, byle bir kafa yapsna sahip olunca
dinamik etkenlerini hareketsizletirerek tehlikeli da, btn enerjisini yabanc etkilerden annm ol-
saylacak bir deiime nceden engelolma abas duunu iddia ettii bir yresel ulusal kltr yarat-
;eklinde de tannlanabilir. Bu da, daha nce gr- maya yneltir. Kendini ulus-st bir uygarln da-
dmz gibi (16), toplumsal meydan okumalam ha geni toplumu iinde bulduu iin, bundan n-
kar hi amaz ekilde felaketler douran bir tep- ce gelen bir ulusal bamszlk ann szde anl
ki biimidir. Utopyacln arkaik biimine eilim na erimek iin toplumsal ve politik kurunlanyla,
gsteren balca gdlerden biri milliyetilik vir- estetik kltryle, diniyle, urap durur.
sdr. Bu virsn hareketlerini ada dnyada BattToplumumuzda bu geriye dnk, milliyet-
da grebiliyoruz. Bu ciddi manevi hastala yaka- iliin yakn zamanlardaki en arpc rnei Al-
lanan bir topluluk kendisinin de topu topu bir par- manya'daki Nasyona! Sosyalist hareket olmutur.
as olduu uygarla kar klturel borcundan t- Bu hareket Alnanln, araya giren alardaki b-

269
H~ PIIOl'ER.....r: "!RI
S-\UllIOI'VM suL."fT
MO''T[M
I'vnttA,...\IlOIll' ER""
PRtMIA 'ALMA qv Lt.:S .

YEN! BALANG 195 Toplumsal ykln acl buhran karsnda ac eken ruh, kolay
cevaplarn bysnden kendini kurtarmaya alr. Bu on beinci yz-
yl alegorisinde en bilge olanlar, rzgarn kaprisli gcne bal ola-
rak carkn ve direksiz geminin zerinde duran Tatihle srt eviriyor-
Iar~ Onlarn da stnde, Krates ile Sokrates'in arasnda Erdem oturu-
yor. Filozoflardan biri dnya servetini atarken. br de Erdem'den
bilgelik simgesi hurma daln alyor.

270
tn yabanc fazlalklardan arnm arkaik "zne ya itebiJeceklerini sanmaktadrlar.
uyan ilkel bir Tton toplumunu yeniden kurmay Yeterince iddetle gereklii irkar edersek, bel-
amalyordu. Tamamen uydurma bir gemii yeni- ki de gerekliin, gereklik olmaktan kaca umu-
den yakalamak iin giriilen bu bo ve korkun a- du bo bir umuttur; geleceki utopyacln teme-
bann iler acs sonucu, birer manevi sapklk olan linde yatan yanlg da budur. Bat Uygarlnn ta-
arkaizm ve milliyetilik akmlarnn birleiminin rihinde dnem dnem gelip geen yresel buhran-
nasl bir cezaya arplmaya mahkum olduunu gs- larda ortaya kan binyllk bolluk ryalar, gele-
terir. Ama sanki rnekler ne kadar gl olursa ol- cekiliin en sk brnd biimlerden biridir.
sun, sonraki kuaklara dersi iletecek kadar inand Ama ayn sapklk bu kadar dini olmayan ideoloji-
rc olamyor; nk ayn kt hastalk bugnn lerde de kendini gsterebilir. Gelecekiliin bugn
dnyasnda da topluluklara hala bulayor. Modern en iyi tandunz biimi politik devrim klnda
Bat Uygarlndaki baz kk gruplann militan karmza kyor. imdiki sefaletle potansiyel mut-
milliye~ilii, artk kabul edilmeyen bir btn ye- luluk arasndaki btn ara aamalarn gelecee
rine soc;;e deerli bir parann konarak ona putpe- doru atlm tek bir devadmla bir srayta al
reste tapnlmasna yol aan manevi buhrann vereceini ima eden bu kavram, btn ideolojik
ak bir gstergesidir. Utopik bir gemiin krcesi- damgalarndan bamsz olarak, znC!e. deneyie-
ne yceltilmesinin yozlatrc . etkilerinden birine rin acsn (pathci mathos) ekme zorurluunu in-
rnek olarak birka Batl lke iindeki zenci azn kar eder. (17) Bu gibi devrimci giriimlerin imdi
lklarn hareketini gsterebiliriz. Kknden kopa- ye kadarki tarihi, zaman-boyutunun nsanOlunun
rlm siyah topluluu beyaz Batl Topluma bala karsna diktii snrlamalar grmezlikten gelme
yan yakn tarihin tartlmaz ve koparlmaz hal- lgnln sergilemekle kalmam, nderliin top-
kalarn grmezlikten gelmeye alp, kendileri lum kitlelerini kendisiyle birlL'<te srklerne gre-
iin bir tarihi olgu olarak artk lm gitmi sayl vinin ktye kullanlmasndan doacak zararlar
mas gereken bir Afrika geq.iine doru geriye d- da gstermitir (IS); bu iki yanlgnn birleimi a-
np bakan Kara ktidar hareketleri de parayla mzda baz despotik rejimler kurmu ve bu re-
btn birbirine kartrma yarln yapmaktadr jimde yaayan insarlar efendilerinin ahiaki ve ak-
lar. Yzyllar sren -politik olduu kadar klt- li yanlglarnn kanlmaz cezasn ekmek zorun-
rel- vahi beyaz basklanndan sonra, onurlu bir da kalmlardr.
kinilik kazanmak iin giritikleri tamamen hakl Ruhun,. toplumsal kntnn basks altnda
mcadele, imdiki ve gelecekteki mmkn olan tek yaratclk devini bir yana. brakt durumlarda
manevi evrelerinden kendilerini koparmak zere meydana gelen manevi sapklklar artk yeterince
giritikleri sert ve sonuta bouna aba yznden gzden geirmi saylabiliriz. Yaratma yerine tak-
youndan saptrlmak tehiikesiyle yz yze gelmi tik uygulamak ksa vadeli baz kazanlar salaya
tir. bilir -byle bir ey mmkn olmasa, zlen top-
inde iddet potansiyelini de tayan bu tip luml~nn birdenbire anariye gmlmesi rlene
arkaizmin yanna, Rousseau'nun "Doaya dn mezdi- ama uzun vadede bor hanesindeki mad-
arsru Bat tarihinin daha eski ve szde imdiki deler kabardka kabarr. Ancak, grm olduu
kadar kark olmayan bir dnemine kar duyduk- muz gibi bymenin olduu kadar zlmenin de
lan zlemle birletirmeye alarlann daha lnl, bir diyalektii vardr ve byk oulliuk iin kar
ama yozlatrclk bakmndan hi de tekinden durulmaz bir meydan okuma olan byk toplumsal
aa kalmayan arkaizmierini koyabiliriz. nsanl knt buhran bakalarndan da ayn derecede
;:n maddi ilerlemesiyle bu ilerlemenin yaratt so- byk bir tepkiyle karlaabilir. Ne toplumlannn
rurlarla baa kmaktaki manevi yetersizlii ara- zlmesine boyun een ne de yaratclk yerine
snda'bulunan tehdit edici uurumdan rkerek ba yapmack eyler koyarak dalgay durdurmaya al
l olduklar btrlkten kopmak isteyerler, ilk ba- an, buna karlk meydan okumann karsnda
kta, milliyetiliin yaln vahetine orarla daha durabilecek gre ve manevi cesarete sahip olan
sevinili grnebilirler; ama byle bir arkaik geri kiiler de vardr; burlar, toplumsal bymenin en
dn abasnn da eit derecede tehlikeli olduu etin aamalarnda bile kolay kolay grlemeyecek
nu aka kabul etmeliyiz. Her iki poza girerler de, kadar byk yatrm eylemlerini byle bir dnem-
hayatn ne olduunu kavramadan onu oraya bura- de baarabilirler.

271
31 zlmeOlaynn YnttgMeydan Okuma
Yaama ve duygulanma yetenekleri baya bir nahkara ktln aslnda dtan gelmediini, ie-
dzeyi aamadan tkeniveren kimseler iin kapal riden olutuunu, dolaysyla da iradesine bal ol-
olan byme yolu, bu l?aya ve gndelik grn- duunu gsterir.
n tesinde, gndelik-st bir manevi dzenin Umutsuzca miskirlikle dalar yerinden oyna-
te dnyasun grebilen uzak grl ruhlar ta- tan iman arasndaki derin ayrm ite buradan kay-
rafndan yeniden alabilir. Toplumsal zlme de- naklanr; ama ayn zamanda, pratik hayatta da
nen felaket bylece nihai olarak bireysel ruhun al- larla miskinlik arasnda bir ortak arazi eridi ol-
glay buhran eklinde kendini gsterir. Gemi d uun u da grebiliriz; bir topl umsal zlme a-
ilik ve gelecekilik diye adlandrdmz hayat nda azap eken ruh, isterse, aradaki bu duygu ve
tarzlar, artk byme iin elverili bir ortam ol- davran blgesinden geerek, teslimiyetten giri-
mad aka ortaya kan ezici bir imdiki zaman- imcilie giden etin yolu aabilir. Hindistan'n
dan kurtlmak iin baka bir hedef alternatifine karma kavramnda da iki ruh halinin birbirlerine
iaret eden snrl hareketlerdir. Ancak, her iki ha- kart byle bir sahipsiz arazinin varl rtk
reket de, bir uygarln knn aydrla "larak kabul edilmitir; nk her ne kadar karma
kard manevi hastaln, manevi iklim ya <.:a 00- bir bakma nedensellik yasasnn amansz ileyii
yutunun deitirilmesine gerek kalmadan iyilee dn ortaya kard bir yk olarak grlebilirse
bileceine inanmak gibi temel bir yanlg iinde- de, bir baka adan, hepsi de hareketi yapan~ii
dirler. Oysa bu, nsann Yeryzndeki hayatnn nin kendi irade alan iinde kalan eylemlerle bilin~
sadece zamansal bir mekarzma, maddi dnyann li ve istekli olarak artrlabilen ya da azaltlabilen,
makrokozmozu iinde kendini gerekletiren kro- kabul edilebilen ya da geri evrilebilen bir yk ola-
nolojik bir dizili olduu arlamna gelir. Salkl rak grlebilir. Karma byle grldnde, zenin
bir uygarlkta bymenin onsuz edilnez kolunun dnda kalan ve onun denetimine girmeyen bir
makrokozmozd;n mikrokozmoza geiinin zorun- alnyazsnn ii deil, kendi znesi olan ruhun ese-
luu olduunu daha nce grmtk (1); bu ger- ri olarak ortaya kar; ite bu grnmyle karma
ei kabl etmekten inatla kanmalar gemii alnyazs deil, gnah olur. Yani, znenin kendi
i
ve geleceki deneylerin iflaslarnn nedenidir. Ama eliyle yaratt bir ktlk olur, ama ayn nedenle,
bu yarl inan, kendisini izleyen manevi bozgu- zne bu ktl azaltmak, hatta sonunda yok et-
nun gerekiliiyle karlanca yklr ve bylece, mek gcne de sahiptir. Yenilmez bir alnyazsn
kaybedilenler yeniden kazanlamasa bile, hayatta dan yenilebilir bir giinaha gei, Hristiyarlk yo-
yeni bir balang yapmann gereklilii anlalr. lundan da mmkndr. sa'nn armhta can ver-
Birey, kendi i dnyasnda kendinl gerekle mesi sayesinde Hristiyan ruhu Tanrnn inayetini
tirme hedefine erimek iin nasl bir yol izlemeli- arayarak ve blarak Adem'in miras olan ilk gna-
dir? Aslnda o da, zlen bir toplumda ortak olan hn lekesinden kendini artma imkann kazanm
yaama azabnda, ayn toplum iindeki kardeleriy tr. nayet denen ey de tamamen dsal ve akn
le birlikte ayn buhran yaamaktadr; ama onlar bir g deildir, insani bir abaya verilen tanrsal
iin almaz bir engelolan ey, onun iin byk cevaptr.' Gnah duygusunun uyannn klasik
bir meydan okumadr. Salkl bir toplumun by- bir rnei, SUriye;nin skntl dneminde srail ve
me atlm tkenmeye balaynca,. edilgin birey, Yahudiye Peygamberlerinin manevi yaantlardr.
Evrenin haritasz denizlerinde ynn kaybeder; Bu Peygamberler kendi dorularn kefeder ve bil-
ama bu denetim kaybna kar gsterilmesi gere- dirilerini yayarken, iinde 'doup yetitikleri ve
ken tepki darya, ktlklerle' kuatlm bir mak- yelerine hitap ettikleri toplumlar insafsz Asurlu
rakozmoza bakmak deil, ieriye, ruhun kendi ben- saldrgarlarn elinde paralanm ve doranm~t.
liine bakmak, manevi yenilginin aslnda benlie Toplumlar bylesine korkun bir felakete dm
egemen olmaktaki baarszlktan ileri geldiini insanlarn perianIklarnn nedenini kolayca, dire-
kavramaktr. Byle bir kiisel gnah duygusu, edil- nilmez dsal giilerin eseri olarak aklamak yolu-
gince bir eylere kaplp srklenmek duygusu- nu tutacak yerde, btn d grnlere J<arn
nun tam kartdr; nk srklenme duygusu ektiklerinin kendi gnahlarndan ileri geldiini,
bir afyon gibidir, kurbann denetiminin tesinde- dolaysyla da kurtuluu kendi elleriyle kazanabi
ki dsal kollardan ileri geldii varsaylan bir-k- leceklerini syleyebilmeleri gerekten kahramanca
tle boyun eme tavrn ruha sinsice kabl etti- bir manevi ba4ryd.
rir; oysa gnah duygusu kiiyi uyarr, nk gu- Edilgin srklenme duygusu bireysel bir ru-

272
hun hayatnda bylece ~tkin ve potansiyelolarak
yaratc bir gnah duygusuna dntrlebilirse,
toplumdaki aresiz pammixia duygusu da olumlu
bir kltrel birlik duygusuna dnebilir. Bu algla
ma dzeyine erien bir ruh, zlen toplumdaki
aync kltrel slup kaybna herhangi bir biim-
den yoksun bir kaostan kaarak deil, ebedi ve ev-
rensel ajan iinde barndran bir kozmozu kucak-
Jayarak tepki gsterebilir. Kltrel aynlklann si-
linmesi, bylesine ezici bir ebedilik ve bitirnsizlik
grne kar nsanolunun koyduu mahalli ve
geici savunma siperlerlnin ardnda mimarisi o za-
mana kadar gizli kalan bir manevi ant gr ala-
nna getiriverir. Bu gr, nsanln birlii anla-
yn.dan balayp kozmozun birlii anlayndan da
geerek genileyip, hem nsanln, hem de btn
Evrenin iindeki ve tesindeki manevi varln bir-
liine ulanca bu birlik duygusunun uyan da
geniler ve derinleir.
Hayatn gndelik politik dzeyinde bir birlik
duygusunun douu, baz evrensel devletlerin yne-
ticilerine verdikleri unvanlarda da yansr. rne-
in, Suriye Dnyasnn evrensel devleti olan Aka-
menya (Pers) mparatorluunun ba, "lkeler
Kral ya da "Krallar Kral unvanlarn takna
rak ynetiminin evrenselliini vurguluyordu. Bu
196 Tefekkr kuana sarh Hindu bilge; Gney Hindistan.
unvan Yunancaya, herhangi bir harfi tarif kullan-
ma gerei de duyulmakszn, tek kelimeyle Basileus
olarak evrildi. in'de, Han evrensel devletinin res-
. mi unvan olan T'ien Hia (Gnein altndaki her
ey) deyimi de birleik bir dnya zerindeki ayn
evrensel yetki kullanm iddiasn tam bir aklk
la dile getirir. Helen Dnyasnn evrensel devleti
olan Roma mparatorluu Latin dilinde Orbis Ter
rarum, Yunaneada ise Oikoumene kavramlaryla
eitlenmiti: Her iki deyim de meskun dnyarun
tm anlamn tayordu. nsan toplumunun ev-
rensel devletlerde kk lde, snrl bir ekilde
birlemesiyle ilk belirtileri meydana kan bir koz-
moz birlii gr, yasalarla ynetilen bir Evren
tem'as halinde eitli zamanlarda insanlar tara-
fndan ilenmitir. Babilli mneccim de, modern
Batl bilgin de, matematik yasasna tutsak olmu
lardr; Budist mnzevi psikolojik bir yasann tut-
sadr; Helen filozofu ise toplumsal bir yasaya
tutsak olmutur. Byle inanlar hi deilse gn-
delik dnyann eitli grnmlerinin ardnda or-
tak bir ilkenin varln kabul etme meziyetine sa-
hiptirler, ama birleme ilkesinin yasayla zdelen
mesi sevginin roln grmezden gelir, oysa yasa
kadar sevgi de insani yaantlarmz sresince
kar karya geldiimiz gerekliin bir grn-
mdr. Yasa. bizce, egemen bir yasamaenn wrla
kabul ettirdii bir birliktir. Sevgi ise, blc ken-
dine-dnkl -ki bu hayatn kendisinin bir 197 Saint Simcon Stylitcs: Suriye'den altn plaket.

273
!NSANST !LG!S1ZL1K Yoz dnyadan tamamen kopmay a- baka ad olabilir- almak yerine vennek iin da-
malayan mnzevi, !nsanla.kar tanrsal acma duygusunu kay yanlmaz bir istek karsnda yenik dm canl
beder. Yogi, stun zerindeki mnzevi ve bilge, kusursuz bir bo
luun tefekkrne dalarak, ac eken dnyaya kar souk bir ka-
bir varln birlik araydr. Sevgi ile de, yasa ile
ytS1Zlk iinde otururlar. de tank1mz, insani ilerin minicik alanndan
edinilmedir. Sevgi ve yasann ayn zamanda nihai
bir manevi gerekliin grnmleri olduu inanc,
bir iman sorunudur. Ama dorulanamazvarsaym
lar da hayatn pratik zorunluklarndandr; insan
dncesinin snrllklar da, varsaymsal bir in-
san-st gereklii antropomorfik (insan-biimli)
olmayan terimierle dnmeyi gletirmektedir.
nsan-st manevi gereklii kendi insani gr
mze gre kavramaya alrken fenomenal dnya-
nn ok'yanll kendini insans tanrlar panteo-
nunda yanstr, ok-yanlln altnda yatan birlik
duygusu ise politeizmden monoteizme (ok-tanr
clktan tek-tanrcla) geite yansr. Yahudi k-
keninden doan dini n antropomorfik dini imge-
lerinde TanrrJn ahlak ve eyleminin kavranl da
gene ayn dorultuda bir deiimden gemitir.
Egemen yasamac Tanr, sevgi ne eanlanl olan
merhametli ve duyguda Tarrya dnmtr.
Birlik grne ulaan ve birleme ruhunu da
sevgi olarak kabul eden ruh, uyduruk br gem~
ya da gelecek olarak sunulan gndelik dnyadan
ibaret olmayp, ayr bir gereklik dzeninin dnya-
s olan bir te dnya.nn meydan okumasn hem
alglamaya. hem de bu meydan okumaya cevap ver-
meye. manen hazr durumdadr. Ruh bu aklayc
gr sayesinde, bir zlme anda hayat rten
sefalete gndelik dny~nn hi bir nihai zm bu-
lamayaca gereini 'kefedebilir. O zaman, giin-
delik varolu dzeyinin stne ykselerek ruhun
hayatnda bir balang noktas aramak zorunda
kl!lr.
Gndelik dzeyin stne kmann br yolu,
dnyaya ve dnyann marazlarna kar kaytsz
bir tavr almaktr. Bu, gnlsz bir Stoac tesliml-
yetten, bilinli ve istekli bir kendini-yok etme tav-
ma kadar eitli derecelerle uygulanabilecek bir
felsefedir. Marie-Antoinette'in Paris'deki mandra
~nda oynad Doaya dn" oyunu gibi bilgi
bir kaytszlk da olabilir, Theokritus'un stanky'
deki hannan yerinde oynad oyun gibi de olabi-
lir.. Fda yaayan Diogenes ile adrda yaayan
Thoreau gibi bir piz haline de getirilebilir bu oyun.
Hayatn yaratt soruna kar bu szde zme
itenlikle bel balayabilir insan; ldeki mnzevi
ya da cangldaki yogi gibi. Ama hedefe ulap d-
l kazanmak isteyen kay~k yolu yolcusu, haya-
tn bu araya balamann tesinde de bir eyler
yapmaldr: Hayattan kendini aynnay, olumsuz.-
lanmasndan baka hi bir eyi sevmemek derecesi-
ne vardrmaldr. Bu da, insan yaradln tama-
198 Rahip Myo-e tefekkrrle: Japonya, tS. on nc yzyl. ine inkar etmek anlamna gelir phesiz.

274
INSANST ILGISIZLIK Yoz dnyadan tamamen kopmay a- baka ad olabilir- almak yerine vennek iin da-
malayan mnzevi, insanla. k ar tanrsal acma duygusunu kay- yanlmaz bir istek karsnda yenik dm canl
beder. Yogi, stun zerindeki mnzevi ve bilge, kusurs,?z bi~ bo
luun tefekkrne dalarak, ac i eken dnyaya kar soguk br ka
bir varln birlik araydr. Sevgi ile de, yasa ile
ytszlk iinde otururlar. de tanklmz, insani ilerin minicik alanndan
edinilmedir. Sevgi ve yasann ayn zamanda nihai
bir manevi gerekliin grnmlefi olduu Inanc,
bir iman sorunudur. Ama dorulanamaz varsaym
lar da hayatn pratik zorunluklarndandr; Insan
dncesinin snrllklar da, varsaymsal bir in-
san-st gereklii antropomortik (insan-biimli)
olmayan terimlerle dnmeyi gletirmektedir.
nsan-st manevi gereklii kendi insani gr
mze gre kavramaya alrken fenomenal dnya-
nn ok'yanll kendtni tnsans tanrlar panteo-
nunda yanstr, ok-yanlln altnda yatan birlik
duygusu ise politeizmden monoteizme (ok-tanr
clktan tek-tanrcla) geite yansr. Yahudi k-
keninden doan dinin antropomorfik dinl imge-
lerinde Tanrnn ahlak ve eyleminin kavranl da
gene ayn dorultuda bir deiimden gemitir.
Egemen yasamac Tanr, sevgi ile eanlaml olan
merhametli ve duyguda Tanrya dnmtr.
Birlik grne uaan ve birleme ruhunu da
sevgi olarak kabul eden ruh, uyduruk bir gem~
ya da gelecek olarak sunulan gndelik dnyadan
ibaret olmayp, ayr bir gereklik dzeninin dnya-
s olan bir "te dnya'nn meydan okumasn hem
alglamaya, hem de bu meydan okumaya cevap ver-
meye, manen hazr durumdadr. Ruh bu aklayc
gr sayesinde, bir zlme anda hayat rten
sefalete gndelik dny~nn hi bir nihai zm bu-
lamayaca gereini ~efedebilir. O zaman, giln-
delik varolu dzeyinin stne ykselerek ruhun
hayatnda bir balang noktas aramak zorunda
k2lr.
Gndelik dzeyin stne kmann bir yolu,
dnyaya ve dnyann maraziarna kar kaytsz
bir tavr almaktr. Bu, gnlsz bir Stoac teslimi-
yetten, bilinli ve istekli bir kendini-yok etme tav-
ma kadar eitli derecelerle uygulanabilecek bir
felsefedir. Marie-Antolnette'in Paris'deki mandra
snda oynad "Doaya dn oyunu gibi bilgi
bir kaytszlk da olabilir, Theokritus'un stanky'
deki hannan yerinde oynad oyun gibi de olabi-
lir. Fda yaayan Diogenes ile adrda yaayan
Thoreau gibi bir paz hane de getirilebilir bu oyn.
Hayatn yaratt soruna kar bu szde zme
itenlikle bel balayabilir Insan; ldeki mnzevi
ya da cangldaki yogi gibi. Ama hedefe uap d-
l kazanmak isteyen kay~k yolu yolcusu, haya-
tn bu araya balamann tesinde de bir eyler
yapmaldr: Hayattan kendini ayrmay, olums=
lanm&.sndan baka hi bir eyi sevmemek derecesi-
ne vardrmaldr. Bu da, insan yaradln tama-
198 Rahip Myo-e tefekkrde: Japonya, t.S. on nc yzyl. men inkar etmek anlamna gelir phesiz.

274
AhlAki stnlk. verimllll~l, yenmezlil, ruh saOI~ln ya~ Sevgi arkadalktan doOar;
ratabilir ve yaratr... ruh saOI~na erimenn tek br yolu Sp.vgi lrse maraz balar;
vardr: AhlakI bakmdan nrt olan deoerlere kar kayt
Madem sevgiden geliyor mutsuzluk.
sz kalma yolu. Hi bir eyde kendini mlk sahibi say-
Sen de yc.::lnrz yaa gergedan gibi. (S)
ml'\mals1n; her eyi Tanrya ve Ksmete brakmallsn ...
yalnz tek bir ey stnde durmalsn: Gerekten senin Hintli bilgeye gre bu kalpsizlik felsefenin sarsl
olan, baka hi bir d.sal gcn mdahale edemeyecei maz zdr. nk, ne kadar erdemli olursa ol-
ey stnde. (2) sun, yrein duyumlarndan herhangi birine n-
celik tanmak, bilinliliin kusursuz birli~i iine
Stoac.felsefenin bu elkitabnda, kaytszl benliin ikiciliini sokmak demektir. Budistlerin,
uygulamak iin eitli manevi altnnalar nerili- btn duyumlarn son kertede berli~n zihcirlerini
yor; ama kaytszlk yolunu sonuna kadar izlemek glendirdii grne, buna paralel bir hayattan
istersek eninde sonunda Helen klavuzundan vaz- ka~ izgisini ac mantki sonucuna kadar izleyen
geip Hint klavuzuna ba vurmak gereini duya- Helen filozoflar da katldlar (ama, aydrlanma-
rz; nk Zenon'un mritleri bu yolda ne kadar nn gnl~na kmay beceren Helen bilges, eski
llerlemi olurlarsa olsunlar, kaytszl mantki he- tutsak arkadalarnn hala pinekledi~i kararla
defi olan kendini-yok etme sonucuna vardrma ce- dnmek iin daha baskl bir toplumsal ykml-
saretirl gsterenler Hintli filozof Siddharta Gauta- lk duyar).
ma'nn mritleridir. Hintli arhat aday, Helenlerin Bilge kii acmamadr, nk kendisi (Icnas br zihnl
turistik nirvana gezisinin sadece bir tuzak ve bir durumda olmadan acyamaz... Acrna, baka insanlarn
perianll!1lnl grmekten ileri gelen bir zihnl hastalktr
yanlt olduunu bllir. Uyuturucu lla alan kii
ya da baka insanlarn dertlerlnden. hasta bunlarn hak
harakir! yapamaz; oysa manevi kendini-yok etme- editmemi dertler olduuna inand zaman bulaan ka-
nin byk zorlamasn baarmak iin insan ban yifsizlik illeti olarak tanmlanabilir. Bilge byle zihnt has-
dan sonuna kadar ne yaptnn bilincinde olmal talklara yakalanmaz. Bilgenin zihni dingindir, herhangi

ve uyank bir bilinle hareket etmelidir. Nirvana bir dsal gcn yaptklarndan etkrenrnez. (tl)
kapsnn kilidirl aan anahtar estetik bakmdan Mantki bakmdan kanlmaz, ama ahlaki ba-

hoa gidecek bir hipnoz durumu deildir; Hinayana kmdan da hogrlemez bir sonuca erimekle dn-

Budizmi felsefesirln bir eserinden alnm aada yaya kar kaytszlk felsefesi kendi kendirl r-
ki parada tlenen eitten zorlu ve acl bir zih- tr sonunda. Bir yandan bu felsefeyi uygulayarla
rl mcadeledir: rm sa~lamlna hayran olurken, bir yandan da in-
Nesnelerin eL uzatmaya yol aan zevklerini seyrederek san yok '>aynalar karsnda isyan ederiz. Kayt
oturan insanda zlem (tenha) byr. e uzatma zlemden szik felsefesi nsano~lunun yre~ine deil de yal-
do{ar. ei uzatmayla do{um, do{umla da ya.llk ve lm nz aklna danmakla Tanrnn birletinnek iste-
olur ... Sanki on, yirmi, otuz, krk yklk bir odun y!}n
diklerini zorla ayrmaktadr. Bu felsefe, ruhun bir-
alevalev yanyor, adamn biri de zaman zaman stne
kuru otlar, kurumu tezek ve al arpt atyormucasna;
lik 'tinde ikiirl hesaba katmad ve airin "y-
yle de olsa O yaktla ve o beslemeyle alevalev br ate rek neredeyse, beyin de orada olsun (7) yakarsna
bile uzun sre yanar... kulak vennedi~i iin doruya eriememektedir. Bu
Nesnelerin ei uzatmaktan ileri gelen aclarn seyrederek nedenle Tecelli (sa'nn insan kl~na girmesi) gi-
oturan insanda zlem kesiljr. zlem kesilince el uzatma
zeml, kaytszlk {elsefesirl glgede brakmtr.
da biter, ei uzatmann bitmesiyle d~um da biter. d~um
bitince yallk ve lm biter. znt, keder. ac, umutsuz-
Hinayana, Mahayana'ya, Stoaclk Hristiyarla,
arhat' Bodhisattva'ya, bllge ermie yol amaldr.
luk biter. Btn bu aclar Ite byle kesilir. (S)
Bu arayn dl olan hedef, nfn.n.'dr, nlnana Ise yle
Kaytszl~ savunarlar, nsanolunun kendi
bir durum ki ne toprakt var ne {(SU)!, ne ate ne hava, varoluunun ortaya koydu -varlkla bilinlilik
ne bitimsIz uzay Alemi var, ne bitimsiz bilinlilik Alemi arasndaki ayrm- ikili~i grmezden gelerek ger-
VDr; boluk Alemi de yok, ne alglama ne de alglamama ek olmayan bir birlik aramaktadrlar ve varlk
Alemi de yok... ben bu duruma, Kardelerim, ne gidi
dnyasndan ka yollar bu yzden bir manevi
diyorum. ne geli, ne de oldullu yerie duru, ne d
kmaz sokaktr. Ruh, boucu bir nihilizm felsefe-
ne de kalk; sabitlii yok, hareketlililli yok, temeli yok.
Aclarn sonu bu. (4) sinde kendi kendirl olumsuzlamak istemlyorsa, br
Dnyadan bylesine mutlak bir kopu Gauta- yolunu bulup yerlden bu dnyaya dnmelidir. te
ma okulunun dnda belki hi baarlamantrya Tecelli (sa'nn insan' klnda grnmesi) gizemi
da hi de~ilse kalc bir durum haline getirileme- bu yolu aar. Bu lknn znde, zaman-boyutuna
mitir. Akln bir baans olarak gerekten etki- girdii lde sadece gelecekle ilgili bir d olma-
leyici; ahlaki bir b~ar olarak muazzam; gene de yp bu dnyada her an var olan bir manevi gerek-
artc bir ahlaki eksikl~ var, nk tam bir ka- lik kavram, bir Tanr Diyar kavran vardr; ve
ytszlk kt tutkular silip att~ gibi ayn ekilde -bu dnyada varolduu iindir ki- gndelik-st
acmay, dolaysyla sevgiyi de kovuyor. bir manevi gereklik dnyasnn sonsuzluk ve bi-

275
timsizliinde de varolur. Filozofun "te dnyans yann saflar arasnda doar ve bir sulu olarak
znde bizim bu Yeryzndeki dnyamzn dn idam edilir; "br dnyannn gndeminde ise Tan-
dadr, ('na kar snlacak bir yerdir, oysa tanr n, Krall'nn Kraldr. Bu iki yaradln -biri
sal "t~ dnyan nsanolunun Yeryzndeki haya- insani, br tanrsal- naslolup da herhangi bir
tn hem kucaklar, hem de onu aar. gerek anlamda ayn anda ayn insanda varolabil-
Ferisiler tarafndan, AllClhn melekOtu ne vakit gelir, .djye dii sorusunu kendimize sormak zorundayz. Hris
sa'ya soruldugu zaman, onlara cevap verip dedi: Allahn
tiyanln Babalar da Helen filozoflannn teknik
melekutu gzle grlerek gelmez; ne de: Ite burada!
yahut: Orada! diyeceklerdir; nk ite. Allahn melekutu terminolojilerini kullanarak bu sorulara ament-
iinizdedir. (SL ler biiminde cevaplar hazrlamlard; ama iin
Ama Tann'nn Melektu nasl hem bu dnya- merkezinde yatan gizemi anlamsz kelimelerden bir
da bizim iimizde olup hem de znde bu dnyadan formle dntrebilen bu yaklam tarz bizim iz-
olmaz? Mantki zmlerin snrlarn aan bir so- leyeceimiz tek yololmayabilir. Bundan baka bir
ru bu; ama, Tecelli'nin, katksz akli dncenin balang noktas, tanrsal yapnn, bizim ona erie
eriebilecei yerin tesinde bir gizem olduu kat bilmemiz orannda, bizimkiyle ortak bir yan olma-
gereini kabul etmeye raz olursak, o zaman belki s gerektii postlasdr; ruhumuzda var olduu
bu gizem.e airlerin sezgilerini ileten imgeler yo- nun bilincinde olduumuz ve tam bir gvenle Tan-
luyla bakarak, akli gcmzn snrlann arba rda da olduunu syleyebileceimiz -nk by-
llkla kabul etmenin armaann kazanabilirz. le bir ey bizde olup Tannda olmasayd Tanr biz-
Bir dnya grmek bir zerre kumda den ok daha aa olurdu (quod est absurdum-
Ve bir yaban ieinde cenneti ki bu abestir)- bir yetiyi iimizde arayabiliriz;
Bitimsizlii tutmak avucunda
Sdrmak bir saate ebediyeti. (')
o zaman Tann ile nsan arasnda ortak olarak ilk
ak1lmza gelecek ey filozoflarn krletmek istedik-
Budist Ch'an (Zen) okulundan bir airin deyiiyle, leri sevgi yetisi olacaktr.
ok kk eyler ok byk eylerin olabilecei kadar
Hinayana Budizminin bilgelerinin yadsd
byktr. sevginin Hint dinine yeniden sokulmas gereki-
nk burada dsal koullar ilemez; yordu.
ok byk eyler ok kk eylerin olabilecei kadar Bu ben kendimim, bu bir bakas.
kktr. Kurtu evreni saran bu badan.
nk nesnel snrlar burada hi bir eyi etkilemez ... Benliin' de bylece kurtulur.

Tm iinde Bir Benlik ve bakas konusunda yanlmayasn.


Bir iinde Tm; Her ey Buddhadr. Istisnasz.
Bunu kavra bir kere. Dncenin kendine uygun, katksz oldu~u

Sonra artk zlme, O temiz ve nihaT aama budur.


Kusursuz deilim diye. (10)
Ikilik tanmayan dnce aac,
Birlik iinde ikilik zm, gizemciliin diliyle Bu l dnyaya salar daarn.
ie~i ve meyvas duyguda1ktr,
salanabilir, ama Tanr iradesi Cennette olduu
Bakalarna hizmet'tir ad. (ll)
gibi Yeryznde nasl yerine gelir? Teolojinin tek-
rJk dilinde -gerek Mahayan"" gerek~e Hristiyan Duygudalk -ancak bakalarna hizmet etmek-
lk- Tanrnn her yerde hazr ve nazr oluu Onun te doyum bulan sevgi- martirleri esinlendiren
bu dnyada ve burada yaayan btn ruhlarda i- ve kendilerini kurban. edilerine yaratc bir zellik
kin olmasn gerektirir; ayrca, dnya-tesi varlk katan drtdr. Sokrates'in kendini kurban etme-
dzeyinde de Onun Kendi akn varoluu vardr. si rneine daha nce deinmitik. (1') Suriye Dn-
Hristiyanln Tanrsailk anlayna gre Tanr yasnn skntl dneminde gnn dini anlayyla
nn akn yann Baba Tanr temsil eder, ikin yan uyuamayanlarn, ncelikle srail ve Yahudiye Pey-
ise Kutsal Ruh olarak Tanrdr; ama Hristiyan _gamberlerinin kendilerini kurban ettiklerini gr-
retisinin kendine zg ve ayn zamanda en nem; yoruz. Daha ileriki bir aamada, Selevkos rejimin-
zellii Tanrsall yalnzca ikilik deil, birlik iin de, devletin Yahudi olmayan Filistinli uyruklar
de bir lk olarak kabul etmesidir: Tanr'nn Oul standartlatnlm biimde bir Helenizm kltr-
olarak Tanr grnm sayesinde, insan anlay n kabul ederken, Yahudiler deerli geleneklerine
nn tesinde olduu halde bu r;izenle insan kalbi- sarlarak gene martir oldular. Helen Dnyasnda,
nin eriebilecei bir kiilikte br iki kiilik de bir- 1.S. 235'de mparator Alexander Severus'un l-
lemektedir. sa'nn kiiliinde hem tanrsal toplu- myle 1.S. 311'de mparator Galerius'un lm
mun, hem de dnyevi toplumun ortak bir yesi arasndaki iki !<uaklk sre iinde Hristiyan Kili-
vardr; bu ye, bu dnyann gndeminde, proletar- sesinin klasik martirler dnemi yaand. Can eki-

276
irken iyice vahileen ve proletaryann haince bir
saldrsna kurban gittiine inanan Helen egemen
aznlnn darbelerinin boy hedefi, Hristiyan KilI-
sesi oldu. Bu aclara katlanrken Hristiyanlk a
lnda koyunlarla keiler birbirlerinden kesinlikle
ayrldlar; nk ya inanlarn inkar edecek, ya
da hayatlarn feda edeceklerdi. Dnekler tmen
tmendi, ama kk martirler grubunun gc, sa-
ylaryla tamamen orantsz bir gl.
ncil'in z gerekten sevgidir. Nikodimos'a ve-
rilen tte sevginin hem Tanry ete kemie b-
rnme ve armha gerilme pahasna nsanOlunu
kurtarmaya iten ey (I") hem de nsann Tannya
ulamasn salayan yololduu anlatlr. (14) Tan-
rnn yreindeki sevgi -Tanry armhta lme
katlanmava iten sevgi- sa'nn havarilerine, aln
yazsnn, Yahudi gelecekilere dnye\' bir Mesih
olmak deil de, armh olduunu bildiriini anla-
tan drt ncil'de aklanr. sa, tanrsaUi Petrus
tarafndan anlalncaya ve Tecelli'de belli olunca-
ya kadar bu afaHatcl doruyu aklamaz; ama
Tanr olarak epifann yerine getirir getirmez, ar-
mh zerine de konumaya balar. Buradaki bu
aklamalarn anlam ancak Tanrnn yapsnn
znn, lme raz olacak derecede sevebilen bir
sevgi olduudur. Pavlus'un Korintoslulara Birinci
Mektubunun on nc babnda da insann yre-
indeki sevgi nsann Tanrya ulamasnn en yce
--ve aslnda tek- yolu olarak vr. nsann Tan-
r sevgiSi Yeryznde, btn insan toplumu yele-
ri arasnda, nsanOlunun insan kardeine olan
sevgisinin kanalndan akar.
Ey sevgililer, eer Allah bizi bylece sevdi ise. bizim
de birbirimizi sevmemiz gerektir. Hi bir vakit kimse Al-
lah. grmemitir. Eer birbirimizi seversek Allah bide du-
rur ve onun sevgisi bizde ikmal edilmis olur. (1$)

Eit derecede hem insani, hem de tanrsalolan


bu sevgi sayesinde Tanrnn Melekutunun felsefi
kaytszln deil de, insanlarn Tanr iin ve Tan-
r iinde yaadklar hayatn huzurundan gelen bir
huzuru vardr. zlen bir dnyevi toplumun, ben-
liini Tannya teslim etmekle benliin daha rahat
edeceini renmi bir yesi henz bymekte
olan bir toplumun sadece bir kere domu ye-
sinden daha salam bir umuda, dolaysyla daha
derin bir mutlulua sahiptir; nk o, ikinci bir
doumun acsna katlanmakla Tanrnn Melekutu-
na girme hakkn kazanabileceini bilir. 199 DUYGUDA MERHAMET T'ang hanedan anda inli Bodhi
Aclara Isa uruna katlanmak kadar Tanry sevindire
sattva. Duyguda aziz, Tanrnn yaratklarn! severek Tanry daha da
cek. senin iin de yararl olacak bir ey yoktur. Semek fazla sever. Eski Budistlerin hain kaytszlna bir tepki olarak Ma-
senin elindeyse, bir yn avuntuyla avunmak yerine Isa hanaya okulu duygudaa sevgiyi imann en st mertebesine yerle
adna glklere katlanmay' se; OnkO byle yaparsan tirdi.
Isa ile Onun btn Ermilerine daha ok benzersin. nk
biz avunarak deil, byk yOkler tayarak manevi i1er
Jememizi yaparz.

277
Insanln kurtuluu iin daha iyi, daha yararl bir yol ve-palingenesia ritminin ikinci vuruudur. B-
olsayd Isa bunu kelam ve hayatyla aklard. Ama hava- yme gcnn lmsl grnen toplumsal kn-
rilerine de. ardndan gelmek isteyen herkese de armh t felaketinden ekilip kurtarlabilecei sreleri
tlyor, diyor ki, cBenim yolumdan gelmek isteyen. var-
s: kendini inkar etsin. ham alp ardrnca gelsin. Onun
analiz etme abamlZ, sonunda tesbit ettiimiz do-
Iin, her eyi okuyup inceledikten sonra, son kararmz umun tekrar! olaynn, toplumun herhangi bir
u olsun: Allahn melektuna ok cefalar ekerEk gire- dnyevi dzeyde yeniden d~mas deil, dnyevi-
biliriz. (lll) st bir duruma eriilmesi demek olduunu artk
U halde, zlmekte olan bir toplumda d~ gstermitir. Bu yeni durum, olumlu bir hayt du-
mu bir ruh acdan kamaya alarak deil, acy rumu olduu iin doum benzetisinin bu duruma
kucaklayarak ve acya cevap vererek kurtuluunu uygulanmas aydnlatc olur. nk buradaki ha-
kazanabilir 'le toplumunun sapt byme yolunu yat Tann'nn grntsyle doludur. sa, bedenle
daha yksek bir dzeyde yeniden ele geirebilir. mesinin balca amac olarak bu palingenesia'y
te bu dn hareketi hceleme'mizin bu blm- ilan etmiti.
nn banda (11) zlmemn karakteristik hareke- Ben onlarda hayat olsun. ok hayat olsun diye geldim. (11)
ti olarak nerdiimiz, ruh dnyasndaki ayrma-

278
BLM VI

EVRENSEL DEVLETLER

Toplum zlmeye balaynca, blnd paradan


her biri ayr bir kurum yaratr. Egemen aznlk, savaan
uluslar bir evrensel devlette toplayp birletirerek tehli
keye girmi iktidarn srdrmeye alr. Evrensel dev-
let deyimini kullanyorum, nk bu imparatorluklar ger-
e!<ten dnya apnda olmasalar bile tek bir uygarln
btn alann kapsarlar. Ama evrensel devletler bazan
da yabanc imparatorluk kurucularnn eseridir; tpk, da-
ha ileri dinlerle: barbar kltrlerinin esinlenme kaynakla-
r bakmndan birbirlerine yabanc olmalar. gibi. Bu ol-
gular karsnda bir uygarln kendine-yeterli ve dolay
syla anlalabilir bir inceleme alan olduu yolundaki
kendi nermemi yeniden gzden geirmek durumunda
kalyorum. Evrensel devletlerin kendi balarna bir ama
m, yoksa daha ilerideki bir eye varmak iin bir ara
m olduklarn soruyorum. Kurumlarndan bazlarna ba-
knca, istemeksizin gerek daha ileri dinlere, gerekse
barbarlara yararl olduklarn, ama asl ileri dinlerin da-
ha ok yarar saladn ortaya karyorum. Ayn za
manca, tz.rihte imdiye kdar grlm evrensel devlet-
ler hep mahalli ve gEici olduklar halde, gelecekte b
tn insanln politik birlik iinde yaayaca bir rejimin
ncleri olduklarn gryor ve dolaysyla byle bir ge-
lecein imkanlarn deerlendirerek blm bitiriyorum.

279
/

Renkli Resim 42

EVRENSELIMPARATORLUK

Evrensel devletin kurulmas, dalan bir uygarln ba aa -


kn durdurur; bir i savan dayanlmaz aclarn eken in-
sanlar iin byle devletler Tanrnn bir ba gibidir ve byle bir
durumda olan insanlar imparatorluklarnn, onu ihsan eden tan-
rlar kadar lmsz olduuna nanmak isterler. Bu kany destek-
leyen bir baka inan da evrensel devletin btn dnyay kapsa-
d, kendisini tehdit edebilecek bi bir dsal g brakmad
inancdr. Nesnel bakmdan bu inan phesiz bir hayatdir, ama
znel bakmdan, btn bir uygarln tek bir politika evresinde
birletii bir durumu olduka iyi yanstr. Bu yanl ama sarsl
maz lmszlk ve evrensellik inanc, bir Roma kabartmasnn
yanda grlen ayrntsnda gze arpmaktadr: Roma'nn yann
da oturan mparator Tiberius, insan klna sokulmu Oikoume-
ne'den, yani btn yaanlr dnyadan zafer elengini alyor. Bir
Roma efsanesine gre, Capitol ina edildiinde, snrlar tanns
olan Terminus Jupiter'e yerini vermernekte diretmiti. Gibben 0-
lay yle anlatyor: Onun bu inad iyiye yorulmutu, nk ka.-
hinler bundan Roma iktidarnn snrlarnn hi bir zaman gerile-
meyecei sonucunu karmlard.

280
Renkli Resim 4.3 Evrensel devletlerin prestiji, bu devletlerden daha uzun mrl olur ve gleri buharlap gittik-
ten sonra bile sayg ve huu yaratmaya devam eder. Hintli tmar sahipleri arasnda grlen Av
tMPARATORLUK PRESTUt rupaltlar, Byk Mool II. Ekber'e sayglarn sunan Britanya Dou Hindistan Sirketi'nin tem-
silcileridir. Oysa 1803'den sonra mparator, ngiliz efendilerinin elinde bir kukla olmutu. ngiliz
lerin bu kot merasimi srdrmekteki tek amalar da mparator'un politik prestijinden yarar-
lanarak kendi egemenliklerini merulatrmakt.
KenkJi Resim 56

lMPARATORLuGUN
KAN DAMARLAR
Evrensel devletlerin yneti-
cileri i~in yeterli bir ulam
ebekesi, askeri ve siyasi de-
netim i~in onsuz edilmez bir
ara~tr_ En nl yol ebeke
si, herhalde, Helen Dnyas
nn evrensel devleti olan Ro-
ma tmparatorluununkidir.
Romallar, bu yollarn yap
mna 1.. 312'de balandn
sylerler, ama en eski Roma
yollar en azndan bir yzyl
nce yaplmtr. 1mparator-
luk geniledik~e bu sistem
de byd. Yandaki yol ve
nian talar, himaye altmdlJ.
bir devletken tS. l06'da bir
Roma eyaleti haline gelen
Maveardn'dendir.

Renkli Resim 57

BAKENTLER:
KUDRETIN
Y AN5ITIClLARI

Bir evrensel devlette ba


kent, hkmet merkezi ola-
rak muazzam prestij kaza-
nr. Sadaki, on beinci yz-
yldan kalma Badat manza-
ras -ehrin bugne kalan
en eski resimlerinden biridir
bu-l258'de Abbasi mpara
torluu'nun kalntlar Mo-
ol fatihlerin eline gemeden
nce, parlak imparatorluk
andaki durumun, tama-
men hayalde canlandrlm
eklidir. Mool felaketinden
iki yz yl sonra bile 1mpara-
tarluk a Badad'nm an
s slam Dnya~)l'nn belle-
inden bir trl silinmiyor-
du.
Bekli Resim 58

KAMU HZMETLER

Imparatorluk ynetimerinin etkililik derecesi evrensel devletler


arasnda nemli lde deiir, kamu hizmetlerinin ortaya klE}
sreleri iin de ayn durum geerlidir. Roma'da ve Britanya ege-
menliindeki Hindistan'da ticaretle geinen orta snflar giderek
ynetim mekanizmasnaalnm, profesyonellikten uzak ve yaz bir
kitleyi olduka etkili ve verimli bir hizmet mekanizmas haline
getirmiti. Hindistan'daki Britanya ynetimi on sekizinci yzy
ln sonlanna kadar Dou Hindistan S:rketi'nin, btn mesleki:
hayatlann yurt dnda, irket hizmetinde geiren ticari memur-
larnn elindeydi. Daha buharb gemilerle ulam gereklemezden
nce ngiltere'den byle tamamen kopmalar onlarn Hindistan
hayatna ve kltrune daha derinlemesine dalmalarna yol at.
oysa.. bir smrge ynetiminin profesyonel yeleri olarak, yer-
li hayat karsnda bir devlet memurunun souk uzakln daha
iyi koruyan AD dokuzuocu yzyldaki halefleri iin durum hi de
byle deildi. Bazan alayl bir ekilde yerlilemek diye anlan
bu mahalli ktrle har neir olma durumu J.800'den kalma bir
Hint resminde gzlemlenebiliyor: Hindistan giyimlerine brn-
m, nargile ien bir Britanyal, evinde Hintli rakkaseleri seyre-
derek eleniyor.

289
ARNOLD
TOYNBEE

CA STUDY OF HISTORY)
II. CLT

Yazarve Jane Caplan tarafindan


gzlen gfirilni ve ksaltlrJ?
yem bask, 90' renkli 507resnn
23 harita ve ema

Istanbul1978
_J.,..;;J......... 7_

Bate Yaynlar
rp Akademileri
BlDPIlANES!
L
32 Evrensel devletler:
Ara m, Ama m?
Bu kitabn ha~b.tng noktas, kendi zaman ve meGn
snrlar iinde, kendi dlarndaki tarihi olaylarla balant
kurmakszn, kendi balarna anlalabilir olacak tarihi in-
celeme alanlar aramakt; ilk aratrmalarmzin sonucunda,
uygarlklar diye anlan toplum trnn bu zellikte, kendi
bana bir birim rnei oldUU vargsna ulatk. u ana
kadar, bu ayr ayr birimlerin karlatnnal incelemesiyle,
insan tarihinin srelerini anlamak, haritasn izmek iin
ihtiya duyduumuz perspektifi kazanabilece~imiz varsa-
ymyla hareket ederek aratrmalarmz srdrdk. Ne

var ki, bunu yaparken kendi setiimiz metodolojinin


kendi iinde yatan birtakm snrllklarn belirtileriyle de
karlatk, rnein, iki uygarlk arasnda "akrabalk" de-
yimiyle betimlediimiz yakn banty grdmzde, (2)
ya da, zlen bir uygarlkta toplumu meydana getiren
snflarn baka a~da topluluklarda yaayan yabanc ge-
lerle toplumsal ve politik birlikler iine girdi~ini grd
mzde. (3) Onlarn bu da akl rnleri olan kurumla
GURUR VE SAYGNLK
rnda da grlr. Baz evrensel devletler yabanc imparator-
~OO, 201 Yukarda: Karta!. 1{ll1a imparatorluk kudretinin, :,>ora
luk kurucularnn elinden kmtr; baz yksek dinler ya-
<lan baka imparat~rlukar da Ulilit ('ttii simgesi. Aada: impara-
banc esinlendiriciler tarafndan canlandrlmtr; baz
torluk klt: mparatar. bir zilfN .sahnes 1' tanr oluyor.
barbar sava-eteleri de yabanc bir kltrn temel ilkelerini
zmlemilerdir.

Evrensel devletler, evrensel dinler ve kahramanlk


a~ar bylece a~da olan veya olmayan btn uygarlk
lar birbirlerine balar; bunun byle olmas da, bu tarihi
olaylar imdiye kadar yaptmz gibi sadece zren
uygarlklarn yan-sonucu olarak ele alp yalnz uygarlklarn

kendilerini tarihi incelemenin aklanmas gereken konular


olduunu kabul etmenin ne dereceye kadar hakl gsterile-
bilir bir tutum olduu sorusunu ierisinde gereklen anla-
lar bir ekilde incelenemiyorsa, o zaman kurumlarn ken

dilerini olduu gibi uygarlklar da kucaklayan daha geni


bir btnn paralar olmalardr_
Aratrmamza, evrensel devletlerin bamsz olarak

anlalr inceleme alanlar olma iddialarnn hakllk dere-

cesini inceleyerek balayabiliriz. Bu devletlere taktmz


isim onlarn bu iddialarnn geerli olabileceini gsteriyor.
<,.'nk evrensellik kendi "dnda" herhangi bir ey kavra
n ortadan kaldrr. Nesnel bir adan baktmzda hi-
hir evrensel devlet krenin btn yzeyine yaylmak anla-
mnda gerekten evrenselolmamtr,ama, nemi olan bir

znel anlamda bu devletler gerekten evrensel olabilmi


lerdir, nk kendi rejimieri altnda yaayan insanlara
dnya apnda gibi grnm, bu duyguyu verebilmilerdir.
Romallar ve iniiier, daha nce grm~ olduumuz gi.
bi, (4) imparatorluklarnn, yeryznde nemi olan btn
halklar kapsadna inanmlardr; Dou Roma mparator

296
luu 'nun da, bunlarla ve baka imparatorluktarta ortak yan torluk n'rdim." (7) Asker-tarihi Velleius da, Auguslus'un
btn dnya zerinde kavramsal bir egemenlik iddiasnda Tiberius\ 1'\la edinmesini anlatrken ayn bekleyii, lan-
olmasyd.(S) Bu znel evrensellik inanc her zaman iin bir rsal bir ferman deil de. insani bir umut biiminde dile
y,nlsama olagelmitir~ ama, srf bu nedenden dolay, ne bu ~etiriyur: "Roma mparatorluu'nun srekli gvenlii ve
mnca sahip insanlarn gzndeki znel gerekliklerini, nE' ebediyeti umudu ..... (8) Bir tarihi-propagandacnn bu
d' byle bir yanlsamann bile uyandrabilecei nemli karlar miitevazi konumas belki beklenemezdi, onun iin
etkilerin potansiyelini inkar edebiliriz. ileride greceimiz Livius (L_ 59 - Ls. 17) Tibullu,un gveniyle yazyor:
gibi baz imparatorluktar bunun bir yanlsama olduunu "ebediyen kalmak zere kurulan ehir"; (9) "tanrlar katn
anlam ve gereklememi, gerek-d bir evrensel ege- da ebediyen kalmak zere kurulan_ .. ehir". (10)
menlie hak talep etmekten bilinli olarak kanmlardr; LS. 14 'te Augustu'un lmyle t.S. 138'd.. Piu'uri
yalnz, bu gibi imparatorluklarn aznlkta kald grlyor. tahta k arasnda geen yz yl akn sre i(,'inrle, vak-
Ayrca, bu evrensellik yanlsamasnn, evrensel devletlerin tinden nce kiisel bir lmle yaptklarnn cezasn i)deyen
halklarnn hayaerini tutsak eden eitli gerek-d iki kt imparator da Roma'nn ve Roma mparatorluu'
varlklardan sadece bir tanesi olduunu da greceiz. Bu nun ebediyeti kavramna bel balamard. Neron. Ipa
gibi znel inanlar snamak iin evrensel devletlerin, ratorluun ebediyetine adanm ve mparatorun zel h~
corafi genilikleri sorunundan ayr olarak, kendi kendile- ru1Jyla 'en byk' ad verilmi" (11) oyunlar bala.
rinin amac m olduklarn, yoksa kendi telerinde, kendile- Acta Fratrum Arualium 'da da u kaytlan okunz: 'impa-
rinden daha derin bir eye varmak iin birer ara m olduk- ratorluun ebediyeti iin sunulan adaklar: bir inek" (12)
larn sorabiliriz. Ls. 86, 87, 90 yllarnda "mparator Domitianus'un bu
Gene de hatrlayalm ki evrensel devletler olu'msuz adaklar adam olmas sayesinde genilettli mparatorluun
kurululardr. Bir kere, uygarlklarn knden nce de- ebediyetinin korunmas iin sunulan kran adaklar.._,,(13)
iL sonra doarlar ve ken uygarla politik birlik getirir- Antoninus'lar anda Yunanl bir edebiyatnm
ler. Yaz deil, pastrma yaz gibidirler, sonbahar gizler, Augustus'un inancn daha ince bir dua biiminde dile ge-
kn haberini verirler. kincisi, egemen aznlklarn rn- tirdiini gryoruz; bir pastrma yaz yaad~nn ve gei.
drler: yani, bir zamanlar yaratc olan, ama yaratc g- ci bir ekim aynn srekli bir hazirana dnmesi iin yakClr
lerini kaybeden egemen aznlklarn. Gelgelelim, bir belir- .... dnn hi farknda deildi.
sizlik vardr evrensel devletlerde. nk bir yandan toplum-
sal zlmenin belirtileri olduklar halde, bir yandan da
LJtn lanrlara ve tanrlarn ocuklarna seslenelim
bu zlmeyi durdurmaya alr ve ona kafa tutarlar. Ev-
ve onlardan bu mparatorlup ve bu kente sonu ol-
rensel devletlerin tarihi bize bu kurulularn her trl elve-
mayan hayat ve refah balamalarm di/eyelim. Kl-
risizlie karn neredeyse eytanca bir yaama tutkusuna
eler su stnde yzmeyi reninceye kadar ve aa
sahip olduklarn, ayrca yurttalarnn da. kurumun lm-
lar ilkbaharda iek amay unutuncaya kadar yaa
szln yalnz istemekle kalmayp buna ayna zamanda
sm bu Imparatorluk ve bu kent. Ve yce yarg ve
hrsla inandklarn gsteriyor. Ama dardan bakan
Onun evlatlar da uzun mrl olsun_ Daha nice yllar
gzlemciler evrensel devletlerin bir politik birlik snf ola-
biz1mle kalsmlar ve btn uyruklanna mutluluk da-
rak toplumsal ykl srecinin yan-sonular olduklarn
ktma i~ini srdrsnler. (14)
ve bylece doularnn zellii gerei zorunlukla yaral
clklan uzak ve geici olduklarn kolayca griir. Byle bir

adan bakldnda, evrensel devletin lmszl~ne inan. Bundan sonra, k kendini hissettirmeye balaynca,
bir dnya kurumunu Adanm Topraklar, eiuitas De; kurbanlar daha nce tahmin edemediklen ve kabul etmE',
(Tanr'nn yurdu) sayan hayret edilecek bir sanrdr; te cesaretini de gsteremedikleri bu mevsim de~iiklieine ba
yandan, bu yanlsamann hem ok yaygn, hem de uzun- kaldrrlar, sonu gelmez bir yaz ortas gnnde yaama ay-.
mrl olduu da phe gtrmez. ncalna sahip olduklarn. iddia eder dururlar. Severus
Roma mparatorluunun uyruklan tarafndan tanr anda ve bunu izleyen daha karanlk dnemde imparator-
sa!latrlmas -Helen evrensel devletiydi bu- nl bir r- larn resmi sonsuzluklaryla aslnda alnyazlar olan gei-
nektir ve mparatorluun kurulu anndan znn are- cilik arasndaki kartlk gl ve acl bir iz brakr. Alarik
fesine kadar bu kesin inancn ayakta kaldn grebiliyo- Roma'y zaptedip yamalattrdktan sonra mparatorlUun
ruz. Tibullus (tahminen .. 54-18) "ebedi Kent'in sur- lml oldUU gerei artk iyice ortaya kmtr, ama
lar" (6) stne iir yazyor, Vergiliu'un (L_ 70-19) eldemezlii uup gitmi imparatorluk bakentinden kendi
iupiter'i ise Aeneas'n soyundan kacak gelecekteki Roma savalarla yanp yklm yerli yurduna dnen Galyal airin
hykleri iin yle diyor: "Bunlara ne zaman, ne de me- tiz sesi gene de bu ykc darbenin yanklar arasndan ken-
kanda snr koymuyorum; onlara sonu olmayan bir impara- dini iittirir.

297
/(oma, SU(,:IOrJI11 el'l'eleyel defne e/engin; ha/tlr n.'
Iwlsal ha~tIlIII kirrIlilg,,1l yc"iclen J.!e(.. li/~ dol hl,,

Ic!L'l"e dijii:,;fr ... ,-\1('(' alc' ytldo?/ur balaraJ? do:;


lar/m {azL'i<'I'/er. "'\y /wrarmas, yenideri oydmlot
mal? i('itldir. B"ell1l11s'1111 Allia 'dal.. i zaferi cezasn

ortada 'wldm/wd. Saile, barl$ i<,:in getirdiki


zalim IWSi/lIl/ra /Iyo/"ol.. he{al'clii dedi. Pyrr/tls'lll
eliilde ic<' {e/ahete kallanclhlan sonra bu {alilini de
1~()L'dl seli. ~\/ibal, bO<;fol'llal"ll1l1l yasltlltara/? geir-
di soil yllari/ll. Topran a1lma solwlamaya bedenler
direnilmez bir allmla yeniden doarlar: derinlil?-
lerden srad/dan i(:in daha da )'ii/~.'ichl('r(! etiiler.

Hir me~aleyi egerseniz alec'i glenir; ba/arsalllz. al..


daha yiicelere de ('ka/'smz. Roma aeo 'larm m (euren
ralan) yaamas iin yasalar (,"hal'lll, yalnz seli.
/lama. Kader'lerin Iwrlwn asalarndan Iwr/~mada

ya{>ayabilirsin ... Sei sevg!;'1 gibi beldeyen yllar

yaayacahsn. dnya durduka c' gkyz yddzlan

tal:julha srecehtir bu alar. Ba~ha imparator-


luhlan yIlwn darbeler seni yeniden hayata /WVIl/U'

raca}~. Diriliin reetesi gliiMere gs gerere/~ yao


yabilehti. O i<~i, sa,.'ao! Souda dinsiz ha bi/e
seni ayiinde /wrbal1 edeeeiJin adak olsun. Gol1ar
tilremeli ('C' dit/siz boyunlarn emeliclirler. Senin
egemeliki hanfma IWuuca zengin gelirler aluna'
dr. Barbarlarn ganimetieri senin yiice pelerininin
(uvrlarn doldurmahdr. Sonsuza deh, Ren se.nin
iin ift srmeli, N! senin iin /amaltdr. Verimli
kiire seni beslemeli, suna sl vermelidir. (15)

Roma 'nn byleyici gcnn belki de en garip ka-


nt,Aziz Jerome'un Kuds'deki uzak snanda ehrin
d haberini ald zaman geirdii oku hikaye ediidir.

B "leolojih sava" Kudiis 'le siirdriiliirJ~ell Bal 'dan


horlwn haberler geldi. Roma'n nasl hualld.
I?enllilerin nasl fidye deyereh conlarm kurtard k
larn. sonra da. byle malda mlhle tlml/ du-
rnday/~en, nasl yeniden saldmya uradklarn ve
mallarndan old/~/on sonra bi' de canlarndan olduk

larn rendih.Haberi almca dilim lu/uldu, /Hknk


(ar, sylemeye altn kelimeleri bodu. Zaptedil
miti: bir zamanlar btn dnyay tutsak eden o
Kenl. (/6)

Aziz, umudunu herhangi bir dnyevi politik birlie deil,


Tanr'nnortak lkesine balam (ya da baladn syle-
KUDRETN GLGELER yen) bir Kilisenin hizmetindeydi; ama bu dnyevi haber
202 Mo~ollar, Abbasi Halifelii'nin bakenti olan Badad' kuat Jerome'u ylesine etkiledi ki teoloji k tartmasn ve ncil
yorlar. ehir 1258'de dene kadar Badat Halifeleri gerek glerinin yorumunu ertelernek zorunda kald.
. byk ksmn kaybetmilerdi, ama slam Dnyasndaki simgesel saygn LS. 1258'de Abbas; Halifeliinin bakenti dnce
Iklar hala ok bykt. Arap Dnya~ da buna benzer bir sarsnt geinniti. Bu ola-

298
yn yaratt iddetli psikolojik sonu belki ~oma'da olan-
dan da daha artcdr. nk :vool Han Hlag Bagdad '
yagmalayp Abbasi Halifelii 'nin can e~ime aclarnn
dindirdiinde bu devlet eski dominyonlar"n byk k15-
knda arlk sadece lafta kalan bir egemenlie sahipti.
Bir egemen aznln ~an ekien evrensel devleti
kendi son baarlar ve son umutlar olarak grmeleri. dolay
syla bir g:lgeyi, biraz da bilerek. asl cisim yerine koymalan
anlalabilir bir eydir: ama ('HPnsel dpvletin kuruluuna

pek aZ emei ge~en i ,.e d proletaryalarn da saygyla


baglanmalar kurumun ekim gcnn olaanst bir kant
dr_ Evrensel bir de,-Ietin egemen yetkisinin gerek meru
temsilcileri, gerekse dardan gelip buna el koyan yabanc
zorbalar, bu yelkinin kendilerine ait olduuna dair ister
sahici. isterse dzmece bir hak iddia ederek. ad kalm im
paratorluklarnda gerek iktidar kaybettikten ok sonralar
bile meruiyetin temsilcisi olarak nemli bir statye sahip
olurlar, Bu anla~1l11az politik metanm deeri ou zaman
o kadar yksektir ki bir imparatorluk blgesini zaptemi
bir o~rbar f(tihin bu diil zorla kazanmak ve srf kol kuv-
"eliyle elinde bulundurmakla viindn hemen hemen hi
grmeyiz, Uphesiz byle bir tutuma giren barbar fatih
rnekleri de olmutur: Roma Afrikasna sahip kan Ari
Vandallar, Abbasi Afrika'snn ve Msr'n i'i Kulama
Berber falihl'ri gibi: ama bunlar ikisi de cezalar yok
edilerek dediler. Buna kar&lk Ari Ostrogotlarn Amalung
!iderleri ve i 'i Deylamilerin Bveyhi lideriNi zaptettikleri
yerleri, teoride, Konstantinopolis m'paratorluu'nun ya da
Bagdad'daki Halifeliin \'ekili olarak yneltiklerini syleye-
cek kadar akll davranmlard. Bu Ayanilerle Bveyhiler de
dinlerinin sapknlg yznden devriidiler ve yerlerini, 203 Bir Hintli maharanann Durbar' bir ngiliz ressan tarafndan
politik meruiyetlerinin yan sra dini bakmdan ortodoks lIinl hiikiimelinde, uyruklann imparator. ya da prense biimsel bir hiz-
olmaya da zel dikkat gsteren baka barbarlar ald. Ta met davran gsterdii "durbar" ya da halkn huzura kabul, ok cid-
onnc yzyln sonunda bile Delhi'deki "kle krallar" di bir rendi, Hindistan 'n egemenlii ngilizler'e getikten sonra bile
her sallanat deiiminde yetkilerini Abbasi Halifeliinden hC'm durbarn, hem de etek pmenin ayin havas devam etti.
geldiini tekrarlayarak merulatryorlard.
Osmanl. ~Ianu ve Moul mparatorluklannda da
gerek iktidara dayanmayan ayn etki kullanm gri.ilr.
Manular in 'in evrensel devletini diriltirken, vaktiyle
in 'le evresindeki baml devlellerde oldugu gibi, Gksel
mparatorluun diplomatik iliki kurduu btn devletlerin
de ayn meruiyet kayna~ndan byle bir nvan kazandk
larna inanr gibi bir tavr iindeydiler_ Ls, 176874 arasn
daki Trk-Rus Savann ac sonularndan ve 1839-40
arasnda Mehmet Ali ile giriilen kuvvet denemesinin onur

knc bitiminden sonra kmeye balayan Osmanl mpara.


torluunda, Msr, Suriye ve Balkanlar'da kendilerine kk
devletler ayrmaya alan sava beyieri titizlikle Padiah
adna davrandklarn sylyor, oysa gerekte Padiah'm
iktidarn gasbediyorlardl.
Bu iki mparatorluun, yklar srasnda bile, kar-
sna kanlar bile ancak kendisine hizmet etti~i zaman

299
meru klma yetkisi tekelini ellerinde tutabilmeleri, Moal nem verdiklerini gzle griilr ekilde ispatlad.
mparatorluunun ayn diplomatik-psikolojik zorlamay ye- Evrensel devletlerin lmszl inancnn ne kadar
rine getiri
biimi kadar parlak deildi. Eski Moal mpara inat olduunu kantlayan olaylardan biri de bunlarn lp

torluu ne Osmanl, ne de Manu mparatorluklarnn d lml olduklarn bylece ispatlamalarndan sonra, para-
medii bir iktidarszlk dzeyine dmt, ama bu durum- doksal bir ekilde, ruhlarnn arlmasdr. Badad'daki
da bile, insafna kald yabanc Glere eski mparatorlu Abbasi Halifelii Kahire'deki Abbasi Halifeliinde, .Roma
un glgesinin bu yetkisini kabul ettiriyordu. Ls. 177'de mparatorluu hem Bat 'daki Kutsal Roma mparatorluun
byk lmparator Evrengzib'in lmnden yarm yzyl SOn- da, hem de Dou Roma Ortodoks Hristiyan mparatorlu
ra, Hindistan yarmadasnn byk ksmna egemen olan unda bu ekilde diriltilmiti, in toplumunda da n
imparatorluk birka bin kilometre karelik bir toprak par ve Han hanedanlar Sui ve T'ang mparatorluklarnda
asna in~i, bu tarihten yzyl sonra. da egemenlik alan yeniden canlandrld. Bu hayaletlerin her biri, bir merui
Delhi'deki Kzl Kale'nin duvarlar ierisinde hapsolmutu. yet kayna olarak, asllarnn bir zaman sahip olduu sta-
Ne var ki, 1857'de -yani mparatorlu~un kesin bir ekilde ty bir kere daha yaadlar.
zlmesinden 150 yl sonra- Britanya'nn Dou Hindis- Memlukler LS. 261 'de Kahirede arabuk bir s
tan irketi ordusundaki sepoylarn ayaklanmasyla, bir za- nt Abbasi halifesi buldular, nk kendileri de Eyyubi
manlar Ekber ve Evrengzib"in oturduu taht igal eden mirasn zorla gaspetmilerdi ve bundan byle saltanat k-
kukla mparator atalarnn imparatorluunun meru nva leden kleye devretrnek sorunuyla kar karya olduklar
nml tamamen fantastik bir ekilde hayal ederken, bylece iin Delhi'deki adalar ve benzerleri "Kle Krallar"
bu hayalleri gerekletirme imkann da grd. syanclar, gibi onlarn da acele olarak kendi meruiyetlerini salama
Britanyal iverenlerinin haksz ynetimine kar silah lar gerekiyordu. Grne baklrsa Memluk Sultanlar da,
zoruyla bir karracalk kunnak istiyorlard, onun iin uyruklar da, kukla Abbasi halifelerini bandan sonuna ka
mparator'un adna ihtilalci bir hkmet kurdular; artk dar kmsediler, ama Hindistan'n uzak kelerinde h
iktidarszlam Byk Moal 'un prestijini kendi amalar km sren Mslman yneticiler Kahire 'deki Abbasi Hali-
iin kullanrken, Hindistan kamuoyunun, Britanya'nn da felerine atalarnn son Badadi Abbasi Halifesi Mustasm
vaktiyle hesaba katmak gereini duyduu deimez zelli- gsterdi~i saygy gstermekte' devam ettiler, Babasn l-
ini deerlendirm oluyorlard_ drp yerine geen zorba Muhammed bin Taglak (salta-
Britanya'nn Dou Hindistan irketi de, 1764 ve nat: Ls. 1324-51) kadar, onun gibi rejimine dardan
1765'de, mparatorluun Bihar ve Bengal blgelerinde y- fetva almak zorunda olmayan varisi de~erli ynetici Firuz
timi yrtmek ve gelirleri toplamak iin mparator'un resmi ah da (saltanal: 1351-88) Kahiredeki gnn Halifesin-
onayn alrken bu zorunluktan yola kmt. Britanyal den bir tasdikname edinmek gereini duydu. Tirrurleng'in
larn daha sonraki deneyleri de, bu nemsiz Mool mpara veraseti zerine giriilen kavgalar srasnda Timur'un to
torluu iktidar kalntsnn kolay kolay grmezlikten runu Pir Muhammed 'in de ayn manevray dnm ol
gelinemeyecek ciddi bir arla sahip olduunu doru du~u anlalyor; Osmanl Padiah i. Beyazid (saltanat:
larnt. Daha 1773'de ngilizler M~ol mparatorlu~unun 1389-1402) 1394'de Kahire'de Halifelik makamnda
Bihar ve Benga! zerinde egemenliini tanmama karar al- bulunan Abbasi 'den Sultan nvann alabilmek iin resmen
mlard, ama 1811'de mparator'un kendisinden nicedir bavurmutu. Ama, Bayezid 'in torunlarndan r. Selim (sal-
ayrlm bu blgeler zerinde egemenlik ,hakk iddia etme- tanat: 1512-20) byle bir meruiyete ihtiya duymad ve
siyle karlatlar ve bu talepleri ezmek onlar iin pek o yenip idam ettirdii son Memluk Sultannm son kuklas
kadar kolayolmad. Britanya ordusunun 1803'de Delhi'yi nm tad nvan kendi stne ald, ama buna hi nem
igal etmesiyle 1858'de Hindistan ayaklanmasnn bast vermedi ve kullanmad. Yeni doan slam Dnyasnn kendi
rlmas arasnda geen elli be yl boyunca da, mparator'un gcne dayanarak ynetici olan yeni kuag Mekke'deki
Delhi'de, Kzl Kale duvarlar iindeki son mstahkem ye Kutsal Aile'den ok Gebe sava beyi Cengiz Han'la
rinde, mparator'un Dou Hindistan irketi 'nin efendisi akraba olmaya nem veriyordu; bu koullarda Kahire'dek~
mi, yoksa kiracs m olduu sorunu tartld durdu. Bri- Abbasi Halifeliinin ekicilii kalmad; "Halife" nvan
tanya Dou Hindistan irketi ISlI'de kamuya yaynlad zelolarak evrensel egemenlik anlamn kaybetti, herhangi
bir bildiriyle "Hintli uyruklarnzn uyruumuz olmalarn bir yneticiye verilen kibar bir sayg ifadesi haline geldi.
kantlamak iin Delhi Kralndan ek bir nvan almann Son Kahire'li Abbasi'nin 1543'te yalnzlk iinde lp git
gereksiz" oldu~unu aklamt, ama Britanyal ynetici mesinden sonra Halifelik tarihinin de artk son bulmas beko
mparator'un durbar'na gittiinde bir uyruun ballk lenebilirdi. Ama, hikayenin sonu hi de byle olmad.
sunma treninin gereklerini yerine getirdike bildirideki Osmanllar yaklak olarak drt yzyla yakn sreyle Hali-
szler Hintli halk iin pek fazla anlam tayamazd. 1857 felik konusunu hi dnmedikeri halde, ykl gnlerin-
Ayaklanmas Hintlilerin bu simgesel davrana ne kadar de, uzun sredir kmsedikleri bu kurumun aslnda sandk-

300
meru klma yetkisi tekelini ellerinde tutabilmeleri, Moal nem verdiklerini gzle gri.ir ekilde ispallad.
mparatorluunun ayn diplomatik-psikolojik zorlamay ye- Evrensel devletlerin lmszl inancnn ne kadar
rine getiri biimi kadar parlak degiidi. Eski Mogal mpara. inat olduunu kantlayan olaylardan biri de bunlarn lp
torlu~u ne Osmanl, ne de Manu mparatorluklarnn d lml olduklarn bylece ispatlamalarndan sonra, para-
rnedii bir iktidarszlk dzeyine dmt) ama bu durum doksal bir ekilde, ruhlarnn a~rlmasdr. Badad 'daki
da bile, insafna kald yabanc Glere eski mparatorlu Abbasi Halifelii Kahire'deki Abbasi Halifeliinde, ..Roma
gun glgesinin bu yetkisini kabul ettiriyordu. t.S. 1707 'de mparatorluu hem Bat 'daki Kutsal Roma mparatorluun
byk mparator Evrengzib'in lmnden yarm yzyl son- da, hem de Dou Roma Ortodoks Hristiyan imparatorlu
ra, Hindistan yarmadasnn byk ksmna egemen olan unda bu ekilde diriltilmiti, in toplumunda da ~n
imparatorluk birka bin kilometre karelik bir toprak par- ve Han hanedanlar Sui ve T'ang imparatorluklarnda
asna in~i, bu tarihten yzyl sonra da egemenlik alan yeniden canlandrld!- Bu hayaletlerin her biri, bir merui
Delhi'deki Kzl Kale'nin duvarlar ierisinde hapsolmutu. yet kayna olarak, asllarnn bir zaman sahip oldugu sta-
Ne var ki, 1857'de -yani imparatorluun kesin bir ekilde ty bir kere daha yaadlar.
zmesinden 150 yl sonra- Britanya'nn Dou Hindis- Memlukler L.S. 1261 'de Kahire'de arabuk bir s
tan irketi ordusundaki sepoylarn ayaklanmasyla, bir za- nt Abbasi halifesi buldular, nk kendileri de Eyyubi
manlar Ekber ve Evrengzib'in oturduu taht igal eden mirasn zorla gaspetmilerdi ve bundan byle saltanat k-
kukla mparator atalarnn imparatorluunun meru nva- leden kleye devretmek sorunuyla kar karya olduklar
nn tamamen fantastik bir ekilde hayal ederken, bylece iin Oelhi'deki adalar ve benzerleri "Kle Krallar"
bu hayalleri gerekletirme imkann da grd. isyanclar, gibi onlarn da acele olarak kendi meruiyetlerini salama
Britanyal iverenlerinin haksz ynetimine kar silah lar gerekiyordu. Grne baklrsa Memluk Sultanlar da,
zoruyla bir karracalk kurmak istiyorlard, onun iin uyruklar da, kukla Abbasi halifelerini bandan sonuna ka-
mparator'un adna ihtilalci bir hkmet kurdular; artk dar kmsediler, ama Hindistan'n uzak kelerinde h-
iktidarszlam Byk Mool 'un prestijini kendi amalar km sren Mslman yneticiler Kahire'deki Abbasi Hali-
iin kullanrken, Hindistan kamuoyunun, Britanya'nn da felerine atalarnn son Badadi Abbasi Halifesi Mustasm
vaktiyle hesaba katmak gereini duyduu deimez zelli- gsterdii saygy gstermekte devam ettiler. Babasn l-
ini deerlendirmi oluyorlard. drp yerine geen zorba Muhammed bin Taglak (sa1ta
Britanya'nn Dou Hindistan irketi de, 1764 ve nat: LS. 132451) kadar, onun gibi rejimin. dardan
1765'de, mparatorlugun Bihar ve Bengal blgelerinde y fetva almak zorunda olmayan varisi de~erli ynetici Firuz
tim i yrtmek ve gelirleri toplamak iin mparator'un resmi ah da (saltanat: 135188) Kahire'deki gnn Halifesin
onayn alrken bu zorunluktan yola kmt. Britanyal den bir tasdikname edinmek gereini duydu. Timurleng'in
larn daha sonraki deneyleri de, bu nemsiz Mogo! mpara veraseti zerine giriilen kavgalar srasnda Timur'un to-
torluu iktidar kalntsnn kolay kolay grmezlikten runu Pir Muhammed'in de ayn manevray dnm ol-
gelinerneyecek ciddi bir arla sahip oldUunu doru duu anlalyor; Osmanl Padiah i. Beyazid (saltanat:
lamt. Daha 1773'de ngilizler Mogol mparatorluunun 1389-1402) 1394'de Kahire'de Halifelik makamnda
Bihar ve Bengal zerinde egemenliini tanmama karar al bulunan Abbasi 'den Sultan nvann alabilmek iin resmen
mlard, ama 18l1'de mparator'un kendisinden nicedir bavurmutu. Ama, Bayezid 'in torunlarndan i. Selim (sal-
ayrlm bu blgeler zerinde egemenlik hakk iddia etme- tanat: 1512-20) byle bir meruiyete ihtiya duymad ve
siyle karlatlar ve bu talepleri ezmek onlar iin pek o yenip idam ettirdii son Memluk Sultannn son kuklas
kadar kolayolmad. Britanya ordusunun a03'de Delhi'yi nn tad nvan kendi stne ald, ama buna hi nem
igal etmesiyle l858'de Hindistan ayaklanmasnn bast vermedi ve kullanmad. Yeni doan slam Dnyasnn kendi
rlmas arasnda geen elli be yl boyunca da, mparator'un gcne dayanarak ynetici olan yeni kua Mekke 'deki
Delhi'de, Kzl Kale duvarlar iindeki son mstahkem ye- Kutsal Aile'den ok Gebe sava beyi Cengiz Han'la
rinde, mparator'un Dou Hindistan irketi'nin efendisi akraba olmaya nem veriyordu; bu koullarda Kahire'dek!
mi, yoksa kiracs m olduu sorunu tartld durdu. Bri- Abbasi Halifeliinin ekicilii kalmad; "Halife" nvan
tanya Dogu Hindistan irketi 18lI'de kamuya yaynladg zelolarak evrensel egemenlik anlamn kaybetti, herhangi
bir bildiriyle "Hintli uyruklarmzn uyruumuz olmalarn bir yneticiye verilen kibar bir sayg ifadesi haline geldi.
kantlamak iin Delhi Kralndan ek bir nvan almann Son Kahire'1i Abbasi'nin 1543'te yalnzlk iinde lp git.
gereksiz" olduunu aklamt, ama Britanyal ynetici mesinden sonra Halifelik tarihinin de artk son bulmas beko
mparator'un durbar'na gittiinde bir uyruun ballk lenebilirdi. Ama, hikayenin sonu hi de byle olmad.
sunma treninin gereklerini yerine getirdike bildirideki Osmanllar yaklak olarak drt yzyla yakn sreyle Hali-
szler Hintli halk iin pek fazla anlam tayamazd. 1857 felik konusunu hi dnmedikleri halde) ykll gnlerin
Ayaklanmas Hintlilerin bu simgesel davrana ne kadar de, uzun sredir kmserlikleri bu kurumun aslnda sandk-

300
lar kadar deersiz olmadn biraz gecikmi olarak ka"-
radlar.
Ruslarla Trklerin 1774 ylJnda
Kk Kaynarea'da
i11zaladklar bar antlamasndan sonra geen yz yl
iinde tarihte ilk olarak OsmanJ Halifeli@ Bat'nn ulusla-
raras politikasna etkin bir biimde katld. Batl Gler,
yzyllardr adndan baka hibir eyi kalmam bir maka-

mm ne olduunu bir trl doru deerlendiremedikleri


iin Osmanllar bu yanl anlamadan da ok yararlandlar.
Bat'da Hilafetin, aa-yukar Papalnkiyle edeer bir
otoriteye sahip olan manevi bir rtbe, S~ltanln ise dn
yevi iktdar organ olduu dnlyordu. Bylece Osman-
l Padiah, baka durumlarda iki kii arasnda paylalacak
iki ayr trden otoriteyi kendinde biletirmi gibi grn.
yordu. Oysa Halifelikle Papalk arasnda imzalanan bar
antlamalarndan en az nde, Osmanl iktidar -tamamen
bilinli olarak- Padiah adyla teslim etmek zorunda kal-
d blgelerdeki dnyevi iktidarn Hatife adyla devam et-
tirmeyi baard.
Sonunda yabanc Gler yanllarn griip dzeltti
ler, bylece bu aldatmaca mparatorluun kaybedilmi bl
gelerinde Osmanl politik denetiminin kaybolmasnn srek
li geitirilmesini salayamad. Ama, te yandan, "ruhari"
Hilafet makamnn yeniden ihya edilmesi uluslararas
politikada azmsanmayacak psikolojik etkiler yaratt. Os-
manl mparatorluu'nun politik zaafnn lsn bilen,
ama slamiyet 'in patlaycJ dini gcnden hala ekinen sal-
drgan Batl ya da Batllatrc Gleri duraklatt. te
yandan, topraklar daralan Osmanl mparatorlugu yalnz
eski Osmanl blgelerindeki halkn deil, hibir zaman
hibir Halife'nin ynetimine girmemi Hindistan ve in
gibi uzak diyarlardaki Mslmanlarn bile evresinde toplan-
204 FATH, Sultan II. Mehmet. 1453'to Istanbul dmeden nce
d manevi bir mihrak oldu. Sultan II. Abdlhamid'in
atalar Hristiyan DouRoma mparatorlu~u'nuntopraklarn ele geir-
gereketirdi~i, Osmanl Hilafetinin bu psikolojik yararlar
milerdi. Fatih mparatorlu~un egemenlik merkezini ele geirerek ba
Osmanl Devleti iin deeri apak olan kazanlard, onun
kente dnya egemenlii nvann da kazandrd.
iin Sultan'a muhalefet eden liberal "Yeni Osmanllar"
Halifelii ortadan kaldracak yerde kendi ulusal Trk
politikalarnn bir arac olarak kuanabilmek iin muhafaza
edilmesini istiyorlard. Bu nedenle Halifelik 1922'de Sultan-
ln kaldrma~ndan sonra da yaayabiidi, ama ancak
1924 'e kadar. Bu tarihte, dini ve dnyevi yetki arasnda
gerek bir ayrm yaplamayaca artk anlalmt. Bylece,
yarm yi.izyJJlk bir sredir bu makam ortadan silindi.
Osmanl padiahlar Abbasi Halifelii mirasn balan.
gta ok valyece davranarak umursamam, sonradan
ise buna drt elle sarlmlard; ama, Roma mparatorlugu
mirasn bandan beri ciddiyetle ele ald. in imparator-
lar gibi Dou Roma imparatorlar da dnya egemenlii
nvannn yalnz kendi haklar olduunu iddia ediyorard.
Dou Roma ve in 'in bu iddialarna gre gerekte dnya-
hkmdarlOm denetimi dnda yaayan uzak devletler,
hukuken onun szerenliini tanmak zorundayddar. Dogu

301
Roma mparatorlar bu ar iddialarn hkmet merkezi Moskova :v1etropoliti 'nin ruhani st olan Evrensel Patrik de
olan Konstantinopolis'in "Yeni Roma" olmas olgusuna da- ayn belgeyi imzalamlard. (21) ~loskova Byk Dk ile
yandrmlard; bu reti yznden Dou Roma impara- uyruklar bu anlamay reddettiler. 1460'da, aruk bir YU.
torluu 'nun komular da ehri ele geinnekle dnya ege nanl deil,bir Rus olan Moskova Metropoliti KonstanUno-
menliine hak kazanlacana inanmaya baladlar. 913'de polis'in 1453'le fethediliinin. Yunanllarn rloransa'da
Bulgar kral iman'n Roma ve Bulgar mparatoru olarak Ortodokslua ihanetierine karlk Tanr'nn verdii ceza
istanbul'u ele geirmesine. ramak kald, (17) ondrdnc olduunu ilan etti. (22)
yzylda, Dou Roma mparatorluu'nun iyice yklmaya iskenderiye, Antakya ve Kuds patrikleri, hatta..
yz tuttuu sralarda, Bulgar Han iman 'n elinden kayan sonradan i. Gennadius adyla Osmanl rejimi srasnda Kons-
dl neredeyse Srbistanl imparatorluk-kurucusu istepan tantinopolis'in ilk Evrensel Patrigi olan Yergi Schelarius
Duan ele geirecektL Onun vakitsiz lmyle bu giriim gibi, Do~u Roma mparatorlUU~nn baz ndegelen din
de yarda kald. adamlar da Floransa'daki Birlik And'na kar kmlard.

Bundan yz yl sonra, 1453'te, Konstantinopolis Ama, Ruslarn Floransa And'n reddetmeleri daha nemli
Osmanl padiah "Fatih" JI' Mehmet'in eline geti. Bu bir olayd. nk 1439'dan 1484'e kadar, Floransa And'n
zamana kadar Dou Romal Konstantinopolis, Il. Mehme- reddeden ve drt DOUlU Patriin de temsil edildii Kons-
t'in atalarnn fethettii, Tuna'dan Toroslar'a kadar uzanan tantinopolis evrensel konseyinde (23) politik bakmdan
muazzam imparatorluun iinde minicik, kuatlm bir bamsz tek Ortodoks Hristiyan devlet Moskova Byk

paradan ibaret kalmt; gene de "Fatih" nvan II. Meh- Dkalyd: Roma'yla uzlamayanlar arasnda yalnz onun

met 'e verildi, nk o ve teki Osmanllar Konstantinopo- bir devlet olarak belli bir nemi vard_ (24) Ondokuzuneu
lis'ten hkmeden bir imparatoru n btn dnyaya egemen yzyl iinde Osmanl mparatorlUU 'nun eski topraklarnda
olaca yolundaki Dou Roma retisini' kabul etmilerdi, kurulan Gneydou Avrupa Ortodoks Hristiyan Devlet.
onun iin de, onlarn gznde Istanbul'un fethi ehrin Asya leri bamszlklann kazaneaya kadar da gene ~Iosko\'a
ve Avrupa 'daki geni hinterlandnn fethinden daha (azla tek bamsz Ortodoks Hristiyan devleti olmakta devam
nem tayordu.,(18) Bundan byle, Osmanlolmayan Ms- etti.
lmanlar Osmanl Padiahna -br nvanarn yan sra Papaln ruhani egemenliini reddetmek ve Rus Kili-

Kayser.i Rum diye hitap ettiler ve Osmanllara da "Rumi" sesi'nin Ortodoksluga sarslmaz balln ilan etmekte
dediler. Daha nceki bir blmde (19) Roma mparator Moskova hkmeti, Rus dini otoriteleri, Rus halk oybirli-
lu~u 'nun Dou Roma aamasnda -Ortodoks Hristiyan iyle ittifak halindeydiler. Ama, hkmet 1551 'de loplanan

Grek Roma imparatorluu olarak- yaamaya devam etti Rus ruilani sinoduun vard Ruslarn Yunanllardan daha
ini grm) ayrca Osmanl imparatorluu'nun Fener!i Ortodoks olduu sonucunu desteklemeye yanamad: (25)
Rum uyruklarnn da Grek Roma mparatorlu~ "megalo baz Ortodoks din adamlarnn, Moskova'nn artk yok olan

idea"s yznden, Trk Roma imparatorluunu ynetmekte Dou Roma mparatorluu'nun mirass olduu, dolay
Osmanl Trkleriyle ortak olabilme frsatn ellerinden ka- syla mparatorlUun evrensel egemenlik nvannn Mosko
rdklarn da izlemitik. (20) Fenerli Rum Prensi Alek- va'ya getii yolundaki tezini de onaylamad. (26)
sander ipsilanti'nin 1821'deki Moldavya istilas fiyasko- 1492'de Moskova Metropoliti Zosimus Byk Dk LLL.
sunrlan sonra bir yl daha varkalabildi bu Trk Roma m van ' (saltanal: 1462-1505) "Yeni Konstantin", Mosko-
paratorluu. Bat'rla, Karlornan'n dirilttii Roma mpara va 'y da "Yeni Konstantinopolis" olarak adlandrd, Pskof
torluu'nun tacnn terkinden 116 yl sonra, 1922'de, Trk- manastrnn yal keilerinden Philotheus Byk Dk llL.

ler kendileri son Osmanl Trk Roma mparatoru 'nu tahtn Vasi!'e (saltanat: 1505-33) yazd bir mektupta bu inan-
dan indirdiler. cn Rlasik formln biimlendirmiti:

Dou Roma imparatorlarnn dnya egemenlii iddia


lar Ortodoks Hristiyan dinine sadakatlarna da bantly Eski Roma Kilisesi'nin knn nedeni dinden sap-
dj. Dou Romaton bu iki iddiasn srdrme ii daha sonra masdr; Trklerin baltalar ikinci Roma olan Konstan-

Rusya'ya kald. Rusya'nn mahalli Kilisesi 1589'a kadar tinopolis'in kaplarn dorud; ama, Moskova Kili
Konstantinopolis'teki Ortodoks Hristiyan Evrensel Part- sesi. yeni Roma 'nm Kilisesi, btn evrendeki gneten
riklii'nin ruhani denetimi altndayd. 1589 'da, drt byk daha parlak bir ekilde parlamaktadr. Sen, btn
ve yal Ortodoks Patriin kutsarnalaryla bamsz Mos- Hristiyan halkmn tek evrensel }hiimdarsm, dizgin-

kova Patriklii kuruldu. Moskova 'nn Yunan MetropoHt'j leri elinde Tanr korkusuyla tutmalsr; sarla onlar
zidor 1439'da Floransa'da imzalad Birlik And ile Papa' verenden korl. ki Roma ykld; ncs sapasa
nn btn Kilise'ye (yalnz nderliini deil) egemenlii lam ayakta duruyor; br drdncs olamaz. Senin
ni tanmt1; Dou Roma tmparaton VIII. Paleologus ile Hristiyan kralln bir bakasma verilmeyecektir. (27)

302
ki kuak sonra, bu nl bliimn zeti, ilk :vlosk.o\'jJ
Patrikliinin kurulu yasasnn yaratcs Evrensel Patrik
Yeremya'nn imzas stne yazld:

Apollinars'un elinden sapmas yznden eski Roma


ykld iin va Konsianti1lopolis olan ikinci Roma
imdi Trlllerin elinde ofdugu iin, senin byk kral-
ln, ey dindar ar, nc Roma olmutur, Dine
balllkta biitiin tehileri gef,;'mektedir ve bt H

ristiyan Irallklar imdi senin diyarnda biremitir.

Dnyadahi teli Hristiyan "hiimdar. btn Hristi


yanlarm tek efendisi sensin. (28)

Bu bildirileri kaleme alan Ortodoks Hristiyan rahipler


1453'te son Dou Roma mparatoru'nun omu:larndan
kayan pelerini Mosko\'a devletinin siyasi hkmdarnn sr
tna giydirmek iin igzarca didiniyorlard~ ama, Moskova
hkmdar da bu giysiyi sanki Nessus'un gmlei imiesine
silkeliyordu srtndan~ aslnda, pelerinin srtna giydirilmesi-
ne izin verecek olsa, kendi siyasi hedefine erimesi engelle-
necektL Osmanllarn Konstantinopolis'i fethetmeleri
olmu-bitmi bir olguydu, bunun kavgasn yapmak Mosko-
va hkmetinin siyasi ihtirasnn bir paras deildi; Mosko-
va 'nn ihtiras, Moskova ynetimindeki Rus evrensel devleti-
nin bayra altnda Rusya 'nn siyasi birliini gerekletir
205 Tanrlatrlm imparatorluk-kurucusu: Roma'nn ilk impara-
mekti.
Onbirinci yzylda eski Rus Kiev devleti yklm, toru Augustus. Savalardan yprann bir topluma bar getirme baa
rs evrensel devletin kurucusuna efsanevi bir n kazandrr; ileriki yl
birok paralara ayrlml. Onnc yzylda Mool m
paratorlu~u'nun bat ucundaki Altn Ordu devleti btn larda dnp gemie bakldnda baar tanrsal, imparator da kutsal
bu paralanm Rus devletiklerini kendi egemenli~i al- grnr.
tna sokmutu, Ondrdnc, onbeinci yzyllarda, Kiev de
aralarnda olmak zere, Bat RusY'nn geni blgeleri Po-
lanya ve Litvanya- egemenlii altna girmiti.~ ;Vlaskova 'nn
hedefi, kalan Rus devletlerini kendi egemenlii allnda
birletirmek, Aln Ordu 'ya vasal olmaktan kurtulmak,
Rusya'nn Batl komularnn eline geen Rus topraklarn
geri almakt.
Moskova'nn Rusya'y
yeniden birletirme srecinde
alt en nemli adm 14 7l ile 1479 arasnda Novgorod
Cumhuriyeti'ni ilhak elmek oldu_ NovgorodJ gerek Altn
Ordu, gerekse Litvanya'ya kar bamszln korumu,
topraklarn da Beyaz Deniz kylarndan Ural Dalar 'nn
te yamalarna kadar geniletmi bir Rus devletiydi. Nov-
gorod 'u i1hak etmeyi baaran Moskova Byk Dk lll. van
1480'de Altn Ordu egemenliini reddelti ve otokral n
vanyla kendi bamszln ilan etti. III. lvan'n ikinci
varisi olan ve Korkun van adyla tannan IV. van (salta-
nat: LS. 153384) 1547'de imparatorluk tacn giydi. Po
lonya ve Litvanya'nn ilhak ettii Rus topraklarnn geri
alnmas 1667'ye kadar balamad, 1945'e kadar da bitme
di; ancak, Rus arlig 'nn yklmasndan yirmi sekiz yl son-

303
206 ['ann .\luranazda tarafdan "gndo~lImundan gnbatmna
kadar btn insanlarn efendisi" tayin edilen Pers hkmdar Darius
vezirini huzura kabul ediyor, nndeki gnlk buhurdanlar tanrsal
himaye altnda olduu inancn yanstyor. Persepolis'ten kabartma.
ra tamamlanabildi. 1945'te, Sovyetler Birlii, iki sava yklerneye alt roln aka reddiydi. IV. van, Roma
arasnda Polonya'nn elinde tuttuu Beyaz Rusya ve Ukray mparatorluu'nun tek meru varisi olma sfatyla, yklan
na blgelerini, ayrca da halk Ukrayna1 olan, Karpatlar'n Dou Roma mparatorluu hkmetinin dnya egemenli~i
gneybatsndaki eski Macar blgesi, Karpat-Rutanya'y iddiasn kendi mparatorluu iin diriltmeyeceini ilan
yeniden ilhak etti. ediyordu. Oysa bu iddia Ortaa'da Konstantinopolis'teki
Moskova'nn "Btn Rusyalar" -Beyaz Rusya, B- mparatorlarla Habsburg soyundan kayserler arasnda bitip
yk Rusya, Ukrayna- yeniden birletirme abas onbein tkenmeyen kavgalara yol amt.
ci yzyldan sonra kesintisiz devam etti. Obolenskiy'in Yenia Rusya's Byk Petro'nun saltanatna kadar
deyimiyle, Moskova hkmetinin d politikasnn temel yzn Istanbul'.a evirmedi. Petro da, Azak ' alr, sonra ba-
ta "nc Roma olan Moskova" d~il, "ikinci Kiev arsz Moldavya istiHis! sonucu nda geri verirken Osmanl
olan Moskova" idi. lar'n yerine Rus Roma mparatorluu 'nu kurmaya al
Moskova hkmeti "Btn Rusyalar" Moskova y- myordu. Petro'nun hedefi ideolojik deildi; pratikti. Kara
netiminde yeniden birletirecek bir evrensel Rus devleti lar iinde kilitlenmi lkesine denize alan pencerelet sa~
kurmay amalyordu; ama, Moskova hkmeti Ortodoks lamaya alyordu. Petro tahta ktnda Karadeniz bir
Kilisesi'nin yok olup gitmi Do~u Roma imparatorlu~~u' Osmanl gl, Baltk Denizi ise bir sv.e gyd. nk
nun dnya egemenlii iddialarn bu abaya ayak ba yap IV. van, ovgorod Cumhuriyeti'nden Moskova'ya miras
masna izin vermedi. Hatta, Bath komularn byle kalan, Finlandiya krfezinin bandaki dar ky eridini
emeer beslemediine inandrmak iin hayli aba harcad. 155883 'teki sava sonucunda kaybetmiti. Petro da v.
1576'da ar LV. van, Habsburg'larn Bat "Roma mpara~ van gibi --ayrca, 1858'de Vladivostok 'un kuruldu~u ara
torluu" sarayna gnderdii elilere, "ar" nvann kul ziyi ilbak eden II. Aleksander gibi- buzsuz bir liman ar
lanmn Kazan ve Astrahan "arlk "larn fethetmesine yordu.
dayand~n (29) aklamalar iin talimat verdi; bu arlk Dou Ortodoks Hristiyanl'nn Rus hayatnda t
lar Altn Ordu 'nun Volga havzasndaki mir.aslan olan dev- kenmi bir g olduu yargs stne tartabiliriz; ama, bir
letlerdi. 1582'de de IV. van Papalk Temsilcisine unu sy Roma dnya-imparatorluu serabnn Ruslar aldatarnad
ledi: "Btn Evrenin egemenliini ele geirmek istemiyo- olgusu kesindir. Roma serab Bizansl ve Fenerli Rumian,
ruz." (30) Bu, Ortodoks Kilisesi'nin Moskov~ hkmetine Bulgar ve Srp Slavlar ve Osmanl Trklerini kandrd;

304
ayrca Homa mparatorluu 'nu n lmnden sonra bu by mparatorluuntIMdeneyleri nda, bu "kotmwysl"l1In
leyici etkiyi yaratan tek evrensel devlet olmadn da gr- olabileceJ:: en iyi ey olduum griiyouz. Bu mutlu deney
dk. Topladmz kantlar, evrensel devletlerin lmsz- btn dnyann canla bala Roma mparatorluuna sarl
l inancnn, kat gereklerle kesin bir biimde yalan- masIfla yol atl. Bir gemi tayfas nasl klavuzdan ayrlmak

landktan sonra bile yzyllarca, binyllarca devam ettii istemezse, btn dn ya halk da ayr ,ekilde Roma 'dan ay
yolundaki ilk iddiamz genellikle destekler gibi grnyor. nlmah istemiyor. Bir maarada hayalara ue birbirlerine s/u

u halde, bu garip olayn nedenleri neler olabilir? s/u ~ulunan


yamsalar grmsnzdr phesiz; ite btn
ilk bakta gze arpan nedenlerden biri evrensel dnya Roma 'ya byle sarlyor. Bugn btn yreklerde
devletlerin kurucularnn. onlardan hemen sonra gelenlerin endienin oda salkmdan kopma korkusudur. Roma 'nn

brakt kiisel izlenimin glldr. Zaman getike bu terl?elmesi diincesi ylesine lwrkw ki bir Iwprise uyup
izlenim abartlarak efsanevi boyutlara ular. Pax Augt~sta da Roma'y ler'~ 'etme diincesini biitn akllardar siliyor.
(Augustus Bar) kuncusuna resmen tapnlmas, onu izle- Gemile btn savalarn pal1ah uerme nedeni olan
yenerin de lmlerinden sonra tanrlatrlmalan'bu gerei egemenlik ve saygn/til Iwugalarnm sonu geldi. lI?elerin
en ak bir biimde dile getirir. Augustus'a dorudan do bazlar, grlliiszce alwn sular gibi durgun -urap di-

ruya dini bir dille yaZlm vgler dzlyordu; dinmehten hurtuldul~lal'l iin bayram ediyor, eski mcade
lelerinin ne hadar bouna olduunu nihayet anlyorlar

(Tanrsal Sezar) her yerde zlme iinde bulunan, peril$an bazlar ise bir zamanlar ihlidar koltuunda oturup oturma-
bir duruma diien Evreni yeniden Iwrd. KomoslII dMarm bile bilmiyor ya da hatrlamyor/ar. Aslnda

tmne yeni bir elre verdi: bir dniim nolasudo Sezar. Pamphy/iat ' milinin (yo!?sa Plato 'U/ki mi?) yeni bir
bu Evren 'in I<urtarcs olarak donllli? olmasayd, Ko;mlOs biimini seyreder gibiyiz. Dnya devletlerinin kendi harde
I?edisi seui/le yol::. olmaya hazrd... insan hayalnm btn Iwugalannn habOlll olaral cenaze odunlan zerinde yakt
ayrnt/ann dzenleyen tanrsal irade AUgstS'LI yaratrhen may behlediJderi bir anda birdenbire Roma egemenlii al-

;wsw'suzu dnyaya getirmehle hendili de aml'; lna girdiler ue yeniden canlanverdiler. Bu duruma nas/
AlIgSfs ' Insan1tm iyilil~ !?ayna olmah iizere erdemlerle geldiMerini kendileri de a;latamazlar. Bu konuda bir ey
donatarah, savaa son uermeh ue Evren 'i dzene sokmak bilmiyOl, yalnz imdi/~i mutfufhlarna bakp ba}?p a
iin bize ve gelecee gnderl7litir.(31) yorlar. Sanki uy/wdal1 uyannca hendilerine gelmiler ve
daha az nce penesinde hvral1lr gibi olduhlan dleri ILO-
Bir yzyl iinde tanrlatrma mant kabul edilmiti. {alamdan silip almlar. Dnyada sava diye bir ey oldu-
ma arlh inanacaklan. gelmiyor: bugn "sava" keli
(Gaius Caligula) gerehten tanr olduuna dair her yerde mesi sYlel1~iinde ou nsan
bunu masal sanyar..
yaygm olan inanca dayanarak har<2ket etmel hstahlm Dnyanm hel" yerinde artl srekli tali! var. Eski gn
gstermiti. Bukadar erhen bir tarihte Romallar bulwdarn lerde giydilderi elii bir yana brakt insanlar, dertsiz tasa-
kaldramazlard. Ama ok gemeden bu fikre alrlzlar. Topu sz, eit eit elence ve bayrama verdiler kendilerini. Ba

topu IHrk yl sonra gelen DomiUanus zamannda imparato- ILO her trl ,ekabet ld, imdi teh bir relwbet uar ehirler

ru dominus et deus (efendim ve lanl'lm) diye selamlamah de. en giizel ve en latl grnme I"ehabeti. imdi btn
bir kibarlh meselesi haline gelmiti. Bundan sonrahi yzyl dnya gimnazyl.lmlar!a, emelerle, taklar, apmahlar, tez-'
da Tl'Oianus gibi merutiyei bi- zihniyete sahip prensler gah/al', alwdemilerle dolu. Bir zamanlar can ehien dnya-
bile bu hilap biimlerini benimsemekle tereddt gsterme- nn imdi iyileip dipdiri orlaya hll1l1 bilimsel bir kesin-
dile,.(32) lillle sylemeh mmkiin arltlL. Btn Yeryz bir elence

park haline geldi. Yanan kylerin ve (dost ya da dman

Evrensel devletlerin lmszl inancnn devamll ateledii) haberleme alelerinin dumanlar ru/~lan ekil-
na bir baka neden de, kurumun, yaayan cisimlemi di, sanki bir kudretli rfizgar onlar alp gtrdii ve yerlerine
biimleri olan yneticilerin prestijlerinden ayr olarak, saysz
ve eit eit byleyici gsleriler~ oyunlar getirdi ..
kendi etkileyici zelliidir. Evrensel devlet upuzun bir feHi- Onun iin, Iwn'dtllar gzel eylerden dolay acmmas ge-
ket dneminden kurtuluu simgeledii iin yrekleri ve zi- reken insanlar -byle insan yeryznde kaldysa- bu
hinleri kendine kul eder. Roma mparatorluu'nun, balan mparatorluunsnrlar dnda kalanlal"dr.. / 33 )
gta dman olan Yunan yazarlarnn saygsn sonunda
kazanmasn salayan ey de onun bu grnm oldu, Byle insan kaldysa
bile, ieridekilerin zerlerine
konumasna layk olacak deerde olamaz bunlar ve bu da,
ihtidardan kopuk bir egemenliin Iwllanm himseye yarar evrensel devletlerin lmszlne inancn byleSine kr
getirmez. nsanm kendini silerinin egemenlii altnda bul- krne inat olmasnn bir baka nedenidir. Evrensel dev-
mas "ktn iyisi" denebilecek birseenekfi;ama Roma 'Ietler, z~lme s~recinin psikolojik rnlerinden biri olan

305
207 Britanya 208 Argentorall:' 209 Pannonia

Tebai

i:>lPARATORLUK DUVARLABI Roma'nn balca snr blgelerinden bazlarnn hariwlar imparatorluun muazzam geni
ligini bileik bir resim halinde gsteriyor. Bu onbeinci yzyl resimlerinin asar drdnc.
ya da beinci yzylda Galya'da bulunan Romal bir menurun sahibi oldugu, imdi kaybediI-
mi bir dizi evraktr.

birlik duygusunun-politik dzeydeki en stn ifadesidirP 4 1 Burada Akamenya mparaorluu iin szkonusu edi-
zlen uygarlklaro skntl dnemleri sresince birliin len birLik ve evrensellik duygusu Yunanl Aelius Aristeides'in
gereklii uzaklatka zlemi kuvvetlenir; sonunda, umu- Roma'ya vgsnde de tekrarlanyor. Yazar bu evrenselliin
dun tamamen snmeye yz tuttuu bir anda, niceclir kova yan sra yaral Helen Toplumuna kazandrd yeni hayal
lanan ama beklenmedik bir biimde gerekleiverince.bu- da anlatyor.
nun psikolojik etkisi ok byk olur.
Yeryznn ue Gkyzniin yaralclsHrmz(AIlllmmazda) Bu Roma ehrinin Lakedaimanya kabadaylna
Iran Kraln "bu koca Dnyann drt-bir yannn hkmdan uygun ekilde savunmasz olduu da sylenemezdi, Babil
yapt" -onu "oku yneten tek" (efendi) yapt; "nice di gibi grhemli surLarLa evrili oldutl da ... Ama siz RomaL
yar/ar ve dillerin krail" yapt, "denizin bu yanndaki ve te Lar sur yapmay savsaklam deilsiniz; yalnz, ehrinizi
yanndaki dalarn ve ovaLarn" kral yapll (Babil, H. Ya- deil, mparatorluunuzu surlarla evirmisiniz. Dnyann
zt?) O kendine "gndoumundan gnbatmna btn in- en uzak kelerine duvar 'ekmisiniz; ama bunlar anlnaa
sanlarn efendisi" diyebilir (Aishines, ll!. 132). Tahtna re- Iiiyk grkemli duvarlar ve ieride yaayan herkesin grn-
simleri kazdan btn insanlar ona boyw eer, vergi sunar ce gsn habartyor. A ma bir yolcu Roma 'dan balaya

ve otelusunda hizmet ederler.f 35 ) rak bunlar grmek iin geziye ksa oralara varmas ayfar,

306
halM yllar siirerdi; nk insan yaayan dnyann en u stelik eylerin tmn deitirebilecek bir gii de
hiil'jelerine hadar gitmi, Ilimsenin oturmad yerlere s .\ l/ur. Darda, herhangi bir maddenin kaabilecei bir
mmz (;izmi~, sonra daha kolay savunulacak bir duvar i"'liluk yo/~lur. steliJ darda bir boluk da yoktur ki
daha yapmsnz,. Bt" danyay bir e11ir gibi sur/arla \'ei bi,. g orada doabilsin. eyann tabiatm para/aya

/watmsz... Bu sur hibir yerinde" yardamaz, ala bilsin, db'i!itrebil:;;in, hareketini sapl1rabilsinJ 39)
maz. biitn benzer/eriden stndr; imdiye kadar yap!

/Ili hibir istilhrim. bUlwnta hoy lemezJ36)

Bu blmde. endipl saltanat srasnda Roma'nn


harnetli dnyasurunun atlamaya baladg :\Iarcus
Aurelius'un a~daJ olan bir edebiyat bir nceki kuaktan
bir yazarn balatt temay yeniden iliyordu. Daha n-
ceki o yazarn yaad dnemde- dnyann koruyucu du
varlar gereku'n almaz denecek kadar salam grnyor-
du. skenderiyeli tarihi Appianos (.S. 90160). Roma
Taril ncelemeleri'nin nsznde, iki yzyl iinde yle
yazar:

(Roma) dedeti en yiihsek rgtlenme dzeyine er

ti, kamu getirieri en yiilseh /loh/aya ulat. ayl'lca do lIzun


sreli (pe del/ueli bir bar dnemi biitiin dnyay rahat bir
re/ah dzeyine yiihsellli, Daha nceden Roa egemenliine

gil'llil$ iilhelere imparatorlar birlw yenisii de kaitlla/.


aya/da/lmalar basm/d; ama Romallar zaten yeryzndehi
toprak ve su/ann en gzel/erine sahip oldulllan iin. uyga'

lamam tiluslal'U yolsul ve verimsiz topra/ilarn alarah


imparatorlukla/'llil sonsuza /?Odar geni/etece/~ yerde zate
eifel'/ltde bulman ellerinde tutmaya nem verece/ kadar
abif davre/lIyorlar. Byle uygar/amam utus/arn elileri
nin Roma 'ya ge/diini ve uymh olma)' diledihlerini gr
dm. ama mpara/or hlmetine bir yarar do/wnmayacah
insanlarm bamlanma nerilerini geri eviriyordu. Daha
bir yl11 ulus var ki krallarn Roma/ilar seer. nk on-
lar mparator/uun iine almak gereini duymazlar. Birde
ba/w uydu IIluslar vard r ki, mali yk oldullar halde. gel'i
evirmeye gururlar elvermedii iin hazineden on/ara ba
yaparlar. Jmparator/uhlannll1 snrlarna gl ordulardan
mt.'ydana ge/me bir ember koymu/atTir. bu Ioca lkeyi
son/i kk apta bir iftlikmi gibi kolaylkla kollar. i!-
zetirler. (37)

Appianos'la Aelius Aristeides'e gre Roma mparator


luu ebediydi, tpk hereyi n btnnn ebedi olmas gibi:
nk onun dnda baka yer yoktur, dolaysyla yapc
eleri uup uzaklara gidemezler, stelik gl bir dar-
beyle gelip arpacak ve paralayacak bir dsal cisim
de yoktur.(38)

BARN MEYVALAR
Romal air Lucretius'un u dizelerinde, retmeni Democ- 213 Dinlenen Roma: Ondrdnc yzylda Tunus'ta Romal bir top-
Titus'un kantlamas da Roma Limes'inin kendisi kadar n- rak sahibinin malikanesinde gndelik hayat sahneleri. En stte, ift
fuz edilmez grnyor: ilik ileri, ortada, gez, aada. rnler ve hesaplar malikanenin ham
mma veriliyor.

307
Evren nasl, varsaym gerei zaten varolmayan gezgin Bir serabn ard-sra koturmaya kendini adam. bir
yldz kmelerinden korunmu durumdaysa, evrensel dev kurum nasl olur da, insani abalarn nihai hedefi haline
letin de dardaki barbarlardan korkmas iin sebep yoktur, gelebilir yurttalar, Gilead yanlsamasn Adanm Toprak
gene de bir yanlt bu kantlarna, nk daha nceki bir gereklii sansalar bile? Buna gre, evrensel devletlerin

balamda grdmz gibi, "eyler kendi ilerinde yatan kendi balarna ama olduklar kavramndan vazgemeli
ktlkten tr rrer,,(40) Fiziksel Do~ada elementler yiz. te yandan, kendi amalamadklar birtakm hizmetleri
vardr ve bunlarn atomlar dardaki paracklann bom yerine getirecek birer ara olarak herhangi bir nemleri
bardmanna gerek kalmadan kendiliginden radyoaktivitey olup olmad~n gene de aratrmamz gerekiyor. phesiz
le zlrler, insanlarn toplumsal hayatnda evrensel dev ki evrensel devletleri kuran egemen aznlklar bu abaya
letler "ieride dzmece olann ihanetine urarlar,,(41) bakalarnn iyilii iin ginnezler; tersine, bilinli gerek

ve bylece, grnteki nfuz edilmezliklennin gerisinde eleri kaderlerini baladklar bir toplumun boa harcanan
yatan grmesini --bilenlere, lmsz olmak yle dursun, enerjilerini muhafaza ederek kendilerini korumak gibi ben-
btn bunlarn kendiliinden atlayp yarlabilir politik cil bir istek, evrensel devleti kurmaktaki bilinli niyetleri
birlikler oldueunu gsterir. de onu bu bencil amaca ulamak iin bir ara olarak kul
Ianmaktr. Ama, bu niyet hibir zaman gerekleemese bile,

Her zama~ eski d2enin yol at bir yenilik imkan uardr bu amaca harcanan emek bil' nc tarafn yararna olabi
ue her zaman bir eyin baka eyler zararna onarlmas lir, bylece de bir evrensel devlet taze yaratclk eylemini
gerekir. Ama bunlar da kendi hayat siirelerini tamamlayn dolayl olarak paylama frsatn bulabilir. Yararlananlar,

ca gene ardmz sra srklenirler. Gemite de alar yok bir evrensel devletin kuruluunun temasa geldi~i gruptan
olup gitmitir, gelecekte de yok olup gidecektir. Eurenin birinden biri, yani, ya can ekien toplumun i proletarya
yasasdr bu. Her zaman bir eyin iinden bir ba}w ey do s ya da d proletaryas, ya da a~da olan bir yabanc

acaklr. Hayat hibirimize mutlak mlkiyet olarak verilmi uygarln yeleridir. imdi evrensel devletlerin istemeden

yor; hayatr sadece intifa hakkna sahibizJ42) sunduklar hiz...-metler konusuna dneli~ ve yararlanma im
kan olanlardan her birinin bu kolaylklardan nasl yararla
nabileceklerini grelim.

33 iletkenligin ve barn nimetleri


lk sorunumuz, edilgin, tutucu, arkaik, yani her ba insanll yndlrlar,
byk bir tarihi gemiin kullanlp
kmdan olumsuz bir kurumun nasl olup da herkese hizmel harcanm malzemesidirier. Ardnda byle bir fortu brakan
iletebildiini anlamaktr. emperyalizl1r toplumsal erimenm tipil belirtisidir. ( 1)

Bylesine umut knc bir durum, yeni bir yaratc


Roma 'nn dnya imparatorluu olumsuz bir olayd. sadece etkinlik atlmna hi imkan veremezmi gibi grnr. p
bir tarafta bir kudret fazllnn deil (nk Romallar hesiz evrensel bir devlette ekilecek yaratc enerji tohumu,
Zama'daki zaferlerinden sonra bundan yoksun kalmlard), orada, kendinden nceki alkantl dnemlerin bOucu or-
.aym zamanda br tarafta bir direni eksikliinin sonucuy tamnda verebileceinden daha dolgun meyvalar verebilir,
du. Romallarn btn dnyay fethettiklerini sylemek nk evrensel devlet km bir toplumun erimeye doru
doru olmaz. Kim olsa elini uzatp alabilecei bir eyi top
yuvarlan sreci ierisinde geici bir ferahlk dnemi
lam oldular. Roma Imparatorluu Roma 'nn btn askeri
salar. Ne var ki bu, btnyle olumsuz bir hizmettir. Bir
ve mali gcnn azami lde kullanlmasyla -yani, Karta evrensel devletin, kendi yararlanamasa bile yararlanacaklara
ca 'ya kar olduu gibi- deil, ada Dou Dnyasnn sunab}lecei en stn iyilik olan dirilmi yaratclk yeten~
kendini belirlemek istememesiyle varolabildi... Msr, in ve inin olumlu kaynan hibir ekilde hesaba katmaz. Ev-
Roma imparatorluklar gibi imparatorluklarda ve Hint dn- rensel devletlerdeki egemen aznlklarn kendi ar tutu
yas ya da !slm dnyas gibi toplumlarda emperyalizmin
cuIuklarn yenmek zorunda kalarak yapc ve yeniliki
talam kalntlarna raslanr; bu toplumlar yzlerce ya
ilere girineleri belki buna bir ipucu verebilir. Elbette ki
da binlerce yl yaar ve bir fatihin elinden br fatihin eline her devlette, kendini ba~msz bir politik birlik olarak ayak
{leebilirler. cesetlerdir bunlar, ruhun uup gittii ekilsiz ta tutmak ve bu ama iin gerekli her eyi yapmak yolunda

308
~;'; ..t~~
.~ +-
~~)
~-;IJ
';

216 Gelincik
215 Kask otu
214 Devedikeni

""I,
i

"'.'".---
219 Baldnkara
218 Takran
217 Rezene

221 Helvac\kaba~
220 Karanfil ,
.'{'j}
y.
eMRAF! HARfl(EI'L1L1K
"Btn dnyadan. insan so
yunun iyili~i iin eit eit
otlar getirilip gtrlr":
Roma mparatorluu zama
nnda bilinen bitkiler.(Altn~1
yzyilda bir Do~u Ronta ei
yazmasndan)

309
bir itki vardr; bir evrensel de"leli yapc almalara iten d
ncelikle bu ilkidir. Ama, ilki gl olsa da. ncelikle egE
men kuvvet olamaz; nk evrensel devletler, birbirleriyi
yaran mahalli devletlerin varolu mcadelesinde ylesi
gl bir itki olan rekabet basksndan uzaktrlar. Evrense
devletin kuruluu. derhaL. i kavgadan bara geii salar
nk bu kurulu tek bir mahalli devletin btn rakiplerin
haritadan siIrnesi ve kavgann tek galibi olarak ortaya k
masyla gerekleir. Bir evrensel devlet varsaym gere
kendi dnyasnda tektir ve bu tek olu, tkenmi bir top
lumun uyuukluu ile birlikte, kurulan evrensel devleti
ileyi biimini belirler. Bylece, hi deilse balangta
evrensel devletin kendi gvenli~iyle ilgilenmesi iin sebe
yoktur, nk zaten ortada kendisini tehdit edecek bir e}
kalmamtr.

te yandan, hayatta kalan rakibi olmad iin evren


selleen devleti deil de. evrensel devlet iinde politik bir
lemesini tamamlayan loplumun kendisini hayatta tu taca!

eylemi gerektiren nemli nedenler vardr. ite bu kendin


iten ie ayakta tutma ihtiyac, birtakm yapc eylemler
zorunlu klmtr; nk evrensel devlete miras kalan top
lumsal kurumlar daha nceki alkant dneminin anaris
srasnda iyice zel:lelenmitir. Bu byk ve gitgide genileyer

toplumsal boluun yaratt tehlike yznden evrensel


devletin hkmeti kendi eilimlerine aykr hareket etme~
zorunda kalr ve boluu dolduracak tka-kurumlar kur
maya balar; nk byle bir devletin varolu nedeni olar
temel grev toplumun kendisini hayatta tutmak, bunun te}.;
aresi de kurumlar salamlalrmaktr.
Bylece. gittike genileyen bir atlaa doru git-
tike daha fazla sokulma zorunluunun klasik bir rnei.
ni grmek istiyorsak, Roma mparatorluunun, L. 31
ylndaki Actium savandan sonra kuruluunu izleyen iki
yzyllk sre ierisindeki idari tarihine bakabiliriz. Roma
hkmetinin srr, dolayl ynetim ilkesiydi. Romal kurucu
lar Helen evrensel devletini, Helen kltrnn henz politik
kklerini salmad yrelerde zerk devletlerden oluan bir
eritle evrelenmi, kendi kendini yneten ehir-devletleri
nin birlii olarak dnmlerdi. Ynetim yk -HelenIe-
rin alkant dnemlerinin sonunda bile bu saygdeer Vf!
kskanlr bir yk gibi grnyordu- bu sorumlu, kendi

kendini yneten mahalli otoritelerin srtna yk.lenecekli i


imparatorluk hkmetinin balca iki ii vard: mahalli top
luluklarn birbirleriyle uyum iinde geinrnelerini sala
mak ve onlar dardaki barbarlardan gelecek saldrlara
kar korumak. mparatorlUun bu snrl etkinlii iin basit
~- bir askeri ereve ile hafif bir politik styap yetip arta-
222 TOPLUMSAL HAREKETLLK Onaltne yzyl Japon bask- bilirdi. Bu temel politika hibir zaman bilinli bir tutumla
sndan, Japon tccar. Bu sralarda hkmet Japon Toplumu 'nu de~i dzeltilmedi, ama Roma mparatorluuna,bir de iki yzyl
imiere kar yaltlamaya alyordu. Japonya'nn genileyen ekono-
lk Roma Ban sresinin sonunda bakacak olursak, gnl-
misindeki yerini vurgulayan tccar snf do~al olmayan bir biimde sz ve para para oldUU halde hepsi ayn dorultuda ol-
durdurulan bu toplumu yz yl iinde devrimden geinneyi baard. duklar iin birikimsel bir sonu yaratan ve bylece uzun

310
rad(>1i etkiler do~uran yenilikler sonucunda idari yapnn eyi yeniletiren bir etki yaratmaya balarar. Bu kurumlar
aslnda baka bir eye dnm olduunu grrz. son derece "iletken" olduu iin sonular da devrimsel
:l\1arcus Aurelius ynetiminin (LS. 161-80) sonuna nitelikte olur. mparatorluun kuruculan niyetleriniD doal
doru kydaki bamsz devletlerin hepsi de eyaletiere tutUCUlUuna karn yeni fikirlere ok ak olduklar iin

katlm, stelik daha nemlisi, eyaletler kendileri zerk ynetimin merkezilemesinin zgl etkileri daha da gl
ehirdevletlerindeki mahalli gruplarn erevesini sa~laya olur. Kurucularn bylece istemeden ve deer vermeden ye-
cak yerde. dolaysz ynetim organ haline gelmilerdi. Dn- nilie ak olmalar belki de alkantlar dneminde, evren

ya hkmetinin merkezilemesi dorultusunda hareket eden sel devletin efendileri olarak varkalmak iin rakipleriyle gi-
bu uzun vadeli eilimlerin nedeni imparatorluk otoriteteri- ritikleri lrn-kalm savanda zaferi onlarn kazanmasn

nin ayrnt saylacak konularda da sorurnlulu~u kendi st- salayan nedenlerden biridir. a~n bu ayrc zei~i ev-
lerine alma istekleri deildi. Mahalli otoriteler etkilerini rensel devletin yaratt tkakurumlara, fiziksel Doa'nn
gittike yitirmi, imparatorluk hkmeti de bu yzden bo okyanusa ve steplere balad eitten bir iletkenlik verir.
luu doldurma gereini duymutu. Augustus kuanda,
Byk Herod apnda komu prensierin hkmet edi tarz Yeryz nasl btn nSang layorsa, Roma Yeryznn
genellikle .insafsz ama etkili olmutu_ Tek bir olay ele ala bii/iin insanlarn kuca/llar, denizin neMrleri /wcahlad

cak olursak. bunlarn, dardan gelen korsan aknarna gibi.f 2 )


kar blgelerini savunmakta. komu eyaletlerdeki Roma
\'alilerinden daha etkin olduklar grlmt. te yandan Evrensel devletin iletkenli~i ierisinde kendilerine yol
ehir-devetlerinde de, ehir ilerini kar gzetmeden yrte- bulan toplumsal akmlar hem yatay, hem de dikeydir.
cek ve mahalli grevin hala tad eref ve prestiji al Yatay hareketin rnekleri Roma mparatorluu'nda ila
malarnn karl sayacak ahlakl, yetenekli, zengin ve olarak kuaOllan otlarn dolam ve Arap HalifeliiDin
kamu karna saygl yurttalar buunabiliyordu. Ne var ki dou ucundan bat ucuna kadar ka~t kullanmnn yaygn

bunu izleyen iki yzyl iinde mahalli hkmetin yrtl- lamasdr_ Byk Plinius unlar anlatyor:
mesi iin gerekli insani kaynaklar kurudu ve merkezi hkU-
met, nicerlir gvendii mahalli ynetim yeteneinde byle nsan soyunun iyilii iin dnyann drt bucamdan otlar
gittike artaD bir ktlkla kar karya kalnca, hem komu oraya buraya getirilip gtrr. Roma Barnn muazzam
prensierin yerine imparatorluk valileri koymak. hem ehir hameti yalnz trl iklim 'e ulustan insanlar birbirleriyle
devletlerinin ynetimini "ehir i adarnlar"nn eline ver- tamtmnakla llO/myor. gllZere ykselen dalarla srada

mek gereini duydu. Eski ehir yneticileri ehirdcvleti iar, otlar ve hayvanlaryla da lawtmyor. Tanr biL hulsal
yarglar gibi) ehrin ileri gelenleri tarafndan seilir, impa- hayrn bizlere ebedi h/sm. Romallarn Insanla bala
ratorun kendisine kar dolayl bir sorumluluk yklenirler- d armaan ancak yeni bir aydnlk biimi olarak anlatla

di. Ama yeni yneticiler seimle deil, imparatorluk yetki- bilir. (3)
lilerinin tayinleriyle geldiler.
mparatorluun varoluunun ikiDci yzylnda, alda- Bir in icad olan kadn Arap Halifeliinin iletken yze-
tc bir pastrma yaznm balangJcnda,mparatorTraianus'la yinden geiine gelince, olduka hzl oldu bu i.I.S. 751 'de
(saltanat: Ls. 98-117) arkada ve memuru olan ve o sra in'den Semerkant'a ulaan kat 793'de Badad'a, 900'
larda Btinya eyaletinde valilik grevini yerine getiren Gen de Kahire'ye, lIDD'de neredeyse Atlas okyanusunun k
Pliny arasndaki mektuplamada, ynetim mekanizmasm- ysndaki Fas'a ve 1150'de iberya yarmadasndaki Jativa'
daki tedirgin edici gelimenin nasl ilerlediini izleyebiliriz. ya varmt.
Daha hikayenin sonuna varmadaD, Roma mparatorluu Dikey hareketleri gmek bazan daha gtr, ama
nun btn ynetimi, tabandan tavana kadar, hiyerarik bi- bunlarn toplumsal sonular daha etkili olur. Japon Toplu-

imde rgtlenmi hr brokrasinin eline geti. Bir zamanlar munun evrensel devleti olan Tokugawa egunate tarihi de
kendi kendilerini yneten ehirler.in kaytsz mahalli yarg bunu gstermektedir. Tokugawa rejimi Japonya'y dnya-
lar ve belediye meclisi yeleri ise merkezi maliyenin ileri nn geri kalan ksmndan izole etmek istiyordu; iki buuk
gelenlerden felaket derecede ar vergiler koparmak iin yzyl boyunca bu politik zorlarnay baaryla yrtebiidi.

kulland gnlsz aletler haline geldiler. Ama. eski alkat dneminden kalma feodal sistemi ~a'
Ne merkezi yetkililer bu deiiklikleri empoze etme- latrp ebedi bir kurum haline getirme abalarna karn,

ye, ne de mahai yetkililer bunlara katlanmaya istekliydi- izole edilen Japonya'nn kendi iindeki toplumsal de~iim
ler. Her ikisi de, daha byk bir gcn kurban olrnu'lard; akn durduramad.

ama byle bir zorunlua boyun een bir evrensel devlet


kendi amalarna aykr hareket etmi olur, nk tutucu Tokugawa hkmetinin Japonya 'y kapatmasnn nedeni ya-
bir niyetle istemeye istemeye kurduu yeni kurumlar her banclarn istiliisna urama korkusu deildi, devlet iinde-

311
Ii honutsuz kesimlere, zellikle tozamadaimyo (ubeyleri) mlard. .. Zamanla daha gl tefeciler byk feodalferin
ve ronin 'e (bamsz savalar) kar kendi durumuna g- bankerleri oldular... Bu kapitalist snfn ylsefii ve geli

venememesiydi... Tokugawa ogunate herhangi bir i ayak- mesi aslmda feodal bir oplumun varoluunun devam el-
lanma imkann yoh etmeh iin kark ama olduka etkili mesiyle badaacak bir ey deildi.(4)
bir denetim mekanizmas kurdu ... Tohugawa statik ve hiye-
rorik bir toplum yaralmaya kararlyd ama bu toplumun Hideyoi 'nin son direnii de savuturarak diktatrle tr
iinde de ogunatenin
hi istemedii baz ok nemli de- mand 1590 yln Japon evrensel devletinin kurulu tari
iiklikler oluyordu (szkonusu edilen, onsekizinci yzyl). hi olarak kabul edersek, bir yzyllk sre iinde, Hideyoi'
Bunlarn kayna, temeldeki pirin ehonomisinin stne te- den sonra gelen Tokugawa leyasu ile onun varislerinin don-
peden aa rgtlenen yeni bir ekonomide parann yayl durarak bir eit Platoncu utopik hareketsizlik vermeye
masyd. Onsekizinci yzyln ilk yllarnda Japon sava altklar toplumun batan aaya deitiini grrz.

lar, daimyo e adamlan. hepsi de tccar snfna borlan- Bu toplumsal alt-st olu, kapal bir sistem ierisindeki i-
sel glerin. Japon evrensel devletinin snrlan dndan
gelen hibir zorlamadan etkilenmeyen ileyiinin sonucuy-
du. stelik, Tokugawa ogunate bir evrensel devlet olarak
olaanst derecede homojen bir kltre de sahipti, 'nk
toplumun tamamen dnda tutulan Deima 'daki Hollanda
tccar topluluundan baka tek trde ge kuzeyde yaa
yan, herhangi bir toplumsal gc olmayan barbar Aynu 'Iar-
d_ eride hibir kltrel gerilim de olmaynca, rejimin. b-
tn abalarna karn gerekletirilen bu toplumsal devrim
bsbtn nem kazanr.
Baka hibir evrensel devlette ayn lde bir kltrel
trdelik gremeyiz, Standart dzen kltrel bakmdan e

ayrlm bir yapdr. Bu durumda. evrensel devletin iinde


doduu kltr dnyasnn iki yannda, barbarlardan ve
komu uygarlklardan ilhak edilen blgelerin yabanc kl-
trleri yer alr. rne~n, Hindistan'o ilk evrensel devleti
olan barbar etkilerine ak olan Pencap blgesinin yabanc
kltr vard; baka blgelerde mparatorluun Hindi z
Gney Hindistan ve belki de daha uzaktaki Seylan ve Ho-
tan 'n bir zamanlar barbar egemenliinde olan yrelerinin
kltryle evrelenmiti. Maurya mparatorluu'nun so-
nunda btnletii Gupta mparatorluu'nun da evresinde
bir eski-barbar kua vard: Gcerat ve Kuzeybat Dekkan'
da Helenizm 'e bulam, Pencap 'daki blgelerde ise hem
Helenlenmi, hem de Kuhan barbar kltryle karm

bir kuakt bu. Han ve Roma mparatorluklar da bu d-


zene uymulard.
Baz baka durumlarda da bu standart kl trel biim
IMPARATORLUK MISYONUNUN ALANLARI leni yeni ek gelerle zenginleir. Moskova arlnda, z
Evrensel devletler misyonerlerin almalan iin ok geni alanlar aar- meydana getiren Rus Ortodoks Hristiyanl Arktik Deni-
lar; yneticilerin bana ball balangta dini etkinlie gz yumula zine doru kuzeye ve Byk Okyanusa doru douya uZa-
cana gvence verir, mrken eskiden barbarlarm elinde olan geni topraklar ilhak
etmi, Volga havzasnda, Ural 'larda ve Bat Sibirya'da ise
223 Kubilay Han, 1257'den 1294 'e kadar Moollmparatoru. Kubi MUslman blgeleriyle evrelenmiti. Ama daha sonralar
lay'n mparatorluu in'den Karadeniz'e kadar uzanyordu, btn bu Byk Petro Batllamay Rus evrensel devletinin kltrel
koca alan onun egemenlii altnda o zamana kadar grlmemi bir ba- erevesi olarak gelenekselOrtodoks Hristiyanlk yerine
r ve huzur dnemi yayordu. Geleneksel Mool dini amanizm koymaya bajlaynca bu durum bsbtn kant. Sonradan,
olduu halde Kubilay Budizm 'i, Taoizm 'i, Nasturi Hristiyanl. s gneydeki slam Dnyasndan ve batdaki Bat Hristiyan
lam 'i. Konfliysl, Maniheizm 'i ve Yahudilii resmen hogryle Dnyasndan da yeni topraklar bu karma eklendi.
karlyordu. Akamenya (Pers) mparatorluu daha nceden varo-

312
lan bir kltr ayrlnn stne oturnutu; Suriyeli zn
kendi iinde Suriye Uygarlnn yaratclaryla onlarn ran'
dan devirdikleri arasnda bir ayrm vard, ran 'la Suriye ara-
sndaki corafi bolukta da SmerAJ<ad kltrnn yava
yava yok olmaya yz tutan kalntlan yer alyordu_ Aka-

menya mparatorluu ayrca Dou Anadolu 'nun Hitit kl


trn, Msr Uygarlk aleminin byk bir ksmn, Helen ve
Hint dnyalarndan koparlm eritleri, grece evcilleti
rilmi barbar dallarla Avrasyal Gebeleri iine alyordu.
Byk skender bu mparatorluun hayatna son verdikten
sonra da onun politik varisleri, zellikle de, Kiros ve
Darius'un Helen halefleri diye tanmlanmas daha doru
olan Selevkoslular Akamenya 'nn grevini devam ettirdi.
Akamenya mparatorluunun da sonunda iinde btn-
letii Abbasi Halife1ii -Suriyeli yaratclarla ranl devir
meler arasndaki daha eski ayrlk, yaklak olarak ayn
co~rafi izgi slnde- Roma mparatorluunun eski uy-
nklaryla Sasani mparatorluunun eski uyruklar arasnda
daha derin bir uurum haline gelmiti- barbar Arap mpa
ratorlukkurucular tarafndan komu steplerdeki barbar ve
baka uygarlk paralaryla politik bakmdan birletirilmi.
ti; bu uygarlk paralar da Hint Dnyasnn Sind ve Mul-
tan 'dan bir dilimi, Maverannehir havzasndaki domadan
len Uzak Dou Hristiyan Uygarlnn potansiyel blgesi;
Ermenistan'daki monofizist Hristiyan o~unuk; Suriye ve
Msr'da Monorzist Hristiyan ounluk arasndaki Orto-
doks Hristiyan diaspora; ve baka yerlerde yok olan
Smer-Akad Uygarl~nn Harran 'da kalm bir fosiliydi.
Mool, Manu ve Osmanl mparatorluklannda da
ayn derecede karm~k yaplar vard, Smer-Akad mpara
torluunda ise ancak nemsiz derecede azalrd bu karma-
klk. u halde evrensel devletlerin kltrel bileimlerinde

yksek derecede kltrel farkllk olmas beklenmelidir;


byle olunca, evrensel devletlerin iletkenliklerinin sonu-
larndan birinin de, daha nceki al kan t dneminin sal

drgan anarisi arasnda balayan ~ltrel pammixia sre


cini, o zamankinden daha az iddetli ve kaba olan baz
yollardan, srdrlmesi olmas doaldr. Evrensel devlette,
daha nceki zulm ann kleleri, srgnleri kaaklar,
nakledilmi kleleri ve baka kksz insan tipleri yerine tc-
carlar, profesyonel askerler, felsefi ve dini misyonerlerle
224 Btn dnya dinlerini tek bir evrensel inan halinde birletir
haclar geer.
tasarsyla tannan Trk-Hint mparatoru Ekber, Mslman din ada
Gzlemcilerin baktklar toplumsal, politik ve tarihi
ryla Cizvit misyonerler arasndaki bir tartmaya katlyor.
alara gre bu kltrel btnlemenin sonularyla ilgili

yarglar ok deiir, kart kutuplara ayrlr. Kahramanca

direnileriyle, tam da kendi uygarlklarnn en yksek no k-


tasndayken Akamenya'nn dnya-imparatorluu boyundu-

ru~u altna girmekten kurtulan Avrupal Yunanllardan


birinin torunu, "Pers boyunduruu altnda birbirlerine ka-
nmaya zorlanan halklarn dehet verici'dunmlan,~5) S
tne yazabiliyordu. Oysa bundan be yz yl sonra, bir
Helen evrensel devletinin pastrma yaznda doan ve daha

313
>
="
{_._-

nceki kargaalk dneminden tr bunun tadn kara Btl! /helere ciadlI? eden bir l1eyi bu hadar Insa ve ba

bilen baka bir Yunanl Roma'ya sunabilecei en byk v. lan sauma bir ekilde an/al/m iin duygusuzlk ve lem
g olarak unlar sylyordu: "Btn dnyay tek bir evin bellih/e sulanmam hi de halsz olmaz. Bu lke herIesin
halk gibi y~ptn,,;(6) Bundan iki yzyl sonra, Roma mpa dads, annesi ve babasdr, glyiizn durulatnnah, da-
ratorluu 'nun Bat'da lmcl darbeyi yedii bir anda dl1w$ dnyalar lel bir siir iinde toplamak, kaba soba
yazan' Galya1 bir air ise ayn duyguyu nl vecizesiyle geleneksel adetleri yumualmah, ortak bir dilsel mbadele
yanklyordu: Vrbem fecisU qued prius Orbis eraJ7) So- aracyla bir yr halkn uyumsuz ve barbar dilleri arasmda
nularn deeri, grlerin tamamen farkl olduu bir tar- karlkl arlama imln yaratmak, nsan insan yapmak,
tma konusudur; ama olgular sunan yazarlarn kendi ta lel kelimeyle. diinyadali btn uluslarn tek anayurdu oL-
vrlar ne kadar deiik olursa olsun, olgularn tartma g- mak gibi kulsal bir grevi yerine getirme/? zere Tanr tara
trr bir yan yoktur. Roma talyasnda ve onun evresinde {mdan seilmitir.(8)
kurulan dnya-imparatorluunda hkm sren Roma Ba-
rnn birinci yzylnda yazan PIiny, bir dereceye kadar b- Bu ulus-st kltr sentezini gerekletirmenin en
tn evrensel devletler in geerli olabilecek bir durumu an- nemli kouu, phesiz, uzun sreli bartr. Kargaalk d
latr. nemlerinin zelli~i olan sert ayrlklar ve ykc dmanlk-

314
i:lIPARATORLUCU:'-J
HOGRSZLC
225.226 Birdin devleoturilesi
ni !.ehrlit etmeye balaynca. resmi
ilgisizliin yerini sert kavuturma

alr. Yanda, Japonlar'n Hristiyan.


lar ezme politikasnn ilk kurbanla-
r. Sada: "Krk '\1artir"; 32'de,
Hristiyanara kar bir imparator
luk fermanna uymadklar iin L-
drlen bir Roma Iejyonunun askpr-
leri.

lar, grdgmz gibi, hibir verimli temasa imkan brak nca zlen uygarln temasta,olduu yabanc uygarlklara
myorlar; ve tabii bir evrensel devlet de kuncular tarafn da yaylr kusursuz bir bar salanamasa bile, en azndan
dan ite bu skntl dneme kar bir are olarak empoze bir ate kes ve bir modus uiuendi (hayat tarz, geici bir
edilir ve halk tarafndan bu ekilde benimsenir. imparator- uzlama) olmaldr.

luk-kurucularnn, kardeler aras bir sava andan sonra atmann durdurulmas evrensel devletin balca
\'arkalan tek gten bir evrensel devlet karmaktaki dolay- psikolojik iklimidir ve halknn del\ik kesimlerine. farkl
sz ve balca amalar kendileri arasnda ve eski mahalli derecelerde yarar dokunur. Egemen aznlk kendini biraz
nevietierin egemen aznlklar arasnda bir uzlama sa~la toparlar -gerekten de, kendini toparlayabilmesnin onsuz
maktr. Ama iddete kar olmak y!e bir zihniyet ve yle edilmez koulu budur- proletaryaya ise grece daha [azla
bir davran ilkesidir ki, toplumsal hayatn bir blmne bir g ~~lanm olur. Uzlama, ne de olsa, temelinde
hapsetmek kolay deildir; byle bir ilke bir toplumsal ili. olumsuz bir nimettir. Egemen aznln bir kere kaybetmi
kiye uygulanyorsa bir dereceye kadar btn baka ilikilere oldu~u canllk, armadar byle geici bir ekilde kurtul
de uygulanr; bu nedenle bir egemen aznln bir snf mak1a geri gelecek deildir, oysa bu ayn rahatlama --skn
olarak kendine empoze etmeye alt uzlaclk bylece tl dnemlerin dertleriyle eZilmeyip tersine zindeleen

egemen aznl~n i ve d proletaryalarIa ilikilerine ve ay- proletaryaya "filiz verip gelime,,(9) imkann aar. Byle

315
HOGRsZLON BULAICILIOI
227 Ondrdnc yzylda, talya'da, Papa ve Kuria dinden sapanlar yargllyer, bir
mahkum yaklyor, tekiler hapse gtryor. Dini aynIklar bask altna almak iin
eziyet dinlerin kendi balarndan geti~i iin ~rendikeri trajik bir derstir. Hristi
yan Kilisesi ilk kez 385'de dinden sapt~ iin biradam idam etti.

ce, evrensel devletin kuruluuyla alan toplumsal atekes siyasi bakmdan tamamen gsz olan i proletarya evrensel
dneminde "egemen aznlk kururken proletarya iek aar. devletin bar atmosferinin sundUu frsattan sonuna ka
Ortak uzlama ~ejimi altnda egemen aznln biriktirdii dar yararla:narak daha ileri bir dini aadan yukarya yayar
enerji bir arkaizm haline gelerek donar; te yandan, bu ege ve sonunda evrensel bir kilise kurmay da baarr.
men aznln kendi saflar arasnda hkm sren karde kinci Babil mparatorluu ve sonradan onun yerini
kavgasndan kur~ulmak iin uygulamak zorunda olduu alan Akamenya mparatorluuile Selevkes Krall Yahudilik
hogr anlay i proletaryaya da evrensel bir kilise kura- ve onun kardei olan Zerdtk tarafndan bu ekilde
rak kendi yaratc enerjisini gsterme frsatn verir. Evren- kullanlmlard. Birbirleriyle yaran birok proletarya din-
sel devlette askerlik mesleinin tekeli tamamen imparator- leri Roma Bar 'nn salad frsatlardan yararlandlar;
luk iktidarnn eline gemi ve bunun yaratt politik edil Kbele ve sis kltleri, Mithraizm ve Hristiyanlk ve ayrca
ginlik iinde devletin uyruklarnn sava ruhu uy~uya dal Babil'in yldz dini bunlarn arasndadr. in Dnyasnda
mtr; bu nedenle d proletarya da snrlar yarp ieri dal Han Barnn salad benzer frsatlardan yararlanan da,
mak ve askeri bakmdan uyumu devletin ynetimini ele Hindistan egemen aznlnn felsefesinde kkenini bulan
geirmek imkann bulur. Hint proletaryasnn dini Mahayana ve gene bir felsefeden
Egemen aznln kendi kurduu evrensel devletin doan, yerli in proletaryasnn dini olan Taoizm tarafn
yaratt koullardan yararlanmaktaki -grece beceriksizli- dan kullanld. Arap Halifeli~i slam 'a, Hint Dnyasnda
inin nemli bir kant, yukardan aaya kendi felsefesini Gupta Rac da Hinduizm 'e benzer imkanlar verdi. ok ksa
ya da "fantazi dinini" yaymakta hemen hemen her zaman bir sre iin boydan boya btn Avrasya'da etkili bir G~
baarszla uramasdr (bu kuraln grnrdeki tek istis- ebe bar yaratan ve yayan Mool mparatorluu, bu
nas in evrensel devletinin resmi Konfliys dinidir). neredeyse kelimenin szlk anlamnda da evrensel devletin
Egemen aznln, uydusu olan halklarn hayatlarnn dn- sunduu frsatn olaanst geniliiyle, ynla rakip dinin

yevi yann denetlemek iin baaryla kullanabildii siyasi misyonerini byledi; egemenJik sresinin ne kadar ksa
iktidar cihaz, sanki -resmi bir felsefi, ya da dini retiyi olduu hatrlanrsa, Nasturi ve Bat Katolik Hristiyan Kili-
kabul ettirmekte kesin bir engel haline gelir. Buna karlk, selerinin ve slamiyet'in, ayrca da Mahayana Budizmj'nin

316
dnyaya yaylabilmesi iin Tanr Roma mparatorluuna
hayat verdi. Onun topral fetihlerinin yaylmasyla her yer-
.del btn uluslar bir evrensel devlet iinde kurulan yakn
balantlarla komu oldular. Bu tanrsal tasar sayesinde
birok krallk tek bir imparatorluk iinde konfedere duru-
ma geldi ve Insanllm Inci!'i tanmas bylece tek bir poli-
tih birlik ynetimi altnda birleen halklarn btn taba-
kalar arasnda engellenmeden ve hzla ilerledi. (10)

mparatorluk barnn kurulmas, daha ileri dinlerin


yaylmas iin Tanr inayeti olarak grlebilecek kadar
olaanst imkanlar yaratr; gene de, misyonerlerin al
malarna bu derece elverili bir balang salayan hogr
ikliminin sonuna kadar srmesi beklenemez, ileri dinin bu
hogriiden yararlanmaktak i baarsyla orantl olarak do-
acak tepki bu tutumu kartna dntrr. Byle durum-
larda, dinin bar iinde ilerlemesi birtakm resmi kovu
turmalada kesintiye urar, din, ya tomurcuk halindeyken
koparlr, ya da politik veya askeri bir tavr olmaya zorlanr.
rnein,anyedinci yzylda, Japonya'nn Tokugawa rejimi
Bat Katolik Hristiyanh:n lkeden neredeyse tamamen
sildi, Manu iktidar da onsekizinci yzylda in'de ayn
eyi yapt. Osmanl Imparatorluunda, 1514 'de bir ii
ayakanmasnn Yavuz Sultan Selim tararndan bastrlma
syla iilik ezilmi oldu. Putperest Mool hakanlar slami
yet'i kavuturdular; geri bu kovutunna, uzun vadede,
in ve Dar-l slam 'n Mool ynetimi altnda geici politik
Lamac Tantrik mezhebinin bu imkandan ne kadar ok ya- birlii srasnda slamiyet'in in'e kalc bir biimde ginne.
rarlandklar, dikkate d~er bir olaydr. Mool evrensel siyle karl:n grm oldu ama, gene de slamiyet in
devletinin in Dnyasndaki devam olan Ming ve Manu Dnyas'nn anablmnn evrensel dini olma rrsatn elin
devletleri iin ikinci bir rrsat tandlar. Tokugawa ogunate den kard. Kansu ve ensi gibi iki uzak kuzeybat eyale:
Japonya'da bir evrensel devlet kurunca ayn kilise bu rr tiyle gneybatdaki Grek eyaleti dnda, in'de kayda
sattan da yararlanmak iin yeni bir hamle yapt_ Osmanl deer bir dayanak noktas bulamad, bu blgelerde bile
Imparatorluu Bedreddin'cilie, Imam ii'ye ve Bektai. slam yabanc bir aznlk olmann tesine geem~ii iin,
Ii~e, Hint Dnyasnda Mughal Rac ise Kabirizm ve Sihizm 'e durumunun tehlikelili:i nedeniyle sk sk fanatik patlama-
ayn trden frsatlar verdiler. lar yaratt. Hindisan 'da Sihizm 'i de buna benzer bir akbet
Evrensel bir devletin elverili ikliminden yararlanarak bekliyordu. Hindu evrensel dininin bu potansiyel halindeki
eskisinden daha ileri bir dini yayanlar, baz durumlarda, tohumu, Mughal Rac'dan kendisine yneltilen srekli ve
iinde yaadklar ortamn sa~lad zel avantajlarn bilin- iddetli kovuturnalar yznden ksr bir politik savakan
cine varyorlar ve bunu hizmetinde olduklar Tanr 'nn bir la itildi.

ltru olarak yorumluyorlard. "Deutere-aya", Ezra ve Byle rnekler karsnda, Hristiyanlann Roma
Nehemya kitaplarnn yazarlarnn gznde Akemenya m mparatorluu'nda grdkleri eziyetlerin sonradan belli
paratorlu~u Yahova 'nn Yahudiliin yaylmas iin setii olan etkileri' daha nemsiz kalr. 1.8. 312'de; Konstantin'in
arat, evrensel devletin ereksel nedeninin byle olduu yeni dini biraz kararszca kabul etmesine kadar geen
yorumunu, Hristiyan. Kilisesinin Babalarndan biri de yzyl boyunca, Hristiyanlk Roma Bar 'nn byle bir
Roma mparatorluuna kar tavr ile paylar: niyeti olmakszn salad kolaylklardan yararlanrken;bir
yandan da Kilise srekli olarak Roma politikasna ters
Tanr Kelm'nn cisimlemesi tanrsal yaradl insani dme tehlikesiyle kar karya kalyordu.
yaradlla .ylesine tam olarak birletirdi ki Tanr nnyara Imparatorluk anda Roma devletini fazlasyla k
dl derinliklere !adar inebiidi ve bizim yaradlmz yk- ten btn zel birleme biimlerinden ileri gelen kukular
, seklere kadar kabildi. Bu byk inayetin sonularnn bir yana, Roma geleneinde, yabanc dinlerin benimsenmesi

317
ve yaylmas iin kurulan zel birliklere kar, daha eski n' Bir uygarln kmesiyle bir uygarln yok olmasn bir
daha derin bir zel dmanlk vard. Geri bu politika iki birinden ayran ey. yok olma durumunda. len evrenst'}
kere gevetilmiti -Kbele ve Yahudilik karsnda- ama, devletin egemenlik alanna snrlar tesinden gelme barbar
t.. ikinci yzylda BakanaUer'in bask altna alnmas, sava-beylerinin, ya da kltr farkl bir baka toplumdan
Hristiyanlarn kendi alarnn nc yzylnda kar gelen fatihlerin dolmas. ya da bazan bu iki eit istilac
laacaklar glklerin bir habercisi gibiydi. Gelgelelim, nn birbirlerini izlemesidir. Smt>r ve Akad mparatorluk
Roma rejimi altnda yaayan Hristiyan Kilisesi Mughal larn, Gupta mparatorluu'nu,'in (Tsin) ve Han impan
Rac'daki Sih cemaati gibi davranmad ve dini ko\'Uturrua orluklarn.. Roma mparatorluu'nu, Arap Halifelii'ni,
lara kar dini bir yana brakp politik-askeri bir birlik olma Msr'n hem Orta, hem de Yeni Krallklarn barbarlar ykt.
yoluna gitmedi, kendi ruhuna sadk kalmasnn dl de. Smer-Akad Uygarl 'nn son evresi olan kinci Babil
gelecein evrensel kilisesi ve mirass olmasyd. Gene de mparatorluu 'nu ykanlar, Suriye klwrn zmleme s-
Hristiyan Kilisesi bu badireyi hi yara bere almadan atlata recinde ve ilk Suriye evrensel de\"letini kurmak zere olan
mad_ Roma'n~ kaba kuvvetine kar&1 Hristiyan yumuak iranh barbarlard; bu Pers mparatorluu da, Byk sken
lnn zaferinden gerekli dersi karaca yerde. -Roma nn der'in rutuhat seferinden nce Helenizm 'in etkisi altna
baanszlna yol aan gnah kendisi ileyerek lm giren, greke konuan Makedonyal barbarlar tarafndan
dmanndan manevi bir almaya kalkt. Daha drdn- ykld. Maurya mparatorluu. bundan 150 yl sonra, Bakt-
c yzyln sonuna gelmeden, Hristiyan Kilisesi de, egem'n riya 'daki Pers mparatorlugu 'nun Helen varisi tarafndan
inan ve adetlere kar en kestirme yololarak ko\'Utunna ayn sonuca mahkum edildi~ And Dalar'nn evrensel dev-
ya bavurma alkanln edindi, on yzyl boyunca da leti olan nka mparatorluu da, Makedonyal skender'in
bu ekilde ayakta durou. Kilise hala bu manevi kn eytani enerjisine sahip olan, ama onun bykgi.ii.n gs-

acsn ekmektedir. teremeyen militan Bat Hristiyar'l havarilerinin nderi


Evrensel devletlerden ileri dinlere geen bu gibi sinsi tarafndan yerle-bir edildi. Ortodoks Hristiyanln gvde-

miraslar gene de, evrensel devletlerin dinlere sarad ko- sinin byk bir ksmna yabanc bir evrensel devlet kazand
laylklarn yannda hafif kalr. Hristiyanlk, slamiyet, ran Osmanl mparatorluu 'nun knde, Batllamann
Hinduizm ve Mahayaa bu politik ve toplumsal erevenin daha gl ilerleyii, balang halindeki barbar istilalarn
iinde ve onun yardmyla evrensel kiliseler haline gelmeyi bastrd, ya da baka bir eye dntrd: ya Batl, ya da

baard!ar. Batlatrc glerin fetihleri biiminde, ya da mpa


Bylece i proletarya, ileri dinlerin yaratcs olarak, ratorlukta yaayan uydu halklarn ve barbar istilaclarn kl-
eemen aznln evrensel bir devlet kuntaktaki geici ama, trlerini deitirmeleriyle, Mughal mparatorluu ktk-
nemli baarsndan manevi dzeyde en ok yararlanan ten sonra. evrensel devletin Britanya Racal olarak resto
zmre OlUr. Yalnz, politik dzeydeki kazanlar bakalar rasyonuyla balang halindeki barbar istilalar nlendi.
nn eline geer. Bu yarar dalm da, durumun kendi zel- Gzden geirdiimiz bu rnekler evrensel devletin
liinden doar. Evrensel devletin zorla kabul ettiriimi psikolojik ikliminden yararlanan barbar, ya da yabanc sal-
huzuru i proletaryay politik iktidar kullanma ayncal drganlarn ksa vadede somut ve nemli griinen zaferler

gmdan uzaklatrdg ve askeri grevleri yerine getirme y- kazandklarn gsteriyor. Ama, daha nce de grdmz
kmll~nden kurtard oranda, manevi yaratcl~na fr gibi,(ll) ufalanan evrensel devletin harap lkesini ele gei-
sat hazrlar; imparatorluu kuranlar kendileri bile, ezici bir ren barbar istilaclar gelecei olmayan kahramanlardr;
askeri zafer kazanarak huzuru zorla kabul ettirmenin ge- bu kiilere daha yakndan baktmz zaman pekitirecei
rektirdii byk abadan sonra yorgun d tkleri iin, miz bir olgudur bu(12) Edebiyatar yaptklar ileri son
daha nceki skntl dnemlerde atalarn zafere gtren radan romans ve tragedyann hametiyle sslemi olmasay
enerjiden yoksundurlar. Bir zamanlar bir eref ve ihti(3sn d, gelecek onlar mutlaka deersiz selVencier olarak mah-

kendini gerekletirecei bir yololarak grlen askeri hiz kum ederdi. Yabanc uygarlklarn askeri temsilcilerinin ba
met artk istenmeyen ve kanlan bir yk haline gelir ve arlarna gelince, bunlar da, barbarlarn zaferleri kadar ksa
imparatorluk yetkilileri askerlerini evcillememi d pro- mrl olmamakla birlikte, aslnda onlar kadar aldatcdr
letatyann sanan arasndan aramaya balarar. Bylece, ev- ve i proletaryann tarihi baarsyla kyaslandnda dpe-
rensel devletin himayesi altnda yaanan huzurun getirdii dz hayal kncdr.
psikoloji yneticilerin kendilerini de politik miraslarna Bunlara ek olarak, hi deilse bir durumda evrensel
sahip kma yeteneinden uzaklatnr, ite bu psikolojik devleti yabanc fatihlerce vaktinden nce yklan bir uygar-
silahszlanma srecinden dorudan doruya yararlananlar hem yeraltma girip yzyllarca k uykusuna yattn,
ne yneticiler, ne de ynetilenler deil, imparatorluk snr sonra yabanclar bandan atarak tarihinin evrensel devlet
larnn dndan gelen, ya toplumun d proletaryasnn, evresine getiini gryoruz. Hint Uygarl aa-yukar
ya da yabanc bir uygarln temsilcileri olan yabanclardr. alt yzyllk bir sreden sonra bu duruma gelebildi. Baar-

318
sllllll an, bir zananl<.r J.hurya mparatorluu'nda (isin
I('~(i'n evrenspl dHletini dt"am ettirdii Gupta imparator.
lugu'ydu. te y(lndan. Siiner-Akad ve i\-Isr Toplumhr.
hl'rbiri bamsz kILiirel kimliini bir dereceye kadar koru-
may baarmakla birlikte, SuriyeHe-Ien "kltiir-karl1nl"
iinde eridiler_ Bu rnekler. bir uygarln bir baka uyg:ar-
1l zorla yiyip sindirme' abalarnn iki farkl sonucunu gs-
termektedir. Grn' baklrsa. her iki durumda da sonul.,"
uzayabilir. ya da nihai olmayabilir_ O zaman. imdiki Hat
Uygarl~'nn da adaiarn yutna abalarnn -bunlarn
nekadar yeni baladn da gz nnde bulundurarak-
i
nihai sonucu konusunda tahminler yrtrken dikkatli ol-
;!namz gerekir. Bat emperyalizminin Afrika, Hindistan.
t
Orta ve Gney Amerika ve t\sya dnyalarna nfuz l'tn~'
siyle -ama, bu tek bir evrensel devletin deil. H'k bir
uygarln birbirleriyle rekabet eden mahalli temsilcilerinin
C'seriydi- bir sre iin, bu blgelerin zorla Batllatrl<
'a ta:hmin edilebilirdi. Ama. Bat dnyasnn deniz-ar
imp<ratorluklarnn yakn zamanlarda hitt'~eklenmedik bir ~1(."'H ..f'1"~'.. :f.~Y:iCl\lJj\.UI
~ekilde koloni olmaktan kmas, zgrtune yeni kavuan 1.' t('.1-~(

de,leLlerin ve dUnya apnda uzantlarn gittike artan kl- "r t ~"\1" II


trE'l bilinleriylE' birlikte ele alndtnda, bu srete nemli
bir kesinti oldu~unu gsterir. Tek, ama arpc bir rne'
bakacak olursak. nispeten yakn bir zamanda egemen ba-
msz devletler olarak BaLtl uluslar topluluuna katlan
Arap lkeleri, yzyllardr zerlerine ken Osmanl politik
egemenliini ve hal Mslman kltr cilas n yrtarak bu
tutkularn gerekletirmeyi baardlar. Ama, bir zamanlar
Araplarn karde bir toplumun akraba kltrne ka~ eri-
..
~

meden direnmelerini sa~layan Arap kltrnn gizil varkal- 1.\11' \ ILlTUI{Ll'C,U:-< KAN DAMARLAR
ma gcnn, ok daha yabanc olan Bat kltrnn yabam' ~2B. ~29, 230 nka mparatorluu'nun,genellikle devlet mE'murla
etkisine kar er-ge ortaya kmayacan kim iddia edebi- c,;in yaplm, lkeyi boydan boya saran dehetli yol sistemleri varc
lir? Bu byle olabilirse, imdiki durumunda Bat etkilerilH' Yukarda: Bir memurla kars tahtrevanda tanyor. Aada: Yolda b
ak olan br toplumlarn gelecei de byle olamaz n'! imparatorluk habercisi ve yol planlamas.(Onaltncl yzylda bir spa
"Kltr deitinne"nin nihai sonularn bylece gz. yol gzlemcinin igileri.)
den geirdikten sonra, bir enensel devletin sunduu hiz-
metlerden uzun vadede yararlanan tek zmrenin i' pro-
iC'tarya olduu sonucuna varabiliriz. D proletaryann ka-
zanlar her zaman yanltc, yabanc bir uygarln kazan:,
lar ise geicidir.

34 Ulastrma

Evrensel bir devletin varln salayan koullarn
gerpk kendi halkna. gerekse komularna birtakm yararlar
salamaya yeter olduunu grdk. Bunun tesinde. evrensel
devlellerin, egemenliklerini glendirmek, korumak iin
yarattklar kendilerine zg kurululardan bazlarnn, iste-
meyerek de olsa, bunlardan yararlanmasn bil~nlere hiznN
'dE'bilecei de birok rneklerle gsterilebilir. imdi ince

319
leyecek olduumuz bu tr kurulularn balcalar evrensel
devletlerin kurduklar, ya da benimserlikleri ulatlrma
dzenleri, byk kentler, uygarlk hizmetleridir. Bunlarn
banda ulatrma gelir;- nk ulatrma evrensel bir dev-
letin varlnn dayand balca kurululardan biridir.
Yalnzca o devletin dominyonlar zerinde askeri egemenlik

kurmasna yarayan bir ara olmakla kalmaz, ayn zamanda

i d~eni kollamasna, gizli polis rgtnn almasna da


yardm eder. Etkili bir ulatrma dzenini kurup yr
tebilmek balca anayollarn dzenlenmesine baldr.
Birok evrensel devletlerde ulatrma dzeni imparator-
luun posta yollar olarak kurulmutur; posta ileri devletin
gizli haber alma rgt ile birlikte yrtlm, gelitiril
mitir.

Smer-Akad hkmet mekanizmasnda devlet posta


rgt nemli bir yer alyordu. Bu arada, sulama kanallar
nn setleri kara trafiinin anayollar olarak kullanlyordu.

Hiksoslar dneminden sonra kurulan. Smer-Akat impara-


torluu 'nun Suriye. Mezapotamya topraklarn egemenligi
altna alan "Yeni Msr" mparatorluu buralarda eski sa
hiplerinden kendisine miras kalan yollar. diplomatik kur-
yeler. gezici denetleyiciler araclyla. yerli hkmdarlan
kontrol altnda tutmakta kulland. Akaman (Ahamenian)
mparatorlu~u'nda ayn kurulular daha yksek bir rgt.
leme. daha byk bir etk.inlikle kullanmtr.

imparatorluun snrlar geniledike, eyalet hk-


metlerinindurumlar glenmi, bu da imparatorluu, b

tnln srdrebilmek, devletin buyruklarn daha ksa


zamanda, daha etkin biimde yerine getirebilmek iin, bir-
takm yeni kurulular yaratmak zorunda brakmtr, Im-
paratorluk topraklarn her ynde aan, Sus 'a kadar uzanan
byk yollar eski ticaret yollar zerine kurulmutur. Bu
yollar daima iyi halde tutulur, ulatrmann hibir ekilde
aksamamasna zen gsterilirdi. Yollar {ersahIa llrd,

aa-yukar drt fersahta-bir posta duraklar, hanlar,


kervansaraylar vard, Eyalet snrlar, kprbalar kalelerle
korunur, bu kalelerde hayli gl askeri birlikler bulunur-
du. Bu arada, Babilon:t'a 'nn l snrlar da ayn ekilde ko-
runurdu. Bu duraklarda btn trafik sk bir aramadan ge i-
rilirdi. Yine bu duraklarda atl postaclar vard ki bunlarn
grevi imparatorun ?uyruklarm, devletin haberlerini, gece,
gndz demeden, durmakszn iletmekti. Grek yazarlar
bu pos~aclarn "turnadan daha hzl" gittiklerini belirtmi
lerdir. Gece fenrlerle, gndz birtakm iaretlerle, uzaktan
uzaa bir haberleme yntemi kullandklar da sylenir.

.tmparator, satraplarn denetim altnda tutmak iin, eyalet-


lere yksek grevliler gnderir, bunlarn arkasnda da gl
birlikler bulunurdu. Denetimeiler nceden haber vermek-
231 Kara ulam: feodal bey ve maiyeti Japonya'nn Byk Kuzey-- sizin anszn gelirler, ynetimi denetlerler, yolsuzluklar iin
do~ Yolu 'nda Berliyor. Bu yol, d blgelerin merkezden denetimi iin rapor hazrlarlard. SatrapIarn yolsuzluklarn nlemek iin
ok gerekliydi. daha baka grevliler de "vard. Bunlardan biri eyaJet valileri

320
yanma uerilmi olan katiplerdi Ayrca kale komutanlar.

subylar da satraplar denetlemekle grevliydiler. Btn


bunlarn stnde de hayli gelimi bir gizli istihbarat rgt
vard. mparator her trlii ihbara kulak verir. zerinde nem-
le dururdu.O)

Akamanlar'n devlet ulatrma yollarn eyaletler


zerinde hkmet kontroln kurmakta kullanma ynte-
mini daha sonra bu imparatorlu~un Frat'n bat yakasn
daki dominyonlarna sahip olan Roma lmparatorlu~u 'nda
da, ayrca Arap Halife1i~i 'nde de gryoruz. Romallarn
Cursus Publicus dedikleri devlet yollarn Augustus kur-
mutur. Bu yollarn bakm, hizmet ileri nceleri yerel y-
netimlerin zerindeyken, Haddanus, Septimus Severus de-
virlerinde devlete yk1enilmitir. Romallar Akaman
lann denetim yntemlerini daha da ktye kuanmlar,
postaclara gizli istihbarat grevleri vermilerdir. Frumentarii
(zahire salayc) adn verdikleri grevliler, yolsuzluklar
denetlemenin yan-s~ra, gizli istihbarat ileriyle de urar
232,233 Su ularn: in 'de yollann yerini kanallar tutmutur, zel
lard. Bylece, sk bir hafye rgt kurulmu oluyordu.
likle, tanrnsaI gneyden politik ekim merkezi olan kuzeye su yoann
Buna benzer bir yntem Abbasi Halifelii'nde de kul-
dan buday tanmtr. Yukanda: Byk Kanal'n haritasndan bir k
lanlmtr.
sm, Aada: Kanal kullanlrken: Britanya tekneleri, byk eliyi in
lmparaton'nun sarayna gtrmek zere havuzdan geiyorlar.
Merkezi hhmette bir daire vard. buna berid deni-
/irdi. Eyalet yneticilerinin faaliyetleri zerine haber edin
mekle grevli olan bu daire Muaviye zamannda kurulmu

tu. Daha sonra, Abdiilmelik devrinde, berid yalnz posta hiz


meti anlamnda kullanld. Halife ile genel valileri, komutan-
lar arasndaki ulatrma, haberleme bu daireee yrtrd.

Halife Mansur devrinde bu rgt daha geniletildi, hkme

tin balca dairelerinden (divanlarndan) biri haline geldi.


Dairenin mdr (sahib el-berid) Babdad'm en nemli, en
sz-geer makam sahiplerinden biri oldu. Emrindeki adam
lar btn lkede ehirlerde, Akamanlardan, Sasanilerden,

Romallardan, Bizans'tan kalma yollar zerine kurulu posta


duraklarnda grevliydiler. Biitn konak yerlerinde haberci-
lerle atlar her an hazr beklerlerdi. Berid memurlarnm g-

revi yalnzca resmi yazmalar ulatrmak deildi; bunlar


ayn zamanda lkenin her yanndan eitli bilgiler toplar-
lar, bunlar Badad'a iletirlerdi. Tarm, sulama ilerinin du-
rumu, halkn ne halde bulunduu, eyalet idaresinin tutumu,
faaliyeti iizerine en yeni bilgileri edinirler, bunlar raporlar-
la bildirirlerdi. Raporlar Badod 'da Berid merkezinde top
lanr, bunlardan kartlan zetler, sonular gn gnne
halifeye iletilirdi. Ksacas, Berid bir denetim, haber alma,
hafiyelik rgtyd; emrinde, kadm, erkek, saysz grevli-
ler alr, gerek Halifelik topraklar iinde, gerekse yabanc
lkelerde geni bir haber alma rgt olarak i grrd.(2)

Bu yntemleri gelitiren Gneybat Asya evrensel dev-


letleriyle hibir ilikileri bulunmayan daha baka devletler
de de bunlara benzer rgtler kunlmutur. in evrensel

321
deyJelinin devrimci kurucusu ih Huang-ti, merkezi ba Bu yollar boyunca, eitli aralklarla "tambo" denilen zahi-
kenti olmak zere, geni bir yol a kurmutu ki bunu gerek re depolar bulunuyordu: ayrca, iki- kilometredebir
siyasi, gerek mali denetimlerde kuanrd. Bu arada, ok ge- posta duraklar kurulmutu. Bu mesafe 'bir ulan yorul-
ni bir denetleme rgt de kunnutu. Genel dE'netimci ba,?- madan. soluu kesilmeden koabilt'cei uaklk" olarak
kentteki dairesinde bulunurdu. ki de yardmcs vard. Ta ayarlanmtl.l 4 ) Cuzco ile Quio arasn -bin beyz kilo-
radaki geni denetim a bu daireye balyd. Bu arada. metre kadar bir uzakl- bir ulak on gn gibi ksa bir sre
imparatorluun egemenlii altnda bulunan kle devletler iinde alrd. Bu ulatrma dZE'nini sekizinci nka Paakuti'
iin de zel denetimciler bulunurdu. nin kurduu sanlyor (saltanat: 1400-1448). Ularnn
nkalar da ok iyi yollar, kaleler kurmulardr. tal salad kolaylklardan gerek nka mparatoru 'nun kendisi,
ya fatihleri Romallar gibi onlar da bu ara<,:lar ele geirdik- gerE'kse deneticileri, grevlileri, yarglar yararlanrlard.
leri her toprak parasn glendirmekte kullandlar, byle-
ce kuzeye dogru giritikleri istila hamlelerine hazrlk yapt Merkezi 1l~iimeli" tara eya/etleri iizerindehi deneti-
lar. Bu arada, biri And Yaylas, biri de Byk Okyanus ky mini .viiriile grevlilel' orejonelerden(5) seilirdi. Bunlar
lar boyunca uzanan birbirine kout iki anayol yaplm, yer y('l" dolarlar, btn iill~eyi dola may, ylda bitirir-
bunlar yan yollarla birbirine balanmt. Yoar akarsular, ler. son/o yeniden bali/ar/ord. Ayrca. imparatorun zel
ukur yerleri tahta, ta, ya da ipten asma kprlerle gei. gizli istihbarat adamlart da vard ki bunlar denetim/erinr ya
yordu. nkalarn yollar yle grkemli yaplard ki yalnz parhen eitli htlhlara girer/er. bylece. larnmadan. gerek-
Apunmak Kprs'nn bile o dolaylardaki dman Kzl li bilgileri gizlice elde ederlerdi. Grd/der; olaylar, edin-
derili kabileleri dehete drmeye ye ttii sylenir.(3) dilderi bilgileri. diledi/deri i/~.yetleri rapoJ" halinde bildi

iKi YNL TRAFiK


~34. 235, 236 Roma'nn yollar sistemi o alarn insanlarnca imparatorluun birli
inin, genilemesinin gzle grllir iareti olarak vlm. gklere karlm!.1. Su-

riye'de tatan yaplma bir yol; bin mil iilt'de. Tunus'a hir ni!?antal.

322
rirlerdi; yolsuzluklar gidermek zere nlem almal yethileri onlarn atklar yollarn, kurduklar kprlerin, konak yer-
yoktu. mparator Tupak Yupankui bit'ok kardeini sra ile lerinin bakmn da kendi zerlerine aldll)r.
bu grevlerde kullanmt. Bedenetki grevini imparator Japonya'da, Ana Ada'nm gneydou kysndan ba
kendisi yapard. O da, altin tahtrevanma biner, biitn lke- layp Kyoto'daki si \'i i bakentten Kamakura ile Yedo'daki

sini dolar, halkn ihiiyetterini dinler, adaleti yerine geti- askeri bakentlere ulaan byk Kuzeydou Yolu, balan
rirdi. Bu geziler dolaysyla , drt yl ba}enlten uzak gta, Japonlarn Aynu topraklarn ele geirmelerine

kaldIolurduJ5) olanak salamt). Japon evrensel devleti olan Tokugaua


rejiminde bu anayolla kollar yalnz Kyoto 'daki 'gsz
nkalarda ulatrma aralar, 1:>ylece, mparator imparatorluk sarayn gz altnda bulundunuaya yaramakla
bata olmak zere, btn devlet grevlileri kullanrlarken, kalmam, ay.n zamanda btn lkede bakaldran dere bey-

zel yolcular bunlardan yararlanamazard. nk yollarn leri bask altnda tutmay da salamtr. "Daymiyo"
btn masraflar tmparator hazinesinden kard. Buna kar- denilen bu derebeyleri hkmet her yl bir sre Yedo 'da
lk, Orta Amerika'da Aztek imparatorluunda, yollar kalmakla ykml klmtlj yerlerine dndkleri zaman da
tccar birlikleri yapar, bylece de btn tccarlarn yaranna karlarn, ocuklarn orada rehin tutard. Derebeylerin

ak bulunurdu. te yandan, tccarlar daima kazanlarn ylda iki kez yaptklar bu gler Tokugaua ann Japon

dndkleri iin, yeni yoar amada imparatorluga nc yaaynda en gze arpan renkli olaylardan biriydi. H-
olurlar, lke bu YOllardan yararlanarak genilerdi. Aztek kmet, gvenlik dncesiyle, bu yollara nem verirken, te
devlet makamlar sonradan bu tccar yolcular kendi hesap- yandan, dman derebeylerin YOllardan yararlanarak ba
larna askeri, siyasi casus olarak kullanmaya baladlar; kent zerine yrmelerinden de kayg duyard. Bundan do-

323
lay kpr yapmndan mahsus kanr, yollar da ancak zor- Mo~ollardan sonra onlann yerine geen Ming hane-
da kalnca onarrd. dam da ayn sorunla kar karya geldi. Yeni hanedann
in 'de ok miktarda yiyecek maddelerinin uzak kurucusu bakenti Nanking'e aktarmak gibi bir deneyimde
yollara gnderilmesi devleti en ok u~ratran sorunlardan bulunduysa da, ok gemeden, bundan vazgeildi. nk
biriydi. Bu da, bakent kuzeyde bulunurken, lkenin eko bakentin Pekin'de bulunmasnn askeri, siyasi bakmardan
nomik bakmdan a~rlk merkezinin Yangtze (Gk !rmak) birok yarar vard; bunlar kltr, ekonomi dncelerinden
vadisine kaym olmasndan ileri geliyordu. daha a~r basyordu. Yalnz, yeniden birlemi bir in Pe
kin 'den ancak gl bir ulatrma dzeniyle ynetilebilirdi.
in 'de ticaret tarmsal ekonominin yerelliini, dar tekel- Hayli uzaktaki Yangtze vadisini, ok daha uzaktaki deniz
ciliini krabilecek bir dzeye hibir zaman eriememi kys blgeleri denetim altnda tutabilmek, hem besin, hem

tir. Blgesel ticaret topluluklar ancak kendi gereksinmele- vergi kayna olan pirinci kuzeye tayabilmek iin gl
ri'J.i karlyorlard, birbirlerinden de bamsz bulunuyor- bir ulam dzeni gerekiyordu. Bu sonn Byk Kanal'a
lard. Aynca, makine sanayii, ulatrma kolaylklar, ileri yeni bir yatak amakla zmlendi. imdi kanaln kuzey-
ekonomik rgtlenme de olmad iin, bugnk anlamda de son buldu~u nokta, Kaifeng yerine, Tientsin oluyordu_
bir devlet merkezetirmesi kurulamamt. Bu koullar Tientsin 'den giineye do~ru gene Yan 'Iann (Mo~ollann)
altnda, in 'de devlet otoritesinin btn, ya da merkez- atklan Byk Kanal kullanlyordu. Sui hanedan dne
lemesi mlamma gelirdi. Bunlar tarm rnlerinin, ulatr minde alan Byk Kanal', da Tang, Sung hanedanlan gene
ma kolaylklarnn olduka iyi bulunduu blgelerdi. (7) eskisi gibi kullanmlard. Gerekten, Kanal in siyasi,
Dou Tsin'ler hanedam (317420) ile br gney ha- ekonomik hayatnn belkemiiydi. Bu nemini ondokuzun-
nedanlar (420-5B9) dnemlerinde Yangize uadisi nemli cu yzylda geleneksel in hkmetinin da~lna kadar da
bir rn merkezi olarak geliti, Tang hanedan dneminde korudu.
de (618-907) ana ekonomik blge haline geldi. Yalnz, siya- unu belirtmek isteriz ki evrensel devlet kurucular,

sal bakmdan arlk merkezi yine Kuzey 'deydi. Bu durum- grkemli ulatrma dzenlerini gelitirirlerken, bu geni,
dan dolay, rn merkezi gneyle siyasal merkez kuzey ara- masrafl iin yurttalarnn omuzlarna bindirdi i a~r ykn
snda bir ulatrma dzeni kurmak, gelitirmek zorunlu amalarI1:1 iyice biliyorlard. Ya1nz, bu muazzam eserlerin
oldu. Bu iki blge arasndaki balanty Byk Kanal sa ekonomik nemi kadar siyasal nemi de ok bykt. Bu-
lyordu. Byk Kanal, bu ekonomik neminden dolay on nun en gzel rneklerinden birini Roma mparatorluu 'nda
yzyl akn bir srece iniilerin igisini ekmi, zihinlerini gryoruz. Romallarn ulatrma alannda gelitirdikleri b-
uratrmtr. Kanaln korunmas, gelitirilmesi urunda yk eserleri Grek filozofu Epiktetos Roma Bar 'nn ikinci
milyonlarca can gitmi, lke servetinin byk bir blm ylnda yle yazar:
harcanmtr.(B)
Kanal Sui hanedanndan Yang Ti'nin (saltanat: eaesar bize byk bir bar hazrlyor diyebiliriz.
605-618) eseri olarak kabul edilirse de, gerekte bir tek im- nk artk ne saua var, ne ar bir su, ne haydutluk, ne
paratorun, bir tek dnemin eseri deildir. in Setti gibi, de korsanlk. Onun iin, yln her mevsiminde Dou 'dan
Byk Kanal da eitli dnemlerde blm blm yapl Bat 'ya istediimiz gibi gidip gelebiliriz.( i O)
mtr. Yang Ti bu blmleri, ay" ayr ynlerle alm

olan kanallar birbirine balatm, yeni atrd kanallarla Gene o yzyln sonlarna do~ru ayn vgy Aeleos
bunlar arasnda balant kurdurmuturJ9) Aristeides'ten dinliyoruz. Aristeides Roma lmparatorlu~ i

nu evrensel bir devlet olarak benimsemi Grek yazarlarn


Uzun mesafe tahl tamacl~ sorunu onuncu"nikinci dandl.
yzyllarda, in Sava 'nn kavgalar arasnda kesintiye u~.
rad. Birlik yeniden kurulunca, onnc yzylda, impara Dnya'nn hereyin anas, evrensel yurdu olduunu

torluk kurucusu Mo~oar dneminde bu sorun yeniden sylerler; Romallar bunun doru olduunu gstermi/er
ortaya kt, bu sefer daha geni llerde ele alnd. Mo- 4ir. Gerekten, bugn bir Grek, ya da bir yabanc, ister ar,
~ollar bakentlerini Pekin'de kurmulard. nk buras ister hafif ykle, istedii gibi bir yerden bir yere gidebilir.
in 'in en kuzey snrlan iinde, gebe Mo~ollann do~ma. Nereye giderse gitsin, yurdunu arkada brakm saylmaz.
byme topraklanna yakn bulunuyordu. Oraya yerletik Kilikya Gezitleri de, Arap lkelerinden Msr'a ulaan dar
ten sonra, giineye do~ru, Kanton'a kadar btn in'i ele kumluk geitler de artk eski korkunluklarn yitirdiler.
geirme iine koyuldular. O zaman yle bir sorunla Dalar geituermez deil artk; rmaklar almaz deil;

karlatlar: Bylesine geni bir lkeyi ta kuzeydeki ba. kabile halk yrtc olmaktan kt, R.oma yurtta, hatta.
kentten nasl yneteceklerdi? Bakentlerini gneyin erzak Roma 'ya bal lkelerden birinin yurtta olmak her yerde
ambarndan nasl besleyeceklerdi? geer bir pasaport. Omeros'un "Dnya btn insal1~arn

324
maldr" szn siz gerekletirdiniz. Yeryznn insan Kuzey Afrika 'daki br anayolu da daha baka istilclara

bulunan btn topraklarn gzden geirdiniz, akarsular -Berberi kabilelerine, Hristiyan Hallarma-ayn kolayl
zerine kprler kurdunuz, dalardan yollar alnlZ, Dnya' salad. Buna karlk. ayn yol "Arap Corafyaclar Kl-

y alabilir hale getirdiniz yaban ellerine kondurduunuz liyatHnda anlatlan o harikuleide dzeni sayesinde, islam'm
konaklama yerleriyle. ta uzaklara dek ulalrdnz uygar- yaylmasn da kolaylatrmtr.(14)
"" "I (JI)
Ik d uzenye.
Daha baka ulatrma dzenlerinin tarihinde de ayn
Roma mparatorluu 'nun ikinci yzylnn sonlarn hika.yeyi okuyabiliriz. Azteklerin, nkalarn mkemmel bir
da, gene Aristeides 'in aa-yukar ada olan bir baka ekilde hazrladklar yollar Cortes'in, Pizarro'nun iki yeni
nl kii, Lyon 'lu Aziz renaeos, Helen dnyasn batan dnyay Byk skender hzyla devirmesini mmkn kl
baa kaplayan Katolik Kilise'nin btn~n gklere ka mtr. in Sava'nda da ih Huang-ti'nin at~ yollar
nrken dlaysyla Roma mparatorluunu da vm olu- ayn sonucu vermitir.
yordu.
Yol yapm imparatorluun yararna idi ama, in
Kilise, btn dnyaya yaylm olduu halde. bu hazi hanedannn zararna idi. Byk ayaklanma balaynca, is-
neleri sanki bir tek at altnda yayormu gibi zenle, ti- yanclarm ordular yeni yollarn, imparatorun ordular
tizlikle korumutur. Bu gereklere sanki bir tek kalp. bir kadar, belki daha bile ok, kendilerine yaradn grdler.
tek ruhmu gibi bir btn iinde inanu, bir tek azdan ko- nk btn yollar bakente ulayordu. Bylece, si ordu-
nuur. Yeryznde konuulan diller ok eitli olmasna lar eskiden ulalmas g olan dalk bat blgesine
karn, gelenein gc yer yerde bir tektir, aynuiu. Tanr' kolayca abucak eritier.(15)
nn yaratt Gne nasl bir tekse, btn yeryznde ay
nysa, Gerek de klarn her ;ere serper. (12) Bildi~imiz btn br uygarlklarda da ulatrmann
ieriye karbtnleyici, darya kar ise paralayaca bir
ki yzyl sonra, Roma'nn hristiyanhkla resmen roloynadn grrz. Yalnz, bugnk halde Bat Dnya-
dostluk kurdu~ gnlerde, bu dine girmemi olanlardan An- s'nn siyasal amalar aka belli de~il daha. "Ya tek bir
takya'l Ammianus Marcellinus yle yazyordu: dnya, ya da hi,,(16) tek seenek gibi grnyorsa da bun-
lardan birincisine do~ru imdilik ilk adm bile atlm de~i.
(Imparator) Constantinius (II) hristiyan dinini pek Yalnz u muhakkak ki eski uygarlklarda grlen, darkafa-
temiz, ak buldu. onu kocakarlarn boinanlaryla kar l bir devletin bir bakas zerine uygulad "yere serici
trmaya giriti. Din konusunda k krk yormaktan ald yumruk" yntemi bir daha kullanlmayacaktr;nk byle
zevk uyumu elde tutmak konusundaki sorumluluk duygu- ~bir davran artk yalnz bir dereceye kadar harap olmakla
sundan daha derin olduu iin de, saysz anlamazlklara deil, insan hayatnn mahvolmasyla sonulanacaktr.
yol at, yangna krekle giderek korkun kavgalar yaratt.
Bunun bir sonucu u oldu: Sr sr yksek rtbeli din
adamlar posta beygirlerine atladhlar gibi, kendilerinin

"kilise meclisi" dedikleri toplantlara ho tu lar. Bunlarn

amac dini kendi heueslerine uydurmak; Constantius'un


baars ise, posta hizmetlerini aksaimak J13)
35 Diller ve yazlar
Akaman imparatorluk kuruculannn eserlerinden
uzun sre yararlananlar balca iki byk dinin mensuplan Bir evrensel devletin? zihni haberleme iin de kendi
olmulardr: Yahudiler, Zerdtler. Makedonyal fatihler sine resmi bir arac bulaca, bunun iin" de sadece konuu
ise yolu, yeniden kurulan bir imparatorluk iin de~il, Helen lan bir ka dilin de~il, ayn zamanda yazl iaretlere daya-
kltrnn yeniden canlanmas iin atlar. nan grsel bir kayt sisteminin bulunaca hemen hemen
kesin bir kuraldr. Evrensel devletin bu amalar iin setii
Eskiden Akamamlarn egemenlii altnda bulunan dil ve yaznn gerek Imparatorluk Iktidar, gerekse uydu
topraklar, bin yla yakn bir Helen istiasndan sonra, Arap halklar iin anlalr bir eyolmas phesiz ki gereklidir;
Halifelii altnda yeniden birletii zaman Kuzeydou yolu ama pratikte bu genel koul baz de~ikenlikler gsterebili-
dnemi balad. Bu yol imdi Euroasis (Auro-Asya) isteple- yor. Birka durumda ---rnein Japonya'da Tokugawa
rinin Ceyhun snrlarna kadar uzanyordu. Bu durumu ogunate ya da Rus ImparatorlU~u- resmi dil do~rudan
bakmndan, yldrm eken bir tel ii grd, gebe Trk- doruya imparatorluu kuranlann anadiliydi, nk zaten
ler, Moollar buradan gneye doru indiler. Halifeliin evrensel devletin tek bir dilsel alan vard. Ama her zaman

325
byle ak-seik bir durumla karlamayz; nk ou
uygarlklar yabanc kullanmlar da olabilir. Dolays~ La
Ounluu meydana getiren durumlarda, bir imparatorlu-
un kurucular, onaylanmas gereken bitmi bir olguyh

de~i1, birbirleriyle yaran birka adayarasnda yaplmas


gereken bir semeyle kar karya kalrlar. Bu koullarda
genelolarak uygulanan yol, imparatorluk kurucularnn
kendi ana dillerini resmi dil yapmalar, ancak bunu bir tekel
haline getirmemeleridir. yle ki, ou zaman evrensel dev o

letlerin ynetiminde birden fazla resmi dil kullanlr; huku-


ken ncelikte olan dil pratikte en yaygn biimde kullanlan
dilolmayabilir. 'mparatorluun belirli blgelerinde ya da
belirli imparatorluk hizmetlerinde egemen olan ikincil diller
bulunabilir, bunlar, hukuken. byle bir stat verilmeksizin
bir olup bitti eklinde bu yere ulam zgrlemi diller de
olabilir. mparatorluk kurucularnn tek bir dil, ya da bir
diller ortakl~ dnda seebilecekleri baka bir alternatif
de, kendi dillerinden baka bir dilin kendiliinden kazand
ncelii tanmak ve kendi ana dillerini zorlamaktan vaz-

gemeleridir. Mmkn olan btn bu konumlarn rnekleri


gemi evi'"..:nsel dillerin tarihlerinde bulunabilir.
n Dnyasnda ih Hwangti (saltanat t.. 221-210)
dilsel sorunu kendine zg sert ve kesin bir biimde zd.
in evrensel devletinin bu kurucusu, kendi atalarnn \n
(Ts'in) devletinde resmen kullanlan in harflerini tek resmi
ara haline getirdi ve bylece Rakip Devletlerin, yabanc
larn ancak ksmen anlayabildikleri mahalli yaz eitleri
gelitirme eilimlerini durdurdu. in harfleri sesleri temsil
eden fonemler olmayp, anlamlar ileten ideogramlar olduk
lar iin, ih Hwang-ti'nin yapt, in Toplumuna tek bir
grsel yaz biimi kazandrm oldu; konuma dili zamanla
birbirlerini anlayamayan eitli diyeleklere ayrt, ama yaz
dili okur yazar sekinler iin evrensel bir iletiim arac
olarak kullanlmakta devam etti. Ama in Dnyasnda yaz
gibi konuma birli~i iin de elverili koullar yaratan birta-
km glerin etkisi olmasayd, in harflerinin bylece stan-
dartlatnlmas da in Toplumunu bir diller Babil'i bela-
sndan kurtarmaya yetmezdi.
Bu glerden bir tanesi udur: t.. 221 de ln (Tsin)
birlemesi srasnda, in Dnyas hala olaanst bir dil
homojenli~i ortamnda yayordu. Oysa bu zamana kadar
balangtaki ekirdeinin ok telerine kadar yaylmt.
Bu son derece geni alanda yaayan nfusun byk bir o:
unu~u, Asya'nn tek heceli dillerinin in-Siyam grubunun
in dalnn bir eidini konuuyor, de~iik diller kullanan
aznlk ise akraba TibetBirmanya grubunun birtakm dil-
lerinde konuuyordu. Ama, balangtaki bu dil trdeli
MPARATORLUK YNETiMlNN DiLLER ~ine karlk, bir yandan co~raf yaylma, bir yandan da
237 imparatorluk kuruculan geni topraklannda etkili haberlemeyi in Toplumunun politik kargaal vard. te bu durumda
salayabilmek iin genellikle birka dile birden resmi yer verirler. Bu nce ih Hwang-ti politik birlii salayarak in tarihinde
bir in garnizonuna kar salrln resmi in 'in Manular tarafndan fet yeni bir blm balatt, sonra da onu izleyen Han hane-
hi srasnda dilde yazlm ada bir belgeden geliyor. dam etkili bir kamu hizmeti sektr yaratarak bu evrensel

326
hkmet yapsn salamlatrd. mparatorluun eyalete duklar iin, dini ve dnyevi iler iin kullandklar diller
tayin edilen bu profesyonel kamu hizmetlileri, ilerini yal- ayn zamanda kendi dinlennin kutsal dilleriydi. Osmanl
nz yaz yoluyla yrtemezlerdi. Yeni imparatorluun mparatorluu 'nun Mslman halknn mahkemelerinde
ynetici snf ortak bir konumadiline ihtiya duyuyordu: uygulanan yasa Arapa 'yd, btn mparatorluk 'taki
standartlatrlm yaznn standartlatrlm resmi seslen- Ortodoks Hristiyan cemaatinin yasa dili Yunanca'yd,
dirilii in Toplumunu blc bir dil okluu derdinden Gregoryen Monofizist cemaatinin yasas Ermenice'ydi.
kurtaran etken oldu. Ortodoks Hristiyan ve Arap Dnyalarnda yaayan Osman-
Emevi Halifesi Abdlmalik (saltanat; 685705) ile !lann, Hindistan 'daki Britanyallar gibi, kendi anadierine
Orta Amerika Dnyasnn spanyol conqu.isladore 1eri verdikleri resmi yaygnl~n snrlarn daraltmakta sa~du
(fatihleri) ayn ekilde bir dil tekelini zorla kabul ettirdiler. yulu davrandklar grlr.
Gelgelelim, imparatorluk kuranlarn daha sk izledikleri yol, Romallar da. imparatorluklannn Greke (Yunanca)
evrensel devletlerinde kendilerininkiyle birlikte birka resmi konuan blgelerinde Latince'yi resmi dil yaparken ayn
dile birden izin vermektir. rnein Hindistan 'daki Britanya ekilde ll davrannlard. mparatorluk ordusunun bi
Racalmda, Mughal Racaln yeniden kuranlarn anadili rimleri iin, nereden devirilmi ya da nerede konaklam
olan ngilizce, belirli amalar iin, Mughal'lann kendilerini olursa olsun resmi komuta dili Latince idi; Yunanistan 'da
izleyen Britanyahlara ve bakalarna miras braktklar resmi ya da Do~u 'da talya kkenli kolonilerin belediye ynetim
dil olan farsa'nm yerini ald. 1829'da Britanya Hindistan lerinin balca dili de gene Latince'ydi. Baka alanlarda,
hkmeti ngilizce'yi diplomatik haberleme dili haline ge- Altika'nn koine dilini nerede resmen yrrlkte buldularsa
tirdi, 1835'de ise ngilizce yksek renim dili oldu. Ama dokunmadan braktlar; stelik, .merkezi ynetirnde de bu
1837'de Britanya Hindistan'nda Farsa'y resmi dil stat- dile Latince'nin yannda yer vererek mparatorluk ierisin-
'snden indirmek yolunda nihai adm atlrken, Britanya deki resmi statsn vurguladlar. Roma'da imparatorluk
Hindistan hkmeti Farsa'nn daha nce kuanld btn yargtay hem Yunanca hem de Latince olarak i gri.iyor
alanlarda ngilizce'yi yerletirmedi. Her trl milliyet, kast du. Roma'nn Grek diline kar bu hogri.is, sadece Yu-
ve snftan Hintlileri kiiselolarak ilgilendiren kamu nanca'nn bir kltrel al veri arac olarak Latince'den
ynetimi alanlar ol~n adli ve mali ilemlerin yrtlmesinde stnl~ne kar gsterilen bir sayg sonucu deildi; ayn

Britanya Hindistan hkmeti Farsa 'nn yerine ngilizce 'yi zamanda Romal ruhunda devlet adamlnn kibire baskn
deil, mahalli yerli dilleri getirdi. "Hindustani" adyla bili- geldiini gsteriyordu. nk mparatorluk'da Yunanca'nn
nen Sanskritletirilmi Hint dili, aslnda Britanyal Protes Latince ile rekabet etmedii muazzam alanlarnda Latince'
tan misyonerler tarafndan imal edildi. Bunun amac, ku- nin zaferi o kadar eziciydi ki, ancak en akl banda impara-
zeydeki Hindu halka, Mslman Hintlierin daha nceden torluk kurucularnn balar byle bir zafer karsnda dn-
kendileri iin imal ettikleri "Urdu" diye bilinen dile kar- mezdi. Yunan dilinin konuuldu~u alanlann dnda kalan
lk bir dil kazandrmakt. mparatorlUU kuranlarn kendi blgelerde Romallar Latince'yi uynklarma ve mttefik-
yabanc dillerini tek resmi dil klmakla politik iktidarn k- lerine empoze etmek yle dursun. herkesin paylamaya
tye kullanlmasndan byle insani ve akla uygun nedenler- can alt bir ayncahk olarak Latince konuuyorlard.(2)
le kanlm olmas, koloni ynetiminin zincirlerinden kur- Kltrel ve edebi alardan Yunanca ile eit dzeyde olan
tulmu bamsz Hindistan ve Pakistan'da ngilizce'nin hala diller ve diyelekler karsnda bile Latince hi amadan
resmi dil olarak kullanmda bulunmasn belki ksmen ak zafer kazanyordu. Romallarn Yunan diline gsterdikleri
layacak bir etkendir. saygnn deerini tam verebihpek iin, onlar Roma
Osmanl mparatorlu~unda kurucularn yerli dili olan mparatorlUunun baka blgelerinde Latince'nin kazand
Trke imparatorluk ynetiminin resmi diliydi; ama, Os byk baar ortamnda grmemiz gerekir.
manl mparatorluu 'nun onaltnc, onyedinci yzyarda Smer devletinin kurucular da, tredi Akad dilini,
ki ykseli dneminde Padiah 'n kle saray-hizmetkar- yalnz imparatorluu kuranlann ana dili olmakla kalmayp.
lannn geerli dili Srpa. Hrvata idi; Osmanl donan ayn zamanda Smer kltrnn tarihi arac olan Smerce'
masnn komutanlk dilinde de terimler talyanca idi. Ayn- nin yanna koyarken, belki bundan da byk bir lllk
ca, Hindistan'daki Britanya hkmeti gibi Osmanl hkmeti gstermilerdi. B~ cmert politikaya yol aan nedenlerden
de, bireyi kiisel bakmdan ilgilendiren kamu ilerinde uy- biri, phesiz, UrNanunu zamannda (saltanat; l.. 2113
Nklarnn mmkn oldu~u lde kendi istedikleri dili kul- 2096), Smerce kararmaya balarken Akadca'nn glen
lanmalarna izin verme politikasn izliyordu. Merkezi hk- mesiydi. Smercekonuan imparatorluk kuruculannm ev-
met adalet mekanizmasnn iletilmesini birtakm mahalli rensel devleti, Hamurabi 'nin lmnden sonra (saltanat:
cemaatlerin yetkililerine brakmt; bunlar da, bu gibi i .. 17921750) kesintili yolunun sonuna erdi~inde, S
lerde gelenekselolarak yrrlkte olan dilleri kullanmakta merce artk l bir dil haline gelmiti. SI11erlerin siyasi
devam ediyorlard(1) Ayn zamanda dini yetkililer de ol binasn restore eden Amoriler, miras devraldklar

327
238, 239 Pers imparatnrlan an.dillerine
hibir ekildezel bir nem vermemilerdi.
Yukarda, ran'da Behistan'daki nl kaya
yaztnda Darius'un baanlan Akad, Elam ve
Med-Pers dillerinde anlatlyor.

328
UrNammu 'nun l dilini diriltmeye abalayarak olmaz Medce-Perse dilinin yazya aktarlmas iin ivi alfabesinin
oldurmaya kalkmadlar. Ama Smer dilinin artk boalan harflerini uyarlayan deha sahibi kii bu dile neredeyse
yerine kendi atalarndan kalma Kenan dilini koymaya Arami dili kadar elverili bir alfabe kazandrmt. Herhal
almamalar da ilgintir. Bunun yerine, Akadca'nn o de alfabe!1in kendisinden esinlenmiti, ama alfabeyi bulan
zamana kadar kendi kendine kazand -o sralarda tam Smerlerin, daha sonra da Akatlarn, Elamllarn, Hititlerin
don~undayd bu dil- tekelin srp gitmesine ses karma ivi yazsyla hibir zaman ulaamadklar bir baary elde
dlar. elde etmiti. MedPers dilindeki btn sesleri otuz alt harf-
Persler de mparatorluk hkmetlerinde anadilleri lik hemen hemen alfabetik hecelerle grselolarak vermeyi
olan Farsa 'ya, ancak mparatorlu~un ana Fars lkcs\ ora- baarmt. Gene de, MedPers ve Arami dilleri arasndaki

nnda yer verdiler. Byk Dara'nn Behistan'da, Byk yarmay Ararni dili kazand.

Kuzeydo~u Yolu stndeki kayada, baarlarn anlatan Sarsak bir Akat dilinden boalan alan kapmak iin
yazt, imparatorluk bakentinin dillerini yanstacak e giriilmi bir yar ta Arami dilinin Med-Pers dilini yenmi

kilde ivi yazsyla yazlmt: Susa ehri iin Elamca, Ek- olmasna amamak gerekir, nk Aramice daha nceden

batan iin MedcePersce ve Babil iin Akadca. mparator beri bu alandayd, stelik de, karde bir Sami dili olduu
lu~n btn blgelerindeki imparatorluk binalarnda gr- iin Akata-konuan insanlarn onu renmeleri, tamamen
len resmi yaztlarda da ayn dil kullanmt. Iki baka dili yabanc bir HintAvrupa diyeleini renmelerinden ok

kendi anadilleriyle ayn dzeye koymalar Akamannlar daha kolayd. Asl olaanst zafer Arami yazsnnkiydi;
hesabna olumlu bir nottur, ama bu vicdanl eitilik tutu- Akamansonras evrede, MedPers dilini aktarmakta kul

mu yrrlkteki imparatorluk ynetiminin pratik ihtiya lanlan ivi yazsnn yerine geti. Yaz sanatnda dehetli

lanna cevap veremeyecek kadar beceriksiz ve sakar bir e bir gerileme olduu iin bu zafer daha da fazla nem kaza
kilde uygulanyordu. rnein Elam dili, geri Susa ehri nr. Med-pers dilini aktarmak iin Akamenya yazsn bulan

nin diliydi, ama kendi mahalli yresinde oktan lmeye ad unutulmu mucit, balangta ideogramlar olarak orta-

yz tutmutu. MedPers dilinin yazlmas iin zelolarak ya kan ivi yazsn tamamen fonetik bir biimde kulla
bulunan ivi yazs tr de -teknik bakmdan ok stn narak byk bir yenilik yapmt, oysa daha sonraki.evre~e,
olduu halde- genel kullanma erimeyi baara ayn dili aktarmak iin Pehlevi yazsn icat edenler hazr

mad ve dolaysyla devaml olamad. II. Artakserkses bulduklar fonetik alfabeyi kt kullanarak bundan yeniden
(saltanat: I.. 404-358) ile llL. Artakserkses'in (saltanat: ideogramlar kardlar. Farsa kelimeleri, fonetik bir ekil
I.. 358-338) yaztlarnda bu yaz biiminin kullanmnda de Arami harfleriyle yazacaklar yerde, anlam olarak ban
ki yanlarn srekli artmas, daha icadndan iki yz yl son- tl, ama ses bakmndan tabii hibir ilgisi bulunmayan
ra dilin unutulmaya balandn gsterir_ Arami kelimeleriyle yazarak aktarmaya altlar. Arami
, Ak.amanlarn resn;i dil ve yazlar semekteki bu alfabesi Fars dilini, alfabenin kendi zel teknik stnl
baanszl, ksmen, blgesel yaygnl olan gayrresmi dil n yok eden bir kullanmla yerinden itti~lne gre, Persler
ve yazlan kullanmaktaki liberal tavrlaryla gideriliyordu: bu sralarda Arami diline fazlasyla nem veriyor olmaly
rnein, Ege evresinde Grek dilini, alfabesini, Msr'da da dlar; bu prestijin bir kayna~ da phesiz, ana dilleri Sami

ya hiyeroglif ya da Msr harfieriyle yazlan Msr dilini deil Hint-Avrupa kkenli olan Akamenya Imparatorlannn
kabul etilerdi. Uyruklarna gnderdikleri resmi belgelere Arami diline ve alfabesine verdikleri resmi stat olmaldr.
mahalli dilde eviriyi de eklerneyi alkanlk haline getir- Maurya Imparatorluu 'nda fllozof-imparator Aoka
milerdi. Ama kendi ukalalklar yznden yarattklar bu (saltanat: I.. 273-232) iki ayr yaz eidi olan Brahml
dunmdan kendilerini kurtaran devlet adaml~ baarsn ve Kharothi ile aktarlan eitli ayr yaayan yerli diller
Arami dilini ve alfabesini resmiletirmekle gsterdiler. Bu kullanarak, tarafsz adaletin gerekleriyle pratik kolayl
dil, Imparatorluun, Babil 'in batsnda kalan btn eyalet- hadatnnay baannt. Aoka'nn uyruklaryla iletiim

Ierinde br ar-resmi dille birlikte kullanlmaya ba arac semekte byle herkesi kucaklayan bir tavr taknma
land. snn nedeni, Aoka'nn efendisi Gautama'nn nsanh~a
Bunu izleyen olaylar, ticaret ve kltrn, bir dilin gsterdi~i kurtulu yolu nu onlara tantmakta kararl olu
kaderini belirlemekte politikadan daha gl bir ara oldu- udur; nka devletini ykan spanyollar da Katalik Hris
~nu gsterdi. Akamenya Imparatorluunda Arami dilini tiyanln propagandasn yapmaya ok istekli olduklan
konuanlan hibir politik nemi yoktu, ama Medce- iin burada geerli olan Quichuan dilinde ncil'in anlatl
Perse konuanlar politik egemenlie sahiptiler; bu politik masna gz yummulard. spanyol fethi srasnda bu
avantajn yansra, MedcePerse 'nin stn oldu~u baka Quichuan geni bir yaygnlk kazand, nk Ispanyollar
yanlar da vard. Bir ana dil olarak konuulduu blge belki gelmezden nce nkalar Quichuan dilinin ~renilmesinj zo-
Aramice'nin konuulduu blgeden daha kk deil, ama runlu klmlar, bu entellektel angaryay uyruklanndan
nfus younlu~ bakmndan daha tenhayd. Ayrca, baka kendi srtlarna da yklemilerdi -Inkalann, baya-

329
240 Asurlu yazclar kaytlarn iki dilde yazyoriar: Biri Akata yazmak iin u kul-
lanyor, teki kalemle Ararnice yazyor. (Sennakerip sarayndan kabartma)

36 Bakentler bir yerden hkmet etmeye balarar. Buras ya kendi ana-


yurtlarnn bilinen bakenti iken mahalli bir ehir olmaktan
kar ve bir evrensel devletin bakenti olur, ya da fethedilen

yeni blgelerin kysndak~ bir ehirdir ve imparatorluu ku-


Evrensel devletlerin merkezi hkmetlerinin yerleri, ranlarn kendi lkelerinden gelilerinde kolay nfuz edilir
zaman ierisinde belirli bir deime eilimi gsterir ve hare- bir noktadadr. Gelgelelim, zaman getike imparatorluk
ket kalplan, sonraki yer seiminde imparatorluu ilk ku ynetiminin deneyleri ya da olaylann basks imparator-
ranlarn kiisel-kardnceleri dnda birtakm etkenlerin luu kuranlar ya da onlarn varislerini bakenti yalnz
nemli bir roloynadn dndrr. Evrensel devleti ku- imparatorluu kuran Gcn deil, bir btn olarak impa-
ranlar ou zaman balangta yalnz kendileri iin elverili ratorluun tmnn daha ok iine gelen bir yere aktar-

331
maya zorlar. Ynetirnde elverililik semede lt oluyorsa bir ehirdi buras- 1267'de bakentini Karakurum 'dan Pe
buras merkezi bir yer olur, ama en acil sorun savunmay kin 'e tad. Mo~ollarn bakentlerini burada kurmalan,
la ilgiliyse, stratejik bir noktada karar klnr. in mparatorluunun askeri fethinden daha kalc bir etki
Bir evrensel devletin bakentinin balangtaki yeri yaratt. Onyedinci yzylda Manular Moollarn ayak izle
ve bu yerde sonradan yaplan de~iikHkler phesiz ki b rinden yryerek in'in tamamn \.tethettikle;inde, in
yk lde imparatorluu kuran Gcn kimli~ine ve kke- evrensel devletini kurduklarnda, imparatorluk bakentinin
nine ba~ldr. Yabanc bir uygarl~n temsilcilerinin, ya da yerinin seilmesil}de tarih kendini tekrarlad. Manular,
barbarlann kurdu~ evrensel devletlerde imparatorluk ba in Setti-tesi in'i fethetmeye girimeden nce bakent
kenti genellikle imparatorlu~n kJysnda kurulur, sonradan leri Mukden 'di; burada, Moollann ilk bakentleri Karaku
ierilere tanr. Osmanl mparatorlu~ 'nu kuran Osmanh- rum 'da yerlemi olduundan daha kkl bir ekilde yer-
lann izledi~i yol buydu. ondrdnc YZYlda, Ortodoks lemilerdi. Ama, Manu nderleri Byk in Setti 'ni
Hristiyan Dnyasnn snrlarnn hemen yan bandaki bir amadan nce de yar inlilemilerdi; Mukden yalnzca
noktada imparatorluk kurma faaliyetlerine giritiler; hk- Manu hkmetinin de~il, ayn ~amanda in kltlnn de
met merkezleri de, ondrdnc, onbeinci yzyllarda fet merkeziydi. Yalnz, in 'in Manu fatihleri de Mo~ol Kubi-
hettikleri blgelerin genilemesiyle orantl olarak yrd. lay'n verdii karar verdiler. Manularn ocuk kral un

Anadolu yaylasnn kuzeybat emberindeki Eskiehir' ih'in (saltanat: 1644-1661) velileri onu mparator yapar-
den, Marmara Denizi'ne yakn dzlklerdeki Yeniehir'e ken Manu hkmet merkezini de Pekin 'e aktarddar. By-
aktarld. 1326 'da Bursa 'ya geldi, krk yl sonra da anak lece Manularn "eitim merkezi" olan Mukden geri plana
kale Bo~az'n aarak Balkan yarmadsna girdi, Edirne'de dt.

kuruldu. O!todoks Hristiyan Dnyasnn Rusya dnda evreden merkeze doru ilerleyiin bu rneklerine
kalan blgelerini Osmanl bayra~ altnda yeniden birle karlk, bir metropol gc tarafndan kurulan evrensel dev-
tiren Fatih Sultan Mehmet (saltanat: 1451-81), Osmanl letlerin bakentleri de merkezi bir konumdan hareketle,
hkmet merkezini, Do~u Roma Imparatorlu~u'nun ba politik bakmdan birletirilmi bir dnyann snrlanna dO
kenti KonstantinopoHs'e (Istanbul'a) getirdi. Istanbul, n yrr. Bu eilimin klasik rnei Hint evrensel devleti

Osmanl mparatorlu~unun zp 1923'te Trkiye Cum nin tarihinde grlr; atalardan kalma yurtlar merkezdeki
huriyeti 'nin kurulmasna kadar Fatih' Mehmet'in verdii Magadha olan hanedanlar tarafndan kurulmu ve yeniden
staty kaybetmedi. 1924 Trkiye Cumhuriyeti Anayas'nn kurulmutu bu devletin bakentleri. Maurya ve Gupta ha
kinci maddesiyle, Osmanl mparatorluu 'nun resmi h- nedanlar, eskiden Magadha'nn mahalli bakenti olan Pata
kmet merkezi Istanbul yerini Trkiye Cumhuriyeti 'nin Hputra'da (sonradan ad Patna oldu) hkmet merkezlerini
bakenti olan Ankara'ya brakt. kurmulard. Pataliputra Ganj ile Cumna'nn kavutuklar
Osmanl bakentininOrtodoks Hristiyan Dnyasnn yerde oldu~ iin Ganj havzasnn doal ynetim merke
kalbine doru ilerleyiinin bir benzeri Mool hakanlarnn ziydi; ama, bu yerin, pratik avantajlarna ve gelenekle pres
bakentinin Mool fetihleri boyunca aama aama in 'in tijin, Pataliputra'nn nceliini konma ynnde ileyen
ilerine do~ru ilerleyiidir. Cengiz Han'n kaydetti~i ilk byk gcne karn, Hint tarihinin birbirine paralel giden
baarlar Orhun havzasnda oturan, evredeki isteplere de bu iki blmnde de hkmet merkezi kuzeye doru kayd,
egemen bulunan iki Gebe Trk toplulu~una, Karayit her iki durumda da kayma nedeni snrlann tesinden gelen
lerle Naymanlara kar kazand~ zaferlerdir. Mo~oar bu askeripolitik basklard.
havzay, evredeki yreleri eDerine geirince, imparator Maurya lmparatorlu~ zayflayp viranlaan lke
luk kurucusu olarak eritikleri yeni durumu belirtmek 1. . 200183 aralannda Baktriyal Yunan Prensi Demetrius
zere Orhun havzasndaki Karakurum 'u kendilerine bakent tarafndan zaptedHince, Demetrius eski Maurya bakentini
yaptlar.Hakan 'n istep\frde ykselen bakentini gzelle kendisinin Hinduku 'un Orta Asya tarafndaki eski ba
tirmek iin, in 'deki, R'usya'daki uzak y.rUanndan yakala- kenti Baktriya'ya (Belh) balayan Byk Kuzeybat Yolu'
np tutsak edilen usta iiler getirildi; ama, daha ehrin nun daha ilerisindeki yeni bir yerde bakentini kurdu. De-
yaplmas bitmeden, Mo~oarn in srndaki baarlar metrius'un Yeni Taksila's!, ayn ad tayan eski ehrin
btn bu giriimleri gereksiz kld. yaknlarndayd; buras, Maurya mparatorlUU kurulmaz-
Kubilay Han (saltanat: 1260-1'295) zamannda Mo dan nce mahalli bir Hint devletinin ~nti olan eski
~oarYangtze havzas ile gney Iny eridi de iinde olmak Rawalpindi yaknlannda bir yerdi. GeilmeSi g bir yollar
zere btn in toplumunu egemenlikleri altna aldlar. kavann Hindistan tarafna hakim bir blgesindeydi;
Uzak Do~ yan-ktasnn ekimi, Mo~ol bakentinde de buradan geen yolcunun nd5 nehri, Haybey Geici ve
hemen kendini duyurdu. 1264'te Kubilay Pekin'i yeniden Hinduku sradalanndan oluan engelleri ardarda gemesi
kurmaya giriti -daha nce Kuzey in 'i fetheden Kin hane- gerekiyordu. GanjCumna havzasn nci-kz havzasyla
dannn bakent olarak setii, in'in kuzeybat kesinde birletirerek "Hinduku'u yok etmek" isteyen biri baken

332
tini doalolarak bu yrede kunnalyd. Ama, Grek sava lar,btn ulus ve snflar temsil eden, btn dilleri ko-
beyi Demetrios'un fiziksel corafyaya meydan okumak yo- nuan, btn dini ve felsefi inanlara bal kiileri ilerin-
lundaki nc ve cretli giriimi kalc olamad. Baktriya 'da de barndrr, kaplar ise, dnyann btn ynlerine doru
ki Yunan Gc Maurya mparatorluunu fetheder etmez, uzanan karayollarnaalr.
karde kavgalar yznden zayf dt ve Gebeler hem
Hindistan, hem de Hinduku 'un Orta Asya tarafndaki bl Inkalar imparatorluk bakenti Kuzko 'nun mahallelerini
gelerini istila ettiler; ama iki yzyllk politik alkantlar imparatorluklarnn Tahuantinsuyu denilen drt blgesine
ve deiimlerden sonra Hristiyanlk ann ilk ya da ikinci gre ayrmlard, Bu ayrm ilk nka olan Manko. Kapak
yzylnda imparatorluk kuran Kuhanlardan 1. Kadphises, yapm, egemenlii altna ald vahilerin ehirde. do
Grek imparatorluk kurucusu Demetrios'un mrsz baar duklar yere gre iskan edilmelerini, douda doanlarn
sn tekrararl, onu iZleyenler de ayn ie devam ettiler; douda, batda doanlarn batda oturmalarn emretmi
bu yeni kurulmu politik birliin hkmet merkezi, balan ti, Bylece, ehrin ilk sakinleri ehir smrlar iindeki bir
gta Demetrios'un setii yerin pek uzanda deildi. emberde, yeni fethedilmi blgelerden gelenler de do
Kulan mparatorluunun bakenti, Inds'le Hayber Ge duklar eyaletlerin konumlarna uygun yerlerde oturuyor'
iti arasndaki Byk Kuzey-Bat Yolu stndeki Peavar' lard. Kuraka'lar, (vasallarn beyleri), bakente geldik-
da kuruldu. lerinde oturmak iin birbirlerine yakn evler yaptrtyor
Guptalar Maurya mparatoru~unu yeniden kurunca, lard, ama hendi eyaletlerine yakm tarafa yerleiyorlard,
tarih bir kez daha kendini tekrarlarl? Kendilerinden nceki Bir efin eyaleti komusununkinin sandaysa, evini de
ler gibi Guptalar da Hindistan') Pataliputra'dan ynettiler; sa tarafta kurmas gerekiyordu; soldaysa sol tarafta,
ama Gupta mparatorluu yklp mparator Hara tarafn arkadaysa arka tarafta 'ev yapyordu" Bu dzenlemenin
dan geici olarak restore edildiinde (saltanat, tS. 60647), sonucu, ok sayda ve eitli habilelen'n ehirdeki evlerine
Hint evrensel devletinin bu son Hindu hkmrlar baken ve mahallelerine bahan bir kimsenin, bir aynaya ya da
tini Pataliputra'da deil, Delhi'nin zerinde, Yukar Jum kozmografik bir plana bahar gibi, ayn anda btn impa-
na'nn kysndakiStranesvara'da kurdu; bylece, Hint ta ratorluun yapsn grebil"mesiydi, (2)
rihinin daha nceki b1m~nde Avrasya steplerinden Gupta
mparatorluuna akan HUD ve Gurjara Gebe istiHiclarm Kuzko, bu bilinli plana gre kurulmu olmas ba
getii Ganj havzasnn ,kuzey-bat giriini korumu oldu. kmndan belki de benzersiz bir ehirdi, ama btn ba.
SamerAkat evrensel devletinin b~kenti, imparator- kentler de, gerek kendi sakinleri, gerek surlarn dar
luk kurucusu UrNammu (saItanal: I.. 21132096) tara snda oturan insanlar, gerekse lke snulannn dnda
fndan kurulan Ur ehri, merkezden da doru kayn bir oturan uluslarn gznde, ynettii dnyann gzle gr
baka rneidir. Hkmet merkezi bir yzyldan fazla sre lr zdr. Bu nedenle, istilac glerin birincil hedefi,
Ur'da kald, ama -Ur-Nammu 'nun imparatorluunun y barbar srlerinin talan kaynag, yabanc zorb~larn me
klndan, Hamurabi (saItanat: I.. 17921750) tarafn ruluk arac olurlar. Yklm imparatorluklar yeniden ku-
dan ksmi restorasyonundan ~onra- SmerAkat Dnya- ranlar, daglm imparatorluklan canlandranlar, impara
snn o ynde genilemesinin bir sonucu olarak kuzey- torluk hkmetinin eski merkezinin kaybolmam presti
batdaki Babil'e kayd. Pekin gibi Babil de zayflayan bir jinden yararlanrlar. Bir taht gaspeden biri, kurbannn
uygarln topraklarnn kysna yaklaan bir barbar mahalli eski bakentini elegeirince, eyere trmanp orada sk"
devletinin bakenti olarak kurulmutu. Farkl bir balam oturma iini kolaylam olur. rnein Pekin yerli in
da(l), yeniden birlemi bir in 'in imparatorluk hkme hanedanlan tarafndan deil, dardan gelen barbar
tinde Moollarn yerli miraslar olan Ming hanedannn Khitan tarafndan imparatorluk "hkmeti merkezi seit-
askeri deneyler yznden in 'in merkezindeki Nanking' miti, ama hem Khitan 'n yerine gelen Kin, hem de Kin 'in-
den, Kin ve Moollarn kulland, barbar ynetimintleki yerine gelen Moollar in halknn barbar bir efendinin
in 'in corafi bakmdan garip bir yerde bulunan Pekin eh komutlanot dinlemeye alkn olduklar bir bakenti
nne bakenti tadklarna iaret etmitik. ellerinde bulundurmakla, in 'de egemenlik srdrmeyi ko-
Evrensel devletlerde bakentlerin izledii ortak aylatrdlar. in tarihinin daha sonraki bir blmnde
hareket kaplarn gozoen geirdikten sonra, bu ehirlerin, de, barbar Manularn imparatorluk ehrini barbarlardan
imparatorlu~u kuranlarn hkmet merkezi olmalar d deil de, in 'in yerli hanedanlarndan olan Ming hanedann
nda oynadk1arl br rolleri inceleyebiliriz. Bir baken dan almalar, bu gasp olayn kolaylatrm olmaldr.
tin en nemli karakteristik1eri hkmet merkeEi olarak Bir imparatorluk bakentinin prestiji, banda durdu-
oynad~ rolden do~ar. nk bu genel ilevi yerine geti- u imparatorluun kp Ykmasndan sonra da devam
ren ehir kendi dnyasnn bir mikrokomozu"ve devlet edebilir. Ortaan Bat Dnyasnda Alman ulusunun "Ro-
hayatnn btn grnmlerinin merkezi oda olur. Sur- ma mparatorlan", Roma ykntlann ziyaret edip orada

333
'. i \

334

tl
Fransz mparatoru: Napaleon merkezi Fransa'da olan yeni bir imparatorlukla
Kutsal Roma mparatorlUU 'nun yerine gemek istedi. Bin yllk kurumu soyduktan
baka, ta giyme geleneini de tersine evirerek Papa VII. Pius'u Paris'e srd. orada.
1804 'de kendisine ta giydirtti.

Papa'nn elinden ta giymedike, erguvan renkli giyimlerini duygudalk yaratt.

merulatracak kusursuz nvana kavuamyorlard. G Bir evrensel devletin bakenti. her eyden nce, ya-
leri Alplerin kureyindeki babadan kalma blgelerden gelen banc kltrlerin ve dinlerin erime potasdr; bu kltrlere

Alman prensieri iin bu talya seferi her zaman pahal ve ve dinlere bal insanlar ehrin gerek kozmopolit nfusu,
tehlikeli. stelik bazan verimsiz ve onur knc oluyordu. gerekse ulatrma sisteminin d~m noktas olarak rol sa-
Ama gene de l Roma'nn glgesinin prestiji o kadar b yesinde bu kltrleri ve dinleri zenginletirme ve yayma
ykt ki bu pervane-krallar bu uurda Almanya'nn kann bakmndan sunduu esiz imkanlar yznden buralara ge

ye cann bile feda edebiliyorlard; geri Almanya 'nn orta Iirler. Evrensel devletlerin bakentleri bu ilevleri dolay
aL! krall sonunda bu Romallk kaprisi yznden batt, syla gelecekle kalc bir ba kurarlar, balca tarihi nemleri
ama Napoleon 'un daha sonraki deneyleri de, ortaan bu de burada yatar. Bu gerein iki klasik rnei Roma ile
Batl mparatorlarnn. eski imparatorluk ehrinin akld Istanbul 'dur. Her ikisi de kudretli birer irnparatorlu~un y-
kudretine kiisel sayg sunmamakla ne gibi glklerie netim merkeZiydi, ama ikisi de lmszlklerini bundan
karlaabileceklerini gsterir. Napoleon 'un yanlgs. Kutsal deil. ileri Hristiyan dininin yayld bir merkez olmakla
Roma mparatorluu yerine geecek bir imparatorluun kazandlar. Roma'nn politik gc on alt yzyldr yok, ama
tacn giymesine yardmc olmak zere Papa 'y Roma 'dan ehir hala. iki Resul. Petrus ile Pavlus'un neredeyse iki bin
Paris'e artmas oldu. Bylece, Roma'ya zorbalk ederek, yl nce Roma'da alm ve lm olmalar nedeniyle.
patriine saygszlk yaparak, kendi politik gcn saydra dnya apnda bir etkiye sahip. Istanbul'a gelince ....of'tUn
mad. tersine, saygde~er kurbannn aresizliine herkeste dini misyonu da daha doduu gnden belliydi; nk Pet

335
336
rograd' nasl Byk Petro kurduysa, bu ehri de Konstan
tin, jeopolitik oldu~u kadar manevi bir amala kunnutu. 37 Kamu hizmetleri
Putperest ncs Septimius Severus'un Bizantion'a fkesi
yznden yerle bir etti~i bir alanda yeni bakentini kuran Evrensel devletlerin kurumlarn gzden geirirken
ilk HLristiyan mparator bu ehrin temelini atyordu. Bugn imdiye kadar btn bu eit devletlerin zellikleri arasn
hala grlyor ki, onu yeni bakentini bu yere kunnaya da olan imparatorluk kurulularnn rneklerini grdk,
iten stn nitelikli co~rafi konum kalc bir neme sahip nk bir dil ya da ulatrma sistemi ya da bir bakenti ol-
olmutur. ehrin kuruluunu izleyen on alt yzyl boyun makszn kurulup yaayabilecek bir evrensel devleti dn
ca Istanbul, srasyla Roma mparatorluunda,Dou Roma mek imkanszdr. Buna karlk, imparatorluun kamu hiz-
mparatorluunda ve Osmanl mparatorluunda imparator- metleri, deiik evrensel devletlerde, en ilkelinden en geli
luk bakenti olma politik nceliini kazand. kaybetti, iki kinine kadar eitli gelime derecelerine gre farklilklar
kere de yeniden kazand. gsteren bir kurumdur. rnein. Akaman devletinde
kamu hizmetleri her zaman ilkel bir dzeyde kald. En
nemli temsilcileri. imparatorluk valilerinin karargahlann-

*** da oturan, ama satraplardan ba~msz olup merkezi hk

BAKENTLER
245, 246 Bakentlerin ne-
mi imparatorluk unutulup git-
tikten ok sonralara kadar sre-
giden bir durumdur. Roma 'nn
Yedi Tepesi unululduktan son-
ra ehir Yedi Kilise 'siye hatr
lannt!. Sada: Onbeinci yz-
yldan Istanbul resminde de
Ayasofya'nn byk kubbesi
baka btn binalar glgede
brakyor_

337
mete do~rudan do~nya rapor veren imparatorluk k~itip lik tanyarak onu kendilerinden olmaya ikna edebilirlerdi.
leriydi. kinci bir denetleme kademesi olarak, satrapiar, Bu pazarlk, gelecekte de rnek olacak bir uygulama balan
"mparatorun Gz" denilen gezici mfettiler tarafndan gc oldu ve 1631 'e kadar, in 'in geleneksel brokratik
da gzlenirdi.(1) Bu ynetimsel denetimin birbirinden ayr ynetim sistemi Manu mparatorluunda resmen benim-
iplerini bir arada tutacak ve ynlendirecek bir merkezi sendi. Manularn Byk Sed ii in 'i istila ve fethetme-
otorite ihtiyacnn yetkisi geniletildi, "hazaraptis", ya da lerinin bitimine kadar, iki kuaktr ar ar sregelen in-
"Chiliarch" denilen, imparatorluk katibi, ya da devlet na- liIene sreci onlar yeni uynklarna hem allm, hem de
zr makam yaratld, kalabalk bir ynetici ve yazc grubu saygdeer grnen bir ynetim biimine kavuturdu. Zaten
da emrine verildi. Akamanlarn kamu hizmetleri hibir in 'in yerli Bilginsoylu sekinleri de Manular bu nedenle
zaman bu grece basit aamann ilerisine gemedi, oysa in 'e davet etmilerdi, nk bu kltrl snflar bu sralar
Osmanl mparatorluu kendi ynetim ihtiyalarn kar da Ming hkmetini ykmakta olan ve bir eit haydut
lamak zere, sadece etkili bir profesyonel korporasyon r~jimi .kurma eilimi gsteren isyanc soydalarnn emrine
(lonca) olmakla kalmayp ayn zamanda dini bir mezhebin girmektense, alacaklarna inanyorard. Bylece Manu-
dnyevi ede~eri olan bir kamu hizmeti kesimi yaratt. larn bilinli inlileme politikas, daha balangtan bu

Varolan bir evrensel devleti birdenbire bir darbeyle imparatorluu elde etmelerini de salad.
fetheden barbar bir imparatorluk kurucusu, genellikle mparatorluk kurucular arasnda Manular, Emevi
devletin kamu hizmetlerini olduu gibi kabul etmek du- Araplar yanlar-sra getirdikleri yerli kltr ve kurumsal
rumunda kalr; rnein, Yakn Dou'daki eski Roma ve miras ktl bakmndan belki de birer istisnaydlar. Evren-
eski Sasani blgelerini ele geiren Emeviler bu topraklann sel devletleri kuranlarn ou bu eyere daha iyi donanm
ynetimini zaten orada bulunan Hristiyan ve Zerdt bir ekilde kp otUnTIU, bir imparatorluu ynetmek gibi
devlet memurlarna braktlar. Devlet kay.tlarnda kullan allmadk ve zorlu bir ile yz yze gelince. doal olarak

lacak resmi dil olarak Arapa, Greke, Kpti ve Pehlevi kendi imparatorluk-ncesi miraslarn mmkn olan lde
dillerinin yerine kondu, ama Araplar ynetimin kendisini kulanmaya ynelmilerdi. rne~in, Rus ve Roma mpara
devralmaya kalkmadlar. Daha sonra, Abbasi rejiminde torluklarnda, daha nceki a~ardan kalma bir aristokrasi

slamatrma sreci ile Halifeli~in her. snf ve meslekten imparatorluu kuranlar tarafndan genel bir ynetim yap

halknn byk ounluu Mslman oldu, ama gene de, snn malzemesi olarak kullanlmt. Gegelelim, bu zde

slamiyet'i kabul etmemi Hristiyan aznlk kalnts, say politikalara yol aan gerekeler bir hayli farklyd. Byk
,
syla orantlSl olamayacak nemde. ,bir ii kamu hizmetlerin- Petro, eski tarzda yetimi Moskova soylularnn, ok say
de grmeye devam etti. Geri, bu durumda oldu~u gibi, da ihtiya duyduu, ada Bat slubunda yetimi, kl-
bazan ~oullar genel hareket izgilerini belirler, ama bazan trl, etkili ve alkan yneticiler haline gelmeye zorlam
da devleti ele geiren barbar bir ~unmu deitirebilir ve t; oysa Augustus, politik tecrbesi olan Roma senato dze-

kendi yerli gelene~inden gelen baz deerli geleri ona kata- nini, kendi yeni diktatrlk rejimi ile ihtiyatla dzenlenen
bilir. in 'de Manu mparatorluu'nun kurulmas ok ani bir ortakla soktu. Bunun nedeni onlarn uzmanlna duy-
olmamt, onun iin Manularla yerli in ynetici kuru- duU ihtiyatan ok, eski ynetici snfn tredi Sezariara
munun karlkl ilikileri Araplarla uynklan arasnda ol kar dmanlnn yattnlmas ve ibirliklerinin salan'
du u ndan daha yumuak bir ekilde uzlatrlabildi. mas gereiydi.

Manularn 1644'de duvar aarak in'i zaptetme- Augustus ile Byk Petro'nun karsna kan bu
lerinden yarm yzyl nce, eski klana dayal feodal yn.~ elikilisorunlar bir imparatorluk halknn imparatorluk
temlerinin yerine, Byk Seddin dnda durmadan kazan- ncesi aristokrasisiyle baa kmak zqrunda kalan her ev-
dklm eyalet ya da "sancak"larn in 'den esinlenmi bir rensel devlet mimanmn ister istemez karlat bir ikile-
ynetim sistemi gemiti. Manular bu yeni elde edilmi min birer ucudur. Aristokrasi yetenekli, tecriibeliyse.
blgelerin ynetimi iin inli bilgin-serOer kullanmaya ba kendisine bir di ktatr emrinde sevimsiz bir hizmetkarlk
ladlar. Ama, Osmanl Padiabnm enderun kullarn bir dnda ak kap brakmayan byle bir talih deiikligin
reym halinde andran bu klelerden oluma kamu hiZmet- den honut kalmayacaktr. nk bu durumda, kendi poli.
leri hibir zaman tam olgunlua eriemedi. mparatorluu tik egemenlii zamannda gelitirdii yneticilik yeteneini,
kuranlar, ok gemeden, inli kamu hizmetlilerini zgr bu sefer bir bakasnn hizmetinde kullanmak zorunda kala-
insanlar olarak Manu hizmetine almann ve onlara yerli caktr. te yandan, aristokrasi yumuak balysa, bu sefer
in rejiminde gelenekselolarak tannan staty geri verme- de onun hizmetinden yararlanmak isteyen diktatr kullan-
nin yararn ve hatta zorunluunu kavradlar. Bu belirle- maya niyet ettii aletin krlne sinirlenecektir. Byk
yici politika deiikliiie yol aan olay, gl Ming komu- Petro 'nun Moskova soylurmm Bat tarznda yneticilere
tan Li Yung-fang'n Manu tarafna gemesiydi; Li, dntrme abas iki kuak boyunca srdrldkten son-
Manular iin ylesine gl bir mttefikti ki, ancak eit- ra, Petro 'nun imparatorluk hkmeti bundan hayr gelmez

338
diye bu ii brakt. I.S. 1762'de aileden soylu olanlara kamu fatihin anszn brokratik bir ynetimi zorla kabul ettir-
bizmetlerinden artl ba~klk verildi. te yandan, Petro' mesi bamszlklarnn elden gjtti~i en kesin biimde vur
nun boyarlarn ie ko ma iste~inin tersine, senatrlerini guluyordu. Uyandrd~ geni muhalefete karn ih
bandan savmaya alan Augustus, onlan Msr ynetimi Hwang-TI radikal politikasnda herhangi bir de~iiklik yap-
ne kartrmamakIa yetinmek zorundayd. (Msr' kendisi, maya yanamad. Btn emniyet spaplann byle sorum-
ahsen fethetmiti ve bu eyaletin gelirleri o kadar byk, suzca kapatnca da, lmnden bir yl sonra ortaya kan,

ylesine etkili bir ekilde hkmetin denetimindeydi ki, isyanc halk nderi Han Liu P 'ang tarafndan kendi hane
hibir Roma imparatoru bunun banda bir Roma senat- daninn yok edilmesiyle sonulanan patlamay davet etmi
r grmeye dayanamazd).
Ancak yzyd sonra, Augus oldu.
tus'un varisi Gallienus (saltanat: 260-68) senatr snfn ih Hwang.ti uyruklarna yabanc bir brokrasiyi
sistematik bir ekilde kamusal sorumluluk ve iktidar yerle- tepeden inme bir biimde kabul ettirme giriiminde hak et
rinden uzakatrmaya kalkabildi; o zama: bile bu sre ti~i bir yenilgiye u~rad, arna Augustus ile Han Liu p'ang,
ancak yarm yzylda tamamlanabildi. yaratlmasndan kendi sorumlu olduklar yklm, da~lm
mparatorluk-ncesi aristokras, imparatorlu~u kuran- bir dnyada $Omn1an zmeyi baaracak yeni. bir kamu biz
lann kendi genel ilerini baarmak iin getirdikleri balca meti olutunnakta dikkatli, devlet adamna yakr bir poli-
ynetici snft!, ama tek deildir Amerika'daki spanyol tika izleyerek baary. hak ettiler. Helen burjuvas ile in
mparatorlu~, idare edilmez conquistadore1an ekip evi kylsnn kurdu~ ynetim sistemleri belki de dnyann

rebilmek iin orta snftan avukatlarn mesleki ustalklanna grm olduu en baanh dnyev kurumlard; gene de,
bavurmak zonnda kalmt; Hindistan 'daki Britanyal eletirel bir gzlemci, bunlarn meziyetierini de mrleri
imparatorluk kurucular ise ancak ngiltere'den ithal edilen kadar eitsi olduunu grecektir. Augustus tarafndan ku-
noui homines (yeni insanlar) ile ykk dkk Mughal Racal rulduktan sonra yedinci yzylda parampara olan Roma'
~n profesyonel bir kamu hizmetiyle yeniden kurabildiler. nn imparatorluk ynetim sistemi kendisinden 1S0 yl n
Ancak, bu bakmdan, btn imparatorluk kuruculan ara- ce kurulan, hi de~ilse bir sreklilik izgisi gstererek 1911 'e
snda en korkun --sonradan, en lmcl oldu~u da meyda- kadar devam eden Han sisteminin dengi deildi.
na kt- ekilde donanm olan ih Hwangti idi, Roma mparatorluu'nu n kamu hizmetlerinin kusum
'in (Ts'in) bu son kral ve in evrensel devletinin ilk eski cumhuriyetin senato aristokrasisi ile yeni imparator-
yneticisine yenik den alt Rakip Devlet geleneksel reodal luun diktatrlnn, AugustQ,~ uzlatrmasnn maskele-
u rejimi altnda yaamaya devam ederken, 'in (Ts'in) dii ama iyiletiremedii uyumsuzluunu yanstmasyd.

devletinde feodalizm ang Lordunun devrimci tahtna k Roma imparatorluk kamu hizmetinde birbirinden kesinlik
masndan aa yukar bir yzyl nce tamamland. ang le ayr iki hiyerari ve birbirini danda brakn iki kariyer
Lordu, yok ettii aristokrasinin yerine profesyonel bir b vard; bunlara gre senatrln kamu hizmetlisi ile valye

rakrasiyi geirdi. Bu radikal idari yeniden~rgtlenmenin snfndan kamu hizmetlileri apayn yollardan Hediyorlard.
sonucunda ikt.idann krallk hkmeti eFnde toplanmas Sorunu zndeki ayrlk, imdi gnn oldu~umuz gibi,
'in (Ts 'in) devletinin bundan sonra gitgide glenmesine nc yzylda, her zaman kamu yaranna olacak bir uyum
yol Sonunda, ih Hwang-ti n'in komu devletlerini
at. salanarak deil, senato dzeninin btn ynetimsel sorum
ykt, L. 230-221 arasnda in evrensel devletini kurdu. luluk gerektiren yerlerden uzaklatnlmas sonucunda gide-
Ne var ki, bu dramatik zaferin nedeni, ayn zamanda, ilk rildi. Ama senatrlerin bylece elenmesi valye rakipleri-
mparator'un lmnden sonra 'in (Ts 'in) hanedannn ne imparatorluk kamu hizmetlerinin tekelini vermi olmad.
talihinin gene dramatik bir ekilde ters dnmesinin de ne nk bu zamana kadar mahalli zerk hkmetler tamamen
deni oldu. Devrimci dnceli imparator, imparatorluu ka rd i"in, imparatorluk kamu hizmetlerinin elindeki
zanan kuvvetle imparatorlu~u srdrmeye kalkmak gibi iler adamakll kabannt; Diocietian, orduda oldu~u gibi
lmcl bir yanl yapt, oysa bu aracn bu koullara uygun kamu hizmetlerinde de kadrolan kalabalklatrmak zorun-
oimad~ ok akt. Alt rakip devleti yenmek ve ilhak da kald. Dioc1etian-sonrasl dnemde, snflar arasnda ay-
etmekle yetinmeyen ih Hwang-Ti kral aileleriyle birlikte rmgzetilmeksizin, gerekli eitim dzeyine ulam her
feodal aristokrasiyi de srd, onlarn ynetimini kendi 'in Roma yurttann hizmete girmesi mmkn oldu. Bu nok-
(Ts'in) Krall'ndan yabanc brokratlarn eline verdi. Bu tada, Han imparatorluk kamu hizmetleriyle yaplacak bir
hareket, kurbanJarnn kaldramayaca~ bir eydi. Yz yl karlatrma retici olur. Augustus Ban dneminde
nce 'in (Ts'in)'de bile toplum, aristokrasinin in 'in ba kurulduktan tam yzyl sonra Roma Imparatorlu~unda
ka blgelerine gre ok daha gsz odu~u grece, ilkel yetene~e gre i verilmeye balanmt; oysa Han Impara-
bir toplum omasayd, ang Lordu 'nun devrimci brokrat- torlu~unda, Han Liu P'ang kendisi, I.. 202'de dzeni
latrma politikas baarszl~a urayabilirdi ama, bu ok yeniden kurduktan alt yl sonra, I.. 196'da, bu gelene~i
daha ileri derecede uygar in devletlerinin halklarna bir kunnutu. O yl yaynland~ bir fennanla blgesel kamu

339
i ;::::::>'

yeni politik rejime uygulanabileceini anlatmalaryd.


ih Hwangti gemiin ansn inemeye kalkm
t; ondan daha incelikle davranabilen Han hkmdarlar bu

gemii arptmay baardlar. Han hanedam srasnda yay-

gnlk kazancin Konfuyus retisi yorumu devrimin en


kalc sonularndan biri oldu. Merkezi devlet lks bilgin

snfnn, Konfuyus okuluna bal olanlarn lks haline

yetkililerine kamu hizmeti adaylanm -yeteneklerine gre


semelerini ve merkezi hkmet memurlar tarafndan
snanmak zere bakente gndermelerini bildirdi.

Han Liu P'ang'n varislerinden Han Wuti (saltanat:


1.0. 140-86) adaylardan beklenen yetenein KonfUys
yasasnn klasik edebiyat slubunu taklit etmek ve KonfU-
ys felsefesini gnn KonfUys okumularn doyuracak
biimde yorumlamak oldu~una karar verince, in 'in bu
yeni kamu hizmetleri kesin biimini alm oldu. Han tm
paratorlarnn usta ynetimleri altnda, Chou ann eski
feodal dzeninden Han a 'nn yeni brokratik dzenine
gei -1n (Ts'in dneminin domadan len devrimci id
deti dnda) ylesine yumuak bir ekilde gerekletirildi
ki, yava yava, eski adlar yeni anlam, eski ~retiler yeni
yorumlar kazand. '

Han imparatorlarnn ok nemli, o zamana kada.r uzla


mam bir snfa, cn tzu 'ya kar gttkleri politika ile feo-
dalizmin kaldrlmas mmkn oldu. Aristokrasi, ih
Hwang-ti'nin devrimci tedbirleriyle helen hemen yok edil-
mi, ama onlarn lkleri ve politik grleri yeni bir sn

fa, merkezilemi imparatorluun bilgin ve memurlarna


gemiti. ~u zamandan sonra cn tzu snrl sayda klan-

larn yeliiyle sekinleen babadan kalma bir aristokrasi

olmaktan karld. Devrim, eski aristokrasinin toprak ve


klan temelini geri 'dnlmemeces;ne ykmt. Eski aris-
tokratik ailelerin ounu da iine alan cn tzu eitimle,
ve yalnz eitimle halk kitlesinden ayrlan bir snf hane
geldi... Eski terimlerin anlam bile belirsizleti. cn tzu
eskiden bir lordun olu, soylu bir klann yesi demekti.
Yeni rejimde, giderek, modern lngilizce'de "Gentleman"
(centilmen) kelimesine yakn bir anlam kazand; yani, ki
bar eitim grm biri.
Sonraki Han lmparatorlar eitim grm yeni sn
f aka tuttular. Kendileri kyl kkenliydiler, tahta

iddialarn destekleyecek tanrsal ya da kanlarnn soylu-


PROFESYONEL YONETIM luuyla ilgili bir iz yoktu. Onun iin de yeni imparatorla-
247, 248, 249 Kadrolanm ge- rn kendi iktidarlarnn meruluunu kantlayacak yeni bir
nel snavlarla besleyen in kamu ilke bulmalar! gerekiyordu. Kanlarnn soylu olduunu ya
hizmetleri imparatorluk ynetim da tanrsalbklarn iddia edemezlerdi; 'jn~n dayand
sistemleri iinde en uzun mr, kaba kutlUetin iki yan keskin bir kl olduu anlalmt.
en etkili rnektir. Han, Ming, Han lmparatorlarnn byk baars, feodalizmi sonuna
Manu ~emurlan 1700 yl >rey- kadar savunan okulu, merkeziletiritmidevletin hizmetine
le kamu hizmeti grdler, sistem komak oldu... stn' baarlar, feodal a kiiselolarak
2000 yl >rd_ tanyan bu yeni bilgin snfna, Konfuyus retilerinin

340
geldi. Bundan sonra, eski feodalizmi savunan snf. bilginler
snf. ayrlk hareketlere her zaman kar ktJ3)

t.. ikinci yzydda bylece ustalkla Konfuyus oku


lunun Han imparatorluk rejimine ortakla alnmas, kuru
tunun kendi bak asndan gerek entellekte, gerekse
politik farkllgnn muazzamlg bakmndan, Konfuyus'un
kendisini de berhalde derin bir hayrete drrd. Yan bar
bar halklarn ve kltrlerinin in evrensel devletinde btn-
lemesi, bunun ardndan 'il dneminde bilgimer gelene-
g.de meydana gelen iddetli kopu, Konfuyus'un felse-
fesini birtakm garip battl inanlarn erime potas! haline
getirmiti. Han rejiminin daha sonraki yzylllarnda Kon-
fuyus okulu bu halk inanlarnn ounu att; o zaman da
agn balca aykn felsefesi, Taoizm, balkn yaygn dini
baline geldi. Ama sonradan edindii kupkuru ve ukalaca
biiminde bile Konfuyusuluk Han imparatorluk brok
rasisi arasnda ortak bir meslek ahlak yaratmay baara
biliyordu. Han kamu hizmetlilerinin Romal karlklarnda
bu ortak geleneksel ahlak ba eksikti; evrensel devletlerinin
kn izleyen fetret dnemleri srasnda bu iki resmi ku-
ruluun yelerinin talihleri arasndaki farkhhkta phesiz bu
da bir roloynamt.
Han ve Roma imparatorluklar muhteem kamu hiz-'
metlerini kendi toplumsal ve kltrel miraslarndan- kanr
ken, Rusya 'da Byk Petro ve onun varisleri, Moskova soy-
lularnn bir ie yaramayaca anlaldktan sonra Impara
torluklarn Batddatrmak zere bir ynetim aygt kurma
ya giritiklerinde, nce Bat kunmlarn kopya ettiler ve
hatta Bat'dan gelme personel bile kullanddar. Petro'nun
ada bir Bat modeline gre kurduu kabine sekreterlii
makam, Batlaan Moskova otokratna, Akamenya impara-
toronun Hazarapatis'den ve Roma imparatorunun praetaria
prefekt'inden saglad hizmeti salad. Petro 'nun 1711'de
kurduu ve geni yetkilerle donatt senato ile 1717-18'de
kurulan ynetim kolejleri' de Bat hkmetlerinin ada
~tlenme biimlerinden esinleniyordu. Bu kolejIerin ou
Rus bakardar ve yabanc bakan yardrnclaryla ie bala
yarak Ruslara Bat'nn yeni ynetim yntemlerini rettHer .
hveli sava tutsaklan burada retmenlie zorland, Rus
yal raklar'da Prusya egitimi grmek zere Konigsberg'e
gnderildi. 1722'de, hem kolejler. hem de senato zerinde
"kraln g2ii." olmak zere yeni bir makam kuruldu.
Imparatorluk kamu hizmetlerinin bilinli olarak ya-
banc bir modele gre kurulduu durumlarda personel
yetitinnek iin zel dzenlemelerin gerei tabii son derece

aktU'. te yandan, imparatorluk kamu hizmetlerinin sa


lanmas gereken btn eit eit konurmarda bu ihtiya

belli derecelerde kendini duyurur. nk hem bir evrensel


devletin yaps byle bir ihtiyac dourur, hem de evrensel
devletin iinde dodUU olaan koular byle bir kurumu
gerektirir. Bu tip.te genel bir politik birlik, skntlar dne-
341
mini en yksek noktaya vardran mahalli devletler kavgas
nn iinden, biraz ani bir ekilde do~ar. Bu anakranik dev-
letlerin sorunlar, deneyleri, kurumlar, sonunda yerlerini
alan devletin ihtiyalarna tam olarak cevap verebilecek ni
telikte deildir. Yeni yaratlm bir evrensel devlet hemen
hemen her zaman ihtiyalmnm ounu kendisi karlamak
zorunda kalr, hem de karlamakta acele etmelidir nk
ana grevi, zlmenin eiine gelmi kkn bir toplumun
sorunlarna bir an nce zm getirmektir. Deneylerle
renme lksne kendini braknaz nk vakti yoktur, yeni
hkmet tipinde i grecek yeni ynetici tipini bir yolunu
bulup e~iterek buhran sona erdinnelidir.
nka, Pers, Osmanl ve Roma mparatorluklannda
hkmdarn kiisel saraynn ~izmetkarlar hem imparator-

luk hkmeti arknn tomavidas, hem de makinay 7let


mesi beklenen yneticilerin yetitirildi~i okuldu. lk
rnekte, e~itim sistemi imparatorluk saraynn iinde kurul
mutu, soylu ve ileri gelenlerin ailelerinden alnan genler

de ynetim sanatnda e~jtim gryorlard. Osmanl, rnein


de ll. Fatih Sultan Mehmet (saltanat: 1451 - 1481) ilk
sistemi genileterek Hristiyan kleleri de ynetim kadrosu-
na ald. Bunlarn arasnda, Padiah 'n Ortodoks Hristiyan
uyruklarndan devirilen "penik o~lanlan"nn yan sra

sava tutsaklar, dnmeler de vard. Bunlar bir kle snf


olarak Osmanl imparatorluu ynetim hizmetinin kadro-
larn dolduracaklard. Bu Sekin kapkullan bir yzyl
boyunca hi bozulmadlar; onaltnc yzyln sonunda, m
paratorluun zgr Mslman uynklan da hizmetin askeri

dalna girmeyi baardktan sonra bile, devirn~leri "art


landrmak " iin yaratlan eitim kurumlar ondokuzuncu
yzyla kadar devletin sivil grevlerine personel yetitirme
tekelini 9.irdrdiller. Ondokuzuncu yzylda, ynetimi Bat
llatnna yolunda ilk resmi giriim balatld_
Osmanl padiahlar kiisel kapkuHarn bilinli ola-

rak geniletip byyen imparatorluun hkmetinin arac


. haline getirirken, Osmanl imparatorluk halk olan zgr
Osmanllar da ynetimden uzaklatrdlar_ Romallar Roma
cumhUriyet rejiminin iflasnn yaratt ynetim buhrann
da Caesar'n saray hizmetkatlann benzeri bir yolda kullan-
mak durumupda kalnca, dnya hkmeti grevinde impa-
ratorluun zgr yurttalarnn roln nce snrlamaya,

sona da azaltmaya gittiler.


Augustus, Princeps hizmetindeki en erefli, en ar
sorumluluk isteyen grevleri senato dzeninin yelerine
ayrmt; bundan baka, "diyarki" adn koyduu siste-
minde, baz eyaletlerin ynetiminin tekelini de senatoya b
rakmt. mparatorluun hibir zgr yurtta nemli im-
GRt:VLILER paratorluk eyaletlerinin yneticiliine ya da lejyonlarm
250-255 Osmanl Imparatorlu~u'nun alt memuru: komutanh~na atanamyordu; daha sonralan, sena~o yeleri-
Hepsi de ocukken kleletirilni, zelokullarda dev- nin bu yksek grevlere atannas nlenince, onlann yerini
1et ynetimi iin yetitirilmi eski Hristiyanlar'dr. valye snf doldurdu. Princeps ~n ilk gnlerinde zgr
(Onyedinci yzyldan bir Ingiliz kitabndan gravlirler_J yurttalan Roma Imparatorlu~undaki mstahkem mevki-

342
leri merkezi hkmetti ve burada, Sezar 'n sarayndaki be
idari makam --ab epistulis, a rationibus, a libellis a eogni-
tionibus ve a studs- sonradan imparatorluun bakanlk
lan haline gelmiti. Claudius'un, Neron'un azatl bakanlar
Dm olaanst iktidara sahip olmasnn" yol at skandal,
Flavius ve onu izleyen imparatorlar zamannda bu kilit
grevlerin birbiri ardsra azatllann ellerinden valye sn
f yelerine gemesiyle sonuland. valyeler de i yetene-
ii bakmndan mparator klelerinin dengiydiler ve bunlar,
teki zgr-domu Roma yurttalarn gcendirmeksizin
merkezi ynetirnde kullanlabilirlerdi.
Bylece Prineeps zamannda Roma kamu hizmetleri
tarihinde valyeler her aa dzeyde klelere. hem de
senato aristoktasisine kar nem kazandlar. valyeler
resmi grevlerini etkili ve drst bir biimde yerine getir-
mekle rakiplerine kar bu zaferi kazandlar; cumhuriyet
rejiminin son iki yzyl da ordu anlamalarn, ortak ift-
ilii ve tefecilii kullanarak vahi yntemlerle servet ve
iktidar kazanm bir snfn bylece kendini balatma
Kumpanyas, sonra da Britanya Kraliyet hizmetinde drt

be kuak boyunca sicilleri Roma'nn valye kamu grev-


lilerininkiyle karlatrlabilecek ekilde hizmet gren
Britanyal Hindistan kamu hizmetlileri de, Roma'daki ben-
zerleri kadar umut vermekten uzak bir insan malzemesinden
tremilerdi.
Britanya Hindistan kamu hizmetlilednin atalar da
ticaretle ilgiliydiler. Amac ticari kazan salamak olan zel
bir ticaret rgtnn memurlar olarak ortaya kmlard
yurtlarndan uzak, elverisiz bir iklimde byle bir ie gir.
meyi kabul etmelerinin balca nedenlerinden biri de bir
kenarda kendileri adna para yapma imkanyd. Maghal
Racal~nn yklmas Dou Hindistan Kumpanyasn bir-
denbire ticari bir irketten Mughallarn en byk ve verimli
vans devletinin hkmdar haline getiriverdi. O zaman.
Kumpanya'nn memurlan byle bir ekilde ellerine gei
veren siyasi iktidar kullanarak yasa d byk karlar yap-
maktan kendilerini alamadlar. Roma 'nn valyelerinde 01-
duWl gibi bu durumda da balang herhangi bir umu t vere-
meyecek kadar kt grnyordu; ama, her iki durumda da
saldrgan bir ete, alacak kadar ksa bir sre iinde.
amalar kiisel kazan olmayan ve muazzam bir siyasi rk-

tidar ktye kullanmakszn ekip evir~eyi bir eref me


selesi sayan kamu hizmetlileri haline geldi. Hindistan 'daki
Britanyal yneticilerin bu ekilde arnmasnn bir nedeni.

Do~u Hindistan Kumpanyas'nn memurlarn giritikleri


yeni siyasi grevlerde eitme kararydI. Bylece yaratlan
e~itim sistemi, o srada Britanya'nn kendi kamu hizmetlile-
rini yetitiren sistemden daha da stn oldu. PROFESYONEL BROKRASi
lmparatorluklarn kamu grevlil~rini devirme kaynak 256 Dou Hindistan irketi'nin memuru, 1775. Britanya'nn Hin
re yntemleri stne incelememiz ne uygarlk-nces soylu- distan'daki egemenlii irket'in kar amacyla balatt tieari bir giri-
larn, ne de imparatorluk saray hizmetkarlarnn bu i iin. im olarak dodu; sonradan Hindistan'n ynetimi rnek bir orta-snf
en iyi insani malzemeyi vermedi~ini gsteriyor. En fazla meslei oldu.

343
umut vaad eden devinne kayna, resmi olmayan bir ite hala politik ve kltrel iliki arac olarak yaamaktadr_Bat
sorumJu ynetici olarak rakhk yapm bir orta snf gibi Toplumunun -evrensel bir devlet olarak deil, birbirine
grnyor; zellikle gnmzde hkmet ynetimi incel- rakip bir mahalli ulusal devletler grubu olarak- Afrika 'da
dike bu gerek daha belirgin bir biim alyor. Ulus.(ist ve baka yerlerde bir dizi kolani imparatorluklar kurmak
olmas bakmndan tarihi evrensel devletlerin ynetim sis- zere ie giritii olduka deiik kouarda da, "uygarik"
temlerine bir dereceye kadar benzetilebilecek bir ada misyoneri olmann bilinci politikaclarn ve kolon i yneti-
brokratik sistem Avrupa Ekonomik Topluluu 'nunkidir. cilerinin zihninde herhangi bir dnyevi politik amala ayn
Burada, topluluun ynetici personelini meslek sahibi orta dzeyde yer alyordu; Bat Toplumunun denizar impara-
snfardan kurma politikas azar azar uygulanyor; nedeni, torluklarnda yaayan yerliler zerindeki etkisinn bu yan,
ii, ya da akademik uzmanh kendi ulusal hkmetlerine bildiimiz gibi, tamamen politik olan etkilerinden daha
kar bamszlkla badatrabilen insanlarn uluslararas uzun zaman yaamtr.
bir birlie salad stnlkler oluyor.(4) Bu kaynaktan Ama, imparatorluk kamu hizmetlerinden en fazla ya-
gelen yneticilerin, Topluluk yesi uluslarn kamu hizmet- rarlananlar vansdevletler, ya da dnyevi uygarlklar deil,
lerinden alp getirilen memurlara gitgide tercih edilmesi kiliseler olmutur. Msr'n "Yeni mparatorluu" .
resmi ynetim arenasnn dndan devirilenlerin stn- Thothmes'in Teb'deki Amon-Re barahibinin ynetimi al
ln gstermektedir; Roma mparatorluu 'nun tarihinde tnda BtnMsr Kilisesi'ni kunnasn salamt; Sasani
de yeni valye snf bylece aristokrasiyi, azatllan gerile- mparatorluu Zerdt din rgtn, Roma mparator
terek ne kmt. luu Hristiyan Kilisesini rgiitlemiti. Ruhani piramit,

imdi, evrensel deyletlerin kurduklan imparatorluk tepeden tabana kadar, dnyevi modelin zelliklerini kopya
kamu hizmetlerinden. en fazla kimin yararlandn arat ediyordu. Dorukta, Teb'in Amon-Re Barahibi Tebli Fira
nrsak, en byk nimetleri bu imparatorluklann barbar- vun'un bir eiydi; Zerdt Mobad, Sasani ehinahnn
olmayan miras-devletleri tarafndan kazanldn grrz. benzeriydi; Papa ise, DioCetian..sonras Roma mparatorlan.
Amerika'daki spanya mparatorluu'nun yerine geen nn kopyasyd. Ama dnyevi ynetim, kiliseler iin, srf

cumhuriyetler; Petro'nun Rus mparatorluu 'nun yerine rgtsel bir ereve salamaktan daha teye varan hizmet
geen Sovyetler Birlii; Britanya Hindistan Racalnn yeri- lerde bulundu. Ayn zamanda dnya grlerini ve ahlak
ne geen Hindistan ve Pakistan devletleri; Han mparator anlaylarn etkilediler, baz durumlarda bu entelektel ve

luu'nun yerine geen Yangtze havzasndaki ve in Dnya- ahlaki etkiler yalnz rnek ve taklit yoluyla deil, bir kii
snn gney ky eridindeki yerli varis-devletler. Kurulmaya liin dnyevi alemden nhani aleme toplumsal tercmesi

alan bir varis-devlet, politik ya da kltrel dmanl eklinde iletiliyordu.

yznden, hkmet dengesini korumak iin eski imparator- . Bat 'da Katolik Kilisesinin gelimesinde hayati rol
luk ynetiminin canl ynetim tekniini ve hatta profes- oynayan tarihi kii Roma'nn dnyevi imparatorluk
yon~l personeli devralmamazlk etmez. Bunu yapmakla, kamu hizmetlerinden devirilmiti. Ambrosius (34097),
varis-devletler imparatorluu kuranlarn yapt gibi varolan Gol 'de pretoria prefekti olarak mesleinin doruuna varm
kurumlar ie yarar hale getirme yolunu izlemi olurlar. bir devlet memurunun oluydu; gelecein Ermi Ambro-
Pr.ofesyonel kamu hizmetleri, bir yandan imparator- sius'u da, iki Kuzey talya eyaleti olan Liguria ve Aemilia'
luu yaratanlann ve onlarn yerine geenlerin ihtiyalanna nn gen, umut vaad eden valisi olarak babaslOn izinden gi-
cevap verirken, bir yandan da bir kltr yaymak gibi daha derken, 374'de, hayret ve fke iinde, rahat resmi iin
nemli bir grevi ye~ne getiriyor olabilirler. mparatorluk !ien alnp halkn da basksylt Milano Piskoposluuna atan
kuran bir g tarafndan imparatorluun en uzak kelerine d. Senatr F1avius Magnus Aurelius Cossiodorus (490585)
gnderilen yneticiler temsil ettikleri uygarln misyoner- i hayatn bir barbar sava beyinin emrinde Roma talya
leridir; baz evrensel devletlerin memurlar bu ilevi kavra sn ynetmek gibi nankr bir almaya harcad; dnyevi

m ve bilinli bir ekilde uygulamlardu, nka evrensel kamu hizmetinden emekliye aynlnca resmi iinde edindi~i
devletini kuranlar egemenliklerini And Uygarlnn tesin- gemie dnk edebi .bilgilii yaratc bir ekilde kuilan
deki ilkel halklara yayarken zgl bir uygarlatnc grevle may baarabiidi. Gey talya'daki kr malikanesinde
ykml olduklann sanyorlard; "ieri" ya da "geri" -Squillace yresindeki Vivarium-yeleri, Ermi Benedict'in
uyruklar zerinde btn fetih ve ynetim mekanizmalar Monte Cassino'daki toplul~unu tarlalarda almaya tevik
aslnda asimilasyon amacn giidyordu. Hindistan'daki eden ayn Tanra akyla klasikleri ve Kilise babalano kop.
Britanyallar da ayn ekilde politik ve kltrel gelerinin ya etmek gibi eit derecede yorucu zihni almaya adayan
birbirinden aynlamayaca bir rolo oynadklannn bilincin- bir manastr kurdu. Byk Gregory'ye gelince (540-604),
deydiler; daha nceki bir blmde grdmz gibi ( 5 ) o da Praefectus Urbi (ehir prefekti) olarak alt dn-
politik egemenliin arac olan dil Hindistan 'n kamu haya yevi kamu hizmetini terketti'kten sonra Roma 'daki babadan
tna ylesine yerlemiti ki Hindistan 'da da, Pakistan 'da da kalma saraynda Cassiodons gibi bir manastr kurmak iste

344
257 Kamu hizmetlileri ile Tanr hizmetkarlar. Kendilerine rgtsel bir ereve ara
yan kiliseler imparatorluk kurumlarn bilinli olarak taklit ederler. Burada, Ortaa
Bat dnyasnn dini ve ~nyevi snflar karlkl hiyerariler halinde sralanyor: mpa
rator ve Papa, kral ve kardinal, kont ve bapiskopos, memur ve rahip.

Synesius ile Sidonius ise, kendilerine herhald~ tamamen


mi~ bylece, kendisi hi ummakszn ve istemeksizin, Pa uyumsuz gelen rollerini ok utanga bir ekilde kabullen-
palen byk yapc,ndan
biri olmutu. Bu byk diler. Gregory nasl sradan bir kei olmakta ekingen dav-
aydnen yannda daha ufak apta klar da gryoruz.
randysa, dekan, apokriser, Papa, ve hatta kendi manastn
iki tara soylusu olan Auvergne'li Gaius Sollius Modestus nn barahibi olmakta da o kadar gnszd. Bu be ruhani
Apollinaris Sidonius (1.S. 43,083) ve Kirene'li Synesius kariyerin ikinci ortak zelli~i, bu eski ileri gelenlerin, istek
(370-415), kendi krlk blgeleri aen genel felaketleri leri olsun olmasn, ynetici olarak edindikleri ustal~ ve
iinde kainca, yaratclkla ilgisi olmayan bir edebiyat deneyleri Kilise hizmetinde kullanmak zonnda kalmalany
zentisi hayatndan vazgetHer. Her ikisi de, mahalli nder d. nc olarak, bu yetilerini uygulamak iin dnyevi
Hein ykn, zntlerini ve tehlikelerini srtlanarak bu kii
hayatta bularn;<dklar frsatlar Kilisede buldular. Son ola-
sel meydan okumaya karlk verdiler; her ikisi de, mahalli rak da, manevi dzeydeki dehalaryla kendi ynetimsel
toplulue~n bapapaz olarak zorlu grevlerini en iyi ekilde
baarlann da glgede braktlar. Bylece, hizmet etmek
yerine getirebileceklerini grdler. zere' e~itim grdkleri evrensel devletin k bu Romal
Bu be kiinin kkenleri de, tarihleri de ok deeiik, kibarlar dnyevi iler yapmaktan alkoydu, arna onlar bu

ama aralarnda ortak olan drt ey vard. Belki Cassiodorus byk meydan okumaya tepki olarak Hristiyan Kilisesinin
dnda hepsi iin ruhani kaiyer istenmeyen bir eydi. hizmetine girdiler ve btn glerini yeni bir toplumsal d-
Ambrosius bapapaz atannca neye u~rad~n arnt, zenin yaratlmasna yardmc olmaya adadlar.

345
38 Evrensel devletlerin gelecegi olabilir mi?

Bu blmn daha nceki ksmlarnda gemiteki ev- Bat Hristiyanlnn Roma-sonras politik parala
rensel devletlerin baz kurumsal ve baka trl zelliklerini n imdi btn dnyann politik eilimi haline geldi,
eLe aldk, bu eit politik birliklerden birok rneklere eil . mahalli bamsz devlet gnmzde en mutlu an ya
dik. Balca rnei Rusya olan (1) bu imparatorluklardan
yor. Smer-Akat Dnyasnda .. nc binyln ilk yz-
birka, bir uygarln, yani tek bir kltrel "dnya"nn
yllarnda, Helen Dnyasnda . . son binylda blgese! bir
btn mahalli politik birliklerini tek bir rejim altnda bir- lekte genel karakteristik haline gelen uluslararas anari
letirmek gibi snrl bir ihtiras gerekletinnek anlamnda
bugn btn dnyaya egemen. Gem alarn evrensel
evrenselolmulardr; ama grm olduumuz gibi impara-
devletleri, nsanln gelecei iin geerli midirler? Bu poli-
torluklarn ou --rnein in, Roma ve Dou Roma im- tik birlik trnn varkalan iki rnei sadece birer "mle
paratorluklar- yalnz bo snrl anlamda evrenselolmakla
eyas" m? Evrensel devletleri tarihin gn dolmu antika
birlikte, ayn zamanda egemenliklerinin gerekten dnya lar arasnda m saylmal? lk dncemiz. biraz daha d
apnda olduunu iddia etmiler ve uyruklar da onlann bu nldnde, bize olgunluktan uzak grnecek.
iddialarn hakl grm tr. Trn varkalan iki rneinden birinin in olduunu
Ne var ki, tarihi evrensel devletlerin hibiri kelimenin hatrlayalun: i. .221'den beri durmadan genileyen bir
gerek anlamnda evrenselolmamtr,halkn znel duygular alan ve nfusu bir arada tutan ve daha 18391842'deki
ne olursa olsun. Her iki trden saydmz evrensel devlet Afyon Savana kadar dnyann yarsnn politik olduu ka-
rnekleri arasnda yalnz ikisi -in ve Rusya- bugn hala dar kltreloda da olan bir politik birlik. in 'in gelenek-
yayorlar. Bu ikisi arasnda yalnz in kelimenin gerek sel dnya gr, binyldan fazla sredir in 'in deneyIe-
anlamyla evrenselolduunu iddia etmiti. Ama, in bile riyle snand, bu grn kilit kavramlarndan biri de di-
dnyann imdiki politik yaps yznden geleneksel evren- namik etkinlik olan Yang'la, edilgin bir durum o(an Yin
sellik iddiasndan vazgemek zorunda kald. in, teknolo arasndaki diyalektik deiimdir. Yang ya da Yin arya
jik dzeyde gerekten dnya apnda, ama politik dzeyde \",rdrldnda, hemen kartna dnerek otomatik olarak
saylan gitgide artan resmen bamsz toprak paralarna Doa'nn dengesini yeniden kurar; sonra. bu durum da Do

blnm bir toplumda yaamaya da kendini altrmaya a 'nn dayanamayaca bir ar uca vardnda. gene eski
alt. (kinci Dnya Sava'ndan beri bu gezegen .stnde- duruma dnr.
ki resmen bamsz devletlerin says iki kat artt.) Daha Bat'da Roma mparatorluu'nun yklndan b~ri,
politik terimlerle konumak gerekirse, imdi in -Sovyet- imparatorluun bu alanndaki ykntlarelan doan uygarlk
ler Birli~i'nin de yapt~ gibi- evrensellik iddiasn dolayl evrensel devletlerin karakteristii olan Yin durumuyla kes-
bir biime, in ve Rusya blgesel imparatorluklarnn kin bir kartlk gsteren bir Yang-evresi iinde bulundu;
imdiki yneticilerinin retisine gre btiin dnya iin tek Bat'nn Roma-sonras Yang-etkinlii zamanla daha da belir-
doru iman olan bir ideolojinin politik taycs olma iddi- ginleti. ilk ve en inat ekilde politik dzeyde kendini gs
asna dntryor_ terdi; ilkin Roma mparatorluu'nun barbar variserinin
Bu yeni in deneyi insana ilk bakta, son bebin yl devletlerinde, sonra Bat'nn ortaa ehir-devletlerinde, ya-
lk tarihte nekadar byk grnrse grnsn, evrensel dev kn zamanda da, Bat Uygarlnn ilk kurulu alanndaki
letin bir gelecei olmadn dndrebilir. Bu trden poli eski ehir-devletlerini yu tan ve Bat Toplumunun global
tik birliklerin talihlerindeki en. byk ters dnlerden biri, yaylmas sonucunda politik birli~in dnya apnda standart

Roma mparatorluu'nun, beinci yzylda. egemenlik ala tipi olan modern Batl ulusal devletler. Bat Hristiyanl~
nnm bat kesiminde, hibir zaman durdurolamayan z- nn kilise birlii bile on altnc yzylda bozuldu; on yedinci
tyd. O zamandan beri Bat Hristiyanl hibir zaman yzyldan bu yana, Hristiyanln Bat ruhundaki etkisini
poLitik olarak yeniden birleemedi. Son beyz yl iinde kaybetmesiyle. Bat Hristiyan Kiliselerinin kopuk paralan
dnyann Batllatnlmas bir;>k ayn, rakip mahalli Bat hepsi ufaldlar. Bat Uygarlnn, Hristiyanlk-sonras dn-
devletinin eseri oldu. Bunlarn birbirleriyle rekabetleri Bat' ya apnda yayl. Bat'nn birliksizlik ve kargaalk mi-
nn yaylmasnn ardnda yatan balca itici glerden biri- rasn dnyann her kesine tad.
dir; politik olarak blnmlk de, Batllama srecinin in geleneinden yetien bir kimse btn bunlan
krenin politik manzaras stne kondurduu arpc zel- gzemledi~inde. Yang'n bu imdiki kuvvetinin, yakn ge-

liklerden biridir. lecekte Yang'n ayn lde vurgulu bir Yin'e dnece~i

346
nin belirtisi olduunu sylerdi. Geleneksel biimde d ; ~ ...
PG
,. i ...
,S f~ tt
t& ... 1
f tt
nen inli bu tahmini apriori (olgulardan nce) yapard, .. 4 ta n
'),11,1.t.
'''Utl'$.
ama tahminini olgularla desteklemeyi de baarabilirdi. lk .f .'\ i
ts'._'
politik yaplar o~ulcu olan uygarlklaro sonunda politik s " ." .& U.
i. t') ' " ...
birlikler haline geldiklerini sylerdi. phesiz yalnz in
deil, SmerAkad, Helen ve And Dalar tarihlerinde de
byle olmutu. inli gzlemcimiz ayrca, dengeliterneyi
zorunlu klan ada olguya iaret ederdi. Bu olgu
Dkleer silahlarn icad, nfus patlamas ve nsanolu 'nun
yaamak iin baml oldugu yerine yenisi konarnaz dogal
kaynaklarn tketilmesi ve kirletilmesidir.
Dmzdaki uzayn aratrlmasndaki ilk admlar -bu
adunlar fiziksel kozmozun grnr lleriyle kyaslarrd
nda ok cce kalsa da- gelecei imdiden grebildiimiz

kadanyla, kendi gezegenimizin kaynaklar dnda buJaca-


~nz bir baka kaynak yoktur. Cansz Doa'nn glerinin

dizginlerrmesi, snrl maddi gelirini arur etme imkann


vermitir. Tbbn ilerlemesi sayesinde lm orannn
dmesi nsanln sayca artmasn nleyen eski insafsz
engelleri ortadan kaldrmtr. Mekanikemi teknolojiyle
mesafenin yok edilmesi nsanlara global genosid uygulamak
zere nkleer silahlar kullanma imkann vennitir. Bu
olgu bir araya geldiklerinde, bar koruyacak, kaynaklar
koruyacak ve halk ocuk saysn azaltmaya ikna edecek
etkili bir dnya hkmetinin kurulmasn gerektiriyor.
Gelecein gerekten dnya apndaki evrensel devleti
son be bin yl iinde gelip geen evrensellik iddiasndaki
devletlerin birok zelliklerine sahip OlUr. Onlar gibi bu da,
kendini srdrme dnda amalarn arac olur. Ama, nce-
likle aksine, bunun geici olmaya mahkum olmas gerekmez.
Dardan gelip onu ykacak barbarlar ya da yabanc uygar
hklar olmayacaktr. Daha nceki evrensel devletlerin
kmelerinin balca nedeni olan i rme de, genosidi
nleme, nfusu snrlama ve kaynaklar koruma ihtiyacnn
sreklilii, ve srekli tehlikesi yznden, nlenebilir. Byle-
ce. insani iler alannda, Evrenin ritmi pekala durdunla
bilir. imdiki Yang-evresini izlemesi muhtemelolan Yin-
durumu. Yang yeniden domasna izin vermeyebilir. Roma
mparatoruu'nunzlmesi lsnde politik ve insani bir
felaket bir daha olamaz gibi grnyor; Gibbon'u ikna
258 Modern in 'dt' bir atletizm gsterisi:
eden nedenlerden farkl nedenlerle olsa da.
Bu dncelerde bir doru pay varsa, gemi evrensel
devletlerin karakteristiklerini yakn bir dikkatle izlemeliyiz;
nk, b.u trden politik birlikler tarihinde, dengeli bir du-
rumun ne olduU grlebilir. nsanolu, bu gezegen yaanr
durumda kald srece bu gezegende otunnak zorunda ol-
duuna gre, o dengenin nasl doduunu da iyi bilmek ge

rekiyor. nsanolu'nun muhtemel alnyazsn gstermeleri


bakmndan en nemli imparatorluklar, modern Batl ulus-
lann yakn gemite kurduklar kolani imparatorluklan ya
da Byk skender gibi, tek bir uygarln toplumsal gv.
desinden mahalli devletlerin kurduklar imparatorluklar

347
degildir. Helen Dnyasnda Roma mparatorlugu, Hindis dini artk zgr kiisel seimle ilgili bir sorun olduuna
tan'da Maurya Imparatorlugu, ya da in 'de 'inHan Im gre, politik birligin gemite sk sk yapld gibi tek bir
paratorlugu gibi, btn bir ygarla, bu uygarlgn bir dizi dini ya da ideolojik ortodoksiuu empoze etmeye kalk
savalar ve ayaklanmalarla gittike ilerleyen bir maddi ve mas ok gerici bir davran olur. Akamenya mparatorluu'
manevi ykm aamasna geldii bir anda, politik birlik nun dini hogr politikas burada umut vaad eden bir
kazandran imparatorluklardr. nsanln yok olmasna al ilham kayna olabilir.
ternatif olarak srekli bir bask rejimi altnda yaamak iste Evrensel devletlerin tekrar tekrar dikkatimizi eken
miyorsak, tarihteki evrensel devletlerin olumlu ve olumsuz bir zellii ilan ettikleri amalaryla gerekteki uygulamala-
yanlarn incelememiz yerinde olur. n arasndaki uyumsuzluktur. mparatorluk kuranlar genel
Gelecein evrensel devleti kelimenin gerek anlamn olarak yalnz dnyevi denilebilecek amalar urunda aba-
da dnya apnda olmak ama byle olunca. bunun, gemi lam olabilirler, ama onlarn abalarndan asl yaran sa

teki gibi, tek bir uygarln yaratt bir bilim olmas ge layan, znde geici ve deiken olan dnyevi hayat degi,
rekmez. Batllarn, kendi uygarlklarnn deer ve amalar nsanolu'nun ebedi manevi hedefler araydr. Dnya
nn her zaman egemen olaca yolunda bir yanl inanlar apnda bir ulatrma sisteminin yaratlmasnn dine ne

varch. Tam tersine, gelecek dnya devleti herhalde ok sa- kadar yarar olacagn daha nce grmtkp) bir dnya
yda yaayan uygarlklarn btn kltrel geleri srekli ola devleti de, balangta, yukanda tespit ettiimiz dnyevi
rak ne kaca gnl bir politik birlik olarak balayacak meydan okumalara karlk vermek zere kurulacaktr i ama
tr. Ne olursa olsun, birka uygarlk ya da kltrel gelenek daha sonraki hayatnn manevi amalara hizmet etmesine
tek bir politik eilimle bir arada yaamay renecektir. hi amamalyz. Bu, normal bir eydir, nk, insanlar
Bylece, tarihteki evrensel devletlerden renebileceimiz kitle halindeyken daba ok pratik gerekelerle hareket
en yararl derslerden biri, birbiriyle yaran ktrlerin nasl ederler, ama evrensel lde bir politik birlik yaratma ey-
bir arada varolabilecei ve ~irbirlerini nasl verimliletire leminin kendisi bile, hayatn ancak bir btn olarak kavran-
cegidir. dg zaman yaanr olaca yolundaki ahlaki doruyu peki.

Bir uygarl politik bakmdan birletiren evrensel tinnektedir. Gelecein dnya devleti berhalde bu bakmdan
devletlerin ou, ayn zamanda baka bir ya da birden tarihi nclerinden radikal bir ekilde aynlacaktr. zl-
fazla uygarln paralarn, ayrca, kendi toplumunun bar- menin ei~ine gelmi bir uygarln kara yazgl dnyevi
bar hinterlandn iermitir. Zaman getike, balangta ant) olaca~ yerde i imdiy~ kadar ileri dinlerde grd~
birbirinden ayn olan uyruklar ortak bir insan ailesinin o- mz manevi hareketin tohumlarn daha batan iinde
cuklar gibi dayanma iinde yaamay renmiler ve iin- barndrabilir ve bunlarn serpilip bymesini bilinli ve is-
de yaadklar dnya devleti de politik olarak bu ailenin tekli olarak tevik edebilir.
birliini simgelemitir. Kovuturmaya urayan aznlklar yleyse, nsanolu 'nun yeryzndeki hayatnn gele.
ve kltrel bask gren uymk halklar bu dayanma duygu. ce~i iin yaplabilecek yorumlardan bir tanesi budur. Ge-

sunu duyarnazlar; evrensel devlet kurucularnn blgelerinde miteki evrensel devletlerin tarihleri kendi geleceimiz iin

kltrel farkll tanmalarna. ve bognnelerine yol aan baz genel postulalar koymamz mmkn kld gibi, bize

pratik sorun da budur. Evrensel devletleri gzden geirir- baz olumlu dersler de verebilir. Ama, bunlardan rene

ken dikkatimizi eken bir hogr rnei, .dilsel farklla bileceimiz en byk ders belki de olumsuz bir derstir.

kar gsterilen hogr olmutuf 2 ) Ayn ekilde, insann nsanlk bugn bar, zgrlk iinde birlemi bir dnya
istiyor.

348
BLM VII

EVRENSEL DNLER

Yksek dinlerin ortaya k bence insanlk tarihinde yle


nemli bir olaydr ki uygarlk/arn k, ya da ykse/i-
i ile domulordr denilemez. Bu blmde bu dinlerin len
uygarlklar zerine konan asalaklar olmadklar gibi yeni
uygarlk/ara beih olmadklarn da gstermeye altm.

Bence yksek dinler yepyeni, apayr trden toplum/ardr.

Bunlarn birou kendilerine bei k olan uygarlk/arn smr

layc kalp/arndan kurtulma baarsn gstermilerdir.

Yalnz birka, yapca kat. griie dar davranarak bu ama-


tan ayr/mlardr. Dinler muhakkak ki tarihte byk rol
oynam/ardr. Yalnz, ben gene de "Din nedir?" diye so-
racam. Insanlarn teden beri "din" dedikleri bir ey uar-
d. Ancak: inandklar ey gerek miydi, yoksa hayal mi?
Gerek olduu kansndaym. Bu kammn ksmen ispat olu-
namaz bir inan olduunu bilmekle birlikte. ispat olunmu

beeri duygularn ancak insanst bir gerek olduu kabul


edilirse bizim iin anlalabilir hale gelebileceini de gster-
meye altm.

349
Renkli Resimler 59, 60

INSANI DUYGUDALIK
Tapnma ediminde dile gelen Tanr sevgisi nsan 'a kar
duygudala aynlmaz bir ekilde baldr, nk "gzyle
grd.~ kardeini sevmeyen, gnnedi~i Tanr'y nastl sev-
sin?" Hristiyanlgn bu hayrseveriik a~rsnn paraleli
Yahudaclkta da varl -"Kardeine, yoksula, muhta ola-
na elini aacaksm"; slam'da -"Hayr yapann kurtulu
yolunu kolalatraca~z"; Budizm'de -"bou~a sarJan
ve duygudal~ ihmal eden en yksek mertebeye eriemez."
Btn dinlerdeki bu fikir birlii insana heyecan veriyor. H
ristiyan inanc nsan'm komusunu sevme grevini zeilikle
vurgulamtr. Aziz Matta 'ya gre ncil 'de Isa, dnyay mer-
hametli olanlarn kazanacan sylemi, kurtuluu kazan-
dracak merhamet edirnlerini saymtr. Onbeinci yzyl
dan bir friz, alar doyurmak ve hastalan ziyaret etmek yo-
lundaki tevikleri rneklendiriyor. sa'nn baka duygu-
dalk ilkeleri de susuzlara su, evsizlere ev, plaklara gi-
yecek vermek ve hapisanedekileri ziyaret etmektL

350
Renkli Resim 63

KENDN KURBAN ETMENIN TANRsAL BIIMI


Kendini kurban etme ileri dinlerin gndelik dnyann iin-
de, ardnda ve tesindeki nihai manevi gereklik olarak
gsterdikleri duyguda sevginin en yksek ifadesidir. Aziz
ya da bilge iin kendini kurban etmek, benlik sevgisini ye-
nerek aydnla erime yolunda verilen son derece etin m-
cadelenin bir paras olabilir; Hristiyan inancnda sa'nn
kendini annhta kurban etmesi verimli bir ac ekme ya-
antsn benzeri olmayan bir kurtartclk edimine evirir.
Ac ekme ile kurtuluun birleimi Hristiyan ikonografi-
sinde, bu onbeinci yzyl resminde de grlen pelikan ku-
uyla simgeletirilmitir. Ortaan hayvan kitaplanna gre
pelikan yavrularn seven bir kutur; ama, yavrular anne ve
babaiarna bakaldrr, babalan da onlar ldrr. gn
sonra, lm ocuklarna kar snrsz bir sevgi duyan anne
ku onlar kendi can damarnn kanyla besleyerek diriltir.

o zaman dedi ki Pelikan,


Kularm lnce, ben,
Kendi kanmla diriltirim onlar.
Incil'de de yazyor,
Aynsn yapm Tanr 'mz.
lmden kalkm, dirilmi. (John Skelton)

Bylece Hristiyanln Yaradl, bakaldtma ve kurtulu


hikayesinin z bu dokunakl efsaneye de konmutur .....

355
/
39 Ur mu, krizalit mi?
Evrensel dinleri, kiliseleri incelemeye iinde doduk. yalnz balarna yaama kararlann aklayan bir ad ... Saph

lar toplumsal ortarola ilikilerini ele alarak balayabiliriz. bir zihnin sersemce lgml! Hayatn klliil~lerinden o
Bir evrensel dinin uygarln kn izleyen skntl d- kadar Iwrkuyorsunuz ki iyi tarafma da dayanamyor
nemlerinde dana eilimi gsterdiini, bir evrensel devletin sunuz. (2)
siyasi erevesi iinde biimleorliini daha nce grm
tk. (1) Evrensel devletler stne incelememiz, bunlarla ilgili Capraia'daki keilere kar Rutilius'un bu kiisel
iki ulguyu aydnla kard: Birincisi, bir evrensel devlet olmayan fkesi, ksa bir sre sonra, airin bir baka yurtta
uygarln k ve yklnda geici bir toparlanmann d ve tandnn da gnln elmi baka bir adann bana
nda bir anlam tayamayacana gre, bu kurumun uzun- gelenlerle daha da keskin bir ac duygusuna dnt.
vadeli yararlarnn bakalarnn hesabna ilemesi doaldr;
ikincisi, bu kurumlar, yabanclarn yararlanmasna yol aa Pisa ile Korsika kylar arasnda Gorgon ykseliyor imdi.

rak, bu dotayl yoldan yaratc olduklar l?e, kendileri denizin ortasnda bir adack. Kayorum kayal/damdan.

de bilmeden ve hatta hi istemedikleri halde, yaratc duru- yakn zamandaki bir kayb halirlalyorlar. Bir yurtta burada
muna girerler. Onlarn ncelikli amac yaratc olmak de~i1, yaayan bir lme gmlerel l?ayboldu. Yaknlarda, birzo'

sadece varkalmaktr. Ama, kaybettikleri hayatlarn, kendi- manlar bizden olan bir gen -hali vakti yerinde bir ailenin
lerinden yararlananlarn hayatlarnda yeniden bulmak, gz bebei, servelte, evlilikle atalarnn dengi- cadlann

onlar yazglaryla bartrmaz; tersine, sinirlenir, fkelenir- ana derek nsanl ve dnyay terketti. Aldand, kendi
ler. Bu incelemenin daha nceki blmnde gzden geir- kendini srgiine yollayp bu sefil yere snd. Zavall bu
diklerirniz arasnda evrensel devletlerden en ok yararlanan- dala, pislii cennette verilen len sanyor. Kendine ikence

larn evrensel dinler olduunu grdk; dolaysyla, tarihin ediyor; oysa hakszlk ettii tanrlar o kadar vahi deil.

knt aamasna girmi bir evrensel devletin yneticileri- Soranm size, bu tarikat Circe 'nin zehirlerinden daha beter
nin kendi kucaklarnda oturan ve kendilerine hibir yarar deil mi? Circe, yalnz bedenleri hayvana eviriyordu, oysa
salamadan evrensel devletin btn nimetlerinden faydala- imdj aklar ayn akbee uruyorJ3)
nan bir evrensel dini seyretmekten ok holanmayacaklar
aktr. Dolaysyla kilise balangta bir toplumsal ur gibi Bu satrlarda, Roma mparatorluunun eriyen Bat
grnr. nk kendilerini evrensel devlete adam olanlar blgelerindeki hala putperest bir aristokrasinin ruhu sezili-
bu konumda ve byle bir zihni durumda, devlet yklrken yor; bu aristokrasi, Hristiyan mparator Theodosius zama-
kilisenin glenmesi karsnda sinirlenmekle kalmaz, ayn nnda putperestli~in yasaklanmas ve putperestlerin Helen
zamanda bu kilisenin bir asalak olduuna, ev sahibinden panteonunu brakp Hristiyan olmasn, Roma 'nn ykl.
salad yararn ev sahibinin hastal~na yol atna da nn nedeni olarak glyordu.
inanrlar. Byle bir tehis sinir bozucu oldu~u kadar. ekici- Batan Roma mparatorluu'yla ykseen Hristiyan
dir de, nk hem entelektel, hem de ahlaki adan, Kilisesi arasndaki bu kavga ylesine genel, derin bir sorun
sonmluluu kendi stne almak yerine, huzursuzluun ne- oldu ki yalnz do~rudan do~ruya ilgili olan a~da insan-
denini dardaki bir kimseye yklemek her zaman iin daha larn deil, ok sonraki zamanlarda yaam yazarlarn bile

kolaydr. duygularn altst etti. Gibbon "Barbarln, dinin zaferini


Roma mparatorlu~u'nun knde, eelsus'un att~ anlattm" derken5 4 ) kitabnn yetmibir blmn be ke
okla (yazl tarihi: 178) balayan Hristiyan Kilisesine limeyle zetlemi olmaz, ayn zamanda Celsus'tan, Rutilius'
kar saldnlar, Bat 'da, imparatorluun can ekime dne~ tan, yana oldu~unu da ilan eder. Gibbon 'a gre Helen tari-
minde iyice alevlendi. tS. 416 'da, sonuna kadar putperest hinin kltrel doruu Antoninler adr, o zamanla kendi
Galyal Roma hayran Rutilius Namatianus, birtakm ssz dnemi arasnda onalt yzyllk bir kltrel ukur vardr.
adalarn Hristiyan keiler tarafndan kolonize edilmesi Gibbon 'un sesi, Hristiyanlk ann onbeinci yzylnda
manzaras karsnda bu dmanca duygulann yle dile Avrupa hmanist "dirilii "nden beri glenen, o zamandan
getirdi: bu yana daha da aka ifade olunan, ancak gnmzde,
daha sk ve daha alglayc bilimsel aratrmalar karsnda
Deniz enginleirken Capraia ban kaldrr. Bu ada kirlen- yok olmaya yz tutan birtakm duygularn yanksyd.(5)
mitir: ktan kaan adamlarla dolup tamaktadr. Bunlar Roma mparatorlu~u zerinde Hristiyanln etkisi konu
kendilerine "kei" derler. Yani insan kardelerinden uzak, sunda btn bu eitten yonmlarn zayfl, Helen

356
l!ygarlnn kendi doruuna vardg ve atg tarihi yanl deerlerve toplumsal deerler birbirlerinin antitezi ve d
bilmeleridir. in dorusu, daha Hristiyanlk ya da Hris man mdrlar? Bir uygarl~n, toplumsal bir baar demek
tiyanln can ekien Helen Dnyasnda egemen olmak olan dokusu. bireysel ruhun kurtuluu hayatn en yce
iin sonradan rekabete girdii ileri dinlerden herhangi biri amac kabul edildiinde. bozulur mu? Yakn zamanlarda
ufukta belirmeden ok nce, Helen Uygarl kendi ken- Roma tarihini yazan biri bu gr olumlamtr:
dinde lmcl yaralar amt. Helenlerin mahalli ynetim-
. deki baarlarnn ve Helenlerin mahalli sadakat erdemleri- Sal bir honutluk yalnz inanl Hristiyanlara, en ok da
nin. bu zamana kadar, kendi yetkili ve yneticileri tarafn keilere zg bir eydi. Keiler. bir zamanlar putperest
dan kt ynetildii ve kt kullanld iin deersizle Stoacln rettii,
Seneca 'nn yazlarnn asl arln
tii ve yklp gittii tartmas yaplmayacak bir olgudur. meydana getiren ilkeleri uygulamaya koyuyorlard. Bu in-
i. . beinci yzylda, Helen Dnyasnn en bata gelen top- sanlar dnyaya srtlarm evirmilerdi, kendi ruhlarnn
lumsal ihtiyac politik birlik olunca, Helen kamu hayatnn 'wrtuluu onlara yetiyord. Oysa, btn bu cokularyla

kendi zg zellikleri Helen Uygarlnn an olacak yerde dnya ilerine kanm olsalar. belki de onu kurtaracak bir
bana beli olduj Atina-Peloponez Savann patlak verme- eyler yapabilirlerdi. (6)
siyle bu mahalli yurtseverlikler Helen Toplumunu kert-
ikten sonra bile. Helen halklar daha drt korkun yzyl Ama, bu akl yrtme, bireysel ruhla o ruhun kendini
boyunca tanrlatrlm mahalli devletlerinin mihraplann- iinde bulduu toplum arasndaki ilikinin yanl bir ana-
da kendi kendilerini kurban etme yolunda yrmeye devam lizinden yola kyor. kisi arasndaki szde antitez, hayali
~iler. Putperestliklerini kendi istekleriyle gri.ip anladklan bir eydirj nk birey kendi kii1i~ini ancak baka
iin deiL. hayatlar dayanlmaz hale geldii iin bundan kiiliklerle ilikileri iinde dile getirip gelitirebilir; te
\'azgetiler. yandan. toplum da, bir bireyin bir bakasyla ilikiler a
Aug,:,stus'un evrensel devletini kurduu sralarda, Ro nn ortak zemininden baka bir ey de~ildir. Toplum olma
ma senaosundaki arisokrasiden baka kimse mahalli y- sa varolamayacak bireylerin faaliyetlerinin dnda bir varo-
netimi srdrmeyi toplumsal huzursuzluktan kurtulmaya luu yoktur. Ayrca, bireyin baka insanlarla ilikileriyle
tercih edemedi, Helen Dnyasnda, savalardan kurtul- Tanr ile ilikileri arasnda da nceden tespit olunmu bir

maktaosa mahalli egemenlii srdrmeyi tercih edecek tek antitez yoktur.


bir kii bulunamazd. Helen toplumunun kendinde at
)'aralar bu dnyay saran toplumsal buhrdna yol amt, (Agustine'e gre) Caesar'n talepleriyle sa'nn talepleri
bunun sonucunda ekilen aclar da Augustus Barnn em- arasnda son analizde bir uzlama olamayaca aktr. Do-
poze edilmesine imkan veren devrimci gr as deiik laysyla Sezar bamszlk iddiasndan vazgeip Hristiyan

liini yaratl. Helenizm 'in lmnden sonra lm nedenle ilkelerine boyun emeli, ya da adalet ve doruyla dnyevi
riyle ilgili soruturma atmzda, Helen tarihinin bu e atmaya giren giinah ve yanlgy beMeyen yazgya hazr

kilde okunuu doruysa, Hristiyanlk ve hikayenin daha olmaldr. nk, ona gre, sa, "Benim hkmdarlm
sonraki blmnde Helen ruhlarnn manevi fethi iin onun- dnyada deil," dememi, "Benim hkmdarim bu dn-
la yaran teki ileri dinler iin beraat karar verilmelidir. yada deil" demiti. Ne demek istedii, "Senin hkm-
Bu inanlar manevi bir boluu dolduruyor, kendileri onu darln gelsin" duasnda en iyi ekilde anlalr. Bylece,

yaratmyorlardlj in uygarlnn tarihinde Mahayana 'nn "ahlakl insan "la, "ahlksz toplum" arasndaki ikicilii

roln inceleyince de ayn yargya vanyoruz. nihai olarak kabul etmek. sapmalarn en kts(Jr. lsa 'nn
u halde, ileri dinlerin gemite uygarlklann lm vaadini itkdr etmek ve Hristiyan umudunun temelini yk
nedeni olduklan sylenemezse de, bunun gene de teorik mak demektir.
olarak mmkn oldu~unu kabul edelim. Geri byle bir te yandan, bu vaadi geerli olarak kabul etmek de,
iddiay destekleyecek tarihi kantlar bulamyoruz, ama bu. insan hayatnn, eitli dnyevi sapmalarn sonunda yenile
byle bir tragedyann bundan sonra oynanmayacan gs- bilecei ekilde yeniden btn le tirile bilecei im/ann

termez. Bu sorunun temeline inebitmek iin, aratrmamz, tanmaktr. Bu btnleme mmkndr. nk temeli, dn-

tarihi olguJarn makrokozmozundan bireysel insan yaan yeviliin mallarnn tersine, ortak, anlalabilir, bitip tken-

tlSlnn mikrokozmozuna aktarmalyz. Balca konumuz mez, hibir ekilde kiinin elinden alnamaz ve tekelletiri
ileri dinlerin znde onulmaz biimde anti-sosyal olup ol- lemez bir maldr; yani, Tanr 'nn kendisidir. Bu nedenle,
madklan. nsan ilgisi ve enerjisi. dnyevi bir uygarln bireye uygulandnda, onu polis'in (blgesel, rksal, ya da
amalad ideallerden, br dnyaya ynelik bir dinin kltrel bir "birliin tt) dar snrlar ierisinde hapsetmez,
amalad ideallere do~ru kayarak odaklarsa, uygarln eit derecede keyfi ve yapayolan alternatifler, rnein

temsil ettii sylenen toplumsal deerlerin bundan zarar "faal" ya da "aklc" hayat, "toplum" ya da "dnce"
gnnesi zorunlu mudur? Baka bir syleyile, manevi hayat gibi, sapmalar iinde sapmalar arasnda bir seme

357
yapma zorunluguyla Iwr llOryo bra/maz: tan tersini'.
ona btn bunlar ieren bir "hayal", bir "iyi niye t, hayat

sunar. Bylece bireysel hayatn sapma/arn e aynlhlarm

n/erken, ayn zamanda toplum hayatm zora koan sapma-


lar da nlems olur. nk, bireysel yaantda bireysel
iradeyle aklanmayacah bir ge tanmad gibi, toplumun
"hayatnda" da birlemeye, bireylerin iyi ama-saydklar

lara erimek iin bilinli olarak birlemelertyle ak/ona


mayan herhangi bir bilinemez niceliin varln da habul
elmez. (7)

nsan, Tanr'y ararken, toplumsal bir i yapyordur.

(Hristiyanln) t/edii ey "adhaerere Deoudur; yani,


doruluk, gzellik, iymk kayna olarak Tanr'ya balan

mak. Bu, bireyin yenilernesi ve toplumun reformu iin


tek temel ilke, insan ilikilerinde yeni deneylerin' balan
g noktasdr ue dnyeui hayatn vaadlerini yerine getirme-
nin tek gerek umudu da bunun kabulne baldr. (8)

Tanr Sevgisi bu dnyada sa 'nn Insanolu 'nu kurtar


ola'ah eyleme getiyse. nsanolu 'nun, onu hendi grn-
nde yaratan Tanr 'ya daha fazla benzeme abalan da, Isa'
dan rnek almal. nsan insan kardeleri uruna kendini
feda etmeyi renmelidir. Tanr'y byle, Hristiyan inan-
cyla aramak ve izlemek. Tanr 'nn kendi yoludur, bir Hris
tiyann gznde. Dnyada bir insan ruhunun kurtuluu

arayabilecei tek yoldur. Dolaysyla, Tanr 'y arayarak, iz-


leyerek kendi ruhunu kurtarma abasyla komusuna kar

devini yerine getirme abas arsndaki antitez yanltr.

Tanr Efendimizi btn kalbinle ve ruhunla ve btn aklnla

seveceksin. /Lk ve en byk emir budur. ikincisi de buna


benzer: Komunu kendin gibi seveceksin. Btn Yasa ve
btn Peygamberler bu iki emre baldrJ9)

Bu iki faaliyet birbirinden ayrlamaz, nk "Grd-


~ kardeini sevmeyen, grmedi~i Tann 'y nasl sevsin?"
Tanr'y Tanr'nn istedi~i ekilde severek kendini kurtar

maya alan Hristiyan ruhu, Termopolai 'de toplumu u~


rona lerek kiisel erefini kurtaran Spartal kadar toplum-
sal bir varlktr; yalnz, Dnyadaki Hristiyan ruhu, Sparta
mikro-devletinden, ya da Roma Leviathan 'ndan daha fark
l bir toplumda yaamaktadr. Dnyevi bir birli~in de~il,
Tann lkesinin bir yurttadr, dolaysyla da bata gelen ve
en kapsaml amac kendisini herhangi bir dnyevi ehrin
dehasyla zdelemek de~il, Tann 'nn kendisiyle en yksek
komnyon ve en yksek benzer1i~ derecesine erimektir;
nsan kardeleriyle ilikileri, Tanr ile ilikilerinin sonular,
onun gerekleridir; kardelerine kar tavrndaki ls, Tan-
259 Bir Mslman mnzevi bir Hint prensini kabul ediyor. r'nn lnsano~lu 'na kar tavrnn sezgisi olmaldr; Tanr'

358
nn nsan sevmesi gibi onun da komusunu sevmesinin
yolu, Hristiyan 'n kendisi iin kazanmak istedi~i eyi onun
da kazanmasna yardmc olmaktr~ yani, Tanr ile daha
yakn bir komnyon iinde bulunmak ve Tanr 'ya daha ok
benzemek.
Bu, bir ruhun kendisi ve dnyadaki Hristiyan Kilise-
si'nin yesi baka ruhlar iin kendini ykml sayd~
amasa, u halde Hristiyanl~a gre Tanr 'nn iradesi her
hangi bir dny~vi toplumda olduundan ok daha ileri bir
derecede Cennette ve Yeryznde yerine getirilmelidir.
Gene aktr ki, Dnyadaki Militan Kilise, dnyevi toplum-
larda baanlm ya da baarlabilecek toplumsal amalan,
yalnz bunlar amalayan ve bunlarn tesinde bir ey iin

aba harcamayan dnyevi toplumlarda olduundan ok


daha baarl bir ekilde yerine getirecektir. Baka bir sy-
leyile, bu hayatta bireysel ruhlarn manevi i1erleyii, ken-
di yan-sra, baka yollardan salanabilecek olann ok te-
sinde bir toplumsal ilerleme de getirecektir. Hayatm eliik,
ama son derece doru ve nemli bir ilkesi, bir hedefe eri.
menin en iyi yolunun, O hedefin kendisini deil, ondan
daha ileri bir hedefi amalamak olmasdr_ Tevrat 'da Siiley-
mantn Semesi masalnn ve ncil'de insann hayatn kay-
bedip bulmas sznn anlam budurJ10)

Ah, insann zand, kavradn amall.


Yoksa cennet neye yararl( 11)

nsan'm Tanr'ya kardevi kavramyla komusuna


kar devi kavramnn arasndaki
uyumu n bu aklamasn,
Hristiyanl~n terimleri ierisinde yaptk; ama ayn ey,
Helen Dnyasn ele geirmek iin Hristiyanhkla yanan
Mithraizm, ya da Kybele ve his kltleri ierisind~, Hris 260 Epik romanslarn kahraman Lancelot gnah karmak iin bir
tiyanln Helen Dnyasn ele geirmesi gibi in Dnyasn mnzeviye gidiyor.
ele geiren Mahayana ierisinde de yaplabilirdi. nsana ben
zemeyen ve kiiselolmayan bir nihai manevi gereklik
inanc ve tapnmas ierisinde de yaplabilirdi. Hristiyanlk
erevesi iinde bunun rnei Huistiyanlk a~nn dr-
dnc yzylndaki geite grlr: bu dnemde, mminle-
rin kendilerini toplumsal devrelerinden bsbtn izole et
tikleri mnzevi Hristiyan tapnma biiminden, yalnzca
kiisel bir kurtulu amacyla Hristiyanca sevginin toplum
sal gerekleri arasndaki aldatc ayrl krmaya alan
"eoenobitie" (Kardee yaama) bir manastr hayat bii
mine geildi.

Keilerin cokularnn yaratt temel sorun hare-


ketin ayrlk
ve bireyci z.elliinden douyordu. Kei
yalnz kendi kurtuluunu mu aryordu? Yoksa hareketin
toplumsal bir amac da var myd? (drdnc yzylda)
Kiik Asya'da Kayserili Nasil'in rgtnn temel zellii,
toplumsal amaca asetik hareket iinde kesin ncelik 261 Wilheim Teli 1465'te politikadan tefekkr hayatna ekilen bir
vermekti ve bu denle baar." yeni bir Ir at ... z.el ve svire yurtseveri olan mnzevi Flue'li Nicholas' ziyaret ediyor.

359
ETKiN EVGi
262 nsanla kar hayrseverlik ou dinlerde insanlarn Tanr'ya, Tanr'nn dnya
ya sevgisini dile getirmenin dolambasz bir yolu olarak merkezi bir yer alr. Matta'nn
ncil'inde, sa'nn insani merhamet stne verdii dersleri anlatan Yedi Hayrseverlik
Eseri'nin bir paras.

kiisel bir aray olarak mnzeuilik-idealini yadsd, nkii snda kazand~ preslijle orantl lde etkili oluyordu.
bu ncil'in syledii insann komusuna seugi ve hizmet y- 475/76 'da Ermi Danie!, Konstantinopolis'teki Ortodoks
kmlln ortadan kaldryordu.(12) Patrii'nin elilerinin iste~i zerine Boazii 'nde, Anaplus'
taki stunundan inmeye raz olmu, Ortodoksluu mpara.
Hristiyanlntoplumsal amacnn byle aka ka- tor Basiliscus'un etkisinden kurtarmaya almt. Bu
bul, mnzevi hareketin daha egzantrik ve garip zelliklerini kutsal adamn imparatorluk ehrindeki Havariler Kilisesi'ne
vurgulama e~ilimi gsterdii, temeldeki arptlmam ve indi~i haberinden d kopan imparator kendi bakentini

gnlden tefekkr idealinden uzaklat bir dnemde, ok boaltarak yedi kilometre tedeki sarayna snmt. Er-
nemliydi; ama, mnzevinin kiisel kutsallk abas bile mi, yirmidrt yldan beri o stunun zerinde yayordu,

Hristiyan sevgisinin geerli bir ifadesi olarak genellikle hayatnn sonuna kadar da orada kalmaya niyeUiydi; byle
kabul ediliyor, ada insanlar bundan kuvvet ve ilham al bir insann halkn derdini duyarak inzivasndan aynlmay
yordu: "Drdnc yzyln ikinci yarsnda Msr'daki l kabul etmesi mparator'un ynetim tarznn kt}ne ezi
mnzevilerine y~nla insan ziyarete gider, allm bir for- ci bir yargyd. Ermi Daniel yolda hastalar mucizelerle iyi
mlle, "Bana bir ey syle de yaayaym, baba, derler ederek Konstantinopolis papazlarn, halkn toplad, dnek
di.,,(13) Aynca. bir mnzevinin dnyevi bir buhrana m mparator'u yazlk evinde basmaya gitti. Koruyucular kala
dahale etmek zere dnyaya dn, yalnZlk rejimi sra- bal ieriye brakmaynca, Ermi halk, ncil 'deki simge

360
sel hareketle, bekilerin elbiselerinin tozunu silkmeye da yevi bir ite geiren insandan ok daha geni bir evreyle
vet etti. Bu i muazzam bir gmbrtyle yerine getirilinl'l' etkin bir iliki iine girmesidir. Ama, bu doru yalnz Hris
nbetilerin o~u mparator'u brakp Ermi 'in ardna ta tiyan dinine mi zg; yoksa, mahalli dogmalann Bineksel
kldlar. mparator, ekip giden Ermi 'in arkasndan ricac biimlerine bakmadan kendileriyle nihai manevi gereklik
lar koturup onu Hebdomon'a ard; Konstantinopolis'e arasnda bir uyum salamak isteyen btn ileri dinlerin
dndkten sonra gene bouna onu sarayna davet etti. So- ortak bir zellii mi? rnein, Budist sangha 's, ya da
nunda mparator kiliseye gidip Ermi'in ayaldanna kapand; manastr mezhebi, Bat Hristiyanlnn geleneksel "hayr
herkesin nnde Ortodoks kalacana yemin ederek tahtn ileri" okulunda eitim grm kimselerce, toplumsal ahla-
kurtarabildi. Daniel ise, iini bylece bitirip, stununda ka kar kaytszl, ya da "bu dnya'nn ilerine etkin
oturmaya dnd. olarak katlmay nedeniyle uzun sredir eletiriImitir.
Bu hikayenin, Hristiyanlk Dnyasnda mnzevi bi-
reycilie kar manashdarn toplumsal hayr anlaynn Insanlarn dnya hayatndan eki/dii, bir ey kazanmad
genel gelimesinin yanstt temel doru kiisel Tann sev- , yiyeceklerin; basit insanlardan dilendikleri, ocuk
gisinden toplumsal bir devi de karabilen mtefekkir, yapmadklar byle bir rgtn, toplumun salna aykm
ya da mistiin, toplumsal amalarn "dnyada" gerekle olduu bazan ileri sriiliir. Buna verilen eitli cevaplar
tirmeye alan, hayatn askeri, ya da siyasi dzeyde dn- vardr. Hayatn amac nedir? Ama bir Aydnlanma sala-

361
maksa, "topluluun en ileri zekiil yelerinden bazlarnn rumdan kmak isteyen mez insan-alt bir rolIe kendini
kapal denebilecek bir hayat yaayarak toplumsal faaliyet- snrlamak ~onnda kalr. Bu felsefe nsan ', Tanr inayetin-
lere karmamalar ve toplumsal balarla bal olmamalar den esinlenen bir ermi degil, bir tanr yapmak ister; bu da,
topluluk iin de olumlu toplumsal ve ahlaki bir kazantr. " insan ruhunun tayamayacag kadar ar bir yk olduu
Bu gibi insanlar tarihin afandan bu yana dnyevi istek- iin, filozof bunu bir roloynama dzeyinde bile baaramaz.
lerden arnm bir inziva hayatnn rneklerini vermi, ken- Ancak Tanr'nn kendisine verdii, Tanr'nn br yaratk
dileri zerindeki stn denetimleri ve gelimeleriyle, kralla- larna kar sevgi ve acmay atarak bu yk hafifletir.

rn danmanlar. halkn retmenleri, herkes iin rnek Felsefenin en sinsi ktl, nsan 'n Tanr idealini, insan
olmulardr.(14) bilge gri.innde yeniden ekillendirmektir; ilkel korku
Tanrs yerine akliletirHmi bir kusursuzluk putundan ba

phesiz btn bunlar Hristiyanlk iin olduu kadar ka verecei bir ey yoktur, inan gvenlii arayan ruhlara.
Budizm iin de geerli olabilir. Bu do~ru, Budizm'in Maha- phesiz ermi olabilecek birok insan filozoflarn

yana okulunun Bodhisattva retisinde aka grlm, toplum-d pratiklerinin t.zana derek kendi dini ideal-

btn sonularyla ele alnmt. lerine kar gnah ilemilerdir. Kendini dnyadan manen
ayrmak, Tanr 'nn dnyaya kar sevgisini paylamaktan Vf'

Bodhisattva, ayrca, mantki bir kavramdr. OnLlIl mii- bu dnyay deitirme abasna katlmaktan daha kolay
ritleri, hayat tektir ve biz herkes iin yayoruz, diyorlar. bir itir; Helen Dnyasnda ileri dinler geldikleri vakit fe!-
Onun iin kendine almaktansa herkese almak daha sefeyi, yerleik geleneiyle, saygnlyla hazr bulmulard.
soyludur. /yi, kt btn davranlar, baka insanlara zarar Bu felsefe, tanrsal sevgi alevinin snk yanci ruhlar
veya yarar getirir, bilerek yaplm iyilikler de btn .fethetmek iin bekliyordu. Ermi olmaya kalkanlann o
yaayan varlklar aydnlanmaya gtrr. Ama gerekten u, belki de ounluu yar yolda kaid; ama bir lye
byk insan o kadar kendini unutur hi kendi hak ettii kadar Hristiyan idealine uygun ekilde davranabilen azn
dlleri umursamaz, onu da herkese 'verir. Bodhisattva: lk, Roma, Helen Uygarln gemiteki intihar niteliin
"Bu Parluarta, ya da Parinamana retisi Budizm 'in daha de hareketlerinin nihai sonularndan kurtarmay baara
nceden anlattklar;na aykrysa, o zaman su o eski anlat maynca, Hristiyan toplumunun ayakta kalmasn salaya
lanlardadr. nk Kar.ma retisi souk, kat, gtur; bildi. Btn bunlardan anlalyor ki ileri dinler, toplumsal
meziyetin aktarlmas ise seugi ile, scaklkla, zevkle dolu- birer ur olmak yle dursun, manevi olduu kadar toplum-
dur. .. dedi. (15) sal hayatn da besini olmulardr.
Evrensel dinlerin sinsice uygarlklar yok ettii gr-
Bu reti, ge!ek aydnlanmann yalnzca bireysel nn kart, bunlarn aslnda kurtarc olduklar, daha do
aba ve meziyetin dj oldUunu, bakalarnn edindii rusu bireysel temsilcilerin deil de genelolarak trn kurta-
meziyet yoluyla salanan sallantl kurtulu fikrinin zayf rclar olduu grdr. Bu adan bakld~nda, evren-
dnceli ve tembelolanlara tehlikeli imKanlar vereceini sel dinlerin varlk nedeni, bir uygarln zlmesiyle br-
ileri srmekte devam eden anlktan yana eski kafal~ Budist- nn douu arasnda geen tehlikeli ara dnemde deerli
ler iin srekli bir engeldi. Arlklann, "hayr ileri "nin hayat tohumunu koruyarak tr canl tutmalandr. Uygar-
deerini ya da toplum iinde eylemi yadsmalarnn Budist lklarn, kendi bana bir ama olarak mutlak bir deeri ol-
retiye uygun oldUunu itiraf etmemiz gerekir, nk duu varsaylan bu yeniden retilmelerinin tekrarlanan s-
buna gre "i, kurtulu younda olan insan iin iyidir, reCinde, dinler yararl ve belki zorunlu, ama ikincil ve geici
ama kurtulduktan sonra bunlarn bir nemi kalmaz".(16) olaylardr. Tarihi verileri yzeysel bir ekilde okuduumuz
Ama, sevgi ve duygudah~n Budizm 'e yeniden alnmas, da, baz durumlarda biz de bu sonuca varabiliriz. rnein,
Budizm 'in temel retisi olan kendini yok etme anlayn aktr ki, Hristiyan Kilisesi, l Helen Toplumuyla ayn
bilinli bir ekilde inkar ettii halde, Tanr sevgisi ile nsan topraklarda doan Bat Toplumu arasnda bir balant hal-
sevgisinin kart de~il, birbirini tamamlayan eyler oldu~u kas olmutur; in Dnyasnda da, Hristiyanlk a~nn
nun anlalmasnda tarihi bir dnm noktas olan bir adrndi. ikinci ve nc yzyllannn dnemecinde Han hanedan
Kendini br dnyaya veren erm.iin greneksel ele mn kn izleyen fetret dneminde Mahayana dini buna
tirisi, meru hedefi olarak, toptan kaytszl salk veren fi benzer bir roloynamt. Ama btn bunlarn gzlemlen
lozoDan se.er. Bunlara gre bu dnyadan ekilme ii, uzak mesinden kacak zorunlu sonu, bir kilisenin balca
kalnan sre ierisinde kazanlan derin gleri pratikte uy- amacnn yeni bir uygarln douunda "krizalit" rol
gulamak zere yeniden dnyaya dn le sonulanmamal oynamas gerektii deildir, Tam tersine, dinin ya da dini
dr. Hinayanac, Stoac ve Epikurosu bilge ideali, insanst inancn znn ne olduunu kendi kendimize sorduumuz
ve tanrsal bir kendine-yeterlilik roln oynamak zere anda, bu gibi olaylarn ya da srelerin kronolojik raslan-
nsan 'dan vazgemeyi gerektirir, bylece bu imkansz du- sal birleimlerinden varsaymsal karsamalar yapmaktan

362
\azgemek gerektiini anlarz. nemli olan, dini inancn herhangi bir yerinde olduundan ok daha uzun bir sreyle
inayete bal oluudur. Din, bir kpek gibi, insana hizmet bamszlndan yoksun klnd Dou Ortodoks Hristi

etmeye arlamaz. yanlnda bile, Bulgaristan'a Ortodoks Ruhani Kurumu'


BeUi yer ve zamanlarda yaayan dinler dini olmayan nun getirilmesi Bogomilizm olarak biimlenen bir tepki
amalara hizmet etmeye arlm, ya da itilmilerdir. yaratt. Modern ada ise en azndan bir byk Dou Orta
Ama, tarihlerindeki bu evreleri onlarn varlk nedeni say- doks lke vard: Rusya. Burada da yerleik Kilise kurumuna
mak, gerek misyonlarn yanl anlamak, yanl yorumla uymama eilimi en azndan ngilizce-konuulan lkelerde-
mak demeklir. Byle dnyevi amalara hizmet onlann mis- ki kadar yaygn olmutur.
yonu deil, misyondan sapmalardr. leri dinler ne zaman Bu eitten bamszlk iddialar, Kilise'nin dini ol-
byle yan so kaklara saptlarsa, taraflarlar arasnda, dinin mayan amalarda kullanLmasna' boyun eememe tavn
gerek amacna sadk kalan ruhani dnceli bir aznlk Hristiyan Kilisesi tarihinde istisnai olaylar deildir. Kuraln

oldu. istisnai oLarak bozuluuna kar, kuraim hakl gsterilmesini


Roma imparatorluunda Hristiyan Kilisesi bir zaman temsil ederler. Onbirinci yzyldaki Hildebrand hareketi
geLince yalnz hogryle karlanmakla kalmad, devletin yeni bir din kurmu olmad. Eski Hristiyan Kilisesinden
bir dairesi haline getirildi. O zaman, mnzeviler llere e- kupu deil, onun diriliiydi bu. Protestanlk iindeki
kildiler ve Donatistler, Nasturiler, MonofiziUer, Monor "Noneonformist'" (yerleik kuruma uymayan) hareket de
ilierin "Emperyalist" (Meliki) diye adlandrdklan Kilise'den geici bir ltdan ibaret deildi. Bugn ngiltere ile sko
srayla ayrldlar. Bat.'da, diriltilen imparatorluk hkmeti ya'dan baka, yerleik kilise kurumlarna sahip ngilizce
Roma Papaln ve onun ynetiminde olan Kilise rgtn, konuan lke yoktur_ Birleik Devletler de dahil olmak ze-
"M"eliki" Ortodoks Kilisesinin Dou Roma tmparatorlu- re btn tekilerde, btn Protestan Kiliseleri, aynca Kata-
unda indirgendii duruma getirmeye kalknca, Kilisenin lik Kilise devlet denetiminin dndadr; Rusya'da da, 1917
zgrlne yneltilen bu dnyevi meydan okuma on birin Devriminden sonra, Kilise Kurumuna uymayan Rus dindar-
ci ;e on ikinci yzyllarda Papalk nderliinde zafere ula. larnn niee mcadelelerle kazand zgrlk nimeti Dou
tnlan kudretli direni hareketine yol at. Papalk ile Impa Ortodoks Kilisesine bana kaklrcasna baland. Dine
ratorluk arasndaki atma ilkin byle balad. Papalk, dman bu politik rejimin Kilise'yi yerleik dzenin dna
Bat Roma Imparatorluuna, Ortaa Bat Hristiyan Top karmas phesiz bir iyi niyet eseri deildi.
lumunun asl ynetici kurumu olduu iddiasn kabul etti- leri dinlerin devletlere, ya da baka dnyevi kunm
rince, onun bu yar politik iktidar klna brnmesi nce lara baml klnmas ilkel alara dn demektir. O a
Konsey Hareketine, sonra da Protestan Reformuna yol at. da, din, manevi, corafi alan snrl bir uygarhkoncesi
Luther'd ve Anglikan Protestanlar yamurdan kaarken toplumun, ya da erken uygarln toplam kltrnn asli bir
doluya tutuldular. Dosdoru otokratik mahalli prensierin parasyd. Ama, ileri dinler her zaman kendilerini dnyevi

penesine dtler; Kalvinistler ise, varkalabildikleri yerler- toplumsal, kltrel engellerden uzak tutmaya alacaklardr;
de, ancak Muhammed'in siyasi denetimi ele geirme yolu- nk bu, gerek misyonlarn yerine getirebilmelerinin vaz-
na bavurarak mahalli hkmetlerin klesi olmaktan kendi- geilmez kouludur, Bu misyon, insanlarn birbirleriyle top-
lerini kurtarabildiler. ngiltere'de Kraliyet Anglikan Protes umsal, ya da kltrel ilikileriyle do~rudan do~ruya ilin

tan Kilisesini kendine baml duruma getirince, Yerleik tili deildir; ilgi alan, her insan bireyiyle, ileri dinlerin yeni
Kurumdan kopan Serbest Kiliseler ngiltere'de gerek Kilise bir grmn (visian) verdikleri insan-tesi m"anevi varlk
roln oynadlar. Kilisenin, Hristiyan Dnyasnn baka arasndaki ilikidir.

40 Ayr trden toplumlar m?


Bu incelemede, ilkin uygarlkLarn zlmesiyle ilgili hristiyanlnRoma Katalik kolu etkili bir ekilde birle
olarak evrensel kiliselerden sz etmitik.(l) Hristiyan Kili tirici olan "kilise"lerde toplanmlardr. Dou Ortodoks,
sesi, incelediimiz bu trden kurumlarn ilk rnei olduu Bat Protestan Hristiyan Kiliseleri ise, ortak bir ruhani

iin hristiyanln "kilise" kelimesini tr iin genel bir de- hkmetin organlar olmakszn birbirleriyle komnyon
yim olarak kuandk. Bu sz kullanldr ama, yeterince iindedir, teki ileri dinlerin ruhani rgtlenmesi ise ---rne-
uygun deildir. "Kilise" kelimesi birleik bir ruhani hk- in Hristiyanln quaker eidi- bundan daha da gev-

met demektir; oysa ileri dinlerin yalnz ikisinde kilise dedi- rktir.

imiz kurumlar toplumsal aratrlar. Tantrik Mahayana ile Bu ncelemenin daha nceki alt blmnde kiliseleri

363
uygarlklarstne incelememiz iinde ele aldk, uygarlk
trnden toplumlann tarihleri iinde griHegelen olaylar
olarak gzden geirdik. Uygarlklarn, yakn zamanlarda
tarih incelemesinin allm alanlar haline gelen politik
birliklerin (yani, eitli trlerden devletler) yannda, grece
daha "anlalabilir inceleme alanlar" (2) olduunu grdk.
Btn kurumlar kiileraras ilikiler takmlardr; bir ili
kiler takm da, kendisi daha kapsaml bir iliki iinde ol
maz da btn br ilikileri de iine alrsa, ancak o zaman
anlalabilir. Anlalabilirlik byle tanmlannca, bir kavram
olur, nk ancak Evren 'in tamam btnyle anlalabilir
bir eydir; ama, bizim insani dncemiz Evren konusunda
bilgimizin ksmi olduunu anlayacak kadar ok ey biliyor.
Bu incelemeni timdiki blmnde "kiliseler"i kendi
TOPLUMSAL AYN
balarna ele almak istiyoruz; balang ksmnda da kilise
263 mparator Marcus Aurelius kurban treninde. En eski dinlerin
lerle uygarlklann ilikileri konusunda iki olumsuz sonuca
toplumsal bir amac vard, toplumlarnn yapsn, kimi~ini pekitir
vardk. Bir kilisenin ykseliinin, bir uygarl~n geici, ya da
rnek iin insanlann Tanr ile ilikilerini toplumsallatrarak bireysel
kesin kyle ok kez a~da olmasnn bir tarihi olgu
ruhaniliiti en aza indirgiyorlard.
olmakla birlikte, uygarlklarn z nedeninin kiliseler
olmad~n grdk. kinci olarak da, baz durumlarda,
kilisenin, km ve yklm bir uygarl~a akraba yeni bir
uygarl~n doumunda bir krizallt grevi gnnekle birlik-
te, toplumlarn uygarlk dedi~imiz trne yaplm bu
tarihi hizmetin kiliselerin varlk nedeni olmad sonucuna
vardk. Tam tersine, bu yabanc amaca hizmete saptrlan
kiliseler asli zelliklerini kaybetmi ve kendilerine zg i
levi yerine getinneleri nlenmitir.
Kiliselerin asli ilevleri bundan nceki ksmn son
paragrafnda belirtilmiti. Kiliseler ileri dinlerin kurumsal
atlardr ve ileri dinlerin, onlan daha eski din trlerinden
ayran gerek misyonlar, insanlarn Evrenin iinde ve ar
dnda ve tesinde bulunan insan-an varlkla dolaysz kii
sel iliki iine sokmaktr; ileri dinlerden nce insanlar bu
nihai manevi gereklikle ancak dolayl yoldan, bireyin top
lumsal ortam olan uygarl~n ya da uygarlk-ncesi toplu.
mun aracl~yla ilikiye geebiliyorlard.
Kilisenin misyonunu bu ekilde aklamak bu incele-
mede henz ele alnmam birok soru dourur. "neri
dinler"le daha eski din trleri arasndaki aync zellik
nedir? Ueri dinler, tarihi olarak, daha eski dinlerden mi tre
mitir? ~yle ise, ne dereceye kadar kendilerini tarihi nc-
lerlnden ayrnay baarabilmilerdir? Ileri dinler bireyola
rak insanlara hitap ettiklerlne gre, niin kiliseler halince
cisimlemilerdu, niin kiliselerin kurumsal yaps bazan
katlam, her zaman manevi bakmdan yetersiz, hatta
birka durumda rezalet olmutur?
t
Bu sorular, dinin yaps stne daha temel sorulara yol
aar. Din, insan yaradlnn isel, yabanclamazbir yetisi
midir? Yoksa, din, insann toplumsall~nn dile geli yoila
nndan sadece bir tanesi midir? Byleyse, bir uygarl~n
dnyevi ilerleyii ve ~lenmesiyle; alabilen, "'iimas
gereken ve baz durumlarda imdiden alm olan, olgun-

364
lamam bir dile geli biimi midir? Bu dizi~eki sorulann
sonuncusu en can alc olan. Dinin nesnesi bir gereklik
midir? Yo~sa, aklanabilen, rtlebilen. rtlmesi
gerekli ve baz durumlarda imdiden rtlm olan bir
yanlsama m? Bu sorular, bu ve bundan sonraki ksmda,
burada sunulduklar srayla ele alnacaktr.
leri dinlerin aync zellii, onlar eski dinlere gre
yeni bir balang yapan ey. ileri dinlerin insanlara, bu in-
sanlarn baka etkinlikleriyle katldklan toplumlannn ara-
clyla deil, bireysel kiiler olarak dorudan doruya
hitap etmeleridir.
nsann ze1li~i toplumsal bir hayvan olmann yan
~ra bir kii olmaktr. Toplumsallk, insann birok baka
yaayan yaratk tryle paylat bir zelliktir; rnein
kurtlarla. ya da termitlerle. nsann kiilii ise, onu bu ge-
zogendeki ynla hayat eidi arasnda benzersiz klar. Ata-
lanmzln kiilik kazanmalar, onlarn
insan statsne
,
varmay baarmalarn anlatmann bir yoludur. Ama
imdiye kadarki tnsanl~n ya lek olarak alnrsa, insan
tarihinin ok ge bir tarihine kadar toplumsallk insar haya-
t,nn nde gelen zellii olmakta devam etmitir. nsanlar
iinde doduklar ve bydkleri toplumun erevesinde
yaam, duygulanm, dnm ve hareket etmilerdir
ve dinleri de bu kurala bir istisna yaratmamtr.
Yalnz uygarlk-ncesi toplumlar deil, ilk uygarlk
lar da -rne~in, SmerAkat ve Msr uygarlklar- yele-
rinin, dinleri de dahil, hayatlarnn btn yanlarnn bu
uygarlk kapsam iinde bulunmas anlamnda, "anlailabilir
inceleme alanlar" olmulardr. Bu toplumlarn toplumsal
yaps monolitikti. Tarm, hayvanclk, hkmet ve sava
dini etkinliklerdi; dolaysyla da, Hristiyan dilinde dini
eylem ve dnceden ayr, "dnyevi" diye adlandnlacak
herhangi bir bamsz dini pratik ya da inan yoktu. nsann
nsanla ilikisinin ve nsann doal dnyayla ilikisinin do
laym dinden geiyordu. Bylece, en eski uygarlklar a
da iinde olmak zere eski insanlk tarihi kubak bir g-
rle ele alnabilir, burada nce uygarlkncesi toplumlar,
sonra da uygarlklar,kendine-yeterli "anlabilir alanlar"
saylabilir. Ancak ikinci tipten uygarlklara, ve bu sonraki
uygarlklann zlme aamalarma vardmz zamandr ki,
ileri dinleri cisimletiren kiliselerle karlanz; bunlar artk KSEL ARAY
iinde doduklar Z1en toplumlann kltrnn birer 264 "Tann Adam" diye adlardm'lan Alexis beinci yzylda Dou
grnmnden ibaretmi gibi ele alndarsa, anlalr olmaz- Roma toplumuna srt evirerek, gezgin dilenci k~mda Hristiyanca
lar. Onlarn douu
insan yaradlnn ikiciliinin ne k hayat yaamaya koyuldu.
mas demektir. tnsan sadece bir toplumsal hayvan deildir;
ayn zamanda nihai bir manevi gereklikle dolaysz iliki
arayan bir kiiliktir.
Bu noktadan sonra -bu nokta: insanlk tarihinde yeni
bir nn ~alangcn iaretlernektedir- tarih incelememi
zi yalnz uygarlklar erevesi ierisinde Stdremeyiz; ayn
zamanda insanlar atarlan kalma uygarlklara klelikten
kurtaran, dolaysyla birok uygarln yelerinden de taraf-

365
tar kazanabilen ileri dinleri de hesaba katmalyz. Alalanmz dr. Ayrca, Yahudilik, Zerdt!k gemile en azndan
insan olal beri, toplumsal hayvan olarak insanla kii olarak Budizm, Hristiyanlk, slamk kadar kkten bir kopu
nsan arasnda gizli duran gerilim artk a~a kar; bu nok- yaratmlardr. Yahudilik Yahova dndaki btn tannlann
tadan sonra, insan tarihinin, uygarlklar tarihi ve ileri din- ilkin meru tapnma nesneleri olmadklarn, sonra da var
ler tarihi olarak ikiye aynmasnda toplumsal olarak yansr. olmadklarn sylemitir. Zerdtlk kendisinden nceki
Yakn tarihin bu iki ayn ak, tek ve her eyi kapsayan bir Ari panteonunun btn tanrlarn zebaniler olarak kabul
toplum tr erevesi iinde incelenemez artk. etmitir. Ama, bu eski dini n hibiri yeni yolu kararl

Bugn de yaayan balca ileri dinler Isliimlk, Hris bir ekilde benimsememilerdir. de, yeni balangc
tiyanlk, Hinduizm, Yabudilik, Zerdtlk, Budizm'dir. iaretleyen izginin stnde, bir aya~ bir yanda, teki br

Burada onlan, dnyada belirilerinin tarihi srasyla yazyo yanda, kararszca oyalanmlardr.
ruz ama en eski olan ikisinin, yani Hinduizm'le Yahudiliin Kadir-i mutlak Tanr'nn rol konusunda, gerek Hris
balang tarihleri kesin olarak bUinemez; nk bu ikisi, tiyan, gerek Mslman dnne ok eliik grnecek
sonraki drdnn tersine, dini dzeyde gemile devrimci bir ekilde ikici bir dnce aamasnda donup kalmlardr.
bir kopu yaratan, ya da byle yaptklar taraftarlannca Tanr 'y Evren 'in her yerde hazr, nazr efendisi olarak gr

iddia edilen, tarihi kantlarla varlklan desteklenmi kiiler meye baladktan sonra, gene de O 'nu, bir zamanlar tapnl
tarafndan kurulmamtr. Ileri dinlerin alts da tarihleri d ekilde, bir toplum, ya da toplulu~un kendine zg

boyunca birok deiiklik geirmitir, ama Hinduizm ile mahalli tanns olarak grmekte devam etmilerdir. Bylece,
Yabudili~in geirdi~i de~iiklikler daha uzun bir sre iin bu ileri dinlerin herbiri, ileri din haline gelirken, belirli bir
de gerekleti, kkenlerini de kesinlikle tek bir kurucuya topluluk, ya da toplumun btnsel kltrnn bir paras
ba~lamak mmkn de~i1dir. Yabudilik'de, Musa tarihi bir olmay da srdrmlerdir. Ayn zamanda Hindu, Yahudi,

kii olabilir. Ad -ba ksm kopmu bir Msr adn andr ya da ran toplumlarnn bir yesi olmakszn Hindu,
yor ("Moses" olarak)- gerek bir kiinin sabici ad olabi Yahudi, ya da Zerdt dinlerini kabul etmek hibir zaman
Iir; Musa'nn sonradan Yahudilik haline gelen tektannc bir mmkn olmamtr. Yahudili~i, ya da Zerdtl~ be
dini kurdu~u dnlebilir. Gelgelelim, Yahudilik tarihinde nimsemek bir Hristiyan iin dnyevi kurumlar saylacak
bulunan ilk kesin kantlar srail ve Yahudiye Peygamberle. eylerle zlmez biimde i ie gemi dini ayinleri kap-

rinin . . sekizinci, yedinci, altnc yzyllar boyunca mey- sayan bir yasalar sistemini kabul etmeyi gerektirmitir.
dana getirilmi yazlardr_ Hinduizm tarihinde Upaniad 'la- Hinduizmi kabul etmek bir kast iine girmeyi, Hindu kast
rn yazarlar yaklak olarak srail ve Yabudiye peygamber dzeninin getirdii kstlamalara boyun emeyi zorunlu kl
lerinin adaydlar. Bu hesaba gre, ileri dinlerin k mtr. Bu durum, niin bu dine daha az insann katld

.
Amos ile Hosea kua~ndan . Muhammed 'e kadarki aa~.. n, asl taraflararn da, kskana koruduklar cemaatieri-
yukan on yzyllk sreye yaylr. ne yeni insanlarn girmesini gnlsz karladklarn aklar.
Btn ileri dinlerin ortak zellikleri bunlann herbiri- lk ileri dinin kendilerini geleneksel toplumsal
nin tek bir uygarln erevesi iinde do~maSl. kendini kalptan kurtarmaktaki baarszl ayn zamanda daha ileri
bir lye kadar bu toplumsal kalptan kurtannas, ama hi- yeni dinlerin onlardan niin do~du~unu da aklar. Hin-
birinin de tam olarak kopamamasdr. Yalnz, kendilerini duizm, Yahudilik, Zerdtlk evrenselolarak geerli do
koparmada ulatklar dereceye gre birbirlerinden nemli rular, evrenselolarak uygulanabilir ilkeleri bulmu, ama
lde aynlrlar. bunlar nsanl~n ayncalkl kesimlerine, yani Hint, ran
Hinduizm1e Budizm Hind Uygarh~nn, Yahudilik uygarlklarnn, iki Suriye toplnlu~u.olan srail ile Yabudi
Suriye Uygarh~nn, Zerdtlk ran Uygarl~nn, Hris ye'nin miraslarna aymnlard. Yeni ileri dinler bunlan
tiyanlk, slamk ise zlen Suriye ve Helen UygarlkJan btn nsanla yaymay stlendiler. .
nn gelerinin iinde kart~ "kltr-bileimi" iinde do Hinduizm 'den kopan Budistlef Hindistan 'm temel
dular.(3) toplumsal kurumu olan kast dzenini umursaroadlar;
Daha gen olan teki ileri din gibi Hinduizm, Ya- bylece de, insan soyunun yarsn, bu arada Kore, Japonya,
hudilik, Zerdtlk de tanry Hint, srail, Iran toplum Vietnam 'daki uydu toplumlaryla in Dnyasnn btnn
Iannn toplumsal tanrsalh~nn ok zerinde, tesinde bir kazandlar. Ama, Budizm 'in bu evrense1li~inin bedeli iinde
eyolarak grrler. Brahma, Yahva btn Evren 'in hereye dodu~u Hint toplumu tarafndan daba sonra yadsnnas
kadir, her yerde var olan efendileridir; Hrmz'n alnya oldu.
zs da ayndr; ancak, imdiki kozIDik a~da, onun bu Yahudiliin belirli bir toplumun kltrne ayrlmaz
evrensel egemenlii dman Ehrimen 'in tehdidi altndadr. ekilde ba~l m, yoksa, geleneksel kltr, maballi ulusai
Tanry evrenselolarak kavraylarnn tutarl bir sonucu kimlii ne olursa olsun, herhangi bir kiinin benimseyebile-
Olarak, bu dinlerin mlninleri inanlarn bu inanlarn do~ ce~i bir din mi oldu~u konusu, hristiyanl~n ilk kuanda,
duu toplumlarn snrlarnn tesine yaymaya alm lar- balangtaki Yahudi.Hristiyan mezhebiyle Ermi Pav

366
PUTPERESTLK
MtRAs
265, 266 leri din-
ler daha eski din ge-
leneklerinin kalpIa
nndan kendilerini
bsbtn kUrtarama-
mlard. Mslman-
lar'n Kabe'deki
Karata 'a sayg gs-

termeleri de slam
ncesi Orta Dou

dinlerinden kalma
bir kttr.

367
lus'un almas sonucunda ortaya kan genel Hristiyan
Kilisesi arasndaki tartmann nedeniydi. Pavlus ile
Petrus'un ayrl~a engelolmak iin ortak abalarna karn
genel Hristiyan Kilisesi 'nin Yahudilikten ayrlmas bu e
itten tek olay de~i1dir. Alt yzyl sonra, gene Yahudilik
SLAMA KALAN MRAS ten esinlenen bir baka misyon sahibi din, yani slamiyet,
267,268,269 Yukanda, brahim ile shak' konu alan Ms Hristiyanl~n yapt~ gibi, Yahudili~in kefetti~i ama ge
lman minyatrleri. Ort~da: Samson'un Filistinlile!'in tap re~ince yaymad~ do~rulan ve ilkeleri Yahudi olmayanlara
na~n ykmas!. Aa~da: Muhammed'in Mekke'den ka da yaymak zere Yahudilikten ayrld.
n sa onaylayarak seyrediyor. Zerdtl~n tarihinde de ayn hikayeyi izliyoruz.
Zerdtl~n Sasani mparatorluunun kurumlam dini
oldu~u a~da, Hristiyanlk ann nc yzylnda
Maniheizm ve beinci yzylnda da Mazdakizrn ondan ayn
dlar. Bundan sonraki ada, hem Sasani mparatorlu~,
hem de Roma mparatorluunun yars Araplar tarafndan
fethediHnce, yeni rejimin ran 'daki Zerdt uyruklar
Irak, Suriye ve Msr'daki Hristiyan uyruklardan ok daha
kolay ve abuk, slamiyetl kabul ettiler.
Budim Hristiyanlk, slamik de evrensellie y.
rekten ba~ldr, ya da zamanla yle olmutur. Bu dinlerin
de nsanl~n btnn kendine ekmeye alnutr.
Her nn de biila birlikte var olmas bu ortak hedeflerine
varamadklarn gsteriyor; ama, herbiri de ok sayda degi

ik uygarlklarn blgese! alanlar olan koca ktalar kendi


saflarna katmay baarmtr.stelik, hepsi de bu baary,
bugnk teknolojik ilerlemeyle "mesafenin yok edilmesi "n-
den nce ellerinin altnda bulunan ilkel ulatrma aralary
la kazanmlardr. (4)
Bu misyonerlik baars sayesinde Budizm, Hristi

yanlk, slamlk tarihi kkenlerinin gereksiz kalbromdan


kendilerini kurtarabilmilerdir; oysa, Hinduizm, Yahudilik,
Zerdtlk hala atadan kalma uygarl~n davranlann,
greneklerini yaatmaya devam- etmektedir. Ama, nc
diin kendilerini gelenekten kurtarmalar bile aneak ksmi
bir lde gerekleebiimitir.
Hristiyanl~n en byk ayini olan Eueharist, Akdeni
zin bitkisel tannsna tapnmann bir biimidir, arap ve ek-
mek "ge"leri ise blgesel rnlerdir. Japonya'ya giden bir
ziyareti bunun mahallili~ini hemen griir; nk orada
bu~dayruhu de~i1,
pirin-ruhu tanrsaldr ve Akdeniz'in
hayati maddelerine okadar yabancdr ki ziyareti ekmek
isterse bunun iin Portekizce pan kelimesini kullanmaldr.
Hristiyanl~n protestan olmayan byk kesiminde Tanr 'nn
Byk Anas da Theotokos olarak tapnlan bir varlktr.
te yandan Protestanlar da, bir insan tanrlatrmakta'
br Hristiyanlarla ayn grtedirler; oysa bu, Msr ve
Helen "putperestli~i"ne uygun bir davran olarak Yahudi
leri dehete drr. niteryenler de, furistiyanlk dna
dmek pahasna bunu yadsmlardr.

niteryenler gibi Mslmanlar da Hristiyanllin


Yahudi tektanncl~ndan sapmasna kar bir tepkiyi tem
sil ederler. slam da tektanrclk konusunda Yahudilik

368
kadar lololiterdir. Yilnz, Yahudilik gibi slamlk da
putperest gemiinden izler tar. Mekke'ye baca gitmek,
Kabe duvarlan iindeki Karata 'a (Hacer.i Esved'e) tapn
mak sl.mncesi Arabistan'dan kalma bir mirastr. Mekke'
deki Karata bir baetylus'tur (Samice "Tann'nn banna~"
anlamna gelen bir bileik kelimenin Latinceletirilmi
BUDzM'E KALAN MRAS
biimi). Doiaysyla, t.. 204'de Pessinus, ya da Bergama' 270, 271 Doktrin tutarszl~ yznden Buda atalarndan
dan, LS. 21S'de Emesa'dan Roma'ya getirilen karatalarla kalan Hindu dininden kopmutu ama, lmden sonra diri-
Hintisi vardr. Aynca Mslman yasas da, Yahudi yasas, li Hint gelene~inde ylesine kkl bir inant ki Budizm de
btn ilkel yasalar gibi, bir btndr. Yahudilik gibi slam' bunu tartmasz kabul etti. Aa~da: Budist hayat ark
da da dini yasayla dnyevi yasa arasnda bir izgi ekmek ruhlarn srekli diriliini gsteriyor. Altta: Nirvana'ya ermi
imkanszdr.
Buda.
Hristiyanlkla slamiyeti btn nsanlk iin dinler
haline getirenler kurucularn arkasndan gelenlerdi. Kumcu
lann kendileri bu amata de~illerdi.
sa'nn ncil'de anlatlna baklrsa, onun ortodoks
bir Yahudi olmad~ru gsteren bir ey yoktur; byle olun
ca ufku da kendi ulusunun smrlaryla evrilmiti. Aziz
Matta'ya gre ncil'de,c5) habercilerine yabanclann ya da
Samaryallarn ziyaretine gitmemelerini, "srail evinin kay-
bolmu koyunlarna" gitmelerini syledi~i anlatlr. Aziz
Markus'a gre ncil 'de de, Kenanl kadtmo kendisine a
nsna verdiiilk olumsuz cevapta -bu sefer kat ve yara1a-
ye bir dille- ayn tutumu srdrd~ grlr.
Muhammed 'in ufku da kendi ulusunun snrlanyla
evriliydi. Araplarn, Yahudiler, Hristiyanlar gibi ''Kitab
olan Halk" olma istekleri ulusuluklann yanstyordu. Bu
istek, bir .uygarh~n kysnda yerlemi barbarlara zg bir
eydi: (6) Araplar Roma lmparatorlu~u kltrnn etkisi
altoda kaldklar iin mparatorluk uyruklannnkine ben.
zer bir din zlyorlard; ama ayn zamanda yeterince ba~m.
sz dnceli insanlar olduklar iin hameW komulannm
dinini olduu gibi, ona Araplara zg bir renk katmadan
benimsemek de istemiyorlard. Muhammed kua~ndan
Araplara gre Hristiyanlk Romallann, Yahudilik de Yahu
dilerin ulusal diniydi. Muhammed 'in yurttalanna s.indu~u
Tann grnis(7) Yahudilerin Tann grnis gibi, iki yan
byd. Evrenin Tanrs olmasnn yansra, ayn zamanda
Araplann ulusal Tannsyd. Sam, brahim 'in katksz
dininin dirilmesi olacakt ve bu seferinde de brahim soyun-
dan gelen "Seilmi Halk" o~lu shak'n Yahudi soyu de~il,
o~lu smail'in Arap soyu olacakt.
slam'daki bu milliyetilik gesi, slam dini Araplann
ulusal dini olarak Arabistan 'dan Roma ve Sasani mparator'
hklanno eski blgelerine tamnca daha da artt. Fatihler,
Arap olmayanlann Mslman olmasn pek istemiyorlard.
Egemenlik altna aldklan halklar, az vergi veren dindalar
olarak de~i1, fazladan vergi deyen gayri mslimler olarak
daha de~erliydi onlar iin. Arap krall~n baskna u~ratan
lar, Arap olmayan Zerdt ve Hristiyan uyruklan oldu.
Bunlar slam dnyasna girdiler, Araplan slam devletinin
tek yneticisi statsnden indirdiler, aynca da slamiyet'e,

369
o zamana kadar milliyetilikle evrenselli'in iki uzlamaz Suriye ve Helen kltrleri rakipsiz bir besleyici gc olan bir
ideali arasnda bocalamasna yol aan belirsizlikten kurtara "kltr-bileimi" oluturmulard ... kisi de evrensellik
cak bir rgt ve bir teoloji kazandrdlar.(S) Bylece, iddiasnda olan iki ileri dini bir arada olgunlatrmak tek

Muhammed'in dinine geen Arap olmayan kiiler kurucu rarlanmas g bir baardr. Sonradan gelip dini kabul eden-

nun kendisinin aydnlatmadan brakt bir gl zm ler olmasa Hristiyanlk kk bir Yahudi mezhebi olarak
oldular. kalabilir, slamiyet ise Yahudi-Hristiyan tektannclnn
slamiyet 'in gizil giilerinin bylece bir evrensel din ulusal Arap taklidi olabilirdi.
olarak hasad, dini olduu kadar, kltrel bakmdan da Budizm hibir zaman sadece hir Hindu mezhebi ola-
byk bir baar oldu. Ayn ey daha nce Hristiyanlk iin rak kalmak tehlikesiyle karlamad!. Dini kuran, Hindis
de szkonusu olmutu ve gerek yapanlar, gerekse bu ite tan'n kast kurumunu tanmayarak, Hint dnyasnn, insan

kullanlan aralar hep ayn oldu. Hristiyanlk gibi slamiye yaradlllnn psikosomatik karmaasnda psiik genin zel

tin de manevi, kltrel bymesine katks olan insanlar lii konusunda yaygn ekilde benimsedii kanya kar

bileik Suriye.Helen kltrlerinin mirass olan Gneybat karak, dinini eski Hint dininin arka-planndan karmt.

Asyallard. Eskiden bu iki uygarla katlm olanlar eski Buddha zamannda egemen olan kanya gre, insan psikesi
ayn ktrlerini unutmu, daha evrensel bir ekilde dn ebedi bir varlktr; iednk bir tefekkrle, Evren'in iinde,
meye balamlard. Ama, kltrel verimliliklerini unutma- ardnda, tesindeki nihai manevi gereklikle zde olduu

mlard. Tam tersine, ayr kimliklerini kaybeden eski grlr. Tat tuam asi: "Sen ite busun". Burada "sen

370
iSLA~I'DA HOGR
HIRiSTIYA LIKTA EZiYET
272, 273 )'lsman olmayp da
"Kitaba (nanan" insanlara
kar slam genellikle cmert
dananmtr. Yahudilik, Hris
tiyanlk Kur'an 'da karde

dinler olarak nitelenir. Soldaki


slam minyatr Muhammed'in
Hristiyan keilerle sohbetini
gsteriyor. Hristiyanlk can s
ke tarihi balantlar olan din-
lerin yelerine eziyet ederek
tek dOruyu savunduu iddia-
snglendinneye almtr.
Goya'nn Enkizisyon stne bu
duygulu yorumunun ad ok
sade: "Yahudi atalar oln;kLan
dolay".

insan ruhu, "bu" da nihai manevi gereklik oluyor. Buddha sebep olan ey bu istekti. stek bir kere yok edilirse insan
bu gn tam kartn savunarak insan "ruhu" diye bir kesin olarak bu dnyadan ayrlp kutsal bir yokluk durumu-
eyolmadn, insan yaradlnn psiik yan denen eyin na (Niruana 'ya) eriebilirdi.(9) Budizm 'in Z budur (en
aslnda sreksiz psiik durumlanil ak olduunu syledi. azndan, ilk "gneyii" biiminin z) Ama, sonraki "ku-
Buddha ile Hindu a~dalar arasndaki ayrlk ooa- zeyli" biimi (Malayana) deiir_ Bylece Budizm de
nlamazd. Ama Buddha 'nn nsanlk durumu kavram da, Hindu muhalifleriyle paylat ortak Hint geleneksel kl-
bunu ele almak iin nerdikleri de, Buddha 'nn muhalif- tr mirasnn paras olan bir inanca dayanr.
leriyle paylat ve hepsinin birden tartlmaz saydklar leri dinler, geleneksel kltrlerinin kalplanndan ken
bir Hint inancna dayanyordu. ki taraf da, insann bu dn dilerini kurtannay baardklar derecelere gre birbirlerin- .
yaya bir kere geldiine inanmyorlard. Diriliin lm izle- den ayrlrlar, ama aslnda hepsi de, dini toplumsal hayat
diine, tekrarlanan doum ve lmlerin belki de sonsuz alanndan karp insan nihai manevi gereklikle dolaysz

olabileceine, bunun aslnda lmden ok daha ac bir yazg komnyona sokma abalarnda birleirler. Bir baka syle-
olduuna inanyorlard. nk, sonradan dirili olmayaca yile, ileri dinler dini "kurum olmaktan karma" giriim

kesinlikle bilinse, lm gerekten bir kurtulu olabilirdi. leridir. Gene de, btn ileri dinlerin "kiliseler" adn verdii
Buddha'nn diriliten kurtulmak iin nerdii ey istek miz kurumlarda cisimletiini gryoruz. Burada aklan
ten arnmakt; nk ona gre psiik durumlarn akn sr- mas gereken bir uyumsuzluk var ki bir aklamay daha

dren ve lmden sonra da bu ak canlandrp dirili~e imdiden ima etmi durumdayz.

371
nsan bir kiidir ama, ayn zamanda halen de bir top larn dndkleri iin izin vermilerdir. Hristiyanlar da,
lumsal hayvandr; onun iin de, en zel kiisel isel manevi Mslmanlar gibi, kendi dinlerinin balca tarihi kayna
hayatnda bile iine ilemi toplumsallktan btnyle kur olan bir dinin taraftarlarna eziyet etmenin biimsizliinden
tulamaz. Mnzeviler, kendilerini ayrma abalarnda ne utan duymulardr; ama, bu utan Hristiyanlk Dnyasn
kadar kararl olurlarsa olsunlar, gene de hayranlar ve da Slamiyet'deki kadar gl olmam, dolaysyla da Hris
mritler eker, dnya ileri alannda toplumsal sonular tiyan lkelerinde yaayan Yahudilerin durumu hep tehlikeli
yaratular. (10) Aynca, mnzevi nihai manevi gereklii olagelmitir. Hristiyan ve Msmanlar ayrca gnn orto
kendi bana arar ama, ararken kendi kendine yapt~ ma doksluunu heterodoks gruplara empoze etmiler, sapan,
nevi keifleri insan kardeleriyle paylamak gibi toplumsal ayrlk karanlar zorbala bavurarak srye uydunnaya
bir amala inzivasna ara verir. almlardr. "Mnkirler" bile hogryle karlanrken,
rnein Buddha da, kendini aydnlatr aydnlatmaz mezhepler hem Hristiyan, hem de Mslman topluluklarn
ninxpa 'sna
gidip yok olabilirdi, ama baka duygulu varlk da cezalandrlmlardr; aynca Mi.islilinanlarla Hristiyanlar
lara yolu gstermek iin kendi yok oluunu ertelernek birbirlerine, putperestlere, yoldan sapanlara kar "kutsal
zorunda kald. Bu nedenle de sangha 'y, manastrn kurdu; savalar'" (cihad) amlardr. '"Ve erendi hizmetiye dedi:
nk piri mezlere balayacak toplumsal bir at olma- Yollara ve itlerin boyuna k, bulduklarn ieri ginneye
dan kurtulu yolu bakalarna retilemez. Kiisel dinin zorla da evim dolsun...(12)
kurumlamasnn kanlmazl~na Hristiyanlktan da rnek Bylece her iki ileri din de balca grevlerinin "mn
verilebilir. Bu evrensel din, bit evrensel devlete, Roma tan- kirler"i imana getirmek ve ortodoksu~ korumak olduu
ras ve tanr Sezar'la simgelenen Roma tmparatorlu~una na, bunlarn inanlarndaki belirli ahUiki ilkelerin uygu-
tapnmaya kar tepki iinde domutu. Roma mparator lanmasndan biLe nce geldiine inanmlardr; bu durum,
luk hkmetininbyk gcne kar kendilerini koruyabil ruhani otoritelerin niin' bazan en kt dnyevi hkmet-
rnek iin Hristiyanlar gene Roma modeline uygun, otoriter ler kadar baskc ve kyc olabildiklerini aklar. Budizm
Roma ruhundan esinlenmi bir ruhani hkmet kurdular. ise, baka imanlarla bar iinde bir arada yaamas bak
leri bir dinin taraftarlar yalnz ortak bir savunma mndan Hristiyanlk ve slamiyet'den aynlr. Misyonu olan
arac olduu iin deil, bazan da kendilerini deeri lsz din arasnda Budizm 'in en baarl olmas phesiz ki
dorulann ve tlerin sahibi gibi grdleri iin otoriter sadece bir raslant deildir.
li~e kaplrlar.
Manevi hazinelerini henz bunu bilmeyen
leri dinlerin kurumlamas belki nlenemez bir tra-
insan kardelerine bildirmeyi bir ykmllk sayarlar. .
jedidir. Cezas, kurumlamann vardrld aamayla oran
Hristiyanlk da, slamiyet de putperestleri, genellik
tl bir manevi gerilimdir. Fazlaca kurumlam bir kilisede
le, zorla doru dine sokulacak kiiler olarak grmlerdir. bireyin vicdanyla ruhani "Kurum" arasnda bir atma
Mslmanlara Kuran'da Yahudi ve Hristiyanlara kar ho. olmas doaldr. Vicdan, kendini tehlikeye atarak Kuruma
grill olmalar sylenir, nk onlar 'Kitab" olan insanlar- kar kar; ama toplum da vicdann yldrlmasna ve
dr; ayrca
da Yahudiye dinin ortak temel ilkeleri vardr.
ezilmesine gz yummamaldr. Bir insan, insan kardeleriyle
Ama, ayn dnce Hrist~yanlarn her zaman Mslman ve
toplumsal ilikilerini iyi yrtebilmek iin nce kendini
Yahudileri hogrmelerini salamamtu. Okadar ki, Hris
manen iyi denetleyebilmelidir. Vicdan ortaklaa deil,
tiyan inancnn Yahudi kkenleri ve hala Yahudili~e san-
kiisel bir yetidir. Bu ortaklaa dzey de ancak bireylerin
lan bir diasporann varl~ ok zaman Hristiyanlar iin
inisiyatifiyle ykseltilebilir; birey toplumsal evresinin
ciddi bir _teolojik utan kayna olmutur. Hristiyanlar,
dzeyi zerine ktnda, bu, ilkin kendi manevi hayatnda,
kendi Hristiyan topluluklarnda Yahudilerin yaamasna,
kendine kar kazand zaferin bir rn olur.
kendi dinlerine gre tapnmalarma srf kend kiisel kar

372
.. i

:


KAOS'TAN KOZMOZ'A:MISIR
274 Msr dininin sistematik bir yaratl ve yeniden do~u mitolojisi vard. Burada
balca konu yaratl; Zaman-ncesi Kaos'un imgesi Nu iinde kutsal bce~in de bulun-
du~u Gne 'in kayndutuyor; Gkyz tanras Nut ile ller tanrs olan olu Dsiris
de gne yuvarlana doru uzanyorlar. Sada, papiriis bulan rahip Anhai 'nin mumyas.

373
41 Bir hayale, yoksa ritme lellillesi
gsterse, hayata ynelmeyi garantiieyece/
"Mer/ez" ne zaman yok olsa, gene bir kabusa dniu.(J)

gereklige .kar Uyuma kavumak iin bilmecemsi nihai gerekliin

toplumsal tepkiler mi? byle geici bir haritasn karmak. dindir; bu tnm do
ruysa, dinde, karlkl olarak birbirine baml olmakla
imdiki blmn daha nceki iki ksmnda kiliselerin birlikte, ayn zamanda birbirinden ayr iki e bulunmas
mantken zorunludur. Din, hem bilinmeyen olgular stne
uygarlklarla ilikilerini incelerlik, bu kiliselerin yeni trden
yrten tahminleri, hem de bu tahminlere uygun eylem-
"kurumlar olarak degil de, iinde doduklar uygarlklarn
ktrlerinin dini griinmleri olarak ele a1ndklarnda anla
leri ierir. Bu, btn din eitleri iin geerlidir; ama bu or-
lamayacak olan ayn trden toplumlar oldugu sonucuna
tak ereve iinde geni bir eitlilik grlr; dinler, gerek
vardk. Bir kilisede cisimleen bir ileri din yaratmadan yk-
tahmin yrtme alanlar, gerekse eylem biimleri bakmn
dan birbirlerinden farkldrlar.
selip ken uygarlklarn, ayrca uygarlk-ncesi toplumla-
rn tarihlerinin dini yann bu ekilde ele alabileceimizi,
lk nsan, dnyay anlamakta yetersizlii dolaysyla,
insan-d bir Doa'nn insarnda olduunun bilincindeydi.
ama incelememizin bu noktasna vardktan sonras uygar-
hklan artk her eyi ieren, kendi bana bir btn olutu Onun iin insan-d Doa stne tahminler yrtt,
Doa'da ilediine inand gleri tanmaya ve kendine ka-
ran ilikiler rgs olmak anlamnda yeterince anlalabilir
alanlar saymann mmkn olmadn grdk. Gene grdk zanmaya alt. Bunlar, kendi insani ilikiler yaantsnn
nda yapt. Kayda gemi en eski din tr insan~
ki kiliseler uygarlklarn erevesini paralar, kiliselerin
Doa hakknda mitler ve insan-d doal glerle uyum
ayn, kendine zg toplumlar olarak ele alnmasnn gerek.
lilii bundan ileri gelir. Kiliselerin kendine zg olular,
kunnaya ynelik asinerden oluur. lkel Roma dinin 2ii,
onlarda cisimleen dii1in kendine zg karakterinin bir Evrenin biiminin bu gibi simgelerle pekitirilmesiydi;
sonucudur. leri dinler, insanlar nihai manevi gereklikle bugnk Japonya'nn into dininde ayn ilke yaamak
~adr. Bu zamana kadar, insann il)san-d Doaya egemen
dolaysz bir ilikiye sokma yolunda abalardr; kurumla
malarma karn, zlerini oluturan kalc amalar budur.
Bu belki de, nsann, toplumunun yanss olmayan ve top-
lumu tarafndan koullanmayan isel manevi hayata sahip
bir kii olmann yansra ayn zamanda bir toplumsal
hayvan olmasnn kanlmaz sonucudur.
Bizim bu tartmamz, dinin, insan yaradlnn top-
lumsal ve kiisel yan ile ilikisi sorusunu ortaya kard.
imdi bu soruyu ele almalyz; ama bunu ele alabilmek iin

nce bir baka, daha nce gelen ve daha derinde yatan bir
soruyu incelemeliyiz. Din kendisi nedir?
Dinin belirgin bir zeIIii, bilinliliin bir sonucu ol-
masdr. nsan kendini ancak ksmen anlad ve denetleye-
bildii bir dnyada bulur. Bu onun iin zor bir durumdur;
ama bu dnyada ve bu dnya ile, elinden geldi~inde yaa
mas gerekmektedir; bu garip ve huzurs~z koullarda yapa-
bilecei en iyi eyaklnn tesinde kalan eyler stne tah-

minler yrtmek ve gcnn tesinde olanla UZlamaya a-


lmaktr.

.... Dnyann temelini kuran ey dini yaantdr. Ayinlerin


gsterdii kutsal mekn yaps "Kaos"u "Kozmos"a eui-
KAOS'TAN KOZMOZ'A:HlRSTYANLIKTAVE
rir ue bylece insan uaroluunu mmkn klar; yani, 20010-
HNDSTAN'DA
jik uarlolu dzeyinin gerisine koymay nler. Btn dinler,
275, 284 Yukarda: Kategorilerin zarnan-ncesi aynl'
en ilkelleri bile, birer ontolojidir (uarlk-bilimi).' kutsal
eylerin uarln ue tanrsal uarhklar, neyin gerek olduu nn bildiimiz Hristiyan anlaynda Tanr aydnhkla ka-
nu gsterir ue bunu yapmakla da, artk Uucu ve anlal ranl ayryor. Yanda: Bir dizi Budist resmi: "Kozmik Bi-
maz olmayan bir Dnya kurar. Bundan ncesi bir kbus imin Evrimi ve Yozlamas"; buna benzeyen, ama daha
gibidir ve varolu ne zaman tam greceliin "Kaos'una ev-; soyut bir yaratl yorumu.

374
Joi@YqiPf\it!!i(
~
....;fil"~P'i1lllf,~ i ~& ..ciM)"lfHal,ni;flNi"'@;WI1: i
v... fWlfll'iil '@l"'Pli~il'/I'(lI i~ L'i'l"l>tij ~~fff.l"!lil'1
t"IJ@'i.~ 14wi'lm'l1......() N-f4'1~iq'"
~I

i.!::===~- -

~~~~Af,'fi""
' .....4111". lj..H,Riaf.N i 'll"l'lr jllf<Fi""~ ~'"
i'kifil.. \!!'i~ ~f'I"i il>lf<:iJ'l'i 1/ ~.,'j,;~ Lf'I'> ~;;iiiij;Ol'il.1 ~. 4"""/~i:"4"'g_{lt(>'...1 i
~~ ~c..,..".I::x'"""""
;iq~ .."..,"..,'''"....'ffl~li'li !lii> 'h'l "RII
~(1IJ(;;;;IRN'j6*

1
'llilj!F1tl!ii(
:\1" 'il ~ .,mL(
~ ll,lR'f;;;41tiFl\1Pliii ii
~,;, ... ~I;;/lB""<<+f"':1I
~~~S~II
. lf~$lJlij",''''~4 ~ ii "lr1l(fif ,
IFiiYi\l'i~4 &h+fcfj4~"
l/ij1l'iJif

i
u;L:=:=ii'-.;::::::::
. =,.,.,......-.
375
olmay baaramadka gene Doa 'nn insafnda kalacaktr, olma abas -insanoncesi atalarmzn insanlamasndan
ama i~san yaradl da, insan-d Doa gibi, ortak insan beri sregelen bir aba- yle bir baanya ulat ki nsan
eylemiyle egemenlik altna alnamaz. artk dengeyi deitirdi. nsan artk insan-d Do~a'nn
nsan duygulan, .bilinlilii ve iradesi ortaklaa deil insafnda deil, onu yenmi durumda, dolaysyla insan-d
dirler; bireysel insann yetileridir bunlar; bir insann isel Doa ile ilikisi artk din alannn dndadr. nsan, simgesel
manevi hayat da -toplumsal ilikilere katlan her insann dini ayinlerle insand Doa'nn dzenini srdrmeye
kendi kendine egemen olmann manevi savann getii alacak yerde, teknoloji yoluyla onu smrebiliyar ve
alandr. nsann en acil ve en g grevi budur. Gtr hatta doal dzene mdahale de edebiliyor. nsan-d Doa
nk nsan yaayan bir varlktr ve her yaayan varlk stne mistik tahminler yrteceine, bilimsel bir ekilde
tabiat gerei kendine dnktr. Kendine dnk olmak, onu kefediyor.
Son iki yzyldr nsann insan-ci Doa 'y yenmesi
byk bir hzla gerekleti; cansz Doa'nn, insanlarn ve
KENDINE HAKM OLMAK evcil hayvanlann kas gcnden ok daha kudretli gleri
nsan doutan kendine dnktr, yaantlar bilinli kii birbiri ardndan nsann hizmetine kouldu. Ama, nsan,
liinin bi~imsiz Ben 'ine ilikindir. Yaratltan gelme bu insan-d Doa'ya kar belirleyici zaferini daha .. dr-
in~i ben-merkezliliin yenilmesi toplumsal uyum iin zo- dnc binylda, Aa Frat-Dicle havzasnn ve Aa Nil
runludur, ama ileri dinlerin kurucularnn da gsterdii gibi, havzasnn sularn dzenlemeyi ve bylece eskiden insana

insanlar bu duruma ancak zorlu i mcadelelerden geerek dman olan cangt paralarn retken sulanm topraklara

varabilirler. evirmeyi baard zaman kazanrntl(2) rgtlenmi or-


tak insan eyleminin ilk dramatik zaferi buydu ve bu co
turucu yaant yznden nsan, insanr Doa'nn gc
yerine kendi ortak gcn, en stn tapnma nesnesi olarak
koydu. Smerlerin, daha sonra da Helenlerin ehir-devletle
rinde, bir zamanlar insan-d Doa glerini temsil eden
tanrlar bundan sonra Ur ya da Eridu veya Isparta ya da

Atina yurttalarnn ortak gcn de temsil etmeye balad.


Firavunlar Msrnn Birleik Krallk dneminde Msr Uy-
garl yelerinin ortak gc biraz daha kaba ve basit bir

biimde tanrlamt1. Firavunun ifte tacn giyen kii'


resmen tanr oluyordu.
Tapnd nesneyi bylece deitiren nsan gurura ve
Felakete d t, nk gurur alak gnlll ezer ve In-
sani ilerin yrtlmesinde onsuz edilmez bir klavuz ve
emniyet spab olan gr karartr. Dolaysyla, ilk uygar-
lklarn douundan beri insann kendi ortak gcne tapm-
mas onu bir felaketten brline srklemitir. Bu ortak
kendine-tapnma biimi hala da nsanln byk oun
lUunun balca dinidir; aslnda, nsann ortak gc imdi
daha byk olduu iin, buna tapnmas da eskisinden daha
ar bir dozdadr Bizim kuakta eskiden dnlemeyecek
apta ve dehette felaketleri bamza sannamz alac~k
bir ey deildir.
Aslnda insan yaradl Doa'nn bir parasdr, ayr
ca anlay ve denetimimizin asgariye indii bir alandr;
oysa bu, doru bir anlay ve etkili bir denetimin en fazla
gerekli olduu bir alandr, nk nsan yaradl bizim in
sani dnyamzda dizginlediimiz cansz doa glerinin hep-
sinden daha kudretli bir gtr. nsan iradeleri olarak akli
le tirilmi insan tutkularnda kendini dile getiren insan ya-
radl, bu evcilletirilmi cansz glerin nasl kullanlaca
na karar verir. nsan, insan..<f Doa'y zaptetmekte ne
Oru. tutan Buddha, ar fziksel mnzevilik. kadar ileri giderse gitsin, kendi insan yaradlnn egemen

376
286 Bahede Istrap: sa. ruhunu fiziksel acya boyun e~meye hazrlyor.

377
aslnda. yaamann bir baka addr. dolaysyla kendine Lucretius'un meydan okumasnn modern Bat'da canlan-
dnkl~ yenebilmek bir zorlama gerektirir. Ama insan masnn nedeni, Batl Hristiyanlarn rakip mezhepleri ara-
bu zorlamay baarya ulatrd~ lde br insanlarla snda kan "Din Savalar' 'nn yaralt~ dmanlk ve vah-
doyurucu toplumsal ilikilere girebilir. Ve insan toplum d ete duyulan tepkiydi. Daha onyedinci yzyl sona erme-
olamaz. Ancak bir toplumsal hayvan olarak varolabilir ve den. Lucretius'un din zerine yargs a~da Batllarn ku-
almam. kemiklemi kendine dnklk de. toplumsallk laklarna doru gelmeye balamt. Tantum religio potuit
Iar. toplumsal bcek trlerinde oldu~u gibi, iten gelmeyen suadere malorum. (4)
yaayan varlklarn toplumsal trne gerekli olan toplum- Ne Lucretius, ne de modern ada onu izleyenler,
sa~a dmandr. ou insanlarn imdiye kadar bir dine sahip olduklann
nsan hayatnda kendine dnklk toplumun her ye- sanmalarn inkar etmemilerdir. Hatta, ou insann
sinin isel manevi hayatnda egemenlik altna alnabildii sahip Olduunu sand~ dine gerekten sahip olduunu
oranda toplumsal feHiketelere yol amas nlenir. "Ac ek- kabul etmierdir. phecilerin inkar ettikleri, dinin kkn
mek ~renmenin anahtandr",(3) ardarda uygarlklar den koparlamayacak bir eyolmasdr. Onlar. kendi hayat-
ykan, kendine dnklkten ileri gelme yaralar seyretmek, larnda dini attklarn sylyorlar. u halde onlarn yap
ileri dinlerin kurucularnn gzn at. Kurtuluun toplum- bbn bakalar da yapabilir; din braklmaldr. Modern a
sal ilikiler alannda degil, kiinin isel rr:anevi haya ala- da dine kar kanlar ileri dinlerin kurucularnn tezie
nnda aranmas gerekti~inj ve bu alanda selametin ancak rine meydan okumulardr. Dinin. psikenin isel bir yelisi
kendine egemen olmakla kazanlabileceini anladlar. Onun olduaunu kabul ememilerdir. Onlara gre din insann

iin bu peygamberler insanlara toplumun yeleri olarak kendini dile getirme yollarndan biri. hem de olgunlama
de~i1. kiiler olarak hitap ettiler. Bir insanla nihai manevi
m bir tanesidir. Hakl olarak, dinin nsann kendi bilgisi:
gereklik arasnda doru ilikinin kurulmasnn onsuz edil- liginin ve zayflnn bilincinde oluunu dile getirdii te~
mez koulu olarak kendine egemen olmay tlernelerinin hisini koyuyor, bylece de, haksz olarak, uygarlk ilerle-
nedeni de budur. dike dinin ortadan kalkmasn istiyorlar. Onlara gre dinin
ileri dinlerin en gencinin kurucusu olan Muhammed gerilemesi, bu ilerlemenin indeksidir. nsanlk ocukluun
dinine "teslim" adn verdi; Muhammed 'in inancna gre da bir dayanak olarak dine ihtiya duymu olabilir. Ama,
nihai manevi gereklik olan insan..st bir kii olarak tasar- artk erginleti~ine gre bu dayana bir kenara brakmaI
lanm tek Tanr 'y'a kendini teslim etmek anlamn ta dr. Bu tezler grnte doru. ama onlarn da rtlmesi
yordu bu. Arapa slam kelimesinin anlam teslimiyettir;
mmkn.
Zerdt, Buddha, sa da kendi dinlerini kendi dillerinde
Birinci tez dini inan ve pratiklerin ve ayn ekilde
ayn anlama gelen kelimeyle adlandrabUirlerdi. Bu drt
ahlaki yasalarn aslnda belirli bir zaman ve mekann adet
peygamberin insanlara bireyolarak hitap etmek, onla n ve alkanlklar olduu, dolaYSYla. din bir ahlaki yasay
kendilerine egemen olmaya. kendilerini teslim etmeye takviye ediyorsa, bylelikle dinin yalnzca faydac bir ile
a~rlarndaki ortaklk ok arpcdr, nk nihai gerek-
vi bulunduudur. Buna gre din aklen kabul edilemez, ama
lik kavramlan bir hayi de~iikti. Zerdt, Isa, Muhammed yagn toplumsal davran biimleri asndan pratik olarak
tanrc idiler; Buddha yle deildi; ya da, toplumunun ata-
etkili bir eydir.
dan kalma tannlarna inansa bile. nemlerine inanmyordu.
Bu peygamberlerin getirdii yeni gr din nalannn, Din, ncelikle toplumsal bir olaydr. Kiliseleri kuranlar
nsann toplumsal hayatnn deil. isel manevi hayatnn
salam bireysel inanlar olan reticiler olabilir, ama bu
alan olmasdr. Dinin insan yaradlnn isel, yabancla
reticiler kurduklar Kiliseleri pek (azla etkileyemezler,
maz bir yetisi olduunu kabul ettiler. ama bu bir yenilik oysa Kiliselerin iinde yeerdikleri topluluklara byk etki-
de~ildL Atalarmz insan olal beri, o~u insanlar bunu tart leri olur.f S )
lmaz bir gerek saymlardr. Yalnz. kar kan da ol

duu iin. bu varsaym incelemek gerekir. rnein. L. Ne var ki bu gr, dini dinin deiebilir toplumsal orta-
son yzylda Romal air Lucretius De Rerum Natura myla zdeledii ve dinin her insann hayatndaki kalc ve
adl iirinde, L. nc ve drdnc yzyllarda yaayan onsuz edilmez roln grmezden geldii oranda dorudur.
pin Grek filozofu Epikuros'un dncelerini aklarken bu Bir inan yapsnn, bir kilisenin. ruhani bir hiyerarinin.
konuyu da ele alr. Ls. onyedinci yzylnn son onyllarn ya da toplumsal ahlakn dnyevi toplumla dolaysz bir ili.
da dinin insan yaradlnn isel, yabanclatrlamaz bir kisi olaca su gtrmez bir gerektir. Tarih de, dinin ku-
yetisi oldUu inanc yeniden tartlmt. Buna ilkin az rumsal yannn her zaman gnn toplumsal ve politik yap
sayda Batl katld; sonradan, Bat fikirleri Bat snrlar
sn dile getirdii ve takviye ettii yolundaki maddeci tezi
nn telerine yayldka, Batl olmayan uygarlklardan do~ruluyor.
hala yaayanlarnn yeleri de bu tartmaya katldlar,

378
Hristiyanln bana gelen en byk felaket belki de organizmalara zg yaantlardr, oysa ne bir tr, ne de bir
Konstantin 'in Hristiyan olmas ue ondan sonra gelen Sezar* toplum, bir organizma olamaz. Bir tr, bir organizmalar
larn Tanr iine, Tanr'nn euinin de Sezarn iine karma takmdr; bir toplum ise bir ilikiler rgs.(8)
syd. Bu deiimin yansra bir baka deiim de Kilisenin Bu iddialardan hibirinin, dinin insan yaradiliInIn
lsa adna eziyete urayan bir kurum olmaktan kp lsa ad* gerekten isel ve yabanclamaz bir yetisi olduu tezini
na eziyet eden bir kurum haline gelmesiydi. (6) ri.itemedi~i sonucuna varabiliriz; hatta kendilerinin dille
inanmadk1arnl, hem de inanarak ileri srenlerin, aslnda
nsan kendi bireyselligiyle toplumsall arasndaki gerilimi bilmeden bir dine inandklann da syleyebiliriz. megin,
Zemedi~i srece bu kurumlama ve onu izleyen dnyevi- Lucretius, gliinr ekilde dindar bir insand. nsanlan
leme felaketinin kanlmaz olduguna deinmitik.(7) Di dinden kurtarmak iin gsterdii misyonerce aba, ileri
nin toplumsal eletirisi kendi temelleri asndan hakldr. dinleri kuranlan esinlendiren, insanlan dinle kurtarma
Ama ayn akl yrtmeyi kiisel manevi yaant ve aba ala* abasyla karlatrlabilir.

nna da uygulamaya kalktgnda bedefi skalar. Dinin z Ancak, dini n insan yaradlndan kaznamayacak
akn manevi gerekliin kiiselolarak yaanmas ve bu kalc bir gereklik oldugu ya da dinin hedefinin eriile
yaanm gereklikle kiisel uyum araydr. Yer ve zaman bilir bir hedef oldugu sonucu kmaz. Belki de bizim akl
raslansall dinin bu zn her eitten dsal zelliklerle mzIn dnda anlalabilir ya da anlaml bir ey yoktur,
giydirebilir, o kadar ki bazan dinin zn dndaki te beri- belki bizim gcmzn tesinde, aramzda bir uyum sala
den aynnak neredeyse imkansz hale gelir; ama kiisel a yabilecegimiz nihai manevi bir gereklik de yoktur.
knlk inanc -nihai manevi bir gereklie inanmak- Aklmzn tesinde bir eyin gerekliine inanmak. dorula

toplumsal eletirinin silah deposundan kanIm silahlarla namaz bir iman eyleminden baka bir eyolmayabilir.
yaplamaz. Aklmzn snrlar ierisinde baz "aknlk iaretleri' ,(9)
Dine kar kanlarn ikinci tezi nsanln bilgisizlii grebiliyor muyuz, fenomenlerin tesinde nihai manevi bir
ve zayflgnngeici bir olgunlamamlk belirtisi olduk gerekliin varln ileri sren dorulanamaz hipotezi des-

iar, uygarlk incelik glendike bu belirtilerin yok olduu. tekleyen belirtiler var m'?
dur. Ama bu ilerleme sadece nsanln insan-<i Doa ile Bu belirtilerden biri en iyi olumsuz bir ekilde anlat
ilikilerinde gereklemitir; insan-d Doga'y Doa'nn labilir. nsann Evrendeki en yksek manevi varlk olduu
btnyle zdelemek ise kaba bir dncedir; hatta budala- sylense bu iddiay ok sama bulurduk. Kendimiz manen
ca bir dnce olduu sylenebilir. Doa insan yaradln kusuriu oldugumuz halde, kendi en yksek gsteri dzeyi-
da ierir ve nsann Doa'da fethetmesi gereken en zorlu ve mizin ok stnde manevi standartlanmz var. Kendisine
en inat taraf zaten budur. leri dinlerin kuruculan bu do tekabl edecek bir gereklik olmayan bir ideal herhalde
ruyu ok eskiden grmlerdi. nsann insan-d Doa'y tasavvur olunamaz. Bu insan-st yceli~e sahip bir manevi
teknolojisiyle fethetmesi, ona d~a ldrc silahlar ve daha gerekliin varolduunun iareti saylamaz m? Bir iaret
fazla kir saan aletler kazandrmas nedeniyle, nsan ken- olsa da, tab kesin bir iaret deildir. Bir ispat deildir,
disi iin daha da lmcl bir tehlike haline getirmitir. olamaz da.
Atomik silahlann icad ve kullanmndan ve "ban iin nsan-st manevi gerekliin varlnn olumlu iare
atom" kullanlmaya balanmasndan beri artk bunu ti insan zihnin in doru ile yanl arasnda seme yapabilme-
grmek iin kahin olmaya gerek yok. Herkes grebiliyor. si ve insan vicdannn taraf tutma zorunIuunu duymasdr:
Bylece tarih -<;agda tarih de dahilolmak zere- dogru oldugu na inand eyi yapmaya almas; her du-
nsanln bilgisizlik ve zayfgnn geici belirtiler olmad rumda yanla kar dogruyu savunmasdr. Gerek seme
n gsteriyor; insan hayatnn kalc gerei. nsan hem bir yapma, gerekse taraf tutma zorunluunun evrenseloldugu
bayvan, hem de bunun tesinde bir eydir; hem bir top- grlyor. Yanl olduuna inandgrnz eyi de yapabiliyo-
lumsal hayvan, hem de Vcdan olan bir kiidir; bilgisi ve ruz, ama yanl olduuna inandmz eyin doru oldugtl*
biraz gc vardr ama, bilgisi de, gc de snrldr ve kendisi na inanamyoruz. '1yiligim ktlk olsun"(lO) szlerini
de bunun bilincindedir. Aynca, onun iin korkun bir d- syleyebiliyoruz da, pratikte ahlaki degerlerimizi ters evi-
ncedir; oysa yeniden doacana inansa, hayat onun iin remiyonz~ Bize gre iyi olan ey iyi, bize gre kt olan da

srekli ve zorlu bir gereklik haline gelir. nsann derdi, ktdr, tersine evrilemez. Tabii aslnda ,neyin iyi ya da
baiangta ne idiyse gene odur. Atom agnda da bunun, kt oldugu konuSunda, dnyada ne kadar degiik insan
srail ve Yahudiye peygamberleri, Zerdt ve Buddha'nn veya toplum varsa bir o kadar da degiik yarg vardr.
grd eyden bir fark yoktur. Olgunluk, olgunlamam Bu belirli yarglar bazan birbirlerine taban tabana kart
lk, ya da "ocukluk" ve "erginlik" kavramlarn, nsanlk da olabilirler; ama belirli durumlarda yarglan bylece bir
gibi bir yaayan yaratklar trne ya da bir uygarlgn ol birlerinin kart olan insanlar iki temel ilke konusunda ayn
du~u gibi, bir topluma uygulanmas yanltc olur. nk fikirdedirler: doruyla yanl arasnda seme yapmak ve
yanl bir analojidir bu; nk yalanmak ve olgunlamak taraf tutmak zorunluu.
379
Do'ru ve yanl. iyi ve kt kavramlar ancak mant mesi gerekmez. Budistler onu bir "yokolmuluk" durumu
ken birbirlerine grecedider; aslnda eit de'ildirler; nk gibi gryorlar ve burada yok olan ey, sevgi de dahil her
vicdanmz tarafsz kalmamlZ yasaklar. iyiyle kt, do~ruy eitten istek oluyor. Ama Budistler de sevgiyi yadsmak
la yanl arasnda seme yapmak, taraf tutmak zonnlu pahasna manevi huzur kazanmaktan kanmlardr.
lu'u insann yapsnda vardr, dolaysyla Evren'in yapsnda Buddha, baka duygulu varlklarn duydu~u sevgi yznden
da vardr. Bu belirti do~rulanabilse (phesiz ki do~rulana' kendi Nirvana'sna gitmeyi ertelemi, .Mahayana'ya gre,
maz), bu da doj!ru olann mutlaka kazanaca~ demek de Bodhisattva'lar da ayn duygu yznden Buddha'nn
'ildir. Ama, her bilinli varln ---insan, insan-stii ya da yapt~n yapmlardr.
insanalt) ahliiki bir seme yapabildi~i oranda do~rudan Son sorumuza verdjimiz cevap kesin olamad. Dinin
yana hareket etmek zorunda olduunu ve sonu ne olursa nesnesinin bir gereklik ve djnin hedefinin eriilebilir bir
olsun, varln bu sonuca balad'n gsterir. hedef olduj!unu kesinlikle bilemiyoruz. yleyse niin insan
Bundan, bir insann vicdannda olduu gibi, Evrenin bir bilince sahip oldu olal bir djne de sahip olmutur? Ve
iinde, tesinde ve ardnda da iyilii yapan manevi bir g din niin insann znde varolan bir zelliktir? Hem de,
olduunu ima eder. Bu g her eye kadir olmayabilir, insan soyu varkaldka insanl~n balca ilgi alan olacak
hatta iyilik yapyorsa gerekten her eye kadir olmamaldr, bir zellik? nsann deimez gndeminde birinci sray
nk biz insanlann kendimizi iinde bulundu'umuz dnya belki de bir hi olan bir hedefjn kovalanmasna vermesi akla
iyiyle ktnn bir karmdr ve hem iyi, hem de her eye uygun geliyor mu? Bunun cev~bJ, belki de, bilgsisizlik ve
kadir bir Yaradan dnyay byle yapmazd. Lucretius bu zayfln, jnsanln ebedi dertleri olduudur. "Kvlcmlar
noktay kuvvetle belirtmitir. OI ) nasl yukar uarsa, insan da skntlara doar.'<12) Bu
Nihai manevi gerekli'i insan-biimli (antropomor durumda nsan din olmadan bayatta yolunu bulamaz; nihai
Cik) olarak canlandnr, iyi olduunu da tahmin edersek, manevi bir gereklijn varlna inanc ve kendisiyle onun
onu Yahweh'e benzetemeyiz, nk o iyi ya da kt btn arasnda bir uyum salama abas, dorulanamaz bir ima-
nesnelerin her eye kadir, dolaysyla da her eyden sorum- nn sonular olsa bile:
lu yaratcsdr; bizim Tanrmz Mardon 'un "yabanc tanr "s stelik, ileri dinlerin douundan beri, nsann bitip
olmal; yani, yaratann ya bilerek ya d~ daha iyisi elinden tkenmez manevi aray verimsiz de kalmamtr. Aeskhi
gelmedii iin kt yapt bir dnyaya, srf sevgisi yzn-
los'un "Ac ekmek, renmenin anahtardr" szn peki
den yardma gelen bir tann. Ayrca, bu duyguda tanrsal tinnitir. ileri dinlerin do~uuyla alan insanlk tarihi a
ziyaretinin, kendi eseri olmayan ve iyiden yana olmay nda, tekrarlanan dnyevi felaketler onlar izleyen manevi
syleyen evrensel ahlakj emir yznden ve sevgiden tr ilerlemelere yol amtr.
mdahale etti~i bu dnyay kurtarnay baaraca~ da hi Yahudilik tarihi nsann dnyevi ve manevi tatihleri
kesin de~ildir. Duyguda ''yabanc tanr" belki de mda arasndaki bu kart de~ikenli~i yanstr. israil ve Yahudiye
halesinin bedelini armha gerilerek deyecektir; onun iin Krallklarnn ykld~ a~, Peygamberler a~ oldu. Yahudi
armha gerilmenin dirilile sonulanmas da muhtemel topluluunun nderlerinin Babil 'e srgne gnderilmesi
de~ildir. Kendini feda eden sevgi, kendi dnda bir dl srgnde yeni bir kurumla, havrayla bantl yeni bir Yahu
beklemez. Sevgi, kendini feda ederken kendini dllendir diliin yaratlmasn salad; bu, yalnz Kuds'deki tapnak
mi olur. ta yerine getirilebilen bir ayine bal olan eski Yahudi dini-
Insanlarda ve bu dnyada yaayan baz insan~ nin yerini ald. Tapnan LS. 70'de yklmas Yuhanna
yaratklarda, kendini feda eden sevgiyi dolaysz bir yaant ben Zakkai'ye Yah~dili~i bugn de muhafaza olunan
olarak biliyoruz. AklmzlD snrlar ijnde olan bu sevgi, biime sokrna imkann verdi.(13)
aklmzn snrlar tesindeki bir sevginin gstergesi de ola nsan hayatnn dinj ve dnyevi yanlan arasndaki
bilir. Ama bizim bildi~imiz sevgi de tartlmaz bir ey de ilikilerinbu biimi, misyon sahibj ileri dinin tarihlerin-
~ildir; do~ru ve yanl gihi sevgi de grece bir terimdir ve de griilr. Hristiyanlk ve slamiyet zlen Suriye ve
sevginin mantki karl~ nefret, do~ru ve iyinin karlk. Helen uygarlklarnn kalntlarnn karmndan doan bir
lar yanl ve kt gibi bir soyutlama de~ildir. insan-st "kltr-bilemj "nin rnleriydiler. Buddha kendisinin ve
bir manevi gerekljk varsa, ve bu nihai gereklik sevgiden atalannn yesi olduklar Hint Uygarl~nn bir skntlar
esinleniyorsa, u' halde bizim insani dnyamda olduu gibi dnemine ginnek zere olduu bir srada kendi aydnln
Evrende de sevgi dunnadan nefreti yenmeye almakta buldu ve bu manevi kefini mezlerine iletti.
dr, ama bu daha byk manevi muharebe meydannda da,
Uygarlklarn felaketlerinin tekrarlanan "kederli
sevginin zaferi garantili deildir. dng"s ileri dinleri dngsel deil, ilerleyen bir manevi
Sevgi bir istek, istekler de yaayan varlklan canlan hareket iine sokup gtrmtr. Uygarlk ark aa~ do~
dran duygulardr. Tanr sevgi ise, bu tanrnn her eye kadir
ro dnerken din arabas niin ileri ve yukan gitti diye sora-
olmas zorunlu deildir, ama zorunlu olarak canl olmal
cak olursak, cevab, dinin manevi bir etkinlik olmas doru.
ve sevebilrliine gre, insanabenzer olmaldr. Ama gene de sunda buluruz. nk manevi ilerleme Aeskhilosun yukar
nihai manevi gereklijn insan-biimli olarak tasavvur edH. da andmz szleriyle ilan ettj~i yasaya gre ynetilir.
380 ibranilere Mektup yazar bunu yle anlatyor: "nk
Rab sevdi~ini azarlar ve kabul etti~i her o~ulu dver...(14)
BLM VIII

KAHRAMANLIK CAGLARI

-
Bence uygarlklar, dtan bir etkenle deil, kendi hata/ar,
ihmal/eri yznden felakete uramtr. YalnlZ u uar ki
bir uygarlk kendisine ldrc yumruu indirdikten sonra,

kmek zereyken, snrlarnn dndan gelen yabanclarn


eliyle yklmtr. Evrensel bir devletin snrlarnn hesin-
ternesi bu ite en nemli etken gibi grnyor .. nk bu

durumda yabanclar o uygarlkla bar iinde temaslarda


bulunamyorlar, sonunda da ykc saldr/arma geiyorlar.
Bu blmde yabafc basknn naslolutuu anlatlmtr.

Yaral uygarlk zerinde yabanclar daha kolay stnlk


salarlar, sonunda da onu biisbtn ykarlar. Eski uygarlk

topraklarnda bir sre "kahramanIk a'nn zevkini siirer-


ler. Yalnz, bu alar ylksek dinler gibi deildir, uygarlk
tarihinde yeni bir blm aamazlar. Dtan gelenler lm

uzgarln sprntlerini spFen sprge gibidirler; tarihi


grevleri ykmaktr. Bu grevonlarn mitIerinde, itrlerin
de gklere karlmtr.

381
Renkli Resim 64

YANSMA

Byyen bir uygarlJda eiindeki barbar topluluklar ara-


sndaki denge olduka nahif bir eydir. Uygarlk kerse
birdenbire para1anabilir, ekicili~ini kaybeder, saldrganla
r. Bu noktaya kadar, uygarlJda barbarlk arasndaki snr
akkandr, tesine nfuz edilebilir. Barbadar da yabanc
toplumun ekimine kaplarak onun kltrn, sanatanm
taklit ederler. Ama, yklm bir uygarlk bir evrensel dev-
et olarak yeniden kurulduunda kendisini birtakm kat
politik snrlarla evreler ki bu snrlar ayn zamanda uygar-
ln n barbarla yanstmasn engeller. Bir Galyal
savann bst bu gizil ekimi meklendiriyor: Heykelci,
bir hcreyi ssleyen Roma mezar bstnn slubunu yakala-
llIak zere ekingen bir adm atm; artk kmeye bala
m bir uygarln standartlann kopya etmek YOlunda
kabasaha ~ma sahici bir aba bu.

382
Renkli Resim 60
Uygarlk geriledike, uygarlkla komu barbar tupluluklar arasndaki akkan temas alan donar,
SINIR BARAJ alrnaz bir askeri snr haline gelir. Komular dman olur kltr alverii kesitir. Hadrianus Du-
van. Roma Imparatorluu'nun kuzey Britanya'daki barbar kabileleri ile temas kesrnek, kendini
istilMan korumak iin giritii abann gzle grlr kantdr.
Renkli Resim 66

ARPTMA

l bir uygar1~n topraklan zeriode kendi ksa "kabra-


man1lk af'lannn tadn karmaya bakan barbar toplum-
lar yok ettikleri kltre kar irade d bir merak duyarlar.
Yklan kltrn yabanc inceli~i hem kmseme, hem de
bayran1lk duygular uyandrr. YontuImarn yerli gelenek-
le yan-zmlenmi egzotik esin1enme arasndaki bu tedirgin
birleme barba:larn mcevherlerinde zellikle gze arpar.
Barbarlann plastik sanatlann bu dalnda ok usta olmalan
belki de byle gsterilere diiknlklerinden trdr. tS.
altnc, ya da yedinci yzyldan kalna bir Merovinyen bro
bu bileimi en gzel ekilde gsteriyor: Ortada, esinIendi~i.
Roma rneklerinden ok daha acemice yaplm kaba....ba:
bir kabartma varj ama, ereve alml, parlak, klasik bak
ma, ya da biim inceliklerine taviz venneye hi de niyetli
olmayan bir zanaatkar elinden km.

387
.
42 Barbar gem

Bu nceeme'nin nceki iki blmnde egemen azn nlmaz seli karsnda atlayp yklmasdr. Ama bu top-
ln yelerinin kurduu evrensel devletlerle ve i proletar- lumsal afet, kanlmaz bir tragedya m, yoksa kanla
yann yaratt evrensel kiliselerle ilgilendik. imdiki B- bilir bir ey midir? Buna cevap verebilmek iin, askeri
lmde konumuz barbar sava etelerinin ksa hayatlannda baraj kurann, bir uygarlkla uygarln d proleteryas
episodlar olan, "kahramanlk a" denen zamanla ilgili. arasndaki ilikilerin doal akna mdahalesinin top-
Kahramanlk a, daha nce, zlmekte olan bir uygar- lumsal ve psikolojik sonularn analiz etmemiz gerekiyor.
ln karakteristik belirtisi olduunu tespit ettiimiz Bir baraj kurmann ilk sonucu, phesiz, sulann
limen'in (eiin) billurlamasnn yaratt toplumsal, normal . akn durdurup bu yapma engelin arkasnda
psikolojik ortamda doar.(l) Byyen bir uygarln biriktirmektir; nceden dnlmemi, tahmin edilmemi
limen'i gerekten her zaman ak bir kapnn konuksever olsa bile, bu, kanlmaz bir sonutur. Fizyografik bir dille
eiiyse, zlen bir uygarln askeri limen ii de artk ka anlatldnda, su deposu barajm hemen stndeki yapma
panm bir vadinin azna kurulmu dehetli bir barajla gl alann rter; ama bunun tesinde su altnda kalmam
karlatnlabilir. Bir eik ok alakgnll bir nesnedir; geni bir hinterland olacaktr. Bu benzetmeyi imdi top-
ama, o eik nekadar salamsa, muhteem baraj da akadar lumsal gerekliin diline evirirsek, limen-barajn hemen
tehlikededir; nk, Doa'ya kar bir meydan okumadr stnde durdurulan insanlarla halen yksek ve kuru blge-
ve bunu destekleyecek insan olu cezadan bak olamaz. lerde yaayan insanlar arasnda buna benzer bir farklla
Tarihte bilinen her evrensel devletin her limen 'inin ban ma olduunu griirz. rne~in Avrupa ktasnda Kuzey
dan gemi hikaye, bu barajm barbar istilaclarn daya- Slavlar iki binyl boyunca Pripet bataklklaryla korun-

388
BARAJ 288 T'ang dneminden bir kk heykel. T'ang fetihleri
I.. nc yzylda ln Hanedam tarafndan ona LS. yedinci yzylda byk bir imparatorluk yaratmt,
"k in Seddi sktnlm bir uygarln yabanc ama bu da sonraki istilac aknlannn kurban oldu.
i saelam savunma hatlanyla kendini koruma a-
eDe tutulur kantdr.

mu olarak ilkel hayatlarn rahat rahat yaadlar; bu sre selen kaynaklarnn


artan su hacmini aklamaya yetme-
ierisinde Akal barbarlar Ege Uygarlnn Avrupa kara di~ini bildiimizdurumlarda, barajda suyun nasl ykse-
Slnnna yaknlklar dolaysyla ihtilalar geirdiler ve bun- lip duvara basn yapt~n hesaplamamz gerekir. Byle
dan bin sekiz yz yl kadar sonra da Tton barbarlar bir durumda, kaynan aada, gln boald denizde
Roma mparatorluunun kara snrlarna yaknlkan do- oldu~unu kabul etmemiz gerekir. Ama, biliyoruz ki
laysyla ayn deneyleri yaadlar. Akalar ve Ttonlar, su yukar doru akarnayacana gre, aa dzeyden yu
bir limen kurularak yaratlan "su deposu" iine dtkleri kar dzeye ykselmesi bunun tek doal yntemiyle, yani,
iin byle kvrandlar; Slavlar hi tedirgin olmad, nk buharlama, skma ve sonunda yamur olarak dmeyle
ller iki durumda da onlarn fizikselolarak su .iinde bulu- gereklemitir. Bylece' yerekiminden kurtulunmu
Dan yurIlarl kltiirel olarak yksekte ve kuruydu. olur, ama suyun da bu ekilde bir yol bulma karl~nda
"Su deposu" alan iindeki barbarlar niin, ayn demesi gereken bir bedel vardr. Buysa suyun ilk bilei
zamanda bir kltrel engelolan askeri bir smra yaknlk mini kaybetmesidir. Eski deniz tuzunun izleri buharlama
lan yznden bylesine derinden tedirgin olurlar? Bir yar- sreci iinde geride braklr ve dken ya~munn
ma hareketi teoride mmkn oSUn, olmasn, tarihi bir beSedi~i dereler biriken gle inileri srasnda yarlar

olgu olarak her seferinde er ge limen 'i yarp getiklerine aarken kaya tuzuyla kaynarar.

gre, onlara sonradan bu enerjiyi kazandran kaynak ne- Bu fizikselolay, askeri limenle engellenmi barbar
dir? Hidrografik benzetiimize biraz daha devam edersek, enerji deposunun yeni dinamik itilerle dolmasn do~n ve
bu sorularn cevabn da bulabiliriz. Deponun yukar yk. aydnl~tc bir ekilde anlatan bir benzetidir. Depoda biri

389
ASKER DECIIM
Yklan bir uygarlk snrlar d
ndaki barbarlara kar umut-
suz bir sava verir; uygarlk
zayfladka barbarlarn gc ve
saylar
artar; uygarlklar, za-
man ve insan gc kazapmak
iin abalarken bazan d
manlarn da aylklasker ola
rak kiralayp onlar mttefik
yapmlardr.

289 Romal, barbarla dv


yor.

290 Barbar sava tutsaklar


291 Barbar yedekler Romal
lejyonerlerin yan-sra
savata.

ken ve sonunda baraj atlatan etkin enerji, sadece snr diren durum ise belli ki bu iki ar u arasnda bir yerde
tesi barlarlann kendi ilkel toplumsal miraslarndan edini olmaldr: kltr yayan taraf, zlen bir uygarlk, baraj
me bir ey deildir. Byk ksm, harajn 'korumak iin glndeki barbarlar ise uygarlk-ncesi nsan'm temsilcileri-
yapld~ uygarl~n geni kaynaklarndangelir. Bu byk dir; bunlarn komu uygarl~n kltrel yaylmasna ya da
kaynaktan eklenen sular depodaki su yzeyini artk barajn radyasyonuna kar direnlerinin nedeni kendilerine zg
direnme gcn aan bir dzeye ykseltir; o zaman yank- bir baka uygarlk alternatifini koruma iste~i gibi olumlu
tan fkran sulann, aslnda, imdi sel altnda yok olan bl- bir gereke de~il, zldke eski ekicili~ini kaybeden
geden gelmi olmas tarihin bir cilvesidir. Nonnal koullar yabanc bir kltre kar duyduklan dmanlk gibi olumsuz
da denetlenmi ve bereket getiren bir akla yukandan bir gerekedir.
aaya bir yol izleyen su, niin anszn ykc bir sel haline Enerjinin dnm, bileimin bozulmas sreci iin
gelir? bunun cevab ksmen, Doa 'nn olaan akna in- de ortaya kar: istiliic kltr ayrarak kendi yapc
sani bir mdahale demek olan limenbarajn dikilmesidir; gelerine indrrgenir, sonra, eklenen ya da karlan geler
ksmen de, insan enerjisinin, limen iindeki kltrl dnya- olmasa da, bu srekli gelerin birbirleriyle yeni ilikilere
dan, dandaki barbar deposuna geiteki dnm; bu girmeleriyle, yeni biimlenmeler iinde yeniden kunlurlar.

dnm, Do~a 'nn, Insano~lu 'nun kendi yoluna dikti~i Byyen bir uygarl~n kltri1nn yapc geleri biribirleriy-
engeli amak iin icad etti~i bir aratr. le uyum iindedir ve btnsel bir tm olutururlar; gene
Byle bir dnm phesiz bir toplumdan baka top- ayn ilkeye gre, zlen bir uygarhkta ayn geler birbir
luma yaplan her kltr aktarmnda denmesi gereken bir leriyle uyumsuzlu~a dmlerdir. Bir kltrn knnm
bedeldir.(2) Ama dnmn zelli~i ve derecesi koullara bylece kendi bana bir toplumsal hastalk belirtisi olmaya-
gre de~iir. Kltr yayma durumunda olan toplum by- bilir ve bir uygarln yabanc bir kltre etkisinin sonucu
yen bir uygarlk, alma durumunda olan toplum ise statik de~, uygarl~n kendisinin daha nceki ykd ve zlme
bir uygarlk-ncesi toplum ise, de~iim asgari dzeyde sinin sonucudur. Btnsel bir kltr ayrt~nda ortaya
kalr; her iki taraf da uygarlksa, ve her iki taraf da zlme kan geler, ekonomik ge, politik ge, bir de kltrel den-
durumundaysa, azami noktaya ular. Burada bizi ilgilen- mesi gereken bir gedir. Istila eden ve kabul eden iki kltr

390
arasndaki karlamada, kltrel gelerin her birinin nfuz
etme gc, tek bana zmlendi~inde,toplumsal deerinin
tamkart olur.. Bylece, en kolayekonomik ge, sonra
politik ge, en sonra da kltrel ge zmlenir; kltrel
kmnmm toplumsal bir felaket olmasnn nedenlerinden biri
de budur. zlen bir uygarlkla yabanclam d prole-
taryas arasndaki balca ilikiler sava ve ticarettir; bu ikisi
arasnda egemen olan da savatr.

Barbar halklann limen 'den geerek uygarlk alanna,


ilkin sava tutsaklar, sonra rehineler, sonra cretli askerler,
en sonunda da fatiller olarak ginneleri. ekonomik dzeyde
de parann da aknda yansr; para, ganimet, askeri c-
ret veya yardm olarak limen iindeki dnyadan dandaki
barbar "deposu "na akar. Bu para da sonunda, uygarln
tccar temsilcilerinden barbar alclarn satn ald mallann
karl~ olarak yeniden kayna~na dner. Bu eitten te
maslar barbarlarn zerinde avlandklan toplumun i eko-
nomisinde nemli bir roL oynamalanna yol aar. Klasik
rneklerden biri, Konstantinopolis'deki mparatorluk hk-
metinin, Macaristan'daki Alr6ld 'de konaklayan Gebe
Hun sava eteleri konfederasyonunun bakan Attila'ya
(saltanat: 434-53) dedikleri paralarn ekonomik sonucu_
dur. mparatorluk hazinesinden kan parann Attila'nn
limen tesindeki kampna aktlmasyla satn alma gc
mparatorluk iindeki tarmsal kar evrelerinden alnd,
nk denen para onlarn vergilerinden kyordu; bu satn
alma gc ticaret ve imahit evrelerine aktarim oldu,n-
k Hunlar aldklar paralarla bunlann yapt~ ve pazarla
. d~ mallan satn alyorlard.(3) Ama Imparatorluk yetki-
lileri ok zaman askeri lime~ zerinden yrtlen bu eit
ticari al verileri nlemek isterler. Snr tesi ticaret iki
taraftaki tccarlar iin de ok karldr, onun iin, limen'in
kurulmasyla ortaya kan toplumsal durumda, barajn
hemen ierisinde, snr blgesinde oturanlar,limen 'le ko-
runmak istenen dnya iinde oturan kendi yurttalarn s-
mrrnekte, snr dnda oturan barbarlarla bir kar birli~i
kurabilirler. Byle bir kar birli~i, snr blgesi halkyla
barbarlar arasnda, kuatlm uygarlk iin lmcl bir
tehlike do~rabilecek bir ortak eylem de yaratabilir.

Jmparatorluk snrnn... aslnda iki ieui vardr: yalnz


dardahilerin ieri girmesini deil, ieridekilerin de dan

kmasn nler... in giriimini Byk in Seddinin te

sinde kstlamak gerekiyordu ... nk duuarm ok telerin


de i yapan inli/er devlet iin bir yk oluyordu; giritik
leri i, ister tarmsal, ister ticari olsun, in toplumundan
ok barbar topluluuna yaryordu. in YTngesinden k
yorlard ... (ve) in yrngesinden kp inli olmayan bir

iktisadi ve toplumsal dzene uymaya balayan inliler za-


manla ya barbar yneticilere balanyor ya da kendileri
barbar ynetim biimlerini uygulamaya balyorlar, btn
1}unlar da in 'in alejlhine oluyordu.(4)

392
Bu gibi dnceler imparatorluk hkmetlerini snr
daki ticari ak kstlamaya gtriir; olan ticaret de barbar-
lann iki trden imparatorluk rn almalanyla snrlanr:
sava beyleri ve yardmclar iin lks maddeleri, onlarn alt
kaderneden adamlar iin de silah alnr. Ticaret clz ve
geici, snr sava ise sreklidir, nk zlen uygarlkla
yabanclam d proletarya arasndaki karlamaon
temel zellii karlkl dmanlktr.
Bu elverisiZ durumda egemen aznI~n d proletar-
ya tarafndan ne ekilde taklit edilecei, barbarlarn inisi
yatifine bal bir eydir, nk onlar politik bakmdan
zgrdrler.

Snfii toplum ve devlet, ihtiya ve isteklerinde,


QTIlr.i)tesi halklara taviz vermelidir. Bir snr ekme hare-
keti kendisi de, darda kalan insanlarn denetim altnda

olmadnn, dolaysyla emirle ynetilemeyeceininbir ili-


raf say/r.(5)

Barbarlar, smrii uygarlktan kabul ettikleri klt


rel geleri kendilerine gre de~itirerek inisiyatiflerini kulla
mrlar. geleri veren uygarlkla aralannda dmanlk fazlay-
sa. barbarlar sevimsiz yabanc kkenlerden gelme eyleri
dn aldklarn kabul etmek istemez, bu geleri daha ok
de:itirirler; te yandan, alnan eyi de mahalli barbar ha
yatnn deiik ihtiyalarna uydurarak pratikte yararl
bale getirmek gibi olumlu bir istek de, bu olumsuz dman
b destekler.
Bylece, uyarlamada yabanc dmanl~ ve fayda.
mk belirleyici etkenler olur, bpnlar de~iik faaliyet alan-
larnda de~iik derecelerde etkili olurlar; sonu da, neredey-
se farkedilmez bir dn alma ile neredeyse yeni bir yarat
ma eylemi arasnda dei~bilir. Ama barbar toplumlann
grnte yaratc baarlar bile kusurludur; nk bun
Iann kaynaklar gizlense bile, bsbtn yok edilemez. Do-
laysyla snr-tesi barbarlarn
btn kltrel rnlerinde,
toplumsal zlmenin tamamlaycs ve sonucu olan, ruhta
blnme hastalnn izleri grlr. lkel bir hayat tarzndan
bir kahramanlk a karan psikolojik devrimde huzur
iinde yaayan statik toplumun geleneksel uyumu bozulur,
daha incelmi bir bireyciIikle gene daha incelm! bir birlik
"'ygusunun kutuplar. arasnda bir gerilim doar.
Enerji aktann
diye adlandrdmz olay, imdi,
Jimenbarajnm bir afetle atlamasnn kanlmaz bir sonu KLTREL SRAMA
olup olmad yolundaki sorumuzu cevaplandrmada bize 292, 293, 294 Barbar sanat, barbarlarn nefret ettiklerini
ir ipucu verebilir. Fiziksel mhendislik alannda, byle bir syledikleri uygarla kar irade d hayranlklarn ele ve-
.selekar emniyet spaplar hazrlamann yolu, rezervuar- rir. Yabanc kltrler talan edilerek yerli kullanma uydun
daki suyun barajn diren kapasitesini ama e~ilimi gster labilecek nesneler ve fikirler aranr. Yanda: uyumsuz bir
dii durumlarda alabilen savaklar yapmaktr. Bu yararl ekilde bir Frank hana konmu Roma brolan; altnc,
emniyet spab arac, greceimiz gibi, askeri Limen '"n ya da yedinci yzyldan bir Gennen fbulas. Yukarda:
politik mhendislerinin de gzden uzak tutmadklar bir Dokuzuncu yzyldan bir Vizigot kabartmas bir Roma tab-
eydir. Ancak, bu ikinci durumda, bavurulan are, durdur letini tamamen yerliletiriyar.

393
mas iste,nilen felaketi hzlandnr, nk byle bir limen ~n paratorluunun ilikileri tarihinde grlr. Hunlar ok

ina edildii toplumsal ve psikolojik malzeme o kadar rk uzaklardan gelen. olaarl:st yrtc insanlard ve Roma
arktr ki, bir yerinde bir yark ald m, barbar enerjisinin mparatorlu~unun Avrupa limen'i boyunda kurduklar ege-
taan sular btn yapy ykp geer. Toplumsal bir baraj menlik de geici oldu, ama bu ksa srede de ayn ortak
ayakta tutma abasnda dzenli bir su boalm imkanszdr; lk kuma olayna raslanr. Attila 'nn bayardmcs Orestes
barajn altndaki uygarlktan, stiin~eki barbar toplumlarna adnda bir Roma mparatorluu uyruuydu; onun olu
giden enerji aktanm baraja yklenen basnc bsbtn Caz Romulus Augustus da Bat 'daki son Roma mparatoru ol
lalatr(h~ iin er ge atlama noktasna vanhr; o zaman mak gibi kolay bir baarya ulaacakt. Grek tarlhisi,
da aret kanlmaz olur. Romal diplomat Priscus, 448'de Attila'nn kampnda nce
Emniyet spaplan ina etmek, aresiz bir ara Hunlara tutsak dmken sonradan gzlerine giren
olduuna gre, kendini korumak isteyen uygarln bavu. Viminacium'da bir dnek Yunanl i adam grmt.(8)
raca ikinci alternatiC baraj salamiatrarak akbet gn. Triyonun nc yesi" Apamea'dan bir tccar olan Eustace"
n geciktirmektir. Ama bu dah.a kaba tedbir de, o kt gn dr. O da, 484 'de, yani Attila'nn lmnden uzun bir sre
engelleyemez, sadece geri brakr. Zaman", zlen uygar- sonra, ran 'a do~ru bir talan seferine kan bir Hun yama
la saldran barbarlardan yanadr, nk, gene grecei c grubunun badanman roln oynamaktadr.(9)
miz gibi, limen zerinde aktanlm enerji basncnn derece- Avrupa'da Hun iktidar ok abuk gelip getii iin
sindeki her aritmetik art, barajn ayn oranda takviyesi saldrgan barbarlarla kurbanlar olan uygarln dnek o.
masraCnl geometrik ekilde artmr. . cuk1ar arasndaki ortaklklar kalc sonular yaratmad;
Bylece, bir limen'in kuruluu, sonunda kuruculann ama, ilk karlamalarda iki tarafn yaama tarz bakmn
Celaketiyle bitecek bir toplumsal gler oyununu harekete dan aralarnda dalar kadar fark olmasna karn gene de
geirir. Kumcularn nihai felaketi nlemelerinin tek yolu, bu kadar ortaklk kurulmu olmas anlamldr. Barbar ikti
limen 'in yapay bir ekilde topraklann birbirinden ayrd darnn daha kalc t~mellere oturabildi~i durumlarda, bu
iki uzlamaz toplumu kesinlikle izole etmektir. liki kUr- kutsal olmayan ittiCak bazan dikkate deer politik sonular
mama politikas, gerekten, imparatorluk hkmetinin izle- yaratabiliyordu: rnein, Bat Roma mparatorluunun kta
yebilece~i en iyi yololabilir, ama pratikte, bu keyfi biim- Avrupasndaki kalnt varisdevleti, F'(ank laeti (yerleik
de izilmi snr hibir zaman kesin ve eksiksiz bir izolas- yabanclar) ile Roma senato dzeninin mahalli temsilcileri
yon arac olamaz, nk imparatorluk hkmeti ne smr olan Galyal piskoposlar ve toprak beyleri tarafndan ku
tesindeki barbarlan, ne de snr blgesinde oturan kendi ruldu. Manu mparatorluu da snr tesi Manu barbar-
yurttalarn etkili bir ekilde denetleyebilir. laryla snr blgesindeki inlilerin birlikte kurduklar bir
devlet oldu.
Darda braklm blgede yaayan "barbarlar"m saldrgan Dolaysyla, pratikte bir limen'in varl~ engelin bir-
ya~maclar ve istiltic olarak nitelenmesi de bir topluma birlerinden ayrmaya alt taraflar arasnda toplumsal
"do~al" grnen co~rafi snrlarn baka toplumlara ille de karlkl iliki yaratr. Gene de, en yaygn temas biimi
do~al ya da zorunlu deil, sadece politik engeller olarak g- ticaret deil, savatr. Bu ilikiyi de "temas" bal altna
rndn kantlar.(6) koymamz yanl olmaz, nk sava psikolojik bakmdan

yabanclatrc olsa da, teknolojik bakmdan e~iticidir.


Ya da, tersine, Evrensel devlet, savamadan, barbarlan limen'in br
tarafnda tutamaz. Ama, onlarla savanca da, istemeden,
(Erensel) devletin genel politikas karlarnn merkezcil onlan daha stn sava tekniklerinde yetitinni olur. Sava
kalaca snrlar tesbite, yneliktir, gereinden fazla yayla teknii, tekniin baka btn dallarndan daha hzl ve
rak merkezka bir dalmaya girmekten ekinir; ama bu daha derin nfuz eder; ihra edilen rnler arasnda silahlar
politika tccarlarn.> kaloni kurmak isteyenlerin, hrsl poli genellikle ldrc olmayan aralardan daha erken gelir ve
lik ve askeri ik bal dknlerinin karlarna aykrdr, nk daha abuk tutunur; komu uygarlktan ithal edilen silablar
onlar snrlarn tesinde kendilerine uygun frsatlar grr- da, mahalli barbar pazannda talep okluuyla orantl bir
ler. Bylece merkezi karlarla elien snr karlar olu- ustalkla, barbar zenaatkarlar tarafndan taklit edilir.
ur(7) Avrasyal Gebe barbarlar 'ithal edilmi silahlar olmadan
byk apta saldr harekatlarna uygun ekilde silahlanam
Evrensel devletin snr blgelerinde oturanlann snr yorlard ... Onikinci yzyln Moollar bile-bunlardan daha
dndaki barbarlarla ortaklk kurma eilimlerinin arpc askeri bir ulus dnmek de gtr-silahlann daha ok
bir me~i, Hristiyanlk a~nn drdnc yzylnn n. in 'den ve Horasan'dan ithal etmek zorundaydlar."(lO)
c eyreinde Avrasya steplerinden kopup Macarlstan'da Barbarlar bu dn alnma aralar ve teknikleri ken-
ki AlCld'e yerleen Avrasyal Gebe Hunlarla Roma m di mahalli arazi yaplarna uygun hale getirebildikleri iin,

394
295. 296 SmI'da oturan
inliler'l. ibirlii ~Ianular"m
1644 'te in 'in fethini tamam-
lamaIarna yardm etti. tki yz-
yil sonra Manu imparatorlar
Orta Asya snrlarn genilet
rnek iin gebe kabilelerine
kar gene barbar mttefikler
kullandlar. imparator 'ien
Lung'un smarlad iki diziden
alnan bu graYrler 17 55'ten
1795'. kadarki seferlerden sa
valar kutluyor.

395
daha da etkili yapyorlard. Aslnda, askeri harekatta onlar ordusunda gerekli grlen insan gc artyd. SeptilT).IUS

kendi yurtlarnda, dmanlar ise yabanc saylmaldr, Severus (saltanat: 193-211), ilk olarak Augustus'un kurdu-
nk limen, uygarl~n daha nceki tarihinin saldrgan bir l!u statik snrlarn korunmas iin I.S. S3'den beri kullanla
blmnde silah zoruyla ele geirdi~i bir yerde kurulmu gelen otuz lejyona yeni lejyon daha ekledi; DiocIetianus
tur. Barbarlar araz stne soydan gelen bilgilerini dn 284-305) imparatorluk ordusunun gcn bun-
(saltanat:

aldklar silahlarn mahalli sava koullarna yaratc bir dan daha yksek oranlarda artrd.
uyarlamasyla birletirebildikleri anda, gerekten kar Bir limen 'e saldranlar1a koruyanlar arasndaki
durulmaz' bir g oluyorlard. mzmin savata sorun kimin daha fazla dayanaca ise,
mel!in, nehir korsanl~yla ie balayp Altn Ordu.' savunan taraf er ge kmek zorundadr, nk bu savun-
nun istep imparatorlul!unu yalmalayan Kazaklar, Tatarlar- may o.irdrd~ .Jrece, gittike etkinleen barbar dman
dan ata binmeyi ~rendikleri zaman birka kat daha g- larnn koydul!u abann birka kat fazla bir aba harca-
lenmi oldular. Yeni Bat Hristiyan toplumunun kurulma- mas gerekir. Byle bir durumda savunan taraftn kendi geri-
sndan nce can ekien Roma mparatorluu dnyasnn lemesini nlemek iin bavurabilecei iki yol vardr. Kendi
kysnda yaayan skandinavyal barbarlar ilkin Prizyal rgtlenme ve teknik yeteneini limen 'in savunmasna kay-
snr ahalisinden gemi yapmn, denizcilii, sonra p,a Frank- drabilir ki burada uygarlk barbar komularndan daha s-
lardan svari sava sanatn rendHer. Daha nceleri, tndr; ya da, limen 'in getii mahalli arazi iinde barbar
"onager"in, ya da yaban eeinin. savata slivannin binei dmanlarnn yeteneklerinden yararlanr. Bu iki politika,

olarak del!il de sava arabacsrun hayvan olarak kullanl yani kendi rgtlenmesini ve silaJ!anmasn gelitirmekle
masn Ari gebe barbarlar Sner-Akat toplumundan ~ barbarlardan insan gc devirmek politikalar, bir arada da
renmiled, bu barlarlar sonradan, yeni edinme bilgilerini yrtlebilir; genellikle, limen'in gerisinde bunalp duran
eski ustalarma kar lmcl sonular alarak kullandlar. g. barbar dmanlarnn zafere doru hzlanan ilerle-
Daha yakn zamanlarda, Bat Uygarl~nn dnyann btn melerini durdurmak iin umutsuzca are ararken, bunlann
ktalarna mdahalesi, teknolojik bak;dan ilkel toplumlarn ikisine birden bavurur. Hibir zaman tekni~e ok fazla
szde kendilerini uygarlatrmaya gelenlerden aldklar ilk nem vermeyen ve daha nce bu ynde gsterdii yetenei

dersin sadece onlra kar ateli silahlar kullanmak de~i1, bile zamanla kaybeden Helen Uygarll!nn son bo~umasn
ayn zamanda keskin nianclkla, gerilla tai<tikleriyle, vb. da, Dioeletian, Roma mparatorluu savunmasnn lm
bu silahlar mahalli arazide en uygun biimde kullanmak 01- kalm sorunu karsnda, teknie deil rgtlenmeye eL

dul!unu g"sterir. att.

Saldrgan barbar topluluklarla karlamalarda z- Diocletianus'un zi.im Roma imparatorluunun sa-


len uygarll!n aleyhine ileyen bir baka etken, iktisadi vunma sistemini btnyle yeniden dzenlemekti; bu sis
bakmdan karmak bir toplumun zerinde uzun o.ireli tem, Augustus tarafndan ilk kuruluundan beri, temelde
savan yaratt~ ykc etkidir. lkel barbar topluluk1ar herhangi bir deiiklik olmakszn kalmt. Augustus'un
meslek olarak, toplumsal rgtleni olarak, savaa ok daha ba derdi, Helen Dnyasn yz yl sren toplumsal devrim
yakndrlar; oysa uygar hasmar enerjilerini birbiriyle ya- ve i savan getirdi~i yorgunluktan kurtarmakt!; bunun
ran eitli faaliyet dallarna ayriak zorundadr. Uzun iin ald~ tedbirlerden biri de bu karde kavgasn srdr-
o.irell bir sava destekleme zorunlul!u daha ileri toplum mek iin seferber edilmi kuvvetlerin saysn azaltmak
yapsna byk zorlamalar ykler. Dzenli ordunun saysal oldu. Augustus dneminde mparatorlu~un gvenli~i say
gcnde yaplacak herhangi bir art, ulusal gelir zerindeki stnll!ne del!il, profesyonelordusunun snrotesi bar-
vergilendirme basncnda da buna karlk bir art olmasn barlara kar askeri nitelik stnl~ne ve Roma kudretinin
gerektirir ve iktisadi hayat giderek bozabilir. Hristiyarlk muhteem grnnn uyandrd~ rktc saygya da-
al!nn beinci yzylnda Batda ve yedinci yzylnda yanyordu. Diocletian zamannda ise temelde ekonomiye
Do~uda Roma mparatorlu~unun lmne yol aan dayanan bu gvenlik sistemi oktan iflas etmiti. Barbar
toplumsal hastalklar iinde en fazla gze batan, azalan ulu- larn limen okulunda edindikleri askeri etkinlik sonunda
sal gelirin ok fazla olan ve hala da doymak bilmeden ar- onlara evreleri~deki kordonu yaracak cesareti ve ustale
tan bir ksmnn kamu hizmetlerinin artan harcamalarn kazandrmt.Byle acil durumlarda imparatorluk hkme-
karlamak zere kulIanlnasydl_ Mahalli zerk ynetimle- tinin alan gedi~i kapamak iin tek yapabildil!i, geici ola-
rin gitgide _kmesiyle ortaya kan idari bolu~u doldur- rak durgun bir blgede bulunan birlikleri oraya aktarmakt.
mak iin imparatorluk kmu hizmetleri personeli kalabalk Dincletlan'n bu duruma buldu~u balca are bir yedek
layor ve bu da Roma mparatorluk hkmetinin uyruk- ordu kumak oldu; bu ordu da, zaten genilemi askeri
lanna yklenen para ykn dunnadan al!rlatnyordu.(l1) kuruluun toplam saysnn bete ikisinden pek az !Ie~ildL

ama bundan daha nemJi.. bir etken, snr-tesi barbarlarn Grevi, basknc barbar etelerine yetimek, onlan savaa
askeri. etkinlil!inin artn karlamak iin imparatorluk sokmak ve yok etmek oldu~u iin, en az onlar kadar hm-

396
297 Gney in barbarlannn onikinci yzylda bir Sung ordusu tarafndan hizaya
getirilmesi. Sung mparatorluu yattmc bir politikayla gneydeki kabileleri eritmeyi
baarmt ama, kuzeydeki daha sert bask duIdurulamad.

fazla bir maddi servetleri yoktur; komu uygarlkla savata bsbtn ykcdr- askerlemi barbar iin hayat veren
kaybedecek ok bir eyleri olmaynca da, dmaldn sr hava gibi bir eydir. Psikolojik donatmdaki bu byk ve her
mesinden, hatta. yo~un1amasndan da korkmalan iin zaman artan eitsizlik uygar savann er ge yenik dme
sebep kalmamaktadr. Snr savann savaan iki taraf iin sini kanlmazlatnr.
verdii maddi sonulann arpc eitsizlii aralannda beli Bu durumda, limen'in hem kurucusu, hem de kurba-
ren byk ve gittike byyen ahliiki eitsizlikte de kendini n olan tarafn kara yazgsndan kurtulmak iin son bir
yanstr. Kendini k?rumaya alan zlen uygarl~n umutsuz are denemesi hi de artc olmaz. Kendi kay-
ocuklan iin snr sava gitgide artan mali bir yk ve naklar etkisiz kaldna gre, barbar dmann ispat edilmi
hibir zaman zlemeyen askeri ve politik bir sorun yeteneini kullanma istei dayanlmaz hale gelir. L.
demektir. te yandan, barbar savada ayn sava bunlann ikinci yzydda yaam bir in filozofu, "Orta Kralln
tam kart anmlar uyandrr. Onun iin bu bir yk politikas barbarn kafasna vunnak iin barbarlan kirala-
deil, bir frsat, bir endie deil, bir cokudur. Uygar taraf mtl." diyor;(15) bu hrsz hrsza yakalatma politikasn
iin her zaman ykc olan bir atma --elinin altndaki btn hakl gsterecek eyler olabilir. Barbar sava snr sava-

kaynaklann hibir ie yaramadn grmek onun iin nda yurttaAaskerden stndr, nk barbar burada kendi

398
telli olmalyd. Baz moaem sava arenalarnda gerilla taktiklerinin ba an-
Profesyonel bir askerin bilimsel gr asndan bak l lar da bu teorik geriliin pratik avantajlarnn yeni kant
dlnda Diocletianus 'un izgisel savunma yerine snr izgi- larn vennektedir; nkii, bugnn gerillalan hibir ekilde
sini savunacak hareketli bir yedek ordu kurma sistemi, sava barbar olmadklar halde,teknolojik bakmdan stn d
!8l13tnda nemli bir ilerlemeyi temsil eder. Diocletianus'un manlara kar bu denenmi sava yntemlerini kullanmay

tahta kndan yarm yzyl kadar nce can ekimeye bilinli olarak ve ustaca semilerdir.

balayan lmparatorluk Batda yz yl, Douda ve Merkez- Ayrca, bir uygarlkla barbar komular arasnda iu
de ise yz yl daha dayanabiIdiyse, phesiz bu askeri kilerin bozulmas sonucunda barbarlar eski ban il~rini
refonnun da bunda pay olmaldr. Ama bu batrl ok pa brakp snr sava sanatnda uzmanlamaya balarlar. Bar-
halya mal oldu, iinhii deyen, sivil nfustu. Diadetian'n bar, balangta, vahilemi bir uygarln elinde tutsak
askeri bakmdan stn dzenlemesi nceden tahmin edile- veya yok olmak tehlikesini savuturrnak iin kendini savun-
meyen ve dolaysyla rktc toplumsal bozukluklar yara- ma sanatn remnek zorunda kalmtr belki, ama sonra
tan bir fiyat tespiti sistemine dayanan bir vergilendinne ~s' dan -kendi arazisinde askeri etkinliinin askeri avantaj
temiyle iliyordu; ada bir gzlemci "vergiyle geinen dengesini kendi lehine evirince- geimini kazanmann bir
insanlann says vergiyi deyenerden daha fazla' demi baka alternatifi olarak savamaya balar. Artk kendini
ti. (12) te yandan, sekin askerlerin hareketli yedek ordu- korumak zorunda kalan bir uygarlk yama ya da hara
da toplanmas snra dizilen koman-birliklerinin moralini yoluyla soyulabilir duruma gelince, kl ve kargyla ekip
bsbtn kertiyordu. Ordunun barbarlan limen gerisin- bimek barbara daha ho grnr; aynca, ilkin sava ol-
de tuttuklan yolundaki son iddiasndan da vazgemesi ge- may ~rendii, ancak sonradan retici olduu iin, byle
rekti. Sava alan artk limen 'in barbarlar taraf, hatta yaamay daha ok sever. Bylece, bir limen yaknnda otu
Imparatorluun snr blgeleri bile deildi. Imparatorluun ran barbar iktisaden kendine-yeterli olmaktan vazgeer ve
iktisadi ve klt~re canlln meydana getiren i blgeler askeri snnn teki tarafndaki uygarlk iin bir iktiadi
sava alan haline gelmiti. "Derinlemesine savunma" paro- asalak olur.
las bilimsel bakmdan kusursuzdu ama, aslnda, vergi de Tacitus, Roma Imparatorluunun kta Avrupas
yen sivilin, imparatorluun askeri rgtndeki muazzam ar- Iimen 'ine komu oturan barbar Germenler stne syledik-
t demek iin bir kere derisi yzldkten sonra, imdi de, leri, zlen bir uygarl~n yabanclam barbar dman
Imparatorluun i blgelerine kadar inip ortal talan et- larnn bu karakteristik iktisadi gerilemelerinin klasik bir
meleri nlenemeyen barbarlar tarafndan ikinci bir kere rne~idir. Bu limen Tacitus yaamadan nce yz elli yldr

derilerinin yzld olgusunu gizleyen bir laftan ibaret vard ve dolaysyla tipik toplumsal sonularn vermeye
kalmt. zaman bulmutu. Tacitus, Germenlerin tek servet biimleri-
Srekli sava zorunluu ve gerekleri bir uygarln nin sr olduunu sylyor,(13) ama, o gnn Germen eko-
ve bir barbar topluluunun toplu~u ve ekonomisi zerinde nomisinde tanrnm, Roma tarihisinin bu ve baka blm-
larkl etkiler yarattktan baka, bu iki toplumun rgtlen- lerinde ima edilen grece nemsizJi~i bilgisizlik, hatta
me derece ve biimi de savan kendisinin sonulannda tecrbesizlikten ileri geliyor olamazd; nk modem arkeo
buna paralel bir farkllk meydana getirir. En yaln ekliy lojik aratrmalarn ortaya koyduu kantlar Germen kabi-
le anlatlacak olursa, bir barbar sava etesinin yerleik bir leleri arasnda tarmn bir hayli ilerlemi olduunu gsteri-
toplumun stne kerken yaratt yknt imparatorluk yor, dolaysyla bu sonraki nemsiziik ocuksu bir ekono-
ordu9Jnun barbar topluluuna yapt cezalandrc kar mik gerilii deil, daha ileri bir durumdayken sonradan bir
saldrlardan
ok daha fazla zarar yapar. Imparatorluk or- ekonomik d olduunu iaret eder. Gelgelelim, bu tarm
dusunun barbar dmanlarna nihai darbeyi wrmas gtr, sal gerilik yalnz snrn dibinde yaayan topIuluklarda gr-
nk bunun iin yeterli hedefi bulamaz. zellikle Gebe !yordu. Bu blgenin tesindeki Es!'ler (Aestil), Tacitus'un
topluluklar szkonusu olduunda bu byledir, nkii on dediine gre, "tipik Germen tembelliine hi benzemeyen
lar, ilerleyen bir dman ordusu karsnda toparlanp hare bir alkanlkla tab ve baka meyvalar ekiyorlardL ,,(14)
kete geerler; ama yerleik barbar topluluklarnda bile du- stelik, askeri timen'e yakn otunnann ahlak bozan etki-
nm ok farkl deildir, nk burada da hayat kaynaklar leri !>arbar topluluklarnn tarmsal pratiklerinde olduu
bir basknda kolayca yok edilse de, onanlmas ve yeniden kadar politik kurumlarnda da kendini hissettirijordu.
kunlmas g deildir. Uygarlk dzeyleri eit olmayan Gney-doudaki yakn komu Germenler ilkel ve dengesiz
antagonistler arasndaki savalarda daha uygar olan sava bir sava-beylii nderlii gelitirirken kuzeydeki ve dou
tlar Pyrrhus zaferleri kazanrlar, nkii bu durumlarda daki topluluklar geleneksel ataerkil krallk sistemine sadk
kazanan taraf yorgun der, oysa daha az uygar olan d kalmlardr.

man, rgtlenmede gerilik handikapnn doal karl olan Limen'.e komu barbarlarn askerternesi ellerindeki
dirili gc yznden, yeniise de kendini abuk toparlar. kozdur_ Ekonomideki gerileyileri yznden, kaybedecek

397
tand~ arazide dvr; stelik, dmann kaybettii silah Byle iyi eitim grmcretli askerler toplu olarak
tutkusunu o yeni kazand iin kiisel baar alannda da saf deitirince,ok zaman, son bir are olarak kendilerini
stndr. Vergi deyen yurtta bu stn askeri malzemeyi bu ie sokan limen 'in ardndaki sarsak gce nihai darbeyi

ok daha ucuz bir fiyata satn alabilir; dman savanm indirmi olurlar. Ama iverenlerine niin byle sk sk iha
bylelikle dost cretli asker haline gelmesi limei stndeki net ettiklerini de aratrmamz gerekir. Bir kere imparator-
basnc iki trl hafifletecekter: barbarn saldrna gcn luk hizmetine girince, kiisel karlaryla profesyonel g-
elinden alarak ve sava gerekesini elind~n alarak. Kuvvet- revleri artk uyumaz m? Daha nce basknlar ve yamalar
leri blnecei iin kudreti azalacaktr; ayrca, uygar ko m- da kaptklarndan dara rahat ve ho~ olmas gereken bir bi-
ulann yamalama hrs da nemli lde azalacaktr, imde, imparatorluk hazinesinden dzenli olarak cretle
nk hem cretli askerin denei baka gelir kaynaklar rini alrlar; ayrca,limen 'in berisindeki topraklarda iskan
na duyulan ihtiyac azaltacak, hem de snr savan hala edildilerse, bu da karlarnn imparatorluun karlarna
devam ettirmek isteyen barbarlar imdi kendilerinin dengi balandn gstermez mi? Hizmet ko~ullar bu kadar el-
olan dmanlarla karlaacaklardr. verili olan barbarlar niin ihanet etsinler, limen'i koruduk-

Evrensel devletlerin yneticileri bu gibi dncelerle lar srece kendi tekellerinde kalacak nimetleri niin resmen

snr-tesi barbarlar kendi ordularna asker yazm ya da davet ettikleri snr-tesi barbarlaryla paylasnlar?
onlan gmen olarak limen 'in imparatorluk tarafna yer- Bu sorulara verilecek cevap u: savunmak zere kira-
letinnilerdir. En nl rnek Roma politikasdr, ama Han land imparatorlua ihanet etmekle, barbar cretli asker

Imparatorluu ile Osmanllar da ayn pratii uyguladlar; gerekten kendi dolaysz maddi karlarna kar hareket
ama limen 'in kn geciktirmek iin bavurulan bu are ediyordur, ama bunu yapmakla da, basit bir ekonomik d-
aslnda durdurulmas gereken felaketi hzlandmr. Grn te nceden ok daha gl bir itkiye kar tepkisini gster-
bir paradoksu andran bu olgunun nedeni ksmen, limen'in mektedir. Bu durumun belirleyici etkeni, snr tesindeki
arkasndaki Gcn barbarlar hizmetine almakla ayn zaman- barbarn oktan beridir kk komu uygarla yabanc

da onlara sr vermesi, bylece de askeri ve siyasi bilgilerle lam olmasdr. ki taraf arasndaki bu manevi kopukluk,
donatarak youn bir eitim yapmasdr. Ama onlar sonra- nekadar karl olursa olsun, bir i akdiyle onarlamaz; m
dan, isterlerse, bu bilgileri retmenlerine kar kullanabi paratorluk Iktidar bu areye bavurmakla saatleri geriye al-
llrler. Roma, daha Ls. 6'da, Panenyal yedeklerin ayaklan makta, byyen uygarlkla evresindeki uygarlk-ncesi
masnda bu sorunla karlamt; bundan sonraki tarihi bu topluluklarn karlkl kar birlii temeli zerinde bir ara-

eitten ayaklanmalarla noktaland; bir zamanlar Roma da varolabildikleri bir aa dnmek istemektedir; szkonusu
ordusunun yeleri olarak tecrbe edinmi, Arminius ve ygarln kne ve barbar kom~ularnn yabancla.
Takrarinas gibi komutanlarn ynetimindeki dman ordu- masna yol aan uzun olaylar zincirini grmezlikten gelme-
Jarna kar sefere kmak gerekti. Bu politika, barbarlara ye almaktadr. Uygarl~n k,ljmen'in kuruluun
Roma sava sanatn rettikten baka -mparator 1. dan sonra devirilmi barbarlar kolayca ihanet ederler,
Theodosius'un ynetiminin muhalif bir eletirmeninin s- nk maddi kazan karlnda korumay
stlendikleri
zne inanmak gerekirse- barbar cretli askerlere mparator imparatorluu paylamaya hi niyetleri yoktur. Mimesis
lu~un zayfln da gstererek kendi kendini mahkum etti. aknn yn, grm oldu~unuz gibP 7) oktan beri
tersine dnm tr; barbarn gznde uygarln prestiji
kalmamtr, ama barbarlar kendileri perian egemen azn
Roma kuvvetlerinde disiplin kalmam, Romalyla barbar
ln kinli hayranln kazanmlardr. Mimesis aknn
arasndaki btn ayrmlar ortadan kalkmt. Her iki katego-
yn de~iiklii barbarl uygarln hizmetine koma poli
riden birliklerin de alt kademeleri tamamen birbirine ka-
tikasnn felaketi olur. Bu psikolojik ortamda barbar bir
rmt; nk askeri birliklerdeki savalarn kaytlar
likleri hibir zaman imparatorluun dzenli ordusunun bir
bile tutulmaz olmutu. Bylece, (barbar) kaaklar (yani
birlii haline gelmeyecektir; kendi silahlarn ve taktikle
snrtesi sava etelerinden Roma imparatorluk ordusuna
rini kullanan, emirlerini kendi sava-beyinden alan, kendi
kaan/ar) bir kere Roma birliklerine kaydolduhtan sonra
birlik ruhuna sahip, kendi ihtiraslan olan, zmlenmemi
serbest kalyor, yurtlarna dnp yerlerine bakasn gnde-
bir barbar sava-etesi olarak kalacaktr. Ayn koullarda
rebiliyor, canlar istedii zaman gelip Roma ordusunda hiz-
bir barbar yerleme blgesi de hibir zaman imparatorlu-
metlerini yerine getiriyorlard. Bylece Roma askeri birlik-
un yurttalarnn bir toplulu~u haline gelmeyecektir. O da
lerinde bagsteren bu ar rgtszlk barbarlar iin de
zmlenmemi bir devlet iinde devlet olarak kalacak ve
bir sr deildi, nk -snrda kaplar ardna kadar ak 01-
yerle bir edilmedike, er ge, ayrlk. bir varis-devlet
du.una gre- kaaklar onlara biitn haberleri ulatrabili
ekirdei oluturarak politik grevini yerine getirecektir.
yorclu. Barbarlar da Roma toplumunun saldry davet ede-
Ksacas, akrabalann danda tutmak iin barbarlar kira-
cek kadar kt bir ekilde ynetildii sonucuna uardlarJ16)
lama politikas baarszl~a mahkumdur. Bu are de,

399
limen 'in gerisindeki sarsak Gcn son umudu odu~una
gre onun baarszl~n hemen limen 'in ykl zler.
Bir baraj yklnca, ardndaki glde birikip duran
btn sular hzla denize doru akar, nicedir engellenen ve
nicedir biriken bu gcn anszn serbest kahvermesi katl
bir afet meydana getirir. Bir kere, seller nsanolunun
yklan barajn
dibindeki ekili topraklara koydu~u eserleri
yok eder. kincisi, p0ta:siyeI olarak hayat veren su byle
yakp ykarak getii zaman ne sulamada. ne gemicilikte
ne de enerji retiminde nsana bir yarar olmakszn bou
bouna akp gider. ncs, gl boalnca eski kylan
yksekte ve "kupkuru kalr, bir zamanlar bu yapma gln
kysnda yeeren bitkiler susuz kalr ve tepeler eski plak
hallerine dnerler.
Bu doadan alnma
benzeti askeri baraj,yadali.men'in
yklndan sonra yaanan insani afeti de. ok iyi anlatyor.
Ortaya kan toplumsal tufan herkes iin bir felakettir,
ama ykmn da alm eitsiz, ve daha nce tahmin edile-
nin tersi olabilir. Bir kere, paradoksal bir biimde, roller
de~iir.(8) zlen bir uygarlk iin, riik timen'ini ko
romann bedeli, bunun barbar' basksna kar verdii gei

ci ferahlkla orantsizdr. te yan~an, yklmaya mahkum


olan uygarlk barbar istilb tarafndan yutulunca, bunun
acsn en ok ekenler artk evrensel devletin eski yurt
talan de~il, grnte zafer kazanm olan barbarlar ken
dileridir. Nicedir bekledikleri zafer saati sonunda ne kendi
lerinin, ne de yenik dm dmanlannn nceden tahmin
edemedikleri bir bozguna yol aar.
Olaylarn bu paradoksal sonucu yle aklanabilir:
zafer, barbarlardaki, limen 'in ve ardndaki uygarl~n bask
sy.la denetim altnda tutulan kendi kendini yke! glerini
serbest brakmtr. Grdmz gibi limen re yakn olmak
snrtesibarbar toplulukIannda bir ei t hastalk yarat
yordu, nk ken uygarlktan yaylan politik ve kltrel
etkilere uyarlayabiliyor, batta bu yzden yaratc bulu
lar bile yapabiliyorlard!. Bu uyarlarna ve ve hatta yaratma
yetene~i barbarlann iinde bulundukIan psikolojik huzur
suzluun belli snrlar iinde tutulabildiinin, mimesis
me
kanizmasnn yklna karn, btnyle moral bozucu
olmayan, srasnda ksmen yapc bile ol?bilen sonular
yarattnn belirtisidir. Btn bu olumlu zellikler limen'in
varlndan' ileri gelir; nk uygarlk-ncesi topluluk
zlen uygarl~n kavurucu radyasyonuyla yar karya
geldi~i zarnan geleneksel alkanlklarn kaybeder ve Umen
tebu onsuz edilmez disiplinin yerini tutar. Barbar toplu-
luunu bu disipline zorlayan ey srekli snr savadr.
Barbar bylece hem sert ama eitici bir askeri okulda yeti
mi nlur, hem de yaplacak ileri, eriecek bedeneri oldu~
oranda isellemi bir disiplin edinir. Bu nedenle limen
komu uygarl~m knden sonra da barbar tnplulu~.
nun iinde varolmaya devam edecei bir erevedir.
Ne var ki limen 'in anszn yklmasyla, ereve de,

400
emniyet siipab da yok olup gider, snr-tesi barbar, kendi KAHRAMAN VE CANAVAR: HIRS VE tRADE
olgunlamam yaratc gcyle baannas ok zor olan, Barbar mitolojilerinde ortak bir tema, belki de evciIlememi barbar
yepyeni sorunlarla, yaptlacak yepyeni ilerle kar kar- ruhunda psikolojik bir mcadelenin simgesi olan paha biilmez bir ha-
ya kalverir; bu aknlk annda barbarda yeni domakta zine u~runa kahramanIa canavarn dvdr.
olan yaratclk, yerli kltrel mirasnn derinliklerinde 298, 299 Solda: Glgam 'n sava; Perseus 'un Medusa 'y ldr.
:yatan yrtclk ve ba boluk eilimleri tarafndan bou. 300, 301 Glgam motifi, iki yannda iki hayvan olan insan, aa~-
m. Barbar bir kere limen blgesini arkasnda brakp kendi- daki sve ve Burgonya bronzlarnda olduu gibi, barbar sanatnda
si iin bir dnya cenneti demek olan uygarlk ykntsna kendine kalc bir yer bulmutu.
ayak basar basmlZ, hastal tam bir ahHik yozlamasna
dnr. Barbann ruhundaki bu ifrite devrim, Karolin
yen mparatorluunu ineyen tskandinavyallann uradk.
lar manevi ykntda grlr. Vikingler anda bunlar ha-
yatlann geleneksel kklerinden kopanp bilinmeyen seN-
venlere atldklanndabu ar zgllklerinin bedelini fea
ket bir dengesizlemeyle dediler.

Kraln kona yabanc bir lkeye tamp talihi de


maliktinesini evreleyen tarlalar ve otlaklardan kopanl-
dnda, hayat zorunlu olarak savalarn ve iki lenleri

nin birbirini izlemesine dnt.(J9)

Byle garip koullarda yaan barbar asalakhk ve tembel-


lik gnahlarna boyun eer, nk daha nce de grd
mz gibi bunlar iimen boylarnda yaarken de iinde gizli
ce varolan egitimIerdir. Daha nceki o ada barbar ruhun
daki yozlatrc etkiler, cretli askerlik yapmak ya da ara
sra yama seferlerine kmak gibi, tembellii giderici ge-
rekliliklerIe az ok hafifletiliyordu, onun iin an zevk ve
",fa hayat youn askeri faaliyet dnemleriyle noktalan
yordu. ~a uygarla varis devletin barbar efendisi bu dn
~den kendini kurtarmtr, tamamen bitkisel bir hayata
girebilir. Sonunda, ya Vizigotlara Franklann yapt gibi
daha gl bir barbar gelip onu yerinden eder, ya da Kassit-
Ierle Merovinyenlerin yapt gibi, beslendii eski uygarl
gn neyi var neyi yoksa hepsini yiyip bitirir.
Bu ahlaken itici davrann kkeni,limen 'in getirdii
kstlamadan anszn kurtuluudur, nhii iimenin hem kur-

ban, bem de smrcs olan barbar byle bir kurtulua


hi hazr deildir.
Aynca, barbar askeri monarileri zaman
zaman bir evrensel devletin himayesi altnda tampon devlet
olarak ynetirnde baar gsterse bile, yok olmu bir uygar
ben eski topraklar stnde kurulmu bir barbar varis-
devletin kaderi, onlann bu yeni yk tayarnadn ve yeni
sorunlan zemedi~ini gstennitir. Zaten, btn bir uygar-
btn politik deney birikimini miras alan evrensel devlet
iktidar bile bu sorunlarla baa kamad iin barbar ken
disini o yerde bulmutur. ken uygarln stesinden gele.
medi~i bir meydan okuma karsnda barbar mdahaleciler
nasl zm bulsunlar? Barbarlarn varisdevleti iflas eden
bir evrensel devletin protesto edilmi senetleriyle ie atlr.

Devletin bana geen bu kaba saba kiiler, ahliiki bir s


navn gerilimi altnda, kendi ilerinde yatan arpk eilim

401
FATIHLERIN
FETHEDILMESi
302, 303 Barbar!ar fetih
lerinin tadn uzun sre kara
nadJar, yeni bir toplum kur-
may baaramadlar, bunun
iin de ya kolayca yenildiler,
ya da ahlak kntsne ugra.
dlar. Solda: Bir Vandal toprak
beyi, altnc yzylda, Kuzey
Afrika 'da, kendinden nceki
Romal beyderr pek de farkl
saylamayacak bir hayat yaad
ama, hibir zaman gvenli bir
toplum yaratamad. Sagda: Av
rupa 'nn barbar fatihlerinin
ikinci dalgas; Yedinci yzylda
bir Merovinyen svarisi.

leri de da vurarak kendi kaderlerini hzlandrrlar.(20) snda, Herakles'in Kerberos'u karmasnda da grlr.
Bir etenin bir askeri ndere sadakatma dayanan bir politik Bu mitin, barbarn kendi ruhunda, nsan 'm aklc iradesini,
birlik, bir baskn yapmakta yeterli olabilir, bir snr devleti ya da kendini-belirleme gcn bilin-d, iraded g-
nin ynetimini ve savunmasn da baarabilir. eski bir uygar lerin gayya kuyusundan kurtarmak iin verdii psikolojik
toplulugun ynetimini hibir ekilde baaramaz. mcadelenin d dnyaya yansmas olduu sylenebilir;
Barbar zorbalar kendi seriivenciliklerinin kanlmaz Barbar, Iimen tesindeki hayatn grece gvenliinden kp
bir sonucu olarak byk bir ahlaki kntye urarar. yklm harajm ardndaki bilinmeyen yaantlar dnyasna
Ama, kendi elleriyle yourduklar bu kadere manevi bir m- girince bu yepyeni yaant szkonusu i mcadeleyi aa
cadele venneden boyun emezler. Bu mcadele, onlann karr.

mitlerinin, ayin, davran standartlarnn edebi kaytlarnda Bir kahramanlk ann kendine zg koullarnda
izlerini brakmtr. uygulanabilecek zel davran llerinin ortaya kmas bir
Barbarlann her yerde ortaya kan balca mitleri bakma yeni bir ahlak anlay yaratma abasdr. Bunun

kahramann bir canavarla dverek onun yemek iin, ya da gze arpan rnekleri Homeros'un savalannn aides
kendi hayvani zevki ugruna saklamak iin nsano~lundan ve nemesis (utan ve fke) kavramlaryla Emevi devlet
esirgedi~ibir hazineyi kazanmasdr. Beowulf'un Grendel'le adamlarnn hilm (bir eit sarayl z-denetimi) anlaydr.

ve Grendel'in anasyla dvnn; Siegfried'in ejderhayla "aides, kendi davranm hakknda duygunu: Nemesis
savann; Perseus'un gorgonu ldrp kafasn kesmesinin, bakasnn davranna duydugunuzdur...(21) Homeros
sonradan da deniz canavarn yenerek Andromeda 'y kur epiklerinde anlatla.n Egesonras kahramanlk anda aides
tarp kendi kars yapmasnn ortak motifi budur. Ayn mo- ve nemesis duygularn uyandran davranlar korkaklk,
tif Yason'un Altn Postu bekleyen canavar ylan aldatma yalanclk, sahte yemin, dine saygsZlk, dknlere kar

402
. , ya da hainliktir.(22) Toplumsal hayatn btn gr- bunlan, yapt~nzn sonularndan korkmakszn bakas
- lerinde kendini gsteren bu davranlara karlk hilm 'ri;n hesabna ktye kullanabillrsiniz.(25)
pnlitik dzeyde geerlidir. arap hayatnda bunun er- Bylece bu davran' standartlar, kahramanlk a~
o ok vld ama, rne~ine az rastlandi. nn kendine zg politik, toplumsal ve psikolojik koullar
na tamamen u~gundu; toplumsal davrantan silinneleri
Hilm ne sabr, ne l, ne acma. ne acya katlanma, a~dalar tarafndan bir toplumsal gerileme iareti olarak
de kiilik ogunluudur. Btn bu niteliklerelen yalnzca zntyle karland. Ama bir kahramanlk a~, daha nce
dzellikleri dn alr, pek uyank olmayan bir gz ima etti~imiz gibi, sadece geici bir evre ise, bu erdemler de
ciyi kandrmaya yetecek liide kullanr. Bu yzeysel kendine-yeterli bir ahliik yasas oluturmazlar, btn yap-
- ~ almalarn rn yalnz Araplara zg bir erdem tklan, wnen uygarl~n de~erleri yerine geici bir vekiilet
(23)
grevidir. Zafer kazanan barbarlarn ahliiki dzenlemeleri-
nin yok olmas da aslnda bir tragedya de~il, yeniden do~an
Bylece hilm, aides ve nemesis'ten daha incelmi bir uygarI~n ilerleyii karsnda bir gerilemedir; uygarlk,
dir; ama, onlar kadar ekici de de~ildir. Kesinlikle i bir toplumsal bakmdan daha yapc de~erleri geri getirerek
nlllk ifadesi de~ildir; "amac, daha ok, bir d. barbarlarn de~erlerini fazlalk durumuna Sokar.
man utandrmaktr; kendi stnl~ gstererek karsn, Barbar davran yasasnn temel zayfl~, toplumsal
. ezmektir; kendi tutumunun yceli~ini ve dinginli~jni ya da kurumsal bir yasa olmayp, kiisel bir yaSa olmasdr.
seqileyerek karsndakini artnaktr. ,,(24) inizde Bireysel ahlaki emperatifler dizisi iinde kendine bir temel
gazap, ya da intikam duygular yaatrken de bu avran bulabilecek olan ndere sadakat erdemi, uygar. bir toplum
g&lerebilirsiniz, servet ve kudrete sabip olduktan baka, sistemi iin yeterli de~ildir; zaten barbarlar dengeU ve

403
kalc politik kurumlar yaratamadkan iin mahkumdur
lar, kahramanlk a~larnnkarakteristikleri olan ola~ans
t kanl olaylann nedeni de bu eksikliktir. Barbar iktida
nnn ola~an yazgs, bir kudret grnmnden birdenbire
kesin bir gszl~e yuvarlannaktr. Attilarnn lmnden
sonra Bat Hunlan, Genseric'in lmnden sonra Vandallar,
Theodoric 'in lmnden sonra Ostrogotlar, stepan Duan 'n
lmnden sonra Srplar bu motifin dorulanm gster-
diler. Barbarlann politik glicil --ykk bir uygarl~n toprak
larnda anlk bir efendilik olarak grnilr- tek bir dahi
sava-beyinin kiisel hayatnn ipliine b~ldr, bu iplik

kopar kepma etesi anari iine gmlr. len evrensel


devletin yerine geen barbar devleti son nefesini veren kur-
bannn son bir kar darbesiyle de yklahilir; ya da kendi
barbar kardelerinin eliyle ayn iikbete u~rayabilir; ya da
eriyip tkenerek yaar, sonra da eski bir uygarln yeniden
do~uu ya da yeni bir uygarl~n do~u karsnda silinip
gider.
Msr tarihinde, Msr evrensel devlptine yeniden ha
yat veren Tebaili imparatorluk kurucular Hiksos bar-
larn Nil deltasndan kovdular. Jstinyen Vandallarla Ost
rogotlan imha ederek Roma tmparatorlu~unun Akdeniz
.temelli restorasyonunu yapt; Ming hanedam da in 'i is-
tila eden Mo~oar kovdu. Bu sonucu n bir baka altemati
r olan, barbarlarn karde kavgalar iinde birbirlerini yo

yok etmelerinin me~i, Akarnenya mparatorluu 'ndan


sonra birbirleriyle kavga eden eitli Makedonyal barbar
devletleridir; ayrca, Bat 'da, yklan Roma mparatorlu
~u'nun topraklarna ykselip ken savaeteleri de bunun
bir me~i olabilir. nc alternatif, y~ni yeniden ykselen
bir uygarI~n habercileri nnde snp gidene kadar bir
mum atei gibi yaama durumu Roma'nn Galya ve talya
blgelerindeki Merovinyenlerle Lombanilann bana geldi;
bunlar Karolinyenler tarafndan yok edildi.

43 Grnt
ve gereklik
Bu ac
ktlkler ve iddet tarihinden ne sonu ka
racaz? En lml bir yarg bunu bouna bir ka ve israf
olarak mahkum edecek, daha sert bir yarg ise, c~nice bir
rezalet olarak lanetleyecektir. Btn bunlann bolu~nu,
yenik den bir barbar sava beyi kendisi sylemiti. Daha
nceki durumu ve sonraki deneyleri onu bu konuda kesin
sz sahibi yapmaya yeter. 534'te Kuzeydou Afrika'da
Roma mparatorlu~nun yerine geen geici Vandal dev
letinin eski kral Gelirnir, yeniliini kutlamak iin yaplan
R.oma zafer alayyla Konstantinopolis sokaklanndan gei

404
en kendinden nceki Vandal hkmdan Genseric 'in bounalk de~i1, sululuk ve cinayettir; kena fikri sorul-
.. yddan daha az bir sre nce Kartaca 'y fet.hetti~ini, mu olsa, Odysseia 'da Zeus'un anlatt Aegisthus 'un hika-
5'te de Roma'y yakp ykt~n unutamyordu. yesi stne Athena'nn sylediklerini tekrarlard: "O cana-
van yere seren yazg kendisine ok uygun; byle iler ya-
Zafer alaynda gtrlen tutsaklar Gelirnir kendisi, pan reziller byle mabvolurlar.',(2) Hesiod'un barbarlar
ailesi, Vandal saualarnn en 14un boylu ue en yak hakknda kendi yargs gerekten insafszdr:

oIonIarydl. Gelimir Hipodroma gelip yce bir tribnde

n Imparatoru, iki yanma diziimi insanlar grjince Zeus Baba ayrca bir de nc bir lml insanlar so-
bu manzaray seyrederken kendi ac durumunu daha iyi yu yaratt. Bunlar Bronz 'dan yaplmaydzlar; Gm insan-
uraynca, duygularn alayarak ya da inleyerek dile getir- lara benzemiyorlard; gl, korkuntular. Aresljn feci i
lINdi, Ibrani kutsal yazlarndan bir cmleyi tekrar tekrar lerine ue Kibir 'in zorbalklarna baylyorlard. AklZlarna
- ledi. "zentiler zentisi; her ey bir zenti." lmparato- ekmek koymazlard, ama gslerinde yrekleri ta gibi ka-
tribn nne gelince srtndaki erguuan pelerini har tyd, kimse yanlarma yaklaamazd. ok kudretliydiler,

W ve onu yz koyun yere kapanp Jistinyen 'in ihtia omuzlarndan kan kolu bkecek kimse bulunmazd.
..mo hayran olmaya zorladlar. ( 1) Silhlar tuntan, evleri h.ntan. tarlalarn srdkleri

Buna kardk,Hesiod 'un kendi a~nda domakta sabanlar tuntand (kara demir daha bulunmamt). Bun-
olan Helen Uygarl~n hala bir kabus gibi tedirgin eden
lar kendi kendilerini yok ettiler ve souk Hades 'in ad ol
Mikene-sonras kah.ramanlk a stne yargs zenti ve mayan k{l bir evine yollandlar. O kadar glydler, gene
de lm onlar karanlk penesine ald ue Gnein parlak
n arkada braktlarJ3)

BELRSIZ IMGE
304,305 Barbar srlerinin uygar kurbanlan dmardanna kmseyerek mi baka-
caklann, yoksa hayran m olacaklanm bilemezler. Soldaki Roma kabartmas Dakyab
bir barban soylu bir kahraman gibi gsteriyor; yukandaki in imparatoru yerlerde sr-
nen bir barbar elisinden arma~an kabul ediyor.

405
30G Barbar kahraman: Sade ama, gl savalar_ (1._ onnc yzyldan bir
Mikene vazosundan)

Barbarlann lgnca cinayetleriyle kendi balanna Bu blmn, kendinden hemen nce gelen teki b-
getirdikleri lsz aclar zerine sonraki kuaklar Hesiod 'un lmle ilikisi nedir ve aslnda btn bu soylar katalo~uyla
iirinin bu blmn sonsz olarak kabul edebilirlerdi, ama ilikisi
nedir? Bu episod, katalo~un dizisini iki bakmdan
air kendisi yle devam etmiti: bozuyor. Bir kere, burada anlatlan soy, daha nc~ki Altn,
Gm ve Tun soylarla, kendinden sonra gelen Demir so-
Bu soy da topraa gmlp gidince, hereyin ?nos yun aksine, herhangi bir madenle zdelenmiyor; ikincisi,
toprak zerinde Kronos olu Zeus bir drdnc soy daha madenler nasl Altndan balayp Gm ve Tun yoluyla
yaratt. Daha iyi, daha adil bir soydu bu, kahraman insan- Demire kadar dyorsa, bu drt soy da, alalan bir mezi-
larm tanrsal soyu, yar tanrlar denilen, daha nceleri bu yet sras iinde birbirini izliyor. stelik, nceki soyun
dnyada yaayan bir soy. Bunlar da kt saualarda yok lmden sonraki kaderleri Dnyadaki hayat tarzlanna uy
oldular. Kimisi Kadmus diyarnda yedikap,l Tebai'nin gun. Altn soy Zeus'un iradesiyle iyi ruhar, "lml insan-
alhnda, Oidipus'un srleri iin dverek, kimisi, gzel sa- larn koruyucular, servet kazandran, yeryz ruhlan oldu-
l Helen uruna gemilerle usuz bucaksz denizlerden geip lar.',(5) Daha aa~ olan Gm soy da gene "lmller
Troya 'y yok f?tmeye giderek. Orada kendi sonlarn bul- arasnda, yeraltnn kutsanmlan adm ald; nde ikinci
dular ve lmn kucanda eriyip gittiler; ama Kronos olu gelirler ama, onlara da sayg gsterilir_ ,,(G) Ne var ki,
Zeus bunlardan bazlarna hayat balad ve nsanolundan Tun soya gelince, bunlann lmden sonraki kaderlerinin
uzak, Dnyann cra kelerinde onlara bannak verdi. sessizlik iinde geitirildi~ini gryoruz. Byle bir katalog-
Bylece onlar orada yaar, Okeanus rmann derin anafor da bundan sonraki soyun da, lmden sonra, en azm~an
larnn yannda, Mutluluk Adalarnda, yrekleri dertten aza Hades'in evindeki lanetlilere yaplan ikenceleri ekmeleri
de, mr srerler. Mutlu kahramanlardr bunlar, ylda beklenirdi; oysa, tam tersine, bunlardan bazlar ldkten
kez hasat veren bal gibi tatl yemii olan bereketli tarlalar sonra Cehenneme de~il, Elysum 'a gnderiliyorlar ve orada,
uardr.!4) yerin stnde, Altn soyun lmnden nce yaad~ hayat

40G
BARBAR YARATICILIGI
BarDarlarn mcevherleri epik
~iirlerin grsel ede~eridir:
zensiz ve zengin, uygarlklarn
baanlanna kyasla kaba, ama
SOD derece yaratc, gl ve
ekici.

307 Frank brou, 570.


308 Burgonya fibulas, al-
tmc yzyl.
309 Vizigot takas, yedinci
yzyl.

310 Anglo-Sakson takas,


yedinci yzyl.
311 Vizigot brou, yedinci
yzyl.

312 Isve madeni levhas.

407
yayorlar. sanatnn baars, barbar sava-beyinin "gerek hayattaki"
Belli ki Tun soyuyla Demir soyu arasna bir Kabra- baya~ baarlarna, gelecek kualdan kandran ve fetheden
manlat ~oyu konmas sonradan dnlm bir eydir. Bu bir an katar;
daha aa~ iki madenden yaplma ruhlar anlatan blmler Tarihi bir olayla, olayn epik barbar iirinde anlat
gerek z, gerekse biim bakmndan birbirlerini izlemeliy- l arasnda yaplacak bir karlatrma, epik hildiyede an-
diler. Kahramanlar blmn kanp onlan yan yana getir- latlantarihi olgu sahici olsa bile, bu olaya 'kahramanlk'
dik mi iirin ak dzgnleiyor, gereksiz paragraf kar geleneinde verilen nemle bizim tarihi belgeler stne bil-
d~mz yerde d. her.angi bir eyin eksikli~i duyulnuyor_ gimize dayanarak verece~imiz nem arasnda herhangi bir
O paratezdeki kahramanlar ise iirin srasn, simetrisini ve uygunluk olmayaca~n gsterir. me~in. Hibelungenlied'
anlamn bozuyor; bu uyumsuzlu~u biz nasl grebiliyorsak, de okadar nemli roloynayan Burgonyal sava-beyi
air de onun bilincinde olmalrd. Kendi sanatn bozmak Guthhere ya da Gunther, aslnda, Hristiyanlk a~nn
pahasna bu blm oraya eklemesinin nedeni nedir? Her- beinci yzylnda daha da l)l Siegfried'e gelince, eitli
halde bir Kahramanlar soyu grnts airin ve okurlannn tiribi kiilerle zdelenmitir arna bu konuda hibir zaman
zihinlerine ylesine yerlemiti ki, gemi tarihe bakta bir kesinli~e varlamamtr. Barbar sava-beyinin edebi tali-
eitli a~lar sra1anrken buna da katalogda bir. yer bulmak hini yapan eyaskeri ya da politik etkisi de~il, edebi "yat-
~erekiyordu j air iin ironik olan da, tarihi bir anya sayg knl~"dr. Ve epik iir temas haline gelnesiyle birlikte,
gstermek u~runa sanat eserine ktymasnn aslnda gereksiz gerek tarihten ayrlmaya balar. Aslnda, iirsel dehann
oluu. Gereksiz nk K;ihramanlar soyu ilk katalogda, nihai rn olan sanat eseri ne kadar gzelse, epi~in kiileri
drt madenin ncs olarak zaten vard. Baka bir syle- ve olay rgs de balangta kaynaklandklan tarihi kii
yile, Kahramanlar soyu zaten Tun soyuyla zdetir; bu ler ve olaylardan o kadar uzaklarlar_ Tarihi do~runun
nedenle kahramanlan anlatan blm gerekli bir ek de~il, yaratc biimde arptlmasnn bayapt belki de Orto-
fazladan bir tekrardr. doks Hristiyanl~n d proletaryas olan Srplann "kahra-
Bunu byle grmek artc nk blmleri ilk oku- manlk' iirlerinde baarlntr; burada, tarihi bir kahra-
du~umuzda edindi~imiz izlenim iki soyun zdeli~i de~il, man, Vuk Brankovi, "ykse!" bir hain, tarihi bir hain
kartl~. Aslnda, benzedik gibi bu farkllk da gerektir. olan Marko Kralyevi ise "yksel" bir kahr~ana dnr.
Ama benzerlik, kabul edilmi olgular stne sylenmi "Kah.ramanlk" iiri, szn etmek istedii tarihi kiileri
nermelerin benzerli~i, farkllk ise estetik ve duygusal at- ve olaylan byle istedi~i gibi de~itirmesinin yansra, ii~
mosferde bir farkllktr. Tun soyu ile Kahramanlar soyu, leri n ele a1d~ a~lann tarihi bakmdan en nemli kiileri
de~ik zihni gzlk1erle grlm ayn insanlardr; gzl~ ve olaylan konusunda da tek sz sylemez.
birinin cam silik, ama sahici tarihi anlan gsteriyor, te~i
canl ama gereklee aykn bir iirsel imgelemin rn. Cavis 'in, ve byi'k baarlarnn iirde hi sz edilmemesi

Demek ki Hesiod kahredici do~ru ile ideal grntyu tuhaf bir olgu. Hikayelerimizde, balca Tton uluslarnn
yan yana veriyor; ite bu ikili gr barbarlann kendi epik olu temsil edildii halde, kendilerine verilen grece nem
iirlerinde varolan bir belirsizliin sahici yansmasdr. Bar- umduumuzun ok altnda. En garibi de Kta 'da olup biten-

bar sorunu kahr:unanlannn ahkaki n de~il, kendi


airin lerle ilgili hikayelerinde btn balca kiiler (Eormenric,
iirinin estetik de~eridir; bu amala, yaratt~ grnty, Theodoric, Guthhere, AttiM, V.b.) altnc yzyln sonuna
kendi de farknda olmadan sanatn gerektirdi~i klar ve gelinmeden gp gitmi uluslarla ilgili. (7)
ve golgelerle dolduru~. Bunun farknda olmamas, epik
airin gz kamatrc sanatsal b.aansnn srlanndan biri Sonunda egemen olan "Frank ulusunun rton iirin
dir. Barbar sanatnn bu zaferi, barbar sava~etesinin de temsil edilmemesi ,,( 8) tarihi iin gerekten bir para-
ken limen 'i gemekle kendi bana getirdi~ y~nla felaket doks; ama Tton epi~inin onun karsna karaca~ para-
baanszhk arasnda tek y~tc baandr. Limen-barajn doks1ar bununla bitmuyor. En nemlisi de u: Roma
arkasnda dizginlendiklerinde harbarlann p.olitikada, dinde lmparator1u~nu ve bunun evrensel devleti oldu~ Heleo
ve baka
btn faaliyet alanlannda gsterdikleri ilkel yara- Uygarln hi szkonusu etmez Tton epi~i. Oysa bu
tclk belirtileri, Vaad Edilen lke'ye tatklan zaman Tton "kahramanlkiirlerinin ele a1d~ a~, Kuzey Avru
kendile";ne egemen olan alliiki yozlama iinde kra~ pa'nn ve Roma lmparatorlu~nunbaka snr-tesi blgele-
vurmu tomurcuklar gibi yok olup gider. Uygarlk top- rinin Vlkerwanderung (Kavimler G) ve baka barbar
raklan zerinde kurulan barbar devleti.nin gecekondusunda, istiliilanyla sarsld~ Helen-sonras fetret dnemidir. As-
barbann henz tohumluk aamasnda olan iir yetene~i, lnda barbar . aire romantik imgelemiyle bu baanlan ka-

iek aabilen tek potansiyeli olur. Bu tomurcuk da yle zamllran olay bu Vlkerwanderung ve ykk bir imparatar-
ola~anst iek aar ki varolan orak lkeyi yanltc lu~n fethedilmesi yaantsn\! cokusudur_ u halde
bir cenliet grnm kazandm. Barbar airin byleyici Tton airlerikendi barbar sanatlanmn ve barbar dnya-

408
Iannn nedeni olan Roma nn hika.yesini niin anlatnadlar? Barbar sanat ve dinleyicileri iin, Beowulf'un
Tarihi barbar airlerin aklannaz bir nyarg ya da Grendel 'in inindeki servenleri, Theodoric 'in, kazand~
srf kapris yznden bu konuda komamakta kararl ve he- zaferin sonucunda Gotik kampn brakarak, Konstantino-
sapl hareket ettiklerini bile aklndan geirebilir. Ama by- polis mparatQru 'nun naibi olarak talya'nn Rcmal halkn
ynetmek zere Roma sarayna yerlemesinden daha inam-
le bir zlmez sorunu yoktan vareden, tarihi kendisidir:
nk tarihi olmayp air olan, toplumsalortamlar da lr br eydir. air, yitirdii nderi saray perdelerinin katla-
r arasnda aramaz artk; bir sanat olarak hakldr da. Ama,
bir uygarlk deil, bir barbar sava-etesi olan yazarlara
tarihinin kendi meraklarlnt ve kendi gr asn vermesi bu airin 'benzemeye hi zenmeriii tarihi iin byle hir
byk ve tarih d bir yanlgdr. "Kahramanlk" iirini ilgisizlik ok artc olabilir.
yazanlarn tarihi gereklie merakl olduklarn ya da gele. Barbar airin .konusuna bu ereve ierisinde yakla
cek kuaklara kendi alarnn gerek bir aklamasn masnn bys sayesinde, barbar savamn izbesinin ir-
brakmak istediklerini gsterecek bir ey yok. Tton epii
kin gereklikleri bir kahramanlk rantazisine dnr ve
nin Clovis veya Roma ~onusundaki sessizli~i ne kaprisli, bu rantazi gerek tarih iindeki uucu kaynandan daha
ne de bilinli bir tavr, nk "kahramanlk" iiri yazan uzun mrl olur. Barbarln bakaca davetkar yan 01
1cii, sanatna elverili bir tema aryor sadece ve onun- a mayan mirasnda kullanlabilecek fazla bir ey bulamayan
sndan, Clovis de,.Roma da, "kt" konular olurdu. Olgu sonraki kuaklar barbarln bu ncisini dep'erlendirir ve
ile yk arasnda ayrm yapmak onun aklna gelmez, nk ona sahip karlar. Eserlerinin kutsallamasyla lmnden
doruluk lt onun sanat iin geersizdir. Btn istedi- sonra kazand edebi hayatta barbar ozan, sayg gster-
i gelitirilebilecek bir konu ve temasn etkili biimde an-
meye demez yoldalar olan barbar sava -beyiyle sava
y, sanatsal byclyle hak etmedikleri bir saygnla
Ialmasn salayan yetenek. Safiyetle bu hedeflere varma-
kavuturarak, onlar alayc bir ekilde cezalandrr. Kah-
ya alrken, Aristo'nun bilinli olarak bulduunu sand
ramanlk iirini sonradan okuyup ona hayran olanlar,
bir yntemi raslansal olarak kullanyor: "kahramanlk"
aslnda airin imgeleminde deitirilmi bir ocuk olan kah-
airinin bunu yaptn sylerken hakl Aristo, ama bilin-
ramanlk an, airin yaratc eyleminin ele ald~ ok
li olarak yaptn sanmakla ok aldanyor.
rarkl tarihi gereklikle zde saorlar. airin byleyici
Homeros yanl eyleri doru anlatma sanatnn b- dokunuu "denizde ve karada hibir zaman olmam bir
yk ustasdr ... Ondan, mmkn deil ama, muhtemelolan lk"(JO) yaratarak, yanm yklm bir dnyann barbar
mmkn ama, inanlamaz olana 'tercih etmeyi reniyo kundaklarnn tututurduu korkun yangnn ac alevIe-
,u2(9) rini deitirmitir; bu tiyatro klar, bir mezbeleyi Val-
halla gibi gsterir. Bir maskeli balodur bu, ama parlak
bir bale.

409
BLM iX

UYGARLKLAR ARASINDA
MEKAN cNDE

TEMASLAR

Uygarlklarn teker teker incelenmesinin pek bir ey

ifade etmeyecei kabul edilecek olursa, uygarlklar arasn


daki temaslar daha yakndan gzden geirmek gerekece;
bir gerektir. Bu konuda, ada iki uygarlk sk bir kltr
temasmo. geince ne olur, onu incelemek istiyorum. Bu sk

temas, genellikle, ikisinden birinin z/rnek zere olduu

srada balar. Bu tr temaslar zellikle ilgin" grnyor;


nk yksek dinlerin ou birok uygarlklarn birbiriyle
kart yerlerde domutur. Bu blmde nce temas/arn

etkenleri, sonra da sonular incelenmitir. Bu arada gr


yoruz ki "saldrc" uygarlklar kurbanlarn killtr, din, ya
da rk bakmndan aa grmek eilimindedirler.Saldrya
uram uygarlk ise ya kendini yabanc ktrle ayn hiza-
ya gelmeye zorlar, ya da ar bir sauunma durumuna geer.
Her iki tepki de bana olumsuz grnyor.

411
Renkli Resim 67

YENIDNYALAR
Bebin yl nce ilk uygarl~n do~masndan beri ayn top-
lumlar arasnda temaslar tarihin nemli zelliklerinden biri
olagelmitir; ama, onbeinci yzyln sonlarnda Bat Top-
lumu 'nun okyanus denizcili~i tekni~ini alabildi~ine geli
tirmesi bu ok uzun kltr karlamas sreci ierisinde
benzeri olmayan bir kilometre tadr. Bu nemli Bat
kefinin dolaysz sonucu Eski Dnya 'y Yeni 'siyle temasa
getirmek oldu; daha uzun sre iinde de, Batl denizciler
yeryznn tamamn gezebilir duruma geldiler. Okyanus
aan gemilerin ilk yapld~ tarihle buhar gcnn. daha
baka mekanik ulam araIannm icad sonucunda kulla-
nlmaz olduklan ta.ri.li arasnda geen zaman sresince,
yeryznn genileyen Bat Toplumu 'nun huzur bozucu
temasndan kendini kurtarabilen bir kesi pek kalmad.
Onaltnc yzyln ortalanna kadar Portekizli nciller in'e.
Japonya'ya varmlar. bu toplumlar bugn hiilii kendileri-
ni kvrandran "Garp Meseesi"ne amlard.. Resimde tipik
bir Portekiz nao de trato'su (tccar gemisi) Nagasaki'ye
girerken, nhtmda Batl ve Japon tccarlar bekliyor. Onye-
dinci yUzyl balarndan bir Japon Nanban'nn ("gneyli
Barbar", yani Avrupal) perdesinden aynnt.

412

Rusya'nn inat dini tutuculuu yznden ilk Batllama abalar engellerle karlamt. Yu-
Renkli Resimler 68
kardaki resimde, Byk Petro'nun Rus hayatn, adetlerini Batllattma kampanyas arasnda
RUSYA'NIN bir "Eski Kafal"nm sakalnn zorla kesilii grlyor. Gl'ieneksel imgelerin bilincaltnda inatla
BATI'YLA KARLAMAS yaamas olduka artc.

...
,
*-
a
)1;.. ;k

Jk ~
-efu it m
fo
~f ;ot
q
!t-
~
~ ~

Renkli Resim 69

BAT!, BAT!LILAMI BiR JAPONY A YI SEYREDiYOR


ki yzyl sren gnll bir zolasyondan sonra Japonya ondokuzuncu yzylda Bat 'nm arkas
kesilmeyen meydan okumasna karlk hzl bir modernleme program uygulamaya balad.
1894-95 savanda in 'e kar kazand beklenmedik zafer yeni politikann baarsn ispatlad.
Sava cephesinde haber kovalayan Batl gazete muhabirleri sadece bir savan haberini verni
yorlard; imdiye kadar Batllar'n egemen olduu dnya sahnesine, Bat tarz bir askeri kudret
gsteren yeni bir byk Asyal G 'n geldi~ini de gryorlard.
Henkli Resimler 70, j' 1

KLTR KAR:;;IL\:;;~IALAI
DiNi ZM
a~da toplumlar ara'nd,
karlamalar atmalarla de:
de bileimlerle sonulanabil
Kendi atalardan kalma dinle(
inancn yitiren Helen Uygarl'
manevi ihtiyalarn doyura,
herhangi bir imana at. i.
drdnc yzylda Msrl
Ptolemaios, Soter, Helen, M:
elerini biletirerek, imparal
luundaki ayn inanta insanh
LOparlamak iin yapma bir d
kurdu. Bu dinin tanrlar aras
da, Msrl sis'in yandaki Hele
letirilmi ekli ile onun a
Harpokrate, (Horu,) vard.
Bu sralarda Helen Dny
s 'nda insanlarn ba~hln k
zanmak iin birbirleriyle yan~
ynla din arasndan Hristiy
lk, tekilerin zelliklerini ct
ntrme, zmleme yetene
sayesinde, baarl kt. Sol
sa'nn Gne Tanrs Helios o
rak resmedilmesi Helen mital
jisine verilmi ak bir tavizd
LS. nc yzylda Helios, R
ma Panteon 'unun balca tan,
s olmutu, Hristiyan sanat~
ra en yksek tanry resmetme
iin elverili bir biim sa~[
yordu.
kli Resimler 72,73

yaylma dneminde Bat Toplumu he-


M militanca Hristiyan bir toplumdu,
i dinini dnyann geri kalan ksmna
rta kabul ettirmek iin diretiyordu. Ba
bu tavr yznden karlat~ toplum-
phesini. dmanln uyandrd~
ndilerini koruyabilecek durumda
ar kaplarn kapatarak tepki gster-
er. Japonya'da Bat Hristiyan klt
- e kar direni yabanc misyonerler-
dinden dnen yerlilerin amanszca
o\'Utunlmasna yol at. 1622'deki b
'k kymda yerli, yabanc ellibir Hris
, an lkenin huzur bozucu varlklarn
an kurtarlmas amacyla Nagasaki'de
idam edildi.
Yalnz, Bat'nn ekonomik, ya da tek-
nolojik stnl de ayn ekilde inkar
edilemez, ya da kapdar atlamazd.
Onyedinci yzyln sonlarndan bu yana
dnya iin tek seenek gnl, zorunlu
Batldama'yd. a~da Nigerya'dan,
daki dkkan ilan Bat 'nn baarl
kltr saldrganl~nn bir iaretidir.
Kabile dzenine dayanan bir toplumun
ataerkil reisi bylece Bat ticaretinin her
yerde grlen idareci patronu haline gel-
mitir.
Renkli Resim 74.

YENi BiR DONY ANN


BiTKiLERi VE HAYV ANLAR
Daha zayf bir topluma egemen alpay baaran
bir uygarlk, kurbanlanm do~utan aa~Ik say
ma eilimindedir. Bylece bu toplumun yelerini
bitki ve hayvan dzeyine indirerek kendi kar
larnn dorultusunda onlan smrebilit ya da
yok edebilir. Soldaki Flaman rsminde Amerika'
nn fethi bir plak vahiler srs ile, daha son
raki koloniletirmeiin lkeyi ap temizleyen
uygarlk ncleri arasnda bir karlama olarak
gsteriliyor. Aadaki Kzlderili kadn ve ocuk
resmi de onaltnc yzylda ngiliz Yeni Dnya
"kaif"lerinin yapt, dikkatli gzlemler sonu-
cu kaydedilmi bitki ve hayvan resiileri arasnda
yer alyor.

421
44 ada uygarlklar arasnda karslasmalar

Bu kitabn daha nceki blmnde, zlen bir mparatorluu, en ok Suriye'den etkilenen Hristiyanil;a
uygarhem toplumsal yapsnn ayrt~ parann her biri bir Helen yaps beik sa~lan.t. Bakriya mparatorluu'
stnde zel incelemeler yaparak uygarlklann zlmele- nun yerini alan Kuan devleti de ayn ekilde, en ok Hin-
rinin zelli~i ve sreci stne aratrmamz srdrdk. distan 'dan esinlenen Mahayana 'ya Helen yaps bir bei k
Bunu yaparken, aratnnamzn banda sorduitumuz soru- su ndu. Geri slamiyet ve Hinduizm, balca esinlemneleri
nun cevabn st rtk bir biimde bulduk: sorumuz, uY ni kendilerine ayn zamanda politik bir beik veren birer
garlklarn anlalabilir inceleme alanlar olup olmadkla uygarlktan aldlar, ama her iki ileri dinin douunda da.
ryd. Aratrmalarmzn sonunda u sonuca vardk ki, bur birden fazla uygarln szkonusu olduu daha nceki bir
uygarln douunu, bymesini veya k~n ele ald evre vard. slamiyet ve politik beii olan Halifelik, Su.
rnlZ srece, uygarlklar tek balarna da anlabilir inceleme riye Dnyasna nicedir mdahalede bulunan Helenilm 'e
konular ~luyorlar.(l) kler zerine incelernemizde gz- kar dini ve politik dzeyde tepkiyi dile getiriyorlard.
den geirdiimiz tarihi kantlar bizi bir uygarln k. Helenizm 'in Hind Dnyasna daha sonraki ve daha ksa
Dn genellikle isel bir kendini-belirleme eksikliinden ileri sreli mdahalesi ayn ekilde Hindistan 'dan esinlenen
geldii, dsal glerin indirdJr darbeleri.~ .~ek se:r.ek rol Hinduizm 'i ve Hindistan yaps Gupta mparatorluu bei.
oynad~ sonucuna vardrd.(- Ancak, ozlmeler Incele- ini harekete geirdi. Bylece gtld gibi bugnk dn.
meye balaynca, zihni gr alanmz zen uygarl~n yada hala hayatta olan ileri dinlerin drt tanesinin do~uu
kendisinin tesine geniletip dsal glerin de etkisi hesaba ancak inceleme a;lanmz tek bir uygarln yrngesinden
katmadka ken uygarln bu son evresini anlayamad karp iki ya da daha fazla uygarln arasndaki karla
gmz grdk. Varsaym gerei zlen uygarln yeleri malar kucaklayacak genili~e getirdiimiz zaman anla.
olmayan, ama ona ldrc darbeyi vuran,limen tesi labilir oluyor.
barbar d proletaryann da hesaba katlmas gerektiini leri dinlerin douunda deiik uygarlklar arasnda.
anladk. Ayrca, yabanc uygarlklara kar yaplm fetih- ki karlamalarn oynad rln nemi, bilinen ama, gene
lerden edinilmi gelerin i proletarya iinde oluturduu de dikkate deer olan bir tarihi corafya olgusuyla akla.
yabanc kkeni de gnnezlikten gelerneyiz, i proletarya- nabilir. leri dinlerin do~um yerlerini bir haritada iaretle.
nn dourduu ileri dinlerin knda bu yabanc kaynak- diimizde bunlarn btn Eski Dnya yzeyinde olduka
tan gelen yaratc esinlenmenin oynad roln nemini kk denebilecek iki yrenin iinde ve evresinde kme-
de gene gnnezlikten gelemeyiz. Ayrca evrensel devletlerin Lendiklerini gryoruz. Yani, kznci havzasnda ve Suri'
de kendilerine deil, niyet etmedikleri halde ve bilinsiz ye'de (Suriye adn en geni anlamnda, Kuzey Arabistan
olarak yabanclara bizmet ettiklerini grdk. Son olarak, stepi, Akdeniz, Anadolu yaylalarnn gneyetekleri ile ku-
ileri dinlerin, evrensel devletlerin domasna yardm eden atim btn alan kapsayacak ekilde kullanyorum).
uygarlklardan daha baka bir trden yeni toplumlar olabil- kzlnci havzas Mahayana'nn doduu yerdi; bu din,
diklerini gzlemledik. Evrensel devletler. evrensel kiliselere burada doduu biimde Dogu Asya 'ya yayld. Bundan
hizmet ederek tarihte iz brakmyorlarsa, barbarlara ve ya nce de bir din olarak Helen Dnyasna yayld biimi
banc uygarlklara hizmetleriyle bu izi brakyorlard. ald; bundan nce, Galile'de, Ferizeik Yahudiliin bir e-
Limen dndaki barbarlar gibi bu yabanc, uygarlk idi olarak ilk kn yapmt. Yahudiliin Maronitlerin
larn da yabanch, kaynaklandklar yerlerin, blgelerine Monothelete Hristiyanl, gerekse iilik orta Suriye'de
bazan tecavz ettikleri evrensel devletlerin snrlarnn dn olutu.
da olmas gibi basit ve bariz bir corafi olgudan trdr. Ufkumuzu geniletir de bu iki ekirdek-alana komu
Bu snrlar iinde doan ileri dinlerden bazlar da ayn yreleri de a1anmzn iine alrsak ileri dinlerin doum yer-
de yabanc kalmlardr, nk bu dinleri benimseyenler ierinin byle belli noktalarda younlamas bsbtn gze
de, putperest komular da, onlar dinin iinde belirdii batan bir nitelik alr. Hristiyanln gerek Nasturi, gerekse
zlen toplumun "iinde ama ona ait deil" gibi gnnii Monofizit eitleri Urfa evresinde, Mezopotamya'da do.
lerdir. Dinin yaratc esinlernne kaynann, kendini ilk du, Suriye'nin gneyinde Hicaz'da ise, Mekke ve .ivledine#
olarak Insanla sunduu toplumun geleneine yabanc slamiyet'in dogduu yerler oldu. Islam 'da ii itizal hare
oluu bir tarihi olgudur; bu olgunun psikolojik ifadesi de keti Kuzey Arabistan steplerinin dou kYlarnda dodu.
o dini benimseyenlerin topluma kar uzaklklardr. Roma Gzlemimizin apn kznci havzasna kaydrd~mzda,

422
Budizm'in felsefesinin bir eitlernesi olarak ilk k Akdeniz'den gelen denizcilere de aktr. Suriyelilerin
yapan Mahayana'nn komu nds havzasnda dodu kendilerine zg ayn bir uygarlk yaratabilmeleri tnsano~lu
gi.iyoruz; bu ilkel Budizm'in do~um yeri Orta Ganj nun daha sonraki tarihinde derin izler brakm olan ola-
i, Hudizmsonras Hinduizm 'in doum yeri de gene anst bir baardr. SUriye'nin kltrel baarsnn s
distan yar-ktasnn ayn yresidir. olan politik zorunluluklar nci-kz havzasn bile geride
Btn bu dikkate deer olgularn aslnda corafi bir brakr. t.. nc binylda, SmerAkat ve Msr dnyala-
mas vardr. Gerek Suriye, gerekse kz-tnci havzas rnda ykselen imparatorluklar birbirleriyle atmadan,

kseI olarak birer geit noktasdr. Buralarda, pusulanm kuzey ve gney Suriye'yi ardarda igal ettiler. t.. ikinci
gl bir ynnden gelen trafik, eitli alternatif bileim binyln ikinci yarsnda Msrllar Frat'n bat dirseine

deiimlerle baka bir yne kanalize edilebilir. Fiziksel varncaya kadar kuzeydou ya trmanarak Suriye'nin 00-

ikler bu alanlardaki kavaklarda trafiin birbirine ge- Wnn igal ettiler ve o zaman Suriye'yi Hititlerle pay-
'ni tevik eder. Bu iki potansiyel trafik merkezinin lamak zorunda kaldlar. Ama, her ne kadar Msrllar
. i gemii de Doa 'nn onlara uygun grd rol ger- Suriye'de daha derin politik izler braktlarsa da, Akat m
te de oynadklann gsteriyor. paratorluunun .. ikinci binylda yaratt kltrel izler
kznci havzas, en azndan . , sekizinci yzyl daha bykt.
beri ran, Avrasya, Suriye, Hint, Helen, in ve Rus Bu binyl ierisinde ayr bir Suriye uygarl domak
garlklar arasnda bir dizi karlamaya sahne oldu_ L. iin abalyordu, Sonunda, Arabistan, Avrupa, Kuzeybat
izinci ve yedinci yzyllarda Avrasyallarn Kavimler Afrika'dan ayn anda patlak verip Dou Akdeniz'e akan bir
.. Hindistan ya da Gneybat Asya YOlunda kz-nci Kavimler G ona bu frsat verdi. Msr, Asur ve Babil
nn zerinden geti. Bu blge o zaman Akamenya geici bir sre iin etkisiz kaldlar; bu zaman-mekan bolu
paratorluu'nun, daha sonra qa onun yerine geen Selev- ~unda bir Suriye Uygarl doabildi, Akat, Msr, Ege ve
.\sya mparatorluu 'nun bir parasyd. Selevkes tm- Hitit kaynaklarndan gelen zengin bir kltr miras vard;
toruu'nun yerine geen Belh ve Kuan devletleri tnci- Helen adalar gibi o da kltrel bakmdan yaratc, poli-
tiiz havzasn politik olarak Kuzeybat Hindistan 'a bala tik bakmdan birliksizdi. Suriye Uygarlnn yeleri alfa-
_ Arap mparatorluu ise buray yeniden Gneybat bey i icat ettiler: Smer ve Msrllarn yapt btn deniz
Asya ile Msr'a balad. Mool mparatorluu, geici bir yolculuklarndan ok uzaklara varan yolculuklara ktlar;
-le, Hint, Arap ve Bat Avrupa yarmadalar dnda din alannda da. hem manevi hem de fikri bir baar olan
men hemen btn Avrasya ktasn birletiren bir evren- tektanrcl buldular.
iII devlet iine soktu bu blgeyi. Bir zamanlar Moal m Suriye Uygarlnn politik bamszh ksa srd,
torluu 'nun uyruu olan gebe-olmayan varis-devlet Helenlerin Akaenya mparatorluunu ykmasndan sonra
en biri iinde Avrasya stepinin btn kylarn gebe- Samaryallarla Yahudiler dnda kalan btn Uygar1klar
ayan vansdevletlerden biri iinde Avrasya stepinin b- nn kalntlarnn karmasyla oluan "kltr-bileimi"
kylmm birletirmeyi, Timurlenk ondrdnc yzyl- ok verimli oldu, Ortodoks Hristiyan, Bat ve lslam uygar-
a. baaramad ama, ondokuzuncu yzylda Ruslar baard. tklar bu topraklarda yeerdi, bir yandan da Suriye Eski
mur'un imparatorluk kucna abalar kalc olabilseydi Dnya haritasnn en hareketli kavak. noktas olmasnn
!Sovyetler Bir1ii'nin imdiki alanna tekabl eden bir impa- politik bedelini dedi, t.. sekizinci yzyldan sonra Suriye
..,rlugun ekirdei Volga Havzasnda deil, Incikz birok mparatorluk arasnda paylald ya da ilhak edildi:
1aanasnda kurulmu olabilirdi. Aslnda Rusya bu havzay Asur mparatorluu'yla onun yerine geen Yeni-Babil
Afganistan'la paylat. Afganistan, Hinduku 'a yaymakla devleti; Akamenya mparatorluu ile onun yerine geen
iendisine nceden yol gstenni olan Belh ve Kuan dev- Selevkes ve Ptolenaios devletleri; Roma ve slam impara-
letIerinin kz ile nci arasnda kalan bir kopyasdr. Btn torluklar; fatmi Halifelii ile Dou Roma mparatorluu;
lLI politik olaylar kz-Inci havzasna birok uygarlk ara- Hallarn kurduklar devletler ve Mslman komulap;
da bir toplant yeri olmak gibi kltrel bir rol ykle- Osmanl mparatorluu ile onun yerini alan Arap ve srail
iti, devletleri. Btn bu imparatorluklarm yalnz ikisi -Selevkes
Suriyenin tarihi daha da olaanst oldu, Daha ba ve Emevi- Suriye'deki bir bakentten ynetildi. Yalnz
iangta, Mezopotamya iinde ve hemen dolaylannda kere Suriye politik dzeyde birtakm bamsz devletci k-
l!Ygarlklar ok yakn mesafed~ birbirleriyle gretiler. Su- lere aynd, Bunlar da, Selevkes'un yklyla Romallann
riye, daha eki iki uygarl~n, Irak'daki Smer-Akad ve gelii, Fatnilerin ykl ile Eyyubilerin ykselii arasnda
.Aq Nil vadisindeki Msr uygarlklannn beikleri arasn ve Birinci Dnya Savann ardndan Osmanl mparator
:da skm~ bir yerdir, Smer-Akat Uygarl~nn Hitit luu 'nun eriv esinden sonrayd. Ama, btn bu belalar

,ylusunun yurdu olan Anadolu kuzeyden Suriye stne arasnda Suriye ., nc binyldan beri, belki de Buzul
r. Suriye aynca Arabistan'dan ltelen gebelere, ann son dneminden bu yana, tnsanl~n bandan

423
"', ..
"'.
.'.'' . ,,,._---
TEMASLAR VE ATMALAR 313 314 Uygarlklar yaltlm kalmazlar; barta, savata, aralarnda srek.
li bir alveri vardr. Bu gibi atmalann nde gelenlerinden biri de Bat Uygarhe
ile Yeni Dnyann onaltnc yzyldaki karlamasdr. Soldaki spanyol baltac
Meksika'da bir "conquistador" sarayn sslyor. Yukarda: Daha banl kar.
lamalar. Yedinci yzyldan bir aynalkta in 'den Hotan'a ipeldi getiren '1pek
Prenses" Batl gezginler ie burunlanm sokmadan ok daha nceleri in ticareti-
nin birbirinden tamamen ayn toplumlar arasnda baelantlar yaratten bizlere ha-
tr!atyor. Alttaki resimde inli bilginler, Orta Asyal gebe atalannn gemiini
anlatan bir tarih kitab smarlayan Iran 'n onnc yzyldaki hkmdar Gaz"n
Han'a tarih kitaplan getiriyorlar.

424
geen olaylarda ba rol oynamtr. uygarlnn ada toplumlara sa1drganca nfuz etmekte
Suriye ile nci-kz havzasnn tarihlerinden kar kltrel ve politik bir nclk kazandn kabul etmek ge-
dmz bu kantlara dayanarak, ileri dinlerin incelenmesi rekir. Onbeinci yzylda Bat Avrupal denizciler okyanus
iin asgari anlalabilir alann herhangi bir uygarln ala- gemicilii tekniini renince, yeryznn yaanan ve

nmdan daha geni olmas gerektii, nk bunun zerinde yaanlabilir btn yrelerine fizikselolarak girme imkann
iki ya da daha fazla uygarln birbirleriyle karlat bir kazandlar_ O tarihten imdiye kadar okyanusun fethedil-

alan olduu sonucuna v~rabiliriz. Burada szkonusu mesi Bat ile';uygar ya da uygarlk-ncesi btn baka top-
olan karlamalar, varsaym gerei ada olmalar gereken lumlarn arasnda Bat koullar altnda temas kurulmasna

uygarlklar arasnda mekan boyutu iinde karlamalardr. yol at. Bu teki yaayan toplumlarn hepsinin hayatnda
Tabii bir de baka eitten bir karlama var; zaman boyu- Bat etkisi bata gelen toplumsal g ve "Garp Meselesi"
tunda yer alan, bileik bir karlama tipinin de mmkn de en lmcl sorun olmutur. zerlerindeki Bat basks
olduu halrlanmaldr; bunun bir rnei Bat Dnyasnda arttka bu toplumlarn hayat da tepetaklak olmutur;

Helen Uygarlnn rnesansdr. Bat dnyasnn alan, bylesine bir ufalanma, yalnzca varkalan uygarhk-;ncesi
Helen uygarl alannn kysnda ve ksmen de onun d toplumlarn clz toplumsal dokularna zg deildir; yaa

mdayd. Ama rnesansar bu ncelemin bir baka blm- yan Batd uygarlklar da dnya apndaki bu Bat
ne brakalm(4) ve imdilik mekan boyutunda yer alan kar kkenli devrimin etkisi altnda rpnm, anmlardr.
lamalar gzden ge irelim. 1683 'de Osmanllarn kinci Viyana kuatmalarnn
ada uygarlklar arasnda karlamalarn belirli baarszlkla s'onulanmas Batl olmayan bir toplumun Bat
rneklerinin ayrntl incelemelerine girimeden nce alana uygarlna son saldrsdr; o tarihten kinci Dnya Sava
bir btn olarak bakalm. phesiz ki bu alan son derece nn SOnuna kadar Bat'nn kazand g okadar byktr

kark bir tarih labirenti serer karmza. Kltr haritamz ki tek bana, ya da grup olarak hibir rakip onu tehdit
da en fazla otu yedi uygarlk sayabileceimizi nceden edecek kuvveti bulamamtr. Bu a~da, Batl olmayan g.
tespit etmitik(5) Bunlar co~rafi oiarak, Eski ve Yeni Dn- ler --rnein Rusya ve Japonya- ancak kendileri batlla
yaiarda domu olmalarna gre, iki gruba ayrabiliriz; tklar oranda Bat 'nn byk g politikasnda bir rol oyna-

yakn zamanlara kadar bu iki dnya birbirlerinden ayry yabildiler. tki buuk yzyllk bir sre iinde, Batl gle-
d. Eski Dnya uygarlklarmz da kronolojik olarak kuak rin kendi emberleri dnda baakmalar gereken hibir
lara ayrdmzda, en fazla ayr kuak sayabileceimizi g yoktu ve maddi dzeyde, bu emberin dnda kalan
grrz. Uygarlklarn bu corafi ve kronolojik ayrrm btn nsanln kaderi dolaysyla Batl gler arasnda
adalar arasnda mmkn olan karlamalarn saysn ki karlkl ilikilerin ald biime gre belirleniyordu. Ne
snrlar, ama gene de toplum, uygarlklarn toplam saysn var ki, 1945'ten beri Bat'nn dnyadaki iktidar tekeli sona
dan yksektir. a~da uygarlklar tarihleri boyunca birbir- erdi. Japonya, Rusya ve in, srayla, Byk Gler olarak
leriyle birden fazla kerelerde karlam olabilirler, ya da dnya arenasna girdiler, ideolojik veya politik bakmdan n
ayr kuaklardan olan uygarlklarn hayat-sreleri arasnda safa getiler. Bu gler artk kendilerini ksmen batlla
kronolojik atlamalar olabilir, ya da lm bir uygarln trdklar iin deil, kendi zgn baarlaryla ve kendi

rosili ya da diasporas karakteristiklerini baka bir uygarlk ba~mszlklarnn zoruyla bu yere gelmilerdir. 1945'ten
iinde yaatm olabilir. Uygarlklar arasnda temas ve 1972'ye kadarki iktidar mcadelesinin leitmotif'i, artk
arpmalar dizisini oaltan son etken de, on beinci yz. Batl ya da ksmen batllam mahalli devletler arasnda
ylda modern Bat Uygarl~nn Atias Okyanusunu fethet Avrupa veya dnya hegemonyas iin bir rekabet deil,
mesiyle Yeni ve Eski Dnya gruplarnn birlemesidir. Bat Sovyetler Birlii, Amerika Birleik Devletleri, in ve Japon-
Uygarlnn bu baars tarihi bir dnm noktasdr, onun ya 'nn temsil ettikleri ayn toplumlar arasnda bir rekabettir.
iin aratrmaya giritiimiz bu karmak tarih labirentine Yzeysel bir bakla bu, uluslararas politikann kaygan
girecek bir aklk bulmarnzda bize yardmc olabilir. hareketinde son bir gelime olarak deerlendirilebilir. Ama,
Dnyann Bat Avrupa'daki bir balang noktasndan byk gler politikasnn bu biimsel dinamiinin tesine
genilemesi, phesiz, modern Batl gzlemcinin arptc bakt~mzda, 1945'ten beri politik glerin sralanmasnn,
gr asndan ileri gelen grsel bir yanlsamadr. Ortaa 1683 'te Osmanl tmparatorlu~unun yar terk etmesinden
Bat toplumunun gr alannn dnda kalan blgeierde, sonra ortaya kan sralanmadan ok farkl dldu~nu g.
Batl olmayan toplumlarn ok sayda yelerini birbirleriy- rrz. 1945'ten sonra, 1683'ten beri ilk kez olarak, Batl
le temasa getiren keif ve glerini hesaba katmaz. rnein olmayan gler dnya politika arenasnda, stelik Bat er
Gneydo~ Asya'da, inli, Hintii ve Araplarn keifleri, evesinde deil, kendi koullarna gre oluan nelli bir
Batllar gelip mdahale etmeden ok nceleri byk bir roloynamaya baladlar. Nornale dn denilebilecek bu
ilikiler ve alt topluluklar a~ yaratmt. Ama, btn bun olay, son 250 yldr, tek bir modern Batl Ku1turkreis'n
iar aklda tutmakla birlikte, son be yzyl boyunca Bat yerli, ya da yerlilemi yesi olan gler arasndaki i poli-

425
tik kavgalarla snrlanm olan bir kltr atmasn
;'R c/JJ~,;;;, yeniden politika arenasna sokmutur.
.....
- ..
."-
if"
Ayrca. kendi farkl kltrlerini bayrak yapan bu Bal

f'--!~-L:tJ"
, .
l olmayan balca glerin yeniden ortaya kndan bu
yana, dnyann baka blgelerinde de buna benzer nemli
de~iikliker oldu; yerli uygarlklan Bat toplumunun geni

leme ann parlak gnlerinde karanl~a gmlm baka


toplumlar da ayn gidie ayak uydurdular. Gneydou

Asya, Hindistan ve Afrika 'daki Batl olmayan toplumlarn


mahalli temsilcileri ba~msz politik ve kltrel statii talep
lerini dile getirmeye baladlar. Bu ulusal-devletlere slami
yet'in kalbi olan blgeleri de eklersek, uluslararas ilikile
rin 1945 sonras diziliinin, 250 yldr resmen yok olan
uygarlklararas temas sorununu yeniden ortaya kard~

n daha da ak-seik grrz.

Bu dnceler, konumuza yaklamann en iyi yolu-


nun modern Bat ile yaayan br uygarlklar arasndaki
karlamalan incelemek oldUunu gsteriyor. Bylece,
ada tarihin balca temalarndan birini de tartmaya

am oluyoruz. Bundan sonra, yaad dnemde komu


lar stnde Bat'nn adalar stnde yaratt etkiyle
karlatrlabilecek bir etki yaratan imdi yok olmu bir

uygarl da gzden geirebiliriz. Kltrel karlamalarm


psikolojisini ele aldmzda bu rnek zellikle yararl ola-
caktr. Sorunun z zamandr. nk ada uygarlklar

arasndaki arpmalarn yanklanmalar, bireysel ruhtaki

ar yolculuklarn tamamlayncaya kadar nihai toplumsal


sonularn ortaya koymuyorlar; onun iin, oktan lm
bir toplumla adalar arasndaki karlamalar balan
gtan bitimine kadar gzlemlersek, bu sreci daha doru

ve daha dolgun bir biimde izleyebiliriz.

315 in, Hindistan'a geliyor: Onaltnc yzylda Hindistan impara-


oduk saraynda karakteristik elbiselerini giymi inli hanmlar gste-
ren bir resim.

426
45 Modern bat ve Rusya

Modern BaL tarihinin al blmn onbeinci ve hkmetinin almak iin bilerek at giri limanlar yoluyla
onaltne! yzyllarn dnm noktas olarak tespit ettik.(l) dosdoru Rusya iine yaylyardu.

Moskova ehri de, onbeinci yzyllarn sonlarnda Rus ev- Modern Bat uygarln kendi anayurdundan almak
ren"l devletini kurdu.(2) Bylece Rus tarihindeki bu ok iin Ruslarn at ilk kanallardan biri, Beyaz Deniz ky
byk olay, Bal uygarlnn modem biimiyle Rusya'ya snda, bir ngiliz gemisinin 1553'te bulduu, Kuzey -Dvina'
etkilerini duyurmaya balamasndan ok ksa bir sre nce nn azyd. Moskova devleti de 1584'te orada Arlangel
gereklemi oldu. Ama, Ruslar bundan nce de "Garp liman ehrini kurdu ve daha sonra Rusya 'ya bu yoldan giren
Meselesi "ni biliyorlard. Ondrdnc, onbeinci yzyllar Batllar Moskova'nn eiide "Svoboda"da, bir i merkez
ierisinde Rus Ortodoks Hristiyan toplumunun atadan kal kurdular. Bylece, Bat Avrupal denizciler onaltnc yzyl
ma topra"klarnn geni bir ksmnda Bat Hristiyan Polonya da okyanus denizcilii sanatnda kendilerini gelitirirken
ve Litvanya ynetimi kurulmutu. Bylece Rus mparatar Beyaz Deniz yoluyla Bat Avrupa ile Rusya arasnda dolay-
tu~unun Moskova 'da yeni kurulan bakenti yaklaan Bat sZ bir temas kurmu oldular. Ama on sekizinci yzyln

Hristiyanl~ma kar bir snr kalesi durumuna dmt, balarnda Petregrad ehrinin kurulmasyla Bat Avrupa
Bat'nn Rusya'nn bat blgelerine yaklamasn tamamla- ve Rusya'nn Arhangel'den geen temas yoarnn daha
yan bir olay da 159496 'da Roma Kilisesi ile birleilerek kestirmesi bulundu ve Bat etkisinin younluu artt. Ayn
daha nce Ortodoks Hristiyan olan halka yabanc bir dinin anda, bu yabanc etkinin szmasna izin verilen alan da ge-
zorlanmas eklinde ortaya kan bir Kilise mdahalesiydi. nileyerek Svoboda'nn dar snrlarn at, Byk Petro
Poliika ve dinin bu kurumsal balar Rusya 'nn bu Bat par- zamannda BaltK 'dan Byk Okyanusa kadar uzanan btn

asn Bat dnyasna periniedi, Bat'lln baka kltrel Rus mparatorluunu kapsadL
etkilerinin szmas iin zemin hazrlad. Rusya zerinde Bat etkisi 250 yl akn bir sredir
Bat uygarlnn kendi ki.il trne adam kazandl: bu bu younlukta srd_ Bundan nceki iki yzyl iinde de,
~ki Rus blgelerinin politik egemenlii sorunu bylece Rus ayn younl\lkta olmakszn, gene vard bu etki. Oynanan

evrensel dev/etiyle birbirini izleyen Bat Avrupa gleri ara- bu oyunun ana izgilerini belirleyen etkenler, modern Bat
snda bir askeri yarma sorunu oldu. Yzyllar getike, Dnyasnn youn teknik ilerlemesi ile, Rusya'nn her gele-

Rusya, deien srelerde Bat egemen!iinde kalm olan bu ne kar kendi bamszln korumak ve imparatorluunu
blgeleri birbiri, ard-sra geri almay baard. Ama, Rusya' Orta ve Dou Asya'ya yaynaktaki kesin kararllyd. Bat'
nm mdahaleci Batl komularna kar kazand askeri ve nn meydan okumas iki kart tepki dourdu.

politik zafere karlk, bu yar-batllam blgelerden, Kk ve politik bakmdan nemsiz br "Mrnin"


kendini bylece szmalara aan Moskova blgesine, kltr aznl (3) Kutsal Rusya devletinde Bat etkisine karyd,
dzeyinde, modern Bat etkileri yayld. nk bunlar Rusya'nn "nc Roma" ve gerek Hris
Rusya He modern Bat uygarlnn bir baka, belki tiyan ortodoksiuunun varkalan son bekisi olduuna ina-
cW. da nemli bir karlama alan Baltk sahilleriydi. Bu- nyorlard( 4) Bu ayn fanatik "Eskikafallar" onyedinci
radaki balca Batllar, Bat uygarlnn Rusya'nn Dou yzylda, Ortodoks Hristiyanlnn geleneksel ayin ve t-

Avrupa ktasndaki yakn komular olan grece geri temsil- ,relerinin onyedinci yzyl Yunan trelerine uydurulup uy-
cUeri deildi. Onbeinci, onaltnc yzyllarm dnmnde durulmamas sorunu tartlrken resmi Moskova Kilisesi 'n-

Bat uygarlnn genileme giriiminin nderliini talyan den ve devletinden ayrlmlard. Mahalli Mos,kova alkan
lar'dan ekip alan, Atlas Okyanusunun Avrupa kylarnda lklarnn en kk bir parasn deitirmeye inatla kar

yaayan denizci uluslard. kmlard. Bylece Ortodoks Hristiyan Kilisesinin kendi

Rusya'nn Courland'dan Finlar,diya'ya kadar Ba1tk iinde kan bu aile kavgas, daha sonra, blc Bat
kys boyunca komular, bu denizci uluslar arasndayd. Dnyasndan herhangi bir eyalma politikas konusunda da

Bu blge on sekizinci yzylda Rus egemenlii altna gir- taknlacak tavr nceden tespit etmi oldu. MIninler,

mi, Bat kltrnn Rusya ilerinde yansd merkezler- lekeli anmlar olan Bat teknolojisini de olduu gibi
den biri olmutu. Geri kolonyalist Batl Alman baronlar yadsdlar ve bu tavrlarn, Kutsal Rusya'nn kendinden s-

ve Baltk yrelerinin burjuvalar, Rus hayatn, saylaryla th dmanlarna kar kendi bamszln konmak iin
orantsz bir lde etkiliyorlard, ama bat-Avrupal Batl Bat silahlar kullanmasna kar kma derecesine vardr

uluslarn etkileri ok daha nemliydi ve Rus imparatorluk ddar.

427

AIRI DINDARLK
316 Rusya'da Ortodoks Hristiyan Kilisesi 'nin balca zei~i geleneksel alkanlk
lara inat bir sadakatt. Onaltnc yzyldan kalma bu ikon dini tutuculuun bir kalesi
olan ve hkmetin 16681670 kuatmasyla zaynatabildi~i, Beyaz Deniz'deki Solovet,
kiy Manastm 'nn kuruluunu kutluyor.

428
Modern Bat 'nn basksna kar Mminler'in toptan
tepkisi hem mantki, hem de itenlik1iydi. Mminler
ann 'ya tamamen inanyorlard, Ortodoks Hristiyan Rus-
ya'nn varoluunu Tann'nn yasasna uyan insanlarn koru-
yaca inancna dayandrmay benimsiyorlard. Eskikafa
lat sayca kalabalk olmadklar iin bu inancn gerekle
me derecesi hibir zaman snanamad; ama, tepkileri her ne
dar bastrldysa da, yeralt etkileri oldu. rnein,
'Herodcu"(5) Petro rejiminin ondokuzuncu yzyldaki
kltrel fenomenlerinden biri olan Slavofil hareketinin ikili
bir grnm vard. Herodeu bir ereve iinde, Bat'da
ki ada Romantik akmn Rusya 'da ald biim olarak
giiriilebilirdi, ama bir baka adan baknca, yerli Rus yo-
bazlarn Bat kltrneduyduu dmanln bouklam
sesi olduu anlalyordu. Batllamann Rusya 'da egemen
ilim olduu bu ada, Bat dmanl da, Bat endstri
mesinin yerli bir eletirisi olan ad kalm bir Bat
mnm klna girerek otaya kt.
Eskikafallarn toptanc, yobazlInn tam kart olan
'radikal Herodeuluu balatan ve bir zlemden bir eyleme
eviren kii yobazlarn badman Byk Petro idi (sal ta-
nat: 1689-1725). Petro'nun politikas, Rus mparatorluu'
DU Rus Ortodoks Hristiyan evrensel devleti olmaktan
hnp modern Bat dnyasnn mahalli devletlerinden biri
Jaline getirmekti; o zaman Rus halk da Batl, ya da bat

ldam uluslar arasnda yerini alacakt. Modern Batl ha-


yat tarznn kuralolduu bir dnyada, uluslararas grgnn
belirli kuraarna uyarak Rusya 'y Batllar kulbne ye
yazdrmak ve bylece Rusya'nn politik bamszl ile
kltrel zerkliini kurtarmakt bu politikayla gdiilen
ama. Batl olmayan bir Gcn gir.itii ilk gnll Bat
ma rneiydi.
Ruslarm admlarn uyduraca dans havasn Batl
lar alyordu; Byk Petro ile ondan sonra gelenlerin 317 318 HEROD 'CULUK Byk Petro Rusya 'y Ortaa'dan ka'
Herodeu politikas, Bat 'nn en ok askeri saldr biiminde rarak Bat modernizmine soktu. Yeni dnemin simgelerinden'biri de,
kendini gsteren basksna kar dnlm bir tepkiydi. "Bat 'ya alan pencere" saylan, Baltk Denizi 'ndeki liman, Petiograd',
Bu karlamalarn ilk sonucu Rusya 'nn grece geriliini kurmasyd.
gstermek ve bylece Bat'nn tekniklerini baaryla benim-
.semeye balamasna yol amak oldu; ama nihai sonu,
bu Batllama politikasnn ne kadar yzeysel kaldn
gsterdi.
Karlamalann ilki on altnc ve on yedinci yzyl

larda griild. Bu sralarda yeni kurulan Moskova Bat 'da-


ki topraklarn geniletmek ve takviye etmek isterken s
,e'le ve Polanya-Litvanya ile atmt. Yeni doan Rus
evleti bu savalarda birtakm toprak kazanlan elde etti,
ama Rusya ile Batl komularnn grece glerinin gerek
ls snrlardaki dalgalanmalar deildi, Batl ordulann
bu a~da ada Rus ordularn sava meydannda srekli
yenebilme yeteneiydi; Bat'nn dmanna kar teknolo-
jik stnl de bu durumun herkese kabul edilen nede-
niydi. Yerli Rus askeri tekniinin modern Batl komular

429
.-------------------------

la savata bu rktc yetersizli~i, Petro'nun Herodeu dev- yeni endstri tekniini giderek savaa uygulactlar; Rusya'
riminde tepkisini bulan bir meydan okumayd. Petro, Rus- nn, endstriyel ve askeri teknolojide son Batl ilerlemelere

ya'nn sivil ve askeri rgtlenmesini a~da Bat standar- yetimek iin giriti~i yarm yamalak abalarn yetersiz-
dna ykseltme gibi bir grevle kar karyayd;C6) 1709'da lii 1904-05'de Batllam Japonya karsndaki utan
tedbirsizce Ukrayna'ya giren IsvelJ dmana kar kazan- verici yenilgisi ve Birinci Dnya Savanda Alman askeri
dg- zafer onun bu politikasnn baansn mjdeedi, bir makinasna meydan okudu~u zamanki toptan k ile
yzyl kadar sre sonra Napoleon 'un ordulannn kovulma aa kt. Bunlar, Rusya'nn hzla endstrileen bir dn
s da bu baannm tac oldu. yada kendi bann aresine bakabilmesi iin Petro'nun al-
Napoleon-sonras a~da, yzeysel ekilde batllam d tedbirlerin yetersizli~ini ac bir ekilde ispatlayan ka
olan Rusya grnteki ykseliinin doru~ndayd; ama bu ntlar oldular. l do~an 1905 devrimi Petro'nun Rus Im
grn daha o zaman bile bir yanlsamayd, nk 1792- paratorlu~'nun yenilgisine bir tepkiydi. 1914-18'in kesin
1815 arasnn Devrim ve Napoleon savalan endstrincesi yenilgisi, bunu kanlmaz klan ~n endstriyel ve toplum-
Bat tekni~iyle savalm son byk apta arpmalard. sal geri1i~in insafszca ortaya serilmesi Bolevikleri iktida-
Knm Sava'nda (1853-56) Rusya hill il modern Batl d ra getirdi ve uzun vadede programlanm da belirledi.
manlaryla aa~ yukar eit dzeyde dvebiliyordu; Rusya 'nm Herodcuu~u bylece s~ sonular verdi,
ama, bu da a~da Fransz ve Britanyal asker kafasnn tu~ ama Byk Petro'nun, Rusyasnn kne kadar iki yzyl
tuculu~ sayesinde byle oluyordu_ Amerika I Savanda boyunca izlenen politika bu olmutu_ Sonulann ksrl~nn
ve Prusya'nn saldn savanda (1861-71) Batl gler aklamalarndan biri, Batllamann hayatn ancak birka

430
pycllOil PATHlllt1l ..Y6~cy.N"H~ HOWIi.lf 'IllHeW>t
HIAH" r~...,.... AJllJ.4 _ltOf'OT~HltA

PETRO ZAMA i DA
RUSYA 'DA LERLEME' VE
GELE~EK
319 Denizcilik teknolojisi
Petro'yu en ok ilgilendiren
konulardan biriydi. Bat tersa
nelerini gizli gizli gezerek mo-
dem teknikleri renmeye a
Ibysa da donanmas (solda)
ada Bat tekneleri kadar
ileri deildi.
BM'l'b 04He'1'CJ\ E~CYF"AHb
Ht WMifc.R 5PA'I"'I. ~~ 06MAHb
320 Petro'nun Batllama
programna karn, Rusya'nn
W'1'll M,cb< "32bJ'''lA'~
stnlne kk derinde bir FAC'b .u." mF" ...~ H RI'-flSA.
6lfT'i~ "')'tbt
inan sryordu. Geleneksel
yurtseverlik duygusuna hitap
eden bu ondokuzuncu yzyl
resmi Rus kylsnn kendin-
den daha iyi donanm Fran-
sz dmanna kar zaferini y.

celtiyor.

alannda snrh kalmas, Rusya 'nn hayat ve kltr zerin- Bylece, Rus hayatnn baz grnmlerinin batl
de hibir zaman derin bir iz brakmamasdr.
latnlmas aslnda btnn ilerlemesini durdurdu. Kuvvet-
Geri bir lke ileri lkelerin maddi ve akl; baarlarn li geleneksel kltrel gler, arlk otokrasisinin btnyle
kendinde zm/er. Ama bu, onlan bir kle gibi izlediini etkili bir ekilde Batlllatr1masna kar direndiler; Petro'
ve onlarn gemilerinin btn aamalarm yeniden rettii nun Herodculuk politikas pratikte topal kald, nk
ni demek deildir... Ara admlarn atlanarah almas imk- arlk rejimi Rusya'mn politik ve toplumsal hayatnn
n phesiz mutlak deildir. Derecesi, uzun vadede, lkenin liberallemesine gz yumamyardu. Oysa Bat'nn kapitalist
iktisadi ve kltrel yeteneklerine gre belirlenir. Aynca, teknii Rusya 'nn bamsz ve Bat ile askeri bakmdan
geri lke, dardan dn alman baarlan kendi daha ilkel denk olabilmesinin bedeli olarak bylesini gerektiriyordu.
kltrne uyarlama sreci iinde bayalatznr. Bu bakm-, Geri Rusya'nn ok yetersiz bir ekilde taklit etmeye
dan mleme sreci kendisiyle elien bir zellik kazanr. abalad toplumla yz yze geliinin 'donunda, Rus
Bylece I.Pefro zamannda Bat teknik ve eitiminin, n- devrimci hareketine gene Bat kk,enli bir politik model
lillle askeri ve endstriyel baz gelerinin alnmas, emek egemen oldu. Marksizm, Bat Romantik hareketinin ad
rgtlenmesinin temel biimi olarak sertliin glendiril- bir adan saldrd modem Bat hayatnn gelikin endst
mesine yol at. Avrupa silcihlar ve Avrupa borlar -her riyel biimine kar, gelecei hedef alan Ballh bir eleti
ikisi de daha yksek bir kltrn kesin iiriinleriydi- arlrm riydi. 1917 Ekim'indeki Rus devrimi ar otokrasisine kar
glenmesine yol at, bu da lkenin gelimesini gecik- znel bir ayaklanmayla -Marksist terrninolojiye gre-

tirdi. (7) proletaryann nesnelolarak zorunlu anti.kapitalist devrimi

431
ni birletirdi. Baka bir deyile, Bat'nn, Bat uygarlnn ci savatan sonra Rusya'da benimsenen, daha do~rusu
yerleik biimine kar radikal muhalefet tarz Rus hayatna Rusya'ya empoze edilen izolasyon iin akla yakn pratik
okadar derinden szmt ki Rusya 'nn politik zgrlk hare- nedenler vard; ama, marksizmin uluslararas ideolojisi de
keti de Batl bir klkla yrtld. Aslnda Devrim, Bal'nn gecikmi Rus softa hareketinin arac olmaya elverili bir
kapitalizmi temsil etmesi orannda Bat'ya karyd; ama, ey deildi. Marksistler iin komnizm btn kapitalist

baka bir anlamda, Bat'ya ya da herhangi bir uygarl~a toplumlarn gelimelerinin belirli bir aamasnda varacak-

kar dmanlk geerli de~ildi. Marksist ~reti ulus ile ulus lar "gelecein dalgas "yd; oysa Stalin ynetiminde Rusya
ya da bir toplumla bir bakas arasndaki dikey aynm izgi- proletaryann iktidar yolu tarihinde kendine ei olmayan

lerini kabul etmiyor, bilinen uluslararas ve kltiliel snrla bir yer tand; aslnda marksist ideolojiyi tek bana sahip-
n yatayolarak kesen snf izgilerini kabul ediyordu. Ta- lenmek istedi. Eskikafallar dnyevi bir biimde taklit eden
rihi ileri dinler gibi o da evrenselolacak bir kurtuluu va;cl Rus komnist rej iin i kendini marksist ortodoksluun tek
ediyordu.(B) kayna sayyor, marksizmin bir ~reti olarak ve pratikte,
Komnist Rusya, Bah'nn retim tekniini, pralkte yalnz Rus deneyine gre geerli olabilece~ini ima ediyordu.
Bat kltr kalbndan koparmann mmkn oldu~unu Devrim alanndaki nclkleri Ruslara Rusya'nn ktrel
anlayan ilk Batl olmayan lkedir belki de. Ancak, bu kl geleneinde de gizil olan esiz bir alnyazsna sahip olduk-

tr kalbnn yerine geecek toplumsal bir ideoloji gereki- lann ileri srme farsat verdi. Byle bir inan eskiden Sla-

yordu. Petro zamannda Rusya Bat endstricili:inden bir varller de Rus Ortodoks Kilisesi 'nden almlar, ama iddia

dilimi buna hi de hazr olmayan geleneksel Rus Ortodoks resmilememiti. (Komnist "kurum" ise, tabii, laik
Hristiyan toplumuna sokmaya alm, ama modern olmakla kalmyordu; ayn z3lT)anda dinin ateist bir biimi
reformlar programn ancak yanya kadar getirebildii iin olan bir ideolojinin cisimletii yerdi.) Rus komnist iddi-
baarsz kalmt. Endstrilemi, ama kapitalist ve Batl asnn ardnda yatan ey, Rusya'nn Dou Avrupa bloku n-

olmayan bir toplumsal sistemin nasl kunlabileceini ara daki, bu lkeleri genellikle ball yerlerinden alp kendi gb.
trmak Marksist e~limli Rusya'ya kald. imdi, kapitaliz. riingesine ekerek ald nclktr. Rusya'nn bu rol
min bugne kadar zemedii endstrileme sorunlarna nekadar ciddiyetle benimsedii komnist kamptan ayn
Komnizm 'in pratik ve insancl bir zm bulup bulamaya- maya alan birey, ya da uluslara kar gsterdii ac tep-
can izlememiz gerekiyor. kiden anlalabilir.
Ama bu zm Komnist Rusya'nn bulup bulama- Bylece Rusya devrimden beri, paradoksal bir biim-
yaca ayn bir konu; nk, proleter devriminin ertesinde de, ald~. yabanc ideolojiyi kendi kltrel kendineyeterlilik
tuhaf bir ekilde diriltilmi bir yobazl~a brnd. Devrim politikasnn arac olarak kullanan bir toplum glnrDn-
dedir.

46 Modern bat ve dogu Asya


Rus uygarl, modem evresinde Bat kltrnn etki mas da, yabanc Bat hayat tarznn kendini laiklemi bir
sini duymaya balamadan nce Bat toplumu hakknda bilgi biimde sunmasndan sonra balad. Bu dnemde, Bat'nn

sahibiydi. Buna karlk, Bat'nn nc denizcileri gelip ken- deerler piramidinde teknoloji, dinin en tepedeki yerini

dilerini gsterinceye kadar Bat'nn varoluu in ve Japon artk a1m<tl. in ve Japon toplumlar ile Yeni Dnya'nn
uygar1lklarnda hemen hemen hi bilinmiyordu. Belki de yerli toplumlar kaplarna gelip dayanan Batl yabane.ya
Bat'y tanmadklar iin ilk karlamada, Bat'y daha iyi kar daha dncesiz bir tavr gs~erdiler. Gemi deneyleri
tanyan yakn komularnn gstennedii bir iyi niyetle olmad iin bilmedikleri Bat din fanatizminin yatma
kollann modern Bal 'ya atlar. Bat 'nn daha yakn kom sn beklemeden, Bat'nn erken modern evresinde, yani
ular -Yahudiler, Ortodoks Hristiyanlar, Mslmanlar- geleneksel dini saldrganl~nn benz ykselmekte oldu~
Bat toplumunun laiklemesinden nceki Bat yaylmas bir dnemde, kaplarn Bat'nn tam etkisine atlar.
dneminde Bat 'nn dini fanatizmini olanca gcyle grp Onaltnc yzyln ilk yarsnda, okyanuslar aan Bat
tanml!5laro. Modern Bat kltrnn bu toplumlarca aln- !larn ufuklarnda yeni belirdi~i sralarda, Cin ve Japon

432
toplumlar zor durumdaydlar;ama, gene de yeni yeni mo-
demleen Bat'ya kar kendilerini savunabildiler. Bat uy-
garln terazide tarttlar, yetersiz buldular, kap-dar

etmeye karar verdiler, kesinlikle iliki kurmamaya dayal


bilinli bir politikay yrrle koymak iin gerekli gc
topladlar. Bu, karlamann birinci blmnn kapan

biimi oldu; ama bu blm izleyen blmde hikayenin


ak deiti.

Bat 'nn, erken modern evresinde karlarna kt


biimde, onunla ilikilerini keserken inliler, Japonlar
"Garp Meselesi "ni kesin bir zme balayamamlard;
nk Bat, Dou Asya 'nn onu def ettii zamanki bii
minde duraan kalmad. Onyedinci yzyldan onsekizini
yzyla geilirken Bat kltrnn laiklemesi Bat tarihin-

de yeni bir blm balatt; teknolojinin en yksek Batl


kltrel deer olarak dinin yerine konmas in ve Japonya
iin "Garp Meselesi "ni yeniden su yzne kard. Bat,
eskiden, Bat toplumuna kabul edilmenin temel koulu ola-
rak, yabanclann Batl dini biimlerden biri kabul etmeleri-
ni zorunlu gryordu; bu geleneksel sranndan vazgeince
kendini inliler ve Japonlar iin sevimsiz yapan ba nazl
blI'3.km oldu. Aynca, Bat, btn enerjisini teknolojiye ada

malda, kendisinin, ya da baka toplumlarn daha nceki


btn baarlarn glgede brakan bir maddi ilerleme i,C'-
risine girmiti. Bat'nn bu teknolojik stnl daha ilk
karlamada in'e ve Japonyaya dehetli ekici grnm,
t. imdi daha da yksek bir kudret derecesine ykselince
Dou Asya halklar, Hint, slam ve Ortodoks Hristiyan
dnyalarnda yaayan iJ1S3fl gibi, ya da stn ustala eJe-
B,\TI'NIN YAKLAMLAR
men olmak, ya da onun karsnda yenik dmek yollarn
321 Son derece egzotik bir karlamayla Dou Bat'y buluyor.
dan birini semek zorunda kaldlar_
1910'da in 'de ilk uan uuunu yapan bu inIi ressam belli ki uak-
iniilerle Japonlarn Bat ile karla.malarnda gs-
ta makinann payn hi bilmiyordu. Ua kattan bir in uurtrnas
terdiklen tepkiler baz bakmardan birbirine benzer, baz
gibi yapm, arac kendi ufkuna uuran makinalar resmetmek iin hi
bakmlardan da benzemez. Benzer noktalardan biri ikinci
zahmet etmemi.
karlamada, Manu ve Tokugawa rejimierinin gerekli n-

cle yapmay baaramamalar stne. laikle.mi modern


Bat kltrnn aadan yukarya doru yaylmasyd. te
yandan, ondokuzuncu yzylda Japonya'nn batllama ha-
reketi hkmet destei kazanarak, resmi ve zorlayc bir po
liUka haline getirilerek ada in 'deki hareketten [arkl
lat. Onaltnc yzyldaki ilk batllama hareketlerinde de
iki toplum balangtan beri ayn yollar izlemilerd!. in
toplumunda bareket yukardan aaya balatlm, Japon
toplumunda ise aadan yukarya gelimi.ti.
Onaltnct yzyln ilk yansndan imdiki zamar.a

kadar iki toplumun Bat'ya kar tepkilerinin izdii yolu


izleyecek olursak, in erisinin olduka dzgn, Japon eri
sinin ise inili-kl oldugunu grrz. in'in tepkilerine
kyasla Japonya'daki iki batllama dnemi ve aradaki
Bab'ya kar tepki dnemleri ile sonra da bu politikalann
deimesi -onyedinci yzylda kabullenmeden yadsmaya,

ondokuzuncu yzylda yadsmadan kabullenmeye- hepsi

433
de ar llerde ve birdenbire oldu. inliler her iki dnem-
de de modem Bat kltrne kar ne kendilerini teslim et-
mekte ne de ilikilerini kopannakta Japonlar kadar ileri
gitmediler. Japonya'da bir diktatrn buyruuyla ya da bir
devrimin yargsyla ferman olunan politika deiiklikleri
in 'de daha kendiliinden ve daha ar akl bir sre iin
de gerekleti.

ki toplumda da, ilk modern Batl Hristiyan misyo-


nerierin kazandklar kimseler, yeni dinlerinden vazgeme
yolundaki hkmet emrini dinlemektense lmeye raz ola-
rak itenliklerini ispatladlar. Ama, her iki toplumda da
ilk modern Batl Hristiyan kltrnn benimsenmesine yol
aan nedenler dini deil, dnyeviydi; misyonerlerin inand
nc olmayan, banaz dini propagandalanna bunlardan
dolayl, ya d~ dolaysz biimde elde edilebilecek maddi ka
zanlar iin gz yumuluyordu. llikayenin bu blmnde,
in imparatorluk saraynn Cizvitlere kar tavr, ayn a
da Japonya'da olana oranla daha az faydac, ya da --yle
bakmak tercih edilirse- daha az ciddi idi. inliler ncelikle
merak ediyorlard; geri, onaltnc yzylda Bat'nn ateli
siliihlan konusunda Japonlar kadar inlilerin de pratik d-
nceleri vard ama, Ming rejimi iin kendi da~tlan rejimini
bu yeni silahlarla takviye etme istei pek de iddetli sayl.
mazd. Oysa Japon sava beyleri iin yeni askeri teknik,
yeniden birlemi Japonya mparatorluunu ynetmek
iin birbirlerine kar giritikleri mcadelede belirleyici rol
oynayabilirdi.(1)
Ming, ya da Manu rejimIeri Batl araclar yoluyla
ticaretin gelimesinde Japon agzlln uyaran gz ka-
matrc ticari kar imkanlarn da gremiyorlard. On altn
c yzyln sonlarna doru, ada Bat sava sanatn be
;
nimsemeleri ve batl satclarla ticari ilere girimeleri,

\ Japonlar, in toplumunun yrngesinden karp okyanus-


. lar fethederek her yere yaylan Bat toplumunun yrngesine
sokacak gibi grnd. Daha Batl denizciler Dou Asya'ya
gelmeden nce Japonlar 1274 ve 1281'de Moollann
Japonya'ya kar giritikleri baansz istila hareketine .kar-
lk vermek zere denize almlard, 1369'dan beri de in
sahillerine korsanla gidiyorlard. Onaltnc yzyln S)nun
da Hideyoi Japon korsanln yasaklaynca Japon denizci-

.\ leri de yeni gelen Batllan taklit ederek ticarete giritiler,


Byk Okyanus stndeki gemicilik faaliyetlerini hzla ge
litirerek bir. yanda Malaka bOazna,(2) br randa. da
Meksika'daki spanyol smrgesine kadar gittiler( )
te yandan, onaltnc yzyldan onyedinci yzyla

-'. geilirken, yerli bir askeri giile tam ve gvenilir bir politik
birlie kavuturulamam olan Japonya bu politik birliin
son dakikada kendisine dardan empoze edilmesi tehli-
kesiyle kar karya gelmiti. 1565-'71'de Ispanya FiIi
pinIeri zaptetti, 1581'de Ispanya ve Portekiz krallklan bir
leti, 1624 'de Hollandallar Formoza'y aldlar. Btn bun-
lar, Portekiz'in on altnc yzyl ortalanodan beri temasta

434
,

DOCU'NUN TEPKILER
322 323 324 Hristiyan diniyle birlikte Bat teknolo
jisin de getiren Cizvit misyonerler 1549'da Japonya'ya
1552'de de in'e varmlard. Japonya yeni teknolojiyi
hemen kapt ama, yabanc dinle misyonerlerini 1614 'te
etkili bir biimde kap dar etti. Soldaki sa resmi, ya-
saklama ncesi dnemde Japon-in sanatnn ender r-
Deklerindendir. Yukarda: Batdlar'n girebildi~i tek
liman olan Nagasaki'deki Cizvt konanda bir papaz
mes aynini kutluyor.

435
325 Parya olarak Batllar: 1690 sralarnda Nagasaki'deki Hollanda fabrikasnn g-
rn. 1639'dan sonra Japonya Batl tccarlarn varlna, getirdikleri kar dnerek
gz yumdu ama, yabanclan bir gettoya kapatarak, ayrca her yl utan verici bir etek
pme treniyle birlikte armha hakaret edilmesini ieren bir ayin de yaptrarak d
manl~n belirtmekten de geri kalmad_

oldu~u baka Bat Pasifik adalarnn da bana gelebilecek lara kadar ertelendiini ve kuvvetler atmas alannda baz
leri gsteriyordu. Bum, karlk, bir kta kadar byk olan tehlikeli gelimelere yol aaca~ endiesiyle de~il de, alia
in, on drdnc ve on beinci yzyllarpa nasl Japon kor- demik bir teoloji tartmasnn sonucunda yasakland~n
sananndan korkmadysa, on altnc ve on yedinci yzyllar aklar. Oysa Japonya'da Hristiyanlk vakit geirmeden ve
da Batl korsanlardan korkmak iin de bir neden gremi insafszca bastmlm, Japonya ile Bat Dnyas arasnda
yordu. in iin, henz yeterince makinelememi ilk Hollanda dndaki btn ba~lantllar koparlmt. Yeni
modem Batl korsanlar lkeyi fethedecek gte de~iUerdi; kurulan Japon merkezi hkmetinin indirdii darbeler
can skc olapilirlerdi, arna okadar. in imparatorluk hk 1587'de Batl Hristiyan misyonerlerin Japonya'ya ayak
meti iin bu a~da ciddi tehlike i ayaklanma ya da in basmasn yasaklayan fermanla balad, 1636 ve 1639'da,
Seddi'nin tesindeki Avrasya steplerinden veya Manurya Japon uyrukIanmn yurtdna kmasn ve Portekiz uynk
ormananndan gelebilecek igal ordulanyd. On yedinci larnn Japonya'da oturmasn yasaklayan fermanlarla ta
yzylda iyice zayflayan yerli Ming hanedannn yerine mamland.
zinde yanbarbar Manu hanedan geti,(4) bundan sonra . in 'de oldu~u gibi Japonya 'da da, Bat ile ilikilerin
da, Manulan iktidara getiren istila ve ayaklanma konjonk kesilmesi politikasnn terkedilmesi aa~dan gelen bir bask
tr iki yzyl boyunca in 'in politik ufkunda grnmedi. sonucunda oldu; buna yol aan etken Bat 'nn modern bi-
Batllann okyanuslarda yaylmalarnn modem limsel bilgisine kar duyulan tarnamen entelektel ilgiydi.
a~nn balangcnda in ve Japonya'nn jeopolitik durum Bu bilgileri Batllar gibi uygulamaya koyup ayn iktisadi ve
Ianndaki bu farkllk in 'de Roma Katolik Hristiyanl~ askeri baarlart elde etme dncesi henz olumant.
nn bastmlmasnn niin on yedinci ve on sekizinci yzyl- On yedinci yzylda Katolik Hristiyanl~ kabul eden

436
nlar gibi, on dokuzuncu yzyln balarnda modern
t'nn dnyevi bilimlerine kendilerini adayan Japonlar da
n eitten bir martirli~e raz olarak itenliklerini gster-

'I'okugawa rejimi varoluunun son yllarnda tp dn


btn Hollanda aratrmalarn yasaklad: hkmet a
dan, bu baskc politikann tek yanl taraf uygulanabilir
-r ey olmamasyd_ Ama modern Bat biliminin baarlar
onusunda uyanan bu tarafsz entelektiiel merak da
hkmetin kendi kltr politikasnn bir rnyd_ Bir za-
manlar son derece ateli olan politik ve askeri dzeylerde
Japon hayatn dondurarak zorlukla kazandklar baary
srekli klmak isteyen Tokugawa rejimi Japonlarn yat
mam enerjilerini tkelebilecekleri baka alanlar aryordu;

bilim ve renim de zararsz bir boalim alan olarak gr- ~,


lp tevik edilmiti. Tercih ettikleri zihni disiplin, in 'deki i #; ,r,
Sung ve Ming alarnn miras olan Yeni Konft.iys- I ...... I'
y
J
lkt. Ama on sekizinci yzyldan on dokuzuncu yzyla i i"ij -
geerken Japonya'nn gerici rejimi, hem modern Bat tp ,.
biliminin tamamen raydac bir biimde incelenmesini, hem
de ve bylece uyruklarnn kendi yerli dncelerinin tulu-
cu niteliini bu yeni bilgilerle gelitirmesine izin vermekle,
btn modern Bal biliminin bir sel gibi ieri dolumasnn
yolunu hazrlam oldu.
Ondokuzuncu yzyln Japon Batllama harekeli
bylece modern Bat'nn dnyevi biliminden esinlenerek
aadan yukarya doru geliti. Buna karlk in 'de ayn
ada buna tekabl eden hareketi balatan modern Bat
Protestan Hristiyanl oldu. Bat'nn modern ticari giriim
lerinin ilk ncleri olan Portekizlilerle birlikte gelen on al-
tnc yzyln Katolik misyonerleri gibi Protestan misyoner-
ler de Bat'nn ihra mallarn getiren ngiliZ ve Amerikal
satclarla birlikte gelmilerdi. 1850 ve 1860'larda Manu
rejimini devirmesine ramak kalan siyasidini T'aip'ing ayak-
lanma hareketleri sadece Manu ileri gelenlerinde bagste
ren batl etkilere kar "yobaz"larn yerli ayakLanmas de
iildi. ayn zamanda, Protestan Hristiyanln yerli in ko-
ullanna bir eit evirisiydi. Ondokuzuncu yzyln son

onyllarnda in 'de laik politik bir reform isteyenler Batl


Protestan Hristiyan misyonerLerden etkiLenmilerdi.
Kuomintang'n kurucusu olan Sun Yat-sen'in babas Protes-
tan Hristiyand. Kuomintang'n bundan sonraki tarihinde
nemli roloynayan bir baka inli Protestan Hristiyan aile
vard: Sun Yat-sen 'in kars, ang Kai-ek 'in kars olan kz
kardei ve erkek kardeleri T.V. Soong.
Bylece, ondokuzuncu yzyln inli batlLama
hareketi, Bat 'nn dnyev bitiminden deil de Protestan
Hristiyanlktan.esinlenmi olmas bakmndan daha ban
326 Japonya'nn Bat yonngesne yeniden girii de k kadar
dan beri Japonya'daki hareketten farkldr. ki hareket poli.
dramatik oldu. Modern Bat'nn Komodor Perry ile birlikte lkeye gir-
tik dzeyde de nemli ayrlklar gsteriyordu. Her iki Wked('
mesinden yirmi yl sonra (1872) Tokyo'yu Yokohama'ya ba~layan ilk
de eskiden beri yerlei k yerli ve evrensel saylan rejimler
demiryolu iletmeye ald.
vard ve bunlar modern Bat uygarlnn gl etkisiyle

437
JAPONY A 'NIN YOLU
328 335 1867'den 1894'e kadar Japonya
ordusunun modernlemesinin aamalan: Ka-
pal kalmaktan yana ogunate'nin k.
1867'68'de Meiji Hanedan'nn geri gelmesiy.
le Japonya hzl bir Batllama dnemine
girdi. Samurayarn geleneksel askeri hizmet
tekeli krdarak genel askeri hizmet zorumuu
getirildi.

439
meden sonra benzeri glimemi bir askeri ve siyasi fea
ketle sonulanan hareket seyri iinde en ucuz sava gani
metleri in'e kar kazanlm kolayama sonusuz zafer
lerdi. 1894 ile 1945 arasnda Japonya, Petro Rusya'snn
1701'21 B~k Kuzey Sava zaferi ile 1904'05 Rus,
Japon Sava yenilgisi arasndaki baarlarn glgede brakan
BATLLAMA POLiTKASI
bir ustalkla yrtt teknolojik batllama srecinden
Meiji Restorasyonu ~ndan sonra yarm yzyldan ksa bir sre iinde Ja-
nemli askeri kazanlar salamt. Batllaan iki ulus ara
ponya Batllama politikasn anl bir sonuca ulatrd. Byk G
sndaki kuvvet denemesinde zaferi kazanan Japonya, iki
olmay baardnn ilk belirtileri, 1895'te in toprakarnda bir nruz
yz yl nce Rusya'nn sve'i yenerek kazand prestiji
alan yaratma giriiminde ortaya kt, 1905'te Rusya'ya kar kazand
elde etmi ve Batl devletler arasnda bir Byk G olarak
beklenmedik zaferle de iyice pekitiriimi oldu.
kabul edilmiti. Bundan sonra Japonya bir zorlamay daha
gerekletirerek, yinninci yzyl dnyasnn bata gelen

deniz gcnden biri haline geldi; oysa bu dnyada deniz


336 in-Japon Sava'nda Japon birlikleri Kore'de.
gc, Bal 'nn endstri teknii erevesinde bir endstri
gcnn ileviydi. Bir intihar sramasyla felaketin eneleri
arasna atlan Japonya'nn bu yoldaki son hamlesi de Pearl
Harbour'da Amerikan donanmasn batrmak ve Batl
glerin Gneydou Asya'daki btn kolonilerine saldr
mak oldu,
kinci Dnya Sava'ndan sonra in ve Japonya'nn
yere serilmeleri bu iki toplumda, deiik biimlerde de oSa,
batllamalarnn ikinci dneminin birinci blmnn sonu
demek oldu. Japonya, batl hayat tarzn, batl kuvvet
yarmasnda roloynayacak bir derecede benimsemiU;
in 'in kendini batllatrmaktakf gecikmi ve tamamlana-
mayan giriimi ise geleneksel Bat politik modelinin in 'in
kendi isel rgtlenmesi iin ne kadar uygunsuz olduunu
gsterdi. 1945'ten beri her iki toplum da Bat'nn etkisine
deiik yollardan yaklat.
Japonya'nn bat savana karma deneyi felaketle
son bulmu, bunun balca kant da Bat'nn askeri
337 Rus-Japon Sava'nda Japon sava gemisi. Japonya'nn Tsui
teknoloji alanndaki en son baarsnn deneme tahtas
ma 'daki artc deniz zaferi byk gler arasna katld~nn
olarak kullanlmas olmutu, Bundan sonra Japonya, hi
deilse resmen, kendi askeri mirasn yadsmak ve Do~u
iaretiydi.
Asyada askeri deil, iktisadi stnlk kurmaya almak
zorunda brakld. Bu hedere doru zorlama yryn
Japon lpplumunun i hayatnda yaratt an gerilimler
1960'da balayan politik kargaalk nbetlerinde kendini
gstermeye balad, endstriyel retimin snrsz ilerleme-
sinin gerek fiziksel evre, gerekse insan tabiat zerindeki
basklar ayn ekilde kendilerini duyurdu. Bat, Japon "bil-
mecesi " karsnda aknla urarken, belki sadece, kendi
kl trel saldrganln kurbannn kendisine yneltmesine
ayor; nk Japonya Bat 'ya tutsak dme grnmnn
tesinde, aslnda dmannn silahlann elinden ald. Japon-
ya'nn imdiki kltrel karmnn zamanla Batl ve yerli

geleneklerin kendine zg bir bileimi olup olmayaca


imdilik cevaplandrlamayacaK bir soru, nk Japonya'nn
dnyann geri kalan ksm stndeki etkisi phesiz ki daha
henz balad ve yakn gelecekte kesinlikle nde gelen bir
sorun olacak.

440
:138 in 'in Byk Atlm: kaybedilen zaman kapatmak iin abalar. inli svari,
John Bull'u geride brakarak, in 'in Bat toplumunu endstri oyununda gemeye karar
lln simgeliyor.

te yandan, in 'in karlat meydan okuma


Japonya'nnkinden daha karmakt, nk onun "Garp btn, ya da ou toplumlarn bandan kabul edilmi Qir
Meselesi" 1949'dan beri ikili bir biimde ortaya kyor. bir gesi olacaktr. Bu tahmin do~ruysa. Batl ve Bath
Komnist in 'in hem Batl bir "Garp Meselesi", hem de, olmayan toplumlar arasndaki ktrel karlamann bun
Rus Marksist bir "Garp Meselesi" var. in 'in benimseye dan sonraki blm, Bat'nn at~ ve btn dnyann ba-
bilecei yolu daha ileride tartacaz,(5) imdilik unu na bela ettii Pandora kutusunun iinden kanlarla bu
syleyebiliriz: in ve Japonya imdi Bat dnyasnn iki toplumlarn nasl baa kacaklar sorusuyla ilgili olacaktr.
balca kltrel ihra maln -kapitalizm ve komnizm- Endstriyel sistemin kanlmaz yan sonular olan kirlen~
temsil ediyorlar, ama bu iki Bat hareketini birletiren me, kaynak tketimi ve toplumsal gerilim sorunlarna kar
teknolojik ilerlemenin alttan geen akm bu iki toplumda zm bulmakta baarnn yan-sra, bir toplumun en-

farkl hzlarla ilerliyor. imdiye kadarki deneylere dayan dstriyel1eme veya mekanikleme dereesi okadar nemli
rak denilebilir ki Bat 'nn bu teknolojik ihra maddesi ya- olamayacaktr, Balangta Bat 'nn btn dnyaya sordu u

banc bir kltr gesi olarak olaanst nemini yitirecek, soru, gelecekte, Batl-olmayan bir cevap bulabilir.

441
47 skender sonras Helen
toplunu ile karslasmalar

Helen tarihine skender-sonras bir Helen gzyle ba- sinde' kald srece mmkndr; yalnz, arada iki nemli
kld~nda, Byk skender kua~ (saltanat: I.. 336-323) farkllk oldu~unu da belirtmeliyiz. Modern Bat Uygarl
gemile yeni bir an balangc arasnda keskin bir ko- ile adalan arasndaki karlama Bat 'nn henz Hris
puntu yaratm olarak grnr; bu, modern bir Batl g- tiyan dnya grne ba~l oldu~u bir tarihte halamt,
zyLe Bat tarihine bakldnda, Hristiyanlk a'nn on dolaysyla Batt'nn yanstt kltr, kendi ilk z olan dini
beinci yzylndan on altnc yzylna geiteki keifler geyi de ieriyordu. Ama on yedinci yzyln sonlanna gel
ve icatlar konjonktrnn ortaadan modern aa geii diimizde Ba,t Toplumu artk laikleme srecine girmitir
noktalamasna benzer. ve dolaysyla Bat'nn bundan sonra yayd kltr, sadece,
Tarihin her iki yeni blmnde de, gerek askeri za- eski btnsel kltrden karlm dnyevilem bir para-
ferlerle baka insanlara kar kazanlan iktidarda, gerekse dr. Helenizm 'in yansmasnn skender-sonras tarihinde
co~rafi keifler ve bilimsel leatlar yoluyla fiziksel Do~a'y'a buna tekabl eden bir blnme yoktur, nk Helen uygar-
kar kazanlan kudretteki ani ve byk art, varolan l daha erken bir tarihte dini gesinden kendini kurtar-
deneyler ve umutlara kyasla gemite el~e edilmi baar mt. Helen dnyasnda aydnlanma .. beinci yzyln
larn kibirli bir tavrla kmsenmesine yol amt. Make- sonlarna dorudur; onun iin skender zamannda bu ay
donyal conquistadore 'leri n Pers mparatorluunu ykmas, dnlanma zaten yz yana varmt ve skender-sonras
spanyol conquistadore 'Ierin nka mparatorlu u 'nu Helen tarihinde Helenizm 'in balangtaki btnsellii ile
ykmas gibi cokunluk veren bir baaryd. Bir avu askeri dnyaya yaydd~ bir dnem olmad. Helen uygarl~nn
servenci, uyruklarna Doa 'nn kalc dzeninin bir paras daha ocuk denecek bir yata geleneksel dinin entelektei
gibi grnebilmi evrensel devletleri byle bir vuruta cenderesinden kurtulmasnn muhtemel nedenlerinden biri,
param para edebiliyorsa, bu servencileri ortaya salan top- Helen Toplumunun daha nceki Ege toplumundan devral
lumun da gelecekte btn insanln efendisi olacak gte d dini mirasn grnteki yoksulluu olabilir. Bunun ya
oldu~ dnlebilirdi. Ama yeni hir a~n alm oldu~u nnda, lm deindeki Helenlzm 'in kabul ederek Bat
duygusu iinde dile gelen yeni yaantnn btn ve hatta Toplumuna miras brakt Hristiyanlk ok daha zengin-
z bu askeri ve siyasi zafer duygusundan ibaret deildi. dir. Bat tarihinde hem gl bir itki, hem de ar bir kara-
I.. nc yzylda yaayan bir Helen'e ya da Hristiyan basan ilevi gren dini mirasn Helen tarihindeki nemsiz
lk a~nn on altnc yzylnda yaayan bir Batl'ya ne
Lii ikili bir etki yaratmtr. Bir yandan, aklclk, Helen
gibi duyumlarla bu yeni balayan a~n bilincine vard~ Uygarl~nda, Bat uygarlnda oldu~undan daha kolay
sorulsa, toplumunun maddi gticndeki arta herhalde daha ve dolaysyla daha erken ban kaldrabiimitir; ama te
az arlk verir, buna karlk zihni ufkundaki genilemeyi yandan da entelektel bakmdan aydnlarran Helen Dnyas
vurgulard. rne~in, Makedonyaldar btn bir ktay aa
hibir zaman laiklemi Bat Dnyas gibi bir entelektel
rak, Portekizliler ise okyanuslan yenerek, o zamanlara kibire kapdma e~i1imi gstermedi.
kadar bir masal diyar gibi bilinen Hindistan' "gerek ha- Bat dnyasnda .aklclar, dehetli lde mevzilen-
yatta" kefetmilerdi; ama her iki durumda da, mi ve kurumlam olan Kilise ile mcadelelerinin uzunlu
muazzam bir keif yapmann verdii duygunun yansra, ~undan ve gl~nden ilkin ylar gibi olup aclatlar, sonra
grnte esiZ bir ustalk ve bilgeli~e sahip ola~anst da grnte tam bir zafer kazanarak bunun sarholu~una
bir yabanc dnya karsnda duyulan aknlk Bat Dnya kaplddar; ardarda gelen bu farkl yaantlar onlar kstah
snda ise Kopernik'le Ga1i1e'nin bilimsel bulular, bilgi haz- latrd; iin tuhaf, modern Bat aydnlanmasnn bu ks-
nesine yaplan bu nemli katklardan ileri gelen bir g- thl da, egemenliine kar Hristiyan Kilisesinin baka
lillk duygusu vermiti, ama nsann Evren anlayna her dinlere kar tutumunu da belirliyordu. Bat Dnyas geni
her yeni katknn hatrlatt~ Insann grece bilgisiz1i~in lemesinin ikinci evresinde, Batl aklclarn Hristiyanla
den ileri gelen bir gszlk duygusu da ister istemez buna kar tavnn Hristiyan olmayan dnya dinlerinin retile

elik ediyor ve onu yumuatyordu. rine kar taknarak onlar umursamadlar. Aklclarn g.
lskener-sonras Helen Dnyas ile modern Bat ara- ~nde btn dinler ya en kt ihtimalle kastl olarak uydu-

snda yaplacak bir karlatrma, bu genel ereve ieri- rulmu yalanlar, ya da en iyi ihtimalle gereksiz ve hayaliy-

442
KLTREL AYRILlKILlK
339 340 Bat toplumu baka uygarlklarla kar
latka tand yabanc dinleri boinan sayp
nemsememiti. Yanda: Mareo Polotnun gezilerinin
onbeinci yzyldan kalma el yazmasnda eytani
"Tatar Tanns". Aa~da: Amerika'ya yerlemeye
gelen Avrupallar daha nceki bir kiiifin diktii,
Kzlderililer'in de tann sanp taptklar bir stunun
karsnda.

443
diler. Modern Batl HrisUyanlar ise kendi dinlerinden ba
ka btn dinleri tpk bu gzle gryorlard. Bylece, manev
konularda, Batl aklctarla Bath Hristiyanlar ayn km-
seyici bak paylayorlard. Aklclar Bat d dinleri me-
raktan incelediter; Hristiyanlar ise polemik yapabilmek
iin. Ama ne aklc, ne de Hristiyan, hibir Batl bu din-
leri Batl ruhu iin de bir deeri olabilecek manevi bulular
olarak ciddiye almad.
Helen yaants bundan farklyd. Geleneksel Helen
dinlerinin olmaml karsnda duyulan tiksinti daha be-
inci yzyl aydnlanmas ncelerinde Helen ruhuna sknt
vermeye balad iin aydnlanma onlardaki olgun din z-
lemini bsbtn yok etti. skender-sonras Helenlerin akli
ve askeri zaferleri onlar Helenizm dndaki olgunlam
dinlerle kar karya getirdiinde, Helenlerin tepkisi bun-
lara inananlar~ hilekar rahiplerin kurbanlar olarak km
semek deil, deeri byk manevi hazine sahipleri olarak
kskanmak oldu. Baz skender-sonras Helen devlet adamla
rnn masa banda oturup tasarladklar karma dinler bile
-rnein Ptolemaios Soter melez tanr Sarapis'i icat ederek
Msrl uyruklanyla Helen uynklarn ortak bir dini temelde
birletirmeye alm ya da Romallar Helen evrensel dev-
letinin dini simgesi olarak Sezarlara tapnma kltn kur-
mulard- Helen olmayan uyruklarn dindarlndan yarar-
lanma tasarlar olmak dnda. Helen uynklarn dini bo
luk karsnda duyduklar korkuyu gidenneyi de amal
yorlard. skender-sonras Helen fatihlerin. Helenizm 'in
hem akli hem de askeri dzeylerde tutsak ettii toplum-
lardaki dinlere kar bu istekli tavr saldrgan Helen Uygar-
lnn adalar zerindeki etkisinin nemli dinj sonu
larndan biri oldu.
Helenizm 'in gelimesiyle Bat Toplumunun genile.
mesi arasndaki ikinci fark ayn zamanda daha da nemli
oland~. Btn Helen tarihinin en belirleyici tek olay,
i.. ikinci yzylda. Suriye'de, Helenizm 'le bir Suriye dini
KLTREL BRLEME
olan Yahudilik arasndaki dini ve ideolojik srtme oldu.
341 346 Helen ve Suriye toplumlar yzyar boyunca birbirlerini
Yahudilik, bu zamana kadar bir ran dini olan Zerdiitl.
etkilediler, sonunda tamamen eriyerek tek bir "kltr karm" haline
n baz gelerini de zmsemiti (rnein, Tanr Kutsal
geldiler. Yukardaki, Dura Europas'tan fresk, tS. ilk yzylda kltleri
Ruhu ve gelecekteki Son Yarg inanlar gibi geleri).
Roma 'ya erien Pa1myrene tanrlarna tapnanlar gsteriyor. Karda
Zamanla Helen Dnyas, Yahudi kkenli olan bu dini
ki Fenikeli Baal bu tannlarn ncs ve prototipiydi. Birbirine aykLrl
benimsedi. Bu din, esi-nlendii kaynak ve ilkeleri bakmn
Msr ve Babil sluplarn birletiren Fenike heykelci1i~i i.. yedinci
dan temelde Yahudiye'ye balyd, sonuna kadar da yle
yzyldaki "doucu" Grek sanat zerinde gl bir etki yaratmt.
kald; yalnz, teoloji ve grsel sanatlar alannda Helenizm 'e
uzlat, ayrca da, tanrlar arasna, Tanr 'nn Yce Annesi 'ni
kabul etti. Bu tanra aslnda Yahudilikten dar atlmt
ama, Anadolu'da Kubele, Msr'da da sis olarak yaamaya
devam etmiti. Helen Dnyasnn bylece Hristiyanl
kabul etmesi Helen Uygarlnn sonu oldu. Yeni dini kabul
etmekle Helenizm kimliini kaybetti.
Bylece, Helen Uygarl adalaryla karlamalar
mn en nemlisinin sonucu olarak eriyip gitti. Bu, imdiye
kadar bildiimiz Bat tarihinden farkl olan bir yandr.

444
9riye Uygarl fatihini yava yava paralayp zm ledi.
Suriye ve Helen Uygarlk!arnn karlkl etkllemeleri uzu n
bir sre devam etti, sre uzadka etklleme de yogunlat.
Dibai sonu, her ikisinin birbiri iinde erimesi ve dokular
mn yeni bir yap iinde bllemesi oldu. Bu yap bileik ol
makla birlikte, ylesine sk dokunmutu ki zmek ve ba
langtaki para!ar ayrmak ok gtii. En azndan !..
sekizinci yzyldan beri, yani skender'in seferlerinden drt
yz yl nce, Suriye Uygarlg Fenike aeabesini vermekle
Helen Uygarlnda kalc bir etki ..yaratmt. Yedinci yz-
ylda da bu uygarlga bir Fenike sanat slubu verdi ki zaten
bu slup kendisi de Msr
ve Akad sluplarn karmyd.
Drdnc yzylda ise Fenike ahLik tresi ve kozmoloji
sistemi gelir. Bu, kurucusu, Kbrs'n Citium'daki Fenike
kolanisinden gelme Zenon olan Stoaclktr. Suriye ve Helen
Dnyalan arasndaki kltiire] iliki karlkl bir i1ikiydi ve
Byk skender'den ok daha ncelerden beri Helenizm
'lnlanm Suriye'ye yanstyorduP) .. beinci yzyldan
be-&riye Helen anakmlek, baka Helen mallan ve
sanat eserleri ithal ediyor, aynca da Attika'nn madeni para
basma tarzn kabul ediyordu. "Drdnc yzyln ortala
nnda Kilikya, Suriye ve Filistin 'deki ranII satraplar ve ma
ham yneticiler Grek madeni paralarn taklit etmeye ba
Jan!ard.,,(2) (Yahudiye'deki zerk Yahudi devletinin
rabipynetclleri de aynqeyi yapyorlard.) Suriye Dnya
Snn, Helen Dnyasna do~ru bakan Fenike cephesinin kar-
tucunda bile, "Gney Arabistanl!ar Attika madeni para
lannn kabasaba taklitlerini yapyorlardl".(3) Helen klt
rnn Suriye dnyasna yansmasnn bu daha nceki gc,
skender'in Gneybat Asya ve Msr'daki Akarnenya top
mlan zerinde askeri zaferinden sonra Suriye'nin nasl
bukadar hzla Helenizm'e teslim oldugunu aklar. Ama,
nihai. sonu Helenizm 'in de eriyip paralanmas oldu,
Suriye Uygarl bu lm-sonras intikam Helenizm 'e

kar cephe taarruzuna geerek almad. Aslnda kar sald


nya geecek durumda deildi, nk bu zamana kadar
zaten hayatta deildi. Ayrca, yabanc bir killtrn Heleniz
m'e kar balataca~ bir cephe taarruzu .. beinci yzyl
dan sonra herhangi bir zamanda kolaylkla pskrttrd.
skender-sonras ada, giderek Helenizm 'i yere seren killt-
lel araclar avlarna gizlice sakulmadka
hibir baan ans
larnn olmadn anlamlard, onun iin Helenizm 'in
pen verici sanat ve dncesinin klna girerek yakla
tm. rnein, Helen felsefesi terimleri iinde sunulan
Stoachk srail ve Yahudiye peygarnberlerininkine yakn bir
dnya gr sunuyordu. Ama, bu dn~m sinsi ve
yzeysel bir maskelemeden ibaret de degildi; sahici bir
~imdi; Helenizm 'i eriten ara o zamana kadar zaten
yanHelen olmutu. Suriye uygarhgm ykan Helen uygar
bg kendi barutuyla atldgnda, barutun kanmnda Su
tiye gesi kadar Helen gesi de vard. Helenizm 'in erimesini
sonuna ulatran Hristiyanlk oldu; Helen evrensel devleti

445
<;anda Helen ruhunu kazanmak iin yaran eiW
Helenizm-d dinler arasnda, kendisini en fazla Helenle.
tiren dinin Hristiyanlk olmas da anlamldr. Hristiyanlk,
Helen sanatnn yerlei k biimleriyle kendini gzlere
sunduktan baka, ncs olan Stoaclk gibi, entelekWel
bakmdan da Helen felsefesinin kalplaryla kendini dile ge-
tiriyordu. Dahas, kendine hayat veren dinden, Yahudilik
ten uzaklama nedeni -yani, sa'nn Tanr'nn olu olduU.
na ve l bir tannsall~n kiisinden biri oldu~una
inan- Yahudi tektanrcl asndan bakldnda Hele-
nizm 'in iki dini sapmasna kar verilmi korkun tavizler
di; bu sapmalar da, insana tapma ve oktanrclkt.
Hristiyanl~n helenleerek Yahudi tektanncl~ndan
uzaklamasna kar bilinli bir tepkjyi dile getiren slami
yet'in de Yahudiliin helenime sk sk kart tavrna dn-
memesi gene anlamldr. slamiyet sistematik bir teolojiyle
donanma ihtiyacn duydu~u zaman slam tealoglar da
kendilerinden nceki Hristiyanlar gibi teolojik amalar
iin Helen felsefesinden yararlanmak zorunda olduklarn
anladlar ve bunu yapabilmek iin Helenizm 'in kaynana
gitmekten baka are olmadn grdler. Dokuzuncu yz-
ylndan itibaren Helen filozoflanyla bilim adamlarnn eser-
leri slam kltrnn benimsenmi, hatta uyulmas zorunlu
paralar haline geldi; tpk, daha nce de Hristiyan kltr-
nn paras olduklar gibi. Hatta, hu eserler ou zaman
Mslmanlann evirileri yoluyla ortaa Bat toplumunun
eline geti. Dolaysyla hem islimiyetin, hem de Hristiyan
ln bileik Helen-Yahudiye topranda kk saldklan
sylenebilir.
slamiyetle Hristiyanl~n yeerdii topra~n bileik
niteli~i Yahudiye dininin ayn ve rakip mezhehe bln
mesini aklayacak anahtardr. Yahudi din tarihinin talih
siz ak, biraz da, drdnc yzylda son hulan be yzyl
iinde tamamlanan Suriye-Helen "kltr kanm"ndaki

Suriye ve Helen gelerinin uzlamazlndan ileri geli'. Iki

_. - -.....I[I!i.. . ._ _...."""""
_.'
ge
tn
arasnda neredeyse tam bir
tamamlanamamt.
distan 'la Atlas Okyanusu
Ortaya
arasnda
karm olmu,
kan kiiJtiirel
oturan
ama bsb
kanm
insanlarn
Hin
nere
347 348 HIRIST1Y AN SENTEZI Daha ileri bir din olan Hristi deyse hepsine uygun gelmi, ama tamam tarafndan benim
yanlk, Helen-Suriye karmnn yaratt~ verimli toprakta byd, senmiti. Dolaysyla bu neredeyse mkenunel kltiirel kay
onun iin her ikisinin de etkisi Hristiyan dncesinde ve sanatnda namadan doan psikolojik uyum baz basklara u~ram,
ak seik grlr. Helen katks iki lahidin ayrntlar karlatnlarak hu hasklar
daha sonraki dini aynlklarda rol ciynarut.
anlalabilir: Yukarda:tinc yzyldan bir filozofun ahdi. Onun al Yahudilerle ranllar (Mave<annehir havzasndaki
tndaki beinci yzyldan kalma Hristiyan lahdi Grek sanat slubunu, lranWar dnda) karrn iindeki Helen gesini ilerine sin
ardndaki felsefeyi aka yanstyor: sa, filozofun ve rencilerinin diremediler; uzlamaya hi yanamakszn atarlan kalma.
duruunu taklit ederek havarilerine ders veriyor. Helenizm-ncesi geeneklerine dndler. Gneybat Asya'
daki Mezopotamya'da ve Msr'da oturanlar ilkin Greklerin
politik egemenli~i altna girmi, sonra da Irak'n batsnda
ki yrelerde, Greklerin varisi olan Romallara uyruk olmu
lard. Bunlar Yahudilerle ZerdtiiJer gibi helenizme kar
tepkilerini dini terimlerle dile getirdiler_ 11kin Nasturi Hris
tiyanlar, sonra da MonoCizit Hristiyanlar GrekoRoma

446
c
V.


{.~
~\
cr
r
~
,
t
(.- .. ~


.,"
~

~
.,

iSLAM SENTEZi

447
/'

"kurum "unun "Meliki" Hristiyan Kilisesi'nden koptular. saldrnn de~iik dzeylerde balatlm olmas~d. Saldr
Sonra Mslmanlarla onlann Nasturi ve Monolizit Histi aSkeriydi; nihai kar-saldn dini oldu.
yanlardan kazandklan hristiyanlktan bsbtn ayrldlar. Askeri futuhat yapan Helenlere kar dini dzeyde bir
Ama, yukarda sylenjj~i gibi, Mslmanlar -ve dolaysyla kar saldm dzenlemenin, fethedilen toplumlann bavur
iki eski anti-Meliki hristiyan mezhebi- de teolojilerini duu ilk are olmadna da dikkat etmeliyiz. lk tepkileri,
oluturmakta Helen felsefe. formlleri olmadan yapamaya askeri zora as~eri zorla cevap vermeye almak oldu. s
caklarn anladlar. Nasturilik, Monorzitim ve slamiyet kender'in Pers mparatorlu~unu yok etmesinden sonra iki
helenizmi bsbtn bo veremeyince, helenime kar tepki- yzyldan daha ksa bir sre iinde ran ve Irak 'da Yunan
lerini Yahudilii kabul edecek dereceye de vardrarnadlar, Ynetimi sona enniti; ama bu askeri kar saldm iki
nk bu din Suriye dininin uzlamaz ekilde helenizme bakmdan noksandl. Frat'n batsnda Dou Akdeniz blge
kar bir biimiydi. Btn bunlano garip bir sonucu olarak, sindeki ve Maverannehir'deki Helen ynetimini de!
Yahudiler,- Eski Dnya'nn yansn ve Amerika'nn tmn edemedi. Gerek Maverannehir, gerekse Suriye geitleri ve
kaplayan nfusun o~unJu~unun Yahudiye dinleri iinde yollar Grek ynetimi altnda kald. Ayrca, Grekleri Aka
Yahudi olmayan ikisini, hristiyanh, ya da slamiyeti menya mparatorluundan kovup yerine geenler onlan
kabul etti~i muazzarn bir alanda ayr dinden dank bir politik olarak kovmamn bedelini Helen kltrne yenik d-
aznlk olarak kaldlar. erek dedHer. Yedinci y~yla kadar Frat'n batsnda
skendersonras Helen toplumunun baka uygarlk Helen rejimini yaatan Romallar bu bakmdan nldrler.
lar zerinde etkisi bugnn Batllan iin snrh bir nem ran ve Irak 'ta Selevkos krall~n kovarak "Part" mpara
tayor. nk bu a~da uygarlklar aras temas rne~inin torluunu kuran Avrasyal gebe Pamiler de bir derecede
btn hikayesini biliyoruz, oysa modern Bat tarihi szko helenletiler.

nusu oldu~unda karlamann etkisi henz sonucuna var Maverannehir'e gelince, Part devletinin kuruluu
mad. Helenlerin durumunda karlama askeri rutuhatla Belh Greklerini Helen dnyasndan kopardktan sonra da
balad ve fat!hlerin din deitiImesiyle sonulanarak fatih burada Grek ynetimi devam etti; hatta, i.. ikinci yz.
lerin atadan kalma uygarlklarn yok etti. Bu durumda yln balarnda Belli liler Hinduku 'u geip skender'in
nemli nokta ilk saldr ile sonradan baar kazanan kar nds vadis'nde becerebildi~inden daha geni bir alan
ele geirip daha uzun bir sre ellerinde tuttular. Belli'li
lerin ve onlann yerini alan eski Avrasya gebeleri Kuan

lar'n zamannda Budizm 'in kuzey dal olan Mahayana Hint-


Grek "kl tr.karm "ndan do~du. O zarnan Helen sanat
Mahayana'nn hizmetine girerek Do~u Asya'ya ilerlerken
bir yandan da gneydouda Gupla a~ Hint sanatnn esin
lendi~i kaynaklardan biri oldu. Bylece, Kuan, Parni ve Ro
ma ynetimlerinde helenizm ikinci yzylda, Hindistan 'dan
Afrika ve Avrupa 'nn Atlas kylarna kadar btn alan kap
lad.

Modern Bat Uygarl~ da bugn gzle grlr ekilde


buna benzer politik ve kltrel bir konum iindedir. nsan
ln Batl-olmayan o~unlu~u Bat'nn ksa ama devrimci
smrge ynetiminden kmtr. Ama, Bat Uygarl~ Bat
toplumunun kendi snrlar tesinde toprak kazanmaya de
vam ediyor. Dnyann Bat ile karlamasnn hikayesi,
gelecekte, dnyann 1skender-sonrasl helenizm 'le karla
masna benzer bir yol mu izleyecek? Yeni bir ktr~kar
m yeni dinler douracak, bundan yeni uygarlklar m olu-
acak? Bugn bu sorulan sorabiliyoroz sadece. Cevaplar
grebildiimiz ufkun tesinde gizli, ama daha imdiden,
teknolojik dzeyde, iki konumun farkl oldu~nu gryo-
ruz, bu farkllk nsanl~n yapaca semenin "ya tek bir
350 HELEN-HNT SENTEZ Orta Asya'daki Gandhara dnya ya da hilik,,(4) ile snrl oldu~unu Bat toplumu
k.sa
bir &.ire iin Helen-Hint toplumlannm buluma yeri kltrel saIdrganl~nn enerjisini ksmaldr. Bu gere~in
oldu; heykel sanatna sinen Grek etkisi nc, ya- da dr bir nedeni baz Batl tutum ve hedeflerin ykc e~ilimleri,
dnc yzyldan kalan bu Brahman banda grlebiliyor. ikincisi de baka kltrel deer sistemlerinin sz hakkdr.

448
48 agda uygarlklar arasndaki karlamalarn
toplumsal sonular
nceki blmde aka grdgmz gibi baarya gelen paralayc etkilerin, btn organizmann kendini
ulam bir saldrgan uygarlgn demesi gereken toplum yeni bir dinamik gce uyduramamasndan tr ortaya k
sal bedel yabanc kurbanlarnn kendine zg kltrnn tg aktr. Uygarlklarn yaayndaki uyum ve uyumsuz

fatihin kendi isel 1>roletaryasmn damarlarna szmasdr. luun zellikleri stne daha nceki incelemelerimiz hatr
Byle durumlarda, yabanclam proletarya ile egemen landgnda bu fiziksel analojilerin toplumsal hayat alan

aznlk arasnda zaten varolan ahlaka uurum bsbtn iin ne kadar geerli oldugu grlecektir.(l) Bir toplumun
derinleir. allm hayatna yeni bir gcn sokulmasnn yaratt

Saldrya urayan tarafn toplumsal yaps stnde meydan okuma grmezlikten gelinemez. Yeni olayn yarat-
baarl bir saldrnn etkileri, sald.ran toplumdaki buna te g yeni durumda toplumsal sagg korumann tek yolu

kall eden izlerden daha hafif, ya da daha az karmak de eski dzeni yeniyi barndrabilecek ekilde ayarlamaktr; bu
tildir. Bu etkilerden balca ikisi u iki deyimle aklanabi ayarlama eski dzenin yerine yenisinin konmas, ya da ba
lir. "Birinin yemei tekine zehir" ve "Bir ey bir baka ka bir deyile, bu belirli toplumsal evrenin batan baa ye-
eye yol ayor." Baka bir syleiyle, kendi yerli evre- niden kurulmas ile e anlamldr. Bu yeni ayarlamay yap-
leri iinde zararsz, hatta yararl kltr geleri yabanc bir ma zorunlu~unu grmezlikten gelmenin ya da bundan ka
toplumsal ba~am iinde sonradan zorla gelmi birtakm nmaya almann cezas bir devrim olabilir; o zaman yeni

istilaclarm kltr olarak zmjendiinde tehlikeli ve y domu dinamik g kendisini zmleyemeyecek kadar

kcolabilir. te yandan, bir kltrn bu nc geleri, yeni kat oldu~unu gsteren geleneksel kltrel dzeni paralar.

evrelerinde yerlemeyi bir kere baarabilirlerse, eski ana Ya da dokusu yeni gcn o zamana kadar ei grlmedik
yurt ktrlerinin baka gelerini de ardarda alp getirmek gte itkisine kar koyacak kadar saglam kan eski inat
eilimini gsterirler. kltr dzeniyle yeni gcn kudretli itkisinin atmasn
Bu srelerden ilkinin ileyiini fiziksel ve doal dan bir ucube do~ar. Yeni kltr gesiyle eski kltr dzeni
bilimler alanndan analoji yoluyla biliyoruz. Bir atarnun arasndaki karlama, yeni ge ister ieriden dosun, ister-

gnee benzer ekirdei, gezegenlere benzer uydular olan se dardan gelsin, her zaman ayn koullar altnda gerek-
elektronlarndan koparlrsa, o zamana kadar kimseye zarar leir. Her iki eitlerne de aslnda ayndr ve yeni genin

dokunmam bir maddenin muazzam bir patayc haline ortaya kmas eski dzenin ya yapsnd,a ya da ileyiinde
geldiini Hiroima ve Nagasaki'nin kaderleri bize gsterdi. bir deiiklik gerektirir. Bu amansz yeni hayat ars
Bunun niin byle olduunun aklamas da gayet basit. eski kltrel yapnn evrimsel bir uyarlamasyla karla
Atomun paralanrnasyla serbest braklan bu korkun g. mazsa, baka bir balamda zararsz ve hatta yapc olabile-
l gizil fiziksel enerji btnsel bir atornun el de~memi yap cek bir ziyareti bu durumda lmcl bir ara olur.
snda yatyordu ve orada, dinamik terimleriyle atarnun Bizim imdi ele aldgmz durumda yeni dinamik g,
yapsal kuruluunu ifade eden glerin edengede bulun yerli toprandan sklm, eski arkadalarndan ayrlm,
masyla ntralize edilmi ti. Grld gibi atarnda da ana yabanc ve dman bir diyarda srgne gnderilmi yabanc
gelerin ykc potansiyelleri, toplumsal hayatn olduu ka bir mdahalecidir. Bu izole ve ba bo kltr gesi gelip
dar fziksel hayatn da ileyen anayasas gere~i, toplumsal- yerletii yabanc yapy darmaAduman eder, nk onu
ln cansz edeeri tarafndan frenlenmektedir. Canl bir yerinden yurdundan eden kmnm ayn zamanda eski
yapy meydana getiren hcrelerle bu gelerin meydana varolu nedenini de elinden alm, eski kar denge ve pan-
getirdii organizma arasndaki bu karlkl ba~unllk ili zehirlerinin disiplininden kurtarmtr onu.
kisi ve dolaysyla karlkl ykmllk aslnda hayat iksiri Bunun bir rneini grmek iin, kendi yerli kltrel
dediimiz eydir. Hcrelerden herhangi biri, bedenin de, baglamnda erem bir tarihi olan Batl bir kltrel kuru
hcrelerin de varkalmasnn zonnlu koulu olan toplumsal mun, demokratik hkmetin Afrika dnyasna sokulmasnn
birbirini tamamlama ilkesini hie sayp srf kendi iin yaa sonularna bakalm. Afrika 'da hkmetin kilit kurumu
maya kalknca canl organizmay saran kanserin lmcl gel~neksel olarak monariydi, bu sistem ynetenle yneti-
l de bunun bir kantdr. len arasna keskin bir aynm koyuyordu. Byle bir hiye-
Dogal baglamnda ekilip alnm bir zerre ya da hc rarik politik sistemin bulurunadg Afrika topluluklannda
renin faaliyetine kesintisiz olarak devam elmesinden ileri otorite, kimlii belirli uzmanlam kiiler elinde toplan-

449
makszn toplumun btnne damt. Muna karlk Baka bir deyile, belli bir noktada, yabanc yeniliin ykc

modern Bat Uygarlnda demokrasi hkmetin standart etkileri koullarn dikkatli denetimiyle asgariye indirgene-
ve dengeli kurumu olagelmitir; bu kurum teorik olarak bilirdi. Ama bu olmad. iktidarn smrge ynetimlerinden
belirlenmi durumda bu iddia dorulanr; ama ayn zaman- bamsz rejimtere aktarlmas alelacele yrtld ve tama-

da da pratik otoritenin kuanm baz uzman gruplarnn men Bat deneylerinden karlm bir hkmet biimi iyi
elindedir: rnein yasamaclar, yarglar, polisler, v.b. ya da kt, kendi bana ilemeye brakld.
Bylece Bat demokrasisi ile Afrika krall aralarnda pek Bylece, agda Afrika'nn siyasi biimleniinde
az ortak nokta bulunan iki politik sistemdir. Buna bir de temel ge seebiliyoruz: ri.im bir yerli geenek; yapay
u olguJar ekleyelim: modern Afrika devletleri, snrlar olarak kurulmu politik birimler iin kendi kimliini bulma
geleneksel kabile ya da ulus birimlerine kulak aslmadan i- sorunlar yaratan smrgeeilik ara dnemi; Bat kltrnn

zildii iin organik birlik ve kendilerine zg kimlik duygu- egzotik bir biimde ithali. Bu yabanc ithal maln yerli
sundan yoksundurlar. Oysa bu, demokrasinin akla yakn bir kltr iine oturtmann glgne bir rnek kamu hayatn
biimde ileyebilmesir.in pratik n kouludur. Byle bir daki yozlamadr. ktidarda olanlarn hsm akrabalanna
durumda yaplan bu garip organ naklinde, yeni organ n yeni mansp ve mevki datmas Batl demokrat iin bir aforoz
yabanc ortamnda- salam k<ler salma ihtimalinin ne gerekesi olduu halde (hi de~ilse teoride) bu yoldan Af-
kadar az oldu~u kolaylkla glebilir_ rika balarn ierisinde nonnal, halta vlesi bir eydir.(4)
Batl demokratlarn gznde bugnn kurtulmu Ayn ekilde, "dzene bal muhalefet" gibi yabanc bir
Afrika'snn politik eklemleniinde aka bir buhran var- fikri de ieren politik bir yapnn yklmasna yol at.(5)
dr. Bugn varolan eilimlerden biri de bu baarszln so- Byle koullarda politik iktidar aktarmn merulatrmak
rumluluunu, Afrika 'ya "uygar" hkmet gtrd var- iin ileyecek bir sistem kurma ii gerekten ciddi bir so
saylan smrgeei glere yklemektir. ki sava arasnda sk rundur.
sk iittiimiz bir ey t smrge ynetiminden nce varolan Bu rnekler, tek bana bir kltr gesinin yabanc bir
politik sistemlerin "doal gelimeler" olduklaryd; bunlar, evreye yerlemesi sonucunda kabilecek glkleri gs
a~da dnya iin daha uygun saylan bir ey u~runa ko- termeyecektir. Byle bir durumun almaklar olan devrim
runmal, yok edilmemeliydi. imdi ise geleneksel otoriteyi ya da ucubeleme sonular Afrika Dnyasnda her an beko
kabul etmenin balangtan beri bir yanllk oldu~u _bun- lenebilir. Yzeysel demokratik hkmet idealiyle ou za
larn zorunlu deiimlere en fazla kar koyan etkileri des- man demokratik olmaktan hayli uzak olan gereklik
tekledii, yeni Afrika devletlerinin bazlarnda paralayc arasnda anlamsz ve zararl bir uurum var. AnlarnslZ, n-

bir rol olan "kabile" ayrlkll eilimlerini glendirdii k bu Batl kltr gesi kendi yerli kltre! ba~lamndan
syleniyor.(2) Smrgeci gler zaten bu lkeleri bamsz koparld zaman anlamsz oluyor, bu balam dna k
la 'hazrlamay dnmedikleri iin, onlarn balangta tnda kendine zg deer-yarglar da geersizleiyor;

ki eilimleri asndan sorunu tartmak pek yerinde olma- ayn zamanda zararl, nk bu yarglar verilmekte devam

yabilir; ama yle de olsa, ediyor ve ieride kesinsizlik, denetlenemez atmalar, d


arda ise kmseme ve alay konusu oluyor_
ki ada uygarlk arasndaki karlama sreci iin-

in dorusu, Afrika 'nn btn smrge ynetimi tarihi bo- de ikinci aama, saldrgan toplumun iinde yerlemi btn
yunca izlenecek tek bir doru yol yoktu. Yaplabilecek en sel kltr kalbnn, saldrya uram toplum iinde, gei
iyi ey, bir esneklik kazandrmak olurdu, ama byk apl sreci srasnda birbirinden kopmu asli kltr gelerini
rgtlemelerde bu neredeyse ilJlkcinszdr. Aklama l?endisi yeniden bir araya toplayarak ve yeniden btnletirerek,
aslmda oldula basit, ama o da basit bir harehet klavuzu kendini yeniden ortaya koymaya almasdr. Bu yeniden
deil. Afrika bamszlna kavutuunda geleneksel y- btnleme abas saldoya urayan toplumsal yapnn ya-

neticiler btn y~rli halkm saygsn zerlerinde toplam banc bir kltrn zorla mdahalesine kar direni gster

Iard; o zaman onlar kenara itmek, bugn onlar kabul etme mesi ok olaandr; ama nihai yenilgisi de hemen hemen
siyasetine kzanlarn dedelerini fkelendirirdi. Ama smrge kesin bir ey gstermesi ok olaandr; ama nihai yenil-
ynetiminin beraberinde getirdii yeni etkiler yznden gisi de hemen hemen kesin bir ey gibidir. Knnma ura
baz Afrikallar, kendi gelenelsel hayat tarzlarna kar, m gelerin yeniden bileime gitmeleri kar koyulmaz bir

Avrupallarm ynelttii eitten eletiriler yneltmeye eydir, nk bir takm kltr gesi iin normal ve do~al

baladlar, yneticilerine kar sayglarn eletirileriyle durum dalma deil, btnlemedir. Bu normallie dnilij
dengelediler. Smrge ynetimlerinin insanst bir bilge- drtsnden tr teki btn kltr geleri de ilk ncnn
lii olsayd, ooriteleri altndaki halklarn bu ilerici yeleri- ard sra giderler ve alc toplum ierisinde yeniden birle

ne o tam gerekli anda destek olabi1irlerdi. Ama normal bir irer. Saldrya urayan toplum zora dayanamayarak yenil-

insan o ann en doru an olduunu nereden bilebilirdi?(3) mitir; bu yabanc kltrn giri ve yeniden btnleme

450
srecini yavalatmaktan baka bir eyelinden gelmez ~ as-
lnda bu oyalama takti~i bile, duruma son veremedi~i i'_in
sadece karlamann acsn daha uzatm olur.
Bylece, dmann ilk admnda gelecekteki olaylarn
nitelii belli olur; Saldrya u~rayan toplumlar, yabanc
kltr gelerinin, girmesine izin verilen en basit ve en zarar-
sz grneninin bile ne gibi sonular yarataca~n bazan
daha balangtan bilirler. Rus balarn iinde dsal bir kl
trel istilaya kar sofuca bir tepki rne~ini grmtk.(6)
Bu. da kar izole olmak isteyen bilinli ve uzlama kabul
etmez bir politikadr. Geri bir $ortann dnce tarz duy-
gusal ve sezgisel temeere dayanr5 7 ) ama izole kalma is-
tekleri kltrel ilikilerde "bir eyin brne yol at"
dorusunun gzlemlenmesine dayanan Softalar da vardr.
Bu tutumun byle aklc bir biiminin klasikrnei, 1683 'fe
son bulan ellibir yllk dnem iinde Hideyoi ve ondan
sonra gelen Tokugawa krallar tarafndan Japonya ile Bat
dnyas arasndaki ilikierin bilinli ve planl bir ekilde
kesilmesidir. Bu eit bir politikann gene byle bilinli bir
uygulanas da modern in 'de 1966 'da balayan Byk Kl
tr Devrimi srasnda grld.

Marksizm ve lenirizm adna (Kzl) muhafzlar Balzac'


la Hugo 'yu, Shakespeare 'le Beethoven'i ryen burjuva
kltrnn rnleri olaraIz lanetlediler; angay 'da Pukin 'in
ontm krdlar, ondokuzuncu yzylda Rus devrimci hare-

ketinin ncleri olan ernievskiy'le Herzen 'in eserlerini


aaladlar... Bir yn sokak ve caddenin ad deiti:

"Ebedi Bar" "Dou Kzldr" oldu; "Prens Saray'nn Ha-


vuzu" "Reuizyonizmi Cmley;n" oldu, "anl Meydan"a
"Vietnam' Destekleyin" ad kondu; "Dou Bar Pazar"
351 PLANL BATLLAMA Mustafa Kemal Atatrk Trkenin
na "Dou Rzgar Pazar" denildi. Baz lokantalarn artk geleneksel Arap alfabesi yerine Latin alfabesiyle yazlmasn retir
"Btn Enlemlerin Derlemesi" deil de, ''Pekin. Kzarm ken. Bylece Trkiye Bat ile eit olma abasnda umut verici bir ba
rdek Lokantas" olarak anlmas karsnda sevin duyma- lang yapm oldu. Atatrk, Osmanl halifeleri gibi Garp Meselesi 'ni
mz bekleniyor. Terzilerle berberler artk "rdek kuyruu"
btn slam Dnyas iin zmeye alaca yerde, bilinli bir ekilde
ya da "helezonlu" sa kesrnemeye, blucin, dar gmlek ve kendini snrl, ama gerekleebilecek bir amaca adarl: Batllaan bir
bluz ya da Hongkong tarz etek yapmamaya yemin ettiler. dnyada kendi bana ayakta kalabilecek modern bir Trk devleti ya
"Bu konular hafifsememeliyiz, " diyor in szcleri ciddi- ratmak.
yet/e, "nk kapitalizmin geri gelmesinin yolu buradan
geer. "
Stalin dneminin son yllarnda Rusya 'da olduu gibi
in de imdi kendine dnk bir izolasyon ve ulusuluk
iine balklama atlad, d dnyaya, btn politik ve klt-
rel etkilerine kar kendini kapayp mhrledi. (8)

Bylece, in-d slup ve tavrlann ulusu bir tutum-


la yadsnmas ayn zamanda burjuva kltrne kar kom-
nist kltrne politik baelanmayla birbirine kanyor. Ama,
komnizm kendisi de Bat'dan ithal edilmi bir ey ve
Byk Kltr Devrimi 'nin inli yapclar iin bu henz
antlamam bir uyumsuzluk; gene de, "bir ey tekine
yol aar" ilkesinin kabul bu politikann da rehberi oluyor.

Harp Medamil ri 451


lfilUf ,
m
352 Mehmet Ali Paa 1839'da lde yaplacak bir yolu ngiliz Fransz mhendisi.
riyle tartyor.

Aslnda dandan gelme yabanc bir kltr gesi ba yerletikten sonra, Abdillhamid 'in gnu1suz asgari batl
langtaki kltr kalb iinde bir arada bulundu~u teki lama politikas hibir zaman pratik bir politika olamazd;
geleri kendine ekmek gibi tehlikeli bir e~i1imden kolay oysa Mustafa Kemal Atatrk'n gnll azami Batllama
kolayartlamaz. Bu gelerden birinin bir topluma ayak bas politikas, onikiye be kala da olsa, Osmanllara son bir kur-
masna izin verilince, eer alc toplum onu metabolizma- tulu umudu verdi.

snda sindirip zmleyebiliyor ve hkm sren uyumu bo- Abdlhamid'in askeri mekanzmayl modernletirme
zan de~il de zenginletiren bir ge olarak yerli kltr iinde politikas, kara ve deniz subayrarnn Batl e~itimini
eritebiliyorsa o zaman bu enin ekim gc ortadan kal mesleki bakmdan vazgeilmez bir asgari teknik ~renim
kar. Saldnya u~rayan taraf istenmedik ziyaretiyi bu e dzeyinde tutabilecei ve baka Bat fikirlerini benimse-
kilde ntralize etmeyi beceremezse o zaman toplumsal var melerini nleyebilecei hayaline dayanyordu. Osmanl dev-
kalmasnn tek kar yolu psikolojik bir yz.geri (politika leti gerekten iinden klmaz bir ikilem yayordu. Askeri
deiiklii) yapmaktr. Bu durumda, kar konulamayan bakmdan ilerleyen komularna yenilmek tehlikesinden
istilacmn amansz ilerleyiine kar bir Saftann krce di-. kendini korumak iin modem Bat tarzna uygun bir sava
reniinden vazgeip Herod 'un taktiini kullanarak stn gc kurarak askeri etkisini artrmalydlj am~, bunu yapt~
dmana kar onun kendi si1ahlanyla savamal ve ona ku- zaman da br ykm tehdidiyle karlayordu, Bu tehlike
cak aarak nce dostluunu kazanmaya bakmaldr.<9) d savatan de~i1, ierideki devrimden geliyordu. tokra
Osmanllarla modem Bat arasndaki karlamann birbiri- sinin sava gcnn aSkeri niteliinin baml oldu~u, pro-
ni izleyen iki aamas bu politikann pratik deerini gste fesyonel ekilde batl tarzda yetimi subaylann Bat'dan
rir. stilac Bat kltr bir kere Babali yolunu kendine aldklan ykc politik fikirleri yznden yapacaklan bir dev
ap Osmanl imparatorluk ordusunun ,Harbiye Nezareti 'ne rim. 1908'de Sultan'n hayalleri ykld. Bu kafas aydnlan

452
------------------------------------~-

am Osmanl despatunun ksrlatrlm askeri akade-


isinde "tehlikeli fikirler" edinen kk ri.itbeli subaylarn
ban ektii politik devrim tahtna mal oldu. Abdlha
mid'in ikilemi karakteristik bir insan tipi yaratt: liberal
devrimci subay. Bat gznde "liberal" ve "subay" kav-
ram1annn bileimi bir paradoks gibi grnr, ama alan
iki kltr arasndaki toplumsal sahipsz blgede bu insan tipi
do~al bir fenomendi. Ayn kii devrim-ncesi Rusya'da da
nro; torunlar bugn Afrika, ya da Orta Dou 'daki askeri
darbelerin nderleri olarak grlyor; buralarda da mahalli
kltrn gerekleriyle Bat'dan ithal edilen idealler arasnda
ki atmann derinden geen akm Bat eitimi grm su-
baylar tarafndan bir yne kanalize ediliyor. Mustafa Ke-
mal'in batllama seferberlii Abdlhamid politikasnn tam
tersine, T"lirkiye'de toplumsal hayatn btn alanlanna ya-
yld; geleneksel slam toplumunun laiklemesi yaants
birok aclara yol at ama, Mustafa Kemal 'in politikas
kendi snrl ve pratik amacna ulaarak Birinci Dnya Sa-
va'ndan sonra bamsz Trk ulusal devletini yaratmak
ve ayakta tutmak mmkn oldu.
Toplumsal hayatn bir blmne yabanc bir virslin
girmesine izin vermenin bulac etkileri Bat ile Osmanl
mparatorluu 'nun daha nceki bir evresinde de gri.ir.
Ondokuzuncu yzyln balarnda Mehmet Ali, ~sr'da,
Batllaan bir dnyada ayakta kalabitmek iin asrer,i bir-
liklerini batllatrmaya karar vermiti. Ama, bu olayn so-
nular, toplumsal hayatn baka blmlerinde' bir dizi
yenilike desteklenmedike askeri alandaki yeniliin baar
ya varamayacan gsterdi.

Mehmet Ali, askerlik hayatnn balarnda, Avrupa


taktiklerinin Da'! lakti/den'nden stn olduunu yeterin-
ce grp anlomt. Kendisi Msr'da Fransz ordusu ile kar-
ta~t iin askerlik biliminin deerini kavramf. Ama.
Dou Akdeniz ordularna batlt dzenin getirilmesi baka
nemli sonular dourdu; nk mekanik sanat/arn, eiti
min. tbbi bilginin uygulanmas, genel bir bamllk ve
kademefenme sistemi bu yeni dunmun zorunlu yandala

ryd. Askeri giicn dank, disiplinsiz srlerden alnp e-


itli itaat ue disiplin dereceleri jle dzenli talim gren bir-
liklere aktarlmas, kendi bana, Msr'n btn yzeyine
yaylan yeni birdzen ilkesi oldu.( 10)

Bylece Byk Petro'nun Rusya's gibi Mehmet Ali'


nin Msr'nda da balangta snrl tutulmu bir hedef daha
uzun vadeli bir iddial bir eitim programnn olumasna
yol at. Kara ve deniz subay olacak askeri rencilerin
Bat sava sanatnn teknik renimini grmeden nce,
buna bir arka-plan salamak zere, Bat tarznda genel kl
tr edinmeleri gerekiyordu. BlI gere klii kavrayan Mehmet
Ali hazrlk niteliinde teknikleme ncesi bir Bat e~itimi 153 Mehmet Ali Paa devrinde Kahire'de bir sokak: adalatrma
grecek erkek ocuklardan bir stok kurmay dnd. Ama. siyasetinin arkasnda Ortaadan kalma bir arka plan

453
354 xX. yiizyd ortasnda Kahire'de gelenekse bir okul. Mehmet Ali Paann M
srm gelimesine en byk katks bu tr e~itimin yerine bab modeli bir eitim dzeni
kurmas olmutur.

askeri okullarda ve onlara hazrlk yapan sivil okullarda ne ve izim okullaryia, bir tophane ile desteklendi. Sava bir
kadar etkili bir eitim salarsa salasn, bu kurumlann Bat likleri eitim sistemi de Msr'a getirildi. Daha stn renci
standartlanna uygun bir sava gc yaratmaya ve srdrme lerin Bat e~itimini Avrupa 'da devam ettirebilmeleri iin
ye kendi balanna yeterli olamayacaklann da gryordu. tedbirler alnd.
nk byle bir sava gc yardmc bizmetleri, bunlar da Kahire'deki ilk okul daha 1812'de almt; bundan
zelolarak teknik eitim gnn bir personeli gerektiriyor drt yd sonra Mehmet All kendi saraynda seksek Msrl
du. Kamu gelirleri geniletilmeden bylesine pahal ve ay ~rencisit Batl retmenleri ve teknik aralar olan bir m
nntl bir kurulu yaatlarnazd; arna, toplUlUun vergilen- hendis okulu at. 1833 'te askeri okullara hazrlk olmak
dirilebilir kazanc ykselrnedike gelir de artnlarnazd; ta zere, iki Fransz, iki Ermeni, iki de Mslman ~retmeni
nm ve endstride teknik ilerleme sa~anmadan retim olan politeknik ald. Politeknii beslemek zere
artrnazd; Bat eitimi grm devlet memurlan ve iktisadi Kahire'de skenderiye'de ilkokullar ald, her tara eyale
uzmanlardan oluan yeni bir personel blunmadka bun tinde de aynca okullar kuruldu. 1836'de Fransa'dan esinle
lann hibiri gerekleemezdi; sivil okuarda yetiecekler nen Eitim Meclisi kurularak elli ilk ve ortaokulun ynetimi
iin de askeri okullarda yararlanlan modele uygun bir genel buraya verildi. Bu okullarn rencileri devirme usulyle
hazrlk eitimi gerekliydi. alnyor, ortaokullar askeri ilkelere gre kunluyor, eren
Bylece, balangta snrl olan askeri refonn politi- ciler harlk ve taynlann hkmetten alyorlard. 1829'da
kasndan eitimin batldatnlmasna gelindi. Batl komu- yaplan bir hesaba gre askeri olmayan okuarda dil, tp,
tanann ynettii piyade, svari ve topu okUann yan-sra tann ve muhasebe gibi, dersler okuyan 1215 renci vard.
mhendislik ve denizcilik okuan ald. Bunlar matematik Bat tarzna uygun zel ve genel e~"itimin bu sistemli rgs

454
1867'de tamamland; Msr iindeki e~itim sistemnin geli sel hayatlarnn her kebucanda bir
dereceye kadar bat
tirilmesine paralelolarak Mehmet Ali ile yerine geenler llamak zorunluunu duydular. rnein, sistemi salkl,
1826'dan 1870'e kadar Paris'te bir Msr Bilim Heyeti eitilmi ve el altnda bulundurulan bir i gcyle donatmak

bulundurdular; buraya her yl belli sayda renci alma iin karnu sal, eitim ve kentlemenin Batl standart-
larn tamamlamaya gnderiliyordu. Balangta sadece s lan ithal edilip bu ok eitli toplumlara yerletiriliyor.
nrl bir ama iin kurulan, modem bir ordu yetitirmek Politik ynetimin ve kamu hayatnn iktisadi ve politik ili.

gibi teknik hir hedefe ynelik bir Batl eitim sisteminin kilerin dnya apndaki ~gs iinde kendine bir yer bul
gittike genilemesinin yaygnl~ ve snrlar, daha sonra mak ve bunu tutmak zorunda.
M~r'daki aydnlar arasndaulusuluk hareketinin douu u halde Batlolmayan dnyadaki az gelimi lke
nu da, bu hareketin daha ilk admda urad baarszl ler byk de bir batllama dalgas stnde ilerliyorlar
da aklar. nk Bat kavramlarn ve kltrn alrken bu ve bu, iktisadi retim alannda Bat standartlarn kabul et-
aydnlar tabakas okur yazar olmayan kyl kitlelerine kar- melerinin zorunlu sonucu oluyor. Gene de Bat Dnyas ile
I kltrel bakmdan yabanclamt, dolaysyla onlarn ilikileri, hi deilse, baz durumlarda, burada anlatld
desteini de alamyordu .(11) kadar ak-seik olmayabiliyor.
Ayn konuda bir baka mek da kar korunaklan 8mrgecilik dneminde Bat Uygarl nispeten
anan geleneksel bir toplum dzeninin nekadar zorlu ve somut ve birleik bir btnd, kltrel stnln belge
bzl bir ekilde paralandngsterir. 1825'te Fransz ledii saldrganlk da Bat'nn teknolojik ilerilii sayesinde
shhiye subay Dr. A.B. Clot, Msr Ordusu iin bir shhiye baaryla yrtlebiliyordu, Bati kltr, [stiliiya uram
hizmeti kunnak zere, Msr'a gelmi, Fransz Ordusu'nun toplumlarn Bat eitimi grm mutlu aznlklannca bir
sa~lk talimatnamesini, askeri tp sistemindeki daha baka aydnlanma saylabiliyordu; yerli kltrn diriltilmesini is-
ilerlemeleri burada da kabul ettinneyi baarmt). Ama, en teyen $oftalar ise bu kltr liinetliyordu. Ama her iki
byk baars tbbi ilgisini klann tesine, Msr sivil durumda da Bat Uygarlnn dengeli ve tanmlanabilir bir
hayatnn geni alanna yaymak oldu. iddetli muhalefete btnlk olduu grii!yordu. Oysa bugnn dnyasnda
kar -muhalefet genelolarak tutucu slam ruhundan ve Bat Uygarl artk bu btnsellik grntsn veremiyor.
zellikle Mslmanlarn terihle anatomi retimine duy- Bat'nn teknolojik kltrnn 'de~erleri ve hedefleri artk
duklar tepkiden ileri geliyordu -{;lot 1827'de Mehmet gvenlir gibi de~il; Marksizm 'in balangta Batl olan kur
Ali'yi bir tp okulu, bir ebe yetitirme okulu, bir do~um tarclk ~retisi de imdi Batl-olmayan toplumlardan
hastanesi, bir eczaclk okulu ve bir Franszca okulu (tp szlerek yaylyor; bylece, Bat'nn kendi yaratt~amace
renimi dili oldUU iin) kurmaya ikna etti. Daha sonra vap veremediitoplumsal ve ahliiki sorunlara BatloOlmayan
lan, Clot, eskiden yalnz askeri olan hastaneyi de sivil bir yaklamlar bulma alternatifleri belirir gibi oluyor.
hastaneye dntrmeyi baard, gerek asker, gerekse sivil Bat Uygarl ile nc Dnyada temsil edilen
~a iin yatak saysn artrd. Do~umevini de iine BatloOlmayan toplumlar arasndaki imdiki karlama ise
alan bu hastane sisteminin kurulmas geleneksel slam ta- Bat 'nn Rusya ya da Japonya ya da in 'le daha nceki kar:
buanndan en glsnn elli yldan ksa bir sre iinde y lamalarnn olup bitmesinden ok sonra, bsbtn farkl
klmasna yol at. Mslman kadnlann tbbi muayene ve bir balarn iinde yer alyor. Emperyalizmi yaam olmak
tedavisi birka snrl durum dnda yasaklanmt, dola- eski smrgeleri politik denetiminden kurtulduklan, ama
ysyla kadnlara ciddi bir tbbi bakm gstermek imkan- kltrel deerleri hiilii dnyay ynetir gibi grnen toplu
szd, Cloi'nun bu tabuyu ykmaktaki baars dorudan ma kar iftde~erli tavrlar almaya zorluyor. Ama, bir za-
doruya bir devrimdir. manlar bu Bat egemenli~inin temeli olan teknoloji imdi
"nc Dnya" lkeleri arasnda imdiki batlla roln de~itinni, eskiden dl vercli~i yere artk cezalar
ma, ilk bakta, kltrel karlamalarda "bir ey brne yadryor. Bat Dnyasnda bir yzyllk dizginsiz endst
yol aar" nennemizin son dorulanmas gibi grnyor. riyel genilemenin beklenmedik hasat sosyal adaletsizlik,
Balangta az gelimi lkelerde batllama endstrile manevi ac ve nsanolunun doal servetinin harcanmas
me anlamna geliyordu. (iktisadi gelime iin Bat teknolo- oldu; bir zamanlar Bat'rin endstriyel dinine iman ,eden-
jisinin uyarlanmas). imdi ise az gelimi bir lkenin lerden bazlan, Bat 'mn maddi servetinden gecikmi v~ belki
"endstri devrimini dardan ithal edip, bir makine gibi de nemsiz bir payedinmek iin ayn a~r bedeli demenin
amhalajndan kanp harekete geiremeyecei" syleni ne kadar akla yakn olduunu dnmeye baladlar. r--
yor.(l2) Tarn tersine, "endstrileme srecinin btn bir nein Tnazanya'da sermaye birikimi ve endstrileme mca-
Oire olduu vurgulanmaldr_ .. Endstrileme srecine ge delesi geri plana [tildi; ky kooperatiflerine dayal tarm
ebilmek iin ... btnsel konum iinde zel bir dnm sal dzenleme politikalar stnde duruluyor. Bu hareketin
yapmak gerekir, ,,(13) Bat'nn endstri sistemini alan Gney ima ettii sonular ok nemli, nk balangta Bat
Amerika. Asya ve Afrika lkeleri toplumsal ve hatta birey- modeli stne kurulu bir iktisadi gelime hedefinin Bat 'da

455
kullanlanlardan farkl yollardan da amalanabilece~ini gs- geerli olacaktr. Ama imdiki vurgu fark an ruhunda
teriyor. nemli bir deiiklie iaret ediyor: nk teknoloji hem
phesiz bu toplumlarn hayatlarnn herhangi bir gerekten, hem de sembolik olarak ikinci plana, kltrel
yanndaki modernlemenin yapnn btnnde buna teka deerler karsnda almas gerekli yere itiliyor. Bu yorum
bl edecek baka deimeler gerektirece~i gr hala doruysa, Batl-olmayan toplumlar Bat kltrnn baz

geerli. Tanrnsa! retimin modernletirilmesi de, ne olsa, gelerini seerek alp tekileri yadsyabilirer. Bat Uygarl
bir miktar makina ve suni gbre kullanlmadan dnle. ~nn olumlu de~erleriyle ykc ya da yabanc de~erleri
mez; bunlar ya dardan ithal edilmeli ya da imal edilme- arasnda bu eitten bilinli bir aynm yapma imkan,
lidir, dolaysyla endstri!eme sorunlarndan bsbtn ka nsanolunun kendi ortak alnyazsn denetleme a
nlmaz. Ayn ekilde, endstrileen bir ulusun eitim ve balarnn tarihinde bir dnm noktas olabilir.
sa~hk programlanna girinesine yol aan koullar da gene

49 agda uygarlklar arasndaki karlamalarn


psikolojik sonular

iki, ya da daha ok sayda uygarlk birbirleriyle kar-


lat~nda, halangta glerinin birhirinden farkl ohnas
muhtemeldir. tnsan yaradl kurdu~u stnlkten yarar
lanmadan edemez, onun iin de komulanndan daha
gl olan uygarlk stnl~n koruyahildii srece bu s-
tnl~ saldrgan bir ekilde kullanmaktan geri kalmaz.
Yabanc bir toplumsal yapya szmay baaran saldr,
gan bir uygarh~n temsilcileri, baka insanlara benzemedii
iin Tanr'ya kreden Ferize gibi kibirleome (hybris) ei
limi gisterir.(l) Ama, Hybris'in bu eidini cezalandran
alnyazs ironiktir. KEmdini stn gren kii insan karde
lerini kendinden aa yaratklar olarak grmekle, farkn
da olmadan, btn insanlarn eit derecede insan olmalan
bakmndan eit olduklar gere~ini do~rular_ nk ba
kalannn insanln inkar etme gnahn ileyen bir kimse
mutlaka kendisini de insanlktan uzaklatrarak cezasm
gr. ~ncak, bu insanlk-d davranin eitli dereceleri
vardr.

nsanlkd olmann en az insanhkd biimini gs-


terenler, saldrgan bir uygarln, kltrleri iinde dini yne-
tici ve ynlendirici ge olarak gren ve kabul eden temsilci
leridir_ Hayatn dnyevile tirneyen bir toplumda aa~
tabakann insanln tanmamak onu dini bakmdan da hi
sayma derecesine varmaz. Egemen hristiyanlk byle in-
sanlar vaftiz olmam putperestler olarak grr; egemen
slamiyet onlar snnet olmam kafitler gibi grr. phe
355 SINIFLANDIRMA: Saldrgan uygarlklar karlatklar yabanc siz kibrin bir eididir bu; gene ~e, aalk kiinin de, yan-
toplumlara "aa~ bir toplum" damgasn vururlar. Yalnz, din alannda, l ve sapk olsa bile, kendine gre bir dini olduunu kabul
din de~itirmekle bu damgadan kurtulmak kabildir_ Yukarda: Peru '- etmek eninde-sonunda onun da bir insan ruhuna sahip oldu-
lular hristiyan olduktan sonra Meryem 'i Peru 'lu bir kadn' eklinde ~unu kabul etmek demektir. u halde, koyunlarla keiler
tasvir eden bir Peru resmi; arasndaki ayrm dini inan ve ibadet asndan kondu~un

456
da, aradaki uurum bsbtn almaz bir eyolmuyor.
Sz konusu egemen dine gre "yanl" iinde yaayan her-
kesin giderek doru dini kabul etmesiyle insanlk ailesini s-
tn ve aalk kesimlere ayran irkin izgi nihayet siline
bilir. Aynca. ileri dinlerin ounun temel ilkelerine gre bu
sadece varsaymsal bir ihtimal deil, gerek mminin tap
na~ adna erimeye alt pratik bir hedertir.
Hristiyan Kilisesi 'nin bu potansiyel evrenselliinin

Ortaa Bat Hristiyanl'nn grsel sanatlarnda Meclisi-


lerden birinin Zenci olarak resmedilmesiyle simgelendiine
daha nce deinmitik:( 2) Bat toplumu tarihinin bir sonra-
ki blmnde okyanuslar fethederek varln teki yaa
yan toplumlann byk ounluuna zorla kabul ettirdiin
de Katalik Kilisesi 'nin bu dncesinde nekadar itenlikli
olduu olaylarla ispat1and. tspanyol ve Portekizli conquis-
tadore'ler katoliklii sonradan kabul eden yerlilerle, evlilik
dahil, her trl toplumsal alverie girdiler; artk alm
olan din aynmna da, hala varolan dil, ya da rk aynmna
da hi kulak asmadlar. Mslmanlar da balangtan beri
rk aynlklarna aldr etmeden dinlenni kabul ettirdikleri
insanlarla evlenmilerdi; slamiyetin zaten Peygamber
Muhammed'in bizzat Kur'an metnine koyarak kutsallatr
d bir ilkesi vard: slam'la kyaslandnda yetersiz kalsa
bile, tanrsal doruluk ve iyiligin ksmi vahiyieri saylabi
lecek slamiyet-d baz dinlerin kabul. Yahudilik ve h
ristiyanhk slamiyet afandan nce gelen, onu mjdele-
yen iki sabah yldZdr. slam dini terminolojisi iinde bu
dinlere bal olanlara "Kitab Olanlar" (E hl-i Kitab) denile-
rek Tann'ya yaknlklar teslim edilir. Bu manevi kabuln
yan-sra pratik politik sorun da vard. slam eriatna gre
Ehlj kitab olan, ama Mslman olmayanlar Mslman yne
timine boyun eer ve boyun emesinin nian olarak bir
gvenlik garantisi olan vergi vermeyi kabul ederse slam
d dininden vazgemeksiZin Mslman ynetiminin hi-
mayesini grebilirdi. Bu ayrcalk balangta belki yalnz
Yahudilerle Hristiyanlara tannmt, ama zamanla Zer
dtere(3) ve hatta oktanrc, putperest Hindulara da
tannd. Bylece Mslmanlar btn ileri dinlere hogr
hakk tandlar ve hepsinin tek Gerek Tanr 'nn gnderdi-
~i vahiyi deiik derecelerde de olsa aldklarn zmnen

kabul ettiler.
sam'n Ehl-i Kitab kavramnda dile gelen, kendisi-
ninkine manen yakn baka dinlere kar taknlm bu
olumlu tavr hristiyanln "ayrlklar" ve "sapklar"
kavramlanndan dile gelen olumsuz tavnn antitezidir. Bu
ikinci olumsuz adan bakld~nda, ortodoks olmayan
manevi inancn ortodoks inanca manevi yaknl hogr.
y hak eden bir erdem de~i1dir. Ayn mezhepilik gdenler 356 Hristiyanlar btn br dinleri uydunna, putataparlk olarak
bu yaknl~a karn aynlmakta inat ettiklerine gre, manevi reddederlerken Mslmanlar Yahudilie, Hristiyanh~a hogr gster-
ikna yolu ilemiyorsa fiziksel zor kullanlarak imha edilme- milerdir. XVI. yzyl Trk-Hint hkmdar Cihangir-ahiin hazrlanan
lidir. Hristiyanlk kadar slamiyet de', kendi iinden sapan albmde (Yukarda) Cizvit misyonerlerinin hediye ettikleri resimlerden
mezheplere kar bu tavr benimsedi. sUim topluluklannda alnm, Hristiyanlk.la ilgili resimler bulunur.

457
KUVVET VE INANDIRMA
357 - 360 Hristiyanlar, genellikle, Hristiyan olmayanlar Tanr'nn dmanlar olarak
grmler zorla yola getirilmeleri gerekti~ini dnmerdir, Yalnz bunlar boyun e~er.
lerse toplumun btn yeleriyle eit saylmlard.r. Yukanda: Kilise askerleri imanszlan
dize getiriyorlar. Kar sayfada, solda: Vaftiz edilerek mark i payesi verilen nka hkm-
dan Saire Tupak; sa~da XVII, yzylda Hristiyan olan inli en futsung; Maori ba
kan Te Funi 1853'de vaftiz oluyor,

458
bu eit sapmalara verilen kanlmaz ceza lmct. te
yandan, Bat hristiyanlnn da, insanlar arasnda dini
aynmdan baka bir ayrm gzetmemesinin bir de br yz
vard. Hristiyan inancn kabul etmek hristiyan toplumuna
girmek iin pasaport saylyordu, ama ayn nedenle, hristi
yanl kabul etmemek de bu inatlg gsterenleri yok

saymann ya da yok olma almaklaryla karlayorsa Yeni


Dnya'daki putperest iin de durum '\)'nyd. stelik, yok
edilmesi bir ceza da deil, hristiyanlk asndan ruhunu
kurtarmann tek yoluydu. Ortaa Bat Hristiyanl~nda
bir Yahudi isterse vaftiz olarak Yahudilie kar saldrgan
cinayet dalgalarnda cann kurtarabilirdi, ama binlercesi
inanlarn inkar etmektense lmeyi tercih etmiti. Gerek.
ten insanlkd bir semeydi bu, nk ya en a~r manevi
acy, ya da en ar fiziksel acy semek zorunda kalyordu,

Ama kendini stn grenlerin baka eitten insanILk-dll


uygulamalarna baktmzda, dini amal gaddarln gene
de grece insani kaldn grrz.
stnlk iddiasnda bulunanlann aa grdklerine
yaptklan insanlk d ilerin biraz daha kts, kltrn
dnyeviletirmi bir toplumda ezilenlerin ktrlerinin aa
lanmasdr. Dnyevilemi toplumlarn kltrel saldrgan
!klar tarihinde Helen toplumu yeerinin "Helen" ile "Bar-
bar" arasnda, in toplumu yelerinse kendileriyle "geri
kalanlar" arasnda yaptklar aynm bu eittendir. Modem
dnyada Bat toplumunun kltrel saldll'ganlm temsil
eden eitli uluslar byk harne yazlan Uygarlkla ye'}ii
znde yaylrken karlatklar "barbarlar" ya da "vahiler'
arasnda buna benzer bir ayrm yaptlar. Bu tutum Bat'nn
deniz ar smrge imparatorluklarnda politik ve klttire\
bir kibirlilik yaratt, uyruk halklara yurttalk hakk tann
road. Bylece, putperestin mmin oluvermesi gibi basit
bir formlle geilemeyen bir kltrel snr izilmi oldu.
Gene de, "vahiyi uygarlatrma" imkan bsbtn yok sa
ylmyordu; Bat'nn smrge imparatorluklarnda karla

mann koullar, "uygarlk" snavn, snava giren vahinin


Batl efendilerinin tanmna uygun bir okur yazarlk ve
nezaket standardma eriebitmesi olarak belirliyordu. Bu
koullarda snav veren uygarlk aday, kendi yerli lkesiyle

emperyalist iktidar arasndaki politik ilikiye baklmakszn


uygar insanlar arasnda yerini alabiliyordu.
Ama, saldrgan modern Batl Toplumunun Batl ol
mayan nsanla kar stnl~n belgeledii lt ou
zaman bu do~rudan doruya kltrel aynmdan farkldr.
Batllaan bir dnyada salonfahig olmak isteyen vahi
kendi atadan kalma kltrnn karalanmas demek olan
tamamen keyfi ve dsal bir standarda mutlaka uymak zo-
361 SMR: Saldrgan bir uygarlk egemenlii altna ald bi rundadr; yabanc bir topluma fabri ye olmann ne idg
lkenin yerli halkn aa~ snf saymakta onu bir ticaret eyas olarah belirsiz faydasn tatmak iin bu derece insanlk-d bir i
kullanmakta kendinde hak bulur. Afrika esir ticareti bu iddiann enson lemden gemeyi kabul etse bile, stnlk iddiasnda olan
me~idir. Yukarda: Rongo da Loango blgesinde bulunan bir fildii larn baka insanlk-d kstahlklarndan dolay bu dln

zerine ilenmi kleler. bile elinden alndn grecektir_

460
362. 363 MHA: "Yerliler" Kaifler yaranna
evcilletirilmeyi bekleyen bitkiler, hayvanlar gibi
grlyor. Yukarda: Bir onaltnc yzyl tabas
masnda FIorida yerlileri nl aalarla ede~er
olarak gsteriliyor. Solda: Yararsz, tehlikeli yer-
liler haaratgibi imha edilmelidir. Ondokuzuocu
yzyldan bir Fransz smrgecisj uygarla kar-
grevini yerine getiriyor.

461
Yabanc lkeler fetbeden emperyalistlerin bir baka gre ayrmak) _hibir zaman geilmeyecek bir uurum a
huyu da bu lkelerin halklarn "yerli" olarak snnandr mas bakmndan dini, kltrel ve politik~konomik ayrm
maktr. Bu kelimenin eskiden hibir manevi ierii yoktu '. larn hepsinden farkldr. nc zellik de, rkl~n,
imdi ancak bir kmsemeyi dile getirmektedir. Yabanc iki varsaynisal insan tr arasnda bir ayrm yapmann l-
toplumlanD yelerini kendi yurtlarnn ''yerli "si olarak k t olarak insc.n yaradlnm en yzeyse. en basit) en
wseyen stn insanlar anlan politik ve ekonomik bakm nemsiz grnmn semesidir.
lardan hie sayarak insanlklarn inkar etmektedirler. Ken Modem dnyada) kl trel. politik~konomik ve rk
disi sahnede belirdiinde bu insanlarn o lkelere sahip ol varsaym) Bat Toplumunun -ve zellikle ngilizce konuan
malar olgusu tartlmaz bir olgu olduu iin, bunu kabul temsilcilerinin- Batl olmayan uygarlklarla karlamala
ederler; ama, orada daha nce bulunmann "yerli "ye nnda kendi hakknda besledii kltrel stnlk hayallerin-
hukuki, ya da manevi herhangi bir hak kazand,rdn den domutu. rk ve kltrel kantlamalar sinsice bir
kabule yanamazlar (oysa herhangi bir rakip bu mal birlerini destekler) nk ister rki aa~lk bir kltrn ilkel-
elinden almaya kalkacak olursa bu nce gelmilik en Iiiyle aklansn, isterse ilkeUik rki farklln "basit olgu
byk savunma gerekesi olur). Halka "yerli" demekle larndan" ileri gelen aaln yaratt bir ilkeUik olsun,
onlar da bakir Yeni Dnya 'nn insanlkd hayvanlar ve
.. her iki durum da rknn nyargsn pekitirir. Ne yazk
bitkileriyle bir tutmaktadr. Serbest teebbsn bir eit ki bugn) bu en i~ren ahlaki suun feci sonularndan sz
sava tannas tarafndan verilmi bir armaan gibi grlen etmemiz gerekiyor: Bat toplumunda milyemlarca rki
"Adanm Topraklar'a gelircesine, birtakm saldrgan, Untermenschen 'in (aa~lk insan) fizikman imha edildi~ini
agzl insanlmn gelip kendisini kefetmesini beklemekte- grenler bugn hala hayatta; gene bugn btn dnyada rk
dir sanki bu Yeni Dnya. Byle ncllerle gelen ncler lk beyaz rkarn siyah rkl.ara uygulad fiziksel ve ma-
vahi hayvan ve bitkileri IJti ekilden birinde grebilirler: nevi ikenceden sorumlu.
Bunlar ya karl bir tarmsal faaliyete topra amak iin adalar arasndaki bir karlamada saldrgan top
yok edilmesi gereken haarat ve aynkotu gibi grr, ya da lumun kendi insafna kalm yabanc insanlarn ektii
dikkatle korunacak, etkili bir biimde smrlecek deerli manevi eziyete kar gsterdii tepki bylece tekynl
doal kaynaklar arasnda sayar. ncnn hangi iktisadi bir cehenneme ini olur. znde tek olan bu tavrda zaman
politikay seeceini !;elirleyen ey, bir yandan doal zaman baz deiiklikler grlr gibi olursa) bu) sadece mer
evrenin deerinin hesab, bir yandan da kendi mizacdr. divenden birka basamak daha inildii anlamna gelir. Ama
Ama hangi politikay uygulamaya karar verirse versin, insanlk d bir dmann penesine dm kimselerin tep
amalann ynlendiren duygu ve dnceleri ne olursa kisini incelediimizde bu dunmun kartn grz. Baa
olsun, kanm istedii gibi kollamakta kendisini manen
nh bir saldnnn kurbanlar, ilk bakta yalnzca farkl deil,
serbest sayacak, "yerliler"e imha edilecek kurt ya da
hatta kart gibi grnen iki eit tepki arasnda bir seme
krklacak koyun muamelesi d~da baka herhangi bir yapma durumundadrlar.
muamele yaplabilece~ini aklindan g~irmeyecektir. Avras- Bu tepkileri daha nceki blmlerde grm, "Sof
yal Gebe ordularn egemenlik altna ald yerleik top talk" ve "Herodculuk" diye adlandrmtk. Hristiyan ge
luluklardan modem Bat Toplumunun Asya ve Afrika'daki leneini bilen herkes bu terimleri anlar. Suriye Dnyasn
eitli smrge imparatorluklannn yerli halklanna kadar daki asl tarihi balamlar iinde Helenizm saldnsna kar
birok uyruk halkn yazgs olmutur iktisadi mal muamele iki Yahudi tepkisi byle adlandrlyordu. Iyi bir rnek bu,
si grmek. Yerli halk fizikselolarak imha etme politikas nk Helenizm basksna kar ortaya kan iki kart
na pek sk bavurulmamtr, ama Kuzey Amerika'ya giden Yahudi tepkisi ylesine keskin bir ekilde belirginlemiti
Avrupal kolonist1erin Yeni Dnya'nn yerli halk olan Kzl ki, adalar aras karlamalar tarihlerinin baka blm
derilere kar uygulad politika kesinlikle buydu; geri lerinde. ayn psikolojik olayn baka rneklerini bulmak ve
daha sonra bu politikadan vazgeildi, ama Kuzey Amerika snflamakta bunlara bavurabiliriz.
Kzlderililerinin kendi anayurtlannda onur ve statlerini O ada. Helenizme toplumsal etkinliin her alannda
geri almak iin bugn giritikleri mcadeleler "yerli" dam Yahudilik stnde bask yapyordu; yalnz iktisat ve siyaset
gas yemenin getirdii aalanmay silmenin gln te deil, sanat, ahlak ve felsefede de. Hibir Yahudi Hele
gsteriyor. nizm etkisi sonnundan kaamaz. bunu gnnezlikten gele-
Yabanc insanlan "yerli" yapan tutum, bir adm daha ",ezdi. Dolaysyla nasl tepki gsterilecei sorusu her Ya
att m, "yerli "yi aa rkarn dl olarak tartlmaz ve hudinin iini kemiriyordu. Bu inat meydan okumaya
deimez biimde aalk gren anlaya kolayca varlr. kar koymann grnrde iki yolu vard; ite Sonalarla
stnlk iddia edenlerin, aa saydklar insana vurduu Herodcular burada ayrdddar ve birbirinin kart gibi g
son ve en kt damga budur. Bir kere, aa grlen varla rnen yollarda dertlerine are aradlar.
hibir insanlk hakk. tannmaz. Ikincisi, Insanl rkara Softa grubunu meydana getiren insanlar daha gl

462
ve daha ene~ik yabanc uygarl~n saldrlarna kar aka aklamasna gre seilecek iki yol vard: ya Yabudi hayat
olumsuz bir tavr takndlar ve gl dman kendilerinden pratikte gerekli grlecek bir dereceye kadar gn olarak
uzak tutmaya altlar. Helenizm saldrdka onlar da Hele- Helenlelirilmeli ya da sorumsuz Softa dztsyle feliikete
Dizn Le ve Helenizm 'in eserlerine bulamamak iin daha ok atlmalyd. Bu ikinci durumda Yabudilik Helenizm kar
abaladdar. Helenizm 'in bulamasndan kanmak iin ken- snda tamamen yklr, stelik bylesine amasz bir feda-
di Yahudi geleneklerinin manevi istihkamlanna ekildiler, kiirlk karsnda hibir ey de kazanlm olmazd.
kendilerini bu zihni kuleye kilittediler, saflann skta Herodcu ve Sofla gruplann iddialann dinlerken ister
brdlar, sarslmayan, gedik vermeyen bir cephe meydana istemez iki son kafamza taklyor. Bu melodramatik
getirdiler, esin kaynaklann
ve lklerini geleneksel Yahudi biimde eliik iki tavr gerekte birbirleriyle ne trl bir
yasasnn aynntlarna uymaktaki sadakat ve itenliklerin- iliki
iinde? Aralarnda, yabanc uygarl~n baanl sald
de buldular. Atalarnn geene~ine titizlikle uyar, onu de nsna kar etkili bir cevap olmay baaran var m? Daha
~imemi ve elde~memi biimde srdrrlerse, saldrgan nceki blmlerde grd~mz rneklerden ~rendikleri
lann maddi stnl ne kadar ezi~i olursa olsun, yabanc mizi de katarak uygarlklar arasnda tarihi karlamalan
istilasna kar koyacak tanrsal inayeti ve kudreti kazana- incelersek bu sonlan cevaplandrabiHriz.
caktanna inanyorlard. Kabu~una ekilen bir kaplumba~a Yahudilerin Helenizm 'le karlamalan tarihinde,
ya da dikenli bir top haline gelen bir kirpiyi andryordu Herodcnluk olay Herod 1.0. 40'da iktidan ele geirmeden
Softalarn tutumu. Ama bir Herodeu rakibinin durumunu daha iki yz yl nce grlebilir. Gelenekselolarak bilindi-
belki de kafasm kuma gmm bir devekuuna benzete ~ine gre Ptolemaios Philadelphus'un (saltanat: 1.0.
bilirdi. 283-245) erriyle Yahudi kutsal metinleri branice ve Ara-
Sortal~a kar HerOOcu grubu meydana getirenler mice'den' Grekeye evrilmiti. Bu geleneksel bilgi biraz
Idumeya Kral Byk Herod'un hizmetiJeri, taraftarlan efsaneyle kark da olsa, skenderiye'deki gmen Yabudi
ve hayranlarydl. Herod, Yabudili~in Helenizm'le baa k toplulu~nun gnll Helenlemesi, eitli uluslann birbir-
ma sorununa yle bir zm neriyordu: yabanc toplu leriyle kaynat~ yer olan bu ehrin ilk gnlerinden beri
mun kar konulmaz stn gc ayk kafayla nesnelolarak balamtr. Yahudiye'deki da~lk lkede Barabip Joshua-
llmeli, sonra da, gittike Heenl~en dnyada Yahudile Jason daha t.. ikinci yzyln nc ony1ndan beri
rin yaayabilmesi iin yararl olan her trl Helen hneri Yabudi dini hiyerarisindeki gen meslektalannn klk
renllrneli ve dn alnmalydl. larru ve yaay biimlerini Helenlelirmekle meguld_
Safta1arn gznde Herodculuk tehlikeli, dine aykr, Maccabees'in kinci Kitabndaki bu episod Herodcutann
korkaka bir uzlamaclkt;
ama Herodcular da mantki politikalarnn Softalarda nasl bir nefret uyandrd~n ok
bir ekilde, kendi politikalannn her bakmdan Softa dzt- iyi gsterir. Septuagint'in Yunanca evirisi de saftalann
lerinden daha iyi olduunu syleyebilirlerdi. Olumsuz degil gznde altn ine~e tapnmakla ede~er bir gnabtl.
olumlu oldu~una gre kendi kendini ediJginli~e mahkum Yahudi diasporasnn daha sonraki bir blmnde'
edecek yerde serbeste etkin olabilirdi. Oysa Softa izgisi Softalkla Herodculuk arasndaki karth~n bir benzeri
zaman zaman iddetli patlamalar gsterse bile znde son daha grlr. Bu, modern Bat Toplumunun Yahudi ~Ianla
derece edilgindi. Herodcular aynca Softalardan daba fazla olmayan arasndaki btn yurttalk farkWk.1ann ortadan
manevi cesaret gsterdiklerini de iddia edebilirlerdi. nk kaldracak olan zgrletirme politikasnn sonucuydu. Mo-
Softalarn oportunizm dedi~i eyaslnda kesin olgulara gz dern a~n Herodcu Yabudileri Bat liberalizminin salad
krpmadan bakabilecek ve buna gre do~ru drst bir poli- ~ bu frsat yakaladlar. Bundan nce Yahudiler ancak din-
tika kuracak kadar cesur olan insanlarn gerekiliiydi. lerinden dnerek ve Hristiyan Toplulu~unun yeleri oldu
Herodculara gre Helenizm her naslsa Yahudiliin unu gsteren vaftiz ayinini yapmakla modem a:n ulu-

toplumsal evrenine girmeyi baarm kat bir oguydu ve sal topluluklarnda ye olabiliyorlard (ama sonradan da
bundan kurtulmann yolu yoktu. Softalarn zafer kazanm vaftiz, saygde~erli~in son nian olarak ekicili~ini korudu
bu yabanc g~n varln ve kudretini kabul etmemekteki ve Yahudiler ya da Yabudi dnmeleri gene Yabudi olmayan
uzlamaz tavrlan manevi yreksizlikten ileri gelen bir ey yurttalann gayri resmi anti-semitizmiyle mcadele etmek-
di ve yenilgiyi kanlmazlatran bir tedbirsizlii ieriyor- ten kurtulamadlar). Bat Avrupa'da onsekizinci, ondoku
du. Yahudiliin Helenizm'le baa kmasnn mmkn olan zuncu yzyllarda kovuturmadan kurtuldukt~n sonra Ya-
tek yolu kendi glerinin apak snrlann kabul etmekti; hudiler, Yahudi olarak, Gentillerle eit ekilde ulusal
Suriye Dnyasnn urkunda Helenizm belireli beri toplumsal topluluklann kamusal ve toplumsal hayatna kanmaya ba
evrenlerinin artk bir daha eskisi gibi olamayacan adla- ladlar. Yzyllar boyunca toplum d saylmann ac ya-

malydlar; son olarak, Helenizm te kar verilecek sav~n antlan baz Yahudilerin bunun kart olan zmlenme
ancak Helenizm 'in silahlarn benimseyip kullanmakta alternatifine -bu imkan bir kere alnca- drt elle san
baarl olabileceini grmeliydiler. Dunmun Herodcu mlarna yol at. On dokuzuncu yzyln sonlanna do~ru

463
birok Yahudi kendilerini Gentil komularyla zde g. Herodcu Helen..severli~e yaslandlar ve Helen fatihleri kucak
recek lde zmlenmilerdi;o kadar ki, Dou Avrupa'da- aarak karladlar. I.. 200183 arasnda Maurya impara-
ki zgrlememi Yahudi toplulu klanndan geleneki g- torlu~nu istila eden Baktriyal Yunan savas Demet-
men Yahudilerin zgr Bat Avrupa'ya gelmesini kendi yeni rius'un bu saldns sonucunda Helenizm 'le yakn temas
kavutuklar rahat1l~a kar tehlikeli bir mcadele bile say kurrnak zorunda kalan Hint Dnyasnda gene iki tip tepki
dlar. nin belirtilerini grrz: Mahayana Budist dini sanat
Buna karlk Siyonist hareketin kesinlikle aynlk Herodu Helen-severli~i, baz Hinduizm biimleri de Softa
bir Yahudi politi bilincini yeniden yeertmek iin giritik tepkisini yanstr_
leri bilinli ve heyecanl aba onlan eski Softal~n izgi- skender-sonras Helenizm 'le karlamalarda ortaya
sine koyuyordu. Ama Avrupa gettolannda hala yaayan kan bu psikolojik tepkilerin incelemesini tamamlamak

Softa gelene~ine gre bu Siyonist yeniSoftalar da gnah iin Herodculu~u da, Softal~ da kiili~ini birletiren bir
iliyordu. Siyanistlerin yapt apak dinsizlikti, nk kimseden sz etmemiz gerekir. Hitit topraklannda, Pers
Yahudi halknn Filistin 'e dnmesini salamak iin kendi mparatorlu~unun varis devleti olarak kurulan Pontik Ka-
inisyatiflerini kullanyorlard, oysa bunu kabul eden padokya'nn Iran asl, kral V. Mitridates Eupator Avrupa
Yahudiler de Siyonlzm'de korkun derecede gerici bulduk ve Asya'daki Yunanllara bir Herodcu gibi grnyordu.
lan bir Softalk karakteri gzlemliyorlard. Siyonistlerin Onun iin de 1. . 88'de Mitridates'i kendilerini barbar
modem Bat tarznda bir Yahudi ulusal devleti kunnak iste Roma boyunduru~undan kurtaracak adam olarak grm.
meleri bile zmlenmi Yahudilerin gznde bu kusurlarn lerdi; ama ayn insan, l.. 74 'de ehirlerinin kaplarn ona
ba~latmaya yetmiyordu. Siyonistlerin de atalar gibi kar kapatan ve Romal general Lucullus'u kendilerini bir
Yahudilerin "kendine zg bir ulus" olduuna inanmalar ark despotunun boyunduru~una girme akbetinden kur-
sinirlerine dokunuyordu. Bylece bu ada dnyadaki Ya taran kii olarak selamlayan eyzicen 'lere Helen dman bir
hudi toplulu~u srail dnda kalan (ama hepsi yiesini se Softa gibi grnd. Ayn Helen tarihinin skender-ncesi
ti~i iin de~iI) bir o~unlu'kla srail'deki aznl~n iki grubu blmnde Ducetius da byle bir kltrel kiilik gstermi
arasnda blnm durumda, srail devletinde bir trl yok ti. Ducetius Helenizm 'e kar umutsuz bir sava veren bar-
olmayan kat gelenekilerle gittike laikleen yeni Siyonist- bar Sicel halknn kahrraman nderi olarak n kazand,
ler arasnda her zaman varolan gerilim Siyonizmin Yahu- ama sonra da yurdunda yerlilerle Yunan kolonisUerini bir
di1i~inkonumu karsndaki tavnnn belirsizli~ini gster- araya getiren, yerlilere yabanc kltrn gnll olarak
mektedir. Laikleen Siyonizm, srail'deki Yahudi toplulu- benimseten yeni bir devlet kurdu.
~uu baka uluslara benzeterek Herodcu zrnlenme hede Osmanl Ortodoks Hristiyanl~ ile Hint Dnyasnn
fine varabilir~6) ama bunun temelinde de srail lkesinin slam Uygarl~ ile karlamalar tarihlerinde de ayn kar
sahipli~ini tannsal bir lluf olarak kazanan seilmi bir hai- t psikolojik tepkiler iftine raslayabiliriz. Osmanl dze-
kn zel iddias bulunacaktr. Ulusal ve dini bakmdan her ni altnda yaayan Ortodoks Hristiyanl~n Milleti Rum'
kesten ayn olma politikas ksa srede bir yana braklmaz dan olan o~unlu~u atadan kalma dinine sk sk ba~lyd.
sa, bu "kendine zg" olma durumuna kar btn Yahudi Zaten bu dinin ruhani ba~unszl~IDl kurtarmak pahasna
srailli tepkileri boa gidecektir. yabanc bir politik rejimin buyruuna ginneye raz olmu
Softa ve Herodcu tepkilerin baangta ortaya k lard. Gelgelelim bu soflalk dini dzeyde bile aznlkta
t~ kltrel ba~lama dnp bir daha bakt~mzda, Suriye kalan bir Herodculukla dengelendi. Osmanl efendilerin
Dnyasnn askeri fetih yaantsn paylaan baka Do~u dinini kabul etmenin dl olan topumsal stnlkler, gz
Toplumlannn Helenizm 'e kar tepklsinde ayn ikili tulu kamatrc politik arma~anlar baz Hristiyanlarn dinden
mun baka rneklerini grebiliriz. I.. ikinci yzyln ilk dnmelerine yol at. Onyedinci yzylda, Batl Hristiyan
yansnda patlak veren Yahudi Softal~ndan nce, bir n glerin Osmanl lmparatorlu~u stnde artan basks
ceki yzyln sonlannda Msrl Softalar bir kargaalk ' Babali'yi yeni bir memuriyet yaratmaya, Ortodoks Hris
kannlardlP) te yandan JoshuaJason'un Kuds'deki tiyan reayay dinlerinden, ya da kiisel zgllklerinden

Yahudi hahamlarn Helenletirrnek zere giriti~i eliretti vazgemele_ri gerekmeksizin bu yerlere atamaya zorlaymca,
Herodcu giriimin hzla baanszl~a u~rarnasna karlk, bu eitten siyasi ihtiraslar Herodculuk e~i1imine daha fazla
Msr Dnyasnda Msr eyaletlerinin metropollerini Yunan hz verdi(8) te yandan, milleti Rum 'un zgr Mslman
beldelerine dntnne
hareketi giderek baan kazand. ya da Osmanl kapkulu olmadklan iin din de~itirmeyip
skendersonras Babil'de saylan gittike azalan bir avu zgl insanlar olarak da Osmanl kamu hizmetlerine gir-
astronomrahip istilac Suriye kltrnn daralan kuat. meyen yeleri oktan beridir He~odcu tanda davranmaya
masna karn gn getike esrarengizleen Smer-Akad balamlard. Yaptklan daha basitti ama, gene de nem
kltr mirasn korumaya alyorlard; bunlar saldrgan liydi: Osmanl efendilerinin diliyle konuuyor, onlann
Suriye kltrnden kurtuhnaya kendilerini verdikleri iin giyimlerini taklit ediYOrlard.

464
Hint dnyasnda egemen Mslman efendiler kar
snda Hindularn psikolojik tepkilerinin hikayesi de buna
benzer. Timuroularnn Hindistan'daki Mslman Mughal
imparatorluunda Hindu reayann byk ounluu ve

bunlarn ~fgan ..ve Mslman Trk ncleri Osmanllann


Ortodoks Hristiyan reayas gibi onlar din deitirmeye
aran nemli toplumsal ve politik arlara saftaea di-

renmilerdi, ama kitle halinde slamiyet'i kabul edenler


de vard -zellikle Dou Bengal 'de, nceleri putperestken
Hinduizm 'e geen yoksul tabakalar arasnda- ve bunlar
Osmanl devletinde slamiyet'i kabul eden Hristiyan uy
ruklardan daha kalabalk griinyordu_ stelik, Brahman-
lar da Fenerli Rumlar gibi din deitirmeden Mslman
iktidarn kamu hizmetinde almann yolunu bulmu,
gene ayn ekilde Mslman efendilerinin dilini ve giyiniini
taklit etmeye balamt.
Modern Bat uygarli~nn btn a~dalar bu yayl
maya son derece yatkn toplumla yz yze gelmitir. Bu
eit karlamalar gzden geirdi~imizde in toplumunun
Japonya'daki dalnn Bat etkisine her iki biimde de canl
bir tepki gsterdiini gryoruz. Japonya 'daki Herodcu
akmn gc, zor durumda bile devam etmesinden bellidir.
Ona1tncl yzyln sonlarna doru Portekiz 'li tccarlarla
misyonerlerin getirdii Bat. siUihlannn, giyimlerinin ve
dinlerinin kabul basit bir merakn pek fazla tesine varm
yordu. Ama Tokugawa rejimi Bat ile ilikilerini srdren-
leri ve Bat dininden vazgemeyeneri lmle cezalandra
can bildirdikten sonra i ciddileti. n~ baz kripto-
Hristiyan Japonlar iki yz yl akn bir sre boyunca kabul
ettikleri yabanc dine gizlice ba~l kaldlar_ Byle oldu~u,
1868'deki Meiji rejiminin aa kmalarna imkan. verdii
zaman anlald.
Japonya'da ondokuzuncu yzyln ortasndaki ony
lara raslayan ikinci Herodculuk akmnn patlak vermesi,
nce grdmz gibi, biraz da baka trden kahramanlarn
eseriydi; bunlar, dini olmayan bir Herodcu amala modem
Bat bilimini Hollanda'dan geldi~i ekilde alp gizlice
inceleyen ve bu uurda hayatlann tehlikeye koyup bazan
da kaybeden, hogrsz Softa kafal Tokugawa ogunate'
nin dmesini beklerneye sabredemeyen kiilerdi. Bu a
dan bakldnda, Bat 'nn meydan okumasna kar Japon-
ZMLEME: Ondokuzuncu yzyln Bat Avrupa'snda Yahudi- ya 'nn ilk tepkisi olan Herodculuk Meiji Restorasyon.u
kurtuluu Yahudiler'e ilk olarak Yerel kltre kanma frsatn dneminde gecikmi, ama kesin bir zafer kazanmtr.
Benjamin Disraeli 'nin tavrlar bu yeni balangcm gze arpan Ama, birincisinde olduu gibi ikincisinde de, Herodcu ilk
erindendir. Ona gre, Hristiyanlk "tamamlanm Yahudilik"ti. gr:nmn ardnda yatan gereklik yarm yzyldan ksa
bir sTe iinde Softa suratn taknd. Bu da, Softal~n ege-
men olduu Tokugawa dneminin, temelde Herodcu bir
dram inde gereksiz bi aradan ibaret olmadn gster-
mektedir.
Japonlar balangta Herodeu grnen bir tavrla,
Bat"nnyeni ateli silahlann yapmasn ve kullanmasn
~renerek gl Batl yabanclara kar kendilerini koru-

465
mulard. Ama, bu da aslnda Japonya'nn softa tepkisinin
gcn gsterir. Aynca Tokugawa hkmeti Japonya ile
Bat arasndaki ilikileri koparmaya balad~nda, Bat mal
lan ve Bat dinine uyguad~ yasa~ Bat silalanna uygu-
lamaktan kurnazca kanmt. Sonular bu politik mantk
slZl~1 hakl kard. Tokugawa, 1853 'de Komodor
Perry 'nin filoSllnun Y000 Koyu 'na ginnesini nleyerneyin
ce, askeri zor stne kurulu politik egemenli~ini askeri g.
szl~ yznden kaybetti. Aradan geen 215 yl iinde
Japonya'nn on yedinci yzyldan kalma Bat silahlan Bat

askeri teknie-inin ilerlemesi karsnda o kadar geri kalm


t ki artk Bat 'y uzak tutma grevini yerine getiremiyardu.
1853'le 1868 arasnda Tokugawa'nn ihmal etti~i Softalk
misyonunu yerine getirme iste~i halk arasnda byk heye-
can yaratt. Artk prestiji kalmayan bu rejime kar baka
dnna yaygnlatrken sonunda Japonya'ya girmeyi baaran
Batllara kar yabanc dmanl~ da giderek ykseldi.
Tokugawa rejimini sona erdiren Japon devrimi bir
bakma Herodculuun bir zaferi g.ibi griilebilir, nk ikti-
sadi ve siyasi program Bat rne~inden esinlenmi ve Bat
llamaya do~m ynelmiti. Ama ayn devrim pekala Sof-
tahk adna bir zafer de saylabilir nk Japonya'nn Bat
llamaktaki nihai amac
kesinlikle !latllaan bir dnyada
kendi ban kurtarmakt. 1945'te sona eren yetmi yedi
yllk daha 1882'de devletin into dinini resmen rgtle-
mesiyle kendini belli etmiti. Bu yapay hareket Buddha-
ncesi putperestliini diriiterek bunu yaayan Japon hal-
knn toplumunun ve devletinin tanrlatrlmasnda bir ara

yerine kulland. Bu arkaik dinin sembolizmine gre impara-


torluk slalesi Gne~ tannann soyuydu ve tanr her zaman
tahtta oturan imparatorda cisimleecek, imparatorun ah
snda babadan o~ula geme kolektif bir tann olarak iba-
det grecekti.
Griild~
gibi son drt yzyl boyunca Japonyann
Bat 'yla karlama
ilesi karsnda psikolojik tepkisi her
zaman iki-yanh olmutur. imdiye kadar birok baka
rne~ini de grdmz iin Japonya 'nn Herodeulukla
Softalk arasnda gidip gelen bu ikili tavrnn benzersiz ol-
mad~n biliyomz. Aslnda inceledi~imiz karutlardan edin-
di~imiz izlenim genelolarak bulank ve artc. ou za-
man da bu grnrde kart tavrlann orta yerde birleti~i
ne tank oluyoruz. Gelgelelim, bu iki-yanWk sayesinde bel-
ki bu balangta artc grnen sonucu yomnlayabilir .
ve aklayabiliriz. imdiye kadar yapt~mz gibi iki akm
ayn ayn inceleyecek yerde bu ortak zellikten ise balarsak
Softalk ve Herodculuk olayn belki daha do~m anlayabi-

\iriz.
Gerek softalan, gerekse Herodculan eyleme g.iren 365 Darda Braklma: Ondokuzuncu yzylda, Semerkant'a
acil dummu~ zelli~ini hatrlayalm, bu iki-yanll~n ar hudiler. Dou Avrupa ile Bat Asya Yahudiler'e pek zmlenme
tc olmak yle dursun, aslnda son derece anlalr bir ey tanmyordu; rk aynmel~, eziyet karsnda ezilen Yahudiler k
oldu~unu kavrarz.
Her iki grup da aralanndaki yabanc lerini dinlerinin, rklarnn ayrln vurgulayan banaz bir dini kl .

dmana saldrmak giriimi iindedir. Ortak yurtlann savundular.

466
366 1906'da ngilizJapon ittifak tamamlandktan sonra Japon mparatoru Miji'ye
dizba nian veriliyor. Japonya'nn dnya kulbne katlmas ift anlaml bir olayd.
Bir bakrna yabanclara kar yeni geveme politikasnn tepe noktasyd, ama aslnda
gene Japonyann eski banaz gemiine balyd, nk modernleme kanlmaz e
kilde Batllaan dnyada Japonya'nn bamsz alnyazsn korumak iin bavurulan bir
arat!.

savunan Softalarla Herodculann ortak hedefi bu tehlikeli yerek yenik toplumun eski varoluunun ansn yaatnaya

duruma bir are bulmaktu. Deiik izgiler izliyor olsalar alyorlard. Ayn ekilde, pratik dnebilen bir Softa
bile, bunlar en sonunda aym stratejik hedefin farkl taktik da, fedakarln intihara vardnnak istemiyorsa Hemdculuk
yaklamlandr. stelik, her iki savann da kendi taktik anlayna taviz vennelidir. Bu adan bakldnda Softala
teorisini en u mantki sonulanna kadar zorlamakta inat nn ve Herodeulann tutumlan aralannda almaz uurumlar
ederse pratik amacna varamayaca bellidir. Kendini d bulunan da doruklar deil de, sradalann, aralannda bir
mantna tamamen benzetmeyi baaran Herodeli sonunda yn deiik orta ykselt! bulunan alt ve st dizileri gibi
aptallk numarasn intihar noktasna kadar vardnn olur. grlr. Softalkla Herodculuk arasndaki gzle grlr kar
Saldrgan uygarln yabanc kltrn teknolojik, iktisadi, tln aslnda bir akraba benzerliini gizledii ve yabanc
toplumsal ve entelektel dzeylerde uyruklanna empoze kltrn mdahalesine kar bu iki psikolojik tepkinin aym
etmekte en ileri giden Herodeu nderler bile bu istenmedik sonulardaki benzerlikte de yansmasn beklememiz gere-
ileri yaparken hi deilse ynetiminden sorumlu olduklan kir. Aslnda, Herodculukla Softaln bu gizlenmetni ben
topluluun srekliliini ve bamszln ayakta tutmaya zerliinin, her ikisinin ortak baarszlnda belli olduunu
alyorlard. Uyguladklar yntem siyasi sorumluluklann gryoruz.
dan ileri gelneyen lml Herodcular ise genellikle kendi sal Kltrel bir saldnmn yaratt meydan okumaya Kar
dmya uram kltrel miraslannn bir baka gesini kur- I bu SoftaHerodcu tepkinin etkisizlii prototipimiz olarak
tannaya alyorlard; rnein geleneksel dinlenni koruyor ele aldunz tarihi rnekte aka bellidir. Yahudiliin
ya da galip saldugan toplumun kaytlanna bir madde ekle skendersonras Helenizm 'le karlamasnda, saldnya u

467
ranll toplumun savunma tepkisinin her iki kolu da, Yahu
diliin Helen sorununa hem uygulanabilir, hem de kala
nlabilir bir zm bulmak bakmndan baansz kl.ld.

Ilyk Herod 'la yanndaki Herodcular Softa yurttalann


Roma hegemonyas altnda politik zerklie sahip olmay
kabule ikna edebilse ya da zorlayabilselerdi, Filistin'deki
Yahudi topluluu kendi geleneksel yurdunda toplumsal
kimliini kaybetmeden Helenizm 'le baa kma frsatn

bulabilirdi, arna Softalar bu Herodu politikaya sabotaj


yapmay baardlar. Softalar dizginleri ele geirirse bunun
Filistin'deki Yahudi topluluu iin kanlmaz ekilde bir
bir ykm olacan Herodcular nceden grm ve syle-
milerdi. Ls. 70 ve 135'teki felaketler Yahudilik'le Hele-
nizm arasnda kltrel bir uzlamaya varma imkanna kap
lar kapayarak Herodeuluu iflas ettirdi ve ayn zamanda
kutsal Kuds ehrini de putperest bir bakente dn tre
rek Softalarn budalaln kantlad. Bu felilketten sonra
Yahudilik iin iki seenek kalyordu: ya Yahudilii brakp
Hristiyan olacaklar, ya ie dnk ve izole edilmi bir dias-
pora Ferizeliini benimseyeceklerdi.
ki tutumun ve iinde eyleme getikleri balarnn
zelliklerine daha yakndan bakarsak, Herodculukla Softa-
ln baarszlnn nasl i bir eilim olduunu aklaya

biliriz. Her ikisi de toplum hayatn yeni ve dinamik bir ge-


nin ginnesiyle ortaya kan yeni bir durumu ya gnnezlik-
ten gelmek, ya da durdurmak iin giriiimi korunma nite
liinde umutsuz abalard. Byle bir durumda topluma d
andan gelen yeni glerin etkisi ieriden fkran yeni ya
ratlm glerin etkisine benzetilebilir; daha nce de gr-

dmz gibi,(9) bu ekilde ortaya kan gerilimlerin denet-


lenememesi ya bir ucube, ya da bir devrim yaratr. Softalk
ve Herodculuk daha batan sonusuz kalmaya mahkum
durlar, nk istilann yzeysel zellikleriyle bunun altn
da yatan kltrel arpma zn birbirinden ayrt edemez-
ler. Softa, gemie dnmek isteyen herkes gibi donar,
Herodcu ise istilacmn kltrel hedefini bozar ya da gizler;
oysa bu kamu ne edilmi pozlar istilacmn ilerlemesini ko-
laylatrr. Her iki tepki de sonuta kendi amacyla, eliir.

Taraflarn karlkl rolleri hi deimeyecek olsayd,


bir karlama olaynda saldmya urayan tarafn gelecei
karanlk grnld. Ne var ki egemen tarafn egemenlii de
bu tarafn gcn iten ie kemirir, bu yzden egemenli~in
kendisini geicilie mahkum eden yapsal bir zayfl var-
dr. Buna karlk, saldmya urayan ve grnte geri eki
len taraf bir yandan da hi belli etmeden saldranlarn d-
zenli saflarnn gerisindeki araziye szmaktadr. Hegel tenni
nolojisiyle anlatlacak olu.rsa tezle antitez arasndaki at
ma, her iki karttan edinilme geleri iinde banndran bir
sentez yaratr. Ama bu sentez, kkenlerinin bu verimli
eitliliinden dolay, kaynaklarnn ikisinde de bulunma JAPONYA'NIN JANUS'U
yp srf kendine zg olan karakteriyle yeni bir balang 367 1970'de Osaka Dnya Fuar'n ilan eden afite Japonya
noktas oluturur. rihi gne simgesi Bat sanatndan- alnan bir grafik biimiyle su

468
Helen ve Suriye uygarlklan arasndaki karlamann lumunun Ege, Hitit, Msr ve Akad toplumlanyla ilikisi
. 'nde Helenizm'le Yahu.dilik arasndaki atmadan dnlrse, Helen tarihiyle daha nceki Ege toplumu ara-
bileim genellikle dini ~relilerde, tapnma biimleri snda da kesin bir kopukluk griilr. Buna karlk, Msr
" kurumlarda dile geldi. SuriyeHelen "kltrkanm" toplumu Ege toplumundan nce biimlenmi ve Helen
. iyanl~n ve slamiyet'in tolumu~u oldu. Bat ile Toplumu kadar da yaamtr. Helen toplumundan nce
bb olnl;ayan btn toplumlar arasnda imdi hkm Sren biimlenen in. Toplumu da, son drt yzyldr Bat'nn
tatma, Bat 'nn hi phesiz geici olan egemenli~i geri in stndeki artan basksna karn hala yayor.
lediklen sonra daha eitli, belki de daha verimli bir "kltr Bat toplumunun i tarihine bakt~rnzda -daha
tan.m" yaratacaktr. Bu imdiki durumda bileim nce syledi~imiz gibPl)- Bat Roma mparatorlugunun
llilsadi ve kltrel bir biimde ortaya kaca~a benziyor. knden beri, yani bugnden saymaya balarsak onbe
Ama, herhangi bir insanhk dramnda taraflann eylemlerini yzyldan beri, bu toplumun politik olarak paralanm du-

derinlemesine incelediimizde temel biimin manevi oldu- rumda oldu~unu gryoruz. Bildi~imiz kadanyla, bu kadar
lu griilyor. uzun sre politik olarak paralanm kalan baka bir uygar-
Bugn yeryznn her kesi --askeri ve sivil- Bat lk yoktur. Bat 'nn politik birli~i olmad~ gibi dini birli~i
\eknolojisinin a~yla riilm durumda. nsanl~n Bat etki- de yok ve Endstri Devriminden bu yana endstri-ncesi
li altndaki bu yzeysel birlemesi son derece de~iik hayat toplumlann kYlilleriyle soylulan arasndaki atmadan
lIJZ1an olan birok farkl toplumlar yaratyor. Batl, ok daha iddetli bir snf atmasn da yayor.
babllaan, ya da ksmen batllam toplumlann tm bir nsanln siyasi ve manevi dnya birliini Bat'nn
den nsanl~n drttebirinden fazlasn tutmuyor. nsan kuramayaca sonucuna varabiliriz. te yandan dnyann
b~n drtte- hiHii Cilal Ta an yaayan kyer uzun vadede, hatta b~lki de ksa vadede politik birli~e ka-
den oluuyor. Son be bin yldan beri bu kyller srtiann vuturulmas gerekiyor, nk Bat'nn teknolojik ustl~
da birbirini izleyip duran birtakm asalak "kurumlar" tayor nkleer silahlan, dogal kaynaklarn lketilmesini, do~al
lar. tki kart kutbu grmek iin bir yanda ltra-endstriyel evrenin kirlenmesini ve nfus patlamasn yaratt ve n
Bat toplumlanna, bir yanda da in'e bakabilirsiniz. sanl~n kendi kendin yok etmesine kar tek are siyasi
DlttaBatl 'nn hayat tarz da, in 'in hayat tarz da bir birlik kurulmas.

kendi kendini ykan cinsten. Bat tarz, patlamal; in tarz nsanl~n gelece~i bir bilmece ama iki nokta ak
-geleneksel in tarz- talatrc. Ayn zamanda, her iki seik gri.ilebiliyor. Bat'nn dinanizmi. Batl olmayan o
hayat tarz da insan sal~ iin onsuz edilmez bir ey sa~ unlu~n endstri-ncesi geleneksel hayat tarznn dei
lyor: Patlamal Bat tarz dinamik; talatnc in tan ise meden devamn imkanszlatnyor; te yandan, Bat'nn
dengeli. Bat'nn imdiki egemenliini, gemi olay dizile- patlaycl~ modem Bat hayatnn da ciddi frenleme ve
rinin ~nda grd~mz gibi, bir kltrler bileimi ve ka- denetleme olmadan &.irmesine imkan tanmyor.
nun dnemi izlerse. Bat dinamizminin in dengesiyle Onbeinci yzylda spanya ve Portekiz'in okyanus-
birlemesi ve nsa.no~lu iin yepyeni bir hayat tarz yarat lan fethetmesinden, zellikle de onsekizinci YZYlda n
mas beklenebilir. Hem de, nsanl~n yalnzca varkalmasn giltere'nin endstri devriminden sonra modem Bat hayat
de~il, sa~lk ve gvenlik iinde yaamasn salayacak bir tarznn z srekli ekonomik byme ve denizam geni
hayat tarz. leme olmutur. Batl olmayan lkelerden bazlan
bu Bat
Son be yz yldr Bat btn dnyay geleneksel-uyu- tann kendilerine uyarlamay baardlar. Ome~in
Rusya
uklu~undan sarsp uyandrabilece~ini ispatlad. Bat etki- hem metropol.alanlarn endstriyelletirdi, hem de nfu-
sini duyuncaya kadar, Batl olmayan uygarlklar arasnda sun az oldu~i d blgelerini kalabalklatrd. Japonya
en durgunu olan in bile sonunda uyand. in toplumu endstrilemede Rusya'dan daha baanl oldu ama toprak-
uzun mrlIk asndan eski Msr toplumunu da geti; larn geniletemedi. Ama, btn insanln batllama yo-
stelik, 1839 'da Afyon Sava'nn patlak vennesiyle sona lunda Rusya ile Japonya'y izlemesine imkan yok. nsanl
eren 2060 yllk
sre iinde in toplumu 1.0. ikinci ve n elinin altnda
bulunan do~al kaynaklar da yetmez buna.
nc binyllardaki Msr toplumu kadar dengeliydi de. Endstril~me Rusya ve Japonya ile birlikte Bat lke-
Msr toplumu da yaasayd da Bat'nn etkisine ugrasayd lerin tekelinde kalsa, genileyen lde ve artan hzda eko-
herhalde in toplumu gibi o da bu sarsntyla canlanacakt. nomik byme ve toprakta yaylma -''ileri'' diye adland
Bat elektriklendirebiliyor. paralayabiliyor da; ama, nian lkelerin hala geerli sayabildi~i bir program- ancak
dengeleyemiyor, birletiremiyor. in ve Msr tarihleri nsanl~n o~unluunun "geri" kalmas ve do~al kaynakla-
nekadar dura~an idiyse Bat tarihi de okadar dengesiz oldu. no harcanmas pahasna salanabilir. Ama, Batl ve batl
Bat tarihi ile ondan nceki Helen toplumu tarihi arasnda laan lkeler bu felaketli yola ylesine kararl bir ekilde
ki kopukluk paralelleri olan Ortodoks Hristiyan toplumu dalmlar ki, nsanl bu yolun kamlmaz ac sonucundan
nun tarihiyle kyasland~nda ok daha andr. Suriye top- kurtaracak sa~duyuyu gsterecekleri ok pheli. Bat'nn

469
kendi bana at isel, toplumsal ve iktisadi derterden olarak kopmas
konusunda kararl olduklan kadar, endiist
bundan sonra da hunalmas doaldr. Fabrikalann kay. rilemeve ehirlemeyi .de an Bat llerine vardrmakta
lar, belki yanlarnda duracak adam bulunamayaca iin Rusya ile Japonya'y izlemerne konusunda da kararl gr.
duracak ileride. nsanln Bat tarafndan dengesi bozulmu nyorlar.
hayat yeniden kurulacaksa, Bat dinanim nsanlar iin inliler, endstri-ncesi geleneksel hayat tarzyla,
ykc deil, hayat verici bir g olarak dengelenecekse, Bat 'dave batllaan lkelerde bunun yerine geen endstri
byle bir hareketi balatacaklan Bat Dnyasnn dnda lemenin erdemlerini birletirip kusurla..-ndan kanan bir

aramamz gerekiyor. Bu kimselerin in 'de ortaya kmalar orta yol aryorlar gibi. Geleneksel hayat tarz toplumun
pekalii akla yakn. retkenli~i zerine biraz bask bir tavan kuruyor ve fazla

Bu gezegende yaayan insanlann aa yukan drtte retken olmayan kltrel ve politik bir sekinler aznl~ ile
biri' zaten in 'de yayor ve bu oran daha da ykseecek kylnn srtna bir arlk Ykyor. Endstriyel hayat
gibi. Bu muazzam nfusu besleyen geni topraklar l.. 221' tan toplumun ayncahkl
ve smrlen snflara blnmesi
den beri !>olitik olarak tek bir hkmetin ynetimindeydi. geleneini deitinniyor, ama hem insan tabiatn hem de
Yalnz; Firavunlar Msr'nn eit derecede uzun tarihini nsanln insani olmayan tabii evresini neredeyse kopma
noktalayanlar kadar geici damklk ve dzensizlik "ara noktasna varan bir gerilime gtryor. in 'in toplumsal
dnemleri" de oldu. Firavunlar, 8mer, Akad, Pers, Roma, deney serveninin sonular halen de Batl olmayan tann-
Dou Roma mparatorlan gibi in mparatorlan da kendi- larm elinde. nsanln kendini mahvetmekten kurtulmas
lerini "Orta Krallk"n, yani "Gkyz altnda ne varsa" iin gerekli, geleneksel tezle modern Bat antitezi arasnda
onun meru hkmdan saydlar ve uyruklan da onlan byle ki sentezi bulmay nsanln hangi kesiminin baaraca~
kabul etti. l.. 221'den .S. 1839'a kadar sren 2060 yl henz tahmin edilemiyor.
boyunca in kendi yazgsn byle grd, in mparator
Bu kurtanc senteze ulalacan varsayalm. Olduk-
luu'nun politik birliinin srdrlmesi de bu kavram pra-
a iyimser bir varsaym bu, onun iin yanna bir de uyan
tikte dorulam oldu. Dolaysyla bu anlay in halkmn
koymal. Gemite de baarl sentezler oldu. Helenizmle
bilincinde derin bir iz brakt. Son yzylda inliler yinnin
Yahudilik arasndaki sentez balca rne~imizdir. Ama, bu
ci yzyln sonlannda, in halk hilla tam bir imparatorluk
rnek de, bazan en baanl sentezlerin bile herkesin ihtiya-
halk gibi_ Tarihi baarlarnn bir yansmas olan dnya
lanna cevap veemedi~ini gsteriyor. Yahudiler bu sentezi
grleri, lnsanln yinni birinci yzyla sa salim girebil-
kabul etmediler. Bu sentez, onlan ayn toplumsal kimlikle-
mesi iin nsanln bir ksmnn oynamas gereken birle
rinden vazgemeye ikna edemedi. Yohanna Ben Zakkai'nin
tirici ve dengeleyici rol 0rnamaya aday yapyor onlan.
kxrduu militanoOlmayan Ferizelik sayesinde diaspora ha
1949'da Taiwan dnda btn in'de komnist reji-
linde ayn bir topluluk olarak yaadlar, her zaman eziyet
min yerlemesinden beri Pekin hkmetiyle Washington'.
grder, cinayetlere kurban oldular. Yahudiler de ite bu
daki ynetim, baka her konuda tam kart grte olduk-
hayattan bir trl vazgemediler. Suriye-Helen kltr dizi
la halde, inli eyrein ne yaptm inli olmayan
sinin teki ucunda yer alan kat Helenistler de ayn uzla
eyrekten gizlerneye altlar. inli olmayanlar iin Ba
maz tavr tercih edeceklerdi;(13) ama, Yahudi diasporas
kan Mao 'nun Byk Kl tr Devriminin amac ve sonucu
mn tS. 70'ten beri kimliini korumasm salayan dayanma
hala karanlktr; in toplumunun akn Batl yorumcula-
gc ve kararllk onlarda olmad iin baanrnadlar.
rma -daha dorusu falclanna- baklrSa, komnist rejimin
iki olumsuz hedefi var: Bir yandan, rejim in 'in geleneksel Batl olmayan bir halk modern dinanizmle gelenek
politik ve toplumsal yapsna geri drunesini engellemeye sel denge arasnda bir sentez yaratmay baarsa bile yahudi
kararl griinyor. in kylsnn, tarihin balangcndan rnei -Parsi rnei de saylabilir- her iki kanatta da bu
beri olduu gibi ar bir devlet mekanizmasnn ykn ta senteze uymamak .iin direteceklerin bulunabileceini gs-
masn istemiyor. Yeni bir .mandarinler rejimini hakl gs- teriyor. Ama, gene tarihi rneklerden grdmz gibi bu
teren felsefe olarak Konfyslk yerine Marksizm- aynlk aznlklar sentezin kesin ounluk tarafndan ka
Leninizm 'in korunasyla kylln yknn hafiflem.ye- buln nleyecek kadar kalabalk ve gl olamazlar. Ge.
ceini anlam olmal komnist rejim. Mao ile arkadalan mite oldUu gibi gelecekte de aynlk aznlklan kovu
~u mandarinlik kurumunun kesinlikle, bir daha geri gelme- tunnann ok iren bir su olduunu gene Tarih bize gs-
mek zere yklmas gereinin bilincindeler. Aynca, in 'de- teriyor. lnsanln birlie ihtiyac var, ama egemen olan bir-
ki komnist rejimin nderleri in 'in endstrincesi uygar lik iinde belli bir eitlilik bulurunas dengeyi bozmaz,
kyl toplumunun geleneksel toplumsal yapsndan kesin hatta kltr bu yzden daha da zenginleir.

470
BLM X

UYGARLKLAR ARASINDA
ZAMAN iciNDE

TEMASLAR
Uygarlklar arasnda temaslar yalnz adalar arasnda oL-
maz. Yaayan bir uygarlk l bir uygarlkla da temasa gele-
bilir, bunu canlandrp yeniden doua (rnesansa) ulatrr.
"Rnessans" derken bunu yalnzca talya 'daki Helenizmin
rnesans anlamna almyorum. Daha baka toplumlarda da

teden beri yeniden doular griilm, Ortaa sonu ile


Yenia banda lta/yo'da oluandan daha bak~ grn
lerde de olmutur. ok kii talyan rnesansn' harik~ldde
bir kltrn yeniden douu
olarak grr. Bence bir
hortlan deeri canl bir varlktan
ok dohc: azdr. Bu
blmde, kurumlarn. diincelerin, sanatlarn bu yapay
yeniden canlandrlmasma rnekler vererek. bu nokta
aydnlatlmaya allmtr. Bence, toplum eski bir uygar-

ln yeniden canlanmasn yeni bir yaratmann k

noktalar olarak kabul etmezse uygarln z varl boul

mak tehlikesine girer.

471
Renkli Resim 75

IDEAL "COMMONWEALTH"
Ortaa~ talya'snda Helenizm 'in canlanmas sadece sanat-
sal dzeyde kalmamt, sanattaki rnesanstan yz yl
ncesine giden politik bir balangc vard. talyan ehirle
ri onbirinci yzyldan beri imparatorlu~un, kilisenin otorite-
sine kar kendi kendilerini ynetme hakkn kazanyor,
bu "komn'1er de cumhuriyeti anayasalann Helen ehir
devletinin yeniden canlanrlnlm idealini rnek alarak olu
tumyorlardI. ehirlerinden an kvan duyan, mahalli
yurtseverlik duygulanyla dolu bu kk apl devletlerin
kurulmas, phesiz, daha sonraki yzyllarda sanat ve ede.
biyattaki yeermeyi tevik eden etken oldu. Politika ile
kltrn bu verimli bileimi sayesinde Helen modellerinin
ayrc ze1li~ini olduka sahici bir biimde yeniden yarat-
may baarabildiler. Siena'daki Palazzo Pubblico ehir ha
yatnn her yann rneklerrdiren, ycelten fresklerle sslen-
mitir. yi Hkmet Alegorisi'nden bir ayrnt (133839),
byk erdem olan Huzur, Sebat ve Bolluk altnda toplan:
m ehir halkn gsteriyor.

472
Renkli Rt'sim 76 Ortaa'da, Bat sanal iin, manevi ifade grne ballklan nce gelir, bylece dt,
Helen sanatnn idealletirilmi naturalizminden kopar: Wissembourg Kilisesi'nden bir
ANT -H ELENi Z,1 onbirinci yzyl vitray.
R{'Jlkli Hesim 77 Ort.aa'n sonlarnda talya'da J-ll'lt'nizll1 r(;1h'5anS gl'rl.,Tklii g-z' grnd gibi yanstmaya
dogru yl'ni bir 'gilim yaratt, teknik inel'iikkn' yatkn olan yagl boya Ca bu nedt'llll' icat {,dildi.
HELE<iZM GEI GLLiYOI! }\ lltone\lo da i\lt'ssi na ( 14 30-79), Sa{m/rl' MiLi d i (Dnyann Kurtarcs),
Renkli Resim 78 Ondokuzuncu yzyln ortalarna dek Batl ressamlar fotoraf kadar kusursuz
yanstma tekni~inde byk ustalk kazandlar. Ingres (1780-1867), Madame
HELENIZMIN TESINDE Moitessier. O sralarda fotorafn kendisinin icat edilmesi bu ustal beklenme-
dik bir ekilde gereksiz klverdi.
Renkli Resim 79 Foto~raf makinesinin grsel dnyay fethetrnesi yirminci yzyl sanat-
larna bilincin gizli dnyalarn, zihnin alglama tarzlann aratrma
HELENIZM YADSINIYOR zgrl~n kazandrd; sanat nihayet Helenik hayaleti koymay ba.
ard. Picasso, Yelpazeli Kadn, 1908.
Henkli Hesinlpr 80, 1 Yukardaki KaLolik kilisesi Tanr'nn Oglu i~'lt-riyh' b'z('llllli~. onun 'gt'lllt'nlii altndaki bir
altann evresinde kuruludur. Bu da Nk'n dnemd' Kilis,'nin, !tekn bagnszlg1 say'sid'.
HIRiSTi YA)lLIG ,:\ putlara tapnmaktan, lem'den nefret eden Yahudi gclt'nl'gine Ill'kadar uzak olduunu gste-
YAHUDi rir. Reform dnemind!' Hristiyanln bask altna alnm Yahudi kk('nll'ri ycidL'n yZl'y<'
ViCDANl kt. Sadaki Protestan kilisesinde resim yoktur~ ilgi mrrkezi altar dl'il, vaiz krssdr.
Renkli Resim 82

HIRISTIY ANLIGIN YAHUDI KKLERI


"Ve Jesse 'nin sapmdan bir asa bitecek ve kklerinden "bir
dal byyecek" -Iaya 'nn Mesih 'in gelece~i yolundaki
kehaneti Hristiyan sanatoda ok ilendi. Jesse ile Hristi
yan Mesih'i arasndaki kuaklarn Jesse'nin uzanm vcu
dundan byd~ gsterildi. Jesse A~ac 'nn bukadar canl
bir ekilde gsterdi~i, Eski Ahit'!e Yeni Ahit arasndaki
ba~lant sadece bir simge de~i1dir. Kilise, Yahudili~e kar
borcunu grmezlikten gelmeye. ya da kltmeye al
mtr ama, Hristiyan inancnn kk Yahudi gemiinde
dir; bu daha eski gelenein eleri de Hristiyan. ayin ve
doktrinlerinde zaman zaman yeniden canlanmtr. zellik-
le de Yahudiliin, Helen fikirlerinin nfuz etmesi sonucun-
da, Hristiyanhkta zayflayan tektanrclk v.e ikon dman
l~ gibi inanlara ar ba~l~. ()lem dogmasin tanm
lama abalarndaki uzun, iddetli tartmalarda, dnem d-
nem ikanoklaznn patlak vermesinde, Prptestanln Bakire
ile Azizler kltne kar kmasnda kendini gstenni.tir.

481
50 Kurumlarn, yasalarn, felsefelerin
rnesansar

Yok olmu bir kltrn, ya da yaayan biT kltrn eyolmayan bir hadiseyi, benzeri olmayan bir olay gibi gr
tarihe gmlm bir evresinin "yeniden do~uu "nu anlat mek demektir. Hala ayakta duran bir uygarln yaayan
mak iin Franszca rnesans kelimesinin mecazi ekilde temsilcilerinin l bir kltr ya da var olan ~ir kltrn
kullanlmas tamamen modem Bat 'ya zg bir kullanmdr. tarihe gmlm bir evresini diriitmeler' 'Rnesans" deiL.
Terim bu teknk anlamnda oul deil, tekilolarak kullan "Rnesansar" adyla anlatlmas gereken bir tarihi olay

lyor; bir tr n ad olarak deil, bir zel ad olarak biliniyor. saytlmaldr. Rnesanslar, gstermi olduumuz gibi,O) bir

Allm modern Bat anlayna gre "Rnesans" bir uyar- eit yzlemedir. Yalnz bu rada yzleen taraflann kar

ln bir anda, belli bir yresinde iki balca faaliyet ala- latklar yer co~rafyacnn mekan-boyutuna gre llen

nnda gemi bir olay anlatr. Sz konusu uygarlk Bat uzaklk de~il, kronolojistin zaman boyutuna gre llen

hristiyanl, SZ konusu yre Kuzey ve Orta talya, bir UZaklktr. Karlama, yaayan uygarlkla l bir uy-
sz konusu a Bat tarihinin ortaa~nn son dnemleriy- garln hortla ya da yaayan uygarln kendi gemiinin

di.( 1275-1475), iki faaliyet alanda edebi ve grsel sanatlard. kapanm bir evresi arasnda olur.
Bu genel ad altnda anlatlmak istenen olay "lm" bir uy Byle bir ruh arma ileminin kendine gre riskleri
garln "ruh"unun anrnasyd; bu l diriItme ayiniyle vardr. En azndan yabanc bir toplumsal balama tedirgin
geri anlan ruh da, Bat kltrnn akraba olduu Helen lik veren, uyartc bir ge sokabilir. Ama kendisini aran
kltrnn glgesiydi. toplumun yerli dehasm boma sonucunu da verebilir. Ala
Bu nceleme boyunca zaman zaman byle kendimize nmZI ortaa sonu talya'snn Helenizm rnesans dna
dnk yanlsamalann dncemizde yaratt arptmalara da genileterek ve bu talyan rnesansnn dirilttii klt
kar kendimizi uyardk; gene ayn dnceyle, Bat'nn rel hayat grnmlerinden baka grnmleri dirilten r
allm "Rnesans" kavramn eletirel bir tutum la nesanslan da inceleyerek rnesans olayn daha iyi kavraya
yeniden ele alalm. O zaman, talya'nn bu ortaa sonu biliriz. Kolaylk olsun diye bunlar politika, hukuk ve
edebi ve sanatsal hareketinin en az bakmdan tarihi olgu- felsefe rnesansan, diller ve grsel sanatlarn rnesanslan
lara uymadm greceiz. Birincisi terimin sradan kulla- ve dinlerin rnesanslan diye snnandrabiliriz.
nlnda ortaa sonu talyan rnesansnda politik gelerin Ortaa~ sonu talyan rnesansnn politik belirtileri
geriye itilip kltrel gelerin anlatlnak istenmesidir. kin grece az ilgi ekti. ama bizim bu rnesans bellememize
cisi, rnesans kelimesinin Ortaa sonu talya 'da Helenizm 'in yol aan kltrel belirtilere onlar nclk etmiti. Estetik
diriliini anlatan bir zel ad olarak kullanm, Bat hristi dzeyde Helenizm'in talya'da rnesans Dante (1265-1321),
yanlnn baka yrelerinde ve Bat tarihinin baka d Giotto (1266-1337) ve Petrark (1307-'74) kuaklar bala
nemlerinde (Ortaa sonundan nce de, sonra da) baka mt, ama politik rnesansm daha on birinci yzyldan beri
Helenizm rnesansar olduunu ve Helenizm 'in bu teki sonularn verdiini gryoruz. Bunun balangc, Lom
Batl rnesanslarnn Helen kltrnn edebi. sanatsal ve bardiya'daki ehirlerde ynetimin piskoposlardan, yurtta
politik grnmleri dnda kalan baka grnmlerini de lardan, yurttalar tarafndan seilen ve onlara kar sorum
kapsamna aldn gnnezlikten gelmesidir. ncs, lu olan sivil yarglar eline gemesiydi. On birinci yzylda
bu allagelmi kul1anm daha da nemli bir noktay da Kuzey talya'daki Bat Hristiyan ehir topluluklarndaby-
grmezlikten geliyor ve Bat Hristiyanl dnda en azn le bir etki yaratan Helenist politik lks, ortaa sonu tal
dan bir Helenistik Uygarlkta Helenizm rnesanslan olduu yan alt-ktrnn Bat Hristiyanlndaki baka eyaletle-
nu, aynca Batl olmayan baka uygarlklarda hem Hele- re de yaylmasndan sonra A1plertesi Avrupa'nn feodal
nizm'in, hem Helenizm dnda baka "l" uygarlkla monarilerini de ayn ekilde etkiledi. Gerek daha nceki
rn, hem de yaayan uygarlklann tarihe gmlm evrele ve daha dar, gerekse daha sonraki ve daha geni alanlannda,
rinin rnesanslan olduunu unutuyor. dit.len Helenizm 'in Bat politikas zerindeki bu etkisi ~ay
Btn bu olgular sraya sokulunca. rnesans kelime- nyd. Yzeydeki etki, ngiliz, Fransz ve Amerikan devrim
sinin bir zel ad olarak kullanlmasnn ne kadar yanl ol lerinde oynad~ itici raUe gcn kantladktan sonra Atti
duu anlalyor; nk byle bir tutum, aslnda srekli or- ka 'nn eref "demokrasi" adm alan anayasal kendikendini
taya kan tarihi bir olayn belirli bir rneinde baka bir ynetim kltn yaymasyd. On dokuzuncu yzyln son-

482
368 Demokrasi tac: l.. 336'dan kalma, diktatrl~e kar bir ferman yazl dikili.
tata Demokrasi Atina halkna ta giydiriyor.

483
larnda Bat Avrupa'da demokrasinin mutlak monariye
kar kesin bir zafer kazand gi.ilr; ama bu politik eti~in
iermesi gereken Uluslararas kardelik illks modern H
ristiyanlk-sonm'Sl B"at Dnyasnda' 'ulusallam" ve insani
!ikten uzaklamtr. Bu adan hakd~nda, Hristiyanlk
ncesi Helen Dnyasnda
ortaya kan, mahalli devlette
cisimleen ortaklaa insanlaputpereste tapnlmasndan
hibir fark yoktur. i.. beinci ve drdnc yzyllarda
mahalli devletlerine tapnan Attikahlar tarafndan baars
mn en yksek dzeyine karlan Helen edebiyat ve sanat
talya 'da rnesansn yapmazdan , drt yz yl nce He
lenizm 'in bu mahalli devletinin po.Jitik rnesans olmutu.
Ne var ki, Helenin 'in mahalli devletinin talya 'daki
politik rnesans Bat tarihinde tek ya
da en eski politik
rnesans rnei deildir. Helen tarihi boyunca da devlete
tapBunaya dayanan dinler dn alnarak Dea Roma
ve Divus Augustus kltleri halinde evrenselletirildi. Aynea,
Lombardiya'da ehir devletine tapnma adetinin dirilti
mesinden 250 yl nce, LS. 800'de Noel gn Papa III. Loo
Roma mparatorluu tacn Karloman 'a giydirdii zaman,
bu eit bir genel iktidara tapnmann laikletirilmi ekli
gene diriltilmiti.
Bir "Kutsal Roma mparatorlu~u" kurma yolundaki
bu ilk dk kan aba daha SOnra birok benzeri giriim
le izlendi; Bat Hristiyanlnn paralanan birlii genel bir
politik iktidar altnda toparlanmaya alld. Sakson,
Hohenstaufen ve Habshurg prensieri srayla giritiler bu
imparatorluk deneyine. Dnce, yaadmz yzyla kadar
ekicili~ini korudu: Avusturya'nn Anschluss undan (ilhak)
sonra Kutsal Roma mparatorluu 'nun alametlerinin Hitler'e
verilmesi de bunu gsterir. Ama, bir imparatorluk rejimi
biimine brnen ve Bat topraklannda imdiye kadar her
giriimi baarszlkla sonulan~ bu evrensel birlik lks,
Leo ile Karloman'n hortlattklar ksr Helen evrensel dev
leti hayaletinin sadece bir grnlnyd. Dioeletian zama
nnda Roma mparatorluunun uyruklarndan taeplerinin
mutlakiyetili~i de, tpk hu son dnem Helen politik ku-
rumunun dnya apnda egemenlik iddias gibi, tamamen
kendine zg bir yanyd. Bat Hristiyanl~nn yakasn bir
trl brakmayan bu hayaletin dsal basks kadar isel
basks da sonradan yeniden yaratld.

Karalinyen imparatorluu... teokratik monari


ynetimi altnda btn Hristiyan halkn toplumu olarak d
nlmt, dolaysyla da, kilisede ilahi sy.leme yntem

lerini ve manastzr hayatn yasalar ve hkmet denetimiyle


369, 370 SEZAR'IN HAYALET Roma mparatorlu~u lks, oon dzenlemeye kadar, hayatn ve dncenin hr ayrntsna
mparator'un 476'da tahttan ekilmesinden beri Bat toplumunun ha- karyordu... Dini ve dnyevi iktidarlarn birleimi Karalin

yalini igal etmitir_ Karloman 800'de bu devleti diriltmeye alt. yen imparatorl~unda barbar Hristiyan krallklannda, hat
Roma 'nn imparatorluk annm, mirasn devralmay hak eden bir top- tti Bizans mparatorluundaolduundan ok daha tamd.(2)
lum ~aratmak istiyordu. Yukardaki madeni P~ Karlarnan' Romal
"/mperator A..ugustus" olarak gsteriyor. Karlornan ve ondan sonra gelenler yalnz her etkinlik

484
alann deil, ayn zamanda Bat Hristiyan1l iinde yer
alan her corafi yreyi de bu "Kilise Devleti birlii" iine
almak istedikleri iin dirilttikleri bu mutlakiyetilii yeni-
den batmaya mahkum ettilerP) Frederick Hohenstaufen
Kafolinyen zorlamay deiik koullar altnda denedii
iin, politik evrensellii baarsz kald ama mutlakiyeti-
fii bundan zarar grmedi.
Karlarnan geni ve daha da genileyen lkesinde
Roma .tarz bir mutlakiyetilii balatmaya kalktnda
niine kan zorluk, Roma Lnparatorluunun kendi snr
lan iinde kalan eski topraklarnda oktan beridir yok olup
giden girift bir toplumsal yapy ta temellerinden balaya
rak yeniden kurma gerekliliiydi. Buna karlk mparator
r. Frederick Sicilya'da kendinden nceki Bizansh ve Ms
lman yneticilerin etkili bir ekilde dirilttii mutlakiyeti-
lik sayesinde buray bir harekat ss haline getirebildi.
Fredecck'in Orta ve Kuzey talya'y Gney talya ile bir-
letinnek ve genel merkezi bir otokratik ynetim altna al
mak iin girdii abann baanszl Bat tarihi stnde
Roma mparatoru olarak yapamad izi Siciya kral olarak
yapmaktan onu alkoyamad. sicilya topraktannda Roma
mulakiyetiliinin bu snrl ama baanh dirilii Bat 'nm
baka mahalli devletlerinde birok otokrat zentisi iin bil'

rnek ve bir tevik oldu. '


Sicilya'daki Bizans Kralhnn benzerlerini Bat H
ristiyanlmn baka yrelerinde kunna yolunda giriilen
baaril deneylerin ilkinde birtakm despotlar Frederick'in
1250'deki lmnden 250 yl sonra Orta ve Kuzey talya'
daki yetmi seksek zerk ehir devletini, her biri talya'nn
yurttalk haklar n mahalli mezarlar olmak bakmndan
Sicilya prototipine ok iyi uyan on minyatr imparatorluk
iinde topladlar. Roma mutlakiyetiliinin talyan rne-
sans Alpler.tesi Avrupa'ya bu yreden yayld; Bat hris
tiyanlmn talya dnda kalan ortaa parlamenter zgr-
Ikleri de az kalsn ayn akbete uruyordu. Yalnz eski feo-
daiingiilere Krallnda talyan otokrasisinin meydan oku-
Illas baarl lir ekilde, parlamenter zgrlklerle etkili bir
otokrasnin birlemesi sonucunu verdi; bu~un rn de mo
dem parlamenter anayasal bir hkmetin domas oldu.
Gelgeleilm bu, modem an balangcnda Bat Hristiyan
lndaki politik gelimenin genel izgisi iinde mahalli bir

istisnadan ibaretti. Bat tarihinin bu dneminde Roma mut


lakiyetiliinin hayaleti ezici bir baar kazand; Kara II.
Filip'in (saltaoat: 1555-'98) tiranlnn Imparator .
Jozef'in (saltanat: 1765- '90) aydnlk mutlakiyetiliine
varacak kadar yumuamas iin iki yzyl geti, snrl ve
atadan kalma feodal haklarn snrsz bir iktidar kulla
nmna eViren krallarn "kutsal haklan"nn sulandnlp
Napoleon-sonras yeniden kurulan monarilerin iddia ettik
leri "meruiyet" haline gelmesi yzyl srd. On doku-
zuncu yzyln ikinci yansnda Bat rejimierinin giderek de-
mok:ratiklemesinden sonra bile Avusturya-Macaristan'da

485
Habsburg ynetimi ve Prusya-Almanya 'da Hohenzo.llern iki Hristiyan toplumu da ilkin Hristiyanln kitabnda
ynetimi otokrasinin Bat Dnyasndaki kalntlar olarak Yahudi mirasndan gelen srail yasasnn rnesansn, son
yaamaya devam ettiler. Her ne kadar bu iki a~d otok ra da, yeni uygarlklar olgunlamaya baladka artk eskisi
rasi Birinci Dnya Savandaki yenilgiden sonra ykldlar kadar uygunsuz grnmez olan Jstinyen yasasnn rnesan-
sa da, sorumlu parlamenter ynetimin buralarda kklenme- sn yaptlar.

si mmkn olmad. Avrupada 1919 ile 1939 arasndaki Ortodoks Hristiyanhkla yeni Hristiyan yneliin
anti-parlamenter hareketin ykselmesi parlamenter demok- balangc Dou Roma mparatorluunun Suriyeli kurucu
rasi hayranlarn oke etmi olabilir; ama bu da, yle byle lar l.Leo Syrus ile o~lu V. Konstantin'in 74'da "Hris
on bir yzyl nce lm de~ine yatan Helenizm 'in diril- tiyan ilkelerinin uygulanmasyla mparatorluun hukuk sis-
mesinden beri Bat Toplumunun bana dert olan mutlak i- temini bilinli bir ekilde de~itirmek,,(5) iin "Hristiyan
yet hortla~nn canlanmalarndan sadece biriydi. Bugn bir hukuk kitab" yaratmalardr. Bu devrimci eserin tutucu
bu hortlak artk mezarna dnm gibi grnyor; birlik bir ad vard: Byh Jiistinyen'in Kurum, Yasa ve itihatta-
grm ltsn bugn de kaybetmi deil, ama birlii AET rmn Ksaltlm Semesi (Edoga) .1 6 ) ama, iki imparatorbu
biimini alan gnll ibirlii yoluyla kunna karar gemi- ada ekledikleri' "Daha Byk bir nsanlk Yolunda Tak
in karma'sndan artk kopulduunu gsteriyor. viye" tamlamasyla kendi katk ve zlemlerini de gster
Batl olmayan dnyada da politik dzeyde buna ben- mi oldular. nszn ilk paragrarnda hukuun kaynann
zer rnesanslar gzlemlenebiliyor. Helen Toplumunun Roma halk tarafndan yrrle konan yasama de~il Tann'
evrensel devleti olan Roma mparatorluunun hortla nn verdii vahiy olduu, gcnn insanlar tarafndan
Bat Hristiyan oldu~ gibi Ortodoks Hristiyan Helen Top denetiminden deil, tanrsal ceza ve dllendirmeden gel
lumu tarafndan da imdada and. Ortodoks Hristiyan dii syleniyordu.
hkta bu l diriitme ayininin toplumun belini kracak kadar .,...
byk bir ustalkla yerine getirildi~ini grmtk(4) Ba Hereyin yapcs ue efendisi olan 7'anr'mzz, insana
ka uygarlklann tarihlerinde baka imparatorluk hayalet- serbest irade ayrcaln balayan insann yaratclSl.
lerinin ayn U~UsUz ilevi yerine getirdiini de grdk. nsana. ona yardmc olsun diye insann yapmas ve yapma
Ch 'in-Han imparatorluunda cisimleen in evrensel dev- mas gereIen her eyi nsana bildirecek bir yasay (peygam'
letinin horta Sui ve T'ang mparatorluklan biiminde geri berler dili ile) verdi. Yasann syledii yaplmaldr nhi

gelerek toplumu huzursuz etmiti. Daha sonralar in Top- kurtuluu yolu buradan geer. Yasann yapma dediinden
lumu Japonya'da da bir filiz verdiinde in 'in bu politik kammaldr yoksa !ural
bozan ceza grr. Bu buyruklara
kabusu .S. 645'de Yamato'ya, in 'in kltr paketinin uyan da uymayan da yapt iin gerekli kariln mutlaka
btnsel bir paras olarak ihra edilmiti. grecelllr. nk olumlu buyruu da, olumsuz buyruu da

Politikadan hukuka dnd~mzde, bu alandaki r bata Tanr verdi (nsan yasamacdan nce); Tanr Iwlrn
nesanslara da gene Bat tarihinden balayarak bakabiliriz. nm kudreti -deiiklik bilmeyen ve her insann yaptn
Daha nce grd~mz gibi Roma imparatorluunun bir- meziyetine gre deerlendiren bir Iwdret- (ncil diliilde)
lii paralanp ortaya onun varisi olan devletlerin mozayii boa gitmeyecektir.
ktnda iki yeni Helenistik Hristiyan uygarln dou
u ifadesini bu Roma imparatorluunu diriltme abalarn Modern bir incelemeci, burada Jstinyen yasasna
da bulmutu. Roma Hukuku,J5tinyen kua~yla son bulan uygulanan balca reformun babalara ocuklarna kar s
on yzyl boyunca dal budak salan evrensel Helen Toplu- nrsz iktidar veren Roma'nn kat aile huku~unun yumua
munun kark ihtiyalarna cevap verebilmek iin uzun tlmas olduunu grr_ Evlenme yasasnn yeniden tanm

u~ralar1a yetkinletirilmiti. Ama ba~l oldu~u btn bir lanmasnda da hristiyan etkisi grlebiJJyor; buna gre ev-

hayat tarznn hzla yok olmasyla bu hukuk ortada kal lilik zel ve fesh olunabilir bir kontrat olmaktan karak
verdi. kutsall olan toplumsal bir ahit haline gelir. Ama sekizin

Daha sonralar lm ve rme belirtilerini politik ci yzyldan bugne kadar yaam herhangi bir Ortodoks
ve hukuki dzeylerde taze hayat belirtileri izledi; ama Orto Hristiyan bu Edoga'nn iinde en hmstiyan ve en insani

doks ve Bat Hristiyan Dnyalarnn her ikisinde de yaa ksm olarak herhalde sularn cezalar stne olan blm

yan bir topluma canl bir hukuk sa~lama itkisi ilk bata seerdi. Birok yerde idam cezas yerine sakatlama getiril-
Roma Hukukunun seyrelmi sistemini canlandrmaya y- miti; bylece, suu ileyenin piman olmasna imkan

nelmedi. Her iki yeni dnyada da hukuki dzeyde grlen tannmas gereken bir gnahkar olduu kabul ediliyordu.

ilk e~i1im ruh a~rmak de~i1, yen bir ey yaratmakt. ki Bu radikal yeni balanglar hristiyan teolojisinden
hristiyan toplumu da balangta Hristiyan halklanna esinlenmiti; ama, Hristiyanlk Tevrat'taki kitaplar da n
Hristiyanca bir yasa yaratmak istiyorlard. Bu da dini cH'de kiler gibi Tanr kelam sayd iin, yeni hristiyan ya
inanlannn itenligini gsteriyordu. Ama sonradan, her sasnn doumunun, hristiyan kilisesinin akraba olduu

486
srail'in gizil hukukunun rnesansna da er ge yol amas s1alesinin Roma Hukukunu yeniden yerletinnek aba-
kanlmaz bir eydi. Ecloga'nn nsznde Kutsal Kitapla snda bir baka karakteristi~i olan beceriksizlik daha da
ilgili atflar saydmzda, ncil'e Tevrat'n iki kat atf ciddi bir kusurdur; nk bir hayaleti bir hiten ayracak
yapldn gryoruz. Aynca atnarn alts da "yasa "dan ey, olsa olsa, yannda dolat1 canl varlklarzerinde ya-
deil "Peygamberler"den olduu da bir gerektir. Ama ratt etki olmaldr. Ortodoks Hristiyanlkta dokuzuncu
uzun vadede "Peygamberler"in de~iI "yasa "nn egemen oL- yzyln Roma Hukuku rnesans, ikonoklast imparator-
mas kanlmazd. Bundan da tahmin edilebilecei gibi larn szde ortadan kaldrd yeni Hristiyan Yasasn ger-
Eeloga'nn idam yerine sakatlamay tercih etmekteki dev- ekten silmekte belirgin bir beceriksizlik gsterdi; stelik,
rimci tutumu ncil'deki bir blmn iirsel simgelerinin yan- hristiyan Yasasnn Tevradi temellerinden yeniden ortaya
l yorumlanmasna de~il, Musa 'nn Tevrat'nn olduu gibi kmaya balayan Musa yasasnn rakip hayaletini kovmay
uygulanmasna dayanr.(7) Eeloga'nn sonraki basklannda bile beceremedi.
Musa yasas tabii ortaya kt. "Elkitab "nn ve "kinci. Bask "nn nszlerinde
Musa yasas giderek ve kendiliinden bir ekilde r- Eeloga yazarlarna saldrld halde Eeloga'dan baz ksm
Desansn yapt, nk Ortodoks Hristiyan Yasas kitab lar kabul etmesi anlamldr. Dirilen Roma Hukukuyla bu
dolaysyla srail Yasasnn mirassyd; ama Ortodoks karlamasnda Ec/oga 'nn gc Ortodoks Hristiyan eti
Hristiyanln kendi Helen ncsnden Roma Hukukunun nin astna sadk bir yansmas olmasndan geliyordu, oysa
rnesans hem bilinli, hem de ok ani oldu. Dou Roma son dnem Roma Hukukunda dile gelen Helen ruhu Orto
mparatorluunun Makedonya hanedannn kurucusu J. doks Hristiyan evrede yabanc bir varlkt. Aile ve evlilik
Basil oullar ve yardmclar Konstantin ve (VI) Leo ile yasalarnda Jstinyen 'e dnme tasarlar yarm kald, nk
870879 arasnda yaymlad "Elkitab "nn nsznde artk smsk yerlemi Hristiyan sisteminden bsbtn ay-
Ecloga'nn tamamen deil ama, "gerekli griilen lde" rlmak mmkn deildi. Ceza hukukunda da Ec/oga 'nn
ortadan kaldnldn bildirdiler; sonradan, "Elkitab"nn ceza sistemi korundu, hatta gelitiIiidi. Roma geleneini
879 ile 886 arasnda yaymlanan ikinci basksna konan yeni canlandrma giriimlerine kar Hristiyan gelenein nasl di-
nszde, "mparatar Hazretleri ... saunan 'larn ... tanrsal ren gsterdii "kinci Bask' 'nn nsznde grlr. Make-
Dogma'y ineyerek ve yasalar bozarak koyduu ahmak- donyal yasamacIarn Suriyeli nclerini ve onlann btn
hkian tamamen silmitir" denildi. yasama almalanm lanetlerlikleri blm de bunun sonun-
Burada varolan yasalar yok etmenin gerekesi teo- dadr.
lojik bir sennmu gibi gsteriliyar, ama herhalde bu by- Dnyay kurtaracak yasay en byk coku ve en
yen uygarln gereklerine uygun yasay kabul etmek gibi byk zenle bulmak ve iln etmek iin Majestemizi hare-
pratik bir ihtiyacn yannda ok da nemli bir sorun kele iten yaanhy sadece kalbin en gizli odalannda Birlik
deildi. Sekizinci yzylda yeni domak ta olan Ortodoks iinde gn tanrsal yardmyla geirdiimiz inisiyas-
hristiyan toplumunun hukuki ihtiyalar olduka basit bir yon diye betimleyebiliriz.
sistemle karlanabiliyordu, ama arada bir buuk yzyllk
toplumsal ilerlemecten sonra bu artk yetersiz kalyordu. Makedonyal mparatorlar kendilerinden nceki Suri-
Dokuzuncu yzyln Ortodoks Hristiyan Toplumunun acil yeli imparatorlarn yaptklar yeniliklerle haksz yere bir
ihtiyalanndan biri daha ayrntl bir hukuki cihazd. kenara attklanna inandklar Roma Hukukunu yeniden ku-
Jstinyen Yasasnn diriltilmesine yol aan neden de, Suriye rarken, yasann kutsalln insann gnll hareketlerinde
ve Makedonya hanedanlarnn ikonoklazn iistne teolojik aramak hi akllarna gelmedi. Makedonyal imparatorlarn
tartmalarndan ok buydu. "Elkitab"n ve "Ikinci Bask" savunduu Roma Hukuku, Roma halknn insan elinden
y, 888.'90'da "Imparatorluk Kararlar" (Vasilika) izledi. kma rndr ve bu da tarihi bir olgudur. Ama Makedon-
Bunlar tam altm cilt tutuyordu. Daha sonra, l045'de de, yallar Roma hukuk tarihine hi kulak asmadlar ve Tanr'
Konstantinopolis'de bir hukuk okulu ald. nn onayndan gemi herhangi bir yasa olabileceini akl
Altnc yzyln Corpus lustinianeum 'unu.n dokuzun- lanna bile getirmemekle gerek Ortodoks Hristiyanlar ol-
cu yzyldaki hortla yakndan bakldnda ortadan kay duklarn gsterdiler. Baka bir syleyile, Suriyeli ikonok-
bolan hametli bir grnrne sahip olmas bakmndan asl lastlar gibi Makedonyallar da hukukun temelinin "tanrsal
na benzer. ou asl kaynak olmaktan ok erh ya da d- dogma" olduuna inanyorlard; bu adan bakldnda
zeltme olan ynla daha eski kaynaklardan derlenmi grnteki atmann, ayn Ortodoks Hristiyan inanc
bileik bir malzemedir. Belki tek zgn yan ayn konularla nn birbirinden pek az ayrlan iki eklini savunan taraflar
ilgili drt eserde ayn snflandrma sisteminin kullanlma arasnda bir aile kavgasndan baka bir eyolmad anla
sdr. lyor.

Bir rnesansa zgn olmad iin kzmak belki fazla Buna benzer bir bat ve rnesans tarihi olan bir ba
kl krk yaran bir eletiri tarz saylabilir; ama, Makedonya ka byk hukuk okulu da Islam hukukudur. Arap Halife-

4B7
~-----_.-

KONFtlYtlS'N HAYALETI
371 Onyedinci yzylda, in 'in kamu hizmeti snav mparator'un gzetimi altnda
yaplyor. t.. son yzylda in kamu hizmetlerine giri sn.vnda Konfliys klasik-
lerini bilme derecesi baary belirliyordu.

488
lii zamannn eriat' Mo~ol ve Osmanl ynetimi altnda semiti. TaoisUerin Yin-Yang kozmolojisi YeniKonfuYS-
kalan blgelerde yerini ksmen yasalara brakmt!; yalnz lk iinde zmlendi, Mahayana'nn 'an (Zen) okulu
}Isr'da, Memluk imparatorlu~nda oldu~u gibi yrrlk- da Buddha-sonras Konfiyslk zerinde gl bir etki
!eydi, Ama, Osmanl mparatorlu~u Arap dilinin ve eria yarath. Bylece Yeni-Konfiyslk Mahayana'dan Kon-
tn hibir zaman etkisini kaybetmedi~i kalabalk blgelere fiyslkte her zaman eksik kalan fiziktesi geyi ald.
dogru geniledike eriat diriltildi, genileyen Osmanl Diriltme amacyla ise giriti~i Konfiysl~n sahici
topraklarnda batan baa yrrl~e kondu. Onaltnc yz- ruhunu zaman zaman yakalad oldu ama byle abalar
ylda . Sultan Sleyman 'n emirleri zerine giriilen kap- zayf ve seyrekti; oysa Mahayana Budin Buddha-nces
saml yasama almas ondokuzuncu yzyln modern re- bir ideolojiyi diriltmek iin oluturulan bu feSefeye sebatla
formlarna kadar Osmanl
Hukukunun temeli olarak kald. .alarak nfuz etmiti. Mahayana ruhunun yeni-Konfi
Bu blmde son grevimiz felsefeleri n rnesansarn ys felsefe rnesansn tutsak etmesi, Konfiys impa-
aratrmak. Konf.iys aydnlar snfnn,Han zamann ratorluk kamu grevlilerinin artk politik bakmdan birle
daki in evrensel devletinin zlmesinden sonra da yok ol i," ve toplumsal bakmdan ilerleyen in dnyasnda Ma-
madan kaldklarn, Han mparatorlu~u Sui hanedan tara- hayana dininin etkisini silme abalarn glnletiriyordu.
fndan canlandrlp T'ang hanedan tarafndan glendiril- Konfiyslerin Budizm 'e kar kampanyas Han
dikten sonra mparatorluk kamu hizmetleri tekelini yeniden mparatorlu~nun eski topraklarnn yeniden irlemesin.
ele geirdiklerini bir baka baglamda grdk. Kamu yneti- den ve Konfuys klasiklere dayal snav sisteminin yeni-
mi dzeyinde kaybettiklerini bu olaanst biimde geri den kurulmasndan nce balamt; ama Konfiyzer

alan Konruysler aynca Taoist ve Mahayana Budist dirilen evrensel imparatorluun hkmetinde kendilerine
rakiplerine kar da bir zafer kazanyorlardl. 622'de impara bir yer yapar yapmaz, nefret ettikleri Budist rakiplerini bas
torhik kamu hizmetlerine adam devirmek iin yaplan res trmakiin bu glerini sistematik bir ekilde ktye kul-
mi snavn Konfuys klasikleri stne olmas, Taoist ve lanmaya baladlar. 626'dan sonra T'ang imparatorluk top-
Budistlerin Konf.iyslerin yerini almak iin ellerine raklarndaki Budist manastrlar Konf.iysillerin gittike
gelen frsat kardklarn gsterir. eitli in evrensel dev- sertleen resmi denetimi girdi. 624'den 819'a kadar
altna

letlerinin kurulu ve yk1lar arasndaki dnemlerde Ma T'ang imparat.orlanna verilen antiBudist raporlar 84245
hayana 'nn bu politik baarS1zl~ ile Helenizmsonras arasnda birikimsel sonularn
verince sistematik bir resmi
a~da Hristiyan Kilisesinin Bat Avrupa'da frsatlann kovuturma balad; Hristiyan Kilisesinin kurban ya da

de~erlendirmekte gsterdi~i baar arasndaki kartlk -bi sorumlusu olduu dini eziyetlere oranla daha lml olduu
de~ilse Hristiyanl~a kyasla- Mahayana 'nn politik bakm halde bu da in Dnyasnda kilise ile devletin pek o kadar
dan gsz bir din oldu~unu kantlar. Ls. 316'da 'in kt olmayan ilikiler tarihinde ola~anst sert ve kanl bir
(Ts'in) mparatorluu 'nun yklmas ve 589'da mparator dnem at.

lu~un yeniden kurulmas arasnda geen dnemde Kuzey Aslnda Konfiyslerin in 'de Mahayana'y ezmek
indeki mahalli prensIerin himayesi bile Mahayana ve mmknse yok etmek iin. giritikleri aba sonu verme
taraftarlanm politika eyerine sa~lam bir ekilde oturtma di. Mahayana in Dnyasnda yaayan bir g olarak kal-
ya yetmedi. Ama, Mahayana ile Konruyslk arasnda mtr. Ama Mahayana on bir yz yl nce in 'den sklp
ki karlama bu yabanc politik dzeyden manevi dzeye atlsa Konf.iys~n bu knanas politik zaferi yeni-
aktarlr aktarlmaz iki felsefenin taHhleri dramatik bir Konfliys felsefe oh."Ulunun fiziktesi dzeyinde Mahaya
biimde de~iti. na ya teslim olmas yznden boa kard. Grm oldu~u
Konf.iysler kamu hizmetlerindeki politik zaferle muz gibi, 842'deki byk' kovutunnactan nce yeni-Kon-
rini bilgilerinde gizil olarak varolan dnceyi canlandrarak ruysl~n nceri Mahayana izgisinde ilerlemeye ba
perinlemeye kalktklar zaman bir ksr dngye ginne teh lamlard bile_ Bu tarihten sonra pek iyi gizlenmemi bir
likesiyle karlatlar. Snav konusundan felsefe karma Ch 'an Budizm gesi de yeni-Konfys dncenin res-
srecini yeni-Konfiyz dnrlerden Han Y (768-824) men kabul edilmi geleri arasnda yerini ald.
ile Li Ao (lm yaklak olarak 844) balattlar. Onbirin- Yeni-Konfliys filozoflann Hindistan 'dan gelme
ci yzylda bu yeni-Konfiyslk iki karde olan 'eng Mahayana'ya kar duyduklar felsefi nefret, Makedonyal

Yi (1033-1108) ile 'eng Hao'nun (1032-1108) nderlik yasamaclarn Dou Roma imparatorlu~u tahtndaki se-
etti~i iki okula aynd; birincisinin kurduu 'tkeler Okulu ,. lefleri olan Suriyeli ikonoklastlann Hristiyanca yasamala-
ehu Hsi (1130-1200) zamannda doruuna vard, a~abeyi rma kar duyduklan teolojik nefret gibi kendi kendini
nin "Zihin Okulu" isedoru~una Wang Shou-jen (1473-1529) yiyen bir eydi. Yaayan fikirler ya da kurumlar yerine l-
dncesinde eriti. YeniKonf.iyslk Taoizm ile Ma mlerin hayaletini koymay amalayan bu iki benzer ha-
hayana'nn muhalefetleriyle balayp bitti, ama dini dn. reketin ortak baarszlndan kanlacak ortak bir ders
cenin iki rakip okulunun da baz en temel ilkelerini benim vardr. Byc isterse ruh a~rsn, ama geri getirmeyi baar-

489
.,\ "r . - -,'
, -iii' d hayaletle kendini zdelerneye kalkyorsa baarsz
I~a u~rayacak demektir. nk bir hayalet ancak saydam
olabilir ve byle bir varln arkasnda gizlenmeye alan
iL\.\'s,""a
\ ~1\,("()l.,"ltt.l\la,Nc.)f.N: .... ~.",.,'l'
RP'li",IIOI.', iV Mst "tlt "I.\." "\.11"
l:t' ....."
etli kanl bir yaratk saklanmaya alt~ yerde ok belirgin
"\C"'I t 'i rs.\~\"A~." 1.\ A:-,. i " ,tt..; .\.:\t.:Al\"'" i ~~t!i olarak grlecektir. YeniKonfiysl~n arkasnda
ul("oou..::.\,' t.\.(.. i l X\'I~l"Ul'l U. o~u""~"oj.,a.,,, Mahayana nasl kendini belli ediyorsa, Suriyeli mparator.
I~Sluv.vaCVA"lt Xl. R\,' 1.'L.\1I r "h.. ;"t~tt.UII"'"
l)lINOt'!oA.~h"VI ,. ,\tl' 1l"4". 1. ~"O~4..1"'h .:l'"
! lU':VMt ~ V~"" ~.'Ct ll..Ml)l\' :",:., I't' .\. '$1, AI H' .."".
larn Hristiyan yasalarnn kat cismi de Suriyelilerin Ma

kedonyal haletlerinin ksmen srdkleri Jstinyen cila


-ICA..I"'vrt rH 'IU )<.:11" .. )"'u a;\.AH II~V :".l),\M snn ardnda ylece grnyor.
1114...11' II.'".\ OL '" ~.\.",.,." '" r i r t i \ol i .,~,"" MV"
te yandan, Helenizm 'in Aristoteles felsefesinin Bat
, S.'-..ACI 11~.\1t{\:tI~U.':\L~ i i 'ILM rt::l..\' ""'"..
r<.""-.
IX"\vl ..... ll-:a \,p~r:u.","'U 1\.\' V1M""~lt. Hristiyanl tarihindeki rnesansna baktmzda bamba
L\ILA" a IIMtfB... a "'." II.-"';':l. \ l'll t.\~ .' NU' ;U\ ka bir durumla karlayoruz. Yeni-Konr.iysk,
~CJlf'M"lUMV""'(~"lC(,)~.'fc..,.\:r.,.1')oi1'1 A" lVI\ .r.u. . .
Konfliys imparatorluk rejiminin resmi grne gre
t..uotHC.I\'M ,"Ah.l:\. t M fo. f\Vl""I11"Ct III" II f "",
trJ\.'t~fl\flMl :,,,:\.~t tn .~.,.i M tN.' t\~i\M N''';'' !\V Nt H .. yabanc ve meru olmayan bir mdahaleci saylan bir dinin
'''''i <lI\l>V~-R>lAlll."';' i "'i(, "t
H,'''' N \L
N f)U..~.'" \ l r OO"i\,().\.Sl ' ...it )!\ll.'U.-.\.' '"
kucana dmtli. Yeni-Aristoculuk da -Aquinolu Torna
ondan her zaman "Filozof" diye sz etse bile- Aristotoles'j
~ 1c..~\A'tJl'; H ~(c.."""",,,,~flt: lIfO-'.U NI\I'M~l:N.W",I
n
,.j M ":('1"0 Iln.~'" lrLftUN tti t II~lPROf<~N:-I' phe ile ele alnacak bir putperest gibi gren bir teolojiye

.:.
5H\Y~toN.L~~!"I.1JlMAAt;tNlt.""AI)"''' ,


yamanmt. ASlnda, bu Helen filozofunun tutsak ettii
Hristiyan Kilisesi, bu putperesti, Helen Uygarlnn eski
topraklan stnde kurulan Bat kesimine., Kilise tapulara
"sahip olduktan sonra ltfen kabul etmiti; Konfyser
her zaman sahibi olduklarn iddia ettikleri in Uygarl~n
dan kovmak istemilerdi Mahayana'y, oysa Mahayana ken
dini kovmaya alan inli filozoliann hayaletini tutsak
etti. Bylece bu iki farkl hortlak hikayesinin bir ortak
zelli~i oluyor: yasaya dayanan taraf, yasaya dayanmayan,

dolaysyla yalnz kendi meziyetine dayanan dman kar-


snda yenik dyor.

51 Dillerin, edebiyatlarn,
plastik sanatlarn
rnesansar
Edebi ve plastik sanatlarda rnesanslar hukuk ve poli
tika alanlannda grdklerimizden ok farkhdrlar. nk
gzel sanatlar, nsann toplumsal etkinli~inin, hatta bilim
sel ve teknolojik almalarnn aksine, do~rudan do~uya
ilevsel de~ildirler. Bir sanat slubu bir ynetim ya da
hukuk sistemi gibi belirli bir yer ve zamann pratik zonn
luklarn, ayn lde yanstmak durumunda de~ildir. Top-
lumsal ortamn sanat esererinin hem biim, hem de
ieri~ini belirledi~inden phe edilemez, sanat da bu
de ann ve snfnn tutsa~dr. Ama, znel deneyleri-
mizle biliyoruz ki gzel sanatlarn keyfi ve bilinmez bir ge-
si her zaman kesin tanm ve srunandnnalardan kaar. En
titiz analizlerden bile kendini kurtanr, nk sanat, gerek-
likle, br nsan etkinli~i alanlarnda kuulan ilikiden

490
olduka farkl bir iliki kurar. Sanat nsann alglanru ve
dncelerini yle bir ekilde yanstr ki ierdi~i grlerin
geerlii, iinde yaratld tarihi yer ve zamann ada

mahalli koullanyla -bunlar yaratlmasnda ne kadar etkili


olursa olsun- snrlanamaz. Uslubunu ve konusunu incele-
yerek bir sanat eserini do~n tarihi balamna oturtahiliriz eum digiofolripudio pbdcndo!<iuhilmdo; ~..Icmno le N"'
-hatta eserden giderek toplumsal evreyi de aklayabili phe Aradryad<.&:>gli rcJolcni tiori le Hymmi.lc:. num. r.JlCldo
riz- ama gene de sanat dediimiz eyin asl z, doduu ocundcdin.uri&:d. quluq;.rodd Ao= VcrrunnoOndo nd. fro
dcpurpunn&:mdinerofe.cumdgrmiop;modeodonf'T1 &: fpe.
an tesinde anlalr, ~kaylCll ya da garip bir ekilde tl:ariffimi bori,mana l.aftagioncddbnofo Ariett'. ~do~)Uanrc~o
"dogru" olan yandr. praunauetmima Vda.daquatrocomigcrifauni~.lnun~l~odc
Gzel sanatlar bylece, mantken uzlamayan gzgfu- Ilrophiedcnoudlefrondc. Cum.f ..=&: bell~ffi=mogle Po-
monacoronaQddiucc cum omarodcfluodcgli blOd.ffin c:::pJgil,pa
lk ve zorunluk iinde yaratldg toplumun hayat zerinde .,,.dlofcd....&:.glipedi dd1aqulelUUcoailiaelcpfydri'iac<;u.ncl
yapabildigi etkinin iftyanhlg bundan ileri gelir. Artk lemanctenenteunaO:ipaa.copiadcbori& maturan mtb cum ImlJrta
yok olmu bir sanatn hortlagnn geri getirildigi bir toplu fogliaru...P.~.Vda>glittahmriFauni propinq; ducformof~

_.__
Nymphcan.fignane.V naeu. uno lWhle T rophzo gerub. d~ Lso.nl.B
mun hayatnda bu byl g daha da kuvvetle duyulur.
Kendi zgn toplumsal evresinde bile bir anlamda keyfi [
dcri,[arculi.&:falcionci. cu ulu ppende ubc: ..bac.cu..lcntulo.
. ._--~

olan bir estetik sluP. kendine gre yerli bir 51up yarat-
m olan yabanc bir evrede canlandnldnda iki kat

keyfi olur. Ama yerli estetik slubu savunanlar, kendilerini


yabanc mdahaleciye kar savunacak bir ey bulamazlar.
Hibir sanat slubu, bir ynetim veya hukuk sistemi gibi,
yalnz kendisinin ada mahalli sorunlara tek zm ola-
ca~n iddia edemez. Aynca, doa bilimleri veya teknoloji
gibi, o alanda o gne kadar birikmi bilgi toplamnn tek
aklc btnl olduunu da iddia edemez. Bilimin ya da
hukukun kullanabildigi bu dogal savunmalar kullanarna
ynca, yerli ile yabancnn savanda sonucu belirleyecek

olan ey, iinde yaadklar agda mahalli toplumsal ev.


reden bamsz olarak insanlann gerekliin zn kendi
biimi iinde daha iyi verdii sorusudur. Savalann
meziyetleri, zamann ve yerin arptc ekitinnelerine
pek fazla bal olmakszn, sonucu ebedi ve evrensel deer.
lere gre ifade eden terazilerde tartlr. Bu kouar altnda INTEGERRIMAM eORPOR-:\r"Al''vONEM,ET
anslar eittir. Gemiten gelen istilac, ak ehrin yaayan STABILEROBVR, eAST A5QyE MEM5AR, DELI
bekisi kadar baar ansna sahiptir. Bu gibi nedenlerden TIAS,E]" BEATAM ANIMI SEeVR.ITA
TEMe VLTORIB,~.OFF ERO.
tr gemiten gelen edebiyatlar ve grsel sanatlar, biraz-
dan konuyu incelerken greceimiz gibi iftdeerli grii- 372, 373, 374 ASLI VE KOPY ALAR Bat'nn harf
niimler alr ve iddetli, inat tartmalara yol aarlar. dzeinde Helenizm'in yeniden canlandnmas. Solda,
Yaayan bir dilin kendi hayat vardr ve bu hayat onu yukanda, Vergilius'un "Georgica"snm t.S. beinci yzyl
ara olarak kullanacak edebiyattan bagunSlzdr. O edebiyat. latince el yazmasnn bir sayfas. Onun altnda: Bir Karnlin-
tan nce varolur, sonra da, yazl edebiyatndan bamsz yen kutsal kitabnda, artk kaybolan helen slubunu yeniden
olarak, szl bir iletiim arac gibi geliebilir. Ayn edebiyat yaratma younda, ksmen baarl bir aba rnei. Yukarda
ve ayn dil mezardan kaldnldnda, bir dille bir edebiyat Aldus Manutius'un 1499'da yaymlarlg "Hypnerotomachia
arasndaki bu ilk iliki biimi tersine eVrilmi olur. Unk PoHphilii"nin matbaa basksndan bir sayfa.
bir dilin hortla, yaayan dnyada sadece bir edebiyatn
hortlann paraziti olarak bulunabilir. Diller ve edebiyat
larn rnesansarm incelerken ikisini birbirinden ayrarna
ylp "l" bir dili canlandrmak gibi g bir i ancak bu dilin
iinde gml olduu edebiyat antlanna nfuz edebilmek
iin st!enilebilir. Edebi ronesansta l dil aslnda konuul
dugu gibi konumak degil, aslnda yazldg gibi yazmay
renmek nemlidir.

491
Bylesine znlu ve umutsuz gonmen bir giriimde ve morfoloji yanllar baarszlklarnn lsdr. Bunlar,
atlacak ilk adm l edebiyatn kantlarn toplamaktr; yazarlar tarih grnn sahicili~i ile elien slup bozuk'
ikinci adm anlamn yeniden ~renmektir; rics de lu~laryd.

kopyaarn karmaktr; bunlar ilkin parodi gibi de grne- Klasik dil ve edebiyatlarn in, Ortodoks Hristiyan
bilir, ama aslnda eskiye kar duyulan derin saygnn ifa- ve Batl rnesansarna kubak bak bu hareketleri ba
desi olduklar hemen anlalr. ncelememizde bu aamala tan sona grd~mzde in ve Ortodoks Hristiyan ~rne
rn kronolojik dizisini izleyeceiz, am!i zaman zaman sanslannn iki bakmdan birbirlerine benzediin ve Bat 'dan
aamalarn birbirine kartn ve aamalar birbirinden ayr1d~ml grrz. Bir kere, Batl olmayan hare'ketlerin
ayran eyin yalnzca kronolojik farkllk olmad~n g- ikisi de baladktan sonra ciddi bir engelle karlamadan

receiz. devem etti; oysa on drdnc ve on beinci yzyllarda tal


Bir edebiyat rnesansmn afanda, balangtaki ya'da balayan Bat edebi rnesansnn, sekizinci yzylda
hazrlk aratrmalar ve almalar bireysel de~il, ortak bir Northumbria'da balayp yarm kalan bir ncs vard. kin
giriimin rn olmutur.
Edebi rnesansn birinci ya da cisi, Batl olmayan iki edebi rnesans sonunda durduran
ikinci aamasnn tipik ant, bir prensin emri ve isteiyle ey yerli kltrn dirilii de~ildi. Gerek in, gerekse Orto
bir grup bilim adamnn oluturdueu bir antoloji, derleme, doks Hristiyan Dnyasnda kimse toplumu eskinin hortla
szlk ya da ansiklopedidir. Bu eitten bir bilimsel ibir ~ndan kurtarmak istemedi; her iki durumda da yabanc
liini emreden prens kendisi de, politik dzeyde bir rne- ruhu, Bat uygarl~ kl~nda gelen bir baka yabanc
sansm rn olan diriltilmi bir evrensel'devletin hkmda- kovdu. Bat Uygarl~ Ortodoks bristiyarl~ on yedinci
ndr genellikle, Bu tipin tarihte bilinen balca be temsil- yzyl iinde, in'i ise on dokuzuncu yzyldan yirminci
cisi, Asurhanipal, Konstantin Porfirogenitus, Yung Lo, yzyla girerken tutsak etti. Bunlara karlk, Helen edebi
K'ang Hsi ve Ch 'ien Lung hepsi de yeniden canlandmim yatnn modem Batl rnesansn sona erdiren ey, on
devletlerin imparatorlaryd. yedinci yzydan nce ortaya kan ve Helenizro'e baanh
in evrensel devletinin imparatorlar "l" bir klasik bir "kar-devrim"le yok eden yerli Bat kltryd.
edebiyatn varkalabilmi eserlerini toplamak, dzenlemek, Bat Hristiyanh~nda Helenizm 'in edebi rnesans
incelemek ve yaymlamakta belki de rakipsizdirler. Yung Lo iin ilk giriim Bat Hristiyan Uygarl~nn do~umuyla
(saltanat:
1403-'25), K'ang Hsi (saltanat: 1662-1722) ve ayn anda ortaya kt. Northumbria'daki bu hareketin
'ien Lung (saltanat: 1736-'96) zamannda in klasikleri- peygamberi Jarrow'lu saygde~er Bede idi (675-735);
nin muazzam derlemeleri yapld, bunlardan bazlan binler- kta Avrupasnda, Carolignia'daki havarisi ise Yorklu
ce cilt tuttu~ iin basmaya imparatorlu~un gc bile yet- Alcuin'di (735-804); skandinavya'dan gelen barbar akm
medi. Bu muazzam giriimlerin yannda Do~u Roma m karsnda vakitsiz snp gitmezden nce Relenizm, Latince
paratoru Konstantin Porfirogenitus'un eserleri ok clz olduu gibi asl Yunanca kl~yla da canlanmaya balanu
grnr, Oysa baka standartlara gre lise onun da t. Al~uin,
Karlaman'm yardmyla, Frank topraklannda
Helen klasik edebiyatndan yapt~ derleme ve snflandr Atina'nm hayaletini yarataca~ dn kunna cesaretini
malar gz doldurucu bir bilginlik baansdr, gstermiti. Ama d gedi~i gibi arabuk gitti;.yedi yz.
Antolojilemi bir edebiyatn anlamn yorumlama yl sonra talyan hmanistleri tarafndan grld~de de,
iinde de in bilginleri btn rakiplerini geride brakrlar, herbangi bir hayal gibi uucu ve geici oldu~u meydana
T'ang zamannda en az . Sung zamannda en az drt kt.

byk ansililopedi hazrlanmt. Ming ve Manu a~lannda Bu hayalet epeyce geciken ikinci grnnde gere~e
bunlar daba da geni kapsaml szlk almalarnda temel o kadar benziyordu ki hmanizmin ncleri Aleuin 'in d
olarak kullanld. Bizansl bilginlerin de buna benzer baan' nn gerek' oldu~na inandklan iin ba~lanabilirler.
lan vardr, ama ne genilik, ne de aratn,na bakmndan hi Ama, onlann bu inancnn hakl kmas iin hInanistlerin
biri in'in baanlaryla llemez. Bat Uygarl~ ile Helenizm 'in ayn cevherden gelme oldu~u
Edebiyat rnesansnn gelimesinin
bir sonraki aa grlerinin do~ru olmas gerekirdi. Modem Batl hro.
mas kl~ik edebiyatn kopya edilmesidir; ite burada birin- nistler b~nun byle oldu~na gerekten iman etmilerdi.
cilik dl, artk yok olan Attika Grekesi koine 'nin rne- Byle bir varsaymdan hareket eden hmanisUer by
sansnda edebi dile getiri aracn bulan Bizansl bilginlere ve- lece ruh a~fan bycnn temel bir ilkesini kabul etmi
rilmelidir. Ortodoks hristiyan taribeleri Nikolas ("Laoni- oluyorlard, Ruh a~rmakta ama, ruhun yanlanna gelece-
kos") Halkokondbillis ve Kritopulos ("Kritovulos") bu ~i yaayan insanlann gr ve davranlannda bir de~ik
tarzn onbeinci yzyldaki son temsilcileri olarak bu dilsel Jik yaratmaktr. Hortlakla karlaanlar bundan hibi ek
ve edebi aldatmacay. Eski Helenler arasnda en arl ve de etkilenmiyorlarsa, her ey boa gitmi OlUr. Bycn
en ele avuca s~maz olan Tukidides ile Herodotus'u taklit baan ls yaayanlarn yolunu de~itirme derecesidi,
etmeye kalkmlard. Yazlarn dolduran sentaks, kelime ama bunu yapan byc a~rd~ ruhun bir klavuz de~il de

492
A
Full and True Account
OFTHE

BATTEL
Foughe laf! F fJ?J 1) .A r,
Betwccn the

Antiem and the ~dern

BOOIZS IN
St. fA M E S'S
LI BRAR Y.
LONDON:
Printed in the Yeat, 11 DCCX.

375 Swift'in eski ve yeni bilgi arasndaki tartma zerine, licvnin 1710 basksnn
resmiyle ilk sayfas. Tartma yeniciler lehine kapanmt ama, Swift kitabnda eskileri
tuttu.

yanl yoUara srkleyen kotti bir ruh oldu~u sulamasma mezanna dnd~e herkesin kesinlikle inanmas iki yz
da u~amamaldr. Bu nedenle her baanl byc, ly yl daha srd.
diriltti~i anda, yaranna alt~ birey ya da toplumun yol Bu kltiirel i savata Helenizm 'e kar-saldny on
dan km oldu~unu, bylece yoldan sapan tekrar do~ru altnc yzylda Bodin balatt; Bacon ve Deseartes daha
yola ekerek hayrl bir hizmet grdn iddia eder. Hele byk bir cesaretle savaa katldlar. Kesin zareri ise Fransa'
nizm'in modem Batl edebi rnesansn yapanlar ada da FonteneUe ve Ingiltere'de William Watton kazandlar.
lanna amalannm bu oldu~nu kabul ettirmeye alt' "Eskiler"i yere ykan iki isabetli at FonteneUe'in "Eskiler
lar; imdiye kadar da savunulan bir grtiir bu. Bat DR' ve Modernler zerine Dnceler" ile Kattan 'un "Eski ve
yas, on yedinci yzyln sonlanna do~ru, iki yz yl Modem ~renim stne Dnceler" adl eserleridir. Bun
nce diriltilen hayaleti kovdu; ama hayalet kovuluncaya lar ikisi de on yedinci yzyln sonlanna do~ru yayunlan.
kadar topluma ylesine egemen olmutu ki, gerekten mlard. Bat Uygarl~nn kendi tarihinin modem bl

493
mtine getiini gsteren iaretlerden biri Pierre Hayle'jn
"Tarihi ve EletireL Szlk" adndaki eseri 1695.'97'dE'
Rotterdam'da yaymlanmasyd. Bayle, dini savalara ka.r
tepkicten do~an aklcln peygamberlerinden, ortaan
artk kaybolan Respublica Christiana 'snn yerine geen laik

"Edebiyat Cumhuriyeti"nin kurucularndan biriydi. Yapt


szlk Diderot ve d'Alembert'in Encyclopedie'sinin atas,
dolaysyla daha sonraki btn ortaklaa entelektel mhen

dislik almalarnn atasdr. Daha sonra gelenler onun ese


rinin adn bir edebi etkinli~in trsel ad haline getirerek
modern Avrupa ansiklopedilerinin atasna kar borluluk
larn dile getirdiler.

Szlkler ve ansiklopediler phesiz yalnz bu an


rnleri deildi. Dioeletian a sonras Helen Dnyasnda
ve Han ag sonunda in Dnyasnda, unutularak kaybolma
tehdidi altnda bulunan bir kltr zenginliini korumak iin
yaplm kasalard bunlar; grdmz gibi, Ortodoks H
ristiyanhkta ve daha sonraki in Dnyasnda eski bir kl
trn gml hazinelerini yeniden dolama sokmak ama
cyla toplamann ilk adm olarak kullanlmlard. Srf
hacim asndan bakldnda in ansiklopediciliinin ant
lar modern Bat'nn teknolojik kaynaklarnn ok yakn za
malara kadar yaratabildi~i benzer eserleri glgede brakr
lar. Ama yakn an modern Bat ansiklopedilerinin ye-
nHii yaplar ve hacimlerinde deil, ama ve tutumlannda.
dr. Dioeletian sonras Helenizm 'in silahlndan bu silah
alan Modernlik yanls Batllar on yedinci yzyln kltr
kavgasnda bunu l bir kltrn korunmas ya da canlan-
drlmas iin deil, yaayan bir kltrn l bir ktrden
daha deerli olduunu gstermek iin kuHanyorlardl.
1695'ten sonra Bat'da gitgide artan sayda ve gilgid"
ksalan aralklarla yaymlanan ve yeniden yaymlanan ansik
lopediler Batllarn Helen bilgeliini atklarn bildirC'n
manifestolanyd. Bat'nn entelektel ncerinin baki[
376 . MODERNLERN ZAFER Diderot, d'Alembert ve "Encyclopedie"
alanlarda baardklar ilerlemenin hesabydIlar ayrca. Bat'
nin teki yazarlar. Diclerot'nun tasars olan Ansiklopedi 17511776
nn matematik, doa bilimleri ve yoknoloji alanlannda kat-
arasnda otuzbe cilt olarak yaynland. Aklc felsefenin propagandasn
klarnn zgn oldu~na inanc, bugnden geriye bakld
yapt~ iin ortodoks ve rubani dnrlerin iddetli sulamalaryta kar-
nda hakl grlebilir. Estetik, manevi ve dini alanlarda ise
lat, yaynlanmas iki kez durduruldu.
ilerleme kavram uygulanamaz ve bilgelik aray her zaman
ayn derecede taze oldugu iin Batl bir Faust'un mu, yok.
sa Helen Prometheus'un mu Tann'nn inayetine daha fazla
hak kazandn sylemek imkanszdr. Ama kesin olan bir
ey var, o da u: on yedinci yzyln sonunda yaayan ve

canh Bat Dnyas l Helenizn 'in hortlan yanl anla-


maya meydan brakmayacak bir biimde kovdu,
Ortodoks hristiyanlar ve inliler bunu hibir zaman
kendi gleriyle yapamadklanna gre, Bab rnesansnn
kendisinde bulunan herhangi bir zellik Bat 'nn d yard
ma gerek grmeden gemiin kabusunu kovmalarn kolay-
latmu olabilir mi? Bat'da Helenizm'in dilsel ve edebi
rnesan'nn kesintili ilerleyiiyle Ortodoks Hristiyanlk ve
in'deki rnesansand kesintisiz ilerieyileri arasndaki

494
kartlk bize bu konuda bir ipucu verebilir. Helen hayaleti arasna dt, orada bogulup kald- Modern Yunan dili de
nin Bat'daki etkinliginin kesintileri, Bat halklarnn yerli niceliksel deil vurgulu olmas bakmndan Bat'nn yeri
dilerinde zgn bir edebiyatn olumas iin frsat hazrl dillerine benziyordu ve o da Metropoliten ls denilen,
yoldu; yle ki, hayalet bir sre yok olup sonra geri geldi eski Yunanca'nn niceliksel kouundan tamamen farkl
inde bunlar iyice kklenmi
oluyor ve hayelet bunlan bir vurgulu kouk biimi bulmutu k~ndine_ Modem Yu-
skp atamyordu. Bat'nn yerli dile dayal yeni iiri hece nanca'nn vurgulu kouu, on birinci yzylda, Chanson de
lerin niceliksel deerine dayanan Helen kouk tarz yerine Ro/and 'n Bizansdaki karl olan Basil Dhiyenes Akri-
Batl Hristiyan halklarn yaayan Ttonik ve Romans dil- tas'n epik iirinde kulland ara oldu. On birinci yzyln
leri iin do~al olan kelime vurgusuna dayanan bir kou k C/anson 'u btn yaayan Bat dillerinde yerli bir edebiya

gelitirmilerdi. Batl Hristiyanlarn bu yerli, vurguya tn atas olarak Bizans Yunan epii Ortodoks hristiyanln

dayal iiri agda Arap iirinden, hem Helen hem de Bat Grek dil ve edebiyat rnesansnn zaferi yznden ksr
Hristiyan edebiyat geleneklerine yabanc olan uya (kafi kald. Fransz ve Venedik yerli edebiyatannm Yunanllara

yeyi) alarak zenginleti. Trubadurlarn uyakl vurgulu gsterdi~i tevik edici rnek bile kendine zg bir karakte-

Provans iirleri Bat'daki


bu devrimci yeni yneliin zaferini ri olan canl bir Yunan yerli edebiyatnn gelimesine yar-
mjdelemi, Dante Diyina Commedia 's iin ayn arac dmc olamad.

Latince altl llere tercih edince zafer kesinlemiti. Ondokuzuncu yzylda


Ortodoks hristiyanlarnn
Dante bu tarihi kararn verirken yerli iiri canlandlIm Bat'ya kar duygularkmseme ve dmanlktan hayran-
Helen kltr gemiiyle biletirmi ve bylece dnyasnn, lk ve zenneye dnmlii_ Byle bir kltrel deiikli

ann ruhunu dile getirmiti. Hem rnesansn, hem de gin ilk meyvalarnn Yunan Ortodoks HristiyanlnnBat'
yeni bir hayatn savunucusu olmay -zor1anmadan- ba- daki karde toplumla uzun sreli karlamasnn balan.

arabildi.Bu byl yaratc uy~mu salamasna yol aan gcndan nce Ortodoks Hristiyanlkta canlandrlan Hele-
nedenlerden biri on ve on drdnc yzyllar arasnda nizm 'in l elinden modern Yunan dilinin kurtanlmas
talya'da canlandnlan Helen kltrnn ezici de gl olmas beklenebilirdi. Ama ne yazk ki Yunanllar milli-

olmamasdrbelki. yetilik toksinini de ayn Batl kaynaktan almlard; bu


Bu hayaletin kendi glgesi altnda yeeren yeni ve da on dokuzuncu yzylda yaayan Yunanllarn dillerinin
zgn bir kltrn bymesini b9acak gte olmadn dorudan doruya eski Yunanca'dan geldiine ve atadan

gsteren bir olay yaayan yaratgn l dnyadan gelen kalma Ortodoks Hristiyan Uygarlklarnn Helen Uygar-
hortlan elinden kozlann almasdr. Bylece hayalet, lna akrara olduuna inanmalanna yol at. Bu geersiz
kurban etmeyi tasarladg kltrn eline tutsak dt. On tarihi olgular yznden dilSlll bir arkaizme sgndlar yaa
birinci yzyldan sonra Bat Hristiyan Dnyasnda yazl yan bir dile ne kadar sgdnlabilirse okadar kelime, tak
m Latince iirleri incelediimizde Yakub'un sesini iitir ve sentaks Attika Grekesinden alp anadillerine zorla so-
\'e Esav'n elini duyar gibi oluruz. Onikinci ile onbeinci karak bu dilin doal yapsn bozdular. Bylece, balca
yzylUar arasnda yazlan ortaa Latince iiri Latin kly zelligi yaayan yerli dilleri edebiyatn arac gi~i kullan-
la maskeli baloya gitmi yerli iire benzetilebilir. Kelimeler mak olan modern Bat Kltr karsnda Yunanllann dil ve
Latince oldugu halde, bu grnte Latin iinnin ritmi, edebiyat dzeyinde yknmeleri, yaayan Grek dilini
"ya, duygusu ve ruhu agda yerli Bat edebiyatnn yara- kurtaracak yerde bsbtn prangaya vurmak gibi ters bir
tc ruhundan gelir. Onbeinci yzyln talyan hmanistleri sonu verdi.
Helen kltr karsndaki yanl ve ukalaca hayranlklary in dnyasmda da Mogol istilasnn kltrel bakm
la Lukan' ve bazan hatta Ovidius'u andracak klasik Latin dan ykc sonular
yznden can ekien klasik dil ve ede-
iirleri yazmay becerdikleri zaman, aslnda sadece Latin biyatn glgesi altndan yaayan yerli dilde yazlan 'bir balk
klndaki yerli iiri ldrmeyi baarm oluyorlard_ Ana, edebiyat domutu. Ama in'de klasik dil ve edebiyat egi-
kendi ana dillerinde ne zamandan beri yerlemi olan yerli tim ve ynetimin Dasr tutmu resmi aralan oldueu iin
iirin yerine canlandmlm Helen edebiyatn koyma he- otoriteleri kolay kolay silinemezdi. Dolaysyla yeni yerli
denerine yaklaamyorlard bile. HmanisUerin klasik iir edebiyat yazarlar tarafndan bile kmsendi, baya bu-
yazma sanatn canlandrmalan yerli Bat edebiyatn sn lundu_ in 'in yerli edebiyatnn zgrlgne kavumas
drmedi, tersine yerli edebiyatta meydana gelen taze alev. 1905 'te in klasik edebiyatna dayanan kamu hizmetleri
lenme hInanistlerin donuk akademik altrmatannn btn snavnn lagvedilmesine kadar gerekleemedi. O zaman
~tsn alp gliird_ yaayan "mandarin"lerin melez dili, Konfiiys klasiklerini
Yerli edebiyatn Bat Dnyasnda byle rnler veren mumyalayan l dile kar merulugunu ilan edebildi.
kendiliinden oluumunun benzerlerine Ortodoks Hristi Grsel sanatlara baktgmzda, bu alandaki rnesans-
yanlk ve in Dnyalarnda da raslanr. Ama oralarda larn olduka sk raslanr olaylar oldugunu griiyoruz_ t.
tohum canlandrlm gemi dil ve edebiyatn dikenleri yedinci ve altnc yzyllardaki Saite agnda, Msr Dn-

495
yasnda, iki bin yllk bir aradan sonra "Eski Krallk" tar
znda resim ve heykelin rnesansm bilinen bir rnek olarak
ele alabiliriz. t.. dokuz, sekiz ve yedind yzyllarda
SmerAkat dnyasnda Akad kabartmacl~nn rnesans,
canlandrlan bu Akad sanatnn Asur'da byk bir ustalk

la kullanlmas. Aynca Hristiyanlk a~nn on birinci ve


on ikinci yzyllannda Bizans 'da Helen kabartmacl~nn
-bunun en gzel rnekleri 1.. beinci ve drdnc yzyl
larn Attika eserleridir- tata deil de !ildiinde minya
tr rnesans da bu arada saylabilir. Ama Bat Hristiyanl
nda Helen grsel sanatlannn rnesans, gerek genilii,
gerekse daha nce y~planlann insafszca gzden kanl
mas bakmndan bu rnesans da ok geride brakr.
Helen grsel sanatlannn ruhu mimarlk, heykel ve resim
alanlarnda hortlatld; hayalet her alana da yle salam

yerleti ki, Bat onun tutsakhndan kurtulduktan sonra


bile Babl sanatlar yeni kavutuklar zgrl nasl kul
lanacaklarn bilemediler.

Yerli dehann felce uramas grsel sanatlann ala


nn da etkiledi. Ama en olaanst episod heykelcilik ala

nnda Helen rnesansnn zaferiydi. Bu alanda, zgn Bat


slubunun on nc yzyl Fransz temsilcileri Helen, Msr
ve Malayana Budist heykelciliinin en olgun dnemleriy
le yarabilecek gzellikte eserler yaratmlardl. Buna kar-
hk resim alannda Bath sanatlar Ortodoks Hristiyan
Toplumunun vaktinden nce olgunlam sanatnn boyun
duruundan henz kamamlard. Mimarlk alannda ise

Romanesk iislubu -Bu, adndan da anlalaca~ gibi Helen


Uygarl~nn son evresinin m.irasdr- dandan gelen
"Gotik" slup karsnda dayanamayp yklnt. Gotik
slup, yanltc adna karn, aslnda Suriye'de ortaya k

mtr.

ki kere bozguna uram Bat grsel sanatyla Suriye


li ve Helen saldrganlar arasndaki mcadele 1503 ile 1519
arasnda Kral VII. Henry himayesinde Westminster Kated

rali iinde yaplan apelin


mimarisi ve heykelciliinde
~rlebilir. atdaki tonozarda "Gotik" slubu Helen isti-
lasna kar son bir zorlamay baarmtr. Tepedeki ta fi
grler, yerli Batl Hristiyan heykelciliinin Alplertesi
okulunun ku~u arksn temsil eder. Sahnenin merkezine
talyan heykeld Torrigiani 'nin (1472-1522) Helenlemi
bayaptlan,gelecekten emin bir tavrla yerlemitir.
Kuzey Avrupa'da on altnc yzyln birinci eyre~ine
kadar ayakta durmay baaran "Gotik" mimari Kuzey ve
Orta talya'dan oktan beri kovulmutu; nk burada,
hibir zaman Alpler.tesi Avrupa'da olduu kadar kesin bir
zafer kazanmamt Romanesk'e kar. l Helen Dnya-
sndan hortlatlan yabanc bir varhn Bat topraklarnda
ilk ayak bast yer talya'ydI. Bat Dnyasnda zamanla
hem Romanesk, hem de "Gotik" mimarinin yerini alacak
olan Helenlemi mimari slubunun bundan sonraki
ilerleyiinin aamalan Floransa'da 12961461 arasnda ina

496
'len Santa Maria del Fiore'nin yapl tarihinde izlenebilir. balattlar.Ama bakalar gerekten yeni bir tutarak bili-
oransallar 1294 'de Aziz Reparata adna yaplm olan or- min ilerlemesiyle alan yeni psikoloji dnyasn aratr
a katedraBenni ykp bunun yerine modern bir bina maya baladlar; Argus'un grsel izlenimleri yerine Psyche'
ymaya karar vermilerdi; bu karar da dirilen Helenizm'in nin ruhi yaantsn resmetmeye yneldiler. Ayn psikolo-
emen ortaa slubuna kar saldrgan sava ilan etmesi jik aratrma akm zamanla heyke! alann da fethetti. im
simgesi saylabilir. ok uzun sren bu mimarlk dram di her iki alanda da, bilimin rtlerinden soydu~u fiziksel
sonunda zafer katedralin kubbesi iin 1418'de alan dnyann yapsn daha da yo~un bir ekilde inceliyor.
may kazanan Fi1ippo Brunelleschi'de (1377-1446) Bylece, bu satrlann yazld dnemde, egzotik
d. Helenleme rnesansnn yerli Bat debasnda, grsel
BruneUeschi'nin ku bbesi akn Bat dnyasnda yle sanat alannda yaratt ~srlama artk sona erecek gibi g-
~erin bir izlenim brakt ki, talyanca'da sadece "ev" (Tann' rnyor; ama tedavinin yaval~ ve gl zarann ne kadar
am evi) anlamna gelen duomo kelimesi ikinci bir anlam ciddi olduunu gsteriyor.
lazanarak zel bir mimari yapy anlatan terim haline gel-
di. n kii Brunelleschi 'nin son dnem Helen mimarisini
inceleyerek yeniden kefettii bu yapy ondan nce kuran
olmamt. Oysa BruneIleschi'nin epey ihtiyatla kurduu
kubbe, Sultan . Mehmet (saltanat: 1413-21) iin Bursa'da
Yeil Cami 'yi yapan ada Osmanl mimanna epeyacemi
ii gibi getirdi. Brunelleschi 'den drtyz yl sonra onu izle
yenler canlandrlm Helen tekniinin btn kaynaklann
kullanp kamu mimarisinin yansra ev yapmn da dei.
tirrliklerinde. teknik inceliklerinin nihai sonucu estetik bir
loldu, Btn bu mimarlar ithal mal Helen hazinesini t
etmeden nce yerli Romanesk ve egzotik "Gotik" gelenek
eri snmt.
Mimarlk alannda Helenizm rnesansnn Bat dehi!"
nda yaratt ksrlk Bat 'nn Endstri Devrimi 'nin
asadm bimekte urad glklerle de kendini belli etti.
ndslrinin salad demir ubuk Bat dnyasna son dere-
re esnek bir yap malzemesi kazandrmt, ama on doku-
mncu yzyln Batl mimarlar demiri sadece o zamann
aygn tarzlan olan klasik ya da yeni "Gotik" sluplatma
atmakla yetindiler. Sadece bir iki binada -eyrus
~am!in'in 1869-71 arasnda Boazii kysnda yapt
Hamlin Hall ya da 1889'da Paris 'de yaplan Halle des
Iachines gibi- yeni teknik ekinmeden sonuna kadar kul
nld. Demir-elik atl yaplann. ne klasik, ne de "Gotik"
odellerle hibir ilgisi olmayan slup potansiyelleri ancak
ok daha sonraki mimarlar tarafndan denendi.
r l\1imarlk alannda Helenleme rnesansnn getirdii
psrlk resim ve heykel alanlarnda da Bat'nn sanat

E
basn dondurdu. Giotto kua~ndan bu yana geen
iotto, 1266-1337) yarm binyl akn bir sre iinde
. at 'nn modern resim okulu arkaizm sonras Helen grsel
rnatIarnn naturalistik llerine bal kald. Ik ve gl-
renin grsel izlenimini vermek iin birbiri ard sra ynla
~knik gelitirdi. Fotoraf etkisi yaratmak iin giriilen bu
~zun abalar sonucunda edinilen sanatsal teknik harikalan,
rotorafn icadyla birdenbire boa gitmi oldu. Modem 377, 378 , 379 SANAT YOL KAVAKLAR Kral Vii. Henry'nin
~atl biliminin makas bylece ayaklannn altndaki topra 1503-1519 arasnda Westminster Katedrali'nde yaptrd kk kilise
esip gtrnee baz Batl ressamlar nicedir yadsnan Bizans yerel gelenekle canlandrlm Helenizm arasnda o ada sren mcade
kenli geleneklerine dnmek iin Rafaeneesi akmn lenin 1{a1c bir antdu.

497
PUTA-TAPMA: HELEN KKENLER
380, 381, 382 Bu liihit Yahudili~in ve erken dnem Hristiyanl~n dini sa.
natlarnda Helen ikonculuu ile Yahudili~in ikon dmanln rnekliyor. Birinci
lahit nc, ya da drdnc yzyldan bir Yahudi eseri: iek motiflerinde, hatta
insan biimlerinde bir helen etkisi aka griilebiliyor. Ayn dnemden ok sade bir
Hristiyan lahdi: Yahudi ikon dmantnn arpc bir rnei, ama en alttaki beinci
yzyldan kalma Hristiyan lahdi bundan uzaklaarak Helen taz zengin sslemelee
yer veriyor.

498
52 Dinlerin
rnesansar

Din alannda rnesans n klasik rnei Yahudiliin,


Ilristiyanlin kucanda sulayc ama silinmez varln
birok kereler yeniden gstermesidir. Hristiyanlkla Yahu
dili~in ilikisi Yahudilere gre kahredici bir biimde beHr
gin, Hristiyanlarn vicdannda ise tedirgin edici bir biimde
belirsizdi. Yahudilere gre lkc olsa ct"
Hristiyan Kilisesi
yanlyola sapm bir Galile Ferizesinin saptrc retisini
beUemi dnek bir Yahudi mezhebiydi. Hristiyanln

Helen Dnyasn ele geirmesi tanrsal bir mucize deiL. 383.381 "TANR BiRDiR": Yahudiliin uzlamaz
bir putperestlik baars~yd. nk bu kolay baary ka- tektanrch,'altnc yzylda Filistin'de yaplm bir hav~
zanmak iin Yahudiliin iki ana ilkesi, Yahweh'in en stn ;ada Grek harfleriyle yazl. ncil'deki Tanr lemi Yahu-
iki aklamas olan tektannclk ve anikonime (ikonlara dilerin, Mslmanlarn gznde, Helenizm'in oktanrcl
kar olu) ihanet etmilerdir Yahudiler de Helen na bir dn gibi grld iin, bir kfr saylyordu. "Mer
oktanrclyla ve Helen putuluuyla uzlaarak Tann 'nn yem 'e Ta Giydirilmesi" adn tayan bu Ortaa minya-
gvenine ihanet etmeyi gze alsalar onlar da Helenleri yu trnde Tanr lemi'nin kiileri insan biiminde gsteril-
muatp Yahudiliin ismen tannmasn salayabilirlerdi. mi; Hristiyanln gerekten de sz konusu sulamay
Ama bu, Yahudiliin en nemli iki konuda Helenizm'e hak eder duruma yaklatn gsteriyor.
boyun emesi pahasna salanabilirdi.
Hristiyanlk Helenizm 'le bu saydam uzlamaya var

dktan sonra Yahudilie den, Tanr'nn ebedi emirlerini


ve vahiyIerini her zamankinden daha sk bir biimde koru
makt. Gamaliel'in dnek bir mezinin syleyiiyle.

Tanr 'n III zrlwa brn I,i h gnde dayanabilesin


ve hel' eyi yapliktan sonra. durabilesin. Onun iin, hask
lanno doruyu sarnarak dur, (2)

Hristiyan Kilisesinin grkemli zaferi karsnda Ya-


hudiliin kmseyen tavr, baarsz bir rakibin kskao
Ig1olarak yonmlanp geitirilebilirdi. Ama Hristiyanlk
kendisi de Yahudiliin miras olan tektanrcla ve aniko
nizme kar teorik bir ballk duyuyor, yalnz bunlar, Ya
hudilerin eletirilerini ekecek biimde, Hemen oktan nc
lna ve ikon putperestliine verdii pratik tavizlerle bile.

tiriyordu. Hristiyan Kilisesi Yahudi kutsal metinlerini Hris


tiyan imannn Eski Ahit'i olarak yeniden kutsallalrmakla
Kilisenin zrhnda bir zayf nokta braknt ve Yahudi
eletirisinin aklar buraya isabet ediyordu. "Karmda ba

ka ilahlarn olmayacaktr" ve ''Kendin iin oyma put,


yukarda gklerde olann, yahut aada yerde olann hi
suretini yapmyacaksn; onlara ii1miyeceksin;ve onlara iba
det etmiyeceksin".(3) Hristiyanlar da, en az Yahudiler ka
dar, bunlarn Tann 'nn szleri olduuna ve nsann bunlara
kaytsz artsz uymas gerektiine inanyorlard.
On Emir, Eski Ahil'in zyd; Yeni Ahit ise, Eski
Ahit'in. sa'nn yerine g-etinnek zere dnyaya geldii kut

499
sal metin ve otorite olarak kabul ediyordu. Dolaysyla
Eski Ahit Hristiyanlk binasnn klt. azizlerin ve lerr
M
k.~'f!"',~(?\~ fI ,....VI(.:...~P;..; 1;- deki kiinin gerek iki, gerekse boyutlu sanat eserle
"1f1I,.......,,: fp....Tl.I'PV..pt.-rtC... e..\' rinde grsel ekilde resmedilmesi, btn bunlar da ayn
fbef''Tl;~: " i binanntemel talanyd. Bu talardan herhangi birinin ye-
.. ." l"l1l\tc ~~f~'i\"':IIt,..,.I'.'h-.,~.V:
rinden ekilmesi btn binay ykabitirdi. Ama Hristiyan
,,"'f"A-o'll"j>i..,; ",~;n.<...,.~'l>~.A
A..VIA~~~.~~~~~~tf:K~: ln savunucular, Kilisenin Helen kkenli pratiinin Yahu-
..
~ -.M..~,.UA' !~ K~O~U'foP di teorisiyle uzlamayacan syleyen Yahudilere kar ne
+ f\~~ ....av4~T'''1'c..~~~.}I:, cevap verebilirlerdi? Hristiyanlar bu Yahudi sulamasnn
<"1<:r""~ ryl""" ":,,"!,~J~~" temelsiz oldu~una inandracak bir cevap bulmak gerekiyor-
... ~ "'"fW.'TVclftt<eu....."..Ptf'W-n1 \
.,,. to.
o ....~!\ !,ic. 715~~~-1'C'*+'I~~,.i du. nk Yahudiliin Hristiyan Kilisesine ynelttii iki-
'\:'oatp"'...C _~.~"".p; yzllk sulamas, Hristiyanl~a gene Yahudili~ten gelen
kO....oe-:.,.,.,.~t1Ip.~~~~ kkl bir gnah duygusuna vurdu~u iin bu kadar ses
-n~~~\E;,.lt~; ....~TtI~ f'''l'''''';''
l'o)~'~';*-~f..,.~-~-;+-P..: "- karyordu. Bylece Yahudilik Kiliseyi ayn anda iki cephede
'9<'.p...,...,.,,,.T"p Op V i' O1>U; .... savamak zorunda brakarak Hristiyanlktan cn alyor
;, g v .u e-n];;n"'C ,",,,x...:t~-
du; Hristiyan ruhani otoriteleri asndan, inatla direnen
tb O" cl'. tn"'ft t.e:.
.... ...'- # ~,
+ t"'"9 M'7W''f'1lC'.,.'JAtC.e:ullW''.'p.t..<<1 Yahudilie kar verilen d sava. i savaa oranla daha
....rt'.. ~i(~fii:t-r...;K"..,~~ nemsizdi; nk i sava her Hristiyanm ruhunun derin
"nO~,...L;c'~~.'k"t;.1 ~ liklerinde, Helenizm 'e yakn rahat bir Hristiyan putperest-
hi;:.!'~~ac."""-':~"~"'!!
K ........~'....,...,~"'l'l"";, liiyle. Yahudilie yakn szlayan bir Hristiyan vicdan ara-
snda hkm sryordu.
Bu atmann yaratt~ ikilik Hristiyan polemik
yazlannda da yansr. Hristiyanln Yahudi saldrlanna
kar yapt savu nma tr ile Kilisenin kendi iindeki,
Hristiyan ikoncularla Hristiyan ikonoklastlar arasnda
geen tartmalar liirii arasnda fark vardr. Her .iki lrde
kuaklar boyunca kullanlan kantlamalar byk lde
zde olsa bile. farkllk da nemlidir. Helen Dnyasnn

drdnc yzylda kitle halinde Hristiyanl~ kabul


etmesinden sonra artk panHelenik olan Kilisenin kendi i
kavgalar, Hristiyanlarla Yahudiler arasndaki polemiklere
oranla a~r basar gibi oldu. Ama, bu daha eski cephedeki
PUTA-'l'APMAYA KARIORTODOKSTEPKiSi
teolojik sava altnc ve yedinci yzyllarda yeniden alevlen
385 Hristiyanl~n ilk dneminde resimlere tapnma adeti putpe
restli~i hatrlatt~ iin Yahudi eletiriciler Hristiyanl~ putperestlikle
di. nk beinci yzyln sonlanna do~ru, Filistin'deki Ya-
sulamlard. Bu noktada zayflnn bilincine varan Kilise daha dr-
hudi toplulu~unda pritence bir ev temizli~i bagstermiti.
Havralarn duvar sslernelerinde hayvan, hatta insan resim
dnc yzyldan balayarak, kendisine miras kalan Yahudi ikon d
leri yaplmas Yahudili~in kuca~nda Hristiyanl~ andrn
manl~n tevik etti.
bir geveme eiliminin domas olarak yorumlanm, bu
i sava Yahudi-Hristiyan sava cephesini de .etkilemiti;
Yahudilerin hristiyan putperestli~ini lanetlemelerine kar
lk Hristiyanlar da saldr ve savunmalanna yeniden ba.la
dlar. Hristiyan ikon-severlerle ikon dmanlan arasndaki
paralel tartma ise ber yerde aralksz srmtr. Hristi
yan Kilisesinin Diocletian 'n putperest imparatorluk rejimi
ne kar kazand~ zaferin sabahnda, hatta belki de arif..
sinde balay.an bu k~vgann Hristiyanln her yresinde ve
Hristiyanlk a~nn her yzylnda sregeldi~ini gl'
yonz.

Henz paralanmam
olan Katolik Kilisesinde dr
dnc yzylda balayan
bir ikon dmanl~nn yaylde
glr. Elvira Konseyi (300-'11) otuz altnc yasasyla kili-
selere resim koymay yasaklad. Kayserili Eusebius(264-340)

500
Byk Konstantin 'in kzkardei Konstantia 'nn kendisine
bir kutsal resim gnderme isteini geri evirdi. Konstantia
(br adyla, Salamis) Piskoposu ve Kbrs Metropoliti
Epiphanius (315402) kilisede asl bulduu nakl bir per
deyi yrtt. Suriy.de, 488'de, Mabbug Piskopo,!, ve bir
~onorzit olan Xenaias, putlara tapmaya kar bir saldr
balatt. Altnc yzylda ise Edessa ve Antakya'da ikonok-
lasl ayaklanmalar oldu. Ayn yzylda Yunanistan 'n ba
nnda Edremit Piskoposu Julian'n yresindeki kiliselere
resim, ta ya da ahap iki boyutlu suret koymay yasak-
lamas ve yalnz kaplarda heykeere izin vermesi ikonok-
lazm duygusunun glln gsterir. Ayn yzylda Latin
etkisindeki Bat'da Narbonne bapapaz armhtaki sa
resmine bir bez sarmak gerekti~ini sylyor, Marsilya Pis-
kopaSIl Serenus yresindeki kiliselerde btn resimleri kn
yar ya da kaldrtyordu. Altnc ve yedinci yzyllarda
Konstantinepolis, Kbrs, Ermenistan ve Kafkasya 'da ikon
dmanlnn yayld grlyor.
Bu kantlar hristiyanln gerek merkezinde, gerekse
snr blgelerinde ikonoklast grn canlln gsteriyor.
Dou Roma mparatoru Lee Syn.s bu davay benimseyince-
ye kadar geen drt yzyl boyunca kavga bu ekilde srd;
bu durum da, Ortodoks Hristiyanlkta Yahudi ikon d
manlnn nasl byle sert bir ekilde ortaya ktn ak
lar. 726'da putlan krma kampanyas baladnda aslnda
gemiin hayaleti yardma anmyordu, nk hayalet
zaten yzyllardr pusuda kurbannn stne atlmay bek-
liyordu.
Ortodoks hristiyanlkta Yahudi ikon dmanlnn
rnesans Bat 'daki edebi Helenizm rnesansna benzer.
726'87 ve 815-'43 yllannda iki ayn patlamayla ortaya k
t, iki d~?nem arasnda sakin bir evre vard. Bu arannbir PUTA-TAPMA YA KAR i PROTESTAN TEPKISI
bakma nceden haber verdii baarSZlk, 843 'de taraf 386 Protestan Hollandal askerler kiliselerde Tann'y, ya da nsan',
larn geici olaca~ inancyla vardklar uzlamann kalc gsteren her trl temsili knyodar; resim, heykel, pencere, mezar, alta,
bir bar haline gelmesiyle dorulanm oldu ve be yzyl herey, Tann'nn evini pis putlardan anndma hrsyla knlp parala.
nyor.
lk atma bitti.
Ama Ortodoks Hristiyanlkta put tartmasnn g
rnte kalc bir ekilde zmlenmesi, genelolarak Hris
tiyanlk iinde ayn can skc sorunun bir daha ortaya k.
mayaca anlamna gelmiyordu. 787'deki Nikea (znik)
Konseyinin verdii kararlarla Ortodoks Hristiyanlkta tas
vir kilitnn geici olarak yeniden kurulmas Karlarnan'n
lkesinde huzursuzluk ve tartma yaratt. Papa . Hadrian
(Papall:722-'95) Karloman 'n Ikinci Nikea Konseyi karar
larn
birlikte sulama nerisini geri evirerek bu kar koy-
ma hareketini ezdi, ama bu deprernelerin haber verdj~i pat
lama nihayet Alpler-tesi Avrupa'da ortaya kt. On altn
c yzyldaYahudi ikon dmanlnn Almanya'daki pat
lamal rnesans, Anadolu 'da, sekizinci yzyldaki patlama-
dan daha az iddetli deildi; etkileri imdiye kadar da
uzanr.

Bat hristiyanlnn Protestan Refonnu'nda grlen

501
ve Yahudiliin iki temel ilkesinden biri olan anikonizm or- yicidir, ama din alannda bye bir olayn tek rnei bu dt'
taya kmay baaran tek Yahudi hortla~ de~i1di. Yahudi iIdir. En yaygn rnesans biimi atalardan kalan bir dinin

Sabataryanizmi on altnc yzylda Katolik Kilisesindeki baz seilmi zelliklerinin canlandnlmasdr; buna bazan

aynlklara da egemen oldu. Protestan Bat Hristiyanln dini inan ve cokuyu glendirmek iin bavurulur. Bat
da Yahudiliin bu teki gesinin rnesansn aklamak Hristiyan Dnyasnda bu eitten ok olay geti. Bazan or

daha da gtr. Yahudi diasporas son derece elverisiz todoksluun sadece bir yan vurguland, ama ok zaman bir

koullar altnda kendi kimliini ve cemaat btnln reform ve arnma dalgas halinde ykselerek, grdmz
koruyabilmek iin Sabat gnne ve teki ayinlere titizlik- gibi, sonunda, on altnc yzyln Protestan Refonnuyla
le ba~h kalmt. Ama Yahudi Sabataryanizminin Bat H sonuland. Japonya'da, ikinci Dnya Savandaki ac yenil-
ristiyan Dnyasndaki zaferi, dalan Yahudilerin iinde giden sonra, birok yeni dini mezhep dodu. Bunlarn o
yaadklar ola~anst koullarla aklanamaz. unluu geleneksel into ya da Budist inancnn u ya da

PrOtestanlarn balca hedefi en eski Kilisenin katk bu gesi stne kuruuydu. Tanrsal sanlan imparatorun
sz pratiine dnmektL Ama ilkel Hristiyanhkla Yahudilik bu yilksek yerden yuvarlanmas ve dolaysyla devletin resmi
arasndaki, ilkel Kilisenin bir ayrlk olmas iin zellikle inlo dininin zavflamasyia morali bozulan bir halk yapay
koydu~u pratik farkhh~n unuttular. Dkel Kilise hafta ta- bi ekilde dirilO!mi bir dini inanla yeniden yreklendir.
tili gnn Sabat'dan haftann ilk gnne aktararak Yahudi- mekti bunun amac.
likten ayrln gstermeye almt. Oysa imdi Protes- Geleneksel dini ortodokslu kla gerek maddi yaant
tanlar ilkel hristiyanln aynlnn amalanm sonucunu arasnda bir uurum aldnda, bu uurum genellikle bir
ortadan kaldrmak iin "Tanr 'nn gn "ne hem Yahudili- eit dini canlanmaya kapatlr. Dini retinin gemite
~in Sabat adn, hem de bununla ilgili Yahudi tabusunu uy gml gibi grnmesi, bir sre iin, dinin kendisinin gerek-
guladlar. ''Kutsal Kitap Hristiyanlan" "Insan Sabat iin siz ve yanl olduu grn pekitiriyor izlenimi verebi
deil, Sabat insan iin yapmtr,,(4) szn hi mi oku- lir.(6) Ama nsanln manevi zlemleri yeniden ortaya
mamlard? ncillerdeki,(5) sa 'nn Sabat tabusunu kasten kabilmek iin gl bir eilim gsterirler. ou zaman,
bozduu nu anlatan birok blm anlamadan okumu ola-
vazgeilen dinden daha da uzak bir an manevi inanlan.
bilirler mi'? Btn havariler arasnda en fazla nem verdikleri nn canlandrlmas bu eilimin k yolu OlUr. nsanln
Pavlus'un Musa Yasasn batan aa yadsmakla n doal evresini kirletmesine kar gsterilen ada tepki-
yaptn bu Protestanlar grmemi olabilirler mi? Bu son de, eski an Doa 'nn kutsall inancna dnlmesi a
larn cevab, Protestanlarn, Papalk yerine Kutsal kitabn rtc deildir. Atalarmz, Doa'ya ktlk eden nsan'n
ataritesine bavunna kuraln getirirken yalDlz Yeni Ahit'i cezasz kalamayacan sezgiyle anlamlard ~ modern an
deil, ayn zamanda Eski Ahit'i de yeniden canlandrm deneyleri de doal dnyann nsana snrszca smnnesi
olmalar ve dirilen iki ruh arasnda Yahudilik ruhunun Pro- iin verilmi bir kamu hizmeti olmadn, nsamn sk sk
testanlann kalbini kazanmasdr. Yahudi Sabatnn rnesan- bal olduu ve bundan dolay kendine zarar venneden
s Hristiyanl dogumundan beri tedirgin eden hortlan ktye kullanamad bir ekolojik sistem olduu dorusunu
kalc gcnn ciddi bir kantdr. yeniden olumiamtr.
Hristiyanhktaki Yahudi gelerinin rnesans etkile-

502
BLM XI

TARH NcN

NCELEMEL?
Tarihin gidiini gzden geirdiMen sonra, kendi kendime.
"Tarih nedir, nasl yazlr?" diye
8ormazsam, benim bu tarih
ince/em em eksik kalr. Sanmyorum Ii tarih, kelimenin nes
ne/ anlamnda, olay/arm ar arda sralanLI olsun. Bunun
gibi, tarih yazmak da olaylan anlatmak deildir. Btn gz-
lemci/er gibi tarihi/er de gerei anlalabilir hale getir-
mek zorundadr/ar. Bu da, onlar neyin doru, neyin anlam-
l olduu Iwnusunda boyuna yargya varmuya gtrr.
Bunun iin. snflandrma yapmak, olaylar mukayeseli
olarak incelemek gerekir; nk olaylar ayn dnda birok
yollardan gelimili,.. Grev/erinin anlamn tam olarak
kavram tarihiler kesin sonuca uarmay gzeten akla

malar yapmak tehlikesindedirler ama, bence kendilerini


buna zorlamamaldrlar. Insanlar yeteneklerinin snrlarna
gre seim yapmakta zgrdrler. Ayrca una inanrm ki
tarihin bize rettiklerinden biri de insanlarn, elle tutula-
mazsa da kendini belli eden bir insan-iist gerek olduunu
bilerek semeler yapmasn renmelerigerektiidir.

503
Renkli Resim 83

TARHN BiMi
tnsan gereklii anlayabilmek iin onu birbirinden ayn
saysz paracklara ayumak zorundadu. Bu ekemlendirme,
snflandrma sreci phesiz gereklii yanl yanstr; ama,
bilinli dncenin kanlmaz bir sonucudur da. Buna kar
getirilecek seenek, mistiin tamamen edilgin bir tavrla
tanrsal birlii sezmesidir. Bu "Tarih Aac" da, tarihi, veri
lerini snflandrarak anlahr klmak, sonra da onlar yeni-
den bir araya getirilmi bir btn olarak sunmak yolunda
bir abann rndr. emasnn temelinde teolojik bir
yaps olan onikinci yzyln Hristiyan dnrlerinden
Fiore'li Joachim'in felsefesini gstermektedir. Aa aa
blnm, bunlar da Baba (yasa ve korku a), Oul
(inayet ve iman) ve Kutsal Ruh (sevgi ve zgrlk) gzet
mektedir. Dallarn temsil ettii nemli kiiler, olaylar ara-
snda srail'in oniki kabilesi, Vaftizci Yahya'nn misyonu,
sa'nn ilk gelii, Kiliseler'in kuruluu, son an afan
mjdeledii sanlan Pal'alar dizisi, sa'nn ikinci gelii yer
almaktadr. Aa nc, son an gelmesiyle son buluyor.
Joachim 'in kehanetine gre ilk belirtiler onnc yzyln
ortasnda grlecek, son a kurulduktan sonra da Son
Yarg'ya kadar (Maher) bir Azizler Krall olarak devam
edeeekti. Joachim 'in tarih yorumu dpedz bir Ortaa
Batl Hristiyan'nn grdl; ama, buna benzer yeryz
cenneti zlemleri daha sonraki yzyllarda da pek yaygn
oldu; hatta Marx'ta bile baz izleri grlebilir.

504
Renkli Resimler 84, 85

MERAK
VE FELAKET
Soldaki Batl arkeolog si.
linmi bir uygarln kalnt
lar karsnda kendinden
gemi. Ama, bunlar srs.
n kollayan oban, namaz
klan Mslman iin hibir
anlam tamyor: Gibbon ile
bni Haldun'un eserlerini
esinlendiren de "dinginlikte
hatrlanan duygu "dan do.
an byle bir merakt. Daha
seyrek olarak da, kendi fela-
ket yaants bir tarihiilin
merak duygusunu uyandra.
bilir. Yandaki Sava resmini
yapan sanatnn yanstt
gibi dengeli bir dnyann
birdenbire parampara olu-
vermesi 1914 austosunda
bu ncelem~'nin yazarn! ey.
leme itti; tpk, benzeri bir
okun . . 431 'de Tukidi.
dl's 'j sarsmas gib.
Renkli Resim 86

HAYATIN TAMAMLANMAS
Fra Angelico'nun Cennette sa'ya Oug'snden alnan bu
aynnt sanatnn Azizler komIlyonu grnmn yan-
styor. Bir Hristiyan'n Tann'y sevenler iin her eyin
hep hirlikte iyiye aht~ inancnn grsel bir ilan bu.
Sanat, kendi zaman ve mekannn uslubuyla Hristiyan
kardelerine hitap ediyor, ayn zamanda evrensel bir
mesaj iletiyor. Eserinin gzelliei, kutsall~, tarihi, dini,
kltrel gelenekler arasndaki farkhlamalir' ap. te
sine geiyor. Resmine bakp anlamn dnen herkes
ressamn sevincini, umudunu anlayabilir. Balanm
ruhlar topluluuesinlerinin kayna, ayn zamanda
amalar olan sa'nn evresini sanyadar. Kurtarclanna
tapyor, onun zaferi olduu .iin ayn zamanda onlann
h{lc yolunun da tamamlanmas demek olan bir zaferi kut
luyorlar. Resmin imgeleri nibai manevi gerekli~i belirli
bir tektanrc dinin Ij! altnda yorumluyor. Gene de
Fra Angelico'nun Hac1rn yoarnn zerinde birletii
sa, Teilhard de Chardin'in sezgisidir; sahnenin dingin-
li~ Budist'in Niruana 'ya geiinden bir nceki an gs-
termektciir.

509
387 Bir Roma lahdinde, Tarih
lannas elio. Ad Grekede "anh
baarlarla n kazanmak" anlamn
tayan "kleos" ketimesinden getir.
Helen mitolojisinde etio kahramanla-
nn baarlarn yadederdi.

510
53 Tarihi dncenin zellii

Bu incelemenin birinci blmnde yapacamz ooy yaamak ve hareket edebilmek iin gereklii btnyle
lediimiz ilemler plann tamamladk artk. Uygarlklann kavrayamamzda alacak bir ey yok. Btnn bir para-
hayatlarn, aralarndaki ilikileri
ve ayn trden' toplumlar snn kendini geri kalandan ayrmas, sonra da, kendi dahil
olarak ileri dinlerin ortaya kn gzden geirdik. Bu btn hakknda ksmi de olsa bir anlaya ulaabilmesi bir
entelektel abalarn amac, yirminci yzyln nsanlar ola paradokstur. Bu baar, kusurlu olsa bile, aslnda mucizevi.
rak bulabildiimiz kantlarla, bir btn olarak insanlk tari dir. Gerekliin, aslna uygun bir zihni imgesine ne kadar
himizi anlalr klmakl. imdiye kadar byle bir amacn yakla!d~n kestirmek insan akl iin imkan~z.
gerekleebileceini varsaydk, ama byle bir varsaymn Dnce, gereklii zihinde paralayarak ie balar
meru olup olmadn henz kendi kendimize sormadk. balamaz, gerekli~ini yeniden btnletirme abasna da
Aynca, kendimize yklediimiz bu aklama grevinde giriir. nce analiz eder, sonra da snflandrarak alr
kullandmz zihni aralano eletirel bir deerlendirmesine dnce; yani, ok sayda deiik nesneyi ayn ttn r-
de girrredik. s~er 'insani eylemlerin, isterse insanlk d nekleri olarak zdeletirmeyebalar.f2 ) Zihnin aralarnda
Doa'nn incelenmesi, insan dncesinin snrllklarna bulduu benzerliklere dayanarak tek bir maddede topla.
tabidir. Bu snrllklarn banda da, dncenin, gerek- maya aht~ bu nesneler aslnda olaylarn belirli grnm-
ligi kavramaya alrken onu arptmas gelir. lerinden ibarettir. Herhangi bir olayn grnmleri sayla
Gereklik belki de mistik yaantnn farkllamam mayacak kadar oktur; ayn grnm, her biri gsterile.n
birliidir.Bunun byle olup olmadn bilemiyoruz, nk de~iik grnmlere tekabl eden saysz deiik biimlerde

bilincimizin ilemesi iin, gerekliin zihnimizdeki imgesi- snf1andrabilmemiz de bunun byle olduunu gsteriyor.

nin -ya da gerekliin, insan zihninde yansyan kendi imge- Onun iin, her snflandrma, bir araya getirdii olaylann
sinin()- zne ve nesne olarak k~rnma ugramas ya da her birinin sadece bir parasn kavrayabilir. Ayn olay,
baka olaylarda benzerini grdmz grtinmlerinin says
eklemlenmesi gerekiyor. Dnce srecimiz boyunca ya
rattmz eklernlenme zincirinin ilk halkas budur. kadar ok sayda deiik maddeler altnda snflandrdk
nsani bilincimiz, kendi dourduu -ya da gerekli- tan sonra, her trl snflandrmann elinden kayarak kaan
in dourduu- eklemleme eyleminden sonra, gereklii bir kalntyIa kar karya kalrz. Her olayn benzersiz bir
bilin ve bilind, ruh ve beden, zihin ve madde, hayat ve yan olduunu sylerken anlatmak istediimiz ey budur.
evre, zgrlk ve zorunluk, yaradan ve yaratk, tann ve "Benzersiz" kelimesi, zihinle anlalamaz anlamn tayan
eytan, iyi ve kt, doru ve eri, sevgi ve kudret, eski ve olumsuz bir terimdir. Mu tl ak olarak benzersiz bir ey, tan
yeni, neden ve sonu gibi ayrmlara blmeye balar. Bu ikili m gerei, betimlenemez.

yaplar dncenin vazgeilmez kategorileridir. Gereklii, Bu benzersizlik gesi, doa bilimlerinde ok nemli
kavrayabildiimiz kadaryla, bunlarla kavranz. Bunlar ayn olmad halde, insan yaradd~ alannda ok nenlidir. n
zamanda, insan anlaynn snrlarn gsteren iaret talar san eylemlerini inceleyen eitli okunann temsilcileri ara-
dr, nk gereklii kavramamz salarken gerekliin snda -filozoflar, dinbilimciler, mantklar, psikologlar,

birliini de bozarlar. Aydnlatc olduklan kadar artc antropologlar, sosyologlar, tarihiler- asl tarihilerin bu
driar. Onlar olmadan edemeyiz, ama onlarla da olmaz. benzersizlik gesini gsterneyi i edinmekle yetinmeyip,
e bsbtn bolayabiliriz onlar, ne de bsbtn kabullene- bunun balca savunucusu olmalan da belki byle aklana
biliriz. bilir. Tarihin en yaln tanm, bunun, zaman ve mekan
Evreni dnebilmek iin Evrenin eklemlenmi oldu iinde hareket eden insani olaylarn incelenmesi olduUdur;
unu varsaymamz zorunludur. Ama ayn zamanda, orada ama A.L. Kroeber farkl bir tanm neriyor. Ona gre tarih-
bulduumuz ya da kendi yaptunz bu eklemlenmelerin inin yaklamnn z insani eylemleri zaman iinde yer
yapay ve !).eyfi olduu iddiasna kar kendimizi savunama- alan olaylar gibi grmek deildir; "olaylarn btnln
yz. Bunlarn her zaman iin blnrnez bir eyi paralad korurken olaylann kavramsal btnl~ne erime abas
ya da ze ilikin bir eyi elden kard gsterilebilir. Ne dr.,,(3) Bu, analitik ve snflayc yntemin antitezidir,
var ki, Evreni zihnimizde eklemlendirmeden, kendimizi de ama tarihin bu iki kart tanm birbirleriyle atmaz. Ta
dile getirerneyiz -yani, ne dnebilir, ne de irademizi kul- rib, bireyselolaylarn karmakln konmaya ahmal,
lanabiliriz. Mistik yaantnn birli~ini yeniden kazandktan "ayn zamanda da belirli bir anlam uyarh olan bir tasanm
sonra dnmeye ya da irademizi kullanmaya devam ede halinde onlar ina edebilmelidir".( 4) Iin donsu, "hibir
meyiz. Dolaysyla, grebildj~imiz kadar do:nnun !nda bireyselolay ya da nesne, yklemler ya da soyut tekrarla

511
~

-
.... "
...... ; .:'-40,...,..
nabilir zellikler olmadan anlatllamaz",(5) onun iin de
"gemi stne her nerme, belli, bir genellerne gesi
ierir",

..
....
.~.:;~,
~ ~~

.~
j
Evrende gerek yenilik varsa, daha nceden hi olmam
olaylar olabiliyorsa, tarih, imdiJli zamann eksik bir ak
lamas olur. Gemiten ders karlabilmesi iin hem ge-

mite. hem de gemile imdi arasnda tekrarlar ve benzer-

likler bulunmaldr. Tarihin bize bir dereceye kadar ge-


miin hesabn vermesine ve imdinin aklamasna yetecek
kadar ve benzerlik vardr. Bylece yaptmz
tekrar
seimler hi deilse ksmen aydmlanm olurJ6J

nsan davranlarnda de~ime, yenilik ve yaratma,


bu davranlardaki benzersizlik gesinin kendini ortaya
koyuudur. Tarihilerin en sevdikleri ilerden biri de dei
me, yenilik ve yaratmay zihnen kavramaktr; ama benzer
noktalar analiz edip snflandrabilen, fakat bakalaryla
herhangi hir iliki gstermeyen olaylardaki geleri akla
yamayan bir dnce arac kullanmak zorundadrlar. Tarih-
iler, benzersiz olan kavramaya alrken, tam bir zgr-
388 Augustune'in "De Civitade Dei" kitabnn on dr-
le sahiptir. Sevgi yasas nsan gnahkar ya da aziz olmak
dnc yzyldan kalma ~ir yazmasn ssleyen minyatr.
ta serbest brakr. Kiisel ve toplumsal hayatnn Tanr di-
yarna m, yoksa karanlk diyarna m varaca, nsann z-
gr seimine ba~l bir eydir.
Bu formlasyonlarn ikisinde de dtan gelen bir zor-
lama yoktur. nsan, Hristiyanlk grnde Tanr yasasna,
'ya da Marksist gr te Doa yasasna gnll olarak
uyduunda, giderek daha ok kendi bilincine vanr ve byle
ce kendini daha ok belirleyebilir. Bylece, nsan, hem z-
gr, hem de etkili semeler yapma zgrl~ne kavuur.

512
54 Tarihiler eylemde

nceki blmde tarihi dncenin zelliini incele- bir ncs de insan tekinin isel manevi hayatdr.
dik, tarih olaylanm yorumlamann balca okullann gz- Gereklik aratrmasn sonuna kadar srdren insan nihai
den geirdik. Bu aratrma tarihilerio almalanyla mm- gereklikle bu nc alanda yz yze gelir. nsanlann bu
kiin olabilmitir: dnceleri, duygulan, bu dnce ve duy aray ne kadar srdrecekleri, bireylere gre deiir; se
gulann insan kardelerine iletmeleriyle. bat derecesindeki farkllk, yalnz kiisel karakteri isel
Son bebin yl iinde, okur-yazar bir kamuoyuna sa aynmlarna gre deil, insanlann kltrel ortamlannn fark
hip toplumlarda, tarihilerin bahca iletiim aralan yaz llklanna gre de deiir. rnein, Hindistan'n kltrel
olmutur. Ama, gerek okur yazar, gerek okuma yazma n- ortam isel manevi hayat alannda merak tevik ediyor;
cesi t.oplumlarda, kayda deer kii veya olaylan anmak oySa modem Bat'nn' kl trelortam, merak insan d
iin mimari antlar da yaplmtr; bu antlarn dikili ama- Doaya yneltmek eiliminde.
lar da her zaman zerlerine yazlmamtr. Baz yaz-ncesi Toplumsal insan davranlar konusunda merak, de~i
toplumlarda, kimi zaman kuaklarea gerilere uzanan ece ik ktrlerde deien
derecelerde uyanlr. Dunnu toplum
ler ezberlenmitir; ayrca, atalarmz insan olduktan bu yana ve topluluklarda merak asgari dzeydedir; Aa Paleolitik
btn alarda yaam btn toplumlarda, bilmeden tarih- ada asgari olduunu tahmin edebiliriz. Batl gezgin C.F.
i olmu kiiler de vardr. rne~in, dindarea bir tutumla, Volney, 1783-85 yllannda slam dnyasnda bu merak
lleriyle birlikte de~erli eyalar da gmen, ya da krlenen asgari dzeyde bulmutu. ada Mslmanlann, aralannda
aletlerini, krlan anak mleklerini paralamadan atan melip oturduklar, gemiten kalma akllara durgunluk
insanlar gibi. Onlarn bu dindarl ya da dankl, yazl veren antlar karsnda hi merak duymadklanm gr-
szden ok daha az eyaklasa da, akadklan eyler mt.(l) Ama, daha sonra Msr' 1798'de vuran Bat etki
konusundaki bilgilerimizi olduka geni bir zaman ve me siyle birlikte slam halklannn meraJn yeniden uyand,
kana yayarak, arkeologlarmza baz dilsiz kaytlar sa~lam o zamandan beri de gittike canlanarak sryor. Bugnn
tr. Orta Dou lkelerinde yaplan arkeoloji kazlanna yabanc
Ama, ecereleri belleyenler, antlar ina edenler ve larla birlikte yerli bilim adamlan da katlyor.
hikayeleri yazanlar, arkeologlara bu dilsiz bilgileri verenle- Onnc yzylda Mslmanlar insan-d Doa'ya
rin tersine, olaylan kaydetmek iin bilinli bir eyleme gir- ada Batllardan daha ok merak gstennilerdi. sla
milerdir. Bu eyleme yol aan itki de merak olmutur. Bu miyet'in bu karanlk anda bile slam Toplumunun in'!'
itkiyi yle tanmlayabiliriz: bu ilgiyi duyan kii ya da aile nn toplumsal davranlan alanndaki ilgisi srm, Volney
si veya topluluunun baka yeleri iin herhangi bir dolay ve Napolenn 'un saygdeer Msrl ada Abdnahman el
SiZ pratik yaran olmayan eylere kar akli ve duygusal bir Cabarti ve onun 'I\nuslu ncs bni Haldun (13321406)
merak. (Ama, merak sayesinde yaplan keifler, daha sonra, gibi nemli taribiler kmt; bni Haldun, tarih morfolo
beklenmedik bir biimde yararl olagelmilerdir hep.) iisi?in tmdiye kadar dnyada grlm en parlak yonmcu
Merak, kesinlikle insanlara zg bir itkidir. Bilinlili- suydu. 2) Mslmanlann tarihe merak artc bir ey de
~in bir sonucudur; nk bilinlilik insan zihninin karsna, ~ildir; nk slam dini, Hinduizm 1n tersine, ama iki kar-
gerekliin sadece bir paras, kesinlikle yzeysel ve belki de Yahudiye dini olan Hristlyanlk ve Yahudilikle ayn
aldatc birtakm olaylar karr. Merak, olaylar yoluyla, ekilde, insan davranlan tarihinin ta iinden domutur.

olaylarn maskeledii gereklii deme ve aratrma itkisi Merak itklsi olmadka, hayatn hi bir alannda ente
dir. Merak, hedefine vanncaya kadar yomlmak bilmez. lektel eylem olamaz. te yandan, eylem yaratmayan bir
Onun iin, bir oyalanma olarak balasa bile, sebatla srd- merak da olabilir. Koleksiyoncunun elde etmeye ynelik
riildnde, dini bir yaant olarak son bulur. Olaylann ar merak ile snava girenin kendine dnk merak! bunun iki
dndaki gereklikle karlama, sadece zihni bir baan de rneidir. Bu dunmlarda, merak sonucu biriktirilen bilgi
ildir; insan benliinin nihai gereklikle uyum iinde ola etkin deil, edilgin bir hiimde kullanlr. imdiki blm
bilmesi iin insan iradesinin bu gerekli~e uydunlmas mzn konusu, aratmemn inisiyatifi ele a~d~l bir ~yleme
yolunda giriiImi, mutlak bir batlanmadr. yol aan trden meraktr. Bu blmde gzden geirilen z
Bilincin sundu~u merak uyandrabilecek olaylar bir gn eylem al~, dnyevi insani olaylann incelenmesi; ama
ya da birka deiik alanda ortaya kabilir. Bu alanlardan bu alanda almalanna balayan tarihilerin bazlan alan
biri insan d Doa ise bir bakas toplumsal insani olaylar, aarak, nsann olaylann ardnda yatan gereklikle ilikileri

513
ni de aratrmaya girimiti. Iki Tunuslu larihi, Ibni Hal
dun ile Augustine. aratrmalarn1, tarihin dinbilime dn
t~ naklaya kadar srdrdler. Modern Batl1ar iin bir
budalalktr bu, ama .ortaan Bat dncesi iin hj de
sakncal de~ildi.
Dnm noktas, eylemdir. Eyleme geememek, ya da
:oyleme gemenin gerekli ann karnak. pratik almada
olduu kadar entelektel almada da [elakettir; aynca.
entelektel almada eyleme geerneme yznden ocuu
drmek. tekinden daha sinsice ileyen bir sretir,

nk bunun cezas o kadar abuk belli olmaz. Entelektel


eylemi douran ey merak olduuna gre, entelektel i.
inin birinci ihtiyac zorlayc ve inat bir meraktr. Merak
glyse, dalar yerinden oynatabilir.
Troya 'nn yeri ni ilk bulan ve kazan Heinrich Schlie
mann (1822'90), daha sekiz yandayk.n babasnn arna
an ettii bir kitapta, Eneas'n babas Anchises'in yanan

Troya ehrinden karn gsteren bir graYr grerek


meraklanmt. ocuun babas. gravrde resmedilen kent
surlarnn hayali olduunu anlatmt ona. ocuk, Troya
surlarnn gerek olduuna inandn syJedi ve onl3O top
raktan karmaya karar verdi. Babas sarhoun biriydi;
ocuk hayala' meteliksiz balyordu. Onbe yandan krk
iki yana kadar (1836 '63) Heinrich hem bir servel kazan
d, hem de kendini e~itli. Krk yedi yayla alm dokuz
ya arasn ise (1868-'90), ilkin Troya'nn yedi ya da sekiz

tabakasn. sonra da thak.a, Mikene, rkhomenos ve Tiryns'


deki Miken kalntlanm ortaya kararak geirdi.
Yunanistan Tarihi 'nin (stn bir eser) yazan George
Grote (1794-1871) yoksul dm bir ayya rahibin deil,

halivakli yerinde bencil bir bankerin o~luydu; onal~


yandayken babas onu ie koydu, ne zaman ne de para
v.erdi. Btn bunlan kendi rahat iin yapt. George Grote'un
eseri iki ynden tehlikeye girmiti: alma zamanndan
389 slam toplumu onnc yzylda gerilerneye ba
arla kalan,licari olmayan eitli u~ralarda bou bouna
layncayakadar Ortaa Bat dnyasnda benzeri grlme- harcama durumundayd. Grote'u kurtaran babasnn lm
mi yksek bir bilimsel, tarihi inceleme, aratrma dzeyin.
ve kendi evlili~i oldu. Daha 1822'den beri lasarlad~ anla
deydi. Sindirim sisteminin bu resmi, onbirinci yzyln lan byk eseri stne dikkatini toplamasn 1843'ten son
Trk hekim ve mozofu Ibni Sina'nn "Tb Yasas" kilabnn
ra kars salad. 1855'te, 23 aralk tarihinde. Yunanistan
onyedinci yzyldaki bir yazmasndandr. Eser, onyedinci yz- Tarihi'nin onikinci (son) cildinin dzeltilmi provalanm
yla kadar Bal Dnyasnda Ip ders kilab olarak kullanld.
malbaaya verdi(3) Grole miza bakmndan enteleklel
enerjisini bir noktada younlatrmaya yatkn deildi,
390, 391 Tarih yazm meraka ba~ldr. Sa~ sl kede
ama ticari ilerinin kat disiplini Schliemann gibi (Schliemann
ki, akllara durgunluk veren Msr antlar alt-yedi bin yl ,aslnda do~ulan kahramanca bir denelim ve sebal yeten..
sreyle orada yaayan insanlarn gz nnde durdu ama, ~ine sahipli) onu da e~itni~li. Zamann gerek yeteneine
herhangi bir aratrma istei uyandrnad. Anlamlann in- uygun olan eserine ayrd zaman bunun semeresini grd.
celemek dandan gelen yabanc konuklara kald. Aa~da: Schliemann ve Grote'un meraklan. hayattaki kiisel
Napoleon'un 1798'deki seferine kallan bilginler Msr'n lalihlerinin karlarna dikli~i engelleri amalann salad.
gemiinin incelenmesine balyodar. Tarih morfolojisinin incelenmesi alannda parlak bir deha
olan ibni Haldun ile Bat Dnyasnda bu tarihi inceleme
izgisinin ncs olan Giambatlisla Vico (1668-1744)
baka eilten bir gl~, gene merak ilkisiyle allar,

514
Onlarn gl~. giriimlerini srdrmek iin gerekli bilgi-
lerin ktlyd.
Morfoloji incelemesinin yntemi ister istemez kar
latrmal olmaldr. Morfolojist, konusunda bir araya geti-
rebildii mmkn olduu kadar ok sayda rnee kubak

I bir adan bakabilmelidir. Tarih morfolojisini incelemek


iin uygarl_klar ve ileri dinleri yan yana getinnek gerekir.
1798'de Napoleon, askeri birliklerinin yannda bir de Bilgin-
ler ekibi olarak Msr'a ayak bastndan beri, Batl arkeolog
re msterikler bu iki trden bilinen toplumlarn saysna
byk eklemeler yaparak Bat DDyasnn tarihi ufkunu ge-
nilettiler. Modern Batllara, Batl olmayan carl uygarlk.
lar ileri dinlerin Batl-olmayan Hristiyan biimlerini ta-
nttlar;aynca, unutulan. ya da, Msr Uygarl gibi, antla
r yeryznde kald iin varl sonradan bilinse ve hatr
lansa bile entelektel bakmdan nfuz edilmez bale gelen
batm uygarlklarn maddi kalntlann ortaya kardllar.
Bu almamn ilk ekli iin notlanm almaya balad,
m 1927 ylnda, arkeologlarla msteriklerin nceki 130
yl boyunca yaptklar keifler sayeSinde. yirmi bir uygar-
l gzden geirebilmitim. 1961 'de otuz bir uygarl in
celedim; imdi buna Afrika uygarlklann da katrnam mm-
kn oldu. Oysa on sekizinci yzyln balannda Napoli'de
alan Vico kendi tarih ufkunda topu topu iki uygarlk
yani kendi Bat Uygarl ile onun ncs olan Helen Uy.
garln grebiliyordu. Ondrdnc yzylda Kuzeybat
Afrika ve Msr'da alan bni Haldun ise kendi slam uy
garlndan baka bir uygarl inceleyecek durumda deil
di; nk ada, ya da eski, slam<l uygarlklar konu
sunda bilgisi karanlkt. Gene de, Vico, iki me~ini karla
trarak, her ikisinin tarihinin de, evre evre birbirine paralel
aktn tespit edebilmiti. Kronolojik olarak yaama srele
ri hemen hi akmasa bile, Helen ve Bat Uygarlklannn
morfolojik olarak birbiriyle karlatrlabilir olduunu gs
terdi. bni Haldun'a gelince, o da, KuzeyBatl Afrika'da
iki Arap istilasnn deiik etkilerine bakarak, politika ile
din arasndaki iliki stne genel sonular kannay baar
mt.

Yedinci yzylda Kuzeybat Afrika'nn Araplar tara


rndan istilas blgenin ekonomik hayatn hi bozmad;
hatta, istila sonucunda ekonomik refah artt. Oysa ayn bl
genin .S. 151'de iki Arap kabilesi tarafndan istilas eko
nomik bakmdan ykc ve politik bakmdan paralayc
oldu. bni Haldun, Halifelik'ten balamak zere, sliim ta
rihi boyunca, yerleik halklarn oturduklan yerlerde oban
Gebelerin istila sonucu kurduklan birok devletin ta-
rihini biliyordu. Gebelerin "asabiyet" dedii bir ortak
topluluk psikolojisiyle, yerleik topluluklarda bulunmayan
bir dayanma saladklann bu devletleri bylece kurduk
Ianm anlamt. KuzeyBat Afrika'nn Arap istilacanom
iki takm da, oban Gbeler olduklnna gre, ayn top
luluk ruhuna sahip olmalydlar. yleyse niin, yedinci yz

515
yldaki istiHl zarasz ve hatta yararlyken, on birinci yz- olmayan Smerce'nin evrilmesine doru atlan son adm,
yldaki istila ykc oluyordu? .. yedinci yzylda, Smer-Akat uygarl~nm uzun tarihi
lbni Haldun'un buna verd.i~i cevap, ortaklk ruhunun, nin son evresinde, Asur'da derlenmi Akata ve Smerce
imparatorluk kunnak iin zonnlu olsa da,( 4) kendi bana szlk ve metinlerin bulunmas oldu.
yeterli olamad~iyd. "Araplar peygamberlik, ennilik gibi Bu, de~iik trden dehetli engellere kar merakn
bir bylik dini olay kullanarak bkmdarlk otoritesi kaza- kazand zaferler, bu psiik itkinin gcn belgelemektedir.
nabilirler. ,,( 5) "Bylik iktidar ve geni hkmdarlk yetki- Merakn hedefi toplumsal insani davranlann aratrlmas
lerine sahip hanedanlar temelde peygamberlik ya da do~n oldu~unda, aratmc kendi benli~ine dnk kiili~inden
propaganda gibi dini bir kaynakt"'!. gelirler.' {6) ''Dini pro- synlp baka insanlarn duygulanna, dncelerine ve ba
paganda kunlu halindeki bir hanedana, taraftarlannn yatlarna girebilmelidir. stelik bu insanlar kendi uygarl
saysnn sonucu olarak sahip oldu~u ortaklk duygusuna nn ya da dininin baka yeleri deil, uygarl ve dini
ek, bir baka kudret kazandnr.',(7) Ibni Haldun slamiyet kendininkinden farkl olan a~daan da de~i1, Insanlgn
a~nda KuzeyBatl Afrika tarihinin dnyevisosyolojik geni yurdunun ok uzak kelerinde a~lar nce yaayp
aklamasnn yetersizlii ni grd iin, Tanr 'y da tari lm kimselerdir.
hin aktrleri arasna soktu ve bylece tarihe yeni bir boyut
kazandrd. Duyduum hibir eyde yalnz deilim.

Ibni Haldun ile Vico'nun grlerinin parlakl~, bilgi En mutlu ya da yasl anmda,

ktl~ engeline kar merakn zaferini kantlar. Modem Hi tanmadm saysz dost,
arkeologlann, anahtan oktan kaybolnu yazlan zmele- Sevin veya kederle yanbamda,

ri ve bu "l" dilleri yonmlama1an, entelektel bilmeceler Ad,yz belirsiz dostlarm benim,


zmekte zaferlerini gsterir.
merakn Ben domadan bin yl nce lenJ8)
Msr yazlSnm zlmesinde balang noktas, 1799'
da "Rosetta Ta"nn bulunmasdr; bu tata, l.. 196'da Bu cokun duygudalk -insann kendi kiili~i iinde
Kral V. Ptolemaios'un kard~ bir fe.nnann metni kaz hapsolmaktan kan anlatan bir kelime- duygusal ya da
mt. Yaz, hem Yunan dili ve alfabesiyle, hem de Fira entelekteL bir yaantdan biraz daha faza bir eydir;
vunlar Msr'nn dili ve hiyerogIif ve ivi yazs ile yazlm manevi bir baarrlr. Bunu baarmak isteyen manevi atlet
t. Yunanca metinde Ptolemaios adnn getii yerlerde, evresini saran bylik tanklar bulutunun bilincinde oimal,(9)
hiyeroglifli metinde de, ayn harfler grubunun kmelendi- Dante'nin Divina Commedia'snn aamasnda birlikte ol
~ine dikkat edilince, ifre zlm oldu. Firavunlar ~ du~u gnahkarlar, Wvbekarlar ve enni!erle komoyan
Msr dili, ayn soydan gelen Kpti dilinin dualardaki kalan iinde kendini kaybetmelidir.
kullanm yardmyla evrildi~ ama, hiyerogliflerin zlme- Baz duygun ruhlar d olaylann etkisi olmakszn,
sinde Kpti dilinin bir yaran olmad, nk Kpti dili isel manevi aydnlanmayla duygudalk kunnay baar
hiyeroglifle de~il, Grek alfabesinin bir eidiyle yazlr. mlardr. Ama o~u kez, hatta genellikle, merak dsal bir
ivi yazsyla yazlan Smerce'nin evrilnesi daha da nesne ya da olayla karlama sonucunda ortaya kar.
artc bir entelektel aba sonucunda mmkn oldu; Schliemann'n, daha sekiz yana ginneden merakm
nk Smer dilinin bilinen bibir dille yaknl~ yoktur. uyandran ve bylece krk dokuz yl sonra Troya'da kaz
Akamenya Imparatan LDarius'un Berustan'daki kaya yapmasna yol aan hayali resmin gravrnden sz etmi.

yaztlannda Med-Pers dilindeki metinlerde geen zel ad- tik. Hikaye veya manzaralar da ayn uyanc etkiyi yapabilir.
lar (daha nceleri buniann Greke ve Ibraniceye uydunl Kendi hesabma, Geoffroi de Villehardouin'in '1stanbul'un
mu biirleri biliniyordu) tespit edilerek bu dil zld. Fetbi", 1204 'te Venedikli ve Fransz "Hallar" tarafndan
ok, burada, says ok kabank olan ivi yazs harfleri- yama edilmesinin arefesinde Istanbul'u canlandnn,
nin otuzalt tanesi bir Hint-Avrupa dilini alfabetik biimde Bemal Diaz'n "Meksika'nn Kefi ve Fethi" 1519'da,
aktarmak zere seilmiti. Bundan sonra, ivi yazsnn geri Ispanyollar tarafndan yok edilmesinin arefesinde Tlalte
kalan ksmn, ideogramlan arasndaki aynmlan, fonemIe- lolco'yu oldu~u gibi gzmn nnde resmetmiti. Her iki
rini, belirleyicilerini, . Darius'un dilde yazlm yazt durumda da, "kanatl szler" beni alp bu iki taribe ve bu
lannm bir baka blmnde aramak gerektL Aynca, Akad iki kente tad; oralarda, Troya'nn tekran olan felaketle
dilini aktarmakta kullanlan daha eski Asurca belgeler ara re ben de katldm. Manzara seyretmek de zerimde buna
trld. Msrca gibi Akadca'nn anlalmasnda da, bu dille benzer etkiler yaratmtr. Gettysburg, Chattanoogs ...
akraba olan bir de~ birka dil yardmc oldu. Akata, Port Arthur sava meydanlannda, aynca, Pharsahs ...
tpk branice (yani Kenaan 'ca), Aramca (ve ondan gelen Cynoscephalae sava meydanlanna bakan Pharsalus kalesi-
~ Suriye dili), Arapa, Himyarit ve . Habee gibi, bir sami nin ikiz don~ndan aa~y seyrederken, gene ruben . .
dilidir. Akata 'nn evrilmesinden, bu dilin bir akrabal~ man arasn aarak savan iine girdiimi duymutum.

516
alanndan uzaklatrlnalan, aslnda bir byk nimet oldu. arasndaki karlatrmadan yola ktm. rnein, 23 mays
Gerek yeteneklerini bulup gelitinnelerini engelliyordu 1912'de, Mistra kalesinin tepesinde otunnu, douya, Spar-
pratik hayaUarl; Insanh~ "kalc millk,,(16) olabilecek ta vadisinden, Eurotas nnann dou kysnda ykselen
tarihler yazmakt hayattaki misyonlan: bayrda grlebilen Menelaion 'a bakyordum. Bu manzara,
Polybius, zamannda, byk bir imparatoru~un ortaan Fransz Mistra beyleriyle Menelaion 'daki Mikene
knlmasyla merak uyanan tarihilerden biriydi. li Yunan beylerinin birbirinin ei olduunu bana gsterdi;
oysa, kronolojik adan, L. onikinci yzylda Mikene sa-
Nekadar sradan, ya da ilgisiz olursa olsun, hi kimse, raylanmn yklmasyla 1249'da Mistra 'nn kuruluu arasn
elli yllk ksa bir sre iinde neredeyse bt!l bir dn- da yinnidrt yzyl gemiti. Sonra, 1914 austosunda,
yann Roma 'nn tartlmaz egemenlii altna girmesi s Tukdides'in I.. 431 Olaysndaki yaantsndan etkilendi
reci karsnda merak duymaktan kendini alamaz'< 17) imi anladm. Yaant olarak, bu iki tarih, Helen ve Bat
tarihlerinde birbirine benzer dnm noktalann gsteriyor-
Akamenya Pe" Imparatorluu'nun bundan da ksa lard; ama kronolojik bakmdan, aralannda 2345 yl vard.
sreli ykselii Herodotus'u, Mogo1 mparatorlu~unun bir Grek tarihindeki olaylarla Bat tarihindeki olaylann bu
gkta gibi ilerleyii de Iranh iki tarihiyi, Alaeddin Cu karlamas, beni, Vico'nun her iki uygarign tarihinin br

veyni (1226-'83) ile Raidddin elHemedani'yi (12471318) birine kout ve kyaslanabilir olduu grnn doruluu
uyard. Akamenya, Roma ve Mool mparatorluklarnda na inandd.(22) Bu inanla, Yico 'nun iki terimU kaxla
insanhk muazzam bir lde birletirilmiti. Bu byilleyici trOlasndan, Yico'nun zamanndan beri, 1744 ile 1914
grn, taihilerin gzlem alanm geniletti, Insanl arasnda geen 170 yl iinde arkiyatlarla arkeologlann
daha geni bir mekan iinde incelediler. almalar sayesinde Batl aratrmaclann zihni ufkunda
Tarihi merakm tevik eden zellikle gl bir itki beliren btn uygarlklar kucaklayacak bir karlatrmal
de, tarihinin kiisel ya da kamusal ada bir yaantsnn, incelemeye yneldim.
ada durumun tam kart bir gemi durumun bilgisiy. Tarih merak sadece entelektel bir altrma deildir;
le karlamasdr. Bu trden bir karlama u soruyu ya- aym zamanda duygusal bir yaantdr; bunda pay olan duy.
ratr: "Ondan nasl bu kt?" Byle bir soru, tarihin kk gulardan biri de huu duygusudur. Gibbon byle bir eye
ne yneliktir, nk tarih, zamanboyutunda hareket halin- kaplmak istemezdi. Gerek kiisel mizac, gerekse on seki
de olan insan davranlaryla ilgilidk. zinci yzyl "Aydnlanma"sInn Zeitguist' buna ayknyd.
Ibni Haldun ile Yolney, kendi yaadklan ada is Ama k ue Ykln Tan'hi'nin son satrlanm yazarken
lam Dnyasnn ykk dkk durumuyla bu blgelerin eski Gibbon duyguland ve konusunu "insanlk tarihinin en b
refah ve hameti arasndaki kartlg grerek ilgi duymu yk, belki de en dehet verici sahnesi" diye betimledi. YilIe
lard. Roma mparatorluunun k ve Yhl'n yazan hardouin ile Diaz da, yama edecekleri byk ve hameUi
Gibbon da buna benzer bir noktadan hareket ediyordu. ehirleri ilk grdklerinde dehete kapldklanm itiraf edi
yorlar. 410'da Roma'y gren Alarik, 1258'de Badad'
Onbe ekim gn. akam n karanlnda, Kapitol'de gren Hlag, gebenin yerleik kurbarlanna kar tam
oturmu., dnyordum; plak ayakl keiler Jpiter ta- nekadar kmseYci olursa ~olsun, herhade buna benzer
pnanda ilcihiler syliiyorlard. te o anda yazacam ta- eyler duymulard. Polybius, dostu Scipio Aemilianus'un
rihi ilk olarak dndm. (18) Kartaca'y yok ederken aladn ve Ilyada'dan bir b
lm(23) okuduunu gnnt. Sonra Scipio, Polybius'a,
Gibbon 'un esinlendii 15 ekim 1764 tarihinden, Insanln kaderini grnce Roma'nn sonuyla ilgili endie
Kapitol'deki yaantsnn onu yazmaya ittigi byk eserin lere dtn de itiraf etti.(24)
son blmnn son szlerini yazd 27 haziran 1787 19 mart 1912'de de, Girit adasmn dou ucunda
tarihine kadar aa yukar yinni yl geti.<19) Aziz Kandra'dan Palaikastro'ya giderken buna benzer bir baka
Augustine ve Ibni Haldun gibi Gibbon da merakna kaplp, yaantm olmutu. Bir tepenin evresini dnerken Barok
balangta dnmedii yerlere uzanmt. k ue bir villa harabesiyle karlatm; buras herhalde 1645'69
Ykl'n
son blm, eserin balangta planlanan ekline OsmanlYenedik savann balarnda Yenedikli sahipleri
uygun olarak gelir, ama kitabn son dunmunda bu blm tarafndan terk edilmi bir evdi. Byle bir ykk ev, James
yetmi birinci blm Olmutur.(20) Roma ImparatorlUun. zamannn Ingiltere'sinde yaplm olsa, 1645 ncesinde ol
daki kamu binalanmn nasl rd~n anlatma amacyla duu gibi 1912'de de hayat dolu oludu, hibir zaman terk
balanan eser, giderek, Roma mparatorluunun k ve edilmezdi. Oysa, 1912'de, Girit adasndaki bu modern Bat
yklnn tarihi baline geldi.(21) binas, tpk birka gn nce ziyaret ettiim, t.. ikinci bin
Buna benzer bir ekilde, ben de, kendime zg bir ylda yaplm Minos saraylannn ykntlan gibi "Antik
yaantyla, gemite bunun iin geerli bir eyin bilgisi Tarih"in cansz bir kalnts savlyodu. 1912'de Yenedik

519
SONSUZ LOM MO, YOKSA EBEDI HAYAT MI? 394,395 Bneghe!'in "lmn Zaferi" ile rra Angelico'nun "Cennet Saraynda
tabtolanndan aynntiar-lnsanolu'nun kendi evrenini yorumlaynn iki kart ku
simgeliyor. Hayat mezarn anlamsz boluu iinde son bulmaya mahkum mudur,
sa lm yeryznde kutsal bir hayat yaamaya alm ruhlar iin yce bir son
balangc mdr? Bu sorunun karl~ daha bilinmiyor ama, aklolaylarn ardndak'
ei kavrayamad~ halde, tarifi mmkn olmayan bir Doru'yu sezebUrnektedir.

mparatorluu, Kral Minostun efsanevi deniz imparatorluu uygarl~n bir kalntsn grdm. Bu seferinde yok olan
gibi tarihe karmt.
Browning'in' 'Bir Galippi Tokattas "n imparatorluk, Britanya mparatorluunun kendisiydi.
dan dizeler hatrladm ve bir an iinde, Britanya imparator- Razmak'daki askeri lojmanlar, iki tmeni barndracak ekil
luunun da belki Venedik Imparatorluunun kaderine do de byk lekte yaplmt; Aldershot ile Catterick'in bir
ru ilerlemekte olabileceini dnctm. kopyasyd; arna 1960'da, Britanya'nn HintPakislan
O gnlerde bu dnce zihnimden kayp gitti; nk yarktasndan kndan on yl sonra, Razmak 'daki

1912'de Britanya mparatorluu kudretinin donundaydJ. terkedilmi binalarn kaplan menleelerinden uram,

1897'de Kralie Victoria'nn Prlanta Jbilesini kutlama bo sokaklarda allar bitmiti. Hadrian Seddinin Howstead

iin yaplan parlak treni hatrhyordum. O zamanlar sekiz ve Chester kaleleri de, Romallarn Britanya 'y lerkediinin
on drdnc ylnda byle grnyor olmalydlar. Yaknda,
yamdaydrn, kolay etkilenebiliyordum ve Kiplingn
"Recessional "ndaki kahince uyanlann ciddiyetini henz Razmak da, Howslead ile Chester'in bugnk haline ben
anlamamtm. Ama yaadka, bir yzyln drtte ka
zeyecektir.
dar sre iinde, 1897 ile 1972 arasnda, Britanya Imparator Scipio Aemilianus 'un dsal bakmdan bir zafer ann
luunun tasfiyeye uradn grdm; sonra, 15 haziran dayken iselolarak duyduu ac, tam Helenizm 'e zg.
1960'da, Veziristan'daki Razmak'da gene yok olmu bir. dr. Yahudilie zg de olabilirdi. nk birok noktada

520
[arkl olan Helen ve Yahudi dnya grleri. zaferin sonu- lara kar koyamad. Bu satrlar yazlrken, AmerikaWar
cunun felaket ve kibirin sonunun k olduguna inanma- Vietnamhlara yeniliyorlar.
lan bakmndan birbirlerine benzerler. Mogollarn Ayn
Calud'daki hezimetleri, Perslerin
Talili izgisinin artc dnleri karsnda duyulan Salarnis, Plataea ve Mykale'deki yenilgileri gibi, insanhgn
rknt. Herodotus'un eserinin ana temasdr. Dokuz kita- tarihinde gr aan bir olayd. 1260'daki belirleyici sava
bnn ilk altsnda Herodotus okurlanm byk Akamenya slam, 480479 arasndaki sava da Helenizm'i, mahvol
mparatorlu~una hazrlar, son kitapta ise bu imparator mann penesinden kurtard. Talihin dnnn bu iki
lu~ ykar. O zamana kadar yenilernezmi gibi grnen dramatik rnei, Heradotus'un ''Tann benzerlerinin zerine
bu byk kuvveti artc ve utan verici bir yenilgiye u~ra ykselmeye alan her eyi ksa keser" szn dogrula.
tan ey, Helen Dnyasmn te birini oluturan kk dev- maktadr.(25) Kskan tanrlarn istedigi ykm eiWgini,
letler aznlgnn geici koalisyonudur. Kudretli bir impa- her eyi ayn dereceye indirgeyen lm saglar.
ratorlugun tanrlarn gazabna ugrayarak byle gln du
rumIara dmesi yakn zarnanlarda baka tiyatrolarda da Tac da, tah t da,
yeniden sahnelenen bir oyundur. Dnyay CetlIeden Mogol Bir gn gelir devrilir,
lar tS. 1260'da Msrl Memlukler karsnda arpc bir ye Tozun, topran iinde eit1eni,
nilgiye ugradlar. Ktalar Cetheden Britanya 1842'de Argan Yoksul krekle. kvrk orakla(26)

521
Her canl varln yapt kstah bamszlk deklaras- elinin ustaln anlatr...(29) "Laudatu si, Mi Signore, eum
yonuna kar, lm, evrensel, kanlmaz ve kesin cevaptr. tucte le Tue creature:(30) Bu sevinli seslerin bildirdii
Yaratk, kendini bir karevrenin merkezinde grmek ster. gereklik gilm, imdi Londra'daki Ulusal Galeri'debulu-
lm bu iddiay ykar. Dolaysyla tarih meraknn uyandr nan, Fra Angelico'nun Fiesole'deki Saint Domenico Kilise
d~ rknt, merakl aratmemn olaylar gerisinde bir si iin yapt altar resminde de gllebilir.
gereklik yakaladnn belirtisidir. rknts, grd Olaylarn ardndaki nihai gereklik, nasloluyor da
eye kar tepkisidir. Arjuna'nn basiretsiz iste~i zerine byle deiik khklarda grlebiliyor? lp yok olmak,
Krina'nn plak benliini gsteriinin korkunlu~u kar- benlii kreiterek Nirvana'ya varmak ve bir azizler komn-
snda Arjuna...tepkisidir.(27) Ama aratrc aratrmalar yonu ierisine girmek arasnda, ortak olan ey nedir? lk
srasnda, yalnzca bu rknt duygusuyla karlamaz. An- bakta, nihai gerekliin bu grnm sanki birbirle-
lalmaz olaylar iki baka duyguyu daha uyandrr: duygu- riyle uzlamaz gibi, ama biraz daha dnnce her birinin
dalk ve coku. Bunlar da, rknt gibi, olaylann perdele ayn hedefin bir baka grntsn verdiini anlayabili
dii gerekliin grntleri karsnda uyanan duygular- yoruz. Hepsi de, gnah, ac ve kederin nedeninin, bu olaylar
dr. dnyas iinde ksa yolculuklarn yapan duyarl varlklann
Buddha'nn ve Bodhisattva'lann duygudal, olaylar olaylar ardndaki zaman d gereklikten kopmalan
dnyasndan bir eit yok olma (Nirvana) durumuna a olduunu, hasta dnyamzn ktlklerine kar tek gerek
lan yolu gsterir. steklerin kreitilmesi, aclarn kesilmesine tedavinin bu gereklie yeniden erimek olduunu gste-
yol aar. Hristiyanln dini terimlerine evrildiinde, duy- riyor. Komnyon, krelme ya da yok olma, yeniden btn
gudalkta yansyan gereklik, "dnyay ylesine sevdii sellemenin deiik imgeleri. nsanolunun Dnyadaki ge-
iin tek olunu ona veren" Yuhanna'nn Tanrs,(28} ya da ici hayat iindeki yaantlannn antitezi olduu iin ta-
Marcion'un, ktlklerinden sorumlu olmad bir Evreni nmlayamadmz bir ycelmenin simgeleri. Ayn tema ze-
kurtarmak iin kendini azaba sokan "yabanc tann "sdr. rinde eitlerneler bunlar: uyumsuzluktan uyuma dn,
Ayn olaylarn grn karsnda bir baka tepki olan ya da, in anlayna gre, Yanfdan Yin'e dn. "Ona
coku, bir Yahudi ozan ile bir Hristiyan azizi tarafndan dnn sizler, biriniz ve hepiniz:{ 1) "Das UnbeschreibIiche,
dile getirilmitir: "Gkler Tann'nn ann syler, yeryz Hier ist's getan. ,.(32)

522
--

HARTALAR

Orta Asyada Dogu ile Bat arasnda kltr odaklan


Suriye'de dinlerin, uygarlklarn karlama alanlan
.. XVIII. yzylda Gneybat Asya ve Msr
Msr Uygarl~
Suriye uygarl~nn bei~i
i.. 250 yllannda Hint mparatorlu~u
450 yJJannda Gupta mparatorlU~U
i.. 480 yllarnda Akamanlar Imparatorlu~u ve in devletleri
.. 17l'de Helen ve in dnyalar
.. 200-1.8. 235 arasnda Helen dnyas
100 yllannda Han, Kuan ve Roma imparatorluklan
815 yllannda Abbasi Halifeli~i, Dogu Roma Imparatorluu
815 yllarnda Do~u Roma mparatorlu~u
732 yllannda dinlerin da~Ill
1200 yllannda dinlerin da~1ll
1175 yllannda T'ang ve Abbasi imparatorluklannn yerini alan devletler
1310 yllannda Mo~olmparatorlu~u
1300'den sonra Rusya'nn yayl
1795'te Osmanl, Rus, Manu Imparatorluklan
Japon uygarl~

523
,
'\ 3.000 ll1.of'n yukar

--~ ,--
... '
Ganj havzasna
Babilonya 'l" , \
\ D.lhi
\
i}
==;==;==;2"1" Ml
0,-.
3bo Xm '...,..
Orta Asya birok uygarlk!arn, bu arada
Trk uygarl~nn b.i~i olmu, ayn
zamanda Bat uygarlklarnn da Do~u'ya
yaylmasnda kpr ii grmtr. Bu
karlamalar sonunda her iki kltr

birbirlerini etkilemiler, bylece


uygarlklann gelimesine yol amlardr.

524
~
~ ,...:;.; Basra Krfezine,
Hindistan'a .
~ascus
Sayda f ~ (am)
SUL \( 'i" Philipp
Cebelitank Bo~az 'n ~Fas)
Atlas OkyanusuJ. Al<kal)- ),/ K

0/''''
...... V
,I,t
+
Megj
/ ) ,
i 5
i . / A
Kuds (l
J i
'..... (i
\

\t'~
Petrl'i\
\

(EI.Ba;a) -...)
i ~
J
i
i .
_ 1000 m.den yukar
Kz~d~niz'e, i / / a~1=:;:::::!::::;:=::;:::::::::::;=:;1-
J20MI

Byk Okyanus a,!I'r " Medine'ye, b


Atlas Okyanusu 'na Elatb L~'M~e~k~k:e~'y:e:..,y:e::m:e:n:...e:.....L _

Suriye topraklarnda eitli uygarlklarla dinlerin karlama alanlar

525
l.. XVIII. YZYLDA
GNEYDOCU ASYA VE MISIR

Bu yzyl iinde Hiksoslar Orta Msr


Krall~'n ortadan kaldrdlar;
Hammurabi'nin Babil tmparatorlu~u
kuruldu; Avrasyal gebelerin Gneybat
Asya 'ya g balad.

526
KARADENIz

Mitanni

Sanskrite
konuan
gebeler

qL =~==;:====::;::2,00 .Ml I.. 1792'DE HAMURABI


b' JiJoxm BABILONYA'SININ sNRLAR

527
SURIYE UYGARLIGININ BEtGl

t.. XII. yzylda Nil Sava'nda


Msrllar
Denizden Gelen nsanlar'
topraklanndan srp attlar. t.. 853
ylnda da Suriye kavimleri birleerek
Asudular' bir sre iin topraklarndan
uzaklatrdlar.

,""",.--~Koptos

+ Abidos.

. avlan
1.0. 655 'ten sonra
Thebes

Syene
(Asuuan)
';;
M sr 'n gney snr -.:
~ari\.0e's.e amra)
i. Karkar
<...f..853
2. avlan
Samna
1.0. } 878-} 848 'de
Msr'n gney snn

1$.;
3_ avlan

~
/.0. 15J4-}5D2'de
Mm, 'n gney snr

~?==;===;-.:::3f>O Mi
5. avlan
+
b .bo.xm
6. avlan t-'
Kenanllar,
Amoitler }---
MISIR UYGARLIGI

Bu uygarln gelimesi t. X. yzyldan


Huryanlar,
Hititler
}---

t-
VII. yzyda kadar srm, bu sre iinde Denizden

~i
eitli ykseli, alal evreleri
gelenler
(F ilistinliler.
gstermitir. Buradaki haritada Msr
Dananlar.
uygarlnn zaman iinde Nil havzasna Grekler)
yayl grlyor. a,
o
,
I~Ml

!oxm
~
",<::j Petra
tbraniler.
Ararnlar }-

528
+- Demetrios
1.0. 200113 L. LLL. YZyLDA
H NT MPARATORLU(;U
K
Hatan Bu dnem Asoka devrini kapsar
(i.. 273232). Asoka'nn lmnden

+ sonra imparatorluk kmeye,


paralanmaya balad. .O.
balannda Demotrios'un nderliinde
II. yzyl

Belh'liler Hint topraklarn istiL.a ettiler.

......... Kuan Imparatorlu


...--: Hun tstilas
(455528)

l)llMRAPAR

v. YZYLDA
GUPTA L\1PARATORLU(;U

andra Gupta'nn kurduu


Gupta hanedan devletin btnl~n
yeniden salad.

Bakent gene, Magada devletinin bakenti


olan, Pataliputra idi.
Gupta Imparatorluu 455528 yllan ?
arasnda Hunlar'n istilasiyla ortadan 6; t

kalkt.

529
Isk tler
---,
....
.........,;.
" ''''....... " ,- - .""16." i II'"

""''-'" Sq
.f
" q i q
'" i'

r
Hamedan
Behistan

.. Persepolis .0

530
_ . Akaman lmparatorlugu snular

_0- in devletlerinin snrla':

- - :~lskitlerin getikleri yollar

AKAMANILARiMP ARATORLUCU
VE N DEVLETLER!

ran 'da Akamanlar (Kenaniyan),


l.. 480 yllannda Suriye topraklanm
da alarak byk bir devlet kurdular.
Gene bu dnemde "!Skit Yolu" ile
Bat-Dou arasnda byk apta
bir ticaret balants kuruldu.

531
Aquilei.
MediaIanum
Sirmium

<il"",
KAPRAYA
1'0

(i~
1',1-
7
"Roma
Seti
Cannae
q

,Actium

I.. 200-1.S. 235


YILLARINDA HELEN DUNYASI

Bundan ncekinin daha ayrntls olan


bu haritada bu incelemede ad geen
blgeler, ehirler gIlyor.

534
Sinop
Trabzon

(Kadk y \ ~" ,.
B\~
Nikaea (znik) ~~
,,"
,,0 y. '1 A

G~v 'i ~
'f.. ~ Kayseri
Ballhisar. ~ Elbistan

~
Bergama
~. FRIGYA Antakya Urfa-
Harran
-Manisa Konya
l.. 53)
:V.\kmifes. LID Y A ~.
pISIDY A
Tarsus
a7,.
PAMFILYA ,.
_Milefu
<>. ~LOS ':. /(J Ll'f.." .
II o ~ NAXOS Efamiyye
4 00 tl ~
<J ~ <> '\1 () ODOS Humus

} am
Tadmor

Kuds
. il

Memphis

f9~=::::;==:::;::==;==:::;::,==3~90Ml.
500xm

535
- Lugdunum.

1(

+
??=;:::::::;:::=;=:::;=:::::;:=r:-----;;lJ
1000.MJ
!

00 Rm
b

536
\ LA P
.., Loyang
:r

o
1-
t""
C
o
c::

AGIMIZIN 100. YLNDA


HAN, KUAN, ROMA
MPARATORLUKLARI

Eski Dnya 'nn iki byk evrensel devleti


olan Roma ve Han mparatorluklan,
arada Pers ve Kuan devletlerinin
bulunmas dolaysyla birbiriyle temastan
uzak kalmlard. Bylece RomaKuan,
Han-Pers devletleri arasnda komuluk
ilikileri kurulmutu. Bu sralarda btn
bu devletlere kuzeyden gebe kavimler
bask yapyorlard.

537
815 YILLARINDA
T'AN, ABBASI-DOCU ~OMA,
KAROLENJ IMPARATORLUKLAR

T 'ang ve Abbasi imparatorluklan


paralanm olan Han ve Akaman Medine
evrensel devletlerinin balca
rakipleriydiler. Roma mparatorluu
ise, Dou, Bat olmak zere, Mekke

ikiye ayrlm bulunuyordu.

538
UYGURLAR
"

539
K A R O L E N B U L G

!Ji
i M P

.,- P---&A ~,

O~
Mb ". T
1),

~~
- i'

Roma s
\< -J
!'>'<
>

1):-
III
0-

~
:-0

SIC1LYA

~~............................-------~

540
$dime .
Istanb~l...;?

RlT

815 YILLARINDA DOCU ROMA lMPARATORLUCU

Bundan neekinin daha ayrntls olan bu haritada


imparatorluun yaylm olduu topraklar grlyor.

541
- ARAP HALIFELel
- - sNRLAR
_ . - TANIM. sNRLAR

ORTODOKS (MELIKI) KATOLI


El VE UZAK BATI HIRlSTIY ANLAR

~ BATI (ROMA) KATOLlKLERI

E2J MONOFlZISTLEh

F"'""l
C.:..J MSLMANLAR

.- -
ZERDTLER

NESTURlLER

o~,=:;:::::::;:=:;::::=::==::::;-...:.::;IOPOM i
b 12'00 Jim

542
UYGURLAR ) "1' Q

i


<i
.J
.-.~.-.
} .
~

'-." - . - . _ ' _! ang Ngan

732 yLNDA
DINLERIN DAGILII


..'... . Uluslann kitle halinde Hristiyanl,
Mslmanl kabul etmeleri daha
balamamt. Hristiyanlk hemen herner
yalnz Roma Imparatorluu snrlan
iinde kalyordu. slam ise Arap
Yanmadas iinde yaylmsa da
bu snrlar daha aamamh.

543
i(

+
ooaMI
:~::::::;=!::::;::::::;::!::::::::;=:::;:=:;::::::::;:=,;26:'ooxm

546
"
\

ABBAS VE T'ANG
MPARATORLUKLARININ
Tamralipti YERN ALAN DEVLETLER

Harita 1175 yllarndaki durumu


gsteriyor. Arap ve in evrensel
devletlerinin paralan zerine eski
topraklannda ufak ufak devletler
kuruldu. Batda, "KaroleDj mparatorluu
yoktan dalm, kurulan yeni devletler
arasnda Kutsal Roma mparatorluu
balca yeri almt.

547
.0

~
<j

..
"
". l2J
"-...- --"r Lbeck "...."
o o
'?- '

lbi1iye AVignOn.Marsiya
--f1~:~~~
o "Kortuba
o Gran"!!a , S
bo \3O VOedik
O

RO oa
AK A RJ

(lHANLILAR)

548
Karaburun

. .
Bebalk

Kar;,o

1310 YILLARINDA
MOCOL1MPARATORLUCU
Mo~oarn dunnadan ilerleyen istilalan
sonunda hemen hemen btn Avrasya
kavimleri bir tek evrensel devlet iinde
toplanmlard. Yalnz Osmanl Trkleri
NT
ile Hindistan, Suriye ve Msr'daki Isliim
devletleri ba~mszlk1ann koruyabildiler.

549
Moskova Byk Dukal~lDn 130'
snrlar snrlar
," .
1462 deki O deki

Rusya Imparator!u~nun 1598'


1725'teki snrlar deki snr_n
1861'de ki snrla

-
SO n
vyetler Birli"" . 1972'
&' nn
l Brli~i'nin
Sovy eter . 1972 snr!ar (uydularla birlik te)
snrlan

Kazan

;--
(--~//
....-",,,, ' -,

./ -'- 0- ............... -
J , --_
.;:,<., "-
. .
I "/. ,,'
'-";:
,..... ......

"\, -'
'- , ......... -". /'~

----'--.."-
i
~
Seyh u.n
- IN

550
:
,,
,

-,"
."

OSMANL, RUS,
MANU IMPARATORLUKLAR

1795 ylndaki durumu gsteren bu


haritada gld~ gibi Osmanl, Rus,
Manu imparatorluklar. ok geni bir
alan kaplyordu. Buna ra~men, dnyann
Syasal kaderi Avrupa'nn Batkesiminde,
toprak bakmndan nemsiz bir yer
kaplayan Byk Devletler'in elindeydi.

551
Moskova
~ \'
\

Kibil'
p
AFGAN
- ,
Kandahar

o
~b=:;:::::;:=:;::::::::;:=:;:::::::;:=:;::~Tkoxm

552
Obo.k

Horbin

Mukden

Jehol

Suu

IMPARATORLUCU

RUSYA'NIN YAYILII

Bu yayJ 1300 ylUannda balad,


gittike snrlann geniletti.
Haritada birok kavimlerden kurulu Rus
evrensel devletinin eitli devirlerdeki
yayl grlyor.
Marata

nCederasyonu

553
1615'te Tokuguva ile varislerinin
elde tuttuklar yerler

Tozama'llarn topraklan beyaz


braklmtr.

Byk Kuzey.Batl Yolu

=~=::::;==:;:::==f'2f'7I11s
0....::'
b" mRm;

JAPON UYGARLIGI

Japonyann dnyadan uzak kald dnemlerde d ticaret ancak


Nagasaki limannda toplanmt; birde, Deima adasndayerlemelerine
izin verilen Hollandal1ar ticaretle urayorlard!. Bu yllarda bakent
resmen Kyoto ise de Totugava hanedannn oturduu Y000 1603 'ten
1868'e kadar gerek bakent oldu.

554
K R O N O L O J I /.0.2052 -1786 Orta Krallk

1.0.2502 -1991 Onbirinci Sltile


SMER-AKAT /.0.2052 - 2010 II. Mentuhopte'nin Msr' yeniden bir
letirmesi
1.0. 4300 - 3100 Belirgin bir Smer uygarlnn bala-
/.0.1991-1786 Onikinci Slle; Kuzey Nubya ile G
mas
ney Suriye zerinde egemenlik
/.0. 3100 - 2400 Bamsz Smer ehir-devletleri
/.0. 1786 - 1567 Ikinci ara-dnem
/.0.2371 - 2316 Akat/ar 'n Smer'i almas
/.0.1730 Kuzey Msr'da Hiksos egemenlii
/.0.2371 - 2330 Smer-Ahat mparatorluu /.0.1567 Hiksoslar'n Msr 'dan srlmesi
/.0. 2230 - 2120 !Lk zlme ara-dnemi; Babil'in kuru- /.0. 1567 - 1320 Onsekizinci Bltile
luu /. O. 1567 - 1085 Yeni Krallk; Msr'n Nil boyunca
/.0. 2113 -2096 Smer-Akat imparatorluunun yeni- Napata 'ya doru uzanmas
den kuruluu /.0. 1468 Megiddo Sava
/.0. 2113 - 2006 Vnc Ur Siilalesi /.0. 1457 Mitanni'lerin Msr' istiltis
/.0.2006 - 1755 Ikinci ara-dnem /.0.1320 -1200 Ondokuzuncu Sleile
1.0. 1894 - 1595 /Ik Babil S/a/esi 1.0.12861270 Msr-Hitit Sava
/.0.1792-1750 Hammurabi'nin imparatorluu yeni- /.0. 1200 - 1085 Yirminci Sltile
den kuruu /.0. 1191 Nil Sava
/.0.1732 - 744 Viinc ara.cJnem f.O. 1805 - 656 Onc ara-dnem; Libyallarn iilkeye
1.0.17.-18. yzyl Asur'da Mitanni'lerin egemenlii
szmas

/.0.1732 - 1136 Babil'de Kassil Sllesi /.0. 935 - 730 Libyallar Sltilesi
1.0. 1595 Hititler &bil'de
/.0. 730 - 664 Etyopyallarla AsurlulQr arasnda M
/.0. 14. yzyl Asur'un bamszln kazanmas
sr' ele geirme savamas
/.0.13.-12. yzyl Aramlar, Kaldeliler, ibrani/er, Frigya-
/.0. 664 - 525 Yirmialtnc Sltile
llar
/.0.525-
/.0.1244 - 1208 Asur'un Babil'j almas
/.S.639 Msr'n srasyla Akamanular, Pto/e
/.0. 932 - 859 Asur Frat 'm dousundahi Arom dev-
maiosrlar, Roman Imparatorluklar
letlerini egemenlii altna alyor.
egemenliegirii
/.0.853 Karkar Sava
/.0. 744 - 727 Asur hkmdar III. TiglatPileser
/.0. 744 - 609 Asur imparatorluu; Arom dilinin ya-
SURIYE
ylmas

/.0. 625 - 539 Yeni-Babil Imparatorluu


/.0. 3. binyl
/.0. 61 ~ Medler, Kaldeliler Mineva 'da /.0. 18. yzyl Kuzeyde Smer-Akat, gneyde Msr
/.0.539- etki blgeleri
/.S. 1258 Babil srasyla Akamanlar, Selevkos- /.0. 18.-17.yzyll Huryanlar, Mitinniler Hiksoslar
lar, Sasaniler, Arap Imparatorluklar /.0.15-13. yzyl Suriye'de Msr egemenlii
topraklarna katuyor.
/.0. 11.-10.yzyll Fenike alfabesiyle ilk yaztlar
/.0.800 Karkar Sava: Suriye devletleri birli-
i Surlular lkeden sryor
ESKI MISIR /.0.800 Fenikeliler Bat Akdeniz kylannda
koloni kurmaya ba/yorlar
/.0. 4. binyl Belirgin bir Msr uygarlnn ba /.0. 732 Asur/ular am Kralln sona erdiri-
lamas yorlar
/.0.3100 Aa Msr'n Yukar Msr' almas /.0.722 Asurlular srail Krall 'na son veri-
zerine lkenin birlemesi yorlar
/.0.31002160 Eski Krallk /./:). 586 Yeni-Babil Imparatorluu Yuda Krall
1.0. 2686 - 2613 Vnc Sltile 'na son veriyorlar.
/.0. 2613 - 2494 Drdnc Slle (ehromlar yapanlar) /./:). 333332 skender'in Suriye 'yi almas
/.0. 2494 - 2345 Beinci Sltile /.0. 301 Suriye 'nin 1. Selevkos 'la /. Ptolemaios
/.0.2345 - 2181 Altnc Sltile arasnda paylalmas

f.O. 2160 - 2052 Ilk ara-dnem; Asyaldar'n istilas /.0. 301 Antakya 'nn kuruluu

555
/.0.201 -198 lll. Antiohos Gney Suriye 'yi alyor. 739-'41 Mauerannehir (Ceyhun-8eyhun) hau-
/.0.2.-1. yzyl Araplarn Suriye'ye szmalar zps
Arap mparatorluu'na katlyor.
/.0.64 Suriye'de Roma eyaletleri kuruluu 874 - 999 Mauerannehir Samanilere geiyor.
I.S. 66 . 70 Birinci Roma-Yahudi Sava 962-1161 Gazneliler Hinduku'u ayoriar.
132-'35 Ikinci RomaYahudi Sava 1141 Kuzey in 'den gelen Karahtaylar Ma
272 - 602 Suriye 'nin Roma lmparatorluuna ka- ueraiinnehir'i alyorlar.
tlmas 1161-1215 Gurlular Hind uku 'u ayorlar
633-'41 Suriye 'de Mslman fetihleri 1215-'20 Harzemahlar Hinduku 'u ayorlar
641 Suriye 'nin Arap Jmparatorluuna ka- 1120 Moollar Karahtayllar'n, Harzemah
tlmas lar'n topraklarn ele geiriyorlar
969 Suriye'nin Dou Roma Imparatorluu 1227 Moollar'n Orta Asya topraklarnn
ile Fatimiler arasnda blnmesi Altnordu ile aataylar arasnda b-
1098 - 1291 Hallar Suriye 'de
lnmesi
1169-1516 Suriye Abbasiler'le Memluklar egemen- 1369 - 1494 Ceyhun.-8eyhun havzaSlnda Timur lm-
liinde
paratorluu
1516 Osmanllar'n Suriyey; fethi
1500 Ceyhun-8eyhun hauzas zbekler'in
1831-'50 Mehmet Ali Paa egemenlii eline geiyor
1840 - 1018 Suriye yeniden Osmanl egemenliinde Argan lmparatorluu kuzeyde Cey-
1747
1918-'20 Fransz, ingiliz himayesi altnda bln
hun 'a kadar yaylyor
mesi 1865-'95 Rusya bugiin Orta Asya denilen bl
1948 Suriye, Lbnan, Vrdn, srail, Msr geyi istiM ediyor.
devletleri arasnda blnmesi

HNDSTAN
ORTA ASYA
/.0_ 2500 - 1500 lndus uygarlnn douu
/.0. l7.yzyl Aryalarn Mezopotamya 'ya, Hindistana Aryallarn Hindistan 'a girii
1.0.1500
doru inilerinde Ceyhun-8eyhun hau- .. 1. binyl Hint uygarl btn yarmadaya ya-
zasndan geileri ylyor

/.0. 14.yzyll lranllar'n Ceyhun-8eyhun hauzasma 1..0. 567 - 487 Buda


yayl Akaman (Pers) lmparatoru Kuru
/.0.539
/.0. 8.-7. yzyllar lskitler'in Gneydou Asya'ya, lndus (Kiiros) Kabil rma hauzasn lke-
hauzasna inilerinde Ceyhun-8eyhwz sine katyor
hauzasndan geileri Dara (Darius) /ndus hauzasn alyor
/.0. 522
/.0.6.yzyl-331 Ceyhun-8eyhun hauzasnn Akaman /.0. 327 - 325 lskender Indus hauzasnda
mparatorluu'na katl /.0. 273 - 232 Imparator Asoka; (261 'de budizmi ka-
1.0.329 - 328 lskender Ceyhun-8eyhun hauzasn ele bul eder)
geiriyor. /.0.200 -183 Belh Kral Demetrios Hindistan ' istila
/.0. 331 Ceyhun-8eyhun hauzasnn Selukos ediyor_ .
mparatorluu'nakatl /_0_ i. yzyl Sakalar'n lndus hauzasna yayl
/.0. 240 - 130 Belh deuletinin birbirine kart beylik- I.S. 48 - 224 Kuan lmparatorluu Ceyhun-Cumna
lere ayrlmas arasnda Hinduku sradalarn ayor.
/.0.48- 1. yzyl Hint uygarl bar
yoluyla. Giiney-
/.S.224 Kuanlar Hinku'u ayor dou Asya'ya, Indonezya'ya yaylyor
.yzyl Budizm Ceyhun-8eyhun havzasndan Kuan lmparatorluu Sasani lmpara-
224
geerek Dogu Asya 'ya yaylyor torluu ',u kendi iilkesine katyor_
359 'dan sonra Hunlar Ceyhun-8eyhun hauzasn al 320 - 590 Kuzey Hindistan 'da Gupta lmpara-
yorlar luu
445 dolaylar Hunlar'n Hindistan 'a yayl~
445 - 528 Hunlar'nHindistan ' istilds
563-'68 Bat Trkleri ile Sasaniler Ceyhun Araplar Sind 'i alyorlar; lsldmiyet 'in
711
rma boyundaki Bun topraklarn
Hindistan 'a girii
paylayorlar Gazneuiler Hindu 'u ayorlar.
962-1161

556
i l 75 - 1202 Muhammed Guri. Kuzey Hindistan ' re kar saua

alyor 875-979 Drdnc ara-dnem


1206 - 1398 Trll Memlul~ler devleti 960 - 1279 Sung Slii lesi
1302-'Il Kuzey Hint Miislmanlar Dehan' al J114 - 1234 Kuzey in 'de Kin Sleilesi
yar/ar. 1126 Kin 'in Sung Sleilesine son vermesi
1398 Timurlenk Delhi'de 1131 - 1200 Yeni Konfuyus {ilazotu u Hsi
1556 - 1605 Imparator Ekber 1234 Moollar Kin imparatorluu'nu is(ilei-
y tamamlyorlar
1659 - 1707 Im~arator Eurengzib
1757-'65 ingiliz Dou Hint irketi Benga[', 1260 - 1368 Yan (Mool) Sliilesi
Bihar', ele geiriyar 1260-'94 Kubilayegemenlii

1818 ngiliz egemenlii btn Hindistan 'o 1267 Kubilay bakentini Karakurum 'dan Pe-
yaylyor k';n 'e aktaryor
1368 - 1644 Ming Slii lesi
1857-'58 Ingiliz Dgu Hindistan irketi 'nin
Hintli birlikleri ayaklanyar 16. yzyl Nfus patlamas zerine yeni yiyecek
1858 irketin askerlen' yerine ngiliz hiik iftlikleri kuruluyor
metj lkeyi egemenlii altna alyor. 1514 JIk Portekizler geliyor
1948 Ingiliz Hindistan mparatorluu'nun 1644-1912 Ing (Manu) Sllesi
yerini devlet alyor: Hindistan, 1689 Nerinsk Rusin antlamas

Pakistan, Birmanya 1726-'96 Imparatar 'ien Lung


1972 Banglade Pakistan 'dan ayrlyor. 1839-1849 Beinci ara..cfnem

1839-'42 Afyon Sava: ngilizler Hong Kong'u


eIlerine geiriyortar, in 'i birok Ii-
manlarn yabanc ticarete amaya zor-
iN luyorlar
1850-'64 Tayping ayaklanmas

fo. 1500 -. 1027 in Uygarlnn balangc: Kuzey 1854-'60 Rusya Amur'un sol yakas ile daha g-
in ovasnda ang Krall neyde bir ky eridini igal ediyor

/.0. 1027 - 256 Aa Sar rmak havzasnda au 1894-'95 Birinci on.Japon Sava

Krall 1911-'12 'ing Slalesi tahttan indiriliyor, impa-


/.0. 771 - 221 Jlk ara-dnem (kart devletlerdnemi) ratorlua son veriliyor
/.0. 551 - 479 Kong Futse (Kofuyus) 1931-'45 Ikinci in~apon Sava
/.0. 5. yzyl Akarsularm kontrol aitna alnmas 1949 Kara in 'inde Kuomintang rejiminin
/.0.4.yzyll Taoistler; kiiz koulu saban, demir yerini komnist rejim alyor.

tarm aralar kuIlanlmas 19651'66-'68 Kltr Devrimi


1.0.247 - 210 'Zn (Ts 'in) Sltilesinden Kral eng
/.0. 221 eng ilk lmparator oluyor
/.0.221 - 107 'in Sllesi JAPONYA
/.0. 207 - 202 Ikinci ara-dnem
/.0. 202 - 195 Imparator Liu P'ong (Han Sleilesinin M.S.550-75 Budizmin Kore 'ye girii

kurucusu) 646 in 'den Tang devlet sistemi al.nyor;

/.0. 140 - 87 /mparator Vuti; Konfuyus dini res belirgin Japon uygarlnn balangc

men devletin felsefesi olarak benimse- 710-'94 Bakent Nara

niyor 794 - 1868 Bakent Kyoto

/.5.25 - 220 Ikinci Han Sleilesi; Budizm in'e 12. - 13.yzyll Zen Budizminin yerlemes;
giriyor 1185 - 1590 Ara-dnem: Siyasal zlme, i sava
184 - 589 Unc ara-dnem 1222-'82 Niiren: Budizmin Hokke kolunun
311 Hun istils kurucusu
589-618 Sui Sleilesi; Byk K~nal Hangu'dan 1274,1281 Baarsz kalan Mool istillar

Loyang'a kadar tamamlanyor 1542 Portekizliler geliyor


618 - 909 T ang Sleilesi 1587 - 1640 Hristiyanlk yasak ediliyor, Japonya
8.-9. yzyl Kitap basm balyor kabuluna ekilme siyasetini benim-
842-'45 Budizme, daha baka yabanc dinle- siyor

557
1590-'98 Hideyoi Osaka 'da diktatrlk kuruyor 1_0.454 Yabanclardan kurtarlan deuletlerle
1592-'98 Japonya 'nn baarsz halan Kore isti- Atina Imparatorluu kuruluyor
ls /.0.445 Atina-8parta bar antlamas

1598-1616 Tokugaa eyasu iktidarda i.o. 431 - 338 talya Yarmadas'nda Helen kltr-
1853-'54 Perry komutasnda Amerikan donan nn yaylmas
mas Yeda Krfezi 'ne giriyor i.o. 429 - 347 Atina'I, Plato (Eflatun)
1868 Meici restorasyonu /.0. 405 - 404 Sparta 'nn egemenlii

1894-'95 Birinci in.Japon Saua 1.0. 384 - 322 Stagira (Mula) l Aristoteles
1904-1905 Rus.Jopon Saua /.0.371 Sparta zerinde Thebes egemenlii

1931-'45 Ikinci in.Japon Saua /.0. 359 - 336 Makedonyal Filip

1941-'45 Japonya ikinci Dnya Sava 'nda /.0. 341 - 270 Sisam 'l Epikuros
1945 Hiroima'ya, Nagasaki'ye atom bom- 1.0. 340 - 266 Roma talya'y siyasal bakmdan birli
bas atlyor e kauu~turuyor.

1950 Japon ekonomik hamlesi balyor 1.0_ 336 - 323 Byk skender Makedonya Kral
/.0. 218 - 146 Kartaca, Makedonya, Akdeniz zerin-
de Roma egemenlii

ESKI YUNAN. ROMA 1.0.31-


/.S.235 Oktauius (Augustus) mparator
/.0. 12.-9.yzyllar Ege havzasnda karanlk a 284 - 305 Diocletianus Imparator; askeri, idari
1.0. 12.-10.y.yllar Greklerin Bat Anadolu kylarna yer- reform
lemeleri 306 -'37 imparatar 1 Constantinus (saltanat:
1. o. 8. yzyl ehir.;ieuletlerinkurulmas 324-'37)
1.0. 8_ yzyl Grekler Fenike alfabesini benimsiyor- 311 Roma'da hristiyanla kar hogr

lar ; Omiros destanlar kesin biimini iln eden imparator ferman


alyor 378 - 476 Barbar istils
/.0. 8. yzyl Gney talya'da, Sicilya'da Grek ko- 533-'68 Roma Imparatorluk idaresi bir sre
lonileri iin yeniden kuruluyor.
/.0. 7. yzyl Ege, Marmara, Karadeniz. Kuzey Afri- 602 Roma Imparatorluununk
ka, Giiney Fransa kylannda Grek yer-
lemeleri
/.0. 7_ yzyl Etriiskler, italya'da yaayan baz ka DOGU ROMA 1MPARATORLUGU
vimler Helen kltrn, Grek alfabesini
benimsiyorlar; Msr Grek tccarlanna 527-'65 imparotor 1. Iustinianus (Justinian.
kaplarm ayor Jstinyen)
/.0. 7_ yzyl Helen ehir-devletleri arasnda savalar 7. yzyl Ynetim, ekonomi, toplum alanlarnda

Lo_ 7_~. yzyl Ekonomi bakmndan ileri ehir<levIet deurim; tara ynetiminin askerileti

lerinde monarilerin, aristokrasilerin rilmesi


yerine diktatrlklerin kurulmas 610-'41 Imparator Heraclius
L. 6. yzyl Yunan 'da diktatrlklerin yerini mlk 626 Auarlar'm Istanbul'u kuatmalar
sahiplerinin oligarileri geiyor; Sicil 674-78 Araplar'n Istanbul'u kuatmalar
ya'da diktatrlkler balyor 717-'41 Imparator III. Leo
1.0. 6. yzyl Helen bilim ue felsefesinin balangc 717-'18 Araplar'n Istanbul\' ikinci kuatmalan
Lo. 620 - 550 Miletus 'lu ThaJes 741-74 Imparatar V. Constantinus
/.0_ 570 - 490 Sisam 'l Pthagoras 809 - 904 Bulgar Hanl Balkan Yarmadas'nn

1.0. 480 - 479 Akaman (Pers) imparatoru Hayara ieriZerine doru yaylyor

(Xerxes) Yunan Yarmadas'na istila 863 Bir yl sren sauata Dou Roma Arap-
hareketi lar 2erinde stnlk kazanmaya ba
1.0.478 Pers.-Atina Sava lyor

/.0_ 469 - 399 Atina'l Sokrates i O. yzyl Bizans grsel sanatlarnda Helen iislu-
/.0_ 461 Atina 'da demokrasi bunun yeniden douu

/.0.459 - 449 Atina bir yandan Perslerle, bir yandan 926 - 1046 Dou Roma Imparatorluu Islam top-
Sparta ile savata raklarma doBru ilerliyor

558
967 - 1018 Byk BulgarRomo Sava 717-'18 Istanbul'u alma giriimleri baarszlk
1018 Bulgaristan 'm Dou Roma Imparator- la sonu/anyor.
luu snrlar iine alm 710-'12 lber Yarmadas alnyor
1042-'51 Dou Roma altn parasnn deeri 711 Araplar Hindistan a kadar yaylyorlar,
dyor; mali bunalm Sind'i alyorlar
1071 Seluhlu Trkleri tmparator Romanos 732 Galya 'y alma giriimi baarlSlzla u
Diogenes'in ordularn yeniyorlar, AnCl- ruyor
dolu 'l1un ieri/erine doru ilerliyorlar 739-'41 Ceyhun-Seyhun havzasnn kesin
1204 Venedik, Fransz Hal/ar' Istanbul'u olarak Araplar'a geii
alyor; Dou Roma mparatorluu biri 750 -1258 A bbasi Halifelii
Latin, biri Grek olmak zere iki ayr 750 Abbasiler Iber Yarmadas'nda egemen-
devlete bnyor. lik kuramyorlar
Osmanl Trk/eri Gelibolu 'yu alarak 756-1031 lber Yarmadas'nda gmen Emevi
1353
Avrupa topraklarna ilk admlarn at devleti
yorlar 788 -1258 Afrika'da, Asya'da Abbasi egemenlii
1361 Trkler Edirne'yi alyorlar nin yava yava k
1371-'93 Trkler Svbistan ', Bulgaristan', alyor 1016-'90 Ispanya 'daki Emevi topraklarndasiya-
lar sal birliin zlmesi
1453 Trkler IstanbuZ'u alyorlar. 1090 - 1235 Once Murabiler, sonra Mivahhid/er Af-
rika'dan gelerek lspanya'daki Jslm
egemenliini yeniden kuruyor/ar

1169-1250 Msr'da Eyyubi Devleti; Hallar'm


ISLAM UYGARLlG
pskrtlmesi
570 - 632 Muhammed, slamiyet'in kurucusu 16.-17.y.yIlar Islam dnyasnn byk ksm im
622 Muhammed 'in Mehke 'den Medine 'ye paratorlukta toplanyor: Osmanl, Sa-
g edii (Hieret); Medine 'de Islam fevi, Hint-Trk
devletinin kuruluu 1502 - 1895 Rusya Volga havzas, Siberya, Krm,
Mekke 'nin Muhammed'e teslim oluu Bat Trkistan Mslmanlarn egemen-
630
632-'61 Ilk drt Halife lii altna alyor.

633-'37 Irak'n alm 1529,


633-'41 Suriye, FilistinBih aln 1682-'83 Trkler'in baarszlkla sonulanan Bi
639-'41 Mezopotamya ile Msr'm aln rinci, Ikinci Viyana kuatmalar
642-'51 Iran 'n aln 1707 HintTrk Imparatorluu kmeye
647-'98 Kuzeybat Afrika 'nn aln! balyor

653 Ermeniler'in, Grcler'in teslim oluu 1722 Safevi Imparatorluununk


661 - 750 Emevi Halifelii (Bakent am) 1774 Mslman deuletler laik Bat uygar-
661-'71 Dou Horasan 'n aln ln benimsemeye balyorlr.

674-78, 1911-'18 Osmanl Imparatorluu'nun k

1919-'23 Trkiye Cumhuriyeti 'nin kuruluu

1924 Halifeliin kaldrl

559
METINLE ILGiLI NOTLAR 6- Eric Hobsbawm, "Industry and empire", Londra,
IVeidenfeld and Nicolson. 1968. s. 2l.
7- Sparta'nn tek denizan kolonisi Tarentum'du. Taren-
BLM tum 'un kuruluunun da istisnai bir tedbir oldu~u anlal
yor.
1 TARIHLE ILGILI DNCELERIN GRECELIC!: 8- Bkz. M.P. Nilsson, "Die. Grundlagen des spartanischen
1- Greke metin; E. Dieh, "Anthologia Lyrica" Leipzig, Lebens, "Klio" xii, 1912.
Teubner, 1922, I, 58-9. 9- Thucydides II, 4l.
2- Bir .btn olarak Bat Dnyas iin bu nceki a~n ka 10- Bkz. aa~da, IV Blm, 23. para, s. 173.
pan ondokuzuncu yzyln nc eyrei~'inin $onuyla
yaklakolarak denk dm saylabilir. Kara A=pa'snda 3 BAZI TERiMLERiN TANMLAR
ve Amerika'da yaayanlar (gerek Birleik Devletler, gerekse 1- F.A. Hayek, "Tbe Counter-Revolution of Selence"
Kanada'da) ondokuzuncu yzyln altmlar ve yetmilerini Londra, Alien and Unwin, 1952, s_ 34.
ortak uygarl~mz iinde bir a~dan tekine gei dne 2- Belki de incil'deki, Hristiyan Kilisesi yelerinin sa'nn
mi olarak grmeye almlardr. bedeninin organlanna benzetildi~i szlerden tremitir.
3- Bu konuda, Bkz. W. Dilthey, "Gesammelte Sehriften" (me~in, Kor. vi. 15; Efes. v. 30).

Leipzig ve Berlin, Teubner, 1927, VII. 3- P. Bagby, "Culture and History" Londra, Longmans,
4- Dikkat edilecek bir nokta, birok tarihi hiilii bu reji- 1958, s. 84 ve 95.
me boyu~ e~erken, a~da fizik bilimi alannda nde gelen 4- Bagby (Bkz. not 3), s. 124.
dnrlerden o~unu. endstriyel sistemin verimli ve ye- 5- A.L. Koeber, "The Nature of Culture", Chicago,
terli bir aratrma yntemi gibi gnd~ inceleme aa University Press, 1952, s. 104.
masn oktan geride brakm olmalandr. 6- Bagby (Bkz. not 3), s. 162-3.
5- "Yerleme"yi Franszca "constater" fiilinin znel an- 7- H. Frankfort'un Childe eletirisi; "The Birth of Civi-
lamnda kullanyoruz. Hzation in the Near East:', Londra, Williams anq Norgate,
6- Bkz. Eduard Meyer, "Der Gang der alten Geschihte", 1951, S. 57-8 ve s. 57, d.n. 2.
''Kleine Sclrlften", H. Nierneyer, 1910! 8- R. Redfield, "The Primitive World and ils Transforma-
7- Bugnn fiziksel bilimler alanndaki ncmeri byle bir tions." Ithaca N.Y., Come University Press, 1953, uygar-
eyi belki kendilerinden nceki "klasik" bilginlerin 'labo- lkla ehirlerin douunu zdeIiyor; nedeni, "ynetici
ratorium "lan iin geerli sayacak, ama belki de hakl ola sekinler", "okumu rahip" ve "uzmanlam zenaat"nn

rak, kendi almalannm "klasik" ilkelere gre, ya da ilk olarak ehirlerde ortaya kmalan (s. 30).
"klasik" geleneklerin glgesinde yapld~ma l1<eyle kar 9- Frankfort (Bkz. not 7), s. 7-8.
kacaklardr. 10- A.N. Whitehead, "Adventure .of Ideas" Cambridge,
8- Bkz. Bergson, "Fonction Primordiale de I'Intelligence", University Press, 1933, S. 13-14..
"Evolution Creatrice" 24 .bask, Paris, Alean, 1921 ,s.164-79. 11- Christopher Dawson, "The DynamicsofWorld History",
Buradan anlald~ma gre Turgut, Bergson 'a yol amtr. Londra, Sheed and Ward, 1957, s_ 4L.
9- Bergson (bkz. not 8), zellikle 3. blm. 12- Bat heykelinin kendine zg olabilmesi iin Rnesars~
10- Camiile Jullian, "De la Gaule a la France" Paris, ncesi olmas gerekir. Rnesans srasnda Bat tarafndan
Hachette, 1922. Helenizm'in grsel sanat slubunun kabul edilmesinden n
11- Jullian (Bkz. not 10) 2. blm, s. 62, ''L 'Epoque ce gelmelidir.
des Agricolteurs" 13- A.L. Kroeber, "Style ahd Civilizations" Ithaca N.Y.
ComelI University Press, 1957, S. 2-3 ve ii5-6. '
2 TARiHiiNCELEMENiN ALANI 14- Kroeber (Bkz. not 5), s. 40.2.
1- Bkz. aa~da, Blm XI, para 53, s. 486-7_ 15- Kroeber (Bkz. not 5), s. 403.
2- Vergilius, "Eeloga" I, 66: "Ve Britonlar dnyann her 16- Kroeber (Bkz. not 5), s. 150.
yerinden tamamen kopuk." 17- Bagby (Bkz. not 3), s. 108.
3- Yani, "ikinci bir dnya"; bkz. KA. Freeman, "Histori- 18- Bagby (Bkz. not 3), 108-9.
cal &says", drdnc dizi, Londra, Macroillan, 1891, ix, 19- Frankfort (Bkz. not 7), s. 16.
"Alter Orbis". 20- Bagby (Bkz. not 3), s.109.
4- Marc Bloch, "Feudal Society" Londra, Routledge and
Kegan Paul, 1961, S. 181-9. 4 iNSANLICIN BANDAN GEEN OLAYLARN
5- IV. Henri V~ Richelieu stne bir konferansta, '1..ectures GENiLEMESiNE iNCELENMESi GERECi
on Modern History" Londra, MacmilIan, 1906. 1- M.R. Cohen, 'The Meaning of Human History", La

561
Salle, Open Court Publishing Company, 1947, s. 210. rindeki vadi tabanlan sulamayla egemenlik altna alnd

2- J. Needham. "Seence and CiviHzation in China. Camb- Klasik aa gei, ilginin, teknolojik insangcn kullan
ridge, University Press, 1954., ll, 336; ve Levi-Strauss. mak iin toplumsal ve politik giriime kaymasyla birliktr

"The Savage Mind, Londra, Weidenfeld and Nicolson, 1966. yrd. (W.C. Bennett ve J.B. Bird, "Andean Culture His
3- Baka birok ada gzlemci arasnda Jan Romein, tory. Amerikan Doa Tarihi Mzesi Elkitab Dizisi, no.
gnmzde sorunun, "ya tek bir dnya, ya da yokluk" ol 15, New York, 1949, s. 1812; WC.Bennett. "A Reappraisal
duunu belirtiyor (M.F. A. Montagu, (editr), "Toynbee of Peruvian Archaeology" (Bkz. not. 13),
and History", Boston, Porter Sargent, 1956, S. 350). 17-Childe (Bkz. not 15), s.120-2.
4- Polybius da "&oumenieak History, I, 4.de bunu syl- 18- Msr'da btn toprak insanda cisimlemi tek bir tan-
yor: "Dnyadaki btn olaylann tek bir ynde ilerlemesi ve nnn, Firavunun mlkiyetindeydj.
tek bir hedefe doru srklenmesi raslants bugnk an 19- Braidwood (Bkz. not 8), s. 37. Kr. s. 39 ile s. 35;
oa~anst bir zelli~idir. Bu eserin amac da bunu gste 25. resim.
recektir. " 20- Childe (Bkz. not. 5), s. 7980.
5- Coulbom, "Phylon,1940, ayn basm, s. 62. 21- R. Redfield, "The Primitive World and its Transfor
6- "Die Erkenntnis der Geschihte der Menschheit sein": mations, " Ithaca N.Y. Comeli University Press, 1953, S.6.
Ranke'nin 1860'larda yazd bir para, Ranke'nin 'Welt- 22- Childe (Bkz. not 51, S. 80.
geschihte"sinin dokuzuncu ksm, ikinci blmne A.
Dove'n yazd nszde, .. xiii~i. Leipzig, Duneker and 6 UYGARLKLARN KARLKL NCELENMES
Humbolt, 1881-8. Burada anlan para, s. xv-xvi. 1- Bu belirgin, temel sz syleyen H.E. Barnes, "An
7- &erimi eletiren J. Romein, dnya birliinin imdi Introduction to the History of Sociology, Chicago, Uni
kurulmakta olduu dncemde beni hakl buluyor. Ro versity Press, 1948, s. 732.
mein 'e gre dnya birlii teknisyenler tarafndan yaratl 2- G. Buchdahl, "The Australasian Journal of Philosophy ",
mtr; imdi bu teknolojik birlii yaratclk dzeyine Aralk 1956.

ykseltmemiz gerekiyor. "Toynbee and History" (Bkz. 3- Ben de Bagby ile ayn fikirdeyim: "ernamz tarihin
not 3), s, 350). edimli olgularna uygulayp verdii sonular grdkten son
ra doru olup olmadm yarglayabiliriz." "Culture and
5 GE TOPLUMLAR History," Londra, Longmans, 1958, s. 202.
1- Bkz. aada, iV. Blm, 20. para, s. 155.
2- Jacquetta Hawkes ve Sir Leonard Woolley, "History 7 HELEN VE N MODELLER
of Mankind", Londra, Allen and Unwin, 1963, i, s. 3634. 1- M.R. Cohen, ''The Meaning of Human History", La
3- Hawkes ve Woolley (Bkz. not 2), s. 414. Salle, Open eourt Publisbing Company, 1947, s. 114.
4- Hawkes and Woolley (Bkz. not 2), s. 466. 2- Gemiteki Msr uzmanlan bu grteydiler.
5- V,G. Childe, 'What Happened in History" Harmonds 3- T.A. Sumberg, "dinlerin her yerde akraba uygarlklann
worth, Penguin, 1942, s. 70. lm ve doumlanmn halkalar olup olmadn" soruyor.
6- Hawkes and Woolley (Bkz. not 2), s. 597. "Social Research" Eyll 1947, s. 267-84.
7- Hawkes and Woolley (Bkz. not 2), s. 419. 4- in tarihi, kendi bana, dzeltilmi modeli kurmak iin
8- R.J.Braidwood, "The Near East and the Foundations gerekli btn verileri salyor.

of Civilization", Eugene, Oregon State System of Higher 5- H. Frankfort'un gsterdii gibi, Msr tarihini Bat ve
Education, 1952, s. 16. Helen gzyle grrse k, gerekte, olduu gibi greme-
9- Braidwood (Bkz. not 8), s. 5. yiz. "The Birth of Civilization in the Near East", Londra,
10- F. Borkenau, "Merkur"da, Temmuz 1949, s. 629. Williams and Norgate, 1951, s. 2731.
11- Braidwood (Bkz. not 8), s. 42. 6- K.W. Erdmann bu istisnai durumun altn iziyor.
12- Braidwood (Bkz. not 8), s. 5-6 ve 42. "Archiy !iir Kulturgeschihte", 1951, s. 174-250, 224-5.ci
13- Borkenau (Bkz. not 8), s. 631. Peru 'da da teknolojik sayfalar,
ilerlemenin oluum aina zg bir karakteristik olmas dik- 7- Bu iktisadi devrime yol aan ilerleme teknoloji deil,
kate deer (W.C. Bennett, "A Reappraisal of Peruvian politika dzeyinde olmutu (Bkz. yukanda, 5. blm,
Archaeology", ''Memoirs of the Society for American s.4852).
Archaeology"de s. 6, Menasha Wisc., 1948, s. 121-2). 8- E.A. Thompson "A Roman Reformer and Inventer: De
14- Borkenau (Bkz. not 10), s. 630. Rebus Bellicis", Orlord, Clarendon Press, 1952.
15- V.G. Childe, ''Man Makes Himself" Londra, Watts,
1936, s. 122. 8 YAHUDI MODELI
16- And Dnyasnda da, Oluum andan, Peru sahille 1- Bu dnemde kral aileleri ile ileri gelenlerin sonradan Ya

562
hudi olmu kimseler olduu devletler vard. Adiabene Kral- byk ksm arkeolojiktir. Arkeolojik kantlar bu iki uygar-
l ile Hazar imparatorluu gibi. lkiindeki mahalli kltrleri ve her birinin tarihinde farkl
2- Cezalandrlma itkisi aada, IL Blm 16_ parada aamalar ayrdetmemizi salyor.

tartlyor. 19- Aa Dice-frat havzasnn kendine zg uygarl

3- Lbnanllara gelince, 1861'de, sonradan 1920'de nn Babil egemenliindeki son evresi bile esinlendii

Lbnan Cumhuriyeti olacak zerk Lbnan vilayetinin kaynaklar bakmndan Smerlere balyd. Asurbanipal'in
kitaplt, Smer dilinde metin ve szlklerle doluydu.
kurulmasndan beri bu yalnz fiilen deil, hukuken de byle
olmutur. 20- Bu yalnz "Minos" toplumunu deil, Ege Uygarl

4- Bugnk dnya apnda Lbnan diasporas 1861 nce- nn kara Avrupasnda,


Yunanistan'daki "Helladik" kolunu
sinden yani, Lbnan halknn kendi devletine sahip olduu ve ayn zamanda hem "Minos", hem de "Helladik" uygar-
dnemden balar. lklarn son "Miken" evresini de kapsamna alr.

5- rlandallar yurtlarndan dar uralan eylerden biri 21- Onyedinci yzyln son onyllarndan beri Bat Uygar-
de buydu_ Yalnz, iskolarla Lbnanllarn tersine, Irlanda- l
ile yakn ilikilere giren uygarlklar yalnzca Afrika Uy-
Ilar politik bask yznden de kamlard. garhklan deildir. Bunlar Bat 'nn. Ilakrabas" olmaktan
6- R. Redfield, "The Primitive World and its Transforma- ok "uydu"su olarak grmek doru olur.
tions", Ithaca N.Y., ComeU University Press, 1953, s. 49. 22- Bugn Birleik Devletler'in gneybats olan toprak-
larda Kolomb-ncesi bir uygarlk.
9 UYGARLKLARN GZDEN GEiRiLMESI 23- imdi Ekvator ve Kolombiya olan yerler.
1- Afrika tarihinde rakip birlik ve eitlilik iddialar atr. 24- imdi kuzey ili ile kuzeybat Arjantin olan toprak-
2- Bkz. P.L. Shinnie, "The African lron Age", Oxford, larda.
Clarendon Press, 197I. 25- Elam bugnk Irak 'ta Dicle ile Frat nehirlerinin aa
3- Bkz. P.L. Shinnie, "Meroe" Londra, Thames and Hud- havzasnda birleen bugnk ran 'n Markeh ve Kann nehir
son, 1967, s. 165-9. lerinin oluturduu havzadr.

4- Bkz. ;).S. Trimingham, 'The Influence of Islam upon 26- Bu kitapta "Hitit" adyla anlan uygarlk, Ege, And,
Africa", Londra, Longmans, 1968. Orta Amerika Uygarlklar gibi corafi bir adla anlsa daha
5- Bkz. J.S. Trimingham, "Islam in West Africa", Oxford, iyi betimlenebilirdi. Bu uygarln alan Kk Asya'dr

Clarendon Press, 1959; "A History of Islam in West Africa" (bugnk Trkiye.)
Oxford, University of Glasgow Press, 1962; ''Islam in East 27- Urartu. Bu lkenin ad Ar (Ararat) dann adnda
Africa ", Oxford, Clarendon Press, 1964. Mlii yayor.
6- Bkz. J. Desmond Clark, "The Prehistory of Africa" 28- Merovit Uygarlnn alan Nil'in Birinci avlan 'ndan
Londra, Thames and Hudson, 1970, s. 219-22. belki Altnc avlan'na kadar olan araziyi kapsyordu.

7- Bkz. Lucy Mair, "Primitive Government", Hannonds- 29- Bu, L. son binylda talya'ya gelen gmen Etrsk-
worth, Penguin, 1962, s. 9. lerle daha nce talya'ya yerlemi olan halklarn ortak uy-
S- Bkz. yukarda, L Blm, 3. para, s. 43-44. garl olacaktr.

9- Bkz. Brian Fagan; "Southem Africa during the lron 30- Mahayana Budizm 'in Tibet'teki biimini kabul eden
Age" Londra, Thames and Hudson, 1965. Moolve Kalmuklar da dahiL.
10- Bkz. Davidson (not 1), s. 35-6. 31- Bkz. aada, II. Blm, 17. para.
11- Bkz. yukarda, 3. para, s. 44.
12- Bkz. C. DaryU Forde "African Worlds: Studies in the
Cosmological Ideas and Social Values of African Peoples", BLM il
Londra, Oxford University Press, 1954.
13- Bkz. Davidson (not 1), s. 54-67 ve s. 137-42. 10 UYGARLKLARNDOGUUNUNTABIAT

14- 'Meydan okuma ve tepki" konusu iin, Bkz. II. B- 1- Bu incelemede, "mimesis" kelimesi, ngilizce "taklit"
lm, 13. para, s. 97. kelimesinin armlar arasnda olan "bilinsiz kopyac

15- Bkz. aada, III. Blm, 18. para. lk" anlamndan kanmak iin kullanlmtr. Buradaki kul-
16- Bkz. Davidson (not 1), s. 235-43. lanmyla mimesis, "nyargsz" toplumsal taklit anlamna

17- Uygarln evrensel-ncesi-devlet evresi (byle bir evre gelmektedir.


var denebilirse -ama ok zaman olduunu gryoruz) 2- Mimesisin tarihi nemini David Huma anIanu ve "Of
evrenseldevlet evresinden ayrdedilmitir. Bu nedenle, National Characters" adl eserinin bir blmnde belirtmi
evrensel-devlet evresinin, orijinal evrensel devletin btn ti: "nsan zihninin ok takliti bir yaps vardr; bir grup
aamalanm iine ald varsaylmtr. insan uzun sre bir arada bUununca, davranlannn birbi-
18- Orta Amerika ve And Uygarlklan zerine bilgimizin rine benzememesi ve erdemlerinin yansra kusurlarnn da
birbirlerine bulamamas mmkn degildir." 4- rnegin, "Odysseia" XI'deki katalog. Bu blm He-
2- Walter Bagehot, "Physics and Politics, Londra, Kegan siod'un kayp "Ehoiai"sinin olduka yetkin bir rnei
Paul, 1894, s, 27 ve 35. olabilir.
4- Bu konu iin, Bkz. Bagehot (not 3), s. 42. 5- "Mephistopheles": "Von Zeit zu Zeit seh" ich den
5-Tacitus, "Agricola" 45. Alten gem" (Faust, d. 350).
6- Mezamir, cvii, 10. 6- "Faust, d. 249-50: "Anlayn tesinde yce olan Tan
7- J.C. Smuts, "Tbe League of Nations: A Practical Sugges r 'nn eserleri balangta olduklar kadar grkemlidir."
tion" Londra, Hodder and Stoughton, 1918, s.71. 7- Eyb i. 1-5.
B- Herbert Spencer, "First Principles." 8- Matta xiii. 24-30.
~- Pierre Teilhard de Chardin, "The Phenomenon of Man lt,
9- O.W. F. Hegel, "Phanomenologie d.. Geistes."
10- "Oeuvres de SaintSimon et d'Enfantin" Paris, Leroux,
Londra, COllins, 1959, s. 164.
10- "Faust", d. 3403: "Insan etkinligi kolayca uykuya
1977,XLl,86-7, 1702,177,179,205.
dalabilir, snrsz dinenmeye yatkndr nk; onun iin
11- William Blake, "The Marriage of Heaven and HeU".
bir arkada veriyorum ona, kantrsn, i karsn ve ey
12- Sralar her zaman byle sylenir: lIkin dural durum,
tanca da olsa, yaratsm diye."
Yn; sonra dinamik etkinlik, Yang.
11- "Faust" d. 1338-44: "Benim her zaman yadsyan ruh!
13- Johann Wolfgang von Goethe, "Faust", d. 12104-11: Benim hakl olan; nk ste kan her eyalta dmeye
"Geici olan her ey bir imgedir yalnzca; kusurlu olan ba- layktr. "
andr burada; dile gelemeyen yerine getirilir; kadnln 12- "Faust", d. 11575-6: "zgrlk ve hayat kazanan on-
ebedi ruhu bizi ileri iter." lan her gn kazanmak zorunda olandtr."
14- Goethe, "Faust" d. 501-9: "Hayatn selinde, eylemin 13- "Faust" d. 249-50. Yukarda, not 6'da verilmiti.
kasrgasnda,
inip kyorum, salmyann; bjr oraya, bir 14- 2 Kor. iii. 18.
buraya! Doum ve mezar bir sonsuz deniz, bir git-gel rg, 15- 2. Koi. iii. 17.
l Il bir hayat_ Byle alyorum zanann kkreyen do- 16- "Faust", 6. 1566-9: "Ggsmde oturan Tanr i varl
m en derininden uyarabilir; iimdeki btn glere o
kuma tezgahnda, Tann iin canl bir giyim lyorum."
egemendir; ama, darda hi bir eyi kprdatamyor."
17- "Matta xiii. 27 30
11 DOCU NED ENl: IRK MI'? 18- Evripides, "Hippolytos", eviren Gilbert Murray,
1- Bkz. aagda, IX. blm, 49. para, s. 434-6. Londra, AUen and Unwin, 1902.
2- spanyol ve Portekiz ynetimindeki Afrika ve Latin 19- Murray (Bkz. not. 18),
Amerika lkelerinde beyaz olmayan halklann durumlar, 20- V. Grnbech, "The Culture of the Teutons", Londra,
daha nce Britanya veya Amerika ynetim.inde olan beyaz Oxford University Press, 1931, II. Blm, s. 302.
olmayan halklarn durumundan daha iyi degiidi. 21- "Faust" d. 312-17.
22- "Faust"
12 EVRE Mi? 23- "Bkz. yukarda, 10. para, s. 86.
1- "Atmosferin, Suyun ve evrenin etkileri. 13. blm. 24- 'Talihin gelecekte ters dnecegi "o senin ban bere-
2- "Herodotus, II, 33. leyecek ve sen onun topuunu bereleyeceksin" szyle
karanlk bir biimde ima ediliyor.
3- I Kor. xlii. 2.
25- "Luka xxii. 53.
4- O.H.K. Spate, "The Gographical Journal", Aralk 1952,
26- Yuhanna xix. ll.
s.419. 27- R. Steuart, "The Inward Vision" Londra, Longrnaos,
5- "The Social Seiences in Historical Study." New York, 1930, s. 62-3. Ayn dogrunun, ok benzer bir dille, agda
Social Seience Researeh Council, 1954, s. 119. psikoloji asndan dile getirilii C.G. Jung'da grlr:
"Modem Man in Search of a Soul". Londra, Kegan Paul,
13 MEYDAN OKUMA VE TEPK! 1933, s. 274-5.
1- Bkz. yukarda, i. Blm, i. para, s. 34. 28- "Faust" "Sana, burada da, zgllgn yalnz gsteri-
2- Bu blmn ilk eklini yazdgm 1931'de '.'meydan oku- sini baglyorum."
ma ve tepki" deyimini kendibuluum sanyordum; Oniki yl 29- "Faust" Yukarda, not 10'da verilmiti.
sonra Robert Browning'in "Master Hugues of Saxe-Gotha" 30- "Faust" "Her zaman kty isteyen, ber zaman iyiye
alan o gcn bir paras."
iirinin drdnc ktasnda bu szle karlatm: "Gidin
31- "Faust" "Senin gibilerden hi nefret etmedim. Yads
meydan okuyun, tek tepki a1mazsnlZ_ Kilise azizleri dner
yan tm ruhlar iinde, en az tiksindigim a1ak olandr."
dururlar!"
32- "Faust".
3- A. Lovell, "The Individiual and the Universe: B.B.C. 33- "Faust", "Kaan ana "Dur gitme! ok gzelsin!"
Reitb !.ectures 1958." Londra, Oxford University Press, demek istiyorum. Bu yce mutlulugun bekleyii iinde,
1959, s. 23-4. en yksek an imdi yayorum."

564
34- "Grnbeeh (Bkz. not 20), II. Blm, s. 331-2. stne Hrik bir meditasyon gibidir.
35- afaktan nce Yakub'a musaHat olan ve bunu yap- 73- Eyb xl. 3-5 ve xlii. 2-6.
makla kendi sonunu kt etmek iin zellikle uraan, 74- "Faust", dize.4405-612.
Suriye mitindeki esrarengiz varlk -insan, melek, zebani ya 75- "Faust" dize 11384-510.
da Tanr- motifi budur. 76- "Faust", dize 4601-12.
36- Bundan u sonu kar ki, eytan iini bilseydi bunun 77- Grnbech (Bkz. not 20), II. Blm, s. 302-3. Bkz.
ersi olan oyu nu oynard. VergiHus, "Eeloga" IV.
37 Ne. cii. 25-7. 78-- Eyb xlii; krI. i. 2-3.
38- "Faust" 510-17 dizeleri. 17447 ile karlatrm. 79- Sleyman'm semesi masaIyla karlatrlabilir
39- laya liii. 3. (1 Kr. iii. 515)
40- Platon, "Respubliea", II, 361 E-362 A. 80- "Faust" dize 243-70.
41- "Faust",dize. 353-417. 81- "Faust" dize 1583-1606.
42- "Faust", dize 418-517. 82- "Faust" dize 11866-89.
43- Eyb iii. 83- "Faust" dize 12106-9; i. Blm, 10. para, s. 89'da
44- "Faust", dize 4594. verilmiti.
45- "Faust", dize 2607-8. 84- "Peter Profundis, "Faust"da, dize 11872-3: "Bylece
46- "Faust", dize 3376-413: "Huzurum kat, Kalbim var olan her eyi biimlendiren ve yaatan bu hereye kadir
krk;Bir daha yok bana huzur, Asla!" sevgidir. "
47- "Yetersiz eterle ameliyat edilmi bir kadnn d, 85- Aeskhilos, "Agamemnon", 186-7.
anlatan William James, ''The Varieties of Religious Ex 86- Matta vii. 14.
perience", Londra, Langmans, 1922, s. 3923. 87- Prometheus 'un Helenistik hikayesinde iki hizmet uz-
48- Matta iii. 13-14 ve iv. ll; Markus i. 9-13; Luka iii. latrlamaz, kahraman, Tann'ya karn nsan'a hizmet etti
222 ve iv. 1-13. i iin cezalandrlr.
49- sa ile havarllerinin iddete kar oluu, bunun da 88- Eyb xlii. 7-LO.
Theudas ya da Galileli Yahuda gibilerinin domadan len 89- "Faust" dize 12069-111.
kurtane hareketlerinin militan tavrndan kesin fark, Ga- 90- Matta xvi. 248; Markus viii. 348; Luka ix, 23-7.
maliel'in dikkatinden kamad. 91- Yuhanna xii. 32.
50- Eyb iii. 92- Robert Turgot, "Plan de Deux Discours sur I'Histoire
51- "Faust" dize 418-521. Universelle", "Devres de Turgot" Paris, GuiUaumin, 1844,
52- "Faust", dize 602807. 11,647.
53- "Faust", dize 1224-37. 93- i Kor. xv. 57.
54- "Faust", dize 1583-1606.
55- "Faust", dize 1607-26. 14 USTUNLEMENIN ETINLlCI
56- "Faust", dize 1628-8. 1- P.E. Newberry, "Egypt as a Field for Anthropologiea!
57- "Grnbeeh (Bkz. not 20), II. Blm, s. 302. Researeh ", "Report of the ninety-first meeting of the
58- ''Ho epi krokou bios" (Bkz. Platon, Leges, 713C-D) British- Association. Londra, Murray, s. 176.
Burada mit, filozofun toplumsal teorisini aydnlatmak iin 2- Newberry (not 1), s. 176.
kullanlyor. 3- Bu itiraz sekin bir corafyac olan O.H.K. Spate yap-
59- Kabil ile Habil'in hikayesine (Tek. iv. 115) bir ek mtr.
olarak verilen (Tek. iv. 16-24) Kabil ile soyunun hikayesi 4- S.A. Pakeman, "Ceylon" Londra, Benn, 1964, s. 33-5.
Kabil'i genelolarak, uygarln ve btn uygarlk eserlerinin
atasolarak temsil eder. 15 ELVERSIZ CQ(;RAFI KOULLARN TEVIK
60- Hesiod, 'Works and Days", 289. 1- Herodotus VII, 102.
61- Vergilius, "Goergica" I, 121-4. 2- Platon, "Critias" 1A--(',
62- Origen, "Contra Celsum" iv. 76, xix. 3- Herodotuz IV, 144.
63- Matta xxv. 24. 4- Bkz. Polybius IV, 45.
64- Hesiod, "Works and Days", 174-5. 5- Num. xxxii.
65- Matta xvi. 13-23; Markus viii. 27-33; Luka Lx. 18-22. 6- "Filistinler diyan". Modem "Filistin" adnn Grekesi
66-Mattaxvii. 1012; Markus xi. 11-14. "Palaistine", Arapas' 'Filastin' 'dir.
67- Matta xxvi. 36-46; Markus xiv. 32-42; Luka xxii.
39-46. KrI. Yuhanna xii. 23-8. 16 EZIYETLERIN TEVIKI
68- Matta "",12. 1- Deyimi bulan J. O'SuUivan, "U.S. Magazine and Demoe-
69- Matta xx\ii. 46; Markus xv. 34. ratic Review", 1845, s. 5.
70- Luka xxviii. 46. 2- Kr. xviii. 21.
71- Yuhanna xix. 30. 3- "Reaya"nm kelime anlam "srii"dr. Padiah da bu
72- Rom. vii. 24-5. vii ve viii. blmlerin tamam bu tema srnn oban oluyordu. Bu deyim yalnz Mslman olma

565
yan uYl1!klar iin kullanlmyordu. Anadolu 'daki Mslman Paul, 1928, s. 52 ve sonras.
kyller de, Istanbul'daki Hristiyan tccar ve din adamlan 4- Pierre Teilhard de Chardin, ''The Phenomenon of Man"
da "Reaya" (raiyye) diye adlandr~yonlu. Londra, Collins, 1959, s. 28590 ve 308-10.
4- Bkz. yukanda, i. Blm, 8. para. 5- P.Maare, "Suns, Myths and Men" Londra, MulIer, 1968,
5- Do~madan len bu Uzak Do~u Hristiyan Uygarl~ s.224.
aa~da, 17. parada daha ayrntl anlatlyor. 6- O. Spengler, "Der Untergang des Abendlandes" Viyana
ve Leipzig, Wilhelm Braunmller, 1918, I, 1523.
17 DOGMADAN LEN UYGARLlKLAR 7- Yukanda, I.Bm, 3. para, s. 43.
1- Bkz. aa~da, IX. Bm, para 47. 8- Spengler (Bkz. not 6), I, s. 1601.
2- Bkz. aa~da, IX. Blm, 47. para, s. 418 ve sonras. 9- "Homo erectus" ile "Homo sapiens" arasndaki trsel
snr genelolarak 500.000 ile 300.000 yl ncesi arasnda
izilnitir.
BLM III 10- Platon, "Respublica", 546AB.
11- Mezamir cvii. 10.
18 BYMENtN DURDURULMASINA RNEKLER 12- Tekrarlanma teorilerini gzden geirmek iin, bkz.
1- Bkz. yukanda, i. blm, 10. para, s. 86. M. Eliade, "Le Mythe de I'Etemel Retour", Paris, Galli
2- Bkz. aa~da, V. Blm, 27. para, s. 2223. manl,1949.
3- Gebeli~in kkenleri iin, Bkz. E.D. Philips, ''The 13- Bkz. G. Caims, ''Philosophies of History", Londra,
Royal Honles", Londra, Thames and Hudson, 1965. Peter Owen, 1963, s. 2631.
4- Bu gr iin, Bkz. R. Pumpelly, "Explorations in 14- Eliade (Bkz. not 12), s. 1312.
Turkestan: Expedition of 1904: Prehistoric Civilizations 15-Platon, "Leges"677A.
of Anau", Washington D.C., Carne~ie !nstitution, 1908. 16- Platon, "Timaeus", 21E23C.
5- Bkz. P.J. Ucko ve G. W. Dimbleby "The Domestication 17- Platon, ''Politicus'' 269C-273E.
of Plants and Animais, Londra, Duckworth, 1967, zellikle 18- Vergilius, "Egloga", IV, 47,34-6.
s. 73100. 19- Marcus Aurelius, "Meditations.', IX, 28.
20- R. Thapar, "A History of !ndia", Harmondsworth,
19 BYMENIN LT Penguin, 1966, s. 161.
1- "Bu mitin analizi iin, Bkz. Il. Blm, 13. para. 21- Matta vi. 7.
2- Gilber! Murray, "Prometheus Bound" Londra, AlIen 22- "F. Nietzsche. "Also sprach Zarathustra." Ingilizce
and Unwin, 1931, s. 8-9. evirisi, 13 2.
3- Murray (Bkz. not 2), 2308. 23- Aristoteles, "Meteorologica" I, 3.
4- Murray (Bkz. not 2); 443-4. 24- Aristoteles, ''Problemata'', xvii. 3.
5- Murray (Bkz. not 2), 2413. 25- Vergilius, "georgica" I, 5012, 5058, 51015.
6- Henri Bergson, "Le Deu Sources de la Morale et de la 26- Alphonse Karr, "Les Guepes", Ocak 1849.
Religion." Paris, Alean, 1932, s. 55. 27- Bkz. yukanda, Il. Blm, 13. para.
7- Bkz. yukanda, ii. Blm, 17. para ve III. Bm, 18. 28- Bkz. yukanda, III. Blm, 19. para, s. 136.
para. 29- M. Griaule ve G. Dieterlen, "The Dogon", ed. C. DaryU
8- Goethe, "Faust" dize 324950: "Itahtan doyuma yu Forde, Londra, Oxfonl University Press, 1954, s. 84.
varlanyonm, ve deymuken, itah anyonm," 30- Horatius, "Carmina" I, 35, 27.
9- "Faust" dize 120945: "Gel, daha yksek ,;emlere k! 31- "Hakimler", v. 20.
Yr! Seni kollayarak izleyecektir."
10- Bergson (Bkz. not 6), s. 188-9. 21 MMESIS1N MEKANIKLIGI
11- Bkz. yukanda, II. Blm, 18. para. 1- Bkz. iii. Blm, 19. para, s. 140.
12- Bkz. aa~da, s. 140. 2- George Meredith, "Modern Love", kta 43.
13- "Bkz. yukanda, i. Blm, 3. para, s. 43. 3- C.F. Volney, "Les Ruines:" Oeuvres Completes, Paris,
14- Bergson (Bkz. not 6), s. 333 ve 73. Didot, 1860. s. 123.
15- Bergson (Bkz. not 6), s 251. 4- Menander, para 540.
5- Ambrose, "Hexameron" I, vii, 31.
6- BasH Davidson, "The Afrieans" Londra, Longmans,
BLM IV 1969,s.147.
7- Bu ~retiyi incelemek iin bkz. IV. Blm, 20. para,
20 DETERMNtZME INANMALI MIY1Z? s. 1545. Volney'nin dersi konusunda, bkz. "Leons dllis
1- "Lucretius, "De Rerum natura" II, 1148-52ve 115774. toire," (not 3).
2- Cyprianus, "Ad Demetrianum" 3. 8- Her iki analiz de, gnn felsefesine kar kmalan bak
3- "Evrenin ISI lm" denen ey; Bkz.. Sir James Jeans, mndan benzeir.
"Eos, or the Wider Aspects of Cosmogony", Londra, Kegan 9-Cyprianus, "Ad Demetrianum", 10.

566
10- Bkz. yukarda, nl. Blm, 19. para. and Unwin, 193.
11- Matta vii. 14. 24- Efes. iv. 18.
12-lbr. xii. . 25- Bkz. yukanda, III. Blm, 18. para.
13- Mattbew Arnold, "Culture and Anarchy", Londra, 26- Ylan 'n rol iin Bkz. yukanda n. Blm, 13. para.
Murray, 1869, s. 13-14. 27-1 Kor. x. 12.
14- Henri Bergson, "Les Deux Sources de la Morale et la 28- Mez. xvi. 18.
Religion, Paris, ACan, 1932, s. 251. 29- Platon, "Leges" 691C.
15- Platon'un mektuplar, no. 7, 341D. 30- Bkz. yukanda, i. Blm, 9. paradaki liste.
16- Bkz. yukanda, 1. Blm, 10. para, s. 35 ve not . 31- Yuhanna iii. 4.
17- Bkz. Bergson (not 14), s. 98-9. 32- Matta xviii. 3.
18- Matta vii. 13.
19- William Wordsworth, ''The Excursi"n" IX. 188-90. 23 ATINA VE VENEDIK: GEC BIR BENLlGE TA-
20- Bergson, mekanikeme pratiinin iki nemli rne~ini PNMA

veriyor: aktrn, roln ~renirken itenlikle yaad~ 1- Bkz. yukanda, i. blm, . para, s. 37-7: Milliyeti1i~in
duygulan, bir gsteri srasmda, yalnzca biimselolarak ye- modern Batl politik sapmasnda rneklenen putperestli~in
niden yaamas; ilkel bir toplulukta, bir zamanlar byy zelIi~i.

yaratan cokuyu artk yeniden retmeyen kalplam by 2- Goethe, "Faust", d. 249; yukanda, II. blm, 13. par
"yasalan"; Bkz. Bergson (not 14), s. 1778. a.da verilmiti.

21- Bkz. yukanda, i. Blm, 10. para, s. 85. 3- Markus xiii. 14. ile Matta xxiv. 15. Krl. Luka xxi. 20.
22- Bkz. yukanda, i. Blm, 10. para, s.89. Incil'deki bu blmler Daniel ix. 27 ve xii. 111 hatrlatmak.
23- Bkz. yukarda, ni. Blm, 19. para, s. 135-6. tadr.

24- Matta xv. 14. 4- Yukanda, III. Blm, 19. para, s. 138-9.
25- Bkz. yukanda, III. Blm, 18. para. 5- Bildi~imiz ekliyle bu sz, Thucydides II, 41'de verilen
26- Bkz. yukarda, i. Blm, 7. para. Perikles'in cenaze treni konumasnda geiyor.
27- Yuhanna xxi. 18. 6- Eyb, xlii. 6.
7- Bkz. Platon, "Leges" IV, 704D, 705B .. Bu blm,
22 ROLLERIN DEGIMESI Thucydides Il.de kaytl olan Perikles'in ceriaze konuma
1- Bkz. Aristoteles, "Poetica" VI, 18. sna kastl bir cevap gibi.
2- Luka iii. 12-13 ve vii. 2930; Matta xxi. 312. 8- Plutarkhos, "Life of Sulla", XLV, 5.
3-laya ix. 1; Matta iv. 15. 9- Bir yanda Akhalarla Arkadyal1ann, br yanda da geri
4- Bkz. Matta xxi. 31. kalan Onbin 'in ahliik anlayndaki, dolaysyla eylemlerin-
5-,Bkz. Luka iv. 16-32. deki farkllk iin, bkz. Ksenofon, "Cyri Anabasis", zellik-
6- Luka viii. 9-14. le Vi. 1-3.
7-Luka x, 25-37. 10- Polybius XVIJI, 14.
8- Matta xxi. 42. 11- ResuL. xvii. 1634.
9- Markus ix. 35 ile Matta xxiii. . 12- talyan kltrnn,-onbeinciyzyln sonlanna do~ru
10-- Luka ix. 48. ok arpc bir ekilde Alplerotesi kltre gre stnle
11- Matta xviii. 3-5 ile Markus ix. 37 ile Luka xviii. 16. mesi bazan talya'da daha nce Latin ve Grek edebiyat-
12- Matta xxi. 16. arnn rnesansna ba~lanr.
13- Kor. i. 279. Tema i Kor. ii'de geniletiliyor; i Kor.
iii'de "bilgelik" ile "budalalk" arasndaki, i. 27-8'deki drt 24 DOGU ROMA !MPARATORLUGU: GEC BIR
antitezin ilki olan "peripeteia" yeniden ele alnp ilerletili KURUMUN PUTLATIRILMASI
yar. 1- Mezopotamya, Suriye ve Msr'da, Imparatorlu~n resmi
14- Herodotus VII, 10. Katolik Hristiyanl~na kar Nasturi ve Manalizit tepkiler.
15- Son zamanlarda Britanyann "gnein batmad~" bir 2- Bkz. aa~da, 26. para, s. 199.
imparatorlua sahip olmakla bbrlenmesi ile karlatnn. 3- Papa II. Gregory'nin, Leo 'nun elimize gememi bir
16- Herodotus i, ni. mektubuna verdi~i cevapta (Mek. xiii) bu terimlerle Leo 'ya
17- Horotius, "Carrnina" I, 3, 3740. hamletti~i iddia. Bkz. A.A. Vasiliev, '1iistoire de L'Empire
18- Lucretius, "De Rerum natura" V. 1222-5. Byzantin", 2 cilt, Paris, Picard, 1932, I, 341.
19- ''Taote ing", bL. 9; eviren: Arthur Waley, "The 4- Bat niversitelerinin grd tevik ve serbestlik, ma-
Way and its Power," Alien and Unwin, 1934. halli dnyevi lord veya mahalli piskoposun de~il de, Papa-
20- laya LL. 12-17. Krl. Obadya 3-4 (Yeremya xlxix. l~n himayesinde olmalanndan ileri geliyordu.
16 'nn yanks). 5- "Conceptionist" inanca kar "Adoptlonist" inancn
21- Valz. ix. 11-12. z sa'nn Tann olarak do~mad~, vaftiz srasnda, Kutsal
22- Luka i. 512'deki "Magnilicat." Ruh kendi tannsal etkin1i~inin insani arac olarak onu kabul
23- "Gilbert Murray, "Prometheus Bound" Londra, Alien etti~inde, insani manevi baan ve erdemleri sayesinde Tan-

567
r 'nm ona Tanr 'nm o~lu adm verdi~i grdr. valyelerle kyller arasndaki toplumsal ilikidir.
6- Bkz. aa~da 26. para, s. 206. 9- Bkz. yukarda, i. Blm, 7. para, s. 56.
7- Yukanda, s. 180. 10- Bkz. yukarda, IV. B.lm, 21. para, s_ 166.
8- Bkz. iii. Blm, 19. para, s. 137. 11- Bkz. yukanda, iii. Blm, 19. para, s. 137-8.
9- 985 'de Ortodoks Hristiyanl~ kabul eden Rusya impa 12- Bkz. yukanda, i. Blm, 7. para, s. 56-7.
ratorluk hkmetinin resmi egemenliini rtk olarak 13- Bkz. A. Bazard, "Exposition de la Doctrine Saint
benimsemiti. Simonienne," paris, Leroux, 1877, XLI, 714.
10- Matta xii. 25 ile Markus iii. 24 ile Luka xi. 17. 14- A. MacIntyre, "Marxism and Christianity", Londra,
Duckworth, 1969, s. 2.
. 25 DAVUT'LA GOLYAT:GEiCi BIR TEKNICE TA- 15- MacIntyre (Bkz. not 14), s. 112.
PNMA 16- Bkz. yukarda, i. Blm, 7. para, s. 56-7.
1- Hikayenin 1 Sam. xvii. 'deki anlatda bakn. 17- "Palingenesia"nm szlk anlam "doumun tekrar
2- Polybius, XXiV, 17. lanmas" demektir.
3- Savan betimlenmesi iin, Ammianus MarceIlinus,
"Res Gestae" XXXi, 1113. . 28 i PROLETARYALAR
4- Bkz. grg tan~ olarak, Falak-d-din Muhammed b;'n 1- Thucydides III, 82.
Aydemir; aktaran Ibn-l-Tiktaka, "Kitab el Fakri" 2- Matta x. 21 ve 34-7; Luka x. 51-3, xiv. 25-7 ve xxi.
5- "a~da bir anlatm iin bkz. Jean, Sire de Joinville, 16-17_
"La Vie de Saint Roi Louis mise en nouveau langage par 3- Thucydides III, 82-3.
Henri Lognon," Paris, s. 878. 4- Yukarda, i. Blm, 7. para, s. 56.
6- "Personne n'a su ni rien oublier, ni rien apprendre." 5- A.B.D. veya Gney Afrikada bugn yaayan "yoksul
Chevalier de Panat Londra, Ocak 1796 tarihli mektubunda beyazlarla benzetilerek bu deyim de kullanlabillr.
byle diyor. 6- Sicilya 'nn Birinci Kle Sava 'nm "haberi yayhnca her
7- Grg tan~ anlatm iin bkz. eyh Abdrrahman EI yerde kle ayaklanmalar patlak verdi. Roma'da yzeDi kii,
Cabarti, "Acaib-l Athar fi't-Taracim va Ekber", 4. Cilt, Attika 'da binden fazla, Deles ve baka yerlerde de gene bir
Kahire, A.H. 1322, iii. ok kii fesat kurdu" (Agyrium 'lu Diodorus, "A Library of
Universal History" xxxv-xxxv.
26 ROMA PAPALC: ZAFER SARHOLUCU 7- Agyrium'lu Diodorus (Bkz. not 6), 2. paragraf 39 ve 13.
1- Bkz. yukarda 24. para. 8- 2 Mak. vi-viii., kitabn geri kalan ksmlarna karlk
. 2- Bu konu iin bkz. yukarda, 24. para, s. 18990. olarak.
3- rlanda'nn ngiltere tarafndan igali Papaln iznini 9- Luka xxii. 36.
nceden almt; nk Papa, IV. Hadrian olmadan nce 10- Luka xxii. 38.
ngiltereli Nicholas Breakspear oldu~unu herhalde unuta 11- Luka xxii. 49-51.
mamt. 13- Matta xvi. 21-6.
4- Bkz. yukarda, 24. para, s. 183-5. 14- Matta --vi. 56.
5- 2 Sam. xii. 14. 15- Matta xxiv. 15-28 ile Markos xiii, 14-23 ile Luka xxi.
6- Edward Gibbon, "The History of the Decline and Fall 20-4.
of the Roman Empire" 16- Aa~da, Vi. ve Vii. blmlerde.
7- Gibbon (Bkz. not 6),.
8- Dan. v. 25-8. 29 DI PROLETARYALAR
9- Ne. vii. 15. 1- Bu olay, aada, IX. blmde incelenecektir.
2- Platon'un ~rencilerinden Herakleides Ponticis kayp
bir eserinin varkalan bir blmnde Roma'y byle anlatr.
BLM V 3- Sain Augustune, "De Civitate Dei" I, 7.
4- Saint Augustine (Bkz. not 3), V, 23.
27 TOPLUMSAL ZLMENiN ZELLICI VE BE-
LlRTLERI 30 RUHTA AYRIMA
1- Bkz. yukarda, i. Blm, 7. para, s. 59. 1- Bkz. yukarda, llL. Blm, 19. para ve LV. Blm, 21.
2- Bkz, yukarda, III. Blm, 18, para, para.
3- Bkz. yukarda, III. Blm, 19. para, s. 136. 2- Marcus Aureius, "Meditationes" IV, .
4- Bkz. yukarda, III. Blm, 19. para, s. 136-7, 3- Marcus Aurelius (Bkz. not 2), LV, 49.
5- "Herodotus i, 32. 4- Marcus Aurelius (Bkz. not 2) LV, 48.
6- Bkz. yukarda, LV. Blm, 21. para, s' 166. 5- Epiktetos, "Dissertationes" I, 16, paragraf15,16 ve 19,21
7- Yukarda, i. blm, 7. parada. 6- Epiktotes (Bkz. not 5), , 5. paragraf 7-11.
8- Bu eitlilik iinde birli~in bir mei!!, Ortaa~ Bat feo- 7- Bkz. yukarda, IV. Blm, 23. para. s. 171.
dal sisteminin, her zaman pratii olmasa da ideali olan, 8- Bkz. aada, 31. para, s. 253.

568
9- Livius LV, 4, paragraf 4. 9- Bkz. yukarda, IV. Blm, 20, para.
10- Livius XXVIII, 28, paragraf . 10- Bkz. Henri Bergson "L 'Evolution Creatrice." Paris,
11- Suetonius, "Nero", , paragraf 2. Alcan, 1921, s. 23958.
12- G. Henzen, "Acta Fratrum Arvalium quae Supersunt" 11- "THe Admonitions of a Prophet", A. Erman, Londra,
Berlin, Reimer, 1874, s. lxxxi. Methuen,1927.
13- Henzen (Bkz. not 12), s. cxv, cxix, cxxvi. 12- Platon, "Politicuk", 272 D6-273 E4.
14- P. Aelius Aristeides, "In Roman" XXVI, paragraf 13- C.N. Cochrane, "Christianity and Classical Culture"
109. Oxford, University Press, 1940, s. 4789.
15- G. Rutilius Namatianus, "De Reditu Suo" I, 11516, 14- "The Encyclop.edia of Islam", Londra, Luzac, 1927,
12334,13746. 11, s.v. kadar.
16- Saint Jerome, "Epistola" XXVII, 12. Aktaran J.P. 15- Bkz. yukarda, III. Blm, 19.para, s. 1378.
Migne, "Patrologia Latina", Paris, 1844-64, XXII, st. 1094. 16- Bkz. yukarda, . Blm, 18. para.
17- Bkz. yukarda, IV. Blm, 24. para, s. 192. 17- Aeskhilos, "Agamemnoi", 1867; alnt olarak ilkin
8- II. Mehmet 'in bu retiyi benimsemesi konusunda, yukanda, II. Blm, 13.para, s. 109.
Bkz. H. nalck, "The Policy of Mehmed LI tovards the 18- Bkz. yukarda, IV. Blm, 21. para, s. 1601.
Greek Population of Istanbul and the Byzantine Muildings
of the City", Dumbarton Oaks Papers, say 23, 24,196970, 31 ZLME OLAYNN YARATTC MEYDAN
s. 22949, s. 233 'de. OKUMA
19- Yukarda, IV. Blm, 24. parada. 1- Yukarda, . Blm, 19, para, s. 1378.
20- Yukarda, II. Blm, 16. para, s. 11920'de. 2- Epiktetos, "Dissertationes" 1,4. parag. 3 ve IV, 4, pa
21- Bkz. Steven Runciman, '-rhe Great Church in Cap r.g. 39.
tivity", Cambridge, University Press, 1966, s. 110; 321. 3- "Upadanasutta" 11, 84, aktaran E.J. Thomas, "The
22- Bkz, D. Obelensky, "The Byzantine Commonwealth History of Buddhist Thought", Londra, Kegan Paul, 1933,
and Eastem Europe 5001493", Londra, Weidenfeld and s.62.
Nicolson, 1971, s, 363. . 4- "Udana", BL. v, aktaran T.C, Humphreys, "Buddhism"
23- Runciman (Bkz. not 21), s. 228. Harmondsworth, Penguin, 1952, s, 127.
24- Grc Kilisesi 1439'da Fyoransa'da temsil edilmiti. 5- "Sutta Nipata", aktaran E. Conze, "Buddhist Scriptu ...s"
Bu tarihlerde uzlamaya varm olabilir. Harmondsworth, Penguin, 1959, s. 79,
25- Runciman (Bkz. not 21), s. 32930. 6- Seneca, "De elementia" Il 6 ve 5.
26- Runciman (Bkz. not 21), s.323; Obolensky (Bkz. not 7- "Robert Browning, "One Word More." xiv.
22), s. 363. 8- "Luka xvii. 20 .
27- Pskov'lu Philotheus, aktaran N, Zernov, "The Russians g- William Blake "Auguries of lnnocence."
and their Church", Londra, 1945, s. 50. 10- Sengts'an, "Sin sin ming" aktaran Cenze (Bkz. not 5),
28- Metin Zernov'da aktarlmtr (Bkz. not 27), s. 71. s.1745.
29- Obolensky (Bkz. not 22), s. 366. 11-Saraha, "Dohakosha" aktaran Conze (Bkz. not 5), s.179 ..
30- Obolensky (Bkz. not 22), s. 365. 12- Yukarda, LV. Blm, 23. para, s. 171.
31- B~lki i.. 9 tarihli yazt; metni aktaran W. Diltenber 13- Yuhanna iii. 1617.
ger, "Orientis Graeci Inscriptiones Selectae", Leipzig, 14- Yuhanna iii. 38.
Hirzel, 1905, , 48-60. 15- Yuhanna iv. 1112.
32- C.N. Cochrane, "Christianity and Classical Culture" 16- Thomas a Kempis, "The Imitation of Christ" II, 12;
Oxford, University Press, 1940, s. 130. ngilizce'ye ~viren Leo Sherley-Proce. Hannondsworth
33- Aelius Aristeides (Bkz. not 14) XXVI, paragraf68-70, Penguin, 1952, s. 878.
34- Bkz. yukarda, V. Blm, 31. para, s. 24950. 17- Bkz, yukarda, V, Blm, 27. para, s. 228.
35- E.Meyer, "Geschichte des Altertums", Stuttgart,
Cotta, 1901, III, 245,
36- Aelius Aristeides (Bkz. not 14) XXVI. paragraf 7984. BlM Vi
37- skenderiyeli Appian, "Studies in Roman History",
nsz. 32 EVRENSEL DEVLET: AMA MI, ARA Mf?
38- Lucretius, "De Rerum Natura" V, 3613. 1- Bkz. yukarda, . Blm, 2. ve 5. para.
39- Lucretius (Bkz. not 38), II, 3037. 2- Bkz. yukarda, i. Blm, 2. para, s. 42.
40- Menander, 540. para; yukarda, IV. Blm, 21. para, 3- Bkz. yukarda, V. Blm, 27. para, s. 224.
s. 160'da verilmiti. 4- Bkz. yukarda, V. Blm, 31. para, s. 250.
41- George Meredith, "Modern Love", kta 43. 5- Bkz. aa~da, s. 2712,
42- Lucretius (Bkz. not 38), III, 9645 ve 96771. 6- TibuUus, "Carmina" II, 5, 234.
7- Vergitius, "Aeneid" I, 278-9.
33 LETKENLICIN VE BARN NIMETLERI 8- VeUeius Paterculus II, 103.

569
13- Matta x. 39 ve xvi. 25; Markus vi. 35; luka ix. 24 ve 14- Bkz. yukarda, V. Blm, 28. para, s. 2323.
xvii. 33; Yuhanna xii. 25. 15-lbr. xii. 6.
14- Robert Browning. "Andrea del Sarto", d. 978.
15- H. Chadwiek, "The Early Chureh", Harmondsworth,
Penguin, 1967, s. 178. BLM v
16- Chadwiek (Bkz. not 15), s. 178.
17- T. Humphreys, "Buddhism" Hannondsworth, Penguin, 42 BARBAR GEMII
1951, s. 1323. 1- Bkz. yukarda, V. Blm, 29. para, s. 234.
18- Humphreys (not 17), s. 160. 2- Bkz. aa~da, IX. Blm, 48 ve 49. paralar.
19- R.C. Zaehner, "Coneordant Discord: The Interdepen 3- Bu keli iktisadi ilikinin aydnlate ve e~leneeli bir
denee of Faiths", Oxford, Clarendon Press, 1970, s. 134. analizi iin bkz. E.A. Thompson, "A History of Attila and
the Huns" Oxford, Clarendon Press, 1948, s. 18497.
40 AYRI TRDEN TOPLUMLAR MI? 4- Owen Lattinore, "Inner Aslan Frontiers of China"
1- Bkz. V. Blm, 27. para. Londra ve New York, Oxford University Press, 1940,
2- Bkz. yukarda, i. Blm, 6. para, s. 52. s. 240 ve 242.
3- Bkz. aa~da, IX. Blm, 47. para. 5- Lattimore (Bkz. not 4), s. 243.
4- Bkz. yukarda, VI. Blm, 34. para, se. 2945. 6- Lattimore (Bkz. not 4), s. 239.
5- Matta x. 56; xv. 218. 7- Lattimore (Bkz. not 4), s. 243-4.
6- Bkz. aa~da, VIII. Blm, 42. para. 8- Priscus, "History of His Own Times", aktaran, L.
7- "Allah" Arap ve Suriye dillerinde Yahudilik ile Hristi Dindarf "Historici Graeci Minores", Berlin ve Leipzig,
yanln tek tannsdr. ncil'in, Hristiyan byklerinin Teubner, 1870, I, 3059.
Greke metinlerinin Suriye diline evrilmesinde, "HoTheos" 9-Thompson (Bkz. not 3), s.I73. ve 172.
terimi yerine .. Allah" denilmitir.
10- Thompson (Bkz. not 3), s. 173. ve 172.
8- Roma ve Sasani varisi olan Arap
imparatorluklarnn 11- Bkz. VI. Blm, 33. para.
devletinin, MUslman olanlarn uluslar ne olursa olsun birin- 12- J. Baldson "Rome:The Story of an Empire", Londra,
ci snf yurtta sayld~ bir islam evrensel devletine dn 'Weidenfeld and 'Nieolson, 1970, s. 225.
mesini izlemek iin, bkz. M.A. Shaban, "The 'Abbasid 13-Tacitus, "Gennania", 5.
Revolutian ", Cambridge, University Press, 1970, "lslamic 14- Tacitus (Bkz. not 13), 45.
History AD 600700" Cambridge, University Press, 1971. 15- Bu Sz Kia Yi 'nin bir denemesindendir. Aktaran O.
9- Bkz.yukarda, V. Blm, 31. para, s. 2512. Franke, "Geschichte des Chinesischen Reiehes", Berlin,
10- Bkz. yukarda, 39. para, s. 32730. de Gruyter, 1930, I, 132-3.
11- Luka xiv. 23. 16- Zesimus, "Historlae" IV, xxxi, paragraf )3.
17- YUkarda, s. 364.De.
41 BIR HAY ALE MI, YOKSA BIR GEREKLICE 18- nsani ilerden bu motifin yeri -Arstoteles "peripeteia"
KAR i TEPKILER M? adn bunun iin bulmutu- yukarda, IV. Blm, 22. par
1- M.Eliade, "Mytbs, Dreams and Mysteries", Londra, ada tartimt.
HarvillPress, 1960,s. 1718. 19- V. Grnbech, ''The Culture of tbe Teutons", Londra,
2- Bkz. yukarda, I. Blm, 5. para, s. 48-52. Oxford University Press, 1931, II. Blm, s. 305.
3- Aeskhilos, "Agamemnon" 186-7, yukarda, II. Blm, 20- George Meredith, ''Modem Love", yukarda, IV. B
13. para, s. 109'da verilmiti. lm, 21. parada verilmiti.
4- Lueretius, "De Rerum Natura" I, 101: ''Dinin (insanla- 21- Gilbert Muray, "The Rise of the Greek Epie", Oxford,
rn yapmasna) yol at~ ktlklerin toplam ylesine
Clarendon Press, 1924, s. 84.
byk ki!" 22- Murray (Bkz not 21), s. 85-7.
5- Bertrand Russell, "Has Religion made Useful Contribu- 23- Pere H. Lammens, S.J., "Etudes sur le regoe du Clife
tions to Civilization": 'Why I am not a Christian", Londra, Omaiyade Mo'iiwia I: ''Melanges de la Faeulte Orientale" II,
Allen and Unwin, 1957, s. 18. Paris, Londra ve Leipzig, 1908, s. 67.
6- R.C. Zaehner, "Coneordant Discord", Oxford, Claren- 24- Lammens (Bkz. not 23), s. 68.
don Press, 1970, s. 22. 25- Lammens (Bkz. not 23), s. 72 ve 79.
7- Yukarda, 40. para, s. 341'de.
8- Bkz. yukarda, IV. Blm, 20. para, s. 155. 43 IMGE VE GEREKLIK
9- Sz Peter Berger'in; Bkz. "A Rumour of Angels", AlIen - Procepius, "A History of the Wars of Justinian lt, IV, 9.
Lane,1970. 2- Homeros, "Odysseia", I, 467.
100John Milton, "Paradise Lost" IV, d.ll0. 3- Hesiod, 'Works and Days", 143-55.
11- "De Rerum Natura", V, 195-227. 4- Hesiod (Bkz. not 3), s. 156-73.
12- Bkz. yukarda, V. Blm, 31. para, s. 251-3. 5- Hesiod (Bkz. not 3), s. 122-6.
13- Eyb v. 7. 6- Hesiod (Bkz. not 3), 141-2.

571
7- H.M. Chadwick, "The Heroie Age", Cambridge, Univer- 48 AGDA UYGARLKLAR ARASINDA KAR-
sity Press, 1912, s. 31-2. LAMALARN TOPLUMSAL SONULARI
8- Chadwick (Bkz. not 7), s. 39. 1- Bkz. yukarda, LV. Blm, 21. para,
~ Aristote!es, "Poetica" XXiV. 18. 2- Lucy Mair. "Primitive Government", Harmondsworth,
10- William Wordsworth, "Elegiac Stanzas suggested by Penguin, 1962, s. 2545.
a Picture of Poele Cast1e in a StOrtn ". 3- Mair (Bkz. not 2), s, 255.
4- J. Maquet, "Power and Society in Africa", Londra,
Weidenfeld and Nicolson, 1971, s. 122-3.
BlM IX 5- Maquet (Bkz, not 4), s. ll8,
6- Bkz. yukarda, 45. para.
44 AGDA UYGARLKLAR ARASINDA KAR- 7- Bkz. aa~da, 49. para.
LAMALAR 8- saac Deutscher, "Russia, China and the West", F. Halli-
1- Bkz. yukarda, VI. Blm, 32. para, VII. Blm, 40. day, Oxford, University Press, 1970, s. 333 ve 334.
para, 9- Bkz. aagda, 49. para,
2- Bkz. yukarda, LV. Blm. 10- John Bowring, "Report on Egypt and Candia",
3- Bkz. yukarda, lll. Blm, 15. para. Londra, Clowes and Clowes, 1849. s. 49.
4- Bkz. aagda, X. Blm. ll- Bu gelimeler iin, bkz. P.J. Vatikiotis, "The Modem
5- Bkz. yukarda, . Blm. 9. para. History of Egypt." Londra, Weidenfeld and Nicolson, 1969,
zellikie s. 49-125,
45 MODERN BATI VE RUSYA 12- Aktaran E.S. Mason, "The Planning of Development":
1- Bkz. yukarda, 44. para. "Scientific American" Eyll 1963, s. 235.
2- Bkz. yukarda, VI. Blm, 32. para. 13- M. Barratt Brown. "After lrnperialism" Londra, Heine-
3- Bu terinin aklamas iin bkz. aa'lda, 49. para. mann, 1963, s.407.
4- Bkz. yukarda, VI. Blm, 32. para.
5- Bu terimin aklamas iin bkz. aa~da, 49. para. 49 AGDA UYGARLKLAR ARASINDA KAR-
6- Bkz. yukarda, VI. Blm, 37. para, s. 311. LAMALARN PSKOLOJK SONULARI
7- L. Trotsky, ''The History of the Russian Revolution", 1- Luka xviii. .
Londra, GoIlancz, 1965, s. 24. 2- Yukarda, ll. Blm, ll. para, s. 91.
8- Bkz. yukarda, V. Blm, 27. para; VII. Blm. 41. para 3- Bkz. Kur'an, Sure xxii. 17.
4- Bkz. Norman Cohn, ''The Pursuit of the Millennium",
46 MODERN BATI VE DOGU ASYA Londra, Temple Smith, 1970, s. 80.
1- Japon ve in karlar arasndaki ayrm iin bkz. C.M. 5-2Mak.iv.7-17.
Cipolla, "European Culture and Overseas Expansion" 6- 1 Sam. viii. 5 ve 20.
Harmondsworth, Penguin, 1970, s. 95-6 ve 16770. 7- Bkz. yukarda, V. Blm, 28. para, s. 231.
2- 1593 ile 1614 arasnda Manila'da bir Japon kolonisi 8- Bkz. yukarda, II. Blm, 16. para, s. ll9-20.
kuruluverdi (Bkz. C.R. oxer, "The Christian Century in 9- Bkz. yukarda, LV. Blm, 21. para, s. 166 ve IX. b-
Japan, 1549-1650", Londra, Cambridge University Press, lm, 48. para, s. 423-4.
1951, s, 302); sonra, onyedinci yzyln ilk eyregi sresin- 10- Bkz. yukarda, V. Blm, 30. para, s. 245-<3.
ce, Gneydo~u Asya'nn baka blgelerinde de Japon tc- 11- Bkz. yukarda, VI. Blm, 38. para,
car ve cret1i askerlerinin buna benzer kolonileri griild. 12- Bkz. yukarda, V. Blm, 28. para, s. 232-3.
(Bkz. Boxer, s. 296-7). 13- Bkz. yukarda, IV. Blm, 23. para, s. 171.
3- 1957'de Meksika'da Japon tccarlar vard (Bkz. J.
Murdoch, "History of Japan", Kobe, Kobe Chronicle,
1903, ll, 292). BLM X
4- Bkz. yukarda, VI. Blm, 37. para.
5- Bkz. aagda, 49. para. 50 KURUMLARN, YASALARIN VE FELSEFELERN
RNESANSLAR
47 SKENDER-SONRASHELEN TOPLUMUYLA 1- Yukarda, IX. Blm, 44. para, s. 396.
KARLAMALAR 2- Christopher Dawson, "religion and the Rise ofWestem
1- Bkz. W.F.Albright, "From the Stone Age to Christianity" Culture", Londra, Sheed and Ward, 1950. s.15;89.
Bultimore, John Hopkins University Press, 1957, s. 337-8. 3- Dawson (Bkz, not 2), s. 89,
2- Albright (Bkz. not ll, s. 338. 4- Yukarda, IV. Blm, 24. para.
3- Albright (Bkz. not 1), s. 338. 5- E. Gibbon, "The History of the Decline and Fal! of the
4- Yukarda, VI. Blm, 38. para. Roman Empire", Londra, Methuen, 1898, V, Ek ll,s. 525,
5- Sz J. Romein'den; yukarda, . Blm. 4. parada ve- . 6- Bkz. C.E. Zacharia von Lingenthal, "CoIlectio Librorum
rilmiti. Juris Graeco-Romani Ineditorum", Leizig, Barth, 852.

572
7- Matta v. 29-30; Matta xviii. 8-9; Markus ix. 43-7. 23- Bkz. yukarda, v. Blm, 20. para.
8-"Suriye hanerlanndanimparatorlar tarafndan" demektir. 24- George Meredith, "Modem Love" yukarda, v. B-
lm, 21. para.
52 DINLERIN RNESANSLAR 25- Yukarda, v. Blm, 20. para; V. Blm, 30. para.
- Bkz. yukarda, x. Blm, 47. para, s. 419.
26- Friedrich Engels, "Socialism Utopian and Scientific",
2- Ef. vi. 1314.
Londra, Swan Sonnensehen,1892, s. 83.
3- k xx. 3-5.
27- Friedrich Engels, "Anti-Ohring", Londra, Lawrence
4- Markus ii. 27.
5- "rnein, Mattaxii. 1-13; Markus ii. 23-8 ve iii. 1-6; and Wishart, 1934, s. 128-9.
Luka xiii. 111 Yuhanna v. 118. 28- FiL ii. 7, Dzeltilmi bask'daki ekliyle.
6- Bkz. yukarda, VII. Blm, 41. para.
54 TARHLER EYLEMDE
1- Bkz. C.F. Volney, "Les Ruines", Paris, Dido.t, 1860,
BLM Xi s.1213.
2- bn Haldun, "Mukaddime"- "An ntroduction to
53 TARH DNCESNNZELLO History" ngilizce'ye eviren F. Rosenthal, Londra, Rout-
1- 'Herbirimizin kendi hakknda bilinci evrimin kendine
i ledge and Kegan Paul, 1958.
bakmas ve dnmesidir": Pierre Teilhard de Chardin, 3- Bkz. H. Grote, "The Personal Life of George Grote",
"The Phenomenon of Man ", Londra, Collins, 1959, s. 221. Londra, John Murray, 1873, s. 224.
2- Yukarda, . Blm, 4. para. 4- bn Haldun (Bkz. not 2), , bl. 3. paragraf I, s. 313:
3- A.L. Kroeber, 'The Nature of Culture", Chicago, Uni "Hkmdarlk yetkisi ve byk hanedan gc yalnz bir grup
versity Press, 1952, s. 70. ve grup ruhu ile elde edilir"; I,bl. 3. paragraf 6, s. 322-7;
4- Kroeber (Bkz. not 3), s. 79. "Grup ruhu olmadan dini propaganda ortaya kamaz".
5- M.R. Cohen, "The Meaning of Human History", La 5- bn Haldun (Bkz. not 2l, , bL. 2, paragraf 26, s. 305-6.
Salle, Open Court Publishing Company, 1947, s. 42. 6- bn Haldun (Bkz. not 2), , bl. 3, paragraf 4, s. 319-20.
6- Cohen (Bkz. not 5), s. 28990. 7- bn Haldun ~Bkz. not 2), , bL. 3, paragraf 5, s. 320-2.
7- H. Joseph, "An ntroduction to Logic", Oxford, Claren 8- Rosalind Murray.
don Press, 1916, s. 401. 9- br. xii. 1.
8- "The Social Sciences in Histarical Study", New York, 10- Geoffroi de Villehardouin, "Conquete de Constanti-
Toplumsal Bilimler Aratrma Konseyi, 1954, s. 95. nople", metin ve evirisi, N. de Wailly, Paris, Dido, 1882,
9- L. von Mises, ''Theory and History", Londra, Cape, s.72.
1958,s.74. 11- Bernal Diaz de Castillo, 'The Discovery and Conquest
10- E.H. Carr, 'What is History?", Londra, Macmillan, of Mexico, 1517-21; ngilizceye eviren A.P. Maudslay,
1961, s. 59. Londra, Routledge, 1928, s. 297-310.
- Pieter Ceyl, "Debates with Historjang", Londra, Bats 12- ResuL. xix. 2941.
ford, 1955, s. 140. 13- Bkz. Josephus, nsz, "Contra Apionem" , 47-50.
12- M.CD 'Arcy, "The Sense of History", Londra, Faber 14- Saint Augustine, "Retractiones" II, 43. bL.
and Faber, 1959, s. 48. 15- Thucydides , 1.
13- "The Social Sciences in Historical Study" (Bkz. not 8), 16- Thucydides , 22.
s. 131. 17- Polybius , 1.
14- Carr (Bkz. not 10), s. 5-6. 18- Alaeddin Ata Malik Cuveyni, "The History of the
15- G. Sterlman Jones, "English Historjang": "New Left World-Conquerer; ngilizce'ye eviren, J.A. Boyle, Manc-
Review", Kasm-Aralk 1967, s. 42. hester, University Press, 1958.
16- Stedman Jones (Bkz. not 15), s. 42. 19- John Murray, "The Autobiographies of Edward '''b-
17- Leopold von Ranke, "Geschichte der germanischen bon, Londra, Murray, 1896,s. 405-6.
und romanischen Vlker 14941535", I, Anhang. 20- Murray 'de, bu ikinci olayh durum karsnda Gibbon 'n
18- Carr (Bkz. not 10), s. 11415. duygularnn dokunakl anlatmn okuyun, s. 3334.
19- Christopher Dawson, "The Dynarnics of World History" 21- Murray (Bkz. not 21), s. 270-1; s. 406.
Londra, Sheed and Ward, 1957, s. ~87. 22- Murray (Bkz. not 21), s. 284; s. 411.
20- Dawson (Bkz. not 19), s. 295. 23- Bat Uygarl~ tarihinin, daha nceki Helen Uygarl
2]- Carr (Bkz. n<)i 10), s. 126. tarihine kout ve onunla kyaslanahilir oldu~u iddias, p
22- Von :<1isc, (B~/ .. not 9), s. 93. hesiz, Bat tarihinin imdiye kadar bu yolu izIedi~i gzle-

573
...
minin tesinde bir iddia de~ildir. Bu tekrann kanlmaz I, iii.
olduu gibi bir dogma yaratmamz gerekmez. (Bu konu 28- "Bhagavadgita" XI.
iin, bkz. yukarda, 53. para.) 29- Yuhanna iii. 16.
24- Homeros, "!Iiada" IV, 1645. 30- Ne. xix. i.
25- Polybius XXXVIII, 22, Appian 'n "Roman Studies" 31- Assisi'U Aziz Francis, ''Laudes Creaturarun i' i, 5.
adl eserinde verdi~i ksaltmadan karlmtr. 32- Kur'an x. 4.
26- Herodotus VII, 10; yukarda, IV. Blm, 22. parada 33- Goethe, "Faust" d. 12108-9: "Olmayacak ey ... Iyi ya,
verilmiti. burada gerekleen buydu ite! "; yukanda, II. Blm, 13.
27- James Shirley, "The Contention of Ajax.and mysses" parada verilmiti.

574
68- D ve ba~lanma
69- eytan Tanr 'ya meydan okuyor
RESIMLERIN LISTESi 70- eytan ile Cennet
71,72- Ac ekerek edinilen bilgi.
i. CiLT 73- Eyp ekti~i aclar arasmda
74-Tann Eyb'e cevap veriyor
1,2,3- slami, Kongolu, Cinli gzlerle Hristiyan ikonografisi. 75- Sonulanma
4,5- Endstriyalizm ve ulusuluk 76- nsan 'm zaferi
6- Detroineki Ford Motor Fabrikas'nm smarlad~ duvar 77- abanm devam
resmi. 78- Do~anm Intikam
7- Chaplin 'in "Asri Zamanlar" filminden bir sahne. 79- nsann onnana kar zaferinin ant
8- Zafer Tak, Paris 80- Sunyon Burnu
9- Brandenburg Kaps, Berlin 81- Zeytinin toplanmas
10- Dewey Zafer Tak, New York 82- Atina tccar gemisi
11- "1000 Yllk Rusya" ant, Novgorod 83- Giriim
12- Britanyann dnya ktrlerindeki kkleri 84- Edilginlik
13- Bir organizma olarak toplum 85, 86- Dadnk tepki
14- Benin 'den savalar 87- ednk tepki
15- Beinci Slale dneminden Msrl yazc 88- Mslman dev.tinde Hristiyanlar
16- Budist rahip, Japonya 89, 90- Ermeni ve Yahudi tccarlar
17,18- Evrenin haritas 91- Meliapore 'de Aziz Torna 'nn trbesi
19-- Eek srcs, Msr, Beinci Slale 92- Pekin'de dikilita
20- Araba modeli, Suriye 93- Mcevherli Nasturi istavrozlar
21- Yelkenli gemi, Minos uygarl~ndan 94- Lalibela'da kayadan oyulmu bir nc yzyl kili
22- Akrep Kral sesinin dam
23- Kuyudan su ekme teknii, Msr 95- Karaku'ta bir Hristiyan Tapna~ 'ndan duvar resmi
24- Yukar ve Aa~ Nil 'in birlemesi 96- Gebe kampnda hayat
25- t. 1300'den kalma bir harita 97- Japonyada donmu bir nehir stnde Aynu balklan
26-34- Helen dnyasnn madeni paralar 98- Bir skit kl knndan aynnt
35- Peleponnes Sava'nn patlak vermesi 99,100- Yaratc Prometheus
36- Hristiyan varislcr 101, 102- Atei getiren Prometheus
37- Barbar gasplar 103- Prometheus'un Zeus'a kar 'bakaldnnas
38,39,40- Tekrarlanan rnesanslar 104- Prometheus mitinin episodu
41- in tarihinde birlik ve danklk 105- Rota fortunae
42- Kyl retim 106- Rota fatalis
43- Onsekizinci yzylda bir Yahudi ailesi \ 07- Rota vitalis
44- Basel'de Ulman n ailesi 108- Musa
4552- Yahudi diasporasnn kltr 109- Dner makine
53- Talek, arnma ayini 110- Ayr ayn suratar olmayan, uysallatnlm iiler
54- Dnya uygarlklarnn evreleri 111- Yozlam iktidarn edilginlik talimi yapan kurbanlar
55- Benin'de Oba'nn atlara zg mihrab 112- Totaliter devlet
56- Rus mparatoru Byk Petro 113- AgZllk-irkin davran-feliiket
57- nsan abalarnn hede 114- Hristiyan alegorisi
58- Aydmlk ve karanlk 115- Tanna Athene, Helene heykeli
59- Yin-Yang sembol 116- Dkalk saray~nda, Veronesetnin bir tavan resminden
60,61- Irk ve insan rk. ayrnt

62- Siyahi Magus 117- Venedik Deniz mparatorlu~u


63- Siyahi Aziz 118, 119- Venedik'te Dkalk Saray ve Sen Mark an
64,65- Ayn evre, de~iik kltrler Kulesi
66- eytann meydan okumas, Tanr'nn tepkisi 120- Grit'te Herakleion 'da Venedik kalesi
67- Faust'un insan bilgisinin tesine gemek iin aran 121, 122- Nauplion 'da, Korfu'da kaplar zerinde Venedik
lar aslanlar

575
123-lstanOOl 'un Hahlar tarafndan yamalanmas 186, 187, 188- Steplerden gelen gebe athlar
124- Kandiye'de Venedik 'lilerin deniz zaferi 189, 190- Talih ve Nemesis
125- Canaletto'nun "Karnaval Sahnesi" 191- lmn temas ark
126- Venedik'te, Sen Mark Meydan'nda zgrlk Aac 192- Kayser i. Wilhelm
evresinde kutlama treni 193- Amerika'da Siyah Iktidar hareketleri
127- Avusturya'ya kar ayaklanma 194- Bruna earuoo'dan Gsteri
12B-Isa'nn Imparator VII. Konstantin'e ta giydirmesi 195- Bir on beinci yzyl alegorisi
129- Sezar ile Papa 196-Tefekk! kuana sanh Hindu bilge
130- Jijstinyen'in mozayik portresi 197- Saint Simeon Stylites
131- Jstinyen'in kars Teodora 198- Rahip Myoe tefekkrde
132- JUstinyen'jn maiyetindeki askerler, bakanlar 199- T'ang hanedan anda inli Bodhisattya
133- Kariye Camisi'nden mozayik
134- EI Greco'dan "Bahede Istrap"
135- Dokuzuncu yzyl, ncil sslemesi
136- Bizans Imparatoru III. Mihail ile Imparatorie
137- Bulgar-Roma Savalan l.ciLT
138- Davut ile Goliath
139- Vietnam gerilla sava 200- Roma Imparatorluk kudretinin simgesi Karta!
140- Hoplite savalar 201-lmparatorluk killt
141- Yunan falanks 202- Moollar'n Badat' kuatmas
142- Roma ve Sarmatya svarileri 203- Bir Hintli maharaom "durbar"
143- Zrhlara brnm kargl 204- Fatih, Sultan II. Mehmet
144- Svariye kar svari 205- Roma'nn ilk imparatoru Augusts
145- Ateli silahlara kar pala 206- Pers hkmdar Darius
146- Prusya saflr geitte 207212-lmparatorluk duvarlar
147, 148- Roma kilisesinin alakgnlll vedebdebesi 213- XIV. yzylda Tunusta Romal bir toprak sahibi
149- Ata binmi Papa 214-221- Roma Imparatorluu zamannda bilinen bitkiler
150-lmparator Friedrich Barbarossa 222- Japon Wccar
151- Papa III. Nicholas ile Dante 223- Mool Imparatoru Kubilay Han
152- Papa VII. Greguar'n Roma'dan kovuluu 224- Hint Imparatoru Ekber
153-III. Innocent 225- Japonlar'n Hristiyanlar ezme politikasnn ilk kur-
154- IX. Greguar banlan
155- Aziz Francis Bayan Yoksulluk ile evleniyor 226- ''Krk Martir"
156- VIII. Boniface 227- Papa ile Kuria
157- V. Martin 228, 229, 230-lnka Imparatorluu'nda ulatrma
158- Papa II. Pius 231- Kara ulam
159- Basel Konseyi'nin mhr 232, 233- SU ulam
160- Papa IX. Pius 234, 235, 236- Suriye'de tatan yaplma bir yol; bin mil
161, 162, 163- Talam Hiyerariler tede, Tunus'ta bir nianta
164-169- Toplum katlarn gsteren bir graYr 237- in garnizonuna kar saldr
170- Fransz Devrimi'nden kalma bir tabasma 238, 239- Pers yaztlan
171- Drer'in, Vahiy dizisinden. ''Drt ntikamc Melek" 240- Sennakerip sarayndan kabartma
172-1919'dan devrimci Sovyet afii 241- Karloman'n Roma'da ta giymesi
173, 174- Kle ve kimlik iareti 242- VI. Henri
175- Judaea armata 243- III. Frederick
176- Judaea capta 244- Napoleon
177-Judaea resurgeos 245, 246- Hristiyanlnbakentleri
178, 179-Barn Zaferi 247,248,249- in kamu hizmetleri
180-183- Arabistan, Orta Asya, Kk Asya, Britanya'dan 250-255- Osmanh ImparatorlUU 'nun alt memuru
portrebstIer 256- Dou Hindistan irketi'nin memuru
184~ Roma kalesine saldran Barbar kabileleri 257- Kamu hizmetlileri ile Tanr hizmetkarlan
185- Kelt svari ve piyadeleri 258- Modern in'de atletizm gsterisi

576
259- Mslman mnzev
ve Hint prensi
260- Epik romanslarn kahraman Lancelot n8- Nagasaki 'deki Hollanda fabrikasnn grn
261- Wilhelm Teli ve Flue'li Nicholas 329- Erdemlilik rne~i olarak batllar
262- Dinlerde hayrseverlik 330-lrnparator 'ien Lung ile eli Lord Macartney
263-lmparator Marcus Aurelius kurban treninde 331-338- Japon ordusunun modernlemesinin aamalar
264- "Tanr Adam" Alexis
265,266- Putperestlik miras 339- in-Japon Sava 'nda Japon birlikleri Kore 'de
267-lbrahim ile shak 340- Rus-Japon Sava'nda Japon sava gemisi
268- Samson'un Filistinlilerin tapna~n ykmas
341- in 'in byk atlm
269- Muhammed'in Mekke'den g edii 342, 343- "Tatar Tanrs", Amerika'ya yerlemeye gelen
Avrupallar
270- Budist hayat ark
271- Nirvana 'ya ermi Buda 344-349- Kltrel Birleme
272, 273-ISam 'da hogr, Hristiyanlk'ta eziyet 350,351- Neo-platonist Plolinus'un lahdi, Hristiyan lahdi
274- Msr dini mitolojisi 352-lslam sentezi
275-284- Kaos'tan Kosmos'a 353- Brahman ba
285- Oru tutan Buda 354- Mustafa Kemal Atatrk
286- Bahede Istrap 355- Mehmet Ali Paa ve Ingiliz-Fransz mhendisleri
287- Askeri baraj 356- Mehmet Ali Paa devrinde Kahire'de bir sokak
288- in gzyle barbar 357- XIX. yzyl ortasnda Kahire'de geleneksel bir okul
289- Romal barbarla dvyor 358- Peru 'Iular hristiyan olduktan sonra Meryem \ Peru 'lu
bir kadn eklinde tasvir eden bir Peru resmi
290- Barbar sava tulsaklan
291- Barbar yedek!er Romal lejyonerlerin yan sra sa- 359- Baka dinlere hogr
vata
360363- Kuvvet ve Inandrma
292,293,294- Frank hana konmu Roma brolar, bir 364- Smr
Germen fibulas, bir Vizigot kabartmas
365,366- Florida yerlUeri, Fransz smrgecisi
295, 296- in zaferleri 367- zmleme
297- Gney in barbar!ar ve Sung ordusu 368- XIX. yzylda, Semerkant'ta Yahudiler
298, 299- Glgam'n sava ve Perseus'un Medusa'y
369- Japon Imparatoru Miji
ldr
370- Japonya 'nn Janus'u .
300,301- Barbar sanat. 371- Demokrasi Alina halkna ta giydiriyor
302,303- Vandal toprak beyi, Merovinyen svari 372, 373- Karloman ' Romal Imparator Augustus olarak
304,305- Dakyal bir barbar, in imparatoru gsteren madeni para, mparator II. Friedrich ve kans
306- Barbar kahraman 374- KonfUys'n Hayaleti
307- Frank brou 375,376, 377- Bat'nn harf dzeninde Helenizm'in yeni-
den canlandrlmas
308- Burgonya fibu!as
309- Vizigot tokas 378- Swiffin ilk basks 1697'de yaplan hicvinin 171U
310- Anglo-Sakson tokas basksnn resmi ile ilk sayfas
311- Vizigot brou 379- Modemlerin Zaferi
312-lsve madeni levhas 380,381,382- Sanat Yol Kavaklar
313- Orta Asyann dnm noktas 383,384,385: Puta-tapma: Helen Kkenleri
314- Suriye'nin dnm noktas 386, 387- 'Tanr Birdir"
315,316, 317-Temaslarve atmalar 388- Putatapmaya kar Ortodoks tepkisi
318- inli hanmlar 389- Putatapmaya kar Protestan tepkisi
319- Beyaz Deniz'deki Solovetskiy Manast", 'nn kuruluu 390- Tarih perisi Clio
nun kutlanmas 391- Augustine'in' 'De Civitate Dei "kitabndan birminyatr
320-321- Herod'culuk 392-lbni Sina'nn 'Tb Yasas" kitabndan bir resim
322- Petro'nun donanmasndan gemiler 393- Msr antlar
323- Rus kylsnn Fransz'a kar zaferi 394- Bilginler
324- Bat 'nn yaklamlar 395- Josephus 'un "YahudUerin Tarihi" kitabndan bir resim
325, 326, 327- Isa, Nagasaki'deki Cizvit kona~nda bir pa- 396-lbni Haldun'un "Mukaddime"Snden harita
paz, Cizvit Adam Sehall 397, 398- Brueghel'in "lmn Zaferi" ile Era Angelico '_
nun "Cennet Saraynda lsa" tablolarndan aynntlar.

577
INDEKS

A B
ANTIL!BANUS: i. 248
ABBASI HALIFELlGI: i. 132; ANTIOHOS EPlPNANES: . BABIL: 133
U. 298 i. 252-253 BAGBY, P.: . 45; 48; 76
ABDLHAMIT: U. 453 ANTININLER: i. 217 BAGDAD: . 131; 133
ABDLMELIK: Il. 321 ANTONuS: ll. 297 BAHR-EL CEBEL: . 120
AcrON: i. 41 APOLLINARIS, Sidonios: i. 37; BAKALAR: i. 185
ADEN BAHES: i. 105; 108; 114 ll. 345 BALDER: . 113-114
ADRIANAPOLls: i. 215 APOLLON: i. 105; 109 BALKANLAR: ll. 299
AELWS ARIsTElDES: U. 307 APULIA: i. 253 BALTK DENIZI: ll. 304
AENEAS: Il. 297 ARABIST AN: i. 103 BASEL: i. 228
AESHILOS: i. 116; 147; 149; 185 ARAUKAN: i. 100 BASIL, 1.: . 205-206;209
AETOLA: i. 258 ARISTAN!KOS: i. 252 BASIL, ll.: . 210
MAS: i. 185; ARISTO, Aristoteles: 172; 409 BAKENTLER: Il. 331-337
AFRASY A: i. 53-54 ARsTCULUK:i. 61 BATI UYGARLlG: . 74-75; 99;
AFRIKA: i. 76; 259; lL. 450; 453 ARJANTIN: i. 103 ll. 425; 427; 432-433; 442;
AFRODITE: i. 105; 109-110 ARKADY A: i. 187 445-446
AGADEIMPARATORLUGU:I.60 ARKTIK: i. 144 BEERSHEBA: . 127
AGAMEMNON: i. 185 ARNAVUTLUK: i. 100 BENEDICT, xl: . 223
AGIS: i. 255 ARTANABUS: i. 183-184 BERBERILER: . 260; 299
AHURAMAZDA: U. 306 ARTAKSERKSES: U. 329 BERGSON: 1.34; 149; 266
AKALAR: U. 389 ARTEMIS: i. 105,110 BITINYA: i. 126
AKANLAR: i. 175 ARYANlzM: i. 262 BIZANS UYGARLG: . 55; 61
AKAMANULAR (Akamanya Im- ASSISt: i. 227 BIzANTIUM: . 126; Il. 485
paratorlu~u, Kenyan):U_ 306; ASUR LMP ARATORLUGU: BLOCH, Marc: i. 41
329;423 . 60; 69 BOGOMIL: i. 205; 206
AKAD IMPARATORLUGU: 11.318 ASY A: i. 64 BOIOTY A: i. 124-125; 187
AKAD UYGARLIG: i. 60;66 ATATRK: U. 451-452 BOLONYA: i. 190
AKTANYA: i. 262 ATAWULF: i. 262 BONIFACE, VUI.: i. 228
ALARIK: i. 262 ATINA: i. 42-43; 124-125; 151; BARIs HAN: i. 209
ALBIGENS (Innocent lll.): i. 206; 186-187; 213; 243; 266; U. 483 BOR EO: i. 100
219; 227-228 ATLAS: i. 100 BOSNA: i. 206
ALBERT, Charles: i. 196 ATOM AGI: i. 68 BOURBON'LAR: i. 41
ALFLD: i. 392; 394 ATTACUS: i. 252 BRA1DWOOD, R.U.: i. 53
ALMAN IMPARATORLUGU: i. 38 ATTALlD: . 252 BRAHMANLAR: i. 62
ALMANYA: i. 69; 226 ATTIKA: i. 124-125; 188 BROWNING: 1.194
ALPLER: i. 41 ATTILA: Il. 392; 394 BUDA (BUDDHA): i. 153; II. 372;
ALTIN ORDU: lL. 303-304; 396 AUGUSTUS: . 63; 200; 217-218; BUDIZM: i. 61; lL. 366-368;423
AMBROSuS: lL. 344 243; 255; lL. 297; 357; 396 BULGARISTAN: i. 205-206; 209
AMERIKA: i. 54; 103 AVAR:I. 260 BULGARLAR: i. 63
AMAZON: i. 100 AVIGNON: . 222; 228 BYK BRITANY A: . 39-40; 42;
ANADOLU: i. 66; 124 AVRASYA: . 103; 44;69
ANAGNl: i. 228 AVRUPA: 1.64; 105; 259
ANASTASIUS: i. 199-200 AVRUPA EKONOMIK TOPLU- c
AND DAGLAR: i. 64 LUGU:I. 39
AND UYGARLKLARI: i. 64 AVUSTRALY A: . 100; 103 CAESAR: Bk. Sezar
ANDRMEDEA: Il. 402 AVUSTRALYA-MACARISTAN: CANALETTO: i. 194
ANGKOR: 1122 . 38 CANNAE: i. 214-215
ANNIBAL: i. 213-215; 251-252 AYNULAR: . 100 CANOSSA: i. 220; 224
ANTIGNE: i. 185 AZTEK IMPARATORLUGU: . 60 CARPNAE: i. 215

578
CATHARIZM: i. :D6 DiOGENES: i. 274 FiNiKE: i. 127
CENGiZ HAN: i. 133; II. 332 D10CLETIANUS: i. 63; ll. 396-397 FERiSiLER: i. 182
CENOV A: I. 42; 44; 195 DOGON: i. 175 FiLlP, ll.: i. 213; 243; II. 485
CEZAYR: i. 181 DOCU ORTODOKSLAR: i. 60;91 FLORANSA: 1.42; 44; 190
CHILDE: i. 76 DOCU ROMA 1MPARATORLUCU: FRANCIS: 1226-227; 229-230
CH"INHANiMPARATORLUCU: i. 63; 69; 91; 197; 201; 205; FRANK BEYLlKLERi: I, 226
i. 60;64;66;75;11. 389 210; 11.301 FRANKFURT NEHRi: i. 45; 48
CILALITA DEVR: i. 38; 63-64 DOMiNiKEN: i. 206 FRANKLAR: II. 401
CIVIT AS DEl: II. 297 DON NEHRi: 1.259 FRANSA: i. 37.38;,41; 69; 136;
clzvlTLER: II. 434-435 DUHOBORLAR: I. 69 219
CLEMENT,III.: i. 219 'DtlNYA SAVA,I.: i. 38 FRANSIZ iMPARATORLUCU:
COLERlDGE: i. 113 DtlNYA SAV A, ll.: i. 38; 181 i. 38
CONRADIN: i. 228 EBUL HASAN EL-EAR: i. 267 FRANSiSKEN: i. 206
COSSA, Baldassere: i. 223 EDiRNE: i. 63; 201; 216 FREDERICK,I.: i. 218
CRASSUS: i. 215 EFRAiM: i. 127 FREDERICK, ll.: i. 218; 221;
CROMWELL: i. 118 EGE UYGARLC: 11.389 221; 227229; 11.485
CYPRAN: i. 168; 176 EJDERHA: i. 116 FREDERICK, III.: i. 226227
ACDA UYGARLKLAR: EKRON: i. 127 FREDERICK BARBAROSSA:
11.449-470 ELBE: i. 217 1227
ANG KAY-EK: n. 437 ELEAZER: i. 255
EKLER: i. 38 EL GRECO: I. 204
iN: I. 63-64; 127; 145; II. 301; ELiHU: 1115
338; 398; 432441; 451; EMEvl iMPARATORLUCU: II. 330 G
469-470 EMMANUELE, Vittorio: i. 217
iN SEDDi: Il. 392 EMPEDOKLES: i. 95 GAlUS GRACCHUS: i. 255
iN UYGARLIC: i. 60; 7475; ENDtlSTRiYillZM: i. 38 GAIUS SOLLIUS: II. 345
150; 11316317;327;363-364 EPiKuROS: I. 61; 265; 11.378 GALEN: Bk. Galinos
EPiMETHEOS: i. 41 GALERIUS: i. 276
EPiROS: I. 258 GALILE: i. 115; Il. 442
ERMENiSTAN: i. 69 GALINOS: 11.447
D ESDRAELON: i. 127 GALUPPi: i. 194
ESSENLER: i. 265 GAMALiEL: II. 254
DAMARATUS: i. 124 ETRURYA: i. 253 GANDi: i. 153
DAMOFiLOS: i. 253 ETRtlSKLER: I. 259 GAZAN HAN: II. 424
DAN1M.ARKA: L 54 EUB01A: i. 125 HAZZE: i. 127
DANiMARKALILAR: i. 41 EUGENiUS, III.: i. 219 GEORGE, II.: i. 100
DANAE: i. 105; 108 EUGENiUS, IV.: i. 229 GIBBON, ll.: II. 356
DANTE: lL. 482 EURlPlDES: i. 105; 109-110; 169; GILGAMI: II. 401
DARWIN: i. 109 185; 188 GILEAD: 1.127
DAVUT: i. 212; 216 EVRENGZlB: Il. 300 GIOTTO: II. 482
DAWSON: i. 45 EVRENSEL DEVLETLER: Il. 296; GOETHE: i. 105; 109-110;116-117;
DAYMONLAR: i. 105 310-311 147
DELOS BiRLiCi: i. 243 EYUB'UN KTABI: i. 108-110; GOLYAT:I. 212;216
DEMOKRASi: i. 30 112-113;117;147 GOND: i. 100
DEMOSTHENES: i. 187 GOTLAR: i. 63; 259
DETERMiNizM: i. 168 GREGORi, Byk: i. 200-201;
DiARKi: Il. 342 F 206;218;227
DiCLE-FIRAT HAVZASI: i. 54; GREGORi; Vi.: i. 220; 223
64; 103 FANARYOTLAR: i. 129130 GREGOR:,VII.: ~ 223; 229
DiKAEARHOS: i. 176 FARisiLER: i. 69 GREGORi, IX.: i. 227; 229
DiLLER: Il. 325330; 490 FAUST: i. 96; 105; 108-114; GRETCHEN: i. 105; 108; 113;
DiNLER: ll. 364372 116-117; 147 116-117

579
GUPTA IMPARATORLUGU: HIPPOKRATES: i 102 SKITLER: 1. 103; 145
II. 318-319; 333; 423; 448 HlwOLTOS: 1. 105; 108; 110; ISKOLAR: 1. 7l
GONEY AMERIKA UYGARLlGI: 113 ISLAM, SLAMIYET: i. 32; 69;
i. 60 HITIT UYGARLlGI: i. 99 75; II. 368370;422;446;457
HOBBES: i. 45 iSPANYA: i. 44; 260
H HODER: i. 113-114 SRAIL KRALLIGI: i. 69
HOLLANDA: 1 38; 44; 69 ISTANBUL: i. 63; 124; 205; 209;
HABIL: i. 114 HOMEROS: II. 402;409 211; ii. 302
HABEISTAN: i. 136 HONENSTAUFEN HA EDANI: SVRE: i. 38; 192
HABSBURGLAR: i. 193; 195; i. 226; II. 484 TALLER: i 258
II. 304 HORASAN: i. 136 TALYA: i. 4142;44
HALLAR: i. 145 HSIA: i. 63 ITURY A: i. 248
HALKIS: i. 4243; 125 HUME: i. 64 IVAN: ar: II. 304 ZMIR: i. 124
HAN IMPARATORLUGU: 11.344 HUNLAR: i. 260; 11.392; 394 ZMiR: i. 124
HEGEL: i. 95 HOGNOLAR: i. 69; 71
HELEN UYGARLlGI: . 32; 55; HOLAGO HAN: i. 133
5~58;60~2;64;74~5;99; HORMOZ: II. 306
IL 357; 396; 404405; HOSREV: . 168; 189 J
442-448; 462
HELENIK AG: 14243 JAMES, William: i. 113
HELlOS: i. 183 JANUS: i. 178
HELLAS: i. 42; 124; 144; 148; JAPON UYGARLIGI: i. 75; 11.323
183; 186 IRAK: 1. 131; 133; 145 JAPONY A: i. 60; 127; II. 432441
HELLEDPONT: i. 183 IRKLAR: i. 98 JOHNSON, Dr.: i. 45
HENRI, .: i. 201; 217; 223 INNOCENT III.: i. 206; 219; JOZEF, Imparator: II. 485
HENRI, IV.: i. 220-221; 224; 227 226228 JUGURTNA: . 259
HERAKLES: Il. 402 I NOCENT, IV.: i. 221; 223224; JULLIAN, Camiile: i. 3640; 125
HERAKLIoS: i. 200-201 227-228 JULLlANUS (Jlyen): i. 188
HEREDOTOS: i. 124; 126; 183184 INNOCElI:T, Xl.: i. 229 JUSTINIANUS (Jstinyen): i. 63;
HERMON: i. 248 ISPARTA:Bk. Sparta 200-201; 210
HERODCULUK: Il. 429431;
464468
HESIOD: i. 114
HRISTIYAN CUMHURIYETI: K
i. 219-220; 226; 228 IBERY A: i. 195; 198; 251
HIRISTIY ANLK: i. 32; 48; 55; LLIRYA: i. 206; 258 KABIL: 1. 114
59; 61; 132; II. 457460; i DUS: i. 103 KABILE: i. 100
464467; 486488 INCL: I. 105; 107; 182; 184; KAHIRE: II. 457
HRVATISTAN: i. 38 217; II. 487 KALABRIYA: i. 204
HIRVATLAR: i. 38 NGILlZIMPARATORLUGU:I. 38 KALKEDON: i 125126
HIKSOSLAR: Il. 404 NGILTERE: i. 4041; 219 KALKOLITIK: i. 46
HILDERBRAND: i. 217; 219-222; INKALAR: i. 100; 11.329; 442 KAMU HIZMETLERI: II. 337-345
224; 226227; 229 IPSILANTE: i. 130 KANADA: i. 69
HIMETTOS: i. 124 IRAN: i. 131;151 KANDIYE SAV AI: i. 193
HIMAYANA: i. 122 IRANLILAR: Il, 446 KAPADOKYA: i. 210
HINDIN: i. 100 IRENE: i. 189 KARAKURUM: i. 133; 147
HINDIsTAN: i. 60; 131; 145; ISA: i. 153; 182; 254; 277 KARIYE: i. 204
ll. 442; ISIS: i. 32 KARLOMAN (arlman): i. 198;
HINDUIZM: i. 267; lL. 422-423 SKANDINAVYA: i. 41; 105; 114; 200; 209; 219; 224; II 302
HINT SANAT: II. 448 218 KARDLINYEN IMPARATOR-
HINT UYGARLIGI: i. 60; 99100; SKENDER: Byk: i. 32; 151; LUGU: i. 66-67; 209
122 213; 252; 255; 258; il 442 KARTACA: i. 200; 251; 253; 259

580
KARTACALILAR: i. 151 LEO, IX.: i. 223224 MEGABAZUS: i. 126-127
KARY A: . 258 LEON: i. 219 MEG ALO lDEA: II. 30 2
KASSANDRA: i. 116 LEV ANTENLER: i. 131 MEHMET ALl PAA: II. 453
KA TUN: i. 253 LOIRE: i 260 MEKSKA: i. 121; II. 434
KA ViMLER G: II. 423 LOMBARDYA:i. 195; 219 MEMLUKLER: i. 216
KALTLER: i. 259 LOUIS: Ermi: i. 216 MENANDER:I.175
KERALA: i. 132 LOUIS, XIV. i. 205 MENCIUS: i. 265
KEYAKSAR: i. 151; 183; 185 LOUIS, xiX.: i. 229 MEREDITH: 1.175
KiMBRi: i. 248; 259 LUTHER: II. 363 MEROE: i. 75
KRNE: 252 LOK!: i. 109; 111; 113; 114 MER YEM: i. 117
KLEOMENES: i. 255 LUCRETIUS: i. 168; 184; II. 307; MEYER, Edvad: i. 33
KOLORADO: i. 103 378 MEZOLlTK: i. 46
KONFUYUS: i. 61; 63-64; 265; LUKA: 1.184 MEZOPOTAMYA: i. 50;54;11.423;
II. 316 LBNANLILAR: i. 71 446
KONSTANS KONSEyi: i. 223;228 MISl.R: i. 32; 54; 60; II. 453-454
KONSTANTN, i. (Byk): i. 63; MISIR UYGARLG: i. 32; 64;
200-202; 210 66; 103; II. 376; 404
M
KANSTANTN, V.: . 201; 210; MILANO: i. 42; 44; 190; 196
II. 486 MMARLIK: II. 496-497
MACCHIAVELLI: 1.196
KONSTANTNOPOLlS:II. 304 MMESiS: i. 91; 175; 179
MAGENTA: i. 196
KOPAN: i. 122 MiNG: i. 62
MAG: i. 99
KOPERNK (Copemicus): II. 442 MiTRAzM: i. 32
MAHAYANA: i. 61; II. 371 ;487;
KORE: i. 127; 181 MiTRDATES: i. 252
489
KORE UYGARLG: i. 75 MOGOLMPARATORLUGU:
MAKEDONYA: i. 124125; 151;
KORNT (Korintos): i. 42-43 i. 133; II. 519
187;258
KORNTOSLULAR: i. 277 MOGOLLAR: i. 145
MAMMON: i. 224
KREON: i. 185 MOLOKANLAR: i. 69
MANULAR: II. 395
KREUSA: i. 105 MOMMSEN, Theodore: i. 30; 32
MANURY A: i. 255
KREOBER, A.L.: i. 45; 48
MANFRED: i. 223; 228
i:
MONOFiZiTLER: 69; 133; 131;
KROESUS: i. 183 137; II. 446;501
MANHEizM: i. 32
KRONOS: i. 147 MORA: i. 69
MANN: i. 196
KSENOPHANES: i. 30; 187 MORMONLAR: i. 129
MANSURE SAV A: i. 216
KUBLAY HAN: II. 312; 332 MOSKOVA: II. 427 .
MARCUS AURELIUS: i. 172; 217;
KUDS: i. 68; 115; 232; 254 MOSKOVAMPARATORLUGU:
263; ll. 311
KUR'AN: II. 457 i. 60
MARGARET: i. 113
KURUS: i. 187 MUAVIYE: i. 248; II. 321
MARIANUS: i. 117
KUTSAL ROMA MPARATOR MUHAMMED: II. 369; 378
MARIE-ANTOINETTE: 1.274
LUGU: i. 39; 209; 222; 224 MURAT BEY: i. 216
MARIUS: i. 253; 259
KLTR DEVRiMi (in): II. 451 MUSA: II. 487.
MARKSiZM: II. 431; 451; 512
KRDSTAN: i. 137 MUSEVLlK:Bk. Yahudilik
MARX: i. 248
MSLMANLK: Bk. slam
L MATLDA: i. 219
MAURYAMPARATORLUGU:
LANGEDOC: i. 226 i. 60; II. 319; 332
MAVERANNEHR:
N
LATERAN ANTLAMALAR: i. 132; 136;
i. 229 II. 446;448
NABLUS: 1.69
LATIUM: i. 125; 258 MAVROMiHALls: i. 130
NABUKADANEZZAR: 1..69
LEGHORN: i. 195 MAY A UYGARLG: i. 121
NAHR-BER SAVA: i. 216
LEIBNIZ: i. 46 MAY ALAR: i. 100
NAPOLEON: i. 118; 194; 216;
LELANT OV ASI: i. 125 MADUSA: II. 401
II. 513
LENN: i 153; II. 451 METISTOFELES: i. 105; 109-111;
NASTURlLER: : 69; 131-132;
LEO, III.: i. 209 113-114; 116
137; II. 446

581
NEEDHAM: i. 49
PALEOLITIK: i. 46; 50; 54; 95; POSEIDON: i. 183
NEMESIs: II. 402-403
104; 133; II. 513 PSUHE (Psike): i. 105
NEOLlTlK: I. 46; 49; 53-54;
PALlGENESIA: i. 248 PTOLEMAlOS: i. 32; 69; 252
66-67; 71; 95; 153
PANG, HanLiu: i. 63 PTOLEMIOS iMP ARATORLUCU:
NEOPLATONIZM: i. 59; 61; 264
PARALIK: i. 39 i. 32-33
NIRrZSCHE: L 109
PAlRUS: i. 33
NKEA: L 262 PURITENLER: i. 129
PARNES DACI: i. 124
NIKEA KONSEYI: II. 501
PARSlLER: i. 131; 71 'ilUAKERLER: i. 69; 71
N1KE:rOROS FOKAS: i. 210-211
PAUL, Vi.: i. 230
NKODIMOS: I: 277 'ilUEENSLAND: 1.103
PAULISYENLER: i. 205-206
NKOMEDYA: i. 63
PAULOS: i. 182; 188; 254-255;
NL: i. 50; 54; 103
277
NIoBE: L 92
PAX AUGUSTA: II. 305 R
NIRVANA: i. 173; II. 371
PEARL HARBOR: II. 440
NONKONFORMSTLER: i. 129
PELOPONES SAV ALAR!: RAGNAROK: i. 110; 115-116
NORMANLAR: i. 41; 221; 223
NORVE: i. 38 1.187-188;213;251;258 RANKE: i. 32
PENTELIKOS: i. 124 RESUL: i. 188
NOVARA: i. 196
PENTHEUS: i. 185 REN NEHRI: i. 218; 259
NUMIDY ALILAR: i. 259
PEPEN: i. 219 RHONE: i. 260
PERIKLES: i. 42; 169; 186 RIF: i. 100
PERRY, Komodor: II. 437-438 RIO GRANDE: i. 103
PERSIMPARATORLUCU: ROMA: I. 219
O,
1.32;69;151;11.318;448 ROMA IMPARATORLUCU: 1.32;
PERSAE: i. 185 38; 58-59; 65-67; 69; II. 297;
ODDYSSE (Odsoous): L 115
PERSEUS: II. 401 325; 344; 356; 363; 396; 485
OIDIPOS: 1,185
PERSLER: II. 329 ROMAGNA: 1.219
ARFEUS: i. 178
PETRARCA: II. 482 ROMANOFLAR: i. 193
ODIN: i. 115-117
ORIGEN: i. 114 PRrRO, Byk: i. 209; II. 304; ROMANYA: i. 69
429;453 ROMEN DiOJEN: i. 210
ORONTES: i. 127
PRrROS: i. 255 ROUSSEAU, Jean-jacques: L 265;
ORTA AMERIKA UYGARLU>I:
PHAEDRA: i. 113 271
i. 60; 64
PHARSALOS: i. 215 RNESANS: II. 482; 490; 499
ORTODOKSLUK: L 57; 58; 61;
PHEDIAS: i. 169 RUS UYGARLC: i. 99; 133
129;131;197;205206
PIEMONTE: i. 195-196 RUSYA: i. 60; 245; II. 346; 425;
OSKA KABILELERI: i. 258
PIUS: VII.: L 229 427;429-431
OSMANL IMPARATORLUCU:
PIUS: IX.: i. 229; 230
i. 38; 64; '129; II. 300-303;
PIUS: Xi.: i. 229
313; 319; 327; 342; 423; 425;
PLASTIK SANATLAR: II. 490-498
452;464
PLATEA: II. 521 S,
OSTROGOTLAR: i. 248
PLATON: .. 116; 124; 169; 172;
OTTO, Byk: i. 213; 224
177; 185; 187-188; 266 SAINT-SIMON: i. 95
OTTO- Brunswick'li: i. 226
PLATONCULUK: i. 61 SALAMIS: l. 524
PROLRrERYA: i. 250; 255 SALERNO: i. 221
GEDEY HAN: i. 147
PROMRrHEUS: i. 41; 92; 147-148; SAN PRrRO (Sen Piyer? Kilisesi:
KUZoINCI HAVZASI: i. 136
150;176;179;181 I. 220-221
PRUSY A: i. 47; 217 SAMARYALILAR: i. 69; 134
PO OVASI: i. 251 SARON KRFEZI: 124
pOLmIUS: i. 187-188; II. 519 SASANIIMPARATORLUCU: i. 69
POLlKRATES: i. 183 SAVOIE (Savua): i. 195
POMPEI: i. 259 SCHLIEMANN: 11.514
P ADUA: i. 196 PONTUS: i. 252 SELANIK: 124
pALENKUE: i. 122 PORTEKIZ: 1..38 SELEVKOS: i. 32-33; 252
582
SELEVKOS KRALLlGI: L 32-33; SMER UYGARLlGI: i. 60; 66 TRK-ROMA MPARATORLUGU:
69; 259; II. 316 SMER YAZISI:II. 516 i. 63
SELiM, Yavuz: II. 317 TRKRUS SAV A: ii. 299
SEMELE: i. 105 AM: i. 127; 133; 248
SEPTIMUS SEVERUS: II. 396 ANG: i. 63
SERGIUS: i. 200-201 EYTAN: i. 105; 107; 109HO;

SERTORIUS: i. 253 112; 220 U,


SEVERUS: Alexander: i. 276 ILI: i. 100
SEY.LAN: i. 122 ULATRMA: II. 319

SEXTUS POMPEIUS: i. 253 UMBR1YA: i. 219


SEZAR (Caesar): i. 37; 63; 202; UR: i. 60
255; 259; II. 324; 357; 379; T URDU D1L: ii. 327
384 UYGARLKLAR: i. 55; 57; 74;
SHELLEY: i. 30; 173 TACITUS: II. 397 91; 139; 155; 231; 11. 404-409;
SHYLOCK: i. 111 T'ANG: i. 62; 133 422-426; 471
SRPLAR: L 38 TANR: II. 499; 502; 512 UZAK DOGU UYGARLGL.: i. 60
SIBRYA: i. 69 TAOlzM: i. 60; 267
SICLYA: i. 42; 125; 151; 252253 TARENTIUM: i. 258 NC DNYA: n. 455
SIDDHARTA GAUTAMA (Buda): TARH: II. 503; 511; 518 RDN: i. 127
i. 275 TARSUS: i. 182
SIENA: i. 190 TATARLAR: i 103
SIEGFRIED: II. 402 TEBAI: i. 42; 213; 217
SIGlSMUND: L 223 TEKTANRICILIK: 11. 446 v
SIMON: i. 209211; 243 TEKVIN: i. 105; 107; 109110;
SIRAKZA: i. 151; 258 114 VALENS: i. 215
SIYONzM: II. 464 TESELYA: i. 258 VALERLAN: i. 215
SLAVLAR: II. 389 TEVRAT: i. 105; II. 487 VANDALLAR: II. 404-405
SLOVAKLAR: i. 38 THEODORIC: i. 248; 262 VATKAN: . 229
SLOVAKY A: i. 38 THEODOSOS: i. 199200 VEDDAHLAR: i. 100
SOFOKLES: i. 185 THEOKRITOS: i. 274 VENEDIK: i. 42; 44; 186; 192;
SOKRATES: i. 116; 169; 187188 THOR: i. 116 195196
SOLON: i. 243 TIBERIUS GRACCHUS: i. 251; 255 VENEZUELLA: . 103
SPARTA (Isparta): i. 42-43; 151; TIBULLUS: II. 297 VENUS:L 224
187; 255 TIERRA DEL FUEGO: i. 100 VERGILIUS: i. 172; 11.491
SPARTA SAVALAR: I. 213 TlMURLENK: II. 423 VIK1NGLER: i. 145; II. 401
SAPTACUS: i. 253 TINTORE'ITO: L 194 VlYETNAM: i. 181
SPENCER, Herbert: L 95 TIZLANO (Titian): i. 194 VIZIGOTLAR: . 260; 262; II. 401
STALIN: II. 451 TOKUGAVA OGUNATA: i. 265
STOACLK: i. 61 TOLTEKLER: i. 100 WELLS, H.G.: i. 32
STUART SLALESi: i. 41 TOLEDO: i. 204 WHITEHEAD, A. n.:I. 45
SULLA: i. 187 TOPLUM: L 50; II. 513 wU-T: i. 66
SUMATRA: i. 100 TOSKANY A: i. 195; 218
SUN YATSEN: II. 437 TOURS: i. 260
SU;tlYE: i. 69; 115; 151; 184; TTONLAR: i. 248; 259260;
252; 259;11. 299;423;425,496 ll. 389 y
SURIYE DILI: II. 516 TRAINAUS (Trajan): i. 63
SUR1YE MPARATORLUGU: TRAKYA: i. 42; 125127; 258 YAHOVA: n. 317
i. 60 TRANSKAFKASY A: i. 69 YAHUDA: i 252255
SURIYE UYGARLGl: i. 32;60; TROYA: i. 172; 11.514 YAHYA: . 227
127 TUKD1DES: i. 169; 188; 250; YAKUB: i. 182
SMER: i. 54 II. 518 YAHUD1LE'R: i. 84; 71; 131;
SMERAKAD: II. 320 TRKLER: I. 145 II. 446; 502

583
YAHUDIYE KRALLIC i: i. 69
YANG: i. 65; 95; 108; 111; 116;
149; 173; 179; II. 522
YANGU: i. 265
YANGTSE: i. 100
YENI BABIL MPARATORLUCU:
i. 60; 69
YENI DUNYA: II. 460462
YEN! OSMANLLAR: II. 301
YEZEREEL: i. 127
yLAN: 105; 110; 114
yN: i. 65; 95; 102; 108; 111113;
116-117; 149; 173; 179; II. 522
yN YANG: II. 489

YUAN: i. 62
YUGOSLAVLAR: i. 38
YUHANNA: IL. 522
YUNANISTAN: i. 42; 100; 151;
251;258

z
ZENON: i. 199; 200; 264; 275;
II. 445
ZERDUT: i. 109; 133
ZERDUTULUK: II. 316;444
ZEUS: i. 105; 147-148; 183;
II. 405-406

584

Anda mungkin juga menyukai