ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
DOU DLLER VE EDEBYATLARI (FARS DL VE DEBYATI)
ANABLM DALI
SMET VERN
ANKARA2006
T.C.
ANKARA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
DOU DLLER VE EDEBYATLARI (FARS DL VE DEBYATI)
ANABLM DALI
SMET VERN
TEZ DANIMANI
PRO. DR. MRSEL ZTRK
ANKARA2006
NDEKLER
NDEKLERI
NSZ..III
KISALTMALAR......VI
GR.......VII
BRNC BLM......1
KNC BLM...20
Hermeneutii Uygulamas.......20
kavaklarna ayrlmas.21
a. Birinci Beyit...31
b. kinci Beyit.43
i
c. nc Beyit..59
d. Drdnc Beyit.65
e. Beinci Beyit..81
f. Altnc Beyit...90
g. Yedinci Beyit.97
3. SONU....101
TEZ ZET.104
ABSTRACT.........107
KAYNAKA...110
ii
NSZ
anlamlandrarak yeniden kurma yaklamlar yeni bir bilgi retim tarz olarak
karmza kmaktadr. Buna ramen Hfzn gazellerinin birok yerinde insan iin
ortaya kan bir takm sorulara, Hfzla ilgili kaleme alnan ada eserlerin hi
birinde ikna edici bir yant verilememitir. Hfzn gazelleri dikkatle incelendiinde
ortaya kan temel soru udur: Nasl oluyor da Hfz, anlamsal adan aralarnda
mantksal bir balant olmakszn bir beyitten tekine geebiliyor? Kimileri klasik
airlerin szgelimi bir gazelin ilk iki beytini bir gnde, geri kalan dier beyitlerini de
baka bir gnde kaleme alm olabileceklerini ve daha sonra bunlar bir araya
vezin ve kafiye ayn ise bu beyitlerin yedi tanesini veya on tanesini yan yana
getirmek suretiyle bir gazel elde edilebilirdi. Eer Hfzn gazelleri de bu ekilde
yazmak o dnemde yaam her airin elinden gelen bir eydi. Her air birbiriyle
ilintili olmayan muhtelif anlamlarda eitli beyitler yazabilir ve bunlar bir araya
getirmek suretiyle de bir gazel oluturabilirdi. Bizce Hfz dier airlerden ayran
iii
en nemli zellik, gazellerinin byk bir blmnde grlen beyitler arasndaki
zahiri kopukluun aslnda bilinli bir tarz olarak benimsenmi olmasdr. Baka bir
deyile grnte birbirleriyle hibir balant ierisinde bulunmayan, her bir beytin
dier beyitlerden farkl bir anlam ifade ettii gazeller zerinde iyice
yntemini de belirlemitir.
kinci blmde Hfz Divannda yer alan ilk gazel beyit beyit ikinci blmde
ele alnan beyitlerin soyut dzeyde yer alan derin anlam yaps ortaya karlmaya
allmtr.
iv
Sonu ksmnda Hfz Divannda yer alan ilk gazele ilikin ortaya koyulan
izlemektedir.
Prof. Dr. Mrsel ZTRKe ve tezle ilgili mlakat talebini kabul eden Prof. Dr.
Taki Purnamdariyana, yan sra tezimi okuyup deerli grlerini ifade ederek beni
cesaretlendiren Prof. Dr. Gnay Kuta, Do. Dr. Abdsselam Bilgene, Do. Dr. Said
Polata, Dr. Behnam Azada ve her aamada yanmda olan Prof. Dr. Abdullah
SMET VERN
Ankara-2006
v
KISALTMALAR
c. : Cilt
ev. : eviren
s. : Sayfa
bkz. : Baknz
haz. : Hazrlayan
vi
GR
binlerce yllk bir tarihe sahiptir. Hermeneutik, tarihsel kkleri Yunan mitolojisine
hem de yorumlama srecine dnk olarak her zaman anlam deiikliine ak olmak
bu nedenle, Hermesin tad tanr szleri, insanlara iletilirken, belli bir yorumlama
1
J. A. Cuddon, The Penguin Dictionary of Literary Terms and Literary Theory, London, 1999, s. 376.
2
O. Bilen, ada Yorumbilim Kuramlar: Romantik, Felsefi, Eletirel Hermeneutik, stanbul, 2002,
s. 23.
vii
srecinden gemektedirler. Tanr szlerinin tadklar anlamlarn yorumlama sreci
iinde olumas, sz ile szn tad anlam arasnda birebir bir ilikinin olmadn,
eer eviriyi sadece evirme eylemini deil, ayn zamanda aklama, ak klma
ikili yapya dikkat eker: Szckler hem bir anlam aa vururlar, hem de gizlerler.
alt ksm ise kei grnmndedir yani deien, deiebilen ya da gizleyici bir
gelenektir. kincisi, eski Yunan inanlarna, ayn kltr ortam iinde yorum getirme
yaptnda Aristo, yorum kuram ya da hermeneutii, anlama ilikin genel bir kuram
3
M. R. Rihtegeran, Logic and Discourse of Hermeneutics: Principle of the Commentary, Tahran,
2000. s. 1631.
4
Platon, Kratylos, ev. C. Karakaya, stanbul, 2000, s. 5961.
5
B. Tatar, Hermentik, stanbul, 2004, s. 1213.
viii
olarak ifade eder. P. Ricoeur, Aristonun hermeneutik hakkndaki kuramn yle
yeterli olmadnn altn izer. Hemen belirtelim ki Aristo hermeniay yalnzca eski
alegorilerde kullanlan sembollerin deifre edilmesi olarak deil ayn zamanda szn,
yorum, bir iirin yorumu, kutsal bir yaznn yorumu ve nihayet bir edebi yaznn
6
Q. Pur-Hasan, Comparative Hermeneutics The Analogous Features of Methodological
Interpretation in Islam and The West, Tahran, 2005, s. 14.
7
D. zlem, Hermeneutik zerine Yazlar, stanbul, 2003, s. 1332.
ix
yorumu olabilir. Hermeneutik yaklamn, Wilhelm Diltheyin katklaryla birlikte
belirtmek gerekir. 8 Edebi metin yorumlar iin hermeneutiin temel ve ncl bir
disiplin olarak grev yapabileceini ilk kez ifade eden E.D. Hirsch olmutur. 9
Uzun bir gemii olan filolojik hermeneutiin bir uzants olan edebiyat
konulmam olsa da filolojinin eliinde bir edebiyat hermeneutii hep vard: lk kez
almann yaplmasna neden olmutur. Yeni edebiyat artk yalnzca anlatc deil,
balamda Dante Alighieri 1304 ve 1307 yllar arasnda kaleme ald Convivio
(len) isimli yaptnda kendi iirlerini yorumlar. 10 slam dnyasnda benzer bir
8
B. Moran, Edebiyat kuramlar ve Eletiri, stanbul, 1999, s. 195268. Trlere ve dallara ayrma daha
da ileri gider. rnein dilsel olmayan ifadelerin hermeneutii(Helmut Plessner) veya psikoanalitik
derinlik hermeneutii (Alfrenzer) gibi.
9
Richard E. Palmer, Hermentik, ev. brahim Grener, stanbul, 2003, s. 30.
10
D. Alighieri, lahi Komedya: Cehennem, ev. R. Teksoy, stanbul, 2002, s. 16.
x
alma aslnda ok nceleri 11651240 yllar arasnda yaayan Muhyiddin bn
Tercmanl Evak (Arzularn Tercman) isimli eserine bir erh yazmak suretiyle
dng bir bilgi modelidir ve bilgi retiminde btn ile paralarn birbiriyle balantl
hareket eden modern hermeneutik btnden paraya ve ayrntya gemeyi baka bir
alrd. Baka bir ifadeyle n plana kan iki yorumlama modeliydi: Birincisi
anlalmas artk imknsz hale gelen bir metni ada ya da kullanlmakta olan bir
xi
Schleiermacherin (17681834) modern bir eletirel kuram olarak yeniden
ifade etmesine ramen Gadamer iin nemli olan metindir. Ona gre sadece metnin
ierdii anlam ve sylemek istediini anlamaktr nemli olan. Artk ama yazar
kendisinden bile daha iyi anlamak deil, metni metinde belirtilenle snrl kalmadan
anlamnn yazarn niyetini aacan ifade eden Gadamer yine de yorumcuya snrsz
bir zgrlk tanmaz. 14 Bir metni hermeneutik dzeyde okuyup anlamlandrmak iin,
metnin kendisine ne de tamamen yorumcuya ait olan bir anlam ortaya kar. zcesi
ile birlikte artk yazarn lm ilan edilir. Gadamerin yalnzca metinde odaklaan,
balamda Umberto Eco yle der: Unutma ki yazar yaptnda sana yaptn
13
D. zlem, 2003, s. 238.
14
D. zlem, Metinlerle Hermeneutik (Yorumbilgisi) Dersleri, stanbul, 1996, s. 353460.
15
D. zlem, Hermeneutik ve iir Sanat, Cogito, 38, 2004, s. 130131
xii
yorumlayabilmen iin belli ipular vermektedir O bilinle yaptndaki her noktay,
almlanmasn istemektedir. 16
iinde yer alrlar ve iir gibi, sanat eserleri yorumlanrken rol oynarlar veya
17
kendilerine rol verilir. lgi alann klasik edebiyat ve sanat yaptlaryla snrl
altnda yaklar. Almlama estetii hem klasik edebiyat yaptn hem de modern
edebiyat yaptn ok anlaml rnler olarak kabul eder ve o ekilde inceler. Okuyan
kiinin okuduu metne kendi bilgi ve deneyimlerini ekledii, onlardan yola karak
ile birlikte o gne kadar anlam metnin iinde arayan hermeneutik artk metnin
almlama srecinde oluturulan anlamna daha gl bir vurgu yapmaya balar. Daha
nce de ifade edildii gibi almlama kuram metnin anlamnn ortaya karlmasndan
xiii
anlama indirgeyen indirgeme hermeneutii metnin nesnel yorumunu ortaya koyma
hermeneutii hem eserlerdeki zaman, baka bir deyile eserlerin ait olduu zaman
gzetir, hem de ayn eserleri zaman ierisinde, yaanlan andan geriye bakarak
Metin ne demektedir? sorusunu ikame eder. Hfz Divannda yer alan ilk gazelin
ikinci soru birinci soruya geri dnlerek yantlanabilir. Mrikenin bir dizesinde
geen bir szck bu konuda iyi bir rnektir. Uwe Japp Hermeneutik, Filoloji ve
Edebiyat isimli yaptnda yle yazar: Burada iki-anlaml bir szc tek-anlaml
zerine adl iir u dize ile biter: Gzel kendiliinden grnr. Emile Staigner,
ise felsefe tarihi iinden yorumlarlar. Her ikisi de argmanlarn eserin dnda
19
D. zlem, 2003, s. 237238.
xiv
demek istemitir? sorusunu yantlamak istediklerinden, bu argmanlardan biri
Byle bir iki-anlamllk filolog iin bir skandaldr. Fakat eer onun grevi metnin
btnn anlamak ve sorun zmek ise, bu zm, metnin zaten kendisinde bulunan
ekonomisi, kendisini edebiyat iinde bir kez daha zel bir retkenlikle gsterir.
20
D. zlem, 2003, s. 310.
21
D. zlem, a.g.e., s. 310311.
xv
BRNC BLM
Klasik Fars iiri ana stun zerinde ykselir. Birinci stun, denenmi,
allm, kullanlm bir dil anlamnda edeb dildir. Btn dillerin az ok bir edeb
dili mevcuttur. kinci stun: kalp ve formdur. Nazm ekilleri olarak da adlandrlan
formlardr. Klasik Fars airlerinin tercih etmek zorunda olduu bu kalp ve formlarn
says onu gemez. Bu yzden klasik air iin anlama mukaddem olan bir form
vardr, yani iirin formu ve kalb klasik air iin hazr bir ekilde nnde durur.
ne yaptn bilirdi. Bu klasik Fars iirinde gzetilen bir esast. Denilebilir ki Klasik
Fars Edebiyat bin yllk gemii boyunca sadece bu on kalba sahip olmutur.
Fars iirinde airin sylediinin mutlaka tek bir anlam olmaldr. 21 Ve okuyucular
klasik dnem Fars iirinin bir eletirisini yapar. Bu nemli eserinde unlar kaleme
alr: iir sylemek isteyen air nce onun anlamn nesir olarak dnmeli, o
anlamlar gnl sayfasna yazmal ve daha sonra da onlar iin uygun szckler
tertiplemelidir. 22 Grld gibi klasik iirde anlam iire mukaddemdir yani nce
anlam olmal daha sonra bu anlam iir olarak, manzum bir biimde ifade edilmelidir.
21
T. Purnamdarian, Dersaye-yi Aftab: ir-i Farsi ve Saktekeni der ir-i Mowlevi, Tahran, 2002, s.
3545.
22
. K. Razi, El mucem fi maayir el ear el acem, Tashih: Muhammed Bin Abdalvahhab El-
kazvini, ve Mderris-i Safevi, Tahran, 1986, s. 447.
1
Anlamn iire mukaddem olmas tek anlamllk demektir yani airin zihninde olan
istiareyi grdnde, istiare hakknda orada verilen bilgilerde unlar okur: stiareyi
engel olmak iin muhakkak bir karine- i mnia (engelleyici ipucu) bulunmaldr.
rnein, nergis denip ondan gz murat edildiinde her eyden nce nergisin gzle
anlalabilmesi iin bir karine (ipucu) kullanmas gerekir. Bu da air iin tek
hataya dmesini istemiyor klasik air. Neyi murat ediyorsa ayn eyin okuyucu
iin karineyi ortaya sryor. Nergisle gz kastettiinin anlalmas iin klasik air
zel bir aba ortaya koymak zorunda kalyor. Fakat Mevlnann ve Hfzn
yzden anlamllk stununu baka bir ifadeyle tek anlamllk stununu krdlar. Bu
klasik Fars iirinde meydana gelen en nemli deiimdir. Ancak iirle uraanlarn
2
etmez bunu. Bundan dolay onlarn iiri okunduunda birok yerde kullanlan
arasndaki ilikiler a, ok geni bir hayal gcyle rldnden iki beyit arasnda
Baka bir ifadeyle air sylemek istediini aka deil, imgelerle, simgelerle, retorik
oyunlarla dolayl bir yoldan dile getirdii iin metnin anlam apak deil, belirsizdir
almlayann grevidir.
devinimine paralel olarak okuma srecinde okur tarafndan yeniden trevlendirilir ve yeni
Byle bir yorumun, klasik yorumda olduu gibi artk metnin merkezi ve sabit
anlamnn peinden gitmesine gerek yoktur. Tersine, yorumu yeni bir yaklamla
metnin anlamsal olanaklarn betimleme ynnde bir yol olarak telakki etmesi yeterli
3
elerin bir paras olduunu burada hemen belirtelim. Zira bir okuma edimi metnin
belirsizlii, kapall ortaya karacak olan da metin ile okur arasndaki ilikidir.
Btn bunlara ramen metnin dili, baka bir deyile Hfzn iirinin yaps, yorumun
btnyle bana buyruk ve metne hkim olan balamdan kopuk bir ekilde
yatar. Belli bir balam iinde yer alan metin ile okuyucu arasndaki bu al veri iki
Esas itibariyle her lkenin klasik edebiyat Roland Barthesn da dedii gibi
daha ok bir dncenin manzum olarak ifade edilmesinden ibarettir. Baka bir
ifadeyle btn lkelerin klasik edebiyat tek bir dnceyi ifade eder, daha sonra
bunu iir haline getirir. 24 Tam da bu nedenden dolay klasik edebiyat tek anlamldr.
Ayn durumun Klasik Fars Edebiyat iin de geerli olduunu yukarda ifade ettik.
ilgilidir. Beyitlerdeki baz szckler bir kssaya, efsaneye, tarih bir hadiseye veya bir
24
R. Barthes, Yaznn Sfr Derecesi, ev. Tahsil Ycel, stanbul, 2001, s. 4046.
4
ayete, hadise, mehur bir ataszne, bir inana iaret edebilir. Eer eserlerdeki bu
glkler ortadan kaldrlrsa, sorun byk oranda zlr. Bunlar zldkten sonra
bir anlam ortaya karlr. Klasik gazel tek anlaml bir yapya sahip olduu iin klasik
Fars iirine ait bir gazeli biri, Ben bu ekilde anlyorum, bakas da Ben bu
ekilde anlyorum, diyemez. Bu gazelin tek bir anlam vardr ve bu tek anlam, doru
bham 25 trnden bir glk deil takid 26 trnden bir glktr. te bu yzden
hallettiimizde o iirlerden tek bir ey anlarz, herkes de ayn eyi anlar. Ne var ki bu
durum ilk kez irfan gazelde deiti. Bunun nedeni bu tarz iir yazan airlerin dilden
baka bir biimde yararlanmalardr. rif olan airler szgelimi aktan sz ettikleri
zaman onlarn mauku artk bu dnyaya ait bir mauk deildi: Tanryd. Gerekte ne
bir yz, ehresi, ne de bir yeri, bir mekn vard. O kane hisleri Tanrya kar
ifade etmek istediklerinde, bunlar ifade edecekleri zel szcklere sahip deillerdi.
deimitir. kane ve rifne bir tarzda kaleme alnan iirlerde air sevgilinin
25
pham szc iin eitli szlklerden u anlamlar bulduk: ki anlamllk, belirsizlik, belirsiz olma
durumu, iki anlaml sz, birden fazla anlama ekilebilecek sz. Szn etkisini artrmak iin yazar ya
da konumacnn bilerek dnce ve duygularn aka belirtmemesi. Edebiyatta bir szn ilk bakta
anlalmasnn engellenmesidir. Anlatmda aka tanmlanp ortaya konmam. Amacn gizlenmeye
allmas, karklk, snrszlk. ( Sima Dad, Ferheng-i Istlahat- Edebi, Tahran, 1382, s.1314.)
26
Takid: (sz diziminde anlalma gl) anlamn kapall veya anlalmazldr. Buna ya cmle
unsurlarnn yerli yerinde bulunmamas, yani cmlenin hatal kuruluu (lafz takid) veya cmlenin
kuruluu doru olmakla birlikte ifadenin dz anlamndan sz syleyenin maksadna intikalde doan
glk (manev takid) yol aar. Dier bir ifade ile szn, anlatlmak istenen dncenin maksada
uygun bir ekilde anlalmasn engelleyen bir takm kusurlar bulundurmasna takid (dmleme)
denir. Bu konuyu deerlendirirken dikkat edilmesi gereken bir husus da anlamdaki kapalln hatta
anlalmazln bazen zellikle metin sahibinin tercihinden doduu durumlardr. Bilinli bir tercih ile
metne etkileyicilik kazandrmak iin veya sylenilmesi sakncal grlebilecek durumlarda bavurulan
bir yol olarak karmza kan bu tr anlam kapallna Hakan ve Enverinin iirleri rnek tekil
edebilir.(M.Y. Sara, Klasik Edebiyat Bilgisi: Belagat, stanbul, 2004, s. 40.)
5
dudan, san, boyunu veya sevgilinin ahlak karakterini betimlediinde bu
dnyaya ait bir sevgilinin dudan boyunu san betimledii gibi betimler. Oysa
deildir. Bundan dolay Sylediinin dnda bir eyler syleyen dilsel yap,
yaznsal metinler boyutunda, birinci dil (doal dil) aamasndan ikinci dil (yaznsal
gerekse anlat boyutunda bir okanlamlln kurulmasna yol aar. 27 Baka bir
ifadeyle dilsel gstergede ilk dizge yadsnarak zerine yeniden ikincil bir dizge
gstergeyi meydana getirir. Gsterge, bir baka eyin yerini alabilecek nitelikte
olduundan, kendi dnda bir baka eyi gsteren her trl nesne, olgu ya da
varlktr. Bu tanm dilbilim iin geerli olduu gibi gstergebilim, mantk, felsefe ya
olarak gsterge, dili kullananlarn uzlamasna gre, belirlenmi ve tannm olan bir
gsterileni ifade eder. Ayn ekilde dilsel gstergede de gsteren ile gsterilen
bir ilikiyle deil, uzlamaya dayal bir tutumla meydana gelir. Bunun iin gsterge
dilde dolu bir gsterendir; fakat sylensel anlamlamada dilde bir gsterge olan, artk
27
M. Rifat, Gsterge Eletirisi, stanbul, 2002, s. 3031.
28
V. D. Gnay, Gstegebilim Yazlar, stanbul, 2002, s. 181
6
ile yz yze geliriz. Baka bir anlatmla, bizim biim iin setiimiz kavrama gre
dzende) kavramla ilikisi anlamlamay oluturur. 29 Bir baka deyile, doal dili
(birincil gstergesel dizgeyi) bir ara olarak kullanan iir dili bu aratan kendine
zg yeni ikinci bir dil dizgesi (ikincil bir gstergesel dizge) yaratr. Bu da iirin
zemin hazrlar. Zira Hfzn iirinde sadece dilsel anlamlama geerli saylamaz.
Tasavvuf bir gazelde air sevgilinin san yzn anlatyor, ancak mauk Tanr
olduu iin bu betimlemelerin hibiri Onun iin hakiki deildir. Bundan dolay ilk
kez bu tek anlaml durum irfan iirle ortadan kalkar. Burada dil sembolikleir.
Szckler ayn szcklerdir; fakat air onlardan baka anlamlar murat etmitir.
tasarmlarn olumasna da yol aar. Bu tarz bir gazelin eer rif bir air tarafndan
sylendii bilinmezse bunun kane bir gazel olduu sanlr. Baka bir anlatmla
ancak syleyenin rif olduunun bilinmesi durumunda ancak iirin de rifne olduu
anlalr. Yoksa rifne bir gazelin zhirinin kane bir gazelden pek bir fark
yoktur. te bu nedenle ilk defa dil iinde ikincil bir dizgenin kurulduu ve gerekte
nedenden tr ilk defa Fars iiri tek anlamllktan kurtulur; fakat bir mddet sonra,
bu tr ifade etme tarz belli bir alkanlk halini alnca artk okuyucunun dikkatini
ekmez. Okuyucu, rifne bir iiri, o haliyle okur ve ondan zevk alr. Yukarda da
29
T. Hawkes, Structuralism and Semiotics, London, 1992, s. 133. Daha geni bilgi iin Bkz. Roland
Barthes, ada Sylenler, ev. Tahsin Ycel, stanbul, 2003, s. 183200.
7
deinildii gibi gazellerinde bu alkanl kran, kurallar bozan airlerin ilki
bu imge nedir gibi sorular pek fazla yneltilmez; ama ayn zamanda bunun yerine iir
"
" 30
ylesine usuz bucaksz alacak bir denizim ki, denizim de kendisinde gark oldu
gitti
Burada deniz szc iin herhangi bir karine (ipucu) yoktur. Bu yzden
biz de burada ne demek istemi diye sorarz. airin bundan murad gnl m, ak m,
akl m diye sorarz kendimize. Bu yzden air burada artk dnd eyi intikal
etme endiesi tamyor. O, kendi szn ifade ediyor. Bunu yaparken de nce
manann iire mukaddem olduu eski iirin aksine, artk iir anlama mukaddemdir:
nce iir meydana geliyor, daha sonra anlam ortaya kyor. air ne sylemek
istediini nce dnp sonra sylemiyor. Bu, meydana gelen ok byk bir
deil, deniz , gark olmak, kendisinde gibi szcklerin hepsinin anlam aktr;
30
M. C. Rumi, Klliyat- ems, Tashih: E. Beyati Tahran, 2002, s. 531.
8
fakat iiri anlamak iin ne demek istiyor, diye sorarz. Oysa Hknnin iirinde Ne
"
" 31
Hemen fark edilecei gibi burada bir anlam kapall sz konusudur. Beyitte
: (Yavru): Ko burcu
gece ve gndz eit olur. Bunu okuyan herkes de ayn eyi anlar. Tekrar edecek
glkle kar karyayz. Bunlar zldnde artk beyti rahatlkla anlarz; ancak
anlyoruz. Bu szckler her zaman bir yere gndermede de bulunmaz; ancak yine de
31
H.Enue, An Encyclopaedia of Persian Literature, Tahran, 1997, c. 2 s. 380.
9
bu iirin anlam nedir, diye sorarz. te burada ibham sz konusudur. Klasik iirde
sorun takid sorunudur. Baka bir ifadeyle, klasik metinde karlatmz etrefillii,
verdiimiz gazelinde geen baka bir msrada da yine bu durum sz konusu deildir.
" "
Bu yzden ne demek istiyor, diye soruyoruz. Baka bir ifadeyle evvela muhtelif
yle bir ekildedir ki beyitte geen szckleri anlamamza ramen iirin anlam
uzaklamtr: Burada dil o ilk durumundan, ilk gstergesel dizgeden baka bir
olduklar o ilk gstergesel dizgenin dna karlar. Onun iin burada baka bir ey
var demeye mecbur kalrz. Yine Mevlnadan verdiimiz ilk rnee dnecek
olursak:
10
belirsizliklerle kar karya kalrz. Bylece Mevlna ve daha sonra onun izinden
giden Hfz ile birlikte rann irfan iirinde ilk kez ibhamn (belirsizliin) takidin
bu szcklerin anlamn sorarz, eer bir telmih varsa bu telmih neye iaret ediyor
diye sorarz. Bize bu u anlama geliyor, filan szck de una telmihte bulunuyor
veya muhatap air kadar bilgili olmad iin iiri anlayamyordu; fakat bu bilgileri
sorun olmamasna karn yine de air bu iiriyle ne demek istemitir, diye sorarz.
32
R. Barthes, 2003, s. 183200.
11
denizin akl anlamnda kullanldn syleyebilecei gibi denizin gkyz
olursak dnce yazya getii iin, anlam neredeyse, muayyen bir lde
yaklamn gelitiren J.Derridaya gre bir metnin anlam, ayan yere salam
basan sabit bir anlam deildir. Anlam grecelidir, oynaktr ve hep ertelenir. Bundan
dolay da metnin anlam belirsizlikler tar. 33 Roland Barthes 1968 ylnda Yazarn
makalelerini yazarak yazar ve yazarn niyetini edeb eserin dna itmesiyle birlikte
artk metin (iir) okurun eline der. 34 Tabii okurlar da muhtelif bak alarna sahip
farkl olmaktadr. Buna bal olarak: Her insann, dolaysyla her okurun, bir
ansiklopedik bilgi yk vardr: Her okur bir metne ya da bir gsterge dizgesine kendi
insanln sahip olduu ansiklopedik bilgi hazinesinin ancak bir blmn oluturur.
Demek ki bir okur herhangi bir metni yorumlarken, kendi ansiklopedik edinimine
(doal ya da kuramsal olabilir) bavurur. Bir baka deyile, her okur, okuduu
33
B. Moran, 1999 s.202206.
34
S. emisa, Nakd- Edebi, Tahran, 2005, s. 273.
12
Ansiklopedi Hazinesini de geniletmi olur. 35 Tam da bu nedenden dolay bu tr
ibham olarak adlandryoruz. Bir iir mphem olduunda muhakkak yorum yoluyla
anlama yol bulunabilir. Baka bir ifadeyle anlam yorum yoluyla oluturulur. Yorumu
okuyucuyu okuyor. Baka bir ifadeyle iir okuyucunun zihninden anlam karan bir
"
" 37
Benim Kenanl gzelim, Msr taht senin oldu, zindana veda etmenin tam
zamandr.
Bu konuda bir glmz yok; fakat burada Hfz Benim Kenanl gzelim
dediinde aslnda kastettii benim Yusufum dur; fakat bu artk tarihteki Hz.
Yusufun anlamn vermiyor. Msr taht senin oldu. dediinde Hfz zamannda,
35
M. Rifat, Homo Semioticus, stanbul, 2001, s. 65.
36
T. Purnamdarian, 2004. s. 235.
37
H. irazi, Divan- Hfz, Tashih: B.Horremahi, Tahran, 2002, s. 9.
13
ad Yusuf olan ve Msr tahtnda oturan bir kimsenin olmadn tarih bize syler.
Buradaki szcklerin ve telmihlerin tek tek manasn anlyoruz; ama yine de Hfzn
var. Benim Kenanl gzelim, Msr taht senin oldu msranda Benim Kenanl
gzelim in anlam nedir? Hz. Yusuf tarihte yaayan Hz. Yakubun olu olan bir
balamnda iki anlam dzeyi ayrt eder: Mimetik anlam ve hermeneutik anlam.
Mimetik anlam dzleminde okur, dilsel imleri, birincil olarak, gndermeleri ile
yzl. Bu yzden biri kalkp da Mah-i kenaniye men ifadesini benim sevgilim
Buraya kadar ilk msran anlam yle oldu: Sevgilim kalbim artk senin oldu. Peki
38
H. Yavuz, Edebiyat ve Sanat zerine Yazlar, stanbul, 2005, s. 299.
14
Hfzn sevgilisi zindanda myd? Hangi zindandayd? Burada bir bakas
iin benim ruhum, benim canm diyebilir; nk ruh cisme oranla hem latif
Melekler lemi oluyor. Yani unu demek istiyor: Melekler lemine gitme
zamann geldi. Zindana veda etmenin tam zamandr. yani Bedenim ruhum iin
zindan gibidir. Toparlarsak yle oluyor: Ey Hz. Yusuf gibi gzel olan ruhum! Bu
cismimi terk edip melekler lemine git. Byle olabilir. Pratik olarak szcklerin
edildii zere Klasik Fars iirinde bu durum yoktur. Klasik Fars iirinin ak bir
halledilirse, herkes Klasik Fars iirinden ayn eyi anlar. Kimse de baka bir ey
sormaz; ama az nceki Hfzn beyti ile ilgili yapm olduumuz yoruma bakas
kar kabilir. Yaptmz yorum bir kesinlie sahip deildir, bu beyit muhtelif
ekillerde yorumlanabilir.
39
T. Purnamdarian ile kiisel grme, Tahran, 25.Ocak 2006.
15
anlamlarndan biri olacaktr; ancak burada nemli olan her bir beyit iin yaplan
gsterilmesi gerekir. Bir metnin belli bir blmnn belirli herhangi bir yorumu;
ancak metnin bir baka blmnce dorulandnda kabul edilebilir; metnin baka
yorum iki ynl bir ilikidir. Hem metin okuyucu zerinde, hem de okuyucu metin
ynlendirmesi kadar, okurun da metne bir eyler kattn, okurun da iletiimde bir paya
sahip olduunu kastederler. Almlama estetikisi Isere gre okur asndan bu iletiimi
metindeki belirlenmemi alanlar salar. Okur bu alanlar kendi birikimine, kendi almlama
41
nkoullarna gre yorumlar.
Bu iki ynl iliki, yorum yaptmzda btn iiri kapsamaldr. Baka bir
ifadeyle birinci beyit iin ortaya konulan yorum, gazelin dier beyitleri iin yaplan
yorumla uyum halinde olmaldr. Dier beyitlerin yorumu birinci beyitte ortaya
yaklalabilir. Ayrca gazelin tamamnn byle bir yoruma imkn verip vermedii
konusu da ok nemlidir. Metnin tutarll korunarak bir gazel iin birbirinden farkl
40
U. Eco, Yorum ve Ar Yorum, ev. K. Atakay, stanbul, 2003, s. 75.
41
. Sayn, Metinlerle Sylei, stanbul, 1999, s. 58.
16
birok yorum yaplabilir; ancak yaplan yorumlarda dikkat edilmesi gereken husus
bir beyit iin yaplan yorumun dier beyitler iin yaplan yorumlarla uyumlu olup
olmaddr. Bir beyit iin yaplan yorum dier beyitler iin yaplan yorumlarla
rana tayan, Taki Purnamdarian, Gomode-yi Leb-i Derya isimli yaptnda Sadinin
"
"
"
"
ok mehur bir gazeli olan o rnek gazel iin okuyucunun zihnine on soru geldiini
herkes iin anlalr olacan ifade eden Purnamdarian Hfzn ayn saydaki
beyitleri ihtiva eden gazeli iin ise 41 sorunun ortaya ktn tespit eder. Niin krk
17
bir soru ortaya kyor, niin burada sorular oalyor, diye sorduumuzda
gazellerinde hi olmayan eyler var. Sadinin iirinde hibir zaman bu beytin dier
beyitle ne ilgisi var, biiminde bir soru sorulmaz; nk Sadinin gazelleri tek sesli
gazelinde durum byle deildir. Bu yzden iyice dnlerek gazel iin mmkn
Bir gazelle veya herhangi bir metinle syleinin doru yaplabilmesi iin
doru sorularn sorulmas gerekir. Gazelle ilgili karlan sorularn bir ksmna
gazelin iinde cevap bulunur. Geri kalan sorulara gazelin kendinde deil, Hfz
Hfzn irfan ve tasavvufa ilikin dnceleri, genel olarak tasavvuf iirin arka
tarafndan kabul gren yorumdur. Kukusuz bir iiri on kii okusa, on ayr yorum
ortaya karabilir. Daha nce de belirtildii gibi iir gerekte mphem olduunda
alanlarn doldurmada katksn artrr. Ancak geliigzel bir doldurma deildir bu. Yazar,
Ingardene gre okura eitli dzeylerde yardmc olur. Bunlardan biri birbirine rl
18
grler dzeyidir. Yani metnin almlanmasnda ve belirlenmemi alanlarn
doldurulmasnda okura yardmc olan tek tek anlamlar deildir. Okura yardmc olan bu
srecinde bir iskelet olutururlar. Bu iskeletin anlamlarla doldurulmas okura der. Ancak
Fakat burada nemli olan udur: Ortaya kan pek ok yorumdan hangisi daha iyidir?
iirle ilgili ortaya konan sorulara doru cevap verilirse, verilen cevaplar metinle
rtrse ve iirin tutarlln taahht ederse yani btn beyitlerin birbiriyle ilintili
yorumlardan daha doru bir yorum olacaktr. Bu da unu gsteriyor anlam okluuna
ramen, yorum okluuna ramen tek bir yorum vardr ki btn yorumlardan daha
iyidir. Kesin bir anlam deil bu; ama dier btn yorumlardan daha iyidir. Bunun
metin arasnda bir al veri, bir etkileim vardr. Eer bu al veri doru bir ekilde
gerekleirse hem metin onu okuyann zerinde etki yapar hem de okuyan, metin
42
. Sayn, 1999, s. 49.
19
KNC BLM
Uygulamas
alacaz.
Hfz Divannda yer alan ilk gazel, Divanndaki gazellerin mkemmel bir
rneidir. Hfz Divanda yer alan gazellerin byk bir blm, bu ilk gazelin
btnnden dile gelir, bu ilk gazele gndermede bulunur adeta. Bu gazel hem anlam
hem de form bakmndan Divan'daki btn gazelleri kendinde yanstan bir ayna
gibidir.
20
43
kavaklarna ayrlmas
Hfz:
" "
olacan bilmiyor. Zihinsel faaliyet sayesinde nce dizeler sonra beyitler oluuyor
zihninde dnp kda dkmyor. lk msra ilham yoluyla gelir. kinci msra bu
43
H. irazi, 2002, s. 1.
21
gz nnde bulundurularak yaplr. 2. beyit, birinci beyit gz nnde bulundurularak,
zihinsel faaliyet iinde gazelin tamam olumaktadr. Bir anlam bulunuyor ve iir
oluuyor. Bundan dolay anlam iire mukaddem deil, burada iir, anlama
mukaddemdir. Baka bir ifadeyle, tek anlamll dnmeyen btn airler nce
bir iir deildir. Bundan dolay da bu tr iirler erh edilecek iirler deildir.
muhtemel anlamlarndan birinin kefi iin bir kiinin bunu yorumlamas gerekir.
syleyenin zihinsel arka planna ve o kltrn tamamna aina olan biriyse, ok daha
1-Gazelin birinci beytinin ilk msra ve son beytinin ikinci msra niin Arapa
yazlmtr?
44
T. Purnamdarian ile kiisel grme, Tahran, 25.Ocak 2006.
22
5-Burada ifade edilen arap gerek anlamyla m kullanlmtr?
7-Ak niin balangta kolay grnm sonradan birtakm sorunlara yol am?
olan?
12-Saba kim iin sevgilinin bklm bklm olan salarndan misk kokusunu alp
getirmek istiyor?
23
19-nc beytin ilk iki beyitle bir ilikisi var mdr?
22-Muglar kimlerdir?
25-Salik kimdir?
28-Beinci beytin ikinci msrasnda yer alan Sahillerde oturan hafif ykller
kimlerdir?
29-Beinci beytin kendinden nceki drt beyitle nasl bir ilgisi vardr?
24
34-Yedinci beyitte O zamiriyle kim kastedilmektedir?
35-Yedinci beyitte yer alan huzur ve gaib szcklerinin tasavvuf anlamlar var
mdr?
36-Yedinci beytin ikinci msrasnda ifade edilen Sevgiliye kavuunca dnyay terk
37-Son derece dank olan ve hayal atlamalaryla dolu bu gazelin beyitleri arasnda
Yukardaki sorulara cevap verebilmek iin, elimizde Hfz Divannda yer alan
gazeller ve Hfzdan nceki kltrel mirastan baka bir kaynak yoktur. imdiye
kadar Hfzn iiriyle ilgili olarak sylediklerimizi temellendirmek iin ilk gazelin
btn beyitlerini ayr ayr yorumlamaya gemeden evvel gazelin genel bir
ilikin bir ilk snflandrmaya gidilmek suretiyle metin iinde belli sahnelerin
mmkn gibi grnse de, gazelde sk, arap, ak, pir-i mugan, slik, canan, saba,
menzil, huzur, gaip gibi bir ok tasavvufi terimin yer almas, gazelin genel havas ve
vahiy dili olan Arapa bir msra ile balayp yine Arapa bir msra ile bitmesi, ilahi
25
Gazelin vezni hezec msemmen salimdir. Baka bir ifadeyle mefiln,
mefiln, mefiln, mefiln dr. Her beytin sonunda h oul ekinin redif
olarak tekrar edilmesi, iire hkim duygu olan dert, ayrlk kederi ve ak yolunun
edilmesi adeta hzn dolu bir szden dolay duyulan ac neticesinde ekilen bir ah
gibidir.
Grld gibi gazel bir yars Arapa ve dier yars Farsa olan bir beyitle
balamaktadr. Ayn durum gazelin son beyti olan yedinci beyitte de sz konusudur.
Ancak birinci beyitte ilk msra Arapa iken yedinci beyitte ikinci msra Arapadr.
Baka bir ifadeyle iir Arapa bir msra ile balamakta ve yine Arapa bir msra ile
bitmektedir. Hemen belirtelim ki Fars iir geleneinde bir yars Arapa, Trke ve
dier yars da Farsa olan beyitler sylemek yeni ve ilgin bir hadise deildir. Zira
Sanki btn iir iki Arapa msra arasnda sktrlm gibidir. te bundan dolay
okuyucu bu iirde zel bir anlamn sakl olduunu ve iire baka bir gzle bakmas
gerektii gibi bir izlenime kaplr. Gazelin tamam sanki Arapa bir beyitten ibarettir:
26
Bu Arapa iki msran arasnda Farsa olarak yer alan beyitlerde ifade edilen
Arapa beytin birinci msranda air muhataba yle yakarr: Ey Sk! arap
kadehini dolatr ve onu bana sun! Arapa beytin ikinci msranda ise Sk bu
arap iin yaplan yakarn nedeni akn k iin birok soruna yol am
bulunma hissinin olumas iin, an Mauktan gayr her eyden gaybet halinde
olmas gerekir. Tasavvuf iki terim olan gaybet ve huzur tek bir konuya taalluk
etmesi anlamna gelir. u halde, huzurun art mauktan gaip olmamak, kendinden ve
btn her eyden gaip olmaktr. Hucviri Keful Mahcub isimli eserinde bu konuda
unlar yazar:
Huzurdan maksat, yakinin delaleti ile kalbin huzurudur. yle ki bu sayede gaybi
olan bir hkm kalp iin ayni bir hkm haline gelir.(Gaip olan gzle grlen gibi olur)
Gaybetten Murat, Hakktan baka olandan kalbin gaybetidir. O derecede ki kalp kendinden
bile gaip olur. Hatta kendinden gaip olmas sebebiyle kendini dahi gremez u halde
kendinden gaip olmak, Hakkn huzuruna kmaktr. Hakk ile huzur ise kendinden gaip
olmaktr. yle ki kendinden gaip olan herkes, Hakk ile hazr olur ve Hakk ile hazr olan da
27
kendinden gaip olur. (Kendinden gaybet Hakk ile huzurdur, Hakk ile huzur da kendinden
45
gaybettir.)
Bundan dolay Hakk ile huzur bulmann art kendinden gaip olmaktr.
Kendinden gaybet ise insan sfatlarn yok edilmesi, ayklk ve bilin durumunun
Huzur ve gaybeti, sahv ve sekr ile karlatrrken yle yazar: Fakat sekr ve
sahv, vasflarn bekasna dellet eder. Gaybet ve huzur ise vasflarn fenasna iaret
eder. Hakikatte bu, ondan daha aziz ve daha deerlidir. 46 Hfzn birinci beytin ilk
msranda skden arap talebinde bulunmasnn nedeni, onu ierek sarho olup
birinci beytiyle son beyti arasna ok veciz ve z bir ekilde sdrmay baarmtr.
kadeh arap istenilmesinin bizatihi kendisi, Hakk veya mauk ile huzur halinde
olmann koulu olan kendinden gaip olma halini deil, kendiyle huzur halini
kendinden gaip olma durumu hem vuslat arabndan nasiplenmeyi hem de yrin
tecellisini beraberinde getirecektir. Bunun yan sra mrit dnyevi duygu ve akln
45
Ali bin Osman Hucviri, Keful Mahcub, Tashih: Mahmud Abidi, 2004, s. 368.
46
A. Hucviri, a.g.e., s. 369.
28
dorultusunda hareket etme, insann adn ktye karr. Zira kendini dnme,
dolay znt duyacak bir hali vardr. te bu yzden tasavvufta mridin vasl
oluncaya kadar kendi arzu ve iradesine deil pirinin iradesine teslim olmas gerekir.
Bundan dolay Hfz gazelin drdnc beytinde Pir-i mugann seccadeyi araba
boyama emri vermesi durumunda bile, salikin bunu yerine getirmesi gerektiini ifade
eder. Zira gazelde kendisine iaret edilen akn btn sorunlar, glkleri, kiinin
msra ile balayp yine Arapa bir msra ile son bulmas, okuyucuyu iirin sonunda
btnln hisseder. 47
Bilindii gibi divanlarda yer alan gazeller kendilerini oluturan beyitlerin son
harflerine gre; ama alfabetik sra gzetilerek dzenlenirlerdi. Bu eski gelenee gre,
bu gazelin Hfz Divannn banda deil, on birinci gazelden sonra yer almas
gerekirdi; fakat gnmze kadar gelen en eski divanlarda, bu on ikinci gazel hep
Hfz Divannn banda zellikle yer almtr. Bunun Hfzn bir vasiyeti sonucu
divanlarn banda yer almasnn mutlaka bir nedeni olmaldr. Bu gazeli divann
47
T. Purnamdarian, 2004. s. 339342.
29
bana koyanlar, okuyucunun zihnini daha balangta dier gazellerin
Divann okuyanlar daha iin banda bir ynlendirme ile kar karya
braklmlardr.
biiminde yer aldn ancak Hfzn yine Sudnin ifadesiyle ki msran takdim
okuyoruz. Sudnin herhangi bir kaynak gstermeden erhinde yer verdii bu tazmin
Muhammed Kazvin, Sudnin bu iddiasn rten geni bir makale kaleme alr.
Nihayet Hseyin Ali Herevi, Hfza yazd erhin birinci cildinde Yezidin btn
divannda yer almadn tespit ederek bu gereksiz tartmaya son noktay koyar. 50
mevcuttur. Ancak daha nce de ifade ettiimiz gibi gazelin vahiy dili olan Arapa ile
balamasnn zel bir anlam vardr: nk yakarlar, dualar daha ok Arapa olarak
yaplr.
48
Beraat- istihlal: Gzel balang; bir yaptn nsznde, konusunu, savn, amacn sanatlca
sezdiren tmceler.
49
Seyyid Muhammed Vehb Konev, erh- Divan- Hfz, (hamite erhi Sudi ber Hafez),
Dersaadet, 1872, s. 22.
50
H. Herev, erh-i Gazelha-yi Hfz, Tahran, 1998, c. 1, s. 2.
30
B ) Beyitler zerinde Amlama Hermeneutii Uygulamas
a. Birinci Beyit:
"
"
Ey Sk, dndr kadehi, herkese sun, bana da ver. nk ak, nce kolay
Suvarc, su veren, su iirendir. Arapa saka kknden ism-i fail olan Sknin
iki kadehini dolatrarak iki ienlere iki sunar. Su anlamna gelen Ab szc
Sk szc balangta rnein Fars iirinin babas olarak kabul edilen Rudeknin
kendinden geerek mutlu olmalar iin, iki ienlere arap sunan ok nemli bir
kiidir. Ancak sufiler ve arifler kendi ruhsal durumlarn ve manev bilgilerini ifade
etmek iin sk, arap ve bunlarn eanlamls olan szckleri kendi akn ve
51
M. Sadikiyan, 1985, s. 659.
52
T. Purnamdarian, 2004, s. 345.
31
anlamlaryla bir benzetme (tebih) ya da eretileme (metafor) oluturduklarnda bir
lye kadar bunlarn mecaz anlamlarn ortaya karmak mmkndr; ancak hibir
aslnda dolu kadehe denir. ki barda anlamnda kullanlan kadeh szcn zarf
ve mazruf ilgisi balamnda, iki, arap, bade ve dier eanlaml kelimeler iin de
murat etmek mmkndr. Kadeh veya Hfzn gazellerinde 162 kez kullanlan
bahseden Zunnun el-Msri (.244) dr. 55 Ne var ki Zunnundan nce Davud et-
gre, onu mtebessim gren bir dervi, Ey Eba Sleyman! Bu inirahn sebebi
nedir? diye sorunca, Davud: Sabahleyin bana ns arab denilen bir arap verildi.
Yahya b. Muaz er-Razi (.258) de Bayezid el Bestamiye yle yazmt: Bir kadeh
iip ezelin ve ebedin sarhou olan kii hakknda ne dersin? Bayezid de ona yle
bir yant gndermiti: Burada bir adam var gece gndz ezel ve ebedin denizlerini
iiyor ve daha fazlas yok mu? diye naralar atyor. 57 Yine bir gn hakikate dair
53
M. Sadikiyan, 1985, s. 898.
54
M. Sadikiyan, a.g.e., s. 297.
55
R. A. Nicholson, Tasavvufun Menei Problemi, ev. Abdullah Kartal, stanbul, 2004, s. 4344.
56
R. A. Nicholson, a.g.e., s. 57.
57
eyh Feridddin. Atar, Tezkiretl-Evliya, Tashih: Muhammed stilami, Tahran, 2002, s. 169.
32
konuurken, dudaklarn emerek yle dedii rivayet edilir: Ben iki ien, iki ve
iki sunanm. 58
Bu sembolik dil, Senayi, eyh Ahmed Gazali, Suhreverdi, Attar, Ruzbihan Bakli ve
varisi olan Hfz bu dilden mkemmel bir biimde yararlanarak Fars edebiyat iinde
arap szc rifne bir bak as ierisinde artk, iki gibi tarikat yolunun
yolcusu olan sufiyi kendinden geiren her ey olabilirdi: Sevgi, ak, evk, sufilere
gsterdii ltuf ve inayet ve buna benzer dier kavramlar arap szcyle yorulur
adeta. Allaha ulamak iin yola kan slik, ilahi, ezeli ve ebedi gerekleri
suretiyle manev, ezeli ve ebedi gerein kavrand akl tesi bir bilince ykselir. Bu
yzden kuvvetli bir varid (tecelli) ile kendinden geip ruhi bir haz ve zevke eren
slik, zahiri ve batini kaytlar bir yana brakp sadece Hakka ynelir. Her varla ait
ilahi yn bilir. Cemal tecellisini seyredince sekr (Sarholuk) durumuna geer, ruh
haz alr, kalp kendinden geer. Sekr hali gaybet halinden daha kuvvetli olabilir. Sekr
58
R. A. Nicholson, 2004, s. 58.
33
halindeki slik eri hkmlere aykr szler de syleyebilir. arap kelimesinin
esrarl dilinde mritlere ak, marifet, kendinden geme ve kendinden kurtulma dersi
veren pir, insan- kmil, eyh ve ruhani mrit anlamlarna gelebildii gibi ariflerin
Birinci beytin ilk msranda Hfz, Skden bir kadeh arapla ona yardm
etmesini diler. kinci msrada bu dilek ve duann nedeni yle zikredilir: Zira ak
nce kolay grnd sonra mkller vaki oldu. Demek ki yardm talebi balangta
Glklerin idrak edilmesi, kendinde olmaya, ayk bulunmaya baka bir deyile
bilinlilie iaret eder. Bunlardan kurtulmann koulu da sarholuk yoluyla akl ile
sorunlara son verecei iin arap talebinde bulmaktadr. Baka bir anlatmla, ancak
34
59
Ayn gazelin baka bir beytinde Hz. Muahmmedi sahabeleri sarho edip
Yanl, Muhammed sk deildi, bir kadehti; arapla dopdolu bir kadeh, iyilere
grnyordu diye seslenir. Dua ve dileini vahiy, Kuran ve dua dili olan Arapa
olarak ifade etmesinin nedeni budur. Skden murat pir olsayd, Hfzn ondan
Arapa olarak yardm dilemesine gerek kalmazd. Daha nce de ifade edildii gibi bu
gazel bir dua ve yakarla balamakta ve duaya Sknin cevap ve icabet etmesiyle
son bulmaktadr. Sknin feyzi veya cevabnn gazelin sonunda Arapa olarak ifade
edilmi olmas Hfzn bundan zel bir ama gtt ihtimalini glendirmektedir.
yukarda verilen Mevlnann gazelinde olduu gibi, bu zel anlam yknn sk ile
59
M. Rumi, 2002, s. 343.
35
isimli eserinde Muhabbet blmnde yle bir hadis nakleder: Yce Allahn bir
ifadeler yer almasayd bile Ve sakahum rebbuhum araben tehuren (insan 21)
ayeti, Hfzn bu tarz bir hitabna zemin hazrlard. Bu ayette Tanr yle buyurur:
arasnda meydana gelen haller ile mkefeler yani gayb leminin grlmesini
salayan haller yoluyla olur. Bylece sufi, akl ve duygu organlaryla elde edemedii
gayba ve ulhiyete ait mahrem ve srr bilgilere sahip olur. Bu haller salikin sarho
durumuna ulamasna yol aar. Bu durum bir taraftan salikin coku ve evkle
yaknlk (kurb ve vuslat) kadehleri gaybdan sunulur ve ancak eyaya kul olmaktan
60
T. Purnamdarian, 2004, s. 348.
61
A. Keyr, Keyr Risalesi, ev. Sleyman Uluda, stanbul, 1999, s. 166.
36
"
" 62
Sevgiliyi grmek iin seni senden alacak, kendinden geirecek bir arap i! Ancak
Seni senden kurtaracak ve sevgilinin cemalinin tecellisine yol aacak bir arap i!
Byle bir arap, bir damladan ibaret olan varln hakikat denizine kavuturur. Kadehi
Zira salikleri ve klar sarho eden, kendilerinden geiren bu hakiki mahbubun cemalinin
Zira gerekte gren ve grlen bakan ve baklan Odur. Srahisiz ve kadehsiz olan arab
iste! Baki Tanrnn vehinden bir arap i! Zira tertemiz araplarn sksi Odur.
Yrin cemalinin tecellisi aa bir yandan ryet ve lahi tecellileri temaa etmenin
koulu olan geici fena ve sarholuunu tattrrken dier yandan daimi vuslata ve
62
. M. Lahici, Mefatih el-caz fi erh-i Golen-i Raz, Tashih: M. R. Haliki ve ffet Kerbasi, Tahran,
1992, s. 510515
37
srekli sarholua ulamak iin an evk ve meylini artrr. te bu saik yukarda
iaret edilen meakkatlere katlanmay salike kolaylatrr. Salik, Yrin tecelli ettii
anda kendinden geerek sarho olur. Bu sarholuk esnasnda hem mahede yoluyla
gerekleen geici bir vuslat tecrbe eder hem de bir an da olsa ak yolunun
sreliine ykn indirmesine benzer. Zira daha nce de deinildii gibi meakkat
ve mkllerin idrak edilmesi beeri nitelikler olan akln ve duyu organlarnn faal
Risalesinde bu konuda unlar yazar: Kul, cemal vasf ile mkaefe haline erdirildi
mi (yani sufi cemal tecellisini ve kemal sfatlarn temaa etti mi) sekr hsl olur, ruh
neelenir, kalp ak hislerine gark olur. 63 Ayn eserde Hz. Musann yksne
gnderme yaplr: Hz. Musa Allahtan kendisine grnmesini diler. Allah ona tecelli
ettiinde da parampara olur ve Hz. Musa yldrm arpm gibi kendinden geerek
yere ylr: Rabbi daa tecelli edince onu yerle bir etti ve Musa kendinden geerek
yere dt. (Araf, 7/143). Bu tecelli karsnda, Hz. Musa kadri ve an yce bir
paralanarak yerle bir olmutu. 64 Grld gibi Kueyri de gerekte geici olarak
da olsa firakn ortadan kaldrlmas olan sekr ve cemalin mahedesini birbirine bal
63
A. Keyr, 1999, s. 165.
64
A. Keyr, a.g.e., s. 165166.
65
T. Purnamdarian, 2004, s. 351.
38
Allahn ii tecellidir; var olan yaratklarn ii ise, bir halden dier bir hale intikal
Daha nce de ifade edildii gibi Hfz ilahi akn yol at mkller ve
arabn da tecelli arab olduunu grdk. Bu tecellinin ekli ve nitelii bir tarafa,
bizzat kendisi sarholuk vericidir. Bu tecelli, Mahbubun gzel bir ehre olarak
tecelli etmesi eklinde olabilecei gibi Onun isimleri ve sfatlarnn tecelli etmesi
zuhuratlar bir kendinden gemeye yol at iin ksa sreli de olsa mkllerin
Bu durumdan kurtulmak iin yani beeri niteliklerini geici de olsa ilevsiz brakmak
salike sunulmas da Yrin istemesine bal olduundan bu ilahi hediye dua yoluyla
Ondan dilenilmektedir. Necm-i Raz Mirsadl- bad isimli yaptnda tam olarak bu
durumu yle ifade eder: arap tortusu ien bu pejmrde kyafetli perianlar iin o
66
bni Arab, Marifet ve Hikmet, ev. Mahmut Kank, stanbul, 2003, s. 104.
39
ryet arabn yudumlamak kfidir. Rableri onlara tertemiz araplar iirir. Bu Sk
cemal kadehinden onlarn varln arapla doldurur. Baka bir deyile cemalini
onlardan Enel Hakk (Ben Oyum) ve Subhani (Beni ululayn) sesleri ykselir. 67
deerlendirildiinde bize Hakkn Ben sizin Rabbiniz deil miyim, diye sorduu,
ruhlarn da evet yledir, (Araf Suresi, 176) 69 eklinde cevap verdikleri meclis olan
daha ok Bezm-i elest olarak zikrettikleri bu ilk misak da bize ilahi emaneti
artrrken ilahi emanet yk de bize doal olarak Hz. dem ve Hz. Havvann
balangc olmayan bir balangca gtrr. Bu ilk misak hem insann Tanrsna
duyduu akn hem de sonu olmayan bir hicrann kaynadr. Sevgiliden ayrlmak
67
N. Razi, Mirsadul bad, Tashih: Muhammed Emin Riyahi, Tahran, 2000, s. 154.
68
T. Purnamdarian, 2004, s. 355.
69
S. Uluda, Tasavvuf Terimleri Szl, stanbul, 2001, s. 76.
70
Suad El-Hakim, bnl Arabi Szl, ev. Ekrem Demirli, stanbul, 2005, s. 467.
40
genel olarak insan ve onun ruhudur. Bu ruhun yeniden ilk vatanna dnebilmesi iin
bu dnyada etin bir imtihandan gemesi gerekir. Hfzn dier beyitlerinde geen
71
" "
bulmaz.
72
" "
tecrbe etmek bu dnyada bilinli olarak ilahi aktan sarho olan her insann gizli
zlemidir:
73
" "
74
" "
71
H. irazi, 2002, s. 70.
72
H. irazi, a.g.e., s. 420.
73
H. irazi, a.g.e., s. 148.
74
H. irazi, a.g.e., s. 45.
41
Hfzmz ezel arabndan yle sarho ki hibir dnemde onu ayk
bulmayacaklar.
Bazen yalnzca ezel veya evvel szckleri ilk misak ile ilgili uygun
75
" "
Ezelde benim gibi Dostun kadehinden kim bir yudum arap itiyse maher
Burada ezel szc ilk misak yani Elest misakn hatrlatr. Grld
gibi bu beyitte Dost, Elest meclisinde Hfza kendi kadehinden bir yudum iiren
o Mauk yani Hakktr. Baka bir anlatmla Hakk burada da Skdir. irdii arap
Sk, kadeh, ak ve akn mklleri ile yan yana kullanldnda, ilk misak,
gnlleri uyank klar iin bu dnyada ayrlk duygusu, znt ve kederin kayna
olduu gibi Yre kavumak iin de gayret gstermenin bir saiki olmaktadr; nk
yle bir hadis rivayet edilir: Allahla grnceye kadar mmine rahat yoktur. 76
Daha nce de ifade edildii gibi mutasavvflar asndan lahi Maukun vakalar,
42
rahatlkla ifade edebiliriz. Uzun sreli ve kalc olamayan bu ilahi hediye ancak
dilekte bulunur, ona bir kadeh sunulur ve o kadehten ier. kinci beyitte bylesine
ilahi bir hediyeye mazhar olmasn, nefsin terbiye edilmesi srecinde byk
b.kinci Beyit:
"
"
Sabah yeli, misk kokusu almak midiyle sevgilinin alnna dklen salar
canlandrr. Bu durum, ikinci beytin anlam ve iletisinin ilk beytin anlam ve iletisiyle
olan bantsn ortaya koymaktadr. Gazelin Arapa son msra da gazelin ilk msra
43
yaamaktan kaynaklanmaktadr. Bu ayrln uzunluu ahs balamnda
Mauktan yardm dileinde bulunur. Bu yardm aray Maukun tecelli etmesi, bir
srdrebilecektir. 77
birbirleriyle byk bir uyum ierisinde olduu gibi beytin genel anlam zihinde
yapya sahiptir.
kullanld beyitler vardr. Bu ikincil anlamlar birincil anlam hibir zaman gz ard
etmez:
79
" "
77
T. Purnamdarian, 2004, s. 370371
78
M. Sadikiyan, 1985, s. 162.
79
H. irazi, 2002, s. 426.
44
Sann arzu ve itiyakyla can yok olsa ne nemi var? Binlerce aziz can
80
" "
81
" "
kk bir torba yer alr. Bunun menfezinden gzel kokulu kahverengi ve yams bir
kaya ve tan zerine dklr. Daha sonra misk toplayclar dalar talar gezerek,
toplayarak adna misk denen ve ok gzel kokan bir parfm retirler. Bu ksa bilgi
ile nafenin, misk ve kanla olan ilikisi ve yan sra rzgrn miski olgunlatrmadaki
etkisi akla kavumaktadr. Aktr ki miskin yeri olan nafe nin zarf ve mazruf
ilgisi balamnda misk kokusu veya gzel koku anlamna da geldiini yaplan mecaz-
80
H. irazi, 2002, s. 452.
81
H. irazi, a.g.e., s. 339.
82
M. Sadikiyan, 1985., s. 1129.
45
mrsel sanatyla gryoruz. Nafe bu mecaz anlamyla Hfzdan nceki airler
tarafndan da kullanlmtr. Misk hem siyah olduu iin hem de gzel koktuu iin,
(kendisine benzetilen)dr. Hemen belirtelim ki misk birka kokunun karm ile elde
Sevgilinin bklm bklm alnna dklen kvrck salar esen nesimle kolayca
zorlatrmaktadr.
de serin ve latif bir rzgrdr. Seher yeli, bahar rzgr olarak da Trkeye evrilen
gzelliin sembol olan mauk ile yakn bir irtibat vardr. Attarn deyiiyle
balaycdr. 84 Bunun yan sra Saba, k ve mauk arasnda gidip gelen bir ulaktr.
85
" "
83
M. Sadikiyan, 1985, s. 762.
84
T. Purnamdarian, 2004, s. 374375.
85
H. irazi, 2002, s. 6.
46
86
" "
getirebilir:
87
" "
88
" "
Ey seher yeli, bana Sevgilinin civarndan bir koku getir. Gam hastasym,
Yukardaki beyitlerde de grld gibi saba rzgrnn Mauk ile daimi bir
yaknl var. Hfz baz ynlerden kendiyle saba arasnda da benzerlikler grr:
89
" "
Ben ve seher yeli, elinde bir kr olmayan iki miskin avareyiz; ben gznn
86
H. irazi, 2002, s. 242.
87
H. irazi, a.g.e., s. 48.
88
H. irazi, a.g.e., s. 249.
89
H. irazi, a.g.e., s. 95.
47
Sabann Maukun zlfyle olan bu yaknlndan tr de gzel misk ve
90
" "
Ey seher yeli, sende o misk kokulu salarn kokusu var; Onun kokusunu
Saba rzgr eserek Yrin gzel kokulu salarn datr. Bylece o salarn
91
" "
" " 92
Seher yelinden Senin gzel kokunu iiten herkes, aina Yrdan aina bir
sz iitmi olur.
Saba rzgrnn Yr ile olan bu ainal ve yaknl sebebiyle Hfz ona her
yerde olan ancak hibir yerde bulunmayan Yrin istirahat ettii yeri sorar:
90
H. irazi, 2002.,, s. 447.
91
H. irazi, a.g.e., s. 270.
92
H. irazi, a.g.e., s. 243.
48
93
" "
anlalmaktadr:
94
" "
Belki Saba gibi yine civarna eriirim diye dn gece sabahlara kadar
Yrin salarn zerek misk kokusunu ortaya karmas gibi imgelerin hepsi
Yrin tecellisine mazhar olmak veya manev bir vuslat deneyiminin yaandn
"
" 95
93
H. irazi, 2002., s. 26.
94
H. irazi, a.g.e,, s. 210.
95
H. irazi, a.g.e, s. 183.
49
Dn gece seher vaktinde beni gamdan kurtardlar. O gece karanlnda bana
arap sundular.
younlamas eklinde olsun, yukarda szn ettiimiz trden bir tecelliye ve ryete
tank olmak anlamna gelir. Hfz bir gazelinde bir baka tecrbesini yle
nakletmektedir:
"
"
96
96
H. irazi, 2002, s. 21.
50
Hfzn Yrin gzel yzl bir sevgili olarak tecellisini mahede ettii bu
brakmaz. Zikir, ile ve halvet esnasnda alan gnl gzyle insan gzel suretler
grme konusunda bn Arab tarikat yolunun salikine yle hitap eder: Halvet
esnasnda sana tecelli eden her suret Ene Allah (Ben Allahm) der. Sen yle
syle: Ente billah (Sen Allah ilesin). Grdn suret ile megul olma! Onu
aklnda tut! Ve zikrine devam et! 97 Her halkarda hicri 4. asrn sonlar ve beinci
Hamid Gazali zikir, ile ve halvet neticesinde alan gnl gzyle insan gzel
hatrlatmak lazm. Ancak daha sonralar sadk ve vasl bir sf (gnln her trl
dnyevi ilgiden arndrm kii) iin Hakkn cemalini bu dnyada da mtalaa etme
zahidane korku yerini sfyane bir aka brakr. Dneminin Gazzalisi olarak
kendisine ok bariz bir biimde sirayet eden zahidane korkuyu brakp rifne bir
97
T. Purnamdarian, The vision of Simurgh, Tahran: Istitute for Humanities and Cultural Studies, 2003,
s. 35.
51
aka ynelmesi bu durumu aklayan gzel bir rnektir. Zikir ve halvet ile i ie olan
ile yaants boyunca ortaya kan ruhsal deneyimler manzaras iinde zahidane
mahedesi ile balar. Gnl gz Hakiki Maukun cemalini hayal leminde grr.
yazar: Ondan ayrlan bir nur grdm ve benden kan bir nur grdm. Her iki nur
bir noktada kesitiler ve bundan gzel bir suret ortaya kt. Bir mddet bu durumu
hayran hayran seyre daldm. 98 Ortaya kan ya da beliren bu suret Allahn sureti
olarak yorumlarlar. Vaka sahiplerinin bu gzel yzl sevgiliye verdikleri isim sahip
olduklar dnceye gre deiir. Necmeddin Kbra salikin murad olan bu gzele
ifade ederken Meai felsefesi bu nurdan akl- evvel (ilk akl) diye sz eder. Onun iin
Aynl Kudat Hemedani aslnda Muhammedi Nurun bir tecellisini veya Hakkn
vakann ardndan yle yazar: Btn saliklerin sonunda varaca ve ittisal edecei
98
T. Purnamdarian, 2003, s. 4344.
52
grr. Bu hadisin tefsiri Aynl Kudata gre yledir: Gnl gzyle Muhammed
zaman (3.beyitte dn gece olarak evirdiimiz " "zaman ncesi, bir zaman ifade
vakann anlatm, Hfza tecelli eden bu semavi ahidin son szyle sona
ermektedir:
kfiri olur.
zarf olarak deil, gerek anlamyla yani gece arab iin iaret sfat olarak
gibi o tecelliye, daha doru bir ifadeyle sfatlarn tecellisine iaret edilmektedir. Zira
Gerekte konumuz olan ilk gazelin ilk beytinde de akladmz gibi bu, cemalin ve
ya Yrin herhangi bir biimde tecelli etmesinden baka bir ey deildir. Hfza gre
bunun gibi bir gece arabndan nasiplenip de araba tapmayan bir k, ak kfiri
olur. Kukusuz byle bir deneyim hem akn saiki hem de akn iddetlenerek devam
99
T. Purnamdarian, 2003, s. 45.
100
H. irazi, 2002, s. 21.
53
ettirilmesine neden olur. Bu manev deneyimlerin mekn Shreverdnin eserlerinde
berzah lemi ya da misal lemi olarak geer. Ayn ekilde slam dnyasnda alegorik
yknn babas olarak kabul edilen bni Sinann Hay Bin Yakzan isimli Arapa
Farsaya ( Seyir yeri) olarak evirirken ayn eseri Trkeye eviren M..
Yaltkaya sz konusu szc gezinti yeri olarak tercme eder. 101 Hfzn da ayn
102
" "
Rzgr kokunu ruhlarn gezinti yerine gtrrse aklla can varlk cevherini
gtrecek olan rzgr da Saba rzgrdr. Ceylann karnnda tad keseye kan
dmesinin hsl gzel bir koku ise, nefsin isteklerini krmadan kaynaklanan ak
103
" "
kiinin) nafe gibi kan kesilmi bir gnle sahip olmas, kanlar yutup straplara
101
bni Sina/ bni Tufeyl, Hay Bin Yakzan, Haz. Selahattin zpalabyklar, stanbul, 1997, s. 31.
102
H. irazi, 2002, s. 194.
103
H. irazi, a.g.e., s. 456.
54
Hfzn szlerinden gelen evk kokusu da halvet esnasnda vuku bulan
104
" "
Hfz Divannda seher vakti estii iin nesim-i seheri olarak da kullanlan
sembolik ve mistik bir anlama brnen bu rzgr artk ruhani doudan, gayb ve
aa armaan olarak getiren bir rzgr halini alr. Bu bak asyla Saba rzgr
geni manev kavramlar kazanmaktadr. Bunun yan sra Saba rzgr Peygamberin
"
"
104
H. irazi, 2002, s. 343.
55
Muhammed dedi ki: Seher yeli vesilesiyle bana Yemenden Tanr kokusu
geliyor.
Veysin ruhundan Raminin kokusu geldii gibi veysten de Tanr kokusu geliyor.
veysten ve Karen kabilesinden artc bir koku geldi. Peygamberi sarho etti ve
onu ok neelendirdi.
Bu son beyti yle yorumlayabiliriz: nsan gerek hayatnda fani olduunda onun
eymen szckleriyle ayn kkten geldii iin sa taraf ya da sada yer alan mekn
anlamna gelir. Bu da gerekte yukarda szn ettiimiz Ruhani doudur. 106 Daha
nce de ifade edildii gibi Saba ile Nesim-i Seherin (seher yeli) mahiyeti birdir. Bu
Esrar isimli eserinde de seher yelinin Adn cennetinden estii ve klara mesaj
getirdii yazlr. Adn cenneti de yukarda ifade edilen Dou ya da Nurlar ve Melekler
lemidir. 107
105
K. Zemani, erh-i Cami-i Mesnevi-yi Manevi, Tahran, 1996, 4. c., s. 534535.
106
T. Purnamdarian, 2004. s. 386.
107
T. Purnamdarian, A.g.e., s. 388.
56
kokular vardr. u halde kendinizi o gzel kokulara brakn, o gzel kokular almaya
"
"
geecek.
artm. Baka bir ifadeyle btn vakitlerde ve btn saatlerde ilahi nefhalar gelerek
anlamna gelen nefhalar szcn yle tefsir eder: Tahkik ehlince bu gzel
olanlar! Hakkn nefhas olarak nitelendirilen zamann kymetini bilin, bunu ganimet
kabul edin ve bu latif ve erif nefhalar aln. Baka bir ifadeyle bunlar almaya
57
hibir fark yoktur. Peygamber bir hadisinde yle buyurur: Hakkn feyzi her zaman
ettiimiz Rahmann nefesi, Simurgun nefesi ve bad- saba ile ayn anlam
bulunduu kavram alann geniletirler. Baka bir anlatmla ifade edilmeyen dier
iirindeki yaygn kullanlan anlam ise alna dklen kk lle durumunda, kvrml
108
K. Zemani, 1996, c. 1, s. 522.
58
szcnn dier anlamlar gam, sknt ve zahmet olduundan
Yrin sandaki gzel kokudan mahrum kald iin kendini znt ve azap
c. nc Beyit:
"
"
ekillerdeki tecellilerine mazhar olduu ifade edildi. Bu geici vuslat bile birok
Bu beyitte Hfz manev bir seyri, uzun ve tehlikeli yollarn bulunduu dnyevi bir
seferle mukayese eder. Bilindii gibi kervanlar eskiden uzun bir yolu kat ettikten
sonra dinlenmek iin uygun yerlerde konaklama yaparlard. Yola kma zaman
59
Seyr ilallah (Hakka doru yrmek) da ruhsal deiim ve dnmlerin
seferdir. Bunun iin de manev menzil ve makamlar geride brakmak gerekir. Daha
ilk iki beytin yorumu yaplrken ifade edildi. Sf iaret ve sembolik dilden baka, bu
halleri ifade edebilecei bir dil bulamaz. Sfnin halleri manev mira (ykseli)
kazanlan ahlaki zellikler iken, haller istem d olarak sfnin kalbine varid olan
yolculuk boyunca kii eitli davransal evreler (makamlar) ve bunlara kout, bir
dizi isel durumdan (haller) geer. Bu konuda Kueyr yle devam eder: nk o
bir halden dier bir hale ykselmekte, bir vasftan dier bir vasfa intikal etmekte, bir
konak (menzil) yerinden ayrlp imenzar olan (ondan daha stn olan) baka bir
109
S. Uluda, 1999, s. 172.
60
: Hfzn gazellerinde 35 kez kullanlan bu szck, sefer esnasnda yolcularn
mekna sahip dnyevi bir sevgili olur. Ancak ikinci anlam olan Canann zuhur
edecei yer ve zaman olarak alnrsa bu durumda bu zaman ve yer manev seferdeki
menzillerden biri olacaktr. Ruh orada, o konakta geici de olsa manev bir vuslat
disiplin iken hal, duyumlara bal ve iradenin kontrol dnda bir znel zihin
durumudur. Baka bir anlatmla hal, insann bir abas olmadan srf Allahn bir
ltfu, bir hediyesidir; ama yukarda da ifade ettiimiz gibi ok ksa bir an, geici bir
giden menziller anlamndadr. Salikin seferi gerekte onun cisminin deil, ruhunun
geecei yedi mertebe (Tevbe, vera, zht, fakr, sabr, rza ve tevekkl) olduunu
110
M. Sadikiyan, 1985, s. 1101.
61
temsil eder. Her aama kiiliin daha mkemmel bir seviyeye dnmne katkda
bulunur.
halinde olmaktan hsl olan haz, bu hazzn bilincine ermek ve kavramaktr. 111 Bunun
yan sra iret, yemek imek suretiyle safa yapmak zevk almak anlamlarna gelir.
112
anlamldr.
" "
bilinmediinden Sevgilinin menzili Saba rzgrna sorulur. Zira bu Sevgili hem her
111
S. Uluda, 2001, s. 61.
112
H. irazi, 2002, s. 22.
62
devam ettirmesine neden olduu daha nce de ifade edilmiti. Byle bir tecelliyi
Hfzn ilk beyitte Skden talep ettiini grmtk; fakat bu Hakkla ns halinde
olmaktan hsl olan haz, uzun srmez. Bu lahzalar iinde salikin durumu Sevgilinin
meakkatlerini zerinden atmam olan yolcu kendisini harekete ve kalan yolu kat
ile vuslatn gerekletii o geici lahzalarda airin ald manev hazzn srekliliinin
bir gvencesi yoktur. Bu lahzalar hal olduundan bir an srer ve hemen sonra slik
yaar, o oka kullanlan bir nitelemeyle, vaktin oludur. Anla birlik olmak demek
drt kez kullanlmtr. Szcn tasavvufi anlam ise kahr edici trden ksa hitaptr.
Baka bir ifadeyle kahr trnden olmak zere ksa ilahi hitaptr. Bu yzden Hz.
63
Peygamber vahyi ngrak sesine (silsiletul ceres=bang- ceres) benzetmi ve bunun
son derece etin bir vahiy tr olduunu belirtmiti. 113 Bundan dolay bu szck
Maukun o kahr edici trden hitabn can kulayla duymasndan dolaydr. Mauk
ondan sefer ykn balamasn ve tarikatn sonu olan fena makamna varncaya
sylersek Hakk ile ittihat ve ittisal anlamna gelir. Kukusuz bu da btn beeri
daha stn manev bir hayat iin yeniden domas lmnde gizlidir. lmn
tasavvufi anlam nefsin heva ve heveslerinin kkn kazmaktr. Zira nefsin can bu
heva ve hevestir. Onu maddi hazlara ve bedensel zevklere ynelten heva ve hevesin
yok edilmesi nefsin lm anlamna gelir. lmeden evvel lmek budur. Nefs sfli
leme ekilince kalp lr, ulvi leme ekilince kalp ve ruh hayat bulur. 114 htiyari ya
hakikate girmek, btn beeri sfatlarn atlmas suretiyle tam bir manev fakr ile
yokluk kapsndan kmak anlamna gelir. Tasavvuf anlamyla fakr, salikin hibir
eye malik ve sahip olmadnn uurunda olmas, her eyin gerek malik ve
sahibinin Allah olduunu idrak etmesidir. 115 n Maukta mahv olduu yani
kulun fiillerinin Hakkn fiillerinde fani olduu yerde gerek zevk ve sefaya dalmak
mmkndr; ancak bu ekilde Hakk ile olmann verdii haz idrak edilir. Onun iin
113
S. Uluda, 2001, s. 88.
114
S. Uluda, a.g.e., s. 244.
115
S. Uluda, a.g.e., s. 131.
64
slik k beeri sfatlarndan kurtuluncaya kadar bu maksada varamaz; nk beeri
srecektir. 116
d. Drdnc Beyit:
"
"
Birinci beytin ilk msranda Hfzn Sevgilinin tecellisine mazhar olmak iin
yapt yrekten yakar grdk. Ayn beytin ikinci msranda bu yakar ve duann
nedeni air tarafndan izah edildi. Balangta kolay grnen ak sonradan saysz
mkle yol amt. Kalu Belada ve Elest Bezminde (ruhlar leni) Allahn
yorumlarlar. lgili ayet yledir: Biz emaneti gklere ve yere sunduk; fakat onu
yzden de kendine zulm etmitir. kinci beyitte ise insann neden bu dnyadaki
saysz gle Mutlak Gzelliin ona sunaca tecelli lahzalarna mazhar olmak
116
T. Purnamdarian, 2004, s. 399400.
65
kadar ksa ve geici olduu ifade edilir. Dnyevi yolculuklar bile bir rehbersiz
kiinin nceden bu yolculuun btn sknt ve zorluklarn bilen biri olmas gerekir.
Bu rehber veya nder tasavvufta eyh, mrit, murat, klavuz ve pir olarak
kullanlan slik szcn ayn beyitte kullanlan pir-i mugan szcyle eanlaml
yola koyulmay dndklerinde nce yol yordam bilen bir klavuz bulmalar
" 118
117
T. Purnamdarian, 2004. s. 402.
118
Atar- Niaburi, Mantkut-Tayr, Tashih: M.R..Kedkeni, Tahran, 2004. s.302.
66
Yola dmeyi kurdular, adam akll niyetlendiler, bu yolu amaya karar
verip evikletiler.
Hepsi de dediler ki: imdi ortada iimizi grecek, bizi idare edecek bir klavuz lazm
bize.
Bize yolumuzu gstersin, yolda bize klavuz olsun; nk insan kendi kendine ba
olamaz. (nsan tek bana bir mrit olmakszn bu etin yolu kat edemez.)
Birok tasavvufi eserde Nefs soyut bir kavram veya dnce olarak deil,
somut bir varlk olarak alglanmtr. Slikin nefsi kurnaz bir ejderha, tehlikeli bir
ylan, scakta kzm bir deve, yabani bir at veya her an baka bir renge brnebilen
bir bukalemun olarak betimlenmitir. Bu yzden de slik tek bana onu etkisiz hale
getiremez. Sufinin ya da salikin nefsini ezerek kendine ram edebilmesi iin bir eyhe
" "
gzn kr ettii ynndeki eski bir inan irfani bir mesaj vermek maksadyla
67
kullanmaktadr. Bir eyhin himayesinde bulunmak bir ejderhann gzn kr edecek
olduundan, onu ezmek, krmak ve mcahede klcyla katletmek gerekir. Bunun iin
riyazet yaplr, ile karlr. Buna nefs-i emmare ve nefs-i ehvani de denir. eyh
"
" 120
119
K. Zemani, 1996, c. 3, s. 645.
120
K. Zemani, a.g.e, c. 1, s.762.
68
Bir mrit ve rehber olmakszn o bildiin ve defalarca gittiin yolda arr kalrsn.
u halde hi mahede etmediin bir yola sakn tek bana adm atma! Kendine gel!
Senin gibi bir budalann banda pirin glgesi olmazsa, gulyabani ve eytan sfatllar
O eytan sfatllar seni saptrrlar. Sana zarar verirler. Senden daha akll ve daha
Hfz Divannda da pir-i mugann bilge, yce ve akn bir ahsiyet olduu
zellikle vurgulanr. Zahit ve sofular yeren Hfz, pir-i mugan her zaman saygyla
anar. Ona olan sevgisini hi gizlemez. Hfz, drdnc beyitte pir-i mugan bize
Canana giden menzillerin yolunu yordamn bilen ermi bir pir olarak takdim eder.
Bu beyitte Hfz, pir-i mugan eriata aykr bir emir bile verse salikin kaytsz artsz
anlamna gelir. Grld gibi pir-i mugan manev yolculua kan sufiden alenen
anlamna gelen seccade bir bez paras veya kk haldan yaplr. Seccadenin temiz
titizlik gsterirler. Btn tasavvufi eserlerde seccadenin sufi iin bir mescit
mesabesinde olduu ifade edilir. Her derviin kendine ait bir seccadesi vardr ve
sadece onun zerinde namaz klar. Bu yzden bir zahit seccadesini araba boyamaya
69
kolay kolay yanamaz. 121 Ancak gerek bir slik pirin bu buyruuna tam bir
teslimiyet gstermelidir. Bu beytin izlei de zaten kaytsz artsz pire itaat etmektir.
Zira yolun bandaki salikin nnde ne tr engeller olduunu ancak daha nce bu
yoldan gemi olan pir bilebilir. Nefs ve ondan kaynaklanan balar ortadan
en iyi bilen pirdir. Onun iin nefsin gururunu kracak ve onu ortadan kaldracak her
eitimi salikin arnmas iin gerekli grmektedir. Aynul Kudat, bu konuda unlar
yazar: Bir gece halin banda Beyazt Bestami yle dedi: lahi sana nasl yol
bulurum? Cevap geldi: Nefsini yoldan kaldr! Vardn. Onun iin Allaha varmann
donanmasdr. Bundan nce mridin kendi ahsi irade ve arzularn yok edip yerine
eyhinin irade ve arzusunu koymas gerekir. Pirinin hatasn kendi isabetli fikrine
tercih edecek derecede ona uymas, eyhte fani olmasn beraberinde getirecektir. Bu
artsz balanmas konusunda u olay nakleder: Evhadud-ddin: Tam bir arzu ile
bugnden itibaren senin kulluunda bulunmak istiyorum, dedi. ems: Sen benim
arkadalna kabul et. diye srarda bulundu. ems: Badat pazarnn tam
ortasnda, herkesin gz nnde benimle beraber nebiz (hurma arab) imek artyla
kabul ederim. buyurdu. Evhadud-din: Bunu yapamam dedi. ems: Benim iin
hususi bir nebiz bulup getirebilir misin dedi. Evhadud-din: Hayr onu da
yapamam, dedi. Sonra ems: Ben ierken benimle arkadalk edebilir misin? dedi.
121
B. Horremahi, Hfzname, Tahran, 1985. s. 95.
70
Evhadud-din: Edemem dedi. Bunun zerine ems ona: Erlerin huzurundan rak
ol. diye bard ve Ben sana benimle beraber arkadalk etmee sabredemezsin
kudretine malik olmadna sevin. O halde benimle arkadalk senin iin deildir.
Bana arkada olamazsn. Btn mritlerini ve dnyann btn namus ve erefini bir
talebi yerine getirir. Eflaki bu olay bizzat Mevlnann olu rif elebinin azndan
nakleder. ems: imdi arap olsayd su yerine onu ierdim. Ben onsuz yapamam.
deyince, babam hemen kalkp gitti ve Yahudi mahallesinden bir testi arap doldurup
getirdi, nne koydu. Bunun zerine emsin bir feryat koparp elbiselerini yrttn
: Szc Hfzn gazellerinde 88 kez kullanlmtr. 124 Farsa yal kii, ihtiyar
anlamna gelen bu terimin Arapas eyhtir. Tasavvuf anlam ise tarikatn kurucusu
122
Ahmet Eflaki, Ariflerin Menkbeleri, Ankara: Meb Yaynlar, 2001, c. 2, s. 191192
123
A. Eflaki, a.g.e., 2001, c. 2 s. 197.
124
M. Sadikiyan, 1985, s. 252.
125
Abdulbaki Glpnarl, Tasavvuftan Deyimler ve Ataszleri, stanbul, 1977, s. 273.
71
Bu szck Mslman olmayan, kfir, putperest ve atee tapan anlamlarnda da
kullanlmtr: Mug atei kutsal kabul eden Zerdtilerin atekedelerinde, yani ate
yaktklar mabetlerinde hizmet edenlere denir. Pir-i mugan ise Zerdt dinine mensup
mug ve mugbee ak arabnn sksi olan kiilerdir. Pir-i mugan ise ak arabn
sunan, vahdet feyzini veren kmil mrittir. 126 Hfzn dier beyitlerinde kulland
pir-i harabat ve pir-i meyhane de ayn anlam tar. Hfzn iirlerinde meyhane riya
sevdii pir, onun iirlerinde her zaman mey (arap) ve onunla irtibatl kavramlarla
Pir-i mugann mridiyim benden incinme ey eyh! Zira sen vaat ettin, o
yerine getirdi.
Mridim pir-i mugan olduysa ne fark eder ki? Tanr srrnn bulunmad
hibir ba yoktur.
Hfz daha da ileri giderek bu kulluk ve mritliin kendisi iin ezeli bir takdir
126
A. Glpnarl, 1997, s. 273.
127
H.irazi, 2002, s. 145.
128
H irazi, A.g.e., s. 69.
72
" " 129
Yukarda ifade edildii gibi mug arap, kfr ve atee tapmayla ilintili iken pir
manev terbiyenin en st aamasna mazhar olmu bir ahsiyet olup tarikat, hakikat
ve tevhidin semboldr. Bu balamda pir-i mugan terkibi iki zt kavramn bir araya
gibi Melamiler (knananlar) ibadet, zikir, sema ve vecd gibi hususlar gizlemeyen,
bunlar aka icra eden sufilerin aksine sz konusu hususlar zellikle de nafile
ibadetleri gizli tutan bir tarikattr. Yerleik tre, gelenek ve greneklere aykr
zellikle halkn knamasna yol aan hususlar bilerek ve isteyerek yaparlar. Bundan
hrka ve arap bir araya gelebilir. Bu ikilem Hfzn birok beytinde iaret ettii ve
pir-i mugann btn zelliklerine sahip olan bir baka efsanevi ahsiyeti, eyh-i
kaptran ve ok sayda mridi bulunan yal bir eyh, vuslata ermek iin bu Rum
dilberinin ondan istedii her eyi yapar: arap ier, manastra gider ve Kuran
sayfalarn yakar:
129
H irazi, 2002, s. 206
73
"
" 130
Kz ona dedi ki Hadi, kalk gel de arap i! arap iince coacaksn nee
bulacaksn.
arap iip sarho olan eyh, hem puta tapmaya hem de Mushaf yakmaya hazr
olur:
"
" 131
O pir tamamyla harap oldu. Sarho oldu ve kendini kaybetti. Hem sarho
130
Attar- Niaburi, 2004, s. 292.
131
Attar- Niaburi, a.g.e., s. 293-294.
74
Aykken putperest olmadysam da senin gibi bir putun (gzelin) huzurunda krktk
eyh znnar kuannca hrkay atelere atp yakt ve onlarn dinine girdi.
eyh-i Sanann arap iip kfir olmas gerekte mularn bariz nitelikleri
arasnda yer alr. Bundan dolay pir-i mugan, eyh-i Sanan gibi olan her pir iin
genel bir isimdir. Bu yzden de Hfz gazellerinde kimi zaman dorudan kimi zaman
Ak yolunun mridiysen, adn ktye kacak diye dnme. eyh-i Sanan bile
"
" 133
132
H. irazi, 2002. s. 79.
133
H. irazi, a.g.e., s. 10.
75
Dn gece pirimiz, mescitten meyhaneye geldi. Tarikat yarenleri bundan
Akl, salarna balanan gnln ne kadar ho olduunu bilse, aklllar bizim bal
arap iiren, atei kutsatan ve neticede slama aykr davranlar sergileyen bir
anlamnn her trl ilahi feyiz ve Mutlak Gzellike ait sfatlarn tecellisine mazhar
arabyla sarho ederken, mecaz anlamyla, tarikat piri ya da nsan- kmil olan pir-i
mugan, saliklere semavi bir arap sunarak kendilerinden geirir. Baka bir anlatmla,
134
Seyyid Muhammed Vehbi Konevi, 1872. s. 5859.
76
iin yaygn bir sembol olarak kullanlagelmitir. Birok tasavvufi eserde de akn
ate ile mukayese edildiini grrz. Ak atetir diyen Aynul Kudat Hemedani
nakleder: Ak gnllerde Sevgiliden baka her eyi yakan bir atetir. 135 Ayn
Ak, ab- hayatn bile utand bir ate parlatt. Kimin iin diye sor! Nefsimiz iin.
Aknn suyu ve atei iinde o kadar ok eridim ki daa benzeyen sabrm derdinin
eng al ve bununla yetin! d aac yoksa bunun ne nemi var. Benim akm ate,
135
Aynul Kudat Hemedani, Temhidat, Tashih: Afif Useyran, Tahran, 1998, s. 238.
136
K. Zemani, 1996, c. 5, s.183.
137
M. Rumi, 2002, s. 18.
138
H. irazi, 2002, s. 294.
139
H. irazi, a.g.e., s. 257.
77
Bylece pir-i mugann ateperestlii batni anlamda akperestlie dnr. Bu
da tasavvufi terimler balamnda mecaz veya cisman bir ak deil, ilahi bir aka
tekabl eder. Pir-i mugan daha nce de izah edildii zere btn dnyev balardan
n plana karrken Hfzn Melami merepli pir-i mugan manev ve ilahi halini
gizleyerek kendini halkn onu knayaca bir biimde gsterir. Hakka yaknlamak
ezbere bilen Hfzn zihninde yer alan Kehf suresinin yorumlamakta olduumuz
yksek bilin olarak kabul ettii Hzr tarafndan eitilmek ister. nsan aklnn
eye nasl sabredeceksin? diye sorar. Bu anlamda Hzr, yalnzca yce bilgelii
eder. 140 Dnm yetenei olan slik bu sureyi okuduunda eyhinin btn
lmezlie kavumas, Tanrnn kendisine ilm-i ledn ( Hakkn katndan gelen bilgi)
balamas, bu ilmini renmek iin Musa Peygamberin yanna gelmesi, bir deniz
arifler iin gerek bir mrid-i kmildir. O, hem ilm-i ledn veya ilahi marifetlerden
140
C. G. Jung, Drt Arketip, ev: Z.A.Ylmazer, stanbul, 2005, s. 68-71.
78
nasibini almtr hem de ilahi bilgilerin bengi suyundan kana kana itii iin
lmszdr. Ayrca tarikata yeni giren saliklerin ellerinden tutarak onlar amalanan
menzile kadar gtrr. Sufilerin kaleme aldklar eserlerde saliklerin Hzr ile
gazellerinde Hzr mkemmel bir pir olarak kabul eder ve ondan kendine yardm
etmesini diler:
Ey kademi kutlu Hzr, elimi tut! Benimle beraber yryenlerin hepsi atl,
Yolda deniz var, da var. Bense hem yaralym hem zayf. Ey kademi kutlu
Pir ve klavuz rolndeki Hzr da Melmi bir portre izer. Zira grnte
sabredemez ve itiraz eder. Deniz yolculuunda Hzr, Musa Peygamber ile birlikte
bindii gemiyi deler. Karaya ayak bastktan sonra bir erkek ocuunu ldrr ve
141
Purnamdarian, 2004, s. 424.
142
H. irazi, 2002, s. 193.
143
H. irazi, a.g.e., s. 314.
144
H. irazi, a.g.e. s. 490.
79
hibir cret almadan ykk bir duvar onarr. Hzrn yaptklar karsnda hayrete
den Musa Peygamber sz vermesine ramen ona kar kar. Her defasnda Hzr
grdnde de yaptklarnn ardnda gizli olan srlar ona aklar ve ondan ayrlr.
grmeye kadir olamayan Musa Peygamberin ilm-i ledne sahip olan Hzr
gsterilen esiz bir rnek olmutur. Eflakiden yaptmz alntda, Evhadud-din ile
karlaan ems-i Tebrizi, Evhadud-din onunla arap imeye yanamad iin onu
mritlie kabul etmez ve ona Hzrn Musa Peygambere syledii cmleyle karlk
verir: Ben sana benimle beraber arkadalk etmee sabredemezsin demedim mi?
mugandan talep ettii yardmn aynsn Hzrdan da talep eder. Onun iin drdnc
Seccadeyi araba boyamak gibi aklnn eremeyecei eyleri dahi yapman isterse,
Kurana her ynyle aina olan Hfzn mrit, mrit ve pirin buyruunu
yerine getirmek gibi bir konuyu ele alrken Musa ve Hzr hikyesinin btn
80
e. Beinci Beyit:
"
"
itaat etmesi olduunu grdk. Beinci beyitte ise karada yaplan yolcuklara nispetle
daha zor olan deniz yolculuuna iaret edilmektedir. Birinci beyitte ak yolunun
arndrlmas iin yapldn belirten Ebul Fazl-i Meybod, kara yolculuunu abid
tasdikte kemal mertebesinde bulunanlar) iin kabul eder. Necmeddin Kbra eriat
dalgalarn kendisini alt st ettiini anlatr. 145 Bu beytin ilk msra ok tehlikeli bir
durumda olan bir insann ruh halini betimlemektedir: Kapkaranlk bir gecede
dalgalara ve dehetli bir girdaba yakalanm bir insann portresiyle kar karyayz.
145
Purnamdarian, 2004, s. 427.
81
Beytin ikinci msranda ise bu durumda olan bir insann halini, ancak gemisi
ifade edilir. Onun iin sahilde gven iinde olanlar boulmakta olan birinin halini
anlayamazlar.
"": Gece anlamna gelen bu szck tasavvufta, Gayb alemi, Ceberrut alemi ve
kullanlmtr: 147
keden k!
vararbilirim ki?
146
S.Uluda, 2001, s. 324.
147
M. Sadikiyan, 1985. s. 716.
148
H. irazi, 2002, s. 94.
149
H. irazi, a.g.e., s. 117.
82
olduundan ruhlarnn ykselmesini engeller. Bu yzden onlar nefs-i emmareleriyle
savaanlar deil onunla birlikte hareket edenlerdir. br dnyaya ilikin bir tasalar
varsa da bu, cehennem ateine kar duyulan korku veya cennet nimetlerine kavuma
arzusundan ibarettir:
himmetincedir.
Onlar ilahi aktan yoksun olduklar iin de birinci beyitte ifade ettiimiz
hafif ykller ile zahitlerin kast edildiini rahatlkla ifade edebiliriz. Kaba sofu olan
kiilerdir. Bunlar ilahi ak konularnda bilgileri kt, her iin ancak d kabuunda
verdiklerini sanan kiiler olarak ele alnr. Darack dnya gr iine skp
mklleriyle ba etmeye alan salikin ruh halini esiz bir tabloyla ortaya koyar.
150
H. irazi, 2002, s. 57.
151
. Pala, Ansiklopedik Divan iiri Szl, stanbul, 1998, s. 421.
83
Zira tarikata girmek demek gerekte nefse kar bir cihad- ekber (nefse kar verilen
savan iki gc, insann ruhsal ve bedensel boyutlardr. nsann ruhsal yn kemale
ermek, aslna yani hakikate kavumak iin rpnrken bedensel boyut dnyevi
strap iindedir:
fakat insan bu iki zt yne sahip olduu iin daima azap iindedir. (Bazen hayvani
gelir.) 152
Bu beyitte temel imge denizdir. Hfzn dalga ve deniz ile ilgili dier
de akta ortaya kan mkller, mauka kavumak iin yaplan yolculuklarda saliki
edilmiti. Hfz gazellerinde denizi aka ya da bazen kapal bir biimde ak veya
152
K. Zemani, 1996, c. 4 s. 442.
84
" " 153
konaklar geride brakrken Hakiki Sevgilinin akyla ylesine dolup taarlar ki asla
ald tedbir deniz zerinde bir desen izip gark olup yok olan bir ebnem gibidir.
yle bir deniz ki burada yedi deniz bile bir damla ebnem gibi nemsiz grnr.
etin bir i olduunu muhtelif biimlerde arpc bir tonla ortaya koyar. Riseletut-
153
H. irazi, 2002, s. 120.
154
H. irazi, a.g.e., s. 423.
155
H. irazi, a.g.e., s. 471.
156
H. irazi, a.g.e., s. 472.
85
betimler. Bu risalede kular, padiahlar Simurgu grmek iin havalandklarnda
usuz bucaksz bir l ve dipsiz kan iici bela denizleri gibi tehlikelerle kar karya
intikal ettirmek iin nc beyitte rtl biimde lden ve beinci beyitte denizden
sz eder. Daha nce de ifade ettiimiz gibi bu yolculuk insann ruhunda vuku bulan
manev bir yolculuktur. Bu yolculuk boyunca ruh, insansal niteliklerinden birer birer
kurtulur. Canana giden konaklar anlamna gelen makamlar ard ardna geri de
brakr: 157
Hfz gibi ak yolunda garip olmama ramen akta yle bir makama ulatm
ki sorma!
znn esas gerei yeryznde gariptir. Platonun retisinden bu yana ruh, duyular
savrulmutur. Onun bu dnyada yeri yok gibidir. Burada o, gariptir. Sevgiliye giden
157
Purnamdariyan, 2004, s. 432.
158
H. irazi, 2002, s. 270.
159
H. irazi, a.g.e., s. 14
86
son menzile varmad iin bu dnyadaki yolculuunu srdrmelidir; nk garibin
ancak daha nce de ifade edildii gibi bu gurup (bat, lm) ne bir felakettir ne de
harap olma iinde yaln bir solup gitmedir. Bu balamda Hfzn gazelleri, aslnda,
gerekleridir; nk slik yolculuu sresince hem kesret lemine esirdir hem de nefs
ve buna bal olan dier mkller anlamndadr. Yolcu dnyaya dald, zihnini
Mkller ve zahmetlere giriftardr; ancak cem makamna erdiinde ise artk halk
baka hibir eyi grmeme hali ya da tasavvufi nitelemeyle ceml cem (Cemin
getirmek ve beeri hallere uygun den dier hususlar ifa etmek gibi kulun iradesi
ve kazanc (edinimi) gibi hususlar fark adn alr. Hakk Taala tarafndan kalpte mana
160
A. Daryu, rfan ve Rindi der ir-i Hfz, Tahran, 1998, s. 217.
87
ve marifet vcuda getirilmesi, ltuf ve ihsanda bulunulmas gibi hususlar ise cem
adn alr. 161 Bu konuyla ilgili olarak ayn eserde u sonuca varlr:
hem kendini hem de Hakk isbat eder, var bilir; fakat her eyin Hakk ile kaim
olduunu grr. Buna cem hali denir. Kul, bir arplma ve koparlma hali ile halk
kendisini istila eden tecellilerle megul bir vaziyette ise, buna Cemul-cem ad
verilir. Tefrika: Masivay (ayar) Aziz ve Celil olan Allaha ait olarak grmektir,
Cem masivay Allah ile grmektir. Ceml cem klliyen yok olmak (istihlak) ve
hakikatin galebe etmesi annda Aziz ve Celil olan Allah dnda kalan btn eya ile
edildiini belirtmitik. Salik kt niteliklerinden fani olursa gzel sfatlar onda zuhur
eder. Bundan dolay slik iin vuslatn art kendisinden fani olmasdr. Zira fani
beyitte geen gece, firak ve hicrann somut bir gstergesidir. Onun iin deniz
yolculuu, gece karanl ve korkun girdapla ifade edilen boulma korkusu fani
yani fani olmaktr. Kulun fiillerinin Hakkn fiillerinde fani olmasna da tasavvufta
161
S. Uluda, 1999, s. 158.
162
S. Uluda, a.g.e, s. 159.
88
mahv denir. Mahv, allan sfatlar (ve huylar) ortadan kaldrmaktr. Hakk yksek
derecedeki kullarn kendine eker. Onlarn nefslerini mahv (yok) eder ve onlar
"
" 163
Bil ki sana burada nahiv ilmi deil mahv ilmi lazm. Eer mahv ehlindensen
Deniz suyu ly ba tac eder. Onu su yzne karr. Denize den diri olursa
kurtulamaz.
Sen de eer beeri sfatlarndan ldnse srlar denizi seni bann stne kor!
srlar denizi onu ba tac eder. Bylece ilahi hakikatlere ve srlara vakf olur.
yolculuk srecinde olmas, baka bir anlatmla, fani ve kendinden gaip olmamasna
163
K. Zemani,1996. c. 1 s. 737.
89
vesilesiyle Sevgilinin sann karanl iinden misk kokusunun alnmas da Yrin
geici fena hali de ksa bir sre iin de olsa mklleri ortadan kaldryordu.
Hakkn btn tecellilerini apak bir ekilde grr. Bazen de tevhid nurunu
mahede etmeye izin vermeyen kesret hkmleri bir biimde salike galip gelir. 164
kurtulmann tek art nefsini yok etmektir. Bylece slik, beeri vasflardan ve aa
" 165
Nedim, algc, Sk hepsi O. Su, amur (toprak) hayali yolda bir bahaneden
ibaret. Burada su ve amurdan maksat insann toprak tabiatdr. Beytin ifade ettii
udur: Asl Toprak olan insann Ona k olmak iin yaratlm olmas bir bahanedir.
f. Altnc Beyit:
164
T. Purnamdarian, 2004, s. 438.
165
H. irazi, 2002, s. 427.
166
H. irazi, a.g.e., s. 427.
90
"
"
sona ermitir. Musa, piri makamnda olan Hzra verdii szleri yerine getirecek
gerektiini; aksi takdirde salikin de Hz. Musa gibi muradna eremeyeceini hatrlatr.
Kendi durumunu geceleyin tehlikelerle dolu frtnal bir denizin iinde dalgalarla
bouan biri olarak betimleyen Hfz, ancak Hzr gibi bir mridin yardmyla bu
Altnc beyitte ise Hfz, ac bir deneyim neticesinde elde ettii bir tavsiyeye
istekleri ynnde hareket etmesi ise yukarda ifade edildii gibi murada erememeyi
imler. Baka bir anlatmla maksada ulamamak, bednamln yani kiinin adnn
91
ktye kmasnn nedeni olarak kabul edilmemelidir. Hfzn kendi i
olduunu daha nce ifade ettik; ancak bu tr olaylarn geici ve ok ksa bir an iin
birlikte Hfzn gazellerinde yer alan birok beyit onun Fenafilah makamna
Hfz yand gitti; ama Sevgilinin sandan bir koku alamad. Onu bu saadete
Daha nce, Hfzn geici vuslata mazhar olduunu gsteren beyitleri ifade
kuuyla atm.
"
" 169
167
H. irazi, 2002, s. 187.
168
H. irazi, a.g.e., s. 319.
92
Sarholukla o lal dudaklar pme hevesine kapldm. Kadeh gibi gnlme
Ak mahallesine bir yol gsteren olmakszn adm atma! Zira ben yalnz bama yz
"
" 170
Sarholuk, aklllara gre kt bir hrettir; ama biz an hreti zaten istemiyoruz
ki.
ktlkleri de nefsiyle mcadele etmek iin aa vurmay ifade eder. Baka bir
169
H. irazi, 2002, s. 168.
170
H. irazi, a.g.e., s. 7.
93
deyile melamilik, ruhi hayattan kaynaklanan halleri saklamak, nefisten kaynaklanan
Bakalar tarafndan iyi biri olarak bilinmek nefsi azdraca iin rindlii ve
aldrmazlar. Akn adn ktye karan onu ayplanacak bir duruma dren ey
gizleyemez:
Gnl elden gidiyor, ey gnl sahipleri! Ne olur yardm edin! Ne ac! Gizli
sr aa kacak.
gerekir:
171
H. irazi, 2002, s. 5.
94
kurtulmak anlamna gelir. Hfzn ok sevip inand pir-i mugan da darda deil
kullanlan nitelemelerde bu yle ifade edilir: Salik iin aktan daha kmil bir pir
yoktur. Aynl Kudat bu konuda unlar yazar: Ben derim ki mptediyi Tanr
gzel grr. 172 Benzer tasavvufi kitaplarda akn btnyle esirlik, maukluun da
getirir. Hfz da kendini akn kulu sayar ve bu klelik sebebiyle kendini her iki
girmek iin d grne nem veren ve bunu mritlerine tavsiye eden dier tarikat
eyhleri gibi ihtiyatl davranmazlar. Bundan dolay da adlar ktye kar. Semani
Ravhul- Ervah isimli nl eserinde unlar yazar: Kendi gznde kendine bir
kymet bien kiinin tevazudan nasibi olmaz. nsanlarn gzne girmek kolay bir
172
H. irazi, 2002, s. 284.
173
H. irazi, a.g.e., s. 317.
95
alak gnll olamazsn. Alak gnlllk kiinin iindedir. Zahiri tevazua
hem Semani hem de Hfz, Mabut deitirmek yani halk Hakk yerine koymak
olarak telakki ederler. Bu yzden Hfz ask suratl zahidlerin dzmece alak
gnllkleri karsnda kendini dertli olmalarna ramen gler yzl ve iyi huylu
mridiyim.
Hfz yamal hrka giyen zahidin tespih taneleriyle saf mritleri avlamak iin
"
" 176
Ey eyh tespih taneleriyle beni kandrp yolumdan alkoyma! Zira ben byle
Harap oldum, adm ktye kt; fakat hala midim var, azizlerin himmetiyle iyi bir
174
ihabud-Din Ahmed Semani, Ravhul Arvah, Tashih: Necib Mayil Herevi, Tahran, 2005, s. 231.
175
H. irazi, 2002. s. 381.
176
H. irazi, a.g.e., s. 470.
96
Gsteri yapan zahidin iyi ada sana sahip olmasnn karsnda olan Hfzn
bu zahiri bednaml onun byle bir zahide itaat etmemesinin bir sonucudur. Bu da
hem kendi muradn gzetmesine hem de adnn ktye kmasna zemin hazrlar.
Hfz akn sembol olan ad ve san kaygs tamayan pir-i mugann seccadeyi
ve sadece kendi zihninde var olan birine uymaktadr. Bundan dolay ona itaat etmek
grne sahip olan Hfza gre hem k olup hem de bednam olmamak mmkn
deildir. Menzillerin yolunu yordamn bilen pir-i mugan Hfz halktan ayrp
Hakkn huzuruna karmak iin ondan seccadeyi araba boyamasn istiyor. Zira
yoluyla kendinden gaip olmas hem de adnn ktye kp rsva olmas yoluyla
g. Yedinci Beyit:
"
"
Ey Hfz eer bir huzur (Sevgilinin huzuruna kmak, ona vasl olmak)
istiyorsan ondan gafil olma! Sevdiine ulanca da dnyay brak, onu terk et!
177
T. Purnamdarian, 2002, s. 488450.
97
Huzur tasavvufun nemli kavramlar arasnda yer alr. Hazr olma, huzurda
bulunma anlamna gelir. Vahdet makamna iaret eder. bni Arabye gre huzur,
178
halktan habersiz kaldnda kalbin Hakk ile hazr olmasdr. Baka bir anlatmla
Hakkn huzurunda olmak mmkn deildir. Bu yzden her huzur gaybet, her gaybet
huzurdur. Biri olmadan dieri olmaz. Gaybet balang, huzur, nihayettir. Birok
huzurun da tam gaybete evrilmesi, salikin, O'nun Zat'nn nurlarndan baka her
eye kar tamamen kapanmasyla gerekleir. Byle bir durumda hak yolcusu,
kalkmak ve O'nun sfatlarna nazar etmek suretiyle, bir taraftan hakik huzuru idrak
murakabe, bazen mahede manas kastedilir. Byle bir huzur, salikin cisman ve
hayvani dnyasndan tamamen syrlp kalp ve ruhla ayn eyleri paylamasn ifade
eder. Tarikat yolunu bitirip hakikate kavuuncaya kadar daimi bir huzur mmkn
olmaz. Salik zaman zaman yalnzca geici huzur mutluluuna nail olur. Tam da bu
nedenle gazelin ilk beytinde Hfz, Skden bir kadeh ister. kinci beyitte de saba
rzgrndan Yrin sandan bir koku getirmesini bekler. Bununla ilgili olarak
Keful Macubta unlar okuruz: mdi kendinden gaip olmak Hakkn huzuruna
kmaktr. Hakk ile huzur ise kendinden gaip olmaktr. yle ki kendinden gaip olan
herkes Hakkn huzurunda bulunur. 179 Kendinden gaip olmak, halktan gaip olmay
178
Suad El-Hakim, 2005, s. 305.
179
Ali B. Osman Hucviri, Keful Mahcub, haz. Sleyman Uluda, 1982. s. 374.
98
da imler: Sufi bazen Hakk ile hazr olur, Onun huzurunda bulunur. nk o
halktan uzaklanca Hakk ile beraber bulunur. Bunun manas, sanki Hakkn
huzurunda hazrm gibi olur, demektir. Bu durum Hakkn zikrinin, kulun kalbini
istila etmesi suretiyle husule gelir. O zaman kul kalbi ile Yce Rabbin huzuruna
kar. 180 Bundan dolay fena haline ykselme anlamna gelen kendinden ve halktan
gaip olma huzurun olmazsa olmaz artdr. Hfzn ilk beyitte istedii arapla dolu
anlamna geldiini daha nce ifade etmitik. Bu durum bir taraftan salikin henz
kendiyle olduunu gsterirken dier taraftan bir huzura talip olduunu ifade eder.
halinde olduunu ortaya koyar. Bundan dolay gazelin son beyti Hfzn ilk beyitte
ifade edilen isteine Sevgilinin verdii yanttr: Eer daimi bir huzur ve tecelli
dnya ehlini de brak! Dnyay brakmak veya terk etmek, halktan, kendinden ve
dnya ile ilgili her eyden gaip olma anlamn tar. Attar da huzurun koulu olarak
Fani oluncaya kadar kimse Onun huzurunda oturmad. Eer bizde bir tel sa
180
A. B.O. Hucviri, 1982, s. 164.
181
T. Purnamdarian, 2004, s. 454.
99
Sevgiliye giden yolun konaklarnda Hakkla ns halinde olmaktan hsl olan
hazzn bilincine ermek de arifin hakiki hayat olan bu huzur lahzasdr. rif ve Hakk
yolcusu iin huzurdan mahrum kalmak ebedi bir azaptr. Bu lahza rif iin iki cihana
ifade edilen buyruunun yerine getirilmesiyle gerekleir. Byle bir ii ancak gerek
birinci beyti yorumlarken geni bir ekilde ele almtk. Cneyd-i Badadiye gre
sluk insann sadece Allah iin var olduu duruma, yani misak yerine dnme
abasdr. 182 En st insan mertebeye ulaan bir slik iin artk bu dnyada kalmak
byk bir azaptr. Bu yzden birok veli Vilayet-i Kbra derecesine nail olduktan
sonra dnya hayatna iltifat etmemi ondan bir an nce kurtulmay dilemitir.183
Mevlna neden lm arzuladn yle izah eder: nk lmm bana can gibi
ho geliyor. Yeni bir dirili ve ebedi bir hayat beni bekliyor. 184 Hfz da bu son
182
Suad El Hakim, 2005, s. 468.
183
Ebul Hasan Abdur-Rahman Hatmi-yi Lahori, erhi rfani-yi Gazelha-yi Hfz, Tashih,
B.Horemahi-Kure Mansuri, Tahran, 2002. s. 15.
184
K.Zemani, 1996, .c. 1, s.990.
100
SONU
Baka bir deyile bu yorum Hfz Divannda yer alan dnceler ve Hfzn varisi
olduu miras temelinde yaplmtr. Grlecei gibi bu gazelde kullanlan bir takm
szckler, bir takm terkipler tasavvufi bir yoruma izin vermektedir. Bundan dolay
bu gazelin tasavvufi olduu btnyle anlalyor. Biz bu gazele bir yorum yaptk.
nnde bulunduran bu tutarll koruyan bir yorumun ilk defa ortaya konulduuna
inanyoruz. Her eyden nce gazeli oluturan btn bu beyitler arasnda ne tr bir
iliki olduu soruldu. Niin Hfz birden gelip : Seccadeyi araba boya! diyor veya
niin birden Kapkaranlk bir gece, dalga korkusu ve ylesine dehetli bir girdap
diyor. Bu beyitler arasndaki mevcut tutarllk Hfzn sahip olduu kltrel miras
Hfz mahlasn semesi ve gazellerinde belirttii gibi Hfz- Kuran oluu onun,
keskin ve evik bir hafzaya sahip olduunu ortaya koymaktadr. Okuduu hibir
bilince arlmtr adeta. O zaman Hfzn aklna gelen bir szck ona birok eyi
zorunluluu daha derin bir incelemeyi beraberinde getirdi. Gazelde kullanlan nemli
101
kavramlarn nereden alndnn gsterilmesi bir zorunluluk halini ald. te bu
yzden Hfzn her bir gazeli iin ok ama ok aklama yaplabilecei kanaatini
tayoruz. Roland Barthes n Honor de Balzacn yapt Sarrasinein bir sayfas iin
iki yz yirmi drt sayfalk bir yorum yapt hesaba katlrsa Hfzn gazelleri iin
geldii, szcklerin ona ne artrd aratrlacak olursa bir gazel iin ciltler
dolusu kitap kaleme almak mmkn grnmektedir. Eer Hfz o tek anlaml
yntemle yani her eyin ak ve birbiriyle ilintili olduu yntemle bu ilk gazeli
syleseydi, krk elli bin beyitlik bir divan yazmas gerekirdi. Onun yapt gerekte
istedii o kadar ok ey var ki. Ama btn o sylemek istediklerini bir kafese
gazeldeki beyitlerin nasl birbiriyle ilintili olduunu anlatmaya altk; ancak bir ba
dnmek gerek. Biz bunu yapmaya altk. Kukusuz bu kolay olmamtr. Zira
her eyden nce zihinsel bir arka plan istiyor. Hfz bir beyitten dier bir beyte nasl
gemi? Nasl olmu da beyitler arasnda bu kadar uzun bir mesafe olumu? Bu
102
Beyitler arasnda grnrde hibir irtibatn olmamas yorum yapmay
kanlmaz klmaktadr. Baka bir deyile beyitlerin nasl birbiriyle irtibatl olduunu
gstermeye altk. Beyitler zerinde dnrken, birka konu birden insann aklna
beyitlerin nasl birbiriyle irtibatl olduunu gsteriyor. Bir iiri yorumlamak bu iire
103
TEZ ZET
Klasik Fars iiri ana stun zerinde ykselir. Birinci stun, denenmi,
allm, kullanlm bir dil anlamnda edeb dildir. kinci stun: kalp ve formdur.
formlardr. Bu yzden klasik air iin anlama mukaddem olan bir form vardr.
anlam olmal, daha sonra bu anlam iir olarak, manzum bir biimde ifade edilmelidir.
Onlarn edeb dili deitirmeleri mmkn deildi, kalb da gelenein bir paras
stununu krarlar. Bu, klasik Fars iirinde meydana gelen en nemli deiimdir.
gazellerin tek bir anlam vardr ve bu tek anlam, doru anlamdr. Eer bazen dilden
anlama intikal, g gibi grnse de bu glk pham trnden bir glk deil takid
104
Ne var ki bu durum ilk kez irfani gazelde deiti. Bunun nedeni bu tarz iir
olan airler szgelimi aktan sz ettikleri zaman onlarn mauku artk bu dnyaya ait
bir mauk deildi: Tanryd. Bundan dolay ilk kez bu tek anlaml durum irfani iirle
anlamlaryla ilgili ciddi bir sorunla karlalmaz; ama ayn zamanda bunun yerine
Hfzn gazellerinde manann iire mukaddem olduu eski iirin aksine, artk iir
her zaman bir yere gndermede de bulunmaz; ancak yine de bu iirin anlam nedir
diye sorarz. te burada ibham sz konusudur. Bylece Mevlna ve daha sonra onun
izinden giden Hfz ile birlikte rann irfani iirinde ilk kez ibhamn (belirsizliin)
Yorumu yapan okuyucudur. Yaptmz yorum bir kesinlie sahip deildir, beyit
kendiliinden hermeneutikle irtibat kurmaktadr; ancak burada nemli olan her bir
tutarl olup olmaddr. Dier beyitlerin yorumu birinci beyitte ortaya konulan
yorumla elimemeli, gazelin btnnde tam bir tutarlln sergilenmesine byk bir
zen gsterilmelidir.
105
Metinlerle sylei yntemini rana tayan, Taki Purnamdarian, Gomode-yi
Leb-i Derya isimli yaptnda Sadinin bir gazeli iin okurun aklna on soru geldiini
belirtir. Bu on suale cevap verilirse sz konusu iirin herkes iin anlalr olacan
ifade eder. Hfzn ayn saydaki beyitleri ihtiva eden gazeli iin ise 41 sorunun
ortaya ktn tespit eder. Niin krk bir soru ortaya kyor? Niin burada sorular
Bir gazelle veya herhangi bir metinle syleinin doru yaplabilmesi iin,
doru cevap verilirse, verilen cevaplar metinle rtrse ve iirin tutarlln taahht
ederse, yani btn beyitlerin birbiriyle ilintili olduu gsterilirse, yaplan yorum
belirttiimiz bu niteliklere sahip olmayan dier yorumlardan daha doru bir yorum
106
ABSTRACT
The Classical Persian poetry was built on three pillars. The first one was
literary language as a used, tried and practised language. The second pillar was
pattern and form. The most used pattern and forms in the Classical Persian were
Therefore, there was a form that took precedence before the meaning for the classic
poet. The third pillar was the pillar of meaningfulness or monosemy. That is, there
must have been a meaning which would have been expressed in the form of poetry or
poetic form. The fact that meaning took precedence before poetry meant monosemy.
However, in the poems of Rumi and Hfz, the pillar of the monosemy was
broken. It was impossible for them to change the literary language and they even
could not change the form since it was a constituent of the tradition. So, they broke
the pillar of meaningfulness, that is, monosemy. That was the most important change
The Classical Persian Literature was with single meaning. But there was no
monosemy in the sonnets of Rumi and Hfz because in their sonnets meaning was
not obvious; what they meant in their sonnets was not given overtly.
Literature. These difficulties are mostly about the meaning of the words and the
syntactic structure of the statements. When such difficulties in the texts are solved,
the problem will be solved to a great extent. These sonnets had only one meaning
107
each and this meaning was the correct one. Transition from language to meaning
may sometimes seem to be difficult; however, the difficulty arises not from the type
of the ambiguity (plurisignation, multiple meaning) but from the type of metalepsis
(transuption)
But this situation changed with the gnostic poetry. The reason for this was the
fact that the poets who wrote in such a style used the language in a different manner.
For instance, when gnostic poets were talking about love, their beloved was not a
worldly being but God Himself. Therefore, this situation of having monosemy
disappeared with the advent of the gnostic poetry and the language became
symbolical. One does not find difficulty in reading their poems regarding the
meanings of the words. However, there arises another question: What is the
So, in the poems of Rumi and Hfz, poem takes precedence before meaning
in contrast with the old poetry where meaning took precedence before poem. We
understand all the words in their poems. Although these words do not always refer to
specific things we still wonder about their meanings. Here appears the notion of
ambiguity. And with Rumi and Hfz who followed him we observe that for the first
does not have a certainty; the couplet may be interpreted in various ways. Due to this
very reason, the poems of Rumi and Hfz fall in the field of hermeneutics. But what
is important here is whether the interpretations are consistent in relation with the
general structure of the sonnet. The interpretation of the subsequent couplets should
108
not be in contradiction with that of the first one and one should be careful to maintain
texts to Iran in his work called Gomshode-yi Lab-i Darya, states that for a ghazel of
Sadi ten questions arise in the mind of the reader. If those ten questions are
He states that, for the sonnet of Hfz which has the same quantity of couplets, there
arise forty-one questions. The ambiguity of the couplets constitutes the answer to the
questions of why there arise forty-one questions here and why the quantity of
questions increases.
In order to talk with a text correctly, the questions should also be correct.
When the questions addressed to the Sonnet are answered in fact what is done is the
interpretation of the poem. If the questions related with the Sonnet answered
correctly and if the answers are consistent with the sonnet and guarantee the cohesion
of the poem, that is, if it is explained that every couplets are related to each other, the
interpretation we have done will be more correct than the other interpretations which
lack those qualities. This shows that although there are many meanings and
interpretations, there is one interpretation that is better than all other interpretations
109
KAYNAKA:
Auri, Daryu, rfan u Rindi Der ir-i Hfz, 1. bask, Tahran, Ner-i Merkez,
1998.
Barthes, Rolan, Yaznn Sfr Derecesi, (ev: Tahsin Ycel), 1. bask, stanbul:
Barthes, Roland, ada Sylenler, (ev: Tahsin Ycel), 2. bask, stanbul, Metis
Yaynlar, 2003.
Menuehri, 1987.
Yaynclk, 2002.
Dad, Sima, Ferheng-i Istlahat- Edebi, 1.bask, Tahran: ntiarat- Murvarid, 2002.
Dilin, Cem, rneklerle Trk iir Bilgisi, 7.bask, Ankara, TDK Yaynlar, 2004.
110
Dilthey, Wilhelm, Hermeneutik ve Tin Bilimleri, (ev. Doan zlem),1.basm,
Ehmedi, Babek, Sahtar ve Tevil-e Metn, 5. bask Tahran, Ner-i Merkez, 2001.
ap ve ntiarat, 1997.
Glpnarl, Abdulbaki, Hfz Divan, stanbul, Milli Eitim Bask Evi, 1985
Herevi, Hseyinali, erh-e Gazelha-ye Hafez, 5. bask, Tahran, Ner-i Tenvir, 1999.
2000.
Horremahi, Behaud-dini Hfz Hfza-i Mast, 2.bask, Tahran, Ner-i Katre, 2004
Hucviri, Ali b. Osman Keful Mahcub, (Tashih: Mahmud Abidi), 1.bask, Tahran,
Soru, 2004.
Hucviri, Ali b. Osman, Keful Mahcub, (haz: Sleyman Uluda), 1.bask, stanbul,
Yaynclk, 2004.
111
bni Arab, Muhyiddin, Marifet ve Hikmet, (ev. Mahmut Kank), 4.bask, stanbul:
z Yaynclk, 2003.
2001.
Jung, Carl Gustav, Drt Arketip, (ev: Z.A.Ylmazer), 2.bask, stanbul: Metis
Yaynlar, 2005.
1872.
2002.
1999.
2003.
112
Nevber, Ahmed evki, Aki Rind ve Bisaman, 1.bask, Tahran, ntiarat- ayeste,
2005.
zlem, Doan, Hermeneutik ve iir Sanat, 1.bask, stanbul, Cogito, say 38,
2004.
1996.
Pala, skender, Ansiklopedik Divan iiri Szl, 4.bask, stanbul, tken, 1998.
2003.
Danigahi, 1986.
113
Purnamdariyan, Taki Gomode-ye Leb-e Derya, 1.bask, Tahran, ntiarat-e Sohen,
2003.
Razi, ems. Kays, El mucem fi maayir el ear el acem, Tashih: Muhammed Bin
s.447.
Saadetpur, Ali Cemal- Afitab, erhi Ber Divan- Hfz 3. bask, Tahran,
Dangah, 2001.
Seyyid Muhammed Vehbi Konevi, erh- Divan- Hfz, (hamite erhi Sud ber
Sina, bn, Hay Bin Yakzan, (Haz. Selahattin zpalabyklar), 2.bask, stanbul, Yap
114
Suad El-Hakim, bnl Arabi Szl, (ev: Ekrem Demirli), 1.bask, stanbul,
Dutsan, 2002.
1999.
Yaynevi, 2001.
Yavuz, Hilmi, Edebiyat ve Sanat zerine Yazlar, 1.bask, stanbul, Yap Kredi
Yaynlar, 2005.
ttilaat, 1996.
1994.
115