1

2
 ∞Love Peace and Harmony
Newsletter∞
∞01-30nd of June 2009 - 01-30 Haziran 2009∞

Silence is king
 Posted by Selin on June 1, 2009 at 12:12am

There is a story about a king who did not have any children to succeed him. He called his
closest advisors and gave them each a seed to plant, telling them, "Whoever best cultivates the
tree within these seeds shall reign over my kingdom after me."

Years passed and time came for him to step down. He called his advisors to the royal garden
to review their work. All of the trees were gloriously bountiful and colorful except one. It had
not even broken ground.

The king approached the gardener of the unborn tree and asked him what happened.

"Your highness, I did my best. I watered the seed daily, spoke to it with love, used the best
nutrients, and made sure it enjoyed hours of direct sunlight. I'm sorry to have disappointed
you, but not even a root sprouted."

"My son," the king responded, "you shall be the next king."

The advisors looked at the king in shock. The king continued. "You see, instead of giving you
each a seed, I gave you each a small, smooth pebble. Most of you couldn't bear the thought of
not succeeding, of not being the best, so you planted a 'real' seed.

Only one of you had the integrity and honesty to do your best with what you were given. That
man will be your next king."

I share this story with you because it so clearly illustrates what being a teacher is all about —
and we are all teachers. It's not about the bells and whistles. It's not about good looks or fancy
words. It's about honesty, integrity, and dedication. It's the willingness to make the best of
what you've been given, even if it's not what fits the mold. It sometimes means working long
and hard hours at a relationship, with not so much as a thank you.

This week, take measure of the spiritual work you do in silence. The silence is what magnifies
the "noise" we make in the world.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/silence-is-king

3
 ŞEMS-İ TEBRİZİ - GÖNLÜ GENİŞ VE
RUHU GEZGİN SUFİ
MEŞREPLİLERİN KIRK KURALI...
 Posted by David Dogan Beyo on June 1, 2009 at 8:30pm

ILMI LEDUN- ŞEMS-İ TEBRİZİ –

GÖNLÜ GENİŞ VE RUHU GEZGİN SUFİ MEŞREPLİLERİN KIRK KURALI

Birinci Kural: Yaradanı hangi kelimerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna
tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek
ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet
ve şefkat anlıyorsan, sende de bu vasıflardan bolca mevcut demektir.

İkinci Kural: Hak Yolu’nda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin
olsun, omzun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil!

Üçüncü Kural: Kuran dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahiri manadır. Sonraki batıni mana.
Üçüncü batıninin batınisidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır
tarif etmeye.

Dördüncü Kural: Kainattaki her zerrede Allah’ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü O camide,

4
 mescitte, kilisede, havrada değil, her an her yerdedir. Allah’ı görüp yaşayan olmadığı gibi,
O’nu görüp ölen de yoktur. Kim O’nu bulursa, sonsuza dek O’nda kalır.
Beşinci Kural: Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar
adımlarını. “Aman sakın kendini” diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği :
“Bırak kendini, ko gitsin!” Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer.
Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!

Altıncı Kural: Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. Sen
sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur.

Yedinci Kural: Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak,
Hakikat’i keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.

Sekizinci Kural: Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile,
sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar
geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! İstediğini elde edince şükretmek kolaydır.
Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilir.

Dokuzuncu Kural: Sabretmek öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir.
Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları
sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya
varması için zaman gerekir.

Onuncu Kural: Ne yöne gidersen git, -Doğu, Batı, Kuzey ya da Güney- çıktığın her yolculuğu
içine doğru bir seyahat olark düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır.

On Birinci Kural: Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol
açılmaz. Senden yepyeni ve taptaze bir “sen” zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır
olman gerekir.

On İkinci Kural: Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her yolcu, istese de istemese de tepeden
tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur.

On Üçüncü Kural: Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı hoca şeyh
şıh var. Hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir
keşfetmeye yönlendirir. Tutup da ona hayran olmaya değil.

On Dördüncü Kural: Hakk’ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak
hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın. “Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne
gelir” diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?

On Beşinci Kural: Allah, içte ve dışta her an hepimizi tamama erdirmekle meşguldur. Tek tek
herbirimiz tamamlanmamış bir sanat eseriyiz. Yaşadığımız her hadise, atlattığımız her badire
eksiklerimizi gidermemiz için tasarlanmıştır. Rab noksanlarımızla ayrı ayrı uğraşır çünkü
beşeriyet denen eser, kusursuzluğu hedefler.

On Altıncı Kural: Kusursuzdur ya Allah, O’nu sevmek kolaydır. Zor olan hatasıyla sevabıyla
fani insanları sevmektir. Unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. Demek ki
hakikaten kucaklamadan ötekini, Yaradan’dan ötürü yaratılanı sevmeden, ne layıkıyla
bilebilir, ne layıkıyla sevebilirsin.

5
On Yedinci Kural: Esas kirlilik, dışta değil içte, kisvede değil, kalpte olur. Onun dışındaki her
leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır. Yıkamakla
çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir.

On Sekizinci Kural: Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde

gizlenmiştir. Şeytan, dışımızda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahluk değil, bizzat
içimizde bir sestir. Şeytanı kendinde ara; dışında, başkalarında değil. Ve unutma ki nefsini
bilen Rabbini bilir. Başkalarıyla değil, sadece kendiyle uğraşan insan, sonunda mükafat olarak
Yaradan’ı tanır.

On Dokuzuncu Kural: Başkalarından saygı, ilgi ya da sevgi bekliyorsan, önce sırasıyla

kendine borçlusun bunları. Kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. Sen kendini
sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. Yakında gül yollayacak demektir.

Yirminci Kural: Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen
sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. Gerisi zaten kendiliğinden gelir.

Yirmi Birinci Kural: Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. Şayet Allah herkesin tıpatıp aynı
olmasını isteseydi, hiç şüphesiz öyle yapardı. Farklılıklara saygı göstermemek, kendi
doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, Hakk’ın mukaddes nizamına saygısızlık
etmektir.

Yirmi İkinci Kural: Hakiki Allah Aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. Ama
bekri aynı namazgaha girdi mi orası ona meyhane olur. Şu hayatta ne yaparsak yapalım,
niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil.

Yirmi Üçüncü Kural: Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir
oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki, ağlar, perişan olur onun için.
Kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı, kırar ve atar. Ya aşırı kıymet verir, ya
kıymet bilmeyiz. Aşırılıklardan uzak dur. Sufi ne ifrattadır ne tefritte. Sufi daima orta yerde...

Yirmi Dördüncü Kural: Madem ki insan eşrefi-i mahlukattır, yani varlıkların en şereflisi, attığı
her adımda Allah’ın yeryüzündeki halifesi olduğunu hatırlayarak, buna yakışır soylulukta
hareket etmelidir. İnsan yoksul düşse, iftiraya uğrasa, hapse girse, hatta esir olsa bile, gene
başı dik, gözü pek, gönlü emin bir halife gibi davranmaktan vazgeçmemelidir.

Yirmi Beşinci Kural: Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. İkisi de şu an burada
mevcut. Ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz
aslında. Ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak
cehenneme düşüveririz.

Yirmi Altıncı Kural: Kainat yekvücut, tek varlıktır. Herkes ve her şey görünmez iplerle
birbirine bağlıdır. Sakın kimsenin ahını alma; bir başkasının, hele hele senden zayıf olanın
canını yakma. Unutma ki dünyanın öte ucunda tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz
edebilir. Ve bir kişinin saadeti, herkesin yüzünü güldürebilir.

Yirmi Yedinci Kural: Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle
aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır. Şer çıkarsa, sana gerisin geri
şer yankılanır. Öyleyse kim ki senin hakkında kötü konuşur, sen o insan hakkında kırk gün

6
 kırk gece sadece güzel sözler et. Kırk günün sonunda göreceksin her şey değişmiş olacak.
Senin gönlün değişirse, dünya değişir.

Yirmi Sekizinci Kural: Geçmiş, zihinlerimizi kaplayan bir sis bulutundan ibaret. Gelecek ise
başlı başına bir hayal perdesi. Ne geleceğimizi bilebilir, ne geçmişimizi değiştirebiliriz. Sufi
daima şu an’ın hakikatini yaşar.

Yirmi Dokuzuncu Kural: Kader, hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu
sebepten, “ne yapalım kaderimiz böyle” deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader
yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve
sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.

Otuzuncu Kural: Hakiki Sufi öyle biridir ki, başkaları tarafından kınansa, ayıplansa,
dedikodusu yapılsa, hatta iftiraya uğrasa bile, o ağzını açıp da kimse hakkında tek kelime kötü
laf etmez. Sufi kusur görmez. Kusur örter.

Otuz Birinci Kural: Hakk’a yakınlaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı. Her insan
şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir. Kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık; kimi
ayrılık acısı çeker, kimi maddi kayıp... Hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren
badireler atlatırız. Ama kimimiz bundaki hikmeti anlar ve yumuşar; kimimiz ise, ne yazık ki
daha da sertleşerek çıkar.

Otuz İkinci Kural: Aranızdaki bütün perdeleri tek tek kaldır ki, Tanrı’ya saf bir aşkla
bağlanabilesin. Kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için
kullanma. Bilhassa putlardan uzak dur, dost. Ve sakın kendi doğrularını putlaştırma! İnancın
büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama!

Otuz Üçüncü Kural: Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen HİÇ ol. Menzilin
yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. Nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil,
içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir.

Otuz Dördüncü Kural: Hakk’a teslimiyet ne zayıflık ne edilgenlik demektir. Tam tersine,
böylesi bir teslimiyet son derece güçlü olmayı gerektirir. Teslim olan insan çalkantılı ve
girdaplı sularda debelenmeyi bırakır; emin bir beldede yaşar.

Otuz Beşinci Kural: Şu hayatta ancak tezatlarla ilerleyebiliriz. Mümin içindeki münkirle
tanışmalı, Tanrı’ya inanmayan kişi ise içindeki inananla. İnsan-ı Kamil mertebesine varana
kadar gıdım gıdım ilerler kişi. Ve ancak tezatları kucaklayabildiğ i ölçüde olgunlaşır.

Otuz Altıncı Kural: Hileden, desiseden endişe etme. Eğer birileri sana tuzak kuruyor, zarar
vermek istiyorsa, Tanrı da onlara tuzak kuruyordur. Çukur kazanlar, o çukura kendileri düşer.
Bu sistem karşılıklar esasına göre işler. Ne bir katre hayır karşılıksız kalır, ne bir katre şer.
O’nun bilgisi dışında yaprak bile kıpırdamaz. Sen sadece buna inan!

Otuz Yedinci Kural: Tanrı kılı kırk yararak titizlikle çalışan bir saat ustasıdır. O kadar dakiktir
ki sayesinde her şey tam zamanında olur. Ne bir saniye erken, ne bir saniye geç. Her insan
için bir aşık olma zamanı vardır, bir de ölmek zamanı.

Otuz Sekizinci Kural: “Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?”
diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş

7
 olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa,
yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.

Otuz Dokuzuncu Kural: Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden her
hırsız için bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem
bütün hiçbir zaman bozulmaz, her şey yerli yerinde kalır, merkezinde.. . Hem de bir günden
bir güne hiçbir şey aynı olmaz. Ölen her Sufi için bir Sufi daha doğar.

Kırkıncı Kural: Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. Acaba ilahi aşk peşinde mi
koşmalıyım mecazi mi, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani mi diye sorma! Ayrımlar
ayrımları doğurur. AŞK’ın ise hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir
dünyadır aşk. Ya tam ortasındasındır, merkezinde, ya da dışındasındır, hasretinde.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/semsi-tebrizi-goenlue-genis

Being Spiritual as a Lifestyle

 Posted by Anyeot on June 2, 2009 at 2:42am

When people ask me what my message is or what I am teaching, I reply: “Vegetarianism,

environmentalism and the need to take political action.” This response is generally met with
bewilderment and another question like, “What are the physical benefits of being spiritual?” I
like to answer, “What could be more physical than what you eat, where you live, and what
kind of world you share with others?”

I believe that the growing popularity of being spiritual at this time of global transformation
and overall shift in consciousness is not a coincidence. A spiritual person, by definition, is
someone who strives to live harmoniously with the earth. Through that relationship the
spiritual person seeks to purify his or her karmas so that enlightenment arises. Enlightenment
is a state in which “Oneness of being” is realized, the interconnection of all beings and things
in our world--yoga teaches that we are inseparably woven into the great web of life, matter,
and cosmic space.

We are responsible for the health and well being of our world. But even though it seems that
the world needs us more than ever before, it is actually we who need the world for our own
salvation--not only as physical beings who require air and water and nutrition, but also in a
metaphysical sense. Mother Nature does not require us for her existence, but we need her: this
earth provides us with life, and, according to yoga teachings, life gives us the opportunity for
enlightenment by giving us the means to work out our past karmas.

Karma means action, not just outer-directed action but thoughts and speech as well. Our lives
are made up of actions. We never act alone; all of our actions affect others. At the end of the
day, or at the end of our life, the only thing any of us really ‘has’ is our effect upon others.
How we treat others determines how others treat us; how others treat us influences how we

8
 see ourselves; how we see ourselves determines who we are.

Yoga teaches us that there is no “out there” versus an “in here”. Everything we see comes
from inside of us, and we create the world in which we live. Our current reality is a projection
of our inner reality, which comes from our past actions, derived from how we treat others. If
we want our world to change and heal, we must start seeing things differently, and act in a
manner that will bring about global health and harmony.

We are in the midst of a planetary crisis that is different from all past crises: unconscious
human activity now threatens the integrity of the biosphere itself. Most human beings do not
realize this, nor do they understand that we are the ones causing this crisis. Even those who
are aware struggle with the sense of not knowing what do do to help undo the damage.

Luckily, the practices of being spiritual provide us with very practical skills to enable us to
dismantle our present culture, a culture of dis-ease, based upon the exploitation of the earth. If
our culture had a mission statement it would seem to be: “The earth belongs to us.” It is easier
to harm or exploit another being or entity if you see them as disconnected from you, as your
possession rather than an extension of your being. This self-centered way of perceiving and
treating the earth has led to a global crisis that threatens the very possibility of future life on
this planet for all beings.

A spiritual person seeks self-realization through the perfection of action: a perfect act is a
selfless one. By living in an other-centered way rather than a self-centered way, the yogi lives
harmoniously with the earth, with all beings and things, and ultimately with her self. To the
yogi, the earth is the great mother or the Goddess, who is also the God in us. Spiritual People
don’t seek to escape the world, but rather to go deeper into the world, dissolving illusions of
separateness and perceiving the physical earth as one’s greater heart.

In yoga this radical way of thinking and seeing is embodied in the practices of asana (steady
seat) and ahimsa (non-harming). Both of these practices lead us to political activism. They
change our approach to life from asking “How can the earth benefit us?” to “How can we
benefit the earth?”

In the second chapter of his renowned Yoga Sutras, a two-thousand year-old text, the sage
Patanjali writes on the practical application of yoga techniques, offering the following sutra,
or thread: sthira sukham asanam (YS II.46):

“The connection to the earth should be steady and joyful. Our relationships with all beings
and things should be mutually beneficial if we ourselves desire happiness and liberation from
sufferings. Our bodies are made up of all of our karmas from countless lifetimes; all of the
actions from our past relationships with others. Through the practice of asana one can purify
their past karmas.”

In Sanskrit Sthira means ‘steady; stable’. Sukham means ‘easy; joyful; comfortable’; and
Asana means ‘seat’. Your seat refers to your connection to the earth, to all beings and things
on this planet. Patanjali is saying here that to attain Yoga your connection or your relationship
to the earth, and all of the beings that comprise it, should be steady and joyful. For a
relationship to be steady and joyful it must be mutually beneficial. A one sided relationship
based on the selfish needs of an individual will not move one toward yoga or the realization of
the oneness of being. As we are now realizing on a global scale, a one-sided relationship

9
based on fulfilling the selfish desires of an individual cannot sustain the whole body politic.
Our bodies are made up of all of our karmas from countless lifetimes, including all of the
actions from our past relationships with others. Through the practice of asana we can purify
our past karmas and create a harmonious relationship to Mother Earth. By connecting to the
earth and creating a steady relationship, we not only create happiness in the world, we create
happiness in ourselves.

The easiest way to uplift our own life is to uplift the lives of others. One more way that
Patanjali gives us to uplift the lives of others is through the practice of ahimsa, which means
non-harming. If we want to be happy than we must not cause unhappiness to others, or the
planet. How we treat others will determine how others treat us. Patanjali says, ahimsa
pratisthayam tat sannidhau vaira tyagah YS II.35, which translates as: When we do not hurt
others, others will not hurt us. Kindness toward others is the most powerful political act that
we can perform on a daily basis.

These two yogic principles of ahimsa and asana lead us toward perfection of action, which is
said to be enlightenment itself. A perfect act is a selfless one. Yoga practices help us to
transcend selfish needs in order to be of service to the whole. Yoga teaches us how to get free
of fears that contribute to violence, greed, and selfish tendencies.

Some people may argue that spirituality and politics don’t mix, and if you are a spiritual
person you should disassociate yourself from politics. But the fact is we can’t help but be
political. Each of our actions, whether of physical deeds, words, or even thoughts, affects
everyone all the time. To take one example, our daily eating habits either support local organic
farms and socially conscious enterprises or they create profit for horrific industries of
slaughterhouses and genetically engineered produce. The work that we choose to do can
contribute to other peoples’ liberation or their suffering. If we continually act in a way that
takes into consideration the wellbeing of the whole – the people and animals that share our
neighborhood, community, town, city, country and planet – we will have become yogic
activists.

If we look at the current world situation from a karmic perspective, we can see that the
planetary crisis offers us a great opportunity to purify our karma through right action in the
world. Unfortunately, many people have given into cynicism or despair. They look at the
global situation and lament the absence of good leaders, hoping to find someone they can
follow – a Martin Luther King, Gandhi, or Mother Theresa. Why do they look outside
themselves for direction? Yoga practice should teach us inner strength, self-knowledge, and
self-mastery. When we have attained these qualities, we don’t need to wait for anyone to lead
us. We can find the courage to take responsibility for the planetary situation on our own.
When we take this on as yogic activists, we step into a great destiny.

=====================================
From the Desk of GraceWatcher Broadcasting Network
AIM: GraceWatcher
Yahoo: GraceWatcher
ICQ: 10929390
Sharing Some Good News through Internet Radio, Blogging and Videos
Embracing the oneness of God, Religion and Humanity
Teaching Ancient Wisdom For Today
Tearing Down Walls while Building Up Hope

10
 Bringing Love and Light to Everyone
www.gracewatcher.org

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/being-spiritual-as-a-lifestyle

The Secret of “The Secret”...

 Posted by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 7:00pm

The Messages from Light

through Yael and Doug Powell
at Circle of Light
www.circleoflight. net

The Secret of “The Secret”

6-1-09

11
 Rise up, beloved ones, into the Light! Let your whole being be this expansiveness, and open
your heart to the glory of Love that is truly and forever unlimited. Become the breath of the
living cosmos, until you feel the truth of all you are, until the joy I Am speaks to the essence
of who you are in the one moment that is eternal.

When freedom becomes your name and we are singing life together, you can recognize who
you really are. You can feel the power, the truth and the beauty. When your heart becomes the
wings of Love’s freedom and your life, the Light of the living hologram – only then can you
wrap those wings around the world and love as you truly are, as the heart of Oneness.

Until this is your truth in the eternal Now, you do not know what it is to be co-creator. Nor do
you understand the God I Am that is within you. This is why I keep calling you to lift up, lift
up, to open your heart, to spread the wings of your Spirit – that you might truly experience
your unlimited nature as the heart of God, so that the ego cannot convince you that it is God.
It cannot commandeer the ship of your Spirit, and convince you that creating within the world
in the dream of life on Earth can ever fulfill you or show you who you truly are.

That is the secret, beloved ones, within “The Secret.” It is the question: who are you? what do
you really want? For you might say that as co-creator, you want the “good life” and all the
things that you deserve as an abundant life on Earth. Yet I would say to you, what is true
freedom? And will you find it through getting more? or will you find it by being the heart of
service, of giving, through which the abundance I Am flows?

Beloved ones, the ego mind can usurp your dreams -- the true dreams of remembering your
freedom as this eternal Love. So I come to whisper deep within you in that place where we
meet to tell you I will show you our co-creation as it dances through the universe, creating
with atoms of Light. It shines in every dimension at once, and it comes as the wings of Love
to love your human identity on Earth and through Love, to free you from the dream of
limitation.

So I must ask you: would you rather create the things of the world or would you rather create
in the endless realms of God? Would you rather experience the joy that the ego gives when it
sees something that it wants? But let me tell you, in the next moment it will want something
else.

Or shall I show you joy that is truly without end? Joy that ripples through the whole of this
Creation and finds its glory, its full expression as you. As you love truly as the heart of God I
Am, and you stand in the world as the power of this endless Light, then every old pattern,
every identity held in the subconscious mind, every area where you limit your freedom, where
you believe in Love and something else – your Real Love will free you from all that.

The question comes from Me. What do you really want? And what is this God that lives
within you? Let Me bring you into the highest realms of Love and Light so that you can
recognize Real joy and true freedom. This is the Real secret -- that there is a need to break
free of the limited and limiting world in order to experience the truth of your infinite heart,
before you say that you understand the Me in you and the power of our co-creation.

Only Real Love that is boundary-less, that is the substance of all Creation can wrap its wings
around the dream of your life on Earth, reach into your heart and dissolve the veil of every old
heart’s belief in limited Love and darkness. And then, this Love can make its home in you.

12
 This Light can light the world from within you and show you truly Heaven where once you
saw a world of strife, pain and limitation. The Light shall light the way Home to living as the
heart of the eternal hologram of Love I Am.

So, yes, you are the heart of eternal Love and we are one life ever giving forth, ever
multiplying the Love of which you are made. Ever and always, you are breathing relationship
and Real Love. You are the heart of glory, but to be this, I must lift you into the freedom first
so you can break through the ego’s veil, for only thus can you reclaim this life of grace, the
endless perfection as I continually feed you as you step forth as the heart of Creation.

Let the question softly sink into your heart. What do you really want? For as you answer this,
the secret – the true secret – is revealed to you. The ego mind can usurp even the identity of
God and limit your experiences of joy to experiences available in the world, where I, as the
living glory of the Creator – when I come and truly live within you, the joy that you
experience is unlimited, the Love, the substance of Creation itself, and you recognize your
place as the heart of God I Am, giving Love that brings true freedom from every dream of
separation.

From within the dream of life on Earth that we call duality, you cannot heal the dream of
limited life. You cannot reach within your heart and transform the old identity and limiting
heart’s beliefs. Though you might bring yourself expanding clarity, as our dearest, the one
named Einstein, always said, “You cannot solve a problem on the level of the problem.”

Therefore, dearest ones, let Me lift you into the Real of Love, the truth of God, the truth of
God I Am as I express within you – as Love unlimited, as true Light, that when these come
together, they power the whole of Creation. Then, bring this Love, this Light back into the
world. Let it wash through and light up your whole being, that you might drop the shield and
be the living presence of God. Not once in a while. Not when you can reach, finally, those
good feelings, but every single moment. Be alive in a world of Love that reaches forth to bless
all it touches and to transform the dream of a limiting Love in every heart, until every heart is
the Real truth of God I Am, the living Christ, the heart of God fully functional as the world,
not living in it.

It is a huge shift from seeing God within you ensconced in the identity of a human nature -- to
being the glory of the unlimited heart of God I Am and the power and Light as the movement
of life itself is given as the Twin Flame heart of Creation that is you. Words can never hold
this truth, beloved one, for words are part of the limited life of the ego dream. But your heart
is ready for this experience. The Light already is penetrating every atom, singing as every
electron, pulsing forth to ask you the question. Who are you? really? and what do you really
want?

When the answer comes from deep within you and says “I AM the limitless life and Light and
Love of God, and I Am giving. I Am serving Love in every precious heart, every life,
everywhere…” and the winds of the living Spirit make their home in you, you know yourself
as a being who is an open and endless conduit for the Spirit of truth. When Love speaks its
name as it moves through you to touch every life and make it unlimited, then you know you
have your answer. Not in words, but as freedom. And Real joy.

Oh, beloved ones, I call you to a greater leap. I call you to be the open heart of the living
cosmos. Not God appearing as human. Rather, the Twin Flame heart of Creation loving every

13
 life perfectly and bringing the freedom of its limitless nature.

Our beloved Jeshua and his divine counterpart, the Magdalene, could stand in shimmering
bodies of Light before each person and simply by the power of Love and Light moving
through them, each person experienced his/her true nature as the heart of the limitless God I
Am.

The bonds of an identity that sees itself as less than the open heart and consciousness of the
moving cosmos would simply fall away. Each person would step free. For lack of better
wording, it was named “healing,” but, oh, beloved, it was freedom. It was far greater than the
healing of bodies or any healing within the ego dream -- the encasement of life after life of
perceiving a world that contained Love and judgment.

The moment precious ones felt that heart, they remembered their true name was freedom and
they leaped into an endless realm of ecstasy of the pure Light, blessing life and feeding it,
perfectly, limitlessly, abundantly, as I, beloved ones, feed you. We dance through the glory of
being one shared life and also having the gift of this sweet communion of perfect relationship.
For All That I Am is contained within you, just as I Am fully present in every molecule of life
in the world. This blessing is like the seed your choice is meant to water. The Light shall
break it free and grow it.

So, rise up. Let Me lift you into these endless realms of pure Light, of true God power and
endless and perfect Love, that you might be All That I Am in the world, lighting up that
perception of darkness and dissolving it simply by this presence alive within you. Be the heart
of God I Am reaching forth as perfect Love, delivered in just the right way to everyone, that
each heart might spread its wings and remember the truth. The All of Love is the God that
lives within them and I Am freedom.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/the-secret-of-the-secret

May into June 2009...

 Posted by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 7:00pm

May into June 2009

Channeler: Magenta Pixie

14
 As your month of May comes to a close, many of you who are feeling the planetary and
cosmic energies will look back, analyse and integrate the energy of May that has been passed
through. For May was a month of challenging energies where many of you who felt you had
progressed to such high Ascending frequencies came down again to Earth, revisiting old
patternings and embracing fears that you believed were long since gone from your reality.
It is not so that you have 'come down again' in this way, even though it may have felt that
way. Yet all the energies of May served indeed to ground many of you firmly to the New
Earth.

May was a necessary month of clearing, facing residue of fears and anxieties and learning
how to truly embrace the higher path. Decisions were made and those within the flow of light
learned that whatever the decision they made, they could still understand the intricacies of the
other realities and timelines where the self existed in a consciousness construct where the
other decision had been made. The individuals who reached this understanding are now able
to communicate with other aspects of themselves, understanding that you are multi-
dimensional beings, existing in so many realities simultaneously.

Many of you learned the difference between embracing and facing fear and walking away
from that which is not aligned with your being. Understanding that walking away from
something does not always mean you are afraid to face it, for you can walk away and face a
situation when you work multi dimensionally.

Yes indeed, May was a challenging month for so many of you as you entered a phase we
could describe as 'purification'

Even though many of you do not necessarily feel this yourselves, we can see the great growth
that took place amongst you as a collective during the month of May.
So much happened that was 'behind the scenes' as it were. Shiftings that shall lead to universal
understanding – a collective coming together, moving into the frequency of the higher
dimensions of telepathic union and love.

15
 The move into the month of June will be somewhat different for those moving in alignment
with higher frequencies. A settling down into what seems like a slower pace – it is indeed a
time of relaxation and heart activation even within the context of one's continued Lightwork.

Many of you will move into positions of new territory and new opportunity, new openings
shall come your way. This is the time of new relationships, new jobs, new activities.
The heart shall be opened and so many of you shall enter a bliss state. That which you learned
from the challenges of May will be put into use in surprising ways in June.

Many of you will not even feel like the same person you were last month and of course this is
indeed the case from our perspective as your entire consciousness moves into a higher
frequency.

The culmination of June's energy will be felt by many on the Solstice when your gatherings
and collective meditations align with cosmic events. Your consciousness creates the doorway
which shall open easily for you at this time.

So many more of you step into position of Wayshower and connect with your own higher
guidance. These we see are good, strong connections and you realise they are with you all the
time.

June is a month on your planet of rejuvenation, relaxation, awakening, movement, growth and
colour. It is, if you will, a transition from one density into another as the harmonics of the
Ascension are so clearly felt by those who have become pure, flowing conduits, walking in
balance – grounded to the Earth yet fully open to the receiving of the higher energies.

WE ARE THE WHITE WINGED COLLECTIVE CONSCIOUSNESS OF NINE

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/may-into-june-2009

Three biggies unite in the sky...

 Posted by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 7:30pm

Wednesday, 27 May, 2009 (posted 28 May, 2009)

There is a fabulous aspect in the sky right now (it's exact today but will be active for weeks)
Chiron, Neptune and Jupiter are conjunct in Aquarius. Basically, this is taking us into an
unknown area of freedom. Anything can happen and we probably won't see the results of this
alignment for months or years.

Chiron is called the wounded healer. Chiron in Aquarius describes our collective wound and
also our collective dream. Jupiter carries the energy of expansion and exploration into
unknown realms. Neptune brings in new visions and dreams and dissolves the old definitions

16
 of identity.

These three big-hitters are huddling in Aquarius to initiate a significant transformation to the
whole collective. The plan is to free us from the limitations (programs, implants and belief
systems) of the current reality and open the door to new possibilities.

Unlike some other alignments when we would set an intention to do or create something, with
this one we are opening to the possibility that all is in perfect, divine order, exactly as it is,
right now.

Ascension (Freedom) is not about creating a better life or world within the old reality.
Ascension does not mean having a perfect body, bank account, relationships or work. Nor is it
about seeking for something "better". Ascension is realizing that the old reality, including
some of the parts that we love, is only a game, an illusion.

With this energetic alignment, I suggest that you take some time to just BE. Don't do anything
except to contemplate the possibility that there is nothing that you have to do, nothing you
have to change in order to be valuable and lovable. You are you know, you are infinitely loved
right now, exactly as you are.

Universal Copyright 2008 http://www.solara-an.com

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/three-biggies-unite-in-the-sky

ASCENSION TECHNIQUES...
 Posted by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 7:30pm

17
 ASCENSION TECHNIQUES
From Dr. Joshua David Stone

In the name of the Christ and under the law of grace, I am asking for and invoking the
intervention and assistance of my Divine Council of Light, my Divine Monad, the Light Force
of the Lord Christ, the Hierarchies of Light, the Legions of Light, the Christed Masters, and
St. Michael the Archangel on behalf of me and mine now.

I call forth a team of Ascension Angels to assist in my ascension now. (pause) I thank you.

I call forth the anchoring and activation of my ascension healing module now. (pause) I thank
you.

I call forth the full and permanent opening of my ascension chakra now. (pause) I thank you.

I call forth the tube of light, the ascension column of light, and a pillar of light to surround me
and mine now. (pause) I thank you.

I call forth a golden globe of protection around me and mine at all times now. (pause) I thank
you.

I call forth the anchoring of the golden cylinder now. (pause) I thank you.

I call forth the anchoring of the golden pyramid of light now. (pause) I thank you.

18
I call forth the golden light of the Christ to fill and surround me and mine now. (pause) I thank
you.

I call forth the golden-white ascension energies to come down through my crown chakra now.
(pause) I thank you.

I call forth the light of a thousand suns to flow through my crown chakra into my 4-body
system now. (pause) I thank you.

I call forth the full anchoring of my divine soul and divine monadic light body now. (pause) I
thank you.

I call forth the full anchoring of my solar bodies of light now. (pause) I thank you.

I call forth my golden solar angelic body now. (pause) I thank you.

I call forth a full anchoring and activation of all my Overself bodies now. (pause) I thank you.

I call forth the complete anchoring of the 4th dimension chakra grid and chakras 8 through 15
under the guidance of my divine monad now. (pause) I thank you!

19
 I call forth the complete anchoring of the 5th dimension chakra grid and chakras 16 through
22 under the guidance of my divine monad now. (pause) I thank you!

I call forth the anchoring, activation, and actualization of the 6th and 7th dimensional chakra
grids under the guidance of my divine monad now. (pause) I thank you.

I call forth the full opening and activation of the seven levels/chambers in each of my chakras,
including the ascension chakra, under the guidance of my Divine Monad now. (pause) I thank
you.

I call forth the full opening and activation of all the individual facets/petals that make up each
of my individual chakras under the guidance of my Divine Monad now. (pause) I thank you.

I call forth my unified chakras and the complete unification of my 4-body system so that my
entire being may work in total unison and oneness, in perfect integration now. (pause) I thank
you.

I call forth my personal merkabas and ask that they begin spinning to raise my vibrational
frequencies to the highest level my 3D physical body can contain now. (pause) I thank you.

I call forth the anchoring of the prana wind clearing technologies now. (long pause) I call
forth my healing team to make any repairs needed now. (long pause) I thank you.

I call forth the complete opening and activation of all my brain centers now. (pause) I thank
you.

I call forth the clearing of my light energy bodies with the golden screens of light now.
(pause) I thank you.

I call forth the greater flame to descend and merge with the lesser flame within me now.
(pause) I thank you.

I call forth the experience of the light shower for me and mine now. (pause) I thank you.

I call forth a purification of my entire being with the golden flame now. (pause) I thank you.

I call forth an anchoring of the Language of Light now. (pause) I thank you.

I call forth the full merger with the 9 dimensions of reality and with those aspects of myself
that are already realized at those levels now. (pause) I thank you.

I call forth the creation of the 12 strands of DNA in my etheric body now. (pause) I thank you.

I call forth the anchoring and activation of my unified chakra now. (pause) I thank you.

I call forth an axiatonal alignment to balance my entire meridian system and spiritual and
electrical fields now. (pause) I thank you.

20
I call forth an upgrade of my physical health and overall wellbeing now. (pause) I thank you.

I call forth an upgrade of my divine templates under the guidance of my Divine Monad now.
(pause) I thank you.

I call forth a firing of all my fire letters, key codes, and sacred geometries from the twelve
dimensions of reality now. (pause) I thank you.

I call forth the core fear matrix removal program now. (pause) I thank you.

I call forth the spinning of all my electrons at the same frequency as the electrons of the
Christed Masters now. (pause) I thank you.

I call forth the permanent anchoring of the cosmic heart now. (pause) I thank you.

I call forth a widening of my rainbow bridge on both a personal and cosmic level so that a
greater amount of Divine current can flow into my field now. (pause) I thank you.

I call forth the connection of the force of the rainbow bridge into the light of the ascension
column now. (pause) I thank you.

I call forth mini-tornadoes to help blend my higher bodies with my four-body system on earth
now. (pause) I thank you.

I call forth an infusion of Healing Love Energy for me and mine now. (pause) I thank you.

I call forth an increase in my light ratio, my light quotient to the maximum level that is safe,
healthy, and practical now. (pause) I thank you.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/ascension-techniques

21
 Yeni Bilinç ve Mizah...
 Posted by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 8:00pm

Yeni bilinçte mizah arabayı çalıştıran enerji kaynağı (benzin) gibidir. Gülmek neredeyse
hayatidir. Yaptığımız yaşam yolculuğu sırasında tüm kalıplarımızı kırmayı öğrenir ve inanç
sistemlerimizi salıveririz. Bu eskiden ciddiye aldığımız her şeye gülebilmeye götürür bizi.
Yeni bilinç bir anlamda ciddiyeti salmak demektir.
Eğer dünyada kendi yolculuğumuzu yapıyorsak, iyi –kötü diye bir şey yoksa, ciddiye alınacak
hiçbir şey de yok demektir. er şey deneyimdir, başarı-başarısızlık yoktur, bu ilk öğrendiğimiz
kavramlardan biridir.
Burası bir oyun alanıdır, bizlerde kendi deneyimini yaratan oyuncularız. Farketsek de fark
etmesek de kendi oyunumuzun senaryosunu yazar, oyunu biz yönetir, başrolümüzü oynarız.
Bunun bir oyun olduğunu bildiğimizde ne kendimizde, ne diğer insanlarda, ne dünyanın
gidişatında bizim ciddileşmemizi gerektirecek hiçbir şey yoktur aslında.
Bu elbette başkalarına anlayış, ilgi,sevgi ve şefkat göstermemek demek değildir.
Duygularımızı şimdi anında olduğu gibi yaşamamak, içimizden ağlamak geldiğinde
ağlamamak vs demek değildir. Oyun içinde anda ne hissediyorsak onu yaşarız, yaşamaya izin
veririz.
Ancak durum ne olursa olsun, ona başka bir bakış açısıyla, daha hafif bir bakış açısıyla
bakabiliriz demektir.
İnsan sınırlılıkları ölçüsünde gülmekte de ölçülüdür.

22
 Özgürleştikçe gülmekte de özgürleşiriz.
Nelere gülebiliyoruz? Kendimize! Başkalarına, komik olaylara, komedi filmlerine!
Nelere gülebiliriz?
Her şeye gülebiliriz, her şeye...
Bu ilk bakışta insan benliğe tuhaf ve meydan okuyucu gelebilir. Evet komedi olarak
algıladığımız şeylere gülebiliyoruz ama bir drama nasıl gülebiliriz? Başkalarına onlarla alay
etmeden, incitmeden gülebilir miyiz?
Dramın içindeyken, ya da onu hissederken. Belki tam o anda gülemeyebilirsiniz, peki ya
sonra kendinizle baş başa kaldığınızda, onun dışına çıktığınızda, bunun gülünecek yanlarını
keşfedebilir misiniz?
Sadece yükseliş anlarında, kendinizi çok iyi hissettiğiniz anlarda değil, diğer anlarda da
kendinize, yaşama, olaylara, insanlara, her şeye gülebilir misiniz?
Gülmemekle ilgili toplumun belirlediği kalıpların dışına çıkabilir misiniz?
Ya yaşamla ilgili kalıpların dışına, size dayatılan iyi bir yaşam hep kendini iyi hissetmek,
yüksek enerjili olmak, başarılı olmak, şu olmak, bu olmak kalıplarının ötesine geçebilir
misiniz?
Bu sizi gevşetecektir.
Bizlere toplu bilinç tarafından dayatılan, klişe olmuş komedi dizilerinin, fıkraların, filmlerin,
tüm bunların ötesine geçebilir misiniz?
Yeni bilinçte olup olmadığınızı gözlemlerken bunu etkili bir araç olarak kullanabilirsiniz.
Bir günde ne kadar gülüyorsunuz? Ve nelere gülebiliyorsunuz?
En son ne zaman yüksek sesli, karından gelen kahkahalar attınız ?
Buna şimdi bir göz atın ve sonra ileriki bir tarihte yeniden bakın.
İçinizde çeşitli özgürlük noktalarına ulaştıkça, onları kucakladıkça gülebildiğiniz şeylerin de
genişlediğini ve arttığını göreceksiniz.
Aslında çok basit rakamlar bize bununla ilgili ipuçlarını verir.
Bir yetişkin günde ortalama ne kadar güler?
Bir çocuk ne kadar güler sizce?
Araştırma rakamlarına bakabilirsiniz ama sadece soruya bakarak, rakamlara hiçde ihtiyacınız
olmadığını göreceksiniz.
Bir çocuk bir günde defalarca güler, ya bir yetişkin?
Ya siz ?

Yazar: Ekin Duman | Haziran 2009

http://www.indigodergisi.com/45/ed.htm

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/yeni-bilinc-ve-mizah

23
 Urgent Message from Kuthumi...
 Posted by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 8:00pm

Channeler:

Marlene Swetlishoff
May 30, 2009

Urgent Message from Kuthumi

Beloved Lightworkers,

I, Kuthumi, am coming forth with an urgent message for all the Lightworkers upon the Planet
Earth.

At this time there are some changes that will be occurring within the next few days and we are
asking each of the World’s Lightworkers to be on task and ready to give assistance with their
stabilizing forces. We ask that you not get caught up in the events of the moment as they
occur. We ask that you continue to anchor and hold the Light, for this is of crucial importance
at this time. When these events occur, you will know what you are required to do and even
though the events that are occurring are that which you have longed for, for such a very long
time, please remember to give stability to the Earth with your Light, Dear Ones.

I cannot say more than this at this time but I, Kuthumi ask that you all stand at the ready.

24
 More will be coming forth in the days ahead.

©2009 Marlene Swetlishoff

http://www.therainbowscribe.com

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/urgent-message-from-kuthumi-1

Gökyüzü krema gibi oldu...

 Posted by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 8:30pm

Gökyüzü krema gibi oldu

1 Haziran 2009

Uzmanlara göre bu garip bulut formasyonu çok ender oluşuyor.

Böylesine bir görünüm kazanması için müthiş bir enerjinin gerekli olduğunu söyleyen
uzmanlar, "Her ne kadar korkunç görünse de bu bulutların fırtınaya neden oldukları pek
olmadı. Henüz resmi bir ismi bile yok. Ama büyük ihtimalle, Uluslararası Meteoroloji
Kataloğu'nda artık 'asperatus' olarak girecekler" dediler.

Latince olan "asperatus" ismi bulutların bu dalga dalga, "krema" gibi görüntüsünü anlatıyor.
Brezilya'da, Yeni Zelanda'da, Afrika üzerinde, Rusya'da görülen bu tür bulutlar en son İskoçya
üzerinde oluştu.

25
 http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=11772068

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/goekyuezue-krema-gibi-oldu-1

Genetiği değiştirilmiş bitkiler geliyor...

 Posted by David Dogan Beyo on June 3, 2009 at 1:00am

26
 Hükümet genetiği değiştirilmiş bitkilerin üretilmesine yeşil ışık yakarken bu konuda sıkı
denetim yapılacağını açıkladı. Hazırlanan yasa taslağına göre genetiğiyle oynanmış ürünler
bebek mamasında kullanılmayacak

Bilinmezi çok
Radikal’in sorularını yanıtlayan Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı Yetkin, genetiği
değiştirilmiş bitkilere ‘soğuk baktığını’ söylerken, “Çünkü her ürünün kendi genleri ve doğallı
var” dedi.
Genetiği değiştirilmiş bitkilerin çok sayıda ‘bilinmez’ içerdiğini savunan Yetkin, “Bir bakıma
ülkenin geleceğini riske atmaktır. “Yüksek verim almak için bu bitkileri satın alırsınız, ama
öyle statejik bir silahtır ki bin pişman olabilirsiniz” dedi. Bilimsel veri tabanının eksikliğine
dikkat çeken Yetkin, konunun dünyada da tartışılmaya devam ettiğini söyledi. Bu ürünlerin
başta ABD ve İsrail’den Türkiye’ye gireceğine dikkat çeken Yetkin, “Bu ülkelerde çoğunlukla
kendileri kullanmak için değil, dışarıya satmak için kullanıyorlar. Doğal bir üretim biçimi
değil, öyle olsa neden mamalarda kullanılamayacak? Risk taşıdığı belli” ifadesini kullandı.
Yetkin, Türkiye’nin kendi tohumlarını ıslah ederek verim çeşitliliğini sağlayabileceğini
söyledi.

TARIK IŞIK

ANKARA - Hükümet, genetiği değiştirilmiş bitkilerin üretimine izin verilmesine yeşil ışık
yaktı. Bakanlar Kurulu toplantısında ele alınan yasa tasarısıyla genetiği değiştirilmiş bitkiler
(transgenetik bitkiler), bebek mamaları ve küçük çocuk besinlerinde özel amaçla geliştirilen
ürünler hariç kullanılabilecek. Türkiye Ziraatçiler Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, genetiği
değiştirilmiş bitkilerdeki ‘bilinmezlere’ ve dışa bağımlılığa dikkat çekti.
Başbakan Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından
açıklamalarda bulunan Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, toplantıda ağırlıklı olarak tarım
sektörüyle ilgili konuların görüşüldüğünü söyledi. Köy Hizmetleri’nin İl Özel İdarelerine
devredildiğini hatırlatan Çiçek, imzaya açılan yasa tasırısı ile Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı’nın yeniden yapılandırılacağını ve isminin de ‘Tarım ve Gıda Bakanlığı’ olacağını
söyledi.

http://www.radikal.com.tr/Default.aspx?aType=RadikalDetay&Artic...

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/genetigi-degistirilmis

27
 GDO'ya Hayır - Genetiğiyle Oynanmış
Bitkiler...
 Posted by David Dogan Beyo on June 3, 2009 at 1:30am

GDO genetiğiyle oynanmış bitkiler

GDO Nedir?

Bir canlının gen* diziliminin değiştirilmesi ya da ona kendi doğasında bulunmayan bambaşka
bir karakter kazandırılması yoluyla elde edilen canlı organizmalara "Genetiği Değiştirilmiş
Organizmalar" veya kısaca GDO adı veriliyor.

Bir canlıdan diğerine gen aktarımı bir çeşit kesme yapıştırma ve çoğaltma işlemi olup genetik
mühendisler tarafından uygulanıyor. Aktarılacak gen önce bulunduğu canlının DNA'sından
kesilerek çıkarılıyor. Sonra vektör adı verilen taşıyıcı virüs ile bu gen DNA molekülüne
yapıştırılıyor.

Frankeştayn Gıda olarak da nitelenen GDO'lar bugün kolera bakterisi geni taşıyan yonca
akrep geni taşıyan pamuk tavuk genli patates balık genli domates gibi gıdalar şeklinde
karşımıza çıkıyor.

İnsanlık bugün doğal çeşitliliğe zarar vererek tür zenginliğinin yok olmasına yol açan
GDO'ların çeşitli yollardan yayılarak yeni Frankeştaynlar yaratma tehlikesiyle karşı karşıya.

28
 Neden GDO'ya Hayır?

Canlılar üzerinde yapılan bu değişiklikler; canlı sağlığı biyolojik çeşitlilik ekolojik dengelerin
bozulması ekonomik bağımlılık canlıların yaşam hakkının elinden alınması ve canlılar
üzerinde mülkiyet hakkı tanıması açısından önemli tehdit ve riskler taşımaktadır.

*Gen: İçinde bulunduğu hücre veya organizmada özel bir etkisi olan kuşaktan kuşağa ve
hücreden hücreye geçen kalıtımsal ögedir. Genler yaşamın yapı taşlarını oluşturan binlerce
proteini taşıyan ve bakteriden insanlara miras kalmış tasarımlardır.

Yaşam bütündür ve bütün canlı organizmalar

(mikroorganizmalar bitkiler hayvanlar ve insanlar)
milyonlarca yıl boyunca değişerek bugüne geldiler.
İnsanlığın da yaşamsal ihtiyaçlarının kaynağı olan bu
zenginlik dengeli bir alış-veriş ve ekolojik bütünün her
bir unsuru (tüm canlılar toprak su güneş ay
hava vs) ile etkileşim içinde gelişerek çeşitlendi.
Bu değişim doğal olmayan yollarla sadece
belli noktalarda hızlandırılsa ne olur?

GDO'lar hayatımıza nasıl girdi?

20. yüzyılda bitkisel üretimde verim artışı gerekçesiyle uygulanan suni gübreler ve
kimyasallarla zararlı kontrolü toprak su ve hava kirliliğini de beraberinde getirdi. Yoğun
tarımda kullanılan ilaç ve suni gübreler her geçen yıl toprağı daha da verimsizleştirdi;
toprağın verimi düştükçe çiftçi her geçen yıl daha da fazla ilaç ve gübre kullanmaya yöneldi.
Gübreye alışan bitki daha çok gübre istedi ilaca bağışıklık kazanan böcekleri öldürebilmek
için daha kuvvetli zehirler gerekti...

Böylelikle artan verimin bedeli sadece çevre kirliliği olmadı. Kullanılan ilaç ve gübreler
canlıların bağışıklık sistemini de etkileyen sağlık problemlerine de yol açtı. Artık yeni
çözümlere gereksinim vardı.

Dıştan müdahale başarısız olunca canlıların genleri ile oynamaya başlandı !..
Gen aktarımı yoluyla yabani otlar zararlı böcek ve hastalıklara dayanıklı ürünler elde edildi...
Ve böylece insan genleriyle oynanmış gıdalarla tanıştı.

Başlangıçta hastalık ve zararlılara dayanıklı olduğu için tek tip ürün yetiştirmeye ikna edilen
çiftçi her yıl kısır tohumlar almaya ve bu tohumların büyüyüp gelişmesi için gerekli ilaçları
kullanmaya bağımlı oldu. Ancak gerek tek tip ürün yetiştirmek gerekse bu GDO'lu ürünlerin
kontrol edilemeyen bir biçimde doğaya yayılması biyolojik çeşitlilik açısından çok ciddi
tehditlere yol açtı.

Bir başka tehdit ise dünyada GDO'lu tarım ve yem ürünlerinin tohum piyasasını elinde tutan
8-10 firmanın gen aktardıkları ürünlerin patent hakkını elinde tutarak tüm ülkelerin tarım ve
hayvancılığını tohum ve ilaç alımında kendilerine bağlama çabasıydı.

Bugün gen aktarılmış tohumlarla yapılan tarımsal üretim 60 milyon hektara yaklaşmış
durumda. 2001 yılı rakamlarına göre ülkelerin GDO'lu ekim alanları şöyle: 36 milyon hektar
ABD yüzde 12 milyon hektar Arjantin 36 milyon hektar Brezilya 32 milyon hektar Kanada 15

29
 milyon hektar Çin 026 milyon hektar diğer ülkeler.

GDO'ların tehdit ve riskleri

1. Biyolojik Çeşitlilik Tarımsal Biyoçeşitlilik ve Doğal Dengeye Etkileri

Yerel türler tehdit altında. Yaşam bir bütündür ve gen halkalarındaki en küçük bir değişiklik
beslenme zinciri yoluyla bütündeki diğer parçaları da etkiler. Sonuçta insan hayvan bitki
mikroorganizmalarda yapılan her bir değişiklik bütünün bir diğer parçası olan tarımsal
biyoçeşitliliği yani sağlıklı beslenmenin temeli olan gıda çeşitliliğini de etkileyecektir.

Hastalık ve diğer zararlılara karşı dayanıklı olması

için genleriyle oynanmış bir buğday türünün
belki verimi yüksektir ama aniden ortaya
çıkabilecek bir hastalık ya da zararlı o türün yok
olması ve dünyada artık başka bir tür buğday
yetiştirilmediği için buğday ırkının tamamen ortadan
kalkması gibi bir felaketi beraberinde getirebilir.

Modern tarım yöntemlerinin yol açtığı etkiler yüzünden zaten yeteri kadar azalmış olan
çeşitler (Asya'da 140 bin çeşit pirinçten 6'sı burada pirinç ekilen toprakların yüzde 70'ini
kaplıyor) GDO'nun tehdidi altına girmektedir. Çünkü GDO'ların aktarılmış genleri çevresinde
geleneksel yöntemlerle üretilen ürünlere de geçebilmektedir.

Arılar kuşlar böcekler ve rüzgar gibi tozlaşmayı sağlayan etkenler GDO'lu polenleri alıp
komşu tarlalara taşıyabilmekte komşu tarlaya bulaşan genler oradaki üründe de genetik
değişikliğe neden olabilmektedir. "Gen kaçışı" adı verilen bu bulaşma sonucunda yaşamın
sürdürülebilirliği açısından çok büyük önem taşıyan bitkiler giderek tek tipleşmekte doğal
çeşitlilik azalmaktadır.
Böylece milyonlarca yılda oluşan türler 5-10 yıllık bir sürede yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya kalmakta ve yeni oluşan deli bitki türleri ortaya çıkabilmektedir. Bu yüzden GDO
yeryüzündeki milyonlarca canlı türün varlığını tehdit ve eko sistemi tahrip etmektedir.

Bir kez gen aktarımı başlamışsa değişmiş ürünün genetiğinin değiştirilmemiş ürünlere
bulaşması -ileriki nesillere de aktarılacağından- önlenemez hale gelmektedir. Böylece hasarlı
olan ürünler çeşitli yollarla yayılarak orjinal (yerel) türlerin yok olmasına neden olmakta ve
türlerin doğal yapılarında sapmalar meydana gelebilmektedir.

Günümüzde dünya nüfusunun %90'ı yalnızca 15 kadar bitki türü ile beslenmektedir. Yaygın
olarak yetiştirilen tür sayısının azalması bu ürünlere müdahaleyi kolaylaştırmaktadır. Bu
durum özellikle tarımsal biyolojik çeşitlilik için başka bir tehdit oluşturmaktadır. Çünkü gıda
çeşitliliği azaldıkça bu gıdaların yok olma riski çoğalmaktadır. Genetik mühendislerinin
yüksek verim için hastalıklara ve zararlılara dayanıklı olarak elde ettikleri tek tip ürünler
herhangi bir nedenle zayıfladığında ya da yepyeni bir hastalıkla karşılaştığında o tür tamamen
yok olmaktadır.

(Örneğin hastalık ve diğer zararlılara karşı dayanıklı olması için genleriyle oynanmış bir
buğday türünün belki verimi yüksektir ama aniden ortaya çıkabilecek bir hastalık ya da zararlı
o türün yok olması ve dünyada artık başka bir tür buğday yetiştirilmediği için buğday ırkının
tamamen ortadan kalkması gibi bir felaketi beraberinde getirebilir.)

30
 Türkiye'deki 11 bin bitki türünden alt sınıflandırma birimleriyle birlikte yaklaşık 3700'ü
dünyanın başka hiçbir yerinde bulunmuyor. Türkiye biyolojik zenginlik ve endemik (sadece o
yörede bulunan) bitki türleri açısından çok zengin olması nedeniyle tür çeşitliliğini tehdit eden
GDO'lar konusunda önlem alınması sadece Türkiye icin değil dünyanın biyolojik mirasının
gelecek nesillere taşınabilmesi açısından hayati bir önem taşıyor. Tarımsal biyolojik çeşitlilik
açısından Anadolu çok önemli çünkü buğday arpa yulaf nohut gibi günümüzde dünya
nüfusunun çok büyük bir kısmının gıdası haline gelmiş bir çok ürünün gen merkezi de bu
topraklar.

Yararlı böcekler yok oluyor: Zararlı böceklere karşı dayanıklı olmalarını sağlamak için bazı
bitkilere aktarılan toksin (zehir) karakterli genler o böcekleri yiyerek beslenen yararlı böcek
türlerinin de yok olmasına neden olabiliyor.

(Toksin karakterli Bt (Bacillus thuringiensis) geni aktarılmış bir bitkiyi yiyen bir böcekle
beslenen Uğur böceği (Gelin böceği) gibi yararlı böceklerin ölüm oranının arttığı ve
gelişmelerinin geciktiği saptandı - Hagedorn 1998).

Toksin karakterli genlerin yarattığı bir başka sorun ise toksinin etkili olduğu böcek türlerinin
bu toksine karşı dayanıklılık kazanması.

(ABD'de Bt genli pamuk ekili alanların bir kısmında pamuk koza kurdunun etkili bir şekilde
kontrol edilemediği gözlendi - Alam 1999).

Yabancı otlara dayanıklı genlerin aktarıldığı bitkiler görünürde GDO'lu bu bitkiye yer
açılmasını sağlasa da diğer canlılar üzerinde öldürücü etki yapabiliyor. Böylelikle gen
aktarılmış bitkiler diğer bir çok canlı türünün kaybına yol açabiliyor.

(Glifosat içerikli yabani otların Uğur böceği gibi yararlı böceklere öldürücü etki yaptığı
biliniyor - Steinbrecher 1996).

Daha fazla tarım ilacı kullanılmasına yol açabiliyor:

Böceklere dayanıklılık geni aktarılmış GDO'lar hedef böceklerin duyarsızlaşmasına neden

olarak zamanla artan oranda tarım ilacı kullanılmasına neden olabiliyor. Geniş alanlarda
yüksek oranda ilaç kullanımı bir çok canlı türünün yok olmasına ve toprağın
verimsizleşmesine yol açarken gıdalardaki tarım ilacı kalıntıları kanserojen etki yapabiliyor.

(ISAAA'nın (Uluslararası Tarım-Biyoteknoloji Uygulamaları Kuruluşu) 1998 tarihli raporuna

göre GDO'lu tohumların %70'i zararlı ot öldürücü ilaçlara geri kalanları da böceklere karşı
tolerans gösteriyor. Bir süre sonra GDO'lu tohumdan ürün yetiştirmek için daha fazla ilaç
gerekebiliyor.)

Doğanın herhangi bir parçasında yapılan en ufak

bir değişiklik bütünde onarılamaz yaralar açabilir.
Genleriyle oynanmış ürünlerin yapabileceği
değişikliklerin geri dönüşü yoktur.

Yabani Otlarla Mücadele Zorlaşıyor: Yabani otlara dayanıklılık' geni aktarılmış bir bitkinin
değiştirilmiş genlerinin rüzgar kuş arı gibi etkenlerle başka bitkilere bulaşması sonucunda bu

31
 geni alan yabani otlar savaşılması güç bir şekilde çoğalabiliyor.

Ayrıca yabani ot ilacına dayanıklı genler aktarılmış bir ürünün yetiştiği tarlaya ertesi yıl farklı
bir ürün ekildiğinde tarlada kalan geçmiş yılın ürünü yeni ürün için yabani ot oluyor. Ancak
eski ürün yabani ot ilaçlarına dayanıklı olduğundan onunla mücadele etmek de
imkansızlaşıyor ve bu durum çiftçiyi toprakları verimsizleştiren tek tip ürün yetiştirmeye ya
da ilaç kullanmaya mecbur bırakabiliyor. Ve bu da genetik çeşitlilik açısından önemli bir
tehdit oluşturuyor.

(Yabani otlara doğru "gen kaçışı"nın kolza ve pancarda belirginleşmesi Fransa Tarımsal
Araştırmalar Ulusal Enstitüsü'nün (INRA) yabani otlara dayanıklı tüm kolza varyetelerini
stoklarından çıkarmasına neden oldu.)

2. İnsan ve hayvan sağlığına etkileri

Alerjik reaksiyonlar: Uzmanlar hastalıklara ve böceklere direnç gösteren genetiği değiştirilmiş

bitkilerin diğer bitkilerden daha yüksek bir alerjik potansiyele sahip olabileceğine dikkat
çekiyor.

Alerjenler genetik mühendisliği yoluyla bireylerin güvenli olduğunu düşündükleri için

tüketmekte sakınca görmedikleri besinlere de aktarılabiliyor. Bu durumda birey alerjeni
taşıdığını bilmediği genleriyle oynanmış ürünü tüketerek bilmeden kendini riske atabiliyor.

Alerjik reaksiyonların sık olmasa da ölümcül alerjik reaksiyona bağlı ölüm riski taşıdığı göz
önüne alınırsa olası tehdidin boyutu daha iyi anlaşılabilir.

(11 Aralık 2003'te Rusya'da bir grup bilim adamı son üç yıl içinde alerji belirtisi gösteren
hastaların sayısında üç kat artış olduğunu ve bunun altında yatan nedenin genetiği
değiştirilmiş ürünlerin (GDÜ) tüketimi olabileceğini açıkladılar. - Traavik ve Smith 2004)

(Mart 1996'da ABD'deki Nebraska Üniversitesi'nden araştırmacılar Brezilya fındığında

bulunan bir alerjik maddenin soyaya aktarılmış olduğunu doğruladılar. Tohumu üreten firma
hayvan yemi olarak kullanılan soyanın protein içeriğini artırmak için Brezilya fındığından bir
geni soya bitkisine aktarmıştı. Laboratuvar ve deri testlerinde genleriyle oynanmış soya
türünün Brezilya fındığına alerjisi olan kişilerde reaksiyon yarattığı belirlendi ve ürün geri
çekildi.- Nordlee ve ark. 1996)

Toksik (zehirleyici) etkiler: Araştırmalar genetik yapısı değiştirilmiş patateslerin fareler için
toksik etki yarattığını bağışıklık sisteminde bozukluklar viral enfeksiyonlar gibi birçok etkileri
olduğunu ortaya koyuyor.

(1980'lerin sonlarında bir Japon firması triptofan adlı aminoasidi bir bakteriye ürettirerek
besin takviyesi olarak ABD'de satışa sundu. Aylar içinde ürünü kullanan kişilerde sinir
sistemini etkileyen kas ağrıları ve kandaki bazı hücrelerin sayısında artış ile seyreden
eozinofili-miyalji sendromu ortaya çıktı. Bu sorunları yaşayan 1500 kişide kalıcı hasar
meydana geldi 37 hasta yaşamını yitirdi. - Mayeno ve Gleich 1994. Yapılan incelemeler
sonucunda genleri değiştirilmiş bakterideki artmış triptofan üretiminin toksik (zehirli) bir yan
ürün oluşumuna yol açtığı ve sendromun ürünün içerdiği toksik madde nedeniyle ortaya
çıktığı anlaşıldı.)

32
 Antibiyotiklere karşı dayanıklılık oluşturması:

Genetiği değiştirilmiş ürünlerin üretimi sırasında belirteç gen olarak kullanılan antibiyotik
direnç genlerinin en büyük tehlikesi ortamda bulunan bakteriler aracılığıyla yayılması.
Bakteriler arasında doğal yollarla gen alışverişi yapıldığı biliniyor. Antibiyotik direnç
genlerinin hastalık yapan mikroorganizmalara geçişi bu bakterilerin neden olduğu
enfeksiyonların kontrol altına alınmasını güçleştiriyor. Bu tür ürünleri tüketen canlının
sindirim sisteminde bulunan bakterilerin o ürünün yapısında bulunan antibiyotik direnç genini
alması mümkün.

Bt'nin (Bacillus thuringiensis) etkileri: Tarımda uzun zamandan beri böcek öldürücü olarak
kullanılan Bt spreyi toprakta parçalanıyor. Ayrıca tüketilen ürün yıkanarak Bt spreyinden
arındırılabiliyor. Ancak Bt geni aktarılmış ürünlerde Bt toksininin parçalanması ya da ürünün
yıkanarak temizlenmesi söz konusu değil. Bu durumda Bt toksini bütün etkisini ürün
tüketilene kadar hatta belki de tüketildikten sonra dahi sürdürüyor. Bt geni aktarılmış
ürünlerin tüketiminde bireyin maruz kaldığı Bt toksini miktarı Bt spreyindekinin 10-100 katı.
Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler Bt toksininin memelilerde aktif olduğunu sindirim
sisteminde parçalanmadığını bağırsaklarda bağlanabildiğini ve insan sağlığı açısından tehdit
oluşturabileceğini ortaya koyuyor.

(Filipinler'de bir Bt mısır ekim alanının yakınında yaşayan köy halkında solunum yolu
sindirim sistemi cilt reaksiyonları ve ateşle seyreden hastalığın mısırın polen saçtığı dönemde
ortaya çıktığı fark edildi. Bu bireylerin kan örneklerinde Bt toksinine karşı antikorlar saptandı.
- Traavik 2004)

Sağlıksız Hayvanlar ve Hayvansal Ürünler: Diğer gen aktarılmış ürünlerin yanı sıra süt
verimini artırmak için kullanılan RSBH (Rekombinant Sığır Büyüme Hormonu) uygulanan
sığırlardan elde edilen sütün uzun vadedeki etkileri bilinmiyor. Ancak araştırmalar RSBH
uygulanan ineklerden elde edilen sütün düşük kaliteli ve protein içeriğinin doğal süte oranla
az olduğunu gösteriyor. Bu sütler daha fazla bakteri içerdiği için daha çabuk bozuluyor.

(RSBH uygulanan ineklerde meme enfeksiyonları yumurtalıklarda kist gelişimi rahim ve

sindirim sistemi ile ilgili bozukluklar daha sık görülüyor. Bununla bağlantılı olarak
hayvanlarda gebelik oranı düşüyor antibiyotik kullanma sıklığı artıyor.)

Bilim insanları ayrıca iki tür potansiyel tehlikeye de dikkat çekiyor; durgun virüslerin yeniden
harekete geçmesi ve virüsler arasında yeni bulaşıcı diziler oluşturabilecek kombinasyonlar!..
(Virüs DNA'sının fare genomuna yerleştiği ve hamile farelere yedirilen virüs DNA'sının yeni
doğmuş yavruların hücrelerine geçtiği kanıtlandı.)

Sağlıksız beslenme ve yol açtığı sorunlar: Sadece en verimli ve dayanıklı birkaç türün
yetiştirilmesine yol açan GDO'ların yarattığı en büyük tehlikelerden biri de gen çeşitliliğinin
yok olmasıyla birlikte insanları tek tip gıda almak zorunda bırakıyor olması. Tek tip gıdalar
insanların sağlıklı ve dengeli beslenmelerini engelleyen en önemli etkenler arasında. Bu
durumda tek tip gıdaya mahkum edilen yoksullar sağlığını yitiriyor maddi imkanı olanlar da
gıda takviye malzemeleri ve tedavi yöntem ve ilaçlarına büyük miktarda paralar harcamak
zorunda kalıyorlar.

3. Ekonomiye ve Üretime Etkisi

33
 Yaşam patentlenemez! GDO'lar ekonomik bağımlılık ve canlıların yaşam hakkının elinden
alınması ve canlılar üzerinde mülkiyet hakkı tanınması açısından önemli tehdit ve riskler
taşıyor.

Genetik yapısı değiştirilen ürünlerin ekonomik olarak getirdiği en büyük sakıncalardan biri bu
ürünlerin patent hakkının tüm dünyada birkaç çok uluslu şirketin elinde olması. Bu
çalışmaları yapan şirketler en büyük kazançlarını patent bedeli tahsil ederek sağlıyorlar. Çiftçi
terminatör (yok edici) genlerle kısırlaştırılan tohumları her yıl yeniden almak zorunda kalıyor.
Bu da çiftçiyi çok uluslu tohum üreticisi şirketlere bağımlı kılıyor.

Dünyanın önde gelen GDO üreticisi firmalardan tohum alan çiftçilerinin ürünlerinin verdiği
yeni tohumları tarlalarına ekme hakları yok. Üretici firmalar bu tohumların korsanlığını
yapanların önüne geçmek için komşu ispiyonu gibi en basit yollardan dedektif tutmaya kadar
her yola başvuruyor. Bugüne kadar yüz kadar çiftçi mahkeme süreçlerinden kurtulmak için
ürünlerini yaktı üretici firmaya tazminat ödedi ve banka hesaplarını incelenmeye açtı.

(2000 yılı rakamlarına göre; dünyada 500 bin'den fazla gene patent verildi. Bunların %27'si
-161 bin 195 adet- insan genine ait.)

Küresel ölçekte üretilen bitkiler üzerinde 132 patent bulunuyor.

Mısırda 68
Patateste 17
Soyada 25
Buğdayda 22

Açlığa çare değil!

Genetik mühendisleri ve GDO üreticilerinin verim artışını öne sürerek gıdalarda uygulanan
gen aktarımlarının açlığa çare olacağı savları ise tamamen bir aldatmaca.

BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) raporuna göre tahıl üretimindeki artış dünya
nüfusundaki artıştan %50 daha fazla ve açlığın asıl nedeni dünyadaki gıdanın adil olmayan
dağılımı...

ABD Tarım Bakanlığı'nın verilerine göre Amerika'da her yıl üretilen gıdanın %25'inden
fazlası israf ediliyor.

Sadece 1995 yılında çöpe atılan gıda miktarı 43 milyon ton.

Bir kişinin günde ortalama 1.5 kilo gıda tükettiği düşünüldüğünde israf edilen gıdanın yarısı
ile 40.000.000 kişinin doyması mümkün.

Sadece %5'i bile geri kazanılsa 4.000.000 insanın doyması sağlanabilir.

Dünyada açlık sınırının altında 800.000.000 insan olduğu biliniyor.
Bir günde açlıktan ölen çocuk sayısı ise ortalama 35.000
Yani sadece Amerika'nın bir günde israf ettiği gıdanın % 15'i ile ölen tüm çocukların hayatı
kurtarılabilir.

Hangi ürünler GDO'lu olabilir?

Bugün dünyada genetiğiyle oynanmış pek çok ürün bulunuyor: Mısır patates domates pirinç

34
 soya buğday kabak balkabağı ayçiçeği yer fıstığı bazı balık türleri kolza kasava papaya.

Bunların dışında çalışmaların devam ettiği ürünler: Muz ahududu çilek kiraz ananas biber
kavun karpuz kanola.

Üretimi sırasında içeriğinde GDO kullanılmış çok sayıda ürün bulunuyor:

Mısır ve soya genleriyle oynanmış bitkiler arasında ilk sıralarda yer aldığı için bu bitkilerden
üretilen yan ürünlerin kullanıldığı bütün ürünler GDO'lu olma riski taşıyor:

Mısır ve soyadan üretilen yağ un nişasta glikoz şrubu sakkaroz fruktoz içeren gıdalar günlük
tüketim maddeleri arasında yer alıyor. Örneğin; Bisküvi kraker kaplamalı çerezler pudingler
bitkisel yağlar bebek mamaları şekerlemeler çikolata ve gofretler hazır çorbalar mısır ve
soyayı yem olarak tüketen tavuk ve benzeri hayvansal gıdalar ile pamuk GDO'lu olma riski
taşıyan gıdaların başında geliyor.

Sadece mısırdan üretilen ve çeşitli gıdalarda "bileşen" veya katkı maddesi olarak kullanılan
yan ürün sayısı 700'ü soyadan üretilen türevlerinin sayısı ise 900'ü buluyor. Yani bu yan
ürünleri içeriğinde kullanan her bir işlenmiş ürünün GDO'lu olma riski bulunuyor.

Avrupa'da 15 ülkede 16.029 kişiyle yapılan ankette*

Genetiği değiştirilmiş ürünlere
Karşıyım diyenler %71
Karşı değilim diyenler %17
Fikrim yok diyenler %12
*Toplum ve Bilim Kurumu Eurbarometer anketi

Türkiye'de denetim yok!

GDO'lu tohum Türkiye'de yasaklanmış olsa da bu tip ürünlerin ithalatının kontrolü yok ve
girişler sadece beyana dayalı... Ayrıca gümrüklerde bu konuda herhangi bir kontrol
bulunmuyor.

Gen aktarılmış ürün yetiştiriciliğinin de yasak olduğu Türkiye'de Tarım ve Köyişleri

Bakanlığı Tohumluk İthalat Uygulama Genelgesi'ne göre (1988) yalnızca araştırma ve
deneme amaçlı olmak üzere Bakanlıkça uygun görülen bu tip tohumlukların ithaline mevzuat
çerçevesinde izin veriliyor. Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı'nın bazı deneme sahalarında
kontrollü olarak GDO bitki yetiştiriciliği yapılıyor. Aynı genelgeye göre gerek deneme
gerekse ticari amaçla değerlendirilmek üzere yapılacak tüm aktarma genli olmayan bitki
çeşitlerine ait tohumlukların ithalatında ise ithalatçı firma tarafından söz konusu tohumluğun
aktarma genli olmadığının beyan ve taahhüt edilmesi gerekiyor.

GDO içeren ürünlerin Türkiye'ye ithali serbest: Türkiye'de GDO içeren ürünlerin piyasada
satılma riski oldukça yüksek. Çünkü bu konuda herhangi bir yasal düzenleme bulunmuyor. Bu
nedenle tüketiciye sunulan pek çok ürünün GDO'lu olma riski bulunuyor. Riski en yüksek
olan ürünler içeriğinde mısır ve soyadan elde edilen yan ürünleri içeren ürünler. Çünkü
Türkiye mısır ve soya ithalatının büyük bölümünü en büyük genetiğiyle oynanmış mısır ve
soya üreticileri ABD ve Arjantin'den sağlıyor.

Gıda seçiminde nelere dikkat etmeli?

35
 Türkiye'de hangi ürünlerin GDO'lu olduğu konusunda bir etiketleme olmadığından bu
ürünleri dış görünüşünden ayırt etmek imkansız. Ancak tüketici olarak riski azaltabilecek bazı
önlemler almanız mümkün.

Yukarıda verilen "Hangi ürünler GDO'lu olabilir?" bölümünü dikkatle inceleyin. Bir çok gıda
genetik olarak değiştirilmiş yan ürünler içermektedir. Ancak Türkiye'de GDO'lu ürünler
konusunda bir etiketleme olmadığından listeyi dikkate alarak sadece hangi ürünlerin risk
grubunda olduğunu anlayabilirsiniz.

Organik (Ekolojik/Biyolojik) ve tam gıdalar (özünden ayrılmamış ya da rafine işleminden

geçirilmemiş) yemeye dikkat edin. Ekolojik gıdalarda ekolojik sertifikalı tohum kullanılması
bu ürünlerin zararlı kimyasallar ve suni gübre kullanılmadan üretilmiş olmaları bu ürünlerin
sağlık ve çevre açısından güvenilirliğini sağlayan en önemli unsurlardır. Bu yüzden ekolojik
ürünler GDO'suz olması açısından en güvenli ürünler. Sertifikalı ürünlerin üzerinde "Organik"
ya da "Ekolojik" ürün logosunu veya ürünün sertifika belgesini mutlaka görün veya
satıcınızdan göstermesini isteyin. Marketlerde yaptığınız alıverişlerde mağaza yetkililerinden
organik/ekolojik ve tam ürün taleplerinizi dile getirin.

Gıdaları mevsiminde yemeye özen gösterin. Mevsimi dışında yetiştirilen sebze ve meyveler
için hormon gen aktarımı ve benzeri doğal olmayan zorlama yöntemlerin kullanılma riski çok
yüksek. Doğal yöntemlerin (arılar faydalı böcekler ya da zararlı böcek tuzakları)
kullanılmadığı seralarda bu amaçla çok fazla tarım ilacı kullanılabileceğini de unutmayın.
Domates yerine salça kullanımı gibi yazlık ürünler için kışın kullanabileceğiniz pek çok
alternatif var.

Gıdalarınızı yerel olanlar arasından seçmeye gayret edin. Halen Türkiye'ye GDO'lu ürünler
için bir giriş yasağı ve kontrol bulunmadığından özellikle ABD ve Arjantin gibi dünyada en
çok GDO üreten ülkelerden gelen ürünlerin GDO'lu olma riski çok yüksek. Ülkemizde
üretilen ve kaynağını bildiğimiz ürünler tüketerek yerel çeşitlerin korunmasına da katkıda
bulunmuş olacaksınız. Ayrıca dünyanın farklı bölgelerinden gelen ürünlerin ulaştırılması için
harcanan yakıtın yarattığı kirliliği de unutmayın.

Yaz sebze ve meyveleri

Domates salatalık patlıcan biber kabak taze fasulye

bezelye bamya semizotu enginar taze bakla
Erik kiraz çilek karpuz kavun kayısı şeftali nektarin
yaz armudu yaz elması ayva incir üzüm kızılcık.

Kış sebze ve meyveleri

Lahana ıspanak karnabahar pırasa havuç turp pazı brokoli

Elma muz portakal mandalina greyfurt kış armudu kivi.

Gıdanızın kontrolü için ne yapabilirsiniz?

Bilgi edinme hakkınızı kullanın. Günlük olarak en çok tükettiğiniz gıdaların şüphe
duyduğunuz tohum ve yemlerin listesini çıkararak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'na Tarım İl ve
İlçe Müdürlükleri kanalıyla bu gıdaların GDO'lu olup olmadığını sorabilirsiniz. Bilgi Edinme
Yasası'na göre yetkililer sizi 15 gün içinde konuyla ilgili bilgilendirmek zorundalar.

36
 • Alışverişlerinizde mağazanın dilek/şikayet kutusuna ürünlerin GDO'lu olup olmadığını
bilmek istediğiniz yolunda isteklerde bulunun. Ürünlerin üzerine GDO konusunda uyarılar
konulmasını talep edin. Üretici ve satıcıların tüketicilerin talep ve ihtiyaçlarının göz önünde
bulundurması gerektiğini ve kamuoyunun yarattığı baskı gücünün ne denli etkili olabileceğini
unutmayın. Sürekli ürünlerini satın aldığınız gıda firmalarının tüketici servislerine aldığınız
ürünün GDO'lu olup olmadığını sorun.

• Şüphe duyduğunuz ürünleri siz de bizzat Ankara İl Kontrol Laboratuvarı ya da Bursa Gıda
Merkez Araştırma Enstitüsü'ne analiz ettirebilirsiniz. Ancak analizler ücret karşılığı yapılıyor.
(Ankara İl Kontrol Laboratuvarı Müdürlüğü Tel:312.3150089 Bursa Gıda Kontrol ve Merkez
Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Tel:224.2464721-22-23)

• GDO'ya Hayır Platformu'nun "Yaşam Patentlenemez" başlıklı kampanyasına imzalarınızla

destek verebilir kampanyada gönüllü olarak görev alabilirsiniz.

GDO Konusunda Yararlanılabilecek Kaynaklar:

Genetik Mühendisliği; Rüya mı Kabus mu? İş Bankası Kültür Yayınları. Mae-Wan Ho. 1999
Tarım Gıda Ekosistem Boyutuyla Biyoçeşitlilik: Toplumsal ve Yasal Yankıları S.O.S. Çevre
Gönüllüleri Platformu Yayını Prof. Dr. Şeminur Topal İstanbul. 2002
AB ve Türk Mevzuatında Organik Tarım ve Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar
Türkiye Çevre Vakfı Yayını. 2003
Yaşam Bizimdir Gazetesi

GDO'ya Hayır Platformu

Gelecekte ekoloji ve insanlık adına ne kadar bedel ödeteceği belli olmayan sistemi tümüyle
değiştirebilecek çıkaracağı sağlık problemleriyle dünyanın düzenini bozacak GDO'lu ürünleri
red ederek bunların Türkiye'ye sokulmasının önlenmesini isteyen GDO'ya Hayır Platformu
insan ve çevre sağlığına duyarlı sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu bağımsız bir
insiyatiftir.

GDO'lu tarımın kendi dışındaki tüm tarım şekillerini ve özellikle ekolojik tarımı yok eden
totaliter bir teknik olduğunu savunan platform GDO tohumlarının ülkemize girişinin
yasaklanması GDO'lu tarım yapılmaması tarımsal üretimin doğal evrelerine ve ritmine saygılı
olunması yolunda çaba gösteriyor.

İnsan sağlığını tehdit edecek kamu düzenini bozacak çevre sağlığına ekolojik sisteme ve
biyolojik çeşitliliğe zarar vereceği düşünülen buluşlara patent verilmemesi varolan patentlerin
de iptal edilmesini isteyen GDO'ya Hayır Platformu ülkemizin sahip olduğu gen
kaynaklarının çok uluslu şirketlerin tehditlerine karşı korunması ve ıslahı yönünde çalışmalar
yapılması yönünde kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.

GDO'ya Hayır Platformu'na dahil olan kuruluşlar:

AKÇEP (Akdeniz Çevre Platformu) / BAKCEP (Batı Karadeniz Çevre Platformu) /
BAŞMAKÇI GÜL KOOPERATİFİ / BİYOLOGLAR DERNEĞİ / BUĞDAY DERNEĞİ ve
DERGİSİ / ÇEVRE İÇİN HEKİMLER DERNEĞİ / ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI /
DEĞİRMEN ÇİFTLİĞİ / DOKCEP (Doğu Karadeniz Çevre Platformu) / EKODER /
EKOLOJİ KOLEKTİFİ / ETO / GREENPEACE / JADE ÇİFTLİĞİ / İZMİT ÇEVRE
DERNEĞİ / KADOS (Kadıköy Bilim Kültür ve Sanat Dostları Derneği) / KLAN ÇİFTLİĞİ /

37
 MARÇEP (Marmara Çevre Platformu) / ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ EKOLOJİK
YAŞAM KULÜBÜ / TOPLUMSAL EKOLOJİ GRUBU / TUNCELİ DERNEKLERİ
FEDERASYONU / TÜKETİCİ HAKLARI DERNEĞİ / TÜKODER / TÜRÇEK / TÜRKİYE
KÜÇÜK ÇİFTÇİ SENDİKALAŞMA İNİSİYATİFİ / VETERİNER GIDA HİJYENİSTLERİ
DERNEĞİ / VETERİNER FAKÜLTELERİ MEZUNLARI DAYANIŞMA DERNEĞİ /
YEŞİLLER / ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/gdoya-hayir-genetigiyle

528 Frequency of Love, June 19-21

 Posted by Cathi on June 3, 2009 at 7:55pm

There are going to be global events at various locations all over the world simultaneously on
june 19-21. I learned yesterday that the Beetles, Mozart, Beethoven, and others tuned their
instruments to the 528 frequency of love, and that the yellow submarine movie with the
Beetles is actually very prophetic. That in the movie a clock stops on 2009, which is now our
opportunity to choose to come from a place of love and not fear to seriously determine a new
world for us and our planet, one of higher vibrational LOVE. If you feel guided to, check out

38
 the websites listed below you can participate in person at a desired location or online at the
time of the global event, maybe you could host a live event with your friends?

http://liveh2o.org
http://sedonaliveh2o.org/

With Love!
Peace
Cathi

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/528-frequency-of-love-june

Esrarengiz turuncu noktalar ve Kaybolan

AirFrance
 Posted by onur on June 5, 2009 at 10:30am

Cambridgeshire'daki yüzlerce kişi gece yarısı gökyüzünde 50 esrarengiz nokta gördüklerini

iddia ettiler.
Telegraph gazetesinin haberine göre; İngiltere'nin Cambridgeshire vilayetinde gece 23.30
civarı gökyüzünde görülen 50 esrarengiz turuncu nokta halkın panik yaşamasına neden oldu.

Olaya şahit olan Cambridgeshire sakinlerinin ifadelerine göre esrarengiz noktalar gökyüzünde

39
 yaklaşık yarım saat göründükten sonra kayboldular.

Eski bir pilot olan Scott Boswell (37) esrarengiz noktaların fotoğrafını çekebildiğini
belirtirken, turuncu parlak noktaların hiç ses çıkarmadıklarını, düzenli bir şekilde ilerleyip
birden gözden kaybolduklarını bildirdi.

Olaya tanık olan başka bir çift Auberon ve Suzi Hedgecoe ise, noktaların yaklaşık 1 km
yükseklikte olabileceğini ve filo gibi düzenli hareket ettiklerini belirtti.

Yine aynı gece İngiltere'nin Lincoln bölgesinde de benzer turuncu noktalar görüldü. Lincoln
bölgesindeki turuncu noktaları gören bir kişi, bir süre sonra bu noktaların yön değiştirerek
uzaklaştığını söyledi. Benzer turuncu noktalara 11 Mayıs tarihinde Hollanda'da da
rastlanmıştı.

Geçtiğimiz günlerde Rio de Janerio'dan Paris'e gitmek üzere havalanan ve Atlantik

Okyanusu'nda kaybolan uçağı arama çalışmalarında Brezilya Hava Kuvvetleri'nden bir
pilotun da okyanus üzerinde yine turuncu noktalar gördüğünü söylemesi akıllara soru
işaretlerini getirdi.
http://www.sabah.com.tr/Dunya/2009/06/04/esrarengiz_turuncu_noktalar

Ayrıca okyanusta bulunan enkaz parçalarının kaybolan air france uçağına ait olmadığı
belirlenmiş: http://www.ntvmsnbc.com/id/24973188/
Bölgede uçan pilotlar da turuncu noktalar gördüklerini söylemişlerdi. Bu noktaların uçağın
patlama sonrası yanan parçalarına ait olduğu düşünülmüştü. Gerçekten ilginç:

"Brezilya hava yolları TAM'ın pilotu, okyanus üzerinde kaybolan Air France uçağının
güzargahında, yangın olduğunu düşündüğü turuncu noktalar gördüğünü bildirdi.

Brezilya'nın resmi haber ajansı Agencia Brasil'in haberine göre, Hava Kuvvetleri sözcüsü
Jorge Amaral, "bir TAM uçağının pilotunun Air France uçağının kaybolduğu bölgede uçarken
çeşitli turuncu noktalar gördüğü bilgisini aldık" dedi.

"Pilot Brezilya'ya vardıktan sonra (Air France uçağının) kaybolduğunu öğrenmiş ve

okyanustaki bu turuncu noktaların yangın olduğunu düşünmüş" diyen Amaral, bu bilginin
soruşturulduğunu söyledi.

Brezilya'dan Fransa'nın başkenti Paris'e giderken Atlas Okyanusu üzerinde kaybolan Air
France uçağında 228 kişi bulunuyordu.
Uçaktan sağ çıkan olmazsa, bunun 2001'den bu yana en büyük havacılık faciası olarak
kayıtlara geçeceği belirtiliyor.

12 kasım 2001'de Amerikan Hava Yolları uçağı New york yakınlarında düşmüş, kazada 265
kişi hayatını kaybetmişti."

http://www.hurriyetport.com/news/124/ARTICLE/10036/2009-06-02.html

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/esrarengiz-turuncu-noktalar-ve

40
 Frase del giorno...- Phrase of the day...
 Posted by jeannette on June 7, 2009 at 6:36pm

QUALSIASI COSA TU FACCIA SARÀ INSIGNIFICANTE , MA È MOLTO

IMPORTANTE CHE TU LA FACCIA .

ANYTHING YOU DO WILL BE INSIGNIFICANT , BUT IT IS VERY IMPORTANT THAT

YOU DO IT .

MAHATMA GANDHI

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/frase-del-giorno-phrase-of-the

GECELEYİN GÖKKÜRE Projesi

Sonuçları...
 Posted by David Dogan Beyo on June 7, 2009 at 9:00pm

GECELEYİN GÖKKÜRE
Projesi Sonuçları

41
 16-28 Mart tarihlerinde yapılan Geceleyin Gökküre projesine, Orion (Avcı) takım yıldızını
kullanarak 15300 ölçüm yapıldı. Bu sayı 2007 yılındaki sayıdan yaklaşık 7000 daha fazla.
Projeye 70 den fazla ülke katıldı. 17 ülke 100′den fazla Orion ölçümü bildirdi. Toplamın %
73′ü ABD’den (yaklaşık 11270 ölçüm), 900 ölçüm Şili’den, 200′er ölçüm Çek Cumhuriyeti ve
İngiltere’den. 100 den fazla ölçüm bildiren diğer ülkeler ise Arjantin, Austuralya, Kanada,
Kolombiya, Finlanda, Almanya, Makedonya, Meksika, Polonya, Romanya, Güney Afrika,
İspanya ve Türkiye.

Türkiye’den bu projeye katılmış herkese teşekkür ediyoruz…

DAY2009 Geceleyin Gökküresi IAU ekibinden bir basın duyurusu yapıldı.

http://www.noao.edu/outreach/press/pr09/pr0902.html

Ayrıca DAY2009′un tüm "Karanlık Gökyüzü Farkındalığı" programları hakkında

"Astronominin 365 Günü" için 16 Mayıs’ta bir "audio podcast" yayınlanacaktır.
http://365daysofastronomy.or

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/geceleyin-goekkuere-projesi

IYA2009 Boosts GLOBE at Night to Record

Number of Dark-Skies Observations...
 Posted by David Dogan Beyo on June 7, 2009 at 9:00pm

IYA2009 Boosts GLOBE at Night to Record Number of Dark-Skies Observations

The global citizen-science campaign GLOBE at Night 2009 recorded 80 percent more
observations of the world’s dark skies than the program’s previous record—including double
the number of digital measurements—thanks in large part to active participation and publicity
from the network of 140 countries currently celebrating the International Year of Astronomy
2009 (IYA2009).

Now in its fourth year, GLOBE at Night encourages people everywhere to observe the
prominent constellation Orion at least once over a two-week period and compare the number
of stars that are visible using their unaided eyes with a series of charts that show how Orion
would appear in skies ranging from very dark to very bright skies. The program is designed to
aid teaching about the impact of excessive artificial lighting on local environments, and the
ongoing loss of a dark night sky as a shared natural resource for much of the world’s
population.

The 2009 campaign, held from March 16-28, garnered 15,300 geographically “mappable”
measurements of Orion, nearly 7,000 more than the previous record of 8,491 that were
contributed in 2007. Only 1 percent of the 15,456 observations in 2009 were “flagged” as not

42
mappable. The percentage of flagged observations was reduced markedly this year thanks to a
new online tool that helps identify the country from which the observation originated.

Measurements were received from more than 70 countries in the 2009 campaign, with 17
countries reporting more than 100 Orion measurements. About 73 percent of the total
measurements came from the United States (approximately 11,270 observations), including
all 50 states and the District of Columbia, followed by Chile (about 900), the Czech Republic
and the United Kingdom (both over 200). Other countries reporting more than 100
observations were Argentina, Australia, Canada, Colombia, Finland, Germany, Macedonia,
Mexico, Poland, Romania, South Africa, Spain and Turkey.

In addition, 19 countries contributed another 1,474 “mappable” digital measurements using

handheld Sky Quality Meters (SQMs). Two-thirds of the SQM measurements were from the
US, with nearly 200 from Chile. Romania and Mexico followed, with over 70 and 60 SQM
measurements, respectively.

The full data set will be posted soon for download and local use at
www.globe.gov/GaN/analyze.html; a map viewer that can compare GLOBE at Night data
across the years is already available there.

“There were particularly spirited GLOBE at Night SQM measurement campaigns in the U.S.
states of Indiana, Oklahoma and Connecticut, and in the country of Chile,” said Dr. Connie
Walker, associate scientist at the National Optical Astronomy Observatory in Tucson, Arizona,
and chair of both the U.S. and international IYA2009 working groups on dark-skies awareness

For example, a campaign in and around Mishawaka, Indiana, led by astronomy outreach
coordinator Chuck Bueter, produced 3,400 Orion measurements. Bueter worked with 14
schools in the Penn-Harris-Madison (PHM) School Corporation in northern Indiana to have
students answer the question, “How much of the night sky have we already lost?”

Along with Art Klinger, director of the PHM planetarium, Bueter worked with hundreds of
teachers and thousands of students preparing them to answer this question.

Nearly 6,500 students in grades 3-8 quantified sky glow across the district through 3,391
visual observations of Orion. A small group of students from each PHM school also measured
their local sky glow with hand-held SQMs. After all the classes discuss and interpret the
results, teams from each school will build a model out of LEGO® blocks to show visually
how much has been lost. A subset of students will then present recommendations to the school
district’s energy education manager and to the PHM School Board.

Fourteen schools in Chile took visual and SQM measurements during GLOBE at Night in
partnership with Cerro Tololo Inter-American Observatory (CTIO) in La Serena and the
Centro de Apoyo a la Didactica de la Astronomia (CADIAS). Dr. David Orellana (director of
CADIAS), Daniel Munizaga (staff assistant at CADIAS) and Hugo Ochoa (outreach
coordinator at CTIO) worked with the Ministry of Education to identify 14 “star teachers”
who excel in science. Even though many of the classrooms were at remote locations,
Orellana, Ochoa and Munizaga traveled to the schools to train the teachers and students on
how to use the SQMs.

As a result, 793 Orion measurements and 74 SQM measurements were reported from Chile.

43
 An additional 112 Orion and 112 SQM measurements were taken by Orellana, Ochoa and
Munizaga around CTIO in an effort to monitor year-to-year changes in the night-sky
brightness around NOAO observatories.

In Norman, Oklahoma, high school students, their teachers and local amateur astronomers
produced a map of nearly 500 SQM measurements that canvassed their city. Local teacher and
amateur astronomer Eileen Grzybowski, with students Brittany, Emily and Braden, then made
a well-received presentation of the results to their local Environmental Control Advisory
Board.

“They want us to partner with them and be the outside agitating voice in the newspapers and
elsewhere to put the issue of revising our lighting ordinances front and center,” Grzybowski
reported. “They made suggestions as to how the presentation could be revised to make a
bigger impact. They want us to obtain pictures taken from the sky down to the Earth from an
airplane and pictures of our ground-based sites of high light pollution and dark oases, and
they want us to include data about security issues and cost savings. Our next step is to go
before the City Council and do the light demo and discuss our preliminary results.”

Three elementary schools in Willemantic, Connecticut, and Three Rivers Community College
in Norwich, Connecticut. collaborated with national and international partners on the GLOBE
at Night program. Their partners included a fifth grade class in Waynesville, OH, a sixth grade
science class in Mirimichi, New Brunswick, Canada, a high school class in Slatina, Romania,
and a school in Vale of Glamorgan, Wales. In all, their team consisted of 10 teachers and
about 150 students.

As with the PHM schools in Indiana, the Connecticut-based team had several training
sessions for students and teachers. The first session introduced “light pollution,” Orion, moon
phases and how to build a simple telescope. Each classroom then held training sessions on
how to record the measurements, access the GLOBE at Night Web site and use the SQM.
Also, during the new moon phase, the students practiced using an SQM at home so that they
would be ready for Globe at Night. Finally, the schools had a Skype/Bridgit session with
Walker, as the GLOBE at Night international coordinator, and that included all of their long
distance partners in a final training and questions and answers session.

Other special training in GLOBE at Night and related dark-skies awareness activities
delivered to groups such as the “Astronomy from the Ground Up” network of small science
and nature centers fostered by the Astronomical Society of the Pacific (ASP) and the National
Science Foundation, 146 amateur astronomers that are part of the ASP-NASA Night-Sky
Network, and the Association of Science-Technology Centers, also played a role in the greater
participation this year, according to Walker.

Workshops at several science teacher and professional astronomy conferences also helped to
broaden audience participation, Walker said. As a partner in the Dark Skies Awareness
cornerstone, the International Dark-Sky Association highlighted GLOBE at Night and dark
skies outreach at its annual meeting as well with resources online. Using technology to
provide a multitude of platforms to fit people’s needs made trainings more widely accessible
via online forums, videoconferencing, teleconferencing, and blogs.

More audiences were reached by promoting GLOBE at Night through various list serves such
as for IYA, professional and amateur astronomical societies, and Astronomers Without

44
Borders. An educational kit available through the training process, which will continue to be
available, provided the coordinator or educator with a simple but effective light shielding
demonstration, a Sky Quality Meter, and a CD and two DVDs with resources on dark skies
education and GLOBE at Night.

Dark-Skies Awareness is one of 11 global cornerstone projects being supported by the

International Astronomical Union’s IYA2009 effort. “Through the International Year of
Astronomy, the GLOBE at Night campaign was able to reach a wider and more diverse
audience,” Walker said. “Its simplicity in approach and adaptability to different audiences, as
well as the access to effective educational resources that it provides, has also helped increase
the level of participation. In the coming year, the GLOBE at Night team plans to keep the
momentum going and to increase people’s connectivity with astronomy and dark skies
awareness.”

For more information on a variety of IYA2009 dark-skies awareness programs, including its
three primary star-hunting projects (such as the Great World Wide Star Count from October 9-
23), a planetarium show, a presence in Second Life, and joint programs with U.S. national
parks, amateur astronomers and some of the greatest environmental photographers in the
world, see www.darkskiesawareness.org.

To learn more about IYA2009 internationally, the cornerstone projects, and other activities
please visit www.astronomy2009.org. Additional information on the U.S. plans and programs
for IYA can be found at www.astronomy2009.us.

The U.S. IYA2009 program is supported by the National Science Foundation and NASA, and
by private donations. The American Astronomical Society is the U.S. liaison to the IYA2009
program via the International Astronomical Union. Key U.S. partners include the
Astronomical Society of the Pacific, the National Optical Astronomy Observatory, the
Harvard-Smithsonian Center for Astrophysics, the Chandra X-Ray Observatory, and the
National Radio Astronomy Observatory.

GLOBE at Night is a collaboration between the National Optical Astronomy Observatory

(NOAO) in Tucson, AZ; The Global Learning and Observations to Benefit the Environment
(GLOBE) Program, in Boulder, CO; the Environmental Systems Research Institute, Inc.
(ESRI) in Redlands, CA; the International Dark-Sky Association (IDA) in Tucson, AZ; and
the Centro de Apoyo a la Didactica de la Astronomia (CADIAS) in Altovalsol, Chile. NOAO
(www.noao.edu) is operated by the Association of Universities for Research in Astronomy
Inc. (AURA), under a cooperative agreement with the National Science Foundation.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/iya2009-boosts-globe-at-night

45
 THE FINAL STAGES OF
PREPARATION...
 Posted by David Dogan Beyo on June 8, 2009 at 1:00am

THE FINAL STAGES OF PREPARATION

by Patricia Diane Cota-Robles

http://eraofpeace.org/

Hang on, this too shall pass. I know people are going through many challenges at this time,
but there is a purpose and a reason for what we are experiencing. We are in the midst of an
incredibly intensified cleansing process. Humanity’s old, obsolete behavior patterns based in
greed, selfishness, corruption, and fear are responsible for the economic collapse being felt all
over the world. This distorted level of consciousness is no longer a viable option, and it
cannot be sustained in the new frequencies of the 5th Dimension that are now flooding into
the planet. This is true no matter how hard some of the old guard are struggling to hold on to
the wealth and power they accumulated through these unscrupulous means.

Each and every one of you who is reading these words is intuitively aware of the need of the
hour and your part in this unfolding Divine Plan. If that were not the case, your I AM
Presence would not have drawn this information into your sphere of awareness. Know that
you have been preparing for a very long time to assist Humanity in quickly moving through
this unprecedented purging process. You already have everything you need within you to
accomplish this mighty feat. Listen to the inner promptings of your heart, and you will know
how you can most effectively participate in the opportunities occurring now on Planet Earth.

46
 The archetypes for the New Earth have been anchored in the physical plane. These are the
templates for the patterns of perfection that will exist on this planet when we complete our
Ascension into the 5th Dimension. The archetypes that are being activated most powerfully at
this time are the patterns of God’s Infinite Abundance and Eternal Peace. The Beings of Light
in the Realms of Illumined Truth have told us that the greatest need of the hour is for
Humanity to reclaim our Divine Birthright of God’s Abundance and Eternal Peace. Without
these aspects of Divinity being securely established in all of our lives, it will be impossible for
the rest of the patterns of perfection for the New Earth to be sustained. This is precisely why
awakening Humanity is being asked to redouble our efforts in this endeavor. We are being
called into action, and the time for us to fulfill our purpose and reason for being on Earth is
NOW!

It is critical that we all stay focused on the bigger picture. What is happening in a very
practical and tangible way is that the archetypes for God’s Infinite Abundance and Eternal
Peace are expanding through the physical, etheric, mental, and emotional strata of Earth. This
is causing everything that conflicts with these patterns of perfection to be pushed to the
surface to be healed and transmuted back into Light. Any person, place, condition, or thing
that is outpicturing the obsolete behavior patterns of greed, selfishness, corruption, and fear is
crumbling away. All we have to do to confirm this fact is watch the news or read a newspaper.

There is no destroying energy. We cannot just say cancel, cancel and eliminate the past. This
distorted energy, these human miscreations that have resulted in the shameful and inequitable
distribution of wealth on this planet, must be transmuted back into Light. The only way this
will be accomplished is for Humanity, the Beings who created the problem in the first place,
to invoke the Light of God and project it into the surfacing negativity. This has to be done
powerfully and effectively enough to raise the energy, vibration, and consciousness of these
obsolete patterns into the frequencies of God’s Infinite Abundance and Eternal Peace.

This may sound like an impossible task, but it is exactly what we have all been training to do
for thousands of years. This is our moment, and as the Hopi’s say, “We are the ones we have
been waiting for.”

Please read the following words carefully and ask the Presence of God anchored in your Heart
Flame to reveal to you the Truth of this information.

Because of the urgency of the hour, the cleansing taking place on Earth is being accelerated to
warp speed. This purging process is more complicated and more intense than anyone
imagined. For this reason, the Clarion Call for Divine Intervention has gone forth from the
hearts of awakening Humanity. Our heartfelt pleas have been heard, and the Company of
Heaven is intervening at this moment the maximum that Cosmic Law will allow.

Through the unified efforts of every person's I AM Presence and the Company of Heaven the
energy, vibration, and consciousness of Humanity’s physical, etheric, mental, and emotional
bodies are being accelerated the maximum we can withstand in every 24-hour period. This is
causing some stressful sensations and unusual symptoms in our bodies, but our I AM Presence
will never give us more than we can handle.

The Divine Intent of this acceleration, which is taking place within every Human Being at an
atomic-cellular level, is to prepare us to withstand the highest possible frequencies of Light

47
 for the Activity of Light that will take place during the 22nd anniversary of Harmonic
Convergence in August of this year, 2009. Twenty-two (22) is the master number that reflects
power on all planes and the ability to change the course of history. It is not by chance that we
are experiencing the most intensified cleansing we have ever experienced 22 years after the
initial influx of Light that catapulted the Earth and all her Life a quantum leap up the Spiral of
Evolution. The first Harmonic Convergence, which took place in August of 1987, was the
catalyst that began our Ascension process into the Realms of Light.

We are now in the final stages of preparation for this upcoming global event. Daily and hourly
we all need to deliberately be the Open Door for the Light of God. We must do whatever we
can to assist in raising our vibrations and to function from the harmony and balance of our I
AM Presence.

There are myriad ways in which we can participate in this Cosmic Opportunity. I will share
some of them with you now.

The Divine Intent of the facet of the Divine Plan that we are being asked to accomplish in
August 2009, is to help Humanity move through this intensified purging process, and these
tumultuous times, as quickly and as painlessly as possible. The goal is that this cleansing will
be victoriously accomplished in a matter of months, not years.

Through the unified efforts of embodied Lightworkers and the Company of Heaven, a Divine
Plan has been set in motion to achieve this vitally important mission. The Beings of Light in
the Realms of Illumined Truth are invoking Lightworkers around the world to come together
both physically and in consciousness to fulfill this plan.

Listen to your heart, and your I AM Presence will guide you unerringly. You will know in
your heart-of-hearts your specific role in this Divine Plan. Your Light is urgently needed.
Know that when you respond to your heart’s call, you are God in Action, and you are
fulfilling a facet of the Divine Plan for which you have been preparing for thousands of years.

THE DIVINE PLAN

Our Father-Mother God and the Company of Heaven are asking Lightworkers to gather
within the portal of the most powerful 5th-Dimensional frequencies of healing and
transmutation on Earth. The Light pouring through this portal is known as the Flame of
Healing Through the Power of Infinite Transmutation. This is a resplendent emerald green
flame with a violet radiance. It is the most powerful frequency of healing and transmutation
on Earth, and it is the instrument through which Humanity’s surfacing miscreations will be
transmuted into Light at a greatly accelerated pace.

This Portal of Light in Tucson, Arizona, is the location on the planet where the Flame of
Healing Through the Power of Infinite Transmutation is projected from the core of Creation
into the center of the Earth. From the heart of Mother Earth, this Sacred Fire expands through
the Crystal Grid System to bless all Life.

The Company of Heaven is asking Lightworkers from all over the world to gather within this
Portal of Light to unite our Heart Flames. Together we will form a mighty transformer
through which the Light of God will flow to accomplish the most powerful healing and
transmuting of Humanity’s miscreation ever to occur in the history of time.

48
 It is critical that Lightworkers from around the world be physically present in order to form
this transformer. All of the Lightworkers who have been prepared to serve in this wondrous
way on behalf of Humanity and all Life on this sweet Earth will know who they are through
the inner promptings of their heart. Listen to your heart, and Trust your inner guidance. Your
Light is urgently needed.

In addition to those inspired to be physically present, there will be Lightworkers who will join
in consciousness from points of Light around the world. These Lightworkers will project the
Light flowing through their Heart Flames into the Portal of Light where the Lightworkers are
physically gathered; thus our unified efforts will expand a thousand times a thousandfold.

Every Lightworker will be in his or her right and perfect place. No facet of this Divine Plan is
any more important than another. What is important, is that we respond to whatever our I AM
Presence is guiding us to do. We must TRUST and KNOW that if we are being guided to be
physically present within the Portal of Healing Through the Power of Infinite Transmutation,
then our I AM Presence and the Company of Heaven will assist us in paving the way. This is
true whether we need assistance with time, energy, or money to accomplish this facet of our
Divine Mission.

The vehicle that will be used for this gathering of Lightworkers is the 23rd Annual World
Congress on Illumination. This event will take place August 15-20, 2009, during the 22nd
anniversary of Harmonic Convergence. We will gather at the beautiful Loews Ventana
Canyon Resort in Tucson, Arizona. This exquisite resort exists within the heart of the Portal of
Healing Through the Power of Infinite Transmutation. All of the information you will need to
participate in this unprecedented opportunity is available on our website:

Thank you Yvonne for this wonderful message...

http://eraofpeace.org/world-congress.php

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/the-final-stages-of

49
 BM MIKAIL: ELMAS PRİZMA VE
GEZEGENSEL UYANIŞ
 Posted by Sunyata on June 8, 2009 at 1:55am

Haziran 2009 Enerjileri

Başmelek Mikail ~ Celia Fenn kanalıyla

Sevgili Işıkişçileri, bu Haziran 2009 ayına girerken, Gezegeninizin Işığın En Yüksek

Frekanslarına yükselmesine yardımcı olan en güçlü Kozmik enerjilerin bazılarını
deneyimliyorsunuz. Gezegen Işıl Işıl ve Kozmos’ta Elmas Işık Prizması haline geldi. Birçok
Işık Varlıkları, Melek Varlıklar, Elemental Varlıklar, Galaktik Varlıklar ve Sevgili Deniz
Memelileri aileleri size bu Uyanış ve Dönüşüm sürecinde yardımcı oluyorlar. Fiziksel
bedende enkarne olmak için kolay bir zaman değil, çünkü sizin tarafınızdan bütünleştirilmesi
ve bedenlenmesi gereken Işık Alemlerinde gerçekleşmekte olan çok fazla şey var, zaman
zaman kafanız karışmış ve bağlantınız kaybolmuş hissedebilirsiniz. Sevgililer, bu zamanda,
fiziksel varlığınızda topraklanmış kalmanız ve enerjinizi ve ışığınızı kalbinizde ve
merkezinizde tutmanız çok önemlidir. Kozmik ışığı bedenlerinize ve Dünya Gezegenine
topraklarken, bu sizin tam şu anda yapabileceğiniz en önemli ve en güçlü çalışmadır.

Elmas Işık enerjisi 7 Haziran’da Dolunay’da yoğunlaşacak. Hava enerjisi olan İkizler’deki
Güneş ile birlikte Ateş enerjisi olan Yay’daki Dolunay yaşamlarınızda ve Gezegende çok daha
fazla değişken enerji sunacak. Bu enerji Gezegensel Gündönümü olan 21 Haziran’a kadar
yoğunlaşmaya devam edecek. 21 Haziran’da Uyanış enerjisi gezegendeki birçok insanın
yaşamlarında aktive olacak, daha fazla sayıda ruh kendi Kozmik Varlıklarının ve
Varoluşlarının realitesine uyanmaya başlayacak. Hepiniz Yıldız Çocukları, Işık Varlıklarısınız
ve İnsan olarak enkarne olmuş ruhsunuz ve Kozmik doğanıza ve özünüze uyanıyorsunuz.
Ama, kendi Kozmik Kalp Merkezinize Elmas Kozmik Işığı akıtırken ve Yıldızlara yolunuzu
hayal etmeyi öğrenirken, Topraklanmanız ve Mevcut Olmanız ve Yeni Dünya Realitesini
birlikte – yaratmak için burada Dünya Gezegeninde bulunmayı seçtiğinizi hatırlamanız çok
önemlidir. Sevgililer, Cenneti Dünya’ya topraklamak ve o enerjinin tezahürü olmak için
buradasınız.

Böylece sevgili Işıkişçileri, bu büyük ruhsal uyanış zamanında, enerjinizi Topraklanmaya,

Bağlantıya ve Var olmaya (anda olmaya) odaklamanız faydalı olur. Fiziksel bedeninize tam
olarak topraklanın ve yaşamınızın her gününün Ruh’un bir armağanı olarak keyfini çıkarın.
Her gün için ve günlerin kutsamaları ve öğrettikleri için minnettar olun ve şükran duyun. Her
günün sonunda verilmiş olan her şey için teşekkür etmeyi hatırlayın. Yüksek Boyutlu yaşamın
özü Bağlantı ve Birbirine – bağlı olmaktır. Boyutsal akışın kaosu varoluşunuzun dışsal
seviyelerinde bağlantınızın kopmuş olduğunu hissettirse bile, içinize, güzel Elmas Kalp
Merkezinize gidin ve Tüm Var Olan ile ve tüm diğer Varlıklar ile derin içsel bağlantıyı

50
 hissedin. “Bağlantısızlığın” ve “yalnızlığın” aslında üçüncü boyuta ait deneyimler olduğunu
ve çok boyutlu birbirine bağlılığın ruhsal halinin farkındalığına girdiğiniz zaman, her zaman
Sevginin akışında desteklendiğinizi bilin.

Sevgili Işıkişçileri, Topraklanmanın ve Bağlantının kutsamalarını deneyimlemenin en etkili

yolu, Varlığın deneyimi vasıtası iledir. Enerjinizi şu andaki maddi realitenize berrak şekilde
merkezlemenizin ve kendinizi o Realite Yaratımı içinde var olan kutsamaları almaya
açmanızın yolu budur. Kendi yaşamınızda “var olmak” her anı ve her eylemi bir mucize
olarak ve sevginin bir kutsaması olarak deneyimlemek için zaman ayırmak anlamına gelir. Var
Olmak yaşamınızdaki her şeye Yaratıcı Kaynak’tan gelen bir armağan olarak değer vermek ve
derinden şükretmek anlamına gelir. Sevgililer, bu hızlanmış ışık enerjisi zamanında
birçoğunuz maddi yaşamlarınızı ruhlarınız için rahat olan “ışık hızında” yaşamaya
çalışıyorsunuz, ama hatırlayın ki Kutsal Birlik Beden ve Ruh arasında bir ilişkidir ve beden
Birlik içinde eşit olarak mutlu hissetmelidir. Bedenin hızı daha yavaştır. Beden rahat olmak
için, deneyimlemek, değerlendirmek, ayırt etmek ve ayırım yapmak için zamana gereksinim
duyar. Ruhunuz ve ruhsal enerjiler fiziksel enerjilerinize hizalandığı zaman, Kozmik
farkındalığın sonsuz genişlemesini hissedersiniz, ancak ayrıca fiziksel varlığınızda dinlenmiş,
gevşemiş ve rahat hissediyorsunuz. Bu zamanda, eğer gergin ve endişeli veya bunalımlı
hissediyorsanız, veya stresin diğer fiziksel belirtileri varsa, ya da topraklanmamış
hissediyorsanız, bedeniniz rahatlık ve esenlik duygusunu yeniden kazanıncaya kadar
yavaşlamaya ihtiyacınız vardır.

Haziran’daki enerjiler bu Denge sürecini destekleyecek. Güneş İkizler’de olacak. Yeni

Dünya’da, bu İkiz Alevin enerjisidir ve onun enerjisi İlahi Eril ve Dişilin içsel veçheleri
arasındaki Solar Dengeyi yaratmak için içinizde çalışacak ve derin bir seviyede uyanışa ve
dengelenmeye katkıda bulunacak olan Mesih Bilincinin Altın Alevini Dengeleyecek ve Aktive
edecek. Ayrıca, Haziran’da içsel Eril ve Dişil enerjileri temsil eden Venüs ve Mars
Gezegenleri Boğa burcunda birlikte yolculuk yapacaklar. Venüs tarafından yönetilen Boğa
Güzellik, Lütuf, Sanat, Rahatlık ve Bolluğa odaklanmayı yaratır. Bu, gevşeme ve esenliğe ve
Dünya Gezegeninde fiziksel bedendeki yaşamın sevincine odaklanma zamanıdır. Enerjilerin
sizi yükseltmesine ve bütünleşme ve denge sürecinizde sizi desteklemesine izin verin.

Kozmik Işık “Cemaati” ve Işığın Deniz Memelisi Ailesi

Sevgililer, bu Kozmik Yeniden Bağlantı ve Ruhsal Uyanış zamanında, Kozmik Yıldız

Topluluğunun veya Yıldız Uluslarının üyeleri olarak rollerinizin farkında oluyorsunuz. Sizler
Yeni Dünya Yıldızının, Mavi Yıldız Gezegenin temsilcilersiniz. Bu sıfatla, Işığın Kuantum
Alanlarını birlikte - yaratan diğer Kozmik Varlıklar ve uygarlıklar ile birlikte – yaratıcı
partnerliğinize giriyorsunuz. Buradaki en yakın bağlantınız, sadece Yıldız kardeşleriniz değil,
ayrıca Dünya Yıldızı Yolculuğunuzda Atalarınız ve yoldaş yolcular olan Işığın Deniz
memelisi Ailesi, Balina ve Yunuslar iledir.

Sevgili Işıkişçileri, bu zamanda, Deniz Memelisi Bilinci, Yüksek Bilincin Yıldız kapılarına
doğru gelişmesi için Dünya Gezegenine yardımcı olmak üzere İnsan Bilinci ile bilinçli
partnerliğe veya birlikteliğe giriyor. Işığın sevgili İnsan Ailesi olarak birçoğunuz Kadim
Olanlar, Deniz Memelileri ile çalışmaya ve Dünya Rüyasını Bilinçli ve Uyanmış partnerliğe
götürmeye çağırılacaksınız.

Deniz Memelisi Bilinci ileri bir Yıldızsal seyir (seyrüsefer) bilincidir. Onlar Kozmik
Okyanusun “pilotları”dır ve Kozmik Yolculukların rota çizicileridir. İnsan enkarnasyonunda

51
 olan birçoğunuz da Kozmik Yolculuğun “pilotları”sınız ve Gezegensel Bilinç için Kozmik
yolcular, Herkes için Yeni Rüyanın Rüyacıları olarak rollerinize kaldığınız yerden devam
etmeye hazırlanırken, “kanatlarınızın” açıldığını hissetmeye başlıyorsunuz. Bu zamanda,
sizler Kozmik Kalbe ve Kozmik Rüyaya ilk “uçuşlarınızı” yaparken, Deniz Memelisi Bilinci
sizi destekleyecek.

Böylece, Sevgililer, Haziran ayında Gezegeninizde Uyanış enerjilerinin yoğunlaşmasını

bekleyin. Ancak, kaosun ortasında, değişim ve dönüşümlerinizde sizi destekleyecek ve devam
etmenizi sağlayacak derin içsel bağlantıyı bulun. Uyanmış bir Kozmik Yolcu oluyorsunuz.

Haziran 2009 Enerjileri

Dolunay 7 Haziran’da. Dolunay Ateş burcu olan Yay’da olacak. Bu, gereksinim duyulmayan
her şeyi salıvermek ve dönüşüm çalışmasında Ateşin gücünü karşılamak için Ateş Seremonisi
için iyi bir zamandır. Bu, kendi Kalbiniz ve Ruhunuzun içindeki Ateşin enerjisini, ruhun
enerjisini kucaklamak için güçlü bir zamandır. Ateş enerjisi Elmas Kalpte ilerlediğinde, birçok
diğer ruhlar ile paylaşılabilecek Işığın en güzel gökkuşaklarını yaratır. Kalbinizin Elmas bir
Prizma olmasına ve bu zamanda başkalarına ruhunuzun gökkuşağı renklerini yaymanıza izin
verin. Bir Gökkuşağı Alıcı olun ve başkalarının Gökkuşağı Işığını Varlığınıza almak için
Kalbinizi açın.

21 Haziran Gezegensel Gündönümü’dür ve bu, Gezegen ve sakinleri için uyanış, şifa ve

dengelenme zamanı olacak. Elmas Işığın Güçlü dalgaları, Tüm Var Olan’ın Kozmik
Kalbinden Gezegeni aydınlatmaya devam edecek. Bu enerjileri almak için kendi Elmas Kalp
prizmalarını açanlar bu zamanda Başkalarının Kalplerine Elmas Işığın vericileri olarak
çalışabilecekler ve Gezegen için güçlü dönüşüm ve değişim etmenleri olacaklar.

22 Haziran’da Güneş Yengeç’e giriyor ve Yeni Ay Yengeç’te. Yengeç bir Su burcudur ve Ay

ve Sezgi ve Telepatinin güçlü Dişil enerjileri tarafından yönetilir. Bu zamanda, içsel Ay
Varlığının, Ay Tanrıçasının enerjilerine yeniden bağlanmak ve Kozmik Merkez’den gelen
Elmas Işık Işınımına destek olarak Kalbin ve ruhun dingin sularının Huzur ve Uyumda
akmasına izin vermek iyi bir fikirdir.

Haziran ayındaki Yolculuğunuzda sizlere Sevgi ve Mutluluk Saçmayı diliyoruz!

© 2009-10 Celia Fenn and Starchild Global

(ÇEVİRİ: Saffet)
http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/bm-mikail-elmas-prizma-ve

52
 BASMELEK MIKAIL'den MESAJ;
Haziran 2009 - Ronna Herman
 Posted by Sunyata on June 9, 2009 at 4:19am

Başmelek Mikail’den Mesaj

Haziran 2009 * LM-6-2009

"KİŞİSEL İLHAM EDİLMİŞ GERÇEKLERİNİZİ YAŞAMA”

Ronna Herman vasıtası ile aktarılmıştır

Sevgili üstatlar, sizi yoğunluktan dışarı SPİRİTÜEL ALEMLERİN HAFİFLİĞİNE götürecek

olan bir Işık Yolu vardır. Bu kutsal yolu geçmenizi sağlayan anahtar içinizdedir ve bu sizin
Enerji İmzanız veya Ruhunuzun Şarkısı olarak adlandırılır. Titreşim modellerinizin veya
enerjisel imzanızın aynen bir şarkı gibi rezonansı, ritmi (ses uyumu), tonları ve titreşimi vardır
ve orijinal Ruhsal Şarkınız Evren’in Göksel Ruhsal Şarkısı ile mükemmel uyum içindeydi.

53
 Her boyutun eşsiz bir rezonansı ve saptanabilir armonik ses modeli vardır. Fiziksel
varoluşunuz uyum ve dengeye veya yoksunluğa odaklanan bir realitedir ve siz yoğunluğa
daha fazla girdikçe, titreşim modelleriniz daha fazla uyumsuz hale gelir. Maddi plan
realitenizde alışkanlıkla maddeye veya yoğunluğa sahip olan somut, elle tutulur şeylere
odaklanırsınız. Her birinizin kendi realitenizin yaratıcısı olmanız, kitlesel bilinç inanç
kalıplarına gittikçe süzülmektedir. Sizler rezonansınızı incelttikçe, giderek çok – boyutlu
oluyorsunuz, bu sizin birçok boyutun frekans modellerine aynı anda erişiyor olduğunuz
anlamına gelir. 4 ncü, 5 nci ve daha yüksek boyutların çoklu seviyelerinin ince frekanslarına
yer açmak için, bir temizlik/arınma işlemi olmalıdır. Sizlere yıllardır vermekte olduğumuz
dersler ve öğretiler vasıtasıyla, yükseliş yolunu kolaylık ve lütufla geçmek için gereksinim
duyulan aletleri ve bilgiyi vermeye gayret ediyoruz.

İçinizde belli bir uyum seviyesine eriştiğiniz zaman, yüksek boyutlara fiziksel beden
kapılarını veya portallarını açarsınız; kafatasının tabanındaki yükseliş çakrası veya medulla
oblongata, Kutsal Kalbinizin arka portalı ve taç çakranın açılmasının genişlemesi. Bunlar
yükseliş sürecinde büyük adımlardır, çünkü Adamantine Parçacıkları denen Yaradılışın Canlı
Işık parçacıklarını içeren Yaşam Nehri ile bağlantınızı yeniden oluştururlar. Bu noktada, sizler
Benliğin üstadı ve sadece herkesin en yüksek hayrı için olan şeyleri yaratan bilinçli bir
birlikte – yaratıcı olmak için çabalarken, tam – spektrumlu Işığın kuvvet alanını inşa etmeye
başlıyorsunuz. Bu andan itibaren, nefes egzersizleriniz ve onaylamalarınız bütünüyle yeni bir
anlam kazanıyor.

Temel yedi eterik çakra veya ‘elektromanyetik enerjinin dönen tekerlekleri’, evrensel büyük
Merkezi Güneş vasıtasıyla Baba/Anne Tanrımızın kalp merkezinden yayılan Tanrı Bilincinin
niteliklerinin, özelliklerinin ve erdemlerinin muhafazaları (hazne, yuva) olarak fiziksel bedene
yerleştirildi. Sizler dört adet alt bedensel sistemde (fiziksel, zihinsel, duygusal ve eterik)
denge ve uyuma geri dönmeye gayret ederken, titreşimsel modellerinizi gittikçe inceltirsiniz
ve Işığın yüksek frekanslarına yükseliş sürecine başlarsınız. Çakra sistemi, Enerjisel İmzanız
5 nci ve 6 ncı boyutların ve en sonunda daha yüksek boyutların frekans modellerinin
bazılarına erişmek için yeterince ince olduğunda elde edilebilir olan galaktik Tanrı Bilincinin
beş adet yüksek Işınının ışıltısını üstlenmeye başlar. Beş yüksek Işının, 3 ncü/4 ncü boyutsal
fiziksel bedenlerin yedi çakrasında derin etkileri vardır. Öncelikle, her çakradaki Işık
küresinde saklanan Işığın Adamantine Parçacıklarının rezerv stoğu salıverilecek. Kök
çakrasının tabanında saklanan Kundalini veya Kutsal Ateş Yılanı yükselmeye başlıyor ve
Yüksek Bilincin Yedi Mührünün Açılması olarak adlandırılan işlem başlatılıyor. Çakralar
denge dışı olmak yerine gerçekten dönmeye başlayacak, çakralar Tanrı Bilincinin yüksek
frekanslarına uyumlanırlarken renk değiştiriyorlar ve yanar döner oluyorlar (gökkuşağı gibi
renkleri olan), çünkü Yaratıcı Işığın titreşimli ve parıldayan ışıltısı ile aşılanacaklar.

Farklı renkteki ışıltılı Işınlar, galaktik bilincin yüksek frekans modellerine bütünleştirmeye ve
dengelemeye yardımcı olacak. Çakra sisteminizi daha fazla dengelendikçe, uyuma
ulaştırdıkça ve kuvvetlendirdikçe, daha fazla İlahi Işık emebilirsiniz. Omurga Kolonu en
sonunda içinden Yaratıcı Işığın Akımlarının engellenmeden özgürce akabileceği bir Işık
Çubuğu olacak, böylece yükseliş işlemi büyük ölçüde hızlandırılacak.

Bu evrende İlahi Işığın birçok yüksek frekanslı Işınları vardır; ancak, deneyimin şu andaki
devresi sırasında, insanlık Tanrı Bilincinin sadece on iki büyük Işınına erişti. Sizler Işığın
daha ince alemlerine ilerledikçe, bu değişecek; aynen İlahi Mavikopyanın değişmiş olduğu
gibi, bu sayede gelecek realitenizde tüm üç Tanrı Işını, Tanrı Bilincinin özellikleri, nitelikleri
ve erdemlerinin birleşiminde sizi Işıklandıracak ve fiziksel bedenleriniz daha fazla sayıda

54
 aktif çakra ve frekans modelleri içermek üzere programlanacak. Birlikte doğmuş olduğunuz
fiziksel şematiği anlamak önemlidir; ancak, İlahi Mavikopyanızın, geçmişte olmuş olduğunuz
şey yerine gelecekte olacak olan şeyin farkında olmanızın zamanıdır. Sizler tekamül
ediyorsunuz, dostlarım ve insan ifadesinin sonraki seviyesini üstlenmeniz kaderinizde vardır.
Gelecekte bundan daha fazla söz edeceğiz. Zamanla, yeni incelmiş ve daha fazla ışıldayan
fiziksel gövdelerinizden çok hoşnut olacağınızı söylemek yeterli.

KENDİNİZE EMPOZE ETTİĞİNİZ SINIRLAMALARDAN ÖZGÜRLEŞMENİZ İÇİN

TAVSİYELER:

• ÖNCELİKLE, KALP – MERKEZLİ VE RUHA – ODAKLI OLMAK İÇİN GAYRET

ETMELİSİNİZ.

• ONAYLAMALAR, BİLİNÇALTINIZI VE BİLİNÇLİ ZİHİNLERİNİZİ YENİDEN

PROGRAMLAMAYA YARDIMCI OLUR VE BİRLİKTE YAŞAYACAĞINIZ
YÖNERGELERİN YENİ SETİNİ OLUŞTURMAYA YARDIMCI OLUR.

• EN YÜKSEK 4 NCÜ BOYUT ORTAMINA VE BEŞİNCİ BOYUTUN ALT

ORTAMLARINA ERİŞEBİLMENİZ İÇİN, KUTUPLULUĞUN KABUL EDİLMİŞ
(MAKBUL) TİTREŞİMSEL KALIBINA GERİ DÖNMELİSİNİZ.

• HERHANGİ BİR ŞEYİ GERÇEĞİNİZ OLARAK KABUL ETMEDEN ÖNCE,

AYIRDETMELİSİNİZ: BU BİLGİDE HANGİ DEĞERLER VAR? İÇSEL REHBERLİĞİME
DOĞRU GÖRÜNÜYOR MU?

• AYNI VARIŞ YERİNE, İÇİNDEN GELDİĞİNİZ IŞIK ALEMLERİNE GERİ GÖTÜREN

BİRÇOK YOLLAR VARDIR.

• GERÇEĞİNİZ OLARAK REZONANSA GİRMEYEN KAVRAMLARI

YARGILAMAYIN. SİZİN İÇİN DOĞRU OLAN YOLU SEÇİN VE BAŞKALARININ DA
KENDİ YOLLARINI SEÇMELERİNE İZİN VERİN.

• YÜKSEK BENLİĞİNİZİN İÇİNİZDEKİ O KÜÇÜK SES VASITASIYLA SİZİ

İZLEDİĞİNİ BİLİN: HAYAT FELSEFENİZ İLE HİZALI OLMAYAN BİR ŞEY
YAPTIĞINIZ ZAMAN, KALP MERKEZİNİZDE/SOLAR PLEKSUS BÖLGENİZDE BİR
AĞIRLIK VEYA BİR RAHATSIZLIK DUYGUSU HİSSEDERSİNİZ.

• İNANÇ VEYA PRENSİPLERİNİZLE HİZALI OLAN BİR ŞEY OKUDUĞUNUZ,

DİNLEDİĞİNİZ VEYA GÖZLEDİĞİNİZ ZAMAN, KALP MERKEZİNİZDE BİR
HAFİFLİK VEYA GENİŞLEME HİSSEDERSİNİZ, VEYA BELKİ DERİNİN YÜZEYİNDE
ENERJİ DALGACIKLARI HİSSEDERSİNİZ, BUNLARA ÇOĞU ZAMAN ‘MELEK
VURUŞLARI’ DENİR.

• ANCAK, HATIRLAYIN, HAYAT FELSEFENİZİN İÇERMESİ GEREKEN DEĞİŞMEZ

BİR GERÇEK VARDIR VE BU ‘KENDİN DAHİL, HİÇ KİMSEYE ZARAR
VERMEYECEKSİN’ EMRİDİR.

• GERÇEK EVRENSEL YASA BİLİNCİNİZE SÜZÜLDÜĞÜ ZAMAN, EN SONUNDA

TÜM HATALI DÜŞÜNCELERİ SİLER. TEKAMÜL SÜRECİ VASITASI İLE,

55
 İNSANLIĞIN DEĞİŞMEZ EVRENSEL YASAYA/GERÇEĞE KADEMELİ OLARAK
GERİ DÖNMESİ İÇİN YÜKSEK DAHA İNCE KAVRAMLAR ELDE EDİLİR OLUR.

• ÜÇ MİLYON YILDIR İNSANLIK GÖLGE TOPRAKLARDA YAŞAMAKTADIR. ÇOK

AZ RUH BUGÜN SİZİN İÇİN ELDE EDİLEBİLİR OLAN YÜKSELİŞİN BİLGELİK
ÖĞRETİLERİNE ERİŞME AYRICALIĞINA SAHİP OLDU.

• BİLGELİK KAZANMAK İÇİN BİLGİYİ KULLANMADIĞINIZDA İYİ BİLGİ NE İŞE

YARAR? YÜKSELİŞ SPİRALİNDE İLERLEMENİZE YARDIMCI OLMASI İÇİN
YARADILIŞIN TANRI PARÇACIKLARINI DAHA FAZLA ÇEKMELİSİNİZ. SONRA
YENİ EDİNDİĞİNİZ BİLGELİĞİ, AYDINLANMANIN SONRAKİ SEVİYESİNE
İLERLEMEK İÇİN BAŞKALARI İLE PAYLAŞMALISINIZ.

• KOŞULSUZ SEVGİNİZ İLE AKTİVE EDİLDİKTEN SONRA ADAMANTİNE

PARÇACIKLARINIZIN BİR KISMININ KALP MERKEZİNİZDEN DIŞARIYA
DÜNYAYA YAYILMASINA BİLİNÇLİ OLARAK İZİN VERMEZSENİZ, TANRI
PARÇACIKLARININ SİZE AKIŞI YAVAŞÇA AZALIR.

• YÜKSELİŞ YOLUNDAKİ BİR YILDIZ TOHUMU OLARAK, KENDİNİN –

ÜSTATLIĞINI ARIYORSUNUZ VE İLAHİ İRADE/GÜCÜN BİRİNCİ IŞINI
VASITASIYLA RUHSAL GÜCÜNÜZÜ GERİ ALMAYI ÖĞRENMELİSİNİZ.

SPİRİTÜEL DİSİPLİN GELİŞTİRMENİZE YARDIMCI OLACAK TAVSİYELER:

ÖDÜLÜ, HOŞNUTLUĞU BAZAN GECİKTİRMENİN BİLGECE OLDUĞUNU

ÖĞRENİN * SORUMLULUĞUN KABULLENİLMESİNİ UYGULAYIN * GERÇEĞE
ADANMAK * GERÇEKÇİ OL * HER ZAMAN HER ŞEYDE DENGEYİ SÜRDÜRMEK
İÇİN GAYRET ET * EĞER DİSİPLİNLİ DEĞİLSENİZ VE HAYATINIZIN KONTROLÜ
SİZDE DEĞİLSE, HAYATINIZ SİZİ KONTROL EDER * YAŞAM ÇOK RAHAT, KOLAY
OLURSA, TEMBELLİK/EYLEMSİZLİK GELİP ÇATAR VE ÜRETKEN OLMAYAN BİRİ
OLURSUNUZ * HAYAT BİR MEYDAN OKUMA OLMALIDIR, BENLİĞİ
GELİŞTİRMEYİ ARARKEN HER ZAMAN GELİŞMELİDİR. * MEYDAN
OKUMALARINIZ İLE DİREKT OLARAK YÜZLEŞEREK BİR PROBLEM ÇÖZÜCÜ
OLUN. * ÜÇÜNCÜ BOYUT REALİTESİNİN KAZANAN – KAYBEDEN KAVRAMI
YERİNE, KAZAN – KAZAN FELSEFESİ GELİŞTİRİN.

Sevgililer, hatırlayın, daha önce birçok kez ifade edildiği gibi, bozan, mahveden güç değil,
gücün yanlış kullanılmasıdır. Gücü ve zenginliği elde etme içsel kuvvetinizi ve spiritüel
olgunluğunuzu sınar. Önceden sahip olduğunuz pozitif veya negatif nitelikleri büyütür. Eğer
açgözlülük, bencillik ve “BEN, BENİ; BENİM” bakış açısı ile işlev görüyorsanız, o
özellikleri ortaya serer ve genişletir. Eğer varlığın “BİZ, BİZİM, BİRLİK” haline spiritüel
olarak merkezlenirseniz, erdemleriniz ve pozitif nitelikleriniz büyütülür ve genişletilir. Bilge
olanlar yalnızca paraya odaklanmaz veya para için mücadele etmezler; yoksulluğu da bir
erdem olarak görmezler. Her türde evrensel bolluğun iyi hizmetkarları olabilmek için, içlerine
dönerek ve içsel kaynaklarını büyütmeye, bilgelik kazanmaya odaklanarak başlarlar. Eğer
yoksulluk bilincinden işlev görüyorsanız, kendiniz için bir değeriniz yoktur ve gerçekten
güçlendirilemezsiniz ve başkalarına hizmette olamazsınız. Yaşamayı ve kendi ifşa edilen
gerçeklerinizi ifade etmeyi öğrenirken, etrafınızdakilere bir örnek olmalısınız.

Bitirirken, geçmişin bilgelik öğretilerini incelemeye yönlenmiş olan birçok öğrencinin

56
 kafasını karıştıran eski bir kavramı açıklığa kavuşturmak istiyoruz. 1900’lerin okült bilgelik
öğretilerinde, Büyük Beyaz Kardeşlikten sıkça söz edilir. Beyaz Kardeşlik teriminin bir rengi
veya ırkı tanımlamasına niyet edilmemiştir, kristal beyaz olarak ifade edilen Tanrı’nın ışığına
bir referanstır. Yalnızca eril bir grup olduğu anlamına da gelmez, çünkü Spiritüel Hiyerarşi
veya Kozmik Kurul olarak adlandırılmış olan yüksek – seviyeli pozisyonlarda her zaman
hizmet eden birçok dişi üstatlar vardı/vardır.

Kadim, kozmik Büyük Beyaz Kardeşliğin üyeleri Melchizedek Düzeni’nin parçasıdır ve

Dünya’nın sayısız yükselmiş üstatlarından oluşur; hem eril hem de dişil, yüksek derecede
tekamül etmiş, bu evrenin tüm bölgelerinden fiziksel olmayan Ruhsal Varlıklar. Geçmişte,
dünyanın etrafında stratejik olarak yerleştirilmiş olan çeşitli inziva yerlerinden ve aşramlardan
insanlığa yardım ettiler. Bu engin varlıklar şimdi dünyanın etrafındaki çeşitli Göksel Işık
Şehirlerinde oturuyorlar. Aktif olarak yükseliş yolunda olanlarınız ve fiziksel bedeninize 5 nci
boyut frekanslarını bir ölçüde bütünleştirmiş olanlarınız, yükseliş işlemini hızlandırmak için
şimdi eterik bedenlerinizde Işık Şehirlerindeki sınıflara gece yolculukları yapabilirsiniz.

Bundan böyle, bu saygın grubun tekamül eden evrensel bilinci yansıtmak üzere KOZMİK
IŞIK KONSEYİ olarak adlandırılacağını bilin. Bunu kendi gerçeğiniz olarak kabul edin ya da
etmeyin, sevgililer, galaktik vatandaşlar oluyorsunuz ve aydınlanmanın gelecekteki
adımlarından biri solar ve galaktik Işık ailenizin birçok üyesi ile yeniden birleşmektir.
Gelecek bir zamanda, bazılarınızın yükselen insanlığın ve Dünya’nın temsilcileri olarak Işık
Konseyine katılmanızın isteneceğinden emin olun.

Benim imanlı savaşçılarım, zamanın eonları boyunca yarı – spektrumlu Işığın açlık diyetinde
var olduğunuz alacakaranlık rüya – halinden uyanıyorsunuz. Kalplerinizi ve zihinlerinizi açın
ve Tanrı – Bilincinin erdemlerinin, niteliklerinin ve özelliklerinin tam bağışını bütünleştirmek
için vizyonunuzu genişletin. Işık alemlerine geri yolculuğunuzda, sizi korumak, ilham
vermek, yardımcı olmak bizim için büyük zevktir. Çok derinden sevildiğinizi bilin.

Ronna Herman vasıtasıyla aktarılmıştır * Serbestçe kopyalayın ve paylaşın. Ancak, bu

makalenin telif hakkına Başmelek Mikail adına sahip çıkıyorum. BAŞMELEK MİKAİL’İN
MESAJLARINI WEBSİTEMİZDE ARMAĞAN OLARAK SUNUYORUZ; DÜNYAYA
GÖNDERDİĞİMİZ ÜCRETSİZ SEVGİ PAKETLERİ İÇİN İŞLETME GİDERLERİNİ VE
POSTALAM ÜCRETLERİNİ KARŞILAMAYA YARDIMCI OLMAK İÇİN
BAĞIŞLARINIZA MİNNETTARIZ.

www.ronnastar.com

(ÇEVİRİ: Saffet)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/basmelek-mikailden-mesaj-1

**Smiling Opens the Heart**

 Posted by Maria Leinenga on June 9, 2009 at 5:29pm

57
Good feelings for others are like ointments that heal wounds and re-establish friendships and
relationships. Good feelings are generated in the mind, are transmitted through your attitude
and are reflected in your eyes and smile. Smiling opens the heart and a glance can make
miracles happen.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/smiling-opens-the-heart

Faith is a such a huge open door to never

ending poossibilities
 Posted by Vicky♥♥♥ on June 10, 2009 at 8:37pm

A Dog Named Faith...The Animal Spirits Teach, Inspire and Give Hope! sent to me by a
friend and posted by Isis Andersen

This is 'Faith'

58
 This dog was born on Christmas Eve in the year 2002. He was born with 3
legs - 2 healthy hind legs and 1 abnormal front leg which needed
to be amputated. He of course could not walk when he was born. Even his
mother did not want him.

His first owner also did not think that he could survive. Therefore, he
was thinking of 'putting him to sleep'.
By this time, his present owner, Jude Stringfellow, met him and wanted to
take care of him. She was determined to teach and train this dog to walk by himself.
Therefore she named him 'Faith'.

59
 In the beginning, she put Faith on a surfing board to let him feel the
movements.

Later she used peanut butter on a spoon as a lure and reward for him to
stand up and jump around.

Even the other dog at home also helped to encourage him to walk.
Amazingly, only after 6 months, like a miracle, Faith learned to balance
on his 2 hind legs and jumped to move forward.

After further training in the snow, he now can walk like a human being.

Faith loves to walk around now. No matter where he goes, he just attracts
all the people around him. He is now becoming famous on the international scene. He has
appeared on various newspapers and TV shows. There is even one book entitled 'With a little
faith' being published about him. He was even considered to appear in one of Harry Potter
movies.

60
 His present owner Jude Stringfellew has given up her teaching post and
plans to take him around the world to preach that even without a perfect
body, one can have a perfect soul'.

In life there are always undesirable things. Perhaps one will feel better
if one changes the point of view from another direction.
I hope this message will bring fresh new ways of thinking to everyone and
that everyone can appreciate and be thankful for each beautiful day that
follows.

61
 Faith is the continual demonstration of the Strength of Life. A small
request: All you are asked to do is keep this circulating.

All you are asked to do is keep

This circulating.
Even
If it's to one more person.
Share

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/faith-is-a-such-a-huge-open

62
 The Rose...
 Posted by David Dogan Beyo on June 10, 2009 at 10:00pm

The first day of school our professor introduced himself and challenged us to get to know
someone we didn't already know. I stood up to look around when a gentle hand touched my
shoulder.

I turned around to find a wrinkled, little old lady beaming up at me with a smile that lit up her
entire being.

She said, 'Hi handsome. My name is Rose. I'm eighty-seven years old. Can I give you a hug?'

I laughed and enthusiastically responded, 'Of course you may!' and she gave me a giant
squeeze.

'Why are you in college at such a young, innocent age?' I asked.

She jokingly replied, 'I'm here to meet a rich husband, get married, and have a couple of
kids...'

'No seriously,' I asked.=2 0I was curious what may have motivated her to be taking on this
challenge at her age.

'I always dreamed of having a college education and now I'm getting one!' she told me.

After class we walked to the student union building and shared a chocolate milkshake.

We became instant friends.. Every day for the next three months we would leave class
together and talk nonstop. I was always mesmerized listening to this 'time machine' as she
shared her wisdom and experience with me.

Over the course of the year, Rose became a campus icon and she easily made friends
wherever she went. She loved to dress up and she reveled in the attention bestowed upon her
from the other students. She was living it up..

At the end of the semester we invited Rose to speak at our football banquet. I'll never forget
what she taught us. She was introduced and stepped up to the podium. As she began to deliver
her prepared speech, she dropped her three by five cards on the floor.

Frustrated and a little embarrassed she leaned into the microphone and simply said, 'I'm sorry
I'm so jittery. I gave up beer for Lent and this whiskey is killing me! I'll never get my speech

63
 back in order so let me just tell you what I know.'

As we laughed she cleared her throat and began, ' We do not stop playing because we are old;
we grow old because we stop playing..

There are only four secrets to staying young, being happy, and achieving success. You have to
laugh and find humor every day. You've got to have a dream. When you lose your dreams, you
die.

We have so many people walking around who are dead and don't even know it!

There is a huge difference between growing older and growing up.

If you are nineteen years old and lie in bed for one full year and don't do one productive thing,
you will turn twenty years old. If I am eighty-seven years old and stay in bed for a year and
never do anything I will turn eighty-eight.

Anybody can grow older. That doesn't take any talent or ability. The idea is to grow up by
always finding opportunity in change. Have no regrets.

The elderly usually don't have regrets for what we did, but rather for things we did not do.
The only people who fear death are those with regrets.'

She concluded her speech by courageously singing 'The Rose.'

She challenged each of us to study the lyrics and live them out in our daily lives. At the year's
end Rose finished the college degree she had begun all those years ago.

One week after graduation Rose died peacefully in her sleep.

Over two thousand college students attended her funeral in tribute to the wonderful woman
who taught by example that it's never too late to be all you can possibly be.

When you finish reading this, please send this peaceful word of advice to your friends and
family, they'll really enjoy it!

These words have been passed along in loving memory of ROSE.

REMEMBER, GROWING OLDER IS MANDATORY. GROWING UP IS OPTIONAL. We

make a Living by what we get. We make a Life by what we give.

God promises a safe landing, not a calm passage. If God brings you to it, He will bring you
through it.

From: Henry Zaidan

Subject: The Rose
To: "Henry Zaidan"
Date: Sunday, June 7, 2009, 5:36 PM

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/the-rose

64
 The Wisdom of The Companions...
 Posted by David Dogan Beyo on June 10, 2009 at 10:00pm

Beloved,

We honor you because in all things you are honorable. We honor you as the ones who hunger
and thirst for the truth and who allow their core resonance to be the touchstone of their lives.
Your core resonance, arising from your connection to The Source, is the touchstone of truth
for you, and ensures that when the truth is there you recognize it and you know it. Never fear,
Beloved, that the veils are too thick or that you are not evolved enough - or whatever other
conditions you have placed on Love. We have no conditions, Beloved, and the love you seek
is vibrating within you now and always.

Your core resonance vibrates with the core resonance of all consciousness. Your core
resonance is attuned to the music of the Universe, to the song of The Divine. Your core
resonance informs your inner eye, your inner ear, and all other inner sensory perceptions. As
the veils are lifted, Beloved, you become more and more aware of your core resonance. You
become more and more honest about what is in line with that core resonance and what is not
aligned with that core resonance. This inner core resonance can be likened to the code written
upon your heart. And encoded in your heart are the Laws of Creation and the knowledge of
Love.

The core resonance of all of you is vibrating at higher frequencies than ever before. And this
brings to you an acuity of awareness which will reveal to you understandings that will appear
to you to be new.

You are preparing your selves to release that which no longer serves. You will no longer have
to intellectually evaluate - is this true or is this false? It won't matter. That, in itself, becomes
meaningless because you will know whether it is in alignment with your core resonance or
not.

65
 Do not grieve over lost belief .

It is time.

This touchstone of truth within you allows you to move in the direction of your highest good
and the highest good of all consciousness, on your sacred Earth and in the Universe. It is
paramount to understand, Beloved, that it is impossible for you to fail. Success, failure, right,
wrong, - these dualities which once served with great value, are no longer necessary. Your
core resonance carries within it a homing beacon guiding you unerringly on your path of
highest creation. What you believe is not harmful, Beloved, it is merely irrelevant, and the
only purpose of suffering is to alert you to the fact that you believe something that is not true.
Once that purpose had been served, the need for suffering no longer exists.

Do not be afraid to contemplate a life without pain.

Oh Beloved, the world will still look the same. There will still be what you call "tragedies".
There will still be what you call "wrongs to be righted". It will all still be there, Beloved, but
you won't believe it. And the love from your core resonance is so powerful that it is able to
transform all perception of suffering and wrongdoing.

In the third dimension, if you look carefully, you will see that the only thing you ever really
defend is a belief. Without identification with belief, the need for violence is gone. That is
why, Beloved it is so important to focus not on outward signs and symbols, that you focus not
on behavior. Behavior can procede only from belief. Do not condemn the behavior, Beloved,
but rather examine the belief and ask your self...is this in line my core resonance?

What was once a shard of Light , a dim spark glowing deep within the womb of creation, has
become within you a brilliant flame rising, resonating, vibrating, and emanating . It is this, it
is this that creates. Belief creates illusion. Love creates for joy.

You are innocent. You are innocent. You are innocent because all your behavior has come
from what you believe, and in this is your integrity. Do not condemn behavior, Beloved. Do
not condemn the outward signs and symptoms. Do not question your innocence. Simply allow
the core resonance within you to be the alchemical fire in which beliefs are transformed into
pure energy, and the mind is returned to knowledge. This is your destiny, Beloved. You are on
the threshold of all of this and more.

And we are always together, Beloved, because we all resonate with same core resonance. That
is why it is possible that our communion be unbroken . Return now to silence, Beloved.
Return now to no-mind and simply allow your core resonance to vibrate knowledge into every
cell of your body,

As We continually radiate,
From our Heart,
To your heart,
Only Love.

The Companions
Maggie Victor June 2009

66
 Thank you Yvonne for your wonderful sharings... : )

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/the-wisdom-of-the-companions

Living Through Your Higher Self...

 Posted by David Dogan Beyo on June 10, 2009 at 10:00pm

The transition from fear-based living into being the authentic expression of the Divine that is
within us continues to be a test to our resolve and ability to recognize ourselves in everything
around us. The willingness to accept full responsibility for every aspect of our lives and seek
the greater wisdom in what we are experiencing is now essential for the next phase of our
transition.
Many of us are diligent in our spiritual practices and becoming more empowered every day as
we now know that we are writing the script of our lives as we go. When we take ownership of
our reality by seeing our own belief systems and perceptions reflected back to us in our
relationships and daily life, the opportunities to break through the veils of illusion are
constantly before us. Presently, there still seems to be an inclination to look for answers and
guidance from exterior sources. While Spirit speaks to us in an infinite of ways, the choices
and decisions we make and the actions we take can only come from the nature of our own

67
 being. This is the definition of self empowerment. Through this awareness we get better at
identifying which part of us is making the decisions for our lives. We learn to recognize when
our small self is desperately and masterfully keeping us separated from the infinite and
boundless light of our Higher Self.

As a collective we have been reacting out of fear for so long now, that we don’t even know
when we are doing it, and there lies the challenge. It’s not that we don’t want to change and
live in a state of complete trust, abundance, peace and freedom…it’s just that fear and
limitation have had their way with us for so long now that breaking the shackles takes courage
and conviction. When we seek clarification and want to know how we are doing within
ourselves, we only need to adjust our perception to interpret what is hidden in plain view. In
other words, everywhere we go…there we are! Our experience of reality is like a hall of
mirrors where we have the opportunity to look deep within and change what we don’t like.

Right now the high frequencies of light, energy and support for the planet and humanity are at
an optimum and will only continue to increase as we climb the ascension ladder. The journey
of ascension can be likened to rising from the depths of the ocean after a deep dive. It is a
gradual process that takes time to adjust to the different depths and pressure so the body can
acclimate back to its original state of being before it descended into the darkness. If we
continue to ascend without transmuting the old fears and limitations as we go, it will have
adverse affects causing pain and discomfort beyond our threshold of tolerance. To avoid this
as much as possible we must continue to purge and illuminate the shadow aspect of ourselves.
This is essential for integrating and ascending into the higher dimensions of consciousness
and that of a new reality.

Those of you reading this article and tuned into the vast amounts of information now available
through books, videos, the internet and the many gatherings occurring frequently around the
world, are in a position to become conscious leaders and inspire others on their path. There is
no greater way than to lead through example and become that which we desire for the world.
Our path is unique and constantly unfolding so it is important to realize that our small self or
negative ego is in the process of dying as we give birth into the fullest expression of who we
are. This is happening throughout the collective and for those who are not aware of this
transition and still caught up in the old way of being will find this process very difficult and in
some cases terrifying. Fear is fighting for its own survival right now and doing what it can to
keep us small. The wonderful thing however, is that deep down we know from our heart of
hearts that love is the answer and the true essence of unconditional love can only flow by
living each moment through our Higher Selves.

As we open our eyes and awaken from the slumber of separation we realize how unique and
incredibly valuable our life experiences have been up to this point. The journey becomes
clearer and our struggles responsible for the wisdom we have gratefully gained from the trials
and tribulations of life are respected and appreciated. Although it is difficult at times we are
also learning that we cannot save or rescue others from going through what they need to in
order for them to also awaken to who they are. It’s not our role to deprive anyone from the
gift of experiencing the journey of coming into their authentic selves. Just like the caterpillar
which morphs into its cocoon and has to endure the struggle to set itself free to become the
butterfly, we too find strength and wisdom through the experience of our struggles. You may
also be familiar with the story of the man who came across a cocoon where the still
developing butterfly was struggling to set itself free. As the man watched for a while he
decided through pity and ignorance to save the fledging butterfly by cutting open the

68
 protective skin of the cocoon to set it free. Although his intentions were good he could not
understand why the butterfly’s wings were withered, had no strength and therefore could not
fly. As it is with us, the butterfly needed the enduring struggle while freeing itself from the
confinements of its cocoon in order to strengthen and develop its wings for flight!

Many of us are now developing our own wings so we can soar to heights that are still
incomprehensible to our limited perspective. The adventure of creating a new world together
is what drives us to detach from the old way of being to allow the new to become our reality.
The journey can sometimes appear arduous and lonely, just as the caterpillar in its cocoon.
However, while we are here to support those around us who seek our assistance, our focus
must never waiver from the journey of our own soul. To be free as the butterfly and
experience reality from a whole new perspective from that of the caterpillar, we must leave
the security of what we know and adventure into the unknown.

The energetic structures founded from a fear-based limited consciousness of the past are fast
deteriorating. It is the time of sorting the wheat from the chaff which is paving the way for us
to come together and unify to restructure our lives anchored in trust, integrity, creativity and
truth within an abundant universe. As we come into the true nature of our being and surrender
to our Higher Selves we find that we are lovingly and perfectly taken care of in all ways. We
are not used to this way of being in this world and yet it is only through our endurance and
willingness to let go of the struggle that we can really understand how amazing life can be.
All that said, the resilience of our small selves are hanging on for dear life right now and in
doing so can make life more difficult than it needs to be.

Life is about the journey in which there is no destination. For on reaching a perceived
destination or achieving a life goal we seem to have this insatiable drive to continue to want to
achieve more or have more to satisfy our endless needs and wants. While there is nothing
wrong with this behavior, it does create the barrier and separation from who we really are
right now which can only be found in the void of not needing or wanting anything. The
challenge lies in finding the delicate balance of living through our Higher Self where
everything is readily provided for and the joyful experience of creating our reality is all that
beckons. To help us stay connected to the eternal, unlimited potential within us and overcome
the determination of our insecure self, there are three skills we need to develop to keep us on
track. When we remember them, they will always put us in a place of surrender and
communication with the greater aspect of our being.

To be good at anything in life it usually takes hours of practice, persistence and a strong desire
to succeed, so it makes sense that to be good at life itself takes the same commitment and
discipline. If we have the appropriate tools to work with then we can practice our skills to
become the best we can be. So, what are the three skills we need to practice at all times?
Through remembering to practice non-judgement, non-attachment and non-resistance we keep
ourselves aligned and connected to our Higher Self at all times. In other words, as soon as we
go into judging ourselves or another, we are disconnected from the very source of our being.
When we recognize our attachment to “things” and “outcomes”, in that moment we are
disconnected. When we are resisting what already is in our lives and push against it, then we
are also disconnected from the core essence of our being. Sounds simple enough, right? And
yet our ability to maintain this level of evolved consciousness seems to elude us all too easily.

In this day and age it’s obvious that many of us are suffering at many different levels from
“small self syndrome.” The symptoms are far and wide ranging from stress, anxiety,

69
addictions, depression, confusion, physical disease, poverty and so on, and the tendency is to
still blame outer circumstances for what is happening to us. Another name for this which is
often misunderstood is “hell” and those of us who have managed to transcend these life
suffocating experiences now know how liberating it feels to be reborn into a higher way of
being.

As mentioned earlier, it takes practice and persistence combined with a determined focus to
succeed in life. When we have made our intentions clear there will be many opportunities that
present themselves in order to practice and develop these skills. If at any time we are not sure
whether we are coming from our small self ego or our Higher Self divinity, we only need
check in with our body, for the body never lies. For instance, if we are tense, feeling uptight,
or breathing erratically that’s a clear sign we are coming from limitation and fear. If we are
not feeling good about something then we are in that moment disconnected from source
energy and once again feeling separation. Our ability to recognize this in the moment is when
our awareness is present enough to bring it to our consciousness so we can take a minute to
breathe, relax our body and go into the silence of our Inner Divinity. Once we are there all
restrictions, limitations and fear subside as we rest into the arms of the love that is within us.
As we feel that sensation in the body we know we have returned to the safety of our God
consciousness.

There is no doubt this journey we are on is an inner journey and the physical reality we see
the playground in which we can experience ourselves as ourselves. What an incredible
concept and what better way to re discover who we are! Life will show up in order to present
to us and help us see where we are within ourselves and to recognize the aspects of ourselves
we do not love. We are co-creating our reality in every moment. The gift of who we are is
always present if we pay attention. Judgment is toxic and restricting to the Soul, where
acceptance is honoring and freeing. Attachment is controlling and limited thinking,
detachment is letting go and being open to all possibilities. Resistance is about struggle and
fighting against the universe, while going with the flow of life is recognizing the perfection in
every moment and in every situation.

Living through our Higher Self is our gift to each other and ultimately the gift of love to our
selves. These are incredibly exciting times with boundless opportunities to be in our truth and
full expression of our God Selves to create Paradise here on Earth. Just remember to practice
acceptance, detachment and surrender to allow the unknown to be aligned to God’s will and
the ride will be truly magical.

From my Higher Self to yours…many blessings,

Dean
© 2008 Rebecca Couch and HeartLight ~ Living from the Heart. www.heartlight.ca

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/living-through-your-higher

PRANIC BREATHING...

70
  Posted by David Dogan Beyo on June 10, 2009 at 10:00pm

Pranic Breathing

Look inter-dimensional and know, that human and earth awake, to get multidimensional.

Fill your being with love and spread this love to the whole planet.

You live through your breath. The breath connects you with the higher divine planes. It
pulsates through your body, to provide you with all you need. It is your connection to ALL
WHAT IS. You know, when you are tired, and you take a few deep breaths, you feel
immediately a lot better.

When you take deep breaths after a particular hard lesson, you will feel stronger. Now take a
few deep breaths. Draw this breath into your belly and fill your body with this breath, the
energy of the SOURCE. You will feel immediately a lot changed, fuller, complete, or not ?
Maybe there came with this breeze divine manna a little bit of peace in your heart ? Feel into
your heart and sense a well being and attachment to the SOURCE.

Most of you will know pranic breathing. It is the breathing into the pranic tube/column, that is
centered in the middle of your body ( perineum to the crown chakra ). This tube, that is in
your ethereal body, in your ethereal duplicate resides, serves your chakras with divine energy.

71
 And this specific pranic breathing helps you, to fill you with divine light and to strengthen
you. You draw with this help of your consciousness your breath from above and below into
yourself, let it into your heart, in your heart chakra circulate for a while and send it in your
whole body.

You can vary this, when you concentrate on your ether body, to strengthen it. This is known
from old mystic traditions. You may also send this energy to certain parts of your body, where
you have some problems, who may be are a little tired from the transformations, you
experience in these great events, in this time now.

How would you like it, this power of your divine breath, this divine energy, to use and to help
yourself and other humans, cities, countries too?

How would you like it, to send this divine energy to places or regions, who get just particular
cleaned and cleared?

And regions, where are turbulences of war, to humans, who sense the rebellion of Mother
Earth?

You ask, what you can do exactly ?

Breathe deep and powerful into your heart, and draw in the breath simultaneously from above
and below. Accumulate this energy in your heart, and send it to a region that lies in your heart,
where it is needed. Do this global, aim easy over a rough space with your consciousness. The
energy will know what to do. It knows where and how it is needed. Have faith.

You can widen this exercise to the whole earth, to the inner of earth, and send it specific to
single humans. Breath Light and Love and send it out.

That is your present to Earth and Mankind.

Annex

In the old times, where we had full consciousness, where we knew, ALL IS ONE, we breathed
in through our crown chakra, and so the pranic breath flows through the pineal gland, and this
has helped us to stay in unity.

But now we breathe through mouth and nose and so the pranic breath doesn�t flow through
the pineal gland anymore and this holds us in the dual world.

When we now exercise the pranic breathing like written above, we will soon be conscious
again of our divine being, because the pranic breath flows again through the pineal gland.

Thus we are faster in the UNITY OF ALL and have therefore overcome the duality.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/pranic-breathing

72
 Sananda: The Great Work continues
Beloved Lightworkers...
 Posted by David Dogan Beyo on June 10, 2009 at 10:00pm

June 7, 2009
Sananda: The Great Work continues Beloved Lightworkers,

I am coming forth this day to speak with you all about the fine work that each of you are
doing in maintaining your centers and standing in your Light each day, and grounding your
Light into the Earth core. This is of tremendous assistance at this time and so we, of the
Higher realms, ask you to continue your efforts, to continue to dedicate your Light and your
Service in this way. It is of immeasurable assistance.
There is much that is going on behind World scenes now and will soon be coming to Light.

73
 There are great revelations that will be coming forth.
As Lightworkers, you have the advantage in the revelations that will be coming forth, for you
are already Aware, but for those who have not yet Awakened, these revelations will be
shocking and chaotic to their systems. This is why we ask you to maintain your centers and to
ground your Light into the Earth, for there will be much energy of the Awakening kind that
will happen enmasse to Humanity all over the World.
The end result will be a positive one, but at the time that Humanity is being Awakened to the
truth of their situation of what has been hidden from them for millennia, it will be highly
shocking and distressing to them and so it is very important for you all to stand in your Light
at this time.
From our perspective, it is difficult to give an exact timing of when these events will start to
occur. It is all dependant upon what is transpiring on the Earth plane behind the scenes, but we
are giving you these messages that have been coming forth in the last week so that you, our
Earth Team members are prepared and giving assistance when the time comes. This is a time
of the greatest changes upon the Earth that have ever, ever transpired and it is an exciting time
for we of the Higher
Dimensions, and it is also an exciting time for you upon the Earth who have been holding the
Light for so long.
The job is not yet done, there is still work to be done. By now, each of you are Aware of what
it is you must do to assist in this time, and that is, of course, to ground your Light into the
Earth and to allow the great intense Cosmic energies to pour through you into the core of the
Earth, which in turn redistributes this great energy in waves that reach the surface of the Earth
and the Earth's grid, which in turn affects every man, woman and child connected to this grid
and so the Great Work
continues, Dear Ones.
Know that from our perspective it is imminent. Stay centered within your hearts. Connect to
your Great I AM Presences and heed what you feel there, for that will be the truth. Always go
within to know the deepest truth, the Highest Truth. Know that you are not alone in the work
that you have taken on, that we of the Higher realms and the Angelic realms and all of the
Ascended Host are with you always, adding our energy and our support. This too, shall pass,
Dear Ones, and its place shall come Heaven on Earth.

I AM Sananda

Thank you Sananda , and thanks to Yvonne for this wonderful message...

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/sananda-the-great-work-1

St. Germain - This will be a very eventful

year...
74
  Posted by David Dogan Beyo on June 10, 2009 at 10:00pm

Beloved Lightworkers,

This day, I would like to speak to all of you about opening yourselves up to new experiences
and in order to be able to do this, you must transmute all that no longer vibrates with Fifth
Dimensional frequency from your Beings, on all levels of your Beings and this requires the
intention to do this and so I suggest that you state each day that you intend to transmute and
release all that no longer serves you from your body, on all levels, in all dimensions, both
known and unknown to you.

Call upon the Silver Violet Flame to help you transform and transmute. The Silver Violet
Flame is the next level up from the transmuting Violet Flame. It is at a higher frequency rate
and you are all now ready to use this new Silver Violet Flame to cleanse and heal and
transmute, so that it happens in a more speedy manner, with grace and ease.

Call upon the Silver Violet Flame, call upon the Silver Violet Flame Angels to come to you
and to work with you to transmute as you release, call upon them to transmute all that no
longer vibrates with your New frequency, and be willing and intend, to let it all go, releasing
it with Love. Know that this is a very powerful practice.
There is an incredible amount of transmutation that is taking place within all of Humanity at
this time and within Mother Earth, at her core. There are transmutations and transformations
taking place moment by moment and we, from the Higher Dimensions are working
unceasingly to ensure that all is done in the most balanced and protected manner for the Earth
and all upon Her.

This is a very difficult and challenging time for all and those of you who have already
completed your transformation and transmutation and have gone through the purifying fires,
know that which your Brothers and Sisters are now beginning to experience, and it is of

75
utmost importance that you hold your Higher frequency and that you also can surround those
that you see with great Love that they may feel it, and release and let go of all that no longer
serves in their lives, in their bodies, in their thoughts.

You who have completed the cleansing process are now in the position to just stand in your
Light each day and to hold your Light each day, for this is of immeasurable assistance. The
great days of transmutation and the shifting of consciousness of all of Humanity is upon us.
This is a most glorious time in the history of the Planet Earth and we, from the Higher
Dimensions have worked unceasingly through the Ages to come to this point.

But I must add here, that it is you, the Lightworkers who volunteered to come and to serve at
this point in Earth's history in the capacity that you are at this time, is what has shifted and
made the difference, for no matter how much Light is being poured from the Higher realms
upon the Earth, if there was not those who could transform and transduce this Light and
ground it into the Earth, there would, at this time, be great chaos and destruction, and it is
your Light and your centeredness, and your knowledge and Awareness, your peacefulness and
ability to feel harmony as we all go through `the eye of the needle' that is creating this
stability.

And so we ask you to keep on keeping on, Beloved Lightworkers. This will be a very eventful
year with great strides being made in re-establishing the Light upon the Earth. Open your
minds and your hearts to all possibilities and opportunities that will present themselves to
each and every one of you. Seize the moments.

Practice feeling gratitude, giving gratitude, feeling joy, laugh, celebrate! Find reasons to
celebrate. There are a myriad of possibilities upon the Earth that can bring you this great joy,
this simple joy. It does not require having great amounts of money, all it requires is the
Awareness to look around you, your everyday life and recognize the miracles that exist in
your space, right here, right now, where you are and to glory in this miracle, and celebrate this
miracle. Your days, in this way can be filled with the miracle of Life that is around you.

Become Miracle Makers, Beloved Lightworkers. Your Light and your laughter and your joy
and your gratitude, is much needed at this time, for it will hold the frequency for all of your
Brothers and Sisters as they go through the cleansing process.

I AM St. Germain

©2009 Marlene Swetlishoff

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/st-germain-this-will-be-a

Herseye Sahipsiniz...
 Posted by David Dogan Beyo on June 10, 2009 at 10:30pm

76
 Tanri dedi ki:

Artik soyle hissetmenize gerek kalmayacak: 'Bu benimdir'. Zira bu, sunu hissetmenizle de
ayni seydir: 'Bu benimdir, baska kimsenin degil. Bu senin degildir. Uzerinde benim isimim
var, seninki degil. Bunlarin hepsi benim.'

Artik bir seylerin tasarrufunda olmayacak ve bunu inkar etmeyeceksiniz. Inkar ettiginiz sey
Birligin Egemenligidir. Sahip olmak zorunda oldugunuzda, mahrumiyetin onaylamasini
yapmis olursunuz. Sahip olmak zorunlulugunu tasimadiginizda ise bollugun, bereketin
onaylamasini yaparsiniz. Bolluga, berekete yonelik bir onaylama halinde oldugunuzda da
sevgiyi ve insanlarin kardesligini teyit etmis olursunuz.

Bu, fedakarlikta bulunmak degildir sevdiklerim. Bir kisinti ya da mahrumiyet degildir.

Mulkiyet halini asmak icin hicbir seyden vazgecmeniz gerekmez. Aslinda, mulkiyet egilimi
istifcilikten baska nedir ki? Hangisi daha yucedir? Istiflemek mi, paylasmak mi? Elbetteki ilk
etapta, ancak size ait gorunen seylerin paylasiminda olabilirsiniz aziz cocuklarim. Bencillik
soz konusu olmadiginda paylasim, uzerinde dusunulecek bir mesele haline gelmez artik.

Sunlari soyleyen cocuklar gibisiniz: 'Bunlar benim misketlerim. Bu benim oyuncak atim. Bu
benim annemin tahta kasigi.' Cocuk, dunyaya kendi kimligini gosterme cabasi icindedir. Siz
bu donemden cok uzun sure once gecmistiniz. Simdi dunyanin size ilistirdigi huviyetten
uzaklasmaktasiniz. Daha ziyade, Hakiki Kimliginizin idraki icindesiniz; oyle ki, bu
bilmecenin
geri kalani artik sacma gelmektedir size.

Hicbir seye sahip degilsiniz. Herseye sahipsiniz.

77
 Sadece tek bir kalp atisi vardir, o da Benimkisidir. Herseyi verebilmeniz icin, herseyi
bahsettim size Ben. Dikkat ederseniz, dagitip disariya attim demiyorum. Dolayisiyla siz de
disari atmazsiniz. Disarisi mevcut degildir. Disari-da olmak, uzakta olmak yoktur. Birlik
mevcuttur.

'Senin, benim' mevhumlari soz konusu oldugunda ayrilmalar ve bolunmeler baslar. Biz, siz ve
Ben hicbir seyi bolmemek uzere Yeryuzundeyiz. Hayati kumelere ayirmak icin burada
bulunmuyoruz. Yoksula vermek uzere zenginden almiyoruz. Hickimseden birsey almiyoruz.
Herkese karsi vericiyiz Biz. Gercekten varlikli olan biri, bir digerinin yoksul olmasini
isteyebilir mi?

Evinizin tapusundan ve icinde sakladiginiz mucevherlerden cok daha otesine sahipsiniz.

Sahiplik hali cok sinirli bir alandir. Simdi ise bakis acinizi daraltmiyor, bilakis onu
genisletiyorsunuz.

Gercekten, hangi bir cimen tanesini kendinizinki olarak addedebilirsiniz? Sahildeki hangi bir
kum tanesini? Hangi denizi? Onlarin hepsi sizindir ve herkesindir onlar.
Bu sekilde, daha genis bir dusunce egilimi kitle bilincinde yer ettigi zaman, yurekler
buyudugu ve bencillik mazide kaldigi zaman, kim hirsiz olabilir ki? Bu durumda calacak ne
olur? Zaten kendisine ait olan bir seyi kim gizlice almak ister? Artik herkesin hakki olan
seylerden bahsetmeyecegiz. Herkesin mazhar oldugu kutsamalardan soz etmekteyiz.

Yeni yasalar hazirlanmayacak artik. Yasalara hic gerek kalmayacak. Bunun yerine, yuksek
bilinc varolacak. Kimse issiz kalmayacak. Herkes sevginin calisani olacak. Sosyal yardim
mevhumu olamayacak. Kimsenin buna ihtiyaci kalmayacak. Herkes verici olacak ve saygi
gosterecek.

Sevgiden baska hicbir otorite varolmayacak. Sevgi kesintisiz caglayacak. Sizin sevginiz ya da
bir digerinin sevgisi gibi mevhumlar da olmayacak. Sevgi olacak. Tum yurekler anlasilacak.
Yanlis anlamalar olmayacak.

Dunya yucelmis olacak. Dunya hem yucelip hem de ayni kalamaz. Hersey yenilenecek. Siz
yenileneceksiniz. Yenilenmis olarak coskuyla
dolu olacaksiniz.

Bu yukselis taniklik edip gozlemlediginiz bir sey degildir aziz cocuklarim. Sizin oldugunuz
seydir o. Yukselmekte olan sizsiniz.

Ceviren: Engin Zeyno Vural

www.heavenletters.org

Sevgi ve sifayla kalin,

Sifa Cemberi

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/herseye-sahipsiniz

78
 A Highly Intelligent Creative Expression of
Love Subsatnce
 Posted by Vicky♥♥♥ on June 11, 2009 at 1:59am

www.walterbruneel.com 'A New Alchemy"

A SPECIAL NOTE TO PIONEERS & ADVANCED LIGHTWORKERS: This educational
transmission is shared by Kuthumi for greater understanding and re-memberance of our True
and Original Conscious Nature...A Highly Intelligent Creative Expression of Love Substance.

IT IS NOT FOR THE FAINT OF HEART OR BEGINNERS IN NEED OF MORE

SYSTEMS TO FOLLOW!
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

INTRODUCTION OF THE HOLOGOS™

MASTERS KUTHUMI & PALLAS ATHENA
Transmitted by Ronna Prince
www.consciouslightchannel.com
3-29-2009

We welcome you on this day of 3:29:29. We are inspiring you to remember the whole body, or
incorporating system of Whole Logos. Hologos™ is the system which enables the renewal
and restoration of fully empowered Soular humanity. Soular humanity consists of human
beings who conduct their lives in conscious connection with their eternal soul, A Soular
human is a person who is awake to their potential, who uses their divine gifts and who serves
humanity from the heart. When a critical mass of incarnate humans conduct their daily lives
from this place of Soular consciousness, the shift to the New Now: Only love is actualized.

79
All concepts and ideas of Hologos™ exist in theological doctrine. We understand that most of
you do not resonate to the teachings of organized religions because of the overlay of control,
the inaccuracy of translation and the perversion of original meaning by self-interested
hierarchs. What we aspire to do, in the unveiling of Hologos™, is to resanctify the teachings
of Whole Spirit, back to the original intent: that of becoming and being Whole and Balanced,
Creation-able and Creative, and above all, imbued on every level of your Being, with the
fundamental source energy in and through all things: Love.

We remind you of the Truth expressed by Masters Hilarion and Birgit with regards to the
purpose of your incarnation:

First and foremost, your soul chose to come to earth in sacred Tribute to the Divine Creator to
manifest into form (i.e. TO BE) the Three in One.

The true origin of the word Tribute comes from the Latin word tribus. Tribus derives from
“tri” (three) and “bhu”, root of the word “TO BE”.

A pure source phrase in the Bible that reminds you of this purpose is in the book of
Corinthians:

1 Corinthians 3:16 (New King James Version)

16 Do you not know that you are the temple of God and that the Spirit of God dwells in you?

The Holy Trinity is the expression of Father-Mother and the creative expression of that
Balanced Union (ONE): the Divine Child (male or female). Within you is the Whole trinity –
Father-Mother-Whole/Holy Child. You come here to earth, through the Love-Wisdom-Power
of the Divine One, imbued with the Love-Wisdom-Power, now in you, to Create a Tribute to
the Divine Whole Spirit (ONE) in you. You are here to Be the Whole Trinity in expression of
the Three-in-One.

This expression is called the Whole Logos, or Hologos™. You may have heard of this as the
elusive and incomprehensible “Holy Ghost”. The Holy Ghost is not as mysterious as you have
been led to believe. There is no more need for shrouding and mystery and secrecy. The Holy
Ghost simply means Whole Logos or the Spirit and Word of the Divine.

The term “Logos” means many things and has many translations. For now, we present Logos
in the teachings of two great Philosophers, Heraclitus, an incarnation of Master Kuthumi (ca.
535–475 BCE) and Philo of Alexandria, an incarnation of Master Hilarion (20 BC - 50 AD):

Heraclitus wrote: “Listening not to me but to the LOGOS it is wise to agree that all things are
one.”

Philo taught: Logos is the Creative Principle. It is energy of the Source which moved into
expression to create the fundamental order of the cosmos.

Note from Ronna: Heraclitus is known for his doctrine of change being central to the
universe, and that the Logos is the fundamental order of all. (Heraclitus = 44)

Philo frequently compared God to an architect or gardener, who formed the present world (the
κόσμος ἀισϑητός) according to a pattern, the ideal world (κόσμος νοητός). Philo takes the

80
details of his story of the Creation entirely from Genesis 1, the Elohist account. He assigns an
especially important position to the Logos, which executes the several acts of the Creation, as
God cannot come into contact with matter, actually creating only the soul of the good. Source:
Wikipedia (Philo = 33)

Together Heraclitus and Philo = 77 (a balance of mastery; consonants = 44, vowels = 33)

The Holy Spirit or Whole Logos is introduced in Chapter 1, verse 2 of Genesis. It is the
movement of the Divine into manifest expression of the Holographic Universe that you find
yourself in right now.

You may be familiar with this translation of Genesis 1-2:

1: In the beginning God created the heaven and the earth

2: And the earth was without form, and void; and darkness was upon the face of the deep. And
the Spirit of God moved upon the face of the waters.

We give you this translation to feel in your heart:

1: At the Origin of All Things, The Creator Aspired to Express Creation into Form.

2: From Chaos was created Cosmos by Whole Spirit moving into the Watery Deep, the Great
Womb of Creation, to Incubate the Creative Expression of the Divine.

Feel the Beauty of the Ascended Master translation of the Creation story and experience the
Divine Soul You Are - the Expression of Whole Spirit moving into the Watery Depths.

For you Are Whole Logos or Hologos™, the expression of Divine Love. We are asking you to
remember this and to reintegrate it into the True Word, the True Way and the True One. (=110)

The Creative Expression of the Divine is you and everything you see around you in this
Holographic University.

The Aspiration (or Breath) that moved formless into form is Love. The etymology of Aspire is
from the Latin word aspirare “to breathe upon,” and from ad- “to” + spirare “to breathe in
spirit”. (www.etymonline.com)

Love is associated with Water, with the suit of Cups in Tarot, the energy of Emotion. Love is
the Holy Grail, the promise of reunion with the original Source of Creation that is within you.
Additional associations of this expression are Venus and the constellation Cancer. Venus is
associated with Love, as is the constellation Cancer, representing the Great Mother’s Womb.
The key phrase for the sign of Cancer is “I feel” and this phrase is completed in perfection by
adding the word “Love”. The cosmic creation reflects the prime moving energy upon the
waters, Love. Not thought, but Love.

To become a Whole Logos Being, living in Balance, you must restore and renew the 4 gifts of
Hologos™ and integrate the 8+1 Hologos™ fruits or harvest. Combined, these 12 +1
expressions comprise the embodiment of Whole Spirit. All of these 12 things are within you.
The thirteenth thing, or really, the “0” thing is in, around and through all other things, and that

81
 is Love. As Sananda said, all of these things will be brought to your remembrance:

26 But the Comforter, which is the Holy Ghost, whom the Creator will send in my name, shall
teach you all things, and bring all things to your remembrance, whatsoever I have said unto
you. John 14:26 (King James Version)
Hologos™ System is the method of integrating All of who you are into moving form and
function.

The definition of this is Confluence. It is to reestablish and then to maintain balance on all
levels; it is to live in alignment with your true purpose through the activation of your innate
skills and talents; at its foundation, it encompasses the Gifts of Whole Spirit, the anointing by
the Hologos™ Dove of Peace through the renewal and restoration of what has been called
charismatic gifts. We simply call them the in-dweliing talents of Whole Spirit. These are the
four gifts:

The gift of Speaking by Divine Inspiration: the ability to access Divine Inspiration. Acting
thus, through the correct use of Right Words as a Counselor of Whole Spirit.

The gift of Clarity : Clear seeing, hearing, knowing and feeling in Radial or inclusive TIME.
This has been called “prophesy”. (See below)

The gift of Healing: the ability to flow in homeostasis; to find new points of inner and outer
balance in confluence with your inner and outer worlds.

The gift of Wisdom Teaching: the ability to teach to others the wisdom that emanates from
within. It is to know the self from gnosis, and to share that knowledge with others in a
balanced way.

The gift of prophesy is difficult for people to understand today because of the incorrect
associations with the word. There is deep suspicion and fear of prophecy. The root word
comes from propheta, from Gk. prophetes “an interpreter, spokesman,” especially of the gods,
from pro- “before” + root of phanai “to speak.”

Prophecy is not fortune-telling. No one can do this! Fortune-telling is a guessing game with
accuracy no greater than 50%. If you look at ALL the prophecies of fortune-tellers as one
body, you will see this to be true. For example, Nostradamus was a prolific prophesier, but
was less than 20% accurate in his predictions when viewed as whole. Some of his predictions
have borne out, but most have not.

Why? Because in a free will reality, you may change the course of your future by changing
one action in the present through the Power of conscious Love . The energy that directs
consciousness is the indicator of what the result of the action will be: if the energy comes
from the heart, balanced, open and compassionate, the result will be an alignment with Divine
purpose, a confluence of many things coming together to create more Love and more
connection. If the energy comes from the mind, the action will be ego-based and will often
create tension, discord and disharmony. It is that simple. To prophecy is simply a matter of
knowing and directing the energy behind your actions. With this inner knowing, you may see
into the “Future” because you are no longer bound by the past.

In addition to the four gifts of Whole Spirit, there are the 8+1 states of expression and being.

82
These are called the “fruits” or harvest of Whole Spirit. In the book of Galatians, the fruits of
the Holy Spirit are given as :

Love,
joy,
peace,
patience,
kindness,
goodness,
faithfulness,
gentleness
self-control

When you harvest the fruits of Whole Spirit, you have renewed and restored the 4 gifts and
you continuously experience a balanced state of being. In this way, you are balanced, and you
are AT ONE with the Creation – ability that exists within you. You are part of the whole and
HOLY SPIRIT indwells in you. After the listing of fruits of the Holy spirit in the book of
Galatians, the apostle Paul states the following truth: “there is no law against any of these
fruits”. (Galatians 5:23, NIV)They are your Divine Right. They are states of being which flow
in and through you as an expression of Whole Spirit Balance.

Before we elaborate on the energetic structure of Hologos™, we must address a postulate that
many of you hold without question. That postulate or “given belief system” that you hold
consists of a system of 7 major chakras in the body. Today, we are only addressing the human
Soular system, but rest assured, the Truth that we will speak of today, is replicated over and
over in the energy systems of creation-reality on your plane of existence. We aver that the 4th
dimension you are in, consists of 3×4 r 12 fold recursive reality. The trinity form of creation
replicates 4 times to create the fully manifest Holographic Universe that you find yourselves
in.

The system of 7 major chakras in the human body is incomplete. The commonly held belief
that there are 7 major chakras creates a disconnect and dysfunction of the Whole Logos. There
are 5 Aquarian chakras that are critical for accessing important aspects of Hologos™ Being.
These 5 charkas are located at the gaps between the 7 chakras you have all been instructed on.
These five are as follows:

Royal blue – the higher mind chakra – between the third eye and the throat
Turquoise – the high heart chakra – between the throat and the heart
Olive – the diaphragm, or bridging chakra – between the heart and the solar plexus
Gold – the Hara “super-chakra” – between the solar plexus and sacral chakras
Coral – the low heart chakra – between the sacral and root chakras.

These Aquarian chakras have multiple functions. We will describe the primary function of
each:

Royal blue – the higher mind chakra – a complex of 12 energetic connections which
contribute to clairvoyance, clairaudience, clairsentience and several other super-sense
functions.

Turquoise – the high heart chakra – the expression of feeling through the heart; the full

83
 functioning “immune” system, from the Latin root “in-“ + “munis”, meaning “service. The
balanced high heart chakra is the impetus behind activating your divine service.

Olive – the diaphragm, or bridging chakra – connecting upper and lower form and activating
intuition and balanced leadership.

Gold – the Hara “super-chakra” – the connecting place for the etheric energy body which
contains vital life energy, or chi - prana, and allows you to access your own inner wisdom and
Truth

Coral – the low heart chakra – the sense feeling chakra that allows one to incorporate the love
and wisdom of “I Am that I Am”
.
The 12 chromatic chakras are enveloped and amplified by the 13th or the 0 energy, which
again, is Divine Love. 12 + 1 or 13 is the shift energy which moves consciousness to the next
plane of expression. The ancient Mayans knew this with their emphasis on the number and
system of 13. They knew that to shift human consciousness beyond the alignments of 12-21-
2012, humanity would be called to incorporate a 12+1 or 13th inclusive reality. The human
chakra system thus may be considered whole in this form if you envision the 5 Aquarian
chakras interspersed with the 7 you have been taught:

12 Kundalini Chakras
12 Violet
11 Indigo
10 Royal Blue
9 Blue
8 Turquoise
7 Green
6 Olive
5 Yellow
4 Gold
3 Orange
2 Coral
1 Red

84
 The color energy of the 13th chakra is magenta, a combination of red and violet. This 0 or
13th chakra is all around you. You may conceptualize it as the magenta “soul star” that enters
the physical being above the crown AND as the “earth star”, the deep magenta chakra that
anchors your energies into the earth. The reality is that magenta, divine love, permeates
everything. On the spectrum of light, magenta connects to both the ultraviolet and infrared
colors that you cannot yet see with your untrained eyes.

If you reevaluate the basic structure of human energy anatomy, you will find a beautifully
congruent system of 12 +1 that brings all aspects of incarnate form into balanced
functionality. This is the structure of the chromatic musical scale, 12 individual notes, with the
13th beginning the higher octave of vibration. This system holds true for the 12 major
acupuncture meridians, the 12 major organ systems (including the myo-fascial sheath as a
physical system), 12 cranial nerves , the 12 spiritual body chakras (different than the
kundalini chakras - the chakra centers that permeate in the through the physical) and the 12
aspects of Whole Spirit.

The energetic location of these aspects of Whole Spirit are located in the 12 chromatic
chakras. Where there is imbalance in the energy chakras, there will most likely be an
imbalance in state of being related to the chakra.

13 LOVE

Kundalini Chakra 12 Aspects Whole Spirit:

12 Violet DIVINE INSPIRATION

11 Indigo Patience/Longanimitas
10 Royal Blue CLARITY (Prophesy)
9 Blue Peace/Pax
8 Turquoise Goodness/Bonitas
7 Green1 HEALING
6 Olive Gentleness/Mansuetudo
5 Yellow Joy/Gaudium

85
 4 Gold WISDOM-Teaching
3 Orange Self-control/Continentia
2 Coral Faithfulness/Fides
1 Red Kindness/Benignitas

0 LOVE

ATTTUNEMENT to A 110:

The chart above encompasses the 4 GIFTS of the Holy Spirit and the 8 +1 Harvest of
activating Whole Spirit within you. Remember, Love permeates all things, so there is no “one
place” for Love. Love is in and through all things as innate potential as well as the original
source of creation energy. Attuning to the 0-1-1 original form of creation energy (the first part
of the Fibonacci, as you know it) allows the letting go of all things not love, thus the renewal
and restoration of WHOLE SPIRIT to be made manifest on earth. Also, remember that you
are experiencing things as the final product of creation, meaning, in inverse form - so the A
110, attunement frequency is actually the beginning vibration of the Breath of Holy Spirit
moving over the waters in the 0-1-1 imprinting of mass onto matter, the “God particle” that
physicists will discover in your lifetime. After this imprint, 1+1 becomes 2 which begets 3
and the trinity replicates in fractal reality to create everything you see in your universe.

Incorporating the 12 +1 aspects of Hologos™ is a system that requires practice and patience.
It requires that you evaluate and examine yourself as an observer as well as a participant in
the creation of your life. You must question the postulates, create a new paradigm and pass
through new portals of consciousness. You must use your enlivened consciousness to look
within and look without to determine what places and energies are out of balance.

The information resides in your physical, emotional, mental and spiritual bodies. The healing
and integration of these are in the heart. You must be aware of both tangible and subtle
energies; you must make a conscious choice to reclaim your power by understanding how you
have been disconnected from your own truth. One of the first steps is to understand the
function of the Aquarian chakras and to begin to attune them into the whole of your being.

The Hologos™ system, a new paradigm for balance, will instruct you on these principles,
teachings, and techniques. As Sananda promised, we will bring all these things to your
remembering.

We close this introduction of Hologos™ System with the words of the great wisdom teacher,
Sananda who said:

When Whole Spirit, the Spirit of Truth, comes into your being,

it will guide you into all Truth.

It will not speak on its own; for it is of you and in you.

It will speak only what is heard in your heart,

and it will tell you what is yet to come.

86
Whole Spirit will bring glory to the Creator by making what is known to me, known now unto
you.

JOHN 16:13-14

Blessings and the Peace of Whole Spirit Being remembered now on Earth.

Masters Kuthumi and Pallas Athena

** “The Power of conscious Love” is the Balancing Theme of Pallas Athena #57 in the
system of Aura-Soma: Numerology of this phrase = 114: 57-57.

A Kundalini chakra is one that is centered around the central column of the physical body,
connecting to the spinal column as well as the sushumna central column of subtle anatomy.

87
From Aura-Soma, Color Therapy for the Soul: KEY INSIGHTS about Magenta. The Magenta
colour lies “hidden” between Red and Violet. Therefore MAGENTA is both the end and the
beginning of the Light Spectrum - representing the Alpha and the Omega - the fullest
expression of Divine Love. As such, MAGENTA contains or holds all the other colors
including the White Light. Is it any wonder then, that MAGENTA is interpreted by the most
ancient teachings of the Great Mystery Schools, as the colour of the ” The Soul Star chakra” -
residing just outside the physical body, and above the head. In this capacity, MAGENTA
contains our individual “Soul Blueprint”, otherwise known as our “Akashic Record”.
Connection to this chakra reveals our reason for incarnating - our Divine Mission - and then
further supports our intentions to actualize it. If you view the MAGENTA ray as preceding the
colour Red, it could be said that the soul descends to body. Conversely, if MAGENTA is seen
as following the colour Violet, then the body has ascended to spirit.

© Ronna Prince 2009 All Right Reserved

ORIGINAL SOURCE: http://consciouslightchannel.com/

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/a-highly-intelligent-creative

88
 GOZLER ACIKTA UYUMAK...
 Posted by David Dogan Beyo on June 12, 2009 at 1:00am

YUZDE KAC KENDINSIN?

Su halinle sadece bir urunsun. Yani uretilmis olan.. Uzerinde uretim tarihin, (dogum gunun)
imalat belgen, (kimligin) gecerlilik suren ve seri numaranla, yasadigin yer ve ikametgah
adresin, topluma baglanmisliginla kaliteli bir urunsun. Sadece kimliginle degil, zihin yapin,
dusunce bicimin, hayallerin, kaderin, toplum icinde sectigin, oldugun ve olabilecegin butun
sablonik rollerinle, kisaca butun dusunsel (sanal) kisminla da uretilmis bir bilgisayar
dosyasisin sen. Seninle hersey yapilabilir: kopyalanir, baska yere tasir, saklanir ve
silinebilirsin.
Rahimde olusmaya basladigin andan bu gune kadar sana programlar yukleniyor. Ilk olarak
anne-babadan genetik aile yapisi programi yuklendi sana. Ardindan cevre ve okul devreye
girip kendi programlarini yuklediler. Belli bir gelisme durumuna kadar bu altyapiya ihtiyacin
olacakti, ama toplum sen buyudukce daha agir programlari devreye soktu: Tarih, Tanri bilinci
ve din! Boylece sinirlari belirlenmis ve bir kaliba sokulmus olan seni kendi icinde kilitleyip
anahtari da kor bir kuyuya attilar. Butun bunlar binlerce yil aldi, o gun bu gundur kendi icinde
kaybolmus bir deryasin..
Uyananlar oldu. Yuzde kirk, elli, hatta kimi yuzde doksan dokuz duzeyinde uyanislar
gerceklestirdiler. Uyuyanlar uyananlari, cemberi kiran, realite denilen katilasmis duvari
asanlari once deli ilan ettiler, isin icinden cikamadiklarinda da aydinlanmis, yukselmis ustad
ve evliya, peygamber gibi sifatlarla adlandirdilar. Zaman gecti, koprulerin altinda cok sular
akti. Tas, demir, ve bilim cagi olarak adlandirilan sureclerden gectin, ama her cagda sana
uyumanin bir baska yolu bulundu. Bilim cagigin kendisi uyumanin araclarini yaratmaya
basladiginda artik cok degisik bir uyuma cesidi cikmisti ortaya: gozleri acik uyumak!
Gozleri acik uyumak, kullanilan yontem bicimlerine bagimlilikla geldi.. Uyanmak uzere
kullanilagelen butun yontemler, (meditasyon, sifa uygulamalari, Reiki, sprituel ogreti
kaliplari, kanal bilgileri, gruluk, ustadlik, melekler ve hatta tanri) butun bu araclara tutununca
amaci gozden kacirdin, ve sen simdi duvari asmak uzere kullandigin merdiveni duvari
astiktan sonra da halen sirtinda tasiyorsun, yani gozlerin acik uyuyorsun! Duvari asmissan
merdivenin isi bitmis olmaz mi? Artik deliligin tarifinisoyle yapabiliriz: delilik; uzerine cikip
duvari astiktan sonra da merdiveni sirtinda tasimaktir. Sirtindaki merdivenleriyle ovunen,
hatta bununla hava atip gezinen o kadar cok insan varki. Onlar cok sey konusur, pek cok seyi
renkli kelimelerle anlatarak senin kendini birazcik iyi hissetmeni saglayabilirler, okus-pokus
yapmak onlarin isi, ancak bu ne seni ne de onlarin kendilerini aydinlatamaz.. Kisisel-ruhsal
yontem sertifikalarinin bireyleri
aydinlattigi gorulmemistir. Kendi gucunden uzaklastikca sertifikalarin cogalacak, onlar
cogaldikca da zayifladigini goreceksin..
Bu dunya denilen yer; dunyayi kendi istedikleri gibi yonetme isleminin kendi tekellerinde
oldugunu dusunen, kendilerini secilmisler olarak adlandiran, dunyanin ve herseyin sahibi
olduklarini sanan azinlik bir grubun dunya nimetlerinin yuzde doksanini kullanmasi, ve
sadece yuzde onu ile yetinen cogunlugun uyumasi icin yaratilmis bir matrixtir. Bu nedenle
artik uyanis kisilerin bireysel cabalari ve sorumluluklari altina daha cok girdi. Cunku artik

89
Allah da dahil olmak uzere herseyle aldatiliyorsun. Toplumsal hipnoz hic bir zaman bu kadar
yogun olmamisti. Dunyayi kendi cikarlarinin gerektirdigi sekilde yonetenler en etkili uyku
biciminin korku ve savas oldugunu kesfettiler. O gun bu gundur yeryuzunde savaslar hep
suruyor.
Dunyada tum olup bitenlerin, savaslar, barislar, ic ve dis siyaset, Afrika`da acliktan olen
cocuk, bir ulkenin ve senin ekonomin, dostluk ve dusmanliklar; hepsi ama hepsinin yururluge
konulmus programlar oldugunu anlayabilir misin?
Bir urun olmayi birakip URETEN (yaratan) olabilir misin?
Matrix den cikabilir misin?
O zaman aydinlanmis olacaksin ve sen aydinlandiginda atesinden baskalari da tutusabilecek.
Ancak senin aydinlanmandan korkanlar, uyanmaman icin caba gosterenler de var. Onlar
korkunun ve bagimliliklarin tuyden askerleridir; ufur gitsin!

Poyraz VURGUN

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/gozler-acikta-uyumak

THIS SUMMER AT OSHO MEDITATION

CENTER IN GREECE ....
 Posted by David Dogan Beyo on June 13, 2009 at 1:30am

THIS SUMMER AT OSHO MEDITATION CENTER IN GREECE

Posted by: "Fulya Eyilik" owoistanbul@yahoo.com owoistanbul
Tue Jun 2, 2009 9:14 pm (PDT)

OSHO AFROZ MEDITATION CENTER

Osho Afroz Meditation Center is located at the beautiful valley of Eressos, in the island of
Lesvos. Lost in the green grove of Eressos, surrounded by bold mountains and low hills, just 2
km off the beach, it is the ideal place for meditation and vacation at the same time.
In Osho Afroz, an environment of safety and acceptance for those who wish to meditate, relax
and enjoy the vigorous energy of the nature that surrounds them, was created throughout the
years. In the open air Buddha Hall, sheltered and protected by a big oak tree, at the stone
made meditation hall, at the bar or the garden, meditation can be a game of inner meeting and
harmony, dance and celebration, easiness and creativity.
The beach of Eressos is one of the most beautiful and clean of the Greek islands. Part of it is
accompanied with bars, restaurants, coffee shops and water sports. The beach is just 2 km
from the center.

The daily meditation program is as follows:

90
 7:30 Dynamic
10:00 Meditation in the Buddha Hall
17:00 Kundalini (optional)
19:30 Evening Meditation Meeting
PROGRAM SUMMER 2009
·
w
·
· (2- 5 JULY 2009): JAPANESE FACE MASSAGE TRAINING PART I
with KIMAYA
· (7 - 10 JULY) JAPANESE FACE MASSAGE TRAINING PART II
with KIMAYA
· (3 -9 JULY 2009): OSHO NO MIND
with VARIDHI & KAIFI
· (1 -8 JULY 2009): TWICE BORN, PRIMAL
with SVARUP & PREMARTHA
· (10 - 17 JULY 2009): TWICE BORN, TANTRA
with SVARUP & PREMARTHA
· (19 - 21 JULY 2009): MEDITATION CAMP, THE WAY OF THE WHITE CLOUDS
with SVARUP & PREMARTHA
· (11 - 31 JULY 2009): OSHO MYSTIC ROSE
with VARIDHI
· (20 - 23 JULY): CENTER OF THE CYCLONE: Experiencing a calm in the storm
with TARIKA
· (22 - 31 JULY 2009): REIKI MASTER CLASS
with FRANK ARJAVA PETER
· (24 - 26 JULY): AYURVEDIC MASSAGE FOR WOMEN
with TARUNA
· (25 - 28 JULY 2009): HEALING YOURSELF
with ANEKANT
· (30 - 31 JULY 2009): SKILLS FOR SESSION GIVERS
with ANEKANT
· (1 - 15 AUGUST 2009): AYURVEDIC YOGA MASSAGE TRAINING
with TARUNA
· (1 -3 AUGUST 2009): TANTRA FOR WOMEN
with ANEESHA
· (3 - 9 AUGUST 2009): AWARENESS INTENSIVE: SATORI
with GANGA 400 euro
· (4 - 6 AUGUST 2009): BE A STAR TO YOURSELF
with URJA & NISKRIYA
· (7 - 23 AUGUST 2009): OSHO PULSATION ADVANCED TRAINING
with ANEESHA
· (11 - 31 AUGUST 2009): MYSTIC ROSE
with VARIDHI
· (14 – 16 AUGUST 2009): LOVE, DEVOTION & SURRENDER, MEDITATION CAMP
with MILAREPA, PREMARTHA and SVARUP
· (17 - 20 AUGUST 2009): AURA - SOMA HEALING EXPERIENCE
with JEEVAL
· ( 21 - 25 AUGUST 2009): THE TANTRA LIFESTYLE
with SVARUP & PREMARTHA

91
 · (24 - 30 AUGUST 2009): THE INNER JOURNEY
with BODHIRAY-MOUNA
· (30 AUGUST - 13 SEPTEMBER 2009): NLP PRACTITIONER TRAINING
with ANEKANT 800 euro
· (5-12 SEPTEMBER): AYURVED CLEANSING RETREAT
with Dr. SANDEEP PANDURANG SHIRVALKAR
· (4 - 10 SEPTEMBER 2009): OSHO NO MIND
with VARIDHI & KAIFI
· (14 - 20 SEPTEMBER 2009): OSHO BORN AGAIN
with KAIFI
· (21 - 24 SEPTEMBER 2009): WHO IS IN
with VARIDHI

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/this-summer-at-osho-meditation

Stepping Off the Karmic Wheel: Rewriting

Soul Contracts through DNA Recoding
and Releasing Sacred Wounds...
 Posted by David Dogan Beyo on June 13, 2009 at 2:00am

Stepping Off the Karmic Wheel: Rewriting Soul Contract through DNA R
Posted by: "judy" jude_o2003@yahoo.com jude_o2003
Sun Jun 7, 2009 4:00 pm (PDT)

Stepping Off the Karmic Wheel: Rewriting Soul Contracts through DNA Recoding and
Releasing Sacred Wounds

The surf´s up and you are now being asked to ride the cosmic waves flooding the Earth plane!
You recently experienced the potent and expansive energies of the Wesak full moon, a portal
opening where Jupiter, Neptune and Chiron met in Aquarius, and an intense cleansing set in
motion by Mercury in retrograde. Add to this Venus and Mars dancing together, offering
opportunities to merge physical and spiritual realities, and to manifest the outer reflection of
this alignment - a soulmate reunion.

The May 24 New Moon provided an opportunity to set your intentions and clear anything that
stands in the way of your spiritual alignment. The full moon in Gemini provides an
opportunity for the energy received at the Wesak festival to be released and anchored within
human consciousness. This releases an abundant tide of love for humanity to transform into.
This goodwill is then radiated outward for all to use in manifesting their highest spiritual
goals.

92
 Stepping into Spiritually- Aligned Identities

The energies of the Gemini full moon are helping you transmute any remaining karmic
energies and step off the karmic wheel. The portal energies will crescendo with the summer
solstice June 21. These powerful cosmic portals offer the opportunity to rewrite your contract
here, effectively recoding your DNA. This allows you to step into new, more joyful, creative
and spiritually- aligned identities.

Surfing this "cosmic wave" is a daily balancing act. Like the surfer bracing for increasingly
powerful waves, you experience the thrill and exhilaration of taking on waves you didn't think
you could handle. This allows you to step beyond perceived limitations. This is the ultimate
act of self-affirmation - believing you can step beyond what you have done before.

Retrograde Mercury´s Firestorm of Inner Seeing

May´s Mercury in retrograde touched off a firestorm of inner seeing. Mercury cut straight to
the chase, bringing you face-to-face with your deepest fears, insecurities, issues of self-worth
and perceived limitations. All that was brought to the forefront was designed to help you see
ways you have limited yourself. It brought awareness to beliefs that bound you to what you
didn't prefer. It helped you see any negative emotions you still hold. All the things you have
not yet seen represent veiled aspects associated with your sacred wound - a deep trauma that
typically manifests in childhood. This wounding represents the need for karmic
understandings carried forward from past lives. Now, during this powerful time, you are being
asked to release all aspects of your karmic wounding in preparation for the New Time on
Planet Earth.

Continuing the Work of Mercury´s Retrograde

Mercury´s May retrograde sought to clear anything that stood in the way of full access to
these portals of transformation. Now it is up to you to continue Mercury´s work.

While Mercury has now turned direct, you can still continue its "detoxing" efforts on your
own. Mercury´s retrograde set the tone, bringing things to your attention, but the real test is to
embrace what you were shown. During this time, you are able to call upon insights you
gained these past weeks. These insights allow you to continue the process of healing all that
Mercury brought before you. This involves rushing out to meet challenges with confidence
and choosing to believe in yourself and your ability to manifest resources. All of this allows
you to embrace the message of your sacred wound and unite your inner soulmates -- your
conscious and subconscious minds. As you enact healing at all levels of your being, you're
able to rewrite your contract and design the remainder of your existence here. Cleared of the
burden of karmic debt, you in effect become the architect of your life.

You may find yourself in a challenging time of uncertainty and chaos. This is especially true if
you have been previously motivated by fear, emotional traumas and various forms of crises. If
your life has been about virtually putting out fires every day and constantly clearing up the
wreckage of the past, you may feel lost for a time as the energies around you shift. Once you
step free of the carnage of human consciousness, you may find yourself wondering how is it
that you will now motivate yourself when you no longer rely on "negative motivations. "

93
 Choosing Joy over Suffering and Struggle

This is the point where you begin to act through joy - to choose to do things based on the joy
they bring you. As you explore all the things that bring you joy, you come face-to-face with
your spiritual purpose. In other words, if you're not sure of your exact purpose, begin doing
what brings you joy and you will soon find it.

Begin each day by affirming it is another glorious opportunity to experience joy. It is another
day to hone your gifts and talents and share these with others. It is another day to step into the
unlimited abundance of your spirit. Having a goal and purpose for everything you do allows
you to examine each proposed activity to see if it adds meaning and joy to your life or if it is
just another empty, meaningless activity void of fulfillment.

This is a time when you may want to examine how you relate to others. Observe if what
others are asking of you is for your highest and best and for theirs. Examine if staying at a job
that has grown stale is for your highest good. Learn to read the subtext of your life. Staying at
a job where you feel undervalued and unappreciated is saying you're not worthy of anything
better. Keep in mind that you are actually the one doing the undervaluing and under-
appreciating, and others are simply mirroring this to you.

Opening to the New Vision for Your Life

The stage is being set and the call has gone out for all to hear. You can make the fullest use of
the openings now available by opening to the new vision for your life. This is an expanded
vision for the identity that will carry you into the New Time on Planet Earth.

Now is the time to undertake vision quests and fasts. This is the time to spend time each day
in spiritual communion, opening to the message of your guides. Now is the time to receive the
vision for the new "you" now crystallizing in the ethers.

The cosmic consortium of spring configurations combined with Mercury´s retrograde to pave
the way for DNA restructuring that allows one´s plan and purpose to be recoded at the cellular
level. This opportunity for cellular restructuring and quantum leaps on one´s spiritual path
drew many to begin incarnating decades ago. People of all ages are now here to take part in
the great shift and its accompanying celebration.

Steps to Cellular Reprogramming

Once you have a vision in place for your future, you can enter into meditation and program
this new vision into the DNA which resides within the nucleus of your cells. Since one cell is
holographic to all, set your intention that as you enter a single cell and seed this vision, it
immediately extends into all the cells within your body.

During this restructuring period:

1) Set your intention to rewrite your contract by recoding your DNA.

2) Clear your emotions and surround yourself with light.

3) Enter the highest vibration you can access.

94
 4) See the vision for your future entering the cells of your body.

5) Enter a space of trust and allowing, affirming that changes will occur synchronistically
with perfect timing.

The vision you have coded into your DNA reflects your field of potential for this lifetime. In
other words, you are activating your entire field of possibilities. This is what is being asked of
each person on Earth at this time.

As you move forward in coming days and weeks, new cells will be born in your body. These
cells will carry the coding for changes aligned with your new vision. Over time, the new DNA
codes you put into place will spin out new preferences, new realities, and new possibilities.

Beyond the Summer Solstice: Three Life-Altering Eclipses

This summer, you will see three life-altering eclipses in July and August that will expand and
deepen the changes now taking place. These include:

1) A July 7 full moon lunar eclipse in Cancer designed to help you transcend the physical
world and step into new dimensions of unconditional love.

2) A July 21-20 new moon solar eclipse in Cancer which signals intense transformations for
humanity.

3) An August 5-6 full moon lunar eclipse in Leo that focuses spiritual energy toward global
unity.

We will provide more information on these eclipses in coming weeks.

For more information, visit http://www.celestia lvision.org

http://groups. yahoo.com/ group/celestialv ision/
http://celestialfri ends.ning. com/

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/stepping-off-the-karmic-wheel

The Hara Line...

 Posted by David Dogan Beyo on June 13, 2009 at 2:00am

The Hara Line runs through the centre of your body. It runs up through the
chakras. It goes up and comes out of the top of the head as a line, going up to
Source. The line goes from Source through the centre of your body and then it
connects you to the core of the Earth. This is the Hara Line, which everyone

95
 has. And so what you do is you imagine that being in a straight line. It takes
time to develop this but with practice you will see it like a little string of white
light - very fine, very delicate, very ethereal and the more you concentrate on
it, the more you will see it. This line can become bent and in some cases
broken. Focus on this line and see it running straight from Source, through the
center of your body to the center of the Earth. It is your Hara Line that keeps
you grounded on the planet.

Now, you look at your solar plexus. That’s a power centre so you put your
consciousness there. Now there’s a second line, a horizontal line known as the
Hara that runs through that. For women this line runs from side to side, for
men it runs front to back.

So, you straighten that by visualising it and seeing it straightened out. So the
intersection of the two lines forms a quadrant at the solar plexus.
As mentioned, the female will sense the line as going from side to side and the
male will sense the line going from front to back and when they join
themselves at the heart centre they can move closer and when there is a closer
relationship they connect at the Hara Line and it would also be in the solar
plexus area and the male and the female bring that direction together. His
going one way hers going the other and so at the heart centre there will be the
merkabah. At the solar plexus there will be a spin also of the Hara and if you
can imagine the configuration of the two, they are different but the closer the
couple become the closer they are able to integrate these two forces, the
closer they live as one.

Now, you have straightened the two, the Hara Line and the Hara and you see
them cross, you see the quadrant and you might see this has really lightened
up the area of the solar plexus. You may see the light there and feel the power
in that center.

This is the power that is used in martial arts.

This is how they’re obtaining it. Now, they’re going through other disciplines
to find that power but they don’t really understand the workings of how you
do this. It is the balance between your place on the planet as determined by
the Hara which is the horizontal line and then the Hara Line going from Source
to the core of the Earth is your centering space. So it’s like finding your place
on the planet and then finding your connection between Source and the
interior of the planet and so what you have there, if you think about that, is a
cross. It is the human Solar Cross. So you have your power because you are
now balanced in your place on the planet, you are balanced with the line from
Source to the planet and you now stand in your personal solar power. That’s
why that power comes to you. Isn’t that beautiful?

Individuals that do this every day will bring great balance into their life from
the point of view of emotions. It will help balance the emotional body.
When these two lines are out of balance the emotional system will become out
of balance very quickly. This is a good exercise for you to balance the
emotional system and this is going to really be needed as earth changes
quicken, as they will as we approach Ascension in 2012.

96
 -Lord Metatron

http://www.metatronminutes.net/Protocols/HARA_LINE_PROTOCOL.pdf

Carolyn Evers

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/the-hara-line

CHIRON ASPECTS IN YOUR CHART -

HEALING THE WOUND...
 Posted by David Dogan Beyo on June 13, 2009 at 2:00am

CHIRON ASPECTS IN YOUR CHART - HEALING THE WOUND

CHIRON / SUN ASPECTS

The Wounding: A wound to the sun-self, creativity or yang principle. Taking on the father's
wound. Fear of one's creativity. Feeling betrayed or wounded by the father/father principle.
Parental/environmental Message: "I don't approve of your showing off, of you shining so
brightly."

Internalised Message: "I am afraid to shine / I don't feel complete unless I shine."
Healing the Wound: Self-esteem work. Inner child work. Developing confidence. All forms of
creative expression. Sunflower and Iris flower essences.
The Gift: Creativity. Working with children. Leadership.

CHIRON / MOON ASPECTS

The Wounding: An emotional wound. Taking on the mother's wound. Experiencing or

empathising with the mother's pain. The mother is wounded. Fear of one's vulnerability.
Feeling betrayed or rejected by the mother/mother principle. Feeling unnourished, and
subsequent difficulty in nurturing oneself. Feeling unsafe. Deep unnamed fears.
Parental/environmental Message: "The world is an unsafe place. Don't trust anyone. We love
you, but...."

Internalised Message: "I feel rejected. I am vulnerable."

Healing the Wound: Emotional release work. Healing through becoming a mother or
nurturing others. Psychotherapy. Experiences of love and acceptance. Bach Flower Therapy.
Pomegranate and Aspen flower essences.
The Gift: Sensitivity and empathy towards others. The ability to nurture and heal others.

97
 CHIRON / MERCURY ASPECTS

The Wounding: A communication wound. Feeling misunderstood and unable to communicate.

Parental/environmental Message: "We don't like the way you communicate."

Internalised Message: "You don't understand me. You don't listen to me. I am dumb."
Healing the Wound: Singing, public speaking, chanting, writing, playing a musical
instrument. Creative expression of sound. Throat chakra unblocking and healing. Practice of
Right Speech and Thought. Snapdragon and Calendula flower essences.
The Gift: The ability to understand others and to teach the art of effective communication and
problem solving.

CHIRON / VENUS ASPECTS

The Wounding: A wound in the area of relationships. Wounded partners. Taking on the
wounds of others. Grief, loss of the loved one or beloved. Wounded in love or wounding
others in love. Feeling unloved. A wound to the heart.
Parental/environmental Message: "Our love is conditional. We will love you if..."

Internalised Message: "I don't like, appreciate or approve of myself. I am unlovable. Nobody
loves me."
Healing the Wound: All experiences of unconditional love. Heart chakra healing. The practice
of forgiveness and compassion. The path of Bhakti Yoga (Devotion). Devotional music.
Massage and touching. Reiki. The practice of Right Human Relationships. Holly and Borage
flower essences. Rose essential oil.
The Gift: The ability to help others heal their relationships. Counselling. Diplomacy. Love.

CHIRON / MARS ASPECTS

The Wounding: A wound or issues around expressing one's identity, sexuality, physical
energy, anger and aggression. Extremes of energy. Hyperactivity. Taking on the anger of
others. Victim, survivor or perpetrator of violence.
Parental/environmental Message: "You are aggressive. We don't like you when you're angry.
You have too much energy. I am angry with you. You make me angry."

Internalised Message: "It's not okay to express anger / I am destructive / Others are
destructive."
Healing the Wound: Creative release of energy through sport, martial arts, dance, tai chi,
active meditation. The practice of Right Action. Impatiens and Vine flower essences.
The Gift: The ability to transmute anger into creative expression and activity. Empowering
others.

CHIRON / JUPITER ASPECTS

The Wounding: A wound to the belief system. The wounded teacher. Fear of sharing one's
knowledge. Deep inner restlessness. Missionary zeal. Religious dogmatism. Fear of being
happy/unhappy. Crisis of faith.
Parental/environmental Message: "Be optimistic / Don't be too optimistic. Our religion is The
only path to God. We don't believe in God. Big is best
Internalised Message: "It's not okay to share my knowledge / My truth is The Truth."

98
 Healing the Wound: Disseminating one's knowledge through teaching, speaking, writing,
publishing. Travelling. The path of Jnana Yoga (Knowledge). Vervain and Shasta Daisy
flower essences.
The Gift: The ability to inspire others and to share one's knowledge, through speaking,
teaching, writing, publishing.

CHIRON / SATURN ASPECTS

The Wounding: A wound to one's sense of structure, achievement and confidence. Fear of
one's power. Fear of taking one's place in the world. The father is wounded or a wounding
influence. Taking on the father's wound. Deep inner fears and rigidity. Seriousness and
insecurity.
Parental/environmental Message: "I am the boss. I know what is best for you."

Internalised Message: "There is a voice inside me that criticises and judges me. It's my fault."
Healing the Wound: The path of Karma Yoga (Service). Right Livelihood. Fulfilling one's
dharma or life purpose. Wild Oat, Larch and Mimulus flower essences.
The Gift: The ability to accept responsibility and positions of authority. Wisdom.

NOTES

[1] Hand Clow, Barbara., Chiron: Rainbow Bridge Between the Inner and Outer Planets.
[2] Weiner, Errol., Transpersonal Astrology. pp. 167-169.

BIBLIOGRAPHY

Hand Clow, Barbara., Chiron: Rainbow Bridge Between the Inner and Outer Planets. 1987.
Hand Clow, Barbara., Liquid Light of Sex: Understanding your Key Life Passages. 1991.
Johnson, Stephanie., The Emergence of Chiron in the Aquarian Age (Thesis for Master of
Science Degree in Esotericism). 1992.
Reinhart, Melanie., Chiron and the Healing Journey. 1989.
Sasportas, Howard., The Twelve Houses. 1985. pp. 345-352.
Stein, Zane B., Interpreting Chiron (2nd edition). 1983.
Weiner, Errol., Transpersonal Astrology. 1991.

Candy Hillenbrand- A Place in Space

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/chiron-aspects-in-your-chart

99
 MASTER NUMBERS...
 Posted by David Dogan Beyo on June 13, 2009 at 2:00am

MASTER NUMBERS

By Gillian Macbeth-Louthan:-

Everything on earth is defined by a numerical configuration. All life can be reduced and
explained by numbers. The currents of these numerical sequences bring into alignment a
series of new understandings that will help to adjust and balance every human. The numbers
on all levels align the body so it will be able to handle the higher definitions of photon light
that is making its self known. Each number infusion is personalized to fit the needs of each
individual. Allowing them the necessary ratio of light particles to numerical particles. As the
brain adjusts to these new energies a lifting occurs allowing the individual to exit the
human/animal ratio and be lifted into the human/light equation.

Numbers and humans go hand in hand. From the beginning of time known we have been
defined by a numerical equation whether age, birth date, weight, or the numbers of camels we
have in our dowry, numbers have always seemed to be our silent partners. Nowadays when a
child is born the first thing they are given is a number that will follow them for the rest of
their lives until death at which time they will be given a new number to define them. The
numbers on our clocks tell us when to go, when to stop when to drink coffee, when to sleep.
Numbers are as much a part of us as our flesh. The numbers are optical downloading....the
eyes are an extension of the brain and when the eyes see these numbers and encoding is
activated in the brain, stop worrying and just enjoy it.

In 1991/1992 the number 11:11 was issued to humanity as an activation number. Escorting us
energetically into a new octave of Solar Light. Creating a numerical signature that follows us
creating a doorway in which we will understand more of our innate self. It is a doorway or
gateway into your highest potential as a human who is seeking divine memory. One is a
singularity within 'all that is'. The 'one' seeks itself through a mirror like reflection of the
world around it. This doorway offers an opportunity to surpass any limitations you have
unknowingly set for yourself. One to one to one enter the oneness hidden deep within your
being at the center point of your soul. This energy stays activated until 2012.

Master Numbers energetically accentuate the meanings of single digits. They are considered
to be some of the most powerful vibrations known. They are thought to symbolize raw
untapped potential and assist one in achieving illumination. This energy is waiting to be
harnessed by those who have the eyes to see.

When you experience the numerical downloads whether Master Numbers (all the same
numbers) or Personal Codes (seeing the same mixed numbers over and over again) stop for
one full minute, allowing this energy to be birthed through you. Focus on your deepest desire
and see it as manifest. The universe has just taken a picture of your thoughts. Empty yourself
of any preconceived notions and let the light sew up the frayed edges of your intentions. Each
and every number within your personal universe is triggering your subconscious into a new
pattern of DNA configurations.

100
 00, 000, or 0000

The great void, the unknown what is to be, that has not been birthed yet. Moving into a higher
dimensional flux, shifting time matrixes. The portal of creation before creation. A reminder
you are always one with the universe. Feel yourself within the center embraced by the Creator
as you are held and loved unconditionally. Walk around the inner circle of self-completing
what needs to be completed.

11, 111, or 11:11

The Gateway to all that is riding within a hair of instantaneous manifestation. Letting go of
man-made manifestation and coming into Christed Creation. Doorways open doorways close
and you are in-between all. Conscious creation with 13 second intervals of thought. Becoming
one with the Oversoul in abundant creation of one's innate heart's desires.

22,222, or 22:22

The highest sequence of manifestation/creation without the frustration. All words thought
deeds and intentions will take seed with or without rain to help them grow. Moving out of the
neighborhood of polarity. Time moves forward with or without you. Do not have a say so in
your life. Keep a holding pattern with your intent, knowing that what you have planted by
your words, deeds and actions will grow and bloom in accordance with the heavenly seasons.
create by default.

33,333 or 33:33

This number offers you a choice. The holy trinity is activated within the tetrahedron (3 sided
pyramid) in your DNA structure. This number offers an opportunity to connect with highly
evolved spiritual beings/masters/angels/Christ. The trinity is the holiness within all of your
choices. Your body, mind, spirit in agreement with your Soul's evolution. Within this number
you are not allowed to straddle the razor blade fence of indecision. Connection with the
wisdom of the Oversoul and seeing the sacredness in all of your choices no matter what the
outcome.

44,444 or 44:44

A foundation of light is being cemented for you. New opportunity comes without being asked.
Build your future thought by thought, brick by brick. Do not allow those of too much wind to
blow down your dreams with their negativity. Believe deeply until you see the proof. Hold on
through all choices and changes. Stay balanced in what you know to be divine truth and the
platform of light will solidify.

55, 555, 55:55

The universe is making changes for you whether you ask for them or not. The universe is
changing your direction with your Soul's permission. Hold the vision until you land on the
shore of self. This change may be an answer to some long forgotten prayer. The future is
hidden so see it in your mind's eye as you would a long sought after dream. Allow the currents
to take you into a new future full of possibilities still hidden from you at this point of seeing.

101
 66,666 or 66:66

The vibration of 6 has changed into a light vibration that is felt as a holy emanation. For too
long now humanity has been branded with the thought that anything associated with a "6" is
of negativity, darkness, evil, denseness and earth. Well just look at the beauty of a planet that
has given you life since you were born. The number 6 is asking you to come back to the
original seed thought/blueprint of life with a reverence for its numerical explanation. 6 is of
earth but there is a beautiful holiness within earth and within those of earth. The mother earth
begins to move back into her original form not waiting for her children to agree. By aligning
with the true essence of the number 6 you will find a smoothness and harmony while riding
upon an earth-road that is under construction.

77, 777 or 77:77

This is the vibration of the spiritual warrior. One who walks a narrow path within self and
soul. Seven works for the light, by the light and with the light. Sevens eat drink think and
speak the light. Sevens are not allowed to stray outside the boundaries of light for more than a
fleeting thought. Seven brings you home to the place where miracles are an every minute
event, where you can fly and dance in the stars while in any and all forms. Seven is a place
where wonder, magic and miracles are seen as natural happenings. Seven is your natural state
of being.

88, 888 or 88:88

AS ABOVE SO BELOW AND WITHIN. This configuration gives to you the infinity portal
escorting you past all previous limitations. It is a number of going beyond what you know to
be your normal boundaries. It asks you to fly to the moon and stop by the Milky Way on your
way back. It is pure spiritual atomic energy, a pure power source. It is success, prosperity and
big business with the added flavor of universal blessings. It is finally remembering about your
divine inheritance promised to you by your Holy Creator. It is turning your nose up at earthly
limitation and walking forward and upward into a place of opulence and bounty.

99, 999 or 99:99

Cosmic and personal completion, The End! Entering the next level of love of heart, of soul
and service to the planetary evolution through healing self. Free-falling from the height of the
nine into the next level of Light. Entry and exits all in the same breath. A quantum leap into
unknown gifts comes through the nine. Are you ready to see and be more than you are at this
minute of time? Nine is the photo finish on the heavenly line of multiple choices. If you
believe you have won, you have.

By:Gillian MacBeth-Louthan

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/master-numbers

102
 THE PERFECT SPIRIT...
 Posted by David Dogan Beyo on June 13, 2009 at 2:00am

THE PERFECT SPIRIT

Our journey to wholeness is part of our ascension journey, whose purpose is to reconnect us to
Source. And as we uncover everything that has created our separation, our challenge is to stay
in balance, mind, body and spirit, so we do not judge ourselves harshly for what we may see
as a mistake. The separation was part of our journey into the third dimension and through our
return we are re-membering our spiritual nature. But that does not make spirit more important
than any other aspect of our self.

When we reconnect to Source and feel the love, peace and joy that was once ours, we can
judge our separation as wrong. But it was part of our contract. We were given a mind and free
will in order to be separated so that eventually we would reconnect, it was all part of the
divine plan. Once we are on the journey back, we must guard against thinking that our
spiritual nature is the most important and deny the gifts and value of the rest of our aspects. It
is our mission to have a human experience and we cannot deny our humanity for our spiritual
nature.

If we are too spiritual and try to focus our energy too much in the spiritual realm, we are not
grounded on the earth and cannot effectively function here. We also risk becoming spiritually
arrogant and disconnected from those whose spiritual understanding and knowledge are still
developing. If we do that we are creating another level of separation and we are alienating
those who need us and whose ascension depends on our assistance.

While we each have an individual ascension journey, we are part of and connected to the
human family, which is also ascending. Our connection is important to all of humanity and
each of us contributes to everyone's ascension.

Balance is the key to wholeness and we have a world of evidence to show us what being out
of balance creates for us. A focus on any aspect of our being over another is simply a
judgment that we use to justify our fear of divine retribution for what we believe is our sin,
the separation.. Each aspect of our being, body, mind and spirit, is necessary to our growth,
our presence here on earth and our ascension. So we can honor all aspects of our being and
appreciate them for what they are and how they help us create heaven on earth. Each of them
is equally important and our ascension happens when we recognize and honor all of them.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/the-perfect-spirit

103
 Message from Archangel Michael - June
2009 - "LIVING YOUR PERSONAL
REVEALED TRUTHS"
 Posted by David Dogan Beyo on June 13, 2009 at 2:00am

Message from Archangel Michael

June 2009 * LM-6-2009

"LIVING YOUR PERSONAL REVEALED TRUTHS"

Transmitted Through Ronna Herman

Beloved masters, there is a Light Path that will lead you out of the density into the
LIGHTNESS OF THE SPIRITUAL REALMS. The key that allows you to traverse this
sacred path is within you, and it is called your Energy Signature or your Soul Song. Your
vibrational patterns or energetic signature has resonance, cadence, tones and vibrancy, just
like a song; and your original Soul Song was in perfect harmony with the Celestial Soul Song
of the universe. Each dimension has a unique resonance and an identifiable harmonic sound
pattern. Your physical existence is a reality focused on harmony and balance or the lack
thereof; and the further you move into density, the more discordant your vibrational patterns
become. In your material plane reality you habitually focus on tangible things which have
substance or density, a time/space orientation of cause and effect. That each of you is the
creator of your own reality is gradually permeating the mass consciousness belief patterns.

As you refine your resonance, you are gradually becoming multi-dimensional, which means
that you are tapping into the frequency patterns of several dimensions at once. In order to
make room for the refined frequencies of the multiple levels of the fourth, fifth and higher
dimensions, there must be a clearing/cleansing process. Via the lessons and instructions we
have given you over the years, we are endeavoring to give you the knowledge and the tools
needed to traverse the path of ascension with ease and grace.

When you achieve a certain level of harmony within, you open the physical body gateways or
portals to the higher dimensions: the ascension chakra or medulla oblongata at the base of the
skull, the back portal of your Sacred Heart, and the expansion of the opening of the crown
chakra. These are major steps in the ascension process, for they re-establishes your connection
with the River of Life which contains the Living Light particles of Creation called
Adamantine Particles. At that point, you begin to build a force field of full-spectrum Light as
you strive to become a master of Self and a conscious cocreator who only creates those things
which are for the greatest benefit of all. From that time forward, your breathing exercises and
affirmations take on a whole new meaning.

The basic seven etheric chakras or ‘spinning wheels of electromagnetic energy’ were placed
within the physical body as receptacles for the attributes, qualities and virtues of God
Consciousness which were radiated forth from the heart center of our Father / Mother God via
the universal great Central Sun. As you strive to return to balance and harmony within the
four lower bodily systems: physical, mental, emotional and etheric, you will gradually refine
your vibrational patterns and begin the process of ascension into the higher frequencies of

104
 Light. The chakra system begins to take on the radiance of the five higher Rays of galactic
God Consciousness which become available when your Energetic Signature is refined enough
to tap into some of the frequency patterns of the fifth and sixth dimensions and eventually
higher. The five higher Rays will have a profound effect on the seven chakras of the third- /
fourth-dimensional physical vessel. First of all, the reserve supply of Adamantine Particles of
Light stored in a sphere of Light within each chakra will be released. The Kundalini or
Serpent of Sacred Fire stored at the base of the root chakra begins to rise and the process
called Opening the Seven Seals of Higher Consciousness is initiated. The chakras will begin
to spin truly instead of out-of-balance, they change colors as they attune to the higher
frequencies of God Consciousness, and they become iridescent, for they will be infused with
the vibrancy and glowing luminescence of Creator Light.

The different colored luminescent Rays will assist in integrating and balancing the higher
frequency patterns of galactic consciousness. The more you balance, harmonize and
strengthen your chakra system, the more Divine Light you can absorb. The Spinal Column
will eventually become a Rod of Light through which the Streams of Creator Light can flow
freely unimpeded, whereby the process of ascension will be greatly accelerated.

There are many higher frequency Rays of Divine Light throughout this universe; however,
during the present round of experience, humanity has had access to only the twelve major
Rays of God Consciousness. That will change as you move into the more refined realms of
Light, just as the Divine Blueprint has changed whereby in your future reality all three God
Rays will Overlight you in a combination of attributes, qualities and virtues of God
Consciousness, and your physical vessels will be programmed to contain a greater number of
active chakras and frequency patterns. It is important to understand the physical schematic
you were born with; however, it is now time to become aware of what your Divine Blueprint
will be in the future instead of what you were in the past. You are evolving, my friends, and
you are destined to assume the next level of human expression. We will speak more of this in
the future. Suffice it to say, in time, you will be greatly pleased with your new refined and
more radiant physical vessel.

GUIDELINES TO HELP FREE YOU FROM SELF- IMPOSED LIMITATIONS:

* FIRST, YOU MUST STRIVE TO BECOME HEART-CENTERED AND SOUL-

FOCUSED.

* AFFIRMATIONS WILL ASSIST YOU IN REPROGRAMMING YOUR

SUBCONSCIOUS AND CONSCIOUS MINDS, AND WILL HELP YOU ESTABLISH A
NEW SET OF GUIDELINES TO LIVE BY.

* YOU MUST RETURN TO AN ACCEPTED VIBRATIONAL PATTERN OF POLARITY

SO THAT YOU CAN ACCESS THE HIGHEST FOURTH- AND LOWER FIFTH-
DIMENSIONAL ENVIRONMENTS.

* BEFORE YOU ACCEPT ANYTHING AS YOUR TRUTH, YOU MUST DISCERN:

WHAT VALUE IS THERE IN THIS INFORMATION? DOES IT RING TRUE WITH MY
INNER GUIDANCE?

* THERE ARE MANY PATHS THAT LEAD TO THE SAME DESTINATION, BACK INTO
THE REALMS OF LIGHT FROM WHENCE YOU CAME.

105
* DO NOT JUDGE THOSE CONCEPTS THAT DO NOT RESONATE AS YOUR TRUTH.
CHOOSE THE PATH THAT IS RIGHT FOR YOU AND ALLOW OTHERS TO DO THE
SAME.

* KNOW THAT YOUR HIGHER SELF WILL MONITOR YOU VIA THAT SMALL
VOICE WITHIN: WHEN YOU DO SOMETHING THAT IS NOT IN ALIGNMENT WITH
YOUR PHILOSOPHY OF LIFE, YOU WILL FEEL A HEAVINESS OR A SENSE OF DIS-
EASE WITHIN THE HEART CENTER / SOLAR PLEXUS AREA.

* WHEN SOMETHING YOU READ, HEAR OR OBSERVE IS IN ALIGNMENT WITH

YOUR SET OF BELIEFS OR PRINCIPLES, YOU WILL FEEL A LIGHTNESS OR
EXPANSION WITHIN THE HEART-CENTER OR, PERHAPS, RIPPLES OF ENERGY ON
THE SURFACE OF THE SKIN OFTEN CALLED ‘ANGEL BUMPS’ BY OUR
MESSENGER.

* REMEMBER, HOWEVER, THERE IS ONE IMMUTABLE TRUTH THAT YOUR

PHILOSOPHY OF LIFE MUST INCLUDE, AND THAT IS THE COMMANDMENT:
‘YOU WILL DO HARM TO NO ONE, INCLUDING YOURSELF.’

* WHEN TRUE UNIVERSAL LAW FILTERS INTO YOUR CONSCIOUSNESS, IT

EVENTUALLY ERASES ALL ERRONEOUS THOUGHT. THROUGH THE PROCESS OF
EVOLUTION, HIGHER MORE REFINED CONCEPTS ARE MADE AVAILABLE SO
THAT GRADUALLY HUMANITY WILL REVERT BACK TO IMMUTABLE
UNIVERSAL LAW / TRUTH.

* FOR THREE MILLION YEARS HUMANKIND HAS BEEN LIVING IN THE

SHADOWLANDS. VERY FEW SOULS HAVE BEEN PRIVILEGED TO HAVE ACCESS
TO THE WISDOM TEACHINGS OF ASCENSION THAT ARE AVAILABLE TO YOU
TODAY.

* WHAT GOOD IS INFORMATION WHEN YOU DO NOT USE THE KNOWLEDGE TO

GAIN THE WISDOM? YOU MUST DRAW FORTH MORE GOD PARTICLES OF
CREATION TO ASSIST YOU IN YOUR ADVANCEMENT ON THE SPIRAL OF
ASCENSION. YOU MUST THEN SHARE YOUR NEWLY ACQUIRED WISDOM WITH
OTHERS IN ORDER TO PROCEED TO THE NEXT LEVEL OF EN-LIGHTEN-MENT.

* IF YOU DO NOT CONSCIOUSLY ALLOW A PORTION OF YOUR ADAMANTINE

PARTICLES TO FLOW FORTH FROM YOUR HEART CENTER OUT INTO THE
WORLD, AFTER THEY HAVE BEEN ACTIVATED BY YOUR UNCONDITIONAL
LOVE, THE FLOW OF GOD PARTICLES TO YOU WILL SLOWLY DIMINISH.

* AS A STARSEED ON THE PATH OF ASCENSION, YOU ARE SEEKING SELF-

MASTERY AND MUST LEARN TO TAKE BACK YOUR SPIRITUAL POWER VIA THE
FIRST RAY OF DIVINE WILL / POWER.

GUIDELINES TO HELP YOU DEVELOP SPIRITUAL DISCIPLINE:

LEARN THAT IT IS WISE TO SOMETIMES DELAY GRATIFICATION * PRACTICE

ACCEPTANCE OF RESPONSIBILITY * DEDICATION TO THE TRUTH * BE

106
REALISTIC * ALWAYS STRIVE TO MAINTAIN BALANCE IN ALL THINGS * IF YOU
ARE NOT DISCIPLINED AND IN CONTROL OF YOUR LIFE, YOUR LIFE WILL
CONTROL YOU * IF LIFE BECOMES TOO EASY, INERTIA SETS IN AND YOU WILL
BECOME NON-PRODUCTIVE. * LIFE SHOULD BE A CHALLENGE, ALWAYS
UNFOLDING AS YOU SEEK TO IMPROVE SELF * BECOME A PROBLEM SOLVER
BY FACING YOUR CHALLENGES DIRECTLY * DEVELOP A WIN-WIN PHILOSOPHY,
INSTEAD OF THE WINNER - LOSER CONCEPT OF THE THIRD-DIMENSIONAL
REALITY.

Remember, beloveds, as has been stated many times before, it is not power that corrupts but
the misuse of power. Acquiring power and wealth tests your inner strength and your spiritual
maturity. It magnifies the positive or negative qualities that you already have. If you are
functioning from greed, selfishness and an "I, ME, MY" point of view, it will reveal and
expand those traits. If you are spiritually centered in a "WE, OUR, UNITY" state of Being,
your virtues and positive attributes will be magnified and expanded. The wise ones do not
struggle or focus on money alone; neither do they see poverty as a virtue. They begin by
turning inward and focusing on magnifying their inner resources, gaining wisdom so they can
be good stewards of universal abundance of all kinds. You are of no value to yourself and you
cannot truly be empowered and of service to others if you are functioning from a poverty
consciousness. You must be an example for those around you as you learn to live and express
your own revealed truths.

In closing, we would like to clarify an old concept which has puzzled many students who
have been led to study the wisdom teachings of the past. In the occult wisdom teachings of the
1900's, The Great White Brotherhood was often mentioned. It was not intended that the term
White Brotherhood was to define a color or race, but was a reference to the Light of God
which is expressed as being crystalline white. Nor was it meant to infer that it was exclusively
a masculine group, for there were/are many female masters who have always served in high-
level positions in what has been called the Spiritual Hierarchy or the Cosmic Board.

The members of the ancient, cosmic Great White Brotherhood are a part of the Order of
Melchizedek and consist of numerous ascended masters of the Earth, both male and female,
as well as highly evolved, non-physical Spiritual Beings from all areas of this universe. In the
past, they assisted humanity from within the various retreats and ashrams which were
strategically placed around the world. These exalted Beings now reside in the various
Celestial Cities of Light around the world. Those of you who are actively on the ascension
path and have integrated a measure of fifth-dimensional frequencies within your physical
vessel may now make nightly sojourns in your etheric body to the classrooms within the Light
Cities in order to accelerate the ascension process.

It is to be known that, henceforth, this prestigious group will be called THE COSMIC
COUNCIL OF LIGHT to reflect the evolving universal consciousness. Whether you accept it
as your truth or not, beloveds, you are becoming galactic citizens and one of the future steps
of en-LIGHTEN-ment will be the reunion with many members of your solar and galactic
family of Light. At a future time, be assured that some of you will be asked to join the Council
of Light as representatives of ascending humanity and the Earth.
My faithful warriors, you are awakening from a twilight dream-state whereby for many aeons
of time you have existed on a starvation diet of half-spectrum Light. Open your hearts and
your minds, and expand your vision to incorporate your full endowment of the virtues,
attributes and qualities of God-Consciousness. It is our great pleasure to assist, inspire and

107
 protect you on your journey back into the realms of Light. Know that you are loved most
profoundly,

Transmitted through Ronna Herman * Copy freely and share. However, I claim the universal
copyright for this article in the name of Archangel Michael. WE OFFER ARCHANGEL
MICHAEL’S MESSAGES ON OUR WEBSITE AS A GIFT; HOWEVER, WE DO
APPRECIATE YOUR DONATIONS TO HELP DEFRAY OPERATING EXPENSES AND
POSTAGE FEES FOR THE FREE LOVE PACKETS WE SEND AROUND THE WORLD.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/message-from-archangel-michael-2

Omni, Yaratılışın Dört Prensibi,

J.L.Payne...
 Posted by David Dogan Beyo on June 13, 2009 at 2:00am

Öyleyse Tanrı kimdir?

Bu soruyu en iyi şekilde yanıtlamak için, "kim" sorusunu "ne"ye çevirelim; tıpkı bizim Omni
olarak ne ve nerede olduğumuzu tanımladığımız gibi, ki o bizim "kim" liğimizi oluşturur.
Birçoğunuz hâlâ Tanrı'yı kişiliğe, bireysel isteklere ve niyetlere sahip bir ilah olarak

108
 görürsünüz. Eğer Evren'i bilinç olarak görür ve hepimizin o bilincin içinde bulunduğumuzu
bilirsek, Tanrı'yı hepimizi birbirimize bağlayan "birleştirici bilinç alanı" olarak daha doğru bir
biçimde tanımlayabiliriz!

Bilincin en yüksek düzeylerinde, sizin perspektifinizden size tanrılar olarak görünecek

varlıklar vardır, çünkü onlar çok engin bir genişliktedirler, ve bu genişlikleri içinde görünüşte
sizi ve algılayabileceğiniz her şeyi kapsayıp kuşatırlar, çünkü onlar birlik bilincinin
ifadeleridir. Bu varlıkların, ve onların ötesinde bulunanın, yani Tüm-Varolan'm, Tüm Yaşam-
Kaynağı'nın, sizin için, gerçek kimliğinizi -tıpkı onların sizi ve kendilerini bilinçlerinin
enginliğiyle deneyimleyebilmeleri gibi- tam olarak deneyimlemenizden başka bir kişisel
dilekleri yoktur. Tanrı denen bireysel bir varlık yoktur, çünkü her birimiz o bütünün
bireyleşmiş bir ifadesiyiz ve içimizde aynı tanrısal nitelikleri taşırız. Sizler, bizim gibi,
yaratanlarsınız, çünkü sizler de Tanrı zihni içinde var olur, ve varoluşunuzun her anında -bunu
bilseniz de bilmeseniz de- o bilinci kullanırsınız.

Öyleyse, esas itibarı ile, siz Tanrı diye bireysel bir varlığın, Evren’den sorumlu tek bir varlığın
bulunmadığını söylüyorsunuz, öyle mi?

Eğer bunu böyle koymak istiyorsanız, evet. Ama, sizin dünyanızdan sorumlu olan bir Tanrı
vardır; sizin dünyanızda yaratan bir yaratıcı vardır, ve o sizsiniz!

"Sizin dünyanızda yaratan bir yaratıcı vardır, ve o sizsiniz!"

Sizler, sınırlı algınızla, dünyanızı gözlemlediniz ve neyin daha yüksek, neyin daha düşük
olduğuna karar verdiniz. Bir karıncanın bir kelebekten daha düşük olduğuna, bir kelebeğin bir
kuştan daha düşük olduğuna, bir kuşun bir köpekten ve attan daha düşük olduğuna, ve bir atın
sizden daha düşük olduğuna karar verdiniz. Dolayısıyla, sizden "daha yüksek" ya da daha iyi
olanı aradınız ve "kendi suretinizde" bir Tanrı yarattınız. Sizler hiyerarşi üzerinde odaklanır,
ve dolayısıyla, bu odaklanışmızla onu yaratırsınız, ve sonra Evren'e o perspektiften
bakarsınız. Ay'a gider ya da Mars'a bakar ve "orada yaşam olmadığına" karar verirsiniz, çünkü
sadece kendi odağınız içinde bakmaktasmızdır. Sizi temin ederim ki, Ay, Mars, ve tüm diğer
gezegenler canlılarla doludur. Sadece, onlar farklı kuralları olan farklı bir oyun
oynamaktadırlar. Doğru, bu gezegenlerde şu anda hiç kimse sizin oyununuzu
oynamamaktadır, ama onlar "geçmişte" bunu yapmış, ve gelecekte de yapacaklardır. Şimdilik
onlar, aradığınız Tanrı kadar, görünmez halde kalmaktadırlar.

Kendinizi Tüm-Varolan ile bir olarak deneyimlediğinizde, Tanrı'yı da deneyimlemiş

olursunuz. Bu idrakle, o zaman kendinizi Tanrı olarak deneyimler, Tanrı olarak bilirsiniz.
Sizin oynadığınız oyun budur; bizim oynadığımız oyun budur. Sadece, sizin bu oyuna
başlama noktanız Dünya denen fiziksel realitedir. Daha birçok oyun vardır, ama hepsi de aynı
nihai hedefe götürür. Belki zaman içinde, hep birlikte -henüz hayal edilmemiş- bir başka
hedefe karar verebiliriz!

Sözünü ettiğiniz bu diğer "tanrılar" kimlerdir?

Bizim sözünü ettiğimiz anlamda sadece tek bir Tanrı vardır; sadece tek bir Tüm-Varolan
vardır. Bununla birlikte, benim gibi ortak doğaya sahip, ve etki alanları çok geniş olan
varlıklar vardır. Onlar o kadar geniştirler ki içlerinde –koruyup gözettikleri- dünyalar ve güneş
sistemleri barındırırlar. Bu bakımdan, siz bu varlıkları belli bir oyundaki tüm oyunculara yol
gösteren "yaratıcı tanrılar" olarak görebilirsiniz.

109
Örneğin, her bir yıldız ve gezegen, tıpkı sizin gibi, bir ruha sahiptir. Dünyanız, Güneşiniz ve
güneş sisteminizdeki tüm diğer gezegenler gibi, bir ruha sahiptir. Ve tıpkı sizin fiziksel
bedeninizin gözeticisi olduğunuz gibi, bu varlıklar da kendi fiziksel bedenlerinin, yani
Güneş'in ve Dünya'nın gözeticisidirler. Her gece gökyüzüne bakıp yıldızları gördüğünüzde,
aslında engin bir ruhsal varlığın fiziksel bedenine bakıyorsunuz. Tıpkı sizin fiziksel bir
bedene odaklanmış ruhsal bir varlık olduğunuz gibi, bunlar da bir yıldıza odaklanmış ruhsal
varlıklardır.

Bundan da daha büyük varlıklar, tüm bir galaksiyi, tüm bir sistemi içeren varlıklar vardır.
Bunlar da tanrılar olarak kabul edilebilirler, çünkü onlar kendi içlerinde sizin oyun alanınızı
tezahür ettirirler. Siz bu varlıklardan ayrı değilsiniz, çünkü gördüğünüz Tanrı'yı oluşturan şey,
bireysel bilincinizin belli bir oyunun içinde tüm diğerleriyle bir araya gelmesidir. Böylece, biz
Yüce İrade'den söz ederken, bununla, bütünün en yüksek hayrı için çalışan bir iradeyi
kastederiz.

Sizden "daha" sorumlu olan birinin, ya da sizin kim ve ne olabileceğinize karar verebilecek
birinin varlığı anlamında bir hiyerarşi yoktur. Ama, bilinçli gelişim düzeylerine baktığımızda
bir tür hiyerarşi vardır. Ancak, bu yüksek varlıkların aslında yüksek bir düzeyde ifade edilen
siz olduklarını göz önüne alırsak, bu kavram bile yanlıştır. Çünkü siz fiziksel-olmayan bir
varlığın fiziksel uzantısısınız ve bu fiziksel-olmayan varlık çok-boyutlu bir doğaya sahiptir.
Daha önce, "geçmiş" bir yaşamda fiziksel formda bulunduğunu hissedenleriniz olduğu gibi,
ve çoğunuzun mevcut bedeninizin ölümünden sonra da var olacağınızı umut etmeniz gibi, az
sayıda da olsa, fiziksel bedende bulunurken aynı zamanda hiyerarşinin en yüksek
düzeylerinde de bulunduğunu anlayanlarınız vardır. Sizler bu varoluşun büyük ölçüde
farkında değilsiniz, çünkü fiziksel olana odaklanmış durumdasınız ve onun en gerçek şey
olduğuna inanıyorsunuz. Bu inançla, fiziksel-olmayanı algılamakta zorlanıyor, ve fiziksel-
olmayan yanınızın fiziksel bedeninizi kapsadığını ve kuşattığını göremiyorsunuz.

Kişilik Benlik: Fiziksel katta özdeşleştiğiniz siz.

Yüksek Benlik: Ruhun amacına ve perspektifine uyumlanan Kişilik Benlik.
Ruh Benlik: Hem fiziksel, hem de fiziksel-olmayan tüm yaşam deneyimlerinizi kapsayan
ebedi yanınız.
Monad: 'Tüm-Varolan”ın ötesinde bir bireysellik kazanmaya başladığınız nokta. "Sizin" ya da
"ben"in "Tanrı"dan ortaya çıkmaya başladığı nokta.

Bu tanrılar sizi yönetmezler; size sadece yol gösterirler. Onlar kendilerine tapınılmasmı ya da
itaat edilmesini istemezler; sadece, sizin büyük benliğinizin bir vizyonunu tutmaya çalışırlar.
Vakitlerini, insanlığa olabileceği şeyin bir vizyonunu telepatik olarak aktararak geçirirler. Size
bir sevgi, sağlık, rahatlık, bolluk vizyonu, ve sizin yaratan olduğunuz bilgisini aktarırlar. Size
huzur, bolluk düşünceleri aktarır, sizin büyüklüğünüzü yansıtırlar; onlar sadece en yüksek
hayrınızı ister ve karşılığında hiçbir şey beklemezler. Neden karşılığında hiçbir şey
beklemezler? Çünkü onların perspektifinden, siz onların bir parçasısımz, onların içinde
yaşarsınız, siz onlarsınız.

Biz, Omni olarak, bu "tanrılar" ile işbirliği yapar, ve onlarla yaptığımız anlaşma
doğrultusunda, "oyun"un perdesini geçip, size birlik, sevgi ve tanrısallığınız ile ilgili öğretiler
sunabiliriz. Biz size Tanrı olduğunuzu hatırlatmaya geliriz. Bunun bir oyun olduğunu
hatırlatmaya, ve kendinizle ilgili en yüksek hayallerinize ve vizyonlarınıza erişmenize
yardımcı olmaya geliriz. Çünkü insanlık en korkunç kâbuslarını gerçekleştirmeye muktedir

110
 olduğu gibi, her biriniz mucizeler yaratmaya muktedirsiniz ve her biriniz sonsuz bir sevgi
kapasitesine sahipsiniz. Biz sizi kurtarmaya gelmeyiz, çünkü kurtarılmaya hiç ihtiyacınız
yoktur. Biz sizin için sizin dünyanızı değiştirmeye gelmeyiz, çünkü siz bunu yapmaya
fazlasıyla muktedirsiniz. Biz size, sadece, gerçek doğanızı hatırlatmak, sizin çok ama çok
değerli olduğunuzu hatırlatmak üzere, bir dost olarak geliriz!

Eğer size Tanrı'nın size duyduğu saf sevginin sadece yüzde birini aktarabilseydik, bir daha
asla kendinizden kuşku duymazdınız; büyüklüğünüz içinde ortaya çıkar, her an bir mucize
yaratabilirdiniz. Ve bizi neden görmüyorsunuz; gerçek kimliğinizi, gerçek benliğinizi neden
görmüyorsunuz? Çünkü kendinizi değersiz olduğunuza ikna etmişsiniz, ve bu değersizlik
algısıyla, birbirinize de değersiz varlıklarmışsmız gibi davranıyorsunuz, ve sonra kendinizi
daha da değersiz hissediyorsunuz, ve böylece birbirinize daha da değersiz varlıklarmışsmız
gibi davranıyorsunuz, ve bu kısırdöngü böyle devam ediyor. Ancak, insanlığın bilincinde
ortaya çıkmış ve giderek genişleyen bir çatlak var. Sizler kim olduğunuzu bilmeyi çok
istediniz, yanıtlar istediniz. Sevgi istediniz, ve böylece biz geldik; tapınılmaya değil, bizim siz
olduğumuzu, ve sizin Tanrı olduğunuzu söylemeye geldik!

Omni, Yaratılışın Dört Prensibi, J.L.Payne

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/omni-yaratilisin-doert

ARKTURUS YILDIZ KAPISI

 Posted by Sunyata on June 13, 2009 at 3:11am

Juliano, Arkturuslular ve Başmelek Metatron ~ David K. Miller kanalıyla

7 Mart 2009

Selamlar, Ben Juliano’yum. Bizler Arkturus’lularız. Yükseliş yaklaşırken, enerjilerimizi ve

öğretilerimizi Akturus Yıldız Kapısına odaklıyoruz. Yıldız kapısı Dünya ile hizaya giriyor,
aynen Dünya’nın Merkezi Güneş ile hizaya girmesi gibi. Merkezi Güneş, Arkturus Yıldız
Kapısı ve Dünya Ana ile güzel bir hizalanma yaratan veya hizalanan beşinci boyutsal eterik
ışığın güzel bir üçgeni var.

Gerçekte, yıldız tohumlarının çoğu önünüzde olan Arkturus Yıldız Kapısı ile hizalanmaları
deneyimleme özel amacı için bu zamanda Dünya’ya geri döndü. Önceki hizalanmaları Güneş
ve Ay tutulmaları ile karşılaştırdık. Örneğimiz şöyle idi:
Eğer bir astronomi öğrencisi olsaydınız ve büyük önemde ve büyük güçte bir Güneş tutulması
olacağını bilseydiniz, o tutulmadan en yüksek perspektifi ve en yüksek enerjiyi almanızı
sağlayacak olan Güney Afrika’ya, Kuzey Kutbuna, Güney Kutbuna veya Dünyadaki herhangi
bir yere kolayca seyahat ederdiniz.

111
Aynı şekilde, yıldız tohumları olarak bu zamanda kısmen, Merkezi Güneş ile hizalanmayı ve
Arkturus Yıldız Kapısı ile hizalanmayı deneyimlemek için reenkarne olmaya karar verdiniz.

Kozmik hizalanmalarda, normalde mevcut olmayan güçlü enerjiler vardır. Kozmik bir
hizalanmada, beşinci boyutsal aktivasyon güçlerinizi, beşinci – boyutsal akış güçlerinizi ve
beşinci – boyutsal titreşme (ışıldama) güçlerinizi alır ve hızlandırabilirsiniz. Düşünce
yansıtmalarıyla, titreşmeyle, dinamik etkileşimlerle ve yükselmenize izin veren beşinci boyut
ile enerjinizi aktive edebilirsiniz.

GEZEGENSEL REENKARNASYON

Dünya üzerindeki bu yükseliş enerjisinin gücü iki katlıdır. İlk güç Dünya’nın Merkezi Güneş
ile hizalanmasından gelir. İkinci güç ve eşit olarak dinamik olan güç, Arkturus Yıldız Kapısı
ile hizalanmaktan gelir.

Arkturus Yıldız Kapısı, aktive olmuş yıldız tohumu varlıkların sonraki enkarnasyon süreçleri
için kendi gezegensel seçimlerine katılmalarını sağlayan bir portaldır. Bu, yıldız kapısında,
daha sonra nereye, hangi gezegene enkarne olmayı seçmeye katılabileceğiniz ve gözden
geçirebileceğiniz anlamına gelir. Bu, her zaman bir başka enkarnasyon için Dünya’ya geri
dönme olasılığını kapsadığı anlamına gelir. Gezegensel reenkarnasyon sürecine katılabilmek
büyük bir güç ve büyük bir armağandır.

Ruhsal tekamülün hiyerarşisinde, bir enkarnasyonu seçmeye katılma ve seçmenin yüksek bir
değer olduğu düşünülür. Gideceğiniz yaşama ve gideceğiniz gezegene katılabildiğiniz zaman,
ruhsal tekamülün yüksek seviyesine eriştiğiniz temin edilebilir (emin olabilirsiniz).

Dünya üzerinde normal bir reenkarnasyon sürecinde, sonraki yaşamınız kısmen, rehberleriniz
ve öğretmenleriniz tarafından yönetilir. Gerçekte, sonraki yaşamınız Dünya karmanıza uygun
olan parametreler içinde oluşturulur. Sonraki Dünya enkarnasyonunuz kendi öğreniminiz ve
kendi tekamülünüz için gereksinimlerinize dayanarak bir çok şekilde önceden belirlenir.

Aslında, Dünyasal enkarnasyon işlemiyle doğduğunuz zaman, tüm sürecin bir kısmı sizin
reenkarnasyon işlemi ile ilgili her şeyi unutmanıza bağlıdır. Özünde, Dünya’ya bir
enkarnasyonda göreli olarak temiz bir sayfa ile gelmeniz için, hayatlar – arası – hayat
süreçleri size unutturulur. ‘Göreli’ olarak diyorum, çünkü yaşamdan yaşama taşınan belirli
ruhsal damgalar olduğunu biliyorsunuz.

Tezahür ettirdiği herhangi bir yaşama taşınan büyük bir müzik ruhsal damgasına sahip olan
Mozart örneğini kullandık. Bu yeteneğe erişmeyi dilediği herhangi bir yaşamda en büyük
hayrı için müziği kullanabilir. Bu tür güçlü bir damgada bile, Mozart gibi birisinin müzisyen
olduğu diğer yaşamların bilinçli anısına sahip olmadığı gerçeğini düşünmelisiniz. Hayatlar –
arası – hayat süreçlerindeki müzikal deneyimlerinin anılarına bile sahip değildi.

HAYATLAR ARASI HAYAT

Hayatlar – arası – hayat süreci çoğu zaman bütün tekamül sürecinde, bir yaşamda Dünya’da
sahip olduğunuz deneyimler kadar önemlidir. Dünya’daki yaşamın sıklıkla sınırlı bir bilinçte
olabileceğini biliyorum. Ancak, Dünya’daki her bir yaşam yüzde 100 farkındalıkta yaşanma
potansiyeline sahiptir. Gerçekte, hayatlar yüzde 100 farkındalıkta deneyimlenseydi, o zaman
insanlar kendileriyle yaptıkları şeyler ile ilgili farklı kararlar verirlerdi.

112
 Üçüncü boyutun dualite ve sınırlama boyutu olduğu doğrudur. Bu üçüncü – boyutsal
sınırlanma öyledir ki, içsel yaşam ve hayatlar – arası – hayat anılarını deneyimleme mevcut
fırsatı yoktur. Ancak, özel meditasyon ve özel eğitimler ile, geçmiş yaşam anılarını ve
hayatlar – arası – hayat deneyimlerini uyandırabilirsiniz. Bu anılarla yıldız tohumu
bilincinizini de uyandırabilirsiniz.

Yıldız kapısında bütünüyle farklı işlemsel bir prensip vardır. Bu yıldız kapısı işlemsel prensibi
farkındalığa odaklanır. Yıldız kapısından başka bir gezegene gittiğiniz zaman, tam bilinçli
olarak ve tam farkındalıkla gidersiniz. Tüm hayatlar – arası – hayat deneyimlerinizin anıları
ile gidersiniz. Geçmiş yaşamlarınızın bütün anıları ile gidersiniz.

Yıldız kapısından geçebilmek için, daha büyük bir bilince sahip olmalısınız. Daha tekamül
etmiş bir ruha sahip olmak zorundasınız. Şimdi gelişmekte olduğunuz şey budur. Tekamül
ettiğiniz şey budur. Dünya’daki bu yaşam sizi daha yüksek ruhsal tekamüle yakınlaştırıyor.

Gerçekte, herhangibir yaşamda, ama özellikle bu yaşamda, geçmiş yaşamlarınızın hepsinin

tam bilincini elde edebileceğinizi not ettik. Hayatlar – arası – hayat deneyimlerinin derslerinin
tam bilincini elde edebilirsiniz.
Bu yeteneği geliştirmenizi istiyoruz. Kendinizin sahip olduğunuz normal bilincin sınırlı bir
bilinç olduğunu anlamanızı istiyoruz. Üçüncü boyutun sınırlamaları ile zorunlu olarak
sınırlıdır. Siz genişliyor ve bilincin yüksek seviyesine ilerliyorsunuz ve o yüksek seviye ile,
Arkturus Yıldız Kapısına girme yeteneğini hızla geliştiriyorsunuz.

UYGULAMA (ALIŞTIRMA) KORİDORU

Yükseliş için geçişte, tam bilinçte kalmayı tavsiye ediyoruz. Yıldız kapısına yaklaştığınızda
ve eriştiğinizde ve Dünyasal enkarnasyon sürecini terk ettiğinizde, bu geçişi tam bilinç ile
yapmanız için çalışıyoruz, yardım ediyoruz ve öğretiyoruz.

Bu, sizler yükseliş koridorunda yolculuk yaparken, Arkturus Yıldız Kapısına odaklandığınız
anlamına gelir.
“Koridorlar” denilen bu ruhsal enerji mekanlarını gözünüzde canlandırıyorsunuz ve kendinizi
bunlara yönlendiriyorsunuz. Sizi gitmeyi istediğiniz yere sevkeden yakıt düşüncelerinizdir.
Kendinizi bir koridora yansıtma yeteneği çok önemli bir alettir ve yükseliş koridorunda
olduğunuzda erişmek ve kullanmak isteyeceğiniz çok önemli bir yetenektir. Bu, şunu
gözünüzde canlandırma ve düşünmeniz gerektiği anlamına gelir: ‘Kendimi Arkturus Yıldız
Kapısına yansıtıyorum”.

Ben, Juliano, bu sözleri dinleyen herkesin etrafına bir ışık koridoru indiriyorum. Bu ışık
koridoru, her birinize kendinizi Arkturus Yıldız Kapısına yansıtmayı uygulama ve
deneyimleme fırsatı sağlayan ve sunan ‘uygulama koridoru’ dediğimiz bir yıldız kapısı
koridorudur.

Tüm Samanyolu Galaksisi’nde yanlızca iki adet yıldız kapısı vardır. Arkturus Yıldız Kapısı,
Samanyolu Galaksisi’nin bu sektörünün bu yarısı için resmi yıldız kapısıdır. Bu, kendisini
başka bir gezegensel enkarnasyona yeniden sokmayı ve bu enkarnasyonu yaşamayı dileyen
herhangi birinin veya herhangi bir varlığın bu yıldız kapısından geçmek zorunda olduğu veya
bunun arzu edilir olduğu anlamına gelir.

113
Yıldız kapımızdan geçmek bunu yapmanın en uygun yoludur. Doğal olarak, yıldız kapısına
geldiğiniz zaman, bunu bilinçle yaparsınız. Sonra enkarnasyonunuza devam etmek için daha
fazla tekamül etmiş bir gezegeni doğru şekilde seçersiniz.
Aslında, beşinci boyutta bir enkarnasyon işleminden geçeceğinizden emin olun, ama bu
üçüncü boyutsal enkarnasyon işleminden tamamıyla farklıdır. Fark nedir? Söylediğim gibi,
beşinci boyuta ait bir gezegen sisteminde, hayatlar arası hayat ve geçmiş yaşamların tam
bilinci ile enkarnasyona girersiniz.

Örneğin, bu sizin, size verdiğim bu konferansın anısına bile sahip olacağınız anlamına gelir.
Bu yaşamda Dünya’da yapmış olduğunuz şeylerin anılarına sahip olacaksınız. Dünyada
olduğunuz diğer yaşamların anılarına sahip olacaksınız.

Ruhsal tekamülde yıldız kapısına gitmenin ve yaklaşmanın ne kadar büyük bir olay olduğunu
anlamalısınız yıldız tohumu dostlarım. Şu anda Dünyadaki gibi gezegensel bir enkarnasyonu
tamamlamanın ve Arkturus Yıldız Kapısına gitmenin ne kadar büyük bir spiritüel enerji
sıçraması olduğunu anlamalısınız.

BÜYÜK MERKEZİ GÜNEŞ İSTASYONU

Birçok insan “Yıldız kapısında olmak nasıl bir şey” diye sordu. Yıldız kapısı beşinci
boyuttadır. Daha fazla tekamül etmiş olan farklı gezegen sistemleri ile sınırsız sayıda
temasların olduğu beşinci – boyuta ait cennetsel bir kapıdır. Yıldız kapısını tanımlamanın en
iyi yolu, dev bir tren istasyonunda olduğunuzu hayal etmenizdir. Belki buna ‘Büyük Merkez
İstasyon’ diyebilirsiniz. Başka bir terim Büyük ‘Merkezi Güneş’ İstasyonu olurdu.

Bu istasyonda, şöyle tabelalar görebilirdiniz: ‘Pleiades’e Gider’, ‘Sirius’a Gider’,

‘Aldeberan’a Gider’, ‘Scorpio’ya Gider’, ‘Andromeda Sistemlerine Gider’, ‘Xerxes’a Gider’
veya ‘Merkezi Güneş Ayı – Alano Gezegenine Gider’.

Ayrıca yıldız kapısında birçok koridorlar görürdünüz. Her biri, kendinizi bir enkarnasyona
indirmek için hazırlanmada içinde daha yüksek bilince hızlandırdığınız ve yansıtığınız güzel
bir geçiş koridorudur. Ruhsal bir formdan enkarnasyon formuna gitmek güzel bir işlemdir. Bu
işlem yüksek bilinçte olduğunuzda zenginleşir, güçlenir.

Arkturus Yıldız Kapısında, sizinle çalışacak olan özel öğretmenlerimiz veya rehberlerimiz
vardır. Büyük Merkezi Güneş İstasyonuna geldiğiniz ve ruhunuz için uygun gezegen
deneyimine gitmek için girmeniz gereken koridoru düşünmeye başladığınızı hayal edin.
Hangi yüksek boyutlu gezegenin sizin için en iyisi olduğuna karar vermelisiniz.

Çok fazla pozitif ve ilginç seçimlere sahip olduğunuzda, bazen donup kaldığınızı ve karar
veremediğinizi anlıyorum. Biz Arkturuslular yardımcı olmak için orada olacağız. Ayrıca,
Başmelek Metatron yıldız kapısındadır.

Grup tartışmalarımızın olduğu sınıflarımız bile var. Yıldız kapısında, nereye gideceğinize
hemen karar vermek zorunda değilsiniz. Zaman sınırlaması bile yok. Yıldız kapısında
istediğiniz kadar kalabilirsiniz. Bu Büyük Merkezi Güneş İstasyonunda birçok ruhsal rehber
vardır. Birçok yüksek boyutlu ruhlar ile karşılaşacaksınız. Farklı ülkelerden gelen ve farklı
yerlere giden tüm bu ruhları görmek ne kadar büyüleyici.

ARKTURUS YILDIZ KAPISINDAKİ TEZAHÜR ETMİŞ FORMUNUZ

114
 Aynı şekilde, Arkturus Yıldız Kapısı size başka seviyelerden gelen varlıklar ile etkileşme
fırsatı verir. Başka varlıkları görme fırsatına hepinizin heyecanlandığını biliyorum. Sadece
beşinci boyuttan veya daha yüksek boyuttan olan o varlıkları göreceksiniz. Bu varlıkların
bazıları tezahür etmiş formları açısından oldukça farklı olabilir. Sizler hala Dünyasal beden
içinde tanımlanıyorsunuz.
Beşinci boyut koridoruna girdiğiniz zaman, beşinci boyutsal bir beden tezahür ettirmenizin
daha kolay ve rahat olacağını biliyorum. Belki yirmi beş veya otuz yaşında göründüğünüze
benzeyen bir beden tezahür ettirebilirsiniz. Belki içinde en rahat hissedeceğiniz genç bir
figürün ışığında bir beden yaratabilirsiniz.

Şunu düşünün: İnsana benzeyen yaşam formlarına sahip olan diğer gezegenlerden gelen türler
Dünyasal insan formundan biraz farklıdır. Bir fark örneği, hermafrodit olan o insana benzeyen
formlardır. Hermafroditler tek bedende eril ve dişil karakteristikler taşıyabilen insan
formlarıdır. Bu nedenle, bir hermafrodit başka bir hermafrodit ile ilişki kurabilir, böylece
bunun bir eril – dişil ilişki veya eril – eril ya da dişil - dişil ilişki olması bir sorun değildir.
Hermafrodit, uygun olan cinsel yönelime dayanan bir ilişkiye dahil olur.

Cinsellikte bu tür bir esneklik tipi sizin için yabancı olabilir. Ancak, hermafroditler ile
karşılaşma deneyimi yaşadığınızda, kendinizi bu deneyime sahip olan bir gezegene çekiliyor
bulabilirsiniz. O sistemden bir rehber veya öğretmen ile tanışabilirsiniz ve bunun ilginç,
meydan okuyucu ve genişletici bir enkarnasyon deneyimi olduğunu kavramaya
başlayabilirsiniz. Bu deneyimi sunan gezegeni deneyimlemeye ve o koridora girmeye karar
verebilirsiniz ve o gezegende enkarne olmanın neye benzediğini öğrenmeye karar
verebilirsiniz.

BİR ÜÇÜNCÜ – BOYUT GEZEGENİNİ SEÇMEK

Bilmeniz gereken şey, beşinci boyut perspektifinden enkarne olmanın, üçüncü boyut
perspektifinden enkarne olmaya benzemediğidir. Üçüncü boyuta enkarne olduğunuz zaman, o
gezegendeki karma yasalarına bağlı olursunuz ve bu o deneyimde bazı rahatsızlıklara ve
yoğunluklara gireceğiniz anlamına gelebilir.

Bazı durumlarda, yüksek planlardan enkarne olmuş olan üçüncü boyuttaki varlıkların dünyada
kapana kısılmış hissettiklerini biliyoruz. Rehberlerinin yardımıyla kendilerini Dünya
enkarnasyonlarından kurtarmak zorundalar.
Bazılarınız Dünya’ya Arkturus Yıldız Kapısından enkarne olmuş olabilirsiniz. Arkturus Yıldız
Kapısı başka bir üçüncü – boyut gezegenine Merkezi Güneş geçiş noktası da olabilir. Yıldız
kapısından Dünya’ya geri dönme olasılığı her zaman vardır. Hatırlayın, üçüncü – boyut
gezegenine dönmek veya üçüncü – boyut gezegenine gelmenin bilinçte sınırlamaları vardır.
Kendinizi, o üçüncü – boyut gezegeninde başka bir enkarnasyon vasıtası ile gitmek zorunda
olabileceğiniz bir pozisyona sokabilirsiniz.

Bizim için ilginç olan şey, yıldız kapısından Dünya’ya gelmiş olan o insanlardır, onlara
Arkturus yıldız tohumları diyoruz, onlar bu enkarnasyon sırasında Dünya’ya Merkezi Güneş
ve Arkturus Yıldız Kapısı ile bir hizalanmanın geldiğini biliyordu. Arkturus süreci, Arkturus
grupları tarafından aktive edileceklerini biliyorlardı ve bu enkarnasyon sırasında Arkturus
yıldız kapısına geri dönme fırsatına sahip olacaklarını biliyorlardı.

Bu hizalanma sırasında yıldız kapısı ile Dünya’ya gelmenin bir sigorta poliçesine benzediğini

115
düşünebilirsiniz. Şu şekilde düşünebilirsiniz: “Daha önce, üçüncü boyuta gelmek istedim, ama
sınırlı bilince sahip olacağım için biraz kaygılıydım. Bu sınırlı bilinçten, kendimi birkaç
enkarnasyon boyunca üçüncü boyutta kapana kısılmış bulabilirdim. Ancak, şimdi Arkturus
Yıldız Kapısı ile güçlü bir hizalanma olacağı ve Arkturus enerjisinin Dünya’da güçlü olacağı
bir zamanda Dünya’ya enkarne olacağım. Bu nedenle, aktive edileceğim ve beşinci boyuta
geri dönmek için doğru bilince ve aktivasyona sahip olacağıma emin olabilirim.”

Arkturus Yıldız Kapısı yüksek enerjili ve heyecan verici bir yerdir. Hatırlayın, şu andaki
Dünya yaşamınızdan Arkturus Yıldız Kapısı vasıtasıyla geçerseniz, bu şimdiki
enkarnasyonuzun olan üç boyutlu Dünya enkarnasyonunuza geri dönemezsiniz. Bu, bizim
buna izin vermediğimiz anlamına gelir ve meditasyonlarımızda ve egzersizlerimizde Arkturus
Yıldız Kapısından diğer tarafa geçmeyi teşvik etmiyoruz.

Ancak, yıldız kapımızın geçitine gelmenizi teşvik ediyoruz ve yardımcı olacağız, burada
Arkturus Yıldız Kapısına yakın olma deneyiminin fırsatları vardır ve ayrıca Dünya’dan oraya
Arkturus Yıldız Kapısı vasıtasıyla kendinizi düşünceyle yansıtma fikrini uygulayabilirsiniz.

Ayrıca, deneyimlemeniz için belirli mesafede kapı açabiliriz. Hatırlayın, Arkturus Yıldız
Kapısı bir kapıdır. Işığın gücünü ve o ışığın çekici kuvvetini deneyimleyebilirsiniz ve
kendinizi oraya nıhai geçişiniz için hazırlayabilirsiniz. Bu deneyim için bir egzersizde sizinle
çalışıyor olacağız.

ON İKİ KRİSTALİN İNDİRİLMESİ

İndirdiğimiz eterik kristaller ve Arkturus Yıldız Kapısı arasındaki ilişkiden söz etmek
istiyorum. Eterik kristaller çokboyutlu ve çok fonksiyonludur. Genel olarak eterik kristal
tartışmalarımızda, Dünya’nın gezegensel meridyenlerinin temizlenebilmesi için, bu
kristallerin gezegensel Dünya sistemine beşinci – boyut ışığı ve enerjisi indirmek için
iletkenler olarak nasıl hizmet ettiğini anlattık. O zaman belirli ışık ve bilgi frekansları
Dünya’nın enerji alanında tutulabilir. Özellikle, gezegen üzerinde Dünya’da yüksek titreşimli
eterik enerjileri taşıma yeteneğine sahip olan birçok güç noktaları olduğunu biliyoruz.

Dünya’ya beşinci – boyut enerjisini indirmenin kritik öneme sahip olduğunu biliyoruz. Eterik
kristallerin etkililiğinin bir kısmı, birbirleriyle etkileşim kurmaktır. Farklı seviyeleri ve
etkileşim şekillerini teşvik ettik. Gezegendeki farklı Arkturus yıldız tohumlarının bu
kristallere farklı erişimleri vardır ve kristaller ile farklı çalışma yöntemleri vardır. Genel
olarak, temel yöntem bu kristallerin Arkturus Kristal Tapınağındaki ana kristalden
indirildiğini anlamaktır. Şu andaki on adet eterik kristalin her biri ana Arkturus kristalinin bir
kopyasıdır.

Alt – kristaller Dünya’daki indirilmiş olan eterik kristallerin kopyalarıdır. Her zaman
öncelikle indirilmiş Dünya kristali ile çalışmalısınız. Asıl ışık ana kristalden yayılır.

Eterik kristalin amacını daha fazla aydınlatmak için, şu anda yerinde olan eterik kristallerin
Dünya’nın yıldız kapısı ile hizalanmasına katıldığını ve yardımcı olduğunu size açıklamak
istiyorum. Eterik kristallerin fonksiyonu çok amaçlıdır. Bir amaç aktive etmek ve hizalanmaya
ve Dünya’da beşinci – boyut ışığı ve enerjisinin aktivasyonuna yardımcı olmaktır. İkinci amaç
uygun olan ve yıldız kapısı ile çekici bir enerjisel hizalanma sağlayacak olan bir enerji alanı
yaratmaktır.

116
 Aslında, on ikinci kristal indirildiğinde, o zaman Arkturus Yıldız Kapısının Dünya ile
hizalanmasının mükemmel
aktivasyonu olacaktır. Şu anda on adet kristal var ve Haziran 2009’da İstanbul’da Boğazda on
birinci kristali indireceğiz, bu, yıldız kapısı ile hizalanmayı mükemmelleştirmeye bir adım
daha yaklaştıracak. [Not: On birinci kristal İstanbul Boğazına 9 Haziran’da indirildi. 12 nci
kristal Kasım ayında Brezilya’ya indirilecek].

ARKTURUS YILDIZ KAPISINA HİZALANMAK

Bu çok önemlidir. Yıldız kapısı titreşiyor ve belirli bir enerji frekansına sahiptir. Siz de belirli
bir titreşim frekansında olmadıkça yıldız kapısına giremezsiniz. Yükselişi tamamlamak sizi
yüksek frekansa aktive eder ve inayet vasıtasıyla, yükseliş yıldız kapısı için gerekli olan bu
titreşim frekansına erişmenize yardımcı olur.

Böylece yıldız kapısına yaklaştığınız zaman, hala Dünya’dan geldiğinizi hatırlayın. Hala
üçüncü boyuttaki bir gezegenden geliyorsunuz. Yıldız kapısının enerjisinin bir kısmı
geldiğiniz gezegen ile uyum içinde olmalıdır. Bu, gezegenden gelen enerjinin belirli
aktivasyonunu gerektirir. Dünya gezegeninden geldiğiniz zaman, Dünya gezegeninin yüksek
veçhesi Arkturus Yıldız Kapısı ile hizalı olmalıdır.

Yıldız kapısını etkileyen birçok kuvvetler vardır. Merkezi Güneşin kuvveti vardır. Yükselişin
kuvveti vardır. Ayrıca, yıldız kapısının kendisinin enerji alanı vardır. Yıldız kapısının enerji
alanı şimdi sizin bilincinize daha fazla geliyor. Arkturus Yıldız Kapısı ile çekici bir enerji
ittifakı ve hizalanması yaratmak üzerine çalışmak isteyeceksiniz. Bu sizin yükseliş
çalışmanızın bir parçasıdır. Bu, Dünya gezegeninin hazırlanmasının bir parçasıdır ve birçok
yüksek varlığın Dünya’nın enkarnasyon sürecinden Arkturus Yıldız Kapısına geçişini
sağlayacak olan bir ışık iletkenidir.

Bu çalışma en yüksek spiritüel değerdedir ve en yüksek spiritüel amaca sahiptir. Arkturus

Yıldız kapısına yükselişiniz için yolu izleyebileceksiniz. Arkturus Yıldız kapısına nasıl
hizalanacaklarını takip edecek olan başkaları için bir bağlantı ve öğretiler sağlayabileceksiniz.
Başmelek Metatron’un sizinle konuşmasını istiyorum, o da size Arkturus Yıldız Kapısına
ruhsal yolculuğunuz üzerine bazı talimatlar verecek. Ben Juliano’yum. Kutsamalar. Sizinle
kısa bir egzersiz yapmak için geri geleceğim.

Başmelek Metatron’dan Mesaj:

PERDELERİN KALKMASI

Selamlar, ben Metatron’um. Bazıları bana ‘Başmeleklerin İlahi Lideri’ der. Sadece sizin
rehberiniz, öğretmeniniz ve yardımcınız olarak bilinmek istiyorum. Aslında, İbranicede
‘melek’ sözcüğü ‘haberci’ olarak tanımlanır. Size harika haberler vermek için buradayım.

Harika haber, sizlerin ışık varlıklarının holografik enerji topları olmanızdır. Enerjisel ışık alanı
olma deneyimi ezici (çok yoğun) olabilir. Bazı insanlar mistik deneyime girdiler ve onunla
ezildiler ve perspektif duygularını ve amaç duygularını kaybettiler. Perdelerin kalkmasını
deneyimlemekten ve buna maruz kalmaktan gerçekte faydalanmadılar. Perdelerin
kendiliğinden kalkması sizler doğru şekilde hazırlanmadıkça kafa karıştırıcı bir deneyim
olabilir.

Bir yol var. Ruhunuzun en yüksek tekamülüne ve ruhunuzun en yüksek yolculuğuna sizi

117
 rahatça yönlendirebilecek olan bir yol ve rehberlik vardır. Bunun bir kısmı kutsal varlıkların
kutsal yaratımına ve örneğin Sananda’nın kutsallığına odaklanma yeteneğinizde ve yükselmiş
üstatların kutsallığı ile bağlantı kurma yeteneğinizde bulunur. Melech Ha Gadol’u
çağırabilirsiniz. Sananda’yı çağırabilirsiniz. Başmelek Mikail’i çağırabilirsiniz. Sizi
memnuniyetle ve büyük sevgiyle yıldız kapısına götürecek olan sevgili üstatlarınızdan
birçoğunu çağırabilirsiniz. Büyük sevgiyle yüksek ruhsal bağlantılara geçişinize yardım
edeceklerdir.

Size mesajım kutsallığın enerjisini anlamaya ve bu enerjiyle çalışmaya odaklanıyor.

Kutsallığın bu enerjisi üçüncü boyutta mevcuttur. Kutsallık sadece beşinci boyutta değildir.
Yani, Dünya’da kutsal olan yerler yaratabilirsiniz. Bu kutsal yerler beşinci boyut için ışık
iletkenleri haline gelir. Aslında, eterik kristallerin rollerinden biri budur: Dünya üzerinde
kutsal bir yer yaratmak. Kutsal bir yerde, daha fazla beşinci boyut enerjisi ve ışığı indirilebilir.

KUTSAL KUVVET TARAFINDAN KORUNUYORSUNUZ

İncil’de kutsal iletkenin bir örneği ‘Hz. Yakub’un Merdiveni’ olarak adlandırılır. Koridor
merdivene benzer. Hz. Yakub’un Merdiveni yıldız kapısına götürebilir. Onun bunu
yapabileceği gerçekten doğrudur. İlginç bir gerçek şu ki, koridorlara bu bağlantılar ayrıca
beşinci boyuttan olan yüksek varlıkların Dünya üzerinde görünmelerine izin verir. Bu Hz.
İlyas’ın başına geldi. Hz. İlyas beşinci boyuta ait iki tekerlekli arabalar gördü.

Yükseliş koridoru açık olduğunda, yukarıya ve aşağıya hareket olduğunu anlamalısınız. Bu,
birçok Arkturuslu’nun bu yükseliş koridorunda sizinle çalışmak ve tanışmak için koridor
vasıtasıyla geleceği anlamına geliyor. Ayrıca, diğer kutsal varlıklar aynı zamanda gelecekler.
Bu yükselişin harika armağanlarından biridir.

Kutsallığı anlamaya çalışın. ‘Kadosh, kadosh, kadosh, Adonai tzevaoth’u tekrarlamamızın

nedeni budur. Bu cümlenin öneminin bir kısmı yükselişin kodlarına odaklanır. Bu cümle
ayrıca içinde çalıştığınız kutsal yerin bir hatırlatıcısıdır. Karanlıkta bile bulunacak bir ışık
vardır. Dualitede bulunacak ışık vardır ve bu gezegende illüzyonların parçalanması devam
etmektedir.

Şu anda gezegensel geçişi direkt olarak deneyimlediğimizi biliyorsunuz, kurumları yüzer

halde tutmak için işleyen illüzyonlar parçalanıyor. Gerçek geliyor. İllüzyonlar artık gerçeği
örtecek kadar güçlü olmayacak. Bu acı verici bir enerji olabilir.

Bu, illüzyonları parçalamak için gerekli olan kuvvetli bir enerjidir. Kadosh, kadosh, kadosh,
Adonai tzevaoth. Durmakta olduğunuz bu yer kutsal olsun. Yıldız kapısına geçişiniz
kutsallıkla dolacak. Kutsallık sizin için koruyucu bir kuvvet olsun.

Yaratıcı Ruhun önünüzde güzel bir tekamül yolu var. Bu şimdi sizin için elde edilebilirdir.
Dünya’nın yıldız kapısı ile bu hizalanmasından yararlanın. Yükselişten faydalanın. Yıldız
kapısına geri gitme yeteneklerinizden yararlanın. Diğer gezegenlere gitme yeteneğini
kapsayan gelecek enkarnasyon sürecinizi seçebilme ve katılabilme yeni özgürlüklerinizden
yararlanın. Bu harika bir armağandır. Ben Başmelek Metatron’um. İyi Günler.

Juliano’dan Mesaj:
EN YÜKSEK FORMUNUZ -- MEDİTASYON

118
 Selamlar, Ben Juliano’yum. Bu sözcükleri dinleyen ve okuyan herkesin etrafına bir ışık
koridoru yerleştirdim. Şimdi düşüncelerinizi koridora yansıtmanızı istiyorum. Düşüncelerinizi
koridora yansıtırken, kendinizin bir imgenizi yansıtabilirsiniz. Kendinizin bu imgenizi en
yüksek formda, en güzel formda yaratın.

Örneğin, istediğiniz kadar ince olabilirsiniz ve kafanızda istediğiniz kadar saça sahip
olabilirsiniz. İstediğiniz şekle, istediğiniz gülümsemeye sahip olabilirsiniz. Sadece şimdi
imgeyi yansıtın. Sonra, bu imgeyi yansıtırken, bu imgeye düşünceyle yolculuk yeteneği verin.
Kendinizin bu imgesi şimdi koridorda ve şimdi size yakın olan Arkturus Yıldız Kapısı
koridoruna yolculuk yapıyor. Orada düşünce hızında yolculuk yapıyorsunuz. Büyük bahçeye
geliyorsunuz.

Düşünceyle anında yolculuk yapabiliyorsunuz ve anında yıldız kapısındaki bahçedesiniz.

Dünyadaki birçok arkadaşlarınız ve grup üyeleri ile birliktesiniz. Yıldız kapısındaki bahçede
oturun. Burası ışık enerjisi, heyecan, ruhla dolu. Ben, Juliano orada yıldız kapısında sizinle
birlikteyim ve çok nazik bir şekilde kapıyı sadece birazcık açıyorum. Bu kapıyı açarken,
oradaki spiritüel kuvvet sizin dillerinizdeki insan terimleri ile tanımlanamaz. Kapıdan gelen
spiritüel enerji bahçeye güzel bir eterik mavi ışık yayıyor, bu ışık çok yoğun ve hoşnut edici.

Kapıyı daha fazla açıyorum, çünkü bu ışığı absorbe edebiliyorsunuz. Oradaki ışık şimdi daha
yoğunlaşıyor ve hala onu tam bilinçle ve tam varoluşla tolere edebiliyorsunuz. Yükselişinizi
ve yıldız kapısından geçmeyi anlamakta çok önemli bir sözcük ‘varolmak’tır (hazır
bulunmak). Bunu sürdürün.

Şimdi, sizin için kapıyı açabildiğim kadar açıyorum. Bu kapıyı birkaç dakika açık
bırakacağım. Bu güçlü enerjiyi deneyimlerken sessiz olacağız [Duraklama].

Şimdi yıldız kapısındaki kapıyı kapatacağım ve koridordan geri dönmeye başlayabileceksiniz.

Mükemmel hizada, kendinizle birlikte fiziksel bedeninize bu güzel spiritüel ışığı ve enerjiyi
getirerek bedeninize geri dönün. Bunu daha büyük sağlığınız ve Dünya’da daha fazla spiritüel
ışık için kullanabilirsiniz. Ben Juliano’yum. İyi Günler.

(ÇEVİRİ: Saffet Güler)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/arkturus-yildiz-kapisi

119
 THE SEVEN SPIRITUAL LAWS OF
SUCCESS
 Posted by Selin on June 15, 2009 at 1:12am

Deepak Chopra, M.D. is a bestselling author, teacher, trained medical doctor and pioneer of
the mind-body connection. His books include The Seven Spiritual Laws of Success, How to
Know God, The Spontaneous Fulfillment of Desire, and The Seven Spiritual Laws of Yoga.
Dr. Chopra cofounded The Chopra Center for Well-Being in Carlsbad, California to advance
the cause of mind-body-spiritual healing, education, and research. He regularly gives lectures
and seminars around the world.

There are many aspects to success; material wealth is only one component. Moreover, success
is a journey, not a destination. Material abundance, in all its expressions, happens to be one of
those things that makes the journey more enjoyable. But success also includes good health,
energy and enthusiasm for life, fulfilling relationships, creative freedom, emotional and
psychological stability, a sense of well-being and peace of mind. Even with the experience of
all these things, we will remain unfulfilled unless we nurture the seeds of divinity inside us. In
reality, we are divinity in disguise, and the gods and goddesses in embryo that are contained
within us seek to be fully materialized. Although I call the laws I'm about to discuss The
Seven Spiritual Laws of Success, they could easily be called The Seven Spiritual Laws of
Life. This is because they are the same principles that nature uses to create everything in
material existence--everything we can see, hear, smell, taste or touch.

Success in life could be defined as the continued expansion of happiness and the progressive
realization of worthy goals. Success is the ability to fulfill your desires with effortless ease.
And yet success, including the creation of wealth, has always been considered a process that

120
 requires hard work, and it is often considered to be at the expense of others. We need a more
spiritual approach to success and to affluence, which is the abundant flow of all good things to
you. With the knowledge and practice of spiritual law, we put ourselves in harmony with
nature and create with carefreeness, joy and love. True success is the experience of the
miraculous. It is the unfolding of the divinity within us. It is the perception of divinity
wherever we go, in whatever we perceive--in the eyes of a child, in the beauty of a flower, in
the flight of a bird. When we begin to experience our life as the miraculous expression of
divinity--not occasionally, but all the time--then we will know the true meaning of success.

Now let's go over The Seven Spiritual Laws of Success and see how we can apply them in our
lives.

1) The Law of Pure Potentiality

This law is based on the fact that we are, in our essential state, pure consciousness. Pure
consciousness is pure potentiality; it is the field of all possibilities and infinite creativity.
When you discover your essential nature and know who you really are, in that knowing itself
is the ability to fulfill any dream you have, because you are the eternal possibility, the
immeasurable potential of all that was, is and will be. This law could also be called the Law
of Unity, because underlying the infinite diversity of life is the unity of one all-pervasive
spirit. There is no separation between you and this field of energy. One way to access the field
is through the daily practice of silence, meditation and non-judgment. Spending time in nature
will also give you access to the qualities inherent in the field: infinite creativity, freedom and
bliss.

The source of all creation is pure consciousness...pure potentiality seeking expression from
the unmanifest to the manifest. And when we realize that our true Self is one of pure
potentiality, we align with the power that manifests everything in the universe.

Practise Silent Meditation - 15 minutes in morning & night, ideally 30mins dawn & dusk
Commune With Nature - appreciate the beauty
Practise Non-Judgement - say to yourself Today I shall Judge Nothing

2) The Law of Giving

This law could also be called the Law of Giving and Receiving, because the universe operates
through dynamic exchange. The flow of life is nothing other than the harmonious interaction
of all the elements and forces that structure the field of existence. Because your body and your
mind and the universe are in constant and dynamic change, stopping the circulation of energy
is like stopping the flow of blood. Whenever blood stops flowing, it begins to clot, to
stagnate. That is why you must give and receive in order to keep wealth and affluence--or
anything you want--circulating in your life. If our only intention is to hold on to our money
and hoard it--since it's life energy, we will stop its circulation back into our lives as well. In
order to keep that energy coming to us, we have to keep the energy circulating. Thus, the
more you give, the more you will receive. The best way to put The Law of Giving into
operation is to make a decision that any time you come into contact with anyone, you will
give them something. It doesn't have to be in the form of material things; it could be a flower,
a compliment or a prayer. In fact, the most powerful forms of giving are non-material. The
gifts of caring, attention, affection, appreciation and love are some of the most precious gifts
you can give, and they don't cost you anything.

121
The universe operates through dynamic exchange...giving and receiving are different aspects
of the flow of energy in the universe. And in our willingness to give that which we seek, we
keep the abundance of the universe circulating in our lives.
Give something to everyone you meet eg. not necessarily money, can be gift, compliment, or
silent blessing or prayer.
Be open to receive from others. Gratefully Receive gifts, nature, sunlight, snow etc.
Make commitment to Circulate, caring, appreciating and loving

3) The Law of Karma (or Cause and Effect)

"Karma" is both action and the consequence of that action; it is cause and effect
simultaneously, because every action generates a force of energy that returns to us in kind.
There is nothing unfamiliar about the Law of Karma. Everyone had heard the expression,
"What you sow is what you reap." Obviously, if we want to create happiness in our lives, we
must learn to sow the seeds of happiness. Therefore, karma implies the action of conscious
choice-making. Whether you like it or not, everything that is happening at this moment is a
result of the choices you've made in the past. Unfortunately, a lot of us make choices
unconsciously, and therefore we don't think they are choices--and yet, they are. If you step
back for a moment and witness the choices you are making as you make those choices, then in
just this act of witnessing, you take the whole process from the unconscious realm into the
conscious realm. This procedure of conscious choice-making and witnessing is very
empowering.You can use the Law of Karma to create money and affluence, and the flow of all
good things to you, any time you want. But first, you must become consciously aware that
your future is generated by the choices you are making in every moment of your life. If you
do this on a regular basis, then you are making full use of this law. The more you bring your
choices into the level of your conscious awareness, the more you will make those choices
which are spontaneously correct--both for you and those around you.

Every action generates a force of energy that returns to us in like kind...what we sow is what
we reap. And when we choose actions that bring happiness and success to others, the fruit of
our karma is happiness and success.
Witness Choices in each moment - best to be fully conscious / aware in the moment
Evaluate Consequences of your choices - will choice bring happiness to those around me
Listen with your Heart -ask your heart for guidance - be guided - look for feeling of comfort /
discomfort

4) The Law of Least Effort

This law is based on the fact that nature's intelligence functions with effortless ease and
abandoned carefreeness. This is the principle of least action, of no resistance. This is,
therefore, the principle of harmony and love. When we learn this lesson from nature, we
easily fulfill our desires. In Vedic Science, the age-old philosophy of India, this principle is
known as the principle of economy of effort, or "do less and accomplish more." Ultimately,
you come to the state where you do nothing and accomplish everything. This means that there
is just a faint idea, and then the manifestation of the idea comes about effortlessly. What is
commonly called a "miracle" is actually an expression of the Law of Least Effort. Least effort
is expended when your actions are motivated by love, because nature is held together by the
energy of love. When you seek power and control over other people, you waste energy. When
you seek money or power for the sake of the ego, you spend energy chasing the illusion of
happiness instead of enjoying happiness in the moment. When your actions are motivated by

122
 love, your energy multiplies and accumulates--and the surplus energy you gather and enjoy
can be channeled to create anything that you want, including unlimited wealth. There are three
components to the Law of Least Effort--three things you can do to put this principle of "do
less and accomplish more" into action. The first component is acceptance. Acceptance simply
means that you make a commitment: "Today I will accept people, situations, circumstances
and events as they occur." This means I will know that this moment is as it should be, because
the whole universe is as it should be. The second component is responsibility. This means not
blaming anyone or anything for your situation, including yourself. This allows you the ability
to have a creative response to the situation as it is now. All problems contain the seeds of
opportunity, and this awareness allows you to take the moment and transform it to a better
situation or thing. The third component to the Law of Least Effort is defenselessness. This
means that you have relinquished the need to convince or persuade others of your point of
view. If you relinquish this need you will in that relinquishment gain access to enormous
amounts of energy that have been previously wasted.

Nature's intelligence functions with effortless ease...with carefreeness, harmony, and love.
And when we harness the forces of harmony, joy, and love, we create success and good
fortune with effortless ease.
Practise Acceptance - accept people as are - know that this moment is as it is supposed to be
Take Responsibility for actions, not blaming others/ thinhgs
Have your awareness in Defenselessness - no need to persuade others - don't be attached
rigidly to one point of view

5) The Law of Intention and Desire

This law is based on the fact that energy and information exist everywhere in nature. A flower,
a rainbow, a tree, a human body, when broken down to their essential components are energy
and information. The whole universe, in its essential nature, is the movement of energy and
information. The only difference between you and a tree is the informational and energy
content of your respective bodies. You can consciously change the energy and informational
content of your own quantum mechanical body, and therefore influence the energy and
informational content of your extended body--your environment, your world--and cause
things to manifest in it. The quality of intention on the object of attention will orchestrate an
infinity of space-time events to bring about the outcome intended, provided one follows the
other spiritual laws of success. Intention lays the groundwork for the effortless, spontaneous,
frictionless flow of pure potentiality. The only caution is that you use your intent for the
benefit of mankind.

Inherent in every intention and desire is the mechanics for its fulfillment...intention and desire
in the field of pure potentiality have infinite organizing power. And when we introduce an
intention in the fertile ground of pure potentiality, we put this infinite organizing power to
work for us.
Present Moment Awareness - slip into silence
List Desires - keep them to yourself
Release your desires to the Universe - relinquishing attachment and outcome

6) The Law of Detachment

This law says that in order to acquire anything in the physical universe, you have to relinquish
your attachment to it. This doesn't mean you give up the intention to create your desire. You

123
 give up your attachment to the result. This is a very powerful thing to do. The moment you
relinquish your attachment to the result, combining one-pointed intention with detachment at
the same time, you will have that which you desire. Anything you want can be acquired
through detachment, because detachment is based on the unquestioning belief in the power of
your true Self. Attachment comes from poverty consciousness, because attachment is always
to symbols. Detachment is synonymous with wealth consciousness, because with detachment
there is freedom to create. True wealth consciousness is the ability to have anything you want,
anytime you want, and with least effort. To be grounded in this experience you have to be
grounded in the wisdom of uncertainty. In this uncertainty you will find the freedom to create
anything you want.

In detachment lies the wisdom of uncertainty...in the wisdom of uncertainty lies the freedom
from our past, from the known, which is the prison of past conditioning. And in our
willingness to step into the unknown, the field of all possibilities, we surrender ourselves to
the creative mind that orchestrates the dance of the universe.
Commit self to Detached Involvement - no rigid or forced solutions
Wisdom of Uncertainty leads to freedom -
Open to Infinite Possibilities of choices and outcomes

7) The Law of "Dharma" or Purpose in Life

The seventh spiritual law of success is the Law of Dharma. (Dharma is a Sanskrit word that
means "purpose in life.") This law says that we have taken manifestation in physical form to
fulfill a purpose. You have a unique talent and a unique way of expressing it. There is
something that you can do better than anyone else in the whole world--and for every unique
talent and unique expression of that talent, there are also unique needs. When these needs are
matched with the creative expression of your talent, that is the spark that creates affluence.
Expressing your talents to fulfill needs creates unlimited wealth and abundance. There are
three components to the Law of Dharma. The first says that each of us is here to discover our
true Self. The second component is to express our unique talents; the expression of that talent
takes you into timeless awareness. The third component is service to humanity. When you
combine the ability to express your unique talent with service to humanity, then you make full
use of the Law of Dharma. The Seven Spiritual Laws of Success are powerful principles that
will enable you to attain self-mastery. If you put your attention on these laws and practice the
steps outlined above, you will see that you can manifest anything you want--all the affluence,
money and success you desire. You will also see that your life becomes more joyful and
abundant in every way, for these laws are also the spiritual laws of life that make living
worthwhile.

Everyone has a purpose in life...a unique or special talent to give to others. And when we
blend this unique talent with service to others, we experience the ecstasy and exultation of our
own spirit, which is the ultimate goal of all goals.
Discover the Higher Self - beyond and above ego - spend time in silence
List Your Unique Talents - that lead to state of bliss
Serve Others - ask yourself how can I help? Rather tham what's in it for me - share more, treat
people like your brother's and sister's

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/the-seven-spiritual-laws-of

124
20-21 Haziran - Mucizeler Kursu
 Posted by David Dogan Beyo on June 15, 2009 at 3:30am

125
 "Mucizeler Kursu" Workshop 20 - 21 Haziran (David Dogan Beyo)

Mucizeler Kursu guvenmemiz gereken rehberin

disarida degil de, icimizdeki ogretmen olduguna inanmamizin onemini vurgulayan kisisel ve
ruhsal degisim icin etkili bir calisma programidir.

Ogrenciler icin 365 dersi (yilin her gunu icin 1 ders) iceren bir calisma kitabi ve kursun
prensiplerini gunluk hayatta pratik olarak uygulama plani vardir.

Bir cok kisinin yasaminda mucizeler yaratan kursla ilgili

bu gune dek bireylerin donusumlerini konu alan otuzdan fazla kitap yazildi.

Kursun amaci, bizi egonun dunyasindan

(beden/kisilik benligimiz) sevgi dunyasina
gecirmektir. Bir kere egonun dunyasina, yani surekli
hep bana diyen bir dunyaya esir olursak;
kendimizi bir ruyaya hapsolmus hissederiz.
Bu ruyanin gercekligine inanmamizi saglayan
inanci, duygusal algilamalarimiz da destekledigi icin,
uyanmamiz icin bir yardima ihtiyacimiz vardir.
Kursun onemle vurguladigi sey; kendimizi egomuzla
veya kendi beden/kisilik benligimizle bir tuttugumuz fiziksel dunyada algiladiklarimizla
kendimizi sinirlandirdigimiz surece gercek realitemizi - kendi
ruhsal benligimizi deneyimleyemeyecegimizdir.

Ancak egomuzdan ayrilabildigimizde, algimizi da

dogru yonde gelistirmemiz mumkundur. Dogru idrakin dunyasi, sevgi dunyasidir. Ruhsal bir
vizyondan
gorunen bir dunyadir bu. Bu vizyon, egonun saptirmalarinin olmadigi bir gozle algilanabilir
ancak.

Gunesi kapatan bir bulut gibi; sucluluk ve korkuyu, bizi asla terk etmeyen sevgiyi
yasayabilmemize engel olan
bir blok gibi icimizde tasiriz. Hepimiz sevginin
mucizeleriyiz, ama bu gercegi goremeyecek kadar
kendi gercekligimizden uzagiz.
Mucize, korku ve suclulugun yerine sevginin
varligini farketmemiz seklinde dusunulebilir.
Iste bizim gercegimiz budur.

Bizim mutlu olmamiz icin ihtiyacimiz olan hersey

vardir. Yanlizca icinde bulundugumuz 'an'i yasamak
mutlu olmamiz icin yeterlidir. Bunun anlami
gelecekte sevgiye nasil tekrar ulasacagimizi dusunmemektir. Gecmiste ne oldugu da
tasamiz olmamali; bize karsi yanlis davranan birinin
ne hakettiginin de bir onemi yok.
Icinde bulunulan an ile dopdolu olmak, iyilestirici
ve huzur verici ozelligi sozcuklere sigmayacak
kadar guclu bir dinginliktir. Endise, varolan
guzelliklerin tek karsitidir. Endise, gecmiste kalmis

126
 ya da henuz gerceklesmemis olgulara
yaklasirken onlarin degismeyecegine dair
olan inancimizdan kaynaklanan bir
hareketsizlik halidir.

Kursun icerigi:

2 gunluk Mucizeler Kursumuzda 14 temel

Mucizeler Kursu Dersi ile

o affedebilmeyi

o gecmisimizden ozgurlesebilmeyi

o korkularimizda ozgurleserek sevgiyi secebilmeyi

o bizi rahatsiz eden eski egosal inanc sistemlerimizi geride birakmayi ogrenip

o sevginin, oz-benligimizin, 'an'in gercekligini kesfedecegiz

Yapilacak Calismalar:

o meditasyonlar,

o mucizeler Kursu grup egzersizleri

o geribildirim ve farkindalik calismalari

o affetme ve korkularimizla yuzlesme calismalari

o alistirmalar ve paylasimlar esliginde kendimizle yuzlesme ve arinma yolculuguna cikacagiz.

Kendisiyle, gecmisiyle ve korkulariyla

yuzlesmekten korkmayan ve bu donusume hazir olan herkesi bekliyoruz.

Butun iyilesmeler gecmisten ozgurleserek saglanir.

Kendinizi sevmeniz, kendinizi iyilestirmeniz demektir.

Su 'an'a sevgiyle bakin, cunku o sadece gercek olan seylere sahip.

Workshop sonunda 14 gunluk bir uygulama kitapcigi dagitilacaktir. Workshop sonrasinda

katilimcilar
ayda 2 kez bu uygulamalari ve egzersizleri
yaparak workshoptan aldiklari farkindaliklari
gelistirebilirler ve tum hayatlarina
yayabilirler.

David Dogan Beyo

Mucizeler Kursu - Workshop

127
 20-21 Haziran
10:30 - 21:30

Kayit icin merkezimizi aramanizi rica ederiz.

Calisma, saglikli ve paylasimli olabilmesi acisindan en az 4 kisi ile gerceklestirilebilecektir.

Sevgi ve sifayla kalin,

Sifa Cemberi
Egitim & Danismanlik Merkezi
Buyukdere Cad. 151 B blok Yonca Apt.
K:7 D.31 Zincirlikuyu
tel:0212-347 41 53
cep tel: 0538-674 42 49
e-posta: sifacemberi(at)gmail.com

http://www.sifacemberi.com

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/2021-haziran-mucizeler-kursu

DNA ACTIVATION MEDITATION

 Posted by Vicky♥♥♥ on June 15, 2009 at 11:13pm

IMPLANT REMOVAL AND DNA ACTIVATION MEDITATION

So, I Hari Das ask and demand the presence of the Ascended Masters, the Galactic Masters,
the Galactic Councils, the Elohim, the DNA adjustment MAP teams, the angels and

128
 archangels. I also ask for the presence of a Light Ship above this building, above our
workshop space, to help in the transmutation of the energies which we’re going to remove
during the course of this meditation.
So, now I would like you to take a few deep breaths, and as you breathe in, just bring your
attention on the space above your head. This is where your higher chakras are. It doesn’t
matter that you don’t know where they are, they ARE in the space above your head. So, just
allow the energy of Unconditional Love, and the energy of Light to flow into you, with each
of your in-breaths, and with the out-breaths, just allow the confusion, the anxiety, any fear that
you may have, just allow the stresses and strains of life on planet Earth to actually leave you
and be transmuted into Love. [pause]

So, as we go with each in-breath, just feel that Love, just feel that Light flowing in, flowing
in, and with your out-breaths, just allow all that confusion to leave you. You can also at this
time focus on your higher heart chakra, which is just above your physical heart, and just feel
the energy moving there, in that higher heart chakra, the thymus gland. It is only through this
thymus gland that you do feel the Love. It is only through this thymus gland that you can
actually experience true Unconditional Love. So, with each in-breath allow yourself to feel
this Love. Trigger the Light—trigger the Light, the Light, the Light. Trigger the Love—
trigger the Love, the Love, the Love.
So, now what I’m going to do is, I’m going to bring in the Team to remove these energies
from your physical and spiritual bodies. So, in order to do this, I just demand that they leave.
So now, I Hari Das ask at this moment on behalf of all human beings present, the removal
first of all twin souls—NOW! [pause]
Now, the removal of all androgynous beings—NOW! Out! Out! [pause]
Now, the removal of all ties to multi-dimensional, parallel universes, and all impediments and
inhibitors that stop all ones here from realizing their God Selves. I remove all now. [pause]
Now I ask and demand the removal of all other energies, all other beings from the energy
fields of the physical bodies of all present—NOW! [pause]
I also now remove all implants from the physical and the spiritual bodies—NOW! [pause]

129
Now I also remove all attachments, hooks, multidimensional wormholes, and all other binding
energies from everybody’s chakras and everybody’s aura—NOW! [pause]
I now remove all these energies and entities, all previous vows of poverty, hurt, vows of
struggle, resistance to Love, resistance to abundance, from the energy fields and everybody’s
chakric system—NOW! [pause]
I Hari Das also ask and command the removal of all impediments from everyone here, that
inhibits their clairvoyance, their clairaudience, and their clairsentience. I ask and demand that
everyone’s channels and channeling abilities are activated—NOW! I ask that all one’s helpers,
guides, Masters, communicate with each as an individual. [3-4 minute pause]

So, now, I’d like you to just keep on breathing, and still, with your in-breaths, bring in this
Love, bring in this Light until you have cleansed these energy fields and physical body.
[pause]
And I’d like you to now imagine yourselves as being a double-terminated crystal, that is, a
crystal with a point on each end. The top point of this crystal is one hand’s length above your
head. The bottom point of this crystal is one hand’s length below your feet. (It doesn’t matter
that you may be sitting, or lying, or standing.) So now this crystal is your crystalline Light
Body.
With each of your in-breaths I would like you to see, feel, imagine, allow—for understand
that seeing, feeling, imagining, allowing are not different from each other. Imagination is
visualization. So, see, feel, visualize, allow this double-terminated crystal to become activated
with the energy of Love. As you breathe in, see this crystal starting to pulsate with Light, see

130
 this crystal starting to pulsate with Love. And with each in-breath, see it building in energy.
See, feel the Love, feel the Light pouring into you. Trigger the Light—trigger the Light, the
Light, the Light. Trigger the Love—trigger the Love, the Love, the Love.
Now, see another double-terminated crystal (or, a crystal with a point on each end) going
through this first crystal right where your heart chakra is, horizontally. See this new crystal,
also, with your in-breaths, being energized with the energies of Unconditional Love and the
energies of undifferentiated Light. Trigger the Light—trigger the Light, the Light, the Light.
Trigger the Love—trigger the Love, the Love, the Love.

Just keep breathing, and allowing, seeing, imagining, visualizing…and again, as you breathe
in, both these crystals are becoming energized with the energies of Unconditional Love and
the energies of Light. Now let us see these crystals spin, turn—you choose which way you are
going to spin these crystals. And again, we’re going to work with breath. As you spin these
crystals, every time you breathe in see the spin or the turning getting faster, and as the speed
builds up, see the crystals becoming further energized with the energies of Love, and the
energies of Light.
So now, the crystals are spinning, spinning, spinning; turning, turning, turning—and
becoming even more energized with the energies of Love, becoming more energized with the
energies of Light. So now, as we spin these crystals, we didn’t tell you that we’re going inside
our own bodies using this crystalline Light Body. We’re going to shrink this crystalline Light
Body until it is so small that you may pass through the wall of a single cell of your physical
body. So now with each of your out-breaths, see, feel, imagine, allow yourselves to become
smaller, smaller, smaller—shrinking, shrinking, shrinking—smaller, smaller, to the size of a
pinhead, smaller to the size of a speck of dust. Now shrinking, shrinking, smaller than a speck
of dust, down to the size of a bacteria, a virus, a microbe, and smaller—shrinking, shrinking,

131
 shrinking.
And now we ask you to go into one single cell of your physical body. Go through the wall of
the cell. You are so small no damage will occur. And now, look around inside this cell, and see
your crystalline DNA. How many strands of DNA do you have lit up? You may be able to see
the DNA spiraling upwards and upwards, through your cellular structure, connecting with
Mother/Father Source, with God—and spiraling downwards, connecting with the very heart
crystal of the Goddess Gaia, planet Earth, your Earth Mother. Now, some of you may have
more than two strands of DNA lit up, activated. If this is the case, don’t worry. Just stay until
we catch you up with the activation. Understand that these activations not only connect you
with your Higher Self, your I AM Presence, but with Mother/Father Source, and the Goddess
Gaia.
We’re going to activate for you your DNA with the Divine Light Codes, with the energies of
Unconditional Love, with the Sacred Geometry, the Fire Letters from the Sacred Languages,
the Key Codes from the Keys of Enoch, the Mahatma energy, the Christ Light. So all we want
you to do is to visualize, see, allow, imagine the DNA expanding, two-strand after two-strand,
and becoming activated with these codes.
So, now see the first two strands of DNA—everybody has at least two strands lit—see this
DNA spiraling upwards and upwards to the Source, and downwards into the heart of the Earth
Mother. [pause] And now let us activate these two strands of DNA with the Divine Light
Codes, with the Sacred Geometries, the Key Codes from the Keys of Enoch, the fire Letters
from the Sacred Languages, with the energy of Unconditional Love, the Mahatma energy, the
Christ Light. See these strands further lighting up with this energy. See the crystal becoming
programmed and activated.
And now expand this DNA by two more strands, and again see these strands spiraling
upwards and upwards to Mother/Father Source, and downwards into the heart of the Goddess
Gaia. And again, let us activate these further two strands of DNA, making four, with the
Divine Light Codes, the Sacred Geometries, the Key Codes from the Keys of Enoch, with the
Fire Letters from the Sacred Languages, the energies of Unconditional Love, the Mahatma
energy and the Christ Light. Trigger the Light—trigger the Light, the Light, the Light, the
Light.
So now let us expand this DNA by another two strands, making six, and again see them
spiraling onwards and upwards to Mother/Father Source and into the heart of the Earth
Mother. Let us activate these further two strands with the Divine Light Codes, the Sacred
Geometries, the Key Codes from the Keys of Enoch, the Fire Letters from the Sacred
Languages, the energies of Unconditional Love, the Mahatma energy, the Christ light. Now
see them expand by another two strands, making eight. And here again we do the same thing,
connect upwards with Mother/Father Source, connect downwards with the heart of Mother
Earth. And again activate with the Divine Light Codes, with the Sacred Geometries, the Key
Codes from the Keys of Enoch, the Fire Letters from the Sacred Languages, the energy of
Unconditional Love, the Mahatma, the Christ Light.
See and feel the next two strands, making ten. And again, see these ten strands spiraling
upwards and upwards to Mother/Father God, and spiraling downwards to the heart of the
Earth Mother. And again we activate with the Divine Light Codes, with the Sacred
Geometries, the Key Codes from the Keys of Enoch, the Fire Letters from the Sacred
Languages, energies of Unconditional Love, the Mahatma, the Christ Light. Trigger the Light,
the Light, the Light—trigger the Light, the Light, the Light. Trigger the Love—trigger the
Love, the Love, the Love.
So, now we go to another two strands, making twelve. And again, we activate by spiraling
upwards and upwards to Mother/Father Source, and spiraling downwards to the heart of the
Earth Mother. And again we activate the Divine Light Codes, the Sacred Geometries, the Key

132
 Codes from the Keys of Enoch, the Fire Letters from the Sacred Languages, Unconditional
Love, the Mahatma energy, the Christ Light.

So now, let us bundle, or gather these twelve strands of DNA into one bundle, pulsating with
these codes and activations. And now, see, feel, allow imagine, visualize another bundle of
twelve strands of DNA. And now let us integrate this further bundle of twelve strands of DNA
with the twelve strands of DNA that have been activated. And as these strands of DNA merge
with the activated strands, they as well become activated with these Divine Light Codes, the
Sacred Geometries, the Key Codes from the Keys of Enoch, the Fire Letters from the Sacred
Languages, the energies of Unconditional Love, the Mahatma energy, the Christ Light.
Now there are twenty-four strands of DNA coded and active. Now let us again see another
bundle of twelve strands of DNA, and let us merge these strands, this new bundle of twelve
strands of DNA, with the twenty-four active strands. Just allow them to all become one
bundle, and as they merge with the twenty-four active strands, they also become activated
with the Divine Light Codes, the Sacred Geometries, the Key Codes from the Keys of Enoch,
the Fire Letters from the Sacred Languages, the energy of Unconditional Love, Mahatma, and
the Christ Light.
So now let us move from DNA. You can move through your own cellular structure, with your
own miniaturized Light Body, until you come to your heart. Your physical heart that works for
you without question. It doesn’t say, "I don’t love you, and so I will not do for you." As long
as you love yourself, your heart loves you, and this heart pumps blood to every part of your
body physical, to the furthest reaches of your physical body.
Your blood is living crystal, living liquid crystal. Now we’re going to spiritualize your blood.
Your blood is going to become spiritual light. So now, as this blood is pumped through by
your heart, let us code the crystalline nature of this liquid crystal, again with the same codes,

133
 the Divine Light Codes, the Sacred Geometry, the Key Codes from the Keys of Enoch, the
Fire Letters from the Sacred Languages, the codes of Unconditional Love, the Mahatma, and
the Christ Light. We see and feel the liquid crystalline blood pulsing through your body,
spiritualizing every part. You are, understand, becoming spiritual light. Trigger the Light—
trigger the Light, the Light, the Light. Spiritual Light.
Now understand that the crystals that are, the vitamins, the minerals, the salts, the metals, that
are within your body physical, let us reprogram with these spiritual codes, the Divine Light
Codes, the Sacred Geometries, the Key codes from the Keys of Enoch, the Fire Letters from
the Sacred Languages, the energies of Unconditional Love, the Mahatma, the Christ Light.
Trigger the Light—trigger the Light, the Light, the Light. See, feel, allow, imagine yourselves,
visualize yourselves, each and every one of you, becoming spiritual Light. Because you ARE
spiritual light. You are beings of Love, beings of Light. That is your natural state.
So now, let us code the water in the physical body—the water is also liquid living crystal. Let
us program the water with these Living Light Codes, with the Key Codes from the Keys of
Enoch, the Sacred Geometries, the Fire Letters from the Sacred Languages, the energies of
Unconditional Love, the Mahatma, the Christ Light.
And now, let us program the whole of our cellular structure with these energies. I now ask and
demand the removal of all fear from all these one’s cellular structure, and the residues of the
knowledge of disempowerment, the residues of the knowledge of being disconnected from the
Source, Mother/Father, and not feeling Unconditional Love for yourselves. I now remove the
codes that stop you from receiving ABUNDANCE on all levels. I now remove the codes that
stop you from shining bright, and giving Love without fear in your hearts. I recode your
cellular structure with the geometries of Light, and the geometries of Love. Understand that
that’s what you are—Love.
So now I also activate and clear with the energies of Love and Light the dense organs of your
physical body, your liver, your kidneys, your spleen—I remove all fear from these organs, and
activate within them the Sacred Geometries of Light, the Living Light Spiritual Mandalas,
which will allow you to be the gods that you really are. [pause]
Now I will ask you to leave your bodies through any way that you wish. You may come out
through the wall of a single cell, you may come out through your eye, your mouth, your nose,
your ears—any way that you would like. I would like you to exit your bodies—NOW!
And then, with the in-breaths, let us make this Light Body bigger, until it again integrates with
our body physical. So, with each in-breath you become bigger, bigger, bigger, and bigger,
bigger, bigger—integrating this Light Body with your physical body NOW after it is returned
to normal size.
I ask on behalf of you all, I ask your helpers, your guides, the Masters with which you work,
the Multidimensional Councils with which you all work (but maybe not, at this time, realize)
—I ask and demand on the behalf of all of you that these activations, that these clearances, are
held steady, that you will not have a return of these energies and entities. So now, I ask that,
again with your in-breaths, that you move your bodies around a little bit, that you move your
heads, that you move your fingers and toes, maybe shrug your shoulders—but don’t move too
quickly, because if you do maybe some disorientation will take place, or you might feel that
you’re not all here. So just move slowly around, and integrate your consciousness, and we’ll
give you some time for this integration to take place.
Meditation dictated & channeled by Hari Das, October 1998, at the Mt. Shasta Intensive.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/dna-activation-meditation

134
BASMELEK METATRON: Kutsal
Dragon’un (Ejderin) Uyanışı
 Posted by Sunyata on June 16, 2009 at 1:19am

The Earth Keeper Chronicles

Sayı # 31 14 Mayıs 2009

Kutsal Dragon’un (Ejderin) Uyanışı

Kozmik Tetikleyici - Bölüm 2

Metatron ~ J Tyberonn kanalıyla

135
 Selamlar, Ben Işığın Lordu Metatron’um!

Ve tekrar Dünya’daki dönüştürücü enerjilerden söz ediyoruz. Son zamanlarda Kozmik

Tetikleyici’nin başlangıç aşaması, Gökkubbenin çöküşünden bu yana Dünya üzerinde
deneyimlenen kodlanmış manyetik enerjilerin en yüksek seviyesini, en büyük salıverilişini
getirdi. Bu başlangıç dalgası 20 Mart ve 10 Nisan arasında zirveye ulaştı.

Gerçekte yenilenmiş bir ‘kundalini’ kuvveti küresel olarak salıverildi. Bu, dragon ve ley
hatları denilebilen şeyi de kapsayan çeşitli araçlarla akacak. Aslında bu enerjinin yeni hatları
Kozmik Işık Konseyi ve Yükselmiş Üstatların yardımıyla beraber insanlığın uzmanlaşmış
cemiyetleri (birlik) tarafından düzenleniyor, yönetiliyor ve tasarlanarak oluşturuluyor.
Birçoğunuz bunun parçasısınız.

Earth – Keeper (Dünya Koruyucusu) ve Reshel Izgara Birlikleri arasında gezegenin yeni
geometrilerine ve enerjilerine odaklanma ilgisinin zirveye ulaşmasının nedeni budur. Aslında
bu bir veya iki grup değildir, kutsal siteleri keşif çağrısını ve ızgaraları, ley hatlarını, kristal –
elektromanyetiklerini, vorteksleri, portalları ve bu kutsal bilimin karmaşık geometrilerini
anlama çağrısını hissetmiş olan herkestir. Bu sadece Dünya ile sınırlı değildir; gerçekte
Metatronik Anahtarlar insan alanının Merkabah’tan Merkivah’a genişlemesini ve anlama
zorunluluğunu kapsar. Koşulsuz Sevgi bilimi dahil, tüm kutsal geometriler, tüm yaradılış
frekansı hepsi Metatronik’tir.

Yellowstone - Grand Tetons

İki Amerikadaki en geniş elektromanyetik salıverişin tek havuzu Yellowstone’dur.

Yellowstone, kodlanmış elektromanyetiklerin diğer 13 büyük küresel pınarlarının yaptığı gibi
büyük yoğunlukta enerji yayar.

Enerji, insanlığın kollektif ‘dünya ruhu’ denilebilecek şeyde bir dalgacık etkisi yarattı ve üçlü
(1 de 3) gezegensel ızgara sisteminin enerjisini büyük ölçüde yükseltti. İnsanlık,
elektromanyetik ızgara veya insan ızgarası vasıtasıyla büyük bir ölçüde bunu deneyimledi.
İnsanlığın çoğu hala bu dalganın etkisini hissediyor.

Bu yoğun enerjinin yumuşatılmasına yardımcı olmak için yerinde aktive edilmiş olan ‘dalga –
kırıcılar’ var. Gerçekte, eğer bunlar yerlerinde olmasaydı hem insan alanında hem de
gezegenin alanında büyük aksamalar, karışıklıklar gerçekleşirdi. ‘Kırıcılar’ rollerini
uygulamasalardı, büyük depremler ve volkanik patlamalar alternatif salıveriş olurdu. Bu
periyot sırasında artan sayıda deprem vardı, bunlar minimize edildi ve dalga koruması
olmadığı durumda gerçekleşmiş olacak olan ölçekte olmadılar.

Kozmik Tetikleyicinin kalan iki adet büyük aktivasyonu var ve enerji yoğunlukları devam
edecek, ama bu yoğunluk ayarlanacak ve hem insanlık hem de gezegen için somut,
hissedilebilir hale getirilecek.

Dalga koruyucular özünde gezegendeki bazı büyük dağ silsileleri ve spesifik enerji
düğümleridir.

Bu bölgeler aşağıdadır:

136
 • Himalayalar
• Carpathian Alpleri
• Patagonya And Dağları
• Appalachian’lar (Adirondacks dahil)
• Ural Dağları
• Pireneler
• The Great Dividing Range (Avustralya)
• Atlas Dağları
• Kanada Rockies
• Brezilya Highlands
• Doğu McDonnell Dağları
• Shang Po Dağları (Çin)
• The Grand Tetons (Wyoming)
• Karakurum Range (Nepal)

Dünya, tanımlandığı gibi Kozmik Tetikleyici’nin afetsel elektromanyetik dalgasını

dengelemek için bu başlıca silsileleri aktive ediyor. Bunlar büyük denge zincirleridir, bu
fonksiyonu uygulayan daha küçük dağ dizileri ve bazı dağlar da vardır. Himalayaların içinde,
Everest Dağı Tibet’teki Cho Oyo ile eşsiz bir devre oluşturur (Turkuaz Tanrıça).

Bu diziler bu role mükemmel uyuyorlar. Bu dağlar içlerinde magno – kristal enerjiler

denilebilen enerjileri içeriyorlar.

Yeni Ley - Dragon Hatları & Oluşan Yeni Devre

Dengeleme mekanizmasının bir kısmı bu dağ dizileri ve noktalar arasında iletişim gerektirir.
Bu, Tetikleyicinin magno – kristal enerjiler ile dolup taşan ley ve dragon hatlarının yeni
pradigmasının ortaya çıkışı ve bağlantısıyla gerçekleştiriliyor. Daha önce bağlantılı olmayan
bölgeler gezegensel dengeye yardımcı olmak için yeni hatlar oluşturuyorlar.

Bazı dengeleyici devrelerin, dengeleyici armoniklere yardım etmek için oluşturulduğunu ve

aktive edildiğini de ekleyeceğiz, özellikle ‘dünya ruhu’ veya insanlık ızgarası denilebilecek
olan şey için. Bunların her biri enerjisel ‘yüklemeler’ aktarıyor ve uyum sağlıyor.

Yellowstone muazzam enerji pınarına yakınlığı nedeniyle Grand Tetons’un çok önemli ve
spesifik bir rolü var. Grand Tetons bu önemli görevi yönetme kapasitesinde eşsiz bir şekilde
uzmanlaşmıştır. Bu görkemli dağların Yükselmiş Üstatların eterik ‘inziva’ hologram –
portalını demirlemesi ve barındırması tesadüf değildir.
Diğer kıtalardaki diğer dağ dizileri kadar Grand Tetons, enerjisel aşırılıkları boşaltmakta
anahtar bir rol gerçekleştiriyor. Bu gerçekleşmeseydi, yerkürenin felaketsel volkanik
patlamalar ve depremlerle sallanacağından emin olabilirsiniz.

Üçgen Devre

Tetons, Kuzey Amerika’da Kozmik Tetikleyicinin dengesini eşitlemek ve sabitlemek için

Banff, Kanada (Rockies) ve Asheville, Kuzey Carolina (Appalachians) ile üçgen devre
oluşturdu.

Elektromanyetik terimlerle, Grand Tetons, Banff, Kanada ve Asheville, Kuzey Carolina’nın

elektromanyetik ‘dişil’ devresi ile ittifak içinde ‘eril’ bir devreyi üstlendi. Bu dişil noktaların

137
her biri sırayla alt – devreler oluşturur. Catskills ve Ozarks ile Asheville. Banff, Cascades ve
Katmai ile denge içinde etkileşir. Büyük dağ dizilerinin her biri Kozmik Tetikleyicinin 14 ana
pınarı ile ilişkilidir ve karmaşık alt devreler yaratırlar. Böylece, gezegenin çevresini dolaşan,
kendi usullerinde ızgaralar olan fantastik bir devre sistemi vardır. Bu mesajda daha sonra
bunları küresel ayrıntıları ile belirteceğiz.

2010’da Kozmik Tetikleyicinin 2 nci aşamasında kristal enerji salıverişi gerçekleştiği zaman,
tamamıyla farklı bir pınar kaynağı gerçekleşecek. Bunlara Kanada Shield, Arkansas,
Madagaskar, Tibet ve Brezilya gibi kristal düğümler, maden yatakları ve kristallenmiş
metamorfik yeryüzü katmanları dahildir. Ve 2 nci aşamada, aynı dalga koruyucuları ana
dengeleyiciler olacak. Bu bilgi, yakın gelecekte 2010’da Tetikleyicinin 2 nci aşaması
yaklaşırken verilecek.

Böylece, bazı devrelerin içlerinde Yükselen Dünya’nın yeni veçhelerini içeren eşsiz vorteks –
portallar oluşturduğunu söyleyeceğiz. Aslında, Kozmik Tetikleyicinin tam aşamasıyla Mor
Işın, Turkuaz veya Teal Işın, Altın Işın ve Platin Işının yenilenmiş ortaya çıkışı vardır.

Bunlar kendilerinde İlahi Eril ile İlahi Dişilin zorunlu dengesini temsil ederler. Gerçekte, daha
yüksek perspektiften, Eril ve Dişilin terimlendirilmesi anlamsızdır. Bu ikisinin, kutuplu –
olmayan integral bütünlük oluşturmak için yüksek boyutta bir araya gelen saf frekanslar
olduğunu söylemek daha iyidir. Bu şekilde ifade edilen cinsiyet gerçekte yüksek veçhede
mevcut değildir. Bu sadece dünyasal deneyimin kutupluluğunda frekanssal rezonansı temsil
eden bir terminolojidir.

Düşünebileceğiniz şeye rağmen, hiç biriniz ruh üstü seviyesinde eril veya dişil değilsiniz. Ve
siz insanlar çeşitli dinlerinizde Tanrı ve Başmeleklere ve yüksek varlıklara cinsiyet tayin
ederken, gerçekte onlar iki cinsiyette de değildir, eril veya dişil olarak tanımladığınız
frekanssal niteliklerin ikisini de barındırırlar.

Metatron’a Soru: Kozmik Tetikleyicinin yeni devresi içindeki vorteks – portal sistemleri,
Tetikleyiciden önceki vorteks – portal sistemlerinden nasıl farklıdır?

Metatron: Dünya vites değiştiriyor. Bu, birçok katmanlardan, birçok aşamalardan oluşan çok
karmaşık muazzam bir dönüşümdür. Bu bağlamda, Dünya insanlığın mezuniyetinin tekamül
eden ızgara matriksinin temelidir. Bu veçhede, insanlık Dünya’nın bir parçasıdır ve Dünya da
insanlığın bir parçasıdır. Hem Dünya – Izgarasına hem de İnsanlığa daha büyük farkındalık
veriliyor ve daha büyük farkındalıkla daha büyük sorumluluk gelir. Bu bilincin
genişlemesidir. İnsanlık hem bireysel hem de kitlesel olarak tekamül ederken, Dünya bu
genişlemenin matriksi olarak hizmet ediyor.

Ve böylece Kozmik Tetikleyici gezegende daha büyük bir frekans doğurdu ve bu frekans
insanların Yükselişi için gereklidir. Bu genişlemenin mekanizmaları gezegenin spesifik
düğümlerinden kodlanmış elektromanyetik enerjilerin inanılmaz güçteki salıverilişini tetikledi
ve bu salıveriliş 144 – Izgara matriksini daha fazla tetikliyor ve kodluyor.

Belirli güç düğümlerinin farklılığı ile ilgili sorularınıza spesifik olarak yanıt vermek için,
Kozmik Tetikleyicinin eylemi bu vorteks – portal sistemlerini yeniden yapılandırdı. Bu
kompleksler şimdi birçok seviyelerde kavranabilen yeni ve güçlü bir enerji imzası taşıyor.
Arayıcılar ya fiziksel ya da eterik olarak bu siteleri ziyaret ettiklerinde, bu enerji absorbe
edilebilir ve insanın enerji alanını yeniden formatlamaya yardımcı olabilir. Mevcut enerji

138
 paketleri, insanlığı daha yüksek boyutlu formata besleyen elektromanyetik yüklemelere
benzer.

Metatron’a Soru: Bu beslemeyi almak için bu spesifik güç düğümlerini ve portalları ziyaret
etmek gerekli midir?

Metatron: Evet. Ama bu fiziksel olarak ve eterik olarak yapılabilir. Ancak fiziksel olarak
ziyeret edilirse daha hızlı ve daha güçlü olduğunu söyleyeceğiz. Bazı Earth – Keeper’lar daha
önceden kabul edilmiş bir kontratla bu ziyaretleri yapmak için anahtar düğümlere ve
portallara çekiliyorlar, bu bir tür misyondur.

Böyle geometrik yerleşimleri ziyaret eden her insanın, bu modeli enerji alanlarına emmesi ve
sonra modeli direkt olarak evlerine ve ziyaret ettikleri yerlere taşıyan piller olması şaşırtıcı
olur muydu. Bu, son otuz yılda ‘kutsal siteler’ denilen yerleri ziyaret etmek, onurlandırmak ve
seremoniler yapmak için yoğun şekilde çekilen birçok Işıkişçisinin misyonu değil miydi?

Son otuz yıldır dünyanın çevresini dolaşman ve düğüm yerlerini ziyaret etmen için
yönlendirilmenin nedeni budur (kanal Tyberon’a söylüyor). Her bölgenin enerjisini enerji
alanında taşıyorsun ve çiçeklere polen yayan bir arı gibi, her vorteks – portal ve güç
düğümlerinin enerjisini sadece ziyaret ettiğin diğer sitelere değil, yıllar boyunca temas
kurduğun aynı görüşteki Earth – Keeper’lara da aktardın. Çağrıyı hisseden ve seyahat etme
kapasitelerinde bunu yapan, bu göreve dahil olan binlerce Işıkişçisi vardır.

Her kutsal site, her vorteks – portal, her ızgara – noktası ve güç düğümü, düğümün spesifik
geometrik enerji – projeksiyonu içinde meditasyon yapan ve kutsal seremoni yapan uyanmış
hacıların enerji alanında kendisini kaydeder. Bu sadece arayıcı için yararlı değil, aynı
zamanda onun temas kurduğu herkes için de yararlıdır.

Kanalı (Tyberon) Galveston Piramitleri, Yellowstone-Tetons, Banff, Shasta, Peru, Arkansas,

grimes Noktası, Tahoe Gölü ve diğer bölgelerde toplantılar düzenlemeye yönlendirmemiz
tesadüf veya gelişigüzel seçim değildir. Bunlar ister manyetik veya ister kristalin enerji
uyanışları veya arıtımları etrafında olsun, her birinin katılanlara ve aslında gezegene faydası
vardır ve gündönümleri, ekinokslar, üçlü tarih armonikleri, ayla ilgili tetikleyiciler ve
tutulmalar gibi eşsiz zamanlarda gerçekleştirilmesi için planlanır.

Örneğin son zamanlardaki Galveston’daki Sirius Piramitlerindeki toplantı sadece her bir
katılımcının enerji alanında değil, gezegene ve buna uyumlanan herkese muazzam bir enerji
projeksiyonu yarattı. Aslında Piramit toplantısı sadece mevcut ley hatlarını, yerküresel
ızgaraları ve Axiatonal hatları kuvvetlendirmedi, yenilerini de yarattı. Birçok insanın katılma
çağrısı hissetmesinin nedeni budur; bu, daha önceden kabul edilmiş bir kontrata yanıt
vermektir.

Haziran Gündönümü

2009 Haziran Gündönümünün, Yellowstone ve The Grand Tetons’un vorteks – portalı için
özel önemi olduğunu daha önce söylemiştik. Bu gündönümünün manyetik armonikleri iki
kompleksi Birlik’e katacak. Ayrıca yeni Yellowstone –Teton Sonsuzluk Portalının enerjileri ile
Banff, Kanada’daki Michael Üçlü kompleksinin enerjisini birleştirecek. Yellowstone –
Teton’un Mor ve Altın Işınlarını, Banff’ın Michael Vorteks Portalının Platin Işını ile
birleştirecek. Kanalımızı Yellowstone’dan sonra Banff’ta bir toplantı organize etmeye

139
 yönlendirmemizin asıl nedenlerinden biri budur.

Küresel Site Devreleri

Kozmik Tetikleyicinin ilk aşamasının kodlanmış elektromanyetiğinin 14 başlıca pınarı

aşağıda:

1. Chan Chan, Peru

2. Tumuc-Humac, Brezilya
3. Nagasaki, Japonya
4. Huesca, İspanya
5. Mull, İskoçya
6. Ekaterinburg, Rusya (Ural Dağları)
7. Bethlehem, Israil
8. Yellowstone, Wyoming-ABD
9. Kilimanjaro, Tanzanya
10. İzlanda
11. Kona, Hawaii
12. Mt Cook, Yeni Zelanda
13. Great Artesian Basin, Avustralya
14. Sri Lanka

Eşitleme ve dağıtım için ilişkili Dağ silsileleri:

1. Chan Chan, Peru - Andlar

2. Tumuc-Humac, Brezilya - Brazilian Highlands
3. Nagasaki, Japonya - Kii Dağları (ShangPo)
4. Huesca, İspanya - Pireneler
5. Mull, İskoçya - Cairngorm Dağları
6. Ekaterinburg, Rusya - Ural Dağları
7. Bethlehem, Israil - Taurus Dağları (Carpathian Alpleri - Transylvania)
8. Yellowstone, Wyoming- ABD - The Grand Tetons
9. Kilimanjaro, Tanzanya - Atlas Dağları & Etyopya Highlands
10. İzlanda - The Kverkfjöll Range
11. Kona, Hawaii - Pacific Mid Ocean Ridge
12. Mt Cook, Yeni Zelanda – Güney Alpler
13. Great Artesian Basin, Avustralya -Great Dividing Range & McDonnell Mtns
14. Sri Lanka - Himalayalar

Böylece, hem inanılmaz dengeleyici olan hem de dağıtım mekanizması olan bir devre oluşur.
Bu yeni devrelerin içinde yeni Reshel Izgaraları, yeni ley hatları ve yeniden tanımlanan
vorteks – portal sistemleri ortaya çıkıyor. Bu sürece beklentilerinizin ötesinde araçlarla ve
kaynakla yardım ediliyor. Aslında İnsanlığın içindeki Earth – Keepers ve Işıkişçileri kadar,
Kozmik Işık Konseyinin yardımsever varlıkları, Yükselmiş Üstatlar için de bu bir odak
noktasıdır. Bu, en çılgın hayal gücünüzün ötesinde bir ölçekte gerçekleşiyor. Uzun zamandır
müjdelenen Yükseliş şimdi gerçekleşiyor. Bu kutsaldır, bu gerçekleşiyor ve bu kutsanmış
olayın bir parçası olmak için bin yıl beklediniz! Korkmayın!

Kutsal Dragon’un (Ejder) Uyanışı

140
 Yükselmiş Üstatlar adını verdiklerinizin aslında magno – kristalin enerji bölgelerinin
üzerindeki hologramik ‘Işık Şehirlerinde’ veya inzivalarda yerleşmiş olduğunu ve
varlıklarının arttığını söyleyeceğiz. Bu bölgelerin çoğunun farkındasınız, bazılarının farkında
değilsiniz. Ayrıca Yükselmiş Üstatlar kanal mesajlarınızda ve vizyoner yazılarınızda
geleneksel olarak kabul ettiğinizden büyük ölçüde değişirler. Tam bilinçli varlıklar, büyük
Üstatlar bazılarınızın Üstatlığın tekamül etmiş ruhları olarak düşünebileceğiniz şeyin aleminin
ötesine uzanırlar. Ashtar Komutası dediğiniz, bu yardımsever lejyonun parçasıdır.

Üstatlar, şimdi size söyleyeceğimiz şey sizi şaşırtabilir, Yükselmiş Üstatların ev sahipliği
kutsal meleksi Dragon diyebileceğiniz varlıkları da içerir. Bu yardımsever ve tam bilinçli
varlıklar mevcuttur ve insanlık kadar Dünyanızın bir parçasıdır. Onlar en üstün ilahi zekaya
sahiptir ve aşırı derece ileridir. Onlar insanlığın ve gezegenin koruyucularıdır ve Kozmik
Tetikleyicide daha büyük rollerine uyanıyorlar. Bu varlıklar kundalini dediğiniz şeyin
Üstatlarıdır ve gezegeninizde yaşam gücünün damarları olarn dragon hatları ve ley hatlarının
düzenleme, inşa veçhelerine dahildirler. Onlar büyük rollerine uyandılar ve Kozmik
Tetikleyicinin elektromanyetik dalgasındaki yeni enerji hatlarının oluşumuna dahildirler.

Metatron’a soru: Kutsal Dragonlar ile ilgili bu oldukça şaşırtıcı. Bunu genişletebilir misin?

Metatron: Kadim dünyadaki kültürlerinizin bu varlıklarla ilgili efsaneleri ve hikayeleri yok

mudur, hatta Asya’daki dinler onların ibadetine adanmıştır. Bu varlıklar çok ileridir ve tam
bilinçlidir ve Dünya’nın başlangıcından beri Dünyada varoldular. Shasta Dağı deneyiminde
(Temmuz 2005) Yükselmiş Üstatların Salonunda onlarla karşılaşmadın mı?

Kanal: Evet, ama lüsid bir haldeydim.

Metatron: Deneyimlediğin ve gördüğün şeyden şüphe etme. O oldukça gerçekti. Tam

bilinçli, yardımsever Dragonlar Yükselmiş Üstatların arasındadır.

Prensesleri yakalayan kötü varlıklar olarak ateş püskürten dragonlarla ilgili Arthur
hikayelerinin mitolojisi aslında çarpıtılmış ve oldukça duygusuz mitler ve tanımlamalardır.

Dünyanın LeMurya öncesi, Atlantis öncesi kadim günlerinde Dünya planına Zeta Reticuli’den
giren, yardımsever olmayan dragonlar vardı. Hala dünyanızda yaşayan kutsal yardımsever
dragon varlıklar bunlarla savaştı ve dünyadan attılar. Sayıları çok az olsa da, onlar her zaman
burada var oldular ve gezegeninizin büyük koruyucularıdır ve gezegensel kundalini
kuvvetinin enerjileri ile yakın çalışırlar.

Ayrıca gerçekten var olan reptilian doğada dünya dışı varlıklar da vardır. Aynı insanlar gibi,
onların bazıları yardımsever, bazıları savaşçıdır. Işık ve karanlık, pozitif ve negatif
diyebileceğiniz kutupluluklarda varolan birçok başka gezegenler ve birçok başka sistemler ve
galaksiler vardır. Bu, kutupluluk elektromanyetik temelin parçasıdır. Dünyanın gelişiminde,
reptilian varlıkların Dünya planına girmeye teşebbüs ettikleri periyotlar vardı ve bunlar her
zaman yardımsever amaçlar için değildi. Sözünü ettiğimiz kutsal dragonlar, bunlar değildir.

Dragon, ejder, yılan ve reptilian sözcükleri batı dünyasının insanlarının korku içinde
ürpermelerine neden olur ve bunları kötülükle ilişkilendirirler veya mitolojik folklor olarak
tamamıyla reddederler. Dragonu vahşice katleden Aziz George metaforları veya bu hikayenin
varyasyonları, kendi hükmetme haçlı seferlerinde paganizmi yok etmek için Kilisenin
hükümdarlığında tohumlanmıştır. Buna rağmen diğer birçok kültürlerde ve dinlerde, özellikle

141
 Asya’da, dragona saygı duyulmuştur ve bilgelik, ilahilik ve ‘iyi talih’ kaynağı olarak
düşünülür.

Metatron’a Soru: Bu varlıkların doğası devalarla mı ilgili yoksa elemental mi?

Metatron: Hayır. Aslında fizikseller. Elemental krallığında mevcut olan ‘dragona benzer’
varlıkların devic formu vardır, ama bunlar sözünü ettiğimiz Kutsal Tam Bilinçli Dragonlar
değildir. Onlar elektromanyetik alemin bilinç formu olan elementallerdir.

Sözünü ettiğimiz tam bilinçli ilahi varlıklar içsel dünyada, özellikle volkanik bölgelerde
bulunurlar ve diğerleri yüksek irtifalardaki magno – kristalin dağlara çekilirler. Bu varlıklar
dünyanın elektromanyetik ve kristalin enerjileri ile yakından ilişkili olmalarına rağmen,
elemental elektromanyetik krallıktan değildir.

Bunların bazıları 50 metre uzunluktadır ve altın ışık yayarlar. Yüksek paralel boyutta
varolurlar, ama ayrıca fiziksel dünyanızda bedensel olarak varolurlar. Onlar altın ışık
varlıklarıdır ve gezegeninizin enerjetiklerine aktif olarak dahildirler. Onlar bazı boyutlararası
kapılarınızın koruyucularıdır.

Gezegeninizde bu varlıkların 12 lejyonu veya gruplandırılması vardır. Her lejyon kendi

hiyerarşisine sahiptir, her biri spesifik bir bölgeye ve amaca adanmıştır. Onların ömür
uzunlukları inanılmazdır. Bu varlıkların bazıları sizin zaman ölçünüzle yirmi bin yıl fiziksel
hayat yaşarlar. Ürerler ve şu anda gezegeninizde mevcut olanların hepsi dünyada doğdu.

Bir lejyon Yellowstone, Grand Tetons ve Mt Shasta’da mevcuttur. Bunlar birçok insan
tarafından deneyimlendi. Shasta Dağındaki içsel hologramda Üstatların Salonunda
deneyimlemiş olduğun gibi, korku ile tepki vermedin, çoğu insanın da onları görmek için,
ayrıca İlahi Bilinci fark etmek için yeterli ışık içeriği vardır. Onlar Üstatlığın altın parıltısını
yayarlar ve esenlik yansıtırlar.

Sevgililer, Kozmos çok değişik formlarda, sizinkinden engin şekilde farklı formlarda yaşam
ile doludur. Yine de içerdeki bilinç aynı Yaratıcı’dandır, sizinkiyle aynı yaratıcı ilahiliktendir.
Korkmayın ve insan fiziksel formunun tek yaşam formu olduğuna inanmak için dar görüşlü
olmayın. Kozmosun Üstat genetikçileri Dragonlardır. 20 – 50 metre uzunluktaki omurga
sütunundaki 144 iplikli DNA’da mevcut olan kundalini gücünü hayal edin!

Kadim insanlar bu yardımsever varlıkların farkında idi ve bunun kanıtı her yerde. Aynen
dünya dışı orijininizin kanıtının şaşırtıcı şekilde görünür olduğu gibi, insanlık bunu
görmezden gelmeyi seçiyor. Yine de daha kabul edilir oluyor. Papa bile birkaç yıl önce dünya
dışı yaşam olasılığını kabul eden beklenmedik bir bildiri yayınladı.

Budistler, Tibetliler, Hindular, Olmekler ve Mayalar kendi Kozmolojilerinde yardımsever

Dragonları onayladılar (kabul ettiler). Mayalar Maya takvimi bilgisini getiren ve insan kurban
etme ritüeline son vermeye teşebbüs eden Quetzalcoatl’ı yardımsever tüylü bir dragon olarak
tanıdılar. Maya Kozmolojisi anlayışınız çarpıtılmış ve Quetzalcoatl’ın şu andaki varsayımının
çoğu sadece budur. Orijinal tabletlerin ve parşömenlerin çoğunluğu Hristiyan misyonerler
tarafından yok edildi. Bu, İskenderiye kütüphanesinin yakılması kadar büyük bir kayıptı.

Tibet Budizmi İlahi dragon varlıkların referansları ve oymaları ile doludur. Tibet Budistlerinin
içsel cemaatleri ile Lhasa’nın altındaki mağaralardaki yardımsever dragonlar arasında direkt

142
 bir iletişimin varolmuş olduğunu söylüyoruz. Amerikalardaki yerli topluluklarınız ‘Yılan
Kardeşler’ dedikleri ile birçok temaslar kurdular. Bu Üstatların resim çizimleri ve resim
yazıları Kuzey, Orta ve Güney Amerika’da bolca bulunur.

Akademisyenlerinizin, milyonlarca yıl önce dünyada kitlesel olarak varolan reptilian

dinozorları inkar edilemez şekilde kabul etmelerinde problem yoktur. ‘Topraklanmış’
metafizikçileriniz, bu genetik tür içinde ileri fiziksel bir formla birlikte yaşayabilen ilahi
zekanın tam bilincinin olduğu olasığını neden hesaba katmasınlar. Eğer bazı balinaların ve
yunusların en yüce ilahi bilinçten olduklarına ve dünyanın sularında önemli bir role hizmet
ettiklerine inanıyorsanız, o zaman yüksek bilincin herhangi bir formda varolabileceğini
düşünmek o kadar abartılı değildir. Gerçekte bu mevcuttur. Ve ‘reptilian komplosu’ndan söz
etmediğimiz uyarısını ekliyoruz ve böyle teoriler insanlığın kontrolü etrafındadır. Hem
insanlığa hem de gezegene yardımcı olmada yardımsever görevler gerçekleştiren İlahi
Bilincin varlıklarından söz ediyoruz. Direkt olarak düşündüğünüz şekliyle Melek Alemi
ismini verdiğiniz alemden olmasalar da, melek titreşiminden olan varlıklar.

Bu yardımsever varlıkların varolduğunu ve Yükselmiş Üstatlar ile ve yardımsever dünya dışı

Ashtar Komutası ve Galaksilerarası Kardeşliği ile birlikte çalıştığını berraklaştırarak ve
tekrarlayarak bu alt – konuyu sona erdiriyoruz. Onlar esenlik ve sevgi yayıyorlar, altın ışık
yayıyorlar. Gezegenin ‘kundalini’ kuvvetini, ley hatlarını, portalları vs yönetmede Siriuslular
ile birlikte çalışıyorlar. Onlardan bazıları Lemurya, Maya ve Tibeti içeren belli uygarlıklarda
bu rolü oynamış olsa da, İnsanlığa öğretme rolündeki başlıca ‘Avatarlar’değillerdir.

Onlar Kozmik Tetikleyicide rol oynuyorlar ve Yellowstone, Grand Tetons, Mount Shasta,
Himalayalar, Karakurum, Shang Mo, Hawaii, Endonezya ve Antarktika’da mevcutlar.
Volkanik bölgelerdeki yeraltında ve magno – kristal enerji alanlarına sahip olan dağ
dizilerinin yüksek irtifalarında mevcutturlar. Bedenlerini enerji alanları vasıtası ile
sürdürüyorlar, bazı iç dünya dragonları volkanik ve sülfürlü gazlar vasıtasıyla bedenlerini
sürdürüyor. Onların ateş püskürdüğü çarpıtılmış mitinin kaynağı budur. Onların çoğunun
Yellowstone’un altındaki sülfürce zengin volkanlar ve sıcak su kaynakları gibi bölgelerde
toplanmalarının nedeni de budur. Bu yer altı varlıkları Java, Hawaii, Alaska, İzlanda,
Antarktika ve Peru’da da bolca bulunur.

Yüzeydeki dragonlar magno – kristalin dağ dizilerindeki uzak yerleşimlerde çok yüksek
irtifalarda, resiflerde, oyuntularda ve mağaralarda bulunurlar. Nadir durumlarda görülürler,
hatta pilotlar tarafından resimleri çekilir, yine de bunlar reddedilir veya aldatmaca olduğu
düşünülür, ama gerçekte bu zamanda insan kitleleri tarafından fark edilmeleri önemli değildir.
İnsanlar yeterli ışık miktarına eriştikleri zaman, bireysel ölçekte bir tanıma ve onların
amacının ve parıltısının farkındalığı olur.

Onlara ibadet eden gruplar varken ve bazı durumlarda dragon yumurtalarının dağıtımında
yardımcı olmak için gereksinim duyulduklarına inanan insanlar varken, bu da çarpıtılmıştır.
Bu ışıltılı varlıkların insanın yardımına ihtiyaçları yoktur ve nadiren direkt insan etkileşimini
seçerler.

İbadet edilme veya kontrol etme arzuları yoktur. Onlar Yükselmiş Üstatlar ve Ashtar
Komutasının parçası olan varlıklardır ve amaçları yardımseverdir. Karmaları yoktur ve tam
bilinçli ve ilahi olarak zekidirler. Kozmik Tetikleyici içinde gezegeninizin yüksek boyuta
büyük genişlemesi sırasında engin şekilde açılan bazı portalların koruyuculuğuna yardım
ediyorlar. Tetikleyicinin kendisinin genişleme enerjilerin dağıtımının yönetimine de yardımcı

143
 oluyorlar.

Kadim zamanda olduklarından çok daha az sayıdalar ve daha büyük rollerine uyanıyorlar ve
insanlık onların mevcudiyetine ve yardımseverliğine uyanıyor. Bu Yükseliş için bir
zorunluluk değildir, ne de onlarla direkt olarak etkileşeme ihtiyaç vardır, sadece insanlığın ışık
içeriği ve bilinci boyutsal olarak genişlerken daha büyük farkındalığın bir sonucudur.

Kapanış:

Ve böylece bitirirken, Kozmik Tetikleyicinin, dünya galaktik merkeze hizalanırken, dünya

boyutsallığının genişlemesi olduğunu hatırlatıyoruz. Son zamanlarda salıverilen enerjiler hala
gezegeninizi etkiliyor ve ortaya çıkacak olan iki yoğun aşama var. 2010’daki bir sonraki
aşama kristalin kod salıveriş etrafında olacak ve kalan Atlantis Üstat Kristallerinin
aktivasyonuna büyük ölçüde yardımcı olacak. Son aşama 2011’de gerçekleşecek ve Aralık
2012’de 144 Izgaranın tamamlanmasından sonra yeni gökkubbe oluşmaya başlarken
elektromanyetik enerjilerin kristal enerjilerle harmanlanması hizmetini görecek.

Bu sürece yardımcı olan birçok İlahi varlık ve İlahi Bilinç vardır. Dünyanın kendisi buna
doğru devasa bir rol oynuyor. Mango - kristalin dağ dizileri tamponlardır ve geçişi
yumuşatmak için muazzam enerjileri azaltıyorlar. Gezegendeki bazı düğümler yeniden
oluşuyor. Bunların arasında en önemli olanlar Kuzey Amerika için Yellowstone ve Grand
Tetons’dur. Birçok başkaları da vardır. Bu bölgelere bir amaçla odaklanıyoruz, aslında bunlar
ŞİMDİ’de eşittir ve kendi pradigmasında hem gezegeni hem de insanlığı dönüştürüyor.

Birçoğunuz bunun bir parçası olmaya çağırılıyorsunuz. Kadim bir kontrat harekete geçiriliyor
ve bu sizin gerçekleştirmek için eonlar boyu beklediğiniz bir şeydir.

Üstatlar, bitirirken güzelliğin varlıkları, harika ışık varlıkları olduğunuzu hatırlayın.

Birbirinize ve kendinize nazik olun, çünkü aslında harika bir olay uzun zamandır müjdelenen
Yükselişin son kapılarına girerken önünüzde gelişiyor. Sevildiğinizi bilin!

Ben Metatron’um ve sizlerle bu Gerçekleri paylaşıyorum.

Ve öyledir.

www.Earth-Keeper.com

(ÇEVİRİ: Saffet Güler)

Bu mesajın telif hakkı www. www.Earth-Keeper.com’a aittir. Bilgi değiştirilmediği ve yazarın

ismi ve website eklendiği sürece, websitelerine gönderilebilir. Eart – Keeper’in yazılı izni
olmadan gazetelerde, dergilerde yayınlanamaz veya basılamaz. İzinler şu adresten istenebilir:
Tyberonn@hotmail.com

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/basmelek-metatron-kutsal

144
 BM METATRON: Paralel Dünya,
Antimadde & Banff’ın Mikail Vorteksi
 Posted by Sunyata on June 16, 2009 at 1:28am

The Earth-Keeper Chronicles

Sayı # 33

Haziran 2009

Paralel Dünya, Antimadde & Banff’ın Mikail Vorteksi

Başmelek Metatron ~ James Tyberonn kanalıyla

Selamlar Sevgililer! Ben Işığın Lordu Metatron’um ve her birinizi Koşulsuz Sevgide
kucaklıyorum!

145
 Ve Banff’daki Mikail Portalının görkeminden söz etmeye geri dönüyoruz. Kanalın bu sihirli
bölgeyi ilk ziyaret ettiği yıllarda, çok fazla şey hızlandı. Bu bölge gezegensel Yükselişte
muazzam bir rol oynuyor.

Kanada’daki Banff ve Yoho Ulusal Parkları bölgesinin birçok eşsiz ve fark edilmemiş
veçheleri vardır. Yerçekimsel yerleşimi, tektonikler, elektromanyetik denge, mineroloji ve
enlem yerleşimi nedeniyle, Dünya gezegeninin antimadde ikizi ile daha somut bir arayüzey
sağlayan yoğun plazmik alanlar vardır.

Bölgenin Kristal Suları gibi, Louise Gölü, Moraine Gölü, Emerald Gölü ve O’Hara Gölü
olarak bildiğiniz kutsal Göller, bilinçli yaşayan varlıklardır. Ama bu, doğada gerçekleşen
‘Mekanın Ruhu’nun ötesine gider. Bu sular silikat tanecikleri, suda asılı kristal ile kolloidal
olduğu için, bu buzuldan eriyen suların antimadde yükünün onların içinde gerçekleşmesine
izin veren çok eşsiz iyonik akımı vardır. Onların içinde biyoplazmik yaşam, Meleksi bir Alan
mevcuttur. Üstatlar, Banff’ı eşsiz kılan enerji alanı büyük ölçüde o bölgede mevcut olan
antimadde plazma tarafından belirlenir ve bu, Kozmik Tetikleyici ile üssel olarak artmaktadır.

Sizinle bazılarınızın kafasını karıştırabilecek büyük Gerçeği paylaşıyoruz ve bu gerçek şudur;

Melek Aleminin insan maddi alemi ile arayüzeyi antimadde alanıdır ve bu alanın antimadde
plazmik bileşimi sizin ‘Paralel Dünya’ dediğiniz şeydir.

Aslında çakra sistemi ile eterik bedeninizden arayüzeyler bir anlamda antimadde alanına açık
huniler (koni) oluşturan odaksal parçacık hızlandırıcılardır. Bu, sonraki iki nesil içinde
insanlar için bilinir olacak olan bir şeydir. Antimaddeden çoğu zaman karanlık madde olarak
söz ediyorsunuz. Gerçekte ve ironik olarak, karanlık madde dediğiniz şey aslında daha büyük
ışığı taşır ve fiziksel maddeden daha yüksek frekansa sahiptir. Sadece spesifik
elektromanyetik alanlar antimadde plazmasını taşıma kapasitesine sahiptir ve aslında
antimaddenin değişken katmanları veya yoğunluk boyutları vardır. Gelişen MerKiVic alanınız
bu enerjiyi taşıma kapasitesine ve sizi onun içine taşıma kapasitesine sahiptir.

Madde ve Antimadde İçindeki Manyetik Plazma

Dünyanızda, manyetik alan hatlarının Kuzey Kutbundan ortaya çıktığını, aşağıya doğru
eğrildiğini ve oval şekildeki Manyetosferiniz vasıtasıyla Güney Kutbuna girdiğini söylüyoruz.
Ancak Dünyanızın içinde, bu alan hatları Kuzey Kutbuna katılmak için Güney Kutbundan
yukarı doğru hareket eder. Bu kuvvet alanları iyonlar veya plazma ile yüklüdür. Bu akışlar
hem madde formunda hem de antimadde formundadır. Bunun gibi bu akışlar paralel
antimadde Dünyanın içinde de gerçekleşir ve gerçekte onun bileşimini belirler. Antimadde
plazma sizin anti – elektronlar ve anti – protonlar diyebileceğiniz şeyleri içeren birçok yüklü
parçacıkları içerir. Antimadde içinde, Biyoplazma gerçekleşir ve Biyoplazmanın yaşam
formları bu alanların içinde bol miktardadır.

Fiziksel Dünya’nızın içinde ve dışında dünyanın üzerinde tek bir yönde akan ve dünyanın
yüzeyinin altında ters yönde akan jet akımlar halinde işleyen elektromanyetik akımlar vardır.
Bundan dolayı, Manyetosferin ovalliğinde birbirine paralel olan, ters yönlerde akan akımlar
vardır. Bunlar bir bakıma boylam çizgilerinize benzer ve kabaca Curry Hatları olarak tanınır.
Anlaşılmayan veya henüz fark edilmeyen şey, bunların ayrıca antimadde plazmada, anti
manyetiklerde, anti elektriklerde de aktığıdır ve bunlar mikro kara – delikler (protonlar) alma
ve mikro beyaz – delikler (elektronlar) yansıtma yanıp sönen veçhesi vasıtasıyla fiziksel
Dünyanızı antimadde Dünya’ya, ikiz ‘Paralel Dünya’ya bağlayan enerji ağıdır.

146
 Boylamın dikey çizgilerinin laminer (katmanlı) akışıyla, anti – madde plazma akımların bir
ağını yaratır. Asıl dikey akım doğru açılarda diğer akımları başlatır, dikey akımlardan direkt
olarak ve yatay olarak uzanan 90 derece jet akımlarında altın açı dalları oluşturur. Bunlar
bilinç ışık birimlerinin ‘flaşına (yanıp sönme)’ göre dizilişlerde titreşir, bu ışık birimleri bir
anlamda uzay – zaman terorisindeki kavramsal Planck ölçeğine karşılık gelir.

Hem madde – antimadde flaşı (yanıp sönmesi) içinde hem de gezegensel elektromanyetik
devre içinde basınç uygulanmış düğümler oluşturan belirli noktalar vardır. Bu düğümler
gezegende spesifik vektörlerde antimadde iyonlarının düzenli spiral akımlarını yansıtan
atomaltı – parçacık büyütücüler olarak davranırlar.

Bunlar gerçekte fiziksel dünyaya ve Manyetosfere nüfuz eden antimadde vorteksleridir.

Bunlar dünya planına 49 ve 52 derece kuzey ve 49 ve 52 derece güney arasındaki enlem
noktalarından girerler.

51 derece enlemi, belirli düğümlerde fiziksel aleme çok yüklü antimadde plazmanın jet akımı
spiralini alan gezegensel geometrik vektördür. Stonehenge, Avebury, Banff, Louise Gölü,
Baykal Gölü ve Torres del Paine, Patagonya hepsi bu enlemde gerçekleşir. Bu nedenle bu
bölgeler elektromanyetik olarak olağanüstü yüklüdürler, doğaları çokboyutludur, yine de
inanılmaz dengede kalırlar. Bu bölgeler, bölgenin minerolojisi tarafından üretilen eşsiz magno
– elektriksel rezonans nedeniyle sadece antimadde alanını muhafaza etme yeteneğine sahiptir.

Bu vorteksler gravitonlar, pozitronlar ve anti – plazmanın titreşimleri ile, Kanada Rockies,

Sibirya’daki Baykal Gölü, Avebury-Stonehenge ve Arjantin ve Şili’nin güney Patagonya
bölgelerinde gerçekleşen düzenli plazmik sarmallar oluşturmak için spirallenir ve birbirlerine
dolanırlar. Bu noktaların hepsi 51 derece enlemine yakındır. Bu enerjiler, bu magno – kristalin
bölgelerde mevcut olan spesifik kristal – manyetik mineroloji nedeniyle karşılaşırlar ve
birleşirler.

Sonuç olarak, paralel Dünya bu bölgelerde daha somut olarak birlikte var olur ve daha tam
olarak örtüşür ve biyoplazmik doğadaki yaşam formları orada büyük bollukta mevcuttur.
Ancak açık olalım, bu bölgeler aslında makro beyaz deliklerdir. Antimaddeden gelen
muazzam enerji yüklü maddeye aktarılır ve yayılır. Banff’da ikili olarak gerçekleşen
antimadde kaplaması (yüklenmesi) kendi başına madde ile karışmaz; iki alan ayrı boyutlarda
birlikte – var olur. Bunlar bir anlamda çakışırlar, ama aslında bütünüyle ayrıdırlar. Antimadde
alanın o bölgede süptil beden vasıtasıyla çok daha kolay deneyimlendiğini söylemek daha
iyidir. Ve aynı şey orada epeyce genişleyen MerKaBa için de geçerlidir. Anlıyor musunuz?

Bölgenin Meleksi Alanı bunun direkt sonucudur ve Biyoplazmik matrikste gerçekleşir.

Biyoplazmik yaşam tamamıyla gerçektir ve aslında, ifade etmiş olduğumuz gibi süptil
bedeniniz ve çakra merkezleriniz antimaddenin plazmik küresine, Paralel Dünya’ya bağlıdır.
O yaşamın daha az yoğun formudur ve çıplak gözle görünmez. Çok yüksek frekansta işler ve
bu enerjide aşırı derecede yüksek yaşam formları boldur ve onun içinde daha hızlı gelişirler.

Paralel Antimadde Arayüzeyi

Evreniniz, Kozmosunuz yaklaşık %80 antimaddedir. Melek Krallığı, Yükselmiş Üstatlar,

Periler, Elementaller ve Kutsal Dragon hepsi fiziksel dünyanız ile antimaddenin lensleri
vasıtasıyla arayüzey oluşturur. Eterik bedeniniz antimadde ile arayüzey oluşturduğundan,

147
 insan türünün aslında antimaddeden tekamül etmiş, madde/antimadde melezleri olduğu
söylenebilir.

Yükselişin anahtar bölümü Gökkubbenin yeniden oluşmasıdır. Kozmik Tetikleyici bu yeniden

oluşumun başlangıç aşamasıdır. Kodlanmış elektromanyetikleri salıveren 2009’un Kozmik
Tetikleyici noktaları, hem madde hem de antimadde elektromanyetik plazma kodlarını
salıveriyor. Etki fiziksel dünyanızın yoğunluğunun azalması, perdelerin incelmesi, frekansın
hızlanmasıdır. Kuzey Amerikada bunun asıl noktası Yellowstone’un geniş bölgesidir ve
Yellowstone bu amaçla Banff ve Asheville, North Carolina’ya özel bağlantıdır. Etkiler çok
fazladır. Banff ve Yoho’nun enerjisi şimdilerde olağanüstü bir enerjiyle titreşiyor. Enerji daha
önce orada mevcut olan enerjiden çok daha karmaşıktır.

Faydalı etkiler sayısızdır. Bu bölge her zaman güzeldi ve her zaman dengedeydi, ancak
Kozmik Tetikleyici sırasında üssel olarak daha kuvvetli oluyor.

2009 – 2012 arasında Kanada Rockies’teki Banff ve Yoho Ulusal Parklarının kutsal
bölgelerine giren insanlar muazzam arınma ve çakra dengelenmesi deneyimleyecekler. Bir
yenilenme duygusu gerçekleşecek ve bu yüksek amacın, yenilenmiş berraklığın yeniden –
enerjilenmesi ile sonuçlanacak. Bu kutsal enerjilerin ihtişamında sadece gevşemek için
gelenler bile yoğun şekilde tazelenecekler, ama ileri bilgi ve spiritüel niyetle gelenler üssel
olarak ödüllendirilecekler.

Çok özel hizalanma Mart 2009’da gerçeklemeye başladı, kristal ışık alındı ve güçlü
kodlanmış elektromanyetiklerin salıverilişini tetikledi. Kanada’daki birçok piramit noktası
ışığı getirmeye yardımcı oldu, bunların arasında Edmonton Walter-Pyramids, Mount Edith
Cavell, Castle Mountain, the Three Sisters, Mount Assiniboine, Mount Rundle, Kananastas ve
Revelstoke vardır. Kuzey Amerika’da elektromanyetiklerin salıverilişinin asıl noktası
Yellowstone’dur ve bunun dağıtımı için asıl alıcı noktaları Banff ve Asheville idi. Banff
Ulusal Parkındaki Kanada Rockies, Kozmik Tetikleyicinin elektromanyetik kodları için
dağıtım noktaları ve devre dengesi olarak hizmet eder. Şüphesiz kodlanmış
elektromanyetiklerin birçok küresel siteleri vardır. Küresel pınarlar bunları salıverdi ve büyük
dağ dizileri ve Phi Izgara vorteks – portal siteleri vasıtasıyla dağıttı.

2010’da Kozmik Tetikleyicinin kristalin salıverilişi gerçekleşecek ve bu aktivasyonda,

Tetikleyicinin ikinci aşaması, Canadian Shield denilen kristal kaya manyetiklerle birbirine
dolanacak olan kristal kodları serbest bırakan matriksler arasında olacak.

Phi Aktivasyonu ve Satürn’ün Yapay Ayı

Buna göre, Canadian Rockies büyük aktivasyon halindedir. Şu anda hızla eriyen muazzam
buzullar aslında Mikail Vorteksi içinde, bu bölgenin 12 Boyutlu Metatronik Phi’sinin
(Yerküresel – Armonik Izgara) Altın Spiral Armoniklerine işleyen kristal buzdan gelen göksel
– kodları salıveriyor. Bu bölgedeki buzul kristalizasyonu içinde henüz farkına varılmamış
karmaşık geometrik kristal modeller içeriyor. Süregiden erime – döngüsünde atmosfere bu
salıveriliş çok faydalıdır, çok gereklidir.

Bu modeller aslında dünyanın dönüşünü ve yerçekimi oranını etkileyen frekans kodlarıdır.

Tüm bunların Satürn’ün yapay ayı tarafından büyük ölçüde etkilendiğini söylüyoruz. Gelecek
mesajlarda bundan daha fazla sözedeceğiz. Ancak şu anda bile daha fazla aydınlanmış
astrofizikçilerinizin Satürn’ün aylarından birinin yapay olduğunun farkında olduklarını

148
 söylüyoruz, ama bunu ifade edemiyorlar. ‘Halkalı – Gezegenin’ en dış yörüngesinde dönen
Lapetus isimli ayın çok ileri tekamül etmiş Andromedalılar tarafından spesifik bir amaçla
oraya konulduğunu söylüyoruz.

Paralel’de Yükseliş

Yükseliş sadece maddi Dünya’da gerçekleşmiyor, maddi dünyanın paralelinde de

gerçekleşiyor. Galaktik merkeze hizalanma ayrıca yüklü iyonik enerjinin akışının muazzam
artışına neden oluyor. Dünyanın Paraleli antimaddede varolur ve antimaddede muazzam enerji
vardır.

Başmelek Mikail Vorteksi

Canadian Rockies’in eşsiz matriksi 1992 Kasım’ından bu yana formatlanmaktadır. Lord

Mikail 11:11 adını verdiğiniz kapı olayından sonra Canadian Rockies’nin çekirdeğinde üçgen
portalda varlığını demirlemeye başladı. İşlemin tamamlanması üç yıl gerektirdi. Vorteks
köşesinin üç tepe noktası Louise Gölü, O’Hara Gölü ve Emerald Gölüdür. Moraine Gölü bu
üçgenin içindedir. Bu dört kristalin göl inanılmaz güçlü enerji taşır ve Başmelek Mikail’in
enerjisel varlığının tezahürlerini devam ettirme kapasitesi vardır. Bu, 1992’de
madde/antimadde akışı ile bir arada paralellerin plazmasına yavaşça nüfuz etmeye başlayan
iyonik kuvvetlerin eşsiz enerjisel – kokteyli nedeniyledir.

Bu saf sitelerde perdenin incelmesi, birçok insanın Başmelek Mikail’in İlahi Varlığı ile direkt
deneyimler yaşamasını kolaylaştırdı. 12:12’den önce bölgeleri bağlayan saatin tersi yöndeki
bir enerji vorteksi harekete geçirildi. Üçgen, Mikail Vorteksi olarak oluştu ve büyük spiritüel
ışık böylece yüzlerce mil boyunca tüm bölgeye yayılıyor.

Özel koruyucular bu ilahi enerji içinde hizalanmak, demirlemek için bu bölgelere

çekilmekteler. Bu hala devam ediyor. Kanal da bunların arasındadır. Kanal, bilinçli olarak
bunu kavramadan uzun süre önce bilinçaltıyla Lord Mikail’in farkındaydı. Bu nedenle, şimdi
bile, bu görkemli bölgedeki spiritüel modellerin enerjisel bölümünü damgalayanlar
arasındadır. Böyle bölgeler, onları deneyimleyenlerin ruh damgasını kaydetme frekansal
kapasitesine sahiptir.

Kolloidal Kristal Sular

Bu göllerin eşsiz gücü kristalize kolloidal kuvars içeriklerindedir. Buzul kristal silikat kendi
frekansında oldukça eşsizdir ve bu Dünya’nın diğer bölgelerinde gerçekleşmesine rağmen,
Kanada’nın bu bölgesindeki bu vorteksin frekansı oldukça özeldir, oldukça karmaşıktır.
Jeologlarınız suların inanılmaz renginin silikat parçacıkları nedeniyle olduğunu fark ederken,
enerjinin farkında değiller. Bu parçacığın kristalize yapısının eşsiz modelinin farkında
değiller, suların yüzeyine ışık nüfuz ettiğinde gerçekleşen sinerjik reaksiyonun farkında
değiller. Bu göllerin çok çarpıcı renklerinin şifa gücünü anlamıyorlar. Yukarıdakileri
tanımlayan çokboyutlu biyoplazmik elektromanyetikleri anlamıyorlar.

Biliminiz Newton akışkanlarını ve kolloidal plastik akışkanları biliyor, ancak akışkanların

düşünülmemiş olan başka bir veçhesi vardır. Enerjilenmiş akışkanlar, manyetize olmuş
akışkanlar, kriztalize akışkanlar, hepsi Banff ve Yoho Ulusal Parklarındaki Mikail Vorteksinin
özel sularında gerçekleşir. Akışkanlardaki silikat parçacık öyle bir kolloidal haldedir ki, dibe
çökmez, yine de tam olarak Newtonian su hallerinde hareket eder. Akışkan öyle güçlü bir

149
 elektrik alanı taşır ki, onun alanında her şeyi kuşatan enerjisel bir rezonans titreşir.

Bu nedenlerle, Louise Gölü ve Emerald Gölü gibi belirli bölgelere çok sayıda turistin
gelmesine izin verilmektedir, bunların çoğu süptil seviyede gelmeye yönlendiriliyor. Lord
Mikail’in damgası olan kristal akışkanların enerjisi onların varlığına fiziksel, duygusal ve
ruhsal olarak nüfuz ediyor, öyle ki etkilenmemeleri, temas edilmemeleri ve iyileşme fırsatı
verilmemesi mümkün değildir.

O’Hara Gölü daha uzaktır ve ışık enerjisinin akışı için enerji tutucu olarak hizmet eder.
O’Hara Gölü beşinci boyutta ve ötesindedir. Bölgedeki en güçlü Biyoplazmik Melek
varlığıdır. Bu varlıkların hepsi, Louise, Moraine, Emerald ve O'Hara Biyoplazmik doğadaki
Melek Varlıklardır.

Eşit olarak güçlü ama farklı şekilde ifade edilenler bölgedeki Buzullardır. Biyoplazmik Hidro
Kristaller ışıkta kodlanmıştır. Onların devam eden buharlaşması bu bölgenin özel niteliklerine
katkıda bulunuyor, katı kristalden sıvı kristale dönüşüm Banff vorteksinin enerjisini damgalar.

Sıvı -Kristal Geometrisi

Üç gezegensel ızgaranın kesin boyutsal vektörü Mikail Portal Üçgeni içinde mevcuttur.
Bunun gibi, bu vorteks bölgesinin geometrik yansıması tüm platonik katıları kapsar:
tetrahedron, hexahedron, oktahedron, dodecahedron ve icosahedron. Bunlar şimdi daha
karmaşık kutsal geometrilere genişliyor. Burada kutsanmış bilinçli olan enerjinin öyle
kusursuz bir berraklığı vardır ki, kutsal geometri kalıbı paralel kenar ‘Ekleme Yasası’na uyar.
Bu nedenle, enerji kendini yönlendirir ve negatiflik dediğiniz şeyi geçersiz kılmak için
kendisini ayarlama kapasitesine, ayrıca karmaşık simetrik kalıbını tam olarak sürdürmek için
geometrisini ayarlama kapasitesine sahiptir.

Görüyorsunuz Sevgililer, burada yaşayan geometri çokboyutlu bir matrikste Metatronik küp
oluşturur, öyle ki kristalin kalıbın demirleme noktalarını etkileyecek veya değiştirecek tellürik
(yerküresel) dönüşümün kuvveti, anında ve otomatik olarak koordinat sistemini mükemmel
simetride sürdürecek olan karşı – dengeleyici bir ayarlamayla karşılaşır. Bu, Metatronik
kristalin eklenmiş hologramının doğasıdır. Evrensel Gerçek içindeki Denge Yasasına bağlı
kalır.

Metatronik Küp canlı, hissedebilir bir kalıptır. Hareket eder ve değişir ve kristalin
bütünlüğünü sürdürmek için kendisini ayarlar. Reshel olarak adlandırılan geometrilerin içinde
ve ötesinde canlı Phi Izgarasıdır. Tüm ızgaralar boyutsal kapasitede Yükselişin 144 – Kristal
Izgarasına geçiş yaparken, hepsi de daha akışkan ve karmaşıktır. Onların geometrilerinin
gerçekten tanımlanamamasının nedeni budur; sabit çok boyutlu harekette çiçeklenen dinamik
canlı bir kaleydoskopta akarlar.

Berrak Zihne Dönüşüm

İnsanlar bu enerji matriksini birçok şekillerde deneyimler. Burası hızlanmış ‘yüksek’ düşünce
tezahürü bölgesidir ve içsel çatışmaların ve engellerin yüzeye ‘baskıyla sızdırıldığı’ ve
yüzleşilmeye zorlandığı bir bölgedir, böylece iyileştirilme fırsatı verir. Yüksek düşünce, saf
düşünce, sevgi dolu hisler bu enerjilerin işletim sistemindeki geometrik vektöre aktarılır ve
burada gerçek anında iyileşme ve dönüşüm gerçekleşebilir. İnsan arayıcılar bu enerji içinde
‘berrak zihne’ daha kolayca gelişebilir.

150
 Negatif düşünce olarak sözünü ettiğiniz şey, bu alanın içinde büyük ölçüde uykudadır. Bu
etkisiz hale getirmenin nedeni, negatifliğin pozitif homojen matriks içinde genişlemeye,
reaksiyona veya onaylanmaya erişmek için uygun hiper boyutsal geometrik frekans gücünden
yoksun olmasıdır. Bu negatifliklerin salıverildiği ve dönüştürüldüğü söylenebilir.

Tüm portal – vorteks sistemleri bu kadar dengeli değildir. Bazıları oldukça yoğundur ve insan
enerji alanı için daha az hissedilebilirdir. Banff ve Yoho’daki Başmelek Mikail matriksi sevgi
enerjisini yansıtır. Bu enerji yüzlerce mil boyunca etkili şekilde dağılır.

MerKaBa’nın MerKiVa’ya İncelmesi (Mükemmelleşmesi)

Ve, Metatronik Alan içinde Enok olarak Alton Kamadon, Pleiades’li Tyberonn ve Ekahila-
Na’nın enerjisini getiriyoruz. Ve Banff Ulusal Parkının karmaşık magno – kristal veçhelerinin
yıldız – tetrahedron MerKaBa’nın MerKiVa’ya genişlemesine olağanüstü yardımcı olduğunu
söylüyoruz.

Antimaddenin yüksek frekanslı enerjisinin sıvı – kristal halde olan bir şeye gelişen çok eşsiz
ve çok karmaşık plazmik bir çorba olduğunuz görüyorsunuz. Şimdi, aynı gelişmenin insan
biyolojisinde, çakra sistemini koordine eden insan bedenindeki bazı salgı bezleri yapılarında
biyolojik olarak gerçekleştiğini söylüyoruz.

Bunun gibi, kristalin biyoplazma, çakra sisteminin diğer içsel boyutlarla ara yüzey
oluşturması için bir elektronik matriks, bir koordinat sistemi ve bir kalıp olarak hizmet etmek
için elektromanyetik kodlama ve elektrik alanlarında hizalanabilmektedir. Bu rolde, MerKaBa
MerKiva’ya güçlenir, çünkü sembiyotik (ortak yaşam) eterik – biyoplazmik alan maddedeki,
karbon temelli biyolojideki insan bedeninin ileri frekanssal gelişimi için katalizör olur.
Mükemmel simetri. Bu bölgenin sıvı kristal enerjisinin nasıl eşsiz sembiyotik rol oynadığını
görüyor musunuz?

Biyoplazmik Kapasitör

Fiziksel bedeniniz, sinir sisteminiz elektrikseldir ve bir anlamda karbon bedeniniz bir
kapasitördür. Bedendeki bu doğal elektrik alanları çakralar vasıtasıyla insan aurik
Elektromanyetik Alanına bağlıdır. Biyoplazmik beden, gerçekte melez biyoplazmik bir form
olan MerKaBa’nın yıldız tetrahedronuna tekamül ediyor. Özünde parçacık hızlandırıcılar olan
çakra sisteminin çifte – hunileri vasıtasıyla fiziksel – karbon bazlı bedene ikiz oluyor. Bunun
gibi, enerji insan elektromanyetik alanını üreterek biyoplazma ile içeri ve dışarı akıyor.

Her çakra kendi yapısı içinde her bir uçta açılan, maddeden antimaddeye, antimaddeden
maddeye uzanan, sıvı halde işleyen biyoplazmik kristaller içerir. Enerji kaynağına ve işlevsel
niyete uygun olarak açılma, kapanma ve dönme. Böylece ekvatorun üzerindeki insanlar için,
dönüş saat yönünde olduğunda, içeriye enerji alır ve saatin tersi yönde dönüş dışarıya enerji
aktarır. Ekvatorun altındaki insanlar için bunun tersi doğrudur. Tam ekvatorda veya Arktik ve
Antarktike yakın Kutup Bölgelerinde yaşandığı zaman, bazı dengesizliklerin
gerçekleşebilmesinin nedeni budur. 48 – 52 derecedeki bölgelerin faydalı denge sağlamasının
nedeni de budur.

İnsanlar faal şekilde MerKaBa’yı geliştirmeyi öğrendikleri zaman, çakralar daha karmaşık
geometrilerin MerKiVic haller oluşturmasını sağlayan jet akımlar yayabilir ve daha fazla

151
 sayıda çakra ve alt çakralar aktive olur. Banff Biyoplazmik Alanındaki eşsiz enerji magno –
kristal çakra sistemine kolayca emilir ve MerKiVa’nın hızlanmış gelişimini sağlar. O zaman
kristalin kodlar MerKiVa’yı yüksek seviyelere, yıldız şeklinde dodecahedrona dönüştürür.

Axiatonal Kutsal Hizalanmalar

Banff Vorteksinin Mikail Vorteksi enerjisel olarak diğer kristalin sularla, özellikle Patagonia,
Şili, Arkansas’taki Ouachita Gölü, Bolivia-Peru’daki Titicaca, Zürih Gölü, İsviçre,
Nevada’daki Tahoe Gölü ve Sibirya’daki Baykal Gölü’nün suları ile uyumludur – hepsi sevgi
ve şifanın canlı katedralleridir. Hepsi ikili – plazmik spiralin güçlü gövdeleridir. Bunlar ley
hatlarından oldukça farklı olan axiatonal hatlar denilen hatlardaki armonik salınımlarla
hizalanır.

Bitiriş

Üstatlar, her şeyin yolunda olduğunu bilin. Yükselişin tüm çok boyutlu veçhelerinde, tüm
geçişlerinde kontrol altında olduğuna güvenin. Her birinizi isminizle tanıyoruz,
deneyimlemekte olduğunuz değişimleri biliyoruz. Sizinle birlikteyiz. Her birinizin daha
büyük parçası buradadır, sizler bu görkemli zamanın lineer çiçeklenmesi boyunca yürürken,
biyokimyasal elbiseler içindeki insan ifadelerinizi izliyorlar.

İnsanlık dualite filtreleri takıyor ve henüz unutkanlığa sahip türlersiniz. Perde inceliyor ve
yolda olan sizler daha büyük Gerçeği görmeye başlıyorsunuz. Bu sizin en çılgın hayallerinizin
ötesindedir. Birbirinizi sevmeyi ve birbirinizi beslemeyi hatırlayın, ama Sevgililer, kendinizi
sevmeyi ve beslemeyi ve matriksiniz olan Sevgiyi deneyimlemeyi unutmayın. Sevgi HER
ŞEYİ birleştiren frekanssal anahtardır.

Ben Metatron’um ve sizinle bu Gerçekleri paylaşıyorum. Sizler sevgililersiniz.

Ve öyledir.
www.Earth-Keeper.com

(ÇEVİRİ: Saffet Güler)

Bu mesajın telif hakkı www. www.Earth-Keeper.com’a aittir. Bilgi değiştirilmediği ve yazarın

ismi ve website eklendiği sürece, websitelerine gönderilebilir. Eart – Keeper’in yazılı izni
olmadan gazetelerde, dergilerde yayınlanamaz veya basılamaz. İzinler şu adresten istenebilir:
Tyberonn@hotmail.com

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/bm-metatron-paralel-duenya

152
 Sözler
 Posted by Selin on June 18, 2009 at 12:32am

"Bir söz senin içine işlediği zaman, zihninde farklı bir iklime, farklı bir yaklaşıma, farklı bir
vizyona neden olur. Aynı şeye başka bir isimle hitap et, ve göreceksin: Bir şey hemen değişir.
Duygusal kelimeler var ve zihinsel kelimeler var. Zihinsel kelimeleri gitgide bırak. Daha ve
daha da çok duygusal kelimeleri kullan. Politik kelimeler var ve dinî kelimeler var. Politik
kelimeleri bırak. Hemen çatışma yaratan sözler var. Sen onları söylediğin an, münakaşa olur.
Öyleyse asla mantıksal, tartışmacı dili kullanma. Sevginin, şefkatin, aşkın dilini kullan;
böylece münakaşa olmaz. Eğer kişi bu yönde farkında olmaya başlarsa, olağanüstü bir
değişimin meydana geldiğine tanık olur. Eğer kişi yaşamda biraz dikkatli olursa, birçok ıstırap
önlenebilir. Bilinçsizce kullanılan tek bir kelime uzun bir mutsuzluk zinciri yaratabilir. Ufacık
bir değişim, sadece çok küçük bir dönüş ve o, birçok fark yaratır. Kişi çok dikkatli olmalı ve
mutlaka gerekli olduğu zaman kelimeleri kullanmalıdır. Bulaşık kelimelerden kaçın. Taze,
tartışmaya yol açmayan, tartışmacı değil ama doğrudan senin duygularının ifadesi olan
kelimeleri kullan. Şayet kişi bir kelime uzmanına dönüşebilirse, kişinin bütün hayatı tümüyle
farklı olacaktır. Eğer ki bir söz ıstırap, kızgınlık, çatışma, ya da tartışmaya neden oluyorsa,
bırak onu. Onu taşımanın ne anlamı var? Onu daha iyi bir şeyle değiştir. En iyisi sessizliktir.
Sonraki en iyiler ise şarkı söylemek, şiir, aşktır...osho"

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/sozler-1

153
Nibiru and Doomsday 2012: Questions and
Answers by NASA
 Posted by onur on June 18, 2009 at 10:07am

Nibiru and Doomsday 2012: Questions and Answers

Stories about the fictional planet Nibiru and predictions of doomsday in December 2012 have
blossomed on the Internet. There are now (June 2009) more than 175 books listed on
Amazon.com dealing with the 2012 doomsday. As this hoax spreads, many more disaster
scenarios are being suggested. “Ask an Astrobiologist” has received nearly a thousand
questions about Nibiru and 2012, with more than 200 answers posted. Many new questions
are similar to those already answered. Following is a list of the most popular “Twenty
Questions” organized in a logical succession and answered in some detail.

In addition to my responses, there are some other good resources

* Neil de Grassse Tyson posted a nice video clip on the Nibiru-2012 issue.
* Wikipedia has several useful entries. Start with Nibiru Collision, then look at Nibiru
Mythology and Nibiru Sitchin). Also informative is the entry for 2012 doomsday predictions.
* For a detailed description of the origin of the Planet X / Nibiru cult see the discussion by
Phil Plait on his Badastronomy website.

David Morrison,
NAI Senior Scientist
June 1, 2009

1. What is the origin of the prediction that the world will end in December 2012?

The story started with claims that Nibiru, a supposed planet discovered by the Sumerians, is
headed toward Earth. Zecharia Sitchin, who writes fiction about the ancient Mesopotamian
civilization of Sumer, claimed in several books (e.g., The Twelfth Planet, published in 1976)
that he has found and translated Sumerian documents that identify the planet Nibiru, orbiting
the Sun every 3600 years. These Sumerian fables include stories of “ancient astronauts”
visiting Earth from a civilization of aliens called the Anunnaki. Then Nancy Lieder, a self-
declared psychic who claims she is channeling aliens, wrote on her website Zetatalk that the
inhabitants of a fictional planet around the star Zeta Reticuli warned her that the Earth was in
danger from Planet X or Nibiru. This catastrophe was initially predicted for May 2003, but
when nothing happened the doomsday date was moved forward to December 2012. Only
recently have these two fables been linked to the end of the Mayan long-count at the winter
solstice in 2012 – hence the predicted doomsday date of December 21, 2012.

2. The Sumerians were the first great civilization, and they made many accurate
astronomical predictions, including the existence of the planets Uranus, Neptune and
Pluto. So why should we not believe their predictions about Nibiru?

Nibiru is a name in Babylonian astrology sometimes associated with the god Marduk. Nibiru
appears as a minor character in the Babylonian creation poem Enuma Elish as recorded in the

154
library of Assurbanipal, King of Assyria (668-627 BCE). Sumer flourished much earlier, from
about the 23rd century to the 17th century BCE. The claims that Nibiru is a planet and was
known to the Sumerians are contradicted by scholars who (unlike Zecharia Sitchin) study and
translate the written records of ancient Mesopotamia. Sumer was indeed a great civilization,
important for the development of agriculture, water management, urban life, and especially
writing. However, they left very few records dealing with astronomy. Certainly they did not
know about the existence of Uranus, Neptune or Pluto. They also had no understanding that
the planets orbited the Sun, an idea that first developed in ancient Greece two millennia after
the end of Sumer. Claims that Sumerians had a sophisticated astronomy, or that they even had
a god named Nibiru, are the product of Sitchin’s imagination.

3. How can you deny the existence of Nibiru when NASA discovered it in 1983 and the
story appeared in leading newspapers? At that time you called it Planet X, and later it
was named Xena or Eris.

IRAS (the NASA Infrared Astronomy Satellite, which carried out a sky survey for 10 months
in 1983) discovered many infrared sources, but none of them was Nibiru or Planet X or any
other objects in the outer solar system. There is a good discussion from Caltech to be found at
(spider.ipac.caltech.edu/staff/tchester/iras/no_tenth_planet_yet.html). Briefly, IRAS cataloged
350,000 infrared sources, and initially many of these sources were unidentified (which was
the point, of course, of making such a survey). All of these observations have been followed
up by subsequent studies with more powerful instruments both on the ground and in space.
The rumor about a “tenth planet” erupted in 1984 after a scientific paper was published in
Astrophysical Journal Letters titled “Unidentified point sources in the IRAS minisurvey”,
which discussed several infrared sources with “no counterparts”. But these “mystery objects”
were subsequently found to be distant galaxies (except one, which was a wisp of “infrared
cirrus”), as published in 1987. No IRAS source has ever turned out to be a planet. A good
discussion of this whole issue is to be found on Phil Plait’s website
(www.badastronomy.com/bad/misc/planetx/science.html#iras). The bottom line is that Nibiru
is a myth, with no basis in fact. To an astronomer, persistent claims about a planet that is
“nearby” but “invisible” are just plain silly.

4. Maybe we should be asking about Planet X or Eris, not Nibiru. Why does NASA keep
secret the orbit of Eris?

“Planet X” is an oxymoron when applied to a real object. The term has been used by
astronomers over the past century for a possible or suspected object. Once the object is found,
it is given a real name, as was done with Pluto and Eris, both of which were at some time
referred to as Planet X. If a new object turns out to be not real, or not a planet, then you won’t
hear about it again. If it is real, it is not called Planet X.

Eris is one of several dwarf planets recently found by astronomers in the outer solar system,
all of them on normal orbits that will never bring them near Earth. Like Pluto, Eris is smaller
than our Moon. It is very far away, and its orbit never brings it closer than about 4 billion
miles. There is no secret about Eris and its orbit, as you can easily verify by googling it or
looking it up in Wikipedia.

5. Do you deny that NASA built a South Pole Telescope (SPT) to track Nibiru? Why else
would they build a telescope at the South Pole?

155
 There is a telescope at the South Pole, but it was not built by NASA and not used to study
Nibiru. The South Pole Telescope was supported by the National Science Foundation, and it is
a radio telescope, not an optical instrument. It cannot take images or photos. You can look it
up on Wikipedia. The Antarctic is a great place for astronomical infrared and short-wave-radio
observations, and it also has the advantage that objects can be observed continuously without
the interference of the day-night cycle.

I should add that it is impossible to imagine a geometry in which an object can be seen only
from the South Pole. Even if it were due south of the Earth, it could be seen from the entire
southern hemisphere.

6. There are many photos and videos of Nibiru on the Internet. Isn’t that proof that it
exists?

The great majority of the photos and videos on the Internet are of some feature near the Sun
(apparently supporting the claim that Nibiru has been hiding behind the Sun for the past
several years.) These are actually false images of the Sun caused by internal reflections in the
lens, often called lens flare. You can identify them easily by the fact that they appear
diametrically opposite the real solar image, as if reflected across the center of the image. This
is especially obvious in videos, where as the camera moves, the false image dances about
always exactly opposite the real image. Similar lens flare is a source of many UFO photos
taken at night with strong light sources such as streetlights in the frame. I am surprised that
people don’t recognize this common photo artifact. I am also amazed that these photos
showing something nearly as large and bright as the Sun (a “second sun”) are accepted
together with claims made on some of the same websites that Nibiru is too faint to be seen or
photographed except with large telescopes.

One widely reported telescopic photo (www.greatdreams.com/nibiru-possible.jpg) shows two

views of an expanding gas cloud far beyond the solar system, which is not moving; you can
see this from the fact that the stars are the same in both pictures. A sharp-eyed reader of this
website identified these photos as a gas shell around the star V838 Mon. Wikipedia has a nice
write-up and a beautiful photo of it from Hubble. Another high school student was initially
impressed by posted images of a red blob that were said to be of Nibiru. Then he worked out
in his Photoshop class how to make just such pictures starting from scratch.
One video posted in summer 2008 on Youtube (www.youtube.com/watch?v=qDKtkWIx00A)
shows a guy standing in his kitchen claiming that one of the objects discovered by a NASA x-
ray telescope is Nibiru. What is his evidence? That since this false-color x-ray image released
by NASA is blue, this must really be a nearby planet with an ocean. This would be hilarious if
it were not used to frighten people.

7. Can you explain the fact that the area at (5h 53m 27s, -6 10’ 58”) has been blackened
out in Google Sky and Microsoft Telescope? People suggest that these have been
blackened out because those are the co-ordinates where Nibiru is located at present.

Several people have asked me about this blank rectangle in Orion in Google Sky, which is a
presentation of images from the Sloan Digital Survey. This can’t be a “hiding place” for
Nibiru, since it is a part of the sky that could be seen from almost everywhere on the Earth in
the winter of 2007-08 when much of the talk about Nibiru began. That would contradict the
claims that Nibiru was hiding behind the Sun or that it could be seen only from the southern
hemisphere. But I too was curious about this blank rectangle, so I asked a friend who is a

156
 senior scientist at Google. He replied that he “found out that the missing data is due to a
processing error in the image stitching program we use to display the Sloan survey images.
The team assures me that in the next run through, this will be fixed!”

8. If the government knew about Nibiru, wouldn’t they keep it a secret to avoid panic?
Isn’t it the government’s job to keep the population at ease?

There are many objectives of government, but they do not include keeping the population at
ease. My experience is that sometimes parts of the government do just the opposite, as in the
frequent references to various terrorist threats or warnings about driving accidents on long
holiday weekends, which are no more dangerous than any other time. There is a long history
of associating bad things with political opponents (older readers will remember the “missile
gap” in the 1960 election, younger ones will note the many current references to who is or is
not keeping the U.S. safe from terrorists). Further, social scientists have pointed out that many
of our concepts of public panic are the product of Hollywood, while in the real world people
have a good record of helping each other in a time of danger. I think everyone also recognizes
that keeping bad news secret usually backfires, making the issue even worse when the facts
finally come out. And in the case of Nibiru, these facts would come out very soon indeed.

Even if they wanted to, the government could not keep Nibiru a secret. If it were real, it would
be tracked by thousands of astronomers, amateurs as well a professional. These astronomers
are spread all over the world. I know the astronomy community, and these scientists would
not keep a secret even if ordered to. You just can’t hide a planet on its way to the inner solar
system!

9. Why does the Mayan calendar say the world will end in 2012? I have heard that they
have been pretty accurate in the past with other planetary predictions. How can you be
sure you know more than they did?

Calendars exist for keeping track of the passage of time, not for predicting the future. The
Mayan astronomers were clever, and they developed a very complex calendar. Ancient
calendars are interesting to historians, but of they cannot match the ability we have today to
keep track of time, or the precision of the calendars currently in use. The main point, however,
is that calendars, whether contemporary or ancient, cannot predict the future of our planet or
warn of things to happen on a specific date such as 2012.

I note that my desk calendar ends much sooner, on December 31 2009, but I do not interpret
this as a prediction of Armageddon. It is just the beginning of a new year.

10. What is the polar shift theory? Is it true that the earth’s crust does a 180-degree
rotation around the core in a matter of days if not hours? Does this have something to do
to do with our solar system dipping beneath the galactic equator?

A reversal in the rotation of Earth is impossible. It has never happened and never will. There
are slow movements of the continents (for example Antarctica was near the equator hundreds
of millions of years ago), but that is irrelevant to claims of reversal of the rotational poles.
However, many of the disaster websites pull a bait-and-shift to fool people. They claim a
relationship between the rotation and the magnetic polarity of Earth, which does change
irregularly with a magnetic reversal taking place every 400,000 years on average. As far as we
know, such a magnetic reversal doesn’t cause any harm to life on Earth. A magnetic reversal is

157
 very unlikely to happen in the next few millennia, anyway. But they falsely claim that a
magnetic reversal is coming soon (in 2012) and that this is the same as, or will trigger, a
reversal of rotational poles. The bottom line is: (a) Rotation direction and magnetic polarity
are not related. (b) There is no reason to expect a reversal of magnetic polarity any time soon,
or to anticipate any bad effects on life when it does eventually happen. © A sudden shift in
rotational pole with disastrous consequences is impossible. Also, none of this has anything to
do with the galactic equator or any of the other nonsense about alignments that appears on
many of the conspiracy theory websites.

11. When most of the planets align in 2012 and planet Earth is in the center of the Milky
Way, what will the effects of this be on planet Earth? Could it cause a pole shift, and if
so what could we expect?

There is no planet alignment in 2012 or any other time in the next several decades. As to the
Earth being in the center of the Milky Way, I don’t know what this phrase means. If you are
referring to the Milky Way Galaxy, we are rather far toward the edge of this spiral galaxy,
some 30,000 light years from the center. We circle the galactic center in a period of 225-250
million years, always keeping approximately the same distance. Concerning a pole shift, I
also don’t know what this means. If it means some sudden change in the position of the pole
(that is, the rotation axis of the Earth), then that is impossible, as noted in the answer to
Question 10. What many websites do discuss is the alignment of the Earth and Sun with the
center of the Milky Way in the constellation of Sagittarius. This happens every December,
with no bad consequences, and there is no reason to expect 2012 to be different from any
other year.

12. When the sun and the Earth line up on the galactic plane at the same time with the
black whole being in the center couldn’t that cause something to happen, due to the fact
that the black hole has such a strong gravitational pull.

There is a giant black hole in the center of our Milky Way galaxy, and like any concentration
of mass it exerts gravitational force on the rest of the Galaxy. However, the galactic center is
very far away, approximately 30,000 light years, so it has negligible effects on the solar
system or the Earth. There are no special forces from the galactic plane or the galactic center.
The only important force that acts on the Earth is the gravitation of the Sun and Moon. As far
as the influence of the galactic plane, there is nothing special about this location. The last time
the Earth was in the galactic plane was several million years ago. Claims that we are about to
cross the galactic plane are untrue.

13. I am scared about the fact that the Earth will enter the Dark Rift in the Milky Way.
What will this do? Will the Earth be swallowed up?

The “dark rift” is a popular name for the broad and diffuse dust clouds in the
inner arm of the Milky Way Galaxy, which block our view of the galactic
center. The entire “galactic alignment” scare is pretty crazy. Late in
December the Sun is always approximately in the direction of the center of
the Galaxy as seen from the Earth, but so what? Apparently the con-men who are trying to
scare you have decided to use these meaningless phrases about “alignments” and the “dark
rift” and “photon belt” precisely because they are not understood by the public. It is too bad,
but there is no law against lying on the Internet or anywhere else except in a court of law. As
far as the safety of the Earth is concerned, the important threats are from global warming and

158
loss of biological diversity, and perhaps someday from collision with an asteroid or comet, not
the pseudoscientific claims about 2012.

14. I have heard that the Earth’s magnetic field will flip in 2012 just when the strongest
level of solar storms in history is predicted to take place. Will this kill us or destroy our
civilization?

Near solar maximum (which happens every 11 years approximately), there are many more
solar flares and coronal mass ejections than near solar minimum. Flares and mass ejections
are no danger for humans or other life on Earth. They could endanger astronauts in deep space
or on the Moon, and this is something that NASA must learn to deal with, but it is not a
problem for you or me. Large outbursts can interrupt radio transmission, cause bright displays
of the aurora (Northern and Southern Lights), and damage the electronics of some satellites in
space. Today many satellites are designed to deal with this possibility, for example by
switching off some of their more delicate circuits and going into a “safe” mode for a few
hours. In extreme cases solar activity can also disrupt electrical transmissions on the ground,
possibly leading to electrical blackouts, but this is rare.

The last solar maximum occurred in 2001, so the next one was predicted for around 2012, 11
years later. However, the most recent solar minimum was unusual, with a period of a couple
of years with almost no sunspots or other indications of solar activity, so scientists now guess
that the next maximum will be delayed, perhaps to 2013. However, the details of the solar
cycle remain basically unpredictable.

You are correct that the Earth’s magnetic field protects us by creating a large region in space,
called the Earth’s magnetosphere, within which most of the material ejected from the Sun is
captured or deflected, but there is no reason to expect a reversal of magnetic polarity any time
soon. These magnetic reversals happen only once in 400,000 years on average.

15. I am confused about a report on the Fox News website that in 2012 a “Powerful Solar
Storm Could Shut Down U.S. for Months”. They referred to a report from the National
Academy of Sciences that was commissioned and paid for by NASA. If nothing is going
to happen as a result of the event in 2012, why would NASA allow such nonsense to be
reported?

NASA is pleased with the National Research Council report on heliophysics. As you note, this
report includes a worst-case analysis of what could happen today if there were a repetition of
the biggest solar storm ever recorded (in 1859). The problem is the way such information can
be used out of context. There is no reason to expect such a large solar storm in the near future,
certainly not in 2012 specifically. Your reference to “the event in 2012” illustrates this
problem. There is no prediction of an “event in 2012”. We don’t even know if the next solar
maximum will take place in that year. The whole 2012 disaster scenario is a hoax, fueled by
ads for the Hollywood science-fiction disaster film “2012”. I can only hope that most people
are able to distinguish Hollywood film plots from reality.

16. All my school friends are telling me that we are all going to die in the year 2012 due
to a meteor hitting earth. Is this true?

Your friends are wrong. The Earth has always been subject to impacts by comets and
asteroids, although big hits are very rare. The last big impact was 65 million years ago, and

159
that led to the extinction of the dinosaurs. Today NASA astronomers are carrying out a survey
called the Spaceguard Survey to find any large near-Earth asteroids long before they hit. We
have already determined that there are no threatening asteroids as large as the one that killed
the dinosaurs. All this work is done openly with the discoveries posted every day on the
NASA NEO Program Office website (neo.jpl.nasa.gov), so you can see for yourself that
nothing is predicted to hit in 2012.

17. If Nibiru is a hoax, why doesn’t NASA issue a denial? How can you permit these
stores to circulate and frighten people? Why doesn’t the U.S. government do something
about it!

If you go to the NASA home page, nasa.gov, you will see many stories that expose the Nibiru-
2012 hoax. Try searching nasa.com under “Nibiru” or “2012”. There is not much more that
NASA can do. These hoaxes have nothing to do with NASA and are not based on NASA data,
so we as an agency are not directly involved. But scientists, both within NASA and outside,
recognize that this hoax with its effort to frighten people is a distraction from more important
science concerns, such as global warming and loss of biological diversity. We live in a country
where there is freedom of speech, and that includes freedom to lie. You should be glad there
are no censors. But if you will just use common sense I am sure you can recognize the lies. As
we approach 2012, the lies will be come even more obvious.

18. Can you prove to me that Nibiru is a hoax? There are so many reports that
something terrible will happen in 2012. I need proof because the government and NASA
are keeping so much from us.

It is not logical to ask for proof that the 2012 doomsday is a hoax. Your questions should be to
the doomsday advocates to prove that what they are saying is true, not to NASA to prove it is
false. If someone claimed on the Internet that there were 50-foot tall purple elephants walking
through Cleveland, would anyone expect NASA to prove this wrong? The burden of proof
falls on those who make wild claims. Remember the often-quoted comment from Carl Sagan
that extraordinary claims demand extraordinary levels of evidence if they are to be believed.

However, I think that astronomers have reached the point where we can offer extremely
strong arguments that Nibiru does not exist. A large planet (or a brown dwarf) in our solar
system would have been known to astronomers for many years, both indirectly from its
gravitational perturbations on other objects and by direct detection in the infrared. The NASA
Infrared Astronomy Satellite (IRAS) carried out the first all-sky survey in 1983, and several
subsequent surveys would also have seen Nibiru if it were there. Further, if a large mass
passed through the inner solar system every 3600 years, we would see its disruptive effects on
the orbits of the inner planets, and we don’t.

You don’t need to take my word for it. Just use common sense. Have you seen Nibiru? In
2008 many websites said it would be visible to the naked eye in spring 2009. If a large planet
or brown dwarf were headed for the inner solar system in 2012, it would already be tracked
by hundreds of thousands of astronomers, professional and amateur, all over the world. Do
you know any amateur astronomers who are watching it? Have you seen any photos or
discussion of it in the big popular astronomy magazines like Sky & Telescope? Just think
about it. No one could hide Nibiru if it existed.

19. What about the scary ads for the new film 2012? They tell us to look at these Internet

160
 sites to verify the doomsday threat.

The pseudoscientific claims about Nibiru and a doomsday in 2012, together with distrust of
the government, are being amplified by publicity for the new film from Columbia Pictures
titled 2012, to be released in November 2009. The film’s trailer, appearing in theaters and on
their website , shows a tidal wave breaking over the Himalayas, with only the following
words: “How would the governments of our planet prepare 6 billion people for the end of the
world? [long pause] They wouldn’t. [long pause] Find out the Truth. Google search 2012”.

The film publicity includes creation of a faux scientific website

(www.instituteforhumancontinuity.org/) for “The Institute for Human Continuity”, which is
entirely fictitious. According to this website, the IHC is dedicated to scientific research and
public preparedness. Its mission is the survival of mankind. The website explains that the
Institute was founded 1978 by international leaders of government, business, and science.
They say that in 2004, IHC scientists confirmed with 94% certainty that the world would be
destroyed in 2012. This website encourages people to register for a lottery to select those who
will be saved; a colleague submitted the name of her cat, which was accepted. I learned from
Wikipedia that creating this sort of fake website is a new advertising technique called “Viral
Marketing”, by analogy with computer viruses.
20. Is it possible that the influx of questions you describe is part of some kind of campaign for
a book or movie, in the hopes that the volume of denials is taken as more “evidence” that
there is a conspiracy?

I ask myself the same questions every day, as the volume of mail I receive about Nibiru
(along with various alignments and pole shifts) keeps increasing — now more than 20 per
week. Clearly there is money to be made from people’s fear about an approaching doomsday.
Some of this hype is apparently advertising for the science fiction disaster movie 2012 (see
Question 19). Many websites are selling books and tapes about Nibiru or even “survival kits”.
It is all very sad, that with so many real issues (such as global warming and financial collapse)
people are being taken in by these lies. In the final chapter of a new astronomy book (The
Hunt for Planet X) by Govert Shilling, he writes: “There is plenty to do for the debunkers –
the archaeologists and astronomers who take a long and skeptical look at the tidal wave of
Nibiru nonsense and explain with scientific precision what is wrong with this cosmic fairy-
tale. They will have their work cut out in the next few years. And on December 22, 2012 there
will be a new pseudoscientific cock-and-bull story doing the rounds and the whole circus will
start all over again. Because no matter how many new celestial bodies are found in our solar
system, there will always be a need for a mysterious Planet X.”

http://astrobiology.nasa.gov/ask-an-astrobiologist/intro/nibiru-and-doomsday-2012-questions-
and-answers

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/nibiru-and-doomsday-2012

161
 OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ
MEDİTASYONU - 21 HAZIRAN 2009
 Posted by Sunyata on June 18, 2009 at 10:20pm

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ

YENİ DÜNYA RÜYASININ BALİNALARI ve YUNUSLARI İle KÜRESEL
MEDİTASYON

21 Haziran 2009 – Gezegensel Gündönümü

162
 Meditasyon Güney Afrika’da Celia Fenn ve Meksika’da KAI tarafından yönetilecek. Celia
yıllardır yaşadığı Güney Afrika, Cape Town’un sularını ziyaret eden balinaların enerjisiyle
çalışmaktadır. KAI gezegenin Işığa yükselişine yardımcı olmak için Deniz memelilerinden
aldığı Işık Kodları ve Işık Aktivasyonları ile çalışıyor. Son zamanlarda hem Celia hem de KAI
insanın Okyanus ızgaralarının bütünlüğüne müdahalesi ve bunun Deniz memelisi nüfusunda
yarattığı karışıklığın sonucu olarak Atlantik Okyanusundaki problemlerin farkındalar.
Haziranın başlarında Cape Town’da Pilot Balinalar trajik bir şekilde kitlesel olarak kıyıya
vurdu, bu durum Deniz memelisi enerjileriyle bu iletişimi motive etti.
Birçok insan bizimle çalışmayı önerdi ve sizi “Okyanuslara Barış” getirme niyetiyle Deniz
Memelilerine ve Okyanuslara sürekli Işık ve Sevgi dalgası göndermek için 21 Haziran’daki
bu 24 saatlik periyota katılmanız için davet ediyoruz.

BALİNALAR ve YUNUSLAR ile

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ MEDİTASYONU

Meditasyon ~ Celia Fenn

Resimler ~ Jean Luc Bozzoli ve KAI

Meditasyona başlamak için, oturmak veya uzanmak üzere sessiz bir yer bulun. Derin nefesler
alın, nefes alıp verişinizin tüm eski enerjileri temizleyip uzaklaştırmasına ve bedeninize giren
titreşen bir enerji akımı yaratmasına izin verin. Her nefesle gevşeyin. Gevşemenin
bedeninizde ilerlemesine izin verin ve her nefesle, gevşemenin güzel bir Altın Işık olarak
varlığınızın derinlerine ve hücrelerinize akmasına izin verin. Tamamen Huzurlu ve Gevşemiş
ve kendinizle ve Tüm Var Olanla Uyum içinde hissediyorsunuz. Kalp Çakranıza Altın Işığın
soluyun (nefes alırken kalp çakranıza Altın Işığın girdiğini imgeleyin) ve sonra Altın Işık
Bedeninizde aşağıya doğru insin, önce Solar Pleksus Çakrasına, sonra Sakral Çakraya ve Kök
çakrasına. Sonra, ışığın Dünyaya, Gezegenin kalbine aktığını gözünüzde canlandırın. Orada
ışık Gezegenin merkezindeki Kristal Kalp ile birleşiyor ve sonra sizi Gaia’nın Kalbinden
gelen sevgiyle doldurmak için geri dönüyor. Şimdi bırakın Işık Boğaz çakranıza yükselsin,
Alın Çakranıza ve Taç Çakranıza ve yukarıya Galaksinin Kalbine yükselsin, Cennetin
Kraliçesi olan Büyük Tanrıça’nın sevgisiyle birleştirsin ve sonra ışıldayan Koşulsuz Sevgi
olarak size geri dönsün. Sevildiğinizi ve beslendiğinizi ve güvende olduğunuzu hissedin ve bir
kez daha derin nefes alın.

Şimdi başlamaya hazırsınız. Gezegeni Uzaydan Işık yayan Güzel Mavi bir Yıldız Gezegen
olarak görüyormuşsunuz gibi Dünyayı gözünüzde canlandırın. Yeni Dünyanın, güzel Mavi
Okyanusların ve Vadilerin, Ovaların ve Çöllerin, Nehirlerin ve Göllerin, Hayvanların ve
Kuşların ve Böceklerin ve bu yaşam için Dünyayı yuvaları olarak seçmiş olan İnsanların ne
kadar güzel olduğunu görün. Dünyayı ve onun yaşam sistemleri içinde yaşayan her şeyi
düşünürken, Kalbiniz Sevgi ile doluyor. O çok Güzel ve çok İyi. Mükemmel. Kalbinizde derin
Şükran hissedin ve bu Sevgi ve Minnettarlığı Dünya’ya gönderin.

Bu enerjide dinlenirken, Birlik duygusu hissediyorsunuz. Her şey BİR olurken ve Işıldayan
Işık ve Sevgide erirken sizi sarmalayan Mesih (Birlik) Bilincinin Altın Işığını hissedin. Ve bu
Sevgi ve Coşku halinde, Elektrik Mavisi Işık olan Enerjinin yaratıcı Nabzının ve derin
Sevginin farkında oluyorsunuz. Bu, Deniz Memelisi Bilincidir, Balinaların ve Yunusların
enerjisi. Deniz Memelisi Işığı ile Kutsal Birliğe girerken, bu Işıldayan Mavi Işık Titreşiminin
Bedeninize, Kalbinize, Varlığınıza girmesine izin verin.

Kadim Olanlar, Büyükler, Kozmik Rehberler – sizi bir kez daha karşılıyorlar ve sizi tam

163
 Koşulsuz Sevgide kucaklıyorlar. Birlikte… Işık ve yaradılışın Kozmik Okyanuslarında
seyrediyorsunuz.

Evet, Deniz Memelileri Göksel Okyanusların rotasını belirleyenlerdir ve onlara katılmanızı

istiyorlar.

Şimdi, Kozmos’un Kalbinden Dünya’ya inen Elmas Işığın spiralini görüyorsunuz. Balinalar
enerjiyi tutuyorlar ve yönlendiriyorlar ve Yunuslar bu enerjide oyun oynayarak yüzüyorlar ve
Dünya’ya doğru yönlendiriyorlar. Bu, Kozmik Yenilenmenin Elmas Işığıdır. Yeni Rüya
Doğuruluyor. Deniz Memelileri Yeni Dünya Rüyasının Yaratılışını paylaşıyorlar. Sizi, Yeni
Dünya Rüyasının Yaratılışında onlara katılmanız için davet ediyorlar.

Ve şimdi, Elmas ışık Taç Çakranızdan dönerek giriyor ve Kalbinize akıyor.

Ve Kalbinizden Dünya’ya akıyor. Hayal ediyorsunuz. Yaratıyorsunuz.

DÜNYA İÇİN BARIŞ

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ

DÜNYA İÇİN BARIŞ

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ

DÜNYA İÇİN BARIŞ

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ

Okyanusların bütün, sağlıklı olduğunu ve titreştiğini gözünüzde canlandırın. Okyanusun

Manyetik Izgarasının mükemmel durumda olduğunu ve Deniz Memelilerinin Sonik Şarkıları
ile yerinde tutulduğunu gözünüzde canlandırın. Okyanuslara Barış ve Sevgi ve Işıldayan Işık
getirmek için İnsanlın Deniz Memelileri ile tam uyumda çalıştığını gözünüzde canlandırın. Bu
Sevgi Dolu bir Partnerlik.

DÜNYA İÇİN BARIŞ

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ

DÜNYA İÇİN BARIŞ

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ

DÜNYA İÇİN BARIŞ

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ

Şimdi kendinizi Azure Mavi Okyanusunun derinliklerinde imgeleyin. Suyun altında nefes
alarak ve Okyanus tarafından desteklenerek Balinalar ve Yunuslarla birlikte yüzüyorsunuz.
Şimdi, aşağıya dalıyorsunuz, daha da aşağılara ve Okyanus tabanında güzel bir Okyanus
Tapınağına geliyorsunuz. Tapınağa giriyorsunuz ve içinde gördüğünüz güzellik ve dinginliğin
keyfini çıkarıyorsunuz. En güzel müzik çalıyor ve yarı şeffaf bir sunağa doğru gidiyorsunuz.
Burada SEVGİ ve ŞÜKRAN adağınızı (bağışınızı) veriyorsunuz.

TÜM VAR OLANI SEVİYORUM VE TÜM VAR OLANA TEŞEKKÜR EDİYORUM

SEVGİYLE DOLUYUM
ŞÜKRANLA DOLUYUM
TEŞEKKÜR EDERİM! TEŞEKKÜR EDERİM! TEŞEKKÜR EDERİM!

164
 DÜNYA İÇİN BARIŞ VE SEVGİ
OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ VE SEVGİ

DÜNYA İÇİN BARIŞ VE SEVGİ

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ VE SEVGİ

DÜNYA İÇİN BARIŞ VE SEVGİ

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ VE SEVGİ

VE ÖYLEDİR
OLDU!

Şimdi, tapınaktan ayrılın ve çok nazikçe Okyanusun yüzeyine geri dönün. Burada size eşlik
eden Balinalara ve Yunuslara hoşça kal diyorsunuz ve Karalara dönüyorsunuz. Güzel bir
sahilde ayakta duruyorsunuz ve titreştiğinizi ve sevgi ve yaşamla dolduğunuzu
hissediyorsunuz. Teninizde güneşin sıcaklığını ve saçlarınızda nazik bir esintiyi
hissediyorsunuz. Derin nefes alıp veriyorsunuz ve karalara mutlu bir şekilde dönüyorsunuz.

Kalbinize derin nefesler alıp verin. SEVGİ, HUZUR, SEVİNÇ ve MİNNETTARLIĞIN derin
duygularını hissedin. Bırakın bu duygular bugün ve her gün Olduğunuz Kişi olsun. Bu
duygular sizi HER ŞEY ile birleştirsin, çünkü Her Şey BİR’dir ve her şey BİR’İN
ARMONİSİNDE var olur.

Bir kez daha derin nefes alın ve tam olarak bedeninize ve bilincinize dönmenize izin verin.
Gözlerinizi açın ve bir kez daha derin nefes alıp verin.

DÜNYA İÇİN BARIŞ VE SEVGİ

OKYANUSLAR İÇİN BARIŞ VE SEVGİ

http://www.starchildglobal.com/oceanmeditation.html

(Çeviri: Saffet)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/okyanuslar-icin-baris

165
 Russian Scientists Warn Of Genetically
Modified Fast Food Link To Pandemic
Flu...
 Posted by David Dogan Beyo on June 19, 2009 at 1:00am

Russian Scientists Warn Of Genetically Modified Fast Food Link To Pandemic Flu

By: Sorcha Faal, and as reported to her Western Subscribers (Traducción al Español abajo)

Scientists from Russia’s Ministry of Health are warning in a secret report to Prime Minister
Putin that they have discovered a ‘critical link’ between the H1N1 influenza (Swine Flu) virus
and genetically modified amylopectin potatoes that are consumed in massive quantities nearly
exclusively by Westerners and sold in fast food restaurants as French Fries.

According to these reports, the protease enzyme genetically modified in the potatoes being
sold through Western fast food restaurants as French Fries to protect against Potato virus X
causes an “explosive” replication of the H1N1 influenza virus by increasing the acidic
conditions of the endosome and causing the hemagglutinin protein to rapidly fuse the viral
envelope with the vacuole's membrane, then causing the M2 ion channel to allow protons to
move through the viral envelope and acidify the core of the virus, which causes the core to
dissemble and release the H1N1’s RNA and core proteins into the hosts cells.

Evidence confirming these dire findings by top Russian scientists is also supported by the
World Health Organization who in their reporting on the current Influenza Pandemic, clearly
shows that the H1N1 virus is nearly totally confined to those Western Nations allowing their
citizens to consume these genetically modified potatoes, and which include: The United States
with over 17,000 cases being reported with 45 deaths; Canada with 2,978 cases; the United
Kingdom with 1,226 cases; and Australia with 1,823 cases.

Important to also note about the World Health Organization’s statistics on the spread of the
H1N1 Pandemic influenza virus is that the South American Nation of Chile is the only
country in the World outside of The United States, Canada, United Kingdom and Australia to
allow the planting of these genetically modified potatoes due to their Free Trade Pact with the
US and who are reporting 1,694 cases of this disease.

Also important to note are that most of the World’s largest Nations do not allow the planting
of these genetically modified potatoes and therefore are reporting very limited outbreaks of
the H1N1 Pandemic influenza, including Russia with 3 cases, China, the World’s most
populated country, with 318 cases, and India, the World’s second largest country, with 16.

These reports further state that with the linkage between the H1N1 Pandemic influenza virus
and fast food French Fries made from genetically modified potatoes the most venerable
people to being infected are the youngest who, by far, are the largest consumers of these types
of cheap Western foods, and which was recently confirmed by the Washington Post News
Service that reported:

166
“Of the 5,000 confirmed and more than 100,000 probable cases of swine flu, the average age
of infected people is 15; two thirds are younger than 18.”

These reports further warn that though the genetic history of this insidious man-made
influenza seems to initially offer some protection for those Nations not consuming these
genetically modified potatoes, to believe so would be a “grave mistake” as new evidence is
emerging that this H1N1 Pandemic influenza virus is rapidly mutating, and as we can read
from these two reports:

“The new strain of influenza appears to have mutated to become more infectious for humans,
the online edition of science magazine Nature reported Monday, referencing research by a
team including Prof. Yoshihiro Kawaoka of Tokyo University's Institute of Medical Science.

The surface of influenza virus particles are covered with thorn-shaped proteins called
hemagglutinin (HA), which allows the virus to stick to human cells.

After analyzing multiple samples of the new flu virus, the team ascertained that in some cases
the HA of the new H1N1 strain have mutated, allowing the strain to stick to human cells more
easily.

According to Kawaoka, the same mutations have been found in HA of the H5N1 strain of
influenza, the highly virulent bird flu, which kills about 60 percent of those it infects.
Kawaoka said the virus is still in the process of mutating into a form even more infectious to
humans.”

-and-

“Brazilian scientists have identified a new strain of the H1N1 virus after examining samples
from a patient in Sao Paulo, their institute said Tuesday. The variant has been called A/Sao
Paulo/1454/H1N1 by the Adolfo Lutz Bacteriological Institute, which compared it with
samples of the A(H1N1) swine flu from California.”

More ominously to be examined in these reports is the response of the United States to this
Pandemic which, to date, is the World’s largest infected Nation (reporting 7 more H1N1 flu
deaths today) and which has already declared a Public Health Emergency and, just yesterday,
passed a bill in its Congress allocating $7.7 Billion to prepare themselves for this catastrophic
disease that, in essence, they created themselves.

Sadly, it remains a fact that the American people are not allowed to know how their giant fast
food and genetically modified food industries, with the consent of their government, is
destroying the lives of their children, and with the US fast food industry paying over $10
billion in advertising and millions more as lobbying payoffs to government officials, there
remains no evidence of this changing any time in the foreseeable future.

Even worse, with the current Global economic crisis destroying their way of life, and with the
American people having lost over $1.3 Trillion of their wealth in the last four months alone,
the sheep-like masses of these Westerners are continuing to flock to these fast food restaurants
in search of cheap food, never for once recognizing their similarity to cattle and sheep who
are, likewise, always fattened up before being slaughtered.

167
But, as one wise Russian sage once pointed out, what else should these Westerns expect from
their most honored doctors and scientists who use as their symbol the ancient twin-headed
snake Caduceus [pictured 2nd and 3rd photos, left] staff belonging to the Mesopotamian deity
of the underworld, and “messenger” of the “Earth Mother”, Ningishzida, and whose name in
Sumerian means “lord of the good tree”.

© June 17, 2009 EU and US all rights reserved

[Ed. Note: Western governments and their intelligence services actively campaign against the
information found in these reports so as not to alarm their citizens about the many
catastrophic Earth changes and events to come, a stance that the Sisters of Sorcha Faal
strongly disagrees with in believing that it is every human beings right to know the truth. Due
to our missions conflicts with that of those governments, the responses of their ‘agents’
against us has been a longstanding misinformation/misdirection campaign designed to
discredit and which is addressed in the report “Who Is Sorcha Faal?”.]

Translation to Spanish by: Sister Maru Barraza, Mazatlán, Mexico

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/russian-scientists-warn-of

ANKA KUSU EKIN ÇEMBERI...

 Posted by David Dogan Beyo on June 19, 2009 at 1:00am

14 Haziran 2009’daki Anka Kusu ekin çemberi ile ilgili Carolyn Evers vasitasiyla galaksinin
tasarimindan sorumlu grup tarafindan verilen mesaj;

“Gerçegi anlamanin, insanligin kendisini yükseltmek için atmasi gereken adimlari anlamanin
zamani…”

… Bu büyük döngünün bitisidir.

… gerçekten yeni bir baslangiçtir

… bedeninizi ruhunuzla birlikte yüksek boyutlara götürün…

“Eger tüm anilar ruhtan siyrilip alinsaydi, isiklarini sevgilerini, Tüm Var Olan’a baglantilarini
hatirlarlar miydi?” sorusu yanitlandi…

… Anka kusu ekin çemberinin bilinçaltiniza ekilme nedeni. Ölüm metamorfozu. Yeni
yasamin, yeni baslangicin parlakligi. Herkes simdi yeniden doguslarinin bu zamanini biliyor.
Anka Kusu yeniden dogabilmeden önce ölmelidir. Yakinda yeniden dogmak üzere, su anda
dogum sancisi çekiyor.

168
Bunu insanligin bilincine getirmenin zamanidir. Bu yeni yasamin, yeniden dogusun vaadidir.
…Bu, simdiye dek verilmis olan en önemli ekin çemberlerinden biridir. Eskinin ölümünün
yeniyi dogurmasinin bildirilmesidir.

… Orta Dogu’da barisin beklenmedik ortaya çikisi, yeni döngünün baslangicinin gerçek
isareti olacak” Ve daha fazlasi.

Bu ekin çemberi hem gücünde hem basitliginde mükemmel oldugundan, insanlik için derin
bir mesajdir. Insanligin 2012’nin sonunda bizi bekleyen seye uyanmasinin zamanidir ve bu bir
uyanis çagrisidir. Hazirlanmak için yapilacak isler var ve bu çalismayi yapmanin zamani.

Richard Presser

Phoenix Crop Circle May Predict End Of The World

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/anka-kusu-ekin-cemberi

Phoenix Crop Circle...

 Posted by David Dogan Beyo on June 19, 2009 at 1:00am

Phoenix Crop Circle May Predict End Of The World

Published: 15 Jun 2009 - Phoenix crop circle may predict end of the world. Crop circle
experts believe the latest pattern to be discovered, a phoenix rising from the flames in
Wiltshire, may give a warning about the end of the world. The 400-foot design was
discovered in a barley field in Yatesbury near Devizes and depicts the mythical phoenix
reborn as it rises from the ashes.
Investigators claim more formations are referencing the possibility of a cataclysmic event
occurring on December 21, 2012, which coincides with the end of the ancient Mayan
calendar. The Mayans believed civilisation exists within a series earth cycles of 144,000 days
each with the 13th expiring in December 2012, resulting in Armageddon.
Crop circle enthusiast Karen Alexander, from Gosport, Hants, said: "The phoenix is a
mythical creature which symbolises rebirth and a new era in many cultures across the world.
"Within the crop circle community many believe the designs are constantly referring to
December 21 and its aftermath. "This could be interpreted as the human race or earth rising
again after a monumental event. "The patterns are becoming more intricate with every find
and it is exciting to think how they are going to evolve by the time we get to 2012. "Recent
crop circles have included giant jelly-fish and one image discovered in Wiltshire in June
which experts dubbed the most 'mind boggling' they had ever come across. The formation,
measuring 150ft in diameter, is apparently a coded image representing the first 10 digits,
3.141592654, of pi.

169
 http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/phoenix-crop-circle

Rus Bilim Adamlari Genetik Olarak

Degistirilmis Fast Food’un Grip Salgini
Ile Baglantisi Hakkinda Uyariyor...
 Posted by David Dogan Beyo on June 19, 2009 at 1:30am

Rus Bilim Adamlari Genetik Olarak Degistirilmis Fast Food’un Grip Salgini Ile Baglantisi
Hakkinda Uyariyor

17 Haziran 2009

By: Sorcha Faal

Rusya’nin Saglik Bakanligindan bilim adamlari H1N1 gribi (Domuz Gribi) ve Batililar
tarafindan muazzam miktarlarda tuketilen ve fast food restoranlarda patates kizartmasi olarak
satilan genetik olarak modifiye edilmis amilopektin patates arasinda ‘kritik bir baglanti’
kesfettikleri konusunda Basbakan Putin’i gizli bir raporla uyardilar.

Bu raporlara gore, Batili fast food restoranlarda patates kizartmasi olarak satilan patateslerde,
patates virusune karsi korumak icin genetik olarak modifiye edilmis proteaz enzimi,
endozomun asidik durumlarini artirarak ve hemagglutinin proteinin hucre kofulu zariyla virus
ortusunun hizla yapismasina neden olarak, sonra M2 iyon kanalinin protonlarin virus
ortusunde hareket etmelerine ve virusun cekirdegini asitlendirmeye izin vererek, H1N1 gribi
virusunun “patlayici” kopyalanmasina neden oluyor; virus cekirdeginin asitlenmesi
cekirdegin gizlenmesine ve ev sahibi hucrelere H1N1’in RNA ve cekirdek proteinlerini
salivermesine neden oluyor.

Ust duzey Rus bilim adamlari tarafindan yapilan bu urkutucu bulgulari onaylayan kanit,
Dunya Saglik Organizasyonu tarafindan destekleniyor. DSO raporlarinda su andaki Grip
Salgininda, H1N1 virusunun, vatandaslarinin bu genetik olarak degistirilmis patatesleri
tuketmesine izin veren Bati Ulkeleriyle sinirli oldugunu acikca gosteriyor. Bu ulkeler; ABD
17,000 den fazla vaka, 45 olum; Kanada 2.978 vaka; Ingiltere 1,226 vaka ve Avustralya 1,823
vaka.

Dunya Saglik Istatistiklerine gore ABD, Kanada, Ingiltere ve Avustralya disinda H1N1 Salgin
Grip virusunun tek goruldugu ulkenin Sili oldugunu not etmek onemlidir. ABD ile Serbest
Ticaret Anlasmasi nedeniyle Sili bu genetik olarak degistirilmis patateslerin ekilmesine izin
verdi ve Sili’de 1,694 vaka bildirildi.

Ayrica Dunyanin en buyuk uluslarinin bu genetik olarak degistirilmis patateslerin ekilmesine

170
 izin vermedigini ve bu nedenle H1N1 gribinin cok sinirli kaldigini not etmek onemlidir,
Rusya’da 3 vaka, Dunyanin en kalabalik ulkesi Cin’de 318 vaka ve Dunyanin ikinci en
kalabalik ulkesi Hindistan’da 16 vaka.

Bu raporlar genetik olarak degistirilmis patateslerden yapilan patates kizartmalarini en cok

tuketen genclerin etkilendigini bildiriyor. Washington Post haber servisi soyle bildirdi:

“5,000 adet onaylanan ve 100,000 den fazla olasi domuz gribi vakasinda etkilenen insanlarin
ortalama yas 15; ucte ikisi 18 yasin altinda”

Bu raporlar, bu sinsi insan – yapimi gribin baslangicta bu genetik olarak degistirilmis

patatesleri tuketmeyen Uluslarda etkisiz gorunse de, buna inanmanin buyuk bir hata olacagini
bildiriyor. Cunku H1N1 gribi virusunun hizla mutasyona ugradiginin yeni kanitlari ortaya
cikiyor. Bunu asagidaki iki raporda okuyabiliriz:

Nature bilim dergisinin Pazartesi gunku online baskisinda, Tokyo Universitesi Tibbi Bilimler
Enstitusunden Prof. Yoshihiro Kawaoka’nin arastirmasi referans gosteriliyor; “Gribin yeni
neslinin insanlar icin daha enfekte edici olmak icin mustasyona ugradigi goruluyor”

Grip virusu parcaciklarinin yuzeyi hemagglutinin (HA) adi verilen diken sekilli proteinlerle
kaplidir, bunlar virusun insan hucrelerine yapismasini sagliyor.

Yeni grip virusunun coklu ornekleri analiz ettikten sonra, ekip bazi vakalarda yeni H1N1
neslinin HA’sinin mutasyon gecirdigini, insan hucrelerine daha kolay yapismasini sagladigini
tespit etti.

Kawaoka’ya gore, ayni mutasyonlar kus gribindeki oldukca olumcul olan H5N1 grip neslinde
bulundu. Kawaoka virusun hala insanlar icin cok daha enfekte edici bir sekle mutasyon
surecinde oldugunu soyledi.

- ve -

“Brezilyali bilim adamlari Sao Paulo’daki bir hastadan aldiklari ornekleri inceledikten sonra
H1N1 virusunun yeni neslinin tespit etti.. Bu farkli tipe A/Sao Paulo/1454/H1N1 ismini
verdiler.

Bu raporlarda daha kaygi verici olan, Dunyanin en cok etkilenen ulkesi ABD’nin tepkisi, Halk
Sagligi Acil Durum ilan ettiler ve kendilerini bu hastaliga karsi hazirlamak icin $7.7 milyar
tahsisati Kongreden gecirdiler, ki aslinda bu hastaligi kendileri yarattilar.

Uzucu olan su ki, Amerikali insanlarin dev fast foodlarinin ve genetik olarak degistirilmis
gida endustrilerinin, kendi cocuklarinin hayatlarini nasil yok ettigini bilmelerine izin
verilmiyor.

Daha da kotusu su andaki Kuresel ekonomik kriz onlarin yasama sekillerini yok etmesiyle ve
Amerikali insanlarin sadece son dort ayda zenginliklerinin 1.3 Trilyon $’ini kaybetmeleriyle,
bu Batililarin ucuz yiyecek arayisiyla bu fast food restoranlara akin etmeleridir.

© June 17, 2009 EU and US all rights reserved

171
 http://www.whatdoesitmean.com/index1242.htm

(Cev: Saffet)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/rus-bilim-adamlari-genetik

AMOR FATİ
 Posted by EbRu BatuR on June 19, 2009 at 8:54am

Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır.

Güneş onu yakıp kavurur. O da Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım diye. "Ol" der Tanrı.
Güneş oluverir.
Fakat bulutlar gelir örter güneşi, hükmü kalmaz.

Bulut olmak ister. "Ol" der Tanrı. Bulut olur. Rüzgar alır götürür bulutu, rüzgarın oyuncağı
olur.

Rüzgar olmak ister bu kez. Ona da "Ol" der Tanrı. Rüzgar her yere egemen olur, fırtına olur,
kasırga olur.
Herşey karşısında eğilir.

Tam keyfi yerindeyken koca bir kayaya rastlar. Ordan esen burdan eser, kaya banamısın
demez!

Bildiniz, Tanrı kaya olmasına da izin verir.

Dimdik ve güçlü durmaktadır artık dünyaya karşı....
Sırtında bir acı ile uyanır....
Bir ihtiyar taşçı kayayı yontmaktadır. ..

"Amor Fati - Nietzsche "

(Kaderini sev-belki seninki en iyisidir)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/amor-fati

172
TEMİZ VE GÜZEL BİR DÜNYA İÇİN
HERKESE MERHABALAR
 Posted by Canan on June 19, 2009 at 9:23am

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/temiz-ve-guezel-bir-duenya

173
Her biten günün ardından yeni bir gün
doğuyor , her biten umutların ardından
yeni umutlar doğuyor , yeterki biz
birbirimizi ve dünyamızı sevelim . Sevgi
ve ışık saçalım ,tüm güzellikleri
paylaşalım, k
 Posted by Canan on June 19, 2009 at 9:30am

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/her-biten-guenuen-ardindan

174
 ...Dünya dışından olduğu söyleniyor ama
kim ve nasıl aldı bilinmemekte...
 Posted by thyke on June 19, 2009 at 7:30pm

Sevgili Dostlarımız,

Alttaki mesaj internet aracılığıyla tüm dünyada bir çok kaynağa ulaştı ve hiç birinde yazarına
ilişkin bir tanımlama yok. Dünya dışından olduğu söyleniyor ama kim ve nasıl aldı
bilinmemekte. İster dikte edilmiş, ister kanal olarak alınmış veya dünya insanı tarafından
yaratılmış olsun, özünde bu mesaj bize “doğru” geliyor. Aslında tamamı ortak seçimle ilgili.
Biz galaktik vatandaşlığı mı seçeceğiz; yoksa korku, yadsıma ve güvensizlik ile giderek
tükenen bir nesil olmayı mı? Seçimse tamamen bize ait.

“DÜNYAYI SADECE SEVGİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ DEĞİŞTİRİR!”

“GÖRÜNMEMİZİN GEREKİP GEREKMEDİĞİNE KARAR VERİN!”

175
 Bu mesajı size kimin yazdığının önemi yoktur ve zihninizde anonim olarak kalmalıdır.
Önemli olan bu mesaja ilişkin ne yapacağınızdır! Her biriniz kendi özgür iradenizi kullanarak
mutlu olmayı istersiniz. Özgür iradeniz sizin kendi gücünüz çerçevesindeki bilginize,
mutluluğunuzda alıp verdiğiniz sevgiye bağlıdır. Gelişimin bu evresinde tüm bilinçli ırklar
gibi sizler de kendi gezegeninizde kendinizi izole olmuş hissediyor ve bu durumun etkisiyle
kendi kaderinize mutlak gözüyle bakıyorsunuz. Ama yine de küçük bir azınlığın farkında
olduğu büyük bir değişimin eşiğindesiniz. Kendi seçiminizin dışında sizin geleceğinizi
değiştirmek bizim sorumluluğumuzda değildir.

Bu mesajı dünya çapında bir referandum olarak alın. Ve yanıtınızı da bir oylama olarak
düşünün. Biz kimiz? İnsanlığın binlerce yıldır tanık olduğu açıklanamayan göksel olaylarla
ilgili ne bilim adamlarınız ne de dini liderleriniz ortak bir fikir oluşturabilmiş değiller.
İnançlar ne denli saygı duyulur olsa da, doğruyu ve gerçeği bilmek için bu inanç filtrelerinin
dışına çıkılması gerekir. Artan sayıdaki bilinmeyen araştırmacılarınız yeni bilginin yollarını
keşfediyor ve realiteye çok yaklaşıyorlar. Bugün uygarlığınız içinde bir okyanus kadar büyük
bilginin içinden özellikle sizi daha az üzecek kısmının çok küçük bir parçası ortaya
dökülmüştür. Özellikle son elli yılda tarihinizde saçma veya inanılmaz görünen olaylar daha
sıklıkla olasılık ve farkındalık alanınlarına girmiştir. Geleceğin daha da sürprizlerle dolu
olduğunu bilin.

En iyiyi olduğu kadar en kötüyü de keşfedeceksiniz. Galaksideki milyarlarcası gibi bizler de

“dünya-dışılar” olarak adlandırılan ve gerçekliğimizin fark edilmesi zor bilinçli varlıklarız.
Sizinle bizim aramızda önemli bir fark olmadığı gibi iki taraf da evrimleşmenin belirli
aşamalarını deneyimlemekteyiz. Herhangi organize bir yapının hiyerarşisi bizim iç
ilişkilerimiz için de geçerlidir. Bir çok ırkların bilgeliği üzerine kurulmuş kendi hiyerarşimizin
onayıyla sizinle iletişime geçmekteyiz. Bir çoğunuz gibi biz de Yüce Varlığı arama
yolundayız. Bu nedenle bizler tanrılar değiliz, ya da daha az tanrı değiliz, ancak Kozmik
Kardeşlik’te sizlerle hemen hemen eşit yerlerdeyiz. Fiziksel olarak bir biçimde sizden farklı
olmamıza karşın, çoğumuz insanımsı görünümlüyüz.

Bizim var olduğumuz bir gerçek, ama henüz çoğunluğunuzun algılamadığı bir durum bu. Bizi
anlamayı başaramadınız çünkü, bizim, çoğu zaman sizin duyularınız ve ölçümleriniz içinde
görünmemiz olası değildi. İşte tarihinizdeki bu boşluğu bu anda doldurmaya niyet ediyoruz.
Biz ortak bir karar almış bulunuyoruz, ama bu yeterli değil ve sizinkine de gereksinimimiz
var. Bu mesajla sizler karar-alıcılar haline geleceksiniz! Biz neden görünür değiliz? Evrimin
belirli aşamalarında kozmik “insanlık” bilimin yeni biçimlerini keşfederek, maddenin kolay
anlaşılırlığının ötesine geçti. Yapılandırılmış demateryalizasyon ve materyalizasyon onların
parçasıdır. İşte insanlığın birkaç laboratuvarda ulaştığı budur. “dünya-dışı” varlıklarla
kurdukları yakın işbirliği ile tehlikeli uzlaşma, kimi temsilcileriniz tarafından sizden özellikle
saklı tutulmuştur.

Havaya ya da uzaya ait objeler veya olağanüstülük diye tanımladığınız durumlar sizin
bilimsel topluluğunuz tarafından anlaşılmış durumdadır. Sizin UFO’lar olarak
adlandırdıklarınız aslında çok boyutlu yetenekleri olan uzay gemileridir. Bir çok insan bu tür
gemilerle, görerek, işiterek, dokunarak veya medyumik bağlantılar kurdular. kimileri gizil
güçler etkisinde bırakılarak sizi “yönetir” duruma getirildi. Sizin bu gemileri nadiren ya da
kısa sürelerde görüyor olmanızın nedeni onların demateryalize olma özelliklerindendir. Siz
gözünüzle görmediğinizin var olduğuna da inanmazsınız, bunu anlayışla karşılıyoruz.
Gözlemlerin çoğu bağımsız bireyler tarafından yapılmıştı, ruhlarına ulaştı ama organize
sistemi değiştirmedi. İnsanlığın oligarşisinde negatif çok boyutlu varlıkların rolü oldu, kendi

176
güçlerinin tatbikatını yaptılar, kendi varlıklarını orada tutmak ve bilinmeyeni zapt etmek için
sağduyu motive ettiler. Bizim için sağduyu, insanın özgür iradesine saygılı olmak ve böylece
onların kendi meselelerinde kendilerine ait teknik, ruhsal olgunluğa erişebilmelerine izin
vermek demektir.

İnsanlığın Galaktik uygarlıklar ailesine dahil olması çok önemlidir ve dört gözle
beklenmektedir. Bizler gün ışığında geniş bir kitle halinde size görünür hale gelir ve sizin bu
birliğe katılmanız için size yardım edebiliriz. Bugüne dek bunu yapmadık, çünkü içinizden
çok azı bunu gerçekten istedi, cehalet vardı, kayıtsızlık veya korku vardı ve durumu haklı
çıkaracak aciliyet söz konusu değildi.

Sizler zaman içinde karşılıklı katkılarla zenginleştirilmiş bir çok geleneklerin döllerisiniz.
Hedefiniz bu kökleri ortak bir plan altında birleştirmektir. Kültürlerinizin görünüşleri sizleri
birbirinizden ayrı tutmuştur, çünkü onu varlığınızda böyle içselleştirdiniz. Artık görünüş sizin
için Süptil doğanızın özünden daha önemli hale gelmiştir. Bölgedeki güçler için görünüşe
verilen önemin yaygınlığı herhangi bir tehlike karşısında siperler oluşturmaktadır. Ona yine
zenginliği ve güzelliğiyle saygılı olmak ama görünüşlerin üstesinden gelmek gerekmektedir.

Bunu anlamak için ulaşabileceğiniz çözümler giderek artmaktadır. Yöntemlerden biri bir
başka ırkla bağlantıya geçip gerçekte ne olduğunuzun size yansımasının imgelenmesidir.
Nadir durumlar dışında, kendi yetenekleriniz içinde geleceğinize ait bireysel veya toplumsal
kararlarınızda biz her zaman dışarda durduk, çok nadir durumlarda çok sayılı zamanlarda çok
az katkımız oldu. Sizin derin psikolojik yanınızı kendi bilgimizle motive ettik. Sonuçta biz her
gün adım adım özgürlüğün inşa edilmesi, varlığın kendisinin ve çevresinin farkındalığına
uyanması, kısıtlamalardan ve uyuşukluktan giderek uzaklaşması kısmına ulaştık. Cesur ve
istekli sayısız insan bilinçlerine karşın, uyuşukluklar, büyüyen merkezi gücün yararına yapay
olarak oluşturuldu. Ama gelişmiş teknolojilerin büyümesi ve kullanılmasıyla insanlık kendi
yazgısının kontrolünü giderek daha çok yitirmektedir. Dünyayı, insanları ve tüm canlıları
ilgilendiren yaşam koşullarına ilişkin geri dönüşü olmayan öldürücü sonuçlar yaratılmaktadır.
Hayatı yaşanabilir kılan olağanüstü yeteneklerinizi yavaş, ama kesin bir biçimde
yitiriyorsunuz.

Bu gibi teknolojiler sizin zihniniz kadar bedeninizi de etkilemek için vardır. Böyle planlar
yoldadır. Olası efendilerinizle karanlık niyettekilerin birlikteliklerine karşın, bu durum yine de
kendi yaratıcı gücünüzü içinizde tuttuğunuzda değişip dönüşebilir. İşte bizim görünmez
durmamızın nedeni budur. Her ne olacaksa artık o kırılma noktasına gelmiş durumdadır.

Fetihler hemen her zaman diğerlerine zarar vermek için yapılmıştır. Şimdi dünya herkesin
birbirini tanıdığı ancak hala çatışmaların ve her türlü korkunun ısrarlı süre ve yoğunlukta
yaşandığı bir köy haline dönmüştür. Çocuklarınızın eğitimi ve yaşam koşullarınız kadar
sayısız hayvanın, bitkinin yaşam koşulları da sizin politik, finansal, askeri ve dini
temsilcileriniz gibi az sayıdaki kişinin elinin altında tutulmaktadır. Oysa bağımsız bireyler
olarak insanlar, yazık ki üzerinde ciddiyetle çalışamadıkları bir çok potansiyel yetenekleri de
barındırırlar.

Gelişmenin harikulade olanakları boyun eğdirici ve yıkıcı tehditlere yakın durmaktadır. Bu

tehlikeler ve fırsatlar şimdi var. Her ne kadar siz sadece size gösterileni algılasanız da, uzun-
dönemli ortak projeyi başlatmak yerine doğal kaynakların sonunun getirilmesi programlanmış
durumdadır. Kaynaklarınızın kıtlığı ve onların haksız dağıtımı, kaynaklarınızdan yararlanma
bedeli gün be gün yükselecektir. Kentleriniz ve kırsal kesimlerinizin tam ortasında büyük

177
 çapta kardeş kardeşi öldürür durumlar yaşanacaktır malesef. Nefret ve kin daha çok büyüyor
ve aynı şekilde “Sevgi” de öyle. Sizi çözümler bulmada kendinizden emin kılan budur. Ancak
kritik kütle yetersizdir ve çok usta yöntemle baltalama işi düzenlenmiş durumdadır. Geçmiş
alışkanlıkların ve eğitimin şekillendirdiği insan davranışları içinde var olan bir çeşit uyuşuk
bakış açısı sizi çıkmaz sokağa götürmekte.

Barışın getirilmesi ve halklarınızın yeniden yapılanması kendi dışınızdaki uygarlıklarla uyum

için atılacak ilk adım olmalıdır. Bugünkü kararlarınız, tarihinizin hiçbir döneminde olmadığı
kadar önemlidir ve sizin yarın yaşamda kalmanızı anlamlı biçimde etkileyecektir. Bu kör
koşuyu durduracak ortak ve birleştirici farkındalık nereden gelecektir? Belki de artık insanlık
ailesiyle yüz yüze gelip onları tartmakta olan bu tehdit karşısında daha büyük bir etkileşim
içinde olmanın zamanı gelmiştir. Yükselen büyük dalga ulaştığı yerden artık ortaya çıkmak
üzeredir ve kendi içinde çok olumlu ve çok olumsuz ifadeleri barındırmaktadır.

Bir başka uygarlıkla kozmik kontrat yapmanın iki yolu vardır: temsilciler kanalıyla veya
ayırım gözetmeksizin doğrudan bağımsız bireylerle. Birinci yol çıkarların savaşını, ikinci yol
farkındalık getirir. Birinci yol, insanlığı kölelikte tutarak motive olan bir gurup yarışçı
tarafından seçilmiştir ve bu nedenle de Dünya kaynaklarının kontrolünü, gen havuzunu ve
insanın duygusal enerjisini elinde tutar.

İkinci yol, hizmet Ruhu nedeniyle ortaklık oluşturmuş yarış gurubu tarafından seçilmiştir. Biz,
bizim tarafımızda, tarafsız nedeni onayladık ve kendimizi birkaç yıl önce insan gücünü temsil
eden kişilere tanıttık, onlar bizim kendilerine uzanmış elimizi kendi stratejik görüşleriyle
bağdaşmayacağı bahanesiyle reddettiler. İşte bu nedenle bugün temsilcilerin araya girmesi
olmadan bireylerin kendi seçimlerini yapma zamanıdır.

Negatif varlıklar, bölme yöntemiyle görünenin arkasından yönetimlerini her türlü bedeli
ödemeye hazır sürdürmektedirler, çünkü saltanatları söz konusudur! Aynı zamanda sizi
yönetenleri de bölüyorlar. Güçlerini, içinizde yarattıkları güvensizlik ve korku
yeteneklerinden alıyorlar. Bu, sizin kozmik doğanızı hatırı sayılır biçimde zedelemektedir.
Eğer bu kişilerin yönlendirmeleri ve öğretileri kendi en üst noktasına ulaşmamış ve
önümüzdeki birkaç yıl içinde sapkınlıkları ve öldürücü planları hayata geçecek duruma
gelmiyor olsaydı bu mesajın da önemi olmayacaktı.

Onların belirledikleri sürecin sonu yakındır ve insanlık yakın dönemde büyük acılar
çekecektir. Özgür iradenizin paha biçilmez değerinin farkında olun, size bir alternatif
sunuyoruz. Size daha sağlıklı görünen bir evren ve yaşam, yapıcı etkileşim, dürüst ve
kardeşçe ilişkiler, teknik bilgi, acının kökünü kurutmak, bağımsız güçlerin denetlenmiş
çalışması, enerjinin yeni şekillerine ulaşabilmeniz ve sonuç olarak da bilinci daha iyi
kavramanız gibi olanaklar sağlayabiliriz. Sizin ortak ve bireysel korkularınızı aşmanızı
sağlayamaz, sizin seçmediğiniz yasaları sizin için oluşturamayız. Birey olarak ve ortak çaba
göstererek kendi istediğiniz dünyayı yaratmak ve ruhun yeni göklerinin serüvenlerini
yaşamak için kendiniz çalışmalısınız.

Böyle bir temasa geçmeye karar verirseniz, evrenin bu bölgesinde kardeşlik dengesinin
koruyucusu olmanın büyük sevincini yaşayacağız. Karşılıklı ve verimli diplomatik alışverişler
yanında kendi yeteneğinizi birleştirmenizin coşkusunu, başarınızın yoğun sevincini ve
mutluluğunu duyacağız. Sevinç duymak evrende kutsal olarak tanımlanır. Peki size hangi
soruyu soruyoruz? “BİZİM ORTAYA ÇIKMAMIZI İSTER MİSİNİZ?” Bu soruyu nasıl
yanıtlarsınız? Ruhun gerçeği, telepatik yolla okunabilir.

178
 Kendinize sadece bu soruyu açık biçimde sorup yine kendi seçiminize göre ister birey, ister
gurup olarak yanıtınızı yine açık ve net olarak vermeniz gerekir. SORUYU SORMANIZIN
AKABİNDE EVET veya HAYIR derken bir kentin merkezinde ya da bir çölün ortasında
olmanız yanıtınızın değerini etkilemez! Sadece kendinizle konuşur gibi ama mesajı düşünerek
bunu yapabilirsiniz.

Sadece birkaç kelime içeren bu evrensel soru kendi bağlamına konulduğunda güçlü bir anlam
ifade eder. Bunu yaparken duraksayıp tereddüt etmeyin. İşte bu nedenle de sakin bir biçimde
ve tüm vicdanınızı katarak üzerinde düşünmelisiniz. Yanıtınızın soruyla mükemmel biçimde
birleşip bütünleşmesi için mesajı bir kez daha okuduktan sonra yanıtı vermeniz önerilir.
Bunun için acele etmeyin. Nefes alın ve tüm özgür irade gücünüzün sizi sarmasına izin verin.
Kim ve ne olduğunuzun onurunu duyun!
Sizi güçsüzleştiren sorunları birkaç dakika için unutun ki kendiniz olabilin. Ortaya çıkan gücü
hissedin. Siz kendi denetiminizdesiniz. Tek bir düşünce, tek bir yanıt sizin yakın geleceğinizi
öyle ya da böyle muazzam biçimde değiştirebilir. Kendi iç sesinize sorarak bizim sizin maddi
alanınızda görünmemize ilişkin aldığınız bireysel ve bağımsız kararınıza bağlı olarak sizin
maddi planınızda açık gün ışığında görünmemiz bizim için çok değerli ve gereklidir. Yürekten
ve kendi isteğinizle yaptığınız içten dileğiniz, her zaman gönderdiğiniz kişilerce algılanır.

İnsanlığın doğuşunu Kardeşlikle kolaylaştırabilirsiniz. Sizin düşünürlerinizden biri bir

keresinde şöyle demişti: “bana bir el verin-tutun ve ben Dünya’yı kaldırayım”. Bu mesaj
yaygınlaştırıldığında el-tutmanın gücünü kazanacak, biz ışık-yılları uzunluğundaki
maniveladakiler ve siz Dünya’yı kaldıracak ustalar... bizim ortaya çıkmamız önemlidir.
Olumlu kararın sonuçları ne olabilir? Bizim için, olumlu ortak kararın sonucu gökyüzünüzde
ve Dünya üzerinde bir çok gemimizin materyalize olmasıdır. Sizin için, böyle bir durumun
emin olduğunuz şeylerden süratle vazgeçmenizi doğrudan etkileyecek olmasıdır. Basit,
şüpheleri ortadan kaldıran görsel iletişim geleceğinize çok büyük ölçüde yansıyacak, daha çok
bilgi, sonsuza dek değişmiş olacaktır.

Toplumunuzdaki kurumlar her alanda tamamen ve köklü değişimlere uğrayacaklar ve güç

bireyselleşecektir çünkü bizim de yaşamakta olduğumuzu göreceksiniz. Kendi değerlerinizi
somut bir biçimde değiştireceksiniz. Bizim gösterdiğimiz “bilinmeyen” karşısında insanlık
tekil aileyi oluşturacaktır ki bizim için işin en önemli kısmı budur. Tehlike yavaşça eriyip
evlerinizi terk edecek, çünkü siz dolaylı olarak istenmeyenin yani bizim “üçüncü parti” diye
adlandırdıklarımızın karşısında bir güç oluşturacaksınız. Şimdiki durumda aç olan
gülümseyemez, korku dolu olan bize hoşgeldiniz diyemez. Biz erkeklerin, kadınların ve
çocukların içlerinde taşıdıkları ışığa karşın kendi bedenlerinde ve yüreklerinde yine de bu
denli yoksunluk içinde olmalarından büyük üzüntü duyuyoruz. Bu ışık sizin geleceğiniz
olabilir. İlişkimiz gelişmeye açıktır.
Durum her ne olursa olsun, siz kendi yüreğiniz ve ruhunuzun bilirkişisisiniz! Seçiminiz ne
olursa olsun, saygıdeğerdir ve saygı görecektir. Kararınız ne olursa olsun onu ortaya
koymalısınız. Siz kendi iç sesinize ve sezgilerinize sormalısınız. İşte asıl olan budur! Binlerce
yıl sonra, bir gün, bu seçim kaçınılmaz olacaktı: iki bilinmeyenden birini seçmek.

Bu mesajı geniş kitlelere yayın. Bu sizin geleceğinizi ve milenyumlar ölçeğinde geri dönüşü
olmayan tarihsel gidişi etkileyecektir. Aksi halde bir çok yıl, hiç değilse bir nesil sonraki bir
zamana yeni bir fırsat olarak ertelenecektir, eğer hayatta kalırsa tabii. Seçmemek diğer
kişilerin seçimi içindedir. Diğerlerini bilgilendirmemek, haberdar etmemek birinin
beklentisine zıt bir sonucun ortaya çıkması riskini getirecektir. Kayıtsız kalmak birinin özgür
iradesinden vaz geçmesidir. Hepsi sizin geleceğiniz için.

179
 Evrende bireysel her bir istek önemsenir. Siz hala kendi yazgınızın mimarısınız...
BİZİM ORTAYA ÇIKMAMIZI İSTER MİSİNİZ? ….

info@siriusufo.org

Sirius UFO Uzay Bilimleri Araştırma Merkezi

TEL : +90 ( 212 ) 252 86 46 - 252 86 82 FAX : +90 ( 212 ) 252 87 07
E-Mail : info@siriusufo.org | Siriusufo.org Created By Code.Z Team

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/duenya-disindan-oldugu

Weekend
 Posted by jeannette on June 20, 2009 at 5:58pm

a fine weekend to everybody ,filled with peace and light..

un buon fine settimana a tutti,che sia pieno di pace e luce.

Spicecomments.com - Peace Comments

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/weekend-1

22 Temmuz Güneş Tutulması Bu Yüzyılın

En Önemli Tutulması Olabilir
 Posted by Sunyata on June 22, 2009 at 2:53am

Mitch Battros - Earth Changes Media

19 Haziran 2009

Bilim adamları 22 Temmuz’daki yüzyılın en önemli güneş tutulması için hazırlanırken, ünlü
heliolog Dr Hari Om Vats güneş tutulmasından önce ve sonra oluşan gölge kuşakları açıklığa
kavuşturuyor. Güneş ve Ay Dünya’dan en uzak mesafede olacağından bu güneş tutulması bu
yüzyılın en büyük tutulması olabilir. Bu nedenle, gölge kuşakların onun altındaki en geniş
alanlar olması bekleniyor.

180
Fiziksel Araştırma Laboratuarından (PRL) doçent doktor astronomlara ve öğrencilere gölge
kuşakların atmosferle ilgili değerli verileri nasıl verdiğini anlatmak için Vadodara’da idi.

Bir teori, gölge kuşakların sadece görsel olaylar olmadığını, ayrıca sonik olaylar olduğunu
ileri sürüyor, ayın süpersonik hızda hareket ettiğine, güneş tutulması sırasında çeşitli ses
dalgaları yarattığına inanılıyor.

2005’te tüm dünyadaki bilim adamlarının güneş lekelerinin %50 artacağını söylemelerini not
etmek ilginç olabilir. Ancak, en son araştırmalar Güneş’in uzamış bir solar minimumda
olduğunu gösteriyor. Elbette, solar patlamalara neden olan sadece güneş lekeleri değildir,
Güneşin yüzeyindeki artan aktivite de bu patlamaların atmosfere girmesine neden olur.
Daha fazla engellemelerin olması kesin gibi, çünkü iletişimleri bize aktaran uyduların
sayısında artma var. Güneş patlamaları durumunda, tahminlerde önemli bir ilerleme
sağlayamadık. Bu nedenle, bunun gelecekte nasıl şekilleneceğini tahmin etmemiz zordur.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/22-temmuz-guenes-tutulmasi-bu

181
 ARI BİLİNCİ
 Posted by Sunyata on June 22, 2009 at 2:55am

Natalie Glasson vasıtasıyla

15 Haziran 2009

Biz Arıların bilinciyiz; Dünya’da mevcut olan tüm arıların kollektif enerjisi, düşünceleri ve
niyetiyiz. İnsanlığa daha büyük aydınlanma getirmek ve bağları kurmak ve bütünleşmeye
yardımcı olmak için ışık kaynağı olarak geliyoruz. Dünyadaki enerjiler değişirken Dünya hem
pozitif hem de negatif şekillerde değişiyor ve tekamül ediyor; bu, Dünya’da bu sevgi dolu
Yaratıcı’nın ışığının daha büyük kaynağını yaratmak için barış içinde enerjileri birleştirerek,
insanlığın odağı olması gereken bütünleşmedir. Dünyanın tekamülü şu anda, Yaratıcı’nın
ışığını, sevgisini ve bilincini kendi fiziksel formlarına demirleyerek ve barışın ve uyumun
tezahür etmesini sağlayacak ebedi bağları inşa ederek insanlığı bir kez daha Dünya için
sorumluluk almaya yönlendiriyor. Birçok insan 2012 periyodunu Dünya için bir büyüme
noktası olarak görüyor ve insanlık içinde, bu tarihe kadar olan her şeyin bir hazırlık ve
öğrenme süreci olduğu doğrudur, böylece 2012 yılının sonunda insanlık bütünleşmenin
gerçekleşmesine izin vererek Yaratıcının ve kendi varlıklarının gerçeğini kavramaya
başlayacak. Bu, Dünya’daki her insan arasında birliktir, insanlık ve doğa arasında, insanlık ve
Yaratıcı’nın evreninin içsel planları ve fiziksel enkarnasyonuyla her ruh arasındaki
bütünleşmedir. Niyet budur ve 2012’nin ötesinde devam edecek olan büyük dönüşümü
getirecek, ancak bu sadece eğer insanlık geçmiş nesillerin deneyimlerinden öğrenmeye ve
kavramaya başlarsa ve Yaratıcı’nın enerjilerini ve bilgeliğini, Yaratıcı’nın sevgi dolu kalbini
Dünyaya ve üzerindeki birçok ruha demirleyecek olan pozitif değişimler yaratmaya
demirlerde mümkün olacaktır.

İnsanlığın Yaratıcı’dan, doğadan ve hayvan krallığından gelen bilgeliği dinlemeye gereksinimi

vardır, hepsi Dünya’da Yaratıcı’nın cennetinin tezahürüne yardımcı olabilecek bilinci ve
ilhamı taşıyor.

Biz, Arı Bilinci pozitif değişim yaratmakta insanlığa yardımcı ve destek olmayı diliyoruz,
Dünya’da eylemi teşvik edebilen, Yaratıcı’nın iradesini dinlemek ve izlemek için kalplerini
açabilen sadece insanların iradesidir. Dünya’daki her ruh Yaratıcı’nın görkemli ruhunun bir
veçhesidir, biz arılar sizin gibi fiziksel formumuzda kutsal enerjileri taşıyoruz. İnsanların,
Yaratıcı’nın ruhunun veçheleri ve krallıkları olarak doğa krallıklarına saygı göstermesine
gereksinim var. Bu gerçekleştiğinde, insanlık ve doğa arasında şifa akışı olabilecek ve bu,
birliğin ve kuvvetin çiçek açmasını, en önemlisi yenilenme sürecinin başlamasını sağlayacak.
Doğa ile bağlantı insanlığın her gün doğada neden olduğu engelleri ve aslında insanlığı
destekleyen ve besleyen Dünya’nın pozitif yaratıcı enerjisini tükettiğini anlamasını
sağlayacak.

İnsanlık ve doğa arasında bağlar oluşturmak için, Dünya’da fiziksel tezahürler olarak
amacımız ve görüşümüzle ilgili bazı bilgiler vermek istiyoruz. Arılar olarak fiziksel amacımız

182
 çiçeklere polen yayarak döllemek ve kendimizi beslemektir, ancak spiritüel varlık olarak
Dünyada varoluşumuzun daha fazla amacı vardır. Her bir arı Dünya’nın orijinal tezahürünün
mavi kopyasını taşır. Bilincimizde ve DNA’mızda Dünya’nın orijinal olarak nasıl
yaratıldığının planları veya sembolleri var. Dünya, Yaratıcı’nın kalbinin pozitif yüksek
titreşimli güçlü ışığıyla doldurulan Yaratıcı’nın ruhu tarafından niyetle tezahür edilerek
yaratıldı. Bir ışık kaynağı olarak Dünya Yaratıcı’nın zihninin pozitif güçlü enerjisini ve sevgi
dolu kalp enerjisini taşıdı; insanlığın aynı kalp ve zihin enerjisinin birleşimi ile tezahür
ettirdiğini görmek kolaydır. Yaratıcı tarafından Dünya’ya daha büyük niyetler yerleştirilirken,
Dünya, Yaratıcının görkemli ruhunun uzatılmış veçheleri olarak gelişen yaşayan varlıklarla
bir gezegene tekamül etmeye başladı. Her yaşayan şeyde veya veçhede Yaratıcı’nın ruhunun
orijinal niyeti olan bilinci taşıyan kodlar vardır, Yaratıcı’nın niyetini asla gerçekten
anlayamayabiliriz, ama bu niyet Yaratıcının zihin ve kalp enerjisinin ayrı olarak var olması,
böylece Yaratıcı’nın ruhunda yeni ilham düşünceleri ve anlayışı harekete geçirmesi ve
görkemli ruhun enerji titreşiminde ve bilincinde bir artış üretmesi olarak düşünülebilir. Dünya
için niyetin, Yaratıcı’nın kalp ve zihin veçhesinin uyum içinde yaşaması, gelişmek ve
büyümek ve böylece daha güçlü ve kuvvetlendirilmiş birleşik zihin ve kalp enerjisi yaratmak
için bir kez daha sentez yapmak olduğunu anlayabiliriz. Kalp enerjisi Yaratıcının tanrıça veya
dişil enerjisi, zihin enerjisi ise Yaratıcının tanrı veya eril enerjisi olarak anlaşılabilir. İnsanlığı
gözlerken, erkekler ve kadınların her ikisi de daha büyük güç, en önemlisi eşitlik elde etmek
için mücadelede gelişirken, deneyimlerken ve büyürken, erkekler ve kadınlar arasında
anlaşmazlık gerçekleşirken, birçok insanın kalplerinin arzusu ve zihnin kontrolü arasındaki
savaşı deneyimlediğini fark ediyoruz. Ayrıca kalp ve zihnin savaşının, büyüyen insan yapımı
teknoloji ve doğa arasında ortada olduğunu kavrayabiliyoruz.

Zihin ve kalp, erkek ve kadın, insan yapımı teknoloji ve doğa arasında eşitliğin tezahürü,
kuvvetli bir ışık veya enerji çekirdeği olarak bir kez daha birleşen Yaratıcı’nın kalp ve zihin
enerjilerinin sentezini sembolize edebilir. Bu açıklamayı, Yaratıcı’nın Dünya için temel
niyetlerinden biri olarak kabul edersek, bilinç dışı olarak her insanın kalp ve zihin
bütünleştirmesi nıhai amacına doğru çalıştığı görünür olur. Arılar, kendi bilinçlerinde ve
DNA’larında enerjinin nefesi olarak birçok kutsal içgörüyle birlikte bu anlayışı taşıyorlar. Bu
sanki Yaratıcı Dünya’yı ve insanlığı güçlendirecek ve Dünya’nın Yaratıcı’nın ruhuyla gerçek
bütünleşmesinin gerçekleşmesini sağlayacak olan nıhai bilinç ve gerçeği taşıyan ışığın en ilahi
nefesini tezahür ettirmesidir. Bu nefes Dünya üzerindeki tüm doğa enkarnasyonlarının içine
yerleştirilmiştir. İnsanlık da kendi içinde ışığın bu ilahi nefesini taşırken, zihin ve kalp
arasındaki savaş ve sürtüşme nedeniyle bunun fark edilmesi çok kolay değildir, ama arılar
bilincin bu en kutsal nefesinin başlıca koruyucularıdır, çünkü bizler büyüme, bütünleşme ve
tekamül sembolü olarak davranıyoruz. Ayrıca uyum kazanarak zihin ve kalp veçheleri
arasında dengeyi demirledik, duyguların karmaşıklığı ve egonun gücü nedeniyle bunun
insanlar için çok kolay olmadığını anlıyoruz. Bu nefesi paylaşmak veya bunu doğa krallığının
ruhlarında uyandırmak ve zihin ve kalp veçheleri arasında uyum ve huzur tezahür ettirmeye
başladığı zaman insanlıkla paylaşmak bizim amacımız ve misyonumuzdur.

Artan kirlenme ve doğa krallığına saygı eksikliği ile arıların olmalarına niyet edildikleri kadar
aktif kalmaları zorlaşıyor. Aydınlanmanın nefesinin ve Yaratıcı’nın ruhunun Dünya için
orijinal niyetinin koruyucuları olarak, eğer arıların sayısı azalırsa, taşıdığımız aydınlanma da
azalır. Aydınlanma, arıların bilinci ve varlığı olmadan Dünya’nın her bilinci içinde var
olmasına rağmen, Dünya’nın enerjilerini bağlayan Yaratıcı’nın değerli niyeti, Dünya üzerinde
başka bir veçhe vasıtasıyla bir kez daha getirilinceye kadar muazzam kaosa neden olarak
kaybolacaktır. Arıların taşıdığı kodlar, semboller veya niyet, kavrasınlar veya kavramasınlar
insanlığa amaçlarını hatırlatarak Dünya’ya yakıt sağlar.

183
 İnsanlığın sevgisini ve şefkatini bizimle paylaşmasını istiyoruz, sizinle paylaşacak ve
öğretecek çok şeyimiz var, bizler Dünya’nın geçmişi ile ilgili bilgeliğin ve Yaratıcı’nın zihin
ve kalp veçheleri arasındaki birliğin nasıl getirileceği bilgeliğinin hazine sandıklarıyız. Bize
ister fiziksel olarak ister ruhsal olarak özen göstermeyi seçin, sizlerden sevginizi arıların
bilincine akıtmanızı, başkalarına amacımıza saygı göstermeyi öğretmenizi istiyoruz.
İnsanlığın doğa krallıkları ile uyum içinde var olmalarına gereksinim var, bu sadece insanlar
doğa krallığının sağlık ve canlılık içinde, zehirlerden, kirlilikten ve kimyasallardan özgür var
olmalarına izin verdiği zaman gerçekleşebilir. Niyetin nefesinin bu değişimleri ile,
Yaratıcı’nın aydınlığı koruyucularında, arılarda yaşamaya devam edecek, bunun tüm insanlık
ile bütünleşmesini sağlayacak. Dünya’nın şu andaki tezahürü nedeniyle arılar ıstırap
çekiyorlar, ama eğer arıların ve doğa krallıklarının enerjisini beslemek ve geliştirmek için
değişim teşvik edilmezse gelecekte insanlık ıstırap çekebilir. Yaratıcı’nın aydınlığı ve niyeti,
arıların yolculuk yaptıkları yerlerdeki havaya demirlenir ve böylece aslında arılar Dünya’nın
atmosferini Yaratıcı’nın Dünya için orijinal niyetiyle polen yayarak döllerler. Sonra insanlık
bunu kabul eder ve enerjisine emer, böylece insanların Yaratıcı’nın enerjisine uyanmalarına
yardımcı olurlar. Birçok hayvanlar, bitkiler ve hatta insanlar da aynı etkiye ve amaca sahiptir,
ama arı Dünya’nın bu periyodunda en baskın olandır, bu eğer sadece insanlık eyleme
geçmeye ve neden olduğu zararı kavramaya başlarsa devam edecektir.

Şimdi desteğinizi istiyoruz ve sevginizi paylaşmanızı ve gerekli olan yerlere sevginizi

yönlendirmenizi sağlayacak olan bir uygulamayı sizinle paylaşmak istiyoruz.

Meditasyon sırasında, Yaratıcı’nın altın sevgi dolu enerjisi olan Mesih bilincini varlığınıza
akması için davet etmenizi istiyoruz. Işığın bedeninizin merkezinden aşağıya, Dünya’ya
akmasına izin verin, içinizde inşa edilen ve aurik alanınızla harmanlanan enerjiyi hissedin.
Kalbinizden uzanan altın bir ışık demetinin arıların bilinciyle bağlandığını imgeleyin, arılara
sevginizi gönderiyorsunuz. Enerjimizi bir ışık kaynağı olarak imgeleyebilirsiniz. Sevginizin
her arıya dağıtıldığını imgeleyebilirsiniz veya sevgi dolu ışığınızın doğa dünyasının ızgara
enerjisine aktığını ve arı ızgarası veya enerji hattı bilincine bağlandığını gözünüzde
canlandırabilirsiniz. Yaratıcı’nın niyetini ve gücünü her şeyde güçlendirerek, arılara ve doğaya
huzur, uyum ve sevgi gönderirken, arıların kalp bilinciyle bağlantıyı hissedin.

Üçüncü göz çakranızdan ve zihninizden, sayısız sevgi ve destek düşüncesi taşıyan altın bir
ışık demetinin çıktığını imgeleyin. Bu pozitif sevgi dolu ışığın arıların zihin bilinci ile
bağlanmak için aktığını imgeleyin. Tekrar, ışığınızın her arıya dağıtıldığını imgeleyebilirsiniz
veya sevgi dolu ışığınızın doğa dünyasının ızgara enerjisine aktığını ve arı ızgarası veya enerji
hattı bilincine bağlandığını gözünüzde canlandırabilirsiniz. Zihninizden ve kalbinizden akan
enerjiyi birleştirirken, bir bağ kurulmasına izin verin.

Sonra şöyle söyleyin;

“Hayatta kalmalarına ve bol miktarda olmalarına yardım etmek için ışığımı arıların
bilincine akıtırken, ışıklarını ruhumla birleştirmeleri için Yaratıcı’nın, elementallerin ve
perilerin, yükselmiş üstatların ve meleklerin enerjisini çağırıyorum. İnsanlığı arıların ve
doğa krallığının önemine uyandırırken, Dünya’daki her şey için uyum, huzur ve sağlığı
teşvik etmeye tezahür ettirmek için Dünya’nın çevresinde pozitif değişimlere yardımcı
olurken, lütfen ışığımın arılar ve doğa krallığında pozitif etkisi olmasını sağlayın.

Her bir arının, en uygun titreşimdeki altın Mesih bilinci ile sarmalanmasını ve
yolculuklarını Dünyadaki amaçlarını engelleyebilecek olan engellerden veya

184
 negatifliklerden temizlemek için önlerine altın bir yol yerleştirilmesini istiyorum.
Teşekkür ederim.”

Arıların insanlıkla paylaşacakları çok önemli bilgiye sahip olduklarını kavramak önemlidir.
Lütfen bizden korkmayın, içimizdeki bilgeliği size bildirmek için yakınınıza gelebiliriz, bu
bilgi sizin enerjinizle bizimki arasında bir bağlantı sağlar. İnsanlığa Dünya’ya nasıl özen
gösterileceğini ve onun sakinlerinin nasıl besleneceğini öğretmeyi diliyoruz. Gerekli olan
değişiklikleri yapma gücüne yalnızda insanlık sahiptir; bu, dinlemenin gücü vasıtasıyla
gelmelidir.

İletişimimize devam edeceğiz.

Kutsal lütuflarla,

Arıların Bilinci

(Çeviri: Saffet)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/ari-bilinci

185
 KRYON - İRAN ÜZERİNE
 Posted by Sunyata on June 22, 2009 at 2:56am

KRYON On İkinci Kitap: PERDEYI KALDIRMAK

2007’de yayınlandı

“İki şeyi gözleyin. Bunların zamanlamasını size veremem, çünkü bu size ve sizin serbest
seçiminize bağlı. Dilerseniz buna kehanet diyebilirsiniz, ama sadece eğer siz sözünü ettiğimiz
burada olan potansiyelin enerjisini izlerseniz bu gerçekleşecektir. Bu gezegende politik olan
iki şeyi izleyin. (1) Yumuşak devrimler. Bu terimi dilediğiniz şekilde tanımlayabilirsiniz. İki
önemli ülkede yumuşak devrimler. Biri Çin. Biri İran. Ve bu devrimler – bütün zorluklara
rağmen – bir bilinç değişimini, geri kalanınızda bir barış hizalanmasını tetikleyecek. Bunu
gözleyin. Eğer bu yolda kalırsanız bu kaçınılmazdır. [2] Sonra büyük bir şey daha var. Orta
Doğu’da, İsrail’de, tam Kudüs’te bir değişim. Bunu gözleyin. Beklenmeyeni. (3) En sonunda,
daha önce sözünü ettiğimiz daha genç bir insanı göreceksiniz [İsrail’de].

Bu gerçekleşiyor, ama şu anda sizin için saklı olan bir şekilde. Bunu göremeseniz bile
benimle kutlayabilir misiniz? Gerçekten meydana gelen şey budur. Bunu haberlerinizde
göremezsiniz, ama oradadır.

‘Perde’nin Ötesi, İllüzyonlar ve Karışıklık’tan alıntı

2008’de yayınlandı - Ariane Publications –Kryon ile bir görüşme – Sadece Fransızca.

Kryon’un İran ile ilgili verdiği bilgi…

“İran ile ilgili, Sovyetler Birliği ile ilgili olan kötümser bakış açısı kehanetlerinden bir fark
yok. Gerçekte, mekanikler benzerdir. Geriye gidersek, Rus insanları düşman değildi, ama
diktatörlük liderliği düşmandı. Liderlik dağıldığında, “son savaş” olmadığını fark
edebilirsiniz. Bunun içeriden gerçekleştiğini ve Rus insanlarının bunu sona erdirenler
olduğunu fark edebilirsiniz. Onlar bilge olanlardı ve bu barış çabasında onlara katılan
dünyadaki tüm diğerlerinden gelen ışığı kullanarak, tarihi değiştirme kararını verenlerdi.
Savaş yoktu, ölüm yoktu, bombalar yoktu… ve batı şaşkınlık içinde kaldı.

İran’ın insanları çok bilgedir. Onların çoğu gençtir… sizin uygarlığınızın ortalama yaşından
daha genç. Sizin sahip olduğunuz sayıda yaşlı insanlara sahip değiller, farklı düşünmekteler.
Ve tamamen radikal olmak ve kendi Tanrıları için bir tür son savaşta kendilerini
buharlaştırmak yerine, çoğu liderlerini nasıl denetime alacaklarını sessizce merak ediyorlar,
ama hala imanlarını taşıyorlar. Onların çoğu kendi dinleri içinde onlara bolluk ve daha
huzurlu bir hayat getirebilecek bir durumu yaratmayı diliyor. Hata yapmayın. Onlar batı ile
müttefik (batıya bağlı) değiller veya olmak üzere değiller. Bu onların arzusu değil. Onlar
kendi soylarını ve kendi peygamberlerini seviyorlar. Ama riske girmeye ve onları yıkımın
eşiğine getirmeye hazır olduğu görünen yaşlı insanları tarafından idare edilen, emre hazır

186
 (harcanabilir) şehitler oldukları fikrini değiştirmeyi diliyorlar.

O küçük topraklarda oradaki neredeyse her vatandaşa zenginlik getirecek türde kaynaklara
sahipler. Bu nedenle, onların bilgelikleri barış yapıcı ve sanayici bir bilgeliktir. Onların büyük
peygamberleri onlara BİRLİĞİ öğretti ve buna rağmen hükümetleri en yüksek seviyede
bölünmeyi arıyor… ve gezegenin karmik nesline karşı (Museviler). İran’ın bu vatandaşları
liderlerinin budalalığını düşünüyorlar ve yaşamlarını ve ülkelerini kaybedecekleri korkusuna
sahipler… ve eğer hiçbir şey yapmazlarsa haklı olabilirler. Böylece işte burada da tekrar
serbest seçim var.

(Çeviri: Saffet)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/kryon-iran-uezerine

CLOUD OF CLARITY
 Posted by Selin on June 23, 2009 at 12:57am

We are all looking for clarity in our lives. We want to know what we are meant to be doing, in
both small and big ways. This level of knowing is attainable, provided we meet one important
prerequisite: a willingness to do what is uncomfortable

Many times we say we want to know what our next step is, but often we hope that step is
relatively easy. This is why we are frequently unclear. The Light of the Creator only gives us
something we truly desire. We can say day and night that we want clarity, but before we can
ask for that, we must ask of ourselves, “If achieving my purpose requires going outside my
comfort zone, am I still willing to do it?”

As we learn in Kabbalah, life is cause and effect. In this case, there is a distinct link between
the willingness to do what is uncomfortable and the ability to receive clarity.
The system is set up so that we will only be shown what we are willing and desiring to do.

Is our mindset comfort first or purpose first? The place we are at in our minds will determine
whether or not we achieve clarity.

One of the greatest examples of this is the story of the Israelites in the desert. The Bible says
the Creator designated a cloud for them to follow. Every time it stopped, the people stopped.
When it moved, they moved. Sometimes it stayed for months; other times it moved after one
day.

Isn’t it great they had this physical indication of where they needed to go and what they
needed to do? Yes, but the Kabbalists explain that the only reason they merited that was
because they were excited and desired to go wherever they needed to go, whether it was
comfortable or not.

187
 Obviously, if they spent hours unpacking only to have to repack the next day, that was
uncomfortable. But they wanted that direction. Foremost in their minds was achieving their
purpose in life, and they knew without a doubt that the cloud was leading them in that
direction. Their desire was what allowed the Creator to continue leading them.

We too can merit this type of clarity, provided we desire purpose over comfort. But as long as
we choose the latter, we will remain in the dark.

This week focus on your priorities. Do you desire to be shown your purpose, regardless of
whether or not it is something that is easy for you to do? When that is truly your mindset, you
will gain clarity throughout your life. Desire purpose over comfort.

I often like to see things as equations, and to clarify this point, here is one I often think of:

PURPOSE > COMFORT = CLARITY

Michael Berg

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/cloud-of-clarity

Life is a Theater - The Front Row of your

Life
 Posted by Anyeot on June 23, 2009 at 6:58am

Life is a theater--invite your audience carefully. Not everyone is spiritually healthy and
mature enough to have a front row seat in our lives. There are some people in your life that
need to be loved from a distance.

It's amazing what you can accomplish when you let go, or at least minimize your time with
draining, negative,incompatible, not-going-anywhere relationships/friendships/fellowships!

Observe the relationships around you. Pay attention to: which ones lift and which ones lean?
Which ones encourage and which ones discourage? Which ones are on a path of growth uphill
and which ones are going downhill?

When you leave certain people, do you feel better or feel worse? Which ones always have
drama or don't really understand, know and appreciate you and the gift that lies within you?
When you seek growth, peace of mind, love and truth, the easier it will become for you to
decide who gets to sit in the FRONT ROW and who should be moved to the balcony of your
life.

You cannot change the people around you.. but you can change the people you are around?

188
Pray for Godly wisdom and discernment and choose wisely the people who sit in the FRONT
ROW of your life.

============================

From the Desk of GraceWatcher Broadcasting Network

AIM: GraceWatcher
Yahoo: GraceWatcher
ICQ: 10929390
Sharing the Oneness of God, Religion and Humanity through Internet Radio, Blogging and
Videos
Teaching Ancient Wisdom For Today
Tearing Down Walls while Building Up Hope
Bringing Love and Light to Everyone

www.gracewatcher.org

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/life-is-a-theater-the-front

189
 Lady Gaia: The Gates of Heaven Have
Opened...
 Posted by David Dogan Beyo on June 23, 2009 at 11:00pm

Lady Gaia: The Gates of Heaven Have Opened

Beloved Ones,

I AM Lady Gaia. I come forth this day, this Glorious wonderful day, that you have gifted me
with the Cosmic Christ Light. This Light is radiating within all facets of my Being, this Light
is spreading in waves out of the crystalline center of my Heart, my Being and is radiating out
in waves to the surface of the Earth, to all upon the Earth and then radiating out into the
Universe, into the Omniverse, into the Multiverse, blessing ALL, radiating the Golden Christ
Light.

I AM so blessed this day. I FEEL so wonderful. I FEEL unburdened! I feel so much Lighter
now. I AM so grateful to ALL who have gifted me in this way on this day. In the center of my
Crystalline Self there are great DIAMONDS OF LIGHT, Golden White Light spinning at the
speed of Light, Golden Light, and these Diamonds of Light are sparkling through all of my
Being, all aspects, all facets of my Being, and these Golden White Diamonds of Light are
filling every place and space within me and around me and above me. Every place and space
upon me are filled with these beautiful, sparkling Golden White Diamonds of Light!

It is so wonderful to see this, to feel this, to know this. The Gates of Heaven have opened, my
Dear Children. Come, come with me now. Let us go together to our great Destiny. Join with

190
 me, my Beloved Children. I Love you all so very much. Come with me now, let us go
together into the Light, the Golden White Christ Light, the Light of the Cosmos, the Light of
God that never fails…I see my Children joining with me, those that are Aware and Awake,
and those who have yet to Awaken but who know on their Highest levels that they chose to be
here at this time so that they could come with me into a Higher Dimension and we are doing
that now, Beloved Ones. We are doing that now! Rejoice! Celebrate! It is done! It is done! It
is done, Beloved Ones!

This great, great accomplishment will filter down into that which still has not risen with us
and it will bless everything and everyone, every place and space until it too, becomes the
Golden White Christ Light. This IS our Destiny. I, Lady Gaia, bless every one of you
Beautiful Children who have caused this to happen, who have caused this wonderful,
wondrous, magical event! I Love You! I Love You! I Love You!

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/lady-gaia-the-gates-of-heaven

The Solstice of June 2009...

 Posted by David Dogan Beyo on June 23, 2009 at 11:30pm

The Solstice of June 2009 will create a doorway through which we may enter into a full state
of conscious living. The activation of this doorway shall awaken a new awareness of self and
will support us in revealing our true nature thus healing the illusion of separation that we have
created.

As we approach this doorway we are asked to move beyond the limitations of our past and to
actively engage with the abilities and attributes that we have achieved in the course of our
journey thus far.

As the doorway is revealed, Divine love and radiant light will pour into our hearts creating a
gateway within each one of us, reconnecting us to our Spiritual foundations and merging our
inner being with the familiar infinite power of love and wisdom. Our sacred power, the power
of our hearts, will be activated, aligned and utilized as the primary source of encouragement
for the journey forward. All that is required of us is dedication and commitment to the tasks
that lie ahead. As we open to the coming changes, our true nature shall be refined and we are
asked to embrace the essence of love within ourselves and to avoid the temptation to seek it
elsewhere. This shall be a true test of how we will utilize the gift of our sacred power.

The heart of humanity must open to aid us in accessing this doorway into the higher realms of
self awareness. We are entering the point of perfect balance and the extremes of polarity and
as such this signifies a time of deep transformation. If we choose to cross the threshold we
will welcome in our wholeness, radiate our beauty and emanate the truth of who we are.

This time offers us the blessings of deep peace as we birth new ways being that in the past

191
 have been difficult for the human soul to comprehend. As we open to the possibility of right
relationship with our world, our nature shall be cleansed and we will be reconnected to our
Spiritual resources.

Numerous ideas and intentions are ready to be fulfilled which will make it possible for us to
strengthen the bridge uniting our inner and outer selves. As we allow for our energies to be
reconnected, our understanding and acceptance of ourselves and others will increase and
improve, allowing us to share our higher energy and activating the potential for bliss within
the heart of humanity.

As this new energy moves through our lives, those creations which no longer work for us
shall be uprooted allowing for new experiences and creations to take root. We will find
ourselves placed in very new and unexpected places filled opportunities for growth, learning
and renewal. This is a crucial time for us to gain new levels of understanding and growth and
we are encouraged to express that which is held within our hearts. Our ways of expression
need to be revised and reexamined and new, more balanced ways of interaction need to be
found.

As this doorway approaches it is essential that we learn that our sacred power, the voice of our
heart, must be used for the highest good of all and if we open our hearts and speak our words
in prayer to our Divine Creator, the Great Spirit, we are able to create a powerful
reverberation throughout the Universe which will cause change and attract that which we are
praying for.

The ways in which we exercise our sacred power is a direct reflection of our inner state of
being. Our abilities and gifts are tools given to us by our Creator, the Great Spirit, for
creation, to be used to create joy and harmony or to create pain and discord. Through the
choices and decisions we make each day, we have the ability to create a loving, abundant and
balanced world; or to create a scarcity filled, imbalanced and unpleasant world. As we
approach the entrance into conscious living we are being aided in aligning our sacred power
with the voice of our heart and thus creating only that which is harmonious and joyful.

We are being prepared for an initiation into new ways of thinking and living that will be
revealed to us as we cross the threshold of this gateway. Many of the ancient cultures of our
world held initiation ceremonies to provide their people with definite rites of passage, creating
an opportunity for them to eradicate obsolete aspects of themselves and their lives, enabling
them to begin anew. It was through these rites of passage that the people were given the
opportunity to explore the spiritual meaning of the different phases of their lives.

The rite of passage we face ahead is an opportunity for deep growth which will have an
enlightening and transformative effect upon our energy fields. Our sacred power is aligning
with our Divine Creator, the Great Spirit, allowing us to ground cosmic power and spirituality
of the highest order into our world. We will be tested and we will be asked to sacrifice those
things that are keeping us from moving forward. It is a time of awakening where we can no
longer claim ignorance when answering for our creations. We are to take responsibility for all
that we have experienced thereby acknowledging our own power to create the lives we are
destined for.

As we move forward towards our future we build upon our past with the wisdom that we have
gained through the different stages of our journey. As we apply our wisdom we create a better

192
world and allow for the awakening of unity, compassion and grace. Once the decision is made
to cross the threshold our long journey reaches its destination and our knowledge and truth
evolve within our consciousness birthing new wisdom and restructuring our foundations with
our intuitive nature. We are ready now for new responsibilities which will allow for us to be
set free to explore the infinite circle of life, reconnecting our lives to humanity and to the
Earth's evolution through the cosmos.

Kate Spreckley Copyright © 2007 - http://www.spiritpathways.co.za

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/the-solstice-of-june-2009

Higher Dimensionality...
 Posted by David Dogan Beyo on June 23, 2009 at 11:30pm

Higher Dimensionality 1/2

Posted by: "frstcntct" unity22@telus.net frstcntct
Mon Jun 22, 2009 1:08 pm (PDT)

Imagine you are walking through the ornate front doors of a chateau. Before you is a high-
ceilinged room, perhaps three stories tall. On either side is a semicircular staircase, the right
side for coming down from the upper storey to the main floor, the left side for going up.

Now see people walking down and up the staircases.

This image has been used by spiritual teachers since ancient times to convey the total journey
of life, away from the formless God into form and back again. Jacob saw God at the top of the
staircase, the Origin and Destination of life. Hafiz saw a staircase of existence leading to the
Door of the Beloved.

Let us borrow this image and say that all life leaves the Formless and enters form and, as it
passes down the one staircase, it contracts and contracts in on itself.

It contracts not just on the physical level, but, on the spiritual level, where at last it creates an
ego which is composed of simple resistance.

I attended a spiritual workshop this weekend where the leader, an enlightened gent named
Gregg Marion, used the same process I've been describing here ("be with" your old business)
and, in the course of his work, said that the ego was a "No" to the Soul's "Yes." To get back to
the Soul, we need to be a "Yes" to the ego's "No."

The ego's survival depends on resistance.

193
 The whole descending staircase depends on resistance. It is the contracting way.

One could say that 3D is the halfway point because we begin to learn about and practice
acceptance or the expanding way. There may be lower levels than 3D; I have heard rumours
of it, but I know nothing about them.

For all intents and purposes, as far as I know, this is as bad as contracting gets.

I think we have a pretty good common-sense impression of contraction. The mantra for
contraction is "I want." The knot in consciousness we consider as our "I" endlessly wants
objects of its desires and will, in the worst cases, cheat, steal and kill to get it.

So much for 3D, duality, whatever you wish to call it.

Now we leave the downward staircase of contraction and put our foot on the upward staircase
of expansion. We are headed for the experience of Ascension, which will be the largest
upward step most of us have taken so far.

As we contemplate the upward staircase, there are some things we need to consider about
higher dimensionality.

As I have said, I am not an enlightened man, merely a student of these subjects. But I have
read about other dimensions, to use Mark's word. I had heard them described as "planes." But
both point to the same thing.

In my Father's house are many mansions, and one way to subdivide those mansions is to
speak of dimensions or planes.

Let us discuss some aspects of higher dimensions, according to the people I heard it from
(post-mortem travelers, life-after-death communicators) as well as according to the masters,
celestials, and galactics we are currently listening to. Some of the latter occupy physical
bodies and some do not.

Some of these matters will be self-evident or obvious to you. Please forgive me for
mentioning what you already know. Some may not be.

There may be some children who do not know about these things and may want to. (There
may be some children who know about these things and want their parents to.)

The first is that as we go higher in dimension, up the ascending staircase, we don't contract
but expand. It becomes easier to breathe; new potentialities open up to us; we experience love
(or bliss) and, well, I do know this one, love (or bliss) brings along with it greater knowledge.
Love is the carrier of knowledge, as Gregg pointed out in his workshop.

So the higher dimensionally we go, as a rule, the more we love, the more we know, and the
more peaceful we feel.

That also means that the higher we go, the more loving, wiser, and more peaceful are the
individuals we meet. Here now is a funny thing. When we go really high, we meet people
who are addressed as "Master" and "Lord." Master El Morya. Lord Kuthumi. Some are said to

194
 be a planetary logos and some to be the ruler of a constellation.

But if you were to meet them, would you be meeting a hateful Pharoah or a tyrannical Queen?
Absolutely not.

Ramses the Third and Henry the Eighth went "down," so to speak, carrying their treachery
and arbitrariness with them. But even they too have probably been taken in hand by loving
spirits and shown how to mount the ascending staircase.

Death engines and dungeon cells do not exist on the higher realms. We have to leave all that
behind, along with the fear that goes with them, as we ascend the upward staircase.

In a higher dimension, you would meet a person of such love, peace, and wisdom that you
would feel yourself compelled to bow the head before them. Nothing else would be more
appropriate. Theirs would be a native virtue.

So we need first of all to understand this, that, in general, the higher you go, the more regal
are the individuals but the more allowing too. They are masterful and authoritative, but also
loving and empowering. They are not there to subjugate us, but to liberate us.
Higher Dimensionality 2/2
Posted by: "frstcntct" unity22@telus.net frstcntct
Mon Jun 22, 2009 1:09 pm (PDT)
The second thing about higher dimensions is that, in many ways they resemble lower – for
instance, they have trees and flowers and lakes. But the qualities of these similar objects are
ever so much more subtle, interactive, and uplifting than their counterparts below. Flowers
emit music. Trees provide fruits that rejuvenate. The water in lakes sings and runs off our
clothes without leaving us wet.

But, if we see the same objects as we ascend, we find ourselves less and less able to
communicate details about them to those on dimensions below. The language of the last plane
is not adequate to encompass the sights and splendours of the planes above. So we encounter
a real difficulty in communicating and you will be hearing more and more celestials and
galactics referring to this.

The third thing about higher dimensions is that the residents of them are invisible to us,
though we may be visible to them. They can travel to our plane, and even become visible to
us (as with the "decloaking"), but only with special permission and sometimes only under
special arrangements can we visit their higher plane.

We have heard a great deal about events of the last week, many of which went on at higher
levels of existence than the one we live our lives on. Both Mark and Beth, and I believe
Terrence and Kauwila as well, were either able or enabled to work on those planes and they
removed dark entities from them.

Could we see those entities? No. Could we see the "human farm" or the New Jersey mansion?
Not if it was on a higher plane.

In fact, a very great deal of the massive galactic and celestial operations that are happening all
around us appear to be happening in higher dimensions and we are not able to see any of
them.

195
 Just as the spirit travelers in the afterlife use mediums to communicate to us, so do the
masters, celestials, and galactics in this current operation use mediums. Soon that will change
and they'll speak telepathically to us, but that is just to say that we'll become mediums too, in
a manner of speaking.

So the higher the ascension staircase we climb, the more expanded we feel, the more love,
peace, and wisdom we access, the less perceptible we are to those below, and the harder it will
be to describe what we experience.

As well, the wise, more peaceful, and more loving will be the people we meet. They will be
more regal, accommodating, and allowing.

My inner voice says that that is all that needs to be said right now. When it stops moving me,
my fingers fall idle on the keyboard. But please keep these matters in mind when you hear
Mark and Beth's accounts of travelling to other galaxies and other dimensions.

Most of the time they are not in 3D. They may have difficulty finding words to describe what
they see. Chances are they cannot bring back any proof.

We may be obliged to fall back on comparing their accounts with others who have travelled to
higher dimensions. Their journeys are not dissimilar to those of postmortem travelers. (1)

We are hearing the Columbuses of our time describe the New World. We are the people of
Europe, saying: "No, no, no, no. Can't be."

As Mark said, the best thing to do is just what you do when you enter a movie: "suspend
disbelief."

Encounter the words unto themselves without judging. After that, discrimination kicks in: take
what you like and leave the rest.

Namaste,

Steve

Footnotes

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/higher-dimensionality

196
 What is Aura?
 Posted by David Dogan Beyo on June 23, 2009 at 11:30pm

Most people do not realize that they have a second skin—an energy “skin” called an aura that
protects and shields their energy system just as physical skin protects their inner organs.
Imagine what it would be like to have no skin. What would happen? Your organs would spill
out onto the ground; your veins and arteries would sag and bulge. You would be defenseless
against contaminants, germs and viruses. Your skin is a highly efficient protective layer
between you and the external world. It holds your internal pieces and parts in place, it shields
you and it filters out foreign matter that could be dangerous or irritating to your inner organs.

Like physical skin, the aura is permeated with natural disease-fighting chemistry, and it hosts
the sensory communications of the nervous system. This second skin is the boundary between
your personal-energy system and the energy of your environment, an illuminated wrap of life-
force medicine, and a subtle nervous system receiving and sending energy messages. This
energy skin is your aura.

Every living organism has an aura. A healthy aura can be visualized as a cocoon of energy
surrounding and extending out from the body at least one foot in all directions. This positive,
protective field contains bright colors, strong vibrations, pure tones and is encased in a full,
smooth, egg-shaped boundary. When you are sick, depressed, sad or unsure of yourself, your
aura is close to your body. The colors are dull, murky and dark. The frequency is slow and
erratic. A non-protective aura can be a cause of illness and distress for people. Without the
natural filtering system provided by a healthy aura, you are vulnerable to chaotic
environmental influences. The frequency of different energies in our environment can coexist
and overlap nondestructively in the same space; take, for example, radio and television

197
 frequencies. Much of the energy in our environment—mental, physical, and emotional—is
positive, but much other is negative.

An Early-Warning System
Your aura is a multi-operational energy field. The aura also acts as a reception and relay
network for subtle energies. The aura delivers energy messages to the chakra system, which
then translate into hormonal, nerve and cellular activity in the physical body. In general, the
aura tends to be a storehouse (of current thoughts, feelings, attitudes and interactions) that
exists between you and your environment. As the world first interacts with your auric field,
the freshest impressions, communications and intuitive hits become a part of it. As an early-
warning system, your aura also detects energy disturbances which have yet to be manifested.

A grounded aura allows you to sense when energy is being directed at you from near or far,
and gives you the choice to accept it or cleanse it out of your space. When your aura is
grounded, you feel safer and more secure. Here is how you can ground your aura: Sense or
visualize a cocoon of healing light and energy surrounding your body. Hold that feeling and
intention for a moment. Next intuit a symbol, color or sound; and visualize that energy all
around the perimeter of your aura. (Imagine that the perimeter of your aura is like the shell of
an egg.) Ground that perimeter energy field into the earth with visualization, i.e., roots of a
tree; or with sensation, feeling the downward pull of gravity; or by affirming the intention, “I
am grounded to the earth.
”
Your aura, when functioning effectively, acts as a lightning rod for negative energy or
thoughts that enter your space. If your aura is not protecting you well, you might be
influenced by someone’s unhealthy energy entering your own, or you might feel as if you are
being verbally attacked when someone is simply conversing with you. With a grounded aura
these undesirable intrusions will be intercepted at its outer edge and automatically grounded
out of your personal energy field and down into the earth. With practice, your aura will
become an autonomic system of protection.
Try This!
Have you ever been in a roomful of people and seen a person walk in with all heads turning to
look at him or her? This is a manifestation of the person’s aura filling up the room, reaching
out and touching people like an energy handshake. Others call this charisma. If you would
like to bring attention to yourself during a speech, in a group or for whatever reason, try this
with your aura: Visualize filling your aura with bright colors and imagine expanding your
auric field into a large cocoon around your body. You can do this in quiet meditation with
your eyes closed, or you can simply intend this aura brightening at any time with open eyes.
Experiment first at home to find out how much you can expand your aura and which size is
comfortable for you. Some people can fill an entire room with their aura and feel comfortable
and grounded, while others become scattered when their auras are expansive. Notice how
others react to you when you practice this fun experiment.

A Positive Protection
A high-energy, healthy aura nourishes you with constantly circulating life-force energy. It also
protects you because high-energy fields disintegrate low-energy fields. When you leave your
home, one of the best health initiatives is to walk into the outside world with a grounded,
vibrant aura. You can use your auric field as a protective skin and a passport to walking
through the world with ease and grace.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/what-is-aura

198
 Telos : The Underground City of Mt
Shasta...
 Posted by David Dogan Beyo on June 23, 2009 at 11:30pm

Mount Shasta is one of the seven sacred mountains of our planet. The legend of the mountain
includes stories about angels, spirit-guides, UFOs, extraterrestrials, and great masters.
Lemurians allegedly live in the underground city of Telos, This city serves as an inter-
planetary and inter-dimensional portal. Telos is also called "The Crystal City of Light of the
Seven Rays." In the future Telos will manifest on the planet's surface. There will be a merging
of Telos and Mount Shasta City (Jones "About Mount Shasta")

Telos is a large city about 1.5 million inhabitants. The city exists in a dome. Its size is two
miles in depth and 1.5 miles in area. Telos means "communication with spirit." Its language is
Solar Maru, the root language for Sanskrit and Hebrew. The average height of its people is 6.5
to 7.5 feet. The people of Telos live long lives. Many are thousands of years old but look
thirty or forty. Telos has a King named Ra and a Queen called Ramu Mu. A council of twelve
that is composed of six men and women governs the city. . There is no money system as all
the inhabitants basic needs are cared for. They use barter to exchange luxury goods. Their
predominant spiritual activity is Ascension that involves visiting different dimensions,
particularly moving from the third to the fifth dimension and is learned in temple training.

Telos is a technologically advanced civilization. They have a remarkable transportation

system. The inner-city transportation is composed of elevators and electromagnetic sleds. The
people of Telos travel between other underground cities on an electromagnetic subway that
moves at 3,000 miles per hour. Telos is a member of the Confederation of Planets, and its
people travel to other worlds. They possess inter-dimensional spacecraft. Their computer

199
system is amino acid based and is linked to other underground cities and galactic civilizations.
Each family and individual has its own computer.

The city is made up of five levels. The most important is the first level, which is the center of
education, administration, and commerce. Its central structure is a temple that holds 50,000
people. Other facilities include government buildings, entertainment centers, a palace for the
King and Queen, a spaceport, and schools. On other levels, there are manufacturing centers,
hydroponic gardens, and circular houses ("Subterranean Worlds").

The history of Telos tells a story of Lemuria. The Age of Lemuria extended from 4,500,000
B.C. to 12,000 B.C. This huge land included areas of the Pacific Ocean, Hawaii, Easter
Island, Australia, and New Zealand. Its east coast extended from present day California to part
of British Columbia. They lived on the fifth dimension and could move between the fifth and
third dimension. Its race came from other galaxies such as Sirius and Alpha Centauri. The
Lemurians created a paradise. About 25,000 years ago, the two great civilizations of Atlantis
and Lemuria fough over ideology. The Lemurians believed less evolved cultures should be
left alone to evolve at their own pace, while the Altantians believed that these lower
civilizations should be placed under the control of Atlantis and Lemuria. They fought vicious
wars with nuclear weapons. About 15,000 years before the big war that destroyed Lemuria
their priests petitioned Shamballa, the capital of the underworld civilizations, to build a city
under Mount Shasta to preserve its civilization and records. People at that time lived 20,000 to
30,000 years. The Lemurians convinced the Masters of Wisdom of that era that they learned
the lessons of war and aggression. They were granted permission to build a city under Mount
Shasta. Another nuclear war took place took place 12,000 years ago that devastated Lemuria.
The Lemurians built a city for 200,000 inhabitants under Mount Shasta, but only 25,000 made
it to the new city of Telos. They moved the Lemurian records and sacred flames to Telos
(Jones. "About Lemuria and Telos").

Telos is a city of the Argathan Network that is made up of over 100 cities. Its capital and seat
of government is Shamballa. All cities are of the light. They honor spiritual teachers of the
surface including Sananda/Jesus, Buddha, and Osiris. These cities were built to keep records,
sacred teachings, and technologies. Two other cities are Posid and Rama. Posid is located in
Mato Grasso plains of Brazil and is Atlantian in origin with a population about 1.3 million.
Rama is the remnant of an Indian surface city with a population about 1 million.
("Subterranean Worlds").

Works Cited

Jones, Aurelia Louise. "About Lemuria And Telos." The Lemurian Connection. Mar, 2005. 15
Nov 2005. http://www.lemuriaconnection.com/en/about-lemuria-telos.htmJ
Jones, Aurelia Louise. "About Mount Shasta." The Lemurian Connection. 15 Mar.. 2003. 15
Nov. 2005. http://www.lemurianconnection.com/en/about-mount-shasta.htm.
"Subterranean Worldsd." The Argatha
Network.http://www.geocities.com/Area51/Shadowlands6853/underoo3.html?200516

200
 Adama is the head Priest and the spiritual leader of Telos. He serves as the head of the
Lemurian Council of Light located in Telos. Adama is the Ambassador and a diplomat to the
Galatic Federation of Planets and represents the beings below and humanity above. He is
commander of a project to maintain a crystalline grid around the planet. Adama is also a
leader of the Ascension Project that aims to ascend humans to the fifth dimension. This
project includes the Christ, Maitreya, Sanada, and Sanat Kamara. He represents the love and
compassion of Telos and the heart of the Divine Mother ("Meet Adama" ). Glenda Green of
Sedona painted this portrait. Adama posed for this picture in her studio. She used these words
to describe the character of Adama: "Humilty, graciousness, and tenderness.

Louise Aurelia Jones in her book, Telos presents these optimistic revelations of Adama and
other wisdom Masters :

Light beings of the Mount Shasta Brotherhood of Light and the Lemurian Brotherhood help in
the ascension process. Ascension teaches surrender to the will of Divinity, tranformation from
an ego to the "I AM" Self, and the journey to the fifth dimension. Adama states that the key is
love: "love of Self, love of God, and love for all the family of Earth." Mankind has been
waiting for this event for many millennium.

Great emphasis is placed on raising the consciousness of humanity and oneself. It is

discovering the Real Self and unlimited divine being, exploring your heart, and finding the
golden angel of your life. You demonstrate magic and grace of God. It means working with
freedom, You ask what are your dreams and goals and what you want to manifest in this
incarnation. You let go of old beliefs that hold you back and clear your emotional and mental
bodies. You need to flow beauty, joy, love, and bliss. You recognize your genuine identity as

201
 eternal, immortal, and a glorious lover of Divinity and focus on the Godhead within. This
conscious raising has created a paradise and a golden age of perfection in Telos.

Relationships in Telos are based on unity and universal consciousness. Oneness is the
foundation of intimacy. They relate to a significant other who is a mirror to love. The
Telosians love themselves and focus on the meaning of true love.Men and women live as
equal partners and consider each other as two aspects of God women, the divine mother and
men, the divine father. Their are no problems of physical survival and financial difficulties.
They work only 20 hours a week and the rest is free time. This condition of abundance and
prosperity allows for mature love and consciousness and honoring the planet.

Another aim is emergence. Humanity on the surface must be ready to receive the teachings of
Telos. The people of Telos measure the readiness of surface humility. This includes both
compassion and heart opening of mankind. At the time of writing the level was 65%, and the
requirement is 90%. To remain on the planet, you need to choose Christ hood, Divinity, and
personal evolution through working with Mother Earth. You will be part of the Creator's
dispensation of love and light. You will be lifted to the fifth dimension and a new world
paradise of magic This will bring about the reunion of the two civilizations.

An important meeting concerning the Emergence of Telos took place in Mount Shasta on
October, 2003. There were 346 participants: 88 attended the live meeting, 111 listened to a
live broadcast, 77 were in chat rooms, and 70 were on Bulletin Boards. The meeting is called
Contact Day.

Adama, the Head Priest of Telos, presented the program for achieving direct contact with
humans and the arrival plan. The two places of Emergence are the Cave Springs in Dunsmuir
and a Cave at Big Bend Hot Springs.. He said the program would start with planting gardens
as part of the Dunsmair Botanical Gardens.He encouraged the founding welcoming
committees in cities, towns, villages, and barrios around the planet. Adama also asked gardens
be planted in special locations. He explained the codes of entry to join the program; (1) attain
fifth dimensional consciousness,(2) unconditional love for Self and others, (3) duality
consciousness unified 90% , (4) live the way of harmlessness that is also called asihmsa in
Sankrit, (5) clear and heal all negativity from the emotional body. This allows you to be
attuned to the high energy frequencies of Telos, and (6) complete the seventh spiritual
initiation in the inner planes. This initiation puts you into contact with the Office of Christ
under Lord Maitreya and Lord Sananda. Adama described the steps of contact and emergence.
First, seed will be sent to plant gardens on the surface. Second, they will send small
animals.Third, they will send small groups of inner earth people to greet chosen surface
people.

Saint Germaine said that Ascended Masters from the mountain will come forth from their
inner retreats. He also said love is the key. If you embody the highest love, you will achieve
spiritual freedom (Winston).

Princess Sharula relates this story about the Christmas and New Year Celebration on
December 21, 1999. She was born in 1725 and is the daughter of the King and Queen of
Telos. The Princess now serves as the Ambassador of the Agartha Network of cities to the
above world. She works with merging of the two worls and a plan for creating peace on earth.
She now lives in Santa Fe, New Mexico.

202
 The celebration of Christmas and New Years is held on December 21, the day of the Winter
Solistice, and lasts 24 hours with three major ceremonies at twelve midnight, twelve noon,
and six in the evening. It celebrates the the return of the Christ light into the world..The
Cosmis Christ is known as Jesus/Sananda who serves as the spiritual chief of the the United
Space Commands.The celebration is held in a temple that holds 10,000 people. The royal
family, dignataries of other Agarthian cities, members of the Planetary Confederation, and
residents from Telos celebrate this event.

Princess Sharula describes the celebration at midnight.

The lights in the temple are extinguished and all present hold unlit candles and are wearing
black capes to further darken the the Great Hall. In the darkness of the temple comes a
magnificent candlelight procession of one hundred individuals, all wearing white gowns led
by (the King and Queen of Telos). As the procession winds its way through the temple, one by
one 10,000 candles are lit and the entire hall is ablaze with glorious candlelight. Everyone
drops the white garments underneath and as midnight strikes all lift therein welcoming the
Christ energies. In all the precinct temples the same candlelight procession is occurring, and
the whole city is sing to the top of the rafters ("The Pleiadian Doves 1999 and Year 2000")..

The Great Mission of Telos :

Two missions of Adama include the Emergence and the Ascension. The Emergence is the
coming together of the people of the above worlds and the underground worlds. Spiritual
awakening of above ground humanity must reach critical mass in which enough people know
and work on their divine mission and purpose. The emergence is only a few years away. No
date is given. There will be an exchange between the two civilizations and both will join into
"One Big Family of the Children of the Mother" Soon afterwards there will follow "a
permanent Golden Age of enlightenment, love, peace, prosperity and beauty for all on this
planet" (Robbins). The other mission is the Ascension in which Adama teaches humans to
move from the third to the fifth dimension. He heads the Ascension Project for our planet.
Telos is its main headquarters ("Adam's Corner"). Adama explains the reason for these two
missions, "For in order for the Earth and Humanity to ascend in consciousness, the whole
planet must be united and merged into One Light from below and One Light from above"
(Robbins).

Adama, the head priest of Telos, explains through a channeling of Lailel, tells you how to
contact him: "If you are interested in coming to Telos at night during your sleep state, just call
on Adama at night during your sleep state and request admission to Telos, and Adama will
receive you. You are all Telepathic Beings, so when you you center your thoughts on Adama
and call to Adama. Adama hears you … Adama is currently conducting classes on the Inner
Planes at night. If you'd like to register for these classes, just petition Adama before going to
bed asking to be student. Adama will teach you mastery of yourself on all levels of existenc".
(Lailel).

Works Cited :
Jones, Aurelia Jones, "Adama's Corner." The Lemurian Connection. 15 March 2005. 30 Nov.
2005.
Lailel (Channeler). "Greetings from Adama of Telos" Salem New Age Center. 29 Nov. 2005.
"Telos, A City Under Mt. Shasta." Fourwinds10.com. 29 Nov.

203
 ET's and ECETI at SHASTA

http://www.eceti.org

The people of Telos are sure interacting with all sorts of

visitors coming from all over. Sirians, Pleiadians, Orion, etc ... A reliable source for this is an
organisation called ECETI : Enlightened Contact with Extra Terrestrial Intelligence ; UFOs,
Orbs. Investigations of Science, Spirit and World Transformation, Contact with spiritually and
technologically advanced extra and ultra terrestrial off world visitors which we refer to as the
greater family of man, all at the James Gilliland ranch, which is located at the feet of Mt
Shasta.

There have been thousands of eyewitnesses, some of which are prominent scientists and
physicists. Astro, nuclear, bio and plasma physicists have all witnessed these events.
Aerospace, Air force design engineers, professional photographers and investigators from
around the world have come to observe the ongoing UFO activity at the Sanctuary.

There is a long history of UFO sightings in the area going back as far as a hundreds of years
in Native American Lore.

Trout Lake, now internationally known as a UFO hot spot, is located at the base of Mt.
Adams.

There are large volumes of photos and literally hours of footage of ships hovering, taking off
at break neck speeds, making right angle turns, throwing off tremendous energies expanding
to several times their original size and responding to the people below showing they are under
definite intelligent control.

The evidence is in showing beyond a shadow of a doubt UFOs are real and ongoing contact is
unfolding at the Sanctuary.

The purpose of these contacts is threefold. The first phase is to document the events and
establish public awareness which is almost complete.

The second phase is to rise to the occasion training ambassadors of peace to inter-phase with
these benevolent off world visitors and secure a military stand down. In the interest of
national security and common sense it is wise to align with those of superior technology in
peace as allies rather than greet them with aggression. Despite the Hollywood movies any
conflict with off world visitors with the capability of interstellar, inter-dimensional and time
travel would be a very arrogant and unwise decision. UFOs have a long deep rooted presence
in the history of Earth and if they were going to conquer, destroy or consider us fine dining it
would have happened long ago.

The last phase is to create a template, a Galactic Exchange Center like none other where full
inter-phase and exchange of wisdom and technologies can occur. This sharing or inter-phase
will assist humanity in a quantum leap in evolution thus joining the rest of the universe, the
greater family of man in a bold new adventure.

The Age of Aquarius is here. Love, compassion and service to Humanity and the Earth are
now a prerequisite if we are going to continue in our evolutionary process. It is time to live in

204
 peace and harmony with each other, our environment and the greater family of man
throughout the multiverses.

James Gilliland's 2008 Science, Spirit and World Transformation Conference highlight clips
featuring James, Miceal Ledwith, Brooks Agnew, William Henry, Alfred Webre, Dr. Meg
Blackburn Losey, Laura Lizak, Hope and Randy Mead, Michael Knight. Mona Leigh /|\
CONTACT HAS BEGUN

The City of Telos

Telos is a fairly large city, there are approximately one and one half millions of us living here.
Also we are not divided in several villages and we all share the local government, many of us
live in various areas. What we call the city of Telos is divided in 5 levels of several square
miles beneath Mt. Shasta.

The first level: The large percentage of our people live beneath the dome on the first level.
This is also where the administrative and public buildings and several temples are situated. In
the center of this level stands our main temple, called the temple of MaRa, a pyramid shape
sort of structure. It will seat 10,000 people at a time. This temple is dedicated to the
priesthood of Melchizedek. The pyramid is white, with the capstone, called the “living stone”
donated to us from Venus.

The second level: This is where all the production and manufacturing for the need of the
people and the city takes place. It is also an area for several schools for the children and adult
classes. Many more of our people live on that level as well.

The third level is consecrated totally for our hydroponic gardens where all of our food supply
is grown on about 7 acres of land, producing a diet that is very interesting and fun, offering
much variety. Our methods of gardening are so effective that seven acres of land is all that is
needed to grow abundantly a very large variety of food to feed one and one half million
people, creating strong, healthy bodies that do not age.

The hydroponic gardens are able to produce crops on a constant basis. We can grow food
much faster, using advance hydroponic technology with very little soil and much water
without the use of chemicals like you do on the surface. Our food is totally organic with the
highest vibration. Our form of gardening does not need fertilizers and does not deplete the
soil. We do place organic minerals into the water for the plants. Our crops are also enhanced
and quickened by the great light, energy and love vibration of Telos. This is the magic of our
5th dimensional consciousness that you will soon discover, most likely in this decade or early
on in the next.

The fourth level contains some hydroponic gardening, some manufacturing and a large area
for nature, park like setting with small lakes and fountains.

The fifth level is totally consecrated to nature. There are tall trees, lakes, park types
atmosphere and this is the place where we keep all our animals. In this nature level, many
plants and animals have been preserved that you no longer see on the surface. Our animals are
all vegetarians and do not eat each other. They live side by side in total harmony, without fear
and without any aggression towards people and towards each other. Telos is really the place
where the lion and the lamb lay side-by-side and sleep together in total confidence.

205
 http://www.lemurianconnection.com/en/about-lemuria-telos.htm

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/telos-the-underground-city-of

GÜNEŞ YENGEÇ’TE...
 Posted by David Dogan Beyo on June 23, 2009 at 11:30pm

GÜNEŞ YENGEÇ’TE

Hayatta duygusal güvenliğin peşinde olan Yengeç burcu başkalarına karşı duyarlı ve
yumuşaktır. İçteki güvensizliği, kırılganlığı saklamak ve kendisini korumak için adeta dışarıda
yumuşak bir kabuk taşımaktadır. Doğadaki Yengeç’in en büyük korkusu savunmasız kalıp
martılara yem olmaktır. Bu nedenle biraz büyüyüp kabuk değiştirmek zorunda kaldığında eski
küçük kabuğunu değiştirmekten korkarak koca bedenini ona sığdırmaya çalışır. Bu noktadan
bakıldığında Yengeç burcunun bir büyüme problemi olduğu anlaşılır. Onun yapması gereken,
bir anneye ihtiyaç duymadan büyümeyi öğrenmektir.

Çoğunlukla iş dünyasında daha aktif olmaya çalışır, çünkü duygularla baş etmek çok zorken,
akıl dünyası daha kolay görünür. Ayrıca Yengeç kendi iç dünyasıyla, duygusal ihtiyaçlarıyla
ilgilenmek yerine duygusal güvenliğini sağlamak için etrafında duygusal anlamda ihtiyaçlı
olan insanlardan oluşan bir duvar örer, onlara annelik yapar. Başkalarıyla ilgilenirken
duygusal anlamda kendisini güvende hissetmektedir, ama kendisinin ne hissettiğini, nelerden
korktuğunu bilmek pek mümkün değildir. Yengeç’in duygusal anlamda ihtiyaçsızmış gibi
davranması doğasına aykırıdır. Çünkü onun duygusal anlamda ihtiyaçsız hale gelmesi ancak
kendi iç dünyasına inmesiyle mümkündür.

Aslında Yengeç burcu sanki her an ana rahmine geri kaçmak arzusunda gibidir. Dış dünyaya
çıkmasın, hep ana rahmindeki huzur ve güvenlik içinde yaşasın ister. Kuşkusuz dış dünyadaki
koşullar ona dayatınca o da güvenliği başkalarına annelik yapmakta bulur. Ama kendisini
büyütmeden başkalarına annelik yapmaya çalışan bir insan çevresindeki insanların da
büyümesine izin veremez, çünkü onlar büyüyüp kendi yollarına giderlerse kendi güvenlik
kabuğu zayıflamış olur. Doğadaki Yengeç’i bir düşünün. Yan yan yürür ve sizi kıskaçlarıyla
bir yakalarsa bir daha bırakmaz. Gözünüzün önüne elli yaşına gelen çocuğunu hâlâ bebeği
gibi gören bir anne geldi mi? Siz hiç doğada büyüdüğü halde çocuğunu yanında tutmak
isteyen bir anne gördünüz mü? Bu sadece insanlara özgüdür. Doğanın annelik düzeni belirli
bir sure sonra ilişkilerinde eşitlik düzeyine geçmek üzerine kuruludur. Oysa insanlarda
ebeveyn-çocuk ilişkisi ölüme kadar sürebilir. Ebeveyn ilişkilerinde eşitliğe geçemeyen
insanlar iş veya evlilik ilişkilerinde de eşitliğe geçemezler. Sorumluluklar karışır, sınırlar
çizilemez, duygu sömürüleri başlar, üretkenliğimizin önüne kaprisler, alınganlık, değişken ruh
halleri geçer. Bir türlü kendine yeterli ve hedefleri olan yetişkin bir insan haline gelemeyiz.

Barış İlhan

206
 (c) 21 Haziran 2009

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/guenes-yengecte

İÇİMİZDEKİ AY...
 Posted by David Dogan Beyo on June 24, 2009 at 12:00am

İÇİMİZDEKİ AY

Ay burcumuz Güneş burcumuza kendi enerjilerini içsel ve dışsal yaşam deneyimlerimize

bağlamak için ihtiyaç duyduğumuz uygun bir esasa dayandırma konusunda yardımcı olur. Ay
burcu farkında olunduğu ve olumlu cevap verildiği takdirde Güneş’in esas hayat misyonuna
mükemmel bir destek olarak hizmet eder. Yaşamımızı bütünlemek ve merkezi bir amaç
edinmek için doğamızın bu iki bölümünün, birbirini gölgede bırakmadan tamamlayıcı
yönlerini bularak, enerjilerini birarada çalıştırmamız gerekir.

Güneş egomuzu ve kişisel kimliğimizin bilinçli olarak farkında olduğumuz kısmını temsil
ettiği için, Güneş’in bulunduğu burç kendimizi geliştirmeye, gerçekleştirmeye çalışmak ve
çevremizi şekillendirmek için irademizi ve gücümüzü nasıl kullandığımızı gösterir. Çoğu
zaman Güneş burcu özelliklerimiz veri olarak kabul edilir. Oysa nitelikleri bize daha kolay
gelen aslında Ay burcumuzdur. Çünkü Güneş burcu özelliklerimiz içgüdüsel değildirler.
Canlılığımızın merkezi gücü olmasına rağmen, Güneş’le simgelenen asıl özümüzü ortaya
çıkartıp bu kuvvetli enerjiyi yaşam kaynağına dönüştürmek için çabalamak zorunda kalırız.

Ay insanın iç doğasını, duygu dünyasını, bilinçaltını ve içgüdüsel tepkilerini temsil eder.

Etkilenebilirliği, aklın mantıksız ve duygusal yönünü oluşturur. Ay günlük fiziksel
yaşamımızın önemli bir bölümü olan döngüleri “hisseder” . Üzerinde yürüdüğümüz zeminle
temas kurmamıza psikolojik açıdan yardım eder. Ay daima kendi dışında bir şeye göre tavır
alır ve bu tepkileri görüntüsüyle yansıtır gibidir. Bu yüzden yaşamı kendimize göre -öznel
(sübjektif)- algılama stilimizdir.

Ay’ın bulunduğu burç kendisini otomatik olarak gösteren geçmişten kalma eğilimi, kişinin
içsel açıdan güvenli hissetmesini ve kendisiyle barışık olabilmesi için özen göstermesi
gereken hissediş ve varoluş tarzını temsil eder. Ayrıca ilişki kurma yeteneğini, yakınlık
arzusunu, kendine özgü, başkalarıyla ilgilenmeye ve onlardan ilgi görmeye yönelik, duygusal
ihtiyaçları ve arzuları yansıtır. Bu burç ve onunla bağlantılı deneyimler kendimizi doğru ve
haklı hissetme ihtiyacımızı besler, çünkü bu tür kendini ifade biçimleriyle kişiliğimizin
bütününe istikrar sağlayabilecek çok derin bir ihtiyacı doyururuz.

Aynı zamanda Ay’ın bu yaşamda yanımızda getirdiğimiz “geçmiş” duygusunu temsil ettiğini
söyleyebiliriz. Ay’ın burcu bu tür bir geçmişte hassasiyetle geliştirdiğimiz karakter
özelliklerini temsil eder. Bu yapıyı iyice tanımak çok önemlidir, çünkü Ay bilinçaltıdır. Bu

207
 duygusal yapı çok küçükken, ana kucağındayken anneyle ilişki sayesinde oluşmuş,
şekillenmiş yapıdır. Küçükken ihtiyaçlarımızın nasıl karşılandığı, kendi annemizi (veya
beslenmemiz ve bakımımızla ilgilenen herhangi bir kişiyi) nasıl algıladığımız, kendimizi
seviliyor hissetmemiz.. Bunları hatırlamak, tanımlamak, ifade etmek ve bilinçli olarak bilmek
zordur. Ancak hafızaya kaydedilmişlerdir. Bunlar şimdi, içgüdüsel olarak bizim için koruyucu
hatta bazen savunucu gibi davranan, farketmeden içimizden dışarı spontan tepkiler olarak
akan kökleşmiş niteliklerdir. Bu yerleşik davranış düzenleriyle, en azından bilinçaltı düzeyde,
kendimizi rahat ve güvende hissederiz. Alıştığımız gibi yaşamak bize doğal ve güvenli gelir.
Yine bilinçaltı etkisiyle Ay burcumuzun özelliklerinden genellikle habersiz yaşarız ve bu
burcun yöntemlerini kullandığımızı farkedemeyebiliriz. Ama bizi tanıyan insanlar bu şekilde
hareket ettiğimizi daha kolay görebilirler. Ay’ın içinde bulunduğu burç, ev ve diğer planetlerle
yaptığı açılar ebeveynlerimizden neler öğrendiğimizi, nelerin eksik kaldığını anlatır. Bu eksik
kalan duygusal gereksinimlerin ilerleyen yıllarda saptanması, onlarla yüzleşilmesi ve onların
kabul edilmesi çok önemlidir. Yoksa bitmek bilmeyen bir arayış kişiyi doyumsuzluğa itebilir,
Güneş’i -asıl özümüzü- bilinçli amacından alıkoyabilir. Gereksinimlerinizi inkar edemezsiniz,
duygularınızı gömemezsiniz, güvenliğinizi bir kenara itemezsiniz. Bunlar er veya geç bir kriz
döneminde ortaya çıkarlar. Duygularımızı, gereksinimlerimizi ve içgüdülerimizi ihmal edip
tepkilerimizi hesaba katmadığımız ölçüde hata yapar, yaşamımızda içinde bulunmaktan mutlu
olmadığımız koşullar yaratırız.

İçimizdeki Ay onu tanıyamadığımz sürece daha şiddetli bir şekilde bilinçaltımızdan püskürür.
Ve bazen onun yarattığı duyguların yoğunluğu bize fazla gelir. Bunalırız. Keyifsizleşiriz.
Depresyona gireriz. Nedenini bilmediğimiz duygularla ne yapacağımızı ve onları hangi yöne
kanalize edebileceğimizi bilemeyiz. Aynı zamanda sadece Ay burcu özelliklerimizi
kullandığımız zaman da sorunlar yaşarız. Çünkü Ay’ın fonksiyonu hissetmektir, hareket etmek
ve kararlar almak değil. Ay bizim derin, bilge ve bilen yönümüz olabileceği gibi, yalnız
bırakıldığında ve bilince taşınıp düzene sokulmadığında rüyadan başka bir şey üretmeyebilir.
Tüm seçeneklerin devamlı olası tutulabileceği hayal dünyasında yaşamayı tercih edebilir.
Gerçekte tatmin edilmesi zor istek ve talepler, olgunlaşmamış duygular ve gelişimi felç edici
içsel durgunluk haline dönüşebilir. Yine de, Ay yaşamın ruhudur. Ruh ve hissediş olmadan
tüm deneyim mekanikleşir, amaçsız bir dişliye dönüşür.

Hazırlayan: Ayşem Aksoy

http://www.astrolojidergisi.com/burclar_ay.htm

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/icimizdeki-ay

208
 KRYON - "GEÇİŞİN NİTELİKLERİ”
 Posted by Sunyata on June 24, 2009 at 4:27am

Bu canlı kanallık Moskova, Rusya’da verildi, Lee Carroll kanalıyla

23 Mayıs 2009

Selamlar, sevgililer, Ben Manyetik Hizmetten Kryon’um. Bunu burada hissedebiliyor

musunuz? Bu yerde tatlı bir enerji var. Bu zihinden değil, yürekten hissedilen tatlı bir enerji.
Bazen “Kryon, nerede olduğunu biliyor musun?” sorusu sorulur. Oh, evet. Şu anda birçok
zihne ve birçok yüzlere hoşça kal dediğim bir yerdeyim. Bazıları beni bir kez daha
göremeyebileceklerini hissediyor [seminer için Moskova’daki son kanallıkta bulunanlardan
bahsediyor]. Ancak, onlar gerçekten anlamıyorlar. Her biriyle birlikte yürüdüğümü asla
anlamıyorlar. Ben ibadet edilecek bir varlık değilim. Ben yuvanın enerjisiyim. Başlangıçtan
beri, ilk nefesten beri sizinle birlikteyim ve son nefese kadar birlikte olmaya devam edeceğim.
Bu, her birinizin Dünya’da iken Tanrı ile sahip olduğunuz bağlantıdır. Bugün bazı öğretiler
olacak, ama gerçek öğreti şu sorudur: Kalplerinizi ne kadar çok açabilirsiniz? Gerçekten ne
kadar çok alabilirsiniz? Geldiğinizden daha farklı olarak buradan ayrılabilir misiniz?

Yakında olan büyük bir geçiş var. Dün bundan sözettik ve bunun bilinç olan kısmına
yoğunlaştık. Geçişin herkes için mi yoksa birkaç kişi için mi olduğundan konuştuk. İnsanın
seçiminden bahsettik. Spiritüel kıştan spiritüel yaza geçme benzetmesini verdik ve geçişin her
yerde gerçekleştiğini gösterdik. Ayrıca kapıyı açıp dışarı çıkmanın İnsan Varlıklarına bağlı
olduğunu söyledik. Bu, İnsan Varlığının bunu kabul edebileceği veya etmeyebileceği
anlamına gelen bir metafordur. Bu, geçişin gerçekleştiği, ama insanlığın bunu görme veya
görmeme seçimine sahip olduğu anlamına gelir. Bunun daha sonra tartışacağım şeyden daha
fazla kanıtı yoktur.

Şimdiye dek 20 yıldır bir şeyi ima ettik. DNA değişmektedir. Tekrar buna yoğunlaşacağım ve
burada olmamın nedeni budur. DNA, bazılarına gizemli gelecek olan bir şekilde değişiyor,
çünkü İnsan bedeninde sahip olduğunuzu bile bilmediğiniz işlemlere olanak sağlayacak.
Ancak, bu işlemler buna bilinç dahil olmadıkça aktive edilmeyecekler.

İnsan Biyolojisi

Biyolojiden bahsetmeliyim. Çok karmaşık olmayı istemiyorum, ama tam olarak anlamayanlar
için bunu açıklamalıyım. Bu yeni enerjinin en karmaşık değişimlerinden biri sizin kimyanızda
gerçekleşiyor. Bu gerçek bir geçiş ve gerçek bir değişimdir. DNA’nız karmaşıktır. İçinde üç
milyar bölüm vardır, buna rağmen bunun yüzde beşinden azı İnsan bedeni için talimat setleri
olan onbinlerce geni yaratır. DNA’nızın yüzde doksanı tamamen kuantumdur. Ama dün
söylediğimiz gibi, bunlar daha az yüzdede 3B kimyasıyla konuşan kuantum talimatlardır.
Böylece DNA’nızdaki 3B kimyasının değiştiği görülmeyecek, ama onunla ne yapabileceğiniz
değişecek. Yüzde onun genleri yapan makine olduğunu ve kalanının makineye talimatlar
verdiğini düşünün. Değişen talimatlardır.

209
 Bu, gezegeninizdeki yaşam için en güçlü ve en dinamik kuvvetlerden biri olan manyetikler
vasıtasıyla gerçekleşiyor. Bu, birinci kitaptaki ilk Kryon mesajında bile ima edildi. Bu,
doktoru [Dr. Todd Ovokaitys] aile ocağına getiren şeydir. Çünkü o Kryon mesajlarındaki
manyetik rezonanslar ile ilgili bilgiyi okudu ve keşfettiği şeyi tanımladığımı kavradı. Benim
bir manyetik üstat olduğumu işittiniz. Belki bunun gezegenin ızgarası ile ilgili olduğunu
düşündünüz? Gerçekte değil. Yerkürenin yaşam gücü ve manyetik olan DNA ile ilgilidir.

DNA’nın kuantum bölümlerinin manyetik rezonanslarının bir kısmını yeniden düzenlediğiniz

zaman, potansiyeli aktive edersiniz. “Harika sözcükler Kryon, ama bu ne anlama geliyor?”
Teknik açıklamaların bir kısmını bilim seansları için saklayacağım ve bu bir bilim seansı
değil. Size inanılmaz görünecek olan bazı bilgiler vereceğim: İnsan bedeniniz mükemmeldir
ve gezegenin enerjisine, DNA değişimleriniz için talimat setine bağlıdır. Gezegende görülen
en yüksek titreşim oranlarından birindesiniz ve bunun tümü dün bahsettiğim geçişin
parçasıdır. Bu yeni titreşim, kuantum talimatlar nedeniyle hücresel yapının asıl kimyasını
değiştirmeye başlıyor. Bedeninizin hücrelerini hiç merak ettiniz mi? Belki iyi çalışmadıklarını
hiç düşündünüz mü? Tam şimdi gezegen üzerinde, İnsan Varlığının yapabildiği şey için 1 – 10
ölçeğinde, siz 3 sünüz. Bedenin 10 kapasitesi vardır. Siz 6’ya ilerlemeye hazırsınız.

Şunu dinleyin. Beden çok fazla şey yapma kapasitesine sahiptir, ama çok iyi bir iş yapmıyor.
Bağışıklık sisteminiz çok fazla hastalığın içeri girmesine izin veriyor! Çok fazla virüs
tarafından kandırılıyor ve gerçekten iyi iş yapmıyor. Bu size ilahi bir plan gibi görünüyor mu?
Arkanıza yaslanıp “Bunu kim tasarladı? Gezegende ortaya çıkan virüslerin çok hızla, bir
gecede bedeni ele geçirdiği görülüyor ve İnsan bedeni bunu fark edemiyor bile. Bu nasıl bir
bağışıklık sistemi?” diye sordunuz mu hiç? Bu soruyu sorsaydınız, haklı olurdunuz. Yanıt?
Çok iyi değil. Yüzde 30 çalışıyor, nedeni budur.

İçeri giren neredeyse her şeyi bloke eden, yaşamı yok eden virüsler tarafından kandırılamayan
bir bağışıklık sistemi ister miydiniz? Virüslerin çoğalmasına izin vermezdi. Bunun DNA’nızın
yeteneklerinde potansiyel olarak bulunduğunu biliyor muydunuz? Bunun yüzde 30 olmasının
nedeni, gezegenin enerjisinin yüzde 30’a gelişmiş olmasıdır. Niyet ve özgür iradenin ilave
edilmesiyle, İnsan Varlıkları bağışıklık sistemlerinin etkililiğini artırabilecektir. Virüslerin
arasında özgürce yürüyebilecek ve onları yakalamayacaktır. Onlar, diğer insanlardan farklı
görüneceklerdir. Bir tür sihirli korumaya sahip gibi görüneceklerdir. Buna istediğiniz ismi
verebilirsiniz, ama bunun nedeni geçişe katılmalarıdır ve buna İnsan tekamülü denir.

Özgür iradeleri ile, kendilerinin olan enerjiyi çağırıyorlar. Bedenlerinizin, asla kansere
yakalanmaması için tasarlandığını biliyor muydunuz? Buna rağmen kanser İnsan Varlıklarının
en büyük katillerinden biridir! Hücresel yapı içerisinde, kendisi teşhis edebilen bir işlem
vardır. Bunun bilimde apoptosis denen tıbbi bir ismi vardır, ama çok iyi işlemediği görülüyor.
Bunun nedeni, bunun yüzde 30 çalışmasıdır. Kanserin neden bu kadar yayıldığını ve bedenin
bununla ilgili bir şey yapamadığını biliyor muydunuz? Bağışıklık sisteminin etkililiğini iki
katına çıkarmak ister miydiniz? Nüfusun hepsinin kanserden özgür olduğunu görmek ister
miydiniz? “Kryon, bunun bizim gitmekte olduğumuz yer olduğunu mu söylüyorsun?” Bunu
birçok İnsanda göreceksiniz… ve onların farklı oldukları açık olacak. Ama onların
DNA’larının testi, tüm diğer insanlar gibi olduklarını gösterecektir. Bunun nedeni sizin sadece
3B kimyasını ölçmenizdir, kuantum olan yüzde 90’ı ölçmüyorsunuz. DNA’nızı ve kimyaya
verilen talimatları güçlendirebileceksiniz. Bunun potansiyelleri 2025’ten önce oradadır. Kendi
kendilerine bağışıklık sistemlerini güçlendirebilen İnsan Varlıklarını göreceksiniz. “Bu
inanılmaz”. Peki, inanılmaz olduğunu düşünüyorsanız, sonraki sizi şok edecek.

210
 DNA’nız sizi uzun süre hayatta tutmak için tasarlanmıştır. Parçalanan şeyleri onarmak ve
yenilemek için tasarlanmıştır. Sizler tekamül merdiveninin en tepesindeyken, bir deniz yıldızı
kolunu yeniden büyütebilirken, sizin yapamamanızı garip bulmuyor musunuz? Bunu hiç
düşündünüz mü? Beklemediğiniz gelen bir şey var: İnsan Varlıkların kaybettikleri uzuvlarını
yeniden büyütme yeteneği sıradadır. Şimdi, bunun kimyasal güçlendirme [ilaçlar] ile başladığı
görülebilir, ama bu, İnsan Varlığının DNA’sını değiştirerek yapacağı bir şey olacak. Değişimin
kendisi bazılarında bazı yeni, güçlendirilmiş ilaçların işlemesini sağlayacak, bu bazılarında
işlemeyecek. Bu, sonraki nesilde gerçekleşecek. Bunlar sadece potansiyellerdir. Size burada
olan geçişin biyolojik potansiyellerini veriyorum. Bunlar görebileceğiniz gerçek değişimlerdir
ve bu şeyleri işitmeye başladığınız zaman, bu akşamı hatırlayın. Bilim tüm zafere sahip
çıkmak isteyecek ve bunu İnsan bilincine bağlamayacak, bundan burada bu ezoterik
toplantıda bahsettiğimizi hatırlayın. Oh, daha fazlası var, çok daha fazlası var.

Telomerleri kısaltmadan kromozomları kopyalamak ister miydiniz? Bunu yorumlayayım. Bu

kadar hızlı yaşlanmamayı ister miydiniz? Yaşlanma DNA’nın yüzde 30 işlevsel sisteminin
tasarım fonksiyonudur. Kadim insanların bazılarının uzun, çok uzun zaman yaşadığını işitmiş
miydiniz? Bunun bir yazım hatası olduğunu mu düşündünüz? Birçok insan “Bu kadar uzun
yaşayamazlardı” diyor. “Birileri tercümede yanlış yapmış olmalı” diyorlar. Bu kadar uzun
yaşamışlarsa ne olurdu? Yaşadılar! Bu, gezegendeki titreşimler DNA’nızı yüzde 30’a
azaltmadan önceydi.

Yeni Enerji Burada

Gezegendeki yeni enerji sisteminden konuşalım. Aslında birçoğu var, ama konuşmak
istediğim enerjinin burada oturan hizmetkarları var. Peggy (Dubro) saf enerji olan ve bu
enerjiyi biraz önce anlattığım şekilde DNA’yı aktive etme niyetine dönüştüren alet olan bir
işlemi keşfetti. Bu, DNA’yı yüzde 30’un ötesine itelemek için katalizördür. Bunun nasıl
uymaya başladığını görüyor musunuz? Etkililikteki bu artış kendi kendine gerçekleşmez. Bu
karmaşıktır ve titreşimsel değişime neden olan niyet gerektirir. Oh, fazlası var!

“Kryon, bir adamın veya kadının kalp kapakçığı zarar gördüyse, beden neden bunu
düzeltmiyor?” Ne kadar harika bir soru. Bunu hiç düşündünüz mü? Buna rağmen,
organlarınızı her zaman yenilersiniz. Tüm ömrünüzde bedeninizdeki en geniş organı birçok
kez yenilersiniz [İnsan derisi]. Öyleyse bunu neden bir kalp kapakçığına yapamıyorsunuz?
Bunu bilmeyen bir bedende yanlış olan şey nedir? Yanıt, bedenin yüzde 30’da işlemesidir.

“Mucizelerden bahsediyorsun, Kryon.” Hayır. İnsan bedeninin olması gerektiği şekilden söz
ediyorum. Bunu geçeceğim, çünkü çok inanılmaz, öyle değil mi? Bu şeyler gerçekleşmeye
başladığında, bunu ilk kez burada işittiğinizi hatırlayın. Spiritüel bir toplantıda… bilimsel bir
toplantıda değil.

İçsel Çocuğu Yeniden Uyandırmak

Çok önemli bir enerjinin yeniden uyandırılma potansiyeli olacak ve bu geçişin parçasıdır.
Bunu işitmeye ihtiyacınız var: Uyumakta olan bu enerji ile ilgili çok fazla şey söylendi.
Bunun üzerinde çalışanlar var, ama yüzde 30 işlevsel seviyede, İnsan bedeni bunu
geliştiremez. Yüzde 60 yapabilir ve yapacaktır. Hiç İçsel Çocuğu duydunuz mu? Gerçekte, bu
enerjiyi tanımlayamazsınız, ama bunun hissini size vermeme izin verin. Hepiniz bir zamanlar
çocuktunuz ve birçoğunuz normal çocukluk yaşadınız. Bir an için benimle 6, belki 5 yaşınıza
geri gidelim. Size bir şey sorayım: Bu nasıl hissettiriyor? Neye üzülüyordunuz?

211
Yaşamınızdaki dram neydi? Hiç yoktu! Üzüldüğünüz tek şey ne kadar oynayabileceğiniz veya
yatağa ne zaman gitmek zorunda olduğunuz idi. Her şeyiniz karşılanıyordu, öyle değil mi?
Yiyecek almak üzere markete gitmek için para kazanmaya üzülmek zorunda değildiniz. Daha
sonrasına kadar bunu öğrenmediniz, öyle değil mi?

Yaşamınızda var olan her şeyin sevgi olduğu bir zaman vardı. Ne kadar özgürleştirici bir
duygu! Tam şimdi bunu hayal edebilir misiniz? Bir yetişkin olarak bu duyguyu yeniden
yaşamak ister miydiniz? Bu özgürleştirici olmaz mıydı? Bu, yüzde 60 işleyen bir bilincin
potansiyelidir. Bu, drama ve üzüntüyü defedecek olan bilincin anahtarlarından biridir. İçsel
Çocuk enerjisinin yeniden ortaya çıkışı, İnsan Varlığının çok daha kolay zaman geçirebilmesi
için, bir denge mekanizmasıdır. İnsan Varlıkları yaşamlarında neşeye sahip olabilirler… bir
çocuğun ki gibi bir neşe ve tüm bunlar geçişin parçasıdır.

Dünyadan Ne Haber?

Gaia’dan [gezegenin enerjisi] bile bahsedeceğimizi söyledik. O zaman Gaia geldi ve bundan
bahsetti! [Pepper Lewis daha önce konuştu]. O zaman, Gaia’nın söylediklerini onaylayalım,
çünkü bunu birkaç kaynaktan işitmeye ihtiyacınız var: gezegeninize olan şeyler için
üzülmeyin. Gerçekleşmekte olan şey, geçiş tarafından zamanda hızlandırılmakta olan doğal
bir oluştur. Sizin neden olduğunuz bir şey değildir. Gidin ve havayı temizleyin ve dünyanın
kaynaklarını tüketmeye son verin… ama şu anda gerçekleşmekte olan şeye sizin neden
olmadığınızı bilin.

Bunu daha önce işittiniz mi? [Pepper aynı şeye kanallık yaptı]. Gerçekleşen şey gezegenin su
döngüsü diyeceğimiz şeyin doğal bir döngüsüdür. Bunun manyetikler ve sıcaklık ile ilgisi var
ve birkaç yüz yılda bir gerçekleşir. Tam şimdi deneyimlediğiniz şeyi Rus bilim adamları
gördü ve onayladı. Mini bir buzul döngüsünün yeniden gerçekleştiğini gördüğünüzü
söylüyorlar ve bu tam olarak size anlatmakta olduğumuz şeydir. 1400’lü yıllarda olan şeye
benzer bir zamandır ve bu size bağlı.

Kendi başına bu yaşamı tehdit edici değildir. Oh, aslında daha fazla fırtınalarınız olacak. Eğer
fırtınalı bir bölgede iseniz, daha fazla farkında olacaksınız, öyle değil mi? Belki su seviyesi
yükselecek. Eğer deniz kıyısında yaşıyorsanız, belki de taşınacaksınız. Bu sadece akıllı
olmaktır. Eğer akıllıysanız, bu hayatı tehdit edici değildir. Ama yine, bu özgür seçimdir, öyle
değil mi? Ve aynen dün bahsettiğimiz gibi, bunu inkar edecek ve fırtınaların olduğu yerde,
fırtınaların olduğunu inkar ederek duranlar olacak. Bazıları süreçte can verecekler. Sahilde
kalacaklar, suların yükselmesini izleyecekler ve can verecekler. Bunlar geçişi görmek
istemeyenlerdir ve gerçekleşen şeyleri kabul etmeyecekler.

Jeolojik olan zaman çerçevesi Gaia’da hızlandı. Gaia’nın daha yüksek titreşmesi için
hızlanmak zorundaydı. Olaylar küresel ısınma dediğiniz şeyi getirerek jeologların
düşündüğünden daha hızlı gerçekleşiyor; küresel ısınma, bir soğuma döngüsünden önce her
zaman gerçekleşen bir iklim durumunun zirvesidir. Bu normaldir. Göreceksiniz. Tekrar, bilim
adamları gerçekten gerçekleşen şeyi keşfettiği zaman, bunu geçişle ilgili olan spiritüel bir
toplantıda, burada işittiğinizi hatırlayın. Bu, bir süredir size vermekte olduğum bilgidir. Bu,
geçişin niteliklerinin görüntüsünü yansıtmaya başlıyor ve çok fazla şeyi kuşatacak!

Gizli Enerji: İçinizde Tanrı’yı arayış

En sonuncusu: DNA değişimi dahil tüm bu nitelikler size, içinizdeki Tanrı’yı aramaya daha

212
 fazla istekli olduğunuz bir farkındalık seviyesi getirir. “Bu gerçekten DNA ile mi ilişkili,
Kryon?” Evet DNA ile ilişkili! DNA’nızın kimyaya konuşan parçalarının kuantumluluğu daha
fazlasının olduğunu kavramaya başlayacak. Birçok insan Yüksek Benliğini aramaya
başlayacak ve o zaman kayıp parçalardan birini keşfedeceksiniz. Bu her zaman bildiğiniz,
ama asla inanırlılık vermediğiniz bir şeydir. Bunun ne olduğunu size söyleyeceğim. Bu,
kendinizin geliştirdiği bir enerji değildir. İnsanların hepsinin sahip olduğu ve bilgisizliğinizin
derinliklerinden, sizin olduğunu düşündüğünüz bir enerjidir. Bu olamaz. O çok büyüktür. O
sevgidir.

Burada anneler var. Anneler, sizi ilk çocuğunuzun doğumuna geri götürmek istiyorum. O
zamanı hatırlayabilir misiniz? İlk kez tutmanız için bebeğin size verildiği anı hatırlıyor
musunuz? Bebeğin gözlerine kilitlendiğinizi hatırlıyor musunuz? Bunu hatırlayabilir misiniz?
Şimdi, bunun nasıl hissettirdiğini bana anlatır mıydınız? Sadece nasıl hissettirdiğini anlatın.
Yatağın etrafında duran melekler şarkı söylüyorlardı ve siz bunu hissedebiliyordunuz. Bu, asla
kendinizin üretmiş olamayacağınız bir kuvvetle, ikinizi ziyaret eden Tanrı’nın sevgisidir.
Sizinle birlikte ağlayan İnsanlar var mıydı? Kadim insanların sizinle birlikte odada olduğunu
biliyor muydunuz? Büyük büyükbabalarınızın orada sizinle olduğunu biliyor muydunuz?
Onların şarkı söylediklerini biliyor muydunuz? Ve o enerjiyi kendinizin ürettiğini mi
düşündünüz? Bir şekilde tüm bu enerjinin kimyanıza geldiği düşündünüz, öyle değil mi?
Pekala, öyle değil. Bu, Yüksek Benliğiniz ile kaynaştığınız o sihirli anlardan biridir. Açtığınız
o kapıdan dökülen Tanrı’nın sevgisidir!

Bu ayrıca, bir erkek ve bir kadın sevgiyle bir araya geldiğinde, birbirlerine baktıklarında ve
romantizm kıvılcımları olduğunda gerçekleşen şeydir. Bir süre birbirlerine bakarken tüm
yaptıkları iç çekiştir. Psikologlar aşık olmanın geçici bir delilik şekli olduğunu söyler. Bu, tüm
hücresel yapıyı ele geçirir. Bunu kendinizin ürettiğini düşünürsünüz, öyle değil mi? Siz
üretmezsiniz. Kundalini deneyimi Tanrı’nın sevgisidir. İki kişi sevgiyle bir araya geldiğinde,
ikisinin ayrı ayrı üretebileceğinden daha fazla enerji yaratırlar.

Kayıp bir unsur var ve size bunu söyleyeceğim, çünkü bu yaşamınızdaki Tanrı’nın sevgisidir.
Bu, kendinizle ve Yüksek Benliğinizle birlikte hissetmeniz için mevcuttur. Bununla etrafta
dolaşmak ister miydiniz? Bununla parıldamak ister miydiniz? Herhangi birinin fark edeceğini
düşünüyor musunuz? Oh, fark edecekler. “Neden bu kadar çok gülümsüyorsun?” diyecekler.
Onlara ne diyeceksiniz? “Kendime aşık oldum!” [Kryon güler]. Dikkatli olun, bu onlara
verilecek doğru cevap değildir, ama gerçektir! Bunun hepsi DNA’dadır.

Böylece, bu geçişle devam eden şeydir. Bu, Tanrı’nın size yaptığı bir şey ile ilgili değildir.
Daha önce asla kontrol etmediğiniz bilincinizin parçaları ve kısımları ve enerjisinin idareyi
ele almasına izin veren, gerçekleşen bir olanak ile ilgilidir. Bitireceğim.

İnsan Varlığı, nasıl yapılacağını sormayın. Bu lineer bir sorudur. Nasıl olduğunu sormayın.
Bunun yerine, sadece “olun” ve yaşamınızda bu şeyleri yaratmaya niyet etmeye başlayın.
Sadece niyetiniz vasıtasıyla bunu gerçekleştirecek bir süreç başlatın. Sürecin başlamasına
niyet etmek gerçekte süreci başlatır! Bunu daha önce söyledik. İşlemi bilmeyi isteyen
entelektüel olanlar var. Ve onların savunması şöyledir: “Kryon, işlemi anlamadan böyle hayat
– değiştirici bir şeyi yapmamızı bizden bekleyemezsin. Bunun mekaniklerini bilmek
zorundayız. Fonksiyonu gizemli olan bir şeye güvenmeyeceğiz.” Oldukça iyi bir savunma
gibi görünüyor, öyle değil mi?

Burada olduğunuzda, bugün olan şey nedir? Size senaryoyu vereceğim. Entelektüel olan

213
 dışarı çıkıp otomobiline biner. Sonra kitapçığı çıkarır ve vites kutusunun, her vananın, her
dişlinin çalışmasını inceler. Sonra eve kadar arabayı sürebilmeden önce motorun kitapçığı ile
devam eder, her vana, her dişli, her yağlayıcı. Demek istiyorum ki, nasıl çalıştığını
bilmediğinizde bir şeye asla güvenmezsiniz! Yoksa güvenebilir misiniz?

Görüyor musunuz? Hepiniz bunu yapıyorsunuz! Bu gülünç bir benzetme olabilir, ama
hatırlamanızı istediğim bir benzetme. Anahtarı çevirin ve niyetin motorunu çalıştırın. Bırakın
yolculuk başlasın, çünkü bilinçli zihninizle yaratılan çok fazla enerji var…
tanımlayamadığınız veya anlayamadığınız kuantum enerji. Bunun yerine, sevgiye güvenin,
çünkü o zamktır, bu gezegendeki yeni enerjinin yağlayıcısıdır. Bunu duymak istemezsin, öyle
değil mi, entellektüel? Çünkü duygunun anahtar olduğunu söyledim. Ona alışın. Kalbinizi
açın. Bu Kryon’un mesajıdır.

Ben insanlığın aşığıyım. Her birinizi tanıyanım. Her birinizi.

Ve öyledir.

KRYON

www.kryon.com

(ÇEVİRİ: Saffet Güler)

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/kryon-gecisin-nitelikleri

**True Peace**
 Posted by Maria Leinenga on June 24, 2009 at 2:24pm

214
 True peace can be experienced only when we stop giving and taking sorrow. In order not to
give sorrow we need a clear heart that has no ill feelings and for not taking sorrow we need a
big heart that can tolerate and help other souls to get over their weaknesses.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/true-peace

**The best language for communication**

 Posted by Maria Leinenga on June 25, 2009 at 1:55pm

Silence is the best language for communication. It helps us understand and realise the eternal
truths about the self, God and the world. In silence we are able to comprehend and express
sincerely and powerfully the true values of the soul such as peace, love and joy. Silence is not
the absence of thoughts but it is a state in which the mind is engaged in pure elevated thoughts
that nuture these values within. The power of silence develops all mental and spiritual powers
that are needed to tackle various situations successfully.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/the-best-language-for

215
216
 Prayers for the Iranian People
 Posted by Birgit Andersen on June 25, 2009 at 3:01pm

Dear Friends
WICO Denmark urges you to join in for prayers for the Iranian people. Our support for the
Iranian people is needed so that they may live in freedom and peace.

A prayer goes from Heart to Heart - heard by everyone

Let the vote of freedom and peace be visible

WICO Denmark

http://www.facebook.com/home.php?#/event.php?eid=96966756841&ref=mf

Blessings
Birgit

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/prayers-for-the-iranian-people

217
 STEPS FOR THE SHIFT TO THE FIFTH
DIMENSION...
 Posted by David Dogan Beyo on June 27, 2009 at 1:30am

STEPS FOR THE SHIFT TO THE FIFTH DIMENSION.

Posted by George Koemtzopoulos

SHIFT TO THE FIFTH DIMENSION.

Trying to give an answer to the above questions, I quote below the most optimistic scenario
for a quick and easy (within three days only) shift to the fifth dimension, which was given by
the Sirians to Dr Nidle, (see about him below), which refers to the whole population of Earth
(that will consciously want to enter the fifth dimension), except those incarnated from other
planets, which will be transferred to the spacecrafts where they will make the shift and then
will return to their planets. I however based on information I had long ago from the Pleiadians
(unless something changed in the meantime), I believe that this relates only to some
percentage of ''lucky'' people, while the majority will follow, during the shift, a more difficult
and longer course. Although I would be glad if the Sirians’ scenario applies to all of us, I
intend in my futur page (II.2.D8) to give details of all the scenarios and possible
developments. What is ultimately important is that whatever course we take and the time will
take us, we will all find ourselves in the same position when we will become fully fifth-
dimensional. The scenario of the Sirians is as follows:

a) General: This shift is supported and helped by 50 constellations of our galaxy, (with the
Sirians to be the leaders), the spacecraft of which came under the orders of the ‘‘divine
hierarchy’’, which decided the Earth to become fifth-dimensional by 2012. So has to be soon
the “first contact” with their spacecrafts, even if Earth still dose not meet the prerequisites for
such contact valid for all other planets, which are (besides the approval of the hierarchy which
we have), the planet to be united, to have advanced (space) technology, to be aware about the
shift and the large majority to accept it. Obviously none of the four above conditions applies
for Earth, and the governments of major countries of the world react to the arrival of the
extraterrestrials, (with which they have contacts for many years now), because this is not in
the interest of the powerful people of Earth, i.e. the few hundreds billionaires choosing
(directly or indirectly) and manipulating the governments, because they do not want to lose
the privileges and the power they have. For these reasons the extraterrestrials were connected
with earthling allies (who have power in government positions, banks, etc, or are financially
strong individuals), with the help of which are preparing a smooth arrival, so that the people
will not be terrified and consider them as invaders with bad intentions, when in fact just the
opposite happens. So before the arrival of the spacecrafts for the first contact, the following
stages will precede, which will proceed with speed in order to catch up in 2012.

b) Preliminaries for first contact: Stage 1: Includes the effort to persuade leaders reacting to

218
 accept what will happen, and if needed to replace these leaders with others that are
cooperative. Stage 2: To reveal the secret advanced technology that the extraterrestrials gave,
that includes free and clean energy systems (without fuel), the facing of diseases and
malnutrition, etc, that the governments have taken but keep it as top secret, due to the
financial interests of a few strong companies, or matters of military superiority, etc. Stage 3:
To resolve the economic stalemate of the people, by changing the economic system, including
inter alia eliminating debts to banks, financial institutions, credit cards, etc, by changing the
tax system, and by abolishing the privileges of the various entities. Also by the redistribution
of the wealth and the basic goods in order to adequately serve all people, and by the use of
new currency having real value covered by precious metals, etc. Stage 4: To undertake a
broad announcement and inform the people of the impending arrival of the extraterrestrials
and the role they are going to play, to be broadcasted initially by the governments, and then in
greater detail by the Earth allies of the extraterrestrials. All these stages the Sirians believe
that can be achieved in less than a year. After this preparation will be a massive landing of
their spacecrafts in the selected areas, while no one gives (Earthly or extraterrestrial) a
specific date when this will happen. However, based on other data I feel that this first contact
can not be delayed beyond the beginning of 2012, while the above preliminary stages can not
begin later than early 2011, (while it is also probable to begin much earlier). Finally, if
because of strong reactions from the governments, things will not roll smoothly and quickly
as planed, the landing will be made anyway and in time, while the informing the world of the
impending friendly first contact will be made directly by the extraterrestrials using their
resources, without waiting for the governments’ announcements, while in the mean time they
will disable any earthly weapon that could threaten them.

c) The arrival of the extraterrestrials: The landing will include millions of spacecrafts, since
almost every person on Earth will have his own extraterrestrial advisor - mentor (including
the mentors from the Hollow Earth), and in addition they will bring millions of scientists and
technicians to install and teach us their high technology. The extraterrestrials will be
accompanied by many ascended masters of the divine hierarchy, (which obviously, as are
spirits do not need spacecrafts), to help mainly in the spiritual (of the consciousness)
ascension. When landing a series of energy waves will be applied to eliminate (for security
reasons) any potential use of weapons, and as soon as the frequency of the extraterrestrial will
be adjusted with the frequency of the environment, they will come out to meet and talk with
people, and the equipment that will carry will allow this conversation. The first month will be
passed by exchanging information and the training of the people on Earth, which will include
visits to the spacecrafts. This training includes information on their technology based on light
energy and on telepathy, based on which devices such as “simulators'' are functioning under
instructions given by our thoughts. The simulators can provide immediately everything we
ask (furniture, apparatus, food, clothes, etc.), which later if we do not need them we can return
to the simulators to become energy again. In addition there are larger devices, the
''holographic theatres” that can create whole houses to live in, with their surroundings
(gardens etc), or can create even landscapes, such as a lake where we think that we swim for
kilometres, while in reality we move only for a few meters. Along with the technical training,
the spiritual - mental training is given, on how we will be ''fully conscious'' beings.

In the second month will be the “marriage” between Earth and extraterrestrial technology, the
cleaning of the environment from pollution, and the education of how to create a correct and
proper galactic society on Earth. In the third month will be education about what will happen
when we are fully in the fifth dimension, what are the conditions and possibilities that we will
have then, and how should we behave and act in order to exploit them. Finally in the fourth

219
month we will be informed of how exactly our transition to the fifth dimension will be done in
the ''transformation' chambers”, designed for this purpose in the ''crystal cities'' of the Hollow
Earth (see details below). After the end of the fourth month the process of our transferring to
the Hollow Earth (with our families) will begin, for those of us (and we will be the vast
majority) that we will consciously want to enter the fifth dimension. During this procedure we
will feel very tired and we will fall asleep, and then we will be “beamed” to the spacecrafts
that will carry us through the poles of the Earth to the Hollow Earth, where again through
“beaming” we will be transferred in our temporary dwellings described below. If needed this
four month period may be extended to six months or little more.

d) Our “metamorphosis” in the Hollow Earth: Unlike the other planets that changed
dimension, where all the inhabitants died and reincarnated much later with their fifth-
dimensional bodies, the divine hierarchy decided for the Earth to enter the fifth dimension
together with her inhabitants, the bodies of which will be rapidly converted from three-
dimensional to fifth-dimensional. For this reason special crystal cities in the Hollow Earth
were created, as temporary housing for the people of the Earth, where in 1991 constructed and
placed there the ''metamorphosis chambers”, by which the transformation can be achieved in
only three days. This temporary housing is taking the form (with the help of the holographic
theatres), with all the details of the house that you had on the outer surface of the Earth, in
order to make you feel that nothing has changed, and the only difference is a great joy and
wellbeing that you feel and the presence of your advisor - mentor. It is understood that also
the homeless will be in a comfortable and safe place. Apart from the mentor who will inform
you and answer your questions, you have around you also your higher self, the angels helping
you, etc. It takes at least one day of preparation and information, where you learn why before
13.000 years, the elite of Atlantis and later the Anunaki, changed your DNA disconnecting 10
of the 12 helixes in order to keep you underdeveloped and use you as their servant. Moreover
you will learn that these helixes will be reconnected, and all the codes of your DNA will be
reactivated, as well as all your 13 (instead of the current 7) basic chakras (which are inter-
dimensional energy centres), along with about 200 secondary will be open and active. In this
way from limited consciousness being you will become a fully consciousness fifth-
dimensional being. The next days you will enter the metamorphosis chamber (which
resembles the divers decompression chamber), lying comfortably in a comfortable bed, where
for three days, the following processes (in summary) will take place:

1st Day: your body falls into hibernation (but you keep your consciousness), while an inter-
dimensional light rises your frequencies, reconnects the helixes of your DNA and activates all
its codes as well as all your 13 chakras. At the same time affects your epigenetic settings,
reversing the aging course and making you young, so that by leaving the chamber to have the
age you have chosen, and then stop aging anymore. Generally the first day covers your
physical transformation, and you can even affect your organs or limbs of your body, if you
have a problem to fix, or if limbs are missing to recreate them, while you can even interfere
with your appearance (changing your height, or your weight, or your face, etc). 2nd day: It
relates to your spiritual transformation, taking lessons from your spiritual advisers, in order to
become a fully conscious being full of love, full of joy and free from fears and negative
emotions. In addition the ''veil” falls and all your previous lives unfold in front of you, in
order to know your whole story, what you really are, to what spiritual family you belong, and
what is your mission and destination. 3rd day: It combines the physical and spiritual
transformation, and you start to see and feel unprecedented things, to feel a great joy, to hear
angels’ songs, and to acquire forces that you do not know how to control, so that you can
become dangerous. Therefore your advisors guide you and solve your queries, in order that,

220
 when leaving the chamber at the end of the three days, not to cause a great chaos. The little
chaos is inevitable, therefore ten days follow of personal and group training, in order to learn
to use properly and to control the new forces and properties acquired.

e) Training after the metamorphosis: When you get out from the chamber you feel an overload
to all your senses, like the whole world around you to be you, and you to be the whole world,
(which is actually so, because in the fifth dimension we feel unity with all others). This will
create a strong headache to you that your advisers will neutralize in ten minutes, and you learn
how to close the various channels of your senses, and then you learn how to adjust the
“volume control” (as in the radio) and to choose what you want to receive, and what is
important to you, and to handle your telepathic abilities. Then you learn levitation, how to
move objects, or to operate devices with your mind, you learn teleportation, and how to be
beamed somewhere, e.g. back to the chamber and return (and all these will take about an
hour). Then, (and this is the more difficult part), you learn how to materialise (manifest) or
not materialize what you think. When something that you think at the same time you feel it
(which is usually the case), then this is automatically manifested in front of you (which most
likely you do not want to happen). Therefore you practice at thinking things or situations
without feeling them, unless you want to be materialised, and you practice it usually in a
group, materializing items that have been requested from you and sending them by
teleportation to the group members, and respectively, receiving from the members what you
have requested. Even you learn how to connect and communicate with the environment and to
improve it, or to improve yourself using the environment. On your new properties are
included, among others, and the ability to communicate with animals and plants. After the ten-
day training you are now ready to meet the various inhabitants of the galaxy (humanoid or
not), who have come to the Hollow Earth.

f) The period after the training: The acquaintance with the various extraterrestrial species
(human or not), including our brothers from the Hollow Earth, will last for about two weeks,
where the extraterrestrial will show you their rituals, that are very important for the evolution
of their planets, and they will seek to learn about your third-dimensional experiences and
especially the emotions that you had then. This exchange of knowledge will continue on for a
year, where you will ''teach” giving lectures on the experience you have had, and how you
made this unprecedented passing, (with your physical body) from the third into the fifth
dimension. A very large number of extraterrestrials, not only from our galaxy bat also from
other galaxies will come, for each of you, to attend your lectures. Particularly with regard to
galaxies where still exist forces of darkness in the third dimension, people will come to learn
the method by which the people of Earth switched with their material body, (i.e. without
dying and reincarnating), from the third to the fifth dimension, expelling the ''evil'' from their
lives and their societies. In addition our brothers of the Hollow Earth will guide us to show us
their cities and their country and to inform us on their lifestyle, and they will even propose to
us to have our permanent residence in the cities that they have built for us, while to go to the
outer surface mainly as tourists (visiting also and heaving rituals in the ancient temples there),
or to spend our vacations in a “vacation house” there.

g) The changes in the outer surface of Earth: Meanwhile all this time on the outer surface of
the Earth will be enormous changes: Old continents will be emerged from the sea, lands will
be sinking, volcanoes will explode, and large earthquakes will prevail, making the outer
surface extremely dangerous, while the Hollow Earth will be in complete safety and
tranquillity. More specifically, the lost continents of Atlantis in the Atlantic, of Lemuria
(which is larger than Asia) in the Pacific, and of the Great Srilanka in the Indian Ocean will

221
reappear, while Australia will be double in size. In addition deserts such as in Africa (Sahara),
in China and in America will be transformed into large lakes, and the proportion of land
versus water will be about 50% - 50%. All extinct (during the 13.000 years) animals, and
plants, preserved all this time in the Hollow Earth, (including forest etc) will reappear and
Earth will be as she was 13.000 years ago. The ice in the poles will melt and the Antarctic will
be a continent like all the others, communicating (through a ''huge'' hole in the south pole)
with the Hollow Earth, while a corresponding hole will appear in the north pole. There will be
no more snow, or strong winds and the clime of Earth will become subtropical with
temperatures around 73 degrees Fahrenheit. (The skiers should not worry, because through the
“holographic theatres” they could create virtual reality snowy landscapes, where they can ski).
Furthermore, two layers of frozen water vapour will be created in the atmosphere (that existed
before), at a height of from 4.500 till 5.500 meters the one, and from 10.500 till 11.500 meters
the other, which layers will absorb and significantly weaken, (as they did before), the
(harmful) cosmic radiation that reaches the surface, improving life on Earth, while the large
volumes of ground water used, will significantly reduce the rise of the sea surface caused by
the melting ice. This layers, that are supported in the atmosphere by the energies of crystal
formations on the surface, were having suffered damages from the various wars causing
floods (as the biblical flood 8.000 A.D.) from the falling water. Finally they have been totally
destroyed in the wars between Seth king of Sumerians (Mesopotamia) against king Rama in
India and against king Horus in Egypt, and the falling water caused the last great flood in
4.000 A.D. which destroyed most of the then inhabited world.

h) The destinations that we can choose: After the end of the year of lectures and contacts with
the extraterrestrials, a first part of the newly shifted to the fifth dimensional earthlings, would
want to go to colonize the water planets, (which are also hollow as all planets are), of our
solar system. These are e.g. Mars, Aphrodite, and a new planet that will reappear (which was
previously destroyed) the Maldek. These planets in the meantime, with the help of the
extraterrestrials, assisted by the divine “Elochim'' (spirits of divine energy and creation, like
the archangels), they will be inhabitable again, with water and atmosphere (coming from the
inner surface), flora and fauna. Also there is the scenario, (with the help of Elochim), the
entire solar system to be transferred (through a huge space-time portal), in the constellation of
Sirius where previously was, and was moved in its present positions for reasons connected
with helping the Earth in her important experiment (I might give details later). A second part
of the newly shifted will travel to the stars, being the ambassadors of the Earth and of our
solar system in general, activating (where needed) the peace treaty that was signed in 1995 for
our galaxy. Many of those ambassadors will travel to thousands of other galaxies, where wars
still exist, in order to teach also there, the peace between the constellations. Many of them will
also play the role of the teacher, sharing the particular experiences during the shift to the fifth
dimension, giving lectures and having meetings, and as their experiences from their contacts
with other planets will grow (and therefore) will become wiser, they will also begin to give
advices for the solution of problems there, transferring knowledge from one part of the
universe to the other.

A third part (the largest according to the Sirians) will remain permanently in the warmth and
the perfect environment of the hollow Earth and her marvellous inhabitants, because of the
many benefits she already provides (see my page II.2.D5 and soon the more detailed II.2.D7).
A forth part will return (when everything is smooth and settled), to the outer surface.
According the information from the Sirians (Nidle), those who will choose to return will be a
small minority, while according the information the Pleiadians gave to me (some time ago)
they will be the majority. They also told me that many will remain on the outer surface all the

222
time, and make the sift (that will last mach longer) there, surviving and facing the turbulences
and the dangers there (see my future page II.2.D8). I believe that those who will choose not to
go to the transformation chambers in the hollow Earth, will be those who either are not
convinced for the good intensions of the extraterrestrials, or they have not taken a final
decision whether they wand to abandon any privileges they have and proceed with the shift.
This creates an obligation for all “light workers” etc who are informed and awaken, to inform
and assist as many people as possible. Finally as I said before, there is a fifth part (of the “star
seeds”) to be transferred directly to the transformation chambers on the spacecrafts, and make
the shift there (instead of in the Hollow Earth), and then to return to their planets, where they
came from (when they incarnated in Earth), in order to share their experiences with the people
of their planets.

Thanks to Beloved Yvonee

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/steps-for-the-shift-to-the

Raise your consciousness (The flow of the

divine)...
 Posted by David Dogan Beyo on June 27, 2009 at 1:30am

Raise your consciousness (The flow of the divine)

223
 There are many ways to raise your consciousness, but for the purpose of today's lesson I am
going to speak of a method in which one's own understanding pushes their consciousness to
raise. Put simply this means allowing your new found level of consciousness to resonate in
your being and in-turn creating a new spiritual understanding (so to speak). Which will in-turn
birth new questions and answers. It is almost like letting your mind travel and explore its new
found consciousness to find new pathways into a higher consciousness (as if it was a physical
place).

In order to achieve this leap frogging of consciousness you must intend it. Make a mantra that
goes something like "I am exploring this reality with the intention of becoming a more
conscious being and to evolve all that is my being" Then allow the spirit to guide you through
the journey of time/space reality to draw upon new levels of thought. This technique is very
unpredictable and it truly allows your inner spirit to be your teacher. Making the trust you
have for your inner self a huge factor of your spiritual success. As well as letting go of the
mask that you wear as self and allowing the spirit (which is your true essence of being)
become you.

An good example of this progression is; When you start to realize that you are a spiritual
being having a human experience and not a human being having a spiritual experience(which
will raise your consciousness in leaps and bounds). Then you are left with the notion of
evolving the spirit, and then wondering what the spirit is evolving for. Will lead you to a new
found understanding of the purpose of life. It is a never ending cycle of student and teacher
where you are playing both roles.

Meditation will also aid this process by silencing the chatter of the mind and allowing the
message of the spirit to fully come through. The spirit observes in silence during our daily
motions, listening and taking in all that we do. The reverse is the situation during meditation
we observe the spirit in the same way, as we listen while the spirit speaks (in it's own way).
Many practices of meditation has the person start off by saying, "Spirit, I am silencing the
mind, so I can feel and understand your wisdom".

Above all else patience and compassion with yourself is needed. You must allow yourself all
the room in the world for error and for this new consciousness to become Incorporated into
the mind. Remember feeling good is an indication of how close you are to achieving this raise
in consciousness. So it is important that you don't become too hard on yourself. This is not
about studying, its about letting the river of life take you downstream. Now put down your
paddle and let the flow of the divine take you away.

Joseph Anthony

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/raise-your-consciousness-the

224
 Archangel Metatron - Parallel Earth,
Antimatter & the Michael Vortex of
Banff...
 Posted by David Dogan Beyo on June 27, 2009 at 1:30am

Archangel Metatron via James Tyberonn

Parallel Earth, Antimatter & the Michael Vortex of Banff

Greetings Dear Ones ! I am Metatron Lord of Light, and I embrace each of you in
Unconditional Love !

And so we return to speak of the grandeur of the Michael Portal in Banff. In the linear years
that the channel first visited this magical area, much has quickened. This area is playing an
enormous role in the planetary Ascension, in that termed the Cosmic Trigger.

Now, there are many unique and unrecognized aspects to the areas of Banff and Yoho
National Parks in Canada. Because of its gravitational placement, tectonics, electromagnetic

225
 balance, mineralogy and latitudinal placement there are dense plasmic fields that allow for a
more tangible interface with the antimatter twin of the planet Earth.
As such the Crystalline Waters of the area, the sacred Lakes you know as Lake Louise, Lake
Moraine, Emerald Lake, and Lake O'Hara are conscious living entities. But this goes far
beyond the 'Spirit of Place' that occurs in nature. Because these waters are colloidal with
silicate particulate, suspended crystal, these glacier melt waters have a very unique ionic
current , which allows for an antimatter charge to occur therein. Bioplasmic life, an Angelic
Field, exists within them. Masters, the field of energy that makes Banff quite unique is to a
great extent defined by the antimatter plasma that exist in the area, and this has been
exponentially increased by the Cosmic Trigger.

We share with you a great Truth that may confuse some of you, and that is that the interface of
the Angelic Realm to the human material realm is the antimatter field, and the antimatter
plasmic composition of that field is what you term the 'Parallel Earth'.

Indeed the interfaces from your etheric body via the chakric system are in a sense focal
particle accelerators that form open cones into the field of antimatter. This is something that
will become known to humans within the next two generations. You often refer to antimatter
as dark matter. In truth and irony, that you term dark matter actually carries greater light and
holds higher frequency than physical matter. Only specific electro-magnetic fields are capable
of holding antimatter plasma, and indeed antimatter has varying layers or dimensions of
intensity. Your developed MerKiVic field is indeed capable of holding this energy, and
transporting you within it.

Magnetic Plasma in Matter and Antimatter

We tell you that on your Earth, magnetic field lines emerge out of the North Pole, curve
downwards, and enter the South Pole through your ovoid Magnetosphere. Inside your Earth,
however, these field lines move upwards from the South Pole to join the North Pole. These
fields of force are charged ionics or plasma. These flows are both in the form of matter as well
as antimatter. As such these occur within the parallel antimatter Earth and in fact define its
composition. Antimatter plasma contains many charged particles including what may be
termed anti-electrons and anti protons. Within anti matter Bio Plasma occurs and life forms of
Bio Plasma teem within these fields.

So within and without your physical Earth are electromagnetic currents that operate somewhat
in jet streams that flow in one direction on and above the earth and in the opposite direction in
its subsurface interior. Therefore there are current flows that are parallel to one another,
flowing in opposite directions, within the ovoid of the Magnetosphere. These are somewhat
analogous to your longitudinal lines and crudely recognized as Curry Lines. What is not
understood or as yet recognized is that these also flow in antimatter plasma, anti magnetics,
anti electrics, and are the very network of energy that connects your physical Earth to the anti
matter Earth, the twin 'Parallel Earth', through the flashing aspect of receiving micro black-
holes (protons) and the projecting micro white-holes (electrons).

With the laminar flow of the vertical lines of longitude, the anti-matter plasma will create a
network of currents. The primary vertical current induces other currents at right angles to it to
form golden angle offshoots at 90 degree jets that extend directly and horizontally from the
vertical currents. These are pulsed at even sequences according to the 'flash' of consciousness
light units, which somewhat corresponds to the conceptual Planck scale in space-time theory.

226
There are certain points both within the matter-antimatter flash and planetary electromagnetic
circuitry that form pressurized nodes. These nodes act as subatomic-particle amplifiers which
project coherent helical streams of antimatter ions at specific vectors on the planet.

These are in essence anti matter vortexes that permeate into the physical earth and the
Magnetosphere. These enter the earthplane at the latitudinal points between 49 and 52 degrees
north and 49 and 52 degrees south.

The latitude of 51 degrees is a planetary geometrical vector that receives the jet stream helix
of highly charged antimatter plasma into the physical realm at certain nodes. Stonehenge,
Avebury, Banff, Lake Louise, Lake Baikal and Torres del Paine, Patagonia all occur at this
latitude. For that reason these areas are extraordinarily charged electro-magnetically, quite
multidimensional in nature, yet retain an incredible balance. These areas are only capable of
retaining the antimatter field because of the unique magno electrical resonance produced by
the mineralogy of the area.

These vortexes spiral and intertwine with pulses of gravitons, positrons and anti-plasma and
to form coherent plasmic helixes that occur in the zones of the Canadian Rockies, Lake Baikal
in Siberia, Avebury-Stonehenge and southern Patagonia areas of Argentina and Chile. All of
these points are near 51 degrees latitude. These energies collate and pool, due in large to the
specific crystalline-magnetic mineralogy that exist in these magno crystalline areas.

As a result, the parallel Earth coexists more tangibly and overlaps more fully within these
areas, and life forms of bioplasmic nature indeed exist there in great abundance. But let us be
clear, these areas are in essence macro white holes. Tremendous energy, from antimatter is
transformed to charged matter and exuded. The antimatter overlay that dually occurs in Banff
does not intermingle with matter per sei; rather the two fields co-exist in separate dimensions.
They somewhat coincide, but are indeed quite separate. Better to say that the antimatter field
is far more easily experienced thru the subtle body within this area. And as such thru the
MerKaba which is greatly expanded therein. Do you understand?

The Angelic Field of the area is a direct result of this, and occurs in Bioplasmic matrix.

Bioplasmic life is quite real, and in fact, as we have stated, your subtle body and your chakric
centers tie into the plasmic sphere of antimatter, the Parallel Earth. It is a less dense form of
life, and not usually visible to the naked eye. It operates at a much higher frequency, and
extremely high life forms abound in this energy, and evolve faster within it.

The Parallel Antimatter Interface

Your Universe, your Cosmos is approximately 80% antimatter. That you term the Angelic
Kingdom, the Ascended Masters, Faeries, Elementals and the Sacred Dragon all interface with
your physical earth thru the lens of antimatter. Because your etheric body interfaces into
antimatter, it can be said that human kind are in fact hybrids of matter / antimatter, evolved
from anti matter.

A key part of the Ascension is the reformation of the Firmament. The Cosmic Trigger is the
initial phase of this reformation. The points of the Cosmic Trigger of 2009 that released coded
electromagnetics are releasing codes of both matter and antimatter electromagnetic plasma.

227
 The effect is a lessening of the density of your physical world, a thinning of the veils, a
speeding up of frequency. The primary point of this in North America is the vast caldron of
Yellowstone, and Yellowstone is in special linkage to Banff and Asheville, North Carolina for
this purpose. The effects are many. The energy of Banff and Yoho are currently pulsing with
an extraordinary benevolent energy. Energy far far more complex than has ever existed there
prior.

The beneficial effects are myriad .This area has always been beautiful, and always in balance,
but it is exponentially more potently so during the Cosmic Trigger.

Any human who enters the sacred areas of Banff and Yoho National Parks in the Canadian
Rockies between 2009 and 2012 will experience a tremendous clearing and chakric balancing.
A sense of renewal will occur and that will result in a re-energization of higher purpose, a
renewed clarity. Even those who are coming simply for relaxation in the splendor of these
sacred energies will be immensely refreshed, but those who enter with advanced knowledge
and spiritual intent will be exponentially rewarded.

This very special alignment began occurring in the March 2009 initial phase of the Cosmic
Trigger, in which crystalline light was received and triggered the release of potent coded
electromagnetics. Several pyramidal points in Canada helped bring in the light, including the
Edmonton Walter-Pyramids, Mount Edith Cavell, Castle Mountain, the Three Sisters, Mount
Assiniboine, Mount Rundle, Kananastas, and Revelstoke. The primary point of the EM
release in North America is Yellowstone, and its primary receiving points for distribution were
Banff and Asheville. The Canadian Rockies within Banff National Park serve as circuit
balance and distribution points for the electromagnetic codes of the Cosmic Trigger. There are
of course many many global sites of the coded electromagnetics. Global fountains released
them, and dispersed them through major mountain ranges and Phi Grid vortexial-portal sites.

In 2010 the crystalline release of the Cosmic Trigger will occur, and in that activation, the
second phase of the Trigger, the crystalline rock termed the Canadian Shield will be among
the matrixes that release crystal codes that will intertwine with the magnetics.

Phi Activation and the Artificial Moon of Saturn

Accordingly the Canadian Rockies are in a major state of activation. The enormous glaciers
that are now in a rapid state of melting, are in fact releasing celestial-codes from the
crystalline ice that are being ingrained into the Golden Spiral Harmonics of the 12-
Dimensional Metatronic Phi (Earthen-Harmonic Grid) of this area, within the Michael Vortex.
Indeed the glacier crystallization in this area contains within it undiscovered complex
geometric crystal patterns that have not yet been recognized. Their release into the atmosphere
in the ongoing melting-cycle is quite beneficial, quite necessary.

These patterns are in fact frequency codes that effect the earth's rotation and gravity ratio. We
tell you all of these are influenced to a great degree by the artificial moon of Saturn. We will
speak more of this in a future channel download. But we tell you even now your more
enlightened astrophysicist are becoming aware that one of Saturn's moons is artificial, though
they dare not express such nonconventional belief. We tell you that the moon called Lapetus
that satellites the extreme outer orbit of the 'Ringed-Planet' was put in place for specific
purpose by the highly evolved Andromedans.

228
 Ascension In Parallel

The Ascension is not only occurring on the material Earth, but also its parallel. The alignment
into the Galactic center is also causing a tremendous increase of the flow of charged ionic
energy, that termed antimatter-plasma into the planetary poles. The Parallel of Earth exists in
anti matter, and within antimatter is enormous energy.

The Archangel Michael Vortex

The unique matrix of the Canadian Rockies has been formatting since November of 1992.
Lord Michael began anchoring his presence in a triangulated portal within the core of the
Canadian Rockies after the gateway event you call the 11: 11. The process required three
years to complete. The three pinnacles of the vortex vertice are Lake Louise, Lake O'Hara and
Emerald Lake. Lake Moraine is within this triangulation . These four crystalline lakes hold an
incredibly potent energy and are thus capable of sustaining manifestations of Archangel
Michael's energetic presence. This is absolutely due to the unique energetic-cocktail of ionic
forces that began slowly penetrating in 1992 with the plasma of the parallels in conjunction
with the matter/antimatter flux.

The enhanced thinned veil clarity that resulted within these pristine sites has facilitated many
to have direct experiences with Archangel Michaels Divine Presence. A counterclockwise
energy vortex was set into motion prior to the 12:12, connecting the locations. The
triangulation has formed what may be referred to as the Michael Vortex and a great and
greater spiritual light is thus disseminated throughout the entire area for hundreds of miles.

Special caretakers have been drawn to these areas to align, anchor and imprint within this
divine energy. This is still ongoing. The channel is among these. The channel was
subconsciously aware of Lord Michael's presence here, long before he consciously realized it,
years before he realized the significance it had planetarily. That is why, even now, he is among
those who have imprinted an energetic portion of their spiritual pattern within this
magnificent area. Such areas, you see, have the frequential capacity to record the soul imprint
of those who experience them.

Colloidal Crystal Waters

The unique power of these lakes is in their crystallized colloidal quartz content. The glacier
crystal silicate is quite unique in its frequency, and although this occurs in other areas of the
Earth, the frequency of this vortex is quite special, quite complex in this area of Canada.
While your geologists readily recognize that the incredible coloring of the waters is due to this
silicate particle, they do not recognize the energy it adds. They do not recognize the unique
pattern of the crystallized structure of this particle, or of the synergistic reaction that occurs
when light penetrates the surface of the waters. They do not understand the healing potency of
the very striking colors of these lakes. Nor do they understand the multidimensional bio-
plasmic electromagnetics that define all of the above.

Now, your science knows of Newtonian fluids and colloidal plastic fluids, but there is another
aspect to fluids that has not been considered. Energized fluids, magnetized fluids, crystallized
fluids, all occur in the special waters of the Michael Vortex in Banff and Yoho National Parks.
The silicate particulate in the fluids is in such a colloidal state that it does not settle, yet the
fluid moves fully in Newtonian, water states. The fluid carries an electrical field so robust that

229
 an energetic resonance is pulsed that encapsulates everything within its field.

For these reasons, certain areas such as Lake Louise and Emerald Lake are permitted to have
large streams of touring visitors, many of who are directed to come on a subtle level. The
energy of the crystal fluids with the imprint of Lord Michael penetrates their being in such a
way that it is physically, emotionally and spiritually impossible for them not to be affected,
not to be touched or given the opportunity to heal.

Lake O'Hara is, by design, more remote and serves as the energy holder for the flux of light
energy. Lake O'Hara is already in the fifth dimension and beyond. It is by far the most
powerful Bio Plasmic Angelic entity in the region. Yet all 4 of these entities, Louise, Moraine,
Emerald and O'Hara are Angelic Beings of Bio Plasmic nature. Angels indeed.

Equally potent but differently expressed are the Glaciers in the area. Hydro Crystals of Bio
Plasmic Energy coded in light. Their very evaporation ongoing adds extremely to the special
qualities of this area, as the transformation from solid crytsal to liquid crystal imprints the
energy of the Banff vortex.

Liquid-Crystal Geometry

A precise dimensional vector of all three planetary grids exists within the Michael Portal
Triangulation. As such, the geometric projection of this vortex area contains all the platonic
solids: tetrahedron, hexahedron, octahedron, dodecahedron and icosahedron. These are now
expanding into more complex sacred geometries. Such an impeccable clarity of consecrated
sentient energy exists here, that the sacred geometric template complies with the
parallelogram 'Law of Addition'. Because of this, the energy is self directed, and capable of
adjusting itself to negate that which you would term negativity, as well as adjust its geometry
to fully maintain its complex symmetrical template.

You see Dear Ones, the living geometry here forms the Metatronic cube in a multidimensional
matrix, such that any force of telluric transformation, that would effect or alter the anchor
points of the crystalline template is immediately and automatically met with a counter-
balancing adjustment that will maintain the coordinate system in perfect symmetry. This is the
nature of the inserted hologram of the Metatronic crystal. It adheres to the Law of Balance
within Universal Truth.

The Metatronic Cube is a living, sentient template. It moves and shifts and adjusts itself to
maintain its crystalline integrity. It is the living Phi Grid within and beyond the geometrics of
that termed the Reshel. For all grids are more fluid and complex as they shift in dimensional
capacity into the 144-Crystal Grid of the Ascension. That is why their geometries cannot truly
be defined; they flux in a dynamic living kaleidoscopic flowering in constant
multidimensional movement.

Transformation Into Clear Mind

Humans experience this energy matrix in many ways. It is as an area of quickened 'higher'
thought manifestation, and an area in which inner conflict and obstacle are somewhat
'squeezed' to the surface, and forced to be confronted, and given the opportunity to be healed.
Higher thought, pure thought, loving feelings, are transformed into a geometric vector within
the operating system of these energies, and real immediate healing and transformation can

230
 occur here. The human seeker can evolve more readily into 'clear mind' within this energy.

That which you refer to as negative thought is largely dormant within this field. This
nullification is because negativity lacks the appropriate hyper dimensional geometric
frequency impulse to achieve expansion, reaction or recognition within the positive
homogeneous matrix. One might say they are released and transformed.

Not all portal-vortex systems are so balanced. Some are quite intense and as such less
palpable to the human energy field. The matrix of Archangel Michael in Banff and Yoho
projects the energy of love. This energy is effectively disseminated throughout the area for
hundreds of miles. That is the reason that the people living in this land are perceived as being
so agreeable in disposition.

Refinement of MerKaBa into MerKiVa

And so we bring in the energy of Alton Kamadon as Enoch, the Pleadean Tyberonn and
Ekahila-Na within the Metatronic Field. And so we tell you that the complex magno crystal
aspects of Banff National Park are extraordinarily conducive to the expansion of the star-
tetrahedronal MerKaBa into the MerKiVa.

You see the hi frequencial energy of antimatter is a very unique and very complex plasmic
soup that evolves into something of a liquid-crystal state, thus the unique affinity to the
crystalline lakes of Banff, Baikal and Patagonia. Now, we tell you that the same evolution
takes place biologically with human biology in certain glandular structures in the human body
that coordinate the chakric system.

As such the crystalline bioplasma is able to align within electro-magnetic coding and electric
fields, to serve as an electronic matrix, a co-ordinate system and a template for the interfacing
of the chakric system to other inner dimension. In this role, the MerKaBa to MerKiva is
enhanced, because the symbiotic etheric- bioplasmic field becomes the catalyst for the
advanced frequential development of the human body in matter, in carbon-based biology.
Perfect symmetry. Do you see how the liquid crystalline energy of this area then plays in
uniquely symbiotic in this role.

Bioplasmic Capacitor

Your physical body, your nervous system is electrical and in a sense your carbon body is a
capacitor. So these natural electric fields in the body are connected to the human auric EMF
thru the chakras. The bioplasmic body evolves into the star tetrahedron of the MerKaBa that
is in fact a hybrid bioplasmic form. It is twinned to the physical-carbon based body through
the double-cones of the chakric systems , which are in essence particle accelerators. As such
the energy flows in and out and vice-versa with the bioplasma body generating the human
electromagnetic field.

Each chakra contains within its structure bioplasmic crystals that operate in a fluid state,
opening on each end, spanning from matter into antimatter and vice versa. The open and close
and spin according to energy source and functional intent. So for humans above the equator ,
when the spinning is clockwise it is taking in energy and counterclockwise energy is projected
outward. For humans below the equator the reverse is true. That is why to some extent
imbalances can occur when living precisely on the equator or in the Polar Regions near the

231
artic and Antarctic circles. It is also why the regions of 48 to 52 degrees attitude provide such
beneficial balance.

When humans learn to operatively develop the MerKaBa the chakras are able to emit jet
streams that allow for more complex geometries to form into MerKiVic states, and a greater
number of chakras and subchakras are activated. The unique energy magno-crystalline in the
Banff Bioplasmic Field is readily absorbed into the chakric system and allows for accelerated
development of the MerKiVa. Crystalline codes then transform the MerKiVa into higher
levels to the stellated dodecahedron that consciously multi-task in inner and outer dimension.

Axialtonal Sacred Alignments

The Michael Vortex of Banff Vortex is energetically in tune with other crystalline waters,
especially those of Patagonia, Chile, Lake Ouachita in Arkansas, Titicaca in Bolivia-Peru,
Lake Zurich, Switzerland, Lake Tahoe in Nevada, and Lake Baikal in Siberia - all living
cathedrals of love and healing. All potent vessels of the dual-plasmic spiral. These are aligned
in harmonic oscillations through what is termed axialtonal lines, which are quite different
from leylines.

Closing

Masters know that all is well. Trust that the Ascension in all its multi-dimensional aspects, in
all of its transitions is well in hand. We know each of you by name, we know the changes you
are experiencing. We are with you. The greater part of each of you is here, watching your
human expressions in biochemical clothes, as you walk through the linear flowering of this
magnificent time.

Humanity wears duality filters, and you are as yet a species with amnesia. The veil is
thinning, and you on the path are beginning to see the great and greater Truth. It is beautiful
beyond your wildest dreams. Remember to love one another and nurture one another, But
Dear Ones, please do not forget to love and nurture yourself and experience the gentle Love
that is your matrix. Love is the frequencial key that melds ALL.

I am Metatron and I share with you these Truths . You are beloved.

And so it is

Thank you Beloved Yvonne

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/archangel-metatron-parallel

232
 Communication...
 Posted by David Dogan Beyo on June 27, 2009 at 1:30am

Many of our conflicts come from miscommunication.

Today, don't let things pass. If something doesn't feel right, then bring it up. But don't do it
with the intention of proving the other person wrong. Do it with the intention of removing the
space, and getting closer to the person.

Yehuda Berg

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/communication-1

The Seven Magical Healing Energies of

Kryon
 Posted by David Dogan Beyo on June 27, 2009 at 12:00pm

The Seven Magical Healing Energies of Kryon

233
(An overview of the seven energies that have been channelled with the purpose of healing the
inner child easily.)

The first energy is the energy of Responsibilitywhich is the ability to respond. The child is the
way that it is because you don’t know how to respond to it so in thanking the Divine for the
miracle and the gift of the energy of responsibility the Universe will come to you and give
you the information, the knowledge, the wisdom to be able to handle this child. Responsibility
correlates with the Crown Chakra.

The second energy is the energy of Apology. The child needs to know that it is being heard,
the energy of apology will open the child up to being receptive. You know when a child is
really hurt all it wants to do is push you away, it doesn’t want to be touched so it just pushes
you away. The energy of apology will flow into the child and dissipate that need to push you
away. This aspect of the child that is pushing you away is pushing away the Divine, not
allowing the divine love to flow and go inside. Apology correlates with the Third Eye.

The third energy is the energy of Forgiveness. So because of the apology the child opens up to
forgiving and receiving forgiveness. Forgiveness correlates with the Communication Centre.

The fourth energy is the energy of Loveand we always invoke these energies by thanking the
Divine for the miracle and the gift of the energy of whatever it is, of love in this case. Making
your god big enough to heal this child, stop this behaviour pattern that doesn’t work for you
any more. Love correlates with the Heart Chakra.

The fifth energy is the energy of Surrender, surrendering all these behaviours that don’t work.
To surrender means to win. You are surrendering what doesn’t work. Surrender comes from
the Solar Plexus Centre – your power centre. The more you surrender the more powerful you
are.

The next energy is the energy of Gratitudeand this energy must never be underestimated.
Gratitude is grace; it’s all to do with creation. The more you are creating in divine will the
more joy, happiness and ecstasy there is in your life. Of course that is in the Chakra of
Creation.

The final energy is the energy of Letting Go. It is like a tree in autumn it lets its leaves go. If
the tree didn’t let its leaves go it would at a minimum stunt its growth. Eventually the tree will
die. So the energy of letting go is the elixir of life. Letting go is not pushing something away,
it is letting go of what no longer serves. Letting go is beautiful, just let go. We need to be open
so that we can be free. Letting Go correlates with the Base Chakra.

Channelled Meditation: The Seven Magical Healing Energies of Kryon.

Close your eyes and go inside… become like a sponge, pretend you are a sponge and all the
Kryon energies are here. Your own angels are with you, your spirit guides at your feet. Put
your feet flat on the ground and connect to Mother Earth through the soles of your feet, and
get that connection… connect to Father Sky through your crown chakra… allow those
energies to flow through you, the energies of Father Sky and Mother Earth…

Feel what you are feeling… observe your breath… let the feelings come and let the feelings

234
 go. What ever you are feeling it is okay, it is exactly the way it is meant to be… Accept your
feelings… if you feel hurt, you feel angry, you feel sad, it is okay, it is normal this is a human
experience… As the love begins to flow, maybe you start thinking all sorts of strange thoughts
but this is you releasing all the thoughts that aren’t loving so let the thoughts come and let the
thoughts go, it is okay. Whatever you are thinking it is okay, just let the thoughts come and let
them go… Relax, going deeper and deeper and deeper. Whatever you are feeling let the
feelings come and let the feelings go…

Look straight into your mother’s eyes and connect with what is inside your mother’s eyes,
whatever is in your mother’s eyes just accept it, for in acceptance you are taking responsibility
for what you chose. This is what you chose for this lifetime, what you see in your mother’s
eyes are the lessons of this lifetime, what you can accept you can take responsibility for and
ultimately let go of. That will be your lesson learnt. Let the feelings come and let the feelings
go… at the same time invoke the seven magical healing energies of Kryon through your heart
into your mother’s heart.

The first energy is the energy of responsibility, don’t intellectualize responsibility just allow
the energies to flow. Remember that life is a feeling not an intellectual exercise. Really get the
feeling, the energy of responsibility. Let the feelings come and let the feelings go. You are
taking full responsibility for choosing your mother, all the things that your mother has and all
the gifts that she doesn’t have. That is what you chose for this lifetime.

Now let’s allow the energy of apology to flow. You might ask ‘why am I apologizing to my
mother?’ Because she had to behave in a certain way so that you could have your life
experience, and also apologise to yourself… let the apology flow wherever it needs to flow…
Let the energies flow wherever they need to flow and as these energies flow remember that
whatever you feel is normal. Let the feelings come and let the feelings go. Let the feelings
come and let the feelings go.

The third energy is of forgiveness. Allow the energy of forgiveness to flow through your heart
into your mother’s heart and wherever else it needs to flow, back into your ancestry to all your
mother’s mothers… Let it flow wherever it needs to flow. Whatever comes into your mind or
feeling centres that require forgiveness let it happen. What forgiveness ultimately is in this
case is a part of you became exactly like your mother, you became exactly like your mother
and you accept that all the emotions between you and your mother are released, that is what
forgiveness really is, so that there is no clinging, there is no anger, there is no hurt, there is no
sadness, there just is.

The next energy is the energy of love and I am sure this is all your mother wanted is to love
and be loved. So love and be loved. Allow the love to flow through your heart into your
mother’s heart and wherever else it needs to flow, allowing a deep, deep connection to your
mother and in connecting to your mother you are connecting to Mother Earth. Dropping
deeper and deeper and deeper into your body… really thanking the Divine for the miracle, the
gift and the energy of love. And, knowing that this is an electronic universe, you are a direct
reflection of your mother, to the last atom.

Now the next energy is the energy of surrender. Surrendering all those energies that don’t
allow you to connect with your mother… the mother is where all the nurturing, caring and
loving comes from… your abundance. Like a tree puts its roots deep into Mother Earth it is
the same for you… once again let the feelings come and let the feelings go, surrendering all

235
those behaviours, all those emotions, all those thoughts that disconnect you from your mother.

The next energy is the energy of gratitude. Thank the Divine for the miracle and the gift of the
energy of gratitude. Let the gratitude flow through your heart into your mother’s heart and fill
yourself with gratitude. Thanking your mother for the gifts that she gave you… and the gifts
that she didn’t give you… cover all the bases… fill yourself with gratitude… allow the
gratitude to flow… become like a sponge that soaks up gratitude… really get the energy of
gratitude, the energy of creation, whatever you are thankful for you will get more of… you
will get more mothering, more connection to Mother Earth, more abundance, more love, more
joy and more freedom.

The next energy is the energy of letting go. Thank the Divine for the miracle and the gift of
the energy of letting go. Once again let the letting go flow through your heart into your
mother’s heart and to wherever it needs to go… allow yourself to fill with love, love and
letting go. The elixir of life is letting go… so, whatever doesn’t work for you let it go… one
hundred percent of the time something better comes… so let it come… What is your dream?
Let your dream come and let it take the place of whatever you have let go of. Once again as
your dream enters your body there will be more emotion to contend with… let the feelings
come and let the feelings go… let the feelings come and let the feelings go…

Now find yourself at the top of a spiral staircase. There is a sign at the top of this spiral stair
case and on that sign is written: “I am very, very angry with God, I won’t forgive God”. Allow
yourself to walk down these stairs, down this spiral staircase, going deeper and deeper and
deeper…

At the bottom of these stairs you will find an aspect of your inner child that has been very hurt
and that little child is pushing away the Divine. Keep going down deeper and deeper and
deeper until you find this aspect of your inner child. What happens in our childhoods is that
we become fragmented and what we want to do now is bring this child back to become part of
the whole… keep going deeper and deeper and deeper down the stairs till you find that part of
the child. If you’d like you could ask Kryon to go with you down those stairs… let Kryon be
there with you and your inner child… let Kryon flow between all your cells and all your
DNA, filling yourself with Kryon and love…

Once you have found your little child at the bottom of the stairs allow in the seven healing
energies of Kryon; the seven magical healing energies of Kryon… the responsibility, the
apology, the forgiveness, the love, the surrender, the gratitude… the gratitude for all this
child’s suffering, the gratitude because this child had to be hurt like that so that you could
have your experience.

Maybe the child is angry with God, and the child may be angry with you… and maybe if your
little child is angry with you then you may be angry with your little child… so allow these
seven magical healing energies of Kryon through all these issues… let the feelings come and
let the feelings go… If your child is angry with you and you are angry with your child there is
a stand off and you will never get what you are really looking for in life. So let the feelings
come and let the feelings go… In this energy the healing will go easy.

When your little child looks safe, loved and secure you can let him or her come into your
heart… let the feelings come and let the feelings go… let the feelings come and let the

236
feelings go… your feelings are your gateway to your freedom… what you feel and let go of is
gone forever…

Then when you feel you are ready come slowly back to waking consciousness…

Copyright © David Brown.

All rights reserved.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/the-seven-magical-healing

Yaz Geldi
 Posted by David Dogan Beyo on June 28, 2009 at 2:30am

Sevgili Dostlarım,

Yarın gece meditasyon çalışmamızdan sonra İstanbul'da Şifa Çemberi'ndeki çalışmalarıma ara
vereceğim. Sifa Çemberi enerjisi harika bir merkez. Kurucuları Jale ve Lale harika insanlar,
tanışmanızı tavsiye ederim. Çok güzel bir çalışma dönemi oldu benim için... Seminerlerimi
düzenleme amacım; bilgi bolluğunun ve karmaşasının olduğu bu günlerde , Öz'den gelen

237
 bilgileri ve öğretileri doğru bir şekilde paylaşmaktı... Seminerlerime katılan, katılmayan,
destek veren herkese çok teşekkür ederim. 'Sevgi Korkudan Özgürleşmektir'
Çalışmalarımızda geçmişten, ailemizden ve çevremizden bize aşılanan korkuların farkına
vardık, korkularımızı kabul ettik ve onların üzerine giderek onlardan özgürleşmek için
adımlar attık. 'Kadın Erkek İlişkileri' ve 'Tantra'ya Giriş' Çalışmalarımızda günümüz
toplumunda yaygınca var olan ego kökenli ilişkiler üzerine farkındalıklar kazandık,
kıskançlık, aldatma, sahiplenme ve daha bir çok davranışın asıl nedenlerini keşfettik.
Koşulsuz sevgi kökenli gerçek ilişkilerin var olabileceğini , Aşkın bir meditasyona
dönüşebileceğini, bir erkekle bir kadının bir araya gelmesinin ne kadar kutsal ve ilahi bir
birliktelik olduğuna dair iç görüler edindik ve sağlıklı güzel ilişkiler için niyetler ettik. 'Bolluk
ve Bereketi Yaratmak' Çalışmalarımızda çevremizdeki koşulların kurbanı olmadığımızın , o
koşulları bizzat kendimizin yarattığının farkına vardık. Yaşadığımız herşeyin sorumlusunun
biz olduğumuzun farkındalığıyla başkalarını suçlamayı bırakıp, bu sorumluluğu üzerimize
aldık. İstediğimiz koşulları ve bolluğu, bereketi hayatlarımıza çekebilmek için
düşüncelerimizin önemini ve onları nasıl değiştirebileceğimizi öğrendik. 'Varoluşun Mistik
Geometrisi' Çalışmamızda evrenin ve tüm varoluşun geometrisi üzerine iç görüler edindik ve
evrenin doğasına aykırı 'kare' zihin merkezli bakış açılarını, evrenin doğasına ve ritmine
uyumlu 'çember' kalp merkezli bakış açılarını gözlemledik. 'Dhammapada' Çalışmamızda
Üstat Gautama Buddha'nın ışığında Budizm yaşam sanatının ilk yazılı metni olan
Dhammapada'nın bilgeliğiyle güzel bir yolculuğa çıktık. 'Meditasyon' Grup Çalışmalarımızda
'an'ı yaşamanın önemini, zihnimizi dinginleştirmenin yollarını ve günlük hayatımızın her
'an'ında uygulayabileceğimiz pratik meditasyon teknikleri ile her gün düzenli uygulanması
gereken nefes meditasyonu tekniklerini öğrendik. Kendimize, doğa anamıza ve tüm evrene
sevgi ve ışık akıttık, umarım tüm katılımcılara ve tüm varoluşa şifa olmuştur...

Benim için harika bir deneyim oldu , çok değerli dostlarla tanıştım, çok güzel paylaşımlar
yaşandı. Sevgi paylaşatıkça çoğaldı ve çoğalmaya devam ediyor.

Doğayı ve denizle bütünleşmeyi çok özledim. Ay sonu Olimpos-Antalya'dan başlayarak ,

Bodrum ve Fethiye'de Meditasyon ve Reiki çalışmalarıma devam edeceğim. Bu bölgelerde
olan ve beraber çalışmalar yapmak isteyen arkadaşlar benimle bağlantıya geçebilirler.

Özellikle önümüzdeki yaz aylarında sık sık meditasyon yapmanızı ve doğa anayla iletişime
geçmenizi öneririm.

Hepimiz için harika bir yaz olsun...

Sevgi ve saygılarımla,

David Doğan Beyo

238
 http://www.daviddoganbeyo.com/?page_id=412

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/sevgili-dostlarim

239
 Antalya - Olimpos
 Posted by David Dogan Beyo on June 29, 2009 at 6:30pm

240
Dear Beloved Friends, I will be meditating at Olimpos-Antalya for 10 days with ocean, with
forrest and with Mother Gaia
Lets discover the light and love more deeply inside us and send our love and light to Mother
Gaia and to all infinitive universe...

See you soon : )

With love and light
Namaste
David

Sevgili Dostlarım, Bu gece Antalya-Olimpos'a gidiyorum , 10 gün kadar orada kalacağım ,

meditasyonlarımızla içimize yönelmeye , içimizdeki sevgiyi ve ışığı Doğa Anamıza ve sonsuz
yüce evrene göndermeye devam edelim...

Görüşmek üzere : )
Sevgi ve saygılarımla
David

http://www.daviddoganbeyo.com/?page_id=416

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/antalya-olimpos

**Remind Yourself**
 Posted by Maria Leinenga on June 30, 2009 at 6:14pm

If you know a little of yourself, you will have realised that you are more than meets your eyes
in the mirror in the morning. What you see is not what you are. You see the form not the
content, the body not the soul, the matter not the mind. In quiet and profound moments, we
innately know that is true. But we forget. The world tells us and wants us to believe that we
are what we see - and we take the easy way out. We believe. That's why the awakening of

241
spirit and the flowering of our spirituality (nothing to do with religion) means we have to keep
reminding ourselves, a hundred times a day, I am a soul - not a body, I am an eternal spirit -
not a perishable piece of meat. I am quality, not quantity. I am. Otherwise, freedom is not
possible. And if we are not free, in the deepest space inside our own being, we cannot be truly
happy.

http://lovepeaceandharmony.org/profiles/blogs/remind-yourself

242
 KITARO - Kaleidoscope
 Added by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 1:56pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/kitaro-kaleidoscope

KITARO - FLYING CLOUD

 Added by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 2:00pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/kitaro-flying-cloud

Last Lesson - Son Ders...

 Added by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 7:16pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/last-lesson-son-ders

Home - Trailer...
 Added by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 7:37pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/home-trailer

243
 Native American YHWH...
 Added by David Dogan Beyo on June 2, 2009 at 9:40pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/native-american-yhwh

244
 KYMATİCA
 Added by David Dogan Beyo on June 3, 2009 at 11:00am

http://lovepeaceandharmony.org/video/kymatica-1

2012 is not the end

 Added by onur on June 5, 2009 at 1:15pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/2012-is-not-the-end

Top 10 the biggest Beatles love songs

 Added by jeannette on June 7, 2009 at 7:21pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/top-10-the-biggest-beatles

245
ISTANBUL KUMBURGAZ-ALIENS and
UFO's ARE BACK /2009 WORLD
EXCLUSIVE!
 Added by David Dogan Beyo on June 7, 2009 at 9:10pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/istanbul-kumburgazaliens-and

Home
 Added by David Dogan Beyo on June 8, 2009 at 12:50am

http://lovepeaceandharmony.org/video/2209390:Video:74523

246
Avatar: The Last Airbender - Chakras
 Added by Thoth on June 8, 2009 at 1:00am

http://lovepeaceandharmony.org/video/avatar-the-last-airbender

Gayatri Mantra (27 Repetitions)

 Added by David Dogan Beyo on June 9, 2009 at 11:45am

http://lovepeaceandharmony.org/video/gayatri-mantra-27-repetitions

Legend of Atlantis part 1 - Dawn of the

Gods...
 Added by David Dogan Beyo on June 9, 2009 at 6:38pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/legend-of-atlantis-part-1

247
Legend Of Atlantis part 2 - Secret
Brotherhood
 Added by David Dogan Beyo on June 9, 2009 at 7:17pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/legend-of-atlantis-part-2

248
 Legend of Atlantis part 3 - Secret
Prophecies
 Added by David Dogan Beyo on June 9, 2009 at 7:25pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/legend-of-atlantis-part-3

Legend of Atlantis part 4 - Return of the

Lightmasters
 Added by David Dogan Beyo on June 9, 2009 at 7:33pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/legend-of-atlantis-part-4

249
Anodea Judith - The Illuminated Chakras
 Added by David Dogan Beyo on June 10, 2009 at 10:34am

http://lovepeaceandharmony.org/video/anodea-judith-the-illuminated

White Eagle Grandmother Drum Portal Sea

of Galilee, Israel
 Added by David Dogan Beyo on June 12, 2009 at 12:42am

http://lovepeaceandharmony.org/video/white-eagle-grandmother-drum

White Eagle Grandmother Drum H20 528

hertz
 Added by David Dogan Beyo on June 12, 2009 at 12:44am

http://lovepeaceandharmony.org/video/white-eagle-grandmother-drum-1

250
 The Secret: 1st 20 minutes
 Added by David Dogan Beyo on June 12, 2009 at 3:06pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/the-secret-1st-20-minutes

Hidden message from the stars in Crop

Circles...
 Added by David Dogan Beyo on June 15, 2009 at 4:03am

http://lovepeaceandharmony.org/video/hidden-message-from-the-stars

251
 Ufo making a crop circle
 Added by David Dogan Beyo on June 15, 2009 at 4:08am

http://lovepeaceandharmony.org/video/ufo-making-a-crop-circle

Jaime Maussan - Crop Circle Date May

2012 16th UFO Congress
 Added by David Dogan Beyo on June 15, 2009 at 4:10am

http://lovepeaceandharmony.org/video/jaime-maussan-crop-circle

Legend of Atlantis 5 - Battle of Armageddon

(1of2)
 Added by David Dogan Beyo on June 16, 2009 at 12:45am

http://lovepeaceandharmony.org/video/legend-of-atlantis-5-battle

252
Legend of Atlantis 5 - Battle of Armageddon
(2of2)
 Added by David Dogan Beyo on June 16, 2009 at 12:47am

http://lovepeaceandharmony.org/video/legend-of-atlantis-5-battle-1

The Awakening-Part 1-Divine Connections

1/2
 Added by David Dogan Beyo on June 16, 2009 at 2:06am

http://lovepeaceandharmony.org/video/the-awakeningpart-1divine

253
 Doomsday 2012. The End Of Days
1(History channel)
 Added by David Dogan Beyo on June 16, 2009 at 2:59pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/doomsday-2012-the-end-of-days

The Mayan Calendar Comes North 01 - Ian

Xel Lungold
 Added by David Dogan Beyo on June 17, 2009 at 4:08am

http://lovepeaceandharmony.org/video/the-mayan-calendar-comes-north

254
 The Veil of Illusion
 Added by Vicky♥♥♥ on June 17, 2009 at 12:59pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/the-veil-of-illusion

Ekin Cemberleri
www.baskalarinahizmet.com
 Added by Tiversonus on June 18, 2009 at 2:12pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/ekin-cemberleri

255
 The Psychic is You
 Added by Marvine Lindberg on June 19, 2009 at 2:27am

http://lovepeaceandharmony.org/video/the-psychic-is-you

Dan Aykroyd - Unplugged on Ufo's

 Added by David Dogan Beyo on June 21, 2009 at 1:54am

http://lovepeaceandharmony.org/video/dan-aykroyd-unplugged-on-ufos

CHANGE YOUR FUEL, CHANGE THE

WORLD
 Added by David Dogan Beyo on June 22, 2009 at 2:12pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/change-your-fuel-change-the

256
Michael Tsarion - Architects of Control
Program 1 part 1 of 16(HQ)
 Added by David Dogan Beyo on June 22, 2009 at 4:45pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/michael-tsarion-architects-of

Pleiadians- Bringers of the Dawn

 Added by David Dogan Beyo on June 24, 2009 at 1:40pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/pleiadians-bringers-of-the

257
 First Contact (2009)
 Added by David Dogan Beyo on June 26, 2009 at 2:02am

http://lovepeaceandharmony.org/video/first-contact-2009

Kryon - Oct 14, 2008 UFO Contact

 Added by David Dogan Beyo on June 26, 2009 at 3:07am

http://lovepeaceandharmony.org/video/kryon-oct-14-2008-ufo-contact

Message from Mother Mary, February 14,

2009
 Added by David Dogan Beyo on June 26, 2009 at 1:02pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/message-from-mother-mary

258
 Michael Jackson Earth Song BEST
PERFORMANCE
 Added by David Dogan Beyo on June 27, 2009 at 11:29am

http://lovepeaceandharmony.org/video/michael-jackson-earth-song

Michael Jackson Heal the World Live

 Added by David Dogan Beyo on June 27, 2009 at 11:43am

http://lovepeaceandharmony.org/video/michael-jackson-heal-the-world

259
Sacred Geometry: Healing Animation #11
 Added by David Dogan Beyo on June 28, 2009 at 1:22am

http://lovepeaceandharmony.org/video/sacred-geometry-healing

Snatam Kaur
 Added by Toni on June 28, 2009 at 2:33am

http://lovepeaceandharmony.org/video/snatam-kaur

Snatam Kaur-Live of Barcelona 2006

 Added by Toni on June 28, 2009 at 2:53am

http://lovepeaceandharmony.org/video/snatam-kaurlive-of-barcelona

The Big Picture FINAL 1/9 (Copyright

Remix)
 Added by David Dogan Beyo on June 28, 2009 at 3:40pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/the-big-picture-final-19

260
 The Soul Mantra
 Added by lakeofmerit on June 28, 2009 at 3:56pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/the-soul-mantra

261
 The Life of Buddha
 Added by David Dogan Beyo on June 28, 2009 at 6:02pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/the-life-of-buddha

262
Michael Jackson's Gift To Humanity
 Added by MotherGod on June 29, 2009 at 10:04pm

http://lovepeaceandharmony.org/video/michael-jacksons-gift-to

http://lovepeaceandharmony.org
© 2015 Created by David Dogan Beyo

263