Anda di halaman 1dari 71

As Mães de Chico Xavier (2011)

90 dk

Yönetmen:Glauber Filho, Halder Gomes

Senaryo:Glauber Filho, Marcel Souto Maior, Emmanuel Nogueira

Ülke:Brezilya

Tür: Dram

Vizyon Tarihi:01 Nisan 2011 (Brezilya)

Dil:Portekizce

Müzik:Flávio Venturini

Web Sitesi:Resmi site [br]

Çekim Yeri:Fortaleza, Ceará, Brezilya

Oyuncular: Paulo Goulart Filho, Nelson Xavier, Herson Capri, Vanessa


Gerbelli, Tainá Müller,

Özet
Üç anne ve çocuklarının gerçek hikayeleri…

Onlardan: Ruth’un genç oğlu Raul, uyuşturucu ile ilgili sorunlar ile karşı
karşıya;

Elisa, çocuğu küçük Theo, ve Lara’nın plansız bir gebeliği ikilem karşı
karşıya bir öğretmen

Hayatlarının farklı dönemlerinde yaşayan bu üç kadın ... ... Chico


Xavier'in desteklerine ihtiyaçları var.

Ruth’un kocası Mario Karl isimli muhabir’e Chico Xavier araştırması


yapmasını istiyor.

Beni etkileyen Muhabir Karl ile taksicinin konuşması oldu.

“Nereye gidiyoruz?

Chico Xavier'in Dua evine gidebiliriz diye düşündüm.

- Nerede olduğunu biliyor musun?

- Kim bilmiyor ki?

Buradaki herkes Chico'yu sever. Söyleyebilirim.

Bu adam hakkında duyduğum kadarıyla Tanrı'nın bile inanamayacağı bir şey


yapıyor.

Evet.

Ölen insanlardan mektup yazdığını söylüyorlar.


Bir şey diyemiyoruz ve ne olduğundan emin değiliz.

Avokado ağacının altında muhtaç bir kalabalık topluyor.

Neden biliyor musun?

Yiyecek ve para bağışlamak için.

Ya ölülerden gelen mektuplar?

Kulağa biraz balık gibi gelmiyor mu?

Bilmiyorum.

Chico yaptığı hiçbir şeyden hiç yararlanmadı.

Hala aynı evde yaşıyor, aynı yaşam tarzı, lüks yok.

Hey, önce otele gidelim.”

Filmden
Gerçek hikayeler ve MARCEL SOUTO MAİOR tarafından CHİCO Xavier’in "POR TRÁS
DO VÉU DE ISİS- Perdesinin Arkasındaki Isis " kitabından esinlenerek
hazırlandı.

Anneleri neden balık gelmek istediniz?

Bu saçmalığı yapmadığımı biliyorsun.

Birlikte daha fazla vakit geçirmeliyiz.

Birbirinize daha yakın olun.

Gerçek bir aile ol.

Evet, doğru, Bay.

Mario.

Eğer bu senin için sıkıcıysa gidebiliriz.

Keşke gelmeseydim.

Az önce geldim çünkü annem ısrar etti.

Tamam.

Peki.

Hadi gidelim.

Gidelim.

Bu o kadar da kötü değil.

hey.

Hey! Şuna bakın, Bay.


Mario.

Bakın kim gelmiş.

hey.

Öyle mi?

Hemen.

Böyle anların tadını çıkarmalısın.

Bana ders verme, Bay

Mario.

Tamam, bana ders verme.

Evet, seninle konuşmak yok.

İyi olduğuna göre mi gidiyoruz?

Gelmek istemedin bile.

Sonsuza kadar şikayet ettin.

Hatırladın mı?

Bunu tekrar yapabiliriz.

Belki.

Devam et.

Hadi Ruth.

Anne?

Gözlerini kapat.

Elini ver.

Yani bu günü unutmayacaksın.

Birlikte çıktığımızdan beri uzun zaman olmuştu.

Balıkçılık sonuçları! Raul bir balık! Bay.

Mario, sıfır! - Yarışma olduğunu bilmiyordum.

- Oh, Bay.

Mario bu yüzden çok mutsuz görünüyorsun.

Gördün mü anne?

Evet, sen babam Ezik bir eziksin.

Kaybetmek asla en iyi kalitem değildi.

- Nereye gidiyoruz, Bay.

Mario?
- Ekipman almam lazım.

Ama çabuk olacak.

Geliyor musun?

Tamam, uzun sürmez.

- Benimle gel, Raul.

- Hayır, annemle kalıyorum.

Çıkmak.

Tembel olmayı bırak.

Gidelim, yardım et.

Çıkmak.

Beni iş yapmaya bayılıyor.

Tamam, Bay.

Mario.

Hadi yapalım.

Burada olduğuna emin misin?

Evet.

Hayat meselesi.

- Neler oluyor?

- Her şey yoluna girecek evlat.

Öyle mi?

- Kimin için?

- Bir süreliğine.

Baba! Bunu yapma baba.

- Bunu tek başına yapamazsın.

- Bunu yapma.

Bunu yapamazsın! Bunu yapamazsın! Baba, bunu bana yapamazsın! Bir gün
bize teşekkür edecek.

Teşekkürler, Evet.

Başka yolu yoktu Ruth.

Bir yıl sonra mı anne?

- Sorun ne tatlım?

- Kısrak."
- Kabus mu?

- Evet.

Bitti.

Sadece bir rüyaydı.

Anneme sarıl.

İşte böyle.

Bitti, tamam mı?

Bakın kim gelmiş.

Anne.

Günaydın.

Kabusunu korkutmak için pencereyi açacağım, tamam mı?

Merhaba, Sevgili Ruth, Ben Mary.

Rahatsız ettiğim için üzgünüm.

Kaçırıldığını bilmeni istedim.

Hepimiz seni çok özlüyoruz.

Öpüyor.

Merhaba, Bayan, tezime bakıp bakmadığını bilmek istedim.

Beni ara, tamam mı?

Ruth, bu Gabriel.

Sergi hakkında hiçbir şey söylemedin.

Yapacak mısın, yapmayacak mısın?

Resimleri ne zaman alacaksınız?

Fazla zamanımız yok.

Artık galeriye gitmiyorsun, dediğin gibi mi?

Evde mi kalacaksın?

Emin misin Ruth?

Burada iyiyim.

Keşke bu bir kabus olsaydı.

- Dün gece düşünüyordum.

- Ne hakkında?

Belki de Raul'un bu yoldan gitmemesi için bir şeyler yapmış olabilirim.

Artık bundan bahsetmeyeceğimize karar verdik, değil mi?


Birini işe alma fikrini düşündün mü?

Seninle kalmak mı?

Bunun hakkında konuşmak istemiyorum.

Böyle kalabileceğini biliyorsun.

Sınırlı.

Gitmeliyim.

TV istasyonuna geç gelmek istemiyorum.

Günaydın.

- Şuna bak.

- Jambon ve peynirli sandviç.

Jambon yok.

N'aber Santiago?

Neden bu kadar erken kalkıyorsun?

Sorun ne?

Karlzinho, Karlzino.

- Nedir o?

- Bir bak.

Harika, Santiago.

Harika, kardeşim.

Bu harika.

Kardeşine sarıl.

- Gördün mü?

arkadaşın.

- Bu harika, Santiago! Harika.

Biraz zaman aldı ama sonunda başardım.

- Mutlu musun?

Ne zaman gidiyorsun?

- Yakında.

Lara'yı mı alıyorsun?

Onunla konuştun mu?

Henüz değil.

- Gitmeliyim.
Çok geç kaldım.

- Gidiyor musun?

Dostum, rahatla.

Anlamıyorum.

İstediğin bu değil mi?

- Tamam, tebrikler.

- Teşekkürler - sonra buluşup kutlayacağız.

- İyi günler.

Neşeler.

Lica! Merhaba tatlım! Okulun ilk günü için hazır mısın?

Sen misin, değil misin?

- Elisa, Theo çok tatlı.

- Değil mi?

- Ge nerede?

- Az önce gitti.

Günaydın demek için beklemedi mi?

- Tatlım, geciktiğini söyledi.

- Herzamanki.

Elisa, sonra arayacak.

Böyle oldu, sadece telefonda konuşuyoruz.

Elisa! - Veda.

- Veda.

Hadi evlat.

Lica, öğle vakti dışarı çıktı ama saat 11'de orada olmanı istiyorum.

- Bir şeye ihtiyacın olursa beni ara.

- Merak etme anne.

- Ast.

Hoşça Kal Theo.

- Ast.

Hadi, işe koyulun! Selam.

Evet, benim.

Ne?
! Nasıl?

Bu çok sorumsuz! Anladın mı?

Anlamak zorunda değilim! Bak, eğer bu saçmalığı düzeltmezsen kıçını dava


edeceğim! Anladın mı?

Ahmaklar! Ne oldu Mario?

Raul klinikten kaçtı.

Bunun işe yaramayacağını biliyordum.

Oğlumu tanıyorum.

- Polisi arıyorum.

- Hayır, Mario.

Lütfen.

Gidip onu bulmaya çalış.

Oğlumuzu eve getir.

- Merhaba.

- Selam, nasılsın?

İyi.

Onun öğretmeni misin?

- Sanırım.

Ne haber?

- Burada ilk günümüz.

- Adın ne?

- Theo?

Theo?

Ne güzel bir isim! Theo, işte anlaşma.

Evin dışında, elbette bu en güzel yerdir.

Bunu biliyor muydun?

- Hayır.

- Hayır mı?

Tamam, içeri gir ve sana göstereyim.

- Güle güle, evlat.

- Güle güle! - Adın ne?

- Elisa.
Elisa, benim adım Lara.

Rahatlayabilirsin, iyileşecek.

Teşekkür.

- Ast.

- Ast.

Peki ya sen?

Nasıl gidiyor?

- Her seferinde bir gün yaşamak.

- Hemen.

- Biliyorum.

Biliyorum.

Oturmak.

N'aber?

Sana bir şey göstermek istiyorum.

- Bu adamı hiç duydun mu?

- Evet.

Evet, elbette.

- Onun hakkında ne biliyorsun?

- Herkesin bildiği.

O ünlü bir ortam.

Ne yaptığını biliyor musun?

Bir bakayım.

Yazarlık.

Ama tam olarak ne yazıyor?

Başka bir dünyadan bir makale.

Mektuplar.

Mektuplar mı?

Kime?

Ona göre, ruhlardan mektuplar.

Ölen ve yaşayanlarla iletişim kuran insanlardan.

O da bizden biri.

Bizim Cennet ortaklık editörü.


En azından öyle diyor.

Neden gözleri kapalı yazıyor?

Bilmiyorum.

Gidip kontrol etmek ister misin?

- Tam olarak ne?

- Mektup.

Bakalım ölüler yaşayanlarla gerçekten iletişim kurabilir mi?

İlginç.

Peki ya sen?

Ya ben?

Bu konuda ne düşünüyorsun?

Beni tanıyorsun.

Her şeyden şüpheliyim.

- Ama sana karşı dürüst olacağım.

- Lütfen.

Üst kattaki adam bunu kontrol etmemizi istedi.

- Gerçekten mi?

- Evet.

Ama neden?

Bizim büyük arama cevaplamak için: derecelendirme.

Amin.

Ve seni düşündüm.

İçeri girdin mi?

Mario üst kattaki adam bu iş için tam olarak ne istiyor?

- Gerçek.

- Bu reytinglere yardımcı olmaz, değil mi?

Öğrenmek için iyi bir fırsatınız var.

Haber muhabiri olarak gerçekle neredeyse hiç çalışamayız.

Öyle değil mi?

Buna alışma.

Ama tadını çıkar.

Onu yapacağım.
Karl?

- N'aber?

- İçeri gel, dostum.

- Kahve ister misin?

- Hayır, teşekkürler.

Şimdi nereye gidiyorsunuz, Bay.

Maceracı mı?

Yeni iletişim sınırlarını keşfetmem istendi.

Kahretsin, Karl.

UFO ve uzaylılar hakkında başka bir hikaye?

Hayır, bu sefer bizimle ölüler arasındaki iletişim.

Yaşayan ve ölüler arasında iletişim kuran bir orta, Chico Xavier var.

Onu duydun mu?

Evet, dostum.

Gerçek gibi görünüyor.

Bir sürü kanıt var.

Sağım.

Karlzinho, Karlzinho.

İşleri karıştırmaya gelmedim.

Veda etmeye geldim.

Yani kararını verdin mi?

Ve Lara'ya söylendi mi?

- Henüz değil.

- Ne bekliyorsun, dostum?

Bilmiyorum.

Doğru zaman.

- Kötü haber için doğru zaman var mı?

- Onu tanıyorsun.

O inatçıdır.

Karışık.

Santiago, üzgünüm.

Bütün bu kitapları okumalıyım.


Paketlemeyi bitireceğim.

Yarın sabah Seyahat ediyorum.

Gösteri devam etmeli.

Küçük kardeşim.

- İyi yolculuklar.

- İyi yolculuklar, dostum.

- Beni haberdar et.

- Merak etme.

Chico Mendes'le iyi şanslar.

Raul?

- Sen misin ?

- Sorun ne Ruth?

Duydun mu?

Önemli değil.

Rüya görüyordun.

Uyumaya git.

İyi geceler.

Çok iyi.

- Sorun ne doktor?

- Bu yanıp sönen nokta burada mı?

Hayır.

Bu küçük tohum.

Bu mu?

Bu küçük parça mı?

Bu bir insan hayatı.

Anne olacaksın.

Ne kadar uzaktayım?

Yaklaşık beş hafta düşünüyorum.

Belki biraz daha az, belki biraz daha.

Bu çok uzak değil, değil mi?

Evet, uzun ömürlü bir hayatın başlangıcı.

Gidebilir miyim doktor?


Oğlunuz sahilden hoşlandığından, bunun bir telefon görüşmesi
yapabileceğimi mi düşünüyoruz?

Bir dakika.

- Emin.

- Bir dakika.

Lütfen, devam et.

Dr. Guilherme'nin ofisi.

Günaydın.

Merhaba Bayan.

Elisa.

Ne haber?

Tanrıya Şükür.

Dr. Bir şey düzgün çalışmıyor ve ne olduğundan emin değiliz.

Evet.

Biliyorum.

Theo'nun doğum günü çok önemlidir ama rahatsız edilmemelidir.

Peki.

Teşekkür.

bayan.

Elisa?

bayan.

Elisa?

Bana izin verirseniz, unutulmaz bir parti vermenize yardımcı olurum.

Emin.

Lütfen.

- Oğlun kaç yaşında?

- Beşinci.

Beş olacak.

O bir Tanrı gönderdi melek.

Yani bu oğlunuzun doğum günü partisi için mükemmel olacak.

Lica?

Lica?
Nereye gidiyorsun?

- Bir gezintiye.

- Ama çok sıcak.

- Saat 3'ten sonra.

- Ama hala sıcak.

Ve çocuk hastalanacak.

- Gidelim.

- Lica! Gitme.

Pişman olacaksın.

Lica! Dikkatli olmak.

Hazır mısın?

Şuna bak! Sarı olan.

Gördün mü?

- Daha hızlı mı yavaş mı?

- Daha hızlı! - Karşılama.

- Memnun oldum.

- İyi misin?

- Hayır, endişelenme.

- Nasıl istersen.

- Burası çok sıcak.

Çok sıcak.

İyi yolculuk yaptınız mı doktor?

İyiydi.

Bana doktor deme.

Ben doktor değilim.

- Pekala.

- Sadece Karl.

Nereye gidiyoruz?

Chico Xavier'in Dua evine gidebiliriz diye düşündüm.

- Nerede olduğunu biliyor musun?

- Kim bilmiyor?

Buradaki herkes Chico'yu sever.


Söyleyebilirim.

Bu adam hakkında duyduğum kadarıyla Tanrı'nın bile inanamayacağı bir şey


yapıyor.

Evet.

Ölen insanlardan mektup yazdığını söylüyorlar.

Bir şey düzgün çalışmıyor ve ne olduğundan emin değiliz.

Avokado ağacının altında muhtaç bir kalabalık topluyor.

Neden biliyor musun?

Yiyecek ve para bağışlamak için.

Ya ölülerden gelen mektuplar?

Kulağa biraz balık gibi gelmiyor mu?

Bilmiyorum.

Chico yaptığı hiçbir şeyden hiç yararlanmadı.

Hala aynı evde yaşıyor, aynı yaşam tarzı, lüks yok.

Hey, önce otele gidelim.

Eşyalarımı bırakıp biraz daha hazırlayacağım.

Nasıl istersen.

Gidelim.

Theo'nun doğum günü partisi için ne bulduğuma inanmayacaksın.

Sakin ol.

- Sakin ol, Elisa.

Sakin ol.

- Ne oldu?

Kendine zarar verdi.

Biraz kanıyordu ama her şey yolunda.

- Bu nasıl oldu?

- Bisiklete binmeye gittik ve bir köpek bize saldırdı.

- Isırıldı mı?

Hayır, köpek tasma üzerindeydi.

Ona çıkmamasını söyledim.

Ama o inatçıdır.

Beni dinlemiyor.
Saçılmamış! Köpek beni korkuttu.

Bisikletin kontrolünü kaybettim ve Theo düştü.

Ama kendini çok kötü incitmedi.

Buraya gel tatlım.

Gelmek.

Bana bak.

- İyi misin?

- Evet.

- Başın ağrıyor mu?

- Hayır.

Sarıl bana.

Alo?

Günaydın.

Burası Chico Xavier'in evi mi?

- Evet, öyle.

- Merhaba, adım Karl.

Ben bir muhabirim.

- Chico'nun oğluyla konuşabilir miyim?

- Eulipides evde değil.

Tamam.

- Ve Chico Xavier, o nasıl?

- O iyi, tanrıya şükür.

Harika, bu harika.

Onunla konuşabilir miyim?

Hayır, şu anda konuşabilir.

Tamam.

Numaramı otelime bırakabilir miyim?

Beni geri arayabileceğini kim bilir?

Tabii, yapabilirsin.

Telefon numarası üç, üç, iki altı, sekiz altı, yedi.

Oğlu gelir gelmez aramasını isteyeceğim.

Rica ederim.
İyi günler.

Bu adamlar PES etmiyor, değil mi?

- Merhaba, Chico.

Beni aradın mı?

- Evet.

Oğlum eve geldiğinde aradığı genç adamın kapılarını açmasını söyle.

- Ama Chico, başka bir muhabir.

- Evet, biliyorum.

Ama bu bize yardım edecek.

Eğer öyle diyorsan, itaat ederim.

Hiçbir şey söylemiyorum, Emmanuel biliyor.

Merak etme.

Bu genç adam tekrar bize gelecek.

Chico?

- Sırtın hala ağrıyor mu?

- Zar zor.

İnkar etme.

Dua eden hiçbir şey ve doğru ilaç düzeltemez.

Chico, lütfen.

Bugün Dua evine gitme.

Geesh, neden gitmeyeyim ki?

Sağlığınız çok iyi değil.

Hiçbir şey yemedin ve günü izleyici ile savaşarak geçirdin, seni gördüm.

Her şeyin mükemmel olmasını beklersem hayatımda hiçbir şey yapmaya


başlamaydım.

Sadece dinlenmeni istiyorum.

Hepsi bu.

Beni bekleyen insanları bırakamam.

Chico, bu saçma şeyleri söylediğim için üzgünüm.

Sadece seni önemsiyorum.

Çocuğum, vefat eden insanlar, yaşayanların yaptığı kadar kötü iletişim


kurmak istiyorlar.

Nostalji, her iki dünyada da acı çeken bir şeydir.


Anne?

Ne, meleğim?

Babam neden evde değil?

- Baban çalışıyor.

- Onu bekleyebilir miyim?

Emin.

- Babanla ne istiyorsun?

- Bizi sahile götürmesini istiyorum.

Plaj mı?

Neredeyse doğum günün olduğunu biliyor muydun?

Evet.

- Bu kadar olacağım.

- Bu kadar çok olacaksın.

İstediğini isteyebileceğini biliyor muydun?

Sahile gitmek istiyorum.

Tamam, o zaman sahile gideceksin.

Hemen.

Seni sevdiğimi biliyor musun?

- Biliyorum.

- Sen benim her şeyimsin.

Tanrı seni korusun.

Chico, ben senin evinde bir mesaj bırakan şehir muhabiriyim.

Bu evi filme alma iznine ihtiyacım var, senin işin.

- İzin verir misin?

- Bunu yapabilecek ben değilim.

Ve bana izin veriyor mu?

Evet.

İşaretleri görmek için ne yapacağım Chico?

Sadece bak ve göreceksin.

O kadar da zor değil.

Bu anlamda yoksun bırakılmadım.

Buna sevindim.
Gidelim.

"Sevgili Anne, Baba, Beni kutsasın diye soruyorum.

Tüm bunlar hakkında sahip olduğum hafızadan önce her şey açık.

Burada iyiyim.

Ve zaten çok şey öğrendim.

Seni çok özledim.

Renato Amca'ya Maria teyzenin iyi olduğunu ve Paula ve Betinho'ya


bakmasını istediğini söylemeni istiyorum.

Hepinizi düşüneceğiz.

Seni çok seviyorum.

Leonardo Vieira.

"Tanrı seni korusun, çocuğum.

"Anne, benim, Mateus.

Sana söyleyecek zamanım olmayan bir şey söylemek istiyorum.

Bana olan şey kazaydı.

Kimsenin hatası değildi.

Aramızda olan her şeyi affediyorum.

Ne yaptığımı bilmiyordum.

Beni affetmeni istiyorum.

Barış içinde kalmak için buna ihtiyacım var.

Sevgili oğlundan öper.

Mateus.

"Ben İsa Mesih'in ilham dünyadaki sevgi ve barış bizim en büyük örnek
teşekkür bizim rahatlatıcı toplantı sona erdirmek istiyorum.

Ben de kalbinizde Tanrı olmadan gelecek nesiller risk altında


gezegenimize hayat koyacağız söylemek istiyorum.

Chico, hikayemi bitirmek için senden küçük bir şey duymam gerek.

Çok önemli.

Nereye istersen çabuk bir şey.

Ne zaman senin için iyi olur.

Hala gördüklerinden emin değilsin.

Ben.

Chico, lütfen.
Lütfen.

Annelere bak.

Ben sadece bir enstrümanım.

Başka bir şey yok.

Affedersiniz.

Elisa, neler oluyor?

Theo'ya ne oldu?

Baş ağrısı vardı ve onu hemen buraya getirdim.

Bisikletten düştüğü için mi?

Sadece iki dikiş var.

Testler hiçbir şey göstermedi.

Nerede o?

Oğlumu görmek istiyorum.

Yoğun bakımda.

Yoğun bakım mı?

Aman Tanrım.

Elisa?

Üzgünüm, Elisa.

Benim hatamdı.

Orada olmalıydım.

Mario, bir sorunumuz var.

- Ne?

- Chico bizimle konuşmayacak.

- TAMAM.

Tamam, tamam.

Ben hallederim.

Buradan birkaç telefon açacağım.

Hayır, hayır, işe yaramaz.

Bir teklif yapmak istiyorum.

Mektupları alan anneler hakkında bir hikaye yapmak istiyorum.

Hayır Karl, böyle olmaz.

İnsanlar bunu umursamıyor.


Tek umursadıkları Chico Xavier.

Çünkü burada neler olduğu hakkında hiçbir fikri yok.

Çok güçlü.

Yüzlerce hikaye var.

Sanırım onlara bir dizi gösterebiliriz.

Uberaba için gelmelisin.

- İnanılmaz.

- Gidemem.

Ama Tamam, devam et.

İşini yap.

Buradan ne yapabileceğime bir bakayım.

Bir şey düşüneceğim.

Tamam, teşekkürler.

İyi kal.

Hoşça kal.

Geç saatte kim geldi?

- Rafa?

- Hayır.

- Marcela?

- Yine mi?

- Bana bir ipucu ver.

- Çok güzel.

Ben Ju.

Hayır mı?

Dani?

- Dani ve Ju kim, Santiago?

- Öğrencilerim.

Beni partine davet etmedin mi?

- Parti değil.

- Hayır, bundan daha mı?

Resim dersimizin son günü.

İyi misin?
Bana bir öpücük vermeyecek misin?

Seninle konuşmam gerek.

Ayrıca seninle konuşmam gerek.

Dışarı çıkalım mı?

Aman Tanrım! Cesaretli.

Yapmak üzere olduğum şeyi yapmaya cesaret edeceğimi hiç düşünmemiştim.

Ama bence iyi bir an.

Dairemin anahtarlarını kopyaladım.

Benimle taşınmanı istiyorum.

Lara Lara.

Lara, bekle.

Oturalım.

Çıkmak.

Nedenini merak ettiğini biliyorum.

Birbirimizi o kadar uzun tanımıyoruz, değil mi?

Ama çok erken olduğunu sanmıyorum.

Öyle mi?

Çok ortak noktamız var.

Sence de öyle değil mi?

Lara nedir Bu?

Madrid'e mi gidiyorsun?

Bana söylemeyecek miydin?

Şimdi söylüyorum.

Bu ustanın bursu için hayatım boyunca bekledim.

Ne dememi istiyorsun Santiago?

Bilmiyorum.

Şey.

Tebrikler.

Seninle gelebilirim.

Bilmiyorum.

Pek çok şey.

Keşke her şeyi mahvetmeseydin.


Benimle evlenmeni istedim ve her şeyi mahvettim.

Sanırım yanılmışım.

Ne zaman gidiyorsun?

mümkün olduğunca erken.

Lara?

Lara?

Lara?

Lara?

- İyi misin?

- İyiyim.

Ben iyiyim, Santiago.

Hamileyim.

Bunu özlüyorum! Şunu kapatır mısın, Mario?

Ne?

İnanamıyorum.

Unuttun mu?

Kim bilebilir ki?

Sen neden bahsediyorsun?

Bugün evlilik yıldönümümüz.

Hediye olarak ne istiyorsun?

Bir geziye çıkabiliriz.

- İster misin?

- Hayır, iyiyim.

Hayır.

Burada iyi değiliz.

İkimiz de Temiz havaya ihtiyacımız var.

- Burayı terk edemem.

- Neden?

Biliyorsun.

Lütfen, sadece bir dans.

Bugün beni geri çeviremezsin.

Çıkmak.
Şimdi filme çekiyoruz, tamam mı?

İlk olarak, samimi ve çok hassas bir konu hakkında bu röportaj için beni
evinizde bıraktığınız için teşekkür etmek istiyorum.

Başlamak için son aylarda Rangel'in yokluğuyla nasıl başa çıktığını


bilmek istiyorum.

Nostaljiyi düşünmek için zamanımız yok.

Çok çabuk geliyor.

Benim için iki küçük çocuk ile çok sorunlu bir anda geldiğinde geliyor.

Hayat, öğrettiğim okulda işte olacağım.

Aileler beni istiyor.

Bu yüzden birkaç ay ağlamak için zamanım yokmuş gibi hissettiğimi


söyleyebilirim.

- Bana paranı ver! - Bende yok.

Bana saatini ver! Kapa çeneni! Uyandırmak.

Uyan! İyisin.

Kolay.

Sakin ol! Sakin ol, sorun değil.

İyisin.

Kalkmak.

Kalkmak.

İyisin.

Bu adama yardım edecek misin?

Bunu yapan o.

Yardıma ihtiyacı olan insanlara yardım etmek insanlık dışıdır.

İyi misin?

Ben iyiyim.

Cevap Ver Santiago.

Müjde.

O nedir?

Kanaman vardı, Lara.

Her zaman endişe verici ama rahatlayabilirsiniz.

Bebek iyi.

Her şey yolunda.


İlk gebeliklerde bu normaldir.

Endişelenmene gerek yok.

Peki ya bebeğin babası?

Onunla konuştun mu?

Hangi konuda?

Olanlar hakkında, bebek hakkında.

Bu bebeğin babası yok.

Gitti.

Kayboluyordu.

Evet, aynı zamanda ilk kez babamın da normal.

Doktor, size bir soru sormak istiyorum.

Bir kadının anne olmak istememesi de normal mi?

Hayır, Lara.

Ve bunu düşünmesen iyi olur.

Sağlığınızı ve bebeğin sağlığını düşünün.

Buna hazır olduğumu sanmıyorum.

Açıkçası bebeğin babası kadar bencilsin.

Hayır, doktor.

Tamamen farklı iki durum var.

Emin misin Lara?

İkiniz de sadece kendinizi düşünüyorsunuz.

Lara, test sonuçlarını al ve dinlen.

Anladın mı?

Kartımı da al.

Tüm telefon numaralarım burada.

- İstediğin zaman arayabilirsin.

- Teşekkürler doktor.

bayan.

Elisa.

Selam.

Üzgünüm, yardım edemedim ama her gün aynı anda buraya geldiğinizi fark
ettim.
Üzgünüm....

Rahatsız etmek istemiyorum.

Endişeye gerek yok.

Hiç zahmet değil, ama seninle konuşmak istiyorum.

Gitmeliyim.

Sana bir şey vermek istiyorum.

Tamam mı?

Oturalım mı?

Theo'nun çizimini yapmak istersin diye düşündüm.

Elisa, ne diyeceğimi bile bilmiyorum.

Hala şoktayım.

Ben çok üzgünüm.

- Deli olduğumu düşüneceksin.

- Neden?

Her gün oğlumun okuldan çıktığını görmeyi umuyordum.

Gerçekten mi?

Onu özlüyorum.

Onunla olma arzusu benden daha güçlüdür.

Bu duyguyu anlamıyorum.

Anlayamıyorum.

Hiç başkasının hayatı için hayatını vazgeçmeyi düşündün mü?

Uykuya dalmadan önce her gece dua ettim.

Oğlumun hayatının benden önce korunmasını istedim.

Düşmeden önce bin kere gezeceğimi.

Anlamıyorum.

Bazen anne olmaya uygun olmadığımı düşünüyorum.

Çok cesarete ihtiyacın var sanırım.

Oğlumla geçirdiğim yıllar hayatımın en güzel yıllarıydı.

Kızgın değil misin?

Kiminle?

Bilmiyorum.

Hayatla, Tanrı ile.


Bu çok öfke.

Üzgünüm.

Bunu söylememeliydim.

Güçlü ol, tamam mı?

Ruth! Parayı getirdin mi?

Aynı anda dört tane al ve bekle.

Teşekkür.

Beni affediyor musun?

Ne için?

Yokluğum için.

Burada olsaydım, bu olmazdı.

Bu doğru değil.

Yapabileceğimiz her şeyi yaptım.

Bir dakika izin vermedim.

Neden olduğunu bilmiyorum ama bizim hatamız olmadığını biliyorum.

Bakıcıydı.

Neden burada olduğunu bilmiyorum.

Polisi aramalıyız.

Hapishaneye gitmesi gerekiyor.

Adalet yapılmalıdır.

Ne fark eder ki, Ge?

Gidip Chico ile konuşacağım.

Chico?

Neden Chico?

Oğlumuzu geri getirmeyecek.

Biliyorum.

Ama onunla konuşmam gerek.

Benden daha iyi olduğunu düşünüyorsun.

Ölümden sonra hayat olduğunu düşündüğün için herkesten daha iyi.

Senden daha iyi olduğumu sanmıyorum.

Herkesten daha iyi olduğumu sanmıyorum.

Bence bununla baş etmemize yardımcı olabilir.


Zaten çok fazla.

Seninle ne yapacağımı bilmiyorum.

- Ne de bu evlilikle.

- Lütfen.

Aptallığını haklı çıkarmak için beni mazeret olarak kullanma.

Sana yardım etmek istiyorum, Guilherme.

Sen de herkes gibisin.

Sadece bizim kapımıza çarptığında inanç ve Tanrı'ya sahip olmayı


düşünüyorsun.

Neden bahsettiğini bilmiyorsun.

Öyle mi?

Suçumu gizlemek için kimsenin peşinden gitmiyorum.

Yapmadığım şeyi ödüyorum Elisa.

Hepsi bu.

Şans.

En çok ihtiyacımız olan şey bu, Guilherme.

Hasatımızın Efendisi ekdiğimiz, biçtiğimiz şeydir.

Yoksa Tanrı'yı çok suçluyoruz.

Ve bize olan her şeyden biz sorumluyuz.

Son derece harika şeyler oldu.

Gerçekten harika.

"Evet, orada bir şey var.

"Çünkü bu mümkün değil.

Bizi yükselten basit şeyler.

Neden bahsettiğimi tam olarak biliyorum.

Yani?

Ne düşünüyorsun?

Bu mektuplar, Mario, Chico'nun en büyük mirası.

Onlar hakkında ne dediğini biliyor musun?

Bakma.

"Mektuplarla umutsuzluk içinde ailelere rahatlık getirme görevi, beni en


çok bir ortam olarak tatmin eden şeydir. "

Hadi havaya uçalım.


Eminim patronumuz bundan hoşlanacaktır.

Onun için yapmadım Mario.

Senin için yaptım.

Teşekkürler evlat.

Düzenlemeyi bitirdiğinde bana bir kopyasını çıkar, tamam mı?

Bugün öğleden sonra büyük bir kaza oldu.

Tanıklar her şeyin bir soygun ile başladığını söylüyor.

Şoförün vurulduğunu ve otobüsün kontrolünü kaybettiğini söylüyorlar.

Otobüs devrildi ve yaktı Tanrım.

Tanrım.

Karl?

Selam.

- Merhaba.

- Girebilir miyim?

Ne istiyorsun Karl?

- Santiago seni buraya mı gönderdi?

- Hayır, Lara.

Santiago'nun bununla bir ilgisi yok.

Ne demek istiyorsun?

Sana bunu söylemek benim için çok zor.

Santiago ciddi bir kazaydı.

Başaramadı.

Arkadaşınıza saçma mazeretler uydurmak zorunda olmadığını söyleyin.

Anlıyorum.

Madrid'e gitti.

Artık benimle olmak istemiyor.

Tamam.

Peşinden gitmiyorum.

Kaza görüntüleri olan bir VHS kasetim yok.

Santiago'nun cesedini görebilirsiniz.

- Ölü, ambulans sedyesinde.

- Bu doğru değil Lara.


Bu doğru değil.

Buradayım.

Bu doğru değil.

Madrid'de.

Morga gittim.

Onu gördüm.

Cesedini tespit ettim.

John Doe vardı.

- Kimliği yoktu.

- Dur Karl! Ne demek istiyorsun?

Çok üzgünüm Lara.

- Bu doğru değil.

- Ben de şoktayım Lara.

Yalan söylüyorsun.

Kes şunu.

Hayır! Güçlü olmalısın.

Şimdi ne olacak?

Şimdi dinlen.

Ya Lara?

Merak etme.

Sana ulaştığından emin olacağım.

Şimdi dinlen.

Dinlen.

NASIL OLDUĞUMUZU UNUTMAYACAKSIN.

ELİSA Theo, babana topu ver.

Hemen! Gel, Elisa! Gel, suya gir! - Gel! - Hadi! Haydi! Soğuk.

Çok güzel görünüyorsun.

Teşekkür.

- Gidelim.

- Hazır mısın?

Tamamen.

Gelmek.
Ya bizi görmek istemiyorsa?

Hadi Ruth, denemeliyiz.

İnançla, her şey yoluna girecek.

Burada olmana sevindim.

Guilherme gelmek istemedi.

Kocanızın gerçekten yardımımıza ihtiyacı var, ama ona ulaşmamız


gerekiyor.

Çocuğum, bakıcına teşekkür ettin mi?

Hayır, Chico.

Onu gerçekten bağışladım ama ona teşekkür etmedim.

Yapmalıydın.

Oğlunuz herhangi bir şekilde ayrılmak zorunda kaldı.

Ayrılışının bir aracıydı.

Bisiklete değil, kucağınızdan düşüp düşmediğini düşünün.

Suçluluk duygusuna dayanabilir misin?

Hayır.

Teşekkürler, Chico.

Teşekkür.

Tanrı seni korusun, evlat.

"Sevgili anne, seni çok acı çektiğimi biliyorum.

Ne yaptığımı bilmiyordum.

Şimdi bana söylediğin her şeyi anlıyorum.

Her konuda haklıydın.

Affet ve beni kutsasın diye soruyorum.

Sevgili oğlun João de Deus. "

Tanrı seni korusun.

"Sevgili ailem sana çok acı ve acı çektiğin için AF diliyorum.

Şimdi, hafızamda her şey açık.

Ama daha önce değildi.

Hata yaptığım için herkesi suçladım.

Uyuşturucu ve kötü ruhların arzularımı kontrol etmesine izin vermek


zayıftı.

Her şeyden çok korkaktım. "


Yaşam sevinci ruhumun bir parçası değildi.

Başım kafa karıştırıcı ve çelişen fikirlerle kontrol edilen gölgelerin


girdapıydı.

Raul, neredeydin oğlum?

Hiçbir yer.

- Uyuşturucu mu kullanıyordun?

- Hayır! İyi misin evlat?

- Uyu, olur mu?

- Sence yapabilir miyim?

Geri çekil! Beni rahat bırak! Benimle böyle konuşma.

Ben senin annenim.

Anne?

Hangi anne?

Neyin var senin?

Biraz ara ver.

Konuş benimle, lütfen.

Artık konuşmuyoruz.

Sadece güvendiğimiz insanlarla konuşuyoruz.

Oh, evlat.

Affet beni.

- Affet beni.

Lütfen.

- Bırak beni.

Beni rahat bırak! Arkadaş istedim, ama çok yalnız hissettim.

Her şeyi göz ardı ettim.

Ve benimkinden farklı güçler, düşüncelerime hakimdi.

Artık kaderimden sorumlu değildim ve görünmez ellerin beni


yönlendirdiğini bilmeden hareket ettim.

Ruth?

Mario-Raul burada.

- Raul?

Raul burada mı?


Kendini bir göz açıp kapayıncaya kadar odaya kilitledi, her şey benden
önce parçalandı.

Raul?

Evlat! Evlat! - Evlat! - Hayır! Hayır! Hey! Bırak beni! Her şey yoluna
girecek evlat.

- Raul, neredeydin evlat?

- Her şey yoluna girecek evlat.

Öyle mi?

- Ne oldu?

Ben senin annenim.

- Anne?

- Artık dayanamıyorum!

- Konuş benimle evlat.

Kendi hayatımı almaya çalışmak beni daha da acı çekmeye götürdü.

Nerede olduğumu bilmiyordum.

Çıkmak istedim, ama yapamadım.

Uzun zamandır incindim.

Yıllarca ve yıllarca manevi bir dünyada.

Aç.

Soğuk.

Korkutuyordu.

Ve daha önce hissettiğimden çok daha yalnız.

Sonra Büyükannem Yvonne kurtarmaya geldi.

Gelmek.

Benim oğlum.

Benim oğlum.

Ben Raul, Mario.

Oğlumuz.

O günden beri, ruhumu aydınlatan ve barışla dolduran bu karşılaşma için


hazırlanıyorum.

Nasılsın Raul?

Mutlu.

Çok mutlu.
- Hazır mısın?

- Evet.

Teşekkürler.

Hatalarınızı düzeltebilirsiniz, Raul.

Şimdi her şey sana bağlı.

En çok istediğim şey bu.

Teşekkür.

Çok teşekkür ederim.

Gidelim.

"Sevgili anne, artık benim için ağlamamanı istiyorum.

Muhtaç kişilere yardım et ve beni kalbinin dibinden bağışla.

Sadece sadaka ve bağışlama bize

Kurtuluş yolunu sunabilir.

Bu anın sevinci, sevgili babam sonsuzdur.

Tekrar karşılaştığımız güne kadar bizimle kalacak.

Sevgili oğlundan Raul. "

Theo mevcut.

Onu görebiliyor musun?

"Sevgili annem benim.

Oğlun Theo.

Öğretmenimle buradayım.

Yazmama yardım ediyor çünkü hala öğreniyorum.

Anladım ben seni.

Seni özledim.

Ama burada olmanın sevinci her şeyi aşıyor.

Konuştuğumda ve seninle oynadığımda zaten hastaydım.

Sonra kafamı yere vurdum ve güçlendim.

Başım ağrıyor, bisiklet kazasından değil, doğduğum hastalıktan.

Lica suçlanmadı.

"Git Theo! Git! Topu tekmele! Theo gol attı! Bunu nasıl yapacağımı
bilmiyorum, Guilherme.

Berbat ettim.
Gel, sarıl bana! Git tatlım.

Gidiş.

İçeri girmek için cesaretim yoktu.

Denedim ama yapamam.

Önemli olan burada olman.

Evet.

Ve?

Bize geldi.

Küçük oğlumuz.

Burada.

- O olduğunu Nereden biliyorsun?

- Seninle benim hakkımda konuşuyor.

Babam hakkında.

Lica'nın suçu olmadığını söyledi.

Chico ve röportajım?

- Çok ısrarcısın.

- Benim işim değil.

Avokado ağacımızı hiç gördün mü?

Hayır, henüz değil.

Gidip görmeni istiyorum.

O gün konuşabiliriz.

- Merhaba.

- Merhaba.

Çocuğum hayat büyük bir nimettir.

Hiçbir şey hayattan daha önemli değildir.

Santiago üzgün olduğunu söyledi.

Henüz yazmaya hazır değil.

Ama senden içinizdeki hayatı korumanı istiyor.

Ayrıca, meydanda tanıştıktan sonra sizi ne kadar sevdiğini öğrendiğini


söylüyor.

Teşekkür.

Tanrı seni korusun, evlat.


"Ağladığımda başım ağrıyordu, babamı aradın.

Korkmuş ve korkmuştu.

O zaman başka bir şey görmedim.

Her şey karardı.

Sonra babamın benim için ağladığını duydum.

Cevap vermek istedim, ama yapamadım.

Artık cevap veremedim.

Sonra uykuya daldım.

Uyandığımda bana sarılan ve senin gibi benimle ilgileneceğini söyleyen


büyük büyükanneme yakındım.

O zamandan beri sevgi ve sevgiyle uğraşıyorum.

Bu nedenle, annem artık benim için ağlama.

İyiyim.

Güçlü ol.

Babama yardım et.

Biz dalgıçlar gibi davrandığımız zaman biz sahile bizim gezi gibi vardı
mutlu anları hatırlamak istiyorum.

Hiçbir şey o mutlu anların hafızasını silemez.

"Gün tekrar birlikte olacağız.

İkinizi de seviyorum.

Oğlun Theo.

Bu nasıl mümkün, Elisa?

Bütün bunları nereden bildi?

Oğlumuz.

Theo! Benim oğlum.

CHİCO XAVİER, BİNLERCE ANNENİN BİR ÇOCUĞUN KAYBINDAN DAHA BÜYÜK BİR HİS
OLDUĞUNU GÖSTERDİ: HALA HAYATTA OLDUKLARI KESİNLİK.

ONA TEŞEKKÜR ETMEK İÇİN, AVOKADO AĞACININ ALTINDA TOPLANDILAR BU FİLM


ZORLA KÜRTAJ MAĞDURLARINA ADANMIŞTIR.

Bu FİLM CHİCO XAVİER'İN

Yüzüncü Yıl kutlamaları mutlu yıllar sona eriyor.

Mutlu yıllar sana.

Mutlu yıllar sevgili Chico Xavier.

Mutlu yıllar sana.


İngilizce Metin
INSPIRED BY TRUE STORIES AND THE BOOK "POR TRÁS DO VÉU DE ISIS" BY MARCEL
SOUTO MAIOR THE MOTHERS OF CHICO XAVIER Why did you want to come fishing?

You know I don't this crap.

We need to spend more time together.

Be closer to one another.

Be a real family.

Yeah, right, Mr.

Mario.

Well, if this is boring for you we can leave.

I just wish I hadn't come.

I just came because my mom insisted.

OK.

Alright.

So let's go.

Let's leave.

You know, this isn't so bad.

Hey.

Hey! Look at this, Mr.

Mario.

Look who's here.

Hey.

Yeah?

Right on.

You should enjoy more moments like these.

Don't lecture me, Mr.

Mario.

OK, don't lecture me.

Yeah, there's no talking to you.

Now that it was getting good, we're leaving?

You didn't even want to come.

You complained endlessly.

Remember?
We could We could do this again.

Maybe.

Go ahead.

Come on, Ruth.

Mom?

Close your eyes.

Give me your hand.

So you won't forget this day.

It had been a while since we went out together.

Fishing results! Raul one fish! Mr.

Mario, zero! - I didn't know it was a competition.

- Oh, Mr.

Mario that's why you look so unhappy.

See, mom?

Yeah, you're dad is a sore loser.

Losing was never really my best quality.

- Where are we going, Mr.

Mario?

- I need to get some equipment.

But it'll be quick.

You coming?

Alright, I won't be long.

- Come with me, Raul.

- No, I'm staying with mom.

Come on.

Stop being lazy.

Let's go, give me a hand.

Come on.

He loves making me work.

OK, Mr.

Mario.

Let's do it.
Are sure it's here?

Yes.

It's a matter of life.

- What's going on?

- Everything's going to be OK, son.

Yeah?

- For who?

- Just for a while.

Dad! Don't do this, dad.

- You can't make it on your own.

- Don't do this.

You can't do this! You can't do this! Dad, you can't do this to me! One
day he will thank us.

Thank us, yeah.

There was no other way, Ruth.

A YEAR LATER Mom?

- What's the matter, sweetheart?

- A "mare".

- A nightmare?

- Yeah.

It's over.

It was just a dream.

Give mommy a hug.

There you go.

It's over, OK?

Look who's here.

Mommy.

Good morning.

I'm going to open the window to spook away your nightmare, OK?

Hello, dear Ruth, this is Mary.

Sorry to bother you.

I just wanted to let you know you are being missed.


We all miss you very much.

Kisses.

Hi, hidden lady, I wanted to know if you looked at my thesis.

Call me, OK?

Ruth, this is Gabriel.

You haven't said anything about the exhibition.

So, are you going to do it or not?

When will you have the paintings?

We don't have much time.

You're no going to the gallery anymore, like you said you would?

You're going to stay home?

Are you sure, Ruth?

I'm ok here.

I wish this was all a nightmare.

- Last night I was thinking.

- About what?

Maybe I could have done something for Raul not to go down this path.

We agreed we wouldn't talk about this anymore, didn't we?

Did you think about the idea of hiring someone?

To stay with you?

I don't want to talk about that.

You know you can stay like this.

Confined.

I have to go.

I don't want to arrive late at the TV station again.

Good morning.

- Look at that.

- A ham and cheese sandwich.

No ham.

What's up, Santiago?

Why are you up so early?

What's the matter?


Karlzinho, Karlzino.

- What's that?

- Take a look.

Awesome, Santiago.

Awesome, bro.

This is great.

Give your brother a hug.

- See, man?

Your friend.

- This is great, Santiago! Awesome.

It took a while, but I finally made it.

- You happy?

When are you going?

- Soon.

You taking Lara?

Did you speak to her?

Not yet.

- I got to go.

I'm super late.

- You leaving, man?

Dude, lighten up.

I don't get it.

Isn't this what you wanted?

- OK, so congratulations.

- Thanks - We'll meet up later and celebrate.

- Have a nice day.

Cheers.

Lica! Hi, sweetheart! Are you ready for your first day of school?

Are you or not?

- Elisa, Theo is so cute.

- Isn't he?

- Where's Ge?
- He just left.

He didn't wait to say good morning?

- Oh, honey, he said he was late.

- As usual.

Elisa, he'll call later.

That's how it's been, we only speak over the phone.

Elisa! - Goodbye.

- Goodbye.

Come on, son.

Lica, he get's out at noon, but I want you there at 11am.

- And call me if you need anything.

- Don't worry, mam.

- Bye.

Goodbye, Theo.

- Bye.

Come on, get to work! Hello.

Yeah, it's me.

What?

! How?

That is so irresponsible! Understand?

I don't have to understand! Look, if you don't fix this crap I am going
to sue your ass! Understand?

Morons! What happened, Mario?

Raul ran away from the clinic.

I knew this wasn't going to work.

I know my son.

- I'm calling the police.

- No, Mario.

Please.

You go and try to find him.

Bring our son home.

- Hi.
- Hi, how are you?

Good.

Are you his teacher?

- I think so.

How are you?

- It's our first day here.

- And what's your name?

- Theo?

Theo?

What a beautiful name! Theo, here's the deal.

Other than your house, of course this is the coolest place ever.

Did you know that?

- No.

- No?

OK, go in, and I'll show you.

- Bye, son.

- Bye! - What's your name?

- Elisa.

Elisa, my name is Lara.

You can relax, he'll be fine.

Thank you.

- Bye.

- Bye.

And you?

How are you doing?

- Living, one day at a time.

- Right on.

- You that I - I know.

I know.

Sit down.

What's up?

I want to show you something.


- Have you ever heard of this guy?

- Yeah.

Yeah, of course.

- What do you know about him?

- What everyone knows.

He's a famous medium.

And do you know what he's doing?

Let me see.

Writing.

But what exactly is he writing?

An article from another world.

Letters.

Letters?

To whom?

According to him, they are letters from spirits.

From people who died and communicate with the living.

So he's one of us.

The editor of our Heaven affiliate.

At least, that's what he says.

Why does he write with his eyes closed?

I don't know.

Do you want to go check it out?

- What exactly?

- The letters.

See if the dead can really communicate with the living.

Interesting.

What about you?

What about me?

What do you think about this?

You know me.

I am suspicious about everything.

- But I'll be honest with you.


- Please, do.

The man upstairs asked us to check this out.

- Really?

- Yeah.

But why?

To answer to our greater calling: Ratings.

Amen.

And I thought about you.

So you in?

Mario what exactly does the guy upstairs want for this job?

- The truth.

- That won't help the ratings, huh?

You have a good opportunity to find out.

We hardly ever get to work with the truth as a news reporter.

Isn't that so?

Don't get use to it.

But enjoy.

I will.

Karl?

- What's up?

- Come in, man.

- Want some coffee?

- No, thanks.

So where are you headed now, Mr.

Adventurer?

I was asked to explore new boundaries of communication.

Damn, Karl.

Another story about UFO's and aliens?

No, this time it's communication between us and the dead.

There's a medium, Chico Xavier who communicates between the living and
the dead.

Have you heard of him?


Yeah, man.

Seems like it's for real.

There's a ton of evidence.

Right.

Karlzinho, Karlzinho.

I didn't come to stir things up.

I came to say goodbye.

So you made up your mind?

And has Lara been told?

- Not yet.

- What you waiting for, dude?

I don't know.

The right time.

- Is there a right time for bad news?

- You know her, man.

She's stubborn.

It's complicated.

Santiago, I'm sorry.

I have to read all these books.

I'm going to finish packing.

I travel tomorrow morning.

The show must go on.

My little bro.

- Have a nice trip.

- You have a nice trip, man.

- Keep me posted.

- Don't worry.

Good luck with Chico Mendes.

Raul?

- Is that you?

- What's the matter, Ruth?

Did you hear that?


It's nothing.

You were dreaming.

Go to sleep.

Good night.

Very well.

- What's the matter, doctor?

- Se this blinking dot right here?

No.

This little seed.

This?

This little tiny piece?

That's a human life.

You're going to be a mom.

How far along am I?

I think about five weeks.

Maybe a little less, maybe a little more.

That's not very far along, right?

Yeah, it's the beginning of a long lasting life.

Can I leave, doctor?

Since your son likes the beach, we think this is Can I make a phone
call?

Lt'll be a minute.

- Sure.

- Just a minute.

Please, go ahead.

Dr.

Guilherme's office.

Good morning.

Hi, Mrs.

Elisa.

How are you?

Thank God.
Dr.

Guilherme is in a meeting and he asked not be disturbed.

Yeah.

I know.

Theo's birthday is very important but he asked not be disturbed.

Alright.

Thank you.

Mrs.

Elisa?

Mrs.

Elisa?

If you allow me, I'll help you throw an unforgettable party.

Sure.

Please do.

- How old is your boy?

- Five.

He's going to be five.

He's a God sent angel.

So this is going to be perfect for your son's birthday party.

Lica?

Lica?

Where are you going?

- For a ride.

- But it's too hot.

- It's after 3pm already.

- But it's still hot.

And the boy's going to get sick.

- Let's go.

- Lica! Don't go.

You're going to regret it.

Lica! Be careful.

Ready?
Look at that! The yellow one.

See it?

- Faster or slower?

- Faster! - Welcome.

- Nice to meet you.

- You OK?

- No, don't worry.

- As you wish.

- It's hot here.

Very hot.

Did you have a nice trip, doctor?

It's was good.

Don't call me doctor.

I'm not a doctor.

- Alright.

- Just Karl.

So where we going?

I thought we could go to Chico Xavier's Prayer House.

- You know where it is?

- Oh, who doesn't?

Everyone here likes Chico.

I can tell.

From what I hear about this man he does thing that even God can't
believe.

Yeah.

They say he writes letters from people who have died.

And does a lot of charity work, too.

He gathers a crowd of needy people underneath an avocado tree.

You know why?

To donate food and money.

What about letters from the dead?

Doesn't that sound a bit fishy?


I don't know.

Chico never benefited from anything he does.

He still lives in the same house, same lifestyle, no luxury.

Hey, let's go by the hotel first.

I'll drop off my stuff and prepare a bit more.

As you wish.

Let's go.

You won't believe what I found for Theo's birthday party.

Calm down.

- Calm down, Elisa.

Calm down.

- What happened?

He hurt himself.

He was bleeding a bit, but everything is alright.

- How did this happen?

- We went riding the bike - and a dog attacked us.

- Was he bitten?

No, the dog was on a leash.

I told her not to go out.

But she's stubborn.

She doesn't listen to me.

She's scatterbrained! The dog scared me.

I lost control of the bike and Theo fell down.

But he didn't hurt himself very bad.

Come here, honey.

Come.

Look at me.

- Are you OK?

- Yes.

- Is your head hurting?

- No.

Give me a hug.
Hello?

Good morning.

Is this Chico Xavier's house?

- Yes, it is.

- Hi, my name is Karl.

I'm a reporter.

- Could I speak to Chico's son?

- Eulipides isn't home.

OK.

- And Chico Xavier, how is he?

- He's fine, thank God.

Cool, that's great.

Can I speak to him?

No, he can talk right now.

OK.

Can I leave the number for my hotel?

Who knows he can call me back?

Sure, you can.

The phone number is three, three, two six, eight six, seven.

As soon as his son get's here, I'll ask him to call.

You're welcome.

Have a good day as well.

These guys don't give up, do they?

- Hi, Chico.

Did you call me?

- I did.

When my son gets home tell him to open the doors for the young man who
called.

- But, Chico, it's another reporter.

- Yeah, I know.

But this one is going to help us.

Well, if you say so, I'll obey.


I don't say anything, Emmanuel does.

Don't worry.

This young man is going to come to us again.

Chico?

- Is your back still hurting?

- Barely.

Don't deny it.

Nothing that prayer and the right medication can't fix.

Chico, please.

Don't go to the Prayer House today.

Geesh, why wouldn't I go?

Your health isn't too great.

You barely ate anything and spent the day fighting with the tracer, I
saw you.

If I waited for everything to be perfecty fine I wouldn't have started


doing anything in my life.

I'm just asking you to rest.

That's all.

I can't leave the people who need me waiting.

Chico, I'm sorry for saying these silly things.

I just care so much about you.

My child, people who passed away want to communicate just as badly as


the living do.

Nostalgia is something that hurts in both worlds.

Mom?

What, my angel?

Why isn't daddy home?

- Your dad's working.

- Can I wait for him?

Sure.

- What do you want with your dad?

- I want him to take us to the beach.

The beach?
Did you know it's almost your birthday?

Yes.

- I'm going to be this much.

- You're going to be this much.

Did you know you can ask for whatever you want?

I want to go to the beach.

OK, then you'll go to the beach.

Right on.

Do you know I love you?

- I know.

- You're my everything.

God bless you.

Chico, I'm the reporter from the city who left a message at your house.

I need your permission to film this house, your work.

- Will you give me permission?

- I'm not the one who can do that.

And does he give me permission?

Yes.

What do I do, Chico to see the signs?

Just look and you shall see.

It's not that hard.

I haven't been deprived from that sense.

I'm glad about that.

Let's go.

"Dear mom, dad, I ask that you bless me.

It's all clear before the memory I have about all that happened.

I'm doing well here.

And I already learned a lot.

I miss you very much.

I want you to tell Uncle Renato that Aunt Maria is well and she's asking
him to take care of Paula and Betinho.

We will always be thinking about all of you.


I love you very much.

Leonardo Vieira.

" God bless you, my child.

"Mommy, it's me, Mateus.

I want to tell you something I didn't have time to tell you.

Very well, what happened to me was accident.

It was nobody's at fault.

I forgive everything that happened between us.

I didn't know what I was doing.

I ask that you forgive me.

I need that to stay in peace.

Kisses from your beloved son.

Mateus.

" I want to end our comforting meeting thanking Jesus Christ's


inspiration our greatest example of love and peace on Earth.

I also want to say that without God in your heart future generations
will put life on our planet at risk.

Chico, to end my story I need to hear a little something from you.

It's very important.

Something quick, wherever you want.

Whenever it's good for you.

You're still not convinced of what you saw.

I am.

Chico, please.

Please.

Look for the mothers.

I'm just an instrument.

Nothing more.

Excuse-me.

So, Elisa, what's going on?

What happened with Theo?

He had a headache and I brought him here right away.

Was it because he fell off the bike?


He only got two stitches.

The tests didn't show anything.

Where is he?

I want to see my son.

He's in ICU.

ICU?

Oh, my God.

Elisa?

I'm sorry, Elisa.

It was my fault.

I should have been there.

I - Mario, we have a problem.

- What?

- Chico isn't going to talk to us.

- OK.

OK, alright.

I'll deal with it.

I'll make some calls from here.

No, no, it won't help.

I want to make a proposal.

I want to make a story about the mothers who got the letters.

No, Karl, that's not the way to go.

People don't care about that.

All they care about is Chico Xavier.

Because they don't have any idea of what's going on here.

It's very powerful.

There are hundred of stories.

I think we can show a whole sequence on them.

You should come to Uberaba.

- It's unbelievable.

- I can't go.

But OK, go ahead.


Do your job.

I'll see what I can do from here.

I'll think of something.

OK, thanks.

Stay well.

Bye.

Who got here late?

- Rafa?

- No.

- Marcela?

- No again.

- Give me a hint.

- She's beautiful.

Oh, it's Ju.

No?

Dani?

- Who's Dani and Ju, Santiago?

- My students.

You didn't invite me to your party?

- It's not a party.

- No, than what is this?

It's the last day of our painting class.

You OK?

Aren't you going to give me a kiss?

I need to talk to you.

I also need to talk to you.

Let's go outside?

Oh, my God! Courage.

I never thought I'd have the courage to do what I'm about to do.

But I think it's a good moment.

I made copies of my apartment keys.

I want you to move in with me.


Lara Lara.

Lara, wait.

Let's sit down.

Come on.

I know you must be wondering why.

We don't know each other that long, right?

But I don't think it's too soon.

Do you?

We have so much in common.

Don't you think?

Lara What's this?

You're going to Madrid?

Weren't you going to tell me?

I'm telling you now.

I waited my whole life for this Master's scholarship.

What do you want me to say, Santiago?

I don't know.

Anything.

Congratulations.

I can go with you.

I don't know.

So many things.

I just wish you hadn't ruined everything.

I asked you to marry me, and I ruined everything?

I guess I was mistaken.

When are you leaving?

As soon as possible.

Lara?

Lara?

Lara?

Lara?

- Are you OK?


- I'm OK.

I'm fine, Santiago.

I'm pregnant.

Oh, I miss this! Can you please turn that off, Mario?

What?

I can't believe it.

Did you forget?

Who would know?

What are you talking about?

Today is our wedding anniversary.

What do want as a gift?

We can go on a trip.

- Want to?

- No, I'm alright.

No.

We are not alright here.

We both need some fresh air.

- I can't leave this place.

- Why not?

You know.

Please, just one dance.

You can't turn me down today.

Come on.

We're filming now, OK?

First off, I want to thank you for letting me in your house for this
interview about an intimate and very delicate subject.

To begin I want to know how it's been dealing with Rangel's absence
these past months.

We don't have time to think about the nostalgia.

It comes very quickly.

It comes when For me it came at a very troubled moment with two small
children.

Life demanding I be at work at the school where I taught.


The families asking for me.

So I can tell you I spent several months feeling as if I had no time to


cry.

- Give me your cash! - I don't have any.

Give me your watch! Make him shut up! Wake up.

Wake up! You're alright.

Easy.

Easy! Easy, it's alright.

You're OK.

Get up.

Get up.

You're OK.

You're going to help this guy?

He's the one who did this.

Denying help to people in need help is inhumane.

Are you OK?

I'm fine.

Answer, Santiago.

Good news.

What is it?

You had a some bleeding, Lara.

It's always worrisome but you can relax.

The baby is fine.

Everything is alright.

This is normal in first pregnancies.

You don't have to worry.

What about the baby's dad?

Did you speak to him?

About what?

About what happened, about the baby.

This baby doesn't have a dad.

He left.
Disappeared.

Yeah, that's also normal with first-time dad's.

Doctor, I want to ask you a question.

Is it also normal for a woman not to want to be a mom?

No, Lara.

And you better not think about that.

Think about your health and the baby's health.

I don't like I'm prepared for this.

Honestly you're being just as selfish as the baby's father.

No, doctor.

It's two completely different situations.

Are you sure, Lara?

Both of you are only thinking about yourself.

Lara, take your test results and rest.

Understand?

Take my card, too.

All my phone numbers are here.

- You can call anytime.

- Thanks, doctor.

Mrs.

Elisa.

Hi.

Sorry, I couldn't help but notice you come here everyday at the same
time.

Sorry.

I don't want to bother.

No worries.

It's no bother at all, but I would like to talk to you.

I have to go.

I want to give you something.

Is that OK?

Let's sit down?


I thought you'd might like to have this drawing Theo made.

Elisa, I I don't even know what to say.

I'm still in shock.

I'm so sorry.

- You're going to think I'm crazy.

- Why?

I come here everyday hoping I'll see my son come out of school.

Really?

I miss him.

The desire to be with him is stronger than me.

I don't understand that feeling.

I can't understand.

Have you ever thought about giving up your life for someone else's life?

Every night before I fell asleep I prayed.

I asked that my son's life be preserved before mine.

That I'd trip a thousand times before he fell.

I don't understand.

Sometimes I think I am not fit to be a mother.

You need a lot of courage, I guess.

The years I spent with my son were the best years of my life.

Aren't you angry?

With who?

I don't know.

With life, with God.

That's a lot of anger.

I'm sorry.

I shouldn't have said that.

Stay strong, OK?

Ruth! Did you bring the money?

Take four at the same time and wait.

Thanks.

Do you forgive me?


For what?

For my absence.

Had I been here, this wouldn't have happened.

That's not true.

I did everything we could've done.

I didn't let go one minute.

I don't know why it happened, but I know it wasn't our fault.

It was the babysitter.

I don't know why she's here.

We need to call the police on her.

She needs to go to prison.

Justice must be made.

What would that matter, Ge?

I'm going to go talk to Chico.

Chico?

Why Chico?

He's not going to bring our son back.

I know.

But I need to speak to him.

You think you're better than me.

Better than everyone because you think there's life after death.

I don't think I'm better than you.

I don't think I'm better than anyone.

I just think he can help us cope with this.

It's already so much.

I don't know what to do with you.

- Nor with this marriage.

- Please.

Don't use me as an alibi to justify your stupidity.

I want to help you, Guilherme.

You're just like everybody else.


You only think about having faith and God when tragedy knocks on our
door.

You don't know what you're talking about.

Oh, no?

I'm not going after anyone to hide my guilt.

I'm paying for what I did not do, Elisa.

That's all.

Good luck.

That's what we need the most, Guilherme.

The master of our harvest is what we sow, what we reap.

Or else we blame God a lot.

And we are responsible for everything that happens to us.

Some extremely fantastic things happened, you know?

Really fantastic.

So much so for us to say, "Yes, there is something out there.

" Because it's not possible.

Simple things are what elevate us.

I know exactly what I am talking about.

So?

What do you think?

These letters, Mario, are Chico's greatest legacy.

Do you know what he said about them?

Look.

"The task of bringing comfort to families in despair through the letters


is what gratifies me the most as a medium.

" Let's air it.

I'm sure our boss is going to like this.

I didn't do it for him, Mario.

I did it for you, man.

Thanks, kid.

When you finish editing, make me a copy, OK?

A huge accident happened today in the late afternoon.

Witnesses say it all started with a robbery.


They say the driver was shot and lost control of the bus.

The bus turned over and caught on fire My God.

My God.

Karl?

Hi.

- Hi.

- Can I come in?

What do you want, Karl?

- Did Santiago send you here?

- No, Lara.

Santiago has nothing to do with this.

I mean What?

It's is very hard for me to have to tell you this.

Santiago was in a serious accident.

He didn't make it.

Tell your friend he doesn't have to make up lame excuses.

I get it.

He went to Madrid.

He doesn't want to be with me anymore.

OK.

I'm not going after him.

I don't have to I have a VHS tape with images of the accident.

You can see Santiago's body.

- Dead, on an ambulance stretcher.

- It's not true, Lara.

It's not true.

I'm here.

That's not true.

He's in Madrid.

I went to the morgue.

I saw him.

I identified his body.


He was a John Doe.

- He had no ID.

- Stop, Karl! What do you mean?

I'm so sorry, Lara.

- That's not true.

- I'm also in shock, Lara.

You're lying.

Stop it.

No! You have to be strong.

What now?

Now rest.

And Lara?

Don't worry.

I'll make sure she gets to you.

Now rest.

Rest.

GE, SO YOU WON'T FORGET HOW WE ARE.

ELISA Theo, give daddy the ball.

Right on! Come, Elisa! Come, get in the water! - Come! - Come on! Come
on! It's cold.

You look beautiful.

Thank you.

- Let's go.

- Are you ready?

Totally.

Come.

What if he doesn't want to see us?

Come on, Ruth, we have to try.

With faith, everything will work out.

I'm glad you're here.

Guilherme didn't want to come.

Your husband really needs our help, but we need to reach out to him.
My child, did you thank your babysitter?

No, Chico.

I truly forgave her but I did not thank her.

You should have.

Your son was destined to leave any which way.

She was an instrument of his departure.

Imagine if he had fallen from your lap, not the bike.

Would you stand the guilt?

No.

Thank you, Chico.

Thank you.

God bless you, child.

"Dear Mommy, I know I made you suffer a lot.

I didn't know what I was doing.

Now I understand everything you told me.

You were right about everything.

I ask that you forgive and bless me.

Your beloved son, João de Deus.

" God bless you.

"My dear parents I beg for your forgiveness for having caused you so
much suffering and pain.

Now, everything is clear in my memory.

But it wasn't before.

I blamed everyone for my mistakes.

I was weak letting drugs and evil spirits control my desires.

More than anything, I was a coward.

" The joy of living was not part of my spirit.

My head was a vortex of shadows controlled by confusing and


contradicting ideas.

Raul, where were you son?

Nowhere.

- Were you using drugs?

- No! Are you OK, son?


- Go to sleep, will you?

- You think I can?

Back off! Leave me alone! Don't talk to me like that.

I'm your mother.

Mother?

What mother?

What's going on with you?

Give me a break.

Talk to me, please.

We don't talk anymore.

We only talk to people we trust.

Oh, son.

Forgive me.

- Forgive me.

Please.

- Leave me.

Leave me alone! I wanted friends, but I felt very lonely.

I really ignored everything.

And forces, different from mine, dominated my thoughts.

I was no longer in charge of my destiny and acted not knowing that


invisible hands guided me.

Ruth?

Mario - Raul is here.

- Raul?

Raul is here?

He locked himself in the room In the blink of an eye, everything fell


apart before me.

Raul?

Son! Son! - Son! - No! No! Hey! Let me out, dammit! It's going to be
alright, son.

- Raul, where were you, son?

- It's going to be alright, son.

Yeah?
- What is it?

I'm your mother.

- Mother?

- I can't take this anymore! - Talk to me, son.

Trying to take my own life led me to even more suffering.

I didn't know where I was.

I wanted to get out, but I couldn't.

I hurt for a long time.

For years and years in a spiritual world.

Hungry.

Cold.

Dismayed.

And much lonelier than I felt before.

Then my grandma Yvonne came to my rescue.

Come.

It's my son.

It's my son.

It's Raul, Mario.

It's our son.

Since that day, I'm being prepared for this encounter that illuminates
my soul and fills it with peace.

How do you feel, Raul?

Happy.

Very happy.

- Are you ready?

- Yes.

Thanks to you.

You can correct your mistakes, Raul.

Now it's all up to you.

That's what I want the most.

Thank you.

Thank you so much.


Let's go.

"Dear Mommy, I ask that you not cry for me anymore.

Help the needy and forgive me from the bottom of your heart.

Only charity and forgiveness can offer us the path to salvation.

The joy of this moment, my beloved father is eternal.

It'll stay with us until the day we meet again.

From your beloved son, Raul.

" Theo is present.

Can you see him?

"Dear Mommy it's me.

Your son, Theo.

I'm here with my teacher.

He's helping me write because I'm still learning.

I see you.

I miss you.

But the joy of being here surpasses everything.

I was already sick when I talked and played with you.

Then I hit my head on the ground and became strong.

My head hurt, not from the bike accident but from the disease I was born
with.

Lica was not to blame.

" Go, Theo! Go! Kick the ball! Theo scored a goal! I don't know how to do
this, Guilherme.

I suck at it.

Come, give me a hug! Go, sweetheart.

Go.

I didn't have the guts to go in.

I tried, but I can't.

What matters is that you're here.

Yeah.

And?

He came to us.

Our little boy.


Here.

- How do you know it's him?

- He talks about me and you.

About my dad.

He said it wasn't Lica's fault.

Chico and my interview?

- You're very persistent.

- It's not me, it's my job.

Have you ever seen our avocado tree?

No, not yet.

I want to ask you to go see it.

That day, we can talk.

- Hi.

- Hi.

My child life is a supreme blessing.

Nothing is more important than life.

Santiago said he's sorry.

He's not ready to write yet.

But he's asking you to preserve the life within you.

He also says that after you guys met at the square found out how much
he loved you.

Thank you.

God bless you, child.

"When I cried because my head was hurting, you called my dad.

He was frightened and scared.

Then I didn't see anything else.

Everything got dark.

Then I heard my dad crying for me.

I wanted to answer, but I wasn't able to.

I couldn't answer anymore.

Then I fell asleep.

When I woke up I was close to my great grandma who hugged me and said
she'll take care of me, like you did.
Ever since then, I'm surround with affection and love.

Therefore, mommy don't cry for me anymore.

I'm alright.

Be strong.

Help my dad.

I want him to remember the happy moments we had like our trip to the
beach when we pretended we were divers.

Nothing will ever erase the memory of those happy moments.

" On day we'll be together again.

I love you both.

Your son, Theo.

How's this possible, Elisa?

How did he know all this?

It's our son.

Theo! It's my son.

CHICO XAVIER SHOWED THOUSANDS OF MOMS THERE IS A GREATER FEELING THAN THE
LOSS OF A CHILD: THE CERTAINTY THAT THEY ARE STILL ALIVE.

TO THANK HIM, THEY GATHERED UNDER THE AVOCADO TREE THIS FILM IS
DEDICATED TO CHILDREN VICTIMS OF A FORCED ABORTION.

THIS FILM ENDS CHICO XAVIER'S CENTENARY CELEBRATION Happy birthday to


you.

Happy birthday to you.

Happy birthday dear Chico Xavier.

Happy birthday to you.

||

Anda mungkin juga menyukai