Çağdaş Müzik’te iki veya üç tonaliteye ait akorların aynı anda duyulmasına ve kullanılmasına
‘polikort’ denir.
Çağdaş müzikte belli bir tondaki ezginin başka bir ton ile armonize edilişi “politonalite” adı
verilir.
20. yy Müziği ‘ni oluşturan ve müziği devinimsel bakımdan kendisinden önceki yüzyıllardan
farklılaştıran düşünce yapısı, bestecilerin;
a) Polisonorite
b) Politonalite
c) Polikort
d) Polistil kullanımları ile kendisini duyurur.
Müziğin dışavurumdaki anlatımcı felsefeyi en iyi yansıttığı yöntem On İki Ses Tekniği’’dir. Bu
tekniğin tümü aynı anlamla, Yunanca karşılığı ile Dodekafonik müzik olarak da kullanılır.
Anlatımcılık akımında nesnenin anlamı sanatçının ona verdiği anlamdır. Anlatımcı gerçeği
değiştirir ve öznelleştirir. Bu dönem “Modernizm” olarak da adlandırılır ve dönemin
sanatçıları yeni şeyler yapmak, ardından da bunları tekrar yenileştirerek yapmak
amacındadırlar.
1
Türkiye’ de Anlatımcılık üslubunun ve dizisel müziğin iki temsilcisi
a) Bülent Arel ve
b) İlhan Usmanbaş ’tır.
1910’larda Picasso ile başlayan Kübizm giderek soyutlama ile anlatıma dönüşmüştür.
Soyutlamada nesnenin, duygusallığının, düşselliğinin ya da ona ait bilinçaltı dünyasının yeri
yoktur. Önemli olan, kuruluşun akıl yolu ile algılanan ifadesidir. Bu anlatım biçiminin
müzikteki karşılığı ise daha açık ve dengeli bir şekilde besteleme yöntemi ile oluşan Yeni
Klasikçilik akımıdır.
2. Dünya Savaşı sonrası sanat daha değişik anlatım yollarına evrilir. Mekanda evrenin sürekli
devinen nesnelerden oluşması anlatılmaya başlanır. Müzikte bu üslub içinde doğaçlamayı da
içeren ve deneysel olarak bestelemeyi ve seslendirmeyi amaçlayan, bu yüzden de belirli bir
tekniğe bağlı olmayan Rastlamsal Müzik ile tanımlanır.