Anda di halaman 1dari 87

ANKARA ÜNİVERSİTESİ • DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ

COĞRAFYA BÖLÜMÜ DERS NOTLARI

NÜFUSUN COĞRAFÎ ANALİZİ

Prof. Dr. Ertuğrul Murat ÖZGÜR


Bölgesel Coğrafya Anabilim Dalı

Ankara – 2010
İÇİNDEKİLER Sayfa
1. GİRİŞ 5
1.1. Nüfus Araştırmalarında Veri ve Analiz 5
1.2. Nüfusun Veri Kaynakları 6
2. NÜFUS DİNAMİKLERİ 12
2.1. Nüfus Değişiminin Bileşenleri 12
2.2. Nüfus Artış ve Azalışın Temel Ölçüm Yöntemleri 12
2.2.1. Doğal Artış Hızı 12
2.2.2. Mutlak Değişim 14
2.2.3. Yüzdelik Değişim 14
2.2.4. Yıllık Ortalama Artış 14
2.2.5. Aritmetik Artış Hızı 14
2.2.6. Geometrik Artış Hızı 15
2.2.7. Üstel Değişim Hızı 18
2.2.8. Nüfusun İkiye Katlanma Süresi 20
3. YAŞAMSAL SÜREÇLER 22
3.1. Doğurganlık 22
3.1.1. Ham Doğum Oranı 22
3.1.2. Çocuk-Kadın Oranı 23
3.1.3. Genel Doğurganlık Hızı 23
3.1.4. Yaşa Özel Doğurganlık Hızı 24
3.1.5. Toplam Doğurganlık Hızı 25
3.2. Ölümlülük 27
3.2.1. Ham Ölüm Oranı 27
3.2.2. Yaşa/Cinsiyete Özel Ölüm Hızı 27
4. MEKANSAL PATERNLER ve SÜREÇLER 28
4.1. Nüfusun Dağılışı 28
4.1.1. Nüfus Dağılışının Önemi 28
4.1.2. Mekânsal Ünite Tipleri 28
4.1.3. Nüfus Dağılışının Ölçülmesi 31
4.1.3.1. Sayılar ve Yüzdeler 31
4.1.3.2. Nüfus Yoğunluğu 31
4.1.3.3. Lokasyon Katsayıları 34
4.1.3.4. Yeniden Dağılış Göstergesi 36
4.1.3.5. Toplanma Göstergesi 37
4.1.4. Nüfus Haritası Tipleri 38
4.1.4.1. Noktalama Haritalar 38
4.1.4.2. Koroplet Haritalar 40
4.1.4.3. Orantılı Sembol Haritaları 43
4.1.5. Nüfusun Haritalanması ve CBS 45
İÇİNDEKİLER Sayfa
4.2. Göç 48
4.2.1. Göç İstatistikleri 48
4.2.2. Göçün Ölçülmesi 50
4.2.2.1 İçeriye ve Dışarıya Göç Hızları 50
4.2.2.2 Brüt Göç Hızı 51
4.2.2.3 Net Göç Hızı 52
4.2.2.4 Göç Devinim Hızı 53
4.2.2.5 Göç Etkililiği 53
5. YAŞ ve CİNSİYET BİLEŞİMİ 55
5.1. Nüfus (Yaş-Cinsiyet) Piramidi 55
5.2. Nüfusun Yaş Gruplarına Göre Dağılımı 57
5.2.1. Ana Yaş Gruplarının Harita İle Gösterimi 57
5.2.2. Ana Yaş Gruplarına Dağılımın Üçgen Grafik İle Gösterimi 58
5.3. Yaş Bağımlılık Oranı 61
5.4. Yaşlanma Endeksi 65
5.5. Potansiyel Destek Oranı 66
5.6. Ana-Baba Destek Oranı 67
5.7. Cinsiyet Oranı 68
6. NÜFUSUN EKONOMİK NİTELİKLERİ 63
6.1. Çalışma Çağındaki Nüfus 63
6.2. Çalışan (Faal) Nüfus 63
6.2.1. İşsizlik ve İşsizlik Oranı 63
6.2.2. İstihdam Edilenler 64
6.2.3. İşgücü ve İşgücüne Katılma Oranı 64
6.3. Ekonomik Faaliyet 64
6.4. İşteki Durum 65
FAYDALANILAN ESERLER 66
EKLER 68

3
Sayfa
ÇİZELGELER LİSTESİ

Çizelge 1 Nüfusla ilgili önemli bazı web siteleri 11


Çizelge 2 Nüfus artış ve azalışının temel ölçüm yöntemleri 15
Çizelge 3 Geometrik artış hızı yöntemiyle nüfus değişiminin ölçülmesi 16
Çizelge 4 Geometrik değişimde yüzdelik değişim kullanılarak dönem sonu nüfusu
hesaplama. 17
Çizelge 5 Farklı nüfus artış hızlarına göre nüfusun ikiye katlanma süresi 21
Çizelge 6 Türkiye’de yaş gruplarına göre doğum, toplam kadın ve yaşa özel
doğurganlık hızları, 2000 25
Çizelge 7 Türkiye’nin il, ilçe, bucak ve köy sayıları, 1920-1999 29
Çizelge 8 Afrika’nın bölgelerinde nüfus dağılışı, 1950-2000 32
Çizelge 9 Seçilmiş bazı ülkelerde nüfus yoğunluğu hesaplaması, 2000 33
Çizelge 10 Kanada’da Fransız kökenlilerin lokasyon katsayıları, 1901 ve 1991 35
Çizelge 11 Afrika’nın bölgelerinde toplanma endeksi hesaplaması, 1950-2000 38
Çizelge 12 İçeriye, dışarıya, brüt ve net göç hızlarının hesaplanması 50
Çizelge 13 Göç devinim hızı ve göç etkililiğinin hesaplanması 54
Çizelge 14 (A) İlinde nüfusun yaş gruplarına ve cinsiyete göre dağılımı, 2000 56
Çizelge 15 Ülkelere göre nüfusun ana yaş gruplarına dağılımı 59
Çizelge 16 Türkiye’de yıllara göre ana yaş gruplarına nüfusun dağılımı 59
ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1 Türkiye’nin Düzey 1’e göre İstatistiki Bölge Birimleri 31


Şekil 2 Noktalama haritalara bir örnek: Avustralya’da nüfus dağılışı 39
Şekil 3 Koroplet harita:Türkiye’de doğurganlığın coğrafi paterni, 2000 42
Şekil 4 Kaliforniya’nın nüfus yoğunluğu 42
Şekil 5 İngiltere’de nüfus yoğunluğu 42
Şekil 6 Orantılı dairelerle yapılmış iki harita: Filistin’de nüfus dağılışı 1 43
Şekil 7 Orantılı dairelerle yapılmış iki harita: Filistin’de nüfus dağılışı 2 43
Şekil 8 Avrupa’da nüfus dağılışı, 2004 43
Şekil 9 Afrika’da nüfus dağılışı, 1990 43
Şekil 10 ArcView-ArcMap haritalama yazılımında harita tipi seçenekleri 47
Şekil 11 ArcView-ArcMap haritalama yazılımında sınıflandırma seçenekleri 48
Şekil 12 Türkiye’de 1985-1990 döneminde içeriye ve dışarıya göç ilişkisi 52
Şekil 13 Türkiye’nin nüfus (yaş-cinsiyet) piramidi, 2000 57
Şekil 14 Üçgen grafik ile ana yaş gruplarının gösterimi 60
Şekil 15 Dünyada gelişmişlik bölgelerine göre yaşlanma endeksi, 1950-2050 66
Şekil 16 Dünyada gelişmişlik bölgelerine göre potansiyel destek oranı, 1950-2050 67
Şekil 17 Dünyada gelişmişlik bölgelerine göre ana-baba destek oranı, 1950-2050 68
Şekil 18 Cinsiyet oranı ile yaş arasındaki ilişki 69
1 GİRİŞ

1.1. Nüfus Araştırmalarında Veri ve Analiz

Nüfusun Coğrafi Analizi dersinde, nüfusla ilgili çeşitli istatistiklerin

harita, grafik, çizelge gibi malzemelerle görsel hale getirilmesi yanında,

veriden yeni veriler üretilmesi çalışmaları yapılacaktır. Ayrıca, elde edilen

her türlü nüfus verisinden mekânsal çözümleme (analiz) yolları

denenecektir.

Dersin içeriği ile ilgili bazı kavramları kısaca açıklamak gerekir.

Bunlardan ilki veridir (data, done). Türk Dil Kurumu’nun Güncel Türkçe

Sözlüğü’nde (http://www.tdk.gov.tr) veri, bir araştırmanın, bir tartışmanın,

bir muhakemenin temeli olan ana öğesi olarak tanımlanmaktadır.

Matematik veri, bir problemde bilinen, belirtilmiş anlatımlardan

bilinmeyeni bulmaya yarayan şey şeklinde ifade edilmektedir. Nüfus verisi

denildiğinde ise; nüfusun büyüklüğü, bileşenleri, değişimi, alansal dağılımı,

niteliği gibi unsurları içeren sayılar, değerler anlaşılır.

Analiz veya Türkçe’deki karşılığıyla çözümlemenin felsefi anlamı,

her hangi bir konunun, bir nesnenin düşüncede veya gerçekte kurucu

parçalarına ayrılmak yoluyla yapısının, işleyişinin ve gelişim yasalarının

ortaya konması işlemi (http://www.tdk.gov.tr) olarak tanımlanabilir.

Coğrafya’da mekânsal çözümleme (spatial analysis), toplumsal, kültürel ve

ekonomik mekânın, sayısal işlemler yaparak niceliksel yapısının istatistiksel

yöntemler kullanarak ortaya çıkarılmasını içeren bir kavramdır. Mekânsal

çözümlemeyi, bir harita üzerinde, noktaların, çizgilerin, alanların ve

yüzeylerin düzeninin araştırılması olarak da tanımlayanlar vardır (Johnston

ve diğerleri, 2000: 775).

6
Şüphesiz nüfusun coğrafi analizinde değişim, önemli bir yer tutar ve

değişik istatistiksel yöntemlerle ölçülebilecek bir kavramdır. Genel olarak

değişim, bir zaman dilimi içindeki değişikliklerin bütününü ifade etse de

nüfus değişimi dendiğinde aynı noktadan hareketle; bir yerdeki nüfusun

belli bir dönem boyunca artma, azalma veya aynı kalma şeklinde gösterdiği

durumlar anlaşılır. Bir yerin/alanın nüfusu, doğumlar, ölümler ve göçler

yoluyla değişikliğe uğrar. Bir yerde doğumlar ölümlerden fazla olursa

nüfusun değişimi artış yönünde gerçekleşirken, tersi durumda nüfus

azalacaktır. Doğal haliyle işleyen bu döngü göçler marifetiyle farklı bir

görünüm alabilir. Bir yere gelenlerin sayısı fazlaysa bu göç nüfusa olumlu

etki yaparken, bir yerden gidenlerin fazlalığı nüfusun gelişimini olumsuz

yönde etkiler.

Nüfusun değişimi, bir mekândaki/yerdeki zaman faktörünün

etkisiyle nüfusun yeniden dağılımı anlamına da gelmektedir. Burada ikinci

önemli nokta, değişimi ve dağılışı nedensel olarak irdelemektir. Nüfusun

doğasında olan dinamikliği, yaşadığımız mekânı anlamak, ondan en verimli

şekilde yaralanmak, sorunlarını kavrayabilmek ve bütün bunlara yönelik

eylemlere girişebilmek üzere bize onu çözümleme zorunluluğu

getirmektedir.

1.2.Nüfusun Veri Kaynakları


Nüfus araştırmalarında veri çeşitliliği ve zenginliğine büyük

gereksinim vardır. Bu veriler sayımlara veya yüzey araştırmalarına dayanan

mutlak sayılar, hızlar ve oranlardır. Nüfus ve onun ortak nitelikleri sürekli

devinim halindedir. Bu nedenle de maliyeti oldukça yüksek olmakla birlikte,

güncel nüfus istatistiklerini yenilemek bir zorunluluktur. Nüfus verisi için

7
kapsamlı üç kullanım tipinden söz edilebilir (Peters ve Larkin, 2005: 29 ve

30) :

 Beş yıldan daha uzun süreli planlama, politikalar için yol gösterici

ilkelerin ve projeksiyonların sıralanması,

 Güncel demografik eğilimleri ve uygulama programlarını gözden

geçirme, izleme,

 Demografik olgular ile sosyoekonomik gelişmeler arasındaki

ilişkilerin mikro veya makro düzeyde bilimsel incelenmesi.

İlk bakışta temel demografik kavramların pek çoğu somut ve anlam

bakımından açık görülebilir. Yaş, ölüm, canlı doğum gibi kavramlar, basit ve

kolay anlatılabilir bulunabilir, diğer taraftan kent, oturma yeri, hane halkı

gibi diğer bazı kavramlar da eksiksiz ve güvenilir demografik veri

koleksiyonu kabul edilebilir. Oysa yaş, ölüm ve canlı doğum gibi görünüşte

anlamları açık olan terimleri bile kavramlaştırmak ve buna bağlı olarak da

dünya çapında karşılaştırılabilir nüfus veri seti oluşturmak zor bir iştir.

Mesela, Birleşmiş Milletler yaşı “doğumdan itibaren tamamlanmış güneş

yıllarıdır” şeklinde tanımlamakta ve Batı’da yaş tespitinde bu yöntem

kullanılmaktadır. Fakat Çin’de, Çinlilerin bir kısmı doğduklarında

kendilerini bir yaşında kabul etmekte, bazıları Batı’nın güneş takvimine göre

yaş bildiriminde bazıları da Japon sistemine göre bu bildirimi

yapabilmektedir. Dolayısıyla standart bir yaş bilgisi elde etmek neredeyse

imkânsızlaşmaktadır. Benzer sonuçlara Güney Kore’de de ulaşmak

mümkündür.

Dünyada, nüfusu anında bilinen veya tahmin edilen yerler olduğu

gibi, henüz sayım yapılmamış, belirli periyotlar veya arada sırada nüfusu

8
saptanmaya çalışılan yerler ve hatta çok çeşitli usullerle yaklaştırma

değerlerin konuşulduğu mekânlar mevcuttur. O nedenle dünya nüfusunu

tam olarak bilebilmek çok zordur.

Nüfusla ilgili araştırmalarda yararlanılabilecek veri kaynaklarının

başında, belirli aralıklarla yapılan nüfus sayımları gelmektedir. Nüfus

sayımı, belirli bir zamanda ve yerdeki tüm kişilere ilişkin demografik,

ekonomik ve toplumsal verileri toplama, değerlendirme, analiz etme ve

yayınlama işlerinin bütününe denilmektedir.

Nüfus sayımlarının yapıldığı tarihler, sorulan sorular, nüfusun bazı

özellikleri için kullanılan ölçütler, her ülkede değişmektedir. Nüfus

sayımları sırasında veya sonrasında önemli sayılabilecek sorunlarla

karşılaşılmaktadır. Hiç sayılmama, çift sayılma, başka yerde sayılma

(Türkiye’deki gibi sayım göçleri), masa başında abartma veya azaltma(ödenek

savaşları), sayım yapılacak yılların zorunlu olarak (savaş, bizde olduğu üzere

seçim için seçmen ve milletvekili sayısı tespiti) ya da olmadan değiştirilmesi,

idarî ünitelerin sınır değişiklikleri, sorulan soruların ve ölçütlerin (kent,

meslek, faaliyet kolu,ana yaş grubu sınıflandırması) sıklıkla değiştirilmesi, sayım

yöntemi değişiklikleri, bu sorunların başında gelmektedir. Böylece, belli

dönemlerdeki nüfus değişiklikleri karşılaştırmalı olarak izlenememekte,

hatalı plânların yapılması söz konusu olmakta, zaman, para, emek israfı

ortaya çıkmakta, toplumsal bozulma, politik istikrarsızlık baş göstermekte,

uluslar arası karşılaştırmalar yapılamamaktadır.

Birleşmiş Milletlerin ülkeler arasında nüfus bakımından

karşılaştırmayı mümkün kılmak için, sonu (0) ile biten yıllarda sayım

9
yapılmasını tavsiye etmesine karşılık, dünya üzerindeki bütün ülkelerde

böyle bir standarda henüz ulaşılamamıştır.

Türkiye’de 1935’den 1990’a kadar sonu (0) ve (5) ile biten yıllarda

sayım yapılmışken, sayım periyodu 1990’dan sonra 10 yıla çıkarılmış ve 22

Ekim 2000 tarihinde son sayım gerçekleştirilmiştir. Ancak 30 Kasım 1997

tarihinde Genel Nüfus Tespiti adı altında, idarî sınırlardaki değişiklikler ve

ülke içinde yaşanan önemli yer değiştirmeler nedeniyle, seçmen ve illerin

çıkaracağı milletvekili sayılarına esas olmak üzere, daha dar kapsamlı bir

sayım yapılmıştır.

Sayımlar, sayım memurları aracılığıyla haneler dolaşılarak kişisel

görüşme yoluyla yapılabileceği gibi, anket formlarının önceden hane halkı

reislerine gönderilmesi ve kendileri tarafından bu formların doldurulması

istenerek de gerçekleştirilebilmektedir. Nüfusla ilgili verilerin bilgisayar

ortamında kayıt altına alındığı ülkelerde, sayım yapılmadan da anında

nüfus bilgilerine ulaşmak mümkün olabilmektedir. Türkiye’de, Merkezi

Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) Projesi’yle ilişkili, Adrese Dayalı Nüfus

Kayıt Sistemi tam anlamıyla işlerlik kazandığında böyle bir noktaya

ulaşılmış olacaktır (http://www.nvi.gov.tr ).

Türkiye’de 2006 yılında başlayan ve 2007 yılında devam eden bir

uygulamayla “adrese dayalı nüfus kayıt sistemi” denilen bir sayım yöntem

denenmektedir (Bkz. okuma kutusu). T.C. Başbakanlık Türkiye İstatistik

Kurumu (TÜİK) görevlilerince tüm haneler ziyaret edilerek, hanede daimi

olarak ikamet eden kişilerin kimlik bilgileri Hanehalkı Bilgi Formuna

kaydedilmektedir.

10
Okuma Kutusu
ADRESE DAYALI NÜFUS KAYIT SİSTEMİ (http://www.tuik.gov.tr)

Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi Nedir ?

Kişilerin yerleşim yerlerine göre nüfus bilgilerinin güncel olarak tutulduğu, nüfus hareketlerinin her an izlenebildiği, MERNİS
kayıtlarındaki T.C . Kimlik Numarasına göre kişiler ile ikamet adreslerinin eşleştirildiği bir kayıt sistemidir.

Bu Sistemin Eski Nüfus Sayımlarından Farkı Nedir ?

“Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi” nüfus sayımı değil, devamlı yapılacak güncellemeler ile yaşatılan modern bir veritabanıdır.
Daha önce 10 yılda bir sokağa çıkma yasağı ile uygulanan nüfus sayımları artık yapılmayacaktır. Ayrıca bu sistemde T.C. Kimlik
Numaralarına göre kayıt yapılacağından mükerrer kayıt ya da kayıt olamama gibi riskler yoktur.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından gerçekleştirilen çalışmalar kapsamında


öncelikle Türkiye’deki bütün adresler standartlaştırılmış, adres karmaşasına son verilmiştir.
Belediye ve il özel idareleri, sorumluluk alanlarındaki tüm adresleri, Adres ve Numaralama
Yönetmeliği uyarınca numaralandırmış ve bu adresleri TÜİK tarafından geliştirilmiş olan
Ulusal Adres Veritabanı’na aktarmaya devam etmektedirler. Adres bilgilerini Ulusal Adres
Veritabanı’na aktarma işlemini bitiren 81 ildeki bütün hanelere TÜİK görevlileri gitmekte ve
bu adreslerde yaşayan vatandaşlarımızın yerleşim yeri adreslerini MERNİS kayıtlarıyla
eşleştirmektedir.

Nüfus sayımlarında de facto ve de jure denilen yöntemler

kullanılmaktadır. Hazır nüfus anlamına gelen de facto yöntemiyle, sayım

gününde kişiler nerede bulunuyorlarsa, oranın nüfusuna dahil

olmaktadırlar. De jure ise, kişilerin daimi ikâmetgâhlarına göre yapılan

sayım yöntemidir. Buna göre kişiler, sayım esnasında nerede bulunurlarsa

bulunsunlar, esas oturdukları yerde sayılmış gibi işlem görmektedir.

Nüfusla ilgili temel veri kaynağı sayımlar olmakla beraber, her

ülkede değişik şekillerde tutulan doğum ve ölüm kayıtları (sağlık evi, sağlık

ocağı, hastane ve doğumevi gibi sağlık kuruluşlarında ya da defin ruhsatı veren

kuruluşlar) yurt dışı ve yurt içi göç bilgileri (İş Kurumu), nüfus

müdürlüklerindeki kayıtlar, askerî, malî vb. nedenlerden dolayı bir araya

getirilmiş idarî kayıtlar (Türkiye’de askerlik şubeleri, vergi daireleri, belediyeler,

muhtarlıklar, çeşitli Avrupa ülkelerinde kilise kayıtları) zaman zaman veya

periyodik olarak örnekleme yöntemiyle gerçekleştirilen nüfus araştırmaları

11
(Dünya Sağlık Örgütü, Sağlık Bakanlığı vb. kurumlar tarafından yapılan), nüfus

çalışmalarındaki diğer kaynaklar arasında sayılabilir. Ayrıca geçmişe ait

nüfus ve bu nüfusun özellikleriyle ilgili tarihi arşiv belgeleri de bunlara

katılabilir (Türkiye’deki Osmanlı Dönemi’ne ait tahrir defterleri, salnâmeler,

şerriye sicilleri, mühimme defterleri vb. belgelerin bulunduğu devlet arşivleri gibi).

Çizelge 1 Nüfusla ilgili önemli bazı web siteleri


Kuruluş adı Web sitesi adresi
Association of Population Centers http://www.popcenters.org/
The Population Council http://www.popcouncil.org/
Population Reference Bureau http://www.prb.org/
Population Division (UN) http://www.un.org/popin/wdtrends.htm
Food and Agriculture Organization (UN) http://www.fao.org
Population Fund (UNFPA) http://www.unfpa.org/
Census Bureau (USA) http://www.census.gov/
Hacettepe Üniversitesi
Nüfus Etütleri Enstitüsü http://www.hips.hacettepe.edu.tr/
Türkiye İstatistik Kurumu
(eski Devlet İstatistik Enstitüsü) http://www.tuik.gov.tr/
Dünya Bankası http://devdata.worldbank.org
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel http://www.nvi.gov.tr
Md.lüğü
Institut National Etudes Démographiques http://www.ined.fr
İstanbul Bilgi Üniversitesi http://goc.bilgi.edu.tr/
Göç Çalışmaları Uygulama ve Araştırma
Merkezi
Koç Üniv.Göç Araştırmaları Programı http://www.mirekoc.com
Gazi Üniversitesi Göç Araştırma ve http://www.gazi.edu.tr/
Uygulama Merkezi (GÖÇAR)

12
2 NÜFUS DİNAMİKLERİ

2.1.Nüfus Değişiminin Bileşenleri (Components of change)

Doğumlar ve ölümler gibi yaşamsal istatistikler, demografik geçiş ve

zamana bağlı olarak meydana gelen değişikliklerin karşılaştırılması için

temel veriyi sağlarlar. Doğum ve ölüm sayıları arasındaki fark nüfusun

doğal artışıdır. Öte yandan demografik bir bileşen olarak göçlerin nüfus

artışı üzerindeki etkisi genelde daha küçüktür. Bir yerde doğumlar

ölümlerden ve/veya göçle gelenler göçle gidenlerden fazlaysa nüfus artar.

Tersi durumda ise; büyük olasılıkla nüfus azalır. Buna göre nüfus

artışı/büyüme hızı (growth rate) doğal artış ve net göçün toplamından

ibarettir. Başka deyişle nüfus artışı, doğumlarla ölümlerin farkının, göçle

gelenlerle gidenlerin farkına eklenmesiyle hesaplanır.

2.2. Nüfus Artış ve Azalışın Temel Ölçüm Yöntemleri


(Basic measures of growth and decline)
Nüfusun artış veya azalışını ölçmek üzere geliştirilmiş bazı temel

ölçüm yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler, daha az hesaplama

gerektiren, nispeten kolay ve genel fikir veren yöntemlerdir. O nedenle de

bu yöntemlere kullanıcılar tarafından sıklıkla başvurulmaktadır (Çizelge 2

ve 3).

2.2.1.Doğal Artış Hızı (Rate of natural increase)


Nüfus değişiminin en önemli belirleyicilerinden olan doğum ile

ölümler arasındaki ilişkiye bağlı olarak nüfusun doğal artışı/azalışından söz

edilebilir. Doğal artış hızı, belli bir yıldaki doğum miktarından aynı yıl

gerçekleşen ölüm miktarı çıkarıldıktan sonra bulunan değerin yine o yıla ait

14
toplam nüfusa bölünmesi, elde edilen sayının 100 ile çarpılmasıyla

hesaplanır.

RNI yıl = [(Doğum sayısı– ölüm sayısı) : yıl ortası nüfus] x 100
Örnek bir ülke olarak Polonya’nın 1996 yılı doğal artış hızı aşağıdaki

gibidir:

RNI1996 = [(429.000-386.000) : 38.609.400] x 100 = 0.11

Doğal artış hızı, doğum ve ölüm sayıları biliniyorsa başka bir

formülle de hesaplanabilir. Bunun için önce aşağıdaki gibi ham doğum ve

ölüm oranları bulunur.

CBR = (B : P) x 1000 CDR = (D : P) x 1000


CBR= Ham doğum oranı CDR= Ham ölüm oranı
B= Bir yılda gerçekleşen canlı doğum D= Bir yılda gerçekleşen ölüm sayısı
sayısı P= Bu yıla ait yıl ortası nüfus.
P= Bu yıla ait yıl ortası nüfus.

Daha sonra ham doğum oranından ham ölüm oranı çıkarılır ve bir yıla
ait doğal nüfus artış hızı belirlenir.

RNIyıl = (CBR - CDR) RNI1996 = (11.1 – 10.0) : 10 = 0.11

Bu verilerden yola çıkarak nüfusun artış hızı, belli bir yıla ait doğum,

ölüm ve net göç miktarlarına bağlı olarak hesaplanır. Buna göre önce

doğumlardan ölümler çıkarılır, bulunan değere (+) veya (-) net göç miktarı

ilave edilir. Daha sonra bu işlemden elde edilen sonuç toplam nüfusa

bölünürse ve çıkan değer 100 (veya 1000) ile çarpılırsa; yüzde (binde)

cinsinden nüfus artış hızı hesaplanmış olur.

GR yıl = [(Doğum – ölüm +/- net göç) : toplam nüfus] x 100

15
2.2.2.Mutlak Değişim (Absolute change)

Bir yerdeki nüfusun mutlak değişimi, dönem sonu nüfus (Pn) ile

dönem başı (P0) nüfus arasındaki farkı (Pn - P0) ifade eder. Mutlak değişim

bir oran olmayıp miktar bildiren bir sayıdır. Fark pozitif ise bu değer ilk

nüfusa eklenen insan miktarını, negatif ise ilk nüfustan eksilen insan

miktarını gösterir. Çizelge 1 de gösterilen örnekte Meksika’nın 50 yıllık

dönemde nüfusunun mutlak olarak 63.569.000 kişi artacağı

öngörülmektedir.

2.2.3.Yüzdelik Değişim (Percentage change)

Yüzdelik değişim, mutlak değişimin ilk nüfusa bölünmesi çıkan

değerin 100 ile çarpılmasıyla elde edilmektedir (PC = (Pn - P0) : P0 x 100).

Başka bir deyişle yüzdelik değişime iki sayım yılı arasındaki nüfus farkının

ilk nüfusa oranının yüzde cinsinden ifadesi de denilebilir. Bu yöntem, nüfus

değişimi hesabında sıklıkla kullanılan ve en basit ölçüm yöntemlerindendir.

2.2.4.Yıllık Ortalama Artış (Average annual increase)

Yıllık ortalama artış, nüfustaki mutlak değişimin bir yıl başına isabet

eden kısmıdır (AAI = (Pn - P0) : n). Bu bakımdan nüfusun mutlak artış

miktarının iki sayım arasındaki yıl sayısına bölünmesi yıllık ortalama artış

miktarını hesaplamamızı sağlayacaktır.

2.2.5.Aritmetik Artış Hızı (Arithmetic growth rate)

Aritmetik artış hızı, yıllık ortalama artış miktarının ilk sayıma

bölünmesi ve çıkan değerin 100 ile çarpılması sonucunda hesaplanır (AGR =

[(Pn - P0) : n] : P0 x 100). Bu bize bir bakıma yüzdelik değişim oranının

dönemin yıl sayısına bölünmesinden elde edilen değeri verir.

16
Çizelge 2 Nüfus artış ve azalışının temel ölçüm yöntemleri

Formül Örnek
Tanımlar Meksika
P0 = 98.787.000 (2000 yılı)
P0 = İlk (dönem başı) nüfus
Pn = 162.356.000 (2050 yılı)
Pn = Son (dönem sonu) nüfus
n = 50 yıl
n = P0 ile Pn arasındaki yıl sayısı (dönem süresi)
1 Mutlak Değişim AC = 162.356.000 – 98.787.000
(Absolute change-AC)
AC = 63.569.000
AC= Pn - P0
2 Yüzdelik Değişim PC = (63.569.000 : 98.787.000) x 100
(Percentage change-PC)
PC = 64,35 %
PC = (Pn - P0) : P0 x 100
3 Yıllık Ortalama Artış AAI = 63.569.000 : 50
(Average annual increase -AAI)
AAI = 1.271.380
AAI = (Pn - P0) : n
4 Aritmetik Artış Hızı AGR = 1.271.380 : 98.787.000 x 100
(Arithmetic growth rate - AGR)
AGR = 1,29 %
AGR = [(Pn - P0) : n] : P0 x 100

2.2.6.Geometrik Artış Hızı (Geometric growth rate)


Geometrik artış yöntemi ile belli bir yıl sonra nüfusun hangi

büyüklüğe ulaşabileceği, son nüfus ve artış hızı yardımıyla dönem başı

nüfusu, dönem başı ve sonu nüfusları biliniyorsa yıllık artış hızı veya yıllık

artış hızına bağlı olarak nüfusun ikiye katlanma süresi gibi hesaplamalar

yapılabilir (Çizelge 3).

Geometrik değişim (Geometric change) yönteminde yüzdelik

değişim kullanılarak dönem sonu nüfusu hesaplanabilir:

Çizelge 4 teki Pn = P0 x [1+ (PC10 : 100)+ formülündeki (PC10 : 100) 10

yıllık bir dönemin nüfus artış hızıdır. Bu rakam 10 bölünürse yıllık ortalama

17
nüfus artış hızı (r) elde edilir. Burada Pn yi hesaplamak için aşağıdaki formül

üretilebilir:

Pn = P0 x (1 + r)

Çizelge 3 Geometrik artış hızı yöntemiyle nüfus değişiminin ölçülmesi

Formül Örnek
Tanımlar Amerika Birleşik Devletleri
P0 = İlk (dönem başı) nüfus P0 = 250.4 (milyon, 1990 yılı ortası)
Pn = Son (dönem sonu) nüfus Pn = 297.2 (milyon, 2010 yılı ortası)
n = P0 ile Pn arasındaki yıl sayısı (dönem süresi) n = 20 yıl
r = Yıllık artış hızı r= 0.86041 %

1 Dönem sonu nüfusu


(End of Period Population - Pn) Pn = 250.4 x (1.0086041)20
Pn = 297.2
Pn = P0 x (1+ r)n
veya
veya
log Pn = 2.39863 + 0.07441
log Pn = log P0 + log(1+ r) x n
log Pn = 2.47305
Pn = 297.2
2 Dönem başı nüfusu
(Initial Population - P0) P0 = 297.2 : 1.0086041)20
P0 = 250.4
P0 = Pn : (1+r)n
veya
veya
log P0 = 2.47305 – 0.07441
log P0 = log Pn – log(1+ r) x n
logP0 = 2.39863
P0 = 250.4
3 Geometrik artış hızı
(Geometric growth rate) r = (297.2 : 250.4)1/20 - 1
r = (Pn : P0)1/n – 1 r = 0.0086041 veya 0.86041 %
4 İkiye katlanma süresi n = 0.30103 : 0.003720724
(Doubling time)
n = 80.9 yıl
n = log2 : log(1+ r)

18
Çizelge 4 Geometrik değişimde yüzdelik değişim kullanılarak dönem sonu

nüfusu hesaplama.

Formüller Örnek

Tanımlar Türkiye
Pn = n yıl sonrası için tahmin edilmek P0 = 50.664 ( bin kişi olarak, 1985 yılı)
istenen nüfus. PC10 = %25.5 (1975-1985 dönemi)
P0 = Dönem başı nüfusu Pn = 10 yıl sonrası için tahmin edilmek
PC10 = 10 yıllık yüzdelik değişim oranı istenen nüfus, TÜİK’in tahmini, 62.526
Pn = P0 + [(PC10 : 100) x P0 ] Pn = 50.664 + [(25.5 : 100) x 50.664]
Pn = 50.664 + (0.255 x 50.664)
Pn = 50.664 + 12.919,32
Pn = 63.583,32
Pn = P0 x [1+ (PC10 : 100) ] Pn = 50.664 x [1 + (25.5 : 100) ]
Pn = 50.664 x 1,255
Pn = 63.583,32

Bu formül ile bir yıl sonrasının nüfusu tahmin edilebilir. Kaç yıl

sonrasının nüfusu belirlenmeye çalışılıyorsa (1+r)’nin o kadar üssü

alınmalıdır. Örneğin, n yıllık bir periyot düşünülüyorsa formül;

Pn = P0 x (1 + r)n

şekline dönüşecektir. Bu yönteme bileşik faiz yöntemi de denilmektedir.

Örneği bu formüle uyarlarsak;

Pn= P0 x (1 + r)n

Pn= 50.664 x (1 + 0,0255)10

Pn = 50.664 x (1,0255)10

19
Pn = 50.664 x 1,28634<

Pn = 65.171,26 değeri bulunur.

Yukarıdaki matematiksel ilişkiden yararlanarak r değeri yani yıllık nüfus

artış hızı hesaplanabilir:

r = (Pn : P0)1/n – 1 ( r = KUVVET (SON SAYIM : İLK SAYIM); 1/5 (PERİYOT) – 1)

r = (56.473 : 50.664)1/5 – 1

r = (1,1147)0,2 – 1

r = 1,0219 – 1 = 0,0219

r = % 2,19

2.2.7.Üstel Değişim Hızı (Exponential rates of change)


Bir alanda gelecekte nüfus ulaşacağı büyüklüğü kestirebilmek için

kullanılan yöntemlerden biri de Üstel Değişim Hızı yöntemidir. Bilindiği

gibi gerçekte nüfusun değişimi zaman içinde kesintisiz, sürekli bir olaydır.

Bu nedenle değişme yıllara göre kesintili değil de zaman içinde sürüp giden

bir olay olarak düşünülürse Üstel Değişim Hızı yönteminin kullanılması

yerinde olur.

Pn = P0 x e r. n

Bu formüldeki;

Pn = n yıl sonraki nüfus (tahmin edilen nüfus)

P0 = Dönem başı nüfusu(dönem 1985-1995 ise; 1985 nüfusu)

e = Logaritma(2.7182818<şeklinde devam eden 1’in ex değeri)

20
r = Yıllık nüfus artış hızı (eğer bu hız %1 ise 0.01 şeklinde yazılır)

n = İki tarih arasındaki süre (1985-1995 için 10 yıl)

Türkiye’nin 1985 yılı nüfusu 50.664.000, 1985-1990 devresinde yıllık

ortalama nüfus artış hızı %2,17’dir (yani 0,0217).

Pn = P0 x e r . n

Pn = 50.664.000 x e 0.0217 . 10

(er.n değerini bulabilmek için hesap makinelerindeki ex tuşu kullanılır)

Pn = 50.664.000 x 1,24234 <

Pn = 62.941.913

(1995 yılında, 1985-1990 arasındaki nüfus artış hızıyla olması gereken nüfus)

1995 yılı için Devlet İstatistik Enstitüsü’nün tahmininin 62.526.000

olduğunu hatırlarsak bu rakamın daha gerçekçi olduğu sonucuna

ulaşabiliriz.

Üstel Değişim Hızı yöntemiyle bilinen dönem başı ve sonu

nüfuslarından yola çıkarak o dönemin yıllık nüfus artış hızını belirlemek de

mümkündür. Bu defa formül aşağıdaki gibi olacaktır:

r = [ Ln ( Pn : P0 )] : n

Bunu da örnek rakamlarımızla değerlendirirsek;

r = [ Ln ( Pn : P0 )] : n

r = ( Ln ( 62.526 : 50.664) ) : 10

r = ( Ln 1,23413) : 10

21
(Ln değeri hesaplanırken hesap makinelerindeki Ln tuşu kullanılır)

r = 0,21036 : 10

r = 0,021 yani % 2,1 (1985-1995 arası dönemde yıllık ortalama nüfus

artış hızı) değeri elde edilmiş olur.

2.2.8.Nüfusun İkiye Katlanma Süresi

Yıllık nüfus artış hızına bağlı olarak bir yerin nüfusunun ikiye

katlanma süresi değişmektedir (Çizelge 5). Yıllık ortalama % 2’lik büyüme

hızıyla bir yerdeki nüfusun iki katına çıkması için 35 yıllık bir süre yeterli

olmaktadır. 1990-2000 döneminde Türkiye nüfusu %1.83 oranında arttığına

göre, bu hızla artmaya devam ederse Türkiye nüfusu yaklaşık 40 yıl sonra

iki katına çıkacak demektir.

Dt = Ln 2 : r

formülü de nüfusun ikiye katlanma süresini hesaplarken kullanılır.

Dt = Nüfusun ikiye katlanma süresi

Ln 2 = Sabit sayı (0.69315)

r = Yıllık ortalama nüfus artış hızı

1990-2000 döneminde Türkiye nüfusu 0.0183 (%1.83) oranında

arttığına göre, bu hızla Türkiye nüfusu;

Dt = Ln 2 : r

Dt = Ln 2 : 0.0183

Dt = 0.69315 : 0.0183

Dt = 37.9 yıl olur.

22
Çizelge 5 Farklı nüfus artış hızlarına göre nüfusun ikiye katlanma süresi
Yıllık ortalama nüfus artış hızı Nüfusun ikiye katlanma süresi
(%) (yıl)
0.5 139
1.0 70
2.0 35
3.0 23

23
3 YAŞAMSAL SÜREÇLER

3.1.Doğurganlık (Fertility)

3.1.1.Ham Doğum Oranı (Crude birth rate)

Nüfusun bileşenlerinden biri olan doğumların ve doğurganlığın

ölçülmesi, buna bağlı olarak mekânsal çözümlemesinin yapılması önemli bir

konudur. Doğurganlığın ölçülmesiyle ilgili bir çok yöntem vardır.

Bunlardan en basit olanı kaba veya ham doğum oranı(CBR) dır.

Ham (kaba)doğum oranı, bir yıl boyunca gerçekleşen canlı

doğum miktarının o yıla ait toplam nüfusa bölünmesi ve elde edilen

değerin 1000 sabit sayısıyla çarpılmasıyla bulunur.

CBR= (B : P) x 1000

Bu formülde;

CBR= Ham doğum oranı

B= Bir yıl içinde gerçekleşen canlı doğum sayısı

P= Bu yıla ait yıl ortası nüfus miktarıdır.


Örnek :
2000 yılında Türkiye’de 1.375.273 canlı doğum gerçekleşmiştir. Aynı

yıl nüfusun 67.804.000 olduğu göz önüne alınırsa;

CBR= (B : P) x 1000

CBR= (1.375.273 : 67.804.000) x1000

CBR= (0.0203) x1000 = 20.3

CBR= ‰ 20.3

24
Örnek ülke olarak Kuveyt’in (1994) Ham Doğum Oranı hesaplanmak

istense aşağıdaki gibi bir sonuç elde edilir:

CBR = (38.868 : 1.620.086) x 1000 = ‰ 24.0

Şüphesiz bu formül yerleşmeler, idarî üniteler, bölgeler veya ülkeler

ölçeğinde ele alındığında farklı sonuçlarla karşılaşmak mümkündür. İşte bu

farklılıkların veya benzerliklerin mekânsal görünümünü ortaya çıkarmak ve

bu görünümü doğuran nedenleri belirleyebilmek için incelenen alanın

verilerinin hesaplanması ve harita ortamına aktarılması gerekir.

3.1.2.Çocuk-Kadın Oranı (Child- woman ratio)

Çocuk-kadın oranı (CWR), doğurganlığın dolaylı ölçüm

yöntemlerindendir. Bu yöntem, doğum kayıtlarının tutulmadığı veya

olmadığı yerlerde, çoğunlukla da geri kalmış ülkelerde doğurganlığın

tahmini için kullanılır. Çocuk-kadın oranı, doğurgan çağdaki 1000 kadına

düşen 15 yaşından küçük çocuk sayısına işaret eder. 0-4 yaşlarda meydana

gelmiş çocuk ölümlerini hesaba katmaması bu yöntemin bir sakıncasını

oluşturmaktadır.

CWR = (P0-4 : Pf15-49) x 1000


CWR = Kadın-çocuk oranı
P0-4 = 5 yaş altı toplam çocuk sayısı
Pf15-49 = 15-49 yaş grubu toplam kadın sayısı

3.1.3.Genel Doğurganlık Hızı (General fertility rate)

Doğurganlıkla ilgili bir diğer ölçüm yöntemi genel doğurganlık hızı

dır(GFR). Bu yöntemde, bir yıl içindeki doğumların, o yılın doğurgan

25
çağdaki kadın nüfusuna bölünmesi ve çıkan değerin 1000 ile çarpılması

esastır.

GFR= (B : Pf15-49) x 1000

GFR= Genel doğurganlık hızı

B= Bir yıl içindeki canlı doğum sayısı

Pf15-49= Doğurgan çağdaki yani 15-49 yaş grubundaki kadın sayısı.

Örnek: 2000 yılında gerçekleşen canlı doğum miktarı 1.375.273, 15-49

yaş grubundaki kadın nüfus miktarı 18.201.876 kişidir. Buna göre;

GFR= 1000. (B : Pf15-49)

GFR= 1000. (1.375.273 : 18.201.876)

GFR= 1000. (0.07555)

GFR= %o 75.6

3.1.4.Yaşa Özel Doğurganlık Hızı (Age- specific fertility rate)

Bir diğer yöntem, yaşa özel doğurganlık hızıdır (ASFR). Bu

yöntemde belli bir yaş veya yaş grubundaki kadınların miktarı ile bir yıl

içinde meydana gelen doğumların ilişkisi kurulmaktadır.

hFx= (hBx : hPfx) x 1000 veya ASFR = ( Ba : Fa ) x 1000

h x F = x yaşı veya yaş grubuna ait özel doğurganlık hızı


hBx = x yaşındaki/yaş grubundaki kadınların bir yılda
gerçekleştirdikleri canlı doğum sayısı (Ba)
h Pfx = x yaşındaki toplam kadın sayısı (Fa)

26
Örnek :
2000 yılında Türkiye’de 15-19 yaş grubunda 3.518.257 kadın

bulunmakta(hPfx), bu kadınlar bir yıl içerisinde 117.713 canlı doğum(hBx)

gerçekleştirmişlerdir Çizelge 6). Bu rakamlara göre;

F = (hBx : hPfx)
h x

F = (117.713 : 3.518.257)
h x

F = (0.0335)
h x

F = %o 33.5
h x

Çizelge 6 Türkiye’de yaş gruplarına göre doğum, toplam kadın ve yaşa özel
doğurganlık hızları, 2000

Yaş Grubu Doğum Sayısı Toplam Kadın Sayısı ASFR (hFx)


15-19 117.713 3.518.257 33.5
20-24 427.288 3.263.432 130.9
25-29 416.460 2.918.825 142.7
30-34 234.680 2.457.285 95.5
35-39 125.764 2.400.808 52.4
40-44 39.734 1.985.225 20.0
45-49 13.634 1.658.012 8.2
TFR 1.375.273 18.201.844 2.42

3.1.5.Toplam Doğurganlık Hızı (Total fertility rate)

Toplam doğurganlık hızı (TFR), en kullanışlı doğurganlık ölçüm

yöntemidir ve bu yöntem bir nüfusun yaşa özel doğurganlık hızının özeti

gibidir. Bu kavram, soyut nüfus kuşağı esasına göre kadınların 15-49 yaşlar

arasında doğurgan oldukları süre boyunca ortalama olarak

doğurabilecekleri çocuk sayısını gösterir.

Doğurganlığın ölçülmesinde sıklıkla kullanılan bu yöntemle genel

doğum oranı ile yaşa özel doğurganlık hızı yöntemlerinin faydaları

birleştirilmektedir. Bunun yanında toplam doğurganlık hızı

hesaplamalarıyla, doğurgan çağdaki kadın nüfusun yaş yapısından

27
etkilenmeden doğurganlık düzeyi genel ve kesin olarak ölçülebilmektedir.

Bu hız, 15-49 yaş grubundaki kadınların yaşa özel doğurganlık oranlarının

basit bir toplamı alınarak hesaplanır. Bu nedenle de toplam doğurganlık

hızı, yaşa göre ayarlanmış bir doğurganlık ölçüsü sayılabilir.

7
TFR = 5 ∑ (Ba : Fa) : 1000
a=1

Ba = Bir yıllık bir periyotta bir yaş grubundaki (a) kadınların doğum sayısı

Fa = Bir yaş grubundaki (a) toplam kadın sayısı

a= Beşer yaşlık yaş grupları (15-19, 20-24, 25-29, 30-34, 35-39, 40-44, 45-49’

dan oluşan toplam yedi ayrı grup).

Başka bir şekilde söylenecek olursa; her bir yaş grubunun yaşa özel

doğurganlık hızının toplanması, bu değerin 5 ile çarpılması ve çıkan değerin

1000’e bölünmesi işleminin sonucu, toplam doğurganlık hızını verir.

Örnek :

2000 yılında Türkiye’de yaşa özel doğurganlık hızları 5’er yaş için

yukarıdaki gibidir.
7

TFR = 5 ∑ (Ba : Fa) : 1000


a=1

TFR = [5 . (33.5 + 130.9 + 142.7 + 95.5 + 52.4 + 20.0 + 8.2)] : 1000

TFR = (5 . 483.2) : 1000 = 2416 :1000 = 2.42

TFR = 2.42

28
3.2.Ölümlülük (Mortality)
3.2.1.Ham Ölüm Oranı (Crude death rate)

Doğum oranında olduğu gibi bir yıl boyunca gerçekleşen ölüm

miktarının, toplam yıl ortası nüfusa bölünmesi ve çıkan değerin 1000 sabit

sayısıyla çarpılması sonucu, ham veya kaba ölüm oranı bulunur.

CDR = (D : P) x 1000
CDR= Ham ölüm oranı
D= Bir yılda gerçekleşen ölüm sayısı
P= Bu yıla ait yıl ortası nüfus

Türkiye (1990) için bu değer hesaplanmak istense aşağıdaki sonuç elde

edilir: CDR = (405.000 : 61.644.000) x 1000 = ‰ 6.6

3.2.2.Yaşa/Cinsiyete Özel Ölüm Hızı (Age/sex- specific death rate)

Yaşa/cinsiyete özel ölüm hızı, yaşa ve yaş gruplarına göre değişik

düzeylerde gerçekleşen ölümlerin bu düzeylerini ortaya koymayı amaçlayan

bir ölçüm yöntemidir. Doğal olarak ilerleyen yaşlarla birlikte ölüm

oranlarında artış söz konusu olmaktadır. Kadın ve erkeklerin ölüm oranları

da farklılaşmaktadır. ABD. de 1998’de 65-69 yaş grubu için ASDR erkeklerde

‰ 25.1, kadınlarda ‰ 15.3’tür (Weeks, 2002: 139).

ASDR = (Dx : Px ) x 1000


ASDR = Yaş ve cinsiyete özel ölüm hızı
Dx = Bir yaş/yaş grubundan (x) bir yılda ölen sayısı
Px = Aynı yaş/yaş grubunun yıl ortası toplam nüfusu

29
4 MEKANSAL PATERNLER ve SÜREÇLER

4.1.Nüfusun Dağılışı
4.1.1.Nüfus Dağılışının Önemi

İnsanların nerede yaşadığı, planlama ve karar verme süreçlerinde

yaşamsal öneme sahiptir. Yönetim kademelerinde, sivil örgütlerde

(organizasyonlarda) planlama faaliyeti, düzenli olarak ülkenin çeşitli

düzeylerdeki alansal birimlerindeki (bölge, il vb.) nüfusa bakmayı gerektirir.

Nüfusun nerede yaşadığı esas olarak toplumların doğası/yapısı ve

değişimlerini, dolayısıyla refah gereksinimlerini, hizmet kullanımını ve

tüketici istekleri/alışkanlıklarını bilmek anlamına gelmektedir. Bu durum

yaş yapısı, gelir düzeyi ve meslekleri de içerecek şekilde çok sayıda nüfus

niteliğine mekânsal olarak yansır. Böylelikle nüfus dağılışı, insanların eşya

satın almasından tutun da çocuk doğurma veya seçimlerde seçmen

tercihlerine kadar pek çok konuda tutum/alışkanlık farkları yaratır.

Geçmişte nüfus dağılışının görünümü, suç tekrarlanma sıklıklarının ve

hastalıkların mekânsal değişikliklerinde ihmal edilmiştir. Günümüzde ise

nüfus dağılışı onu kullanmayı bilen toplumlarda politika yapanların, karar

verenlerin önem verdiği bir girdi durumuna ulaşmıştır. Toplumsal

görüşlerin planlanması, iş girişimlerinin lokasyonu, pazarlama stratejileri

kuvvetli şekilde nüfus dağılışı bilgisine dayanmaktadır (Rowland, 2006: 348-

349).

4.1.2.Mekânsal Ünite Tipleri

Türkiye’de mekânsal ünite/birim tipi olarak yönetimsel(idari)/yasal,

istatistiksel/coğrafi alanlardan söz edilebilir. Anayasa'nın 126. maddesi;

Türkiye'nin, merkezi idare kuruluşu bakımından, coğrafya durumuna,

ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre illere; illerin de

30
diğer kademeli bölümlere ayrılmasını öngörmüştür. 5442 sayılı İl İdaresi

Kanunu da diğer bölümleri ilçe ve bucak olarak saymıştır (Çizelge 7 ).

Çizelge 7 Türkiye’nin il, ilçe, bucak ve köy sayıları, 1920-1999

Yılı Kanun İl İller İlçe Bucak Köy


Sayısı Sayısı Sayısı Sayısı
1920 71 - - - -
1924 74 Artvin , Kars, Ardahan il haline - - -
getirildi.
1926 63 Üsküdar , Beyoğlu, Çatalca, 317 661 -
Gelibolu,Ardahan, Muş, Dersim, Genç,
Siverek, Ergani ve Kozan ilçeye
dönüştürüldü.
1929 63 Bitlis İli ilçe haline, Muş İlçesi il haline - - -
getirildi.
1933 57 Aksaray , Cebelibereket, Artvin, 351 699 -
Şebinkarahisar, Hakkari ilçe oldu.
Mersin ve Silifke illeri birleştirilerek İçel
ili kuruldu.
1936 62 Artvin , Hakkari, Bitlis, Bingöl, Tunceli 356 809 34067
il haline getirildi.
1939 63 Hatay İl oldu. 364 817 -
1953 63 Uşak il oldu. Kırşehir ilçeye 460 940 -
dönüştürüldü.
1954 66 Adıyaman , Sakarya, Nevşehir illeri 460 940 -
kuruldu.
1957 67 Kırşehir tekrar il oldu. 570 930 -
1989 3578 71 Aksaray , Bayburt, Karaman, Kırıkkale 696 793 34996
il oldu.
1990 1990/3647 73 Batman ve Şırnak il oldu. - - -
1991 3760 74 Bartın il oldu. 828 699 35159
1992 3806 76 Ardahan , Iğdır il oldu. 839 697 35129
1995 KHK.550 79 Yalova , Kilis, Karabük il oldu. 847 690 35325
1996 4200 80 Osmaniye il oldu. 849 689 35426
1999 KHK.584 81 Düzce il oldu 850 688 35145
Kaynak: www.illeridaresi.gov.tr

Türkiye’de 24.09.2008 tarihi itibariyle 81 il (vilayet), 892 ilçe (kaza),

işlevlerini yitirmiş olmakla birlikte 638 bucak ve 35145 en küçük idari birim

olan köy muhtarlığı bulunmaktadır (http://www.illeridaresi.gov.tr).

Türkiye’de yerel yönetim(mahalli idare) birimi olarak ise; 16’sı

Büyükşehir Belediyesi (101 Büyükşehir İlçe Belediyesi, 283 Büyükşehir İlk

Kademe Belediyesi’ni bünyesinde barındırır), 65 İl Belediyesi, 749 İlçe

31
Belediyesi ve 2011 Belde Belediyesi olmak üzere 3225 belediye teşkilatlı

yerleşim birimi bulunmaktadır. Bu belediyeler toplam 18136 mahalleye

sahiptir. Mahalli idare olarak ayrıca 34.388 köy ve 46.919 bağlısı

bulunmaktadır (24.09.2008 tarihi itibariyle).

Türkiye’de NUTS olarak da bilinen “İstatistiki Bölge Birimleri

Sınıflandırması”, Bakanlar Kurulu'nun 2002/4720 sayılı kararıyla, 22 Eylül

2002 tarih ve 24884 sayı ile Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş

bir diğer mekânsal üniteler bütünüdür. Bu üniteler, AB’nin bölgesel

düzeyde uyguladığı müktesebata uyum çerçevesinde; DPT Müsteşarlığı

koordinasyonunda ve eski Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı’nın da

katkılarıyla bölgesel istatistiklerin toplanması, geliştirilmesi, bölgelerin

sosyo-ekonomik analizlerinin yapılması, bölgesel politikaların çerçevesinin

belirlenmesi ve Avrupa Birliği Bölgesel İstatistik Sistemi’ne uygun

karşılaştırılabilir istatistiki veri tabanı oluşturulması amacıyla

oluşturulmuştur.

Bu birimlerin oluşturulmasında nüfus eşik değerleri1 esas alınarak,

iller (il idari üniteleri) “Düzey 3” olarak tanımlanmış; ekonomik, sosyal ve

coğrafî yönden benzerlik gösteren komşu iller ise bölgesel kalkınma plânları

ve nüfus büyüklükleri de dikkate alınarak Düzey 2 (26 bölge) ve Düzey 1 (12

bölge) olarak gruplandırılmak suretiyle hiyerarşik bir bölgeleme

oluşturulmuştur (Şekil 1).

1
Avrupa Birliği Komisyonu’nun NUTS bölgeleri için belirlediği eşik nüfus büyüklükleri.
Düzey En az nüfus En çok nüfus
NUTS 1 3.000.000 7.000.000
NUTS 2 800.000 3.000.000
NUTS 3 150.000 800.000
Kaynak: (Çamur ve Gümüş, 2005:151).

32
Şekil 1 Türkiye’nin Düzey 1’e göre İstatistiki Bölge Birimleri
TÜRKİYE'NİN İSTATİSTİKİ BÖLGE BİRİMLERİ (DÜZEY 1'e Göre)

İs tan bul(1)
Ba tı K arad en iz (8)
Doğ u K arad en iz (9)

Ku ze ydo ğu An ad olu(10 )
Doğ u M arm ara(4)
Ba tı M arm ara(2)

Ort a A na dolu(7 ) Ort ado ğu An ad olu (11)

Eg e(3)

Gü ne yd oğu A nad olu(12 )


Ba tı A na dolu(6 )

Ak de niz(5 )

4.1.3.Nüfus Dağılışının Ölçülmesi

4.1.3.1.Sayılar ve Yüzdeler

Mutlak sayılar ve yüzdeler farklı yerlere ait nüfus dağılışlarının

karşılaştırılması için yaşamsal değer ifade ederler ve mutlak insan sayıları,

planlamada önemli bir zorunluluktur. Çünkü bir hizmetin veya girişimin

yaşabilme kabiliyeti, müşteri veya tüketici sayılarına bağlıdır. Çizelge 8’deki

istatistikler, Afrika’nın beş bölgesinde 1950 ve 2000 yıllarına ait nüfusun

mutlak değerleri ve dağılış yüzdelerini göstermektedir. Bu rakamlar, Afrika

toplumlarında mutlak nüfus artışının büyüklüğü, değişim baskısının ilk

göstergesi niteliğinde olduğunu, yarım yüzyıllık bir sürede Afrika

nüfusunun üç katına çıktığını ve nüfus artışındaki bölgesel farklılıkları

anlatmaktadır.

33
4.1.3.2.Nüfus Yoğunluğu

Nüfus yoğunluğu, sınırları belli bir alandaki nüfus ile o yerin alanı

(yüzölçümü) arasındaki ilişkiyi yansıtan bir kavramdır. Alan değişmeden

nüfusun çoğalması nüfusun yoğunluğunun artışına tersi durum ise

yoğunluğun düşmesine işaret eder. Bir alanın nüfus yoğunluğu, öncelikle

kalabalıklık veya boşluk etkisini, kaynaklar ve çevre üzerine nüfus

baskısının boyutlarını ve bunların yanı sıra mallar veya hizmetlere olan

talepteki kıtlık veya bolluğu kavramamıza yardımcı olur. Nüfus yoğunluğu,

ülkeler arasında karşılaştırmalar yapma konusunda işe yarayan bir

kavramdır. Birleşmiş Milletlerin Nüfus Yıllığı’nda (Demographic Yearbook)

sayım verileriyle birlikte ülke yüzölçümlerine ait istatistikler

yayınlanmaktadır. Çizelge 9, nüfus yoğunluğu miktarlarına örnekler

içermektedir.

Çizelge 8 Afrika’nın bölgelerinde nüfus dağılışı, 1950-2000

Bölge 1950 nüfusu % 2000 nüfusu % Mutlak fark


A B C D E F = (C-E)
Batı 62 28.1 234 29.3 1.2
Doğu 62 28.1 246 30.8 2.7
Kuzey 52 23.5 173 21.7 1.8
Orta 29 13.1 96 12.0 1.1
Güney 16 7.2 50 6.3 0.9
Toplam 221 100.0 799 100.0 7.8
Yeniden dağılım indeksi milyon milyon 3.9
Kaynak: United Nations Demographic Yearbook; Population Reference Bureau World Population Data Sheet 2000.

Nüfus yoğunluğu, toplam nüfus ve toplam alan (dağlar, çöller,

bataklıklar, ormanlar, milli parklar ve el değmemiş kırsal alanları içeren,

göller ve nehirleri çoğunlukla dışarıda bırakan) rakamlarının yardımıyla

hesaplandığı için nüfus dağılışı konusunda yeterince tatmin edici değildir.

Nüfus yoğunluğu hesaplama basit bir işlem olmakla birlikte sonuçları

34
yanıltıcı olabilir. Bazı yerlere ait nüfus yoğunlukları yanıltıcı şekilde yapay

bir benzerlik ve tek düzelik duygusu yaratabilir. Tezat karakterli yerler

bazen aynı yoğunlukta olabilirler, şehrin bazı kesimlerinde

tamamındakinden daha fazla yoğunluklarla karşılaşılabilir (Örneğin, New

York şehrinde km2 ye 9000 kişi düşerken, Manhattan’da bu rakam 26000’e

ulaşır).

Çizelge 9 Seçilmiş bazı ülkelerde nüfus yoğunluğu hesaplaması, 2000

Ülke Nüfus (milyon) Alan (km2) Nüfus yoğunluğu


A B C D = (B x 106 / C)
Bangladeş 128.1 143998 890
Tayvan 22.3 36179 616
Hollanda 15.9 40839 389
İngiltere 59.8 244877 244
Fransa 59.4 551495 108
Türkiye 67.8 779993 87
A.B.D. 275.6 9629017 29
Rusya 145.2 17075269 9
Kanada 30.8 9970568 3
Avustralya 19.2 7741160 2
Dünya 6067.0 134133811 45
Kaynak: Population Reference Bureau 2000, World Population Data Sheet 2000.

Kasaba ve şehirlerde ikametgâha ayrılmayan arazi kullanımlarının

varlığı yaygın olarak nüfus yoğunluklarını değişmesine yol açmaktadır.

Örneğin Amerikan yöre kentlerinin ancak %50’si oturma alanlarına

ayrılmıştır. Diğer taraftan idari ve istatistiksel sınırların değiştirilme

kararları, alanların yoğunluk değerlerini büyük ölçüde etkilemektedir. Bir

şehir veya kasabanın nüfus yoğunluğu, aslında kırsal-şehirsel kenar/saçak

arazilerini içerip içermediğine göre değişir.

Nüfus yoğunluğu için çeşitli bakış açıları geliştirilmiş ve bu

doğrultuda aritmetik nüfus yoğunluğundan başka, fizyolojik, tarımsal ve

35
gerçek nüfus yoğunluğu gibi temelde nüfus-alan ilişkisine dayalı, ancak

bileşenleri değişen kavramlardan da söz edilebilir.

Aritmetik Nüfus Yoğunluğu, bir yerdeki toplam nüfusun o yerin

toplam alanına bölünmek suretiyle elde edilir. Burada alan hektar (ha), km2

veya mil2 ile temsil edilir. En basit yoğunluk kavramı olan aritmetik nüfus

yoğunluğu ile gerçeğe yaklaşmak için en küçük idarî üniteye kadar inmek

gerekir. İdarî alan genişledikçe (meselâ, köy yerine il düzeyinde yoğunluk

incelemesi yapıldığında) gerçek yoğunluklardan uzaklaşma derecesi artar.

Söz konusu geniş alan içindeki farklar ortadan kalkmış olur:

Aritmetik Nüfus Yoğunluğu = Toplam Nüfus : Toplam Alan

Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu, tarımı temel kaynak kabul eden ve

nüfus miktarını tarıma elverişli alana oranlayan bir kavramdır. Bütün

geçimin tarıma bağlı olduğunu farz eden, ekonomik ve teknolojik seviye

farkı ayırt etmeyen, tarım dışı toprak ve yer altı zenginliklerini dikkate

almayan bu kavramın aritmetik nüfus yoğunluğundan daha anlamlı olduğu

düşünülse bile, soyut ve yetersiz olduğu da belirtilmelidir. Çayır ve mera,

orman, turistik alanlar, deniz ve yer altı kaynakları, endüstri ve çeşitli

hizmet alan ve unsurları hesaba katılmamıştır:

Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu = Toplam Nüfus : Tarıma Elverişli Alan

Tarımsal Nüfus Yoğunluğunda, tarım ile uğraşan nüfusun tarıma

elverişli alan miktarına oranlanması esastır. Bu sayede tarım alanı - çiftçi

nüfusu ilişkisi diğer yoğunluk kavramlarındaki alan-nüfus ilişkisinden daha

anlamlı olarak kurulmaktadır:

Tarımsal Nüfus Yoğunluğu = Tarımsal Nüfus : Tarıma Elverişli Alan

36
4.1.3.3.Lokasyon Katsayıları (Location quotients)

Bir katsayı basit olarak bir sayının diğer bir sayıya bölünmesinden

elde edilen sonuçtur. Lokasyon katsayılarının hesaplanmasında yüzdeler

temel teşkil eder ve iki yüzde veya oran birbirine bölünerek katsayı

hesaplanır.

LQi = Xi : Yi
LQi = Lokasyon katsayısı
Xi = İlk nüfus için yüzde değeri
Yi = İkinci nüfus için yüzde değeri

Katsayılar 1.0’dan büyük olduğunda sayının değerinin artışına

paralel olarak aşırı yığılmadan, 1.0’dan küçük olduğunda ise sıfıra

yaklaştıkça seyrek toplanmadan söz edilebilir (Rowland, 2006: 356). Örneğin

bölgelerin tarımda çalışan nüfus yüzdesi, ülke toplam tarımda çalışan

yüzdesine bölünmek suretiyle veya bölgelerdeki Kars doğumluların yüzdesi

toplam Kars doğumluların yüzdesine bölünmek suretiyle lokasyon

katsayıları hesaplanabilir. Birincisinde tarımsal nüfusun, ikincisindeyse Kars

doğumluların en fazla nerelerde toplanma eğiliminde olduğu saptanır.

Çizelge 10’da Kanada’da yaşayan Fransız kökenli nüfusun 1901 ve 1991

yıllarına ait iller ve bölgeler düzeyinde lokasyon katsayıları verilmiştir.

4.1.3.4.Yeniden Dağılış Göstergesi (Index of redistribution)

Nüfus yoğunlukları ve lokasyon katsayıları yanında farklılık endeksi

temel alınarak nüfus dağılışının işe yarar bir özeti elde edilebilir. Bunlardan

birisi yeniden dağılış endeksidir. Bu endeks aşağıdaki formül ile

gösterilebilir:

37
n

IR = 0.5 ∑ |xi – yi|


i=1

X = Bir bölgenin ilk sayım nüfusunun toplam nüfus içindeki yüzdesi

Y = Aynı bölgenin son sayım nüfusunun toplam nüfus içindeki yüzdesi

Yeniden dağılış endeksinin hesaplanma aşamaları:

 Her bir bölgenin/alanın iki sayımına ait nüfus dağılış


yüzdeleri hesaplanır.
 Her bir bölge/alan için iki sayıma göre hesaplanmış nüfus
yüzdelerinin mutlak farkları bulunur.
 Tüm bölgeler için hesaplanan farklar toplanır.
 Farklar toplamı ikiye bölünerek yeniden dağılış endeksi elde
edilir.
 Endeks değeri büyüdükçe nüfusun dağılışında önemli
değişiklikler olduğu, sıfıra yaklaştıkça nüfus dağılışındaki değişimin
sınırlı boyutlarda kaldığı anlaşılır.
Çizelge 10 Kanada’da Fransız kökenlilerin lokasyon katsayıları, 1901 ve 1991
İl / Bölge 1901 Fransız 1991 Fransız 1901 1991
kökenlilerin kökenlilerin Lokasyon Lokasyon
yüzdesi yüzdesi katsayısı katsayısı
(A) (B) (C) (B: toplam) (C: toplam)
Newfoundland - 1.9 - 0.1
Prince Edward Island 13.4 10.0 0.4 0.4
Nova Scotia 9.8 7.5 0.3 0.3
New Brunswick 24.2 34.3 0.8 1.4
Quebec 80.2 76.6 2.6 3.1
Ontario 7.3 6.7 0.2 0.3
Manitoba 6.3 7.7 0.2 0.3
Saskatchewan 2.9 6.0 0.1 0.2
Alberta 6.2 5.3 0.2 0.2
British Columbia 2.6 3.6 0.1 0.1
Yukon 6.5 5.6 0.2 0.2
Northwest Terriotories 0.2 4.3 0.0 0.2
Toplam (Kanada) 30.7 24.5 1.0 1.0
Kaynak: McVey ve Kalbach (1995:356)

Çizelge 8 deki (Afrika’nın bölgelerinde nüfus dağılışı, 1950-2000)

Afrika’nın beş bölgesindeki nüfus dağılış yüzdeleri örnek veri olarak

38
kullanılabilir ve buna göre çizelgedeki C sütunu x’i, E sütunu da y’yi,

çizelgedeki F sütunu ise mutlak farkları ifade eder. Bu sütundaki mutlak

farklar toplandığında 7.8 değeri bulunur. Bu değer ikiye bölündüğünde elde

edilen 3.9 Afrika için yeniden dağılış endeks değeridir. Afrika’da endeks

%3.9 gibi düşük bir değer gösterir ve son nüfus dağılışı 1950’dekiyle

neredeyse aynıdır.

4.1.3.5.Toplanma Göstergesi (Index of concentration)

Bir diğer nüfus dağılış ölçüm yöntemi, nüfusun yeniden dağılış

endeksinden bazı üstünlükleri ve yetersizlikleri olan toplanma endeksidir.

Bu aslında farklılık endeksinin (Index of dissimilarity) nüfus ile alan

arasındaki ilişkiye odaklanan bir uyarlamasıdır. Bu gösterge, güncel nüfus

artışı eğilimlerine bağlı olarak nüfusun daha tekdüze/dengeli veya daha

toplanma eğilimli/dengesiz dağılış gösterip göstermediğini anlamamıza

yardımcı olur. Toplanma göstergesi, her bir bölgedeki nüfusun toplam

nüfustaki payının (yüzdesinin), o bölgenin alanının toplam yüzölçümündeki

payına oranlanmasıdır. Göstergenin alt sınırı 0 (sıfır)dır ve bu değere

yaklaşan gösterge nüfusun bölgelere dengeli dağıldığını ifade ederken, tersi

durumda yani göstergenin 100’e yaklaşması durumunda nüfusun neredeyse

tamamının bir bölgede dengesiz şekilde toplandığı sonucu çıkar.


n

Ic = 0.5 ∑ |xi – yi|


i=1

X = Bir alandaki nüfusun toplam nüfus içindeki payı, yüzdesi

Y = O alanın ülke toplam yüzölçümündeki payı, yüzdesi

Daha önceki Afrika bölgelerine ait verilere atfen Çizelge 11’de iki

sütun halinde 1950 ve 2000 yıllarının toplanma endeksi işlemleri

gösterilmiştir. Bu sütunlardaki yüzdeler bölgelerin göreceli büyüklükleri ve

39
nüfus arasındaki örtüşmeyi ima ediyor. Her iki yılın da endeks değerleri

oldukça düşüktür ve Afrika nüfusunun bir bölgede yoğunlaşmadığını,

nüfus-alan arasındaki mantıklı bir uygunluğu belirtmektedir. Elli yıl

boyunca yine de nüfus toplanmasında yaklaşık 15’den 19’a yükselen bir

artıştan söz edilebilir. 2000 yılının değeri, Afrika nüfusunun %19’unun farklı

bir bölgede olmak zorunda kaldığını ima etmektedir (Çizelge 11).

Çizelge 11 Afrika’nın bölgelerinde toplanma endeksi hesaplaması, 1950-2000


Bölge 1950 % 2000 % Alan Toplam 1950 2000
nüfusu nüfusu km2 alandaki Mutlak Mutlak
milyon milyon % si fark fark
A B C D E F G C-G E-G
Batı 62 28.1 234 29.3 6138291 20.3 7.8 9.0
Doğu 62 28.1 246 30.8 6361467 21.0 7.1 9.8
Kuzey 52 23.5 173 21.7 8510755 28.1 4.6 6.4
Orta 29 13.1 96 12.0 6612610 21.8 8.7 9.8
Güney 16 7.2 50 6.3 2674750 8.8 1.6 2.6
Toplam 221 100.0 799 100.0 30297874 100.0 29.9 37.6
Toplanma 14.9 18.8
endeksi
Kaynak: Population Reference Bureau 2000, World Population Data Sheet 2000.

4.1.4.Nüfus Haritası Tipleri

Nüfus haritaları, nüfus dağılışının değişik görünümleriyle bilginin

çözümlenmesini kolaylaştıran araçlardır. Nüfus dağılışı konusundaki

istatistikler çizelgeler halinde sunulabilir, fakat bu sunumun analizini

yapmak zordur. Yer isimlerine ve bu yerlerin lokasyonlarını bilmeyen aşina

insanlara inceleme sonuçlarını anlatmak çok daha güçtür.

4.1.4.1.Noktalama Haritalar (Dot maps)

Nüfus dağılış paternleri, bir haritada alan sınırları içerisine

yerleştirilmiş noktalarla temsil edilebilir. Her bir nokta, belli sayıda (1, 10,

100 veya 1000 gibi) insanı, hatta toplam nüfus yüzdelerini temsil edebilir.

40
Noktalama haritalarında kullanılan nokta; belirli bir değeri gösteren

niceliksel (kantitatif) semboldür. Bu tür haritalarda noktaları saymak ve

bütüne ait bir değer bulmak mümkünse de bu pratik olmayan bir

durumdur. Diğer taraftan noktalama yöntemi, toplanma ve dağılmayı güzel

resmeden bir konusal gösterim yoludur (Şekil 2).

Noktalama yoluyla yapılan dağılış haritaları, çok kullanılan ve

çizimleri nispeten kolay haritalardır. Bunların yapımında iki unsur rol

oynamaktadır: Tekrarlanan belli büyüklükteki noktalar ve noktaların ait

olduğu mekânlara, lokasyonlara yerleştirileceği bir harita.

Noktalama haritaları çok çeşitli kullanım alanına sahiptir ve bu ona

önemli bir üstünlük sağlamaktadır. Hemen hemen sınırsız miktar, hacim,

değer, ağırlık ve sayıdaki çeşitli unsurların dağılımı, geniş alan dahi söz

konusu olsa, noktalama yöntemiyle gösterilebilmektedir. Bununla birlikte

hazırlık ve çizim aşamalarında bazı güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Bir

noktalama haritası hazırlanırken 4 hususa dikkat etmek gerekir. Bunlar:

 Noktanın sayısal değerinin belirlenmesi(nokta değeri)

 Nokta büyüklüğünün tayin edilmesi(nokta büyüklüğü)

 Noktanın nereye konulacağının tespiti(nokta lokasyonu)

 Noktaların aynı büyüklükte(tekdüze) nasıl çizileceği(nokta çizimi).

Şekil 2 Noktalama haritalara bir örnek: Avustralya’da nüfus dağılışı

41
4.1.4.2.Koroplet Haritalar (Choropleth maps)

Nüfus haritalarının en yaygın tipi açık farkla; nüfus yoğunluklarının,

büyüme hızlarının ve nüfus niteliklerinin bütün çeşitlerinin dağılışının

gösterilebildiği koroplet haritalardır. Koroplet haritalarla, yüzdeler, hızlar

ve oranlara göre veri sunumu gerçekleştirilirken noktalama haritalarda

mutlak sayıların gösterimi yapılmaktadır.

Koroplet (choropleth) ismi, Yunanca choros (yer, mekân) ve plethos

(miktar, tutar) kelimelerinden türetilmiştir (Rowland, 2006: 371). Koroplet

haritalar, mekânsal değişimlerle ilgili olarak yönetimsel ve istatistiksel

alanların taranmasıyla meydana getirilir. Bu haritalar, dağılış paternlerinin

mevcut görünümünü verdikleri gibi aynı zamanda mekânsal dağılışlar

arasında, eğitim ile gelir, doğum ile ölüm gibi dikkat çekici olayların farkını

veya ilişkisini göstermede etkilidirler.

İdeal olarak tarama kategorilerinin şekli, dereceli yoğunluk dizileri

halindedir. Bu haritalarda düşükten yükseğe veri kategorileri açık tonlardan

koyu tonlara veya seyrek taramadan sık taramaya doğru resmedilir. Az

42
yoğundan çok yoğuna doğru, tarama/renk paterninin yoğunlaşma hissi

uyandıracak şekilde taramaların sıklaşması/renk tonlarının koyulaşması

gerekir. Renklerde aynı rengin ya da birbirine yakın-geçişli renklerin açık

tonundan koyu tonuna doğru, taramalardaysa seyrek taramalardan sık

taramalara doğru veya gittikçe kalınlaşan çizgilerle yoğunlaşma hissi

uyandırır. Tarama ile yapılan gösterim renklerle yapılandan daha etkilidir.

Ekstra renklerle yapılan haritalarda, kopukluk ortaya çıkar ve değerlerin

derecelenmesindeki görsel etki yok olur. Nüfusu artan veya azalan yerleri

gösteren bir harita gibi ayırt edilebilme önemliyse pozitif ve negatif

değerlerin sunumunda iki renk yararlı olabilir.

Meydana getirilen haritanın değerlerinin gruplandırılmasında; grup

sayısı bu haritaya bakanların ayrıntılar içinde kaybolmaması ve haritayı

daha kolay okuyabilmeleri için 4 ile 6 olmalıdır. Haritaların netliğini

sağlayabilmek ve geliştirmek için grupların (mesela 0-9, 10-19, 20-29 gibi)

sabit aralık sınıflarına göre oluşturulması tercih edilmelidir. Yoksa alanlar

arasındaki nispi farkları ölçmek çok zor olacaktır. Kategoriler belirlenirken

bir değer iki grupta yer almamalıdır. Mesela, 1-10, 10-20, 20-30 şeklindeki

gruplandırmada 10 ve 20 değerleri iki grupta da yer almamalıdır.

Bilgisayarla çizimlerde yazılımlar sınıflandırmayı otomatik olarak

yaptığından bu üst üste örtüşme olasılığı ortadan kalkar.

Medyan, kuartil (quartile) ve desil (decile) gibi istatistik ölçümler

bazen haritalama kategorilerinin tanımlanması için uygun bir çıkış noktası

olabilirler. Bir istatistik dağılımı medyan iki, kuartil dört, desil ise on eşit

parçaya ayırır. Koroplet haritaların bazı sakıncaları vardır ki bunlar, veri

referanslı alanların yapısı ve büyüklüğüyle ilgilidir: değerlerin sınırlarla

aniden değişiyor görünmesi, yaratılan tarama paternleriyle alanların

43
homojen bir görüntü vermesi, dolayısıyla da olayları betimleyen ilişkilerin

homojenleştirilmesi bu sakıncalar arasında sayılabilir. Bu sakıncalar

nedeniyle koroplet haritaların küçük ünitelerde kullanımı daha uygundur.

Şekil 3 Koroplet harita:Türkiye’de doğurganlığın coğrafi paterni, 2000

Şekil 4 ve 5 Koroplet harita örnekleri: Kaliforniya’nın nüfus


yoğunluğu (4), İngiltere’de nüfus yoğunluğu (5)
(4) (5)

44
4.1.4.3.Orantılı Sembol Haritaları (Maps with proportional symbols)

Alana ait büyüklük, miktar bildiren verilerin harita ile

gösterilmesinde geometrik şekillerden yararlanılabilir. Daireler, kareler,

üçgenler, en sık başvurulan sembol örnekleridir. Orantılı semboller

yardımıyla nüfus büyüklükleri, göç miktarları, belli bir büyüklükteki

nüfusun cinsiyet oranları, bir alandaki toplam nüfusun yaşadığı yer

itibariyle dağılımı, toplam nüfusun yaş grupları bakımından oranları gibi

çok sayıda nüfusla ilgili harita üretilebilir.

Bu tip haritalar, büyüklüğün alansal dağılımında miktarları

ölçebilme ve karşılaştırma yapabilme imkânı sağladığı gibi, birden fazla

konunun aynı harita üzerinde gösterilebilmesini de mümkün kılarlar.

Orantılı semboller yardımıyla bir ülke, il veya şehirdeki nüfus büyüklükleri

(a) gösterilebilirken, dairelerin içi açı cinsinden bölünmek suretiyle oransal

dağılım(b) resmedilebilir (meselâ toplam nüfus içinde kadın veya erkek

nüfus oranları, nüfusun ana yaş gruplarından birinin toplam içindeki oranı

gibi).
Nüfus Büyüklüğü
1.000.000

500.000

250.000

100.000

45
Nüfusun Yaş Yapısı

5%

35%
0_14
15_64
65+
60%

Nüfusun Ana Yaş Gruplarına Dağılımı (%)

65+ 0-14

15-64

İki boyutlu semboller (daire, kare, üçgen), üç boyutlu olanlara (küp,

küre) göre daha kolay kavranır. Zira üç boyutlu semboller çizilen harita

üzerinde geniş alan kaplar ve görsel açıdan daha az ilgi uyandırırlar.

Orantısal dairelerin büyüklüğü, temsil edilecek sayılara göre değişir.

Büyüklüklerin karekökleri alınmak suretiyle çizilecek dairelerin yarıçapları

hesaplanabilir. Mesela 2500, 5000 ve 10000 nüfus büyüklüklerini

göstereceğimiz dairelerin karekökleri sırasıyla 50, 71 ve 100’dür. Burada her

10 birimlik karekök 1 mm ile temsil edilirse çizilecek dairenin yarıçapları

sırasıyla 5, 7, 10 mm. olacaktır.

46
Şekil 6, 7 Orantılı dairelerle yapılmış iki harita: Filistin’de nüfus dağılışı

Şekil 8,9 Avrupa’da nüfus dağılışı, 2004 ve Afrika’da nüfus dağılışı, 1990

47
4.1.5.Nüfusun Haritalanması ve CBS

Nüfusun dağılışını içeren bilginin çözümlenmesi ve sunumunda

haritalar değeri tartışılmaz bir yardımcı durumundadırlar. Gerçekten de

haritalar yardımıyla bilginin görsel hale getirilmesiyle önemli keşifler ortaya

çıkmaktadır. Bu konudaki ilk ve ünlü harita örneği, John Show’ın 1854’te

Londra’da kolera salgınında hastalanan insanların oturdukları yerlerin

haritasıdır. Haritadan yazar hastalığın bulaşma kaynağının bir su tulumbası

olduğunu anlamıştır. Bilgiyi haritalama ve çizim haline dönüştürme

konusunda başka önemli örneklere Edward R. Tufte’ın (Sayısal Verinin

Görsel sunumu-1983, Bilgi Tasarlama-1990 gibi) kitaplarında

rastlanmaktadır. Tufte, çarpıtılmaksızın, uygun çizim tekniklerinin, veri

sınıflandırmalarının ve etiketlemelerinin yardımıyla istatistiklerin

sunumuna olan ihtiyacına vurgu yapmaktadır (Tufte, 1997: 28-37).

Günümüzde haritalama ve çizim, büyük ölçüde bazı tasarım

şekillerinin ve sunumun kişisellikten uzak olduğu otomasyon süreçlerinin

kullanıldığı bilgisayarlarla yapılmaktadır. Bir bilgisayar, birbirine zıt

renklere sahip, bir düzine veya daha fazla haritalama sınıflandırmasıyla

çizim yapabilmeye imkan tanır. Bilgisayarlı haritalama, nüfus dağılışı

çalışmalarında kabul görmüş bir devrimdir. 1960’ların sonlarına kadar

haritalar ancak elle çizilebiliyordu ve bu haritalar küçük alanlara ait

verilerin kullanımıyla sınırlandırılmış, ayrıca yüksek maliyetliydiler. Daha

sonra araştırmacılar, ana bilgisayarlar üzerinden çiziciler (plotters) ve satır

yazıcılarla (line printers) bilgisayar dosyalarını harita üretiminde

kullanmaya başladılar. 1980’lerin sonlarından beri masa ve diz üstü

bilgisayarları için kaliteli, çok yönlü ve haritaya istenildiğinde

48
erişilebilmenin mümkün olduğu bir araştırma aracı olarak haritalama

programları üretildi. En pahalı haritalama programlarından biri, nüfus

etkinlikleri ve İstatistik Bölümü için Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu

tarafından üretilen POPMAP’tir.

Teknolojik devrim, hem bilgisayarlı haritalamadaki gelişmeleri

desteklemekte, hem de demografik veriye erişimi değişime uğratmaktadır.

Bilgisayar aracılığıyla erişilen demografik veri setleri, günümüzde bazen

Demografik Bilgi Sistemleri-DBS (Demographic Information Systems-DIS)

veya daha yaygın olarak Coğrafi Bilgi Sistemleri-CBS (Geographical

Information Systems-GIS) şeklinde nitelendirilmektedir. CBS, depolama,

düzenleme, çözümleme ve gösterim işlemleriyle birlikte, mekânla

ilişkilendirilmiş bilginin bir veri tabanına uyumlu hâle getirilmesidir.

Coğrafi bilgi sistemlerinin kullanımındaki artış, coğrafi kodlamanın

(geocoding) bir sonucudur ve bu kodlama, noktaların, alanların, adreslerin

doğru sıralama yapmaya ve haritalamaya kolaylık sağlayan standart bir grid

referansında koordinatlarla yapılmaktadır. Pazar analizlerinde, araştırma

danışmanlıklarında, aynı zamanda kamu yönetimi ve plânlamada önemli

bir rol oynadığı için CBS’nin ve nüfusun haritalanmasının değeri her geçen

gün artmaktadır. Bu yaygın kabule bağlı olarak iş ve ticaret demografisinde

mekânsal demografi (geodemographics) olarak adlandırılan, mekânsal üniteler

özellikle de küçük alanlar için demografik veriyi kullanarak iş ve ticaret

uygulamalarına analizler yapan bir disiplin ortaya çıkmıştır. Veriye erişim

ve haritalama teknolojisindeki devrimin diğer bir ürünü (nüfus) sayım

atlasları olmuştur. Çok sayıdaki değişkenin haritalandığı bu atlaslar,

ayrıntılı bilgilere erişebilmeyi mümkün kıldığından işletmeler-yatırımcılar

için çok değerli bir yapılabilirlik (fizibilite) kaynağı yerine geçmektedir.

49
CBS uygulamalarında, seçeneklerden (layer properties) symbology

aktif hale getirildiğinde, nicelikler (quantities) ikonundan kademeli renkler

(graduated colors) seçeneği koroplet nüfus haritaları oluşturmada,

kademeli simgeler (graduated symbols) seçeneği orantılı sembollerle harita

yapımında, nokta sıklığı (dot density) ise noktalama nüfus haritaları

üretmede yardımcı olur. Tüm bu seçeneklerde otomatik olarak sınıflandırma

yapılabileceği gibi elle veya istatistik ölçümlerle de sınıflandırmalar ortaya

konabilir. Ayrıca bu haritalama yazılımlarında grafik(charts) seçeneği daire

veya pasta (pie), çubuk/sütun (bar/column) ve istifli (stacked) haritalar

çizmeye olanak tanımaktadır (Şekil 10, 11).

Şekil 10 ArcView-ArcMap haritalama yazılımında harita tipi seçenekleri

50
Şekil 11 ArcView-ArcMap haritalama yazılımında sınıflandırma seçenekleri

4.2.Göç (Migration)
Nüfus değişiminin bir bileşeni olarak göçlerin incelenmesi ve

ölçülmesi, nüfusun coğrafî analizleri konusunda önemli bir yer tutmaktadır.

Göçün boyutları, hareket doğrultuları ve alansal görünümleri üzerinde

durulması gereken hususlar arasındadır. Göçün ölçülmesi konusunda çeşitli

yöntemlerden yararlanmak mümkündür. İçeriye göç, dışarıya göç, brüt ve

net göç hızları, göç etkililiği bu yöntemlerden sık kullanılanlar arasındadır.

4.2.1. Göç İstatistikleri

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de göç, diğer nüfus bileşenleri

olan doğumlar ve ölümlerle karşılaştırıldığında, üzerinde daha az çalışılan

ve veri toplanan bir konudur. Göçe ilişkin veri kaynakları, nüfus sayımları,

nüfus araştırmaları ve nüfus kayıtları olmasına karşın, pek çok ülke gibi

Türkiye’de temel bilgiler Genel Nüfus Sayımlarından elde edilmektedir

(Ünalan, 1998: 92). Genel Nüfus Sayımlarında göçü ölçebilecek soru sayısı

bir iki tanedir. Bunlar doğum tarihi ve önceki bir tarihte (genelde beş yıl

51
önce) oturduğu yerleşim yeri sorularıdır. Bu iki bilgi, dolaylı bir göç

imasında bulunmaktadır.

Doğum yeri bilgisiyle elde edilen göç ölçütü “yaşam boyu göç”tür.

Bu ölçüte göre, sayım tarihinde devamlı oturduğu yer dışında doğmuş olan

herkes göç etmiş sayılır. Doğum yeri göç kaynak alanı, oturduğu yer ise göç

hedef alanı kabul edilir. Bu ölçütle göçün zamanı bilinemediği gibi, kişinin

doğumu ile en son sayımdaki oturma yeri arasındaki yer değiştirmelerini

kapsamadığından ve kişinin doğum yeri her zaman onun devamlı oturduğu

yer olmayabileceğinden hatalı değerlendirmeler yapılmasına yol açar. İkinci

ölçüt doğum yerine göre daha avantajlıdır; çünkü göçün zaman aralığı

daralmıştır ve kısmen daha belirgindir. Bu yöntemde de yer değişikliğinin

zamanı bilinemez, bir önceki sayımdan son sayıma kadar birkaç yer

değiştirilmiş olabilir, hatırlama sorunları yaşanabilir.

Türkiye’de Genel Nüfus Sayımları içinde doğum yeri bilgisi

bulunmakta, bu sayımlara dayalı olarak da 1970 sayımından itibaren daimi

ikametgah bilgisine ulaşılabilmektedir. Eski DİE yeni TÜİK, tarafından göç

bilgileri “Nüfusun Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri” ile “Daimi İkametgaha

Göre İçgöçler” istatistikleri şeklinde yayınlanmaktadır. Ayrıca, TÜİK’in web

sayfasından İstatistikler ikonunun “nüfus, konut ve demografi” ana başlığı

altında “göç istatistikleri” (http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do) kısmından

da göç verilerine ulaşılabilmektedir.

İki yerleşim yeri arasındaki göçü dolaysız olarak saptayabilmenin


yolu, “ne kadar süredir burada oturuyorsunuz?” ve “en son oturduğunuz
yerleşim yeri neresidir?” sorularıdır. Doğum yeri ve beş yıl önceki oturma
yeri bilgisi kullanılmadan göç analizi yapmanın bir diğer yolu da hayatta
kalma yönteminin kullanılmasıdır (Ünalan, 1998: 96). Günümüzde
Türkiye’de adrese dayalı sayım sistemine geçişle birlikte, yakın bir gelecekte

52
yer değiştirmeler otomasyonla kayıt altında tutulacağından yerleşim
birimlerinin içindeki (mahalle düzeyi, hatta bina düzeyine kadar inebilir)
göçlerin bilgisine dahi ulaşılabilmek imkân dahilinde olacaktır.

4.2.2.Göçün Ölçülmesi

4.2.2.1. İçeriye ve Dışarıya Göç Hızları

Göçün ölçülmesiyle ilgi en temel araçlardan ikisi, içeriye ve dışarıya

göç hızlarıdır. İçeriye göç hızı (rate of inward migration) bir yere dışarıdan

gelen nüfusun yıl veya dönem ortası nüfusa bölünmesi ve çıkan rakamın

1000 ile çarpılmasından elde edilen değere eşittir. Dışarıya göç hızı (rate of

outward migration) ise; bir yerden dışarıya giden nüfusun yıl veya dönem

ortası nüfusa bölünmesi ve çıkan rakamın 1000 ile çarpılmasından elde

edilen değere eşittir (Çizelge 12).

Çizelge 12 İçeriye, dışarıya, brüt ve net göç hızlarının hesaplanması


Simge Açıklama Örnek
k Göç olayına sahne olan yer
Pk Bu yerin yıl veya dönem ortası nüfusu 250.000
IMk Belli bir yıl/dönem boyunca bir yere
35.000
(içeriye) göçle gelen nüfus miktarı
OMk Belli bir yıl/dönem boyunca bir yerden
70.000
(dışarıya) göçle giden nüfus miktarı
IMRk (k) nın İçeriye Göç Hızı (%o olarak) (35.000 : 250.000)
(Gelenler : Yıl/dönem ortası nüfus) x 1000 = 0.14 x 1000 = 140 %o
İMRk = ( İMk : Pk ) x 1000
OMRk (k) nın Dışarıya Göç Hızı (%o olarak) (70.000 : 250.000)
(Gidenler : Yıl/dönem ortası nüfus) x 1000 = 0.28 x 1000 = 280 %o
OMRk = ( OMk : Pk ) x 1000
GMR Brüt Göç Hızı (%o olarak)
*(Gelenler+Gidenler) : Yıl/dönem ortası nüfus+ x 1000 [(35.000 + 70.000) : 250.000] x 1000
(IMRk + OMRk ) = (105.000 : 250.000) x 1000
= 0.42 x 1000 = 420 %o
veya (140 + 280) = 420 %o
NMR Net Göç Hızı (%o olarak) [(35.000 - 70.000) : 250.000] x 1000
[(Gelenler - Gidenler) : Yıl/dönem ortası nüfus+ x 1000 = (- 35.000 : 250.000) x 1000
(IMRk - OMRk ) - 0.14 x 1000 = - 140 %o
veya
(140 - 280) = - 140 %o

53
İçeriye ve dışarıya göç olayları arasındaki ilişkiyi ortaya koymak

amacıyla grafik çizimleri (Şekil 12) ve analizleri de yapılabilir. Böyle bir

çizim için aşağıdaki türden bir çizim kalıbı oldukça yararlı sonuçlar verir. Bu

çizim kalıbında (x) ekseni IMRk i, (y) ekseni ise OMRk u temsil eder.

İncelenen alana ait içeriye ve dışarıya göç oranları hesaplanır, bu oranlar

grafik üzerinde kesiştirilir ve bu kesişme yerine bir nokta konulur. Tüm

yerler için aynı işlemler tekrarlandıktan sonra, ortaya çıkan görüntüyü

yorumlamak mümkün hâle gelir.

Elde edilen grafikte, (y) eksenine yakın kesimlerde noktaların

yığılması, büyük ölçüde ekonomik (aynı zamanda sosyal) bakımdan fakir

olduğundan dışarıya göç yoluyla nüfus gönderen bir topluluğun varlığına

işaret eder. Tersi durumda, noktalar (x) eksenine yakın ise bu defa ekonomik

açıdan daha zengin bir bölgenin göçle gelen insanları kabul eden yerlerin

varlığından söz edilebilir ki, (y) den uzaklaşıldığı oranda zenginliğin ve net

göç oranının artışı gündeme gelir. Bu grafiklerin alacağı şekiller sayesinde

göçün geneldeki görünümü belirlenebildiği gibi (durum analizi), farklı

dönemler için bu çalışma yapıldığı taktirde dönemler arası karşılaştırmalar

yaparak değişiklikler izlenebilir (değişim/eğilim analizi).

4.2.2.2. Brüt Göç Hızı (Gross migration rate)

Brüt göç hızı, bir yere gelenlerle o yerden ayrılanların toplamını ifade

eden bir kavramdır. Önce brüt göç hızı hesaplanacak alana gelen nüfus ile

bu alandan giden nüfus toplanır. Daha sonra çıkan sonuç yıl/dönem ortası

(yıl ortası nüfus, yılın 1 temmuz tarihindeki nüfusunu ifade eder, dönem ortası

nüfus en basit şekliyle sözü edilen dönemin başlangıç ve bitiş tarihlerindeki nüfuslar

toplanarak ikiye bölünmesiyle hesaplanan değerdir) nüfusa bölünür ve elde

edilen rakam 1000 ile çarpılırsa brüt göç hızı hesaplanmış olur. Başka bir

54
şekilde söylenecek olursa içeriye göç hızı ile dışarıya göç hızının toplamı

brüt göç hızını verir (Çizelge 12).

Şekil 12 Türkiye’de 1985-1990 döneminde içeriye ve dışarıya göç ilişkisi


300,0
ROM Dışarıya Göç Oranı (%o)

250,0

200,0

150,0

100,0

50,0

0,0
0,0 50,0 100,0 150,0 200,0
RIM İçeriye Göç Oranı (%o)

4.2.2.3.Net Göç Hızı (Net migration rate)

Bir yerden göçle ayrılan ve o yere dışarıdan göçle gelen nüfus

arasındaki kurulacak bağlantıyla net göç denilen kavrama ulaşılabilir. Gelen

nüfustan giden nüfus çıkarıldığında net göç miktarı (NMk) bulunur.

NMk= IMk - OMk

Bulunan değer bazen (-) bazen de (+) olabilir. Başka bir deyişle eğer

bir yerden ayrılan nüfus (dışarıya göç miktarı) o yere gelen nüfustan (içeriye

göç miktarı) fazla ise net göç değerleri negatif (-), tersi durumdaysa pozitif (+)

olacaktır. Net göç hızı (NMRk) ise, net göç miktarının yıl ortası nüfusa

55
bölünmesinden sonra bulunan rakamın 1000 ile çarpılması suretiyle elde

edilir (Çizelge 12).

Belli bir alan için belli bir döneme ait IMR, OMR, GMR ve NMR

değerleri hesaplanarak, bu veriler yardımıyla her birinin coğrafi paternini

gösteren koroplet haritalar üretmek mümkündür.

4.2.2.4.Göç Devinim Hızı (Migration turnover rate)

Brüt göç miktarı ile net göç miktarının oranlanmasıyla göçün

oluşturduğu insan devinimi elde edilir (Çizelge 13). Örneğin oldukça fazla

gelen ve giden nüfus olduğu halde net göç hızı çok düşük bir değer

hesaplanabilir. Bu durumda göç devinim hızının hesaplanması yerinde

olacaktır.

4.2.2.5.Göç Etkililiği (Migration effectiveness)

Göçün ölçüldüğü bir diğer yöntem, göç etkililiği oranıdır. Bu yöntem

bir anlamda iç göçlerin toplamını anlatmaktadır. Basitçe ifade etmek

gerekirse göç etkililiği net göç miktarının brüt göç miktarına bölünmesiyle

bulunur ve elde edilen rakam 100 ile çarpılır (Çizelge 13). Yani bir anlamda

göç devinim hızının tersi göç etkinliğini vermektedir (Rowland, 2006: 400).

Bu, brüt göç miktarının nüfusu yeniden dağıtmada nasıl etkili olduğunu

gösterir. Örneğin bir yılda bir bölgede toplam 10 göçmen varsa ve 10

göçmenin hepsi de içeriye göç edenler ise göç etkinliği 10/10 veya % 100

olurken; 4’ü içeriye göç, 6’sı dışarıya göç eden ise etkinlik daha az olur (4-

6)/10 veya % -20).

56
Çizelge 13 Göç devinim hızı ve göç etkililiğinin hesaplanması

Formül Örnek
MTR = Göç devinim hızı Gelenler = 10.000
MTR = [(Gelenler + gidenler): Gelenler – gidenler)] x Gidenler = 30.000
100 MTR = (40.000) : (- 20.000)
MTR = -2 x 100 = - 200 %
MTR = (Brüt göç miktarı : Net göç miktarı) x 100
MER = (- 20.000) : (40.000)
MER = Göç etkililiği MER = - 0.5 x 100 = - 50 %
MER = [(Gelenler – gidenler) : (Gelenler + gidenler)] x
100
MER = (Net göç miktarı : Brüt göç miktarı) x 100

57
5 YAŞ ve CİNSİYET BİLEŞİMİ
Nüfusun yaş ve cinsiyet bileşimi (kompozisyonu) önemli nüfus

özellikleridir. Bilindiği üzere bir yerdeki nüfusu oluşturan bireylerin her

birinin ayrı bir doğum tarihi ve buna bağlı olarak da yaşı vardır. Bu

bireylerden belli bir zaman diliminde, meselâ aynı takvim yılında doğmuş

olanlar kuşak (nesil) olarak tanımlanırlar. Her kuşağın kendini özgü

özellikleri, tercihleri, beklentileri ve davranış biçimleri söz konusudur. Diğer

taraftan toplumu oluşturan bireylerin cinsel kimlikleri de yaş kompozisyonu

gibi önemsenmesi gereken bir durumdur. O nedenle nüfusu oluşturan bu

yaş ve cinsiyet gruplarının incelenmesi ve mekânsal analizlerinin yapılması

son derece önemlidir.

5.1.Nüfus (Yaş -Cinsiyet) Piramidi

İstatistiklerin elverdiği oranda nüfusun önemli niteliklerinden biri

olan yaş bileşimiyle ilgili çeşitli görsel malzeme hazırlanabilir. Bu

malzemelerin başında nüfus ya da yaş piramidi diye isimlendirilen grafik

gelmektedir. Bu piramitler sayesinde, tek yaşlara(0, 1, 2, 3, <.. gibi) ya da

beşer yaşlık gruplara(0-4, 5-9, 10-14, ...gibi) göre nüfusun yaş dağılımı, kadın

ve erkek nüfusu olarak analiz edilebilmektedir. Bu sayede piramidi çizilen

yerin nüfusunun hangi yaşlar veya yaş gruplarında toplanmış olduğu, fakat

aynı zamanda o yerde yaşanan çeşitli sosyal, ekonomik, askeri, siyasal vb.

olayların yansımaları bu grafikten gözlenebilir. Arazi çalışmaları öncesinde

ön bilgi sağlamak anlamında nüfus piramitleri çok yararlı sonuçlar

vermektedir.

Nüfus piramitlerinin yapımında aşağıdaki aşamaları izlemek yerinde

olur:
► Piramidi yapılacak yere ait tek yaşlar veya beşer yaşlık gruplara

göre nüfus değerleri çizelge haline getirilir. Erkek ve kadın nüfus için her bir

yaş grubunun toplam nüfus içindeki oranı(%’si) hesaplanır ve çizelgeye

eklenir. Çizelge:2’deki 0-4 yaş grubu erkek nüfus için;

( 8321 : 158.953 ) . 100 = 5.23 % şeklindeki işlem, tüm yaş gruplarına

uygulanır.

Çizelge 14 (A) İlinde nüfusun yaş gruplarına ve cinsiyete göre dağılımı, 2000

Yaş Grubu Erkek % Kadın % TOPLAM

0-4 8.321 5.23 7.659 4.82 15.980


5-9 7.698 4.84 7.322 4.60 15.020
10-14
15-19
20-24
<..
<..
80-84
85+ 62 0.04 176 0.11 238
Bilinmeyen
TOPLAM 80.677 50.8 78.276 49.2 158.953

►Sonra milimetrik bir kağıt üzerinde (bu bilgisayarda da yapılabilir)

sol taraf erkek, sağ taraf da kadın nüfusu gösterecek şekilde piramidin

çizimine geçilir. Yatayda her bir cm. %1 değeri ifade edecek tarzda ölçek

belirlenir. Bu yatay çizgiye ortadan bağlanan iki dikme ile 0.5 cm aralıklarla

beşer yaşlık grupları gösterilmek suretiyle çizilir.

► Daha sonra yatay çizgi üzerinde, tabloda elde ettiğimiz %

değerleri her bir yaş grubu için ölçek marifetiyle işaretlenerek piramit

oluşturulur (Şekil:13).

► Piramidin erkek tarafı mavi, kadın tarafı ise pembe ile

renklendirilebilir.

60
Şekil 13 Türkiye’nin nüfus (yaş-cinsiyet) piramidi, 2000

5.2.Nüfusun Ana Yaş Gruplarına Göre Dağılımı

Nüfusun ana yaş gruplarına dağılımı gerek grafik gerekse harita

olarak bir yerdeki yaş yapısı hakkında başka yerlerle karşılaştırılabilir bir

görsellik sunmaktadır.

5.2.1.Ana Yaş Gruplarının Harita ile Gösterimi

Bu tarz bir harita sayesinde her bir yaş grubunun mekânsal dağılışı

gösterilebilir. Bunun için, 0-14, 15-64 ve 65+ veya 0-19, 20-39, 40-59 ve 60+

ana yaş grupları esas alınabilir. Ayrıca bu tip haritalar tek yaşlar (0 yaş veya

18 yaş gibi) için de hazırlanabilir.

0-14 yaş grubu (çocuk) nüfus için böyle bir haritanın yapıldığını farz

edersek, bu yaş grubundakilerin tüm ülkelere veya bir ülke içindeki tüm

idari ünitelere ait miktarlarının, o alanların toplam nüfuslarındaki payları

(%) hesaplanır. Bunu yapmak üzere, 0-14 yaş grubu nüfus miktarı, toplam

nüfus miktarına bölünür, çıkan sonuç 100 ile çarpılır:

(P0-14 : Pt) .100

P0-14 = 0-14 Yaş grubu nüfus miktarı


Pt = Toplam nüfus miktarı

61
► Yukarıdaki işlem yapıldıktan sonra elde edilen değerler sıralanır.

► Eşik değerleri kullanılmak suretiyle 4-5 grup oluşturulur.

► Her bir gruba patern belirleme kuralları gereğince renk/tarama

paterni atanır.

► Ülkeler inceleniyorsa siyasi veya ülke içinde bir çalışma

yapılıyorsa idari sınırları olan haritalar üzerinde, her bir ülke/idari alan

hangi grupta yer alıyorsa o gruba ait renkle boyanır/tarama paterniyle

taranır. CBS uygulamalarında bu işlemler otomatik olarak gerçekleştirilir.

5.2.2. Ana Yaş Gruplarına Dağılımın Üçgen Grafik İle Gösterimi

Üçgen grafik yardımıyla gerçekleştirilen yaş analizleri farklı illere,

bölgelere, ülkelere ait yaş bileşimlerini karşılaştırmak amacıyla kullanılan

bir yöntemdir.

► Bilindiği üzere, 0-14 yaş grubu (çocuk nüfus), 15-64 yaş grubu

(ergin nüfus) ve 65+ yaş grubu (yaşlı nüfus) ana yaş gruplarını meydana

getirmektedir. Çalışma konusuyla ilgili her bir ana yaş grubundaki nüfus

miktarları (kadın-erkek nüfus bir arada) ve bunların toplam nüfus içindeki

payları (% olarak) yine bir çizelge halinde düzenlenir(Çizelge 15).

►Ana yaş gruplarına ait her üç % değeri daha önceden hazırlanmış

olan üçgen grafik üstünde (Şekil 14) kesiştirilmek suretiyle bir nokta elde

edilir ki, bu işlem tüm ülkeler için tekrarlandığında, her bir ülkenin yaş

kompozisyonu tek tek incelenebilecek veya birbirleriyle karşılaştırılacak

görüntüye ulaşılmış olunur.

62
Çizelge 15 Ülkelere göre nüfusun ana yaş gruplarına dağılımı, (1000 kişi olarak)

Ülke 0-14 yaş % 15-64 yaş % 65+ yaş % TOPLAM


grubu grubu grubu

Türkiye 20.220 29.8 43.701 64.5 3.858 5.7 67.804


Almanya
Belçika
Brezilya
Çin
Fransa
Irak
Kongo
Mısır

►Böyle bir üçgen grafikle yaş yapısı analizi, bir ülke, bölge, il ya da

her hangi bir yerleşmenin farklı değerleriyle de yapılabilir. Bu tarz bir

yaklaşımda değişken sayım yıllarına göre, ana yaş gruplarının nüfus

miktarları olacaktır. Bu sayede de o yerin yaş bileşimi bakımından gelişimi

ortaya koyulmuş olunur(Çizelge 16).

Çizelge 16 Türkiye’de yıllara göre ana yaş gruplarına nüfusun dağılımı


Yıllar 0-14 Yaş % 15-64 Yaş % 65+ Yaş % TOPLAM
Grubu Grubu Grubu Nüfus
Nüfus Nüfus
1935
1940
1950
1960
1970
1980
1990
2000

63
Şekil 14 Üçgen grafik ile ana yaş gruplarının gösterimi

5.3.Yaş Bağımlılık Oranı (Age dependency ratio)

Nüfusun yaş yapısıyla ilgili olarak bağımlı nüfus kavramından da

söz edilebilir. Toplam Bağımlılık Oranı, genç ve yaşlı nüfus miktarları

toplamının, ergin nüfusa bölünmesiyle elde edilen değerin 100 ile çarpılması

sonucunda hesaplanabilir. Bağımlılık oranları genç ve yaşlı nüfus için ayrı

ayrı da hesaplanabilir. Böylece bağımlı nüfusun genç ya da yaşlı nüfus

ağırlıklı olduğu belirlenebilir. Çoğu kere gelişmiş ülkelerde veya bölgelerde

yaşlı nüfus bağımlılığı ön plâna çıkarken, az gelişmiş ülke ya da bölgelerde

genç nüfus bağımlılığı ağır basmaktadır.


DR = [(P0-14 + P65+) : P15-64] x 100
DR = Toplam bağımlılık oranı

P0-14 = 0-14 Yaş Grubu Nüfus

P65+ = 65 ve Üzeri Yaş Grubu Nüfus

P15-64 = 15-64 Yaş Grubu Nüfus

Örnek olarak bağımlılık oranı Fransa(1996) için hesaplandığında;

DR f = ( ( 11.245.500 + 9.015.600 ) : 38.232.800 ) x 100 = 53.0 değeri

bulunur.

64
Genç bağımlılık oranı(Youth dependency ratio)
YDR = (P0-14 : P15-64) x 100
Yaşlı bağımlılık oranı (Elderly dependency ratio)
EDR = (P65+ : P15-64) x 100
Bağımlılık oranlarıyla ilgili rakamlar yardımıyla bağımlılığın alansal

dağılımını göstermek üzere tematik haritalar üretilebilir veya CBS için veri

katmanı oluşturulabilir.

► Yukarıdaki formüller yardımıyla farklı ülke, bölge, idari ünite ya

da yerleşmelere ait bağımlılık oranları hesaplanır.

► Elde edilen değerler daha önce öğrendiğimiz koroplet türü

haritalardaki gibi büyük değerden küçük değere doğru sıralanır, CBS’de bu

işlem zaten otomatik olarak yapılır..

► Eşik değerleri kullanılmak suretiyle veya CBS programlarında

manual olarak ya da sınıflandırma tiplerinden (Classification Type: natural

breaks, equal area, equal interval gibi) biri seçilerek 4-5 grup oluşturulur.

► Her bir gruba yine daha önce öğrendiğimiz patern belirleme

kuralları gereğince renk veya tarama paterni verilir.

► Siyasi veya idari sınırları olan haritalar üzerinde her bir ülke veya

idari alan hangi grupta yer alıyorsa o gruba ait renkle boyanır veya tarama

paterniyle taranır.

5.4.Yaşlanma Endeksi

Nüfusu oluşturan yaş grupları arasındaki dengenin nasıl değiştiğini

ölçmenin yollarından biri yaşlanma endeksidir (ageing index, YE). Bu endeks,

çocuk nüfus ile yaşlı nüfus arasındaki ilişkiyi ortaya koyar ki, 15 yaşın

altındaki her 100 kişiye düşen 60 ve üzeri yaştaki kişi sayısını ifade eder.

65
YE= (60 + yaştaki nüfus : 15 yaş altı nüfus) x 100 formülü ile endeks

hesaplanır. Endeks değerinin artması nüfusun yaşlanmasına işaret eder.

Yıllara göre endeks değerindeki değişime bakarak bir toplumun yaş yapısı

ve yaşlanma eğilimleri izlenebilir. Dünya genelinde yaşlanma endeksi hızla

artmaktadır. Gelişmiş ülkelerde endeks değeri halen 100’ün üzerindedir ve

21.yüzyıl ortalarında bu değerin 200’ü aşması beklenmektedir (Şekil.15). Bu

iki yaşlıya bir çocuk düşmesi demektir.

Şekil 15. Dünyada gelişmişlik bölgelerine göre yaşlanma endeksi, 1950-2050.

5.5.Potansiyel Destek Oranı

Potansiyel destek oranı (potential support ratio, PDO), istatistiksel

olarak yaşlı bağımlılık oranının tersi bir işlemdir. 15-64 yaş grubundaki

nüfusa düşen 65 yaş üzeri nüfus yerine her 65 ve daha yaşlı kimseye düşen

15-64 yaş grubundaki kişi sayısını ifade eder. PDO’nun düşmesi ve 0’a

yaklaşması da nüfusun yaşlanma belirtisidir.

PDO= (15-64 yaş grubu nüfus : 65 + yaştaki nüfus)

66
Dünya genelinde potansiyel veya muhtemel destek oranı

düşmektedir. Küresel olarak PDO değeri 10’un gelişmiş ülkelerde ise 5’in

altına inmiş durumdadır. Gelecekte kürsel bir demografik olgu olan

nüfusun yaşlanmasına bağlı şekilde PDO’nun daha da düşmesi

beklenmektedir (Şekil.16).

Şekil 16. Dünyada gelişmişlik bölgelerine göre potansiyel destek oranı, 1950-

2050.

5.6.Ana-Baba Destek Oranı

Ana-baba destek oranı (parent support ratio, ADO), 50-64 yaş

grubundaki her 100 kişiye düşen 85 ve daha yaşlı kişi sayısıdır. Nüfusun en

yaşlı kesimi ile yaşlılığa geçiş aşamasındaki nüfus arasındaki ilişkiye dikkat

çeken bir ölçüm yöntemidir.

ADO= (85 + yaştaki nüfus : 50-64 yaş grubu nüfus) x 100

Tıpkı yaşlanma endeksi gibi ADO’da dünyada hızlı bir artış eğilimi

içerisindedir (Şekil 17). Yaş ilerledikçe etkinliğini daha fazla hissettiren

yaşlılık sorunlarına yönelik politika geliştirilirken bu oran önem

67
kazanmaktadır. Kurumsal yaşlı bakım hizmetlerinin masraflı ve yetersizliği

gelecekte ailelerin yaşlılarına bakımını özendirici uygulamalara yönelmeyi

beraberinde getirebilecektir.

Şekil 17. Dünyada gelişmişlik bölgelerine göre ana-baba destek oranı, 1950-

2050.

5.7.Cinsiyet Oranı (Sex ratio)


Cinsiyet oranı, kadın ve erkek nüfus arasındaki oransal ilişkiyi
yansıtan bir göstergedir. Cinsiyet oranı, genelde 100 veya 1000 kadın nüfusa
düşen erkek sayısı olarak ifade edilse de bazı ülkelerde(İngiltere gibi) 100
erkeğe düşen kadın miktarı olarak ele alınmaktadır.

SR = ( Pm : Pf ) x 100

SR = Cinsiyet oranı
Pm = Erkek nüfus
Pf = Kadın nüfus

Japonya’nın 1995 yılında kadın nüfusu 63.995.848 kişi, erkek nüfusu

ise 61.574.398 kişidir. Bu değerlere göre Japonya’da:

68
SRj = ( 61.574.398 : 63.995.848 ) . 100 = 96.2 dir.

Başka bir deyişle, 1000 kadına 962 erkek düşmektedir.

Cinsiyet oranları da tıpkı yaş yapısı konusunda olduğu gibi tek

başına veya başka bir nüfus özelliği ile birlikte haritada gösterilebilir.

Ayrıca, yaş ve cinsiyet oranı arasında da ilişki kurulabilir. Bunun için x

ekseninde yaş, y ekseninde cinsiyet oranlarının gösterildiği bir grafik

yardımıyla cinsiyete göre yaş gruplarının ortaya koyduğu değişim

incelenebilir. Bunun için her bir yaş grubu için ayrı ayrı cinsiyet oranları

hesaplanmalı ve grafik üzerinde işaretlenmelidir (Şekil 18).

Şekil 18 Cinsiyet oranı ile yaş arasındaki ilişki

69
70
6 NÜFUS EKONOMİK NİTELİKLERİ
Bir alan üzerinde yaşayan nüfusun ekonomik özelliklerinin

araştırılması ve bu özelliklerle diğer sosyal ve ekonomik olaylar arasında

ilişkilerin ortaya çıkarılması nüfusun coğrafî açıdan ele alınmasında büyük

önem taşımaktadır. Nüfusun ekonomik yapısı, aslında pek çok olayın bir

bileşkesi olduğu kadar, aynı zamanda neden-sonuç ilişkisini ifade eden bir

göstergeler topluluğudur.

6.1.Çalışma Çağındaki Nüfus

Çalışma hayatının normal yaş sınırları içinde bulunan ya da bazı

ülkelerde 15-64 yaşlar, bazılarındaysa 12-64 yaşlar arasındaki nüfus çalışma

çağındaki nüfus olarak değerlendirilmektedir.

6.2.Çalışan (Faal) Nüfus

Çalışma çağındaki nüfus içinde de eğitim, sağlık, evlilik, aile durumu

nedenleriyle çalışamayan veya malî durumu iyi olduğu için çalışma gereği

duymayan bir kısım bireyler vardır. Bu nedenle çalışma çağındaki nüfusun

tümü değil, ancak bir kısmı emeğini fiilen iş piyasasına sunmakta ve işte bu

kısım çalışan nüfus kabul edilmektedir. Çalışma çağındaki nüfusun tümü

çalışmadığı gibi, çalışan nüfusu (işgücünü) oluşturan bireylerin tamamı da

fiilen çalışmayabilmektedir. Başka bir deyişle çalışan nüfus içinde bir işle

uğraşanlar dışında işsizlerde yer almaktadır.

6.2.1.İşgücü ve İşgücüne Katılma Oranı

İşgücü istihdam edilenler ve işsizlerin oluşturduğu nüfustur.

İşgücüne katılma oranı ise; 12 ve daha yukarı yaştaki her 100 kişi içinde

işgücünde (istihdam edilenler ve işsizlerin oluşturduğu nüfus) olan kişi

71
sayısıdır. Bir başka deyişle işgücündeki nüfusun 12 ve daha yukarı yaştaki

nüfusa oranıdır.

LFPR = (LF : P12+ ) x 100


LFPR = İş Gücüne Katılma Oranı
LF = İşgücü
P12+ = 12 ve daha yukarı yaştaki nüfus

6.2.2.İstihdam Edilenler

Referans tarihinde en az bir saat ücretli, maaşlı, yevmiyeli, işveren,

kendi hesabına veya ücretsiz aile işçisi olarak aynî(mal) ya da nakdî(para)

gelir elde etmek amacıyla ekonomik faaliyette bulunan veya bir işle

bağlantısı bulunan 12 ve daha yukarı yaştaki kişiler.

6.2.3.İşsizlik ve İşsizlik Oranı

Çalışan nüfus istatistikleri için bir kimsenin işsiz sayılabilmesi için,

istem dışı işsiz bulunmak, çalışabilir durumda olmak ve iş aramak gibi

koşulları taşıması gerekir. İşgücündeki her 100 kişi içinde işsiz olan kişi

sayısıdır. İşsiz nüfusun işgücüne oranıdır.

İşsizlik Oranı= (İşsiz nüfus : İşgücü) .100

6.3.Ekonomik Faaliyet

İstihdamda olan kişinin aynî(mal) veya nakdî(para) gelir elde etmek

amacıyla işini veya mesleğini yaptığı kurum, kuruluş, ev vb. yerlerin faaliyet

türüdür. Türkiye İstatistik Kurumu, ekonomik faaliyete göre istihdam edilen

nüfusu;

 Tarım (ziraat, avcılık, ormancılık ve balıkçılık)


 Sanayi (madencilik ve taş ocakçılığı, imalat, elektrik/gaz/su
üretimi)
 İnşaat

72
 Hizmet (toptan ve perakende ticaret, lokanta ve oteller,
ulaştırma/haberleşme/depolama, malî kurumlar/sigorta/taşınmaz
mallara ait işler ve kurumları, yardımcı iş hizmetleri/toplum
hizmetleri/kişisel ve sosyal hizmetler)
 İyi tanımlanmamış faaliyetler şeklinde ana sektörlere
ayırmaktadır.
Yukarıda belirtilen faaliyet kollarında faaliyette bulunan nüfusun

alansal dağılımı da yapılabilir. Her bir faaliyet kolunda çalışanların toplam

çalışan nüfus içindeki payları hesaplanarak elde edilen değerler koroplet

haritaya dönüştürülebilir.

TÇNO = Tarımda çalışan nüfus oranı

TÇNO = (Tarımda çalışan nüfus : Toplam çalışan nüfus) x 100

EÇNO = Endüstride çalışan nüfus oranı

EÇNO = (Endüstride çalışan nüfus miktarı : Toplam çalışan nüfus) x 100

HÇNO = Hizmet çalışan nüfus oranı

HÇNO = (Hizmette çalışan nüfus miktarı : Toplam çalışan nüfus) x 100

6.4.İşteki Durum

İstihdamda olan kişinin işteki durumu dört ana grup altında

toplanmıştır:

 ücretli/maaşlı/yevmiyeli,
 işveren,
 kendi hesabına,
 ücretsiz aile işçisi.
Toplam istihdam içinde çalışan nüfusun işteki durumunu da %

cinsinden hesaplamak suretiyle göstermek mümkündür. Böylece çalışan

nüfus açısından ücretlilerin veya ücretsiz aile işçisi durumundaki nüfusun

ülke sathındaki dağılımı ortaya çıkarılabilir. Bu gösterge işçi işveren

73
ilişkilerini veya işçi yoğunluğu konularını irdelememize, sosyal ve

ekonomik politikalar geliştirilmesine yardımcı olur.

74
FAYDALANILAN ESERLER
Arıcı, H., (2004) İstatistik, Yöntemler ve Uygulamalar, Meteksan A.Ş.,
Ankara.
Büyüköztürk, Ş., (2004) Sosyal Bilimler İçin Veri Analizi El Kitabı, 4.baskı,
Pegem Yayıncılık, Ankara.
Çamur, K.C., Gümüş, (2005) “İstatistiki bölge birimleri (NUTS Sistemi)”. Bölge
Ö. Kalkınma Ajansları Nedir, Ne Değildir? İçinde,
(yay.haz.) Menaf Turan, Paragraf Yayınevi,
Ankara, 181-196.
DİE (1985) 1980 Genel Nüfus Sayımı, Daimi İkametgaha Göre
İçgöçler, DİE Yay.No.?, Ankara.
DİE (1989) 1985 Genel Nüfus Sayımı, Daimi İkametgaha Göre
İçgöçler, DİE Yay.No.?, Ankara.
DİE (1997) 1990 Genel Nüfus Sayımı, Daimi İkametgaha Göre
İçgöçün Sosyal ve Ekonomik Nitelikleri, DİE Yay.
No.?, Ankara.
DİE (2003) 2000 Genel Nüfus Sayımı, Nüfusun Sosyal ve
Ekonomik Nitelikleri, Türkiye, DİE Yay. No.2759,
Ankara.
Haurt, A., Kane, T.T., (1998) Population Handbook, 4.edition., Population
Referernce Bureau, Washington DC.
Johnston, R.J., (2000) The Dictionary of Human Geography, 4th edition,
Gregory, D., Pratt, G., Blackwell Publishing, Oxford.
Watts, M.
Mcvey,W.W., (1995) Canadian Population. Ontario: Nelson.
Kalbach, W.E.,
Özgüç, N., (1984), Beşeri Coğrafya’da Veri Toplama ve Değerlendirme
Yöntemleri, İstanbul Üniv. Edebiyat Fak.
Yay.No:2511, İstanbul.
Peters, G.L., Larkin, (2005) Population Geography, Problems,Concepts, and
R.P., Prospects. 8. edition, Kendall/Hunt Publishing
Company, Dubuque, Iowa.
Plane, D.A., (1994) The Geographical Analysis of Population, with
Rogerson, P.A., application to planning and business, John Wiley &
Sons,Inc., New York.
Population Reference (2000) World Population Data Sheet 2000
Bureau
Rowland, D.T., (2006) Demographic methods and concepts, Oxford
University Pres, Oxford.
Sungur, K. A., (1979) Coğrafya’da İstatistik Metodları, İstanbul Üniv.
Yay.No: 2590, İstanbul.
Tufte, E.R. (1997) Visual Explanations: Images and Quantities, Evidence
and Narrative. Cheshire, CT: Graphics Pres.
United Nations (2000) Demographic Yearbook, World Population Data Sheet,
New York.
Ünalan, T., (1998) “Türkiye’de İçgöçe İlişkin Veri Kaynaklarının
Değerlendirilmesi”, Türkiye’de İçgöç, Sorunsal
Alanları ve Araştırma Yöntemleri Konferansı 6-8
Temmuz 1997 içinde, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal
Tarih Vakfı Yayını, İstanbul.
Weeks, J.R., (2002) Population An Introduction to Concepts and Issues, 8.
edition, Wadsworth Thomson Learning, Belmont.

INTERNET KAYNAKLARI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)
(Devlet İstatistik Enstitüsü) http://www.tüik.gov.tr
T.C. Başbakanlık Devlet Planlama
Teşkilatı http://www.dpt.gov.tr
Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri
Enstitüsü http://www.hips.hacettepe.edu.tr
T.C. İç İşleri Bakanlığı
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel http://www.nvi.gov.tr
Müdürlüğü
Birleşmiş Milletler Nüfus Bilgi Ağı http://www.un.org/popin
T.C. İç İşleri Bakanlığı
İller İdaresi Genel Müdürlüğü http://www.illeridaresi.gov.tr
Türk Dil Kurumu http://www.tdk.org.tr/tdksozluk

76
EKLER

Çizelge 17 Türkiye’de yıllara ve cinsiyete göre nüfus


Sayım Yılları Toplam Erkek Kadın
1927 13.648.270 6.563.879 7.084.391
1935 16.158.018 7.936.770 8.221.248
1940 17.820.950 8.898.912 8.922.038
1945 18.790.174 9.446.580 9.343.594
1950 20.947.188 10.572.557 10.374.631
1955 24.064.763 12.233.421 11.831.342
1960 27.754.820 14.163.888 13.590.932
1965 31.391.421 15.996.964 15.394.457
1970 35.605.176 18.006.986 17.598.190
1975 40.347.719 20.744.730 19.602.989
1980 44.736.957 22.695.362 22.041.595
1985 50.664.458 25.671.975 24.992.483
1990 56.473.035 28.607.047 27.865.988
2000 67.803.927 34.346.735 33.457.192
Kaynak: DİE, 2003 : 47

77
KOD DÜZEY 1 DÜZEY 2 DÜZEY 3
TR TÜRKİYE
TR1 İstanbul
TR10 İstanbul
TR100 İstanbul
TR2 Batı Marmara
TR21 Tekirdağ
TR211 Tekirdağ
TR212 Edirne
TR213 Kırklareli
TR22 Balıkesir
TR221 Balıkesir
TR222 Çanakkale
TR3 Ege
TR31 İzmir
TR310 İzmir
TR32 Aydın
TR321 Aydın
TR322 Denizli
TR323 Muğla
TR33 Manisa
TR331 Manisa
TR332 Afyon
TR333 Kütahya
TR334 Uşak
TR4 Doğu Marmara
TR41 Bursa
TR411 Bursa
TR412 Eskişehir
TR413 Bilecik
TR42 Kocaeli
TR421 Kocaeli
TR422 Sakarya
TR423 Düzce
TR424 Bolu
TR425 Yalova
TR5 Batı Anadolu
TR51 Ankara
TR510 Ankara
TR52 Konya
TR521 Konya
TR522 Karaman
TR6 Akdeniz
TR61 Antalya
TR611 Antalya
TR612 Isparta
TR613 Burdur

79
TR62 Adana
TR621 Adana
TR622 Mersin
TR63 Hatay
TR631 Hatay
TR632 Kahramanmaraş
TR633 Osmaniye
TR7 Orta Anadolu
TR71 Kırıkkale
TR711 Kırıkkale
TR712 Aksaray
TR713 Niğde
TR714 Nevşehir
TR715 Kırşehir
TR72 Kayseri
TR721 Kayseri
TR722 Sivas
TR723 Yozgat
TR8 Batı Karadeniz
TR81 Zonguldak
TR811 Zonguldak
TR812 Karabük
TR813 Bartın
TR82 Kastamonu
TR821 Kastamonu
TR822 Çankırı
TR823 Sinop
TR83 Samsun
TR831 Samsun
TR832 Tokat
TR833 Çorum
TR834 Amasya
TR9 Doğu Karadeniz
TR90 Trabzon
TR901 Trabzon
TR902 Ordu
TR903 Giresun
TR904 Rize
TR905 Artvin
TR906 Gümüşhane
TRA Kuzeydoğu Anadolu
TRA1 Erzurum
TRA11 Erzurum
TRA12 Erzincan
TRA13 Bayburt
TRA2 Ağrı
TRA21 Ağrı
TRA22 Kars

80
TRA23 Iğdır
TRA24 Ardahan
TRB Ortadoğu Anadolu
TRB1 Malatya
TRB11 Malatya
TRB12 Elazığ
TRB13 Bingöl
TRB14 Tunceli
TRB2 Van
TRB21 Van
TRB22 Muş
TRB23 Bitlis
TRB24 Hakkari
TRC Güneydoğu Anadolu
TRC1 Gaziantep
TRC11 Gaziantep
TRC12 Adıyaman
TRC13 Kilis
TRC2 Şanlıurfa
TRC21 Şanlıurfa
TRC22 Diyarbakır
TRC3 Mardin
TRC31 Mardin
TRC32 Batman
TRC33 Şırnak
TRC34 Siirt

81
Çizelge 18 Türkiye’nin nüfus istatistikleri için yasal ve coğrafi alanlar sınıflandırması önerisi (Özgür, Ağustos 2007)

Coğrafi İstatistiki Mülki Mahalli/Yerel


İdari
ÜLKE ÜLKE
BÖLGE DÜZEY 1
7 12 Bölge
BÖLÜM DÜZEY 2
21 26 Bölge
YÖRE DÜZEY 3 İL (81) BÜYÜKŞEHİR B. İLÇE B. SEMT MAHALLE SAYIM BLOK BLOK
81 Bölge (16) 1.KADEME B. (Birkaç ALANI GRUBU (PARSEL/BİNA)
*BELEDİYE (65) mahalle) (Tracts) (ADA)
(Birkaç blok (Birkaç blok)
grubu)
ÇEVRE İLÇE *BELEDİYE MAHALLE SAYIM BLOK BLOK
(850) ALANI GRUBU
ALAN BUCAK +BELDE B. MAHALLE SAYIM BLOK BLOK
(648) *Muhtarlık ALANI GRUBU
KESİM KÖY +BELDE B. MAHALLE SAYIM BLOK BLOK
(35145) *Muhtarlık merkezi, ALANI GRUBU
*Bağlısı
Çizelge 19 Türkiye’nin istatistik bölgelerinde toplanma endeksi hesaplamaları, 1990-2000
1990 Nüfusu % 2000 Nüfusu % Alan % 1990 2000
BÖLGE
BÖLGE ADI (kişi) (kişi) (km2) Mutlak Mutlak
KODU
Farklar Farklar
TR1 İstanbul 7195773 12,7 10018735 14,8 5196,07 0,7 12,1 14,1
TR2 Batı Marmara 2589490 4,6 2895980 4,3 42897,19 5,6 1 1,3
TR3 Ege 7594977 13,4 8938781 13,2 89134,69 11,6 1,9 1,6
TR4 Doğu Marmara 4688514 8,3 5741241 8,5 48749,98 6,3 2 2,1
TR5 Batı Anadolu 5204217 9,2 6443236 9,5 72237,91 9,4 0,2 0,1
TR6 Akdeniz 7026489 12,4 8706005 12,8 88536,4 11,5 0,9 1,3
TR7 Orta Anadolu 3818444 6,8 4189268 6,2 90851,26 11,8 5 5,6
TR8 Batı Karadeniz 4889323 8,7 4895744 7,2 73451,45 9,5 0,9 2,3
TR9 Doğu Karadeniz 2852806 5,1 3131546 4,6 35173,95 4,6 0,5 0,0
TRA Kuzeydoğu Anadolu 2354030 4,2 2507738 3,7 70707,42 9,2 5 5,5
TRB Ortadoğu Anadolu 3101812 5,5 3727034 5,5 77474,54 10,1 4,6 4,6
TRC Güneydoğu Anadolu 5157160 9,1 6608619 9,7 75192,87 9,8 0,6 9,8
TR0 Türkiye 56473035 100.0 67803927 100.0 769603,73 100.0 34,7 48,3
Toplanma endeksi (toplamın yarısı) 17,35 24,15

83
Çizelge 20 Türkiye’nin istatistik bölgelerinde nüfus dağılışı ve yeniden nüfus dağılışı endeksi hesaplamaları, 1990-2000
BÖLGE 1990 Nüfusu % 2000 Nüfusu % Mutlak
BÖLGE ADI
KODU (kişi) (kişi) Farklar
TR1 İstanbul 7195773 12,7 10018735 14,8 2
TR2 Batı Marmara 2589490 4,6 2895980 4,3 0,3
TR3 Ege 7594977 13,4 8938781 13,2 0,3
TR4 Doğu Marmara 4688514 8,3 5741241 8,5 0,2
TR5 Batı Anadolu 5204217 9,2 6443236 9,5 0,3
TR6 Akdeniz 7026489 12,4 8706005 12,8 0,4
TR7 Orta Anadolu 3818444 6,8 4189268 6,2 0,6
TR8 Batı Karadeniz 4889323 8,7 4895744 7,2 1,4
TR9 Doğu Karadeniz 2852806 5,1 3131546 4,6 0,4
TRA Kuzeydoğu Anadolu 2354030 4,2 2507738 3,7 0,5
TRB Ortadoğu Anadolu 3101812 5,5 3727034 5,5 0
TRC Güneydoğu Anadolu 5157160 9,1 6608619 9,7 0,6
TR0 Türkiye 56473035 100.0 67803927 100.0 7
Toplanma endeksi (toplamın yarısı) 3,5

84
Çizelge 21 Türkiye’nin istatistik bölgelerinde nüfus yoğunluğu hesaplamaları, 1990-2000
1990 Nüfusu 2000 Nüfusu Alan 1990 2000
BÖLGE (kişi) (kişi) (göller hariç) Nüfus Nüfus
BÖLGE ADI
KODU km2 Yoğunluğu Yoğunluğu
(kişi/km2 ) (kişi/km2 )
TR1 İstanbul 7195773 10018735 5196,07 1385 1928
TR2 Batı Marmara 2589490 2895980 42897,19 60 68
TR3 Ege 7594977 8938781 89134,69 85 100
TR4 Doğu Marmara 4688514 5741241 48749,98 96 118
TR5 Batı Anadolu 5204217 6443236 72237,91 72 89
TR6 Akdeniz 7026489 8706005 88536,4 79 98
TR7 Orta Anadolu 3818444 4189268 90851,26 42 46
TR8 Batı Karadeniz 4889323 4895744 73451,45 67 67
TR9 Doğu Karadeniz 2852806 3131546 35173,95 81 89
TRA Kuzeydoğu Anadolu 2354030 2507738 70707,42 33 35
TRB Ortadoğu Anadolu 3101812 3727034 77474,54 40 48
TRC Güneydoğu Anadolu 5157160 6608619 75192,87 69 88
TR0 Türkiye 56473035 67803927 769603,73 73 88

85
Çizelge 22 Türkiye’nin istatistik bölgelerinde şehir nüfuslarının lokasyon katsayısı hesaplamaları, 1990-2000
1990 Nüfusu 2000 Nüfusu Şehir Şehir Bölge Bölge
BÖLGE
BÖLGE ADI nüfusu nüfusu nüfusunda nüfusunda
KODU
1990 2000 şehir%_90 şehir%_00 LQ_90 LQ_00
TR1 İstanbul 7195773 10018735 6779594 9085599 94,2 90,7 1,6 1,4
TR2 Batı Marmara 2589490 2895980 1256180 1608653 48,5 55,5 0,8 0,9
TR3 Ege 7594977 8938781 4346400 5495575 57,2 61,5 1,0 0,9
TR4 Doğu Marmara 4688514 5741241 3013534 3867055 64,3 67,4 1,1 1,0
TR5 Batı Anadolu 5204217 6443236 3906612 4975251 75,1 77,2 1,3 1,2
TR6 Akdeniz 7026489 8706005 4051786 5204113 57,7 59,8 1,0 0,9
TR7 Orta Anadolu 3818444 4189268 1925361 2365571 50,4 56,5 0,8 0,9
TR8 Batı Karadeniz 4889323 4895744 2023738 2418065 41,4 49,4 0,7 0,8
TR9 Doğu Karadeniz 2852806 3131546 1162139 1545914 40,7 49,4 0,7 0,8
TRA Kuzeydoğu Anadolu 2354030 2507738 965156 1289874 41,0 51,4 0,7 0,8
TRB Ortadoğu Anadolu 3101812 3727034 1375980 2007378 44,4 53,9 0,7 0,8
TRC Güneydoğu Anadolu 5157160 6608619 2880782 4143136 55,9 62,7 0,9 1,0
TR0 Türkiye 56473035 67803927 33687262 44006184 59,7 64,9 1,0 1,0

86
87

Anda mungkin juga menyukai