1
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
SAMSUN - 2006
II
T.C.
ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ
FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
Bu çalışma jürimiz tarafından 21.03.2006 tarihinde yapılan sınav ile Bahçe Bitkileri
Anabilim Dalı’nda YÜKSEK LİSANS tezi olarak kabul edilmiştir.
ONAY :
Yukarıdaki imzaların adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım.
…./…../ 2006
II
III
ÖZET
2003–2005 yıllarında yürütülen bu araştırmada, yerli ve standart kiraz çeşitlerinden
Türkoğlu, Köroğlu, Kargayüreği, Hacı Ali, Geçkiraz, Starks Gold (Sarı) ve 0900 Ziraat
kullanılmıştır. 0900 Ziraat ana çeşit olarak kullanılmış ve diğer çeşitlerle melezlenmiştir.
Araştırmada yapılan fenolojik gözlemlere göre, 2003 yılında kirazlarda çiçeklenme
13-23 Nisan, 2004 yılında 27 Mart-11 Nisan ve 2005 yılında 7-19 Nisan tarihleri arasında
gerçekleşmiştir.
Denemede yer alan çeşitlerde çiçek tozu canlılık ve çimlenme yetenekleri
belirlenmiştir. En yüksek çiçek tozu canlılık oranları 2003 ve 2004 yıllarında Hacı Ali
(%85.94-%91.26) çeşidinden elde edilirken, en düşük oranlar her iki yılda da 0900 Ziraat
(%74.75-%62.48) çeşidinden elde edilmiştir. 2003 yılında en yüksek çiçek tozu çimlenme
oranları Hacı Ali (%51.49), en düşük ise Starks Gold (%38.18) çeşitlerinden elde edilirken,
2004 yılında en yüksek Türkoğlu (30.62), en düşük ise Kargayüreği (%13.94) çeşitlerinden
elde edilmiştir.
Meyve tutma oranları bakımından denemede kullanılan çeşitlerin 0900 Ziraat için iyi
sayılabilecek birer tozlayıcı oldukları görülmüştür. 2003 yılında en yüksek meyve tutma oranı
0900 Ziraat x Hacı Ali (%49.54), 2004 yılında ise x Geçkiraz (%15.24) kombinasyonundan
elde edilmiştir. Farklı tozlayıcıların 0900 Ziraat çeşidinin meyve kalite özellikleri üzerine
önemli düzeyde etkileri olmamıştır.
Anahtar kelimeler: Prunus avium L., 0900 Ziraat, çiçek tozu kalitesi, uyuşmazlık, meyve
tutumu
III
IV
ABSTRACT
This study was carried out in the years of 2003-2005 in Amasya. Five local cultivars
(Türkoğlu, Köroğlu, Kargayüreği, Hacı Ali and Geçkiraz) and two standard cherry cultivars
(Starks Gold and 0900 Ziraat) were used. 0900 Ziraat was used as female parent and crossed
with the other six cherry cultivars.
According to the phenological observations in this study, flowering date of the
cherries were observed in 2003 between 13 – 23 April, in 2004 between 27 March - 11 April
and in 2005 between 7-19 April.
In this study, pollen viability and germination ratio were determined. The highest
ratios of pollen viability were taken from Hacı Ali cultivar (85.94-91.26, %) and the lowest
ratios were taken from 0900 Ziraat cultivar (74.75-62.48, %) in 2003 - 2004. When we
determined the highest ratio of the ability pollen germination for Hacı Ali (51.49, %), the
lowest ratio for Starks Gold (38.18, %) cutivars in 2003, and the highest ratio for Türkoğlu
(30.62, %), the lowest ratio for Kargayüreği (13.94, %) were determined in 2004.
It is observed that cultivars used for 0900 Ziraat may be suitable pollinizer by the fruit
set ratios in this study. It is observed that the highest fruit set ratio from 0900 Ziraat x Hacı
Ali combination (49.54, %) in 2003 and the lowest fruit set ratio from 0900 Ziraat x Geçkiraz
combination (15.24, %). We determined that the different pollinizer for 0900 Ziraat fruit
quality properties were not significant effect.
Key words: Prunus avium L., 0900 Ziraat, pollen quality, incompatibility, fruit set.
IV
V
TEŞEKKÜR
V
VI
İÇİNDEKİLER
SAYFA NO
1. GİRİŞ …………………………………………………………………..... 1
2. LİTERATÜR ÖZETLERİ……………………………………………… 4
2.1. Kirazın çiçek yapısı ve döllenme biyolojisi……………………………… 4
2.2. Kirazda eşeysel uyuşmazlık…………………………………………..…... 6
2.3. Çiçek tozu canlılık ve çimlenme oranları………………………………… 9
2.4. Tozlayıcı çeşitlerin meyve tutumu üzerine etkileri……………………….. 12
2.5. Tozlayıcı çeşitlerin meyve özellikleri üzerine etkileri....………………… 15
3. MATERYAL VE METOT ………………………………………… …. 17
3.1. Materyal ………………………………………………………………… 17
3.1.1 Araştırma yerinin genel özellikleri……………………………………… 20
3.1.1.1. Coğrafi ve tarımsal özellikleri……………………………………..... 20
3.1.1.2. İklim özellikleri……………………………………………………… 20
3.1.1.3. Toprak özellikleri……………………………………………………. 23
3.2. Metot …………………………………………………………………….. 24
3.2.1. Fenolojik gözlemler…………………………………………………… 24
3.2.2. İn vitro şartlarında çiçek tozu canlılık ve çimlendirme testleri…..….. 26
3.2.3. Yapay tozlama denemeleri……………………………………………. 27
3.2.4. Meyve kalite özelliklerinin belirlenmesi………………… …………… 28
3.2.4.1. Meyve ve çekirdek ağırlığı………………………..………………… . 28
3.2.4.2. Meyve eti / çekirdek ağırlığı oranı…………………………………….. 28
3.2.4.3. Suda çözünebilir kuru madde miktarı…….………………….………... 28
3.2.4.4. Titre edilebilir asit miktarı…..…………………………….……….…. 28
3.2.4.5. Meyve genişliği, Meyve kalınlığı, Meyve yüksekliği………….……... 29
4. BULGULAR……………………………………………………………….. 30
4.1. Fenolojik gözlemler……………………………………………..………… 30
4.1.1. 2003 yılına ait fenolojik gözlemler …………………………………….. 30
4.1.2. 2004 yılına ait fenolojik gözlemler…………………………………… . 30
4.1.3. 2005 yılına ait fenolojik gözlemler ………………………………….….. 31
4.2. Çiçek tozu canlılık ve çimlenme oranları……………………...………….. 34
4.2.1. 2003 yılına ait çiçek tozu canlılık ve çimlenme oranları ..……………… 34
4.2.2. 2004 yılına ait çiçek tozu canlılık ve çimlenme oranları…. ……............ 35
4.3. Farklı tozlama uygulamalarının meyve tutumu üzerine etkileri …….. ….. 36
VI
VII
VII
VIII
VIII
IX
6. SONUÇ VE ÖNERİLER............................................................................ .. 71
7. KAYNAKLAR…………………………………………………………….. 73
8. ÖZGEÇMİŞ ……………………………………………………………… 83
IX
X
TABLOLAR LİSTESİ
NO ADI SAYFA NO
X
XI
XI
XII
ŞEKİL LİSTESİ
NO ADI SAYFA NO
2 Kirazın fenolojisi…………………………………………… 25
XII
1. GİRİŞ
Anadolu birçok meyve türünde olduğu gibi, kirazında anavatanı sınırları
içerisindedir. Kirazın (Prunus avium L.) anavatanı Güney Kafkasya, Hazar Denizi ve
Kuzey-Doğu Anadolu’dur. Bu gen merkezlerinden doğuya ve batıya doğru yayılarak
dünya üzerinde geniş bir alanı kaplamıştır. Bugün yabani olarak doğuya doğru İran ve
Afganistan, batıya doğru Balkanlar, İsviçre ve hatta İskandinavya’da yetiştirilmektedir.
Ülkemizde yabani olarak Kuzey Anadolu dağlarında, Toroslarda ve doğu Toroslarda
bol miktarda rastlanmaktadır (Eriş ve Barut, 1993; Özçağıran ve ark., 2003).
Dünya üzerinde kirazın yayılışı, 35º-55º kuzey ve güney enlemler veya bu
sınırların dışında bulunan sıcaklık ve diğer faktörlerin elverişli olduğu alanlara kadar
olmuştur. Kiraz yazları çok sıcak olmayan, toprak ve hava neminin yeterli olduğu yayla
özelliği gösteren yüksek rakımlı yerlerde en iyi şekilde yetişmektedir. Kiraz üretiminin
%98’i Kuzey Yarımkürede gerçekleşmekte ve bu üretimden Avrupa Kıtası %81,
Amerika kıtası ise %12 pay almaktadır (Öz, 1982).
Kiraz, dünyada beğenilerek tüketilen meyvelerin en önemlilerinden birisidir.
Türkiye, dünyanın belli başlı kiraz üreticisi ülkelerinden birisidir. Ülkemiz gerek
coğrafi konumu ve gerekse farklı iklimsel özellikleri nedeniyle kiraz ihracatında
dünyada söz sahibi ülkeler arasında yer almaktadır (Sütyemez ve Eti, 1999). 2005
yılının üretim değerlerine göre, 1 858 673 ton olan dünya kiraz üretiminin yaklaşık
%14’ünü (260 000 ton) Türkiye karşılamaktadır (Anonim, 2005). Ülkemizde kiraz
üretim miktarı yıllara göre değişmekle birlikte, sert çekirdekli meyve türleri içinde
daima ilk on sıra içersinde yer almaktadır. Genel meyve üretiminde üzüm ve üzümsü
meyvelerin ardından, sert çekirdekli meyve türleri ikinci sırayı almaktadır. Türkiye’de
kiraz yetiştiriciliğinde gerek ağaç sayısı gerekse meyve üretimi yönünden son 20–30 yıl
içersinde önemli gelişmeler olmuştur. Ülkemizin kiraz üretimi 1992 yılında 155 000 ton
iken, 2003 yılında 265 000 tona ulaşmıştır. Türkiye’de en fazla kiraz üreten iller İzmir
(29 962 ton), Manisa (26 810 ton), Amasya (18 136 ton), Afyon (13 318 ton), Kocaeli
(8 188 ton) ve Ankara (5 103 ton) olarak sıralanmaktadır (Anonim, 2003a).
Ülkemiz, sahip olduğu zengin ekolojik koşullar dolayısıyla erken, orta ve geç
mevsim kiraz çeşitlerinin yetiştirilebildiği çok büyük üretim potansiyeline sahip bir
ülkedir. Diğer yetiştirici ülkelerde ise derim döneminin dar bir zaman dilimi içersinde
yer alması, işçilik giderlerinin oldukça yüksek olması ve ayrıca derim dönemindeki
2
sürekli yağışlar sonucu meyve çatlamalarının fazla olması da bu meyve türünde dış
pazar şansımızı olumlu yönde etkilemektedir. Ülkemizin sahip olduğu bu imkânın iyi
değerlendirilmesi durumunda gerek üretici gelirlerinin gerekse döviz girdilerinin
artırılması sağlanabilecektir. İç ve dış pazarlarda büyük talep gören ve yüksek fiyatlarla
alıcı bulabilen bu meyve türünün yetiştiriciliğinin daha bilinçli yapılması durumunda
üreticisine daha yüksek gelir sağlayacağı ortadadır (Pırlak, 2001).
Kiraz yetiştiriciliği yapılan bölgeler için uygun çeşit seçimi ile gübreleme, sulama ve
zirai mücadele gibi teknik ve kültürel tedbirlerin yanında döllenme bakımından meyve
tutumunu artırıcı önlemlerin alınması büyük önem taşımaktadır. Kirazlarda kendine
uyuşmazlık özelliği yanında, çeşitler arasında karşılıklı uyuşmazlık problemi de vardır.
Bu durumda kiraz bahçesi kurarken çeşit seçiminde çok dikkatli olmak gerekmektedir.
Yüksek verimli ve kaliteli bir üretim yapabilmek için seçilen çeşitlerde aynı dönemde
çiçek açması, karşılıklı eşeysel uyuşmazlık bulunmaması ve ayrıca tozlayıcı çeşitlerin
çiçek tozu kalitesi (canlılık ve çimlenme yeteneği) ve üretim miktarlarının yüksek
olması gerekmektedir (Eti ve ark., 1995).
Kirazlar 5–7 yaşlarında meyve vermeye başlarlar ve ekonomik olarak tam
verime yatmaları 8–10 yılı bulmaktadır. Ekonomik ömürleri ise 25–30 yıldır. Kiraz
yetiştiriciliğinde başlangıçta, kendine ve karşılıklı uyuşmazlık durumları göz önüne
alınmadan tozlayıcı çeşit seçimi konusunda yapılan yanlışlıklar ancak ağaçların meyve
vermeye başladıkları dönemde ortaya çıkmakta ve ekonomik kayıplara neden
olmaktadır (Özbek, 1978).
Günümüze kadar gerek yurt dışında gerekse yurt içinde standart kiraz
çeşitlerinin döllenme biyolojileri incelenmiş ve bu çeşitlerde eşeysel uyuşmazlığı
belirleyen S allel genleri ortaya konmuştur (Öz, 1985; Özçağıran ve ark., 1989). Halen
ekonomik öneme sahip ve özellikle döllenme problemleri bulunan kiraz çeşitleri için en
uygun tozlayıcıların bulunmasına yönelik çalışmalar sürdürülmektedir. Bu çeşitlerden
en önemlisi ise 0900 Ziraat’tır. Özellikle son yıllarda yoğun ilgi gören 0900 Ziraat
çeşidi ile ilgili olarak verim düşüklüğü şikayetleriyle karşılaşılmaktadır. Verim
düşüklüğü büyük olasılıkla döllenme sorunları ve tozlayıcılarla ilgili gözükmektedir.
0900 Ziraat kiraz çeşidi, son yıllarda ülkemizde çeşitli yörelerde Akşehir
Napolyonu, Malatya Dalbastı isimleriyle yetiştiriciliği yaygınlaşmış ve yüksek fiyatla
alıcı bulan bir çeşit durumundadır. Çok iri meyveli, meyve çatlaması yapmayan,
2
3
albenisi yüksek ve yola çok dayanıklı bir çeşit olan 0900 Ziraat kiraz çeşidinin
ülkemizde yetiştiriciliği yaygınlaşmış olmasının yanında bu çeşit Avrupa, Japonya ve
ABD’de “Türk kirazı” adıyla aranır duruma gelmiştir (Anonim, 1992; Kaçar, 2001).
Amasya, kiraz üretim potansiyeli bakımından ülkemizde önemli iller arasında
yer almaktadır. Yöredeki yerli kiraz çeşitlerinin bazı pomolojik özellikleri incelenmiş
ancak döllenme biyolojileri üzerinde henüz herhangi bir çalışma yapılmamıştır. Son
yıllarda üretimi yaygınlaşan ve ilgi gören 0900 Ziraat çeşidinin tozlayıcılarının sınırlı
olması ve bu çeşit ile ilgili bazı döllenme problemlerinin giderilmesi amacıyla yörenin
yerli kirazlarının tozlayıcı olarak incelenmesi büyük önem taşımaktadır.
Bu araştırmanın amacı, Amasya yöresi yerli kiraz çeşitlerinden Türkoğlu,
Köroğlu, Kargayüreği, Hacı Ali, Geçkiraz ve standart çeşitlerden Starks Gold kiraz
çeşitlerinin standart 0900 Ziraat çeşidi için tozlayıcı olarak kullanıldığında;
tozlayıcıların meyve tutma oranları ve bazı meyve özellikleri üzerine olan etkilerinin
incelenmesidir.
3
4
2. LİTERATÜR ÖZETLERİ
2. 1. Kirazın Çiçek Yapısı ve Döllenme Biyolojisi
Kiraz (Prunus avium, L.), Rosales takımı, Rosaceae familyası, Prunoideae alt
familyası ve Prunus cinsine girer. Kirazlar hermafrodit çiçek yapısına sahiptirler. Her
bir çiçekte 5 adet çanak, 5 adet taç yaprak, 1 adet dişi organ ve 30–40 adet arasında
değişen erkek organ ve taç yaprakların dip kısımlarında nektar bezleri bulunmaktadır.
Tozlanma arılarla olmaktadır (Öz, 1977, 1982, 1985; Özbek, 1978).
Kirazların meyve gözlerinde birden fazla çiçek tomurcuğu bulunmaktadır.
Kirazlar saf çiçek tomurcuğu yapısına sahip olup, bir gözdeki çiçek sayıları 6’ya kadar
çıkar ve göz açıldığında demet şeklini alır. Çiçekler 2–4’ lü spurlarda veya uzun
sürgünlerin alt kısımlarında bulunur (Öz, 1988).
Sert çekirdekli meyve türlerinde morfolojik ayrım, yumuşak çekirdekli meyve
türlerine göre daha erken meydana gelmektedir. Kirazlarda çiçek tomurcukları Temmuz
ayında oluşmaya başlamaktadır (Westwood, 1978).
Normal yapıya sahip bir kiraz çiçeğinde tek pistil bulunurken, bazen çift pistil
teşekkülü de olabilmektedir (Beppu ve ark., 2000). Çift pistil teşekkülü bir çeşit
özelliği olabildiği gibi iklim şartlarıyla da ilgilidir. Yaz aylarında çiçek tomurcuğu
oluşumu sırasında havaların çok sıcak geçmesi ile çift pistilli çiçek sayısı da
artmaktadır. Çift pistilli çiçekler, birbirine bitişik yapıda ve ikiz meyve olarak
adlandırılan anormal yapılı pazar değeri düşük meyvelerin oluşumuna sebep olmaktadır
(Anonim, 1988). Bölgemizde ikiz meyve oluşumuna en sık rastlanan çeşitler Early
Burlat, Hafız Ahmet ve Hacı Ali çeşitleridir (Demirsoy ve Demirsoy, 2003).
Ilıman iklim meyve türlerinden olan kiraz, kış dinlenme döneminde soğuklara
dayanıklı bir meyve türüdür. Kirazlarda düşük sıcaklık zararlanmalarına en fazla
ilkbaharda çiçeklenme zamanı meydana gelen geç donlar neden olmaktadır. Kirazların
çiçek tomurcukları –2ºC, -4ºC’ ye dayanabildiği halde, açmış kiraz çiçekleri –2ºC ’de
donmaktadır. Kirazların odunsu kısımları ise kış dinlenme döneminde –40ºC’ ye kadar
dayanabilir (Öz, 1988; Eriş ve Barut, 1993).
Düşük nispi nem ve yüksek sıcaklık anterlerin olgunlaşmasını, patlayıp çiçek
tozlarının çevreye yayılmasını teşvik etmektedir. Bu dönemdeki arı aktivitesinin en
fazla sabah 10:00 ile akşam 16:00 saatleri arasında olduğu görülmüştür. Ayrıca 12 ºC’
nin altında arıların neredeyse hiç faaliyet göstermediği, 13–20 ºC arasındaki sıcaklık
4
5
5
6
6
7
meydana gelen Cristobalina ile Sumpace Celeste, New Star, Lapins, Starkrimson,
Isabella, Sweetheart, Samba, Sonata, Sandra Rose gibi kendine verimli çeşitler elde
edilmiştir. Ayrıca bu çeşitler dışındaki kiraz çeşitlerinin kendileriyle uyuşmaz
olmalarının yanında, çeşitler arasında büyük oranda karşılıklı uyuşmazlığın da
varolduğu bilinmektedir (Özçağıran ve ark., 2003).
Kirazlardaki uyuşmazlık reaksiyonu doğrudan doğruya çiçek tozunun genotipi
tarafından kontrol edildiği için homomorfik tip uyuşmazlık olarak tanımlanmaktadır
(Dokuzoğuz, 1957). Kiraz, meyve ağaçları içersinde eşeysel uyuşmazlığın en yaygın
olduğu türdür. Kirazlardaki uyuşmazlığın çiçek tozu borusunun, dişicik borusu içersinde
normal gelişmesini önleyen uyuşmazlık geninden (S) ileri geldiğini göstermişlerdir.
Kirazlardaki uyuşmazlık geninin 6 farklı alleli tanımlanmış ve bunlar S1-S6 şeklinde
gösterilmiştir. Son yıllarda 6 adet farklı S alleline ilave olarak 4 yeni S alleli daha
tanımlanmıştır (Nyeki ve Szabo, 1995;Wiersma ve ark., 2001).
Kiraz çeşitleri arasında grup uyuşmazlığına da çok sık rastlanır. Grup
uyuşmazlığında, karşılıklı olarak uyuşmayanlar birleştirilmiş ve S1’den S6’ya kadar
değişen genlerden herhangi iki tanesi ile temsil edilen bir grup oluşturulmuştur. Bu
şekilde dünyada oluşturulan 13 uyuşmazlık grubu bulunmaktadır (Öz, 1988; Özçağıran
ve ark., 1989; Pırlak, 2001).
Kiraz gibi hem kendine hem de karşılıklı uyuşmazlığa çok sık rastlanan
çeşitlerle bahçe tesisinde, tozlayıcı çeşitlerin hiçbir zaman iki sıradan daha uzakta yer
almaması gerektiği vurgulanmaktadır. Kirazlarda birbirini tozlayacak çeşitlerin birer
sıra halinde ve yan yana dikilmesinin de çok büyük yarar sağlayacağı belirtilmektedir.
Bunun yanı sıra çeşitlerin çiçeklenme zamanlarının birbirine uygun olması ve bahçede
döllemeyi yapacak yeterli sayıda arının bulunması oldukça önem taşımaktadır (Eti,
1992). 3 dekar kiraz bahçesi için 1 koloni arının yeterli olduğu belirtilmektedir (Özbek,
1992).
Benedek ve Martinovich (1971), vişnelerde yaptıkları bir araştırmada, arı
kovanlarının ağaçlara olan mesafesi arttıkça belirli oranlarda tozlanmanın ve buna bağlı
olarak da meyve tutumunun azaldığını belirtmişlerdir.
Westwood (1978) ve Eti (1992), kısmen ve tamamen kendine uyuşmaz
çeşitlerle kurulan bahçelerde, yeterli miktarda tozlayıcının bulunmadığı koşullarda
meyve tutumunun olumsuz yönde etkilendiğini belirtmişlerdir.
7
8
8
9
9
10
10
11
11
12
12
13
13
14
ile yapılan bir çalışmada meyve tutumunun yaklaşık %1 ile %45 arasında değiştiğini
belirtmişlerdir.
Eti ve ark. (1995), Pozantı’da 9 kiraz çeşidinin döllenme biyolojileri üzerine
yaptıkları bir araştırmada, meyve tutum oranlarını Malatya Dalbastı x Noble
melezlenmesinde %0.53, Noble x Akşehir Napolyon’unda %52.82 olarak tespit
etmişlerdir. Durano di Cesena ve Larian çeşitlerinin Akşehir Napolyon’unun en iyi
tozlayıcıları olduğunu, Bigarreau Gaucher çeşidi Ömerli çeşidinin, Ömerli çeşidi Larian
çeşidinin, Akşehir Napolyonu, Malatya Dalbastı ve 0900 Ziraat çeşidi Noble çeşidinin,
Merton Marvel çeşidi Akşehir Nopolyonu için ve 0900 Ziraat çeşidi Durano di Cesena
çeşidi için en iyi tozlayıcı olarak tespit etmişlerdir. Araştırıcılar bu çalışmada,
tozlayıcıların meyve kalite kriterlerine etkilerinin önemsiz olduğunu da belirtmişlerdir.
Seify ve Arzani (1999), Siah Mashhad kiraz çeşidi ile Bing, Lambert, Zard
Daneshkadeh, Sefid Rezaeieh, Protiva kiraz çeşitlerini melezlemiş ve Siah Mashhad
çeşidinde kendileme yapmışlardır. Meyve tutma oranları Zard Daneshkadeh, Bing,
Sefid Rezaeieh, Protiva ve Lambert kiraz çeşitlerinde sırasıyla %34.22, %30.81,
%17.57, %7.44 ve %0.36 olmuştur. Araştırıcılar, Siah Mashhad kirazının kendine
uyuşmazlık gösterdiğini ve en iyi tozlayıcılarının ise Bing ve Zard Daneshkadeh kiraz
çeşitleri olduğunu belirtmişlerdir.
Sütyemez ve Eti (1999), yaptıkları bir araştırmada, ana çeşit olarak Akşehir
Napolyonu kiraz çeşidini ele almış ve 6 kiraz çeşidini de tozlayıcı olarak
kullanmışlardır. Sonuçta %0.9–15.23 arasında değişen oranlarda meyve tutumu elde
edilmiş ve en iyi tozlayıcı çeşidin Starks Gold olduğu belirlenmiştir.
Pırlak (2001), yaptığı bir çalışmada açık tozlanma uygulamasında en düşük
meyve tutma oranını %30.64 ile Salihli, en yüksek meyve tutma oranını ise %49.32 ile
Sapıkısa kiraz çeşitlerinden elde etmiştir. Akşehir Napolyonu çeşidi için en uygun
tozlayıcılar Kırdar ve Sapıkısa olmuş, tozlayıcıların meyve tutma oranına etkileri
arasındaki fark istatistikî olarak önemli bulunmuştur. Kırdar çeşidinde en fazla meyve
tutumu Akşehir Napolyonu ile melezlendiğinde elde edilmiş (%46.87), bunu Sapıkısa
çeşidi ile melezlenme uygulaması (%40.48) izlemiştir. Salihli çeşidinde en iyi tozlayıcı
%42.92 meyve tutumu ile Sapıkısa; Sapıkısa çeşidinde ise %46.83 meyve tutumuyla
Akşehir Napolyonu olarak belirlenmiştir. Araştırma sonucunda Akşehir Napolyonu
çeşidi için en uygun tozlayıcılar Kırdar ve Sapıkısa; Kırdar çeşidi için Akşehir
14
15
15
16
16
17
3. MATERYAL VE METOT
3.1. Materyal
Araştırmada materyal olarak standart çeşitlerden 0900 Ziraat ve Starks Gold ile
Amasya ilinde yaygın olarak yetiştiricilikleri yapılan yerli kiraz çeşitlerinden Türkoğlu,
Köroğlu, Hacı Ali, Kargayüreği ve Geçkiraz kullanılmıştır. Denemede yer alan
çeşitlerin genel görünümleri (Şekil 1) aşağıda verilmiştir.
Araştırmada kullanılan çeşitlerin bazı önemli özellikleri aşağıda özetlenmiştir
(Christensen, 1984; Bilgener ve ark., 1998; Demirsoy ve Demirsoy, 2003):
0900 Ziraat
Çok geç mevsimde olgunlaşan, meyve çatlaması göstermeyen, çok verimli, yola
dayanıklı bir standart çeşittir. Meyvesi küçük (4.49 g), yuvarlak şekilli, sarı renkte olup,
meyve eti sarı, sert, orta kaliteli, meyve suyu renksizdir. Sarı kiraz kendine uyuşmaz
olmasına rağmen çok verimlidir. Gıda sanayinde çokça kullanılmakta olup çok ileri
olgunlukta yola dayanıklılığı azalır.
17
18
Türkoğlu
Amasya’da yetiştirilen yerli bir çeşittir. Çok erkenci bir çeşit olması nedeniyle
ticari açıdan büyük öneme sahip olup pazar değeri yüksektir. Erken çiçeklenir,
meyveleri çok erken olgunlaşır. Meyvesi küçük (3.7 g), böbrek şeklinde, parlak kırmızı
renkte, meyve eti pembe, meyve suyu kırmızı renktedir. Çekirdek küçük ve ete az
bağlıdır.
Hacı Ali
Amasya’da yetiştirilen geç mevsim olgunlaşan yerli bir çeşittir. Meyvesi iri
(7.35 g), böbrek şeklinde, koyu kırmızı renkte, meyve eti kırmızı, meyve suyu kırmızı
renktedir. Meyve eti sert, gevrek, sulu, kaliteli, çok lezzetli ve yola dayanıklıdır.
Köroğlu
Amasya’da yetiştirilen erkenci yerli bir çeşittir. Meyvesi küçük (5.0 g), geniş
kalp şeklinde, meyve rengi sarı zemin üzerine parlak kırmızı, meyve et rengi krem-
beyaz, meyve suyu krem-sarı renktedir. Meyve eti orta sert, yola dayanımı orta derecede
olan bir çeşittir.
Kargayüreği
Amasya’da yetiştirilen orta mevsim yerli bir çeşittir. Meyvesi orta irilikte (6.2g),
geniş kalp şeklinde, kırmızı renkte, meyve eti krem-beyaz, meyve suyu kırmızıdır.
Meyvesi sulu, gevrek, kaliteli ve yola dayanıklı bir çeşittir.
Geçkiraz
Amasya’da yetiştirilen çok geç olgunlaşan yerli bir çeşittir. Meyvesi küçük
(5.0g), böbrek şeklinde, meyve rengi turuncu zemin üzerine kırmızı renkte, meyve et
rengi krem-beyaz, meyve suyu kremdir. Ağacı kuvvetlidir ve geç çiçeklenir. Meyve eti
çok sert, yola çok dayanıklıdır. Geççi bir çeşit olması nedeniyle ticari açıdan önemli bir
çeşittir ve pazar değeri yüksektir.
18
19
19
20
20
21
Yıllık ortalama yağış miktarı 445 mm civarındadır. En fazla yağış alan mevsim
kış mevsimidir. İlkbaharda azalarak devam eden yağış, Temmuz ayında büyük düşüş
gösterir. En az yağış ağustos ayında düşer. Eylül ayından itibaren yağışlar artarak
devam eder. Yaz mevsiminde yağışlı gün sayısı 2–7 gün arasındadır. Amasya nemlilik
bakımından Karadeniz kıyılarından farklıdır. Karadeniz kıyılarının ılık kışları yerini
soğuk kışlara, çok sıcak olmayan yazlara bırakır. Günlük sıcaklık farkları yüksektir.
Yağış ve nem oranında önemli ölçüde azalma görülür. Bu nedenle Amasya iklimi,
Karadeniz iklimi ile İç Anadolu iklimi arasında bir geçiş özelliği taşımaktadır.
Deneme meyvelerinin temin edildiği 2003 ve 2004 iklim verilerine bakıldığında,
6 aylık sıcaklık ortalamasının 11.4 °C ve 11 °C olduğu görülmektedir. 6 aylık nispi nem
ortalaması 2003 yılında %52.3 olurken, 2004 yılında %53.6 oranında gerçekleşmiştir.
Yağış miktarı 2003’de 204,1mm, 2004’de 360.9mm olarak tespit edilmiştir (Tablo 1 ve
Tablo 2). Ayrıca, 2004 yılında 4–5 Nisan’da meydana gelen ilkbahar geç donu
nedeniyle bahçelerde meyve ağaçlarında önemli ürün kayıplarının olduğu da tespit
edilmiştir (Anonim, 2003b; Anonim, 2004).
21
22
AYLAR
METEOROLOJİK 6 Aylık
ELEMANLAR Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Ort.
AYLAR
METEOROLOJİK 6 Aylık
ELEMANLAR Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Ort.
22
23
3. 1. 1. 3. Toprak Özellikleri
Amasya’da topoğrafik, iklim ve jeolojik yapı farklılıkları ile vejetasyondaki
çeşitlilik nedenleriyle değişik özelliklere sahip topraklar oluşmuştur. İlin toprakları
taban ve yamaç arazi toprakları iki grupta toplanabilir. Taban arazi toprakları, genellikle
Yeşilırmak ve kolları ile yan derelerin sedirmentleri olan alüviyal topraklardan
oluşmuştur.
Bu taban arazi topraklarının profilleri derin olup, bünye geçirgenlik bakımından
bölgelere göre farklılıklar göstermektedir. Genel olarak toprakların orta ve ağır bünyeye
sahip oldukları söylenebilir. Yamaç arazilerde ise, toprak bünyeleri hafiften ağır
bünyeye kadar değişmektedir. Geçirgenlikleri de bünyelerine bağlı olarak değişiklik
göstermektedir. Amasya’da tarım topraklarının büyük bir kısmı da organik madde
yönünden fakir durumdadır (Anonim, 2002).
Denemenin yapıldığı bahçenin toprak özellikleri aşağıda verilmiştir (Tablo 3).
Deneme bahçesinde bulunan ve denemede kullanılan ağaçlar 15 yaşında olup, bahçe
büyüklüğü 10 dekardır. Deneme bahçesi toprak pH’sı ölçüldüğünde toprağın bazik
karakterli olduğu görülmüştür. Toprak kumlu-tınlı yapıda olup, organik madde
içeriğinin orta derecede iyi olduğu tespit edilmiştir.
Toprağın
Bahçenin Toprağın
Bahçe yaşı Toprak pH'sı Organik Madde
Büyüklüğü (da) Bünyesi
İçeriği (%)
15 10 7.56 Kumlu-Tınlı 2.45
23
24
3.2. Metot
3.2.1. Fenolojik Gözlemler
Denemeye alınan kiraz çeşitlerinde fenolojik gözlemler olarak ağaçların ilk
çiçeklenme zamanı, çiçeklerin %5-10’unun açtığı, tam çiçeklenme zamanı, çiçeklerin
%70-80’inin açtığı ve çiçeklenme sonu, çiçeklerin taç yapraklarının %90-95’inin
döküldüğü tarihler olarak belirlenmiştir (Öz, 1988; Engin ve Ünal, 2002). 2003–2005
yıllarında olmak üzere 3 yıl üst üste fenolojik gözlemler alınmıştır. 2003 ve 2004
yıllarında ekstrem iklim koşullarının yaşanmış olması nedeniyle 2005 yılında fenolojik
gözlem almaya gerek duyulmuştur. Denemeye alınan ağaçlardaki ortalama çiçeklenme
zamanlarını belirlemek için, çiçeklenmenin başlangıcından sonuna kadar her gün çiçek
tomurcukları gözlemlenmiştir. Kiraz çeşitlerinin fenolojik evreleri Şekil 2’de
verilmiştir.
24
25
A B
C D
E F
25
26
26
27
27
28
kombinasyonlarda meyve ve çekirdek ağırlığı 0.01 g’a duyarlı üstten kefeli terazide
tartılarak bulunmuştur (Demirsoy, 1997).
Meyve eti/Çek. ağ. oranı = Meyve ağırlığı ort. (g) - Çekirdek ağırlığı ort. (g)
Çekirdek Ağırlığı ort. (g)
NaOH faktörü x Harcanan NaOH miktarı (ml) x Asidin equivalent değeri (0.067) x NaOH Normalitesi
Asit miktarı = x 100
(g asit/100 ml usare) Alınan örnek miktarı (ml)
28
29
a c
b
29
30
4. BULGULAR
4. 1. Fenolojik Gözlemler
4. 1. 1. 2003 Yılına Ait Fenolojik Gözlemler
2003 yılı çiçeklenme döneminde, üzerinde çalışılan kiraz çeşitlerine ait,
çiçeklenme başlangıcı, tam çiçeklenme ve çiçeklenme sonu tarihleri Tablo 4 ve Şekil
4’de verilmiştir.
Denemedeki kiraz çeşitlerinin çiçeklenmeleri 12 Nisan ile 26 Nisan tarihleri
arasında 14 günlük bir periyotta gerçekleşmiştir. 2003 yılında en erken çiçeklenme
başlangıcı Türkoğlu (12 Nisan) kirazında gözlenmiştir. Bunu Köroğlu, Hacı Ali,
Kargayüreği, Starks Gold çeşitlerinin ilk çiçeklenmeleri takip etmiştir (13 Nisan). Son
olarak 0900 Ziraat ve Geçkiraz kiraz çeşitlerinde çiçeklenme başlamıştır (14 Nisan).
Tam çiçeklenme ise, 14–16 Nisan dönemleri arasında gerçekleşmiştir. Tüm çeşitlerde
çiçeklenme sonu, tam çiçeklenme tarihlerinden ortalama 8–10 gün sonra kaydedilmiştir.
Tam çiçeklenme tarihleri incelendiğinde, tüm çeşitlerde çiçeklenme zamanlarının
neredeyse çakıştığı gözlenmiştir.
Meyvelerin derim zamanlarına bakıldığında, Türkiye’de erkencilik yönünden
oldukça büyük bir öneme sahip olan Türkoğlu kiraz çeşidinin araştırmada yer alan diğer
çeşitlerden erken olgunlaştığı saptanmıştır (22 Mayıs). Türkoğlu dışındaki diğer çeşitler
ise Haziran ayında olgunlaşmıştır. Erkencilik bakımından Türkoğlu’nu sırasıyla
Köroğlu, Kargayüreği, Hacı Ali ve 0900 Ziraat izlemiştir. Starks Gold ve Geçkiraz ise
meyvelerini çok geç olgunlaştırmışlardır.
30
31
31
32
32
33
5 10 15 20 25 31 5 10 15 20 25 30
0900 Ziraat
Türkoğlu
Köroğlu
Hacı Ali
Kargayüreği
Geçkiraz
Starks Gold
5 10 15 20 25 31 5 10 15 20 25 30
0900 Ziraat
Türkoğlu
Köroğlu
Hacı Ali
Kargayüreği
Geçkiraz
5 10 15 20 25 31 5 10 15 20 25 30
0900 Ziraat
Türkoğlu
Köroğlu
Hacı Ali
Kargayüreği
Geçkiraz
Starks Gold
33
34
34
35
Tablo 7. 2003 yılına ait çiçek tozu canlılık ve çimlenme oranları (%)
Canlılık Çimlenme
ÇEŞİTLER
Oranı (%) Oranı (%)
35
36
Tablo 8. 2004 yılına ait çiçek tozu canlılık ve çimlenme oranları (%)
Canlılık Çimlenme
ÇEŞİTLER
Oranı (%) Oranı (%)
36
37
37
38
Tablo 9. 2003 Yılında 0900 Ziraat çeşidinin diğer çeşitlerle yapay tozlanması
sonucunda değişik dönemlerdeki meyve tutum oranları (%).
Tozlanan
Tozlayıcı Çeşitler Çiçek I. Dönem II.Dönem III.Dönem Derim
Adedi
16 Nisan 2 Mayıs 17 Mayıs 2 Haziran
Türkoğlu 405 79.51 46.91 45.83 45.83ab
(42.60)
Köroğlu 320 80.62 40.62 38.66 38.66bc
(38.45)
Hacı.Ali 340 72.06 53.23 49.54 49.54a
(44.71)
Kargayüreği 357 82.07 35.01 33.82 33.82c
(44.71)
Starks Gold 147 61.90 43.51 40.84 39.23abc
(38.75)
D %5 9.990
* Yüzde değerlerin istatistiksel analizinde açı değerleri kullanılmıştır. Parantez içindeki rakamlar açı
değerleridir.
* Aynı harf ile gösterilenler arasında istatistiki olarak fark yoktur.
90
80
70
Meyve Tutma Oranları (%)
60
50
40
30
20
10
0
02.May 17.May 02.Haz Derim
Şekil 7. 2003 Yılında 0900 Ziraat çeşidinin diğer çeşitlerle yapay tozlanması
sonucunda değişik dönemlerdeki meyve tutumları.
38
39
39
40
Tablo 10. 2004 Yılında 0900 Ziraat çeşidinin diğer çeşitlerle yapay tozlanması
sonucunda değişik dönemlerdeki meyve tutum oranları (%).
Tozlanan
Tozlayıcı Çeşitler Çiçek I. Dönem II.Dönem Derim
Adedi
02 Nisan 25 Nisan 05 Mayıs
Türkoğlu 960 23.12 10.70 10.70b
(19.09)
Köroğlu 770 22.60 11.14 11.14b
(19.49)
Hacı.Ali 685 28.76 14.02 14.02a
(21.96)
Kargayüreği 1042 27.06 9.69 9.69b
(18.13)
Geçkiraz 400 35.5 15.24 15.24a
(22.98)
D %1 6.913
* Yüzde değerlerin istatistiksel analizinde açı değerleri kullanılmıştır. Parantez içindeki
rakamlar açı değerleridir.
* Aynı harf ile gösterilenler arasında istatistiki olarak fark yoktur.
40
35
Meyve Tutma Oranları (%)
30
25
20
15
10
5
0
25.Nis 05.May Derim
Şekil 8. 2004 Yılında 0900 Ziraat çeşidinin diğer çeşitlerle yapay tozlanması
sonucunda değişik dönemlerdeki meyve tutumları.
40
41
41
42
Tablo 11. 2003 Yılına ait açık tozlama uygulamalarında deneme çeşitlerinin değişik
dönemlerdeki meyve tutma oranları (%)
Sayılan
Çeşitler Çiçek I. Dönem II.Dönem III.Dönem Derim
Adedi
22 Mayıs-
16 Nisan 2 Mayıs 17 Mayıs 2 Haziran
24 Haziran
0900 Ziraat 791 82.34 35.73 30.55 30.55c
(33.55)
Türkoğlu 799 79.82 39.42 39.42 39.42b
(38.89)
Köroğlu 848 81.96 50.26 48.74 48.74a
(44.27)
Hacı.Ali 841 86.03 45.23 42.16 42.16b
(40.49)
Kargayüreği 1136 84.69 56.45 50.82 50.82a
(45.46)
D %1 4.990
* Yüzde değerlerin istatistiksel analizinde açı değerleri kullanılmıştır. Parantez içindeki rakamlar
açı değerleridir.
* Aynı harf ile gösterilenler arasında istatistiki olarak fark yoktur
.
90
80
Meyve Tutum Oranları(%)
70
60
50
40
30
20
10
0
02.May 17.May 02.Haz Derim
Şekil 9. 2003 Yılına ait açık tozlama uygulamalarında deneme çeşitlerinin değişik
dönemlerdeki meyve tutumları.
42
43
43
44
Tablo 12. 2004 Yılına ait açık tozlama uygulamalarında deneme çeşitlerinin değişik
dönemlerdeki meyve tutma oranları (%).
Sayılan
Çeşitler Çiçek I. Sayım II. Sayım Derim
Adedi
14 Mayıs-
02 Nisan 25 Nisan 05 Mayıs
26 Haziran
0900 Ziraat 706 46.12 23.50 23.50b
(28.98)
Türkoğlu 489 49.85 23.19 23.19b
(28.74)
Köroğlu 474 59.21 33.38 33.38a
(35.26)
Hacı.Ali 553 52.64 25.94 25.94b
(30.56)
Kargayüreği 486 57.28 33.09 33.09a
(35.10)
Geçkiraz 960 65.18 38.69 38.69a
(38.45)
D %1 6.913
* Yüzde değerlerin istatistiksel analizinde açı değerleri kullanılmıştır. Parantez içindeki
rakamlar açı değerleridir.
* Aynı harf ile gösterilenler arasında istatistiki olarak fark yoktur.
70
60
Meyve Tutma Oranları(%)
50
40
30
20
10
0
25.Nis 05.May Derim
Şekil 10. 2004 Yılına ait açık tozlama uygulamalarında deneme çeşitlerinin değişik
dönemlerdeki meyve tutumları.
44
45
4. 4. 1. 1. 2. Çekirdek Ağırlığı
0900 Ziraat çeşidi üzerinde farklı yerli çeşitlerle gerçekleştirilen tozlama
uygulamalarının çekirdek ağırlığına olan etkileri arasındaki farklılık istatistiksel olarak
% 1 düzeyinde önemli bulunmuştur (Tablo 13). İstatistiksel olarak en yüksek çekirdek
ağırlığı 0900 Ziraat x Hacı Ali (0.359 g) kombinasyonundan elde edilmiştir. 0900 Ziraat
x Hacı Ali uygulamasını, daha düşük istatistiki önemlilikle 0900 Ziraat x Starks Gold,
0900 Ziraat x Köroğlu ve 0900 Ziraat x Kargayüreği uygulamalarının çekirdek ağırlığı
değerleri (sırasıyla 0.343 g, 0.321 g ve 0.315 g) izlemiştir. En düşük çekirdek ağırlığı
değeri ise 0900 Ziraat x Türkoğlu (0.309 g) kombinasyonundan elde edilmiştir.
45
46
4. 4. 1. 1. 5. Asit Miktarı
Asit miktarı bakımından 0900 Ziraat çeşidinin farklı yerli çeşitlerin çiçek tozları
ile tozlanması sonucunda elde edilen kombinasyonlar arasındaki fark istatistiksel olarak
%1 düzeyinde önemli bulunmuştur (Tablo 13). İstatistiksel olarak en düşük asitlik
değerleri, 0900 Ziraat x Kargayüreği, 0900 Ziraat x Köroğlu ve 0900 Ziraat x Türkoğlu
uygulamalarından sırasıyla %0.68, %0.67 ve %0.66 olarak tespit edilmiştir. En yüksek
asitlik değerleri ise 0900 Ziraat x Hacı Ali ve 0900 Ziraat x Starks Gold (%0.83 ve
%0.80) kombinasyonlarında belirlenmiştir.
46
47
Tablo 13. 2003 Yılı yapay tozlama uygulamalarında 0900 Ziraat için kullanılan
tozlayıcı çeşitlerin meyve kalitesi üzerine etkileri.
4. 4. 1. 1. 6. Meyve Genişliği
2003 yılında 0900 Ziraat çeşidi üzerinde farklı yerli çeşitlerle gerçekleştirilen
tozlama uygulamalarının meyve genişliği değerleri arasındaki farklılık istatistiksel
olarak %1 düzeyinde önemli bulunmuştur (Tablo 14). İstatistiksel olarak en yüksek
meyve genişliği değeri 0900 Ziraat x Hacı Ali (23.84 mm) kombinasyonundan elde
edilmiştir. Bu uygulamayı daha düşük istatistiki önemlilikle 0900 Ziraat x Türkoğlu
(23.38 mm), 0900 Ziraat x Köroğlu (23.31) ve 0900 Ziraat x Kargayüreği (22.92 mm)
uygulamalarının meyve genişliği değerleri izlemiştir. İstatistiksel olarak en düşük değer
ise 0900 Ziraat x Starks Gold (22.83 mm) uygulamasından elde edilmiştir.
4. 4. 1. 1. 7. Meyve Kalınlığı
2003 yılında 0900 Ziraat çeşidi üzerinde farklı yerli çeşitlerle gerçekleştirilen
tozlama uygulamalarının meyve kalınlığı değerleri arasındaki farklılık istatistiksel
olarak %1 düzeyinde önemli bulunmuştur (Tablo 14). İstatistiksel olarak en yüksek
meyve kalınlığı 0900 Ziraat x Hacı Ali (21.19 mm) uygulamasından elde edilmiştir. Bu
uygulamayı daha düşük istatistiksel önemlilikle 0900 Ziraat x Starks Gold (20.95 mm)
izlemiştir. İstatistiksel olarak en düşük değerler ise 0900 Ziraat x Türkoğlu (20.74 mm)
ve 0900 Ziraat x Köroğlu (20.80 mm) uygulamalarından elde edilmiştir.
47
48
4. 4. 1. 1. 8. Meyve Yüksekliği
2003 yılında 0900 Ziraat çeşidi üzerinde farklı yerli çeşitlerle gerçekleştirilen
tozlama uygulamalarının meyve yüksekliği değerleri arasındaki farklılık istatistiksel
olarak %1 düzeyinde önemli bulunmuştur (Tablo 14). İstatistiksel olarak en yüksek
meyve yüksekliği değeri 0900 Ziraat x Hacı Ali (22.08 mm) uygulamasından elde
edilmiştir. Bu uygulamayı daha düşük istatistiki önemlilikle 0900 Ziraat x Starks Gold
(21.92 mm), 0900 Ziraat x Kargayüreği (21.86 mm) ve 0900 Ziraat x Türkoğlu (21.85
mm) uygulamalarından elde edilen meyve yüksekliği değerleri izlemektedir. İstatistiksel
olarak en düşük meyve yüksekliği ise 0900 Ziraat x Köroğlu (21.51 mm)
uygulamasından elde edilmiştir.
Tablo 14. 2003 Yılı yapay tozlama uygulamalarında 0900 Ziraat için kullanılan
tozlayıcı çeşitlerin meyve boyutları üzerine etkileri (mm).
48
49
4. 4. 1. 2. 2. Çekirdek Ağırlığı
0900 Ziraat çeşidinin farklı yerli çeşitlerin çiçek tozları ile tozlanması
uygulamalarının meyvelerin çekirdek ağırlıkları üzerine olan etkileri istatistiksel açıdan
önemsiz bulunmuştur (Tablo 15). İstatistiksel farklılık olmamakla birlikte, en yüksek
çekirdek ağırlığı 0900 Ziraat x Hacı Ali yapay tozlama uygulamasından elde edilmiştir.
Çekirdek ağırlığı değerleri 0.466 g (0900 Ziraat x Hacı Ali) ile 0.450 g (0900 Ziraat x
Geçkiraz ve 0900 Ziraat x Türkoğlu) kombinasyonları arasında değişmiştir.
49
50
4. 4. 1. 2. 5. Asit Miktarı
0900 Ziraat çeşidinin farklı yerli çeşitlerin çiçek tozları ile tozlanması
uygulamalarının meyvelerin asit miktarı üzerine olan etkileri istatistiksel açıdan
önemsiz bulunmuştur (Tablo 15). Asit miktarı değerlerinin %0.69 (0900 Ziraat x Hacı
Ali) ile %0.66 (0900 Ziraat x Geçkiraz uygulamaları) arasında olduğu belirlenmiştir.
Tablo 15. 2004 Yılı yapay tozlama uygulamalarında 0900 Ziraat için kullanılan
tozlayıcı çeşitlerin meyve kalitesi üzerine etkileri.
Meyve
Tozlayıcı Meyve Çekirdek SÇKM Asitlik
Eti / Çek.
Çeşitler ağırlığı (g) ağırlığı (g)
ağır.Or.
(%) (%)
Türkoğlu 8.53 0.452 17.96 17.20 0.67
Köroğlu .8.54 0.457 17.56 17.30 0.67
Hacı Ali .8.60 0.466 17.30 17.45 0.69
Kargayüreği .8.56 0.457 17.61 17.20 0.66
Geçkiraz .8.52 0.450 17.93 17.30 0.66
Ö.D. Ö.D. Ö.D. Ö.D. Ö.D.
* Ö.D.: Önemli Değil.
4. 4. 1. 2. 6. Meyve Genişliği
2003 yılında 0900 Ziraat çeşidi üzerinde farklı yerli çeşitlerle gerçekleştirilen
tozlama uygulamalarının meyve genişliği değerleri arasındaki farklılık istatistiksel
olarak %1 düzeyinde önemli bulunmuştur (Tablo 16). İstatistiksel olarak en yüksek
meyve genişliği değerleri 0900 Ziraat x Hacı Ali (26.92 mm) ve 0900 Ziraat x Türkoğlu
(26.88 mm), kombinasyonlarından elde edilmiştir. Bu uygulamayı daha düşük istatistiki
önemlilikle 0900 Ziraat x Kargayüreği (26.15 mm) uygulamasından elde edilen meyve
genişliği değeri izlemektedir. İstatistiksel olarak en düşük değerler ise 0900 Ziraat x
Köroğlu (25.92 mm) ve 0900 Ziraat x Geçkiraz (25.99 mm) uygulamalarının meyve
genişliği değerleri izlemiştir.
4. 4. 1. 2. 7. Meyve Kalınlığı
2003 yılında 0900 Ziraat çeşidi üzerinde farklı yerli çeşitlerle gerçekleştirilen
tozlama uygulamalarının meyve kalınlığı değerleri arasındaki farklılık istatistiksel
50
51
4. 4. 1. 2. 8. Meyve Yüksekliği
2003 yılında 0900 Ziraat çeşidi üzerinde farklı yerli çeşitlerle gerçekleştirilen
tozlama uygulamalarının meyve yüksekliği değerleri arasındaki farklılık istatistiksel
olarak %1 düzeyinde önemli bulunmuştur (Tablo 16). İstatistiksel olarak en yüksek
meyve yüksekliği değerleri 0900 Ziraat x Hacı Ali (23.36 mm) ve 0900 Ziraat x
Türkoğlu (23.24 mm) çeşitlerinden elde edilmiş olmakla birlikte, istatistiksel olarak
0900 Ziraat x Geçkiraz (23.06 mm), 0900 Ziraat x Kargayüreği (22.85 mm) ve 0900
Ziraat x Köroğlu (22.84 mm) uygulamalarından elde edilen değerlerle aralarında fark
bulunmamaktadır.
Tablo 16. 2004 Yılı yapay tozlama uygulamalarında 0900 Ziraat için kullanılan
tozlayıcı çeşitlerin meyve boyutları üzerine etkileri (mm).
51
52
4. 4. 2. 1. 2. Çekirdek Ağırlığı
Denemedeki kiraz çeşitlerinin açık tozlanması sonucunda elde edilen meyvelerin
çekirdek ağırlıkları incelendiğinde çeşitler arasındaki farklılık %1 düzeyinde önemli
bulunmuştur (Tablo 17). En yüksek çekirdek ağırlığı değeri 0900 Ziraat (0.329 g)
çeşidinden elde edilmiş olmakla birlikte, istatistiksel olarak 0900 Ziraat ile Köroğlu,
Hacı Ali ve Kargayüreği çeşitleri ile aralarında fark bulunmamaktadır. İstatistiksel
olarak en düşük çekirdek ağırlığı değeri Türkoğlu (0.18 g) çeşidinin açık tozlanma
uygulamasından elde edilmiştir.
52
53
4. 4. 2. 1. 5. Asit Miktarı
Denemedeki kiraz çeşitlerinin açık tozlanması sonucunda elde edilen meyvelerin
asit miktarı değerleri arasındaki farklılık istatistiksel olarak %1 düzeyinde önemli
bulunmuştur (Tablo 17). Açık tozlanma uygulamalarına ait asit değerleri
incelendiğinde, istatistiksel olarak en yüksek değerlerin Türkoğlu ve Hacı Ali (%0.87
ve 0.81) çeşitlerine ait olduğu görülmektedir. Bunu Kargayüreği ve 0900 Ziraat (%0.72
ve %0.71 çeşitlerine ait asit değerleri izlemiştir. İstatistiki olarak en düşük asitlik
değerinin ise Köroğlu (%0.57) çeşidinin açık tozlanma uygulamasında olduğu
belirlenmiştir.
Tablo 17. 2003 Yılına ait açık tozlama uygulamalarında deneme çeşitlerinin bazı
meyve özellikleri.
Meyve eti
Meyve Çekirdek SÇKM Asitlik
Çeşitler / Çek.ağ
ağırlığı (g) ağırlığı (g) (%) (%)
Oranı
0900 Ziraat 6.62 a 0.329 a 19.09 a 16.92 a 0.71 b
Türkoğlu 2.25 c 0.177 b 11.74 cd 11.50 d 0.87 a
Köroğlu 4.12 b 0.337 a 11.15 d 13.23 c 0.57 c
Hacı Ali 4.28 b 0.286 a 13.94 bc 15.67 ab 0.81 a
Kargayüreği 4.58 b 0.277 a 15.59 b 14.35 bc 0.72 b
D %1 0.8168 0.0683 2.622 1.724 0.0683
* Aynı harf ile gösterilenler arasında istatistiki olarak fark yoktur.
53
54
4. 4. 2. 1. 6. Meyve Genişliği
Denemedeki kiraz çeşitlerinin açık tozlanması sonucunda elde edilen meyvelerin
meyve genişliği değerleri arasındaki farklılık istatistiksel olarak %1 düzeyinde önemli
bulunmuştur (Tablo 18). İstatistiksel olarak en yüksek meyve genişliği 0900 Ziraat
(24.13 mm) çeşidinden elde edilmiştir. İstatistiksel olarak en düşük meyve genişliği
değeri ise Türkoğlu (16.81 mm) çeşidinden elde edilmiştir.
4. 4. 2. 1. 7. Meyve Kalınlığı
Denemedeki kiraz çeşitlerinin açık tozlanması sonucunda elde edilen meyvelerin
meyve kalınlığı değerleri arasındaki farklılık istatistiksel olarak %1 düzeyinde önemli
bulunmuştur (Tablo 18). İstatistiksel olarak en yüksek meyve kalınlığı değeri 0900
Ziraat (21.10 mm) çeşidinden elde edilmiştir. İstatistiksel olarak en düşük meyve
genişliği değeri ise Türkoğlu (14.90 mm) çeşidinden elde edilmiştir.
4. 4. 2. 1. 8. Meyve Yüksekliği
Denemedeki kiraz çeşitlerinin açık tozlanması sonucunda elde edilen meyvelerin
meyve yüksekliği değerleri arasındaki farklılık istatistiksel olarak %1 düzeyinde önemli
bulunmuştur (Tablo 18). İstatistiksel olarak en yüksek meyve yüksekliği değeri 0900
Ziraat (22.60 mm) çeşidinden elde edilmiştir. İstatistiksel olarak en düşük meyve
yüksekliği değeri ise Türkoğlu (14.69 mm) çeşidinden elde edilmiştir.
Tablo 18. 2003 Yılı açık tozlama uygulamalarında deneme çeşitlerinin meyve
boyutları (mm).
54
55
4. 4. 2. 1. 2. Çekirdek Ağırlığı
Denemedeki kiraz çeşitlerinin açık tozlanması sonucunda elde edilen
meyvelerde çekirdek ağırlıkları arasındaki fark istatistiksel olarak %1 düzeyinde önemli
bulunmuştur (Tablo 19). İstatistiksel olarak en yüksek çekirdek ağırlığı 0900 Ziraat ve
Hacı Ali (0.466 g ve 0.445 g) çeşitlerinin açık tozlanma uygulamalarından elde
edilmiştir. En düşük çekirdek ağırlığı değerleri ise Türkoğlu ve Geçkiraz (0.312 g ve
0.310 g) çeşitlerinin açık tozlanma uygulamalarından elde edilmiştir.
55
56
4. 4. 2. 1. 5. Asit Miktarı
Asit miktarı bakımından denemedeki kiraz çeşitlerinin açık tozlanması
sonucunda elde edilen değerler arasında istatistiksel olarak %1 düzeyinde fark
bulunmuştur (Tablo 19). Açık tozlanmalara ait asit miktarı bakımından istatistiksel
olarak en yüksek değerler Türkoğlu (%1.04), Hacı Ali (%0.98) ve 0900 Ziraat (%0.68)
çeşitlerinin açık tozlanma uygulamalarından elde edilmiştir. Bunu Kargayüreği (%0.77)
ve Geçkiraz (%0.75) çeşitlerinin açık tozlanma uygulamalarından elde edilen değerler
izlemektedir. İstatistiksel olarak en düşük değerin ise Köroğlu (%0.59) çeşidinin açık
tozlanma uygulamasına ait olduğu belirlenmiştir.
Tablo 19. 2004 yılına ait açık tozlama uygulamalarında deneme çeşitlerinin bazı meyve
özellikleri.
Meyve Eti /
Meyve Çekirdek SÇKM Asitlik
Çeşitler Çek.ağ.
ağırlığı (g) ağırlığı (g) (%) (%)
Oranı
0900 Ziraat 8.93 a 0.466 a 18.17 a 17.05 c 0.68 abc
Türkoğlu 4.47 e 0.312 d 13.33 c 15.82 cd 1.04 a
Köroğlu 4.61 e 0.390 c 10.83 e 14.70 d 0.59 c
Hacı Ali 8.06 b 0.445 a 17.09 b 20.90 a 0.98 a
Kargayüreği 5.36 d 0.416 b 11.89 d 18.50 b 0.77 b
Geçkiraz 6.13 c 0.310 d 18.67 a 21.30 a 0.75 b
D %1 0.427 0.0208 0.9993 1.229 0.0931
* Aynı harf ile gösterilenler arasında istatistiki olarak fark yoktur.
56
57
4. 4. 2. 1. 6. Meyve Genişliği
2004 yılında denemedeki kiraz çeşitlerinin açık tozlanması sonucunda elde
edilen meyvelerin meyve genişliği değerleri arasındaki farklılık istatistiksel olarak %1
düzeyinde önemli bulunmuştur (Tablo 20). İstatistiksel olarak en yüksek meyve
genişliği değeri 0900 Ziraat (26.28 mm) ve en düşük meyve genişliği ise Köroğlu
(20.53 mm) çeşidinden elde edilmiştir.
4. 4. 2. 1. 7. Meyve Kalınlığı
2004 yılında denemedeki kiraz çeşitlerinin açık tozlanması sonucunda elde
edilen meyvelerin meyve kalınlığı değerleri arasındaki farklılık istatistiksel olarak %1
düzeyinde önemli bulunmuştur (Tablo 20). İstatistiksel olarak en yüksek meyve
kalınlığı değeri 0900 Ziraat (21.97 mm) ve en düşük meyve kalınlığı değeri ise Köroğlu
(17.40 mm) çeşidinden elde edilmiştir.
4. 4. 2. 1. 8. Meyve Yüksekliği
2004 yılında denemedeki kiraz çeşitlerinin açık tozlanması sonucunda elde
edilen meyvelerin meyve yüksekliği değerleri arasındaki farklılık istatistiksel olarak %1
düzeyinde önemli bulunmuştur (Tablo 20). İstatistiksel olarak en yüksek meyve
yüksekliği değeri 0900 Ziraat (23.01 mm) ve en düşük meyve yüksekliği değeri ise
Türkoğlu (17.28 mm) çeşidinden elde edilmiştir.
Tablo 20. 2004 Yılı açık tozlama uygulamalarında deneme çeşitlerinin meyve
boyutları (mm).
57
58
5. TARTIŞMA
5. 1. Fenolojik Gözlemler
Denemeye alınan kiraz çeşitlerinde 2003, 2004 ve 2005 yıllarında 3yıl üst üste
fenolojik gözlemler alınmıştır. Bu araştırma iki yıllık planlanmış olmasına rağmen
araştırmanın yürütüldüğü Amasya ilinde 2003 ve 2004 yıllarında ilkbahar döneminde
olağan dışı iklim koşullarının yaşanmış olması nedeniyle 2005 yılında da fenolojik
gözlem yapılmıştır.
Amasya ilinde denemeye alınan çeşitlerde 2003, 2004 ve 2005 deneme
yıllarındaki fenolojik gözlem sonuçları birlikte incelendiğinde kirazlarda ilk çiçeklenme
27 Mart-14 Nisan tarihleri arasında değişmiştir (Tablo 4, 5 ve 6).
2003 yılında en erken çiçeklenmeye başlayan çeşit Türkoğlu olmuştur (12
Nisan). Bu çeşit 2004 ve 2005 yıllarında da en erken çiçeklenen çeşit olmuştur (27
Mart-7 Nisan). 2003 yılında en geç çiçeklenme başlangıcı gösteren çeşit Geçkiraz ve
Türkoğlu olmuş, bu çeşitler 2004 ve 2005 yılında da en geç çiçeklenme başlangıcı
göstermişlerdir. Kiraz çeşitlerinin çiçeklenme başlangıç tarihleri yıldan yıla değişmekle
birlikte çeşitlerin birbirlerine göre ilk çiçeklenme gösterdikleri tarihlerin sırasılaması
çok fazla değişmemektedir.
Tablo 4, 5 ve 6 birlikte incelendiğinde, 2003 yılında çeşitlerin ilk çiçeklenme
tarihleri 12-14 Nisan, 2004’te 27 Mart-2 Nisan ve 2005’te ise 7-9 Nisan tarihleri
arasında gerçekleştiği anlaşılmaktadır. 2003 yılında araştırma çeşitlerinde 3 gün içinde
ilk çiçeklenme gerçekleşmiş, 2004’te bu süreç 7 Gün sürmüş ve 2005’te ise yine 3
günde gerçekleşmiştir. Bununla birlikte 2004 yılında ilk çiçeklenmeler 2003 ve 2005
yıllarına göre daha erken tarihlerde meydana gelmiştir. Bu durum çiçeklenme
dönemindeki iklim koşulları ve özellikle sıcaklığa bağlı olarak yıldan yıla değişebilir.
Tablo 1 ve 2’deki Amasya ili meteorolojik verileri incelendiğinde 2004 yılının Mart ve
Nisan ayı aylık ortalama sıcaklıklarının 2003 yılından daha yüksek olması bu sonucu
desteklemektedir.
2003 yılında çeşitlerin tam çiçeklenme başlangıç tarihleri 14-16 Nisan arasında,
2004 yılında 30 Mart-7 Nisan ve 2005’te 9-11 Nisan tarihlerinde gözlenmiştir (Tablo 4,
5 ve 6). 2003 yılında en erken tam çiçeklenmeye başlayan Türkoğlu (14 Nisan) ile en
geç tam çiçeklenmeye başlayan Geçkiraz ve 0900 Ziraat (16 Nisan) arasında 2 gün
bulunmaktadır. 2003 yılında çeşitlerin tümünün çiçeklenme dönemlerinin birbirlerini
tozlayacak şekilde çakıştığını söyleyebiliriz. 2005 yılında da benzer bir durum ortaya
çıkmış tam çiçeklenme tarihleri 9-11 Nisan arasında gerçekleşmiştir. Ancak 2004
58
59
bunlardan farklı olmuş ve çeşitlerin tam çiçeklenme tarihleri Türkoğlu, Hacı Ali ve
Kargayüreği 30 Mart’ta tam çiçeklenme göstermişken, en geç tam çiçeklenme
Geçkiraz’da (7 Nisan) görülmüştür. 0900 Ziraat ise 6 Nisan’da tam çiçeklenme
göstermiştir. Bu araştırmada hedeflenen 0900 Ziraat için uygun tozlayıcıların tespit
edilmesidir. Dolayısıyla 2003 ve 2005 yıllarında 0900 Ziraat çeşidine tozlayıcı olarak
seçilen araştırma çeşitlerinin tümüyle çiçeklenme dönemleri çakışmakta ancak 2004
yılında sadece Geçkiraz çeşidi ile tozlanabileceği belirlenmiştir. Sonuçların uygulamaya
aktarılması aşamasında fenolojik gözlemlerin 3 yıldan daha uzun yıllık sonuçlara
dayanarak yapılması ve buna göre tavsiyelerde bulunulması daha yararlı olacaktır.
Meyvelerin derim zamanlarına bakıldığında ticari açıdan önemli, çok erkenci
olarak bilinen, meyve kalitesinin çok yüksek olmamasına rağmen pazarda diğer
çeşitlerden önce yer aldığı için iyi gelir getiren Türkoğlu çeşidinin, 2003 yılında 22
Mayıs, 2004 yılında 14 Mayıs ve 2005’te yine14 Mayıs tarihlerinde olgunlaştığı
gözlenmiştir (Tablo 4, 5 ve 6). 2003 yılında diğer çeşitler Haziran ayında
olgunlaşırken en geç olgunlaşan çeşitler Starks Gold ve Geçkiraz (20–24 Haziran)
çeşitleri olmuştur. 2004 yılında Hacı Ali ve Kargayüreği (23 Mayıs), Köroğlu (24
Mayıs) çeşitleri Mayıs ayında olgunlaşırken, 0900 Ziraat (8 Haziran) ve çok geççi olan
Geçkiraz (26 Haziran) Haziran ayında olgunlaşmışlardır. 2005 yılında ise çok geççi
olan Geçkiraz 1 Temmuz tarihinde olgunlaşırken, diğer çeşitler Haziran ayında
olgunlaşmıştır.
Demirsoy ve Demirsoy (2003), Amasya’da yaptıkları bir çalışmada, 2001
yılında Türkoğlu, Köroğlu, Hacı Ali, Kargayüreği ve Geçkiraz çeşitlerinin ilk
çiçeklenmelerini 15 Mart (Türkoğlu) ile 30 Mart (Geçkiraz) tarihleri arasında tespit
etmişlerdir. Tam çiçeklenme zamanları 20 Mart (Türkoğlu) ile 7 Nisan (Geçkiraz)
tarihlerinde belirlerken, derim zamanını da 15 Mayıs (Türkoğlu) ile 17 Temmuz
(Geçkiraz) arasında tespit etmişlerdir. 2002 yılında da ise 2001 yılında olduğu gibi ilk
çiçeklenme Türkoğlu çeşidinde başlamış (15 Mart) bunu Köroğlu (18 Mart),
Kargayüreği (23 Mart), Hacı Ali (25 Mart), 0900 Ziraat (29 Mart) ve Geçkiraz (1
Nisan) Çeşitlerinin izlediği görülmüştür. Çeşitlerde tam çiçeklenme tarihleri 23 Mart
(Türkoğlu) ile 18 Nisan (Geçkiraz) arasında tespit edilirken derim olgunluğa 23 Nisan
(Türkoğlu) ile 9 Temmuz (Geçkiraz) tarihleri arasında ulaşıldığı görülmüştür. Bu
sonuçlar bizim çalışmalarımızdan elde ettiğimiz 2004 yılı sonuçları ile benzerlik
göstermekte buna karşılık 2003 ve 2005 yılı gözlemleriyle benzerlik göstermemektedir.
Buna göre 2003 ve 2004 yıllarının olağandışı geçtiği anlaşılmaktadır.
59
60
60
61
(Tablo 7). 2004 deneme yılında istatistiksel olarak en yüksek çimlenme oranları
Türkoğlu ve Hacı Ali (%30.62 ve %26.83) çeşitlerinden elde edilmiştir. İstatistiksel
olarak en düşük çimlenme oranları ise Köroğlu, 0900 Ziraat ve Kargayüreği (%17.28,
%16.22 ve %13.94) çeşitlerinden elde edilmiştir (Tablo 8).
Kirazlarda yapılan bazı çalışmalarda en yüksek çiçek tozu çimlenme oranlarını
Eti (1991), %15–20; Özçağıran (1966), %10–15; Sütyemez ve Eti (1995), %10–15;
Öz ve Kaşka (1984), %15; Gerçekçioğlu ve ark. (1999), ise %10–15 sakkaroz
ortamlarında belirlemişlerdir.
Her iki yılın sonuçları karşılaştırıldığında, tüm çeşitlerde çiçek tozu çimlenme
oranı 2004 yılında 2003 yılındakine göre düşük olmuştur. 5 Nisan 2004 tarihinde
meydana gelen don olayının buna neden olduğu ortadadır. Ayrıca kiraz gibi sert
çekirdekli türlerde beslenme yetersizliğinden dolayı yıldan yıla çiçek tozu çimlenme
değerleri değişebilmektedir (Hepaksoy ve Özçağıran, 1989).
Türkoğlu ve Hacı Ali çeşitleri her iki deneme yılında da en yüksek çiçek tozu
çimlenme oranını vermişlerdir. Bu çeşitler tozlayıcılık değerleri bakımından diğerlerine
göre ön plana çıkmaktadırlar. Buna karşılık 0900 Ziraat 2003 yılında en düşük çiçek
tozu canlılık oranı elde edilen grupta yer alırken, 2004 yılında yine en düşük gruplarda
yer almakla birlikte rakamsal olarak Kargayüreği çeşidinden daha yüksek
gözükmektedir. 0900 Ziraat ile diğer çeşitleri genel olarak kıyasladığımızda hem
canlılık hemde çimlenme oranlarının düşük oluşu, bu çeşidin tozlayıcı olarak değerini
düşürmektedir.
Sütyemez’in (1994), Pozantı ekolojik koşullarında yaptığı çalışmada 0900
Ziraat çeşidinde en yüksek çimlenme oranı %38.86 tespit edilmiştir. 2003’te bizim
bulduğumuz değer, bu değere çok yakın olmuştur. Dolayısıyla sonuçlar bizim
bulgularımızı destekler niteliktedir.
Pırlak (2001), 4 kiraz çeşidinde yapmış olduğu çalışmada, çiçek tozu çimlenme
oranları Salihli, Kırdar, Sapıkısa ve Akşehir Napolyonu (%52.50, %50.66, %46.39 ve
%37) çeşitlerinde elde edilmiştir.
Türkiye’de Akşehir Napolyonu adıyla bilinen çeşidin aslında 0900 Ziraat olduğu
sanılmaktadır. Böyle düşünerek değerlendirdiğimizde, 0900 Ziraat çeşidinden 2003
yılında bulduğumuz değerin Erzurum ekolojisinde yapılan bu çalışmadan elde edilen
değere göre daha yüksek olduğu görülmektedir. Farklı ekolojilerde yapılan çalışmaların
sonuçlarının farklı olması genel olarak beklenen bir sonuçtur.
Canlılık testi sonuçlarıyla karşılaştırıldığında çiçek tozu çimlenme değerlerinin
düşük olduğu görülmektedir. Bazı araştırıcılar canlılık testlerinin çimlendirme testlerine
61
62
göre gerçeğe daha yakın sonuçlar verdiğini öne sürmektedir (Stanley ve Linkens,
1985).
62
63
Meyve tutumu bakımından 2004 yılı sonuçları 2003 yılı sonuçlarından oldukça
düşük bulunmuştur. Her iki deneme yılında da iklim koşullarının ekstrem geçmesi ve
2004 yılında meydana gelen don olayından dolayı meyve tutum oranlarında sapmalar
görülmüştür.
0900 Ziraat çeşidinin diğer çeşitlerle tozlanması sonucu elde edilen meyve tutum
oranlarına bakıldığında her iki yılda da Hacı Ali (%49.54-14.02) çeşidinin tozlayıcı
olarak kullanıldığı kombinasyonlarda meyve tutma değerlerinin yüksek olması ile 2004
yılında en yüksek meyve tutum oranının Geçkiraz çeşidinden elde edilmiş olması
dikkat çekicidir. Ancak Geçkiraz çeşidi ile sadece 2004 yılında çalışılabilmiştir. 0900
Ziraat’ın standart tozlayıcısı olarak bilinen Starks Gold 2004 yılında denemede yer
almamış, bunun yerine Geçkiraz kullanılmıştır.
Bir çeşidin tozlayıcı olarak önerilebilmesi için ana çeşit ile uyuşması,
çiçeklenme zamanlarının çakışma durumu iyi olmalıdır. Dolayısıyla çiçeklenmeye ait
fenolojik gözlemlerin uzun yıllar takibi gerekmektedir. 2004yılında Hacı Ali ve 0900
Ziraat çeşidinin çiçeklenme dönemlerinin çakışması çok iyi değildir. Diğer taraftan
2003 ve 2005 fenolojik gözlemlerine bakıldığında çiçeklenme dönemlerinin neredeyse
tüm çeşitlerde çakışma göstermiş olması, sonuçların değerlendirilmesini
güçleştirmektedir. Sadece 2004 yılını göz önüne aldığımızda 0900 Ziraat ile Geçkiraz
çeşidinin çiçeklenme dönemlerinin tam çakıştığını ve meyve tutum oranının da oldukça
iyi olduğunu söyleyebiliriz.
Bütün uygulama sonuçlarına bakıldığında meyve tutumlarının çok önemli
bölümünün tozlanmadan sonraki 30 güne kadar tamamlandığı, bundan sonra ise çok az
bir değişmenin olduğu görülmektedir (Tablo 9 ve 10). Kirazlara göre daha erken
dönemde çiçek açtığı halde meyveleri 1-2 ay sonra olgunlaşan bademlerde yapılan
tozlama çalışmaları sonunda meyve dökümlerinin 3 aya kadar devam ettiği ifade
edilmiştir (Eti ve ark., 1993). Meyve döküm dönemi geçtikten sonra normal döllenen
tohum taslakları bir engelle karşılaşmadan gelişmeye devam ederek sağlıklı bir tohum
meydana getirmektedirler. Döllenme sonrası tohum ve meyve oluşum mekanizması
Crane (1969), tarafından geniş olarak açıklanmıştır. Ancak az miktarda da olsa bu
tarihten sonra meyve dökümlerinin olması, su ve besin maddesi rekabetinden dolayı
olmaktadır (Stösser, 1970).
Öz (1985), 21 kiraz çeşidi ile yaptığı çalışmada meyve tutma düzeylerinin %0
ile %70.1 arasında değiştiğini tespit etmiştir. Araştırıcı aynı çalışmada 0900 Ziraat x
Starks Gold uygulamasından %15.5, 0900 Ziraat x Noble uygulamasından %5.8,
63
64
64
65
balon devresinde, olası bir böcek ziyaretini engellemek için bez torbalarla keselenerek
izolasyon yapılmıştır. Melezleme yapmadan önce çiçeklerin taç yaprakları ve erkek
organları koparılarak dişi organın açıkta kalması sağlanmıştır. Melezlemelerden sonra 1
hafta sonra bez torbalar çıkarılmıştır. Tam bu dönemde iken 5 Nisan’da henüz bez
torbalar çıkarılmamışken don olayı gerçekleşmiştir. Bu olay sonucunda dal üzerinde
olan bez torbalar ıslanarak daha soğuk bir ortam yaratmış ve bu durum meyve tutumunu
olumsuz etkilemiş olabilir. Açık tozlanmalarda böyle bir durum söz konusu değildir.
Diğer taraftan, açılmış bir çiçeğe göre balon devresinde dişi organ dış etkilere
karşı daha korunur bir durumdadır. Yapay tozlama yapılacak dallarda taç yapraklar ve
erkek organlar koparılarak dış ortam şartlarına maruz bırakılmışlardır. 2004 yılında
gerçekleşen don olayının, beyaz balon devresinde taç yaprak ve erkek organları
koparılan çiçekleri daha çok etkilemiş olabileceği söylenebilir.
Dolayısıyla 2004 yılında bu yılda açık tozlanmalardan elde edilen meyve tutma
oranları melezlemelere göre yüksek olmuştur.
Benzer bir sonuç Sütyemez’in (1994) Pozantı ekolojik koşullarında yapmış
olduğu bir çalışmada elde edilmiş, Sarı ve Noble çeşitleri hariç olmak üzere tüm
çeşitlerde yapay tozlama uygulamalarından açık tozlanma uygulamalarına göre daha
düşük meyve tutma oranları bildirilmiştir.
65
66
2004 yılında Nisan ayında gerçekleşen ilkbahar geç donlarının etkisi ile meyve
ağaçlarında doğal bir seyreltme meydana gelmiştir. Bu sebepten dolayı, 2004 yılında
bazı kalite özelliklerinde ve özellikle meyve ağırlıklarında dikkat çekici artışlar
meydana gelmiştir. Her iki deneme yılında da açık tozlanma uygulamalarından elde
edilen meyve ağırlığı değerinin en iri çeşit özelliği taşıyan 0900 Ziraat çeşidinde en
yüksek olduğu belirlenmiştir. Ayrıca bunun yanında 0900 Ziraat’ın açık tozlamalardaki
meyve ağırlığı diğer çeşitlerle tozlandığı uygulamalardan daha yüksek olmuştur. Ancak
önceki yılda böyle bir sonuç ortaya çıkmamıştır. Dolayısıyla bu durumun tesadüf
olabileceği akla gelmektedir.
Kirazın döllenme biyolojisi ile ilgili önceki bazı çalışmalar incelendiğinde, bu
araştırmadaki bulgularla benzerlik gösterdikleri anlaşılmaktadır.
Öz ve Kaşka (1984), tarafından yapılan çalışmalarda Van kirazının, Akşehir
Napolyonu ve 0900 Ziraat çeşitleri ile tozlanması sonucunda ortalama meyve ağırlıkları
sırasıyla 4.87 g ve 5.34 g olarak bulunmuştur.
Öz (1985), kirazlarda değişik tozlayıcılarla metaxenie yanında xenie etkisinin de
görülebileceğini belirtmektedir. Araştırıcı yaptığı çalışmada 14 çeşidi ilgilendiren
toplam 312 kombinasyonun 88’inde meyve iriliklerinin etkilendiği sonucuna varırken,
68 kombinasyonda tozlayıcı çeşitlerin etkilerinin önemli olmadığını bulmuştur.
Araştırıcı özellikle Van, 0900 Ziraat, Lambert, Kırmızı Turani, Yalancı Napolyon
(Kemalpaşa Napolyonu), Halilefendi ve Merton Late çeşitlerinde, tozlayıcı çeşitlerin
meyve iriliğine olan etkilerinin önemli düzeyde olduğunu belirtmiştir.
Sütyemez ve Eti (1999), kirazlarda farklı tozlayıcıların meyve ağırlığı üzerine
etkilerinin olmadığını belirlemişlerdir.
Paydaş ve ark. (1998), tarafından Toroslarda yetiştirilen kiraz çeşitlerinde
yapılan bir çalışmada farklı tozlayıcıların meyve ağırlığı üzerine önemli etkileri
bulunmuştur.
Demirsoy ve Demirsoy (2003), Amasya’da yaptıkları bir çalışmada 2000
yılında, 0900 Ziraat, Türkoğlu, Köroğlu, Hacı Ali, Kargayüreği ve Geçkiraz çeşitlerinde
elde ettikleri meyve ağırlıklarını sırasıyla 8.9 g, 3.5 g, 5 g, 6.2 g, 7.4 g ve 4.9 g, 2001
yılında ise 8.3 g, 3.8 g, 4.9 g, 8.7 g, 5.0 g ve 5.1 g olarak bulmuşlardır.
5. 5. 2. Çekirdek Ağırlığı
2003 yılı yapay tozlama uygulamalarında ise istatistiksel olarak en yüksek
çekirdek ağırlığı değeri 0900 Ziraat x Hacı Ali (0.359 g) uygulamasından elde
edilmiştir. En düşük değer ise 0900 Ziraat x Türkoğlu (0.309 g) uygulamasından elde
66
67
edilmiştir (Tablo 13). 2004 yılı yapay tozlama uygulamalarında ise çeşitler arasında
çekirdek ağırlıkları bakımından istatistiksel olarak farklılık bulunmamakla birlikte
rakamsal olarak en yüksek değer bir önceki yılda olduğu gibi 0900 Ziraat x Hacı Ali
(0.466 g) uygulamasından elde edilmiştir (Tablo 15).
2003 deneme yılında açık tozlanma uygulamalarında en düşük çekirdek ağırlığı
Türkoğlu (0.177 g) çeşidinden elde edilmiştir (Tablo 17). 2004 yılında ise en düşük
çekirdek ağırlığı Türkoğlu ve Geçkiraz (0.312 g ve 0.310 g) çeşitlerinden elde edilmiştir
(Tablo 19).
2004 yılında tüm çeşitlerde elde edilen çekirdek ağırlığı değerlerinde, 2003
yılına göre belirli artışlar gözlenmiştir. 2004 yılında meyve ağırlıklarında meydana
gelen artışlar çekirdek ağırlıklarına da yansımıştır. Denemenin her iki yılında da hem
meyve hemde çekirdek ağırlıkları göz önüne alınırsa 0900 Ziraat çeşidi ve 0900 Ziraat x
Hacı Ali melezleme uygulamalarına ait değerlerin, genelde diğer çeşitlere ait
değerlerden daha yüksek çıkması dikkat çekici olmuştur.
Stancevic ve Belic (1971), çekirdek iriliklerinin çok değişken olup tozlayıcı
çeşide göre önemli derecede etkilendiklerini belirtmektedirler.
Öz (1985), 14 çeşidi içeren 312 kombinasyonun 77’sinde çekirdek iriliklerinin
tozlayıcıdan etkilendiklerini, 79 kombinasyonda ise etkilenmediklerini belirlemiştir.
Eti ve ark. (1995), Akşehir Napoyonu çeşidinde 5 farklı tozlayıcı kullandıkları
çalışmada çekirdek ağırlığını 0.35 g ile 0.39 g arasında bulmuşlar ve tozlayıcılar
arasında istatistiksel fark olmadığını belirlemişlerdir.
Paydaş ve ark. (1998), tarafından Toroslarda yetiştirilen kiraz çeşitlerinde
yapılan bir çalışmada farklı tozlayıcıların çekirdek ağırlığı üzerine etkileri istatistikî
olarak önemsiz bulunmuştur.
Demirsoy ve Demirsoy (2003), Amasya’da yaptıkları bir çalışmada 2000
yılında, 0900 Ziraat, Türkoğlu, Köroğlu, Hacı Ali, Kargayüreği ve Geçkiraz çeşitlerinde
elde ettikleri çekirdek ağırlıklarını sırasıyla 0.4 g, 0.2 g, 0.4 g, 0.4 g ve 0.4 g, 2001
yılında ise 0.4 g, 0.3 g, 0.4 g, 0.5 g, 0.4 g ve 0.4 g olarak bulmuşlardır.
67
68
68
69
2004 yılında bütün çeşitlerin SÇKM düzeylerinde 2003 yılına göre genel bir
artış görülmüştür. Her bir yıl kendi içinde incelendiğinde ise, genelde açık tozlanmalara
ait SÇKM değerlerinin yapay tozlamalara ait değerlerden düşük olduğu görülmüştür.
Öz (1985), farklı kiraz çeşitleriyle yaptığı çalışmalar sonucunda 0900 Ziraat ve
Noble çeşitlerinin birbiriyle tozlanmasından %15.10 ve Noble x Akşehir Napolyonu
kombinasyonundan ise %15.26 düzeyinde SÇKM değerleri elde etmiştir.
Eti ve ark. (1995), Akşehir Napolyonu çeşidinde 5 farklı tozlayıcı kullandıkları
çalışmada SÇKM değerlerini %11.20 ile %13.10 arasında bulmuşlar ve tozlayıcılar
arasında istatistiksel açıdan fark olmadığını belirtmişlerdir.
Paydaş ve ark. (1998), tarafından Toroslarda yetiştirilen kiraz çeşitlerinde
yapılan bir çalışmada farklı tozlayıcıların SÇKM üzerine önemli etkilerinin olduğu
belirtilmektedir.
Sütyemez ve Eti (1999), Akşehir Napolyonu çeşidinde 6 farklı tozlayıcı
kullandıkları çalışmada SÇKM değerlerini %10.70 ile %15.30 arasında bulmuşlar ve
tozlayıcıların istatistiksel açıdan farklı etkilerinin olduğunu belirlemişlerdir.
Demirsoy ve Demirsoy (2003), Amasya’da yaptıkları bir çalışmada 2000
yılında, 0900 Ziraat, Türkoğlu, Köroğlu, Hacı Ali, Kargayüreği ve Geçkiraz çeşitlerinde
elde ettikleri SÇKM oranlarını sırasıyla %16.2, %11.0, %19.0, %15.8, %14.0 ve
%20.8, 2001 yılında ise %17.0, %10.0, %15.0, %16.0, %16.4 ve %19.4 olarak
bulmuşlardır. Araştırıcıların verileri bizim bulduğumuz verilerle kısmen uyum
içerisindedir.
5. 4. 5. Asit Miktarı
2003 yılı yapay tozlama uygulamalarında en yüksek asit miktarı 0900 Ziraat x
Hacı Ali (%0.83) ve 0900 Ziraat x Starks Gold (%0.80) uygulamalarından elde
edilmiştir. En düşük değerlerin ise 900 Ziraat x Kargayüreği (%0.68), 0900 Ziraat x
Köroğlu (%0.67) ve 0900 Ziraat x Türkoğlu (%0.66) uygulamalarına ait olduğu
görülmüştür (Tablo 13). 2004 yılı uygulamalarında ise çeşitler arasında asi miktarı
bakımından istatistiksel olarak farklılık bulunmamaktadır (Tablo 15).
2003 deneme yılında açık tozlanma uygulamalarında elde edilen istatistiksel
olarak en yüksek asit miktarları Türkoğlu (%0.87) ve Hacı Ali (% 0.81) çeşitlerinden
elde edilmiştir. İstatistiksel olarak en düşük değer ise Köroğlu (%0.57) çeşidinden elde
edilmiştir (Tablo 17).
69
70
2004 yılında en yüksek asit miktarları Türkoğlu (%1.04), Hacı Ali (% 0.98) ve
0900 Ziraat (%0.68) çeşitlerinden elde edilmiştir. En düşük değer ise Köroğlu (%0.59)
çeşidinden elde edilmiştir (Tablo 17).
Bu araştırmada, 2004 yılında bazı çeşitlerin asitlik düzeyleri 2003 yılına göre
artmış, bazılarınınki ise azalmıştır.
Demirsoy ve Demirsoy (2003), Amasya’da yaptıkları bir çalışmada 2000
yılında, 0900 Ziraat, Türkoğlu, Köroğlu, Hacı Ali, Kargayüreği ve Geçkiraz çeşitlerinde
elde ettikleri asit miktarlarını sırasıyla %0.5, %0.6, %0.9, %0.5, %0.6 ve %0.9, 2001
yılında ise %0.8, %0.6, %0.7, %0.9, %0.5 ve %1.7 olarak bulmuşlardır. Araştırıcıların
verilerinin bizim bulduğumuz verilerle uyumlu olduğu görülmektedir.
70
71
6. SONUÇ VE ÖNERİLER
71
72
yönünden 0900 Ziraat çeşidi için tozlayıcı olarak kullanılan diğer yerli tüm çeşitlerin
uygun tozlayıcı olabilecekleri söylenebilir. Bu durumda bahçe içersinde yeterli miktarda
arı bulundurmak şartıyla söz konusu çeşitlerin aynı bahçe içersinde karışık dikimi
yapılarak yetiştirilmesi önerilebilir.
Ayrıca daha önceden yapılan çok sayıda çeşitli çalışmalarda, kirazlarda kendine
uyuşmazlık özelliğinin yanında çeşitler arasında karşılıklı uyuşmazlık probleminin de
var olduğu belirtilmiştir. Bu araştırmamızda ise tozlayıcı olarak kullanılan tüm çeşitlerin
0900 Ziraat çeşidi ile uyuşmazlık probleminin olmadığı görülmüştür. Kiraz
yetiştiriciliğinde oldukça önemli bir sorun olan kendine ve karşılıklı uyuşmazlık
durumları göz önüne alınmadan bahçe kurulması halinde yetersiz meyve tutumu söz
konusu olabilmektedir. Bu nedenle kiraz yetiştiricilerinin bahçe kurma aşamasında
seçilen çeşitlerin döllenme biyolojileri açısından birbiriyle uyuşması, ayrıca tozlayıcı
çeşitlerin çiçek tozu kalitesi ve üretim miktarlarının yüksek olması konularında gerekli
dikkati göstermeleri gerekmektedir. Bu amaçla yetiştirici ülkelerde ekonomik öneme
sahip kiraz çeşitleri için en uygun tozlayıcıların bulunmasına yönelik çalışmalar yoğun
bir şekilde sürdürülmektedir.
72
73
7. KAYNAKLAR
73
74
74
75
75
76
Eriş, A., Barut, E., 1993. Ilıman İklim Meyveleri. Uludağ Üniv. Zir. Fak. Ders
Notları:57. Bursa.
Eti, S., 1991. Bazı Meyve Tür ve Çeşitlerinde Değişik İn Vitro Testler Yardımıyla
Çiçek Tozu Canlılık ve Çimlendirme Yeteneklerinin Belirlenmesi. Ç. Ü. Z. F.
Dergisi, (6) 1:69–80.
Eti, S., 1992. Döllenme Biyolojisi Doktora Ders Notları, Adana.
Eti, S., 1996. Yabancı Kökenli Bazı Armut Çeşitlerinin Döllenme Biyolojileri Üzerine
Araştırmalar. Bahçe, 25 (1–2):11-19.
Eti, S., S. Paydaş, N. Kaşka, 1995. Bazı Kiraz Çeşitlerinde Yapılan Yapay Tozlama
Uygulamalarının Meyve Tutumu Ve Kalitesi Üzerine Etkileri. Bahçe, 24(1–2):27-
35.
Garcia, J. E. And Egea, L., 1979. Influencia De La Temperetura En La Germination
Del Polen De Variedades De Almendro, Anales De Edafologiay Agobiologia,.
38(11–12):2181–2193.
Gardner, V. D., F. C. Bradford, H. D. Hooker., 1952. The Fundamentals Of Fruit
Production. Mc Gow Hill Book Comp. İnc. New York.
Georgiev, V., Nikolova, S., 1989. Self-Fertile Sweet Cherry Varieties(Bg) Abstracts Of
Bulgarian Scientific Literature, A. 34(2). Abst. 371.
Gerçekçioğlu, R., M. Güneş, Y. Özkan, 1999. Bazı Meyve Türlerinde Çiçek Tozu
Kalitesi ve Üretim Miktarlarının Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma. Bahçe,
28(1- 2):57–64.
Godini, A., 1981. Observing Pollen Tube Gowth İn Selfe Compatible Almond
Cultivars By Means Of Fluorescence. Options Mediteraneennes. Gempa
Colloque 1980 İzmir. İnstitut Agonomique Mediterraneen De Zaragoza 1981-1.
77-82.
Godini, A., De Palma, L. And Petruzzella, A., 1987. İnterrelationships Of Almond
Pollen Germination At Low Temperatures, Blooming Time And Biological
Behaviour Of Cultivars. Advances İn Horticultural Science. 1, 73–76.
Godini, A., M. Palasciano, G. Cazzi, G. Petruzzi, 1998. Role Of Self-Pollination And
Horticultural Importance Of Self-Compatibility İn Cherry. Acta Hort., 468:567-
573.
76
77
77
78
78
79
Öz, F., 1982. Kiraz Ve Vişne Yetiştiriciliği. Atatürk Bah. Kült. Araş. Enst. Yayın No:
53. Yalova. 32s.
Öz, F., 1983. Kiraz Ve Vişne. T.A.V. Tarımsal Araştırmaları Destekleme Ve Geliştirme
Vakfı. Yayın No:16, Yalova. 80s.
Öz, F., 1985. Ege Bölgesi Önemli Kiraz Çeşitlerinin Döllenme Uyuşmazlık Gupları
Üzerinde Araştırmalar. Ç. Ü. Fen Bil. Ens. Doktora Tezi, 145.
Öz, F., 1988. Kiraz ve Vişne. Tav Yayın No: 160, Yalova. 80s.
Özbek, S.,1977. Genel Meyvecilik. Çukurova Üniv. Zir. Fak. Yay. 111, Ders Kit. 6,
Adana. 386s.
Özbek, S., 1978. Özel Meyvecilik Ç. Ü. Z. F. Yayınları No: 128 Adana. 485s.
Özbek, S., 1989. Genel Meyvecilik. Çukurova Üniv. Zir. Fak. Yay. Yayın No:21.
Adana, 386s.
Özbek, H., 1992. Bal Arısı (Apis Mellifere L.)’nın Bitkilerin Tozlaşmasında Kullanımı.
Doğu Anadolu Bölgesi I. Arıcılık Semineri. Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Ofset
Tesisleri. Erzurum.
Özcan, M., 1990. Pozantı-Kamışlı Vadisinde Yetiştirilen Amasya, Starking Ve Golden
Delicious Elmalarının Muhafazası Üzerine Araştırmalar. Çukurova Üniversitesi
Fen Bilimleri Enstitüsü Bahçe Bitkileri Anabilim Dalı Doktora Tezi
(Basılmamış), Adana. 311s.
Özçağıran, R.,1966. Kemalpaşa’nın Önemli Kiraz Çeşitleri Üzerinde Pomolojik ve
Biyolojik Araştırmalar. Ege Üniv. Z. F. Yayınları, No 115 İzmir.
Özçağıran, R., 1977. Kiraz ve Vişne, Ege Üniv. Zir. Fak. Yay. No:328, Bornova.
Özçağıran, R. , A. Aşkın, M. Ülger., 1989. Kirazlarda Çiçek Tozu Borusunun Dişicik
Borusu İçersinde Gelişmesinin İncelenmesi. Ege Üniv. Zir. Fak. Derg. 26(2):41-
54.
Özçağıran, R., Ünal, A., Özeker, E., İsfendiyaroğlu, M., 2003. Ilıman İklim Meyve
Türleri.Sert Çekirdekli Meyve Türleri Cilt I.Ege Üniv.Zir. Fak. Yayınları No:553,
Ege Üniv. Basımevi. Bornova-İzmir. S. 159–225.
Öz, F., Kaşka, N., 1984. Ege Bölgesi Önemli Kiraz Çeşitlerinin Döllenme ve .
Uyuşmazlık Gupları Üzerinde Araştırmalar. Bahçe 13(2):45–59.
Paydaş, S., S. Eti, K. Derin, E. Yaşa, 1998. İnvestigations On The Finding Of
Effective Pollinators For Taurus Sweet Cherries. Acta Hort., 468:583-589.
79
80
Pırlak, L., 2001. Çoruh Vadisinde Yetiştirilen Bazı Kiraz Çeşitlerinin Döllenme
Biyolojileri Üzerinde Araştırmalar. Atatürk Üniv. Zir. Fak. Dergisi. 32(4), 391-
402.
Pırlak, L. ve İ. Bolat., 2001. Kayısı Ve Kirazda Sıcaklığın Çiçek Tozu Çimlenmesi Ve
Çim Borusu Gelişimine Etkileri. Atatürk Üniv. Zir. Fak. Derg. 32(3):249-253.
Preil, W., 1970. Observing The Gowth of Pollen Tubes İn Pistils And Ovarian Tissue
By Means of Fluorescence Microscopy. Zeiss İnformation September 1970.24-25.
Rebeiz, C. A. And J. C. Crane., 1961. Gowth Regulator Induced Parthenocarpy İn
The Bing Cherry. Amer. Socc. Hort. Sci. 78, 69–75.
Roversi, A., Ughini, V., Tavella,M., 1984. Fruit set in sweet cherries. I.Role of some
Agonomic Variables Frutticoltura 46(12): 49–54.
Roversi, A., Ughini, V., 1985. Fruit Set İn Sweet Cherry. II. İnsfluences Of Climatic
Conditions During Anthesis. Frutticoltura 47(1):35–43.
Roversi, A. And Ughini, V., 1992. Inflenzadi Variabili Agronomico Colturali Sull
Allegagione Di Sei Cultivar Di Ciliegio Dolce. Atti: “Convegno Del Ciliegio”,
Vignola, 10-11 Giugno (İn Press).
Roversi, A., Ughini, V., 1996. Fruit Set İn Sweet Cherry As Affected By Orchard
Design And Tree Structure. Acta Hortic. 410: 435-511.
Saunier, R., 1983. Les Varietes de Cerisier Etude et Selection Cerises Douces
(2epartie), Arboriculture Frutiere, No: 398.
Sedgley, M., 1977. The Effect Of Temperature On Florael Behaviour, Pollen Tube
Gowth And Fruit Set İn The Avocado. Journal Of Horticultural Science 52:135-
141.
Sedgley, M., 1977. Reduced Pollen Tube Gowth And The Presence Of Callose İn The
Pistil Of The Male Floral Stage Of The Avocado. Sciential Horticulturate
7(1977). 27–36.
Seify, E., Arzani, K., 1999. The Study Of Compatibility And İncompatibility Of Some
Sweet Cherry Cultivars İn Fertilization And Fruit Set Of Sweet Cherry Cv. ‘Siah
Mashhad’ . Department Of Horticulture, Faculty Of Agiculture, Tarbiat Modarres
University, Po Box 1415- 4838, Tehran, İran. Seed And Plant. 14:4, Pe 30-38.
Shoemaker, J.S.End B.J.E. Teskey, 1959. Tree Fruit Hroduction. John Willey And
Sons. INC., New York, U.S.A. 285-325.
80
81
Stancevic, A. S., Belic, M. V., 1971. The Study Of Sweet Cherry Stones As A Key For
Cultuvar Determination. J. Of Yup. Pom. 17-18:169-172.
Stanley, R.G., Linskens, H.F., 1985. Pollen Biologie Biochemie Gewinnumg Und
Verwendung URS.Freund Werlag Geifenberg-Ammersee: 344p.
Stösser, R., 1980. Über Das Wachstum Von Pollen Schlauchen Bei Prunus, Dargestell,
Anhand Von Schnittpraparaten. Angeww Botanik 54:319–327.
Stösser, R., 1984. Untersuchungen Uber Die Befruchtungsbiologie Und
Pollenproduktion İnnerhalb Der Guppe Prunus Domestica Erwebsobstbau. 26:
110–115.
Stösser, R., S. F. Anvari., 1982. Polen Tube Gowth An Fruit Set As İnfluenced By
Senescence Of Stigma, Style And Ovules. XXI’st. İnternational Horticultural
Conges. Hamburg. İnternational Soc. Hort. Sci. 1982. Vol 1. No. 1138.
Stösser, Anvari, S. F., 1990. On The Longevity Of Ovules İn Relation To Fruit Set İn
Stone Fruit. Erwerbsobstbau 32(5):134-137.
Sütyemez, M., S. Eti, 1995. Bazı Kiraz Çeşitlerinde Çiçek Tozu Kalitesi Ve Üretim
Miktarlarının Belirlenmesi Üzerine Bir Araştırma . Ç. Ü.Z. F. Dergisi.
Sütyemez, M. ve S. Eti, 1995. Pozantı Ekolojik Koşullarında Yetiştirilen Bazı Kiraz
Çeşitlerinin Döllenme Biyolojileri Üzerine Araştırmalar.
Sütyemez, M., S. Eti, 1999. Pozantı Ekolojik Koşullarında Yetiştirilen Bazı Kiraz
Çeşitlerinin Döllenme Biyolojileri Üzerine Araştırmalar. Tr. J. Of Ag. And For.
23(3):265-272.
Tonutti, P., Ramina, A., Cossio, F., Bargioni, G., 1991. Effective Pollination Period
and Ovule Longevity İn Prunus Avium L. Advances İn Horticultural Science.
5:157–162.
Tosun, F., 1991. Tarımda Uygulamalı İstatistik Metotları. Ondokuz Mayıs Üniv. Ziraat
Fak. Ders Notu No 1, 256s.
Ülger, M. Ve R. Özçağıran, 1989. Salihli Kirazının(Prunus avium cv. Salihli)
Pomolojik Özellikleri ve Dölleyicilerinin Tespiti Üzerinde Bir Araştırma. Ege
Üniv. Zir. Derg. 26(2):53–63.
Ülkümen, L., 1938. Malatya’nın Mühim Meyve Çeşitleri Üzerinde Morfolojik,
Fizyolojik Ve Biyolojik Araştırmalar. Ankara Yük. Zir. Enst. Yay. No:65,489s.
81
82
82
83
ÖZGEÇMİŞ
1980 yılında Amasya’da doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Amasya’da
tamamladım. 1997 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri
Bölümüne girdim ve 2001 yılında mezun oldum. 2002 yılında yılında Ondokuz Mayıs
Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde yüksek lisans öğrenimime başladım. Halen
yüksek lisans öğrenimime devam etmekteyim. Evliyim ve dünyalar tatlısı bir evlada
sahibim.
83