Anda di halaman 1dari 235

Ali eriati _ Dinler Tarihi UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar...

Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 sayl kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran ve benzeri yardmc aralara, uyumlu olacak ekilde, "TXT", "DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grme engelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "engelliengelsiz elele" dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibir ekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tm yasal sorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar Mutlu LGL KANUN: 5846 sayl kanun'un "Altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir

kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. www.kitapsevenler.com Tarayan Gkhan Aydner Ali eriati _ Dinler Tarihi

Dr. Ali eriat


23 Kasm 1933'te Horasan eyaletine bal Sabzi-var'n Mezinan kynde dnyaya gelir. 1950'de Me-hed'teki retmen kolejine girer. 1952'de Mehed'in yaknlarndaki Ahmedabad kynde retmenlie balar. 1955 ylnda Mekteb-i Vasita' yazar. Ebu Zer-i Gffari'yi tercme eder. 1956'da Meshed niversite-si'ne girer. "Ulusal Direni Hareketi"ne ye olduundan babas ve dier yelerle birlikte tutuklanr. 6 ay tutuklu kalr. 1959'da Alexis Carrel'den Dua'y tercme eder. niversiteden basar ile mezun olur. 1960'da Fransa'ya gnderilir, orada Sosyoloji ve Dinler Tarihi zerine alr. Cezayir Kurtulu Hareketi'ne aktif olarak katlr. Bu faaliyetlerinden dolay Paris'te tutuklanr. Bu arada birok makale, konuma ve evirisi deiik dergilerde yaynlanr. Sosyoloji ve Dinler Tarihi zerinde doktorasn tamamlayarak 1962'de ran'a dner ve snrda tutuklanr, aylarca hapiste kalr. retmenlik ve Meshed niversitesi'nde asistanlk yapar. Meshed, Hseyniye- rad, Tahran niversiteleri ile dier merkezlerde konferanslar vermeye balar. Hseyniye-i rad 1973 Eyll'nde kapatlr. ran gizli servisi Savak, eriat'yi aramaya balar. Kendisini bulamaynca babasn tutuklar. Babas bir yl tutuklu kalr. eriat teslim olur ve 18 ay hcrede kalr. 1975-77 aras Savak'n takibinden srekli kaarak, bakalarnn evinde kalarak almalarna devam eder. Sabahlara kadar sren konumalar yapar. 16 Mays 1977'de Avrupa'ya hicret eder. 30 gn sonra ngiliz istihbara-t'nn da yardm ile Savak tarafndan ehid edilir. 27 Haziran 1977'de am'daki Hz. Zeyneb'in trbesinin yanna gmlr. KIRKAMBAR KTAPLII: 6 inceleme aratrma: 5
Editr Recep Kibar Tashih Murat Toprak Kapak Kakns Dizgi - Mizanpaj Aynur Bayr Bast - Cilt Karma I ISBN 975-8264-17-6

Datan Yeditepe Kitap Datm


atalesme Sokak Defne Han, No: 27/12 34410 Cagalolu stanbul Tel: (0212) 528 47 53 Faks: (0212) 512 33 78 stanbul, 2004

Ali eriat

Dinler Tarihi
trkesi Erdoan Vatansever

NDEKLER
BRNC DERS........................................................................................13

Burjuvaziydi, lim Deildi.....................................................................20 Bugnk nsann Burjuvazi Cennetinde syan.....................................41 Gelecek Ders.........................................................................................46 KNC DERS...........................................................................................53 Bedevi Toplumu Nasl Tanyalm?.........................................................63 Dinlerin Ortak zellikleri.....................................................................89 OCONC DERS.......................................................................................93 Dinin Tarif i............................................................................................95 lh nsan Srgnde...........................................................................113 DRDNC DERS.............................................................................124 Beer Medeniyet Dneminde Dinlerin Balangc.............................125 in ve Hint Dinleri..............................................................................126 Batl Ruh ve Kltrn zellikleri........................................................130 BESNC DERS......................................................................................158 in.......................................................................................................160 Taoizm.................................................................................................166 Yang ve Yin.........................................................................................168 Zalim ve Mazlumu Douran Medeniyet.............................................179 syanc nsan........................................................................................180 Taoist Fikrin Bizim Tasavvufla Uygunluu..........................................180 Taoist Fikrin Yntemi ve Anti-Medeniyeti Olan Jean Jacques Rousseau'nun Ekol...........................................................................182 Konfys...........................................................................................184 "U" Nedir?..........................................................................................188 Konfcys'n zellikleri....................................................................190 ALTINCI DERS.....................................................................................194 Hint......................................................................................................194 Hint Dnyasna Giri...........................................................................199 HitTenbellii......................................................................................201 NDEKLER Hint ve ranryalerinin Dinleri.........................................................204 Veda Dini............................................................................................204 Snfl Hint Toplumu...........................................................................215 Tevhid ve5irk......................................................................................223 Yaratl lhsi.....................................................................................224
YEDNC DERS....................................................................................234

Hint......................................................................................................234 Yaz Tatili.............................................................................................236 Sz ve Fikirlerin arptlmas..............................................................238 mitvarln Zirvesinde......................................................................243 nsan....................................................................................................249 nsann Tarifi Etrafnda......................................................................253 nsann Kmil Bir Tarif i........................................................................254 nsan zellik Olarak Bekleyi ve Sorumluluk.....................................255 nsann Yaratl.................................................................................256 irk Meselesi.......................................................................................268 Tevhid..................................................................................................271 Teslis....................................................................................................273 hirete Ynelme ile Dnyaya Ynelme Arasnda Gidip Gelen Toplum................................................................................................275
SEKZNC DERS................................................................................280 5ia........................................................................................................282 11 Kist"...................................................................................................310

Diktatrlk ile Devrimci Liderliin Fark.............................................319 Vesayet................................................................................................323


DOKUZUNCU DERS..........................................................................324

Akl ve Refah......................................................................................325 Veda ve Dier limler..........................................................................332 Riyazet.................................................................................................337 Brehmen..............................................................................................342

Nrvna................................................................................................348
ONUNCU DERS....................................................................................351

brahim................................................................................................367 NDEKLER "Varlk11 ve "Hilik ilikisi...................................................................372 Buda'nn Hayat..................................................................................378 ONBRNC DERS...............................................................................384 Giri.....................................................................................................384 Buda....................................................................................................387 Kurtulu Yolu (Muksha).....................................................................391 Nefsin Aldatmas................................................................................394 Tanrlar ve Araclar.............................................................................402 Hakikat ve Akl...................................................................................405 Adalet Ne Demek?.............................................................................407
ONKN) DERS..................................................................................415

Son Tahlilde Hinduizm.......................................................................415 Hinde Toplu Bak..............................................................................418 Hint Dinlerinin zellikleri..................................................................420 ada nsann deolojileri.................................................................434 "Ben"in Zindanlar.............................................................................439
ONUN DERS.............................................................................444

ran'a Giri...........................................................................................444 Mitraizmin Temeli: By...................................................................,415 Yeni Din ve Eski Ruhaniyet................................................................453 Mbedlerin Zerdt'........................................................................464 ONDORDUNC DERS.......................................................................469 Sabitlik, Deiim Kabul Etmeme, Yani Donma ve Talama..............469 Evrensel Din slm..............................................................:.................473 Tahriften Korunmu Kutsal Kitap: Kur'n..........................................483 Snflarn Asaleti.................................................................................488 Ruhanyetin Asl..................................................................................490 Yakn lh Allah: Simdi Ne Kadar da Uzak..........................................493 Zerdt Dininde Kyamet........................................................,..........495 Soru ve Cevaplar.................................................................................498 Ekler....................................................................................................516

Sunu
Elinizdeki kitap, ehid retmen Dr. Ali eriat'nin 1971 ylnda Tahran'da Hseyniye-i Irad'da verdii "Dinler Tarihi ve Dinleri Tanmak" isimli derslerinden derlenmitir. Bu derslerin bir araya toplanp hazrlanmas iin eriat'nin hayattayken faaliyetleri srasnda tanzim edilmi olan kasetlerden ve teksirlerden faydalanlmtr. Bu metinlerde, Dr. eriat'nin sonradan eitli konularda kasetlere ek olarak sylediklerine mutabk kalnmtr. in hzl olmas iin o zaman karlm olan metinler de eklenmitir. ehid eriat, baz derslerin sonunda, sorulan sorulara cevap vermitir. Bazen mecbur olarak aklamalar yapmtr. Tamamen kasetten kitaba aktarlan bu cevaplar ve aklamalardan derslerin muhtevasyla ilgili olanlar, konunun sonuna eklenmitir. Konuyla ilgisi olmayanlar ise ekler blmnde verilmitir. "Dinler Tarihi ve Dinleri Tanmak" adyla verilen derslerin tamam ondrttr. Her biri yedier ders olmak zere, iki cilt halinde dzenlenmitir. Her cildin sonundaki ek ve fihristlere ilaveten kavramlar ve deyimler indeksi de verilmitir. Yedinci ve sekizinci derslerdeki konularn, derslerin genel gidiatyla dorudan bir ilgisi yoktur. Bu derslerde ehid eriat, yanl anlalmalar ve tahrifleri nlemek iin, birok temel slm konu hakkndaki anlaylarn ve dncelerini aklamtr. ehid eriat, konular paralamaktan saknmak, genel artlar gstermek hatta dinler tarihi derslerinin hararetini korumak iin mecburen kendi itikdi anlayn aklamtr.
SUNU

ehid retmenimiz, drst kiilii, yetenei ve bata slm olmak zere dier kltr ve ideolojileri vukfiyetiyle her trl kavram ve deyimleri yerli yerinde kullanmtr. O'nun, nklb, mektebi akdesiyle dncelerini iyice aratrmak, tanmak, ksaca O'nun mirasndan istifade etmek gerekir. Bu dersleri bir araya toplarken, derslerin verildii zamandaki kronolojik sray korumay tercih ettik. Aziz okuyucularn dikkatini son olarak aadaki noktalara ekmek istiyoruz: 1. Ara balklar, szkonusu kasetlerden aynen alnmtr. 2. Konularn kasetlerden kitaba aktarlmasnda emanete riayet edilmitir. Zorunlu olarak eklenen bir kelimenin ve ibarenin belli olmas iin [ ] iareti kullanlmtr.

3. Kasetlerdeki sorularn metni aynen aktarlmamtr. nemli durumlarda ksaca verilmitir. Sorulardan anlamsz ve gerekli olmad halde sorulmu olanlar, baz paragraflarn balangcnda, "...." iareti ile gsterilmitir.

Dr. Ali eriat'nin Eserlerini Bir Araya Toplama ve Dzenleme Brosu

DNLER TARH ve DNLER TANIMAK


BRNC DERS

"Sizden, iyiye aran, doruluu emreden ve ktlkten sakndran bir cemaat olsun..." Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.
nce rad Kurumu'na teekkr ediyorum. Hak edilse bile teekkr etme ve vme gibi bir detim yoktur. Sebebi de u; memlekette teekkr ve vg o kadar artm ki, gerekli olduu yerde bile insan teekkr etmekten korkuyor. Ama undan teekkr ediyorum ki, konuma programlarm ders programlarna evirmeyi kabul ettiler. Ben ahsen, belli tiplerin konuma ve nutuk yoluyla topluma bir hizmet yapabileceklerine inanmyorum. Yani, hem ben hatipliime inanmyorum, hem de halk. ayet bir retmen olarak elimden bir i geliyorsa, o da bildiim llerde ders vermektir. Bu nedenle burada, her zamankinin aksine kendimi suyun iindeki bir balk gibi hissediyorum. Burada istiyorum ki, hr dneyim, hr konuaym; eer imkn olursa derste renciler tarafndan tenkit yaplsn, sorular sorulsun, onlara cevap vereyim. Snfn deeri daha ok bu yzden artmaktadr. Ama maalesef buna da imkn yok. nk bu s14
DNLER TARH DNLER'TARH

15

nfn mevcudu olduka fazla. Vakit olarak da ders sresi iinde bu, fiilen mmkn deildir. Siz hanm ve beylerden, aresiz olarak dersten sonra, yani programn bitmesinden sonra sorularnz yazmanz rica ediyorum. Arkadalar, yazdnz sorular gelip alacaklar, sonra kuliste frsat bulduum lde sorularnz cevaplandracam. Bu derslere devam eden hanm ve beylerden kk bir dier ricam da udur: Ahlaken btn derslere gelme sorumluluunu tasnlar. Yani dersin btn dneminde hazr bulunsunlar. Zira, evvela genel olarak dersin konumadan fark udur: Ders, konumann aksine bal bana bamsz bir nite deildir. Bu yzden genelin sadece bir dersin sonunda hkm vermesi eksik bir ey olur. Eer biri, incelenen konu hakknda bir veya iki oturuma katlp, nc oturuma katlmazsa, o iki ders hakknda verecei hkm konumac ve konu asndan eksik olmakla kalmayacak, belki bazen sz konusu olana aykr bile olacaktr. yle ki, bir oturumda giri ve usul Ortaya konuyor. kinci oturumda bir teorinin eitli ynleri ve ona aykr teoriler inceleniyor. nc, drdnc veya beinci oturumda ise kesin sonuca ulalyor. Bu orta ksmlardan birine gelse, sonra giderse ve buna dayanarak hkm verirse, bu durum ilm ve ahlk adan zor bir mesele dourur. Bu ekilde hkm vermek, avamn ve halk aldatanlarn iidir. kincisi, dersleri sonuna kadar takip etmek, benim zel eitim yntemimdir. Ulemadan bir beyefendi yle buyuruyordu: "ok acemi bir vaiz konutuu zaman, slm'n usl 28'dir deyip balar; 27 tanesini syleyip birini unutursa yuhalanr. Ama tecrbeli bir vaiz yle der: Usulen slm u ekildedir. Bunlarn drdn bile sylese baarldr." Baz ahslar tecrbelidir. Bir teoriyi veya bir dini sz konusu yapmak istedikleri zaman, dier teorilerin ve konularn hepsini kolaylkla reddedebilecek ekilde ortaya koyarlar. nce kar olduu o din veya teorinin tarifinde, tahlilinde ylesi bir giri sralamas yapar ki usulen yanl oluu, zayf oluu, mahkm oluu herkese kar sabitlesin. Bylece onu kolaylkla reddedebilsin. O noktaya ulatktan sonra, kendi inancnn konusu olan teorinin parlakln arttrr. Bu kurnaz adam elbette baarl olacaktr. Fakat sadece propaganda asndan. Genel yn asndan da baarl olmas muhtemeldir; ama ilm adan drst bir insan deildir.

Drst insan, kendine zg bir dine ve ideolojiye inand halde, kendisine aykr olan grleri, hatta dinleri bile tantma ve aratrma aamasnda o gre muhalif deilmi gibi ortaya koyan nsandr. Btn ilm inan ve inceleme ahengiyle tarafsz ve insafl olarak meseleyi ortaya koymas gerekir. Bu ekilde, elbette i zorlar. Ama zor da olsa bu ekilde reddediniz. O dini veya teoriyi gerekten red d ettiyseniz, sonra bu redden kendi dininizi ispat ettiyseniz, zihinlerde bu dinin hakikati ve mantkl ispat kalacaktr. Ama eer dier dinleri, byle para para eder, balangta aykr, inat ve dman bir ekilde tahrif edip, irkinletirir ve hakaret ederek hatrlatrsanz, daha sonra da kendi hakikatinizi kolayca ispat edebilirsiniz. Ama bu, ilm olarak dinleyenler iin yeterli olmayacaktr. Burada reddedilen gr ve teoriyi yarm bir makale halinde bile okuyacak olursa burada sylediklerimizin yanl olduunu anlayacaktr. Dmanca eyler olduunu, din kinden kaynaklandn veya ilm taassup olduunu anlayacaktr. Neticede ok sade olarak, o makaleyle dn yapar. Bu dinin veya ideolojinin bir a da geri evrilmi olur. Yeniadaki nsafl(!) Avrupal bilginlerin slmla ilgili aklamalar tpk Ortaa' ruhanilerinin dmanca, tepkici tantmalar gibidir. Ama ben o derece kurnazla sahip deilim. zelliim udur: Bir teoriyi din ve ilm adan muhalif olduum halde, onu incelediim zaman dinleyicimin muhalif olduumu hissetmeyecei ekilde ortaya koyuyorum. Dinleyicimin kendisini de bu teori ile baarl olduunu hissedecei ekilde tahlil ediyorum. Dinleyici daha nce bundan baka bir ey de-miyordu. Bu yzden onu eletirdiimde teorinin gerekten ilm llerle tahlil edildiini, tannm olduunu iyice anlar. lim ve mantk llerine gre, ne telkin edildiini, ne de taassup, menfaat ve dinleyicilerin houna giden ekilde red edildiini his16
DNLER TARH

seder. Byle olunca da bir dine ve ideolojiye dayanlrken o dayanma ilm bir deere ve inceleme deerine sahip olmu olur. nceki yllarda, Mehed'de verdiim dinler tarihi derslerinde, her dini, ders olarak incelediim zaman, bamsz dinleyiciler merak iin bir oturuma geliyorlard; sonra dier oturumlara gelmiyorlard. Benimle ilgili hkmleri, o oturumda verdiim dersten ibaret oluyordu. Onlara gre nisann son haftasnda Lao-Tsucu, maysn nc haftasnda Konfys, maysn son haftasnda ise Mslman idim. Bu tarz hkmlerin, bireysel adan nemli olmad dorudur, ama hkm veren kimse asndan usulen doru deildir. En azndan bunun kendisini tatmin etmemesi gerekir. Bu nedenle btn meseleler, topluca arz edilip, bir araya toplandktan sonra bu ders tamamlanmtr. Bir devre tamamdr. Sonra bu devrede, btn ilm teorilerin ve ekollerin ortaya konulmu olduuna emin olabiliriz. Konu, ilm bir niversite snfnda, din taassuptan uzak olarak, gerektii gibi arzedilmitir. Bu arada, istedikleri hereyi syleyeceklerdir: "slm rad Kurumu'nda, dinlerden bahsedildii zaman neticenin hangi dinin faydasna olaca bellidir. Tarafsz ve ilm kalamaz." Evet ama, eer inceleme tarafsz ve garazsz, ilm bir netice verirse o zaman onu mecburen kabul etmek gerekir. Zira ben, fikr garaza kar olduu gibi, bugnk limlerin syledii ilm tarafszla da karym. Zira dmanlk ile tarafszlk dnda nc bir yol var. O da fikr sorumluluktur. Bu, muhta olduumuz bir eydir. Ancak bu dnemde, yaadmz bu toplumda bir ilerici olarak, slm bir toplum olarak bu mevcut zorluklarla, -bilahare yirminci asrn bir insan olarak sahip olduumuz zorluklarla-usulen din meselesinin, dinler tarihinin veya din sosyolojisinin ortaya konulmasnda ne gibi faydalar vardr? u anda buradaki iimiz olan dinler tarihi, bu neslin ihtiyac olan bir mesele midir? Yoksa bu i niversitenin bir kesinde incelenmesi gereken bir ilm inceleme dal mdr? Genel dzeyde zihinleri bu meseleye ekecek bir konu deildir. Din fenomeni yle bir ekilde ortaya kmtr ki, bir grup dindardr ama sahip olduklaryla
DNLER TARH 17

yetiniyor, onunla amel ediyor. Bir grup ise dindar deildir; fakat gerek hassasiyetlerin, hedeflerin, dertlerin, eziyetlerin peindedir, onlarla megul oluyor. Bununla beraber din meselesinin bu ekilde ortaya konulmasnn, bu zaman iin ne faydas vardr? ncelikle yanl anlalmann aksine, var olan eyin, doru tasavvur edilmesi gerekir. Dini tanmann ve dinler tarihi meselesinin bizim iin iki nedenle acil ve hayat bir yn var. Birinci neden, anlamaktr. Biz aydnlar veya bu toplumun eitimli insanlar tek bana sosyal bir grup deiliz. Aydnlarn en byk hatalarndan birisi, kendilerini toplumun zel bir grubu, kesimi veya

snf olarak grmeleridir. Bu "entellektelin ali-nasyonu"dur. Bu mesele, ondukuzuncu asrdaki bilimsel felsefe ve bilimsel sosyalizmde szkonusu edildi. Eitim gren insann, yava yava kitaplarn, bilgilerin, aratrma yapt konunun iine olduka fazla dalmas ve batmas mmknd. lm, edeb, din ve felsef konularda ok titizleiyor; olaylardan, gerekler dnyasndan, halknn ve toplumunun gnlk hayatndan uzaklayor, onlara yabanclayordu. Aydn, kendisini toplum ve zamandan soyutlanm, ayrlm br grup olarak hissediyordu. Bu ise, entelektelliin bir hatas ve hastalnn sonucudur. Dnyada, dneceimiz her dzeyde, dneceimiz her huyda, iman, felsefe ve ideolojiye gre sahip olacamz her imanla bu zellik hepimizde ortaktr. Sosyal bir beden, yani klli bir topluma baml bir yeyiz. Bu toplum, grdnz gerek bir toplumdur. Dnyann bu kesinde, bu blgede ve bu topraklardadr. Beeri saflarn bu safndadr, bir geree sahiptir. Olduu her ekliyle, duygularyla, ilikileriyle, zellikleriyle ve mevcut dertleriyle vardr. Biz aydnlar, bulunduumuz her durumda, sahip olduumuz her grle bu topluma bal yeleriz. Bu toplum ise din toplumdur. Toplumumuzun din toplum oluundan ve tarihimizin din tarih oluundan ilmen phe edilemez. ran tarihine bakalm; en azndan ondrt asrlk slm bir gemii vardr. Gerek din hassasiyetlerle, faktrlerle ekil alm ve meydana gelmitir. Kltrmz din kltrdr. Yunan kltr veya Roma kltr deil ki, din olmayan bir kltr ol-

18 DNLER TAR H
sun veya daha ok felsef bir kltrdr denilebilsin. Mill veya laik deildir, dindir. Onu da gein; imdiki toplumumuz, sosyal ilikileri, gelenekleri, dnce tarzlar, kltrel konumu, vicdan ve ruhuyla yzde yz dindir. Aydnn btn toplumu kendi zevkine ve kendi grubunun aydnca i ilikilerine gre genelletirmemesi gerekir. Bu aydnn hatalarndan birisidir. Din bir toplumda yayoruz, din bir tarihe balyz, din bir kltr atmosferinde nefes alyoruz. Bylece kltrmz din kltrdr. Eer aydn uurlu ve kendi toplumunu uurlanmaya yneltme sorumluluunu kendinde hisseden bir gruptan ise, bu aydnn her eyden nce "kendisi ile toplumu arasnda bir kpr" meydana getirme dncesinde olmas gerekir. Byle bir kpr, dine dayanmak, dini bilmek, dini ilm ynden dikkatli bir ekild e incelemek ve toplumumuzun ruhunun zn yapan dini tanmaktan baka bir ey deildir. Birinci sz budur. ikincisi, bizler aydn sfatyla dier bir konuma daha sahibiz. Bu, dnya aydn zmresine fikr ve ruh ballktr. Biz, fikr ve ruh ynden toplumumuzdan, tarihimizden, milletimizin sosyal hayatndan beslendiimiz gibi, ayn zamanda evrensel fikr ve ideolojik ortamn da etkisindeyiz. Biz doulular "maki-naizm", "brokrasi" veya "teknokrasi" hakknda konutuumuz zaman sanayi kapitalizminden, rekabeti kapitalizminden ve uyumdan bahsettiimiz zaman bu, douda bizim de bunlara mahkm olduumuzdan bunlardan bahsediyoruz mnsna gelmez. Teknokrasiye, brokrasiye, faizme, modern teknokratlara vb. mahkm olduumuz anlamnda da deildir. Bir asra bir dile ve evrensel ilikilere balyz. Bu ilikilerde de birtakm meseleler sz konusudur. Bu asrda yaadmz iin asrn en temel meselelerini grmemezlikten gelemeyiz. imdiki insan tanmann en temel artlarndan ve faktrlerinden birisinin, dinin yeniden sosyal, siyas, felsef; ilm ve fikr yollardan ortaya konulmu olmas enteresandr. Zira din yeniden, zellikle ikinci.dn-ya savandan sonra, yeni insann arasnda sz konusu olmutur. Hangi ekilde sz konusu olmutur?
DNLER TARH

19
Bu eski dine bir dn mdr? Hayr, geriye dn,durumu deildir. Belki insann bir geliim durumudur. Bugnn insan Ortaa'a geri dnmek istemiyor. Eski Yunan ve Roma dinine geri dnmek istemiyor. limsz ve ilimden alt dzeydeki dinlerin ipini boynuna geirmek istemiyor. Dn dinlere deildir. Dn "Din"edir. lm geliiminde, ilim tesi bir duyguya ihtiya hissediyor. Bunun ad bir eit maneviyattr, bir eit dindir. Bugnk insan bunu aramaktadr ve bunu byle isimlendirmektedirler. Bugnk insan, bylesi bir din, man bulmann tela ierisindedir. Yeni hayatta bunu kaybetti. Boluunu u anda hissediyor. Biz byk bir din kltre ve tarihin en byk dinlerinden birine balyz. Tarihin en son byk dinine bal insanlar olarak, bugnk aydnlarn ve dnrlerin genel telanda, insann muzdarip ve aray iindeki ahenkli ruhunda, ilim tesi bir iman meydana getirmek iin, (ama mantkl ve makl bir iman meydana getirmek iin) ortak bir tela ve gayret inde olalm. O byk ideali bulma

yolunda insanla yardm edelim. Bu iin gerei udur: Bizim ilk nce kendimizi ve kltrmz, u anda elimizde olan yklm ve donmu ekliyle deil, kaynayan, coan bilin ve fikr hareket yaratan bir ideoloji eklinde deil, belki grltsz, tezahratsz, ok sade ve samimi ders yaparcasna almamz gerekir. abuk geen hislere, tekrara, telkine, mevcut zihniyetlerin uyutmasna ve ounluun efkatlarna dayanarak deil, belki ok yava ve yapc bir sabrla, adm adm, tpk bir aratrmac ve renci gibi balayalm. Bir dnemi aratrmac olarak geirelim; bu vesileyle geni bir genel ortam hazrlayalm. Siz o zaman bir kltr devriminin ncleri gibi, bu talam toplumun ve asrn boluunda, slm' yeniden ve bilinli tanmanzla, paynza deni ve sorumluluunuzu ifa edeceksiniz. Bu asra ve bu topluma bal aydn unvanyla fonksiyonunuzu yerine getirin. Bu, her halkrda bu byk yolda kk bir admdr. Ama bu kk adm doru atmak gerekir. Bunun birinci usul, sabr ve tahammldr. Bir rencinin ii gibi bir itir. Heyecan, doyum ve zevk veren konumalarn yerine yo-

20
DNLER TARH

rucu dersleri seelim. Tahamml edelim. Gemite heyecan, tahrik, telkin gerektiyse bile, artk yeter. Tanmay dnmek gerekir. Eer sadece uursuz bir iman yeterli olsayd, beyzmilyon mslmanla bir eyler yaplm olmas gerekirdi. Mucizevr ler yapan iman, tanmaktan sonra gelir.

BURJUVAZYD, LM DELD
u anda szkonusu olan mesele, bugnk insann yenilgisi-dir. Bugnk insann heyecanl btn ideallerinin yenilgisi. Avrupa'da Ortaa dneminde (bizim halkmz da bylesi bir dnemde yayor) byklere sayg, gemile vnme, edeb ve din ahsiyetlerle vnme, dini merasimler, ahlki deerler, mill, kavm ve ahlk geleneklerin hepsi kutsald. nsana ve dnyaya hakim mutlak hakikatler ve apak meseleler idi. Her toplumda, her dinin usul yleydi: "Gerek budur, bundan baka gerek yoktur." "Gerek budur bunun dnda bir ey yoktur" esas gkten gelmi ve doruluklarnda hi bir phe olmayan yce hakikatler sfatyla, o dnemin btn fertlerince kabul grmt. Bu emin ruh, phe kabul etmez iman gr, halkn hayatna sknet veriyordu. Bizim dindar halkmzda olan ve btn Ortaa boyunca batda olmayan ey ise din zdraptr. Zira din, onu kaplayan bir btn olarak sosyal geleneklere, insan ilikilere, ahlk ve inanlar btnne cevap veriyordu. Kendisini takip edenlerin, manev ve fikri ihtyalarn giderebiliyordu. Ykmllklerin tm ortadayd. Dnya byk bir adr eklindeydi. Kk ve ayrntsz bir dnya. Bir kap ve vcutla balyd, belli ve akt. Drt unsurdan yaplmt. Altta insanlar, yukarda tanr ve melekler; btn esrar ve varln dindeki hakikatlar... Btn dinler arasnda sadece Hristiyanlk dini, azizlere, ruhanilere, halkn ve tanrnn ilerini temsilcilerine sahipti. Dierleri hibir eye sahip deildi. Her dindarn grne gre, mesel, Ortaa'da btn dnya, kuzeyden balayp, Lizbon'a doudan jenuvadusa kaDNLER TARH

21
dardr. Bu, btn dnya idi. Oradan tesi ise, yani dou, bizim yaadmz yerler kSristand. Lizbon'dan o taraf ise karanlklar deniziydi. Gkyz hakim bir tavan gibi, kapal bir kubbedir. Yukarda bir tanr var; bazen Ruh'l-Kuds eklinde, bazen Baba eklinde, bazen ise Oul eklindedir. Gkteki bu tanrnn yer yznde bir temsilcisi var. Kimdir? Papa! (nsanlarn babas, Allah'n mmetinin pederi!) O, dinin temsilcisidir; "Kutsal Ruhun" Tanr'nn Ruhu'nun veya Mesih'in Ruhu'nun getiricisidir. Gkyznde bu ruh, ince ve teferruatl ahiret ilerinin idare temsilcisi olan kilise tekilat araclyla Papa'ya ve kardinallere veriliyor. Bu el ele mertebeler dizisi ekilde, kk kylere kadar uzanyor. Bu kylerde, ruhbanlar vardr. Bunlar o ruhu tayan idarenin grevlileridir, ruhanilerdir. Bu ruhaniler de o ruhu, "cismaniler" arasnda yayyorlar. Yani, halkn yaay felsefesi, yaratln gayesi ve hayatn yn de olduka ak ve bellidir. Bir tek kelime; arnma, ilk gnahtan arnma. dem, cennette gnah iledi. demoullar bu "ilk gnahn" cezas nedeniyle ebedi olarak tanrnn gazabna uramlardr, daimi olarak cennetten karlmlardr. Bu gnaha bulam, mahkm insann hedefi nedir? Beraat etmektir. Dinin ii nedir? Bu ruhun aracl ve ruhanilerin yardmyla insann kesilmi olan ballna ve Cennet'e tekrar ikinci defa kavumaktr. Religion, yani din budur. (Re) nceki tekrar anlamndadr,

Latince olan (Legar) kelimesi de varln btn esrar ile lemin ve Adem'in ilk yaratl anndan zamann sonuna kadar birleme anlamndadr; amellerin, ahlkn, insann hayat felsefesinin hepsi vardr. "Ve kefan kitabellah!" Grev ve sorumluluklar da belli ve aktr. Kiliselere yelik, papay izlemek, btn felsef, ilm, itikad, insan ve siyas meselelerde resm ruhanilere itaat etmek, bilahare vaftiz gusl, arap imek, kutsal ekmei yemek ve Pazar gnleri ayinlere katlmaktr (cemaat namaz). Yn belli, yol belli, hedef belli, hayat sakin ve alnyazs itaatkrdr. te kurtulu yolu! Dnya bu, ahiret o,

22
DNLER TARH

hepsi belli; snrl, sabit, ak. Artk baka ne istiyorsun? "lm istiyorsan, mezarla git!" Artk zdrabn anlam yok. Bu tarz hayatta, bylesi bir dnyada 'bilmiyorum' diye bir ey yoktur; phe, mphemlik perianlk yoktur. Dnyann gurbeti, insann yalnzl, alnyazsnn karanl, hayatn boluu, ruhun isyan, felsef karamsarlk, fikri mitsizlik, hakikatin belli olmay yoktur. Boluk yoktur. Bu lemin hi bir kesi atlak deildir. Gkyz daima dnen bir kubbedir, yeryz serilmi bir yataktr. Avrupal insan, Katolik mezhebi, Tanr, Peygamber, Baba, Ruh'l-Kuds, Cebrail, Hedef, Yaratl, Mesih, Snaklar, Kilise, Peder, Bakan, Allah'n koyunlar ve Koyunlarn oban, yani Papa ve Halk; hepsi bellidir. Anszn hal seferleri geldi. Dnyann btn kapal ve eski dar duvarlar paraland. Yeryz kinatn merkezi, gkyz tavan olmaktan kt. Lizbon ve Cenova dnyann ortas iln edildi. O tarafta Amerika kef edildi. Bu tarafta btn dou, ran, Arabistan, Trkistan, Hind, in... Dier dinler gelip bunlara kar boy gsterdiler. Hametli tarihler, zengin ve eitli medeniyetler, daha byk ve gl kltrler; dnceler ;nanlar, ideolojiler, bi'setler, toplumlar, ve dier her ey sarsld. Dnce hrriyeti, hareketli kltr, deiken ruh; slm medeniyetinin, hr itihadn, slm dininin ve toplumunun birka nesil boyunca Hristiyan halk kitleleri ile temasta bulunmas, Ortaa' deitirdi. Hristiyan alemindeki dogma, taassup ve dar grllk yklm oldu. "Mukaddesata" itiraz balad (Protestanlk). Sonra hareket, deime ve yeni medeniyet. Hal seferleri, Ortaa boyunca durgun olan Bat Hristiyan aleminin anszn iki farkl cepheden saldrya uramas neticesini dourdu. Bunlardan biri, Bat toplumunun maddi temelinin ve iktisad ve itikad alt yapsnn, dnya grnn dalp ykl-masyd. Ortaada Bat, alt yaps feodalite, st yaps din olan bir toplumdu.
DNLER TARH

23
Bu her ikisine birden saldrld. kisi birlikte dald. Fiilen dinsizlik tarihini ele aldktan sonra dinler tarihine ulaalm. ki saldr birlikte balad, bu tesadf deildi. Bunlarn her ikisi zahiren her ne kadar ayr grnyorlarsa da, birbirlerinin sebep ve sonucudurlar. Ben insan meselelerde, zellikle sosyolojik meselelerde illiyetin asln doru gryorum. Ama felsefedeki illiyet ile tabiat ilimlerindeki illiyet arasndaki fark, sebep ve sonu ilikisinin tek tarafl olma yerine iki tarafl olmasdr. Bir aradaki iki sosyal iaret arasnda daima sebep ve sonu ilikisi olur. Mesel, tabiatta ate, (sebep) suyu kaynatyor (sonu); ama suyun kaynamas, yani sonu, atein yakmas zerinde artk bir etki brakmyor. Sonutan sebebe olan yol, kapaldr. Sosyal iaretler arasndaki ilikilerde de sebep, sonucu meydana getiriyor; ama sonu ortaya kt zaman sebebin zerinde etki brakyor. Yani sebebin roln, ona kar oynuyor. Konumac (sebeb), topluluu heyecana getiriyor (sonu), topluluun heyecan ise, konumacy etki altna alyor; onu heyecanlandryor. Bu heyecan tekrar topluluun zerinde etki brakyor. Bu iki kutup sebep-sonu ilikisi, bu ikisi birbirleriyle iliki ierisinde olduklar srece devam eder. Karlkl bir etkileim (gidi-geli) vardr. Bir toplumun iktisadi alt yaps ile itikad st yaps arasnda da bylesi bir liki vardr. Marksizm bu ilikiyi tek ynl olarak gryor. Antimarksistler sosyolojide illiyeti (nedensellii), ya inkr ediyorlar veya baarsz br ekilde, retimde dzensiz ve iktisatsz bir alt yap nerip dier bir faktr onun yerine koymaya gayret ediyorlar. Irk, corafya, tabiatla sava, igd, kltr vb. gibi faktrler. Ama ben, tarihin btn sosyal devreleri iin hepten bir kanuna inanmyorum. Bedevi toplumlarda (kabilelerde) corafyann tam etken olduuna inanyorum. Corafya, toplumun yapc ve tayin edici alt yapsdr; toplum kurumlarnn, bu cmleden olmak zere iktisadn tayin edicisidir.

24

DNLER TARH DNLER TARH

25
lerlemi toplumlarda iktisadi retim; alt yap ve ayn zamanda tayin edici bir etkendir. nc aamada, yani Durkhe-im'ci anlamyla "ndvidualizmin" gerekletii asrda, insan uur, bilgi, gr, antropoloji, sosyoloji ve tarih sosyolojisi daha ok ilerliyor, insanlar, toplumu yapan unsurlar, tarihe hareket veren kuvvetler, etin kanunlar, deime, yklma ve toplumun ykselmesi hakknda daha uurlu, daha bilgili oluyorlar. Temel faktr insann kendisidir; yani onun kendi bilincinde olmasdr. Dier bir tabirle ideoloji, fikir, irade ve onun tekniidir. Bu, ok hassas, karmak ve geni bir konudur; u anda onu ortaya koyma imkn yoktur. Ama burada sylemek istediimiz ey udur: "Karlkl illiyet" kanunlar, alt yap ile sosyal st yap arasndaki ilikilerde de dorudur. Eer ahsn fikri deiirse (st yap), iktisadi hayat ve ii de deiiyor (alt yap). Bunun gibi eer ii ve maddi durumu deiirse, dnce tarz da deiecektir. Bu ikisi birbiriyle daima iki ynl karlkl sebep ve sonu ilikisine sahiptir. Ortaa Avrupasnn alt yaps feodalizm, itikad st yaps ise din idi. Dnya gr, ahlk, felsefe ve gelenekleri bir araya toplayan, aklayan ve takdis eden Katolik mezhebiydi. Katolik mezhebi, bunlarn sosyal dzene uygun olmasn salamaya alyordu- Zira topluma hakim olan resmi dinler, daima bilinli veya bilinsiz olarak bylesi bir fonksiyonu zerlerine almlardr. Eer bylesi br dzene aslnda aykr olmularsa, egemen dzenin boyutlarndan biri olan resmi temsilciler grubu eliyle irkinletirilip, tahrif edilmi ve sonuta istenilen sosyal dzene uygun olacak ekle getirilmilerdir. u anda anlattmz ortaadaki sosyal ve iktisadi hayat, feodaliteye dayanmaktayd. Feodalite isimli eitli birimler mevcuttu. Herbirinin kendine ait ordusu, gelenei, bakan, merasimi, halk, vergi gelirleri ve mstakil hayat vard. Birbirinden ayr olan bu sosyal birimler, ayn zamanda, bir merkezden ka durumundadrlar. Ortak bir diziyi tekil etme araynn peindedirler ve birbirleriyle irtibat halindedirler. te irtibat salayan bu vasta Katolik kilisesidir. Dnyada "Katolik Mezhebi" isimli, evrensel bir g mevcuttur. Mesih'in dini, Avrupa'da salam olmayan bir sfatla dank feodalite unsurlarn bir araya topluyor, birbirine balyor, eitli feodal kesimlerden bir Hristiyan mmeti meydana getiriyor. Feodalite kapal bir dzendir. Aristokrasi, gelenekleri ve adetleriyle byk bir mlkiyet; efendiler ve halk elikisi. Kapal bir dzen ve d yz topraa bal. Kapal dzen nedir? Kapal dzen iki zellie sahiptir: Biri kapal bir dnya gr, dieri ise kapal bir retim ve ekonomidir. Kapal retim ve kapal ekonomi ne demektir? Bir ky, kapal bir retim ekonomisine sahiptir. Buday ve arpay tarladan getiriyor. Arpay merkebine veriyor, buday kendisi tketiyor. Pamuu hanmna veriyor, o da ondan bir elbise dokuyor, kendisi giyiyor. neinin stn veriyor, yumurta alyor. Meyvesini yn ile deitiriyor. Baka bir ahs ise ynn, peynir veya lorla deitiriyor. Peynir verip soan alyor. Bu ky kalesinde retim ve tketim, kapal bir dairenin etrafnda dnyor. ayet bu kaleye dikkatle bakarsnz, kapal bir toplumu gzlerinizle greceksiniz. ran'da bu tr kaleler henz mevcuttur. Bu kalelerin evresinde birer hisar grrz. Genellikle drt burcu ve bir kaps olan hisarlar. Bu, kapal bir toplum olduunu gsteriyor. Toplumun kapal oluunun iaretlerinden biri, kapal retimdir. retim ve iktisat birbirini bir daire zerine takip eder. Kapal ekonominin temel zelliklerinden birisi, retim ile tketimin beraber oluudur. Byle bir kye bir adam gelip, derin bir kuyu kazar. Bir defada kiyzbin tmenlik bir pancar ii yapp, bu pancar iinden drtyzbin tmenlik bir gelir elde edince, bu kapal daire birden krlm olur. Burada retilen btn pancar, kyn i retim dairesine dahil deildir. Bu pancarla kamyonlar vas-

26
DNLER TARH

tasyla 10 km. veya 20 km. uzaklktaki eker fabrikasna gitmektedir. retimin kapal dairesinin, burada d pazarlar tarafna doru aldn gryoruz. Pancarn eker fabrikasnda ekere dnerek btn i ve d pazarlara gidip, daldn gryoruz.

Kapal dnya gr ne demektir? Sadece, insan zihninin dnya hakknda sahip olduu tasavvurdan ibarettir. Hangi insan? Kapal bir ekonomide yaayan insann, dnyas da kapaldr. Btn gkyz onun kynn etrafn saran bir rtdr. Dier taraflardan hi haberi yoktur. Dnyas kapaldr, kktr. Bizim kye yakn bir kyn bir aas var, zavallnn durumu da iyi deil. Bir ift sebilden baka bir ey kalmam. Kyn halk nceleri onun raiyyesi idi, onun saylyorlard. O byklk onlarn zihinlerinde hl var. Onlardan biri bana yle diyordu: "Siz yabanc lkelere gittiniz, oradalarda da bizim bu Hac Aa'y konuuyorlar m?" Ondan bahsediyorlar m? Bu adamn gznde dnya, ortasnda Hac Aann bulunduu byk bir saraydan ibarettir; yukarda da Hac Aann Allah' vardr. Ortaa'da bylesi bir toplum vard. ki unsur geldi, hem Ortaa'n dnya grn hem de ortaan kapal ekonomik retim alt yapsn at. ki unsurdan biri, feodalitenin zirai retim sistemi bnyesinde hzla gelien burjuvazi hareketi, dieri ise, materyalist dnya grnn yeni aydnlarn dncesine vurduu darbeydi. Bunlarn her ikisi birbirinin sebep ve sonucudur. Aslnda burjuvazi nedir? Kk bir ky gz nne alnz. Baz konular kitaplardan okumalar gereken Avrupallarn aksine, biz bu konular topluDNLER TARH

27
mumuzda grebiliriz. nk deime halinde olan bir toplumumuz var. Kapal bir zirai iktisat sisteminden, tketimci ve komprador bir burjuvazi sistemine gemekte olan bir toplum. Dolaysyla bu toplumda sosyolojik eserler grebiliriz. retimi, zirai retim esasna dayanan eski, kapal bir kye baktmzda, bu kye bir dkkn almadan nce bir seyyar satcnn geldiine ahit oluruz. Kye, birka top basma, eitli ufak tefek eyler getiriyordu. Bunlar ehirden veya evre kylerden getiriyor, ky meydannda baryor, mallarn tahl, pamuk, yn gibi zirai rnlerle deitiriyor, sonra gidiyor, ertesi hafta veya ertesi ay tekrar geliyordu. Genel ilemler ve toplu takaslar, tarlalarn kenarnda kurulan mevsimlik pazarlarda oluyor, bu grnm sonra yava yava ky dkknna dnyordu. Dkkn ortaya kt zaman, feodalite bnyesinde burjuvazinin ilk ekirdei meydana geliyordu Dkkncnn ii, bu kydeki dier insanlarn iinden farkldr. Onlar mahsulleri topraktan retiyorlar, bu se tketim mallarn ehirden satn alp buraya getiriyor. Onlar zira retim yapyor, bunlar ise el retimine veya kk sanayi retimine sahip. Bu para satyor, o buday satyor. O mal takas yapyor, buday verip yn alyor. Ama bu para ile al-veri yapyor. Para ile yaplan al-veri, mal takasnn yerini aldnda, orada burjuvazi meydana geliyordu. Bu burjuvazi, ister kk bir grup eklinde olsun, isterse bir fert eklinde olsun sonu aynyd. Bu dkknc ne i yapyor? Geliyor, ehirden veya dier evre kylerden para ile yeni eitler satn alyor (nk paras var) getirip bu kyde halka sunuyor. Bu mallarn tketiminin, bu kyde henz bir gemii yoktur. Halkn zevkleri yava yava deiiyor. Halk bu elbiselerle, eyalarla, yiyeceklerle ve yaay gereleriyle tanyor, bunlar satn alyor. Bylece dkknc kye yeni bir tketim sokmu, fakat yeni bir retim getirmemitir; masraf yenidir. Ama

28
DNLER TARH DNLER TARH

29
kk mlk sahibi (feodal) veya ailesi imdiye kadar paralarn biriktiriyor, fazla arazi satn alabiliyor, mevcut mlk ve arazilerini daha mamur yapabiliyor, fazla sr alabiliyor. Mekke, Kerbel ve Mehed'e gidebiliyor veya dnler, enlikler yapabiliyor, bahiler veriyorlard. imdiyse btn o paralar, btn o topraklar, hatta btn o srler yava yava bu dkkna gidiyordu. Kendisinin elbisesi deiiyor. Cbbeyi karp, ceketli ve pantolonlu oluyor. Hanm di pamuktan olan araf bir kenara atp, ehir araf giyiyor. Sonra davetlerin ve ziyafetlerin ekli deiiyor. Evinin demesi deiiyor. Evinin binas ve yap ekli deiiyor, sonra ivesi deiiyor. retiminden baka, yava yava her eyi deiiyor.

Tketim hzla yukar kyor; retim ise, klasik bir biimde dyor veya en azndan sabit kalyor. Dkknc borcumuzu hesap defterine yazyor. Pein alabilmemiz mmkn deil deyip, bor alyoruz. Borcumuz yava yava bin, drt bin be bin tmene ulayor. Bylece, ikinci sene daha fazla tketim oluyor, daha ok mal sunuluyor. Dkknn mal listesi artyor, taksit artyor. Devaml Hac Aa'nn ambarna giden harmanm imdi birden Mirza'nn dkknna gidiyor! Mesele, bu ailenin bir sene boyunca yapm olduu tketimdir. kinci sene, tketim daha ok artyordu. Ama retim ve harman sabittir, artmamtr. Dkkncya iki bin tmen fazla verirse, kendine harmann dibi kalyor ve deyemiyor. Gelecek yla devrediyor, vakti gelince o yln masraf da eklenince tekrardan artyor. nc yl, drdnc yl, devaml bor, devaml taksit, devaml daha ok ve daha eitli tketim ve masraf. Mahsul artk dkkncya cevap veremiyor. Arazinin tapusuna el atyor. Ba gidiyor, koyun gidiyor, para para mlk gidiyor. Yeni tketim ve masraf hcum ediyor; bir dkkn iki oluyor, iki dkkn oluyor, hep bo anbarlar-dolu dkknlar. Hac aa her gn iten tkeniyor, dkknc onu emiyor. Burjuvazinin tketim gvesi, feodalitenin canna dyor. Bu sayn Hac Aa'nn mecbur kalp gece yars kyden kamasna kadar devam ediyor. Yani feodalite yklp, yerine burjuvazi geiyor. Feodalitenin iinde, burjuvazinin meydana gelmesi denilen sosyolojik asln anlam budur. Burjuvazi yava yava geliiyor, yeni bir tketim meydana getiriyor. Sonra tketim dzenini deitiriyor, feodalite dzenini zayflatyor, kendi dzenini daha da egemen klp burjuvazi devrimi noktasna kadar ulayor. Burjuvazi devrimi, artk o mlk sahibi aann egemen olmad, beyefendi burjuvann egemen olduu zamandr. Hanlar, derebeyler, aalar, asiller, hac aalar, haczadeler ortadan kalkyor artk devran yeni gelmi kksz ve basz para babalarnn eline geiyor. Asilliin artk bir deeri kalmamtr. Para, ticari hayat ve esnaflk, byk mlkiyete dayanan zirai retimin yerine gemitir. imdi yeni bir rnek verelim: Bu konu, sosyolojinin iktisad bir konusudur. Konumuzla ilgisi nedir? Konu snfsal ahlk ve dnce tarzdr. Eer bu meseleyi dikkatli bir ekilde aklayabilirsek, dnya aydnlarnn zihninde kt bir ekilde ortaya konulmu olan bir mesele akla kavumu olacaktr. O feodalite dneminin zel bir ahlk vardr: 1. Asillie dayanma, 2. Kapal dnya gr, 3. Durgun hayat, 4. Sabit ve deimez kurallar, 5. Asil, kkl ve deimez sosyal gelenekler, 6. Donmuluk, gemie tapma, ecdatperestlik, ailev det ve geleneklerle vnme, 7. Gayret, mertlik, cesaret, cmertlik, misafirperverlik, byklere sayg, fedakrlk, kavmi taassup, manevi deerlere sevgi... gibi kendine zg ahlk deerlere genel bir dayanma. Bilahare kuvvetli din duygu. Bu zellikler, bu dnemin ahlk hayatnn baz esaslardr. 8. Yenilikilik ve yenilikte getirilmesine kar duyulan korku. Deiim ve dnmden korku... Dardan yklenen unsurlara kar daha ok direnme, kapal feodalite dnemi toplumunun zelliklerindendir.
30

DNLER TAR H
Yeni olan hibir eyi kabul edemiyor. Hatta sslenmesini bile deitirmeye hazr deildir, korkuyor. Elbisesini deitirmiyor, yznn ssn deitirmiyor boynunu vermeye hazrdr ama byn vermeye asla! Geleneksel usul, detler, terifat, sosyal tren, milliyeti duygular, ekonomik ilikiler, ahlk meseleler de din vastasyla destekleniyor, kutsallk kazanyor. Efendiler ve halkn ilikileri, geleneksel mlkiyet ilikileri, sosyal ilikiler, hatta giyinme, ssleni, geleneksel hayat tarz din araclyla kutsallk kazanyor. Bu kutsama, dinin resmi temsilcileri vastasyla yaplyor; bunlar egemen snfa bal olup, halkn efendilerine balanmalarn bile din vastayla temin ediyorlard. Gelenek, ahlk, din, sosyal ilikiler ve mlkiyet haklarnn hepsi bir dokuya sahiptir. Dnyann kutsallatrlmas, bu dnemdeki dini anlayan en byk zelliklerinden biridir. Onun yenilik getirilmesine kar direnmesi, yeni bidat ve hayatn deimesine kar kdr. insan ruh, bu dnemde gemi ile vnmektedir. Ecdady-la, babasyla, dedesiyle, babaannesiyle, ailesiyle, ecdadnn gelenek ve hatrasyla vnmektedir. Eskiyi, her ekliyle korumak istiyor, onunla

iftihar ediyor. Gemie tapmaktadr, ikincisi, yeniye kar iddetli direnme ve kar koyma, gelecekten korkma. O halde feodalite dneminde duygular, ahlak ve ruh asndan iki temel esasa dayanmaktadr denilebilir: Gemile vnme -veya gemie tapma ile gelecekten korkma- yenilie kar direnme. Gelimi dkknc ve burjuvann tam aksine. Bu burjuva, o feodalin aksine kyl snfndan kmtr, imdi orta snf meydana getirmitir. Bu orta snf, kylden yukarda, efendilerden aadadr. Ecdad hanzade, aa-zade, asilzade vb. lkaplarla anlan kimseler deildir ve olmamtr; kendi toplumunda bir kk yoktur. Halk ona asil unvanyla bakmyor, allm basit bir insan olarak bakyor; sadece yeni bir iin esnafdr, zamana yetimitir, yeni bir kesesi var, paras var, zengindir; ama ahsiyetsizdir, ailev ve kan asaleti, erefi yoktur; toplumun nazarnda o bir "yeni yetmedir." Gemi yenilenen, gemiin hatrasnn zevk ve vn verdii feodal iin gemi, artk hakaret saylmaktadr.
DNLER TARH

31
Feodalin gemie tapan ve gemiin geleneini seven biri olmas orannda, burjuva gemiten bkmtr. Gelenei yok etmek, gemile ilgiyi kesmek ister. Zira gemi, feodal ile ilgiliydi. Gemite feodal iin hrmete inanlyordu, ama burjuva imdi balamtr. Feodal bitmek zeredir, burjuva ise balamak zeredir. O, kendiliinden gemii istemektedir, bu ise gemiten bkmtr. O, gelecee ve yenilik getirilmesine kar direnmektedir, zira her deiim ve yenilik onu sarsmakta, aksine burjuvaya istikbal hazrlamaktadr. Burjuva, sadece yeniyi kabul eden deil, ayn zamanda yeniye tapandr. Bu yzden burjuva, ak ve deien bir dnya grne sahiptir. Bunun aksine, feodalin dnya gr kapaldr, sabittir. Yaam snr, sadece kendisi, atnn meras, srs, kabilesi ve arizisidir. Sadece bunlar grm, dary tanmamtr. Ama burjuva, ehri, evre kyleri, etraftaki kabileleri grmtr. nk esnaflk hareketlidir, eitli retim sistemlerini ve eitli insanlar, daha ak bir dnyay grmtr. O halde burjuva dnyay daha ak ve daha geni, deime ve hareket halinde gryor. Gelenee, sosyal detlere ve merasimlere dmandr. Gelecee, deiime, dnme, her eyi dkp yeniden yapmaya aktr. Eer bunlarn ikisini ahlk ve fikri gr asndan birbirleriyle karlatrrsak, burjuvann mmtaz bir zellie sahip olduunu grrz. O da udur: Burjuvada deime yetenei, ani lerleme yetenei genitir. nk hareketli bir tiptir, ak bir dnya grne sahiptir, gelecee ynelmeye yatkndr, gemie bir ball yoktur, sabit ve geleneki snrlarn esaretinde deildir. Halbuki onun rakibi, yok oldu veya yok olmak zeredir. Donmu, sakin ve durgun bir haldedir; toplumu gemiteki gibi istiyor; gr dardr, daima gemi zerinde dnyor. Burjuva grnn sahip olduu zelliklerden birisi, ahlk deerlere insani faziletlere, kutsal sosyal geleneklere ve kendi toplumunun dinine olan inanszldr. Kylerde, dini merasimlere, bylcle, kyn kutsal ahslarna -halkn kendileri iin kutsiyet ve hrmete inand, seyyid, molla, aazade ve kyn asillerine- saldran, alay eden, tenkit edenin bu adam olduunu gryoruz. Evine ilk defa radyoyu alan bu adamdr.

32
DNLER TARIH I

Olunu, hatta kzn ilk defa modern okula gnderen yine odur. Yeni ehir elbiselerini ilk defa giyen, sslenmesini deitiren, geleneklerin aksine bu evrede deiik bir gidiata sahip olan kadn onun karsdr. Niin? nk hi bir ey onu gemie balamyor. O toplumun deimesinde daha ok ahsiyet kazanyor, nk onda eski deerler yoktur, yeni deerler kazanmak iin aba gsteriyor. "Hanmefendi teyze" olmayan kadn "hanm" olmak iin aba gsteriyor. Halbuki rakibi toplumun deimesinde ahsiyetini kaybetmektedir. Bylesi bir millette burjuva mehurdur: Biz ona, esnaf, tccar, para babas veya zengin diyoruz ya! Ardarda unlar diyebilir: Burjuva grgsz bir snftr, rvet ve paraya dkndr, aalktr, kkszdr, gelecee ynelendir, lerici ve hareket sahibidir, ak bir grle gemie kardr, gelenekten bkmtr, yenilie ve bid'ata aktr, deime kabul edendir. Asaleti yoktur, inanszdr, manevi deerlere inanmaz, tketime tapar, ar maddecidir. Bo ve hareketli bir dnya gryle byk bir iradeden, yce faziletlerden, mertlik huyundan uzaklamtr, "menfaatperestlik" (otilitarizm) dinine inanmaktadr, karcdr, hakikati tanmaz. Bilahare hesap ve tccar bir ruha sahiptir.

Tarihte, onalt ve onyedinci asrlarda Avrupa'dan aydnlarn geldiklerini okuyoruz. te o gelenler bunlardr (burjuvalardr). Bunlar bir snf eklinde ortaya ktlar. zellikle onaltnc ve onyedinci asrlarda bir burjuvazi srnf eklinde. Yani feodalite, snf, tamamen bunlarn eli altnda ezildi. Bu snf, tccarlar, fabrikatrler, zenginler ve sermayedarlardan oluuyordu. Bunlar ibana geldiler. Bunlar, Avrupa'da geleneklere, detlere, trelere, merasimlere, hatta feodalite dneminde kiliseler tarafndan yerine getirilen ibadetlere kar ktlar. Kar ktklar eylerden brsi de hakim dinin hkmettii ekildi. nk o tarz eklidir, feodalite dnemine uygundur. Burjuva snfsal uura sahip hareketli bir tiptir; yenilikidir, gemiten bkmtr, ak dnya grne sahiptir, deime ve dnmeyi iddetle kabul
DNLER TARH 33

eden bir tiptir. Bu adam dine kardr; iki anlamda dine kar olmas mmkndr. Birisi u anlamdadr: Toplumdaki halkn, eskiden iman ettii genel din grn kabul etmiyor, bir din reforma taraftardr. Yeniadaki protestanlar bunlardr. Yani mevcut dine, katoliklie, kiliselere itiraz eden kimselerdir. Protestanizmi takip edenler, burjuvaziye bal dindarlardr. Yani sermayeder ve sanatkr snfa baldrlar. Ortaan sonlarnda Avrupa'da ortaya ktlar. Bunlar Katolik kilisesi ve papayla ztlatlar. nk Katolik kilisesi ve Papa ortaadaki feodalite dzenine balyd. ikincisi bu burjuvaziden olan kimselere daha ok dinsiz ve dine kar olma yanls demek gerekir. nk dine kar olanlar sonradan meydana geldi. Dine kar olan cephe protesto edip, protestanizmi meydana getiriyor. Katolik mezhebini bir mezhep eidi olarak kabul etmiyor. Hangi fikirden dolay kabul etmiyor? Hibir fikirden dolay. Aslnda dini bir korku ve endieleri yoktur. Adamn eline geen her eit silahla eski geleneklere kar mcadele etmesi gerekiyor. Yeni toplumu yeni tketimlerle, yeni masraflarla, yeni halkla, yeni deerlerle ve yeni ilikilerle meydana getirebilmesi iin mcadele etmesi gerekiyor. Bylesi bir ortamda, orada iktisad ve sermayedarlkla ilgili faaliyetlerini daha iyi yapabilsin. Hangi durum sermayedar daha zengin yapyor? Genel tketim. Yeni bir harcama biimi gelitiren burjuva eski geleneklerle; bu cmleden olmak zere, gelenekleri ve gemiteki tipi koruyan din ile mcadele ediyor ki, toplum yenilii kabul etmeye, deimeye ve yeni tketime kar direnmesin; toplum burjuva retiminin tketim ve sat pazar olsun. Hal savalarndan sonra Avrupallar dou ile temas kurdular. Daha sonra Mslmanlardan modern gemi yapm tekniim, yer haritasn yapmay, pusulay, deniz yollarn rendiler. Burjuvazi bunlar rendikten sonra, denizcilik balad, sonra Amerika kefedildi, daha sonra Afrika'da, Latin Amerika'da, Kuzey Amerika'da smrgecilik meydana geldi. Dou ve bat ticareti balad.
34 DNLER TARH

Durgun ve kapal feodalite ykld. Sermayedarlk, kle ticareti, fabrikatrlk ve uluslararas ticaret geliti. Burjuvazi, feodaliteyi ortadan kaldrd. Tam bu srada burjuvazinin dikkatli gelimesi, burjuvalarn kuvvet kazanmas, para hayat, ticaret ve tketimin ilgi toplamas, maddi hrs isteinin art, "iktisatperestlik" ruhunun kvamn bulmas, hrs ve servet ymaya kar yeni ak, milletlerin ve yeni lkelerin smrlmesi, Avrupa'nn iktisadi ve maddi kuvvetinin st dzeyde tutulmas, iktisad, sosyal ve retimsel alanlarda burjuvazinin feodalite aleyhine isyan ile uyumlu olarak fikr ve itikad alanda uyum halinde olan, ayn hedefi paylaan iki hareketin ortaya ktn gryoruz. Hayret edilecek ey, bu iki hareketten birinin din olmas dierinin dine kar olmasyd. Biri Protestanizm mezhebi idi, dieri ise Realizm mektebi idi. Bu ikisi arasnda durum ok aktr. Yeni burjuvazinin maddeci ruhunun her iki tecellisi ayn zamana ulamt. Luther onaltnc asrda Katolik kilisesine itiraz ediyor, Hristiyanlar papann sultasna kar isyana, piskoposlar ve kardinallar papay katletmeye aryordu. Gerekte ise gelenekilik, dindarlk ve feodal dnemin dinine kar itiraz eden, itirazc burjuvazinin sesini ykseltiyordu. Protestanizm, Katolik mezhebinin ahirete yneliinden dnen ayn Hristiyanlktr. Protestanizm de dnyaya ynelik ruh ve yn dolamaktadr. Maddi hayata, sanata, ie, servete bilahare kapitalizme aktr. imdi de, Max VVeber'in de dedii gibi, Avrupa corafyas Protestanizm ile kapitalizmin ilerlemesi arasnda hayret verici bir uyum ve dayanmann olduunu gsteriyor. Korkun "Sen-barthelmi" gecesinde Katoliklerin Fransa'da onbin Protestann ban kesmesi, aslnda darbe yemi feodal asillerin, eski deerleri inkr eden burjuvaziye itiraz idi. Feodal snfn hkmetinin devamn salamak iin onlar susturmakt. Protestanlk, Hristiyanln (sonradan) parac ve maddeci hali idi.

Bu srada realizm hareketi de geniledi. Yani maneviyat kafa yaplarndan, irfan duygulardan ve ahlk ideallerden dDNLER TARH

35
n, maddi hayatn gereklerine ve olaylara yneli. ktisad hayatn, dnyac ruhun ve zemimi grn asaletine ynelitir. "Hakikati arama" esas yerine, Bacon'un bahsettii "kudret istei" aslnn ilndr. Natralizm, Materyalizm, Rasyonalizm, Radikalizm, Liberalizm (hrriyet, ama maddi igdleri ahlk snrlamalardan kurtarmak iin hrriyet, rekabet ve ticaret hrriyeti, ticaretin gmrk snrlamalarndan ve snrlayc kanunlardan kurtarlmas hrriyeti), hatta Demokrasi (orta snf olan burjuvazinin, egemen snf olan asillerin yerine gemesi) bilahare "fert ve menfaat" dini (individualizm ve otilitarizm) isimleriyle, btn bunlar yeni domu burjuvazinin konutuu yeni bir lisan idi. Burjuvazi Alimleri: Hatipler, geleneki snfa, eski asillere, yok olmak zere olan dini ruhanilere bal kimselerdi. Yeni burjuvazi snfna bal hatipler ve szcler, maddeci aydnlard. Dolaysyla ilmin din ile ztlamas, tesadfi bir ey deildi. Bize ve btn aydnlara unlar sylemeye alyorlard: Onaltnc ve onyedinci asrda bir anda ortaya baz dahiler ve aydnlar kt. Anszn, ortaan alalm olduunu, dinin el ve ayak kesen bir ey olduunu anladlar(!) Dine muhalefet edilmesi gerektiini ve toplumu kurtarp bamszla kavuturmak gerektiini anladlar. Bilginler, bu yeni asr dneminde anszn "aydmlandlar"O)< ilim, dinin snrlamasndan kurtuldu ve dinin hurafe olduunu anlad. Byle bir ey ne oldu, ne de sosyolojik adan byle bir eyin olmas mmkndr. (nk) iktisadi bir kken, snfsal bir kk tamas gerekir. Meseleyi, itikad dayanana gre tenkit etmediimi gryorsunuz. Dine kar olan bu dnce tarzna dini adan saldrmyorum, belki meseleyi snfsal sosyoloji temelinden, hatta iktisad alt yap ve toplumun maddi deimec kanunu esasna gre ortaya koyuyorum. Bu aydnlarn, Yenia'n balangcndaki aydnlar hareketinin, bugnk Avrupa medeniyeti ve ilminin iktisadi alt yaps nedir?
36
DNLER TARH DNLER TARH

37

Bu fikri ve ilmi deimenin iktisadi alt yaps, burjuvazinin ve burjuvazi retiminin gelimesidir; zirai retiminin ve feodalite sistemi retiminin ortadan kalkmasdr. Bu nedenle onalt ve onyedinci asrlarda din ile mcadele eden aydnn silah felsefe ve ilim idi. Ama kk burjuva snfdr. Ruh durumu, hedefi, ahlk, burjuvaziye zg ahlk ve ruhtur. Burjuvazi ne istiyor? Din ile niin ztlat? Daha nce de sylediimiz gibi Katolik mezhebi, feodal geleneklerin bekisi idi. Burjuvazinin o gelenei ve o snf ortadan kaldrmas gerekiyordu. Toplumu maddeci bir topluma; bir pazara dntrmesi gerekiyordu. Yani toplumu modern tketimlerle burjuvalatrmas gerekiyordu. Burjuvazinin silah neydi? Silah: "1- lerleme 2- lim 3- Hrriyet 4Maddi geree ve (ve materyalizme) yneli idi. Onsekizinci ve ondokuzuncu asrlarda bu silaha, "hayatn lezzeti", "ferdin asaleti veya kendi ekseni etrafnda olma", dinlerin vadettikleri cenneti yeryznde kurma felsefesi; tketimin asaleti felsefesinin btn dier felsef ve ahlak asaletlerin yerine okunulmas ilave edildi. Yani, "deerleri brak, kendi menfaatna yap, her ey budur!" felsefesi. Bu burjuvazinin yntemindendir. Bu sebeple burjuvazi, ilmi alp, bir silah olarak dine evirdi. Yenia'da sebepsiz yere, bir zaruret ve snfsal hareket almadan, parlak dehlarn domasyla, ilham, keif ve ilm gzlemle bu ekilde dine kar kan, ilmin kendisi deildi. Tpk Ortaa'da dinin feodalizmin elinde bir silah olmas gibi. Burjuvazinin baarya ulat dnem olan Yeni-a'da da ilim, burjuvazinin elindeki bir silah oldu. Daha nce dediimiz gibi hedefi dini ortadan kaldrmakt. Din, feodalite dneminin kltrel alt yaps idi. Burjuvazi dneminde, yeryznde bir burjuvazi cenneti icad etmenin peindeydi. Burjuvazi cenneti ne demektir? Burjuvazi cenneti, maddi hayat iin zel bir felsefe meydana getirmektir. Hangi felsefe? Refah felsefesi. Mreffeh bir hayat ve maddi tketim. "Hakikati tanmaya ulamak iin yaayalm" diyen, gemiteki din parolann aksine, u slogan ortaya kt: "Hakikatlar tanyalm ki gzel yaayalm", "hayat iin tketim" slogan "tketim iin hayat" oldu. "Asayi temin etmek iin, hayat ara ve gerelerini yapmak" slogan "hayat yaay aralarna feda etmek" oldu. Daha sonra "hakikati aramada ilim" yolunu deitirip "kudret kazanmada ilim" oldu. Bu

sloganlar yeryznde daha iyi yaamak iin, burjuvazinin tketim cennetini icad etmektir. Dini, ak, tapma, fedakrlk, ahlk deerler, ruh ve manevi ykseli, kendini feda etme, ehadet, temizlik, dindarlk ve insan mkemmellie mkfat olarak ulaacaksnz, dedii cenneti burjuvazi ve burjuvazi felsefesi, "biz onu yeryznde yapyoruz" diyordu. Neyin yardmyla? Btn onlarn yerine sadece iki eyle; "sermaye" ve "ilim". Sermaye ve ilim el ele verip teknii douruyorlar, teknik dinin yerine geiyor. Burjuvazinin ilim ve sermayeyi uzlatrp birlikte yorumlamas budur. Para ile ilmin gayr meru evliliinden yeni teknik dodu. Makina, ilim ve parann birlemesini gayr meru ocuudur. lim ile zengin birbirleriyle evlendikleri zaman hangisinin kar, hangisinin koca olduu bellidir, ilmin yeni ilevi, yani dinin davacs ve muhalifi olmas, insanln hidayeti iddasnda olmas ve ilme yaplan btn o vgler burjuvazinin iiydi. Bunu, ilmin kendisine ilerleme ve kudret ortam salamas, yeryznde parann egemenlik alann geniletmesi iin yapyordu. nsanlk iin ilan edilen yeni slogan, "kudret, servet" idi, bu slogan burjuvazinin sloganyd. Ama lim de onun lisanyla bu slogan sylyordu. Biz imdiye kadar bu slogan tarafndan aldatldk. nk gemite airin szyle daima yleydi: "Bilgi ve istek, -nergis ve gl ayn yerde birlikte tomurcuklanmazlar- her ne bilgiyse istenmi olan deildir, her ne istenmi olansa bilgisi az olandr." Bilgi ve para, nergis ve krmz gl gibidir; birlikte tomurcuklanmazlar. Kim bilgiye sahipse, paraya sahip deildir. Kim paraya sahipse, bilgiye sahip deildir. Ama burada bu ekilde ortaya kmad. Bu iki daimi dman, yani paraya daima muhalif olan ve maddi hayattan bkm olan ilim ile ulemaya ve ilme ihtiya duymayan maddi hayat, birlikte bir anonim irket kurdular. Yani balar, ilikiler ve bugnk insan meyda-

38
DNLER TARH

na geldi. Bu, tketim hayatnn inasdr. Bu, ilmin paraya salad yardmla doan yeni hayat felsefesidir. Ama bunlar alimce sloganlard. lmin sadece dine muhalif olmakla kalmayp, ayn zamanda felsefe ve ahlka da aykr olmaya devam etmesi, tesadfi bir ey deildir. Aslnda ilmin yn ve durumu da deiiyor. lmin her zamanki endie ve kaygs, eyann zn ve zatn aratrmakt; insann gereini, hayat ve hedefi tanmakt. Daha sonraki hedefi, hakikati aratrmakt. lim bu hedefinden sapt. Benim sadece iaretler, eyann zahiri zellikleri, aretler arasndaki ilikiler ve maddi tabiat kanunlarn kefetmekle iim var, dedi. O da hakikati bulmak iin deil, bunlar kudret ve menfaat kazanma yolunda istihdam etmek iin. Bu sesin, ilmin taklit ettii burjuvazinin sesi olduunu gryoruz. Bu ilim, hibir srr ve gizlilii kefetmeye, hi bir mehule ve tabiat tesine muhta deildir. lmden sonray dnmyor. Aslnda lmden sonra diye bir snrlama da yoktur. Her ey budur; bundan baka bir ey yoktur. inde bulunduumuz, mr adn tayandan baka bir ey yoktur. nsan hayat, refaha ulamak ve bunun yolu olan tketimi temin etmekten baka bir ey deildir. Bunun vastas ise ilimdir. Ama hep zengin ve burjuva snfnn faydasna! Burjuvazi iktisad asalet ve tketim asaletinin temellerini niin salamlatrmak istiyordu? lim, parann yardmyla dinin sylediinin aksine, bu hayatta teknik, makina ve tabiat tanmann araclyla, tabiat istihdam ederek Cennet yapabilirdi. Cennet nedir? lerin kolay ve ok az bir abayla olduu yerdir. nk, ilim ve teknikle bol tketime, geni masraflara, mreffeh bir hayata, ve iktisadi refaha ulalabilir. nsan iin madde tesi faziletlere, harikulade deerlere, btn o tabiat st ideallere inanan, insan Allah'n ruhunun grld yer olarak gsteren ve bunu isteyen ilim, anszn grn deitirdi. nsan, iktisad bir hayvandr dedi! Eer tketimi temin edilirse artk baka hibir eye ihtiyac yoktur, dedi.
DNLER TARH

39
lmin anszn tavr deitirmesine hangi olay sebep oldu? Gr neden bu kadar aalk oldu? nsan ilmin nazarnda neden bu kadar hakir oldu, ykseklere ynelii kaybetti? lim dini hizmetinden kp takva, ahlk, insan tekml, alnyazs, lemin tannmas ve yarn iin olan kaygsn, varlk leminin srrn, vcudun hakikatini, doru yolu ve olmas gerekeni ortadan kaldrd. insann ztndan kaynaklanan, dinin ve felsefenin daima cevap verdikleri; son kaygsn yok etti. Niin?

insan, burjuvazinin kirli emellerine hazrlamak ve onu snrl yapmak iin. ktisad tketim ve retim hayatn dier taraftan burjuvazinin ideallerini, sermayenin ve parann heveslerini, ilm kudretin ve mantn yardmyla yeryznde gerekletirmek iin yok etti. Bu yzden onalt, onyedi, onsekiz, ondo-kuzuncu asrlarn ve yirminci asrn ilk yllarnn heyecanl slogan u idi: "Ey insanlar! Bu vesveseleri bir tarafa atnz; o szlerle hibir iiniz olmasn; onlarn hepsi hurafedir; bu grnenlerden baka hibir ey yoktur; hepsi din hurafelerdir, felsef efsanelerdir. Yiyelim, ielim, igdlerimizi doyuma ulatralm, bunun dnda baka hibir eyle iimiz olmasn; gerek hayat ve Realizm budur. Bunu, ilim sylyordu, ama bu ive burjuvazinin ivesiydi. Burjuvazinin hayat ilkesi, yeryznde cennet icad etmektir. Hayat felsefesi tketim asaleti idi. Burjuvazinin hayat ideali neydi? Hkm olduka, daha ok faydalanmak. Ama hangi faydalanma? ilmin burjuvazinin yardmyla, daha dorusu burjuvazinin, ilmin yardmyla yapmak istedii faydalanma. Nasl bir faydalanma? Madd faydalanma. Para, iman yapmyor; para, mal yapyor. Eer btn ihtiyalarmz retilen mallarla doyuma ularsa, kendisi yeni ihtiyalar uyduruyor, onlar tekrar kendisi gideriyor.
40 DNLER TARH

Propaganda ne yapyor? Evinizde oturuyorsunuz. Madd hayatnz iin gerekli her trl araca sahipsiniz. Sofranzdaki malzeme ve yiyecekler de yeterli. Evinizde yeterli mobilya ve mefruat da var, hibir eye ihtiyacnz yok. Mesel, evinizdeki radyonun veya televizyonun dmesini ayorsunuz, size yedi tane yeni sun' ihtiyac zoraki yklyor. Ertesi gn mallar satn a im an iz iin sizi, einizi ve ocuunuzu pelerine gnderiyor. Sonsuza kadar yeni masraflarn peinden komanz gerekiyor. Burjuvazi, sadece tketim mallarn retmiyor ki hepsine sahip olsun, tketim ihtiyacn da yaratyor. Bununsa hibir zaman niha snn yok har. 1962 ylnda Avrupa'da (ev ekonomisiyle ilgili) bir sergi vard. Ben ev ekonomisi ile ilgili ara ve gerelerin says ne kadar ki uluslararas bir sergiyi gerektirsin diye dnmtm? Sonra ikinci sene bu maazaya gittiim zaman mutfak aralarnn snrl olduunu grdm. Aralardan birisi tereya alma maas idi. Bunun tek grevi, masa banda oturan hanmlarn, onunla taban iinden tereya alp yiyeceinin zerine brakmas idi. Tereya alma maas, geen sene 3-4 eitten fazla deildi; ama bu sene 700 veya 800 eittir, bu sonu insan gerekten artyor. Serginin zel bir blm tereya alma maalarna mahsus. Bu beyefendi ve hanm daha nce tereyan kakla (yemek yedii kakla) alyordu. Ama imdi, eer tereya almak istiyorsan, bu maay alman gerekir. Eer tereyan ekmeine veya yiyeceine yldz eklinde srmek istiyorsan, onu alman gerekir. Eer nergis ekli vermek istiyorsan, bunu alman gerekir, baklava ekli vermek istiyorsan dierini alman gerekir. Evet, ka tane gl ekli ve geometrik ekil var? Saysz m? O halde, bunlarn tamamn, (en azndan 10-12 tanesini) satn almamz gerekir. Eskiler gibi davranmak olmuyor, istekler var. Eskiden kakla tereya alnyordu, tereya alma maas yoktu. Burjuvazinin bize sadece tketim ve masraf vermekle kalmadn, ayn zamanda bize yeni ihtiyalar de verdiini grDNLER TARH 41

yoruz. nk ilim onun emrinde, onun isteine bal. Sosyoloji, psikoloji, teoloji, ahmak tanma bilimi, edebiyat, propoganda, reklam, sanat... hepsi onun emrinde ve onun isteine baldr. Bylece durmadan ihtiya yaratyor, yeni ihtiyala yeni insan tipi yapyor, sonra onun htiyan da kendisi gideriyor.

BUGNK NSANIN BURJUVAZ CENNETNDE SYANI


Tarihin btn nesillerinden daha ok eziyet ekmemize ramen, sevinerek syleyeyim ki biz ok mesut bir nesiliz. nsann dert ve yenilgi dnemlerini grdmz iin mesut bir nesiliz. Acaba gerek dert ve yenilgi, yalanc mit ve sevinten daha iyi deil midir? uurdan doan dert aklszlktan doan dertsizlikten daha iyi deil midir? Ben yirminci asrn ikinci yarsnda olduum iin ok seviniyorum. Eer ondokuzuncu asrda olsaydm, burjuvazinin yirminci ve yirmibirinci asrda yeryznde yapmak istedii Cennet iin ahmaka slogan atardm. imdi burjuvazi cennetinin gereklemi olduu bir zamanda, gzlerimle asrdr ilmin, Samiri'nin paradan buzas olduunu gryorum. Altndan yaplm ve aldatc bir ekilde, ama

ruhsuz, ruhaniyetsiz, mnevyatsz, yalanc, sahte banka paras ortaya kt ve ahmaklar kendine secde ettiriyor. u anda kurulmu olan, burjuvazi cenneti ne demektir? Btn insanlar iin deildir! Bu burjuvazi cenneti, bu tketim hayat, kapdan ve duvardan Avrupa'nn yzne yaan bu nimet bolluu, havadan gelmemitir. Birbuuk, iki milyar nsann alk bedeli ile meydana getirilmitir. Ama her halkrda kendisi iin, yani Avrupa burjuvazisi iin, asr nce yaplmtr. Orada hereyi bulmak mmkndr. Tanzanya elmasn, Msr kenevirini, Kamerun kahvesini, Kba eker kamn, Cezayir arabn, Hind ayn, Vietnam kauuunu, Ortadou petroln bulmak mmkndr. O halde btn dnya, onlarn yeme, ime,

42
DNLER TARH DNLER TARH

43
yatma ve yiyecek iftliidir. Onlarn smrsne uram btn milletler, Avrupa'nn bu kirli cennetinin karneli ve cretli ileri deil midir? Btn bunlara ramen bu cennette, Avrupal insann nasl yaadn grmek gerekir. alacak ey udur ki, bu insan, sonunda asrdr syledii sloganlara ulat. Yani faydalanma ve tketim zirveye ulat. imdi onun iktisad mal kalemlerinin %10'u temel ve gerek masraflardr. % 9' ise elenme masraflardr. Bu faydalanmadan ok, baka neyi istiyor? kinci olarak da ilim, ideal ve iddiasna ulamtr. Yeryznde madd hayat ve tabii kuvvetleri uyuturmak iin bir teknik meydana getirmitir. Tketim asaletine dayanan bu hayat kurmay baarmtr. Ama tahmin edemedii ey, yirminci asrdaki hayatn ve bugnk insann en byk hakikati, bu insan bylesi bir burjuvazi cennetinde isyan etmesidir. Kur'n'n deyimiyle, tpk Adem'in ilk cennet bahesinde "isyan etmesi" gibi. Hereye sahipti, gnl neyi isterse onu yiyordu, buna ramen isyan etti. O, yasak aacn meyvesinden yedi. Tketim hayatna bal olan bugnk Bat insan ve ilerlemi burjuvazi hayat, dnya emperyalizmi aamasndadr. Dnyaya, uzaya, gklere egemendir; dnyann beeri btn sofralarna ve nimetlerine el uzatm, yiyor. Ama isyan etmitir. Mreffeh hayatta, yararlanmada ve refahta isyan etmitir. Bugnk insan isyana tevik eden yasak meyve nedir? nsan uurdur, uyantr. Anszn ilmin de var olduunu hissetti. lim ise asrdr ona yalan sylyor. Kapitalizmin uadr, insann zahit-liini hidyete ynelten klavuz deil. Ona "sen nsansn" demiyorlar, bu ne demektir? Bugnk insann bu kudret ve tketim slogan artk yeterli deildir. Zira her ikisine de ulamtr, baka birey istemiyor. Bu slogan ve isyan. zellikle dnyadaki btn geici madd eziyetlerin ve alklarn giderildii bir zaman balatmtr. O zaman, asrdr ilmin gizledii, halk vazgeirdii, burjuvazinin ticari gr ve kltrnn yaydnn dnda, dnyay anlayaca bir dnya grne ihtiya duyuyor. Hayatn anlam nedir? Ne iin olmas gerekir? Bu kadar kudretle ve bu kadar refahla geirdii imdiki hayatn yn nedir? Bu hayatta, nereye gidiyoruz? Bu burjuvalam ve para dncesinde olan ilmin reddettii, fakat daha iyi ihtiyalar olan iman, ideal deer, ahlk, ruh, ak, tapnma, akide ve faziletin yerine hangi eyi koymak gerekir? Tekrar tketimi mi? nsan, isyan ediyor! Ne ilim cevap veriyor, ne teknik, hatta ne de beer ilimler. Btn bunlar el ele vermi sadece bir snf iin, (yani burjuvazi snf iin) yeni tketimler yaratyorlar. Bunlar, onaltnc ve onye-dinci asrlardaki btn o iddia, heyecan, dinamiklik, mit ve gelecei gl bir iman tamann aksine, tketim hayatyla ilgili fonksiyonlarnn sonuna ulamlardr. Bugn yalln ve yenilginin sonunda, yok olmayla yzyzedirler. Hile ve byk cinayetlere giritiklerini gryoruz. Dn irtica, diktatrlk ve rm aristokrasilerle mcadele eden, byk Fransz devrimini yapan burjuvazinin, imdi cellat ve katil olduunu gryoruz. imdi o, Faizmi douruyor, milletleri yiyor, sava, smr ve katliam yaparak ancak ayakta kalabiliyor. Onbeinci ve onaltnc asrlarda Ortaa' yok etmenin, ilmi mahkm etmenin, kilisenin byk kudretini yenmenin sarholuunu yaayan, ardarda ilerleyen, icadlar yapan lmin; bugn, aksine bir kmaza girdiini gryoruz. Beret yle diyor: "Bugnk insan ilimden bkmtr. Zira Faizmi meydana getiren ilim idi" ve bunu insanla zoraki ykledi. Dnyada ilk defa insanln te ikisinin a olmas dzeyinde al ilim meydana getirdi.

Snfsal smr ve artk deerin yamasn bu dereceye karan ilimdir. Smry ilkel, basit ve ak eklinden alp bu kadar gl, derin, kkl ve iddetli yapan ilimdir. Dnya milletlerinin kltrel smrsn ortaya karan ilimdir. nc dnyay irkin kurtlarn esiri kuzular yapan ilimdir...
44 DNLER TARH

Evet yalan syleyen ilim, dinin snrlamasndan kurtulmu ama, imdi de tanrlarn deitirmitir. Allah'n yerine paray kendi ilh olarak alm ve para iin her ii yapmtr. nsan irkinletirip, burjuvazinin sipari ettii ekle sokmutur! Bugnk insann dine ihtiyac, iki sorusuna cevap vermesi iindir: Birincisi, byk bir manev dnya gr vermesidir, Alla-me kbal'in szyle: "Varlk leminde, ruhan bir tefsirin" anlatlmasdr. Hr insann yapt ekilde, egzistansiyalizmin dedii ekilde, -u anda doru sylyor- kendisini onda yabanc ve mehul hissetmesidir. ikincisi, yaamak iin insann hedefine bir yn gsterilmesi veya icad edilmesi. Zira dier btn hayvanlarn aksine insann en sekin zelliklerinden birisi budur. Dier hayvanlar niin yaadklarn anlamyorlar. Ama, insana; yaa dedikleri zaman, "hangi ekilde" diye sormadan nce, "niin?" diye soruyor. Bu yzdendir ki insana, sadece hangi ekilde yaamas gerektiini retmek yetmiyor. A olduu srece allm hayat nimetlerinin ve balarnn peinden gider. A olduu zaman bu sorudan az veya ok uzaklar. Ama bu ihtiyac giderildii zaman, insan olmann temel ihtiyalar, nerede olmas gerektii szkonusu olur. Bu yzden gerek dine, mutlak din duyguya bugn daha ok, daha ciddi, daha hayat bir ekilde ihtiya vardr. Dini (dinleri) dikkatli ve limce tanmay gerektiren meselelerden birisi de udur: Dinler tarihinin dikkatli bir ekilde incelenmesi bize u byk hakikati gsteriyor; tarihin gidi yolunda din ki akma sahiptir: Biri insan akm, dieri ise tarih akmdr. insan akm ve insan gidi daima canldr. Bugnk insan, belki gemiteki insandan daha ok dine ve dinin insan gidiine muhtatr. Niin muhtatr?
DNLER TARH

45
nk, gemiteki insan gelenek ve gemie sayg, milliyet, toprak ve kan vnmeleri tatmin ediyordu. Madd hayat iin gsterdii tela onu megul ediyordu. Yenia'n insann, ilm ve teknik keifler bile ikna ediyordu. Ama bugn artk bunlarn hibiri bir eye yaramyor. Btn bunlara sahip olmasna ramen insan yine isyan ediyor. lm ve cinnet derecesine ulaan bir isyan. Medeniyetin yklmas ve bugnk insan toplumunun yok olmas korkusuna doru giden br isyan. Bu, gemiin aksinedir. Gemite insann cehaleti, zaaf, korkusu ve madd ihtiyalar din ile karmt; her eyi dinden almak istiyordu. imdi, ilim ou ihtiyalar kaldryor, ama kaldrmad ey, yce dindir. nsana ve hayata anlam balayacak bir din. Bugnk insan, her zamandan daha fazla bu dine muhtatr. kinci akm, olumsuz akmdr; tarihe hakim olan akmdr. Bu, insan ve din ynn zdddr. Egemen gler tarafndan, halkn zararna ve aleyhine, mevcut durumu aklamak iin kullanlyor. Bu iki din, tarih boyunca birbirlerine kar daima mcadele ve sava halindedir. Bu tarihin sonunda, biz imdi dini iki gr asndan inceliyoruz: Biri bizim zamana ve asra ballmz asndan. Bu asr ilim tesi bir yorum aryor; insann yaamas iin bir anlam, bir ruh, bir iman ve yce bir ak aryor. kincisi ise, bizim bir din kltr ve topluma bal olmamz asndan. Dinin o olumsuz akm btn tarihimiz boyunca hareket ve hakimiyet sahibi olmutur. Halka, dinin kendisine tarihimize, halkmzn hareketine ve toplumumuza kar bir fonksiyona sahip olmutur. Bu fonksiyonu gstermek gerekir. Bu unsur, dinler tarihini ve dinleri tanma konusunu, yeniden ilm bir ekilde batan balayarak gzden geirmemizi gerektiriyor. Bu konuyu bitirmek iin vaktimiz az, onun iin gelecek konumalarn balklarn, konularn imdi arz ediyorum. Not almanz rica ediyorum.

46
DNLER TAR H DNLER TARH

47

GELECEK DERS
1. Din nedir? Sosyologlarn, tarihilerin, filozoflarn yapm olduklar din tarifleri. 2. Filozoflara, tabiat limlerine, sosyologlara, antropologlara gre dinin meydana gelmesine sebep olan eitli faktrler. Bunlarn ortaya att grler: Korku faktr, eyann sebepleri konusundaki cehalet faktr, mlkiyet, Durkheim'in teorisi (bir toplumun ortak ruhu) veya baka bir deyimle toplum vicdan), David Hume'un teorisi, (Dinin meydana gelmesinde ve deimesinde tabiat faktr), Freud'un teorisi (ruhsal faktr), Young'un teorisi (zel din vicdan), sosyal vicdann aamalarndan biri, o sosyal vicdann kendine zg aamalarndan biri "insann inkistans"dr. Ftrat faktr, uyku dini, (uyuturan din) uyan dini, ilimden aa olan din ve ilim tesi din. Aratrma ve Tercme in Teklif Edilen Konular imdi kk bir hatrlatmada bulunuyorum. Bu snfn benim on, onbe gnde bir gelip, ders verip gittiim bir snf eklinde dnlmemesi gerekir. Bu kurumun mstakil progam-ramlara sahip olduunu ve bunlar icra ettiini bilmeniz gerekir. Ama benim ve sizinle ilgili olan ey buradaki talebe programdr, biz bununla sorumluyuz. Bu programa, sahip olduumuz imknlarla sorumlu bir fert olarak kendimiz katlyoruz. Bu program geniletiyoruz ki bir ahsa bal program olmasn, benim olmaymla programlar iptal edilmesin. imizin yle bir ekilde ilerlemesi gerekir ki, dier branlarda da bu programa paralel programlar byk ve tecrbeli uzmanlar tarafndan hazrlanabilsin, iimizin bu dier programlara paralel devam etmesi gerekir. zellikle retim sonras ve bu klsik ekilde deil, belki dier eitli faaliyet dallarnda da allmaldr. Bu cmleden olmak zere, sanat faaliyetleri, sosyal faaliyetler, edeb faaliyetler ve dier faaliyetlerde programlar yaplmas gerekir. Bu yola eitli ynlerden bu neslin ve zamann zerinde uurlu bir etki oluturabilelim. Toplumumuzun uurlanmasnda bir fonksiyona sahip olabilelim. Bendenizin bu konuda yapabilecei ey udur; din, sosyoloji veya slm konularnda aratrma yapabilecek durumda olan ve bunu seven kimseler zel bir uzmanlk bran eklinde bir risale yazsnlar. Hatta bir mesele hakknda birka sene bir aratrma yapsnlar. Ama, bilgi sahibi olduum sahalardaki eitli konular veya sizin teklif edeceiniz konular ortaya koyabilirim- stekli olan herkes, bu konularda aratrmalar yapp, almalar yapabilir. Elbette ben, yardmc olmak iin kaynaklar syleyim, iin plann gstereyim veya gerekirse kitap, mikro film, belge vb. aralarn hazrlanmasn irad kurumundan isteyeyim; bunlar emrinize versin ki bir konudaki ilm aratrma ve zel bir konudaki inceleme sonulansn. Ayrca unu hatrlataym, burada u anda birka bin cilt kitaba sahip bir ktphane var. Henz iin balangcndaki bu ktphane, sizin emrinizdedir. Zira daha ok sizler bu ktphaneye ihtiya duyacaksnz. Onun idaresinde, genilemesinde ve ondan istifade etme konusunda birinci derecede bir role sahip olabilirsiniz. Tam anlamyla emrinizde ve istifadenizde olabilsin diye daha fazla kitap satn alnmas iin uygun bir btenin de temin edilebilecei konusunda mitliyim. Daha fazla kitap bulunsun ki kaynaklar, deliller ve nshalar asndan sknt ekmeyelim. Halk iin ve hepiniz iin bir aratrma kayna olsun, bu sahada ilm aratrma yapmak isteyen herkes iin istifade kayna olsun. Bir snf gibi alalm (ama sonunda yasal imtiyazlar olmayan bir snf). Aldmz dier lisanslar, diplomalar hep cret diplomalardr. Gelip, burada bizim iin ne ekmek ne de su olacak bir diploma alalm. Ama u var sadece, aydnlar ve tahsil yapm olanlar halklarna ve zamanlarna hizmet edebilirler. Bunlar balarn ekmek ve su iftliklerinden kaldrsnlar, dnyay grsnler, hr ve dindar olarak dnsnler. Gerek an48
DNLER TAR H DNLER TARH

49

lamyla byle dnen kimseye aydn fikirli diyorlar, tasdik edici deil! Vesselam. imdi bu maksatla, rnek olarak size birka konuyu arz ediyorum, not almanz gerekebilir. Konu olarak hangisini beenirseniz onu seiniz veya bunlar dnda aklnzda olan bir konu varsa onu aratrnz. Bu aratrmay neticelendirip bitirdikten sonra bu snfta bir konferans eklinde verebilirsiniz veya bir risale eklinde bastrp yaynlat abilirsi niz. Herhalkrda faaliyetlerimizin eitli alanlarda, daha derin, salkl ve zengin olmas iin gayret gsterilmelidir. Toplum da bu derslerden daha ok faydalanm olur. zellikle kuru bir snfta, fert

eitilip yetitirilmiyor. Snfta sadece fikir (ide) almak gerekir. Sonra bu fikri, kitap okuma, kitap tanma, tartma ve aratrma iinde devam ettirmek gerekir. Kendinizi yetitirmek ve eitmek gerekir. Snf, bunlar destekleme dnda yapc olamaz. Konulara gelince: 1. "Yenilgide parlak zeknn ortaya kmas." Maksadm, ran tarihinde grlen zel ve hayret edilecek tekniklerdir. ran, slm'dan nce mill hakimiyet dneminde idi. Ama o dnemde br deh grlmyor. slm'dan sonra yenildiini gryoruz. Medeniyetsiz Arap ve yabanc bir hilfet, ona hakim oluyor; btn mill ve kavmi kudretleri ondan alnyor. Hatta bedevi Arap, efendi eklindeki meden ranl'y klesi olarak gtryor. Bylesi bir bask ve zorluk dnemi yani birinci, ikinci ve nc asrlar, zahiren onun yenilgi ve k dnemidir. Bu dnemde ranl parlak zek btn boyutlaryla alyor: Askeri adan Eb Mslim, edeb adan Firdevs, ilm adan Harzem, felsef adan Eb Ali ve Raz gibi dhiler ortaya kyor. Ksacas bu zeki ve yetenekli milletten, btn sahalarda dnya apnda byk dhilerin ktn gryoruz. Bunun nedeni, bu byk zorluktur. Kltr medeniyet dnyasnda, evrensel bir hrete sahip olan ranl dhi, niin yenilgi devresinde ortaya kyor? Bu byk bir sorudur, buna cevap vermek ok byk bir sorudur, buna cevap vermek ok byk bir ilm aratrmay gerektirir. ou ranllarn, btn slm ilimlerin ranllar vastasyla tedvin edilip, gelitirildiini bilmemesi muhtemeldir. En byk tefsircilerin, hadisilerin, tarihilerin, fakihlerin, slm ilimlerin eitli branlarndaki byk limlerin ou hep ranldr. alacak eydir; Ehl-i Snnet'in alt sahih hadis kitabnn mellifleri, ia'nn "Usl-u Erba'a" mellifleri, yani genel din konularn ve mes'elerini, btn mezheplerin usul ve fru'unu kapsayan on kitap... Mellifleri istisnasz ranldr- Bundan daha hayret verici ey ise Arap dilinin, lgatinin, dabnn ranllar vastasyla dzenlenip, tanzim edilmesi ve mkemmelletirilmesidir. 2. Yenia'daki Avrupa'da hangi dinle, hangi faktr kavgaya tututu? 3. Her sene tekrarladm ve daima eitli cevaplar aldm soru udur: Peygamber ve Ali, ayn dine ayn topluma, ayn yola, sahip iki ahsiyettir. Ayn halka i yapyorlar; biri iinde zafere ulayor, kudreti ile alyor. Ama dieri yenilgiye uruyor. Peygamber niin galip geliyor? Ali niin yeniliyor? (rencilerimden biri: Bir bilgine sordum "Allah'n isteidir! diye buyurdu", diyordu. Bu cevap tatmin edici deil. Geyln- Dmak'nin szyle. "Bunlar gnah da Allah'a ait klyorlar!") 4. Peygamberin ashab bize hi kimsenin veremeyecei dersleri verebilir. nk onlar bizler gibi insanlard. Peygamber ve imamn huyu, zt bizden farkldr denilen konu, en azndan bunlar hakknda geerli olmuyor. Zira onlar bizim gibiydiler, dnyada ylesine byk bir fonksiyonu if ettiler. nsan tekml asndan byle bir bykl gsterdiler. Niin? Sonra hangi bykleri gsterdiler, kendi varlklar ve yaamlaryla bugnk insana hangi dersleri verebilirler?

50 DNLER TAR H
Bu ahsiyetleri, imdiye kadar niin tanmamz? Neden tantlmamlar? Biz imdiye kadar ne yapyorduk, hangi ilerle megul idik, hl ne ile megulz? Bilemiyorum. Bz bunlar tanmyoruz, ylda bir defa bazlarndan bilinmeyen isimler halinde tekrarlanyor. Bazlarnn isimleri ise hi hatrlanmyor. Bu insanlarn, slm hareketinde ve tarihimizde byk bir yerleri ve emekleri var; insan adan byk reticilerdir. Fakat henz mehul insanlar... Bizim bunlar tanmamz gerekir, zira bizden baka tanyacak kimse yok. Dierlerinden beklemenin, eletirmenin faydas yoktur. Bizim ie balamamz gerekir. Bunlar tanyalm; bunlar tanmak, ihya etmek, bu ahsiyetlere tapan fakat bunlar tanmayan topluma, tantmak iin gayret gsterelim. Bunlar topluma tantmak, gerek fikr ve kltrel adan, gerekse iman ve hareket asndan toplumu zenginletirmek demektir. Bu dostlarn tek tek bilinmesi gerekir. imdiye kadar bu konuda birtakm kitaplar yazlm. Bunlarn ancak bazlar okunmaya deer. Selmn, Eb Zer, Ammr, Yasr gibi. Ama bazlar hakknda ise bir tek satr bile mevcut deildir. Halbuki toplumumuz kendisini ii bir toplum sayyor. Onlar, slm tarihinin balangcnda ileri ve gerek ia'y balatan ahsiyetlerdi. Onlar tanmamak bizim amzdan korkun ve utan verici bireydir. Cehaletimizi gstermektedir. Ben herkesin onlardan birisini se-

mesini ve hakknda bir risale yazmasn rica ediyorum. Bu risaleler baslsn ve halkn eline ulasn. Bu toplum 1400 sene sonra ia olmay, bu akla yaamay arzuluyor. ia'nn birinci derecedeki ahsiyetlerini, en azndan 20 sayfa lsnde tansn. 5. ia tarihindeki ok byk meselelerden birisi Hz. Ali (a.s.)'nin tannmasdr. "Ali (.as.) eyrek asr sustu" bu konu da bir risale konusudur. 6. niversitelerde ortaya koyduklar ey, genellikle kalp olarak hkm veren yazarlarn dnceleridir. Tpk kp ekerler gibi hep ayn biimde.
DNLER TARH

51
islm'dan sonra Araplara kar mill bir ran direnii meydana geldi; direniin liderlerine baktmz zaman Efin gibilerini de o kahramanlardan biri olarak gryoruz. Efin, kendi topran Arap hakimiyetine brakt kendisi de halifenin bir hizmetisi oldu. Halifenin "Erosine" idaresini ona vermesini mid ediyordu, bu konu arptlarak u ekilde gsterilmitir! ranl-lar'n ve bu kahramanlarn, birinci ve ikinci asrdaki isyan Araplar'n, dolaysyla slm hkmetinin aleyhine olmutur. Halbuki meselenin asl baka ekildedir. yle ki; slm'n Zer-dtlk veya milliyet aleyhinde bir meselesi olmamtr. Belki mesele, ran eraflnn (Asillerin) meselesi idi. slm'dan sonra aile ve saltanat hkmetlerini kaybetmilerdi. Kendi saltanatlarna kavumak in Emev ve Abbas halifelerinin slm lilafet-leriyle -Arap eraflyd, slm hilafeti deil- savatlar. ran asillerinin Arap asilleriyle olan bu savann sonucu nedir? Taviz! Safr, Smn, Thir vb. hkmetler bu tavizin neticesidir. Zira Arap hilafeti (slm hilafeti deil) geldi, slm' bunlarla bir al-veri konusu yapt; slm' bizimle bir irtibat arac olarak bizden aln, dnte biz mahall hkmeti tekrar size vereceiz, dedi. O taraftan da Araplar slm oyunu bu rakip asillere verince, onun Arap topraklarndaki hkmetinden vazgemesini istedi. Bylece onlar eski hkmetlerinin makamna geri dndler. O halde bu ran erafl ile Arap erafl arasnda bir alveri meselesidir. Yoksa, ran'n slm'a kar mill bir isyan deildir veya bir milletin dier bir millete kar isyan deildir (bir iki konu mstesna). Dolaysyla bu, milletimiz iin bir iftihar ekli deildir. Br millete hizmet etmek, onun hakknda 'yalan iftiharlar" uydurmak deildir. Sonra millet uurlanp bu iftiharlarn yalan olduunu anlayacaktr. Ayrca btn gerek ve doru iftiharlarn da bir tarafa atmas ve hibir iftiharna inanmamas da hiz-

52
DNLER TARH

met deildir. imdiki genler ve aydnlar arasnda durum byledir. En byk hizmet udur: Neslimize tarih ve milletini dikkatli ve ilm bir ekilde tantmaktr. Gerek ve doru iftiharlar ona tantmaktr. Milletimiz byk iftihar kaynaklarna sahiptir. Eb Mslim ve Efin gibilerine ihtiyac yoktur. nk, bu ok hassas bir konudur, bugn buna olduka fazla dayanlyor. Genellikle msterikler, ranl yazarlar ve aratrmaclar bu konuya fazla dayanyorlar. Ama ounlukla zel bir anlayla, n yargyla, karc sonu almalarla. Tercme in eitli ngilizce, Franszca, Almanca, Arapa eserlerin bir listesini not almtm, bu dilleri bilenler tercme edebilirler. Bunlarn bazs ok hassas ve ilmdir. Bir kitab yaynlamak veya tercme etmekle bir neslin dncesinde byk bir iman etki braklabilir. Eer hepimiz gayret gsterirsek, kalemle, atacamz tutarl admlarla, azimle bu asrda, bu nesil iin bir ey yapm oluruz. Vesselam. KNC DERS

"Sizden, iyiye aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. nceki oturumda 16. ve 17. asrlarda Batda orta snf veya burjuva snf adyla yeni bir snfn meydana geldiini sylemitik. Yani parayla i yapan bir snf, ticaret ve esnaflkla uraan, sanayi ve el sanat mallar satarak zamann geiren bir snf. Burjuvazi olutuunda, yeni fikr hareket de ekillendi.

Bu snfa u adan orta snf diyorlar: Ortaa'da, feodal toplumda ve byk mlkiyetlerde toplum iki snfa taksim ediliyordu. Birisi asiller (eraf) snf veya efendiler. Bunlar hereyin sahibidir. Hem toplumun madd ve iktisad kuvvetlerine sahiptir, hem de -bu delil ile- toplumun, manev, ahlk, fikr, edeb ve sanatsal kuvvetlerine ve glerine sahiptir. ikinci snf ise kyl, iftidir. En genel anlamyla gerek serflik dnemindeki "serf", yani kle olmayan kyl (bunlar topraa balyd, mlk sahibi arazisini satt zaman kyl de satlm oluyordu) gerek klelik dnemindeki kle (kle topraa

54
DNLER TARH

bal deildi. Ama mlk sahibinin mallarndan biriydi, tpk hayvanlar ve eya gibi alnp satlyordu. Efendisi onun can ve varlnn sahibiydi), gerekse daha ileri ve gelimi ekliyle olsun. (Kyl kle deildir, topraa bal deildir, resmen alnp satlmyor, ama hereyden mahrumdur, hibir eyi bulunmamaktadr.) Bu iki snfa genel bir tabirle, hakim snf ve mahkm smf denilebilir. "Hakim snf "hakim heyeften, ayrdr. "Hakim heyet" topluma hakim olan hkmet biriminden ve hkmeti ellerinde bulunduran kimselerden ibarettir. Siyas otorite, yasalar, askeri g ve kudret onlarn elindedir. Bir gruptur, bir snf deil. Ama "hakim snftan maksat sosyal ve madd-manev gleri ellerine geirmi olan snftr. (Btn kudretler bu snfn elindedir). Hatta siyas meselelere girseler, siyas makama sahip olmasalar bile, bu snftan olanlar herbiri sermaye, kudret ve bir grup zerinde sahip olduu nfuzu lsnde hakim snfn bir parasdr. sterse hkmetle direkt bir ilikisi olmasn, hatta ona muhalif bile olsun. Hakim snf ile mahkm snf arasnda bu ekliyle eskiden -klelik, feodalite, serflik dnemindemutlak bir boluk vard Eski toplumlarda -hatta kylerde bile- aka grlebilecek bir snfsal ikilikti. Hatta bu ayrm, eitli ehreleriyle mimarye bile yansmtr. Bu iki snf birbirine tamamen uzaktr. Sosyal bir yolun iki noktasdrlar. Eski mimaride (kylerde imdi bile) efendilerin evlerinde misafirleri kabul ettikleri odalarn zel bir ekle sahip olduunu gryoruz. nce odann tamamn oluturan byk bir dikdrtgen vardr. Bu drtgenden sonra -yani bu drtgene giriten sonra ona ilave edilmi olan baka bir dikdrtgen veya kare daha vardr. Horasan kylerinde bunlara "ah-Nein" (odann iinde ba tarafta oturacak yksek, zel bolm) diyorlar. -Dier yerlerde baka bir isim tamas mmkndr.- Bu ksmn asl odadan ayr olduu bellidir. mstakil duvara sahiptir; drdnc duvarda asl odaya ulalyor.
DNLER TARH

55
Bu binaya girdiimiz zaman yanyana iki oda gryoruz biri byk dieri kktr, ikisi birbirine bitiiktir, aralarnda kap ve duvar yoktur. Bu iki ksm birbirine zt ekilde denmitir. Kk ksmdaki eyalar daha pahaldr, byk ksmdaki eyalar daha ucuz ve sadedir. Geri bu iki oda birbirine bitiiktir, ama herey farkll anlatr. Deme, perde ve sslemeden tutun, tavann yksekliine kadar. Kk ksm -ah-nein- daima daha yksektir. Kn "taar" (kn evlerde snmak iin altnda mangal, stnde yatak bulunan byk krs) ahnein ksma koyuyorlar. nk bugnk durumun aksine bunun bir asillik yn vardr. Odun veya kmr sobasn ise genel ksma kuruyorlar, burada ne yastk ne dek vardr. Mimar ve eski mimari snfsal ikilii ve elikiyi gstermek iin btn bu abay gsteriyor. Mimar bu ikilii odann iinde, eklinde, pencerelerinde, mimar sslemesinde, dekorda gstermek ve ona gereklik kazandrmak istiyor. yle ki, korkun snfsal elikide efendiler, iin eidi asndan ii veya kyl ile dorudan bir ilikiye sahiptir. Bir odada toplanmalar ve bir atnn altnda oturmalar gerekir. (Kapitalist dzenin aksine. Kapitalistin iinin yzn asla grmemesi, ismini iitmemesi, onu tanmamas mmkndr. zellikle bugnk uyum kapitalizminde. -Byk trstler ve karteller eklindedir- Binlerce ii onlarn eitli messeselerinde alyor; hibirisi o messesenin, trstn veya kartelin sermayedarnn -sermayedarlarnn- kim veya kimler olduunu bilmiyor.) Bu dnemde din, bu iki zt kutbun arasndaki uyum ve koordineyi salama rOln oynuyor, bir RT oluyor. Yani bu iki snfn, iddetli snfsal ihtilaflarn din ortaklk ile rtp, kapatyor. Bu iki ayr ve zt snf uzlatryor, bir araya topluyor.

Burada elbette dinden maksadm, hakim snfn somut boyutundan biri olan din yndr, Sonuta din ya irkinletiriliyor veya tahrif ediliyor. Bunu, din bylesi bir sosyal rol oyna-yabilsin diye yapyorlar. Bu din, efendiler snfn ve halk (raiy56
DNLER TARH DNLER TARH

57

ye) snfn zel din trende bir yerde topluyor. -Mersiyelerde ve mevlitlerde olduu gibi.- Ama mimari bu elikiyi gstermeye urayor; bu iki snfn zorunlu olarak toplanmasnda da snfsal ihtilaf korumaya alyor. Efendilerle, rayyenin yan yana oturmasn engelliyor. Efendiler onlara bal olanlar, ah-nein'de ve yksekte oturuyorlar, kyller ise aada, giriteki basit odada oturuyorlar. Bu durum, dkkncnn kellesi grlene kadar devam ediyor. O, dne kadar sade bir kyl ve ifti idi, yeri efendilerin odasndan aada olan byk oda idi. imdiyse baka makamlar ve mevkiler kazanmaya balamtr bile. nk para sahibidir, efendiler ve efendilerin ailesi ona muhtatr. Sermaye ona bir ahsiyet salamtr, ama asil bir soya ve rka sahip deildir. Aazde, haczde, asilzade deildir. Basit avam snfndan da gsterilemez, fakat dier taraftan aslsz ve kksz oluu efendilerin yerinde oturmasna engeldir. O halde ortak bir snr tespit edilmesi gerekir, yle yapyorlar. Taarn krsnn alt basaman (her halkrda asilliktir, ama biraz alt tarafn) ona veriyorlar. Bylece asiller ile avam arasnda bir yere yerlemi oluyor. Burada, orta snf meydana geliyor. Artk ne basit avam, ne de asilzadedir. Pratikte efendidir, ama aslszdr, kkszdr, efendisinden aada gsterilmektedir. Orta snf balangta geliiyor, yava yava i bana geliyor. yle bir yere ulayor ki, taarn krsnn etrafn igal ediyor, asilleri dar atyor. Bu, yeni orta snfn devrimidir, burjuvazi devrimidir. Byk Fransz Devrimi bu gruptandr. Yeni, zengin, aydn grl, mtefekkir, deiken orta snfn devrimi; rm, anlamsz rksal farklar, vnmeleri ve ailev ayrcalklar stnlk sebepleri sayan eski erafla kar idi. Orta snfn devrimi, lleri ve kstaslar deitiriyor. Dn stnlk ls kan, toprak, rk, soy ve aile idi; bugn ise iktisat, para, sermaye oldu. Orta snf (burjuvazi), hrriyeti bir devrimi balatyor. nk kendisini ve toplumu onu reddeden btn kaytlardan ve snrlamalardan kurtarmak istiyor. Orta snf i bana geliyor, kudret ve hakimiyeti ele geiriyor. Bu dnemde din ile -Ortaa'daki deerlerin, bak alarnn sosyal dzen ilikilerinin koruyucusu olan eski ekliyle- mcadele ediliyor, iki eit gr meydana geliyor. Birisi deiim kazanm din grtr; dnyaya ynelen br grtr (bu pro-testanlktr). Dieri ise din d bir grtr. Aslnda dine, dn duygu ve din felsefesi ismiyle saldrmaya balyor. Her ikisi -zellikle ikinci grup- toplumdaki eitli din ekillerle veya insandaki din duygusuyla mcadele etmek iin ilim silahna gerek duyuyor. Din d eski edebiyattan -din d Roma ve Yunan edebiyat gibi- yardm alyorlar. Rnesans'n belirgin zellikleri -16. asrdan 17. asra kadar- onun din ile savamasdr. Gerek daha yeni bir din ve daha yeni bir din gr eklinde olsun, gerekse ilim, tabiat ilimleri, beer ilimler, felsef istidlal, mantk istidlal eklinde ve gerekse yeni itikad mektepler ve ideolojik mcadele eklinde olsun. Yani bu grupta, yeni snf ve eski snf vardr, -iktisad adan- yansma buluyor, yeni fikir ve eski fikir unvanyla yansyor. Felsefeye ise akl, rak ve ihsas felsefe unvanyla yansyor. Sonra kapal dnya gr ve ak dnya gr adyla yansyor. slm lkelerinde -genel olarak Douda- yetimi olan aydnlarmzn ou maalesef itikad, fikr ve zihn dayanaklarn Bat kltrnden aldklar iin onlarn sosyal alt yap temeline gre, kendilerine zg dinleriyle, Ortaa ve Ortaa'daki sosyal dzeni kuvvetlendirici rol oynayan dinleriyle ztlamalar gibi, bizim aydnlarmz da kendi dinleriyle ztlatlar, kavgaya tututular. Avrupal aydnlar, kendi snflarnn ilerlemesi ve snflarn ileri gtrmeleri iin hareketin ve genel insan ilerlemenin zararna olan ou durgun kanunlar, anlamalar, itikatlar ortadan kaldrmak iin Katolik mezhebine kar ideolojiler ve

58
DNLER TARH

ekoller bina ettiler. Biz bylesi bir konumda olmadmz halde, dinimiz onlarn din gibi bir role sahip olmad halde, onlarn dncelerini aldk ve Batnn itikad temelleri zerine sosyal bir inan oluturduk. Bu yzden -16. ve 17. asrlarda- aydnn Ortaa'da mevcut ve hakim olan dine kar mcadelesi, sadece geici ve kendi zamanndan kaynaklanan mcadeledir. Ama o szlerin, aydnlarmz tarafndan tekrarlanmas olumsuz bir fonksiyon meydana getirir. (yle ki, o inanlarn kendi evresinin sosyal deneyimi ile ballklar yoktur; onun dini ile Avrupa'nn dini arasnda bir benzerlik yoktur. Genel olarak kendine zg bir sosyal duruma ve snfsal elikilere sahiptir). Batl aydnlar -yeni inanlaryla 16. ve 17. asrlarda- olumlu bir fonksiyon if ettiler. Hareketli ve yapc bir snfa ekil kazandrdlar, ilmin ilerleme yolunu atlar, eitli ilm keiflerin ve icatlarn yaplmasn saladlar. Ama 16. ve 17. asrdaki aydnlarn ayn szleri dnceleri, kavramlar, grleri ve sloganlar, Mslman Douda sadece iki netice meydana getirdi: Birincisi udur, toplum aydnlarn ne dediini anlamad (yle ki, aydn grubun ve zmrenin ortaya kmasndan sonra, toplumumuzda birka nesil gelip gemitir, toplum henz onlarn varlklarn hissetmemitir) nk toplumumuz aydnn dilini anlamyor. Aydnn dayand, tenkit ettii noktalarn halkn yaayyla hibir alkas ve uygunluu yoktur. Halbuki Avrupa aydnlar toplumlarnn, Katolik kiliselerin, toplumun din tren ve inanlarnn iinden geliyorlard; balk gibi toplum ve halk denizinden yzyorlard. Yol gsterme, fikirleri tasfiye etme, hurafelerle mcadele etme; kendi inandklar dindeki hurafelerle mcadele etmekle urayorlard. Ama bizim aydnlarmz halkn iinden kmadklar iin, darda yetimi ve eitilmi olduklar iin, toplum ile aralarnda byk bir uurum vardr. -Buz ve su gibi- topluma ve halka nfuz edememilerdir. Bu yzden Dou toplumunda aydn zmresi vardr; ama aydn hareketi yoktur.
DNLER TARH

59
kincisi, darda eitilmi ve yetimi byle sun' bir zmrenin meydana gelmesi, vatanlarnda sosyal birliin paralanmasna ve yenilgiye sebep oldu. nk bu grup az da olsa dnyordu, uurlar limle donanmt; uurlarn toplumun iine gtrecekleri yerde, toplumun btn bedenine ve halk kitlesine verecekleri yerde, halktan ve toplumdan uzak kaldlar, toplumdan ayr soyutlanm bir zmre olarak ortaya ktlar. Bu paralanmadan dman faydaland. Dman bu boluktan istifade ederek yer seti. Bylece, Dou ve slm lkelerinde, Mslman -ve Doulu- halklar arasnda siyas ve kltrel smry halk ile aydn arasndaki bolukta aramak gerekir. Gerek aydnn hedefi, bu bolukta halk ile kendi arasnda bir kpr kurmak olmaldr. Bu kpry anlay ortamn salamaya, meydana gelmi olan tehlikeli ayrlmay balamaya, anlamaya, tanmaya ve ayn sorunu zmeye dntrmelidir. Bu kpr kuruluncaya kadar halk, kendi durgunluunda kalacaktr. Aydn da kendi yabanclamas ve dlanmas srasnda, ehrin yukarsndaki cafelerde oturup szde geri kalm toplumlardan, ileri toplumlardan, falanca ideolojiden filanca ideolojiden bahsederek sadece kendisi iin var olacaktr. Aydn, kendisi iin yayor halk ise onun varln bile hissetmiyor. Eer aydn hissedilmek istiyorsa o merdivenlerden aa inmesi, o yksek evleri ve kafeteryalar terketmesi, kendisini halkn arasna brakmas gerekir. Onlarn dertlerini ve ihtiyalarn hissetmesi gerekir ki kendisi de hissedilebilsin. lerici bir aydn -ki benden ok daha ilerici biridir- bana serzenite bulunuyor ve diyordu ki: "Niin byle yapyorsun? niversite prestije ve ilme sahip olduun halde din toplantlarda konuuyorsun?" Dedim ki: "Sen konutuun zaman, zihniyetlerle, adamlarla karlatn zaman nc bir aydnsn, ama kendi ftratna ve duygularna dndn zaman, grupu, aristokrat, bencil, snfa tapan ve halka kar bir insansn. Hedefin sadece ve sadece kendi ahs mesleinin haysiyetini korumak ve ona haysiyet kazandrmaktr."
60 DNLER TARH

Bu eliki niin? Bu yzden aydnn zihnindekiler bir yerde, vcudu ise baka bir yerdedir. Bu ikilii ortadan kaldrp halk ile aydn arasnda bir kpr kurmanz gerekir. Bylece aydn, halka giden yolu bulabilsin; halk aydnn muhatab olsun ki aydn, aydn olsun. Aydn halkn imannda bir yer bulsun. Bu, u anda olmayan, fakat olmas gereken bireydir.

Eer biz Avrupa'y taklit ediyorsak, onlarn gzel tecrbelerinin taklit edilmesi gerekir. Bunlardan biri u: Ortaa' tahrip eden, Yenia' meydana getiren ey yeni din idi. Fikr/din de-imeseydi, dine kar olan mcadele olmazd. "Yenian ve yeni medeniyetin meydana gelmesinde Protestanln roln" Max Weber herkesten daha iyi aklam ve incelemitir. Eer frsat olursa gelecek programlarda onun tezi zerinde duracaz (bizim iin sonsuz bir retici yan var.) Onaltnc ve onyedinci asrlarda din ile mcadelenin felsef, mantk ve zihn bir yn vardr. Ondokuzuncu asrlarda din ile mcadele baka bir ekli ald. Veya dier bir deyile, din hakkndaki tavr farkl oldu. Eskiler gibi zihn, akl, felsef akl yrtmeler yerine, toplumu tanma, insann gerek tarihini tanma zerinde dnlmeye baland. nsann deimeler tarihi, insann kini, balangtan imdiye kadar insann idrkine ilgi duyuldu ve bu konular aklanmaya baland. Ondokuzuncu ve yirminci asr, dini tanmak iin u sz balk yapt: '16. ve 17.nci asrlarda aydnlar, dini keilerden daha iyi tanmadan onunla mcadele ettiler.' Bunu, imdi kendi gzlerimizle gryoruz ki, muttaki ve dindar bir insan din hakknda, kendi din esaslaryla ve din inancyla bir eit yanl tanmaya sahiptir. Dine kar olan ve dini ezmek isteyen aydnlarmz da tpk o dindar gibi din hakknda yanl bir tasavvur ve bilgiye sahiptir. iki kutup gryoruz ki bunlar, baka bireyi din olarak dnmlerdir. Aydnlar Cennet, Cehennem, hiret, man, sosyal ve fizik hayatn ihtiyalar ve imamlar hakknda, gereklere aykr, kendilerine zg tasavvura sahiptirler. Sonra birisi bu yanDNLER TARH

61
l zihn tasavvura inanyor ad dindardr, birisi de muhaliftir ve o da dine kar olandr. Ama ne biri gerek dine inanyor, ne de br doru dinin muhalifidir. nk aslnda, burada bir din szkonusu deildir. 19. ve 20. asrlarda dinin deime tarihini tanmak, bylece insanlk tarihinde dinin meydana geli keyfiyetini tanmak iin dier bir metoda bavurdular. ("AugusteV'in aksine; o st yap ve metafizik lemini hayal bir ekilde gruplandryordu. Veya mantk adan gerekten dini reddetmi olduklarn dnen 17. ve 18. asrlarn filozoflar. Mesel, hayatnn nceki devresinde Votaire'de olduu gibi). Zmnen insann eitli ynlerini, insanlk tarihinde ve insan toplumunda dinin eitli ynlerini tanmaya altlar. Ama hangi ekilde? Bunu tarihte ayr dnemde gryoruz. Bu dnemdeki btn insan meseleler zaman esasna gre gruplandrlabilir. Birincisi: Beeri toplumun eski ve bedev dnemidir. Bu dnemde henz yaz yoktur; kitabet, eitim, retim ve retim kurumlar yoktur. Toplum, deneyimini, kavramlarn, anlaylarn, edebiyat, iir ve din inancn belli bir ekilde kaydedemiyor, dier nesillere aktaramyor; ki biz onlarn eserlerini dnce tarzlarn, dinlerini inceleyebilelim. Bu ynyle birinci dnem, bedev toplum veya vahi toplum dnemidir. Sosyologlar edebe riyet etmek ve saygl davranmak iin "vahi toplum" demiyorlar. "Arkaik" veya "eski toplum" diyorlar; yani her iki kavram da saygdan dolaydr. kincisi: tarih toplumdur. Tarih toplum, medeniyetin, kitabetin, iblmnn, eitim ve retim kurumunun bulunduu bir toplumdur. Kendine zg bir eitim ve retime sahiptir, okul meydana gelmitir, nceki nesillerin tecrbelerinin sonraya aktarlmas imkn domutur. Sanat eserlerinin, kitabelerin, el yazmalarnn, ksacas eitli eserlerin zerinde inceleme yaplabilir. Yaplan incelemeyle onlar tanmak mmkndr. ncs: ada dnemdir. 15. ve 16. asrlarda balayp imdiye kadar geliyor.
62 DNLER TARH

ada dnemi ve tarih dnemi tanmak kolaydr. Ama bedevi dnemi, yani resm tarihten ve yazdan nceki "arkaik" dnemi tanmak en doru anlamyla zordur. Fakat o dnemi tanmak acil, zarur ve hayat bir konudur. unun iin; "Bash-nard"m szyle; "Tarihten nceki ilkel bedevi toplumlar dikkatli bir ekilde tanmadmz srece, toplum felsefesi ve sosyoloji hakknda dikkatli, gereki ve ilm grler ortaya koyamayz." nk toplum bir gerektir; ne ada dnemde, ne Ortaa'da, ne de tarih dnem (tarihin balad dnem) ve medeniyetlerin balad dnemde meydana gelmitir. Belki bedevi dnemde meydana geldii sylenebilir. Bu toplumun hangi sebeple veya sebeplerle, hangi faktrlerin etkisi altnda (iktisad, sosyal, fikr, zihinsel, doal, corafik veya din) deiime uradn, deiimin hangi kanunlara uygun olarak meydana geldiini, bir dnemden dier dneme nasl getiini anlamak iin, bedevi toplumunu

tanmamz gerekir. nk ilk nce toplum orada meydana geliyor, ok ak faktrlerin ve sebeplerin etkisi altnda deiime uruyor. 17. ve 18. asrlarda her sosyolog, Eflatun'un "Cumhuriyet" kitabn okumakla insan toplumunu, avucunun ii gibi tandn zannediyordu (bizim aydnlarmzn birka tercme eser okuduktan sonra artk sosyolojide problem yok diye zannetmeleri gibi.) Ama bugnk sosyolojide 18. asrn aksine birisi kp toplum, toplumun keyfiyeti, toplumun deimesi ve toplumun deime yasas ile ilgili 198 dikkatli ilmi kanun (teori) va'z edebiliyor. Fakat bunlar syleyen sosyolojide bir tek ak ve kesin kanun itiraf etmeye hazr deildir. "GurviclV'in szyle; "lim ilerledike daha mtevaz oluyor." Btn ilimlere el atm olanlar ve hereyin kendileri iin ak olduunu sanan kimseler, gerek ilim aamasnda bir adm bile atmam olan kimselerdir.
DNLER TARH

63

BEDEV TOPLUMU NASIL TANIYALIM?


Kendi toplumumuzu tanmak iin ncelikle bedevi toplumu tanmak gereklidir, dedik. Dini tanmak, din duygusunun nasl olutuunu bilmek, din amellerin, ibdetlerin, din ismiyle sahip olduumuz inanlarn nasl meydana geldiini tanmak iin de aresiz bedev toplumu tanmaya mecburuz. nsan toplumunun bu dnemini ve bu dnemdeki beeri kltr ve anlay tanmamz gerekir. Arkeoloji adnda yeni bir ilim dal vardr. Eski Arkeoloji. Yoksa lafz benzerlikler, kelime benzerlikleri ran'da da oktur. Kelime benzerlikleriyle btn dilleri tanma iddiasnda olanlar var. Zevklerine uygun bireyle btn inanlar ispat ve kefedenler var. Krk yl nce Trkiye'de bir kongre yapld ve Ziya Gkalp isimli teorisyen (yrrlkte olan bu tarz allm lkelerin teorisyenleri gibi bir teorisyen) dedi ki: "Btn medeniyetler Akdeniz'in etrafnda Trk rkndan domutur, btn insanln dilleri Trk dilinden domutur, onun dallara ayrlm ksmlardr... Bizim baz filologlarmz da Kurey kelimesi, "kure" keli-mesindendir. Abbas kelimesi de "esb" (at) kelimesinden gelmitir dediler. Birisi de aslnda Araplarn bir dili yoktu, diyordu: Eer kelimelerine bakarsanz, deimi, eri br Farsa kelimeler olduunu greceksiniz. Bu dili Araplara, Arap topraklarna kaan Mazdekler gtrdler. Onlarn bir dili yoktu! Konumay rettiler! Sonra da Zerdt diniyle mcadele etmek iin geici olarak slm' ortaya attlar..." Gryorsunuz, bylesi ulema(!) iin tarih, din ve ilm meseleler ne kadar kolay. Gerek ulema iinse en kk ilm mesele ne kadar zor. Bu yeni arkeoloji -eskiyi tanma bilimi- eski tapnaklar, eski sanat eserlerini, ceset kalntlarn, mezarlarda kalm eyalar tanmak yoluyla, modern kimyann yardmyla (onlarn tarihinin nasl meydana geldiini tanyabilmek iin), eski

64
DNLER TARH

filolojinin yardmyla, medeniyetleri takip ediyorlar. Bylece kaynaklarn tanmaya ve bulmaya alyorlar. Mesel, dnyann en byk filoloji stad olan ve gerekten yetmi ksur lisn bilen sayn Emile Benveniste kelimeleri ve Asya, ran, Hind ve Avrupa lisnlarnn gramerlerini karlatrarak, Aryailerin dilinin ilk kelimelerini (vahi Arya kavminin, henz g etmemi olduklar dnem Aryaleri) buldu. Sonra bu aratrmay dier lisanlar konusunda da yapt, ilk dilleri buldu, o zaman rklarnn ilk dilleri arasndaki mukayese u hakikati gsterdi; "nsanlk balangta bir tek dili konuuyordu." Peder, mader (anne), birader, zemin gibi kelimelerin ngilizce, Farsa hatta Arapa gibi kkeni ayr olan dillerde mterek oluu dilin birliine bir rnektir. Gryoruz ki eski filoloji yardmyla (yani eski lisanlar tanma) insanln dil birliine ulat. Toplum konusunda da, bedevi toplumlar nasl meydana geliyor, nasl snflara dnyor, hkmet, din nasl ortaya kyor sosyal tekiltlar nasl ekil alyor gibi incelemeler yaptlar. Din konusunda da byle alma la R yapld. Burada arzetmek istediim ey, bir retmen olarak rencilerime verebileceim en byk derstir. Bu benim ilk ve son szmdr, baka ne dersem bu temele ve sonsuz neme sahip olan bu meseleye rnek vermek iindir. O da udur: "Dini tanmak iin, dine kar olan limlerin, dinsiz limlerin, hatta hedefleri din ile mcadele olan limlerin gittii yoldan gitmek gerekir."

Ben bu yolumda, sosyoloji ilm, iktisat, tarih felsefesi, antropoloji diye nitelendirilen ilimlerle dini veya dinin tabiat tesi kklerini inkr ettikleri lisnla konuuyorum: lm ve beer meseleleri incelemek iin bu lisn en iyi lisn olarak gryorum. Avrupa'nn 19. asrdan sonra btn boyutlaryla insan meseleleri (hatta tabiat meselelerini ve madd meseleleri) inceledii ve gidip Allah'n inkrna, tabiatta ve insan toplumunda dinin inkrna ulat metodla (onlarn silahyla) i yapyorum. Grdnz gibi snfsal ve iktisadn asaleti metoduyla din meseleDNLER TARH

65

leri inceliyorum. Ama, tabii bir ekilde ve zel bir taassup olmadan. Onlarn ulamad bir sonuca ulayorum; rnei benim bugnk dersimdir, gerekten sylyorum. Dini tanmak iin ilkel dinleri tanmak gerekir. lkel dinler, en eski ve en antik dinlerdi. Kitap yoluyla onlar tanyamayz. Kitaplar en fazla -drtbin yl nceki dinlerden bahsediyorlar. Bu dinler, u anda da bulunan ileri dinlerdir. Eski filoloji ve arkeoloji o dinin gelitii evreyi gsterebilirler. Ama bu tek ara deildir, dier bir yol daha vardr. O da kendine zg, meden toplumlardan uzak kalm, kendi ilkel bekretini korumu kabilelerde, gruplarda ve rklarda aramaktr. Ondokuzuncu asrda bu bedev kavimler vard. imdi de biraz deimi olmakla birlikte mevcutturlar. Fakat meden toplumlarla temas ettikleri in asaletlerinin bir ksmn kaybetmilerdir. Btn bunlara ramen, henz ferd olarak yaayan topluluklar var. Bu topluluklarda henz aile meydana gelmemitir. Sosyal ballklar, yneticiler, kendine zg din dzen, iktisad tekilt, retim snflar veya tketim snflar ayrlmam ve mahhas olarak meydana gelmemitir. Avustralya'da, Kuzey Amerika kzlderilileri arasnda, Afrika'nn baz blgelerinde halen ilkel bir ekilde yaayan toplumlar var. ylesi artlarda yayorlar ki, bu artlarn biz medenlerin 20-30 bin yl nce yaad artlar olmas muhtemeldir. Sosyolog, din bilimci, sanat tarihi ve edebiyatta aratrma yapan kimse, bu bedev toplumlarda dinin keyfiyetini, sosyal iliklerin insan boyutunu, akaid, ahlk ve onlarn dilini aratrp inceleyebilir, kanunlar bulabilir; bu kanunlar toplum tarihinin olumas dnemine indirgemekle ok deerli sonular elde edebilir. te Durkheim, Leoroul gibi ahslar bu trden almalar yapmlardr. Leoroul, Tayor, Max Mller, Spencer, ilkin 18. ve 19. asrlarda, sonra 20. asrn balarnda, orman kelerinde, uzak adalarda

66
DNLER TARH

yaayan toplumlara gittiler. alma ve zahmetlerinin neticelerini kitaplara geirdiler. Durkheim, ktphanelerde oturdu, okudu; ve henz elbise bile giymeyi bilmeyen toplumlarn hayatlarn yazd. Bu toplumlarda iblm meydana gelmemitir. , av veya sava iin aletler, yaz ve kayt mevcut deildir. ok snrl bir dnya grleri vardr birka kilometre telerindeki kabileden bile haberleri yoktur. Bylesi ilkel toplumlarda, bedevi kanunlar, toplumun ilk tekilini, din inancn oluumunu, felsef ve sanatsal inanc ncelemek mmkndr. Sonra btn tarih boyunca dinin nasl meydana gelmi olduu veya ilkel dinin nasl olduu sylenebilir. Bylesi incelemeler, dine kar olan sosyologlarn veya aslnda dine muhalif olanlarn ii olmutur. Bunlar dine kar mcadele etmiyorlarsa en azndan dinsizdirler. nceleme yapmaya daha ok, yce ve metafizik bir hakikat durumunda olan dini inkr ve reddetmek iin gidiyorlard. 17. ve 18. asrlardaki tabiat bilginlerinin fizik ve kimya yoluyla Allah' inkr etmeleri gibi bunlar da Allah' inkr etmek istiyorlard. Bunlar 16. ve 17. asrlardaki aydnlarn fikirlerinin etkisi altndaydlar. Bugn bunlar ok eskimitir. Dine kar olan en yeni hareket, benim u anda sylediim harekettir. Ancak benim snfm ve derslerim, din ile (gerek olmayan din ile) mcadele etmek istemeyenlerin iine yaramaz. Ahlk bir kiilie sahip bir arkadaa (byk bir sosyolog veya byk bir lim deildi) dedim ki: Ne propoganda yapyorum, ne de gelip dini tebli etmeni istiyorum. Dinin hak veya btl olduu konusunda da birey sylemiyorum. Ama sen dinin kkne vurmak istemiyor musun? Burann halk msl-mandr, sen din le mcadele etmek iin slm' renmeye mecbursun. Sen kendi tabirinle aydn sorumluluunun bilincinde, din ile mcadele etmek iin sorumluluk yklenmi birisin. O halde

mcadele et ki aydnln koruyabilesin, ama sosyologlarn tabu ile ilgili konularyla... Sosyologlarn bedevi dnem iin tabu benzeri szkonusu ettikleri kanunlarla insanlk tarihinin
DNLERTARH 67

yeni ve modern dini olan slm'la mcadele edemezsin. nk slm ok yce br zihne ve kltrel donanma sahiptir. Sen yce bir medeniyetten faydalanan slm'la peneleemezsin. Bedevi dinin delilleriyle, tarihin en ileri dini olan slm'la mcadele edilemez. Bu sebeple seni, en azndan kendin iin slm' tanmaya davet ediyorum. Kur'n' a ve ne yazdn gr. Bu dine saldrman iin bu dinin kitabn, Kur'n' aman gerekir, baka kitaplar deil. Sen birini tanmsn, ama ondan ayr birini vurmak istiyorsun. Sen bireyi reddediyorsun, bunlar baka bireye inanyorlar. O halde nasl bunlarn, dinlerini brakp senin arkandan gelmelerini bekliyorsun? Bunlarla ruhunu doyuruyorsun dediin zaman, mesel Vol-e gibi olmusun. nk o da, bylesi szler sylyordu. Ama sen kendi toplumundaki aydnlarn dncesinde bir deime yapm olan Voltaire gibi kendi toplumunda asla bir etki brakamazsn. O kendi dinini ve dininin dilini tanyordu. Hristiyanl kavramt. Ama sen dinini ve dilini, slm' anlamadan tanmak istiyorsun. Bu sadece ekli taklid etmektir, ierii deil. Toplumu tanman gerekir. Dinini kavram olman, inanlarn tanm olman, kitaplarnda ne yazlm olduunu bilmen gerekir. Ancak o zaman mcadeleni balatabilirsin. Ama imdi sen ylesi eylere dayanyorsun ki, o kendi dininde bunlarn aksini gryor. O, senin duygularnn bo ve desteksiz olduunu biliyor. Sen diyorsun ki: "Din, ferdi toplumda tek bana ortaya karan, yalnz brakan bir faktrdr." Mslmansa slm'n btn esaslarnn, emirlerinin toplanma ve bir araya gelme temeline dayandn gryor. Hacc'da, belli gnlerde btn lkelerden, her rktan insanlar gelip toplanyorlar. Mescidi mabedidir ve ismi "cami" (toplanan yer)dir. Sen aslsz ddialarnla, halktan dini alacan yerde, onlar derin dnmeye sevkederek kendi bilgisizliini anlamaya tevik ediyorsun. Ezmek ve mcadele etmek istediin eyi tan! Baka bireyi tanyp onunla alkas olmayan ey aleyhinde barp arma!
68 DNLER TARH

Bedevi Din Aratrmaclar Mikronezya, Polinezya, Avusturalya, Gney Afrika, Kuzey Amerika kzlderilileri ve baz Asya kabileleri arasnda yapm olduklar incelemelerle, benzer din ekillere, merasimlere, inanlara ve hepsinde benzer ibadetlerin olduu sonucuna ulamlardr. nk, bunlarn hepsi bedevi toplumlard ve ok ilkel bir halde yayorlard. u sonuca ulatlar; insanlk, usulen tarihinin balangcnda bu ekilde bir dine sahip olmutur. Din ilkel toplumlarda meydana gelmitir ve bylesi bir fonksiyona sahip olmutur. Sonra birtakm kanunlara uygun olarak deimi ve ileri dinler eklinde ortaya kmtr. lkel Dinler Hangilerdir? lkel dinler olduka fazladr. nk hedef dinler tarihinin bir dnemini genel olarak dile getirmek, dinleri genel olarak tanmaktr. Hedef, tek tek ve zel biimde dinlerden bahsetmek deildir. Btn dinlerden bahsedilemez. nk hepsinden bahsetmek birka yl alr. Bu ksa sre zarfnda ise ancak en temel dinlere ve btn dinlerin btn usullerine aret etmek mmkndr. Durkheim (Les Elements Rudimentaire de la Vie Religieues) "Dini Yaayn lkel Unsurlar" adl eserine, Lui Browl da kendi eserine, bedevi din ile ilgili yaplan btn en yeni aratrma ve incelemeleri toplayarak balamlardr. Ama bu aratrmalardan dinin aleyhine sosyolojinin en yeni tezini tedvin edip hazrlaya-bilenlerin en by Durkheim'dir. Durkheim dine kar olanlarn btn eski szlerini terk etmi din aleyhinde en yeni tezi ortaya atmtr. Bizim aydnmzn bilmesi gerekir ki; "usul, detler, geleneksel akaid (din ve mill) eskimitir" diyorsa, kendisinin dine kar syledii ou inanlar da (kltre kar veya gelenee kar olanlar inanlar, ilm veya felsef sz olarak ortada dolaan eyler de) eskimitir. Elbise eskidii zaman 300 yl ncesinin veya 8 yl ncesinin mal olmasnn ne fark var? Her halkrda eskidir. Giyilmesi mmkn deildir, yenilenmeye ihtiyac vardr.
DNLER TARH

69
Maalesef yenilikler, vnme, sadece filmlerde ve modadadr. Avrupa dili bizim sinemalarmzda daima ayn anda sergileniyor. Ama ideolojik ve felsef meseleler, asrlarca yolda kaldktan sonra bize

ulayor. Mesel, bugn Avrupa'nn bize bozulmu diye verdii aydn'n benzerini (yarm aydn) Avrupa'nn 1700 tarihli eserlerinde aramak gerekir. Fetiizm Spencer ve benzerlerinin btn insanln dini diye kabul ettikleri; dier dinlerin kendisinden doduuna inandklar dine "Fetiizm" veya "Ruhperestlik"tir. nceleri iki ayr din olarak dnlyordu. Bugn baz dnrler ikisini bir tek din olarak kabul ediyorlar. Feti aslnda bedevi bir isimdir. Sosyologlar zel isimleri o dinden almlar ve sosyoloji kavram yapmlardr. O halde bu incelemede iittiiniz isimler, Batl isimler deildir. Belki (peri-feri'nin) evrenin kendisinden alnm olan isimlerdir. Feti bunlardan birisidir. Feti, boncuk, kk talar, bedevi kabilenin tapt muteber eya eklindeki ey veya eyadr. nsanlarn ilk tapnaklar ve bedevilerin ibdet yerleri da maaralar olmutur. Onlarn kefinden sonra boncuklar bulundu. Bunlar dikkatli ekilde ilenmi, delinmiler ve bunlara zel iplikler yaplmt. eitli ekillerde o tapnaklarda korunmulardr. Bedevi, onlara el vurmakla, mesh etmekle veya onlar pmekle ibdet etmitir. Feti, bylece baz tabii eyalara inanmak ve onlar kutsallatrmak anlamndadr. Animizm "Anim" ve "anime" kelimesi, tahrik etmek, heyecana getirmek anlamndadr ve ruh kelim esindendir. Ruh veya ruha tap-clk bir eit ilkel dindir. Veya dnyann en ilkel dinidir. Yani usulen din bilimi, dini tanmay ortaya koymak iin (benim

70
DNLER TARH

inancma gre dini ispat etmek iin de) bu meseleye dayanmak gerekir. Ben dinbilim (teoloji) konusunda, onlarn dini inkr etmek iin dayandklar kaynaklara dayanyorum, o kaynaklardan naklediyorum. Her ikimizin kaynaklar birdir, tm ayn rnlerdir. Ruhperestlik u anlamdadr; ilkel kabileler, grnmeden zel ruhlarn varlna inanyorlard. Bu ruhlar hangi zelliklere sahiptir? Birinci zellikleri udur: nsan bir ahsiyet sahibidirler bilin sahibidirler, irade sahibidirler. Kinleri vardr, nefret, ak ve sevgileri vardr. Hizmet ediyorlar veya ihanet ediyorlar. Uursuzdurlar veya kutsaldrlar. Bu ruhlar hayrdr veya erdir. Bu zelliklerin hepsi ruhlara verilmi insan sfatlardr. Bu ruhlar insan ruhlardr; insana hayat, yaay ve hareket bahediyorlar. Ruhun ikinci zellii, onun kalc oluudur. Bedevi diyor ki, insan ld zaman ruhu baki kalyor ("ruhun baki oluu"nun beer felsefede mevcut olan ilk kelime olduunu gryoruz). Ruh lmyor, kalyor, gkyzne geri dnyor, karanlk yerlerde hayatn devam ettiriyor. Ormanlarn derinliklerinde veya ehirlerin tekkelerinde. Veya o bedev kabilelerin ounun tabiriyle, kendi cenazesinin yannda kalyor, srekli kendi cenazesini koruyor. Bu yzden ruh, kendi cenazesinin koruyucusu gibidir ve kendi bedeninin alnyazsna, bedenine gnlden bal olduu iin, ihtiram kazanyor. Cesedi hrmetsiz yapma yerine, hrmetini kaldracana, ruhun cesedin koruyucusu olmasn uygun gryor. Eer saygszlk yapmsa darbe yiyor, saygya sahipse cenazeye yiyecek vermi, elbise giydirmi, lnn ssn ona geri getirmi iddetli bir ekilde ona hrmet etmitir. -Cenazenin ruhu onlara sayg gsteriyor hatta onlar koruyor. Ailenin bir nbetisi ve muhafz gibidir, bu ailenin fertlerini korur ve onlara bereket salar.Bu ruhlarn bazlar bedenleri ldkten sonra, ormanlara veya denizlere gidip, oralarda yayorlar. Nerede hayatlarn devam ettiriyorlarsa -deniz, ormann derinlikleri, veya baka herDNLER TARH 71

hangi bir yer- bir tabiat kuvvetinin veya iaretinin ruhuna dnyorlar. Bu yzden tufan dalga veya denizdeki su ve yamurun her biri bir ruh sahibidir. Bu ruh daha nce bir insann ruhu idi; bedenin lmnden sonra tabiat almetlerinden birine dnmtr. Bu ekilde her aa, her orman her hastalk her hayvan ve herey bir ruha sahiptir. (Doru dikkat buyurunuz, bu konu ok derin bir konudur.) Bu dinde -animizm veya ruha tapclk- temel gr ve inan, ruhun asaletidir. Ruhtan maksat, insanda -ve insanlarda-ayrca hayvanlarda mevcut olan gizli bir kuvvettir. Lui Brovl diyor ki: Bu ruh, bizim ruh hakknda sahip olduumuz tasavvur ve inantan farkldr. Animistler -yani bu ruha inanan bedeviler- ruh, eyada ve insanlarda mevcut olan gizli kuvvetten ibarettir diyorlar. Halbuki biz madd eyann ruha sahip olmadna inanyoruz, ruhu bedenimizin

hayat, scaklk, hareket faili olarak biliyoruz- Ama o, cisim ve beden dnda nc bir paraya inanyor. Eskimolar da bylesi nc bir paraya inanyorlar; insan ruhtan, cisimden, isimden meydana gelmitir. Halk kitlesi baz isimlere iddetle inanmaktadr. Mesel, diyor ki: Eer bu ii yaparsam, ismimi bu cinse eviririm. Bunun iin isim, ferdin vcudunun l paralarndan biridir -en nemli paradrruhtan ve cisimden daha yukardadr. Bu, ruh-perestlik felsefesinde ruhun isim almasdr. Can, bedenin hayat bir kuvveti olarak isimlendirilmiyor. Bu yzden ferdin lmnden sonra, ruh kalyor, sonra eya ruhu -veya tabiat ruhu- eklinde ortaya kp, tabiat kuvvetlerine giriyor. Hatta baz ahsiyetler sava srasnda ruhlarn bedenlerinden bir baka yere alabilirler. Mesel, savata zarar grmemesi iin bir aacn zerine brakp, sonra savaa balayabilirler (kabilelerin reislerinden birisi byle bir i yapmt. Balangta ok atsalar da demi-yordu. Aalarn arasna koymu olduu ruhuna nian aldlar, ldrdler, o da ruhsuz olarak kabileye geri dnd.) O halde, ruhun can anlamnda olmad belli oluyor. Ruha tapclk insann ilkel bir inancdr. Kendisinin yegne veya dn-

72 DNLER TAR H
yann ikili oluuna inancdr. u anlamda; madd dnya ve tabiattaki eya, ruha sahiptir. nsan, ruh isimli grnmeyen gayb bir unsurun sahibidir, ki bu unsur insann insan deeridir. Daha da nemlisi bu ruha inanmakla insan tabiat ile kendisi arasnda bir eit yaknlk hissediyor. nk bedev insan, tabiatn eyasn da ruh sahibi olarak biliyor. -nsan ruh olarak- Bizim tabiat eyasn l hissediimiz gibi onu l olarak hissetmiyor, donmu olarak kabul etmiyor. Tabiat ile kendisi arasnda bir eit birlie ulayor. kincisi, ruhun tenash meselesidir. lkel dinlerden zellikle animizm'de bu inan mevcuttur. Tenash u anlamdadr; bedenin lmnden sonra ruh bak kalyor, dier bir bedene dnp hayatna ikinci bedende devam ediyor. kinci cismin lmnden sonra ya ruhlar lemine geri dnyor veya nc bir cisme giriyor. Bu nc, drdnc, beinci... bedenin bazen insan olmas bazen hayvan, bazen bitki, bazen ta olmas mmkndr. Hint dinlerinde ve baz gayr resm slm mezheplerinde de olan tenash fikri, ok ilkel bir fikir ve dnyann en ilkel dinlerinden birisinin dncesidir. Totemizm Durkheim'in ikinci aamada dayand, btn sosyologlarn dorudan veya dolayl olarak onun tezinin etkisinde olduklar mehur din, totemizm dinidir. (Bunu Durkheim va'z etmemitir, belki Spencer, Langeton vb. kimseler ortaya koymulardr. Ama Durkheim onu sosyolojinin din aleyhindeki bir tezi olarak ileri srmtr. Sosyolojinin faydasna, hem de dnyann dine kar yeni bir tezidir.) Totemizm, bedev kabilelerin -ve bu gn Afrika, Kuzey Amerika, Avustralya'da bedev dnemde yaayan kabilelerin dini. Herbiri bir eye veya bir hayvana -daha ok hayvana- tapyorlar. Kabile bir hayvana veya kendine zg bir kua tapyor. Eer, niin? diye sorarsak -mesel, papaana tapyorlarsa- biz papaanz, diyorlar. Nasl papaan oluyorsunuz? diye sorduuDINLER TARH 73

muzda cevaben, en byk ceddimizdir, hepimiz ondan blnp dallara ayrlmz, diyorlar. sminin dalm olmasndan sonra beyaz bir papaan eklinde ortaya kt. Papaan, imdi kabilenin ceddinin ruhudur. Kabilenin etrafnda dolayor, kabileyi himaye ediyor, kabile iin bereket ve selmet diliyor. Buna gre papaan, kabilenin o byk ceddinden ibarettir. Bu ekilde ortaya km ve deiime uramtr. nk papaan cinsi daima vardr, falan papaan lse de cinsi kalc ve lmszdr. O halde kabilenin ceddi, papaan grnmnde daima ebeddir. Papaana taptklarnda kendi cedlerine (dedelerine) tapm oluyorlar. Kendi vcutlarna taptklarnda da kendi toplumlarnn btn fertlerinde olan ortak ruha tapm oluyorlar. Her kabilenin bir totemi vardr. Kabilenin fertleri ibdet merasimlerinde, elbise giydiklerinde, sslenme ve hareketlerinde totemlerinin jestlerini yerine getirmeye aba gsteriyorlar. Onun gibi sslenmeye, o ekilde elbise giymeye, salarn onun tyleri veya ba biiminde yapmaya alyorlar. Bu ekilde byk cedlerini takip ettiklerini ve onlara itaat ettiklerini gstermeye alyorlar. Bununla, kendilerini meru yoldan douran biri olarak -kendilerinde ve toplumlarnn ruhunda- ispatlamak istiyorlar. Her kabile, toteminin etini yemeyi haram kabul ediyor.

unu aka bilmek gerekir ki, eer Hindistan'da inek etini haram kabul ediyorlarsa, bu balangta -bugnk dinlerinden nce, inein Aryalerin totemi olmas nedeniyledir -imdi de totemleridir-, O halde bir hayvann etine sayg gsterilmesi, onun totem olmasyladr. Yani byk cedlerine canllk balyorlar. Ona bir kutsallk ve sayg zellii veriyorlar. Bir bilgin{!) Toteme sayg gsterilmesi konusunda bir tercme yapm, sonra da kendi grn aklam: "slm'da domuz etinin haram edilmesi domuzun kutsall sebebiyledir" diyor. Yani kyas binnefs (benzeriyle mukayese). Halbuki Mslmanlar, domuzu pis oluu nedeniyle haram biliyorlar, takdis nedeniyle deil).

74
DNLER TARH

Airet kkenli renciler araclyla totemizmin ran'daki etkilerini aradm ve buldum. ran'n batsnda birtakm kabileler var. simleri "Segvend" "ealvend" "erkvend"dir. "Vend"in aidiyetin son eki olduunu gryoruz. Hasanvend, Hasan'a mensup olan demektir, onun babasnn veya bykdedesinin -veya onlarn- Hasan olduuna iaret ediyor. Hasanvend benzeri isimler slm'dan sonra taklan isimlerdir. Ama Segvend -yani kpee mensup olan-gibi isimler, slm'dan nce konulan simlerdir. (ealvend, akala mensup). Kendilerini hayvanlara mensup ediyorlar. Araplar'da da bylesi isim takmalar vardr. Mesel, Ben Kilb, Ben Kelb (Kpek oullar) Ben Sa'leb (Tilki oullar)... nsanolunun, insan hayvan olu diye armas ok acaip bireydir. Ama totemi tandmz zaman, hayvan deil de insan ruhu olduunu anladmz zaman hayretimiz biraz azalm oluyor. Bu tr isimler, Araplarda knyedir. simlendirme yntemi yledir: Mesel, ocuk doduu srada, lohusann hasta yatt adrn nnden bir hayvan gemi ve gze arpmtr. O zaman, o hayvann adn lkap olarak semilerdir. Yeni doan ocukla ayn anda domu olarak kabullenmilerdir. Bu ocuun tekil edecei ailenin fertleri bu hayvana mensup olmulardr. Dedeleri doumu srasna onu lkab olarak almtr. Her halkrda Arap ve ran kabilelerinde totemizm inancnn olduunu gryoruz. Dnyada ok genel bir inan olarak ortaya kyor. Durkheim bu tezden, dnin kkenini bulmak istiyor. Yoksa bir kabilenin fertleri mabutlar olan totemlerine tapmakla yksek ve stn sevgilerine, ebed bir hakikata ve stnle -kabilenin hamisine (koruyucusu)- ve byk cedlerine tapmyorlar m? Ama bu tapnmaya ne ihtiya var? unun iin; ortak ced, kabilenin btn fertleri ve eitli aileleri arasnda tek ortak yndr. Uzaklaanlar bu ekilde birbirlerini yaklayorlar, ikinci defa birbirlerine balanyorlar. O halde bir kabilenin ortak fertleri
DNLER TARH

75
totemlerine tapmalarna ramen, ortak cedlerine tapyorlar. Ortak cedlerine taptklar zaman, kendilerinin tek ortak ynlerine tapm oluyorlar. Toplumlarnn eitli fertlerinin ortak ynne taptklar zaman, kendilerinin topluluk ve grup ruhuna tapyorlar. O halde totemizm, toplumperestlie (topluma tapmaya) dnyor. (Durkheim'in szlerinin tamam ve zeti budur). Bir bayrak altnda yaayan, bayra kustallatran fertlerin bayraa tapmas durumunda, tapma hepsinin ortak yndr. (Herkesi tanmayan ve dorudan akrabala sahip olmayan) bedev insanlar toteme tapmakla, hepsinde ortak olan toplumlarnn ruhunu vyorlar. Totemin kutsallatrlmas da bu adandr. Toplumlarn kutsallatrmaya inanan, bu byk ceddin canl ruhudur ve bizim hamimizdir diyen fertlerin durumu da byledir. Yani topluluk ruhu canldr ve daima fertlerin hamisidir. Fert veya fertler lr, ama toplum vardr. O halde toplum, nesillerden ve ahslardan ayrdr. Ama fertlerde baki olan bir hakikat var. Ebeddir. Bu hakikat toplumun ruhudur, bu ruhun kendisi kollektiftir. Totemistin, totem iin inand kutsal olma ve bylece totem ile kendisi arasnda hissettii akrabalk ve yaknlk, ferdin topluma kar hissettii yaknlk gibidir. nk fert toplumdan domutur. Bunun iin de, btn fertler kendilerini totemden domu biliyorlar. O halde totem toplumun ebed bayradr, fertler gelip geicidir. Toplum ve toplum ruhu kalcdr. Kutsal oluu da bu ebed oluu nedeniyledir. Dier bir mesele de udur: Totem, kabile fertleri iin ayn zamanda gzellik kaynadr. Kabilenin fertleri, ibdet ettiklerinde, zel gnlerde sslendiklerinde onun eklini taklid ediyorlar. Bu yzden Durkheim'in deyimiyle, bu totem mabuda ve tanrya dnyor. "Tanr bizim yaratcmzdr" diyen

fikir, gelimi olan o bedev fikirdir. Totemist kabilenin fertleri yle diyorlard: "Totem bizim yce ceddimizdir. O halde yaratcmzdr." Totemistlerin totem konusunda inandklar hrmet, stnlk iin olmutur. Sonralar tanr ve tanrlar iin inandklar hr76
DNLER TARH DNLER TARH

77

met oradan douyor. Ezel olua inan, tanrnn ezel ve ebed oluuna inan, oradan domutur ve bedevi kabilelerin inanlarnn devamdr. Totemi -kendilerinden nce ve sonra- ebed biliyorlard. nk onlar lm, totem (kabilenin toplum ruhu) baki kalmtr. Durkheim buradan u neticeye ulayor: Teknik, felsefe, gzel sanatlar, sanat, zaman ve mekn kavram, sa ve sol gibi dier zihn ve itikad kavramlarn hepsi toplumdan alnmtr. Din; din duygusu mabudu kutsallatrma ve vme duygusu, ferdin toplum ruhunu kutsallatrmasndan baka birey deildir. Durkheim'in bu tezi hem sosyolojide, hem de dine kar olan dnce evrelerinde en yeni tezdir. Ama bu tezin nereye kadar nem tadn (ve ne derece doru olduunu) grmemiz gerekir. "Dini Hayatn lk Temelleri" kitabnn balangcnda Durkheim, azndan birey karyor. Ben dierlerinin kitaplarnda da bunu aratrdm. Bu onun kendi tezi aleyhine syledii bir szdr. Durkheim'in kendi szlerine uygun olarak iddias uydu: Dinsel tapma, kavmi ve toplumsal tapmadan ibarettir. eitli tanrlarn olmasnn nedeni her klann veya her kabilenin toplum ruhunun tecellisine ihtiya duymasdr. Her kabile, dier kabilelerden bamsz ve mahhas olmaya ihtiya duymaktadr. Totem bunlarn her ikisini yerine getirmektedir. -Buraya kadar doru- Dolaysyla genel olarak din, bir toplumun fertlerin zihninde tecelli etmesidir. Tanr, bir toplum ruhunun bireysel ruhta tecellisidir. Kul ile mabudun ilikisi, ferdin toplumsal ruhu ile ilikisidir -kabilesine nisbetle-. Bylece totem ehresiyle din bir toplumun dier toplumlara kar bamszlnn tecellisidir. O halde kendiliinden nasl ki totem tanr veya fertlerin toplumla ilikisi, ferdin kendi toplumu ile ilikisi ise, ayn zamanda bir toplumun ruhsal tecellisidir. Totemizm dininin en belirgin ynlerinden biri, bir toplumu dier toplumlara kar tehis etmesi ve o topluma bamszlk vermesidir. Mesel, bu toplumun totemi kpek, o toplumun totemi karga, dier toplumun totemi papaan, bir dierinin ki ay veya domuz. Burada Durkheim yle diyor: Baz sosyologlar, dini bir kavimden veya bir toplumdan baka bir kavme veya topluma geiinin tekml etmi medeniyetlerdeki insana ve byk dinlere mahsus olduunu sanyorlar. Halbuki Spencer, Mller, Taylor, vb. -hem Avustralya'da hem de Kuzey Amerika'da- dini veya din inanlarn bir kabileden dier kabilelere nasl getiini, dier kabilenin o kabilenin din inanlarn nasl kabul ettiklerini gstermilerdir! Gzel... Burda eliki olutu. Diyelim, ben totemin kavimsel ve toplumsal bir tecelli olduunu kabul ediyorum. Ama eer toteme inan ve ona kar beslenen duygular o kendine zg din duyguyada ondan baka birey deilse, o zaman btn tekml etmi ekline kadar din, zel bir toplum ruhuna ahsiyet verme, bir toplumu dier toplumlardan ayrma ve belirgin bir ekle koyma rolne sahip olmutur. O halde toplumlar bu toplumun din ruhunu, din inancn, nasl kabul edebilirler? nk din, -din inancnda- toplumunu dier toplumlardan ayrmak istiyor. Durkheim'in grne gre ayn zamanda dier toplumlarn grlerini kabul ediyorlar. Durkheim'in sonraki grne gre tpk u ekildedir: Biz bayramz araclyla -bayran kendisi bir eit totemdir- ran toplumunda ve dier toplumlarda ranl olmamz hissediyoruz, bu ekilde dierlerinden ayryoruz; dier keler de bu ekilde. O halde bayrak, dierlerinden ayr olmann ve bamszln iaretidir. Dierleri bizi bayramzla tanyorlar, biz de dierlerini bayraklaryla tanyoruz. Ama bu arada mesel Franszlar bayramz grrlerse, rengi holarna gidiyor ve bayramz seiyorlar, biz de onlarn bayrann rengini beeniyoruz ve onu kabul ediyoruz. Halbuki, bizi onlardan, onlar bizden ayran bayra, toplumlar birbirlerinin iinde erimedikten sonra kabul etmezler.

J
78

DNLER TARH

Ama Durkheim'in kendisi, felsefesini ve onun btn szlerini ok avamca taklid eden, rencisi Felisin Shale onun konularn Durkheim'in tezi adyla (zmnen kendi tezi de olsa) pekitiriyor. Her ikisi de te'yid ediyor ki, Malinezya adalarnda be ayr kavim, yani be ayr kabile, be ayr toplum arasnda, be ayr totemin olmas gerekirken; gerek canlanma adyla, be ayr toplum ruhuyla birbirlerinden ayr olmalarnn hem fertler hem de kabileler arasnda mahhas olmas gerekirken, A kabilesi ayr br toteme, B kabilesi ayr bir toteme sahip olmas, toplumlarnn da birbirlerinden ayr olmasna ramen ou inanlar, kanunlar, din ayinleri A kabilesinden alp kabul ediyor, onlara inanyor, sonra o ayini yerine getiriyorlar. O halde eer din duygu, ferdin kendi toplumu ile olan ilikisinin tecellisi ise, bu fert kendi toplumunda baka bir ferdin ve baka bir toplumun ilikisini taklid edemez, onunla dygulana-maz. Bylesi birey mmkn deildir. Ancak totemizm, ferdin toplumu ile olan ilikisinin tecellisidir, din duygu baka brey-dir. Her ne kadar bedevi kavimlerde her ikisi birbirine karmtr denilebilirse de din duygu ayrdr. yle ki; bayram vdm zaman, bayram vastasyla toplumumu dier toplumlardan ayryorum ve ayr hissediyorum. Ayn zamanda baka bir yerden gelmi dier bir dine de sevgi besliyorum veya iman edip dinimi deitiriyorum. Her ne kadar bedevi kavimlerde hatta Yunan mitolojisinde din yardmclar, destekleyiciler, lkenin -Atina ehrinin veya sparta ehrininkoruyucusu olmular-sa da, fakat bu l szkonusu olunca, bu ikisinin birbirinden ayrlmas, yani mill yardmclarn sabit kalp, din yardmclarn deimesi iki duygunun bir olmadna iarettir. Zira bir fert, bir topluma bal olup dini de o toplumun ruhunun tecellisi olursa, toplumunu deitirmeden, dinini nasl deitirebilir? A toplumundaki ahsn, B toplumunun dinini ald belli oluyor. Halbuki B toplumunun toplum ruhunu ve grup ruhunu deil, dier bir duyguyu almt. nk ranl olan benim iin Fransa bayran almam mmkn deildir. Ama Fransa tekniini, yazarln veya felsefesini alabilirim. nk teknik, yazarDNLER TARH

79
lk, felsefe, Fransz toplum ruhunun tecellisi deildir. nsan dncenin iidir. ranl olmama ramen onu taklid edebilirim veya Fransa bizim iir ve irfanmz taklid edebilir. nk, iir ranl olmad gibi toplum ruhunun tecellisi de deildir; bu ok tuhaf bir konudur. Ama bundan daha tuhaf olan ikinci aklamadr. Durkheim diyor ki; bir toplumun fertleri totemlerine taptklar zaman, toplumlarnn ruhuna tapyorlar. O halde bir kabilenin fertleri tapmalar gereken ortak bir ruha sahiptir. Ama bedevi toplumlarda; bir dine sahip olan bu toplumda, baka byk bir toplumun paras olan bir aznlk grlmtr. Bunlar din deiimine uramlardr (iinde olduklar toplumun dinine inanmaktadrlar). Yani toplumsal adan ve bamsz bir zmre olma asndan kendisini, kendi totemine tapyor. Ama din bakmdan, dini baka bir toplumdan aldn gsteriyor. Din duygusunun eidi, sosyal ruhun eidinden ayrdr. Geri Yahudilik dini gibi, ounda sosyal ruh dinde tecelli etmitir. Veya dini ruh toplumun rknda tecelli etmitir. Yunan'daki sosyal dini gibi. Din, Yunan ruhunun tecellisi ve onun toplum ruhudur. Ama bu iki konuda tarih, Roma mparatorluu'nun kurulduu zaman, Yunan dinlerinin din zuhur kaynaklarn ve dini yardmclarn aldn gsteriyor. Halbuki o srada Yunan toplumunu (kendi bnyesinde) eritmitir. Kendisi baka bir toplumsal ruh edinmitir. Yahudi dini de Araplarn arasna, zellikle ou Yemen -Zi-Nvas dnemindekabilelerinin arasna nfuz etmitir. Yani bunlar Ben srail olmadklar halde Yahudi dininden idiler! Bunlarn ayr oluu tarihte tam olarak grlebilir. Burada dinin tabiat tesi olduu konusunda akl yrtmek istemiyorum. Durkheim'in sznn aksine unu sylemek istiyorum. Din mabuda tapmak, toplumsal sembole tapmakla ayn cinsten deildir. nsann din mabudu ile olan ilikisi, ferdin toplum ruhuyla olan iliki deildr. Ferdin yce ceddiyle olan ilikisinin, byk ve geni bir tapma veya vme olmas mmkndr. Ama, insann Allah'a kar, tanrlara kar, gayb mukaddeslere kar olan din duygusundan cinsinden deildir.

80
DNLER TARH

Eer din, toplum ruhundan ayr birey olmasa, bir ferdin iinde bulunduu toplumda din deitirmesi mmkn deildir. Bundan dolay, Durkheim'in tezinin yanl olduu konusunda iki delilimiz var: Birisi udur; totemde tecelli eden toplumsal ruha tapmak, din cinsinden deildir. nk bir toplumdaki, bir kabiledeki fertlerin toplumsal ruhlar deimedii halde, dier bir toplumun dinini

almlardr. kincisi de udur; bir toplumda hepsi totemlerine inanyor, ama byk bir ksm da bir dine inanyorlar, az bir ksm ise baka bir dine inanyor. Yani bir toplumda bir eit totem ve bir eit ecdada tapma vardr, ama o toplumda iki tane, tane bazen birka tane din grlebiliyor. Bu da gsteriyor ki, toplumsal ruh veya ortak ruh, din ruh ile ayn olamaz. Onu da gein, totemizm dier dinlerin de ondan ayrlm olduu tek ilkel din deildir. ounun inancna gre fetiizm ve animizm ortak dindir, totemizm deil. Saysz kuvvetlere, belirsiz byc kuvvetlere, tabiattaki eyann ruhuna tapmak olan fetiizm ve animizm, taifelerin veya tapan kabilelerin toplumsal ruhunun tecellisi olamaz. Bu dinde ruhlarn ve byc kuvvetlerin toplumun gerek canlanmasyla bir ilikisi yoktur. Belki daha ok tabiatn ve varlk leminin ilkel yorumu ve tahlil ile ilgilidir. Dnyadaki iaretlerin, insan ve ilikileri konusunda delil ve sebep getirme ile ilgilidir. Ferdin toplumuyla olan ilikisiyle deil. Spencer gibi bazlar, fetiizmi animizm dininin (veya ruhlara tapmann) bir eiti olarak kabul ediyorlar. Bu dini, ilkel toplumlarda insanln din duygusunun ak bir belirmesi olarak tanyorlar. Bu dinde insanlar insan ruhlarna veya insan ruhunun benzeri ruhlara inanyorlar. Bu ruhlarn btn yeryznde ormanlarn derinliklerinde, denizlerde, tabiat almetlerinde yaadklarna, insann hayatna mdahale ettiklerine inanyorlar. Bu ruhlar sonralar tabiat ruhlar, yamur, tufan, orman, aa, su, da... gibi tabiat almetlerinin ruhu olarak ortaya kyorlar. Bu dinde ruhun bir cisimden tekine getii bellidir. Fert ld zaman onun ruhu, ruhlar topluluuna gidiyor. Sonra kendini
DNLER TARH

81
geri dnmeye ve kinci bir bedene girmeye hazrlyor. Dedenin, ecdadn ruhu toteme de girmitir. Tek tek kabilenin btn fertlerine giriyor; onlar terk ettikten sonra dier fertlere ve dier nesillere dnyor. Gayb Kuvvet, Kutsallk, Saneviyet (Dalizm) veya Eya ve lerin kilii zel ruhlara sahip olan bir ksm eyay, gizli bir kuvvet sahibi, byl ve sihirli olarak bile totemizm, fetiizm gibi bedevi dinler ve dnyay kaplam tabiatn btn eyasnda ve iaretlerinde olan saysz ruhlara tapan animizmde insann totem eya ve ruhlarla olan ilikilerinde dnyay ve btn eyay "le sacre" ve "le profane" diye taksim ediyorlard. Le Sacre: Kutsal ve mbarek olan ey. Le profane: Kutsal ve mbarek olmayan eydir. Bazlar Profane' Farsa'ya "pelid" (kirli, pis) olarak tercme etmilerdir; halbuki bu anlamda deildir. Profane, din ve kutsal olmayan hereydir. Kendi toplumumuzda imdi baz eski inanlar, slm'dan nceki baz inanlar grmemiz gibi. Mesel; bir bitki parasn kutsal bir yere ekmekle onu kutsallatryoruz. Yani "le sacre" yapyoruz. Ama bu iten nce "le sacre" deildi "le profane" id. O halde "le profane" yani kutsal olmamak, madd ve di olmak, kirli ve pis olmak deildir. O halde bu nedenlerle eya, ruhlar veya kutsal eyayla ilgili ierisine girince kutsal oluyor. Mesel aln ve eli, kutsal bir trbenin sandukasna deen bir ahsm eli ve aln bazlar iin kutsallk kazanabiliyor. O alna yemin ediyorlar. Bu o kutsal ruhla bir ilikidir. Kutsal olmayan bir ruha giriyor ve onu kutsallatryor. Dnya, kutsal ve kutsal olmayan diye blnyor. Dnyadaki btn eyalar ve btn sosyal iler. Mesel, fetiizm -veya animizm- dininde yapmak kutsal deil (profane)dir, bazen lanetlidir, i yapmayan ise kutsal ve mbarektir. Yani madd hayat "profane"dr. Sonra gnlerin de mbarek gnler, mbarek olmayanlar -veya uursuz- diye taksim edildi-

82
DNLER TARH

ini gryoruz. Mesel; onnc gnn uursuz saylmas gibi. Bunlar animizm dneminin zihinlerimizden kalan etkileridir. Veya Araplarda "leden sonralar i yapmak haramdr" denilmesi gibi. Bu vakti hell olarak geirmek iin(!) bu vakitte beyhude iler yapyor veya bo szler sylyorlard. Asr sresi gelince, Allah'n zamana (ikindi vaktine) yemin ettiini grdler, leden sonralar ve ikindi vakitleri daha fazla i yapmaya baladlar. Kutsal ve uursuz gce, insan hayatnda ve zerrelerdeki kt ve iyi kuvvetlere, onlarn etkilerine inan esas, insan bir dizi zel yntemlere ve hkmlere tevik ediyordu. Bu anlamda onlardaki korku, ka, mit ve hrmet tahrik ediyordu. O kuvvetler ve gayb etkileri kabul etmek veya onlar uyuturmaya hazrlanmak iin abalar gsteriyordu, tedbirler alyordu.

Bu nokta, ibdet, din merasim ve ameller, zel sistem, ruh, fikr, ahlk ve din eitim, nihayet onun gerei olan riyazet, birtakm amellerin haram edilmesi, baz eylerin kullanlmas, ad tabu olan haram baz eylerden saknlmas gibi meselelerin olduu yerdir. Tabu, gizli ynler tayan haramlardr. lkel dini mensubu iin tabunun mantk ve akl uur asndan sebebi ak deildir, ama onunla amel etmektedir. Bugnk milletlerin btn halklar arasnda da etkileri kalmtr. Mesel, hayzl kadn veya cnp erkek, slm'n bu konudaki hkmnn dayand mantkl hfzsshha (koruyucu hekimlik, iman ve evre sal) meselesi dnda, halkn nazarnda gizli bir etkiye ve pislie sahiptir. Onlarn baklar ve kendileri uursuz saylr. Dierleri zerinde etki brakyor; denilir. Halkn pk ve temiz kavramlarn ayr d etmesi bu gr anlatr. ok temiz ve strelize edilmi bireyin necis telkki edilmesi mmkndr. Bu fikir (tabu), slm'n mantkl, dzenli ve dikkatli esaslarnn avamdan olan baz takipiler arasnda hfzsshha ve temizlii temin edememesine sebep olmutur. yle ki avamn tabucu grne gre -cnp veya hayz olmayan- yal bir kadn veya erkek mrnn sonuna kadar hamama gitmeyeDNLER TARH

83
bilir. Elbiselerine ve bedenlerine kir, ter ve dier "pk pislikler" dkse bile, temiz kalrlarsa hamama gitmeyebilirler. Dnyadaki btn eya, ad "Mn" olan ze! bir ruha sahiptir. Spencer diyor ki: Bir bedevye sordum. Bu fetileri niin bu kadar saklayp koruyorsun? Saygyla onlara el ve yz sryorsun, onlarda kutsallk aryorsun, bu nedir? Toplumunuzun bu bycsnden ve bu kutsal ahsndan -baz ahslar kutsal saylyorlard- niin bu kadar ekiniyorsun? Onun elbisesini veya dizini pyorsun, ona sayg gsteriyorsun veya eer hasta isen onun salyasn veya az suyunu iiyorsun? (imdi bile hl dettir, hatta ilerlemi toplumlarda bile. Mesel, falancann eli kutsaldr, falann aya hafiftir, nefesi ifadr, yzk parmann sevab vardr. erez sknt giderir, aa dilek verir... gibi inanlar vardr, niin?) Bana cevaben bunlarn iinde "Mn" var, dedi. Mehed'in caddelerinden birinde, byk bir kutsal ta var. Eer bir hanm onu kaldrabilirse ocuu erkek olur, eer kald-ramazsa kz olur diye inanyorlar. Onda da "Mn" var(!) Milletler kld zaman, byk ahsiyetlerin de onlarn zihinlerindeki deerlerini kaybettiklerini gryoruz. Onlarn yce deerleri mehul kalyor, nk millet bu deerleri tanmyor, tand deerleri yontuyor ve onlara isnat ediyor. Mesel, halk, slm Peygamberi'nin olaanst bir nsan olduuna inanyor. O zaman diyorlar ki, onun glgesi yoktu -farz edelim ki olsun. Glgenin olmaynn insanlk lemi iin ne faydas var?Ali, yksek ve derin insan deerler ile dopdolu bir insandr. Ama bu deerler, yklm iasnn dar anlayna, yklm beynine smyor. Onun iin kendi zevklerine, huylarna ve uurlarna uygun deerler yontuyorlar. Ali iin deeri olmayan meselelere dayanyorlar. Mesel, Zlfikr (Hz. Ali'nin klcnn ad. -) iki baldr, diyorlar. ki bal klcn kna giremeyeceini dnemiyorlar. Knna girse bile, geri kmaz. Knna girse, ksa bile bunun bir

84
DNLER TARH

deeri yok. Zlfikr'a deer kazandran, Ali'dir. Zlfikr, Ali'ye deer kazandrmyor. Yine Mehed'de, halk mm Rza'ya (a.s.) kar ar sevgi besliyor. Hatta onun kabrini tavaf etmeyi, bazlar brahim'in Kabe'sini tavaf etmekten daha stn sanyorlar -O'nun kabrinin her tavaf yedibinyedyzyetmiyedi Haccu'l-Ekber"'dir! diyorlar. Ama ayn zamanda, mam'n toplumun ve sonraki devrimlerin zerinde brakt etkiyi, syledii szleri, hilafetin rezaletini, basksn ve aldatmasn halka gstermedeki fonksiyonunun, toplumu ve halk, fikr ynden ihya etmek iin gsterdii abalarn ne olduunu bilmiyorlar. Onun gerek deerlerini tanmyorlar, baka deerler icad ediyorlar. Diyorlar ki, o Hazret Mehed'e geldii zaman, Mehed'in etrafndaki dalarda istirahat etmiti. O tepelerden birindeki talara yaslanmt. O zamandan imdiye kadar anak ve mlekleri, gve kablarn -Mehed'de "herkare" dedikleri kazanlar- o dan talarndan yontuyorlar, o topra kullanyorlar, hatta bu kablarda bgst (bir eit nohutlu halama et yemei -.) piirdikleri zaman ok gzel kokulu, lezzetli de oluyor. nk iinde "Mn" vardr!

Bizim aramzda bazlar "mohr"u kutsal sayyorlar. Halbuki "Mohr" bir ta parasndan baka birey deildir -eer bu konuyu sylemezsek mezhebimizin dnyadaki haysiyetini heba etmi oluruz. Onun derin deerlerini gizlemi oluruz- "Mohr" bir ta parasdr. Mohr'un seilmesi de tesadfen ok ileri fikir olmutur. Aydnlar diyorlar ki: u anda olan ekliyle ve halkn onun hakkndaki anlayyla kabul asla mmkn deildir. Doru. Deil ve ok ktdr, nk bir eit putperestlik zuhur ediyor ve yle anlalyor. Halbuki "mohr" aslnda ok ileri bir fikir idi. nk secdenin topran zerine yaplmas gerekir. Sakif, Taifteki bir kabileydi. Gururlu, mutaassp insanlard, peygamberin yanna gelip: "slm'n esaslar nelerdir. Kabul etmek istiyoruz" dediler. Peygamber slm'n esaslarn aklad. Dediler ki: "Biz namaz dnda hepsini kabul ediyoruz. nk bu alaklk'tr, eilip topraa
DNLER TARH

85
kapanmak insann zillettidir." Peygamber kabul etmedi. Onlar da, "bizi istediin kadar cihada gnder, ama rk ve secdeye gnderme; bundan muaf tut", dediler. Peygamber, o gurur ve kibrinizi yenmeniz iin topraa kapanmanz gerekir, dedi. Yani secdeye varmanz gerekir. Secde etmek bu insanlar iin -zellikle aristokratik, snfsal, kabilev vnmelerin olduu cahiliyye dneminde- ok zor bir iti. O, byk kudrete kar, zilleri gstermektedir. Bu ekilde snfsal ihtilflar ve eraflk gsterileri ortadan kalkyor. nk yol yrmede herkes ayr ekilde yol yryebilir, elbise giyiminde herkes ayr tarzda giyebilir, trende ahsiyetinin snfn ve soyunu gsterebilir ve ayrabilir. Ama topraa kapanmada ayr eit olmaz. Mesel, ayr bir tarzda secde edeyim ki insanlar muhterem biri olduumu anlasnlar diye birey olmaz. Ama istediim herey stnde secde edebilme serbestisi verilirse, o zaman ellibin tmenlik hal stnde secde ederim, altnn stnde, bakalarnn sahip olmad tek paralk bir akik ta stnde veya kilimin stnde secde ederim, bu ekilde stnlm gsteririm. zerinde secde edilen eyin genel bir uyum ve ahenk arzet-mesi iin hi kimsenin secde halinde kendi yalan sosyal deerlerini bakalarna satmamas ve gstermemesi iin, bir taraftan da secde ile zerinde secde edilen eyin hep ayn olmas iin, hepsinin birey zerine secde etmeleri iln edilmitir. Onun da toprak olmas gerekir. Toprak her yerde eittir; hakirliin, zelilliin, itibarszln iaretidir. Topran, yerin bu allm rtsnn zerine secde edilmesi gerekir. Hereyin zerine secde edilmesi caiz deildir. Toprak zerine secde etme zorunluluu olmasa gsterii, kibirli, asillie dkn biri altn zerinde secde edebilir; akik ta, ipek paras veya nefis yumuak yn kuma zerinde secde etmesi muhtemeldir. Bu aptalca oyunlar iin yol alm olur. Hatta secdede bile snfsal ve aristokratik imtiyazn belirme ihtimalinin olmas gerekir. Bu ihtimalin olduu yerde beraberinizde toprak g trnz.
86 DNLER TARH

"Mohr" yani tanmas mmkn bir para toprak. Ama bunun kendisi sonradan asalet kazanyor; kutsal birey oluyor srl birey oluyor sevap sandvii oluyor.(!) Her tarafn kirin, pisliin, terin kaplad, rengi deimi bu "mohr"un zerinden birazn yontuyorlar ve suyun iine kartryorlar, o suyu hastala kar ifa kazansn diye ocuun gzne, kulana veya azna sryorlar! Babam diyordu ki: "me suyunuzun ve kullanma suyunu-zun bir olmas gerekir" diye bir rivayet var. Yani u anlamda ki, kullanlan su iebilecek kadar temiz olmaldr. Allm olan ekilde deil. nk su getir diyorlar, ime suyu mu, kullanmak iin mi? diye soruyorsunuz. Halbuki temizlik yaplan ve ykama iin kullanlan suyun iilen sudan olmas gerekir. Mesel, falanca mukaddes ve kuruntulu ahsn eer elbisesine bir damla kan bularsa, tedbir iin btn elbiselerini ykadn, temizlediini, kurutmak iin bir saat gnein altnda durduunu gryoruz. Yine bir adamn te biri su, te ikisi ise dier eyler olan bir su kaynana gittiini gryoruz. nk rivayetin gizli anlamyla amel etmek istiyor. Kendisini temizledikten sonra; dier din kardelerinin dktklerine ilve olarak o da hereyini su kaynana veya su haznesine dkyor. Cusl-den sonra o haznedeki sudan -stelik smk, azsuyu vs. pisliklerle kark bir su- biraz alp gargara yapyor ve sevap olsun diye birka avu da alp iiyor. Niin? nk, rivayetlerde gu-sl suyunun iilen suyun cinsinden, yani iilecek su kadar temiz olmas gerekir denilmitir. Beden ve evre salnn en byk unsuru olabilecek bir esasn, btn hastalklarn gei ve bulama unsuru yaplabildiini gryoruz. "Mohr", kutsal bitkiler, a, helva, erez, tlsm, dilek aac, trbe topra btn bunlarda "mn" var.

"Mn" nedir? isimsiz, gizli bir kuvvettir. Baz eyalarda az, veya ok vardr, hatta baz ahslarda ok fazla ve kuvvetlidir. Byc ileri, dualar, zel virdler byc veya zel bir gce, bilgiye sahip olan ahslarn araclyla bu gizli gce sahip olan gleri celb ediyoruz ve zaptediyoruz. Yine onlara tevessl etDNLER TARH 87

mek, sarlmak onlara el srmek ve onlar pmekle "mna"y kendimize geirmi oluyoruz. O kudretten onlarn kutsallndan faydalanm oluyoruz. Hristiyanlkta ruh "mn"nn tekml etmi ve taltif edilmi eklidir. Mesih, "mn" sahibidir. nk kutsal bir cins, yaratl ve tabiata sahiptir. Dierlerinin toprandan ve suyundan deildir. Son akam yemeinde itiine inandklar ve henz bir miktar kalm olan kutsal arab, iki bin yldr ayn arab su ile kartryorlar, byk bir kadehe dkyorlar hepsi ondan iiyor. Sonra onun bir miktarn dier bir kadehe dkyorlar hepsi ondan iiyor. Sonra onun bir miktarn dier bir kadehe su katarak iiyorlar. Bu i imdiye kadar devam etmitir. Killiselerin ve papann btn azameti bundand. O, kutsal su, arap ve kutsal ekmee sahiptir. Papa, keiler, patrikler o "ruhu" tamaktadrlar. Avamda bu bulunmamaktadr ve avam cismndir. Ben, ruh sahibi olmayan cismn bir adam olarak (profane) ayet elden ele dolaan araptan biraz iersem Mesih'in kanndan imi oluyorum. Eer kutsal ekmekten yersem Mesih'in cisminden yemi oluyorum, diyorlar. Bu vesileyle "mn" bana hulul etmi oluyor. Bu ekilde, ben Mesih'le mukaddes bir birlik kazanyorum, onunla akrabalk kazanm oluyorum, onun yakn oluyorum. Ztm btn insanlarda olan ilk gnahtan -dem'in gnah- temizleniyor, ilh ve sev bir ahsiyet kazanyorum. Benim kanaatime gre bu, Fransz Lui Browl'un mehur teorisinin tekml etmi eklidir. Bir ksm hatralarnn toplad ve lmnden sonra yaynlanan (Karneha) kitabnda bu teoriden bahsetmektedir: Katlm teorisi (Participation). Bir kabilenin fertleri kendilerini somut bir ahs olarak bildikleri halde, bycler veya din vastalarn tavassutu ile yerine getirilen din trenlerde, danslarda, o amellerde ve hatta tavrlarda kendi kabilelerinin toteminin eklini taklid ediyorlar. Bylece totemlerinin kendilerine girdiini sanyorlar. Mesel, kanguru olduklarn sanyorlar.

88
DNLER TARH DNLER TARH

89
Bu ruh kimin elindedir? Ruhu tayanlarn elindedir. Ruhu tayanlar da Hristiyan ruhanlerdir. Bu adan btn cismn ahslarn kiliseye ye olmalar gerekir. O ruha sahip olmak iin keilere tbi olmalar gerekir. Bu ekilde ancak ruh onlara girer. Ancak bu ekilde "saint esprit" ile kontak kurmu olurlar. Balanrlar ve Adem'in gnahndan beraat ederler. Bu yzden Yenia'n balangcnda yzbinlerce Hristiyan, kilise merkezine ye olmadan ve resm ruhanlerin aracl olmadan, Hristiyan olmak istedikleri iin katledildiler. Hatta Ge-orge Danue gibi ou din limlerini bile atete yaktlar. Fetiizm, animizm ve totemizm toplumlarnda "urinka" isimli bir g vardr. Toplumda sadece zel bir grup buna sahiptir, bunlar ruhanlerdir. Bu kuvvetin yardmyla ruhlara ve gizli kuvvetlere nfuz edebilirler, din trenleri, ayinleri, dualar ve ibadetleri yerine getirebilirler. Halk dine balayabilirler, ibdet merasiminin, eitli riyazetlerin ve eitli din ayinlerin sonunda adaklar ve dilekleri yerine getirebilirler. O halde bunlar halk kitlesi ile gayb kuvvetler ve din kaynaklar arasnda kutsal araclardr. Bu snfsal imtiyazn sebebi, onlarn kendilerine zg tekelcilie ve zel fonksiyonlara sahip olmalardr. (urinka) gcne sahiptirler ve kutsal ruhu tamaktadrlar.1 Bu dinlerdeki bir dier ortak inan ise udur, ormanlar, denizler, yeryz ve gkyz bizim hayatmz zerinde etkili olan ruhlarla doludur. Bu anlamda mesela sadece bamdan bir yara almam, attan veya aatan dmem benim lmme sebep olamaz. Gerek hayvanclkta, gerekse ziraatta mahsul sadece benim abamn neticesinde olmamtr. Ksacas tabiatn iaretlerinde, hayatta, toplumda ve ahsta etkili olan unsurlar sadece bu gr1- slmi metinlerde ruhani kavram yoktur. Belki, bunun yerine lim kelimesi kullanlyor. Bu iki kavram ayn deildir. nk ruhan zel bir ahsiyete ve gizli bir kuvvet sahiptir, kutsaldr, etkin bir rol vardr, gizli bir nranige sahiptir. Eli, elbisesi ve ayakkabsnn plmesi gerekir. Azn suyu (salyas) ifadr, sevaptr... Ama lim, basit bir insandr, dini iyi tanyor, bu tanma da tahsil, aratrma ve ictihd ile elde edilmitir. Dolaysyla onu taklid etmek ve cahilin ona olan ihtiyac akll ve mantkl bir ihtiyatr, gizli ve zel deildir.

dklerimiz deildir. banda olan dier gayb unsurlar da vardr. O halde bunlarn ortak inanlarndan birisi bizim grdmz yakn sebeplerin etkili varlna inanmaktr.2 Dnyada olan ve grnmeyen ou gereklerin, mevcutlarn varlna inanmak, bylece varlk lemini hayr ve er, kutsal olmayan -Durkheim, usulen btn dinlerin ortak yn olarak, dier bir deyimle din grn ve duygunun kaynan, kutsal fsacre) kavramnn meydana gelmesine bal biliyor- diye ayrmak ve fertlerin, bedevi insannn hissinin tesinde olan gayb kuvvetlerle birlemesine ve ba kurmasna itikat. -Elbette halk ile gayb kuvvetler arasnda bir ara olan kimseler araclyla bir ba-. Tabiattaki eyada bulunan, bizim hayatmzda etkili olup hissedilmeyen btn ruhlara ve kuvvetlere itikat. nsan onlarla (resm ruhanlerle) bunlar celbedebilir veya zaptedebilir. Bunlar totem inanc eklinde beliren ortak ynlerdir. Feti eklinde veya saysz gler ve ruhlar eklinde beliriyor.

DNLERN ORTAK ZELLKLER


lkel nsanlarn Azndan Dinlerin Ortak zellikleri lkel dinlerin hepsinden -fetiizm, animizm (ruhlara tapma), totemizm, mn'ya itikat, tabuizmin kutsallatrlmasndan tutun, dier eitli ilkel dinlere kadar- kardm ortak zellikler ksaca unlardr. Bunlar ksa balklar eklinde sylyorum, nk imdiye kadar sylediklerim, bu ilkel dinlerin tannmas iin yeterlidir.
2- Bir ibaret ve almet ardarda sebeplere sahiptir. Onu meydana getiren son sebep "yakn sebep"tir. Bu, sebepler dizisinin balangcnda bulunmu olan sebep veya'sebeplerdir. Birka sebep sonra, o iaretin meydana gelmesiyle sonulanan, arac olan sebep veya sebepler ise "uzak sebepler" adn tamaktadr. -Mesel, l otlar zerinde yamurun olmas daha yakn bir sebeptir. Bu suyun, iden kaynaklanmas ise daha uzak bir sebeptir. (Bu uzaklk ve yaknlk ntsbdir), yoksa uzak sebebin sebebi de daha uzak sebeplerin sonucudur- Bu ilk sebebe kadar varyor, onda aresiz olarak durmak gerekir. Bugn bile buras felsefi ve ilm zihnin tpk bedev insan gibi hissedilenin ve mantn tesindeki konularda durduu yerdir.

90
DNLER TARH

lkel dinlerin ortak esaslar fihristinden u sonu alnyor. Toplum ilk defa tekil edildii ve insan vcut kazand zaman -toplumsuz insan asla olmamtr, eer olmusa bir hayvan eklinde olmutur, imdiki ekilde deil. nsan bu mevcut ekliyle, ilk defa bedevi ekilde ortaya kmtr. Sonradan eitli kabilelere, eitli rklara ayrlmtr. Kutuplu eskimo, Amerikal kzl-derili, Avustralyal bedevi veya Afrikal zenci- eitli mekanlarda ve zamanlarda din daima onun yolda olmutur. Daima onunla beraber olmutur. Hatta eitli dzenlerde, gerek denizdeki avclk, gerekse ormandaki avclkta btn bu aamalarda dine sahip olmutur. Ama eitli ekillerde bir dini olmutur. Bu eitli ekillerin herbiri, din bir duygu eklinde beli-riyordu. eitli farkl kalplarda -din ayin, ibdet, riyazet, hrmet eklinde- gsteriyorlard Bunlar, insan toplumunda dinin ilk belirme aamasnda grlen btn dinlerin temel karakterleri ve paralardr. Materyalist sosyologlarn tand aratrma kaynaklar, etnograflar, 19 ve 20. asrn etnologlarnn ve sosyologlarn ilm aratrma kaynaklarnn dedikleri gibi -bunlarn ou dinsizdir veya dine kardr) karmak istediim sonu udur; dinin tarifini bir filozoftan, bir dindardan, dini yapay olarak tarif eden bir ruhanden almak veya nceki filozoflarn ve yazarlarn allm yntemlerine uygun olarak yapm olduklar birka din tariflerinden bahsetmek, tek tek incelemek, karlatrmak veya reddetmek, bununla sonunda ie yarayacak mantkl bir tarife ulamak istemiyorum. Bunun yerine, ilm metodla inceleyip, ona ulamak istiyorum. Din, gayb varlklara olan kalpteki inantan, gizli merhamet duygusundan... ibarettir, diyen bu tarz tarifler, din bilgisi kitaplarnda bulunan Avrupal sosyologlarn vb.nin yaphklar tariflerdir. Bylesi tarifler ok yzeysel tariflerdir. Oturduu yerde tarif bulmak gibi bireydir. lm konuda byle tarif olmaz. O halde nasl tanmak ve tarif etmek gerekr? Hereyi tanmak iin ilm yntem u ekildedir: Eer, dini tarif etmek istiyorsak, btn ilkel dinleri ilk ekilleriyle eitli

DNLER TARH

91

toplumlarda eitli dnemlerde etraflca incelememiz gerekirse btn dinlerdeki ortak yn bulmamz gerekr. Btn dinlerde, btn dnemlerde, olan bu ortak yn dinin temel esasdr, tarihteki, toplumdaki ve insandaki din duygusudur. Bylece, dinin bu tarifini, btn dinlerin ortak yn esasna gre karlm bir tarif olarak bilmek gerekir. O halde dinin tarifi, bu ortak zat sfata ve karakterlere sahip olan, hakikat duygusundan ibarettir. Dini, sosyolojiyi, antropolojiyi veya dier bir ii aratrmak iin iki metod var. Biri "achronique" metoddur, dieri "diachro-nique" metoddur. Mesel, eer iirin bir igd veya sonradan bir iaret olduunu, insann igdlerinin bir paras olmadn anlarsak bir defa "achro niauement" inceliyoruz, bir defa da "di-achroniquement" inceliyoruz. Eer her iki metodla ilm ynden iir yzde yz insann ftratnn bir parasdr diyebilirsek, her iki metod bunu dorular ve te'yid ederse, bu ekilde amel ederiz: Bir defa geni bir ekilde gznne alyoruz, yani u andaki btn milletlerde ve toplumlarda inceliyoruz. (Bu durumda zaman birdir, ama yerler eitlidir). u anda ran'da, Trkiye'de, Araplar arasnda, Japonlar, Amerikallar, Avrupa lkeleri ve bedeviler arasnda her yerde olduunu gryoruz. Buradan bir sonu alyoruz, "iir insann ruhunda olan bireydir, bir iarettir" diyoruz. nk hem achroniquement ekilde, hem diachroniquement ekilde inceledik, her dnemde olduunu grdk. Btn beer meseleler iin, bu iki metod ilm aratrmadr. Bu yolla dinin ftr oluu, sosyolojik metodla incelenebilir. Bedev sosyolojiyle ilgil mtalaalarn toplam dinlerin karlatrlmas: Animizm, fetiizm, tabuizm, totemizm hatta sonraki ekillerinde mesel eitlerin tanrsna (Rabbul enva') tapma, tabiat kuvvetlerine tapma -bunlar dinin insan toplumunda tekml etmi ve daha stn ekilleridir- Dinin u zellikleri nceden beri Ortak ve geneldir: 1- Din, varlk leminin anlaml oluunu ispat ediyor. 2- Dnyada, insana ve tarihte niha bir sona, niha bir gayeye inan.

92
DNLER TARH

3- Vcudun, insann ikilii, saneviyyet veya dualizm. 4- Kinatta kutsallk. 5- Btn eyann, ilerin, gereklerin hissedilenler ve hissedilmeyenler diye blnmesi. 6- Dinin sosyal ruh tamas. 7- Dinin uluslararas oluu. 8- Tabiat ve insan birlii. 9- nsan, tabiat ve varlk leminin ruhunun birlii. 10- Endie, tela ve birlemeye yneli. 11- Sorumluluk kavram. Kendini yetitirmeye inan. nsanda iradenin oluuna inan. Daha iyi bir alnyazs yapmak iin gayret. 12- eliki esasna inan. Mcadele esas ve sava; diyalektik. 13- lliyet (nedensellik) kinatn mantk tahlili. 14- Beka esas. 15- Dnya grnn genilii. 16- Olan eyden kurtulu olan eyin esaretinden kurtulu. 17- insann korunmas ve muhafazas, hayatn ve toplumun korunmas kavram. 18- Tanma ve tecesss. 19- stihdam ve seme unsuru. 20- Gzellik ve sanat. 21-Ak ve tapma.

Hseyniye-i rad'da Verilen Dersler Dizisinden


UCUNCU DERS "Sizden, iyiye aran, doruluu emreden ve ktlkten sakndran bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.

Bu konularn giriinde -ilk oturumda byle bir asrda, byle bir konuyu niin ortaya koymamz gerektiini, buna halkn hangi tr ihtiyacnn olduunu- veya benim deyimimle, ileri lkelerdeki bir toplumun, zellikle slm toplumlarnn bir eit din uura sahip olmas ve kendi dinini dikkatli bir ekilde tanmas gerektiini anlatmtm. Bu tanmay ve kendini bilmenin gereini tesadfi olarak semediimi gryorsunuz. Din bir inan ve iman oluturmak iin aba sarfetmemiz gerekir demiyorum. Zira din iman ve inan, tanma, bilgi ve uura baldr. -Bu cmleden olmak zere din uurdur.- Eer dini tanma, bilgi ve uura bal olmazsa, dinin, inancn ve imann kendisi bir derde deva olmaz. Belki de dertlere bir dert daha ekler.

94
DNLER TARH

slm, ileri, hareketli, toplumu yapc yetitirici bir dindir. slm'n dndaki dier dinler uyuturucu ve uyutucu dindir. Bu ikisi arasndaki snrlar belirleyen, bu iki sfat arasndaki d ayrln gereklemesini salayan din uur, bilgi ve tanmadr. Bu yzden tanmadmz slm, dier her din ile eittir. Hatta tanmadan ulatmz her kr, sar inan ve ideoloji ile eittir. Aslnda -slm toplumlarnda- din uur, bilgi, sosyal'uur, dokuduu toplumu bilme, uur ve kltrel ruh, din ile karmtr, dedim. Aslnda din, onun gereklemesinde esasl bir role sahiptir. slm toplumundaki aydn, bu uurla toplumunun tarih gemiini tanmaya ular. Toplumun kltr ve geleneinin iin- ^ de -aydn gelenek ve kltr tanmadan hibir temel ie el atamaz- bir yer buluyor. Bu yzden ben allm klsik metodu takip etmiyorum. Mesel, tarihle ilgili on veya yirmi kitap seip dinlerin srasn syleyerek brakmyorum. Bu uzun sreli ve faydasz bir itir. Benim setiim metod, belki en temel meselelerin ortaya konulmasdr. Dnlerin deimesine dikkati ekmek, bunu aklamak, btn tarih boyunca din grn tekml etmesini ortaya koymaktadr. Dinler tarihi yerine, daha ok dinlerin tahlili, incelenmesi ve tannmas demek gerekir. Bunlarn hepsi, onun girileridir. Bugn asrmzn simasna -u anda bile, yansyan insanln kltrleri ve deimesi tarihini tanmak iin, bugnk dnyada insanln sosyal deimelerinde, aln yazsnda, henz iin iinde olan dini derin bir ekilde incelemek gerekir. Tarih sosyolojisi asndan bugnk dnyada, dini incelemek gerekir. Hepsinden daha nemlisi slm' tanmak, bizim tarihmize, kltrmze, sosyal grmze, kltrel grmze, siyas grmze, felsef ve sosyal ilikilerimize, toplumumuzun dnya grne ekil veren temel unsur olmas nedeniyle zorunludur. Nihayet aydnn kendi halknn hayat arasna girmesi, halkn vicdann derinliklerine, karanlklara inmesi gerekir. Doulu aydnlar topluluu iin daima tannmam ve mehul kalan topraklar tanmas iin zellikle slm' tanmas gerekir...
DNLER TARH

95
ok sratli olan bu incelememiz, nceki dersimizde tarihteki btn dinlerin -zelliklerin ilkel dinlerin- ortak zelliklerinde kalmt.3 Bu ynteme ve zelliklere dikkat edilerek dinin dikkatli bir tarifinin yaplabileceini syledim.

DNN TARF
Dinler tarihi kitaplarn okuyarak, kendinizi bu snfta anlatlan konular daha iyi, daha detayl anlamaya hazrlaynz. Bu konulara, daha fazla aba ve birikimle dikkat ediniz. nk burada inceleme ve tahlil, not yazdrmaktan daha arlkl. Kitaplarda gryorsunuz, gemi yazarlar, -hatta yeni yazarlar bile-ilk nce dinin tarifini yaparlar. Yaplan tariflerin deta bir listesin verirler. Mesel, falan: "Gayb varlklara inanmaktr" diyor. Dier biri: "Din; egemen snfn halk uyuturmak iin uydurdu3- Daha fazla okumak ve anlamak isteyenler bu konuyla ilgili Farsa kitaplara mracaat etsinler. zellikle "Dou ve Bat'da Din" diye fevkalde gzel, ayn zamanda kk bir kitap var. Bunu, Hindistanl byk bir politikac yazm. Rada Kriyfenan. Cumhurbakanlndan nce dikkate deer ilmi, fikr ve kltrel ilerle urayordu. Burada unu syleyeyim ki maalesef Doulu tahsil yapmlarn bir dier eksiklii de udur: Batl kltr adamlarn kendi kltr adamlarndan daha iyi tanyorlar. Asya Ve Afrika'nn byk dnrlerini, hatta slm toplumlarnn dnrlerini bile sadece Afrika'nn byk dnrlerini, bile sadece tanmamakla kalmyor. Bazen ounun isimlerini bile duymam olabiliyoruz. Halbuki her rencimiz az veya ok Bat'nn dnce adamlarn tanyor. Bu bir eit kendinden uzaklama ve kendine yabanclamadr. Okumamz ve tanmamz gereken kitap ve ahslarla ilgili bir liste hazrladm. Bunlar ounlukla tanmadmz kimselerdir. Hatta ran'da isimlerinden bile bahsedilmez. Kltrel araclarmz olan evirmenler tpk sadece Bat'nn tketim mallarn getiren iktisatlarmz gibi, aydnlarmzn tketmesi iin Batnn manev mallarn da bunlar getiriyorlar. Halbuki dncenin derinlii, fikrin genilii, zellikle ruhunun derinlii asndan Batda, "Radha Kriyenan" gibi insanlar yoktur. Gemi zaman iinde Bat'da Pascal veya Alex CaneI -hakknda bilgim var- gibi insanlar olmutur ve u anda da var. Ama Dou'daki kt iktisad durumlarna ramen bu kk mnevi kutuplar, Dou'nun bu mit mayalarna ve gnelerine gre Crlar birer kk yldzdr. Dou, imdi de canl bir ruha sahip, dhiler dourabilir. Onu terbiye edip besleyebilir. Radha Krvenan'dan

dier bir kitap daha tercme edilmitir. Ad, "Dou Dinleri ve Bat Fikri"dir. Okumaya deer bir eser. Baka bir kitap; ok titiz bir eser olmamakla beraber, toplum iin gzel ve allm trden olup, Filyisen Shale'nin Az Fikirli ok Yazan" isimli kitab. Dier bir kitap ise john Nass'm "Dinler Tarihi' kitabdr. Geri sonu alma, akl yrtme asndan zayftr, ama ders asndan ve eitli ekollerin muhtelif volilerini anlatma asndan ok kapsaml bir kilap. evirisi de nisbeten gzel. "Byk Dinlerin Tarihi" isimli baka bir kitap var, bu kitap Hsm Rza'nn kitab. Bu kitaplar not alnz!

96
DNLER TAR H

u eydir" diyor. Dier biri; "Din, ilkel insanm tabiat kuvvetlerin errinden kurtulmak ve kendisini koruyan kuvvetleri celbetmek iin yapt birtakm yalvar, yakar amellerinin ve inanlarn toplam dindir, o halde din insann tabiata olan korkusundan domutur," diyor. Baka birisi: "Din, insann eya ve tabiat iaretlerinin sebeplerine kar olan cehaletinden ibarettir." nk tabiat iaretlerini ve olaylarn ilm adan tahlil edememi ve in-celeyememitir. Depremin oluunu gerektiren nedenlerin ne olduunu, rzgrn hangi sebeple estiini, yamurun hangi unsurun etkisiyle yadn bilememitir. Bu sonular, tanrlar, ruhlar veya tabiat st kuvvetler ad verilen eylere dayandryor ve buradan da din meydana geliyor. Bir dieri: "Din, ruhlara ve insann kaderi zerinde etkili olduunu dnd varlklara olan esrarengiz inancndan ibarettir--." Bu tarifler hibir derde derman deildir. Bunlarla din red veya ispat edilemez. Eskilerin ve bizim klsik yazarlarmzn hatas, hemen balangta bir tarif vermeleri olmutur. Tariften sonra gelen herey bounadr. nk ilm yntem tarifi sonda gsterir, bata deil. Eer balangta tarifi yaparsan, sonra syleyecein hereyle balangtaki tariften uzaklam olursun. Halbuki sylediin herey in giri ve tarife ulaman iin akl yrtme olmas gerekir. Bu karlk, yazarn nceden yapt tarifin neticesidir. Sonra syledii herey, balangta yapt tarifin aklamas oluyor. Halbuki aratrmac, hakikati elde etmek iin aba gsterecei yerde tarife ulayor. ncekilerin tm yazarn ispat etmeye aba gsterdii hkmn delilleridir. Sonraki yazdklarnn tmy-se esasa ve geree ulamak iin giritir. Bir konu hakknda balangta bir inanca sahip olup, sonra onu ispat etmeye aba gstermek ilm aratrmada onulmaz bir hastalktr. Bu, aratrma deildir; propogandadr. Aratrma udur: nceden bir inanca sahip deiliz, meseleleri incelemeye, karlatrmaya tahlil etmeye, balyoruz (ve bunun zerinde dnyoruz). Sonra mantk ve ilm aratrma bizi kabul etmemiz
DNLER TARH

97
gereken bir sonuca ulatryor. Hatta nanlarmza aykr bile olsa. Bu ilm metoddur, aratrma metodudur. Sosyal meselelerde szkonusu olan metoddur, sosyologlarn setii metoddur, tabiat ilimlerinde de geerli olan metoddur. Gemite Aristo veya Efltun "insan konuan bir hayvandr" diyorlard. Veya "insan zihinsel ekil yapan, idealizm dzeyindeki br hayvandr" diyorlard. Sonra bunu ispatlamak iin paralar kendi yaptklar bu btne zoraki yklyorlard. nce "insan glen bir hayvandr" diyorlard, sonra her mevcudun insan olduunu ispatlamak iin onu gdklyorlard! nsan olduunu nasl anladk? Gld! Bu metod, btnden paraya gitmektir. Yani nce btn kabul etmemiz gerekir, "tmevarm" ve yeni ilm metod bunun aksidir. Btn olan henz tanmyoruz ve paralar inceliyoruz. Sonra btne ulaan biz deiliz, ilm aratrma bizi btne ulatryor. Gemitekiler kuu tanyorlard, kuun uan bir varlk olduun biliyorlard, zel bir varl tanmak iin ilk olarak nceki tarifi uyguluyorlard ve hkm karyorlard. Ama yeni metod -ilerlemeler daha ok bu metodun sonucudur- kyas, tmdengelim ve zihniyete yneli metodunu ortadan kaldrp, gerek deney metodundan, tahlili incelemeden ve mantksal tmevarmdan yardm ald. Mesel kuu tanmak iin, dier eitli kular aratrmak gerekir. Ortak olmayan ynleri atmak, ortak ynleri almak ve toplamak gerekir. Ancak o zaman "ku uan bir varlktr" diye tarif yaplabilir. Elli bin, krk bin, otuz bin eit kuun incelenmesinden ve paralarn mtala edilmesinden sonra -paralar karga, gvercin, sere, kumru...dur- kuun tarifine ulatk. Btn bu kularn arasnda sadece yarasann yavrulayan bir tr olduunu -bir istisna- anlyoruz. Bu tariften u ikinci tarife ulayoruz "ku yumurtlayan bir varlktr" diyoruz. Bu ilm kanunlar sonra buluyoruz. Sonra bir sre inceleme, aratrma ve mtalalar. Bu ekilde ilim adam yeni bir keif yapyor, ilm bir kanun elde ediyor. Bu kanun ayn zamanda do-

I
98
DNLER TARH

rudur, nk onun esas zerine teknii ve ilmi meydana getiriyor. Tabiatn iine mdahale ediyor. Doru olarak da ortaya karyor. O halde, bu ekilde kanunlar bulmann, tabiat meselelerinden bu ekilde hkm karlmasnn doru olduu belli oluyor. Ama insan ve sosyal meselelerde bu kanun sabit ve istisna kabul etmez bir kanun deildir. Ama eskilerin tmdengelim metoduna gre bu metod emin olmay salayan bir metoddur. Dinin tarifinde de bylesi bir metoddan, yararlanmak gerekir. Mesel, bu i iin bir tarifi seip 49 tanesini reddederek birini ispatlamak yerine dini eitli dnemlerde inceliyoruz, ortak ynlerini buluyoruz. Btn rklarn ve ktalarn dinlerinde olan ortak ynler -Kuzey Amerikal kzlderililerden, Bat Afrikal zencilere kadar. Sm Arap dinlerinden, Ary Hind dinlerine kadar, meden ranl dinlerinden vahi Avustralya kavimlerinin dinlerine kadar- bu ortak yne dikkat edilerek, ilm ve inkr edilmesi mmkn olmayan bir tarif elde etmi oluyoruz. Bu aratrmadan sonra elde edilen ey, dine sahip olmaya bal bir tarif deildir. Bu dine kardr ve dini olmayan bir tariftir. Bu ilm ruhu tanyan ve ilm ruh sahibi olan kimse, bu tarifi kabul etmek zorundadr. nceki oturumun sonunda grdnz ey, ilmi incelemenin neticesidir. Dinden bir tarifin, ortamdr. Dinlerin ortak zellikleridir. nsanln ilk dinlerinde szkonusu olan aklanmaya, yoruma, fikir yrtmeye ihtiya duyan eylerdir. Bugnk egzistansiyalizm, materyalizm, idealizm vd. btn felsefelerde de szkonusu olan meselelerdir, btn bu felsefeler bu meseleler ile kuatlmlardr. imdi dinlerin ortak zelliklerini yanyana dizmekle, bir kelime bir hakikat ve din iin bir tarif elde ediyoruz. Tarifte, "Gayb varlklara inanmak"-denilen deyimle birey akla kavumuyor. Btn dinlerin gayb varlklara inandklar dorudur; ama bu din eidinin zelliklerinden ve hakikatlarndan biridir- Bu din tarifi, dinin bir d sfatdr, dini grnmlerinden biridir, din asla bu kk sfatla snrlandrlamaz. Ger-

DNLER TAR H 99
i dinlerin bir paras da gayb mevcutlara inantr, ama bu hakikat dinin toplamn gstermedii iin mkemmel bir tarif deildir. Jung,4 bilinli vicdandan (conscience) baka, bilinsiz vicdan yani btn uur ve memule vicdan (Inconscience), vasta bir vicdann olduunu sylyor. Freud bilin ve bilinsizlie inanyordu. Bilerek setiimiz ve yaptmz eyler -mesel bilet satn almak, otobse binmek, niversiteye gitmek... gibi- uurlu vicdan emriyledir. Bilmeyerek setiimiz, yaptmz ve tutkun olduumuz ey ise uursuz vicdann emriyledir. Mesel, bilmeden bir rengin houmuza gitmesi, dier renkten ise nefret etmemiz, birinden nefret etmemiz, bir elbisenin houmuza gitmesi, yksekten korkmamz gibi! Bunlarn sebebi hep uursuz vicdandr, bu vicdann bir akm vardr. Ama Jung bu iki vicdan arasna arac vicdan koyuyordu. Arac vicdan, bu iki vicdann cinsinden deildir, bu kisinin arasndadr, yar bilinlidir. Bu nc vicdan "consaencesocial", yani "sosyal vicdan" olarak adlandryor. Sosyal vicdan, ferdi toplum tarafna eken bir gtr. Tek bana yemek onun tabiatna uymuyor -Yeme, burjuvaziyi yle yapm ki tek bana hayat, onun iin tahamml edilemez bir-eydir. Geri evinin gizli kelerinde, ahsiyetini hissetmek iin ve bireysel ak iin iir sylemitir. Ama iiri nve oluturduu ve ekil ald zaman okuyucunun ardnda dolayor, onu yaynlamak istiyor. Halk kendi varlndan bir eit haberdar etmek istiyor. Btn bunlarda insann toplum tarafna yneliin
4- Jung Cari Gustov, Freud'un grlerini gsteren ok byk ilim adam idi. Bundan alt-yedi sene nce svire'de ld. Jung'n eserlerinden birisi "Gizli nsan Ruhun incelenmesi" adl eseridir. Gayretli birinin onu tercme edip Farsa'ya ve kltre byk bir hizmet yapmasn mid ediyorum. Bilmiyorum, iran'da niin hi.TS.ey tahsilliler ve evirmenlerimi/ araclyla kalbura evriliyor? Baz zel kitaplar, mesel Bschelard'n btn eserleri tercme edilmi veya ediliyor. Ama Bachelard'n kendi itirafyla da kendisinden daha kuvvetli olan Hliat'tan bir tek yaz bile tercme edilmemitir. Jung da tercme edilmemitir, tannmyor, tannmas gerekir.

100
DNLER TARH

belirtileri grlmektedir. Bu ferdiyetten toplum tarafna ka, ferdin toplum ruhu ile balldr. "Jung", bu zel sosyal vicdan tarif ediyor. Bu sosyal vicdann kendine zg safhalar, blmleri vardr. Siyas iktisad ve ilm safha. Jung'un deyimiyle hepsinden daha derin ve etkin olan zel safha bu din ve irfan vicdandr. Jung'un bu sz bir yere kadar dorudur. Dinlerin ortak zelliklerinde saydk. Bu zeliklerinden biri -6. srada olan- dinin sosyal ruha sahip olmas idi. Sosyologlarn -bu cmleden olmak zere Freud ve Durkhe-im- hepsi, by ile dinin arasndaki farkn bunda olduuna inanyorlar. By ferdiyyet tarafna yneliyor, din ise toplum tarafna yneliyor. Din, daima ferd topluma feda etmek istiyor. Ferdi menfaatlar, toplum menfaatlarna feda etmek istiyor. Fertten toplum ve dierleri iin fedakrlk istiyor. Halbuki byc dierlerinin menfaatlarn kendi mterilerinin menfaatlarna feda ediyor. Dm dierlerinin zararna ferdin tarafna amak istiyor. Versay'n zel kilisesi mabedinde, Versay kilisesinin alt tarafndaki bycnn mterilerine dm amak iin, kanlarndan ila yapmak zere ldrd birok 6 gnlk ocuk cesedi ortaya kmt. Byc 6 gnlk ocuun lm pahasna mesel mterisinin dman musibete urasn diye eitli efsunlar okumutur! Bu byc ve cadnn daim eklidr. Kabilenin bycs dman yok etmek istiyor. Dman kabileyi sel felketine uratmak istiyor. neklerini yok etmek ve stlerini kurutmak istiyor. Bunlarn hepsi, toplumun ferd iin feda edilmesidir. Ama din, bynn aksine daima ferdi kendinden dar karmak istiyor. Ferdi toplum ruhu dzeyinde hatta kabilesinden daha st bir dzeyde hareket geirmek istiyor. Bu, dinin zelliklerinden biridir. Burada Jung'un dier incelemesinde dini duygu dedii duygu, insann sosyal vicdannn en temel dizilerinden, en temel blmlerinden biridir. Sosyolog ve sosyoloji tarihi, din ruhunun sosyal olduunun sonucuna
DNLER TARH

101
ulayor. Hatta hirete ynelen dinler ve irfan dinler bile sosyal, mmeti, toplumcu dinlerdir (sapma dnemleri dnda). Ama 'Jung'un tezi bir yere kadar doru' dedim. Zira bu tez -her ne kadar doru da olsa- dini akla kavuturan birey deildir. Jung insan ftratnn derinliinde zel bir yeri insann yar bilinli sosyal vicdan olarak gsteriyor. Ama bu duygunun ne olduunu sylemiyor. nk bunu sylemek Jung'un ii deildir. Psikolojinin ii hakikatlar, merhametleri duygular tanmak deildir. Belki bu merhametler arasndaki ilikilerin sebebini bulmaktr. ok gzel bir eser olan "Din veya nsann Drt Boyutu" adl kitaptan okuyoruz, yle diyor: "Dnya madd boyut -uzunluk, genilik, ykseklik- dnda bir zaman ve mekn boyutuna, yani "Einstein"n deyimiyle bir perestansa sahiptir. -Einstein izafiyetinde- insann ruhunda da drdnc boyut vardr, din bu zel insan boyutun grnm ve tecellisidir. Eer dinin kk iimizde mphem bir derinlie ve zihinsel tasavvurla ifade edilmesi mmkn olmayan bir yere ulayorsa, bu insan zihninin hissedilen ve ak boyutlarndan domamtr. ktisad meseleler yneli, cinsel yneli, ahsn kendisini savunmas gibi insan ahsnn temel abalarndan biridir. Nereden kaynak aldn ve nereye gittiini biliyoruz, sebebinin ne olduu bellidir. nsann hangi boyutunun belirmesi olduu bellidir. Ama irfan duygu, zihin tarafndan tasavvur edilmesi mmkn olmayan bir eit yneli, felsefe ve kark bir zel aktr. nsan ztnn, mahhas, ak snrl i gdlerinin belirmesi deildir. Belki drdnc boyut olarak adlandrlan gizli boyuttan domutur." Bu doru ve kabul ettiim bir teoridir. Bir eit daima tapma, bu boyutun zelliklerin dendir. Btn bunlara ramen, bu bile din hakikatinin ne olduunu dikkatli bir ekilde sylemiyor. Niin ve ynn hangi tarafa doru olduunu syleyemiyor. Ama u gerei akla kavuturuyor, din tabiat unsurlarndan, cehaletten, korkudan veya mesel iktisad ve sosyal unsurlardan domamtr. nsann ftratndan, insann ztnn eidinden douyor. Bu insann

102
DNLER TARH

ztndan, insann genlerinden, insann ruhunun boyutlarndan-dr. Kendine zg zel bir yere sahiptir. Ama biz meseleyi daha ok, daha dikkatli incelemeye ve mantkl bir tahlil elde etmeye muhtacz. Dinin ne olduunu? Akla kavuturmamz gerekir.

Bilgi sosyolojisii, yeni bir ilimdir. Sosyolojiden daha yenidir. Bilgi sosyolojisi, bilgilerin, tanmlarn, maariflerin, kltrlerin milletlerin ve eitli toplumlarda din, ilm felsefeyi, sanat yapm olan vicdanlarn sosyolojik ekilde incelenmesidir. Felsefe, sanat, din, edebiyat, irfan vb. eitli dnemlerde bir toplumda ortaya kyor, yaplyor, besleniyor. Bunlar sosyal kklere sahiptir. Bu kltrel ve ilm zlerden bahseden sosyolojik ve ilm kkler, sosyolojik incelemeler, tahliller, bilgi sosyolojisi veya bilgi teorisi adn alr. 19. asrn eski sosyolojisi tanmay, bilgiyi kltr temel meseleler eklinde incelemeden ok sade bir ekilde mesel "i aralarnn etkisindedir", veya "retimin etkisi" altndadr diyor. Bilgi sosyolojisi bu etkileri inkr etmiyor. Ama bunlar sosyal kalplarda mahhaslatryor. Mantk bir sra takip ettikten sonra, alt yapya ulatryor. Halbuki 19. asrn sosyologlar ok sade bir ekilde ve avamca bir slpla "alt yap"dan "st yap"ya uuyorlard. Yapp tutmad zaman da zoraki tutturuyorlard. Tutmayan tahminler yapyorlard. imdi de yaptklar gibi. Bilgi sosyolojisinin ii, bilgilerin sosyal boyutlarn gstermektedir. O insan bilgilerden ve maariften birisi de dindi. Gunvich'in deyimiyle5 -elbette benim dier ekollerle yaptm tariflerle "Insan, eitli kltrlerde ve devirlerde, eitli manev tecellilere sahip olduunu gsteriyor." Bu meselenin eklidir, yani insann her boyutuyla parlak bir renge sahip olan, yaylm ruhudur. nsann tek boyutlu ve tek kaynakl vicdan deildir. nsan genel olarak her toplumda ve her dnemde birka mahhas vicdana sahiptir, dierlerinin
5- Bilgi sosyolojisinin son grlerini ve teorilerini -en azndan Fransa Sosyoloji ekolnde- onun derslerinde iittim 19591960 yllarndaki, onun alt aylk derslerini burada alt dakika gibi ok ksa bir zaman zarfnda da olsa sylemek zorundaym.
DNLER TARH

103
vicdanndan tam olarak uzaktr. Bu birka vicdan btn insanlk tarihi boyunca insann fikirsel, bedensel ve kltrel tekmlne uygun olarak, hem bedevi toplumlarda hem de uygar toplumlarda belirgin ve bamsz belirmelere sahip olmutur. Binenaleyh insan kltr ve medeniyeti, sosyolojik adan eitli insan vicdanlarn ve grlerin esasna gre taksim edilebilir. (Dikkat ediniz bu esas, Bilgi Sosyolojisi ilmidir): 1- Felsef vicdan: Felsef vicdan, insann akl grnn dnyay, kinat, insann alnyazsn ve btnsel iaretler arasndaki ilikileri tanma, tahlil etme ve aklamadaki tecellisinden ibarettir. Bugn ne yiyoruz, yarn ne yapalm ki daha iyi para kazanalm, hangi ii bulalm ki istikbl va'd etsin! Ve bu eit dier sorulara felsefe cevap verir. Felsefenin yarn, lmden son-rasdr. lmin yarn ise, yarn sabahtr. Felsefe insann ztnda daima kaygs duyulmu olan genel sorulara cevap veriyor. Bu sorularn ve cevaplarn toplam, sormaya ve cevap iitmeye olan ihtiya felsefesidir. 2- lm vicdan. 3- Teknik vicdan veya sanayi vicdan. 4- Pratik siyas vicdan -Pragmatizm bylesi bir vicdann belirmesidir.5- Sanatsal ve edeb vicdan. Gzel sanatlar bu vicdann belirmesidir. Felsefe, ilim, teknik ve pratik meseleler ile tam olarak ayr olduunu gsteriyor. Sanatsal vicdan gzellii tanyor, ona kar duyarllk gsteriyor. Halbuki, ilm, mantk, iktisad ve felsef bir mesele deildir. Usulen gzellikleri tehis eden ve ayran baka bir vicdandr. Sanat ve sanatn gzelliini anlyor. 6- Sonuncusu ise irfan ve din vicdandr.6 Sokrat, Efltun, Aristo, Rzi ve Eb Ali Sina gibi adamlar, felsef gre sahiptir.
6- rkek arkadalardan biri geen oturumda, "niin ok nemli olan falanca meseleyi en sona aldnz?" diye sormutu: nemli olduu iin dedim. Bazlar, toplantlarda nemli adam yukarya oturttuklar gibi. nemli meseleleri de nce sylemeleri gerektiini sanyorlar. Halbuki reddedilmesi gereken yzeysel ve basit meselelerin nce ortaya konulmas gerekir. En nemli meseleden nce gsterilmesi gerekir. Bu ilm metoddur

104
DNLER TARH

"Sartre" gibi bir adam lim deildir. Ne fizikidir, ne kimyagerdir, ne doktordur, ne teknisyendir, ne sanatdr, ne irfni duyguya sahiptir. Dier vicdanlar ya zayftr veya aslnda tesirsiz kalmtr. lm vicdanda da ilmin filozoftan ayr olduu gryoruz. Baz filozoflarn ayn zamanda lim de olduklar dorudur. Ama bu iki kavram tam olarak birbirinden ayrdr. Mesel, birinin felsef meselelerde zirve dncelere sahip olduunu, ama fizik, kimya, matematik, cebir ve bunlarn benzerlerinde daima sfr aldn gryoruz. Sonunda (byle birini) okuldan uzak-latryorlar. Ama ayn adam Sartre'nin yazlarn okuyor, hocasndan daha iyi anlyor. Bu yzden felsef vicdan, ilm vicdandan ayr bireydir.

Teknik vicdan konusunda en gzel rnek, bizim kendi ky-llerimizdir- Batllarn "Doulularn beyinleri irfan ve airnedir. Teknikten, fenden birey bilmezler, otomobil arzalanrsa yol ortasnda kalrlar. Doulu ofr arabadan anlamaz, anlasa bile elinden birey gelmez" diye itham etmelerinin aksine, kahvenin olduu ve bo szlere tahamml edilen o kylerin birinde bir adama kp arabaya bakyor. Ne makinay tanyor, ne sanayi ve ne de teknikten birey anlyor- Kyden bir defalna bile olsun dar kma imkn bulamam olan bu adam, bir iplk, eker, tel, kk bir denek paras, kk bir eki ve kk bir teneke parasyla arabay tamir ediyor, araba yoluna devam ediyor. Arabada oturan iki mhendis ise elbiseleri kirlenmesin diye bakmyorlar bile. Bu teknik yetenek ve grtr, teknik vicdandr. Fikr adan veya akl asndan ok aa bir dzeyde olan -hatta ortalama dzeyden bile daha aada olan- baz ocuklarn evde ve okulda herkes iin alelade olmayan eyler yaptklarn gryoruz. Bu teknik yetenein ortaya kmasdr. ounlukla teknik ve bilimsel yetenekleri -zellikle zamanmzda- ayn ey olarak biliyorlar, ama sosyoloji, hatta psikoloji bu ikisini birbirinden ayrmtr.

DNLER TARH 105


Baz toplumlar, felsef adan kuvvetlidir. Mesel, Atina gibi. Bazlar ilm adan kuvvetlidir; Fransa gibi. Bazlar ise teknik adan kuvvetlidir; Almanya gibi. eitli meden ve ileri toplumlarda bunun tam olarak belirgin olduunu gryoruz. Bizim toplumumuzda da byledir. Teknik iler usulen bir kabilenin elindedir, zira iler de o ie yetenei olan dier bir kabilenin elindedir. Pikniklerde bir ocuun annesinden ayrlp, seilmedii halde kendiliinden bir grubun liderliini ele aldn grrsnz. Dierlerini ekmek ve onlara liderlik yapmak iin zel bir yetenee sahiptir. Herkesi nasl istihdam edeceini ve ie nasl tevik edeceini biliyor. Tarihte, dnya liderlerinin ne filozoflardan, ne limlerden ne teknisyenlerden ve ne de ediplerden olmadn gryoruz. Belki bu yetenee kuvvetli -zellikle abalarn balangcnda- bir ekilde sahip olan kimselerdir. Bu sebeple daima dierlerinden nde olmulardrSanatsal ve edeb vicdan, insandaki zel duygudur. Ne akln ve felsefenin, ne de ilmin; bunlarn hibirinin paras deildi. Geri bugn sanat veya gzel sanatlar toplumun, felsefenin veya dncenin hizmetine arz edelim denildiini duyuyoruz. Ama sanatn kendisi onlarn cinsinden ayr bireydir. atr Abbas Sahub'nin iirine baktnz zaman, hayret ediyorsunuz. Sonra onu grnce, ekmei tandra koyan usta (yani atr) olduunu, ekmek piirdiini farkediyorsunuz. Bu iki almet (iir ile ustalk arasnda hibir benzerlik gremiyorsunuz. nk okuma yazmas yok. Felsefe bilmiyor, ilimden haberi yok, hatta iirin divann bile okumamtr. Ama syledii iir, yzlerce std filozof ve edip arasnda kimsenin benzerini syleyemedii kapasitede bir iirdir. Btn edeb ekolleri okumu, eski ve yeni edeb metinleri grm, ders veren bir hocann bir tek beyit iir ve bir tek satr nesir bile yazamadn gryoruz. Bazen zoraki bir iir sylese bile, ondan bireyler mid edenler szne kulak tkarlar. Buna karlk tp tahsili yapm, edebiyat brannda tahsil grmemi

106
DNLER TARH

olan birinin, en gzel iirleri ve nesirleri sunduunu gryoruz.7 Gzellii yaratma ve tanma insandaki zel bir vicdan yetenektir. Btn sanatlar bu kudretten domulardr. O grlerin hepsi sanatkrla alay ediyor, sanatkra saldryor; sanatkrn kendine zg bir manta ve istidlale sahip olduunu kavrayamyorlar. Akl ve mant kabul etmiyor. Ama gzellii tanma duygumuz ve sanatsal vicdanmz iddetle kabul ediyor. Akl istidlalden daha iyi kabul ediyor. Mesel, mum, ilm, felsef ve teknik adan bir para mumdur, iinde de bir miktar pamuktan iplik vardr, kelebek (pervane) ise tesadfen onun etrafnda dnen ve onun ateiyle yanan bir hayvandr. Ama edsb vicdan asndan bu byk bir insani meseledir:

"Mumun vefasna olan nazm her an yandktan sonra Matemdeki kul rengim pervane dkyor."

Bu almet (mumun yanmas), karsnda niin bir vicdan lezzetin ve gzelliin doyum noktasna ulayor? Dier bir vicdan ise niin burnunun ucuyla bununla alay edip, 'yalan' diyor? O halde bu iaret, iki hkimin karsnda durmutur. nsanlar ruhsal ynden anlama konusunda mesafe katettike, onlardaki bu vicdanlar da kuvvetlenir. Yani fayda deerin kenarnda yer alyor. Deer, faydaya egemen oluyor. Deer faydadan ayr br-eydir- Din ve sanatsal kavramlar, daha ok deer esasna dayanyor, fayda esasna deil. Fayda ve deer sosyolojik bir konudur. Sosyolojide fayda; bizim madd ihtiyalarmzdan birini gideren kendine zg bir menfaattir. Deer ise; bir iaret veya hakikat iin inandmz hrmet ve asalet duygusundan ibarettir. Mesel; bir hasta iin, adamn biri bir demet gl, dieri be kutu elma kompostosu, nc biri ise ona hayatnda kendisine ve ailesine yarayacak olan bir sini veya aydanlk gtryor. Burada gl seen deer esas zerine hareket etmitir, dier ikisi ise fayda esasna gre.
7- airlerimizin ve yazarlarmzn gemiine, dikkat edersek ounluunun edebiyat rencileri olmadn grrz. Bununla beraber ran edebiyatna zenginlik kazandrmlardr, san.nl okulu roncisi olan Ihvan-u Salis ve dierleri. DNLER TARH

107
Baka bir rnek: Henz fikri olgunlua erimemi bir adam ehrimiz gelmiti. yle diyordu: "Bizim kabilemizde iki kii vard. Lorel ve Hardy gibiydiler. Bu eliki kendilerine zg baz akalarn meydana gelmesine sebep olmutu. kisi hep beraberlerdi. Ayn odada iki talebe idiler. Biri "nun", dieri "elif" gibi birlikte yayorlard. "Birlikte gelip, birlikte gidiyorlard." Hemehrimiz onlara hafif ve komik demek istiyordu... yle devam ediyordu: "Bunlarn bri dierine glistanda gl derme deeri biiyordu- DieriySe ona frnclk deeri biiyordu." Biz, ikincinin durumuna acmaya balamtk. Ama akay anlatann, "gl deren"e kar zr dileme tavrna girdiini grdk. Anladk ki hakarete urayan frnc, ekmek piirdii iin hakaret ediliyordu. Gl ise hibir ie yaramyor. Hatta ot eken veya yonca eken hi olmazsa eei memnun ediyor, ama glclk ise bo bir itir! Bizim hkm vermemiz ile onlarn hkm vermesinin birbirine zt olduunu gryoruz. nk onlar fayda esasna gre, biz ise deer esasna gre bakyoruz. Sayg duygusu, tazim, zti asalete inanmak, bizim hkm vermemize etki eden iaret, deerin zelliklerndendir. Ama fayda ve menfaatta birey iin sayg ve kutsiyete inanmyoruz. Bizi onun tarafna eken, zaruret ve ihtiyatr. Onu tad fayda iin istiyoruz, kendisi iin deil. Usulen sanatsal vicdan ve duygu, fayda esas zerinde deildir, deer esas zerinedir. Sanat toplumun ve sosyal ihtiyalarn hizmetinde kullanmak isteyen kimseler, sanat sosyal faydann hizmetinde kullanmak istiyorlar. Ama bu sanatn alalmas deildir. nk sosyal fayda fert iin deerdir. Yani halka ekmek temin etmek iin kendi ekmeinden vazgeen kimse, "halkn ekmei'ni deer eklinde ortaya karyor, fayda eklinde deil. Her ne kadar ismi ekmek ise de, deerdir. Klsik airler, eski sanata ve "sanat iin sanat'a taraftar sanatkrlar, "eer sanat toplumun madd hizmetine verirsek sanat aalatm oluruz" diyenler ya anlamyorlar veya bir eit safsataya bavuruyorlar. nk sanat toplumun hizmetine sok-

108
DNLER TARH

mak "deer"in, "fayda"ya dntrlmesi deildir, toplum iin menfaattir, fert iin menfaat deildir. Bunun kendisi de bir deerdir. O halde sanat toplumun hizmetinde grevlendirmek, sanat bireysel ve kuramc vehimcilikten kurtarp yce insan deerlerin yksekliine karmaktr. Bu sanatn ycelmesidir, d deil. rfan ve din vicdan, insann iindeki eitli dier vicdanlar gibidir. Mahhas bir grnme de sahiptir. Ama u mesele de var; dine zihinsel ve "sbjektif" bir yn vermek stemiyoruz. Ayrca iktisad ve sosyal iaretlerden ayrp mcerret olarak inceleyelim dermek de istemiyoruz. Hayr, bu sosyolojinin konusudur. Din, felsefe, teknik, iir ve sanat gibi iki cilveye sahipti demek istiyoruz. Dinden iki ekilde bahsetmek mmkndr. Birisi, insanda olan vicdan ve duygu eklinde (Felsefe, iir, teknik ondan yaplm siyas ve sosyal akmlar ondan domu oluyor). Dieri de, felsefenin, sosyal meselelerin, iirlerin kendisi ve mevcut sanatlardr. Bunlar, gereklie sahiptir ve d dnyada vardr. Bunlar, dinler gibi, gerek, sosyal, harici ve iktisad olan meselelerle iliki iindedir. Ama vicdan ve bilgi sosyolojisi ile ilgili olan bizzat iir ve sanattr. Bizzat felsefe ve ksmlar kk olarak, teknik veya ilme dayaldr. O halde burada irfan duygunun kendisi insann zelliin-dendir. Dolaysyla bugnk sosyoloji asndan din gerei -dinler deil, nk bu zel ve ayr bir konudur, bunun hakknda herbiri ayr olan tahliller yapmak gerekir- insann ztnda ve ftratnda zel bir vicdan ve zel bir bilgi

"Conscience"dir. Bu felsef, ilm, teknik, siyas ve sanatsal vicdandan ayr bireydir. Bu vicdanlar ve din vicdan, insan kltr yapyor. Din vicdan, her dnemde, her kltrde bu mayalarn en kuvvetlilerinden biridir. Mesel, Yunanda, Mesih'ten nce felsef vicdan, din ve teknik vicdandan daha kuvvetlidir. Eski Roma'da, siyas vicdan sosyal vicdan veya pratik vicdan kuvvetlidir. Roma kltr ve medeniyeti bu vicdann tecellisidir. Bugnk Avrupa ve Batda,
DNLER TARH

109
teknik vicdan gldr. Bugnk talya'da mesel Amerika'ya oranla, sanatsal vicdan, teknik ve pratik vicdana oranla daha gldr. Bu bilgi sosyolojisinin din hakkndaki bir konusudur. Dier bir sz de, benim kanaatime gre en byk ve en gzel ilm tariflerden -felsef veya kelm8 deil- birisi de Darwin'in. Onun evrimini trlerin deimesinde ispatlamak istemiyorum. Darwin trlerin sabitlii dncesine kar -her tr sabittir, birden yaratlm sonra ayn kalmtr, dier bir tre dnmyor- diyor ki amipler gibi hayvan trleri srngenlere, srngenler kulara, suda yaayanlar karada yaayanlara, yumuak vcutlular kemiklilere, kemikliler memelilere, memeliler tekml etmi hayvanlar?., tekml etmi hayvanlar maymuna, maymun insana dnyor. Belki sudaki canl tek hcreli varlklar evrim yasalarnn etkisiyle hayatta iin ekime, daha iyi kalma vb. evrim trne ve daha mkemmel tre dnyorlar, ama bu fizyolojideki evrimdir. Suda yaayan hayvan evriminde karada yaayan aamasna ulanca, durumu -mesel akcierler, ayaklar, eller...- deiiyor, insana kadar ulayor. Bunlar hep fizyolojideki deimelerdir, bedendeki deimelerdir, sonra ilk tr meydana gelince, nceki en tekml etmi tryle -ki tpk insan ile ok yakn komu olan tr idi- fizyolojik bir farkll yoktu. nsan grnl maymun, maymun grnl insann benzeri idi. Burada artk bedenin organlarnda ve yapsnda bir deime yoktur, belki insan trn meydana getiren lk dstur, insan kendinden nceki trden ve dier hayvan eitlerinden ayrp; zat, ruh ve manev zellikleri yapsna ve dncesine kazandrd. O filiz vurulmas ve irfan duygu idi. rfan duygu btn dnya dinlerinin temel kayna olan duygudur.
8- Bunlar ok itimada deer deildir. Felsefenin okunmas mmkndr, ama itimat edilmesi mmkn deildir. Hi kimsenin felsefe okumaya muhta olmad sylenemez veya kendisini muhta deil kabul edemez. Ama hi kimsenin felsefeyi, inanlarnn temeli olarak almamas gerekir. Felsefe sadece, zihnin spor egzersiz ve oynamas iin gzeldir. Felsefeden inan dourmamak gerekir. Durduuna inandn zaman felsefe hareket iindir. Felsefeyi gemek iin okumak gerekir, durmak iin deil.

110
DNLER TARH DNLER TARH

111
nsann kayna ve dstru onun irfan duygusudur, onun sezgisidir. Bu, onu yeryzndeki hayvanlar arasnda Darwi-nizm'in evrim zincirlemesinin sonunda yeni bir tr olarak meydana getirdi ve zuhur ettirdi. Bu anlattklarm Darwin'in szleriydi. Burada maalesef btn zellikleri sylemek ve konuyu tartmak iin frsat yok, sonu almaya mecburuz. Esas mesele, din hakknda, eitli alardan yaplm veya yaplan tariflerden, temel tariflerin yeni oluu ve azca szkonu-su edilmesidir. Bu tariflerin bizi dikkatli bir ilm metoda yneltmediklerini syledim. Gerekten din olan eyi, gstermiyorlar. Ama, dinin insann ztnda zel bir yere sahip olduunu ispatlyorlar. Montesquieu'nun szyle: nsann vicdannn derinliklerinde madd ve snrl hayatn tesindeki hakikatlarla tabiat tesi hakikatlarla doldurulmas iin bo bir ukur var. Bu haki-katlar ona bu "kapal hayaf'n dnda ve "kapal tbat'n dnda hidyet ediyor. O bo ukur, insann kalbinin ve ruhunun gizli kesi, eer yce, yapc ve aydnlatc hakikatlarla doldu-rulmazsa, hurafelerle dolar ve bo kalmaz. Bu sz ne kadar doru! Ne kadar gerek! Din ile din, slm ile slm arasndaki eliki buradadr. Dini bilginin iindeki boluk Eb Zerlerin vicdanndaki hakikatlarla doldurulamad zaman, bunun hurafelerle doldurulduunu gryoruz. Byle bir durumdansa keke bo kalsayd! Bu yzden din, toplumun alnyazsn yapc olduu lde, tarihteki hareketlerin meydana getiricisidir. Will Durant'n szyle; kudretlerin, hareketlerin, snflarn, kltrel ve manev kurumlarn tekil edicisi beer medeniyetlerin, kltrlerin, hatta idar tekilatlarn icad edicisidir. Ayn lde insan toplumlarnn durgunluk, uyuturma, duraklama unsuru ve etkeni de olmutur ve oluyor-

Teklif ettim metodda, kuun tarifini rnek verdim. Dindarn ve dinsizin aresiz olarak kabul edecekleri bir sonuca ulatm, bu ilm metoddur. lim her salam ve ilm dnceyi ikna ediyor. Bu metodla btn dinlerin ortak zelliklerine ulatk. leride inceleyeceimiz her dinde bu zellikleri yer yer gstereceim. Bu yzden hibir tahlil yapmadan sadece balklar verdim. Bunlara birka taneyi daha ilave ediyorum, u anda her dini tek tek tahlil etmeyi brakyorum. nceki oturumda 21 tane ortak zellik saydm. imdi: 22- deale yneli veya bir eit ideal ve topyaclk. "topya" hayal ehirdir, bizim kltrmzde bilinen "Medinetu-Fazla" (Fazilet ehri)dir. Bu gr dine zg deildir. nsana zgdr. Yine idealist olmak ve ideale yneli insann zelliidir. Hayalcilik ve kuramclktan farkldr. Bu husus ran'da, birbirine karm bir yumak gibi, alacak bir ekilde ortaya kmt. ran'da aydnlarmz idealisti kuramc ve zihniyete ynelen olarak tercme etmilerdir. Halbuki zihniyet ve gereklik (ayniyet), "Objective" ve "Subjective"in tercmesidir. "deal" ise real'in karsndadr. dealizm, zihniyete yneli (kuramclk) deildir, ideal ve lk istemedir. dealist, mevcut eyi beenmiyor. Btn sosyal, iktisad, bireysel hayat, sosyal hayat, beer ilikiler, kltr, maneviyat, din, sanat, ahlk vb. konularda olan hereyi, hatta tabiat bile olan ekliyle kabul etmiyor. Bunlarn hepsi mevcut durumdur. (Oftiko'dur). O bunun hepsini kabul etmiyor yce ideal tarafna, en yksek ihtiyalar bulma ve ulama tarafna veya daha stn bir medeniyet ve toplum yapma iin hareket ediyor. Bu idealisttir; ideali isteyendir, hareketidir, yapcdr, teslimiyet kabul etmez bir insandr. Dier taraftan idealist olmayan ise, olan hereye teslim olmutur, kabul ediyor ve hareketsiz kalyor. Halbuki idealist, mevcut durumu reddediyor. O halde idealizm mevcut duruma kar istenen durumu meydana getirmektir. Hayyam diyor ki:

"Eer feleime Yezdan gibi el verirsen Ben bu felei ortadan kaldrrm yle bir felek yaptm ki zgrce kolayca gnlm muradna erdi." 112
DNLER TARH

topya, yapcdr. Bu Allah'a itiraz deildir, dnya Allah'n insana emanet ettii bir emanettir. "Jan Eyzule" "Gne ehri"yle btn mevcut eytan ehirlere kar boy gsteriyor, topya yapc (topyac) olduunu iln ediyor. Mitoloji, efsaneler, destan, film kahramanlar, tiyatrolar ve kssalarn hepsi bu arzunun peindedir, balarn kaldrmlardr. Hikye (story) kahramanlar, olmayan ama olmas gereken insanlardr. Bizim "nsan- kmil" "irfan" ve "iman"mz olmas gereken ideal insandr, imam slm esas zerine ortaya km bir numunedir, modeldir. Mslman imam tarafna olan hareketlerinde, kendi ideal ehresine yaklayor. 23- Bekleyi (intizar) - Btn kltrlerde, detlerde hatta din kssalarda, mitoloji ve destanlarda bekleyi mevcuttur. Bacht'n "Godot'yu Bekleyii"nde aydnca bekleyi vardr. Bacht bekleyii hissediyor, ama "bu insann skt ve aczinin ilndr", diyor. "Godot'nun Bekleyii"nde, bekleyii reddetmeye aba gsteriyor. nk onun bekleyii reddedilecek cinstendir. Heyecan ve hareketin bulunmad bir bekleyitir, bekleneni rten bir bekleyitir. Ama benim sylediim bekleyi, btn dinlerin zelliklerinden biridir. rmlkten bir ka hareketidir. Bu bekleyiin ahsnda itiraz vardr. tirazc olmayan, bekleyen deildir, bekleyen itirazcdr. Bu "Camus"un dem vurduu insandr. Soruyor. Niin itiraz ediyorsun? Eer itiraz etmesem yokum. Ben itiraz ediyorum o halde varm, diyor. "Dnyorum, o halde varm" diyen Descartes'in aksine. Bekleyen insan, dalga gibidir, cevap olarak sahile arpmtr. Diyor ki: "... Eer gidiyorsam varm, gitmezsem yokum" kbal bu bekleyen insann grn, dalga olarak isimlendiriyor. Baka ekilde olan air "dier bir doum" kazanyor. tiraz sesini ykseltti: ".. Ku lcdr, umay hatra emanet et." Umann kendisi hareketin kendisidir, yani itirazc insan.
DNLER TARH

113
Bugn "Benim okum var, o halde varm" diyorsa maksat nedir?..

O halde son olarak birka zellii daha, btn dinlerin ortak zelliklerine ilave ediniz: 22- deal ve ideal insan, fazilet ehri. 23- Bekleyi, mevcut duruma itiraz, istenenin tarafna doru hareket. 24- Tabiatn bilinli oluu. 25- Tesadfn reddi, tesadfe ve hilie inancn olmay. Burada sz "Kevir" (l) kitabnda da yer verilmi olan, benim "din ve insan"la ilgili anlaym veren makale ile bitiriyorum.

LH NSAN SRGNDE
Allah, insan amurdan9 yaratt. Sonra ona kendi ruhundan fledi; kendi sureti zere yapt.10 Ona isimleri retti ve O, emanet'i yere ve gklere arz etti; kabule yanamadlar; insan ald. Sona btn meleklere ona (nsana, Adem'e) secde etmelerini emretti.!J Bu insann simasn, daima bir "sknt" ve keder kaplamtr. Tarihin ilk gnlerinden beri, kendisini ve cihan dnmek iin daima gamdan ve skntdan uzak bir keye kendini atmtr. Bu karamsarlk ve yz buruturma, atk kalar biiminde bakna yansmtr. Simasna zdraptan bir dalga oturmutur. Zira daima kendini bu lemden "daha ok", "olan herey"i kendine yetersiz grerek (duygularn) hislerini bu varlk leminin snrndan ve olan "hereyden" "teler"e geiriyor. "Olan ey" sona eriyor fakat o devam ediyor ve "sonsuz"a dek etek uzatyorj~ Rahman sresi, yet 14. |0- Bakara sresi, yet 33. '1- Bakara sresi, Syet 34

114
DNLER TARH

O zaman bu "harabbd"m simasnda kendi temiz yaratl-yla ve "kendinin berrak kendisiyle" zti yabanclamay gryor. Onu, "kendfnden yapmak, onunla ballk kurmaktan mitsiz oluyor. Kendi vicdannn derinliklerinde gariplik duygusu hissediyor. ylesine dertli bir ekilde yol alyor ki, aalk, beyinsiz ve ona yabanc olan tabiat, efendiliini onun yzne vurmu Huzursuzluu onu {tabiat) bile kendine benzetmeye itmitir. Tabiatn varlndan ve kendi varlndan bezgin dolayor. Bu dnyada gariplik duygusu ve yabanclamadan bkma (bu dnya ile elele olan kendisinden ve dierlerinden bkma) onu, "vatan" ve "akrabala" kar feryad ettiriyor, ite buras beer felsefesinin en kkl temeli olan "sanaviyet'in (dalizmin) onun imannda yer edindii, onun imann mesken tuttuu yerdir. lkel insann beyninde ekillenmi olan ilk ham ve mphem "alttaki dnya" tasavvurlar, bouna deildir. 'Alttaki dnya" dncesi ve "alt dnya" kavram her lisanda, her kabilede, her yerde ve her zamanda vardr. Burada kararszlk, orada dknlk. Ona yaklama ve temas in arzu ve tela; en heyecanl kayglar ve kalbinin arpntlar, tarihin balangcndan imdiye kadar onun manev hayatnn toplam olan ruhunun telalar halinde ortaya karmtr. nsann, tarih kalesinin yksekliinde "o tarafa bir yol bulmak iin ge doru el kaldrdn gryoruz. Gzlerini gnee dikmi, gizli bir ulenin ve kararsz atein karsnda oturmu, hayrete dmtr."Kurtulu" arzusu ve "niyaz" neesi, "ihls" ve "stekle" dopdolu olarak, kendisiyle mrldanyor. Zira o beldenin "pheye bulam esrar" her nn simasnda okunmakta. "Aydnl" -bu kederli ve yabanc toprak evinde-dier gklerden bu souk saraya den koyu bir glge olarak tasavvur etmitir. Bu tannmayan topran kayp insan, kendini bu gkyznn altnda kusur ve gariplie mptela grmtr. Muzdarip ve sersemce, o kaybolmu cennetini bulma yolunda olduunu biliyor. O kadar sre gemesine ramen, ondan bir iaret bulunDNLER TARH

115
ca diz kp yalvaryor. Ondan netice alamayacan zannettiinde, hep onun yaknnda olduunu bilmeden "bilmiyorum neresi?" boluuna yol bulup, derhal dier bir iareti takip etmitir. Bilmeden her tarafa yorgunca komutur. Ancak asla suskun dolamam tr. Bu ackl feryatlar, onu gariplie baml klmtr. Hl yorgun bir ekilde bu lemin duvarn yumrukluyor, darya bir delik ve pencere amak istiyor.12 Cevaplarn elikisi, eitlilik, tecellilerin tezad, dert birliini ve ihtiyac gzmzden gizlememitir. Gigamn, Smer sems altndaki muzdarip ve perian feryatlar, Budha'nn "Krem"dan kurtulu ve "Nirvana"ya ulamak iin ikenceyle kark abalar, Ali'nin (s.a.) Medine'nin etrafndaki hurmalklarda sessiz gecelerdeki dertle kark inleyileri, Sartre ve Camus'un isyan fkeleri, mitsizlikleri hep muzdarip nsan ruhunun eitli grnmleridir. nsan kendini bu topran zerinde ve bu zindan gkyznn altnda yalnz ve yabanc gryor. "Bu evin, kendi evi olmad"n biliyor.

nsan niin her zaman, gnlk kavgadan ve daha iyi bir yaamdan ziyade, bu dnyay ve kendini dnyor. Derin dncelerde ve phe dolu kalp atlarnda, yksek hayallerde boulup kayboluyor. Dert, kalbine km, tannmayan bir gamn glgesi vcudunadyor. Ne'e ve sevinten uzak, kendi skntl yalnzlnda oturuyor. Ban iki elinin arasna alp "yar alamakl bir ekilde kendi kendine konuuyor." lm gnne, buradaki hayatnn sonuna, "o dnya"ya yaklatka sevin duyuyor; ocuka ne'eler'e kendini bir sereden daha hafif hissediyor!
12- Feti (fitiche), tabu, totem, mn put, yldz, gne, ate, eitlerin h (Rabb-ul enva') ve gi?li ruhlar (animsme), cennet, hiret ve tabiat tesine... iman edilmesi, hep insann aralksz v? alevli araylarn hikye etmektedir. Balangtan imdiye kadar sren aray. Hayatnn tarihindeki aamalarda, o grnmeyen gizli, tabiat tesi dnyay mlmak iin "bilmiyorum ne, bilmiyorum neresi?!", "o!", "bu deil" ve tek kelimyle "gayb!". 116
DNLER TARH

Derinlik ve ykseklik, can ve ruh, dnce ve sanat niin daima skntyla; ahmaklk, alaklk ve k ise sevinle ii-edir? Niin, Aristo zamanndan beri insann sanatta derinletike ve ciddiletike "kederli", sathi ve sradanlatka "sevinli, ne'eli" saylmas temel bir kaide olmutur.13 Niin insanlar, yceldike znt verici sanat eserlerini arzuluyorlar, kederi seviyorlar. Sknt, daha stn ve daha yksek bir ruhun tecellisi olduu iin mi? Darlk ve el darl dnyay daha iyi hissettii iin mi? nsan, kendi ftratnn derinliinde daima "mutlak", "sonsuz", "ebedlik", "ezellik", "aydnlk", "daim ve sonsuz olma", "zamanszlk", "meknszlk", "snrszlk", "renksizlik", "mutlak mcerretlik", "kutsallk", "hrriyet ve mutlak serbestlik", "balangcn ilki", "sonun en sonu", "gayTet-i mutlak", "mutlak mkemmel", "gerek saadet", "mutlak hakikat", "kesin anlay" "ak", "gzellik", "mutlak hayr", "gzelliin en gzeli", "temizlerin en temizi"... arzusunda olmutur. Kendisinin o gerek "ben"i-ni, bu maverai anlamlara yakn grmtr. Onlara iddetli ihtiya duymutur. Bu dnya ise nisb, snrl, arz, ortalama, kt, eziyet verici, bulak, souk, bilgisiz, mekn ve zamann aalk br klesi, noksanln ve lmn esiridir. Fu heyecan verici ideallerle, insann yksekten uan ruhuyla /abana ve uyumsuzdur. O halde bu anlamlar, insann kalbine nereden dmtr? Daima insann Tuhunun derinliklerinde coup kaynayan hayret verici bu gayb emeler nereden kaynaklanyor? Bu susam, yaral, yorgun ruh, aldatc bir seraptan baka bireyin olmad bu yakc lde sebest braklm ve kendi evinin yolunu kaybetmitir. Evet byledir. nsann topraktar olan bu byk zindana braklmasndan bu yana, onun vicdnnn derinliinde "zdrap" yer edinmitir. Karamsar, meraki, asi olmutur. Kaa sevgi beslemitir.
13- Kederli olan herey derin ve ciddi<r, demiyorum. Bilkis, derin olan herey ciddi ve kederlidir. DNLER TARH 117

Bu gizemli ev daima insanla birlikte olan ve madd olmayan hayret verici tecelliye bavurmutur: din, irfan ve sanat. Din, insann kendisiyle varolan dnya endiesinden kendini arndrarak topraktan Allah'a geri dnmesidir. Din, "dnya"14 olarak grd tabiat ve hayata kutsiyet15 balayp hirete dntrmektir. Kutsallk DurkheirrTin deyimiyle dnin bir blm, hatta onun asl cevheridir. rfan, insann ftr leminin tecellisidir. Kendini burada garip buluyor. Tm kinatn mevudatndan oluan yabanclarla ayn evi (dnyay) paylayor. inde esir bulunduu bir kafeste yorgunca oyalanmakta, kendini saa-sola vurarak rpnmakta, umak iin aba gstermektedir. Uzak dt vatannn havasna hasret duymakta. Onun esaretinin mayas ve "kendisinin rts olmu olan" vcudunu ortadan kaldrmak istemektedir. Sanatta varolann seyred em edii ruhtan kaynaklanan bir yansmadr. Kendine kar varlk lemini az, souk ve irkin buluyor. Hatta Sartre onu "ahmak!", mndan arnm, ruhsuz ve duygusuz buluyor. O, zdrap, ac, akbet endiesi, yksek uan bir kalbe, byk bir dnceye, mn, duygu, bilgi sermayesine rahiptir. Dertsiz, ruhsuz, aalk, zevk ve elenceye mptel olan insanlk arasndan kp gelmitir. Kendisini dierlerine kar hep yalnz gryor. Bu yeryz, gkyz ve ikisi arasnda olan herey e yabanc. Sanat, byle bkm bir grten ve varlk lemi hakkndaki byle ac bir duygudan domutur; onu mkemmel le tir meye, olan" eyi, olmas gerekene yaklatrmaya, daha sonra bu leme, olmayan eyi balamaya abalamakta. rfan ve dinin,

burada sanatta yollan ayrlyor. O ikisi, insann gurbette vatana


'I- Aalk, kt, az, ruhsuz, anlamsz, zillete bulam ve vce olmayan her ey dnyevidir. Gzel, sevimli, iyi, ebed, hakikat ve mn, ycelik ve byklk 'P dolu olan her^ev ise Shiretle ilgilidir. Yakn ve el altnda olan, nen, "krl" lan herey dnvadr. Daha stn, daha uzak, yce ve "deerli" olan ise hiretle idilidir. J- Niin hayatn ilk gnlerinden itibaren insann ruhunda ve dncesinde 'sal" (bacre) kavram ortaya kmlr? Niin daima onu, peinde srkleyip

118 DNLER TAR H


gitmesine klavuzluk ediyor, olaylar hakikate yaklatrmaya alyor. Din ve irfan burann kararszlklardr. Felsefe de ka-hr. Onlar bir yere, bu ise "burada olmayan her yer"e!.. Ama sanat, kal felsefesidir. nk o burann kalc olma-eliim biliyor. Kendi evinde, vatanndan ve oradaki hayatndan sahip olduu bir tasavvuru, bir sz, bir hatray buraya, sanatsal eserler ve dil ile getirmek istiyor. "Gzkmeyen tandk ve gzel diyar"a ait sesleri, ekilleri, renkleri bu "gzken ve kt" diyarda taklid etmek istiyor. Burada sanat, Aristo'nun dedii gibi "drame" (taklid)dir. ama onun dediinin aksine, tabiattan "drame" deil, belki tabiat tesinden "drame"dir. Tabiat onun eklinde ortaya karmak istiyor. Sanatkr da din veya irfan adam gibi bu dnyann simasn kendine yabanc buluyor. Ama bu ikisinin aksine. -nk tanklkta herhangi bir emare biliyor. Onun klavuzluu ile ak ve gzelliini ondan hareket ettii "niha incelii" ve kendi yaratc gcn, her durumda kendine yaamaya mahkm bildii bu yabancln ehresine, tanklktan bir renk vurmaya alyor. Kendi "zindann" kendi "evi" gibi sslemek istiyor. Bu yzden sanat, insann yaratc igdsnn tecellisidir. Allah'n yaratclnn tecellisi olan bu varlk leminin devam etmesinde, bu lemde hissettii noksanl telfi etmeye alyor. Bu ekilde kendi bkknln ve kararszln, onun iin yapmadklar bu saray hafifletmeye alyor. Bu gubette yaamaya alarak, yabancln skntsna tahamml etmeye al- !J

yor.16
Teknik (sanayi) de, sanat gibi insann yaratc igdsnn tecellisidir. Ama sanatn aksine gurbet duygusunda, zdraptan |
16- Burada sanatta szkonusu olan ve henz bir yere varmam, zlmemi olan meselesi de, akla kavuuyor. Birisi, "Sanatkrn ilevi ve sorumluluu' konusudur. Bylesi bir ilevi ve sorumluluu var mdr? Dieri de udur, "Sanat sanat iin inidir?" veya "Sanat toplum iin midir?". Sanat iin bylesi bir aklama sadece bu meseleye ak bir cevap vermekle kalmyor, belki "Sanat sanat iindir"in dilsiz anlamm ve "Sanat toplum indir"den karlan eitli eliki, sapm, karmak kavram ve deyimleri de apak gsteriyor.
DNLER TARH

119
"olan ey"den honutsuz olmaktan kaynaklanmaz? Bilkis ona (olan eye) daha ok yaklamak ve almaktan kaynakianmakta-djr. Amac kurtulu deildir, daha ok esarettir. Sanat insan tabiatta olmayan eyden faydalandrmak istiyor, sanayi ise onu tabiatta olan eyden daha ok faydalanmaktan istiyor. Ama her sanat, hatta sanatn en aa aamalar olan; taklid, elence ile zellikle en yce eitleri, stn ve etin olan... insan kaygnn belirmeyidir. (Sanat) dnyann eksikliinden inliyor veya onu yaratclklarn gsteren eylerle, onu "mkemmel" gstermek istiyor.17 Bu adan din ve irfan, bu zindann dna alan birer "kap"dr, sanat ise bT"pencere". Genellikle gzellii, sanatn z, mayas ve onun sebebi olarak biliyor. Sanatn hedefi gzellikleri sergilemektir, diyorlar. Bu sz eer tamamen yanl olmasa -ki tamamen yanltr-cn azndan mphemdir. Ayn zamanda yzeyseldir. Halbuki gzellik de sanatn bir eseridir; sanatkr gzelliin bulunmad bu dnyada onu yaratyor. "Bu gl gzel deildir, ben onun gzelliini ortaya karyorum." Bunun gibi ressam onun tasvirini, air de onun vefaszln ortaya karyor. Gl, azametli afak vaktinde, byc bir zmrede, eme balarnda, seherin mesaj getiren melteminde, grub vaktinin kanlanm gzlerinde, sabah yldznn semav ahenginde, parlak gecelerin yarsnda, suskun bahelerde bir gzn akn yorgunluundan krlmasnda, gl ile ayn tebessm ederek temiz ekilde kucak kucaa olduu anda, bakta, mehtapta, rzgrn yksek dallarla olan gizli oyununda ve kavgasnda, ufkun batsndaki kzllklarda, afakta ve bizi kendimizden darya gtren

hereyde, tpk derinlik lsnde mn, sr ve gzellik gizlenmi olduunu bilmeyen gerekten kimdir?! Hatta geceden kalan yara izinde bile, bir mn yok mudur?! Dnyasnn byle olmasn isteyen, bu zavall insandr; ama olmuyor. Bu lemde kendini yoksul, aalk, kt, darlk iinde
>7- Yani sanat iki i yapyor: Aklama ve yaratma.

120
DNLER TARH

mptel gren odur. Sanatn aldatmasyla, onu kendisinin "ilh yarsna" lyk bir "saray" tarznda ssleyen odur. Bu adan sanat, btn eit ve aamalarnda bu "yar top-rak-yar ilh"nin endiesinin yansmasdr. Bu "iki sonsuzun j toplanrdr. "ki zddn toplamidr! Izdrap, sknt, ak, kararszlk, honutsuzluk, bkknlk bylesi ikili bir yapnn gereidir. Bir ba, bu bulan hainliinde, bu kokumu maddede, ar-darda gizlenmitir. Dier ba ise, yaratln snrndan geiyor; bu iki dar ve boucu "zaman ve mekn drt duvar"n paralyor, yksek ebedlik semasna, melekler leminin zirvesine gei-yor,lft orada kelimelerin ou yanyor, insann hayali yolun yan- j smda geri dnyor. Sanat -demoullar'nm icad kalem- "Cennetken "Yer"e atlm oldu. Kalem, irkin ve solgun yeri, daha nce onun zel yeri olmu ve olacak olan Cennet gibi sslemek istiyor. Srgn hayatn da ilk hayat gibi geirmek iin, aba gsteriyor. Herkes, daha iyi iir dnnz ve syleyiniz demitir. Onun tebih ve kudreti tabiatta halsiz ve gszdr, ona sahip olmad istiare gcn veriniz. Dile, bu dnyann cansz, gsz eyas olan kelimelerin sahip olmadklar ve da ekmek stedikleri kinaye ve sr gcn veriniz. Onun komular olan lm, dilsiz ve ona yabanc olan eyaya Meshvar ekilde mecazen parmak ucuyla dokunun. "Aptal" yerin ve gn aina olmayan simalarna unsurlarn birikimi olan bu halka, hayat,
18- Burada sanat tarihinin problemi de, akla kavuuyor; niin daima dinin veya erafln hizmetinde olmutur? Din ve sanatn dostluu, ayn derdi, ayn dili paylamalarndan ve ikisinin yaknlklarndan domuur. Ama sanatn, e-raflgm eteinde beslenmesi, mreffeh olan bu zmrenin daha ok faydalanabilmesi iindir. Onun eksikliini daha ok hissediyor (velev ki sapm ekilde bile lsa) Asiller bylesi bir duygunun sana z edeleridir (sanata arplmlar!. Ama eli bo, fakir ve ii halk ise, bu dnyada olan ou eylerden mahrumdur. Onlar daima kazanmann tela.ierisidcdir. Dnyay rengin dnyorlar, kendi fakirliklerini doyuruyorlar. lemin fakirliini, snflar psikohisini; Avrupal'nn, Amerikalnn eziyetlerini Asyal ve Afrikal'nn eziyetleri ile karlatrmay deil inin ve kylnn madd veya realist ihtiyalaryla, burjuva ve kapitalistin aslsz ve idealist ihtiyalar, bu meseleyi dalla iyi akla kavuturuyor. DNLER TARIHl

121
dil, uur, ainalk verin. Alkanlk, mn, duygu ve yaknln rengini vurun.19 Zira tabiatn ehresinde olan herey kendisiyle dert oTtakl- ve benzerlik istemiyor. Dert ortakl ve yaknlk, insanlk ruhunun en ok susad arzusudur. Saf gkyz, yldz, yamur ve yazn sakin ve prl prl gece yars, rahat ve dertsizdir. Muz-darip ve semav "tintouer"in tutkunu olan ruh, tutkunluk ve muzdariplik istiyor. Semavlii istiyor, mavilii deil. Belki de sarl! lem zrab ilham edecek olan bu sar gkyzne sahip deildir. Sar gkyznn "cel ceta"smda "tintouer"i, kendi yaratyor. Picasso'nun, sanat, "tabiat taklid etme esaretfnden kurtarmak iin olan abalard, her sanatn ftratnda olan isyan ak bT iaretidir. Ruhsal zdrabn yansmasdr. Kendisinin yksek ihtiyalar karsnda tabiatn eksikliini ackl bir ekilde hissediidir. Sartre'nin deyimiyle, Picasso, yle bir kibrit kutusu yapmaya alyor ki, gece yars yarasa oluversin ve kibrit kurusu oluundan da birey kaybetmesin.20 Niin? Zira tabiat iki zdd bir araya toplamaktan cizdir. nsan bu acizlie tahamml edemiyor. Sabahn uursuzca geliini btn kinatn kendisiyle birlikte dnmesi gerektiini sanan bir air, ister ki ruhunun duygusuzluunu ve iradesizliini btn varlk lemi hissetsin! Bu da yeterli deil, sabah cesur bir kahraman gibi anszn ufkun gerisinde bakaldrsm, hanerini ekip gecenin siyah yakasndan yakalayarak gbeine kadar hanerleyip yrtsn... Yarnn, coan altn emesini dn geceye bulam bu ln geniliine amak istiyor.. Tabiatta yle bir sabah yoktur. air bu ekilde yaratyor:
19- Burada, sanat sabit, belirgin kalp ve kaidelerle snrlandrmak isteyenlerin abalarnn beyhude olduu belli oluyor. Sanat iin kaide vaz' edilmesi, bir kimsenin "zlmek" veya "fkelenmek" iin ince db ve esaslar dzenlemek istemesi gibi gln bir durumdur. 20- "iir nedir?", Sartrc, Benim "Name-i Parsi"deki tercmem. 1961, Paris. Hir-mend 1966, Mehed.
122 DNLER TARH

"Sabah, felein hamailinden hanerini kard!"


yleyse Leonardo De Vinci'nin eseri nedir ki? Glmseyen hanm "Mona Lisa", dudanda bir tebessmO), Ressam tabiatta olan eyi taklid etmitir, dersiniz. Hayret! Burada tabiatn eksii daha apaktr. Tabiat, bir kadnn anlam dolu, ackl, efkatli, yumuak srl tebessml dudanda gsterilmitir. Hem de De Vinci bylesi tebessm, br toprak parasnn scakl zerine balamtr. Tabiatta bulunmayan ey budur. Bir kadn endamnn dncesine, anlam dolu bir bakn sessizliine, bir mabedin ruhan byklne, bir avu boya maddesiyle renk kazandran ressam, estetik bir gzellik yaratmam mdr?! Hi phesiz, farkl mesafelerdeki "nazllk" ile "Allah'n ruhundan bir fleme"r.in arasnda yer alan insanlar gibi, sanatlar da yerden mesafe aldklar lde, zdrabm sadk tecelli yeri ve hasret kayna oluyorlar. Kimin insanl daha fazlaysa, dertlilii de daha fazladr. "O halde olandan daha aa olan eserler", sanat dnyasnda, sanat iin gsterdiimiz bu yksek gidi yolunu okumuyorlar m?! diyeceksiniz. Okuyorlar! Eer bu eserler gerekten aalk, olan hereyden daha eksikseler burada, Asolion'un szyle; ihtilaf ahit ve delildedir, kavramda deil. Kendisini olduundan daha irkin gsterecek ekilde ssleyen ve nefret edilecek bir sekile sokan kadn ile sanatn aldatchyla gz, ka, dudak ve vcudunda olmayan gzellikleri yaratan kadn, duygu ve hedef asndan ortaktr. Burada dier bir konuyla karlayoruz. Bu, sanatn yaratlmasnda ve zel hkm sahasnda olan sebeplerin, unsurlarn, derecelerin ve deerlerin ortaya konulmasnda baar ve baarszlk durumudur. Burada parann ilevi byktr, onun etkin olduu bir alandr. Din, irfan ve sanat arasndaki yaknla, tarih de ahit olmutur. Sanatlar, bu dnyadaki mevcutlarn en din ve irfan
DNLER TARH

123

olanlardr. (Bu sanatlar) din ve irfann eteinde domulardr, bu iki memeden st emmilerdir. Her sanat bir mira veya mira evkidir. Sanatkr, sanat ile ykn daha da hafifletir. (Sanatn) en son snn, yerden daha uzaktr. Tabiat tesinin aydnlm scakln, temizliini daha ok hissediyor. Gerein souk ve irkin yz, sanatn tedbiri ile "hakikat" in gzellikleri-le ssleniyor.31 Sanat, teden, tabiat tesinden szdr. Olmas gereken, ama olmayann aklanmasdr. Byle deerlendirildiinde Fars kltr ve edebiyatnda szkonusu olan karmak mesele akla kavuur. nk irfanmz gzn at gnden beri, iirin kucana dmtr. Daha uygun bir deyimle azn atndan beri iirle sz sylyor. Bu iki dert ortann, iki yaknn, birbiriyle karlamas anlam dolu dou maneviyat tarihinin en gzel ve en heyecanl olaylarndan biridir. Gerek gurbet acsnn kararszlatirdi irfan, gerekse bu lemin konuma dili olmad belli olan iir, iirsel kelimelerin yardmyla -ki melekleT st lemin hafif kanatl ve hzl uanlardr- yine onun zel iaretiyle (Ema Sezer'in deyimiyle): "Bu, varlk lemi sahilinde, dnce dalgalarnn arpma sesidir." Yorgun ruhun, bu srgn yerinin dilsiz ve boucu kalesinden uuunu kolaylatryor.
21- Bu yzden sanat, gerekten uzaklatka "revata olan akln" beenisinden uzaklayor. Daha byleyici, daha gzel bit ekle dnyor. Zira gerek, bo kafallk, akl ise bu yerin yerlisi olmaktr. Sanatn daima gurbet duygusu duyduu bit yer. Bu lkenin yerli hkimi olan akln fermann, boynuna geiriyor. Bu yzden akllarn onun zerine koyduklar kaytlarn, snrlamalarn altna asla girmemitir. Bana mantktan bir yular geirmek isteyen herkese kar, isyan etmitir ve zinciri koparmtr.

Hseyniye-i rad'n lm ve Dn Aratrma Dersleri Dizisind en DRDNC DERS


(31/2/135 Cuma Mild 1971)

"Sizden, iyiye aran,

doruluu emreden ve ktlkten sakndran bir cemaat olsun..."


Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. Bu snfn en esasl proramlarndan biri, her zamanki arzum olan sorularn ortaya atlmas, tenkitlerin yaplmas ve onlar cevaplandrmaktr. Ama ne yazk ki, imdiye kadar, bu en esasl program icra edemedik. Verdiim derslerde, iittiklerinizden dolay zihninizde cevap verilmesini istediiniz ok sayda soru ortaya kyordu. ou zaman, dnceniz de direniyordun Bu, snfn ve dersin hep canl olmasnn iaretidir. Soru ve tenkid yoksa snfn canl olmasndan emin olunamaz. Tartma ve tenkide o kadar deer veriyorum ki, her yerde konum, tartma ve tenkitten balyor, sonra metne varyor. Bu, o halde metni sorularla sslyorum, anlamnda deildir.
DNLER TARH

125
Burada da byle yapmak istedik, ama olmad. Bu birka sebepten dolay olmad; evvela, deerimden daha ok gsterilen ilgi ve ltuf, snf mevcudunu tahmin edilenin ok stne kard. Bu birikme, dersi soru ve tenkidlerle ssleme frsatn ortadan kaldrd. Dier sebep de udur, nceki oturumlarda geen vakitte srf kendi fikrimi aklama ve izah etme durumu oldu. Bu da sorularn sorulmas frsatn ortadan kaldrm oldu. Snflarn en temel programlarn btn bunlarla sslemek, hepimizin daima arzusu olmutur. Bu arzunun ardndan, yeni bir yol bulduk. yle, her dersten sonra ara verelim. Sonra akla kavumam meseleleri olan ilim aratrcs arkadalar, sorularn ve tenkitlerini Hseyniye-i rad'n aadaki salonuna terif edip sylesinler dinleyelim. Oradaki ortam daha derli toplu ve daha samimidir, frsat ve hazrlk daha fazladr. Hanmlar, beyler! Her soruyu sormada serbestsiniz. Ama ben, ortaya koyduum meseleler konusunda cevap vermekte balanm durumdaym. Burada benim durumum kendiliinden sizi de balam oluyor. Soru ve cevap, snfta ortaya konmu meselelerin ekseni etrafnda dnm oluyor.

BEER MEDENYET DNEMNDE DNLERN BALANGICI


Bundan nce ilkel dinlerden bir zet yaptk. lk dinlerin esas ve btn dinlerin ortak esaslar zerinde dine ve u soruya ulatk: Din nedir? Cevap veya baz cevaplar bulduk, bir eit tanma ulatk. Meselenin o ekilde ortaya konulmas ve sonulara ulama, benim gcm dahilindeki bir iti. Ama asla din ile ilgili btn meseleleri ortaya koydum diye bir iddiada bulunmuyorum. nk bir limin, bir fizikinin, br kimyacnn, bir doktorun meseleyi benim iim olmayan bir tarzda ortaya koyabileceklerini biliyorum. Bir kelmcmn veya filozofun benim ihtisasm olmayan bir yntemle ortaya koyabileceklerini biliyorum. Ama

126
DNLER TARH

benim iimin snrl ortamnda ortaya koyduum zel metod, J yeni bir tez ve mevcut farkl anlaylar arasnda yeni bir anlaytr. Veya bulunabilecek anlaylar arasnda yeni bir anlay. imdi ileri kltrlerdeki ve tarihin sekin toplumlarndaki tekml etmi byk beer dinleri incelemeye balyoruz. lerleme, byk medeniyet dnemine giriyor. Bu arada din de insanlarn zihninde daha ok tekml ediyor. Din kavram etrafnda gelien hisler, kavraylar tekml ettike insanlk tar-hinin byk ve canl dinleri de ekillenip beliriyor.

N VE HNT DNLER
Kendine zg en eski ve en derin din dncelere sahip olan in'den balyoruz. in, Hind'in kenarnda din duyguyla dopdolu eski kaynaklardan biridir. Hind, beer dinlerin mzesidir. Btn tarih boyunca en sekin irfan duygunun kk Hint'tedir. Btn dinlerde, hatta bugnk materyalist Avrupa ideolojileri ve ekolleri zerinde bile derin bir etki brakmtr. Bugnk batda yeni neslin ve gen ruhun isyannda Hint irfan duygusuna yneli ok kuvvetlidir. in, Hind'i tanmak iin bir giritir. Hind'i tanmak, sadece insandaki din duygusunu tanmak deildir, ayn zamanda belki ilk ve en eski beer din kltrn sermayesini tanmaktr. Hind'in -btn tarih boyunca- en byk risleri btn toplumlara, medeniyetlere, kltrlere ve sanatlara irfan duyguyu sam ve yaym olmasdr. imdi de Hintli dnce, parlak din zeknn douu halindedir. Hind'i tanmak, ayn zamanda Hicr ikinci ve nc asrlardan sonra, zellikle be,

alt ve yedinci asrlarda iddetle Hint kltrnden beslenen, byk slm kltr ve medeniyetini tanmak iin biT giritir. Usulen slm irfan ve tasavvufu ad verilen ey -burada maksat slm dini deil, belki szkonusu olan maksat slm medeniyet, tarih ve kltrdr. -Ortaada, yani slm medeniyet ve kltrnn byklk ve parlaklk dneminde gzle grlr bir ekilde
DNLER TARH

127
irfan Hint kltr ve ruhunun iddetli etkisi altndadr. Hint kltr ve medeniyeti de dolayl veya dolaysz olarak slm kltrnden etkilenmitir. Medeniyet dneminde btn beer dinler, medeniyetler, kltrJer, genel olarak insann maneviyat ve kltr ruhu, meselelere kar tavr ve gr, iki ekle blnebilir. Birbirleriyle ok sayda ortak yn olan iki ekil. Ama daima ikisini birbirinden ayran belirgin zellikler olmutur. Bugn bile kltrlerin, sanatlarn, felsef ve sosyal fikirlerin birbirinden farkl olmalarna ve ihtilaflarna ramen bu ortak ve ayn zamanda ayna yn belirgindir. Gnmz Avrupasmdaki beer ilimler topluluunun revataki konularndan birisi bu kutbun grnn dier kutub-tan farkl oluudur. Kltrlerin, medeniyetlerin, sanatlarn, dzenlerin, doulu ve batl diye iki esasa dayandrlacak blmdr. Medeniyetleri, kltrleri, dinleri, sosyal ve hukuk dzenleri doulu ve batl diye ikiye ayryorlar. Bu hep ruhun zuhurudur ve insan grnn tecellisidir. Bu nedenle "doulu ruh ve gr","batl ruh ve gr" demek gerekir. Dikkatli bir tarzda, batl ruh ve gr dediimiz zaman, kavram olarak maksat Yunan kltr, mitolojisi, sosyal dzenleri, dinleri ve sanatdr. Sonra da onun mirass olan Roma'dr. Batl Ruh ve Gr Yunan M.. beinci asrda ok sekin bir felsefe, sosyal kltr, medeniyete ve sanata sahiptir. (Yunan kltr, medeniyet ve sanat) bat dnyasnn kltrlerinin, dinlerinin ve ilimlerinin anasdr. Byk lde, dou da iin iinde olmutur. M.- 5., 4. ve 3. asrlarda zirveye ulaan bu Yunan kltr ve medeniyeti, Sokrat, Efltun, Aristo, Fizyokratlar ile Yunanl parlak zek, kudret ve gcnn zirvesine eritikten sonra aa dyor. Byk Roma Imparatorluunu'nun sosyal kudretinin cazibesine kaplyor.

128
DNLER TARH

Yunan toplumu, Roma mparatorluu'nda kt. Fakat Yunan dnce ve kltr, Roma kltr ve dncesini oluturdu. Roma, Yunan'm varisi, Yunan'm kltrel ve manev rolnn, etkinliinin devam ettiricisi oluyor. Roma, Yunan dnce ve kltryle zirveye kyor. O ykseliin zirvesinden sonra, yoku aa inite barbarlarn saldrs ile dalr. O zaman -doulu bir din olan- Hristiyanlk, onu zaptediyor ve Ortaa balyor. Avrupa'nn Ortaa' Milad 4. ve 5- asrlarda balyor ve Milad 15. asra kadar devam ediyor. Yani bin yl. Bu devir doulu kltr ve sanatn hakimiyet devridir. Dounun Hristiyanlnda ayaa kalkm ve baty zaptetmitir. Yunanl, Romal ruh ve kltr -yani batl ruh ve kltrdurdurmutur. Rnesans'n balangc Ortaa'n sonudur. Mild 15 ve 16. asrlarda balayan bu hareketin hedefi Eski Yunan ve Roma dnemine dntr. Yani dou kltrnn hakim olduu dnemi ortadan kaldrmaktr. Batm ve lm bat ruhunu tekrar ele almak ve ihya etmektir. Bugnk batnn, Eski Yunan ve Ro-ma'nn altn dnemine, yani eski batya balanmasdr. O halde Rnesans'n ii "arkzedelik" ile mcadeledir. Ortaa'n zerini kapamak, -dounun batya hakim olduu dnem-ve bugnk bat ile Muaftan nceki eski baty birletirmektir. Rnesans zafere ulayor. 15 ve 16. asrlarda -zellikle 17. asrda-eski kurumlarn temeli. Yunan ve Roma ruhu zerinde Avrupal gre gre ekil alyor. Dou kltrnn hakimiyeti ile durmu olan Yunan, Roma kltr ve ruhu, bir defa daha Rnesans ile harekete geiyor. Avrupa'nn son asr, Yunan ve Roma'nm altn dneminin zirvesiyle birleiyor. Bylece batl gr: Milattan nceki Yunan gr, Eski Roma, Rnesans'tan bugne kadaTki ve bugnk Avrupa grdr.
DNLER TAR H

129
Doulu Ruh ve Gr

"Doulu ruh ve gr" kavramsal ve tarih anlam ile g-znne almak gerekir. Aydnlar genellikle bu kelimenin tarih ve kltrel anlam ile coraf anlamn kartryorlar. Sonra da yanla mahkm oluyorlar. Corafya'da dou, in, Hind, Endonezya, Japonya, ran, Ortadou, Kk Asya'dan ibarettir. Tarih ve kltrde dou, Hind ve Eski in'dir. ran, Arap, Sm, Yehd, Kk Asya vb. dou corafyasn-dadr, ama kltrel ve kavramsal anlamyla doulu ruhun zuhur yeri deillerdir. Bizim ve ou limlerin dndklerimizin aksine, islm dini, usulen slm medeniyeti ve kltr, btn Sm ve Armiler dnemindeki Mezopotamya, dinlerinin hepsi, doulu kalplar kabul etmediler. Btn doulu zelliklere sahip deillerdir. Belki dikkatle ve mkemmel bir ekilde baklrsa, slm kltr ve medeniyeti, bu blgenin -ran, Arap, Filistin Msr-tekml etmi ruh ve kltr olarak isimlendirilebilir. Bu, bat ile dou (en zel anlamyla Hind ve in) ve Yunan -Coraf bakmndan- ruh ve gr bakmnda, din bakmndan -yani din yneli- yapm olduu medeniyetler ve kltrler, daima doulu ve batl ruhun sarsntlar altnda olmutur. yle ki islm medeniyeti, slm ruhunun in ve Hint medeniyetleri malzemesinden oluan bir bedenle karmas, ona Yunan ve Roma medeniyeti malzemesi ve yararl ilerinin flenmesinden ibarettir. Daha ak sylemek gerekirse bizim medeniyet ve kltrel yapmz, yerin bu blgesinde, tarihin bu dneminde dounun -in ve Hind- ve batnn -Eski Yunan ve Roma- yararl ileri ve malzemesi ile yaplm bir binadr. Mesel, slm medeniyetinde tasavuf ve irfan ekol daha ok douya ilgi duymutur. Felsef kltrmz, filozoflarmz, bilgelerimiz daha ok Yu-nan'a ilgi duymulardr. Bu gsteriyor ki ranl ruh, slm ruh ve bizim slm'dan nceki grmz, haliyle bu blgenin btn kltrleri arasnda sarslp sallanmlardr.

130
DNLER TARH

Bizim ruh ve grmz, revata olan bilimsel kavram ile yzde yz doulu ruh ve gr deildir. Avrupallarn doulu kltr, sanat ve rk konusunda sylediklerini, tamamen dorulamyor. Bir frsat olursa sonra bunlarn hepsini syleyeceim.

BATILI RUH VE KLTRN ZELLKLER


1. Kuvvet Asaleti: Batl ruh, balangtan beri kuvvet asaletin peindedir. Kuvvetten maksadm, insann gllk lsdr. Hedeflere ulama, igdlerin iyilemesi, ihtiyalarn karlanmasdr. Genel olarak insann kudret ls ve tabiata hakimiyetidir. Yunan kltrnde "kudret" ok canl bir kelimedir. Ro-ma'da medeniyet, kudrete dayanmaktadr, sembol kurttur. Bugnk Avrupa Rnesans'tan beri kuvvet temeline dayanan byk bir yapdan ibarettir. Bu, madd kuvvet, tabiata hakim olma kuvveti, iktisad kuvvet, siyas ve sosyal kuvvettir. Batda, tekniin doudan daha ileri olmas, hayatta kudret arayan ruhun tecellilerinden biridir. Ortaa Avrupas, dou ruh ve kltrnn hakimiyetinde olduundan hakikati istemektedir. Bu, dou ruhunun zelliklerinden biridir. Rnesans'tan sonraki Avrupa, kudret peindedir. Bu da bat ruhunun zelHklerindendir. Yeni gr ve ruhun en sekin dnr ve kurucusu Francis Bacon, ilim hakknda u sz sylerken batnn kudret isteme ruhunun apak ve canl rneini sunmakta: "lim, btn tarih boyunca hakikati aryordu; kinatn srrn, hayatn srrm, Allah'n srrn ve ak kefetmek istiyordu, tnsan, ilk mevcut ve son ahnyazsmdan haberdar olmak ve bilgi edinmek istiyordu. Eyann zne, i boyutuna yol bulup, d grnlerin ve iaretlerin altndaki eyann gereini ve hakikatini kavramak istiyordu. Ne hakikata ulat, ne de kendi hayatna. nsana bir hizmet yapamad. Bu yzden, Yunan ilmi kudretinin zirvesinde, btn insan dehalaryla, Atina'nn klelerine ve yaln ayaklarna bir hizmet yapamad. Ne bir set
DNLER TARH

131
yapt, hatta ne bir kaldra. Bilginlerin hepsi gnlk hayatla uramak yerine, hakikatin peinde idiler ve hi bulamadlar. "Bugn onun hepsini brakmanz gerekir. lmin ve felsefenin daimi slogan olan "hakikat nedir?"den el ekmeniz gerekir, kudref'i "hakikat''in yerine geiriniz, ilmin slogan "kudret istemek" olsun. Bugn btn ilimlerin, kuvvet ve kudret aradklarn gryoruz. Mantk, felsefe, fizik, kimya, matematik... hepsi kudret aryor. Teknik ve sanayiye ulayorlar. Tabiat baka ekle sokuyorlar. Tabiat kuvvetlerinin, tmn madd hayatn hizmetinde grevlendiriyorlar.

Gemite eer Astronomi okuduysalar tabiatn srrn kefetmek ve yldzlarn insann alnyazs zerindeki etkileri iin okurlard. Kendi inanlarna gre "hakikaf' elleriyle bulmak istiyorlard. Ama bugnk insan gezegenleri inceliyorsa, uzaya gidiyorsa, bir hakikatin peinde deildir. ktisad ve asker kuvvet icad etme arzusundadr. Usul olarak bugnk ilmin ruh ve deerini aralksz olarak hemen hayat iin kudret talep etmeye dntrmektir. Bu imdiye kadar tasavvur edilenin aksinedir, iktisad dzenin domas yeni birey deildir, bat ruhunun zelliklerinden biridir. Bugn daha ok belirmi ve daha ok kuvvetlenmitir. Ama douda asla, hibir lim, dnr ve filozofun slogan "ilmin kudrete dnmesi gerekir" eklinde olmamtr. Belki ilmi, daima yksek ve temiz bir makamda yaamtr, kendine (zg bir ruhan ve manev takvaya sahip olmutur. Bu yzden ilim ve lim zihinlerimizde henz madd hayat tesi kutsallklarn korumaktadr. Avrupa'da lim, bir mal ve eyadr. Dikkatli bir ekilde madd deeri tayin edilebilir. Eer bir bilgin bir fiyat kabul etmezse bir hakaret tasavvur ettiinden deildir; belki kymet ve fiatn miktarn kabul etmedii iindir. Kendisini, belediyenin tayin ettii fiyattan fazla bulduu iindir!

132
DNLER TARH

Mesel, Sorbon niversitesi, mezun olan rencilerini iln ediyor. Cinslerini, fizik, kimya, atom, sosyoloji, psikoloji hatta felsefe.. Tahsilini bitirenleri mzayedeye arttrmaya koyuyor, tpk model, sistem.. Ve silindirine gre fiyat takdir edilen bir otomobil gibi, bu ilmi bitirenlere fiyat konuluyor! Bir fiyat belir-liyorlar, mteriler aceleyle geliyor, fiyatlar iln ediliyor, herkes kendini daha pahal satn alan yere veya birine satyor. Eer biri satamazsa, sebebi deersiz oluudur. Douda ve douu grte, krl olan ey bir deer kazanmyor. Deerin kstas, fedakrlk ve krdan vazgeme lsdr. Kuvvet asaleti, Yunan'da boy gsteriyor, Roma'da zirveye ulayor, Rnesansla Francis Bacon kudrete ilm bir ekil kazandryor ve bugnk Avrupa, kudreti slogan yapyor. yle bir yere ulayor ki bugnk Avrupa'nn hmanisti bile yle diyor: "Batnn en byk risleti insanla ve dnyadaki medeniyetten mahrum btn milletlere medeniyet ba sla ma sidir, 'smr' yeryzndeki btn harabe yerlerin gl batl eller tarafndan mamur edilmesidir. Batnn kudret isteme slogannn belirme-sidir." Her yerde -gerek Yunan'da, gerek Roma'da gerekse bugnk Avrupa'da- konuulan ayn eydir. Bu da batl grtr. 2. Tabiat Asaleti: Batl dncenin en bariz zelliklerinden birisi de tabiat almetleri hakkndaki grdr. Yunanl ve Romal tanrlar, daha ok tabiatn yardmclardr. Bu tabiat yardmcs, sonra yava yava insan bir ahsiyet kazanyor ve Yunan mitolojisi tanrlarna dnyor. Eski Yunan'da bir okul eklinde ortaya kan ilk felsefe, fizyokratlarn felsefesi idi. Bunlar Sokrat, Efltun ve Aristo'dan nce tabiatn asaletine inanan felsef ekole mensup kimselerdir. Yunan fizyokrat filozoflar; tabiat ateten mi, sudan m yaplm konusundan ihtilaf ediyorlard. Birisi Thales gibi dnyay
DNLER TARH

133
saylardan biliyor, biri Pisagor gibi dnyay birka unsurdan mteekkil bir macundan yaplm olarak kabul ediyor. Biri Lo-ustik ve rencisi Epikuros gibi tabiat atomdan -paralanmaz kk zerrelerden- yapmc olarak biliyordu. Ama hepsi, tabiatn esas maddesini aryorlard, tabiatn madd bir unsurdan yaplm olduu aslna inanyorlard. Ama tabiatn madd oluunda itifak ediyorlard. Bu maddeci fikirlerin arz edilmesine kar dou, ruhun ve yaratln srrn bulmann peindedir. Tabiatn madd iaretlerinin peinde daima bir srr aramaktadr. Bir srlar topluluunu veya byk bir srr aramaktadr. Bu sebeple tabiatlk gr Yunan'da, Roma'da ve bugnk Bat'da vardr. yle ki Avrupa, Yenia'da tabiat ilimlerinin yaylmas iin esasl bir aba sarfediyordu. Bundan nce ise, Eski Yunan, ilk defa tabiat mantkl bir ekilde inceleme ve tahlil etme fikrindeydi, ilk ve byk hakikatlar arayaca yerde, tabiatn ilk madd unsurunu aryordu. 3. Hayatn Asaleti:

Eer burjuvazi kltrndeki batl ruhu aratrrsak, bunun "yaam dini" olduunu; hem dindar hem de dine kar olanlarca -tm Avrupa m ille ti erince- kabul grdn anlarz. Yani insann madd ve tabii igdlerinin doyuma ulatrlmas... Bir apartmanda kalyordum, dindar, katolik, din, irfan ve insan duygular kuvvetli bir ailenin komusu idim. Henz birbirlerini sevebilen, birbirlerine hizmet eden, birbirleri iin ahs menfaatlarndan va /.geebilen, anne, baba, sevimli ocuklar ve kzkardele sade bir hayat yaayan bir aileydi. Bylesi dindar ve efkatli bir ailenin komusuydum. Bu ailenin fertleri, kadn, kocas iki yalarnda iki ocuk ve kadnn kz kardeiydi. Komuluklar iyiydi. Kadnn kz kardei, niversite birinci snf rencisiydi. Bu aile yazn deniz kysnda tatil yapmaya ktlar. Apartmanda yalnz kaldm Bir sre sonra bir mektup geldi. Dzenli

134
DNLER TARH

ve tertipli bir ekilde tenbih etmilerdi: Mesel, 1. madde: Aldn hereyi yerine brak! 2. madde: Yaay yntem ve dzeninde dstrlar. 3. madde: Kocam bir sre sonra geri gelecek, biz henz buradayz. Eer yemeinizi birlikte yerseniz masrafnz daha az okn\ Drt, be veya kanc madde ise: -Kzkardeim-18-19 yalarndaki renci denizde bouldu. Ne kadar abala-dysam kurtaramadm. lm bizi znt iinde brakt. Ama tatilin sonuna kadar kalacaz; gne gzel, ocuklar yanmay seviyor. Asla bu kadar gzel ve gneli yaz geirmedim. Allah'a smarladk." Bu mektuptan nce, kzcazn lmn iitmitim. Btn acm uydu, dnlerinden sonra yzlerine nasl bakaym, sze nasl balayp, ne syleyeyim, sorularn nasl cevaplandraym ki onlar teselli edebileyim? diye dnyordum. Evi kzcaz-sz grdkieri zaman tahaml edemezler diye dnyordum... Ben kyl ruhumla bu dnceleri tayordum; kadn -yani gen yata len kzcazn ablas;"yemeklerinizi kocamla birlikte yaparsanz masrafnz daha az olur" diye yazyordu. Farklll- gryorsunuz? Avrupa'dan ran'a -mesel trenle- geldiiniz zaman, Paris istasyonunda gen bir kadn ve erkei vedalatklar anda gryorsunuz, birbirlerini pp ayrlyorlar. Ayrldklar anda ne bu onun ardndan bakyor, ne de o dnp bana bakyor. O istasyonu gemi gitmitir, bu ise trende megalelerin peindedir. talya'da veda anlarnda az da olsa birbirlerine gl veriyorlar -en azndan genler arasnda veya zel bir zmre ve grup arasnda-son vedalama anma kadar trenin cam arkasndan irtibatlar sryor, hareket edince bitiyor. Dou Avrupa lkelerine ulatmz zaman, vedalama anlar bazen yar alamakl sahnelerle ssleniyor. Sonra stanbul yaknlarna ulayoruz. Ksa sren durma annda alama, inleme, gzya ve glme ile karm grltl sesler, feryatlar dikkatimi ekiyor. Tren birini mi ezdi? diye dnyorum, soruyorum, diyorlar ki: "Hayr, birey yok. Bunlar yazn yalnz mevsimlik i iin Yunanistan'a giden Trk iileri;
DNLER TARH

135
imdi geri dnyorlar, arkadalar, komular, aileleri onlar karlamaya gelmiler. Ama beklemek iin sabTedemediklerin-de, stanbul'dan veya daha uzaktan yedi sekiz saatlik yoldan buraya gelmiler arkadalarn daha erken grmek istemiler." Doulu ruhtur, bu kadar iddetli sevgi ve efkat. Bu kadar gl ak. Dounun efkati ve muhabbet duygusu hakknda sahip olduum en etkili tasvir, Yugoslavya ile Trkiye arasndaki tren yolculuunda zihnimde kalan tasvirdir. Orada -50-55 yalarnda- yal yolcular grdm. Yol arkadama sordum: "Yolcular niin genelde yal?" dedim. Dedi ki: "Bunlar i arayan Trk erkekleridir. Yapabilecekleri hangi i olursa olsun Dou ve Bat Avrupa'ya gitmiler; btn genliklerini amelelik, hamallk; zm dermek; cafelerde, resta-urantlarda almakla, ksacas ellerine gelen her ii yapmakla geirmiler. imdi, emekli olmular veya ileri bitmi, vatanlarna geri dnyorlar. Eer evlerimizde yaamak iin bir yer bulamazsak bile, hi olmazsa orada lmek iin bir yer bulalm, diyorlar." Gryorsunuz, krk yandan sonra evine geri dnyor ki kendi topranda ebed uyku iin bir yer bulsun. Adeta bu, btn hayat ve iinin hedefiymi gibi: Memlekete geri dn, acma ve sevgi

duygusunun kendisini doldurduu yerde lmek. Bu doulu merhametli ruhtur, o ise batl hesap ruhtur. Batl ruhun ekil almasnda, hi phesiz iktisad dzen etkin olmutur; ama tek etken bu deildir, insani ruh ve efkatler, hesap akl tahlillerle ve hesaplarla incelenemez; yle inceledi mi ruh lr. Ruh gl gibidir. Eer gl susuz brakrsak, parmaklarla yapraklarn sayarsak, enini ve boyunu lersek, gl kaybederiz. Zira ellerimiz onu soldurmu olur, btn o gzellik yok olmu olur. Onu o temiz, btn, kutsal haliyle brakmak gerekir. ou insan duygular ve anlamla sslenmi hayvanlar da bu eittendir. Batl dncenin asl, hayat asaletidir. nk eitli boyutlar onun ruhunu son derece iyi yaamaya vakfettirmi.

136
DNLER TARH

Seksen, doksan yalarnda yal bir kadn tanyordum. Henz kz (bakire) idi. Orta snf hayat, cinsel zgrlkler, fevklede mitler, arzular ve dier sebepler sonucu evlenmemek ve yal bir kz olarak kalmak zorunda brakmtr. Baz adamlar vardr, cinsel heves ve heyecan zamann geiriyorlar ve unutuluyorlar; ikinci ve nc nesilleri de olmadndan yalnz kalyorlar. Saatlerce pencere kenarnda oturuyorlar ve anlamsz ekilde ufka bakyorlar. Bu bekleyen, mitsiz, intizarsz, zntl yallarn pencere erevesi gerisindeki yzleri, Avrupa'da grlen en ackl tasvirlerdendir. Bunlarn madd hayat temin edilmitir. Ama ruhsal adan hayatlan korkuntur. Onun da btn Avrupal yallar gibi bir durumu vardr. Yal kadn bakkal idi. Tek dostu ise veremli bir kpekti. Kula trmalayc, salyal ksrklerini, eve peynir veya kaymak gtrdmz zaman iitiyorduk. Bir gn kpei gremedim sordum. Yal kadn bir ah ekip: "Artk kpeim de yok, ld ve ben yalnz kaldm," dedi. Gryoruz ki emekli bir hanm, tam bir refah iinde, madd yaants temin edilmi, tek basma, ve kimsesiz. O zaman yaknlk duyduu, konuabilecei iir syleyebilecei, birlikte oturaca, kalan tek eyi bir kpek mezardr. Yal kadn bir sre sonra kpein ukurunu kapatmaya ve sslemeye balad, srekli -onun dertli ayrln tekrarlayacak-bir iir bulup, kpein mezar tama yazmak iin, iir kitaplarnn sayfalarn kartryordu- Yllarca birlikte yaam bu yal kadn, sadece bu hayvan anlam! Ama imdi, yal kadn iin sadece bir mezar kalyor. Bir kpein mezar. Tand, muhatab, yakn, akrabas komusu olmu ulun bir kpein mezar. Mezarn kenarnda oturuyor, lm bekliyor. Yalnzlk meselesi budur. O halde hayatn asaleti, insan ruhunun btn tecellilerinin, gnlk hayat iin gerekli olan eylerin teminine mnhasr klnmasdr. Franszlarn szyle; hayatn zevkidir.
DNLER TARH

137
4. Dzen (ntizam): ntizam, teknik ve sosyal ilerlemenin gerekli boyutlarndan biridir. Gelimi bat teknokrasi ve brokrasisi, intizamn sonucudur. Batl ruhun bamsz ve belirgin grnmlerinden biridir. Batl, balangtan beri, ka ey gryorsa onlar dzenli dizmeyi dnyor. En kk meselelerde bile bu dzenlilii arama zellii aka gzlenir. Avrupa'nn en byk ve en ciddi ilerinden birisi -zellikle talyan, Fransz ve ngilizlerin- kahvalt ve le yemei masalarn dzenlemeleridir. Hatta tek bana olsalar ve tek kiilik sofra hazrlasalar bile. Avrupa'nn sofra tekilat, bir bakanlk gibi tekilata sahiptir. Evini o kadar tertipli ve dzenli diziyor ki, en kk bireyin yerinin deimesiyle, bir tahtann zerinde iz olmasyla, birinin geldiini veya gittiini anlyor. 5. Faydalanmak veya Tketim Asaleti: Tketim asaleti, hayat asaletinin bir boyutudur. Hayatn asaleti, felsef bir meseledir. Faydalanmak ve tketim asaleti ise iktisad bir meseledir. Derli toplu yemek yemek, gzellik bir zevk iin inanmak ruhsal bir mesele olup, mmkn olduka daha fazla faydalanmaya ve insan etkinlie dayanmaktadr. Daha ok tketim ve daha ok faydalanmak iin doulu da aba gsteriyor, kayg duyuyor, lkin bunu hastalk olarak biliyor ve kendi hastaln hissediyor. Ama batl, "faydalanmaya" ve "tketime" asalet vermekle etkinliini, mesajn ilan ediyor ve temel felsefesini tarif ediyor.

"Faydalanmann asaleti" -eskiden-"tketim asaleti" veya "tketim asaleti felsefesi" bugnk sosyoloji ve iktisadn dilinde yeryzne -batl iin- bir cennet grnm balamtr. Burjuvazinin ve batl ticar kltrn, temel slogan olmutur. "Yeryznde" cennet fikri, bu batl ruhun zuhuru, batl ticar kltrn, burjuvazinin temel slogandr. Bu yzden batl

138
DNLER TARH

"daha ok tketme" ve "daha ok maddi faydalanma'yi insan, felsef ve ahlk asalete tercih etmitir. 6. Hereyin Aklc Tahliline Yneli: Batl, balangta tabiat tanmak istiyor. Onun kkn dar ekmek ve halla pamuu gibi atmak istiyor. nsan, ruhu, ahlk, mukaddesat, yaratln srlarn ve bylece Allah' tahlil etmek, incelemek istiyor; sebebi bilmek istiyor; asl ve kkeni tanmak istiyor. zmlemek ve tahlil etmek istiyor. Ama doulu hereye ve her meselenin zerine bir mp-hemlik perdesi ekiyor veya zl ve sade ekilde brakyor. Batl gr, zellikle Yunanl gr, her meseleyi -ruhsal meseleleri bile- tpk madd iler gibi tahlil etmek istiyor. yle ki: mesel ran bile iirde en yksek yerlere ulamtr, ama "edebiyat tarihi'nde ve "edeb tenkitte bir dayanaa sahip deildir. iirimiz var, ama iirin tarifi yok. Buna karlk Yuna M.O. drdnc ve nc asrlarda iire kelimenin gerek anlamyla sahip deildi; ama onlarda iirin en dikkatli tarifi, gruplandrlmas, tahlil ve zmlenmesi vard. Aristo'nun "iir Teknii" kitab ikibinikiyz ikibinyz veya ikibindrtyz sene boyunca trajedi, komedi ve iir sanatnn temel kayna olmutur. u anda bile temel kaynak. Ama en byk iirleri yaratm olan bizleT, iirin tam bir tarifine sahip deiliz. Eer bir tarif yapmsak bile, sanki tekrar iir yazmaya oturmu gibi tarif yapyoruz. Mesel, Melik'-uara Behar, iirin tarifinde yle diyor: "iir nedir? Akl deryasndan bir murattr, gzelliktir, pheyle kark ezel esrardan bir iarettir. air; gl, mehur ve iirin "mit" kardeidir." Dier bir tarif daha veriyor; bu en gzel ada iirlerden biridir, ama iirin tarifi deildir. iiri bir kua benzetiyor, sabahleyin bo kuTSak ile yuvadan uuyor; daa, ovaya, le, harmana, suyun kenarna ve bir ban iine konuyor, bir tane koparyor ve kursan dolduruyor ve yavrusu iin gtryor. air, zayf bir ihtiyar, mitsiz bir fakiri, viran olmu bir evi, ufku, nehri, gl vb. gnnekle ilham alyor, iinde bir kvlcm parlyor, k sayor. Eve geldiinde kvlcm alevDNLER TARH

139
lendiriyor, yangna eviriyor ve kelimeler eklinde kda dkyor ki bir kalbi yaksn veya bir beyni isyan ettirsin... Yunanl beyin, mantk bir beynidir. Hatta ahlk bile matematik gibi tasnif ediyor, ayryor. Efltun diyor ki: "Ahlak; vcudun eitli kuvvetlerinin ve igdlerin itidalinden barettir. Muhalif, isyanc nefsin salam kalmas iin, kan, mide salgs, safra ve balgamn uyumlu olmalar gerekir. Ahlk; kin, intikam, sevgi, tecesss, ilim isteme, kuvvetli olmay isteme vs. igdlerin lml ve sakin olmalarn korumalardr." Gryorsunuz ki doulu iin, byk, acaip, gizli, esrarengiz olan ve Allah'n zelliklerinin insanda zuhur etmesi olarak grd tabiat tesi bir kk tayan ahlak, batl, ilm ve mantk bir grle inceliyor. Dikkatli bir ilm ve akl tahlil ediyor. "Selon" dou felsefesinin esrarndan olan ve tarif edilmesi mmkn olmayan "saadef'i, batl bir grle sade bir ekilde tarif ediyor: Saadet, vcut gzellii, beden salaml, hastalktan uzak olmak, rahat hayat ve ocuklar asndan murada ermekten ibarettir. Byle grdn herkeste bil ki senin istediin ey var, yani saadet (mutluluk) var." Pisagor diyor ki: "Btn varlk lemi dzenden; dzen ise saydan ibarettir. Mzik de saylardan yaplmtr. Tabiat, da ve l de saylardan yaplmtr. Sonra btn saylar da 'bir'den yaratlmtr." Batnn btn meseleleri, aklc ve mantk bir ekilde tahlil ettiini gryoruz. Bu, bir taraftan insana yardm ediyor; zahiren tabiat kanunlarn ve iaretlerini tanyor -bu tanma sebebiyle biz doululardan daha ilerlemi durumdalar- bir taraftan da insan bir dzeyde brakyor, o hissedilen eylerin tarafna doru umasn engelliyor, ciz klyor. 7. Toplum Asaleti: Batda tanrlar, ehrin (ite) bekisidir. Asl olan "ehir'dir, "Mabet" ise fer'i olandr. Yani dounun aksinedir. Douda ehir
140

DNLER TARH

mabedin etrafnda ina ediiyor, batda ise mabet ehrin bir kenarnda kalp muhafzlk yapyor. Douda hibir ehirde, madd meselelerin temelleri zerinde kurulmuyor. Belki bir yere ehir kurulmasnn sebebi, bir efsane ve din meseleler oluyor. Mesel, bu ehirde "Sleyman peygamber" gmldr, o ehirde "Adem peygamber" gmldr. Dieri bir imamn yolu zerindedir. Mehed yaknlarnda ifal bir maden suyu var, her taraftan hastalar -zellikle cilt hastalarn- kendine ekiyor. Uyz yl nce bu suyun zerinde st kapal bir salon yapmlar, insan hayret ediyor. nk maden sularnn bu kadar ilerlemesine ramen, dierleri niin bundan mahrum kalmlar? Salon olduka temiz ve dzenli, btn bu temizlik o banyolar, yaay tarz daha ok hayret verici. Salonun yaplmasnn ve temiz tutulmasnn sebebi aratrlnca, konu akla kavuuyor. Halk suya gitmi ve cilt hastalklar, bu su ile ifa bulmutur. Maden suyunun bu iyiletirc kuvveti ve zellii, doulu grte madd bir sebep bulamamtr. Belki hissedilenlerin ve akl yrtmenin tesinde bir aklama bulmutur. Diyorlar ki: "Hz. Ali (a.s.), Muaviye ile yapt savata buradan, Mehed yaknlarndan gemitir. Yakc gne, ehdet yolunda alman ok sayda yaralarn kan kaybnn iddetlenmesine sebep olmutur. Yaralar balamak iin ne birey vard ne de bir ila. Sonra Hz. Ali (a.s.) klla bir ta parasna vuruyor, ta yanlyor ve su fkryor. O zaman: "btn Sffn yarallarn 'Sahan Kaplcasnda' ykaynz!" diye emrediliyor. Ykadlar ve yaralardan bir eser kalmad. "Sahan Kaplcasnn bu ifal etkisi o zamandan kalmadr. Bu kutsallk yn halk nce kendilerini ykamaya, kir ve pislikten temizlemeye, ondan sonra ifal kutsal suya gitmelerine tevik ediyor." Uyz yllk gzel ve temiz salonun yaplmasnn sebebi de bu kutsallktr. Douda her ehrin byle bir aklamas vardr. Belh'te bir tepe var, bazlarnn inancna gre Hz. Sleyman, bir grubun inancna gre Zerdt, dier bir inanca gre de Hz. ibrahim HaDINLER TARH 141

lil OTada gml. Bu, dnyadaki mmtaz ahsiyetlerin Belh'e gelip ev yapmalarna, Sleyman peygamberin Zerdt'n veya hangi kutsal ahsiyet ise, kabrinin kenarnda olmalarna sebep olmutur. Doudaki her ehir, madde tesi byle bir kkene sahiptir-Ama batda asalet toplumdandr ve madd hayatn esasna dayanr. ehrin kendisi kutsalla sahiptir, mabet ehre tbidir, ehir mabete deil. Fransz komedi yazarlarndan biri yle diyor: Yunan ve Roma tanrlar ve dinleri zel bir duruma sahip idi. Halk kitlesi Hristiyanlktan nceki ok sayda dinleri kabul ediyordu. Ama filozoflar hibirini kabul etmiyorlard, hekimler btn dinleri karc ve karc olarak kabul ediyorlard. Tanrlar hep Yunan ehirlerinin belediye bakanlardr. ran'da Zerdt'ten nce olan Mehr atei, ilh atetir, Ahura-mazda'nn ateidir. Roma'ya gittiinde -Hristiyanlktan nce-Roma atei oluyor, Roma toplumunun kudret, azamet, parlaklk ve medeniyet kayna oluyor. Mehr ateinin ilh ekilden de uradn, toplumsal eklide ortaya ktn gryoruz. Durkheim'in: "Din, toplum kudretinin ve toplum ruhunun zuhurudur" diyen sz, Yunan dinlerinde ok mahhastr, ama dou dinlerinde ise tamamen yanltr. Douda asalet sahibi olan ferttir; batda toplumdur. Hitler Almanyas, "btn Almanlar Germen ruhuna fedadr" diyor. Byle bir toplumdan, byle ahmaka ve cinnetle kark bir slogan kalyor. (Germen ruhunun Alman fertlerin iinde olduunu dnemiyor. Gya Hitler'in babasnn ruhu o kadar deerli ki baki kalyor.) Bu bir dnce tarznn mbalaas ve batl fikrin boyutlarnn bir parasdr. Btn fertlerin kurban edilmesini gerektirecek kadar deer kazanm bir toplum asaleti. 8. Egosantrizm: "Ego" "kendi"; "center" ise "merkez" anlamna gelir, "izm" ise ekol veya deolojinin son ekidir. Binenaleyh egosantrizm (cgocentrism), kendini her eyin merkezi olarak grme eilimi

142
DNLER TARH

anlamna gelir. M.. beinci asrda Eski Yunan'dan bugnk Avrupa'ya kadar bu, batl dncenin ekseni olmutur. Hl da byledir. Yunan'da egosantrizim -kendini btn evrenin merkezi olarak grme eilimi- yleydi: Sofistler diyorlard ki: "Dnyada gerein ne olduu belli deildir. Hakk ve batl deerlendirmek iin bir lye ve delile sahip deiliz. O halde neyi batl gryorsak batldr, neye hak diyorsak haktr." Allah' btn evrenin merkezi gren dou dncesine kar, insan evrenin merkezi gren bat dncesi, bundan (sofizmden) kaynaklanmaktadr.

Dou'nun "Allah' merkez gren" dncesinde insan byk ezel bir kutba tbidir, bu Allah'tr. Ama Yunan dncesinde insan temel kutuptur, tanrlar ve btn varlk onun etrafnda dnyor. Roma'da "nsann eksen oluu", "Roma'nm merkez oluu" eklinde ortaya kyor. "Roma" insann yerine geiyor. Dnyann merkezi ve ekseni -kabul ettikleri- insann yerine Roma evrensel bir merkeziyet kazanyor. Bu durum, btn deerleri Romal deerlerin tayin etmesi gerektiini iln ediyor. Bunlar Roma kltrnde tam olarak belli olan konulardr: Roma, dnyada kudretlerin kudretidir. Roma bu kudret tahtn gsterir. Roma, kuvvetinin faydasn ve krn temin eden hak dindir. Bugn bile insanperestlik dneminde demokrasi, liberalizm, hatta Avrupal sosyalistlerin dnce tarzlarnda egosantrizm ve kendini evrenin merkezi grme dncesi yine vardr. Ama bu Egosantrizm iki ekildedir. Birisi, Rnesans'tan daha kuvvetli olan Almanya'nn ve Germen irfann ekseni olan Nasyonalizm'dir. Nasyonalizm, sonra Faizm ve ovenizm eklinde ortaya kyor. Her ikisi de Nasyonalizm'in sonucudur; iddetli ve snrsz bir milliyetiliktir. nk Faizm bir eit cinnet derecesinde arlktr ve cahilcedir. Bu ekildeki Egosantrizm'de "ego"nun yerine "millet" oturmutur. Kendi eksencilik (ben iin-cilik) millet eksencilik (millet iinclik) olmutur.
DNLER TARH

143
Faizm, propogandasnda yle diyordu: Felsefede, teknikte, ilimde, dinde ve ahlkta hakikat, Almanya'nn faydasna olandr, batl ise Almanya'nn zararna olandr. Gzel bir piyes olan ve Farsa'ya da tercme edilmi olan Adaleti icra"da, piyesin esas oyuncular sanktr. Biri mark-sist, biri yahudi, ncs ise bir Alman faistidir. Her birbirinden ikyetidir ve adliyeye bavurmulardr. Hakim diyor ki: "Dosyay dikkatle inceledim. Alman faistinin hakl olduunu biliyorum, hatta o, dier iki kiiyi dolandrm oisa bile, ama problem u, o ikisi arasnda hangisini mahkm edeceimi bilemiyorum." Bu problemi halletmek iin hakim devletten yardm istiyor. Devletin adliyeye cevab udur: "Her ikisini mahkm ediniz." Hukuk meselelerin bile millet ekseni modeline gre tayin edildiini gryoruz. Dier Avrupa lkelerinde durum tam olarak byle deildir; bundan biraz daha zayftr; ama temel budur. ngilizlere baknz; ingiltere'de adalet, sayg, edep, balama rneidirler; darda ise yrtc, vahiiiin, barbarln ve pisliin rneidirler. slm'n vnlecek ynlerinden birisi de udur: Btn rklar ve btn din aznlklar slm'n olduu yerlerde rahata yaamlardr. Btn insan haklarndan faydalanyorlard. Ama bugnk Avrupa'da kiliselerin bir kenara braklm olmasnn zerinden 300 y gemi olmasma ramen, henz zencilere restoranlarda servis yaplmyor, btn Avrupa'da hatta Fransa'da Avrupallar'in dinleri dndaki dinlere, resm olmayan milletlere ve aznlklara kar bask vardr. Bu bask gittike de arlamakta ve iddetlenmektedir. Bu durum, hep problem, kin, nefret ve rk dmanlklar ortaya karmtr. Bu Avrupa lkelerinde az sayda bulunan Mslmanlar da gittike glerini kaybediyorlar. Mesh, Avrupal bir grne sahip; Meryem "Tuigi"li bir hanm eklindedir. Halbuki Filistinli bir kadndr, olu da Filistinli bir erkektir. Sonra Avrupal Mesih, Tanr ekline dnt-

144
DNLER TARH

rlyor, Avrupal ve Latin bir ahsiyet olarak beliriyor. Aslnda kilise, papa ve kardinaller, imparatorluun, Sezar'm ve Roma senatrlerinin yeni isimleridir. Mesih'in Avrupal yaplmas itikad bir tepkidir. Bu tepkinin bir benzerini de Elijah, Amerika'da gsteriyor ve 'slm Peygamberi zencidir' diye iln ediyor. Beyazlarn kendisinin dinine ve mezhebine girmesine, inanmasna asla izin vermiyor, onlara efaat etmiyorKenya Cumhurbakan Cuma Kiniyt -fikr, ilm ve edeb adan byk bir bilgindir- yazd kitapta yle diyor: "Asnesiyon gnnde (Hazreti isa'nn mirac) Kenya'nn zenci kabileleri beyazlarn tanrs Mesih'ten (Avrupallarn yaptklar tarzda) binlerce heykel yapyorlar ve atee verip yakyorlar ki beyazlarn tanrs yanm olsun." Bu zencinin deyimi deildir, Mesh'i tanr eklinde ortaya karan ve kendi tanrs unvanyla Afrikalya ykleyen, onu tam olarak batl rkln sembol ve yardmcs yapan Avrupaldr. Irklk, faizm ve nasyonalizm sfatlaryla 1933, 34 ve 35 yllarnda kuvvet krssne oturan egosantrizmin dier bir eidi de "Oksidantalizm"dir. Aydnmzn hereyden nce (osi-dantalizmin) vahetine kar uyank olmas gerekirken- maalesef byle deil- Hatta iyi, doru ve temiz fikirli aydnlarmz bile aldatyor.

Oksidantalizm, egosantrizmin bugnk bir zuhurudur. Anlam da, batclk (batperestlik) dinidir. Hatta, bugn Avrupal byk bilginlerin ou bile -ki ayn zamanda byk hmanistlerdir, bazlan sosyalist ve sosyal adaletidir- batcla, batperestlie ve batnn asaletine mpteldr. "Oksidantalizm" yan batclk dini; bugnk dnyada sadece bir medeniyetin olduuna, bunun da bat medeniyeti olduuna, dierlerinin ya bat medeniyetin seip meden olmalar gerektii veya byle yapmazlarsa vahi halde kalacaklarna inanmaktr. Bu, iln ettikleri, daima syledikleri, dnya aydnlarnn ounun fiilen kabul ettii bir slogandr. ounun aklna medeDNLER TARH

145
nlemek iin, bat medeniyetinin dzenlerini, malzemelerini almak ve bunlar tketmek dnda baka birey gelmiyor. Batnn asaleti deta baarya ulam gibi. Bugnk kltrde belli baz deerler gryoruz ki hepsi batl deerlerdi. Spor ampiyonunun seilmesi, zeka ampiyonunun seilmesi, insan yeteneklerde ampiyonunun seilmesi ve btn kahramanlar ve ampiyonlar tayin edici batl deerlerdir. Milletlerin temsilcileri batl kstaslar dnda kstaslara, sahip deildi. Bu kstaslar deimezdir ve batda yaplmtr. ran, in, Hind, Trkiye, Asya ve Afrika'da "Gzellik kraliesi'ni seiyorlar. Asya seilen, btn kltrel ihtilaflara ve yerli zelliklere ramen batlya yarar kzn bir kopyasdr. Eer Hintli, inli, ranl, Asyal, Afrikal kadn, batl kalplara uygun deilse, sadece batnn gznde uygun olmamakla kalmyor, vatanda da onu uygun grmyor. Dier btn meselelerde de uygunluk ls byledir. "Vensan Munte" isimli bir bilgin bir raporda yle yazyor: "Dnyada Nobe dl kazanm olan btn romanlar -siyas bir yn tayanlar, bir telefon emriyle dl alm olanlar; Nobel dl al bu nedenle doal olanlar dndaki aznlklar- batl kstas ve esaslarla daha ok okunmu olan eserlerdir. Ama batl esaslara uymayan, byk sanat, iir, edeb asil aheserler ise asla Nobel almamtr. Nobel dl almayan bir eser bat tarafndan teyid edilmeyene kadar, kendi lkesinde de bir eser deerini kazanmyor." Avrupai olmayan geleneklere taraftar olup asil ve yerli deerlere inanmayan, eski kalp, irsi deerleri, 600-700 sene nceki gr ve zevkleri slm adyla korumu olanlar, bugnk batnn felsefe, ilim ve tekniini btl bilenler, slm Peygambe-ri'nden bin yl nceki Yunan felsefesini slm biliyorlar. Niin? nk slm kitaplar Hicr drdnc, beinci asrlarda yazlmtr, eskidir. Fikirleri de antika olularna gre deerlendirdiklerinden ne kadar ok eski ise, o kadar ok deerli biliyorlar. Sanat, iir, edebiyat, felsefe, tarih, antropoloji ve ahlkta ba-'h deerleri dikte eden kimseler kabul edilmilerdir ve bunlar baarl olmutur. Kendi yaratt deerler ve esaslarla yazmak
146 DNLER TARH

isteyen, iir sylemek isteyen kimse, felsefe ahlk ve insan konusunda yerlilerden sz ermek isteyen kimse yenilgiye uruyor. Tannmam kalyor. nk kymetli ve asli esaslarla yaratlm olan bu yeni eseri tartacak, iyi ve kt ynlerini ortaya koyacak biri yoktur. Bat, olmu ve olan hereye batl bir ekil vermitir. Bugnklerin deeri, hep batldr. Tarih, felsefe, din ve ahlk iin bile Avrupai kkenler buluyorlar! Mesel, Zerdt M.. altnc asrda domutur. Musa'nn hareketi ise M.. 1290-1300 yl ncedir. Yani Ms 3290 veya 3300 yl nce, Zerdt 2600 sene nce, ibrahim ise M.. yani 1970 ila 1980 yllar; yani yaklak 400 yl nce yaamtr. Ama birden bir yazarmz ve dnrmzn Zerdt Milattan 4000 yl nce dnyaya gelmitir diye yazdn gryoruz, yani ryailer Hz. sa'nn doumundan 1400-1500 yl nce -bundan 3500 yl nce- ran'a gelmilerdir. Ve -Zerdt drt bin yl nce- bir rivayete gre 5000 yl, dier bir rivayete gre 6000 yl, bir dierine gre 7000 yl nce dnyaya gelmitir! Aryalerin ran'a gelmesi ve risletini iitmeleri iin arada en az 500 senelik bir boluk kalyor! imdiki yeni aydnlar, niin bu tarih devirlere el uzatyorlar? Bu, ok iyi aklanmas gerekli bir konudur. Bat, olan hereyde, batl bir kk bulmutur. lim, felsefe ve sanat Yunan kaynakl olarak alyor. Btn milletlerin ve rklarn Avrupal olan o kaynaktan itiklerini kabul ediyor. Ama batl, din konusunda Yunanl bir kk yapamam ve bulamamtr. nsanlar, putlara, hayvanlara, bitkilere,

eyaya tabiat kuvvetlerine tapmaktan kurtarp tevhide ulatran byk dinler, Yunan'da domutur ve Avrupa'nn iftihardr diye bir iddiada bulunamamtr. Zerdt iin yeni doum tarihleri uyduruyor, birka bin senelik bir farkla yle diyorlar. "Mesel, brahim'in tevhidi ve Musa'nn dini rya Zerdt'ten vcuda gelmitir, btn byk dinlerin babas rya peygamber ve rya rkdr." ("Mezdisna ve Onun Fars Edebiyatndaki Etkisi" gibi, Farsa liDNLER TARH 147

sanl Mslmanlar tarafndan Frasa yazlm kitaplara dikkat ediniz) Batnn ve garpzedenin yapt yeni hesapla, btn dinler kendiliinden Germen rkna ve rya rkna dnyorlar. Bunlar ayn zamanda bat felsefesinin ve ilimlerinin kuruculardr, (bunlarn kuruculuun da Germen ve rya rklarn tekeline veriyorlar). Hem de Dou ahlk, irfan ve dinlerinin kurucular oluyorlar, hepsi hatta Buda Lao-Tsu, Konfys ve inli peygamberler de rya olmaya balyorlar. O halde btn ilimler Cebir'den tutun Geometri, Fizik, Kimya ve Sosyal ilimlere kadar ahlk, din, irfan ve olan herey, Atina ve Fransa arasnda olan hat zerinde cereyan ediyor. Douda daima duyguarda bir mphemlik, hayaller, aslsz eyler olmu ve oluyor. Sadece Yunan insandr, Yunan olmayan herkes barbardr, vahidirO) Bu Yunan dnce tarzdr. Onlarn tarih kitaplarna baknz, bizimle onlar arasmdaki sava, Yunanllarn ve barbarlarn savadr, ran ve Yunan sava deil. imdi de bu tarz dnce var. Jean Paul Sartre, Fanon'un (Yeryznn Lanetlileri) kitabnn nsznde, Avrupalnn slubuyla ve alayla yazyor "Btn dnya 500 milyon insan -Avrupallar- ve birbuuk milyar yerli arasnda taksim ediliyor." Bu, Yunanl -barbar, doulu-batl, yerli- insan, batl insann asaleti (bir eit kendine tapma, egosantrizm) gibi ayrmlar imdilerde bile byk dnrlerin yakasn brakmamtr. Mesel, Emest Renan gibi bir sosyolog ve hmanist dnr diyor ki: "Tann, kurtulu iin Avrupaly akll, idareci yapmtr. Onlar ise ii yapmtr ve hzla yeryznde oalyorlar. Zira i, daha az iverene ve daha ok iiye ihtiya duymaktadr. "Bu yzden her yz Avrupal'dan senede bir kii, heT yz douludan senede alt kii douyor. Biz % 1, onlar ise % 6 oalyor. Binenaleyh Tanr veya tabiat onlar ii bir rk, bizi ise iveren ve idareci bir rk yapmtr."

148
DNLER TARH

Ve Milletlerin Ruhu'nda: "Caddelerde yanlarndan ilgi duymadan getiiniz bu mavi gzller, eer Afrika'ya veya Hindistan'a giderlerse en byk bakanlk tekilatlarn ynetebilirle. Ama douda, byk fikr, rfan, ahlk ahsiyetler ve zahitler bile, iki memurla bir ubeyi idare etmekten cizdir." diyor. nce Yunan, Atina, sonra Roma, Germen milleti, Fransz, ingiliz ve btn Avrupa, imdi de fertte, egosantrizmin olduunu gryoruz. Ortaada papa ile kar karya olan kfirler, kilisenin kfir saydklar ve sava iln ettikleri Hris ti yanlardr. Ki, her milletin, ncil'i kendi diliyle okumas gerekir, diyorlard. Halbuki papa, Latince, Tanr'nm dilidir, diyordu. Ama ncil'in dili brani-ce'dir. Fakat Arap ve Filistinli Hristiyamn kendisi bile Latince bilmiyordu. Onlarn22 Latince'yi Allah'n dili olarak kabul etmemeleri sebebiyle, Roma dilini Avrupa dilini, bat kltr ve dilini boyunlarna geirmek istemiyorlard. Bunun in kfir iln edildiler. Kilise, onlarla savamak iin ayaa kalkt. 9. Hmanizm: (Bu isim Farsa'dan ok tekrarlanyor. Revata olan bir kelime, anlam da ok kark ve birbirine girmitir. Bu yzden sylediklerime daha ok dikkat buyurmanz rica ediyorum.) Hmanizm, aydnlarn ounu kendine ekmi bugnn en sekin ekollerinden biridir. Kendisini insann asaletine dayal ekol oarak kabullenir. Sartre'nin Egzistansiyalizmi de kendisi iin hmanist bir temele inanyor. Eski Yunan'da insann asaleti ak bir anlama sahip deildir Hmanizm, Tanr veya tanrlara kar insana asalet balamaktr.

Btn tarih boyunca konu, hep dnyann asl mihverinin Tanr, tanrlar, veya insan olduu meselesi olmutur. Dinler asl eksen olarak Tann'y alyorlar. nsann deerini Tanrya veya
DNLER TARH

149
22- Rnesans aydnlar.

tanrlara olan yaknla bal gryorlar. Tann'ya itaata, tanrya veya tanrlara kar olan riyazete bal gryorlar. O halde dinlerde btn deerlerin sebepleri, Tanr veya tanrlardr. Buna Teezm diyorlar. Ama Hmanizmde, insan asldr. Kendini tanrnn bir kopyas yapmaya ve eitmeye izum grmyor. Kendisi deerlerden, ycelikten, yaratltan, gzellikten, iyilikten ibaret bir btndr. Humanizm'in, Allah'a kar insana asalet baladn gryoruz. nsan iin bamsz ve belli zelliklere inanyor. nsann byle asalet bulmas, her yerden nce Yunan dncesinde ekillenir ve Batinin din fikrinin en temel ve en belirgin ynlerinden biridir. Aslnda Yunan'da, insanlarn tanrlarla ilikisi kul ve mabut, yaratc ve yaratk, aa ve yukar, deerli ve deersiz ilikisi deildir. Dnyay zaptetmek ve kendi kaderini deitirmek iin savaan iki dnyev kudretin ilikisidir. Yunan'da tanrlar genel olarak, insann rakibidirler, insann kaderini kendi eerine geirmek istiyorlar. nsann uyanklk, gT, bilge uuruna engel olmak isterler. nk insan kendi bilincine varma dzeyine ularsa tanrlarn seviyesine kar. Ze-us'un kudret ve imparatorluunu sarsar. Tanrlar ilh atee sahip olduklar iin ebeddirler. Gr, bilgi ve uur sahibidirler. Daim olmalar, dnyann kaderini ellerinde olmas ve tanrlk yeteneine sahip olmalar nedeniyledir. Ate, kudret, aydnlk ve grn semboldr ve tanrlarn elinde ve tekelindedir. Tanrlarn hepsi insann yeryznde karanlk bir varlk perdesi eklinde yaamas, bu ilh ateten mahrum kalmas ve tanrlarn penesinde esir olmas iin aba harcyorlar. nsann kendi kaderinde asla bir etkiye ve deitirme kuvvetine sahip olmamas iin aba harcyorlar. Bunlarn her ikisi tanrlarn egemenliinde ve tekelindedir. Yunan kltrnde insan, tanrlarn iradesinden haberdar olup bunun bilincine varnca ve onlarn iradesinden kurtulmak,

150
DNLER TARH

kudret ve kaderi eline geirmek isteyince tanrlar telalanmaya balad. Yunan kltrnde insan, Tann'ya yaklama dncesinde deildir. Bilkis tanrlar aleyhinde isyan ile kudreti ele geirmek ve kendi kaderine hakim olmak istiyor. uur ve gre ulap, semav atei elde ettikten sonra bunlara ulamak istememesi mmkn deildir. Yunan fikrinde insan, kendisini tanrlarn esaretinden kurtarmak iin daima savayor. Tanrlar da daima insan kendi egemenlikleri altnda tutmak iin savayorlar. O halde yeryz ve gkyznn ilikisi, iki dman kutbun ilikisidir, insan ve tanrnn ilikisi, daima savaan iki rakibin ilikisidir. Biri hakim, olan tanr. Dieri mahkm olan insan. nsann asaleti' dncesi, buradan douyor. nsann deeri unun tanrlara yaklamas ve tanrlarn ona deer vermesinden dolay deildir. Belki insann kendisi, ilh ate elde etmekle tanrlarn makamna ykselebilir. O halde insann hedefi, Zeus'un, Herkl'n ve dier tanrlarn kenarnda kendisi iin bir yer bulmasdr. Tanrlarn abas ise ortaya kan byle bir yolu daima insann yzne kapamak ve insann tanrlarn yksek kalesine ulamasn engellemektir. nsan, Prometheus'un yardmyla semav atei elde ediyor, dnyann yaratcs, tanrs, kendi kaderinin yapcs hak ve btln, gzelliin esas oluyor. "Egosantrizm"de dedim ki, sofistler kendilerini esas ve delil almakla hak bildikleri eye hak diyorlard, red ve tard ettikleri hereye de btl diyorlard, ister istemez herey ve herkes varln sebebi ve esas olan, onlarn varlklarna bal oluyordu. Hmanizmde de insann asl olarak kararlatrlmas byle bir sonu veriyor, hak ve btl insann beenmesi esas ile anlam kazanyor. Yunan ve Roma sanat eserlerinin belirgin zelliklerinden birisi heykeltrahk ve ressamlkta plaklktr. Heykeltra ve ressamn btn abas deta en gzel vcutlar, plaklatrmak ve elbisesiz tehir etmektir.
DNLER TARH

151
Ama Asur ve Heameni'de -Taht- Cemid ve Biston'da da grmek mmkndr- genel olarak btn dou ressaml ve heykeltrahnm zelliklerinden birinin, hayret verici bir rtnme olduunu gryoruz. Elbiseler genitir, vcut mmkn olduu lde rtnmtr, hatta ou erkeklerin yz bile. Bu giyiniklii Ortaa eserlerinde de grmek mmkndr. Bu dnem Dou dncesinin hakim olduu ve Allah'n asl sayld zamandr. Ortaa'daki doulu ve Avrupal heykeltra, yaratl, insann yaratln, gzellii, Tann'y, gkyz nurunu, sa'nn sar, kr ve dilsize ifa veren ve ly dirilten mucizesini gstermek istiyor. Ama hmanist heykeltra ise, vcut gzelliklerinin tamamn gsteren biridir. nsan onun delili ve esasdr. O, insan plak gstermekle, vcudun gzelliklerini gstermekle, gkteki tanrlarn ve meleklerin gzellii ile rekabet etmek istiyor. Ortaa'da yaplan azillerin heykellerinde, onlarn yz ve beden gzelliine ilgi gsterilmemitir, onlarn ruhaniyetine ve dindarlna ilgi duyulmutur. Ama kilise hkmetinden nce ve rnesanstan soma, plak ve ryan heykellerle karlayoruz. En gzel yz ve vcutlar baklara tehir etmilerdir. nk insan hereyin asl olmutur, hak ve btl, gzellik sadece bu mihenk tayla llmektedir. Bu dncede giyim, gzellik eksikliinin veya irkinliin gizlenmesidir. plaklk ise, giyinmeyi gerektiren utanlacak, irkin bireyin olmadnn iaretidir. Doulu ise insan giyindiriyor. Doulu'da gzelliin asl Allah'tr. O, gzelliin ztdr. Onun dndaki herey, noksan, irkin ve utanmay gerektirendir. Ama batl hmanist, insan plaklatryoT; onun dnda baka esas tanmyor; noksanlk ve irkinlikleri de gzellik olarak gryor. Defalarca sylediim gibi, Prometheous destan Yunan ruhunu gsterir: nsann yaratcsdr, gkyz ateini insana vermek iin tanrlardan almtr. nsan atee kavumakla, gr, uur, bilgi ve uyanklk kazanmtr; artk bir daha Zeus'un emrinin altna girmiyor, kendi bamszln iln ediyor.

152 DNLER TARH


brahim! dinlerde, zellikle slm dininde ve slm mezheplerde Promethous, eytan grmnde beliriyor. Ama u farkla, Promethous Yunan'da nsann dostudur, insann azametinin zuhur ettii yerdir, eytan ise insann dmandr; nk Yunan dncesinde tanr ve insan rekabet halindedir; burada ise ak ve mauk, bid ve mabut ilikisi vardr. "Promethous" ve"eytan", her ikisi yasak meyveyi uyanklk ve haberi insana veriyorlar, ama insann tanrn rakibi olduu Yunan dncesinde Promethous bir kahraman ehresi kazanyor. -nsann Allah'n kulu, ibdet edicisi ve a olduu-slm'da ise eytan insann dmandr. Bu hmanizmin,23 gkyznn, tabiat tesinin ve lmden sonraki hayatn asaletine kar insann asaletine inanan bir dnce tarzdr. Maneviyata kar maddiyatn, "olan eyin" "olmas gereken eye" kar maddiyatn, "olan eyin" olmas gereken eye" kar asaletidir. Tabiat gzelliine kar, insan gzelliinin asaletidir. Veya ruh gzelliklerinin tabiat tesine kar asaletidir. Bunlarn hepsi, din, felsefe, hem de sosyal hayat yansmaktadr. Dine u ekilde yansmtr: Doulu tanrlar -Hatta irk dnemindeki kk tanrlar- yce bir sekinlie madde ve insan tesi bir ycelie sahiptir. Tevhid dneminde, muvahhid din anlaynda Allah, mutlak oluyor. Mutlak gzellik, mutlak mkemmellik, mutlak kudret ve hakimiyet, mutlak ak ve sevgi; insann tasavvur ve hayaline gelecek olan hereyden uzak ve mcerret oluyor. Bu yzden en gzel anlamn, u slm sloganda buluyor: "Allahu Ekber!" u ak anlatmla karlayoruz; "Allah en byktr, vasflandrmayla ortaya kandan daha byktr." Yani, asla bir metod, bir sfat ve bir nitelii zihinde Allah'a isnd etmemek gerekir. nk byle yaparsak Allah' onda snrlam oluru?.. lkel Dou dinlerinde de ycelik ve en stn kutsallk; tanrnn, yerden, tabiattan ve maddeden olan uzakl, mesafesi kolaylkla anlalabilir.
23- Hmanizm (insann asaleti).

DNLER TARH 153


Ama Yunanistan'da mitoloji tanrlar insandr; insanla ayn sfatlara sahiptirler, hakirdirler: Mesel, Zeus'un 9 kz vardr. Her biri dokuz eit sanattan birinin (iir, musik, resim, hey-keltralk vb.) zuhur kayna ve yardmcs d ir, daima dan zerini; oturmulardr. Btn zellikleri ve hassasiyetleri ile kzlar sadece ak bekliyorlar; birinin akna talipler veya birinin sevgi-lisidirler. Bir

dman veya rakipleri vardr. Babalaryla bir ihtilaflar veya zoraki onlara yklenen istekler vardr. Zeus'un kendisi de allm bir insan gibidir. Kin ve hasedi var, spor yapar, dmanlk yapar, fikrinden vazgeer, sznden cayar. (Zeus, Promethous'u zincire vurdu, sonsuza kadar ayaklarndan zinciri karmayacana yemin etti. Sonra, Herkl rapor vermek iin Msr'dan Yunan'a dnecei srada Kafkas dalarna da urad. Promethous'u zincirli grd. Zinciri okla vurdu ve Prometho-us'un ayandaki zinciri at. "Bunu Zeus balam" dediler. 'Hata etmi" dedi: Sonra Herkl Zeus'un istedii hereyi yapmak iin Atina'da bekledi. Zeus, Herkl aleyhine yaplacak her ii faydasz ve sonu belli olmayan bir sava olarak grd. Bylesi bir kahramanla aka yaplamayacan anlad! Promethous'un serbest braklmasna raz oldu. Ama yemin ettii iin, zincirin bir halkasnn ayanda kalmas gerektiini syledi. O da kabul etti (kadnn erkee kar bir eit kleliinin iareti olan halkann buradan ortaya km olmas muhtemeldir.) Bu hikyede Yunan mitolojisinin en byk tanrsnn ve dier tanrlarn ruh halini iyice tanmak mmkndr. Yunan dncesinde de dier her din gibi, hiret ve gayb alemi vardr. Ama bu., madd dnya ile srt srtadr. Tabiat tesi gkyz mevcuttur. Tanrlar, ruhlar, mcerret-likler vardr, ama tam bu gkyz tavannn arkasmdadrlar. Tanrlar vardr, ama daha ok mill kahramanlar gibidir- Bunlarn keramet ve mucizeleri, mesel Rstem, Zal vb. kahramanlarmz gibidir. Yunan tanrlar insan benzeridir, doudaki gibi gerek, yce, mutlak, akl ve vcut tesi anlamda deildir. Yunan dncesi, Tanr'y kltyor insana daha ok yaklatr-

154
DNLER TARH

mak istiyor. Dou dncesi ise, insan byk ve en byk yapyor, insan tanrsna gtrmek istiyor. Bu her iki dnce de dinidir. Ama birbirlerine tamamen kardrlar. Yunan'da iTfan duyguya sahip olan ve yce tabiat tesine inananlardan biri Pisagor, dieri de Efltun'dur. Her ikisi de dounun etkisi altndadr ve doulu gre sahiptirler. Daha nce de sylediim gibi Yunanl gr (batl gr), dar bir grtr. Ama Yunan'm fikr ve felsef yn ok derindir. Yunanl kudret ve akl, geni ve yksektir, hakikat ve ak ise ok aalk ve azdr. Bu yzden eer Dou ve Baty iki fikir tarz olarak birbiriyle karlatrmak istersek unlar sylememiz gerekir: Douda, ruh, daima varlk alemindeki hakikat ve ak aramaktadr. nsan ile Allah ve gayb arasnda bir >liki bulma abasnn peindedir. Aa olan ile yksek olann ilikisi, avare ile snlacak yerin ilikisi, muhtacn hakikata olan ihtiyac, susa-mn suya olan ihtiyac eklindedir. Bat dncesinde ise rakibin rakip ile olan ilikisi eklindedir. (Kk rakip insandr, byk rakip ise Tann'dr) Bilen ile bilinen ilikisidir. Btl lim Ak ve tanma ile deil, belki hile ve aklllkla tabiat kuvvetlerini istihdam eden bir ihtiya sahibidir. Doulu dnyay karmak bir muamma eklinde gryor. Hakikatlardan olan yansma ve yaan esrar ile kalbi daima bu yamurun altnda muzdarip ve susam duruyor. Halbuki Yunanl dnyay birka unsurun yapt ok sade bir tekilat olarak gryor. Kolayca tannabilecek, aratrabilecek bu dnyaya ait ve madd ihtiyalarn yardmlaryla giderilebilecei bir tekilat. Bu yzden orada kudret iktisadidir. Madd hayat hep ilerlemitir, ama duygu hakikat ve ak daima snrl kalmtr. Burada (Dou'da) irfan, insan duygu ve nsann gayb, olaanst ve. mucizev bir ayna olarak yeryznde zuhuru ve srgndeki bir ilhi varlk olarak telakki edildi. Geri madd ve sosyal hayat da ruhun bu atlama ve uuunun etkisi altnda glgede kald.
DNLER TARH

155
Batda ehrin idar dzeni, "politik'tir. Batl; ehrin belediye bakanndan istiyor. Batl hkmet; lkeyi, belediye bakannn ehri idare ettii gibi idare ediyor. Yani yaay, dnce ve sosyal ilikilere bi- dereceye kadar olduu gibi bakyor. O da gzel idare etmek ve gzel korumaktr. Bu grn esas nedeniyle Yunan demokrasisi geliiyor. Avrupal hareketlerin ve tekilatlarn yn demokrasiye dorudur. nk demokraside semenler vardr, seilen ve seilmi olan en iyi yneticiler btn semenlerin isteklerini celb edecek kimselerdir. Bu demokrasi fikri ile uygundur, hem Yunan'da hem Roma'da hem de modern Avrupa'da meydana geldi. Ama douda siyasettir, eyer kabul etmeyen, dizgin almayan asi taylara dizgin vurma anlamnda, onlarn yumuatlmas, terbiye edilmesi ve necip yaplmasdr.

"Siyaset" (Politik kelimesinin muadilidir (Politic=ehir kkendendir, Yunan toplumunun ve ehrinin, idare tarz anlamndadr). Ama tam bir doulu grle, zerindeki dikta ve halkn eitilmesi liderliinin her ikisi de siyasettir. (Bunlar iki zt boyut ama, her ikisi de ynetme eklidir. Biri, dierinden suiistifadedir). Batnn hkmet ve siyas gr;24 ounluun istedii esasa gre halkn demokratik ekilde ynetilmesinden ibarettir. Ama doulu gre gre hkmet, rehberlik eden, deerleri deitiren, halk terbiye eden, yklm sosyal ilikileri ve gelenekleri deitiren toplumu hazrlamak iin fertlerin tekmln salayan devrimci bir kudrettir. Onlara klavuzluk eder, onlar dier bir menzil bana dier bir duruma, dier bir vasfa yneltir. Batl gr, mevcut durum muhfaza ediyor. Asayii ve daha ok faydalanmay arttryor. Doulu gr ise; hidyet, terbiye mevcut durumu istenen tarafa doru deitirme esaslar zerinde dnmektedir. Batda gr, toplumun evrilmesi esasna gredir. ehrin idaresi halkn sahip olduklarna ve istediklerine gredir. yi ya-amak isterler, hayatn asaleti esastr, asalet toplumdandr. Do24- Siyaset; zorlama, bini iin tayn eitilmesi, kavramsal anlamyla halkn bir hedefin esasna gre eilimi ve deitirilmesi.

156
DNLER TARH

uda asil olan toplum deil ferttir, hakikat gnlde gizlenmitir, bu ferdin asaletinin iaretidir. Eer douda toplum asalet kazanmsa bu yine ferdin asaletinin hatr iindir. Biri bir ahs ldrrse btn halk ldrm gibidir. Bir ferdi ihya eden ise, btn insanl yaatmtr. Kur'n, ferd unvanyla asaleti insana veriyor, topluma kar olan ferde deil. (Yanl anlalmasn topluma kar olan ferde deil, toplumdaki ferde asalet veriyor) Ferdin toplumun asaleti glgesinde yok olmasn nlemek istiyor. Ferdin reddedilmesini nlemek istiyor. Belki asaleti insan ferde "ben'ler"e verip, sorumluluu "ben'ler"n omuzuna brakmak istiyor. Deime ve devrimi, fert fert insann iinde alevlendirmek istiyor. Eer topluma asalet verilmi olursa, bunun fertlerin hr olarak gelimesi iin olmas gerekir; topluma asalet verme uruna btn fertlerin kurban edilmesi iin deil. Btn peygamberler ayn zamanda getirdikleri dinin esasna gre insan bir toplum meydana getirmenin peinde olmu- | lardr. "Kalb"e, "ruh"a, "sana" diyorlar ki: "Ayaa kalknz, deiiniz, bu Yunanl ve batl kalplarn erevesinden, bu egosantrizmden, mutlak tarafna doru uunuz." Bu, doulu fikrin sona eriidir, nihayetinde de slm fikir vardr. slm insan mutlak olana aryor. Eer doulu ve batl grleri birka kelimeyle aklamak istersek, "hayat" iki nokta olan, dou ve bat olarak grmemiz gerekir. "Bandra" Eski Yunan'da diyor ki: Hayat bahesi, aan iki glden fazla birey deildir: Basan ve hret.25
25- Kuzey Tahran'daki cafelerde bir kahveyi yedi tmene iip, sonra da fakirin talihsizlii ve fakirlik hakknda iir yazan kk burjuvazi airlerinden biri olan "Tehran kendisinden hayatyla ilgili bir iir almaya gelen Mezinan'l bir zaval-lva yle demiti: 1 Hayat bir gldr.. Haya! bir badr..." Bu deien beyitlerin devamm d. okumak isteyince zavall kyl diyor ki- "Benim karm lm, olum genliim gitmi Senin iin hayat zorunlu olarak rengarenk gllerden bir badr." DNLER TARH

157
Buda diyor ki: "Maceradan geerek, hayata dnmek26 nsann dkt gzyalar bir araya toplanrsa yeryzndeki btn okyanuslarn suyundan daha fazla olacaktr." Btn bu eziyet, Doulu ruhun esasdr. Eziyet, madalyonun bir yzdr. Dier yz de aktr. Bu eziyet yce olduu kadar, yer lsnden. Yunan ve Bat egosantrizm gr lsnden daha yce ve daha yukardr. O lde de ak, kudret, rislet ve madde tesi ycelie sahiptir. Ama iman ruha balad byklk ve harekete karlk bir kurban da vermitir. Bu, madd hayat ve madd medeniyet olmutur. Doulu ruhun daima peinde olduu bu yce ak, insana btn bu a/.amet ve ilh ycelii balamtr. nsan tanrlara doru veya tevhid dinlerinde Allah'a doru ekmektedir. Bu yce ak halkn hayatn, al, zaaf ve ekmei ounlukla unutmutur. Doulu dinlerden, sadece brahim gruptaki dinler, ruhu dar ereveden kurtarabilmi (riyazet ve ekmek yememekle deil) melekut tarafna uurabilmilerdir. Dierlerine ekmek vermek ve dierlerinin ekmei iin ala tahamml etmek abas da (bir nevi riyazettir) ruhun kurtuluunu temin ediyor, insann Allah'a doru umasn salyor.

2b- Buda'nm tenashe inandn biliyoruz. (Gelecek oturumda bu konudan bahsedeceim.). Buda diyor ki: "nsan ldkten sonra ruhu tekrar baka bir bedene girer. Daima gider ve geri gelir." Buna "Karema" vani tenash dolab (dner ark), diyor. Bu, insann mbtel (k) oluudur. \ ahmaka devirden ve sbe;, dnten kendini kurtarmak gerekir. Btn dinlerde ve dinimizde olan bir kurtulu. Ama Budizm dininde insann tutkusu, gidi ve bu hayata geri dn eklindedir. Hepimizin mbtel olduu kader gibi bir kader. O, tenashe inanyor, biz ise buna inanmyoruz. "Buda", hayat hret ve baar diye alan bir Sln buluduu bir baa benzetenlere, Francis Baron ve ondan da nemlisi Batl gre kar diyor ki: nsan, kudreti ele almak iin gelmitir." Dnceleri, jep hmanistedir. Gnlk adi hayata kar, iddetli bir ac dnce ve insan bir eziyetle. Doulu ruhu takatsiz brakp yoran ok byk ve derun bir baka gz yal ve dertli konuur.

BENC DERS

"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. Dou ve Bat dinlerinin ortaya konulmasnda alt yap unvanyla Doulu ve Batl grn mzkeresi: Medeniyet asr dinlerinin dnemine giri iin, Doulu gr ve Batl gr diye iki grten bahsettim. Medeniyet asn-na giri srasnda kltr ve medeniyetler tarihinde bu iki gr elle tutulur deerdedir. imdi de szkonusu olan bu iki grtr. nceki oturumda Doulu gr usul ve Batl gr usul adyla, psikologlar, medeniyet bilimciler ve antropologlar arasnda szkonusu olanlar arzettim, ki bunlar alt yapyla ilgiliydi. Dou ve Bat dinleri iin arz edeceklerim de alt yapyla ilgili olacaktr. Binenaleyh bu blmde din adyla -douda ve batda-arz adeceim eyi sizin, kendine zg doulu gr ve batl grn esasna gre karlatrmanz gerekir. O zellikleri bu dinlerde olan zelliklerle tartnz. Bir dinin doulu ve batl olmasnn belirgin zelliklerini karnz. Medeniyet asr dinlerine giri iin, doudan balyoruz dedim. Zira medeniyet douda balamtr. ster istemez medeniyet devrinin byk dinleri de douludur.
DNLER TARH

159
Medeniyet Dneminin Balangcnda Bat, Daha stn Olan Dini ve Byk Kltr Doudan Ald "Niin btn dinler Dou'da ortaya kmtr ve btn peygamberler Dou'da zuhur etmitir; Bat dine sahip olmamtr?" diyenlerin sorusu tarihten habersiz olmalarndan kaynaklanan bir sorudur. nk dinler asla srf Dou'ya zg olmamtr, Kur'n- Kerm'in aka anlatmasna ve ayrca dinlerin tasdikine gre btn milletler ve mmetler dine sahip olmutur. Hatta eitli dinlere. Avusturalya vahileri, Kuzey Amerika kzlderili-leri, Doulu ve Batl toplumlarda fark etmiyor; hepsi dini olmutur. Dnyada daha ok mensubu bulunan dinler niin Doulu peygamberlerin dinleridir? Byk medeniyet ve kltr, Dou'da balad da ondan. Medeniyet dneminin dini de insanlk medeniyetinin eitli boyutlar gibi -edebiyat, felsefe, yaam ve hukuk dzeni gibi- Dou'dan Bat'ya gitti. O halde Bat dinsiz deildi ki, dini Dou'dan alsm. Kendisi de din sahibiydi. Ama dinleri, medeniyet ve kltr dnemine uygun ola yan ilkel dinler gibiydi. Bu yzden bat medeniyet asrna girite Dou'dan ald medeniyetin dier ynleriyle birlikte, dini de alyor ve kendi ilkel ve bedevi dinlerinin yerine geiriyor. Bat Medeniyetinin Etkisi Altndaki Doulu Aydn Dounun kendisi -ran, Ortadou, Uzakdou, Yakndou; Asya ve Afrika- filozof, sanatkr ve edebiyat sahibi deil midir? O halde niin aydnlar Batnn felsefe, sanat ve edebiyat mekteplerinin etkisi altda kalyorlar? nk medeniyet, imdi Batdadr. Bat medeniyeti daha ileridir. Biz kendiliinden televizyonu onlardan aldmz gibi, hukuk ve sosyal dzeni, felsef mektep ve grleri de onlardan alyoruz. Bu filozoflarn daima Bat'da olduu, Dou'da filozof ve felsefenin olmad anlamnda deildir. Hi phesiz Dou'da da filozof ve felsefe vardr. Ama kltr ve medeniyetimizin dier boyutlar dzeyinde aresiz olaTak daha stn bir medeniyete muhtacz. Tpk daha stn medeniyetin madd meselelerini aldmz gibi, da160
DNLER TARH

ha stn medeniyetin ruh ve grn de alyoruz ve onun etkisinde kalyoruz. Biz bugn Bat medeniyetinin etkisi altndayz. Tabii olarak ayn zamanda Bat felsefesinin de etkisi altndayz. Cemite Bar, Dou medeniyetinin etkisi altndayd ve haliyle daha stn olan dinin de etkisi altndayd. Bu yzden byk dinlerin tarihine Dou'dan ve en eskilerinden balamamz gerekir. Btn Dou'da hkmetmi olan byk dini, kltrle ve manev mektepleri tanmak iin Dou kltr ve medeniyeti bir giritir. Bu kltr ve medeniyet iki kaynaa sahiptir. Biri Mezopotamya (Beyne'n-

Nehreyn) ve dallar, dieri ise Hind ve dallardr. Byk ve derin Hind dinlerine ve kltrne gemek iin in iyi bir giritir. in'in lkel Dinleri in de dier btn milletler gibi bir bedevilik dnemi geirmitir. Kabile ve ilkel toplumlar dneminde in dinleri ister istemez bedev dinler olmutur. "Totemizm","Tabu", "Mn", "Fetiizm" ve "Animizm" de bedev dinler iin bahsettiim meseleler, in medeniyeti iin de geerlidir. Yani Hz. sa'nn doumundan bin-ikibin yl nceki bedev ve ilkel inliler, Ruha Tap-clk, Fetiizm, Tabuizim ve Totemizm gibi dinlere sahipti. Bu yzden belirgin bir ekilde bu dneme girip, incelememiz gerekmez. nk bedev dinleri genel olarak tanyoruz ve in'in bedev dinlerini onunla kyas edebiliriz, karlatrabiliriz. in'in Yce Dinleri in dinleri, bir aamada, yce bir mektebe ve zerinde iyice dnlmesi- mmkn bir ekle dnyor. Bunun, medenleme dneminin dinleri olarak isimlendirmek mmkn olabilecek mehur ve belirgin iki din eklinde zuhur ettiini gTDNLER TARH 161

inekteyiz. Biri "Taoizm"dir. in'in en esasl gr ve en byk dini. Biri de "Konfys" mektebidir. Akl bir fikir mektebi, kltr ve in dini unvanyla bir sonraki slah ve reform devresini gsteriyor. NL BAKI: Tao'yu, in'in derin ruhunu, ince din ve felsef grn tanmak iin inli bak tanmak gerekir. inli'nin bu dnyaya bak kendine zg bir baktr. Renkleri ve ekilleri tanma eidi, tabiat eyas ve insanla ilgili anlay ekli inli'ye zg bir renk tar. Sanatnda, dininde, felsefesinde, hukukunda, tarih ve toplumunda belirgin olan bir renk. inli'nin ahsiyeti olan bir renk... NL RUHUN ZELLKLER: Tezat, inli ruhun belirgin zelliklerinden biridir. Bu milletin ruhunda belli olan tezat, btn sar rkla ilgili bir tezattr. in ulusunun tarihinde zuhur etmi ulan, en yce ve en gelimi rk cilvelerinden biridir. inli ruh, iki zt cilveye sahiptir. Bir taraftan sava ve cen-gaver oluu ki bu zellik btn tarih boyunca meydana gelen olaylarda aka gze arpar. Sar rkn tarihi boyunca olan savalara, bu ulusun katlmas bu ruhu anlatr. Uzakdou'da yine san rktan olan, Moailarn saldrs gemiten bugne devam eden eitli mcadelelere -eitli boyutlaryla bu son otuz, krk sene zarfnda olan olaylar- ve Japonlarn ikinci dnya sava srasndaki savalar bu ruhun grnmleridir. inli savayor. Bunlar mcadelede ve savata kendine zg bir zellie ve grnme sahiptir. Bu zellik ve grnm inli ruhtan kaynaklanmaktadr. ok iddetli bir sertlik, lm hafife alma ve kan kolay grme zellii. Dier taraftan inli ruh, insann en ince, en hassas grnmlerine sahiptir. En gzel ve en nce iirsel, ahlk ve irfan durular, tasviri imknsz bir hayret ve iddette in iir ve sanatnda belirmitir. Bunlar, efkatli ve hassas in ruhunun neticesidir. in sanatnn belirgin zelliklerinden biri zerafettir. Minyatr, zarif in sanatnn bir daldr. in musik ve iiri, hl insanln en gzel musik ve iirlerinden biridir.

162
DNLER TARH

Bu iki zt ruhun belirmesini saldrgan Moollarn kaderinde grrz. ran'n istila ettikleri zaman dier her yer gibi her taraf yldrm gibi yakp yerle bir ettiler. Kabal, acmaszl son haddine vardrdlar. Ama henz bir nesil gemiti veya gememiti ki tarihimizin en yumuak, en muti, en arif hkmedenlerine dntler. Cengiz, Muhammed Hudabende oldu; seccade ve mihraptan zorla kalkp siyasetine vakit ayrabiliyordu. Koyuna dnen bu vahi kurtlarn (Moollarn) irfan ve tasavvufa ilgi duymas -geri Moollarn bu ilgisi komplolardan ve siyas garazlardan arnm bir ilgi deildi- inli ruhun hasas ve ince yarsn gstermekte. Kaba, sert ve ar olan dier yars ile mkemmellemektedir. Alman airi Haine'nin deyimiyle: "Hlagu, bir ehre vardnda katliam yapyor, ehri atee veriyordu. Alevlenmi bu ehirden ayrld zaman bir subayndan veya askerden soruyordu: Bu ehrin ad neydi?" Bu ayn adam, her ehirde, her iten nce mezarla gidiyordu ve mezarlara sayg gsteriyordu. Bu durum bir arifin durumudur, hunhar bir bedendeki irfan bir ruh.

"Haine" gzel bir iirinde Hlagu'nun kabirlere olan ilgisine iaret edip yle diyor: "Taves'e gelince buray mezarla evirdi, Firdevs'nin mezar banda durdu, kabrin zerini kaldrmalarn istedi. Kabrin zerini kaldrdlar, krmz gl ile doluydu. Sonralar Uzakdou'da Cengiz'in kabrinin bana gitti. Kabrin stn kaldrmalarn istedi- Kaldrdlar; kan ile doluydu." in Ruhunun Dier zellikleri Milliyetilik: Milliyetilik ve kavmiyetilie iddetli yneli, in ruhunun dier zelliklerinden biridir. yle ki bu kavimden olan baz uluslar uluslararas olmalar ve insanla ilgili duymalarna ramen gurur kaynaklan yine Cengiz'dir. Cengiz'i tarihte kudret ve gururu yaratm biri olarak grrler. Sonralar dinde de kendini gsteren inli ruhun birbirine ball, onu ok milliyeti ve kendine tapan bir ulus yapmtr.
DNLER TARH 163

yle ki milliyetilik, gemie yneli ve taassup bu kavmin ulusa! ve geleneksel sosyal zelliklerinden biri olmutur. Btn tarih boyunca bu byle olmu ve olmaktadr. inli ruh, ayn zamanda evrensel ve insan bir yneli felsefesine de sahiptir. Bu yzden Avrupal sosyologlar ve antropologlar bugn bile inli ve sar rktan olan Marksistler!, Sar Marksistler, Arif Marksistler veya Sofi Marksistler olarak adlandryorlar! Bu, onlarn rksal zelliklerini materyalizmde bile koruduklarn gsteriyorlar. Bu sebeple bunlar uluslararas milliyetilerdir. Bu imdi de grlen bir elikidir. Onlarn materyalizmleri kendi uluslarna zg bir materyalizmdir. Hmanizme kendi uluslarna zg rengi vermilerdir. Tabiata Yneli: inli ruhun eliki genini tamamlayan boyutlardan biri de inli'nin tabiata yneliidir (natraizm). Ama in natraliK-mi, Bat natralizminden farkldr. Natralist Avrupal, hissedilenlerin dzeyinde; dokunulan ve fayda getiren tabiatn zerinde kalp bunun dndaki hereyi inkr ediyor. Ama inli, madd tabiatn ortasnda irfan ruhu ve din idealizmi gryor ve buluyor. inli ruhunda bu eliki ok byk ve nemlidir. Bu eliki, esrarl in ruhunu tanmanm anahtardr. ran'da hatta Avrupa'da biri hayattan, iktisat ve maddiyatn grltsnden maneviyata snmak istedii zaman, bir maarann kesine, bir evin kesine veya bir mabedin kesine kayor. O tenhalkta kendi i dnyasna dalyor ve riyazete ekiliyor. Ama inli, madd sosyal ve iktisad hayattan kat zaman, tabiatn ortasna ve tabiatn kucana smyor. Tabiat onun iin tabiat olduu gibi, ayn zamanda tanrdr. Ayn zamanda tabiat tesinden bir cilvedir. Onun iin tabiat, ayn zamanda ruhun madde olmasdr. Bu yneliin etkileri in resim, edebiyat, sanat, heykeltra-Ik ve kltnde belirmektedir.

164
DNLER TARH DNLER TARH

165
inli airlerin Deyimiyle inli Ruh in'in ve belki de dnyann en byk airi "Su Y" hayattan, heyecandan kargaadan kat. Ama zaviyelere ve tekkelere snan ariflerimizin ve sofilerimizin aksine dedi ki: "Yaay, heyecan ve hayatn errinden, bu ehirden ve kzgn duvarlarndan kamay seviyorum. Tabiatn kucana, hi ayak dememi, hibir gzn grmedii bakir ormanlarn kalbine dalp gitmek istiyorum. Orada iri souk ileri tan vakti imek istiyorum. O zaman efkatli ellerimle avlanaym. Ama btn mrleri boyunca korku, rkeklik grmemi olan kular ldrmek iin deil. Hibir insan ayann ulamad ve tahrip edemedii yerde kular efkatli avularma alaym, efkatli nefesimle kanatlarna fleyeyim, ki telekleri belirsin..." Hayattan kaan, kendine geri dnen tabiata sman adamn terennm iir midir, felsefe midir? Din midir, irfan mdr? Maddiyat mdr, ruhaniyet midir?. Bunlarn hepsidir. Anlamak iin aba gstermek gerekir. inli airin Azametli ve Arifane lm air'in lm de byle arife ve yce olur. Br akam vakti, bir nehrin kenarndan geiyordu. Coku ve cezbe halindeydi. Adam nehrin kenarndan geerken gz Ay'a iliti. Ay plak olarak suda yzyordu. Adam durdu. Bir sre Ay'n sudaki plak endamn seyretti. Heyecanland. Ay'n sudaki el ve ayak arpmasnn sesini iyice iitiyordu. Ay yzyordu. Dalgalar birbirine arpyordu. Kulaa

gelen musik, Ay'n geekten suda yzdnn almeti idi. Adam bir sre dnceye dalarak seyretmeye balad. Cezibeye kapld. Kendinden geti. lgnlk ve cinnetle kark bir evkle Ay'n kucana atlad; akan nehrin eteinde Ay'n kucana ald. O kadar skt ki, suya batt ve ld. Bu, inli'nin tabiata bakdr. Bu bak onun felsefesinde ve dininde vardr. Minyatr, iir ve romannda da bu vardr. inli Ruh'un, iir, Roman ve Minyatrde Yansmas Sonralar ran'da daha ok tekml eden in minyatr ok modern bir ressamlktr. Gogen, Van Gogh ve benzerlerinin arzu ve iddia ettikleri resim. "Su" diyor ki: "Biz empresyonistlerin ressamlkta veya romanmzda, tabiata fazla girdiimiz dorudur. Bizi, madd eyay ok dnyorsunuz diye knyorlar!" yle ki empresyonistlerin romanlarna ve resimlerine baktmz zaman, tasavvufun bir oda dzenim ondaki btn eyay tasvir ettiini grrz. Duvar bye idi, perde yle idi. Soba burada ve u ekilde. Oturan ahs burada oturuyordu, bu elbiseyi giyinmiti. Eli byleydi, ban saa veya sola emiti, yle bakyordu... "Su" tenkidilere cevap veriyor: "Btn bu madd hayat ve doal iaretlerin paralarn aklyoruz diye bizi tenkit ediyorlar. Mesel, bizim resimlerimizde at dikkatli bir eklide tarif ettiimiz, nitelediimiz dorudur. Ama bu at tavlada olan at deildir. At arabasna veya faytona baladklar at da deildir. Yeryznde ve gkyznn altnda olmayan bir attr. Bu olan bir at deil, olmas gereken attr. Benim yarattm bir attr, tabiatn yaratt at deil." "O halde, empresyonizm eyay, resime ve romana sokuyor. Ama olduu ekilde deil, belki airin, yazarn ve ressamn olmasn istedii ekilde. Bu sadece atn tabiattan alman kll cevheridir." "Yeryznn, dnyann g mavidir. Ama zdrap ateinden yanan benim veya sanat eserimin kahraman iin mavi gk, dertsiz ve anlamszdr. Izdrabmz ve perianlmz sylemi olmak iin gkyzn san tavsir ediyorum. Tabiatta san gk yoktur. Ama empresyonist sanatkr byle bir g yaratyor." Modern resim, roman veya iir ekol eyada olan anlam kefediyor, yaratyor ve eyaya anlam kazandryor. Bu, minyatrn yapt bir itir. Minyatrde bazen mevcut insanlarla bir benzerlii olmayan insanlar gryoruz. Bu ressamn doal insan izemedinin ia166
DNLER TARH

reti deildir. Belki byk ressam felsefesince, byle insanlar izmekle bir amac hedeflemektedir. Minyatrlerde bazen bir nehrin mor renkle tasvir edilmi olduunu gryoruz. Hi phesiz ressam da bizim kadar nehrin mor olmadn biliyor. Ama eer imdiki eletirmenler olsayd, gazetelerde "ressam, nehrin renginin mor olmadn biliyor, ama mor renkli bir nehir istiyor. Tabiatta olmayan bir nehir. Minyatrde eya, olduu gibi deildir. Belki ressamn olmasn istedii ekildedir. M.. Altnc asra ait minyatrde bu dnem, in ressamlnn ilkel dnemidir. Ressam sar bir gkyz tasvir etmitir. Bu, gnein yakclnn iddet ve hararetinin gsteriliidir. Ama yeryz kar ile kapldr, aalar kristal grnmnde ve kn kalbi gibidir. Gkyznde temmuz gnei yeryznde k kan ve aa. Ressam bu elikiyi bilerek ve isteyerek yapyor. Tabiatta olmayan ama onun ruhunda olan bir eliki. Kendi ruhunun elikisine darda bir canlanma kazandrmak istiyor. Minyatr-sel bak. inli'nin tabiata bakdr ve grd tabiattr; Avrupa l'nm gzne grnen tabiat deildir. Avrupal tabiat olduu gibi, fizik ve kimyann aklayabildii ekilde tanyor. Ama inli, tabiat kendi renginde ortaya karyor. eklini tabiata balyor; tabiata dier bir boyut veriyor, onu istedii ekilde yapyor, olduu ekilde deilBu yzden inli bak, felsefede de byledir. rfan ve derin tasavvufa sahip olan bir tabiatlktr.

TAOIZM
in bak ve kltrnde asl vardr. Bunlar ayn zamanda "Taoizm" mektebinin temelleridir. Taoizm in'in byk bir mektebidir, (ikinci defa yine sylyorum, dinlerin ortak esaslarn tekrarlamyorum; kendiniz yntemi bulup bahsettiim bu mektebe tatbik ediniz.)
DNLER TARH 167

Birincisi; vahdet-i vcut:

Tabiatta ve varlk leminde birlii ngrr. Bu yzden Taoizm, in'de vahdet-i vcudu savunan en bariz ve mahhas ekollerden biridir. Ay, yldz, yer, gk, maden, su, insan, kt, iyi, hayvan ve cansz varlklar okluktur. Hepsi ayr ve eitlidir. Ama inli hemen ve balangta, M.. ikibin yl kadar nce bu ihtilaflarn altnda ortaklk ve bu okluklarn altnda birlik grm ve aramtr. inli, bir insan, bir insan ldrdn, dier bir insann, bir insan yolunda kendini feda ettiini gryor. Bir deprem gelip ehri yok ederken, yamur yap ovay yeillendiriyor. Bunlar tezattr. inli'nin, tabiat ve insanda grd tezat. nsan ve tabiatta niin tezat olduunu anlayamyor. Ama tabiat ve insanda, btn hareket, deiim ve dnmlerde olan bu tezat gryor, adaletsizlikleri hissediyor. Buna ramen hepsinde bir birlik ve dzen gryor. Bir zerrede, bir yaprakta, bir haerede, btn yeryznde ve gkyznde bir birlik gryor: Dnyaya hakim olan bir nizm. (Bu konuya btn dikkat ve ilginizi vermenizi rica ediyorum. Bu konu her ne kadar yorucu grnyorsa da, zellikle Hordd'm son cumas olsa bile.37 Bunun anlalmas ile hem Dou irfan anlalm olur; hem de materyalist ve diyalektik Bat felsefesi. Bu yorgunlua tahamml etmekle, bir yldan sonra, bir i yapabildik diye iddia edebiliriz. Yoksa faydasz, neticesiz anlarla devam olmayan eitli heyecanlarla gnl elendirmi oluruz. Bu durumda da, gelecekle bir iimiz kalmam olur). Evrende olan bu dzen, tezat, birlik ve okluu inli nasl zmlyor?
-7- renim dneminin son gn anlammda. 168
DNLER TARH

YANG ve YN
(in Dncesinde Olumlu ve Olumsuz Kuvvet) inli diyor ki: Btn eya, ahslar, ruhlar, tabiatn btn madd veya manev iaretleri iki kuvvete sahiptir. "Yang" fail bir kuvvettir, erkek bir kuvvettir, olumlu, yapc ve yukar giden bir gtr. Yin, olumsuz, edilgen, kabul edici, etkilenen ve dii bir gtr. Gne, yere yansyp parlyor. Yamur, yere yayor, yeri ve yeiilikleri yeertiyor. Ik ve yamur gnderen gk Yang'a sahiptir. Yamuru, ve gnein scakln kabul eden ve gebe kalan yeryz ise "Yin"e sahiptir. Yang -gk- ve Yin -Yer-"in toplamndan bir doum ve sonu meydana geliyor. Bu, yeilliktir. Hareket eden nehir Yang'dr, rutubeti kabul eden sahil ise Yin'di. Nehrin kenarndaki yeillikler ve aa ise bu ikisinin neticesidir. Btn mevcutlar, hatta ruhlar, mcerret varlklar, gayb varlklar "Yang" ve Yin" sahibidir." Melekler "Yang", Cinler ise "Yin" sahibidir. Bir insann hareketleri de byledir. Ayaa kalkmak Yang'dr, oturmak Yin'dir. Varlk lemi btn iaretleriyle "Yang" ve "Yin" savann sahnesindedir. Btn fertler, madde tesi btn ruhlar, btn hareketler ve olaylar, bu savan neticesidir. Bu ikisi arasndaki savatan, yeni eya ortaya kyor. Sabitlik ve Deiine Nazariyesi Douya m Batya m Ait? Bu grn esasn, dnme tarzn ve zel mantn, Avrupallar kendilerine mal ederler. Diyalektik mant kendilerine ait biliyorlar. Halbuki doulu grn temelidir. Avrupallar -zellikle yeni sosyologlar- daima diyorlar ki: "Doulu sabit dnyor, sabit fikirlidir. Yani her iaret ve herey iin, mantnda bir ksm zellikler sayp, tarif ediyor. Mesel, diyor ki: "Madde byledir, insan yledir. Yerin tarifi budur, gkyzDNLER TARH

169

nn tarifi udur. Bu tarif ktdr, o tarif iyidir. 'Kin'in byle bir tarifi var..." Herey ve herkes iin sabit bir tarifi vardr, yle ki bunlarn, hep sabit iaretler ve sabit hakikatlar olduuna inanyor. Halbuki biz Batllar, onlarn inanyoruz. Herey, her an baka bir eyaya dnme halindedir. Kalc olmayan gerekler olup, olma, doma ve lm halindedirler. Bu nedenle doulu mantksal dnyor (sabit mantk anlamnda), batl ise diyalektiksel. Bu yzden yaants hareket ve deiim halindedir. Hereyin seilebileceini ve yok edilebileceini dnyor. nsanda deitirme gc vardr. Halbuki doulu hereyi ezel ve mukaddes biliyor. Deime imknm dnmeksizin teslim oluyor. Batl, hereyi itibari ve deiim halinde biiiyor. Hereye saldryor ve yok ediyor yapyor ve egemen oluyor. Ama doulu viran eden ve yapan biri deildir; sabit dnyor.

Btn bu buyruklar dorudur! Ama, tam aksi dorudur. nk sabit mantk, Aristo'ya aittir ve Hicr nc asrda slm kltr tarihinde slm adn da alarak ilim evrelerimizde 'slm Mantk' adyla tedris edilmitir. slm fikir ayr bireydir, slm ilimler ise daha baka bir-eydir: Bir renci: "Diyorlar ki, "Kur'n'da dnya kzn boynuzu zerindef!) boynuz kzn zerinde{!) kz baln zerinde, balk suyun zerinde... diye yazyormu." - "Hangi Kur'n bunu yazm?" dedim. Dedi ki: - "Ben bir adamdan ders alyordum. Arapa, eski ilimler ve astronomi tahsili yapyordu. Astronomi kitab byle yazmt." Dedim ki: - "Bu astronomi ashnda Babil astronomisi olup islm peygamerinden bin yl ncesi ile ilgilidir." Bu yzden slm ilimler adyla tedris edilen eylerin bazen Islmla bir alkas yoktur. Arapa sarf ve nahiv ilmi de slm ilimler arasnda saylmtr. Ama dilbilgisidir ve slmla ilgili deildir. Franszca dilbilgisi veya baka bir dilbilgisi gibi. Cahi170 DNLERTARH

liyye iiri de -slm'n mcadele ettii bozuk cahiliyye dnemi airlerinin Mualakat- Seb'as- tedris ediliyor, o halde bunlar da m slm? Aristo mant Aristo'nundur. Aristo, Hz. sa'dan yz ksur yl nce, slm Peygamberi'n d en ise bin yl ncedir. Bunun slm, slm medeniyeti, slm kltr ve slm tarihi ile ne alkas vardr? slm tarihinde bu ekilde olan birok eyler daha vardr. Mesel, inicilik slm medeniyetinin bir parasdr, ama acaba Kur'n'da inicilik diye birey var m? Bunlar slmla lgili deildir ama slm'a acaip ekilde yapm ve karmlardr. Aydnn en byk ii, slm mektebini, slm ilimlerin, kltrn ve medeniyetin penesinden kurtarmaktr. slm' Bill'n anlad ekilde anlamaldr. Ebu Ali'nin anlad gibi deil. Molla Sadra, Muhyiddin Arabi ve Gazal'nin anlad gibi deil, slm' l yolcusu Ebu Zer'in anlad ekilde anlamak gerekir. slm kltrn, slm'a girmi kltrlerden ayrmak gerekir: slm' yle anlayalm ki, ideolojiyi slm kltr ve eitiminden kurtaralm. Hi phesiz slm kltr ve eilimi ok azizdir, insanln vn kaynaklarndan biridir. Ama slm ideolojisi ayr bireydir. Kltr ve eitim ile ideolojinin farkll iki ihtilaftr. Mesel, Ebu Zer'in, Ebu Ali Sina ile olan ihtilaf ve fark gibi. Ebu Ali'nin bildii eyi Ebu Zer bilmiyor, ne "Kanunu" anlyor, ne de "ifa"y. Eer "cevher" "heyula" (madde, hereyin asl) vb. eyleri okusayd tepesi atard. Ebu Zer'in bildii ve hissettii eyleri Ebu Ali, Molla Sadra, Muhyiddin Arab ve bizim kltr ve medeniyetimizde byk iler yapm olan dier dhiler bilmiyorlar ve hissetmiyorlar. Ebu Zer'in dert ve gr ayr bireydir. "Ebu Ali"nin dert ve gr ayr eydir. slm'n grevini akla kavuturmamz gerekir. Hangi gzle grmemiz gerektiini akla kavuturmamz gerekir. Kur'n', Ali (a.s.) Ebu Zer ve Bill'n gzyle mi okumamz gerekir? Yoksa filozoflarn, ariflerin, kclmclarm byk rivayeti-lerin, hadisilerin, mantklarn, usulclerin vb. gzyle mi?
DNLER TARH 171

Bunlar birbirinden ayrmak gerekir. Eer ayrmazsak Aristo mant kltrmzn bir paras saylr. slm ilimleri okuduumuz zaman Aristo mantn da okumak gerekir. ounluk bunun Atina mantk ve felsefesi olduunu anlamyor. skenderiye'yi dolatktan sonra yeni Efltuncularla slm'a gelmitir. Deimi ve tekml etmitir. Ama kkeni Atina'dr. Yunanl grtr. Aristo'nun va'z veya tedvin ettii bir yntemdir, bu nedenle batldr. Dou mant ve dou dini veya bu aslda ortak ulan brahim'i din eyann ve cevherlerin ayrma ve sabit olmay dem-i ubt esasna dayanmaktadr. Doulu grte asl, olu ve yok olutur. Olu ve yok ulus diyalektiksel bir grtr. Zira Yunanl filozof: "Bir rmaa bir seferden fazla girilmez' yani ikinci defa ne adam ayn adamdr, ne rmak ayn rmaktr, o halde (sadece onun bu szne istinaden) diyalektik Yu-nan'dandr{!) Dedim ki; "eer herey deime halindedir" esas, felsefenin ve felsef mektebin kkeni olursa, o halde hepimiz en derin, en ak, en sarih birer filozofuz, "bu da geicidir." (Dnyann tamam handr. Herey bir kapdan geliyor, dier kapdan kyor.) "... O'ndan baka herey yok olacaktr; hkm O'nundur; O'na dndrleceksiniz. " (Kasas/88). Bu sabit olan "O", kimdir?

Bu, deiim grdr. Dnyadaki hereyi srekli deiim, ebed olmay ve deime halinde grmektedir. Tezat esas, diyalektiin zdr. Dou kltr ve grnn asldr. Dou kltrnde tabiat, tarih ve insan diyalektikseldir. Yani eliki esasna dayanmaktadr.

slm'da nsan, ki Zddu Toplam Olarak Tantlmtr


slm'da -"slm' Tanma" konusuna gelince bunu tm ynleriyle syleyeceiz- insan, iki zddn toplam olan bir iarettir. Mantn zellii u ki, iki zddn toplamm kabul edemiyor. Mantk daima, 'iki zt birlikte toplanamaz' diyor. Hem gndz, nem gece olamaz. Bir ey hem iyi, hem kt olamaz. ki zt bir172 DNLER TARH

biriyle toplanamaz ve giderilemez. Halbuki biz iki zddm toplamnn olduunu gryoruz.28 ou insanlar ne iyidir, ne ktdr, ne ldr, ne canl. Diyalektik diyor ki, iki zt bir arada toplanyor. Bir adan kt olan ey, dier adan iyidir. nsan, bir taraftan amurdur, dier taraftan Allah'n ruhudur. Bu diyalektik bir almettir. Bu nedenle bir insan, mahhas ve sabit bir tarife sahip deildir, insan bir "olma"dr. Bir sabretme halidir. Ruh ve amurdan yaplmtr. O halde kendi nedir? Bir semedir, bir dhaddr. Bir mcadeledir. Bir "olma"dr. Kendisi sahip deildir. amur ve Allah'n ruhu, bunlarn ikisi ayr ve zt iaretlerdir. Vcuda flenen Allah'n ruhudur. Ama Aristo mant yle diyor: nsan konuan hayvandr, insan glen hayvandr. Yani konuan ve glen her varlk insandr. Bu tarifler sabittir. Oysa slm yle diyor: nsan iki zddn toplamdr; hem ilh, hem eytan. Allah'a snmak iin bir imkn vardr. eytan'm oyunca olmak iin de bir imkn vardr. Bu iki zt imkn, insanda bir araya toplanmtr. Bu diyalektik bir iarettir. Tarih ve kltr de diyalektik esasa gre zuhur etmektedir. Dinlerdeki Tarih Felsefesi Tezat Esasna Dayanmaktadr Tarihin tamam -Zerdt dininde, Buda dininde, Taoizm dininde tarih felsefesi tezat esasna dayanmaktadr. slm'da da tarih felsefesi tezat esasna dayanmaktadr. ki zt kutup arasndaki sava, tarihi yaratyor. brahim din anlamyla slm'da, insann -o balangtaki insan, insanln babas Adem'in- Allah'n ruhu ve amurdan yaratlmasyla tarih douyor; sava balyor.
28- Zddiyet iki ekildedir Mesel siyah ve beyaz, gece ve gndz gibi. Ama asl ztlk, bir eyin olmamasfdr. Mesel, bir eyin olma ve olmamasnn, bir yerde ve ayn anda olmas gibi. Bu yzden onlarn toplanmas ve giderilmesi aklan muhaldir. Mesel hem Zeyd olmas, hem de olmamas mmkn deildir. Veya hem olmamas hem de olmas mmkn deildir. Ama giderilmeleri mmkndr. Mesel bir ey bir yerde ve bir durumda hem siyah hem de beyaz olmayabilir Ama ne siyah, ne de beyaz olmamasnda bir problem yoktur, belki krmz veya mor olabilir DNLER TARH

173
Habl ve Kabil'in sava, btn tarih boyunca devam ediyor ve zamann sonuna kadar da devam edecektir. Btn tarih sahnesi balangtan zamann sonuna kadar sava sahnesidir. Bu diyalektiktir. Taoizm'de ve n kltrnde, diyalektik gr ok mahhastr. Btn eya "Yang" ve "Yin" esas zerinde srekli bir savan iindedir. Btn eya, bu savan neticesidir. Hareketler de. Bir aa parasn gznne alnz. Topraa gmdnz zaman, gkten yamur ve gne alyor, yeeriyor. Bu "YhV'dir, gkten "Yang" kabul ediyor. Sonra iek ve meyve vermeye balyor bu "Yang" ve "Yn"in aslm olmasnn sonucudur. Dier taraftan "Yin" oan aa "Yang"a sahiptir. nk ate yaktmz zaman "Yang" alev de alyor. O halde aata ve odunda hem Yang vardr hem de Yin. Hem tezdir, hem antitezdir. Bu yzden bireyde bazen "Yang" yetenei galip geliyor, bazen "Yin" yetenei. O halde "Yang" ve "Yin", btn eyann bnyesinde gizlenmi olan iki zt kuvvettir. Herey kendi iinde bir sava ile kuatlmtr. Bu esas, hereyde ve her almette olan diyalektiktir. (Mesel, atoma baknz. Elektron ile protonun savama, art ve eksi yklerine baknz.) "Tezat" Fikr Marks ile Sosyolojiye Giriyor Diyalektik, Marks ile sosyolojiye giriyor. Toplumda asiller var, kyller var. Kapitalist var, proleter var. Biri tez, dieri antitezdir. Devrim bu ikisi arasndaki savan neticesidir. Eletron ile proton arasndaki savatan atom hareketinin ortaya kmas gibi. Diyalektik sava, hereyin iinde vardr. Mesel, yumurta tezdir. Yumurtay gznne alnz. Onu tavuun altna koyuyoruz, scakl kabul ediyor ve her gn iinde "antitez" geliiyor. Yumurta

"tez"dir, her gn iinde gelien "yumurta olmayan" ise antitezdir. Bu sava her gn antitezin yani yumurta olmayann faydasna devam ediyor, antitezin btn yumurtann iini tezi

174
DNLER TARH

doldurduu ve dar srd yere kadar devam ediyor. O zaman kabuk gagalanyor, krlyor ve civciv (sentez) dar frlyor. O halde yumurta hem tezdir, hem antitez. Bu ikisi arasndaki savan neticesi civciv grn ile doan sentezdir. Bu, Hegel diyalektiin d eki btn hareketlerin ben zetm esidir. Hem tarih, hem insan hem de tabiatta aklyor. Bu "Yang" ve "Yin"i hereyde mcadele halinde gren in sznn aynsdr. Btn iaretleri ve eyay bu mcadele ve hareketlerin neticesi gryor. Eyadaki "Yang" ve "Yin" neticesidir bu mcadele; deiim ve bambakalk devam ediyor. Bu ekilde tabiat daima bambaka olma halindedir. Hibir ey sabit deildir. Bu iki unsurun, vcudunda savaa tutumad birey bulunamaz. Eer "Yang" halinde ise "Yin'den etkilenmemesi, eer Yin halinde ise Yang'dan korunmu olmas mmkn deildir. Tezat Felsefesi Yani in Diyalektii Btn bu savalarn, hareketlerin, ztlann toplamnn, bambakaln ve dnyadaki hereyin hareketinin, deimez ve istisna kabul etmez bir tek dzenin esasna gre ekil aldn gryoruz. Dnyaya ve hergeye (insan, hayvan, tuzlu, ac, ruhlar, tabiat tesi mevcutlar, bitkiler, cansz varlklar) hakim olan, dzen zellii ve kll namustur. Lao-Tsu'nun "Usul" kitabnda niteledii gibi; ezel, ebed, kll, rtl, kapal, gizli (yani gayb) ve her yerde bellidir. Hibir yerde akln penesine gelmez. Btn zt eyada bir beraberlik mevcuttur. Her ey onun istek, irade ve arzusuna gre olmakta ve gemektedir. Hayatn varlmn btn sahnelerinde, madde ve mnda olan btn zt iaretlere, eitli savalara dzen ve yn balyor. Hereydir ve hibir ey deildir, ad "Tao"dur, Tao Nedir? M.O. 5. ve 6. asrlarda yani 2600 yl nce yazlm olan "Tao Usul" kitabnn kendisinde bile "Tao'nun nitelenmesi mmkn deildir" diye itiraf ediliyor. (Tpk bizim "Allah" hakknda saDINLER TARH

175
hip olduumuz kavram gibi, idrk ve akla smayan ama her yerde mevcut ve hazr olan kavram.) Gaybdir, ama hibir yerde kayp deildir. Hibir ey "O" deildir, ama "O" hereyde mevcuttur. Usulen ondan baka birey yoktur, herey onun tecellisi-dir. Hatta iyi ve kt, gzel ve irkin onun iradesine tbidir ve "O" "TAO"dur. "Tao"nun lgat mnsnn anlalmas, onun tannmasna daha ok yardm edecektir. Tao lgatte "Su yata" anlamna gelir. "Nehrin yata" sabittir, ama oradan geen su hareketli ve deikendir. "Nehir yata"mn dier bir anlam daha var; "yatak", suyu dadan ve ovadan k kaynandan, asl var yeri olan okyanusa ynelten bir gidi yoludur. O din ve felsef kavram ile, bu lgat mns arasnda ne tr ve hangi iliki var? Tao, btn kk ve byk dalgalarn, srekli olmayan kabarcklarnn, yani btn almetlerin, btn elikilerin, btn eyann tamamnn onun zerinden geip, onlara yol gsterilip, o yoldan, mkemmel snr olan okyanusa veya kendi vcutlarnn gayesine ve nihayetine ulamalarndan ibarettir. O halde Tao, su yoludur.29 Yol hereydir. Btn eya ve btn varlklarn tbi olduklar btn kanun. Tao varlk lemine egemen olan bir iradedir. Btn mevcutlara egemen olan bir kanundur. Eyann birlik ve beraberlii hep Tao eklinde, tezat ve savalar ise Yang ve Yin esasna gredir. Taoist airlerden Biri Konuuyor u aaca baknz, niin hibir zaman zdraba mahkm olmuyor? Niin hibir zaman zntye kaplmyor? Baharn balangcnda tomurcuk veriyor, yeeriyor, genleiyor, yaprak ayor, iek veriyor, meyve veriyor. Sonbahar sonlarnda sarar-yor, sonunda yapraklarn dkp plak kalyor, Sakin bir ekilde k uykusuna giriyor. Mart balarnda veya ortalarnda tekrar canlanyor, kendi gidiatna devam ediyor.
29- eriat ve er'a gibi. Su yolu, nehir tarafna dorudur.
:

176 DNLER TARH

Niin zdrap ekmiyor? Niin hibir aa intihar etmiyor? syan etmiyor, fkelemiyor, bkmyor, felsef mitsizlie kaplmyor? nk tabiat kanununu, Tao'yu takip ediyor. Niin perianlk hastalk, sava, zorluk, ihanet, zdrap, mitsizlik, ktlk, gam, eziyet insanda var? nk evrende hereye hkmeden dzene kar, cz' akl ile baka biT yol seiyor.

Merihli Yolcunun Yer Kresi Hakkndaki Raporu30


ok mehur yazar sayn Muhammed Hicaz'nin bir hikyesi var. Hikye yle: "Yeryznde bir bilgin, Merih'e gitti. Merih caddelerinde yryordu, sinema afilerine ve kltr haberlerine bakyordu. Anszn gzne bir haber iliti. Haber yle diyordu: 'Merihli falanca profesr, mehur bilgin, fze ile yeryznden geri dnd. Yer kresi ile ilgili aratrmalarn, yeryzndeki canl varlklar konu edinen yeni kefini, sayn dinleyicilere arzediyor!" Dnyal olan bilgin diyor ki: "Kendim dnyal olduum iin MerihlileT'in bu konferansna katlmak istiyordum; konferansn konusunu sevdim ve katldm. Merihliler acaip bir heyecanla, profesrn szlerini dinliyorlard. nk Kinat'n hibir yerinde Merih kresi dnda, hayat olmadn dnyorlard. imdi bu bilgin, yeryznde ok sayda canl varln olduunu kefetmiti. (Melik'-uara Bahar'n szyle: Bu okuduum yer kresi nedir ki? Tatandr, dedi. Orada tekmelenmi birileri var.) Profesr diyor ki: "Bizim heyetimiz gidip orada bumda aratrma yapt. Yeryznde ok sayda canl varlklarn olduunu anlad. Hepsinden daha gelimi veya en azndan hepsinden daha iddial olan, "insan" isimli bir varlkt.
30- Muhammed Hicaz'nin "Ayna" isimli kitabna yeniden bakmanz, iyi olur. Nepin gezegeninin kefi ile sanyorum Babilliler hayal dncesiyle Neptn'e gidiyor demek istiyor. Orada bir topluluk gryor; insann zelliklerinde. O topluluktan ok gzel szleri hitab eklinde naklediyor. DNLER TARH 177

Bu varl tasavvur edebilmeniz iin ne diyeyim? Sadece br tulum gibi olduunu syleyebilirim. Drt tutana var, iki tane de delik. Yerin zerinde srnyor. Acaip bir hrs, heyecan ve tecesssle hereyin cann almaya alyor. Yeri, dalan, eyay, hayvanlar ve aalarn hepsini yamalyor. Yamalamadan baka, iki ayaklan stnde birbirlerinin canna kasdediyorlar. O kadar birbirlerini ldryorlar ve ldrmekten acaip bir zevk alyorlar ki, bir ksm kalnca en fazla ldrenler kahraman iln edilip madalya alyorlar tarihlerinin en sekin ahsiyetleri, kendi cinslerini en ok ldrm olanlardr. Acaip bir i daha yapyorlar. Btn byklk, zek ve kurnazlklarna ramen doal meyveleri, tabiatn ok gzel ve ho kokulu sebzelerini, hayvanlarn salkl ve doal bedenlerinden aldklar etleri, olduu gibi yemiyorlar. Onlar kablara koyuyor-la, biber, zerdecal gibi baharatlar ve eitli yalar ekliyorlar, atein zerine koyuyorlar, yakp piiriyorlar sonra yiyorlar. Ardndan dertlere hastalklara yakalanyorlar. O zaman muhteremO) adamlardan yardm istiyorlar, para veriyorlar midelerindekini ila ve ine zoruyla darya karmaya alyorlar. Niin byle iler yaptklarm anlayamadm." Bu, Merihli'nin insan hakknda yapt tenkittir. Ama Tao-izm, insan tabiat ve Tao'ya tbi olmad iin tenkit ediyor. Tao'nun onun emrine arzettii yiyecekler dnda eyler yedii ve bunlardan faydalanmak iin kendisine balanan el ve mideyi -tabi yiyecekleri yeme yolunda- kullanmayp baka yiyecekler hazrlad iin tenkit ediyor. Doal evini brakyor, kendi yapt eve gidiyor. Sava haset ve kine mptela oluyor. Kendisi daha ileri gitmek iin hemcinslerini yok ediyor. Dierlerinin daha erken hedefe ulamas iin yok oluyor. Daima muzdariptir. cinnete, sinir ve ruh hastalklara, felsef ve itikad hastalklara mptel oluyor. Taoizm'in -lm deinde olan, byk ahsiyetlerinden birine talebeleri sordular: - lnce seni nereye gmelim, nerede kefenleyelim?

178
DNLER TARH

- Mezarm yeryz. Mezarmn tavan gkyz. Mezarmn kandili geceleyin ay, gndzleri gnetir, dedi. - Eer seni topran zerinde brakrsak; kular ve haerar-lar yerler, dediler. - Onlar niin Tao'nun kendileri iin yaratt yiyecek ve r-zktan mahrum ediyorsunuz? dedi. Bu, "Tao" dnce tarzdr. Kurtulu Yolu Neresidir?

nsan, gnein altnda ve yerin stnde yaayaca yerde st kapal sun' evlerde yayor. Bu yzden kszla veya havaszla mahkm oluyor ve eitli hastalklara yakalanyor. "Tao", insana hareket ayan balad. "O", ayaklan hareket gleri olmayan, sadece "kendilerini brakmaya" gc yeten ekilde yapt. Bu insan Tao'nun gidi yolundan dar kmtr. Tabiat kaplayan geni ufuklar brakm kendini ehir isimli dar duvarlarn, sokaklarn ve caddelerin arasna sktrmtr. Tabiatn ona balad gzelliklerden faydalanamam, sun' gzellikler yapmtr. -Kilosu riyal olan- tabii karpuzdan istifade etmiyor, be-bin tmene bir karpuz tablosu satn alyor. ehir yapm, idaresi iin kanun va'z etmi, hukuk, emniyet ve emana muhta olmutur. Gelip halka hkmediyorlar. Hkmetle beraber daima zulm domakta. Bir ksm efendiler bir ksm kyller oluyor. Bir ksm erefliler, bir ksm adiler. Ksa zamanda hedefe ulatracak baz ilimleri bilmeye kendilerini mecbur hissediyorlar. O ilimler sonra bir grubun elinde dierlerini aleyhine bT silah olmaktadr. Bu onun niha neticesidir. Bunlar ara, teknik, zek ve tabiat tanmakla dopdolu servetleri topran barndan karabilirler. Ama bu servetler, onlar kpekler gibi birbirlerinin vcuduna dren bir lokma gibi olmaktadr.
DNLER TARH

179
Sonra da ilikileri, hayvanlarn ve vahi canavarlarn ilikileri olmakta. Aldatma, yalan, zulm, facia ortaya kmakta, fesat yaygnlamakta. Beyhude yasalar ve snrlamalar yapyorlar, bir ksm onlara bal kalmakla irkinleiyor. Bir grup ise, o yasalarn ve snrllklarn aleyhine isyan ediyor, mcrim ve hain oluyor. Bir ksm ise bunlarla mcadele iin egemen ve zalim oluyor,

ZALM VE MAZLUMU DOURAN MEDENYET


Bir ksm isyan ediyor, cinayetkr ve gnahkr bir ksm ise bunlarla (isyanclar ve canilerle) mcadele iin egemen ve zalim oluyor. Bir grup da her ikisine kurban ediliyor. Bylesi lgnlkla kark bir topluluk, "ehirleme" adyla, medeniyet adyla yaplyor. nsan, kendini buna kaptryor. Tpk az salyas ve canyla zerafet ve gzellikte sanat harikas o ipek kozasn yapan ipek bcei gibi. pek bcei koza yapyor, sonunda da eserinde kendisini bouyor. Bu medeniyettir. Medeniyetin aretleri Btn tarih boyunca medeniyetin iaretlerine bakalm. Birisi Msr medeniyetinin sembol olan piramitlerdir. Binlerce klenin, dibinde kurban olduu piramitler. Msr medeniyeti ban ancak byle kaldrmtr. Birisi de byk in medeniyetinin sembol olan in eddidir. Her ta ve tulann geldii yerde, bir insan amurlarda srn drmtr. Hibir gl insan bu duvardaki iini bitirememirir. Talarn ve aralarndaki harcn yerine, nice insanlar gmmlerdir. Bu medeniyetler, yalan, aldatma, cinayet, katliam ve kleliin toplamdr. Medeniyetlerden faydalananlar ya "Ojen ones-co"nun kahraman gibi gergedan idiler. Alnlarnn nndeki boynuzla ldrp, iniyorlard ve gidiyorlard veya Kafka'nm kahraman gibi irkinleiyorlard. Talihsiz kle insanlar, sekin insanlar... Temiz ve sekin milletler... Svarileri yok eden milletler..

180
DNLER TARH

Btn tarih ve medeniyet boyunca insanda ne geliti? nsan; ldren ve ldrlene, kle sahibi ve kleye, aldatan ve aldatlana, smren ve smrlene dnt Bunlarn hibiri insan zellik deildir. Bu, medeniyetin ve meden insann gelimesidir.

SYANCI NSAN
evik ve yetenekli balklar vardr; gidi yoluyla yolda olmak yerine rmakta kalrlar. "Nasl yaayalm?" sorusunun peindedirler. Biri bu keyi seiyor, dieri o keyi. Biri bir kaya parasn, biri bir yosunun tavann, hepsi yeni birey yaptklar iin ve kendilerine ait bir snak setikleri iin mutludur. Ama asla denize gitmiyor ve zgrle ulamyorlar. Btn varlk leminin ve eyann hareketine klavuzluk eden Tao'ya kar bir gidi yolu seen insan, ideal, arzu, medeniyet oluturmakla, kinatn gidi yolundan baka bir yol semekle kendi cz', fuzul aklnn mptelas olmutur. Bu ekilde hem kendini denize ve Tao'nun niha hedefine ulatrmaktan mahrum etmitir, hem de lemin tekml ve hareketinde gecikme meydana getirmitir. Eer bu lzumsuzluklar, bu ktlkler, zaaflar, serler, medeniyetler olmasayd, insan kendini tabiata emanet ederdi. Tabiat dzeni esasna gre yani Tao'nun irade ve isteine gre hareket ederdi ve hedefe ulam olurdu.

TAO'YA GRE KENDNE DN


O halde, Tao'ya gre kendimize dndk. Kendi, kendisine geri dnmek ne demektir? nk akla dndmz zaman akl lzumsuz eyleT yapp, yol gsteriyor, ideal oluturuyor. O halde akln kenarndan geip ftratma dnyorum, insan ftratma, halis ve saf kalbimin ilham verdiine; kalbimin tam ortasnn dedii eye dnyorum. imdeki sakinliine dnyorum. Akl- kll olan ztma smyorum. Btn eyada cari oan akl,
DNLER TARH

181
bitkiyi baharda yeerten akl, yazn meyve vermesini salayan ve sonbaharda uykuya ekilen bir akl. Bu tabiatn bir paras olan bende de caridir. Onu kefediyorum, kendimi ona emanet ediyorum, ona teslim oluyorum. Bu akln altnda Tao duygusuna nasl ulalabilir? nsan, kendinde Tao'yu nasl bulabilir? zel bir marifetle. Aldatc olan ilimle bulunamaz; tehditi ve fuzul olan aklla da- O zaman insan, bitkinin genliine, tabiatn barnda bir almetin eminlii-ne, selmetine ular. Sonra btn eziyetleri, itilaflar zd iraplar, kinleri yok olur. Onlarn yerini Tao'nun ak doldurur. Fakirlik ve Riyazet Elbisesi ile nsan, ak!, dnme ve istidlal ile dnyann ve kendisinin Tao'suna ulaamaz -Tadarn her ikisi birdir- lim ve mantkla ulalmaz. Bu yolda ak denemesi, rakstan ve musikden daha iyidir. Veya ibadetten daha iyi olan riyazet ile. Riyazet, yani insann fuzul akldan, ehirdeki lezzetlerden, sun' lokmalardan kendini kurtarmasdr. Kendini medeniyette yaplan lokma ve lezzetlere muhta olmaktan kurtarmasdr. Kendini fakirlik ve medeniyete muhta olmama elbisesi ile ssleyip, tabiatn barna gidip, kendini Tao'ya teslim etmesi gerekir; coku, cezbe ve ak ile ona dalmas gerekir.

TAOCU FKRN BZM TASAVVUFLA UYGUNLUU


Bu kavramlarn bizim suf kavramlarn ayns olduunu gryoruz. Bizim kendi kltrmzde bulunan "vahdet-i vcut" fikridir. Akl gzyle grdmz btn farkllklar eer ilham ile grrsek evrensel birlie dnyor. stek ve coku ile ona dalarak bu kendini gstermeyi yenilgiye uratp o olua yetimektir, bu her yerde riyazetle mmkndr. O, Allah'tr, btn cilveler O'ndandr. Yani, bizi madd hayata balayan btn hevesleri yok etmektir, fuzul akln birbiri stne biriktirip ba-

182
DNLER TARH DNLER TARH

183
lad eylerden kurtulmaktr. Btn ihtiyalar ve ballklar koparmaktr, hrriyete ermektir. Bu ekilde o birlie ulalabilir. O zaman baharn barnda yaayp, bahara, iee, meyveye kavuan bir bitki gibi bahara kavuuruz, iek ve meyve vermeye balarz. Bu, Lao-Tsu'nun nder olduu, Taocu mektebin fikridir. Lao-Tsu M.. 604 ylnda doan bir bilgedir. Bu mektebin kurucusudur ve bu mektebin elisi oldu. Dnce tarznn aslnda tasavvuf olduunu gryoruz, bizler de bu dnce tarzna inyz. Acaba tasavvuftaki "tarikat" kavram, Tao'nun tercmesi deil midir? Veya gitmek veya yolda seyahat etmek anlamnda olan "slk" o Tao yolunda gitmeye davet deil midir? "nsann akl, bir yere gtrmyor" "Aklclarn ayaklar rktr"; "lim botur ak ie hakikatin yolundan gitmek gerekir" diyen dnce acaba "Tao"ya davet deil midir?"; "Genel ve kll hakikata dalp, kalp ile ona ynelmek gerekir" sz, akl ve irade ile Tao'ya ulalamaz diyen szn aynsdr.

TAOCU FKRN YNTEM VE ANTMEDENYET OLAN JEAN JACOUES ROVSSEAU'NUNEKOL


Medeniyet, akl, irade, ilim ve insann tabiatta, tabiatn kenarnda tabiata kar yapt btn lzumsuzluklar ile mcadele, insann kendi bireyselliine ve evrene egemen olan dzene dnt. Yani Tao'nun iradesinin belirmesine dn... Mutlak mkemmellik olan niha menzile gidi; sadece Tao yolunda gidilerek elde edilir. nsan, tefekkr, bid'at, teknik yerine "Tao"yu kefemeye, mahede etmeye teslim olmaldr. ini Tao'nun iradesinin uhdesine vermelidir.

Bunlar Taocu okulunun prensipleridir. Bu jean Jaques Rousseau'nun 18. asrda iln ettii medeniyete, ilme ve teknie kar olan bir mekteptir. Jean ]acques Rousseau diyor ki:

"insan sosyal anlamay yaptktan sonra fesat, sava, ayrcalk ve zulme mptela oldu. nsan iinden boan btn bu yalanc yasalar krmz. Bunlar insan gl ve zeki kld, ama aalk, vahi ve cani yapt. Tabiatn o saflna, gkyznn altndaki o zgrle insanlara egemen olan bu karmak dzenlerden nceki kardelie, eitlie ve beraberlie dnnz. Akldan, sevmeye ve aka ulaalm." Bunlar Rousseau'nun szlerdir ve Tao'dur. Lao-Tsu Taocu-luunun szleridir. Bireye Yneli Mektebi in Toplumuna Darbe Vurdu Ama, bu kendine, bireye yneli mektebi, medeniyet, ilim ve iradeden bkknlk, in toplumu ve medeniyetine byk bir darbe vurdu. nk byk mektebi Taoculuk olan irfan (bireyin en byk terbiye edicisidir ve bunu her yerde tekrarlyorum) ruhu o kadar yce olan bir nsan yapyor ki, onu madd hayat tesine ulatrabiliyor. nsan yere ve gnlk hayata balayan hereyden kurtarlm bir fert haline getiriyor. Ama toplum iin uyuturucu bir maddedir. Bu yzden ferdin daima irfan ile eitilmesi, toplumun ise, akl ve iktisat ile eitilmesi gerekir. Ferdin ak ile temizlenmesi gerekir. Toplumun akl ile idare edilmesi gerekir. Bu ikisi aslnda iki ayn mizatr. Tasavvufa Yneli Toplumu Bozar slm irfana baknz, ne byk ahsiyetler oluturuyor. O bykl ile Gazali, o azametiyle ems-i Tebriz, o kadar byk Mevlna ve Sena. Ama eer toplumuna dayanrsa, hereyi bunlar dnp, i yaparlarsa toplum korkun bir toplum olur. Bu toplumda hatta taksiye binmek bile olmaz. Eer, binerse ne fark eder, dnyann ynleri hep itibaridir! O halde toplumun, akl, iktisat ve adalet ile yaamas gerekir, nsan, imkn bulabildii yere kadar geliebilir.
184 DNLER TARH

Lao-Tsu Taoizculuunun hayr, in toplum ve medeniye-tindeki fesatla mcadelesi idi. Sosyal iktisada kar bir tepki id. Ama kendini bireysellik, bireysel maneviyat, hirete yneli, mcerret ahlk faziletlerle o kadar ssledi ki toplumu zayflatt.

KONFYS
Konfys, Lao-Tsu'ya kar bir tepkidir. "L" de "Tao"nun yerine geirilmek iin bir esastr, "Li" nedir? Li, salam toplumun, onun temeline gre ekillendii, idare edildii tekml kazand usl ve yasalardr. Konfys diyor ki: Toplumun insan bozduunu, medeniyetin insann ahlkn yok ettiini, insan gl yaptn, ruhun faydalanmasn saladn kabul ediyorum, ama insan aalk, cani, kan dkc yapmtr. Fakat bu toplum yznden deildir, belki toplumun idare edildii, doru olmavan kanunlar ne- ,1 deniyledir.31 Eer Toplum "Li" Esasna Gte dare Edilirse Tao Tekmlne Ulaacaktr "Lao-Tsu'nun hatas udur: Hasta bir tarzda olan, insan olmayan kanunlara gre idare edilen irkin toplumu, ideal ve mutlak toplum olarak almasdr." (Bu Lao-Tsu'yu seven Konfys'n szdr). "Ben, Lao-Tsu'nun toplum aleyhine olan btn tenkitlerini kabul ediyorum ama onun aksine, bu toplumun tabiata aykr olmas ve medeniyetin Tao"ya aykr olmas nedeniyledir demiyorum. Bu toplumun Tao"ntm aksine olduunu kabul ediyorum, ama inanyorum ki eer toplum ve medeniyeti "Li" -toplumsal namus- esasna gre oluturulur ve idare edilirse, o toplum sadece Tao'ya aykr olmamakla kalmayacak, belki Tao'nun gidi

L
31- Konfys'n sosyal [emelleri, insanlk toplum ve medeniyetini L-T kkl bir tarzda savunduunu gryoruz. DNLER TARH

185
yolunda "Taoculuk"un tekmlne doru hareketi hzlanacaktr. Balk rneini kabul ediyorum, ama insan bozan bu toplumdur. Gelin rnei deitirelim. "Bu nehre ve denize gnl vermeleri gerekli, kendi hilik ve lzumsuzluklarn gidi yoluna teslim edip denize ulamalar gerekli dediiniz balklar, eer zek, akl ve ilimlerini iin iine sokar, bir gemi yaparlar ve gemiyi normal hzdan daha sratli bir hzla nehrin gidi yoluna braklrsa, o zaman bu gemi sadece nehre ve Tao'ya aykr olmamakla kaiayacak, belki bal daha hzl ve erken denize kavuturacaktr. O halde eer toplum "Li" esasna gre oluturulursa, topluma Tao esasna gre daha hzl ve daha seri bir hareket kazandrlm olacaktr- nsan eer tabiatn gidi yolunda tek bana kalrsa, bitki ve hayvann ahengi ile geliir, ame eer "Li", toplumunda yer alrsa, Tao'nun gidi yolunda daha seri geliir. nk "Li" Tao esasna gre hareket eden toplumsal dzendir." Onsekizinci asrda Fransa'da, Voltaire ile Rousseau arasnda olan sava, Konfys ile Lao-Tsu'nun savadr. Konfys'n insan medeniyet ve toplumun sosyal temelini en kkl ekilde savunduunu gryoruz. (M.. Altnc asrda). Voltaire, IS.nd asrda Konfys'n ayn szn Rousse-au'ya kar sylyor. Rousseau, toplumdan nceki bireysellik hayatnn ahlk, dindarlk, fazilet ve insan maneviyatn hamisi id, Voltaire ise medeniyet, ilim, ilerleme, maddyat, sanayi ve sava taraftan idi. Bu ikisi arasndaki sava, Konfys ile Lao-Tsu arasndaki savatr. Tam 24 asr sonra 18.nci asrda, bu sava ikinci defa Fransa'da ve btn dnyada oluyor. Hippilerin sava bu eittendir: imdi de devam ediyor. Amerika'da mevcut olan en derin ve insan harekettir. Kapitalist Amerikan toplumu ile hippilerin sava; bilgini, filozofu, hakimi ve sosyal dzeni, "insan yiyen insan", yaratmak isteyen bir toplumda bunlar "yeme" ve "yemeye tapma" aleyhine isyan ediyorlar.

186
DNLER TARH

Hippi ile Sohbet Bunlardan biriyle Mehed'de sohbet ettim. ok derin bir adamd; aka Nixon'dan iki kat daha uurlu idi.32 Onunla tartmam ok tatl oldu. O Amerikal bir genti, ben Mslman ve doulu bir gentim. Ben maddiyat savunuyordum, o maneviyat savunuyordu. Ama onun maneviyat benim iin tahamml edilmesi imknsz bireydi. Diyordum ki: Ben, senin savunucusu olduun maneviyat kabul ediyorum, sana sayg duyuyorum; ama siz medeniyetin kalbn ve bedenini yok etmekle bu maneviyat kurtarmak istiyorsunuz. Ben diyorum ki, bu madd dzeni bir beden ve kalp gibi almam gerekir ve ona insan ruh vermemiz gerekir. u anda olan vahilik, dmanlk ve materyalizmin yerine Amerika'nn beden ve kalbna insan ruhu fleyin -yani Hind ruhunu- veya Amerikan medeniyetini Hint'te ina edin. O zaman hem byk arifler gibi, nefs gidiat slah eden insanlara sahip oluyoruz, hem de Apollo svarileri (astronotlar) gibi ufuklara seyahat eden insanlara sahip olmu oluruz. Ama bunlarn damlarnn tepesine kmak ve oradaki karlar temizlemek iin salam bir merdivenleri bile yoktur. Dier taraftan jete biniyorlar. Apollo'ya biniyorlar. Bulutlarn zerine, ama uur ve ahlklar bir hayvann dzeyindedir. Ve niin gidiyorlar? Btn bu yukarlara, elmas, petrol atom ve nkleer aratrmalar iin. Eer medeniyetin yapt cazibeyi kran uzay ve manzumeyi geride brakan bu byk makinaya byk bir ruh fleyebilir-sek, o zaman artk sanayi ve medeniyet mahkm olmaz. Gen bana cevaben unlar syledi: "Bunlarn hepsi beyhudedir. Dnya bir gnetir, gerisi ise onun blnmeleri ve nlardr. Gne, Tanr'dr. Blnmeler ise Tanr'nn ndr; onun dndaki
32- Falanca diyordu ki: Filn fahs ehrin en bilgin ve limidir. O ehrin ilim merkezinin limleri ve faziletleri bu ahsn rencileridir. Kendisinin ise bir eekten daha az uuru var. Ben de "laklid iin en iyi simalar hippilerdir" diyerek hippilii

savunmuyorum. Bu, bizimli ilgili birey deildi. Mezmanl adamn (aire cevap alarak syledii) deyimiyle; benim hanmm lm, gen olum zorunlu olarak (askere) gitmi, sen: Hayat bir bahedir, hayat gzeldir, diyorsun DNLER TARH

187
herey ise karanlktr. Bu yzden, insan ev ve elbiseye bile ihtiyac yoktur. Ben insanlar tanyorum, onlara kar sevgi besliyorum; su ve gne ile yaayabilirler." nk eer biri Allah' severse ve Allah'a taparsa, ona akla balanrsa, bu ak ile beslenebilir, bu sevgi ile yaayabilir. Bu byk kudret, insann iinde var. Ama madd hayat onu zayf ve zelil yapyor- Tketim dkn yapyor. nsan yle bir hale sokuyor ki eer kravatnn renginin gmleine uymadn grrse, evden dar kmyor. Batl gen, btn derdi kudretperestlik ve paraperestlik olan medeniyetten kayor. Bu, bugnk batl gencin mantdr; Taoculuk'a bir eit geri dntr. nsan bozan medeniyetten Taoizm'e geri dn. Ama Konfys'n dedii gibi "Bozucu zellie sahip olan medeniyet deildir." nsan bozan, byle medeniyet (batl medeniyet) veya yle medeniyettir (M.. 6. asrda Lao-Tsu'nun sava at medeniyet). Eer medeniyet, kudret klelerinin ve paragzlerin emrinden kp uurlu insanlarn emrine girerse insan tekmle vesile olur, bozulmaya deil. Eer insanlk, maneviyat, fazilet ve herey medeniyete feda oluyorsa, bu, medeniyetin, anti medeniyetin elinde olmas nedeniyledir. Vahi, makinal silah eline alm; cani jette oturmu ve Nemrut Apollo'ya binmi. Ama eer bunlarn hepsi dnce ve fazileti anlayan insann emrinde olursa o zaman medeniyet, insan bomamak ve irkinletirmemekle kalmaz, belki nsann gelimese de katkda bulunmu. Eer medeniyet byk bir ruhun emrinde olursa, televizyon, tiyatro, sanat, kitap ve genel olarak toplu iletiim aralarndan, bu byk ruhun btn dnyaya yaylmas iin yardm alnabilir. Bu; kltr, ahlk ve maneviyat, bir anda ve bir gnde dnyann en vahi ve cra kesindeki insana kadar ulatrabilir. Btn insanla daha hzl bir tekml balayabilir. Eer medeniyet, ruhun eline geerse, eer insan toplum "Tao" ile beraber "Li" esasna gre yaplrsa, insan o toplumda

188
DNLER TARH

taocu tekml ve faziletle daha ok geliir, nk "Li", "Tao"ya kar deildir, Tao'nun devam ettirilmesi esas zerindedir.

'LV'NEDR?
Konfys buraya varnca, ii bozuyor. Aslnda tenekeden olan be gm esastan bahsediyor: Birincisi: ocuun babasna itaati. Konfys burada ok gzel konuuyor. Ben onu Sokrat'tan daha yksek bir ahsiyet olarak gryorum. Ama tek ayb, Doulu olmas ve Byk Fransz Devrimi'nde kadnn geirmesi iin heykeller yapan, iirler yazan, akllara biyografiler veren Batllarn olmaydr. Bundandr ki en hakr Batllar bizim nes-limizce tannmlardr. Ama eer neslimizin Settar Han'n resmini sadece tesadfen zel gnlerde bir gazetenin n sayfasnda grebildiini, hatta bugn bile onun kabrinin yerini bilmediklerini grrseniz amayn. Konfys de Doulu olanlardandr, tannmamtr. Yoksa o, Sokrat'tan bile daha yksek bir seviyededir. Gzel szler sylyor: "Evlt! Daima seni yandan daha kk gsteren elbiseler giy ki, annen ve baban sana bakmakla mrlerinin getii konusunda endielenmesinler" (Mesel, eer yirmi yanda bir gen isen nlk giy eline oyuncak ve ddk al ki babacn, bydn hayal etmesin! Bu sz, incelik olarak gzeldir, ama sadece gzeldir.) kincisi: Kk kardein byk kardee itaati. Dnemin babaerkil dnem olduunu biliyoruz. Babann hereyin sahibi olduu babaerkil dnemlerde baba ld zaman, varis byk kardetir. Hereye, hatta babann kadnlarn bile. Bu cmleden olmak zere kendi annesini miras olarak devralyor. Konfys sisteminin bu esas onun mektebinin be te-meliden biridir ve o dnemin neticesidir. ncs: Kadnn kocasna itaat; (Erkein reis olduu dnem). Tam bir itaat. Yani kocann syledii ve yapt hereye
DNLER TARH

189
kadnn itaat etmesi, kendisinin bir anlay ve grnn olmamas gerekir.

Drdncs: El altndakilerin elin stnde olanlara itaati. Beincisi: Halkn devlet bakanna (hkmdara) itaati. Eer toplum Konfys'n bu be esasna dayanrsa: Bu be "Li" esasO) -gmten be asl- Konfys'e ait ve toplum bunlara dayanrsa tekmlde zirveye ular (onun zan-nma gre). Btn faziletler, bu be asla riyet esasna gredir. nk kadn itaat ettii zaman, kocas vefadar kalr. Kk karde itaatkr olduu zaman, byk kardein himayesinden faydalanr. ocuk itaatkr olduu zaman, baba da terbiye edici olur. O halde "Li" esasna dayanan bu toplumun dini nedir? Bu neslin ve bu halkn kendi temiz gemilerine dnmeleridir. Gemite "Fu Shi" veya"Fer Hesi" gibi"Li" esasna gre hkmeden hakanlar olmutur. Fu Shi adildi, halkn hayrm istiyordu, halk ise onu seviyordu ve ona itaat ediyordu. Bu nedenle dnya adaletle doluydu. O halde iyilere ve ecdada sayg gsterelim gelenekilik yapalm. Ruh nasl gelitirilebilir? Edep ile, adab ile, gelenek terifat veya musik ile. Konfys gemiin bu geleneklerine ve detlerine niin bu kadar tapyor? nk "gelenekperestlik" inli grtr. Konfys gelenekperestliin ve muhafazakrln zuhur kaynadr, itaat, onun muhafazakar grnn temelleri olan itaat. Gemie tapma, gelenee tapma hakan Fu Shi'ye ve tarihin ilk dnemlerinde Li'ye ulam olan hakanlara dayanmak, bunlar Konfys mektebinin zayf noktalardr, diyorlard. Halkn geleneklere ve gemie dnmesini istiyordu. "Hu Shi Pi" dnemine dnmesini istiyordu. Hu Shi Pi dnemin tpk bizim mitolojik "Cem" dnemimiz gibidir. Adalet hakimdi, herkes zevk, sefa sevin vb. eylerle meguld.

190
DNLER TARH

KONFCYS'N ZELLKLER
Ruhu, hiretle madd hayatn dnda bireyselcilik ve ruh-baniyetle ilgili sayan Taoizm'in aksine, Konfys ruhu toplum ve sosyal yaamla alkal sayarak bu dnyaya davet ediyor. Bu davet, ruhbaniyet ve irfana yneliin kartdr. Benim kanaatma gre -kendi deyimiyle- Sokrat'm felsefeyi gkten yere getirmesi gibi, eitli ilh (rabb-ul enva'), gkyz, tanrlarn savalar ve dierleriyle ilgili olan felsefeyi, hayat, ahlk ve ruhun tekml iin sosyal yaam ve sosyal ilikilerle ilgili bir felsefeye dntrd. Sokrat, felsefeyi gkten yere getirdi. Konfys de dini. Onu sosyal yaamn ve bu dnyadaki yaamn gelimesi iin bir ara yapt. Ruhsal, bireysel meselelere ve zahitlie tamamen batm olan fikirleri sosyal hayat ekti. Gelenekilii ve sosyal muhafazakrl, egemen snfn yararna ve halk kitlesinin zararna kuvvetlendirdi. Konfys'e ait fikrin etki, kudret ve rabeti in'de 2400 yla yakn kendine zg acaip bir durum yaatr. Btn bu dnem boyunca in toplumu ne vahi ve geri kalm bir toplumdur, ne de gelimi mkemmel bir toplumdur. Ne ileri bir hareket meydana geldi, ne de vahetle kark bir yklma. Belki vasat birdu-rumda kald; ne iyi, ne kt bir durum. Bu dnemde in, ilerlemi fakat durgun, monoton, hareketsiz ve devrimsiz bir medeniyet ve sanata sahiptir. Bu hep Kon-fys'n kuvvetlendirdii gelenekilik nedeniyledir. Konfys, in toplumunu 254 asiT bu durumun zerinde tuttu. nk gelenekilik ve muhfazakrlk ykla ve ykselie engeldir. Anlam da toplumu ve bireyi mevcut olan durumu ile korumaktr. Yeni donem, Konfys'ten sonraki btn dneme ve onun in'e hkmetmesine bir tepkisidir. in dnce tarznda yer dzdr, gkyz tavandr. Yerin ortas in'dir, in'in ortas 'Hakan'n saraydr. Hakan, gn oludur. Bu -balangta ve sonralar- in dnya grdr. Konfys beli yntemi ile bu toplumlarn iinde kendi retiDNLER TARH

191
sine dayanan daima kalacak bir dzen kurup, istikrara kavuturmak istiyordu. Konfys, toplumcu, dnyac, aklc ve felsefdir, irfana ynelen, bireyci, ahlk fazilete taraftar ve toplum kart olan Lao-Tsu'nun zdddr. - in, Hnd, Yunan dinlerinde ve brahim dinlerde liderin fark nedir? Konfys ve Lao-Tsu'nun ortak bir yn vardr; her kisi de asildir. -'slm enasi" de peygamberlik rol oynayan btn in, Hind, ran, Yuran peygamberlerinin (sosyolojik anlamyla peygamber, slm kavram ile deil) istisnasz olarak Aristokra-si'ye bal olduklarn sylemitim- Konfys'n kendisi eraftandr. ehzadelerin retmeni olduktan sonra "Lu" hkmetin-ni bakan olmutur. Lao-

Tsu'da asilzadedir. Hem in hkmetinin devlet senet ve belgelerinin hazinedar oldu hem de sonralar irfan, bireysellik ve ruhsal devrim ile urat. Eraflk Lao-Tsu'da irfana yneli, Konfys'te ise gelenekilik eklinde beliriyor. Bu dinlerin her ikisi de refah ve Aristokrasiden domutur. Bu, istisnasz olarak mmetin -yani halknbarnda kaynayan ibrahim dinlerin aksine bir durumdur, ibrahim dinler, yapc, dnyaya ynelici, deitirici ve devrimcidir. Eer Lao-Tsu ve Konfys'n mektepleri birletirilseydi, mkemmel bir mektep olurdu. Ama hurafe, byclk ve aslsz eylere batm olan -hurafe ve byclk Taoizm'de iddetle artmt- in dncesini, Konfys kurtard ve sosyal yaama kavuturdu. Ondan nce inli'nin btn kaygs "llerin ruhuna nasl hizmet edebiliriz" dncesi idi. rencilerinden biri bu soruyu hocas Konfys'e sorunca, Konfys dedi ki: "Evlt! Sen canllara nasl hizmet edileceini bilmiyorsun. Hayatta olduklarnda senden bir.hizmet grmyorlar, ldkleri zaman anlara nasl hizmet edebilisin?"

192
DNLER TARH

Tekrar sordu; "lmden sonraki hayat bize sylemiyor musun?" cevaben unu iitti: "lmden nceki, imdiki hayat tanmyorsun, o halde lmden sonraki hayat sana nasl tantaym?" Ondan Ta ocu ibadeti, sihir ve byy yerine getirmesini istedikleri zaman yle diyor: "Benim hayat, ibadetimdir." Bu dnyadaki yaama yneli inli gre olumlu, aklc ve yapc bir yn ekledi. Ama Taoizm'de olan maneviyat ve fazilet tekrar ald. nk her ikisi tek bana tahrip edicidir, ama ikisinin terkibi yapcdr. Eer Konfyus ve Lao-Tsu'nun ahsiyetleri bir liderde toplanrlarsa, o ahs mkemmel bir lider olur. Konfyus ve Lao-Tsu mekteplerinin toplam ve terkibi, mkemmel bir mektep olarak bir insann ihtiyacn karlayabilirdi. - Biige, insancl ve mkemmel insann taraftan oluu: Konfyus geleneki. Aristokrat ve bu esaslara dayanan dzenin taraftardr. -Daima egemen snfn karlarn savunan bir dzen-. Ayn zamanda insancl ve mkemmel insan taraftar bir bilgedir. ahsiyetinin akla kavumas iin, onun hayatndan bir rnek veriyorum: rencileri ile bir sahradan geiyordu. lde bir mezarn banda alayan bir kadn grd. Bir rencisinden kadnn halini sormasn istedi. Kadn: "Bu benim kocamn babasnn mezar, dedi. Bu topraklarda ok sayda bulunan vahi parslar onu ldrp, yediler." renci, dier bir mezara iaret etti. Kadn: "O da benim kocamn mezar. Bu arazilerde ziraatle urayordu; onu da pars paralad" dedi. renci dier bir mezar daha gsterdi. Kadn: "O da benim olumun mezar. Onun kaderi de babasnn ve dedesinin kaderi gibi oldu. Bu son mezar ise kardeimin mezar, onu da dier bir parsn penesi paralad."
DNLER TARH

193
renci geri dnd, iittiklerini hocasna anlatt. Konfyus rencisinden byle tehlikeli bir durumda niin buray terk etmediini, parslarn, yrtc hayvanlarn olmad bir yere g etmediini sormasn istedi. Kadn yle cevap veriyordu: "Bu topraklarn hkmeti adildir, kalmamn sebebi budur." Konfys burada kltr ve dnce tarihi asndan ok deerli bir cmle sylyor: "Talebelerim! unu hi unutmayn: Zalim hkmet, parstan daha vahidir."

Hseyniye-i rad'n lm ve Din Aratrma Dersleri Dizisinden


ALTINCI DERS
28/3/1350 (1971)

"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun.."
DNLER TARH

195
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.

HNT

Bugnk derslerin balangcnda, bir defa daha retmen-vari bir ilm tavsiyem var. O da u: "retim ile tebli arasnda fark vardr." Tebli: Bir mesaj bildirme, aklama, izah etme ve o mesaj ispat etme esasna dayanmaktadr. Ama retimin iki aamas vardr. retimin ki Aamas retimin birinci aamas; retmen ve rencinin bir fit bir eseri doru ve gr belirtmeksizin anlamalardr. Bi ideoloji veya bir dini... Birinci ilm aratrma aamasn, doru ve emin olarak geirebilelim. lm ve fikr riyazet ile itikad ve keyf kalplardan geleneksel ve terbiyev ynelilerden hatta dnyev meselelere, din, sosyal, sanatsal, duygusal hayat meselelerine oranla, sahip olduumuz inantan dar kalm. Btn bedenimizle hr anlaya hazr olalm. Bir dini veya eseri kavrama, anlama annda ruhumuzun btn duygusal boyutlarn bir boyut yapalm. Eitimin ikinci aamas: Birinci aamadan gemi olan bizler; mesel bir dini, o dine inanan ve onu tanyan bir lim gibi anlamz ve o din hakknda hkm vermemize izin vermektedir. Kabullenelimkabullenin ey elim, iyi ve kt ynlerini ortaya koyalm, inceleyelim, bir ksmn kabullenelim, bir ksmn red.. Her halkrda, her eit tartma deerlendirme izin ve ruhsatna sahibiz. Alnacak birinci aamadan getikten hemen sonra ilm bakmdan hibir hkm verme hakkna sahip deiliz. nk bu aamada kendi inanlarmzn esasna gre o meseleleri ortaya koyamayz {koymamz gerekir). Eer ortaya koyarsak, avamdan biriyiz, aratrmac bir lim deil. Jojman De Fot ve Jojman De Valure Yaptm btn aratrmalar iin -gerek bu snfta gerekse dier snflarda- veya incelediim her kitapta ve tartp ltm her eserde ilm iin iki metodu var. imdi onlardan bahsedeceim. Bir aamann teknik ve resm kavram {Jojman de fot)dur. Dier aama ise (Jojman de valure) veya De valure-dir. Jojman hkm verme ve karar verme anlamndadr. (Fot) ise olup- biten ey, zahirde olan ey ve gerek olan anlamlarna gelir. Birinci aamada: Jojman de fot aamasnda "fot veya rotlar" (gerek veya gerekleri, bulunanlar) inceliyoruz, aratrma aamasn geiriyoruzkinci aamada yani Jojman ve valure aamasnda, tandmz eyi deerlendiriyoruz, iyi ve kt diyoruz, ona nanyo-

196
DNLER TARH

i
ruz veya inkr ediyoruz. yi veya kt olduuna, hak veya btl olduuna hkmediyoruz. Avamdan olan, bu ki aamay birbirinden ayrp tehis edemediinden hemen balangta Jojman de valure balyor. Henz balangta deerlendirmede bulunuyor. "yi" veya "kt" diyor, "hayr" veya "er" diyor, "inanyor" veya "inkr" ediyor, "seviyorum" veya "sevmiyorum" diyor. Bu, ncelikle Jojman de fot'la balamas nedeniyledir. Bununla balayp gerei ve bulunan olduu gibi tanmas gerekirdi. slm'n ran'a Girii Mesel, slm'n ran'a girii konusunda aratrma yapyoruz. Baz bilginlerin hemen balangta Jojman de Valure giritiklerini gryoruz. Diyorlar ki: "slm ran'a gelince ran' ihya etti, byk bir medeniyet meydana getrdi, ranllar doru yola hidayet etti..."

Bu hemen balangta Jojman de valure aamasna varmak ve slm'n btn eserlerini ran toplumunda balangta gzel saymaktr. Veya hemen balangta slm' ktlemeye balyor ve diyor ki: "slm, milliyetimizin btn balarn kopard ve gemiimizi yok etti. Ahlk bozuldu: Araplarn egemenlii altna girdik..." Bu ahs da Jojman de valure ile dnmtr. Jojman de fot aamasndan gemeden deerlendirme yapmtr. slm Hakknda Birinci Metodla Aratrma Ama bir aratrma metodunda hem inkr edenin hem de inanann slmla ilgili olumlu ve olumsuz dncelerini bir kenara brakmalar gerekir. Eer dindar, dine kar -veya dinsiz-mslman veya gayr mslim ya da dier bir dine inanyorlarsa bile onlar iin fark etmemelidir. Mensup olduklar din, onlarn aratrma yntemini ve varacaklar yeri etkilememelidir. "Jojman de fot" aamasnda, mesel eer slm'n ran'a giriinin ve ran zerinde brakt etkileri incelemek istesek, SasaDINLER TARH

197
niler dneminde ran'da ka niversite, ktphane, lim, dhi, filozof, tabiat bilgini, doktor ve sanatkrn olduunu gstermemiz gerekir. Sonra Hicr birinci, ikinci ve nc asrlarda lm yapp tekrar ka niversite, ktphane, renci ve retmene sahip olduumuzu ve nasl idare edildiklerini gstermemiz gerekir. Bu asrlarda ka dhinin olduunu ve daha ok hangi branlarda -edebiyat, fkh, felsefe, sanatdhiliin zirvesine ulam olduunu grelim. Bunlarn hepsini istatistikle ve olan bilgilere dayanarak hesaplyoruz. Burada ben ister slm'a taraftar olaym, ister muhalif olaym, ister inanaym, isterse inanmayaym hi fark etmiyor. nk her durumda ve her inan ile aratrldnda Hicri birinci asrda onsekiz niversitenin olduu grlr. Bu onsekiz niversite de fot'tur.) Hicr ikinci ve nc asrlardaki byk matematikilerimizle ilgili bir listeye sahibiz. -Rical kitabndan kardklarmza dayanarak- Elimizde bir tane de byk airlerin ve ediplerin listesi var. -Bunlarn divanlar var ve isimleri tezkirelerde gemektedir.- Sanatkrlarn, mimarlarn, ini ustalarnn, eitli dekorasyon sanatkrlarnn bir listesi var. Mantklarn doktorlarn, mzisyenlerin, fakihlerin, yazarlarn ve evirmenlerin birer listesi var. Bunlarn hepsi "fof'dur. Ve eitli inanlar iin eit ve ayndr. O halde Hicri birinci asrda bulunanlar incelemekle ve Sa-sani hkmetinin son dneminde bulunanlar incelemekle onlar birbirleriyle karlatrmakla Jojman de fot aamasndan getik. Bu olayn, olumlu ve olumsuz deerlerini tartp lebiliriz, deerlendirip hkm verebiliriz,. slm'n ran'a giriinin bir hizmet mi ihanet mi olduunu, medeniyet mi, vahet dnemine mi dntn tespit edebiliriz.

198
DNLER TARH

lim ve ahlk fazilet ortamn, bilgi, felsefe, sanat, sosyal kudret, tekilatlar, iktisad, hukuk ve sosyal kurumlar yukar dzeye kard, sarst ve bozdu. Bu inceleme ve deerlendirme sonunda karar vermemiz ve hkmmz ilmdir. Bu son aama yani hkm ve karar verme aamas, (Jojman de valure)dr. Jojman de fot aamas, lim iin zarur ilk aamadr. Usulen aratrma ve ilim buradan balar. Fotlar -Mevcut d gerekler ve bulunanlar- tannmadan ilmin balamas mmkn deildir. Bu aama (Jojman de fot), nefs ile cihat ve ilm cesaret aamasdr. Cesaret ve gzpeklik sadece yumruk vurma ve klla dvmeye zg birey deildir. Ruh, dnce ve ilimde daha stn ve daha byk bir cesaret ve gzpeklie ularz. Carlyl'in slm Hakkndaki Aratrmas Carlyl'nin slm Peygamber hakkndaki aratrmas, ilm cesarete bir rnektir. Cariyi gibi dnyada kalemden baka bireyi olmayan, onse-kizinci asrda, yksek sosyal mevki, ahlk hret, ilm ve edeb hreti, btn topluluklardaki nfuz ve sevilmesi ile kilisenin btn byk kudretlerinin slm Peygamberi aleyhine seferber edildii, daima itham, hakaret yayd bir dnemde; slm lkelerinin smrlmesinin baland bir dnemde; batnn btn ynlerden slm toplumunu, slm dinini, tarihini, kltrn ve ahsiyetlerini ezdii, yok etmeye alt bir dnemde, slm'a kar bylesi kara grn ve ktmserliin olduu bir zamanda "Cariyi" gibi bir insan, onsekizinci

asrda ngiltere'de bir lim, en yce ve en gzel tabirlerle ve bir limin ruhsal cesaretiyle bir kahramann ruhundan daha stn bir cesaretle slm Peygamberini yle savunuyor, yle gzel savunuyor ki btn bu iki asr boyunca hatta bir mslman bile, onun gibi birey yazmamtr. Kahraman budur. Dncede kendi konumunda olmamak budur. Haysiyeti, sevilmeyi vb. dnmeden, btn bunlara ramen, hakikata ak olmak ve onunla yolunda hereDNLER TARH

199
yi, can ve candan da stn olan haysiyeti kurban etmek, onun sfatdr. Aratrmac "Jojman de fot" aamasndan byle bir cesarete muhtatr. Tand bir ekoln hakikatini iyi, gzel, sadk ve limce, dikkatlice anladna, derinliine indiine emin olmas iin buna muhtatr. Kendi kabuundan dar kmas, nan ve zevkini "geici olarak" bir kenara brakmas gerekir. yi ve kt her eyden arnm ve temizlenmi olmas gerekir ki, sadece hissetmeye ve "anlamaya" dnsn. O zaman bu aamay geirirse -fotlar tamamlarsa, st ste dizerse- inceleme kudret ve liyakatinden, fayda aram ve tanmaya ulamtr. Btn inanlarna zevklerine, dnce tarzna tekrar dnebilir. Kendi yerine oturup kendi gzl ile deerlendirmeye balayabilir. Artk hkm ve karar verme iznini bulmutur. te biz birinci aamadayz -Jojman de fot'da- Daha ok, sadakat, cesaret, aklllk bilgi ve uura ihtiyacmz var.

HNT DNYASINA GR
imdiye kadar sylenenler, bu dnyaya girmek iin girilerdi. Dnyann eski dinleri tarihine, en derin, en hassas, en iddetli ruhsal ynelilerin olduu dnyaya giri iin. Hint, iki bin yedi yz -iki bin alt yz hatta bin yllk tarih boyunca, medeniyet, kltr, tasavvuf ile kaynayan bir irfan kaynadr. Hint ruhunu tanmak, akl bakmdan olduka zor bir itir. nk Hint, imdiki akl idrkmzla zor anlayabileceimiz bir srra sahiptir. nk Hintli ruhun ve duygunun bu tadn tatmak, bu ruha yaklamak byk bir aba ister. Ancak o zaman bin yl sonra etrafnda dnm olan Hint ruhunu -eitli boyutlar, mektepleri ve dinleriyle- anlayabiliriz. Bu abann bulunmas, eitli devirlerdeki Hint irfan mektebini ve eitli Hint dinlerini anlamann anahtardr.

200
DNLER TARH

Hint ruhunun dnyasna yol bulma konusunda ikinci problem, o ruhun tek ynl olmasdr. En iddetli ve tek ynl din ruh, Hintli ruhtur. Tek boyut ve tek yneli iddetli bir yneli, abartma ve ar bir yapya sahiptir. Hint dini ruhunun dnyada ortaya koyduu btn gzellikler, Hntli dni tek ynl dnmesinin neticesidir. Hint tarihinde ve medeniyetinde grdmz btn yklmalar ve zaaflar da Hintli dini ruhun tek ynl dnmesi ve bu dnceye dalmasnn neticesidir. Byk sanatkrlarn iinde de byle bir problem var. yle sanatkr vardr ki bir saat resim yapar, bir saat spor yapar, bir saati de sosyal ve siyas ilere ayrr, birok saatlerini de dostlarn grmeye, onlarla grmeye ve yararl eyleri dnmekle geirir. Bu ok ynl olmaktr. Eer bir ii biter ve kapanrsa, yaamak iin birok bahanesi daha kalyor. Ama ressam Van Gogh iin hayat, sadece resim yapmak iindir, gerisi ise bir hitir. Hayatnn btn zaaflar, tek tarafl bu lgnca aka ve sanat iine batmann neticesidir. Btn sanatsal ve duygusal deerler, btn o ruhsal ykseli, sanatn dopdolu yapmtr. Bu da bylesine bir Hintli ruhun benzer neticesidir. Aryalern Hint, ran ve Avrupa'ya Gleri Hint irfan ruhunun ilk tecelli ve cokusuna ulamak iin. Arya il eri tanmamz gerekir. Aryaler beyaz derili bir kavimdir. Hazar denizinin kuzey blgelerinde, Avrupa'nn kuzeyinde veya Trkmenistan blgesinde M.. 17. 16. asrlardan 12. asra kadar yaamlardr. Yani 3300 ile 4000 yl nce eitli kabileler ve gruplar eklinde yaamlardr. Nbetlee bir ekilde, Hint tarafna doru indiler. ran'n yksek ovalarna ve llerine girdiler. ran ve Hint Aryaleri'ni oluturdular. Balangta ayr devlet deillerdi, belki birbirine yakn dnen eitli kavimlerdi. Bu yzden ilkel Hint ve ran dinlerine baktmz zaman benzer tanrlar gryoruz, isimleri de benzer isimlerdir. Benzer inanlar olan, hatta ortak bir dilleri olan iki millettir. Eski Farsa ve Sanskrite bir dilin iki lehesidir. Sonralar Aryaler iki ksm oldular ve iki lkede -ran ve Hint- yerletiler. nk coraf adan birbirleri nDNLER TARH

201

den ayr kaldlar, dil asndan da ayrldlar. ran ve Hint milletini oluturuyor. Glerinin devamnda sonra bat tarafna, Yunan ve Roma'ya ulayorlar ve batl medeniyetleri meydana getiriyorlar. Byk Medeniyetler Hicretten Domutur O devirde g etmi olan bir Hintli ve Avrupal rk var. G ettiler, byk Hint medeniyetini, byk ran medeniyeti byk Yunan ve Roma medeniyetini ina ettiler. (Bu, Hseyniye-i rad'da "Medeniyet ve hicret" adyla yaptm bir konumaya ait nazariyenin rneklerinden biridir. Usulen medeniyet, hicretten domutur. Kendi topraklarnda kalm olanlar ve kalc olanlar, yklm ve rmlerdir. Hicret etmi olanlar, sadece lkelerini topraklarn deitirmekle kalmamlar belki kendilerini de bambaka yapmlardr. Kendilerini ve huylarn deitirmekle vahilikten medenleme aamasna girmilerdir. Sonra ardarda dinler, kltrler, sanatlar ve byk toplumlar ina etmilerdir.) Bu muhacir Aryi kavminin asl ocaklar olan Hind'de hareket, yapclk hazrladklarn gryoruz. Batl Sosyologlarn Deviminde HNT TENBELL "Hint tenbellii" diye sosyolojik bir hkm var. Bu sfat kullananlar daha ok batl sosyologlardr. Hint haleti ruhiyesi bu adan sakin, gayretsiz ve hareketsizdir. Kendi iinde daima tabiat tesini dnr. Aryaler, Hint topraklarna vardklarnda buras bereket dolu bir yerdi, sk ormanlarla kaplyd. Deniz on-larn emrindeydi, yiyeceklerini temin etmek iin etin ta, da ve topraklarla mcadele etmeleri gerekmedi. ok sayda rmaklar vard. Bizim llerimizin aksine. Mesel, bizde 200 metre emen gerekir ki bir damla suya ulaabilesin! Topraklar i yapmadklar halde, susuzluklarna cevap veriyordu. Aalar kendiliklerinden meyve veriyorlard. Bylesi hazr ve aba gerektir-

202
DNLER TARH

meyen bir dnyada, sanat meydana gelmez. "Ben" ekil almaz. Bu durum, medeniyeti, insan ile tabiat arasnda kavgann olmad yerde, insan durgun, atl ve tembel olur.rnei Rzaiye glndeki iki adadr. Haberini gazeteden mutlaka okumusunuzdur. Dman ve avc korkusu olmadan yaayan hayvanlar, evcil hayvanlara ve kulara dnmler. O zekilikten ve hareketlilikten bir eser kalmam, hatta balarn bile evirmiyorlar. Yanlarna ne varrsa varsn, kular, umuyorlar bile! yle ki orada deta lm sessizliine brnen yrtc, vahi hayvanlar bu halden kurtarmak iin ada hayvanlarnn harekete gemelerini tevik etmeyi bile dnmler. Yumuaklk ve uysallklar ile mcadele edip, bir hareketlilik meydana getirip nesillerinin tkenip bitmesini engellemeye almlardr. Bu yntem ve kanun geneldir. stisnas olduka fazla olmakla beraber bunu dorulayan konular pek oktur. Dopdolu tabiat sofrasnda yiyen Hintli ruhun iktisad adan ihtiyac temin edilmitir. Derin dnce, hayal, ie yneli, cezbe ve coku ile bezenip ssleniyor ve bunlarla urayor. nsann bir ii olmad zaman, hayallere ve soyut dncelere mptela olur. evrenin ve gnlk hayatn dnda dnr. in durumuna ve mevcut fikr ynelmeye uygun olarak, maneviyatnn da bo hayalinin de gelimesi mmkndr. Ekonomik ve Mnevi Meselelerin Birbiriyle Btnsel Bir likisi Yoktur Bu bir snra kadar dorudur. Avrupa burjuvazisi snfna baktmzda; sanatnn, fikrinin, felsefesinin soyutlanmaya doru gittiini gryoruz. Ekonomik adan ihtiyalar temin edilmi soyut zihniyetler; belirsiz dertler ve ruhu czzam hastal gibi yiyen, isimleri belli olmayan eziyetler... Avrupa burjuvazisi bu eziyetlerin, kavramlarn, byle sanatn ve bu dnme biimlerinin peinde gidiyor. Ekonomik adan ihtiyalar giderilmitir. Ama ii snf, eziyet, alk, ihtiya, bor, arzular ve noksanlklarla, kuatlmtr. Hayata kar daima gerek, madd ve objektif dnr.
DNLER TARH

203
Ne dertsizlik dertlerine mptela oluyor. Ne mphem zntlere duar oluyor. Ne de belirsiz eziyetlere szlanmalara... nk szlanmalar aktr, dertleri bellidir. Hintli ruh byle yetimitir. e, kuramcla ynelen bir-ruh. D dnyay elde ettii iin, i dnyaya ynelmitir. Btn bunlar Hintli ruhun karakterleridir. Ama btn aklamas budur, denirse bundan phe ederim. Eer byle olsayd ve bu sz tamamen doru olsayd Kuzey Amerikal kzlderilile-rin Hint halkndan daha derin, daha ruhan daha soyut dnceli, daha gzel duygulu olmalar gerekirdi. nk oras Hint

topraklarndan ok daha bereketli ve bol rnldr. imdiki Amerikallarn irfan, tasavvuf ve maneviyata ynelen kimseler olmalar gerekirdi. Ama durumlarn gryoruz! Hint'ten byle bahsedenler ve ekonomik ihtiyalarn salanm olmasn irfana, ruha ve ie yneli sebebi sayanlar ve onlar tenbellikle niteleyenlerin kendileri tenbeldir. nk ok karmak bir mesele olan insan ruhunu byle basit -ellerine ne geerse onunla- aklyorlar ve deta bir keif(!) yaptklarna kendilerini inandnyorlar. Aryaler'in Atalar Yerlilere Kar Kaba ve Acmasz Davranmtr Aryaler'in Hint ve ran'a girilerinden nce, buralarda biraz daha koyu renkli yerli kavimler yayorlard. imdi de Kirman yaknlarnda bunlardan bir grup yayor. -Bunlar daha ok Zerdt dinindendir.- Irk bilimciler, muhtemelen bunlarn Iran Aryaler'inden nceki yerliler olduunu sanyorlar. Hint'te de "Paryalar" veya "Deravidiler" var. Bunlar (kast) olarak adlandrlyorlar ve necis bir gruptur! Bunlar, yerlilerden arta kalanlardr ve Hint topraklarnn asl sahipleridir. Bunlarn ecdadn Hint Aryaleri katletmi veya kle edinmilerdir. Son aratrmalar, "Deravidilerin" (bugn necis, pis olarak isimlendirilenler) ryalerin giriinden bin yl nce ok parlak bir medeniyete sahip olduklarn gstermitir. Ama, ok hain

204
DNLER TARH

ve acmasz bir kavim olan ryalerin saldrsyla medeniyetleri, gemileri ve izzetleri hep ortadan kalkt. ryaler yerli kavme kar hem ran'da,!, hem Hint'te acmasz ve tam bir katlkla davrandlar. ryi ruhunun kabal ve hainlii konusunda brahim-pur Davud gibi ryi rks olan bir adam bile "Bijen ve Menije" adl eserinin Petrol irketince yaplan basksna yle yazyor: "ran'n baz gney ve gneybat lehelerinde ry ve rya kelimesi kan dken, hain, vahi, insan ldren ve katil anlamlarna gelir. Bu kelime ryalerin ran yerlilerine saldrmas dneminden kalmtr ve o dnemin hatrasdr. Buda ve Budist yazarlar usulen ry kelimesini mukaddes, yce, asalet ve soyluluk dolu olan anlamnda kullanyorlar. Hatta manev meseleler iin mesel, "rya bir sz", "bu rya bir duygu", "bu rya bir dv", "bu rya bir insandr" diyorlar." Anlald ki, ry ve rya kelimesine vermi olduklar hain, katil, kan dkc, merhametsiz anlamlarna kar, Aryaler, bu kelimelere asil, erefli, yce,byk, sekin ve mukaddes anlamlarn zoraki yklemilerdir!

HNT VE RAN RYALERN DNLER


ryalerin Hint ve ran'daki ilk dinleri Totemizm, Fetiizm, Animizm (ruha tapclk) Byclk ve tabiat eyasna tapma gibi ilkel dinler olmutur. Bedevi dinler konusunda sylediklerimiz, ryalerin dinleri konusunda da geerlidir. Bunlar o genel kanunlar dorulayan eylerdir. Bu yzden ikinci defa ayn izahlar yapmyorum.

VEDA DN
"Veda dini, Hind'in eski meden ve kkl dinidir." Dinler tarihi mahhas, meden bir dinden bahsettii zaman "Veda" dini ile karlayoruz. Veda dini Hind'in en eski
DNLER TARH

205
kkl ve meden dinidir. Brehmen, Cinizm, Sitizm, Buda dini vd. hep "Veda" dininin deimi, reform ve slaha uram ekilleridir. Btn bu dinlerin ortak esaslar "Veda" dininin esaslardr. Eer "Veda" dinini anlarsak, sonraki btn dinlerin temel esaslarn anlam oluruz. Veda dininde, Totemizmin bir ksm etkileri vardr- Bunlarn bu dinin, ileri dinler (brahimKdinleri gibi) ile, bedevi dinler (Totemizm, Animizm ve Fetiizm gibi) arasnda bir vasta olmasna iarettir. nek ve Dier ry Totemleri nek, Hint'te kutsal bir hayvandr. Zerdt metinlerinde kutsal bir nehrin kenarnda iki yeil kam olduunu gryoruz. Biri nehrin bu tarafnda, dieri o tarafnda. Buradan "Kymers" -ilk insanortaya kt oradan da inek. O halde Zerdt dinine gre, ilk nsan ile ilk inek ayn anda domutur. nein Zerdt ve Hind dinindeki fonksiyonu, inein ryaler'in totemi olduunu gsteriyor. Byk atalar inekte canlanmtr. nek ba eklindeki stunlar, inein totem olduuna arettir. Ksa bir sre ncesine kadar evlerin kaplarna kolarn balarn koyuyorlard (Hatta mescitlerin kaplarndaki kulplara koyduklar

tokmaklara bile). Horasan'n baz ehirlerinde henz mescit kapsnn kulpundaki gl demeti diyeceklerine mescidin kou diyorlar (Ko, Hegmenler zamanndaki totemden kaynaklanmtr). Hint'te totem eklindeki inek, bugn kutsal bir hayvan ekline getirilmitir. Etini yemiyorlar. nk totemin etini yemek, ona tbi olanlara haramdr. Totem, byk atann ruhunun zuhur ettii yerdir. Byk atann etini yemek hi olur mu?! Uzak-douda mesel, eski Hint ve in'de tapnakta ylan vard, nk ylan bu kavimlerin "totemi" idi. Gemite maymun da totem olmu, maymuna taplmtr. Hatta tenasl organlarna taplan mabetler bile olmutur. Ksa206

DNLER TAR H
cas Hint, acaip, garip ve ok farkl dinlerin kolleksiyonu olmutur. Ayn eitlilikte, ayn zamanda ortak bir usul ve ruh. Bu eitlilik, Hintli din ruhun zelliklerinden biridir. ok karmak, eitli cilve ve tecellileriyle, derin irfan, din ruh ve gr. Veda Dini "Veda" kelimesinin anlalmasyla, Veda dininin esas anlalm olacaktr. "Veda", Veda dininin btn tarihi boyunca yazlm olan tm kitaplarn addr. (Veda dinin Muaftan 900, 800 ve 700 yl kadar nce yani bundan 2700 yl kadar nce doduunu tahmin ediyoruz.) ok hayret edilecek bireydir, Hint hailemin ounluunun inand Veda dini gibi bir dinin bir peygamber veya peygamberleri yoktur. Bu dinin va'z edicileri tannmamtr. Baz Veda metinleri, insan hayrette brakacak kadar gzel, derin ve mn doludur. nsan, nasl olur da bunlarn gayb ile irtibat olmaz diye hayret ediyor. Sknet Veren Bir Din ry kavimleri, 2800 ila 2900 yl nce Hind'e girdikleri zaman vahi, byye tapan, totem ist kavimlerdi. Nasl oldu da birka asr sonra, bugnk filozof ve dnrleri bile hayrette brakan metinleri oluturabildiler.? Hatta Shopenhauer gibi bir adam yle diyor: "Upaniadlar okumaktan o kadar zevk aldm ki, btn mrm boyunca okuduum dier metinlerin hibiri bana o zevki vermedi. Bu kitab okumak benim iin bir zevkti; dinlenmem ve tekmlm iin bir vesile idi. Sadece yaadm dnem deil lm ve lmden sonraki hayata bakm da etkiledi. Upaniadlarn baz paragraflarnda, yazlarnda ve ilhlerinde yle yce bir irfan ruh ve dnce dalgalanyor ki, "bunlar gayb ile ilgili" diye dnemeden edemiyoruz. Bunlarn hangi yolla, kimler vastasyla geldiini ne ben biliyorum, ne de tarih. Eer gelecekte bir frsat bulursam bu metinleri, zellikle

DNLER TAR H
207

Upaniadlar" izah edeceim. Dier metinlerde de karlatracam. "Veda" yaklak olarak M.. 2000-2500 yl kadar nce yazlm olan ilk kitap ve metnin addr. Bilgi ve marifet kitab anlamna gelir. "Veda" "Videya" kkndendir. "Videya" gr anlamna gelir. Gr ilm veya basiret. Bir eit gr. Bu "Deri Farsas" kkenli bir kelimedir. Deri Farsas ve Sanskrite'nin bir dilin iki lehesi olduunu syledim. Hinduca ile Farsa arasnda ortak kelimeler pek oktur. "Diden" (grmek) bu lisann "diya" kkndendir. "Bine" "bina" grmek anlamnda olan Fransizca'daki "vevvar" ve gren anlamna olan "vevolian" videya, gr ilmi anlamndadr. Veda ise bu ilmin kitab veya marifete zg kitap anlamna gelir. Aydnlk ile ayn kktendirler. Bu kelimeden o-altlmkelimelerdir. Tevhid, nsana Ak Gr ve uur Verir "slm Senas" kitabnda, "Btn beer sapmalarn kk, ruhsal adan korku, menfaat ve cehalettir. Tevhid ise, bu n yok eden bir unsurdur." demitim. Tevhid, insan dnyada bamsz ve Allah'a dayanan bir ahsiyet haline getirir. Byle bir insan, binlerce tehiike odaklarndan bile korkmaz. Glgelerden, hayaletlerden, insanlardan, gizli glerden korkmaz. nk dnyada bir dayak yeri ve bamszl vardr. Menfaat temini iin gsterilen her zillet, aalk ve dalkavukluk insan irkinletirir. Hibir ey, hibir ekilde dalkavukluk kadar insan bozmaz- Tevhide inanan insan bunlardan uzaktr. Tevhide inanan, sahip olmak ve korumak iin dalkavuklua, iki yzlle teebbs etmez. Muvahhid, dnyay bir tek para halinde, uurluca, iradeli, duygu ve hedef sahibi olarak alglar. nk byle bir dnya grne sahip olan cehaletten korunmu, mitsizlik ve karamsarla mahkum olmaktan kurtulmutur. Bilinli, ak bir dnya grne sahiptir.

205
DNLER TARH

Sapmalarn kk olan bugnk cehalet ilme kar deildir. lmin, bu cehaleti ortadan kaldrmad gryoruz. ok kr(!) o kadar ok cahil lim gryoruz ki, byle ilim, cehaleti yok etmeksizin insann zihnine sadece bir miktar ilgi sokuyor. Bu ilimli cehalet, uur ve aydn gre kardr. nk bunlarn ikisi birbirinden ayrdr. Kendini bilme ve aydn gr, Ebu Ali Sina gibi bir byk limin bile sahip olmad bireydir. Ama Bill gibi okuma yazmas olmayan Habeli bir kle buna sahiptir. Bu yle bir grtr ki, gnmz dnyasnda sade bir ii ve kylnn bu gre sahip olabildiini, ama bir niversite hocasnn, bir sosyolog, bir din bilimci ve hereyi bilen birinin sahip olamadn grebiliyoruz. lim, zel kavramlar bilmektir. Ama bu bilime, aydnlk ve uur vermez. Tpk btn evlerin numaralarn ve iinde oturanlarn ismini renip, ezberleyerek dierlerinin bilmediini bilen biri gibi. Ama bu, bilen kiiye uur ve bilgi lmi kazandrmamtr. Byle ilim, ilim deildir dememiz mmkndr. Bu ise sadece ona ihtiya hissetmediimiz iin szkonusudur. Eer muhta olursak, o da ilim olur. Ve ilme, yasal haklarndan ve imtiyazlarndan faydalanlsn diye diploma veriyorlar! Bu gr, insanlarda meydana gelen sanat, felsefe ve teknik tesi ilim eitim ve retimle bir ilikisi olmayan ilimdir. Kim Sokrat'n "Sopha"sna Sahip Olursa; Srmez Bu ilmi, Sokrat'n "Sophia" olarak isimlendirdii ilimdir. Diyor ki: Biz hepimiz "Sophia"nn peindeyiz,, "Sofist" olmaya aba harcyorum. Pisagor diyor ki: Sofist olamyoruz ve "Sophia"ya ulaamyoruz. Biz "Philosophia"yz. Yani "Sophia'y sevenler. Bilgiyi arzulayp sevenleriz. Fakat ona ulaamyoruz. nk o, ok yksektir.
DNLER TARH

209
O halde Pisagor'un nazarnda byle yksek olan ve ele gemeyen ilim, revata olan ilim deildir. Revata olan ilme ulalabilir ve tecrbe edilebilir. Sokrat ve Pisagor'un maksad mavera bilgidir, mavera grtr. Sokrat'n deyimiyle: Kim Sophia 'ya sahip olsa asla srmez. Bunun ilim tesi, mavera bir gr olduu aktr. Ahlkn, gidiatn, ftratn ve insan huyunun zerinde etkide bulunur. n-Sanm kontrol edicisi ve mkemmeletiricisidir, limletiririsi deil. Eski ran'da Beyaz Akl Eski iran'daki Zerdt gibi byk ahsiyetler ve baz anlaylar iin "beyaz akl", "kutsal akl" "spend dermez" veya "spend men" diyorlar; yani "beyaz ben". "Men" yani "mantalite", gr, gr sahiplii. Yunan'da "Sophia" dedikleri ey. O halde beyaz gr ilm, felsef ve sanatsal grten ayr bir eydir. Siyah gr olmas da mmkndr. Aydnlk Balayan Kutsal "Videya" Kvlcm Bu, Hint'te "Videya" olarak isimlendirilen grtr. Bu nedenle "Videya" insann anlaynn ve duygusunun derinliinde bir eit zel gr ve kutsal aydnlktr. Kvlcm aknca evrenin hakikatlarn insann saf ve temiz iine yanstmaktadr. O zaman insan, o akln ve o grn gc ile hakikati bulabilmekte, kendisinde hakikatlar hissetmektedir. Hakikat insann iinde yer edinir. Hakikat ile kendisi arasnda yaknlk duygusu hisseder. nsan olduu iin zat deiim gsterebilmektedir. Bu, "Veda" dinini ve "Veda" kitaplarnn, hep "Videya"nn peinde olduunu ortaya koymaktadr. Kur'n'da lim ve Hikmet Nurdur "Sophia", Kur'n'n "hikmet" olarak adlandrd eydir. Hatta eer ilim diyorsa bile, yine hikmet anlamnadr. Bir

210
DNLER TARH

rivayette yle denir: "lim bir nurdur. Allah (onu) dilediinin kalbine koyar." Bu ilim, Mevlna'nn bahsettii adi ilimlerden deildir. Bu nurdur, o ise bir aratr. Bu nurdur hidyet ediyor, o bir aratr g veriyor. Bu Prometheus'un insana balad mave-ra bir aydnlktr. Hikmet M'minin Yitiidir

Bu hikmettir ve "hikmet m'minin yitik maldr" el-hikmet dalleh'l-m'min". Bazlar "Dallehu'yu sapkla uratc anlamn vermilerdir. Bunun sebebi udur: Sonraki asrlarda hikmeti Yunan felsefesi anlamna almlardr, ki bu felsefe sapkla drc olmutur. Bu anlam, Yunan felsefesi iin dorudur da. Halbuki hikmet, Kur'n'n metninde var. Yunan felsefesinden arnm ve temizdir. M'minin felsefe tesi kayp mal anlamndadr. Yani iman, kudret, "videya", "Sophia" ve "kutsal beyaz akl" aramaktan ibarettir. Veda dininin deyimiyle; "Videy'y tamayan, ondan uzak olan, grle beraber olmayan her ilim "vidy"dr, cehalettir. Cehalet ilmi kr ilimdir. Veda ilhsi Veda ilhsinde daima "byle iit" deniyor. Dn geceki incelememde birden u noktay anladm; Vedlarda ilhler, daima bu tarzda balyor veya bu kavrama dayanlyor. "Bu sz iitil-mitir", "byle iit", "iit", "falan stat birinden iitti". Yani itmeye, iitme duygusuna, kulaa dayanlmaktadrVed'nn iitmeye ve iitme duygusuna dayanmas ok hassas bir konudur. Bu benim iin ok nemlidir. Her ne kadar ilm dayana bilmiyorsam da. Yeni anladmdan bunu ok nemli olarak hissedebilirim. Belki de gerekten nemli oluundan bu hisse kaplyorum. Farsa'da bu trden ok sayda deyim vardr. Mesel: "nsann kulak yoluyla imanlamas" veya"sz duyan adam", BunDNLER TARH

211
dan da kulaa nem veren zel bir grn olduu anlalyor. Doru anlayan, doru gren, dorulayc... adam denmiyor. Sz iiten deniyor da sz syleyen denmiyor. Burada imdi "Mc Doulin" teorisini daha iyi kavrayp nemini anlyorum. Mc Doulin Teorisi Mc Doulin Teorisine gre retimin ilk aamas, kulak ve iitme yoluyladr. Mc Doulin'in "nsanlk Tarihinde Kltrlerin, Eitim ve retim Tipinin Deimesi" isimli bir teorisi var. Diyor ki :"nsan kltrlerin deimesi tarihi; (eitim-retim, ilim ve marifet) dnem katetmitir. Birincisi, kulak dnemi/iitme dnemidir." Yani ne bir kitap ne okuma, ne de yazma olmutur. Mesel, bu dnemin airi, ne bir divan okumutur; ne kitap, ne mektup, ne gazete, ne makale. Gzle birey (bilgi) edinmemitir. Cahiliyye Dmeminde itmeye Dayal retim mru'1-Kays gibi Arap cahiliyye airleri, deve zerinde lde gittikleri zaman, gnein bat ve douunda, ln kalbinde iir sylemitir. iirindeki her konu, Ukaz Pazar'nda iittii eylerdir veya Mescidl-Haram'da, falanca kabile arasnda iittii konulardr. Ksacas onun bilgi ve haberleri iittikleridir, okuduklar deil. Cahiliyye dnemi airi, bir yerden bir yere yapt yolculuunda, iirlerini ya dostlar veya yol arkadalar iin okumutur. Onlar bunu iitmi, renmi ve yaymlardr. slm'n lk Dneminde retim Nasld? slm'n ilk dneminde, Peygamberin (s.a.v.) yazlmasn emrettii, Kur'n yetleri dndaki konular da byle idi. Bu onlar iin ok zordu. Okuma yazmalar ktt. yle ki Hazret, Medine'ye geldii zaman ktibi, edeb yazlar iin bir Yahudi idi. -Entelektel henz meydana gelmemiti, sonra meydana geldi ve ileri bozdu.- Peygamber'in konumalar iitilip, kaydedili272 DNLER TARH

yordu, kalbten kalbe dolayordu. M'minlerin Emiri Ali'nin (a.s.) hutbeleri (Nehcu'l-Belaa) zihin ve kalblerde dolayordu. Sonraki dnemlerde bu iitilenler, yazya geirildi. Konumalar, rivayetler, hadisler ve hutbeler tedvin edilip, yazld. O halde yaz ve kitabetin olmad, zihinsel ve fikr kltrn meydana gelmedii dnem, iitsel dnemdir. retimler, hep iitme ve onu ezberleme kolaydr. Sonra yaz ve kitabe meydana gelince halk fikirlerini, inanlarn ve mesajlarn iaretler veya kelimeler eklinde -duvar, kemik, tahta, ta, deri ve kadn zerine yazd- Bunlar artk iitmiyor, okuyorlard, dnyorlar ve fikir yrtyorlard. O halde kltr adaml byle iitsel deildir, zihinseldir, grmeye dayanr, nazaridir. Gz, tefekkrn aracdr, kulak ise anlam dorudan alp zihne iletendir. Bugnk rencilerin Grsel Bilgileri

Eer bugnk rencilerin bilgilerini gzden geirirseniz yzde doksan, defterlere, kitaplara, fotokopilere, teksirlere ve yazlara dayal olduunu grrsnz. itmeye dayanan ise muhtemelen yzde on veya bu civardan fazla deildir. Halbuki bedevi insann szn nakletmesi, daima iitme yoluyladr. O 'dedem yle dedi, ben cevaben yle dedim.' Bu ise, 'falan kitap, falan sayfa, falan makale, falan gazete ve dergi' diyor. O, syleyen ve iten insanlarn adn veriyor. Bunun kltrnn, zihinsel (ve kuramc) olduu bellidir. Onun ise iitsel olduu. Vediar ve Veda kltr, toplumun henz zihinsel gelimeyi ve tekml kazanmad, retim ve kltrn iitsel olduu bir dnem ile lgilidir. slm'da ise her iki dnemi gryoruz. Bugnk Yapay iitsel retim Mc Doulin diyor ki: "Bugn retim ve tefekkr, ikinci defa tekrar iitsel dneme geri dnmtr. Ama yapay bir ekilde. Devir sinema devri, televizyon, tiyatro... devridir." Bunlar gn getike kitabn yerini alyorlar. Pek ok modern toplum bilgileDNLER TARH

213
rini sinemadan, kasetten, ilm konferanslardan, tiyatrodan vb.'den alyorlar. Hatta retimde televizyon etkin br ekilde szkonusudur. (itsel dneme geri dn.)" Bununla varmak istediim sonu udur: Veda toplumu okuma yazma bilmeyen bir toplum gibi, gelimemi bir kltre sahiptir. Din kitab iitmeye ve kulaa dayanr. Bu sebeple Mc. Doulin'in teorisine uygun olarak -yzde yz ilm ve apak bir tezdir, bir varsaym deildir- Veda kitab gibi Kur'n'n da, peygamberin ve milletinin mm olmas, toplumunun henz zihinsel retim aamasna gememi olmas nedeniyle iitsel olmas gerekir, daima kulaa, iitmeye ve iitilmemi olmaya dayanmas gerekir. slm Peygamberi slm Peygamberi okumamtr, yazmamtr, obanlk yapmtr. Kur'n'da da sarih olarak belirttii gibi peygamber kendi eliyle bir yaz bile yazmamtr, okuma bilmiyordu. Bazlar diyorlar ki; okuyabilirdi ama okuma bilmiyordu. -Bazlar diyorlar ki; okuyabilirdi ama okumamtr! Bu nasl bir szdr? Peygamberin son iftihar onun okuyamamasdr. Mesel, "Cambridge" diplomasna sahip olmay iftihar sananlar, kendi hayallerine gre Peygamberi de byle yceltiyorlar! Bir beyefendi, bana samimiyetle (!) -ki kendilerini severim-beni, niin slm Peygamberi obanlar zmresindendir dedim diye ayplyordu. "Halbuki eraftandr", diyordu. Nerenin eraf? Kurey eraf m? Onlarn bir hayvan derecesinde bile deere sahip olduunu kabul etmiyorum. Aristo'nun savunduu btn dnyadaki sadece yirmi veya otuz aile(!) Bu arada Kurey asilleri de bizim Mezanin'in hanlar kadar deere sahiptirO) O halde erafln Peygamber iin ne iftihar var? "Okuyabiliyordu ama okumamtr' demek ne anlam tayabilir? Resl Ekrem'e (s.a.v.) hangi erefi kazandryor? Onun zaman mmdir, toplumu mmdir; hepsinin bilgisi iittiklerdir. Toplum bir medreseye bile sahip deildir ki zihinsel aama-

214
DNLER TARH

ya girmi olsun. Bylesi bir durumda Kur'n, dier kitaplara koyduunuz isimlerin (Mesel: Farsa bir dilbilgisi kitabn el-Bahru'l Mevac fi Derrehu'd-Dibac diye isimlendirmeleri gibi) aksine sade, mesaj getiren ve tayin edici bir isimdir. Kur'n'n lk Mesaj "Oku"dur; it Deil Kur'n, yani okunacak ey kavramnn zihinsel dnemin kavram olduunu gryoruz. Gelmi olan ilk mesaj, derin, hayret verici ve olduka dikkate deerdir. Ummi bir topluma tebli edilmesi iin, mm bir insana gelen ilk mesaj iit deildir. "Oku"dur. Eer iit olsayd mm peygamber rahat olurdu, 'iitiyorum' derdi, ama "oku"dur. Cebrail vastasyla gelen iitme eklindeki bir mesaj deil, belki ipek kuma zerine yazlan, gzleri nnde bulunan yetlerdi. "Oku" diyor. "Okuyamyorum" diyor, boazn o kadar skyor ki lm hissediyor, brakyor ve "Oku!" diyor. Tekrar "okuma bilmem" diyor. Tekrar skma, lm duygusu ve ferman: "Oku!" Ancak nc defa okuma gc bulabiliyor ve okuyor. Ve tarihle okuma dnemi balyor. nsan, zihinsel aamaya, fikr retim dnemine giriyor. Ayn zamanda bu hareketi, bu fikr ve zihinsel kltr dnemini balatan kimsenin kendisi mmdir; okuma bilmiyor, yazma bilmiyor bundan nemlisi iitsel bir toplumdadr; toplum okuma ve yazma ile aina deildir. Kur'n'n Zihinsel retim ve Kltrel Sembolleri Mrekkep, kalem ve yazmak, Kur'n'da zihinsel ve kltrel semboller gibidir.

Hayret verici olan ey, bunlarn dnme ve tefekkr deerine sahip olmasdr. Yoksa Apollo 13'n atlndan sonra bunu Kur'n'dan karmamz gerekmez! Mrekkep, kalem ve yazd eyler... Sembollere dikkat ediniz, hepsi tam olarak zihinsel retim ve kltrel devrenin sembolleridir. Kur'n'n dier bir ismi "Kitap"tr. Alnyazs, btn varlk lemini dndren eyin, btn hakikatlarn, kanun ve lemin kanunlarnn onda tutulduu (korunduu) kitap.
DNLER TARH

215
"Levh-i Mahfuz'dur, "Ktab- Mbin'dir, "Suhuf'tur. Kyamet de, hesap ve kitap dnemidir, incelemeler dnemidir. Amellerin tartlmas, kader, keyfiyet ve incelemelerin tm yazya ve kitaba dayaldr. Herkesin amellerinin sonucu ve kaderi sa eline veya sol eline verdikleri kitapta ve bir yazdadr. Bu sembollerin hepsi retim dneminin sembolleridir. itsel ve kulaa dayanan kltr dnemine bal olan bu cebri ve apak kanunun aksine, imdiki dnemde sylenen herey o dnemin zdddr. O dnemin karakterinin zdddr, o dnemin milletinin zdddr.

SINIFLI HNT TOPLUMU


Hint inancnn ilk esaslarn ve tanrlarn bir dier oturumda anlatacam. imdi o dinlere giri olacak birka anahtardan bahsedeceim. Bu, zor olan iimizi kolaylatracaktr. Hint toplumunun snfsal olmas bu cmledendir. Hint toplumunun snfl oluu Hint toplumu asndan nihayetsiz derecede nemlidir. nk, Hint toplumu her toplumdan daha ok snfl bir toplumdur. Bugn snflar, resm ve kanun tekellerini ounlukla kaybetmilerdir -geri resmen kaybetmiler ama fiilen sahip tirler.-Ama Hint'te henz "kast" anlam ile snflar mevcuttur. Dnyann en kuvvetli, en srekli, en somut snf eklinde snf akmnda ve dnyadaki "snfsal toplum" bakmndan en belirgin zelliklere sahiptir. Birincisi: Sava ehreler. Bunlar saldrgan kabilelere liderlik yapyorlar. Aryaler, Hind'e ilk geldikleri zaman, ilkel kavimleri bir kenara atar ve toplumu tekil edince snfsal adan iki ehre belirir. Birisi, saldrgan kavme liderlik yapan sima. Yerlilerin topraklarnda yerlilerle savar. Yerlileri yok edip kendisi orada yaama arzusundadr. Tpk Avrupallarn, Amerika'ya glerinde yerlilerin ipe ekilmesi, kadnlarnn evde hizmeti yaplmas gibi. Acmasz
216 DNLER TARH

olan saldrganlarn, bunlarn efendileri olmalar gibi. Byle bir yerin dnrlerinin malzemesi, hokkabazlktr. VVestern filmlerinde Amerika'nn kefedilip ele geirilmesinde millerin liderlerinin ehresi gzel belli olmaktadr. ryailerin ran ve Hind'e glerinde de bu savalar, valyeler, svariler ve macerac kstah halk, basit halktan ayrlmaktadr ve belirgindir. Hindistan'da bunlara "Kaeserya", "Kiaterya" veya "Kaa-terya" diyorlar. Savalar anlamna gelir. Bunlar, Kaateryalar, ibana geldikleri gibi hkmet kuruyorlar, siyas ve sosyal kudreti ele geiriyorlar. Hkmeti verasetle ailelerine geen ekle dntryorlar. Kaetaryalar, Yani Hint ehzadeleri ve sultanlar silsilesi, ryailerin Hind'e gelmesi ile doan bu ilkel zmreyi gstermektedir. kincisi: Halkn ruhsal ihtiyalarn gideren "azizler "in ehresi. kinci sima, azizlerin ve kutsallarn simalardr. Bunlar Hint halknn mnevi ve ruhsal ihtiyacn gidermilerdir. Aryaler rtl ve gayb kuvvetlere inanyorlard. Daha nce de sylendii gibi ruhperestlik ve animizm onlarn ilkel dini idi. Tabiatn; ormanlarn, rmak kenarlarnn, dalarn ve karanlklarn habis ve erli ruhlarla, cinlerle dolu olduuna inanyorlard. Dman ruhlarnn, balarnn etrafnda dolatn ve her an kendilerine darbe vurmalarnn mmkn olduuna inanyorlard. Hayr tanrlar da vard. Atalarnn ruhlar. Kurban, sayg, vg ve hatrlanmaya muhta atalar. O halde yerlileri teslim alacak ve onlarn topraklarn zapte-decek savalara, Kaetaryalara muhta olduklar gibi, kt ruhlar ve er kuvvetleri zaptedecek hayr ve sevgi kuvvetlerini ve tufan tanrs, buday tanrs, yer tanrs, yamur tanrs... gibi byk tanrlarn sevgisini celb edecek ahsiyetlere de ihtiya duyuyorlard. Bu kt ve er kuvvetlerin defedicileri, hayr, sevgi ve efkat kuvvetlerini, tanrlar celb ediciler, Brahmanlar veya ruhanler idi.
DNLER TARH 217

Bylece hemen balangta bu saldrgan kabilede iki snf somutlat. Biri Brahmanlar, dieri ise Kaateryalar. nc ve drdncs: ifti ve sanatkr: iftiler, yerleik oturumun semesinden ve ziraatn balamasndan sonra ortaya ktlar, nc snf saylyorlar. Sanatkrlar ve kleler ise drdnc snf tekil ediyorlard. yle ki, daha nce dediim gibi sanat ii ile uraanlar ziraat dnemlerinde iftilerden daha dk bir makam sahiptir. Bunun rneini imdi kylerde ve airet yaantlarnda gryoruz. Hi toprak sahibi olmayan ifti, efendinin topra zerinde i yapyor, sosyal prestij (mesel) kilit yapan bir demirciden, yular yapan bir sanatkrdan veya dier sanatkrlardan daha stndr. Bu yzden sanatkrlar, klelerle ayn saftan sayyorlar. Beincisi: ryi olmayan necis yerliler! Beinci snf "Deravi d Herdir, yani ryailerin dndaki yerlilerdir. Bunlar rya Hint toplumunda yaayan necis saylan bir snftr. Bunlar imdi de vardrlar. Geri Gandi, ilk defa onlar Allah'n kullar olarak isimlendirdi ama halk buna inanmamtr. imdi bile efendiler (veya Racalar) bu necis(!) cretliler para verdikleri zaman paray yapraks bireyin iine sarp aryorlar. Veya ellerinde tuttuklar tasa atyorlar ki; nefislere bulamasnlar! ok insancl olanlarf!) artk yiyeceklerini ormanlar ve necislerin olmad yerlere gtrp brakyorlar ki, sonra mahrum, yoksul ve a necisler gelip yesinler. O halde Hint'te be snf gryoruz. Bunlar srayla, Brah-manlar, Kaateryalar, iftiler, kleler, sanatkrlar ve esnaflar, necis ve yabanc snf. Brahmanlar (Ruhanler) Brehmenler, Hint toplumunun en gl snfn tekil ediyorlar. Byclk ve totemizm dneminde sekin bir snf olduklarna inanyorlar. Bunlar insanlar ile ruhlar, gizli ve gayb

218
DNLER TARH

kuvvetler arasndaki araclar olmutur. Onlarn tekelinde olan bir teknik ve fenne sahiptirler. Sonra makamlarnn devrini irs bir esasa dayamlardr.

Brahmanlarn En Byk i, Kurban Kesmektir


Brehmenler en byk grevleri, tanrlar ve iyi ruhlar iin kurban kesmektir. Kurban kesmekle sadece tanrlarn ilgisini ekmi olmuyorlar. Belki tanr ve tanrlar atr, kan ve et istiyorlar, kurbana muhtatrlar. Bu meselenin, ilkel dini ruhun gizle-mi ynlerinde hatta ileri dinlere bile mevcut olduuna dikkat ediniz. Bu dinlerin kendisinde deil, fertlerin din ruhlarnda. Merasimin balangcnda ok sade olan bu ameli, pederin okuduu gibi kendisi de yerine getirebilirdi. nk ok ak mena-sik ve amellerin toplam olan bu sade duygusal i, deta bir logaritma cetveline dnyor ve zel bir snfn tekelinde ortaya kyor. Onlarn dnda kimse iin iinden kamyor. Kendiliinden onlarn bu iin sorumluluunu yklenmeleri gerekiyor. nk dier birinin sonulandrmas mmkn deildir.

Karmak Olsun Diye laveler Yaptlar


Mesel daha nce memurun idare ettii bir sosyal i, (hatta ounluk bu ite biri fazlayd) aradan iki sene getikten sonra ayn i iin bamsz bir tekilata sahip oluyoruz. Genel mdr, bazen bamsz bakan bile oluyor. O zaman o kiiyle bir gnde sonulanan i, bu geni, uzun nite, ok karmak, acaip ve garip esaslara birbirine girmi teknikle, o kadar ok idar kademelere, eitli sorumluluklara ayrlyor ki ie kendiliinden gem vurulmu, iler aksam oluyor. Eer i basit olarak yerine getirebilirse kendim "yapabilirim" diyebilirsin. Ama seni yle korku saryor ki, hrsndan baruta dnyorsun. Zor itir, basit olarak yerine getirilen birey deil diyorsun.

DNLER TAR H 219 Ak Balantsnda Bekletmek ve Oyalamak Niin?


Mesel, birini, gelip bir kadnla erkein evlilik akdini yap, diye aryorlar. Akdi yapacak olan aydn fikirli bir ruhan idi. "leden sonra gelirim" dedi. "leden sonra iki saat vaktiniz var m?" dediler. (Ruhan): "Niin iki saat? Bir dakika yeterlidir," dedi. "Nasl?" dediler. "Geleceim greceksiniz," dedi. Geldi, durduunu grdler. ay ierken de akti yapt,.(iini bitirip) yola dt. "Bunun, bir merasim olmad acaba doru mu?" dediler. "Niin olmasn?" dedi. "O halde niin o kadar karmak

yapyorlar" dediler. "Eer yapmasalard, yoluna kelle ekeri ve birka havlu atardnz. Ama imdi zorluk ve masraf oluyor. O halde teknisyene ihtiya duyulmas iin teknik!estirilmesi gerekir.

Mezarlarn Banda Kur'n Okunmas da Ortaya Birtakm Hesaplar karyor


Sade bir amel olan kurban kesme ilemi, yle ekillere brndrlerek ortaya kyor ki, kurban kesme merasimiyle ilgili birka bin sayfalk; ciltlik kitaplar yazlyor. Koyunun bann kesilmesi o kadar basit deil diyor. O adamdan geride u sz kalyor. Mezarlktan hayret ve ikyete balad, "bugn annesi-ne-babasna kzan herkes gelip Kur'n okuyucusu oluyor. Kur'n okuyuculuunun ve hafzlnn basit birey olduunu dnyorlar." Devamla, medresenin kaps dmda iittii eyleri sylemeye balad, "mesel: Asl olan mastardr, mastardan dokuz tarz ortaya kyor, her tarzdan birka tarz, eer hepsini sylemek istersen ban arr." O halde insan Kur'n okumak istedii zaman, btn bunlarn hesabna vakf olmas gerekir, yoksa kabul olmaz. Gryorsunuz ki ortaya teknik km oluyor. Eer tekniini yapmazsa ufak bir para verip gidiyorsun. Ama mtak, bab, eitli blmleri sayd zaman 5 tmenden az vermeye utanyorsun. (Bahsettiimiz teknik budur, dikkat ediniz!) Mekanik bir ii sonulandrdnz zaman, ne hedefiniz ne de niyetinizi etkili-

220
DNLER TARH

yor. Suyu atein zerine koyduunuz zaman yz derecede kay-nacaktr, hata yaptnz yerde kaynamaz. Suyu tahlil edip, zmlediiniz zaman katalizr unutuyorsanz zmlenmeyecektir. Eer dkerseniz artlar hazrsa siz kim olursanz olun, niyetiniz ne olursa olsun, bu i olacaktr. zmleme olacaktr, ister elde edilen oksijenle insan ldrmek isteyin, isterse bir insan lmden kurtarn bu i olacaktr. Teknik i iin fark etmez"Riyg Ved"da yle yazyor: "... Kurban eer gerekli, dikkatli artlar ve hkmleriyle yerine getirilirse hedef ve mkfatna ular. Ahlk uygunluu tamasa bile. Amelin temiz ve halis hedefini yerine getirmemi olsa bile. Bu ite hibir ekiide uur ve bilgi olmasa bile." Bu bir teknik itir. Tpk teknik hkmlere gre yerine getirilmesi gerekir, Eer yerine getirilirse hedefe isabet ediyor yoksa hibir ekilde bir etkisi yoktur! Hacc Menasiklerinde Acemi Bir ahs Yersizlie Zorlama Mekke'de grdm. Biri, br adamn yakasn tutmu ve yle diyordu: "Eer bu harfleri ve "za" harfini kendine zg haliyle telaffuz edemezsen (ki Araplar da edemiyorlar) senin btn bu haccn, orucun, namazn btldr. Bu btlhk nedeniyle hanmn da sana haramdr." Gzel, biz nasl Arap olalm ki evliliimiz doru olarak ortaya ksn? Birincisi, "ben kendim okumadm. Para verdim benim iin okudular. Fiyat da bellidir. Rivayetlerde 20 ila 80 riyal olarak nakledilmi" dedi. Sonra brakmyordu; "gel senin niyetinin kraatini dzelteyim" diyordu. Bu ne tuhaf ey? Niyetin kraati?! (niyetin kraata uygun okunuu da ne demek?) slm "Ameller niyete gredir" demi baknz ne kadar deerli! O halde niyeti kraata uygun olarak dzgn okumak gerekir diyordu. Teknik olduunu gryorsunuz. Halbuki ameller teknie gredir demiyor. Amel eden adam, eer bu harfleri, dnyann
DNLER TARH

221
byk mzisyenlerini, filozoflarn, hayrette brakacak ekilde telaffuz eder de kendisi uygun bir insan deilse, uur ve uygun-luuyla yapt anda bir deiiklik oluturmuyorsa bunun be paralk deeri yoktur. Niyet ve Amelin Her ikisinin Doru Olmas Gerekir Bu tekniin red ve inkr anlamndadr. Her iin kendi kanuna uygun olarak, doru amel edilmesi gerekir. Bunda hi kimsenin phesi yoktur. Ama ekli, muhtevay ortadan kaldracak ekilde karmak yaptlar. Hereyin karmakark ve kalabalk olmasna sebep oldular. O halde formu korumak gerekir. Ama asalet, formdan dolay deildir. Form, muhteva ve ruh iin bir aratr. Btn deerler ruh ve muhtevadadr. Bu, idar veya teknik bir i deildir. Ak, duygu, ihls ve fedakrlk iidir. man iidir. nsann kendine kar ve ak besledii eye kar doru ve drst olmas gerekir.

Bu yzden, din amelleri sadece Brahmanlar yerine getirebiliyor. Brahmanlann dndakilere haramdr. Niin byclk, ruhlar zaptetme, nezir, tanrlar iin yakar, toplu namazlarn edas, toplu ihtiyalar hep brahmann tekelindedir? Zira sadece ve sadece brahman gizli kuvvet olan "urnig"ya sahiptir. urnig, sadece brahmanda ve eitli devirlerdeki ruhani-yette olan zel kutsal ruh ve insan tesi zel bir yetenektir. Hatta Hristiyanlkta bile ruhanlerin "espri"ye sahip olduklarn gryoruz. "Espri", Brahmanda ve bycde olan, dierlerinde olmayan "urnig"nn aynsdr. Brahman, urnig ve yukar ile irtibat kurabilendir. O halde zel bir grup urnig sahibidir. Yani st lem ve tabiat tesi kuvvetlerle irtibat kurma ruh veya yeteneine sahiptir. Btn dini amellerin ve btn din emirlerin yerine getirilmesi bu snfn tekelinde bulunmaktadr. Bu snfsal tekelcilik, ur-

222
DNLER TARH DNLER TARH

223
nig yeteneinden domutur. Bu onlarn ftratlarnda mevcuttur. Bu nedenle bunu ocuklar iin miras olarak brakrlar. Tevrat'a baknz. Tanr, 70 sayfada Musa'ya kurban kesmeyi, sslemenin, paralarnn eklini sylyor. Mesel perdelerin nasl oluu, perde pskllerinin yaps bunlardandr. Eer btn cz'iyat ve teferruatla amel etmek isterlerse Apollo iin harcanandan birka misli bir masraf ve harcama yapmalar gerekecektir. Ruhanlikleri Ayn Zamanda rsidir Bu kurban meselesi, o kadar karmak ve hassastr ki, hayret dorusu- nsan Yahudi din ruhanlerinin (hahamlarn) bile btn bunlarla amel edebileceklerine ve iin iinden kabileceklerine inanamyor. nk insann zihnine smayan eyler. Bundan da nemlisi btn Yahudi ruhanlerinin Musa'nn kardei Harun'un ocuklar onun soyundan olmalardr. Yani orada da ruhanyet irsdir. yle ki, Yahudilik, Hristiyanlk ve "Veda" dinlerinde ruhanyetin en fazla ilm bilgi ve tanma esasna, en fazla ilm ve felsef uur esasna dayanmadm gryoruz urnig esasna dayanyor. Yani Hristiyanlarn deyimiyle "espri"ye sahip olmak, Yahudilerin szyle Harun'un verasetine sahip olmak, Veda dini mensuplarnn, yani vedalerin deyimiyle urnig'ya sahip olmak. Bu zel bir ruhtur. Mese bizim: Beyefendinin bilgisi yoktur, ama nefsi iyidir (kalbi temizdir) dememiz gibi. slm'da lim ve Takva Esasna Dayanan Taklid Merciinin mtiyaz slm'n en byk ftihar, ruhanyetin ilim esasna dayanmasdr. slm'da din i ile uraan kimseler, urnig ve ruhani-yet sahibi kimseler deildir. Miras ve irsiyetle birey gtren kimseler deildir. Allm sradan adamlardr, dier btn adamlar gibi. Dierlerine gre imtiyazlar ilim elde etmek iin gstermi olduklar gayrettir. Ulatklar ilm tanma seviyesidir. Doktor, cerrah, fiziki, kimyac gibidir. Tarihi, edebiyat gibidir. slm'n din ii ile uraanlar iin resm kavram "lim"dir, lim olmaktr. Halkn bunlarla ilikisi renci retmen ilikisidir. lim bilmeyen bir kimse ile ilim sahibi olann ilikisi u anda bir kalb cerrah, fiziki ve kimyac ile sahip olduumuz iliki gibidir. Bu akl bir ilikidir. Allm hayatn dier boyutlar gibidir, gizli ve esrarl deildir. Tekelcilik talebinde de bulunamaz. nk veraset ve gizli ruh esasna dayanmyor. Bilgi ve ilmi kazanma esasna dayanr. yle ki ia'da imam zaman (a.s.)'n naibi olan ahsiyetin (ayn zamanda imam zamann yerinde ve onun vekilidir) yle demediini gryoruz: "Ben sizin iin yukardan ve gaybtan tayin edildim bana itaat etmeye mecbursunuz." (Byle birey demiyor) Belki bilgi ve halkn semesiyle tayin edilmi oluyor. Halkn semesinin sonsuz bir nemi vardr. Halk dierlerinden daha lim olann seiyor. Bu ok akl ve allm bireydir. O dier konular gibi deildi.

TEVHD ve RK
Din sosyolojisinde bahsedeceim gibi, balangcn irk olduuna, insan ruh ve dncesinin tekml etmesiyle insann tevhide yneldiine inanan David Hume'un aksine, ben nce tevhid inancnn olduuna inanyorum. Din sosyolojisinin bir konusunun esasna, tarih ve din bir konuya gre byle olduuna inanyorum. Bir dine mensup olanlarn kulluk etmeleri esasna gre olmutur. (dem'in varisi mam Hseyin kitabnda) dediim gibi irkin alt yaps, toplumdur. Ayn zamanda irk d-

neminde de insan tevhidi grn muhafaza edebiliyor. ok eylere tapan kimseler olduka fazla sayda olduu gibi, bir tek Allah'a inanan kimseler de vardr. Merhum eyh Cafer uster'nin bir vaazndaki deyimiyle: Btn peygamberler: "Ey insanlar hibir eye tapmaynz, sadece Allah'a tapnz demek iin gelmilerdir, ben de diyorum ki ey halk, siz ok eylere tapyorsunuz geliniz bunu deitirip Allah'a da tapnz!"

224
DNLER TARH

Btn tarih boyunca irk, eitli ekilleriyle mevcut olmutur ve hl da mevcuttur. irkin barnda tevhid de vardr. Hintli irkin barnda -en byk irk dinlerinden biri, Hint dinidir- ok yce ve gzel bir tevhid vardr.

YARATILI LHS
Son olarak bir ilh okuyorum ki, veda ilhlerini (Upani-adlar'n) eer okursanz nasl okuyacanz, nasl zmleyip tahlil edeceinizi bilesiniz. Bu sembolik, airane ve felsef ekilde beyan edilen btn destanlar, kssalar tahlil etmek, zmlemek iin bir rnektir. ok gzel, derin ve karmaktr. Allm sade zihin okuduu zaman ya alay eder, ya akna dner veya bunlar mahkm eder. Ama eer bir zihin, eitli boyutlarn birlikte anlarsa hayret etmeye dr olurirk'ten Tevhid'e Din kssalarn ounluu, zellikle insann yaratl ile ilgili olanlar byle sembolik, acaip ve hayret verici bir sklml beyan ediyorlar: "Biri, "ey std! -std ihtiyar, rehber anlamndadr; Brahman kastedilmektedir- tanrlarn says katr," diye soruyor. Diyor ki: "binyz tane diyor," -Bu, upaniadlarn yntemi ve soru tarzdr.Diyor ki: "Ey std! Doru syle, gerekten tanrlarn says ka tanesidir?" "yz, otuz ve tane," diyor. "Ey std! Bildim, ama tanrlarn gerek saysn tekrar bana syle," diyor ki: "Otuz ve tane" "std! Bunu bildim, tanrlarn gerek saysn bana tekrar syle." -Bu din kitabn aklama yntemi byledir- " tane" diyor. Soruyor: "Ey std! Bildim, gerek says bana tekrarla." "ki tane" diyor. "Ey std! Tanrlarn saysn tekrar syle," diye soruyor. "Birbuuk" diyor. "Bildim, ey std! Tanrlarn gerek saysn bana tekrar syle diyor. Diyor ki: "Birdir."." (Baknz -bizim iin yorucu grnen- nasl yapc bir konu ile dinleyicinin ruhunu okluktan birlie getiriyor!)
DNLER TARH

225
Bir dieri stada soruyor: "Bana Zt-! Hakiki'den ve tanrlardan bahset" diyor. "Git, o aac gr", diyor. Diyor ki: "ncir aac!" "nciri kopar getir," diyor. "nciri ikiye blp yar!" diyor. Varyor. "Ne gryorsun?" "Renkli kk bir ekirdek." Diyor ki: "Talebem! Bu kck bir ekirdein iinden, bu kocaman incir aac dar km ve bymtr." "ini yar?" diyor. Yaryor. "Ne gryorsun?" "Hi!" "Biricik Zt'm srr budur!" diyor. Deniliyor ki, bu aklama, bu vg, vahi Aryalardan iki-binsekizyz yl nce mi? Nasl olur? Veda lhsi "Aklclar, biricik Tanr'ya eitli isimler takyorlar. Onu "Ageni" (Ate Tanrs) ve Mitra (Sevgi ve Akl tanrs) olarak isimlendiriyorlar.) ("Ageni" ak tanrsdr, "Mitr" akl tannsdr. Burada ak ve akl yan yana bulunmaktadr. Bunun iin, dnyada nce ate meydana geliyor. Sonra"Mitr", akl). Aklllar biricik tanrya eitli isimler koyuyorlar. Onu "Ageni" "Mitr" ve "Yanna" (ate tanrs, akl tanrs, gk tanrs) olarak isimlendiriyorlar. Burada tevhid tam olarak aktr. O ki, canl yapyor, kuvvet veriyor, onun himayesi ebeddir, (ok derin olan Hintli ruhun tanma yntemlerinden biriyle Allan anlay) glgesi ise lmdr. Kurbanlarmzla vdmz tanr kimdir? Dalar, kular, denizler ve uzak rmaklarn vcudu onun ztndandr (vahdet-i vcut). Gkyz, melekt lemi onun iradesindedir. O btn tanrlarn tesindedir. O tanry biz, kurbanlarmzla vyoruz." Bu tam olarak tevhidi gsteren veda ilhlerinden biridir. (Ayn zamanda vahdet-i vcudu da gsteriyor) Yani Tanr sadece bir olmakla kalmyor, belki btn varlk tanrnn parasdr. Bu vahdeti vcut, Hint'in temel fikirlerinden biridir ve u, en gzel yaratl ilhlerinden biridir:

226
DNLER TARH

DNLER TARH

227
Yaratl lhsi "Ne vcut vard, ne yokluk, -ezel sabah- ne gkyz ve aalar vard, ne koyu yeryz. Ne gece vard, ne gndz. Ne lm vard, ne hayat. Hangi ey hepsini kendinde gizliyordu? Acaba sudan vcutlar ve ekiller miydi? lm yoktu, hibir ey ebed de deildi. Biricik zt tek bana nefes alyordu. (Yaratln balangc) O'nun vcudu vard. O'nun dnda hibir ey yoktu. Karanlk derindi, herey onda belirsizdi. Okyanus aydnlk deildi, hayatn z o gayb perdesinde gizli idi. Biricik zt onu, yakc bir alevin iinden zuhur ettirdi." Tpk, Hfz'n iiri gibi! Tpk, yle diyen Hfz'm iiri gibi: Yz bir cilve yapt, melein aka sahip olmadn grd. Bu gayretten tpk ate oldu ve Meryem, dem'i arpt. Bu yalnzlk, ak ve gzelliin, yaratl yapan kelime olduunu gryoruz. Bu kelime ile Allah dnyay yapyor. Yalnzlk, gzellik, ak. Tasavvufumuz diyor ki: Allah anszn kendinde ak, taplma, gzellik ve cemlinin arzusunu buldu. Kendine ak oldu, gzellik o kadar zirvedeydi ki cebren aka ardarda sahip oldu. Bizim edebiyatmzda hsn ve ak kelimeleri ile olan btn bu oyunlar, tasavvufumuzda yaratl felsefesinde derinlii ifade ediyor. Beslendii temel kaynaklar Hint'ten alm bir felsefe. Tanr kendini ssledi, kendine ak oldu, bu aktan yaratl ateine kvlcm kt. Sofi der ki, emanetten maksat atetir. Allah, mutlak gzellie, mutlak cemle, aka ihtiya duydu. Melekte ak yoktu. Dalar aka sahip deildi. Yer, gk gzellii anlamyorlard. Bu konudaki Kur'n

yeti yledir: "Dorusu biz sorumluluu gklere, yere, dalara sunmuuzdur da onlar bunu yklenmekten ekinmiler ve ondan korkup tremilerdir. Pek zlim ne cahil olan insan ise onu yklenmitir." (Ahzb/72).
Bu emanet aktr. Ceml- Mutlak aka ihtiya duymaktadr. Ak emanetini insan ykleniyor.

"Gkyz emanet ykn tayamad. Kur'a ve fal, adm deli koydular."


Bu nedenle insan ile Allah'n ball ak ile gzelin, ak ve gzelliin balldr. Bu yzden tasavvufta Allah', akl yrtme ve ilim yoluyla tanmamak gerekiyor. Bu yolla -akl yrtme ve yarar dnen ilim ile- ak, ak, gzellik ve sevgiliye ulamyor. Ak ve sevgi yoluyla kavuma ekli alr. nk ak hesap akl yrtmeye mptela olduu lde sevgiliden uzaklar, iki grl veya ok grl olur. Akldan kurtulup, kalp ve aka baland lde ona ular. rakn esasnn, bu felsefeye -Allah' tanmak iin kalb ve duyguya dayandn gryoruz. "... Biricik zt tek bana nefes alyordu, gayb perdesinde gizli olan hayatn zn, biricik zt yakc bir alevin iinde zuhur ettirdi. O zaman ak meydana geldi ve akln yeni kayna kaynad sonra airler, kalbin iten gelen dnme, coku ve cez-besiyle: Yaratlm olan insan ve dnya ile, yaratlmam ve kadim olan Allah arasndaki ball anladlar..." air, akl ile aradn anlyor; ama ilm akl yrtme ile anlamak isteyenler anlayamyorlar. Alexis Carrel'in bunun gibi olduka gzel derin bir sz var, diyor ki: "Sevmeyi anlayan kimse iin Allah' anlamak da o derece kolaydr. Kokulu bir gl gibi koklanyor; "anlamayan" elverili olmayan anlamyor, uzaklayor." Yani ne kadar ok akl, mantk dnrsek Allah' zihnimizde uzaklatrm oluruz., ne kadar ok bunlar kenara brakrsak, kendimizi ve kalbimizi, Allah'n ztnn parlaklnn yamuru altna brakrsak kalbimizde onu biriktirmi oluruz. "... Sonra tohum sktrld. Gl kuvvetler ayaa kalktlar. Tabiat O'nun yukardaki gl idaresinin altndadr.

228
DNLER TARH

Bu yntem konusunda uurlu olan kimdir? Burada kim onu perdeden dar karp bu rengarenk yaratln nereden kaynaklandn syleyebilir? O bu byk yaratln kaynadr, gklerin en stnde yer alan, en byk grendir. O, bu srdan haberdardr (yani insan asla bu srdan haberdar deil midir?) Biricik zttan baka hibir ey yoktu. Biricik zt yalnzlktan eziyet ekiyordu. O'nda ifte yneli ortaya kt; O'nu anlayacak, O'nu koruyacak bir ifte yneli.

Gzelliini tanyacak ve ona ak besleyecek bir ift. Onda ifte yneli ortaya kt. O, kz oldu, kendinden ve kendi ztndan inei yaratt. Onunla yatmay arzulad, inek utanmadan dolay gizlendi. O, benim kardeim benimle nasl yatabilir, dedi. Onunla yatt ve yeryznde inek srleri meydana geldi. O, at oldu ve ondan ksrak ortaya kt, onunla yatma arzusu duydu, ksrak utancndan gizlendi. Benimle nasl yatabilirsin, sen benim kardeim sin?.. Onlarn ikisinden at srleri dodu. O gvercin oldu ve ondan dii gvercin ortaya kt..." Bu ekilde birer birer ad geen hayvanlar oluyor. Balangta brcik zttr, tek banadr, kendisinden dii bir hayvan meydana getiriyor, onunla yatarak bir nesil meydana getiriyor. Bir tabiat iareti, canl bir iaret meydana geliyor. Yeryznde hareket eden btn hayvanlar ve srngenler yaratlm oluyor. Biricik zt "Ym" oluyor ve O'ndan "Ymi" meydana geliyor (Adem ve Havva) ve insan yaratlyor." Ilh'yi Okuduumuza Gre imdi Neyi Elde Ettik? Birincisi; Tevhdi. nk biricik zt ve tek bana nefes alyor. Ondan baka birey yoktu. Bu en eski Veda metinlerindeki tevhidi grtr. kincisi; Yalnzlk. Bu kavram, felsefelerin ve yaratl kssalarnn ounda vardr. ncs; Ak. Yaratl balangc unvanyla, yaratln hedefidir. Hareketi, hatta yaratmay meydana getiren ate, BiriDNLER TARH

229
cik zt'a ifte yneli meydana getirdi. Ku oldu, O'ndan bir ku meydana geldi ve onunla yatt... Bu aktr. Drdncs; vahdet-i vcut. Hepsi biricik zttr. Daa, denize, kulara ve hayvanlara dnen O'dur. Btn eya ve tabiatn btn iaretleri O'dur, O'nun tecellisidir. eitli tavrlarla, boyutlarla ve ekillerle ortaya kyor. Bunlarn hepsi deikendir, okluktur. O ise bir olan zttr. Beincisi; oklukta vahdet. Yani tabiatn bu eitli hayvanlar ve kularnn okluu altnda birlik vardr. Mirfendreski'nin deyimiyle: "Bu yldzlarla dolamanla ne kadar gzel, ho ve latifsin Yukarda olan eyin aada da bir sureti var." Hatif sfahan, "kilise", "havra", "mescit" ve "meyhane"de onun vcudunun ruhun ve onun nurunu gryor. Biri var ve ondan baka hibir ey yok. O birdir, O'ndan baka tanr yok. Bu, oklukta birlii tekrarlyor. Altncs; Tezatta ayn cinsten olma. aretler tezat halindedir, "inek" ve "kz", in kltrndeki "Yang" ve "Yin'dir. Tez ve antitezdir. (Diyalektikte syledim) olumlu ve olumsuzdur. Ama diyalektiin aksini anlyor. Olumlu ve olumsuz, burada ayn cinsten iki zttrlar. Her ikisi ayn cinstir. Biricik ztn kendisi at oluyor ve kendisinden ksrak yapyor, bu iki zddn toplamndan dier eyler meydana geliyor. Bu olumlu ve olumsuz iftin sentezi varlk leminin ve tabiatn btn eyasn yaratyor. dem ve Havva Bunda, diyalektik grn esasnn olduunu tekrar gryoruz. Biricik zt, (Ym) ve (Ym'yi) meydana getiriyor. Ym ve Ym, dem ve Havva'dr. Erkek olan Ym ve kadn olan Ym ile bizim Adem ve Havva arasnda hayret edilecek bir benzerlik vardr.

230
DNLER TARH

Tanr Ym'ya ak yapma ve Ym ile yatma demi. Ym, Ym'y yatmaya davet ediyor, o direniyor. Orada yasak, aatr, meyvedir -Prometheus destannda atetir- burada yatmaktr, aktr veya Ym'y yatmaktan ve sevgi beslemekten men etmedir. Ym diyor ki: "Benim yarmaktan amacm, -yasak olan- ak deildir, nesli devam ettirmektir. Eer yatmaya raz olmazsan lrm, devam etmem ve ebed kalmam?"

Bu tpk eytann, Havva'ya; eer Allah szi bu meyveden yemenizi men etmise bunun sebebi, cennette ebed kalmanz istemeyiidir. nk bu meyve ebedlik meyvesidir, eer yerseniz Allah'n benzeri gibi olursunuz. Allah size haset ettii iin men ediyor, demesi gibidir. Ym isyan kaynadr ve aka davet ediyor -nk ak ve isyan bir madalyonun iki yzdrebedlie davet ediyor. Kaynaklarn uzak ama birbirine ok yakn olduklarn gryoruz. Bunlar bin yl nce Avrupa'nn kuzeyinden veya Hazar denizinin kuzeyinden gelmi olan Aryaler'dir ve onlar Sam Araplar, Aramler, Ibraniler, srailliler veya Filistinliler'dir. Tam olarak birbirlerinden uzak tarih ve rksal birer kkene sahiptirler. Tarihte geriye gittike bunlarn birbirlerinden daha da uzaklatklarn gryoruz. Bu iki yaratl felsefesi -btn yaratllar ve yaratl felsefeleri- arasndaki benzerlik olduka fazladr. Bu konulardan bahsetmek iin daha elverili bir zaman ve konuma ihtiya vardr. Yaratl Felsefesi ve Fars iiri imdi dersin sonunda Hfz'dan birka iir okuyorum ki bu itikadn -ak, yalnzlk, gzellik ve ilk yaratl felsefesi olan vahdet-i vcudun- edebiyat irfan ve tasavvufumuzu doldurmu olduunu bilesiniz.

"ns ve lfet olan vcudun fonksiyonu yoktu Devir, bu zurnan deil, sevgi insann ortaya koydu."
DNLER TARH

231
Bunun sade ve allm gazel mansyla hibir anlam yoktur. Ancak yaratl felsefesi mansyla anlam tayabilir. Vcut yoktu ama ak tasarm vard. nk biricik ztta ak ortaya kt. Melik- uara Behr yle diyor;

".. Yer olarak isimlendirdiin bu yuvarlak kre nedir? Eskimi, tekmelenmi bir tadr, dedi. Bu gkyz sarayndaki uyur gezer ate paras nedir? Tabiatn sakalna yukardan gelen tkrktr, dedi." dedim dedim.
Yaratl felsefesinin, yaratl srrnn ne olduunu sorusuna "sslenmi meclisindeki sevgili kendine ak oldu, yaratl srr budur!" diyor.

"Ezelin esrar nedir syle, dedim. Dolamadr, dedi Kendi cilvesinin a, ssleni meclisinin ahidi Dolap kendine k oldu, dnd ve cilve gsterdi O cilveden bir ra ve istil olutu Batanbaa varlk, bu aktan ve cilveden istedi. Bu kssa, ezel esrarndan bir ifa olsun...
Sofilerin kitaplarnda bunun benzeri anlamda bir hadis gryoruz "Gizlilik hazinesi idim -biricik zt tek bana nefes alyordu- tannm olmay arzu ettim, beni tanmalar iin halk yarattm." Bizim irfanmz, marifeti almyor, insann Allah'a ball unvanyla sevgi ve ak alyor.

"Bir cilve yapt, yzn grd. Melek aka sahip deildi. Tpk ate oldu, bu gayretten dem 'e ald." 232
DNLER TARH

Bunun iin meleklerden dem'e secde etmelerini istiyor. nk melek akn ne olduunu bilmiyor. Melek yaratld gibi davranr, emredildii gibi hareket eder. Kendisi tehis ve irade sahibi deildir. (Ey saki melek akn ne olduunu bilmez ki...) Bu kadar derin bir mesele iin en yce imknlardan birine, -en azndan Farsa lisannda-iire sahiptir, bunlar anlamak sadece bizim irfan ve ebediyatmz tanmaya yardm etmekle kalmyor. Belki ok ilm ve dikkatli bir ekilde Veda dini irfann ve Hint tasavvufunu tanmaya da yardm ediyor. "Dn gece, seher vakti -seher vakti dn gecenin seheri deildir, yaratl gecesidir, ezel gecesidir- beni gamdan kurtardlar." "Gecenin karanlnn nadirliinde yaratln balangc-ab- hayatm verdiler." "Beyhude olarak n a'asmdan ztm yaptlar." nk biricik zt aikr oldu, gzellii tecelli etti ve insan o gzellie ak oldu. nsann ak ve zdrab, bu akn neticesi ve insann o gzellik ve cemle kar karar klmasdr. "Sonra tecelli kadehinden sfatm yaptlar."

Yaratln ztndan ve onun ztndan bir sfat olan gzellik tecelli etti. nk bir arap, beni mest etti. Yaratl gecesini tekrar ok mehur dier bir gazelde tarif edip niteleniyor: "Dn gece grdm melekler meyhaneyi vurdular. dem'in topran yourup kadehe vurdular." Kadeh akn zuhur kaynadr. Bu, o "Emanef'tir. dem'in topra ve ftrat ak ile yorulmutur. Bundandr ki bir insan eer kendi ftratna dnerse, Allah' bulacaktr. Btn bunlar Hint dininin verdii bir derstir.

"Dn gere grdm melekler meyhaneyi vurdular dem'in topran yourup kadehe vurdular Haren'in sakinleri, meleklerin ba ve iffeti Benimle yola oturdular, arabin sarho oldular."
DNLER TARH 233

Tm bunlardan sonra, insann Allah ile ilikisinde -Veda yaratl felsefesinin dedii ekli ile- sadece Dnya'ya tanma ile ilgili bir dnya gr deil, tevhidden bir tanma insandan bir tanma. Vahdet-i vcut ile ilgili, insan ile dnyann ilgisi. nsan ile Allah'n aktaki ilikisi hakknda bir tanmadr. Belki toplu olarak "Veda" felsef dnya grn meydana getiriyor. Dnya gr felsefesi kudret sahibi olduu lde, insann ruhunu aklamada gzel ve derindir. Bizim sofilerimizden olan "Melik Dinar'a nerede olmusun (domusun)?" diye sordular: "lde oldum; ak yamt yer slanmt. Glbahesinin insan ayann bataca ekle dnmesi gibi, ayam aka batp gmlyordu" dedi. Ariflerin bu gr ile dnyaya bakmak dier bir grtr, dier bir anlaytr, insan, bu duygunun, ruhun, dnya tesi ocan ilikisinin zirvesinde eitiyor. Ama ne yazk ki akl, adalet, iktisat temeline dayanan hayat ise duruyor.

Hseyniye-i rad'n lm ve Din Aratrma Dersleri Dizisinden


YEDNC DERS (13 Tirmah/1350 Cuma) Temmuz 1971 Cuma "Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.

HNT
... imdi Hint konusuna geldik. Hint ve Hint dinlerinin dikkatli ekilde tannmas iin srar ediyoruz. Anlattklarm, Hint'te srar ediimizin delilidir. Hint Dinlerini Tanma Gereinin lk Sebebi Bu hayret verici, byk ve derin kltrde, incelik duygusu ve tefekkr hayali gryoruz. "Atina"dan "Benars"a, M.. be, drt, ve ikinci asrlardaki Yunan'n -Sokrat, Efltun, Aristo vb.'inin dneminden- Hind'e, Efltun Cumhuriyetinden
DNLER TAR H

235
"Ved"ya, Upaniadlara geldiimiz zaman kendimizi yksek bir uuta gryoruz. Lise dneminden yksek renim dnemi tesine getiimizi hissediyoruz. yle ki, ben, genliimin filo-zofik ve bilginlik demlerinden; birdenbire btn varlk lemini kuatan hayretler dolu bir ruha varmtm. imdi yle bir duyguya sahibim: Sartre ve Camus'un sohbetleri ve iittiim szlerini brakp "Tagor" ve "Radha Kriye-nan'la hemhal olma frsatn elde ettiim zaman, deta bir talebenin huzurundan byk bir stadn huzuruna ulatm hissediyorum. Bu yklm, geri kalm dou, imdi bile irfan, ruhan, dhiler yaratyor. Hint Dinlerini Tanma Gereinin kinci Sebebi Makina, madd yaant, dnya burjuvazisinin tketimci kltr, insan iktisad bir hayvana dntrmtr. nsanl ilm ve teknik kudretinin zirvesinde ii bo, kuru, yzeysel yapmtr. nsanlar gl, kurnaz, fakat ok aalk ve hakir klmtr. Ahlk ve ruh adan ok zayflatmtr. Bugnk insan, kendine hazrlad madd yaantya kar isyan ettirmitir. Ticar kltre, sna kltre ve tketim toplumuna kar isyan ettirmitir. Bu yzden bugnk Amerika, Fransa ve ngiltere'de ferd isyan ruhu douya ilgi duymutur (Dou, yani Hint). imdi aydn, bilinli batl gencin arzusu, sanayi hayat, hava kirlilii, kuru, monoton ritimli, ruhsuz ve gl tketim hayatna kar isyan etme ve kurtulu bulmaktr. Kendini ruhani-yet, ak ve maneviyatla

dolu bir atmosfere ekmektir. -Bunun Hint olduuna inanyor- Byk sanayi binalarndan kurtulup, binlerce esrarengiz mesaj tayan, insana huzur veren sakin mabetlerde sknet bulmak istiyor. Bu iddetli "arkzedelik" vesvesesi batya; bunun gibi "garp-zedelik" vesvesesi de douya hakimdir. Garpzedelimizde baty tanmadmz gibi, irkinlemi bir anlaytan doan bir tr olumlu ve ileri unsurlardan yarar-

236
DNLER TARH

lanmay aratrmadan, bat medeniyetini iktibas ediyoruz. Batl gen ise, ar ruhanlie, manev zahitlie, insan inceliin zirvesindeki insan, irfan ve din duyguya iddetle ihtiya hissetmektedir.) Batl gen, dnyann smrlmesi, istismar, korkun cinayetler ve btn insanln yamalanmasnn bedeli olan, babalarnn efendi hayatna tahamml edemiyor. Btnnden geiyor, dnyann bu tarafna douya geliyor ki maneviyat, ruhanyet ve Hind'in irfan ve din ekollerinden ilham alsn. nk douyu -ona duyduu btn ihtiyala- tanmyor. Bizim baty tanmadan ona ihtiya duymamz gibi, ok ileri bir olgu olarak grd doudan faydalanmak yerine, acemice ilerle uramaktadr. Hind'i tanmak, byk bir milletin tarih ve dinlerini tanymza veya salt slm' tanmadan bize yardmc olmakla kalmayp, onun yapc unsurlarndan biri olan irfan ve irak duygu ile zel irfan ruhanyeti de iimize yaryor. Edebiyat, kltr ve tarihimiz, baskn bir tarzda Hint'ten ilham aldndan, Hint irfan mektebinin etkisi altnda olduundan edebiyat, kltr ve tarihimizi tanmakta da yardmc olmaktadr. Belki bugn de tanmamza yardmc olabilmektedir. nk batdaki, dou irfan ve kltrne olan yneli, gayret ve hassasiyeti tanmamza ve bulmamza yardmc olmaktadr. O halde Hint'i tanmak, ayn zamanda batnn sanayi ruh ve ehresinde meydana km olan son yeni akmlar ve bu asr tanmaktr.

YAZ TATL
"Dinler Tarih'nde" imdilik Hint konusuna geldik. Bu blmn nemini derslerimizden anladk. Hint dinleri ile ilgili bu girii sona erdirip dersin aslna girii gelecek renim yl balangcna brakmay uygun gryoruz. Eer byle devam ederse scaklarn yksek olduu dnemde dersimiz de derinliinin sonuna ciddiyet, hassasiyet ve karmaklna kavumu olur.
DNLER TARH

237
Bugnler ile ve krsal yrelerdeki baz rencilerin tatil nedeniyle mecburen memleketlerine gittikleri bir dnemdir. Onlarn bu snfla iliki kurmalarnn tek yolu olarak fotokopi ve teksirleri okumak kalyor. Bu da asla derste anlatlanlar kadar ak olmayacaktr. Dersin asln dinleyemezsek, bir nokta ve virgln ne veya sonraya alnmas bile bir yanla sebebiyet verebilir, cmlenin anlamn kaydrabilir. Dersi grmediimiz iin de bu yanl dzeltemeyiz. Konunun asln anlamaktan ciz kalrz. Bu yzden bu girii sona erdirmekle, ders iin gerekli olan girii renim ylnn balangcna brakm oluruz. Hind'i Tanmak in En nemli Sebep Batdaki batl ruh, douya iddetli bir yneli halindedir. Maddiyata kar isyan vardr. Douda doulu aydn maneviyat ve irfana kar isyan etmitir. Maddiyata ve tketimci madd hayata iddetli bir yneli halindedir. 17, 18 ve 19. asrlarda maddyat, tketimci hayat, madd kudret ve yeryznden faydalanma taraftar olan batl, zafer ve tam bir doyumdan bir mddet sonra imdi, elde etme yolunda iddetli aba gsterdii eylere kar isyan etmitir. Biz o aamadan asr geriyiz. imdi 17, 18 ve 19. asrlardaki Avrupa'nn iddetli etkisi altndayz. Maneviyat ve din atmosferinden gittike uzaklayoruz, zdelie yneli maddecilik, felsef materyalizm ve burjuvazi tketimcilii tarafna gidiyoruz. Bu maddecilie yneli, yce ve irfan anlamyla bizdeki din ruhu kurutup, zayflatyor veya terk ettiriyor. Okumak iin Avrupa'da bulunduum zaman ruhumun gittike kuruduunu hissediyordum. O, kendine zg, dou atmosferini dolduran doulu ruhum... Kalbimin zerine glge dyor, bir k bulamyor, eksiklik hissediyordum. aresiz olarak eksiklii irfan eserleri okumakla dolduruyordum. Halbuki burada byle bir ihtiya hissetmiyorum. Hatta rencileri ar tasavvufa ve ar sofilie yneliten vazgeirmeye alyorum.

238

DNLER TARH

Orada madd unsur olduka kuvvetli idi. Daha kuvvetli tepkiyi, tesirsiz klmak gerekir. Bu yzden btn bo gnlerimde Mesnevi, Tasavvuf erhi Keuful-Mahcub, Upaniadlar, Vedlar ve bu ze yakn kitaplar okuyordum ki direnebileyim. Kendi slm kltrm/, dnda Hint ve Hint mektepleri bana kudret veren unsurlardan birisiydi. Bu sayede batnn t-ketimci maddiyatnn veya felsef maddeciliinin saldrsna kar direniyordum. Daima kendimi dou ve bat arasndaki snrda korudum. Bu yzden, bu kadar nemli, hassas, zellikle anlalmas zor konular, batan savma ortaya konulup geilemez. Derste hazr bulunanlarn farkl yerlerden olduklar ve hazr bulunmalarnn doru olmad bir yazda, bu konular geitirilemez. O halde ortaya bir sz getiriyoruz ki ne konumadr, ne de dersin -ki yaptm her iin ders veya konuma olmasn taahht etmedim- uygulanmas icabeden bir programdr. Bildiim szleri sylyorum. Sonralar ald ekle gre ismini siz seersiniz. slm, insan, sosyal meseleler, kltr, medeniyet ve tarih hakknda, benim fikri sahamda olan btn meseleler hakknda grm ortaya koymuumdur. Btn bu sylediklerim, hepsini bildiimin ve her birinde ihtisas sahibi olduumun delili deildir. Belki, kendime zg gr ve snrl bilgimle eitli meseleleri incelediimi gsterir. Bu yzden bir defa daha diyorum: Eer "slm-inas" (sl-moloji) dersi veriyorsam, bu, btn slm dilini, ideolojisini, slm ilimleri tanyorum demek deildir. Btn nakl ve ak ilimlerin toplamna sahip olduum anlamnda da deildir -ki takriben her ikisine de sahip deilim- Belki kendime zg gr ve bilgimin snrl sahasnda slm' tanyorum, tantyorum.

SZ ve FKRLERN ARPITILMASI
Gnmzde szleri, fikirleri arptmak iin doal ve doal olmayan etkenler vardr.
DNLER TARH

239
Sz ve Fikirlerin arptlmasnda Doal Etkenler Doal etkenler olduka sadedir ve tahamml edilmesi mmkndr. nk dnyada daima tekrarlanyor. Haliyle insan da onu bekliyor. phesiz her yeni sz, her yeni fikir, her yeni adm gelenekilerin direnii ile karlanr. Geleneki genellikle, ".. nk bu gelenektir, gemite byle olmutur da ondan himaye ediyorum" veya gelenek, yeniye muhalefet ederken, "bunlar bizden ncekilerin masallardr, biz putperest olan ecdatlarmz gibi putlarmzla ilgiliyiz" diyen insafl(!) Kurey mrikleri gibi demez. Belki Kureyli mriklerin ilm insafn bile tamakszn diyor ki: "Bunlar, olduu ekliyle vahiydir... Bu elbiseyi giymen gerekir... Byle konuasn, byle i yapasn byle yle syleyesin, byle anlam veresin..." Bu manta gre, kavmi detlerin irsin ve rfn bir paras olan herey, ilh vahyin bir paras oluyor. Eer bir dieri zevk ve tabiat iin iine sokarsa, kfir, necis ve reddedilmi oluyor, bann kesilmesi gerekiyor! Bir yerde grmtm, yle yazyordu: "Bazlar ii yle bir yere vardrdlar ki Peygamber (s.a.v.)'in minberi yerine tribn koyuyorlar! Bu hitir; tribnn zerinden su da geiriyorlar!" Eer bunun yerine Kurey mrii olsayd yle derdi: "Ecdadmz tribnn zerinden su geirmiyordu. Biz grmedik, det edinemedik, houmuza gitmiyor" Ama bu; "slm'n bir paras, temel usuldr, tribnn zerinden suyun gememesi gerekir!" diyor. Her haliyle bu da doaldr. Yeni bir sze sahip olann, yeni bir adm atann, yeni bir programa sahip olann btn bu szlerin i yan vcuduna srmesi gerekir. Yeni szleri olan ok sayda aydnlar olmutur, ama bir i yapmaya cr'etleri olmamtr. Direnme ve tahamml gleri olmamtr. Bu nedenle hedeflerine gerekten iman edenlerden; dayak yemeye, kfr iitmeye, iftiraya uramaya tahamml gc olanlar, ancak bunlar bir hizmet yapabilirler. Bu, nefis ile cihadn bir rneidir.

240
DNLER TARH

Sz ve Fikirlerin arptlmasnda Yapay Etkenler Doal etkenlerin sade ve kolayl orannda bunlar da zor ve etindir. Geleneki detler ile ilgili direniini kendi kryor ve direniini sebepsiz ve beyhude gryor. Muvafakat kapsndan dar kyorlar. Mesel, "Mehed'de Harem'e (mam Rza'nn trbesi) ilk defa imek dtnde m'minlerden bir grup; "alkol yaklyor Bu da Harem'i pis ediyor" deyip kandilleri krdlar. Sonra "donmu yala yanan kandille" baa klamayacan anladlar, elektrik de dndkleri gibi deildi ve sonunda bu ie rza gsterdiler.

Gelenekiler, yeni birey geldii zaman balangta kar kyorlar, barp aryorlar, feryad ediyorlar sonra da ihtiya olduunu, gerekli olduunu, ktlnn de olmadn grdkleri zaman ylesine kabul edip rza gsteriyorlar ki, bu, semav kitaplarda da vard diyorlar." Ama bunlar kolay uyanmyorlar. Bir ingiliz atasz diyor ki: "Uyuyan kimse uyandnlabilir, ama uykuya arplm olan birini kimse uyandramaz." Bunlar kendiliinden uykuzede olanlardr. Bunlar daha mkemmel olan eyi, sz ve fikirleri arptmak iin kstahlk ve kzgnlkla ayaklanyorlar- Mesel diyorlar ki: "Falan konuyu, falan adam bir kitabnda yazmtr", "bir konumasnda sylemitir." -En azndan bastonunun ucunu yerin merkezi olarak gren ve kabul etmeyen herkese "inanmyorsan l", diyenMolla Nasreddin gibi demiyor; ta ki kolaylkla reddedilmesin! Falan kitap! dese, mesel yz yl nce yazlm bir kitap deil ki kitaplarda bulunmasn. Belki herkesin elinde olan yeni yaynlanm bir kitaptr. Yakndaki bir kitapdan temin edilebilir. O zaman hayatta olan yazara ve elindeki kitaba kastl olarak kaynan belirtmedii yle birey isnad ediyor ki bu isnad, yazarn inanlarnn tam aksi, hatta onun kendi taassuplarnn bir parasdr. Bu kstah yalanclar maalesef oktur. Birden farkna varyorsun ki zel bir gnde, her yerde yle bir kanaat yer edinmi.
DNLER TARH

241 Sonra her evreye ve her ehre gittiin zaman bu konunun ortaya konduunu gryorsun. Mesel falanca ayn, sz gelii Pazartesi gn aratrmaya oturmular, bir kitaptan veya bir konumadan zel bir konu ele almlar. Gittiin her yerde herkes o sayfadan o kitaptan ve o konudan bahsediyor. Bir rivayetin, tek kaynaktan btn zihinlerde ba aa edildii belli oluyor. Bu hal btn kylere kadar yaylyor. Bunlar, bu lokmann nereden azlarna verildiini bile bilmeden bilinli bilinsiz tekrar ediyorlar. "Sen kendin okudun mu?" diye soruyoruz. "Hayr", diyor. "Okumadysan, nasl bu kadar kt kitap diyorsun?" Diyor ki; "Bu, arkadalardan birinin sz- Bana kitab getirmeye sz verdi ama henz getirmedi. Bylece messese birden kuruna tutulmu oluyor. Tabi: olarak nce ani a yamyorsun, nk bir hadise ortaya kmamtr. Eer iyi, kt veya bozuksa bile o balangtan beri byleydi. Nasl oluyor da bir anda bu kadar kt oluyor? Halbuki bir saat nce, o eser btn gzelliklere sahipti! Bunlar ieceklerdeki zevklerimizi deitirenlerdir. Elbise giyimindeki zevkimizi deitirenlerdir. Mimaride, mefruatta, mobilyada, satn allarda ve iktisad tketimlerde zevklerimizi deitirenlerdir. Biz ise kendimiz beendik sanyoruz. Bunlar fabrika sahibidir, makina retiyorlar. Mal ve yeni bir rn retiyorlar. Bunlar sosyolog, tarihi, din bilici, antropolog sahibidirler. Yeni inanlar retip beyinlerimize sokuyorlar. Kesin olarak halkmzn uur 1 anmasndan korkan kimselerdir bunlar. Dnyada slm milletlerinin uyanndan korkuya kaplanlardr. O ok kuvvetli, bilgili, kurnaz, uyank unsurlar ve evreler, dnyay idare edenler, dnya lkelerindeki gidiatlar evirenler, dalm olan slm toplumunun birbirine yabanc eitli zmrelerinin birliinden korkuya kaplyorlar. Bunlar uyutan tekrarlarn, telkinlerin yerine, halk uyandracak bir dncenin, fikrin, dinin ortaya konulmasn istemezler. Bunlar en kk bir amele, monoton ve tekrarlanan gelenein, bir iki asrlk zahmetin neticesi olan hareketsizlikle atm ol-

242
DNLER TAR H

duu adma kar, skt ederek oturmuyorlar. Hibir ekilde halk affetmiyorlar. Geleneklerin krlmasna, arlatrlm ve uyutucu geleneklerine kar yapan en kk tepkiye bile asla kaytsz kalmyorlar. Zeki kalemlerin, lisan bilen iyi yazarlarn halkla, halkn dili ile tanp, slm'n hizmetine girmesini engelliyorlar. Bugnk mantk, bilgi ve aratrmann dinin hizmetinde olmasn engelliyorlar. Bugn durgun kalm olan byk ve gl din maddesinin serbest braklmasn, ondan sonu karlmasn; hareket, uur, sorumluluk, bilgi cad edilmesini engelliyorlar. Afrika'nn kuzeyinden Fars krfezine, dier taraftan Uzak-douya kadar uzanan ayn iman ve kltrle rd bulmu, bin senelik ortak bir tarihe sahip bir millet harekete geerse ve slm topraklarnda -ki bu topraklar dnyann btn servetlerini kendisinde gizlemitir- tanma, anlama ve birlik oluursa, o zaman islm kltrnde bulunan blinlendirici ve uyan salayan unsurlar, bu hurafe kllerinin,

telkinlerin ve sapm geleneklerin altndan kacak ve kvlcm alacak, karanlk slm dnyasn aydnlatacaktr. Zamann, beyin ykama ile karlk bir uykuya gtrd bu mslmanlar, gerek slm'n yoluna gtrecektir. O slm ki dnyada hareket maydana getirdi, bir yumrukla bedevi ve medeniyetsiz Arab'a byk bir medeniyet kurdurdu. Dnyann byk glerini dize getirdi. Hatta Avrupa, yirminci asra kadar -1910 ve 1912 yllarna kadar- bile, slm'n binlerce tecrbesinden, slm'n ve slm mcahidlerinin cihadndan, slm dncelerden, Asya ve Afri-ka'daki Avrupa smrsn sarsan Seyyid Cemaleddin Esedbdi gibi, Lahorlu kbal gibi bir adamdan, byle binlerce tecrbeden haberdardr. Lahorlu kbal, ok sayda hurafeye bulam, yklm, zelil olmu -18,19 ve 20. asrn balangcnda zelil durumlar sren- Hint mslmanlar iin kendi dncesi sathnda islm' gndeme getirdi. Avrupa, byle bir slm ve mslmandan korkuya kaplmt. Smrye kar olan bu en byk ideolojiyle ve smrnn egemenlik ve asayiine kar kan kzgn mslmanlarla mcaDNLER TARH

243
dele etmek iin batnn taktii u oldu: "Bunlarn rezil edilmesi gerekir. Mahkm edilmeleri gerekir. Tannmalar iin aba gsterilmelidir. Eer tannrlarsa da, halk bunlarn ulam ve irkinlemi simalar ile kar karya getirmeye mecburuz. yle ki halk bunlardan kasn ve halk zerinde bir etki brakmasnlar." Bunlar, ak olarak, ok mahir, kurnaz ve zeki dmann dersleridir. Dncelerimizin derinliklerinde tahribat yapan; evlerimizin kelerini viran eden, tahrip eden iler yapyor. Bunlar btn duygu ve zevke ait ilikilerimize girmilerdir. Bunlara kar hassas ve uyank olmamak olmaz. ounluun okuma yazmas olmayanlardan olutuu bir toplumda, eer siz de bu meseleyi anlamazsanz, o halde kimin anlamas gerekir? Bu ilgiden dolay siz, renci eklinde ders okumaya ve dinlemeye oturmusunuz. aba gsteriyorsunuz, kendinizi yksek bilince gtryorsunuz. nsan dzeyde karar veriyorsunuz k, tarihin bu faciasnn sorumluluunu hissediyorsunuz ve slm toplumunun kaderi gslerinizde arlk yapyor. Geleneksel ve uyumu toplumda, bilinsiz halkn btn yk aydnn omuzundadr. lerlemi toplumda aydnn, bir fert olarak bireysel sorumluu vardr. Ama geri kalm fikr adan uursuz, durgunlua mahkm olmu toplumda; genel cehaletin ve durgunluun sorumluluu, hicvedilmi malm dini, bylece ileri ve mehul kalm dinin sorumluluunu aydn kendi omu-zunda hissetmektedir. O zaman btn sorumlulukla; byk bir fedakrlk ve btn hayatn bu yola adamay gerektirmektedir.

MTVARLIIN ZRVESNDE
rencilerimden biri: "slm'dan bahsettiin ve yazdn zaman mutaassp olmamak iin kalemin, akl yrtme, ilim ve aratrmadan uzaklamasn diye niin iddetli bir taassupla aba gsteriyorsun? syan etmeyesin, duygularna mahkm olmayasn diye aba gsteriyorsun. Daima insafl, tarafsz ve mutaassp olmayan bir aratrmac kalmaya alyorsun -ve kalyor-

244
DNLER TARH

sun-, bu her yerde tam olarak bellidir. Ama Ali (a.s.) konusuna vardn her yerde, hepsini unutuyorsun, kelimeler ak ve taa-suptan bir yol zerinde kouyorlar," diye bana itiraz etti (ne gzel bir itiraz). Doru sylediini grdm. O zaman u itham yaptklarn gryoruz: Falancann velayeti doru deildir! Dorusu ok tuhaf, daima kendim ile yaptm mcadele ve gsterdiim aba Ali (a.s.) hakknda mbalaaya mahkm olmak ve slm'n tayin ettii snrda kalmak olmutur. Bilgi ve uur ile konutuum zaman hep byledir. Ama duygularm isyan ettii zaman (daima ruh ve duygunun isyanndan korkmuumdur ve korkuyorum) kendimi ve iliiimi kaybediyorum. yle ki byle bir durumda mbalaaya kaplm olmam bile ihtimal dahilindedir. Balangta bu ithamlar iittiim zaman zlyordum, galiba gerekten ocua itham ediyorlar! Ama sonra memnun oldum. ok memnun ve mitvar oldum. Muhtemelen bu teselliyi (Ali (a.s.) kendisi bana verdi.) nk mitsizlik ile kendime soruyordum: Benim gibi bir adam bu toplumda birey yapabilir mi? Sahip olduum fikir tarz ile hangi kimselerle, hangi grupla, hangi zmre ve tiple i yapabilirim? Benim gibi aykr biri, bir uygunluk kurabilir mi?

Soruyordum; mitsizdim, ama imdi ok mitliyim. yle ki btn hayatm boyunca bu kadar mutmain ve mitvar olmamtm. Bunun sebebi aydnlarn dersime ve kitaplarma ynelmeleri deildir. Benim iin byk bir iftihar ve mit belki iitmi olduum ve iitiyor olduum kfrlerdir. Burada, bu ite, hakkn ak olarak benimle olduunu ve sahip olduum inanlarn hak olduunu anladm. nk insann daima sarslmas gerekir ki dnce ve akaidi gevek ve btl olmasn. nk biz vahye smsk yapm deiliz, noksan aklmzla btn bu karlklarn, perianlklarn, bu birbirine girmi karanlk tarihi derinliinden hakikati karmamz gerekir bu da olduka zordur. nsan, doru olmamann korkusundan sarslyor, gerekten dnyada ve hirette kendinden ve Allah'tan baka hi kimseden
DNLER TAR H

245
korkmamas gerekir. nk kendi kendine dmanlk yapmas, kendini ayak alt etmesi ve yok etmesi ihtimali vardr. Yoksa dnyada korku unsuru unvanyla, hibir insan ve unsur yoktur. Bu yzden kendimden korkuyordum, doru olmamann endiesiyle sarslyordum ki kfrler bana deta emin olma ve mitvarlkbalad. Biriyle savatn zaman, saldrr, yedi kurun atar, bak eker, ta atar, kapn krar, seni yere arpar. Ama saldrmaya gnl olmad ve silah olmad zaman kfretmeye balyor. Azna gelen hereyi sylyor ve bu ekilde kendi yer.ilgisini ve o fiili ithama urayan kimsenin galibiyetini iln ediyor. Siz diyorsunuz: "Bu konuda inancm budur. Toplum konusundaki inancm bu, yolum bu." O, szlerinizin yanl olduu konusunda bin delil getirebilir ve sznzn delillerinin yalan olduu konusunda yz rnek verebilir. Tahsilinizin olmadna, yanl yaptnza, yanl anladnza binlerce delil getirebiliyor. Bunun hepsini bir makale ve kitap eklinde yazabilir, delile dayanan konumalar eklinde syleyebilir. Ama delile dayanan ve doru mcadele yerine, vermi olduunuz tez ile oturuyor ve diyor ki: "Bu beyefendi ok pintidir!" slm tarihinde ne gzel tekrarlanmtr; hi kimse Ali'ye (k.v.) ithamda bulunamyor. Kim ne diyebilir? Amr bin As ve Muaviye, hazreti ezmek istiyorlar; undan baka ellerinde birey yoktur: "Ali ok aka yapyor! aka sylyor, bu hilafet iin iyi deildir!" Bu, Ali'nin sz dorultusundaki bir tenkid deil. O "iddia bu," diyor. "Programm bu. Yolunuz, i ekliniz yanl ve slm'a aykrdr. u yoldan gitmek gerekir. Bu, slam'n anlamdr, Peygamber bunun iin gelmitir." O zaman dman diyor ki: "Sen ok aka yapyorsun!" Bunun mesele ile ne alkas var? Seninle benim aramdaki ihtilafla ne alkas var? Dmann hedefi "amur atp rezil edeyim ki fel olsun" olduu zaman, artk elinden bir iin gelmedii belli oluyor.
246 DNLER TARH

Seyyid Cemal (Cemaleddin Afgan) feryat ediyor (o, hayatn feryadnda zetlemitir) ki, btn Asya ve Afrika'da ngiliz, Fransz, italyan, Portekiz ve spanyol kolonisi ve klesi olan Mslmanlar hrriyete kavusunlar, kurtulsunlar, slm ve Kur'n'a dnsnler. Cihad slm'na geri dnelim, diye feryad ediyor. Dnelim ki bu zillet ve talihsizlikten kurtulalm. Dualar, virdler, zikirler ve yemek yerine, halka slm uur veriyor. Kur'n' tekrar tekrar anz, okuyunuz, szkonusu yapp ortaya koyunuz, smry eziniz, diyor. O, yaral bir ruh misli Hint'te, Avrupa'da, ran'da, Trkiye'de dolap, feryad ediyor, uykular karyor, uyuyanlar uyandryor. Klelik, smr, zillet yk altnda lm bekleyen uyumu Msr'a yle ayaa kaldryor ki ngiltere bir gnde birka defa kabine toplants yapmak zorunda kalyor. "Seyyid Cemaleddin" sadece slm bir slahat olarak deil, belki esir dnyada smrye kar devrimci bir ehre olarak ayaa kalkt ve feryad etti. O, ayn zamanda Ortaa'daki slm', ilk slm'a dn hareketi ve slm rnesans sloganyla, yeni asrda, zamann medeniyet dncesi ve bu neslin dzeyinde ortaya koyan ilk ahs idi. Hem de dine, zellikle slm'a dayanarak nc dnyada smrye kar hrriyeti kurtulu hareketini balatan ilk ahstr. Bu, din iin, zellikle slm iin, byk bir iftihar ve zafer idi. Smrye kar olan mcadeleyi slm'n ssnden iln etmesi, bu yolla dine/slm, hayat ruhu, hareket, ciddi sorumluluk

ve ileri bir yn balar. Hem de zgrlk isteyenleri, aydnlar ve smrye kar olan zgrlk grleri, byk din gcn ve slm', douda, smrnn iktisad, siyas ve fikri hcumuna kar gnll olarak seferber eder. O zaman dman, btn hayat ak olan bu "hr" ve hrri-yet adamna ne syleyebilir? Halkn maln kendi zimmetine geirmi ve yemi mi desin?
DNLER TARH

247
ocuklarn halkn parasyla besliyor mu desin? Halkn maln kardeinin, kzkardeinin, halasnn zimmetine geiriyor mu desin? Yabanc bir casus mu desin? Tahsili yok mu desin? Birinin uadr m desin? Ne desin? undan baka hibir ey diyemiyor: "Yeni aratrmalar olmu. Seyyid Cemaleddin'i yakndan tanm olanlar, onun ailesine gidip gelmi olanlar, kklnde onunla beraber bym olanlar, tandm gvenilir bir adama demiler ki, "Seyyid Cemaleddin snnet edilmemi!" phesiz, insann bu irkin iftiray zorunlu da olsa aktarmas gzel deildir. Affedersiniz! Seyyid Cemaleddin bat smrs ile (Avrupa'da slm'a amur ve iftira atan smr), dnyada dini yok etmi olan fikri ve kltrel smr ile, slm Peygamberi aleyhine devaml kfr ve zehir sama ile megul olan kiliseye bal bilginler ile, yntem olarak Allah'a tapcln kkn kazmaya alan materyalistler ile tek bana amansz bir mcadeleye giriiyor ve en byk slm savunucusu oluyor. Ama arkadan hanerleniyor. Kovuluyor. Tek bana kalyor. slm'dan bahsediyor; Mslmanlar ve slm limleri onu tek bana brakyorlar ve onu tekfir ediyorlar. nk dman, kfr, itham ve iftira silah ile sahneye geliyor. Silahtan tecrit olduu ve kfrden baka silahnn olmad belli oluyor. O zaman da 30, 40 sene sonra feryad zirveye ulayor; gstermi olduu yeni yol alm oluyor. Btn slm lkelerinde asla snmeyen hareketler meydana getiriyor. -Cezayirli byk devrimci Sider "Ferhat Abbas "La Nuit Coloniale" adl eserde yle diyor: "Kuzey Afrika'daki zgrlk hareketi (bu cmleden olmak zere Cezayir) Seyyid Cemaled-din'in, Abduh'u oraya gnderdii zaman balad. Kur'n'a geri dn hareketini iln etti. Cezayir devriminin ilk gn, "Abduh'un Seyyid Cemaled-din'in dncesini Afrika'ya getirdii gndr. ran Merutiyet Devriminin lk kvlcmlar, Seyyid Cemaleddin'in ba kaldrd srada balyor."

248
DNLER TARH

Altm, yetmi sene nce Trkiye'de, Msr'da, Afrika ve Asya'da zgrlk hareketi ayaa kalkmtr ve asla snmeyecektir. Bu, Seyyid Cemaleddin'in dnce ve fikirlerinin onun hayatndan sonra elde ettii zaferlerdir. Ama o gn dman, kutsal kken, gelenek ve din isteme adyla, halk ahmaklatrmak, aydndan korkutmak, o dar snrda aptalca bir sevgide brakmak ve onlar samak iin, Seyyid Cemaleddin'e yle ithamlarda bulunuyordu. Burada artk belli oluyor ki o yol, i ve dnce tarz lmtr. slm dmann ithamlarna ve kfrlerine ilgi duymadan yolunu seiyor. Seiyor ki ayaa kalkt. Her halkrda, bugn adilii olan ey udur: niversitelerde, derslerde, kitaplarda sylediim itikad usulden olanlarn veya henz ortaya koymadklarmn bir fihristini vereyim (inandm esaslarn, ynteminin toplam ile ilgili bir fihrist veya inandm tezlerle ilgili-), ki yllarca ortaya koyduum ve ortaya koymak istediim usulBaz unsurlar var. bunlar sonralar bu fikirleri itham ediyor-laf. Eer bu irkinletirilen ve tahrif edilenleri bir metin haline getirirsek, grp okuyup ak olarak anlarlar ve nelerle dezenfekte yoluyla mcadele ettiklerini grrler. Halk ile aydn, halk ile renci arasna ihtilaf sokmak isteyen unsurlar, bu yolla yeni dnce akmna, bu durgun dnce atmosferinde yolu kapamak istiyorlar. Btn zmreleri birbirlerine kar karamsar yapmak istiyorlar. Bu yolla slm yolunda bir hizmet yapmak isteyen herkesi yle ezmek istiyorlar ki, artk bir daha asla byle bir ie heveslenmesin. Dierleri de ibret alsnlar ve bu yola gelmesinler. O halde bu itikad usul elverdiince daha ok tefsir etmek, genel bir alkanlk halindeki, fikirlerini, itikatlarn zerine salan ila ve zehirlere kar bir eit fikri mcadele olur. Ama bu mcadele ferdi savunmak iin deildir. nk fertte bir deer yoktur. Deerli olan ve savunulmas gereken fikirdir.

Savunulmas gereken ben deilim. Ne tahlil edilecek, ne de bana muhalefet etmelerine sebep olacak bir ahsiyete sahibim;
DNLER TARIH I

249
savunulmas gereken belki bir fikir ve itikattr. Mesele, ahs bir mesele deildir. Mesele dmanlarn ona kar ayaa kalkt bir fikir, bir kutup ve itikad bir yndr. Bu yzden lgat problemlerinin tekrar ve zlmeye allmas olan bir szlk gibi, son yllardan imdiye kadar ortaya koyduum kavram ve deyimlerin bir fihristini yapmak istiyorum. Kullandm her kavramn snr ve anlamnn ak ve sarih olaca tarzda bir fihrist. Eer bunu fihrist olarak deil de hepsini ders sresi iinde sylemek istersek, bu iki sene srer. Bu srede de zihinler daima kartrlm olacaktr. nk onlarn hereyleri var. Btn aralar, sosyal iletiim ve propoganda aralar onlarn hizmetindedir. Biz bunlara sahip deiliz. mknlar asndan kendiliinden onlara kar zayfz. Bize gcmz veren tek ey, itikad takvamz ve ihlsmzdr. Eer burada olan sizler itikad usul ve ortaya konulan tezleri mahhas, dikkatli bir ders gibi anlarsanz, idrk ederseniz, byk bir fikr saf oluacaktr. Sadece bu tezleri savunmak iin deil, belki toplumumuzda balam olan fikr temeli savunmak iin bir saf oluacaktr.

NSAN
nsan boyuta sahiptir; uur, hrriyet, seme ve yaratalk.

1- uur
nsann bir boyutu uurdur. Tabii varlklardan sadece ve sadece insan uurludur. Hem kendinin, hem de dnyann bilincindedir. O halde insann en byk yeteneklerinden biri bu ilh yetenektir. Dnyada ve varlk leminde sadece Allah "bilen"dir. nsan da snrl dereceleri ve eidi ile "kendini bilen" ve "dnyay bilen "dir. Bu iki sfat, Allah ve insana zgdr.
250 DNLER TARH

"lhi" tamamen bir dou kavramdr. (Allah'n ahlk ile ahlklannz). Dolaysyla insan huy ve karakteri, Allah'n sfatlarndan bir sfata ait klarak, tam olarak doulu bir i yapm oluruz. 2- Hrriyet Bu, bugn varoluuluun szkonusu ettii bir kelimedir. Gemite ise "Cebir ve irade" kavram szkonusuydu. "Hrriyet", yani btn dnya, sebepler ve sonular silsilesi esasna dayanmaktadr, bu gidiata gre idare edilmektedir. ne kan her grnm, her belirtiyi cebr bir sebep n plana getirmitir. Ayn belirtinin kendisi de dier bir sonu iin sebep olmakta. O halde ortaya kan her iin bir sebebi vardr. Bu i tekrar dier bir sonu iin sebep olmaktadr. Mesel lambann iindeki gazya, aydnlk ve scaklk iin bir sebeptir. O halde aydnlk ve scaklk gazyamn yanmasndan cebren meydana gelmilerdir. Kaynayan su iin sebep olan scakln kendisi gazyann sonucu idi. O halde btn ortaya kanlar cebren meydana geliyor. Tabii ve madd bir grnt olan insan da, el ele veren tabii unsurlarn etkisiyle meydana geliyor. Ama insan, kendini cebrin boyunduruundan kurtarma iradesine sahiptir. Sebep ve sonucun cebr basamaklar dizisinin gidi yolundan kurtulup, kendisi sebebin roln oynayabilir. Mesel btn doal, fiziksel, kimyasal, biyolojik, rk ve kanla ilgili unsurlar, bende alk sonucunu ortaya karmlardr. (Btn hayvanlarda al ortaya kardklar gibi). Alk, cebri olarak bende yiyecek aramay ortaya karyor. Yemek arama, bende yemek bulmak ve yapmak iin birka adm ve faaliyet meydana getiriyor. Sonra yemek, sonra hazmetmek... Bende ortaya kan bu fiil ve etkiler cebridir. Cebri sebep ve sonular, beni yemek yemeye doru srklyorlar. Ama bu sebep ve sonu cebr dnda bende bir yetenek var; yemeyebilirim. itiraz iin, din bir grevi -oru- yerine getirmek
DNLER TARH 251

iin, grev iin, din bir merasim veya tbb gda rejimi iin on saat, yirmi saat, yirmi gn yiyecek yemeyebilirim.

Bu durum, insann iradesinden kaynaklanmakta. nsann hrriyeti ilm ve madd dnyann sebep ve sonu zincirinin snr landrmalaryla beraber insana yklenmitir. "Yapyorum" "yapmyorum", "seiyorum" "semiyorum" diyebildii lde insandr. Onda bu yetenek zayfladka "daha az insan"dr. Burada, insan aka grn veriyor. nsan, bir sfat ve sevgi olarak vardr. Tabii ilimler asndan insan saylan kimse beer ilimler asndan insan olmayabilir. "Sartre" diyor ki: "Hatta, hasta bir anne ve babadan doan felli biri bile, kahraman olmazsa sorumlusu kendidir. nk insan yle yeteneklere sahiptir ki fel olmasna ramen yani doal etkenlere ramen bu yetenekler onu bir kahraman yapabilir. ok kuvvetli ve pehlivan ailelerden, yaamlarnda salk kurallarna riayet etmelerine ve gzel yemelerine ramen zayf, hasta kiilerin yetimesi gibi. Herkesin, kahraman olmamasnn sorumlusu kendisidir. Ne soyaekim, ne evre, ne de iktisad ve tarih etkenlerdir. Elbette bunlar hepten etkisiz deildir. Ama insan, bu etkenleri kendinde bertaraf edebilecek bir iradeye sahiptir. Bu yzden insan kendi aln yazsn hazrlayabilir. Eer kendisi hazrlamazsa tabiat hazrlar. Tpk bitkilerin ve hayvanlarn aln yazs gibi; k eritii zaman yapraklar kuruyup dklyor. nk evrenin doal etkenlerine kar direnemiyor. Ama insan, k kendine baml yapabiliyor, hayatnda bahar ve sonbahar artlarn meydana getirebiliyor. Tabiatn cebrinin kaydndan kurtuluyor. nk irade ve seme yeteneine sahiptir. Bu adam, sosyal meselelerde, terbiyev meselelerde ve kendi aln yazsn yapmada bu yetenei meydana karabilir. nk hrriyet ve irade sahibidir, bu sebeple de sorumludur. nk sadece hr insan sorumludur."
252 DNLERTARH

3- Yaratclk nsan yaratclk gcne sahiptir. Yce Allah'n, yere, ge, dalara ve btn mevcutlara sunduu ve kabul etmedikleri, insann kabul ettii emanetin bir anlamnn da "yaratclk kudreti" olmas mmkndr. Allah'n elindeydi; (tabiattakilerden hibiri almad, insan ald. Yani insann 'zel yetenei udur: Yapabiliyor. Bu yzden, mevcutlar arasnda sadece insann alet yapabildiini gryoruz. yle ki baz bilginler insann tarifinden "alet yapan insan" diyorlar. Bazlar da "alet yapcl"n insann ihtiyacnn bir sonucu olarak kabul etmilerdir. ok gzel, o halde tilki aataki horozu almak iin neden merdivene ihtiya duymad ve merdiven yapmad?.. nsann btn tekml boyunca bu yetenek o kadar geliiyor ki, insann "kendini eitmesi" aamasna ulayor. Bu en yce aamadr. nsan merdiven yapyor, ev yapyor, alet yapyor, elbise yapyor, kitap meydana getiriyor, sanatkr oluyor. Bilahare yle bir yere ulayor ki kendini eitiyor. Yani kendi insan mahiyetini kendi yaratyor. nsan "nasl olu"unu kendi tayin ediyor, olmas gereken insan kendi seiyor. Bu yzden Heiddegger'in deyimiyle insanlar iki dzeydedir. Bazlar toplum ve evreleri tarafndan yaplmtr toplumun eseridirler. Karpuz, meyve vs. tabiat mahsulleri ve etkenleri gibi. Her evrede, her su ve havada, o evrenin zellik, renk, tad, su ve havasna sahiptirler. Atmosfer ve ortam etkenleri onlar semitir. Byle adamlar da bu ekildedir. Bu toplumda bu renktedirler, o toplumda o renktedirler. Bu dnemde byledir-ler, o dnemde yledirler. nk evrenin deimesiyle bunlar da deiiyorlar. ounluk da bunlardr. yle bir aamaya ulayor ki, tarihin ve toplumun yapt insan, kendi tarih ve toplumunun yapcs oluyor. Yaplan yapana dnyor.
DNLER TARH

253

NSANIN TARF ETRAFINDA


nsan ve tarifi zerinde bu kadar duruum, sonraki btn mes'elelerin insann tannmas temeline dayanyor oluundan-dr. Eer insan tanmazsak, dinden, toplumdan, medeniyetten ve sanattan bahsedemeyiz. Yerine ulamayan btn szlerin nnde u engeli gryorum: nsan tanmadan onu iin ideoloji ve ekol oluturmak istiyoruz. Kim olduunu bilmediimiz biri iin ev yapmak ve onun hayat eklini tayin etmek nasl mmkn olabilir? Bu yzden insann kmil bir tarifini size takdim etmek istiyorum. Son derece dikkat ediniz. nk bu tarifin her kelimesi bir dnceden seilmitir. nsan hakknda ok sayda tarifler yaplmtr. Bunlarn

en zelil ve aalk olan ise, "insan, konuan hayvandr" diyen tariftir. nk konuan varlklar oktur, ama insan deillerdir. nsanlarn da ou konuur, ama insan deillerdir. Bazlar "insan ideal yapan bir hayvandr." "nsan, zihinsel ekil yapan bir hayvandr", demilerdir Ve bu gibi tarifler yapmlardr. Ama ben, u veya bu varlktr demiyorum. nk "insan... bir varlktr" diyen hemen balangta hata yapyor. "nsan bir "mevcut" deildir" olabilirlii ise eitli imknlarn toplamdr. Biz, icat halindeyiz; henz mevcut olmamz, olma halindeyiz; henz oluyoruz. Bu nedenle insann yaratl tamamlanmamtr. nsan henz yaratlyor- Nasl? ekli henz tamam deildir. Tarihin tamam (gemiin ve gelecein tarihi) insann onda oluma "tekin" bulduu bir kabdr. Dolaysyla mevcut deildir. syanc sonsuz elikili iradeyi, "olandan ka" demiyorum; "gerekten ka", istedii eyin tarafna veya olmas gerekenin tarafna ynelii kastediyorum. nsann daima kaa temayl vardr. Oturup insann gzel bir tarifini yapmak isteyen filozoflarn yerine, ben, tarih boyunca btn kltrler, medeniyetler, dinler,

254
DNLER TARH

btn byk tarih olaylar, edebiyat ve sanatta bilgi sahibi olduum lde insann ortak zelliklerini aldm. Bu nedenle bunlar btn dnemlerde, btn edebiyatlarda, kltrlerde, sanatlarda, insann ortak zellikleridir. Sonu olarak, imdi bunlar tek tek aklamam iin frsat yok ama, konu kendi iinde aa kavuuyor. Sadece sylyorum ve iaret ederek geiyorum.

NSANIN KML BR TARF


nsan; isyanc, sonsuz elikileri olan bir irade, olandan kaan, ideal isteyen, mutlak olan talep eden, kendini ve dnyay bilen, mutaassp (taassubu olmayan, insan deildir, yle ki oklar mutaassp olduklar gibi insan deildirler. Fakat o taassup olarak isimlendirdikleri baka bireydir. Sylenmesi bile gzel deildir) seici yaratc, gelecee ynelen, tapan... Bu tapma, felsef ve kelam sebeplerle deildir, gereki ve objektif bir delildir. Yani btn tarih boyunca, btn devirlerden imdiye kadar sadece baz dinlerin tasavvufunda tanrnn mevcut olmadn gryoruz. Ama u anda tasavvur ettiimiz anlamda tapma vardr. Bazen bir ksm kssalarda din yoktur, ama tapma vardr. Tapma ebed ve daim bir ekilde vardr. Tanr kaldrlnca, tanry kaldranlarn halka taptn gryoruz. Konfys'n kendisine taptlar. Buda, tanrlarla iiniz olmasn kendisine ulan, dedi. Sonra Buda'nn kendisine taptlar. Btn tapmalar ortadan kaldrdklar bugn, hangi insanlara tapyorlar? Rusya'da Stalin zamannda manev meseleleri ortadan kaldrp, yeni neslin ilgisini teknik meselelere, maddyata, daha ok retim vb. konulara celbetmeyi ok istediler. Bunun iin yazarlardan birinin ii program ve genelgeye uygun olarak roman yazmakt. "Le culte de Ciment" isimli bir kitap yazar. Yani "imentoya tapmak"!., Bugn imento asrdr, imentoya tapnz. O halde dediimiz tapma bu anlamda mevcuttur.
DNLER TAR H

255

NSAN ZELLK OLARAK BEKLEY VE SORUMLULUK


teyi arayan: Maksadm udur insan daima sahip olduu eylerin tesi iin kayg duymaktadr. Felsefe ve ilmin btn ilerlemesi de insann teyi arayna delildir. Doyumsuzluk: Her ihtiya karlanp giderildike birka ihtiya daha doruyor; bunlar karlannca, yeni ihtiyalara hissediyorsunuz. Belirsizlik: Boyutlar somut ve belirli olan btn varlklarn aksine, insann tarifi, Ortaa'da yaplan tariften ayrdr. nsann mevcut gerek zellikleri farkldr. Bunlar, beden boyutlar deil, imknlar ve yeteneklerdir. Sorumluluk: Sorumluluk, hrriyetten domutur. nsan hr olduu iin sorumludur, inanldr. Aslnda insan, inanan bir canldr. nanc iin kolayca cann verebilen, sadece insandr. Gariplik: Gurbet duygusu btn dinlerde, edebiyat ve sanatta, insan duyguda vardr. Dnya gariplii.

Muzdariplik: nsann uuru ve bilgisi st dzeye ktka dnya ve hayattaki zdirab daha ok artyor. Bu yzden diyorlar ki, Ali (a.s.), bazen dnyadan yle korkma ve sarslma duygusuna kaplyordu ki kendinden geip baylyordu. Meseleleri kendi beyinlerinin anda dnenler diyorlar ki: rnein, bunun iin Fedek'i ondan almlardr. Veya baka eyler iin. Ama bu, insann uur ve duygusu st dzeye ktka bu erevede sakin kalamad belli olan bir grnmdr. Sakin kalamamak yce insann zelliklerindendir. nclk ve siyaslik - Efltun diyor ki: "nsan siyas, politik bir hayvandr." Bizim limlerimiz politik kelimesini sosyal olarak tercme etmilerdir. Halbuki siyasden maksat diplomatik deildir; aresiz olarak itima demilerdir. Ama siyaslik insana zgdr. Yani toplumda yaayan insan, iinde olduu topluma ve fertlere ballk hisseder. Tanr, hisseder; o uura ve bilgiye
256 DNLER TARH

sahiptir. Btn bunlara karn taahht ve sorumluluk hissetmektedir. Bu duygu ve yetenein toplamndan dolay insana siyas demilerdir. Toplumun ziyaretinde, ziyareti mam'a diyor ki: "Sizlere selm olsun... Ki kullarn, siyaslerin ve ehirlerin temel dayanaklarsnz." Bu nedenle siyas dediimizde bunu sylemek istiyoruz. nsan balangtan bu yana, daima olma halindedir. Kendi mahiyet ve alnyazsnn yapcsdr. Kendi kaderini yapan ve ona mdahale eden insandr, Allah'n elde takdir ettii budur. Bu insann temel tarifidir. Bu tarif esas zerinde din, slm, tarih, medeniyet, edebiyat, sanat ve hereyi inceliyoruz. Bu, anahtardr.

NSANIN YARATILII
eitli dinlerin yaratl kssalarnn toplamnda, zellikle Adem'in yaratl ile ilgili Kur'n ve Tevrat'taki kssalarda Adem'in yaratl. Cennet, eytan ve Havva kssas ve antropoloji ile ilgili en mehur, en aklanm rivayetlerden kardm sonu benim iin ok hayret verici ve sonsuz derecede derindir. Yer yer iaret ettim, ama ortaya koyamamtm. imdi bu ok ileri ve mantk "hmanizm"in anahtarlarn sylyorum. Baz yetlere gre Allah, yeryznde bir halife yaratmak istiyor; melekler, "tekrar yeryznde kan dkecek birini mi yaratmak istiyorsun?" diye tenkit ediyorlar. Bu girite Adem'in yaratl iin bir kvrm belli oluyor. Meleklerin, dem'e gre bir gemii vardr. htimalen dem ilk dem deildir. Belki fiili insann ve fiili insan cinsinin balangcdr, mutlak nev'ini balangc anlamnda deil. mam Sdk'a (r.a.), "Adem'den nce kim vard?" diye sordular. "dem!" diye buyurdu. "dem'den nce?" "dem!" "OnDNLER TARH

257
da nce?" "dem!" "dem'den nce kim vard?" diye sordular. "Ne zamana kadar sorarsanz, dem" dedi. Allah, meleklerin onlarn korkusundan ve endiesinden kaynaklanan szn, inkr etmiyor ki yle desin: "Korku ve endieniz bounadr ve bu insan byle deildir." Bilkis yle diyor: "Ben sizin bilmediinizi biliyorum." Yani meleklerin tahmini aynen kmakla beraber, Allah amurdan, -hamain mes-nun- pis kokulu kokmu amurdan veya selin brakt kuru mlek gibi, atlak atlak olan kelek lyihalarndan ve Kendi Ruhu'ndan nsan yaratyor. O halde dem'in yapsnn forml aktr. Allah'n Ru-hu'nun eklenmesiyle amur!.. Pis kokulu kokmu amur ve buna eklenen Allah'n Ruhu!.. Bunlar elbette asl ve gizli sr anlamyla alnz, arkn dibindeki amur anlamnda deil. amurdan anlalan mn, fesat ve kokumuluktur. Bizim lisanmzda fesat ve kokumuluu gsteren en aalk ey, amurdur. "O, insan pimi amur gibi kurubalktan yaratmtr." (Rahmn/14). "Pimi amur gibi kuru balk" insandan bir unsurdur. Bu nereye hareket ettirir? Bu, amurlama ve talamaya ynelii, kalmaya ynelii oluturur. Dier taraftan ise Allah'n ruhu- nsann seebilecei en yce kelime. Onu, ycelik, kutsallk, gzellik ve mutlak olan ulatracak olan Allah'tr. Cisme, maddiyata ve aala kar Allah'tan baka, azamet ve ycelie ulatran kelime ruhtur. (Gizli sr anlamyla almamz gerekir, demem undandr. Eer bunun dnda birey yaparsak, Allah'n ruhu bir anlam bulmam olur. Bu mmkn olmayan bir kartrma ve anlamszlk olur.) O halde insann forml; (sonsuz eksi) + (sonsuz art) oluyor. "En aalk aa" ve "en stn stn" dem ile eittir. nsan byledir. Kinatn en pis ve en aalk hayvanlarndan daha pis ve daha

aalk kimseler oktur. afi gibi byk, yce, ayn zamanda afi Mezhebi'nin imam olan bir ahs, yle diyor: "afi lyor, kendi yetitiricisi ve terbiye edicisinin Allah m Ali mi olduunu bilmiyor."

258
DNLER TARH DNLER TARH

259
Birisi Neron oluyor. Roma'y atee veriyor. Atein alevlerini seyretmekten, ocuklarn, kadnlar, ehir sakinlerinin alama inleme ve feryatlarn dinlemekten zevk alp, iir sylyor, resim yapyor. Dieri zgrlk bir insan. Gelip kendisini kurtarmamas iin polisin gznden uzak bir yerde, arkadandan bana benzin dkmesini istiyor, kibrit akp kendini atein alevlerin teslim ediyor. Bylece bir milleti, bir insan, bir insan korumu olabilsin. Sonralar bu olayn filmini seyrettiimde adamn iki dizi zerinde oturmu olduunu ve yanan atein merkezi haline geldiini grdm. Her an daha iddetlenen alevlerin arasnda bir hayalet olarak grnyordu. Hi kmldamadan, atein kalbinde oturmutu. Kller d-klnceye dek hafif de olsa kmldamad. Farkn nereye kadar olduunu gryorsunuz!.. O, bir ehri; kadnlar ve saysz ocuklar zevk almak iin atee veriyor. Bu ise bir ehri, bir lkeyi, bir dnyay, kadnlar ve ocuklar lmden kurtarmak iin kendini atee atyor. En kt atn ve en iyi atn fark, szgelimi ikibin tmendir. Kt dediimiz at, arabaclk veya su ekme iine yarayabiliyor! En iyi atn , drtbin tmenden fazla deeri yoktur. Btn gzelliine ramen bisiklet veya motorsikletle rekabet edemiyor! Ama bu taraftaki insan ile o taraftaki insan arasndaki mesafenin tasavvuru mmkn deildir. Mesafe amurdan, Allah'a kadardr. Emanet Emanet ile ilgili eitli yorumlar yaplmtr. Tasavvuf, emanet, "ak'tr diyor. Mevlna gibi bazlar ise iradedir diyor. Alimlerden bazlar emaneti, "ilim" olarak bilmilerdir. Bazlar "velayet" olarak. Bir grup da emanetten maksadn Hz. Ali (a.s.) olduuna inanyor. Ama Kur'n'n kendisi bu kelimeyi niin mahhas olarak aklamtr? nk bu, Kur'n'n mucizevari lisannn zelliidir. yle bir kelime seiyor ki, onun eitli boyutlarndan muhtelif kelimeler karlabilir. yle ki hibiri doru deildir, ayn zamanda hepsi de dorudur. nk emanet, Allah'ta olan (onun dzeyinde deil) ve dier mevcutlarda olmayan btn imknlardr, insana zg imknlardr; beer stnln fazileti ve iaretidir. Emanet, birbirine karm ve ekil alm olan btn bunlarn toplamdr. Bunlar, "emanet" adyla insana teslim edilmilerdir. Dolaysyla emanet ile ilgili yaplm olan btn nitelemeler dorudur, ama tam deildir: Emanet, Adem'in vcuduna girmi olan maddeden ibarettir. Onu yce ve mutlak snra, dnyada tasavvuru mmkn tekmle ulatrabilir. O halde irade, seme, bilgi, uur, kudret, yaratclk, ak, marifet, hikmet... btn bunlar ve bizim henz tanmadmz dier pek ok eyler; gelecek insanda gerekleebilecek ve zuhur edecek eyler "emanet"in parasdr. Allah, isimleri Adem'e retti Allah, Adem'e isimleri retti. O zaman dem ve melekler imtihana "oturdular". Soru isimlerin kavramlar idi. Adem hepsine cevap verdi. Ama melekler, "bize verdiinden bakasn bilmiyoruz", dediler. dem galip geldi. "Ve Adem'e btn isimleri retti, sonra eyaya meleklere gsterdi. "Eer sznzde samimi iseniz bunlarn isimlerini bana syleyin" dedi. Cevap verdiler "Sen mnezzehsin, rettiinden baka bizim bir bilgimiz yoktur. phesiz sen hem bilensin hem Hakim'sin." Allah, "ey dem onlara isimlerini syle" dedi. Adem isimlerini syleyince, Allah, "ben gkler ve yerde grnmeyeni biliyorum, sizin akladnz ve gizlemekte olduunuzu bilirim diye, size sylememi miydim?" dedi." (Bakara: 31 ile 33).

260
DNLER TARH

O halde insan melekten stndr. Dindar zihinler byk insanlar yceltmek iin onlar vdkleri zaman, melek eklinde olduklarn iddia ederler. Bu yaratl felsefesini, meleklerin insandan aa olduunu bilmiyorlar. Melekler nsanln yardmc ve temsilcileridir. Allah isimleri insana retti; ama insan kendisine ilk retilen hakikatlarn esas zerine Allah'a cevap verebildi. Eer bundan farkl olsayd, yani sorular dem'e sorsayd, melee sormam olsayd, imtihan zor olurdu. nsan, kendine zg yeteneinden faydalanarak hakikatlar syledi. Melekler syleyenmediler. Melekler sadece yaratlm olduklar istikamette i yapabilirler. Ama insan, istedii ve tehis ettii ekilde i yapabilir. Bu farkllk vardr. nsann stnl, sorumluluu da budur. Allah, Meleklerden dem'e Secde Etmelerini stedi Meleklerin dem'e secde etmesinden eitli anlamlarna uygun olarak benim hissettiim, btn tabiat ve tabiat tesi -bizim hissettiimiz- kuvvetlerin insan isimli yce varla teslimidir. Ama "dem olan insana", "demoullar olan insana" deil. Olabilen insana. Yasak Meyve Nedir? Allah, dem ve Havva'y Cennet'te serbest brakt. Hibir i yapmakszn neyi isterlerse yiyip iebiliyorlard. Onlar sadece, bir meyveyi yemekten men edilmilerdiTevrat'n ak olarak syledii ve Kur'n'n iaret ettii gibi, bu meyve, "gr"tr. nk Kur'n yetlerine gre, Allah, dem ve Havva'ya nida ediyor, onlar da plaklktan utanmak-szn Allah'a cevap veriyorlard. Ama yasak meyveyi yedikten sonra, plaklklarndan utandlar ve gizlendiler. nceki gnler hi utanmakszn, Allah'la gryorlard ve bugn, meyveyi yedikten sonra plaklklarndan utanyorlard!.. Sebep? nk daha dne kadar plaklk hakknda "gr"
DNLER TARH

261
sahibi deillerdi. Bugn yasak meyveyi yemekle gr kazanmlardr. O halde yasak aa, "gr aac "dr. nsan plaktr ncelikle unu sylemek istiyorum: plaklk, elbisesizlk anlamnda deil, hakirlik ve bilgisizlii idrk etme anlamndadr. nsan, uur ve bilgiye ulamad zamana kadar kendini, lemin merkezi bilir ve byklk duygusuna kaplr. Hepsinden daha yksek olduunu dnr. Ama kendisini anlayp kendisi hakknda belli bir uura varnca kendi hakirliini idrk eder. Azamet ve bykln anlamm kavraynca da kendini plak grr ve kendinden utanr. "dem" budur! Kendisi ve evresiyle ilgili haber ve bilgisi yoktur. Yasak meyveyi yiyip bilgi, uur ve gr edilince Allah'a kar kendi plaklndan utan duyuyor. Allah nsann Yasak Meyveyi Yemesini stiyor muydu, stemiyor muydu? Bunu beeri destanlar gibi alglamamak gerekir: Mesel, Allah, dem'in yasak meyveyi yemesini istememitir ve bu i Allah'n houna gitmemitir, eklinde. nk insann iradesi, Allah'n iradesine kar bir irade deildir ve "O" neyi isterse olur. O halde Allah, insann meyve yemesini istemitir, nk meyveyi yemeksizin "insan olma" szkonusu olmuyor. Bu, Allah'n tanzim ettii bir plan ve tasardr. Bylece, insan meydana gelsin diye. "Olan insan" ve btn tarih boyunca "olmakta olan insan." Batl Destanlarda ve Uzak Dou Dinlerinde Yasak Meyve Bundan nce, "Prometheus" destannda ve "dem'in varisi mam Hseyin (a.s.)" eserinde sylediim gibi Yunan efsanelerinde ate, insann sahip olmaktan men edildii bireydir. Prometheus onu tanrlardan alp, insana balamtr. Buna kar-

262
DNLER TARH

lk kendisi esarete, zincir ve ebed ikenceye mahkm olmutur. nk atei (bilgi ve gr) insana verme suunu ilemiti. "Ym","Ym" (Uzak Dou'nun ve Japonya'nn dem ve Havva's) birlikte yatmaktan men edilmilerdir. Ym (Havva), Ym'dan (Adem) onunla yatmasn ister. Ama Ym der ki: "Bizi aktan men ettiler." Ym buna kar "bu, ak oyunu deil, neslin devam ettirilmesi ve ebedlik iin bir itir." "Ym" raz olur. O halde bu dinlerde yasak meyve aktr. Ebedlik ve daimlik anlamnda ak.

Adem ve Havva destannda eytan, Adem'e ne kadar nfuz etmek istiyorsa da baaramyor. aresiz kalp, mecburen Havva'nn peine dyor. Kadnn Belirdii Kiilik: Havva Burada Havva, kadnln belirdii kiiliktir. Kur'n, Havva Adem'den yaratlmtr diyerek, kadn ve erkein rksal tarihindeki birliini iln ediyor. Halbuki daha 19. asrda bile baz bil-ginlerce kadn bir rktan, erkek dier bir rktan biliniyordu. Bu konuda ihtilaf ettilerse de sonra uzlatlar! Halen de bazlar, kadnn kaburga kemiklerinin erkekten bir tane daha az olduuna nanyorlar. Halbuki erkein bir kaburga kemiinin eksik olmas gerekirdi! nk ondan kadn yaratlmt! Ama Kur'n bu itikatlarn aksine kadn ve erkein eit bir rktan ve ftrattan olduunu iln ediyor. Her ikisi ayn lde insandr, eer kadn "zavall" "zayf" ve "noksan akll" olmusa bu, erkein suudur. Bu eitlikten maksat, sosyal artlarn ve sosyal anlaylarda-ki eitliliin eit klnmamas deil. Irksal eitlik ve rksal beraberliktir. Havva: Akn Belirdii Kiilik Dier taraftan "Havva", akn belirdii kiiliktir. eytan ise akln belirdii kiilik. Akl tek bana Adem'in yol bulmasn salayamyor, ak da tek bana bir i yapamamt. Bu yzden akl (eytan), akn yardmyla (Havva) uyan ve gr meyveDNLER TARH

263
sini yemesi iin dem'e veriyor. Yani dem'de grn meydana gelmesi iin, ak ve akln her ikisinin birlikte el ele iin iinde olmas gerekir. Alexis Carrel yle diyor: "Akl otomobilin lambasdr, ak ise onun motorudur. Hicretin gereklemesi iin, her ikisinin birlikte i yapmas gerekir. Eer motor hareket edip, lamba olmazsa hareket, yok olua gtrr. Eer motor almaz da lamba yanarsa, durma ve sknet srer gider." Dante, "lh Komedi'de Cehennem'den Berzah'a, Ber-zah'tan Cennet'e kadar olan yolculuunda balangta hidayet ve Virjin'in akln belirdii kii yol arkadalndan faydalanyor. Virjirt, Dante'yi Cehennem'den, Berzah'a gtrr- Berzah'tan da Cennet'in snrna kadar. Ama burada yle der: Bundan tesi benim iim deil. O zaman "Beatrice" (Dante'nin kz ve sevgilisinin ad) Dante'nin klavuzluunu ve yol arkadaln stlenir. Bu unu gsteriyor, bir insann Cehennem'den Cennet'e kadar dolamas (hayatn aalk merhalesinden insan tekmle ulamas), akn ve akln elele vermesiyle gerekleiyor. lkel menzilleri, iin balangcn akl, son menzili ise ak arnlyor. Bizim irfan ve kitaplarmzda limler diyorlar ki, Peygamber (s.a.v.), miracnda Sidret'l-Mnteh'ya ulatnda Cebrail ona: "Eer ben daha ileriye gelirsem yanarm" diyor. Buras artk akln durduu aamadr. Bundan sonra, dier bir duygunun, insann umasnn veya son sraynn gereklemesi gereken yerdir. Allah Niin nsan Uyan Meyvesini Yemekten Men Ediyor? Allah insan bilgi ve gr meyvesini yemekten men ediyor. nk btn dertler bilgi ve uurdan kaynaklanmaktadr. Bilmeyen ve grmeyen, ne eziyet ne de zdrap sahibidir. Ne sorumluluk, ne lmden sonras iin ne de hesap, kitap ve azaptan korkusu vardr. yapan bir cihaz gibi, sadece tketicidir.
264 DNLER TARH

Dnyann btn arln insann om uz una ykleyen uurdur. Yunan pehlivan Atlas gibi, bilgili ve uurlu olmann kefaretini, dnmeye mptela olmak ve dnyann ar ykn omuzlamakla dyor. Bilgisizlik^ uursuzluk rahatlktr. nk ynsz filozoflarn bulma telanda olduklar mutlulua sahip olmak, sadece bireyi gerektirmektedir: Ahmaklk! nsan, Allah'n tm varlklara vermi olduu fakat kimsenin almad nimeti, keke almasayd. Kimseye verilmeyen, keke nsana da verilmeseydi! nsan uura ulamakla, gzlerini amak ve grmekle Rahatlk Cennet'inden srlm oluyor. Hayat eziyet ve telaa bula-nyor. Kim, eziyet ve telala hayat geirir? nsan... Lay-Tsu"nun deyimiyle, u bitkilere baknz. Baharda nasl yeeriyor, iek vermeye balyor, yazn meyve verip, sonbaharda sararmaya balyor, kn ise uykuya ekiliyorlar. Asla zdrap, perianlk, mitsizlik ve skntya duar olmazlar. Ne bir emanet yklenmi, ne omuzlarnda bir sorumluluk arlk yapyor, ne de tekrar isteniyorlar. nk tabiatn iinde bir bilye gibi yapld tarzda yaamlarn srdryorlar.

"Sartre"nin deyimiyle; insan, uur sahibidir. Bu da ona daima ikenceli bir korku vermekte. Insanlat lde aclar, eziyetleri, geri kalma ve yklma korkusu artmakta. Sapma ve zaaf korkusundan, tekmlden, geri kalma korkusundan omuzuna yklenen sorumluluklarda art meydana gelmekte. uursuz insan, sorumluluk duymaz, mesuttur. Ama uuru st dzeye kt lde ocuuna, ailesine, ehrine, memleketine, bir blgeye, nc dnyaya smrye uram dnyaya kar; insan cinsine kar sorumluluk hissi duyar. yle ki deta btn insanlarn aln yazs ve yeryznde olan her faciann Sorumluluu ona aitmi gibi omuzunda arlk hisseder. Eziyeti yalnz bugnk eziyet deil nceki ve gelecek asrlarn eziyetidir.
DNLER TARH 265

dem'in Cenneti Vaad Edilen Cennetten Ayrdr Adem'in Cenneti Tevrat'n corafik genilik ve uzunluunu dikkatlice yazd bir badan ibarettir. Gerekten byle olmutur, demek istemiyorum. Demek istediim, slm ulemasnn zihninde ve baz rivayetlerde nakledilen ve kitaplarmzda, brahim dinlerin limlerinin zihninde olan bu Cennet'in, vaad edilen Cennet'ten ayr olduudur. nsann tela ve abalarnn sonucu verilen Cennet. nsan aln yazsnn geliiminin yardmcs olan Cennet. Bu, o kapallk anlamnda olan Cennet'in aksinedir. Tpk mecnunu, akl kapal/rtl insan anlamnda olmas gibi, cinnetle e anlamldr. Kapal aa ve ot skmldr, yani ok aal badr. O halde dem istedii hereyi zahmet ekmeden elde ettii bir yerde yaamtr. Yasak meyveyi yeyince byle yeil ve mutlu baheden mahrum kalyor. Eziyet, tela, sorumluluk dolu vahi bir le srlyor. O aamada insan, Cennet'te oturmaktadr: Ne bir uur ve bilgiye sahiptir, ne de bir dert hissetmektedir. nk ne birey biliyor ne bir yer grmtr. Gzn atndan beri orada olmu, onlar grmtr; o kk evresinin btn varlk lemi olduunu dnmtr. Sahip olduu eyin ideal olduunu dnmtr. Cennetinde beslenmitir, korku, dert ve gurbetle ilgili birey bilmemitir. Mesel bizim "Sebzvr" halk diyor ki: "Siz bu kadar gezdiniz, ou yerleri grdnz, Sebzvr gibi gn nimet ve bereketinin yad bir ehir grdnz m?" (Halbuki imek iin ayranlar bile bulunmuyor.) Tandm birini dertli grdm; "ne oldu diye sordum. Kalbin mi miden mi, neren aryor?" "Halkn gz ve nazarndan aman! Birbirimizi ok sevdiimiz amcamn olunun evlad iyalinden tasarruf ettii ikiyz-seksen tmeni, gzne harcadn duydum!" dedi.
266 DNLER TARH

Gkten "Sebzvrlarna bereket yaan byle adamlar iin, tasarruf edilen 280 tmenin harcanmas amca olunun kskanln tahrik ediyor. Dnya, bunlar iin bir Cennet'tir ve hibir noksanl yoktur! Ama "Camus" yle diyor: "Dnyada bir tebessm kadar bile deeri olan, hibir ey yoktur." Buda ise yle diyor: "nsann btn abas, bal olduu hereyle olan balln kesmek olmaldr. Zira hibir eye gnl balamann deeri yoktur. Kalp btn dnyadan daha byktr." Burada bunlarn syledii hereyi tasdik etmiyorum. Belki aradaki mesafeyi belirtmek istiyorum. Bu snrla dzeyde dnen, anlayan, yaayan tpk bir bitki gibi kendini Cennet'te buluyor. Bu, yemeler, imeler, problemsizlikler ve eitli lezzetleriyle insan hayvanlar ve kular toplululuunda rahat klan Cennet. nsann uurdan nceki Cennetinde, ne noksanl vard, ne de perianlk korkusu hissi. nsan yasak meyve yiyince bilgi ve uura ulayor. Gzellik ve mkemmelliin kayna olan Allah'a kar, utanma hissediyor. Cennet btn o lezzet ve saadet dolu haliyle eziyet, ac ve aaya inie dnyor. nk gr, Adem'de madd hayatta olmayan ihtiyalar meydana getiriyor. uursuz insanda olmayan aclar eziyetler, karamsarlklar, sorumluluklar oluturuyor. Allah Kur'n'da yle buyuruyor: "Dorusu Biz, sorumluluu gklere, yere, dalara sunmuuzdur da onlar bunu

yklenmekten ekinmiler ve ondan korkup tremilerdir, pek zlim ve ok cahil olan nsan ise onu yklenmitir." (Ahzb/72).
Pek Zlim ve ok Cahil Olan nsan

nsan zlimdir, nk yasak meyveyi yemekle kendini rahatlk ve lezzet cennetinden, eziyetsizlikten alp, bela, korku ve zdraba mptel etti. Dnya sorumluluunun arln ve eziyetini Yunan pehlivan Atlas gibi omuzna ald. Cahildir; nk uyan ve grn sonularnn ne kadar ok eziyet verici olduunu bilmiyordu.
DNLER TARHj 267

imdi bile henz cennette yaayanO), dem'le yeryzne gelmeyen ve yasak meyve yememi olan kimseler oktur. Yasak meyveyi yiyerek, dem ile dnyann zdrap ykn omuzuna alm olanlar ok azdr. En Yce ve En leri Antropolojik Diyalektik Avamdan olan dindarlarn ve dine kar olan aydnlarn dndklerinin aksine (her ikisi de yzeysel dnyorlar, ikisinin dncesi de brdir, derinlik ve anlamdan uzaktrlar) yaratl destannda hikmet ve anlam dnyas vardr. Rumuzlarn ve iaretlerinin altnda, antropolojnin en ileri meseleleri gizlenmitir. Eer bir tezat gryorsak diyalektik tezattr. "Allah" ve "amur" elikisidir. Yaratl destannda "sorumluluk" anlam kazanr. Ak ve akln her ikisinin birlikte i banda olmas gerekir ki dem uyank olsun ve gre ulasn. nsann bilinci, insann kendi plaklndan; madd tketimci hayatnn fakir oluundan utanyor. u hakikat gerei, Allah tepeden trnaa Adem'e bakyor. Buyuruyor: "Sonra nutfeyi kan phtsna

evirdik, kan phtsn bir inemlik et yaptk, bir inemlik etten kemikler yarattk, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu baka bir yaratk yaptk: "Yaratanlarn en gzeli olan Allah ne
uludur!" (M'minn/14). Yaratanlarn en gzeli Allah'tr. Baka kim byle yaratabilir? Hi kimsenin bugn ortaya koymad ve aydnlarn muhalif olduu yaratl kssas... nanan taraftarlar da yle diyor: "nk aydnlar alay ediyorlar, ortaya konulmasnda bir yarar yoktur!" Meseleyi daha iyi ve doru olarak ortaya koymaktan te mesel yle diyorlar: "Allah bir testi yapt. Krk bin yl Adem'in toprak heykelinin gnete durmas iin "Necid" topraklarna brakt..." Nihayet bunlar da sz oldu galiba! Sadece bir kssa deil, ilm ve felsef bir mekteptir. nsan, alnyazs, insann sorumluluklaryla ilgili hakikatlardr. Onu tanmak iin bir yoldur.

I
268
DNLER TARH

Eer dem kssasn, Yunan hmanizmi, Sartre hmanizmi, Heiddegger hmanizmi, Egzistansiyalizm, 19. asr veya 20. asr hmanizmi ile mukayese etme frsat olsayd, o zaman bunlara kar bu kssann deeri belli olurdu.

nsann Tarihi
dem'den bahsedildiinden bundan maksat, insandr; yani genel olarak insan cinsdir. nsan tarihi dediimizde de maksat "Habil" ve "Kabil"dir. Habil, hayvanclk ve toplum fertlerinin madd nimetlerde ve retim kaynaklarnda genel katlmlarnn olduu dnem insann belirdii kiiliktir (hayvanclk retimi). Kabil, zel mlkiyet dneminin ve insanda tekelciliin balad dnemin insandr. Kabil, snfsal sava, mahrumiyet, faydalanma, halkn smrs, uzaklk, hakimiyet, mahkmiyet, zulmn balangc, maneviyat ve din sapmas dneminin insandr. Bunlarn her ikisi (Habil ve Kabil) tarihin balangcdr.

Habl ve Kabil
Habil, Kabil eliyle ldrlnce adalet ve genel eitlik esasna dayanan ilk ortak katlm dnemi yok oluyor. Tekelci mlkiyetler, smrc dnemi, daima topluma hakim olan dnem balyor. nk Habl iftidir. iftilik, btn tarih boyunca insanlk toplumunun kendi tarih deimelerinde, retim kaynaklarnda, ilk komn dneminden veya ilk itirak dneminden, retim kaynaklarnda tekelcilik istei veya zel mlkiyet dnemine, sonra klelik, servaj (serflik), feodalite, burjuvazi ve dierlerine dnt dnemdir.

RK MESELES
irk, dinsizlik deildir. eitli isim ve lkaplarla resm eklide beer toplumlara egemen olmu bir dindir.

irk, ok tanrclktan ibarettir (iki tanrclktan sonsuz tanrcla kadar). Bu tanrlarn birok put, birok ruh veya tabiat tesi birka g olmas mmkndr.
DNLER TARH

269
Bu birka ynl din mabutlar, ok snfl ve ok gruplu toplumlar yapmlardr ki mevcut durumu din adyla aklasnlar. irk, birka tanrya ve birok gce dayanan dnya grdr. eitli ve birka snfa dayanan toplum grne, tabi, ezeli deimez, ebed kutsal bir ehre vermek iindir. Her tanr, bir rkn temsilcisi olmutur. yle ki "Zeus" "Ye-hova", "Baal" veya "Vinu"nun her biri, rksal asaletin zuhur ettii yer ve bu asaletin destekleyicileri olmulardr. Her rk, dieT rkn zdd olmutur. Tanrlar birbirleriyle sava halindedir; onlara tbi olanlar (rklar) da ekime ve dmanlk halindedir. Bu ekilde rksal eliki aklanm oluyor. O halde irk rksal irki aklamak iin yontulmu bir inantr. Dnyada her tanr, bir rkn yardmcs ve belirdii kiiliktir. Millette her tanr, br ailenin temsilcisidir. Toplumda her tanr br snfn belirdii varlktr. Bylece, rksal, ailev ve snfsal asaletler korunmu olur. Irklar, aileler birbirlerine karmam olur. Bir snfn dier snfa tecavz yolu bulmamas ve tecavz etmemesi gerekir. Tanrlar ezel ve ebed olduu iin rklarn, ailelerin ve snflarn ihtilaflar da ezel ve ebeddir. Bylece hibir snf deitirme ve dier snf yok etme dncesine kaplmam olur.Sosyal irk, tanrsal irkten bir yansmadr. irk, ok tanrclk dinidir. Birok rksal birok snfl, birok aileli dzeni aklamak iin, btn bunlar kutsallatrma ve dinselletirmedir. Kutsal ve din-selleince artk ne tenkit, ne de itiraz edilebilir. Ne de deiime uramasn tasavvur etmek mmkndr. irk, btn tarih boyunca egemen snfn elinde bir alet olmutur. Irksal, snfsal ve ailev eliki ile milletler ve kabileler arasndaki elikiyi frsat bilip daima halka kar kullanmlardr.

270
DNLER TARH

irkin eitleri irk, bazen ak ve sarihtir. Mrik, resmen birka tanrya veya birka puta inanr. Onun dinindeki eitli tanrlar somuttur. Bu irk ile mcadele kolaydr. slm Peygamberinin bu irkle savap galip gelmesi gibi. Dier irk mzmindir (gizli irk). Tevhid elbisesi iinde din irke bulatrarak yapacan yapyor- Bu irk ile mcadele ok-zordur. Ali'nin (a.s.) savap yenilgiye uramas gibi. Tevhid dinleri, daima ortaya koyduklaryla bir balang yapm olduklarndan bata muzaffer oluyorlard. Bir nesil sonra, tevhid peygamberinin getirdii dinin resm ballar ve dinin resm tebligcileri adyla bir snf kudreti ile alyordu. Bunlar ya egemen snfa balyd veya kendileri egemendi. Dinin temsilcileri, dine inananlar, kiliselerin veya o dinin tapnaklarnn idarecileri adyla, sosyal irki tevhid maskesi altnda tapnaklarnn idarecileri adyla, tevhid mabetlerinde icra ediyorlard. Bylece egemenliklerini devam ettiriyorlard. "Mzmin" irk, ak irk dininden ok daha iyidir, ok daha gl olarak slm, Hristiyan ve Yahudi tarihinde vardr. Musa, Firavun'un irkine kar "tevhid" ile savat. Ama daha sonra onun yerine geenler (Yahudi dininin ruhanleri), sosyal irki Firavun dzeni, Musa'nn tevhidi maskesi altnda yeniliyorlar. Bir tek tanr obn"Yehova", Firavun tanrlarnn fonksiyonlarn yklenir. Mesih (Hz. s) gelip dini, din satan dkknlar am olan, din ve kutsal eyalar satan, din tacirlerinin esaretinden kurtarr. lk defa "tevhid"i batya iln etti; dnyay (zellikle Rum ve Yunan dnyasn) tevhid ile tantrd. Ama sonra, onun varisleri egemen snfn boyutlu olmasn aklayabilmek iin onun kitabnn, mesajlarnn metninden tanrclk kardlar. Zerdt dininin temsilcileri ve ruhanler, bir olan Ahura-mazda'y atee dntryorlar: ehzadelerin Ahuramazda atei, Ruhanlerin Ahuramazd atei, iftilerin Ahuramazda atei.
DNLER TARH

271

TEVHD
Tevhid, bir anlamda, varlk lemine, insan zihnine birlik balayan, lemdeki btn eliik kutuplar atan; paralayan zihne sadece bir Allah; bir varln hakimiyeti, bir hedef, bir irade, bir ruh koyan dnya grnden ibarettir.

"La havle vel kuvvete illa billah" anlam dolu bir sz ve devrimci bir slogandr. Ne yazk ki bugn, bir vird ekline dnmtr. Ama dn, Allah'tan baka hereyi ve herkesi red ediyordu... lkel dinlerde, baz tabii eyada "mn"nn olduunu syledim. Baz habis ruhlardaki gizli kudret, baz yldzlarda, baz yiyeceklerde, baz hayvanlarda olan, insann kaderine, hayatna etki eden bir kuvvet. "La havle vel kuvvete illa billah" btn bu bedevi dnceleri (yldzlar, eya, ahslar, byk ve kk ahsiyetler, yiyecekler, elbiseler, renkler ve seslerdeki "mn" isimli insan hayatna olumlu veya olumsuz etki eden gizli gc) reddediyor. Ama bugn, "La havle vel kuvvete illa billah" diyen, sadece byk din ahsiyetlerde ve kaderinde etkili olan bir "mn"ya inanmakla kalmyor, belki bir orbada, ata bile o gcn -mn'nm- varlna nanyor. Halbuki tevhid, ayn cinsten bir dnya, bir tarih, sonra ayn cinsten meydana gelen bir insan tantyor. Tevhid, dnya birliini, tarih ve insan birliini, insan ve dnya birliini... tevhid alt yaps zerine bina ediyor. Btn tarih boyunca irk dinlerinin hile ve dzenbazlklarnn aldatlm kurbanlar olan halk, daima rklarn, snflarn, ailelerin eitliin gereklemesi iin savamtr. Halk kitlesi, daima snfsal, rksal ve ailev irkten eziyet grmtr. Kan vermitir, bitkisel hayata girmi, yok olmutur. Btn tarih boyunca egemen irk snfnn hakimiyetinin yaygnl orannda halk da ona kar tevhid araclyla direnmi ve daima tevhidin istikrar arzusunda olmutur. Tevhid

272
DNLER TARH

hem kinata egemen byk hakikat olarak, hem de beeri birliin esasna gre gereklemesi mmkn olan dzenin fikr ve itikad alt yapsdr. Tevhid Sz Tevhid sz, sadece, kelm ve felsef bir konu deildir. Dolaysyla biraraya gelinip toplanldnda; "u delillerle Allah vardr"; "u delilerle Allah yoktur"; "Eer bir snfta iki retmen, bir memlekette iki padiah olursa yle yle olur" eklindeki tartmalar yanltr demek de istemiyorum. Bununla sylemek istediim, bunlarn yeterli olmaydr. Zaten limlerin yapageldikleri de budur. Halbuki Bill, bunlar bilmediinden felsef deliller getirmeye de ihtiya duymuyordu. Bu sebeple karlkl binlerce delil getirmelerin sergilendii topluluklara girmemiti. slm Peygamberi: "La ilahe illallah (Allah'tan baka ilh yoktur)" deyince, niin kle pazarlar sarslmaya, klelerin fiyat dmeye balyor? nk kleler ve ezilmiler hereyden nce kurtuluun bu szde olduunu anlyorlar. "Onlara: "Allah'tan baka tanr yoktur" denildii zaman phesiz bylenirler." (Safft/35). Kur'n'n deyimiyle -Kurey'in dilinden- halkn rezilleri, halknba- baldr plaklar, yaln ayakllar niin Peygamberin ardndan gidiyorlar ve tevhid szn sylyorlar? Bunlar niin limlerden, bilginlerden ve filozoflardan daha erken tevhidi anlyorlar? nk imdilerde szkonusu olan tevhid sz felsefdir. Felsefe, kelm okumamz gerekir ki anlaya-bilelimO) Ama kleleri ve yaln ayakllar harekete geiren tevhid, bu dnya hayat ile ilgili bir yn, tarih ve sosyal bir yn tamtr. irke kar antitez ve ztlk tamtr. Bylece sosyal adalete ve tarih boyunca btn insanlarn eitliini salamaya almtr.
DNLER TARH

273

TESLS
Teslis snfsal irkin bir eididir. Daha nce anlattm ekillerinden biri. nemli olan egemen snfn balangta tek boyutlu iken insanlk tarihi boyunca tekml ederek boyutlulua dnmesidir. Biri siyas kudret, biri din kudret, biri iktisad kudret. Gelen her peygamber, iktisad ve siyas boyutun yardmyla egemen din g tarafndan ezilmeye allmtr. Her tevhid peygamberi muzaffer olunca bunlar, o peygamberi takip edenler eklinde ortaya kmlar. Sonra da o peygamberin yerine geenler unvanyla, halka hkmetmilerdir. Yahudi hahamlar btn gleriyle sa (a.s.) ile savatlar. Bunlar daha sonra sa'nn keileri kisvesi ile ortaya ktlar. sa'nn keileri slm ile yaptklar mcadelede yenilgiye uradktan sonra, halifelere bal ruhanlere dntler. "Hseyin" (a.s.), "Hr" ve dierlerinin aleyhine fetva verenler bunlardr.

Balangta "Kabil" eklinde zuhur eden egemen snf, sonralar gelierek ehreye brnr. Siyas ehre, din ehre, iktisad ehre. Bunlar Kur'n'da sembol ile ok gzel ve mahhas olarak ifade edilirler. Firavun siyas ehredir, Karun iktisad ehre, Bel'am Bur ruhan ehredir. Her ayn zellie sahiptir ve bir messesede i yapyorlar. Biri baskda bulunuyor (stibdad), biri smr-yor (stismar), dieri de eekletiriyor (istihmar)! Bu Boyuta Bal Peygamberler ran, n ve Hind'in peygamber benzeri liderleri, Yunan'n peygamber benzeri ahlk ve mnevi liderlerinin hepsi, istisnasz baba veya ana tarafndan bu boyuttan birine baldrlar. Ya anas ya babas, istihmarc veya istismarcdr. Biri Karun-zdedir, dieri Firavunzdedir veya her ikisidir. LaoTsu, Kon-fys, Buda -Peygamber benzeri Veda liderleri- Zerdt, Maz-

274
DNLER TARH

dek, Mni, Sokrat, Efltun ve Aristo bunlarn hepsi st snftandr, kabilelerin st snfna baldrlar. Bunlara kar brahim! Peygamberler ismiyle bir dizi peygamberimiz var. slm Peygamberinin de buyurduu gibi istisnasz hepsi koyun otlatmtr. (Koyun otlatmam olan hibir peygamber yoktur) Peygamberden maksat O'nun kendi silsilesinden olan peygamberlerdir; dierlerini peygamber kabul etmemektedir. Tarihin ak olarak belirttii gibi, bunlar ya obanlardandrlar veya iftilik dneminde obanlardan da daha aa olan sanatkrlardandrlar. imdi de tarm ve ky toplumlarnda, sanat ii ile uraanlarn sosyal haysiyet asndan kylden daha alt dzeyde bir makama sahip olduklarn gryoruz. yle ki bir kyl kzn mesel asla bir nalbanta vermiyor, (kendisinden daha zengin olsa bile yine vermiyor) bir ayakkab tamircisine vermiyor. Alet yapclar ve sanatkrlar zel bir snftr (ingeneler gibi) feodalite ve iftilik dneminde sosyal prestijleri srekli darbe yer. Btn bunlarn sebebi sanatn eskiden bugnk kadar deerli olmamasdr. brahim peygamberler oban zmresine baldrlar. Ya sanatkrdrlar veya bunlara yakn kitleler baldrlar. Yani mahrum snfn en mahrum ve en dip tortu sudurlar. Bu yzden bazlar "mm" kelimesinin "mml kura"dan olduunu dnmler. Mekke'ye mensup olma anlamnda yorumlamlar ve gerekten ilgin br tanma ulamlardr: "Peygamber Mekke-li'dir." Dierleriyse okuma yazma bilmemek anlamna almlardr. Elbette ben okuma ve yazmas vard demek istemiyorum. Ama Allah'n dedii: "... Onlar yanlarndaki Tevrat ve ncil'de yazl bulacaklar

mm nebi olan o resule tbi olanlardr. O kendilerine iyilii emrediyor, onlar ktlkten nehyediyor..." (A'rf/157) yette mm, yce bir sfattr. "Okuma yazmas olmayan byk elimiz"
anlamnda deil. Yine okuma yazma bilmemek peygamberin bir noksanl veya faziletidir de demek istemiyorum. Ama, una dayanlmamaldr: "Okuma yazmas olmad iin btn bu azamete sahiptir."
DNLER TARH

275
"mm", mmettendir. Yani, tarih boyunca kabilelere hkmeden, siyas, din ve iktisad gc ellerinde bulunduranlara kar, halka baldr. Kurban edilmi, yaral, smrlm halka ve bu Firavun, Karun ve Belam Baur ls tarafndan kan emilmi mahrum snfa baldr. Btn tarih boyunca onlar -ibrahim olmayan peygamberler- smfsal adan o boyuta baldrlar. brahim peygamberler ise bu mahrum snfa baldr. Bunlar mmete baldr ve mmdir. Allm olarak okuma, yazma ve bilgi, egemen snfn emride olmutur. Sekreterler, ruhanler ders okumulardr, halk kitlesinin ise genellikle okuma yazmas olmamtr. te bu peygamberler de kendi snfdalar gibi okuma, aratrma, tahsil, okul, medrese nimetinden mahrum kalmlardr.

O halde slm peygamberinin mm olmas, brahim peygamberlerin btn tarih boyunca toplumun bu snfna bu mahrum, baskya uram, yaralanm kutba bal olmasndandr.

HRETE YNELME LE DNYAYA YNELME ARASINDA GDP GELEN TOPLUM


Tarih boyunca toplum ile halk, "dnyaya yneli" ile "hirete yneli"in diyalektik hareketinde, bir sallanma ve gidip gelmehalindedir. Bir toplum, hirete ynelmi, zhd tarafna veya vehimler, hurafeler tarafna gitmi. Bir dier toplum ise, dnyaya ynelmi ve madd medeniyet tarafna gitmitir. Peygamberler, halkn ve toplumun ynelilerinin aksine yn bulmulardr. Mesel hirete ynelen, zhid ve aslsz eylere tapan, hurafeci Hint ve in toplumunda, gelmi olan peygamber onlar muhalif olan bir yne, sosyal hayata, ilim ve madd medeniyete armtr. Grdnz gibi Lao-Tsu halk hirete ynelmeye ve bireycilie ard. Onun aksine Konfys, halk toplumculua ve dnyaya yneltti.

276 DNLER TARH


Roma gibi, dnyaya ynelen bir toplumda -2000 ila 2300 yl nce- toplum madd hayat, kudret elde etmek ve ehvet peinde koma tarafna ynelmitir. sa (a.s.) sosyal sapmaya ramen toplumu zellikle Ahirete ynelmeye, takva, zhd ve dindarla ard. Sonra toplum, sa'nn ard gidi yolunda yle ileri gitti ki Ortaa meydana geldi. O zaman rnesansla bakaldran din veye ideoloji, Ortaa'a ramen, maddecilie, tketici ve lks hayata ard O maddeciliin devam imdi de srmektedir. Bu nedenle dinler ya hiretidir veya dnyacdr. Bu, dinin gelitii evrenin toplum yapsna baldr. Eer toplum hireti ise din dnyaya aryor eer dnyac ise hirete aryor. Ancak slm iki boyuta sahip tek dindir. O dnyaya yneli ve hirete ynelii, yani toplumu bu birbirine zt iki yne birden tevik ediyor. Bylece toplumun daima denge halinde olmasn salamtr. HATEMYYET (Son oluluk): Dikkat etmenizi rica ediyorum, bu kavram maksatl olarak yanl anlatlan mes'elelerden biridir (Hem uyumu olanlar, hem de uykuya arplm olanlar iin). Hatemiyyet u anlamdadr. Tehvid isimli bir mektep mevcuttur. Vahiy mektebi... Din bir mektebdir, bir medresedir; eitli derslerde farkl retmenler insan isimli renciyi terbiye etmilerdir. Ders ders, snf snf ykseltmi, sonunda ona doktora ve itihad derecesi verip, sen mtehidsin demiler. Mctehidlik, btn ilimleri biliyorsun anlamnda deildir. Belki sen bu mektepten ve bu mektebin retmenlerinden edindiin eitim ve retim esasna gre, aratrmalarna devam edebilir, ilme tekml balayabilir, ileri gidebilirsin anlamndadr. Dolaysyla hatemiyet, insann vahiy mektebinde tahsilini tamamlamasdr. Tahsilin tamamlanmas insann hatemiyetten sonra, yeniden vahye ihtiyacnn olmay demektir. Doktoradan sonra, yeniden snfa oturmasna gerek yoktur. nsann artk dine ihtiyac yoktur demek istemiyorum. Diyorum ki: Artk yeniden vahyin gelmesine ihtiya yoktur. Yani,
DNLER TARH

277
insann bu dinin talimat ve mesajyla tanmas iin, yeni bir peygamberin gelmesine ve insann elinden tutmasna gerek olmad gibi; yeni problemleri ve daha nceki dinlerde bulunmayan meseleleri cevaplamak iin de yeniden vahiy gelmesine gerek yoktur. nsan son vahiyle geleni renerek, onunla amel ederek, ona itihad ederek, sadece adm atyor ve mkemmellik yoluna gidiyor. Bu yzden insan, yeni bir vahyin gelmesinden bamsz oluyor, tpk benim falanca niversitede tahsili bitirmi olmam gibi. imdi artk bir snfa ve hocaya, onun gelip yeni blmler anlatmasna ihtiya olmakszn rendiim esaslara gre aratrma yapabilir ve bunu devam ettirebilirim. Hatemiyyet dediim zaman, bu insann tekml artk durmutur demekte deildir. Yoksa Mildi yedinci asrda, 1300 yl nce insann tekml m durdu? Hayr. Daima tekml kazanyor. Benim niversiteyi bitirmem, u ana kadar ki ilerlemem, ilerimin ve aratrmalarmn artmas gibi. Acaba artk aratrmaya ihtiyacm kalmad m? Niin olmasn ki, imdi de ihtiyacm var. Ama nasl bir htiya? Okuduklarm tekrar okumak gibi bir ihtiya deil. Belki orada sylenenleri daha ok anlamam ve amel etmem gibi bir ihtiya. Onlarn bilgilerindeki esaslara ve benim kafama

eitimle verdikleri usl ve esaslara gre, dnyay grmeye, yaamaya, kendi sorumluluumu yerine getirmeye ihtiyacm vardr. Hatemiyyetin anlam budur. Bylece slm'a, ia'ya, Kur'n'a, Kur'n'n zelliklerine, slm Peygamberi'ne, ma-met'e, yani ia'ya, onun tarih deer ve fonksiyonuna, onun kltrel ve fikr fonksiyonuna, ia ideolojisine ulam oluruz. Sosyolojik adan adaletin anlam hakknda, mamet rejiminin dier rejimlerle mukayese edilmesi hakknda, tarihin zorunlu bekleyii, sorumluluk ve Mslmann yeni asrdaki aydn fikirlilii gibi meselelere ulam oluruz.

Hseyniye-i rad'n lm ve Dn Aratrma Dersleri Dizisinden


SEKZNC DERS (25 Tirmah/1350 Cuma) Temmuz 1971 Cuma "Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahim olan Allah'n adyla. Son iki oturumu, kullandm en temel kavramlar aklamaya ve dikkatli bir ekilde tarif etmeye tahsis ettim. (Gerek r-ad Kurumu'nda yaptm konumalarda gerek eitli faklte ve niversitelerde yaptm konumalarda, gerekse yaynlam ve yaynlanmam makale ve kitaplarmda geen kavramlar)- Bylece muhalifler, en azndan neye muhalefet edeceklerini bilsinler, itham, iftira, kfr ve yalanla yetinmesinler. Dostlar da itikad snrlarm daha iyi ve daha dikkatli tansnlar. imdiye kadar konumalarda, kitaplarda, makalelerde ortaya koyduum konular, zellikle sosyolojik meseleler, kastl kavramlar, kastl yanl anlamalar veya kastl olmayan yanl
DNLER TARH

279
yorumlar, ithamlar ve kin beslemelerle kar karya kalmtr. Zamanmzn aydnlar iin, bu kfrlerin, ithamlarn, iftiralarn sahipleri ve aklamalarnda bylesi kabalk ve irkinlikler yapan eller gizli deildir. nk bugn, dn deildir. Halkn, bulunduu her dzeyde, az veya ok bamsz bir kendi tehisi vardr. Bugn eer yalandan, "filan kitapta falan konu var" dersen, halk kolayca ve srf iitmekle inanmyor (olduka nfuzlu biri olsan bile) okuma yazmalar var, tehis yetenekleri var. Kitabn ardndan gider ve yalann sana iade ederler. Ama bu, hakikati aratranlar, dmanlklarnda bile "uur" ve "ereften" faydalanmlardr. Hakikatin ardndan gidiyorlar ve hereyi, basit bir ekilde kabul etmiyorlar. Kendileri de, yalan ve ithamla, namerte dmanlkta bulunmuyorlar. Az ve deerli olanlar, bu ikisini -"uur" ve "erefi"- bnyelerinde toplam olanlardr!.. Yaplan bu ithama kar, uurlarndan yardm alyorlar. Okuyup inceleyerek tanmak istiyor ve sonunda erefli bir hkm karyorlar. Bu yzden, bugn gemiin aksine zel bir sosyal konuma sahip olan fert veya fertler kolayca ahslar, faaliyetleri veya messeseleri itham ve mahkm edemiyorlar. Gereklere aykr olan, aslsz ithamlarn kin ve grlerini kolayca halka benimsetemiyorlar. Ancak insanlarn hepsi, hakk arayan bu aratrma ve takipten ayn lde faydalanamyor. tham edicinin yolunu adm adm izleyemiyor ki doru mu, yalan m sylediini anlasn. zellikle btn kitle iletiim aralar onlarla beraberdir, onlara yardm etmekte ve onlar desteklemektedir. Bylece halkn arasna tefrika sokmaya alyor ve mesafeler arasnda kendileri yaamak istiyorlar. Cehalet, riya, yalan, smr ve istismar mikrobuna ldrmek iin daima msait ortam oluturan uur ve uyan nlemek istiyorlar.
280 DNLER TARH

Eer bir din, i ve d etkenlerin abasyla uyuturma ve durgunluk faktr olarak ortaya km, bilahare uurlandrc, uyarc, fikr istikll balayc, topluma hareket ve tekml kazandran bir

unsur haline dnmse bunun engellenmesi iin genel uyann yaylmasn nlemeleri yolunda her areye bavurmalar gerekiyor. Hatta kaps ak olan, herkesin kolaylkla gidip programn grp, tehis edebilecei ok resm bir messeseye bile ithamda bulunarak. Aralar ok olduu zaman, gl unsurlar ve perde gerisinde i banda olan destekileri, bunlarn propagandalar kamuoyu zerinde etkisiz (kendiliinden) kalmayacaktr. Bu yzden kavramlar aydnlatmaya ihtiyacmz var. Bu sayede mahhas itikad snrlarda dman; yalan, tekfir, iftira ve ithamda bulunma imknna daha az sahip olacaktr. nceki oturumda, slm dnya grn, tevhid, irk ve onun ksmlarn peygamberin mm oluunu dinlerin snflara ayrldn anlatmtm. imdi, aklanmaya, tefsire ve yoruma muhta olan ok sayda mesele var. Bunlarn bir listesini hazrladm ama btn ynleriyle burada inceleyemem. Fakat her birine bir lgat gibi anlam verip fihristli bir ekilde brakyorum. Siz kendiniz kitap-ve makalelere mracaat etme zahmetine katlanp, daha mkemmel aklama ve izahatta bulmu olacaksnz. Veya bu snfn nc ksmnda -slm inasi, (slm-Bilim)- aklamalarn yapacamz zaman akla kavumu olacaklardr. nceki oturumda "hatemiyet" meselesine ulamtm, islm, kendiliinden bir din unvanyla tarih bir konuda, tarih felsefesinde, bylece sosyal ve snfla bir makam ve sde imdiye kadar ortaya konmu ekliyle ortaya kondu. Bu ksmda, bu oturumda "mamet" ve "ia"y aklamaya balyoruz. mamet Grevli bir arkadatan, bu son be alt faaliyet senesinde "Hseyniye-i Irad'da" ortaya konulmu olan konularla ilgili bir
DNLER TARH 281

istatistik hazrlamasn istedim. "rad"da ortaya konmu olan slm meseleleri guruplandrrsak "mamet" ve "ia"nn nemli bir yzdeye sahip meseleler arasnda olduunu grrz. Din toplantlarda hereyden nce bu nemli mesele aklanmakta ve buna ilgi duyulmaktadr. Benim konumalarmda da tafsilatl ve geni olarak birka oturum srm olan konu, yine bu imamet meselesi olmutur. uras ilgi ekicidir, kendi karlarnn koruyucusu olan daima cehalet ve dalaletle beslenen zel grevliler, menfaatlar uruna hi acmyor ve bu kurumun ok kuvvetli ve gl noktasna yani ia ve mamet'e saldryorlar. Byle kk ve hakir dmanlara sahip olmak, irad kurumunun anslarndan biridir. Ayrca fikri azamet ve ykseklie sahip olmalar anlamnda deil, belki fikri dzey ve ufuklarnn geni olmas anlamnda byk dostlara sahip olmas da bir dier ansdr. Onlarn anlay ve tefekkrleri ve dnyaya baklar, farkl ve bakadr. nsanlar arasnda, bir ideolojinin, bir plan, bir fikir, bir din bir ahs veya bir tekilatn deeri, sadece dostlara gre deildir. Bazen dmanlar da bir nimet eklinde ortaya kyorlar. Ona deer balyorlar. Eer olmazlarsa, byk bir nimet elden gitmi olacaktr. Yunan filozoflarndan biri lme mahkm edilmiti. Akrabalarndan biri alyordu. Filozof: Niin alyorsun? diye sordu. nk seni susuz yere ldryorlar, dedi. Beni sulu olarak ldrmelerini mi isterdin? diye sordu. Bu aladn benim iin vntr, susuz olarak ldrlyorum. Eer bundan baka birey olsayd, sulu olarak ldrlm olurdum, bu durumda da ldrlmem gerekirdi. dmanmn bir masum ve gnahszn katili olmas, zalim olmas, benim iin bir mtiyazdr. Eer mantkl ve adil bir dman olsayd, hkm, hak ve adaleti icra etme esasna gre beni mahkm etseydi benim iin hibir ey kalmazd...

282
DNLER TARH

Bizim iin de byle bir niteleme szkonusu. Dmann dmanl, kin beslemesi, anlay ve idrkinin yzeysellii ve cehaletinden kaynaklanmaktadr. ok anlamsz, yersiz ve tutarsz ithamda bulunmaktadr. yle ki, zerre kadar uur sahibi olan, azck anlayan bile, o itham edene gler. Bu byk bir nimettir, herkesin byle bir hediye iin Allah'a kretmesi gerekir. "Dmanlarmz ahmaklardan klan Allah'a hamdolsun." Allah'tan dmanlarn ortadan kaldrmasn ve yok etmesini istemez. Bilkis dmanlarn ahmaklardan kld iin, Allah'a kreder. nk cahil dman, bilgin dosttan bile daha deerlidir. nk o, ayn fikri tayanlarda savunma gc ve sorumluluk oluturur. Bilgisiz dman, tehlike ve ziyan noktasn gsterir. O, varlyla bir fikrin mahiyetini, bir ideolojiyi, bir kurumu aydnlatr. imdiye kadar burada bahsettiimiz en temel meseleler ia'nn kendisidir. Biri "ctihad" meselesi, biri "Adalet", biri "mamet", dieri "ntizar" (bekleyi) ve "Cebir"dir (Tarihin cebri ve ia felsefe tarihinde devrim cebri.) Burada ve her yerde ortaya koyduum, koymakta olduum, herey budur, bundan baka birey yoktur, anlamnda deildir. Belki meseleyi, hakkmn olduu zel bir gr asndan, daha ak, daha uygun ve daha liyakatli bir ekilde ortaya koyma hakkna sahip olanlar vardr. Ama onlar baka boyutlardan greceklerdir. Meseleyi dier br ekilde ortaya koyacaklardr. Ben ise, kendime zg boyutla...

A
ia, eitli boyutlara sahiptir. Fikr, kelam, felsef, tarih... boyutlar bu cmledendir. Ama bl ia'y mezhebi adan beer toplumda ve btn slm tarihi boyunca meydana gelen, hareket icad eden, tarih bir fonksiyon ve kader tayan byk bir hareket olarak gryorum.
DNLER TARH

283
ia diye sylediim ey, u anda avamn zihnindeki anlamyla ia'nn aklamas deildir. nk aydn, halkn zihniyetini aklayan onlar biraz fizik, kimya, Apollo ve modern szlerle kartrp modern propaganda eklinde ortaya karan ve onu "bugnn lisanyla dinin teblii" eklinde sunacak kii deildir. Hayr bu metod, benim iim deil. Benim iim asla bu olmam ve olmayacaktr. Avamn beenecei tarzda sz syleyen, avam aldatandrMehed'de alt-yedi kiinin kar kt onlardan biri ben-denizim bir kitap yaynlanmt. Yazar "slm inasi'den bir cmle alm biraz ktleme ve kfrden ve bu cinsten eylerden sonra, reddetmeye balam. Ben, "insann mkemmellii ve tekml, slm'n inand bir asldr demiim. Hatta slm Peygamberi'nin mkemmelliin ve hatemiyetin grld yer olmas bir hakikattir, tekml byk bir nimet unvanyla Allah'tan istiyor:".. De ki, Allah'm dnya ve kendin ile ilgili hayretimi arttr." lim ve hayretinin artmasn isteyen, kendi tekmln arzuluyor demektir. Bu sz reddetmi, ama onbe sayfalk bir reddiye ile, Apollo-13'n uzaya ykseliinin ilm faydalarndan avaz avaz d em vuruyor. Bunlarn, baz kompleksleri var. Yeni kelimelerden, Latin yazlarndan ve batl isimlerden faydalanmada arya kaarak, bu kompleksleri telafi etmek istiyorlar. Veya bu ifadeleriyle din meselelerin geri kalmlk sebebi olduunu tahayyl edip, bunu telafi etmek istiyorlar. Halbuki geri kalmlk meselesi fikr bir meseledir. "Einstein"in izafiyetini, suyun zmlenmesi formln ve bunlarn benzerlerini dergilerden, ders kitaplarndan alp onlar okumam olanlara ispatlamak, yenilemek, din grmz aydnlar cezb edecek ekilde reforme etmek, i deildir. Btn slm ilimlerden ok cz' bir bilgiye sahip olan bu kfrbaz yazar, kitabnda, sosyolojiyi iyi bilmiyurmuum ve bu

284
DNLER TARH

sosyoloji alannda ok hata yapmm diyerek bana saldryor. Bundan da nemlisi, "bu ne biim termo dinamik yazma?" diye Mhendis Bezergn'a kzyor. Ona sayn Amid'in lugatmdan termo dinamiin anlamn renmesini, "dinamik" kelimesine mracaat etmesini tavsiye ediyor! Ama undan habersizdir; eer bizim dinimiz (Fizik, Kimya, Apollo!.. asndan) geri kalm grnyorsa, bu ilm adan deil, belki zaman bakmndan bir geri kalmadr. Zaman, fizik ve kimya demek deildir. Halkn ihtiyac, eziyet, dert ve dnya gr, bir asrn ve bir toplumun ruhudur. Peygamber dnemi slm', Atina ilimleriyle tatbik edilerek mi halk peinden srkledi? Hayr. O halde yeni meselelerin ortaya konulmas, mesel banka konusu, hava paras, bisiklete binmek, iki katl

otobste oturmak ve bu eitten meselelerde fakihin hkm vermesi (szgelimi slm fkhnn durmamas iin) bu ileri bile yapmayanlara gre geri ileri bir itir. Ama slm'n uramas gereken zamann yeni sorunlar bunlar deildir. Eer bizim fkhmz hava paras, banka, ortak pazar, konsorsiyum, kartel, kr amal taahht irketleri, bono vb. konular iin -ki piyasaya yeni kmlardr- bir hkm karrsa slm fkh veya dinin kendisi yenilenmi olmaz. Din yeni olduu zaman, zamanmzn dertleri ve idealleri iin duygu ve dncemizi zorlayarak hareket meydana getirir. Bylece yol bulur. Eer din, uyandrc, sorumluluk kazandran, g veren, hareket yaratan bir etken unvanyla kendi toplum ve zamannda bir fonksiyon icra etmezse bu ilim benzeri sslemelerle, alnyazs deiime uramaz. Genel tarif asndan slm tarihine ve toplumuna baktmz zaman ia, slm tarihindeki hakim ve faydalanan snfn slm'na kar, mahrum ve mahkm snfn slm'ndan ibarettir.
DNLER TARH

285 ran slm'a Niin nand?


slm birinci asrda, slm ordusunun ilk defa ran, Msr ve Dou Roma'ya saldrmas srasnda iranllar'n, Msrllar'n ve Romallar'n niin slm'a yneldiklerini incelemek gerekir. Cahiliyye Arabi, birlie ihtiyac olan bir kabile idi. slm bu birlii salayabilirdi (ulusal ve kavimsel birlik). Ama ranl'nn kavimsel birlie ihtiyac yoktu. Bin yllk, mahhas milliyete ve oluum kazanm bir medeniyete sahipti. Bu nedenle ranl kendi milliyetine birlik kazandrmak iin slm'a inanmad. Tevhid tarihteki sosyal ve snfsal fonksiyonunda Arap toplumunu putperestlikten, Allah'a tapmaya ykseltti. Topluma sray ve geliim balad. Cahiliyye Arabi iin tevhid putperestlikten Allah'a tapmaya dnmek iin bir davettir. Bir dnemden daha st bir dneme geitir. Bu yzden Arap, geie hazrlk iin slm'a inanyor. Putperestlikten, Allahperestlie gidiyor. Ama ranl asrlarca nce tanrperestlik dnemine ulamt. Zerdt, ran toplumunu putperestlikten tanrperestlie intikal ettirmeyi uhdesine alm olan bir liderdi. (Dikkat edelim tanrperestlik, tevhidden ayrdr. Tevhid ve irk ise sonraki bir konudur.) Geri ben Zerdt'n-phesiz bir muvahhid olduuna inanyorum. Sonra onun varisleri saneviyyeti (ikicilii) yapmlardr. slm'da da yaptklar gibi. tikadn asl, nbvvete, vahye, gayba, Kymet'e, Cennet ve Cehennem'e, hesap ve kitaba, halkn hidayeti iin Allah'n gnderdii eliye iman, ranllar iin yeni bir usul deildi ki, slm onlara yeniden arzetsin. Bunlarn hepsi vard. ran ve Roma halkn cezbeden, slm mead (hret) deildi. nk hiret hem Hristiyanlkta vard, hem de ran'n Zerdt ve Man dinlerinde. O halde iranllar niin Mslman oldular? Burada unu syleyeyim, eer bir millet Mslman veya Hristiyan oluyorsa veya bugn herhangi bir ideolojiye ynel-

286
DNLER TARH

yorsa; kitaplar okumaya, btn dinleri ve mezhepleri incelemeye aratrmaya, karlatrmaya gitmiyor ki; "u u sebeplerle bu dini bu mezhebi veya bu ideolojiyi kabul ediyorum" desin. Belki bir toplum, bir snf, bir rk, bir millet veya bir sosyal grup bir-eyden ektii izdirap ve eziyet yznden ister istemez bir eylere ihtiya duyar. Gidiatnda skntlar oluturan irkinlikler, onu bir hedef ve maksada doru, onun ihtiyacn sosyal konum ve zamanyla idrak eder, onun haykrna cevap veren bir dine doru yneltir. Gerekler onu kabul eder... Bu sosyal grup, o bir boyut veya esas iin dinin btn esaslarn ve boyutlarn kabullenir. Krkrne, iyi ve kt olduunu aratrmadan, hakknda dnmeden itaat eder. Sonralar bilginler, itikad esaslarn zerinde teker teker aratrma ve inceleme yapyorlar. Ama halk kitlesi, zahmet ve akn hatr iin bir dine inanyor. Bir noksanlktan doan eziyet, bir ideal ve hedefe duyulan ak. Kendi eziyet ve idealler ile aina olan bir dini kabul ediyorlar. O dinin veya ideolojinin itikad esaslarnda kendi cevaplarn buluyorlar. Sosyal ideolojilerin ilerlemesi de bu ekildedir. Mesel Uzakdou'da, Latin Amerika'da kyller diyalektiin btn felsef esaslarn, materyalizmi, tarih felsefesini, tarih cebri, alinas-yonu, dealinasyonu -vb.- incelemeyp okumamlardr ki birini sesinler. Bunlar sadece kapitalizmden eziyet ekmiler, sm-rlyorlar. Snfsal imtiyazlar ve snfsal smry ezen, snfsal eitlie aran bir

ideoloji Uzak Dou ve Latin Amerika kyllerini cezbediyor. Kapitalizme, smr ve istismara kar duran bir ideolojiye- bu ideolojinin itikad ve felsef alt yaps ister materyalizm ve maddecilik olsun, ister idealizm ve maneviyat olsun- inanyor. nk zdrabna -snflarn varlna, smrnn verdii zdraba snfsz eit ve hr topluma verecei bir cevaba sahiptir. Bugnk Afrika'da slm, halk kitlesine hzla nfuz ediyor, ilerliyor. Tevhidin felsef kelam adan ortaya konmas veya irk ve dier dinler ile karlatrlmas sebebiyle yaylmyor. Veya yaylmasnn sebepleri "peygamberlik", "hiret", Kur'n'n feDINLER TARH

287
sahat ve belagat vb. sebepler deildir. Afrikal'nn btn tarih boyunca ektii zdrap sebebiyledir. Asrlardr tahamml ettii ve etmekte olduu hakaret sebebiyledir. aresiz olarak esaret ve hakaretten kurtulmak iin, benliinde byle bir yola kar sevgi ortaya kmtr. Byle bir durumda slm, insan eitlik, peygamberin kendisinin bizzat mcadele ettii, lanetleyip mahkm ettii rksal ayrcalktan nefret sloganyla, balangtan beri iddetli bir dayanaa sahiptir. slm, kirli ve vahi bat rklnn kurban olmu olan Afrika halknn zdrabna ve idealine verecei uygun bir cevaba sahiptir. Bu yzden zenci, iddetli bir ekilde, hzla slm'a yneliyor. Irklarn hrriyetini ve rksal ayrcalklardan nefreti bu dinde buluyor. Irksal ayrcal benimseyen veya onlara kar sessiz kalan dinlere kar cephe alyor. O halde smrye ve rksal ayrcala kar k esas, Afrikal siyah slm tarafna ekiyor. Bu dini btn usul ve ayrcalklarn bir yerde kabul ettiriyor. Bundan sonra bilginleri, eitli meseleleri aratrp, incelemeye balyorlar. Mild yedinci asrda -slm Hicri birinci asrda- eer ranl slm'a yneliyorsa, bunun nedeni ilm felsefi ve kelam konular, Kur'n'n fesahat ve belagat deildir. Tahminlerin aksine, hibirini anlamyor veya onlara kar bir hassasiyeti yoktur. Kur'n'n fesahat ve belagatn, sadece Hicazllar demesek bile Arapa lisanl olanlar anlayabiliyorlar di. Farsa lisanl, okuma yazmas olmayan muzdarip, Horasanl, Maverannehir ve Kuzey ranl halk kitlesi deil. Bu halk kitlesi, elinde ekmek ve hurmayla Medayin sokaklarnda slm' karlamaya gidiyordu. Yoksa aydnlar, ileri gelenler, kyller, svariler, ktipler, ranl bykler (ki bunlarn ilm, felsef, kelam konular fesahat ve belagat anlamalar gerekiyordu ve anlyorlard) slm'a kar durdular. Muzdarip ranl halk kitlesi- slm'n bu fikr, edeb, ruh ve irfan... meziyetlerinden birey bilmeden -mahrumiyetlerin btn tarih ve mrn kaplad halk kitlesi btn bunlarn telafisini, btn zdraplardan kurtuluu arzu ediyor. slm'n me-

288
DNLER TARH

sajnda, Zerdt dininde bulamad hrriyet ve kurtuluu buluyor. Zerdt'n dininde var olmusa bile, Mbedlerin dininde artk yoktur. Mbedler, Dehgnlar, Hsrevler yle irkin ve nefret edici bir doku ryorlar ki artk din, halk kitlesine kar bir din olmutur. Mbed, Dehgn ve Hsrev'in karlarnn savunucusu olmutur. Byle bir din artk halkn dini olamaz, bu yzden halk kap derhal slm'n eteine snyor. slm', haber olarak -slm ordusu ve Kur'n metni ran'a girmeden nce, ranl'ya ulatryor. Dicle ve Frat'n o tarafndan slm askerinden, slm hilafetinden, Medine ashabndan ve peygamberin dostlarndan Muham-med'in (s.a.v.) hayatnn erhinden, komutan ve halk kitlesinin ilikilerinden, byk adamlardan, Muhacir gibi kk Arap halk kitlesinden, kuru odun ynna den ate gibi haberler ulayor. Halk saryor, ilerliyor, sratle her taraf deta atee ekiyor. Btn rk, gemileri ve halefleri btn tarih boyunca mahrum olmu olan ranl, saraya yol bulup padiaha kar durmas veya ona sz syleyebilmesi veya onun yedii yemeklerden gizlice az da olsa evinde piirmesi gereken fakat yapamayan ranl. ranl yle br dzende yayordu ki, asilzadelerin bazlar bile, ah'in adm yaknnda duruyorlard, bazlar be adm, bazlar yedi adm. Bazlar otu rabiliyorlard, bazlarnn ise sadece ayakta durmalar gerekiyordu! Hepsi de tayin edilmi mesafelerde. Her aile, sabitlemi sosyal makamda. Her fert bir snfn, tabakann kapal kalbnda, mebbet olarak mahsur kalmt. Hepsi irsi, sosyal ve rksal evrede mahpus kalmlard. Kunduracnn olu dhi bile olsa, yine kunduracdr. Saray ktiplerinin ocuu, bir asilin olu, erefe yabanc bile olsa

yine tekrar sarayktibi ve asildir. Hepsi daima olduklar snfta mahpustur. Bir snftan dier snfa gei hakkna sahip deillerdir. Byle bir toplum ve dzene, Frat ve Dicle'nin o tarafndan kvlcmlar dyor. Halk galeyana geliyor. Bu kvlcmlar, slm'n bina ettii halkn hkmet ekli sosyal dzen ve halkn yaant ekli hakkndaki haberlerdi. MilletDNLER TARH

289
leri "sosyal adalet" ve "devrimci liderlik" ile mjdeliyordu. Ekonomi ve rksal snfsal ayrmdan zdrap eken ferd, ailev ve aristokratik rejimlerin zincirinde esarete dm olan milletler bu davete "Lebbeyk" demekte tereddt etmediler. Adalet ve Liderlik slm, hemen balangta "Sosyal adalete" dayanr ve btn peygamberler "adaletin" istikrar iin gnderildiklerini syler. Btn peygamberlik ve risaletler, yeryznde ve insann toplum yaamnda adalet meydana getirmek iindir. Dier taraftan slm, bir hkmet ekli gsteriyor. Her ne kadar hukuk adan ou haklar noksanlayorsa da, fakat siyas form asndan, slm (hicr) yle heyecanl bir hkmet arzediyor ki iran halk iin bunun tasavvuru bile mmkn deildir. Dnya imparatorluklarnn onun karsnda hakir grnd byk halife "Medine" ehrinin en fakir halkyla ayn halde yayordu. Byle yayor; baka bir ekilde yaam hakkna sahip deildir! Bu Roma ve ran halk iin ok heyecanl bireydir. Bu iki imparatorlukta hkmet, halka kar olan; hayat, hrriyet ve halkn faydalanmasna, doal insan haklarna aykr bir dizi kaytlarn, dzenlerin halka zoraki yklenmesinden ibarettir. Grev, hep i, zdrap ve alktr. Hsrevler, Kayserler onlarn el emeklerini aln terlerini hazinelerine servet olarak koyuyorlard. Bunlar, halkn zdrap, alk ve lmleri pahasna, ge uzanm saraylarda hayal ve efsane geceleri yayorlard. Btn bunlar birden deiiyor. yle bir hkmet i bana geliyor ki; ne devlet bakannn kendisi dierlerinden fazla en kk bir-pay dnebiliyor, ne halk, devlet bakannn beytlmal ve halkn can zerinde dierlerinden kendisi ve ailesi adna, fazla bir hakka sahip olduu bekleyii iine giriyor. Ne de byle bir hakkn olduuna inanyor. Mesele hallolmutur. slm rejimi imparatorluklar datp ekici bir mknats gc gibi, btn halkn kalbini kendi tarafna

290
DNLER TARH

ekiyor. Bask ve snfsal ayrm yapan hkmetin icraatndan zdrap eken ve rksal, hukuk, sosyal adan mahrum oluu, ezilii, reddedilii daima hissetmi olan halk. Siyas rejimlere ve zalim sosyal dzenlere mahkm milletler ve mahrum halk iki sebep ve iki eyin hatr iin slm tarafna yneldiler: Biri hak hkmeti, dieri sosyal adalet. Araplarla savamak iin, neden Horasan ordusu komutan, grevlendiriliyor? Burada bahsettiim bu konu, byk bir tarih meseledir. "Yezdgerd", "Rstem Fergzad" Araplarla sava iin grevlendiriyor. Halbuki tehlikeye en uzak noktann komutan idi. Sasani rejiminin sfahan, Hemedan ve Khuzistan'da byk ordular ve asker gc vard. nk Yezdgerd'in ran'n batsndaki ve gney batsndaki ordu komutanlarna gveni yoktu. Niin onlara dayanmad? Halbuki ran ve Arap sava bu snrlar kuatmt! Bu anormal durum, bana gre ok tabiidir. nk ran'n, bat ve gneybat snrlar, snrn o tarafnda meydana gelmi olan slm ve devrimci hareketle temas halinde olduundan iddetli bir ekilde1 slm'n devrimci arlarnn etkisi altndayd. slm' kabul etmeleri iin, msait bir ortam domutu. slm fikir ve ideoloji, ranl halk kitlesi ve ranl askerlerde iddetli bir ekilde atlak meydana getirmi, onlar etkilemiti. Bu durum bat, gney bat ran halkn ve ordusunu Yezdgerd nazarnda gvenilmez yapmt. Taassup ve inanla Mbed-ler'in dinini (Mecusilik), Hsrevler'in idaresini korumalar adna, bunlarn kurtulu arsnda bulunan bir gle savaabileceklerine mit bala yamyordu. Yamalamak iin geldik demeyen bir orduydu- Sizi, "yerin zillet ve aalndan, gkyznn hrriyet ve yceliine" dinlerin zulmnden, "slm'n adaletine" armaya geldik, diyen bir ordu. Sizi "birbirinize klelikten, Allahnza kullua" armaya geldik, diyen bir ordu.

Bu arlar iitmi ve bu davete in olmu olan, kendi aln yazsndan zdrap eken, byle bir daveti bekleyen biri, iyi
DNLER TARH

291
savaamaz. Onun derdinden bahseden birinin bana, ar bir tutkuyla kl vuramaz. Kendi derdinin sebep ve kayna olan kimseyi savunmak iin kahramanlk yapamaz. Bu yzden slm'da en uzak snrdan, Horasan'dan asker, ordu komutan getiriyorlar. Zihinsel ve fikr evre asndan, tam olarak slm propagandadan uzak bir evreden. Uyan tehlikesinden; isyan, mevcut dzeni bozucu, ihlal edici fikirlerin nfuzundan tamamen korunmu olmas gerekiyor. Btn bunlardan ran'n en uzak blgesinde oturanlarn bile kurtulu balayan slm mesajn getirenlere yabanc olmadklarn gryoruz. Hibir eyi korumak adna gnlden ve candan, lm'a kar saldrganca savamak istemiyorlar. "Kadisiye" ve "Nihavend"de adr kurmu olan bu orduyu Sasan dman gryorlar, kendi dmanlar deil. Onlarn hatta mabetler ve Mbedlerle bile bir ii yoktur, sadece egemen dzen ve Yezdgerd'in gc ile mcadele halindedirler. Eer ran halknn hesabn, Sasaniler'in hesabndan ayrmazsak, ran halk Arap halkna kar yenilmitir dersek, bu ran halkna hakaret olur. ranllar ne Araplar'dan yenilgiye uradlar, hatta ne de skender'den. Yenilgiye urayanlar hkmet hiyerarisi idi... Dr, Yezdgerd, Harzemah ve Abbasi halifesini.. skender, Sa'd Bin Ebi Vakkas, Cengiz ve Hlag yenilgiye uratmad, ran milleti onlar savunmad iin yenilgiye uradlar. Cengiz, Muhammed Harzemah ve vahi Hatun Trkleri arasndaki savata ran halk mahpus idi. Eski zindanclar ile yeni zindanclar arasnda kavga ktn gryorlard. Yezdgerd, "Selsl sava"nda az saydaki yaln ayakl Arap askerlerine kar kamamalar iin ranl askerleri zincire vuruyordu! Yani ran halk bu kadar savatan kaan ve korkak bir halk myd? Bu hile bile bir dm amaynca Yezdgerd, Medyin'e geliyor, hazinenin kapsn askerler, iyi savasnlar diye sonuna kadar ayor! (yani sava ran asker para iin mi savayordu?!) Bunlar byk, hakikatperest ve zeki olan br millete hakarettir! Sasan rejimi ranl askerleri zincire balyor ki

292
DNLER TARH

kamasnlar, para veriyor ki savasnlar. Bu durum, hakim dzenin halk arasnda hibir dayanak noktas ve ssnn olmadna iaret ediyor. Halkmz slm'a kar savata koruyacaklar hibir eye sahip deildi. Hsrev ile halk arasnda, zincir ile rvet dnda baka hibir iliki yoktur. Bu iki ilikinin salam bir ballk olmadn gryoruz. Hem zincire vurulan askerler katlar, hem de hara alnan halk da sonra kendisinden alnm olan paralar yedi. Araplar'n Medyin'e giriinden nce, kendileri saraylar dattlar. Toplanm olan mallar gtrdler! Bunlar bugnk tarihilerin hakaretine urayan halktr. nk tarihiler hesaplarn hkmetin hesaplarndan ayrmamlardr. nk ran halknn kendisine hakim olan mevcut dzen ve duruma tutkunluu yoktu. Kendilerini kurtarmaya olan ihtiyalar nedeniyle, insan arlar tanmak, iman etmek, snfsz kurtulu balayan ileri bir ideolojiyi, kardelik, zgrlk, adalet isteyen bir ideolojiyi tanmak iin bask, ayrcalk ve imtiyaza kar bir ideoloji olan slm'a kar Kadisiye, Celula ve N'iha-vend'de savamak istemedi! ranl, korkak, dkn ve zavall deil ki, Arap ordusu karsnda kasn ve aresiz olarak zincire balansn. Paraperest deil ki, Ye^zgerd midesini mamur etsin, cebini doldursun ve dmanla savatrsn da, doldurmaynca savamasn! erefsiz deildi ki ne dini, ne milleti, ne istiklli, ne izzeti, ne zilleti ve ne de yabanc esaretini anlamasn! Yahudiden de daha aalk deildi ki, vergi dememek iin -cizye yerine zekt demesi iin- hereye gzn kapasn; teslim olsun, din deitirsin. Bu, aratrmac benzeri gevi getirenler, byk milletimize en kirli kfrleri ediyorlar. Kendi hayallerince bunlar milldir (ulusalcdr), ran' sevenler ve yabancya kar olanlardr.33 Bunlar, ranl, bask ve para tahakkm le slm' kabul edip, boynuna geirdi; kendi rza ve imanlaryla deil! demek istiyorlar. Bunlar, ran milletini kendileriyle kartryorlar. Bunlarn kalemleri, dilleri, fikirleri, ilimleri ok rahat, hzl ve "do33- Elbette bunlarn nazarnda ran milletinin gemiten bugne kadarki dman sadece Araplar'dr. Hem de Asr- Saadet dnemindeki Araplar! DNLER TARH

293
al" bir ekilde basknn tellal ve sermayenin esnaf oluyor. Bunlarn din esaslar her durumda, her dinde iki tanedir: Korku ve agzllk! "Biri, ipekli kuma", "dieri koyu sar."

Bu ordu Nihavend ve Kadisiye'de birka bin kiilik fakir, yaln ayakl Arap ordusuna niin bu kadar kolay yeniliyor? Niin birka yl nce zamann en byk imparatorluu olan, zamann en modern silahlar ile donanm, tecrbeli, eitimli Roma ordusunu kolaylkla yeniyor? Bu millet, slm ordusuna kar btn bu zaaf niin gsteriyor, sfahan'daki mehur garnizon bir tek kl bile ekmeden bin kiilik l Arabna teslim oluyor? Birka sene sonra da, kaplarn ardnda, kasabalarn kale ve hisarlarnn iinde Arab'a kar niin yle yiite savayor? Buhara niin defa ardarda katliama uruyor? Her seferinde Arap ordusu bir adm uzaklanca tekrar isyan ediyor? Nedeni apaktr. Orada mer halifeydi, yardmclar ve komutanlar Peygamberin (s.a.v.) byk sahabeleriydi.34 Burada ise Emeviler gelmiti; yardmclar ve komutanlar ise vahi Arap yamaclard! Arap, sava meydannda lkenin resm askeriyle yani Sasan rejimini savunan g ile, devlet gc ile savayordu. ehirlerde ise halk kendine taraf gryordu. ran Kadisiye'de hkmeti savunmak iin savamas gerekiyordu, savamyordu. ehirlerde kendi evini, ailesini, ehrini beldesini, namusunu, istikllini savunmak iin savamas gerekiyordu ve iyi savayordu! O rezillikleri iin, snrlarda slm ile arpmada can veren o halk, merkezi kudretin dalmas dneminde mill istikllin ve resm ordusunun yok olmas, hilafet kudretinin evrensel bir iktidar ve istila bulmas dneminde, ran'n kuzey batsndaki da34- Geri birtakm zaaflar vard; Ali (a.a.) ve slm deerler ile olan mukayesede. Ama Sasan ve Roma idarecileri ile mukayese edilmelerinde Roma ve Sasan dzenlerine mahkm olan gayr mslim halkn nazarnda hrriyet ve adalet-heykeli idiler. Babamn deyimiyle hain acmasz, smrc Roma idaresini grm olan anm lalk iin, hatt Muviye bile, sevgili bir "va'd edilen" biri olarak tecelli ediyordu.

294
DNLER TARH

larda, Azerbaycan'da yirmi sene nasl direndi, birok Arap ordusunu ard arda nasl yok ettiler? Yzyl sonra yeni Mslman olmu Horasanl 600 bin kll sava, hilafet merkezini halifenin bana ykyorlar? Yezdgerd'i yalnz brakan halk, Belh'te bir deirmenciye snmak zorunda kalan ve bir kiinin bile onu savunmad halifenin ban kesiyor. Byle mutaassp, kahraman, vefadr, yiit, ad bilinmeyen, itibarsz, soyu tannmam bir idam! Ebu Mslim Horosan'yi hazrlyorlar. imdi mer'in ordusunun yz misli artm olan ordusunu bir tilki srs gibi datmyorlar m? Burada ne alacaklar bir para vard, ne kaamayacaklar bir zincir vard. Bu millet, ondan sonra niin Araplar topraklarndan uzaklatrmak iin iki asr kllarn eline almad? Bu niinlerin cevab udur, ranl ayn iranl'dr, ama balangta "Medin" "Medine" oluyordu, o savamyordu sonra "Medine" "am ve Badat" olunca savat! ranl halk kitlesi Medin'den Medine'ye kotu, Ne istiyordu? Snfsal eitlik, insan hkmet! Bunu istiyordu. Yolunun zerinde anszn, Medine yerine Badat belirdi. Muhammed'in (s.a.v.) idaresini grecei yerde, halifenin esiri oldu. Burada, tevhid felsefesi, peygamberlie itikat, Kur'n'n kutsallatrlmas, tefsir, hadis, ilm-i rical, ilm-i fesahat, belagat, slm bilgi ve hikmet, irfan, derin ahlk, lm ve hiret konusu, cennet, cehennem, ruh, insann bekas, yaratln esrar, hiretin menzilleri... hep vard. Badat, Medine'ye kyasla dnyann en byk kudret, ilim ve medeniyet bakentiydi. Tantanal mescid-lerle doluydu. slm niversiteler, retmenler, limler, fakihler, filozoflar, tarihiler, stn zekl hkimler ile doluydu,.. Ama ranl kunduraczdenin bunlara bir ihtiyac yoktu; bu eyler iin gelmemiti. O vahi bir Arap deildi ki, merkez kudrete inanc, hayatn cellliini, hayatn medeniyet ve azametini tasnMedin'de btn bunlar vard. Btn bunlar brakt... O, snfsal ayrmdan kamt; eitlik arzusundayd. Zulm ve bask hkmetinden kamt; hrriyet aryordu. imdi Badat'ta herey vard, slm da. Ama bu iki ey yoktu.
DNLER TARH

295
ran erafl gitmi, Arap erafl gelmiti. ran hkmdar (Hsrev) gitmi halife gelmiti! Badat'ta slm vardr. Medine slm'ndan daha gl ve daha tantanal bir slm. Orada (Medine'de) iki- nshadan fazla Kur'n yoktu, burada her taraf Kur'n doludur. Ssleme sanatnn en gzel rnekleriyle oaltlm nshalar. Orada bin metrekarelik amur duvarl hurma dallar ve yapraklaryla kaplanm bir mescid vard. Burada azamet dolu, gzellik, sanat ve mimarlk mzesi mescit. O gn slm ordusunun yz fakir muhaciri vard, bugn dnyann en byk ve en iyi ordusu. Medine hazinesinin

gc, taksim edilirse kii bana iki hurmadan fazlasna ulamyordu. imdi mescidin avlusuna o kadar ganimet ylyor ki dier ucunu grmeleri bile mmkn deil. Problemleri btn bu paray nasl hesaplayp toplamak ve nasl harcamaktr? O gn slm limleri birka tane hat yazan kiiydi, bugn ise slm ilim havzalar btn Atina, ran, Roma, Hristiyanlk, Yahudilik, Zerdtlk... kltrlerinin varisidir. Btn bunlar var, ama adaletten (sosyal eitlik), hkmetten (halkn hak liderlii olarak) artk bir haber yoktur. Dzen Kayser ve Hsrev'in dzeni gibidir. Zerdt ve Hristiyanlk dini yerinde slm. Burada, slm iki ehre kazanyor. Birisi Badat ve am byk Darl Hilafetinin yapt slm. Birisi de "Rebeze"35 de gmlen, Kfe mescidinde kana bulanp yuvarlanan ve siyah Frat kenarnda snen slm!.. Birisi renkli Badat ve am saraylarnn sofralaryla "Medyin', "Kuharnak" ve "Roma" saray sofralar ile rekabet eden slm. En iyi musikler, yemekler, cariyeler, medeniyet ve lksn en iyi eserleri ve etkileri. Birisi de bu saraylarn altndaki zindanlarda zincire vurulmu slm!.. Birisi slm hareket ve slm Peygamberi ile savaan, sonra slm'n kaderini eline geiren erafln (aristokrasinin) slm'. Halife, Peygamberin kiiliine brnd. slm'n dnyadaki
35- Ebu Zer-i Gifar'nin ld yw. (ev.l

296
DNLER TARH

resm yrtcs, resm mcahidi oldu. Malm halk kitleleri, Arap kleler, ran ve Roma halk, Zerdt din adamlarnn aldatmasndan Hsrev ve Kayserlerin tokatlarndan slm'n adaletine, slm'n hrriyet ve eitlik rehberliine, slm'a geldiler ve veraseti, istibdat Arap saltanatna ve hilafetine tutkun oldular, onunla megul oldular. Irksal aristokrasi, ailev snfsal ayrcalklar, klelik, yama ve katliam dzeni! daha nce sahip olduklar ey. Ama, orada zindanc ve hakim kendindendi, burada yabanclar! Sosyal adaleti, halk ve hrriyet hkmetini aramak iin ran hkmdar ve Zerdt din adamlarnn dzeninden kap slm'a geldiler. slm olduunu grdler ama, hereyden bahseden, adalet ve hrriyetten baka hereye sahip olan slm! Medin'in yerine Badat, Hsrev'in yerine halife, Mbed'in yerine Molla! Onun iin, ona hrriyet ve adalet balamayan slm'n dier hibir dinden fark yoktur, hepsiyle eittir. imdi Medine'ye snmak ve oray aramak yerine ban Badat'a karmtr! imdi ne yapsn? Hsrev ve Mbed'in Medan'ine geri mi dnsn? veya Badat slm'n m kabul etsin? ran'da Ebu Mslim'den sonra birtakm ahsiyetler km ve Badat ile savamlardr. Bunlarn slogan: "slm' Arap eksiltmitir" idi. Halk kitlesi bunlarn peine dt: Mill kahramanlar! Efin, Merdiviz, Mukn', Alziyar, emigiryan, Taberis-tan.. halk kahraman Ebu Mslim Horosan'nin sofra talep eden slogan, halkn kurtuluu iin adalet, hrriyet ve Muhammed'in (s.a.v.) soyunun hkmeti iin Emevlerle slm'n zdd olan cinayet, gasp ve Araplk hilafeti ile savat. slm'n yeni dmanlarnn ve halkn kurban oldu. Araplarn zdd ve Araplara kar olan bu kahramann ideali milliyet ve slm, idi. Bundan da nemlisi milletin Arap hkmeti esaretinden kurtarlmas ve hak slm dinine bal kalmakt! Yzyl Sasan zulmnden kam olan ran halk imdi de Emev ve Abbas zulmne yakalanmt. Bu mill kahramanlarn peinde Araplarla savat.
DNLER TARH

297
Savan kaderi ne oldu? Bu kahramanlarn hilafet ile anlamalar ve taviz vermeleri! Kendileri iin halifeden mahall hkmetler aldlar. Badat slm'na geri dnmeyi, kendi iktidarlar uruna kabul ettiler. Halk kitlesi anszn gzn at ve bu, Araplara kar olan mill kahramanlarn slm'dan nceki mahall idareciler olduklarn anlad. slm, bunlarn soylarndan, ailelerinden kudreti geri almt. Bunlarn isyanlar ne halk, ne de milliyet iindi. Aile ve soylarnn mahall hkmetlerini geri getirmek iindi. Bunlar, ran'n eski asilleriydi. Arap asilleri ile savap imdiki durumu oluturdular! Bunun neticesi ise Tahir, Sasan, Ziyan... silsileleri oldu. Bunlar, iki erafln halk aleyhine yaptklar gayr-meru evliliin ocuklaryd! ran halk kitlesi tekrar aldatld! Tekrar ihanet grd.36 imdi bu mill hkmetlerde, iki klfl, iki rtl bir hkmetin sultas altnda, eraflk saltanatnn hakimiyeti ve Arap eraflnn hilafeti altnda mahpus olduunu gryor. Halk, her ikisinin tebaas! Halk kitlemizin hangi girdapta ihanet, aldatma, kan ve zulme giriftar olduunu gryorsunuz?

Hrriyet, eitlik arzusuyla kendi aristokrat istibdat ve snfsal dzeninden kat. slm'a snd. Emev hilafetinin istibdat ve eitsizliine mahkm oldu. Emeviler'in rk bedevi saltanatndan kat, Peygamber'in soyuna snd. Abbasler'n ihanetkr eraflnn tuzana dt. Abbasler'n ihanet ve zulmnden kat, mill kahramanlarnn eteine snd, onlarn peinde de kl sallad, can verdi. imdi de her ikisinin anlamal hkmetlerinin tuzana dt! Aradan bir asr geti, durum daha da ktleti. Halife ile el ele olan mill idareci gitti, yerini vahi Trk saltanat ald: Gaz-neliler, Seluklular, Harzemahllar, Moollar! imdi ne yapmal? Hassas, en zor ve en karmak bir anda "seim!" Ne milliyete
36- Bunlardan sadece Babek, doru sylyordu Grdm ki bu mill kahramanlar Yani ran'n eski eraz-, onu aldlar, halifenin ayaklar nnde boazlayp kestiler.

298
DNLER TARH

geri dnebiliyor, ne Hsrev-Mbed dzenine, ne egemen gce teslim olabiliyor, ne halife-molla dzenine, ne mill kahramanlara. Ne mill hkmetlerinin gnln ho edebiliyor, ne de Hs-revhalife dzeninin! imdi asrlardr savayor; katliamlar, fedakrlklar, ikenceler, kahramanlklar, ahsiyet, milliyet, tarih, kltr, lisan vnmeler, idealler, imanlar ve mukaddes arzularnn yok edilmesi! Artk hibir eyi yoktur! Adalet ve hrriyet arzusu ile slm'a snd. imdikilerin elindeki slm, onu dmanca davranan Trk saltanatnn ve Arap halifesinin sultas altna ekti. Onun esaret ve zilletinde her ikisi el eledir! Snfsal ayrm ncekinden daha haindir, siyas istibdat her zamankinden daha ardr. imdi tekrar adalet, hak ve hrriyet hkmeti! Bu defa daha iddetli ve daha susam bir ihtiya. Halkn anszn zulm ve ayrcala kurban edilii, ondan daha etini slam geinen hkmetin zulm ve istibdat! Zulmedilen bu aile, ne Yezdgerd'in ailesidir, ne Zerdt Mbedleri'nin ailesidir, ne Hristiyan keiinin, ne Yahudi hahamnn, ne Hint brahmannn, ne de putperest ve mrikin ailesidir. slm Peygamberi'nin (s.a.v.) ailesidir. Bu ailenin ocuklar nesilden nesile hep emirullah (Allah'n kllar) ile katledildiler ve slm'n darul hilafetinin zindanlarnda can verdiler! Hayret! slm da m slm' yok eder? Peygamberin yerine geen, Peygamberin ailesini ve soyunu mu katleder? slm mcahidleri, Kur'n'n icra edicileri, Snnet'in muhafzlar, Muhammed'in (s.a.v.) evini mi viran ederler? Niin? Bu hakim slm, o mahkm slm. Katil slm-maktl slm. Badat slm'-Medine slm'. am slm'-Kerbela slm'. Sffm mslmanlarnn bayrak ve kllarnn ucundaki Kur'n ile Re-beze lndeki, Kfe mihrabmdaki Kurn'n yoksa birbirinden fark m var? Btn bu fark niye? Btn bu mesafe niin? Hangi fark: Adalet ve mamet! Bu fark! Burada Mslman halk kitlesi snfna ve kaderine balln, kendi dert ve ihtiyacnn cevabn buluyor.
DNLER TARH

299
Peygamber slm'nn devam olan slm, balangta syledii ve halklar kendine ard o iki slogana bal kald. Bu ekilde halk kitlesi (halifeyle, mill kahramanlarn slm' ve Hsrev'in idaresi dnda) nc bir yol buluyor. Tbi olanlar ve liderleri, slm'n, ilk yn istikametine devam ettirilmesini, kendi rislet ve grevleri biliyorlar. Bu risletin yolunda daima cihad halindedir. Katliama uruyorlar; daima cephede, egemen, zalim ve slm takvay kuanm olan kudrete kar sava halindeler. "Ya ldryorlar veya zehirleniyorlar."37 "ia"..., O'nun tarih ve fikr ilevi budur. Halkn, ona yneli sebebi budur. slm'n bekilii ve Muhammed'in (s.a.v.) slm'n devam ettirmek iin ayaa kalkan ia... ia; Ne Mezhep Ne Pin! ocukluumuzdan beri kulaklarmza okuduklar "slm'n usul: Tevhid, peygamberlik ve hiret; mezhep usul de "adalet ve imamet" olmak zeri iki tanedir." demelerinin aksine ia, izaf bir frka deildir. Adalet ve imamet, ia'nn slm'a ekledii iki temel kaide deildir. Din ve slm usulnn yannda, mezhep usul anlamsz ve ok kt bir szdr. Bu, dnyada kendi inancmz, mahkm ve menfur iln etmektir. slm esasen, hak hkmeti anlamnda imamet temeline ve insani eitlik anlamnda adalet temeline dayanmtr. Sen slm'n usul tanedir diyorsun. Syle, sonra sus!

Devam edip, "ia mezhebinin usul iki tanedir" dediin zaman... Ya slm noksan bir dindir ve 3/5'lik bir hakikate sahiptir, noksann ise ia tamamlyor demek istiyorsun veya ia bir sahteliktir slm'a iki fazla esas eklenmitir demek istiyorsun. Sonu olarak 3/5'i slm'n, 2/5' dier eylerin etkisi olan bir dindir, demek istiyorsun! mamet ve adalet, slm'n iki has asldr. Tevhid, peygamberlik, hiret btn dinlerin genel ve ortak esaslardr.
~- "Bu imamlardan katledilmemi ve zehirlenmemi olan hibiri yoktur." 300 DNLER TARH

Eer halk, Hristiyanlk dini, Zerdt dini, Buda dini ve Yahudilik dininden slm'a yneliyorsa tevhid, nbvvet ve hiret sebebiyle deildir. nk bunlarn her dier dinlerde de vard. slm'da bu esaslar daha derin ekilde ortaya konmutur, diyeceksiniz. Evet ama, bu konu ulemnn iine geliyor. Ben haktan bahsediyorum. Tarihin, islm'daki fedakrlklarn, cihtlarn, ehdetlerini yazd mal ve canlarn feda ettiklerini yazd insanlardan bahsediyorum. O esaslar nceki dinlerde bozulmutu, diyeceksiniz. Evet; yoksa slm'da bozulmad m? Zilletlerden, zdraplardan, zorba yasalardan; insanl daima felli gibi brakan, halk kitlesini esarete, hakarete, klelie ve fakirlie eken snfsal snrlardan kurtulmak istei, halk slm'a ekiyor. Halk iin sosyal adaletten, hrriyetten, hak rehberlikten bir mesaj getirmeyen slm, dier btn dinlerden ve muhtemelen kfrlerden de farkszdr, O halde bu iki asl -adalet ve imamlk- sadece slm usulnn bir paras olmakla kalmyorlar. Belki slm'n has bir usuldr. Izdrap ekmi ran, Roma halklarn ve Arap klelerini kendine aryorAma gidi yolunun deimesi, "imamet" ve "adalet" asllarnn unutulmasyla ortaya kan slm, artk halklarn ihtiyacna cevap veremiyordu. Roma ve iran inmaratorluklar gibi, milletleri smrmeye balamt. ia, slm'n bnyesinde bulunan adalet ve imamet asllarna vefa gstererek, hkmetin ve snflarn zulmnden zdrap eken halkn emel ve ideallerinin kanunu oldu. yle oldu ki ran'n kuzeyindeki ranllar, hakim slm'a inanacaklar yerde "ia'ya" geldiler. Halk kitleleri daima ia sloganlarnn esasna gre Emevler, Abbasler, Seluklular, Gazneliler, Moollar, Timurlar ve lhanllarla savamlardr. Adalet ve mametin Bulunmad a ia, btn slm tarihi boyunca daima zamann zulmne kar mahkm, mahrum slm halknn mezhebidir. ia, bozulmalar; Islm gr, ruh ve akaidin mevcut durumun merulaDNLER TAR H

301
trlmas iin irkinletirilmesini, onun snfl dzen ve istibdat saltanat rejmine tatbik edilmesini, halk kitlesinin uyuturulmasn kabul etmemi olan grubun slm'dr. Bu yzden daima, devrimci, nc ve gelecee ynelen birdurumu olmutur. Yava yava bu fiili son zamana ulayor. ia kalyor ama adalet ve imametten arnm bir ia! Ama bu ekilde olur mu? Muhaldir! Evet muhaldir, ama onu mmkn kldlar. Nasl? ok rahat. Adalet ve imameti halkn zihninde yle bir anlama getirmiler ki, bu halk iin ne adalettir, ne imamet! O halde ia ve Snnliin ihtilaf neyin zerindedir? Tarih meselelerin zerinde... 1380 yl nce olan seimlerle ilgilidir. O da ylesine inceleniyor ki, benim ve sizin dnyamzn deil hiretimizin iine yaryor. Yani eer biz -Sakife'de hakk ayaklar alt edilen- Ali (a.s.) sevgisini kalbimizde tam olursak lmden sonra Cennete gideriz, dierlerine taraftar olanlar gya Ce-hennem'e! Tek fark u ki, biz hepsinden daha talihsiziz. Birden ia'y tarih sevgi ve nefretler eklinde ortaya kardlar. Sevgi ve nefretler insan ve sosyal hedefler iin ancak mukaddes birer aratrlar. Asalet kazanacak eyler deildir. Ama lanet nefret bir hkm, resm dinin bir hkm eklinde ortaya kt. Kendisi asl ve sevap olan eye dntrld! mamet, bugnk ve yarnki hayatmz iin bir deer tamadan kutsal bir kelime oldu veya bizim beyin ve grlerimizde tabiat tesi, gayb bir meselenin etkisi eklinde ortaya kt. mam, melek benzeri metafizik bir ahsiyet oldu. mamete itikat da, ia'nn dier bir Cebrail'ine inanmak gibi brey oldu. yle br yere vard ki, tarih ve ferd kinler temel haline geldi... ah Abbas gibi bir adam bile kl ekti ve Snn ldrmeye balad. airlerden mamlar vmeleri iin iir sylemelerini istedi. Btn bunlara ramen kendisi Abbas halifeleri gibi saltanat sryordu. Cefa ve zulm ynetimine kar bin sene direnen halk, ah Abbas hkmetini ideal ve erefli bir ynetim olarak kabul etti.
302 DNLER TARH

Bin sene zulme kar durmu olanlar niin ah Abbas hkmetini kabul ettiler? nk Ehl-i Beyt'i sevmektedir. Ali sevgisi vardr, Ali'nin (a.s.) hakkn gasp edenlere buz etmektedir! Yani ia! Kendisi mer bin Sa'd'den ok kt bile olsa! Ne diyelim? Muaviye! Ebu Bekir ve mer hkmetini hakli olarak kabul etmeyen-ve mer b. Abdulaziz hkmetine de tahamml etmeyen ia! (Ki bunlarn hibiri ia'nn siyas felsefesi ile uyumuyordu.) O zaman zulm ve bask hkmeti ile bin yllk bir sava, adalet ve imamet yolunda kahramanlklardan sonra, hilafetin gasplar ve tarihin daim sultanlar ehre ve ivelerini deitirdiler: Snn ldrmeyi balattlar. Hem de bin sene nceki sululardan intikam almak maksadyla! kincisi, mer ve Ebu Bekir'e kfr ettiler, mer'in vefat gecesini bayram iln ettiler, mam'n matemine aladlar, alnlarna kahkl ektiler. ia tarihi, konumundan dar kt; halkn gznde daima, zulm ve bask hkmeti gleriyle gs g-se cihad eden veya kart direni gsteren ia liminin yn deiti. ah Sultan gitti Hseyin'in kenarnda oturdu. Halk bin hadis, yet, tarih, kelm, tefsir ve "ehl-i beyt ilimleri" olarak bilmedii eylerle (Ehl-i beytin kendisini de bilmiyorlard!) ikna etti. Bizim, Sakife seimlerinden imdiye kadar bulduumuz, mam- Asr'n gaybndan sonra talep ettiimiz budur, diye halk ikna etti. ia limi sosyal konumunu deitirince, ia'nn sosyal yn ve tarih fonksiyonun da cebren deitiini gryoruz. Bu deiiklik dirensiz ve doal olarak sonuland Zira ia daha nce byle bir durumu aklamak iin hazrlam idi. Sevgi ve buz tarihi; birka ahsiyete kar efkat, gemi hadiselere kar tenkit hkm: Bilhare, lmden sonraki ilk kabir gecesinde, alnyazsnn gerektirdiince belli olan iman. Ynetimler, sosyal rejimler ve dzenler, egemen snflar, eski eraflk bu ynden daima ia'dan ekmiyorlard. Artk ia olmamak iin bir sebep grmediler. Hatta O'na dayanmakla, iilerin ak ve kin dolu kalpleriyle ayaklarnn altn salamlatr-

DNLER TARH
303

yorlard. Bu yzden Emir Timur'un gelini Gherad Hanm'm, Sultan Ebu Mool, Nadir ah Safev ve Kaar sultanlarnn, yine bunlarn torunlarnn da saltanata devam ettiklerini gryoruz. Harem'in minaresini ve mam Rza'nn trbesini altnla kapladklarn gryoruz. gzel bir mescid yapyorlar, trbelerin etrafna yz aartc parmaklklar yapyorlar. Hatta mam Rza'nn (a.s.) Mehed'deki kabrinin bir defa ziyaret edilmesinin, yedibinyediyzyetmiyedi byk hacc deerinde olduunu iln ediyorlar. mer'in vefat gecesinde heykel ve resimlerini sokaklarda yaksalar, kfr partileri dzenleseler "ravza" (mersiye) okuma ileri bakan tayin etseler en son tekniklerle sinelerine vursalar, kilit kitleseler, Hz. Hseyin'in ehdetini ve Kerbel olayn temsil etseler ve zincir de vursalar... dier merasimleri yapsalar, artk dou Avrupa'da yas tutma merasimleri tertipleseler bile; iilii ihya etseler de, bunlarn asnn gerek ia ile ilgisi yoktur! Gerek ia, ilev slm toplumunda Peygemberin izindeki halkn rehberliini istikrara kavuturmak olan ia idi. Mevcut olan btn ynetimlerin aksine, meydana gelmi olan hilafetin aksine, fonksiyonu, yeni bir dzenin yaratlmas olan ia... Halka kar olan btn snfl dzenlerin aksine bir dzen... Btn tarih boyunca aradan geen asrlardan sonra gemiteki dzenlerin benzeri olan bir dzene dnt. unun dnda; sadece baz isimlere ters ekilde dayanlyordu. Bin yl hilafet ve ayrcalk ile savam olan devrimci ia'nn fikirlerini celbetmek iin, ah Abbas'n, ayakkablarn karp omzuna atarak sfahan'dan yaya olarak Mehed'i (mam Rza'nn trbesini) ziyarete gelmesi ve sonra geri dnmesi... Mehed'i ziyareti, Kabe'yi ziyaret ve haccul Ekber'den daha stn iln etmesi yeterliydi! Mehedli'nin lkabn "hac" iln etmesi ve Mehed'i ziyarete gelen herkesin haclna resmiyet balamas; Nasruddin ah'n yle buyurmas: "Haremi, Musa; Kelim olan Musa ve sa ile dolu gryorum" ia fikirlerini cezbetmek iin yeterliydi! Bylece Ali'nin adalet isteyen devrimci hkmetine ak olan ia: "Evet, bu, mam'n gaybiyeti dneminde istediimiz kimsedir"(!) desin.

304
DNLER TARH

Bylelikle halkn fikirlerini celbederek kolaylkla saraylar yapsn. Salon pencerelerinin herbiri o asrn musik aletlerinden biri gibi veya o zaman kadehleri gibi olan saraylar... Veya kaygan mermerlerden hamamlar olutursun. Kk ve temiz erkek ocuklarndan efsanev haremler yapsn. Gizli muvakkat nikh evleri yapsn. Halkn yamalanmas, katliam, ikence, deri yzmesi, gz karlmas, hamam

olanlar gibi iler yapp, harem iilerini kullanp bozduktan sonra, "hkmet" ve "velayet" unvanyla ia halknn srtna binsin. mer ve Ebu Bekir hkmetinin bozukluundan feryat eden ia liderlerinden, adalet, imamet, imamn masumiyetinden, slm'da hkmet ve nbvvetin ayn cinsten olduundan dem vursun. Onlarn (ii geinen bu sultanlarn) kitaplarnn girilerinden birka sayfa gsterdiler. Ben hibir kitapta, hibir dinde, hibir ilimde hibir Kayseri, Kisra, Firavun, Emevi ve Abbas dzende byle eyler okumamtm! Alev ias ve Safev ias Nasl oldu da uzlama kabul etmez devrimci ia, bu kadar kolay raz oldu? ia -ia'nn ruhu olan ve uruna o kadar ok-kanlarn dkld ses hedeflerini, sadece dilde tekrarlanan sloganlar haline getirince, duygular, kalb kinlere dnnce-hayatta hibir fonksiyonu olmayan lmden sonras iin olan kulluk meseleleri olarak ortaya karlnca deiti. ia, dier Islm frkalarn aksine, yeni meydana gelen bir frka deildi. O Kur'n ve Snnet idi. Eer "soya" (ehli beyte) da dayanyorsa yine Snnet esasna gredir. -Hepimizin bnyesinde topland"Safev iasn" demiyorum; hibirimizin olmad "Alev iasn" sylyorum. Alev ias, mahkm snfn slm'yd. Sadece ve sadece insan adalet ve hak hkmeti istiyordu. Snnlik -u andaki fiili Snnlii demiyorum (imdi onlarn ou hem pratikte hem de teoride gerek ia'ya bizden de daha yakndrlar) iilie kar olan o zamann Snnliini sylyorum- hakim snfn sl-m'ndan ibaret olmutur hkmetin ss, rk eraflnn, snfDNLER TARH

305
sal ayrcaln aleti idi. nceki dinlerin de mahrum ettii snf, ayak alt aleti olmutur. Adalet Bu kelimeleri, oundan bir gl gibi iittik. Anlamn kaybetmiiz, ne olduklarn bilmiyoruz demiiz. Ama derinliklerine inince hayrete dyoruz. Bu yzden doru anlamak iin, bu kelimenin nceki zihni anlamn unutmamz gerekir, unu yeni bir kavram olarak kabullenmemiz gerekir. Sosyal adalet, aratrlacak meseleler, sosyal ve hukuk meselelerle ilgili bir konudur. Tarihin mahkm snfnn slm'38 adaleti kendinin mezhebi, kelam ve itikad bir usul olarak ortaya koymutur. Tevhid ve nbvvet gibi onda itikad vardr. Bu durumda ia, adalet ve imameti ilk slm'n temel esaslarnn bir paras olarak bilmektedir. Hakim slm, onu (imamet ve adaleti) yok etmitir. slm'dan bu iki asl karmakla, eski rejimler ve cahil dzenlerin yapt gibi, slm' daima siyas kudretlerin ve snfsal imtiyazlarnn dayanak yeri yapamamlardr. "Ehli Snnet" ve "ia"nin her ikisi de adalete inanyor. "Ehl-i Snnet" asla Allah adil deildir, demiyor. Birinin Allah'a inanmas, ama adaletine inanmamas gibi birey mmkn deildir. O Halde htilaf Hangi Konudadr? Adaletin kelm ve felsef konular asndan iki aklamas vardr. imdiye kadar filozoflarn tartmalarnda ortaya konmutur. Ben bu felsef konularda, kelm aklamalarnda, dinlerin, slm'n, mezheplerin, zellikle iann akl aklamalarnda derin sosyal kkler gryorum. Bu cmleden olmak zere bu konu:39
38- "Mahkm snfn islm' ia" kavramna hayret etmeyiniz. Zira slm'n kendisi de, nsanlk tarihinin mahkm snfnn dinidir. Bu anlamda ia, gereklik slim oluyor. 39- Bazlar iin, u izah ve aklamay yapmama zin veriniz. "Ben" ahs zamirini, gsteri iin kullanmyorum. Ama bu, kelimeye muhta olmam ve doyuma ulamam anlamnda deil. Maksadm u, halk bu szn bana ait olduunu, sorumluluunun da bana ait olduunu bilsin. slm'n apak ve kesin esaslarndan biri olduunu sanmasnlar, veya slm limlerinin resm grleri, ia'nn ittifak ettii konu sanmasnlar. Diyorum ki, siz onu kabul etseniz de etmeseniz de bu benim szmdr. 306
DNLER TARH

Ehli snnete bal limler; "Allah'n yapt her i adaletin ayns" olduuna inanyorlar: Ama ia diyor ki: "Allah adaletli olmayan hibir i yapmaz." Bu ikisi arasndaki fark nedir? Fark oktur, o hakim snfn adaletidir, bu mahkm snfn adaletidir. Allah'n sfat ve ameller ile ilgili fertlerin zihnindeki kavramlarn da, snfsal erevede snrl olduunu gryoruz. Snfsal, sosyal karlarn ve artlarn rengine sahiptir. Eer meseleyi sadece filozofa ortaya koyarsak, mcerret mantk ve kelam bir mesele olarak, Ehl-i Snnet'in akl yrtmesi gerekten bizim akl yrtmemizden daha ok kalbe oturuyor. unun iin, ia Allah' adaletle balanm klyor. Ehl-i Snnet diyor ki, Allah' serbest braknz ki, neyi istiyorsa yapsn. Biz adalet hesabna kabulleniyoruz.

Gzel. Bu, Allah'a daha ok tapc ve daha ok beenilenidir. Bu tarifle eer emr'i Cennet'e, Hseyin'i (a.s.) Cehen-nem'e gtrrse adaletine uygun hareket etmi olur, ama biz anlamyoruz. Bizim, Allah iin grev belirlemememiz gerekir. Onunla ilgili hkm vermeyi onun gidiatn kendi dndmzde lmemiz gerekir. Kendi zihinsel kavramlarmzda snrlandrmamamz gerekir. Doru da sylyor. O halde niin ben mantk, kelam ve ilh adan ehli Snnet'in istidlal ve anlayna, ilh adaletteki ia istidlalini tercih ediyorum? Ayn zamanda onu daha ok mahkm buluyorum, onu sadece tard edilmi olarak bilmekle kalmyor, belki hilekrca ve haince bir aklama sayyorum. Ondan korktum! Emevi limlerinin szlerinin amurunu ondan m tehis ediyorum? Zira burada adalet konusu mcerret, felsefi ve metafizik bir konu deildir. Sosyal bir meseledir. Onu ders sahasndan, limlerin, filozoflarn konular sahasndan darya karnz. Toplumda, sosyal dzenin iinde, tarih harekette uygulamaya koyunuz ki nasl bir i olduunu gresiniz? Ve ne diyor? Ne diyor? "Allah'n yapt her ey adalete uygundur!" "Olan herey, Allah'n iidir," "Olan ve olmakta olan herey adalete uygundur!"
DNLER TARH

307

O halde sonulanm olana, olmakta olana ve olacak olana itiraz hakkna sahip deiliz. nk Allah'n yapt herey adalete uygundur. Sen zlim olan kimseyi ezme hakkna sahip deilsin, dier birini adil olarak sevmezsin. Hak ve btl, zulm ve adalet, kt ve iyiyi Allah tayin ediyor, kul deil! Hereyi ve herkesi hayra hamletmek gerekir. Btn Mslmanlar ve btn ashabn amelini muteber ve kabul edilmi saymak gerekir. Onunla ilgili olarak, hesap gnnde Allah hkm versin. Ayn zamanda ciz, ksr, cahil kulun gayb olan ameli ilh hkm ve levh-i mahfuzdaki hkm, Kyamet terazisini bu dnyada kendi aklyla tahmin etmemesi ve belirlememesi gerekir! slm dnrlerinden olan Mrcie mensuplar yle diyorlard: Sizler Ali'yi hak sahibi, Muviye'yi gasp olarak grmekle evvel Allah'a itiraz etmi oluyorsunuz, nk ortaya kan ey Allah'n iradesindendir. Onun yapt herey adalettir, biz anlamyoruz. kincisi Allah'a hakaret etmi oluyorsunuz. nk onun bu ikisi hakknda hkm vermesinden nce siz hkm verdiniz. ayet Allah Muviye'nin iyiliini almaz veya onu balarsa, o zaman sizin btn bu tekfir etme ve fask saymalarnz hangi cezaya arptrlacaktr? Aristo, mevcut mertebeler dizisini adilce biliyor, Her mdahaleyi dengenin bozulmas, toplumun hastalk ve yok olmasnn sebebi olarak biliyor. Zira egemen snfn, mevcut mertebeler dizisinin savunucusudur. Daima bu silsilenin tepesinde olan, iyi yere dm olan snf iin mevcut durum gzeldir, adalet ve dengedir. Ama bu dzenin ar yk altnda ezilen kimse, bunu adalet olarak bilmiyor. Diyor ki, Allah bile byle bir i yapm olsa adalete uygun deildir. Dier taraftan benim tandm Allah'n byle bir i yapmas mmkn deildirBu zalimce dzeni yapm olanlar sizlersiniz. Zalim zalimdir, adil adildir, Allah'n adil olmamas mmkn deildir. O halde zulm, zalimin iidir- Allah'n ii deil. nk Allah zulme raz olmaz. Bu dzeni ba aa etmede, bana yardm ediyor. nk Allah en adil olandr. Zulme teslim olmay, uursuz zul-

308
DNLER TARH

me ortak olmak ve zalimle el ele olmak sayyor. nk Allah adalet dnda i yapmyor. Onun nazarnda btn zalimler mahkmdur. Btn adil olanlar ve adalet isteyenler, onun sevdiklerdir. Allah'n bir snfnn, bir rkn zararna, bir aznln faydasna i yapmas mmkn deildir. Sen diyorsun ki eer byle yaparsa adalettir; ben, zulmdr diyorum. Dolaysyla yapmyor. Egemen snfn adaleti mevcut durumdur, olan her-eydir. Mahkm snfn adaletiyse mevcut olan zalim durumu yok etmektir, insan ve sosyal ilikilerden muayyen bir ekli adalettir. O gereklemeyen kadar dier her ekil her durum zalimce ilikilerdir. Allah da o adil olan ekle uygun olarak amel ediyor, dier ekilde amel etmesi mmkn deildir- Hem onlarn, hem bizlerin adalete inandmz gryoruz. Ama onlarn adaleti, hakim snfn adaletidir, bizim adaletimiz mahkm snfn adaletidir. ia'da adaletin, yapay bir dzen, hukuk ve anlamaya dayanan birey olmadn gryoruz. Byle birey deil ki, toplumda bir snf ve zel bir grup onu yaratsn ve va'z etsin. Belki adalet Allah'n ve Allah'n ztnn sfatlarndan bir sfattr. Byle adaleti ia Allah'a ait adalet biliyor. Onu srf mcerret

bir kelm, felsefe ve ilahiyat konusu olarak telakki etmiyor. (yle ki, zihinde; yani, bugn byledir.) Belki adaleti mutlak vcut ve vcudun mutlakl sathnda ortaya koymak istiyor. Adaleti varln kaim olduu bir dzende grmek istiyor. Zira bu, btn lemin zerine dayand binadr. Zira btn vcut Allah'n tecellisi ve onun sfatnn tecellisidir. Zira btn kinat ona tbidir. Zira yaratl onun sarndandr ve o adildir. Zira, dnya, insan, gezegenler, toprak zerreleri ve hereyle hakim olan kanunlar o koymutur ve adalet zerine koymutur. Adalet zerine olmayan i yapmyor. Adalet konusunu Allah'a dayandrlmakla, burada ia'nn onu kendine zg sosyal bir ekilde, grup ilikileri geni bir "dnya gr" eklinde ortaya koymak istediini gryoruz. Sosyal adalete, evrensel bir alt yap ve byk bir dnya gr vermek istiyor. nansn ki, yerlemesi, hakim olmas iin mcaD NLER TAR H

309
dele ettiimiz asl, beeri dnyada Allah'n sfatlarndan birinin tahakkukudur. Sosyal ilikilerde snfsal dzende, yararls namusunun yerlemesidir. Bu ftrat ve vcudun doal gereidir. yle demek istiyor: Adalet sadece mazlum snfn istei deildir. zel rksal veya iktisad bir grubun ideali deildir. Bizim sadece snfsal karlarmza binaen talep ettiimiz ve va'z ettiimiz birey deildir. Allah'n adaleti byle bir yaratl gerektiriyor ve byle istiyor. ia zulm u ekilde ezmek istiyor; ben ve sen iki frka deiliz, birbirimizle savaan iki hkmet dzeniyiz. Sen zalim bir dzensin, yaratl dzeninin ve Allah'n iradesinin aksine, insanla (zoraki) bir dzen ykledin. Ben, varlk lemini egemen dzen ismiyle adaleti insan topluma ve hayata yerletirmeye alan bir mektebin taraftarym. Allah adildir. Yani adalet, kutsaldr, ilhidir, ebeddir. stikrar ve yerlemesi cebri ve kesindir. Siyasetinin, bir mektebin ve ideolojinin, sosyal bir plann, bir teorinin buluu deildr. Bir snfn, bir milletin ve rkn menfaatlarn temin etmek iin hukuk bir teori, zoraki ve sahte bir slogan deildir. Adalet varlk leminde ve bu cmleden olmak zere toplumda doaldr. Eer olmadn gryorsak, bu geicidir. Bu bir bozulmadr, zalimin ve zalim dzenin iidir. lh dzene, varla, ilme, ahlka zt olan dzenin iidir. O halde hem Allah'n nazarnda hem tabiatn namusu nazarnda, hem de tarih ve toplumun namusu nazarnda yok olmaya mahkmdur. Bylesi adalet, lh bir hakikat, ilm, mukaddes ve ebed oluyor. Mazlum olan, kendisinden faydalanlan herkesin snfsal veya bireysel menfaatlarnm gerei olarak deil. Belki Allah'a inanan herkesin, bal olduu her snfta ve olduu her durumda adaleti isteyen biri olmas gerekir! Allah byle adildir, zalimi mahkm klyor.

310
DNLER TARH

Adlet-Kst Kur'n ve hadislerde u iki kelime var, biri "kist" dieri "adalet" "Kist", "zulmn" kartdr, "adalet ise "cevr" (cefa) kelimesinin kartdr. Her ikisi genellikle e anlaml olarak kullanyorlar: Zulm ve cevr, kist ve adalet. Halbuki mesele ok dikkatli ve incedir. "Kist", snfsal sosyoloji bakmdan ok ok hassastr ve benim inancma gre hereydir, yani hereyin alt yapsdr! "Adalet", sosyal gruplar ve fertler arasndaki sosyal ilikilerin, tannm olan bireysel ve grupsal hukukun yasal eklinden barettir. "Ks(" (hisse), herkesin veya her grubun, madd ve manev nimetlerden, sosyal imknlardan, toplumda yetkisine ald fonksiyona gre, gerek payndan ibarettir. Yani eer ben, seni gnde yirmi tmene altrdysam, gnn sonunda senin anlama gerei olan cretini dediysem, hakkn vermisem adalet yerine gelmitir. Eer cretinden be tmen eksik verdiyem evir, cefa etmiim ve adalet yerine gelmemitir. Eer sen adliyeye bavurup be tmeni geri alrsan, adalet icra edilmitir ve mesele halledilmitir. i de iinden veya i saatinden alarsa, i sahibine zulm yapmtr. O da adalet mercilerine adliyeye, mahkemeye veya idarecilere ikyet edilir. Adaletin yetkilisi kimdir? Bir toplumun adl kuvvetleri ve adliye... O halde eer doru, insan, hukuk ve ceza kanunlara, erefli ve cesur olarak adaleti icra eden kurumlara sahip olursak, kimse kimseye zulmetmez. Adalet yerine getirilir. Herkes kendi servetinin, hukuk imknlarnn ve menfaatlarnn sahibidir, hibir kudret ona tecavz edemez.

Bir i iin mesel yirmi tmen kararlatrdmz zaman, cretli, kt grmeksizin bir tokat yer, kfr iitir de buna ramen rzasyla iini yerine getirirse, cretini tamam olarak alnca adaDNLER TARH

311
let icra edilmitir. cretli dier hibir hakka sahip deildir. Eer mahkemeye mracaat edip, "cretimin gerek deeri yirmi tmenden fazladr, ben aresiz olarak kabul etmitim; nk resm cret bu idi" derse, hkim ve mahkeme ikyeti olan paylar, ivereni deil. nk adalet, resm, yasa!, tayin edilmi hukuku incelemektedir. Ama "kist" dier bir konudur. Diyor ki: "Sizin sekiz saat sreli ie yirmi tmen cret kararlatrdnz dorudur. Anlama gerei olan creti dediin de dorudur, memleketteki teknik bir iinin creti de yirmi tmendir, yasal creti de yirmi tmendir. Ama, pay bu deildir." inin "fiyat" yirmi tmendir, ama onun "deeri" elli tmendir. Yasal hakkn dedin, ama gerek hakkn yedin. in resm fiyat yirmi tmendir, ama onun gerek fiyat elli tmendir. Adaleti yerine getirdin; cretini dedin, boynunda yasal bir hakk yoktur, ama iinin otuz tmenlik hakkn ne yaptn?" Bunu soran "kist "tr. Adaletin suskun ve honut olduu zaman kstn itirazc ve fkeli olduunu gryoruz! Kist; hisse, pay anlamndadr. Anlama gerei olan yirmi tmenin denmesi ile adalet icra edilmi bilinebilir. Ama, "kst'n cevab verilmemitir. Dolaysyla "adalet", "cevr "in kartdr. Herkesin ittifakla benimsedii hukukun esasna gre va'z edilmitir. Ama "kist", iktisad alt yapdr, bir ferdin toplumda sahip olduu pay esasna dayanmaktadr. Adalet, st yapyla ilgili bir meseledir, kist ise alt yapyla ilgilidir. Adalet, va'z edilmi kanunlarn esasna gre fertler arasndaki likide ortaya konuluyor. Mlkiyet, iktisad ve snfsal dzen aslnda ise kist. Bu yzden, mesel ngiltere'de, dogru ve drst adl nite, bamsz, adli bir adl icradan faydalanlyor. Hatta ouna gre adalet ok fazla icra edilmektedir. Falanca geri kalm lkede ise (birinin klahn alr veya dolandrrlarsa, klahm!-, deme cr'etine sahip deildir, nk cbbesini de almalarndan korkmaktadr) adalet yoktur. ingiltere'de adalet vardr, o geri kalm lkede yoktur. Ama her ikisi bireyde ortaktr. O da her ikisinin "kist" a sahip olma-

312
DNLER TARH

masdr. Zira "kst'n adaleti icra etme ve adelet birimi ile bir ilgisi yoktur. Mlkiyet dzeni ve iktisad alt yap ile ball vardr. Bu her ki lkede snfsal dzen ve ferd mlkiyet vardr. Bu dzende, hakim snfa bal bir fert, asil bir aile, lordlar soyu, prensler ile akraba olanlar kendiliinden, olandan daha ok hak icad etmitir. Toplumdan bir hisse alp gtryorlar. Bunun kendisi unu spatlyor, dieri bu slere ve zmrelere bal olmad iin gerek hakkndan daha az pay gtrecektir. Zira kendi yaratt hisseden daha fazlasn gtren herkes, dier birinin hakkndan almtr. Russe'n deyimiyle: Sayn Lord "Siz btn bu servet ve mlke sahip olmak iin doum zdrab dnda hangi zahmeti ektiniz?" ia mezhebinde "Kyam bilkst ve kaim bilkst" esasna, gl bir ekilde dayanlmaktadr, Kur'n'da tekrarlanarak gelmitir. Hem Allah'n iidir, hem O'nun peygamberlerinin risleti, hem de slm mmeti ve imamnn esas rislet ve ilevidir. Adalet; herkese yasal hakkna gre, toplumda dedikleri ekilde demektir. Kist: toplumda herkese, gerek payna uygun olarak deme yaplmasdr. Toplumun herkes gerek payna uygun olarak denmesi gerekendir. Adalet ile beraber kst'n olmamas mmkndr. Adalet, alt yapsz, yalan ve geicidir, fertlere baldr ama kist mevcut olduu zaman, adaletin olmamas mmkn deildir. Alt yap hak esas zerinde olduu zaman, st yap kendiliinden kalyor. Bu anlam ile adalet, Avrupa lisanlarnda "Sustrese"nin muadilidir. Kst'n bu dikkat, derinlik ve dopdolu olan stlah anlam mevcut deildir. Az bir izahatla kolaylamas iin "egalite", eitlik anlamnda mn vermek gerekir. Ama bu, toplumdaki btn fertlerin eitlii anlamnda deildir. Bu hem imknszdr, hem de insafn aksinedir. Belki ferdin toplumda yerine getirdii ile, toplumun dedii hakkn eitliidir. Yasal hakkn eitlii (cret ile gerek hak) herkesin pay. Adalete sahip olmak iin adliyeyi slah etmek gerekir. Kist iin, iktisad alt yapy deitirmek gerekir. Kist sadece mlkiyet dzeninde sosyal bir devrimle mmkndr. Kst'n asl, MarkDNLER TARH

313

sistlerin dndkleri, sosyolojide kefettikleri ve sosyalizmin iddia ettiklerinin aynsdr! Kstn byle kkl bir din kuruma sahip olduunu gryoruz. Onun yrrle konmas ilh iradenin gerei, btn byk peygamberlerin risleti, imametin vazifesi, hatta mmetin dnya apnda insan toplumdaki sorumluluudur. Bizim, kltrleri tercme edilmilere dayanan aydnlarmz, onun da materyalizme, Allah' ve dini inkr etme ve btn inanlar terk etme artlarna bal olarak dnmlerdir. Geri onlar da aynen dindarlar gibi dnyorlar. Dindarlarn zihninde imdi olduu kadar. Aslnda bu konularda ciddi dndkleri yok. Belki zihinlerinde dnyor veya din hayatn o tarafna; lme intikal ettirilmilerdir. Hatta adalet, kist ve imamet gibi meseleleri de bir derde deva olmayacak ekilde metafizik yapmlardr.

mamet
"mam", "mmet" ve "mm" kelimesi ile ayn kktendir. "mmet", slm' bina etmek isteyen toplumun addr. "mm" slm Peygamberinin sekin bir sfatdr. mm'nin slm Peygamberinin sfatnda, hakim snfa kar halklara bal olmak anlamnda olduunu syledim"mam", "mm" ve "mmete" yapm bir (mmetle i ie) makamn sfatdr. Bir iinin teriminde mam, daima canldr; daima halkn rneidir. Bu anlamda mam, idealdir. tikad ve zihinsel meselelerin olduu gibi canlanmasdr. Din bir mektebin insanlk toplumuna verdii aziz bir rnektir ki insan nesillerin yapsna bir model ve numune olsun. Bu nedenle imam, bir maket, bir fabrikann numunesi, bir mektebin ayn gerek canlanmas anlamndadr. Yani slm'n hayat, i, mcadele, ruh, insan ilikiler ile ilgili itikad usul, ete ve kemie brnm kazanm ve mam'n vcudunda canlanmtr. Kur'n: Kelime ile yaplm olan bir imamdr. mam, insan unsurlar tayan bir Kur'n. (Daima canl olmas anlamnda)

314
DNLER TARH

mamn ii ve fonksiyonu "yolun iaretleri" olmaktr. -Baz rivayet ve dualardak- yol iaretleri, yani klavuzluun almetleri. - Hristiyan veya Zerdt olan ben, halk ve hak hkmetini bulmak iin slm'a gelmiim. Birden karmda "erih': Hkmet, banda Peygamberin sar. Ama sarn altnda ktln grld ve uyuduu yer. Ktln destekisi hilafet eklinde. Kur'n yetinin gerei olan o cihatlar yapan kllar, birden Ali'nin ba zerinde parlyor. Puthaneleri viran eden ve beni evke getiren grzleri -ki bu, tevhidin kudretidir- imdi, kirlilik, kfr ve irk heykelleri olan kimselerin elinde gryoruz.

Yolumu Kaybettim, Ne Yapaym?


Kur'n'a mracaat etmek istiyorum, yedinci asrda slm'a girmi bu ranl'ya (bana) yol gsterelim. Ama Kur'n' Badat'tan karyorlar. Badatl hrsz da, oraya tefsir yapmaya getiriyorlar, Rivayeti de belediye fiyatyla! -bir dinar- olarak tayin ediyorlar. slm'a yeni girmi olan benim, Kur'n ve din esaslar ondan renmem gerekir. Daru'l-hilafetin bir genelgesi ile yle deniyor: "Falan yet "Zekeriya'dan bahsetmiyor. Veliahd Me'mundan bahsediyor." Sonra btn Belh, Buhara, Horasan, Nibur minberlerinde hepsinin genelgeyi okuduklarn gryoruz: "Onlara bir evlad verdik..." mealindeki yet, Zekeriya hakknda deil, olu Me'mun'u kendine veliahd yapan Harun hakkndadr! diyorlar. O halde ben byle hakim snfn elindeki slm'n reddinde nereye geleyim? Minberler bunlarn elindedir. Namaz kldranlar, tefsircileri, hadisileri bunlar tayin ediyorlar. Kitaplarn, Kurn'n yayncs bunlardr. Yeni slm'a girmi olan ranl ben, hi kimsenin adn azna almaya cesaret edemedii ve fikirlerini ortaya koyamad "Seyyid"in nerede yaadn, nasl anlayaym? Sokakta m? O halde Medine sokaklarnda m? Badat
DNLER TARH

315
sokaklarnda m? Veya btn mrn geirdii zindanlarda m, hcrelerde mi? Dorusunu, yle bir adamm olduunu nereden anlayalm? O'nu nasl bulaym?

Bu yzden onun kar kna yetiemiyorum. yle bir yere varyorum ki slm ve beni slm'a eken btn idealler, hilafetin faydasna benim istismarm iin bir ara oluyor. "Yol iaretleri", yani bu koyu kinlerin, siyas ehvetlerin, snfsal garazlarn, paraya tapma, para dostluu, rvetilik, hadis sar, haber yapm, Kur'n tefsirinde sahtekrlk yapma, ithamlar, yalanlar furyasnda, Hakim slm'n balatt bu korkun tufan ve devrimde, yolu onun vcuduyla bulabileceim "yol iaretleri." Mslmann nasl bir insan olduunu nasl anlayaym? ekillenmi olan gzmle grmem gerekir. Ama ekillenmi ve gerei gsteren bir ehredir, rklar arasnda slm'n yapmak istedii rkn, nasl olduunu gsterir. imametin dier bir anlam siyas bir felsefe ve kendine zg bir rejimdir. Bu yzden ne demokratik rejimdr, ne snfsal bir rejim, ne de bir aile rejimidir. Evvel imamet, srekli bir rejim deildir. Olduu her ekliyle ia itikadna gre oniki belli ahsla snrldr. Bundan fazla olmadklarnda phe yoktur. Bu nedenle daimi rejim olamaz. Eer olsayd bu silsiledeki ahslar belli ahslar olamazd. retmen gelip; "Benden sonra oniki kii gelip bu dersi tamamlayacaklar" dedii zaman, benim dersim ebed deildir, belli olan adamlarn gelmesiyle tamamlanm olacak demektir. Ondan sonra ilerimiz onlarn esaslarna gre idare ettiimiz dier bir usul var. kincisi, sosyal deimenin zel bir dnemi ile ilgilidir. Yani Medine dnemi, yedinci ve sekizinci asrdaki slm toplumuyla ilgilidir. slm Peygamberi bir fikir, bir toplum, bir devrim yapmtr. Bu i iin de on yllk bir frsat olmutur. On senelik bir frsatla, byk bir toplumda devrimci bir nesil ve gerekten devrimci bir dzen icad edilebilir mi?
316 DNLER TARH

Asla! Devrimci bir dzen meydana getirilebilir. Ama devrimci insan, devrimci toplum, devrimci kltr ise hayr. Bum. birka nesillik ii var. Devrimci bir dzenin kurulmas iin, bir devrim ve kudret ele almak yeterlidir. Ama devrimci bir insann yetitirilmesi devrimci bir kltr ve grn inas, birka nesillik frsat ve zaman gerektirmektedir. Bu, apak bir itir. Gemi dzenlerde, daima devrimden sonra birka nesle kadar khnelik ve irtica etkileri mevcut olmutur. Devrimci dzenin asaletlerinden biri bu irtica ve eski etkilerle mcadele etmektir. Bu nedenle devrimden sonra, devrimci dzende antidev-rimci kltr ve antidevrimci insanlar -slm'n kavramyla- cahi-liyye insanlar mevcuttur. slm'dan sonra, hatta slm hkmetinden sonra hatta slm Peygamberinin kendi ynetimi dneminde, hatta muhacirler ve ensar arasnda tecrbeli, terbiye edilmi sekin adamlar da vard. slm toplumunda cahiliyyenin kalntlar mevcuttur. Peygamber on seneden sonra gidiyor, halbuki geride byk bir toplum brakmt. "nsanlarn Allah'n dinine akn akn girdiklerini grnce" (Nasr/2). slm'a bu akn akn gelme slm'n siyas gc asndan ok deerliydi. Tehlike noktalar ortadan kalkyordu. slm, kuvvet ve g kazanyordu. Ama gerek slam toplum asndan hastalklar arttryordu. Bir kabilenin reisi slm Medinesine geliyor. Mslman oluyor, kabilesine geri dnyordu. Kabilesine, ben sizin mmessiliniz olarak Mslman oldum, diyordu. Onlar da: "Ehed en la ilahe illallah" diyorlard. O vahi, zelil, aa ve yklm halleriyle slm'a giriyorlard, kllarn alp cihada gidiyorlard. Sonralar hilafet idaresi, slm eitim frsat olmam olan bu Mslmanlardan eitli topraklar yamalamak iin istifade ediyordu. ran, Roma, dou ve batya saldr fermann hilafet idaresi karyordu; ldrn, yamalayn diyordu. Onlar da "La
DNLER TARH 317

ilahe illallah" deyip vuruyorlard, ldryorlard, yamalyorlard. Bu byk mcahitler(l) Tevhid ve slm adyla Endls' fethettiler. Bu slm mcahitlerinin yaptklar ilk saray, bakire kzlardan bir kolleksiyon olan "Fil Saray" idi. Peygamberin vefatndan sonra slm'n, devrimci bir dzene ihtiyac duyduunu gryoruz. Ortaya konmu olan bu mektebin esasna gre toplumu olutursun diye. Birka nesli slm bir hareket ve

ekolde yeni bir terbiye ile yetitirip eitsin diye. Kendi deyimleriyle sadece slm kulluu boyunlarna alm olan bu topluluklarn, ruhlarna slm'n z girmemiti. ki nesil boyunca slm gr ve slm'da Mslmanlarn uhdesine braklm olan insan sorumluluklara ynelme ile tansn... Reisleri Mslman oldum deyince Mslman olan kabilelerin eer peygamber veya halife ile bir ihtilaf olsayd hepsi muhalefete kalkyorlard. O kadar siyas zgrlkten yoksun idiler ki reyleri 5 riyal veya bir halama et yemei kadar bir deer arz etmezdi! Demokrasi dnemi gibi. Devrimci bir hkmetin olmas gerekir ki bu reysin adamlarn reylerine dayanmasn. nk bunlar kelledir, rey deil. Bunlarn hepsi reislerinin, hanlarnn veya mollalarnn trevi ve glgesinden ibarettir. Kendi tehis kuvvetleri yoktur. slm Peygamberinden sonra devrimci bir dzenin, toplumu birka nesil boyunca slm'n yeni deerlerine gre eitmesi gerekirdi. Geri kalm, yklm cahil toplumu, bamsz hazr bir topluma, siyas olgunlua, fikr bamszla, adaleti icra etme kudretine sahip, alnyazlarn tehis edebilen bir topluma ulatrmas gerekirdi. Toplum bu aamaya ulanca artk onnc ve ondordn-c imama ihtiya kalmaz. "Biat" esasna gre, demokrasi ve ura ynetimi (Ehl-i Snnet'in dayand ve slm bir asl olan ura esas) geliir. Ama Peygamberden sonra deil, mamet'ten sonraki dnemdi. Yani zgrlk ve slm toplumun siyas gelime dneminde. Bu dnem, bu ileri asln esasna gre, yani biat ve

318
DNLER TAR H

ura esasna gre gelimektedir. -Yani genel reylerin alnmas esas ve demokrasi- slm hkmeti ve slm tarihini devam ettirebilirlerdi. Bilinmelidir ki; evvela imamet devrimci bir rejimdir, snrl sayda fertlere sahiptir. kincisi gei dnemiyle ilgilidir. Cahil yklm ve geri kalm bir toplumun, kltrel, itikad ve siyas rgde sahip bir topluma gei dnemidir. Toplumun cahiliyyeden, gelimi mkemmel bir topluma geii iin bir dnem, "mamet" olarak isimlendiriliyor. O halde halkn slm Peygamberi'nin, kendisinden sonra oniki kiiyi slm vasisi olarak iln etmesi olgusunu ve bu vasilerin hkmetini kabul etmesi gerekir. Bu anlamyla sadece tarih bir aklama yaplm olmakla kalmyor, belki ok ileri sosyal ve ilm bir aklama da yaplm oluyor. Dnyann devrimci toplumlar, imdi de devrimci dzene dayanyorlar. Devrimci dzen, babadan oula geen irsi dzenden, diktatrlk dzeninden, demokrasi dzeninden ayr bir-eydir. Devrimci dzen, bir kanun esasna ve fikr bir mektep esasna gre toplumu ina ediyor. zel ve mahhas bir hedefe yneltiyor, ulatryor. Bu nedenle imamet, bir felsefe, kendine zg bir siyas dzenden ibarettir. Onu bir gei dnemindeki toplumun, geici devrimci liderliin rejimi olarak isimlendirmek mmkndr. Bir ideolojinin gereklemesi ve toplumun demokrasi, bamszln eiine ulamas olarak tarif edilebilir. mamet Nasl Seiliyor? Dnyadaki siyas dzenler unlardr; 1- Demokrasi: Devlet bakannn "demo'lar, yani halk kitlesi vastasyla seilmesidir. Yzde elliden bir fazla olan reyler hkmet -parlamentoya- temsilci veriyor. 2- Veraset ve irsyeti hak sahibi yapan br hkmettir. Halk zerinde ynetim sahibidir. 3- Aristokrasi hkmeti: zel ailelere bal fertlerin ynetimidir. Kan ve rk ereflerin sahibidirler. Dierlerine kar stnlk iddiasndadrlar. Sadece bunlar hkmet olabiliyorlar. 4- Monari hkmeti: Topluma egemen olan ahs hkmeti.
DNLER TARH

319
5- Oligari hkmeti: Topluma egemen olan zel br grubun hkmeti. Bunlar arasnda Afrika'da, Latin Amerika'da ve Asya'da, geri kalm milletlerin ekli denenmitir. Bu, devrimci demokrasi liderliinden ibarettir. Yani hkmet halk tarafndan seiliyor. Ama halkn kaderini, halk adna olan ok saydaki politik oyunlarn eline vermiyor. Hedefi kamuoyunun dikkatini yani genel reyleri ekmek deildir. deolojinin hedeflerini gerekletirmektir.

Bu devrimci hkmet, kamuoyuna ve ounluun beenmesine dayanmyor (Genel beeniyi oluturanlar baka ellerdir). Belki ideolojisinin temel esaslarna dayanyor, onlara gre idare iini yrtyor. Bu "dijize demokrasi" veya "angaje demokrasi ismi ile zellikle Bangkong konferansmdan sonra szkonusu oldu. lk defa smrye kar olan Cezayir devrimlerinde ortaya kondu. mametteki felsef tasar eklinde. O halde imdiye kadar sylenenlere gre imamet, hilafetin syledii ey deildir. mam, biat ve urayla semiyorlar. Eer semek isterlerse kendilerinin benzeri olacak kimseleri imam olarak seerler. Medine Sa'd bin Ubade -Muhacirlerin dnda- btn Medine reylerini almt. Ali'nin {a.s.) bir reyi bile yoktu. Bu i asla rey hakkna gre deil. Hatta byk bir sahabe bile olsa.

DKTATRLK LE DEVRMC LDERLN FARKI


Diktatrlk ile devrimci liderlik arasndaki fark udur: Devrimci liderlik, bir tek fikri serbest brakyor. Sonraki dnemde siyas gelimeye ve hrriyete dntryor. Ama diktatrlkler cehaleti daima koruyorlar. Bunlarn ihtilaf fikri temellerde deildir. htilaf uygulama eidinde aramak gerekir.
320
DNLER TARH

imamlk, atama ile olmad gibi veraset ile de deildir. kinci mam, birinci mam'n olu olduu iin mam deildir. Drdnc mam, nc mam'n olu olmas nedeniyle mam deildir. -Bu aslnda ok mantksz bir anlaytr.- Birinin olu olmann insan ve itibari bir deeri yoktur. Cafer Kezzab da imam'n oludur. Drdnc mam'n kendisi ahsiyet sahibi ve -kendi zamanndakilerin hepsinden daha stn- insan deerlere sahip olmas nedeniyle mam'dr. Eer toplumun kaderini halifeden alm olsaydk, ona teslim etmi olsaydk, hepimizin kaderi deiirdi. "O halde niin bu kadar baba ve ocuk ard arda geliyor?" deyip onlarn kendi insan deerlerini mahvedecek ekilde, onlar kltmeyiniz. Ali, Peygamberin damad ve Peygamberin amcasnn olu olmas sebebiyle mam deildir. Kendi ahsiyetinin insan deerleri nedeniyle mam'dr. O halde mamet veraset ve tayinle deildir. Tavsiye ve nerme ile olan bir makam da deildir. Yani ben size bir isim neriyorum, siz hem ona, hem de isterseniz bakasna rey verebilirsiniz. Baz aydnlar bu aklamaya inanyorlard. Ben kendim de nceleri buna inanyordum. Ama sonra, bunun kabul edilmesinin mmkn olmadn grdm. nk konu, bugnk kavramlara yklenilemez. O Halde Nedir? Bir makamn aslnda nasl meydana geldiini grelim. eit makam vardr: Birincisi: Seimle olan makam. Yani gelip rey atyorlar. ounluk bana rey veriyor ve ben ekseriyetle seiliyorum. Rey olmasayd bakan olmazdm, falanca makamn sahibi olmazdm. (Olmad zaman da deilim) o halde sahip olduum bu makam halkn vermi olduu reylerin sonucudur. Rey vermedikDINLER TARH

321 leri zaman -makamn ne kadar byk olursa olsun- artk ona sahip olamam. nk o makam seimle gerekleiyor. Benim sradan bir insan olmamam mmkndr. Ama beni temsilcilie setikleri iin, temsilci oluyorum. Eer dnyann btn faziletlerine sahip olsam bile bana rey vermezlerse sizin temsilciniz olamam. unun iin, temsilcilik usulen benim sizin semenizle aldm bir makamdr. kincisi: Tayinle olan makam: Bir okul var. Ben okulun mdr oluyorum. O okulun bakanl veya idaresi sahip olduum bir makamdr. Bu makam tayinle meydana gelmitir. Yani tayin iinin kendisi okul mdrln benim iin meydana getirmi ve beni mdr yapmtr. Eer tayin edilmeseydim ehil olsaydm bile reis olmazdm. Ben, "okulun sayn mdr! Benim liyakatim daha fazladr benim mdr olmam gerekir" diyemiyorum. nk liyakatla ilgili deildir tayinle oluturulan bir makamdr.

ncs: mamet. mamet bu ikisinden hibirinin benzeri deildir. mam ne tayin etmilerdir, ne semilerdir. O halde nedir? Bana "ran'n en yksek da hangisidir?" diye sorduunuz zaman? Ben: Demavend diyorum. Siz corafyamn iyi olduunu biliyorsunuz; garazl bir insan da deilin, szm kabul ediyorsunuz. imdi ran'n en yksek da Demavend'dir, (bu da) sizin zihninizde en ulu ykseklie sahiptir. Acaba Demavend sizin seim tayin ve nermenizle mi bu sfat ve makama sahip olmutur. Hibiriyle lgisinin olmad aktr. nk asla bu iki mesele ile bir ilikisi yoktur. Benden ran'n en byk airi kimdir? diye sorduunuz zaman. Ben cevap veriyorum mesel Hafz diyorum. iiri tandma ve bir garazmn olmadna inandnz iin, szm kabul ediyorsunuz. Hafz, ran'n en byk airi oluyor. Kltr ve Sanat Bakanl veya Edebiyat Fakltesi tarafndan bir bildiri yaynlanmadan veya halktan rey alnmakszn

322
DNLER TARH

kabul etmi oluyorsunuz. Dnyann en byk matematikisi Einstein'dir. Btn dnyann ilm tekilatlar bendenizin dnyann en byk matematikisi olduuma rey verirlerse bile, yine o dnyann en byk matematikisidir. Eer dnyann btn halk, baka birinin ismini yazp dnyann en byk matematik bilginidir diye sandklara atsalar bile btn bu reyler sonusuz ve botur. Dnyann en byk matematikisi bylece yine Einstein'dir. En byk da olmak, en byk matematiki olmak, en byk air olmak, ahsn zt sfatdr. Halkn semesiyle veya st makamlarn semesiyle oluturulmu bir makma deildir. Eer ne seim, ne tayin deilse, o halde ne yapmak gerekir? Gstermek gerekir. Kimin gstermesi gerekir? Daha iyi tanyan, daha iyi anlayan kimsenin. Daha temiz ve daha garazsz olarak hkm veren kimsenin; Peygamberi, daha iyi tanyan, daha olgun olan kimsenin daha ok gr sahibi olan kimsenin. te onu ne peygamber tayin ediyor, ne halk seiyor; halka gsterilmesi gerekir. Bu tepeler arasnda hangi tepe, hepsinden daha yksektir? Ali (a.s.) Bunun ad "vesayet'tir. Ne tayindir, ne seim ne de nermedir. Niin nerilmi Deildir? nk nerme hr ve iradeye bal bir tasarmdr. Mesel bir niversite yapmak istiyoruz. Ben ehrin gneyini neriyorum, siz ehrin yukarsn, bir bakas ehrin ortasn, biri douyu, biri baty neriyor Bu i iin falanca yeri cretsiz tahsis ettim, eer siz gelip o dier yeri alrsanz oray yaparsanz, niversite orada olacaktr. Benim nerdiim yerde deil. Ama en yksek da Dema-vend'dir dediim zaman, eer siz baka bir dan tepesini (mesel "ehel Tepe"yi) nerirseniz bile yine Demavend tepesi-dir. Eer resm bir daclk tekilat tarafndan bildiri yaynlanrsa, o da yksektir dense de, btn bildiriler ve ilnlarn bir diDNLER TARH 323

narlk deeri bile yoktur. nk en byk da olmak zat bir s-tattr, tayin etme, seme ve nerme imkn yoktur.

VESAYET
Vesayette iki mesele vardr. Ayn zamanda seme deildir, tayin etme deildir, nerme deildir, veraset deildir; bir gerei gstermektir. Herkesten daha iyi tanyabilen kimse tarafndan halka bir gerein gsterilmesidir, ayn zamanda tavsiyedir. Tavsiye ne demek? Yani ben size tayin etmiyorum, siz onu seiniz. imdi biz seince, acaba dier birini seme hakkna sahip miyiz? Hayr, nk seimle olan bir makam deildi. Siz en yksek ruha daha stn liyakata, hakka sahip olan, en hakl sorumlusunuz. Onu hem daha iyi tandma inanyorsunuz, hem de onun hakknda daha fazla gr sahibiyim; aresiz seeceksiniz. Bu nedenle vesayette seim ekli halka hitaptr, ki mama kudret vermenin kaynadr ve mam' tanmaktr. Ama seici ayn zamanda, ona kar dier herkesi seme hakkna sahip deildir. Zira mesele onun ztmdaki bir gerektir, bunun kefedilmesi gerekir. Gerek seim, gerekse tayin ekliyle belirlememek gerekir. Vesayet meselesi, siyas bir dzen unvanyla, seime bal bir meseledir, imamet ise bir siyas felsefe unvanyla d ir... (Bu konuyu dier bir frsatta anlatp, bitireceim.)

DOKUZUNCU DERS

"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahim olan Allah'n adyla. Hint ruh ve uurunu tanmak sadece insanlk tarihinin derin dopdolu ve maneviyat kaynayan ocaklarndan birini tanmak deil, belki insan cinsinin en esasl ve en derin boyutlarndan birini de tanmaktr. Genel anlamyla "maneviyata ve ruha ynelme" olarak isim-lendirilebilen Hint dncesi zellikle yeni ada daha ok nem ve deer kazanmtr. Rnesanstan imdiye kadar insanlk asla bugnk kadar "ruhtan/dinden" uzaklamam ve insan ftratnn derinliindeki gizli cazibeye bu kadar yabanclama-mtr. Bugnk insann ve yaamnn hzla ruhtan, insann ftra-tndaki bu maverai boyutundan uzaklamas ve yabanclamas yle bir noktaya ulat ki, buna tepki olarak Bat'nn gen neslinin ve hatta gnmzn birok bilgin ve dahisinin Hnt dncesine yneldiini grmekteyiz. Bu tepki, kendiliinden, gnmz Bat yaam ve medeniyetinin yneldii temellerin tam aksinedir. Bu nedenle, biz konuyu bir dinler tarihi retmeninin yntemine ters decek bir tarzda sunuyoruz. nk nceden soyDNLER TARH

325
lediim ve iyice anladnz gibi, buraya dinlerle ilgili bildiim tarih incelemeleri veya u kitaptan, bu eserden yaptm alntlar tekrarlamaya gelmedim. nk bu, sizin de yapabileceiniz bir itir; aratrma iin yeterli kitap da vardr... Ancak mesele, dinleri derin bir incelemeyle, doru, ilm ve tarafsz olarak anlamak, onlar gnmze aktararak tahlil etmektir- Bununla da byk dinleri gerekten tanmak ve slm' kavrayabilmek iin faydal olabilecek bir ortam hazrlamaktr. Sylediim gibi; kii ak olarak dier dinleri tanmadan slm' tanyamayaca gibi, dier dinleri de reddedip aleyhlerinde bulunamaz; yeteri kadar batl ve kfr sayamaz. nk, ancak kendi dininin deerlerini tanyabildii oranda dier dinlerin deerlerini tam olarak tanyabilir. Bu nedenle kendi dinini gerek ve bilimsel olarak tandmdan emin olmas gerekir. Benim esas dersim byle bir ynteme dayanmaktadr. Eer bir eksiklik olursa bu, yntemimden deil benden kaynaklanm olacaktr. Hint ruhunu/dinini ve srrn tanmak iin, ters ynden balamamz gerekir. Yani, ncelikle biz40 asrmz insannn ruhunu cokuyla, tutuarak ve akla Hint tarafna ynelten etkenleri tanrsak Hint sr ve duyumlarn tanmak iin kendiliinden bir ortam oluturmu oluruz. Akl ve Refah Gnmz yaants, kltrn temeli olan akln ve hayatn temeli olan refahn stnlne dayanmaktadr. Yani btn ilimler, felsefeler, sanatlar, ahlk, hareket tarz ve dnya gr anlamnda amz kltrn oluturan mantk ve analize dayanan akl yrtme yntemlerinin tm, insann dnce tan-yabilme yetkilerinin esas kayna olan akla dayanmaktadr.
40- Buradaki "biz", bugnk asr ve medeniyetin ruhuyla yaayan kimse anlamndadr. Kendi anda yaayamayanlar anlamnda deil.

326 DNLER TAR H


Bugn, dnya kltrne kuru, kaba ve ruhsuz bir rasyonalizm hakimdir. Her ne kadar gnmz medeniyeti birok baar ve ilerlemesini akln stnlne borlu ise de gnmz dnyasnn nimetlerinden, gemi insan kitlelerinin faydalana-mad da bir gerektir. Buna ramen tabiat ve etkin glerine, sosyal yaama, sosyal yapnn yenilenmesine, kurumlara, ekonomiye, siyas dzene, hukuk sistemine ve benzerlerine hkmedebilmek, gnmzde akln hayata ve bilgiye egemen olmasna baldr. Ama bir yerde akl, eksiklik ve yetersizlik hissedince, haddini ap saldrganlar. Bu saldrlarnn kurban da, insann varlk ve hayatnn en deerli, en aziz sermayeleri ve insan ruhunun en yce boyutlar olmaktadr.

amzda akln gl bir egemenlik elde edii, ada insana da genel olarak "tanma/bilme" ve "g yetirebilme" diye ifade edilebilecek iki byk yetenek kazandrmtr. Fakat akln saldrganl yle konular kurban etmitir ki, insan hayat bugn onlarsz kald iin felsefesini, ruhunu, hedefini ve anlamn yitirmitir. nk hayata anlam ve hedef kazandran sadece tabiatta varolan akl, ilim ve teknolojinin insana sunabildii eylerden stifade etmek deildir. Belki insan hayatnn ou, dier deerlere, mantk olarak incelenmeleri mmkn olmayan eylere baldr: srlar, yneliler, ltuflar, gayretler gayr- mantk deerler ve ihtiyalar... Gayr- mantk dediimiz gryorsunuz; mantn zdddr demiyorum. Birey mantk "Logque" olur, birey "Illogque" (mantn zdd), dier birey de "Analogque" (mantksz) olabilir. Bu Paretto'nun gruplandrmasdr. O halde mantkszlk, mantn zdd olmaktan baka bir-eydir. Mesel menfaatlarn mkfat istemeksizin baka birine veya dierlerine feda eden birinin yapt i, mantk olmayan bir i olur ama mantn zdd deildir. Mantksz oluu, mantk ile tahlil edilmeyi kabul etmeyii, akln onu aklayamayn-dandr. Ortada bir gerek vardr ve ayrca akla ve manta dayanmamakla beraber aslsz ve yanl da deildir. Fedakrlk ve
DNLER TARH

327
cmertlik, bakalarn veya bir dierini sevmek (insann muhta olduklarndan daha yukars veya kendisine ihtiya duyulmadan, bir yarar ve bir mkfat beklemeden olan eyler) sevgi ve tapma gibi eylerin hepsi mantk olmayan eyler olmakla beraber mantn zdd da deildirler. Diyeceksiniz ki "sevmek" de bir anlamda mantksal bir ynelmedir. nk menfaat, maslahat ve cinsellik gzard edilmeden sevgi gevme duygusuna kendilerini feda ederler. Sevenin zevk almas sadece bunun mantksal dayanadr. imdi size soruyorum; menfaat, maslahat, cinsiyet, huzur, selmet salk ve hatta hayatn bile kurban edildii "sevgi", nasl olur da zevk verebilir? stelik bunlarn tm zevk etkenleri olduklar halde byle bir durumda onlar da lmektedirler!.. Bu zevk deil, zdraptr! Diyeceksiniz ki, evet bu zdraplardan dost adna zevk alnyor. "Mantk olmayan" bir gerei tanmak iin, tam ve ak bir rnek bulduk: "Izdraptan zevk almak" dorudur ve bu yce bir zevktir. Zevkler st bir zevk... Lezzetler st bir lezzet... Lezzeti terk etme lezzeti... Ama manta smyor. Duygu, ak ve doru bulduunu itiraf etmekte, ancak akl, bu duruma bakakalmakta ve bu gerek karsnda susup durmaktadr. nsan hayat bu abalar, deerler ve akl tesi inceliklerle daha bir ruh, hedef ve deer kazanmaktadr. Bunlar olmadan hayat gl ama deersizdir. nsan bilgin ama kuru, sanat mahir ama kof, ilim her trl araca sahip ancak abesle itigal etmektedir. nsan yryebilme yeteneine sahiptir ama nereye gideceini bilmez bir akn gibi olmutur. Akln balatt hamlelerden biri, insann mukaddesatlarna ve onun hayatnn yce deerlerine bir hamleydi. Deerleri tahlil edip"fayda" halinde sunmak istedi.41 Ama insan hayatndaki ou deerlerin menfaata dntrlmesi mmkn deildi. Bu deerler insann sevgi besledii, ak olduu, sayg gsterdii,
41- Bu konuyla ilgili olarak,Tahran Edebiyat Fakltesinde verdiim "Deerlerde Devrim" konulu konferansa mracaat
edebilirsiniz.

328 DNLER TARH

tapt, hatta hayatn feda ettii deerlerdi. Ancak kazanl, krl olmayp sadece kendilerinde stnlk vard. Akl onlar mantkl ekilde tahlil etmek istiyordu. nk mantk, fayda bilgisi dnda bir bilgiye dayanmamaktayd. Bu yzden akl tmne saldrd, onlar inkr edip alaya ald ve sonuta hepsini etkisi altna ald. Nihayet bugnk akll ve mantkl insan nesline ulat. Bugnk insann akl ve mantk yrt-mesiyle bugnn ruhuna egemen nesil... Bugnk nesil, dnyann hereyinden faydalanmakta ve her dnemdeki insanlardan daha iyi koullarda yaamaktadr. Ama niin ve nasl yaamas gerektiini gemiteki her nesilden gelen insanlardan daha az bilmekte. Bu yzden kkl sapmalar szkonusu oldu. nsann tabiata olan hakimiyeti ve tabiattan yararlanmas arttka, i gdleri doyduka masrafta art olmakta, bundan sonra sorunlar daha cidd boyutlara ulamaktadr. "Varlk"n mutlu eiine ulamz Ancak "varlk"n kendisi niindir?

lm, teknik, retim, cinsel zgrlkler; Ahlk geleneklerden, din kaytlardan kurtulu Hayatn btn yollarnn sonuna ulatrmtr. O zaman ne? nsan tabiata emretmekte Hayat doymu Akl dnyay tanm nsan aklam ve btn istekleri temin etmitir. Hibir sr kalmam. Hibir beklenti bizi kendisiyle uratrmamakta Ak ilk defa hayatmzdan srlm ve Efsanelere, destanlara gitmi, unutulmu, kamtr. man, bir ate gibi kervandan geri kalm, soumaya ynelmi
DNLER TARH

329
Kervan k ve geceye doru hzla gitmekte Sanki hayatn btn yollarnn sonuna varmz htiyalarn artk bir cazibesi yok. mit ve intizar, insan kalbinde yol hazrln yapm Varlk, srsz, aksz, idealsiz, imansz, hareketsiz, Beklentisiz, sevgisiz, beyhude, abes, bo! Tabiat irdelemek, tabiata hakim olmak, btn tabi kuvvetleri hizmetine koturmak iin insann elinde ok etkin gler bulunmaktadr. Ama insan bu gleri nerede kullanacan ve emrindeki bu etkili malzemelerle hangi binay yapacan bilmemektedir!.. Dnyann hereyi yava yava akla kavutu. lim ve ilmin rnleri araclyla srlan ald. Hayat, birka ilm ve teknik formle dnd. nsan, btn dertleri, ihtiyalar, srlar, hedefleri ve "varlk" felsefesi, tam analiz edilen bir olgu durumuna geldi. Fizyoloji ve biyoloji ona "ne olduunu" ekonomi ve teknoloji ona "nasl yaamas gerektiini" ilim de dnyann "nasl" olduunu sylyor. Herey aa kavuunca daha balangta "bo" ve "beyhude" olduu anlalr. nk gnlk hayatn birok probleminde muhta duruma giren bir insann hedefi, bu ihtiyalarn gidermek olur. Bu ihtiyalarn giderdiinde, artk bunlar kendisine hedef olmaktan kar ve zmlenmi sorunlar zerinde durmaz. "Ne iin"ler tekrar szkonusu oldu. lim ve akl artk bunlara cevap veremiyordu. Teknoloji, artk, tabiatta bulunmayan insann zel ihtiyalarna cevap veremiyordu. O ihtiyalar, kayglar, aklar, imanlar, yce tapmalar gibi, insanda mevcut olan eylere... Gemite btn bunlara din cevap veriyordu. Ama bugn aklamas yetersiz ve sesi kslmtr. Bir de felsefe cevap verebiliyordu. Ama bugnk felsefe ilm kargaalarn esiridir. lim, fenomenlerinin irtibatlar ile kendini snrlandrmtr... nsan; dnya, yaamn ve varln en son hedefinin hakikatlerini ak330 DNLER TARH

layamyor. nsann ve dnyann anlamszl, hayatn boluu, yava yava bugnk dnya gr ve felsefesinin esas olmutur. Medeniyet, sadece cinsel drtler, cinsel zgrlkler, iletiim ve ulam gibi konularda tabiata g yetirebilme bakmndan genlii doyurabilir ve istedii eyleri emrine verebilir. Ancak daha ok bilgi edindike gnlk lezzetlere ball hayflandndan insann iindeki hareketlilik ve birikimlere cevap vermemekte. Cevap bulamayan insan isyan etmekte (bir eit varoluuluk), bu isyan, asrmzn dervilii saylabilecek "hippilik" eklinde ortaya kmakta veya daha deiik ekillerde de grne-bilmektedir. Akla dayanan ekonomik dzene kar isyan... Tketim ve refah dzenine kar isyan... rnein, refahtan bunalm olan ve babalarnn gerek ihtiyalarn karlamakszn sadece refah balayan dzenlerine kar bakaldran genliin bu isyan, kr krne, hedefsiz, dnsz ve sonusuz bir isyandr. Veya bir hakikati aramada Hinduizm'e ynelitir.

Bugnk insann yaamnn dayana (akl ve refah), insan hereyden ok akl-st gerei aramaya tevik ederken, refahtan daha ciddi bir hedefe, bir yaam felsefesine yneltmektedir. Hayatn sadece yarsna sahip olan bu isyan iin, Hinduizm iyi bir cevaptr. Zira Hinduizm, sadece ve sadece manev ihtiyaca, insann ruhuna, ruhsal yapsna hitabeder. Ve esasen madd hayat, toplumu ve bu dnyadaki ilikiler sorununu yaadmz dzeyde ele almadndan, ada insan, kendiliinden maddeden ibaret olan yaamdan kap salt ruhtan ibaret olan bir yere snr. Hinduizm tamamen akln zdd, tketiminin ve refahn zdd bir dindir. Yani gnmz medeniyetinin tersyz edilmi halidir. Aslnda Hint dnya gr, zel bir bilgi edinme yntemine dayanr. Ve Hinduizmin btn kurallar insanda bu yntemi gelitirmeye yneliktir. Bu yntem akl, sanatsal, bilimsel, teknik ve hatta ideolojik bir yntem deildir. Daha ok, olaylarn
DNLER TARH

331
arkasn grebilme yntemi ve insann felsefi olarak kendini tanmasdr. Bunu da kavramak olduka zordur. zellikle akldan baka l tanmayanlarn kavramas ise tamamen imkn-szdr. Veda Bu gr, tany ve zel bilgi yntemine "Veda" ad verilir. Buna kutsal akl, gerek aydnlk gr, ilme kar irfan, hikmet ve Yunanllarn "Sophia" dedikleri ey de denilebilir. Daha nce de sylediimiz gibi byk dinler ve felsef ekoller, yani btn beeriyet srekli akl, ilim, teknik, kltr, sanat ve edebiyatn kazandrd bilgi edinme yntemi dnda ve ondan daha stn bir yntem bulma abas iinde olmutur. nk insan eitli ilimlerin kendisini bir noktaya kadar gtrp ileriye gtremediini anlamtr. Ayn zamanda elde ettiinde duygu perdelerini bir kenara itip tesindeki stn, gizemli, yce ve mutlak hakikati elde etmesine yardmc olacak daha st bir yntemin varln da renmitir. te bu yntem sayesinde insan, ebediyeti anlayabilir, mutlak olan kavrayabilir, sonsuzluu tanyabilir, vcudun gizli "sr"rn ve srekli bilmeye aba sarfettii "gayb" bulabilir. Ama bu bilgiler snrl bir erevede mahpustur. te bunun iin Sok-rat "Sophia"yi (yani ilim ve felsefe tesi hikmeti) aramaya kmakta ve yle demektedir: "Sophia"yi elde eden asla srmez. Sokrat'n Sophia 'dan kast ise ilim ve felsefe deil, hikmettir. slm ve Kur'n'dan, peygamberlerin insanla kitap, hikmet ve adalet vermeye geldiklerini duyuyoruz. Gryoruz ki, bizim kltrmzde peygamberlerin asl mesajlar, o zel bilgi yntemini o "Prometheus atei"ni, "zel aydmlk" insana vermek ve hediye etmektir. Bu da ilim deildir. nk bizim peygamberlerimizin hepsi mmdir. Hibiri lim ve filozof olarak tannmamtr. O halde o bilgi gayr-i ilm, gayr-i felsef ve gayr-i teknik bir bilintir, bilgidir, yani "hikmef'tir.

332
DNLER TARH

Maalesef bizim kltrmzde hikmet, felsefe mnsnda tercme edilmitir- Halbuki (Pisagor'un verdii) ilk anlamnda felsefe, "hikmeti sevmek" anlamndadr. Filozof, hikmeti arar "veda" ise hikmetin ta kendisidir ve gerek ilimdir. "Ved"dan baka, btn ilimler aslszdr. Bunlar, hakikati anlayamayan veya hakikatin yanl anlalmasna sebep olup, sapkla dren ilimlerdir. Hatta doru olan ilim bile, sapkla drr. nk insan, daha uzak bir beldenin yokuudur. limler insan yolun yarsnda brakrlar. Bu ise bizzat bir eit sapmadr. Bu nedenle akl drst klavuzluk yapar. Ama insan niha hedefine ulatramaz; onu yar yolda ortada brakr. Kendisi ciz olduundan insan sapkla drmesi kanlmazdr. Bu nedenle btn Hind din ve frkalarnn abas, bilincin o kaynan berraklatirmak ve batil ilimlerin stne perde ektii insan ftratnn derinliklerinde bulunan gayb srlarn hakikatini elde etmek olmutur.42 Veda ve Dier limler "Veda" veya "Videy" Farsa'daki "diden" (grmek), "bine" (keskin zeka, vukuf, grg) ve "bina" (gr) kelimeleriyle Franszca'da ki "voire" kelimesi (Sanskrit kkenli olduklarndan) ayn kkten gelmekte ve hakikati dorudan alglayan bir tr bak ve derun basiret anlamna gelmektedir, Bergson'un dedii gibi; ilimler, insann hakikat ile temasn salar. Ama irak, hakikati dorudan insann duyularna yerletirir. Bu, yerleik hazr ilim, dorudan ve kesintisiz bir ilimdir.

te veda veya videy bylesi bir ilimdir. Mesel, insann, ekerin tatl olmasna ilikin bilgisi dorudan olmayan dolayl bir bilgidir- Lkin ekeri dilinizle tattnzda elde ettiiniz bilgi farkldr. Bunun neticesinde tatllk ile alkal bilginiz vastasz, dorudan, annda hissettiiniz bir bilgi olur. Bu, olgudan haberdar olmann tesinde, hissetmektir.
42- Kavramlarnn benzeri oluunu tabii karlamaliyiz. nk slm tasavvuf (Mslmanlarn tasavvufu) ile Hind ekolleri arasnda birok benzerlikler vardr, DNLER TARH 333

Bilgin, ak tanyp ondan dikkatli ve mantkl olarak sz eder. Ama ak onu kendinde bulur. O'nun ak ile ilgili bilinci, kendisiyle ilgili uur ve bilgisidir. Bu, hazr bilgi (duyumsanan, tm duyularla hissedilen bilgi)dir. Tpk, derimize vastasz dediinde yakan ve stveren ate gibi. Bylelikle de hakikat, bizim anlay ve kavraymzda somutlar. Bizim anlaymzn bir paras oluverir. Biz de hakikatin bir paras oluruz. Bu konu irfanmzda ak, mauk ve ak birlii; kltrmzde akl, akledilen ve bilenle bilinenin birlii eklindedir. Kurtulu Yolu Bu nedenle, akla kar tek kurtulu yolu, "Videya"y, muhtemelen Videya'nn tercmesi olan irfan ve gerek marifeti bulmaktr. Hristiyanlkta kurtulu yolu, "fedakrlk ve bakalarn "sevmek", Zerdt dininde "doru gr, doru sz ve doru amel", Buda dininde 'ihtiyacn reddiyle doan sknet" ve slm'da sadece "rTevhid"dir. Tevhid esasna dayandklar mddete kurtulua neden tekil ettiklerinden Hristiyanln, Budizm'in ve Zerdt dininin dayand bu etkenlere slm da belli oranda dayanr. Bireysel bir zellik tamalar, igdsel olmalar, mantksal bir aklamalarnn bulunmay ve balayc nitelikte birer sebep olamaylar yznden, srf bakalarn sevmek, ahlk doruluk, drstlk ve hatta yalnzca marifet bile kurtulu iin bir neden tekil etmezler. rak nsana gerek hakikati gsteren ve anlamay salayan, akla ramen akim tesindeki bir faktrdr. rak (Intition) dediimiz bu faktr, hakikati tanmamza ve hissetmemize yardmc olmaktadr. rak, tasavvufumuzda gnl olarak anlamlandrlan eydir. Gnl, akln anlamaktan ciz olduu byk hakikatlar kolaylkla anlar.

334
DNLER TARH

"Aklclarn ayaklar aatandr, "akl hakirdir", "akln aya krktr", "gnlle umak ve miraca kmak gerekir" gibi kavramlar Veda dininin temel dncelerini akla kavuturan unsurlardr. Bunun iindir ki beyin "gnl'e kar akl da irak'a kar yer almaktadr- Akl ve beyin aalanm olup, yolu bir yere vardramadklar gibi, madd hayatta da snrldrlar. rak ve gnl bu his ve duyu perdelerini yarabilir, mutlak ve ebediyete el uzatabilir ve hakikatin zn bulabilir. Kur'n- Kerm'de "fuad" ve "lbb" olarak da geen "kalb" ve "akl" kavramlar arasnda herhangi bir eliki szkonusu olmayp, ayn anlam ifade eden bir tek kavramdan ibarettirler. Hakikatin anlalmasna yardmc olurlar. Beyin ve gnl ayn anlamda kullanlmtr. u var ki, Kur'n- Kerim hakikatlarn anlalmasnda akln temel etken olduunu nemle vurgulamaktadr. Elbette bu akln, "Aristo", "Kant" veya"Descartes" gibilerin taraftar olduklar "raison" ve "ration"un aynsdr demek istemiyorum. Dolaysyla Kur an, insan iin bir tek idrk ve anlama kuvvetinden bakasn kabullenmiyor. Ki o da hakikati, Allah'a giden yolu bulmann ve ayn zamanda maddenin esrarn ve kanunlarn kefetmenin arac olan akldr. Yani hem tabiat, hem tabiat tesi, hem eyann mahiyetini anlamak, hem de Allah' tanmak, akl yrtmeyle mmkndr. Ama tasavvufa gre, akldan ziyade esas olan iraktr. Yeni ada, Descartes ve Kant'a kar, Pascal ve Bergson'un ileri srd de budur. "Ben" Hinduizm konusunda anlalmas gereken meselelerden biri "ben" (Lemoi)dir. Felsef anlamda, "bakalar deil", yalnzca (Individu) fert anlamna gelen ve kendimizi onunla idrk ettiimiz "ben", dilbilgisinde olduu gibi psikoloji alannda da nemli bir yer tutmaktadr. Bu "ben"in ilk defa Hint "Veda" dininde
DNLER TARH

335

derince tahlil edildiini gryoruz. Heiddegger gibi ahslarn egzistansiyalizmde gndeme getirdikleri meselelerin ok daha derin ve ok daha olgun ekli, bin yl nce Hint'te ortaya konmutur. Hinduizmin "Ved"snda "ben", kiinin bakalaryla iliki ve irtibatlar srasnda hissettikleri ve bulduklarnn toplamndan ibaretse de aslnda bu hissettikleri, gerek olmayan, yalanc "ben"dir. Bundan tr "ben" gerek bir olgu deildir. nk dierlerinden yzlerce ba, fertte bir araya gelmi ve dmler oluturmulardr. yle dmler meydana gelmi ki, yalanc bir duygu halinde beliren bu dm veya dmleri, herkes kendi "ben"i olarak hissetmektedir. Bir aynann karsnda durup kendi "ben"inizi tekil eden btn unsurlar ayrtrn. Sonunda sizin iin neyin kaldn grn. Dierleriyle; e, akraba, sevgili, dman, reis, taife, komu; tarih, ilm, edeb, felsef ahsiyetler; sevdiiniz ve nefret ettiiniz eya ve ahslar; sizin fikirlerinizde, duygularnzda olanlar; genel olarak tandnz herkes ve hereyle olan btn ilgilerinizi koparrsanz, brey kalmadn anlarsnz. O halde imdiye kadar, "ben" dediimiz ey, dierlerinin toplamnn "hi" aynasna ("ben" bile olsam) yansyan dr. Yansmalarn, reflekslerin ve itibar balarn bir toplamdr. Burada dmlenmi olan "ben" olarak hayal etmiiz. Eer "ben", bu "mikrofon" gibi bir hakikat olsayd, (eer bunu gren, sesini iiten ve hisseden btn fertler olmasa bile yine olduu gibi var olacakt) dierlerinin somut varl olmadan da olmas gerekirdi. O halde, o hareket ve tasvirlerin toplam, hakiki bir varlk deildir. Eer kendini bilen biri, yaianc bir ayna veya "videy"ya sahip olsa, imdi toplumun karsnda kendini gryor gibi, "videya" aamaya (kendini bilme aamasna) ularsa kendi adyla grd btn bunlarn ve kendi "ben'i olarak tand hereyin yalan olduunu grrd. "Ben" olarak tanmlad eylerin baka eyler olduunu anlard. Eer onlarla olan bu balar keserse, bir hi billrlamas olur. Renksiz, ekilsiz, kiiliksiz, hareketsiz, anlamsz ve boyutsuz bir billr. "Ben" He336 DNLER TARH

Heiddegger'in "gerek vcud'a kar "mecaz vcud" olarak adlandrd eyin ta kendisidir. lk phe Buradan hareketle idrk ve hayat ruhunun en hassas, en derin, en mphem noktas olana ve Descartes pheciliinden (septisizm'den) daha byk olan Hint pheciliine ularz. Hereyi ona gre deerlendirdiimiz, onun iin istediimiz; Descartes'in deyimiyle; kendisi bizzat pheci olduu iin her-eyden phe etmemize ramen kendisinden asla phe etmediimiz "ben", bu durumda ilk phe edilen ey olmaktadr. Ama neyinden? Sadece varlndan deil, hakikatinden ve anlayndan da phe edilmektedir. Aslnda "ben" dediim zaman, maksadm, herkesin "kendi" olarak hissettii "ben"dir; "ten", "benden" olarak hissettii deil. Bu "ben" ferdin ahs (perssone) veya ahsiyetini (personnalit'e) kendine farkl klmaktadr. Herkes sekin, belirgin beden izgilerini dierlerine kar seip alr. Fert Ondividu) "ben" anlamndadr. Sosyolojide de "fert, toplumu oluturur, dedikleri zaman da "ben" anlamndadr. Anne ve babann oluturduklar bir "beden" anlamnda deil.

"Ben"in Reddi
O halde, "ben"e, bu byk yalan kar olmas gereken ilk isyan insann isyan olmaldr. Ama hangi vastayla? Nasl? "videy" ile mi? Videy, bizi hakikat ve kinatn esrarna ulatrabilecei gibi, byk yalanlara kar da bilinli ve haberdar klabilir. Btn ilimler "ben"den sz ederler. Ancak sadece videy, "ben"in yalan oluunu, bo oluunu ispat etmi, "ben"in altnda gml olan ben-tesi hakikati ortaya karmtr. Heiddegger diyor ki: Tandnz herey, sizin zihin, duygu ve tanmanza nfuz ederek varlk bulma boyutlarnzdan biri oluverir. u andaki varlnz, tanma ve bilmenizin toplamnDNLER TARH

337
dan ibaret olan "mecaz varlk"tr. Ancak onu nkr etmekle hakiki varlnz (authentique existence) kefeder ve kendinizi hissetmi olursunuz. "Veda"da sylenenler bu szlerin aynsdr. Bu nedenle eer "ben"43 burada bir arada olan birbirine karan ve bir grup oluturan eya ve ahslar ile ballk dizisinin toplamndan ibaretse bu durumda yalanc bir varlktr ve hibir zaman da var olmamtr. plik yuma ve dmdr; baka birey deil. O halde bu "ben"i, bu byk yalan ve aldatc vcudu yok etmek gerekir. Bu iplik dmlerini amak ve geride hibir eyin kalmadn

grmek gerekir. Bunu grdkten sonra hakikate ulamak mmkndr. Bu hakikat, yalanc "ben"in vurulmasyla ortaya kar. Hafz'm; "Sen kendin, kendine hicabsn /Hafz' ortadan kaldr!" derken kastettii buydu. nsann kendi hakikatna ulamas, kendinin hi olmad" gereine ulamak!" arapsz ieden iesiz arab iste!". Tasavvufumuzda, zellikle de "vahdet-i vcud" konusunda geen "innyet", "enniyet" ve "menyet" yani "benlik" mes'elesinin tm kendinden uzaklap hakiki varlk ve varlk gereine ulama abasndan baka birey deildir.

"Ben"i Nasl Yok Edelim?


Videy, ben olgusunu kefedip ortaya karnca ve "ben"in aslnda bakalaryla ilikiler birikimi olduunu anladmzda bu yalanc "ben" ve balardan kurtulmamz iin bu ilikileri kesmemiz yeterli olacaktr. Bunun gereklemesi iinse riyazet devreye girer.

Riyazet
Riyazet, seni senden alan herey ve herkesle olan tm balarn kesmenden ibarettir. Sen eya ve ahslarn yannda yer alan parlak bir aynasn. Bu yalan tasvir ve hayaller ortadan kalkmadka seni ekillerin ve renklerin toplamndan ibaret sa43- "islm inas; Tevhidin Temdi" adl kitabta "Hangi Ben?" makalesini okuyabilirsiniz.

338
DNLER TARH

yan bu karanlk dnceler srp gidecektir. Grntnn aydnlanmas ve suyun berraklamas iin bu hayaletlerin su ve ayna ile ilikisini kesip ortadan kaldrmam gerekir. Bu nedenle riyazet makas "ben"i yok edebilir. "Cuki" ya da dier bir ifadeyle "yoga", riyazetin iddetli yntemlerinden biridir. En sade ekliyle; uzun sre tutulan orular, bedensel alkanlklar (uzun sre sabit bir noktaya bakmak, suskun durmak, yememek-imemek, konumamak ve benzerleri) gibi riyazetler, insan gl klarlar. Bylelikle de insan, bir bakasna baml klan tm istek ve ihtiyalarn esaretinden kurtarrlar. Mesel, beni srekli, her an darya balayan unsurlardan biri aldm nefestir. Yaamm iin gerekli olan nefesi asgariye indirebilirim. Ancak bunu nasl gerekletirebilirim? Btn hayallerimi, fikirlerimi, hatralarm ve zihnimde koruduum deerleri yok edip kendimde ldrdkten sonra sadece ve sadece nefes almay dnmek suretiyle. Beynin gcn br noktada younlatrmak yoga yntemlerinden biridir. Nefes almay dndm zaman, btn kuvvetimi, tm bilin ve duyularm nefes almda topladmda, nefes alm kontrol altna alabilirim. Bu kontrol altnda tutmay yle tekrarlamalym ki, nefes alp vermeyi dzenli bir programlamaya tbi tutabileyim. Bu altrma sonucunda birka saniye hatta birka dakika durabilirim. Ayn ekilde bu altrmay gnden gne, aydan aya ve yldan yla oaltarak sonuta yle bir g elde ederim ki, gn toprak altnda nefessiz kalsam yine de canllm srdrebilirim. Bunlar imdi de var olan gereklerdir. Beni darya bala-yan daim balardan birinin nefes olduu apaktr. Her saniye ve her dakika evin kapsna gelen kapy vuran, kapy yzne atm ve fakat beni srekli oyalayp duran, rahatsz eden bir varlkt. Onu bamdan savnca artk haftada sadece biriki defa peimden geldiini gryorum. Bu ekilde ben, her an, her taraf dolaan apknlarn babo bak ve hevesleri eklindeki, hibir eyde karar klmayan
DNLER TAR H

339
daima beni, bakasna/bakalarna; eyaya ve boyutlara ynelten gzm de kontrol altna alabilirim. Bada kurup oturuyorum, bakm sadece en yakn grme noktas olan burnumun ucuna dikiyorum (En yakn yer ve en zor bak tarz). Buna o kadar devam ediyorum ki bakm, tpk eitilmi bir ku gibi, kendime esir hale getiriyorum. Bir yere taklmak veya bakmak istiyorsa o an iin benden izin almak zorundadr. Artk durum, benim onun msaadesine bal olmamdan kmtr. Yine, bunun gibi, sa ayam sol kalamn, sol ayam sa kalamn altna koyup ellerimi apraz olarak st ste koyabilirim. Bu oturmaya devam edip, birinci gn saat, dier gn be saat; yava yava bir gn, bir gn bir gece bir ay, iki ay ve mrmn sonuna kadar devam edebilirim. Srekli beni para para edip yutan, bende birey brakmayan doal etkenleri, btn insan, sosyal ve tketim etkenlerini etrafmdan datp, kendimi ykayp, okyanusun barmdaki zgrln sembol olan kuru bir ada, bir "Upa" yapabilirim. Hibir ynden, hibir taraftan yolu olmayan bir ada. Yarm adalarn aksine baka tarafa ulamaya yol aramyor, buna ihtiyac da yok. Dierleri ona muhtatr. Ona doru kpr kurarlar. nsan da bu hale gelince, bakalar ona ihtiya duyar. nk yarm insanlar da

baka yerlerle balantl yarmadalara benzerler. Yoga kelimesi Farsa'daki "Yu" (boyunduruk) kelimesi ile ayn kktendir. Bedeni boyunduruk altndan karmakla, kendini seyretmekle, gcn bir noktada toplamakla, iddetli riyazet (veya skunet) sayesinde rlm olan balar makaslayp kesiyorum. Veya en azndan gevetiyorum. Yalanc "ben"i oluturan lgileri kesiyorum ki kendimi zgr klaym. Kurtulup bir adaya dnnce gzlerimi kapatp i lemimi seyre dalyorum. Artk bak am deimitir. Toplumun bireyi olan "ben" durumundaki adam, daima darya bakar. Eer bir gn evine kapatlsa, bir kede mahpus, bir caddede yalnz kalsa, korkuya kaplr. nk bo olduunu

340 DNLER TARH

er
kendi gzyle grr. Yalnzlk, bo oluunu kendine gsteren en byk unsurdur. Bu yzden bo insan, daima kendini toplumun izdihamnda kaybeder. Varl dierlerine baldr. E dierleri olmazsa o yoktur. Zira onun "ben"i dierlerinin ayn sidir. Baz kiiler, bakalarnn varlna yerlemi zellikler gibi bakalarnn kiiliklerinde varlklarn srdrrler. Eer o bankalar yok olursa kendileri de ortadan kalkarlar. Tpk kknden kesilip masa olarak kullanlan bir aa gibi bakalarnn isteklerine boyun emilerdir- Artk bunlarn varl bir mn ifade etmez. Veda irfan, yoga ve riyazetle hrriyet ve kurtulua eren kimse, kendi iine baknca anszn acayip, hayrette brakan ve tahmin edilmesi mmkn olmayan bir hakikate ular. imdi hep beraber izliyoruz: Kanser gibi hereyi ve varln btn hakikatini ortadan kaldrm, kaybetmi ve kendinde eritmi olan yalanc "ben"i ortadan kaldrdmzda bir gne gibi iimizde doan o hakikati bulmamz ve gizli olan hakikatimizin gerek mahiyetini idrk etmemiz mmkn olur. Ancak imdi gryoruz ki ortada hibir ey yok. Bundan nce i derinlie baktmzda "ben" isimli bir kiilik hissediyorduk, ama imdi byle bir varln olmadn gryoruz. Yalanc bir kiilikti. Ortadan kalknca haliyle yeri bo kald. "Ben"in duvarlar kt!.. "Ben", "atman" oldu. Atman "Atman", btn "ben"lerdeki (yani btn yalanc "benzerdeki hakiki "ben"dir. Bu yalanc "ben"Ierin altnda "ben'lerin beni"; "gerek ben" gmldr. O halde kendimde yalanc "ben"imi yok ettiimde anlyorum ki ben "o"yum. "O" Kimdir? "O" gerek varlktr. Kendi bana vardr. Varl bakasna bal olmad gibi bakasndan dolay da deildir. "O" gerei, btn insanlarn varlk znde mevcuttur.
DNLER TAR H 341

Burada "ben"de bir devrim meydana geliyor. Bundan nce kendimde ferdiyet ve baka eylerden ayr olmay hissettim. (ahsiyet, yani beni dierlerinden ayran, belirleyen eylerdir. Bu ahsiyet ve yalanc ben imdi rengini kaybetmi, ortadan kalkmtr. Artk kendi varlm hissediyorum). Gemiin aksine. Gemite kendimi dnyadan, btn fertlerden bamsz grdmden, "dierlerini" "ben"de buluyordum. Oysa imdi kendimi "dierleri"nde buluyorum. Gemite sahip olduum btn zahiri tutkularla ferdiyet halindeyim. Hereyden kopuk ve ayr idim. imdi zahir balantlarm kesmiim. Bundan sonra btn insan ferdine (beer cinsine) girebilirim. Borlu bir kale ve kaln duvarl bir hisar gibi beni iine hapsedip dier evlerden, topraklardan ve kalelerden ayran btn duvarlar yktm. O an ben, duvarlar yklan kale gibi yeryzyle ayn seviyeye geldim. Yeryzne balandm. Giderek yeryznn kendisi oldum; yeryznden bir para deil, btn yeryz oluverdim. Gryoruz ki burada, bu byk i srayla bu ahs hicretle "Atman"a ulayoruz. Ferdin artk kendisi iin birey istemedii yere ulayoruz. nk hereye hrSla sarlan ve bakalarna cephe alan

"ben", imdi herkesle yaknlk ve beraberlik hissederek btn insanlara, btn rklara, btn renklere akrabalk ve ahs ak besleyecek duruma gelmitir. imdi ben, btn "ben"lerdeki ortak "ben"den baka birey deilim. Ariflerimizin deyimiyle (bir tebihle gzelce aklanyor) ben, denizde hayvanm biriktirdii bir kabarck idim, kendimi "ben" hissediyordum. imdi hava ile ilgimi kesince kendimden kurtulmuum ve artk denizdeki kabarck deilim. Nehir, kendi tal-akll yatanda, kendi ad ve sanyla akt srece zdrap, perianlk ve heyecana mahkmdur. nk rmaktr, deniz deil. Yani "dier rmaklar deil", ani hi... nk denize kavuunca artk rmak falan deildir. Kendini inkr edip denizleiyor. "Irmak beni" yok olup "deniz beni" ortaya k-yor. Kendini artk rmak deil su olarak hissediyor. Bu da btn rmaklarn gerek "ben'ldir. Tasavvufumuzun da dedii u342 DNLER TARH

dur: "Beka yok olmadadr". Fenafillah (Allah'ta yok olmak), bekbillah (Allah'ta baki olmak)... Denize giren bir rmak gibi, Tanr'nn varlna karyorum. O'nda fni olup kendimi inkr ediyorum. Bu ekilde "ben" oluumuz ortadan kalkyor, denizin bir paras, Tanr'nn bir paras oluyoruz. ahsiyet ve ahslik kayboluyor, kendini de kaybedip fanileiyor, denizin bakiliin-den denizle beraber bakileiyoruz. Hakikati tanyp doru bilgi (ved)yi elde ettikten sonra nefsi riyazet ve yoga'yla eitmek suretiyle yalanc ben'ine hakim olabilen insan "byk ben"in "genel ben "in /"benlerin beni'nin ve Atman"n sahiline yaklaabilir. Hatta ona girebilir, onda lp, yaayabilir. Bundan sonra fert, hayret verici bir kudret kazanmaktadr. Kck bir darbeyle mizac, hayat, haklar ve dier zellikleri altst olan adam, bir de bakyorsunuz ki insan dehete dren bir g edinmitir. Artk onun varlnda g gsteren "byk ben"dir, "yalanc ben" deil... Eer dnce bir yere ulaamyorsa, evresi ile olan ilikilerinde ve balarnda eksiklik ve yzeysellik egemen olan "yalanc ben" dnyor demektir. Fakat "byk ben", Atman'a ulam bu zayf ferdin davranlarna nfuz etmise onda dnen (akl- kll) genel akln ta kendisidir. Bu byk uyanklk, yalanc benden deil bizzat Atman'a ulamaktandr... Atman, menzillerin balangcna doru hareket etmektedir ve mutlak snrsz, ebed hakikat gnei varlna doduu zaman atman son miracnda tesine snr bulunmayan bir snra ve mekan tesi bir mekana, yani Brahman'a ular.

Brahman
Brahman, mutlak hakikattir. Hereyin ruhudur; dnyann ruhu, varlk leminin ezel ve ebed ruhu; "Atman", "Brah-man"n hakiki vcuduna kar, bir yalanc ben'dir. "Ben"in "At-man"n hakiki vcuduna kar bir yalan olmas gibi. Burada insan, Atman'a varm, oradan da Brahman'n usuz bucaksz okyanusuna girmitir. Orada insan, sadece kendini tek para bir insan olarak hissetmek ve insan birlie ulamakla kalDNLER TARH

343
myor, belki btn evrene karp dnyann ruhuyla birleerek btn varlkla birlie ulayor. Btn bu ekillere, zdraplara, deiimlere ve dnya geometrisinde grdmz eitli boyutlara bir genel "birlik hkmediyor. Artk ne "ben" var ne de "atman"; herey "Brahman"dr. Artk hereyin "o" olduu nokta burasdr. nsan Brahman'a ynelik bu seyr- seferinde, Brahman'la ayn amac, ayn yolu, ayn gidiat ve bilahare ayn gidi tarzn, ayn niyeti ve ayn sefer ahengini paylar.

Atman'in Zirvesi; Brahman


Ben'den Atman'a, Atman dan Brahman'a doru sralanan bu aamalar varln doruklarna ve ruhun fiziktesine doru ykselen en son ve en byk miratr. "Atman" lkesini katetti-im anda, Brahman'n byk ve ebed okyanusuna karrm. Burada "Krina" yani bir ve tek olan Tanr kadar byk, Atman ve Brahman'n birlemesiyle oluan ve ayn zamanda mutlak hakikat olan byk bir birlik grnm. Hallac'n "ben Tanr'ym; benim elbisem altnda O'ndan bakas yoktur." dedii hal budur. Bu hale; "ben"den geip "At-man"dan "Brahman'a, "Brahman"dan da sonsuzluk zirvesine ("Krina" yani Byk Tanr'ya ve Vahdet-i Vcud'a ulamak) iin aadaki aamalardan gemek gerekir.

Krem, Samsara ve Nirvana Aamalar

Kurtulu ve dorulua ermek iin, bu aamalardan gemek gerekir. Ama nasl ve niin?.. Tanmakla... Ama neyi tanmakla?.. Zindan ve ondan ka yolunu... Ama bu zindan hangi zindandr?.. "Krem" ve "Samsara"... Samsara Samsara, grnen yani yalanc, baml, zgn olmayan ve bakasnn yansmas olan cihan demektir. Kendi bana bir varla sahip deil. Herey hayal, herey snrl ve bamldr. Bizim edebiyatmzda ebed olmayan, aknlk ve zdraptan ba344
DNLER TARH

DNLER TARH I

345
ret bir dnyann tercmesidir. "Samsara". yle bir dnya ki, orada hibir ey srekli deildir. nk hibir eyin gerek anlamda bir varl szkonusu deil. Bu dnya ebed deildi. Bir deniz gibi kalc olmayp, ol-mak-olmamak, varlk-yokluk, lm-doum gibi yalanc varlklar arasnda gidip gelen dalgalar ve kabarcklar gibidir. nsan tm bu dalga ve kabarcklar arasnda kendisi gibi ii havayla dolu bir kabarck zerine oturmu bo bir hayata duar olmutur. Bu nedenle, sknet, gzellik ve mutlak ebediyet olup geicilik, yklmlk, lm ve srekli deikenlik olmayan "haki-kat'e ulamak iin Samsara'dan kurtulmak gerekir.

Samsara'dan Kurtulu Yolu


nsan Samsara'dan nasl kurtulabilir? "Videy" ile; "z"n yok oluu, "Ben"in ldrl ve "riyazet" ile... nsan bunlarla Samsara'dan nasl kurtulabilir? Daire gibi srekli dnen bir girdaba giriftar olduunu ve bu bo dnten kurtulmak gerektiini bilmekle... Krem nsann tutkun olduu bu girdap nedir? Krem'dr, tena-sh'tr. Yani bu zorun mahpusu olan sen -her fert olarak-, gelimen, zdrap ekmen, aba gstermen, kin ve ak beslemen, mahrumiyetleri grmen, yaaman, ihtiyarlaman ve lmen gerekir. Tekrar bu dairevri hareketin balamas gerekir. Tekrar baka bir insann veya hayvann bedeninde dnyaya gelip, hayatn bu etin ve zdrap dolu aamalarn geirmen gerekir. Doume-vinden ihtiyarln zirvesine gidip, lmn alt mevkiine dmen gerekir. Tekrar ikinci defa, nc defa, drdnc defa... Bylece ebede kadar. Tpk Zeus'un derghndan kovulan ve onun emriyle bir kayay dan tepesine karmakla grevlendirilen Yunan kahr man Sizin gibi!... Ta tam tepeye brakaca srada ta elinden kayar ve yeni batan ta zirveye karmaya abalar!... Bu, hepimizin alnyazsdr. Sabahtan akama kadar bir ta yukar gtryoruz, tekrar aa kayyor, ertesi gn yeni-den-.-Tpk "Meselhm kemeseli-t thn" gibi. Krem, sadece gnlk hayatta deil, belki hayatn tm felsefesinde szkonusu edilen bir anlaytr. Sen, douyorsun, zdrap ekiyorsun, yayorsun.. Btn mahrumiyetlere, kopukluklara, ballklara, galibiyetlere, yenilgilere, aclara, tatllklara tahamml ediyor ve lyorsun. Bu tekrarlanp duruyor... Bu dnen dolabn ad "Karem"dr. Sen, sonsuza kadar srekli bu daire iinde dnmeye mahkm edilmisin. Bu dolabn esiri ve bu zorlamann mahkmu olduun mddete kurtulman imknszdr. Halbuki bu "Krem" denilen ksr dngden kurtulman gerekir. Hint Dinindeki Snflarn Aklanmas Hint dininde kurtuluun, kelimenin tam anlamyla bu tenash dngsnden kurtulmak olduu apaktr. Tenash: Elli-altm yllk hayatmda geirdiim bir ksm sosyo-psikolojik evreler yznden olgunlam olmam veya bozulmam mmkn. lp yeniden dirildiimde bu ilk yaammdan ikinci yaamma etkiler tarm. Birinci yaamma gre, mutlu veya mutsuz, alak veya stn, efendi veya uak olmam veyahut bey ya da kle olmak zorunda kalmam olaydr tenash. Eer nceki hayatta bir tekaml gsterebilmisem bir kle eklinde deil, belki bir beyefendi ve aziz eklinde doarm. Eer gemi yaammda bozgunculuk yaamsam zelil bir kle olarak doar ve burada cezasn grrm. "Hint" cennet ve cehennemi bir sonraki "Krem"dr. Yani sonraki dolap ve sonraki hayat, nceki hayatmn ceza ve mkfatn vermektedir. Maalesef bu korkun bir felsefedir. Hint toplumunda, hayli utan verici ve vahiyane olan bu felsefe, Hint'teki snf ve kast sistemini binlerce yldr ayakta tutan ve koruyan, byk ve en temel beton direktir. nk tenash, asaleti douma balyor,

I
346
DNLER TARH

insann yaptklarn deil. Yani kle, uak, efendi, ketery ve raca, klelik ve beyefendilik zelliklerine nceki hayatlarndan dolay sahiptiler. Eer kle ise baka birey olmad iin kledir. Eer efendi ise bu onun nceki hayatnn kesin neticesidir. Hint ve dier toplumlara egemen olan snfsal dzenle bir ilgisi olduundan deil. Bugn "raca" olan nceki hayrndan dolay "raca"dr. Eer u an ktyse lmden sonra kle olmas mmkndr. Ama lmeyene dek, hakkmz ondan istemek hakkna sahip deiliz. Buna gre, klelerin ve zdrap ekenlerin yenilgiye uramas gerekir; efendilerin ve zalimlerin deil. nk nceki hayatlarnda fesat karm ve bozgunculuk yapmlar; bugnk fesat da o hayatn neticesidir. O halde soylu domak, nereden ve hangi snftan domu olmakla alkaldr? Buna gre, soyluluk aile ve snflara aittir. Birini bir snfa dahil etmek veya bir snftan karmak mmkn deil ve olmamas da gerekir. Bu, sonraki kremlarda ve sonraki dnemlerde tenashle sonulanmas gereken bir itir. Herkesin iinde bulunduu durum daha nceki hayatnn doal sonucu olduundan bir sonraki hayattaki sorumluluu belli olana kadar u anda iinde bulunduu snfta olmas gerekir. Ama slm: "Her doan, ftrat [selim ve ayn yaratl] zerine doar" diyor. Konuyu bu felsef ve kelam erevede inceleyen bizler iin, bu konularn insan deerleri azd. Yani benzer sfatlar; zellikler, yetenek ve imknlarda doan her insana, kan, rk, soy, ne birey balar, ne de ondan birey alabilir. Hepsi benzer bir ftratn (yaratln) sahibidir; bu dnyaya ilk defa gelmilerdir. Eer birinin zelil, birinin aziz; birinin efendi, birinin kle; birinin lim, birinin cahil; birinin faydalanan, birinin mahrum olduunu gryorsak, bunun sebebi, egemen olan sosyal dzendir. Onu bir snftan dier bir snfa gtrecek olan ey, onun kendi sorumluluudur, daha nceki bir dnemin amelleri deil. Cemiine ait bir ameli yoktur ki...

DNLER TARH
347

Ve ite, Hint'te hakim olan snfl kast dzeninin devam iin, tenashn ne kadar byk ve derin bir fonksiyona sahip olduunu grm olduk. Hint Dzeninde Snflar lk snf: Airet dzeninde, gller, bilei gl olanlar, kuvvetliler, airete egemen ve nc oluyorlard. Mlkiyet dnemi meydana geldikten sonra bu gller mlik ve zengin olurlar. En gzel arazileri ellerine geirirler. Ekonominin asl olduuna insan felsefesinin aksine, balangta "zor" mlkiyet douruyor, mlkiyet "zor"u deil. Mlkiyet dzeni meydana gelince de mlkiyetin kendisi zor ve g etkeni olmuyor, bilkis g mlkiyet meydana getirmeye devam ediyor. Bu yzden kabile dzeninde stnlk, sonradan mlkiyet ve ziraat toplumuna egemen olan "zor"undur. Gller, dmanlarna ve karlatklar olaylara kar onlar koruduklarndan kabilelere egemen oluyorlar. te bu egemenlerdir ki nesiller boyu Kaeterya snfn, yani eraf, ahlar ve ehzadeler snfn oluturmulardr. Iknc snf: Kabile fertlerinden kt ruhlar ve cinleri uzaklatran kimselerdir. Bunlar din ordusuydu ve yanlarnda Brah-manlar vard. nc snf: Zira hayat idare edenler ve iftiler. Drdnc snf: Sanatkrlar, iiler ve kleler. Beinci snf: Pis olanlar. Bunlar bir tek ynden kirliydiler. Arya deillerdi. Aryalerin Hint'e gelmesinden nce Hint'te yayorlard. Sular ise ryalerden daha eski olmalardr. Bu kirliler, alanlard. cretlerini alma srasnda ise efendilerin ellerinin onlara deip bulamamas iin, ellerine bir tas almalar gerekenlerdi. imdi de byledir. Ancak bin ksur yldan sonra Gandi

bunlar da Allah'n kullar olarak isimlendire-biliyordu. O kadar ki, gnmz toplumundaki "din kardei", "m'min kardei", "Allah'n kulu" anlamnda... Bu kardeliin de

348
DNLER TARH

hibir fiiliyat yoktur, eitlik anlamnda ise hi deildir. Yalan iltifatlardan biri yani... Ka Yolu Bizi bir sonraki kremya tekrar eken ne?.. Biz eksiiz ve bu dnen dolapta olgunlamamz gerekiyor. O halde Veda din hkmleri, riyazet ve takva ile insann Samsara ile ilikisini kesip yaamn herhangi bir dneminde tekaml ve uur bulabilecei ikinci defa dne; bir daha dnya kresinde ortaya kmasna gerek brakmayacak bir vaziyete getirebilir. Bu dnyadaki hayatta skunet, ihtiyaszlk ve ahs bamszla ulatmz zaman lmden sonra "Krem" dolabnn dna kar, tekrar bu dolaba dnmekten kurtuluruz. Peki bundan sonra nereye varacaz? Krem tesine., daima dnen ve hereyi hayat ve lm, lm ve hayat, tekrar hayat ve lm dairesi iinde dndren bu ksr dngnn tesinde kurtulua varrz. Artk "Nirvna"ya ulamz demektir. Nirvna Nirvna'nn eitli anlamlar vardr: Hi kimse onun asl mnsn doru olarak anlam deildir. (Bu benim szm deil, bu dinin byk lim ve filozoflarnn szdr). Ama onu, snm ate, sakin akl, sknet, esmesi olmayan rzgr ve uzaya benzetmek mmkndr"Nirvna"ya genel olarak, sknet denilebilir. Yani "Samsa-ra"nn artk olmad dnem. Bu kabarcklar icad edip yalanc hayat, dnyay ve yalanc "ben'leri oluturan samsaradr. Tm bu ihtiyalar, dertler, kayglar ve zaaflar bizi yaammzda srekli saa-sola ekip eviriyor ve lmden sonra tekrar bu hayata dnp imtihan vermeye

I
DNLER TARH

349
zorluyor. Ama d dnya ile olan balar kesmekten doan o byk sknet, ved uur, nefsin yok edilmesiyle kazandan g bizi darya balayan btn etkenlerin ldrlmesi araclyla elde edildii zaman, artk dolabn dna km oluruz. Tahsili bitirmi, cihana hakim, mutlak gereklikte bulunan sknete kavumuuz demektir. nk bu dnyann sonsuzluu ve mutlak hareketlilii szkonusu deildir. Bizim kelm-clarn dedii gibi, her deiken ve hareketli varlk hareket etmeye ihtiya duyar. Dolaysyla olmak istedii fakat bulunamad tarafa ynelmeyi arzuladndan ve olmas gereken her yerde olduu ve bylece ulamas gereken ve bulunamaz olduu bir nokta da szkonusu olmadndan hareketlilik ve deikenlik yeteneini kaybeder. te buras tabii durum, kendine zg ve mutlak hakikat olan "Nirvna'dr. Orada fert, "krem" dolabnn dna; yalan, rk ve yaantnn bo zdraplaryla dolu "Samsara" hayatndan "Nirvna"ya ulayor. Yoga'nn zel bir stlaha sahip olduunu ve riyazet yaptn gryoruz. Hayvann boynuna vurulan "yo" (boyunduruk) ile ayn kkten gelen "Yoga" ve "coki" ayn zamanda kurtulu etkenlerinden olduunu grdmz bu kelime biraz daha aklanmaya muhtatr. Deniyor ki, "krem"dan, "samsara"dan kurtulup, "nirv-na"ya ulamak iin mutlak hrriyet ve hereye kar isyan iin "yo" altna girmemiz gerekir. Bunun, itaatla (ama yalnzca itaatla) isyan edilebilir, itaatla kurtulu bulunabilir, zgrle ulalabilir, diyen ilerici dncenin ayns olduunu gryoruz. Hangi itaatla? Eilimlere itaat, zora ve altna itaat hayatta insana hakim olan ve insan zindana eken her gce itaat bir, esaret olduundan ayaklanarak isyan edip, hrriyeti elde etmek gerekir... Ama nasl? taat ile... Ama hangi itaat? Boyunduruk altna girmekle... nsan; boyunduruklarn tahakkmnden kurtulabilir. Hangi boyundurukla? Hangi itaat ile? Mutlak hakikatn

350
DNLER TARH

hkmlerine, ebedliin yasasna itaat. Alnyazsna, dnyaya egemen kudretten doan kanunlara.

O kanunlarn kefi, o iradeye itaat ve zhd; insan "samsara-dan ve "krem"dan (yani dierlerine kulluktan) kurtaryor. Bu yzden insan (bu yalanc ben) bu aamalarda vcuda hakim olarak ebed hakikata ulaabilir, dnya btnnde bir para olabilir. Bu byk mirac, iinde gerekletirebilir. Yani fert kendi iinde varlk lemi lsnde byklk bulabilir. Bu ihtiya duyulan ilatr ki, baty srekli kendine ekmitir. Oysa bat btn bu gleri elde etmitir. Fakat znde karanlk, pislik ve kokumuluu tamak suretiyle...

ONUNCU DERS "Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..."
Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. nceki oturumda Veda dininin ok genel esaslar hakknda konumutum. Genel esaslar deyiim, Veda dininin birok meselesini henz anlatmam olmamdandr. Anlatmaym ise bundan sonra (yani "Buda"dan sz ettiimizde) kendiliinden o meseleleri ayrntlaryla ele alacamzdandr. nk Buda Veda dininde bir reformcudur. Yani Buda Hint'te yeni bir din kurmu deil, daha ok Hint'te bir slahat ve reformcu konumundadr. Kendi ekoln, Hint dininin, Ved'nn temel ilkelerine balca emirlerine dayandrr. Ved'y tanmak ister istemez bizi veda dininin temel esaslarn irdelemeye gtrecektir. Veda dinini de alrken, bu dinin dayand temel savlar anlatmakla yetinmem bu yzdendi. Yine de bu temel esaslarn herbirini zetle anlatmtk. Buday tanma, son derece nemsediim, duyarl olduum bir konudur. Daima byk bir dnce, aknlk ve heyecan iinde olmu, hep kendimle elimiimdir bu konuda. nk duygularm ar bir ekilde "Buda"nn sylediklerinin etkisinde kalm, aklm ise tam tersine iddetle ona kar kmtr. Bu ynden kendi kendimle srekli sava halindeyim...

352
DNLER TARH

Budann dnyasna dalmadan nce, u anda sunmak istediim birka nemli tez vardr. Bunlar, dinler tarihine, belki genel anlamyla insann dnce tarihine, hatta insan hayatnn deiim tarihine ilikin sorunlarn temelini oluturmaktadrlar. Bu, iki senedir niversitede dinler tarihi konusunda verdiim dersler sonucunda vardm bir dncedir. Ancak sizler bunu yeni bir teori olarak alglamalsnz; "budur, bundan bakas deil" trnden bir inan olarak deil. nk "budur, bundan bakas deil" anlamna gelen szler genellikle pek salam deildiler. nk, herkesin syledii her gr ve anlad herey iin, "budur, bundan bakas deildir" demeye hakk yoktur. Ancak, gayb kaynana balanm ve szlerini o kaynaktan alan kimseler byle szler syleyebilirler. Kesinlikle ve yakinen unu diyebilirler: "Budur bundan bakas deildir." yle ki, peygamberler byle szler sylemiler ve hibir peygamber; ben byle dnyorum..." "Bylesi de doru olabilir..." "u anda byle dnyorum; ilerde bir geree ya da daha iyi bir teoriye rastlayabilirim de" gibi szler sarfetmemitir. Evet, filozoflar byle syler, peygamberler deil. Peygamberlerden baka, hakka uygun olarak, airlerin, bilginlerin, fikir sahiplerinin, yazarlarn, dnr ve limlerin hepsinin bu tarzda, bu anlamda sz sylemeleri gerekir. Anatole France'n bir sz var, hibir zaman onu unutmamak gerekir!.. "Biz gayb kaynayla iliki kurmu kiiler deiliz" der. Yine diyor ki: lim, "ben biliyorum" ile "ben sanyorum" arasndaki fark bilen kimsedir. Dikkat edin, bu ok nce bir tbirdir. Evet lim "biliyorum" ile "sanyorum" arasndaki fark bilen kiidir. Bu l lim ile cahil arasndaki fark da belirler. Cahil hep yle der: "Bu konu byle deildir, yledir". "Bu kt, o gzeldir; bu hak, o btldr". "Bu kt adam, o iyi adamdr". Bu cahilin aklama ve izah tarzdr. Ama lim yle der: "Bir noktadan, bir adan bu konu byledir. Dier adan ise yledir." "Bu itibarla falan konu hakknDNLER TARH

353
da yle bir hkm karlabilir. Ama dier bir itibarla, baka bir hkm." Baremler, "bu adan ve o adan, bu sebepten ve o sebepten", "bu itibarla ve u itibarla" eklinde inip kar, veya Anatole France'n deyimiyle "sanyorum"u "biliyorunV'un yerine kullanmak ancak insanca yorumun ifade biimi olduu gibi bilgin olmann gstergesidir de. Allm insanlar arasnda sadece cahiller, mutlak, snrl ve donuk kafaldrlar. Cahil iin herey daima, "budur, bundan baka birey deildir" olmutur. Zihniyetleri genellikle, muhakkak, belli ve kesindir. nk mr boyunca hibir zaman kendi grn yenileme durumu olmamtr, kulana

yeni bir sz ulamamtr. Kendisinde yeni bir fikir de n plana kmamtr. Hibir zaman da kmayacaktr. Zira tefekkr, tedbir, fikri deime, gr deiimi, bilahare yeniden gzden geirme, her gn yeni bir sze sahip olma, her zaman eski szleri yeniden deerlendirme, iyi veya kt yapma gibi eyler hareketli, canl ve yapc beynin zelliklerindendir. Donmu beyin, sabit kalp ve sabit kapsamlarla doludur. mrnn sonuna kadar da onlarla megul olup sarho gezer. Sonunda da onlarla lr. Zaten onlarla domutur. renciyken snfta bir konferans hazrlamtm. Sosyologlarn "sosyal snf" konusuyla ilgili topladm grlerini aktarmtm. Bu nedenle birka teoride de sosyolojinin dnya apnda byk ahsiyetlerinden biri olan stad Gurvich'in dncelerine dayanmtm. Konferansn bitiminde: "Bu anlamlarla ve bu ibarelerle naklettiin teoriler kimindir" diye sordu. Ben "Hayret, sizin kendinizin" dedim. "Hayr, benim deil" dedi. Ben aknlkla kark bir sevinle dedim ki: "Ben onlar sizin kitabnzn u u... sayfalarndan not almtm, (kendi kendime, "yalanm, herhalde onlar unutmu" diye dndm). Tekrar sordu: "Hangi tarihli basksndan?" dedi. 1947-48 yl". "Biz imdi hangi yldayz?". "60-61" dedim. Dedi ki: "Ben imdi 60-61 ylnda yayo-rum ve sen hl bu szlerin bana ait olduunu sylyorsun. Bil-

354
DNLER TARH DNLER TARH

355
men gerekir ki onlar benim 47-48 yllarndaki grlerim. Ben u anda 47-48 yllarnn Gurvich'i deil 60-61 ylnn Gurvich'iyim. O yllardaki sylediklerim artk benim szm deil. Ben bu 13-14 yl zarfnda lmedim ve yaadm. Eer tekrar o yllardaki szleri sylersem o zaman imdiye kadar bouna yaamm demektir." Bu, bir toplumda, bir zihinde, ilm bir evrede fikir hareketinin gstergesidir. Ve bu durumla da ancak vnlr. Bu tuhaf hatrlatmadan sonra, ben onun hareketli bir lim ve canl bir dnr olduunu renmi oldum. Halbuki talam ve donmu bir toplumdan biri: "Benim yirmi yl nce bir teorim vard, ama imdi o teorimin doru olmadnn farkna vardm" derse, onun bu sylediklerini elden ele, azdan aza dolatrrlar. Bir gn konumalarm arasnda bir konudan bahsediyorken bir hatrlatmada bulundum. Dedim ki: Falanca konuyla ilgili yazdm kitab yeniden gzden geirip grlerimi yenilemek istiyorum. nk o konu hakknda olduka yeni syleyeceklerim var. Daha evvel yazdklarmn ounu artk eski sayyorum. ok gemeden, bu szleri iiten bazlarnn el ve ayaklar tututu. Kendi i glerini bir kenara brakarak mehur deyimiyle "ayakkab ve klahlarna yaptlar"44 Onun bunun yanna gittiler; "Ne oturuyorsunuz?! Falanca yle yle konumu emin olunuz ki bunu kendisi sylemi" dediler. Evet ben syledim. Ancak sylediklerim fikirlerimden herhangi biriydi. Daha nceleri sizin de duyduunuz dier szlerim gibi! Bu ne demektir? Bu, dier her insan gibi ve bakaca herkesin yapabildii gibi ben de etd ediyor, okuyor, dnyorum demektir. Hakikati elde etmek iin aratrma ve okumada yetersiz davranmyorum. Her yerden ve her dinden ve herkesin dilinden asla taassuba dn vermeden; kavim ve frka veya din taassubu nedeniyle bir hakk, hakszlk haline getirmiyorum. Bir gruba veya bir toplulua
44- Farsa bir deyim olan bu ifade, haber merakllarnn duyduklarn bakalarnA ulatrmak iin aceleyle yerlerinden frlaylarn anlatr. (Redakie eden)

balanma adna, haksz ne geirmiyorum. Ama hata ve srmenin grlebildii her zayf insan gibi, ben de kendiliimden bireyi anladmda haliyle bu bir kuram lsnde olacaktr... "Sanyorum", "tahmin ediyorum", "var sayyorum", "ihtimal veriyorum" lsnde. Bu adan sylediim her hereye "kuvvetli bir ihtimal veriyorum", "kesine yakn bir ihtimalle byledir" diyorum. Sonunda, sylediim eyin kabul edilmesinde bundan fazlasn da beklemiyorum: Bu durumda itiraz edilmesi de mmkndr. "Mmkn ve muhtemel br nazariyenin ne faydas vardr?" veya, "sonradan yanl iln edilmesi ihtimali olan eyleri niin renelim?" denilebilir. Cevabm yle: nsanln takip etmek zorunda olduu tek yol budur... Hatta vahiy kelimeleri zerinde aratrmalarda bulunurken de bu yntemi kullanmak gerekir. Zra biz Vahiy Kitab'nn (Kur'n) yetlerini, "budur, bundan bakas deildir"in kayna olarak anlarken yine kendi anladmz lde "sanyorum ki bu yetin anlam budur" demek gerekir. "Bu ekilde anlamann doru olduunu sanyorum." "Benim nazarma gre

Kur'n byle birey demitir" demek gerekir. Dolaysyla Kur'n'n kendisinde, onu anlamann shhati ve aratrmac insann hakikatlar kavramas ynnden, anladklarn tekrar bazen anlaylarla dikkatlice karlatrmak iin "ben sanyorum", "var sayyorum", "grm budur" neticesine gtrecek hkm ve hikmetler oktur. Adamn biri bir kitap yazmt. O kadar bo ve faydasz bir kitapt ki, gerekten eer bo laf yazma iin Nobel dl konulsayd, bu kitap birden birka dl alrd(!) Adam kitabn yazdktan sonra kendisine vgl takdimler yazsnlar diye ona buna verirdi(!) Bu tarz kitaplarn sregelen bir alkanlkla genelde nemli ahslarn vglerine ihtiyalar vardr. Bazlar vg ve takdim yazmaya, cmerte methiyelerde bulunmaya nceden hazrdrlar. Sadece yazar ve kitabn ismi, hazrlam olduklar metinde bo olarak duruyor. Hazr vg metnine yazarn ve kitabn adn yazarak konuyu hallediyorlar. Bu, amala ona mracaat ettiklerinde de problem annda zmlenmi olmakta(!)

356
DNLER TARH!

Tesadfen arkadalardan biri bu maksatla kendi kitabn getirmiti. Ona dedim ki: "Benim grme gre ok kt!" Kzarak dedi ki: "Beyefendi, ne diyorsun? Bu kitapta ok sayda rivayet var, hadis var, Kur'n yeti var!" Baka bir arkadam cevap vermeme frsat vermeden ona dedi ki: "Ktl de bu ya! nk bu yetler ve rivayetler kitap metninin dnda kendi balarna zaten iyidirler. Ancak sen onlar burada kt bir durumda sergilemisin. Eer btn kitap kendi szlerin olsayd, daha fazla tahamml edilebilirdi..." Bylece, herkes bir sz syler de sonra onunla beraber birka yet ve rivayet sralarsa syledikleri dorulanm olmayacaktr. Bu tr eyler, doruluuna kesinlik kazandran ller oluturmaz. Her ne kadar bu kyasa gre yet ve rivayetler getirsek bile yetleri de rivayetleri de doru anlamamz gerekir. Bu ite, daima hata ve yanl ihtimali vardr. Bunun iin ia mezhebinde (Ali'nin ias'nda) u esas byk bir ilm kuraldr: "sabet eden iin iki sevap, hata eden iin bir sevap vardr." Din iinde aratrma yapan aratrmac, eer hakikata ularsa ona iki sevap vardr; hataya der ve yntemi yanl olursa yine mkfat olarak ona bir sevap vardr. Eer doru sylerse iki mkfat: Biri fikr eziyet, dnce ve aratrmaya sayg iin, biri de sonuta hakikata vard iin. Aratrmac olup eziyet ekmi, dnm fakat yanl sonu alm olan da yine bir mkfat vardr. Aratrmann kendisi iin bir mkfat; velev ki syledii yanl bile olsa. Bu gr, "Falancalarn sz yanl olduu iin, yeryznden silinip yok edilmelidir", diyen kimselerin grlerinden ok farkldr. Byle diyen gr, Islm ve ii gr deildir. Sylediim ve burada da geen anlay btn insanlk tarihinin ortaya koyduu bir neticedir. Bu gerei tamamen izah edemezsem de yzde yz doru olduuna eminim. Gemiteki konumalarmn birinde bu konunun son derece hassas ve derin oluundan sz etmi olmamla beraber burada yeniden bir ders atmosferi iinde irdelememiz yerinde olacaktr sanrm.
DNLER TARH 357

nsanlk tarihini incelediimizde "sembollerin birbirine yaklamas" isimli sosyolojik bir konunu varln grmekteyiz. zellikle Durkheim iddialarnda da bu kanuna ska bavurmaktadr. Sosyolojide genel olarak kanun ne tr bir yntemle karlr?

Durkheim diyor ki: "Kanunlarn ortaya k" semboller arasndaki yaknlama" esasna gredir. Esasen fizikte de, tabii ilimlerde de durum byledir." Ne demek yani? Szgelimi, znt ve sknt hali, srekli yz kzarmas, gzlerde durum deimesi, adalelerin kaslmas, yzde knt veya yumuama ile i iedir. Bu drt-be iaret birbirinin benzeridir. yle ki beten drd bir arada grndnde, "beinci iaret de oluup ortaya kar" eklindeki bir sonuca kolayca varabiliriz. Yani bizim veya baka birinin karsnda duran ve halinde knt olan bir kimsenin sesi anszn hafifleir, yz yumuar ve mahcup olur, ba ne der, gzleri zel bir hale brnr, surat da kzarrsa biz de tm bunlardan yola karak bir bilinmeze doru iz srebilir, netice olarak da bir hkme varabiliriz. Bu hkm de u olur: Korku veya utanma.. Bu, drt almetten bellidir. Bu drt iaret, artk bizce bilindi mi, beinciye iz srdrebiliriz. Bu bizim iin bir bilinmezken onu "yaklama kanunu" esasna gre kefedebiliriz. nk bu be iaret, daima birlikte olduklarndan veya drt tanesini bir arada grdmzde drdnc veya beinciyi de tanmlayabiliriz. Tarihin gzyle grdmz, tandmz her toplum daima belli bir aamaya ulanca lksperestlie; debdebeye, israfa, ayyala ynelmekte; gnn gn etmek suretiyle arlk yoluna dmektedir. Bu kanun dorultusunda Yunan, Roma, in, Hint ve Islm topluma kadar btn toplumlar incelediimizde ar lks, israf ve savurganlktan sonra onlar bekleyen akibetin yklma, paralanma, k ve dalma olduunu gryoruz. Buna gre, tarih boyunca, lks ve yklma birbirini takip eden iki hakikat olagelmitir. Bu ekilde, toplumlarn hayatlarnda lks ile bozulma arasnda bir kanlmazlk olduu yani birinin

358
DNLER TARH

dierini dourduu gerei sosyolojik bir kanun olarak ortaya km oluyor. Bu kanuna gre lkse dknln ilgi grmeye balad her toplumda durgunluk, yklma ve dalma an yaklam demektir. Hatta tanmadmz ve durumunu bilmediimiz bir toplum hakknda durgunluk ve yklmann grlmeye baladn duyarsak bu kanun gereince ad geen toplumda lkse ar dknln, ayyaln yaygn olduunu bilimsel bir gr olarak ileri srebiliriz. Zira lks ve yklma birbirinin ayrlmaz parasdrlar- Bu iaretler birbirine baldrlar; birbirine yakm olarak ortaya karlar. Bu sonuca vardktan sonra birlikte ortaya kp, birlikte yok olan iki iaretin nasl yok olduklarna dair baka bir kanunun varln farkediyoruz. Sonra ar lks sonucu durgunluk ve dalmaya ya da durgunluk ve dalma sonucu an lkse dr olmu toplumun yerine beraberinde bir uyan, bir devrim ve yeniden yaplanmay getiren yepyeni bir toplumun meydana geldiini gryoruz. Bu merhalede, toplum, ykselme, ilerleme, kuvvetlenme, genileme ve genleme halindedir. Burada artk lkse ve sse dknlk, ayyalk, gnn gn etme yoktur. rm elence batakhaneleri yoktur; sadece alma, zahmet ekme, zahitlik, tm fertler arasnda fedakrla ynelme vardr. Hatta zengin ve servet sahibi kimseler bile zahidlie ve sade yaamaya ilgi gsterirler. Bu durum lkse dknlk ile yklma, sade yaama ile ykselme arasnda bir ilikinin olduunu gsteriyor. Ne tr bir iliki? Sebep ve sonu ilikisi (Biri sebep dieri sonu). Neticede her ikisi, birbirinin sebep ve sonucudur. Birbirlerini etkilemekte ve birbirlerinden etkilenmektedirler. O halde iki veya daha fazla almet arasndaki sebep ve sonu ilikisinin toplumda, her zaman birlikte ortaya kp birlikte ortadan kalktklarn syleyebiliriz ve biz, bunlardan birinden veya ikisinden yola karak kanlmaz sonular olan bir sonraki iarete varabilir veya onun meydana geleceini nceden grebiliriz. u andaki konumuz olan dinler tarihinde, dier konulardan ok bu konuyu, genel bir varsaym eklinde aklamak iin gerek bir ders olarak gerekse btn dinlere bir giri olmas bakmndan rnek sadedinde anlatyorum.
DNLER TARH

359
Tarihte bedevi dinler dnemini atktan sonra (ki bunlardan geen derslerde zet olarak bahsetmitim) byk toplumlarn ve kltrlerin tarihinde ok nemli bir dnemin ve "byk doular"n yaklatn grrz. Bu anlamda in'de iki byk peygamberin kna ahit oluyoruz.45 Aralarnda bir nesillik sre kadar zaman fark vard. Biri "ferdiyeti" olan Lao-Tsu dieri de kendi selefinin aksine "toplumcu" olan Konfys'tr. Tarihin yazdklarna gre Konfys, mrnn son demle-rindeki Lao-Tsu'nun hizmeti ile merref oldu. Bu, onlar arasnda bir nesillik, yani otuz sene kadar bir zaman farknn olduunu gsteriyor. Lao-

Tsu M.O. yedinci, Konfys ise altnc asrda yaam. Hint'te de, dnya apndaki en yaygn dinlerden bi45- Tarih, sosyolojik kavramyla peygamber; slmi kavramyla deil. Islm stlahta Adem (a.s.)'den Halem'l Enbiya Hz. Muhammed (s.a.v.)'e kadar olan ilhi elilere peygamber ad verilmektedir. Bu unvan, Halil brahim (a.s.)'den nceki ve sonraki Enbiya silsilesine tahsis eder. Bu yzden slm terminolojide bunlar "nebi", dier dinlerin kurucularn da "mtenebib" olarak isimlendirmilerdir. "Huda"nn (Hallar anlamnda deil) "Allah" anlamnda olmas gibi burada o dersle ilgili sosyolojik kavranlan kullandm zaman u noktann daima hatrda tutulmas gerekir. Mesel; "Hint Tanrlar? dediim zaman bunun devam udur: "Ben o tanrlara inanmyorum!" Ama her defasnda da "Ben o tanrlara inanmyorum" diyerek hatrlatmada bulunursam bu hem bo bir telkin, hem de beyhude ve gln bir i olur! Bylece her zaman Hint, in, ran peygamberleri dersem, beraberinde "Bendeniz onlarn dininden deilim!" gereceini de sylemi oluyorum Bu konu daima parantez iinde, aklama ve dipnot eklinde vardr, artk onu her defasnda tekrarlamann bir anlam yok! Bazlar "Tanrlar" deyimini kullanmamam gerekir, diyerek beni tenkit etmiler: "nk (Hda) Tanr bir tanedir, btln mabutlar ise Tanr (Hda) deildir." Halbuki Farsa asndan "Huda", "lah" anlamndadr, slm anlayndaki bandaki harf-i tarifle (eliflam) "esiz ve benzersiz ilah" anlamna gelen "Allah" anlamnda deil. Hem tm dinler asndan da Kur'n'da da (lihe) olarak geen kelime "Tanrlar "Hudayan"la eanlaml kullanlmtr. Esasen, bir kltre, dine, tarihe ve efsaneye zg bir kelime veya kavram kullanmak ona inanldnn delili deildir. Mesela biz daima hayaletten sz ederiz. Konumu?, ona inancn nasl ortaya ktdr. Bu kavram nedir, inananlarn zihninde nasl ekillenmitir? Hangi zelliklere sahiptir? Bu sz, bizim hayalet'e inandmzn delili deildir. Belki bu, ilm ve tarih bir konudur. Bunu defalarca syledim, bir defa daha sylyorum Zararsz ilerde btn bu vesveseler niye? Eer tm din sorumluluklarda bu hassasiyetler gsterilseydi, Imam- Azam'n zuhuruna asla ihtiya kalmazd. Niin sadece bedava, masrafsz ve tehlikesiz ilerde hassasiyet gsteriliyor? Birinin ocuu lmt sordu; E, benim imdi ne yapmam gerekir? Demilerdi ki: "Ya yemek yedir veya hatim indir'" "Gzel! Yz hatim de indiririm!" dedi. 360 DNLER TARH

rinin kurucusu olan Buda M.. altnc asrda yaamtr. Altnc asrn sonlar, beinci asrn balar (u anda Buda'y takip edenler, herhangi bir dine bal olanlar arasnda en byk grubu olutururlar). ran'da bilinen bir dinin kurucusu olan Zerdt de M.. yedinci asrn balarnda yaamtr. Uzak Dou'da (yani in'den balayp Hint'e, oradan ran'a vardmzda) dounun ok nfuzlu ve etkin dinlerinin kurucusu olan btn peygamberlerin M.. altnc ve yedinci asrlarda ortaya ktklarn grrz. Bunlar yirmi-otuz sene aralkla, gerekte birbirlerine ada olarak ortaya kmlar ve Eski Dnya'nn btn dinlerini kurmular. Dier bir hamleyle, ran'dan Yunan'a geiyoruz. Yunan'da peygamber benzerlerini, bilgeleri ve Yunanllar yannda doulu peygamberlerin itibar ve haysiyetine sahip ve onlarn takipisi durumundaki ahlak ve hikmet retmenlerini gryoruz. Sok-rat ve dier filozoflar, yedi bilgiler; drt, be, alt ve yedinci asrlarda Yunan'da yaamlardr. Yani Buda, Konfys, Zerdt ve Lao-Tsu'nun ortaya klarndan bir iki asr sonra. nk Yunan medeniyeti, birka asrlk ksa bir mesafe ve gecikmeyle Hint, in ve Iran medeniyetinden sonradr. Sokrat ve benzerlerinin Dou peygamberlerine gre bir veya iki asr gecikmeyle ortaya kmalar bu mesafeyi izah edebilir. (Bu mesafe karmak istediimiz genel kuralla elimez). Bylece de dnyann en byk din ve ahlk ekollerinin kurucularndan Dou'da, Bat'da ve byk medeniyetlerde birbiriyle ada olduklar ortaya kmaktadr. Bu yaknlama bir tesadf olamaz. nk, dnyann btn din, felsef ve ahlk ekollerini incelediimizde (bir istisnadan baka; daha sonra bu istisnay anlatp inceleyeceiz) sahip olduumuz be, alt onbin senelik dnce ve anlay tarihi boyunca ilk kurucularn Dou ve Bat'da ve birbirleriyle kltrel ilikiler bulunmayan toplumlarda birka sene, en fazla bir asr aralkla ortaya kmalar tesadf olamaz. Niin? Bunun bir sebebinin olmas gerekmez mi? Kanaatimce dnyann bu nemli fikr ve din lider ve kurucularnn ortaya klarn aklayan
DNLER TARH 361

tek ey, derin ve byk bir sosyal olgu olabilir. Bu dnemlerde hem dou toplumu, hem bat toplumu kendi sosyal deiimlerinde aldklar yolla bu sosyal olguya ve bu kanlmaz srece gelmilerdir. Sonra bu sosyal olguyla bu zel tarih sreci arasnda, bu byk din bi'setlerin olmas bir yaknlamaya neden olmutur. Dolaysyla btn bunlar arasnda bir sebep ve sonu ilikisinin varlndan sz edebiliriz. Benim anladm fakat imdilik aklamaya imkn bulamadm konu budur. Bu konu tarih boyunca dnyann katettii ekonomik deiim sreci konusudur. nk tamamen mstakil olan bu konunun aklanmas iin en az birka geni oturuma ihtiya vardr. Bu sosyal olgu ve kanlmaz sre tarih boyunca, sosyal dzen ve ekonomik sistemin temel alt yaps, esas etkeni ve beer medeniyetin deimesinin sebebi olup her ynyle kltr, maneviyat, ahlk ve tarihe ekil vermitir.

O halde bilimsel tarih felsefesi'nin belirttii ve ekonomik sistemin derinliklerine kk salmam ekonomik, sosyal ve tarihsel bir kaynaktan teye dayanan ve sosyolojide ele alnmayan bir hareket dnda btn dinlerin ve toplumsal uyanlarn ekonomik sistem esasna gre yorumu yaplabilir. Onlar arasnda sebep ve sonu ilikisi farkedilebilir. Bir toplum iinden gelip, bir ekol, bir ideoloji, bir din getiren, bir liderlii yklenen kimseler, sosyal dzenin ekonomik temeline dayanmak zorundadr. Ancak, baka bir kaynaktan; madde tesi yasalardan beslenen, dnya, tarih ve ekonomik sistem tesinde bir mesaj tayan birinin, bu lye gre deerlendirilmesi mmkn deildir. Gemite ve gnmzde mlkiyet, snfsal ve ekonomik deiimler tarihinde byk bir olaya tank olmaktayz gemite birden bire ortaya kp insanl kendine balayan, tm insan ilikileri; toplumun eklini tamamen deitirerek alt yap ve st yapsn tamamen bakalatran bir olay... Bakalatrd insanl sonuta blen, ilikileri insanca veya kabile yaamna zg olmaktan karp ekonomik rekabet ve dmanla dayal klan; aldatma, fesat, eliki, hrs, alma, smr, istibdat, klelik,

362
DNLER TARH

tuyan, isyan, yalan, uyuturma, bilimsel hileler ve aslsz felsefeler uydurma ve madd kar salamak iin sahte dinlere zemin hazrlayan bu olay tarihin zel mlkiyet aamasna vard ve zel mlkiyetin olutuu dnemlere denk gelmektedir. zel mlkiyet, tabiatn eteinde tek para olarak, birlik halinde, hr ve mreffeh yaayan kabilelerden oluan insan toplumlarnn iki dman kutuba dnmesine neden oldu. Kabile geleneinde herkesin ortak olduu sosyal alandaki zel mlkiyete ilikin katlmc tavr, kurt ile kuzunun ilikisine benzeyen iki zt kutbun ilikisine dnt. Artk biri dierini kleletirmeye, dieri de ondan intikam alma urasna tututu. Bu iki grubun dmanca ilikilerini takiben, her iki grupta ahlk hastalklar ve binlerce fesat mikrobu ortaya kt; zayf ve mahrum kalan grup intikamc, yrtc, hrsz, asi, dalkavuk, meddah, hizmetkr, kle veya uak oldu. Kuvvetli grup ise zalim, aldatc, yalanc, halk ve insanlk dman, gz doymaz ve hrsl "para biriktiren fare" haline geldi. Gitgide yeni zevklerin peine dt. Daha ok mal ve altn biriktirmek iin her frsata drt elle yapt, ihtiya duymad halde o kadar mal biriktirip yamalad ki, bunlar yaam boyunca kendisi iin yeterli olduu gibi, kendisinden sonra gelecek nesillere de yeter de artar oldu. Sonra bunlar arasnda paragz-lk, altn, yama hrs, zorbalk ve bir tr sadizm olan halka eziyet etme ve onlara zulmetme hastal belirdi. Gryoruz ki, insan zel mlkiyet aamasna gelmekle elikiler, paralanmalar, savalar, ahlak bozukluklar, utanmazlklar,, acmaszlklar, katliamlar, aldatmalar, alaklklar, kurtlamalar, koyunlamalar ve tilkilemeleri de dourmutur. Toplumlarn deiimi srecinde, medeniyetin gelimesi orannda kltr seviyesi, glenme ve tabiata egemen olma dzeyi ykseliyor, mlkiyet kuvvetlendii oranda da insan gruplar arasndaki elikiler ve ahlk bozulma artyordu. Nitekim gnmzdeki meden lkelerde ahlk bozulma, geri kalm lkelerden; ehirlerdeki, kylerden; kylerdeki cra airetlerden daha fazladr. Airetlerde de koyun srlerinden daha fazladr.
DNLER TARH 363

Sonra, bu kanun ve llerin aklanmasyla herbiri dierini zorunlu klan iki olayn meydana geli sreci de belli olmaktadr. Birinci olay; ze mlkiyet dzeninin gelimesidir. Bu, elbette medeniyet ve hakimiyeti arttrarak rekabeti oluturdu ve insann haddinden fazla telalanmasna neden oldu. Daha nce insann btn serveti ormandan ve denizlerdendi. Gnde bir defa ava gider; bir av avlayp gelirdi. Bunun dnda baka bir ii yoktu. Ama imdi, zel mlkiyet, sen/et yma hrs ve altn tutkunluu oluunca, gece-gndz abalamaya, daha ok retmenin yollarm aramaya, aratrmalar yapmaya balad. Sonuta da bakalarn iinde altrmay becerdi. Bylece, g arttka servet de artm oldu. Ancak bir de bunlarn zorunlu bir sonucu olan baka bir olay meydana geldi. Bu da, ahlkn bozulmas, sapklk, kaypak ilikilerin olumas ve insanlar arasnda dmanca yntemlerle adalet, eitlik, kardelik ve sevginin ortadan kalkmasyd. Toplumlar, bu iddetli sapma aamasna ulanca, insan trn zeval ve knt ile tehdit eden iddetli ruhsal hastalklar onlar kendiliinden vahi varlklara dntrmeye balad. Bunun sonucunda baka bir durum meydana geldi; toplum hzla bir oluuma, bir devrime, bir ideolojiye ve yeni bir hidyete ihtiya duymaya balad. Toplumun bu yeni ihtiyac,

toplumun zel mlkiyet aamasna girdii anda ortaya kmaktayd. Ahlk fesat da, onunla ayn zamanda belirip zirveye varmt, insan ve sosyal ilikilerin en kts olan ahlkn bozulmas, kendiliinden iddetli bir tepkiyi dourur. Bu tepki sosyal ilikilerin slah, ahlkn slah ve srekli hayvan aamada duran insanlar kurtarmak iin, "lonesco"nun deyimiyle gergedana dnen veya "Kafka'nn ifadesiyle "deimi insan"lan kurtarmak iindir... Bu tepki, azk tayan, soylu bir merkep eklindeki bir varl, insanlktan uzak zayf bir kuzuyu, yrtc bir kurdu, src bir ylan, paraya tapan, ona ihtiyac olmad halde onu yp biriktirmekten zevk alan fareyi kurtarmak iin gereklidir... Gryoruz ki bu ar sapma ve zdrapl hastalklar, bu aamadan sonra anszn insanln canna musallat olup bu olum-

364
DNLER TARH

suzluklar meydana getirmitir. Bunlar da toplumun yeni bir devrime, yeni bir hidayete, yeni bir ideolojiye olan ihtiyacn daha da hzlandrmtr. Dolaysyla byle bir ihtiyatan doan istek ve tepki, byk din ve ahlk mekteplerin kurucularnn ve byk liderlerin ortaya kt dnemlere rastlar. Bu nedenle meden in, Hint ve ran toplumlar dier toplumlardan daha erken mlkiyet aamasna ulatklarndan ve mlkiyetin kendisi de deimenin ve imdiki medeniyetin olumasnn ayn zamanda ahlk bozulma, dmanlk, tecavz, bunalm ve insan ilikilerde sapmann balca faktr olduundan (sava faktr gibi) tamamen snfsal medeniyetten doan sosyal ve ahlk bunalma, yani zel mlkiyetin sonularna mahkm olup byk bir slah ve ahlk ayaklanmaya gebe oldular. Bu toplumlarn tarihindeki byk din mekteplerin ortaya k ite bu dnemlere rastlamaktadr. Ama Yunan toplumu, iki asrlk gecikmeyle medeniyetin bu aamasna ve mlkiyet buhranna ulamtr. Zira medeniyet M.O. yedinci, altnc asrlarda henz, Yunan'a gitmemi ve Frat'la Dicle arasndaki Mezopotamya ile Msr snrlar iindedir. Sonralar Girit adas ve dierleri yoluyla Yunan'a da gemi ve o lkenin hayat dzenini, medeniyet ve kltrn, st dzeye karmtr. ki asr sonra da, ilerlemi ran, in ve Hint seviyesine ulamtr. te bu devrede ahlk hareketleri ve douya benzer fikr, felsef doular bekleyebiliriz. Bu ekilde byk Yunan felsefe ve ahlk okullarnn, Yedi Hekimler'in ve Sokrat'n dine dayal olmayan bir temel zerinde kurulmu okulu gibi insanln ok byk ahlk okullarna ulayoruz. Aristo, Efltun, Re-vaqi ekol ve Epikrc ekol... Tm bu dnemde; M.. drdnc ve nc asr civarnda doudaki byk din ekollerinden iki asr sonra ortaya kmlardr. Burada dier bir gerekle karlayoruz. O da, mlkiyet, medeniyet ve ideoloji gibi sembol arasnda sebep ve sonu ilikisinin varldr. Bu da mlkiyet, snfsal dzen, sosyal snflar dizisi, geni kullanm alanlar, bedava i gleri, halk kitleleri, kleler, retim gc, rekabet, sava, alet yapm, dnce, teknik... ve madd g rabetini ortaya karr. Bunlar birlikte
DNLER TARH

365
medeniyeti olutururlar (Medeniyetten kastm olmu ve u ana olandr. Olmas gereken deil). Bunalm, sapklklar, dertler, ihtiyalar, irkinlikler ve yeni elikiler ortaya karan medeniyet, zorunlu olarak ahlk ve slah hareketler iin msait bir ortam hazrlar. Doulu ve Batl ruh ve dnce tarzna bal bu hareketler, in, Hint ve ran'da dine dayal, Yunan'da ise felsefik karakterde belirdi. Ancak her ikisi de ahlk hedeflerde reformun temel ilkelerinde, sosyal ilikilerde, yaklak olarak ortak veya en azndan birbirlerine benziyorlardr. Sokrat, Eflatun ve Epiku-ros (tanttklar Epikrcln akine) Revakler, Lao-Tsu, Kon-fys, Buda, Zerdt, dou tasavvufu ve zhde ynelme arasndaki benzerlik buradan kaynaklanmaktadr. nsanlk tarihinde byle bir durum bir defa daha belirir. O da mlkiyet gibi makinann ortaya kmasdr. Makinann egemenliindeki yaam, smrnn iddetlenmesini, zdd, snfsal sava, ahlk bunalmn gerektirir. nsan gcne olan ihtiya ve zorunluu en aza indirir. aresiz olarak az veya ok sayda iiyi isiz brakr. Vahi bir ekilde kapitalist dzenin temel kurumu, rekabete, retimde hzlla dntrr. Byk retim sellerinin eritilmesi in tketimi hzlandrr. Ardndan dnyev ve insan ilikilerde gemite grlmemi br bunalm ortaya karr. lk olarak "dnya smrsn" meydana getirir. Btn milletleri ve halklar iki zt kutba blp toplumda snflar uyumazl, ykselen snf sava olarak sunar. Zarar ykl bir etken halinde sonunda, toplumun smren ve smrlen diye iki safa, insann smren ve smrlen diye iki bloka dnmesine sebep olur. Esnaf ve tccar her zamankinden daha iddetli, daha geni ve daha bir kapitalistler. Artk her

hkmetin siyas gc onun aleti ve oyuncadr, hem de bilimin olaanst gc. Kyl, ii ve sanatkrn hepsi "proleter"e dnr ve artk hibir eye sahip de deildir. Ne i aralarna, ne iradeye, ne de semeye. Sadece yapan kollar vardr. aresiz olarak onu da satmas gerekir. Hem de satn alann belirledii bir fiyata! ki kutuplu yeni toplum: Sermayedar hereyin sahibidir, iinin hibir eyi bulunmamaktadr, hepsi bu kadar!
366
DNLER TARH

Btn bunlardan sonra geni iktisad, ahlk, fikr ve itikad buhranlar meydana gelir. Bu bunalm ve kaoslar insan makina-zede yapar. Kendinden gemi, sava arzulusu yapar. Bir maki-nann cvatas ve uursuz bir bilyesi haline getirip bir idarenin, eanlaml numaralar ekline sokar. nsanl "tketim iin retim ve retim iin tketim" ksr dngsne tutkun eder. Deiime uratr; cani, hastalkl idealsiz ve imansz yapar. Bu yzden insann tekrar yeni bir ekole, yeni bir hidayete ve yeni bir gre ihtiyac ortaya kmtr. Bu sebeple M.. alt, be ve drdnc asrlardaki ekol sahibi byk liderlerin hret ve aknlk dneminden sonra artk dnya apndaki hareketlerden bir ses kmamtr. Anszn ideolojilerin ard arda ortaya kt ondo-kuzuncu asra kadar... Bu asrda inan ve felsefe okullar, ekonomik ve sosyal dzenler, siyas rejimler, liderlie dayanan rejimler ve yeni ahlk ekiller meydana gelmitir. Bu nedenle bu konudan alnacak genel bir sonu bizi una inandryor: Evvela; btn tarih boyunca iki benzer dnem vardr: Biri, "mlkiyef'ten domu dinlerin dnemi, dieri de "makina"dan domu ideolojilerin dnemi! ikinci olarak; gerek tm bu inan kurumlan gerekse de byk din, felsef, ahlk hareketlerin tm, toplumsal yapnn, toplumun ekonomik altyapsnn ve evrenin kanlmaz sonulardrlar. Bu gerek, ayn zamanda genel bir ilm kaidedir. Ancak bu konuda daha nce iaret edilen bir istisna vardr: Bu kanun "brahim hareketler" konusunda geerli deildir. brahimi hareketlerden maksadm, brahim'in kurucusu Tevhidi Hareket'den kastm, kendine zg olup kurucusunun brahim, devam ettiricilerinin de Musa, sa ve Muhammed (aleyhims-selm) olduu harekettir. Kur'n'n aka anlatmasna gre, btn insanlk tarihi boyunca, bir tek "din" vardr, o da slm'dr. Hz. dem'den (insan trnn fiili balangc) itibaren Muhammed bin Abdullah'a (s.a.v.) kadar eitli peygamberler, dnemlerine uygun; kendi asr ve kavimleri, kendilerine zg sosyal yaama ve evrelerine
DNLER TARIH( 567

uygun olarak slm hkmlerde, kanunlarda, kitapta yeni yeni yorumlamalarla birbirlerini takip etmilerdir. Bylece tarihteki vahiy ve nbvvet asrnn sona erdii iln edildii, mkemmelliin nihayetine vard dnya sathnda ortaya konuncaya dek... brahim Tarihin ve din kssalarn dediine, Tevrat ve Kur'n'da apak aklandna gre brahim, sosyal dzenin kabilev yaam artlarna tbi olduu bir dnemde yaamtr. Kendisi de Arm kabilelerinden bir kabileye mensub olup daima g hati-de yaamtr. Bu yzden brahim'i bazen Smer'de, bazen Ba-bil'de, bazen Harran'da, bir zaman Msr'da dier bir zaman da Arabistan'da gryoruz. nk kendisi obandr ve l dolaan, hayvanclkla uraan bir kabileye mensuptur. Kabilesi henz ehir yaamna ve yerleik dzen aamasna ulamamtr. Baz tarihiler yle yazmlardr: "ibrahim ilk olarak kendi toplumunu (Mezopotamya'da kabileler aamasndan yerleik dzen aamasna) medeniyetin balangcna intikal ettirmitir. Bu nedenle brahim, kabile hayat dneminde yaamtr. Sosyoloji asndan O'nun toplumu, fetiizm, ruhperestlik (animizm) ya da tabiat glerine ve grnmlerine tapma (yldz, ay, gne vs.) aamasndan "ideolatrie" yani putperestlik (en gelimi irk dini) aamasna ykselten bir dinin kurucusu veya bu dorultuda etkileyen biri olmas gerekirdi. Halbuki ekonomik alt yapnn, sosyal dzenin ve kabile aamasndaki toplumunun tarihsel srecinin aksine O, evrensel Tevhid Dini'nn kurucusu olarak bilinir. Sonralar, Musa gelir, ardndan sa ve en sonunda da son peygamber. Her ne kadar, herbiri yeni bir kitap getirmi olsa bile, hibiri yeni bir dinin kurucusu olmamtr. Kitap, dinden ayrdr. Kitap yeni bir eriat getirir, yeni bir din deil. slm'n nazarnda birden fazla din yoktur. Revata olan "dinler"

kavram ve deyimi doru deildir. Zira din; tektir, birka tane deil. Peygamberler, kitaplar, hkmler, eriatlar eitlyse de din tektir. Hanif din; slm, balangta insanla Allah'a tapma, iyilik ve

368
DNLER TAR H

hakk ilham etmi, her asr ve kavimde, byk ve kk peygamberler insanlar bu dine davet etmilerdir. brahim bu dini, tarihte byk bir hareket olarak somutlatrrken Muhammed bin Abdullah (a.s.), evrensel ve en son ekliyle zamanlar st ve belli bir kavme has olmaktan te bir zellikle olgunlua erdirmitir. brahim'i, sosyolojinin bu tahlili esasna gre, 3900 yl nceki bir Mezopotamyal bir ahsiyet olarak grmemiz gerekir. Belki bundan 2 bin veya 2500 yl ncesinde grmek gerekir. Hem de kabile dzeninden ve hayvanclk retiminden doum olarak deil. Belki bir imparatorluk dzenine, byk medeniyete, kabile st ve kavim st bir topluma bal olarak. ibrahim, toplumun irkten tevhide dnmesinde, btn peygamberlerden daha ndedir. Hem tannm in, Hint ve ran peygamberlerinden, hem de tannm byk Yunan hekim ve filozoflarndan. Halbuki kltrlerin deiimi ve medeniyetin gelimesi asndan hepsinden daha geri bir tarihtedir. 3200 yl kadar nce (milattan binyz yl nce ve brahim'den yediyz yl kadar sonra) Musa geliyor. Fakat sadece srailoullar'nn kurtarcsdr ve Yahudiler'e zg bir peygamberdir. O, insanln kurtuluu iin gelmedi, belki kendi kavmini (srailoullar'n) Firavun'un basksndan kurtarmaya; Filistin'e gtrmeye geldi ve gtrd de. Bundan baka da birey yapmad. Musa'nn ardndan, sra Va'dedilmi Kurtarc sa'da yani Yahudilerin Mesihindedir. yleki, tarihilerin sylediklerine gre balangta davetini sadece Yahudiler'e yapmt. Sonra Yahudilerin szlerine kulak vermediklerini grnce davetini tm insanla yaymay yeledi. Daha sonralar ise evrensel bir hviyet edindi. Hem sonra, bunlarn hibiri (Musa ve sa) din kurucusu deiller. Kald ki brahim okulunun en son peygamberi (Hz. Muhammed), Zerdt'ten, Puda'dan, Lao-Tsu ve Konfys'ten bin yl sonra kyam etmi. Toplumu da sosyoloji asndan sadece
DNLER TARH

369
medeniyet ve kltr aamasna deil, kabile yaamnn olgunluk aamasna bile ulamamtr. Kabile Yaamnn Olgunluk Aamas Kabilenin olgunlat dnem, kabilenin siyas ve sosyal gcnn bir reis veya nderde somutlat dnemdir. Sosyal hukuka, gl siyas hakimiyete sahip ve kiilere i yaptran bir reis ve lider. Bu durum, bu toplumda hkmet ve liderliin ileri ve somut sosyal kurumlar ekilde ortaya km olduunun iaretidir. Toplumda sosyal statler, ynetim ve liderliin asl, sosyal br dzen halinde grlmtr. Bu kabilede "Han"n olduu dnemdir. Halbuki ilkel aamalarda, yani daha bedevi kabileler arasndaki sosyal ilikiler, piramitvar bir dzen; bir "ba"a, bir eksen veya siyas ve idari merkeze bal olma eklinde deildi. Belki namus, komuluk ve aile veya birbirlerine anlamalarla baml olan ayr ayr fertlerin, gruplarn ilikileri eklindeydi. Bir veya birka sakal aarm yal, toplumun gvenini kazanm ve kabilenin grnen yz olagelmilerdir. Bunu da ilerlemi yalarndan te muhtemelen aile erefinden, zel ahlk deerlerden, vnlecek olaylarla dolu olan bir gemiten veya daha ok temkinli olmalarndan dolay edinmilerdir. Bu aamada kabilede "pir" (yal) vardr- Bu da henz "Han" edinme aamasna gelinmediinin iaretidir! "Han", itaat olunan, kabilenin btn fertlerine hakim, gl bir otoritedir. Halbuki eyh, yal, muhterem bir insan snrlarn aamaz. Cahiliyye dnemindeki Arap kabilelerinin slm'n zuhuru eiinde "eyh"i vard. Bu anlamda bir kabile mensubu sakal daha beyaz olan herkesi yrenin itimat edilenleri gibi eyh olarak seebiliyorken, hi kimse de eyhe itaate zorlanmazd. Zira o, sadece ikayet iin meclise davet edilen ve ba keye oturan, azlarndan daha ar szler kan yallar gibi br yalyd. Bu yallar, syleyeceklerini tamamladktan sonra darya buyur ederlerdi. Halbuki kabile airet aamasna ulamasyla birlikte bir han tarafndan idare edilir. Han da btn fertlere gre gl ve hakim bir komutandr. Hkmet, ekseriya verasetledir

370
DNLER TARH

veya seimle olsa bile bu belli bir aile ile snrldr. Hkmet, soyluluk ve eref onda toplanmtr.46

Bu dzenden, anszn evrensel ve rklar st tevhidi bir kaynayn ortaya ktn gryoruz. Oysa toplumun deiimi ve sosyolojik incelemelere gre onu kltrel adan olduka gelimi ve kkl, bilimsel ve felsef aamann eiinde ya da tarih ve toplum srelerine gre ran'da Hahameni, Rom a'da sez arlar rneinde olduu gibi ulusal birlii salam bir imparatorluk aamasnda grmemiz gerekirdi. Bu iki silsile arasndaki ok belirgin dier bir farka, (slm Bilim) "slm inasi"de iaret ettim. (Hint, in, ran peygamber-feri silsilesi ile brahim peygamberler silsileleri arasndaki bu belirgin fark, sosyal kken ve onlarn snfsal ballklardr.) in peygamberleri (her ikisi) Buda, Mehavira, Nanek, Veda dini ve Buda dininin btn reformcular; yine bunun gibi ranl peygamber, Zerdt, Mni ve de Mazdek (Komnizm yanls ve planlaycs), btn byk Yunan bilge ve filozoflar (Sokrat, Eflatun, Aristo...) istisnasz st snfa, yani erafa, sultanlara, zenginlere, feodallara, mecusilere baldrlar ve byk ruhanlerdir. Bunlarn aksine hem tarihin rivayeti, hem slm Pey-gamberi'nin kendi ahs beyan ile brahim silsiledeki peygamberler halk kitlesinden seilmi ve gnderilmilerdir. Yani, doulu peygamberlerin snfna ve batl filozoflarn snfna kar olan bir snftan. Bu gerek bizim muteber metin ve kaynaklarmzda (bu cmleden olmak zere Ibn-i Hiam'n Sireti"ni hatrlyorum) kaydedilmitir. Peygamberimizin kendisi de te'kid et46- Elbette ahlk bakmdan ve bugnk aydnn gryle hann tayin ve verasete dayanan dzeninin, eyhin seim sisteminden daha ok gelimi olduunu kabul etmek zordur. Ancak'dkkat etmek gerekir ki burada sz, siyas rejimlerin mukayese edilmesi hakknda deildir. Tarih aamadan, sosyal kurumlarn gelimesinden sz edilmektedir, eyhin olduu aamada, toplumda henz hkmet kurumu, siyaset meselesi ve toplumun idaresi ortaya kmamtr. Han aamasnda, bu kurumlarn gelimi bir biimde ve merkeze baml/merkeziyeti olarak gerekletikleri grlr. Sosyal dzenin gelime meselesi, siyas rejimler meselesinden ayrdr. Hatta ahlaki meselelerden bile. yle ki; klelik donemi ilk ortak yaam dneminden (ilkel kominal dnemden! gelimitir. Daha ok gelimi olmak, "daha iyi" olmaktan ayr bireydir.
DNLER TARH

371 mitir: "Hibir peygamber yoktur ki obanlk yapmam olsun." Bu, btn ibrahim
peygamberlerin toplumun en mahrum snfndan olduunun tekrarlanma sidir. Bunlar mahrum snfn da en mahrum zmresi olan obanlardandrlar. Tarihin naklettii gibi bunlarn birou bizzat obanlk yapm olmakla beraber, dier birtakm mesleklerde de mehur olmulardr. Onlardan biri brahim'dir. oban olmakla beraber, babasnn47 (veya amcasnn) emri altnda sade bir ii gibi puthanede almtr. Onlardan dier biri de Nuh'tur ki, marangoz ve gemi yapmcsyd. Arya dillerinin tmnde (Sanskrite, Farsa ve Avrupa dillerinde) birbirine yakn emarelerle "Nuh" kelimesi, dilbilimde ayn kktendir. Naval (gemi ve denize mensup, deniz gc), Navagiati-on (gemicilik, denizcilik), Noyer (suda batmak), Farsa'da "nv" kelimesi "gemi" anlamndadr. Bunun aynsndan olan "Nu" kelimesi de "Nuh" anlammda gelerek, marangoz ve gemi yapmcs anlamndadr. Davut, zrh yapmcs ve hasrcdr. Hazret-i Emir (Hz. Ali) Nehcul Belaa'da kssaya iaret ediyor: "Davud" peygamber zrh yapyordu, eliyle bann zerine koyuyor, pazara gtryordu. "Bunlar satn aln, buna ihtiyacm var!" diyordu. Maksad onlar satmakla ekmek yemek ve aln gidermekti." Mesih (Hz. Isa) ise Kzldeniz'in sahillerinde bir balk idi. Geriye kalanlar ise en mahrum snftan kan obanlardr. Bu sebeple btn mahrumlar, daima onlarn etrafnda toplanmlard. Onlarn mcadelelerinin yn, st snflara kar olmutur. Bundan nceki bir anlatmmda "mm"nn bu anlamda olduunu aklayarak "okuma yazmas olmayan" anlamnda deildir demitim. Kur'n "mm"yi Peygamber iin, ok ak bir sfat gibi resul mesabesinde kullanyor. Yani bizim halktan olan bu elimiz, halk kitlesinden, bu snftandr. Ezilen mahrum, ve muhtalar snfndan (kurtulua, bamszla ve adalet muhta
47- Kur'Sn'da (ve rivayetlerde) Azerin brahim'in babas olduu vardr. Tefsirlerde ise buradaki babadan maksat, amcadr denilmitir! ok gzel, amca! O amcanm emri altnda alyordu. Amcasnn ii put yapmcldr ve brahim'in ii de putlar pazara gtrmek ve satmak.

372 DNLER TARH


olan snftan). ereflerini daima halk kitlesini smrmekten alan eraf snfndan deil.43 "Varlk" ve "Hilik" ilikisi Varlkl olma ve hilik arasndaki iliki, bugnk dnyaya egemen olan bir felsefedir. "Camus", "Bact", "Sartre"nn takip ettikleri "absordite" felsefesidir.

"Hilik sanat", "hilik tiyatrosu", "manaszlk felsefesi", "hilik sosyal dzeni"... Bugnn en modern ve en yaygn konular. imdi ran'da oklar hiliin propagandasn yapmaktalar. Bo-unayz, bizi daha ok hiletirmek istiyorlar. Baka ne karalm; hiten hi! "Varlkl olma" ile "hilik" arasndaki iliki, nsan ruhunun kanunudur. Refah, boluk, abes ve isyan ardarda gelen drt sembol! Tasavvuf, irfan, zahitlik ve dnyay hakir grme, dinin ii deildir. O anlamda tefekkrn de ii deildir. Refah, hilik .ve isyan bollukta yaam insann yapageldiidir. Tasavvuf ve zahidlik ise mreffeh yaam ve ekonomik bolluun yaamn bolua ekmi olduu insann bir tepkisidir. Hayatn boluu, onu yaama kar kkrtmtr. Yaama kar isyan, yani tasavvufa yneli, zahitlik ve dnyann hakir grlmesi genel bir kanundur. Srekli dnyay k-tleyen, ondan faydalanma gnlerini geride brakm olan kimsedir. zdrap ve zorluu arzulayan, bolluk iinde, rahat, yumuak, nazik, ince ve zarif yatakta yaam olan kimsedir. l arzulayan, gzleri tamamen alm, yeillii, hurmal, tazelii grm olan kimsedir. Btn bunlar kalbine vurmu etin ve plak l aramaya balamtr. Tatldan bkan kii tatly ye48- Bu meselenin ortaya konmasyla baz adamlar hsnniyetle itiraz ettiler; Peygamberi niin halk kitlesinden olarak tanttn? Halbuki eraftandr! dediler. Baka bir yerde dedim ki, slm hkmetinin Medine'nin cahiliye toplumu zerindeki ynetiminden on sene sonra bile henz cahiliye kkleri ve eraflk kkleri vard. Halk bakan olarak eraf ve eyhlerin peinden gidiyordu. Eraf da birer birer tanttm, yine bir grup itiraz etmeye balad: una bak' dediler. Kimleri eraftan saym -Eraf erefli adamlar anlamnda sanmlard- Dedim ki: Amerikan filmlerine kovboy filmlerine gidin ki erifin ne olduunu anlayasnz? Ne yapsak da bir itiraz noktas bulsak diye her iin ve szn bir tarafn eriltmek istiyorlar.
DNLER TARH

373

memi olan veya azn azck tatlandrm olan deildir. Belki boazna kadar doymu ve bkm olan kimsedir. Yoksa yememi olan tarafszdr. Az yemi olan tatly seven biridir. Joyce'un baz kahramanlarna baknz, nasl ikence, zorluk ve eziyet arzuluyorlar. nk rahatlk dnda birey grmemilerdir. James Joyce'un hikyelerinden birinin kahraman olan, u anda adn hatrlayamadn hanma baknz. Kocasnn, annesinin ve etrafmdakilerin ilgilerinden ikyet etmekte. Niin slatp, kurutup, penceresine koyuyorlar? Daima iiriyorlar diye isyan ediyor. Ve hemen yaln ayak sokaa frlayp le kayor. Talarn ve dikenlerin zerinde "koarken ayaklarnda oluan yaralarn acsndan ise zevk alyor. Bu, ar varlkl olmaya bir tepkidir, bu refah onu isyana tevik etmitir. Bu, insan ruhunun bir kanunudur; az sahip olduu eyler ve eriilmez grd kimseler onun iin hedef olurlar; eksikleri bulmann peindedir. Ancak byle bir durumda hayat "bo" grmez, bo saymaz, kendini bireyi bulma ve onu elde etme ile sorumlu tutar. Bulunca, ele geirip faydalannca, dier bir elenceye ve zevke ynelir. Lezzetin artk olmad yere kadar. Asla hibir zevkte duramaz, eer durmusa lm veya delirmi demektir. Otomobil, kk, mreffeh yaam, cinsel zevk... hereye sahip olduundan artk hibir eyin peinde deildir. O zaman da yapay heyecanlar oluturur. Bat'daki burjuvazi sanat, aristokrasi gecekondular bu eit eylerdendir. Mesel halkn yarsnn hayatna musallat olup onlara hkmeden falanca eraf, bir maskeli balo ile herkesin alay konusu olmakla btn bunlar unutuyor. Halbuki o da kendisiyle alay edenlerin hepsiyle alay ediyor. nk kendisi deil, eek klyla ortaya kan grntsdr. (Her ne kadar bu birka saatte eek grnmnde olan kendisiyse de!) Balo sonuna doru boynuz ve kulaklarn karyor, herkes maskara olan adamn falanca muhterem ve mehuru) senatr veya byk kapitalist olduunu anlyor. Birden heyecanlanyorlar; kars diyor ki, drt saat benimle konutu kocam olduunu anlayamadm. Herkes bir eit yalanla yapay bir heyecan ve grltye kaptrmlardr kendilerini. Gecenin veya toplantnn sununda da "ok gzel geti" diyorlar.

374
DNLER TARH

Gazneli Mesut, Turul ile savaa gidiyor. Yolda yetmi kadeh (bardak deil) arap iyor ve namaza duruyor. Bir dieri ise, restorantn yedinci katnn penceresinde duruyor, arap imeye balyor. Hepsi decek mi dmeyecek mi? dye heyecana kaplyor. Dierinin evresindekiler ise kfr edecek mi etmeyecek mi?! diye bekleiyorlar. Temel ey imdi heyecandr. nk artk baka birey, baka hedef, maksad ve amalar yoktur.*
49- Hereyi olan bir tandm vard. Yeryz onun iin bir cennet, Paris ise cennetin merkezi idi. O, merkezde rahat ve mutluydu. Iran bykelisi dostuydu. stedii hereyi alyordu. nk paras vard ve itibar da geniti. Gzel bir tipti, gzel de dans ederdi Riyazetlere ekilmiti: Bylelikle Wr av takip etmeye ve Avrupal kurtlarn penesinden kurtulmaya g getiremeyendi. Btn bunlarla beraber ok dertliydi ki, daima alama nbetleri geiriyordu. Beni grmeye geliyor, iinde bulunduu iz rd iraplarn dan bahsediyordu. Artk lmden baka yol tanmyor, inliyordu:"Kendi ehrimizden raz deildim, hicrandan yorulmutum! diyordu. Tahrana gideyim dedim,geldim. Aradma ulamtm. "Gnn kadn', "Bu hafta" vb. Sergiler medeniyetin bana ne olduunu gsterdiler. Lbnan yoluna dtm, sylediklerinin gerek olduunu ve asl dnyann

baka bir dnya olduunu grdm. Ama o da bir sre sonra tamamland. Artk hep ayn cadde, hep ayn kaldrm ve ayn ehreler. Paris, dnya ehirlerinin gelinidir, dedim ve buraya geldim. Bir senedir meguldm; imdi tekrar izgiyi atm. Gndzleri leden sonra saat 6'da uyanmak, sandvi yemek, kabareye gitmek. Her kabareye yz defa gitmiimdir, hepsini tanyorum", diyordu. Devamla: "Srekli ayn ehreleri grmek, grmemi ve bu ileri yapmam olanlar iin yeni birey olabilir. (nceleri benim in de yle olduu gibi). Ama ark benim iin deil. Oyuncunun kim olduunu, ne olduunu ve hangi zevk verdiini biliyorum; devam ettii srece! Aldatc bir kahve ile henz ele gememi olan tamamdr, azn anca le gibi kokuyor. Ne bir fikri ve dncesi vardr, ne de bir sz ve hissi kalmtr. Sevmiyor ve sevginin ne olduunu da bilmiyor. Le kokusu veren az, ondan bakasna hibir zevk vermemekte Senin emsallerin bu kabarelerin ve lambalarn arkasndan geince, hayalinizden, buralarda nasl zevkler bekliyor diye dlyorsunuz. Oradakilerse ancak cretli kzlar, hile, kurnazlk ve yalanla soyup plaklatrmaktan zevk almaktadrlar. Buna ramen eer hibir zevk almadan bu ie devam ettiimi gryorsan bu, bunun dnda bir i bilmediim iindir. Ne felsefe biliyorum, ne de edebiyattan zevk alyorum; Ne ilgim var ne de din duygularm. imdi hayata syan etmeyip de ne yapaym?'' dedi. Bu, zevklerden kanma, sahte heyecanlardan doan yalanc refah, maskeli balolar ve benzerleri de onu memnun etmeye yetmiyor. Sosyal dzene kar isyan edip madd hayat reddetmekte ve dnya hayatini; dnya nimetlerini hep aalamaktadr. Hilik ilanyla ortaya kan byle bir kimse, yeryznde bouna yaad duygusuna kaplyordur. Btn tarih boyunca tasavvuf, ruhbaniyet, iednuklk, dnya hayatndan ve halk ile yaamaktan bkma, ekonomi ve maddiyat hakir grme ve onlardan nefret; yalnzlk ve riyazetle urama, kendini olduundan daha ok dnyaya bulatrma veya uzaklatrma, i duygular, aklara, ruhlara ve mnevi i meselelere snma, srekli mreffeh bir hayat yaam olan insanlarn kaama olmutur. Btn yollarn sonuna varmlar, artk isyan ediyorlar. Tok, dolu ve scak yalam olan heves ateini sndrmek iin "nirvna'ya aramaktadr. A, bo ve souk yaam olansa "nirvna'y deil, "ate"i aryor ki yaksn da ate de kendisine scaklk ve aydnlk balasn.
DNLER TARH

375
Bunun iin, tabiatn ve ftr yaamn gerei olarak, in, Hint, ran ve Yunan'n eraf tabakasna mensup peygamberleri, zhd, irfan ve ie ynelmeye tevik etmi, bunun yannda obanlar silsilesine bal peygamberler Ibrahim izgiden olup mmet sahibi ve mm olan bu peygamberler halkn arasndan ve toplumun en yoksul katmanndan seilmilerdir. Ruhbanla ve ie kapankla kar kmlardr. Gryoruz ki, ibrahim'in daveti yapc ve yaratc bir davettir. -Zahidlie yneli szkonusu deildirToplumsalla ve kentlemeye ynelik bir davettir. Ayn zamanda "Hacer", kk itibaryla "kent" ve "uygarlk" anlamndadr, ibrahim ve kars tarihin yazd en byk gmenlerdir. Darya ynelik bir g, ie yneli anlamnda deil... Yani parampara kabileler aracl ile yeryznde toplumsal ve madd bir uygarlk oluturma hareketi... te bu yzden brahim, Mezopotamya uygarlnn kurucusu saylr. Gryoruz ki Musa'nn ilk kyam, klelikten kurtarmak, kleleri Fir'avun ve Karun'un dzeninden kurtarmak; Samiri byclerinin sapk sihir ve byclk diniyle, Karun'un hazi-neperestleriyle, Fir'avun'un zorba ve kleci dzeniyle mcadele etmek olmutur. sa'nn ilk bakaldrs -Roma soylularnn uydurduklar sa deil- emperyalist Roma imparatorluk dzenine kar olmutur. slm Peygamberi'nin ilk aklamas, putuluu, soyluluu ve kle alp satmn reddetmek olmutur. Diyor ki: "Bana gre en ren i insan alm satmdr, en byk ibadet kle azad etme veya bir klenin azad edilmesine katkda bulunmaktr." Bu dzen, brahim dzendir. Maneviyata giri olarak madd dzeni ve hayat dzenleyen bir sistemdir. Realizm dzenidir. Dnyay mamur etme dzeni; dnyay, mal ve mlkle, madd retimle sslemedir. Allah'a ulama yolunun, gzel bir yarma ulamann, geim yolundan hiret'e gitmenin addr. Yani dnya, hiretin alt yapsdr. Bunun aksine Dou dzeninde, (brahim olmayan Doulu ruhunda) zahidlik ve i leme ynelme, mal hakir grme dncesi vardr. Bu yneli, daha sonra-

376
DNLER TARH

lar mslmanlarm zihinlerine girer; bizim kltrmz kllen-dirip, hastalandrr. rfan zahidlik, sofilik ve eraflk, Seluklu Trkleri ve Gaz-neliler'den sonra yolda oldular. Tarih erafln ve tasavvufun, daima el ele olduuna tank olmutur. brahim olmayan dinlerin kurucularnn oluturduu dinin, zahidlik ve serveti hakir grmeye ynelik olduunu gryoruz. Halbuki Kur'n, servet ve paray 'hayr' olarak isimlendiriyor. Bu, servet iin en byk vgdr. slm Peygamberi diyor ki: "Halkn mal 'hayr' sevmelerini severim." Mal sevmek, altn biriktirmekten, smrc ve tekelci ferdi mlkiyetten ayr bireydir. nk tekelci ferdi mlkiyet (Roma ekliyle), Roma hukukunda vardr. slm hukukunda deil. Bu, genel mlkiyeti, genel serveti ve mal sevmekten bakadr. Mal sevmek btn halka zgdr. Ama Proudhon'un deyimiyle ferdi

mlkiyet herkes iin mmkn deildir; zira bu, mlkiyete aykrdr. Eer mlkiyet kutsal ise herkes iin kutsal olmas gerekir. "Ma'ruf" kavram Kur'n'da, servet anlamndadr ve Allah'n fazl, her yerde madd servet anlamna da gelmektedir. Hz. Ali diyor ki: "Ekmei olmayann dini (de) yoktur" "Men mee lehu l miade lehu" "Geimi olmayann hireti de yoktur." Peygamber diyor ki: "EI-Fakru fahri" -"fakirlik iftiharmdr"- yle ki irfan din, aklkta ve fakirliktedir. Ama peygamberin iftihar ettii fakirlik, sorumlu devrimci zahidliktir. Yoksa halkn ekmek bulamamas eklindeki sosyal bir hastalk deil. Bunlarn ikisi birbirinden farkl deil birbirlerinin zdddrlar. Yani bu toplumdan sorumlu olan, halkn yolunda aba gsteren ben, fakir ve a kalmaktaym. Halkm maln, kendi midemi doldurmak in toplamyorum ve bu fakirliimle iftihar ediyorum. nk toplumun sorumlusu ve lideriyim. Ama a ve dilenci bir toplumun yesi olan ben, eer halk yiyecek bir ekmek bulam-yorsa bu durumda fakirliimle vnmem artk bir utantr. Liderlerin ve yneticilerin fakir olduu bir toplum, varlkl ve mesut bir toplumdur. Fakir toplum ise, kapitalist zengin liderleri, sorumlular olan, ama halk fakir ve bireyi olmayan
DNLER TARH

377
toplumdur. O halde, Peygamber'in "fakirlikten" maksad, sosyal sorumluluu olan insann zahidligidir, genel bir alk durumu deil. Dolaysyla irfan alk, slm alktan ayr olup bir irade altrmasndan ibarettir. Bu da toplum yolunda, insan zorluklara kar dayankl klmada ok etkin bir eitimdir. Tabii ki bo orular deil! nsanlar ounlukla dindar deilse de sosyal sorumluluklar vardr, almalarnda yararlar salayabilecek bir ze sahip olabilmek iin de kendilerini orula ykml klmak-talar. Hz. Ali'nin taraftar olduu zahidlik, Mekke ve Medine'nin etrafndaki dalarn bir kesinde ibadete oturan bir adamn zahidlii deildir. Belki Medine'nin etrafndaki talklarda, elleriyle su kanal een, bir ii gibi saatlerce hurmalkta alan bir adamn zahidlii trnden bir zahidliktir. Fakirdir ve hanm ve ocuklaryla byle yaamakta ama, elleriyle Medine'de birka hurmalk ve sulama kanal oluturabiliyor. mrnn sonunda varlkl olabilmitir; ancak vasiyetine bakn, elleriyle yetitirdii balar ve hurmalklar Medine fakirlerine nasl baladn greceksiniz. O, slm zahidliini byle yorumluyordu. Bugn beatlizm, hippiizm ve egzistansiyalizm, madd hayat, elbise, lks ve tketimin reddinde birinci derecede Amerikan genci, ikinci derecede ngiliz genci, nc derecede Fransz ve talyan genci, drdnc derecede spanyol genci ve beinci derecede dou Avrupa genci bulunmaktadr. nk refah bakmndan Amerika nde gelir, sonra ngiltere, sonra Fransa ve talya, sonra spanya, son olarak da Dou Avrupa gelir. Yani Bat toplumu, ekonomik bollua ulat lde insan; abes ve hilie kouyor, toplumuna kar isyan edip madd hayat reddetmek iin ayaklanyor. Bu duruma imdi hepimiz de ahidiz ki ortada bir eit tasavvufuluk ve "yeni Sofizm" vardr. Adem'in mesut olarak yaad cennetteki {bu va'ad edilen Cennetten ayrdr) isyann benzeri bir isyan. Hereye sahip ve her ne isterse hazr buluyordu. dem ise btn bunlar istemiyor, zdrapszla kar isyan ediyordu. Biz Adem'in ahsnda mutluluk cennetinde isyan ettik ve srldk. Madd ve tketimci cennet, bizi dar srd. Bu ne-

378
DNLER TARH

denle Adem'in insann kaderinde, refaha ulanca isyan etmesi bir kanundur. nk refah, insan hayatn anlamsz ve abesle-tirmekte. Artk hibir eyde heyecan, mit, beklenti ve gelecek brakmamakta. leme ynelme, zhd, sofuluk, riyazet, ikence, tketimi reddetmeyle uratrarak isyan ettiriyor. "Buda", byle bir insan yanstr. O kendi hayatnn cennetine kar isyan etmektedir. Bugnk Bat insannn ulat da budur. Tmyle madd olan; kendisine hi maneviyat, mektep ve imam olmayan, refah ve salt yararlanma dzenine kar isyan etmektedir. Kaderi, sadece madd hayat, madde ve tketimin stnl esasna gre, hayatn cennet yapmak isteyen insann kaderidir ve sonunda vard yer, boluk, isyan ve tke-timci hayatn tahrip edilmesidir. Bugnk Bat'nn ve Buda'nn kaderi de budur. Bu yzden Buda, bugnk batda btn peygamberlerden daha ok ilgi grmektedir. {Tketim ve i, i ve tketim, ahmaklk ve btl snrlarda genleri dolatran Bat dzeni). Amerikal ve Avrupal

genlik seli, Hint tarafna doru ba aa akmaktadr. O halde Buda'y ve onun kaderini tanmak, tketim dnyasn ve batnn kaderini tanmak demektir.

Buda'nn Hayat
Buda, Benars'tan bir ehzadedir. Babas o lkenin padiah ve Racas'dr. Annesi hamile kalnca, baba ok sayda Brahman ve khin arr. Derler ki: "Bu ocuk, uyarc ve uyank bir Buda olacak, dnyay deitirecek ve byk bir rahip olacaktr." Lkse dkn olan babas bir tek ocuu da olunca korkmaya balar. Buda doduunda, O'nu yapay artlarn iine koyar. O'nun iin acaip, mreffeh ve snrl bir hayat hazrlar ki rahipler, toplumun sekinler kesimi ve sosyal hayatla bir ilikisi olmasn. (Ki sonra srer, hayat reddetmeye, sonunda da saltanat kaybetmeye ve ruhbaniyete mecbur olur). Bu yzden O'nun iin rengarenk balar, byk havuzlar yapar. Her havuzda, deiik renkten bir nilfer. Bir havuz krmz nilferli, bir havuz mavi, bir havuz beyaz. Dnyadaki iyi gzelliklerle sslenmi hametli
DNLER TARH

379
saraylar. Dnyann en iyi mzisyenleri, danslar, sanatkrlar O'nun hizmetindeydi. O'nu ipek bir adrn iine koymulard, zerine asla gne domuyordu. O'na asla scak, souk, toz ulamyordu; etkilerini hissetmiyordu. Asla ac bir sz iitmiyordu. Bylesi bir sknette. En iyi ve en gzel kzlar, yelpazeyle onu serinletiyorlard. Bedenini dnyann en iyi yalaryla svazlyorlard. Ksacas ehzadeyi yle bir terbiye etmeleri gerekir ki hayatn mutluluunu tatsn, bu madd hayatn lezzeti onu irfan kaygdan, zhd ve brahmanhktan gafil klsn! Buda, 16-17 yalarna ulanca; bir gn sevdii arabacsna: "Gel beni gezmeye gtr" der. Arabac onu gezmeye gtrr. "Arabac, bu kim?" Bu bir ihtiyardr, deyince: "htiyar kimdr?" diye sorar. Der ki: "Yalanm, senin ve benim gibi bir adam." "Yallk nedir?" diye sorar. "Herkesin varmas gereken bir aama," der. Sonra: "Bendemi?" Oda: "Siz bile." Buda der ki: "Ben henz bu yallktan gememi miyim?" "Hayr," der. "Benim de mi ondan gemem gerekir?" "Evet," deyince: "Bugnk gezme benim iin yeterli" der. Kke dner. Ama dncelidir. Tm gece boyunca ve ertesi gn boyunca hep yall dnmektedir. {O'nun da dr olmas gereken bu korkun durum!} Birka gn sonra der ki: "Arabac, beni gezmeye gtr." Gezmeye giderler. Gzleri ak, duda sarkm, kurumu, az ak kalm, bakalam, ekli deimi bir adam grr. "Bu kimdir?" diye sorar. "Hastadr." "O nedir?" diye sorar. Der ki:

380 DNLER TARH


"Hasta, hastaln kendisini felkete uratrcasna arpt kimsedir." "Hastalk kimi felkete uram gibi yapar?" diye sorar. Der k:: "Hastalk seim yapmaz, herkesi!" "Beni demi?" "Evet, hatta seni bile." "Benim de bunun gibi hasta olmam mmkn m?" der. "Evet!.." Buda der ki: "Bugnk gezme benim iin yeterli beni kke gtr!"

Bu iki grnt, O'nu birka gne kadar dnce ve suskunlua srkler. Baka bir gn, tekrar rica eder ve karlar. Deiik elbiseler giyinmi ve birinin bana toplanm insanlar grr. "Beni onlara yaklatr" der. Yaklatrr. Sorar: "Bu kimdir?" "l" der. "l" nasl biridir?" der. Der ki: "Ol, bu duruma mahkm olan btn insanlardr." "Ben de mi?" diye sorar: "Sen de." "Nasl ortaya kar? diye sorar." Der ki: "yle bir ortaya kar ki, o ahs tek bana gider. Ne anne, ne baba, ne e, ne de evlt onu artk tanmazlar. O da artk bunlar gremez. Onlar iin artk yle biri yoktur." Titremeye balar. Beni kke gtr, der. Kke dner. Artk getirdikleri en iyi yiyecekler bile azna bir tat vermez olur. En yi nameler onu heyecanlandrmaz olur. En iyi lezzetler ve gzellikler, dudanda asla en kk bir tebessm bile meydana getirmez. Her de; kendisini bekleyen lm korkusu yallk ve hastalk her eyi onun gznde anlamsz, geici, bo yalan ve aldatc klmtr. Daha sonralar der ki:
DNLER TARH

381
"Arabac, beni gtr. Artk bu kkte dayanamyorum." Ertesi gn onu gtrr. Sar elbise giymi bir adam grr. Ba tra edilmi, deta bir da skneti ile oturuyor. Sorar: "Arabac bu kim?" Der ki: "Bu rahiptir; zahid ve riyazet yapandr." "Rahip, zahid ve riyazet yapan kimdir?" Der ki: "Dervi (riyazet ehli olan} asla ve asla hayata, hayatn zevklerine nefsini, vcudunu kaptrmam, tmn terketmi olan kimsedir." "Ne i yapar, nasl bir yol tutturmu da hereye giden yolu kesmi ve bylesi sknete ulam?" "Onunla sohbet etmek istiyorum," der. Gider ve: "Adam, sen nasl byle bir azamet ve mutlak sknete ulatn? Hibir ey, seni ne heyecanlandryor ne de korkutuyor? Sen de benim gibi ihtiyar, hasta ve l grdn m?" Der ki: "Evet grdm. Hatta saraylarnz, zevklerinizi, mavi, beyaz nilferlerle sslenmi havuzlarnzn hepsini grmm; imdi de bu yolu semiim..." Sorar: "Bu hangi yoldur?" "Ev-barkszlk yolu! Ev-barkszhk yolu!" "Arabac beni geri gtr," der. Geri gtrr. Gece yarsdr, esrarengiz ve frtna dolu bir gece (Dnya ve Buda'nn ii frtna dolu) odasna gelir. taraftaki odada Hint prenseslerinden birinin kz ve Hint'in en gzel kzlarndan biri olan ei, efsanevi gzellikteki karyolalarnda uyumulard. Simalarndan gzellik, masumiyet ve sevgi seziliyordu. Saltanat hanedannn gz aydnl olan birka gnlk ocuk, beyaz bir elbisenin iinde, anne kucanda uykuya dalmt. Buda bu manzaraya hayran kalr; hayatnn balangc bu yeni akdr. Der ki, bunlar daha iyi grebilmek iin (eer daha yakna gidersem) eimin ve evladmn uyanmas mmkn. Eimin baknn bana ynelmesi de mmkn. O zaman da aramzdaki ba daha
382 DNLER TARH

bir glenebilir. O zaman onlarla vedalamak benim iin daha bir zor olacak. Bu yzden burada, kalbimde onlarla vedalayorum. iinden veda edip atna biner, sonunda usuz bucaksz ormanlara, tek bana dalar, kaybolur. eitli riyazet, ikence, zorluk, byk olaylara tahamml, byk dervilerin mektebinde ders ve sonra, dervilerin hayatn da red aamas. Kt bir durumda bir aacn altnda istirahat ediyorken anszn, tanmann aydnl, hakikatin yolu kalbinde alyor; "Buda" olup uyankla ular [Buda: Uyank, uyanm anlamna gelir.] ehzadeleri olarak terk ettii Benars halkn, imdi mesaj getiren bir dervi sfatyla uyarmaya gitmek iin ayaa kalkar.

Buda'nn ulat uur ve tanma tek bir esastan ibarettir. O, yle der: "Ey insan! Ne lmden sonraki kaygy ta, ne lmden nceki kaygy. Ne riyazet ek, ne de lezzete esir ol! Belki sadece tan. Neyi? Bireyi: "nsan, bir unsurdan yaplmtr. Oda: Izdrap!... Izdraptan ibarettir." Byle olunca da bir hedefin olmas gerekir: "Izdraptan kurtulu." Bu i iin, drt byk hakikati tanmak gerekir. Birincisi: "Izdrap nedir? Izdrabn tannmas." kincisi: "Izdrabn olduu yeri tanmak." ncs: "Izdraptan kurtulma." Drdncs: "Izdraptan kurtulu yolu ve nirvna sknetine ulamak". Buda mektebinin can damar olan, byk esas tanmak. Bu esas: "nsann, zdrabn nereden kaynaklandn bilmesi gerekir: htiyatan, lezzetten ve susamlktan." Balanmak zevk vericidir, ama zdrap dourur. nk her ballk bittiinde ac verir. nk her kavuma daha sonra hicreti getirmektedir. Tokluk, zdrap kaynadr. nk her tokluktan sonra tekrar bir alk gelmekte. Suya kanmak zdrap kaynadr. Heves zdrap kaynadr. nk her hevesten sonra bkknlk gelir. Tanklk, zdrap kaynadr. nk her taDNLER TARH 383

nmadan sonra dmanlk gelir. Dostluk zdrap kaynadr. nk her dostluktan sonra ayrlk gelir. O halde zdrabn btn yollar tannabilir. Zira btn zdrap yollar lezzetten haz duymaktan geer. Tek kurtulu yolunun, ihtiya, eilim ve lezzetin getii btn yollar terketmek-tir. Bylece ruh, bunlarla oluan btn kayglardan kurtulur. O zaman her "ey" bir ada olur. Kendinde sakin, byk, ebed, sonsuz, ihtiyasz bir kahraman gibi, yeryznde daima tek bana seyahat eden bir gergedan azametinde. Hrsl, istekli bir kahraman gibi. Kpeklerin, akallarn ulumas seni etkilemez. Arzu ve istei, bir bcek gibi ayaklarnn altnda ezersin. Arzulara, davetlere balanmakszn, kadn ve evlt kaygs olmadan, yalnz bir gergedan gibi, sefere k. Vahi boalar ve filler gibi. Herhangi birinde anszn bir hastalk belirince onlarn; fillerin ve boalarn kalabalndan ayrlp kenara ekilirler. Ormann bir kesine giderler. Kendi ilerinde ve dncelerinde gizli bir skta dalarlar. Sen de hayatn bu gnlk kavgalarndan dar k. Kendini bataklktan kurtar, bir gergedan gibi tek bana seyahata k! tikad usuln toplamndan verdiim "derme" ile, orada sana uyulmas gereken doru bir hkm ve ailesiz bir sefer retilmitir. Btn yollarn sonsuzluuna ulamak, "derme" de denizin sknetine balanmak. ("Derme" Buda dininin bir ilkesidir). ONBRIMC DERS

"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." GR
(Hseyniye-i rad) Kurumunun umumi ve kapsnn herkese ak olmasndan olacak ki byle snfta ders vermeyi vaaz ve hitabe oturumlaryla bir tutuyorlar. Bylelikle bir derse katlnca da hkm ve kararlarn belirtebiliyorlar. u noktay hatrlatmak gerekir ki ders, vaaz ve hitabe deildir. Ki, bir oturumda sz tamamlansn ve neticesi akla kavusun. Mantk silsile-sindeki ini ve klarla; kusurlar tesbit ve tahlillerle iyi veya kt fikirler belirlenerek ancak bir yere ulalabilir. Dier bir konu da; szgelimi, Hseyniye-i rad gibi slm bir kurumda, niin Buda'dan bahsediliyor? dediklerini iittim. Bizim bunlarla bir szmz yok. nk slm'da ve ia'da en deerli ilerin, tefekkr, ilimle ilgili konular ve ilm tartmalar olduunu bilmiyorlar. Bu, beyefendinin bir kede oturmas ve Nasruddin ah'n deyimiyle, fikir ve hayaller buyurmas(!) anlamna gelmez. Bilkis ilm meseleler, fikirler, inanlar, ideolojiler, hayatla ilgili akmlar, kendi kaderi ve kendi insan toplumuyla ilgili konularda dnmeye balamas demektir. Bilinli kii doru dnceyi elde edebilir (ancak ilm ve ince bir bilinle), islm, dnmeye o kadar deer vermi ki, yle diyor: "Bir saatlik tefekkr

altm senelik ibadetten daha hayrldr."


DNLER TARH 385

slm'da ibadetten daha stn olan tefekkr; bilimsel, meto-dik, etkin ve yararl sonular dourandr. mam'dan 'eer birinin lmne br saat kalmsa ne yapsn?' sorusuna cevaben unu iitiyorlar: O son saatini ilim elde etmekle ve ilm tartmayla geirsin! Byle bir fetva verdii iin alageldiimiz din bir nder deil de deta bir filozof veya Siyonist olduunu sanrsn. Bu rivayetler bizim toplumumuzda da naklediliyor. Tabii kabul ve onunla amel

etmek iin deil, belki rivayeti nakletmekle sevap elde etmek iin! nk rivayeti nakletmenin sevab vardr. Ramazan ve Muharrem ay boyunca "slm'da ilmin faydalarn" anlatmak amacyla minbere kyor, ilim ve retimin deeri hakknda yzlerce rivayet naklediyor. Diyor ki, Peygamber yle buyurdu: "in'de bile olsa ilm talep ediniz." Birisi ilmi elde etmek iin bir adm atmak istediinde ise hemen basyor feryad. Deil bir inli'den dnyev ilmin, hatta ii olmayan bir Ms-lmandan Kur'n'n tecvid ve kraat ilminin alnmasna bile tahamml edemiyor! Ben, sradan bir retmen olarak, eitli dinlerde, ahlk hatta materyalist ekollerde derinletike slm' anlaym daha da kkl, din deerlerim daha da aydnlanm oluyOr. .Sizler de, bu duyguyu kendiliinden seveceksiniz. Bu dersleri adm adm takip edenler, bu iddiann tanklardr. Eer, esasl bir sonu almaya henz ulamamlarsa bile, slm grleri mutlaka daha derinlemitir. Daha nceleri ounlukla inandklar dinin dnda baka bir dinden bahsedilseydi, din asndan kalpleri sakinlesin diye ona hakaret etmeleri, onu irkef gstermeleri, deersiz ve kk grmeleri gerektiine inanrlard. Ama, bu aratrma ve incelemeden sonra anlalmtr ki, hakir grmek ve basit saymak ilim asndan sadece nakletmeye ve dnmeye ihanet etmek deil, belki bizim dinimize de ihanet etmek demektir. Bu konuyla ilgili olarak Ernest Renan yle der: "Her dini azameti, onu takip edenlerin dncesinin azametine ve duygunun zirvesine varmalarna baldr." Yani o dine, duygu, akl ve kalpleriyle inanan kimselerin. Herkes akl, duygu ve bilgisinin azl orannda dini kavram ve ahsiyetlerini (nder kiilik-

386
DNLER TAR H

lerini) hakir ve sfli olarak dnr. Yani anlay ve duygular kapasitesince. Safa ve kin gtmeden inandklar, kabullendikleri Peygamber'in (s-a.v.) Ali'nin (a.s.), Ftma'nn (a.s.), Kur'n'n.. ak ve meftunu olduklarn grrsn. Ama anlay dzeyleri dk, dnya ve dinlerle alkal bilgi ve tanmlar ksr olduu iin o byklere isnad ettikleri fazilet ve zellikler de kendi kavray ve uurlar oranndadr. Ali'nin tm o hayretler uyandrc azamet ve esrarl boyuttaki her antropolog, O'nun yaratlnda-ki bu ynn insanla ve tarihe kazandrdklarna hayran kalmtr, onlarn kk zihinlerinde, sadece klcnn ekli, zrhnn cinsi... yemek yemesindeki ll davran yer etmekte; dier tm zelliklerinden nce hatrlamaktadrlar. nk basit belleklerinde, dar zihinlerinde bundan bakasn da canlandramyorlar.50
50- Peygamberin vefat konusunda "Muntehiyul A'mal"a baknz1.. -Revata olan bir kitaptr. Yazan da muttaki ve ihlas sahibi olarak tannan biridir-... "Peygamberin ba armaya balad. Bak kabristanna gitti; dnd; lme hazrlanmt.. Hazreti Emir'in evine geldi.." Burada herkesin kalbi heyecanla atmakta. Peygamberin hayatnn sonunda, Ali (a.s.) gibi bir ahsiyete vasiyet ne olacakt? Hayran bakan bir azamette olan bu iki ahsiyetin konumas basit deildi!" Dedi ki: Ey Ali! Vefatmdan sonra; ruhum dar knca, avucuna al ve yzne sr. kincisi de, kimsenin baklarnn avret mahallime kaymasna izin verme; kr olur. "Sonra evine dnd!" Bu tasvir takva sahibi, ak hatta lim bir m'min dindar toplumumuzun son dnem bilginlerinden birinin zihnindeki; Hristiyan bir doktor olan Dr. George Jordake'n anlayndaki Ali'nin tasviridir: "Ey zaman! Ne olurdu btn g ve yeteneklerini bir araya toplasaydn da bir sefer daha Ali dosayd; bugnn insan O'na yle muhta ki! Ve ingiliz yazar Caryle'in, Peygamber ile Ali'nin grmesinin tasviri: "Bi'setin balang anlarnda, Peygamber'in akrabalar O'nun davetini hep kin ve alayla reddettiler. Sekiz veya on yalarnda bir ocuk olan Ali, O'na biat etti: O kk el bu elle birleti ve insanlk tarihinin akn deitirdi" ("Kahramanlara vg" kitabndan). Bu yzden yine tekrar ediyorum: "Tanmak" ve "Tekrar tekrar tanmak!" man ve ak sonra gelir. Ancak telkin ve miras yoluyla deil, tanmaktan doan ak ve iman!.. Ali gibi bu adam tanmak iin, anlay kapasitemizi, uur ve bilgi sermayemizi, grmz geniletip en st noktaya karalm ki, bylece dinimizi de yksek bir seviyede tanyabilelim. rendikten sonra, o bykleri "grme" sanatn, risale S ve fonksiyonlarn grelim. Byk ekolleri ve dinleri, mmkn olduu kadar insafla inceleyelim Deerlerini, byklklerini, faziletlerini daha ok tanyalm. Doru veya eri, hak veya batl taraflarn daha etraflca anlayalm ki islam'n daha stn ve daha mkemmel olduu bizim iin akla kavusun. Szgelimi, Buda'y tanmakla -benim nazarmda (sosyolojik anlamyla) kt bir peygamber, ama ok byk bir air ve filozoftur-veya Mehavira Zerdt, Konfys, Lao-Tsu ve Sokra t,.. Ruh leminde, insann maneviyatnda, i leminde btn o kudret, akamet ve derinlii elde etmi olan kiiler, zihnimizde birden Ali'nin (a.s.) ahsiyetini artrDNLER TARH

387
Buda Buda, "Kaaterya"dan bir adamdr. Kaaterya, Hint'te ehzadeleri, eraf ve soylular kapsayan bir snftr. Yunan'da soylulara, asillere ve imtiyazllara (idareciler, devlet bykleri ve eraf bunlardand); "Aristo" (Aristokrat) olarak isimlendirilen bu snfa Hint'te "Kaaterya" denildiini gryoruz.

Byk ruhanilerin tmnn; genelde, Budizm'in kurucular ve "Veda" dininin ruhanilerinden birounun Hint'in eraf ve ehzadeler snfna bal olduklarn syledim. Yine mreffeh snfta yaayan insann ruhunun nasl bolua ve hilie vardn da anlattm. Boluk isyana, isyan dnyadan bkmaya, hayat hakir grmeye, igdlerin kafaya vurmasna neden olmaktadr. Zevk, bir eit zel felsef veya din zahidlie meyletme (Gazneli ve Seluklu Trkleri dnemi), tasavvufun gemesi, derebeylik ve feodalitenin ortaya kmas, dnrlerin, gen neslin isyan; bir eit dind zahidlie yneli, kapitalizm ve refah dneminde olan bugnk Bat'da madd hayat reddeden, kendine zg egzistansiyalizm hep bundandr. Btn Hint, in, ran, o gnk Avrupa dinlerinin btn dnrleri, byk din mekteplerin kurucular, bu snfa baldrlar. Yunan'da "Sokra-tes", "Aristotales", "Platon", "Demokritos", "Lousibus"; ran'da "Mani", "Mazdek", "Zerdt"; in'de "Konfys","Lao-Tsu", Hint'te "Mehavira, "Buda" Erafa, Mubetler, Mean (Zerdt ve Mecusi din adamlar) snfna veya Kaaterya snfna balydlar.
maktalar. Bunlara karn Atinin stnl kistin i ve faziletlerini anyor ve onlarn tmnn sahip olduklarna, O'nun tek bana sahip olduunu gryoruz. te bu anlay deerlidir; bizim m'minkrin birka halifeyle yaptklar mukayeseden sonraki anlaylar deil. Ali'yi ikincilerle kyaslamalarnda ise onlar, ylesine kltyorlar ki, bununla da kendilerince Ali'nin bykln ispatlam oluyorlar!!) Peki, Ali'den geriye ne kalyor? Demavend tepesini, Hilton otelivle tartyorsun. stelik hem dan tepesine gitmedin, hem de dnyada bu binadan byk binalar tanmyorsun. Tahran'n dna kmamsn. Bununla beraber Tahran'daki Hilton otelinin bykln de taassup ve dar grllnle Gney Tahran'daki bir kk kulbe gibi tantyorsun; sonra, evk, ak, iftihar hatla tahrif ve taassupla bu kulbe, Demavend tepesinden daha yksektir, dive ispal-lyorsun(i) Teekkrleri!) Eer biri: Hayr beyefendi, Hilton oteli kk bir kulbe deil, Tahrann en byk binasdr; ama Demavend da karsnda hibir eydir; o binadr, bu ise dadr, derse; banp kfrediyorsun. Diyorsun ki: O, Mevl'nn velayetine sahip deildir! Teekkrler!

388
DNLER TARH

"Refah"n hilie, hiliin isyana, isyann zhd ve sofice irfana; idealizme, ie dnkle, zihniyetperestlie ve ar ahiret-ilie dntne ilikin snfsal psikolojik temel, "Buda" iin de geerlidir. lk Devrim "Sidarata", Brahmanlarn tahminine gre evsiz barksz dervi ve zahid olarak lks dnya hayatn ve saltanat bolayacak bir prenstir. Babas bu tehlikeyi nlemek iin ona mevsimlik kkler (bahar kk, sonbahar kk, k kk) yaptrr. Havuzlar, balar, ok gzel av yerleri, cennetvari elencelerle dopdolu bir hayat iin gerekli tm vastalar hazrlayarak bu kk ve yaam iinde tutsak kalmasna alr. Ama dem'in Cennette isyan etmesi(!) gibi, Buda da babasnn hazrlad debdebeli hayata isyan eder, btn o nimetlerden kaar. Buda'nn Hind'in en gzel kzyla evlendii dn gecesinde, en iyi mzisyenler, danslar, arkclar, en debdebeli Hint bahelerinde; Buda'nn babasnn en son ev ve en salam ipini Buda'nn ayaklarna balamak iin bir araya toplanmlard. Hizmetiler, retmenler, Buda'nn babas korku ve endie iinde Buda'nn denetleyicisiydiler. Btn bu gzellii nasl telakki ettiini grmek istiyorlard. Olduka mera ki andna bir durumu vard. nk hepsi grlt ve heyecann esiri bir lemin zirvesinde olduklar, gzellik ve lezzete battklar bir anda, Buda, (kendi deyimiyle) hasta bir fil gibi bazen kalabalktan uzaklayor, bir pencerenin kenarnda duruyor, dakikalarca gizli bir sktla, nitelendirilmesi mmkn olmayan bir ekilde dalyordu. Babas ve dierleri de, onu bu durumdan kurtarmak ve hayata dndrmek iin seferber olmulard. Her halkrda ona tebessmlerde bulunuyorlard. Ama o azck bir frsat bulunca, kendi yalnzlna geri dnyordu. Btn bunlar, gencin iinde baka bir dnyann dou halinde olduuna iaretti. Ruhu bir devrim iindeydi! Sonra bir ocuu olur. Kaderi her gn bir ivi ile hayat ve varln yere akyor, bylece kopmas ve sefere kmas daha
DNLER TARH

389
bir zorlayordu. Bu durum, bakalarnn girmesi yasak olan altn kafesinden ilk defa dar adm atmasna kadar srer. Drt iaret ve drt kelime ile karlar ve hayat yorumlar...51 Yallk: lk admda "yallk" ile karlar. Krlm, burumu, pejmrde bir halde. Bunun, herkesin kaderi olduunu iitti. Her gen, hayatn bu mevsimine ulamaktadr. Kim ve ne olursa olsun, bundan ka yoktur. Hastalk: kinci admda, hastal tanr. Kederli, rahatsz, kansz. Her salam olann bu aamaya ulatn duyar. Hastala yakalanan, pejmrde bir hale gelmektedir. Kim, ne olursa olursan ol, bu kederden kaman mmkn deil.

lm; nc admda, kaderin son kelimesi ile karlar. "lm" duygusuz ve hareketsiz bir cesette gzler. Sorar; - Bu kimdir? Derler ki: -l. l kimdir? diye sorunca: - Olmayan kimsedir. yle br hal ki, her hayatn durduu ve sona erdii bir durumdur. Bunun zerine: Benim hayatm da m? diye sorar ve cevabn kesin ifadelerle alr: - Senin hayatn da. lm, btn bu kale ve hisarlardan geip senin peinden de gelecek. O zaman ocukluundan beri ruhunda varolan gizli endie ve dine ait duygular, vicdannn derinliklerine ve iliklerine dek ileyen bu iaret ile isyan eder. Bir soru, anmda, nutfe oluturmaya balamtr: Hayat nedir? ister darda ister ierde, isterse sarayda veya dada, her kim olursan ol, her snfta ve her ekilde "yallk, hastalk ve lm" seni tehdit etmektedir. Bu y51- Evliyann hayat, Buda'nn hayatnn benzeridir. Mucizeler ve kerametler, tasavvuf ahsiy etleri vle ilgilidir, imamlarla deil. mamlar, btn bu mucizelere sahip deildir. Buda'mn yaamna benzer ynler bunlarn ounun hayatnda tekrarlanmtr. Bu Buda'nn biyografisinin, evliyann hayatnda etkili olduunun iaretidir. Mesela, brahim Ethem, Belhli b'ir ehzadedir, nimet ve zevke gark olmutur. Daima av partilerindedir. Bir gn tek bana avn peindeyken, anszn bir ses yakasna yapr ve haykrr; nereve gidiyorsun? Bu uyarc vurgu haz ve nimetle yaayan dertsiz ehzadeyi brahim Ethem yapar

390
DNLER TARH

nyle yzyze gelmeye aresiz bu kesin kaderle karlamaya mahkmsun. Genlie gnl baladk, yallkla sonuland; Shhatli, salkl olmaya gnl baladk, hastalk yakalad; hayatmz, lmle sonuland O halde nasl yaayalm ki bu nden kurtulabi-lelim? Buda, btn bunlarn cevabn son grmesinde bulur. Bir adam grd; ne yal, ne hasta ne de lme giriftardr. Ne lezzetin zirvesinde, ne kudret arabalarnda ve altn kklerdedir. Ne muhta, ne hasta. Silahsz, elbisesiz. Ne altn, ne ba, ne zenginlik... Ihtiyasz, sevin, sknet ve kudretin zirvesinde, topran zerine diz bkp oturmakta. Sanki varln ve lemin tepesine km. Hibir gce sahip olmayan yle bir insan, bylesine bir kudreti nasl bulabilmitir? Buda sorar: - Sen kimsin? - Brahmanm, cevabn alr. Sorar: Btn bu kudret, bu sknet, safa, emin olma ve gzlerindeki bu hkimiyet parlakl nerden kaynaklanyor? Bu zaaftaki btn bu g, bu mucize kimdendir? Fakirlikte saltanat, bo elde bu doluluk! Bylesi hayat ve shhati nereden getirdin? Cevap alr: - Ailesiz yaamdan! Soruyor: - Ailesiz yaam nedir? Sorusuna karlk unu duyar: - Akllln renmi olan insann yaamdr: Izdrapszl-a ve ihtiyaszla ulatm. nk btn zaaflar, zilletler, endieler, zntler, muhta olmaktan kayna klanmaktadr. Eer, "stemezsen" hi kimse seni zillet ve klelie ekemez. Eer sahip olmazan, hi kimse seni korkutamaz. Bu insan hayatnn iki esasdr. (Elbette bu cmleler, metinden deil. Belki olayn yorumu ve Brahman gr dorultusunda ben sylyorum.) Bu nedenle, bu adam kudret ve servete sahip deildir ki, onu korumak iin muhafz ve dalkavuk olsun, vesvesesiz ve endiesiz bir an geirmez olsun, onu kazanmak iin her ie bulamak istesin. "Buda", kurtulu yolunu bulmutur. Saraylarn, yalanc geniliinin kendi zindannn darl olduunu anlyor. Kk, kaDNLER TARH

391
dn ve evlat, zgr ve hafif kanatl umas gereken gvercinin ayaklarna bir badr. Bir gece yatak odasna gider, (ihtiyaszln, ailesizliin ve muhta olmamann eiine vard gece). Karsn, ipek bir yatakta, efsanevi bir odada kl bir atmosfere garkolmu olarak gzelliin ve genliin zirvesinde grr. Dinlenmekte ve uyumaktadr. Kucanda yeni domu ocuu. Byle bir durumda kapnn eiinde durup, kendi kendine: Sizde grdm btn bu gzellik, kendimde grdm btn bu sevgi ve efkat, iimi zorlatryor. Biliyorum, eer vedalamak iin sizi uyandrrsam, ykm daha da arlaacak, yolculuum daha da zor olacaktr! Bu yzden sizi uykuda brakyorum, vedalamakszn sizi terk ediyorum. Atna atlayp ormana doru srer. Bir rmaa ulap suyundan geer ve gemi hayatndan kalan btn zevk ve lezzetleri bu suyla ykanm ve hayatn bulatrd pisliklerden temizlenmi olarak; at (gemiteki soylu yaamnn son hatras, dnya ile son ba, hibir yere ulatrmayan bineklerden

olan bu son binei) rman tarafnda brakr. Yaya olarak gr ormann derinliinde kaybolur. Be byk Brahman'a balanr ve Buda olmaya balar. Kurtulu Yolu (Muksha) Daha nce de sylediim gibi. Buda dininde kurtulu yolu, "riyazet" ve hayatla olan balar kesmektir. Nefsin hayatla olan balarn kesme ve bizim "nefsi ldrme"52 dediimiz bu olayn rarlama olmadan gereklemesi mmkn deil. Nefsi zorlamak
52- "Nefsi ldrme" kavramnn Hint kltrnden geldiini ve daha sonralar dilimizde ve din fikrimizde yer edinmi olduunu tahmin ediyorum. Yoksa ilk islm! metinlerde, "ldrme nin yerine "terbiye etme" deyimi varo la gel mistir. Hatta Kur'n nefse yemin ederek onun iin "bir tohum gibi" deyimini kullanyor. Bir ziraat gibi ona su vermek, onu salam olaraklcorumak, yarlmasn, eitilmesini renmek ve ondan mahsul almak gerekir: "Nefse ve onu ekillendirene; ona takvasn ve fcurunu (iyilik ve ktlk kabiliyeti) ilham edene and olsun ki: Nefsini tezyike eden kurtulmutur ve onu rten kaybetmitir." (ems 7, 8, 9,10) "Nefs iezkiyesi"ni, tefsircilerimi?. ve teblicilerimiz, "nefsin pislik ve bula klklardan artlmas ve temizlenmesi" olarak yo-

392
DNLER TARH

iin ok etin bir program dorultusunda gl bir iradeyle ona gem vurmak gerekir. Bu i iin kendini bu "yoga" ayinine (Veda dinine zg riyazete) vermek gerekir. "Buda", riyazette yle bir makama ulat ki, Brahmanlar onun hakknda mitvar olmaya, Ona tevessl etmeye baladlar. nk riyazet srasnda gsterdii stn yetenekleri ve irumlamlardr. Bunun daha ok ruhban grn etkisi altnda olmas muhtemeldir. Nefsi ldme riyazetine yneliin hedefini, din ve ahlk terbiye asndan "temiz olmak" olarak alglyorlar. "Eflaha"y da kurtulmak ile aklyorlar; bu, insann mahpus olmas, tabiata, maddiyata ve igdlere giriftar olmasn artrmaktadr. Dou tasavvufundaki lezzet ve tabiata kar duyulan ktmserlikle benzerlik tekil etmektedir. Halbuki "eflaha", "zekk"', "hbe", "dess" drt kavram arasndaki manev uygunluk birinci yet ile onun izdd olan ikinci yet arasndaki tezat; insann sorumluluundan bahsedildiine iaret etmektedir. Nefsle beraber sorumluluk, kurtulutur. Eer tohum, filizlenirse iindeki gler ve yetenekler beslenir ve slah edilirse muradna ermi, (eflaha] faydalanm olur- eer, o topran altnda sizli braklr (dess) ve gmlr, su ve havadan mahrum edilirse ziyan olur. Muradna ermemi olur. Bu iki tarz yorum; iki ahlak gr ve eitli antropolojik grleri aklyor. Birincide; insa'nn risale-ti (ilevi), hayatta temiz kalmaktr. kincisinde, insann risaleti gelimektedir, Birincide insan, saknandr. kincisinde insan, iyilik yapandr. Kt i yapmayan adam ile iyi i yapan insan arasnda fark vardr. Biri olumsuzdur, dieri olumlu. Tezkiyenin byle olumsuzlukla yorumlanmas, maalesef halkn zelliksiz, menfi ve isiz tiplerin peinden gitmesine sebep olmutur. Sadece bulamayan, drst kalan, insanlarn peinden. Halbuki temizlik, uur ile eitildii, byk bir duygu, bilgi, irade, liyakat ve yapclk ile i ie olduu zaman deer kazanr, yoksa bir hitir. Bir insan, btn mrn saknma ve perhiz karlkla geirse de gnahszlk ve temizlikte "aldanbir heykel"e, "kardan bir adam'a veya bir "cenaze"ye ulaamaz! Diyecekler ki Takva? Evet takva! Ama bir uursuzun, kabiliyetsizin ve aylakn takvasnn ne anlam var? Takva, kendini sapmalardan, pisliklerden, hanetlerden korumaktr. Sapma, pislik ve ihanet faktrlerini, hatta onun eitlerini bile tanmayan, onlar anlamayan bir adam, nasl takva sahibi olarak kalabilir? Ali {a.s.)'a kar savaan Hariciler'in kusuru takvaszlk deildi, uursuzluktu. kincisi, bir elini hibir eye (siya ha-beyaza vurmadan) dokundurmadan elleri temiz kalyorsa, bunda vnlecek ne vardr? Siyas, fikr, iktisad, sosyal kar-galaalarn kalbinde aba gsteren, sorumluluk yklenen ve temiz ve saknm olarak kalan, kendini satmayan, zaaf gstermeyen, zorluklara tahamml eden, ahs heveslere kar srmeyen, kaymayan insann takvas takvadr. Zamann, durum ve vaziyetleriyle iice olanla, zamann durum ve vaziyetlerinden bhaber olan bir midir? Hayatnn bir ksmn (bakalarnn) emin kld kimsenin ii de temiz kalmaktr; bu, hangi takvadr? Deneme ve tehir alanlarnda yer almas gerekir. Kendisini korumas gerekir ki, takva sahibi olsun. Acaba "Baba Kuhi'nin ingilizlerle olan smr anlamasnn hibirinde imzasn grmyorsak, bu onun vatan satmayan, takva sahibi biri olduuna m iarettir? Kebi' Efendi, Hazret-i Emir'in hkmeti zamannda btn o kargaalardan kenara ekiliyor, gelip Mehed yaknlarnda kendisine bir kabir yapyor orada ibadetle megul oluyor. Mnker ve Nekir'in soraca sorularla ilgili soru cevap temrinlerinde bulunuyordu! Bu ise takva deildir! Takva, Malik E ter'in kidir; kargaa, tehlike, para, kudret ve Ben meyye'nin vesveselerinin zirvede olduu bir ortamda alyor ve temiz kalabiliyordu. DNLER TARH

393
kenceler karsndaki kahramanca direncinden sonra, hepsinden nce Nirvna'ya ulaaca akt. Bu yzden Brahmanlarn mit kayna oldu. Yzyllk bir yolu arnlad. Alk ve zaaf (ikence, riyazet, kendine eziyet) programlarnn etkisiyle yle bir snra ulat ki kendinden geti, Brahmanlar etrafnda toplandlar, ldne kesin karar verdiler. Bu baygnlk, kendinden geme ve takatsizlikten sonra, yeniden kendine geldi. Bu durum, bir deri ve kemik kalana kadar tekrar tekrar srd. deta bir hayalete dnmtr, babas bile grse tanyamazd. Riyazet, yani "demir", yani kendini silah, makas ve bakla temizleyerek bakalatrmak. Seni sen yapan zelliklerini ylesine temizlemelisin ki, dostlarnn hibiri artk seni tanyamasn. Sevgilin seni grnce, eski dostu olabileceini hissedemesin. Annen ve baban seni grnce artk onlarla aranda bir akrabalk bann olamayacan anlasnlar. Zira ylesine yabancsn ki gemiinle olan tm ilgini kesiyorsun. Yeni doum budur. Yani br kez daha kendinde douyorsun. O zaman, nceki kendin rm ve kokmu bir cenin gibi senden d vermektedir. u tabir, Bayezid-i Bestam'nindir. Diyor ki:

"Ben Bayezidlik'ten, derisinden kan bir ylan gibi, dar kmm." Cneyd-i Badad diyor ki: "Nur'a baktm; kendimde de nur olana kadar otuz yl bakmaya devam ettim." Yani, artk "Cneyd" deil. Buda, byle bir aamaya ulanca baarnn zirvesine, Nirvan'ya nail olmann da eiine geldi. Bu durum, sesi tm Hint'te; byk Brahmanlar, zahid Hint ruhanileri arasnda dolat ana kadar devam etti. (Buda artk ak ve kemlin en son derecelerini arnlamaktadr) te Buda, bu noktada anszn fkelenip apayr bir halete brnd. Buda'nn Hayatnn ikinci Devrimi Sidrat, buraya ulancaya kadar byk bir "Brahman" makamna, bundan sonra da "Buda" makamna kavumutur. Artk Brahmanizm dininin byk bir brahmani olmakla beraber, O'nu snrsz byklkteki makamlara erdirecek, hayretengiz bir his dnyasna ulamtr.

394
DNLER TARH

Akln tesi ve Akln Aas Dikkat edelim; aklla direk alkal olmayan konular iki yntemle zme kavuturulur. Bunlardan bir akl tesi olan konular olup akl da (bunlar) anlamak iin ban yukarda tutmas gerektiini hisseder Dieriyse, basit dzeyde olan meselelerdir ve akl da bunlar kolaylkla idrak etmektedir. Bunlarn faydasz olduunu bilir ve bu bilgisinin doruluu hakknda hibir tereddd de yoktur. Sz konusu olan meseleler ise tamamen akl tesidir. Bu nedenle, akln rtecek, irfan duygularnz glendirerek ne karmanz gerekecektir. Bylece Mevlan'nn Buda'nm yaamnn bu en st ann nasl nitelediini anlayabilesiniz. Elbette Mevlan'nn anlatm tamamen sofiyane ve Budac bir anlatmdr; slm deil. nk slm, baka bir tarzda anlatmaktadr: Nefsin Aldatmas

Otuz yl sava meydanlarnda savam olan bir mcahid, bir kenara snm, batini safl elde etmek ve nefsini ldrmek iin riyazete oturmutu. Gnlerce gecelerce kendi yalnzlnda riyazet yapyor, kendine eziyet ediyor, ibadetle urayordu, "el-cihad! el-cihad! davulu sokakta, caddede, pazarda nlayana kadar. ehirde cihad balamt. Mcahidleri, genleri savaa aryorlard. Kede kendi yalnzlnda oturan mcahid, nefsini ldrmeyle, uzun ibadetler ve ar orularla urayordu. Birden tand bu sesle rkildi, ruhu canland, ald. Kendinde, mcahidlere katlmaya ve cihad sahnelerinde ilerlemeye iddetli bir arzu buldu. Kahramanlk evki, Allah yolunda sava, ehadet arzusu, onu harekete geirdi. evkle harb elbisesini giyerken anszn kendine geldi ve dedi ki: "Ey nefsi Yine beni aldatmak m istiyorsun? Sava meydanlarndan, evimin selmetine sen davet etmedin mi? Kadn, ocuk ve sorumluluktan bahsetmedin mi? Kadn ve ocuun hakkn vermenin ne kadar sevap olduuna dair rivayetler okumadn m? Falanca duann ecri ehidinkin-den yetmi misli daha fazladr, demedin mi? Krmz bir nar yedikten sonra, ki rekt namaz klmann, Bedr'in krk ehidinin ecri kadar ecri DNLER TAR H 395 vardr, demedin mi? Bu ekilde, kolay gsterileri, ok krl yolu gstermedin mi? "nk, nasihatlarna kulak vermiyordum, diyordum ki: "ki rekt namazla elde edilen krk ehit sevabn istemiyorum. Kendi canmla, kendimi ve ailemi yok etmekle, sadece krk deil hatta bir ehdete karlk bin sevab elde etmeyi istiyorum! "Sen, sava meydannda da beni brakmyordun, varolan becerilerimi fsldyordun. lmek iin ok sayda insan var; ama benim gibiler azdr, kendimi dierleri iin koruyaym, istiyordun. Yine szn dinlemiyor, saldryordum. Sen bu sefer, pehlivanlar himaye bahanesiyle geride arkadan saldrya uramasnlar diye koruyucular olmam istiyordun, ben de oluyordum. Hep kendimi koruyaym diye urayordun.

"imdi ne olmu ki, cengaverlerin davul ve ksnn sesiyle bir zerlik otu gibi ateimin zerine atlyorsun ve byle bir iddetle beni sava meydanna gnderiyorsun? Ahlk, yaam tarz ve inan deiiklii neren sen deil misin?" "imdi anlyorum ki, bedenin korunmas ve kalbn zevk almas iin, seni sava meydanna gtryormuum. Btn bencilliklerin ve ideallerin karlk bulsun dye. Kee oturmam glyordun. imdi kt mptela olduunu grnce -nk sessiz ve yalnzlktasn kimse grmeden-, zerre zerre beni bouyor, skyor, ldryorsun. Kendi kendini ldryorsun, sonra diyorsun ki: Ben ldrlmekteyim. Madem leceim, bu habersiz yalnzlk yerine, beni ehit sayacaklar bir yerde leyim. Birka kii grsn, byk cengaverlerden olduumu hatrlasnlar. Eer canm kaybedeceksen en azndan isim, haysiyet ve vg edinebileyim istiyorsun." "Sana teklif ettiim eyi gryorsun; sessiz, tibarsz ve isimsiz bir lm. Bunun iin beni cihada gnderiyorsun ki, haysiyet, isim ve toplumsal bir hret kazanasn." Buda da, byle bir ana ulayor ve yle diyor: "yle bir makama ulatm ki, Hind'in btn Brahmanlar' benim zahidliim, dindarlm, takvam, mkemmelliim ve ruhaniliimden bahsediyorlar. Halkn hepsi, beni kutsamaya duruyorlar. Birden u hakikati anlyorum ki, kendime yklediim btn bu iddetli ikenceler, uzun oru396
DNLER TARH

lar, ok zor ibadetler, birka haftada sadece birka tane pirin ve birka damla su ile yetinmeler, korkun ve acaip bir hevesperesstliktir. Btn bunlar, isim yceltme ve kutsallatrma hedefine ulamak iindir. Bir yar izgisine dtm. Gryorum ki, btn bu zorluk, oru ve ikencelerden haydyorsam da holanyorum. deta lezzet ocandan ve btn madd igdlerimin ifa bulmasnn tesine kyorum. Tevfik, kudret, hedefe ulama ve olgunluu hissediyorum. Kalbimin hibir kalbin kudretinde olmayan bir g ve esrarengiz tecellilerin zuhur ettii yer olduunu dnyorum. Btn bunlar, gurur, baar, itibar, lezzet ve hevesperestlikten baka birey deildir..."
Byle bir anlay, psikoloji asndan da dorudur. Mazoizm, zayf ekliyle hepsinde vardr. Kuvvetli ekli sadizmdir, tedavi edilmesi gerekir. "Sadizm" dierlerini eziyet ekmesinden zevk almaktr. Mazoizm (mazohizm) kendine eziyetten zevk almaktr. Hevesperest ve bencilce bir riyazettir. Diyorlar ki; bir ocuk byk bir evk ve zevkle annesine yle diyordu: "Dn gece ryamda bir kleyi bana baladklarn grdm, ben sevincin iddetinden kendimi paraladm." Annesi cevaben; "Yars dorudur!" dedi. "Fesencan"m (et ve cevizle piirilen erkez tavuuna benzeyen bir yemek) adyla irkilip hayli bir an skt eden, obur bir insann "Yoga" vastasyla derisi o kadar incelir, kemikleri grnr. Eti ve i ya ylesine erir ki, adamn i organlar ve barsaklar gzle grlr hale gelir. Bundan sonra, reflekslerine ve vcut sistemine, igdlerine hakim bir adam haline gelir. Hatta hayatnn doal kanunlarn elde eder. Birka gn nefes almayabiliyor, haftalarca yemeyebiliyor, yllarca bir yerde durup hareket etmeyebiliyor. "Bihr Baba" gibi yarm asrlk bir skt gsterebiliyor. Sktu evvelki sene krld, elli senelik sktun sona ermesinden sonra, yarm asr szn bekleyenlere sadece dedi ki, "insanlar? Kendi iinize dikkat ediniz, herey ieridedir?" Bu yarm asrlk sktu lmedir. Btn bunlar dorudur, byle riyazetlere bedeni vermek byk g ve yetenek ister. Ama bununla beraber, Buda'nn deDINLER TARH

397
yimiyle: ", ylece karanlk kalyor" Zahidin riyazetilii, kulu gurura mptela eder. (Eer frsatm olsayd slm ahlk kitaplarnda ve dualarn metninde bu meselelerin ne kadar derin ve faydal olarak -saptanm olarak deil- ortaya konulduunu gsterirdim. Bu namazlar, dualar ve takdisi meslek edinen kimselerin en byk facialar, gururdu. Bu gurur, btn zahmetlerini heder eder. Gurur ktdr. Tm bu imknlarn, baarlarn elde edilmesi ve Allah'a yaklamann vermi olduu gururu, btn igdlere ve heveslere galip gelebildii ve dierleri kendisi gibi olamadndan dindarlk ve takvada ne getii iin dier herkesi kendinden daha aa, daha kirli ve daha kt grr.) Kiinin nefsinde riyazet, ruhun, sapk zahidlikler neticesinde elde ettii pisliklerden ibarettir.

Bu yzden "zhd iin zhd" byk bir insan ve ilh felsefe tamakszn insann sapma faktrdr. ok korkun ahlk hastalklarn mikroplarnn ekildii bir ocaktr. Bu nedenle za-hidlerde (zellikle Budizm dininde ve Hristiyanlkta) geni sapmalar gryoruz. Mesel zhdle igdlerini ldrm, apknln nlemi olan kimse, hl pisboazlk yapabilmektedir. Bu, tpk bir cepten alp dier cebe koymak gibi bireydir. Azaltmak veya oaltmak deildir. Bu yzden Bertnard Russell diyor ki: Bir ngiliz atasz var; "Ayyalklarnz devlet bykleri ve subaylarla yapnz, yiyeceklerinizi zahidler ve dindarlarla yiyiniz." nk onlarn hevesleri dans ve mzik pistlerindedir, yiyecee nem vermezler. Ama bunlar saatte bir yerler, iki saat de yemekler konusunda konuurlar. Dier vakitleriyse, yedikleri yemein banda heder olup gitmekte. Yani o fsltlar, akane konumalar ve cins zevklerle geirmeleri gereken zaman bu ekilde telfi ediyorlar." Bu ekildeki zahidliin yars dorudur. O da bedenin baz isteklerinin krlmas ve doal insan igdlerin zayflatlmasdr. Ama bu amel, kiide irak uyandrmyor. (Bu meselenin bu ekilde karmda bulunularak aklanmas slm'daki anlamyla ok gzel anlalm olur. Buda'nn red ve intikal duru-

398
DNLER TARH

mu, slm'da esasl bir meseledir. Ama Buda'nn sonraki, ispat ynleri ve zm yolunu gstermesi baarl deildir). Fakirlik ve olanla yetinme, insana gdsel lezzet veren hereyle balln olmay, ruha saflk, berraklk vermez ve hakikat olmasn salamaz. Ruha hafiflik vermiyor ki, miraca gitsin; madd hayatn pis bataklklarndan kurtulabilsin. Hayr! Hayr! Ruh, bedenin ikencesiyle, bedenin imanlamamasyla eitim ve terbiye kazanmamakta, belki ylece zayf kalmaktadr. Bu "Buda"nn sylediklerinin esasdr. Gnl (Gnl; kalp deil), hissedilenlerin ve madd hayat tesi esrarengiz hakikatlarn drak oca ve merkezi anlamndadr. Gnl, i yann eriyip su almas, derinin incelmesi, kemiklerin yumuamas ve midenin boalmasyla gelimeyecek; ondan teye ve ebediyete olan pencereler almayacaktr, Cuki'yle (Yoga ve riyazetle), bedenin zayflatlarak ruhun terbiye edilip eitildii eklindeki iddia doru deildir. Bu ruhun terbiye ve eitim iin bedeni zayflatmak deil, ruhun eitilmesi gerekir. Btn Hristiyan, hatta Mslman, Hint ve in sofi mekteplerinde ve kabile yaamnda baka ekilde de olsa ounlukla ruh ve beden arasnda dorudan olmayan bir iliki mevcuttur. Tm iin tek bir rnek vermek yanl olur. Hint'te ilk olarak Buda; "Hakikata ulamak iin ruhu bedene kar bir kenara brakmamz ne yeterlidir, ne de gereklidir" dedi. Btn aynasn cilalamak iin, zahir reddetmemek gerekir. Belki, btn aynasn cilalamann yolunu bulmak gerekir. Ruhu terbiye etmek iin ruh ilmini ve ruh terbiyesini geniletmek gerekir. Bu ikisi {ilim ve pratik) bir deildir. O Halde Ne Yapmak Gerekir? Buda, "riyazetin" bedeni yok etme dnda baka bireyle sonulanmadn anlad. Tam nirvna ve kendi tekmlnn eiinde olduu, azamet, riyazet, veda ruhanileri arasnda manev ve ruhan nden zirveye ulat anda, birden bu sistemin tmn ykp viran etti.
DNLER TARH

399
imanlar, doru bildiklerinin yolunda canlarndan geenler oktur. Ama kendi isim, itibar ve erefinden de geecek olanlar ok azdr. Buda, btn o hret ve itibardan geti, geri dnd. Mrid Brahmanlar ondan mitlerini kestiler. Umutlarn tamamen yitirince onu braktlar. O, ikinci defa tek bana kald ve hicrete balad. Ama bu defa artk vcudu mutlak mitsizlikle doluydu. Yllarca riyazet; avarelik, ailesizlik, irfan ve marifet dersi renmek, ona sadece zayf ve gsz bir beden balamt Su iti, yemek yedi, et yedi canland, kilo ald; oka kaybettiini o zaman anlad. Vcudunda aydnlktan en kk bir k olmad halde nceden de pek birey getirmedii bir meydanda yenilmek. Btn bunlara ramen "Buda" mitsizlie dmedi: "Bu hayat dersidir, sadece baar ihtimalinin olduu zaman hakikat iin aba gstermemek gerekir. Belki hakikatin kendisi iin i yapmak gerekir. Hatta zerre kadar zafer midi olmasa bile. Eer yapmaz da durursa, batla teslim olmu, rml kabullenip boynuna geirmitir." Aydnlk Yolcusu

En kk bir midi bile olmakszn, yola dt. kinci bir-hicreti balatt. Ne hrs ve istek tanrlarnn savana gitti, ne de bask ve sermaye tahakkm tanrlarnn savana (tm bunlar hakikat deildi). Aydnlk yokuuydu. Nur tarafna doru gidiyordu; "Bodhi" aacnn dibinde "Buda"la ulat. lene veya bulana kadar orada kalmaya kesin karar verdi. Bodhi Bodhi, Budh uyanmak, uurlu olmak, dikkat etme, tanmak kknden gelip aydnlanmak, uyan ve irak (ilham) anlamndadr. "Bo" (koku) aac, cennetteki meyvesi yasak aaca (Tevrat'n niteledii ekilde) benzemiyor deil. dem, yasak meyveyi yemekle gr kazanr. Buda da "Bo" aacnn dibinde gre ular, hakikati ve yolunu bulur.

400
DNLER TAR H

"Buda" yllarca "Bo" aacnn dibinde kalr. Hayat, ehir, hret ve ehvetinin ektii btn emellere ve heveslere kar zafere ulap kurtulur. Sonra "gr"e ulap "Buda" makamna kavuur. "Buda", Yunan kavramyla "Sophia" (hikmet) sahibidir artk. Veda mektebinde izah ettiim ilim, teknik tesi bir tanmann sahibi. Bylece bu aacn altnda, yllarca eziyet ve gayretten sonra, bol nimet iinde yetimi ehzade Sidrat, brahmanln riyazetine ve ruhaniliin en st makamna ermi ve tm bunlardan da vazgeip kurtularak baboluk ve bilimsizlikte "Bodhi"ye ulap "Buda"lamtr. "Buda", Uyan ars Buda, Hint dncesinde, her dnem gayb leminden gelip, kurtulu ruhu balayan biridir. Celiyor ve uyanklk arsnda bulunuyor. Amac halk kurtarmaktr. Halk yer cehenneminden kurtulmaya armaktadr. Bir grup onu kabullenip kurtulua eriyor; ounluk ise kabullenmiyor ve helak oluyorlar. "Buda", tanmadklar biridir. Ancak halkn kendilerini kurtarmaya gelmesini bekledikleri bir nevi Hintli Mesih'tir- nceki dnemlerde de birok defa, eitli grnmlerde ve muntazaman gelmiti. Bir defasnda bir ku grnmnde Hint ormanlarndan ve btn dnya ormanlarndan yle haykrmt: "Ey yeryz ormanlarnn btn kular! Uunuz! Bu "utanca bulam, ama ynleri ehir, ba ve mrana ynelik olan" yeil ormanlar braknz. Bu hayat braknz! imdi yangn kapya varacak, btn ormanlar yanacaktr. Ateten sadece, ge ykselmi olan kular kurtulacaktr." Kulardan bir grup, kendi Buda'larnn arsn kabullendiler ve kurtulua erdiler. Yaamn zevkinden, ormanda kendinden gemi olanlar, ormann yeil dallar zerinde ark okuyup cvldaanlar, arya cevap vermediler; kurtulamadlar ve yangnn ortasnda kalp yandlar.
DNLER TARH

401

Hint'te kularn bu kadar ehemmiyet tamas (Kelile ve Dimne'ye ve genel Hint edebiyatna baknz; kularn nasl insan bir kiilie brndrldn greceksiniz), kularn ve hayvanlar leminde insann irfan ve kurtulu lemine ait bir dnya olarak kabullenilmesindendir. Eer steseydi Geri Dnmeyebilirdi Sadece mkemmel olmayan ruhlarn lmden sonra geri dnmeye mecbur olduklarn syledim. Ama mkemmel ruhlarn byle bir mecburiyeti yoktur- "Buda", Nirvna'ya, akl tesi uura ulam bir insand, hakikati anlamt. Nirvna'ya ulaan kimse, artk zdrap dolu hayata, insanlarn arama geri dnmyor ve ebediyette daim kalyor. Buda, "Bo" aacnn dibinde Nirvna'ya ulanca, o lemde dinlenebilir ve bir daha bu "Karema" hayat arkna ve "Samsara" hayata geri dnmeyebilirdi. Ama dinlenmedi, geri dnd Kendisini, toprak hayatnn kvlcmlar arasna att. Mesh'in kendini kurban etmesi ve Adem'in gnahndan ykanmas gibi. Barlanmasyla, insanlarn, cennetin yolunu tutabilmelerini salad Yeryznde srlmeye ve durmaya mahkm olmalarn nledi. Mkemmel olmayan ruhlar, bir kalptan dier bir kalba gitmektedirler. Bu durum tekml eden kadar devam ediyor. Ama "Buda", Karemi halkasndan dar km, kurtulmu ve sakin ebediyete ulamt; dnmeyebilirdi. nsann kurtuluundan (hayat grnden) bir mesaj getirmek ve onlara hrriyet balamak iin geri dnd. Tanrlar ve Kurban Hint, tanrlarla dopduludur. Her grnmde bir tanr; saysz grnmde saysz tanrlar bulunabilir. Ama asrlar boyunca gelimenin etkisiyle saylar azalm, drt be bine inmitir!

402
DNLER TARH

Burada dikkat edelim; "tanr"dan maksat byk tanr deildir. Kur'n'n "lahe" veya "Alihe" dedii tanrdr. Bunun oulunun kullanlmasnda bir saknca yoktur.53 Tanrlar ok sayda ve ok masrafldrlar. Herbiri bir kurban istemektedir. slm'n aksine; alar doyurmak in yaplan kurban, bu dinlerde halk iin deil, tamamen tanrlar iindir. Bu yzden kurban yakyorlar, (Yahudi dininde de kurban kestiklerinde yakyorlar) ki tanrlar dumann kokusunu alabilsin. Bir taraftan da Buda, yle feryad ediyordu: "Btn bu nezirleri, kurbanlar, dilekleri brakn! Riyazet yolundaki bu tanrlardan dnyada bolca var ve ormanlarn derinlikleri bunlarla tamaktadr. Onlarla bizim bir iimiz yok, onlarn da bizimle bir ii yoktur. Onlarn hayatlar kendilerine, bizim hayatmz da bize. Kendi yaammzn gereklerini temin edip dzenleyelim." Bu byk bir ardr. yle ki, byk Veda mabudlarnm ehresine ve Hint Brahmanlar snfnn otoritesine byk bir darbedir. nk Buda'nn bu davetiyle btn gelirler yok olmakta, Veda dininden geriye sadece ve sadece karmak dualar ve ok acaip ayinler kalmaktadr. Bunlarn da logaritma cetve-liyle bile halledilmesi mmkn deildir. Tanrlar ve Araclar Dier taraftan "Buda'nn feryad, hep halk, araclarn gcne kar isyan ettirmenin peindedir. Dine ait en kk bir amelin bile, Brahmanlar vastasyla sonulandrlmas gerekiyordu.
53- Hint halknn, vakit, g, evk, mit, ak, iman, hatta servetinin nemli bir miktar Brahmanlar (Veda dinnin ruhanileri) araclyla srf tanrlarn memnun edilmesi, onlarn ilgilerinin ekilmesi veya erlerinin defedilmesi iin kullanlyordu. Zira, onlara birey ulamaynca, eziyet ediyorlard. Bazen de eer birey vermeseydin unutuyorlard. Halk ile tanrlar arasnda, i bitirici araclar halkn ilerini yoluna koyuyorlard. Mesel ok sayda nezirler, kurbanlar buular ve buharlar yapyorlard ki, gkteki ilahlarn yanlarna vardnda insann ihtiyacna cevap verebilsinler. Sonra kanun yoldan veya kanun olmayan yoldan teebbs etsinler. Araclarn says, fazlayd Neticede kendileri de harcamak iin para sahibi oluyorlard. Vedlarda herkesin Brehmen'e bir inek vermesi szkonusu-dur. (Yani, deere dnme. Bir sryle sevap balatma). Bir sr veren herkes, dnyann tamamn balam gibidir. Bu lde sevab vardr.
DNLER TARH"

403

Brahmanlarn mdahalesi olmadan yaplan kurban ve namaz sadece deersiz olmakla kalmyor, belki byk bir gnah da saylyordu. Bu korkun din smrs, bu snfa sreklilik salyordu. Ama hakimiyetlerinin ve onlarn halkla olan irtibatlarnn reddedilmesiyle, Brahmanlarn ayaklarnn alt oyulmu oldu. Btn o kudret saray ykld. Tm gelir kaynaklar kurudu. Brahmanlar bu yzden. Buda dininin Hint'te yaylmasn engellemek iin, herkesten daha ok aba harcadlar. Hint'te doan Buda dinini, in, Vietnam ve Kamboya'ya srene kadar, onun aleyhinde altlar. yle ki, bugn Hint'teki Budistler kk bir aznlktan fazla birey deildir. nsann Tanrlar'dan (Tanr'dan Deil) Kendine Geri Dn Buda, tanrlarn gcn ve araclarnn gcn reddetti. nsan, kendi benliinde varolan kuvvetlere yneltti. O halde, Avrupal din aratrmac ve reticilerinin aksine (bunlar Buda'y ateist ve Allah' inkr eden biri olarak tanyorlar) Buda, "tanrlar"a inanmyordu, onlar ve onlarn araclarn reddediyordu. "Buda", Veda dininin saysz tanrlaryla kapt. Onlarn varl yle bir faciayd ki, Hint toplumundaki paralanma ve smrnn mehur Hint uyuukluunun, yle bir yaamdan ve her trl sorumluluktan yoksun braktran ve Brah-manlarca srdrlegelen aslsz ilikilerin oluturduu ve fertler arasndaki yaamaktan ve her trl sorumluluk yklenmekten yoksun braktran temelsiz ibadetler silsilesinin ve uydurma tanrlarn varlklarn oluturduu korku ve endienin tek sebebiydiler. Buda, halk aslsz tanrlardan ve daha da aslsz olan korku ve kuruntulardan kurtard. Onlarn danklklar ve ihtilaflaryla, insanln smrsn, eekletirilmesini, para para edilmesini aklyordu. Bu, "Tevhidin reddedilmesi deildir, "irk"in reddedilmesidir. Eer Avrupal sosyologlar bu ikisini bir tutuyorlarsa, undan olabilir ki, onlar hatta dindar olanlar bile "irk" ile "tevhid" arasnda bir fark grmyorlar, ikisini bir

404
DNLER TARH DNLER TARH

405

sayyorlar. Halbuki bu ikisi sadece birbirine benzememekle kalmyor, ayn zamanda birbirlerine tamamen karttrlar. Srekli bir sava iindedirler. Bu nedenle, Buda'nn Veda dinindeki Hint tanrlarn inkr etmekle yapt i, insann kendi insan sorumluluklarna ve glerine geri gnderilmesi, irk dinine ve irk tanrperestliine bir darbe idi. Tanrsz Bir Din Sosyologlar (daha ok materyalistler) "Buda" dinini tanrsz bir din olarak biliyorlar. nk iki dindeki (tevhid dini, irk dini) tanr kavram arasnda bir fark tanmyorlar. Bir ksm ise sadece, tabiat tesini ve din duygusunu inkr etmek iin her yerde bir eser ve iaret bulmaya alyor, bulabildiklerini de byterek, te'vil ederek veya ynn deitirerek dine bir darbe vurabilmenin abasn gsteriyorlar. Dier bir ksm da bu meseleleri hi anlamyorlar. Gel gr ki bunlar orta yere belli belirsiz teoriler sryorlar, biz de yediimiz yemekler gibi onlar tketiyoruz. Buda, irk dininin inkarn iln ediyor. irk dinini, insan zayflatan, aslsz glere kar zillete dren bir faktr olarak gryor. Konu budur, Tevhid'deki tanrperestlik deildir. "Buda"nn dier ilerinden biri de, riyazetlerle mcadelesi ve snflar reddetmesidir. Snf Dzeni Veda dininde iaret edildii gibi, Hint'te "Kaaterya" snf, Brahmanlar snf, iiler snf, en son ve en fakir snf, Arya olmayan ve "pis" saylan yerliler snf vardr. Byle bir snflandrma mevcuttur, nk uni, irk dinidir ve tanrlar, semboller, heykeller, snf saysn ve snfsal dzeni aklayan bayraklardr. Gerek u ki, tevhid felsef hakikatperestlik'ten ayr olarak insan birlii, rk ve snf birlii ve varln birliini aklamak iin yapc bir sosyal etkendir. Varlk leminin birlii yani dnyann uyumu, btn unsurlarn yaknl, yoldal, insann ynde oluu ve tabiattesi kuvvetlerin birbiriyle ynde oluu. Tevhidin anlam budur. Buda, tanrlar red etmekle snfl dzeni de kendiliinden reddetmektedir. Yani onun dininden ieri girmekle herkes, onun talimatlaryla "Nirvna"ya ulaabilir. Halbuki "Veda" dininden herkes, kendi snfnda daimi olarak esirdir. Eer dier bir dnyaya yol bulabilse bile, kk ve snf deitiremez. Geri dnnce yine kendi snfnda douvermekte. Hakikat ve Akl Buda'nn yapt dier kar klardan biri de, hakikatin aranmasnda ve bulunmasnda akl gcnn reddidir. Bu, son asrda "Bergson'un, imdi de "Rene Guenon'un yapt bir itir. Ariflerimiz de gemite byle yapyorlard. Hatta imamlarmzn da iidir. zellikle mam Sadk'tan (a.s.) sonra, (ilk slm grnn devam olan) ia mektebi durgunlasn, uyusun, kapal kalsn ve kenara ekilsin diye, felsef konular ortaya atlyordu. Abbasiler zamanndaki felsefe ve akla ilgi, tercme yayn; Yunan felsef metinlerinin yaylmas, Hint sofuluunun etkileri, ii gr zayflatmak iindi. slm grn asil devam olan, ayn zamanda lk Yol'un zerinde ii imamlar tarafndan devam ettirilen ii gr, Abbasiler tarafndan meden lkelerin gl kltrleri vastasyla bir kenara braklmak isteniyordu. Emevi-ler ise byle bir iin uurunda deillerdi. Abbasiler, bunda byk lde baarl da oldular. Hint'te, Hintli hekimler kinatn problemlerini ve vcudun bilinmeyen ynlerini halletmek yoluyla, hakikati bulmak istiyorlard. Biz de buna mahkm olduk. Ulemadan ou, hatta mam Cafer Sadk'n mektebine bal ulemann ounluu, doulu irfan mektebin duygularnn iddetle etkisi altndayd. Veya dolayl olarak, Yunan felsef dnce metodunun ve grnn etkisine mahkm oldular. Bunlar bizim ii kltrmze nfuz etti. Maalesef o ilk ruh ve yn zayflad. Sonraki asrlarda da kalmad.

406
DNLER TARH

Hnd filozoflar u meselelerde tartyorlard; "tanrlarn dnya ile ilikisi nedir?", "ruh nedir?", "nce ruh, sonra cisim mi meydana gelmitir? Yoksa nce cisim, sonra ruh mu meydana gelmitir?" "lmden sonra hangi menziller katediliyor? Hangi ekiller meydana geliyor?" "nsann alnyazlar nasl olacaktr?" Hatta lmden sonrasnn zelliklerini ayrntl olarak aklyorlard. Btn unsurlar hatta varln yaratld anlar bile inceliyorlar, hakknda gr beyan ediyorlard. Fikr, zihn, mantk, Aristocu, felsef konular ve tartmalar (dnyann her eit felsef problemlerinden oluan bir mektep idi- imdi de vardr), Buda vesilesiyle iddetli bir darbe yedi. Buda, "akl ve felsefe yoluyla bir yere ulalamaz" dedi. "Ruhun ne olduunu ve nasl olduunu anlayamazsn. Eer anlasan da bounadr. Ruh ve cisim, ruh ve dnya, madde ve mn, doal ve gayb

glerin ilikisi, filozoflarn halledebilecei meseleler deildir. Btn bunlar brak, kendini tanmaya al. Bu hem faydal hem de mmkndr. Onlar ise ne faydal ne de mmkndr." Kendini Tan! Buda'nn bir takipisinin uramas ve dnmesi gereken tek mesele budur. Ama filozofa deil. Mesel: Benlik, cisim midir, ruh mudur, buhar eklinde midir, sv mdr veya gayb midir?.. (Her halkrda "ben"ini duyumsar, "ben" diye bir varla inanrsn). Onu eitebilirsin; zdrap, perianlk ve pislikten kurtarabilirsin. Bu yapabilecein faydal bir itir. O halde, dnyann bilinmezliklerini halletmeyi brak. Hissedilmeyen glerin, insann ulamasndan uzak faktrlerin korku ve kuruntulardan, tanrlardan; onlara yaklama ve tevessl etmenin korku ve kaygsnda kendini kurtar. Bunlarn hayat korku ve dehetle doludur. Seni korku ve dehet dolu bir dnyaya atmlar. lmden sonra ne olacak, hangi aamalar olacak, lmden ncesi nedir? gibi kayglardan, aslnda olmayan korku ve veseveselerden kurtul. Hayatnn ve bedeninin btn kuvvetlerini eriten, sana bir fayda salamayan riyazetlerden el ek. Sadece "kendini" anla.
DNLER TARH

407

Ulatn "ben"liini... Onun sorumlusu sensin, alnyazna da mdahale etmen mmkndr. Benliimizi Nasl Anlayalm? Tanmakla, adaletle. Budist anlamyla adalet; bizim zihnimizde olan anlamyla deil. Kendini, igdlerini, ballklarnn ihtiyalarn tanmakla, kendine gelime frsat bala. Bu, adalet ve itidalin gelime iaretidir. Adalet, hayatta belirli bir ahlk temeline ve balangca sahip olmamz anlamndadr. Hissedilmeyen, felsef ve zihn meseleleri, riyazetleri brakalm. Sadece ahlk iin bir temel oluturalm. Ahlk nedir? Olmann ve amel etmenin keyfiyeti. Bu ahlk esas neye dayanmaktadr? Adalete. Adalet Ne Demek? Adalet, yani igdler, balantlar, emeller ve ihtiyalardan herbirine, tabilikleri lsnde yaam gc balamak. Btn bunlar arasnda uygun ve adil bir ilikiyi hakim klmak; tek kelimeyle, itidal ve orta yollu olma. Benim inancma gre, Efltun da, ahlk ve saadetin temelini eitli kuvvetler (kin, fke) arasndaki uygun olacak orta hal olarak kabulleniliyor. Diyor ki: "Bunlar eitli ruhsal kuvvetlerdir. Bunlar arasnda uygunluk oluturmak, ruhun selmetini meydana getirir. Bedende de, insann mizacn yapan drt unsur -kan, balgam, mide salgs, safra- arasnda adilane bir ilikinin ve ortalama bir ynetimin olmas gerektii gibi. nk madd hayatta itidal ile salkl bir iktisad elde ediyoruz. Manev kuvvetler arasndaki itidal ile, salkl bir ruha ulayoruz. O, "madd hayat", bu se "ahlk"tr." Buda da byle bir inanca sahiptir. Ahlk btn zellikleri ortak olan on esas zerine bina ediyor: 1- Hayvanlar ldrmemek, 2- Bakasnn mallarna dokunmamak, 3- Pislikten ve iffetsizlikten uzak durmak,

408
DNLER TARH

4- Aldatmaktan uzak durmak, 5- Mideyi tka-basa doldurmaktan saknmak, (zellikle leden sonralar), 6- ikiden, sarholuktan uzak durmak, 7- Dans-mzik, ark, enlik, faydasz i ve oyundan saknmak, 8- Aletlerin ssn, ziynetleri ve grnr gzellikleri reddetmek, 9- Yumuak yataktan ayrlmak (aile ve ocak anlamnda, salt yatak anlamnda deil), 10- Altn ve gm reddetmek. Bu on esasa bakld zaman, gze arpan ilk ey, on esasn menf olduudur. Bu bizzat Buda'nn yznn sert izgisidir. Eer yzn resmetmek istersek, sert izgilerinin ifadesi "ha-yr"dr ve dini de "hayr" dini. Buda Dininin Amel ve Ayinleri Ayin ve ameller ok sadedirler. Karmak, zor ve teknikleri olan Veda dini ayin ve amellerinin aksine herkes, tek bana onlar yerine getirebilir: 1- Sar elbise giymek bir eit ihramdr; zdrap iaretidir. Bu renk, modern ressamlkta da bu anlamdadr ve insann yaam semboldr. 2- Sa ve sakal tra etmek.

3- Sknet, dnme ve i murakabe (bizim tasavvufumuzda kef, hud veya cezbe olarak adlandrlan ey), ie bakma, yani her gn birka saat iten sonra, kendi iine sahip, kendi iinin sahrasnda yanan durumlar, olaylar, esrar ve meltem dalgalarn dnmek. Elbette insanlar eitlidir, meltemler de farkldr. 4- Hkmlerden bir dieri de dervilik kekldr.54 Buda, riyazeti reddettii zaman, iki defa dervilik kekln eline alr. Bu, onun yolculuunun balangcdr. Kekl iki
54- Dervilerin kullandklar Hindistan cevizi veya abanozdan yaplm kab diI en d kab.
DNLER TARH

409
anlamn semboldr. Birincisi; kekln gzlerdeki ikyetleri krp bizi kendine yneltmesidir. Hakir grlme ve aalanmayla gnl tokluuna, ihtiyaszla ve azamete ulayoruz. Zelil adamlar, daima dierlerinin gznde ne deer tadklarn bilmek isterler. Onun-bunun zihninde, hangi ekil tadklarn bilmek isterler. Bu, hepsine muhta olduklarnn gstergesidir. Ama dervilik kekln ele alan, hepsine muhta olmad gibi, tmnden bizar olmaktadr. Dierlerinin ltuf, kahr, nefret ve aferin demeleri onun iin birdir. kincisi; dervilik kekl ile; "Ben artk riyazeti deilim, tm ihtiyaszlmla beraber, yeme, ime ve uyumaya muhtacm. htiya sebebiyle dilencilik tasn almm... der. O halde kekl, iki zt anlamn semboldr. Muhta olmak ve muhta olamamak. Hem ferd gurur reddediyor, hem de vedai riyazeti reddediyor. evki reddediyor; sende olan her evki. Ey ben! Sende olan, seni olduun eyden kurtaryor, istediinin tarafna doru seni ekiyor. "Kendi"nden, "ideal"ine olan bu yolculukta kendin ile yabanclayorsun. Kendini sslemenin yerine, evk ve itiyak ile yolda olup idealini dnyorsun. Sen, arzunda kurban oluyorsun. (Bu insann ynelilerinde "aline olmas" anlamndadr. Heidegger egzistansiyalizminde ok derin olarak, 19. asrdaki Alman ahlk sosyalizminde de ok ilm bir ekilde ortaya konmutur.) Eer, kendini zdraplardan kurtarmak, adalete dayanan ahlk bir dzenin esasna ve Budac esaslara gre kendini ina etmek istiyorsan, ideal, hedef, ak ve evkinin "kendin" olmas gerekir. O da, "kendi" gsteriin iin deil, belki kendini bina etmek iin daima "kendini bilme halinde" olman gerekir. nk kendini dar vurduun durumda kendini gsteriyorsun. Kendini bir dierinin gz ve bakna feda ediyorsun. Bu, deta insann kendi iinde yapt bir aldatmadr. Benciller, gsteriiler ve riyakrlar, mtevazilerden nce yalnzla, sakinlie, kendilerine bakmaya ve kendilerine ynelie muhtatrlar. Kendilerini ayak alt ve kurban etmilerdir. Mehul ve terkedilmi brakmlardr.

410
DNLER TARH

Bunlar bakalarnn anlay, sz ve kurallaryla yklmlardr. Kendilerini bir ahsiyet, bir varlk ve kendileriyle var olan bir zat olarak grmemekteler. Kelimenin ruh ve mnevi anlamyla adam deillerdir, sadece d grntlerden ibarettirler.55 Bu yzden bir kap alp kapanr da yalnz kalrlarsa kendilerini bir hi olarak grecektirler. Kendi lmlerinin korkusuna gark olmulardr. Bunlar yalnzlktan korkarlar. Srekli kuru grlt ve kargaalklarla kendi varlklarn hissettirmeye abalarlar. Szkonusu edilmedikleri zaman, varlklarna inanmyorlar (Heidegger'in deyimiyle, gerek vcudlar yok). O halde gerek varl aryorlarsa "gsteri" ve "gsteri merakls" olmann yerine "sadakat"i semeleri gerekir. Gsteri yapan insan, yapt ile kendini inkr etmekte; gizlemektedir. Bylece bambaka birey olarak kalmakta ve kendi benliini unutup kim ve nerede olduunu bilmez bir hale gelmektedir.

nsan, bamllklar, ar istek ve arzular, bakalarna olan ihtiyalar arasna dp hilemekte. Daha sonra da kendini toplamaya kalkmakta ve kendini bulmaktadr. "Kendi'si olunca da "ben"lik kazanmaktadr ve okyanusun ortasndaki bir "ada"dr artk... Bir "Upa"... "Upa", okyanus ortasnda bir adadr. nsan, yaamn ortasnda onun gibi olabilir. Nilfer gibi, temiz ve dindar. Nasl ve niin nilfer gibi? Havuzun dibindeki baln iinden ve suyun derinliinden ba kaldrp suyun stne kabilen tek iek olduundan. Deniz yzeyinde geliir ve btn vcudunu gnein altna serer. Suyun ve okyanusun ortasnda alm olmasna ramen kuru ve denizden nem almadan "Kendi" olabilir. nsan, madd hayatn pisliklerinden ve aalklarndan; kirliliklerden, yalanlardan kurtulmu ve alm bir nilfer olabilir. Olan eyden uzaklamadan; uzlete ekilmeden, fakat btn bunlardan da temiz kalarak gnlk hayatn galiz pisliinde bir
55- Gsterii ve kendini ssleyip duran kiinin varlm, bakalarnn anlay, duygu ve kararlarndadr. Eer, btn gzlerin kapandn ve onu grmediklerim hissederse, kendisini yoklukta bulur.
DNLER TARH

411 nilfer gibi ban gnee doru uzatabilir, gneten hissesini alabilir. Bu da, byle bir bakaldr iin, tanmann gereine inanmakta ve tanmay da esasa dayal olarak kabul etmektedir: 1- Dnya, Ebed Olmayanlarn Bir Toplamdr Dnya, ebed olmayanlarn ve geiciliklerin bir toplamdr. Hi iinde hi, tamamen bo. "Emel kk; etin, gevek olarak kurulmutur." Dnya, hep rzgrn stnde. Bunlar hep Budist fikirler ve dnya grdr. Felsef ya da din dnya grnde dnya; anlaml ve salam bir dzendir veya tanr veya tanrlarn hkmettii grnen ve grnmeyen lemlerin birleimidir. Veyahutta "olan" ve "grlen"den kurulu bir adrdr. Ancak "Buda"nn ilk dersi u olmutur; z/cevher nazarnda, araz sfat ve olaylar, hakikatlar ve konumlar itibariyle geicidirler; "lmek" ve "domak"la snrldrlar. Bu nedenle, herey bo ve temelsizdir. Hibir ey kalc deildir. O halde hibir eye vefa gstermemek lzm (gsterilmez de). nk "vefa" ve "vefakrlk"n kendisi bile deikendir. 2- "Ben" Yalandr Buda, burada bolua, "hilie" varyor, ondan sonra da "ben"e. Ama "ben" de dnyadan br iaret ve gerekliktir. Onun nisbi terkip toplamn, fert bir z olarak hissetmektedir. Halbuki "ben", cisimden, duygudan, anlaytan, cz' akldan ve selim akldan bir terkiptir. Bu birka unsurun toplamn, kendi "ben"imiz olarak hissediyoruz. Bu unsurlar, ne birbirinin hemcinsidirler ne de birbirleriyle bir irtibatlar vardr. Daima deiim, doum ve lm halindedirler. O halde, "ben" yalandr. Yalanc benim altnda (Jaspers'm deyimiyle) "gerek ben"in atman'n meydana geldiine inanan "Ved"nn aksine "Buda"nn inancna gre, bir atman yoktur. "Ben", zat olarak hissettiim unsurlardan bir terkiptir. O da hem, hep kabarck, gsteri glge, hata, ebed olmayan ve yok olmaya mahkm olan bir dnyadan.

412
DNLER TARH

3- Hayat Izdraptr
Hayat, yani dnyada olan "ben'n hayat, sadece ve sadece bir unsurdan yaplmtr; zdrap... nsann risaleti, hep bir kurtulu yolu bulmaktr- O da akl, felsefe ve beyinsel dnme ile deil; irak, sezgi ve riyazetle deil; maddetesi eitli kuvvetlere tevessl ederek deil; din ile deil; belki sadece ve sadece "kendi"nde akllca dnme ile. zdrabn nereden doduunu anlamak gerekir. Izdrap nedir? Izdraptan, eziyetten kurtulu yolu hangisidir? Eer buna ularsak, zdraptan kurtulmu oluruz ve gerek kuvvetlere (zdrapszhk haline) ulam oluruz. O halde insann dnyadaki tek hedefi, zdrap ve zahmet ekmemektir. Buda dnya grnn, byklk, derinlik ve azametin zirvesinden ok kaygan bir eriden baaa dn gryoruz. nk dnyada hibir hakikat ve sabit bir yn olmad zaman (dnya) kendiliinden bo olur. Dostoyevsk'nin deyimiyle (Sartre da bu deyimle ok ilgilenmekte, bu yzden devaml tekrarlamaktadr): "Eer Allah olmasa herey caizdir." Niin? Sartre cevap veriyor; "yle bir durumda herey eittir. Neyin eitlii? Hi olan eitlik! nk dnyann bana ve benim yaptklarma kar bir tepkisi olmazsa, varlk yaptklarm idrak etmezse, bu durumda benim iyi ve kt iim eittir." Sezgi ve tepkiyi anlama yoluyla, ameller iyi ve kt, irkin ve gzel, faydal ve zararl olarak gruplandrlr. Tepki olmad zaman, hepsi birbirinin benzeridir ve her i caizdir.

Albert Camus da (Veba adl eserinde) bu noktaya varyor. Hilie, ganimet anna. nk, dnya anlamsz, uursuz, sahipsiz olduundan, insan, uurlu, anlaml ve mutlu olamaz. Dnyay anlamsz ve uursuz bilenler, ayn zamanda hayat, saadet ve insann hakikatndan bahsedenler, Jean Eyzule'nin deyimiyle unu istemekteler: Zehirli bir okyanusun iinden tatl ve lezzetli bir tas su almak istiyorlar. Byle birey mmkn deildir. nDNLER TARH

413
k insan her ne kadar varlk cinsinden yce de olsa varlk leminde ve bu insan durumdadr. Bu nedenle ayr bir hesaba sahip olmas mmkn deildir. nk varlk leminde ve alt yapda gereksiz yere, kendi kendine domu hi ve anlamsz bir grntdr. Buda, iinde bulunulan an ganimet sayanlarn, yarn gelmeyecek saydklarndan deersiz kabul edenlerin, insan ve hereyi l sayanlarn, kt ve gzeli eit grenlerin, tepkisiz ve suskun grenlerin aksine zevk dknln kabul etmez ve "aslolan zevktir" gibi tannm ve bilinen Epikrvari ve Hay-yamvari yalanlara kanmaz. Bunlar, dnyann boluuna ve anlamszlna inanan bir kimsenin grdr. "Buda" ise buna ramen zevkin asllna inanandan daha aklldr. "Buda", btn insan zdrabn zevk biliyor; hayat tanmay, zdrab tanmak olarak biliyor: "zdrab tanma"nn ilk dersi, "izdrabn balad yer"dir. Izdrap, nereden douyor ki hayatn tm saylyor? Susuzluktan. Susamlktan, ihtiya sahibi olmaktr ki, bizi de fenala ekmektedir. Bu bir tarafa ekilmi olmak, ulamak, almak, imek ve lezzet ismin tamaktadr. O halde lezzet, hayatn bizim susuzluumuza verdii cevaptr; bu zdrabn anasdr. Zira susamlmz ve ballmz insan, koparmaya, ayrmaya mahkm klyor. Bu, insann byk zd-rabdr. Evlat zevktir, lm se bizim zdrabmzdr. Doyma zevktir, alk zdrabmzdr. Kavumak zevktir, ayrlk zdrap verir. Ttnn zevki, gurbetin zdrabm; tandn zevki, uzakln zdrabn; salk, hastal; kudret, zaaf; isim, isimsizlii; genlik, ihtiyarl; sevgi, kin ve ayrl giderip hafifletir. Boazdan aa inen her lezzet lokmas, bir izdrabn abna sebep oluyor. Hibir zaman zevkten zevk alamazsnz. nk zevk tohumunun meyvesi zdraptr. Bu yzden, alayan ve yrei yanan bir kadn, Byk Bu-da'ya: "Olum ld, imdi onun lmne tahamml etmek be414
DNLER TARH

nim in zor, bana sknet ver!" dedii zaman. Buda cevap verdi: "Benars'n btn adamlar, senin evlatlarn olmad iin Allah'a kret. Sen, bir ocuktan bakasna sahip olmann zevkine erememisin! Aksi halde btn bunlarn lmnn lzdrabna tahamml etmen gerekirdi." Bu szlerin, (iki sene nce radyodan iittim, nereden nakledildiini bilmiyorum), Budizmle ne kadar derin bir ekilde kartna baknz: ".. Kimin mal yoksa, haysiyeti de yoktur. Kimin evlad yoksa, gz nuru da yoktur. Kim ki bunlarn hibirine sahip deilse gam yoktur."

ONKNC DERS "Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..."
Son Tahlilde Hinduizm imdiye kadar "Veda" ve "Buda" dinlerinin inan esaslarn tanm olduk. Fakat bu, "Veda" veya "Buda" dinlerini tanmak iin sadece bir giri olabilir. Dinin tannmasndaki problemlerden biri, dier ilm konularn aksine, (eitli ilimlerin bahsettii konularn) sadece akl delillerle istidlal, zmleme, tahlil ve ilm analizle bir dini tanyacamza emin olunamayacadr. Jeoolji, tp, zooloji, botanik ve astronomide; yer, beden, hayvan, bitki ilmin konusudur. ktisad, yeri, hayvan, bitkiyi veya yldz tanmak iin bu ilmin veya bu mektebin dayand usul bilmek kefetmek ve mantkl bir tarif elde etmek gerekir. Sonra bu okulda veya ilm konuda szkonusu olan meseleleri tahlil -analiz- etmek gerekir. Bu iten sonra, btn giriimlerden ve ilmin konusunu kefedebilmek iin kullanlacak yntemlerin yeterliliinden emin olunabilir. Ama bu ilimlerin aksine, dinin metodu, lim iin yanltcdr. yle ki; lim, dini, tarih gibi insan ilimlerde veya beden gibi tabii ilimlerde ilim konusu olarak kararlatrmakta ve onu tanmak iin, yntem ve usul belirlemeye balamaktadr.

416
DNLER TARH

Sonra, konuyla ilgili problemleri meydana getiren faktrleri tahlil edip tanmak iin dnmeye balamakta. Halbuki din limleri din bilimcileri, din sosyologlar ve hem de dine inanan halk -herbiri-,

mesel bir dinin usul ve fru'unu tanmakla, o dini tanm olduklarn sanyorlar, ki bu noktada hata ediyorlar. Mesel, slm konusunda daha iyi tandnz br din olarak din bilimci bir lm bir ruhaninin mollann aksine, dini dier branlar gibi ilm metod yoluyla aratrr. slm dininin ahkmnn usul ve fru'una ulamakla, sonunda yanltc bir sezgiyle slm' tandn sanabilir. Halbuki slm, dier her din gibi inanlarn, grevlerin, sosyal ilikilerin ve ahlak deerlerin toplamndan ibarettir. Ama bunlar, bu mektebi tekil eden unsurlar, paralar halinde deerlendirmeye alrlar. Halbuki bu paralar toplu olarak canl bir bedeni oluturup kendine zg ruh, gidiat, gr ve zelliklere sahiptir. Gerek slm, bu ruh, bu gr ve sfattr. Bu yzden allm olarak dini ulema, din bilimciler veya bir dine inananlar, dini canl bir varlk olarak deil belki "organik" bir toplam (eitli vcut ve hcrelerden oluan organizma) olarak aratrma ve analiz parmaklar altnda ayr ayr inceleme konusu yapmaktadrlar. Bedenlerin ve paralarn birer birer incelenmesi ilmi ve dikkatli olunduu oranda doru bir neticeye de ular. Bununla beraber, bunlarn tm yine de dinin hakikati deildir. Birinin deney ve analiz masasna yatrlmas ve btn unsurlarnn ve paralarnn dikkatli bir ekilde aklanmas gibi btn incelemeleriniz doru olsa da yine onu tanmamsnz. Ancak o tannabildiinde de, unsurlarn toplamn organik ve canl terkibi halinde karnza alnz, onunla tannz, fikri deiim yapnz; baka bir ruh, hayat ve davran olan bedenin toplamn ve muhteva ile tahlil konusu yapnz. Her din, bir beden ve ayn zamanda bir ruh sahibidir. Din aratrclarnn ounluu, bedeni tanmay, dinin kendisini tannmas olarak alyorlar; ite bu noktadan, gafil olmayalm. Ben hemen balangta, daha ok, dinin ruhuna dayanyorum, eer bedene iaret ediyorsam, o da rneklendirme iindir.
DNLER TARH

417
Bedenin tannmas ve aklanmasn ise kitaplara havale ediyorum. nk kitaplar din iin alma gayretinde daha fazla hizmet etmitir. Hinduizm Adnda Canl Bir Varlk Hinduizmin ruhu, "Hindu dini" ismiyle davran, kiilik ve kiisel zelliklerden ibarettir. Beden ve organlar, namazlarn ksmlar, orular, ameller ve Hindu eriatna gre yerine getirilen hkmlerden barettir. Beden ve organlar, din ruhunun kesin ve kat' olarak tannmasnda bize yardm edemezler. Bu yzden, bazen bedenin her zamankinden daha ok korunmu olduunu ve gelitiini gryoruz. Kendi toplumumuzda olduu gibi. Ama toplam olarak, canl ve uyum halinde bir terkibe sahip deildir. Bu sebeple hem vardr, hem de yoktur. imdi Hint dininin -ki Budizm ve Veda bu dinin iki byk ekoln oluturur- itikad temellerini birer birer incelemekten vazgeiyoruz. Hint'ten dar kyoruz.50 imdi Hint'ten dar kyoruz; memleketinden ayrlan biri gibi; Hint giri kapsnn nnde duruyoruz. Sonra o braktm yere tekrar bakyorum, son defa olarak genel bir bakla, "sur-vol" diye adlandrlan ilm bakla tekrar bakyorum. Detayl Bak ve Genel Bak "Survol"un anlamnn aydnlanmas iin u rnei aklamak zorundaym: Siz sokak sokak, mahalle mahalle, cadde cadde, Tahran' grmsnz; dikkatli bir istatistik karm, nisbe-ten bir tanma ulamz. Ama bunun mkemmel bir tanma olmadn biliyorsunuz. imdi, uaktan Tahran' seyrediyorsunuz; bu defa daha genel olarak bakyorsunuz. te bu,"survol" baktr ve nceki bakn tamamlaycsdr. Nitekim o bak da,
56- Dier dinlerinin hepsi, "Veda" ve"Buda" dinlerinden, zellikle ana din olan "Veda dininden ayrlmlardr. "Buda", "Veda" dininin devrimci bir slahats idi. Fakat "Veda" dininin itikad usulnden ok uzaklat. Mstakil bir din ortaya kard.

418
DNLER TARH

bu baka temel olma grevini yklendiinden, bu bakn tamamlaycsdir. Eer paralar tanrsanz ama btnln grmezseniz Tahran isimli bir ehrin ehresini tamamen grmemisiniz demektir. Bunun gibi; bir ekoln veya dinin tm paralarn bilmelerine ramen o ekoln ya da dinin btnne ilikin dnceden habersiz uzmanlarn ou tam olarak ona yabancdrlar veya avamca dnyorlardr veyahut aksine; sadece ve sadece survol bir gre sahip olan ve bir dinin paralarn incele-meyenler, zihinsel nyarglara mptela olurlar. Aydnlarmzn (ve dnya aydnlarnn) mptela olduklar gibi; sabahtan akama kadar toplumun hissedilen gereklerinden ve retimden bahsederler,

halbuki toplumun hissedilen gerekleriyle asla dorudan br ilikileri olmamtr. Btn mrleri boyunca retime bir katk ve mdahaleleri olmad halde, retimden bahsederler. Veya halktan, halkn arasndan, snfsal elikilerden, fakirlikten., bahsederler, halbuki bir an bile bunlar hissetmemilerdir. Belki sadece okuma, aratrma, bilimsel tartmalardan istifade ederek bu zihinsel ifadelerle konumaya balamlardr. lm ve metodik ilerde ister kendi dinimiz hakknda olsun, ister dier bir dinin, ister bizim ideolojimiz, istersa dier bir ideoloji hakknda olsun iki baka, yani genel ve paralara ait baka sahip olmamz gerekir. Konuyu bu iki bakla grmemiz gerekir ki hem paralar ve ayrntya taklp kalmayalm, hem de genel mnsndan, hakikat ve istikametten geri kalmayalm. Hind'e Toplu Bak imdi bu yksek giri kapsndan Hind'e toplu bir ekilde gz atyoruz ki, tam bir tasvir elde edelim de dier memleketlerin dinleri ve felsef ekolleriyle kar la sarabilelim. Bu karlatrmayla da mkemmel bir bilgiye ulalabilir. Beer ilimlerde, en byk aratrma ve tanma yntemlerinden biri, karlatrmadr. Eer biz din ve insan meselelerde karlatrma yapsaydk tanmamz hem seviye hem de derinlik asndan bu var olandan daha parlak olurdu. nk karlatrDNLER TARH

419
mada, tanmamzn doruluunu kantl olarak anlyoruz. Mesle Ebu Zer-i Gffari'nin Peygamber'in sahabesi olduunu, slm'a nasl girdiini, Mslmanlndan nce neler yaptn ve Mslmanlnda neler yaptn, Peygamberden sonra neler ektiini, halifelere ve Osman'a kar hangi fikirlere sahip olduunu, "Rabze"de ldn, biliyoruz. Ebu Zerr hakknda, zihne sahip olduumuz bu para para bilgilerle Ebu Zerr'in portresini izebiliriz, ama i bitmemitir. Gerek kiiliini tandmz zaman; biyografisi ile ilgili tm bilgileri bir araya topladktan, senet ve kaynaklar dikkatli bir tahlilden sonra, Ebu Zerr'in kaynaklara dayanan tarih ehresini doru drst tasvir edebiliriz. (slm, dini veya tarih kiilik olarak) bu ehreyi anlayabiliriz ve bylece "Sokrat", "Efltun", "Buda", "Spartaks", "Napol-yon", "Jean Joriss" ve (adalet ve snfsal eitlik iin, snflara kar mcadeleye girien ve Ebu Zerr ile karlatrlmalar mmkn olan) 18. ve 19. asrlarn ideolojik liderleriyle karlatrp karar verebiliriz. Kalben Allah' tanm ve Ebu Zerr'in yapt iin bir benzerini yapm olan "Pascal" ile (zel mlkiyete, hazine ve servet biriktirmeye iddetle saldran Proudhon ile) Ebu Zerr'in ehresi, tandmz bu insanlarn ahsnda iyice belirginleir. Bu sayede Ebu Zerr'in bilinmeyen birtakm zellikleri ortaya kabilir. Dinde de byledir. aret ettiim gibi metodik olarak slm'm, bir mezhep olarak ia veya mezhebimizin nde gelen ahsiyetleri, din ahsiyetler, hatta dinimizden inandmz baz szleri, inanlar ve hkmleri, benzer dinlerle karlatrabiliriz. Karlatrld zaman aratrma yapmak isteyen bizler iin yeni deerler kefedilmi olur. Karlatrmasz, eer slm ilimlerle 60 sene urasak bile asla o deerleri elde edemeyiz. Bunun gibi, "Buda" ve "Ved"y tandktan sonra Hint dinlerinin ortak ruhunu ortaklklarn "Hintli olmayan'' dinler, ekoller ve ideolojilerle karlatrmada birden Hint ekolnn ok parlak ve olumlu noktalarn buluruz. Fakat bu arada ok korkun zaaf noktalaryla da karlarz.
420 DNLER TA R H

HNT DNLERNN ZELLKLER


1- Hint'te Sanat, Felsefe, Ahlk ve Dinin Birlii Hind dini ruhunun zelliklerinden biri udur: Hint'te felsefe, din, ilim ve ahlk hatta sanat, birbirlerinden ayr olmamlardr. Bugn de ayr deillerdir. nk Brahmanizm dini, veda dini, hatta Budizm dini eliik olan eitli kavramlar iin genilik arzedip bunlar kabullenmektedirler. yle ki, bazen birbirine zt eitli ahlk, gr ve yaam biimine sahip fertler btn ihrilaflaryla Veda dininden olabiliyorlar. Bu genilik ve kabul, felsefe, din, sanat ve ahlkn drt usul drt boyut, drt ehre eklinde deil, bilkis bir duygu ve d-ce olarak kendine zg yapsyla Hint dnya grnde yan yana ve i ie barn ab i m itir. Bu yzden Hint'te filozof, dindir ve ayn zamanda byk bir Vedc dnrdr. Filozof, rnek bir ahsiyet, din ve ahlk adam; sanatkr ve ayn zamanda byk bir sanat bilimcidir. Bu gereklik Tagor gibi zamanmzdaki adamlarda bile aka grlmektedir. Tagor, hem byk bir

din ahsiyet,.hem mehur bir filozof, hem de ahlk adan dnyada mahhas br simadr. Bu ahs ayn zamanda byk bir musik bilgini, ressam, tiyatro ve ok sekin romanlarn yazardr. imdi de, Hint sanat festivallerinde veya uluslararas festivallerde Hint sanatkrlarn, dier sanatkrlar arasnda ok belirgin olarak grebilmekteyiz. Hintli sanatkr, sanatnda din tekrarlamaktadr. Halbuki dier lkelerin sanatkrlarnn dinle alkalar yoktur, dini dayanaklarla ilgilerini tamamen kesmilerdir. Hatta halk dindar veya ynetimi resmen dine dayal kelerdeki sanatkrlarn kendileri dindar, fakat sanatlar dinden uzaktr. Ama Hint'te musik, dans, resim sadece din olmakla kalmyor, ayn zamanda dinin ayrlmaz bir paras durumundadr. Eski dinlerde musik, dans ve benzeri sanatlarn din ibadet ayinlerinin bir paras olular gibi Hint'te, henz bir ibadet biimi, bir yakar ve bir merasim eklindedir. Bu yzden gnmz dnyas, bo ve ieriksiz, lkin gzel ve lks hem de ok ilerlemi burjuvazi sanatnda ve kukla duruDNLER TARH 421

mundaki her sanattan iddetle kap Hint sanatna ynelip ilgilenir olmutur. Avrupal byk sanatkrlar, elenceye, duygu ve igdlerin tahrikine ynelik ve ekonomik kayglarla sslenmi sanattan yz evirmektedirler. nsann srlarn, gizli ynlerini yorumlamak iin yeni bir vasta aramaktadrlar. Sanat din ve felsefe kaynaklarndan beslenen, musiksi dinden bir ses, din duygusunun lisan ve henz felsefenin hizmetinde ve ahlkla ball olan sanatkra yaknlk ve ilgi duyuyorlar. Bu, Hint dininin zelliklerinden biridir. Halbuki Yunan ve Roma'da sanatn 2300 yl nce dinden ayrlm olduunu grmekteyiz. 2- Hind'in Mkemmellie ve Ykselmeye Ynelii Hintli ruhun en takdir edilen yn ve deeri, mkemmellie ve ykselmeye yneliidir. Hind'in sosyal yklma faktr de budur. nk bilimsel meselelerde, asla tek almetle, mutlak mnda bir hkm verilemez. nk her almet ve iaret nisbdir. Yani bir gr asndan olumlu, dier gr asndan olumsuzdur. Tarafsz ve ilme vefal kalabilen kimsenin, meseleleri bir ynden grmeye, tek ynden hkm vermeye mahkm olmamas gerekir. Hint dnya gr, alglanan, dnya asndan olumsuz bir esasa dayanmaktadr. Kavramlar, tasavvufumuzda ok sayda olan kavramlarla ayndr. Bu kavramlar, enbiya mektebinin imamlar ve ashabtan sonraki dnemde dou ve bat kltrlerinin, slm'a saldrmasndan ve ulemann da hkmetme gc kazanmasndan sonra, ahlk, slm ve din hikmet adyla, ahlk ve felsefeye, hatta Mslmanlarn din ile ilgili anlay ve kavraylarna nfuz ettiler, mehur oldular. yle ki bugn bol miktarda Budist, Vedist ve Lao-Tsuist kavramlar edebiyat, kltr, hatta ahlkyatmzda bile grebiliyoruz. Bugnk Hintli dnrler: "Radha Kriyenan" ve "Tagor" gibi Hint dinini korumak ve alglanan dnyaya ilikin olumsuz grn savunmak iin, durumu aklamakla uramlardr. Ama biliyoruz ki, daima zaaf noktas tayan btn dinlerin ve ekollerin limleri ve dnrleri, halkn aydnlanmas ve bilin-

422
DNLER TARH

lenmesiyle, zaaf noktalarn nkar etmeye veya yorumlamaya balyorlar ki, din ve ekollerini aa kar savunabilsinler. Fakat kant ve belgeler her zaman yorumlardan daha ok eyler sylerler. Mesel Avesta'da, Zerdt dininde, kz kardele evlenmenin sadece caiz olduunu ak olarak okumakla kalmyoruz, stelik bu evlilik gnahlarn balanmasna sebep olur diye yazdn ve mekked mstehablarndan olduunu da gryoruz. "Mahrem olanlarla evlenmek" bu dinin tarih ahsiyetlerinin syledii vglerdendir. Ama sonradan ahlk vicdan deiince, mahrem olanlarla evlenmek, nefret edilen bir i olarak telakki edilir; din limleri bir are arama fikrine kaplrlar. Aklamalar yapmaya ve inkra balarlar. Bu rnein benzerleri oktur. Hintliler'in olumsuz tutumlar ve bugnk Hint limlerinin savunmas da bu cmledendir. Temelde Budist gr ve Hint gr, alglanan dnyann bo olduuna dayanmaktadr ki, Avrupa bugn bu gre ulatn iddia etmektedir. Oysa Hintliler'in bu gre, binyl nce ulatndan haberleri yoktur. Onlarn bo dedii bizim bildiimiz dnyadr ve slm'n szn ettii dnyadan farkldr. islm'da "dnya", sadece iinde yaadmz yerkre deildir. Belki aa, madd, bencilce ve kendine yakn olan herey-dir. Ama bizim zihnimizde olan "dnya" kavram, "Augusten gelenei"nin etkisi

altnda meydana gelmitir. lk defa dnya ve varlk lemini, dnya ve hirete (birbirine zt, iki iklim ve iki coraf blge anlamnda) bld: lmden sonrasn ve gayb olan hiret olarak isimlendirdi. Olana ve lmden ncekine de dnya dedi. lmden sonra olan, yce-mukaddes olarak bildi; lmden nce olan hereyi ise aalk ve kt. Zihinlerimizde olan kavramyla dnya olarak hissedilen madd hayat Hint'te "Maya" olarak isimlendiriliyor. -Bizim edebiyatmzda olduu gibi- mahkm ve ebed olmayan cihandan ibarettir. "Maya" dnyas, "grnen" dnyadr. Ak, gzlenebilen ve bizzat bir gereklie sahip deildir. Grlen eyalar gayb bir hakikatin glgeleridir. "Gsteri"lerdir, "olma"lar deil.
DNLER TARH

423
Gayblikle kaim olan hayaletlerdir. O gayb, hakik varlktr ve ellerimizin uzanamayaca kadar uzaktr. Bu nedenle varlk leminde grdmz herey yoktur, "maya"dr. O halde dnya, aslnda varl szkonusu olmayan eyann toplamndan ibarettir. Biz onlarn yalan varln tasavvur ediyoruz. nk hissetmelerimiz de yalandr ve hissin kendisi ve "ben'in o gerek ben de -ki hissediyor ve tanyor- dnyann ve "Maya"nn cinsindendir. Deimeye, yok olmaya mahkmdu. Bu nedenle mutlak ebed hakikati kendiliinden alglayamaz. Bu yzden sadece kendi cinsinin benzeri olan eyleri alglayabilir. Yani bizzat bir gereklikleri olmayan, ebed olmayan, hayal ve yalanc eyleri daim olma yan "ben "i, zatiliin d olarak hissediyoruz. Var olduklarm zannediyoruz; halbuki yokturlar. "Maya", ebed olmayan bir lemdir. "Ebed olmayana gnl balamak yakmaz." Sadi'nin bu sz, Upaniadlarn hereyi daimi olmayan ve btn eyay yalan grmeleri esasna dayanan dnya grn belirten cmlesinin aynsdr. Bu dnya grnde herey, kendiliinden yalandr ve insann yalan eylerinden biridir. -Vardr, ama vcud sahibi deildir(!) Bizzat kavrayan akln kendisi, idrkin kendisi, hissetmenin kendisi, yaptmz akl yrtmelerin kendisi, mehullerden kendilerine doru yneldiimiz bilinenlerin kendisi, beni bilinenden bilinmeyene gtren delillerin kendisi... Btn bunlara dayanlmas ve inanlmas mmkn deildir. Hibiri insan kesine ulatrmyor. Bunun iin benim d dnya ve ilikim olan hissetme, mantk ve akl yrtmem, yalancdr. Bunun gibi d dnyayla ilgili olan "ben"in ilim ve duyumu da daim deildir; yalancdr ve d bir vcuda sahip deildir. airimizin deyimiyle: "Dnya ve hayat; sarhoa grlen perian bir uykudur." Bu, "maya" esasna dayanan dnya grdr. Yani bu dinin, insan ile varlk lemi arasndaki ilikiyle ilgili anlayna dayanan dnya grdr. Avrupal egzistansiyalistler iin, en cazibeli ey, budur. Realizm ad verilen felsefeye karn dnyay ve hayat "bo tasavvur etme" esasna dayanan bir gr. Realizm, darda hissedileni gerek tasavvur etme esasna dayanmaktadr.

424
DNLER TARH

Realizm Realizm, "realite" kelmesindendir. "Realite"ye inanan ekoldr. "Realite" yani gereklie sahip olan ey, gerek olan. Bizim yozlam dilimizde revata olduunun aksine bu, "hakikat'ten ayrdr. (Bu iki kelimeyi birbirlerinin muadili veya e anlamls olarak kullanyorlar. Halbuki bunlar, birbirlerinden ayr iki kavramdr- Asla, birbirleriyle bir ilikileri yoktur.) Gerek, darda vardr ve onu alglyoruz. Mesel hoparlrn ekli, arlk ve cinsini hissediyoruz. Kk gereklerden yaplm olan byk bir gerektir. "Realizm","gerein" "hakikat" olduuna inanr. "Hakikat", bizim verdiimiz hkmle dardan aldmz hkm arasndaki ilikiden ibarettir. Bu ilikide bazen hakikat, bazen btl vardr. Hakikat, olmas gereken gibi olan eydir. Halbuki "gerek", olan eydir; gereklii olan eydir. Bazen birey vardr ve gerektir; ama hakikat ve hak deildir belki btldr. Cinayet, fuhu ve ktlk, toplumda bir realite ve gerektir, ama hakikat deildir. ou eyler insan hakikattir ama realiteli-i yoktur ve toplumda yoktur. Realizm, felsefe ve ilimde (edebiyatta), d dnya ve eya, insann grd, hissettii, tecrbe ettii ekilde ylece hakikattir, diyen bir ekoldr. Realist edebiyat; olan, olmu olan veya olabilecek insanlardan bahsetmektedir. Romantizm, idealizm ve d bir gereklik tamayan veya tamayacak olan fantezi hikyelerin aksine olmu hadiselerden veya olmas mmkn olanlardan. Realist edebiyatta iir, resim, heykel... reel ve gerek olan ahslar ve eyay tasvir etmektedir. Picasso gibi bir adam ise, bir kibrit izer; yarasaya benzeyen, gece yarasa oan kibrit... Tek gzl olan bir

adam resimler... Szgelimi, san renkli bir gkyzn resimleyebilmektedir. Bunlar "reel" deildir ve "realite"de gereklikleri yoktur, ama ressm izmektedir. nk realist deildir.
DNLER TAR H

425
dealizm dealizm, realizmin aksine, "reel" lemin hakiki bir gereklie sahip olmadna inanr. D lemi dnen ve tahayyl eden, bizim zihnimizdir. "de" asldr, "Realite" deil. Yani zihnimiz olmakszn d gerekliin varl szkonusu deildir. Eer zihnimiz olmazsa, o da hi yoktur. dealizm, mutlak anlamda "d dnya olduu gibi insan zihninin eseridir" esasna dayanmaktadr. Gz, renkleri olann aksine grmekte. Alglanan sertlik ve yumuaklk, varolan bT-ey deildir. Arlk, scaklk, soukluk d dnyada olmakszn alglanyorlar. Eyann ekli ve tasavvuru da byledir. O halde d dnyay, zihni olan biz insanlar yapmaktayz. Realizm, bunun tam aksine insann kendisinin d lemde en kk bir etkinliinin olmadna inanr. D dnya grld gibidir. Mesel bir aa, d dnyada da gzle grld gibidir. D dnya asldr, zihnim ise ona uyandr ve sadece d eyaya kar bir aynadr. Bu, materyalist ve naturalist grtr ki bu realizmin dallara ayrlm mektepleridir. Btn dnyay madde bilen materyalistler, btn dnyay enerji bilen enerjistler, canl tabiat here-yin hatta insann yapcs olarak tanyan natura listler, hep realist grten blnm ve dallara ayrlm dncelerdir. Btn bunlardan maksadm udur; medeniyet, kltr, hatta batl antropoloji, Sokrat ve Aristo zamanndaki Yunan'dan imdiye kadarki rnesanstan sonraki ilmi ve medeniyet zaman; Einstein, Max Plank vb.nin dnemi realizm esasna gre hareket etmektedir. Bu realist grle bat tabiata hakim olmutur. Batl'ya, hayatta ve sosyal gereklerde iktidar balamtr. nk bat ve batl "realite"nin asl olduuna karar verdi ve tasvir etti. Doulu, "realite" lemini, deersiz ve yalanc tasavvurlar olarak tand Hayat ve tabiat ad verilen yalanlarn tesinde gizli srlar ve gerekleri aramaya koyuldu; ki, bunlar bo ve anlamsz realitenin arkasnda bekler durumdayd. Bu yzden batl, tabiat ve realiste zerinde hakimiyet, kudret ve bilgi sahibidir. nk dnsel ekol, daha oluum dneminden beri realitenin zeri426
DNLER TARH

ne kurulmutur, tabiatn ekil deitirmesine ayak uydurabilmektedir. Byle yapt gibi, medeniyet, toplum ve geleneini de zmleyip, tahlil ederek deiik, bambaka yapabilmektedir. Otomobilini deitirmekle, son derece kolay bir ekilde ekonomik ve sosyal ilikilerini de deitirebilmekte. Halbuki doulu, ilikilerini ve sosyal geleneklerini ezel, ebed ve deimez olarak dnr. Bunlarn evren ve dem'den nce, Allah tarafndan kendisine egemen klndn zanneder. Deimesini imknsz olarak grr. Bylesi doulu gr, tabiat aklanmas mmkn olmayan, aslsz bir mehul olarak grr. Hint "my's bu grn semboldr. Batl, 2600 senelik tarihi boyunca fizyokratlar dneminden imdiye dek realist bir yaklamla dnyay asl ve zgn olarak grmtr. nsan dnyaya tbi ve madd dnyann sembollerinden bir sembol olarak grmtr. Bu, onu dnyaya hakim klm, tabiat hakir grerek daima kendini tabiata kar ciz, yabanc ve yalnz hissederken batl da tabiat zerinde olan kudret ve egemenliine ramen dnce yzeyselliinden, felsef olarak dar ve ruhsuz, kksz grlle mahkm olmaktan kendini kurtaramamtr. Halbuki dou felsefeleri, dinleri, hatta sanat, btn hissedilenlerin stnde bir sr olarak ve yce bir hakikat olarak hikye etmekte. Bu din bakn esasna gre Hint, tarih sahnesinde kendi iinde derin, tabiata kar zayf ve aresiz insanlar; Bat ise tabiatta kuvvetli, kendi iindeyse karanlk ve donmu insanlar sunmutur. Bu kural dier btn meseleler iin de -sanat, edebiyat, iir, felsefe gibi- genelletirilebilir. Hatta (batnn) zt ekollerinde; burjuvazinin zdd olan Marksizm'de de bu byledir. Gemite de gl bir irfan gr sahibi olan Efltun ile gl bir realist olan Aristo arasnda bylesi bir ortak taraf vardr. (Efltun'un irfan, Dou'dan alnma bir irfandr. Yunan'n dn ald bir irfan...) Yunan Aklclna Kar Hint Ruhanilii Hintli ruhanilik, igdlerin ve gnlk hayatn tesinde dert, ihtiya ve endie demektir. Hint ruhu srekli bunun
DNLER TARH

427
huzursuzluu iinde olmutur. Hint felsefe ve sanatnn btn gzellii de buradadr.

Din, felsef ve sanatsal Hint ekollerinin tmnde, bu ikibin ksur yl boyunca daima "Muk-a" kaygs vardr. "Muk-a" yani kurtulu, felah ve selmet. Bu durum Hintli ruhun yaamda, tabiatta daima kendini yabanc ve yalnz hissetiini gstermektedir. nsan, "bilmedii yer"den dnya ve tabiata atlm olarak kabullenmitir. Ruhunda daima gurbeti hissetmi. Kendini bilii ve uuru glendike, rk, soy ve erefe vakf olmu, dnya ile olan gurbet, yalnzlk ve yabancl daha iddetli, daha koyu ve daha kederli olmutur. Ama aklc bat gr (bat rasyonalizmi) Sokrat zamanndan imdiye kadar, daima insan madd tabiatla ayn anda domu ve tabiata yakn olarak telakki etmitir. nsan, akln kullanarak kinat ve tabiatla olan ilikilerini dzenleyebilir. Akl kullanma gcyle tabiatn esrarn kefedebilir. nsann tabiattan edindii teknik" ve sanat gcyle btn insan ihtiyalarn (hepsi tabii ihtiyalardr) tabiatta arayp bulabilir. Ama Hintli, tekml ettii lde, onu tabiata ve tabiat eyalarna cezbeden ihtiyalarn (yeme, ime vb.) sun, zoraki yklenen ve lzumsuz ihtiyalar olduunu hisseder. Ltuf ve iyilik etmek, bulduu imknlar lsnde, ftratnn derinliinde yeni ihtiyalar olarak kaynar; tabiat bunlar cevaplandramaz. Buradan da, daim ahk, susuzluk bulur -tabiatn kendisine hediye ettii sulardan ve sofralardan mstanidir- Bu yzden insan uyana ulap, gr sahibi olduka daim bir susuzluk ve al ve yolda olan gurbetle yalnzl, daha ok hissetmektedir. Tabiat ve dnya ile, ayn anda domadn, tek bana meydana geldiini anlar- Vatan endiesi, ilk kaynaa dn istei, yalnzln sonucudur. Sonra "kurtulu" arzusu, sonra ahlk (insan kurtulua yaklatran amellerin toplam), sonra din (insan o mit kaynana ve bu dnyann dna ak olan o kk delie eken yol), sanat; insann vatan olmu olan, "bilmediim yer"deki hatralarndan irin bir terennmdr. imdi ona muhtatr ve onu bulmay, onu terennm ediyor. Bu tpk

428
DNLER TARH

Mevlna'nn "susam adam ve su" hikyesi gibidir. Diyor ki: "Cevizci olan adamn biri susamt.

Bir kuyunun kenarna vard. Kuyuda su olup olmadn anlamak iin, kuyuya bir ceviz att, su sesi geldi. Su almak iin bir kab yoktu. Vakit getike susuzluu, suya olan htiyacn arttryordu. ihtiyacn hatrladka kuyuya bir ceviz atyor ve su sesi, yine ceviz ve su sesi. Daha ok susuzluk, daha ok heyecan. Suya ihtiya daha iddetli, susama ihtiyac daha bir fazla; su sesini iitmenin evki, daha kuvvetli; gittike daha kuvvetli. Tekrar susuzluuna cevap verecek bir ara olmad iin, sadece tekrar suya bir ceviz atp, su sesini iitme imkn vard-" Bu dnyada, tabiatta olmayan sularn susam ve tabiatta olmayan sofralarn alaryz. Bizi
o sofraya ulatrmak iin tabiat dnda din bize yol gsteriyor. Ahlk kalbin, bu pis kokulu sulardan, murdardan nasl korunacan, gaybn o ho kokulu berrak sularna nasl varlacan, o sularn vcudumuzda nasl kr krne dolamayacan gsterir. Sanat, suyun sesidir. Tabiatta olmayan, ama sesi daima kulamzda olan su. Servet ve sahip olduklarmz, kalbimize ve canmza tutunmu olan eylerin tm kuyuya atmamz gereken cevizlerdir. Bylece suyun sesini iitebilelim. Suyun sesi, fedakrla "lebbeyk" demektir, kurtulu mjdesidir.

"Su sesiyim susamlarn kulana ben Yamur gibi ularm gkyznden Uyan ey ak, brak zdrap ekmeyi Hi su sesi gelirken susuz kii uyur mu?"
Bu, Hintli ruhun dncesidir: Hayatta her trl zillet ve meskenete denin erefi, byk yoksunluun aalk varlkl hale feda edenin erefinden daha stndr. Bu yzden iddetli alk ve susuzluklarda lmek, ihtiyacn kirli gda ve tatsz sularla gidermekten daha stn kabul edilir. Halbuki bat "rasyonalizm"! Buda'dan beri Hind'in geride brakt btn dnem boyunca akl yrtmelerle dncesini gelitirmi "biz tabiattan bir parayz ve onun yaknyz" ilkesine dayanmtr. Bu, "tabiata akraba olan insan"n grdr. Hereyi bu kltrel blgede halletmekte. Tpk insan tabiatta
DNLER TARIH I

429
yalnz kabullenen felsefeyi, ahlk ve din aydnlatan Hintli gr gibi. O halde, insann kendinde hissettii btn zaruretlerin tabiatn onun bedenine ve ruhuna koyduu ihtiyalar olduu ortaya kmaktadr. Bizde mevcut olan btn bilgi ve yetenekler ihtiyalarmz gidermekte bize yetmektedir. Kukusuz tabiat, her dzeydeki ihtiyalarmza cevap verebilir. Halbuki Hint'te, balangtan beri u karamsarlk vardr; yer seviyesinden bir adm ykselirsek, tabiat bizi

doyurmaktan ciz kalacaktr. Az da olsa hayat uykusundan uyanm bir insann dudanda honutluktan, tokluktan ve bolluktan kaynaklanan bir tebessm grmek mmkn olmayacaktr. Orada herey zeminidir; ak, hissedilen ve tannan. Burada herey, ruhan ve ilhdir. Hint'te madd eya da ilh ve ruhandir. Yunan'da tanrlar bile madddir; ehname'nin kahramanlar ve pehlivanlar gibidir. "Zeus" gibi byk tanrlarda; anlamalarn ihanetlerin, ehvetlerin, bencilliklerin, kinlerin, tecavzlerin, dolandrclklarn, dier tanrlar kda getirmenin, rekabetlerin iindedirler. Aslnda bunlar tanrlarn ahsnda somutlaan Yunanllarn kendileridir. Yunan'n tabiattesi ve gayb lemi, Atina "site"si ile kap komusudur. Tabiat ile tabiattesi arasnda nfuz edilmesi mmkn, ok ince ipekten bir duvar vardr, insanlar o tarafa gitmekte ve kahramanlara dnuvermektedirler. Tanrlar bu tarafa gelip sradan adama, hatta basit insandan da aa bir adam dnyorlar Bu Yunan'n tabiattesi gnn, ne kadar alak olduunu gsteriyor. Ama Hint felsefesinde tabattesinden bahsedildii zaman, sz uzak ve elin ulaamad "bilmediim yer" hakkndadr. Sadece tabiat hayatna benzememekle kalmyor, belki insann kuruntu ve hayalinde ekil alacak eye bile yabancdr. Mutluluk Hint'te mutluluk, hayret edilecek derecede mucizevari bir durumdur. nsan mutlulua ulat zaman, yokluk sahrasndan geiyor. Ftratnda kaynayan btn gayretleri, kadn, evlat, ak-

430
DNLER TAR H

raba, vatan, hatta ilim, hrriyet, ak, sevgi, du etmeye ynelten etkenleri bir insann ihtiya duyduu btn zaruretleri kesmesi ve bunlar kendinde ldrmesi gerekir. Bu Hint felsefesinde mutluluun tarifini o kadar zorlatryor ki, filozoflar ve byk airler iin bile neredeyse imknsz bir durumdadr. Ama Yunanda bir filozof ok sade ve ak olarak diyor ki: "Mutluluk iki eydedir; baar ve hret", dier bir filozof ise mutluluu, mreffeh hayatta; gzel evlat, salam beden ve sosyal prestijde aramaktadr. Tpk bizim be parmak doymulukla ilgili felsefemiz!... ki anlay arasnda, ne kadar fark olduunu gryoruz. Hint'te Veda grle dnyaya bakan ve "Bodhi"ye ermi olan kimse bir damla ide (o, hakiki gaybtan bir yapran zerine damlam olan gzyadr), bir terennmde, bir mrltda, hatta kaba ve byk bir tan aa yuvarlanmasnda gaybtan ve Allah'dan bir iaret grebiliyor, ilham alabiliyor. yle ki, onun kulana bir melein fsldadn sanrsn. Ondan bakasnn da bu sesi iitmeye hakk yoktur. Ama Yunan'da "rasyonalizm"in bakyla dnyaya bakan, sadece kendini ve insan madde olarak grmekle kalmamakta, belki tanrlar bile, onun gznde yeryzl ve madddirler. "ten kurtulua ermek" Hint'in zelliklerindendir. "Dardan kurtulua ermek" Sam, brahim, Aram ve Avrupal'ya zgdr. Bunlar, dardan bir kurtarc arama konusunda srekli ortaktrlar. Sami dinleri (ki biz de bu gruba dahiliz) daima dardan kurtulu balayan bir beklentinin iindedirler. Ya tanrdr veya tanrnn gnderdikleridir; gelip elimizi tutmakta, bize kurtulu ve selmet balamaktadr. Veya kurtarmas gerekir. O halde kurtulu retmeni, dardan gelen biridir ve yabancdr. Bu nedenle Hintli olmayan dinlerin zelliklerinden biri, dardan intizardr. Kurtulu, retim ve selmet iin bekleyi... Tekml ettike gz, dtan ieriye ekilmektedir; bu, Hintli'nin zelliklerinden biridir. Darda zuhur eden kurtarcy beklemeye balamaktadr.
DNLER TAR H i

431 Hint Dinlerinde Tanr Hint dinlerindeki tanr kavram dier dinlerdeki (bu cmleden olmak zere ibrahim dinlerdeki) tanr kavramndan farkldr. Bu farkllk, Avrupal sosyologlar hataya drmtr. Bylece Hint dinlerinde, Buda dininde (veya in dinlerinde) tanr yoktur diye hkme varmlardr. nk sosyologlarn tanr hakknda zihinlerinde kendilerine zg bir kavramlar olumutur. Hint dinlerinin ise apayr bir kavram vardr. Bunlar, bu dinlerde tanr duygusu veya tanrya imann olmadn sanmlardr. Bu hep tanmamann iaretidir. Hint

dinlerindeki tanr kavramn ve onun dier dinlerle olan farkn anlamak iin, ok dikkat etmek gerekir. nk bu, oka derindir; ylesine sarsc ve incedir ki bilginleri bile kolayca yanla gtrebilir. Ben, bir Mslman, bir Hristiyan, brahim'in dinine mensup bir kii olarak Allah'a inanrm. O; 1) Benim yaratcm, 2) Rab; benim tanrm anlamnda. Sahibim, mlikim. -Rab, sahip anlamndadr, Tanr anlamnda deil, bu; "Rab"bm zmn anlamdr3) Tandm yce mutlak zt. Mutlak mkemmellik, ebed, daim ve mnhasr. Allah ayn zamanda benim dnyamn sahibi ve idarecisidir. Ayn zamanda yce zt anlamndadr. Yce zt, yani tek, bizzat hakiki vcut. En stndr, keml-i mutlaktr. Din tanmak, Allah' tanmay gerektirmektedir. Din, bizi O"nu sevmeye, O'na yaklamaya, mmkn olduka O'na daha ok yakn olmaya davet ediyor. Bu aa dnyalk kiilii, ilh zta dntrelim diyor: "Allah'n ahlk ile ahlklannz." Bu nedenle geliim seyrimizde mutlak mkemmelliin zirvesine yaklarsak, Allah'a yakn olmak hi anlamsz olur mu? Allah iin uzak ve yakn szkonusu deildir. Bize kendimizden ve ahdamarmzdan daha yakndr. Allah'a yaklamay u kavrayla anlayalm: 432
DNLER TARH

"Bu, amellerle mkemmellik tarafna doru ykselebilmedir. Bu, insann Allah tarafna daim miracdr. Dier taraftan Allah, benim kurtarcmdr. Beni aalktan, nefsimin zaafndan kurtarandr. nk O, mkemmel zttr, yce ve ldir" Hint'te ise bunun aksi dorudur: Diyor ki: "Tanr'y stn ve yce zt zelliiyle tanmak -delil, almet ve sebep-sonu yntemiyle- senin alalm kiiliine asa olgunluk balayc bir etki yapmaz. yle ki, atei ve onun yakc kudretini tanmak, souk alm, karda ve buzda donmu olan beni stmyor. O halde insana etkisi olmayan ve insan kurtaramayan birine nasl olur da ibadet etmek, yalvarp yakarmak, onunla konumak ve onu sevmek istiyorsun? Bu mmkn deildir. Kurtulu iin, kendi y.t ve ftratnda deimen ve tamamen bakalaman, yce bir zt haline donebilmen gerekir. Yani, eer srekli ateten bahseder, atee gz diker, atein btn nitelik ve niceliklerini tanr, ilh de okursan yine snamyorsun, (snmak iin tepeden trnaa kadar souk alm, scakln kaybetmi, titremeye balam bir adam iten alevlendirirsen, mukaddes ilh atei onun kendi ftratnn derinliinde parlatyorsun demektir. O zaman, iten snm ve aydnlanmsn demektir. Atein varln ispat etmeye yarayacak bir delil edinmeksizin aydnlanyorsun; edinmene gerek de yoktur. nk onlardan bir bilginin deyimiyle; "Atee iaret ettiin srece ateten uzaksn. Ama atei gznle grdn ve eline almak istediin zaman parman kaldryorsan; ate, senin iinde hemen yol bulur, vcudundaki ate ykselir. O halde, atee iaret etmen; stidlal ve atein adresini gstermek iin bir iarette bulunman, makamn ve sfatn gstermen iin aba harcaman anlamszdr." O halde, Allah'a ulamak iin gl bir kartaln gelip seni yerinden alp gklerde uurmasn bekleme. Byle bir uma ne doru ne de mmkndr. aba gster ki, uman iin kollarnda kanatlar filizlensin. Git ve aba gster ki, seni yere bylesine vefal klan btn bu i yan ve ar kemiklerini hafifletsin ve kendi kirini temizleyebilesin. O zaman "srnmek" yerine, uacaksn!
DNLER TARH 433

Bunun dnda bir yol yoktur. Bir kuun gelip seni uurmasn bekleme. Ku olmak iin aba gster; bu ise, insan esaret zindanlarndan dar kmaktr. Brahman, Veda, Buda dinlerinin en byk deeri 17. asrdan 20. asra kadar beer dnyaya hakim olan ilm, ideolojik ekollere kar bu zindanlar tanmak iin gayret gstermeleri ve bu zindanlardan k iin yol aramalardr. "Kendini tan ki, Allah' tanyasn" deyimi veya "Allah, uur sahiplerin kalbindedir" cmlesi burada dikkate deerdir. Veya Hfz'n dikkate deer u iiri:

"Yllarca, kalb bizden cam- cemi istiyordu, Oysa sahip olduuna yabanc olarak temenni ediyordu-"
Bu iirin bir dereceye kadar, bu ekoln etkisi altnda olduunu tahmin ediyorum. Veya:

"Ey esrarl szler syleyen Tti, Sakn gagandan kr eksik etme mli sz syledin, muhaliflerinle Allah 'im bu muammadan perdeyi kaldr Yzmze serp, glsuyu kadehinden, Ki uykuya bulamz, ey uyank baht."
Bu esrarl szleri syleyen Tt, Hintli dnrn semboldr. O halde Allah' aramann bir yolu vardr; kanat aramak ve bulmak; uma gcn elde ederek bu zindann yksek duvarlarndan umak. Bakasn bulma, "piri ve grn te'yid etmek: Dn gece derdimi mecusilerin pirine gtrdm Ki o, gr salamlyla muammay hallediyordu. "Gr salaml" hazr ilimdir. Veda, onun peindedir. Hissetme ilmi, kendine bulma ve "kendi" olma ilmidir; (Gstermek, delil getirmek, ve aklamak ilmi deil), rendiimiz eyler bize izafe edilen bilgilerdir. "D eyann zihnimizde bulunan eklidir." Bu, eski filozoflarn deyimiyle ilmin tarifidir.
434 DNLER TAR H

Ama bu hazr ilim, hakikattir; fikrimizde, yalanc kiiliimiz ve vcudumuzda, "olma" ilmi ve deiime uramaktr. Kendi iinde devrim balatmaktr. Bilgileri vcuda ykleme ilmi; allame ve fazl olma; yaz tahtas, defter, kitap ve yazl metin ilmi deildir. Dert ve yara ilmidir ve gittike alevlenmektedir. Bu, "maya" dnyas iinde baka bir dnya yapmann ilmidir. nsann Gerek Kiiliinin Kkleri "Yalanc ben", ykld zaman, "hakiki ben" (Atman) domakta. Bu "ben'in belirgin zellii vardr. Bu yeni boyutu kendinizde hissettiiniz her an, biliniz ki sizde yeni bir "siz" domutur. Anne ve babanzn eseri olan "irsi ben"den mesafe almsnz (uzaklamsnz) ve kendi eseriniz olan "ben"e ulamsnz demektir. Ben'in bu zelliine gelince: 1- "Fet", ykselme anlamndadr: nsann yce vcudu, yce ben, ben zerindeki ben. 2- "Ket", uyanklk anlamndadr. 3- "Anende" (Anend), kurtulu anlamndadr. imdi, bunlarn , bizde gml ve gizlenmi durumdadr. Eer bazen kurtulu hissi duyuyorsak, bu kurtulu deil, yeni bir gnl isteine tutkun olmuuzdur. Tatlln esaretiyle donanp yeni bir kurtulua erdiimizi sanyoruz.

ADA NSANIN DEOLOJLER


Kltr, felsefe, ideoloji sanatlarda -hatta ilimde- hakim olan deolojilerin tm unlar olup, bunlarn dnda pek birey yoktur. nk bugnn insanna sadece bunlar inandrlm, benimsetilmitir: Radikalizm nsan ahlkn, insan yaantsn dine ait grevlere dayandrmak yerine, insann tabii yaratlnda ve vicdannda bulunan kanaat ve zelliklere dayandran akmdr- Yani Allah'n buyruDNLER TARH

435

unu takip etme yerine Cennet midi, cehennem korkusu ahlk ve dinin gerektirdiklerinin yerine, insan ftratnn ilkeleri dorultusunda yrmek... Yaratltan gelen baz deerlere sahip olan insann bu tabii yetenek ve n kabullerine gre hareket edip, bunlar takip edebiliriz. Bunlar, radikal (kk) olarak isimlendiriyorlar. nsanlarn yaantsn, bunlara gre iyiye yneltebiliriz. Radikallerin bildirisi 1800 ylnda yaynland. Bu, Avrupa'da byk ve gl bir akmn balangcyd. Btn Avrupa eitim ve retimini etkiledi. yle ki resm genelgelerle okullarda artk ocuklara Allah'tan ve ahlktan bahsedilmemesini istediler -Allah ve ahlkn destekisi dindir-; Sadece iyilik ve ktlkten; o da yalnzca iyilik ve ktlk olarak bahsetmelerini istediler. nk eer kendisine zg bir ahlk ihtiva eden insan ftrat uyanr ve eitilirse bu, shhatli bir toplum iin yeterli olacakt. Ama radikalizmin zerinden henz otuz sene gemiti ki, Fransa eitim ve retiminde yle korkun, sarsc bir bozukluk ve tahribat meydana getirdi ki, maarif dairesinin daha nce bu bildiriyi imzalam olan baz mensuplar ahlkn yarar adna geri dnp dncelerinden vazgetiler: "imdi vakit erken, zaman gelince tekrar balatrz!" dediler. Demek ki radikalizm, insann yapsnda bulunan ayrdedici melekelere dayanan fikr ve ahlk esaslar dorultusundaki yaam tarzdr. Hmanizm (Humanisine)

Hmanizm, d deerleri bir tarafa atmamz gerekir, demektedir (din, Allah, tabiat, ilm hakikat, akl yararlar olarak sylenegelen tm deerler). Buna gre nemli olan insann kendisi ve onun yap tarzdr. yle ki, insan dnyann en gzel ve en ll organik yapsdr. Tabiat veya Allah, en yce ruhsal yapy da onun vcudunda meydana getirmitir. Hak ve btln, iyi ve ktnn, ha-

436
DNLER TARH

yr ve errin ihtiya ve gerekliliklerin, insan bedeninin ve ruhunun en byk delili ve asl insandr. Ahlk ve terbiyev metodlar, dardan bu bedene ve ruha yklemeyelim. Serbest brakalm ki hr gidesiniz; nk insan, mevcut en gzel canl cinsdir. Tabiatn en gzel mucizesidir. Olmas gereken ekilde yeermelidir. Hmanizm u anlama gelmektedir: Gerek fizyolojik/beden yapsnda ve gerekse psikolojik/ruh yapsnda varolan alkanlk ve adi isteklerle veya ahlkla bir iimiz yoktur; temel eksen bizzat insanndr ve ondan baka herey ikinci derecedeki ayrntlardr. Realizm Realist, insann hayatn, hissedilen ve dokunulan eyin esasna dayandrmas gerektiine inanr; zdraplara ideallere, gerekliliklere ve "reel" olmayan, duygululuklara deil, ister hakikat pay tasnlar ister tamasnlar. nk sadece insann di ihtiyalar bellidir. nsann kendi sahip olaca herey asl ve re-eldir (insann elinin ulat, onda dierleriyle ortak da olsa). Bunlardan baka anormal ve reel olmayan herey, ister kutsal, ister zelil olsun farketmez. Materyalizm Materyalist, dnyann esasn maddeye dayal olarak bilmekte. Malum, madde de atom zerreleridir. Bugnk materyalizm, 19. asrn bir akmdr. Yirminci asra ait bir materyalizm szkonusu deildir. "Feurbach" materyalizmi var, Marks ve Engels materyalizmi var -diyalektik ile tehiz edilmi olarakHer halkrda 19-asr rndr. Ayrca bir de klasik materyalizm var. Bu materyalizm eski Yunan ve Fizyokratlar dnemindendir. Her halkrda u anda varolan materyalizm, stnlk ve nceliin maddenin kendisiyle snrl ve ayn zamanda insann, tabiatn... hereyin temel ta olmas anlamndadr. 19. asr ilm ve sosyal akmlarna tbi olanlar, bu anlamda materyalisttirler.
DNLER TARH

43?
Natralizm Natralizm, materyalizmin aksine maddenin ztn asl olarak almamakta. (Ondokuzuncu asrn fizii, atom olmasna ramen). Tabiat isimli canl, hareket ve hayat sahibi bir grnmn toplamn esas alyor. Tabiat retir, varlklarn lm ve hayat onun emrindedir. lerinde bir bilin hissederiz, nk ona bir dzen hakimdir. Tabiat, genel olarak dnya isimli byk bir makmadr. Natralizm; tabiat, asl olarak kabul ederken natralist iin konu, ister atom zerreleri tekil etmi olsun, isterse enerjiler tekil etmi olsun tabiatn hangi eyden yaplm olduu nemli deildir. nemli olan tabiat lemi isimli canl bir dzenin szkonusu olmasdr. Bu yzden ocuun en iyi ocuk yuvalarnda, eitim yerlerinde, en iyi elbiselerle ve yemeklerle eitilmesini tabiatn zdd olarak kabul ediyorlar. Tabiatn annenin eteine drd gibi, ocuu orada eitmek istiyorlar. Bundan baka birey yapan ve ocuu anneden alacak olan her sosyal dzen, tabiata aykr i yapmtr. Bu nedenle natralizm, insann tmyle tabii gereksinimlere; tabii yiyeceklere ve ilikilere, hatta tabii yemek yemeye dnmesidir. Psikolojizm Psikolojist'in ruhun, bedenin, dnya felsefesinin hakikati ve hibir eyle ii yoktur. O, iinde, ruhunda tecrbe ve duyumsanan olarak szkonusu olabilen d fenomenlerin grld yerleri, insan gereinin eserleri olarak kabul etmektedir. Diyor k: "nsan hakknda bundan fazla felsefe yapmayacam. Bunun dnda insan hitir. nsan gerei, d ruhsal grntlerle ruh doktorunun deney konusu olabilecek ruhsal eserler olarak zetlenir. Bu, insanm gerekliidir." Epikrizm Epikrizm, zevkin ncelii felsefesine (Epikros'un inancnn aksine) ve zaman ganimet bilmeye inanmaktr. Ama zevkten, lezzetten faydalanmann en iyi ey olduundan deil! Bilkis zevkin dnda herey anlamsz olduundandr. nk

438

DNLER TARH DNLER TARH

439
hayatn bir anlam, dnyann bir ruh ve hedefi yoktur. Dnyaya egemen olan ilikiler, akl ve bilince dayal deildir. Hak ve btl, iyi ve kt iin bir temel dayanak veya yntem de yoktur. Sonunda da zeval ve daim lm vardr. O halde imdi btn yaplanlar eitse, iyi ve kt, emanet ve ihanet, pislik ve temizlik hep birdir. Yalnzca bir asl vardr ki, o da, "zaman ganimettir." Asl olan zaman zevkle geirmektir. Ayn zamanda bu, Albert Camus'nun da birdenbire ulat felsefedir. Btn bu akmlarda, insann adileip, kepazeletini gryoruz. Tm iin insan sadece tabiat grntlerinden bir nesnedir. Ya maddedir veya belirsiz ve dilsizdir. "Hmanizm", "Radikalizm", "Psikolojizm", "Epikrizm"... "nsann hakikati nedir?" sorusuna ya cevap vermiyorlar ya da geici zm yollarndan, anlatklar sahteliklerinden baka hibir ey sylemiyorlar. "Materyalizm" ve "natralizm" bu gerekliin tanmn aydnlatyorlar ama onlara gre bu tamamen bir atom veya madd bir doal grnt dzeyindedir. nsan yle bir alt derekeye indiriyorlar ki artk sr, derinlik, fazilet ve kendine zg bir zellii kalmamakta dr. Bu nedenle, beer medeniyetin en yksek aamasndaki akmlar, bedevi dinlerin tmnden daha fazla insan aalatm ve onurunu krmlardr. Kendi kendilerine iman ettirmilerdir. Onuru krlm ve kendine gveni sarslm insan temel alarak adalet, fazilet, insaniyet ve ahlk esaslarna yaslanan bir dzene sahip olamayz. Byle birey mmkn deildir. nk bir insan olarak imanmz kaybettiimiz zaman hereyi kaybetmiiz demektir; o zaman artk bizde, din, Allah ve ahlktan bir eser kalmamtr. Btn bu faziletleri korumann alt yaps kendine inanmaktr. Gerek insan cinsinin geneli anlamnda olsun, gerekse tek bir fert anlamnda.

"BEN'N ZNDANLARI
Sosyalizm Sosyalizm, insann toplumun eseri olduuna inanr. Toplum bir tarladr -veya su ve havadr- ve onda "ben"/"fert"/"insan" isimli bir mahsl yeermektedir. Tat, renk ve zelliini, sosyal dzen tayin etmekte ve ona yklemekte. O halde "ben"i toplum oluturmaktadr. Tarihselcilik (Historizm) History, tarih anlamndadr. "Historisme", tarih felsefesini esas alan bir retidir. Diyalektik materyalizm ve Marksizm bir eit"historizm"dir. Sartre'n egzistansiyalizmi de sonu olarak, olduka ileri ve gl bir 'historizm'dir. Hegel de historist bir filozoftur. Historizmde insan, bir "mmkn'dr. nsan, yzyllarca deiken bir dizi olay iinde, kesintisiz bir evrimle, yani tarihin gidi yolunda kendini gerekletirmektedir. Nasl m? Tarihin zorlayc kanunlarnn gerektirdii dorultuda. Eer ben dindar isem; bunun temelinde yatan, tarihimin dine dayal bir akm takip etmesidir. Eer Mslman isem; Mslmanlarn ran' fet-hetmesindendir. Eer Farsa konuuyorsam; asrlar nce mahall hkmetlerin Deri Farsa'sn ulusal dile dntrmelerindendir. Eer Pehlevice konumuyorsam; birka asr nce, Araplarn Pehlevi lisann etkisiz klm olmalarndandr. fade tarzm da; yzyl nceki olaylar nedeniyle Avrupa ile iletiim kurulmu ve kltrel, meden ve fikr iletiim se, o tarihten yzyl sonra u anda beni byle dnmeye zorlamas sonucu olumutur. Demek ki sanatkrsam, Farsa konuuyorsam, dindarsam, ii isem veya dine ve slm'a karysam her kim ve her ne isem 'btn gerekletirme biimleri'ni bana tarih kazandrmtr; yani benliimi tarih belirlemi ve oluturmutur.

440 DNLER TARH

Ben, tarihin emrinde olan hi'ten ibaretim. Tarih, beni kendi istedii ekilde biimlendiriyor. yle ki, eer ben ran ve slm tarihinin peinden gitme yerine tarihin son halkasnda Fransa tarihine, Kuzey Afrika veya Gney Afrika tarihine tbi olsaydm; baka birey olurdum. O halde, eer ben byleysem, ben uzak gemi zamanlardaki akmlarn ve olaylarn ben'iyim, daha dorusu tarihimde toparlanp beni oluturmalar ve benim d yapm sslemi olmalar nedeniyle niteliklerin ve zelliklerin bir toplamym. yleyse, herkes, gemiinin tuttuu beyaz bir defterden ibarettir. Natrizm veya Natralizm Felsef adan "natrizm" veya "natralizm" tabiatlktr. Yani bir ehirde belirli bir renk ve tattaki bir meyvenin dier bir ehirde baka bir renk ve tatta olmas gibi; insan da bu blgede ve bu byk tabiat dzeninde yeermitir. Tat, renk ve kokuyu tabiattan almtr. Eer byle bir rk, byle bir deri rengi ve ruh tayorsa, bunda tabiat ve yeerdii yerin zellikleri vardr. Bu yzden dada doanlar ile ova veya lde doanlar birbirlerinden farkl kiiliklere sahiptir. Nitekim ehirlilerin kendilerine zg zellikleri, sahilde yerlemi olanlarn da ayr zellikleri vardr. O halde ben, tabiatn oluturduu ve biimlendirdii bir varolu tarzna mahkmum. Psikolojizm Drdnc zindan, psikolojizm veya biyolojizmdir. kisinin toplamna psiko-biyolojizm demek mmkndr. Pek ok esere dayal ve birok eden olumu bir ekoldr. Psikolojizm, insann hayat bilim ve psikoloji niteliklerinin ncelii temeline dayal olarak insan tanmlamaktan ibarettir. Gnmz tm ilm mekteplerin sz burada sona ermekte. Bugnk dnya kltr, medeniyet ve ilminin burada sz tkenmektedir. Btn ideolojiler ve felsefeler susuyorlar, ama insan da artk tamamdr! uurlu ve zgr bir varlk olarak "ben"
DNLER TARH 441

irade sahibidir, seme hakk sahibidir, sorumludur. Bu gerek gznne alnarak konuya bakldnda u ortaya kar; bu ekollerde insan yalnz bana anlamszdr. nk her ekliyle "ben" ya toplum zorunun eseridir, sosyalizmde olduu gibi; ya tarih zorunun eseridir, historizm de olduu gibi; ya tabiat zorunun eseridir, natrizmde olduu gibi; ya da drt zindann birden veya tek bir zindann. Kendini tanmaz ve bilinsiz olarak domu olan "ben", "ben olmayandr". Ve insann hakikati da anlam ve kavramn yitirmitir, botur. Bu yzden bugnk insan, her taraftan bolua ulayor. Ama Hintli ruh, insan "ben"in tabiat, veraset, sosyal evre ve tarihten domu olmasnn bilincinde olmakla beraber, ayn-zamanda bu "ben"n, "ben"in kabristan olduuna da inanyor. "Ben"in ruhu bir tohum gibi "ben"in iinde gml ve gizlidir. Eer bilgili ve gayretli br iftinin uuruyla, onu besleyip eitmeye balar, onu kendi iinde filizlendirir, kendi toprandan geirir ve kendi rtne sararsan, o zaman kendi hayatnn meyvesini elde etmi olursun. Yok eer onu, byle topran iinde gizleyip brakr, onu yetitirmede hibir aba gstermezsen; mahrum, perian ve zararda olursun. Bunun dnda hibir ey elde edemezsin.

"Nefse ve onu temizleyip ar-duru yapana; dorultana, biimlendirip d grnn svazlayarak dzeltip gzelletirene ve ktlk yapmasn ve ktlk yapmaktan saknmasn ona ilham eden ona bu iki yolda imkan tanyana yemin olsun." (ems, 7-8).
Kur'n'n bu yeti u anlamdadr; Allah insan seme ortamnda; 'fsk-fcur' ve 'takva' arasnda seme hakkna haiz olarak brakmtr. "Kendini artan, saadete ermitir. Fenalklara dalan kii de

ziyana uramtr." (ems, 9-10).


Burada "artan saadete ermitir", sz bir ilke ve slogandr. Bunun zdd da udur, fenalklara dalan kimse de ziyana uramtr. Desise, gizli i yapmaktr. Topran altnda kvrlan hayvanlar, aydnlk, gne ve hr atmosferden korkuyorlar; srekli toprak iinde yayorlar, bunlara "desise" diyorlar. "Habe", i ya-

442 DNLER TARH


pp bir sonu almayan, mitsiz ve muradna ermemi kimsedir. "Efleha", ayn zamanda kurtulu ve selmet anlamndadr. Kurtuluu, semeresini vermi ve mahsuln elde etmi kimse anlamna da gelir. Hepsinden nemlisi, "zekkh" kelimesidir; tezkiye, gelime, olgunlama ve yeerme anlamndadr. Zekt da bu anlamdadr. Binenaleyh eer Kur'n nefse yemin ediyorsa bu nefs ahlk literatrndeki nefs-i emmare ve nefs-i levvame anlamnda olmad gibi emirle ldrlecek nefis de deildir. nk onun ldrlmesi byk bir itir. Onu ldrmekle, kendimizi ldrrz. Kur'n- Kerim baka bir nefse yemin etmi olsa gerektir. Nefse yemin olsun ki, ona dosdoru bir biim veren ve onu dorultan, "ve gad eflaha" kuralnca, yapt iin meyvesini alm ve abasnn rnn toplam demektir. O, nefsini bir tohum tanesi gibi topra yararak karp besleyen, terbiye eden ve semeresini alan kimsedir. Hbe, bo olmaktr, boluktur, anlamszlktr. Bu kategoriye giren kii, hibir ey elde edememi ve muradna erememi olup, "kendi'ni kendi iinde gizleyen, onu oraya gmen ve orada tutan kiidir. O halde "ben"i "kendi'nde gmldr ve "kendi" tabiatn eseridir. Sosyolojinin eseri de "kendi"dir, psikolojinin eseri de "kendi", drt duvar ve drt surdan oluan bir zindann ortasndadr. nsan Allah Azze'nin yeryzndeki halifesi olmak risaleti, bu zindan kendi adna kolkanat gererek beslemek deil; belki bu risalet, tamamen kendi zindann oluturan duvarlarn zerine ullanarak onlar datp o tohum tanesini yani "hakiki ben"i, "yalanc ben"in oluturduu bu toprak ortamndan kararak beslemek ve olgunlatrmaktr. Btn Bat ekollerine karn Hind ekolnn -ta Sokrat ve Aristo'dan imdiye dek- insan iin en yce deerleri ve en ulu gzellikleri koruduunu ve onlara bir hviyet kazandrdn gryor, an yce olan zt'a doru ykselmekte olan insann en byk yceliini ve risaletini tanmakta olduuna tank oluyoruz. nsann kendine zg nedenlerle kendi trnn deiimi, kendi beer i leminin derinliklerinde yce Zt'n domas ve frsatlar ele geirip baarlar kazanmak iin srekli bir korku ve
DNLER TARH

443
zihin bulankl gstermesi, duyularnn dnda, duyu tesi bir olaydr. Bu ekol, insana zg erefleri dnyada tek bana olmakta gryor. Srekli bir tela, bir susamlk ve aratrmayla dnyann, bir anlamda iinde yaad zindann, kap ve duvarlarnda darya alan bir k bulmak ya da bir delik amak iin srekli olarak trmalamay insan trnn en yce misyonu olarak tanyor. Oysa, bu ekollerin hemen hemen hepsi bilimsel ya da maddeci olan bu felsefi sistemlerden birinin oluturduu bir gediin edeeri olarak insan ulat aamalardan srekli aalara doru ekmekteler. te bu tutum, Hind'in en yce aamas ve tm Hind dinler-nin temelini oluturan felsefe, ruh, ahlk ve yaklamdr. Ne var ki orada akl almaz bir durumda domklatrlmtr. nk ilim yalnzca "kendini bulmak"tr. Tabiat donuklatrlmtr. Zira tabiat "My"dr; ki yollarn ap serbest brakmak ve srekli onun telerinde olup biten (doa tesi) olgular aratrmak gerekir. "Yaamak" mahkm olmaktr. Bu, bir bakma "kendi" kendisinin rts ve gerek insan "ben"idir. i bu ynyle ele alnca gryoruz ki; insann iki yarsndan biri donuklatrlmtr. Orda, yani Bat'da akln bir yars zerine kudret, gerekilik, yaama, mutluluk, refah, ilerleme (nderlik), ilim ve mantk bina edilmi insann deerleri ycelikleri, srlar ve ycelme kayg ve korkular, insann ierisinde ldrlmtr. Hind ise, insann ycelme kayg ve korkular ve insan ruhunun srekli ykselii zerinde duyarl kurumlarla deerli temelleri olan rehberlikler kuruyor. Ahlk, felsefe ve

dinsel duyarllk gibi yce, temiz ve maddetesi kavramlar nce oluturuyor; ne yazk ki bunlarn dndaki hususlarda insan donuklatryor. Biz, yalnzca kanatlarnn biri dierini engelleyen iki kanat-lk adna deil de kanatlar, insan olgunlua ve 'mutlak zt'a doru uarak ykselmeye yardm eden ve her iki kanatla ahenkli olarak uabilecek insanl oluturan her iki kesime de muhtacz.

ONNC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." RAN'A GR Hint'ten sonra, ran'a geldiimizde ran'n kendine zg ru-haniyetiyle karlayoruz; yle ki, ran'daki ruhaniyetin Hint'te tandmza tamamen aykr olduunu syleyebiliriz. nk Hint ruhaniyeti, ok derin ve yce; ama karamsar ve geree yabancdr. ran ruhaniyeti ise, yzeysel ve sradan, fakat gereki ve iyimserdir. Bu iki ruhaniyetin genel bir karlatrmayla iyi ve kt ynlerinin dkmn yapabiliriz. Bu arada bir dinin, bir kitabn veya bir ahsn incelenmesinde zaaflarn ve gl ynlerini ortaya koymay, tanmay ve bu ilemleri tekrarlamay da renmi olacaz. Sadece bir zaaf noktasn ele alarak genelletirmeye gidilmemeli ve bylece olumlu noktalarna da rt ekilme-melidir. Ayrca kudretine kaplp, btn zaaflarn grmemez-likten gelme durumuna da drmemelidir. Bu derste reneceimiz aratrma yapmann ilk ilkesi budur. ran'da Dinin Balangc ran'da dinle, ilk olarak Aryalerin tarihi iinde karlayoruz. ryalerden nce ran'da yerli kavimler yayorlard. Hint'te olduu gibi toplum, varlkllar snf ile sefiller snfndan
DNLER TARH

445
oluuyordu. Bazlarnca sefiller denince zenciler anlalmaktadr. slm'dan sonra da bunlarn ou, gney blgelerde yayorlard. Bylelikle Afrika ile ilikilerinin kolayca var olduunu da rivayet edebilmektedirler. Aryalerin igalinden nce her halkrda ran'da yerli kavimlerin yaadklarndan phe edilemez. Kirman civarnda hl yerli kavimlerin torunlar olan aileler yaamaktadr: Irksal zellikleri, bunlarn Aryaler olmayan yerli bir rk olduunu gstermekte ve btn veriler, yerli kavimlerden gelen nesiller olduklarn ortaya koymaktadr. ranl Yerliler ve Dinleri ranl bedevi kavimler hakknda hibir bilgimiz yok. Bu nedenle tahmine ve zanna dayanarak bir hkme varyoruz-Mesel, bedevi olduklar iin fetiizm veya animizme inanyorlard, diyemiyoruz. Veya gelimi ekliyle puta tapyorlard veya tabiat glerine tapyorlard da diyemiyoruz. Dorudan ve kesin olarak bir hkm verilmez. nk km bir kavimdirler. Bedevlik yznden de ileri br dine sahip olduklar sylene-memektedir. nk Aryaler, gl, sava, ok faal, istidatl ve gelimi bir toplumdu. Aryalerin hcumunda srlp, bir ksm yok edildi. Aryaler ran ve Hind'in igalinden sonra byk kltrler, medeniyetler, sosyal ve siyas dzenler kurdular. Neticede tarihe byk dinler baladlar. Hint'te Veda, Buda dinleri; ran'da Mitra, Zerdt, Mni, Mazdek dinleri tarihe ryaler'den kalmtr. Hint ve ran Aryaleri bir rktandrlar. Tahminen ayn zamanda bu iki lkeye yukardan aaya doru indiler. Hint'te birtakm dinler kurmulard. Bu dinler, onlarn ran'daki kardelerinin kurduu dinlerin mukabili ve onlara kart olma zellikleri tayorlard. ran ryalerinin ortaya koyduu kltr ve medeniyet ise, kardelerinin Hint'te kurduklar kltr ve medeniyete aykrdr. Btn bu ihtilaf ve farkllklarn sebebi neydi?

446
DNLER TARH

ryaler, Hind'e girdikleri zaman verimli ve bereketli bir memleketle karlatlar. Sk ormanlarla kapl, bol rnl araziler, geni ve su dolu rmaklar kendilerini bekliyordu. Ama iran'a varnca kuru ve az sulak bir memleketle, yakc gnele, etin, zor bir ziraatle karlamlard. Shpengler, "medeniyet, sadece sakinlerinin fikr ve beden gayretle etin bir mcadele sonucu yemek yedikleri ve yaayabildikleri yerde ortaya kyor" demekte. nsan, hibir i yapmadan ve aba gstermeden istedii her-eyi elde edebildii bir memlekete varrsa, asla byk bir medeniyeti kuramayacaktr. Aksine; ok almak zorunda kald ve iinin yol almadn grd bir toprakta gzlerini aarsa da byk bir medeniyete sahip olmayacaktr. Hibir

i yapmakszn hereyi elde ettii, are dnmeye, alet yapmaya, ev yapmaya, teknie ihtiya duymadan hereye sahip olabildii yere rnek olarak Kuzey Avrupa ve Amerika'y gsterebiliriz. Avrupa'nn ve Amerika'nn kuzeyinde asrlarca yaand, ama asla byk bir medeniyet oluturulamad. Dier bir rnei de Kuzey Kutbu'nda ve Sibirya'da yaayanlardr. Gemi asrlarda bir medeniyet kurmay baarmad bu blgedeki toplumlar. Bu coraf farkllk ve dourduu sonular, bir lde ran'da ve Hint'te de yaanmtr. Bir rkn, byle ikili, farkl din yaratmalarna sebep olduu da sylenebilir... Hint ryaleri ok verimli topraklar ve ok rahat bir hayatla kar karya idiler, iktisad adan mkemmel bir refahn iinde olan bir insan gibi, isiz ve zahmetsiz olarak ekmek elde ediyor, kendiliinden iir, musik, sanat; ok ince duygular, sapk hayaller veya gzel dlerin peine dyor; varln verdii imknlarla rahata hayatn gncel, iktisad ve madd gereklerinden, rahatlk ve refahla en yksek edeb eserleri, en ince airane duygular; en gzel musikleri ve sanatlar; en zarif mimari eserleri meydana getirme imkn buluyorlard. Ayrca en derin irfan hazineleri; sofuca ve aka incelikler, ycelerde aan idealler ve insan dler Hint kltrnde doal olarak kendiliinden meydana geliyordu. Bunun rneklerini Buda'nn hayatnda ve Veda mektebinde grdk.
DNLER TARH

447
ran ryaleri, ok direnli, etin, susuz, otsuz bir memlekete varmlard- Bu artlarda i dnyalarndaki yaantlarn gelitirme imknlar yoktu. Rahat bir an bulamyorlard. Bu nedenle de sanat, zerafet ve irfandan uzaktlar. Iran Aryal erinin Kavm geni ryaler ran'da byk kavme blnyorlar. Bir ksm, douda Horasan'da- yerlemeyi seerek "Partiler "i oluturdular. Dier bir ksm kuzey batda yerlemeye karar verip, mehur "Madlar" oluturdular. nc ksm da, Fars eyaleti etrafnda, merkez ve gneyde kaldlar; bunlar da'Parsler" olarak isimlendirildiler lk hanedanl ve imparatorluu Madlar kurdular. Pars Kure, ana tarafndan Mdlardand. Md hanedann ykt, hkmetin Pars kavmine gemesini salad. Heanmenler soy ynnden Parslere bal bir slle idi. Parsler, Makedonyal skender'in saldrsyla yenilgiye uradlar, bir sre ran hkmet bakanl skender'in yerine geen Selukiye'nin elinde kald. lk defa, Ek ve Tirdd gibi Parti kahramanlar Selukiyeler'e kar isyan ediyorlar, Yunan smrsnn ran'daki kkn kazyorlar ve Eknler hkmetini kuruyorlard. Eknler hkmeti, ne "Mdlar"dan, ne de "Parsler"d endir. Onlara doudan, yani Partilerdendi diyebiliriz. Partiler, Zerdt dinini, Md ve Pars dini vastasyla renmilerdi. nk Zerdt dini Vitaseb vastasyla ran'da ilgi toplamt. Vitaseb, Heamenili "Dr"nn babasyd. Mbedleri (Zerdtlerin din adamlan) ve halka hakim ruhanleri saltanata ve He-ameni kudretine bal gryorlard. Zerdt dinine, zellikle Zerdt Mbedleri hizmette bulunuyorlard. Ekan hkmeti-ne kar iddetle mcadele veriyorlard. Din adna halk, Eknlere kar isyan ettiriyorlard. Ekanlere kar olan hareket ran'da yava yava yk salyordu- Bu hareketin merkezi Pars'dayd. Pars, Zerdt ruhanyetinin ve Heameni kavminin merkeziydi.
445
DNLER TARH

"Parti" Aleyhtar Hareket


Eknlere kar olan hareket, Zerdt mabedlerinin propagandasyla balamt. Hareket her geen gn yaylyor, geniledike de zorluklar daha da byyordu. nceleri partilerin suu, "kt dinli" olularyd. imdi de dman, yabanc ve Turanl olular su saylyordu. Sasaniler, Pars halknn ve mbedlerin nclyle iktidar ele geirmilerdi. Sasaniler de her yeni iktidara geenler gibi kendilerinden ncekileri karalyor, kusurlu buluyor, idarecile-riyle de alay ediyorlard. Partileri, yabanc ve kt dinli saymaktaydlar. Nasl Heameniler, son "Md" padiahn zalim bir-ahsiyet olarak grmler ve gln bulmularsa, Sasaniler de bunu yapyorlard. "Sasan Hutayi" oullar -Estehr Tapma'nn mubedi, byk mft ve o zamanki ran'n byk ruhanisi mbedlerin ve Zerdt dinine inananlarnn yardmyla bir hareket balattlar. Zerdt dinini canlandrmak ve Ahuramazda'nn temsilcileri olan Mbedlerin gcn ihya etmek dorultusunda bir

hareket ortaya koymaktaydlar. Heamenilerin vndkleri ahsiyetleri deerlendirmekle Partilerin tamamen ezmeye baladlar. Sasani hkmeti, mill ve din bir hkmettir. Bu hkmet ile Safev hkmeti arasnda her ynden tuhaf bir benzerlik vard. Safev hareket ("Alevi ias ve Safevi ias"nda bahsettiim gibi) "milliyet ve din" esasna dayanyordu. Sasaniler de bu iki iara dayanarak ayaklanyorlard. Safevi padiahlar byk ruhan eyn Safiyuddin Erdebil'nin oullardr. Sasaniler de Sasan Hu-tayi'nin oullardr. Estehr Mabed'nin Mfts de btn ran ruhanilerinin lideridir. Zerdt dininin Heameniler dneminde bir nfuzu yoktu. Bence o dnemde bir aznlk diniydi. Ekniler de mbedleri ciddiye almyorlard. Sasaniler zamannda gleri genilemi, din gelenekler yeniden ihya edilmitir. ok sayda mabetler ba ekiyor; kutsal ateler parlyor, ok sayda mlkler mabetler vakfediliyordu. Hatta ran'n zira arazilerinin bete biri vakfedilmiti.
DNLER TARH

449
Bo ve rm Bir Din Tapnaklarn ve mbedlerin Sasani sultanlar tarafndan te'yid edilmesi, din-siyas dokuda bir iktidar, yani "Sasaniler-Mbedler" iktidarn ortaya karyordu. Zerdt dinini kudret ve hakimiyetinin zirvesine ulatran bir iktidard bu. Ayn zamanda iinden, mn ynnden, hakikat, ruh ve asl ynden ok yklm ve talam bir iktidar. Tpk Safeviler dneminde ia'nn bana gelenler gibi. nk Safeviler, ia'nn gcn, kendi siyasetlerinin aleti ve kendi kudretlerini aklama arac yaptlar. -Halk kitlelerinin arzusu olan yzlerce yllk tarihi mcadele, cihad, ehdet ve hrriyet olan ia'y kendi emellerine alet ettiler- D yzyle ii mezhebinin ruhaniyet ve mukaddesatna dayandlar, tahlile baladlar. Gerekte ise, baskya takva ve ia kutsall elbisesini giydirdiler. "Radha Krieynan"n deyimiyle; en byk facia, bask takva ve kutsallk elbisesini giydii zamandr. Zor ve bask, hakikatin yannda yer alrsa bu bask bir gve gibi hakikati iten ie yer, zn rtr. Bu durumda artk ne tannabilir, ne de mcadele iin ayaa kalkabilir; hakikat ve din tannmaz olurlar. Sasaniler, Zerdt dinini bu ekilde ve bu tertiple bo, rm, talam ve sapm bir duruma getirdiler. Mbedlerin ruhan ve Sasanilerin de siyas iktidarlarn sergileyebilmek iin, bir g grnts halinde Zerdt dinini mbedlere teslim ettiler. Bu yzden Zerdt dininin ii, boalm ve rmt. Oysa Zerdt dini karsnda yeni din olarak Mni ve Mazdek hareketleri, halk kitlesinin scak ilgisini ekiyor ve kabul gryordu. Sonunda rm ve bo "Sasan-Mbed" yaps, slm'n ilk tekmesi ile ykld. Ykld zaman kof grntsnn zirve-sindedir. slm da gelmeseydi, ranllar zorunlu olarak Mni ve Mazdek dinlerine snacaklard. Mazdek ve Mni dinleri, halk ve aydnlar arasnda gelimeseydi, kukusuz ran slm'dan nce Hristiyanln kucana derdi. nk Zerdt dininin iktidarda kalmas, artk mmkn deildi. slm'dan nce Medaim Zerdt dini iktidarnn ve Sasani siyas rejiminin bakentinin

450
DNLER TARH

Hristiyanlk dnyasnn din merkezi olduu gznne alnrsa szkonusu sonu kanlmazd. slm, Hristiyanln yaylmas- \ n durdurmasayd Hristiyanlk, Zerdt ran' da yutard. lk ran ve Hint rya Dinlerinin Yaknl ran Aryaleri le, Hint ryalerinin birbirinden ok farkl coraf zellikleri olan topraklarla karlatn syledim. Az su, kuraklk, zorluk ve topran kabuu, alma, bilim ve teknik karsnda halledilemeyecek kadar etin problemler deildi. Bu yzden ran Aryaler ran topraklarna varp yerleince, ran tarihinde krsal yerleimi ve kentsel yerleimi oluturmulard. lk ran ve Hint Aryaleri arasnda, balangta her ikisinin bu iki lkeye girilerinde benzerlikler bulursak, bu alacak birey deildir. Her ikisi ayn kktendir, ayn yerden gelmilerdir ve farkl topraklara varmlardr; Topran imkanlarnn ayr oluu, onlar sonradan deitirmiyor. Din, felsefe ve sanatlarna farkl ekiller kazandryor, yalnzca. Tarih, Hint ilhlar takm toplamnn Veda dininde Mitra-izm dinindeki ilhlarn toplamyla benzer olduunu gsteriyor. Hint'te "Mitra" ilhtr. ran'da "Mehr". Orada da dev tanr, burada da; "Varuna" her ikisinde de tanrdr. lk dinin btn tanrlar, rnein Hint'te Veda dini, ran'da Mehrperestlik (gneteki Tanr'ya tapclk) veya Mitraizm, u itikada dayanmaktadr: "Mehr" byk tanrdr, dier tanrlar ondan daha kktr.57

Mitraizm, atee tapma; rzgr, tufan, yeillik, bahar, gkyz, da, orman, gece... gibi tabiat kuvvetlerine tapma; sihir ve by ile sslenmekten ibarettir. Bu tabiat kuvvetlerine tapma, dnyada i banda olan kt ve iyi ruhlara inanmann gereidir.
57- Hint'in aksine orada Varuna gk tanrsdr. "Varuna" ters, ba aa kelime-sindendir. Asl, aslm anlamna gelir Byk tanrdr. ran'da "Mehr" (Hint'te de tanrlardan biridir) sayg ile yceltilmekte ve byk tanrya dnmektedir.
DNLER TARH

451
Sihir ve by, insann kt ruhlarn errinden kurtulmak ve iyi ruhlar cezbetmek iin yapt amellerin toplamndan ibarettir. yi ve kt ruhlardan kamak veya onlar cezbetmek iin en nemli i, kurban, nezir, hatta ok sayda cinayettir. Sihir ve by, cinayetle daima birlikte grlmtr; birbirlerine yolda olmulardr. Hatta Ortaa'da, krkn karmam krk bebein cesedi, Versay'da, kilisenin mihrabnda terk edilmi olarak bulundu. Bu, sihir ve bynn cinayetkrlna bir delildir. Sosyolojinin iddiasnn (mesel Durkheim gibilerinin) aksine sihir, by ve din arasnda hibir benzerlik yoktur. Sihir ve bynn, bireysel, topluma ters bir yn vardr. Din ise sosyal ve bireyciliin zdd olan bir boyuta sahiptir. Bu yzden by (kovulmu din, kovulmu eriat ve genel vicdan), gizlilikle beraber, sapma iinde ve gnah iinde yayor. Halbuki din, daima sosyaldir ve bundan sonra da sosyal olacaktr. Mitraizmin Temeli: By Mitraizm'in bugn bylesine yceltilmesinin esaslarndan biri, sihir ve bycdr. nk halden uzaklam, gemie balanarak azamet kazanmtr. Tpk uzak, gzel ve debdebeli grnen bir ky gibi. Ama iine girildii zaman, pislik dolu ve berbat kokulu, nceden yaplm olan grnm pislie bulayor ve btn bunlardan geilmiyor. Mitraizm, ate ve Mehr'e tapma esasna dayanmaktadr: "Mehr" gnete yaayan bir tanrdr; gnein kendisi deildir. Mitraizm'in stnl, bycden gelmektedir. Bir toplumda bycln olup da bycnn olmamas imknszdr. Fazlaca zevk, zek ve yetenek sahibi olan, sadece ilmi ve okuma nedeniyle bycnn yerine konamaz. Eski dinlerde byclk irsi, resm bir tekilat eklinde idare ediliyordu. Bycler, din ilerin mtevellileriydi. Tanr ve insann rabta ve aracsydlar. (Yaratc ile mahlk arasndaki perdeyi kaldrmas, irs dzeni paralayp yenilgiye uratmas slm'n iftihar duyulan zellik-lerindendir her bycnn makamnn deeri, takva ve ilimle belirlenmiyordu. Deeri irs olarak ald kannda ve ztn-

452
DNLER TARH

dayd. Evldna da bunu miras brakyordu. Dier insanlar iinde bazlar daha zeki ve daha stn de olsalar, byle br makama ulamalar mmkn deildi. Mitraizmde asalet, Mecus ruhanilerine ve Mehrperestlik dinine bal ruhanilere aitti. (Brahmanizm'de asaletin Brahman'da olmas gibi). Din ileri yerine getirmeleri iin, olduka fazla gleri vard. Halk, onlarn faziletine ve ahsiyetlerine inanmad halde, mecburen onlar taklid ediyordu, onlara tbi oluyordu. nk din ileri, sadece Mecus ruhanlerin tekelindeydi. Mecus ruhanleri, din tekellerinde bulundurduklar iin kendi karlarna yorumlayp tefsir edebiliyorlard. Mesel, gelir kaynaklarndan birisi kurban idi. (Veda dininde de olduu gibi. Buda bunu lavetti) Kurban yaygnd; en byk geim kaynaklarndan biriydi. slm'n aksine, kurban halk iin deildi. Tanr'nn kendisi iindi. Kurban merasimini icra eden, kurban tayan Tanr'nn nezdinde(!) Mecus ruhansinden (Mo) baka bir-kimse olamazd. Yahudilik dininde de byle bir durum vard. Tevrat'n yedinci babnda, sadece Harun'un ocuklarnn, yani hahamlarn btn merasimleri yerine getirebilecek kimseler olduunu gryoruz. Bu yzden her i iin ar, karmak kanunlar konmutur. Mesel Tevrat'n yetmiten fazla sayfas kurban kesmenin teknii, yntemleri ve kurban tabutuyla ilgilidir. O kadar zor ve anlalmas imknszdr ki sadece hahamlar gerekletirebilirler. Dierleri gerekletiremezler ve buna haklar da yoktur. Mehrperestlik dininde de Molar (ruhaniler) veya "kar-ran'lar Arya kabilelere hakim olan en byk kuvvet idiler. Bycnn bugn bedevi kabilelere hakim olmas (mesel Dou Afrika'da). Hatta kabilenin han bile onun inancnn esiridir ve ona muhtatr. slm'da ve Dier Dinlerde Kurban slm'da kurban, tamamen kendine has bir zellik arzeder. Kurbann olduu dier dinlerdeki ekillerle tamamen zttr. Kur'n haccdan bahsettii zaman, iki defa ak ve net olarak kurbann amacn da ifade ediyor; eer kurban kesiliyorsa fakir
DNLER TARH

453
ve miskinin yemesi iindir, diyor. slm'n kurban konusundaki tavr dier dnlerinki gibi deil. Dier dinlerde kurban etinin yenmesi haramdr. Hatta bir lokmas bile insann hissesi olamyor. "Hm" veya "Ham" zel bir bitkidir, Mehrperestler ve Zerdtiler zn kaynatyorlard; ondan "Mi veya Ming" isimli bir iki yapyorlard. (Bu stlah Farsada imdi de var. Mesel, "falan adam mong olmu" derler, bunam sersemlemi, sersemletilmi anlamnda kullanlr. Yani "sarho olmu" veya "sarho etmiler" demek istenir. Bu ikiyi imekle, ruhannin cezbesinden kurtulduklarna ve gayb esrarn kendilerini ilham edildiine inanyorlard. Bu iki Veda dininde de var, "Suma" olarak isimlendiriliyor. Bu Mehr "Huma"s veya Veda "Suma"s, sonralar Zerdt dinine giriyor. Ondan sonra Mesih'in dininde (Hristiyanlkta) "Kutsal arap" adn alyor. "Messe" duas, merasiminde kei vastasyla datlp, sunuluyor. Onun iinde Mesih'in ruhunun olduuna inanyorlar, imekle, kendilerini kutsallatrdna inanyorlar. "Suma" veya "Huma" Mitraizm dininden Veda dinine, oradan da Katolik Hristiyanlna gidiyor. Sonra da bizim edebiyatmza giriyor.58 Ak, irfan, cezbe, sarholuk, kendinden geme, baylma, maddiyattan el etek ekme, ycelme(0 olarak yerleiyor. Sofiy-ye'nin arap ierek ulatklar derecelere benziyor bu da. Yeni Din ve Eski Ruhaniyet Demek ki Mehrperestlik dininin tarih kklerini sihir ve byye iman oluturmaktadr. Molarn asaletine iman ve hakimiyetini zlemek de tarih kklerdendi. Oysa Molar ok pis, yklm ve mal yiyen insanlard. Zerdt'n iddetli bir saldrsna
58- "Mey", "Meyhane", "Mo" ve "Moe" edebiyatmzda o kadar ok kullanlmtr ki bu nokta, unu da hatrlatmaktadr ki; birka asr ncesine kadar bile meyhaneleri Zerdtiler idare ediyordu.

454
DNLER TARH

maruz kalmlard. u husus btn peygamberlerin kesin kaderidir: Peygamberlik in ayaa kalktklar zaman karlarnda duran en byk g nceki dinlerin ruhaniyetidir. Kur'n'n ruhban ve ehbara (hahamlara) yapt iddetli eletiriyi hatrlayalm: "Ey insanlar1 Hahamlar ve rahiplerin

ou insanlarn mallarn hakszlkla yerler, Allah yolundan alkoyarlar. Altn ve gm biriktirip Allah yolunda sarf etmeyenlere can yakc bir azab mjdele." (Tevbe/34) Hz. sa'nn
Ferisiler'e (o zamanki Yahudi ruhanyeti) saldrs, bu gerein rnekleridir.59 Zerdt'n Kyamnn Zaruri Olduuna Dair Br Sebep Zerdt (M.O.) 660 ylnda anszn kyam ediyor. Zerdt'n isyan deiik sebeplere dayanyordu. Sebeplerden biri, medeniyet ve mlkiyet dzeninin insanln bana yeni dertler ve ihtiyalar amasdr. Sonra baz slahatlara, zm yollar nermeye balyor. Konfys, Lao-Tsu, Buda, Zerdt, Yunan filozoflar ve Yedi Hekimler'inin hepsi ayn asrda yaamlardr. Bu da Zerdt'n o zamanki ran'n yeni dertlerine ve ihtiyalarna bir cevap olduunu gstermektedi. Dier Bir Sebep Aryaler, ran'a ve Hind'e olmak zere iki farkl lkeye dalnca, coraf artlar farkl; toprak, su ve hava imknlar farkl olmasna ramen ayn kkten gelmeleri sebebiyle ortak yeni artlarla karlanca tedricen yeni ihtiyalar da ortaya kt, kukusuz. Hint Aryaler, kabile hayatnda kaldlar. ran ryaleri, iftilik hayat tarzna girdiler. Hayat artlarnn, sosyal dzenin, sosyal ahlk duygusunun deimesiyle artk Mitraizm ve Zer-dtten nceki ilkel dinler (Arya kabileleri, vahi ranl ve Hintli dn ve yaay ekli dzeyinde kalmt) ran'n yeni ihti59- Bu gsteriyor ki yeni din, durumun slah ve dinin slah iin geliyor, egemen dzene kar kendiliinden cephe alyor. nceki dini hak idiyse tahrif edip bozmu olan, eer btl idiyse halkn ve menfaatlarnn aleyhine byk bir alet larak kullanm ve egemen glerin faydasna teslim etmi olan dzen.. DNLER TARH

455
yaarna cevap veremiyordu. Yeni artlara, sosyal, iktisad ve ahlk ihtiyalara hitap etmesi gereken ve mevcut durumu aklayabilecek bir din gerekiyordu. Mesel daha nce hayvanclk yapanlar, artk kabile eklinde yayorlard, bu nedenle tanr iin kolayca kurban kesebiliyorlard. Kurban, etinden istifadeyi dnmeden tanrnn yolunda yakabiliyorlard. Fakat bunlar iftilik dnemine getiler; bylece ehir hayatna ve ky hayatna girdiler. iftilik dzeninde kurban kesmenin zararlarn grebiliyorlard. Hayvanclkla uramayanlar iin kurban kesmek, artk iyice zorlamtr. O halde

nceki hayvanclk dneminde ok kolayca gerekletirilen bir gelenek, artk zor ve gerekletirilmesi imknsz bir olay oluyor. Byle bir gelenee, ortaya kan glk nedeniyle ilgi azalr ve tanr ile iliki de kendiliinden terkedilmi olur. Burada Zerdt kyam ediyor. Tanr'ya balanma iin bir din iln ediyor. Sihir ve byye olan ihtiyac inkr ediyor. Kurbana da Molara da toplumun ihtiyac olmadn bildiriyor. Byy iptal edip kurban reddederek Karpanlarn Mola-rn karsnda en byk mcadeleyi balatyor. Hepsinden nemlisi, nceki dinlerin btn putlarn, eitli ilhlarnn heykellerini datp kryor, mabetlerden dar atyor. (Geri sonra Mbedler yeni aklamalarla tekrar geri getiriyorlard). Zerdt bedevi dinin reformuyla yeni bir din kuruyor. Bu din, iftiliin ve ziraatn iddetli etkisi altndadr; ran'n yeni hayatnn ak-laycsdr. Zerdt dininde inek, ok muhteremdir. Bu nedenle byk tanrlardan biri olan "Vehumen" aslnda inek tanrsdr. Zerdt'n kendisinin ad da "Zoreaster" veya "Zerdter", yani deve zenginidir. Bu da kabilevi dneme ballk iaretidir. Fakat Hind'in aksine ran'da inek sadece muhteremdir, kendisine taplmaz ve kutsal saylmaz. nein yerine, yeralt su geidi, su yolu ve su, kutsaldr. Hayvanclk dneminde inek, hayvancln ve iktisad hayatn kaynan gsteren bir imge olurken iftilik dneminde su, zira ve iktisad hayatn kaynan gsteren bir imgedir; bu yzden deerlidir. Dolaysyla Zerdt dininde

455
DNLER TARH

su inein yerine gemekte ve kendisine taplan kutsal addedilmektedir. Dinler tarihi asndan Zerdt'n en byk hizmeti, tevhidi olmayan btn dinlerin grn, dinlerin esas olan tapmay ve dini, tevhide yaklatrm olmasdr. Zerdt'n Tanr nanc Monoteist mi, Dalist m? Zerdt'n tanr inanc monoteist mi, dalist mi meselesinde iki gr vardr Biri, klasik teoridir. Sradan Zerdtlerin (meseleleri tefsir ve te'vil edenler; aydnlar deil) ve taklitilerin kabul ettikleri grtr. Bu gr asndan Zerdt dini, dalist tanr inancna sahip bir dindir. "Ahira"nn dini ve "Ehri-men"in dini. "Engermeyi now" dini ve "Spentamei-yi now" dini, iki kiilik; "hayr" ve "er". Kt olan herkes ve herey, "engermei-yi now"un bir parasdr. Eer iyi olursa "Spentamei-yi now"un bir parasdr. Bu iki zt daima sava halindeler. O halde Zerdt'n dinine inan, Zt'n dnyadaki ikiliine inantr. kinci gr ise, yeni tarihilere ve yazarlara ait olan grtr. Bunlar Zerdt dinini ihya etme ve bu dine sayg gsterme abas ierisindeler; bugnk dnya anlaynn tevhidi tandn, vdn, tevhide taptn gryorlar. Hatta dinsizler bile mukayese yaptklar zaman tevhidin, dini grn en gelimi ekli olduunu itiraf ediyorlar. (Bu, apak ve tereddt edilmesi imknsz bireydir). Bunlar ilgi duyduklar dinlere tevhidi bir ehre kazandrmak iin aba gsteriyorlar. Dini tefekkr asndan bugnk dnyaca takdir edilenlerden biri olan derin ve byk yazar "Radha Krieynan" bu yaklamla Hindu dinine (bir dzine tanrs olmasna ramen) tevhidi bir ehre naketmek ve izmek istiyor. Onun abas vgye deerdir, fakat irk dinini tevhid dini gibi gstermesi ve onu sevimliletirmesi de knanacak bir durumdur. Eer kendisi yeni bir dindar olarak inanlarn tekrarlayp yeniden syleseydi, kendisinden daha ok memnun olurduk. Btn gereklere, kaynaklara ve belgelere ramen yanl aklamalara girimesinden byle bir tavr daDNLER TAR H 457

ha iyi olurdu. Geri aydn nasl isterse, hkm o ekilde karabilir ya! Merhum "Dr. Muin" de, ok iyi bir insand, byk bir adamd.60 (Btn korkum udur: iyiler ve bykler, hata edip doru olmayan bir sz syler ve yazarlarsa, kendilerine gsterilen destek ve gveni, byklkleriyle kantrrlarsa, kt bir sonu ortaya kar. Yoksa, "Mirza Mlkm Han" gibi piyangoyu iki yerde satp, dolandrclkla kazandklarn yiyen bir adam, eer bir yalan sylerse, kolaylkla kkten reddedilebilir!) Bu grlerin etkisi altnda kald, Zerdt dinini saf bir tevhid dini, olarak nitelemeye kalkt. Halbuki Zerdt dini sade bir irk dinidir. Tpk Veda ve Mitraizm dini gibi irk esasna dayanr. Bu dinde Ahuramazda var, Ehrimen var. Bu ikisi arasnda ezelden ebede kadar bir mcadele var. Binlerce melek ve tanr; emaspend ve krpan arasnda dnyada sava ve arpma halindedir. Ahura ve ehrimen gler arasnda olan daim bir mcadele szkonu-sudur.

Avesta'nn ba tarafnda "Gase" veya"Gatlar" adyla birka iir ve ilh var. Makam, yani ahenk anlamna gelmektedir bunlar da. "Damesteter" gibi filologlar, bu ksmlarn Zerdt'n kendi diline, dier ksmlardan daha yakn olduuna inanyorlar. Veda kitaplarnn yazlm olduu lisanla karlatrma yaparak varyorlar bu sonuca. O halde bunlar ikibinyz, ikibin-drtyz, hatta ikibinbeyz yl nceydi denilebilir. Bazlar bu ilhlerin Zerdt'n kendi tanrsna hitaben mnacaatlar olmasnn muhtemel olduuna inanyorlar. Her halkrda ister Zerdt'n kendisinin olsun, isterse ondan sonra oluturulmu olsunlar, Zerdt'n asrna ok yakn olduklar ortada. Zerdt'n
60- Ben iyi adamlardan daima korkmuumdur. nk onlar hata yaptklar zaman bunun ok korkun sonular; eserlerin ve zihinlerin zerinde ok kt tepkileri olmaktadr. Sonra onunla mcadele etmek de mmkn olmuyor nk bu sapm fikrin gerisinde kutsal bir ehre gizlenmitir. Herkesin inand bir ehre; temiz, dindar ve iyi bir insan, geride byle saptrc bir fikir, kt bir kitap brakt zaman, pekok nesil onun kt etkilerine kaplyor. Eer herkes onunla ztlarsa bu sefer de kendini tahrip etmi ve en kk bir etki brakmam olur.

458 DNLER TARH


ilk dneminden kalan kaynak kitaplar olarak grebilir ve tahminen onlara dayanabiliriz. Gatlar'n son yetlerinde Zerdt tanrsna yle diyor: "Ey Ahuramazda, sen karanl yarattn, nuru yarattn gibi,." bu cmleden hareketle ilk Zerdt inancnda (yani Mazdapereslikte) iyilik ve ktln yaratcs, nr ve n, irkinlik ve gzelliin ve hereyin yaracs Ahuramazda olmutur. Zerdt gelince "Moperestlik/Mecusi" tanrlaryla ve Hintli ilhlarla (ranllar ve Hintliler dinlerinde ortak idiler) kavgaya tututu. Hintliler ve Molar "Deyas", "Dey" veya "Diyu"yu dnya tanrlar olarak biliyorlard. Zerdt ise bunlar, kt heyulalar, devler olarak isimlendirdi. "Mehrperestlik" dininde ve "Veda" dininde "Varuna" byk tanryd. "Aura" veya "Ahura" er, ihanet ve karanlk tanrsyd. Zerdt "Varuna"y ehvet ve irretlik tanrs olarak iln etti. Hint ve ran'n hesabn ayrmak iin byle yapt. Tpk ranl ve Hintli'nin ayr olmas gibi. ranl ruh, sosyal, kltrel ve ruhsal bamszlk kazanmt Dinin de bamsz olmas gerekiyordu. Zerdt "Aura" veya "Ahura"y "Mezda" iin en byk lkap olarak seti. "Mezda" Hintli, ranl veya Avrupallarn ilhlarndan biriydi. "Ahuramazda"daki mezda, dnce ve akl anlamnda; "Ahura" ise rab, tanr ve sahip anlamndadr. "Ahuramazda"; temiz ve byk akl sahibi. Yani Ahuramazda'y "Mehr" ve "Mitra"dan daha byk olarak kabul etti. Dier btn tanrlardan byk olduunu syledi. Btn dnyann ilh ve hayr tanrs kld.

"Ahuramazda" ve Dnya'nn Yaratl


Zerdt, "Ahuramazda"y ezel, ebed, akll, kadir ve lim olarak biliyor. Dnyay yaratmak isteyince, ilk nce "Vehumen" adyla, ebed ve mutlak bir ruh yaratt. Vehumen, mene, zihin, fikir ve iyi dnce anlamndayd. "Vehumen"den sonra dnyann btn sembollerini, almetlerini yaratt.
DNLER TARH

459
Zerdt Dninde ve slm Felsefesinde Dnyann Yaratl Byle bir itikat, slm felsefesinde de var. nk Allah, ezel vcib, mutlak ve yce zttr. Dnyann cinsinden deildir, kadimdi. Kadim olmayan hadis icat edemez. O zaman felsefe, Tanr iin nplana kan bu problemi yani felsefenin rettii problemi kendi giderir. nk Allah kadimdir ve felsefeye gre kadim olmayan dorudan yaratamaz. nk kadimden, hdise (kadim olmayana) urarsa, muhtemelen bu hadis, kadimin kendisinde sonradan olmu OLUR. nce "ilk heyl" (hereyin asl) dye bir mevcut yaratyor {veya heyula-i a). Bu varlk, bir taraftan zat- Kadimle alkaldr, dier taraftan da zt- hadisle -yani bizimle-. O ayn zamanda aynlik esas zerine mmkn ve hadisledir -madd dnyayladr-; dnyay yaratyor. "Akl- evvel", (Allah'n ilk yarat) bu akldr. Bu Zerdt'n ve slm felsefesinin Tanr iin oluturduu problemlerdir ve kendileri izale ediyorlar. Ancak bizzat slm'da Allah tasavvuru iin byle problemler yoktur. Hadis, o Kadim Zat'dan kmaktadr ve bunda da hibir problem yoktur. Eer sen anlamyorsan, anlama! Anlamadndandr! irk o ekilde kmyor; irk yle bireydir ki, imdiki yaantmz gibi! "Engerme-y Now" ve "Spentame-yi Now" Zerdt inancnda, dnyada iki tanrsal dzen; kt zt "Engerme-yi now" ve iyi zt "Spentame-yi now" mevcuttur. "Enger" er anlamnda, "Spenta" da mukaddes, hayr anlamndadr. "Me-yi now" ise

"ben", "huy" "mantalite" anlamlarna gelmekte. Bunlarn hepsi tek kelimedir; fikir, dnce, akl ve hikmetle e anlaml olarak. "Engermen" ve "Spentanen" (kr zt ve iyi zt) daima sava halindedirler. Herbirinin yardmclar ve melekleri vardr."Spentame-yi Now"un Dostlar Alt melek veya yakn tanr, dnyadaki 'iyi zt'n dostlardr. Bunlar "Spentame-yi Now" ile hayr dnyasn idare ediyorlar. "Engerme-yi Now" ve yardmclaryla savayorlar. Bu alt emaspend (daim, ezel ve ebed ruh) unlardan ibarettirler:

460
DNLER TARH

(Pehlevce deyimini sylemiyorum. nk bunlar sylemeye gerek yok. Farsa'sn sylyorum ki, bunlar dilimizde kullanlmakta olan isimlerdir) 1- Brahman: "Brah" iyi, gzel ve hayr anlamndadr. "Men", huy, tabiat anlamndadr. Yani iyi tabiatl melektir. 2- Obdibehet: Doruluk ve adalet. 3ehriver: Kudret melei veya onlarn kendi deyimiyle "Kudret Tanrs". 4- Hurtat: Faydalanma, mutluluk, afiyet. 5- Spendarmez (Espendarmez): "Spend", mukaddes anlamndadr. Nitekim Zerdt'n sfatlarndan biri de "Spendmen"dir. Yani kutsal huy sahibi (men-i spend). Espendamez, "Esfend" kelimesinin e anlamlsdr. Bereket, ak ve sevgi tanrs. 6- Mordd veya Emertat: Daim olma ve ebedlik tanrs. Bu alt "emaspend" "Spentame--yi Now"un liderlii altnda, yedi kiilik grubu tekil ediyorlar. Bunlar "Ahuramazda"nn iradesini yrtrler. er ile mcadele ediyorlar ve "Ahuramaz-da"nn yolunda olan nsanlara yardm ediyorlar. Bunlara kar alt tane de er melei vardr. (Bunlara deyim uygunsa azap melekleri de denebilir.) Bunlar "Entegerme-yi Now"la beraberdir. Yedi kiilik kt ruh grubunu tekil ediyorlar. "Spentame-yi Now", "Engerme-yi now" ve dostlar, varlk leminde hayr ve er saflarnda yer almaktadrlar. Bu arada insan, seme hakkna sahiptir. Elbette bunlardan baka melekler de vardr. (Mesel, Soru itaat anlamndadr; bizim dinimizdeki Cebrail gibi). Zerdt dininin, metafizik itikad sisteminin toplam budur. Bu inan sistemi, ayn zamanda Zerdt dnya grn de simgeliyor. Burada, u noktaya dikkatleri ekmek stiyorum: Eer "Engerme-yi now" (er tanrs ve dostlar) "Ahuramazda"nn yaratklar olurlarsa, bu itikad sistem, bizim itikad sistemimize benzerlik arzeder. Tevhid inancndaki esaslara yaklam olur. nk Tevhd itikadnda da eytan Allah'n mahlkudur. Ayrca Tevhid mutlaktr; errin de Allah'n mahlku olmas gerekir. Ama eer "Engerme-yi now" er tanrs olursa ve "AhuramazDINLER TARIHl

461
da" da hayr tanrs olarak gzkrse ve her ikisi arasnda da atma szkonusuysa, o zaman iki zat, bizzat ezel tanr saylm olur ki, bu ikilie tapmak da irk olur; tevhid deil. Ne Zerdt inan (bizzat olan Tanr'ya inanyor) ne de bugnk aydnlarn akidesi slam gr esasna gre; tevhid br yorumla bir ZERdt oluturmak istiyorlar) dorudur. nk tevhid, (u anda) halkn zihninde irkten tamamen ayrlm, mahhas olarak duran bir fikir deildir. Aynen fetiizm ve animizm aamasndaki irki, en yce evrensel tevhid ekline karmak istemeleri gibi. Halbuki tevhid, bir tr manev gr, ok yce ve gzel bir dnya grdr. Btn ruh, fikri ve kltrel deiime paralel olarak, dine ait inan esaslar da, medeniyetlerin deiim tarihleri boyunca insanln zihninde eitli ekillere brnmtr. Aslnda o yce ve mavera anlamyla tevhidi anlamak slm'da ve Kur'n'da tantlan ekliyle tanmak en kk bir tereddt ve phe olmakszn tevhide inanan ve Kur'n'n yolunda olan oumuz iin de kolay deildir. Zihnimize ve anlaymza yerlemesi kolay olmuyor. nsanmzn kapasitesi yeterli gelmiyor. Eer zihnimizi ap ine bakan olursa, inancmzda ok sayda irk lekesini ve tevhid inancna karm irk unsurlarn grrler. Tevhid, "Allah, birdir, deildir" demekle basit bir ekilde yorumlanamaz. Tevhid bu kadar basit deildir. Eer byle olsayd, zengine saygnn, her tehlike etkeninden korkmann tevhid inancna halel getirmemesini ve zihni megul etmemesi gerekirdi. Ama byle deildir: "Kim zenginlie sayg

gsterirse, dinin te birini kaybetmitir" veya "Herhangi bir tehlike kaynandan korkarsan, artk muvahhid deilsin" denilmitir. Bu yzdendir ki tevhidin anlam, basit olarak sadece "Allah
birdir, iki deildir" olsayd, menfa atlk tan doan korku ve saygnn tevhidle ne ikisi olurdu?

Byk ve aydn lim eyh Cafer uteri istihza ve aka lisanyla bizim yalanc muvahhidliimizle alay ediyor: "Btn peygamberler ve ulema yle demeye geldiler: "Ey insanlar! Paraya, baskya,

kudrete, kavme, kendinize, topraa, ahs ve puta tapmay462


DNLER TARH

nz!Allah 'a ibadet ediniz." Ama ben diyorum ki; "btn bu tapmalar arasnda Allah iin de bir yer anz. Btn bunlara tapyorsunuz Allah'a da tapnz1." diyordu.
Tevhidi anlamak (hatta felsef dnya gr ve ahlk duyu bakmndan), insan, yce bir ruh tekml gerektiriyor. Hi phesiz, berrak, mutlak ve yce ekliyle tevhid, Zerdt dinnde gereklemi ve tecelli etmi olamaz. Zerdt "Engerme-yi now"unda da "Ahuramazda" gibi ezel ve ebed olup olmadn veya "Ahuramazda'nn yarat olup olmadn akla kavuturmuyor. Eer akla kavu-tursayd, mrik mi, muvahhid mi olduu belli olurdu. u anda sahip olduumuz kaynak ve belgelerde bu durum ak deildir. "Engerme-yi now"un resmen "Ahuramazda"ya kar bir zat olup olmad ak deildir. Eer Ahuramazda'ya olursa, bu gerek ve kesin bir irktir. Bunu ise, ben, kaybolmu bir halka olarak biliyorum. Zerdt' irk ile tevhid arasnda bir eikte gryorum. Zerdt'n dinini, tevhide en yakn olan tevhid olmayan bir din, "irk dini" olarak kabul ediyorum. Bu hkme, sahip olduumuz kaynak ve bilgilere dayanarak varyorum. Zerdt dininde en yksek makam, "Ahuramazda"ya aittir; tek ve biriciktir, hibir gcn onunla mukayesesi mmkn deildir. Ondan aa makamda iki g vardr; "Spentame-yi now" ve "Engerme-yi now". Bunlar hayr tanrs ve er tanrs-dr. nc makam ise "Spentame-yi Now"un yardmclar olan alt "emaspend"e ve "Engerme-yi now"un alt yardmcsna aittir. Demek ki bunlar, dnyada kar karya kalm olan iki gtr. Birbirleriyle savamaktadrlar. "Gtlar"da da grld gibi, bu ik g birbirleriyle kar karya dr. (Ahuramazda ise bunlarn stndedir.) Mbedlerin dedii, "Ahuramazda"-"Ehrimen" g dengesi eklinde deil. Btn bunlara ramen Zerdt dini, berrak bir tevhide sahip deildir. nk "Gtlar" ve Avesta'nn sair blmleri, tam olarak gvenilebilecek bir kaynak deildir. nk Mild nc ve drdnc asrlarda -Sasaniler zamannda, meydana kmlardr. Bunlara dayanDINLER TARH

463

mak, tpk son ikiyz, yz yl nce meydana gelmi olan eserlerle, Hz. Peygamber dnemindeki itikad usul izmeye almamza benzer. Hz. Peygamber zamannn itikad usuln anlamak iin Kur'n ve Nehcul-Belag'ya dayanmak gerekir. Son ikiyz, yz yl nceki eserlere deil. Zerdt'n dini tevhid ve irki bnyesinde barndrmas aka belil deildir. nk sadece "Gatlar" gibi kaynaklarda ve baka belgelerde ak ekilde belirgin olmayndan deil; bunu, Zerdt dininin ilk hareketinde de grememekteyiz. Tevhid'in kiilerde belirmesi ve hasssasiyet oluturmas sadece ibrahim dinlerde vardr. nk Ibrahim silsilenin bu ilerlemi dinlerinde tevhid, tam olarak ak ve mahhastr. Eer sonradan insanlar yanl anlasalar da, kt bir amel sergileseler de bu, dier dinlerden ve bakalarndan kaynaklanyordu; Ibrahim dinlerin zelliinden deil. Dier dinler, kukusuz irke tevhid elbisesi giydirmeye alyorlard. Bu, metinlerinin ak olmamasndan deil; nk metinleri apaktr. slm'da da, Zerdt dininde olduu gibi, "eytan" vardr; ama Allah'a kar deil, insana kar savayor. nsan ve eytan birbiriyle savayor, eytanla Allah deil. slm'da ahlk dzleminde hayr ve er de vard. Fakat bu atma sadece insan hayatnda ve dnyasnda gereklemektedir. Fakat evren, batan baa mutlak hayrdr. Evrenin bir varl, bir yolu ve bir yn vardr. Evrene mutlak hakim bir kudret ve bir tedbir hkmediyor. Zerdt Dini: Dalizm Dini Zerdt dinini, gerek tevhid bir din olduu asndan ele alalm {"Engerme-yi now", "Ahuramazda"nn mahlkudur diyelim) gerekse irk ve dualizm esaslarna dayal bir din olarak ele alalm. ("Engermeyinow" "Ahuramazda" ile ayn zamanda mevcut olmutur diyelim), her iki durumda da dualist zelliini korumaktadr. Muvahhid Zerdt'n tevhidi de aslnda da-lizmdir. nk btn varlk lemini iki esasa indirgiyor. Hayr ve er, karanlk ve nr olarak. Kt, irkin ve er olan herey
464
DNLER TARH

"Engerme-yi now"un safndadr. Gzel, iyi, hayr olan herey ise, "Sentame-yi now"un safndadr. Bu nedenle Zerdt dininin dnya gr; insanst, btn zerrelerin vcutlarna hakim iki hayr ve er g arasndaki evrensel bir savaa dayanmaktadr. Bu ikili dnya gr, bylece tabiat ve varlk lemini ikiye ayrd gibi, insan ve dnyay da iki zt kutba blyor. Mbedlerin Zerdt' Buraya kadar bahsedilenler ilk dnemdeki Zerdt'n ve dininin zellikleriyle ilgiliydi. Bundan sonra Mbedlerin inandklar Zerdt', Mbedlerin menfaatleryla ve savunulmasyla grevlendirilen din ele almaya alacaz. Bu ekilde sonu alma ve karlatrma yapmak mmkn olacaktr. Zerdt dini, su, aa ve yeillik dinidir. Balangta, zira hayatn zelliklerine dayanmaktadr: "Yeraltnda gizli bir su yolu bulan herkes Cennet'e gider." Bu yzden Horasan yaknlarnda Gonabd'da suya ulamak iin elli il yz metre yer etiklerini gryoruz. ok sayda insan abite i yapm bu iin yer altndaki kanallardan Cennet'e bir yol bulabilmek urunda can vermilerdi. mandan baka, hibir g, insan bu kadar altramaz, hibir bilek -hatta tekniin bilei bile- iman bileine sahip olamaz. Suyun, inein, kzn, su yolunun, aa ve yeilliin kutsallatrlmas u gerei gstermektedir: Zerdt din (hayvanclk dnemi dini olan Mitraizmin aksine) tamamen zira karaktere sahiptir. Zerdt Dini: Gerekilie Yneli Dini Dnyay zdrap olarak bilen, hayat da bir tek unsurdan yani zdraptan ibaret olarak gren; her ballk ve ihtiyac zillet, eziyet ve yklma unsuru olarak tanyan; dnya, tabiat ve insan ktmser bir bak asyla gren Buda dininin aksine, Zerdt dini iyimserlik ve gerekilik dinidir. retimi ve ziraati iddetle tevik ediyor. Ziraat hakknda, pek ok sevaplar sayyor. Hayat,

DNLER TAR H
465

evlilik ve komulara yardm etmeye deer veriyor. Zerdt dininde ahlk, aslnda pratik zira ilikilere gredir. Madd hayat reddetme, i dnyay ssleme ve iten tap tabiattesine dayanan Budizm ahlknn aksine, Zerdt dininin ruhuna, iddetli bir realizm hakimdir. Zerdt Dini: Olumlu Tarih Felsefesi Dini Zerdt inancnda, btn tarih dneme taksim ediliyor. Her dnem drtbin yldr. Tarihinin her dneminin sonunda tarih dnyor ve bir "Suyant" zuhur ediyor. En son "Suiyant" (va'd edilen Zerdt kurtarc) bu dnemin sonunda gelecektir, ondan sonra kyamet kopacaktr. Hayrn mutlak galibiyeti olacak ve insann pislikten kurtuluu gerekleecektir. Dne, lmden sonra dirilie inanmak Zerdt dininde de vardr. ia ve dier slmi mezheplerde olduu gibi. "dem'in Varisi Hseyin'in "ntizar: tiraz Mezhebi" blmnde ia'nn dnle ilgili intizarnn hangi anlamda olduunu gsterdim. Zerdt, kyametten nce "Suiyant''larn geldiine ve hakikat esasna gre insan kurtardklarna, dnyada adalet ve iyilik hkmetini kurduklarna inanyor. Zerdt dini, brahim dinlerin dnda kyameti mahhas olarak tasvir eden ilk dindir. Dnya ve insann lmnden sonra, byk kyamet oluyor, ller ayaa kalkyor, "hesab"a duruyorlar. Terazi ve adalet parlam; "Ahuramazda" teraziyi ele alyor ve gnahlar tartyor. Gnah daha fazla olan, cehennem'e, gnah daha az olan -veya hi olmayan- Cennet'e gidiyor! "Cennet", gzel, iyi olan yer; Cehennem, yani kt olan yer, "ktlk kalesi" gibidir, "kt yer'dir. inevat (inevat) Kprs "inevat" kprs, Zerdt dinine zg bir kprdr. Bizim avam kitlemizin arasna da nfuz etmitir. Mslmanlar arasnda da vardr. Cennet ile Cehennem arasnda kurulmutur. Teraziden geen herkesin, ister kurtulmu olsun, ister mahkm
466 DNLER TARH

olsun, ister gazaba uram olsun, ister balanm olsun, ine-vat kprsnden gemesi gerekir. Orada, Zerdt geliyor tanrlarn ve emaspendlerin yardmyla, "Spentame-yi now"n elinde olanlar Cennet'e gtryor. Cehennemlik olanlar ise arada Cehennem'e atyor. nk kpr Cehennemden geiyor. Bu, halkmzn inancnda Srat kprsdr. Srat Arap dilinden almlardr:

"Bizi doru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, gazaba urayanlarn ve sapmlarnkine deil." (Fatiha, 5/7).
Yani "Allah'm bizi doru yola ilet!". Ama bu ifade de dier birok kavram gibi anlamndan saptrlmtr. "Allah'm, lmden sonra bizi doru yola ilet, yani imdi nerede olduunuzu ve

nereye gideceimizi biliyoruz, o halde sizin klavuzluunuza muhta deiliz, lmden sonra kprye vardmzda bize hidyet buyur!" gibi bir anlam vermiler. Halbuki undan gafildirler;
burada hidyet edilmesi gerekir ki, oradaki hidyet kendisine nasip olsun. Burada ne olursa olsun, orada hidyet edip yolunu gstersinler anlamnda deil. Neyin hatr iin ve niin gstersinler? lmden nceki btn el dememi meseleleri, bylece lmden sonraya nakletmilerdir- Kendilerini ve oklarn rahatlatmlardr! Zerdt Dni: Olumlu, Fakat Yzeysel ve Ruhsuz Bir Dn Buda ve Veda dinlerini hzla geip, ksaca anlattm zaman herkes konunun etkisi altnda kald. Isnan, hareket eden ve cokulu bir din heyecan kazanan herkes, derin bir efkat, hayal gzellii ve duygu ile doldu. (Hint dininin btn karamsarlna ramen). imdi Zerdt' anlatnca hi kimsede, hibir hareket ve kprdanma hissedilmedi- Bir "arpm tablosu" syledim zannedersiniz! Bu, Zerdt dinin kendine has zelliidir. nk ruhsuz bir dindir. Tm gcyle akl ve mantn kullanmaya ve sosyal hayata dayanan bir dindir. Yapc, mutlu, iyimser bir dindir. Ama ar yzeysel; allm ve di. Bu y-zden eski tarihte kudret, debdebe, geni ve byk bir medeniyet sahibi olduunu gryoruz. Fakat zerfetten, derin insan sanattan, yce ve gDINLER TARH 467

zel bir ahlktan (slm ahlk gibi bir ahlktan) ne bir haber ne de bir eser vardr. Eer "Louvre" mzesini grmeye giderseniz ran'la ilgili ksmda azametler grrsnz. ok tantanal ve debdebeli kap stleri, pars, parti... adamlarn heykellerini grrsnz. Oysa o mzede (slm kltr gibi) derin kltrden, Hint'te olduu gibi zarif ve ok derin irfan duygudan, Yunan dneminde olduu gibi ok karmak felsef hikmetten bir iaret bulamazsnz. Zerdt Dininin Facias Zerdtlerin besleyip yetitirdikleri facia, slm'a "cebr"i getirmeleriydi. Geri Zerdt, insan hayr ve er arasnda serbest brakyordu ve ikisinden birini seme hakkna sahip gryordu. Ama dnyay, "Enger" (er) ve "Spenta" (hayr) diye iki zt kuvvete blmeleri, erre bir stlk balad. Halbuki slm'da errin, ne cevher ne de ariz bir yn vardr. Allah ve tabiat erri icad etmemitir. erli insan erri ortaya karmtr. Bylece, konunun anlalmas iin bunu ona yklemek gerekir. Ama dalist dnya grnde er, tpk hayr gibi dnyada bir alt yapya sahiptir. lemin tabii bir boyutudur. Varl, mantk, ezel ve metafizikdir. Yine varl tabii, adi ve ayn zamanda kt adamn sorumluluk, seme ve iradesinin tesindedir. Dier bir konu; ben "Hayr" ve "err"i seebilecek zgr bir . irade sahibiyim. Ama bizzat seebilme iradesine sahip olan ben, ya "Engerme-yi now" veya "Spentame now"un bir parasym. Bu nedenle hayr ve erri seebilen ve zgr bir irade sahibi olan ben yaratlm gerei ahura veya ehrimenyim, yani engereilii veya spentalii seiyorum. Zerdt'n deyimiyle dnya "hayr ve errin birikintisidir." Bu ikisi, karanlk ve aydnlk gibi sava halindedir. Ahura, Spenta zttan olanlarn iyilie eilimi vardr, iyilik dnda bir-eyi semiyorlar. O halde ayn zamanda seici, tercih edici olan ben, ftratma uygun olandan bakasn seemem. Bu yzden Zerdt irade ve seme, bu kolayl ve hzla cebre dnyor. Ve bu slm'a giriyor. Emevler bunu geniletip
468
DNLER TARH

yapyorlar. Mbedlerin ve Sasanilerin ald neticeyi almak iin yapyorlar bunu. Halka, talihsizlik ve mahrumiyetlerinin, varlk leminin, kinatn dzeninin temel yasasna dayandn gstermek istiyorlar. Mbed ve idarecinin menfaatperestlik ve smrsnn neticesi olduuna inanmamalar iin yapyorlar. Emevler, "cebr'e ilgi toplaynca halka yle diyebilmilerdir: "Eer Ali yenilip, mezhebi yok

olduysa; biz i bana gelmisek, siz slm 'dan nceki gibi talihsiz bir duruma dtyseniz, bu ne sizin, ne de bizim gnahmzdr; ilh irade gereidir; hibir kimsenin kabahatinin sonucu deildir, lh iradeye kimse kar kamaz." Bu hileyle halkn elini balyor, bylelikle
yapageldiklerini fark etmesinler diye onlar uyutuyorlard. Bu cebir, bu facia Zerdt dininin ve Mbedlerin, slm kltrne ve mslmanlar arasna getirdikleri beladr. Bu nedenle Hz. Peygamber (s.a.v.) yle buyurmutur: "Kaderiyye bu mmetin Mecusleridir." Gerekten cebirciler, slm mmetinin Mecusleri, Mbedleri ve Zerdtleridir.

ONDRDNC DERS

"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..."
Asl konumuza gemeden nce bir soruya cevap vermeyi gerekli gryorum. Sizin de zihninize gelmi olmas mmkndr. Zaman zaman hissetmisinizdir. Sabitlik, Deiim Kabul Etmeme, Yani Donma ve Talama Biz slm'n esas temellerinin, ruh ynnn sabit olduuna inanyoruz. Acaba bu sabitlii aklamak iin itikad delil arayp ortaya koymamz gerekir mi? Her eit yenilik, deime ve tekmlle mcadele etmek iin herhangi bir silah hazrlamamz gerekir mi? Hi phesiz gerek byle deildir. Tabiat, sabit bir gerektir? Kur'n ve slm da, tabiat gibi bir hakikat ve gerektir. Biz insanlar, btn tarih boyunca tabiatta, tabiatla likide ve tabiat anlamada tekml kazanmz. Bir Mslman olarak da sabit bir gerek olan "slm" ve "Kur'n"la irtibatta, telakki, anlay ve kendi zamannn htiyalaryla intibaklarnda deiim kazanp, tekml etmemiz gerekir. Her tekml ve deiimin gerei, deiimin asln kabul etmektir. Eskileri (ya deimilerdir veya
470 DNLER TARH

yanltrlar) dkmek ve brakmaktr. Daha doru olan, imdiki fiili ihtiyacmza uygun olan almak ve eski harabelerin stne bina etmek gerekir; deiimin mns budur. Bir meslektam vard. Benimle aras iyi deildi. nk yle dediimi duymutu: "lim, deime ve dnme halindedir. Her yl, bir nceki yln szlerini tekrarlamamak gerekir." Beni eletirerek diyordu ki: "Tarihin eskilii ve yenilii yoktur; gemite olup bitmi olan olaylardr. Daima daha nce sylediklerimi tekrarlamak zorundaym. Mesel, tarihte "Safevi hkmdar ah smail attan dt ve ld"yazyorsa yirminci asrda yaadmz, ah smail'in jeti infilak etti ve Atlas Okyanusu'na dt" dememiz mi gerekir?" Meslekdamm tenkidinin, ok da uygunsuz olmadn gryorsunuz. Eer deime ve dnmeden anladm onun dnd gibi olursa, sznde hakllk pay bulabiliriz. Fakat o en kk bir neticeyi, byk bir netice iin yanl bir ekilde ele alp sralyor; bu yanltan daha byk bir yanla dyor: "Tarih, sabit tarihi gereklerdir, deitirilemez" diyor. Oysa tarihi, tarih uzman, tarih aratrmacs ve okuyucusu olarak ben, her yl tarihi anlamada, zmleme ve tarih meselelerin tahlilde, zamann hareket kanunlarn keifte, deiip tekml kazanmam gerekir. Eer geen yln tarihileri "ah smail attan dm ve lmtr" demise, ben bu sene onu deitirmiyorum. Jetten veya fzeden atmyorum ki lsn! Byle szleri meddahlar kahvelerde sylyorlar, bu da tarih deildir. unu aydnlatmak iin oturuyorum: ah smail isimli ahs kimdir? Onun gibi gen bir delikanl, milliyet gcn ve mezhep gcn nasl kullanyor ve byle bir hareketi meydana getirebiliyor? Onun hareketi ran toplumunun deimesinde ve ada ran tarihinde hangi fonksiyonu tamtr, imdiki dini dncelerde hangi ilevi grmtr ve hangi etkiyi brakmtr? Bu, tarih bilincindeki deimedir. Tarih gerekleri ve olaylar zamana uygun olarak ve gnn modasna gre deitirelim anlamnda deil. Bilkis u gereedir ilgi: Sabit geree kar,
DNLER TARH

471
insan olan "ben", deien bir gereim. Deien ben'de, sabitlik her an renk ve anlam kazanyor, baka bir cilvesini sunuyor. Gemite toplumumuz kapal bir toplumdu. Kapal toplumun, kapal dnya gr ve kapal tarihi vardr. Dnyas kk, kapal ve snrldr. Din, Allah ve btn mukaddesatn zihninde belirgin bir biime sokuyor; kk ve snrl bir dnyada. Tpk elow kebap kaplar gibi, kapal kk ve snrl; ba ve dibi basit bir belirginlikte. Zaten onun Mslman veya Hristiyan, Budist veya gayr Budist, kfir ya da m'min olmas, kapal veya ak, dar veya geni dnya gr bakmndan hibir dengesizlik arz etmez, Dnya grmzn kapal olduu yz-iki yl ncesi gemi zamanda dnyann merkezini kendi lkemiz ve komu birka lke olarak gryor, mitolojilerimizin, efsanelerimizin ve hayallerimizin merkezi olan Hindistan' da dnyann son snr olarak kabul ediyorduk. Kendi mitolojik kahramanlarn bir baka dnyaya, fizik tesine tamak isteyen destan okuyucular yzlerini Hindistan'a evirirlerdi. "Kapal dnya gr" bak asndan tarih de kapalyd: Adem'den balyordu Nasih'ut Tevarih'in deyimiyle; yedibin yl nce! Ve kendi zamanlarnda sona eriyor. imdi de kapal adamlarn zihninde tarih budur. Adem'den kendisine kadar gelen byle derli toplu bir silsileye sahiptiler. Tek tek ismen

zikredebiliyorlar! Onlarn, dnyalarnn merkezi de Ortadou'nun evresidir. Bunlarn slm tarihi ve ia tarihi de kapaldr. Szgelimi, halkmzn zihninde, tarihin, Muharremin balangcndan ve mam Hseyin'in Medine'den hareketinden baladn gryoruz. Aurann ikindi vaktinde tarih sonra eriyor. Gerisi ise hep alama, alama; baka hibir olay yoktur. ldrlenler, kutsal sandukalar eklinde zihnimizdeler. Oldrlmeyenler (Drdnc mam ve Hazreti Zeynep gibi) ve sa kalanlar ise Kerbala'dan hareket ediyorlar; ancak kimse onlarn peinden gitmiyor. Eer btn mrlerini Hz. Zeynep iin alamakla geirenlere (Zeynep iin alamak onlarn mesleidir), "Aura gn ikindiden sonra otuz-krk gnlk trajik bir hadiseden baka,

472
DNLER TARH

Zeynep hakknda bir sz yoktur. Ondan sonra, artk tarihte baka haber yok. Ne bir olay meydana geliyor, ne bir hareket, ne de hibir deiim. Bir ehirden Daha Dar Bir Dnya Dnya da budur; bu topraklarn, bu ahsiyetlerin ve olaylarn dndakiler, kfiristan ve karanlktr. Bu kapal bir dnya grdr. Tahran'da, bu dnya grnden daha kapalsn bile gryoruz: Barp aryoruz; dnya byledir, yledir diyoruz; yirminci asrn insan, kinci Dnya Sava'ndan sonra yeni bir insan tipi ortaya karyor. Yeni bir deime, ruh, kltr ve medeniyet bu son on, onbe ylda meydana getiriyor... Ve o, tm bunlara karn neler sylediime aknlkla bakyor. nk dnya gr, Tahran'n geniliinde bile deildir. Eer Cevadiye'de, Selsebil'de ve Pazar'da yayorsa, Emirabd'dan ve Taht' Cemid'ten habersizdir. Oralarda, neler olup bittiini, kimlerin; nasl insanlarn yaadn bilmiyor. niversiteyi tanmyor, zaman zaman ocuunun gidip geldiini gryor ama; nerede olduunu, niin gittiini bilmiyor. Orada nasl dndklerini, hangi meseleleri grtklerini bil-miyor. Bulunduu blgenin veya mahallesinin iki kilometre yukarsnda dnyas bitiyor. Falanca yerlerde din tamamen unutuluyor; baz gler btn inanlarmza kar silahlanm, dnyann byk gleriyle el ele vermiler, sahip olduun hereyi ortadan kaldrmak istiyorlar; biraz hareketlen! dersek, arp bakmyor ve uykudan yeni uyanmn mahmurluuyla yle tirazda bulunuyor; "Niin aslsz, belirsiz ithamda bulunuyorsun? Mescit mamur ve bakml... Aabeyimle babamn zamanlarnda da yleymi, bendenizin zamannda da byle. stelik u farkla, benim param ve gelirim daha fazla. Babam eziyetle, zorlukla ekmek temin edebilmi, biz imdi ehitlerin Efendisi'nin bereke-tiyle ekmek ve tavuk bile yiyebiliyoruz! Hangi ey ortadan kalkm? ffet, namus ve drstlk m? Halkn hepsi m'min. Genler aurada sine vurmaya geliyorlar, a yiyorlar, duygularn ifade ediyorlar. Bence neyin sarsld asla belli deildir. Bunlar gereksiz yere halk korkutmak istiyor!"
DNLER TARH

473
Tanr, Fakat Sadece Samiler'in Tanrs Bu, genel, dar ve kapal dnya grdr. imdi fikri adan st dzeyde olanlar, ilm ve din adan daha byk ve daha geni bir dnyada yaayanlar, yle dnyorlar: Btn dnya ve insanlk, nesilden nesile Mezopotamya'da ve etrafnda yaam insanlardr. Allah'n elilerinin de sadece Mezopotamya'da ve etrafndaki blgelerde zuhur ettiine inanyorlar. simleri belli olan peygamberler ve Allah Resl'nn sadece Sami kavimleri iin gnderildiine, Allah ile halkn ilikisinin snrl olduuna, Samiler'in Allah'la olan ilikileri dnda dier btn peygamberlerin yalan olduuna inanyorlar. Dier milletlerin daha geni, daha gl, daha byk ve daha eski kltr, tarih ve medeniyetleriyle semalardan itaatsiz iln edildiini sanyorlar. Vahiy kaplar onlarn yzlerine kapaldr, Allah onlar kendi hallerinde brakmtr diye inanyorlar. O halde aklmz bamza alalm, ran, Hint, in veya dier herhangi bir yer tarihinden bahsedince, bin, drtbin, bebin yl tarih, medeniyet, kltr ve din sahibi olan miletlerden, onlarn rehberlerinden, kurucularndan, dinlerinden bahsettiimiz zaman (bunlara gre) "la'netukhi aleyhim ecma'in" (Allah'n laneti onlarn hepsinin zerine olsun) demeyi unutmayalm! nk byle dnenlerin inancna gre sadece ve sadece Sami peygamberler Allah-'in elilerdir. Allah tarafndan seilmi olan ve Allah'n muhatab olan milletler ancak Samiler'dir! (Gerek ferd ve toplum ve gerekse btn "insanlk" anlamnda)... Evrensel Din slm

slm peygamberi (s.a.v.), phesiz zel bir kabileden, millet ve rktandr, ama risaleti btn insanlara ve btn milletleredir. Hemen balangta, sadece Kurey ve Araplar iin veya sadece Samiler ve doulular iin gelmediini, btn insanlk iin gnderildiini iln ediyor. Balangta "O, insan bir kan phtsndan yaratt." (Alak/2) diyor. Kur'n insan cinsinin yaratl, Yaratan ve yaratlan ilikisi, kalem ise Allah'n insan eitim vesilesidir. lk mesajnda:
474
DNLER TARH

"Ey Araplar, Ey Kurey, Ey Samiler!" demiyor. Bilkis: "Ey insanlar!" diyor. Dnya'ya ve dnya halkna bir mesaj, zel bir memlekete ve zel bir halka deil: "Ey insanlar! Dorusu biz sizleri bir

erkekle bir diiden yarattk. Sizi milletler ve kabileler kldk ki kolayca birbirinize tanasnz..." (Hucurt/13)
Ama nceki peygamberlerin, byle evrensel bir risletleri yoktu. Mesih, Yahudilerin vaad edilenidir, dier milletlerin va-ad edileni deil- Musa srailoullar'n Firavun ve Kptilerin esaretinden kurtarmak, onlar va'd edilen topraa getirmek ve orada hr bir toplum kurmak iin gnderilmitir. Risleti balad, onun yerine getirdi, sonulandrd. Onun dnda bir i yapmad. Musa, asla dnyann btn insanlarn esaretten kurtarmak gibi bir rislete sahip deildi. Belli bir zamanda, belli ve snrl bir mekanda, snrl bir sava alannda Kpt'ye kar bir zt. Tevrat'n kendisi, Yehd kavminin kitab olduunu gsteriyor, onlarn ihtiyalar esasna gre nazil olmutur. Hz. Muhammed dndaki peygamberlerin hibiri, resmen btn insanlar kurtarmak iin gnderilmemitir. Bu doal bir-eydir. nk gemiteki .toplumlar imdinin aksine snrl ve kapaldr. imdiki sosyal ilikiler, dnya kltr, snflar, evrensel ilikiler, milletleri ve kavimleri byk bir millet haline getirmitir. Tabiatyla bugnk dnyann bir kesinde bir hareket meydana gelince dalgalar daha geni olarak yaylmaktadr. Bu nedenle fikir, kitap, eitim ve retimin yaylma asrnda evrensel bir rslet var olmu olabiliyor. Btn insanlar ve btn rklar iin bir rislet islm Peygamberinden ncesi, medeniyetlerin snrl ve kapal olduu bir dnemdir. Her toplum, komusunu sadece tanmamakla kalmyor, belki onu kendi devi eklinde gryor. eh-name'ye baknz; uzak milletleri {Bat'da, Kuzey Kutbu'nda ve Afrika'da yaayanlar) sadece yabanc grmekle kalmyor; btn kuzeylileri sadece ranl saymamakla beraber o insanlarn cinslerini de tanmyor. 'Gil ve Mazend' devleri olarak isimlendiriyor. Rstem, Mazenderan'n byk kahramanlarna kar savaa gidince, "beyaz devle savaa gitti", diyor. Onlarn da snDNLER TARH

475
rn bu tarafndaki ranllar', byle grdkleri bellidir; bundan bile daha kt grm olmalar muhtemeldir. Byle bir asrda peygamberlerin risletlerinin kendi kapal toplumlaryla ve kapal dnyalaryla snrl olmas doaldr. Kendilerine zg artlar ve istekleri varolup, dierlerinin art ve konumlarndan farkldr. Peygamberin Risleti ve Filozof Bir filozof (mesel, Aristo) iin filozofluunun bir milletin iine yarayp yaramad nemli deildir. Halkn onu anlayp anlamad onun iin fark etmiyor. Diyor ki, bugn anlamazlarsa yzyl sonra anlayacaklar, Yunanllar anlamazlarsa dier milletler anlarlar. Ben filozofum, halkla ne iim var? Ama peygamberin halkla ii vardr. O, evrensel hakikatlar istedii ekilde aklayamaz. Kavminin yakasn (olduu her dzeyde, uur ve hayat asndan tutmak, onu hareket geirmek, anlamasn salamak ve onu kurtarmakla grevlidir. Bunun iin henz evrensel bir toplumun olmad dnemlerde risale tinin yerli olmas gerekir. Bu yzden slm Peygamberi {Onun risleti evrenseldir. Evrensellii, hemen balangtaki ilnndan, sznn farkllndan bellidir) dnda hepsi geici ve kendi zel kavimlerine zgdrler. Hepsi vardr ve dorudurlar. Ama kapal ve dar dncelerde, btn kavimler Sami kavimleri ile snrldr, Sami peygamberleri dnda doru peygamber yoktur. Sanki Allah, dier milletlere darlm, onlar kurtarma ve onlara hidyet etme dncesinde deil. Yoksa nasl olur da Allah srailoullar iin onlarn iecei kadar peygamber gnderir; o kadar ki sabahki birka dakikadan fazla olmayan yalanc dou iinde yetmi peygamberi ekip ldryorlar ve hemen de ilerinin bana geliyorlar. Biz de Kur'n'dan gafil olarak, Hz. Peygamber ve Kur'n'n dier kavimler iin niteledikleri derde mptela olduk. Kendi kitaplarn unutmulard, ardndan girmiyorlard. Dnce ve fikirlerini liderlerinden, kuvvetlilerinden, ilgi duyulan nfuzlu

476

DNLER TARH

ahsiyetlerinden alyorlard. Kur'n'n metnini ve rivayetleri unuttuk. Halbuki Kur'n, btn dnya kavimlerinin ayn rislete, peygamberlere ve kitaplara sahip olduklarn belirtmiyor mu? Bu hakikata gz yumuyorlar. Byle dar ve kapal dnyada yaayp, snrl bir dzeyde mutaasspa din ve fikr hayatlarn idame ettiriyorlar. Sadece bunlarn peygamberleri vardr, bunlarn dndakilerin peygamberleri yoktur. Sadece bunlar peygamberdir, bunlarn dndakiler kfir ve yalancdr gibi bir inan tamak, bizi yle bir noktaya vardryor ki, biraz tarih ve corafya okuyup gemii ve medeniyetleri tandktan, ok sayda baka yerlerin olduunu anladktan, byk milletlerin, dncelerin ve medeniyetlerin olduunu kavradktan sonra, tarihin seyri iindeki risletin aslndan ve nbvvetten, peygamberler tarihinden ve bu mekteplerin nderliinden de phelenerek, zihni karamsarla kaplyoruz. Bu tavr, slm'n ve Kur'n'n ruhuna aykrdr. nk mesele, sadece bir rk eklinde sunulmu ve sadece bu kavmin bylesi bir dete sahip olduunu dnmek zorunda kalyoruz. Tamamen mahall ve kavmi bir anlayla Allah ile insann ilikisindeki genel ve insan yn kaybetmi oluyoruz. Halbuki bu asl, Kur'n'da tekrarlanarak zikredilmitir: "phesiz Biz seni, mjdeci ve uyarc olarak, gerekle gnderdik. Gemi her mmet iinde de mutlaka bir uyarc buluna gelmitir." (Fatr/24) "nkr edenler: "Rabbinden ona bir mucize indirilmeli deil miydi?" derler. Sen ancak bir uyarcsn. Her milletin bir yol gstereni vardr." (Ra'd/7). Nehcu'I-Belaa'da Sami olmayan peygamberlerin risleti ve semav kitaplar hakknda ok ak, dikkatli ve kesin bir hutbe var. Kur'n ve Hz. Ali'den daha ak bir lisan nereden bulalm? Acaba Kur'n dier milletlerin tarihlerinin bana buyruk zorbalarna, gaddarlarna, haydutlarna "yol gsteren" mi diyor? Asla. u metin, Nehcu'l-Belaa'nn metninin aynsdr. Aklamaclarn, te'vilcilerin bile btn maharetleri (ki yetleri acaip ve tuhaf ve bir ekilde te'vil edip aklyorlar) bu hutbenin aklamasnda, ie yara ma maktadr. Allah, halkn (sadece Sami kavmini deil) babo brakmamtr" Neden? "Min nebiyyi mrsel" gnderilmi peygamberlerDINLER TARH

477
den, "Evkitabun munezzilun" yahut gnderilmi kitaptan. "Ev hccetti lazmehu ev muhaccetu kaimehu" -Muhacce, salam ve doru yol anlamndadr. Hccet, bir delil anlamndadr. Gnmzde de (bu kavramlar) var. Bunlar fertlerin hidyeti iin gerekli olan ldr. -Kendisinin hibir milletini ve halkn babo brakmamtr. Gerekli hcceti, salam ve doru yolu, indirilmi kitab, gnderilmi bir peygamberi, onlar iin gndermitir. "Resuln l tukassint bihim, kletnadeduhum ve l kesretul-mukezzibine." Yahut tbi olanlarnn zayflatmad ve ounluun yalanlamad peygamberler yoktur." Min sabk summiye le-hu min ba'dihi ev biri urfihi min kablihi ala zalike snnet'ul-Ku-run" (Bu tarihin bir snneti (yasas)dr, nesilden nesile, asrdan asra insanlk tarihi byle gemitir.) "Ve mediyetu'd-Dhur" (Zamanlar gemitir)- Baknz bu, ne kadar byk bir insan ve tarih dnya gr. Bunda rk hakknda hibir sz yoktur.-"Babalar gittiler, yerlerine oullar geldiler." Byle tarih bir yasayla, bu risletler btn kavimlerde, btn asrlar ve nesiller boyunca meydana geldi. Kitaplar nazil oldu, hareketler Allah tarafndan aikr edildi. Her millette, her nesilde ve her asrda tarih, byle geti. Zaman byle geti. Ta "ila en be'asellahu subhane-hu" -Baknz, hatemiyeti, ne kadar byk bir tarih atmosferde; zel bir Sami silsilesi dnda, nasl ortaya koyuyor-: "Muham-medun Reslullah la necaz iddetehu ve itmamu nbuvvetehu." "Muhammed Bin Abdullah' gnderene kadar; btn halkn hidyeti iin olan va'deyi, insan iin son va'd edileni gnderene kadar, Rislet if etsin ve nbvvet mektebinin hareketini tamamlasn." Bu anlay, tarih vb. deildir, metindir. O halde, slm Peygamberi Sami silsilesinin son peygamberi deil, btn insan kavimlerinin, eitli milletlerin, rklarn, asrlarn, nesillerin, dounun ve batnn en son peygamberidir. Bu hareketin aralarnda meydana gelmedii bir millet bulamayacamz kesindir. Hatimiyet, Sami peygamberler silsilesinde deil, btn insanlk tarihinde, nbvvet ve risletin sona erdii anlamndadr.

475
DNLER TARH

Bir arkada tanyordum bir makale yazmt. Yazsnda halifelerden birine kfr ediyordu. O halifeye, benim bu yazardan daha fazla kinim vard. Yazarn kini sadece din inancndan kaynaklanyordu. Benimse her ynden derin bir kinim vard, btn bunlara ramen sordum: Halifeye doru olmayan

eylerden dolay niin kfretmisin? Dedi ki: Kendileri yazmlar, Ehl-i sn-net'ten biri yazm. Artk doru ve yanl olmasyla ne iim var? Dedim ki: Olsun, kitap senet deildir. Kendilerinin yazd da olsa senet deildir. Salaml, rkl belli deildir. Bu haliyle de ondan istifade etmeye almamalyz. Birinin kendi mezhebinden olanlara saldrp onlar ezdiini grdmzde bizim de onlardan istifade etmemiz ve onu senet olarak almamz doru deildir. Sadece bir Budist'in, Buda haknda bir kitap yazmas, bir Brahman'n, Veda diniyle ilgili bir kitap yazmas, bir keiin fiz. Isa veya Hristiyanlkla ilgili kitap yazmas veya bir Snni'nin halifeyle ilgili... mantksz, tarihe ve senetlere aykr olarak kitap yazmas nedeniyle onu belge olarak almamz ve saldrmaya balamamz doru deildir. Byle bir ite grupsal ve ruhsal inanlar asndan doyuma ulamamz mmkndr; ama ilm adan sadece ilme ihanet deil, belki inandmz ve uruna bu kadar canlarla, mekteplerle, ahsiyetlerle mcadele ettiimiz hakikata ihanettir. Mezhebini savunabilecek insan, kendi mezhebinin muhaliflerine veya itikat konusu olan ahsiyetlere saldrd zaman mantkl olabilen, istidlale gre hareket edebilen kimsedir. Ali'nin senede, shhate, dorulua, mantka dayanmayan bir savunmaya ne ihtiyac olabilir? Hak ve btl endiesi olmayan bir savunmaya ihtiyac yoktur. Ne de dier bir dnceye. Sadece dncesini geniletip yaymay dnr. Al, byle bir savunmaya sadece muhta olmad gibi, byle biri, ayn zamanda Ali'nin en byk dmandr. Byle saldrlarla ve savunmalarla dnyada ve dncelerin arpmasnda bir ahsiyet veya bir hakikat korunamaz. zellikle bu tarz mantk ve istidlal sahibi olan bir mektebin; btn bu
DNLER TARH

479
senet ve iftiharn, sahteliklere ne ihtiyac vardr. Dmann, tarih ve mantk adan btl oluu ispatland halde sadece meselenin ekli ve iddialarda bulunma, btn mezhebimizi temelden sallam m olur? Mesel, ben "Vendidad' (Avesta kitabnn bir blmdr) seebilirdim, burada para para nakledebilirdim; dinler tarihi yerine bir"ov" icra edebilirdim. nk bu blm ar derecede gln ve komiktir. Artk mcadele, cevaplandrma ve muhalefet iin bir yer brakmyor. Ama eer byle bir ie giriseydm, retmen olarak retim ve ve ilme sadece ihanet etmekle kalm olmazdm, belki savunmam gereken bir hakikate de ihanet etmi olurdum. nk benim mezhebimi de tenkit etmek isteyen aydnn Tahran pazarna, din ve mezhep bakentine gitmesi, resm ktphanelere gitmesi; eklen slm ve din olan kitaplar tedarik etmesi slm dininin Alev ias'nn resm savunucular ve teblicileri olan yazarlarn kitaplarn kendi toplumlarna gtrmeleri, halkn yksek sesle kkr kkr glmelerini salamalar iin yeterlidir. Eer ben; bunlar sahtedir, asl deildir. slm'a ve ia'ya sonralar byle konular eklemiler, dersem ve o da bana cevaben yle derse hakldr. Dier dinleri ve mezhepleri tenkit ettiin zaman, asl-fru', hak-btl, sahih ve sahih olmayanla niin senin iin olmuyor, hibir kaide ve dstrun olmuyor da sadece "Gatlar"a glyorsun? Btn o gzellie ramen, "Vendidad"n peinden gidiyorsun? Halbuki aratrmaclar diyorlar ki, "bu Vendidad -Sasaniler dneminde Medler vastasyla Avesta'ya ilave edilmitir.- Kaynak zellii yoktur; dili bile Avesta'nn dili deildir. Gr ve akaidi Zerdt dininin ruh ve fikrine aykrdrr." "Buna ramen sen diyorsun ki "Bunlarla iim yok, resm nbedler yazmlar, bu benim iin yeterlidir. Zerdt'e ait bir metin olarak okurum, alay ederim." Bunun alay, kamuoyunu tahrik etmek, propaganda, mrit toplamak ve topluluk oluturulmas iin uygun olmas mmkndr. Ancak ilm ve mantk bir i olarak doru deildir. O halde eer ben, dier dinler konusunda byle bir i yapmyorsam, dine kar olan bir aydnn, din ile muhalefette byle

480
DNLER TAR H

bir ie el uzatmamas iindir. Gidip, zahiren din ahsiyetlerden saylan yazarlarn yeni yazlm bir kitabn temin edip, bu yazarn halkn zihinlerinde olan ve kendi stedii eyleri toplayp, Kur'n'n aslna, ruhuna, nesir ve nazmna aykr olarak hazrlad kitaptan o din aleyhine istifade etmesin, diyedir. Eer byle bir i yaparsa, yle bir eserden slm bir i olarak istifade ederse, bu metni kendimiz yazdk, ama bizim kendimize aykrdr diye itiraz edebilirim. Bu eklin dna, bu giriten almak istediimiz neticeyi alamam. Bylece nceki oturumda, Zerdt adyla Hint, ran ve Avrupa'da yaynlanm ve tercme edilmi metinlerden faydalanarak Zerdt'n simasn izmeye altm. Sonra u tereddt anna vardm:

Acaba Zerdt tek tanrc mdr? Yoksa iki tanrc mdr? Dalist midir? Muvahhid midir? nk bir yerde tek tanrdan bahsediliyor, dier" bir yerde "Ahuramazda", "Vehumen"i yapyor, "Vehumen" yaratklar yapyor, slm yaratl felsefesinde ise, Allah "heyl"y (hereyin asl) yapyor. Heyl dier mahlklarn menei oluyor. Bu iki dinin "Buda" diniyle olan farklarna ve benzerliklerine ulatm. Btn bunlar, elinizde olan Pelevi Zerdti metinlerin esasna gre syledim. Bu tereddd de, bu metinlerin incelenmesinden domutur. Acaba imdi bu metinlerin esasna gre hkmedebilir miyim? Acaba Yahudilik, Hristiyanlk adyla insanln elinde olan kitaplarn esasna gre bu dinlerin mrik oluuna hkmedilebilir mi? Eer sadece bu kitaplara dayanrsak olur. Yahudi kitaplarnda, Allah oul sahibidir. ("Uzeyr", "Yehova"nn oludur). O halde Yahudi dini, irk dinidir. (Olu ve kz olan Zeus gibi). Mesih bir tanedir ve tanedir. Balangta br hakikatin, ehresidir. Ama sonra zta dnyor dier ztlardan ayrlm temel zt; Baba, oul, Ruhu'lKuds, yani tanr. O halde teslis dinidir. slm'da (son tevhid dini ve onlardan daha mkemmel dini) Allah'n tebih ve tecessm meydana geliyor. Mcessime ve Mebbihe gibi ou frkalar vardr ki, bunlar zahiren ve ekDN LER TARH

481
len Mslman'dr. Ama inanlarnda irk dalgalanyor. ia'nn ou sapk kollarnda imam, ezel ve ebed bir zt grnm alyor. Tanrnn halefi ve vekili oluyor, "Emaspend" gibi. Tabiat tesi, beer olmayan kiiler oluyorlar; dier bir lemdendirler. Gne lkesi ve harikulade lem gibi bir alemin ztlar. irk dinlerinde, tanrlarn tanrs olduu gibi, tabiat unsurlarnn ve varlklarn herbirinin kk bir tanrs vardr. Bu tanrlar, byk tanrnn ferman ve iradesi altndadr. Bizim byk slm ahsiyetlerimiz bile, sapm ve irke bulam dinlerin etkisi altnda, ilhnn yerine geen ahsiyete dnyorlar. nsann yaratlnda ve dnyann idare edilmesinde i banda oluyorlar. Byle bir dinin ad da, slm'dr. Sorduun zaman, itiraz ettiin zaman, yle bir aklamada bulunuyorlar: Sadece Allah birdir, ama Allah'n izniyle ve onun izni altnda bunlar yaratl ve idare iinin iinde olup, i bandadrlar. Bu dnceler irktir: Tanrlardan biriktirilmi irk. Mertebe ve makamlar silsilesiyle bazs temsilcidir. Bazs genel mdr. Bazs reistir, bazs bakan. Zerdt Doru Olarak Tanmada Akl Karineler Avesta'nn metnine baktmz zaman; ou yetlerin ak olarak Ahuramazda'y, hereyin, herkesin, iyi ve ktnn, aydnlk ve karanln yaratcs olarak grdn farkediyoruz. Ezel ve ebed bir varlk olarak aratrdmz "Spentamei-yi now" ve "Engermei-yi now"u ak olarak Ahuramazda'nn yaratklar olarak kabul ediyor. Bu lisan ve dncede, tevhidi buluyoruz. Ama Avesta'nm dier blmlerini ve geleneklerini aratrdmz zaman, Ahuramazda'nn Ehrimen'e kar olduunu, her ikisinin ezel ve ebed olduunu gryoruz. Buras da irk kokusu veriyor. Zerdt gibi filozof, dnr ve byk bir ahsiyetin, bir kitapta hem muvahhid hem de mrik olmas mmkn deildir. O halde bu ikisinden biri dorudur; her ikisi deil. Bu konuyu anlamak iin en eski metinlere mracaat ediyoruz: Eer
482 DNLER TARH

eski metinlerde tevhidi yetler bulursak, bu irk yetlerinin toplumun mrik glerinin fazladan bir ilvesi olduuna delil olmu olur. Bu gler, kudret sahipleri, eekletirenler ve istibdat-lardr. nk tevhid daima, bu tefrikaclarn, grupularn, rklarn, snflarn zararna olmutur. yle ki, din, ilkin dinin berrak olduu uurlu bir hareket eklinde byk bir devrimci kurucunun zihninde olduu zaman kadar tevhiddir. Sonra resm hkmetlerin, gruplarn, ruhaniyetin vb.nin eline dnce, tamamen bir gelenee dnyor. Sapkla ynelmi olup, irk onda yer ve yol ediniyor. Bunlar akl karinelerdir. Nakli karineleri ise, daha aktr. Zerdt' Doru Olarak Tanmada Nakl Karineler Avesta kitab, alt blmdr. Eer balangtan sona kadar sayfalar gzden geirirsek yledir: Eski zamandan yeniye doru gelmi oluruz, iki blm "Gatlar"d. Benvenist gibi byk filologlarn inancna gre Gatlar, Zerdt'n kendi eseridir; "din ilhler" adyla Ahuramazda'ya hitap edilerek sylenmitir. Filologlar bu ilhlerin dilini en eski dil olarak kabul ediyorlar ki, bizim aramzda da mevcut kavramlar asndan bu byledir.

Gatlar'a baz ilhler eklemiler. Bunlar Gatlar'n toplamn ve fazlalklar olan, "Yisna"y oluturuyorlar. Bunlar adalet ve tanrya tapmayla ilgili ilhlerdir. Gatlar'a eklenmi olanlarn, yen bir lisan var. Filoloji asndan Heameni dnemiyle ilgilidir. Sonra "Vesperd" ve "Vendidad" blmlerine varyoruz, filoloji asndan bu blmler Sasanilerin son dnemiyle ilgilidir. -Ne Ekaniler ve Heameniler dnemi ne de Sasanilerin ilk dnemleriyle ilgili deildir-. O halde zaman bakmndan Avesta, Zerdt zamanndan balyor -Gatlar- Sasani dneminin sonuna (Enuirvan zaman) ve slm'n douunun eiine kadar varyor. Bu, kitabn biraraya toplanmas, kitabn yaratlmas ve te'lif yllar bakmndandr. Tevhid bakmndan, bu kitaba gelince:
DNLER TARH 433

Avesta'da Tevhidin Seyri Avesta'nn mtalaasnda, Gatlar'dan uzaklatka, bir ve yegne olan "Ahuramazda"nn tevhid ve ahenginden, Ahuramazda'ya hereyin -n, karanln, iyilik ve ktln, irkinlik ve gzelliinyaratcs olarak hitap eden Zerdt'ten uzaklayoruz. Kitabn sonlarna vardmz zaman, ak bir ekilde dnya ikiye ayrlyor. ki lke, iki snr, iki rk, iki reis ortaya karyor. Her ikisi de ayn seviyede ve ayn gtedir. Kar karyadrlar. Bir taraf Ahuramazda, dier taraf Ehrimen'dir. Yani eytan ve yezdan, hayr ve erri yaratan tanryd. Kendisi dm ve iki yarya ayrlmtr. -Hayr olan yar, er olan yar-Kendisi, kt olan yarsna kar durmutur. Bunun seneviyyet ve ikiye tapma olduu ortaya kmtr. Bu nedenle eski Avesta, tevhid din bir metindir. leriye doru gittike, Sasanilerin zamanna yaklatka ok belirgin olarak iki tanrya tapclk esasna dayanan bir irkle karlayoruz. O kadar aktr ki, bunun baka ekilde aklanmas ve yorumlanmas mmkn deildir. Tahriften Korunmu Kutsal Kitap: Kur'n Tevhid dmanlar, sadece Avesta'ya deil, btn kitaplara kar bu muameleyi yaptlar. Tahrif ettiler ki, istismarc dostlarna yol asnlar. Ama Kur'n'n harimine yol bulamadlar. Kur'n'daki slm tevhidini irke bulatramadlar. nk Kur'n Mild 610 ylnda nazil olmutur. Bu, byk ran, Roma, Yunan, in, Hint, Msr medeniyetlerinin meydana gelmi olduu bir dnemdir. yle ki, Kur'n'n muhafzlar sadece zulm grm, yamalanm br aznlk deildir. Belki dnyann alnyazsn tayin eden kuvvetliler idi. Bu kitabn bir satrn bile deitiremediler. Kur'n, dnyann en yeni din kitabdr. slm Peygamberi, tarih ahsiyeti, kaytlara gemi tek peygamberdir; bunda tereddt edilmesi imknszdr. Hatta Zerdt, Musa ve sa'nn varlndan bazlar tereddt edememitir. nk tarihin ak

484
DNLER TARH

dnemindedir. Ondan hemen sonra, onun kitabnn Kur'n esasna gre dnya apnda bir eitim ve retim ortaya kmtr. Avesta, meydana geliinin balangcndan, Sasanilerin son zamanlarna kadar, sadece ve sadece birka nshadr. Herbiri bir kede ve mabette korunuyor. Ama Kur'n, mabedin, kilisenin, mihrabn, mollann ve zel bir hkmetin tekelinde deildir; herkes ona ulaabiliyor ve herkes onu seebiliyor. Her aile, en azndan bir nshaya sahiptir, herkes srekli okuyup inceliyor. Dier dinlerin aksine slm'da eitim ve retim, ruhaniye-tin tekelinde olmamtr. Her kyl ocuu, ln barndan en byk ilm havzalara ve en yksek okullara gelebilmitir. Tarihin on byk stadlarnm huzurunda ders okuyabilmitir. Nfus czdanna, makamna, isim yazmaya, kopyaya ve benzer eylere ihtiya duymadan okuyabilmitir. Bu yzden ders okumu ve tahsil grm bir kavim arasnda Kur'n hzla oalyor ve yaylyor. Btn bu yaygnlna ramen Kur'n'n harimine zerre kadar tecavz edemiyorlar. Ama Mslmanlar'm gr ve dnce tarzlarnda, tevhid ve mektepleriyle ilgili dncelerinde yol aryorlar. Bunun neticesinde, kitap deitirilememise de bir kenara braklm. Din nderlerini tany tarzlar, vgleri, hatta tapma konusunda rnek kabul ettikleri de deiiyor; yle ki artk onlarla gerek arasnda hibir ilgi kalmyor. Bu yzdendedir ki pek ok toplum, dinlerinin, byk tarihlerinin oluturduu byk olaylar unutmulardr. Yani zel gruplar ve aldatclar, sermaye ve bask gleri, d dman, haset ve i dmanlklar... Hepsi birlemi; ak, aydnlk bir kitab, mahhas bir tarihi, herkesin kolaylkla ap okuyabilecei eserleri, btn dnyann tand ahsiyetleri, bylelikle korkun bir tarzda irkinletiriyorlar ve

irkinletirmelerdir. imdi acaba bu irkinlemi ve korkunlatrlm simalar esas alp islm' tanmas ve tantmas insafa sar m? Yine acaba sahtekr Sasanilerin ve Sasanilerle el ele olan Mbedlerin meydana getirdikleri Zerdt'n Avesta'sna ilave ettikleri eserlere binen, Zerdt dinini muhakeme etmemiz ve hakknda bir hkme varmamz insafa sar m?
DNLER TARH

485
Safeviler ve onlarn hkmetine bal ruhaniler, slm, tevhid, imamet, Ali, intizar ve Ehl- Beyt mektebinden simalar byle gsterince, slm'n belirgin tarihini, belirgin lider ve liderlerini bu kadar tahrif ettikleri zaman, (Avrupallar slm liderlerini bizden daha iyi tanyorlar, yazdklar eserler bizim eserlerden daha iyidirler) artk yaz ve kitabetin olmad bir dnemde, dinin egemen gler tarafndan btn boyutlaryla nasl tahrif edilebilecei belli olmutur. Sasaniler (eskinin bir eit Sa-fevileri) ve Mbed'ler, bir dini nasl salam brakm olabilirler? Sasani mbedlerinin eserlerinden Zerdt nasl tannabilir? Ve hakknda nasl hkm verilebilir. Acaba bu bir eit kendini ve bakalarn aldatmak, var olan bir hakikate ihanet etmek deil midir? zellikle Vendidad'n glnlne ve korkunluuna ramen. Mbedler vastasyla yazlm olan Zerdt dinindeki kelm kitaplar da glntr. Gatlar'da, berrak bir tevhidden damarlar, ok yce bir tapma duygusu, kendi asrna, zamannn yklm dinine kar ve halka zoraki ykledikleri bir irkle dnyaya kar isyan eden bir ruh grlyor. Resm Ruhaniler: Eski Dni Metinlerin Hafzlar Msteriklerden birinin deyimiyle, aslnda Smer ve Akad'dan baka, yani Mezopotamya'nn gneyinde, Orta Asya'da, hatta ran ve Hint'te, din kitaplar ve byk din eserler yazlmyor. deta resm ruhanlerin kutsal belgeleri ve metinleri korumalar, onlar din ayinlerde, iir trenlerinde ve namazlarda okumalar eklindeydi. Bu yzden ezberleme, ruhanlere zg yeteneklerden biriydi. lm, din ve ruhan bir ahsiyetin en byk almeti, kutsal metinleri ezberlemesi, ezberden okuyabilmesiydi. En byk gnah, bir metnin, bir ksmnn da olsa yanl okunmasyd. nk kutsal metinleri, Tanr'nn ztndan biliyorlard. Diyorlard ki; kim yanl okursa Allah'n ztna ihanet etmitir. Eer biri Kur'n' yanl okursa -szgelimi- ona bir krba vurulmas gerektiine inanrlar. te bu, insanlarn krba yememek iin, okumaktan kamasna sebep olmutur.
486 DNLER TARH

Iie Girmi Gelenekler Bunlar slm'dan nceki atalarmzdan mirasla aldmz geleneklerdir. Bunlar, Islm inanlarmza da serpitirmiiz. Bu sapk malarn eceresini bulmak iin, halk arasnda Zerdti inanlarn ocanda, slm kltrne girmi sapk inanlar, cesur, korkusuz ve gereki bir ekilde tespit edebilecek kiilerin olmas gerekir. Bu yedi sefer kaynam macun arasndan o byk ve deerli insan incileri dar karmas gerekir; onlar kurtarmas gerekir, bizi kurtarmas gerekir. islm'n aratrlmasnda, berrak kaynaktan uzaklatka, birinci derecedeki dayanaklarmzdan ayrldka gayr slm inanlarn girii azalacana artyor ve kuvvetleri oalyor. nk balangta bir rivayet nakletmek istediin zaman, ravi zincirini belirtmen gerekiyordu. Byk bir mctehid ve tarihiden icazet aldn zaman bir hadis nakledebiliyordun. Fakat bugn ofrlk iin ehliyet lzmken hadisleri, din inanlar, mukaddesat ve benzerlerini nakletmek iin, sadece biraz dekoratrlk yetenei yeterli grlyor. Memnuniyetle syleyelim ki Avesta'nn en muteber ksm mevcuttur. Eer "memnuniyetle" diyorsam, var olan inancmn, her bakmdan daha yksek olduuna inandmdandr. O halde inancm, baka bir inancn baka bir inancn karsnda yer alrsa niin korkaym? Aydn topluluu iin henz cazibesi olan dinin bir metnini, temel olan ve itikatla alkal olan tarafna dayanmakla; onu zmleyip, tahlil etmek ve bir karlatrmay ele vermek iin, niin memnun olmayaym? nanyorum ki tartmalarla vakit harcama yerine aratrma, mtallar yapma ve falanca frkay ciltler dolusu kitapla reddetme yerine, o frkann asli, gerek konularn kendi dilmiz ve imknlarmzla basp yaynlamamz gerekir. O zaman, kitab temin etmi olan herkes, konuyu ilk elden okumu olur. Bylece, herkes, "meyve ve yumurta bile olsa Horasan'dan her ne ularsa, haramdr" gibi eylerle karlarsa bylesi bir kitaba inanmak iin deli olmas gerektiini anlar. Ama kitabn yaynlanmasn nlediimiz zaman, onun propagandaclar, sekin yerlerini alp halka sylDNLER TARH

487
yorlar ve bazlarn inandryorlar. Tpk imdiki aydnlarmz kendi din ve gruplarn seme etkisi altnda braktklar gibi. Feryat edip, dediler ki: "Yazk! Mslmanlar geldiler, btn ktphaneleri ortadan kaldrdlar. Btn kitaplarmz yok oldu. Hatta isimleri bile kalmad!" Dnya apnda beyin ykadlar. Ne kadar dnrsek dnelim "Bozorgmehr- Hakim "den bakas hatrmza gelmiyor! Memnuniyet verici olan taraf u ki: Avrupallar, onsekizinci asrda mevcut olan btn eserler (zellikle Pehlevi, Avestai ve Zerdt kltrleriyle ilgili olanlar) topladlar, hepsini dikkatlice tashih ve tercme ettiler. Avestai, Pehlevi, Ekani ve Sasani kitaplarn dikkatlice okudular; Franszca, ngilizce, Almanca ve Hollanda diline tercme ettiler. imdi btn onlar, Farsa'ya tercme edilmitir. Bunun neticesi: Hasretimiz, daha nceleri "niin ortadan kalkt" idi- imdi de hasretimiz, "niin kaldlar"dr.61 Her halkrda temel metinleri ve sahte metinleri mevcuttur. zmleyip tahlil edebiliriz; karlatrabiliriz. Ben sadece bu kltrn toplamndan ortaya kan temel unsurlar ana balklaryla zikrediyorum. Diyorum ki: badetlerinin teferruatn, amellerini ve itikatlarnn toplamn sylemiyorum, onlarn kitaplarnda grebilirsiniz. Zerdt Dini ve Zerdtlk Dini ia nasl iki eitse; Alevi ias, Safevi ias diye, Zerdt dini de Zerdt dini ve Zerdtlk dini olarak iki eittir. Bir Zerdt'n getirdii din, dieri de Zerdt'n yerine geenlerin -idarecilerin ve mbedlerin- yapt dindir. Avrupal msterikler, bu ikilii anlamlardr. Bazen "Zerasterzm" diyorlar. Bundan amalar, Zerdtilik dinidir. Bazen de "Zerat steriz m"
61- "Ferverdin Ay ve Hardad Gn" isimli bir risale var; ayet okursanz syle dediini greceksinizfinek (kz) bizimle ayn anda domutur -dnyadaki en stn Arya rkyz- inekle ayn anda dnyaya g?lmiix, inek bizim kardeimz-dir." Ayn grup btn dinlerin bana getirdii bely Zerdt dininden bana da getirdi. Sonu olarak daha kt ve daha korkun oldu. nk Zerdt, slm'dan daha eskidir.

438
DNLER TARH

veya Zerdt dini diyorlar ki bunlar, aratrmaclar iin Zerdt'n gerek ehresine yaklatrabilecek belgeler toplamdr. "Zerasterizm" ise"Avesta" kitabnn toplamdr. -Bu mevcut ekliyle- Avesta ve "Dinkerd"in ilavesiyle, slm'dan nce, hatta slm'dan sonra, btn tarih boyunca, be, altnc asrlardan, dokuzuncu asra kadar Zerdtiliin dier kitaplar mbedlerin eliyle yazlmtr. Zerdt'ten ve onun asl simasndan, sylediimden baka birey bilmiyorum. Bundan te sylediim ise Zerdtilik dini ile ilgilidir. Snflarn Asaleti Veda dini konusunda unu dedim ki; asalet, snflara dayanmaktadr, tanrlar da sosyal snflarn esasna gre taksim olunuyorlar. Snflar ise tenash esasna gre din ve felsef bir anlam buluyorlar. Zerdtilik dininde de snflar, dinin alt yapsn oluturuyorlar. "irk sosyolojisi" blmnde (Tahran Edebiyat ve Beer Ilimier Fakltesi'nde yaptm bir konumada ve Hseyniye-i Irad'da "brahim'le Randevu" sohbetinde ye sylemitim: irk sosyolojisinde ok tanrclk, sosyal alt yapy tanmlayabilmek iin fikri alt yap olmutur. Yani ok tanrclk udur: Toplumda ka grup, ka rk, ka snf gryorsa, tabii, ilh, ezel, deimez ve evrensel bir iarettirler. nk tanrlarn, aa yukar, byk ve kk diye taksim edilmesine ilh bir aklama olmaktadrlar. irkle mcadele birka putla mcadele etmek deildir. Bir grup, tanrlara sapklklarndan byle inanyorlar. Gze!! imdilerde mtefekkir bir adam, putlar tanr deildir diye kafalarna bir anlay sokmu da artk kimse byle hayal etmiyor. Oysa brahimvari bir ekilde, irk fikrinin alt yapsyla savamak gerekir. Zerdtilik dininde snflar, Veda dini kadar fazlaca blnmemilerdir, ama her durumda sosyal snflandrma, ilh bir alt yap bulmutur.
DNLER TARH

489
Hintli ve ranl dinlerde -ayr lkelere dnmelerinden nce- iki tanr mevcuttur: Biri gk tanrs "Varuna", biri sevgi, rahmet, ay ve yer tanrs "Mitra"dr. Varuna, hkmette, toplumdaki etkin glerde tecellisini bulur. Onlarn yardmcsdr. Mitra ise, ruhanyetin, mbedlerin, molarn (mecus ruhanlerin), bra limanlarn tanrsdr. Bu iki tanr, Mbed ve Hsrev'in ilikisi -veya Hint'te "Raca" ve "Brahman" ilikisi- din nfuz ve siyas g sahibini aklamaktadr.

Birinci yerde "Ageni" vardr. Ate Tanrs anlamnda. Ate Tanrsndan iki tanr yaplmtr. Biri Mehr veya Mitra, dieri Varuna'dr. O halde din ve siyas iki kudretin, ayn yerden ayrldklar ve blnm olduklar belli oluyor. Dier bir yerde Mitra ile Varuna dnyann idaresinde birlikte ve el eledir denilecei yerde "Mitravaruna" veya "Varuna-mitra" denilmitir. Her ikisi birbiriyle kaynamtr, deta birdirler. Bu irtibat ve ayn cinsten olma, hatta ayn zttan olma, ayn kaderi paylama, hakim iki siyasi ve din kudretin ayn kkene balandklarn aklyor. nc tanr ise; "ndra"dr. ndra, sava tanrsdr. Kahramanlarn, pehlivanlarn, zorbalarn, askerlerin ve erafn (at ve kl sahiplerinin) tanrsdr. Dnyann nasl bilinli bir ekilde taksim edildiine baknz! Mitra, yeri; Varuna, g bir egemen g olarak idare ediyor. ndra yer ile gk arasnda gidip gelme halindedir. Yani aristokrasinin kl gc iki resm kutup, din ve dnya arasnda, din adyla hkmetmi gcn -mbedler, brahmanlar veya ne varsa-veya siyaset, iktisat gc olan her ekliyle tezahr etmitir. Bazen bunun elinde, bazen onun elinde alet olmutur. Bir zaman bunu, dier bir zaman onu kendi elinde alet yapmtr. Drdnc tanr ise, kyllerin ve iftilerin tanrsdr, dnyadaki yeillikleri yaratmaktadr. Ratu Mitra ve Varuna, "Ratu"nun muhafzlardr. "Ratu" yani kinatn dzen ve namusu- Yani dzen. Tarihte dzen ve intizam, din adyla kutsiyet kazanm sosyal ilikilerden ibaret ol-

490 DNLER TARH


mutur. Herkes, o dzende iinin hesabn grr. Herkes her snf, sosyal hayattaki yerini tanr ve sarslmamas iin urar. Dzen (veya kanun, adalet, itidal ya da genel anlamyla tanr "Raf'nun destekleyicisi olduu ey), toplumun, gruplarn, insan Snflarnn, bir eit a gibi rlmesidir. Bu ebekelendirme-nin muhafzlar, Ratu, Mehr tanrs ve tanr Varuna'dr. Olmayan bu yalan tanrlarn, ne kadar doru ve var olduklarn, aratrma iine yaradklarn gryorsunuz. Tanrlarn bu gruplandrlmas ve snflandrlmas -ki sosyal snflandrmann aklanmadrSasaniler zamannda baka bir ekildeydi. Zerdt, btn tanrlar dar atmt ve bir tanrdan, bir "Ahuramazda"dan bahsetmiti. Demiti ki; biriciktir, zengin ve fakirin, mbed'in, mbed olmayann, herkesin tanrs sadece bir tanrdr: Ahuramazda. Ama mubedler, Zerdt'n biricik tanrsna teslis (l) bir zellik verdiler: "Zerdt yle buyurmutur: "Ate, melekuti, Ahurai lemden bir iaret ve semboldr; atei kutsallatrmak gerekir, atee hrmet etmek gerekir." dediler. Bylece mubedler atei (Ahurai iaret ve sembol) ksma ayrdlar ve ate yaptlar: Biri Estehr mabedindeki (Fars eyaletinde) ate; ruhanlerin, mbedlerin atei idi. Biri, Azerbaycan'dayd; ehzadelerin ve savalarn ateiydi. ncs, de Ry'end"dr. Kyllerin ve iftilerin ateiydi. Mubedler, Zerdt'n tevhidini, irkin bir alt yaps eklinde ortaya kardlar. Dorusu bu hayret edilecek bir maharettir. Hz. Peygamber, irki yok etmiti. Buna kar irk, tevhid elbisesine brnerek ortaya kmt. Fakat o zaman birey yapamad. Daha sonra bu montajl durum karsnda, Ali yenilgiye uram ve kurban edilmiti. irk ile mcadelede zaaf hisseden btn liderler ikinci cenahtandr. nk irk ile mcadele cidden zor olup yenilgi ve mitsizlik oluturabilir. Ruhanyetin Asl Mbetlik makam, mirasla geen bir makamd. Mbedzade (Zerdt ruhannin olu) ister kt, ister iyi olsun, babasnn yerine geiyordu. Sadece kanunlar, hareketleri ve gelenekleri

DNLER TARH 491


biraz renmesi yeterlidir. Mbed olmak ve Zerdti elbisesiyle ortaya kmak iin, dini tanma ilmi lzm deildi. Sadece karmak nezir ve kurban merasimini, genel terifat bilmesi ve dualar ezberlemesi yeterlidir. Sadece bu yeterliydi. Bu yzden bu dinde veya Budizm, Yahudilik, Hristiyanlk... dinlerinde mbed, kei, Brahman, moin, kendi dinlerini br dnya gr, bir ideoloji, bir felsefe olarak tanyan kimseler deillerdi. Hakikat ve geree ve dinlerinin ynne nsbetle olan uurlar fazladr. Belki el ve ayaklar hafif olan ruhanlerdir(!). Ama okuma yazmalar yoktur -bu mphem deildir! Herifin deyimiyle, gerisine sahiptir! O halde yirmi verme, on-dokuz ver!- Buras, slm'n deeriyle mukayese yapld zaman durdurulmas gereken bir noktadr, islm, ruhanyetin yerine, ilm gsteriyor. Kuran din zerinde dnmeyi te'kid

ediyor. Bilgi, aydnlk, uur kazanmak, dini doru tanmak, fkh yani dni tanma (din bilim), sadece gelenekleri, hkmleri, kanunlar, merasimleri ve din amelleri renmek (mesel, miras kurban veya eitli namazlarn... hkmlerini renmek) deildir. Bunlar herkes tertipli bir ekilde renebilir. Ama o kendini bilme duygusu, uur, doru ekilde dini anlay, dinin dayand esas yn tanma ve onu gsterme, fkh adn tamaktadr ve herkesin ii de deildir. Zerdt dininde, her snf zel bir tanrya sahiptir; ruhanler ruhan tanrsna! Eer ben dier bir smftan isem, ne snfmdan kma gcne sahibim, ne de dier bir snfa girme yoluna sahibim. Tevhid, bu snfsal, grupsal, kan ve topraa dayanan duvarlarn yklmasdr. Doru Peygamber Zerdt, Semavi Kitap Avesta Bazlar, tevhid ilhisi olan Yetler'i Zerdt'n kendisi sylemitir diyorlar? Bazlar bu kelimeyi Kur'n'daki "Yasin" kelimesiyle bir olarak bilmilerdir. nk bu kelimenin eitli kra-

492
DNLER TARH DNLER TARH

493
atlar var; "Yeim", "Yeema", "Yesin", "Yesina"... eklinde de yazlmtr.62 "Bihardan ve biraz da, muhterem bir zt, olan sayn Tabata-bai'den (el-Mizan tefsirinden) baz rivayetler topladm. Hazreti Emir'den (Hz. Ali a.s.) sordular; "Mecusiler Ehl-i Kitap mdr? Deil midir?" Ak olarak yle cevap veriyor: "Mecusiler Ehl-i Kitap'tr, bir peygamberleri vard; ldrdler. Yaktklar bir kitaplar vard..." Hazreti Emir'den (a.s.) baka rivayetler de naklediyorlar: "Zerdt'n kitab, on ikibin inek derisi zerinde yazlm idi." Msterikler ve Zerdt tarihi de byle yazyor: Bir padiah bir gnah iledi, Mbedler ve gerek din bilginleri itiraz ettiler. O da karar ald ve o kitab yok etti. Zerdt dininin ahkm ve kanunlarn deitirdi ve imdiki ekle getirdi..." Burada Hz. Ali (a.s.) Zerdt dininin sapmasn yle tahlil ediyor: Kitap ve rislet sahibi hak bir din olmutur. Agzl gllerin ve zorbal destekleyicilerin elleriyle, zamanla tahrif edilmitir. Yemen'in gneyindeki Hicr, ranl Zerdtilerin yerletii bir blgeydi. Yemen'in Mslmanlar tarafndan fethinden sonra Hz. Peygamberin emriyle Hicr Mecusileri'yle, Zerdtilerine Ehl-i Kitap muamelesi yaptlar ve onlardan cizye aldlar. Biliyoruz ki, slm sadece, muvahhidden ehli kitap olandan (velev ki sapm bile olsa), gerek tevhidi dine sahip olan kimselerden cizye alyor. Binenaleyh Hz. Peygamber, Mecusi irkini, Yahudilik ve Hristiyanln irkiyle ayn cinsten telakki ediyor. Zerdt dinini, irk dinli mrik mecusilerin yapt din olarak deil, Zerdt'n dini olarak telakki ediyor. Ahuramazda: Uzak ve Sevilmeyen Tanr Zerdtilik dininde Ahuramazda ok byk bir tanrdr, allm sradan insanlarn ona ulamas mmkn deildir. Ona yaklalamaz ve bir ie tevessl edilemez, taplamaz, birey iste62- Yeller. tanrlarn {zedan) vgisyle ilgili ilhler ve dualardr "zedan". "YezcI" kkind^ndir. "Yjsona", "Yet", "Yezdan" hepsi ortak Yo?.d kkndendir, vg ve tapma anlamndadr.

nemez. Kk tanrlar el altnda olup, halkn ihtiyalarna cevap verirler. Bu yzden mabetleri "Soru", "Ageni", "Nahiyed", "Mehr" ve "Mitra" ile doluydu. Yksek dalarda, gnee kar Allah'a yalvar, yakar iin durulduu dorudur. Ama bir mabet yapdklar zaman tanrlarla doluydu, "Ahuramazda" ile deil. Yakn lh Allah: imdi Ne Kadar da Uzak ... Halkmz Zerdtilik dininden etkilenmi ki, onlarn istek, duygu, yakar ve gidi yolu zerinde Allah'tan ziyade din nderleri vardr. Mehed yaknlarna "Murad Efendi" diye biri gml olup, nasl biri olduu belli deildir. Bazlar imamn hizmetisi diyorlar, bazlar arkada ve mridi diyorlar. Bazlar halifenin memuru ve casusuydu; imamn katli iinde eli vard, diyorlar. Dindar Mehedli'nin ihtiyac olduunda, birey talep ettiinde cuma geceleri ve kutsal gnlerde kilometrelerce yol alyor, toz-duman yiyor, Murad Efendi'nin ziyaretine gidiyor. Ne istiyorsa, ondan talep ediyor. Halbuki evden kp, Hz. mam Rza'nn (a.s.) kabrinin eiine varmas iin, birka adm yrmesi yeterlidir. Bundan da nemlisi, grecek gze sahip olmas slm'n "Allah"n, kendi evinde, kendinde grmesi iin yeterlidir. Ama ne yapsn, eraflk dzeni, din grnde de tecelli etmitir. Debdebe ve yceliin eiinde, Tavas topraklarnn sultan Sultan Ali bin Musa el-Rza'nn medar velayeti karsnda..." Kendisine ait tm makamlarn raiyyeye ait olarak

gryor. O saraya br yol mu bulamyor? O halde reis ve mdrn peinden gitmek yerine memur, odac ve hademenin peinden gidiyor, Allah yerine "Murad Efendi"nin peinden gidiyor. Halbuki slm'la Allah dost idi, lkab refik/dost idi. Kur'n'da halka hitap eden bir dost, insann dostudur sanrsn. Yardm etmen gerekir ki o da sana yardm etsin. Emrederken, "Yehova" gibi, git! gitme! yap! yapma!'..." demek yerine, yntem sunuyor; hikmetini sylyor, faydalarn sayyor, hangi sonular olduunu sylyor. Bu durum nihayette ii Allah ve halkn yaknlna ulatryor; dncelerimizde mertebeler oluturuyor. Evvelkiler ise slm'a giren, slm'dan nceki grlerdir.

494
DNLER TARH

Gzel Olan Her Tapma, Allah'a Tapma Deildir slm'da tapma Allah'a mahsustur. "Yalnz, sana ibadet ederiz, yalnz senden yardm isteriz" (Ftiha/4). O biriciktir ve biz muvahhidiz. Ama Zerdt dininde, Tanr bir olmakla beraber yardm isteme ve tapma ona mahsus deildir. Belki gzel iyi ve yce olan hereye kaplyor. Btn "Yetler"in tamam hep gzel ve Ahurai olan eylerin, hatta inek ve atein vgsyle ilgili blmlerdir. Gatlar'da, grdmz gibi Ordibehet, Hordad, Espend, (Emaspendlerin isimleri) Ahuramazda'nn sfatlardr, zel isimler deil. Ama sonraki dnemlerde bu sfatlar nitelenenden soyutlanyorlar, Ahura'nn ztndan ayrlyorlar. Tanrya yakn melekler ve tanrlar (izedan) ekilde ortaya kyorlar. Bunlar vacibu'l-vcudun ezel ve ebed ztn -yani Allah'n- sfatlar olduklar iin ayrldklar zaman, mstakil melekler eklinde ortaya kyorlar. ylece ebedliklerini korumulardr; bu ise, artk irktir. Dier Tanrlar Zerdt dininde Emaspend'den baka tanrlar da vardr. 1- Soru: nsann itaat, takva ve kulluunun tecelli ettii yerdir. Yeryznde tanrya ibadeti, itaati tebli eden ruhanlerin yardmcsdr. 2- Fere-i izedi: Kutsal ruhtur; bereket ve kutsallk kad etmekte. Girdii her ruh ve canda baar salamakta; afiyet, selmet, saltanat, makam ve kudrete ulatrmaktadr. Dnya ve hirette kurtulua erimektedir. Ahuramazda'ya yalvar ve tapmayla kutsal ruhu bulabilir. Kutsal ruh eer bir ruha girerse, o ruhun sahibi bahtiyar olmakta; yoksa zalim ve aki kalmaktadr. 3- Menter: Bu kelime bugn de kullanlmaktadr. "Bylenmi" diyoruz, yani "Onu bylemiler." "Menter" (by), kutsal kelimelerden, virdlerden; dil, ayak, elbise, el ve az... temiz, okunmu olan dualardan veya baz
DNLER TARH

495
durumlardan, zel din ve ruhan merasimlerden ibaret olup resm mubed vastasyla, zel bir kraat ve ahenkle aklanp telkin ediliyordu. Bu kelimeler, srl ahurai kelimeler gibi telakki ediliyorlard, ilerinde "mn", gayb ve gizli ruh mevcuttu. nk kulak yoluyla dinleyicinin ruh ve kalbine giriyordu. Hristiyanln rabbani akam yemeindeki kutsal arap ve ekmein yapt ii yapyordu. Bu kutsal, gizli, esrarl kelimelerin tekrar sevaptr ve deerlidir. Hatta bir anlam olmasa bile. Bu vird kelimelerinin okunmas -anlamak iin okunan bir metin olarak deil- etki balaycdr. Gayb ve esrarl bir kutsall vardr, insana (dnyada ve hirette) lyk olduundan fazla mkfatlar veriyor. Bizim du kitaplarmzn haiyelerinin yazd sevaplara ne kadar ok benzediini gryorsunuz deil mi? Halbuki Kur'n'n kendisi ve slm dualar o kadar ok deerlidir ki baka sevaba ihtiya yoktur. Mesel "Ziyaret" ve "rs"i okuyan her adam, onurlanp uur, dnya gr ve tarih bir felsefe buluyor ve yle bir g elde ediyor ki, artk hereyi anlyor. O zaman, bu insan uur kanadn kazanmakla yle diyor: Bu duay gnde defa kbleye ynelerek okuyan herkesin yanna birden yetmibin huri konulur! (Bunlarn hepsini ne yapacam ki?) veya gnahndan da temizleniyor -denizin kp veya ln kumlar kadar olsa bile- (Allah-u Ekber! Eer adamn Hz. Nuh kadar mr olsa ve gnah ilemedii bir an bile olmasa yine bu kadar gnah ileyemez; daha az gnah olur!) Artk bu kelimelerin hangi byl etkisi var ki, kinatta ve hayatta bu kadar acaip etki brakyorlar, Allah' iin iinden karyorlar! Zerdt Dininde Kyamet Zerdt diniyle ilgili elimizde olan ilk kaynaklarda, Kymet'e inan yoktur. Sasani dnemindeki kaynaklarda (ve bu son sllenin iktidarnn zamanlarnda) ortaya kmakta. Kyamet meselesi

dnyann "Gt" ve "Mn" -yani dnya lemi ve hiret- diye taksim edilmesi, sonra terazi, cehennem, cennet

496
DNLER TARH

veya yaknlarla evlenmenin haram klnmas konusu eski Zerdt dininde mevcut olmu olan meseleler olabilir. -Geri Zerdt dininde olmamas mmkndr- Ama sonralar srail ve Arya kltrleriyle ilikisinde- Mezopotamya'da ve slam kltrle karlamasnda tedricen meydana gelmi olmas mmkndr. Bu, dorudan acaip hokkabazlklarla Zerdt'n doum tarihini M.. 329 ila 600 yllar arasndan M. 6000 yllarna hatta skender'in saldrsndan 6000 yl ncesine gtrerek bununla da rk bir sonu almak isteyen msteriklerin gerek d szlerine benziyor. nk Avrupal (hangi din ve ideolojiye mensup oursa olsun) bir eit egosantrizimle (kendini btn evrenin merkezi olarak grme eilimi, ben iincilik, kendine ta-pclk) kendini her din, ideoloji ve felsefenin varlk sebebi gryor. Bu yzden ocuklar iin -hatta bizim niversitelerimiz iin-yazdklar kitaplarda btn ilimler, felsefeler, dnceler, ahlklar, dahiler ve btn sanatlar, Yunan ve Atina'dan balyor, Paris ve Londra'da (Msterik Avrupa'nn neresinden olursa olsun) sona eriyor. Baz msteriklerin, mesel Ebu Ali Sina zerinde alp; o byk bir dahidir, demelerine veya, ilk olarak slm falanca byk meseleyi halletmitir, alkol Razi kefetmitir, n krlmasn ilk defa bni Heysem kefetmitir, cebir ve karlatrmay Hayyam yaratmtr demeleri karsnda aldanmaymz. nk bunlar Avrupa'daki resm ders kitaplarnda yoktur. niversite hocalar, propagandaclar, konumaclar ve yazarlar byle eyler sylemiyorlar. Belki niversitelerden, niversite hocalarndan, resm eitim retim ve kltrden uzak insanlardan kaan Avrupa'daki baz msterikler bunlar sylyorlar. -Bazen bir niversite veya bir lkede birka kiiden fazla deillerdirBunlar da kendilerine zg zel gayret ve abalar sonucu elde ettiklerinin etkisi altndadrlar. Bazlar, insafl olarak dounun, doulu felsefe, din, ahlk... ve sanatn etkisi altndadr. Bazlarnn ise, "koltuun altna karpuz koymak" gibi bir amac var. (Onlardan fazla emin olmamak gerekir!) Ama Avrupal'nn genel kltr (gerek Hegel olsun, gerek Ernest Renan olsun, geDINLER TARH

497
rekse Sigmund Freud olsun...) kendi eksenci (egosantrist) ve kendine tapcdr. Gerek Yunan' asl olarak grmek, dierlerini barbar ve vahi grmek eklinde, gerekse Avrupa'y asl olarak tanyan, insanlk medeniyetini Avrupal gren; gerisini yerli, doulu ve duygusal kabul eden imdiki ekliyle olsun; Avrupal'y geri bildikleri her yerde, riyakrca bir srayla ileri sryorlar, daha nce o toplumda ileride olanlar geriye ekiyorlar. Ama tevhid meselesinde, orta yeri bir zorluun ktn gryorsunuz. (Tevhid, dinler tarihi ve insan dncenin deimesi tarihinin en byk iftiharlarndan biridir): Avrupallar bat karsnda douyu, hakir gryorlar. Bu ekilde hem Samilere, hem Aramilere, hem Araplara, hem Trklere, hem Moollara, hem inli ve hem de Hintli'ye hakaret edilmi oluyor. Onlarn nazarnda hepimiz, ikinci snf rk olarak hakarete uram oluyoruz. Bugnk bat dnya gr, ondokuzuncu asr dnya grnden ayrdr. Dar bir dnya gr olup dnyay Avru-pa'dan-Yunan'a, Yunan'dan, Avrupa'ya kadar bilmekte. Zira Avrupal niversite rencisi, ran, slm ve Hind'e varnca gryor ki kendi ecdatlarnn kuyruu bile dmemiken burada byk medeniyetlere ve kltre sahip olmular. rklar tarihine baknz. ryaler, ranllar olsun Hintliler olsun Mezopotamyal Sami ve Aramiler'den sonra tevhide ulamlardr. Soylu, asil, insanln bandaki gl olan Aryailer, "Hegel'in deyimiyle "hatta tanrnn bile kendini bilmek ve uur-lanmak iin ihtiya duyduu" rk, daha aa bir rktr (Avrupallara gre). Zira ryaler arasnda muvahhid saylabilecek en byk Peygamber (sosyolojik anlamyla) Zerdt'tr. Ama sarih, ak tevhid mektebinin kurucusu, baltay alp mabetlerdeki putlar tek tek kran brahim'dir. brahim milattan 1800 yl ncedir, yani Zerdt'n doumundan 1200 yl ncedir. (Konfys, Buda, Mehavra, Nanek de muvahhid olarak kabul edilemez. Sadece Zerdt rksal adan onlarn karsna konulabilir ve muvahhid olarak tannabilir). brahim'den sonra, Musa, sa ve

498
DNLER TARH

slm peygamberi bu silsileden gelmilerdir. brahim ve Musa, Zerdt'ten ncedir.

O halde ne yapmal? Zerdt iin, daha nceki tarihlerden doum tarihi almak (uydurmak) gerekir. Bu nedenle onu sekiz-binikiyz yl geriye gtrdler ki tevhidi Sami rkndan alp, Arya rkna balasnlar!

SORU VEEVAPLAR
Soru: Acaba kle sahiplii ve kle ticareti fesad (slm'da haram klnan) iki kadar nemli deil miydi ki slm resmen tand? Cevap: "Resmen tand" sz yanltr. Bir zaman vardr ki bir devrim, dzen, din, mektep, ideoloji ve rejim sosyal bir durumu resmen tanyor; bazen de ona katlanyor. Bunun ikisi bir deildir. Bir sosyal durumun resmen tannmas u anlama gelir; bu dzen, bu (bu sosyal meseleyi), salam olarak kabul ediyor. Ama katlanmak, tahamml etmek ise udur: Fikr ve itikad bakmdan onu mahkm ve kt olarak biliyor, kabul etmiyor. Ama sosyal yararlar ve sebepler bu almete geici olarak katlanmasna, tahamml etmesine sebep olurlar. Ekseriya yaptklar knamalardan biri udur; falan kitabn yaynlanmasna, falan szn sylenmesine, falan ahsn sa kalmasna niin izin veriyorlar? diyorlar. Bu izin verme deildir. Bazen birini, bu szleri sylesin diye davet ediyorlarken bazen, bu szleri sylesin diye izin veriyorlar. Bazen de o, szlerini sylyor, onlar da ona tahamml ediyorlar. Btn bunlar, ayn eyler deildir. Ama devrimci sosyolojide yer alan ou dier sosyal durumlar gibi, klelik meselesine bu dzenlemeye gre tahamml edilmitir. yle ki, devrimci dzenler imdi de benzer meseleler ve eylere tahamml ediyorlar. rnek olarak; hibir sosyal dzende "fahielik" diye bir meseleye izin verilmemitir, resmen asla tannmamtr. Ama katlanp, tahamml edilmitir. unun iin; bu mevcut sosyal olay -fikr bakmdan mahkmdur, kt-lenmitir- iki duruma sahiptir: Va iddetli bir eki'de onunla
DNLER TARH

499
mcadele etmemiz, onu yok etmemiz, ona toplumda zuhur ve grnme izni vermememiz gerekir. Veya tahamml edilmesi gerekir. Bu sosyal durumun meydana geli kklerinin, bu olayn meydana gelmesine sebep olan iktisad ve sosyal etkenleri kurutmamz gerekir. Avrupa burjuvazisi dzenlerinde de -ki ou insan ve hukuk meseleleri (fahielii) kabul etmiyorlar, fakat ona tahamml ediyorlar. Sosyal bir gerek olduu iin, onu, kontrol , zayflatlmas ve aratrlmas mmkn, zel, snrl bir ortamda brakmlar. Ancak imdi toplumlarnn btn bedenine yaylm ve her yere bulamtr. yle bir hale gelmi ki, artk kontrol asla mmkn deildir. Bir realist ile idealist (devrimci bile olsalar) arasndaki fark budur. dealist bir devrimci diyor ki, toplumda fahieliin olmamas gerekir. Kudreti ele geirdii zaman "kt isimli mahalleyi" (fuhu yuvalarn) tamamen kapatp yok ediyor, ortadan kaldryor. "Bu "utan vericilik" toplumdan kaldrld iin mutludur! Sonra bu utan verici lekenin, her yere yayldn gryor, onunla nasl mcadele edeceini bilmiyor. O idealist gibi, bu grnme muhalif olan bir realist byle yzeysel, ekli ve yasal bir mcadele yapmak yerine, inceleyip aratryor; byle bir olay meydana getiren sosyal, ruhsal ve hukuksal etkenlerin ne olduunu reniyor; etkenlerle mcadele ediyor. Bu kabul etmek deildir; bu olaya /gereklie zahiren tahamml etmektir. Bir, mddet sonra byle kt bir olay meydana getiren etkenleri kurutabilirse, byle bir faciay sadece yzeysel bir ekilde ezen ve yok eden kimse, bu grnty sadece halkn nazarnda ezmitir. Ancak etkenleri kalyor, sosyal gereklik asndan ise onu kuvvetlendirmitir bile. Kba dzeninde devrim olduu zaman, sorunlarndan biri uydu, bu lke btn Amerika ktasnn kumarhanesi olmutu. yle ki seyyar kumarhaneler bile vard. zel otomobiller eitli drt yollara geliyorlard, o yerin genleri iki veya saatliine kumar oynuyorlard. Sonra otomobil baka bir mahallede duruyordu. Binyediyz ksr eit piyango vard, ekili yapyorlard. Her Kbal gen, sabahtan gece yarsna kadar cafelerde, teleksle gelen yarma ve piyango ekililerinin sonularn bekliyordu. Btn halk bunu alkanlk edinmiti. Binlerce insan, bu

500
DNLER TARH

yoldan geiniyordu. Birey asndan, toplumun iktisad kurumlarndan biri olmutu. Fidel Castro iktidar ele geirince, sosyalist dzen ak olarak kumara kar olduundan bir genelgeyle, zorla kumarhaneleri kapatmak yerine kumar ve piyangonun meydana gelmesine sebep olan ktisad sebeplerle mcadele etti. Bir sre sonra orada usulen kumarn meydana gelmemesini salad. ok az gruplarn dnda toplumdaki kk kaznd. Daha nce bu yolla ekmek yiyen kimselerin, geim yollar deiti. Kumar douran iktisad dzen deiti, olumlu bir retim dzenine dnt. Sonra trlerinden

birini, piyangolarn bir eidini mill dzeyde braktlar; ortadan kaldrmadlar. unun iin; piyangonun meydana geliini salayan kklerden birini korumakla, sonradan meydana gelen boluun baka bir ekilde sapm olarak ortaya kmasn nlemek istediler. Demek ki, tedricen kkn kazyabilmek iin, birini braktlar. O bir taneyi de u ekilde kardlar; mesel herkes, tmen verebilip bir piyango bileti alabilsin (bir biletten fazla da deil, o da haftada yalnz bir defa). Sonra eer kazanamazsa (ki, ounlukla kimse kazanmyor) o biletler boa gitmezdi. Bu bo biletler ayrca belli bir deere sahip olduundan, taksitler, kymetli evraklar ve kat para eklinde halk iin yaplan tekilatlara, konut yapan genel sandklara denebiliyordu. Yani yle bir ekil ald ki, kumar ve piyango katlmalar, kumar ve piyangonun anlam ve muhtevas yava yava ortadan kalkt. Piyango formuna tahamml edip, sonra mcadele ederek kk ve temelde, bylesi hastalklar meydana getiren iktisad alt yapyla mcadele ettikten bir mddet sonra onun da kkn kazdlar. Toplumda hibir hareket, kmldan ve rahatszlk meydana gelmeksizin kkn kazdlar. Kleliin, iktisad alt yapnn, sosyal ilikilerin bir paras ve bir grubun ahlk63 olduu toplumlarda, devrimci bir dzen
63- Hatta imdilerde bile yle adamlar gryoruz ki, eer onlar odann ba kesindeki sedirin zerine oturtup "efendi" yapsak bile, yine cahalsz olurlar. Kapnn eiine aidip, el pene durmak isterler. Daima eilme (rk) halinde olmak isterler. Dalkavukluk ve meddahlk yapmadan asla yaayamazlar! Ahlk dzen bu ekilde ortaya km. ktisad dzenin, usuln onurlarndan biri klelik olurken sosyal ilikilerin temellerinden biri, klelik olmutur. DNLER TARH

501
geldii zaman, eer klelii bir genelgeyle lavetmek isterse, onu kkletirmi olur, stelik yasal olmayan bir ekilde. Bu, yzde yz kleliin hzlanmas ve genilemesine doru gtrr; u anda ou lkelerde olduu gibi. Geri kalm toplumlarda devlet, eklen klelii ve kz ocuklarnn alm satmn yasaklamtr. Fakat yasal olduu zaman da kontroln grndnden daha ok gerektiini gryoruz. imdi bir baba bile kzn kk yata bir aileye satyor; parasn alyor, sonra byynce ona veriyor. Bu aile sahtekrlk yapp bu k/m parasn vermezse, sonra onu bir kle olarak alrsa, mahkemeye bavurmak imknsz olmakta. nk kle kaak bir cins durumuna gelmitir! Alt yapsn yok etmeden klelii ortadan kaldrrsan, yasal formunu ortadan kaldrrsan kaak ekilde ortaya kacaktr. Gizli klelik daha ok geniler ve kontrol mmkn olmaz. slm'da slm peygamberinin ve slm liderlerinin ilk dnemlerde, klelie kar yaptklar iddetli saldrlarla ilgili kanunlar var. yle ki, Allah nezdinde hibir i insan alm satm kadar nefret edilen bir i deildir. Veya insan satan kle tccar dnda Allah'n herkesi affetmesi mmkndr. -Hem de her eit keffareti, her eit sosyal ameli veya her eit sevab kleleri azad etmekle tartarak.64 Bir de sosyal kanunlar ve iktisad dzen bakmndan, sonradan belli oldu ki; slm ekle geici olarak tahamml etti. Kleliin kkn, iktisad dzeni deitirmekle, ahlk deerlerini deimesiyle yle bir biimde deitirdi ve bambaka yapt ki, bu sorunun tamamen ortadan kalkmasn salayacak ekilde davrand. Fakat ortadan kalkmadn grdk: slm'n sahip olduu programn esasna gre on yirmi sene zarfnda kleliin mutlak reddine ulayorsunuz. Ancak programnn uygulanmas tamamlanmad. in ortasnda eraflk ve kle tccar o efendiler, Peygamberin yerine geme adna, hakim oldular; sonra klelik fkhn oluturdular. Fkh bir ekle
sun) ......_........ ,-----------sin. Ne kadar azamete sahip olduunu anlayamazsn. Nedir? udur: bir insann klelikten .zad edilmesinde senin elin (katkn) olsun.

502 DNLER TAR H


brndrmelerinden sonra, i slm bir kanun olarak ortaya kt. Hl tarif ediliyor, "brakm" deiller! Bir klenin yars, mescidin maldr. Bir gn mescidde, bir gn efendisinin yannda almas, Cuma gn de tatil yapmas gerekir. Cuma gn ne efendisine, ne de mescide aittir. O gn, biri onun bana bir ta atp ban kanatrsa, kan pahasn demek gerekir. imdi bile bu "ilm" br konudur. Verdiim bu kan bedeli, mescide mi gidiyor? (Bu konuda) fikr ihtilaf fazladr! Ulemdan bazlar efendinin, diyorlar; bazlar da mescidin; yle ki Allah kuldan daha hakldr. Bazlar, efendinin maldr, diyorlar; nk efendi yarsn mescide vakfetmitir. Bazlar da kendi maldr, diyorlar. Bazlar da yars efendinin yars Allah'a ait; bylece ihtilaf ortadan kalkmaktadr! Sanki u anda slm toplumunun btn meseleleri hal olmu, derdi, zdrab sadece bu konunun halledilmesidir.

Bu yzden eer, sonralar kleliin ortadan kalkmadn gryorsak, koyduklar kurumlarn ve giriimde bulunduklar eyin asla olmad yrmedii iin deildi. yleyse niin byle oluyordu? Bundan sonra da kleliin, Avrupa'nn aksine, retimin bir etkeni olduunu grdk. -Avrupa feodalitesinde kleler, kyllerin ve iilerin bir paras olarak blk blk i diler.-slm'da erafln galip gelmesiyle, bu programlarn tamamen ortadan kalktn gryordu. Sloganlarn dnda herey deiti, alt yap oradan kalkt Bununla beraber, slm'n klelie kar iktisad adan at sava, kleliin slm toplumlarnda fiilen ortadan kalkmasna neden oldu. Fakat (domestique) uak klelik eklinde kald.65 Halbuki Avrupa'da klelik, retim klelii eklindeydi. Yani bir snf -milyonlarca kle- daima retime katlyorlard. Bu yzden slm, klelii bu ekilde resmen tanmad. Dier baka eyleri de, resmen tanmad gibi. Ona tahamml etti, bu kr kurumun etkenlerinin kkn kazmak iin onunla mcadele
65- Domestik klelik, klelerin retiminde almad bir kleliktir. Baz aileler "ss", "gsteri|", kudret ve asalet... iareti olarak ev i iin bir iki tane kleyi evde brakyorlar, alp satyorlard. Bu sslenme klelii, sembolik veya domestik kleliktir (yani hizmetiliktir.)
DNLER TARH

503
etti. Bu programm yenilgiye uramasna ramen, bu mcadele bat dzenlere gre baarl oldu. Sonra: Zerdt'n iki zellii zerinde durdunuz. O da uydu: Muvahhid idi ve Ahuramazda'y getirmitir. O halde btn bu tanrlar, talimatlar neden olmutur? Eer ilave edilmise Zerdt ne demitir? Bu kii dnda ne oluturmutur? Siz zmnen Avesta'daki btn bu tanrlarnm ismini sylediniz. Sonra yle buyurdunuz; Zerdt geldi; Ahuramazda byk tanrdr, dedi. Acaba bunlar Zerdt'ten nce miydiler? -ki Zerdt, Ahura-mazda'y onlarn yerine geirmitir- yoksa sonradan m meydana geldiler? Cevap: Btn bu tanrlar, Zerdt'ten nce vard. Ama her-biri bamsz birer kiilie sahip tanrlar idiler ve kk-byk diye sralanyorlard. Zerdt'n yapt i uydu; yaratc olarak bir tanrya karar verdi, -Ahuramazda- dier Arya tanrlarn tevhid dzenine aykr olmayacak ekilde ortaya kard. Nasl? Bu tanrlarn bazlarnn zat gerekliklerini, fiili varlklarn inkrla reddetti. Bunlar yoktur (varlklar yoktur), belki Ahuramazda'nn sfatlardr dedi. Mesel imdi, bizim Allah inancmz var, sonra "Rahman", "Rahim", "Cebbar", "Rezzak" diyoruz. Eskiden -Zerdt'ten nce- Rezzak, rzkla grevli bir tanryd. Rahman, rahmetle grevli; Halik, yaratmaya grevli baka bir tanryd. Tanr, byk mabud anlamnda biriydi. Ama Zerdt geldi ve "Ahuramazda birdir" dedi. "Rezzak" dedi. Yaratc isimli bir vekil, grevli yok. Yaratclk Ahuramazda'nn kendi sfatdr. O halde Emaspendler-Hordad, Ordibehet, Ferverdin ve... Humen olsalar- melekler ve tanrlar Ahuramazda'dan bamsz deildirler; Ahuramazda'nn sfatlardrlar. kincisi tanrlard. Zerdt'ten nce onlar da Ahuramazda'nn yanndaki tanrlard. Ama Zerdt, Ahuramazda'nn daha st dzeyde olduuna karar verdi. Btn bu tanrlarn byk tanr Ahuramazda'nn yaratklar ve ona ibadet edenler olduunu syledi. Bu ekilde O nceki Arya dinin eitli ilhlarn kabul etmekle tanrlar arasndaki ilikileri ve silsileyi deitirmekle tevhidi bina etti. yle ki, imdi bizim tevhid ina-

504
DNLER TARH

ncmzda da melekler var, her biri dnyadaki bir iin grevlisidir -fakat Allah'n yaratklardr, O'nun iradesini yerine getiriyorlar. Kendiliklerinden bir irade sahibi deillerdir.- Tevhide darbe vurmuyor. Eer yine slm lisanla sohbet etmek istersek, Zerdt Arya tanrlar, Ahuramazda'nn yannda meleklere dntrd. Ahuramazda'nn emrinde olan melekler. Soru: Siz baz yazlarnzda Sami peygamberler halk arasnda gnderilmi, obanlk yapm olan mm peygamberlerdir, dediniz. Ama Sami olmayan peygamberler eraf kkenli peygamberlerdi. Zerdt'n babas Mo (Mecus ruhansi) idi. Anne tarafndan da dehgan -yani feodal-dr. Buda, byle; Lao-Tsu byle;... Mehavira da byle midir? Cevap: Bunlar eraf snfna bal olduklar iin yalancdr demek istemiyorum. Szm bu anlamda deildir. Byle bir sonu almak istemiyorum. Bu gruplandrmay sadece ve sadece snfsal bir tahlil, bunlarn bir sosyal dzende kendi snflarna ballklarn gstermek iin yaptm. Onlar, mutlaka btl ze-rindedirler -srf halkn bir paras olmamalarndan-, bunlar da mutlaka hak zerindedirler, demek iin gruplandrma yapmadm. Bu anlamda deildir.

"Sima-yi Muhammed" (Muhammed'in simas Dr. eriati'nin "slm enasi" isimli eserinin bir blm) -veya baka bir yerde-brahim peygamberler halkn bir parasdr, daima halkn faydasna, gllere kar zafere ermilerdir. rya, inli hatta Yunanl hekimler, filozoflar eraftandrlar. Bu nedenle onlarn ekol ve rehberlikleri sekinlerin faydasnadr -halkn faydasna deildir.- Bu, dorudan doruya u anlama gelir ki; onlar Allah'n halis elileri olarak kabul ediyosun, diyerek beni knayabilirler. Bunun cevabn vermek istiyorum -eer doru olarak dikkat ederseniz- ben asla yle demedim: Zerdt veya benzeri dier peygamberlerin hibir Allah'n hak peygamberidir, demedim. Asla onlar hokkabaz yalanclardr da dememiimdir. Bunlarn ikisinden hibirini sylemedim. Bugn veya nceki hafta sylediim ey udur; Zerdt'n, kitabndan anlald kadaryla irk ile tevhid arasnda bir konumu vardr. Tevhid eiinDNLER TARH

505
de, tekml etmi bir irk veya irkin eiinde tekml etmemi bir tevhide sahiptir. Bugn sylediim ey, u iki meseledir -eer siz byle sonuca vardysanz artk bu size aittir.- Biri, hak peygamberler sadece Sami peygamberlerdir, dier byk milletlerin peygamberleri yoktur diyenlerin sz Kur'n'n nass'na, Ali'nin ak ve sarih szne aykrdr. Bizim tarih dnya grmz udur; btn miletler fikr uyan ve nbvvete sahip olmulardr (btn milletlere peygamber gnderilmitir). ranl'nn mutlaka peygamber olmutur, Hintli'nin mutlaka peygamberi olmutur. Konunun birisi bu. Dier mesele de udur; Buda, Lao-Tsu, Mehavira, Zerdt veya Mani konusunda- dedim ki; onlar dinsiz ve tanrszm gibi grp byle tahlil ediyorlar- bunlar kesin olarak Allah tarafndan gnderilmilerdir diye bir hkm vermedim. Yine bunun gibi kesin olarak Allah tarafndan gnderilmemilerdir dye de bir hkm vermedim. Ama ranl'nn bir peygamberi olmutur dediim zaman, dier bireyi ispatlamak istiyorum. Acaba konuma srasnda, Zerdt de tevhid sahibidir, dediimde bu; Zerdt ranl'nn peygamberidir anlamna m gelir? -Ali'nin deyimiyle, ranl'nn peygamberi olmuturMutlaka da bir peygamberinin olmas gerekir, -Kur'n'n deyimiyle-. Ancak bu kesin olarak Zerdt mdr? Bunu bilmiyorum. Veda dininin peygamberi veya peygamberleri hi tannmamlardr. Veda dini, en byk Hint dinidir. Buda ise bu dinin reformcusudur ve Buda dini aznlktr. phesiz Veda dininde ve Upaniadlar'da yle damarlar var ki bunlar sahte bir zihnin eseri olamazlar. Hatta bir filozof, hekim veya air byle eyler syleyemez. nsan deta baka yerlerden olduunu hissediyor. Ben imdi ncil, Tevrat ve Upaniadlar tarafsz olarak -inanlarmzn esaslarna gre deil- okuduum zaman, hangisinin Tevrat, hangisinin ncil, hangisinin Musa'dan hangisinin sa'dan, hangisinin Mehavira'dan ve Upaniadlar'n mehul yazarlarndan olduunu tanmasam, Upaniadlar'n bu dier iki tanesinden daha fazla vahiy ve hakikate yakn olduuna inanyorum. Burada, zaman zaman byk bir sze varyorum yle ki oras yce dncelerle doludur.
506 DNLER TARH

Ama Zerdt'le ilgili szm udur; ne yzde yz peygamber olduuna inanyorum ne de yalanc olduuna. Kur'n'n bahsettii peygamberin -ki ran'da da gelmi olmas gerekir- ne yzde yz Zerdt olduuna inanyorum ne de o deildir diyorum. Bunlarn hibirine cevap vermiyorum. unun iin; verdiim cevabn akl, mantk, nakl veya nassa dayanan bir temelin zerinde olmas gerektii konusunda taassubum var. Geri halk, meselenin abuk halledilmesini, bir sonucu ulamasn sever. Ekseriya diyorlar ki; "Sen hibir netice almadn, meseleyi muallakta braktn!" Biz yle bir alkanlk edindik ki bir meseleyi, bir konumada, bir derste veya bir kitapta hallederek elimize bir netice vermesini, istiyoruz. Nereye vardmz ve faydasnn ne olduunu bilelim istiyoruz. (Bu adet ve isteklerimizi) yok etmemiz gerekir ki aratrma dosyasn ak brakalm, ... ("Evet Byleyde Ey Birader" de) Ben tarih aratrmacs deilim, kelmc deilim, filozof deilim, sosyolog deilim, hi birey deilim, ben kleyim. Benim artk sununla iim yok; eer insan, Gatlar'i incelerse baz yerlerde eski filozofiye rastlar ve bununla da orada tevhidin olduunu grr. Ancak Vendidad, Visperd ve Vitler'e bakarsa... Beyefendi; klenin Visperd'le bir ii yoktur. Btn tarih boyunca kurtuluuma yardm etmi olduunu grdm ey benim iin hak'tr. Bana yardm etmediini ve beni hatrlamadn grdm eyle -hak olsun btl olsun- asla bir iim yoktur! Bu yzden o kuyunun kenarna zavallca oturan ben, kle unvanyla konutum -aratrmac, tefsirci, kelmc, filozof ve ve tarihi olarak deil-. Kleyim. Sadece kendi kurtuluumu ve ailemi dnyorum ve

btn tarih boyunca snfm gryorum. Orada, kendi derdim olaraktan dem vuruyorum, bir Mslman gibi deil. Eer bir Mslman gibi konuursam hangi ii yapmam gerekir? Orada Musa, sa ve Hz. Peygamber'i alp hepsini birbirinin safna koymam gerekir! Yoksa byle deil midir? Ben yle karar vermiyorum; burada bir kle olduumu gryorum; bebin yllk tarih boyunca, Hz. sa gelmi, hem de Allah tarafndan gnderilmi (bazen kendisi tanr oluyor -tanr yaDNLER TARH 507

plyor- bundan daha te bir ey yok!), ama diyor ki; "bar yapn, birbirinizin yzn pn, salavat getirin!" Efendi! Hangi salavat getireyim? Kle, Filistinli ve bu rktan olan benim, btn bu bebin yllk tarih boyunca kanm emmiler; imdi, gemite ve gelecekte kanm emen kimseye nasl salavat getireyim, birbirimizi nasl sevebiliriz? Allah tarafndan gelmi olsa da benim iime ve derdime yaramyor! Ben kleyim, kurtulmak istiyorum. Bu Spartaks ki, kledir; sadece Allah tarafndan gnderilmemi olmakla kalmyor, belki okuma yazmas bile yoktur, ondan sz ediyorum; lider olarak tarihte onu kabulleniyorum. Ama srailoulllar'nn "yetmibin peygamber'i bizimle ilgili deiller; onlar baka bir ekoln mal. Bu ise bir baka "kk cep defteri"nin maldr. Bunun tasdikinin doru olup olmad bizi ilgilendirmez! Orada Ali'yi de nasl takdim etmi olduumu gryorsunuz: Tarihte daima yenilmi olduumuzu gryoruz! Bir defa Allah yolunda savaman gerekir demiler, bir defa Fir'avun'un yolunda... Ben onlar artk anlamyorum. Herkesin gelip srekli yeni bir hareketi ibana getirdiini gryoruz, bizi uyutmular! Sadece efendiler deimi. Zindana saldranlar beni kurtarmaya gelmi-yorlard. Zindancy kovup, onun yerine gemek iin geliyorlard. O gelenin, iyi veya kt olmasyla benim ne iim var! Bu yzden Ali konusunda eer yle diyorsam: "Karde, bebin yldan sonra gelmiim ve "Ali'nin ias" olmuum. Tekrar kle olarak Ali'nin ias olmuum; Ali, bu Ali de olsa ve hak vasi de olsa. Ama tandm Mesih gibi, birbirinizin yznz pnz, salavat getiriniz de dese, ben yine kleyim. Gerek hakiki Mesih'in kim olduunu, ben biliyorum. Ben aratrmac deilim ki! Ben iki bin yldr dnyada olmu (ve olan) Mesih'i tanyorum. Ben Mesih'i ilm aratmalardaki simasndan tanmyorum, keilerin yznde tanyorum. Bu keilerin bizi daima soymu olduklarn gryorum. Tpk Romallar gibi bu beyefendi nce Sezar'd; bizi kamlam, vurmu ve ldrmt. Asker edip savaa gndermiti. Bu beyefendi bugn papa olmu, Sezar'n senatrleriyse kardinal olmu. Gzel! Benim iin ne farketti? O altn ayakkablar giymiti, imdiyse balk ayakkablar giyiyor. plak ayakl olan ben iin ne deiti?

508
DNLER TARH

Ben, Ali'nin o irfan makamlarn, manev makamlarn ve azametlerini anlamyorum. Gryorum ki, O benden nce gelip, bu sapmaya kurban edilen bir adamd. Sonra, kl adam olduunu gryorum. Kan, toprak ve kudretlerin hizmetinde olan kahramanlar gibi deildir. Sz adamdr (hatiptir), ama Demos-tenes gibi kendi hakknn gereklemesi iin alan, Bousoui gibi Lui'ye kar hatiplik yapan biri deildi. Soyluluun ve sosyal haysiyetin adamdr, ama bir amele gibidir, benim gibi i yapyor. Hanm tarihin ve kendi kavminin en byk ahsiyetinin kzdr. Ama senin kle kzkardein, benim kle kzkardeim gibi i yapyor. Ala katlanyor, dert ve zdrap ekiyor, mahrumdur, yoksuldur. Bu yzden klesiyim diyorum. Bu, eitli dinlerde ve milletlerde eitli aratrmalar yapp, sonra ia'nn daha iyi olduunu grdm demek deildir. Ben onlar anlamyorum; nk ben kleyim,66 Eer ben burada felsef, kelm ve din tartmalar yapsaydm, bu konular anlatsaydm, kle olmayan benim enemle kle olan kardeimle konusaydm, bu onun iine yaramazd; bir klenin lisanyla konumam gerekir. Orada enbiya ve evliyann yolundan Ali'ye gelmedim. Zehire bulanm tarihi almyazmn yolundan, bebin yl boyunca birinin evine geldim. Dierlerinin bir dinin yolundan ona ulatklarn gryorum. Benimle klavuzum aratrmalarm, kitaplarm, mantk istidlalim olmamtr ki Ali'yi gstersin. "Kardee mektup"ta demitim ki, "Karde; bu bebin ylda sen yoksun..." Zira peygamberler, hekimler, filozoflar... hep bebin yl nce len kardeimden sonra geldiler; onun bundan haberi yoktur. Btn bunlar iki-bin yl nce gelmitir. O bunlarn hepsinden nce lmt. Bunun iin ben imdi ona rapor ve-

66- Muhammed Ali Afganinin "Ahu Hanmn Kocas" kitabn grdnz m, grmediniz mi? ok deerli bir kitaptr Son yllarda gerekten ilk defa byle bir roman sahip oluyoruz. -Nowel vard.. Ama birinci derecedeki roman bu "Ahu Hanm'n Koca.s'dr. Orada mesel gryoruz "Recep Ali"den bahsettii zaman, zel bir tip olduu bellidir, nasl konumas gerektii bellidir Sonra T>e ye fendin in azndan" Sokrat. Eflatun .- Heidegger'in szlerini iitiyoruz. Felsef tartmalar yapyor. Bu yanlt; simin edebiyat, tarih veya dierlerinde gsterdiimiz tipleriyle, bu 1 Vfendinin" suratna arpmas gerekir. DNLER TAR H I

509
riyorum. Rapordaki haberlerden biri u: "Karde ben bir yerde sallanp titredim. Dediler ki; Azerbaycan'da bir peygamber km, nr ve karanlktan bahsediyor; nr ve karanlktan, ktlk ve iyiliin savandan, er ve hayrn savandan gndz ve gecenin savandan. Aydnlk yanmza gelmi dedim. Iktan, kutsal Ahurai Azer'den bahsediyor. Dedim ki, bebin yllk bu karanlk gecemizde ayaklarmzn nnde temiz ule parlam, Ahura'nn bir ulesi. Halbuki hayatmzdaki btn uleler kza-rp parlyordu. Nemrudi bir uleydi. zimizden gelip haberimizi sormasn bekliyordum. Baktm ki Azerbaycan'dan Belh'e (hareket edip) Vitaseb ah'n yannda yola dm. Bir kzn Camseb Han'a verdi. Camseb Han'n kzn da kendi ald! Sadece ve sadece iki tarafn faydasna! imdi siz diyorsunuz ki: "Sen, bu peygamber muvahhidmi -Gatlar'da- diyorsun..." Hakla beraber olduu, sonrakilerin bir hokkabazlk yaptklar belli oluyor. Dzenbazlk yapp, erafl getirdiler ve bu Mezdisna'yla kartrdlar..." Ben onlar nerden bilirim? Aratrmac deilim ki! Ben ne bileyim ki; o balangta iyiymi, sonra bozulmu Onun hayatm etkilemediini grdm. Klelikte, Mesih benim iime yaramamtr, dediin zaman -O ki artk hviyeti bellidir!- siz kalkm Zerdt'ten bekliyorsunuz? Soru: Hz. brahim'in mcadele ettii irk, hem snfsal ihtilaf dourmaktayd ve hem de mevcut ihtilaf aklamaktayd. Biz Mslmanlar'n bu mcadele hakknda bildiimiz ey, o malum putlarla olan mcadelesidir. Hepsini krd ve grz byk putun eline verdi. Biz bundan baka birey bilmiyoruz, eer bundan ayrysa, nereden bilelim? Cevap: Adamn biri, bir grup ve snf hakknda; "Bunlarn tm kt, mezhepsiz, dinsiz, uursuzdurlar!... diye kfrediyordu. Arkada yle dedi: "Hepsini bir kenara attn bu adamlarn arasnda, menfaatiler da var, yi adam da var." teki: "Birini syle" dedi. "Hi tanmadklarmz olamaz m? Senin tanmadklarn, benim syleyemediklerim ok mudur sence?! Bylece mutlaka aralarnda bulunabilecek iyi adamlarn da olduklar belli oldu. Byle olmasayd sen ve ben mutlaka bilirdik! Eer

510
DNLER TARH

bizler kimlerin, neyin ve hangi etkenlerin fikren yklmamza sebep olduklarn renebilsek,67 bu etkenlerin girilerini tarih ve corafyadan anlayabilsek; toplumsal veya din asndan eekle-tirmenin etkenlerini bulur ve bylece irkle mcadele kendiliinden belli bir dzeye ulam olurduk. te uurlanma budur. brahim ve irk meselesini, akladmz gibi sadece putlar ve krma olay oluturmamaktadr. Kendimden birka rnek vermek mecburiyetindeyim: Birincisi, dinlerdeki putlarn ve tanrlarn okunup aratrlmasdr. Orada irk sosyolojisi hakknda bir eyin yazlmam olduunu yeni anlam bulunuyorum. rnein bugnk ve dier konumalarda da sylediim gibi; btn tarih boyunca irk dinindeki tanrlar, putlar ve ortak komalar, sosyal ve tarih bir fonksiyon tamlardr. Bu ekildeki bir anlayla incelerseniz tanrlar veya eitli tanrlara tapmann sosyal snflar, sosyal sapma ve insan -sosyal eliki asndan hangi fonksiyona sahip olduklarn inceleyebilirsiniz. Bunu tandmz ve irkin fonksiyonunu toplumda tek tek bulduumuz zaman, inanyorum ki bu esasa gre gerek tevhidi bize retebilecek en byk faktr irktir.08

Hz. brahim'in, irkin tecelli kaynaklarn reddetmek ve ezmek suretiyle yapt iin deeri sadece felsef, metafizik bir konu deildir. Belki insanlk toplumda yaylm bir hareket olarak tarihin tarihi deime srecinde, snfsal dzenlerin esasna gre smr, istibdat ve toplumsal irkin tam olarak mahhas olmasn salayarak O'nun iinin ne kadar "pratik", "aleni" ve canl olduunu gsteriyor. Tarih ve gemile ilgili bir hatra deil. aret ettiim gibi, bu konu hakknda Tahran Edebiyat ve Beer limler Fakltesi'nde "irk Sosyolojisi" isimli bir konuma yaptm. Elbette br mddet iin o konuma deerlendirilebilir. Ama btn ierii bu deildir. Aslnda konu yle zetlenebilir:
67- Diyorlar ki: "imdiye kadar hep konuuyoruz. Sen hep dertlerden sz ediyorsun. Derman olacak hibir ey sylemiyorsun" Hayr! Asla! Biz imdiye kadar dertten bahsetmiyorduk. Belki dertten inleyip szlyorduk. Dertten inltyip, szlamak "dertten bahsetmek'ten ayr bir eydir. 68- Eer irki anlamazsak, tevhidi anlamamz mmkn deildir. Meer bu tekrarladmz "Allah birdir, birden fazla deildir" dememiz de "bir snfta iki retmen olamaz"a bir dayanak oluu gibidir. Gzel, eer yle kalsayd tevhidimiz de ortadan kalkard.
DNLER TARH

511
irk sosyoljisi ve kart tevhid sosyolojsi ayn konudan bahsetmektedir. kincisi "Adem'in Varisi Hseyin" isimli bir yazm var. Bazlarnn onu okumu olmalar, orada ne sylediimi anlam olmalar mmkndr. Biri de bu rad kurumunda verdiim "ibrahim ile Randevu" isimli drt konferanstr. Orada, iki konumaya sadece, sosyoloji, tarih felsefesi bakmndan brahim'in iine, onun beeri sosyal dzen zerindeki etkisine ve iinin pratik olduuna ayrdm. Birisi de brahim dinlerde tarih felsefesidir. Bu konuyu da yine burada konferans olarak verdim. Soru: Kur'n yle buyuruyor: "yi bilin ki Allah'n dostlarna korku yoktur. Onlar zlmeyeceklerdir" (Yunus/62). Defalarca ilim ehlinden iittim; efendimiz Ali (a.s.) tarih rivayetlere gre Allah'tan ok korkard, dierlerini de Allah'tan korkmaya tevik ederdi. Acaba velayet istidlali zerine bu yetten istifade edilebilir mi? Edilemez mi? Cevap: Kur'n'da, Allah'n evliyasna, Allah tarafndan korkma, rkme verilmedii belirtilmitir. Allah'n veli kullarna ne bir korku, ne de gam vardr. Halbuki Hz. Ali (a.s.) tarih rivayetlere gre Allah'tan herkesten daha ok korkuyordu. phesiz bu; u iki anlam ve kavram ortaya koymaktadr: nsan, st aamaya ulat zaman, artk onun iin Allah'tan bir korku ve gam yoktur. Dieri de aksine insan Allah' tanma ve bilmede st dzeye kt lde Allah'a yaklamak ynnden ruhsal gelime kazanyor, korkusu daha fazlalayor. Bu nedenle de sadece bilginler Allah'dan korkuyorlar. Farsa'da bu iki korku arasndaki fark iin, maalesef bir kelime yok: Biri, "Hayef'dir. Ruhsal tekml artann, Allah'a daha ok yaklaann, Allah'a kar duyduu korku da artyor. Dieri de"havf"dr. Kfr, sapklk, pislik, gnah ve cinayetten el ekip bu yola ve dine inanan kimse iin artk bir korku ve rkme yoktur. Bu iki kelime, iki ayr kavramdr. Farsa'da her ikisine "ters" korku diyoruz. Tpk Farsa'da takvaya da Allah'tan korkmak dediimiz gibi... "ttekullah" "Allah'tan korkunuz" dediimiz gibi, "Hayetullah'a da Allah'tan korkma diyoruz. "Sonra kalpleriniz yine

katlat, ta gibi; hatta daha da kat oldu. Ni512


DNLER TARH

tekim talar arasnda kendisinden rmaklar fkranlar vardr, yarlp su kan vardr; Allah korkusundan yuvarlananlar vardr. Allah yaptklarnz bilmez deildir." (Bakara/74) Havf, ayn
zamanda korku anlamndadr! Halbuki havf ve gam, sapma kaygsndan insann sarslmasdr. Bu yzden deniyor ki, yola geldin mi, artk korku ve havf yoktur. Kur'n, bu korkunun ve gamn olmayn sadece evliya iin demiyor. Belki Ehl-i Kitap'tan (Yahudiler, Hristiyanlar, Sabiiler) ve Mslmanlardan iyi i yapp, Allah'a ve kyamete inanp yola gelenlere u yeti sylyor: "phesiz, inananlar, Yahudi olanlar, Hristiyanlar ve Sabiilerden Allah'a ve Ahiret gnne inanp

yararl i yapanlarn ecirleri Rableri'nin katndadr. Onlar iin artk korku yoktur. Onlar artk zlmeyeceklerdir de." (Bakara/62). Allah'tan korkmak, O'nun azameti karsnda kendimizi
hakir grmemiz anlamndadr. Kendine zg bir insan duygudur bu. Mutlak ycelik ve azamet karsnda ebediyeti hissettii, kendini korku halinde grd bir durumdur. Bu saptmaktan korkmak deildir, belki heyecan, hayret, aknlk ve bir acizin mutlak bir azamete ve gzellie kar titremesidir. Kukusuz insann idrk ve ihsas ne kadar gelimi olursa, mutlak ebediyet ve azameti daha ok tanyor, anlyor, hissediyor. Onun karsnda daha fazla titriyor; idrk ve ihsas kldke, kreldike gnl daha bir geni ve daha rahattr. Ben falanca ii yaptm, artk rahat ve temizim diyen adam, ite ylesine rahattr. Aslnda hi de rahat deil! Tpk ilim konusunda grld gibi; ilim cahillii,

bilmeme cahilliinden farkldr. Tahsili ve bilgin adamn ilmi gelitike "bilmiyorum'lar daha ok artar.y slm'da takva, daha nceleri zihnimizde varolan anlamyla karmtr. Bu nereden bellidir? Tercmesinden... Takvann geT69- Bir renci vard. Fizii yirmi idi. retmenin ise fizii sfr idi. Dnyaya bakt zaman, artk baka problemi kalmyordu. (Yeni fizik, dnyann btn iaretlerini halletmiti.) Gkyzne bakt zaman, hem bulutu tanyor, hem yldzlar, hem de uzay biliyordu. Niin mavi olduunu biliyor, bunlardan baka da bir problem olamazd. Ama Mav Plank veya Enstein gibi bir adam gkyzne bakt zaman mehulden boanan bir soru yamuru gryor. Gkyznden yaan soru yamurlar... "Adam'1 yle diyordu: "Ben drt temel unsur biliyorum. Dior teferruta ait eyler in var; bunlarn dnda bireyin olmas da mmkn deildir." DNLER TARH

513
ek anlamnn tam aksi olarak tercme ediliyor: Takvaya, "perhizkri" veya "perhizgri" (ktlklerden kanma, saknma) diyoruz. "Perhizi artk ok tatl! Beyefendi! iniz gcnz ne? Saknyoruz, ktlklerden kanyoruz. (nk "kr" ve "gr" ekleri, benzer sfatlar olutururlar. Yani aslnda meslek sahibi olan kimse). im sadece bu, korunma ve saknmadr! Bu, artk tuhaf bireydir.70 Gerekte saknma ve korunma diye bir i olmaynca, artk hibir zaman bir i yapmayan kimse... Byle olmasna ramen hangi kt ii yapmtr? Sorumluluk tayan insan, hayatn kargaas ve mcadelenin ortasnda olan kimse, ama srmyor, kendini satmyor, leke kabul etmiyor, temiz ve soylu kalyorsa bu adam, deer sahibidir elbette. Onun bu ii, korunma, saknma deil midir? Saknma ii, Mehed'deki Rebi' Efendi'nin iidir. Hazreti Ali, onu Kazvin'e bir isyan yattrmaya gnderdi. Hrszlar Huzistan'a geldiler, kendisini de soydular. Bu olay zerine "bu isyan yattrmak da ne itir?" dedi. "Zahmet sebepleri zerinde hccetin tamamlanmad, cahilce ve uursuzca isyan etmi bir adamn, gnaha tutkunluu ve onu slah etmemiz de nasl bir itir?" Albert CamuS'un deyimiyle; "eer i yaparsak cellat oluyoruz, eer i yapmazsak ryoruz; o halde ne yapalm? Sonra Hz. Ali'nin emrini yerine getirip cihad edeceine, Kazvin yerine, Mehed yaknlarna geldi. O zamanlar, henz mam Rza yoktu. Mehed'de Hakan kavun -bir cins kavun- vard! Orada bir kabir hazrlad "Re'petition" programna, lmden sonra Mnker ve Nekir'in soraca sorulara ve verecei cevaplara hazrland! Oraya gittiklerinde altrma yapm olarak hazr olsunlar, el ve ayaklar birbirine dolanmasn, dilleri kekemelik yapmasn ve ne sylediklerini anlasnlar diye. Onun ii buydu. Sonra sekizli za-hidlerin (Zahhad's-Semaniye) bir paras oldu. Saknd, korundu, baka hibir i yapmad. Gerekten de temiz kald; ama temiz olmasnn ne deeri var? Bu perhizkrdr (saknandr, ktlklerden korunandr.) Fakat muttaki deildir. Takva "vikaye" kelimesinden gelmektedir; saklamak, tutmak, alkoymak anlamna gelir. Korunmak, saknmak anlamnda deil. Takva,
70- Birinden sordular: Ne i yapyor, nerede alyorsun? Dedi ki: yiliksever biriyleyim. Peki, o iyiliksever ne i yapar? Dedi ki hibir i!...

514
DNLER TARH

Mlik, Eter'in yapt eydir: Hz. Ali ile Muviye'nin mcadelesinin zirvesinde, paralarn reddedildii veya bedel olduu bir durumun zirvesinde. Beni meyye casus tezghlarn, Hz. Ali'nin en iyi subaylarn vesveseye drmeye altklar, bu tr ifsada giritikleri bir dnemde saf aklszlar ununla aldatyorlar: "Ali, ihtilafa sebep olmutur." Kurnazlar ise parayla aldatyorlard; Hz. Ali'nin etrafn boaltmalarn istiyorlard. Byle bir ortamda; herkesi aldattklar, komplolarn zirvesinde, Hz. Al'ye kar zihinleri kartrdklar, bir kargaa ortamnda, sade ve cahil halkn imann sarstklar, halkn kesin kararn bozduklar, sonra Hz. Ali'yi yalnz braktklar yetmiyormu gibi, halkn nazarnda pheli ve tehis edilmesi mmkn olmayan bir sima olarak gsterdiler, ona binlerce ithamda bulundular. Hatta "dinsizlik" ithamnda bile bulunduklar, sonra da iten her taraftan Talha, Zbeyr ve Haricilerin, darbelerini dzenledikleri, dardan ard arda Beni meyyeyi balarna gndererek Medine topraklarna geldiler. Hz. Ali hkmetinin namusunu talan ettiler, sattlar. Bylece tam mansyla bir kargaa iindeyken, Mlik, bir subay olarak kalyor; komutanl kabul ediyor, olaylarn tam ortasna, fikirlerin kartrld, tutkularn daim olmad, karanlk bir gelecein olduu, Hz. Ali'nin baar ve galibiyet ansnn olmad bir durumda, Mlik, Eter, duruyor; savayor, kendini satmyor, aldanmyor, vefadkar kalyor. Vikaye (takva) budur, kendi insanln korumutur. Bu, deer sahibidir ve muttakidir. Eer biri rzgr, hava, toz, toprak yemesin diye etrafn camla kaplarsa, yle temiz kalr! En iyi korunmu olanlar ve saknanlar, ceninden noksan olarak gelen l ocuklardr. Onlar alkoln iinde koruyorlar!

nsann dnce ve yaayn, tarihi Karl Marx, iktisad etkene veya toplumsal etkenlere indiriyor: "Ben sonucum, ekonomik ve toplumsal artlar beni yapyor, benim onda br etkim yok," diyor.71
71- Kari Marx, zihnin -veya ide'nin- ve insann, iradeyle, fikirle ve duygularla ayn anlama geldiine inanr. DNLER TARH

515
Max Weber bunun aksine, dnce, dnce tarz ve "ben"in iradesinin toplumu yaptna, sosyal ve iktisad dzeni deitirdiine inanyor. Ben ne Marx'n sylediine inanyorum, ne de Max Weber'e inanyorum. Fakat ikisinin de katldm ynleri var. Max VVeber'e inanyorum, yani gereklik ve zihniyet arasnda72 fert ile toplum arasnda, evre ile insan arasnda, devaml ve karlkl bir sebep ve sonu ilikisi ve etkileim mevcuttur. Toplum ve sosyal evre d sebeptir, "ben"i yapyor ve deitiriyor. "Ben"in deimesi de bir sebep oluyor ve sosyal evreyi deitiriyor. Sosyal evre tekrar ikinci defa benim zerimde etki brakyor, sonra yine benlik, sosyal evre zerinde etkide bulunuyor. Tpk birbirlerine kar duran karlkl aynalar gibi. Toplumla benim aramda daima karlkl sebep, sonu, illiyet ilikisi vardr. Devaml bir gel-git halindedir. Bu bir eit "causa-lite"dir; bir eit daim sebep ve sonu olmadr. Yani benliim evrenin sonucu olduu durumda, ayn zamanda evrenin sebebi de oluyor. evre de benim sebebim olduu gibi, ayn zamanda sonucum olmaktadr. Karlkl illet ve malullk etkisi. Tpk bir airin toplumla ilikisi gibidir. Toplum-snf, top-lum-akam-iir). Bu toplum, airlerin toplamndan tekil olmutur. Ben bir air unvanyla orada durmuum, aramzda bir iliki yoktur; sebep ve sonu ilikisi yoktur. Ben bir iir okuyorum; toplulukta heyecan oluuyor. Topluluun heyecana gelmesi, ferd olan "ben"in etkisidir. Sonra benim yaptm evrede, heyecan olutu, bu benim iin etki sebebi oluyor, zerimde etki brakyor. iir okumann zerinde ses tonu, setiim iirler, sylediim szler, dnce tarzm, ruhumda ve duygumda etki brakyor. Bende meydana gelen deimeler, tekrar evre zerinde karlkl etkiye sahiptir. Ben, air olarak orada iir okuduum, siz de dinleyici olarak dinlediiniz srece, evremi oluturuyorsunuz. Benimle sizin aramzda daim bir sebep ve sonu etkisi vardr. Ben, evre iin sebebim, evre de benim iin bir sebeptir.
72- "Objektive", yani toplum, dar, evre ve tabiat; "Subjektive", yani ben, benim iin, benim dnce tarzm. 516

DNLER TARH
Ben evrenin sonucuyum. evre de benim sonucumdur. Byle bir ilikiye inanyorum. Byle bir ilikide, geri evre beni oluturuyor, ancak ben evrenin sebebi de olabiliyorum. -Bu konudaki VVeber'in sylediklerini yarsyla- beni evre zerinde olumlu bir sebep olmaktan saptrmak ve evre zerinde olumsuz bir sebep eklinde ortaya karmak isteyen eye kar, kendimi korumakla sorumluyum. Burada semekle sorumlu olduumdan sosyal fonksiyonumun sorumlusuyum. Sebep adyla toplumda rol ifa ediyorum, sebep olduum o yaryla sorumluyum. Toplumun sonucu olan o yanda, etkileyici olmadm iin, yleyse sorunlu da deilim. Toplumda sebep fonksiyonu if ettiim srece, takva da fonksiyon sahibidir. Ama saknma ve korunmann asla hibir fonksiyonu yoktur.

EKLER
Aadaki konu -Muhtemelen bir soruya cevap olarak bir aklamadr. Onikinci dersin verilmesinden sonra ehid retmen Dr. Ali eriati tarafndan yaplm bir konumadr. Dersin metniyle dorudan bir ilikisinin olmamasna ramen nemine binam burada veriyoruz:
... Hseyniye-i rad'daki konumalarda, teksirlerde, kitaplarda, notlarda ortaya konmu ve yaynlanm olan ey iyi veya kt, doru veya yanl tartma ve tenkidi tahrik eden bir faktr olmutur. Bu yzden iimizin hibir faydas olmamsa bile, bu geleneksel miras, monoton toplumda, bu fikr hareketlilik hakikatin anlalmas iin dncelerin arpmasn salamsa, byk ve deerli bir ilevi yerine getirmitir. Yeni bir hareket veya meseleler sergilemi olan bu sorular, kendiliinden toplumda iddetli veya gzel tenkitler meydana getirmitir. Hatta bazen, tenkitlerden bile daha iddetli knamalar ortaya kmtr. Elbette bu tenkidler, gruplandrlabilir. Eletirilerden bazlar doaldr; herkes yeni bir sz iitir. Bu yeni sz, bir bilinmeyeni hallederken, okuyucunun zihninde var olan bakaca yz meseleyle karlayor; haliyle bunlarn halledilmesi gerekr. Eer bu sorular, tabii ve ilm olarak ortaya ko-

DNLER TAR H
517

mlmazsa, ilmiliin henz ekillenmediini gsterir. O zaman belki sadece tekrar edilen ve sevabnn Ahiret'te bizlere nasip olmas gereken bir merasim yerine getirilmi olur! Halbuki din merasimin bu dnyada bir deer ve etki tamas gerekir. hirette de etki ve sevap tayabilmesi iin bu arttr, Burada ie yaramayan birey, orada da bir ie yaramayacaktr! Burada kr olan kimse, orada da kr olarak ayaa kalkar. (Kr, kendini bilmeyen, uursuz anlamnda). Yaptmz her ite, uurlu olmamz gerekir. Her halkrda ekserisi hakikata kar garazsz, dost, mtecanis ve toplumumuzun en iyi ve deerli dnrleri olan fikirda ve aydnlarmzn zihninde bu eletiriler ve mp-hemlikler vardr. Tenkitlerin birisi, bu eittendir. ikinci grup, temalar olmad iin, havadan hkm veren gruptur. Tpk Tahran caddelerinde yol yrdmz zaman bir kusurumuz olmad ve bu gazlarn nerede retildiini bilmediimiz halde havadaki gazlar, kirli havay teneffs etmemiz gibi. Bazlar da havadan hkm veriyorlar, gr ve inan ediniyorlar! Bu onlarn akidesinin bir paras oluyor, sonra evde naklediyorlar; bunlar hkm vermeyi havadan alan tiplerdir. nk aratrma ile temas detleri azdr. Biz hemen balangta dikte ile bymz. (Bilmem Said beyin "Dikte ve Zaviye" isimli piyesini okudunuz mu?) Bu dikte, ocukluktan beri beyinlerimizi zrl klm: retmen dikte etmi, dzen, mdr, anne, baba, Allah, havuz suyu... Hepsi ve hepsini dikte etmilerdir, nasihat etmilerdir. Herkes birinin yakasndan tutup nasihat ediyor. Nasihati, hatta hkm vermeyi bile daima bakalarndan almak bizim detimiz olmu, kendimiz aratrma, dikkat, mtalaa ve hkm vermekten kayoruz. Akas kklkten itibaren dikte altndayz. "Diktatrlk" de bu dikteden geliyor: Kkl lgat bakmndan ayndr. Bu yle bir tiptir ki, inalah fikr temaslar, tanmalar, dncenin arpmas (mcadelesi anlama) akla kavuma daha ok inceleme ve okumalardan sonra, havadan ve dikteden hkm verme says azalacaktr. Hkm vermeyi, okumak, ve incelemekten alan kimselerin says artacaktr. Bir toplum bu yoldan hareket ederek geliir.

518
DNLER TARH

nc bir grup daha var. Bunlar fikr atmosferlerinin ve fikr dzeylerinin snrl olmas nedeniyle ithamda bulunmaya mahkmdurlar. Mesel, bir adam, bir yerde diyor ki: "Falan kitab okumayn, o kitap ok kt, dine aykrdr!" ok gzel! Eer bundan sonra dine uygundur deseler de byle bir adam okumuyor. Zavallnn okuma ve yazmas yoktur! Ama hkm u oluyor; falanca yerde bir kitap yaynlanm isminin ne olduunu bilmiyorum, ama dine aykrdr! O, sadece kitabn yazarn dinsiz bir olarak tanyor ve bu inanc kalbinde saklyor. Bylelikle de herhangi bir zamanda "dine hizmet "e koabilsin. Ona bavurulduunda, yapacak pek bireyi yoktur ve onu byklere gndermek gerekecektir! Bir de bu hava hkm vermeleri, fikr, ilm... ve din ayialar yapan, reten ve dierlerinin almas iin fezada yayan bir grup var. Onlarla da br i yaplamaz. Bir Frenk atasz yle diyor: "Uyumu olan kimse uyandrlabilir, ama kendini uyku-zede yapan kii uyandrlamaz." Birinci Cildin Eki 1 Beinci Ders: Sone Acaba Hazreti Peygamber'in (s.a.v) mrnn en son anlarnda mescidi iaret edip, belli kaplar dnda, btn kaplar kapatmalarn istedii zaman ak kalmasn istedii kap Ali'nin kaps myd? Yoksa Ebu Bekir'in kaps myd? Cevap: "slm inasi" kitabnn Mehed basks "Peygamber Oluyor" blmnde u noktaya varlyordu: "Peygamber kendi evinde can verme halindeydi, son szlerini sylyordu. Szlerinden biri uydu: Ebu Bekir'in odasnn -veya evinin- kaps dnda mescide alan btn kaplar kapatnz. Bu, "slm ina-si"de yaptm hatalardan biridir, -ayet bu eserimin bir deeri varsa, bu hata onun deerini rzgra savurmutur. Yani gerisini anlamsz ve okunmaz, yapmtr! Elbette bu yaplmas gereken bir tenkittir, iimden bir yerde cevap vermek geiyordu. Elbette, kendi ahsma yaplan tenkitleri sevmem, ama tabii ki cevap vereyim ki, yava yava, herey akla kavusun. Eer ben bir
DNLER TARH

519
hata yapm olsam bile -ki yapmam imkn ve ihtimali fazladr-eserde bu tenkitleri tashih ediyorum. Eer toplum kt anlam-sa bile, bilhare, gzel anlayacaktr. imdilik problem udur, ekseriya beni tenkit ediyorlar. "O kitapta yazdm nedir? Nerede?" diye soruyorum. Sonun da okumadn gryorum.

Bu mesele, aslnda gereksiz olarak ortaya atlmtr. Sebebi de u; Peygamber'in lm durumu, evre durumlar, vaziyetler, Ali'nin evinde, Ebu Bekr'in evinde ve bu szlerin anlam... "Devrilmi ve arpk" olarak anlalmtr. Bunlar u fikirdedirler: "Ali'ye kar bu kadar ball olan Peygamber, nasl lmek istiyor? Ebu Bekir'in evinin ak kalmasn istiyor. Ama Ali'nin evinin kapsn sylemiyor? O halde bu sz yanltr! Ne olmas gerekirdi? Ali'nin kapsnn ak kalmas gerekirdi." Hayr beyefendi! Usul olarak iin iinde Ali ve Ebu Bekir ile ilgili bir konuma yoktur. Bunun fazileti, onun fazileti szkonu-su deildir. Birka sayfa nce Ali'nin faziletinden ve Ebu Bekir ve mer ile ilgisinden bahsetmitim. Artk burada da bahsetmem gerekmez. Burada olay tarihidir. u anlamda; usul olarak bir evi gznne alnz. Peygamber'in evi, mescide varan birka odadan ibaret idi. Yani avlusunun sahas, mescid olan bir ev. Bu Peygamber'in evidir. Yani Peygamber'in kadnlarnn evidir. Kendisinin ahs evi yoktu, bu, kadnlarndan birinin evi idi. Bu ekilde, mescidin kblesinde, mescidin batsnda, Aye, Hafsa ve mm'l-M'min'in evleri vard ki, bunlar Peygamber'in hanmlar idi. Aye'nin bir odas vard, Peygamber orada lm halindeydi, can veriyordu. Bu sz de orada sylemiti ve imdi orada medfundur. Yani o deriden yaplm sediri kaldrp, Peygam-ber'i oraya gmdler. Halk, Peygamber'in kabrini ziyarete ok geliyordu ve Aye'yi rahatsz ediyorlard. nk o, orada yaayan bir kadnd. Odasnn ortasna duvar ekti. Yani onu bld; yars Peygam-ber'in kabrine dier yars ise kendisine kald. lnceye kadar orada oturdu. Ama bu konumann olduu zaman o duvar mevcut deildi, Peygamber'in lmnden ncedir. Bu odada Peygamber, lm deine dmt ve can verme halinde konuuyordu. Bu odann bitiiinde bir duvar ihtilafyla -u anda

520
DNLER TARH

da vardr, giden herkes grmtr- Ali ve Fatma'nn evi vard, kaps mescid tarafmdayd. (Peygamber'in evi gibi) eride Aye ile Fatma'nn evi -yani Ali'nin evi arasnda bir pencere vard. Bunlarn avlusunun sahas da Peygamber'in mescididir. 60'a, 60 zer, 100'e 100 zer'dr. Mescid'in dnda, evler veya odalar vard. Bunlar Peygamber'in baz sahabelerine ait di. O odalarn, Mescid'in iine alan yollar vard. Dou ksmnda Mescid'in dnda Ebu Bekir'in odas vard. Yolu Peygamber'in mescidine alyordu. Peygamber, eitli sahabelerinin evlerinden Mescid'e alan btn kaplar kapatn, sadece Ebu Bekir'in evinin kapsn ak brakn, diye buyurdu. Ali'nin evinin kapsn demiyor. Zira Ali'nin evi bu evin aynsdr, kapsnn kapal veya ak olmasnn bir anlam yoktur! Eer Ali'nin kaps kapl olsayd, orann kaps ortadan kalkard! Nihayet her ikisi bir binada yayorlar, dier bir kaps yoktur ki, hangi kapy kapatsnlar? "Ebu Bekir'in evinin kaps" dedii zaman, Ali'nin evinin kapsnn ak veya kapal olmas asla Sozkormsu deildir, ikinci olarak Ali, Peygamber'in kendi yannda oturuyordu. Peygamber'in ba onun dizinin zerindeydi. Ali'nin evinin kapsn ka-patsalar ne olur, kapatmasalar ne olur?! Aslnda, bunlar szko-nusu mudur? Eer kapatrlarsa bunlar ieri giremezler, eer ieride olsalar dar kmazlar, hepsi bir yerdedir. Ama niin Ebu Bekir'in evinin kaps ak olsun, diyor? Onu dier ashabtan -Ali'den deil- istisna ediyor? nk Peygamber, imdi Ebu Bekir'in kznn evinde hastadr ve lm yatana dmtr. yle demek istiyor: Eer dier sahabelerin, mescide olan kaplar ak olursa, gelirler, halbuki ben hanmlarmn yanndaym, Aye'nin odasnda lmek zereyim, onlar kabul edebilecek durumda deilim. Onlar yabancdr, rahatsz olurlar. Ama Ebu Bekir, benim hanmmn babasdr, -Ali'nin ise evinin giri ve k burdandrr ve burdadr- gelebilir. Byle deil mi?

Ali eriati _ Dinler Tarihi UYARI: www.kitapsevenler.com Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar,

5846 sayl kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan "Braille Not Speak", kabartma ekran ve benzeri yardmc aralara, uyumlu olacak ekilde, "TXT", "DOC" ve "HTML" gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grme engelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, "engelliengelsiz elele" dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu e-kitaplar hibir ekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tm yasal sorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar Mutlu LGL KANUN: 5846 sayl kanun'un "Altnc Blm-eitli Hkmler" blmnde yeralan "EK MADDE 11" : "ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir."Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur."

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler.

Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. www.kitapsevenler.com Tarayan Gkhan Aydner Ali eriati _ Dinler Tarihi

Anda mungkin juga menyukai