Anda di halaman 1dari 240

TANRI VAR

Evrenin ve Yaamn Oluumundaki Hassas Ayarlar zerine Bir nceleme

MODERN BLM:

EMRE DORMAN

stanbul Yaynevi 2011 www.istanbulyayinevi.net

stanbul Yaynevi

Eser Ad: Modern Bilim: Tanr Var Yazar: Emre Dorman


letiim: www.emredorman.com

Sayfa Dzeni: Adem enel

ISBN: 978-605-88082-4-9

Bask ve Cilt: Kitap Matbaaclk San. ve Tic. Ltd. ti.


Davutpaa Cad. No:123 Kat:1 Topkap/stanbul Tel : 0212 482 99 10 Sertifika No:16053

stanbul Yaynevi
Caalolu Yokuu Evren Han No:17 Kat:1 Daire:33 SRKEC STANBUL Tel: (0212) 519 62 72 Fax: (0212) 513 73 86 www.istanbulyayinevi.net bilgi@istanbulyayinevi.net

Genel Datm

TANRI VAR
Evrenin ve Yaamn Oluumundaki Hassas Ayarlar zerine Bir nceleme

MODERN BLM:

EMRE DORMAN

NDEKLER

Giri Tanrnn Varl ve Bilim .................................................................. 9 Felsefi Tanr Tasavvurlarna Genel Bir Bak................................ 14 a. Teizm ........................................................................................ 14 b. Deizm ....................................................................................... 15 c. Panteizm ................................................................................... 17 d. Agnostisizm ............................................................................ 18 Ateizm ................................................................................................ 19 Klasik Teleolojik Delil ve Yaamn Kkenine Dair Tartmalar .. 21

Birinci Blm Tanrnn Varlnn Kantlanmasnda Kullanlan Modern Bilimin Delilleri: Tasarm Kant ve nsanc lke Evrenbilim Tarihi ve Yeni Bilimsel Gelimeler ............................. 47 Tasarm Kant .................................................................................. 58 nsanc lke......................................................................................... 68 Yaratlm Evren Yerine ok Evrenler ddias............................... 82 nsanc lke ve htimaliyet Hesaplar .............................................. 91
5

kinci Blm Modern Bilimin Verileri Inda Tanr-Evren-nsan likisi Evrenin ve Zamann Balangc......................................................111 nsann Evrendeki Yeri ....................................................................118 Yaamn Kkeni: Evrenin Oluumundaki Hassas Ayarlar ve nsanc lke....................................................... 125 Dnyann Yaam in Uygun Olmas ...........................................141 Galaksi-Gne-Dnya-Ay Sistemindeki Yaam Destekleyen Baz Hassas Ayarlarn Listesi .................................. 185 Evrendeki Dier Hassas Ayarlarn Listesi ................................... 195 Baz Ateist ve Agnostik Bilim Adamlarnn Evrendeki Tasarmn Mkemmellii Karsnda Deien Grleri ........... 203 Sonu................................................................................................ 221 Kaynaka ........................................................................................ 227

Tanr eserleri araclyla bilinir.1 Isaac Newton Bilimle ciddi bir ekilde uraan herkes, doann kanunlarnn insanolundan stn ve karsnda tm alakgnlllmzle sayg duymamz gereken yce bir Gcn varlnn tezahr olduuna inanr.2 Albert Einstein Tanrnn varlna dair bir kant iin bilim yalnz bana deliller sunamaz. Doann kanunlar, teleolojik yapsyla yaam ve evrenin varoluu hem kendi varln hem de dnyann varln aklayan bir Akln nda aklanabilir. lahi varln kefedilmesi deneyler ve denklemlerle deil, bunlarn ortaya koyduklar yaplarn anlalmasyla gerekleir.3 Antony Flew

1 2 3

Enis Doko, Dhi ve Dindar: Isaac Newton, stanbul Yaynevi, stanbul (2011), s. 9. Max Jammer, Einstein and Religion, Princeton University Press, New Jersey (1999), s. 93. Antony Flew, There is A God, How the Worlds Most Notorious Atheist Changed His Mind, HarperOne, New York (2007), s. 155.
7

Giri

Tanrnn Varl ve Bilim

Tanrnn varl hakknda dnmek insanlk tarihi kadar eski-

lere dayanmaktadr. Teist (Tek Tanr inancna sahip) dinler asndan bakldnda yaratlan ilk insandan itibaren Tanr insanolu ile yakn bir iliki iinde olmu, gerek gnderdii peygamberler gerekse peygamberlere verilen sayfa ve kitaplar araclyla insanlara eitli bildirimlerde bulunmutur. Bununla birlikte yine tarih boyunca mevcut teist dinler dndaki inan sistemlerinde de insan varlndan stn olan yce bir gcn varlnn kabul edildii hatta eitli ibadet ve dualar vastasyla bu varlkla irtibat ve yaknlk kurulmaya alld grlr. Teist dinlerin en temel ve en nemli mesaj tek bir Tanrnn varolduudur. Tek Tanrl dinler ontolojilerinde (varlk anlaylarnda) nce Tanry merkeze alrlar, daha sonra tm sistemlerini bu ontolojik merkez zerinde olutururlar. Dinsel emirler de, ahiret inanc da, ahlk kurallar da gcn bu merkezden alr. Bu yzden yet dinin herhangi bir blm iin rasyonel bir temel bulunacaksa, bu temel sz konusu merkezden balamaldr. nk din yapnn tm, meriyetini her eyden nce bu merkezden
9

MODERN BLM: TANRI VAR

alr. Tanrnn varlna dair deliller, bir yandan inananlarn imanlarn salam temellere oturtmalarn salarken, dier yandan da inkrc evrelere kar cevap ve yol gsterici olmutur. Bu yzden tarih boyunca teist dnrlerin Tanrnn varln rasyonel bir temel zerine oturtma abasnda bulunduklarn grrz. Bilindii gibi antik dnem filozoflarndan Demokritosa (M.. 460-370) kadar uzanan materyalist (maddeci) bak as, maddenin ve dolaysyla evrenin bir balangcnn olmad yani sonsuzdan beri var olduu ve sonsuza kadar da var olmaya devam edecei eklindeki inanca dayanmaktayd. Bu iddia ayn zamanda bir yaratcya ihtiya duymakszn evreni anlama abasn ifade ediyordu. Esasen tarih boyunca Tanrnn varlnn kabulne ve evrenin Tanr tarafndan yaratld inancna nazaran olduka etkisiz kalm olan bu gr 19. yzyla gelindiinde deien artlar ve baz evrelerin Tanr inanc ile bilimi bir atma ve uyumazlk halindeymi gibi gstermeye almalar neticesinde 19. ve 20. yzylda ateizmin (tanrtanmazlk) etkinlii artmtr. Ateist grn teizme kar kulland en nemli tema, bilim-din atmas olmutur. Bir bilim adamnn ayn zamanda Tanr inancna sahip olamayaca ya da baka bir ifadeyle inanl bir kiinin bilim yapamayaca eklindeki aslsz iddia ve yaklamlar sebebiyle bilim ile inan arasna kaln duvarlar rlm ve bilimsel verilerin hibir ekilde Tanrnn var ya da yok olduuna dair bir ey syleyemeyecei yargsndan g alarak teoloji (Tanrbilim-lahiyat) ve bilim birbirinden ayr disiplinler olarak alglanmlardr. Oysa dnce ve bilim tarihinde ne kan en nemli sima ve dehalarn neredeyse tamam evreni Tanr tarafndan yaratlan bir laboratuar olarak alglam ve evrenin incelenmesinin kiiyi Tanrnn varlna ulatracana inanmlardr. rnein Matematik, Tanrnn evreni yazd dildir diyen mehur bilim adam
10

EMRE DORMAN

Galileo, Tanr tarafndan yaratlan evrenin, Tanrnn doal bir kitab olduunu vurguluyordu. Tarihteki en etkili bilim adamlarnn banda gelen Newton, evrendeki oluumlarn incelenmesinin kiiyi Tanr inancna ulatraca kansndayd. Newton, kutsal kitaplar ve doann, Tanr hakknda bilgi edinebilmenin iki yolu olduuna inanyordu. nk her ikisi de Tanrnn eseriydiler ve Newtona gre Tanr ancak eserleri araclyla bilinebilirdi. Newton 1692 ylnda papaz Richard Bentleye yazd bir mektupta u ekilde bir yaklamda bulunuyordu: Sistemimiz hakknda inceleme yazdm zaman insanlarn Tanr inancn dikkate almalarn salayabilecek prensipleri semeye dikkat ettim. Hibir ey beni bu prensiplerin bu sebeple kullanlmalarndan daha fazla sevindiremez.4 Ksacas teoloji ve bilim 19. yzylda olduu kadar hibir dnemde birbirinden bu denli ayr disiplinler olarak alglanmam ve birbirine aykr olmamalar bir yana birbirini destekleyen iki nemli g olarak var olagelmilerdir. 19. yzyldaki baz bilim adam ve dnrlerdeki ngr, bilimin ilerlemesiyle dinden daha fazla uzaklalaca ve zamanla dinin tam anlamyla hayatn dna itilerek adeta gnllere hapsedilecei ynndeydi. Sz konusu kiiler bilimsel alanlardaki bilgimiz arttka evrenin ve canlln kkeninin Tanrya ve dine ihtiya duymakszn aklanabileceine inanyorlard. Bunun yannda 20. yzyln zellikle ikinci yarsndan itibaren ortaya kan bilimsel keif ve gzlemler neticesinde evrenin ve canlln yaps incelendiinde kimi evreler tarafndan nceden zannedildii gibi daha basit ve sorunlu yaplarn ortaya kmas yerine aksine detaylara inildike ok kompleks ve iinde yaamn oluabilmesi iin olduka kritik
4 Enis Doko, Dhi ve Dindar: Isaac Newton, stanbul Yaynevi, stanbul (2011), s. 17-18.
11

MODERN BLM: TANRI VAR

ayarlamalara bal mkemmel bir evrende yaadmz anlalmtr. nsan varlnn tesadfen ortaya kmad, aksine insann var olabilmesi iin ok geni olaslklar dairesi iinde insann varolmas iin gerekli olan olasln bilinli olarak seilmi olduu ynnde bilimsel kantlara ulalmtr. Bu durum, baz bilim adamlarn hem evrenin hem de canlln oluabilmesi iin gerekli olan bir takm hassas ve kritik ayarlardan hareketle nsanc lke (Anthropic Principle) olarak bilinen anlay formle etmeye gtrmtr. nsanc lke tarafndan ortaya konulan, evrenin ve canlln oluumundaki hassas ayarlar, btn bu oluumlarn tesadfen ortaya ktn iddia eden materyalist ve ateist evrelere kar, evrendeki bilinli tasarma dikkatleri ekmeyi mmkn klmaktadr. Avrupa ve Amerikadaki Hristiyan teolog ve bilim adamlar bu verileri pozitivist, materyalist ve ateist-Darwinci evrelere kar kullanmakta; modern bilimin verileri ile zenginletirilmi olan bu formlasyon, ada ateist itirazlara ada teist bir cevap oluturmaktadr. stelik bu cevap, ontolojide Tanrnn varln belirlemek gibi en nemli noktada gereklemektedir. lerleyen blmlerde grlecei gibi, astronomi, fizik, kimya ve biyoloji gibi temel bilimlerde ortaya kan deerler, gerek evrenin gerekse yaamn kkenine dair yaplan tm aklamalarn ancak yce bir Yaratcnn varlyla anlam kazandn gstermekte ve bu gerek nde gelen saygn birok bilim adam tarafndan da desteklenmektedir. Modern bilimin verileri tarih boyunca materyalist-ateist evrelerce savunulan felsefi nkabulleri deil teologlar ve inanl bilim insanlarnn kabullerini hakl karm, bununla birlikte teoloji-bilim ilikisine dair salam ve tutarl bir temel salamtr. Bu da, bilimsel veriler dayanak gsterilerek ateist olunmas iin eskiye nazaran ok daha az nedene sahip olunduu gereine dikkatlerimizi ekmektedir.
12

EMRE DORMAN

una hi phe yok ki, dnyann rasyonellii ya da idrak edilebilirliine duyulan dini sezgi benzeri inan, stn bir dzenin aratrld btn bilimsel almalarn tesindedir Kendisini deneyimler dnyasnda ortaya koyan stk akla duyulan, youn bir hisle rlm olan bu sarslmaz inan, benim Tanr anlaym temsil etmektedir.5 Albert Einstein

Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, ev. Ahmet Ergen, Gelenek Yaynclk, stanbul (2002), s. 23.
13

Felsefi Tanr Tasavvurlarna Genel Bir Bak

bozulmas gerekse bir ilahi dinden etkilenme ile ortaya km eitli inanlarda da Tanr inancnn var olduu bilinmektedir. Bununla birlikte Tanr ile ilgili farkl tasavvurlarn bulunduu ya da zaman zaman Tanr inancnn reddedildii de grlr. zellikle 17. ve 18. yzyllara gelindiinde felsefi adan ne kan Tanr tasavvurlarn, teizm, deizm, panteizm ve agnostisizm olarak drt temel balkta snflandrmak mmkndr. Ateizm ise Tanrnn varlnn inkr edilmesini ifade etmektedir.

Tarih boyunca sadece ilahi dinlerde deil gerek ilahi dinlerin

a. Teizm
Gnmzde teizm kavram en genel anlamyla Tanr tarafndan, bir vahiy ve peygamber yoluyla insanla gnderilen hak dinlere mensup kiilerin Tanr ve din anlaylarn ifade etmek iin kullanlmaktadr. Bu grte Tanr, evrenin ve tm canlln yaratcs, her eye kdir bir varlk olarak alglanmaktadr. Teizm asndan Tanr srekli olarak bir yaratma halinde ve yaratm olduu tm canl varlklar ile yakn bir iliki iindedir. Teist dinler asndan Tanrnn lem ve canllar zerindeki etkisi, srekli olan
14

EMRE DORMAN

bir etkidir. nsanlara doru ile yanl gstermek, onlarn hem bu dnyadaki hem de hiretteki yaantlarn hesaba katarak, yine insanlar arasndan semi olduu eitli eliler araclyla bir takm emir ve yasaklar iletmek iin dinler gndermesi teist anlayn temelini oluturmaktadr. Yine teist dinler asndan peygamberlik ve peygamberlerin Tanr tarafndan grevlendirilmi olduklarnn en byk delili olarak aa kan mcizeler, dinsel gereklikler olarak kabul grr. Teist dinler tarafndan ortaya konulan ve belki de onu dier tm insan rn dinsel anlay ve kabullerden ayran inan lm sonrasyla ilgili mkul bir aklamann yapld ahiret inancdr.

b. Deizm
Deizm terimi, teizm ile ayn anlama gelmekte, teizm Yunanca theos (tanr), deizm ise Latince deus (tanr) kelimesine dayanmaktadr.6 Ancak 17. ve 18. yzyllara gelindiinde deizmin teizmden farkl bir formda kullanlmaya baland ve geleneksel izgiden ayrlan rasyonel bir teoloji anlayn ifade ettii kabul edilmitir. Pek ok aratrmac, deizmin tam olarak ne olduunu anlatabilecek bir tarifin yaplmasnn kolay olmad kanaatindedir. Deizm, 17. ve 18. yzyllarda ngiltere ve Fransada dini ve zellikle Hristiyanl dorulamak giriimi ile akl-vahiy arasndaki uyumu kurmakla balayan, ancak ardndan o zamanlar u gr olarak alglanan bir hl alarak geleneksel doastcle saldran, dsal vahiy ve gizem ima eden dogmalardan hareketle vahyin gereksiz olduu sonucuna varan; akln, dinin geerliliinin mihenk ta, din ve ahlkn ise doal olgular olduu, ahlk
6 Allen W. Wood, Deism, Encyclopedia of Religion, ed: Lindsay Jones, Vol: IV, Thomson, New York (2005), s. 2251.
15

MODERN BLM: TANRI VAR

ve din yaam iin gerekli rehberi doada bulan insann, artk geleneksel dine bavurmasna gerek kalmadn ne sren din bir anlay olarak tarif edilmeye allmtr.7 Deizm, doru dinin doal din olduunu savunan gr olarak da tarif edilir. Baz deistlerin kendilerini Hristiyan deistler olarak tanmladklar ve vahyi kabul ettikleri grlr. Ancak onlar bu vahyin ieriinin doal din ile ayn olduunu iddia ederler. Pek ok deist ise kurgulanm olduuna inandklar vahyedilmi dinleri reddeder. zel bir vahye ihtiya duymayan deist anlaya gre doru din, her zaman ve her yerde ayn olan insan doas ve aklnn evrenselliine dayal dindir. Bu deistler, Hristiyanlk ve slm gibi geleneksel dinlerin, her eye inanma safdilliinden, politik tahakkmden ve din adam snfnn ilerinden kaynaklandna inanrlar.8 Deistlerin, Tanrnn leme mdahale edip etmedii noktasnda deiik kabullere sahip olduklar ve ou zaman anlalmas g baz yaklamlarda bulunduklar grlr. Ancak bu anlaytaki baskn yaklam, Tanrnn her eye kdir bir varlk olmas sebebiyle dilediini yapabilecei, daha balangtan itibaren yaratm olduu doa yasalarnn deiiklie ihtiya duymayacak ekilde dzenlenip ileyie sokulduu, bu sebeple Tanrnn leme herhangi bir mdahalesinin imkn dhilinde olmasna ramen buna gerek duyulmad ynndedir. Zir aksi trl bir durumda yani deistler tarafndan her eyin yaratcs ve her eye gc yeten bir varlk olarak tanmlanan Tanrnn, istese de leme herhangi bir mdahalede bulunamayacann iddia edilmesi kanlmaz olarak kendi iinde elikili bir durumu aa karacaktr. Tanrnn
7 8 Dale N. Daily, Enlightenment Deism, Dorrance Publishing Co., Pennsylvania (1999), s. 33. William J. Wainwright, Deism, The Cambridge Dictionary of Philosophy, ed: Robert Audi, Cambridge University Press, Cambridge (1999), s. 216.

16

EMRE DORMAN

dilediini yapmaya kdir olduu inancnn, Onun bir takm emir ve yasaklar vahiy yoluyla gndermesini mmkn ancak gereksiz gren deistlerin yaklamlarnda da grlmesi mmkndr. Deizmin vahiy kaynakl dinlere kar olmaya alrken ona alternatif olmakta yetersiz kald ve bu anlayn belki de sadece belirli bir kesime hitap edebilecek yar din ve yar felsef ilkeleriyle, vahiy kaynakl dinlerin snrlandrlm bir yorumu olmaktan teye geemedii sylenebilir.

c. Panteizm
Yunanca pan (tm) ve theos (tanr) kelimelerinden oluan panteizm terimi, Tanr ve evreni bir (ayn) gren anlaya dayanmaktadr.9 Geni bir erevede deerlendirildiinde Tanrnn dnya ile olan olumlu ve organik ilikisi bakmndan deizmi aan ve Tanrnn dnyaya akn deil, ikin olduunu ne sren Tanr anlay ya da gr olarak tanmlanr.10 Panteizmin, Tanrnn dnya ve insanlk ile mekanik ve dsal bir iliki iinde olduu iddiasyla ne kan deizme dnme eilimi gsterdiine inand teizme kar, felsef ve din bir tepki olarak gelitii grnde olanlar bulunmaktadr.11 Hi phesiz panteist yaklamn en nl temsilcisi Baruch Spinozadr (1632-1677). Spinozann Tanr ve doay bir gren yaklam incelendiinde panteizm asndan lemin bir balangcnn olmas yani yaratlm olmas ve lemden bamsz olarak bir yaratcsnn olmas sz konusu edilemez. Zir
9 10 11 Edward A. Pace, Pantheism, The Catholic Encyclopedia, Vol. 11. New York: Robert Appleton Company, (1911). Ahmet Cevizci, Panteizm, Paradigma Felsefe Szl, Paradigma Yaynlar, stanbul (2002). Ahmet Cevizci, Panteizm, s. 812.
17

MODERN BLM: TANRI VAR

Tanrnn mhiyeti ile tabiat birbirinden ayr deil, aksine birbirine ikin ise tabiat sonradan olmu deil, Tanr gibi balangszdr.

d. Agnostisizm
Agnostisizm, Tanrnn insan tarafndan bilinemeyeceine ynelik bir yaklam olarak tarif edilebilir. Etimolojik adan Yunanca agnostos yani bilinemez kelimesine dayanr. Tarihsel olarak ilk defa 1869 ylnda Thomas Henry Huxley (1825-1895) tarafndan kullanld kabul edilir. Huxley agnostik olarak kabul edilmi ve onunla birlikte agnostik terimi madd olmayan gereklii ya da baka bir ifadeyle metafizik hakikatleri; zellikle Tanrnn varl ve doasyla ilgili bilgiyi reddeden kii anlamnda kullanlmaya balanmtr.12 Huxleyin bu terimi, ateist, teist, panteist, materyalist, idealist, Hristiyan veya serbest dnenler gibilerin varlk problemine ynelik olarak kendilerince zm rettiklerine inanmalarna ramen, sz konusu problemin kendisi iin zlmesinin mmkn olmadn ifade etmek iin kullanm olduuna dikkat ekilmitir.13 Agnostik, ateist deildir. Ateist, Tanrnn varln inkr ederken; agnostik Onun varl ya da yokluunun bilinemeyecei, akl yoluyla varlnn ispat ya da inkr edilemeyecei ve Onun hakknda mutlak bilgi edinmenin imknsz olduu grndedir. M.R. Holloway, agnostiklerin iki grup altnda incelenebileceini kaydetmekte; sz konusu gruplarn ilkinin akln Tanry bilebileceini ve Onun varl hakknda yargda bulunabileceini inkr edenlerden olutuunu belirtmekte ve Bertrand Russell bu grup iinde deerlendirmektedir. Hollaway, ikinci grubu ise akln
12 13
18

M. R. Holloway, Agnosticism, New Catholic Encyclopedia, Vol.1, Detroit: Gale (2003), s. 180. lhan Kutluer, Ledriyye DA, XXVII, s. 41.

EMRE DORMAN

Tanrnn varln kantlayabileceini inkr eden, buna ramen Tanrnn varlna inananlarn oluturduunu syler ve bu duruma rnek olarak Immanuel Kant gsterir.14

Ateizm
Ateizm teriminin deiik ekillerde ifade edilmeye alld grlse de gnmzde ateizm denildiinde, Tanrnn var olmad ya da Tanrnn varl inancnn yanl bir inan olduu iddias anlalmaktadr.15 Ateizm hem teizmin hem deizmin antitezi konumundadr. Kimi yaklamlara gre ateist, -dar anlamyla- herhangi bir tanrnn ya da tanrlarn varln kesinlikle reddeden kiidir. Bazlarna gre ise -geni bir bak asyla- pheciler, materyalistler, pozitivistler ve teizmin iddialarn reddeden herkes ateisttir.16 Ateizm teriminin modern zamanlarda yaygnlaan anlam ise dnyay yaratan ve ondan bamsz olarak var olan kiisel bir Tanrnn varl inancn savunan teizmin reddedilmesidir.17 Ateizme gre herhangi bir tanrnn varlndan sz etmek mmkn olmad gibi evrenin bir balangcnn olmas da lm sonras bir yaamn varl da mmkn deildir. Modern bilimin ortaya karm olduu evren tablosu karsnda sphesiz en byk sarsnt ateist evreler zerinde yaanmtr. Yukarda da ifade edildii gibi ateizmin tarih boyunca savunduu maddenin ezelilii inanc hem mikro hem de makro lekte evren hakkndaki bilgimizin artmasyla temelinden yklmtr.
14 15 16 17 M. R. Holloway, Agnosticism, s. 180. George Alfred James, Atheism, Encyclopedia of Religion, ed: Lindsay Jones. Vol.1, Detroit: Macmillan Reference, USA (2005), s. 576. Morris R. Cohen, Atheism, ed: Edwin R. A. Seligman, Encyclopaedia of the Social Sciences, Vol. 1, The Macmillan Company, New York (1951), s. 292. John Haught, Atheism, ed: J. Wentzel Vrede van Huyssteen, Encyclopedia of Science and Religion, Vol. 1, New York (2003), s. 39-41.
19

MODERN BLM: TANRI VAR

Modern bilimin verileri ateist gr deil teist gr hakl karmtr. stelik bu hakllk din ya da felsef argmanlarla deil, bilimsel veriler ile salanmtr. Kitabn son blmnde grlecei zere ateist ve agnostik pek ok bilim adam bilimsel gelimeler karsnda artk ateist grn savunulmasndaki zorluklar aka itiraf etmektedirler. Hi phesiz evrenin ve canlln kendiliinden olumasnn mmkn olmadn gsteren saysz hassas ayar ve bilimsel veriye ramen gerek bilim evrelerinde gerekse dier alanlarda ateist bir tutum benimseyen kiiler var olmaya devam edecektir. Ancak burada alt kaln izgiyle izilmesi gereken nokta ateistlerin artk iddialarna dayanak olarak bilimi kullanmalarnn mmkn olmaddr. ayet ateist bir bilim adam bilimsel verilerden hareketle evrendeki dzenin tesadfler sonucu kendiliinden olutuunu iddia edecek olursa byle bir durumda ya sz konusu bilim adam objektif deildir ya da kulland bilimsel veriler, bilimselliin kriterlerini karlamaktan uzaktr. Bu, -kitap boyunca da gsterilecei gibi- felsef ya da teolojik bir n kabul deil bizzat modern bilimin bizi ulatrd sonutur.

20

Klasik Teleolojik Delil ve Yaamn Kkenine Dair Tartmalar

, bu sebeple lemdeki her trl oluumda bir ama ve plann bulunduu inanc tarih boyunca eitli teolog ve filozoflar tarafndan savunulmu ve Tanrnn varlna dair delil olarak sunulmu en eski inanlardan biridir. Bu noktada evrenin ve canlln oluumundaki olmazsa olmaz hassas ayarlara dikkat eken Tasarm Kant, nsanc lke, Akll Tasarm ve Hassas Ayar Kant gibi modern delillerin felsef temelini oluturan klasik Teleolojik Delili hatrlamak sz konusu modern kantlarn teolojik ve felsef dzlemdeki tarihsel kkeni ile birlikte deerlendirilmesi ve Tanrnn varlna dair klasik ve modern deliller arasndaki uyumun gsterilmesi asdan nemlidir. Teleoloji, Eski Yunancada varlacak son nokta olarak erek ya da en son ama anlamndaki telos ile bilim bilgi sz anlamlarna gelen logos tan tretilmi bir szcktr. Teleoloji, genel olarak evreni amalarla aralar arasnda bir ilikiler dizgesi olarak gren tm yaklamlara verilen isimdir.18 Giyyet, varlk ve hadiselerin, ilhi hikmet (bilgelik) ve inyet (iyilik/ihsan) uyarnca
18 A. Bki Gl-Erkan Uzun, Felsefe Szl, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara (2000), s. 482-483.
21

Evrenin ve iindeki tm canllarn Tanr tarafndan yaratld-

MODERN BLM: TANRI VAR

kozmik dzeni gerekletirmeye ynelik bir gyeye (amaca) sahip olduunu savunan, evrende tesadf ve samalktan sz edilemeyeceini ileri sren felsef-kelm doktrinler (retiler) iin kullanlan bir terimdir. Gayelerin aratrlmasn konu edinen teleoloji, bir metafizik (fizik tesi) disiplinin ad olarak giyyet kavramndan daha kapsaml bir terim olup sebeplilik, nizm (dzen), hikmet ve inyet kavramlarn da iine almaktadr.19 Evrenin nasl yaratld konusuyla kozmoloji ve kozmogoni bilimi urar. Kozmogoni, evrenin kaynan ve onu meydana getiren unsurlarn durumunu aratran bilim daldr. Bu aratrmasnda da, dier bilimlerden azam lde yararlanr. Evrenin neden ve niin yaratld konularyla ise gyelilik (teleoloji disiplini) urar. Bu disiplin, kinatn yaratl ve ileyiinde herhangi bir ama, nceden oluturulmu bir plan ve dzen olup olmadn inceler. almalarnda dier ilimlerin tasvir ettikleri varln dzen ve kanunlarnda bir gayeye uygunluk olup olmadn aratrr. Eer byle bir gayeye uygunluk var ise, bir gaye koyup gerekletirmenin sz konusu olup olmadn ve bu gayeyi koyup gerekletirenin ne veya kim olduunu soruturur.20 slm kelm21 ve felsefesinde Gye ve Nizm Delili (Ama ve Dzen Delili) adyla mehur olan bu delil, inyet, hikmet, nizm- lem, illet-i giyye, ibd ve ihtir delili isimleriyle de anlmtr. Bu delil, malzemesini duyular leminden aldndan ve kolayca anlalabilme zellii tadndan, ok kullanlan ve herkese hitap eden olduka eski bir delildir. lemdeki oluumlarda ve ileyen yasalarda muazzam bir dzen olduu ve bunun deimeden,
19 lhan Kutluer, Giyyet, DA, XIII, 292. 20 Hseyin Aydn, Yaratl ve Gayelilik, D..B. Yaynlar, Ankara, s. 18-19. 21 Kelm lmi: Tanrnn varl, peygamberlik ve ahiret gibi temel inan esaslarn Kuran- Kerimin btnl erevesinde akli deliller kullanarak izah ve ispat edilmesi temelinde gelien ve kart iddialar cevaplandrp eletiren slami ilimdir.
22

EMRE DORMAN

srekli olarak, amadan iledii birok insann kolayca gzlemleyebildii ve ahit olduu bir durumdur. Uzay boluunda hareket halindeki Gne sistemi ve bu sisteme bal olarak dnyamz, yldzlar, gezegenler, gk cisimleri hep hassas bir ayara ve dzene tabidirler. Dnyamz, insanlar bata olmak zere dier canllar lemi ile birlikte saymakla bitmeyecek eitlilik ve hassas dzenlemeler ile doludur. Tanrnn varlna inanan insanlar, btn bu oluumlarn bir gayeye ynelik olduunu ve bunlarn ancak her eye g yetirebilen Tanr tarafndan yaratlabileceine inanrlar. Dier taraftan Tanrnn varln kabul etmeyenler ise kinattaki bu oluumlar tesadflere balayarak, inananlarn, Tanrya ykledikleri yapcl, maddeye ve onun kendi kendisini oluturduu fikrine yklerler. nsanolu, Evrene, Gnee, Aya, yldzlara ve Dnya iinde varlk bulan tm oluumlara; yaan yamura ve bunun neticesinde topran barndan fkrrcasna kan birbirinden gzel lezzet, koku ve renge sahip meyvalara, hem bizim hem de dier pek ok canlnn besin kayna olan sebzelere, etinden, stnden, ynnden ve gcnden istifade ettiimiz hayvanlara ve gerek denizin altnda gerekse karada yaayan birbirinden ayr zellik ve suret ile yaratlm olan saysz canlya baktnda tm bunlarn tesadflere meydan vermeyecek ekilde bir ama uruna yaratldklarn anlar. nsann kendi mevcudiyeti ise ayr bir lemdir adeta. Dnyor, gryor, iitip konuuyor, yiyip-itiklerini sindirip bu sayede biyolojik varl iin gerekli olan besinleri elde edebiliyor, hissediyor, trl duygu ve ruh hallerine girebiliyor olmas gibi daha pek ok durum, insan, tm bunlarn bir plan sonucu var edildikleri hkmne gtrmektedir. Bu hkm ise insan tm bu oluumlar meydana getirip devamlln salayan bir var edici inancna ulatrmaktadr. te tm bunlardan hareketle
23

MODERN BLM: TANRI VAR

gelitirilen gye ve nizm delilinin aadaki nermelerden oluan bir kyasla ifade edilmesi mmkndr: lemde varlklarna ahit olduumuz her eyde bir dzen grmekteyiz. Yahut en azndan, byle bir dzenin varln gsteren bir takm izlere rastlamakta, evrendeki dzenin dzensizlikten ok daha stn olduuna hkmetmekteyiz. Varlklarda grlen bu dzen, belli gayelere hizmet etmekte ve lemde hayatn devamn salamaktadr. Ancak, sz konusu dzen ve gayenin kendiliinden ortaya kmas mmkn deildir. Yani varlklar, kendi kendilerine bir dzen ve gaye seme imknna sahip deillerdir. Hele eitli varlk seviyelerinde bulunan farkl eylerin bir araya gelerek, bir takm alt sistemler oluturmas ve bu alt sistemlerin sonunda lem gibi deta organik bir btn meydana getirmeleri, ne teker teker var olanlarn ne de tesadflerin baarabilecekleri bir eydir. Bu durumda, leme bu nizm ve gyeyi veren ilim, kudret, irde ve inyet sahibi bir varln bulunmas gerekir. te bu varlk Tanrdr.22

Antik dnemde de Platon, Aristo ve yeni Pltoncu filozoflar eserlerinde bu konuyu eitli alardan ele almlardr. Platona gre, Tanrnn varlk vermede gsterdii cmertliin bir sonucu olarak lem, daha mkemmeli mmkn olmayacak bir yaratlla sreklilik arz eden bir varlk kazanmtr.23 Platon, yldzlarn dzenli hareketlerini ve evrendeki dzeni anlayan bir insan iin inan yolunun alacan syler. Ona gre, ruh, btn varlklardan
22 23
24

Mehmet Aydn, Din Felsefesi, Seluk Yaynlar, Ankara (1997), s. 60. lhan Kutluer, Giyyet, DA, XIII, s. 293.

EMRE DORMAN

nce ve lmszdr. Yldzlara dzen veren varl (Zihni veya Akl) bilmeye gtrecek fikirden mahrum olan hibir kimsenin din inanc emniyette deildir. Aristo, hocas Platonun izinden giderek gk cisimlerinin dzenli hareketlerini tetkik edince, dzenleyici bir Varlkn mevcudiyeti fikrine gidilebileceini syler. Ayrca, Aristonun biyoloji ile ilgili grleri de, gye ve nizm fikirlerinin gelimesinde etkili olmu olabilir. Onun her organizmada bir gaye grmesi, sz konusu gayenin gerekletirilmesi iin organizmalarda birtakm imkn ve kabiliyetlerin bulunduunu ne srmesi, organizmalar gayeleri nda aklamaya almas, birok insann canllar dnyasna daha dikkatli bir ekilde baklarn evirmesine yardm etmi olabilir.24 Aristoya gre, gerek sanatta gerekse tabiatta her meydana gelen eyin bir madd nedeni, bir formel nedeni, bir yapc yahut hareket ettirici nedeni ve bir gayesel nedeni vardr. Sanat alannda rnein bir mobilya yahut bir heykel: 1) Yapld bir madde, tahta, mermer veya tun; 2) Heykel iin heykeltran zihninde, mobilya iin marangozun zihninde bulunan ve ona gre yapldklar bir fikir (plan yahut rnek); 3) Hareket ettirici kuvvet ve yapc neden olarak kollar, eller ve aletler; 4) Bu kuvvetleri harekete getiren ve onlar g halinde fiile geiren bir maksat bulunmasn gerektirir. u halde her olgunun ve bizzat evrensel olgunun (lem) drt trl nedeni vardr: madde, fikir, kuvvet ve son gye. Bu drt prensip bir araya gelince, sanat eseri veya canl varlk olsun, gerek varl meydana getirmeye yardm ederler. Her eyde madde balangtr; fikir (biim veya form), onun yneldii gayedir; madde taslaktr, eksik olan eydir; form mkemmelliktir, tamamlanmadr. Evrenin gayesel nedeni ve en yksek iyi olan Tanr, eyann ikin z olarak ayn zamanda eyann iinde
24 Mehmet Aydn, Din Felsefesi, s. 65.
25

MODERN BLM: TANRI VAR

ve eyann tesindedir, evrenden ayrdr, akndr. lemde egemen olan birlik, Tanrnn birliini kantlar.25 Daha sonra gerek slm dnyasnda, gerek Batda dnrler ve bilim adamlar, Yunan filozoflarnn daha ok gk varlklar dnyasnda grdkleri dzenin yeryznde ve her seviyedeki varlkta olduunu ne srmek suretiyle geni bir dzen ve gaye fikri ile yola kp teleolojik delili daha kapsaml ve daha din bir ereve iinde ifade ettiler. slm kelmclar ve filozoflar da lemde dikkat eken bu gayeden hareketle, Kurandaki birok yette bu delile apak iaretler olmasna dayanarak, Tanrnn varln ispat etmeye altlar. slm kaynaklarda gye ve nizam fikrini temel alan tartmalar, iki ana yol takip etmitir. Bunlardan ilki lemde grlen nizm ve gyenin tesbitinden yola karak Tanrnn varlna ve Onun sfatlarnn bilgisine ulama yoludur. Bu gye ve nizm delili olarak adlandrlan istidll (delillendirme) eklidir ki bu yntem, birok slm filozofu ve kelmcnn eserlerinde sk sk grlmektedir. kincisi ise, Tanrnn zt ve sfatlarndan yola kp lemdeki ama, dzen, gzellik, hikmet gibi hususlarn aklamasn yapan usldr. Mesel, Frb, bn Sn, Gazzl, bn Rd gibi nl dnrler, Tanrnn adaletini, cmertliini, gzelliini anlatrken sz lemin yapsna getirmi ve grlerini bu yol ile aklamaya almlardr.26 slm dinindeki itikadi bir mezhep olan Mutezileye gre lemde her ey bir gayeye gre yaratlm olup orada vuk bulan her olay, bir hikmete dayanmaktadr. Dolaysyla hem mikro hem de makro lemde gayelilik esastr. lh adalet de bunu gerektirir. nsan evrendeki bu tabi sistemi kefettike Tanrnn varlna delil bulmu olur. Mutezile, lemde hikmet ve gayeliliin
25 26
26

Alfred Weber, Felsefe Tarihi, ev. H. Vehbi Eralp, Sosyal Yaynlar, stanbul (1998), s. 71-76. Mehmet Aydn, Din Felsefesi, s. 64-65.

EMRE DORMAN

bulunduunu vurgulayan bu gr ile Mslmanlar tabiat aratrmalarna yneltmi, Kind, bn Sn ve bn Rd gibi slm filozoflarn etkilemitir. 27 lk devir Ear kelmclarndan el-Bklln ve ardndan elCveyn nizam deliline bavurmutur. Bkllnye gre belirli bir dzen iindeki fiiller ancak bilen ve o eylemi gerekletiren tarafndan ortaya kabilir. eitli el sanatlarnda yalnzca belli bir bilgi ve hnerin eseri olarak rn verilebilir. Tanrnn mkemmel uyum iindeki eserleri ise Onun yaratc fiilini ve lim (bilen) olduunu kesin ekilde kantlar. Cveyn de yaratltaki uyum, dzen ve mkemmelliin lim bir yaratcya dellet (iaret) ettiini belirtir.28 mam Mtrdnin eserlerinde ise teleolojik delil u ekilde ifadesini bulmutur: Kinattaki her varlk, bir yaratcnn varln ve birliini ispat edecek ekilde mkemmel bir hikmet ve kesintisiz bir dzen ortaya koymaktadr. Ayrca farkl trlere ait varlklarn birbirlerine olan bamllklar sayesinde ihtiyalarn karlayabilmeleri, bir giyyet ve inyet fikri erevesinde tek bir yneticinin bulunduunu gstermektedir.29 Mehur slm filozofu Kind, Tanrnn varlnn ispat ile ilgili grlerini, sistematik bir biimde deil, daha ok yazd risalelerde konularn gelii iinde vermektedir. Bu filozof sz konusu risalelerinin muhtelif ksmlarnda Tanrnn hikmetine, lemdeki nizm ve henkten oluan gayeye dikkat ekmektedir. Kind, kinatta mevcut olan dzene iaret ederek bunun Tanrnn kudret ve hikmetinin bir ninesi olduunu vurgulamakta, daha sonra organik ve inorganik varlklardaki hareket eitlerini sralayarak
27 28 29 lyas elebi, slm nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdulcebbar, Rabet Yaynlar, stanbul (2002), s. 235-236. lhan Kutluer, Giyyet, 294. lhan Kutluer, Giyyet, 294.
27

MODERN BLM: TANRI VAR

bunlarn tariflerini yapmaktadr. Ay-alt lemdeki fizik varlklarda grlen olu ve bozuluu (kevn ve fesd) drt sebep teorisi balamnda irdeleyerek tm sebeplerin sebebi olan gye sebebe ular ve lemdeki her trl oluun, etkin (fil) sebebinin gye sebep (illet-i giyye) yani Tanr olduunu vurgular.30 Kind bu konuda yle der: phesiz bu lemin dzen ve tertibi, bazsnn bazsn etkilemesi, ona boyun emesi ve hegemonyas altnda bulunmas, her olu ve bozuluun, her deimezin ve deienin en uygun ve ideal dzeyde olmas, kintta salam bir ynetimin ve gl bir hikmetin varlnn en byk delilleridir. Her ynetimin bir yneteni ve her hikmetin bir hakmi bulunduu da bir gerektir.31 Dier bir mehur slm filozofu olan Frbnin ise bu delil hakkndaki gr u ekildedir: Yce Yaratc, bir hardal tanesi bile mstesn olmamak zere, btn lemi idare edicidir. Hibir ey ve hibir cz, onun inyetinden hari deildir. lemin her paras, her hal ve hdise, ok ince bir mahretle en uygun yere yerletirilmitir. Nitekim terhe dair eserler, uzuvlarn faydalarndan bahseden kitaplar ve tabiiyt hakkndaki tedkikler bunun delilidir.32 Kind ekolne mensup bir filozof olan mir de, ilh inyet kavramna deinmitir. Ona gre btn lem bir giyyete sahne durumundadr. Tanr tarafndan bakldnda lem, Onun iyilik ve cmertliinin, mutlak kudretinin ve kusursuz hikmetinin yaylmas ve aa kmas iin yaratlmtr. lemdeki her cevherin yalnzca ona zg bir fonksiyonu vardr. Baka bir deyile, her varla lemin dzen ve beksn temin etmek iin belli bir vazife
30 31 32
28

Kind, Felsef Risleleri, (ev. Mahmut Kaya), z Yaynclk, stanbul (1994), s. XXXVI. Kind, Felsef Risleleri, s. 94. Bekir Topalolu, Allahn Varl, D..B. Yaynlar, Ankara (1998), s. 61.

EMRE DORMAN

yklenmitir ve her varlk kendisi iin gdlen gye ne ise, ona en uygun tabiatta yaratlmtr. yle ki bir varlk hangi gye iin yaratlmsa bu gyenin gereklemesi iin ondan daha uygun bir varlk dnlemez.33 10. yzylda Basrada ortaya kan bir felsefe hareketi olan hvn- Saf (Halis Kardeler) da gye ve nizm deliline deinmitir. Onlara gre bu lem, olabilecei en gzel ve en muhkem (salam) bir biimde yaratlmtr. Evrenin baka bir tarzda yaratlmam olmas, onun mevcut halinin en gzel olmas sebebiyledir. Zten bu lemde varlklarna ahit olduumuz her eyde belli bir dzen grmekteyiz. Bu dzen sayesinde de hayat normal olarak devam etmektedir. Bu lemdeki dzenin bozulmas, her eyin altst olmas demektir. Bu lemdeki muhkem sanat, kokular, tad ve renkleri birbirinden farkl bitki ve meyveler, gkteki gne, ay ve yldzlarn dzenli hareketi hepsi her ne kadar kendisi gzlerden gizlenmi de olsa, hikmet sahibi bir Sanatkra dellet etmektedir. lemdeki her ey, Onun eliyle dzene girmekte ve bu dzen dhilinde ylece devam etmektedir.34 Mehur slm filozofu bn Sn, kinatta bir giyyetin bulunduunu inkr eden felsef cereyann farkndadr. Bundan dolay o da gye fikrini ispata nem vermi, bunu inkr edenlerin dayand tesadf ve abes kavramlarn iddetle eletirmitir. O, tesadf zannedilen hadiselerin giyyet fikri ile aklanabileceini gstermeye alm; irad yahut irade d tm insan fiillerini sebeplilik asndan tahlil ederek bunlarn asla gyesiz olmadklarn ispat etmeye gayret etmitir.35
33 34 35 Kasm Turhan, mir ve Felsefesi, M.. lhiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, stanbul (1992), s. 270. Enver Uysal, hvn- Saf Felsefesinde Tanr ve lem, M.. lhiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, stanbul (1998), s. 87-88. lhan Kutluer, Giyyet, 295.
29

MODERN BLM: TANRI VAR

bn Snya gre, bu lemde hibir kimsenin inkr edemeyecei mkemmellikte bir dzen bulunmaktadr. Bu, her varln eit dzeyde olduu bir dzen olmayp, buradaki her ey, trlerin tabiatna gre dzenlenmitir. Dolaysyla, mesel yrtc hayvanlarn durumu ile kularn durumu veya kularn durumu ile bitkilerin durumu bir ve eit deildir. Ancak bu farkllk, varlk trleri arasnda kesin ve ilikiye imkn tanmayan bir ayrmn olduu anlamna da gelmemektedir. Bilakis, sz konusu ayrma ramen trler arasnda btncl bir iliki vardr. Bu ilikiyi salayan ise, her varlk trnn kendisinde topland lk Asldr. Bu lk Asl, kendisinden cmertlik ve dzenin, her eyin dzen iindeki tabiatna en uygun ekilde feyezan ettii (taarcasna fazla olduu) lkedir. Ksacas bu filozofa gre, byle mkemmel bir dzenin, mkemmel bir dzenleyicisinin, bir ilke ve balangcnn olmas arttr.36 bn Sn bu konuda nihi olarak inyetin tanmn yle yapar : Sen lemin meydana geliinde, gkler ile hayvan ve bitkilerin organlarndaki ilgin olaylar inkr edemezsin. Bunlar rastlant sonucu ortaya km deil, aksine byk bir plan gerektiren olaylardr. u husus bilinmelidir ki, inyet, lk olann [Allahn] kendi ztn bilmesi ve bilgisinin iyilik dzenini iermesi, imkn nispetinde ztnn iyilik ve yetkinliin sebebi ve belirtilen tarzda onun bu dzenden honut olmasdr. Bylece O, olabilecek en mkemmel seviyede iyilik dzenini akleder; dzen ve iyilik olarak aklettii ey Ondan imkn lsnde, dzeni en iyi ve en kusursuz olarak gerekletirecek ekilde taar. te inyetin anlam budur.37
Mehmet C. Kaya, bn Sn Felsefesinde lemin Mkemmellii Dncesi, (M.. Sosyal Bilimler Enstits, Yksek Lisans Tezi 2002), s. 105. 37 bn Sn, e-if el-lhiyyt, (trc. Mahmut Kaya, slm Filozoflarndan Felsefe Metinlerinin inde) Klasik, stanbul (2003), s. 299. 36
30

EMRE DORMAN

Mehur slm kelmcs ve filozofu Gazzlye gre ilh hikmet, lemdeki sebeplilik, dzenlilik ve gyeliliin ilkesidir; hikmet ise sebepleri tertip edip onlar msebbebta (bir sebebe bal olarak ortaya kanlar) yneltmektedir. Dolaysyla sebeplerin sebebi olan Allah mutlak hakemdir, yani hikmetle (bilgelikle) hkmedicidir.38 Yine Gazzlye gre lem, sanki bir kii gibidir, orada yaratlm olan her eyde bir hikmet vardr, nk Allah bo ve anlamsz hibir ey yaratmamtr. Aklselim sahipleri, Kuranda sz edilen yetlerin anlamn dnr ve Tanrnn gklerde, yerde, hayvanlar ve bitkiler dnyasndaki hikmetlerine dikkatli bir ekilde bakarlarsa, bu olaanst yapnn bir yaratan ve idare edeni bulunduunu kolayca anlayabilirler. Hatta kendilerinin de bu yce Yaratcnn tasarrufu altnda bulunduunu anlar ve bunu itiraf ederler.39 Gazzl, lemdeki dzen ve giyyet fikri ile ilgili olarak kinatta ktln ve dzensizlik olarak iddia edilen durumlarn hangi sebeplerden dolay var olduklar hususunda yle bir aklama yapmtr: Aksine yce Allahn gklerde ve yerde yaratt her eye dnp baksalar, bunlar uzun uzadya inceleseler, onlarda bir farkllk ve dzensizlik gremezler. Yce Allahn kullar arasnda paylatrd rzk, mr, sevin, znt, cizlik, g, iman, kfr ve isyn adna ne varsa bunlarn hepsi srf adlettir, Onda zulm yoktur; hepsi haktr, asl hakszlk yoktur. Bilakis bu taksim gerektii ekilde, gerektii gibi, gerektii kadar gerek ve zorunlu bir dzene gre yaplmtr. 40
38 39 40 lhan Kutluer, Giyyet, s. 294. Necip Taylan, Tanr Sorunu, ehir Yaynlar, stanbul (2000), s. 83. Gazzl, hyu ulmid-din, (trc. Mahmut Kaya,slm Filozoflarndan Felsefe Metinlerinin inde) Klasik, stanbul (2003), s. 404.
31

MODERN BLM: TANRI VAR

Ayrca Gazzl, bu konuda bn Sny takip ederek, lem hakknda: Daha iyisi, daha kusursuzu ve daha mkemmeli mmkn deildir demek suretiyle tam bir optimist tavr benimsemitir.41 slm filozoflar arasnda teleolojik delil zerinde en ok duran ve bu delili Kuran delili olarak kabul eden bn Rddr. Arap felsefesi nin en nl simas ve en gl temsilcisinin bn Rd olduu, Arap felsefesi olarak adlandrlan felsefenin de zirveye onunla ulat kabul edilmitir.42 bn Rde gre her seviyeden insann Tanrnn varln kolaylkla kabul etmesini salayacak olan iki delil bulunmaktadr. Bunlar dinin de kulland inyet ve ihtir delilleridir.43 nyet, insana gsterilen ihtimam, zen yannda btn nimetlerin onun iin yaratlm olmasn yanstr. htir, ise yaratma demektir. Btn varlklar yaratlmlardr.44 bn Rd inyet delilini temellendirirken iki esastan yola kmaktadr: Birincisi, lemdeki btn varlklarn insann varlna ve varolu gayesine hizmet edecek ekilde dzenlenmi olmas; ikincisi ise bunun kr bir tesadf sonucu olarak deil, ancak kast ve irde sahibi bir fil in eseri olarak gerekleebilecei dir.45 bn Rd, el-Kef an menhicil-edille isimli eserinde inyet ve ihtir delillerini yle aklamtr: Yce Kitabn zerine dikkat ektii ve herkesi kapsndan girmeye davet ettii yolun, o Yce Kitap batan sona okunduu zaman, iki tre inhisar ettii (snrl olduu) grlecektir. Birincisi, insana gsterilen inyete [kayraya, ltufa, ilgiye] ve btn varlklarn bu nedenle yaratlm olduuna vkf olma yoludur. Biz buna inyet delili adn verelim. kinci yol, cansz varlklarda
41 42 43 44 45
32

lhan Kutluer, Giyyet, s. 294. Henry Corbin, slm Felsefesi Tarihi, ev. Hseyin Hatem, letiim Yaynlar, 1. Cilt, stanbul (2002), s. 417. Hseyin Sarolu, bn Rd Felsefesi, Klasik, stanbul (2003), s. 222. erafettin Glck, slm Akaidi, Esra Yaynlar, Konya, s. 68. Hseyin Sarolu, bn Rd Felsefesi, s. 223.

EMRE DORMAN

hayatn, duyusal alglarn ve akln ihtir edilmesi [yaratlmas, meydana getirilmesi] gibi, var olan eylerin cevherlerinin ihtira olunmasnda grlen yoldur. Buna da ihtir delili adn verelim. htir Delili iki ncl zerine kurulmutur: Birinci ncl: Burada [ bu dnyada veya evrende ] var olan her ey, insann varlna uygundur. kinci ncl: Bu uygunluk, onu kasteden, irde sahibi bir filin bulunmu olmasn zorunlu klar. nk bu uygunluun tesadfen meydana gelmesi mmkn deildir. Varlklarn insan varlna uygun oluunu ele alalm: Gece ve gndzn, gne ve ayn insan varlna uygun oluu dikkatle incelendiinde, bu hususta yakn [kesin bilgi veya kanaat] hsl olur. Drt mevsimin ve insann iinde yaad yer olan dnyann insan varlna uygunluu da byledir. Yine ayn ekilde, hayvanlar, bitkiler ve cansz cisimlerin; yamurlar, rmaklar ve denizler gibi cz eylerin; ksaca toprak, su, ate ve havann birok uygunluklar gstermesi de byledir. Yine bu inyet, bedenin organlarnda ve hayvanlarn uzuvlarnda, yani bu organ ve uzuvlarn onlarn hayatna ve varlna uygun olmalarnda da aa kar. Ksaca bunlarn yani varlklarn faydalarnn bilinmesi bu tr [den delil] e dhildir. O halde Allah Tely tam bir mrifetle bilmek isteyenlerin, varlklardaki faydalar derinliine inceleyip aratrmalar vciptir. 46 Gerek tm evrende bir gaye ve nizam bulunduunu ifade eden delillerin gerekse inayet ve ihtira delilinin ncllerin, modern bilimin verileriyle ortaya konan modern kantlarla uyum iinde olduu grlecektir. zellikle inayet ve ihtira delilinin var olan her eyin insann varlna uygun yaratlm olduu inancnn, ilerleyen
46 bn Rd, Faslul-makl, el-Kef an menhicil-edille, ev. Cafer Sadk Yaran, (Din Felsefesi iinde) Ett Yaynlar, Samsun (1997), s. 77-78.
33

MODERN BLM: TANRI VAR

blmlerde incelenecek olan nsanc lke (Anthropic Principle) ile byk benzerlikler tamaktadr. Hristiyan Bat dncesinde de Tanrnn varln ispat etmeye ynelik olarak benzer delillerin kullanldn gryoruz. rnein mehur Aziz Thomas Aquinasn Tanrnn varln ispat etmek iin kulland be yolun beincisinde gye ve nizm deliline deinilmektedir. Aziz Aquinas bu delil hakknda yle der: Beinci yol, eylerin ynetimi ile ilgilidir. Aslnda, doal cisimler gibi bilgisi olmayan varlklar bir amaca ynelerek ilem yaparlar. Bu, her zaman veya ou zaman bu cisimlerin en iyi olan gerekletirecek ekilde ilem yapmalar olgusundan ileri gelmektedir. Bundan aka, bu cisimlerin rastlantyla deil bir eilim nedeniyle amalarna ulat sonucu kmaktadr. Oysa bilgisi olmayan varlklar bir amaca ancak bilgili ve zeki bir varlk tarafndan ynlendirildikleri takdirde ynelirler, tpk okun oku tarafndan ynlendirilmesi gibi. O halde, tm doal eylerin bir amaca doru dzenlenmesini salayan zeki bir varlk var ve biz bu varl Tanr olarak adlandryoruz. 47 Grld gibi yalnzca klasik slm dncesinde deil, klasik Bat dncesinde de gaiyyet fikri, Tanrnn varlnn temellendirilmesinde kullanlan teleolojik delil erevesinde incelenerek daima gndemde kalm ve gnmz din felsefesi incelemelerinin de balca konusunu tekil etmitir.48 inde yaadmz evrendeki oluumlarn gzlemlenmesinden hareketle tm bu oluumlarn ardndaki ama ve plann aa kartlma giriimlerinin ncelikli olarak en fazla fizik alannda gerekletiini grmekteyiz. Fizik alannda gerekletirilen bilimsel faaliyetlerin ise sz konusu
47 48
34

Thomas Aquinas, Summa Theologica, ev. M. Mukadder Yakupolu, ed. Armand Cuvillier, Doruk Yaymclk, stanbul (2003), s. 862-863. lhan Kutluer, Akl ve tikad, z Yaynclk, stanbul (1998), s. 168.

EMRE DORMAN

plan ve amacn dier bilimlerde de aratrlmasna nclk ettii bilinmektedir. Eer fizik, evrende ileyen bylesine mkemmel bir kozmik dzeni kavrayabildiyse, o zaman, kendi evreleri iindeki ileyiine ok abuk bir ekilde uyum gsteren canl formlar inceleyen biyolojinin daha da byk cevherler sunmas kanlmaz olacakt. Bu dnceden hareketle 1691 ylnda, Cambridge niversitesinin tannm doa bilimcisi John Ray, The Wisdom of God in the Works of Creation (Yaratln leyiinde Tanrnn Hikmeti) isimli popler ve ilham verici bir alma yaynlamtr. Yz sene sonra bu tartma izgisi en mehur yorumunu William Paleyin Natural Theology (Doal Teoloji) isimli almasnda buluyordu.49 Orta adaki dnya grnn yklmasndan sonra dini, aklc temellere oturtmak ve doal teolojiye dayandrmak iin ok ciddi teebbsler yapld. Aklc dinin temel dayanaklarndan biri Plann Varl idi. Teolog ve filozof olan William Paley tarafndan yazlan Natural Theology adl eserde plan delili hakknda zet olarak yle denilmektedir: Bir arazide yrrken ayam bir taa arptm ve bana bu tan orada nasl var olduunu sorduklarn varsayalm, aksini yanstan herhangi bir baka bilgiye sahip olmadmdan, belki o tan her zaman orada bulunduu eklinde cevap verebilirim; bu cevabn samaln gstermek de kolay deildir. Ancak yolda braklm bir saate rastlasak ve onun paralarnn, nasl gzel bir ekilde yaplp belirli bir fonksiyonu grmek zere bir araya toplandn grsek, kanlmaz ekilde u sonuca varrz: Bu saat bir gye iin tasarlanmtr. Bundan dolay, mutlaka bir tasarmcs vardr. Bu temsilden yola karak evremizdeki canllarn
49 John Polkinghorne, Beyond Science, Cambridge University Press, New York (1998), s. 75.
35

MODERN BLM: TANRI VAR

komplekslii ve evrelerine uyumlar, rnein insan gz, ilim ve kudret sahibi bir Tasarmcnn varlna iaret eder.50 O dnemde olduka mehur ve ikna edici kabul edilen bu delil, Darwinin tabi seleksiyon hipotezi ve adaptasyonun bu yolla gerekletii inanc sebebiyle, Paley tarafndan ortaya konulan kinattaki dzen-pln delilinin sorgulanmasna ve bir anlamda yava yava bat insannn zihninden silinmesine sebep oldu. Bylece pek ok batl bilim adam, 1860-1960 yllar arasnda bilimsel materyalizm ve hmanizmin de etkisiyle phe ve inkra yneldiler. Ancak kinattaki pln delili anlay varln srdrerek gerek Tasarm Kant gerekse nsanc lke (her ey insan iin) formlasyonu ile gnmze kadar geldi. Esasen baz aratrmaclara gre tarih vka (olgu) byle olmasna ramen, iin hakikati farklyd. Paleyin pln delili, aynen Darwinin tabi seleksiyonu gibi, biyolojik adaptasyon gereinin izahna ynelikti. kisi arasndaki fark ise bunlarn yorumlarndayd. Paley, biyolojik adaptasyonun her eyi bilen, gren, kudreti sonsuz bir Yaratc tarafndan yapldn sylerken; Darwin ise biyolojik adaptasyonu, kr, sar, uursuz sebeplerin gerekletirdiine inanyordu. Dier bir deyile Paley, grnen sebeplere kymet ve g vermeyip hakik sebep olan Yaratcy n plna karrken, Darwin ise grnen sebeplere hakik bir g vererek bir anlamda Yaratcy arka plana itiyordu.51 Hi phesiz Darwinin canllar hakkndaki bilgisi gnmze nazaran olduka yetersiz ve gerek manada bilimsel olmaktan ok gzlemsel ve kurgusald. Darwinin kendisi de ortaya koymu olduu teorinin yaamn kkeninin nasl olup da kendiliinden
50 William Paley, Natural Theology: or Evidences of The Existence and Attributes of The Deity Collected from The Appearances of Nature, Gould and Lincoln, Boston (1860), s. 5-6. rfan Ylmaz-. Hakk hsanolu, lim ve Din, Nil Yaynlar, zmir (1998), s. 291.

51
36

EMRE DORMAN

ortaya kt gibi temel konularda ciddi boluklar ihtiva ettiinin farkndayd. Ancak zaman iinde eitli ideolojik sebeplerin de etkisiyle Darwinin trlerin kkenine dair hipotezi bilimsel bir gerekmi gibi sunularak yaratl inancnn alternatifi konumuna getirildi. Bat dnyasnn seklerleme srecine girmesiyle birlikte Tanr sadece gnlk yaamn dna itilmekle kalmam kimi evreler asndan evreni ve canllar yaratc vasfndan da uzaklatrlmt. Muhtemelen gnmze kadar teorisinin bu denli benimsenip bilimsel bir gereklik gibi sunulacan Darwin bile hayal edemezdi. nk modern biyoloji ve biyokimya gibi alanlar ak bir ekilde canllarn Darwinin zannettiinden ok daha kompleks ve hassas bir varolua sahip olduklarn ortaya koymulardr. Darwin yaad dnemde gnmzdeki bilimsel verilere sahip olsayd, muhtemelen kendisiyle alay edileceini dnp bu ekilde bir teori ortaya koymazd. Buna ramen ne yazk ki gnmzde biyoloji alannda adeta bir mit haline getirilerek bilimsel bir kesinlik tad iddialar altnda bilimsel adan dayanaksz bu teorinin eletirilmesini dahi bilim d ilan eden evreler gerek bilim dnyasnda gerekse ders kitaplarnda sz konusu bu miti yaatmak ve yaratl dncesine alternatif yapmak uruna bilimsel objektiflikten dn vermeye devam etmektedirler. Discovery Instituteda kdemli bir biyolog olan Dr. Jonathan Wells, bilimsel bir gerek gibi gsterilmeye allp eitim sistemine yerletirilmi evrim teorisinin, bilim kisvesi altnda materyalist felsefeye nasl hizmet ettiini Icons of Evolution, Science or Myth? (Evrimin konlar, Bilim mi? Mit mi?) isimli kitabnda u ekilde anlatmaktadr: Felsef grlere sahip olmann yanl bir yan yoktur. Herkesin doru veya yanl felsef bir gr vardr. te yandan, halk eitiminde, felsefenin aka tanmlanmas ve bilim kisvesi altnda sunulmamas gerekir. Kukusuz, insan doasna ilikin hibir felsef gr, Newtoncu fizik veya Mendel genetiiyle eit deerde
37

MODERN BLM: TANRI VAR

bir dnce olarak ele alnmamaldr. Ne var ki Amerikan halk okullar biyoloji snflar tam da bunu yapmaktadr. Evrimin tasarlanmam olduunu ve bunun sonucu olarak insan varlnn salt bir tesadf olduunu savunan doktrin, deneysel bilimden ziyade, materyalist felsefeden kaynaklanmaktadr. Akas, biyoloji rencilerine materyalist felsefe, deneysel bilim kisvesi altnda retilmektedir. Materyalist felsefe balamnda ne dnlrse dnlsn, kukusuz o, kanttan karsama yapmak yerine, kendisini zorla kanta kabul ettirecektir. Her ne kadar iin iinde bilimsel meseleler varsa da, gerekte z mittir.52 Darwinin teorisi kendisinin de kabul ettii gibi birok zorluklarla kar karya olan, somut bilimsel bulgulardan hareketle deil tamamen mantk yrtmeler ile ortaya konulmu bir teoriydi. Darwin ortaya koyduu teorinin zorluklarnn gelien bilim ile alacana inanyordu. Ancak Darwin bilimsel olarak ilk darbeyi, Fransz biyolog Louis Pasteurun yapt deneylerle, onun cansz maddelerin tesadfen hayat oluturabilecekleri eklindeki iddialarn rtmesiyle almt. Ayrca teorinin nceden var olan bir canl trnn zaman iinde baka bir canl trne dnt, yani btn canllarn birbirlerinden treyerek meydana geldii iddiasna dayanak olarak aranan fosil kaytlarnda beklenenin aksine canllarn birbirlerinden trediini gsterecek ara gei formlarna rastlanmamtr. Her ne kadar fosil bilimcilerinin yaptklar aratrmalar, baz evreler tarafndan kabul edilmek istenmese de, canlln aniden mkemmel bir ekilde meydana geldiini gstermektedir. Ardndan modern bilimin verileri hcrenin kompleks yapsn ortaya koyduka hayatn molekler seviyede incelenmesi tesadfe meydan brakmayacak ekilde gl ve akll bir tasarm gereini ortaya karmtr.
52 Jonathan Wells, Icons of Evolution, Science or Myth?, Regnery Publishing, Washington (2000), s. 206-207.

38

EMRE DORMAN

Darwin de zellikle gz gibi esiz yapya sahip organlarn mkemmellikleri ve bunlarn teorisini soktuu zorluklar karsndaki aresizliinin farkndayd. The Origin of Species (Trlerin Kkeni) kitabnda doal seleksiyon ve evrim teorisine kar kan bir takm fikirlere deinmiti. Hatta kitabnn bir blmnde gzle ilgili yaad problemleri incelemi ve bu blm Kusursuz Mkemmellikteki ve Karmaklktaki Organlar olarak adlandrmt.53 Darwin teorisindeki boluklarn doldurulmas iin insanlara, hayal glerini kullanmalarn tavsiye ediyordu. Gnmz materyalistlerinin ouna gre yaamn kkenini aklamann tek yolu evrimdir. ayet materyalizm, Marxn dedii gibi bilimsel bir temele dayandrlacaksa bunun da tek yolu evrimin bilimsel olduunun gsterilmesiydi. Ne var ki evrim modeli bilimin tanmnda yer alan kriterlere uymaz. Bu nedenle sadece bir inan sistemi olarak materyalist felsefenin temelini oluturur.54 Marx ve Engels, Darwin teorisini kendi ideolojik amalar dorultusunda ilk sahiplenenlerdendi. Marx, Darwinin kitabnn Tarihteki snf mcadelesinin doal bilimlerdeki temelini oluturduunu sylyordu. Evrim teorisini o kadar heyecanla karlamt ki, mehur kitab Das Kapitali Darwine ithaf etmek iin kendisinden izin istemiti. Ama Darwin, Marxn teziyle zdelemenin kendi aratrmasnn meslektalar arasndaki gvenilirliine zarar verebilecei endiesiyle bu talebi nazike reddetti. Marx, Darwinin aratrmasnda her eyden nce iki eyi deerli bulmutu. Birincisi, evrim teorisi doal bilimlerde dine ilk defa lmcl darbe vuran bir teoriydi. kinci olarak ise, Marx ve Engels, trlerin balangc ve geliimi teorisinin, kendilerinin kltrn balangc ve geliimi zerine ortaya koyduklar fikirlerle
53 54 Michael J. Behe, Darwins Black Box, The Biochemical Challenge to Evolution, Free Press, New York (2006), s. 16. Gufran Koyuncu, Evrim, z Yaynclk, stanbul (1992), s. 238.
39

MODERN BLM: TANRI VAR

paralellik arz ettiine samimiyetle inanyorlard. Engels, Marxn cenaze treninde unlar sylyordu: Tpk Darwinin organik doada evrim kanununu kefetmesi gibi, Marx da insanlk tarihindeki evrim kanununu kefetmiti.55 Gnmzde modern bilimin verileri sayesinde evrim teorisini temelinden ykan saysz delile ulalmasna ramen pek ok bilim adam bilim kisvesi altnda Darwinden bile daha kr krne bu teoriyi savunmakta ve mutlak bir hakikatmicesine yaamn kkenine dair tartmalarda bu teoriye sarlmaktadr. rnein Darwinin takipilerinden Oxford niversitesinden bilim adam Richard Dawkins byk bir Darwin hayranl ile iddetli bir ekilde evrimi savunduu The Blind Watchmaker (Kr Saati) isimli mehur kitabnda William Paleyin saatten hareket ile ortaya koyduu tasarm kantn hayranlkla karladn sylemekte ancak canlln bu kadar karmak yapsn fark etmi olmasna ramen bunu dinci bir anlayla Tanrnn yaratmas eklinde alglamasn alayc bir slup ile eletirmektedir. Dawkinsin canllarn yapsndaki mkemmel oluumun farkna varmasna ve bunu hayranlkla karlamasna ramen canlln tesadfen olutuunu aklayacan iddia eden szleri, iinde bulunduu tutarszl ortaya koymaktadr: Darwinin kefettii ve bizim doal seim, yani kr bilin otomatik prosesi olarak bildiimiz, varln izah ve tm hayatn grnrdeki amasal ekli olan eyin, aklda hibir amac yoktur. Akl yoktur ve akln gz deildir. Gelecek iin plan yapmaz. Eer doada bir saat yapmcs rol oynad sylenebilirse, kr bir saat yapmcsdr.56
55 56 Jeremy Rifkin, Algeny, A New Word-A New World, New York: The Viking Press, 1983, s. 105. Richard Dawkins, The Blind Watchmaker, W. W. Norton&Company, New York (1996), s. 5.

40

EMRE DORMAN

Bu kitap, varlmzn bir zamanlar gizemlerin en by olduu fakat artk zmlendii kansyla yazld. Gizemi Darwin ve Wallace zdler. Canllarn karmakl, tasarmlarndaki zarif verimle uyum iinde. Bu boyutlardaki karmak tasarmn aklanmas gerektiini kabul etmeyen varsa, ben vazgeiyorum. Hayr, hayr, ikinci bir kez dndmde vazgemiyorum nk bu kitaptaki amalarmdan biri de, biyolojik karmakln muhteemliine kapal gzlere bir eyler gsterebilmek. nce gizemi gstereceim; sonra da nasl zleceini aklayp gizemi ortadan kaldracam. 57 Gnmzde evrim teorisinin delilleri ciddi bir ekilde nl biyologlar ve fosilbilimciler tarafndan eletirilmekte, evrime inanan birok bilim adam dahi Tanrnn varln kabul ederek bunu evrim fikri ile badatrmaya almaktadrlar. Evrimin bilim d olduu konusunda son derece ikna edici nedenler ileri srlrken lkemizdeki durumun, evrimin bir teori bile deil kesin bilimsel bir kanun olduu tarznda yaklamlar yanstmas olduka dndrcdr. Evrimi bir kanun gibi kabul eden baz evreler, evrim teorisinin tartlmasn bile istememektedirler. Ne var ki bilimsel bir teorinin hatta bir kanunun bile sorgulanmas bilimsel gelimenin temeli olmutur.58 ngilterede yazarlk yapan ve Jeoloji Birlii yesi olan Richard Miltonun bu konudaki yaklam Darwinizm anlaynn ardndaki gerei gzel bir ekilde ifade etmektedir: Trlerin Kkeninin yaynlanmasndan yz otuz yl sonra, Darwinizm hl bir teoridir ve hl tartmalar kesin olarak sona erdirecek belirleyici ve rakipsiz ampirik kantlardan -teorinin doruluunu kati olarak gsteren ve toplum tarafndan kabuln salayan kantlardan- yoksundur. ronik biimde, yirminci yzyln
57 58 Richard Dawkins, The Blind Watchmaker, s. xiii. Gufran Koyuncu, Evrim, s. 236
41

MODERN BLM: TANRI VAR

byk bir ksm boyunca Darwinistler sanki kesin kant bulmu ve sanki toplum olarak bizler oktan onlarn teorisini kabul etmiiz gibi davranmlardr. Fizik ya da kimya gibi herhangi bir baka cidd bilimsel disiplinde, bilim adamlar yeni bir teoriyi, o teorinin yanlln ortaya koyacak kant aramak ve onu test etme frsat bulmaktan memnuniyet duyarlar. Buna karn evrimsel biyolojide Darwinistler teorileriyle elien kantlardan uzak dururken, bu teoriyi destekleme eilimi gsteren btn kantlar aktif ekilde arar ve sahiplenirler. rnein prensip olarak nerede evrimle ilikili bir kant varsa, Darwinistler bu kantn kendi mutasyon ve doal seme teorilerinin kant olduunu ileri srerler.59 Biyolog profesr Jonathan Wells Icons of Evolution, Science or Myth? (Evrimin konlar, Bilim mi? Mit mi?) kitabnda teoremlerin geerliliini u ekilde bir yaklamla ortaya koymaktadr: Teoremleri kant karsnda snamak hi bitmez. Ulusal Akademinin kitap hakl olarak unu belirtiyor: Her bilimsel bilgi, prensipte, yeni kant elde edildiinde deimeye mahkmdur. Bir teoremin ne kadar sre savunulaca veya ka tane bilim adamnn ona inanaca bu balamda nemli deildir. Eer ona kart bir kant ortaya karsa, teoremin yeniden deerlendirilmesi veya hatta terk edilmesi gerekir. Aksi halde o, bilim deil mit olur.60 Darwinin kendisi bile Tanrnn varlna ak bir ekilde cephe alarak evrim teorisini savunmamtr. Hatta The Origin of Species (Trlerin Kkeni) isimli mehur kitabnn ilk basklarnn sonunda Tanrya ve canllar yaratndaki sanata atflarda bulunmutur. Darwin sz konusu kitabnn sonu ksmnda, ilk yaam biiminin Tanr tarafndan yaratlm olduuna dikkat ekiyor ve kitabn u cmleler ile bitiriyordu:
59 60
42

Richard Milton, Darwinizmin Mitleri, ev. brahim Kapaklkaya, Gelenek Yaynclk, stanbul (2003), s. 287. Jonathan Wells, Icons of Evolution, Science or Myth?, s. 2-3.

EMRE DORMAN

Yaradann balangta btn zn birka ya da bir biimde fledii yaam byle anlayan ve bu gezegen ekimin sabit yasasna gre dnp dururken, bylesine basit bir balangtan en gzel, en olaanst, biimlerin tremi ve tremekte olduunu kavrayan bu yaam grnde gerekten ycelik vardr.61 Ateist evrim fikrinin en mehur savunucusu az nce de ifade edildii gibi Kr Saati kitabnn yazar Richard Dawkins olmutur. nsanc lke konusunun ilenecei blmde bilimsel verilerin fizik, kimya, biyoloji gibi alanlarda ortaya koyduu hassas ayarlar yaamn kr bir saatinin eseri olmadn ak bir ekilde gsterecektir. Bat dncesinde tasarm dncesi uzun sre gndemde kalmasna ramen, ou bilim adam ve filozof 20. Yzyln balarna gelindiinde tasarm dncesini reddetmeye baladlar. 18. yzylda felsefede 19. yzylda ise bilimdeki gelimeler ou bilim adam ve dnr doann zeki tasarma dair bir kant sergilemediine kanaat getirmeye baladlar. te taraftan geen krk yl boyunca, fizik ve kozmoloji alanlarndaki gelimeler tasarm kavramn yeniden bilimsel lgata sokmutur. 1960lardan itibaren fizikiler, insan yaamna ak bir ekilde uygun olan bir evrenin perdesini kaldrdlar. Evrendeki yaamn varlnn fiziksel faktrlerin hayli ihtimal d ama kesin bir dengesine dayandn kefettiler.62

61 62

Charles Darwin, The Origin of Species, P. F. Collier&Son, New York (1909), s. 528-529. Stephen C. Meyer, Evidence for Design in Physics and Biology: From The Origin of the Universe to the Origin of Life, (Michael J. Behe-William A. DembskiStephen C. Meyer, Science and Evidence for Design in The Universe, Ignatius Press, San Francisco 2000) s. 56.
43

Birinci Blm

Tanrnn Varlnn Kantlanmasnda Kullanlan Modern Bilimin Delilleri: Tasarm Kant ve nsanc lke

Evrenbilim Tarihi ve Yeni Bilimsel Gelimeler

Fiziksel dnyann tarihesi ve yapsyla ilgili bilimsel bulularn birikimi insanolunun en byk entelektel zaferlerinden biridir. Akllarmzn sadece gndelik yaamn deneyleriyle ba etmesi deil, atomalt dnyann srlarn delebilmesi ve trilyonlarca yldz ile birlikte evrenimizin geni boluunun doasn da aratrabildiini ispatlamas ok nemli bir gerektir. Kuantum teorisi ve kozmoloji, yirminci yzyln dncesinin en nemli baarlardr.63 Gnmzde ilkokul andaki bir ocuk iin bile sradan saylabilecek baz bilimsel bilgiler, dnce tarihi boyunca insanln en karmak problemlerini oluturmutur. Tarih boyunca evren ve insann evrendeki yeri hakknda birok iddiada bulunulmu ve bu konuda ok eitli kabuller ortaya konulmutur. Hi phesiz gkyz ve gk olaylar eski alardan beri insanolunun dikkatini ekmitir. lk dnemlerdeki insanlarn, gkyzn incelemek ve evrendeki olaylar zerinde bilimsel almalar yapmak iin yeterli olanaklara sahip olmad bir gerektir. Yaamn zor koullar altnda srdren insanolunun gvenli ve rahat bir yaam iin ncelikle hayatn zorlatran doa olaylarn anlamak ve onlar kontrol etmek zorunda olduu dnlmtr.
63 John Polkinghorne, Beyond Science, s. 53.
47

MODERN BLM: TANRI VAR

Bu yzden ilk dnemlerden itibaren gk bilimlerinin insanolunun ilgi konusu olduu ve astronomi biliminin, yalnzca soyut bilim ve gerei renme isteinden deil, daha ok sosyal gereksinimlerden doduu sylenebilir.64 Babillilerde, Eski Msrda, Eski in ve Hint uygarlklarnda daha ok gnlk ihtiyalara ynelik matematik ve astronomi almalarna rastlanmaktadr. Eski Yunanda Aristo, Dnyann sabit merkez olduunu; btn gezegenlerin, yldzlarn, Gnein ve Ayn, Dnyann evresinde dndklerini savunuyordu. Ona gre yldzlarn ham maddesi ve Dnyann ham maddesi birbirlerinden tamamen farklyd. Yldzlar ezel bir yaktla yaklmlard. Bunlar hem ezel, hem de ebediydi. Oysa Dnya, kusurlu ve eksikti; yldzlar gibi mkemmel deildi. Daha sonra Batlamyus, Aristodan ald miras kullanarak ortaya Dnya merkezli astronomik bir model koydu. Bu modele gre Gne, Ay ve gezegenler Dnyann etrafnda dnyordu. Batlamyusun Dnya merkezli evren modeli 1500 yl akn bir sre Hristiyan Kilisesi tarafndan da Kutsal Kitaba uygun olan evren gr olarak benimsenmiti.65 Ortaa olarak anlan dnemde Kilisenin Avrupa insannn zerinde hissedilir bir etkisi vard. Kilise retilerine kar olan eyler ise tehlikeli saylyordu. Bu durumun 16. ve 17. yzyla kadar srd kabul edilir. Bu sralarda Ortaa politik yapsnn geriledii ve gerek dnsel gerekse bilimsel ve toplumsal anlamda bir deiimin gerekletii grlr. 16. ve 17. yzyllarn, bilimsel anlamda, zellikle astronomide, devrim niteliinde gelimelerin ve evreni anlamaya ynelik kabullerin hareketlilii zerine cereyan ettii kabul edilmitir. Ayn zamanda 17. yzyl,
64 65 Halil Krbyk, Babillilerden Gnmze Kozmoloji, mge Kitabevi, Ankara (2001), s. 11; Ayrca bkz. Tevfk Fehd, lm-i Felek, DA, XXII, 126-129. Stephen Hawking, A Brief History of Time from The Big Bang to Black Holes, Bantam Books, U.S.A. (1990), s. 2-3; S. Hayri Bolay, lem, DA, II, 357360; Cengiz Aydn-Glseren Aydn, Batlamyus, DA, V, 196.

48

EMRE DORMAN

astronomi ve fizik bilimlerinin modern birer bilim haline geldii yzyl olarak kabul grmtr.66 16. ve 17. yzyllardaki keifler Avrupallarn evren hakkndaki temel dncelerini deitirmelerini zorunlu klmt. Artk eski geleneksel dinbilim modellerinin slah edilmesi gerekiyordu. Ancak yzyllara dayanan ve det dinsel inanca dnm bir takm bilimsel kabullerin ayklanp slah edilmesi pek ok teolog iin olduka zor bir iti. Bu durumun bir sonucu olarak pek ok entelektel, yok yere ya bilimin yeni verilerini ya da mevcut dini reddetme zorunluluu ile kar karya braklmt. Bu atma zellikle teoloji ve fizik arasnda olumutu. Hristiyanlatrlm eski Aristoteles fiziinde, evren ile Tanr arasnda mutlak bir iliki olduu inanc, Galile ve Newton fizii ile gzden drlmt. Kopernik, Kepler ve Newtonun ortaya koyduu almalarn hkim olmaya balamasyla evren hakkndaki kabuller de deiip gelimiti.67 18. yzyl ngiliz airlerinden Alexander Pope, Newtonun bilimsel gelimelere etkisini u szleri ile ifade ediyordu: Doa ve doann yasalar karanlkta gizliydi. Tanr: Newton var olsun dedi ve her ey aydnland.68 Kilisenin evren hakkndaki kabullerine dayal gcnn zayflamas ve siyas otoritelerin Kiliseye kar kazand baarlar sonucunda fizik ile beraber pek ok doa biliminde artk yeni
Eric Hobsbawm, Devrim a, ev: Bahadr Sina ener, Dost Kitabevi, Ankara (2000), s. 303. 67 R. Z. Lauer, Deism, New Catholic Encyclopedia, ed: John P. Whalen-Patrick A. OBoyle, Vol. IV, The Catholic University of America Washington D.C. (1981), s. 722. 68 John Herman Randall, The Making of The Modern Mind, Colombia University Press, New York (1976), s. 275. 66
49

MODERN BLM: TANRI VAR

yaklamlar getirilmeye balanmt. nl fizik, astronomi ve matematik bilimcileri, Nicolaus Kopernik (1473-1543), Galileo Galilei (1564-1642) ve Johannes Kepler (1571-1630) sreciyle artk Kilisenin Aristotelesten miras ald Dnya merkezli evren fikri yerine Gnein merkezde olduu ve Dnyann Gne etrafnda dnd bir evren anlay gndeme gelmiti. Kopernike gre Dnya yerine Gnein merkez olduu ve Dnyann Gne etrafnda dnd aksiyomlarnn kabul edilmesi evrendeki gk cisimlerinin hareketlerinin daha iyi anlalmasn salayacakt.69 Gnei her eyin merkezine koyarak, bu anlayn gzlenen evrenle daha uyumlu olduunu ortaya koyan Kopernikin bu inancnn ardnda genellikle sanlann aksine dine kar deil tam anlamyla din ve felsef nedenler yatyordu.70 ok iyi bir matematiki ve yeryzndeki fizik yasalarn gkyzndeki cisimlere uygulayan ilk kii olan Kepler ise Kopernik sistemindeki eksiklikleri gidererek, Gne merkezli evren sisteminin doruluunu onaylyordu. Kepler ar dindar bir bilim adamyd. Matematii Evrene baaryla uygulayan ilk bilim adamlarndand ve bu uygulamann arkasnda Tanrnn Evreni matematiksel bir planda yaratt ve insanlarn bu plan anlayabilecei dncesi vard. Bilimsel yazlar mistik ve din argmanlarla doluydu.71 Bilimin Kepler ile zirveye doru trman, hareket yasalarn kefeden ve teleskopu kullanarak ilk ciddi yldz gzlemini gerekletiren Galile ile devam etti. Galileye gre matematik, doann gerek yreini aan ve bize doann kitabn okuma yetenei veren bir bilimdi ve matematiin baarl bir biimde fiziksel bilime uygulanmas doal olarak dnyann anlalr ya da akla
69 70 71
50

Nicolaus Copernicus, Gk Cisimlerinin Dnleri zerine, ev: Saffet Babr, Yap Kredi Yaynlar, stanbul (2002), s. 8-9. Enis Doko, Dhi ve Dindar: Isaac Newton, s. 68. Enis Doko, Dhi ve Dindar: Isaac Newton, s. 68.

EMRE DORMAN

uygun olduunu ifade etmekteydi. Galilenin gznde Tanr, doann kitabn bir bakma matematiksel simgelerle yazmt. Yani matematik, Tanrnn evreni yazd dildi.72 Galile de Kopernik ve Kepler gibi doa yasalarn Tanrnn bir sanat olarak gryordu. Kopernik, Kepler ve Galilenin gzlemlerinin geliimi bilim tarihinin gelmi gemi en nemli dnr Newtonun ekim yasas ile zirveye oturmutu. Ardndan Einstein, Newtondan miras ald birikim sayesinde maddeyi, uzay ve zaman birbirine balayan formlleri ortaya koydu. Einsteinn izfiyet teorisi, zamann mutlak olmadn, zamann, hza ve ekim gcne bal olarak deitiini gstererek, byk bir zihinsel devrime sebep oldu.73 Galilenin de, Kopernik ve Kepler gibi dindar bir insan olduu ve dnceleriyle Kiliseye zarar vererek muhalif olmaya deil, Kiliseyi sahiplendii yanl evren anlayndan kurtarmaya alt gerei genellikle gz ard edilmitir.74 Kilisenin bu ekilde tavr almas ise siyas ve muhafazakr ekimelerin bir sonucuydu. Esasen Papann da Galilenin almalarna dorudan doruya kar kmad hatt Kilise iinde Galilenin dncelerini destekleyenlerin dahi bulunduu bilinmektedir. Ancak Kilise genelinde ncilin Dnya merkezli bir evren anlayn desteklediine dair Kutsal Kitap temelli bir itiraz hkimdi.75 Yine bununla birlikte Galilenin bilimsel dnceleri sebebiyle yarglanmas doru olmasa da onu sulayan kardinal Roberto Bellarminenin Gne merkezli sistemi reddetme gerekesinin sadece teolojik sebeplere dayanmad aksine sunulan bilimsel kantlarn yetersiz
72 73 74 75 Frederick Copleston, A History of Philosophy: Wolff to Kant, Burns&Oates, Great Britain (1999), s. 396. Caner Taslaman, Big Bang ve Tanr, stanbul Yaynevi, stanbul (2003), s. 2227. Hall Hellman, Byk ekimeler, ev. Fsun Baytok, Tbitak Yaynlar, stanbul (2001), s. 6-10. Gunnar Skirbekk-Nils Gilje, Antik Yunandan Modern Dneme Felsefe Tarihi, ev. Emrah Akba-ule Mutlu, Kesit Yaynlar, stanbul (2006), s. 215.
51

MODERN BLM: TANRI VAR

grld gerei de genellikle gz ard edilir. Hlbuki kardinal Bellarmine, Gnein merkezde olduuna dair gl kantlarn sunulmas halinde Dnyann evrenin merkezinde olduu eklinde yorumlanan ncil pasajlarn yeniden gzden geirmeye hazr olduunu ifade etmitir.76 Bilim tarihinde, o nl Galileo davasndan bu yana, bilimsel gerein dnyann dini yorumuyla badatrlamayaca iddias defalarca tekrarlanmtr. Her ne kadar u anda bilimsel geree kendi alan ierisinde dil uzatlamayacana ikna olmu olsam da, hibir zaman din dncenin zn, insanolunun bilinlilik srecinde zaman gemi, bizim u andan itibaren bir kenara brakmamz gereken bir safhann bir paras olarak grmedim. Bu yzden, hayatm boyunca bu iki farkl dnce alan arasndaki iliki zerine dnmek zorunda kaldm nk iaret ettikleri eyin gerekliinden hibir zaman phe etmedim. 77 Warner Heisenberg78 Bilimdeki hzl gelimeler ile birlikte gnmze yaklatka materyalistler tarafndan savunulan maddenin ezeli olduu dncesi etkisini kaybediyordu. Modern fiziin verileri ile birlikte nceleri asl ve cevher saylan maddenin, atom ekirdeinde bulunan kuvvetlerden ibaret olduu anlald. Yunancada blnemez mnasna gelen atom zerindeki almalar sonucunda, ktlesi en hafif atomun ktlesinin binde birinden daha az olan ve elektron denilen bir maddenin varl ortaya konmutu. Ksa bir sre sonra, bu elektronlarn da atomlarn kendi ilerinden kt anlald. Maddeyi oluturan atomlarn gerekten bir iyaplarnn olduunun ortaya kmas, atomlarn da etrafnda elektronlarn
76 77 78
52

Enis Doko: Dhi ve Dindar: Isaac Newton, s. 68-69. Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 24. Nobel fizik dl sahibi nl Alman fiziki.

EMRE DORMAN

dnd, son derece kk ve art ykl ekirdeklerden olutuunu ortaya koydu. Birka on yl ncesine kadar, proton ve ntronlarn temel paracklar olduklar sanlyordu. Ancak protonlarn ve elektronlarn arptrldklar deneyler, onlarn daha da kk ve kuvark denilen paracklardan yapldklarn gsterdi. Artk, ne atomlarn ne de onlarn iindeki proton ve ntronlarn blnemez olmadklar bilinmektedir.79 Bilimdeki gelimeler neticesinde evren ve oluumu hakkndaki bilgilerin artmas, tarih boyunca dine kar bilimi kendine dayanak olarak gren materyalist ateistleri deil, teistlerin iddialarn hakl karyordu. rnein evrenin bir balangc olduu fikri gnmzde Big Bang (Byk Patlama) teorisi erevesinde ele alnmaktadr. Bu teori, 1920li yllardan sonra ortaya konmu ve Einsteinn izfiyet teorisi ile Hubblen en gelimi teleskoplarla gzlem verileri bunun iin kullanlmtr. Teolog ve felsefeci William Lane Craig, bilimdeki bu verilerin kelmclarn huds delilini80 desteklediini The Kalm Cosmological Argument (Kelm Kozmolojik Kant) adl eserinde detayl bir ekilde anlatmaktadr. Bu delile gre: Her balangc olann kendi dnda bir sebebe ihtiyac vardr. Evrenin bir balangc vardr. Demek ki evrenin varlnn da bir sebebi vardr.81

Bu formlasyondaki en kritik madde ikinci maddedir. Modern dnemde ortaya konan Big Bang Teorisi ise sz konusu kritik
79 80 Stephen Hawking, A Brief History of Time from The Big Bang to Black Holes, s. 63-65. Szlk anlam sonradan meydana gelme olan huds, kozmolojik delilin kelmclar tarafndan en yaygn biimde kullanlan ekli olan sonradan yaratl ifade etmektedir. William Lane Craig, The Kalm Cosmological Argument, Wipf and Stock Publishers, Broadway (2000), s. 63.
53

81

MODERN BLM: TANRI VAR

maddeyi hakl karmak suretiyle kelmclarn kulland klasik huds delilinin doruluunu desteklemektedir. Big Bang Teorisi, evrenin tek bir noktadan baladn, bu ok youn ve ok scak balangcn uzay geniledike daha az youn ve daha az scak duruma getiini sylemektedir. Yokluk tarif edilemeyen demektir, yet evrenin balangc da yokluk ise, bu durumda evrenin balangcnn da tarif edilemez olmas gerekir. Fizik kurallar ile yaplan hesaplar, evrenin balangcnda fizik kurallarnn ktn gstermektedir. Bu, fizik kurallarna dayanarak, fizik kurallarnn kt an tespit etmek demektir ki, bilimin insanl byle bir sonuca gtreceini hi kimse tahmin etmiyordu. William Lane Craig, bu hususu yle aklamaktadr: Balangtaki tekillik, bir varlk deildir. Yani bu tekilliin, pozitif ontolojik (varlksal) bir stats yoktur. Eer uzayn genilemesini zamanda geriye doru gtrrseniz, tekillik, evrenin varlnn kesildii noktay temsil eder. O, evrenin bir paras deildir, fakat geriye dndrlm, zamanda bzlen evrenin, yok olduu noktay temsil etmektedir. Evrenin, tekilliin yannda var olan hibir n yoktur. Balangtaki tekilliin ontolojik stats yoklua denk gelmektedir. Tekillikte fizik kurallarnn durmas ve mevcut tahmin edilemezlik, yokluun hibir fiziki kural gerektirmemesinin altnda anlalrdr.82 Craig, madde, uzay ve zamann iinden kt tekillii yokluk olarak tanmlamakta ve bu konuda da yle sylemektedir: Gerek Dnyada sonsuz younluk haline eit hibir ey olamaz, eer herhangi bir ktlesi olan cisimse, o zaman sonsuz youn olamaz. Hoyleun iaret ettii gibi duraan-durum modeli, maddenin yokluktan yaratlmasn gerektirir; fakat Byk Patlama da
82 William Lane Craig-Quentin Smith, Theism, Atheism and Big Bang Cosmology, Clarendon Press, New York (1995), s. 224; bkz. Yusuf evki Yavuz, An, DA, III, 100-101.

54

EMRE DORMAN

aynsn gerektirir; nk eer genilemeyi zamanda geriye doru takip edersek evrenin hilie kapandn grrz. te bu sonsuz younluktur. Byk Patlama modelinin tam olarak mnas ve gerei yoktan yaratltr.83 zfiyet teorisi, uzay, zaman ve maddeyi birbirine balayarak, maddenin balangcnn yoklua denkliini gsterir. Evrenin balangcna geri gittiimizde tm uzayn kapanmas, maddeyi de sz konusu olmaktan karmakta, yani maddenin yokluunu gstermektedir. Termodinamiin ikinci yasas (entropi) gerei kapal bir sistemde maksimum bir deer ulaana kadar entropi artar ve sonlu bir zaman sonra bu deere ulalr. Buna gre eer evren sonsuzdan beri varsa artk bu maksimum deere ulam olmas gerekiyordu. Ancak gzlemsel verilere gre evren henz bu entropi deerine ulam deildir. Daha basit bir ifadeyle kapal bir sistem ierisinde btn cisimler ayn scakla ular. Bu gnlk hayatta kolayca gzlemlediimiz bir durumdur. Dolays ile eer evren sonsuzdan beri varsa her yerin ayn scakl deerinde olmas gerekirdi. Yine yldzlarn da oktan enerjilerini uzaya datm olmalar gerekirdi. Ancak gzlemlediimiz evren termodinamik dengeye ulamaktan uzaktr. Dolays ile Big Bang banda, termodinamik yasalar da evrenin bir balangc olduunu desteklemektedir. Evrendeki bilinli tasarm gstererek bu deliller zerinde dnebilmek, Tanrnn evren zerindeki hkimiyetinin ve her eyden haberdar oluunun nemli bir delilidir. Gnmzde, astronomi, fizik, astrofizik, kimya ve biyoloji alanlarnda bulunan saysz delil, bu gerei desteklemektedir. Btn bilimler, olaylar neden-sonu erevesinde akladklar iin bir anlamda bilimin
83 William Lane Craig, The Kalm Cosmological Argument, s. 116-117; bkz. Yusuf evki Yavuz, Adem, DA, I, 356-357.
55

MODERN BLM: TANRI VAR

varl neden-sonu ilikilerine baldr. Evrenin bilimin kanunlaryla aklandnn sylenmesi zerine Mdem bilim her eyi aklyor, Tanr bunun neresinde? eklinde sorularla karlalabilmektedir. Oysa bilim ve nedensellik evrenin yaratlmadn deil, evrenin ileyi mekanizmalarn aklamaktadr. Bu aklamalar ise Tanrnn varlnn kart deildir. Evrenin ileyi mekanizmalar ne kadar iyi aklanrsa, evrenin dzeni o kadar iyi anlalmakta, bu durum da evrenin kendiliinden oluamayacan yani ancak Tanr tarafndan planl bir ekilde yaratlm olabileceine dair deliller sunmaktadr. Mekanizm ve gyesellik i iedir ve mekanizm gyeselliin ztt deil, anlalmasnn bir aracdr. Bilimsel bilgilere ulama abas ise Tanrdan uzaklamann deil Tanrya yaknlamann aracdr. Bu noktadaki sorun, evren hakknda bilimsel yaklamlarda bulunmakta deil, bilimi tanrlatrmaya kalkmaktadr. Big Bang, evrenin ve tm kanunlarn bir balangcnn olduunu, evrenin ilahi bir kontrol altnda iletilip muhafaza edildiini, btn bunlarn da kudretli, bilinli, her eyden haberdr bir Yaratc tarafndan tasarlandn ortaya koymaktadr.84 Amerikal nl astrofiziki Hugh Ross, evrenin bir balangc olduunu kantlayan Big Bangin verilerinin evrenin sonsuzdan beri varolduunu savunan materyalistlere verdii cevab u szleri ile zetlemektedir: Ateizm, Darwinizm ve 18. yzylda balayp 20. yzyla kadar sren felsefelerden doan tm izm ler, evrenin sonsuzdan beri var olduu eklinde yanl bir varsayma dayanmlardr. Big Bangin tekillii ise, bizleri evrenin tesinde/arkasnda/ncesinde bulunan bir sebeple yzyze getirmitir ki bu sebep, hayat dhil her eyin asl kaynadr.85
84 85
56

Caner Taslaman, Big Bang ve Tanr, s. 176 -177. Hugh Ross, The Fingerprint of God, Whitaker House, New Kensington (1989), s. 50.

EMRE DORMAN

Klasik kozmolojik delilin bilimin modern verileri ile yeniden savunulmasnda olduu gibi teleolojik delil de bilimin yeni verileri erevesinde tekrardan ele alnmaktadr. Ancak bu kez tartmalar, Tasarm Kant, Akll Tasarm, Hassas Ayar Kant ve nsanc lke gibi balklar altnda cereyan etmektedir. Biri dierini tamamlad iin din ve bilim arasnda gerek bir kartlk olmas mmkn deildir. 86 Max Planck 87 Bilim ancak bilim adam Tanrnn varln tamamen kabul eden bir dnya gr benimsediinde ilerleyebilir. 88 Paul Davies 89

86 87 88

89

Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 23. Nobel fizik dl sahibi mehur Alman fiziki. Fiziki Paul Daviesin Templeton dln alrken yapt konumadan. Baknz: Antony Flew, There is A God, How the Worlds Most Notorious Atheist Changed His Mind, HarperOne, New York (2007), s. 107. Mehur ngiliz fiziki.
57

Tasarm Kant

lk aamada odaklanlan soru Neden hibir ey yerine bir eyler var? sorusuydu. Bu soruya verilecek cevap, gzlenen tasarmlaryla evrenin ve canllarn aklamas iin yeterli deildir. Ayrca Neden kaos yerine doa yasalar var ve Neden doa yasalar, evrende gzlenen tasarmlar ve tm eitlilii ile canllarn oluumunu olanakl klacak ekildedir sorularnn da cevaplarnn verilmesi gerekir. Bilimsel abayla, doa yasalarn bulmak ve buna gre evreni tanmak, gelecei planlamak, insann rahat ve gvenini salamak hedeflenir. Fakat bu aba, neden doa yasalarnn olduunun aklamasn iermez. rnein ekim gcnn bilimsel aklamasn ele alalm. ster Newtoncu ekilde, ister Einsteinc ekilde ekim gcn ele aldmzda, bu aklama bize Dnyann Gne evresinde, Jpiterin yrngelerinin Jpiter evresinde nasl dndn aklar. Bilimsel aklama, Gne tutulmasnn zamann, bir uydunun nasl Dnyann yrngesine oturtulacan syleyebilir. Fakat bu aklamalarn hibiri Neden kaos yerine doa yasalar var ve Neden galaksilerin, Gne sistemimizin ve canllarn varln olanakl klm olan ekim yasas var sorularnn cevab deildir.90
90 Caner Taslaman, Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanr, stanbul Yaynevi, stanbul 2007, s. 241.

58

EMRE DORMAN

Tasarm denilince aklmza gelen ilk ey bu tasarma etki eden nedendir. rnein bir arabann ne ekilde oluturulduunu dnelim. Birbirinden farkl maddelerin bir araya getirilmesiyle retilen arabalar insan aklnn ve becerisinin bir rn olarak karmza kmaktadr. Hayranlk ile incelenen son teknoloji gzel bir arabann doada bu ekli ile bulunmadn bilirsiniz. Bu arabann o hale gelene kadarki aamalarn ve ardndaki tasarm dnrsnz. Bir heykeltra tarafndan yontularak trplenen talarn kazand ekil ve suretlerin de bir tasarm sonucu meydana ktklarn bilirsiniz. Tarih boyunca dikilmi eitli antlar ile yazlm kitabelerin de rzgrn ya da toprak kaymalarnn sonucu kendiliinden olumadn ya da yksek bir tepe zerinde veya giri yaptnz bir ehrin banda birbirinden renkli iekler ile yazlm anlaml bir yaznn da arlar ya da kular tarafndan yazlmadn kabul edersiniz. Gsterili bir park ya da bir baheye girdiinizde bahedeki bitkilerin eitli hayvan figrleri ile budanm olduklarn grdnzde sz konusu bitkilerin kendiliinden byyerek bir kedi ya da kpek eklini aldn iddia etmezsiniz. Kumsal zerinde kalp iinde Seni Seviyorum eklinde bir yazya rastladnzda bu yaznn dalgalar ya da kumsaldaki akl talar tarafndan yazldn da. Bilirsiniz ki birisi bilinli ve bir amaca ynelik olarak bu yazy yazm ve sz konusu bitkileri eitli hayvan ekillerine gre budamtr. Peki ya iinde yaadmz mavi gezegen ve usuz bucaksz evren? Acaba sradan bir taa verilen ekilde dahi bir tasarm bulunuyorken tm bu evrenin kendiliinden tasadfler sonucu ortaya kt fikri kabul edilebilir mi? Hi phesiz tm bilimsel veri ve deliller bir yana vicdan sahibi her insan -nyargl davranmad srece- evrendeki mkemmellikleri grdkten sonra bunlarn tesadfen oluamayacak kadar muazzam olduklarn itiraf
59

MODERN BLM: TANRI VAR

eder. Evet, dnyamz ve iinde bulunduu evren de hi phesiz insan gcnn ok zerinde mkemmel bir tasarmn rndr. Tasarmn amac, son etkisi, tasavvuru ve teleolojisi (doada dzen bulunduunu gstermek iin deliller) arasnda ayrm yapmak gerekir. Tasarm, bir eyi yapmak iin aklda oluan ema, plan, ama, niyet, nceden dnlm plana gre gerekletirme, sondaki bak, amalanan ey mnalarna gelir. Tasarm nceden dzenlenmi bir plandr. Ayrca bu niyetin, plann nesnesi amalanan eydir. Kastl niyet, hedef asndan ve son fikir olarak kabul edildiinde Tasarm Delili ya da Teleolojik Delil olarak da anlr. ncelikle akln varl kabul edilir ki kastl niyet olsun. Bununla da akll bir tasarmcnn varl kantlanr.91 Eski Yunana kadar dayanan evrendeki tasarm inancna Yunanl filozof Diogenein mevsimlerin dzenindeki tasarma dikkat ektii sznden bir rnek verelim: Byle bir dzenleme kesinlikle stn bir akl olmadan gerekleemezdi, nk her ey belirli bir miktar iledir. K-yaz, gecegndz, yamur-rzgr ve havann farkl tutumlar. Dier eyler de bunun gibidir, yakndan incelendiinde her eyin olabilecek en stn ve kusursuz biimde dzenlendiini fark ederiz.92 Antik dnemin mehur filozofu Sokrates de tasarma dikkat ekmi ve yle sylemitir: Buna hayran kalmamak mmkn m? Yemeklerin yolculuuna balad azmz, gzlere ve buruna zellikle yakn bulunmaktadr, bylece beslenmeye uygun olmayan eylerin aza atlmasn engellemi olur. Ve sen Aristodemus hl phede misin
91 Errol E. Harris, Cosmos and Anthropos, A Philosophical Interpretation of the Anthropic Cosmological Principle, Humanities Press International, London (1991) s. 162. John Barrow- Frank Tipler, The Anthropic Cosmological Principle, Oxford University Press, New York (1988), s. 36.

92

60

EMRE DORMAN

ki, bu paralarn dzeni bir tesadf eseri deildir ve gizli, akll bir tasarmn akldr.93 phesiz bu tasvirler, basit gzlemlere dayanan anlatmlardr. Ancak evrende nereye bakarsak bakalm dikkatlerimizi eken bilin, tesadflere ve basitlie meydan vermeyecek boyuttadr. Bu konu nceki blmlerde Klasik Teleolojik Delil bal ile incelenirken tarih boyunca nasl kullanld gsterilmiti. Burada da ksaca eitli rneklemeler yaplarak ve bu delilin modern veriler ile balants kurularak sz konusu kullanm desteklenecektir. nl biyokimyac Michael Behe mehur eseri Darwins Black Box (Darwinin Kara Kutusu) isimli eserinin Tasarmn Tespiti balkl blmde, Akll Tasarm iin u ekilde bir yaklamda bulunmaktadr. Bir odann iinde dmdz uzanm bir vcudun yerde yattn dnelim. evresinde dnp dolaan bir dzine kadar dedektif, ellerindeki bytelerle zemini inceleyip suluyu tespit etmeye almaktadr. Odann tam ortasnda, vcudun yannda gri bir fil durmaktadr. Dedektifler, yerde dolarken bu iri hayvann bacaklarna arpmamaya dikkat ederler ve ona bir kez bile bakmazlar. Zaman getike bir ey bulamayan dedektifler, giderek d krklna urarlar ve yere doru daha ok yaklamaya balarlar. Grdnz gibi ders kitaplarnda, dedektiflerin sulu adam bulmalar sylenmektedir, bu yzden file dikkat etmezler bile. Yeryzndeki yaamn geliimini aklamaya alan bir oda dolusu bilim adamnn arasnda bir fil durmakta. Bu filin zerinde ise Akll Tasarm (intelligent design) yazyor. Yapt aratrmalar ve almalar aklsz sebepler zerine yaplandrmak zorunluluu hissetmeyenler iin, en ak sonu, biyokimyasal sistemlerin bir tasarmn eseri olduudur. Bunlar doann kanunlar
93 Barrow-Tipler, The Anthropic Cosmological Principle, s. 36.
61

MODERN BLM: TANRI VAR

tarafndan tesadfler sonucu veya bir ihtiyatan dolay tasarlanmamtr; aslnda bunlar nceden planlanmtr. Tasarm yapan ise sistemlerin en son halinin nasl olacan en iyi ekilde bilmektedir; bu nedenle sistemlerin oluaca her adm da planlanmtr. Yeryzndeki yaam da, en basit rneinden en kritik paralarna kadar, bu akll tasarmn sonucudur.94 Behenin rneinden de grld gibi evrende gzlemlenen tm bu oluumlarn tesadfler sonucu kendiliinden ortaya kmadn anlamak iin hem akl hem de vicdan sahibi olmak gerekir. Aksi ynde her ne kadar delil grrse grsn nyarglarn ve sabit fikirlerini bilimsel bir yntem olarak benimseyen bir bilim adamna bilimden hareketle herhangi bir eyin ispat edilmesi mmkn deildir. nk sz konusu tavra sahip bilim adamlar kendi inanlarn rten delillere kar alclarn kapatm ve kendi kabullerine uygun olanlar bilimsel, olmayanlar ise bilim d ilan etmilerdir. Yine evrendeki dzeni salayan oluumlardaki hassasiyeti u ekilde bir rnekle aklamak mmkndr: Yere sonsuz mesafede byk bir tahterevalli dnn. Her iki tarafa koyacak trilyonlarca arlnz olsun. Bir yana koyulacak en ufak bir fazlalk, dengeyi bozacak ve evreni yaama olanak tanmayan bir konuma getirecektir. Burada dikkat ekmesi gereken nokta her bir arln konabilecei sonsuz yer ve sonsuz sayda arlk olmasdr.95 Fiziki John Barrow ve Frank Tipler ise evrenin oluumundaki ilk koullarla ilgili yle sylemektedirler: u anda gzlenen evren, ok zel ilk koullardan gelimitir. u anki evren btn muhtemel olaslklar arasnda ok ufak bir olaslkla sahip olunabilecek zelliklere sahiptir.96
94 95 96
62

Michael Behe, Darwins Black Box, s. 192-193. Michael Corey, The Anthropic Principle, www.michaelacorey.com, s. 138. Barrow-Tipler, The Anthropic Cosmological Principle, s. 250.

EMRE DORMAN

Evrendeki hassas dengeler o kadar kritik bir ayarla dzenlenmitir ki varln ve yaamn oluabilmesi iin olmazsa olmaz denecek bir zorunluluk dourmaktadr. Fiziki Stephen Hawking bu durumu u ekilde bir rnek ile ifade etmektedir: Evren, niin ken modellerle sonsuza dek genileyen modelleri ayran kritik hza ok yakn bir hzla genilemeye balad, yle ki imdi, on milyar yl sonra bile, hl kritik hza yakn bir hzla genilemekte. Big Bangten bir saniye sonraki genileme hz, yalnzca yz bin milyarda bir orannda az olsayd bile, evren daha bugnk byklne erimeden km olurdu.97 Fiziki Paul Davies ise Evrenin balangcn oluturan Big Bang srecinin patlama hznn kritik ayar hakknda u ekilde bir yaklamda bulunur: Evren, biraz bile daha yava genileseydi ekim gc nedeniyle iine kecekti; biraz daha hzl genileseydi evrenin maddesi tamamen dalp gidecekti. Bu iki felketin arasndaki dengenin ne kadar iyi hesaplanm olduu sorusunun cevab ok ilgintir. Eer patlama hznn meydana geldii zamanda bu hz gerek hzndan sadece 1018de 1 kadar bile farkllasayd, bu, gerekli dengeyi yok etmeye yetecekti. Dolaysyla evrenin patlama hz inanlmayacak kadar hassas bir kesinlikle belirlenmitir. Bu nedenle Big Bang, herhangi bir patlama deil, her ynyle ok iyi hesaplanm ve dzenlenmi bir oluumdur.98 Tarih boyunca insanolunun evresinde olanlar kendi avantaj iin kullandn gryoruz: Rzgr ve dalgay enerji iin, meyveyi yemek iin, vcudunu gezmek iin Bu yoldan baklnca insann dnyann tm zenginliini ve bolluunu kendi yararna
97 98 Stephen Hawking, A Brief History of Time from The Big Bang to Black Holes, s. 121-122. Paul Davies, Superforce: The search for a Grand Unified Theory of Nature, A Touchstone Book Published by Simon&Schuster, New York (1984), s. 184.
63

MODERN BLM: TANRI VAR

kulland ve dnyann insanlk iin esiz olarak tasarland sonucuna varlabilir. Bu gl yn itibariyle tasarm kant, birok kltrde yerini almtr.99 Felsefeci Richard Swinburne, tasarm kant hakknda u ifadeleri kullanr: Dnyadan ve dzenlilikten Tanrya ulama kant, inanyorum ki, insan bilincinin derinliklerinde yatan dzenli bir dnyaya, felsefeciler tarafndan doal ve aklc bir tepkinin sistemletirilmesidir. nsanlar dnyann anlalrln, anlay sahibi bir yaratcya kant olarak grrler.100 Fiziki Paul Davies ise unlar sylemektedir: Evrende bilinli yaamn olumas iin gerekli doa kanunlarnn hassas ayar, aka Tanrnn evreni byle bir hayat ve bilincin gelimesi iin tasarlad sonucunu karr. Bu demek oluyor ki, evrendeki varlmz Tanrnn plannn merkezi bir parasdr.101 Molekler biyolog Scott Minniche gre de tasarm dncesi bilim adamlar tarafndan yeniden gndeme alnmtr. ayet bilimsel veriler bizi evrendeki tasarma ulatryorsa, bilim adamlarnn bu tasarma ilgisiz kalmas anlalabilir deildir. Tasarmn bilim adamlar tarafndan tekrar masaya yatrldna inanyorum. Bu sistemleri doa kanunlaryla aklayamayz. ayet gerei aryorsak ve eer tasarlanmlarsa bu sistemleri anlayabilmek iin tasarm mhendisi olmamz gerekiyorsa ben de diyorum ki sorun nedir? Bilimsel verilerin ortaya kard sonu, tm bu sistemlerin derin metafizik anlamlar ierdiidir.102
99 Barrow-Tipler, The Anthropic Cosmological Principle, s. 27-28. 100 Richard Swinburne, Tanr Var M?, ev. Muhsin Akba, Arasta Yaynlar, Bursa (2001), s. 48. 101 Paul Davies, The Mind of God, A Touchstone Book Published by Simon&Schuster, New York (1993), s. 213. 102 Stephen C. Meyer, Unlocking The Mystery of Life, The Scientific Case For Intelligent Design, An Illustra Media Production, Belgesel-DVD, Executive Producer: James W. Adams, Illustra Media (2002).
64

EMRE DORMAN

Her ne kadar baz felsef ve ideolojik sebeplerden dolay evrendeki hassas ayarlar ve insan hayrete dren tasarmlar baz bilim adamlar tarafndan dikkate alnmasa da sz konusu hassas deerlerin grmezden gelinmesi ve normal karlanmas mmkn deildir. Bir bilim adamnn evrendeki oluumlar karsnda tm bu oluumlarn kkenine dair sorgulamalar yapmas gerekir. Yaamn biyolojik kkenine dair aratrmalar olan bilim felsefecisi Stephen C. Meyer bu durumu ok anlaml bir rnek ile tasvir etmektedir: Sizin, evrenin kontrol odasna giren kozmik bir kif olduunuzu var sayalm. Bu odada her biri mkemmel dzeneklere sahip pek ok kadrandan oluan detayl bir evren yaratma makinesine rastlam olun. Makineyi incelerken her bir kadrann, hayatn var olabilecei bir evrenin yaratlmas iin belirli bir deerle hassas bir ekilde ayarlanm bir parametreyi temsil ettiini reniyorsunuz. Bir kadran gl nkleer kuvvet iin muhtemel dzenekleri temsil ederken, dieri ktle ekim sabitini, bir bakas Planck sabitini, dier biri ntronun ktlesinin protonun ktlesine orann, bir bakas gl elektromanyetik ekimi ve benzeri hassas ayarlar temsil ediyor. Siz kozmik kif olarak kadranlar incelerken onlarn kolaylkla farkl dzeneklerle uyum iinde olduunu gzlemliyorsunuz. Bunun da tesinde, yaplan dikkatli bir lm ile bu kadran dzeneklerinden herhangi birinde ortaya kacak en kk bir deiimin yaam sona erdireceini tespit ediyorsunuz. Bununla birlikte her nedense kadranlarn her biri evrenin devinimini srdrmesi iin tam da gerekli olan deerlere gre ayarlanm. Bu tam da olmas gereken ekilde bir uyum iinde ayarlanm olan kadran dzeneklerinin kkeni hakknda nasl bir karmda bulunurdunuz? Tahmin edebileceiniz gibi bu soru fizikilere de sorulmutu. Astronom olan George Greenstein bu konuda u ekilde bir
65

MODERN BLM: TANRI VAR

yorumda bulunmutu: Doast bir unsurun daha dorusu sebebin sz konusu olmas gerektii dncesi hakl olarak ortaya kacaktr. Hi de niyetimiz yokken birden bire stn bir varln bilimsel kantna rastlam olabilir miyiz? Evreni bizim faydamz iin byk bir hassasiyet ve zenle ina eden Tanr myd? Pek ok bilim adamna gre tasarm kant bu soruya ynelik olarak en ak ve sezgisel adan da akla en fazla yatkn olan cevab salamaktadr.103 Eski bir ateist olan felsefeci Antony Flew de ateizmden teizme gei nedenlerini ifade ederken zerinde en fazla durduu konulardan biri evrende gzlemlenen tasarmdan hareketle ortaya konulan kantlar olmutur. Flewe gre doann kanunlarnn kendiliinden olumas mmkn olmayan bir takm deerlere sahip olmas ve yaamn kaynana dair sorunlar ak bir ekilde tm evreni ve yaam ortaya karan bir Tasarmcya gereksinim duymakta ve bu inan artk pek ok bilim adam tarafndan da desteklenmektedir. Tanrnn varlna dair muhtemelen en popler ve akla en yatkn olan kant, tasarm kantdr. Bu kanta gre doada ak bir ekilde gzlemlenen tasarm, kozmik bir Tasarmcnn varln gstermektedir Bir zamanlar bu tasarm kantn sert bir ekilde eletirmi olsam da artk unu anladm ki, sz konusu kant doru bir biimde formle edildiinde Tanrnn varlna ilikin inandrc bir aklama getirmektedir. Bu sonuca varmama zellikle iki alandaki gelimeler yol amtr. Bunlarn ilki doann kanunlarnn kayna sorusu ve gnmzn saygn bilim adamlarnn bu konuyla ilgili grleridir. kincisi ise yaamn kayna ve reme sorusudur.104
103 Stephen C. Meyer, Evidence for Design in Physics and Biology: From The Origin of the Universe to the Origin of Life, s. 58-59. 104 Antony Flew, There is A God, How the Worlds Most Notorious Atheist Changed His Mind, HarperOne, New York (2007), s. 95.
66

EMRE DORMAN

Yine Flewin dikkat ektii dier bir husus, modern bilimin verilerinin ortaya karm olduu evren tablosunun bizi ulatrd sonu, yalnz doa kanunlarnda gzlemlenen dzen deil, sz konusu bu kanunlarn olduka kritik ayarlar ve matematiksel kesinlikler tamasdr. Bu ise bizlere tarih boyunca teist dnrler tarafndan savunulan evrendeki dzen delilinin artk fiziksel, kimyasal, biyolojik ve matematiksel veriler ile bilimsel olarak da desteklendiini gstermektedir. nl felsefeci Antony Flew bu durumu u ekilde ifade eder: nemli olan nokta yalnzca doada gzlemlenen dzen deil, sz konusu dzenlerin matematiksel olarak kesin, evrensel, birbirine bal ve uyum iinde olmasdr. Einstein bunlara somut mantk diyordu. Bizim sormamz gereken soru, doann bu ekilde bir btn haline nasl geldiidir. Bu kesinlikle Newton, Einstein ve Heisenberg gibi bilim adamlarnn sorduklar ve cevapladklar sorudur. Sz konusu bu bilim adamlarnn ulatklar cevap Tanrnn Akl olmutu. Bu dnce biimi yalnzca Isaac Newton ve James Maxwell gibi modern a ncesi teist bilim adamlarnda rastlanan bir ey deildi. Aksine modern dnemdeki nemli ve saygn pek ok bilim adam, doann kanunlarn yani doadaki tasarm Tanrnn Aklnn yansmalar olarak grmlerdir.105

105 Antony Flew, There is A God, s. 96-97.


67

nsanc lke

Astronomideki bir dier byleyici keif nsanc lkedir. Bu ilkeye gre evrendeki insan ve insan d yaamn ortaya kmas saysz ve ok byk karmaklktaki fiziksel ve kimyasal koullara baldr. Bu artlarn tam da olmas gerektii gibi ortaya k, yaamn ortaya kmasna engel olabilecek saysz ans koulunu da iermesine ramen tm bu oluumlarn ans varsaymna dayandrlamayacan ak ve kesin bir dille gstermektedir. Modern bilimin iyi ve doru bir felsefe ile ele alnmas halinde bu durum Tanr hakkndaki bilgimize ok nemli bir katk salayacaktr.106 Bilim dnyasnn en yeni teist yaklamlarndan biri olan nsanc (Antropik) lkenin terminolojik douu olduka ilgintir. Antropos kelimesi Yunancada insan manasna gelmektedir. Bu ifade evrenin varlnda insann oynad roln nemini vurgulamaktadr. Astrofiziki John Gribbin de bu noktaya u ekilde dikkat ekmitir: nsanc lkenin ortaya koyduu gibi, evren insanlk iin det smarlama bir elbise gibi zel dikim (tailor-made) eklinde
106 Josef Seifert, God and Modern Science, ed. Roy Abraham Varghese, Great Thinkers on Great Questions, Oneworld Publications, USA&Canada (1999), s. 160.
68

EMRE DORMAN

yaratlm gibidir. Zira insanlar, sadece bunun gibi bir evrende var olabilirler.107 NASA Uzay Aratrmalar Goddard Enstitsnn kurucusu ve eski yneticilerinden Robert Jastrow ise nsanc lke hakknda u ekilde bir yaklamda bulunur: Fiziki ve astronomlara gre, evrenin ok kritik snrlar iinde yaratld grlmektedir. Bu sonu, nsanc lke (Anthropic Principle) olarak isimlendirilmitir. Bence bu bilim dnyasnn sunduu en teistik sonutur.108 Evrenin doasn, fizik yasalaryla kendimiz arasndaki ilikiler eklinde anlamaya alma fikri Antropik Kozmoloji olarak adlandrlmaktadr.109 Tarihsel olarak, Antropik Prensipleri detayl olarak inceleyen ilk bilimsel alma R.H. Dickein 1961 ylnda kaleme ald Diracs Cosmology and Machs Principle (Diracn Kozmolojisi ve Machn Prensibi) balkl makalesidir.110 Bunu 1970lerde Cambridge niversitesinden Martin Rees tarafndan yaplan almalar izler. nsanc lke kavram ilk olarak 1974 ylnda fiziki Brandon Carter tarafndan Large Number Coincidences and the Anthropic Principle in Cosmology (Kozmolojideki Byk Sayl Uyuumlar ve nsanc lke) balkl makalesi ile ortaya atld.111 Onun nsanc lkeyi bir terim olarak kullanmasndan nce bu dnce tarz R. Wallece, Lawrence Henderson, George Wald, G.J. Whitrow, Sir Arthur Eddington, Paul Dirac, Fred Hoyle, Edward R. Harrison, J.B.S. Haldane gibi
107 Bert Thompson, The Anthropic Principle, (www.apologeticspress.org) 108 Bert Thompson, The Anthropic Principle, (www.apologeticspress.org) 109 Michael White-John Gribbin, Stephen Hawking Yaam Kuram ve Son almalar, ev. Nezihe Bahar, Sarmal Yaynevi, stanbul (1993), s. 240. 110 bkz. R.H. Dicke, Diracs Cosmology and Machs Principle, Nature 192, 440-441. 111 Brandon Carter, Large Number Coincidences and the Anthropic Principle in Cosmology, ed. John Leslie, (Physical Cosmology and Philosophy iinde), Macmillan Publishing Company, New York (1990), s. 125.
69

MODERN BLM: TANRI VAR

pek ok bilim adam tarafndan kullanlmtr. Bu bilim adamlarnn hemen hemen tamam kozmik oluumlar argman ile evrenin varolan fiziksel zelliklerinin belirlenmesi meselelerine katkda bulunmulardr.112 Papa II. John Paulun danmalarndan Kardinal Joseph Ratzinger,113 yeryzndeki canlln ortaya knn Tanrnn bir eseri olduu inancna kar getirilen iddialarn, modern bilimin verileri ile desteklenen mikrobiyoloji ve biyokimya alanlarnn canlln ortaya k konusunda getirdikleri devrimsel grler ile geersiz klndn ifade eder. Kardinal Ratzingere gre yaam aacnn nasl bydn ve yeni dallarnn nasl filizlendiini aklamak zellikle doa bilimlerinin iidir. Ona gre bu bir inan meselesi deildir. Ancak modern bilimin verilerinden hareketle canl varlklarn an ya da hata rn ortaya kmadklarn savunmak iin bilimsel pek ok gereke bulunmaktadr. Tm bu bilimsel veriler ak bir ekilde Yaratc Akl iaret etmekte ve tm canllarn yaratc bir Zeknn eseri olduklarn gstermektedir. stelik bunu eskisine gre ok daha ak ve aydnlatc bir ekilde yapmaktadrlar. Kardinal Ratzingere gre gnmzde yeni bir gven ve nee ile insann ilahi bir proje olduunu, yalnzca yaratc Zeknn onu idrak edebilecek lde gl, byk ve yetkin olabileceini syleyebiliriz. Bu yzden insan ans eseri ortaya km bir varlk deildir. Aksine Tanr tarafndan takdir edilmitir.114 Dikkat edilirse Kardinal Ratzingerin zellikle dikkat ektii nokta sz konusu inancn kutsal metinlere ya da
112 H.N. Ostrander, General Revelation and The Anthropic Cosmological Principle, http://www.ses.edu, s. 3. 113 Cardinal Joseph Ratzinger, 2005 ylnda papala seilmi ve XVI. Benedict ismini almtr. 114 Cardinal Joseph Ratzinger, In the BeginningA Catholic Understanding of The Story of Creation and The Fall, Translated by Boniface Ramsey, William B. Eerdmans Publishing Company, Michigan (1995), s. 54-56.
70

EMRE DORMAN

teolojik kabullere deil bizzat bilimsel gereklere dayanyor olmasdr. Mehur fiziki Ian G. Barbourun da dikkat ektii gibi: Antropik lke bir zamanlar doal teolojide de aranan Tanrnn varlnn nihai bir kantn sunmaktadr. Fiziksel sabitelerin hassas bir ekilde ayarlanm olmas sonucu yaam ve bilincin ortaya kmas ancak akll ve amal bir Tanrnn varlyla anlam kazanabilir.115 nsanlk tarihi boyunca evrenin ve yaamn nasl ortaya kt ve bu ortaya kta herhangi bir ama olup olmad sorusu, felsefe ve ilahiyat evrelerinin en temel konularndan biri olmutur. zellikle 20. yzyln son eyreinden itibaren evrenin kayna ve kaderi ile ilgili sorularla ilgilenen akademisyen saysnda nemli bir art olduu grlmektedir. Bu akademisyenler iinde ileri seviyede uzmanlk sahibi filozoflar, ilahiyatlar ve bilim adamlar bulunmaktadr. Bu modern metakozmolojistler116 hem mikro hem makro lde evren hakknda pek ok soruyu gndeme getirmilerdir: nsan ve evren yaratlm mdr? Yoksa kr tesadfler sonucu mu meydana gelmilerdir? Evren niin olduu gibidir? Niin sonu varm gibi grnr? Uzay, zaman, madde, enerji ve bilincin, arkasndaki g nedir? Ve bunlar neden bu kadar hassas bir denge iindedirler? yle ki bunlarn temel yapsndaki en ufak bir farkllk, yaamn varln ve devamlln imknsz klacak dzeydedir. Evrenin varl iin ne gibi kozmik birleimler gereklidir ve bunlar akll bir yaam nasl desteklemilerdir? Belki de en byk metakozmolojik soru Leibnizin dedii gibi felsef adan u ekilde sorulabilir: Neden hibir ey yerine bir eyler var?. Evrendeki, akln snrlarn zorlayan karmak
115 Ian G. Barbour, When Science Meets Religion: Enemies, Strangers, or Pertners?, HarperOne, New York (2000), s. 58. 116 Metakozmolojist: Metafizik, kozmoloji, felsefe, fizik ve doa bilimleri ile ilgilenen kiiler iin kullanlan geni kapsaml bir terimdir.
71

MODERN BLM: TANRI VAR

yapya ve yaamn ortaya kmasna engel olabilecek saysz faktre ramen, nasl olmutur da yeryznde yaam ortaya kmtr? Bu gibi sorulara cevap bulmak iin zellikle astronomi, fizik, astrofizik, kimya, biyoloji, biyokimya, molekler biyoloji, hcre biyolojisi gibi alanlarda modern bilimin verileri nda bilim adamlar tarafndan eitli yaklamlar ortaya konulmutur. Sz konusu yaklamlar ise pek ok bilim adamnn ak bir ekilde ifade ettii bir geree dikkatleri ekmektedir: Tanr Var. Modern bilimin verileri evrenin ve canlln tesadfen oluamayacak kadar hassas deerlere sahip olduunu -gzlemler ve matematiksel veriler dorultusunda- ispat etmekte ve yaamn oluabilmesi iin gerekli olan bu hassas deerlerin insan ile uyumunu gstermektedir. Bilim evrelerinde genellikle, Tanrnn varlna ulamak amacyla yola klmamasna ramen zellikle son yllarda ortaya kan sonular, inanan ve inanmayan birok bilim adamn hayrete drmtr. yleki hali hazrda bir Tanrnn varln kabul etmeyen bilim adamlar bile evrendeki akl almaz tasarm ile oluumlardaki hassas ayarlara hayranlk duymaktadrlar. Sz konusu bu mkemmel hassasiyet, akll yaamn ancak bir dzen koyucunun kontrolnde ve bir ama dorultusunda oluabilecei gereini ateist ve agnostik bilim adamlarna dahi itiraf ettirmektedir: Kozmoloji biliminin her zaman byleyici yanlarndan biri, insanlarn kozmoloji ile sradan ya da profesyonel olarak ilgilenen herkesin, evrendeki yerimiz, evrenin yaratl, varl ve hatta Tanrnn varl gibi en yksek seviyedeki sorulara cevap verebilme potansiyeline sahip olduunu dnmesidir. Byk Patlamann astronomlar, matematikiler ve fizikiler kadar teologlarn ve felsefecilerin de ilgilerini uyandrmas hibir ekilde rastlantsal deildir.117
117 Joseph Silk, On the Shores of the Unknown: A Short History of the Universe, Cambridge University Press, Cambridge UK, (2005), s. 1-2.
72

EMRE DORMAN

ngiliz astrofiziki Fred Hoyle evrendeki mkemmel uyumlar karsnda varlmz hakknda yle sylemektedir: Olduka fantastik bir evrende yayoruz, ancak varlmzn anlam olup olmadna dair ok az phemiz var. Yine fiziki Freeman J. Dyson evren-insan uyumuna u szleri ile dikkat ekmektedir: Evrenin derinliklerine bakp, fizik ve astronomide bizim yararmza alan birok rastlanty fark edince, evren, bir anlamda, sanki nceden bizim geleceimizi biliyormu gibi grnyor.118 Grld gibi gerek evrenin gerekse yaamn varoluundaki hassasiyetlerden hareketle pek ok bilim adam kendi alanlarnda saptadklar bulgulardaki mkemmelie dikkat ekmektedir. stelik sadece dikkat ekmekle kalmayp zellikle son otuz krk yl iinde birok mehur bilim adam, hem Tanrya hem de bilime olan inancn ak bir dille ifade etmitir. Ancak materyalizmin bilimsel olmaktan uzak felsef etkisinden kurtulamayan baz bilim adamlar, rnein Oxford niversitesinden ve Darwinin takipilerinden olan zooloji profesr Richard Dawkins, dn inanc bir kenara atmakta tereddt bile etmeyerek evrenin ve yaamn bilinli bir ekilde oluumu konusunda yaratc bir Tanr inancna sahip herkesi bilimsel cahil olarak niteler ve dini de bir virs olarak tanmlar.119 Darwin hayranl ile yazlm mehur kitab The Blind Watchmakern (Kr Saati) birinci blmnn ilk cmlesinde, Tanr tarafndan yaratlm olmaktansa kkeni hayvanlara dayal karmak bir varlk olmay tercih ettiini u szleri ile ifade etmektedir: Biz hayvanlar, bilebildiimiz evren ierisindeki en karmak eyleriz.120 Dawkinsin bu noktadaki en byk problem gerek evren gerekse yaamn oluu118 Reinhard Breuer, The Anthropic Principle, ev. Harry Newman and Mark Lowery, Birkhauser, Boston (1991), s. vi. 119 Harriet Swain, Bilimin Byk Sorular, ev. Murat Salam, Gncel Yaynclk, stanbul (2003), s. 16. 120 Richard Dawkins, The Blind Watchmaker, s. 1.
73

MODERN BLM: TANRI VAR

muna dair sahip olduu kiisel inancyla rten eyleri bilimsel, elien eyleri ise bilim d ilan etmesidir. Akas sahip olduu tavr bilimsel olmaktan uzak, daha ziyade felsef ya da ideolojik bir tavrdr. Sanki bilim Tanrnn var olmadn ispatlam ya da Tanrnn varlna ulamann kanlmaz olan tek yolu bilimmi gibi Tanrnn varlna inananlar bilimsel cahil olarak tanmlamas da bu noktadaki tarafl tutumunu desteklemektedir. Belki Dawkins iddialarn gnmzden 200 yl kadar nce yapsayd bilim hakkndaki yetersizliimiz nedeniyle pek ok ideolojik ya da felsef kabul gibi sz konusu iddialar da kendi iinde makul kabul edilebilirdi. Ancak modern bilimin verileri Tanrnn yokluuna deil aksine kuvvetli bir ekilde varlnn zorunluluuna dair deliller sunmakta ve bilimden hareketle Tanrnn var olmadn dolaysyla da yeryzndeki yaamn tesadfen ortaya ktn ispatlamaya kalkanlar gln durumlara drmektedir. Konumuza dnecek olursak bilindii gibi Kopernik ve Rnesanstan gelen devrim ve bunun Newton fiziiyle btnlemesinden doan miras ile insan, evrenin merkezinden uzaklatrlmt. Kopernikin Kozmolojik lkesi, bir anlamda Dnyann evrende nemli bir yerinin olmadn sylyordu. Ayn ilkeye gre homojen121 ve izotropik122 bir evrende, her nokta eit neme sahipti. nsanc lke ise, bizim evreni ok zel bir anda gzlemlediimizi ve bu ann gemi ve gelecekten farkl olduunu belirtir. Bu ilkeye gre insan, ok zel bir anda ortaya kmtr. ayet evren daha dzensiz olsayd dnyamz var olamazd.123 Evrenin insan ierecek ekilde olmas gerektiini syleyen herhangi bir dnce gemite yoktur. Zira Antik ada, evren, yaylm ruhuyla yaayan bir canl gibi dnlrd; Ortaada
121 Homojen: Dzgn bir zellie sahip olan. 122 zotropi: Eit yapda bir zellii olan. 123 R. Breuer, The Anthropic Principle, s. 87-90.
74

EMRE DORMAN

bu kavram, Tanrnn evreni insan rk iin ve kendi ihtiam iin yaratt dncesiyle yer deitirdi. Ancak Kopernik devriminin yaratt etki, Dnyay ve insan evrenin merkezinden alp Dnyay Tanr tarafndan yaratlm, kendi kurallar olan ve artk hibir ilhi mdahaleye uramayan bir makine gibi grmek eklinde oldu.124 Bunlar 17. yzyla ait bilimden kan metafiziksel varsaymlard. Ancak Darwinin evrim teorisi, 19. yzylda yeni bir gelime yaratt. Birok kiiye gre insan ve onun aklsal ilevi, aklla madde aras bir kpr olarak grlen insan d eylerden geliyordu. Yaam zamanla bilinsiz maddeden tryordu. Ancak 20. yzyl fizii her eyi deitirdi. Artk evren bir makine olarak grlmyor ve Dnya, akll varlklarn gelimesini salayacak koullara sahip kabul ediliyordu.125 nsann kendini evrenin merkezinde kabul eden grleri, her ne kadar Kopernik ilkesiyle ortadan kalksa da ve bu ilkenin etkisiyle evrendeki yerimiz merkezi ve zel olarak kabul edilmese de bu anlayn ortaya koyduu sonular Dnyann herhangi bir ekilde zel olamayaca anlamna gelmiyordu. Bu olaslk, Brandon Carter adl fizikiyi Kopernik dogmasna nsanc lke adl bir yaklamla snrlama getirme fikrine ulatrd. Bu yaklama gre, insann evrendeki yeri onun gzlemci olarak var olabilmesi iin gerekli olan ayrcalktadr. Evrenin temel zelliklerinin (ekil, ya ve deiim kanunlar gibi) bizim gibi gzlemcilerin oluumuna olanak verecek bir yapda olduu gzlenebilmelidir. lk bakta bu gr, doru fakat basit grnebilir. Ancak bunun fiziksel anlam udur: Evrenin, gzlenen fakat ilk bakta olmas imknsz gibi grnen baz zellikleri vardr. Bu zelliklerin evrende gzlemcilerin oluumu ve varl iin bir n koul olduklar ancak onlara bu adan
124 Errol E. Harris, Cosmos and Anthropos, s. 2-3. 125 Errol E. Harris, Cosmos and Anthropos, s. 3-4.
75

MODERN BLM: TANRI VAR

baklnca bir anlam kazanr. u anda llen birok kozmolojik ve fiziksel deer ile astrofiziksel ve biyolojik zaman aralklarnn tamam sz konusu bak asyla incelendiinde, yaam destekleyecek bir ortamn gelimesi ve biyolojik yaamn olumas iin tm bunlarn gerekli olduu grlecektir. Byk Patlamadan sonraki srete, evrendeki btn fiziksel dengelerin insan yaam iin ok hassas bir ekilde dzenlenmi olmas, Dnyann bu ekilde olumasn salayp onun zerinde insan yaamyla mkemmel bir uyum gsteren kanunlarn hkim olduunun ortaya kmas gibi hassas ayarlarn bilim adamlar tarafndan nsanc lke dncesinin ortaya atlmasnda nemli bir etkisi bulunmaktadr. Evrenin insan varlna uyumlu olduuna ve bu ekilde bir yaratlta etkili ilhi inyeti gsterme abalarnn yeni olmayp tarih boyunca bu gibi yaklamlarn ortaya konulduuna nceki blmlerde deinilmiti. Ancak bu blmdeki veriler, yukarda da belirtildii zere, olaslk hesaplar dorultusunda kesin bir dil kullanan matematik ile fizik, kimya ve biyoloji gibi bilimlerin modern verilerine dayanmaktadr. Her ne kadar, kozmologlar hesaplarn dev teleskoplardan ve modern uzay aralarndan elde ettikleri bilgilerden yararlanarak byk bilgisayarlarla yapsalar da, kozmolojinin temeli hl matematiktir. Bu da, tm kozmolojik fikirlerin kalem ve kt kullanlarak yazl hale getirilen denklemlerle ifade edilebilecei anlamna gelir.126 Cartern sz konusu bu makalesinin ardndan gnmze kadar yaplan birok bilimsel ve felsef eserde nsanc lkenin kullanlmaya baland grlmektedir. Ancak nsanc lkeyi farkl anlayan ve yorumlayan bilim adamlar, bu yeni teistik yaklama farkl tanmlar getirmilerdir. Bu ilkenin teistik kullanmnn bilimsel
126 Michael White-John Gribbin, Stephen Hawking Yaam Kuram ve Son almalar, s. 29.
76

EMRE DORMAN

ve felsef adan daha makul sonular vermesine ve Tanrnn varlnn zorunluluu iin kantlar sunmasna ramen baz ateistler tarafndan da kar delil olarak kullanlmtr. Sz konusu bu ateist kullanm ve anlaydan hareketle evren iindeki varlmz gzlemleyebiliyor olmamz nedeniyle evren ile insan varl arasnda bir uyum var gibi gzkt, oysaki alternatif bir durumda yani var olmamamz gibi bir durumda uyumdan sz etmenin mmkn olamayaca nk gzlemci olarak var olmamzn mmkn olmad iddia edilir. Ancak bu noktada dikkat edilmesi gereken husus evrenin de insann da var olduu ve varolularnn da hayati bir neme sahip hassas ayarlara dayal olduudur. Sz konusu bu hassasiyetleri ortaya koyan fiziksel deerler hayret edilecek dzeyde bir geree iaret ederler ki bu da evrenin ve insann varlnn tesadflerle aklanmasnn mmkn olmaddr. Bu konuda Frank Tipler yle bir aklama yapmaktadr: 20 yl nce kozmolojist olarak kariyerime baladmda bir ateisttim. Bir gn Yahudi-Hristiyan teolojisinin temel iddiasnn doru olduunu ve bunun bizim anladmz fizik kanunlarnn bir sonucu olduunu gsteren bir kitap yazacam en vahi ryalarmda bile hayal edemezdim. Ben bu sonulara benim zel fizik branmn merhametsiz mantn kullanarak ulatm.127 Evrenin bize pek de olaan grnmeyen zellikleri; evrenin biz insanlar gibi karbona dayal bir yaam ortaya karacak baz kesin zelliklere sahip olmas gerektii gerei asndan baklarak deerlendirilmelidir. Evrenin bu beklenmedik zellikleri ilk kez G.J. Whitrowun 1955te yaynlad neden uzayda boyut var? balkl makalesinde belirtilmitir.128 Ona gre evrenin bu
127 www.scienceandthebible.org 128 Bkz. G.J. Whitrow, Why Space has Three Dimension, The British Journal for the Philosophy of Science, VI, No:21, May, 1955, p. 13-31.
77

MODERN BLM: TANRI VAR

zellikleri bizim varlmzla ilgisiz olamaz. Matematiksel fizik, boyutta incelendiinde, mantkl bir ekilde bilgiyi ileyebilen gzlemcilerin varl iin gerekli benzersiz zellikler ortaya kar. Whitrow ayrca evrenin boyutlarnn sadece boyutta sorgulanabilecei sonucuna varmtr. Ayrca evrenin genilemesiyle byklnn, yann ve var olan younluunun arasnda krlmaz bir iliki olduunu belirtmitir.129 Baz bilim adamlarna gre doann temel sabitelerinin gerek deerlerinden sapmalar baka evrenlerin olumasna izin verebilir ancak gzlemciler oluturamaz. Genellikle de ne atomlar ne de yldzlar oluabilir. Sabiteler ve doann kanunlar yle olmaldr ki yaam ortaya kabilsin. Bu tanmn yol at yorumlardan en nemlisi Geleneksel Tasarm Kantn takip ederek unu ifade etmektir: Gzlemcileri oluturma ve devam ettirme amacnda olan sadece bir evren tasarlanmtr. Bu gr, doal teologlar tarafndan savunulmutur. Harvard niversitesinden kimyac Lawrence Henderson ve ngiliz astrofiziki Fred Hoyle baz saysal deerler arasndaki birimsiz oransal uyuumlardan etkilenmilerdir. Bu oranlar olmakszn evrende herhangi bir canl trnn oluumuna imkn bulunmamaktadr. Bu da bize insann var olabilmesi iin sz konusu oranlarn Tanr tarafndan hassas bir ekilde ayarlandklarn gstermektedir. Yaam iin ihtiya duyulan ekirdek miktarnn sentezlenmesinde yer alan reaksiyonlarn sras son derece karmaktr, ok hassas bir ekilde dzenlenmi olan bu hassas denge ile karmak srann aklanmas 20. yzyl fiziinin en byk baarlarndan biri olmutur. Bunun kefinde balca rol oynayanlardan biri olan Fred Hoyle, bu konu, sadece ilemi geerli klmak iin yaplan deneyler vastasyla bilinmeden nce, zincirdeki bu balanty
129 Barrow-Tipler, The Anthropic Cosmological Principle, s.15-16.
78

EMRE DORMAN

mmkn klan karbon rezonansnn varln kefeden astronomdur. Elementlerin ina edilmesiyle ilgili srann tamamlanabilmesine imkn verecek ekilde ve ok doru yerlerde oluan bir takm olaan st acayiplikler Hoyleun ok dikkatini ekmitir. Bunun zerine Hoyle, karbon ve oksijenin nkleer rezonans dzeylerinin yerleimlerine bakmak suretiyle teolojik karmlar yapmann ne kadar kolay olduunu u szlerle aklamtr: Bu delilleri incelemi olan hibir bilim adamnn, nkleer fizik kanunlarnn yldzlarn iinde rettikleri sonular bakmndan, onlarn bir gayeye ynelik olarak tasarlandklar neticesine varmakta glk ekebileceklerine inanmyorum. Eer yle ise, o zaman benim grnrde rastgele olan acayipliklerim ok ierikli bir plann bir paras haline geldiler. 130 George Galee gre yeryz, insan hayran brakacak bir ekilde insanolu iin ihtiyatan fazla su ve ortalama scaklk gibi zellikleriyle ar derecede konuksever bir yapdadr. Eer Dnya souk veya Mars gibi kuru ya da Vensnkne benzer bir atmosfer yapsna sahip olsayd insan gibi zeki varlklarn etraflarn evreleyen bu konukseverlie tank olmalar mmkn deildi. ayet evrenin balangcnda sahip olduu zellikleri farkl olsayd iinde yaamn ortaya kaca mkemmellikte bir evrenin olumas mmkn olmayacakt. Bu durum kozmolojik analiz metodunun altnda yatan nsanc (Antropik) lkedir.131 Gerek Tasarm Kant gerekse nsanc lke tarafndan ortaya konulan bunca bilimsel veriye ramen neden hl bilim adamlarnn nemli bir ksmnn veya sradan insanlarn bilimden hareketle Tanrnn var olduu sonucuna ulaamadklar ya da bu
130 John Polkinghorne, Beyond Science, s. 84. 131 George Gale, The Anthropic Principle, Scientific American, cilt: 245, (Aralk 1981), s. 114.
79

MODERN BLM: TANRI VAR

gerei kavrayamadklar sorulabilir. Ancak bu soruya verilecek bilimsel bir cevap bulunmamaktadr. Sz konusu durum daha ziyade zellikle son ikiyz yldr seklerleme srecine giren Bat dnyasnn bilimi de gndelik hayat gibi seklerletirme ideolojisine dayanmaktadr. Lisans ve doktora eitimlerini Harvard niversitesinde tamamlayan ve George Washington niversitesinde retim yelii yapan, niversite yllarnda nce agnostik sonra da ateist olan ancak daha sonra zellikle modern bilimin verilerinin etkisiyle ateizmi terk ederek Tanrnn varln kabul eden Patrick Glynne gre niversitelerdeki eitim ve bilimsel aratrmalar byk oranda sekler bir anlay ile yaplmakta ve kastl olarak Tanr fikri insanlarn zihninden silinmeye allmaktadr. Ona gre bu durum yle bir hal almt ki adeta kiisel anlamda Tanr yok, ahiret yok, ruh yok, evrende temel adalet yok, sadece biz vardk kendi kendimize.132 Oysa 1980lere gelindiinde zellikle nsanc lke ile bilime yeni bir yn verilmiti. Artk evrenin amasz ve babo olmad ve hassas pek ok ayarlamaya bal olduu ortaya kyordu. Glynn u ekilde bir aklama getirir: nsanc lke, bilim tarihinde nemli bir dnm noktasyd. yle ki ilk kez bilimsel bir keif bizi, Tanrnn varl fikrinden uzaklatrmaktan ziyade, ona doru gtryordu. Yzyllardan beri bilim, evrenin yaratlm ya da tasarlanm olduu nermesini yava yava ortadan kaldryordu. Fakat birden bire, bilim adamlar evrenin zek ve ama rn olduu sonucunu verecek bir takm gereklerle karlatlar. yle ki binlerce byk ve kk detayda zek ve hikmet eseri olarak tasarruf eden bir Tanrnn yokluunda biz de var olamayacaktk.133
132 Patrick Glynn, God, The Evidence, The Reconciliation of Faith and Reason in a Postsecular World, Prima Publishing, California (1999), s. 1-6. 133 Patrick Glynn, God, The Evidence, s. 8-9.
80

EMRE DORMAN

Modern bilimin inanca kar kurduu engeller yklmtr. Burada aklk getirilmesi gereken bir husus bulunmaktadr. Elbette nsanc lke bize Tanrnn kiilii, ahiretin varl, ktlk problemi ya da iyi ve ktnn ne olduu gibi konularda hibirey sylemez. Ancak sz konusu ilke, yalnzca akldan ve bilimden edinilebilecek gl bir gsterge sunar bize: Tanr var.134

134 Patrick Glynn, God, The Evidence, s. 55.


81

Yaratlm Evren Yerine ok Evrenler ddias

ile var olduu fikrini desteklemesi, evrenin tesadfen olutuu grn benimseyerek evrenin yaratlm olduu inancna kar kan materyalist evreler tarafndan ok Evrenler (Many Worlds-Multiverse) teorisinin ortaya atlmasna neden olmutur. lk olarak 1957 ylnda fiziki Hugh Everett (1930-1982) tarafndan ortaya atlan bu senaryo baz evreler tarafndan, sonsuz bir kme ve sonsuz bir ihtimaliyet oluturarak nsanc lkenin evrenin oluumu hakknda ortaya koyduu kritik deerleri sonsuz ile kyaslayarak nemsizletirmek eklinde yorumlanmt. Bu fikre gre tek bir evrenden bir sr evrenler olumutur.135 Btn ilh dinlerin en temel mesaj olan Tanrnn varl, birlii ve Onun evreni yaratm olduu inancndan hareketle tarih boyunca gerek ilahi kitaplar gerekse inananlar tarafndan evrendeki tasarma dikkat ekilmi, bu gre kar olan materyalistler ise sz konusu tasarm ve Tanrnn varln reddetmilerdir. Dine kar bilimi kendine dayanak olarak gren materyalist anlay, 20. yzyl modern biliminin verileri ile zellikle astronomik
135 William Lane Craig, The Teleological Argument and The Anthropic Principle, s. 12.
82

nsanc lke verilerinin evrenin mkemmel ve kritik deerler

EMRE DORMAN

ve fiziksel bulgular hayatn oluabilmesi iin gerekli olan hassas deerlerin bulunmas gibi daha birok bilimsel adan reddedilemeyecek kadar belirgin bulgular karsnda aresiz kalmtr. Bu aresizlikten hareketle evrenin bilinli bir ekilde yaratlm olabilecei tezini kabul etmemek iin Belki de evrenimiz sonsuz saydaki evrenlerden biridir. Bizim evrenimiz de tesadfen yaama uygun olmutur eklinde bir iddia ile sonsuz evrenler teorisini savunmaya ve bu teoriden hareketle Tasarm Kant ve nsanc lke tarafndan sunulan verileri tesadfler ile aklamaya almlardr. nsanc lkenin teistik yorumuna kar tepkilerden biri de, evrenin gzlemlediimiz gibi olmas gerektiine dair kesin bir zorunluluk olmad iddiasdr. Bu anlaya gre baz anahtar artlarn farkl olabilecei ya da baz balang koullarnn deiik olabilecei (Big Bang gibi) kabul edilebilir. Nitekim fiziksel koullar, yaamn balamasna zt olsayd hibir canl var olamayacakt. Baz fizikiler, bu fikri destekleyen modeller ortaya atmlardr. Buna gre evren, uzay ve zaman bakmndan sonsuz olabilir. Bu durumda birbiriyle iletiime geemeyecek kadar uzak blgelerin bir ksmnda yaam varken dierlerinde olmayabilir. Bu durumun, termodinamik adan mmkn olmayan snrlar ortaya karmas kanlmazdr. Bilindii gibi baz teorik iddialara gre evren yavalayan bir hzla genilemektedir. Eer bu yavalama devam ederse Big Bang ile balayan evren, Big Crunch (Byk k)136 denilen bir kapanmayla son bulacaktr. Ancak baz kozmolojistler bunun olas farkl balang koullaryla yeni bir evrenin balangc olacan sylerler. Bu anlaya gre bu alternatifler gemite saysz kez gereklemi, gelecekte de tekrar
136 Big Crunch: Evrenin tek noktadan balayp genileyen srecinin tam tersine bir ekilde bzerek yeniden tek bir noktaya kapanmas durumunu ifade eden bir terimdir.
83

MODERN BLM: TANRI VAR

tekrar gerekleeceklerdir. Ancak bunlarn bazsnn yaama olanak verdii, bazsnn ise vermemi olduu kabul edilir.137 Yaplan son gzlemler evrenin genileme hznn arttn gsteriyor. Dolays ile bu hzdaki art (tabi gzlem sonular ilerdeki lmlerde deimezse) evrenin sonsuza kadar genileyeceini, hibir zaman iine kmeyeceini sylyor.138 Sonu olarak, evrenin srekli iine kp patlad iddias hem mevcut gzlemsel verilerle (evrenin genileme hznn artmas) hem de entropi yasas ile eliiyor olduu gz nnde bulundurulduunda ve buna bir de iine ken bir evreni tekrar patlatacak bir mekanizma olmad eklendiinde; osile eden (srekli genileyen ve iine ken) evren modelini kabul etmenin pek de kolay olmad aktr. Dolaysyla hem gzlemsel hem teorik sorunlar yaayan bu modele atf yaparak, insan hayatn olanakl klan hassas ayarlar aklamak mmkn deildir. Hugh Everett ok Evrenler Teorisi ile her llebilir bykln her muhtemel deerine kar gelen evrenler kmesi olduunu ileri srer. Bu sonsuz kmeden ise sadece birka biyolojik yaam iin gerekli zelliklere sahiptir. Ancak bu grn aada belirtilen noktalarda aksad grlmektedir. Bu farkl dnyalarn orijinal maddesi ve enerjisi nereden geldi? Bu maddeler kendini organize etme zelliine nasl sahip olabildi? Enerjinin korunumu kanunu ihlal edilmeden bu evrenlerin varl nasl aklanabilir? Bu teoriyi destekleyen somut bir kant bulunmamaktadr. Bu ok evrenlerin her birinde her nesnenin farkl bir varyasyonu olmaldr. Baz evrende yi Hitlerler bile

137 Errol E. Harris, Cosmos and Anthropos, s. 9-10. 138 Mark H. Jones- Robert J. Lambourne, An Introduction to Galaxies and Cosmology, Cambridge University Press, Cambridge (2004), s. 244.
84

EMRE DORMAN

olabilirdi. Yani buna gre her konunun sonsuz derecelenmesi olmaldr. Muhtemel bir Dnyann ayrlmalarnn nasl olup da yaam iin uygun evreni bir arada tuttuunun ortaya konulmas mmkn olmad gibi bu teori olduka kark olduundan anlalmas ok gtr.139

Bu teori, Ockhamn140 mehur usturasna takld gibi ayn zamanda H. Everetin bu fikrinin ok evrenler yerine ok dnyalar olarak yorumlanmas daha dorudur. nk her bir farkl olaslk ayn kkenden gelir ve ayn fizik yasalarna sahiptir. Bylece evreni, fiziksel gereklii olan her eyi kapsayan bir kavram olarak tanmlarsak, her bir farkl olaslk, farkl bir dnya olur. Gemiin Toplanmas Yorumu olarak bilinen yorumda S. Hawking, R. Feynmann bir atom alt parack Adan Bye, bu iki nokta arasndaki btn fiziksel yollar alarak gider eklindeki yorumunu kullanr. Bu yoruma gre, sz konusu yollar daha sonra ard arda toplannca tek bir gerek dnya belirlenebilir. Hawking bunu, evrendeki her bir paracn tm muhtemel yollar alacan syleyerek geniletir ve uzun bir zaman gemesine izin verirsek u anki evrene ulaacamz syler.141 Ancak bu izah, evrenin neden art arda gelen anlar sonrasnda tam bir dzensizlie dnmedii sorusunu aklayamaz. ayet tm yollar,
139 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, Rowman&Littlefield Publishers, Boston 1993. s. 175. 140 Ockhaml William, 1285-1347 yllar arasnda yaam nl bir filozoftur. Ockhamn usturas, gereksiz speklasyonlar nlemek, onlara deer vermemek iin, onun tarafndan gelitirilen bir snrlama ilkesidir. Bu ilkeye gre bir grngy en az sayda cisim ya da mekanizma ile aklayan teori kabul edilmelidir. Mevcut gzlemleri tek evren akladna gre, sonsuz evrene atf yapmak bu ilkeye gre gereksiz ve yanltr. 141 Stephen Hawking, The Universe in A Nutshell, Bantam Books, U.S.A. (2001), s. 83-87.
85

MODERN BLM: TANRI VAR

tm paracklarca alnyorsa, dzenli durumdan ok daha fazla dzensiz durum vardr. Buna gre ok dzensiz bir evren ile kar karyayz. Ayrca bir an, gemite atomlarn dzene kavutuunu kabul etsek bile, oluan bu dzende her bir para, her an farkl bir davrana girecek ve dzeni korumak mmkn olmayacakt. Michael Coreye gre bu ikilemden kurtulmann tek yolu, sz konusu olaslklarn tmnn geni araln, dar bir arala indirgeyecek her eye gc yeten Tanrnn varln kabul etmektir. 142 ayet evren, kazara meydana gelmi olsayd, onda gemiteki dzensizlikten kalan bir iz, bir hata olurdu. Ancak byle bir hata veya iz kefedilmemitir. nl astrofiziki ve matematiki Roger Penrosea gre Big Bang, tamamen kara delikler de (Black Holes) oluturabilirdi. Ancak btn bunlarn yerine hassas ve her yere yaylm maddeden oluan bir evrene sahibiz. Penrose bu konuda yle sylemektedir: Big Bangin maddeyi homojen ve hassas bir ekilde datacak bir biimde olmas olduka zordur. Dzensiz bir ekilde olsa 30 sadece kara delikler oluurdu. Bu olaslk 1010 da 1 dir. Burada dikkat edilmesi ve zerinde srarla durulmas gereken bir nokta vardr. Tanrnn varlna duyulan gereksinim, evrendeki nedenini anlayamadmz sorulara cevap olmas iin kmaz. Evrendeki saysz oluum ve hassas ayarn ortaya karm olduu tablo doal olarak, bir Yaratc olmasn zorunlu klmaktadr.143 Bununla birlikte btn bu ok Evrenler Teorileri dzenin yalnzca ans eseri uzun ya da sonsuz bir zaman srecinde olutuunu kabul eder. Ancak bunun, evrenin srekli olarak dzensizlie
142 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 178-179. 143 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 180-181.
86

EMRE DORMAN

gittiini vurgulayan termodinamiin ikinci kanununa gre nasl mmkn olduu aklanmamtr. Zaten sz konusu teori pek ok bilim adam ve felsefeci tarafndan eletirilmi ve ciddiye alnmamtr. rnein Richard Swinburne, ok evrenler iddiasn u ekilde eletirmektedir: Bir muhalif, birok dnya teorisi olarak bilinen kuram savunabilir. Eer trilyonlarca evren varsa, onlar arasnda olabilecek btn olas trden dzen ve dzensizlikleri gstererek, hayvanlarn ve insanlarn ortaya kmasna yol aacak basit, anlalabilir yasalar tarafndan ynetilen bir evren olmas kanlmazdr. Doru. Ancak bizimki dnda baka evrenlerin olduunu dnmek iin bir neden yoktur. Bildiimiz her nesne, evrenimizin gzlemlenebilen bir bileenidir veya byle nesneleri aklamak iin varsaylmtr. Evrenimizin dzenliliini aklamak iin, bir Tanr yerine trilyonlarca evren varsaymak, mantkszln en st dzeyi gibi grnyor. Bilimin doal dnyann ne kadar derinden dzenli olduunu bize gstermedeki baars, bu dzenin daha da derin bir nedeninin olduuna inanmak iin gl gerekeler verir.144 Stephen Hawkingin alma arkadalarndan biri olan kozmolog Martin Rees ise bu konuda yle sylemektedir: Bilim adamlarnn birletii ortak noktalardan biri de 14. yzyln balarnda Ockhaml William tarafndan ortaya konulan Ockhamn Usturas snrlamasna riyet etmeleridir Herhalde hibir ey bu snrlamay, sonsuz bir evrenler dizisini kabul etmekten daha iddetli bir biimde ihlal edemez! Ayrca, gzlemlenemeyen ve muhtemelen de asla gzlemlenemeyecek olan blgelere bavurmak pek de bilimsel olmasa gerek.145
144 Richard Swinburne, Tanr Var M?, s. 60-61. 145 Muhammed A. Esed, Birliin Teorisi, ev. Kerem Gen, Gelenek Yaynclk, stanbul (2003), s. 73.
87

MODERN BLM: TANRI VAR

Bilimsel adan hibir gzlem ve deneye dayanmayan, ayrca tamamen hayal ve tutarsz bulunan ok Evrenler Teorisi fiziki Paul Daviesin de eletirisine maruz kalmtr: Her eye ramen ok evren kuramclar, teorilerine ilikin teki dnyalar asla -ilke olarak bile- denetleyemediklerini kabul ederler. ok evrenlerin varlnn gzlemciler tarafndan deneysel olarak dorulanmas ya da yalanlanmas da mmkn deildir. Elbette, insan sonsuz bir Tanr yerine sonsuz bir evrenler dizisine inanmay daha kolay bulabilir, ama byle bir inan gzlem ve deneye deil kiisel bir inanca dayanmak zorundadr.146 Alman matematiki ve filozof Leibnizin, Dnyamzn mmkn dnyalarn en iyisi olduu grne kar olan baz kiiler, Dnyada ktlk varsa bu dnya nasl en iyisi olabilir? diye sormaktadrlar. Ancak ktlk olmayan bir dnyada dnce ve davranlar ktlk olmamas iin kontrol edilir ve sonuta insanlar robotlara dnrd. Btn temel sabitler farkl olup yine de bir yaam meydana getirebilirdi. Ancak gz ard edilemeyecek husus eitli parametrelerin bir araya gelip nsanc lkeye uygun olarak yaam destekleyen bir evre oluturmasdr. Ayrca bundan daha iyi bir dnyann nasl olacan gsteren bir yol yoktur. u ana kadar hi kimse, belli bir sabiti deitirerek daha iyi bir dnya elde edememi aksine, daha ktsn elde etmitir. Ayrca Leibnizin Radikal yimserlik Prensibi bir yerde uygulanp bununla o yapnn olabilecek en iyisi olduu gsterilirse, evrenin birlii-btnl gz nnde tutularak, ayn ilke her yerde uygulanabilir. Bu da Leibnizin ayet her ey lykyla gz nnde tutulursa bu dnya, mmkn dnyalarn en iyisidir tarzndaki iyimserlik grne uyar.147
146 Paul Davies, God &The New Physics, A Touchstone Book Published by Simon&Schuster, New York (1984), s. 173-174. 147 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 196-199.
88

EMRE DORMAN

nsanc lkeden hareketle ortaya kan saysz ve mkemmel oluumlar deersiz gsterme abalar ile ortaya atlan senaryolarn yanllk ve tutarszl, Dnya lkesi (The World Principle) olarak isimlendirilen bir anlayla da ortaya konabilir.148 Bu lke, nsanc lkeyi de kapsayan ok daha geni bir prensip olarak karmza kar. Bu ilkeye gre, insann var olmas iin gerekli olan olmazsa olmaz artlar yannda, insann varl iin olmazsa olmaz trden olmayan dier tm canllarn oluumu iin olmazsa olmaz trden artlar ve mkemmellikleri de kapsayan daha geni bir anlay ortaya konabilir. rnein bir arnn ya da baka bir hayvan veya bitkinin oluumunu dnelim. Bunlarn ortaya kmas ve insanlarn btn bu canllardan bu denli fazla biimde faydalanyor olmas, insann varl iin zorunlu artlardan deildir. Etrafmzdaki canllarn ve besinlerin, insann yaamn srdrebilecei oranda olmamas iin hibir neden yoktur. Ancak etrafmzda kolayca gzlemlenebildii gibi, ihtiya duyulandan ok daha fazla hayvan, bitki, meyve gibi pek ok varlk ve besin bulunmaktadr. Bunlardan sadece birinin bile kendiliinden olutuunu ya da varlnn bir amac olmadn iddia etmek, son derece anlamsz ve tutarsz olacaktr. Dnya, canllar iin seilmi zel bir alandr. Bu alan, Tanrnn canllar yaratmak suretiyle sanatn, gcn sergileme alandr. Dnya iinde akll bir varlk olan insann gzlemci olarak bulunmas, bu serginin sebeplerinden biridir. Bu canllarn birou, insann varl iin olmazsa olmazlardan biri olmasalar bile, insana bal gibi gdalar vererek, Tanrnn inayetini gsterirler. nsann yanbanda bu kadar ok trden canlnn var olmas bir aklamaya muhtatr. Bunlar, insann varl iin gerekli olan artlar gzlemlemesiyle aklanamaz. nk bunlar olmadan da insan
148 Caner Taslaman, Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanr, 314-317., Caner Taslaman, Big Bang ve Tanr, s. 150-152.
89

MODERN BLM: TANRI VAR

var olabilirdi. Dnyann iindeki oluumlar ve zellikle bitkisiyle hayvanyla tm canllar, insann olmazsa olmaz ihtiyalarnn ok tesinde; mkemmellii, stn bir sanat ve kudreti gstermektedir. Dnya lkesi, bizi, nsanc lkenin yneldii olmazsa olmaz artlarn dndaki ok geni bir alana yneltmektedir. Bu alana nsanc lkeye ilaveten unlar da girmektedir: Dier tm canllar, nsann yaamas iin olmazsa olmaz artlardan olmayan mkemmellik gstergeleri ve Saylanlarn tamamnn tek bir gezegende (Dnya) toplanmas.149

nsanc lkeyi ateist bir anlayla yorumlayanlar insann var olmas iin gerekli olan olmazsa olmaz artlara armamamz gerektiini sylemilerdir. Dnya lkesi ise olmazsa olmaz artlarn dndaki geni bir alana dikkatleri ekmektedir. Bu alandaki dier canllarn ve mkemmellik gstergelerinin herhangi biri iin yaplacak olaslk hesab bilinli bir tasarm ortaya koyar ve bu yaklama nsanc lkeye yneltilen itirazlar yneltilemez. Etrafmzdaki canlln ve oluumlarn bu kadar eitli renk, koku, tat, ekil ve zelliklerde olmas; bunlarn dnyadaki ekolojik dzeni salamalar; bazen, arda oluu gibi, kendi ihtiyalarndan fazla retim, bazen de sadece insanlar iin retim yapp rn vermeleri, ayrca insanln hizmetine verildii gzlenen bunca gzellik, btn bunlarn bilinli bir ekilde stn ve kudretli bir Tanr tarafndan insanlara sunulmu nimetler olduunu ortaya koymaktadr.

149 Caner Taslaman, Big Bang ve Tanr, s. 150.


90

nsanc lke ve htimaliyet Hesaplar

Antropik tasarm dncesi ve onun iaret ettii ey, baka herhangi bir bilim dalnda kabul edilecek bir kesinlik dzenini ifade etmektedir. Bunun alternatifleri zerinde inat etmek, Shakespearein eserlerinin Shakespeare tarafndan deil de bir milyar daktilonun bana oturan bir milyar maymunun bir milyar yl sresince devam eden yazma ileminin sonucunda ortaya ktn iddia etmeye benzemektedir. Bylesi mitsiz arelere bavuran ateistlerin bilimsel aba ve yaklamlar teistlerin elini glendirmitir.150 Clifford Longley nsanc lkenin bir yorumuna gre u argman ileri srenler vardr: Bizim var olmamz iin zaten bu oluumlar gereklidir. Bu yzden bu dk olaslkl (paydas byk sayl) oluumlara armamalyz. Yani biz evrene baktmzda doal olarak bizi oluturacak olaslklar gzlemliyoruz. Bunlar olmazsa, bizim varolmayacak olmamz bunlarn gzlemlenmesinin sebebidir. Bizim gzlemimizdeki bu seici etkiyi her gzlemimizde gz nnde bulundurmalyz. Grld gibi sz konusu bu yaklam, evrendeki hassas ayarlarn niye var olduu hakknda bir
150 Stephen C. Meyer, Evidence for Design in Physics and Biology: From The Origin of the Universe to the Origin of Life, s. 67.
91

MODERN BLM: TANRI VAR

ey sylemez. Sadece bize, var olduumuz iin baka trl bir evren gzleyemeyeceimizi syler. Oysaki zellikle John Leslie ve William Lane Craig gibi pek ok bilim felsefecisi ile birok bilim adam evrenin yaama uygun yapsnn, bu uyunluun kkenini aklamay gerekli kldn savunmulardr. nk sz konusu bilim adamlarna gre her ne kadar insanlar kendilerini yaama uygun bir evrende yayor bulmalarndan dolay aknla dmeseler de, yaam iin gerekli olan koullarn son derece ihtimal d olduunu rendiklerinde aknla dmelidirler.151 Yani insann yaanabilir bir evreni gzlemleyebiliyor olmas tek bana evrenin neden yaama uygun deerler ierdiinin aklamas deildir. nsanc lkenin evrenin adeta insann varl iin yaratlm ve donatlm olduu ynndeki yorumu akl, bilim ve vicdan asndan daha makul bir yaklam temsil etmektedir. lk yoruma gre evren, kendi iinde bir dnemde gzlemcilerini oluturacak ekilde olmalyd. kincisi ise daha metafiziksel bir anlam tar nk evrenin daha farkl oluamayacan ifade eder. Bu ifadeden hareketle de evrenimizin iinde yaayan canllar iin usta bir terzi tarafndan tam uyumlu bir ekilde dikilmi olduuna dikkat ekmektedir. Bu yorumun ortaya koyduu, evrendeki tm oluumlarn, evrenin belli bir dneminde insan gibi bilinli bir varlk veya varlklar ortaya karacak ekilde ayarlanm olmasndan hareketle daha batan tm evrensel oluumlardaki uyumun planlanm olmas gerektiine dikkat ekilmekte, evrenin bir amac olduunu ve bu ama iin tm bu oluumlarn son derece hassas bir ekilde batan ayarlandn ortaya koymaktadr. Bu ama evreni gzlemleyebilecek bilinli bir canl olan insann yaratlmasdr. Yani
151 Stephen C. Meyer, Evidence for Design in Physics and Biology: From The Origin of the Universe to the Origin of Life, s. 60.
92

EMRE DORMAN

evrendeki sre teleolojiktir (bir amaca ynelik). Michael Coreye gre bu sre, mekanist kanunlarla ilese de teleolojik olarak bir gayeye ynelmitir. Bu yorum Tasarm Merkezli nsanc lke (Design-Centered Anthropic Principle) diye anlan teistik bir nsanc lkeyi ifade etmektedir.152 nsanc lke yaklamndan hareketle ortaya kan bilimsel veriler, evrenin balangcndan itibaren mkemmel bir tasarma dikkatleri ekerken buna kar ateistlerin getirdikleri en temel iddia, bizim mevcut dzene armamamz gerektii savdr. Zir bu iddiaya gre bu dzen biz burada olduumuz iin vardr. ayet biz burada olmasaydk bu dzen de olmayacakt. Bu iddiann aslszln gstermeye alan birok bilim adam bulunmaktadr. John Leslie, bu konuda yle bir rnek sunmaktadr: Farz edin ki bir ekip sizi srkleyerek idama gtryor. 100 keskin nianc, ok yakn mesafeden kalbinizi hedef alyor. Emir veriliyor ve siz silahlarn sar edici seslerini duyuyorsunuz. Ve hl yaadnz gzlemliyorsunuz. 100 keskin niancnn hepsi de hedefini skalam. Bu varsaym karsnda, aadaki klardan hangisi doru bir dnce olabilir? Bu duruma armamalsn! Eer lseydin bu durumu gzlemleyemeyecektin! Hl yayor olman gzlemlediine armalsn! 153

100 keskin niancnn hepsinin birden hedefi skalamas son derece inanlmaz bir durumdur. Bu durumu gzlemleyen birisi bunun muhakkak bir aklamas olmas gerektiini bilir. 100 keskin niancnn ok yakn mesafeden skalamayacana (silahlarn
152 Michael Corey, The Anthropic Principle, (www.michaelacorey.com) 153 William Lane Craig, The Teleological Argument and The Anthropic Principle, s. 10.
93

MODERN BLM: TANRI VAR

kurusk mermilerle dolu olduu veya herhangi baka bir aklamaya) kesin olarak inanr. Byle bir olay gzlemliyor olmas, olayn sra dln azaltmaz. Bununla birlikte evrendeki bu mkemmel ve kritik aralklarda gerekleen varlmzn ortaya kma ihtimali, 100 keskin niancnn hedefi arma ihtimalinden bile ok ok daha kktr. Richard Swinburne ise ayn konuda cevap mahiyetinde yle bir rnek sunar: Varsayalm ki bir deli, kurban olarak setii birini kararak onu iinde bir kart kartrma makinesi bulunan bir odaya kapatr. Odadaki makine, on deste kart ayn anda kartrr. Daha sonra her bir desteden bir kart ekerek on kart ayn anda gsterir. Adam, kurbanna makineyi ksa zamanda altrmak zere hazrlayacan ve ilk ekiliini kendisine gstereceini; ancak her bir desteden bir kupa as kmad takdirde makinenin e zamanl olarak kurban ldrecek olan bir patlama mekanizmasn ateleyeceini, bunun sonucunda da kurbann makinenin hangi kart ektiini gremeyeceini syler. Daha sonra makine ekilie hazrlanr. Ancak makine kurbann bir yandan aknlna dier yandan da rahatlamasna neden olacak biimde her bir desteden bir kupa as gsterir. Kurban, bu olaanst gerein ancak makinenin bir biimde hileli dzenlenmi olmasyla aklanabileceini gerektirdiini dnr. Deli ise ona yle der: Makinenin sadece kupa as ekmesi hi de artc bir ey deil. Ayrca senin bundan baka bir ey grmen de olas deil. Zir baka bir kart ekilmi olsayd, senin herhangi bir ey grmek iin burada olman mmkn deildi. Ancak phesiz kurban hakl, onu karan kii ise hakszdr. Gerekten de, on kupa asn ekilmesinde, aklama gerektiren olaanst bir durum vardr. Bu tuhaf dzenin, alglanan ekiliin zorunlu bir koulu olduu gerei, alglanan eyi daha az olaanst yapmad gibi, onun da daha
94

EMRE DORMAN

az aklamaya gereksinimi olduu anlamna gelmez. Teistin balang noktas, bizim dzensizlikten ok dzeni alglamamz olmayp, dzensizlikten ok dzenin orada olmasdr. Belki sadece dzen orada ise, biz orada olan bilebiliriz. Ancak bu durum, orada olan daha az olaanst yapmaz ve aklamay daha az gerekli klmaz. Doru, her ekili, zdein her dzenlemesi -yani ekileni sadece ans belirlerse- ayn derecede apriori inanlmazdr. Ancak eer bir kii varlklar dzenliyorsa, baka deil de belirli biimlerde (on kupa as, hayvan ve insanlar retecek hassas ayarl bir dnya gibi) dzenleme yapmasnn mutlaka bir nedeni vardr. Eer biz byle dzenlemeleri bulursak bu, bir kiinin bu dzenlemeyi yapmakta olduunu dnmenin gerekesi olur.154 Bu konudaki rnekleri oaltmak mmkndr. Bu rneklerden bir dierini ise u ekilde verebiliriz: Binlerce rulet masas olan bir kumarhanede olduunuzu dnn. Size tm rulet oyunlarnn hileli olduunu sylyorum ve delil olarak binlerce masadaki yz binlerce oyunun sonucunu nceden sylyorum. Verdiim sonular doru knca, rulet oyunlarnn sonucunun evvelden bilindiine kanaat getiriyor ve birisine bu olay anlatyorsunuz. Anlattnz kii ise, size bunun tesadfen olabileceini, ayet kumarhanelere giden tm insanlar byle bir tahminde bulunurlarsa, onlardan birinin tutturma ihtimali olduunu sylyor. Sonra bunun da olaslk asndan imknsz olduunu gsterdiinizde, aslnda sonsuz gezegenler olabileceini, bu sonsuz gezegenlerde sonsuz kumarhanelerde byle tahminlerde bulunan sonsuz kiiler olabileceini, bunlardan birinin rastgele bir tahminle byle bir sonucu yakalamasnn muhtemel olduunu, kumarhanelerin rulet oyunlarnn nceden bilindiini size syleyen benim ise yalanc olduumu, benim de bunu rastgele
154 Richard Swinburne, The Existence of God, Oxford University Press, Revised Edition, New York (1991), s. 138.
95

MODERN BLM: TANRI VAR

baardm size sylerse ona cevabnz ne olur? Diyelim sonsuz kumarhanelerin varlna inandnz. Binlerce rulet masasnda oynanan yz binlerce rulet oyununun sonularn bilmemi yine de tesadfle aklamaya kalkar msnz? Biz tek bir evren gzlyoruz. Big Bang, bu evrenin bir balangc olduunu, genileyen snrlaryla sonlu yapda olduunu ortaya koymutur. Bu tek evrendeki kritik deerler, evrenin bilinli bir ekilde, stn bir Kudret tarafndan tasarmlandn ok ak bir ekilde ortaya koymaktadr. Sonsuz evrenler gibi hibir delili olmayan bir senaryoyu doru kabul etseydik bile bu sonu deimezdi. Ancak bu senaryoyu doru kabul etmeyi gerektiren rasyonel bir sebep olmad gibi, bu senaryo akldan uzak bir fantezi olarak grlmektedir. 155 Baz bilim adamlarnn da dikkat ektii gibi nsanc lkenin sonucu, kozmosun akll yaama uygun olduu deil fakat tam manasyla uygun olduudur. Bizim gibi gzlemcileri retmeye uygun olduu deil, fakat btn ihtimalsizliklere kar ok artc bir kesinlikle uygun olduudur. Tabiatn kanunlar ok byk derecede istatistiksel imknszlklara sahip pek ok uyuuma dayanmaktadr. Pek ok bilim adam, uzun bir mddet bu uyuumlar metodolojiksel bir takm aralara evirip insan gzlemlerinin kozmostaki roln daha iyi anlamaya almlardr.156 Tanr st dzey bir matemetikidir ve evreni yaratrken ileri dzeyde matematik kullanmtr.157 Paul A. M. Dirac158
155 Caner Taslaman, Big Bang ve Tanr, s. 192-193. 156 Christopher F. Mooney, Theology and Scientific Knowledge, University of Notre Dame Press, Notre Dame (1996), s. 45. 157 Paul Dirac, The Evolution of the Physicists Picture of Nature, Scientific American 208, No: 5, Mays 1963, s. 53. 158 Nobel dl sahibi, kuantum fiziinin kurucularndan nl ngiliz fiziki ve matematiki.
96

EMRE DORMAN

Antropik uyuumlarn bir rastlant sonucu olduu gr baz evreler tarafndan poplerlik kazanmsa da, bu grn ok byk eksiklikleri vardr. ncelikle bu hassas ayarn kendiliinden olumasnn imknszl bunun ansa dayal olmasn savunulmaz klar. rnein, Biyokimya profesr Michael Denton 1998 ylnda kaleme ald Natures Destiny (Doann Kaderi) isimli kitabnda, insan hayat iin gerekli pek ok farkl kimyasal, jeolojik ve biyolojik koulu ortaya koymutur. Bunun tesinde pek ok ayr parametre olaanst derecede bir hassas ayar gstermektedir. Evrenin genileme hz 1060ta 1 gibi kritik bir deerde olmaldr. Biraz daha hzl bir genileme oran (yani 1060ta 1i kadar daha hzl) evrenin yldz formasyonuna izin vermeyecek bir maddesel yaylmada olmasna sebep olurdu. Ayn oranda biraz daha yava bir genileme yerekimsel bir ke sebep olurdu. Oxfordlu fiziki Roger Penrosea gre evrenin balang ent123 ropisinin dzenlenmesi te 1010 te 1lik hassasiyet gsterir.159 Bu rakam yazmak bile imknszdr. Zira sz konusu rakamda tm evrendeki element paracklarnn saysndan daha fazla sfr bulunmaktadr.160 Dean L. Overman sz konusu bu say ile ilgili olarak u ekilde bir yaklamda bulunmaktadr: 1010 saysna bir mddet odaklann. Birisi kp da bu gezegendeki her atom paracnn (sadece bir atomun deil, atomun iindeki her atom paracnn) stne nce 1 yazp, ardndan sfrlar sralasa, bu sayy yazmaya gc yetmez. Bu sfrlar, Gne Sistemindeki her atom paracna yazlsa, yine hi kimse
159 Bu ilemi yapmak iin nce10123 saysn hesaplamak, sonra 123 sfrl bu sayy 10un zerine yazmak gereklidir. Daha sonra 10 saysn bu say kadar kendisiyle arpmak gerekir. Bu saynn stsz bir ekilde yazlmasna imkn yoktur. Matematikte 1050de 1den daha dk ihtimaller 0a eit yani matematiksel adan imknsz saylr. 160 Stephen C. Meyer, Evidence for Design in Physics and Biology: From The Origin of the Universe to the Origin of Life, s. 60-61.
97
123

MODERN BLM: TANRI VAR

bu sayy yazamaz. Bu sfrlar Samanyolu Galaksisindeki btn atom paracklarna yazmaya kalksak yine baaramayz. Evrendeki her atom paracnn zerine bu sfrlar yazacak olsak, yine de kimse, bu sayy yazmak iin gerekli maddeyi bulamaz.161 Dnyann nde gelen fizikilerinden biri olan Roger Penrose, 1989 ylnda yazd Emperors New Mind isimli kitabnda zetle u ifadelere yer vermektedir: Yaratcnn hedefinin ne ka123 dar kesin olduunu imdi biliyoruz. Bu, 1010 lk seviyede bir katiyete tekabl eder. Bu ise, olaanst bir deerdir. Bunun rakamsal ifadesinin btn insanlar bir araya gelseler bile sl bir say olarak yazlmadan normal ekilde yazlmas imknszdr. 1in ardndan 10123 tane sfr eklediinizi dnn. Evrendeki btn proton ve ntronlarn -ve dier tm paracklarn da- her birinin zerine bir sfr yazsak, yine de bunu rakamsal olarak elde edemeyiz.162 Astrofiziki Hugh Rossa gre teolojik adan uzay enerji hacminin tarihin herhangi bir aamasnda fiziksel yaam desteklemesi iin evrenin ktle hacminin deerinin 1060lk bir hassas ayara, kozmolojik sabit deerin ise 10120lik bir hassas ayara konmas gerektiini gsterir. nsanolu tarafndan tasarlanm olan en hassas let, 1023te 1 lm yapabilen yerekimi dalga teleskobudur. Bu da demek oluyor ki, Yaratc en azndan biz insanlardan 10 trilyon trilyon trilyon trilyon trilyon trilyon trilyon trilyon defa daha akll, bilgili, yaratc ve gldr. Bir baka ekilde sylemek gerekirse bu bulutan nce bilim adamlarnn Tasarm Kant olarak bulduklar en derin hassas ayar 1040ta 1 idi. 20. yzyln bu buluu sayesinde, Tanrnn evreni yaam ve insanoullarnn yarar iin tasarlad ve yaratt inancnn kant,
161 Dean L. Overman, A Case Against Accident and Self-Organization, Rowman&Littlefield Publishers, Maryland (2001), s. 140. 162 William A. Dembski, Intelligent Design, Inter Varsity Press, Illinois (1999), s. 266.
98

EMRE DORMAN

1080 kat daha gl hale gelmitir. (100 milyon trilyon trilyon trilyon trilyon trilyon trilyon trilyon daha gl).163 Fiziki Paul Davies, evrendeki hassas ayarlarn ortaya kard Tasarm Kant delillerinin gcne kar ilk zamanlarda gelecee dnk olarak -daha sonralar kendisinin de eletirdii- ok Evrenler Teorisine mit balasa da yine de u itirafn dile getirmekten kendini alamamtr. Grne gre saylardaki ok kk deiimlere bylesine hassas ve olduka zenle tasarlanm olan evrenin imdiki yapsnn insan zerindeki etkisine kar durmak olduka zordur. Belki bilimdeki gelecek deimeler, teki evrenler iin dorudan bir kant oluturabilir fakat o zamana kadar, doa yasalarndaki deerlerin mcizev uygunluu, son derece zorlayc bir kant olacaktr.164 Evrenin ve yaamn kendiliinden olumasnn ihtimaliyet hesaplar asndan imknsz olduunu ortaya koyacak saysz hesabn yaplmas mmkndr. Canllarn en kk yap talarndaki oluumlar bile insan aklnn snrlarn zorlamakta ve ans faktr gibi durumlara kaplar kapamaktadr. Bilindii gibi proteinler, amino asitlerin zincir halinde birbirlerine balanmasndan oluan byk organik bileiklerdir ve her canl proteinlerden olumaktadr. Alk halinde en son tketilen ve canllk iin hayati bir zellie sahip bu organik bileiklerin tesadfler sonucu ortaya ktklarnn iddia edilmesi imkn ddr. Bu durumu u ekilde rneklemek mmkndr: Her canl proteinlerden oluur, proteinsiz bir canl dnlemez. En basit bakterilerde bile binlerce protein vardr. Biz tek bir proteini alp, bu proteinin tesadfen olumasnn olasln
163 Hugh Ross, The Fingerprint of God, s. 54. 164 Paul Davies, God and the New Physics, s. 189.
99

MODERN BLM: TANRI VAR

incelersek, canllardaki mikro dnyann srf bu unsurunun bile bilinli tasarm ispatlamaya yeterli olduunu grrz. rnek olarak vcudumuzdaki proteinlerin en fazla bilinenlerinden biri olan hemoglobini ele alalm. Bilindii gibi hemoglobin, kan hcrelerinde oksijen tama vazifesini grr. Bir insanda 60 octillion (60.000.000.000.000.000.000) civarnda hemoglobin proteini bulunur. Hemoglobin 574 tane amino asidin arka arkaya gelmesi sonucunda oluur. nsan vcudunda 20 tane farkl amino asit kullanlr. Bu amino asitlerin her biri tam doru yerde olmaldr. rnein orak hcre kanszl denen ldrc hastalk, hemoglobin proteininin sadece tek bir amino asidinin doru yerde olmamasndan kaynaklanmaktadr. Bir hemoglobin proteinin srf amino asitlerinin belli bir dizilimde olmasnn olasl u ekilde gsterilebilir: Bir amino asidin doru yerde olma olasl: 1/20 ki amino asidin doru dizilme olasl: 1/20 x 1/20 amino asidin doru dizilme olasl: 1/20 x 1/20 x 1/20 574 amino asidin (hemoglobin) doru dizilme olasl: 1/20574 Yzbinlerce canl trnn sadece biri olan insann, birok yaptandan birini tekil eden proteinin, birok farkl tipinden biri olan hemoglobinin, tesadfen olumasnn imknszl grlmektedir. Ayrca bu ilemde amino asitlerin oluma olasl, bir proteindeki amino asitlerin sol-elli olmasnn olasl, proteinin boyutlu katlanmasnn olasl gz ard edilip hi hesaba katlmamtr. Bir proteinin, D.N.A.da kodlannn olasl hesaplansayd, amino asit dizilimi olaslndan elde edilen daha inanlmaz bir sonula kar karya gelinirdi. Evrenin tm paracklarnn, evrenin tm zamannda oluturmaya g yetiremeyecei
100

EMRE DORMAN

bir molekln (hemoglobinin) bilinli bir tasarm olmasayd var olamayaca aktr. 165 Michael Corey, Murphy Kanununu166 nsanc lke ile birlikte kullanarak, evrenin varlnn akll bir tasarma dayanmasnn gereklilii sonucuna varmaktadr. Murphy Kanununa gre, herhangi bir durumda ters gitme ihtimali olan her ey, eninde sonunda ters gider. Bir sistemin yanl gitme ihtimali iki faktre baldr: 1. Sistemin komplekslik derecesi (ki bu da sistemin ierdii bamsz paralarn saysna ve bunlarn birbirine ballnn kompleksliine baldr) 2. Sistemin tasarm ve ileyi mkemmellii.167 Bu iki faktr, birbiriyle yakndan ilgilidir, yle ki sistemin kompleksliinin artmas hata ihtimalini arttrr ve tasarmn mkemmelliinin artmas yanl gitme ihtimalini azaltr. Dolaysyla sistemin komplekslii arttka, tasarmn kalitesi de artmaldr ki ters gitme ihtimali eit kalsn. deal tasarm kalitesi Murphy Kanununun ortaya koyduu probleme zm olabilir. nk ideal tasarm bir sistemin ters gitmesi olaslnn en dk olduu tasarmdr. Bunu gz nnde bulundurarak, bir sistemin fonksiyonluluk derecesine bakarak onun orijinal tasarmnn ne kalitede olduu fikrine erimek mmkndr. Bu antropik dnme tarzn tm evrene uygulamak da mmkndr. Son bulgular, fiziksel
165 Caner Taslaman, Big Bang ve Tanr, s. 187-188. 166 Murphy Kanunlar, ilk olarak 1949 ylnda Komutan Ed Murphy tarafndan Yanl gitme olasl bulunan bir ey yanl gider eklinde emrindeki proje yneticisi George Nichollsun yaratt baz durum ve tersliklerden mlhem olarak vazedilmitir. Zaman iinde pek ok kii tarafndan benzer terslikler karsnda Murphy Kanunu ad altnda listeye eklenmi kurallar, bu balk altnda anonim hale gelmitir. 167 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 182.
101

MODERN BLM: TANRI VAR

evrenin yapsal tasarm ve fonksiyonel seviyesi asndan en st seviyede kompleks olduunu ortaya koymutur. Bu ok nemli bir sonutur. nk bu netice en st seviyede kompleks olan evrenimizin oluumu iin son derece zenilmi ve saf bir tasarma ihtiya olduunu ortaya koyar.168 Varlmz iin gerekli koullar incelendiinde birbirinden bamsz pek ok faktrn kompleks ve ok hassas bir ekilde bir arada alarak gezegenimizde akll bir hayat mmkn kld grlr. ayet bu akll hayatn oluumunda, herhangi bir ey yanl gitseydi, biz burada bu konuyu tartmak zere bulunamazdk. Ama Murphy Kanununa gre akll hayatn oluumunda yanl gidebilecek herhangi bir ey eninde sonunda yanl giderdi. nsanln ortaya km olmas, yaamn ortaya knda hibir eyin yanl gitme ihtimalinin bulunmamas gereini ve byk bir organize edici prensibin akll hayatn oluumundaki nemli olaylarn doruluunu kesinletirdii sonucunu ortaya koyar. Bazlar bunun ansa dayal bir ey olduunu dnse de, evrenin milyarlarca yl sren geliimi esnasnda evrenin komplekslii sonucu yanl gitmesi eiliminin bir tesadf eseri gereklememi olduu dnlemez. Evrenimizin bu ekilde bir rastlantnn so30 nucu olarak olumasnn ihtimali 1010 da 1 dir. Michael Coreye gre Murphy Kanununun argmanlar (kantlar) ile ilgili unlar sylenebilir.169 1. Murphynin Kanunu, tm fiziksel sistemlere ve kozmik tarihin her aamasna uygulanabilir.
168 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 182-183. 169 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 183-185.
102

EMRE DORMAN

2. Sonsuz derecede kompleks olan bir sistemin dzgn almas iin sonsuz miktarda bir dehya ihtiya vardr. 3. Evrenimiz temel yaps ve tasarm itibaryla sonsuz derecede komplekstir. 4. Dolaysyla, akll yaamn gezegenimizde olumasndan nce milyarlarca yl boyunca sonsuz sayda eyin doru gitmesi gerekiyordu. 5. Yaam merkezli evrenimizin sonsuz komplekslii ve bu ekilde olumas iin gereken muazzam uzun sre dnldnde, byk bir dzenleyici gcn bulunmamas durumunda pek ok eyin yanl gitmesi gerekirdi. 6. ayet canlln ve akll yaamn ortaya kmas esnasnda bir eylerin yanl gitme ihtimali olsayd, bu olaslk bu gne kadar kesinlikle gerekleir ve biz bugn burada olmazdk. 7. Fakat biz buradayz. 8. Dolaysyla akll yaamn oluumu ile ilgili evrende bir eylerin yanl gitme ihtimalinin olmas gerekirdi. 9. ansa bal bir durumun milyarlarca yl boyunca evrenin stn dzeydeki dzenini korumas mmkn deildir. 10. Dolaysyla, byk bir dzenleyici prensibin kozmik tarih boyunca evrenin oluumunun her aamasnda hayat tehlikeye atacak bir kaosa dnmemesini salam olmas gerekir. 11. Bu evrensel dzenleyici prensip, tm pratik amalar ve nedenlerle Tanr olarak adlandrlr. Fiziki John Polkinghornee gre evrenin ve canlln ortaya kndaki hassas ayarn sahip olduu zellikleri grp de
103

MODERN BLM: TANRI VAR

armamak mmkn deildir. Evrende mevcut bulunan birbirinden ayr olaand oluumlarn bir araya gelerek anlaml bir btn oluturabilmesinin Tanrnn varl dnda aklanabilmesi mmkn deildir. Bir olay zellikle belirgin yapan garipliklerin okluu deil, bunlarn bylesi bir olay nemli hale getiren bir dier anlam kaynayla olan birleimidir. Yeil imler zerindeki kk beyaz talarn herhangi zel bir ekilde dizilmi olmalar yksek oranda olanakszdr, nk bunlarn dizili olabilecekleri olas konfigrasyonlar ok ok fazladr. Yalnzca bu ekille ilikili bir ilave olduu zaman -mesela SOS (yardm) harflerini oluturduu zaman- bir aklamaya ihtiya olduunu dnrz. Bilinli hayatn geliimi kozmik gemite olan en nemli eydir ve biz, bunun mmkn olabilmesi iin ok zel bir evrenin gerektii gereinden o denli etkilenmekte doal olarak haklyz.170 Daha nce de ifade edildii gibi evrendeki yasalarn varl ve sz konusu yasalarn birbirleri ile uyum iinde varolular Tanrnn yce sanatnn birer gstergesi olarak karmza kmaktadrlar. Her ne kadar evrenin oluumundaki ilk koullarn incelenmesi fizik ve matematik gibi bilimler tarafndan gerekletiriliyorsa da fiziki Freeman Dysonun da ifade ettii gibi sz konusu koullarn varl fizik alann aan meta-bilimsel alana dhil edilmesi gereken sorulardr. Bu yzden evrenin kkenine dair soruturmalarda fiziksel veriler tek bana yeterli olamayacandan teolojiye bavurma zorunluluu bulunmaktadr: Doa yasalarnn ve evrenin ilksel koullarnn belirlenii bilim alann ap meta-bilimsel alana dhil olan sorunlardr. Bilim fenomen ve olaylar evrenin snrlar iinde aklamak durumundadr.
170 John Polkinghorne, Beyond Science, s. 88.
104

EMRE DORMAN

Aklamalar bilimi ap meta-bilimsel alana kayd zaman teolojiye bavurulmaldr.171 Ekonomist Jeremy Rifkin, yeryznde yaamn kendiliinden ortaya kt iddialarn Algeny, A New Word-A New World (Algeny, Yeni Bir Sz-Yeni Bir Dnya) isimli kitabnda Matematiksel htimalsizlik bal altnda inceler. Rifkine gre yeryznde yaamn kendiliinden oluup olumad konusunda sorulmas gereken soru evrimin mmkn olup olmad deil muhtemel olup olmaddr. Yani canlln kendiliinden evrim sreci ile meydana geldii iddialarnn ihtimaliyet hesaplar asndan deerlendirilmesi gerekir. Darwinci gr savunalar dnyann 5 milyar yllk yann canllar ile ilgili nemli deiimleri ortaya karacak mutasyonlarn gereklemesine olanak tanmas asndan yeterli bir sre olduunu iddia ederler. Rifkine gre her ne kadar 5 milyar yl gibi bir srenin uzun bir zaman olduu inkar edilemeyecek bir gerekse de saysz formlar ieren bu denli kompleks bir yaamn ans eseri gerekleen bir evrim ile olumas iin 5 milyar yl yeterli bir zaman mdr sorusuna matematikiler ak bir ekilde hayr cevabn vermektedirler. Evrimcilerin sz konusu iddialarn matematiksel adan onlarca yldr deerlendiren ve yaamn ortaya kma olaslna dair ciddi hesaplar yapan matematikiler yaplan her hesaplama sonucunda ellerini havaya kaldrarak kendiliinden bir evrim ile yaamn teasadfler sonucu ortaya kt inancn reddetmektedirler. nde gelen matematikilerin hesaplamalarna gre ans eseri oluumlar ile tesadfen ortaya kan mutasyonlar sonucunda dzenli bir hayatn gerekleme olaslnn istatistik adan tam olarak karl sfrdr. Bu noktada sz konusu ihtimal deerlendirmelerinin daha iyi anlalabilmesi iin sadece bir bilgilendirme olmas
171 Freeman Dyson, Infinite In All Directions, Harper&Row, New York 1988, s. 296.
105

MODERN BLM: TANRI VAR

asndan rnekleme yapmak gerekirse tek hcreli Exscherichia Colinin (insanda enfeksiyona sebep olan bir bakteri tr) 100 milyon sayfa Britannica Ansiklopedisine karlk gelen bir kapsama sahip olduu bilinmektedir. Grld gibi kck tek hcreli bir organizma bile bu konuda yeterli bir delildir. Bununla birlikte daha sonraki evrelere yani tek hcreli organizmalardan daha karmak olan formlara doru gidildiinde ise istatistiksel olaslk anlamsz olmaktan da tede artk tam anlamyla mantksz bir hale gelmektedir. rnein Huxley bir atn ortaya k olasln 103,000,000da 1 olarak hesaplamtr. statistik dnyasnda istatistikilere gre 1030dan 1050ye kadarki alann ihtimaliyet dairesi iinde imkanszla eit olduu gz nnde bulundurulduunda ortaya kan tablo, yaamn kkeninin tesadf ve san faktrleri ile aklanmasnn imkanszln net bir ekilde ortaya koymaktadr.172 Jeremy Rifkinin de dikkat ektii gibi gnmzde pek ok biyolog artk yeryznde yaamn rasgele oluumlar sonucu ortaya kt eklindeki iddialara kar sabrlarn yitirme aamasna gelmilerdir. Nobel dl sahibi biyokimyac Albert SzentGyorgyi artk rasgele meydana gelen mutasyonlarn zaman iinde tm canllar tesadfen oluturduunu aklamak iin sylenen, tm bunlarn olmas ve btn ihtimallerin denenmesi iin yeterli zamann olduu eklindeki Darwinci evrim yorumuna inanmadn aklamakta ve u itirafta bulunmaktadr: Bu cevab hibir zaman kabul etmem mmkn deildi. Dnyann yan ifade eden sre ne kadar uzun olursa olsun, kendiliinden rasgele dizilen tulalar hibir zaman bir ato ya da bir Yunan tapna ina edemezler.173 Rifkine gre Darwinci senteze kar kantlar artk o kadar gldr ki sz konusu teoriye hl gnlden bir ballk duyulmas
172 Jeremy Rifkin, Algeny, A New Word-A New World, s. 152-154. 173 Jeremy Rifkin, Algeny, A New Word-A New World, s. 154.
106

EMRE DORMAN

ve bilimsel evrelerin birok kesimi tarafndan hl hararetle savunulmas insan hayrete drmektedir. 20. Yzyln sekin bilim yazarlarndan Arthur Koestlere gre bunca bilimsel delile ramen sz konusu teorinin neden hl ortalkta dolap durduunun tek aklamas vardr bu da bilimsel topluluun Kt bir teori, teorisizlikten iyidir mantyla bu teoriye inanmaya devam etmeleridir. Hlbuki Koestlere gre baz bilim adamlar tarafndan hl srarla savunulan bu teorinin kalesi harabeye dnmtr. Buna ramen sz konusu kiiler bunu grmyor ya da grmek istemiyorlar.174 Matematikilerin ve fizikilerin evrenin ve yaamn oluabilmesi iin ortaya koymu olduklar ihtimaliyet asndan imknsz olan bu rakamlar, evrenin ok zenli bir ekilde yaratldn aka gstermekte ve birok bilim adamnn Tanrnn varl inancna ynelmesine sebep olmaktadr. Bu noktada Heinemann Matematiksel Fizik dln kazanan Robert Griffithsin ifadeleri, olayn boyutunu ortaya koymaktadr: ayet tartmak iin bir ateiste ihtiyacmz olursa, felsefe blmne gidiyorum, zir artk fizik blmnde ateist bulmak olduka zor.175 Evrendeki hassas ayarlarn aa kmasndan nce kendini agnostik bir bilim adam olarak tanmlayan astrofiziki Robert Jastrow ise kozmosun lmn yapan i arkadalarnn bana gelenleri en iyi ekilde anlatmaktadr: Akln gcne inanarak yaam bilim adamlarnn hikyesinin sonu kt bir ry gibidir. Chillik dan ap onun en yksek tepesini ele geirmek zeredir; son kayann zerinden baktnda, yzyllardan beri orada bulunan ilahiyatlar tarafndan karlanr.176
174 Jeremy Rifkin, Algeny, A New Word-A New World, s. 156. 175 Hugh Ross, The Fingerprint of God, s. 160. 176 Robert Jastrow, God and The Astronomers, W.W. Norton, New York (1978), s. 15.
107

kinci Blm Modern Bilimin Verileri Inda Tanr-Evren-nsan likisi

Evrenin ve Zamann Balangc

Tanr grnmez bir kiilie sahiptir. ncesiz, sonrasz ve sonsuz bilgisi ve gc vardr. Yardm ve iyiliksever olan Tanr iradesi dhilinde bu evreni yokluktan var etmitir. Bu, Tanr var etmeden nce hibir varln olmad anlamna gelmektedir. Zaman kavram da Tanrnn yaratmay dilemesi sonucu balamtr.177 Materyalistlerin en srarl iddialarnn evrenin sonsuzdan beri var olduu ve sonsuza kadar da var olmaya devam edecei dncesi olduu daha nce ifade edilmiti. Bu sonsuzluk iddiasndan hareketle de, evrende amasal bir yapnn olmad yani evrenin tesadfen olutuu gibi bir ngrde bulunulmaktadr. Bu noktada sz konusu iddia sahiplerine u sorunun sorulmas gerekmektedir: Bu evren nasl ve nereden ortaya kmtr? Bu sorunun iki cevab vardr. Birincisi materyalistlerin savunduklar gibi, evren sonsuzdan beri mevcuttur. kincisi ise teistlerin savunduklar zere, evren belirli bir sre nce yoktan var edilmi yani yaratlmtr. Modern bilimin verilerinin ortaya koyduu gerekler, evrenin hayranlk verecek ekilde hassas deerler sonucu ezelden beri var olmadn yani bir balangcnn olduunu gstermektedir. Bu ise tarih boyunca teist dinler tarafndan gl bir ekilde savunulan evrenin ve yaamn bir balangc olduu tezini
177 John Leslie, Creation Stories, Religious and Atheistic International Journal For Philosophy of Religion, Vol. 34, No. 2, (1993), s. 65.
111

MODERN BLM: TANRI VAR

bilimsel olarak da hakl karmtr. stelik bu hakllk yar hangi koucunun birinci olarak bitirecei zerine girilen iddialamann sonucunun ortaya kmasndaki gibi nemsiz bir hakllk ya da hakszlk deildir. Tarih boyunca teistlerin yalnz Tanrya atfettikleri ezelilii maddeye atfeden ve evrendeki her eyi tesadflerle aklamaya alan inanszlk felsefesini temelinden ykan devrimsel bir hakllktr. Temelinden yklan bir dnce ve inancn da varlk iddiasnda bulunmas mmkn deildir. Evrenin oluumunun ilk anlarnn ortaya konulmaya alld The First Three Minutes (lk Dakika) adl eserin yazar Nobel fizik dl sahibi nl fiziki Steven Weinberg, bu kitabn giriinde u ifadeleri kullanmaktadr: lk saniyenin ya da ilk dakikann, ya da ilk yln sonunda evrenin neye benzediini syleyebilmek mthi bir eydir. Bir fiziki iin, ileri saylara dkebilmek, falanca zamanda evrenin scakl, younluu ve kimyasal bileimi filanca deerlerdeydi diyebilmek keyif vericidir. Artk bu tr eylerden sz edebilmemiz heyecan vericidir.178 Evrenin balangc kadar zamann balangc da zerinde olduka dnlm konulardandr. Einstein tarafndan ortaya konulan zafiyet Teorisi zamann mutlak olmadn ve onun hz ve ekim gc gibi deikenlerden etkilendiini gsterdi. Bu teori, uzay, hareketi ve zaman birbirine balad ve uzayla hareketin olmad bir ortamda zamann da olamayacan formle etti. 1970 ylnda Stephen Hawking, Roger Penrose ile birlikte Einsteinn formllerinin ortaya koyduu evrenin zaman iinde bir balangc olduunu bir kez daha ispatladlar.179 nl fiziki Paul Davies, zamann balangc ile ilgili yle sylemektedir:
178 Steven Weinberg, The First Three Minutes, A Modern view of The Origin of the Universe, Basic Books, New York (1993), nsz. 179 Stephen Hawking, A Brief History of Time, s. 50.
112

EMRE DORMAN

Bu sonucun nemi gz ard edilmemelidir. Birok kii yle bir soru sormaktadr: Byk Patlama nerede gerekleti? Patlama, uzayn bir noktasnda olumad. Uzayn kendisi Byk Patlama ile olutu. Benzer bir soru zerine de ayn glk gzkmektedir: Byk Patlamadan nce ne oluyordu? Cevap, ncesi yoktur eklindedir. Zamann kendisi Byk Patlama ile balad.180 nl fizikimiz Takn Tuna da Big Bangin ncesi ile ilgili u ekilde bir tarif yapmaktadr: Big Bang olaynn ilk saniyelerinde neler olup bittii de bilimsel olarak ispatlanmtr. Parack Fiziinde son yllarda grlen hzl gelimeler, sonucunda atom alt paracklarn nasl ortaya kt konusunda laboratuvarlarda benzer artlar dzenlenmesi suretiyle baz aklamalar getirmitir. Buna gre ok yksek scaklk deerleri altnda; elektron, proton, ntron ve ntrinolarn fotonlarla birlikte nasl bir reaksiyona girdikleri ve reaksiyon srasnda nasl davrandklar grlmtr. Atomlarn, daha sonra da molekllerin ve nihayet molekllerden de maddenin nasl yaratld saniye dilimleri arasnda aama aama anlalmtr. Big Bangten nce hibir ey yoktu. Madde yoktu, enerji yoktu, uzay yoktu zaman yoktu, mekn da yoktu. Bu yok ifadesini insan zihninin tam olarak kavramas ok zordur. nk yok luk, ancak var la gre tanmlanan bir kavramdr. Yokluu tarif edecek bir kelime, onu belirleyecek bir sfat da yoktur. Yokluu matematikteki sfr kavram ile de tanmlamak imknszdr. Sfr, var olmayan bir kemiyetin (nitelik) addr. Yoklukta nitelik ve nicelik de olmadndan sfr kavram da kullanlmaz. Bu durumda, Big Bangten nceki zamanda neler olduu sorusu, mantk ddr. nk zaman da Big Bang ile yaratlmtr. Maddenin yaratlmaya balad an zamann da yaratld an dr. Evrenin ya 15 milyar yl ise, 30 milyar yl nce ne vard? sorusu hi anlam
180 Paul Davies, The Mind of God, s. 50.
113

MODERN BLM: TANRI VAR

olmayan bir soruturmadr. nk 30 milyar yl nce zaman yoktu ki, ne vard sorusuna bir cevap arayalm.181 David Darling, Deep Time (Derin Zaman) isimli eserinin balang blmnde det bir iir gibi, u satrlara yer verir: Zaman yoktu, uzay yoktu.. Madde ve enerji de yoktu.. Hibir ey yoktu.. En kk bir nokta, boluk bile yoktu. Bu yokluktan kck, olaan st bir kprt belirdi.. Ufack bir titreme.. Hafif bir dalgalanma, belli belirsiz bir girdap.. Bu kozmik kutunun kapa ald ve altndan yaratl mucizesinin filizleri belirdi182 Gerald L. Schroedere gre evrenin ilk balang anlarndan itibaren aa kan hassas dengeler ve bu dengeler arasndaki uyum sayesinde canlln ve bilincin aa kmasna sebep olan sreteki mkemmelliklerin eitli rastlantlarla aklanmaya allmasnn bir atesit iin bile makul olmas olduka zordur. Schroeder u ekilde devam eder: Evrenin balangcnn ardndan geen ilk birka dakikada aa kanlar, gezegenlerin oluup soumas esnasnda gerekleenleri ve hayatn ve bilincin ortaya kmasna imkn veren deerleri bir dnn. Kayalara ve sulara dnen bir enerji topundan bilinli bir dnyaya uzanan bir sre ve tm bu oluumlarn hayret verici ekilde aa kmasn salayan rastlantsal ve tesadf reaksiyonlar. Bu ekilde bir dnce yolunun, bir ateiste bile biraz zorlama geleceinde kuku yoktur.183 Bilim felsefecisi William Lane Craige gre her ne kadar tarih boyunca dinler tarafndan evrenin bir balangc ve sonu olduu gerei savunulmu olsa da yzyl nce bu gerein karsnda ok fazla kant olduu inanc yaygnd. Oysa buna ramen
181 Takn Tuna, Uzayn Srlar, Boazii Yaynlar, stanbul (1992), s. 122-123. 182 Takn Tuna, Uzayn Srlar, s. 125. 183 Gerald L. Schroeder, The Hidden Face of God: Science Reveals The Ultimate Truth, Touchstone, New York (2001), s. 46.
114

EMRE DORMAN

inananlar her dnemde bu inanlarn savunmaya devam etmilerdir. Gnmzde ise yzyl ncesine nazaran iki taraf arasndaki konumlarn dramatik bir ekilde deitii grlmektedir. imdi ateistler, aksi tm grlere ramen evrenin bir balangc olmadna yani onun aklanmas mmkn olmayan bir biimde sonsuz olduuna dair inanlarn koruyup savunmaya almaktadrlar. nananlar ise inanlarnn modern astrofizik ve kozmolojik verilerle elimediinin bilinciyle her dnemde olduu gibi ama bu kez bilimin desteini de arkalarna alarak rahatlkla inanlarn konumlandrabilmektedirler. Zira Craige gre gnmzde huzursuz olan ve aznlkta kalanlar inananlar deil ateistlerdir.184 Mikrofiziksel kanunlarn statik karakter ve deerleri, mucizelerin olasl iin deneysel kantlar salamaktadr Bilimsel keiflerin felsef adan doru bir ekilde yorumlanmas, evrenin zamansal balangcn ve nedenini gsterecektir. Astronomi ve fiziin ortaya karm olduu sonular, dolayl olarak evrenin varl iin gerekli olan ncesiz ve sonrasz varl kantlamaktadrlar. nk evrenin balangcna doru adm adm gidildiinde, en son durumda evrenin kendi kendine hiten meydana gelmesi mmkn deildir. Ayn ekilde bilimsel sonular, fiziksel evrenin nedeninin dnyann varl ile uyumunu da gstermektedir. Bu durumda da dnya st bir varlk ve nedenin varl kabul edilmelidir.185 Modern bilimin ortaya karm olduu verilerden hareketle artk gnmzde evrenin bir balangc olduu ynndeki teze kar evrenin ezeli olduu inancn savunabilme imkn kalmamtr. Bunca bilimsel veriye ramen hl evrenin ezeli olduunun
184 Lee Strobel, The Case For A Creator, Zondervan, Michigan (2004), s. 120-121. 185 Josef Seifert, God and Modern Science, ed. Roy Abraham Varghese, Great Thinkers on Great Questions, Oneworld Publications, USA&Canada (1999), s. 159-160.
115

MODERN BLM: TANRI VAR

savunulmas bilimsellikle rtmeyecei gibi felsef ya da din bir dogma olmaktan teye de geemeyecektir. Big Bang teorisinin nc deneyselcilerinden biri olan Amerikal fiziki Arno Penziasn bu konudaki yaklam olduka dikkat ekicidir: Bugnn dogmas ise maddenin ebedi ve ezeli olduu ynndedir. Bu dogma, evrenin yaratlm olduuna iaret eden gzleme dayal kantlar ve astronominin bugne kadar rettii gzlemlenebilir verilerin hepsinin evrenin yaratld iddiasn destekledii gereine ramen bunu kabul etmek istemeyen insanlarn (bunlara fizikilerin ounluu da dhil) igdsel inanlarna dayanmaktadr. Sonu olarak verileri reddeden insanlar maddenin ebedi ve ezeli olmas gerektiine dair din bir inan tayan insanlar olarak tanmlanabilirler.186 Astrofiziki Vera Kistiakowskye gre din ve bilim varolu kavranna getirilen iki farkl yaklamdr ve bilim ile dinin alanlar birbirleri ile akmazlar. zellikle evrenin balangcna dair yaplan aratrmalarda teolojinin aklamalarna her zaman iin ihtiya duyulacaktr. nk teoloji gz ard edilerek bilimin bu konuya aklk getirmesi pek mmkn gzkmemektedir: Big Bangin nasl balad sorusu hl cevaplanmay beklemektedir ve bilim, bu soruyu akla kavuturabilecekmi gibi gzkmyor. Bilim alannn dnda olan soru ise; ama neydi? Din bu soruyla, olas en iyi ekilde baa kabilecektir. Bu, bilim adamlarnn ou da dhil olmak zere birok kiinin gereksiz olarak grd bir sorudur. Fakat varoluta bir ama bulmak iin ve dolaysyla da Tanrnn Yaratltaki iradesini su yzne karmak iin youn bir insani aba sarf edildii grlyor. Bir bilim adam olarak benim sahip olduum birikim bu konuda rahatsz olmama neden oluyor ama bizim fiziksel dnyaya dair
186 Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 101.
116

EMRE DORMAN

bilimsel kavraymzn ortaya kard zarif dzen, Kutsaln varln gerektiriyor.187 Evrenin rasyonel ve anlalabilir olmas muhteemdir. Yce bir Akl tarafndan tasarlanmtr. Bu akl bilimin programn da tasarlamtr. nk bylece biz dnyaya bakp dnyann bir anlam ifade ettiini grrz. ayet bu sadece karmakark bir montajsa, burada bir rasyonellik aramaya gerek yoktur. Fakat bu yce bir Akln rnyse ayet dar karsn ve bilim kocaman muhteem bulmaca zen bir projeye dnr. Bu projede nesnelerin tam temelinde rasyonellik, gzellik ve anlalabilirlik bulursun.188 Paul Nelson 189 Grld gibi evrenin de zamann da bir balangcnn olduu inanc sadece teolojik deil artk ayn zamanda bilimsel de bir gerekliktir. stelik teolojik ya da felsef iddialar zerine speklatif yaklam ve itirazlar getirmek mmkn olsa da bilimin verileri hakknda ayn oranda speklatif yollara bavurmak pek olas gzkmemektedir. Evrende herhangi bir ama olmad, dolaysyla evreni aklamak iin Tanrya ihtiya bulunmad varsaymn adeta kendine ezber edinen evrelerin dine kar kullanmaya altklar silah olan bilimin namlusu kendilerine evrilmi ve ate alm durumdadr. stelik bilim, ateist ve materyalist evreler asndan bir mermi etkisinden ok tesirli bir bomba etkisi yaratm ve sz konusu grn sacayaklarn ortadan kaldrmtr.

187 Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 75. 188 Stephen C. Meyer, Unlocking The Mystery of Life, The Scientific Case For Intelligent Design, An Illustra Media Production, Belgesel-DVD. 189 Biyoloji Felsefecisi.
117

nsann Evrendeki Yeri

Bazen insanlarn neden baka eyler hakknda konutuklarn anlayamyorum. nk hayatmzdaki en ilgin konu buraya nereden ve nasl geldik? Bizi var eden ne?190 Phillip Johnson Bilimsel zmlemeye ak usuz bucaksz bir laboratuvardr evren. Hzlandrclar onun gemiteki davranlarn simle etmemizi, teleskop ise bugn vard noktay grmemizi salar. Yksek enerji fizii kimi iaretler brakm olan ve izleri bugnk evreni biimlendiren gemi olaylarn varln saptamamza olanak tanmtr. Bilimsel aratrmalarn byleyici bir dnemini yayoruz: Mikrofizik ve astrofizik evrenin gemiini aratrmak zere birleiyorlar. Bu iki tr sonsuzluun ortasnda insan nereden geldiini anlamaya alyor. Evrenin oluum sreci srasnda ortaya kan milyarlarca sinir hcresi kendi tarihini yeniden oluturmak iin almaya koyuluyor.191 Hubert Reeves
190 Stephen C. Meyer, Unlocking The Mystery of Life, The Scientific Case For Intelligent Design, An Illustra Media Production, Belgesel-DVD. 191 Hubert Reeves, lk Saniye Evrenden Son Haberler, ev. Esra zdoan, Yap Kredi Yaynlar, stanbul (2001), s. 199.
118

EMRE DORMAN

Felsefeci Richard Swinburnen de dikkat ektii gibi Tanr, tanm icab snrsz kudretli olup akll yaam retebilecek bir evreni yaratabilecek bir gce sahiptir, fakat bunu yapmasnn sebebinin ne olduu insanlar tarafndan merak edilmektedir. Akll yaam ile ilgili en deerli zellik onun zihinsel bir hayat olmasdr. nsanlar duyum, dnce, ama, arzu ve inan dolu bir zihinsel hayata sahiptir. Renkleri, kokular hisleri takdir edecek duyumlara sahip varlklarn olmas iyi bir eydir. Tanr tanm icab iyi olup insanlar ve dier varlklar dnyaya getirmek iin pek ok sebebe sahiptir.192 u ana kadar hep evrendeki dzenin biyolojik yaam oluturmak iin tertiplendii konusu aratrld. Ancak neden bu tertibin insan yaamn retmesi gerektii hususu irdelenmedi. Esasen yaam destekleyen fiziksel parametrelerin varl, biyolojik yaamn olumasnn amalandn gstermektedir. Bu biyolojimerkezli bir (biocentric) yaklamdr. Kopernik ile deien insan, evrenin merkezidir gr, Brandon Cartern nsanc lkeyi tanmlayp, insann evrenin yapsal dzenlemesinde olmas gerektiini sylemesiyle insan yine eski yerine oturtmutur.193 Oxford niversitesinden filozof Keith Ward da, evrenin oluum aamalarnda doru yolu semesinin (sonsuz bir olaslk arasndan) Akll bir tertip fikrini verdiini syler. Ancak bu noktada da: Tanr her ayrm noktasnda m, yoksa balangta m yaratc etkisini kulland? sorusunun sorulabileceini syler. Bu grten anlalabilecei gibi evrendeki aamalarn birbirine ball, insanc evren fikrini rtmez, aksine onu destekler. Evrenin akllca tertip edildiini kabul eden, bunun ne iin tertip edildiini
192 Richard Swinburne, Argument from the Fine-Tuning of the Universe, (ed. John Leslie, Physical Cosmology and Philosophy iinde), Macmillan Publishing Company, New York (1990), s. 155-156. 193 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 223-225.
119

MODERN BLM: TANRI VAR

sormaldr. Bu nedenle biyoloji-merkezli ya da insan-merkezli (antropocentric) bir dnyadaki yaantmz sorgulanmaldr. Burada ayn zamanda her canlnn isel deeri sorusu ortaya kmaktadr. Tm hayvanlarn da, bitkilerin de isel bir deeri olduuna inananlar iin tm evrenin yalnz insanlk iin yaratldn anlamak zordur. Bu sebeple sz konusu gr asndan biyoloji-merkezli dnyada risk vardr. nk bu srecin sonucu insann ortaya kp kmayaca belli deildir. Evrende insann ve dier canllarn varl iin gerekli koullar ayn olduu iin biyoloji-merkezli ilke insan-merkezli ilkeyi de iermektedir. Yani evrende insann var olmas iin dier canllardan ayr bir madde gerekmez. Antropik evren iin gerekli her ey biyoloji-merkezli evren iin de gereklidir. Bu nedenle lml (moderate) insan-merkezcilik kavram ortaya kmtr. Bu gr de kendi iinde eitlidir: Bazs insann evrende tek ve en nemli yaratk olduunu, bazs insann evrende en nemli yaratklardan biri olduunu iddia eder. Gl insan-merkezcilik anlayndaysa insann evrenin tek yaratlma nedeni oluturduu kabul edilir.194 Nobel dll fiziki Sir John Eccles, insann tesadfler sonucu kendiliinden var olmadn aksine bilinli bireyler olarak Tanr tarafndan yaratldn ifade eder ve din ile bilim arasndaki ilikiyi u szleri ile deerlendirir: Bilim ve din birbirine ok benzerler. Aralarndaki tartma grnts bunu gz ard etmenin sonucudur. Biz, Kutsal bir g sonucu var olduk. Kutsal yardm (yol gsterme) hayatmz boyunca olan bir konudur. lmde beynimiz gider; ancak bu yardm kalr. Her birimiz esiz, bilinli bireyleriz; kutsal bir yaratlz. Sadece, din gr tm delillerle uyumludur.195
194 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 225-230. 195 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 287.
120

EMRE DORMAN

Fiziki Brandon Carter, nsanc lkeyi evrendeki yerimizin zorunlu olarak, gzlemci varlmzla uyumlu olacak ekilde ayrcalkl olduunu belirtmek iin kullanr. Bu gr sadece evrende yerel olarak geerli deildir. Big Bangten beri esiz, yaam destekleyen zellikler; ilk koullardan beri devam eden bir sretir bu. Yani varlmz, bu ilk koullarn zenle seilmesine borluyuz. Ayrca tm evrende de bu biyoloji-merkezli yap vardr; nk hepsi ilk koullardan kmtr. nsanc lke, bizim evrenin merkezinde olduumuzu syler. nk tm evren ayn ilk koullara sahipken sadece bizim gezegenimiz yaam destekleyen bir yapdadr. Ancak nsanc lke bunun neden byle olduunu sylemez. Bu kiinin varmas gereken bir sonutur.196 Aslnda ideolojik kayglardan uzak ve tarafsz olarak yaplan bilim, insanla ak bir biimde hak dinlerin tarih boyunca sylemi olduklar temel gerekleri, deney ve gzlemlere dayal fiziksel ve matematiksel veriler ile adeta teyid etmektedir. nsann evren iindeki varl ve bu varl ile uyumlu pek ok oluum, kr tesadflere meydan brakmayacak bir incelik ve zen ile karmza kmaktadr. Fiziki Paul Davies, insan evren ittifak hakknda unlar sylemektedir: Drt asr nce bilim, Tanr tarafndan tasarlanm amal bir yap olan kozmos iinde insanln scak ve rahat yerini tehdit eder grnd iin, din ile atmaya girmitir. Kopernik ile balayan ve Darwin ile sona eren devrim, insanlar deeri dk ve hatta abes grme etkisi dourmutu. Artk insanlara byk plann merkezinde bir yer verilmiyor, bunun yerine kozmik drama iinde tesadf ve grne gre anlamsz bir rolleri olduu varsaylyordu. Modern bilim; insanlarn varln, kr fiziksel
196 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 287-288.
121

MODERN BLM: TANRI VAR

glerin rastlantsal rnleri olarak gstermenin aksine, bilin sahibi organizmalarn evrenin temel zellii olduu izlenimini vermektedir. Biz doann yasalarna derin ve inanyorum ki anlaml bir ekilde yazlmtk.197 Yine Paul Davies, bu konuda u ekilde bir yaklamda bulunur: Fizikteki son gelimeler, insan uurunu kinatn merkezine yerletirmitir. Modern fizik anlay, iinde fizik lemi seyreden akl sahibi gzlemciler bulunmadan bir btnlk ve mna ifade etmez. nsan akl, saysz varlklar arasnda herhangi bir varlk deil, btn varolu mnasnn kll bir tarzda organize olup yansd bir ayna gibidir. Bu yeni fiziki bak asyla kinatn gyesi, hayat vastasyla insann zihninde bilinebilmektedir. Hayat da, asl mekanik olarak alan bir kinat iinde tesadfen ortaya km bir ey gibi anlalmamaldr. Hayat kinat denen mucizenin bir basamadr. Hayatn nemi, kinatn mtalacs insan zihninin varlna ve fonksiyon grmesine vesile olmasndadr.198 Astrofiziki John A. Wheeler de, bu gereklerin Antropik Kozmoloji Prensibinin ana esaslar olduunu u ekilde ifade eder: Evrenin temel yap zellikleri hayata imkn verecek ekilde ve mkemmel bir incelikle ayarlanmtr. Evrenin yaratlndan itibaren btn oluumlar, insan ortaya karacak bir tarzda gerekletirilmitir. nsansz bir evren ne mna ifade ederdi? Fiziin ortaya koyduu gerekler insann evrende olduka zel bir yeri olduunu gsterir. drk sahibi zeki gzlemciler topluluu bulunmadan evrenin bir anlam ve nem tamas tasavvur dahi edilemez.199 Btn bu aklamalardan ve evrende gzlemlediimiz saysz hassas oluumlardan grmekteyiz ki insan ve canllk, asl kr
197 Paul Davies, The Mind of God, s. 20-21. 198 rfan Ylmaz-.Hakk hsanolu, lim ve Din, s. 71-72. 199 rfan Ylmaz-.Hakk hsanolu, lim ve Din, s. 72.
122

EMRE DORMAN

tesadfler sonucu kendiliinden ortaya kmamtr. Btn bunlarn bir yaratcs olmas gereklilii artk iman konusu olmaktan te, ortaya kan bilimsel gstergelerin bir sonucudur. Fizik ve doa felsefesi profesr Henry Margenaunun bu noktadaki aklamas olduka nettir: una hi phe yok ki doa kanunlar tesadfler ya da kazalar sonucu ortaya km olamaz. O halde doann saysz yasalarnn ortaya kna dair soruya verilecek cevap ne olmaldr? Doa kanunlarnn evrensel geerliliine uygun olan tek bir cevap biliyorum: Doa kanunlar Tanr tarafndan yaratlmtr.200 Nobel Kimya dl sahibi biyoloji ve biyokimya profesr Christian B. Anfinsene gre evrenin kkenine dair elde edilen sonular Big Bangi desteklemektedir. Evrenin bir balangcnn olduunun bilimsel olarak da ortaya konulmas bizleri hem evreni hem de canll yaratan yce Tanrya ulatrmaktadr: Bence ilk var edie inanmayan ancak bir ahmak ateist olabilir. Evreni ilk elden harekete geiren, sonsuz bir ngr ve bilgiye sahip olan kavranamaz bir Gcn ya da Kudretin var olduunu kabul etmeliyiz.201 19. yzyl boyunca evrendeki tasarm inancna kar getirilen tm iddia ve itirazlar sonucunda geleneksel tasarm dncesinin bilim camias iinde hissedilir bir ekilde kan kaybettiini sylemek mmkndr. Pek ok bilim adam hakl ve yeterli gerekelere sahip olmakszn evreni Tanrdan bamsz bir ekilde aklama yoluna girmi ve teolojiyi bilimin ilerlemesine engel kabul etmitir. Bilimsel alanlardaki ilerlemeler ise 19. yzyl bilim adamlarnn sz konusu savlarn rtrcesine evrendeki tasarm inancn daha da glendirerek fizik, kimya, biyoloji gibi
200 Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 81. 201 Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 151-152.
123

MODERN BLM: TANRI VAR

pek ok alanda teist gr destekleyen saysz kant ortaya kamtr. Bilim felsefecisi Stephen C. Meyer, bu konu hakknda u ekilde bir yaklamda bulunur: 20. yzyla gelindiinde tasarm dncesi 19. yzyl biyologlarnn elinde yaad acemi inziva dneminden kurtularak adeta gnna kmtr. Fizik, astronomi, kimya ve kozmoloji, yaamn, evrenimizi oluturan pek ok kesin tasarm parametreler kmesine dayandn aa karmtr. Evrende gzlemlenen bu uyum, Tanrnn varlnn biimsel tmdengelimsel bir kantn oluturmasa da, tasarm hipotezinin ikna edici ekilde yeniden formle edilmesine sebep olmutur. Fiziki John Polkinghorne, sonu olarak unu yazmtr: Doal teolojinin byk uyannn yaand bir adayz. stelik bu canlan bu alana ilgilerini kaybeden teologlar arasnda deil, bilim adamlar arasnda gereklemektedir.202

202 Stephen C. Meyer, Evidence for Design in Physics and Biology: From The Origin of the Universe to the Origin of Life, s. 67.
124

Yaamn Kkeni: Evrenin Oluumundaki Hassas Ayarlar ve nsanc lke

Yaamn inanlmaz farkllna ve kompleksliine bakyorsun ve u kanlmaz soru geliyor aklna: Btn bunlarn var oluuna ne sebep oldu? Yaamn ortaya kmasna neden olan ey basit bir tesadf ve ynlendirilmemi doal gler miydi? Bir plan bir ama bir tasarm akll bir amatan kaynaklanan bir tasarm m vard? Esas sorunun bu olduunu dnyorum.203 Paul Nelson 204 Tarih boyunca insanlarn yaamn kkeninin ne olduu sorusuna her zaman iin ilgi duyduklarn sylemek yanl olmayacaktr. Yaam, zellikle son iki yz ylda bilim evreleri tarafndan etkili bir ekilde savunulmaya alld gibi kendiliinden yani bir takm tesadflerin bir araya gelmesinden mi olumutu yoksa modern bilimin verilerinin ortaya koymu olduu hassas ve planl bir dzenin sonucu olarak m meydana gelmiti. Gnmzde pek ok bilim adamnn savunduu gibi Profesr Hugo Meynelle
203 Stephen C. Meyer, Unlocking The Mystery of Life, The Scientific Case For Intelligent Design, An Illustra Media Production, Belgesel-DVD. 204 Biyoloji Felsefecisi.
125

MODERN BLM: TANRI VAR

gre de Tasarm Kant, nsanc lke ve Hassas Ayar Kant gibi kantlar dikkate alndnda evrenin kanunlara dayal olarak dikkatleri eker bir ekilde yaam retebilecek, hassas ayarl balang koullaryla var edildii grlmektedir ve bu durum Tanrnn varl ile ilgili temel bir kant ortaya karmaktadr.205 Gerek evrenin gerekse canlln ortaya kn salayan deerler, olaslk hesaplar asndan kendiliinden olumas mmkn olmayan bir evrende yaadmz gstermektedir. Einstein: Evrende en anlalmaz ey, onun anlalabilir olmasdr 206 diyerek evrenin mkemmel bir dzen ve derinlik iinde anlalabiliyor olmasndaki hayret verici ynne dikkat ekiyordu. inde yaadmz Dnyann, varlmza ve varlmz srdrebilmemize bu kadar uyumlu olmas evrenin oluumunun ilk aamalarndaki hassas ayarlamalara dayanmaktadr. Bu konuda nl Fransz bilim adam Maurice Bucaillen ifadeleri konunun derinliini ok gzel bir biimde aklamaktadr: ster evren, ister canl varlklar veya insan olsun, tek tek her alanda temelde metafiziksel bir niyet tamadan yaplan ok dikkatli aratrmalar, tabiat kanunlarnn ynelttii bir dzenin varln aka gstermektedir. ok daha basit bir oluuma sahip organizmalarda olduu gibi, anatomik ve fonksiyonel birimler oluturan en mini mini canl organizmalarda da canl dnyann incelenmesi, molekler dzeyine dein her yanda grlen gz kamatrc yapsal bir dzenin varln ortaya koyuyor.207
205 Hugo Meynell, The Existence of God, ed. Roy Abraham Varghese, Great Thinkers on Great Questions, Oneworld Publications, USA&Canada (1999), s. 138-139. 206 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, s. 175. 207 Maurice Bucaille, nsann Kkeni Nedir?, ev. Ali nal, nsan Yaynlar, stanbul (1988), s. 282.
126

EMRE DORMAN

Amerikal astrofiziki Hugh Ross, The Fingerprint of God (Tanrnn Parmakizi) adl nl eserinin Tasarm ve nsanc lke balkl blmnde evrendeki mkemmel tasarma birok rnek verdikten sonra yle sylemektedir: Yaayan organizmalarn kompleks ve dzenli konfigrasyonunun tek aklamas, akll ve stn bir yaratcnn ahsen bunu oluturmasdr. Yine gryoruz ki zel ve stn bir yaratc, evreni var etmi ve tasarlamtr.208 unu fark etmek gerekten ok ilgin, yaam hakknda ne kadar fazla ey renir ve biyoloji hakknda ne kadar fazla ey bilirsek, darwinizmin o kadar fazla sorunu oluyor ve tasarm daha fazla su yzne kyor.209 Michael Behe 210 Profesr Behenin de dikkat ektii gibi esasen yaamn kkenine dair yaplan aratrmalar hayatn olduka kompleks bir yapya sahip olduunu gstermekte ve ayn zamanda yaamn kkeninin tesadflere dayal olduu ynndeki szde bilimsel kabuller tarafndan rtlen yaamn kkeni stndeki kara rty kaldrmaktadr. Behe, evrim teorisine kar kazanlan biyokimyasal zafere dikkat ektii Darwins Black Box (Darwinin Kara Kutusu) isimli mehur kitabnn neden bu isimde yaymlandn u ekilde ifade etmektedir: Kara kutu bilimsel dilde kullanlan bir terim. Bir ilem yapan bir makine, bir sistem ya da bir alet dnn. Bunlarn baz zellikleri vardr. Eer bu aracn alma prensibini bilmiyor ve
208 Hugh Ross, The Fingerprint of God, s. 138. 209 Stephen C. Meyer, Unlocking The Mystery of Life, The Scientific Case For Intelligent Design, An Illustra Media Production, Belgesel-DVD. 210 Biyokimyac.
127

MODERN BLM: TANRI VAR

incelemediyseniz, onun alma ekli sizin iin bir gizemdir. Bu aralarn iini gremezsiniz, onlar kavrayamazsnz. te bu bir kara kutudur. Darwin ve onun adalar iin de hcre bir kara kutuydu. Dnemin teknik imknlar canl hcresinin i yapsn incelemeye imkn salamyordu. Darwinin sahip olduu mikroskoplar hcrelerin sadece d hatlarn gsterebilecek zellie sahipti. O dnemde yaayan bilim adamlar hcreyi sadece jle dolu bir balona benzetiyorlard. O gnden gnmze bilim ok farkl gerekleri ortaya koydu. imdi artk canl hcresinin ok farkl zelliklerini biliyoruz. Hcrelerin jle dolu bir balon olmadn, protein ve nkleik asitlerden oluan kompleks sistemlere sahip olduunu ve kltlm makinelere benzeyen organellere sahip olduunu biliyoruz. stelik bu paralarn indirgenemez komplekslik zelliine sahip olduunu gryoruz. te ben, Darwinin gremedii bu kara kutuyu kitabmda atm. Bu aslnda sadece Darwinin deil, tm evrim iddiasnn kara kutusudur.211 Richard Swinburnenn de dikkat ektii gibi esasen akll yaamn sra d ve zel bir aklama gerektiriyor olmas son derece nemli bir sorudur. Hereyin daha ok aklanabilmesinin sebebi evrenin akll yaam iermesinden kaynaklanmaktadr. nk akll yaam, ortaya kabilmek iin yce bir Yaratcya ihtiya duymaktadr. Ayn zamanda akll yaam, hassas ayar kantnn dile getirdii gibi, ancak Tanrnn vastasyla olabilecek bir ey olduundan akll yaamn varl ayn zamanda Tanrnn varlnn da kant olmaktadr.212 Yeryznde yaamn ortaya kabilmesi iin hi phesiz evrenin balangcndaki kritik ayarlarn hassasiyeti olduka nemlidir.
211 Michael Behe, Modern Bilim Ateizmi rtt, Rportaj: sa Tatlcan, Milli Gazete. 212 Richard Swinburne, Argument from the Fine-Tuning of the Universe, s.154.
128

EMRE DORMAN

Bilim adamlar tarafndan Big Bangin ilk zamanlarndaki fiziksel kuvvetlerin gcne, element paralarnn hacmine, genilemenin hz ve trblans derecesi gibi temel kozmik parametrelerin hassas ayarna (fine tuning) byk ilgi gsterilmitir. rnein elektromanyetizm, ekim kuvveti, atom ekirdeini kontrol eden iki ana kuvvetin hepsinin belli dar limitler iinde bir gce sahip olmas, uzun mddet var olabilecek ve hayatn oluumuna olanak tanyacak yldzlarn var olmas iin artt. Hayatn karmak kimyas, ntron, proton ve elektron maddelerinin hassas ayar sayesinde mmkndr.213 Atom ve molekller birleerek dzen meydana getirecek ekilde yaplmtr. Ancak atomlar, minimum enerji dzeyine gemek ister (en dzensiz konuma). Bu konuma dengeye ulamalar iin ancak anti-denge etkisi (yksek derecede dzen) gerekir. Btn canllar, dzen dengesinde canl kalmak iin denge sisteminden uzak yaarlar. nk termodinamik denge, lm demektir. Bu da onlarn dardan dengeyi bozacak bir etkiye uradklarn gsterir. Eer biz, sadece dzensiz hareketten olutuysak, neden atomlar dengede kalmad? Dengeden uzak sistemler termodinamik olarak bulunabilir. Ancak neden evrende dzen var? Bu dengeden uzak sistemler nasl ortaya kt? Anti-teistik argmanlar sadece bir sistemin nasl ilediini ve ne ierdiini aklar. Bylece Tanrya ihtiya olmadn iddia eder. Ancak yaratcnn sebep-sonu srecini kullanabileceini gz ard eder. Bu kendini dzene sokan gzlemler, Tanry bilimin dna iter. Ancak u soruyu sormaz: Madde, bu zelliini (sadece var olma deil, kendini organize etme) nasl kazand? 214
213 Cosmology and Theology Stanford Encyclopedia of Philosophy, (www.plato. standford.edu) s. 4. 214 Michael Corey, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, 142-144.
129

MODERN BLM: TANRI VAR

Tanr iradesi dhilinde bu evreni yokluktan var etmitir. Bu, Tanr var etmeden nce hibir varln olmad anlamna gelmektedir O varlklarn zaman sreci iinde ortaya kmasn istemi ve maddesel eylerin retilmesi ilev ve gcn atom paracklarna yklemitir Sz konusu bu g yle bir ahenk sergilemektedir ki, paracklar devaml olarak tek aya zerinde dnen bir balerin edasyla birbirlerinin etrafnda dnmektedirler. Bu ekilde kontrol altna alnm bir g ile paracklar birbirlerinin hareketlerine uyum salamakla grevlendirilmilerdir. Tanr sonsuz bir ustalk ve zeka ile bu maddesel hareketlerdeki matematiksel denklikleri gerekletirerek son derece kompleks bir yapya sahip yaayan varlklar ortaya karmtr. 215 Yerekimi sabiti, evrenin hacmi ve Big Bangin patlama iddeti birbiriyle sabit bir dengede ibirlii ederek yumuak bir ekilde genileyen ve Gneimiz gibi, canlln var olmasn salayan orta byklkte bir yldzn yerald bir galaksi meydana getirmilerdir. Bunun gibi pek ok saydaki hassas denge ve dier Antropik oluumlar, evrendeki hayat mmkn klmaktadr. Bunlarn bir ksm u ekilde zetlenebilir: 1. Doann temel sabitlerinin deerleri, 2. Uzayn boyutunun varl, 3. Elektromanyetik kuvvet sabitinin yerekimi sabitine oran, 4. Elektron ve protonun ktle hacminin oran, 5. Protonlarn elektronlara oran, 6. Kozmik entropi seviyesi, 7. In hz,
215 John Leslie, Creation Stories, Religious and Atheistic International Journal For Philosophy of Religion, Vol. 34, No. 2, (1993), s. 65.
130

EMRE DORMAN

8. Evrenin ya, 9. Atom hcresinin protondan ktle fazlal, 10. Maddenin anti-maddeden balangtaki fazlal, 11. Gnein nn parlaklndaki tarihi deimelerin Dnyadaki yaam eitlerinin ihtiyalaryla birlikte deimesi.216 Sz konusu bu ve benzeri hassas ayarlarn sralanmas belki kimileri iin bir ey ifade etmeyebilir. Ancak bunlar o denli hassas ayarlardr ki tek bir tanesindeki aksama dahi yeryzndeki yaamn ortaya kmasna engel olabilecek dzeyde neme sahiptir. lerleyen blmlerde sz konusu hassas ayarlar iin detayl bir liste verilecektir. Fiziksel dnya, temel fiziksel kanunlarn bir ifadesidir. nsanc lke gibi kantlar sadece etrafmzda olan her eyin, onlar gzlemlediimiz iin yle olduklarn sylemez. Bizi doay daha ok takdir etmeye yneltir. u anda bilmediimiz, ancak varlmz iin kanlmaz olan herhangi bir fiziksel teori bile nsanc lke ile aklanabilir. Bilim adamlarna gre galaksilerin, gezegenlerin birok zellii mikro-kozmosun temel kuvvetlerine baldr.217 Yani baka bir ifadeyle kimilerinin sand gibi iinde canl yaam mmkn klan Dnyamz koca evren iinde nemsiz bir toz zerrecii deil, aksine adeta tm evren sz konusu toz zerreciinin varln srdrmesi iin tahsis edilmi bir laboratuar gibidir. Yeryzndeki yaamn ortaya kabilmesi iin evrendeki saysz parametrenin buna imkn verecek seviyede var olmas gereklidir. Evrenin ya buna rnektir. Amerikal fiziki Robert H. Dickenin 1961de syledii gibi: Evren yeterli kadar yal olmaldr ki hidrojen dndaki elementler, zellikle karbon var olabilsin.
216 Michael Corey, The Anthropic Principle, (www.michaelacorey.com) 217 Reinhard Breuer, The Anthropic Principle, s. 8-10.
131

MODERN BLM: TANRI VAR

Karbon ve daha pek ok dier element, yldzlarn iinde yksek s derecelerinin sonucu retilmitir. Bu ilem milyarlarca yl gerektirir. Ancak bu kadar zamandan sonra yldzlar patlayp bu yeni pimi elementleri uzaya saabilir ki onlar daha sonra hayat ieren gezegenlerin bir paras olabilsin. Bylece gryoruz ki, hayatn oluabilmesi iin evrenin mevcut yanda olmas gerekmektedir. Zira evren, bundan ok daha fazla yal olamaz. Aksi takdirde btn maddeler yldzlarn artklarna dnm olurdu. Yine evren, niin olduu kadar byktr? eklinde sorulabilecek bir sorunun da net olarak cevab: nk olduundan daha kk ya da ok daha byk olsayd, yeryznde yaamn ortaya kmas mmkn olmayacakt eklindedir. Evrenin bykl insanolunun kkln gstermekle birlikte aslnda onun varl ile belirlenmitir. Yani baka bir ifadeyle gerek evrenin ya gerekse bykl, insann varl ile ilintilidir. Bu, evrenin daha farkl bir boyutta var olamayaca anlamnda deil, ayet farkl bir boyutta olsayd bizim var olamayacamz anlamndadr.218 Hi phesiz Tanr yaratan ve yarattklar ile irtibat iinde olan yce bir varlk olduu iin dilemesi halinde evreni farkl bir boyut ve formatta da var edebilir ve yine yeryzn yaama elverili klabilirdi. Burada dikkat ekilmek istenen, evrenin en knden en byne kadar yaam iin tam da olmas gereken ekilde var edilmi olduu ve evrende gzlemlenen saysz hassas ayarn bizi yce bir Yaratcnn varlna ulatrddr. nsan ve evresi arasnda esiz ve sk bir iliki vardr. evresi derken evrenin yaps, gne sistemimiz, galaksiler, bunlarn birbirine etkisi, temel kuvvetlerin gc ve doal kanunlar kastediyoruz. Evrende
218 B. J. Carr, On The Origin, Evolution and Purpose of the Physical Universe, (John Leslie, in Physical Cosmology and Philosophy iinde), Macmillan Publishing Company, New York (1990), s. 146-147.
132

EMRE DORMAN

yaam olmas iin evrenin durumu ne olmaldr? Robert H. Dicke bu soruya yle bir argmanla cevap verir: Bilinlilik, bir yaam formuna bal olmaldr. Yaam, helyum ve hidrojenden ar kimyasal maddelere gereksinim duyar. Ancak bu maddeler, kk ekirdeklerin birlemesi sonucu olan termonkleer patlamalarla oluur. Nkleer fzyon ise, sadece yldzlarn iinde olur ve en az 1 milyar yl sonra bu ar elementler belli seviyeye gelir. Bir milyar yllk bir periyot ise, ancak yer ekimi kuvvetlerinin genilemeye izin verecei bir evrende geebilir. Kozmosun yaamnn ileri safhalarnda gne gibi yldzlar ok az olur; bunlarn birou ok az enerjiye sahip beyaz cce olur ki bunlar yaama izin verecek bir evreni besleyemez.219

Bylece u sonuca varrz: Evren bu kadar yaldr, yoksa evrende yaam oluamazd. nsanc lkeye gre insan yaam sadece evren ve fiziksel Dnya belli zelliklere sahip diye ortaya kmamtr; evren ve fiziksel Dnya bir btn olarak akll yaamn ortaya kmas iin dzenlenmitir. Bunun tam olarak anlam udur: Evrendeki tm fiziksel, biyolojik ve kimyevi deerler insann var olmas iin vardrlar. Yani baka bir ifadeyle evren insan iin vardr. Dnyada yz akn kimyasal madde, Dnyadaki kompleks yaam oluturacak ekilde uyum salamtr. Bunu baka ekilde yapacak (rnein silikona dayal bir yaam, metan solumak gibi) bir model ortaya koymak mmkn deildir. 220
219 R. Breuer, The Anthropic Principle, s. 2-5. 220 R. Breuer, The Anthropic Principle, s. 2-5.
133

MODERN BLM: TANRI VAR

Evrenin ya ile ilgili dier bir hassasiyet de Big Bangten sonra evrenin yeterince souyabilmesi iin evrenin yeterince yal olmasnn gerekliliidir. Ayrca oksijen, fosfor, karbon gibi elementlerin yldzlardan dalmas iin gerekli olan sre de, yaklak on milyar yl gibi ok uzun bir sredir.221 Yine dnyadaki yaamn, kzl-dev yldzlardan gelen ar elementlerle (zellikle karbonla) mmkn olduu bilinmektedir. Yldzlardaki karbon retimi yaamn srrdr; vcudumuzda bulunan karbon, milyarlarca yl nce, u anda oktan lm bulunan krmz dev yldzlarn iinde l alfa sreciyle olumutur.222 Karbon ekirdei ise helyum atomunun birlemesiyle oluur. Bu birleme ise ok az grlebilir olaslktadr. Ancak iki admda oluabilir. ki Helyum ekirdei birleerek berilyumu, o da bir helyumla birleerek karbonu verir. Ancak berilyum atomu, olduka kararszdr. Bununla birlikte berilyumla helyum atomlarnn enerjileri arasndaki rezonans, bu kararszl nemli lde azaltr. Ancak bu da kararl karbonun olumas iin yeterli olmayp ikinci bir rezonansa daha gerek duyar (karbon ile berilyum aras) ancak bu rezonans bir trl bulunamamt. te bu noktada nsanc lkeyi kullanan ngiliz astronom ve matematiki Fred Hoyle, dnyada yaam olduuna ve karbon olduuna dayanarak, karbonla berilyum arasndaki bu rezonans bulmutur. Yine rnein evrenin ktle younluu onun genilemeye devam edip etmeyeceini belirler. te burada da nsanc lke uygulanabilir. ayet bu younluk ok az olsayd maddenin evrende dalm da ok az olur ve galaksiler oluamazd. Daha fazla olmas halinde kara delikler oluup Big Crunchla (Byk k) evren
221 Hugh Ross, The Creator and the Cosmos, Naupress Book, Colorado (1993), s. 32. 222 Joseph Silk, On the Shores of the Unknown: A Short History of the Universe, s. 19-20.
134

EMRE DORMAN

kerdi. Bizim var olabilmemiz iin bu ktle younluu olmas gereken kritik deerde tutulmutur.223 Evrendeki hassas ayarlarn ortaya kmasndan nce bir ateist olan astronom Fred Hoyle evrendeki mkemmel dzenin sadece Tanrnn yarat ile aklanabileceini u szleri ile ifade etmitir: Evren, sper hesaplama yapan bir entelektel g tarafndan yaratlmtr. Aksi takdirde, bu kadar ok ilgisiz ve imknsz tesadfn muhteem bir ekilde bir arada ileyip yaam mmkn klan bir evreni meydana getirmesi beklenemezdi.224 Fiziki Paul Davies evrendeki hassas ayarn stnlk ve kesinliini anlamak iin baz rnekler verir. Daviese gre Tanr roln oynayacak olsak ve gerek evrenin oluumu gerekse yaamn devam iin bir takm kontrol dmeleri ile oynayarak kendimize gre deerler seerek ayarlamalar yapsak, sz konusu dme ayarlarnn tamamnn evreni yaanlmaz bir hale getireceini grrz. Hayatn evrende gelimesi ve devamn salayabilmesi iin bu dmelere ok stn kesinlikte hassas bir ayar yaplmas gerekir.225 nsanc lke, ktle ekim kuvvetinin neden bu kadar zayf olduunu da aklar. ayet bu sabit, daha byk olsayd, yldzlarn ve gezegenlerin yaraplar daha kk olur, Gne daha ksa srede sner ve Big Bang daha abuk gerekleir, bu da yaam iin gerekli maddelerin oluaca kadar zamann olmamasna yol aard. Ktle ekim sabiti daha kk olsayd gezegenler ve yldzlarn olumas iin gerekli ekim olmayacak, her ey bir gaz ve toz bulutu olarak kalacakt. Ayrca yldzlar gerekli fzyon reaksiyonlarn gerekletirip yaam iin gerekli enerjiyi salayacak
223 Errol Haris, Cosmos and Anthropos, s. 153-154. 224 Michael Corey, The Anthropic Principle (www. michaelcorey.com) 225 Paul Davies, The Unreasonable Effectiveness of Science, ed: John Marks Templeton, Evidence of Purpose, Scientists Discover The Creator, The Continuum Publishing Company, New York (1996), s. 46.
135

MODERN BLM: TANRI VAR

kadar yeterli bir scakla da sahip olamayacaklard. Ayrca bundan farkl bir evrende drt temel kuvvetin birbiriyle olan ilikileri de nemli olacakt. nl fiziki ve matematiki Freeman Dyson: Dnyadaki enerji ak evrendeki enerji aknn iinde sakldr. Ktle ekimi, nkleer reaksiyonlar ve radyasyon arasndaki hassas denge bu enerji aknn ok hzl olmasn engellemitir226 der. rnein yldzlarn enerji kayna helyumun olumasnda hidrojen ekirdekleri bir araya gelir. lk nce protonlarn yars zayf kuvvetin etkisi altnda ntrona dnr. Daha sonra bir protonlu ve iki ntronlu iki ekirdek gl kuvvetin etkisiyle ok hzl bir ekilde helyumu oluturur. ayet ilk aamadaki zayf kuvvet, yava bir reaksiyon olmasayd Gne s ve k veren bir kaynak olmak yerine, bir hidrojen bombas deposu olurdu. Bu da yaama izin vermezdi. Ayrca Gneten gelen radyasyon da ar olsayd Dnya ar miktarda sya maruz kalacak ve yine yaam olumayacakt. Astronom Micheal Papagiannis bu konuda u ekilde bir aklama yapar: Doa, sanki ocuunun scakln koruyan bir anne gibi, bir rtyle rtlmtr. Eer ekirdeini kaplayan tabaka, saydam olsayd; Gnein scakl 6000 derece deil de, ekirdeindeki gibi on milyon derece olurdu. Enerji, scaklk artnn drdnc kuvveti eklinde artt iin, Gne tm enerjisini bir gn iinde yayard.227 Bununla birlikte Gnein dnn 6000 derece olmas fotosentez iin de nemlidir. Zir ancak 6000 derecede ma yapan bir madde, enerjisinin ounu yeil dalga boyunda yayar. Bu da, bitkilerin fotosentezi en yksek seviyede yapt dalga boyudur. Grlyor ki Gne nn zellikleriyle, bitkisel yaam arasnda tam
226 R. Breuer, The Anthropic Principle, s. 224. 227 R. Breuer, The Anthropic Principle, s. 224.
136

EMRE DORMAN

bir uyum vardr. Eer elektronu ekirdee balayan elektromanyetik kuvvetler farkl olsayd Gne ya daha zayf ya da daha gl olurdu. Bu ise bitkilerin tm molekler yapsn bozard.228 Dnyamzdaki temel fiziksel sbitelerin deeri de yaam iin ok nemlidir. nk bunlar akll organizmalar tarafndan alglanabilen bir dnyay oluturmaktadr. Ayn ey bu dnyadaki akl madde balants kanunu iin de geerlidir.229 Fizikiler fiziksel sbitelerin niin belli deerler tadn yllarca, uzun uzun dndler. Onlar iin belki de en artc nokta, yerekimi ve elektromanyetik kuvvetlerin gleri arasndaki fark idi.230 John Barrow ve Frank Tiplere gre evren Big Bang ile tek bir balangca sahiptir, sadece bizim evrendeki zel yerimiz deil, tm yerler bu gezegende yaam ortaya karacak doru yapsal dzenlemelere sahiptir. Btn temel sabitlerin ortak paydas, biyolojik yaam oluturmak olmutur. Bu gr, dnyamzda yaam olmasnn, evrenin dier yerlerindeki yapsyla ilgisi yoktur tarzndaki anlay ykmtr. nsanc lke, bu devrimsel gr vermitir. nk adeta tm evren, yaamn varl ile ilintilidir. nsanc lke evrenin yapsn ve yaamn varln, tek bir dinamik birim olarak grmtr. E. Harris evrendeki akll yaam grmezlikten gelmenin mmkn olmayacan u szleri ile ifade eder: Akll yaamn varln inkr etmek ya da evrendeki akll yaam grmezlikten gelerek varln yok saymak, aynen cogito ergo sum (dnyorum yleyse varm) kavramn inkr etmek veya yanl olduunu sanmaya benzer. nk bu ekilde bir iddiada bulunmak bile bu iddiann kendiliinden rtlmesi iin
228 R. Breuer, The Anthropic Principle, s. 224. 229 Quentin Smith, The Anthropic Principle and Many-Worlds Cosmologies, (www.qsmithwmu.com) 230 Victor J. Stenger, The Anthropic Principle (www.colorado.edu), s. 2.
137

MODERN BLM: TANRI VAR

yeterlidir. ayet evrende akll bir yaam yoksa orada ne gzlemcilerden ne bilim adamlarndan sz etmek mmkndr. Baka bir ifadeyle byle bir tartmadan sz etmek mmkn deildir. Evrenin gzlemciler olmadan neye benzeyeceini tartmann tpk Mona Lisa resminin hi kimse tarafndan grlmemesi gibi bir durumda neye benzeyeceini tartmak ile ayndr.231 Richard Swinburne ise evrendeki akll yaamn ortaya kmasn salayan hassas ayarlarn varlnn ak bir ekilde Tanrnn varlnn bir kant olduunu u szleri ile ifade eder: Niin akll yaam iin sra d bir aklamaya ihtiya duyulmaktadr? Niin evren akll yaam ierdii iin her ey daha ok aklanabilmektedir? nk akll yaam ortaya kmak iin gl ve cmert bir Yaratcya ihtiya duymaktadr. Ayn zamanda Tanrnn varl ile birlikte akll yaamn ortaya kmas kolaylamaktadr. Bununla birlikte hassas ayar kantnn ortaya kard ekilde bir evren anlaynda, Tanrnn aracl olmakszn bir eyin olmas son derece dk bir olaslktr. Bu yzden akll yaamn varl ayn zamanda Tanrnn varlnn kant olmaktadr.232 Princeton niversitesinde kimya ve fizik profesr olan Robert A. Naumanna gre de evrenin mevcudiyeti Tanrnn varlna ulamay gerekli klmaktadr: Din ve bilim arasnda herhangi bir eliki olmadn gryorum. kisi de inan artlar zerinden hareket eder. Din gr savunanlar evrenin Tanrnn plan uyarnca olutuunu dnrken, bilim adamlar, evrende gzlemlenen ileyilerin birka temel ve kapsayc prensiple izah edilebileceine inanrlar. u anda kozmoloji, temel parack fizii ve mikrobiyolojide ortaya kan
231 Errol E. Harris, Cosmos and Anthropos, s. 2. 232 Richard Swinburne, Argument from the Fine-Tuning of the Universe, s. 154.
138

EMRE DORMAN

sorularn ok ak bir metafiziksel ierik barndrdn kesinlikle kabul ediyorum.233 Biyokimyac Michael Beheye gre ise hayatn iinde gzlemlediimiz en basit dzeneklerde dahi grlen tasarmn bir amaca ynelik var edilmesindeki gibi insan vcudunda var olan biyolojik makineler de amaca ynelik yce bir plann gstergesidir. stelik bu, bizzat bilim tarafndan ortaya konulmaktadr. Bir tekne motoruna baktmz zaman paralar birbiriyle etkileim iindedir ve birisinin bunu tasarladn biliriz. Biyolojik makineler iin de mantk ayndr. Yani Akll Tasarm fikri tamamen bilimseldir. Tabi ki din imalar ierebilir. Fakat din bir nermeye dayanmamaktadr.234 Aslnda genel olarak biyoloji hakknda ne kadar ey renirsek, Darwinizmin problemleri de o kadar artyor. Darwinizm, canllar hakknda ne kadar az bilgiye sahip olursak, o kadar ikna edici olabilen bir teoridir. nk canllar ne kadar az tanrsak, onu o kadar basit zannederiz ve Darwinizm de bu basit sandmz sistemleri kk tesadf deiimlerle aklar. Ama son 30 ylda, hayatn daha nceden hayal bile edemeyeceimiz kadar karmak olduunu rendik. Mesel; en evrimci taksonomide en basit canl olarak grlen bakterilerde, hareket etmelerini salayan minik ama ok kompleks ve mkemmel biyo-kimyev motorlar var. Bu detayl mekanizmalarn nasl olutuu sorusuna verilebilecek tek cevap, bilinli bir yaratmadr. 235 Gnmzde pek ok bilim adam ve aratrmac yaamn kkenine dair yaplan bilimsel incelemelerin bilim dnyasnda bir
233 Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 92-93. 234 Stephen C. Meyer, Unlocking The Mystery of Life, The Scientific Case For Intelligent Design, An Illustra Media Production, Belgesel-DVD. 235 Michael Behe, Modern Bilim Ateizmi rtt, Rportaj: sa Tatlcan, Milli Gazete.
139

MODERN BLM: TANRI VAR

paradigma deiikliine neden olduunu ifade etmektedir. Canl varlklar ile ilgili bilgimiz artka ve bilimsel manada daha da detaya inildike tm canllarn amaca ynelik bilinli bir plann paras olduklar noktasnda salam kantlara ulalmaktadr. Bugn biyoloji dnyasna baktnzda yaratl dncesine yaklaan bir paradigma deiiklii grebilirsiniz. Biyolojinin 19. yzylda ekillenmi paradigmas, yani temel kabulleri sarslyor. Bu paradigmada en byk pay Darwinizme ait. Bu teori, yeryzndeki btn hayatn uursuz tabiat hdiselerinin eseri olduunu ne srmt. Oysa canlln detaylar kefedildike, karmza mkemmel, hassas ve youn bir programa dayanan sistemler kyor. Bu sistemlerin gyesiz sebeplerin ve rastlantlarn rn olduu dncesi giderek kabul edilemez hle geliyor.236

236 Patrick Glynn, Ben Bir Ateisttim!, Rportaj: Mustafa Akyol, Sznt Dergisi, Say:315, (Nisan 2005).
140

Dnyann Yaam in Uygun Olmas

Karanlk ve souk uzay boluu ierisinde hzla yol alan, Dnya dediimiz scak ve canl bir yuva iindeyiz. Bizim iin hazrlanm bu uzay gemisinde eksikliini hissettiimiz hibir ey yok. Burada ne ar soukluk, ne de ar scaklk var. Ilman ve ho bir iklim hkm sryor. Yzyllar boyunca dinamik bir denge iinde tutulmu ortalama bir scaklk deeri var. Ksacas Dnya tam bize gre hazrlanm. Bunu daha iyi anlayabilmek iin, yakn komumuz Aya bir gz atmak yeterlidir. Orada, gndzleri 120 dereceye ulaan kavurucu bir scaklk, geceleri ise; sfrn altnda 150 dereceye den dondurucu souk hkmeder. Ay, gkta yamurlar, ultraviyole ve kozmik nlarla delik deik olmu; ssz, sessiz ve hayat belirtisi olmayan bir diyardr.237 Yaamn Dnya iinde ortaya kmas rasgele tesadflere deil olduka hassas ve ince ayarlara bal bir durumdur. Dnyann hayata uygunluu iin pek ok sayda etken bulunmaktadr. Bunlarn arasnda yerekimi, elektromanyetizim, gl ve zayf nkleer kuvvetler gibi drt temel kuvvetin greceli gc, evrenin genilemesinin hz, spernovann frekans ve mesafesi ile baz atomlarn nkleer enerji seviyeleri saylabilir. ayet bunlar, tam olarak bugn olduklar deerde olmasaydlar, karbon temelli hayatn var
237 Osman akmak, Dengeler Dnyas, Sznt Dergisi, Say: 294, (Temmuz 2003).
141

MODERN BLM: TANRI VAR

olmas mmkn deildi.238 Big Bang ile yaamn oluabilmesi iin gerekli olan hayati ve kritik ayarlar, evrenin yapsn belirleyen lleri ortaya karmtr. Bu llerin, tam olmas gereken miktarda olmalar Big Bangin oluumunun ardndaki mkemmel ve bilinli tasarma iaret etmektedir. rnein neden Merkr, Vens, Mars ya da baka bir gezegen yerine Dnyamzda yaadmz dnelim. Dnya zerindeki s fark, yaam iin tam uyumludur. Ancak Merkr ve Vens ok scak, Mars ise ok souktur. Merkrn atmosferi yoktur. Dier taraftan Vensn atmosferi Gne nlarnn gemesine izin vermeyecek lde kalndr. Yine Vensn bulutlarnn Dnyada olduu gibi saf su damlacklarndan deil, yakc slfrik asit damlacklarndan olutuu bilinmektedir. Marsn atmosferi ise yle incedir ki yeteri kadar oksijen ve su bulundurmaz. Yine Marsn atmosferinin youn karbondioksitten ibaret zehirli bir karm olduu bilinmektedir. Dnyann atmosferi bizim gzmzn hassas olduu k tayfna (spekturum) effaftr. nsanc lkeye gre atmosfer, insan ve hayvanlarn belli mesafede grebilmeleri iin hassas bir dengeye oturtulmutur. Yaamn Dnyada olumasnn sebebi tam olarak yaamn ortaya kmasn salayacak koullarn sadece Dnyada bulunuyor olmasndandr. Gelien hayat, bu koullara uygun olan bir hayat idi. Bilindii kadaryla Gne Sisteminin herhangi bir baka yerinde hayat olumamtr.239 Dnyann en itibarl niversitelerinin banda gelen MITde240 dersler vermi nkleer fiziki Gerald Schroeder, fiziksel kanunlardaki hassas ayarlarn ardnda ilahi bir anlam olduunu u szleri ile ifade etmektedir:
238 Michael Denton, Natures Destiny, A Touchstone Book Published by Simon&Schuster, New York (1998), s. 7. 239 V. Stenger, The Anthropic Principle, s. 10. 240 The Massachusetts Institute of Technology/Cambridge-USA.
142

EMRE DORMAN

Fizik kanunlarnn hassas ayarnda, dolayl olarak da olsa, kozmik gemiin ardnda ilahi bir anlam ve ama olduunu belirten deerli ipularn bilimden alyoruz. Benim fikrime gre bilim mmkndr ve kozmik gemi de verimli olmutur. nk yaadmz evren bir yaratltr. Temel tabirle, tam olarak manas budur.241 Evrende var olan drt temel kuvvetin242 kendiliinden var olmas iin ortada mantkl bir aklama yoktur. Ancak evrenin bizim iin yaanabilir klnp dzen ve istikrarla donatlmas bu kuvvetler sayesindedir. nl fiziki Freeman Dysonn syledii gibi: Doa bize mit edebilme hakkna sahip olduumuzdan ok daha kibar davranmtr.243 Matematik profesr Wolfgang Smithe gre de yaamn kkenine dair aklamalar ve bu aklamalar sonucunda karlalan sorunlar zmek iin yaplan aratrmalar bizi her eyin kayna olan tek bir kkene ulatracaktr. Kkenler bilmecesini zmek aslnda, nihayetinde evrendeki her eyin kaynakland tek bir kkenin bilgisini edinmek demektir ki bu kken Tanrdr. Elbetteki bilimsel izahatlarda geersiz, tesirsiz ve ilevsiz deildirler; ancak bu izahatlar sorunu zmek yerine, sadece muammay daha derin bir dzleme tamakla kalrlar Eer geen yzyln fizii ateizmi kkrttysa, bugnn fizii de en azndan daha dnceli olan fizikileri Tanr sorusunu tekrar ele almaya tevik etmektedir.244 Nkleer fizik Profesr Gerald Schroeder yeryznde yaamn tesadfen yani kendiliinden ortaya kt iddiasna kar birok maymunun bilgisayar klavyesine rastgele vurarak sonunda
241 John Polkinghorne, Beyond Science, s. 92. 242 Yerekimi - elektromanyetik kuvvet - kuvvetli ve zayf nkleer kuvvetler. 243 Gerald L. Schroeder, The Hidden Face of God: Science Reveals The Ultimate Truth, s. 31. 244 Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 135.
143

MODERN BLM: TANRI VAR

bir Shakespear sonesini elde etmeleri analojisini (benzetmesini) kullanarak cevap verir. Schroeder, ngiliz Ulusal Sanat Konseyi tarafndan gerekletirilen bir deneyden bahseder. Sz konusu deneye gre 6 maymunun bulunduu kafese bir bilgisayar konuluyor. Maymunlar bir ay boyunca bilgisayar klavyesine rasgele vurduktan ve ayn zamanda onu tuvalet olarak kullandktan sonra aratrmaclar zeri yazl 50 kt kts alyorlar. Yaplan inceleme sonucunda sz konusu ktlarn hi birinde tek bir kelimeye dahi raslanmad grlyor. Schroeder, ngilizcedeki en ksa kelimenin bir harf olmasna (bir anlamna gelen a ve ben anlamna gelen I) ramen tek bir kelime dahi olumadn kaydediyor. nk a harfi ayet iki tarafnda da boluk varsa bir kelime olarak kabul edilebilirdi. Klavyede 30 karakter olduu gz nnde bulundurulduunda (26 harf ve dier semboller) tek harfli bir kelime elde etme ihtimali 30x30x30 = 27.000dir. Yani tek harfli bir kelime elde etme ihtimali 27.000de 1dir. Schroeder daha sonra olaslklar Shakespearn sonesi analojisine uygular. Bir Shakespeare sonesi elde etme ans nedir diye sorarark u ekilde devam eder:245 Btn soneler ayn uzunluktadr. Yap itibariyle on drt msra olurlar. Al msrasnn, Seni bir yaz gnne benzetebilir miyim? olduunu bildiim soneyi setim. Harfleri saydm; bu sonede 488 harf bulunmakta. Klavyedeki tulara basarak 488 harfi Seni bir yaz gnne benzetebilir miyim? deki gerek srada dizme ihtimali nedir? Elde edeceiniz sonu 26nn kendisiyle 488 defa arplmas ya da baka bir ifadeyle 26488dir. Veya baka bir ifadeyle 10 tabannda 10690dr. imdi evrendeki partkllerin says -kum taneleri deil, protonlar, elektronlar ve ntronlardan bahsediyorum- 1080dir. 1080,
245 Antony Flew, There is A God, How the Worlds Most Notorious Atheist Changed His Mind, s. 76-77.
144

EMRE DORMAN

1in yanna 80 sfr gelmesi demektir. 10690 ise 10un yanna 690 sfrn gelmesi demektir. Evrende denemeleri yazmaya yetecek kadar partkl yoktur; 10600 katta bitersiniz. Btn evreni alp onu bilgisayar iplerine evirirseniz -maymunlar unutun- ve bunlarn her biri bir gramn milyonda biri arlnda olur ve her bir ip, farz edelim, bir saniyenin bir milyon katnda 488 deneme gerekletirebilirse; btn evreni bu mikrobilgisayar iplerine dntrrseniz ve bu ipler bir saniyenin bir milyon katnda rastgele harfler oluturuyorsa, srenin bandan itibaren elde edeceiniz deneme says 1090 deneme olacaktr. Yani yine 10600 katta bitersiniz. ans eseri bir sone elde etmeniz imknszdr. Evrenin 10600 kat daha byk olmas gerekir. Buna ramen hl dnya maymunlarn bunu her seferinde yapabileceini dnyor. Yakn zaman iinde evrenin ve yaamn ortaya k hakkndaki parametreler daha detayl olarak analiz edilip tanmlanmtr. zellikle Amerikal astrofiziki Hugh Rossun The Fingerprint of God (Tanrnn Parmak zi) isimli almasndan hareketle sz konusu parametrelerin bir ksmnn u ekilde zetlenmesi mmkndr:246 ekim Kuvveti: Doadaki tm cisimler, en bynden en kne kadar ekim kuvvetinin etkisindedir. Gne, evresindeki gezegenleri; gezegenler, etraflarnda dnen uydular bu kuvvet ile tutmaktadr. Galaktik lekte yer alan yldzlar, gneler, kuyruklu yldzlar, meteorlar birbirlerine bu kuvvet ile balanmaktadrlar. Makrokozmostan mikrokozmosa kadar; uzay leinden, tanecik ve zerrelere kadar her ktleli cisim birbirlerini ekim kuvveti ile eker. ekim kuvvetinin varln gnlk yaammzn her annda kendi vcudumuzda ve evremizde hissedebiliriz. Zira sz
246 Hugh Ross, The Fingerprint of God, s. 121-124.
145

MODERN BLM: TANRI VAR

konusu kuvvet bizi dnyaya balayan bir kuvvettir. Vcudumuzun tm organlar, sindirim ve dolam sisteminin ilemesi, yiyeceklerin boazmzdan gemesi, hep bu kuvvetin etkisindedir. Tm canllarn vcut yaps; ekli ve simetrii yine ekim kuvvetine gre dzenlemitir. Yani tek bir cmle ile sylemek gerekirse iinde bulunduumuz sonsuz byklkteki evren kendini yine kendi ekim kuvveti ile tutmaktadr.247 rnein yerekimi kuvveti, evrendeki hangi eit yldzlarn olabileceini belirlemektedir. ayet yerekimsel kuvvet, biraz daha gl olsayd, yldzlar daha ok oluurdu ve btn yldzlar gneten en az 1.4 kat daha ar olurlard. Bu byklkteki yldzlar, demirden daha ar elementleri tek balarna rettikleri ve berilyumdan daha ar elementleri yldzlar aras ortama yaydklarndan byk nem tamaktadrlar. Bunlar gibi elementler, gezegenlerin olumasnn yannda her formdaki yaayan canllar iin gerekli elementlerdir. Ancak bu byklkteki yldzlar, kendilerini evreleyen gezegenlerdeki yaam destekleyen ortamlarn muhafazasn imknsz klacak kadar ok hzl ve dzensiz bir biimde yanmaktadrlar. Bu sebepten Gne gibi kk yldzlar, yaam iin gerekli olan olmazsa olmaz koullardan biridir. te yandan yerekimsel kuvvet biraz daha zayf olsayd, btn yldzlar Gnein 0.8 katndan daha dk arla sahip olacaklard. Bunun sonucunda da bu yldzlar, daha uzun ve dzenli yanarak yaam mmkn klacaklard, ancak bu kez gezegenlerin olumas iin gerekli ar elementler oluamayacandan; iinde yaam olana veren gezegenler oluamayacak ve sonuta yaam var olmayacakt. Gl ekirdek Kuvveti: Bu kuvvet atom ekirdeindeki paracklar bir arada tutan kuvvettir. ayet gl ekirdek kuvveti biraz daha zayf olsayd, ok protonlu ekirdek bir arada
247 Takn Tuna, Uzayn Srlar, s. 170.
146

EMRE DORMAN

tutulamayacakt. Bunun sonucunda da evrende sadece tek protona sahip olan hidrojen atomu bulunacakt. Eer gl ekirdek kuvveti biraz daha gl olsayd, bu durumda evrende hidrojenin seyrek bulunabilecek olmasnn yan sra, yaam iin gerekli olan demirden daha ar elementler de (ar elementlerin blnmesiyle oluan elementler) yeterli dzeyde kalamayacaklard. Her iki halde de yaam imknsz olacakt. evremizde oluan tm cisimler, bu kuvvetin olaanst etkisiyle kararl ve dengeli durumlarn muhafaza etmektedir. Atom ekirdeindeki proton ve elektronlara, atom ekirdeinde bulunduklar iin nkleon denilmektedir. Bilim adamlar, patlamann balamasndan sonraki ilk birka dakika ierisinde evrendeki hidrojenin yaklak % 25inin helyuma dntrldn hesaplamaktadr. Bilim adamlar, bu gl nkleer kuvvetin biraz daha youn olmas halinde (ki bunun iin santimetrenin trilyonda biri kadar ya da bundan daha az olan bir deiim yeterli olurdu), evrendeki btn hidrojenin helyuma dntrlm olacan sylemektedir. Bu durumda hayatn ortaya kmas nedenden tr imknsz hale gelirdi: Suyun oluumu iin hidrojen gereklidir. Hidrojen, hayatn oluumu iin gerekli olan protein ve nkleik asitlerin oluumu iin gereklidir. Sadece helyuma sahip olan yldzlar, inanlmaz derecede ksa mrldr ve bunlar bizim sistemimizde hayatn ortaya k iin gerekli olan milyarlk sre boyunca asl hayatta kalamazlar.

ayet kuvvetli nkleer g, santimetrenin trilyonda biri kadar daha gsz olsayd, protonlar atomlarn ekirdeklerinde bir arada duramayacaklar iin, hibir ey var olamayacakt.248 Bu g
248 M. Esed, Birliin Teorisi, s. 63-64.
147

MODERN BLM: TANRI VAR

sayesinde atomlar biimlenir ve atomlarn (ve insanlarn) atomdan daha kk paralara ayrlarak, bir proton, ntron ve elektron ynna dnmesi engellenir. Zayf ekirdek Kuvveti: Zayf ekirdek kuvveti, tabiatta mevcut birka radyoaktif maddenin ekirdek deiimlerini kontrol altnda tutan bir kuvvettir. Evrenin ekirdek birlemesine uygun scakla kadar soumas ile ntronlarn varl, Byk Patlamann ilk birka dakikasnda oluan helyum miktarn belirlemitir. ayet zayf ekirdek kuvveti, biraz daha gl olsayd, ntronlar daha kolay bozulacak ve daha az miktarda ntron oluacakt. Bu nedenle, Byk Patlama ile ya hi ya da ok az helyum retilecekti. Gereken lde helyumun yokluunda ise, yldzlarn iindeki nkleer ocaklarda yaam in etmek iin gerekli ar elementler retilemeyecekti. te yandan, parametre az daha kk olsayd, Byk Patlama hidrojenin byk ounluunu ya da hepsini helyuma dntrecek ve bunu takiben yldzlar tarafndan yaplan ar elementlerin bolluundan dolay, yaam mmkn olmayacakt. Elektromanyetik Kuvvet: Bu kuvvet, atomlarda elektronlar protonlara balar. Elektronlarn yrnge zellikleri, atomlarn ne dereceye kadar molekl oluturmalar iin birbirleriyle ba yapacaklarn belirler. Eer elektromanyetik kuvvet az daha gsz olsayd, hibir elektron, ekirdek etrafndaki yrngesinde tutunamazd. ayet bu kuvvet, daha byk olsayd, atomlar elektron yrngelerini dier atomlarla paylaamayacaklard. Her iki durumda da, molekller ve bu sebeple de yaam imknsz olacakt. Biyokimya profesr Michael Denton, Byk Patlamadan sonra ortaya kan ve evrene dalan maddeyi belirleyen drt temel kuvvetin ortaya koyduu llerin nemini u szlerle vurgulamaktadr:
148

EMRE DORMAN

ayet yerekimi kuvveti, bir trilyon kat daha gl olsayd, o zaman evren ok daha kk bir yer olurdu ve mr de ok daha ksa srerdi. Ortalama bir yldzn ktlesi, u anki Gneimizden bir trilyon kat daha kk olurdu ve yaama sresi de bir yl kadar olabilirdi. te yandan, eer yerekimi kuvveti birazck bile daha gsz olsayd, hibir yldz ya da galaksi asl oluamazd. Dier kuvvetler arasndaki dengeler de son derece hassastr. Eer gl nkleer kuvvet birazck bile daha zayf olsayd, o zaman evrendeki tek kararl element, hidrojen olurdu. Baka hibir atom olamazd. ayet gl nkleer kuvvet, elektromanyetik kuvvete gre birazck daha gl olsayd, o zaman da evrendeki tek kararl element, ekirdeinde iki proton bulunduran bir atom olurdu. Bu durumda evrende hi hidrojen olmayacak, yldzlar ve galaksiler, olusalar bile, u anki yaplarndan ok farkl olacaklard. Akas, bu temel g ve deikenler ayet u anda sahip olduklar deerlere en hassas lde sahip olmasalard, hibir yldz, spernova, gezegen ve atom olmayacak, hayat da olamayacakt.249 Fiziki Paul Devies de bu konuda unlar sylemektedir: Doann, elektronun yk, protonun ktlesi ya da Newtoncu yerekimsel sabite gibi temel sbitelere tahsis ettii saysal deerler anlalmaz ve tuhaf olabilir. Ancak bunlar, evrenin bizim algladmz yaps iin ok kritik bir nem tarlar. ekirdekten galaksilere kadar, daha fazla fiziksel sistem daha iyi anlaldka bilim adamlar, bu sistemlerin birok karakteristiinin temel sbitelerinin net deerlerine ok duyarl olduunu fark etmeye baladlar. ayet doadaki bu rakamsal deerlerde ok ufak bir deiiklik olsayd, Dnya var olmamza imkn salamayacak ekilde bundan ok daha farkl bir yer olurdu.250
249 Michael Denton, Natures Destiny, s. 12-13. 250 Michael Denton, Natures Destiny, s. 12-13.
149

MODERN BLM: TANRI VAR

Evrenin Ya: Bu sre, ne tr yldzlarn var olacana hkmetmektedir. Bilindii kadaryla ilk yldzlarn olumas milyar yl srmtr. Spernovalarn, Gneimiz gibi, kayalk gezegenlerin olumasna imkn veren yldzlarn olumasn mmkn klacak yeterli miktarda ar elementlerini pskrtmesi, dier on veya oniki milyar ylda olmutur. Evren, imdikinden birka milyar yl daha gen olsayd, yaam mmkn klacak uygun bir ortam olumam olacakt. ayet evren, bugnknden on (ya da daha fazla) milyar yl daha yal olsayd, galaksinin doru yerinde, durgun yanma safhasnda olan Gne tipi yldzlar bulunamayacakt. Dier bir ifadeyle, evrende yaamn mmkn olduu zaman penceresi olduka dardr. Evrenin Genileme Hz: Bu hz, oluacaksa, ne tip yldzlarn oluacan belirlemektedir. ayet evrenin genileme hz, mevcut olandan biraz daha yava olsayd, Gne-tipi yldzlar durgun yanma safhasna gemeden nce btn evren ilk patlamadan sonra gerisin geri km olacakt. ayet evren, bundan daha hzl ekilde genilemi olsayd, hibir galaksi (ve bylece hibir yldz) genel genileme srecinde younlaamayacakt. Birok bilim adam Genileme hz ne kadar kritik? sorusuna cevap aramtr. Alan Gutha gre bu hz 1055te 1lik dorulukta bir hassas ayara sahiptir. Fiziki Stephen Hawking ise evrenin genileme hznn kritiklii hakknda u ekilde bir aklama yapar: Evren, niin ken modellerle sonsuza dek genileyen modelleri ayran kritik hza ok yakn bir hzla genilemeye balad, yle ki imdi, on milyar yl sonra bile, hl kritik hza yakn bir hzla genilemekte. Big Bangten bir saniye sonraki genileme hz,
150

EMRE DORMAN

yalnzca yz bin milyarda bir orannda az olsayd bile, evren daha bugnk byklne erimeden km olurdu.251 Fiziki Paul Davies de evrenin varoluunun ilk saniyelerinde gerekleen patlamann hassasiyeti ve evrendeki genilemenin yaamn var olabilmesi iin kritik bir ayarda tutulmasndaki deerlere dikkat ekmitir. Patlamann hz 1060ta 1 kadar bir hassasiyete dayanmaktadr. ayet patlamann gc 1060ta 1 kadar bir sapma gsterseydi iinde yaamn oluabilecei bir evren de var olamayacakt. Daviese gre bu rakamlara biraz anlam katmak iin u ekilde bir rnek verilebilir: Farz edelim gzlenebilir evrenin te tarafnda yani 20 milyar k yl tede bulunan 3 santimlik bir hedefe silahnzla ate ediyorsunuz. Hedefi tutturmanzdaki ihtimal evrenimizi oluturan patlamann hznn hassasiyetinde olduu gibi 1060ta 1lik bir ihtimale karlk gelir.252 Evrenin Entropi Seviyesi: Evren her baryon253 iin yz milyon foton254 iermektedir. Bu, evreni son derece entropik yapmaktadr. ok verimli radyatr ve ok verimsiz makine gibi. ayet evrenin entropi seviyesi biraz daha yksek olsayd, hibir galaksi sistemi (ve bu sebeple de yldzlar) olumayacakt. Eer evrenin entropi seviyesi biraz daha dk olsayd, oluan galaktik sistemler, nm kapana ksacaklar ve sistemlerin yldzlara paralanmasna engel olacaklard. Her iki ekilde de evren, yldzlardan ve bylece de yaamdan yoksun olacakt.
251 252 253 254 S. Hawking, A Brief History of Time, s. 121-122. Paul Davies, God &The New Physics, s. 179. Baryon: Atomun proton ve ntron paracklarna denir. Foton: Elektromanyetik kuvveti tayan paracklardr. Ayn zamanda oluturan en kk enerji paketleri de bu adla anlr.
151

MODERN BLM: TANRI VAR

Evrenin Ktlesi: Evrenin scak Byk Patlamadan sonraki soumas srasnda ne kadar nkleer yanmann oluacan belirlemektedir. ayet bu ktle, biraz daha ar olsayd, Byk Patlamann soumas srasnda ok miktarda dteryum255 oluacakt. Dteryum, Byk Patlamay izleyen yldzlardaki nkleer yanma iin gl bir katalizatr grevi grmektedir. Bu miktardaki fazla dteryum, yldzlarn ok daha hzl yanmasna neden olacak ve herhangi olas gezegendeki yaam imknsz klacakt. te yandan evrenin ktlesi biraz daha hafif olsayd, Byk Patlamann soumas srasnda hi helyum retilemeyecekti. Helyumun yokluu halinde ise, yldzlar yaam iin gerekli ar elementleri retemeyecekti. Bylece, evrenin neden bu byklkte olduunu gryoruz. ayet biraz byk (ya da kk) olsayd, Dnya gibi tek bir gezegenin bile olumas mmkn olmayacakt. Hayati Sv: Su, karbon temelli bir hayatn Dnyada varolabilmesi iin tam manasyla uygundur. Her tr kimyasal ve fiziksel zellii mikroskopik hayat kadar, memeliler gibi scakkanl organizmalarn ve dnyann yzeyindeki kimyasal ve fiziksel evrenin dengesi iin en st dzeyde uygundur. Suyun bu zellikleri arasnda onun ssal zellikleri, yzey gerilimi, pek ok sayda farkl madde iinde znlrl ve kk molekllerin yaylma yoluyla hcrelere girip kmasn ve dolam sistemini mmkn klan dk akkanl saylabilir. ayet suyun zellikleri aynen bu ekilde olmasayd, karbon temelli hayat mmkn olamazd. Suyun akkanl bile tam da olmas gerektii ekilde uygun klnmtr. Eer bu akkanlk daha farkl olsayd, dnyamzdaki btn su ktleleri ok byk ve hareketsiz buz paralar halinde kutuplarda kalrd. Suyun ssal zelliklerinin biraz daha
255 Dteryum: ekirdeinde bir proton ve bir ntron bulunduran hidrojen atomu.
152

EMRE DORMAN

farkl olmas halindeyse, scakkanl organizmalarn sabit vcut ssn koruyabilmeleri bile sorunlu hale gelirdi. Suyun sahip olduu bu ve benzeri zellikleri doann kanunlarnn karbon bazl bir hayat iin zellikle dzenlendiini ak bir biimde ortaya koymaktadr.256 Suyun yaam iin nemi byktr. Birok reaksiyonda zc olarak yer alr. Ayrca besinleri tamada da yardmc olur. Su canllarn ieriinin de nemli bir blmn oluturur. Yaam, kendini suyun zelliklerine gre dzenlemitir. Baka hibir molekln, yaam iinde su kadar merkezi rol yoktur. Suyun salad baz faydalar aadaki ekilde sralamak mmkndr: 257 Su, molekl yaps olarak polar bir molekldr. Bu nedenle elektriksel yke sahip molekller hemen suyla evrilir ve bylece suyun iinde zlebilir. Su, fotosentezin aamalarnda maddelerin Gne enerjisiyle radikallerine ayrlmasnda nemli bir rol oynar. Suyun yksek yzey gerilimi sayesinde protein tabakalar ve hcre dalmadan bir arada durabilir. Bu yzey gerilimi bitkilerde suyun ykseklere kp oralara da gerekli besini tamasn salar. Su, sahip olduu sl enerjiyle yksek oranda s tutabilir. Bu nedenle hcreler fazla snmadan yaamlarn srdrebilir. Suyun buharlamas iin de dier maddelere gre daha az bir enerji gereklidir. Bu da biyolojik sistemlerin kendilerini soutmalarn salar.

256 Michael Denton, Natures Destiny, s. 19. 257 R. Breuer, The Anthropic Principle, s. 214.
153

MODERN BLM: TANRI VAR

Su, donarken genleir. Bu da gllerde ve denizlerde donmaya ramen su altndaki yaamn devam etmesini mmkn klar.

Hayati sv suyun ayn zamanda gkyznden yeryzne iniinin de mucizev bir yn bulunmaktadr. yleki gkyznden kk bir damla yamurun dmesi iin ncelikle hava iindeki su buharnn su damlacklar haline gemesi olarak tanmlanan ve younlama olarak ifadelendirilen olayn gereklemesi gerekmektedir. Ancak su buharnn younlamas gkyznde gzle grlmeyecek kadar kck kat paracklarn varlna baldr. Sz konusu bu kat, kck paracklar ise toz ve tuz partiklleri, rzgrlarla llerden savrulan minnack kum tanecikleri, yanardalardan fkran ve st seviyelere kadar ykselen kk volkanik tozlar, meteor (gktalar) saanaklar srasnda atmosfere giren dev ktlelerin ufalarak incecik hale gelen paralar ve nihayet tuzlu okyanuslardan havaya karan ve sonra rzgrlarla atmosferin yksek tabakalarna kadar tanan tuz taneciklerinden olumaktadrlar.258 Gkyznden dnyamza, her saniyede ortalama 17 milyon ton su dt dikkate alndnda sanak bir yan yere dtnde her defasnda yok edici sonular dourmas kanlmazdr. Oysaki yamur hem bize hem de tm canllara adeta ipeksi bir dokunu ile temas etmektedir. Fiziki Takn Tuna bu durumu gzel bir iir tadnda ifade eder: Evet, nihayet damlacklar meydana geldi. Ancak o minicik bir yamur damlas 3000 metre yukardan, gittike artan bir hzla yere inseydi, dokunduu eyi deta bir mermi gibi delecek ve byle bir durumda, her rahmetten sonra, bir felket meydana gelecekti. Ama hi de yle olmaz! Yamur damlas, yer ekimi
258 Takn Tuna, Bir Yamur Damlasnn Hikyesi, Zafer Dergisi Say:348, (Aralk 2005).
154

EMRE DORMAN

kanununu koyan O yce kudretin emriyle, o kanunun hkmlerinden muaf tutulmakta ve gittike artan bir hzla deil de, sabit ve deimez bir hzla yere szlerek yamura rahmet denmesinin srrn ve onu yadran Rabbimizin merhametini apak bir ekilde iln etmektedir. Yce Yaradann buyruu ve iradesi yledir ki, yamur damlalar; yava yava, incitmeden, ypratmadan yeryzne dsn. Toprak, onunla dirilsin, iekler onunla asn, baaklar onunla yeersin, fidanlar onunla bysn. Kular topraktan onun sayesinde yemlerini kartp, sevin lklaryla yavrularna gtrebilsin Alan goncalarda kelebekler uusun. Binbir eit kr iekleri, bembeyaz papatyalar, al renkli lleler alsn Her taraf lhi rahmetle dolup tasn Bir gn yamur yaarken, banz gkyzne doru evirip bir bakn, yznze den o minicik damlalarn zerinde, okyanuslardaki serin dalgalarn, llerdeki kum frtnalarnn, yanardalardan pskren volkanik tozlarn izlerine rastlayacaksnz. O damlay biraz daha dikkatle incelerseniz, bu izlerin gerek sahibini de mutlaka grecek ve Onun sonsuz merhametine, yamur damlalar adedince kredeceksiniz.259 inde yaadmz yerkrenin yarsndan fazlasn denizlerin oluturduunu bilmekteyiz. nsanlarn kara zerinde yaad yani denizlerin, iinde yaayan canllar dnda yerleim ve yaam iin uygun olmadn da bilmekteyiz. Durum byle olunca pek ok insan karalarn denizlere nazaran ok daha geni bir alana sahip olmas gerektiini ve mevcut deniz orannn gereinden fazla olduunu dnebilir. Oysaki denizlerin karalara nazaran fazla olmas da tesadfen ortaya km bir paylam deil aksine stn bir ayarlamann eseridir. klimlerin ayarlanmasnda kullanlan dier bir regulatr ise denizlerdir. Denizlerin karalardan daha ok olmas oumuza
259 Takn Tuna, Bir Yamur Damlasnn Hikyesi.
155

MODERN BLM: TANRI VAR

garip gelebilir. Bizi zerinde barndran kreye ksaca yer diyoruz. Yer ayn zamanda toprak mnsna da gelmektedir. Oysa yeryznn byk ksm toprakla deil (onda yedisi) sularla kapldr. yi ki byle olmu dememiz lzm. Bu sayede ne kutuplarn dondurucu souuna, ne de tropikal blgelerin kavurucu scana mruz kalyoruz. yle ki gndz gnein nlaryla abucak snan kara, toplad bu sy tpk bir radyatr gibi evresine yayar. Muazzam su kitlesi olan deniz ise, ald milyonlarca gne kalorisine ramen, ancak birka derece snabilir. Fakat sndktan sonra da, kolay kolay soumaz. Denizler bu kadar bol olmasyla, bir yandan iklimi dzene koyan ve ar snmay ve soumay nleyen klima gibi vazife grrken, dier yandan da bol buharlama sonucu, karalarn suya olan ihtiyacn karlamaktadr. Yeryz daha az denizle kapl olsayd, buharlama da o nispette azalacak ve daha az ya sonucu yeryz lleecekti. Bunlar hayatn sonsuz hikmetlerle hazrlanm bir plna gre yaratldn gstermiyor mu? 260 In Uygunluu: Dnyann yzeyine ulaan elektromanyetik radyasyon karbon temelli yaam iin tam mnasyla uygundur. Gnein radyasyonu ounlukla grlebilir aralktadr -yakn mortesinden yakn kzltesine kadar- bu dar aralk dndaki elektromanyetik radyasyon hayata zararl olduu gibi bu grlr spektrum (tayf) iindeki enerji seviyeleri de, fotokimyaya tam olarak uygundur. Mkemmel bir ekilde atmosferdeki gazlar grlebilir aralk dndaki hemen hemen btn zararl radyasyonu emip sadece biyolojik adan faydal radyasyonu geirir. Bu oluumlar doann karbon temelli hayata uygunluunun delillerinden biridir. Fotokimyaya yararllnn tesinde, grnr n dalga boyu
260 Osman akmak, Atmosferde Bir Yolculuk, Sznt Dergisi, Say: 270, (Temmuz 2001).
156

EMRE DORMAN

ve enerji seviyesi, insan da dhil olmak zere omurgal pek ok hayvann fotoraf makinesi tipi gzlerinin biyolojik gr iin uygundur. Aynen suda olduu gibi Gnein da optimum biyolojik fayda salar.261 Eer k hz ok kk bir lekte daha hzl olsayd (ki bunun byle olmamas iin hibir doal neden yoktur) o zaman termonkleer reaksiyonlar, on bin kez daha fazla enerji retecek ve bu durumda da yldzlarn ekirdeindeki enerji ok daha abuk tketilecek ve bylece yldzlar Dnyada hayatn ortaya kmasna yeterli olamayacak kadar ksa bir sre ierisinde leceklerdi. Yani hayatn ortaya kmas asl mmkn olmayacakt. Ik hz ok daha kk bir lekte daha yava olsayd erken dnem evrendeki genileme ok daha yava olacakt ve evren ekim gcnn etkisinden kurtulamayarak balangtaki gibi tekillie kecekti. Yani her iki durumda da hayat ortaya kmayacakt. Hayatn ortaya kmasna karar veren akl sahibi Tasarmc, bu sabiteyi de tam da olmas gerektii gibi belirlemitir.262 Gneten Dnyamza ulaan nlarn yaamn devamlln salayacak deerde ayarlanm olmas ve adeta bir koruyucu vazifesi gren atmosferdeki kritik dzenlemeler de ayr bir mkemmellie dikkat ekmektedir. Gneten gelen nlarn en uygun dalga boyunda, en uygun oranda ve miktarda, en uygun ayla gelmeleri, olaanst bir dzenlemenin, ansa bal ve baml olmayan bir plnlamasdr. Atmosferde ok az miktarda bulunan ve fakat etkisi son derecede yaygn ve dikkatle izlenmesi gerekli olan bir gaz vardr. Bu gaza Ozon diyoruz. Kendine has bir kokusu olan bu gaz, ak mavi renktedir ve az miktardaki konsantrasyonu dahi zehirlidir. Yere yakn seviyelerde ok az miktarda grlen bu gaz, imek ak srasnda fotokimyasal reaksiyonlar sonucunda oluur. Aslnda
261 Michael Denton, Natures Destiny, s. 47. 262 M. Esed, Birliin Teorisi, s. 66.
157

MODERN BLM: TANRI VAR

bilimcilerin zerinde durduklar konular bunlar deildir. Ozonun kremiz stnde, yaklak 25 kilometre yukarlarda, olaanst incelikte bir tabakas vardr ki, uzmanlar akna eviren ite bu kuaktr. Dnyann etrafn epe evre eviren bu incecik ozon kua, gneten gelen tehlikeli mor tesi nlar burada tutar. Bizler mor tesi (ultraviyole) nlar gzmzle gremeyiz. Bu nlarn dalga boylar, 0.4 mikrondan daha kk olduklar iin, gzn hassas tabakasndaki sinir ularn uyarmaz. (Mikron, milimetrenin binde biridir) Mor tesi nlar, canllar iin o kadar zararldr ki, eer bu nlar olduu gibi yeryzne ulam olsayd, tm canl hayat bir anda yok olurdu.263 Canllarn sadece besinlerden enerji alarak beslenmeleri yetmez. En stn ve karmak bir yap gsteren insan iin her eit enerjiye ihtiya vardr. Elektrik, s, k enerjisinin de asl kayna gnetir. Yer altndaki doal gazlar, petrol ve kmr gibi yaktlar, gne enerjisinin depolanmas sonucunda olumulardr. Hidroelektrik ve termik santraller de rettikleri enerjiyi yine gneten salamlardr.264 Elementlerin Uygunluu: Kozmosun karbon temelli bir yaama uygunluu, elementlerin bolluk miktarnn yaayan organizmalardaki ihtiyaca paralel olmas ve yldzlar arasndaki boluun ok byk miktarda organik bileimlerle kapl olmas sayesindedir. Periyodik tablodaki her eit atomun temsilcisine yaam iin ihtiya vardr. Uranyum 92 atomu bile yaam iin esastr ve bu atom dnya tabakalarnn hareketi ve yer kabuundaki kayalarn dnm iin gerekli s ve enerjiyi salamaktadr. Bunlar da suyun dnm ile birlikte dnyann yzeysel tabakalarnn kimyasal sabitliini salar. Baz minerallerin zellikleri,
263 Takn Tuna, Hassas Dengeler, Zafer Dergisi, Say: 291, (Aralk 2001). 264 Tuna, Takn, Son Basamak, ule Yaynlar, stanbul, 2003, s. 176.
158

EMRE DORMAN

bu kimyasal sabitliin korunmas iin hayati bir rol oynar. Yakn dnemdeki astronomik almalarn Gne sistemimize benzer dnyamz gibi kayalk gezegenlerden oluan sistemlerin varln ne srmesi doann karbon temelli hayata uygunluu konusunda bir baka delildir. Dnyamzn kompleks bir karbon bazl biyosfere uygunluu anormal bir ey deil, aslnda doa kanununun kanlmaz bir maksaddr.265 Bu elementlerin hibiri evrenin olutuu 14 milyar yl nce doada bulunmuyordu. Kozmolojistler ve fizikiler, o erken zamanlarn gvenilir teorik bir resmini oluturmulardr. Balangta bir atom ekirdeinden bile kk bir uzay parasnn scak bir gaz balonu gibi genilemesine ve radyasyonuna Big Bang denir. Birka dakika sonra bu gaz, serinleyerek atomlarn radyasyon sonucu iyonlamadan bir arada tutulmasn mmkn klmtr.266 Metallerin Uygunluu: Canllar, periyodik tablodaki metallerin zelliklerini ok iyi bir ekilde kullanrlar. rnein demir, kalsiyum, bakr, magnezyum belli kritik ve yaam mmkn klan biyolojik ilemlere uygundur. Demir ve bakr, oksijenin deiimi iin hayatidir. Bundan da, metallerin bulunmad bir biyoloji ya da biyosfer olamayaca anlalmaktadr.267 Hayati Gazlar: Atmosfer; ortalama % 78 nitrojen, % 21 oksijen ve % 1 nispetinde karbondioksit ve argon gibi dier gazlarn karmndan olutuu ve insanlar ve canllarn byk ounluunun enerji elde edebilmek iin oksijene ihtiya duyacak bir metabolizmaya sahip olduklar bilinmektedir. Canllk iin hayat
265 Michael Denton, Natures Destiny, s. 71. 266 V. Stenger, The Anthropic Principle, s. 2. 267 Michael Denton, Natures Destiny, s. 195.
159

MODERN BLM: TANRI VAR

bir madde olan oksijene bu denli ihtiya duyduumuz iin atmosferde mevcut halinden daha yksek oranda oksijen bulunmasnn daha faydal olaca dnlebilir. Oysaki oksijenin sahip olduu olduka kolay tutuma zellii sebebiyle % 21in zerindeki her yzde birlik oksijen artnn, bir yldrmn orman yangn balatma ihtimalini % 70 orannda artraca tahmin edilmektedir. Oksijen orannn % 25ten yksek olmas halindeyse u an kullandmz bitkisel gdalarn byk bir ounluunun yanp kl olmas kanlmaz olacakt.268 Oksijen ve karbondioksitin srekli kullanlmasna ramen, havadaki orannn srekli bir ekilde korunmas ise hayvanlarn devaml olarak oksijen tketirken, kendileri iin zehirli olan karbondioksiti havaya salmalar, bitkilerin ise, bu ilemin tersini gerekletirerek yani karbondioksiti oksijene evirerek mkemmel bir devir daim mekanizmasnn ilemesini salamalardr. Her gn milyarlarca ton oksijen bu ekilde retilerek atmosfere salnmaktadr. Bitkiler gibi hayvanlarn da ayn reaksiyonu gerekletirmeleri yani oksijen tketip havaya karbondioksit vermeleri halinde kendimizi ksa srede yaanlmaz bir gezegenin iinde bulmamz kanlmaz olurdu. Zira bu gibi bir durumda atmosferdeki oksijen hzla tkenecek ve bir sre sonra canllar lme mahkm olacaklard. Hem hayvan hem de bitkilerin oksijen rettii bir dnyada yaadmz dndmzdeyse atmosfer ksa bir srede yle boyutlarda yanc bir zellik kazanrd ki, ufak bir kvlcmn bile ok byk yangnlara yol amas kanlmaz olacakt.269 Oksijen, ok reaktif bir atomdur. Reaktivitesi 50 C altnda zayflar, znrll dktr; demir ve bakr gibi atomlar oksijeni iletecek kimyasal zelliklere sahiptir; karbonun
268 Osman akmak, Dengeler Dnyas, Sznt Dergisi, Say: 294, (Temmuz 2003). 269 Osman akmak, Dengeler Dnyas, Sznt Dergisi, Say: 294, (Temmuz 2003).
160

EMRE DORMAN

oksidasyonunun sonucu karbondioksit oluur. Canllarn oksijeni kullanabilmesi iin doada varolan oluumlar, doann karbon temelli yaama uygunluunun bir baka kantdr. Bunlardan pek ou nefes alan organizmalar iin ok nemlidir. rnein oksijen ve karbondioksitin normal scaklklarda gaz halinde olmas gibi. Bir baka byleyici oluum ise, sadece % 10 ile % 20 arasnda oksijen bulunduran atmosferlerin oksitlenen metabolizmalar desteklemesinin imkndr. Yine ancak bu deerlerde ate ve dolaysyla metalrji ve teknolojinin mmkn olduu bilinmektedir.270 Karbondioksit havada ok az oranda (on binde ) bulunmasna ramen, bu gaz sayesinde her yl bitkiler vastasyla trilyonlarca ton eker imal edilir. Karbondioksit bitkilerin yapraklarndan girerek kklerden gelen su ile gne altnda birleir. Bylece btn canllar iin temel gda olan glikoz ve oksijen ortaya kar. Btn organlara ait hcrelerin almas glikoz ekerinin yaklmas ile elde edilen enerjiyle mmkn olduundan eker yaam iin zorunlu bir gereksinimdir.271 Grld gibi hibir durum mevcut oluum ve dzenlemelerden daha uygun bir ortam olumasn salayamamaktadr. inde yaamn var olabilmesi iin adeta zel sipari olarak hazrlanm mavi gezegen dnyamzdaki pek ok hassas ayarlama gibi yaam iin olmazsa olmazlarn banda gelen hayati gazlarn oran da rastgele deil aksine son derece hassas bir ayara bal klnmlardr. Bu durum ise tm bu dzenlemelerin tesadfler ile aklanamayacak ekilde yce Tanr tarafndan var edildiklerini gstermektedir.
270 Michael Denton, Natures Destiny, s. 117. 271 Osman akmak, Atmosferde Bir Yolculuk, Sznt Dergisi, Say: 270, (Temmuz 2001).
161

MODERN BLM: TANRI VAR

Karbonun Uygunluu: Hayatn nemli bir ksm, ok st seviyede karmak dzenlenmi maddelerden oluur. Evrende varlndan haberdar olduumuz tek hayat biimi dnyamzdadr. Bu hayat, karbon elementine dayaldr. Dier silikon ve germanyum gibi elementler benzer yapya sahip olmalarna ramen, karbon, dnyamza ait koullarda ki bir hayatn olumas ve gelimesi iin en uygun elementtir.272 Karbon atomunun kimyasal zellikleri, hayat iin gerekli kompleks molekller iin tam manasyla uygundur. Periyodik tabloda karbona en yakn olan silikon atomu, bileimlerinin eitlilii ve karmakl asndan karbon atomundan ok daha zayf kalr. Karbon bileimlerinin yaama uygunluu suyun sv olduu s derecelerinde maksimum seviyededir. Hem gl, hem de zayf balar, ayn s erevesinde maksimum yararllktadr. Bu oluumlar, karbon temelli hayat iin uyarlanm bir kozmosta gzlemleyebileceimiz tarzdadr.273 Akll organizmalarn, dengeli byk bir vcuda, duyum organlarna, bir bilgi ilemcisine, bir hafza bankasna, bir enerji ilemcisine ve hareketlilik veren uzuvlara ihtiyac vardr. Karbon ve onun dier hidrojen, oksijen, nitrojen gibi belli elemanlarla birleiminden oluan hayat bu zelliklere sahiptir. Karbon pek ok deiik kimyasal bileime girebilir.274 Dnyadaki canl sistemler karbon elementinin bir takm hassas zellikleri ve bunlarn hidrojen, nitrojen, fosfor ve oksijen ile ilikisine dayaldr. Bu biyolojik elementler ve silikon gibi alternatifler Big Bangin scaklndan fosil olarak ortaya kmamlardr. Bunlar yldzlarn iindeki nkleer reaksiyonlarn sonucudur. Big Bang balangcnda ortaya kan hidrojen ve helyum ekirdei, nkleer fzyon sonucu daha ar elementlere dnmek zere
272 V. Stenger, The Anthropic Principle, s. 1-2. 273 Michael Denton, Natures Destiny, s. 101. 274 R. Swinburne, Argument from the Fine-Tuning of the Universe, s. 158.
162

EMRE DORMAN

yldzlarn iinde olumutur. Yldzlar yaamlarnn sonuna gelip patlaynca bu ar elementler uzaya salp sonunda insanlarn bir paras olmutur. Vcudumuzdaki karbon, bu dramatik tarihsel gemie sahiptir.275 Hcrenin Uygunluu: nsan vcudu trilyonlarca hcreden meydana gelmitir. Btn hayvanlar ve bitkiler de ok sayda hcrenin bir araya gelmesiyle oluur. Ancak organizmann bykl azaldka hcre says da azalmaktadr. Yapsnn incelenmesi, hcrenin neden hayatn temel birimi olduunu gstermektedir. Hcreyi belirleyen zellik, hcre zar yani d dnyay hcrenin iinden ayran kimyasal yapdr. Zarn korunmasyla bir hcre, darda var olandan ok farkl artlar kendi ierisinde barndrabilir. rnek olarak hcre, iinde besinleri konsantre ederek enerji retimi iin hazr hale getirebilir ve yeni retilen materyallerin akp gitmesini engelleyebilir. Zarn olmamas halinde, hayatn devam iin gerekli olan ok byk sayda metabolizma reaksiyonlar gerekleemeyecekti.276 Hcreler karbon temelli yaamn ideal bir temel yapsdr. Hcreler her trl ilemi yerine getirmeye, her ekle girmeye ve ok hcreli organizmalardaki eitlilii oluturmaya ve en nihayetinde tm yaam ortaya karmaya msaittir. Hcre zar, hcrenin ieriini evrelemek, hareket etmek ve gerektii yerde ona yapmak gibi grevler iin ok uygundur. Bu kritik zellikler ayn zamanda hcre boyutunun mevcut lde olmasna dayaldr. Hcre zar, seici geirilirlii sayesinde sinirsel iletimin bazn olutur. Hcrelerin gl
275 John Barrow, Theories of Everything, Clarendon Press, Oxford (1991), s. 164165. 276 Michael Behe, Darwins Black Box, s. 273-274.
163

MODERN BLM: TANRI VAR

ilemsel kabiliyete sahip olduu ve akllca hareket edebilecekleri bile tartlmaktadr.277 Yetikin bir insan vcudunda 100 trilyon hcre vardr. Bu hcrelerden her saniye 300.000 tanesi lmekte, yerine yenileri gemekte; ama yeni gelenler, eskilerini aratmayacak kadar devir aldklar tm grevleri ve ilevleri aynen srdrmektedirler. Bu olaanst bir kopyalama ilemidir ki, akl sr ermez! 278 nsan bedenindeki her bir hcre, bilgisayar programn andran bir program gibidir. Bu program, hcrenin dzgn bir ekilde ilemesini salayan hassas bir dzenlemeye sahiptir, meydana gelebilecek bir aksama, bozulmalara ve tuhaf gelimelere (kanser gibi) yol amaktadr. Bir bilgisayarn ancak programland zaman i grebilecei gibi, her bir hcre de belli bir ilevi yerine getirmek zere stn bir G tarafndan programlanmtr. Sadece hcreyi inceleyerek bile yaamn ve insanln oluabilmesi ve varln srdrebilmesi iin nasl bir tasarma sahip olduunu anlamak ve bu tasarmdan hareketle Tanrnn varlna ulamak olduka kolaydr. Bu konuda, nl ngiliz astronom Fred Hoyleun, ilk hcrenin ans eseri ortaya ktna inanmann, eski uak paralar dolu bir depoda esen bir hortumun bir Boeing 747 ua meydana getirebileceine inanmak gibi bir ey olduuna dair nl bir demeci bulunmaktadr.279 nsan vcdu 1027 atomdan oluan 75 trilyon hcrenin her birinin ortak bir yaamsal uyum iinde hareket ettii ok iyi ayarlanm bir makine ya da baka bir ifadeyle insan byleyen bir metropol gibi almaktadr. Her ne kadar hayat ortaya karmak iin her bir hcrenin bamsz olarak katk salyor olsa da iki hcrenin ayn anda ayn eylemi yerine getirmelerine nadiren
277 Michael Denton, Natures Destiny, s. 209. 278 Tuna, Takn, Son Basamak, s. 196. 279 Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 85.
164

EMRE DORMAN

rastlanmaktadr. Btn kompleksiliine ramen insan vcundaki ilerin arap sana dnmesi mmkn deildir.280 Yaamn kendiliinden ortaya kmasnn mmkn olmadn ak bir biimde ortaya koyan bu ve benzeri pek ok rnek ve delile ramen baz evrelerin bu konuda sahip olduklar olumsuz tutumu nl biyokimyac Michael Behenin hcre hakkndaki u szlerinden grmek mmkndr: Hcrenin aratrlmasnda kolektif olarak yaplan almalarn sonucu -hayatn molekler seviyede incelenmesi- gl, ak ve arpc bir tasarm grn ortaya karmtr. Sonu o kadar aktr ki, bilim tarihindeki en byk gelimelerden birisi olarak deerlendirilmelidir. Hayatn akll bir tasarmn eseri olduu gr, dnyann gnein etrafnda dndnn, hastalklarn bakterilerce olutuunun, ya da radyasyonun kuanta denilen paracklarla yayldnn belirlendii an kadar nemlidir. Yllarca yaplan almalar sonucunda harcanan onca aba ardndan elde edilen bu zafer, tm dnyadaki laboratuvarlarda enlikli kutlamalara yol aacaktr. Hatta bu olay kutlamak zere eller rplacak, yzler glecek ve bir gn iten izin bile alnabilecek! Fakat hibir kutlama yaplmad, eller rplmad. Hcredeki akln ortaya knn ardndan, bu karmaklk sessizlik ve utan dolu bir tereddtle karlamtr. Bilimsel evreler neden bu mthi buluu kabullenmiyor? Tasarmn gzlemlendii bu gereklik, neden entelektellerce sahiplenmiyor? Bu ikilem urada yatyor, filin bir taraf akll tasarm derken, dier taraf da Yaratcy gsterecektir.281
280 Gerald L. Schroeder, The Hidden Face of God, s. 48-49. 281 Michael Behe, Darwins Black Box, s. 232-233; M. Behe tarafndan verilen fil rnei, insanlarn nnde apak olan yani grlmemesi adeta imknsz olmasna ramen srarla reddedilen aranlan temsil etmektedir.
165

MODERN BLM: TANRI VAR

Gnmzde molekler biyolojinin verileri en basit olan bakteri hcreleri de dahil olmak zere yeryzndeki canl sistemlerinin son derece kompleks bir yapya sahip olduklarn gstermektedir. 10-12 gmsden daha hafif en kk bakteri hcreleri olduka kk olmalarna ramen her biri sahip olduklar etki itibariyle esiz bir ekilde tasarlanm ve iinde binlerce karmak molekler mekanizma barndran mikro minyatr bir fabrika gibidir. 100 milyar atomdan oluan bu fabrika insanolu tarafndan retilmi olan btn makinelerden daha kompleks olup, canszlar dnyasnda da bir benzeri bulunmamaktadr.282 DNAnn Mkemmellii: Aynen drt fizik gcnn hassas ayarnda olduu gibi, gl ve zayf kimyasal balar arasndaki iliki de kusursuzdur. DNA283 hcre istikrarnn salanmas iin kusursuz bir biimde alr. Bilgi depolamaya ilikin biyolojik sistemde inanlmaz bir younluk grlr. Sz konusu bu younluk yle boyutlardadr ki btn dillerde yazlm kitaplardaki tm bilgiler DNAnn diline evrilmi olsayd bunlar ancak DNA kapasitesi ierisinde bir toplu ine bann yzde birine denk decek bir alan kadar yer igal ederlerdi. DNA sarmalnn kalnl, metrenin yirmi be milyonda biri kadardr. Ancak sarmal, zld zaman bu kalnlk yaklak on santimetreye kmaktadr. ayet bir hcrenin btn DNAsn tamamen asak ve bunu diklemesine sralarsak, DNAnn uzunluu yetikin bir insann boyu kadar olacaktr. Vcudumuzdaki btn DNAlar u uca eklerseniz, Gnele Dnya arasndaki mesafeyi gidi-dnl olarak yz defa kat edecek bir zincire ularsnz. Bu bir soyutlama deil aksine
282 Michael J. Denton, Evolution: A Theory in Crisis, Adler&Adler Publishers, U.S.A (1986), s. 250. 283 Tm organizmalar ve baz virslerin canllk ilevleri ve biyolojik gelimeleri iin gerekli olan genetik talimatlar tayan bir nkleik asittir. DNAnn balca rol bilginin uzun sreli saklanmasdr.
166

EMRE DORMAN

iimizde var olan hayret verici, somut bir gerektir.284 DNA moleklnn yapsn kefederek Nobel dl alan ngiliz molekler biyolog Francis Crick yaamn ortaya k ile ilgili olarak u ekilde bir yaklamda bulunur: Onurlu bir adam, u an ulaabildiimiz tm bilgilerden hareketle sadece u fikri ifade edebilir: Yaamn kkeni adeta bir mucize gibi bir anda ortaya kmtr.285 DNA bilgi tamak iin ideal bir yapya sahiptir. DNAnn ift sarmalnn bazn oluturan A C T ve G mthi oranda bir bilgi depolama potansiyeline sahiptir. Bilinen kinatta DNA moleklnden daha fazla bilgiyi daha verimli bir ekilde depolayan ve ileyen baka bir varlk yoktur. nsan DNAsnn tmnde 3 milyar zel karakter vardr. DNA moleklnn kodlama blgeleri analizi unu gsterir ki bu blgelerin kimyasal maddelerinin zel bir dzenei vardr. Bu dzenek ayrntl bilgi ya da talimatn iletilmesine izin verir. Bunu daha ok bir bilgisayar kodundaki ikili say ya da anlaml bir cmledeki harflere benzetmek mmkndr. Bill Gates DNAnn bizim planlayabildiimiz her eyden daha kompleks bir bilgisayar program gibi olduunu sylemiti. Bunun zerine 1 dakika bile dnrseniz bu, son derece anlaml bir gzlemdir. nk biliyoruz ki Bill Gates yazlm elde etmek iin rzgr, erozyon ve rasgele say retici kullanmamaktadr. Aksine akll mhendislerden faydalanr. Yazlm mhendislerinden. Bylece bildiimiz her ey bize bilgiden, zengin sistemlerin akll tasarmdan doduunu gsterir. Herhangi bir natralist aklama ya da doal bir neden bilgi retemez. Doal seilimle kendi kendini organize eden sreler ve salt ans da retemez. nsanlar DNAdaki bilgi varlndan tasarm karm yaparlarsa fiilen
284 Gerald L. Schroeder, The Hidden Face of God, s. 192-195. 285 Francis Crick, Life Itself: Its Origin and Nature, Simon and Schuster (1981), s. 88.
167

MODERN BLM: TANRI VAR

tarih bilimlerinde tabir edildii biimiyle en iyi karm yapm olurlar. Bylece hcre iinde ve zellikle DNA iinde bilgiden zengin bir sistemi her kefediimizde bu sistemin var oluunda yce bir Akln rol olduu karmn yapabiliriz. Sistemin meydana geliinde orada olup gzlemleyememi de olsak bu byledir.286 Stephen C. Meyer 287 nsan vcudu bu almann snrlarn aacak oranda mkemmellikler ile donatlm ayr bir evrendir adeta. Tm organlarmz sahip olduklar mkemmel kabiliyet ve ilevsellik sayesinde biyolojik yaammzn devam etmesini salamakta; bunu yaparken de tpk dinleyenleri hayran brakan byk bir uyum iinde birlikte hareket eden esiz bir orkestra edasyla ilemektedir. ortamn ana maddesini tekil eden su iindeki dier maddelerin (inorganik tuzlar ve glikoz gibi) younluklarnn ve bu ortamdaki fizik artlar asndan sabitliin veya statik halin devam ettirilmesine homeostazis denmektedir Bu yzden homeostazis ok nemlidir; nk canl kalmamz homeostazisin belli sabit deerler etrafnda devamna baldr nsan vcudundaki btn hcre, doku, organ ve sistemler akl ve ilim sahibiymiler gibi, homeostazisin devam etmesi iin alrlar. Normal alma iinde hibir organ, yaratltan tbi olduu kaide ve esaslara isyan edip, homeostazisi bozmaya almaz. yet hcrelerimizin i ortamn ayarlama imkn bize verilmi olsayd, hayat yaanmaz olurdu. Yediimiz ve itiimiz her maddeyi en ince miktarlarna kadar hesaplamamz ve her bir molekl gerekli yerine gndermemiz gerekecekti. En kk bir datm hatasnda veya miktarlardaki miligramlk hatalar bile, hayatmzn sonlanmasna sebep
286 Stephen C. Meyer, Unlocking The Mystery of Life, The Scientific Case For Intelligent Design, An Illustra Media Production, Belgesel-DVD. 287 Bilim Felsefecisi.
168

EMRE DORMAN

olacakt. Fakat biz hi farknda olmadan bu hassas ayarlamalar, btn hcre ve dokularda aksamadan yrtlmektedir.288 nsan vcudunda vcudun yerine getirmek zorunda olduu fonksiyonlar kadar molekler makineler mevcut. itme, grme, koklama, tat alma, hissetme, kann phtlamas, solunum, baklk sistemi. Tm bunlar pek ok makineyi gerektirmektedir. Bu makinelere baktmzda kendi kendimize soruyoruz. Bu makineler nereden geliyor? Standart bir cevap haline gelmi olan Darwinci evrim teorisi bana gre ok yetersiz kalyor.289 Jed Macosko 290 Entropi: Termodinamiin ikinci kanunu olarak kabul edilen Entropi Kanunu (Dzensizlik Kanunu), evrendeki dzeni ortaya koyan en byk delillerden biridir. Ayrca bu kanun, evrenin ezel olmadn ve bir balangc olduunu da ortaya koymaktadr. Bu yasaya gre, evrenin toplam enerji muhtevas sbittir ve entropi srekli artmaktadr. Entropi, fizikte bir sistemin ierdii dzensizliin lsdr. Bir sistemin dzenli bir yapdan dzensiz bir hale gemesi, o sistemin entropisini artrr. Yani sistemin dzensizlii ne kadar fazla ise, o sistemin entropisi de o kadar yksek olmaktadr. Evrenin Big Bang ile balayan srecinde patlamann etkisiyle yksek entropi durumunun ortaya kmas gerekirken aksine evren ok dk bir entropi dzeyinde olumutur. Termodinamiin bu ikinci kanununa gre, entropi yani dzensizlik her sistemde ykselir. Fakat sistemin bir ksmnda ekstra bir entropi art olmas durumunda bir baka ksmnda entropi
288 mer Arifaaolu, Vcudumuzdaki Hassas Denge, Sznt Dergisi, Say:303, (Nisan 2004). 289 Stephen C. Meyer, Unlocking The Mystery of Life, The Scientific Case For Intelligent Design, An Illustra Media Production, Belgesel-DVD. 290 Molekler Biyolog.
169

MODERN BLM: TANRI VAR

azalabilir (yani dzen artar). Aratrmalar, bir sistemin karmakln olduundan az tahmin etme eiliminde olduu iin bazen sistemin kk bir blmnn termodinamik dengeden ne kadar uzaklatna arrlar. Fakat termodinamik kanuna gre, bu uzaklamalar geicidir ve uzaklama ne kadar byk olursa o kadar abuk dzeltilir.291 Kapal bir sistemdeki enerji aknn tek ynl olduu ve bu akn tam bir denge noktasna ulancaya kadar devam ettii bilinmektedir. Bu denge noktasna termodinamik denge denir ve bu durumda entropi, en yksek deerine kavuur. Tersine evrilmesi mmkn olmayan bu fizik srecin varl, evrenin de, tpk insanlarda olduu gibi, asl geri dn olmayan bir yalanma srecine sahip olduunu gstermektedir. Gerek Gnete, gerekse evrendeki dier yldzlarda, snn bu tek ynl hareketine dayal termodinamik yasa hkm srmektedir. Gne, souk uzaya s yayarak entropiyi arttrmasna ramen uzaydaki bu s toplanp, Gnee geri dnmez. Termodinamik yasaya gre entropi srekli artmaktadr ve bu sre kesinlikle tek tarafl bir sretir. Entropi ile ilgili bilgiler pek ok kii tarafndan salt fiziksel bir konu olarak alglanmasna ramen esasnda Entropi Yasasnn, bizi ok nemli bir takm felsef sonulara ulatrd grlmektedir. Sz konusu bu sonularn u ekilde gsterilmeleri mmkndr: Evrendeki s ak, tek ynldr ve bu ak geri evrilemez (Termodinamiin ikinci kanunu). Buna gre evrende bir gn termodinamik denge oluacak ve s lm yaanacaktr. Ksacas evren ebed deildir, evrenin bir sonu vardr.

291 Hugh Ross, The Creator and the Cosmos, s. 164.


170

EMRE DORMAN

ayet evren sonsuzdan (ezel) beri var olsayd, aradan geen zamanda evren oktan termodinamik dengeye gelip s lmn yayor olacakt. u halde lml bir evren, sonsuzdan beri var olamaz. Evren sonsuzdan beri var olamyorsa, evrenin bir balangc var demektir. Bu balang durumundaki evren, dk entropili bir halden yksek entropili duruma doru gitmektedir. Entropinin srekli olarak artp hi azalmamas, evrenin balangcnn ok dk entropili olduunu gsterir.292

Baz aratrmaclara gre artk, eninde sonunda, dzenleyici tarih erevesi olarak Newtonun dnya makinesinin yerini alacak yeni bir dnya gr olan Entropi Yasasnn, tarihin gelecek dneminde hakim bir paradigma olarak sz sahibi olmas kanlmazdr. Albert Einstein, bunun tm bilimin temeli olduunu; Sir Arthur Eddington ise tm evrenin en stn metafizik yasas olduunu belirtir.293 Bilim adamlar evrenin u anki entropisinin hesaplandnda onun artc derecede dk olduunun grldn; on be milyar yldr entropi seviyesi srekli artm olmasna ramen evrendeki entropi seviyesinin hl son derece dzenli bir seviyede olduuna dikkat ekmektedirler. Kimi bilim adamlar sz konusu durumu bir bilmece olarak tanmlarlar. Evrenin balang durumunun son derece dzenli, dolaysyla ar derecede zel bir durum olduunu ve belkide yce bir simetri ya da ekonomi ilkesine tbi olduunu dndrmektedir.294 Roger Penrosea gre yksek entropili durumlar doal durumlardr. Ancak dk ent292 Caner Taslaman, Big Bang ve Tanr, s. 67-68. 293 Jeremy Rifkin-Ted Howard, Entropy: A New World View, Bantam Books, U.S.A. (1981), s. 6. 294 John Barrow, The Origin of The Universe, Basic Books, New York (1994), s. 27.
171

MODERN BLM: TANRI VAR

ropili durumlar, dzeni ifade etmekte olup aklama gerektirmektedir. Evrenin galaksileriyle, gezegenleriyle ve canllaryla varl, evrenin balangcnn dk entropili bir durumda olmas sayesindedir. Bu dk entropili durum bir aklama gerektirmektedir. Olaslk asndan imknsz olan bu mkemmel durumun tek aklamas ise, Tanrnn bu durumu bu ekilde tasarlam olduu gereidir. Zooloji profesr Thomas C. Emmele gre evrenin varoluuna dair ortaya konulan Big Bang teorisi imdiye kadar yaplm en iyi aklamay sunmaktadr. Emmele gre Tanr kavram, bizi evreleyen engin evren zerine yaptmz bilimsel almalardan kan mantki bir sonutur.295 Tasarm Kant ve nsanc lke tarafndan ortaya konulan veriler neticesinde gerek evrenin gerekse iinde yaamn oluabilecei artlara sahip Dnyamzn tesadflere meydan vermeyecek ekilde mkemmel bir dzene tbi olduunu grmekteyiz. Gne sistemimiz ve yakn evremizdeki birok fiziksel, kimyasal ve biyolojik zellikler Antropik Kozmolojik Kanununun evrenselliini ortaya koymaktadr. Bu konuda pek ok rnek vermek mmkndr. Dnyamz bir yandan kendi ekseni evresinde saniyede yaklak 500 metre hzla dnerken dier taraftan saniyede 30 km kadar bir hzla Gnein etrafnda dolamakta ve bunun sonucunda oluan merkezka kuvvetin etkisiyle Dnya, Gneten yaam iin en uygun mesafe olan 149.500.000 km uzaklkta tutulmaktadr. ayet Dnyann dn hz daha az olsayd, Gnee yaklar ve ar derecede snrd. Gndzler de uzayacandan bu etki daha da artard. Aksi durumda yani dn hznn daha fazla olmas durumunda Dnya buz kitleleriyle tamamen kapanacak kadar souyabilirdi. Yine btn gk cisimleri gibi Dnya ve Gne de belirli miktarlarda elektrik ykne sahiptirler. Bu elektrik yklerinin, bugnk deerlerinden sadece trilyonda bir orannda
295 Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 46.
172

EMRE DORMAN

farkl olmas halinde Dnya-Gne aras mesafe, yerkrenin tamamen erimesine yol aacak kadar azalabilir veya tamamyla donmasna sebep olacak kadar artabilirdi. Dnyann Gneten belirli bir uzaklkta tutulmasna vasta olan merkezka kuvvetin etkisiyle, Dnyann kendi ekseniyle dn ekseni arasnda 0 veya 90 derecelik bir a olumas beklenirdi. Oysa hayranlk duyulacak bir biimde bu ann 23 derece olmas salanmtr. Bunun salanmas sonucunda kutuplarn srekli karanlkta kalmas sonucu okyanuslardan ykselecek buharlarn buralarda dev buz tabakalar oluturmas nlenerek, dnyann kuzey ve gney yarkrelerinde buzdan ktalar, Ekvator blgesinde ar scak bir kuak ve aralarnda srekli yalar ve sellerin tesiriyle olumu derin vadilerden ve kayalklardan mteekkil, hayata elverisiz blgeden ibaret korkun bir gezegene dnmesi engellenmitir.296 Dier bir ksm oluumlardaki hassasiyetlerin ise u ekilde gsterilmesi mmkndr: Ay da Dnyadan en uygun mesafede bir yrngeye oturulmutur. Dnya-Ay aras mesafe 380.000 km. den az olsayd, gelgit olaylar iddetlenir ve ktalarla zerindeki dalarn silinmesiyle btn yeryz ortalama 25 km yksekliinde sularla kaplanabilirdi. Jeolojik veriler, gemite yerkrenin tamamen ergimi cevherden ibaret bir kre olduunu gstermektedir. O dnemde, imdi okyanuslar tekil eden sular, atmosfer iinde buhar halinde bulunmaktayd. Zamanla yerkrenin soumasyla yerkabuu ve iindeki ukurlarda okyanuslar olutu. Eer yerkabuu ortalama birka metre daha kaln teekkl etmi olsayd, atmosferin bitki ve hayvan hayat iin son derece nemli unsurlarnn tamamna yakn, oksitler, karbonatlar ve nitratlar halinde absorbe edilirdi. lk atmosferdeki su buhar miktar da tam okyanus ukurlarn doldurarak buharlama, bulut tekili, ya, akarsu devr-i dimi iin
296 rfan Ylmaz-.Hakk hsanolu, lim ve Din, s. 68-69.
173

MODERN BLM: TANRI VAR

yeterli miktarda suyun sirklasyonunu salayacak, ayrca yeryz scakln belirli snrlar iinde tutacak seviyede ayarlanmtr. Su buharnn tamamna yaknnn younlaarak okyanuslar tekil etmesinden sonra atmosfere braklan gazlarn miktar daha az olsayd, kozmik nlar ve imdi her gn atmosfere girdiinde yanp, eriyen irili-ufakl milyonlarca meteorun arpmasyla yeryzndeki ve denizlerdeki fotosenteze yetecek miktarda Gne n bize ulaamazd. Uzayn vakumuna, en d iyosfer tabakasndaki atomlarn elektriksel olarak birbirlerini itmelerine, milyarlarca yldr yerkabuu krklarndan, volkanik faaliyetlere yz milyarlarca ton zehirli gaz km olmasna ve hayvanlarn solunum faaliyetleriyle olumu milyarlarca tonluk karbondioksitine ramen, atmosferin kalnl ve bileimi, hayata en uygun snrlar iinde sabit tutulmaktadr. Oksijenin hayati olaylarda zel bir yeri ve nemi vardr. Bu gazn atmosferde yaklak % 21 orannda bulunmas salanmtr. ayet bu oran daha yksek olsayd, yldrm veya imek gibi millerle oksijen yanar ve her ey tutuur, kl olurdu. Daha az olmas halinde ise, oksidasyona bal solunum fonksiyonlar, patlamal motorlarn almas, maden cevherlerinin saflatrlmas, kaynama, piirme ve snma gibi faaliyetler ksmen veya tamamen aksard. 297 Evrende bu kadar fazla boluk olmas ve evrenin bykl karsnda Dnyann bir toz zerresi kadar olmas baz kesimler tarafndan dnyann evren karsndaki nemsizliinin delili olmutur. Ancak son yllarda yaplan gzlem ve deneylerin sonucunda Dnyada yaamn oluabilmesi iin evrenin bu byklne ve bu kadar fazla bolua sahip olmasnn gereklilii anlalmtr. ayet evren bu kadar bolua ve bykle sahip olmasayd daha scak olurdu ve s yeterince yaylamadndan dnyada yaam oluamazd. Dnyann Gne sistemindeki konumu da yaamn
297 rfan Ylmaz-.Hakk hsanolu, lim ve Din, s. 69-70.
174

EMRE DORMAN

oluabilmesi iin son derece hassas ayarlanmtr. ayet Dnyamz Gne sisteminde nc deil de ikinci ya da drdnc srada olmu olsayd iinde yaam ve canll barndracak zellie sahip olamazd. Yine Dnyann uzay iindeki konumu da olduka anlamldr. rnein Astronomi profesr Guillermo Gonzalez ile teolog ve filozof olan Jay W. Richardsa gre Dnyann Samanyolu galaksisi iindeki olduka kenarda bulunan yeri insanolunun evreni kefetmesi iin ok ideal bir konumda olduunu yani bu konumun tesadfler sonucu deil zenle seildiini gstermektedir. Buna gre ayet Dnya galaksinin merkezinde olsayd d galaksilerin gzlemlenmesi mmkn olmayacakt.298 Dnyann etrafndaki gezegenlerin varl da yaam iin son derece gereklidir. rnein Jpiter gezegeninin varl dnyann yrngesinin istikrarn salamakta, dnyann dengesini ve gnee olan mesafesini korumakta ve ayrca dnyay meteor ve kuyruklu yldz arpmalarna kar en az bin defa fazla hedef olmaktan koruyarak adeta bir kalkan vazifesi grmektedir. Dnya, atmosferiyle, ssyla, konumuyla, ktlesi ve manyetik alanyla ve daha pek ok zellii ile adeta yaam iin donatlmtr. Astronomi profesr Guillermo Gonzalez ile teolog ve filozof olan Jay W. Richards tarafndan yazlan The Privileged Planet (mtiyazl Gezegen) isimli eserde iinde yaamn oluabilecei mkemmellikteki bir Dnyann var olabilmesi iin gerekli artlara dikkat ekilmekte ve Dnyamzn sahip olduu bu artlarn tesadflere meydan brakmayacak ynne vurgu yaplmaktadr. Sz konusu eserde bu konuda ne kan baz hassas ayarlarn u ekilde zetlenmeleri mmkndr: 299
298 Guillermo Gonzalez-Jay W. Richards, The Privileged Planet, Regnery Publishing, Inc., Washington (2004). 299 The Privileged Planet (Belgesel Metni), ev: Mustafa Ajlan Abudak, Kaynak: http://www.bilimfelsefedin.org
175

MODERN BLM: TANRI VAR

Guillermo Gonzalezin de dikkat ektii gibi esasen iinde bulunduumuz dnyada kt kadar ince bir yeryz kabuunun zerinde yayoruz Eer bu kabuk belirgin olarak daha kaln olsayd, yerkabuunun yap hareketlerini incelemek mmkn olmayacakt. Yeryz kabuunun kalnl 4 mil ile 30 mil arasnda deimektedir. Bu kabuk bir dzineden fazla teknotik lehvann srekli hareketine sahne olmaktadr. Bu dinamik jeoloji gezegenin i ssn dzenlemekte, karbonu yeniden ilemekte ve kimyasal elementleri harmanlayarak tm canl organizmalar iin gerekli olan maddeleri hazrlamakta ve en nihayetinde ktalara ekil vermektedir. Yeryznn derinliklerinde sv demirin hareketi kompleks yaamn olumas iin zorunlu olan koruyucu manyetik alan retmektedir. Eer dnyamz daha kk olsayd bunun sonucunda manyetik alan da kk olacakt, bylece yldzmz rzgrlar atmosferimizi yok edecekti. California Teknoloji Enstits fizikilerinden Bijan Nemati ise iinde yaamn var olabilmesi iin atmosferimizin oksijene duyduu ihtiyac u ekilde ifade etmektedir: Oksijenli bir atmosfere ihtiyacmz var. Yeryznn sahip olduu oksijen/nitrojen ierikli atmosfer kompleks yaam iin gereklidir. Uzaydan gzlendii gibi yeryznn atmosferini ince mavi bir k eridi sarmaktadr. % 78 Nitrojen, % 21 Oksijen, % 1 CO2 ve dier gazlar. Gezegenin apnn % 1 den bile daha kk bir ksm lldnde atmosferin nitrojen, oksijen ve karbondiosit karmndan olutuu grlr. Bunun sonucunda atmosferimiz lml bir iklim, gnein radyasyonundan korunma, sv su iin gerekli olan doru gaz karmn ve kompleks yaam salamaktadr. NASAda300 alan bilim adam fiziki Kevin Grazier, Dnyamzn uydusu olan Ayn sahip olduu bykln Dnyada300 ABDnin uzay program almalarndan sorumlu kurum. Ulusal Havaclk ve Uzay Dairesi.
176

EMRE DORMAN

ki yaamn varl iin nemine dikkat ekmektedir: Dnya kadar byk bir gezegen iin, aymz gerekten byktr. Bu durum unu gstermektedir: Eer aymz olmasayd biz de var olmayacaktk. Dnyann drtte biri bykle sahip olan ay, bu gl ekim etkisi zellii ile yeryznn dn eksenini yaklak olarak 23,5 derecede sabitler. Bu da greceli olarak lman mevsimsel deiiklikleri salar. Yani tm gne sistemindeki tek kompleks yaam alannn olumas iin gerekli olan yumuak iklimi meydana getirir. Yeryznn atmosferine olan ilgimiz belirgin bir ekilde son 40 yldr artmaktadr, keif uzay aralar gne sistemimizin derinliklerine inip aratrmalar yapmaktadr. Bu grevlerin dorulad zere, gne sistemi ailesine ait 70ten fazla gezegen ve uydunun ierisinde, yeryz kaln bir gaz kubbesi ile evrelenmi 7 ktleden biridir. Bu yedinin ierisinde sadece dnyannki kompleks hayat destekleyecek ekildedir ve sadece dnyann atmosferi saydam bir yapya sahiptir. Guillermo Gonzaleze gre: Bu yle bir atmosfer ki ieriinin byk ksmn oksijen ve nitrojen ve ok az miktarda karbon ve dier karbon birleiklerinden ya da atomlarndan atmosfere saydamlk zelliini veren gazlardan olumaktadr. Eer atmosferimizde daha ok karbon miktar olsayd ince bir sis tabakamz olacakt. Atmosferimizde organik sisler oluacakt. rnein byk bir uydu olan titanda olduu gibi. Satrnnn en byk uydusunu skca sarm olan gaz tabakas, tpk Neptn, Urans, Satrn, Jpiter ve pek tabi ki Vensn sera etkisinde kaynayan atmosferlerini andrmaktadr. Bu yaban diyarlarn hibirisi yldzlar bilmez ve hatta gnein ak temiz bir grntsn gzlemleme imkn vermez.301
301 The Privileged Planet (Belgesel Metni).
177

MODERN BLM: TANRI VAR

Jay Richards ise bu noktada dikkat ekici bir yaklamda bulunmaktadr. imdi birdenbire titana, Vense ya da gaz devi olan dier gezegenlerden herhangi birisine nakledilseniz, Gnein net bir grntsn almak umurunuzda olmayabilir nk hlihazrda l olursunuz. Fakat ite buras tam da nemli noktadr. Eer biz doru isek, hem yaanabilirlik hem de bilimsel keif ayn yerde grlyorsa, elde edeceiniz sonu bizim yeryznde elde ettiimiz sonu olacaktr. Yani bizim gibi kompleks bir yaam destekleyen ve evremizdeki evreni kefetmemizi salayan bir atmosfer.302 Grld gibi evrendeki tm oluumlar yeryznde yaamn ortaya kabilmesine olanak tanyacak zelliklerde var edilmilerdir. Bu durum bizi o denli mkemmel bir tablo ile kar karya brakmaktadr ki bir anlamda tm evren resmi insan iin izilmi gibidir. Bu ekilde hayata en uygun fizik artlarla donatlan yeryz daha sonra, i ie gemeli milyarlarca canl niteden oluan bir ekolojik kanavie ile bezenmitir. Bu dinamik ekolojik yap bnyesine bitkiler, dier btn canllarn beslenmesi ve solunumu iin gerekli gday ve oksijeni imal eden reticiler; otullar, protein fabrikalar; etiller, sistemin zoolojik nitelerini nitelik ve nicelik asndan belirli snrlar iinde tutmakla mkellef kontrolrler olarak yerletirilmitir. Bu ekopiramidal tahtn zerinde insan bulunur. nsann btn eko sistemler zerinde tasarruf kabiliyeti mevcuttur; oysa dier canllarn trlerine has davranlar genellikle yaamakta olduklar lokal ekosistem iinde belirli kalplar ve snrlar dna kamaz. nsanolunun biyolojik lemde byle mstesna bir yere sahip olu keyfiyeti Antropik Ekolojik
302 The Privileged Planet (Belgesel Metni).
178

EMRE DORMAN

Prensip in esasn tekil eder. Bu prensip, btn canllar bir yana, insan bir yana veya bitki olsun hayvan olsun, her canl tr neticede, yeryznde insann yaamasna en uygun biyolojik artlar salayacak tarzda fonksiyon gren eko-niteler olarak yaratlmtr eklinde ifade edilebilir.303 Doada gzlemlediimiz canllarn sahip olduklar insan hayran brakan saysz zellik ve kabiliyet, ancak ciltlerce ansiklopedi ile aklanabilecek boyuttadr. Gerek karada gerekse denizin altnda yaayan canllar dnyas ayr bir gezegendir adeta. Sz konusu canllarn sahip olduklar tm kabiliyetler onlarn amaca ynelik bir plann ihtiaml belirtileri olduklarn gzler nne sermektedir. almamzn snrlar gz nnde bulundurularak hayvanlar lemindeki mkemmelliklere rnek olarak sadece canllarn tamamnda bulunan ve trl renkleri, ekil ve desenleri ile onlar adeta giydirip donatan derilerinin zelliklerine ksaca dikkat ekelim. Canllar ssleyen derinin vazifelerinin u ekilde gsterilmesi mmkndr: Canllarn vcutlarn d dnyann zararl tesirlerinden koruyan onlarn derileridir. nk btn canllarda d dnya ile direkt temasta olan, eitli artlara (scak, souk, srtnme, yaralanma vs.) kar ilk mukavemeti ve esneklii gsteren deri dediimiz vcut elbisesidir. 1. Vcudu vurma, arpma, srtme gibi d tesirler ile mikrop ve parazitlerin tesirinden korur. Deri zedelenmedike vcuda mikrop giremez. nsanlar ciltlerini ykayarak temizler. Dier hayvanlar ise yalamak suretiyle veya deri deitirerek temizler. Kurbaa gibi bu vastalardan istifade edemeyenler ise sald mukus ile derisini devaml ykayarak temiz tutar.
303 rfan Ylmaz-.Hakk hsanolu, lim ve Din, s. 70.
179

MODERN BLM: TANRI VAR

2. Metabolizma ilerinin normal bir tarzda cereyan edebilmesi iin her tr hayvanda kendine mahsus olan su nisbetinin sabit kalmas arttr. Deri bu suyun buharlamasna mani olduu gibi, dardan su alnmamasn temin ederek vcuttaki su nisbetinin sabit kalmasnda bbreklere yardm eder. 3. Vcuttaki fazla yalar deri alt ya tabakasnda depo edilir ve yiyecek bulunamad zamanlarda bu ya vcudun yedek enerji kayna olarak kullanlr. 4. Vcut ss azald zaman deri ve iindeki klcal damarlar kaslr. Bu kaslma neticesinde damarlar daha derine ekilir ve muhafazal bir durum alrlar. Damarlarn kaslmas ise souk olan d sathla temasa gelen kan miktarn azaltr. Is artt zaman derideki kan damarlar geniler, fazla miktarda kan souk yzeyle temasa gelerek serinler. Ayn zamanda ter bezlerinin salgs artar ve terin buharlamas esnasnda vcut ss kullanldndan hararet der. 5. Dokunma, basn ve s hislerinin alc ular (reseptrler) da deri iinde olduundan deri ayn zamanda bir his organ olarak vazife grr. 6. Derideki salg bezleri ile vcut dezenfekte edilir (ter ile), dmanlardan korunur (zehir bezleri ile), yavrular beslenir (memeler ile), erkek ve dii hayvanlarn iftleme zaman birbirini bulmas salanr (koku salan bezler ile), vcut yalanarak temizlenir ve esneklii muhafaza edilir (ya bezleri ile), 7. Akcierleri solunuma kfi gelmeyen kurbaa ve semenderlerin derilerine gelen kan damarlar, akcier atar ve toplardamarlarndan daha byktr. Bylece deri solunumu ile bu hayvanlar hayatlarn idame ettirebilirler.
180

EMRE DORMAN

8. Omurgaszlarda (solucan, bcek ve yumuakalar gibi) deriden kanat ve ayak gibi birok hareket vastas organlar meydana geldii halde, omurgallarn hareketinde derinin pek byk bir rol yoktur. nk omurgallarda hareketin yk i iskelete (kemikler) ve kaslara verilmitir. Bununla beraber kular uuran tyler, yarasa ve baz sincaplarn kol kemikleri arasna gerilmi bulunan ve umaya yarayan deri; kurbaa, rdek gibi yzen hayvanlarn ayak parmaklar arasna gerilmi olan ve yzmeye yarayan deri de bu hayvanlar iin vazgeilmez organlardr. imdi u sorular soralm: Balk yemeye uygun ekilde gaga ve azla tehiz edilmi olan Pelikan kuuna suda yzebilmesi iin lzumlu olan perdeli ayaklar taklmasayd ne yapard? Acaba kendi kendine yeni bir gaga tipi gelitirebilir miydi? Yoksa midesini veya beslenme eklini mi deitirecekti? Gerekten tabiat tesadfen en uygun ayak tipini bulabilir miydi? Bir batnda 16 yavru douran bir farenin sadece alt memesi olsayd, on yavru fare alktan can verirken ana farenin feryatlarna tabiat acaba cevap verebilir miydi? Ksacas milyonlarca eit hayvana ayr ayr beslenme, hareket, reme, korunma, avlanma vb. davranlarn bilerek ve armayarak, en uygun ekil l ve karakterde deri elbisesini diken; bu deriden meydana getirdii ek yaplarla en gzel ekilde onlar giydiren terzi, uursuz madde veya madd kanunlar olabilir mi?304 Roy Abraham Vargheseye gre yaamn balangcn yaratl dnda aklamaya ynelik aba ve senaryolar yetersiz kalmakta ve beraberinde aklanmas olduka g bir takm sorular getirmektedir: Hayatn balangcna dair yaplan almalarda izi srlen temel soru, hayatta nihayetine ulaan srelerdeki doast mdahaleyi
304 Arif Ylmaz, Tabiat ve Terzilik, Sznt Dergisi, Say: 40, (Mays 1982).
181

MODERN BLM: TANRI VAR

deil ama bu srelerle ima edilen Tasarm ve Akla yneliktir. Bilim dnyasnda hayatn balangcn belirleyen mekanizmalar konusunda gr birliine varld varsaylsa bile hayatn balangc ve esas kken sorusu arasndaki balant grmezden gelinemez. Hayatn balangcna dair ortaya atlan kendi kendini organize etme senaryolar nihai izahat ihtiyacnn nn kesmemektedir. Eer madde ve enerji kendi kendini organize etmeye meyilli olmu olsayd bile, hl iki soruyla yz yze kalyor olurduk: madde ve enerji en bata nasl var oldu? Benzer sorular evrenin kanlmaz bir ekilde hayat meydana getirecek yapda olduuna dair popler gre kar da sorulabilir; Evren bu yetiye nasl sahip olabildi? Ve bu yetiye sahip olan bir evren en bata nasl varoldu? 305 Evrendeki saysz oluumu incelediimizde karmza kan sonu ak bir biimde tm bu oluumlarn tesadflere yer vermeyecek derecede bir hassasiyet ve dzene dayandn gstermekte ve teolojik ve felsef yarglarmz deil bizzat bilim bizi Tanr inancna gtrmektedir. nk bilim, her ne kadar insan rn dncelermi gibi grnse de esasen Tanry daha iyi anlamamz ve Tanrnn hem evren hem de bizim ile olan ilikisini daha iyi kavramamz iin gstergelerdir. Bilim teolojinin kart deildir. Aksine bilimle uramak kiiyi Tanr inancna ulatrr. Bu, bilim konusunda en yetkili dhilerin ak bir beyandr: Bilimle ciddi bir ekilde uraan herkes, doann kanunlarnn insanolundan stn ve karsnda tm alakgnlllmzle sayg duymamz gereken yce bir gcn varlnn tezahr olduuna inanr.306 Albert Einstein
305 Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 46. 306 Max Jammer, Einstein and Religion, Princeton University Press, New Jersey (1999), s. 93.
182

EMRE DORMAN

Amerikal fiziki Howard Van Tille gre de evren zerine yaptmz inceleme ve aratrmalar Tanrnn yceliini ve cmertliini ak bir ekilde gzler nne sermekte ve evrendeki oluumlarn tesadflere balanmasn imknszlatrmaktadr. Evrendeki varlklar bilimin kendilerinden bekledii eyleri yapabilirler mi? Paracklarn hareketli dnyas pek ok eyi yapabilir ama ham enerjiyi atoma, atomu da bir fil ya da insana dntrebilme yeteneine sahip midir? Evreni artc yaps, hayal edebileceimizden de yaratc bir Kudretin varlna gtryor bizi. Evrenin bu denli zengin ve yaam verici oluu evrenin bizim sandmzdan ok daha cmert bir yaratcsnn olduunu gstermektedir.307

307 Howard Van Till, Why Does the Universe Work?, ed: Russell Stannard, God For The 21st Century, Templeton Foundation Press, Great Britain (2000), s. 27-28.
183

Galaksi-Gne-Dnya-Ay Sistemindeki Yaam Destekleyen Baz Hassas Ayarlarn Listesi

Doann temel deimezleri ve yaamn ortaya kmasna neden olan ilk koullar, artc bir kesinlikle ayarlanmtr. Evrenin ne denli akl almaz bir incelikle ayarland hakknda bir fikir vermek iin Yerden Mars gezegeni zerinde bir ukura topunu gndermeyi baarabilen bir golf oyuncusunun becerisini dnmek yeter! 308 Modern bilimin verileri evrenin ve yaamn varln destekleyen ok kritik deerlere sahip olduumuzu ortaya koymaktadr. Bu deerler yle hassas bir ayarda tutulmulardr ki hem kendi deerleri hem de birbirleri ile olan hayati ilikilerindeki deerlerde yaanacak ufak deiim ve sapmalar yaamn ortaya kmasn imknsz klacak boyuttadr. Biz farknda olmasak da evrende gerekleen saysz olay ve oluum sayesindedir ki canllar olarak varlmz srdrebilmekte ve varlmzn amacna dair kozmolojik, felsef ve teolojik sorgulamalar yapabilmekteyiz. Sz konusu bu ayarlarn neden baka bir gezegende deil de Dnyada yaam mmkn kld ayr bir soru olmakla birlikte
308 Jean Guitton, Tanr ve Bilim, ev: Yaar Avun, Simavi Yaynlar, stanbul (1993), s. 54.
185

MODERN BLM: TANRI VAR

yaamn ortaya kmasn salayan bu ayarlarn Tanrnn stn sanatnn birer ninesi olduunu akl ve vicdan sahibi her insann kabul etmesi gerekir. Yeryznde yaamn ortaya kmasn salayan temel hassas ayarlarn mevcut haliyle olmayp farkl olmas durumunda ortaya kacak dzensizliin yaam imknsz klacan gsteren deerlerin bir ksmnn u ekilde sralanmas mmkndr:309 1. Galaksinin bykl Eer daha byk olsayd: Gaz akmas ve yldzlar, Gnein yrngesini bozard ve ok fazla galaktik pskrmeyi atelerdi. Eer daha kk olsayd: Yeterli bir zaman diliminde, yldz oluumunu salamaya yeterli olmayacak miktarda gaz galaksimize akard. 2. Galaksinin tipi Eer daha eliptik olsayd: Yaam kimyas iin yeterli ar elementlerin olumasndan nce, yldz oluumlar dururdu. Eer daha dzensiz olsayd: Inma maruz kalma ok iddetli olacak ve yaam kimyas iin gerekli ar elementler bulunmayacakt. 3. Galaksinin yeri Eer zengin bir galaksi kmesine daha yakn olsayd: Galaksinin ekim gc bozulacakt. Eer byk bir galaksiye/galaksilere daha yakn olsayd: Galaksinin ekim gc bozulacakt. 4. Spernova pskrmeleri Eer daha yakn olsayd: Inm gezegendeki yaam yok ederdi.
309 Hugh Ross, The Creator and the Cosmos, s. 188-193.
186

EMRE DORMAN

Eer daha uzak olsayd: Kayalk gezegenlerin olumas iin yeterince ar element kl olmazd. Eer daha sk olsayd: Inm gezegendeki yaam yok ederdi. Eer daha seyrek olsayd: Kayalk gezegenlerin olumas iin yeterince ar element kl olmazd. Eer daha ge olsayd: Inm gezegendeki yaam yok ederdi. Eer daha erken olsayd: Kayalk gezegenlerin olumas iin yeterince ar element kl olmazd. 5. Beyaz cce ikilileri Eer daha az olsayd: Yaam kimyasnn ilemesi iin yeterince flor retilemezdi. Eer daha ok olsayd: Yldz younluundan gezegen yrngeleri bozulurdu; gezegendeki yaam yok olurdu. Eer daha erken olsayd: Etkin flor retimi iin yeterince ar element yaplmazd. Eer daha ge olsayd: Proto-gezegendeki birleimde flor daha ge yaplrd. 6. Galaksi merkezinden ana yldz uzakl Eer daha uzak olsayd: Kayalk gezegenlerin olumas iin yeterli miktarda ar element olmazd. Eer daha yakn olsayd: Galaktik nm ok byk olurdu; yldz younluu, gezegenlerin yrngesini bozard. 7. Ana yldzn doum tarihi Eer daha yakn bir zamanda olsayd: Yldz hl kararl yanma fazna geememi olurdu; yldz sistemi ok fazla ar element ierirdi.
187

MODERN BLM: TANRI VAR

Eer daha eski bir zamanda olsayd: Yldz sistemi yeterince ar element iermezdi. 8. Ana yldzn ktlesi Eer daha byk olsayd: Yldzn parlakl ok abuk deiirdi; yldz ok abuk yanard. Eer daha kk olsayd: Yaam iin gezegen uzaklklar kapsam ok dar olurdu; gel git kuvvetleri, gezegenin dnme sresini bozard; mortesi nm, bitkilerin oksijen ve eker yapmas iin yetersiz kalrd. 9. H3+ retimi Eer daha kk olsayd: Gezegenin olumas iin gerekli basit molekller ve yaam kimyas oluamazd. Eer daha byk olsayd: Gezegenler yaam iin yanl zaman ve yerde oluurdu. 10. Yzey ekimi Eer daha gl olsayd: Gezegenin atmosferi ok fazla amonyak ve metan tutard. Eer daha zayf olsayd: Gezegenin atmosferi ok fazla su kaybederdi. 11. Ana yldza uzaklk Eer daha uzak olsayd: Kararl bir su dngs iin gezegen ok souk olurdu. Eer daha yakn olsayd: Kararl bir su dngs iin gezegen ok scak olurdu. 12. Yrngenin eimlilii Eer daha byk olsayd: Gezegendeki scaklk farklar ok byk olurdu.
188

EMRE DORMAN

13. Yrngenin dmerkezlilii Eer daha byk olsayd: Mevsimsel scaklk farklar ok byk olurdu. 14. Dnme sreci Eer daha uzun olsayd: Gnlk scaklk deiimleri ok byk olurdu. Eer daha ksa olsayd: Yaam iin gerekli yzey scakl kapsam salanamazd. 15. Gezegenin ya Eer daha gen olsayd: Gezegen ok abuk dnerdi. Eer daha yal olsayd: Gezegen ok yava dnerdi. 16. Manyetik alan Eer daha gl olsayd: Elektromanyetik frtnalar ok iddetli olurdu. Eer daha zayf olsayd: Ozon tabakas, yldz ve Gne nmndan yeterince korunamazd. 17. Yerkabuunun kalnl Eer daha kaln olsayd: Atmosferden yerkabuuna ok fazla oksijen transfer edilirdi. Eer daha ince olsayd: Volkanik ve tektonik aktivite ok byk olurdu. 18. Yanstlan n yzeye arpan toplam a oran Eer daha byk olsayd: Buzullama etkisi artard. Eer daha kk olsayd: Sera etkisi artard. 19. Gkta ve kuyrukluyldz arpma oran Eer daha byk olsayd: Birok tr var olmazd.
189

MODERN BLM: TANRI VAR

Eer daha kk olsayd: Yerkabuu yaam iin gerekli olan maddelerden yoksun kalrd. 20. Dnyann ilk haliyle arpan kitlenin zamanlamas Eer daha erken olsayd: Dnyann atmosferi ok kaln olurdu; ay ok kk olurdu. Eer daha ge olsayd: Gelimi yaam a iin Gne ok parlak olurdu. 21. Atmosferdeki nitrojen oksijen oran Eer daha byk olsayd: Gelimi yaam fonksiyonlar ok abuk ilerlerdi. Eer daha kk olsayd: Gelimi yaam fonksiyonlar ok yava ilerlerdi. 22. Atmosferdeki karbondioksit dzeyi Eer daha byk olsayd: Sera etkisi artard. Eer daha kk olsayd: Bitkiler etkili ekilde fotosentez yapamazd. 23. Atmosferdeki su buhar dzeyi Eer daha byk olsayd: Sera etkisi artard. Eer daha kk olsayd: Karadaki yaam iin yeterli miktarda yamur yamazd. 24. Atmosferdeki ozon dzeyi Eer daha byk olsayd: Yzey scaklklar ok dk olurdu. Eer daha kk olsayd: Yzey scaklklar ok yksek olurdu; yzeyde ok fazla mortesi nm olurdu. 25. Atmosferdeki oksijen miktar Eer daha byk olsayd: Bitkiler ve hidrokarbonlar kolayca yanard.
190

EMRE DORMAN

Eer daha kk olsayd: Gelimi hayvanlar, ok az soluyabilirdi. 26. Sismik aktivite Eer daha byk olsayd: Birok yaam biimi yok olurdu. Eer daha kk olsayd: Nehirlerin srkledii, okyanus tabanndaki zengin besinler, tektonik hareketlerle tekrar karalara geri dntrlemezdi; karbonatlardan yeterince karbondioksit braklamazd. 27. Volkanik aktivite Eer daha dk olsayd: Atmosfere dnen su buhar ve karbondioksit miktar yetersiz kalrd; yaam iin gerekli toprak mineralizasyonu ok dk kalrd. Eer daha yksek olsayd: En azndan gelimi yaam tahrip olurdu. 28. Buzul alarnn skl ve kapsam Eer daha kk olsayd: eitli ve gelimi yaam formlar iin yeterli verimlilikte, genilikte ve iyi sulanan vadiler oluamazd; eitli ve gelimi yaam formlar iin yeterli mineral konsantrasyon olmazd. Eer daha byk olsayd: Gezegen kanlmaz olarak tamamen donard. 29. Toprak mineralizasyonu Eer besin asndan daha fakir olsayd: Yaam biimlerinin eitlilii ve karmakl snrlanrd. Eer besin asndan daha zengin olsayd: Yaam biimlerinin eitlilii ve karmakl snrlanrd. 30. Jpiterin uzakl Eer daha fazla olsayd: Dnyaya ok sayda gkta ve kuyrukluyldz arpard. Eer daha az olsayd: Dnyann yrngesi kararsz hale gelirdi.
191

MODERN BLM: TANRI VAR

31. Jpiterin ktlesi Eer daha byk olsayd: Dnyann yrngesi kararsz hale gelirdi. Eer daha kk olsayd: Dnyaya ok sayda gkta ve kuyrukluyldz arpard. 32. Atmosferin basnc Eer daha kk olsayd: Sv haldeki su ok abuk buharlar, nadiren younlard. Eer daha byk olsayd: Sv haldeki su, karadaki yaam iin gerekli olduu gibi kolayca buharlamaz; yeryzne yeterince gne gelemez; yeryzne yetersiz miktarda mortesi nm gelirdi. 33. Atmosferin effafl Eer daha kk olsayd: Gne nmnn yetersiz kapsamdaki dalga boylar gezegen yzeyine ulard. Eer daha byk olsayd: Gne nmnn ok geni kapsamdaki dalga boylar gezegen yzeyine ulard. 34. Atmosferdeki klor miktar Eer daha kk olsayd: Erozyon oranlar, nehirlerin, gllerin, topran asitlilik oranlar ve baz metabolik oranlar, ou yaam formu iin yetersiz kalrd. Eer daha byk olsayd: Erozyon oranlar, nehirlerin, gllerin, topran asitlilik oranlar ve baz metabolik oranlar, ou yaam formu iin ykselirdi. 35. Okyanuslardaki ve topraktaki demir miktar Eer daha kk olsayd: Gelimi yaam destekleyecek, yaam eitlilii ve miktar ok snrlanr; eer ok kkse hibir yaam mmkn olamazd.
192

EMRE DORMAN

Eer daha byk olsayd: En azndan gelimi yaamda demir zehirlenmesi kanlmaz olurdu. 36. Troposferdeki ozon miktar Eer daha az olsayd: Biyokimyasal dumanlar yeterince temizlenemezdi. Eer daha fazla olsayd: Gelimi hayvanlarda soluma zorluu grlr, rn hasatlar der ve ozona duyarl trlerin yok olmasyla sonulanrd. 37. Stratosferdeki ozon miktar Eer daha az olsayd: Gezegenin yzeyine, cilt kanserlerine ve bitki yetime miktarnda azalmaya yol aacak ok miktarda mortesi nm gelirdi. Eer daha fazla olsayd: Gezegenin yzeyine ok az mortesi nm ulaabilir, bitki yetime miktarnda azalmaya yol aar ve hayvanlar iin yetersiz vitamin retimi grlrd. 38. Mezosferdeki ozon miktar Eer daha az olsayd: Mezosfer gazlarnn sirklsyonu ve kimyas bozulur, atmosferin alt tabakalarndaki yaam iin gerekli gazlarn izafi bolluu da tahrip olurdu. Eer daha fazla olsayd: Mezosfer gazlarnn sirklsyonu ve kimyas bozulur, atmosferin alt tabakalarndaki yaam iin gerekli gazlarn izafi bolluu da tahrip olurdu. 39. Orman ve al yangnlarnn miktar ve kapsam Eer daha az olsayd: Toprakta yetimeyi engelleyici maddeler birikir; topran nitratlamas yetersiz olur; topran yeterli miktarda su geirmesi ve baz zararllarn absorbe edilmesi iin gerekli odunkmr retimi yetersiz olurdu.
193

MODERN BLM: TANRI VAR

Eer daha fazla olsayd: ok fazla bitki ve yaam biimi yok olurdu. 40. Toprak kkrtnn miktar Eer daha az olsayd: Bitkiler baz proteinlerden yoksun kalr ve lrlerdi. Eer daha fazla olsayd: Bitkiler kkrt toksinlerinden zehirlenip lrler; suyun ve topran asitlilii yaam iin ok fazla olurdu; nitrojen dngleri bozulurdu. Yaam tesadflere bavurularak aklanamaz. stelik yaam, fizik ve kimyann kanunlarn at iin yaamn kkeni asla kendi kendini rgtledii senaryo ile aklanamaz. Bununla birlikte yaamn fizik ve kimyann kanunlarn ayor olmas yaamn sebebinin fiziksel bir eyden ok daha fazlas olmas gerektiini anlarz. Bu gibi bir durumda mantkl olan tek aklama udur: Yaamn sebebi olan ve olmaya devam eden ey ne an ne fizik ne de kimyadr; Tanrdr.310

310 Dean L. Overman, A Case Against Accident and Self-Organization, s. 198.


194

Evrendeki Dier Hassas Ayarlarn Listesi 311

Evrenin evrendeki yasalarn kompleks yaplarn ortaya kmasna ve gelimesine olanak tand gerei, bence btn bunlarn arkasnda bir eylerin dndne dair salam bir kanttr. Bu tasarmn insann zerinde brakt etki gerekten ok ama ok kuvvetli.312 Paul Davies 313 1. Gl nkleer kuvvet sabiti Eer daha byk olsayd: Hidrojen olmazd; yaam iin nemli olan ekirdek istikrarsz olurdu. Eer daha kk olsayd: Hidrojenden baka element olmazd. 2. Zayf nkleer kuvvet sabiti Eer daha byk olsayd: Big Bangde ok fazla hidrojen helyuma evrilirdi, bundan dolay yldzlarn yanmasyla, ok
311 Hugh Ross, The Creator and the Cosmos, s. 154-157. 312 Paul Davies, The Cosmic Blueprint, Simon and Schuster, New York 1988, s. 203. 313 Fiziki.
195

MODERN BLM: TANRI VAR

fazla ar element malzemesi ortaya kard; yldzlardan ar elementler yaylmazd. Eer daha kk olsayd: Big Bangde ok az hidrojen helyuma evrilirdi, bundan dolay yldzlarn yanmasyla, ok az ar element malzemesi ortaya kard; yldzlardan ar elementler yaylmazd. 3. ekim kuvveti sabiti Eer daha byk olsayd: Yldzlar ok scak olur, yldzlar ok abuk ve dzensizce yanarlard. Eer daha kk olsayd: Yldzlar nkleer fzyon ateleyemeyecek kadar souk kalrlard, bundan dolay ar element retimi olmazd. 4. Elektromanyetik kuvvet sabiti Eer daha byk olsayd: Yetersiz kimyasal balar olurdu; boron elementinden daha byk olan elementler blnme iin ok istikrarsz olurlard. Eer daha kk olsayd: Yetersiz kimyasal balar olurdu; karbon veya oksijen yetersiz miktarlarda olurdu. 5. Elektromanyetik kuvvet sabitinin ekim kuvveti sabitine oran Eer daha byk olsayd: 1.4 gne ktlesinden daha kk yldzlar olmazd, bundan dolay yldzlarn mr ksa olur ve parlaklklar dzensiz olurdu. Eer daha kk olsayd: 0.8 gne ktlesinden daha byk yldzlar olmazd, bundan dolay ar element retimi olmazd. 6. Elektron ktlesinin proton ktlesine oran Eer daha byk olsayd: Yetersiz kimyasal balar olurdu. Eer daha kk olsayd: Yetersiz kimyasal balar olurdu.
196

EMRE DORMAN

7. Proton saysnn elektron saysna oran Eer daha byk olsayd: Elektromanyetizma, ekim gcne hkim olur, galaksi yldz ve gezegen oluumlarn engellerdi. Eer daha kk olsayd: Elektromanyetizma, ekim gcne hkim olur, galaksi yldz ve gezegen oluumlarn engellerdi. 8. Evrenin genleme oran Eer daha byk olsayd: Galaksi oluumu olmazd. Eer daha kk olsayd: Yldz oluumlarndan nce evren kerdi. 9. Evrenin danm-entropi seviyesi Eer daha kk olsayd: Galaksi oluumlar olmazd. Eer daha byk olsayd: Galaksiler ierisinde yldz younlamalar olmazd. 10. Evrenin ar tanecik-baryon ve nkleon younluu Eer daha byk olsayd: Big Bangde ok fazla dteryum aa kar, bundan dolay yldzlar ok abuk yanard. Eer daha kk olsayd: Big Bangde ortaya kan helyum yetersiz kalr, bundan dolay ok az ar element oluurdu. 11. Ik hz Eer daha hzl olsayd: Yldzlar ok parlak olurdu. Eer daha yava olsayd: Yldzlar yeterince parlak olmazd. 12. Evrenin ya Eer daha yal olsayd: Kararl bir yanma halinde Gne tipli yldzlar, galaksilerin doru yerlerinde olmazd. Eer daha gen olsayd: Kararl bir yanma halinde Gne tipli yldzlar olumazd.
197

MODERN BLM: TANRI VAR

13. Galaksiler arasndaki ortalama uzaklk Eer daha byk olsayd: Yeterli bir zaman diliminde, yldz oluumunu salamaya yeterli olmayacak miktarda gaz galaksimize akard. Eer daha kk olsayd: Gnein yrngesi kkten alt st olurdu. 14. Protonun azalma oran Eer daha byk olsayd: Inmn serbest kalmasndan yaam yok olurdu. Eer daha kk olsayd: Evrende yaam iin gerekli maddeler yetersiz kalrd. 15. 12 karbon (12C)dan 16 oksijene (16O) enerji dzeyi oran Eer daha byk olsayd: Yetersiz oksijen olurdu. Eer daha kk olsayd: Yetersiz karbon olurdu. 16. 4 helyum (4He) enerji dzeyi Eer daha byk olsayd: Yetersiz karbon ve oksijen olurdu. Eer daha kk olsayd: Yetersiz karbon ve oksijen olurdu. 17. Ntronun protona gre ktle fazlas Eer daha byk olsayd: Ntron azalm, yaam iin gerekli olan ar elementlerin olumas iin ok az ntron brakacakt. Eer daha kk olsayd: Ntron azalm, yaam iin gerekli olan ar elementlerin olumas iin ok az ntron brakacakt. 18. Nkleonlarn anti-nkleonlara gre fazlas Eer daha byk olsayd: Gezegenlerin oluumu iin ok fazla nm olurdu.
198

EMRE DORMAN

Eer daha kk olsayd: Galaksilerin ve yldzlarn olumas iin gerekli yeterince madde olmazd. 19. Su moleklnn polaritesi Eer daha byk olsayd: Fzyon ss ve buharlama, yaamn varl iin ok byk olurdu. Eer daha kk olsayd: Fzyon ss ve buharlama, yaamn varl iin ok kk olurdu; yaam kimyasnn ilemesi iin gerekli olan su kalitesiz olurdu; buz yzmezdi, kaarak donard. 20. Spernova pskrmeleri Eer daha yakn olsayd: Inm gezegendeki yaam yok ederdi. Eer daha uzak olsayd: Kayalk gezegenlerin olumas iin yeterince ar element kl olmazd. Eer daha sk olsayd: Inm gezegendeki yaam yok ederdi. Eer daha seyrek olsayd: Kayalk gezegenlerin olumas iin yeterince ar element kl olmazd. Eer daha ge olsayd: Inm gezegendeki yaam yok ederdi. Eer daha erken olsayd: Kayalk gezegenlerin olumas iin yeterince ar element kl olmazd. 21. Egzotik maddenin sradan maddeye oran Eer daha kk olsayd: Galaksiler olumazd. Eer daha byk olsayd: Gne tipi yldzlar olumadan evren kerdi. 22. Galaksi kmeleri Eer daha youn olsayd: Galaksi arpmalar ve birlemeleri, yldz ve gezegen yrngelerini bozard; ok fazla nm olurdu.
199

MODERN BLM: TANRI VAR

Eer daha gevek olsayd: Yeterli bir zaman diliminde, yldz oluumunu salamaya yeterli olmayacak miktarda gaz galaksilere akard. 23. Erken evrende etkili olan ller Eer daha kk olsayd: Kuantum mekanii, ekim gc ve izafiyet birlikte var olmazd ve yaam mmkn olmazd. Eer daha byk olsayd: Kuantum mekanii, ekim gc ve izafiyet birlikte var olmazd ve yaam mmkn olmazd. 24. Mevcut uzayda etkili olan ller Eer daha kk olsayd: Elektron, gezegen ve yldz yrngeleri kararsz olurdu. Eer daha byk olsayd: Elektron, gezegen ve yldz yrngeleri kararsz olurdu. 25. Neutrino ktlesi Eer daha kk olsayd: Galaksi kmeleri, galaksiler ve yldzlar olumazd. Eer daha byk olsayd: Galaksi kmeleri ve galaksiler ok youn olurdu. 26. Big Bang dalgacklar Eer daha kk olsayd: Galaksiler olumazd; evren ok abuk genilerdi. Eer daha byk olsayd: Galaksi kmeleri ve galaksiler ok youn olurdu; kara delikler hkm srer; evren ok abuk kerdi. 27. Toplam ktle younluu Eer daha kk olsayd: Gne tipi yldzlar olumadan evren ok abuk genilerdi.
200

EMRE DORMAN

Eer daha byk olsayd: Kararsz yrngelere ve ok fazla nma yol aacak ekilde evren ok yava genilerdi. 28. Uzay enerji younluu Eer daha kk olsayd: Kararsz yrngelere ve ok fazla nma yol aacak ekilde evren ok yava genilerdi. Eer daha byk olsayd: Gne tipi yldzlar olumadan evren ok abuk genilerdi. 29. zafi genileme faktrnn boyu Eer daha kk olsayd: Yaam iin nemli kimyasal fonksiyonlar tam anlamyla gerekleemezdi. Eer daha byk olsayd: Yaam iin nemli kimyasal fonksiyonlar tam anlamyla gerekleemezdi. 30. Heisenberg Belirsizlik Prensibindeki belirsizliin bykl Eer daha kk olsayd: Vcut hcrelerine oksijen tanmas ok yava olurdu; yaam iin nemli elementler kararszlard; yaam iin nemli kimyasal fonksiyonlar tam anlamyla gerekleemezdi. Eer daha byk olsayd: Yaam iin nemli elementler kararszlard; yaam iin nemli kimyasal fonksiyonlar tam anlamyla gerekleemezdi. Tm bu hassas deerler bize evrenin ve yaamn varl iin olmazsa olmaz trden gerekliliklerin ne denli hayati olduklarn gstermekte ve sz konusu bu deerlerin kendiliinden olumasnn mmkn olmadn ifade etmektedir. phesiz tm bu deerler bilimsel sonulardr. Baka bir ifadeyle bilim tm bu deerleri Tanrnn varln temellendirmek iin ortaya koymamaktadr.
201

MODERN BLM: TANRI VAR

Ancak ortaya kan bilimsel sonular akl ve vicdan sahibi kiilerin sz konusu deerlerden hareketle Tanrnn varlnn zorunluluuna ulamalarn ya da zaten sahip olduklar Tanr inanlarn bilimsel deliller ile de destekleyebilmelerini salamaktadr. Ksacas bilim, evrenin ve yaamn kkeninde tesadflere meydan brakmayacak derecede ilahi bir organizasyonun zorunluluuna dikkatleri ekmekte, bu zorunluluun adn koymak ve ycelii karsnda teslim olmak ise insanlara kalmaktadr. Evrenin tamamn oluturan atomik dzeydeki paracklarn her biri ve bunlar arasnda varolan olaanst derecede sk ilikiler, matematik prensiplere dayal dantel gibi rlm dzenlemelerin, yasalam rnekleri ile doludur. Bu ylesine ahenkli, ylesine muhteem ve ylesine harika bir sistemdir ki; burada ans ya da raslantlara yer yoktur. Her mekn ve zaman boyutunda olmas gereken neyse, o olur. Her ey ve her olay kendi yerinde; nerede ve nasl bulunmas ve olumas gerekiyorsa, orada ve o zamandadr. Talih, raslant, ans, zar ve fal oyunlar, evrensel btnlk iinde yer almaz. Olaylarn kendi doal seyri iindeki akm, stn bir planlamann bilimsel rnekleriyle doludur. Orada, yani evrende, bir yaprak bile kendiliinden kprdamaz. Bu insann ancak uzun ve derin bir i servenle kavrayabilecei, aknlk verici bir olaydr.314

314 Takn Tuna, Son Basamak, ule Yaynlar, stanbul, 2003. Arka kapak yazsndan.
202

Baz Ateist ve Agnostik Bilim Adamlarnn Evrendeki Tasarmn Mkemmellii Karsnda Deien Grleri

Otuz krk yl kadar nce akl banda saydnz kiiler bile 20. yzyln sonuna geldiimizde insanolunun anlam, ama ve ilahi gler gibi konularda inand her eyin anlamsz ve boa kacan ileri srerlerdi. Bilim ise hayatn titreen atomlar ve oalan molekllerden ibaret hibir amaca ynelik olmayan tesadf bir sre olduunu ortaya koyacak kantlar bulmakla grevli sayard kendini. Yani var olu tamamen tasadf eseriydi. Edebiyat, tarih ve felsefe de benzer bir tutum sergiliyordu. Oysa yeni bin ylda anlam kavram grkemli bir dn yaamaktadr. Evrenin balang ve kkenini anlamsz, kendiliinden ve teknik bir hadise olarak yorumlamas beklenen kozmologlar varolu gereinin zerinde kaldrlmas gereken bir rt bulunduunu itiraf ediyorlar. Yaamn anlamsz kimyasal bir kaza olduu sylemlerini devam ettirmesi beklenen biyologlar doal yaamn ardnda kutsal bir varla iaret eden gstergeler olduuna inanyorlar.315 Bilim tarihinin gelmi gemi en byk simasnn kim olduu sorulduunda hi phesiz pek ok insan iin bu sorunun
315 Gregg Easterbrook, Meaning Makes a Comeback, ed: Russell Stannard, God For The 21st Century, Templeton Foundation Press, Great Britain (2000), s. 32.
203

MODERN BLM: TANRI VAR

cevab Isaac Newton olacaktr. Newton ok byk bir bilim adam olmasnn yannda son derece inanl bir kiilie de sahipti. Tanrnn eserleri aracl ile bilineceine inanyor ve evrensel yasalar Tanrnn stn sanatnn birer ninesi olarak inceliyordu. Hristiyanln en temel retilerinden biri olan teslis yani leme inancn da ak bir dille reddeden ve bu inancnn Hristiyanln znde bulunmadn eitli deliller ile ifade eden Newtonun Tanry her an her eye hkim ve evren zerinde etkin bir varlk olarak algladn grmekteyiz. Newtona gre Tanr inanc ve evrenin Tanr tarafndan yaratlm olduu o derece aikr bir durumdur ki bunun akl banda insanlar tarafndan inkr edilmesi mmkn olmad gibi bu inan geerliliini her dnemde devam ettirecek bir gce ve saysz delile sahiptir. Bu sebeple zellikle 19. yzyldan itibaren eitli evreler tarafndan iddia edildii gibi bilimin dinsel gerekleri rtt ya da bilimsel verilerin Tanrya yer vermedii ynndeki aslsz yaklamlarn bilimin dhisi tarafndan geersiz klndn grmekteyiz. Newtonun ateizm ile ilgili szleri bu konudaki net tavrn ak bir dille ifade etmektedir: Ateizm insanlk iin o kadar anlamsz ve irentir ki hibir zaman fazla savunucusu olmamtr. Btn kularn, hayvanlarn ve insanlarn sa ve sol taraflarnn ayn olmas (barsaklar hari) ve sadece iki gzlerinin olmas ve yzlerinin iki tarafnda baka gz olmamas, kafalarnn iki tarafnda sadece iki kulak olmas ve burunlarnda sadece iki delik olmas, gz arasnda baka hibir deliin olmamas ve burnun altnda bir az olmas ve iki n ayak veya iki kanat veya omuzlarnda iki el olmas ve bir kalann biri bir tarafnda dieri dier tarafnda iki ayak olmas ve daha fazla olmamas tesadfen olabilir mi? Hepsinin d eklindeki bu dzen bir Sanatnn gaye ve dzenlemesi olmadan nasl ortaya km olabilir? Her trl canlnn gzlerinin
204

EMRE DORMAN

kkne kadar transparan olmas ve gzlerin vcutta, d tarafnda kat transparan deriler olan ve transparan svlarla dolu ortada kristal lens olan ve lensin nnde bebei olan tek yer olmas, hem de hepsinin grmeyi olanakl klacak dzgn ekle sahip olmas, hibir Sanatnn onlar tamir edememesi neye balanacaktr? Kr ans, n var olduunu ve onun krlmasn biliyor muydu ve btn varlklarn gzlerini bunu garip bir biimde kullanacak ekilde mi dzenledi? Bu ve bunun benzeri dnceler her zaman insanolunu her eyi yaratan, her eye gc yeten ve o yzden korkulmas gereken bir varln olduuna ikna etmitir ve her zaman ikna edecektir.316 Bilim bizi, grdmz her eyin doal aklamasna ynlendirir mi? 19. yzyl boyunca, bilimin bu ynde gittii izlenimi vard. Fakat 20. ve 21. yzyln bilimi bizi tekrar tasarm inanna ynlendirmektedir. Bu, bilimsel aklamann eksikliinden deil bilimsel aklamann bizi getirdii noktadan kaynaklanmaktadr. Yani gerek evren gerekse canllar hakkndaki bilgimizin artmas bizi Tanrya daha fazla yaklatrmakta ve sanatnn yceliini takdir etmemizi salamakatdr. Son zamanlarda tasarm dncesini destekleyen delillerden dolay daha nce inansz ya da agnostik olan pek ok bilim adam, Tanrya inanmaya balamtr. Jim Holt bu konuda unlar sylemektedir: Bundan birka ay nce Nature dergisinde grdm bir aratrma, Amerikal fiziki, biyolojist ve matematikilerin % 40nn Tanrya inandn ortaya koymutur. Bunlar hem de bir metafiziksel soyut Tanrya deil, bizim ilerimizle yakndan ilgilenen ve dualarmz duyan, brhim, shak ve Yakubun Tanrsna inanmaktadr. 317
316 Isaac Newton, Gerek Dinin Ksa Bir Plan, Aktaran: Enis Doko, Dhi ve Dindar: Isaac Newton, stanbul Yaynevi, stanbul (2011), s. 51-52. 317 Quotes from Scientists Regarding Design of the Universe (www.godandscience.org)
205

MODERN BLM: TANRI VAR

Fiziksel sbitelerin uyum derecesi o kadar hassas bir kritere baldr ki, agnostik bir takm nl bilim adamlar bunun arkasnda doast bir plan veya aracnn olduu sonucuna varmlardr. Dindar bilim adamlar tarihin her dneminde karmza kmtr. Isaac Newton, Michael Faraday ve James Clerk Maxwell akla ilk gelen rnekler. Ama byle olanlar genellikle aznlkta kald; ounluu ise agnostik olmay seti. Sonra birden ne olduysa yirminci yzyln ikinci yarsndan itibaren en sekler bilim adamlar bile Tanrnn adn telaffuz eder oldu. nemli bir astrofiziki ve kozmolog olan Fred Hoyle bu durumun tipik bir rneidir. Hoyle kariyerinin ilk gnlerinde Tanrtanmazd. kinci Dnya Savandan sonra kafas karm bir ekilde baz elementlerin daha azken bazlarnn neden ok olduuna kafa yorarken aklna parlak bir fikir geldi. Nkleer ekirdeinin yapsn incelemeye karar veren Hoyle, karbon ekirdeinde o gne kadar kefedilmemi bir enerji dzeyi olduunu tespit etti. Yapt deneyler tespitlerini dorulad. Hoyle, bunun bir rastlant olamayacana karar verdi, iin iinde ilh bir gcn olduuna hkmetti. Sonraki ylarda ilahi g kendini baka alanlarda da gstermeye balad. Cisimlerin elektron ve protonlardan olutuu teden beri biliniyordu. Bu ikisinin oranlar sabit kabul edilmi, kimse bu konu zerinde dnmemiti. Ama sonra bilim adamlar kp proton ve elektronlarn tam deerini kesin olarak bilmek gerektiini, zira bir milimlik kayma halinde bile yaamn ortadan kalkacan sylediler. Hassas Ayarlar n doada ne denli nemli olduuna ilikin her gn yeni bir eyler renmeye baladk. Ortaya kan sonular dini dnceyle uyum ierisindedir. Birincisi, evrende ciddi bir ayar olduu kesindir. Hoyleun zyaam yksnde belirttii gibi, Tanrtanmaz grn, dnyann belli bir amala yaratlmadn sylemesi kadar ahmaka bir ey olamaz.
206

EMRE DORMAN

kincisi, insanolu evrenin tasarlanm en nemli paralarndan birisidir; fiziki Freeman Dysonun deyimiyle Kimse yeryznde kendini yabanc gibi hissetmemelidir. Zira her geen gn evrenin yapsn biraz daha tanyor, onun biz buraya gelmeden nce bir ekilde bizden haberdar olduunu seziyorum. Dysonun bu szleri insann plansz bir biimde evrim geirdiini ne srenlerin dnceleriyle eliiyor.318 Eitimini Harvard ve Cambridge gibi dnyann en nl iki niversitesinde tamamlayan nl siyaset bilimci Patrick Glynn mrnn byk bir ksmn ateist olarak yaamasna ramen modern bilimin gelimelerini yeniden incelemesi neticesinde ciddi bir dnm geirmi ve 1999 ylnda God: The Evidence: The Reconciliation of Faith and Reason in a Postsecular World (Tanrnn Varlnn Delilleri: Post-Sekler Bir Dnyada nan ve Akln Uzlamas) balkl bir alma yaymlayarak Tanrnn varln kabul ettiini yani artk bir ateist olmadn ifade etmitir. Glynn, ateizmin bir yanlg olduunu ne zaman ve nasl fark ettiini u szleri ile ifade ediyordu: Belki nce, nasl ateist olduumu anlatmalym. Ben dindar Katolik bir ailede yetitim. Pazar gnleri kilise korosuna katlrdm. Ama genliimde, 60l yllarda deimeye baladm, Harvardda geirdiim yllarda o devrin tipik agnostik modelini benimsedim. Strauss ile birlikte ise, rtl bir ateizmi kabullendim. Bu ateizm daha ok Darwinizme dayanyordu. Darwinden sonra ateizm, zaten pek ok Batl entelektel arasnda sorgulanmadan kabul edilen standart bir gr haline gelmiti. Ancak 80lerde bu tablo deimeye balad. Aralarnda benim de bulunduum pek ok entelektel, konuyu batan ele alarak ateizmi sorgulad. te yandan
318 Cyril Domb, Science and Religion: Heading For Partnership? ed: Russell Stannard, God For The 21st Century, Templeton Foundation Press, Great Britain (2000), s. 182.
207

MODERN BLM: TANRI VAR

Amerikan kltr iinde de bir deiim balamt. Bugn Amerikal elitler arasnda hl son derece koyu sekler bir kanat var. Ama bunlarn gr, ideolojilerden sadece biri haline gelmi durumda; eskiden, mesel 60larda veya 70lerde ise sz konusu gr gerein t kendisi olarak kabul gryordu. Eer Harvardda okuyup da pazar gnleri kiliseye gidiyor olsaydnz, biraz garip birisi olarak grlrdnz, biraz eski moda, eskide kalm birisi olarak. Bugn bu tablo byk lde deimi durumda ve Amerikan entelektelleri arasnda da gl bir dindarlk grebiliyorsunuz. Polkinghorne gibi byk fizikiler Allahn varln savunuyor ve bunu ok makul ve ikna edici ekilde yapyorlar. 20. yzyln balarnda Big Bang (Byk Patlama) teorisi kabul edildi ve bu teori, lemin bir balangc, yani yaratl n olduunu gsterdi. Bu, kinatn sonsuz olduunu savunan materyalist gre nemli bir darbe oldu. 1970lerde ise fizikiler, enteresan ve dndrc bir hususu fark ettiler. Kinatn btn fizik dengelerinin, mesel yerekiminin veya atomu bir arada tutan nkleer kuvvetlerin, yaanabilir bir lem olumas iin en ideal deerlerde olduklarn buldular. Antropik Prensip (nsan iin hazrlanm kinat anlay) ad verilen bu artc bulu, iinde yaadmz kinatn rastgele ortaya kmad, insan hayat iin zel olarak yaratld fikrine byk bir delil oluturdu. Yllar getike bu prensibi destekleyen yeni deliller de ortaya kmaya devam ediyor.319 Belki de gnmz asndan en dikkat ekici gelime yirminci yzyln en etkili ateistlerinden biri kabul edilen ngiliz filozof Antony Flewun 2004 yl iinde bilimsel kantlardan hareketle Tanrnn var olduuna inandn aklamasdr. Flew, 2004 ylnda New York niversitesinde gerekleen bir sempozyumda
319 Patrick Glynn, Ben Bir Ateisttim!, Rportaj: Mustafa Akyol, Sznt Dergisi, Say:315, (Nisan 2005).
208

EMRE DORMAN

kendisine, hayatn kaynana dair yaplan almalarn yaratc bir Zeknn etkinliine iaret edip etmediinin sorulduunu ve bu soruya cevaben artk ettiine inandn sylediini anlatr. Flew, DNAnn ortaya karm olduu akl almaz mkemmelliklerin ardnda mutlaka stn bir zek olmas gerektiine inandn sylyordu. Ancak Flew bu aklamasnn, felsef hayatnn bandan beri benimsemi olduu prensiple yani kantn gtrd yeri takip etmekle uyum iinde olduunu da vurguluyordu.320 Flew, There is A God (Tanr Var) ismi ile yaymlanan son kitabnda kendisini Tanrnn var olduu inancna gtren bilimsel ve felsef nedenleri aklamtr. Amerikal bilim felsefecisi ve teolog William Lane Craig sz konusu kitap hakknda u ekilde bir yorum yapar: Antony Flew, zgr dnce yoluyla kantn gtrdn dnd yere, yani teizme gittiinde, szde zgr dnrler tarafndan en sert biimde itham edilmitir. Sanki en affolunmaz gnah ilemi gibi grlmtr. imdi elinizde anti-teizimden teizme yolculuunun kiisel hikyesi bulunmaktadr. Bu kitab gerein peinde olan, gerekten ak fikirli herkese neriyorum.321 Her ne kadar Flew, inand Tanrya geleneksel dinlerin etkisinde kalmadan inandn ifade etse de yine de onun sz konusu almasnn satr aralarndan, kendisinin yaam olduu deiimi ateizmden teizme gei olarak ifadelendirdiini grmek mmkndr.322 Flew, yarm yzyl boyunca ateizmi anlatp savunmasna ramen, artk evrenin sonsuz bir zek tarafndan var edildiine, hayatn ve oalmann ilh bir kaynaktan baladna inanmasna sebep olan nedenleri ksaca u ekilde ifade ediyordu:
320 Antony Flew, There is A God, How the Worlds Most Notorious Atheist Changed His Mind, s. 74-75. 321 Antony Flew, There is A God, (Kitap hakkndaki grlerin yer ald i kapaktan.) 322 Antony Flew, There is A God, s. 32.
209

MODERN BLM: TANRI VAR

Modern bilimin ortaya kard dnya resmi, benim grdm ekliyle byle. Bilim, doann Tanrya iaret eden boyutuna k tutuyor. Bunlardan ilki doann kanunlara uyduu gerei. kincisi, hayat boyutu yani maddeden kaynaklanan ve zekice organize edilip amaca ynelik hareket eden varlk boyutu. ncs ise doann varl. Ancak bana rehberlik eden yalnzca bilim olmad. Ayn zamanda klasik felsef iddialarn yeniden incelemesi de bana yardmc oldu.323 Flew, varln savunduu Tanrnn Aristotelesin Tanrs olduunu sylyor ve bu Tanrnn Msev-Hristiyan geleneindeki Tanr anlayna atfedilen niteliklere benzer pek ok nitelie sahip olduunu ifade ediyordu. Flewe gre Aristoteles Varla u nitelikleri atfetmitir: deimezlik, madd olmama, her eye gc yetme, her eyi bilme, birlik ya da blnememe, mkemmel iyilik ve zorunlu varlk. Flew, doal teolojiden hareketle Tanry kefediini u ekilde zetliyordu: Tanry kefimin, doast olgularla hibir ilikisi olmadan tamamen doal bir dzeyde gelitiinin altn izmeliyim. Bu, geleneksel olarak doal teoloji denilen anlaytr. Bilinen dinlerin hibiri ile bir balants yoktur. Ayrca Tanr ile ilgili kiisel bir deneyim ya da doast veya mcizev denebilecek trden bir tecrbe yaadm da iddia etmiyorum. Ksacas Tanry kefediim inancn deil, akln bir yolculuudur.324 Roy Abraham Varghese ise zellikle yeni ateizm olarak ifadelendirilen anlayn temsilcilerinden Dawkins gibi ateistlere ynelik olarak ok ciddi eletiriler getirmekte ve sz konusu bu eletirilerinde zellikle ancak Tanrnn varl ile aklanabilecek olan be olguya dikkat ekmektedir. Bunlar ise srasyla maddi dnya ile btn deneyimlerimizde gizli olan aklclk, bamsz bir
323 Antony Flew, There is A God, s. 88-89. 324 Antony Flew, There is A God, s. 93.
210

EMRE DORMAN

ekilde hareket edebilme kabiliyeti olan yaam, farknda olma yetisi olan bilin, dilde bulunan trden anlaml simgeleri ifade edebilme ve onlar anlama yetenei olan kavramsal dnce ve bilin, dnme ve eylemin merkezi olan insann kendisidir.325 Bununla birlikte Varghese maddenin kendi kendini var ettii ya da zaman iinde bilin sahibi varlklar oluturduu eklindeki ateist iddialara da u ekilde bir rnekleme ile cevap vermitir: Mevcut deneyimlerimiz zerinde dnrken isterseniz bir dnce deneyi gerekletirelim. Bir an iin nnzde mermer bir masa bulunduunu dnn. Bir trilyon yl ya da sonsuz zaman gese bile bu masann birden bire veya yava yava sizin gibi bilinli, evresinde olup bitenlerin ve kimliinin farknda olabileceini dnebilir misiniz? Bu ekilde bir eyin gerekleeceini dnmek imknszdr. Ayn ey her trl madde iin geerlidir. Maddenin, ktle enerjisinin yapsn zdnzde, yaps gerei, asla bilin dzeyine gelemeyeceini, asla dnemeyeceini ve asla ben diyemeyeceini anlarsnz. Fakat ateistlerin grne gre, evrenin tarihinin bir noktasnda, imknsz ve akl almaz eyler gereklemitir. Onlara gre farkllamam madde (buna enerji de dhildir) bir zamanlar can bulmu, ardndan bilin dzeyine ulam, ardndan kavramsal dnme yetisini elde etmi ve sonunda ben dzeyine gelmitir. Fakat yeniden masamza dnecek olursak bunun neden gln olduunu anlarz. Masa, bilin dzeyine erimek iin gereken zelliklerin hibirine sahip deildir. Sonsuz zamanda bile bu tr zellikleri edinemez. Yaamn kaynana dair byle akl almaz bir senaryoyu kabul eden bir kiinin bile, belirli koullar altnda bir mermer parasnn kavramlar retebileceini ileri srebilmesi iin ldrmas
325 Roy Abraham Varghese, The New Atheism: A Critical Appraisal of Dawkins, Dennett, Wolpert, Harris, and Stenger, (Antony Flew, There is A God iinde), s. 161-162.
211

MODERN BLM: TANRI VAR

gerekir. Atomalt seviyede masay bir arada tutan ey, evrendeki dier tm maddeleri de bir arada tutan eydir.326 Evrendeki bu hassas ve mkemmel oluumlar agnostik ve ateist birok bilim adamnn grlerinin deimesine ve bu konu hakknda eitli itiraf ve aklamalarda bulunmalarna sebep olmutur. Harvard niversitesinde astronomi ve bilim tarihi profesr olan Owen Gingerich bu konuda u ekilde bir deerlendirmede bulunur: Kozmologlarn kimisi teist kimisi ateisttir. Ama hepsi de evrendeki oluumlar byk bir hayranlk hissi iinde izlemektedirler.327 Evrendeki sz konusu hassas ayarlarn ortaya kmasndan nce kendilerini agnostik ya da ateist olarak tanmlayan nde gelen bir takm bilim adamlar evrendeki mkemmel ve hassas ayarlar karsnda u ekilde aklama ve itiraflarda bulunmulardr: Fred Hoyle (Astrofiziki): Gereklerin mantkl bir yorumu stn bir entelektelin fizik, kimya ve biyoloji ile oynad ve doada kr hibir gten bahsetmeye deer olmad sonucunu gsterir. Gerekten hesaplanan rakamlar o kadar artc ki bu sonu artk soru tesidir. 328 Evren, sper hesaplama yapan bir entelektel g tarafndan yaratlmtr. Aksi takdirde, bu kadar ok ilgisiz ve imknsz tesadfn muhteem bir ekilde bir arada ileyip yaam mmkn klan bir evreni meydana getirmesi beklenemezdi.329
326 Roy Abraham Varghese, The New Atheism: A Critical Appraisal of Dawkins, Dennett, Wolpert, Harris, and Stenger, s. 163-164 327 Owen Gingerich, Ingredients for Life, ed: Russell Stannard, God For The 21st Century, Templeton Foundation Press, Great Britain (2000), s. 20. 328 www.godandscience.org 329 Michael Corey, The Anthropic Principle (www. michaelcorey.com)
212

EMRE DORMAN

George Ellis (Astrofiziki): Bu komplekslii mmkn klmak iin kanunlarda muhteem bir hassas ayar vardr. Baarlarnn komplekslik derecesinin fark edilmesi mucize kelimesini bu kelimenin ontolojik durumu konusunda bir taraf olmadan kullanmay gerekli klyor. 330 Paul Davies (Astrofiziki): Bana gre btn bunlarn arkasnda ok gl bir delil var. yle grnyor ki biri doann rakamlarn, evreni yaratmak iin hassas bir ayara oturtmu.331 Fizik kanunlar son derece saf bir tasarm rn grnyor. Evrenin bir amac olmal. 332 Tanr bu tasarm ne maksatla retmitir sorusuna cevap ararken nsanc lke ve biyolojik organizmalarn gerekleriyle ilgili oluumlarn gz nnde bulundurulmas gerekir. Evrende bilinli yaamn olumas iin gerekli doa kanunlarnn hassas ayar aka Tanrnn evreni byle bir hayat ve bilincin gelimesi iin tasarlad sonucunu karr. Bu demek oluyor ki evrendeki varlmz Tanrnn plannn merkezi bir parasdr. 333 Bilim, evrendeki her eyin akl ve mantk erevesinde ilediini ngren bir varsaymn zerinde temellenir. Mucizelere yer yoktur. Bu, doa kanunlarn ve fiziksel evrenin ileyiini dzenleyen bir akln var olduu anlamna gelir. Ateistlere gre doann kanunlarnn herhangi bir gerekesi yoktur ve evren tamamen anlamsz bir dizi rastlant zerine bina edilmitir. Bir bilim adam olarak bu dnceyi kabul etmem mmkn deil. Evrenin
330 331 332 333 Hugh Ross, The Creator and the Cosmos, s. 159. www.scienceandthebible.org Paul Davies, Superforce, s. 243. Paul Davies, The Mind of God, s. 213.
213

MODERN BLM: TANRI VAR

doasn ve ileyiini belirleyen, her eyin kkeninde yer alan ve hi deimeyen bir akl olmaldr. 334 Alan Sandage (Astronomi Alannda Crawford dl Sahibi): Ben byle bir dzenin bir kaostan ktn olduka ihtimalsiz buluyorum. Dzenleyici bir prensip olmal. Tanr bana gre, esrarengiz fakat varlk mucizesinin neden hibir ey yerine bir eyler var olduunun aklamasdr. 335 John OKeefe (NASAda Astronom): Bizler astronomik standartlarda martlm ve efkat ile muamele edilmi yaratklarz. Eer evren byk bir hassasiyetle yaratlm olmasayd biz hibir ekilde var olmazdk. Benim grm evrenin bu koullardaki varlyla, iinde insanlarn yaamas iin yaratlddr. 336 George Greenstein (Astronom): Biz btn delilleri aratrdka bir doa tesi aracnn varl dncesi ortaya kyor. Mmkn mdr ki biz beklemediimiz bir ekilde birden bire yce bir varln bulunduunun bilimsel kantn bulduk. Tanr ilahi bir ekilde kozmosu bizim faydamz iin mi yaratt? 337 Arthur Eddington (Astrofiziki): Bilimsel teorinin bugnk durumundan evrensel bir akl ya da bilginin dncesi sonucu karlabilir diye dnyorum. 338
334 Paul Davies, What Happened Before The Big Bang, ed: Russell Stannard, God For The 21st Century, Templeton Foundation Press, Great Britain (2000), s. 12. 335 Hugh Ross, The Creator and the Cosmos, 160. 336 www.godandscience.org 337 Hugh Ross, The Creator and the Cosmos, s. 158. 338 www.godandscience.org
214

EMRE DORMAN

Arno Penzias (Fiziki/Nobel Fizik dl Sahibi): Astronomi bizi benzersiz bir olaya ulatrr; hilikten yaratlm olan, hayatn oluabilmesi iin salanmas gereken koullara uygun, hassas bir dengeye ve kendisine temel oluturan bir plana (buna doast de denebilir) sahip olan bir evren. Bu yzden, modern bilimin gzlemleri yzyllar ncesinin sezgileriyle ayn sonuca ulam gzkyor.339 Bugnn dogmas ise maddenin ebedi ve ezeli olduu ynndedir. Bu dogma, evrenin yaratlm olduuna iaret eden gzleme dayal kantlar ve astronominin bugne kadar rettii gzlemlenebilir verilerin hepsinin evrenin yaratld iddiasn destekledii gereine ramen bunu kabul etmek istemeyen insanlarn (bunlara fizikilerin ounluu da dhildir) igdsel inanlarna dayanmaktadr. Sonu olarak, verileri reddeden insanlar maddenin ebedi ve ezeli olmas gerektiine dair din bir inan tayan insanlar olarak tanmlanabilirler Eer evren her zaman var olmadysa bilim, evrenin mevcudiyetine dair bir izahat yaplmas ihtiyac ile yz yze kalacaktr.340 Tony Rothman (Fiziki): Evrenin dzeni, gzellii ve doann artc rastlantlar ile kar karya kaldnzda bilimden dine doru bir adm atmaya tevik olursunuz. Eminim pek ok fiziki bunu yapmak ister, bunu itiraf edebilmelerini dilerim.341 Stephen Hawking (Astrofiziki): Bilim yasalar, imdi bildiimiz biimiyle, elektronun elektrik yknn nicelii ve proton ve elektronun ktlelerinin oran gibi pek ok temel say ierir
339 Henry Margenau-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 105. 340 H. Margenau-R. Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 101. 341 Hugh Ross, The Creator and the Cosmos, s. 158.
215

MODERN BLM: TANRI VAR

alas gerek ise bu saylarn deerlerinin yaamn geliimini olanakl klmak iin ok ince ayar edilmi gibi gzkmesidir. 342 Arthur L. Schawlow (Stanford niversitesi Fizik Profesr, Nobel Fizik dl Sahibi): Bana yle geliyor ki hayatn ve evrenin mucizeleriyle yz yze kalndnda sadece nasl? diye deil ayrca neden? diye sormal. Olas cevaplar ancak dinsel olabilir Evrende ve kendi hayatmda Tanrnn varlna dair bir ihtiya hissediyorum.343 Frank Tipler (Matematik Fizii Profesr): 20 yl nce kozmolojist olarak kariyerime baladmda bir ateisttim. Bir gn Yahudi-Hristiyan teolojisinin temel iddiasnn doru olduunu ve bunun bizim anladmz fizik kanunlarnn bir sonucu olduunu gsteren bir kitap yazacam en vahi ryalarmda bile hayal edemezdim. Ben bu sonulara benim zel fizik branmn merhametsiz mantn kullanarak ulatm.344 Henry Fritz Schaefer (Kimya Profesr ve Georgia niversitesi Kuantum Kimya Bilgi lem Merkezi Yneticisi): Benim bilimimin anlam ve heyecan nadir olarak bir ey kefedip kendime Demek Tanr bunu byle yapt diyebilmektir. Benim hedefim Tanrnn plannn kk bir ksmn da olsa anlayabilmektir. 345
342 343 344 345
216

Stephen Hawking, A Brief History of Time, s. 125. H. Margenau-R. Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 123. www.scienceandthebible.org www.godandscience.org

EMRE DORMAN

Vera Kistiakowsky (Fiziki-MIT): Fiziksel dnyamz ile ilgili bilimsel anlaymzn gsterdii muhteem dzen Tanrsal bir anlay gerektiriyor. 346 Roger Penrose (Matematiki): Ben derim ki evrenin bir amac vardr ans eseri bir ekilde var olmamtr. 347 Alexander Polyakov (Matematiki): Biliyoruz ki doa mmkn olan matematiin en stn ile aklanr. nk onu Tanr yaratmtr. 348 Edward Milne (Kozmolojist): Evrenin sebebini okuyuculara boluklar doldurmak zere brakyoruz. Fakat bizim resmimiz Tanrsz eksik kalmaktadr.349 Barry Parker (Kozmolojist): Bu kanunlar kim yaratt? Hi phe gtrmez ki Tanrya her zaman ihtiya olacaktr. 350 Carl Woese (Mikrobiyolojist): Evrendeki yaam az bulunur trden midir yoksa tek midir? Ben bunun iki ynde de gryorum. Baz gnler galaksimizdeki yz milyarlarca yldz ve yz milyarlarca baka galaksinin bulunduunu dnerek mutlaka bizim dnyamz gibi en azndan mikrobial hayat ieren bir baka gezegenin bulunabileceini dnyorum. Dier gnler ise bizim evrenimizi saysz rakamda evren arasnda zel yapan nsanc
346 347 348 349 350 H. Margenau-R. Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 74. www.scienceandthebible.org Hugh Ross, The Creator and the Cosmos, s. 159. www.godandscience.org www.godandscience.org
217

MODERN BLM: TANRI VAR

lkenin sadece doann fiziksel zelliklerine deil kimya ve biyolojiye de uzanabileceini dnyorum. Bu durumda dnyamzdaki hayat gerekten esiz olabilir. 351 Antony Flew (Felsefeci): Hep sylendii zere, itiraf ruhu arndrr. Bu yzden yazma unu itiraf ederek balamak istiyorum; ateistler ada kozmolojik konsensuslar karsnda utanmaldrlar. nk yle gzkyor ki, kozmologlar St. Thomas Aquinasn, felsef olarak ispat edilemeyeceini iddia ettii eye, yani evrenin bir balangc olduuna dair bilimsel kant sunmaktadrlar. u ana kadar evrenin sadece sonsuz deil ama ayrca balangsz olduu dncesi rahatlkla savunulabilirdi ancak Big Bang karsnda bu duruu korumann artk rahat ya da kolay bir ey olmad ok aktr. 352 Yeryznde gzlemlediimiz yaamn kaynana dair yaplabilecek yegne tatmin edici aklama, sonsuz zekya sahip bir Akln varldr.353 Dorusu teoloji kart balca iki kitabm da Big Bang kozmolojisinin gelimesinden ya da fiziksel deimezler temelinde hassas ayar kantnn ortaya kmasndan ok nce yazmtm. Ama 1980lerin balarndan itibaren grlerimi yeniden gzden geirmeye balamtm.354 lahi varl kefetme yolculuum u ana kadar akln uzun bir hac yolculuu olmutur. Kantn beni srkledii yere gittim. Ve bu beni, kendiliinden var olan, deimez, maddi olmayan, her
351 352 353 354
218

www.godandscience.org H. Margenau-R. Varghese, Kosmos, Bios, Teos, s. 224. Antony Flew, There is A God, s. 132. Antony Flew, There is A God, s. 135.

EMRE DORMAN

yerde hazr ve nazr her eye gc yeten bir Varln var olduunu kabul etmeye gtrmtr.355 Wernher von Braun (Uzay Bilimci ve Fze Mhendisi): Evrenin varlnn arkasnda stn bir mantn bulunduunu kabul etmeyen bir bilim adamn anlamak bilimin gelimelerini inkr eden bir ilahiyaty anlamak kadar zordur. 356 Robert Jastrow (Astrofiziki): Akln gcne inanarak yaam bilim adamlarnn hikyesinin sonu kt bir ry gibidir. Chillik dan ap onun en yksek tepesini ele geirmek zeredir; son kayann zerinden baktnda, yzyllardan beri orada bulunan ilahiyatlar tarafndan karlanr.357

355 Antony Flew, There is A God, s. 155. 356 www.scienceandthebible.org 357 Robert Jastrow, God and The Astronomers, W.W. Norton, New York (1978), s. 15.
219

Sonu

anlayn ortaya koyamad ekilde hem teoriyi hem de pratii belirleyen Tanr anlay ve bilinli bir ekilde yaratlm evren anlaynn en nemli savunucular olmulardr. Modern bilimin mikro ve makro seviyedeki verileri, maddenin ve dolaysyla evrenin ezel ve ebed olduu inancndan hareketle sistemlerini oluturan materyalist dnya grnn, son birka yzyldr bilim kisvesi altnda savunduu inkrc grlerini geersiz klmtr. Ortaya kan tablo ok ak bir ekilde, sadece evrenin bir balangc olduunu deil, yaamn da tesadflere meydan brakmayacak bir hassasiyette bilinli bir ekilde ve ancak stn bir Yaratcnn var etmesi sonucu ortaya kabileceini gstermektedir. alma boyunca grld gibi dnyamz, nceden tasarlanm saysz hassas ayarn sonucunda ortaya kan ve canlln devamn salayacak zelliklere sahip mkemmel bir gezegendir. Son yllarda ortaya konulan ve canlln srebilmesi iin, olmazsa olmaz bir gereklilik tayan bu hassas ayarlarn, gnmzde nsanc lke, Tasarm Kant ve Hassas Ayar Kant gibi balklar altnda incelendii grld. slm dnce tarihinde en bata, Kurn- Kermin, Tanrnn esiz bir varlk oluundan hareketle ortaya koymu olduu, evrenin oluumu ve bu oluumdaki
221

Tektanrl dinler, tarih boyunca hibir felsef kabul ya da dinsel

MODERN BLM: TANRI VAR

gye, nizm ve inyete iaret eden yetleri, Tanr-kinat-insan arasndaki ilikiyi en gzel ekilde gstermektedir. Kelmclar ve slm filozoflar tarafndan kullanlan gye ve nizm delileri; bn Sn ve Gazzal geleneinde ve Batda da Alman filozof Leibniz ile mehur olan Mmkn Dnyalarn En yisi anlay ve bn Rdn Kurndan hareketle ortaya koyduu inyet ve ihtir delilleri, artk modern bilimin verileri ile desteklenmekte, Tanrnn evreni ve canll yaratndaki mkemmellik, gzlemsel ve matematiksel ifadeler ile ortaya konulmaktadr. nsanc lke (Anthropic Principle) gibi modern bilimdeki gelimeler, tarih boyunca pek ok teist dnr tarafndan dikkat ekilen, gerekte doa kanunlarnn kendiliinden hibir eye neden olamayacaklar, bunun yerine doa kanunlarnn Tanrnn eylemlerinin basit birer aklamas olduu inancn desteklemektedir. Yani doa kanunlarnn ileyii de Tanrsal sanatn birer gstergesidir. Bu konuda u ekilde bir rnek vermek mmkndr. Dikkat edilirse matematiksel yasalar bize, yet birisi cebine be lira koyar ve ardndan buna iki lira daha ilve ederse, bu kiinin cebinde yedi lira olacan syler. Ancak matematiksel yasa, hibir zaman bu kiinin cebine tek bir lira dahi koymaz. Bu rnekten hareketle ayn ekilde, bir doa yasasnn kendiliinden hibir eyin nedeni deil, sadece Tanrnn dzenli olaylar ne ekilde meydana getirdiini tanmlamann bir yolu olduu sylenebilir. Tasarm Kant, Hassas Ayar Kant ve nsanc lkenin bizi ulatrd baz nemli sonular aadaki ekilde sralanabilir: 1. Evrenin kanunlar bilinli bir ekilde tasarlanmtr. Bu kanunlar, maddeye ikin olduu iin, bunlarn bilinli yaratl, maddenin yaratl demektir.
222

EMRE DORMAN

2. Evrendeki oluumlar, ok kritik ayarlar ile hassas bir dzen iinde tasarlanmtr. Tanrnn evreni bilinli bir ekilde yarattn syleyen teistlerin beklentisi ile evrendeki tablo tam bir uyum iindedir. 3. inde yaamn oluabilecei bir Dnyann tesdfen olumas, ihtimliyet hesaplar asndan matematiksel olarak imknszdr. Ksacas evrendeki bilinli tasarm, speklasyonlarla deil, matematiksel objektif deliller ile temellenmektedir. 4. Evrenin yandan, byklne, Dnyann Gnee gre konumundan Aya gre konumuna, suyun tasarmndan karbon atomunun tasarmna, protonun elektrik yknden elektronun ktlesine kadar nceden insan iin anlamsz olan tm oluumlarn, ok hassas ayarlarla ve Dnyada canlln varolabilecei ekilde dzenlenmi olduu grlm ve insan iin anlamsz olan pek ok ey bu sayede anlam kazanmtr. 5. nsann, iinde yaad Dnya ve dier canllar ile mkemmel bir uyum iinde olmas ve ayrca bilinli bir varlk olarak btn bu oluumlar gzlemleyerek hizmetine sunulmu saysz nimetlerden faydalanabilmesi, Tanrnn yaratltaki ltfunu aka ortaya koymaktadr. Modern bilimin verilerinden hareketle ortaya konulan kantlar evrendeki tm bu oluumlarn hikmetini daha iyi deerlendirmemizi salamaktadr. Tm bu sylenenler ve bilimsel delil olarak ileri srlenler bize bu dnyadaki yaammzn, evrendeki mkemmel oluumlar ile kritik ayarlarda dzenlenmi bir plann sonucu olarak ortaya ktn ve son bulaca gne kadar da sz konusu bu
223

MODERN BLM: TANRI VAR

mkemmel sistemin onu var eden tarafndan devam ettirileceini gstermektedir. Ancak tm bunlarn tesinde Tanrnn varl inancnn anlam kazanmasn; dolaysyla dnya hayatndaki yaammzn da anlam kazanmasn beraberinde getirmektedir. Varlmzn amac, evrendeki fiziksel kanunlar, yeryzndeki iyiliin ve ktln varl, lm sonras akbetimiz gibi pek ok konu ancak Tanrnn varl ile anlam kazanmakta; yaam zerine dnme ve onu sorgulama asndan da rasyonel bir temel oluturmaktadr. Tanrnn varlna duyulan ihtiya, zerine dndmz ancak ou zaman anlamakta glk ektiimiz boluklarn doldurulmasndan deil; aksine bu boluklarn Tanrdan bamsz bir ekilde evreni ve varl anlayp anlamlandrmaya almaktan kaynaklandn ak bir biimde ortaya koymaktadr. Aksi halde evren resmi her zaman eksik ve kusurlu kalmaya mahkm olacaktr. Doa kanunlarnn varl ve evren zerine yaplan bilimsel aratrmalarn ortaya karm olduu evren resmi tm bu oluumlarn bir Yaratcs olmas gerektii ynndeki inanc pekitirmekte ve evrenin bir sanat eseri, Tanrnn ise yce bir Sanat olarak grlmesini salamaktadr. Yani bilimsel aratrmalar insanlar Tanrdan uzaklatrmak yerine Tanrya yaklatrmaktadr. Tanrnn buyruklar olan gerek din ile yine Tanr tarafndan yaratlan evren kanunlar arasnda herhangi bir elime olmas sz konusu edilemez. Byle bir durumda ya din anlaymzda ya da bilimsel yntemimizde bir sorun var demektir. Bu gerek tarih boyunca nde gelen pek ok bilim adam ve dnr tarafndan ifade edilmitir. 1941 ylnda New Yorkta Bilim, Felsefe ve Din zerine gerekletirilen bir sempozyumda Dinsiz bilim topal, bilimsiz din krdr358 diyen Albert Einstein, esasen din ile
358 Albert Einstein, Science and Religion, (1940), Nature 146: s. 605.
224

EMRE DORMAN

bilim arasna rlmeye allan kaln duvarlarn her iki taraf da eksik ve kusurlu brakacana dikkat ekiyordu. phesiz tm bu apak bilimsel ve mantksal delillere ramen sz konusu delillerin insanlarn bir ksm iin hibir ey ifade etmeyecei ve bu kiilerin psikolojik ve felsef bir takm tutumlar sebebiyle Tanrnn varln inkr etmekte srar edecekleri bir gerektir. Ancak bu gibi bir durumda ispat ve deliller noktasnda teoloji, felsefe ya da bilimi kullanarak yaplabilecek bir ey bulunmamaktadr. Hatta bu durum baz bilim adamlar asndan yle boyutlardadr ki rnein Montreal niversitesi psikiyatri blm eski retim yesi Prof. Dr. Karl Sterne gre bunca bilimsel veriye ramen zihinsel adan salkl birinin evrenin tesadfen olutuunu iddia etmesi mmkn deildir. Stern bu noktada u ekilde bir yaklamda bulunur: Evrenin u anki yapsnn tmyle bir tesadf eseri olabilecei dncesi, tamamen delice bir dncedir. Delilik kavramn argo bir kelime olarak hakaret niyetiyle deil, aksine tamamen psikolojideki teknik anlamyla kullanyorum. Gerekte bu tr bir dnce ile izofrenik dnce tarz arasnda byk benzerlikler bulunmaktadr.359 Sonu olarak alma boyunca yer verilen bilimsel deliller ve benzeri daha pek ok delil gz nnde bulundurulduunda tarihin, felsefe ve bilimdeki ateistik iddialar deil teizmi hakl kard grlmektedir. phesiz bununla artk herkesin bu delillerden hareketle Tanrnn varlna iman ederek ateizmi terk edeceini iddia etmiyoruz. Ancak bilimsel veriler ak bir ekilde gstermektedir ki artk en azndan bilimi dayanak klarak ateist olmak iin makul bir neden bulunmamaktadr. Baka bir ifadeyle artk
359 Jeremy Rifkin, Algeny, A New Word-A New World, s. 114.
225

MODERN BLM: TANRI VAR

daha az ateist deil; ateist olmak iin bilimsel adan ok daha az neden bulunmaktadr. Kiilerin inanszlklar ise -bilimin felsef n kabuller zerinde bir makyaj gibi kullanlmasnn dnda- esasen insanlk tarihi boyunca olduu gibi felsef ve psikolojik sebeplere dayanmaya devam edecektir. Ksacas ilk sz syleyen Tanr, gerek kendi hakknda gerekse evrenin ve yaamn kkeni hakknda yaplan tm speklasyonlarn zerinde son sz de syleyerek noktay koymutur. stelik bu kez sz konusu nokta peygamberler ya da teologlar tarafndan deil kimilerince dine kar ya da alternatif olduu sanlan bilimden hareketle bilim adamlar tarafndan konulmutur. Bu da gerek din ile gerek bilim arasnda uyumsuzluk bulunmad eklindeki teist gr hakl karmtr. Nobel dl sahibi nl ngiliz fiziki William Lawrence Braggn u szleri din ile bilim arasndaki ilikiyi olduka gzel bir ekilde ifade eder: nsanlar gelip din ve bilimin birbirine zt olup olmadn soruyorlar. Bu ikisi birbirinden olsa olsa ayn elin iki parma kadar farkl olabilirler.360 20. yzyln byk blmne egemen olan seklarizm artk geerliliini yitirdi. Seklarizmin objektif bir gereklik olduu sanlyordu; artk o, sadece farkl dnya grlerinden birisi hline geldi ve zemini de giderek eriyor. 21. yzyl, 20. yzyldan daha dindar olacak.361 Patrick Glynn
360 Cyril Domb, Science and Religion: Heading For Partnership?, s. 183. 361 Patrick Glynn, Ben Bir Ateisttim!, Rportaj: Mustafa Akyol, Sznt Dergisi, Say:315, (Nisan 2005).
226

Kaynaka

Kitaplar-Makaleler Aquinas, Thomas, Summa Theologica, ed. Armand Cuvillier (ev. M. Mukadder Yakupolu), Doruk Yaymclk, stanbul 2003. Arifaaolu, mer, Vcudumuzdaki Hassas Denge, Sznt Dergisi, Say:303, Nisan 2004. Aydn, Mehmet S., Din Felsefesi, Seluk Yaynlar, Ankara 1997. Aydn, Mehmet S., lemden Allaha, Ufuk Kitaplar, stanbul 2000. Aydn, Hseyin, Yaratl ve Gayelilik, D..B. Yaynlar, Ankara 1996. Barbour, Ian G., When Science Meets Religion: Enemies, Strangers, or Pertners?, HarperOne, New York 2000. Barrow, John-Frank Tipler, The Anthropic Cosmological Principle, Oxford University Press, New York 1988. Barrow, John, Theories of Everything, Clarendon Press, Oxford 1991. Barrow, John, The Origin of The Universe, Basic Books, New York 1994. Behe, Michael, Darwins Black Box, The Biochemical Challenge to Evolution, Free Press, New York 2006.
227

MODERN BLM: TANRI VAR

Behe, Michael-William A. Dembski-Stephen C. Meyer, Science and Evidence for Design in the Universe, Ignatius Press, San Francisco 2002. Behe, Michael, Modern Bilim Ateizmi rtt, Rportaj: sa Tatlcan, Milli Gazete. Beyazzde, mam- Azam Eb Hanfenin tikad Grleri, (ev. lyas elebi), M.. lhiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, stanbul 2000. Breuer, Reinhard, The Anthropic Principle, (ev. Harry Newman and Mark Lowery), Birkhauser, Boston 1991. Bucaille, Maurice, nsann Kkeni Nedir?, (ev. Ali nal), nsan Yaynlar, stanbul 1988. Carr, B. J. On The Origin, Evolution and Purpose of the Physical Universe, (ed. John Leslie, in Physical Cosmology and Philosophy), Macmillan Publishing Company, New York 1990. Carter, Brandon, Large Number Coincidences and the Anthropic Principle in Cosmology (ed. John Leslie, in Physical Cosmology and Philosophy), Macmillan Publishing Company, New York 1990. Cevizci, Ahmet, Paradigma Felsefe Szl, Paradigma Yaynlar, 4. Basm, stanbul 2000. Cohen, Morris R., Atheism, ed: Edwin R. A. Seligman, Encyclopaedia of the Social Sciences, Vol. 1, The Macmillan Company, New York 1951. Copernicus, Nicolaus, Gk Cisimlerinin Dnleri zerine, ev: Saffet Babr, Yap Kredi Yaynlar, stanbul 2002.
228

EMRE DORMAN

Copleston, Frederick, A History of Philosophy: Wolff to Kant, Burns&Oates, Great Britain (1999). Corbin, Henry, slm Felsefesi Tarihi, (ev. Hseyin Hatem), letiim Yaynlar, 1. Cilt, stanbul 2002. Corey, Michael, God and The New Cosmology The Anthropic Design Argument, Rowman&Littlefield Publishers, Boston 1993. Craig, William Lane-Quentin Smith, Theism, Atheism and Big Bang Cosmology, Clarendon Press, New York 1995. Craig, William Lane, The Kalm Cosmological Argument, Wipf and Stock Publishers, Broadway 2000. Craig, William Lane, The Cosmological Argument From Plato to Leibniz, Wipf and Stock Publishers, Broadway 2001. Crick, Francis, Life Itself: Its Origin and Nature, Simon and Schuster 1981. akmak, Osman, Atmosferde Bir Yolculuk, Sznt Dergisi, Say: 270, Temmuz 2001. akmak, Osman, Dengeler Dnyas, Sznt Dergisi, Say: 294, Temmuz 2003. elebi, lyas, slm nan Sisteminde Aklclk ve Kad Abdlcebbr, Rabet Yaynlar, stanbul 2002. ubuku, brahim Aah, slm Felsefesinde Allahn Varlnn Delilleri, A.. lhiyat Fakltesi Yaynlar, Ankara. Daily, Dale N., Enlightenment Deism, Dorrance Publishing Co., Pennsylvania 1999. Darwin, Charles, The Origin of Species, P. F. Collier&Son, New York 1909.
229

MODERN BLM: TANRI VAR

Davies, Paul, God&The New Physics, A Touchstone Book Published by Simon&Schuster, New York 1984. Davies, Paul, Superforce: The search for a Grand Unified Theory of Nature, A Touchstone Book Published by Simon&Schuster, New York 1984. Davies, Paul, The Cosmic Blueprint, Simon and Schuster, New York 1988. Davies, Paul, The Mind of God, A Touchstone Book Published by Simon&Schuster, New York 1993. Davies, Paul, Son Dakika, (ev. Sinem Gl), Varlk Yaynlar, stanbul 1996. Dawkins, Richard, The Blind Watchmaker, W. W. Norton&Company, New York 1996. Dembski, William A., Intelligent Design, Inter Varsity Press, Illinois 1999. Denton, Michael J., Evolution: A Theory in Crisis, Adler&Adler Publishers, U.S.A 1986. Denton, Michael J., Natures Destiny, A Touchstone Book Published by Simon&Schuster, New York 1998. Dicke, R. H., Diracs Cosmology and Machs Principle, Nature 192, 440-441, Kasm 1961. Dirac, Paul, The Evolution of the Physicists Picture of Nature, Scientific American 208, No: 5, Mays 1963. Doko, Enis, Dhi ve Dindar: Isaac Newton, stanbul Yaynevi, stanbul 2011. Dyson, Freeman, Infinite In All Directions, Harper&Row, New York 1988.
230

EMRE DORMAN

Einstein, Albert, Science and Religion, Nature 146, (1940). Esed, Muhammed A., Birliin Teorisi, (trc. Kerem Gen), Gelenek Yaynclk, stanbul 2003. Flew, Antony, There is A God, How the Worlds Most Notorious Atheist Changed His Mind, HarperOne, New York 2007. Gale, George, The Anthropic Principle, Scientific American 245, Aralk 1981. Gazzal, el-ktisd fil-tikd, (ev. Kemal Ik), A.. lhiyat Fakltesi Yaynlar, Ankara 1971. Gazzal, hyu ulmid-din, (trc. Mahmut Kaya, slm Filozoflarndan Felsefe Metinlerinin inde) Klasik, stanbul 2003. Gjertsen, Derek, Bilim ve Felsefe, (ev. Feride Kurtulmu), Say Yaynlar, stanbul 2000. Glynn, Patrick, God, The Evidence, The Reconciliation of Faith and Reason in a Postsecular World, Prima Publishing, California 1999. Glynn, Patrick, Ben Bir Ateisttim!, Rportaj: Mustafa Akyol, Sznt Dergisi, Say:315, Nisan 2005. Gonzalez Guillermo-Jay W. Richards, The Privileged Planet, Regnery Publishing, Inc., Washington 2004. Glck, erafeddin, slm Akaidi, Esra Yaynlar, Konya. Guitton, Jean, Tanr ve Bilim, ev: Yaar Avun, Simavi Yaynlar, stanbul 1993. Gl, A.Bki-Erkan Uzun-Serkan Uzun ve mit Hsrev Yolsal, Felsefe Szl, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara 2000.
231

MODERN BLM: TANRI VAR

Grel, A. Osman, Doa Bilimleri Tarihi, mge Kitabevi, Ankara 2000. Han, Fethullah, Kuran ve Kinat Ayetleri, (ev. Safiye GlenOya Moray), nklb Yaynlar, stanbul 1988. Harris, Errol E., Cosmos and Anthropos, A Philosophical Interpretation of the Anthropic Cosmological Principle, Humanities Press International, London 1991. Haught, John, Atheism, ed: J. Wentzel Vrede van Huyssteen, Encyclopedia of Science and Religion, Vol. 1, New York 2003. Hawking, Stephen, A Brief History of Time from The Big Bang to Black Holes, Bantam Books, U.S.A. 1990. Hawking, Stephen, The Universe in A Nutshell, Bantam Books, U.S.A. 2001. Hellman, Hall, Byk ekimeler, ev: Fsun Baytok, Tbitak Yaynlar, stanbul 2001. Hobsbawm, Eric, Devrim a, ev: Bahadr Sina ener, Dost Kitabevi, Ankara 2000. Holloway, M. R., Agnosticism, New Catholic Encyclopedia, Vol.1, Detroit: Gale 2003. bn Rd, Faslul-makl, el-Kef an menhicil-edille, (ev. Cafer Sadk Yaran, Din Felsefesi), Ett Yaynlar, Samsun 1997. bn Sn, e-if el-lhiyyt (trc. Mahmut Kaya, slm Filozoflarndan Felsefe Metinlerinin inde), Klasik, stanbul 2003. James, George Alfred, Atheism, Encyclopedia of Religion, ed: Lindsay Jones. Vol.1, Detroit: Macmillan Reference, USA 2005. Jammer, Max, Einstein and Religion, Princeton University Press, New Jersey 1999.
232

EMRE DORMAN

Jastrow, Robert, God and The Astronomers, W.W. Norton, New York 1978. Jones, Mark H.-Robert J. Lambourne, An Introduction to Galaxies and Cosmology, Cambridge University Press, Cambridge 2004. Kaya, Mahmut, slm Filozoflarndan Felsefe Metinleri, Klasik, stanbul 2003. Kaya, Mahmut, mkn, DA, XXII, 224. Kaya, Mehmet C., bn Sn Felsefesinde lemin Mkemmellii Dncesi, (M.. Sosyal Bilimler Enstits, Yksek Lisans Tezi), stanbul 2002. Krbyk, Halil, Babillilerden Gnmze Kozmoloji, mge Kitabevi, Ankara 2001. Kind, Felsef Risleler, (ev. Mahmut Kaya), z Yaynclk, stanbul 1994. Koyuncu, Gufran, Evrim, z Yaynclk, stanbul 1992. Kse, Ali, Freud ve Din, z Yaynclk, stanbul 2000. Kutluer, lhan, Akl ve tikad, z Yaynclk, stanbul 1998. Kutluer, lhan, Giyyet, DA, XIII, 292. Kutluer, lhan, Ledriyye, DA, XXVII, 41. Lauer, R. Z., Deism, New Catholic Encyclopedia, ed: John P. Whalen-Patrick A. OBoyle, Vol. IV, The Catholic University of America Washington D.C. 1981. Leslie, John, Creation Stories, Religious and Atheistic International Journal For Philosophy of Religion, Vol. 34, No. 2, 1993, (65-77).
233

MODERN BLM: TANRI VAR

Leslie, John, Design and the Anthropic Principle, Biology and Philosophy Vol. 7, No.3, 1992, (349-359). Leslie, John, Modern Cosmology & Philosophy, Ed: John Leslie, Prometheus Books, New York 1998. Magee, Bryan, Felsefenin yks, (ev. Bahadr Sina ener), Dost Kitabevi Yaynlar, Ankara 2000. Margenau, Henry-Roy Abraham Varghese, Kosmos, Bios, Teos, (ev. Ahmet Ergen), Gelenek Yaynclk, stanbul 2002. Mtrd, Kitbt- Tevhd, (trc. Bekir Topalolu), SAM Yaynlar, Ankara 2002. Meyer, Stephen C., Unlocking The Mystery of Life, The Scientific Case For Intelligent Design, An Illustra Media Production, Belgesel-DVD, Executive Producer: James W. Adams, Illustra Media 2002. Milton, Richard, Darwinizmin Mitleri, (ev. brahim Kapaklkaya), Gelenek Yaynclk, stanbul 2003. Mooney, Christopher F., Theology and Scientific Knowledge, University of Notre Dame Press, Notre Dame 1996. Overman, Dean L., A Case Against Accident and Self-Organization, Rowman&Littlefield Publishers, Maryland 2001. zervarl, M. Sait, Kelmda Yenilik Araylar, SAM Yaynlar, stanbul 1998. zervarl, M. Sait, sbt- Vcib, DA, XXII, 495. Pace, Edward A., Pantheism, The Catholic Encyclopedia, Vol. 11. New York: Robert Appleton Company, 1911.
234

EMRE DORMAN

Paley, William, Natural Theology: or Evidences of The Existence and Attributes of The Deity Collected from The Appearances of Nature, Gould and Lincoln, Boston 1860. Polkinghorne, John, Beyond Science, Cambridge University Press, New York 1998. Randall, John Herman, The Making of The Modern Mind, Colombia University Press, New York 1976. Ratzinger, Cardinal Joseph, In the Beginning A Catholic Understanding of The Story of Creation and The Fall, Translated by Boniface Ramsey, William B. Eerdmans Publishing Company, Michigan 1995. Reeves, Hubert, lk Saniye Evrenden Son Haberler, (ev. Esra zdoan), Yap Kredi Yaynlar, stanbul 2001. Rifkin, Jeremy, Algeny, A New Word-A New World, New York: The Viking Press, 1983. Rifkin, Jeremy-Ted Howard, Entropy: A New World View, Bantam Books, U.S.A. 1981. Ross, Hugh, The Fingerprint of God, Whitaker House, New Kensington 1989. Ross, Hugh, The Creator and the Cosmos, Naupress Book, Colorado 1993. Sarolu, Hseyin, bn Rd Felsefesi, Klasik, stanbul 2003. Schroeder, Gerald L., The Hidden Face of God: Science Reveals The Ultimate Truth, Touchstone, New York 2001. Silk, Joseph, On the Shores of the Unknown: A Short History of the Universe, Cambridge University Press, Cambridge UK, 2005.
235

MODERN BLM: TANRI VAR

Skirbekk, Gunnar-Nils Gilje, Antik Yunandan Modern Dneme Felsefe Tarihi, (ev. Emrah Akba-ule Mutlu), Kesit Yaynlar, stanbul 2006. Stannard, Russell, God For The 21st Century, Templeton Foundation Press, Great Britain 2000. Strobel, Lee, The Case For A Creator, Zondervan, Michigan 2004. Swain, Harriet, Bilimin Byk Sorular, (ev. Murat Salam), Gncel Yaynclk, stanbul 2003. Swinburne, Richard, Argument from the Fine-Tuning of the Universe, (ed. John Leslie, in Physical Cosmology and Philosophy), Macmillan Publishing Company, New York 1990. Swinburne, Richard, The Existence of God, Oxford University Press, Revised Edition, New York 1991. Swinburne, Richard, Tanr Var M?, (ev. Muhsin Akba), Arasta Yaynlar, Bursa 2001. Taslaman, Caner, Big Bang ve Tanr, stanbul Yaynevi, stanbul 2003. Taslaman, Caner, Evrim Teorisi, Felsefe ve Tanr, stanbul Yaynevi, stanbul 2007. Taslaman, Caner, Modern Bilim, Felsefe ve Tanr, stanbul Yaynevi, stanbul 2008. Taslaman, Caner, Kuantum Teorisi, Felsefe ve Tanr, stanbul Yaynevi, stanbul 2008. Taylan, Necip, Tanr Sorunu, ehir Yaynlar, stanbul 2000. Templeton, John Marks, Evidence of Purpose, Scientists Discover The Creator, The Continuum Publishing Company, New York 1996.
236

EMRE DORMAN

Topalolu, Bekir, Allahn Varl, D..B. Yaynlar, Ankara 1998. Topalolu, Aydn, Teizm ya da Ateizm, Furkan Kitapl, stanbul 2001. Tuna, Takn, Uzayn Srlar, Boazii Yaynlar, stanbul 1992. Tuna, Takn, Hassas Dengeler, Zafer Dergisi, Say: 291, Aralk 2001. Tuna, Takn, Son Basamak, ule Yaynlar, stanbul, 2003. Tuna, Takn, Bir Yamur Damlasnn Hikyesi, Zafer Dergisi, Say:348, Aralk 2005. Turhan, Kasm, mir ve Felsefesi, M.. lhiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, stanbul 1992. Uysal, Enver, hvn- Saf Felsefesinde Tanr ve lem, M.. lhiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, stanbul 1998. Wainwright, William J., Deism, The Cambridge Dictionary of Philosophy, ed: Robert Audi, Cambridge University Press, Cambridge 1999. Weber, Alfred, Felsefe Tarihi, (ev. H. Vehbi Eralp), Sosyal Yaynlar, stanbul 1998. Weinberg, Steven, The First Three Minutes, A Modern view of The Origin of the Universe, Basic Books, New York 1993. Wells, Jonathan, Icons of Evolution, Science or Myth?, Regnery Publishing, Washington 2000. White, Michael-John Gribbin, Stephen Hawking Yaam Kuram ve Son almalar (ev. Nezihe Bahar), Sarmal Yaynevi, stanbul 1993.
237

MODERN BLM: TANRI VAR

Whitrow, G.J., Why Space Has Three Dimension, The British Journal for the Philosophy of Science, VI, No:21, May, 1955. Wood, Allen W., Deism, Encyclopedia of Religion, ed: Lindsay Jones, Vol: IV, Thomson, New York 2005. Varghese, Roy Abraham, Great Thinkers on Great Questions, Oneworld Publications, USA&Canada, 1999. Yaran, Cafer Sadk, Din Felsefesi, Ett Yaynlar, Samsun 1997. Yavuz, Yusuf evki, Adem, DA, I, 356. Yavuz, Yusuf evki, An, DA, III, 100. Ylmaz, Arif, Tabiat ve Terzilik, Sznt Dergisi, Say: 40, Mays 1982. Ylmaz, rfan-.Hakk hsanolu, lim ve Din, Nil Yaynlar, zmir 1998. Yurdagr, Metin, fk, DA, I, 397.

nternet Kaynaklar Stanford Encyclopedia of Philosophy, 1998 Edition, (http://plato.stanford.edu/archives/fall1998/contents.html) A large part of the scientific community believe in God World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http://www.scienceandthebible.org/index.cfm?page=quotes) Corey, Michael Anthony, The Anthropic Principle, World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http://www.michaelacorey.com/article.html)
238

EMRE DORMAN

Cosmology and Theology Stanford Encyclopedia of Philosophy, World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http://plato.stanford.edu/archives/fall1998/entries/cosmology-theology/) Craig, William Lane, Existence of God, World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http://www.leaderu.com/offices/billcraig/menus/existence.html) Craig, William Lane, The Teleological Argument and The Anthropic Principle, World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http://www.leaderu.com/offices/billcraig/docs/ teleo.html) Craig, William Lane, Barrow and Tipler on the Anthropic Principle vs. Divine Design, World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http://www.leaderu.com/offices/billcraig/ docs/barrow.html) Ostrander, Hal N. General Revelation and The Anthropic Cosmological Principle, Christian Apologetics Journal, Volume 2, No.1, Spring 1999 Copyright 1999 by Southern Evangelical Seminary. World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http://www.ses.edu/journal/issue2_1/pdf/2.1Ostrander.pdf) Quotes from Scientists Regarding Design of the Universe World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http:// www.godandscience.org/apologetics/quotes.html) Smith, Quentin, The Anthropic Principle and Many-Worlds Cosmologies, Originally published in: Australasian Journal of Philosophy Vol. 63, No.3; 1985. World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http://www.qsmithwmu.com/ the_anthropic_principle_and_many-worlds_cosmologies.htm)
239

MODERN BLM: TANRI VAR

Stenger, Victor J. The Anthropic Principle, World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http://www.colorado.edu/ philosophy/vstenger/Cosmo/Anthrop.pdf) The Privileged Planet (Belgesel Metni), ev: Mustafa Ajlan Abudak, Kaynak: http://www.bilimfelsefedin.org Thompson, Bert, The Anthropic Principle, World Wide Web: (Eriim Tarihi: 25.05. 2004) URL (http://www.apologeticspress.org/defdocs/rr1990/r&r9012a.htm)

240

Anda mungkin juga menyukai