Anda di halaman 1dari 37

Ali siz Alevilik

Faik Bulut
Lisans e itimini stanbul niversitesi Tarih Blmn1950 Kars do umIu; lkokulu kynde ve Ortaokulu Ka zman'da Gazi E itim Enstits mezunu. '68 Ku a 'ndan olup, o dnem genl ik hareketi iinde yer ald . Siyasi nedenlerle. 1972-1980 aras nda Suriye, Filistin, Lbnan ve srail'de bulundu. Bu sre iinde Arapa, ngilizce, Frans zca ve branice rendi. Ortado u, Arap- slam dnyas zerine incelemeler yapt . 1980 y l nda Trkiye'ye dnd. Gazetecilik mesle ine ba lad . Byk bas n dahil e itli yay n organlar nda Ortado u, Krt ve slam konular nda muhabir ve k e yazar olarak al t . Uzmanl k alan n geni leterek al malar n kitapla t rd . Anadili Krte d nda Trke, Arapa, ngilizce, Frans zca, branice ve Farsa biliyor. Gazetecilik mesle ini srdryor. imdiye kadar u eserleri yay nland : Filistin Ryas (an -belgesel), Filistin ntifada Dersleri, Allah Devletinde Demokrasi (1993 Turan Dursun Ara t rma dl), Devletin Gzyle Krt syanlar (ara t rma), Trk Bas n nda Krtler (belgesel), Krt Dilinin Tarihesi (ara t rma), slamc rgtler (ara t rma), Ordu ve Din (ara t rma), slam Komncleri (ara t rma), eriat Glgesinde Cezayir (ara t rma), Ehmede Xane'nin Kaleminden Krtlerin Bilinmeyen Dnyas (1995 Musa Anter Ara t rma dl nde ikincilik), Dar gende syan: Krdistan'da Etnik' at malar, Ali siz Alevilik, slam da Cinsel Byler (ara t rma), Horasan Kimin Yurdu? (ara t rma), Horasan'dan Anadolu ya Alevilik (ara t rma), E itliki Dervi an Cumhuriyeti (ara t rma). ARKA KAPAK AIi'siz Alevilik; Trkiye'de ayd nlanma ile eriat l k aras ndaki fikirsel ve ideolojik mcadelede turnusol ka d d r, k e ta d r. Alevili in ilk kaynaklar n , tarihsel kklerini, d etkilerini, Arap- slam, Trk- slam, ran- slam dnyas ndaki olu um ve geli imini irdeliyor. Alevi fikriyat n n Trklk veya Krtlk le zde le tirilmesini ele tiriyor. Alevili i, Trk- slam sentezi erevesinde Snnile tirmeye al an gr leri te hir ediyor. Alevili in " slam d " bir inan, kltr ve ya am tarz oldu unu savunuyor. Genelde; Alevilik konusunda yazanlar n o u, bilimsel kafayla de il, inanc n bask s alt nda fikir retiyorlar. Atadan dededen kalma menk beleri bilimsel veri diye sunuyorlar, Bu tip yazarlar "Kerbela Kompleksinden kurtulabilmi de iller. Oysa Alevileri Ayd nlanmaya gtrecek yol "Kerbela ntikamc l " de il, eriat l a ve irtica n her trne a k, bilimsel ve a da tav r almaktan geer. Kitap, Alevilerin kafas ndaki Hz. Ali imaj n zedelemeden, gerek Ali ile efsane Ali aras nda net bir izgi ortaya koymaktad r, Bu yzden, ilk bask s k sa zamanda tkenen kitap, hala gndemdedir ve Alevilikle ilgili tart malar n oda nda bulunuyor. ***

www.altinicizdiklerim.com

B R K ML K ARAYI I ncelikle iki saptamaya yer verelim. lki Michael Gilsenan'a ait: "Toplumlar, bir t kanma duygusunun egem en oldu u arp k ve bozuk toplumsal ve ekonomik ili kilerin damgas n ta maya devam ediyorlar. ... Din, yerinden yurdundan ayr lm k rsal gmenlerin hayatlar n s k ca sar p sarmalad ... Onlar ynetenlere, byk i letmelere, yabanc sermayeye ve bankalar n gcne ynelik bir tr poplist muhalefetin kolayca dini bir biime brnd n syleyebiliriz." kinci saptama Arap ara t rmac s Nazih Ayyubi (Nezih Eyybi) nin: "Pek ok Arap toplumunda (bu arada Trkiye gibi Ortado ulu ve halk Mslman olan lkelerde -FB) s n f olu umunun ak kanl k gstermesi kltrel ve ideolojik etkenleri sadece karma k ve ok boyutlu de il, ayn zamanda, gerek eli kileri uzla t rma gerekse toplumsal ittifaklar yeniden yap land rma bak m ndan ola anst nemli hale getirir. S n f olu umundaki bu ak kanl k, orta tabakan n oransal bykl ile birle ince, s n f bilinci ve s n f kimli i perspektiflerinin bulan kla mas na yol aar. Devlet, despot iktidarla, ... topyekn birle en bir ki isel kar arac haline getirilirken ... ve toplumu dnya kapitalist sistemiyle kayna t racak yeni dzenlere aan ba ml sreci gerekle tirirken; Bu ko ullarda, yap sal olarak tkenmi sivil toplumun, kendisini devletten ayr olarak, ideoloji, efsane (mit) ve kltr arac l yla yeniden retmeye al mas a rt c de ildir. Ne var ki, devletin izgiyi a mas na gsterilen tepki birdenbire olmad . ... Ulusal devletin, kalk nma yolunda gerilemekte ol du u ve d bask ya direni in zay flad grld nde ... selefi ve fundamentalist ... e ilimler g kazanmaya ba lad lar. 1940'lardan 1960'lara kadar, ulusal kurtulu , milliyetilik ve modernle me davalar n n savunmas n ve ncl n yapan orta s n flar, bugn kendi geleneksel ve asli (mezhepsel olan da kapsayan) k elerine ekilen s n flard r. Ve sre kar l kl olarak g kazand r yor: Mezhep ba l l klar glendike, buna kar l k bir dinci ideoloji de g kazan yor. Trkiye gibi ge ve arp k kapitalistle en lkelerde birok sorun vard r. Ulus-devlet olma yolunda yani "birle ik, kayna m , s n fs z ve imtiyazs z bir toplum" yaratma yolunda ilerlerken, ynetim milli kalk nma projeleri sunar. Bu, ayn zamanda geni kyl y nlar , emekiler ve orta tabaka a s ndan bir kurtulu umudu anlam n ta r. Tam da bu dnemde, "millet olma, mesela Trk olma" gibi st kimlikler devreye girer. Alevi-Snni, Mslman-H ristiyan ay r m geri plana itilir. nk bu tr alt kimlikler, toplumsal geli menin ve kalk nman n nnde engeldir. Ayr ca bymek ve kazanmak isteyen gen milli burjuvazi, bu ayr mlar n, kendi geli mesi nnde engel oldu unu kabullenir. Dolay s yla "milli birlik ve beraberlik" iinde, Bat l lkeler ve a da uygarl k seviyesine yeti me hedefini yakalamak iin kollar s var. Ancak, ulus-devlet olma srecinde, Trkiye dahil, bu lkelerin gemi ten kalan yaralar , dertleri ve problemleri vard r. Szgelimi Osmanl 'dan miras al nan Alevi-Snni at mas , millet sistemini, yani dinsel ve etnik topluluklara gre gruplar n varl n kabul eden Osmanl politikas , eski devlet ynetimine yn veren eriat n egemen olmas ilkesi vs.

www.altinicizdiklerim.com

Milli Kalk nma hedefiyle kitleleri aya a kald r p, onlara toplumsal/s n fsal bilin verip, ulusal btnlk iinde eritmeyi, st kimlik at s alt nda toplamay d nen modern ulus-devlet, a klad hedeflere ula amay nca, vahim sonular ortaya kar: Toplumsal btnlk da l r, s n fsal ve toplumsal kimliklerin yerini Alevi-Snni gibi alt kimlikler al r. Ortaa kal nt s ideoloji ve siyasetler ( slamc l k, kkten dincilik, eriat l k) devreye girer, ulus-devletin kar s nda dinci muhalefeti ykseltir. Dini kaynakl muhalefet, sadece modern ul us-devlete kar de il, "d man sayd " di er mezhep ve dini cemaatlere (Trkiye'de Ermeni, Rum, Sryani gibi H ristiyan az nl klar, Yezidiler, Aleviler vs.) kar da k k rt c sylem ve davran larda bulunur (Sivas ve K.Mara 'ta oldu u gibi). Devlet ekonomisinin yerini d a ba ml l k al nca, bu kez toplumdaki ekonomik dengeler de i ir. ... Bundan pay alamayanlar ve lke ekonomisinden geinen kk tccar, sanayici ve esnaf , yani geni orta tabakay tamamen felce u rat r. Bu nedenle orta tabaka ile arp k sanayile me/kentle me sonucu metropollerin varo lar n dolduran eski kyl yeni kentliler; an lan orta tabaka, tccar ve esnafla ittifak halinde devletin yan nda de il, onun kar s ndaki muhalefette yer al rlar. Demokratik sistemi yok etmeye al an dikta rejimleri, sivil kurum ve kurulu lar n geli mesine izin vermeyince, bu kez ekonomik-toplumsal-siyasal bask dan bunalan yoksullar (Trkiye'deki varo lar, Aleviler, Krtler vs), art k st kimlikle (yani Trk kimli iyle) kendilerini ifade etmekten ka n rlar; eskiden beri nas l adland r l yorlarsa, o kimliklerine dnerek toplumsal/siyasal muhalefetteki yerlerini almaya al rlar. Ulus-devletin bir kmaz da udur; ulus demek, ister istemez milli bencillik anlam na gelir. Yani ba ka etnik topluluklar veya uluslar rakip/d man grmeye, zamana ve zemine ba l olarak ayr ca o etnik kmenin kendisi iin tehlikeli olup olmad na bakarak sz konusu etnik toplulu u veya halk bask alt nda tutmaya veya inkar etmeye ynelik politikalar gder. Nitekim Snni egemen devlet, y llarca Alevileri, Trk zihniyet ise Krtleri rakip grme noktas ndan hareketle, her iki kesimi de ezmeye yneldi. Bu da ister istemez, milli kalk nma projelerinin ekonomik/retim temelinde ba ar s zl na, topluluktan toplum yaratma ynndeki toplumsal projesinin iflas na yol at . Krt isyanlar s ras nda Alevilerin Krtlere kar kullan lmas , Krt Alevilerle Snni Krtlerin at t r lmas ; ard ndan Krt Alevi (Kogiri, Dersim vs) ayaklanmalar nda Snnili in yeniden n plana kar lmas ; ... Sivas, Mara , Malatya, Erzincan ve orum gibi yerlerde Alevi katliamlar n n ya anmas ve bunun hesab n n sorulmamas ; 12 Eyll sresince Alevilerin siyasi a dan bask alt nda tutulmas , Alevi kylerine zor yoluyla cami yap lmas ; Dersim gibi blgelerdeki Alevi ocuklar n n generaller taraf ndan al n p Snni tarikat merkezlerine zorla gnderilmesi, mecburi din derslerinin konularak Alevi kitlesinin duygular n n incitilmesi; ... Mart 1994'te Gazi mahallesinde Alevi kitlesine ynelik bask ve katliam... bir st kimlik olarak sosyalizmin umut olmaktan k p, genel anlamda dinsel referans noktalar n n gndeme gel mesi; tm bunlar, Alevilerin bel ba lad klar Atatrklerden ve devletten so uyarak, geleneksel alt kimlikleri olan Alevilik erevesinde rgtlenmelerine yol at . Buradaki "ze dn ", adeta Krtlerin ve slamc lar n "ze dn "nn bir ba ka trevidir. Sosyolog ... Ferdinand Tnnies (1885-1936) taraf ndan nerilen anlam yla 'topluluk' kavram ndan yararlan labilir. ... Topluluk geleneksel, toplum kavram ise a da (modern) toplumlarda a r

www.altinicizdiklerim.com

basan yap d r. Topluluk 'do al irade denilen eye dayan r, toplum ussal irade denilen eye. Bir yanda; do al, yz yze, kendili inden ili kilerin olu turdu u topluluklar vard r. ... (Fethullah Glen cemaatinin, camide, yemekte, zikirde bir araya gelmesindeki gibi-FB). te yanda; gerisinde bir hesap, bir kar yatan d ncelerin uzla mas ndan kurulmu , yapay ili kilerden olu an toplum. (Trkiye etnik mozai inin sadece Trk milliyetili i veya Trk toplumu potas nda eritilmeye, Alevilerin Snnile tirilmesi temelinde yarat lmaya al lan Trk- slam toplumu gibi - FB). Topluluk, gerek ve organik ya am n gereksinimlerini kar lar. (Karacaahmet teki cem evi ve evi ya da Fethullah Glen'in zel okullar , dershaneleri, hastaneleri, renci yurtlar ve bekar evleri gibi - FB). Toplum ise, yapay ve mekanik dedi i tasar mlar n buyru undad r. ... Do al iradeye dayanan davran lar, tr topluluk yarat r. Bunlar: kan ba (Trklk, Krtlk gibi - FB), kom uluk (yer ba , yani Erzincanl , Sivasl , Elbistanl Alevi olmak veya Do ulu olmak gibi - FB) ve ruhsal de erler (inan ba yani Snni, Alevi veya Yezidi olmak gibi - FB). Topluluk ve toplum biimindeki ikili yap , s n fl toplumlarda ayn anda, birlikte ve i ie bulunabilir. ... Tarihsel durumlara gre, ikisinden biri a r basabilir. Ulus yani millet, gerek de il d sel bir topluluktur. Bu yzden yapay bir yn vard r. Trk milletini, Arap milletini veya Acem milletini "birlik ve btnlk iinde" ya atmak, bu temelde bir toplum olu turmak bu a dan imkans z denecek kadar zordur. Gerek dinsel topluluklar, gerekse etnik kmeler, bir topluma oranla hayat n iinde yz yze ve do rudan temas halindedirler. Ayr ca organik ba larla (akrabal k, kom uluk ve ruhsal de erler) birbirlerine ba l d rlar. Birbirleriyle dayan malar , birbirlerinden etkilenmeleri, kendi lehlerine geli im sa lamalar , karar almalar , d a a lmalar veya ie kapanmalar , kk apl projeler geli tirmeleri daha kolayd r. nce bir toplumu yaratmak ve sonra onu ba tan ba a rgtlemek hayli zordur veya imkans z denecek bir abad r. Oysa slamc lar n, Alevilerin, Krtlerin rgtlenme alanlar daha gereki ve daha dar oldu u iin, bunu gerekle tirmek, daha kolay ve daha k sa srelidir. Tarihsel bir srete, toplum ile topluluklar n i ie gemi li i bir gereklik olsa bile, toplum-topluluk at mas ve birinin di erine galip gelmesi muhtemeldir. E er toplum, topluluklar yenerek rgtlenmesini tamamlam sa, hi bir gerek toplulu un varl ndan art k sz edilemez. nk hepsinin iine az ok, egemen ( karc , kar l k , sahiplenici) toplum ili kileri s zm t r. Aile, bu de erlendirmenin d nda de ildir. Buna kar l k, dindar topluluklar gibi gruplar, toplumsal rgtlenme model inden de esinlenerek, varl n toplum iinde srdrmeye al abilir. Cemaatler, topluluk rgtlenmesidir. Ortaa n de erlerinden g al r. Buna kar l k dernekler, a da toplum rgtlenmesidir; de erlerini gemi ten alarak gelece e ta r. Dinler ve inanlar (bu arada Alevi inanc da), sosyolojik gcn, toplum iinde topluluk kurma d , toplum iinde topluluk rgtleme denen eyden almaktad r. Benedict Anderson, bunu "d sel ili ki" kavram yla a kl yor. boyutu vard r. Bir; d sel bir gemi kurmak. ki; d sel gemi in de erlerine gre d sel gelecek belirlemek. ; gelecekte ula lmas gereken d olu turmak ve bu yolda eylem (aba) gstermek.

www.altinicizdiklerim.com

Bu noktadan yakla rsak, din, sosyolojik gcn topluluk rgtlenmesinden; psikolojik gcn, d sel toplulu u kururken hem umutlara hem korkulara gnderme yapmas ndan; ekonomik gcn, tarihteki teokrasi ve dinsel feodalizmden almaktad r. Gnmz ek onomik ve toplumsal ko ullar iinde, insanlar hem kendilerine hem de sisteme yabanc la m durumdad rlar. Gelecekleri ve kaderleri kendi ellerinde de ildir. Bu nedenle, aresiz kalan insanlar, yan lsamal bir biimde, bir kurtulu yolu olarak, giderek daha fazla dineimana, mezhebe, alt kimli e, toplum iinde cemaat ve tarikatlara sar lmaktad r. Ekonomik a dan, bu kk dayan ma topluluklar iinde, insanlar kendine geici olsa da bir s nma kap s bulabilmektedir. Buna kar l k insanlar n kendi zgrlkleri, ki ilikleri silikle iyor, yitip gidiyor, yerini boyun e me, bir st (ekonomik-siyasal-toplumsal-kltrel) yap ya itaat al yor. Ki inin direnme gc k r l yor. zgrlk ruhunun yerini klelik ruhu al yor. ... Dzenin ve dzenle bar k Alevi yap lar n (Cem Vakf gibi) izin verdi i, ynlendirdi i ve belirledi i kadar d nebiliyorlar, daha fazlas na ak llar ermiyor bir trl. Ve byk bir yan lsamayla, ki isel tatmin iin verilen Alevi kimli i sayesinde dzene/topluma/sisteme, zorbal a ve tm haks zl klara kar ba kald r iinde olduklar n sanmalar na ra men, gerekte zgrlkleri ve hareket alanlar son derece k s tlan yor. Sistemin izdi i daire iinde at oynatmaktan ba ka bir ey de ildir olay. Deyim yerindeyse; bir zorbaya kar mcadele verirken bile, kaderlerini elinde tutan bir ba ka zorban n kanatlar alt na s nm lard r. Benzer ey, kapitalizme k zan kesimlerin daha geri dzlemdeki slamc parti ve tarikatlara s nmas olay nda; yine smrye k zan, varo taki kitlelerin Adil Dzen ad yla sunulan daha feodal bir smr sistemine oy vermeleri ya da evi bark yak l p y k lan Krtlerin, bir kurtulu umudu olarak slama ve dolay s yla tarikatlarla RP'ye ynelmeleri olgusunda ya anabiliyor. Postmodernizm denilen yeni kapitalist gr n en nemli zelli i udur: "Zaman m zda her ey kltrel hale gelmi tir; herkes kendi kltr dnyas nda ya amakta ve z (ki isel) hayat n belirlemekte hakl d r," Post modernitedeki bu kltrel hegemonya, toplumsal at malar gz ard eder, kltr sava lar n n plana kar r. Bu "kltr sava lar ," zellikle kentlerde yaratt hayat stilinin bir (tezahr olarak, zneyi (yani bireyi) ademi merkezi k lmakta, kltr dnyas n dzensiz, o ul kk gvde eklinde byyen bir ynszl e sevk etmektedir. Bu da ister istemez, farkl la ma ve paralanmaya, dolay s yla iktidar n blnm l ne gtrr''. "Oysa modernite, yani tek bir toplum yaratmaya dayal proje; ilk olarak toplumsal dnyan n akledilebilir (intelligibility) mahiyette oldu unu; ikinci olarak da, ayn dnyan n biimlendirilip, ynetilebilece i iddias ndayd . Yani modernlik, merkezile tirilmi bir toplumsal ya am n yerini alan, ak lc l k ve znelle tirme gibi iki kutuplu bir gr n bu iki unsuru aras ndaki tamamlay c l k ve kar tl k ili kilerinin yrtlmesiyle tan mlan r." (Ali Ya ar Sar bay) zcesi, modernitede; merkeziyetilik, tekilik/teklik, ak lc la ma ve znelcilik, byk projeler, byk dnyalar, kolektiflik, toplumsall k vard r. Buna kar l k post modernitede merkezkal k, bireycilik, kltrel hegemonya gere i at ma, paralanma, farkl la ma, atomlara blnme ve kk dnyalarda kaybolma vard r. Alt kimlikler sz konusudur. Toplum iinde topluluklar (cemaatler, tarikatlar, mezhep topluluklar vs) yaratma giri imi sanki sivil toplum projesiymi , gerek demokrasiymi gibi alg land ; "toplumsal bar , toplumsal uzla ma" ad na gerekten blnm lk yarat ld .

www.altinicizdiklerim.com

Ama kapitalist dnyan n yaratt modernlik, bireyi toplumu yabanc la t r p kle k lman n yan s ra, kendi iinde nemli hatalar yapt . evreyi kirletti, ozon tabakas n deldi, insan insan olmaktan kard , ki iyi toplumdan ve kendi dnyas ndan kopard , toplumsal yan n trpleyip bireyselle tirdi, bir ruhsal ve kltrel varl k olarak yap land rd sadece. nsanlar sosyalizm, devrim, s n f mcadelesi, insanl n kurtulu u, materyalizm ad na, modern kapitalist dnyada kmsenemey ecek ba kald r rnekleri sergilediler. Fakat i geldi, bir yerde t kand . zellikle Sovyetik yap ile Do u Avrupa'daki sahte sosyalist sistemler knce, insano lunun o gzelim topyalar da tuzla buz oluverdi. Kapitalistler, kendi aksakl k ve kusurlar n rtebilmek, bu arada ken sosyalizm-komnizm topyalar n n yerine daha iyi sosyalizm-komnizm trnden sloganlar n nne set ekebilmek amac yla; 1960'larda, ba ta Fransa olmak zere "postmodernizm" denen bir ak m ba latt lar. Buna gre, modern dnyan n tesinde; onun zerinde kurulabilecek bir dnya sz konusuydu. Postmodern de bu anlama geliyor zaten. ALEV K ML K ARAYI INDAN K ML K KAYMASINA Alevi yazarlardan Baki z, "Alevilik Nedir?" adl eserinde, imdiye kadar Alevilik hakk ndaki tan mlar derlemi . Farkl , birbiriyle eli en ve taban tabana z t, tam tam na 32 tan m s ralan yor kitapta. "Alevilik, slam iidir; hay r, slam d d r veya ba ms z bir inant r" diyenler var; "Alevilik tarikat de il, mezheptir hay r, sadece kltr ve ya am biimidir" diyenler de. Alevili i, iilik' in z t kolu gibi gsterenler oldu u gibi, "gerek Alevili in iilik oldu unu" iddia edenler de bulunmakta. "Alevilik, gerek slam d r; o, Allah-Muhammed-Ali lsnn sentezidir" diyenler oldu u gibi: "Hay r, Alevilik z be z Trklktr. Araplarla ilgisi yoktur: o Orta Asya kaynakl d r" diyenler de var. Alevi yazarlardan Ltfi Kaleli, ... "Son be y ld r Alevi-Bekta i rgtll nde yer ald m. Birok lke, il ve ky gezdim; konu tum, dinledim, ara t rd m, yazd m ... Esef duyarak syleyeyim ki, ne denli Alevi varsa, o denli Alevilik tan m na rastlad m. Toparlanmak ad na, ne denli ok rgtlendikse, o denli ok ayr maya tan k oldum ... Grlen bu hata ve eksikliklerin, rgtlenme gel ene imizin olmay ndan kaynakland gr ndeyim ... " F. Engels'in, "Almanya' da Kyl Sava lar " adl incelemesinde yapt u do ru saptamadan haberdar olmal d r: "Her a da dinsel kavgalar, ayn zamanda yrmekte olan s n f kavgalar n n yans mas ndan ba ka bir ey de ildir." EHL- BEYT NED R? K MLER KAPSAR? Ehl-i Beyt kavram n n bir tan m na bakal m: "Peygamber Hz. brahim ve Hz. Muhammed'in ev halk . Arapa beyt szc ev demektir. Bu deyim, Kuran' n Hud suresinde (7. ayet) Peygamber Hz. brahim'in ve Ahzab suresinde (33. ayet) Peygamber Hz. Muhammed'in ev halk iin kullan lm t r. Peygamber Hz. Muhammed'in k z Hz. Fat ma, Hz. Fat ma'n n kocas ve Peygamberin amcas n n o lu Hz. Ali ve bunlardan do an ocuklar 'Ehl-i Beyt' deyimiyle dile getirilirler. Gerekte bu deyim, Kuran'da Peygamberin kar lar n ve teki ocuklar n da kapsayarak btn ev halk iin kullan lm t r. iiler, Peygamberin torunu Hz. Hseyin'in soyundan gelen dokuz imam da Ehl-i Beyt'ten sayarlar.

www.altinicizdiklerim.com

Pene-i Ali Aba ise, peygamberin abas alt na al nan be ki iden yani, Muhammed, Ali, Fat ma, Hasan ve Hseyin'den olu maktad r. Ehl-i ia, iilik mezhebini benimseyenler; Ehl-i Kffar, gayri mslimler; Ehl-i Salib, H ristiyanlar ve nihayet Ehl-i Snnet de Snni mezhepteki tm Mslmanlar iin kullan l r olmu tur. S rf bir ad r veya ardak alt nda ya ayanlar kapsayacak anlamda kullansak bile, Ehl-i Beyt veya AI-i Resul, sadece Ali, Fat ma, Hasan ve Hseyin'le s n rl de ildir. Bu geni yorumu yapanlar, "Beyt" szc n ayn zamanda soy/aile/neseb anl am nda da kullan yorlar. Nitekim, Abbaso ullar ok sonralar bu "Ehl-i Beyt" kavram n siyasete dkerek, hem Emevileri devirip byk bir imparatorluk kurdular, hem de iilerle di er Bat ni muhalefeti kanla ate le susturma yoluna gittiler. Bu arada Ali soyundan gelenleri de tasfiye ettiler. Muhammed'in ok sevdi i e i Hatice; Fat ma, Zeyneb, mm-i Glsm, Rukiyye, Kas m ve Tahir adl ocuklar do urmu tu. Her iki erkek vefat etmi ; iki k zdan Rukiyye ve mm-i Glsm, nceleri amcazadeleri Ebu Leheb'in iki o lu olan Utbe ve Uteybe ile evlendirilmi ler, fakat slam n ilk dnemindeki siyasi/ideolojik kavga nedeniyle, yeminli slam d man aristokrat Ebu Leheb'in iki o lu da, Peygambere inat, iki k z n da bo am lard . Bunun zerine Osman Bin Avfan (Halife Osman); bo ananlardan Rukiyye'yi ilk e olarak ald . ok gemeden Rukiyye lnce, Osman, yeniden damat olabilmek iin Peygamberden, daha nce bo anan ikinci k z n , mmi Glsm' istedi ve evlendi. Arap toplumunda, her insana, belirgin bir zelli ine veya ba ndan gemi bir olaya veya gerekle tirdi i iyi/kt i e gre bir eref payesi, bir unvan veriliyor; bir lakap ya da kulp tak labiliyordu. Eshab (Peygamberin dava arkada lar , O'nu dnya gzyle grenler, siyasi olarak dan manlar vs). iiler ise, "Ehl-i Beyt" kavram ndan unu anlarlar: On iki ' imam v e anneleri Fat ma- Zehra ile s n rl d r." Onlara gre bu imamlar n hepsi " smet" s fat n alm olup, "masum"dur. "Yani gnahtan ar nm ; gnaha kar ba kl k ve dokunulmazl k kazanm lard r. iilikte, mama ve masumiyetine inanmak, iman n artlar ndand r. mamet, Hz. Hseyin' in soyundan olanlara mnhas rd r. Alevilik ise, 12 imam kabul eder, ama masum olup olmad klar meselesine vurgu yapmaz. Ayr ca Alevi kesimi, Hasan ile Hseyin aras nda sesli bir tercih yapmad halde, z mnen Hasan' grmezlikten gelip, Hseyin'i, abisine tercih eder. Buradaki Ehl-i Beyt kavram , Hasan' n d lanmas yla, daha da daralt lm olmak tad r. Ali ile Fat ma'n n evlili inden Hasan ile Hseyin'in d nda, Muhsin ad nda nc bir o lu daha olmu ; bir rivayete gre horozun didiklemesi sonucu lm tr. Hz. Hasan' n, Medine aristokrasisinden oldu u, birok ailenin kendisine k z vermek iin yar t ; onun da, asl nda k zlarla a k temelinde arkada l k etmek istedi i bilinir. O kadar ki, bu olay, Hasan' n e inin k skanl na neden olmu tur. Muaviye'nin de bu k skanl ktan yararlanarak,

www.altinicizdiklerim.com

Hasan' , e i arac l yla zehirletti i oka rivayet edilir. Kald ki fazlaca msrif olan Hasan, paras z kald nda, Muaviye'nin at n n pe inden ko arak maddi yard m isteyebilmi . Fat ma'n n lmnden sonra Ali, birok kad n alm t r. S ras yla: ... Abbas, Cafer, Abdullah ve Osman ad yla drt ocuk do urmu : drd de Kerbela olay nda ldrlm tr. Gerek ad Umame olan bu kad n, Fat ma'n n bac s Zeyneb'in k z d r. Leyla Bint- Mesud: Kuma olarak al nan bu han mdan da iki o lu olmu ; her ikisi de Kerbela ku atmas nda susuzluktan can vermi tir. Hz. Ebubekir' in lmyle dul kalan Esma'y , Ali nikah na alm , ondan da Yahya ve Muhammed Asgar (Kk Muhammed) adl iki o lan olmu tur. Emevi ynetimiyle zde le en slam zorbal na kar , yoksullar ve ezilen halklar hareketinin ba kald r s haline gelecek olan Muhtar-l Sakkafi isyan , Fat ma'dan olmayan Ali'nin bu o lunun ad kullan larak rgtlenmeye al lm ; ki ili i ve ad etraf nda e itli efsaneler sylenip, yaz lm t r. Alevili in bir e it habercisi ve n haz rl olan bu ba kald r n n Fat ma'dan gelmeyen Ali soy zincirine dayand r larak gerekle mesi bile, Alevilik olay n n Ali-Fat ma-Hasan-Hseyin drtlsyle pek fazla ilintili olmad n , olamayaca n ; meselenin ezilenlerin/mazlumlar n, zalimlere kar ba kald r s oldu unu, Ehl-i Beyt denen kavram n da burada siyasi bir gereke olarak kullan ld n gsterir. zetle, Fat ma ldkten sonra Ali yedi kez evlenmi ; bu han mlardan ve di er kad nlardan (cariyelerden) toplam 14 o lu, 17 k z olmu tur. M s r'daki Abbasi halifeleri zaman ndan beri Hasan soyundan olanlar beyaz sar k tak p erif, Hseyin zerinden soy srenler ise ye il sar k tak p Seyyid ad yla an l rlar. ... ok sonradan, Sultan Abdlmecid zaman ndaki mason Re it Pa a, seyyidlik/ eriflik unvanlar da t p sicile geen bu tr mahkemeleri ortadan kald rd . Bizzat Kerbela katliam , Ehl-i Beyt kavram n n geni oldu unun, drt ki iyle s n rl kalmad n n pratik bir kan t d r. Meseleyi ok iyi tahlil eden o dnemin nesep i lerini bizden ok daha iyi bilen Yezid bin Muaviye ve yanda lar , Ehl-i Beyt kavram n Hasan ve Hseyin'le k s tlam olsayd lar, Kerbela s ras nda Ali'nin, Fat ma'dan olmayan ocuklar n k l tan geirmezlerdi. Oysa Hz. Hseyin'in vey karde ve bac lar da katliamdan nasibini ald lar Kerbela'da. AL N N YOKSULLU U VE E TL K L DO RU MU?

Drt Halife devrinden Emevilere kadar Arap ile slam i iedir. Arapl k, slaml ktan ayr bir kavram ve pratik de ildir. Tarihilere gre, mer zaman nda slam'daki s n fsal farkl l klar artm t r. Genelde zenginlerle Kurey aristokrasisi lehine dzenlemeler yap larak; ticaret ve toprak a al temelinde s n fsal ayr m me rula t r lm t r. Hatta toprak-rant temelinde (zellikle Sevad denilen lrak' n verimli topraklar yla ran' n eski Sasani derebeyi arazilerinde klelerin al t r lmas sonucunda) kyl kitlelerin smrlme olay n n st dzeye kt n belirleyenler de vard r.

www.altinicizdiklerim.com

Ali, o kadar yoksuldur ki; Fat ma ile evlenece i s rada Mihr (ba l k) paras veremez. Z rh n Osman'a satar, ald 480 dirhemin bir miktar n ba l k paras olarak der; di eriyle de d n masraflar n kar lar. Ali, slam kurallar n n ve feodal ortam n izin verdi i oranda adaletli gzkmeye abalam t r. Fakat, s n flar kutsayanlardan biri de Ali'dir. slam erevesinde " slahat " ve "reformcu"dur. Ancak bu reformlar, slam sistemi iinde dahi gerekle tirilebilmi de ildir. mer ve zellikle Osman zaman nda toplumsal/s n fsal eli kiler art k kab na s m yordu. Zengin/yoksul ayr m had safhaya varm t . ... K rsal kesimden gen bedeviler, kyller, kleler Medine ve Mekke gibi ticaret merkezlerinin varo lar na s nm lard . Boyunduruk alt na al nm halklar ve yoksul kitleler, din-iman ad na susturulam yordu. Hele Osman dneminde, ynetim iyice dnyevile tirilmi ti. Yani plak smr devredeydi ve smr iin dini/ilahi k l f kullan lmas bile gerekmiyordu. O devirde yak nlar n n mensup ol du u Emev iler, "memuriyetleri bir nevi yemlik edindiler. Servet ve refah n artmas , Osman aleyhine kopan fitne ve fesad n (huzursuzluk ve ba kald r n n) nemli bir nedenidir. Medine'de Osman' n, am 'da Muaviye'nin ba n ekti i Umeyyeo ullar aristokrasisi ile Peygamberin lmnden sonra bir daha iktidar nimetlerinden yararlanamayan ve ekonomik durumlar giderek bozulan Ali' nin ba nda bulundu u Ha imo ullar aristokrasisi aras nda bir iktidar ve payla m sava sz konusudur. "e itliki kabile dzenine dnmek isteyen Hariciler" ile Basra blgesinde ezilen zenci ayaklanmalar n bast ran da Ali'den ba kas de ildir. ALEV L KTE HO GRNN SINIRI Hemen tm dinler, mezhepler veya siyasi ak mlar, zay f olduklar dnemlerde yani g ve kuvvetlenmeye ihtiya duyduklar , mttefikler arad klar a amalarda; sevgi, muhabbet, insanl k, kurtulu , bar l evren" sylemine sar l rlar. Propagandas yap lan ak m e er g toplay p iktidar olmu sa, eski dost ve mttefiklerine art k ihtiyac yoktur. Bask ve zulm nlemek zere kurulan mekanizman n kendisi, bir zulm makinesi olmu tur art k. Halkla ili kileri, tahakkm ili kileridir. Kendini en hakl ve en yan lmaz grd nden, muhalif olanlar n bir ekilde tasfiye edilmesini, onlara kar iddet kullan lmas n me ru grr. Nitekim iktidar arac olan veya bizzat iktidar alan Zerd tlk, Musevilik, H ristiyanl k veya slamiyet gibi dinlerin tarihlerine bak n z, adeta kanla ve ate le yaz lm t r. " ... (Eskiden o unlu u Snni olan) ran halk na iili in kabul ettirilmesi, kaynaklar n tetkikinden anla ld zere, byk oranda zor kullan larak gerekle tirilmi tir. ah smail, 24 y ll k saltanat boyunca kan dkcl ve merhametsizli i ile tan nm t r. Tebriz'i ald ktan sonra ezan eklini de i tirmi , Snni alimlerden ilk halifeye lanet etmeleri istenmi , bunlardan direnenleri ldrtm tr. Snni ulema ile evliyan n trbeleri y k lm , hatta kabirlerinden kemikleri kart l p yak lm t r. Snni alimlerin kitaplar da yak lm t r. Blgedeki Snni tarikatlar, zellikle Nak ibendiyye bask ve zulmden de te, imha edilmi tir." (Re ad ngren)

www.altinicizdiklerim.com

Kent Alevili i diyebilece imiz Bekta ilik, Bal m Sultan eliyle Osmanl 'n n hizmetine girmi ; bir iddiaya gre kken olarak S rp olan Bal m Sultan, 1051 y l nda II. Beyazid taraf ndan Dimetoka'daki dergahtan al n p resmen Bekta i te kilat ba na getirilmi ti. Militarist Yenierilik; bu dergah n sylemlerinden g alarak ba ka halklar k l tan geirip memleketlerini smrgele tirdi. Hac Bekta Veli'nin mritlerinden Abdal Musa, Osmanl padi ah Orhan Gazinin fetihlerine kat lm t . Osmanl militarizminin belkemi i Yenieri ordusuna "Hac Bekta Evlad " deniliyordu. Yenieri ordusu dev irmelerinin Trkle tirilmesinde, Bekta i glbanklar n n etkisi byktr. ttihat Terakki'nin girdi i Birinci Dnya Sava s ras nda Hac Bekta Veli dergah postni ini Cemaleddin elebi Efendi, "Mcahit Alaylar " kurmakla grevlendirilip Krt Alevilerinin yo un olarak ya ad Erzincan-Dersim hatt nda dola t r ld . Alevilerin sa kanad diyebilece imiz Cem dergisi ve ona yak n d nenlerin olu turdu u birinci izginin gr yleydi: "ncelikle Alevi meselesini tart al m. Tm Aleviler bir olal m. Alevi meselesini zersek, Trkiye sorunlar n n zmne katk da bulunmu oluruz. Demokrasi ve benzeri sorunlar bizler a s ndan ikincildir." Bu izgi, ayn zamanda devletle bar k ya amay , Hz. Ali kanal yla Alevi-Snni yak nla mas n ; slam dairesi iinde btnle meyi ngryor. kinci izgi, Pir Sultan Abdal Dernekleri (PSAD) ve ayn adla kan dergi ekseninde kmelenmi "sol kanat"ta simgele iyordu. PSAD yanda lar ; "Alevilik, Trkiye'nin ncelikler listesinde olmamal d r. Alevilik diye ncelikli bir meselemiz yoktur. Alevilik Trk ve Krt sorunuyla i ie gemi tir. Ekonomik ve s n fsal meselelerden ba ms z de ildir. Dolay s yla biz, salt Alevilerle de il, ayn zamanda demokrat, ilerici, sol/sosyalist ve emeki evrelerle i birli i halinde Alevi sorununa zm bulabiliriz. Genel ereve demokrasi olmal d r, Alevilik de il" diyordu. Alevili i, Caferilik zerinden islama ba lay p sonra ho gr ve bar tan dem vurmak, kendi iinde rk ve tutars zd r. nk mam Cafer Sad k ho grszd. Sufilerden ho lanmazd . Ehl-i Beyt'in dostuna dost, d man na d man kural na uyard . AL S Z ALEV L K Peygamber, kendine ilk vahiy geldi ini a klad ve bu do rultuda dini yayma faaliyetine ba lad s ralarda; meselenin siyasi yan de il, inan yan daha a r bas yordu. Mekke'yi b rak p Medine'ye gmek zorunda kal nca, orada kurulan devlet siyasi nitelik kazand ; din-dnya i leri bir arada yrtld. Muhammed, sadece Msl man toplulu un de il ayn zamanda kentteki H ristiyan ve Musevilerin de siyasi yneticisi idi. Her durumda, Peygamberin kurdu u Medine slam Devleti iin, siyasi anlamda "kurulu devri" demek do ru olur. Peygamber dneminde ya am nde gelenlerin(Sahabe) ... Sahabe'yi kutsal haleye brnm dokunulmazlar olarak de il de, slam toplumu iinde ya ayan s n f ve katmanlar n temsilcileri olarak grp, onlar kutsall ktan kurtarmak suretiyle birer insan olarak yere indirince, gerek btn plakl yla ortaya kmaktad r. slam nderinin hastal nda iktidar mcadelesinin ilk belirtisi, kimin namaz k ld raca yani namaz imaml n n kimin taraf ndan icra edilece inde somutla r. ... Bo lu u doldurmada, kendilerini halifeli e haz rlayan Ebubekir ile mer aras nda gizli ve rivayetlere dayal bir rekabet sz konusudur.

www.altinicizdiklerim.com

10

Muhammed'in mensup oldu u Ha imo ullar kabilesi, nbvvet-hilafet (peygamberlik-halifelik) ilintisi iinde halifeli in kendilerinde devam etmesini istiyorlard . Oysa di er kabileler Ha imilik olgusuna de il, Ha imo ullar n n da iinde bulundu u Kurey kabile konfederasyonu ile halifelik aras ndaki 'ba a' vurgu yap yorlard . Bylece d ar ya kar daha sa lam bir ittifak olu turulaca gr ndeydiler. ... Bu noktada Ebubekir. mer ve Osman' n taktikleri esast . ncelikle Kurey lilik iddias yla Medinelileri halifelik kavgas d na atmak gerekliydi. Nitekim yle oldu. Ard ndan Kurey ile Ha imo ullar mcadelesinde, ikincisi saf d b rak ld . ktidar oyununda d lanan n, Ali ve kabilesi oldu una i aret edelim. Nass, bilindi i gibi yaz l de i mez kutsal metin anlam ndad r. Yani Tanr buyru udur. Nass'daki buyru u yerine getirmeyen Allah'a kar asidir, eriattan km , kafir olmu tur. Ensar; Peygamber Mekke'den Medine'ye gerken kendisini kar lay p Mekkeli Mslmanlara arka kan, onlara kucak a p bar nd ran ve sre iinde slam u runa k l sallayan Medine nin iki ana kabilesi Evs ve Hazrec mensubu insanlar n ad d r. Peygamber 632 y l nda vefat eder etmez, iktidar iin ilk siyasi toplant y yap p iddiada bulunanlar Ensar oldu. Bast rma takti i sonu vermeyince, bu kez, Kurey liler Medine'nin iki rakip kabilesi olagelmi Evs ve Hazrec'i birbirine d rmeyi denediler. Srekli birbirlerini kollay p, biri di erinin hkmnde ya amak istemeyen bu iki kabile, ister istemez Kurey 'in "bl ynet" takti ine boyun e di. ... Bylece, Kurey -Ensar aras ndaki iktidar mcadelesi Ebubekir'in halife seilmesiyle sonuland . Fakat Ensar'a kar kazan lm me ruluk henz Kurey kabileleri nezdinde geerli de ildi. nk Ha imo ullar kabilesi, Ebubekir-mer'in Ensar'a kar kulland Peygamberlik-Kurey lilik (kutsal soyun do al liderli i) silah n , bu kez ikiliye kar kullanmak istiyordu. ... Ha imo ullar n n gl rakibi Emevio ullar , bu kez Ebubekir-mer ikilisinin yan nda yer ald . ... Nbvvet-Hilafet denkleminden hareket eden Ha imo ullar , iktidarda do al, ilahi ve mutlak haklar oldu u kan s ndayd . Fakat Kurey in geri kalan ; "Peygamber Ha imo ullar ndand ve bu yzden Nbvvet- mamet onlarda bir al kanl k halini ald . E er bu sefer de Ali halife olursa, hilafet, bir daha onlar n elinden kmaz endi esini ta yordu. slam n ilk y llar nda siyasi bak mdan stnlk sa layan Peygamber kabilesi, ekonomik a dan oka y pranm t . Yeni ticaret aristokrasisi aras nda ykseli e geen Emeviler, siyasi rekabeti bir yana b rak p tamamen ekonomik kazan ve rantla u ra yordu. ... Muaviye, olay bir zdeyi le ifade etmi tir: "Ha imo ullar , peygamberlik sebebiyle stndr. Biz ise, say ca stnz." Kurey teki i hesapla ma, Ebubekir-mer ikilisinin Ha imi kabilesi halife aday , peygamber damad Ali ile e i Fat ma'y biat etmeye zorlamak biiminde geli ti. Ali, biat etmeyi reddetti. Fat ma daha ileri giderek, Ebubekir'den Fedek hurmal n n peygamber miras olarak kendisine devredilmesini istedi ve bunu bir mesele haline getirdi. Fat ma, Ebubekir'e biat etmemeye, Ali'den daha fazla kararl d r. mer, ncelikle Ali'yi tehdit eder, sonra da davet edilmeksizin Ali-Fat ma iftinin evine gider, Fat ma onlara yz vermez, tart ma s ras nda mer'in bast rd kap n n arkas na s k an gebe Fat ma, bunun neticesinde ocu unu d rr.

www.altinicizdiklerim.com

11

Fat ma, "Allah'a and olsun ki, art k seninle konu mayaca m; seni hep lanetleyece im" dedike, Ebubekir de kar l nda, "Allah'a ant olsun ki, hibir zaman sana ksmeyece im, her zaman sana dua edece im" diyordu. Onun kalbini kazanmak, Ali'nin biat etmesi anlam na geliyordu. Hem Medine kad nlar na, hem de Ha imi kabilesinin kalbine giden yol, Fat ma'n n r zas yla mmknd. Fakat Fat ma, bar mad . lmnde bile Ebubekir'e biat etmedi; onu affetmedi. Jan-Olaf Blichfeldt'in do ru tan mlamas yla; "Yeni beliren s n f n Medine merkezi devletinin hizmetine girmesi ve evredeki Araplara (Yemen, Bahreyn, Irak, Mezopotamya'daki di er kabileler -FB) ikinci s n f insan muamelesi yapmas " olgusu ortaya kt . Biriken bu nedenler, Peygamberin lm sonras nda bir patlamaya yol at . te, Ebubekir dneminde nl Ridde (dinden dnme) ba kald r lar ve bunlar ate kuyular na alarak bast rma harekat da kabilecilik ruhunun dirili i ve demir peneli devlete ba kald r biiminde de erlendirilebilir. ... Kabile nderleri, kimi zaman Kuran'daki ayetlere, kimi zaman hemen tm dinlerde oldu u gibi slam daki geleneklere, kimi zaman da kerameti kendinden menkul sylemlere, (ya da slam ncesi dnemin inan motiflerine) dayanarak kendilerini peygamber ilan edebiliyorlard . Dinin de bir siyaset ve peygamberli in bu anlamda siyasi/toplumsal nderlik oldu u d nlrse, mesele daha kolay kavranabilir. Biimsel anlamda slam kabul etmi , ama zihnen bu dini bir trl iine sindirememi yani slami deyimle sylersek, ''Mslman olup henz mmin olamam " Yemenli, Mezopotamyal kabilelerin ayaklanmas da slam dini ve devletini en fazla tehlikeye sokan hareket nderleri aras nda Esved, Tuleyha, Secah (kad n peygamber) ve Mseylime gibi adlara rastlayabiliyoruz. Tm de ya kabile nderi, ya da kahin konumundayd lar. Kabile kahinlerinin ynetici ve ayd n kimlikleriyle tan nd iyi bilinir. Kendilerine vahiy geldi ini ileri srer, etkileyici, ak c ve iirsel bir dille vaaz verirlerdi. Puta de il, grnmez ul u bir Tanr / lah/Allah ad na ortaya kt klar n sylerlerdi. ... Mseylime-Secah ikilisinin peygamberlik iddias yla ba kald r s n n gerekesi reticidir: Yeryznn yar s bize aittir; adalet ile i grselerdi kalan yar s Kurey e ait olacakt . Bu pay almay (Kurey gibi) reddedenler do ruluktan, adaletten ayr lanlard r. Duri ... "yleyse Ridde sava lar , nce Mslman olup sonra irtidad (dnen) edenlerin slama geri evrilmesi iin de il, aksine Medine hegemony as na isyan eden ve ona boyun e meyenleri slam otoritesine sokmak iin yap lan dini-politik sava lard .Buna ek olarak, slam devletinde ba lang c ndan beri dinin politikayla iieli ini unutmamal y z." Halife Ebubekir, 634 y l nda ld. mer, slam devletinin ikinci kurucusu say l r. Kabilecilik grnmnde sren s n f mcadelesi, onun zaman nda art k Arap- slam hkm alt na giren mevali (Arap olmayan ezilen halklar) ile topra a ba ml kyl ve kle hareketlenmel eri biiminde geli ti. Halife mer, ganimetlerle baz gelirlerin payla m n n tescili anlam na gelen Divan Te kilat 'n kurarken, s n fsal ayr m resmen kayda geiren ilk slam nderidir. Divan Te kilat 'na kay t alay nda; " nsanlar derecelerine gre yaz n z!" yolunda emir vermesi bunu gsterir.

www.altinicizdiklerim.com

12

644 y l nda bir suikast sonucu yaralan p ok gemeden v efat edecek olan mer, hilafeti Ha imo ullar na kapt rma niyetinde de ildi. Bu nedenle halife tayininde ura diye bir ynteme ba vurdu. ... mer'in belirledi i ura, Kurey aristokratlar ndan alt sekinden olu uyordu. Demokratik bir kurulu olmad gibi, tmyle bir sekinler komisyonu/komitesi niteli inde olan ura da yer alan alt ki iden ikisi mer yanda , Ebubekir'in soyca akrabalar ve damatlar yd . ... Di er drt ki i ise Medine'nin tan nm zenginlerinden olup, ldklerinde geriye byk servetler b rakan kimselerdi. Olay n rengi ba ndan belliydi. Halifelik yine Ha imo ullar na verilmeyecekti. ura'ya, mer'in verdi i talimat uydu: " gn dan p gr n. Az nl k, o unlu a uysun. Size muhalefet edenlerin boynunu vurun." Bylece, Welhausen'in saptamas yla, "Devleti hukuki yoldan de il, zor yoluyla ele geirdiklerini iyi bilen Ebubekir ve mer", ayn plan dahilinde iddete ba vurarak Osman' halife yapm oldular. Osman dneminde, merkezde (ba kent Medine) sren s n f/zmre sava n n ad Emevi-Ha imi kabilecili i idi. Kurey 'in en vurguncu ve en agzl kabilesi olan Emevi aristokrasisi, iktidar tekeline almaktan te, adeta di er egemen s n f katmanlar zerinde ticari bir oligar i kurdu. ... Medine varo lar nda kmelenen yoksullarla zenginler aras nda srt me ba lad . Bu arada merkezden yeterli pay alamayan ta ra (Kfe, Basra, Fustat, Kahire vs) tccarlar ba kald rd . Bu arada Arap- slam boyunduru unda inleyen ezilen halklar (mevali) da olaya kar t . Bu durumda, s n f mcadelesi hem boyut kazand hem de Emevi oligar isine kar bir ittifak do du. Medine'de olmas hasebiyle, Ali ile Ai e, onlar n szcs ve temsilcisi konumuna ykseltildi. Yzy llar boyunca Ali'nin efsanele tirilmesinde, onun "e itliki, adaleti, zgrlk, sosyalizan d nceli" oldu u yolundaki gr ve iddialar da buradan kaynakland . Osman, 656 y l nda evini ku at p ieri giren M s rl -Medineli Kufelilerce ldrld. Kimin halife olaca tart malar aras nda Ali ortaya kt . ... M s rl lar, Hz. Ebubekir'in o lu Muhammed'i tutuyorlard . Muhammed de Ali'nin mttefiki oldu undan, M s rl lar n halife aday Ali idi. Ali'nin seimiyle birlikte Kurey 'in birlik-btnl iyice bozuldu. Bu nedenle, Ali'nin gergin ve apra k bir dnemde halife oldu u sylenebilir: Kurey blnm , eyaletler (evre) ba kent Medine'ye (merkeze) kar ba kald rma cesaretinde bulunmu . Peygamber e i Ai e ile Talha ve Zubeyr gibi nl sahabelerin ncl n yapt klar Ali'ye kar isyan hareketi, nl Cem'el Vakas (Deve Olay ) ad yla bilinir. Ali, bunlarla sava m t r. Baz tarihilere gre 10 bin, baz lar na gre ise 13 bin ki i ldrlm tr bu sava ta. Ai e esir edilerek Medine'ye gnderilmi tir. ktidar kavgas n n en nemli aya n Ali-Muaviye at mas olu turur. ... Ali, iyi bir komutan, ac mas z bir sava , valye ruhlu bir cengaver. ... Oysa Muaviye, "egemen bulundu u Suriye'nin zengin kaynaklar na sahip olmakla kalm yor, nice deneyimlerden gemi bir politikac n n stn yetenek ve bilgilerine de sahip bulunuyordu. Ali, Muaviye'yle polemiklerinde srekli biimde onun tuza na d t. Osman'a kar muhalefetteki ikircikli tutumu, Ali'nin Osman' ldrenlerden hesap soramamas na veya onlar

www.altinicizdiklerim.com

13

a ka savunamamas na yol at . Bu zay f noktay iyi yakalayan Muaviye, Halifeye "Osman' n katillerini bulup hesap sorarsan, sana biat ederim" gibi artlar ne srd. valye Ali, kahramanl kta, bilgelikte, nclkte hep kendine pay biiyor, halka tepeden bak yor. Halk , deve srs gibi gryor. Ona gre halk beceriksiz, nn arkas n bilmeyen, korkak ve cahil kimselerden olu an bir srdr. Kitleler, Ali'nin ba n n belas d r; derdidir. Sava , kad n de il erkek i idir. Bu yzden Ai e gibi kad nlar n pe ine tak lmak kltc/alalt c d r. Ali'ye biat etmeyenlerin elleri Yahudi elidir ... Yani, Ali'de ne ararsan z var: Halk kmseme, kad n-erkek ayr mc l yapma, Yahudi d manl vs. Ali de, Osman' n d t yanl l a hakl olarak d t: Osman' n atad azlederek kendi yanda ve akrabalar n atad . hemen tm grevlileri

Muaviye, Peygamberin zdeyi i olan "sava , hiledir" szn akl ndan karmayan, tedbirli bir komutan ve son derece zeki bir politikac d r. Ali, slam anayasas Kuran ile slam n ikinci dire i olan Peygamber snnetini en iyi izleyen bir Snni dir. ... Ali'ye gre felsefeyle u ra mak "helak olmak" la birdir. Bu da slam tarihinde en gerici alim mam Gazali'nin felsefeyi kmseyip onu kafirlikle e de er tutan zihniyetinin ncsdr. Gnmz deyimiyle Ali, halis muhlis bir eriat d r. O, insanlar , bu lte vurarak ay r rd : " nsanlar iki blktr: Bir bl eriata uyar; br bl , bid'ata (sapk nl a) sapar. Kimse, ilk halifenin eriattan sapt n , Kuran ve Snneti takip etmedi ini, slam'dan dnenleri k l tan geirmedi ini, slam ba ka trl anlad n ileri sremez. O halde bu noktalarda Ali'yle nceki halifeler aras ndaki fark niteliksel de il, nicelikseldir. slami deyimle belirtirsek, eriat erevesi iinde itihad'd r. tihad'da hata ve sevap olabilir. Ancak bunlar slam dairesindedir. slam alimlerinin nazar nda, mtehitlerin hepsi cennetliktir. eriat, slam dan sapma de il, bizzat ortodoks slam n zdr. ... Egemen s n flar n ad m ad m uygulad klar eyin ad " eriat" de il, slam eriat erevesinde itihad'd r; buna rf de girer. O halde eriat bozan itihad ile rfn nerede, ne zaman, hangi maksatla ve ne oranda uygulan p uygulanmad meselesidir. Kurey , slam ncesi dnemden beri kabileler konfederasyonudur. En tepede iki aile yer al rd . Biri, Osman ile Muaviye'nin de mensup oldu u meyyeo ullar (Emevi) kabilesi ki, atalar Abdl ems zerinden Abdmenaf ailesine kadar uzanan koldur. Di eri, Muhammed ve Ali'nin ba l bulundu u Ha imo ullar kabilesinin Abdlmuttalib zerinden Abdmenaf'a ba lanan koludur. Yani her iki aristokrat kanad n ortak atas , Abdmenaf ailesidir. Ali-Fat ma ikilisi, ba lang ta Ebubekir'e biat etmediler. Fakat yukar da da belirtti imiz gibi mer, Ali'nin evine bask n yap p, " slam devletinin sa lamla mas iin, gerekirse ikinizi de ate te yakar m" diyerek Ali-Fat ma iftini tehdit etti. Bo u ma s ras nda Ali'nin k l c k r ld . Fat ma, yedi i bir darbe sonucu ocu unu d rd. Onca bask ya ra men Fat ma, biat etmemekl e direndi ve Ebubekirmer ikilisine ks ld. ... Fakat Ali, e inin lmnn hemen ard ndan Ebubekir'e biat etti. Ali, bar madan sonra Ebubekir, mer ve Osman'a 25 y l sreyle aral ks z dan manl k yapm t r.

www.altinicizdiklerim.com

14

Ali, iki o lu Hasan ile Hseyin'i, ku at lm Halife Osman' n evine koruma grevlisi olarak gnderebiliyor. Osman' n Ali taraf ndan ldrld iddias , Muaviye ile Ai e'nin taht kavgas nda uydurdu u bir sylentidir. Halife Ali, 661 y l nda vurularak ldrlnce slam ordusunun esas niyeti, byk o lu Hasan halife semekti. Nitekim yle oldu. Ancak Ha imi aristokrasisinin etraf nda, iktidar koruyabilecek yeterli g ve kudret kalmam t . Durumu de erlendiren Halife Hasan, bir mektup yazarak hilafeti Muaviye'ye devretmek zere anla ma nerdi. Muaviye nerinin zerine atlad . 661 y l , i sava lardan yorgun kan slam toplumunun "Cemaat Y l " olarak ilan edildi. ... Karde i Hseyin, abisinin tutumunu onaylamam , ama buna a ka bir itiraz da olmam t r. Muaviye, ncelikle sosyete hayat ya ayan Hasan' n e i Ca'de'nin k skanl k duygular na hitap etmi , verdi i zehirle Hasan' ldrtm tr. Muaviye'nin lmnden sonra bast ran taraf yine Emevilerdir. Muaviye o lu Yezid, k k rt c bir tutum alm t r. ... Hasan' n lmnden sonra Hseyin'e biat edildi ine ili kin tarihi bir kay t yoktur. stelik Hseyin, ya biat etmek ya da ldrlmek gibi iki ktlk aras nda ehven-i eri tercih ederek, Kufe'ye gitmek zorunda kalm t r. Kufeliler, Ehl-i Beyt'in imaml davas na sahip kmaktan ziyade, Hseyin-Yezid anla mazl kendi ekonomik karlar n kollamak iin kullanmay denemi lerdir. Emevi ynetiminden istediklerini kopar nca da Hseyin'in iktidar mcadelesine s rt evirmi lerdir. n

Emevilerden istediklerini alan Kufe halk , Hseyin'e mektup yaz p onu kente davet edenlerden olu mu tur. ... Kerbela'da Hseyin'e kar sava a kat lan komutanlar da yine bu kesimdendi. Geli melerden habersiz Hseyin, Kerbela denen yerde konudan haberdar olur. Ancak, bir kere yola km t r. in ilgin taraf , kendisini Kufe'ye davet edenlerin nderlik yapt Yezid ordusuyla sava r; tarihle Kerbela Facias ad yla bilinen katliam gerekl e ir. Anlat lanlar, Alevilerin gerek hikayesi de ildir. Bu, Kurey Arap- slam aristokratlar n n taht kavgas n n, saray entrikalar n n hikayesidir. Kutsal hilafet-imamet davas diye bilinen ve Alevilerce yanl alg lanan meselenin pf noktas udur: Hz. Hseyin d lan rsa, Ali, Hasan, Akil, Abdullah bin Cafer Tayyar gibi bin Talib ai1esinin tm efrad , makam, mevki ve para iin d manlar yla uzla m lard r. Ali, ilk halifenin dan man olmu , onlardan st derecede maa ve byk miktarda ganimet pay alm t r. ki o lu, Hasan ile Hseyin, mer ve Osman' n smrgeci fetihlerine kat l p byk miktarlarda ganimet ve para alm lard r. Hasan, babas n n d man Muaviye'den para alarak sosyete hayat n srdrm , halifelik hakk n r vet kar l satm t r. Hseyin, buna itiraz etmemi ve Muaviye ile uyumlu olmu tur. Ancak Yezid'in halifeli ine itiraz sz konusudur. Kerbela olay , art k bir imamet-hilafet meselesi olmaktan km , tmyle bir kan davas halini alm t r.

www.altinicizdiklerim.com

15

AL DEVR NDE

L K YOKTU

" ia" szc Arapa'da " ay'a, mu aya'ten, iya'en" fiilinden gelir ve u anlamlarda kullan l r: Tabi olmak, biriyle dost olmak, misafiri u urlamak, pe inden gitmek, taraftar olmak, ayr lmak, f rkala mak vs. sim olarak " ia" "grup, taraftar, yanda , yard mc , topluluk" manas n ta r. ... Kuran'da benzer ierikte kullan lan ia ibarelerine rastlamak mmkn. Snni olup da mezhepler tarihine grece en nesnel yakla anlardan biri Ebu'l Hasan Ali bin smail el E ari ... ikincisi de dnyaca nl EI Milel ve l Nihel (Milletler ve Mezhepler) kitab n yazan Ebu'l Feth Muhammed bin Abdlkerim bin Ebi Bekr Ahmed el ehr stani'dir. te ehristani'nin tan m : " ia, zellikle Ali'ye uyanlar ve onlar, ister a ka ister gizlice yap lm olsun, O'nun Nass veya vasiyet ile imaml ve halifeli ini ileri srenler ve imametin O'nun soyundan d ar ya kmayaca na inananlard r. Onlara gre mamet, Ali'nin o ullar ndan ba kas n n olamaz; ayet olursa ya zulmle ya takiyye ile olur." Dikkat edilirse, bu tan m f rkalar konusunda grece en nesnel davranan el E ari'nin, "Ali'ye uyduklar ve O nu Allah n resulnn teki sahabelerinin nne geirdikleri iin, onlara ia denilmi tir" tan m ndan daha kapsaml ve titizdir. iilik i halife Osman n ldrlmesiyle sonulanan fitne hareketiyle ba latan grubun en neml i ismi Alman arkiyat J. Welhausen'd r. Ona gre; "Hz. Osman ldrlnce, Mslmanlar Ali grubu, Muaviye grubu diye iki hizbe (partiye) blndler. Arap- slam tarihilerinden Irakl Prof. Abdlaziz Dri, " ia"dan sz ederken a a daki ilgin tan m yap yor: "Osman' n ldrl , Mslmanlar aras blnmelere, 'Ali ias ' kar s nda 'Osman ias n n olu mas na yol at . mam Ali'nin ldrlmesi, destekilerine ilk hakiki ve gl ba kazand rd ; e ilimlerini ortaya karan bir Alici hizip ve ia'(Alici)y olu turdu. Ayr ca hilafetinin an s Irak problemini Alici (Alevi) sorununa ba lad . Kendileri ii olmasalar bile birok Irakl y Ehl-i Beyt i desteklemeye itti ... Ali, eyaletler aras nda Irak' n ba kanl n temsil ediyordu. Gr lerin iki nemli kutbu bulunuyor. Bunlardan birincisi: ian n Kuran'da kavram olarak geti ini ve dolay s yla iilik'in peygamber ve Ali zaman ndan itibaren var oldu unu ileri sryor. kincisi: "hay r", " iilik, Peygamber ve Ali devrinde ba lamam , esas olarak Hicri birinci as rdan itibaren ortaya km t r" gr n savunuyor. Ayr nt lar bir yana b rak rsak, kan tlar iki k s mdan olu uyor. lki, Kuran'da geen " ia" ibaresi ki, bu, "yanda , izleyen, tabi olan" anlam nda kullan lm ; szgelimi, " iat-u brahim" yani brahim Peygamber yanda lar veya brahim ias olarak gemi tir. kincisi ise, daha ok Peygamber hadislerine dayand r l yor. Ekseninde Ali'nin vasili i, halifeli i, Ehl-i Beyt'in kutsall n n bulundu u bir erevede halk n onlar sevmesi, onlara itaat etmesi gibi buyruklar yer al yor. Genelde Snni kaynaklar, ian n ortaya k tarihini Peygamber ve Ali zaman nda ba latmazlar. Watt gibi baz arkiyat lar da benzer bir saptamada bulunurlar. Snni evrelerce son y llarda sergilenen gr ler, Ali zaman nda ia ve iilikten sz edilemeyece i yolundaki iddialarla doludur.

www.altinicizdiklerim.com

16

Watt yle yazar: ... iilik, Hicri 3. ve Miladi 9. yzy l n son eyre inden nce vcud bulmam t r. uras a kt r ki, 12 mam faraziyesi (teorisi/gr ) on birinci imam n Ocak 874'de lmnden ve On ikinci imam n yakla k ayn zamanda kaybolmas ndan nce konmu olamazd . iilik, Kamil Mustafa el ebyi'nin de k saca ifade etti i gibi, en erken Hz. Hseyin'in ahadetinden (680'de Kerbela'da katledilmesi-FB) sonra siyasi bir temayl (e ilim) olarak efkar- umumiye (kamuoyu) olu turmaya ba lam t r, denebilir. zellikle 684 y l nda fiilen ortaya karak, Hz. Hseyin'in intikam n almak zere toplanan ve O'nun yard m na gitmedikleri iin dvnerek tvbe edenlerin olu turdu u 'Tevvabun' hareketi, ian n bir istilah (kavram/deyim) haline geli inin, yani slam iinde siyasi bir kitleselle me hareketinin ba lamakta olu unun ilk tezahrleri (gstergeleri) dir. Kald ki, bu harekete kadar Mslmanlar, ne Snni ne de ii idiler, yaln zca Mslman d lar. htilaf, ah slar n hangisinin daha hakl oldu u etraf nda cereyan ediyordu. Hele daha sonralar smailiyye ve mamiyye f rkalar n n temel inan olan vasiyet ve imamet fikirleri, Hz. Hseyin'in vefat ndan sonra bile henz belli bir zmrede do mu de ildi. iay Hz. Peygamber zaman ndan ba latmak tavr , hemen btn ii melliflerde (yazar / ara t rmac ) vard r. Bu durum, Ali'nin, Hz. Peygamber taraf ndan halife tayin edildi i fikrinin bir gere i olarak ortaya kmaktad r. Konuyu zetleyelim: a) Peygamber ve Ali devrinde Snnilik iilik diye bir isimlendirme yoktu. nk toplumun hepsi mmin ve Mslman olarak a r l yordu. b) slama kar olanlar ve Mslmanlardan ayr lanlar "Ehl-i Ridde" veya "Raf zi" diye adland r l yordu. c) iat- Ali, iilik anlam na gelmiyordu. nk sadece taraftar, o an iin Ali'ye arka kan kimseleri ifade edebiliyordu. d) Ayr ca ayn isimlendirme " iat- Ebubekir, iat- Osman, iat- Muaviye" (Ebubekir ias , Osman ias , Muaviye ias ) iin de kullan l yordu. e) Bu nedenle o devirde iilikten bahsedilemezdi. ... f) iat- Ali ibaresi, Ali'nin halife olmas ndan sonra duyulmuyor, halk aras nda unutuluyor. g) i at- Ali ibaresi, olsa olsa Ali'den ok sonra ortaya at lacak " iilik/ ii" deyiminin nvesidir, ilk adland rmas d r. ... i) Kavramsal ve siyasal anlamda ii- iilik deyimi, hicri ikinci asr n ilk yar s ndan itibaren ortaya km t r. AL , YANDA LARINI YAKTI "Raf zi"nin szlk anlam "b rakmak/terk etmek" de il, "reddetmek, itiraz etmek, silkip atmak" yani Trke ye de girmi Latin kkenli "refuse"(refze etme)dir. Raf zi, Ebubekir ile mer'in halifeliklerini b rakmak/reddetmek anlam nda kullan lmad . Sonradan icat edilen uydurma bir kavramd r bu. Tersine, slam dinini kabul etmeyen, onu kkten veya byk oranda reddeden, ona itiraz eden, kar kan ve direnen topluluklar /kesimleri tan mlamak amac yla kullan lm t r. Aksi taktirde, Peygamberin ya ad ve henz ortada Ebubekir ile mer v eya Ali'nin halifelik sorununun olmad bir zamanda Hz. Muhammed niin "Benden sonra Raf ziler ortaya kacak, m rik olduklar ndan dolay onlar ldrn" yolunda bir uyar da bulunsun? Demek ki Raf zilik, Ali yanda l , Ali ias , iilik anlam na gelmiyor. nk o, slam dinini kkten veya k smen reddeden topluluklar n tuttuklar yolun, benimsedikleri fikriyat n ve inanc n ad d r.

www.altinicizdiklerim.com

17

Sadece H ristiyanl k ve Musevilikle s n rl olmay p, hatta bu ereveyi de oktan a arak Manilik, Zerd tilik, Mecusilik, Brahmanl k, Budistlik gibi dinlerle eski dnem ilkel inanlara (totemcilik, animizm) ba l halklar n slama kar kartt klar ortak veya ayr ama benze ik ak m kapsar. " slamiyet siyasettir; siyaset de slamiyet tir" diyebilen Humeyni gibilerini bir yana b rak rsak, o u slam tarihisi olaylara " slamiyet, siyasetler st ebedi ve ezeli bir dindir" tezinden hareketle, olaylara din ve mezhep at malar , kafir-Mslman, z nd k-mmin vs a s ndan bakarlar. Oysa, Welhausen in Hariciler iin yapt a a daki saptama, genel bir kural olabilir: "Teokrasi iinde dindarl k, umumiyetle siyasi bir istikamettedir." Ba ka muhalefet nderlerinin bulunmad /bulunamad , bulunsa bile bylesine geni bir kesimi toparlayabilecek anlam ta mad bir ortamda Ali, "potansiyel olarak, merkeze kar ta ran n simgesi haline gelmi ti. Ba lang ta, somut Ali imaj (Osman a ve Muaviye ye kar olarak Ali), Hariciler taraf ndan imkans z k l n nca, bu imaj, sonra soyut bir hal alarak slama, slam devletine ve Snni hegemonyas na kar bir eyi ifade eder oldu. Ku kusuz, Osman ve Muaviye yi hedef alan muhalefet tek boyutlu de ildi. Yani sadece, Emevilerle Ha imilerin taht kavgas ndan ibaret olmaktan km t . ki Arap tarihisinin kaleminden izleyelim. lki Taba el Veli'dir: "Bu mcadele, Yahudi, H ristiyan ve Fars kkenlilerin Araplardan intikam almak iin Hz. mer'in ldrlmesi gibi bir entrikayla ba lad . Arap ftuhat yla birlikte inisiyatifi elden ka ran bu ma lup kavimler, galip mmetin (Arap/ slamFB) dinine girdi, ama Bat ni yntemleri benimsedi. Siyasi ve kavmi gayelerini gerekle tirmek ve Mslman kitleleri ekebilmek iin, slami sloganlar n plana kard lar. Ehl-i Beyt'i tutar gzkp ilahla t rd lar. ... Hz. Osman' n ldrlmesinden sonra, Hz. Ali ile Muaviye aras nda iktidar anla mazl ba gsterdi. Arap- slam egemenli ine kar olanlar bu f rsat ka rmad , Ali'nin yan nda saf tuttular. ... Arap kavminin d manlar , kendi siyasi ve kavimsel karlar n a ka dile getirmekten aciz olduklar ndan, iktidar kavgas nda amalar n gerekle tirmek u runa Ehl-i Beyt kavram n gereke olarak kulland lar." kincisi ise Dr. Abdurrahman el Bedevi'dir: "Bat ni mezhepler, fikri mezhepler olmaktan ok ideolojik ak mlard . deolojileri de siyasi ve toplumsal hareketlerin bat ni teorilerinden ibaretti Welhausen bu noktaya a kl k getirir: "Osman n ldrlmesiyle slam, Ali ve Muaviye etraf nda iki f rka (parti)ya blnd. u halde, Ali ias 'n n kar s nda bir Muaviye ias bulunuyordu. Muaviye'nin arkas nda, uzun zamandan beri idare etmekte oldu u Suriye duruyordu. (Ali'nin arkas nda da Irak). Muaviye ile Ali aras ndaki mcadele bir Suriye-Irak sava na dn t. yazar n farkl saptamalar , u ortak noktalarda birle iyor: a) slam-Arap hegemonyas di er halklar ve kavimleri ezmektedir. b) Ezilen halklar kendilerini ifade edebilmek iin do rudan slama ynelik bir sloganla ortaya kamamaktad r. c) Osman-Ali-Muaviye at mas , ezilen halklar iin iyi bir f rsat olmu tur. d) slama temelden muhalefet eden Arap olmayan halklar, Mslman m ve Ali yanda ym (Ali ias ) gibi grnerek; bu arada Ehl-i Beyt kavram n kullanarak " slama kar slam" slogan yla hareket etmi lerdir. e) Mezhepsel grnm al t nda slama kar yrtlen bu mcadele, gerekte siyasi ve ideolojik olup slam y kmay hedeflemektedir.

www.altinicizdiklerim.com

18

Welhausen in ek saptamas : I) Her dinsel at ma siyasi bir ynelim al r. II) Ali, Muaviye ile kavgas nda, ezilen kitleler ve e itli halklar n hak-hukuk davas na sahip km grnyor. Ama bu, iktidara ula abilmek iin bir bahaneden ibarettir. lll) Ali ias 'n n o u Irakl d r. Ba lang taki ia fikri siyasi bir parti olmaktan ok, Irak blgesinin genel bir d ncesiydi. IV) Ali, Irakl lar n gznde, kaybedilmi topra n ve ihti am n yeniden kazan lma mcadelesinin simgesiydi. Yani Ali i in bahanesidir; maksat merkezi iktidara kar hak-hukuk mcadelesi vermektir. in zne, geli menin can damar na geliyoruz. arkiyat Hodgson'un yerinde saptamas yla; "Hz. Osman' n muhalifleri aras nda, herkes iin e itliki bir adalet amalayan ye uzla maya daha az e ilimli talepleri devralan Hariciler, Hz. Ali'den koptu ..." ki ey dikkatimizi ekiyor: Bir; Osman'a ynelik muhalefet hareketinin iinde "herkese e itliki bir adalet" amalayan baz kesimler var. Bunlardan biri Haricilerdir. ki; Hariciler, Hz, Ali'yle anla mazl a d p ayr lm lar. stelik Ali, Muaviye ile at mas nda giderek taraftar kaybediyor. O kadar ki, Muaviye devrinde Ali hizbinin ekirde i oldu u ia, kk bir az nl k kal yor. " Neden? nk, Ali iyi bir siyasi ve komutan olmamas na ra men Kurey aristokrasisinin simgesiydi. Onun ad na iktidardayd . Dolay s yla, slam dzenini en iyi kendisinin temsil etti ine inanan biriydi. Genelde hemen tm slamc lar, iilik ve Alevilikle zde le tirdikleri Raf zilik olay n Yahudi dnmesi oldu u sylenegelen Abdullah bn Sebe'ye ba larlar. Hatta slam iindeki mezhepsel (bizce s n fsal, siyasal ve ideolojik) blnmenin bir Yahudi oyunu oldu unu, bunun da bn Sebe yle ba lad n ileri srerler. Kimdi bu "herkese e itliki adalet, hak-hukuk" diyerek Ali'den kopanlar? lki, Hariciler ad yla bilinir ki; Ali, bunlarla Harura-Nehravan blgesinde sava m , yakla k 6000 ki iyi ldrtm tr. Fakat Ali'yi esas korkutan, Abdullah bn Sebe evresinde toplanan hareket idi. ... Propagandan n temelini "karde lik, e itlik, smrye hay r" trnden sloganlar olu turuyordu. Bald r plak hareketi olman n getirdi i avantajla, hem ok kalabal k, hem isyanc zellikteydi. Eylemci oldu undan, zenginleri hedef al p sindiriyordu. Toparlarsak; "Herkese e itlik, herkese adalet, karde lik" slogan n ileri sren, zenginleri hedef al p sindiren; art k slam devletiyle zde le mi Kurey aristokratlar ndan almay hedefleyen; slam eriat n sz ve eylemle bozmay amalayan; Ali ad na olmad k fikirler ileri sren, gemi teki inanlar slam m gibi gsteren, gnmz Alevilik d ncesine yak n fikriyat savunan ve bu arada Ali'yi "Allah" gibi gren evrelere kar , halife Ali'nin tavr sert oldu: Hepsini yakt . M s rl Arap slam tarihilerinden Dr. Ahmed Emin, ... "Do rusu, Te eyyu ( ia/ iilik), slamiyet i y kmak isteyen herkesin s na haline geldi. Herkim ki Arap- slam egemenli inden kurtulmay ve yurdunun ba ms zl n amal yorsa, o iilik kanad alt na giriyor. ... Ard ndan, Hz. Ali'nin ilahl n ortaya atan topluluklar ve evreler tredi. Bunu duyan Hz. Ali, onlar ate te yakt . arkiyat I. Friedlander, ... Ali bn Ebu Talip, Ali ilaht r iddias nda bulunan Abdullah ibn Sebe yanda lar n yakt rd .''

www.altinicizdiklerim.com

19

Halife Osman'a kar ayaklanma nedenleri hakk nda ne sylenirse sylensin; bunu, sadece Osman' n kt ynetimi ve bu yndeki politikalar yla a klamak yetersiz kal r. nk ayaklanma, gemi ten gelen birikimlerin (kabile ba nazl ve rekabeti, ekonomik ve toplumsal etkenler, dinsel meseleler ve itihad konusundaki gr ayr l klar , slamla man n kentle me temelinde yay l n n do urdu u kent-k r at mas ) bir sonucudur. SLAMDA LK ALEV OLU UMLAR Abdullah bn Sebe, slam tarihinde ok tart mal bir isimdir; var m d r, yok mudur, bu da a kl a kavu abilmi de ildir. ... Snni kesim, slam n kutsall na halel getirmemek ve Raf zi diye adland rd klar muhalif mezhep/ak m/partileri karalamak amac yla Abdullah bn Sebe'ye geni yer verir; Mslman karde li inin, bu Yahudi fitneci ba taraf ndan bozuldu unu ileri srerler. Buna kar l k ii evreler, elverdi ince byle bir ahs n varolmad n kan tlamaya al rlar.

slama kar slam bayra n sallay p, "e itlik-zgrlk ve adalet" temelinde ortaya kan ikinci siyasi parti, Hariciler diye adland r l r. Onlar, "e itlik vaad ederek" ortaya kan ama devletle tikten sonra bu vaadini yerine getirmeyen slam ynetimi kar s nda d k r kl na u ray p, i i Allah' n hkmne ba layan yoksul kesimlerle kabile komnclerinin temsilcileri say l r. K saca Hariciler; yoksullar n nihilist vicdanlar n temsil ederler. Ayr nt lardaki farkl l klar bir yana, Haricilerin tan m konusunda u noktada gr birli i vard r: "Mezheplerinin ayr l klar na ra men, Hariciler; Ali, Osman, iki hakem (S ffin sava ve Hakem olay ), Cemel sava na kat lanlar ile iki hakemin hkmn kabul eden herkesi ve byk gnah i leyenleri tekfir (kafir ilan) etme, zalim imama kar ayaklanma konusunda birle en kimselere denir. Harici adland rmas , Arapa'da "haraca" ( kmak, kapmak, ayr lmak) "haraca ala" (kar kmak, ba kald rmak, isyan etmek) deyimlerinden kaynaklanm olup, o ul halini al r. arkiyat Welhausen ... nazar nda as l nemli olan: "Haricilerin, slami prensiplerden yol karak Peygamberi bile ele tirecek derecede bir (adalet) perspektifine sahip olmalar d r" slam, ilk k nda, aralar nda ykselmek isteyip bu yzden Kurey aristokrasisine ba kald ran orta dereceli tccarlar ile Mekkeli yoksullara seslenmekl e yetinmedi. S n flara blnmeler nedeniyle bozulan Cahiliyye toplumunda (e itliki kanda kabile dzeninde) ya ayan kabilelerden eski gzel gnlere dnmek isteyenlere de "e itlik, karde lik ve adalet" slogan yla seslendi. Bozulan kabile ili kilerinden en ok etkilenenlerin, Peygamberin a r s na kitlesel cevap vermeleri bundand r. Fakat, slam; drt halife devrindeki devletle me srecinde s n fsal ayr m resmile tirince, arl k eski "sade, basit ve asude" hayat tarz ndan vazgeti. Devlet olman n ka n lmaz sonucunda bask c bir nitelik kazand ; smr daha a rla t . Fakir-zengin ayr m gzle grlr bir hal ald . stelik Kur'an ayetlerine ve Peygamber hadislerine dayanan "dereceli insanlar" kademesi ortaya kt . ... Feyy ve Atiyye gibi gelirlerle ganimet mallar da bu s n fland rmaya gre payla t r ld ; Ehl-i Zimmet gibi Mslman olmayanlara hemen hi bir ey verilmedi; onlardan, kelle vergisi (cizye) vs. al n r

www.altinicizdiklerim.com

20

oldu. Ky-kent ayr mas nda; Kyl y nlar ndan, k l zoruyla hem zekat, hem hara toplan rken; kent ahalisinden zekat ve benzeri vergiler al n yor, Medine aristokratlar ile yneticiler, i in kayma n yiyordu. Ayr ca garnizon kentler kurma yoluyla ehirle me faaliyetindeki patlama; toplumsal, kltrel, inansal ve ekonomik ynden olumsuz sonulara yol a yordu. Kimilerine gre, Haricilik hareketi "nbvvet" (peygamberlik) fikriyle filizlenmi , Osman zaman nda patlak vermi , Ali zaman nda da kemale erip S ffin ve Nahrevan olaylar nda zirveye ula m olsa bile, bunun bir zihniyet meselesi oldu u ok a kt r. Welhausen, bize bunun erevesini izebiliyor: "( .... ) u halde Hariciler, tam anlam yla dindar bir ihtilal partisiydiler. Bunlar Arapl ktan de il, slam dan ne et (do mu ) etmi lerdir. nsanlar zerinde hakimiyetin, sadece Allah'a ait oldu unu sylerler. Allah' n mlkne sahip olma iddias , onlara gre Tanr iradesine ayk r d r. Hibir insan, di erinin egemenli ine ba lanamaz. Btn bunlara ra men hi de tam anlam yla anar ist de iller. Haricilerin dini, gerekte siyasidir. Tanr n n arzulad bir cemaati (toplum/topluluk) gaye edinmi tir. Merkeziyetili in en belirgin d manlar , dzenin gerek aleyhtarlar ve ayr l k lard r. Her birey, kendisinin temsilcisidir. Bireyin, kendi dinisiyasi kanaatinin do rulu una, sars lmaz inanla dolu olmas laz md r. u halde, u noktada ve ok zel trden de olsa gerekte ok a r bireycidirler. D ncelerini gerekle tirmek iin k l ca sar lmaktan ekinmezler. Ayn kafadan birka bir araya gelince, hemen bir inan grubu olu turur. ... " Demek ki, Hariciler: a) Gerek bir devrim partisidir. b) Eylemcidir. c) lahi bir cemaat kurmay siyasi hedef olarak semi tir. d) Merkezi devlete kar d r. Watt, "Haricilerin kendilerine has gr leri ferdiyeti (bireyci) de il, cemaati bir d nce ekline aittir" saptamas n do ru yap yor. O denli dayan mac ve cemaat yanl s d rlar ki, onlara kar mcadele eden ortodoks slam (Snni kesim), ok sonradan "Cemaat" kavram n bile Haricilerden dn alm ; "Ehl-i Snnet ve Cemaat" deyimini kullan r olmu tur. Gnmzdeki tarikat ya da cemaat dayan malar ile Ahilik gibi lonca dayan malar n n temelinde bu d ncenin yatm olmas pek muhtemeldir. Kad nlar Harici sava lar aras nda az msanmayacak bir yer tutuyordu. Yoksullar n vicdan ve sesi konumundaki Hariciler, rakibi olan ortodoks Mslmanlarla tvbe etmeyenlerin d ndaki olu umlara s cak bak yor: onlara gerek adaleti uyguluyorlard . Yerli H ristiyan halkla iyi ili kiler iindeydiler. Szlerine sad k olan Hariciler iin u rivayet anlat l r: "Zindandaki gardiyan n izin vermesiyle d ar k p dnen baz Harici tutuklular, bir gn nceden katledileceklerini duydular. Buna ra men yeniden zindana dndler. Ertesi sabah idam edildiler. Onlar iin, verilen sz tutmay p kamaktansa, gardiyan n ho grsn istismar etmeden ereflice lmek daha iyiydi. Kan dkc ve kat eylemciydiler. Kendilerine kar oldu u kadar, rakiplerine kar da ac mas zd lar. Belki de bu yzden, " slam n Jakobenl eri" diye adland r ld lar. Baz lar na gre de, "yoksullar n anar ist vicdanlar " haline geldiler.

www.altinicizdiklerim.com

21

Biz, Welhausen in Hariciler ile Sebeiyye f rkas aras na duvar ekmesini pek anlayam yoruz. Onun, "iki ak m aras nda ba lant vard ysa niin Sebeiyye sadece iileri ktlemek iin kullan ld da, Haricileri lekelemek iin kullan lmad ?" yolundaki sorusunun yan t kolayl kla verilebilir: Hariciler, Emevi devri sonlar na kadar dayanabildiler. Ondan sonra eylemlilikleri bitti, neredeyse kkleri kaz nd ve bundan sonra zarars z bir ak m ( badiyye) olarak varl klar n devam ettirdiler. Oysa iilik veya iilik kisvesi alt nda ortaya kan Bat nilik ile Alevilik, Ali devrinden ba layarak bugne kadar, Snni slama adeta kan kusturdu; onlar , yzy llar boyu u ra t rd . Welhausen in tan m ndan ba layal m: "Adlar n kkeninden ald klar Kur'an; Kurra'n n gznde incelenmek iin de il, uygulama ve iman gc iin vard . Ayetleri ibadet iin, mescitte olsun, evde olsun, ezbere okuyorlard . Kurra, yani Kuran' ezbere okuyanlara, duac (duahan) da denilebilirdi. Claude Cahen ise, "Kurra'n n halk zerindeki etkinli inden yararlanarak, adeta merkezi iktidardan ba ms z biimde hareket etti ini" yaz yor. ki gr taparlarsak; Kurra; a) dine son derece ba l d r, b) halk iinde etkilidir ve kamuoyunun barometresi gibidir, c) iktidardan adeta ba ms zd r, d) muhalefet iin iyi bir yay lma zeminidir, e) gvenilmez ve kaypakt r, f) Aristokrat de il, halktan kimselerdir. Kurra'n n, Peygamber ile Ebubekir ve mer zaman nda bir siyasi-dini yap lanma iine girdi ine ili kin ciddi herhangi bir kan t bulunmuyor. Osman zaman nda, zellikle etkin olduklar Kufe'de halk n itirazlar na tercman oluyorlar. Osman'a kar ba kald r ortam n haz rlamada ve eyleme gemede nemli katk lar grlyor. Bu anlamda Osman'a kar geni halk cephesinden bir kesimi temsil ediyorlar. LK ALEV L K MECRASINI BULUYOR Halife Osman, mer'in s n fsal ayr ma dayanan mali ve ekonomik politikas n devam ettirdi. Ancak Osman' n son zamanlar nda, fetihler tmyle durunca ganimetler de bitti. "Atiyye" ve r zk d nda insanlar n eline ba ka bir ey gemez oldu. Ta ra eyaletlerindeki insanlar, gelirin merkeze (ba kent Medine ile Kurey aristokrasisine) akt n grnce, homurtular ykselmeye ba lad . Yoksullar ile zenginler aras ndaki uurum byd. Ta radaki Ahvaz blgesinden bir airin syledikleri ibret vericidir. Osman muhal ifleriyle Haricilik ad alt nda ya anan kopu , Ali'ye byk bir darbe vurdu. Halk hareketi, ilk anda halife Ali'den uzakla t . yle ki, Ali'nin Muaviye'ye kar s rt n dayad Kufe ile Basra ahalisi bile, Haricilerin yan nda yer ald veya tarafs z kald . Hasan, ... Muaviye'ye mektup yazarak, halifelikten vazgeti ini a klad . ... Kufe lilere u gerekeyi gsterdi: "Sizi, nedenden terk ettim: Bir, babam sizler ldrdnz. ki, beni karalay p arkamdan hanerlediniz. : mallar m ya malad n z! .. " Burada dikkat edilmesi gereken ey, Ehl-i Beyt aristokrasisinin "halka gvenmeyen" bir izgi izlemesidir. kincisi de, Ali'nin Muaviye'ye kar kalesi say lan Kufe halk aras nda Ali ias 'n n say ca giderek azalmas , hatta Ehl-i Beyt'e s rt evirmesi; o unun Haricilerle birlikte hareket etmesi, baz lar n n Muaviye saflar na kat lm olmas d r.

www.altinicizdiklerim.com

22

Kerbela'da Hseyin'in katledilmesi, sadece ia aras nda de il Ehl-i Beyt'e sevgi duyan tm slam dnyas nda byk bir yank yaratt . Art k bir avu kalm Ali ias 'n n eline byk bir koz vermi oldu: Mazlum olmak ve hakk elinden al nm olmak. Gerekten de ia, bu kozu, yzy llar boyu kulland . Tevvabun, Arapa da tvbe edip pi man olanlar anlam na gelir. zellikle Hseyin e Kufe'ye gelmesi iin mektup gnderdikleri halde, ona yard m etmeyen ... kendilerine Tevabbun ismini verdikleri grubun lider kadrosunu te kil ediyorlard . zetlenirse, Muhtar, Mevalinin gznde (Tanr -Krall k) yurdunda adeta "Tanr -kral" fikrinin yay lmas na nayak olmu ; burada Alevilik fikriyat n n zndeki "insana tapma" (Benim Kabem nsand r gibi) d ncesinin temelini atm t r. Ku kusuz bu temel, bireysel de il, yaratt ortam ve gerekle tirdi i ayaklanma sayesindedir. Bu yan yla da Muhtar el Sakafi hareketi, Mevalinin ta d ran ve Mezopotamya kaynakl zihniyetin bir rnyd; ii izler ta makla birlikte Alevilik fikriyat n n ncs, habercisi ve mjdecisidir. bn Sebe adl birisi olsun olmas n, "herkese e itlik ve hrriyet" sloganlar yla halk iinde dola p duran bir ak m/fikriyat n yanda lar vard . Bu yan yla, Sebeiyye ile yoksullar n mttefiki ve halk cephesinin nderi Ali aras nda ilinti yoktur. Ali, bunlar inkar etmi ; yakm ve srgn etmi tir. Dolay s yla ilk ii olaylarda, Sebeiyye ba lang say lamaz. Sebeiyye, ii fikriyat olamaz; olsa olsa Alevilik fikriyat n n ba lang kodunu ta r. Ali ias , grece orta kesim ve aristokratlar n temsilcisidir; her eylem an nda tereddtl, yer yer i birliki ve uzla mac d r. Sebeiyye ise; hayalperestli i, eylemcili i, kitlesel taban ve topyas yla devrimcidir. O, radikal bir halk hareketidir. Zaman zaman Hariciler veya slam ad yla ortaya ksa bile bu, o devrimci damar n niteli ini de i tirmez. Sebeilik; bn Sebe gibi, bir tarihi ki ilik gerekte ya am olsun yada olmas n, "e itlik, adalet ve zgrlk" fikriyat n n ba lang noktas d r ve Ali cephesinde ortaya km ; Ali ad na hareket ederken, bizzat Ali ve ias taraf ndan imha edilmi tir. Ancak bu ak m, Osman'a kar muhalefet cephesi iinde kalmam ; AIi'nin izmek istedi i dzen ii ereveye s may p, bu kez, Haricilik biiminde d ar ta m t r. Zaman zaman ia fikriyat ile temas olmu sa da, esas olarak Haricilerin eylemci ve e itliki gelene inde ya at lm Hucr bin Adiyy hareketinde belli belirsiz ortaya km , Muhtar-l Sakafi hareketinde mecras na oturmu tur. Yani slam reddeden, ona kar yepyeni bir inan olu turan; esas olarak yoksullar korumay ve e itli i program na al p uygulayan, insanlar milletlerine de il toplumsal (s n fsal) konumlar na gre ay ran bu fikriyat, Alevilik tohumudur.

www.altinicizdiklerim.com

23

LK ALEV L K OCA INDA SINIFLAR VE F K R HAREKETLER Mezopotamya'n n di er ad n n "Verimli Hilal" oldu u herkese bilinir. Bu, sadece Dicle ve F rat gibi iki nehir aras ndaki sulu arazi ile el Sevad denilen verimli kara topraklar n varl ndan kaynaklanm yor. Ayn zamanda bir kltr ve uygarl klar mozai i, halklar n do urgan dlyata olu undan da ileri gelen bir adland rmad r. Mezopotamya'y yaln zca, Irak' n imdiki s n rlar iinde grmedi imizi belirtmek isteriz. O; Suriye, rdn, Anadolu, ran' iine alacak geni likte; Akdeniz, Yunan, M s r ve Hint uygarl klar yla etkile im iinde, bu arada Orta Asya ile Yemen-Habe istan aras nda gei noktas n da olu turmaktad r. Halife mer'in mescit(cami) ile meydana, stratejik bir nem atfederek yerel gleri cami+meydan+qasr (hkmet kona ) lsyle denetlemeye al mas , slam devleti a s ndan son derece zekice bir pland r. Devlet ile dinin btnle mesi bak m ndan hayati bir konudur. Arap- slam ad na, Basral lar n s n r boylar nda veya ran ilerinde yapt klar ak nlar s ras nda esir edip klele tirdikleri insan say s bir hayli kabar kt r. Klele tirilen bu esirler ganimet mal say lm olup, devlet be te birine el koyuyor, geri kalan n sava lar aras nda payla t r yordu. Bunlar, esasta Sasani askeri olduklar ndan, azad edilerek Arap milis ve askerlerinin e iliminde kullan l yordu. Ba lang ta slam devleti; esir al p klele tirdi i insanlar azad ediyor veya kle pazarlar nda sat yordu. ... Henz oturmam slam devletinin bunlar istihdam edip besleyecek kapasitesi olmad ndan, ya belli bir k sm n al p sat yor ya da zelle tirme yoluna gidiyordu. Yani evlere ve aristokratlara hizmeti/u ak olarak veriyordu. Ne zaman ki mer'in ortaya att garnizon kent (m sr) ve i gal blgelerinde kolonizasyon ( skan smrgecili i) projesi ete kemi e brnd, o zaman tar m, sanayi ve ticarette canlanma ba lad ve kol gcne ihtiya duyuldu. Aralar nda Hanefiyye mezhebinin kurucusu mam Ebu Hanife nin de bulundu u Kufe alimleri, kaan kleyi ilk gn iinde yakalayan herkese 40 gm dirhem mkafat verilmesini kararla t rd lar. mam afii, kaan klenin herkes taraf ndan yakalanmas na kar km , Maliki mezhebi kurucusu da, bu i in, erbab na b rak lmas yolunda fetva vermi tir. Kleler baz mallara da sahip olabilirlerdi. Ancak kle kullanamazlard . Klenin mallar , efendisinin say l rd . ... Efendi, klesine Mslman olmay dayatamazd . Sadece te vik edebilirdi. Bu bak mdan kle, eski inanc na devam edebilir ve ya ba ka bir dine geerek gereklerini yerine getirebilirdi. ... Medeni haklar ynnden, kleler Mslman olsalar bile, efendilerden daha a a bir statde kabul ediliyorlard . Klelerin byle bir toplumsal erevede tutulmas , zamanla onlarda bir s n f bilinci olu turdu ve ortak bir kltrn zeminini yaratt . te, Alevilik olsun, iilik veya Haricilik olsun, hemen tm muhalif ak mlar n ye erdi i seralardan birisi kle tabakas yd . Klelerden sonra durumu en kritik olan kesim; Arapa "el Acem" diye bilinen, o unlukla ran kkenli ikinci s n f insanlar n olu turdu u toplumsal kesimdir.

www.altinicizdiklerim.com

24

Arapa da "Acem", bilinmeyen, anla lmayan ve yabanc olan her trl anlama geldi inden, "el Acem" de Arap olmayan herkesi kapsamaktad r. Acem tabakas , esir edilip klele tirildikten sonra azad edilen, dolay s yla kle s n f ndan bir parmak stn, ama Arap efendiden bir parmak a a da olan toplumsal bir konuma sahiptir. ... Diledikleri i lerde al p para kazanabilir, istedikleriyle evlenebilirler. Say kalabal kla p etnik kken e itlilik kazan nca, ncelikle gvenlik nedeniyle, hepsinin Basra'da ya amas na izin verilmedi. Bir k sm , am diyar na nakledildi; baz s , Bizans ile s n r boylar na konu land r ld ve belli bir blm de Antakya (Hatay) blgesi ne gnderildi. Bizce bu nokta incelenmeye de er. Yani sfahanl , ranl ve Krtlerle bir ekilde ba olan Deylemi kkenli askerlerle, Krt oldu u konusunda do ruya yak n eyler sylenen Sasanilerin, Basra blgesinden am diyar , Bizans'a s n r olan imdiki Gneydo u Anadolu blgesi ve Hatay'a yerle tirilmesi, gnmzdeki Alevili in k noktalar konusunda fikir vericidir. Dikkat edilirse, Hatay ve Suriye'deki Aleviler Nusayri'dir. am diyar -Antep-Mara -Malatya-Urfa-Cezire hatt ndaki Aleviler ile Hakkari ve Irak Krdistan ndaki Alevi olu umlar n n, an lan da t m sonucu ortaya kmad n kin syleyebilir ki? Basra valisinin o lu Ubeydullah bin Ziyad taraf ndan esir edilip (Orta Asya/Trkistan seferleri s ras nda) Basra'ya getirilen 2000 kadar Buhara l Trk ten de sz etmek gerek. Bunlar devletin yan nda kal yor, "Aliyye ve R zk" alabiliyordu. Genellikle devletin Hassa Alaylar (ya da gnmz deyimiyle evik Kuvvet/zel Tim) gibi kullan larak, toplumsal hareketleri ve ba kald r lar bast rmakla grevlendirilmi lerdi. Bu paral askerler, Basral lar n deyimiyle, "El Buhariyye" (Buhariler/Buharal lar) ad yla nlenmi ti. Her cinsten ve renkten siyasi partinin legal ve illegal faaliyetlerine, tan k oluyoruz o dnemde. Ali ias , Emevi ias , bn Zbeyr ias , Alevilik nvesi, Harici, Mrcie, Mutezile ak mlar da birbirleriyle rekabet ya da ittifak halindeydi. An lan s n f ve katmanlar; zaman zaman birbirleriyle i ie geiyor, kimi zaman ayr yorlard . Her durumda, Acem ad verilen bu geni topluluk, benze ik de ildi. Acemler ile Araplar aras ndaki ili kide byk dalgalanmalar ya anm t r. Zaman zaman birbirlerini ldrecek kadar kopuk, iki farkl s n f/tabakadan sz etmek mmkndr. Acem toplulu unun, devletle bar t anlarda brokratik makamlarda yer almas , ticari hayatta ilerlemesi Arap efendilerin ho nutsuzlu una yol a yordu. zellikle Araplar, kendi tekellerindeki ynetim kademeleriyle askeri mevkileri, bunlara kapt rmak niyetinde de illerdi. Bu ve benzeri nedenlerle, Acem erkeklerinin Arap kad nlar yla evlenmelerine, "soyumuzun temiz kan bozulacak" gerekesiyle kar k yorlard . Evlenmelere s n r konulmu tu. Mslman olmayan Acem bireyinin Mslman bir kad nla evlenmesi, a r cezalara neden oluyordu. Acem toplulu u boynunda kolye veya tasmaya benzeyen veya bile inde bilezi e benzer bir ey ta rd ki, Mevali oldu u belli olsun ve Arap efendilerden ay rt edilebilsin. ... Mslman olmayan Basra ahalisinin Mslman olanlardan farkl renk ve kalitede giyecek giymeleri zorunluydu.

www.altinicizdiklerim.com

25

zetle, ran'daki kyl y

nlar n n Basra'y adeta istila etmesi, kentte byk bir karga aya yol at .

Fakirlik diz boyuydu; devlet halk n bin bir ricas kar s nda baz a evleri at ysa da bu, derde deva olmaktan uzakt . te yan dan, Basra'ya kim vali ve ynetici olduysa vurgun stne vurgun vurdu. Byle bir oligar i, hem askeri, hem de brokratik kademelere hakimdi. An lan nedenlerle Harici hareketi patlay verdi ve Basra'da geni halk deste i buldu. ... Hariciler son derece tahripkar eylemler gerekle tirip, kendilerini destekleyen orta tabakay da bizzat ayaklanmaya kat lmaya a rd klar ndan, orta tabaka, zikzak bir tav r iine girdi. Bu da ynetimin i ine yarad . uubiyye, ba lang ta, fetihler yoluyla Arap ynetimine giren Arap as ll olmayanlarla Araplar aras nda e itlik meselesini zmeye al an, ancak sonradan yava yava Araplara kar ba naz bir tav r tak narak Arap soyuna d manl k eden, onu dnya kavimlerinin en adisi sayan ve Arap olmayan kavimleri Araplara stn tutan bir f rka (parti/hareket/ak m-FB.) d r. Arap kabile ak nc lar , kendilerine "el Qabail" (Kabile) ad n vererek, bununla vnrlerdi. Buna kar l k egemenl ikleri alt ndaki halklar /kavimleri, " uub" (halk, sokaktaki insan, sr, uyruk, ynetilenler vs) diye a r rlard . Bu, slam ncesi Trklerde "Akbudun" (aristokrat) ve "Karabudun" (avam) ayr m na, slamiyet i kabul ettikten sonra, bir e it "Alperen/Gaziyan" isimlendirmesine yer veren zihniyetle benze ir. Biraz da, Osmanl n n Trk halk na, "Etrak-i bi idrak" (Ak ls z Trkler) demesine benzer. kinci nokta ise, uubiyye'nin niin eriyip gitti ine ili kindir. nk, o, ba lang taki kavimsel / s n fsal grnmden kt . Kavimsel i levini bitirip, yerini s n fsal olan na b rakt . O tarihten itibaren de resmi slama/ slam devletine ba kald ran kyl hareketlerine, genel anlamda Bat nilik diye bilinen, sonradan Alevilik/K z lba l k olarak adland r lacak olan bir kimli e brnerek, sadece Arap egemenli ine kar de il, bu kez, kendi kavminin yneticilerine kar da direni gelene ine dn verdi. Zaten orta yerde Arap egemenli i kalmam , onun yerini Seluklu, Karamanl , Osmanl , Safevi vs. egemenlikleri alm t . EL Biruni'nin ifadesine gre, bn-l Mukaffa, s rf Maniheizm i yaymak amac yla kaleme ald Kelile ve Dimne adl kitaba "Bab- Berzeveyh" blmn eklemi tir. El Biruni de dinler tarihi ve benzeri eserleriyle bu kesim iinde say l r. Fetihler sonucunda Arap egemenli ine giren de i ik inan ve kkenden halklar o al nca, Araplarda ilk ekingenlik ba lad . kinci halife mer'in ran as ll Mecusi inanl Ebu Lu'lu taraf ndan ldrlmesi ise, bu ekingenlikten k l p kar t nlemler al nmas na ve Mevali denen kesimin giderek hor grlmesine yol at . Asil Arap kan n n bozulmamas iin, Mevaliden birinin Arap kad n yla evlenmesi, ba lanmaz bir su olarak kabul edilmi tir. Byle birinden do an ocuklar, "Mukrif" (soyu bozuk, pi anlam na da gelebilecek melez) lakab tak larak a a lanm t r.

www.altinicizdiklerim.com

26

Arap egemen s n f , Mevalinin al t esnafl k trnden meslekleri aptalca me galeler olarak grp, "Ahmakl k dokumac lar, muallimler ve kr k larda somutla r" diyebilmi tir. EHL- BEYT MCADELEYE GE KATILDI Kerbela olay ... Esasen bu olaydan hemen sonra ortaya kan slam ii ilk muhalif ak m, iilik ya da Alevilik de il; Mutezile olmu tur. zellikle Hasan' n, halifeli i Muaviye'ye teslim etmesine k zan baz " lk iiler" kenara ekilerek, Mutezile'yi olu turmu tur. arkiyat Watt, "Muhtar' n lmnden sonra 737'ye kadar herhangi bir Ha imi (Ehl-i Beyt mensuplar -FB) ayaklanma kayd yoktur; yani yar m yzy ll k bir sessizlik dnemi vard r" diyor ve ekliyor: " mami rivayetlerde bile, mamlar n, en az ndan Emevi ynetiminin sonuna yak n zamanlara kadar, siyasete ciddi ekilde bula mad klar konusu da a kt r. ... On iki mamc lar ile smaililer, bu teze itiraz ediyorlar. Abbasiler, iktidar ele geirirken dini ve s n fsal me ruluk kazanmak iin, "Ehl-i Beyt'i temsil etme s ras bize bn-l Hanefiyye o lu Ebu Ha im'den gemi tir" iddias yla yola kt lar. Bu bile, Ebu Ha im'in sadece siyasi i lerde de il, ayn zamanda ba ka alanlarda da aile reisi (veya imam) olarak tan nm olmas n gerektiren bir gr tr ki, On iki mam tezine ayk r l k ta r. Sre iinde Abdullah bin Muaviye'nin Ali ia s gibi grnen d nceleri de, " slama ba l kalmaks z n serbest fikirli olma" di er bir deyimle "sap k d nme/z nd kla ma" ynnde geli mektedir. iilik ile dinsizlik ( slama ayk r d nce/Raf zilik anlam nda) aras nda ince izgi olu mu , birinden di erine atlamak kolayla m t r. te, Alevilik damar n gryoruz burada. Bir nokta daha yakalayabiliyoruz: Mezopotamya'daki ilk Alevi oca , geli meler sonucu giderek ran ve Horasan'a kaymaktad r. Nitekim Basra ve Kufe gibi merkezlerde geli en Alevi fikriyat ile slama ayk r d nceler (Sebeilik, Raf zilik, Haricilik, uubiyye, Zeydilik, Muhtariyye vs.) merkeze yak n yerlerde yenildike, uzak diyarlara ta narak muhalefet odaklar n oralarda olu turdu. Ebu Mslim Horasani, Abbasiler, Abdullah bin Muaviye vs bunlardand r. Sadece Zeydiyye f rkas , ba lang ta halk Mslman olmayan Taberistan, Deylem ve Horasan gibi yerlerde eylemliliklerini srdrd. Bir kolu, Fas'a giderek drisi devletini kurdu, di eri ise Yemen blgesini tercih edip, orada istikrar kazand . ster sadece Ali-Fat ma evlad , ister Ali soyu, isterse geni anlamda Ha imo ullar evlatlar n kapsayacak biimde al ns n, Ehl-i Beyt'in kendi iinde btnlk olu turamad , bu nedenle Abbasi devletinin kuruldu u 750 y l na kadar gze arpan herhangi bir siyasi harekete kat lmad grlmektedir. Ehl-i Beyt i olu turan ilk 100 kadar ahsiyetin ad sarar p solunca, e itli kimseler,kendilerini "imam" diye tan tmakta veya byle say lmak ta gecikmediler. Bunlar n bir k sm , geri Ali-Fat ma soyundand : fakat soy ylesine geni ledi ki, hak sahibi oldu unu ileri srenlerden herhangi biri zerinde gr birli ine var lamad .

www.altinicizdiklerim.com

27

Ba lang tan itibaren, Ehl-i Beyt iinde kimin imam (nder/aile reisi) olaca anla mazl klar kt . Geni anlamdaki Ehl-i Beyt iinde yer alan bir aile daha vard : Al-i Abbas.

konusunda

Rivayete bak l rsa, Ali soyundan bn-l Hanefiyye o lu Ebu Ha im AIi'ye, 99 hicri/717 miladi y l nda am'da Emevi halifesiyle gr mesinde, kendisine zehir iirilmi ti. Ebu Ha im, yola kt ktan sonra zehirlendi ini anlay nca, amcazadeleri Abbaso ullar n n oturdu u Humeyme beldesine giderek ona baz vasiyetlerde bulundu. maml da, Abbasilerden Ali o lu Muhammed'e b rakt . Bylece, imamet, bir vasiyet zerine Ali ailesinden Abbas ailesine gemi oldu. Ali' nin hilafetinden 749'lara kadar, "Abbasiler" veya "Aleviler" szcklerine s k rastlanmam t r. Her iki deyim yerine, tmn birden dile getiren genel bir adland rma kullan lm t r: Ha imo ullar , Ha imiler, Ehl-i Beyt vs. "Allah' n kulu oldu umuzu inkar edip, biz Ehl-i Beyt imamlar n n peygamber oldu unu iddia edenlere lanet olsun diyen de mam Cafer Sad k't r. Bu, kendilerini Caferi mezhebi zerinden slama ba lamaya al an baz Alevi bilgilerinin kula na kpe olmal d r. ii yazarlar, genelde Ebu Mslim, Sleyman bin Kesir ve Ebu Seleme Hellal gibi Alevi fikriyat n n o devirdeki nclerini kendilerinden ve Ali ias 'ndan saymazlar. Tersine, onlar n gr lerini, iilik'e s zm "z nd k/kafir/imans z" fikirler olarak niteleyip, "Bunlar Abbasi ias ' d r" derler. Byk altst olu lar s ras nda, inan lmaz zaferlerle benzersiz yenilgilerin ya and halk hareketlerinden ayk r fikirler do ar. Halk n beklenti ve zlemleri, kkeni eski a lara dayanan bu tr d sel kurgularla dile getirilir. Madem slam devletine kar k lm t r. O halde bu dinin kurucu Peygamberine de kar k lm say l r. Hz. Muhammed, peygamber olarak biraz geri plana itilmi tir. ... Bu durumda, onun yerine ikame edilmek zere, Muhtar gibi bir halk nderi seiliyor. Demek ki, slama ayk r d ncelerin filizlendi i geni Mezopotamya co rafyas nda, Alevilik fikriyat n etkileyenler o unluktad r. Bunun da iilik/Caferilikle yani Alicilik ile bir ilintisi bulunmaz. Bizzat ii yazarlar sylyor: "Baz lar , zaten Te eyyu ( iilik) ile slam dininden km f rkalar , ia diye adland r yor. Oysa iilik ile bunlar n hibir ilintisi yoktur... iilik'in anlam ve erevesini izdi imizden, bundan byle hi kimse, On iki mamiyye d ndaki hibir f rkay ii olarak niteleme hakk na sahip de ildir. Olsa olsa smaililik ile Zeydilik, belli oranda da Fat milik ve Vak filik f rkalar n bu ereveye dahil edebiliriz. Asl nda son ikisinin varl ndan eser kalmam t r. smaililik ile Zeydilik kendi adlar yla an l r olmu tur, o halde, iilik denince akla ilk gelen On iki maml k mezhebi olmal d r. A a daki ak mlar ise, iilik zerine kay tl olmay p, tersine slama ve ia fikriyat na d man z nd kl k (dinsizlik/imans zl k) olarak grlmelidir: Keysanilik, Mansurilik, Beyanilik, Mu irilik, Hattabilik, Ulyailik ve Ebu Mslim mezhebi olarak bilinen Ravendilik."

www.altinicizdiklerim.com

28

AL N N SEMAYA IKARILI I braniler, Tevrat' , Yunanl lar, lyada ve Odissee'yi yazmadan bin y l kadar nce Smer'de mitolojiler, destanlar, ilahiler, a tlar, atasz koleksiyonlar , masallar ve hikayelerden olu an zengin ve geli mi bir edebiyat bulunuyordu. Martin Bernal adl ara t r c , yapt titiz inceleme sonucunda, Antik Yunan kltr ve uygarl M s r'dakinin bir uyarlamas oldu unu a klam : M s r'daki dinsel d ncenin Yahudilik ve H ristiyanl k zerindeki derin etkisini ortaya koymu tur. nn

Mitos denen "do ast olaylar; insan d ncesinin zmleyemedi i, ak l ve mant na gre yorumlar getirdi i do al sorunlar ierir. Logos ise, bilgi, bilim, ak l gibi anlamlar ierir. Bu dzlem de mitoloji, ilk yarat l tan ba layarak, tanr lar n insanlarla ili kilerini a klayan efsanelere denir. Mitoloji, tapt klar n kendi yaratan insano lunun, kendisiyle ilintili d olaylara (olgulara) gerekst yorumlar getirmesidir. Bu da, ister istemez retimin belli bir a amas nda Tanr fikrine gtrr. Mitos trleri yle s ralanabilir: a) Ritel (Ayin-Tren) Mitoslar . b) Orijin (Kken) Mitoslar . c) Prestij ( an/n) Mitoslar . d) Eskatalogya (Dnya/Ahiret) Mitoslar . Suriye-Arap mitolojisinin ana hatlar n verelim: Kabile aras ndan (tanr s ndan) gelen ve sadece o kesime seslenen zel vahiy sz konusudur. ... Kal t msal ynden d a kapal bir inant r. Yani ister Yahudilik, ister H ristiyanl k, isterse slaml k olsun, sadece mmin cemaatin dini trenlere (ayin) kat labildi i bir topluluk/kavim dinidir. ... Kad nlar, yasalardan ziyade do an n kurallar na ba l olduklar ndan, her dinde de din adam (peygamber, evliya, imam, mr id, haham, piskopos vs.) olamazlar. Dolay s yla kad nlar, benimsenen Tanr ya (put, ilah, rabb vs.) stn olamad klar gibi, onunla e it bile de ildirler. ... Her kabilenin kal t msal mitoslar simgesel de il, tarihsel kabul edilmekte, ba ka halklarla (m rikler, kafirler, z mmiler vs.) bulunan ortak noktalar n mutlaka kendilerince gerekelendirmektedirler. Ya Smer-M s r, Girit gibi Hint ve in'in de temeli olan Tun a ndaki Sami olmayan topluluklar n mitoslar nas ld r? Vahiy denen eyin tek kavim ve cemaate ... veya teolojiye ... zel olmay p, herkese seslenmesi... Kad nlar n ritel (ayinsel/trensel) rollerinin olmas , evrensel tanr an n, ne olursa olsun btn biim ve d ncelerin (tanr lar dahil) ierildi i mayan n s n rlay c gcnn v cut bulmas . Yani kad n erkinin stn, dolay s yla erke e gre ncelik ta yan bir sayg grmesi. Anadolu- Mezopotamya-Kafkasya- ran-Orta Asya-Hint uygarl klar nda bolca Ana Tanr a vard r. Ayr ca Anadolu- ran-Mezopotamya Alevilerinin, Hz. Ali e i Hz. Fat ma'y ilahla t rmalar da bu zihniyetten kaynaklanmaktad r. M.1500-1250'lerde Yunanistan, Anadolu, ran ve Ganj havzas na giren Aryanlar, beraberlerinde, ataerkil panteonlar n n grece ilkel mitolojilerini de getirdiler. Daha eski Evrensel Tanr a mitolojileriyle yarat c bir sentez olu turdular. Hindistan'da Vedantik, Puranik, Tantrik ve Budist

www.altinicizdiklerim.com

29

retileri, Yunanistan'da Homeros ve Hesiod'u, Yunan trajedi ve felsefesini, dinsel tiyatro ve Yunan bilimini rettiler. lk bak ta, mistisizm denen eyin temel esi oldu u grlr: tecrbe, sezgisel bilgi ve mutlak varl kla birle me. Tasavvuf ile mistisizm ayn eyler midir'? slamc evreler olaya, Mslmanl k/H ristiyanl k at mas temelinde yakla t klar ndan, genelde soruyu olumsuz yan tlarlar. Mistisizm ile tasavvuf aras nda da lar kadar fark oldu unu belirtip, ikisinin esastan ayr ld n ileri srerler. Ancak ortak noktalarla farkl l klar n kar la t rd m zda, zde de il ayr nt larda ayr t klar n grrz ki, bu da ola and r. Cneyd Ba dadi (l.910) yle demi tir: "Tasavvuf, ibadet etmek, oru tutmak de ildir; ihlast r, ruh cmertli idir. Sufilik ne bir eye sahip olmak, ne de bir ey taraf ndan sahip olunmakt r. Sufilik zgrlktr, zveridir, kendini s n rlamakt r. Tasavvuf, Allah' n seni sende ldrmesi, kendinde diriltmesidir." Ebu Muhammed Ceriri, "Tasavvuf, her e it stn ahlak edinmek, her trl kt huydan s yr lmakt r." der. Tan mlara bakarsak, tasavvuf a a daki noktalar kapsar; a) ahlakt r, b) zahidliktir, c) tm varl klardan a k n olan Allah ile birle mektir, d) vecd halidir, e) sz de il, zdr, f) bilginin kayna Allaht r, g) tasavvufun kayna da Kur'an ve Snnettir. slami kaynaklar, tasavvufun slam dinine yararl m , zararl m oldu u konusunda da hemfikir de iller. Szgelimi kar t gr tekilerin iddialar yle zetlenebilir: "Tevhid/Vahdet (Allah' n tekli i), slam n belkemi i ve zdr. Tasavvuf, bu tevhid kavram n zedelemi , slam dinine vahdet-i vcut ve vahdet-i uhud, hulul ve ittihad (Allah'la birle me) gibi kavramlar sokarak tevhid inanc n bozmu tur. Hz. Muhammed'i de insanst s fatlarla donat p, slama ayk r davranm t r. Tasavvufu destekleyen slamc evrelere gre ise, " slam kltr geni bir yelpazedir. Tasavvuf da kanatlardan birini olu turur. slam n ilk dneminde f k h ve tefsir usul diye bir ey yoktu. Dolay s yla tasavvuf diye bir kavram da olamazd . Tefsir denen ey, zaman iinde geli mi tir. Tasavvuf da bir tefsir tarz d r. O da di er slami ilimlerle birlikte do mu tur, Tasavvufun baz zararlar olmu sa da, esas itibar yla onun dayand kavramlar (tvbe, sufilerin ya am tarz , toplumsal kurumlar olarak tarikatlar ve ir ad gibi) slami dir. Dolay s yla yararl d r. slam n ilk dnemlerinde henz sufi szc ne rastlanm yor. Ne zaman ki Abbasi devrinde Yunanca, Sryanice, Sanskrite, Farsa gibi dillerden Arapa ya bilgi, felsefe, matematik, do a bilimleri gibi kitaplar evrildi; o zaman Mslmanlar aras nda 'Kader, Allah' n s fatlar , Allah' n kelam , Allah' n bilgisinin s n rlar , insan n zgrl , kaderi, serbestli i vs.' gibi konular tart lmaya ba land . Bunlar n o ald devirde, Zahidler ad yla an lanlar da giderek Sufiyye olarak adland r ld lar; kendi meslek ve kurallar n a ka yazmaya ba lad lar. Sonralar bunlar, kendi yolda lar na 'kavm'; cemiyetlerine girip ba lanm olmayanlara 'halk' ad n takt lar.

www.altinicizdiklerim.com

30

Bu gr destekleyenlerden biri Prof. Dr. Fuad Kprl'dr: " slamiyet in ilk as rlar nda hi mevcut de ilken, sonralar ran, Hint, Yunan fikirlerinin ve k smen de sevilik (H ristiyanl k) tesiriyle, unsurlar ndan en fazlas n da slamiyetten almak art yla, te ekkl eden tasavvuf mesle i, az zamanda btn slam merkezlerini kaplam t ." Do ubilimcilerin o u da ayn kan da: "Yunan'a de il, ran'a, belki de Hint'e ait son bir etki, do udan gelip slam felsefesi zerinde etki yapmakta gecikmedi. Bu etki, slam felsefesinin Yeni Eflatunculuk felsefesi ynnden daha nce u rad klar tasavvuf ve Vahdet-i Vcut e ilimlerini destekleyip kuvvetlendirecek, Sufilik idi ... " Tasavvufun slama nas l geti i konusunda farkl gr ler bulunuyor. Bunlar: a) Ari/Aryan yani ran etkisini ne srenlerin ba nda J.A. Gobineau yer al r. Sami rk na kar t tutumu ve Ari yanda l yla n salan Friedrich Delitzsch yle der: " slam daki sanat, felsefe ve bilimsel geli me gibi, tasavvuf fikri de yksek bir zihniyet ve kabiliyet rndr. Fakat, Sami topluluklar, zellikle de Araplar byle yeteneklerden yoksundurlar. Dolay s yla, tasavvuf, onlar n fikri faaliyeti olamaz. O halde, kayna n Ari topluluklardan alan tasavvuf, slami kimlikli olmay p, Arilerden gelmi tir." ... Bu ku ak, tasavvufun kayna n , Ari topluluklar n inanc olan Zerd tilik ve Mani diniyle a klamaktad r. b) Yahudi kkenli ara t rmac lar, ... Yahudi metinlerinden gemi olabilece i d ncesini ta rlar. c) Yunan d ncesinin tasavvufa etkisini savunanlar, daha ok uubiyye hareketi iinde yer alan nl ortaa din/mezhep ara t r c s el Biruni'nin tezlerinden hareket ederler. nk el Biruni, Sufi kelimesinin Yunanca "Sophos" szc nden kaynaklanabilece ini, zellikle Pisagorculuk, eski ve yeni Eflatunculuk felsefelerinde grlebilece ini a kt r. d) Tasavvufun kayna n Hint dinlerinde ve felsefesinde arayanlar n say s bir hayli kabar kt r. Mesela Vahdet-i Vcut ile "Vedanta" ekol aras nda benzerliklerle, Mevlana ve Haf z irazi'nin iirleriyle "Gita Govinda" aras nda yak nl klar gren W. Jones, brahim bn Ethem ile Budha'n n hayat aras ndaki ortak noktalara i aret eden Kramer ile Robson; "Upani ad"lara genel tasavvufi d nceyi yakla t ran Thluck ve Horten bunlardand r. ... EI Biruni de tasavvuf d ncesiyle Hint fikirleri aras ndaki benzetmelere i aret eder. Yunan misterlerinde mistisizm, bu anlam yla Yeni Eflatunculuk ad n alan ve Oriental Senkretizmin de realitenin, entelekt (ak l)'ten ziyade sezgisel (hadsi) fakltelere dayanan zel bir kavram say ld . sa'n n do umundan sonra H ristiyanl n ilk yzy llar nda bu yeni Eflatuncu fikirler, H ristiyanl kla birle erek, mistik teolojinin, yani H ristiyan mistisizminin temelini att . Ortaa da daha yayg n ve kesin olarak kullan lan szck, "contemplatio" yani "tefekkr"dr. Bu, al lm dini ibadetler aras nda bulunan de il, ruhsal tecrbenin geli mi ve nadir bir formunu betimlemek iin kullan l yordu. Tefekkrn ifadesini elde etmek iin, kad nlar ve erkekler dnyadan el etek ekiyor; olup bitenlerden uzakla p tamamen farkl bir hayat tarz talep ediyorlard . H ristiyanlar nezdinde mistisizm; tmyle bir teemml (meditation) ve tefekkr/tedebbr (contemplation)'dr, Burada meditation kavram , belli bir konuda, genel ynlerini ortaya karmak zere gerekle tirilen derin d n olarak alg lanmal d r. Contemplation ise, anlam bak m ndan daha geni olup u demektir: Zihnin, kendisini di er tm eylerden uzakla t racak ve

www.altinicizdiklerim.com

31

kendi hallerinden dahi habersiz b rakacak derecede, seti i nesneyi/ eyi d nmesi, onun derinli ine dalmas d r. Musevi mistik deneyimi, toplumsal olarak payla la gelmi tir. Izd rap ve zulm, Mesih taraf ndan kurtar lma midinin bu deneyime s zmas na, srgn olgusu (diaspora) ise, kavimsel/cemaati bir ruhla yo rulmas na neden oldu. Talmud bilgelerinin ilk d, "ekme ini tuz ile ye, suyunu azar azar i, yerde yat, kapal bir ya am sr ve ok al ... " olacakt r. Alevilikteki "fenafiilah" Tanr da yok olma, birle me a amas na tekabl eder. Kabalac lar iin, d nce, eylem ve hedef birbirlerine do ru dan ba lant l d r; bu nedenle akl n , bedenini ve ruhunu ne kadar ok ar nd r rsa, Tanr ya o kadar ok benzer. nsan n tanr grntsnde yarat ld na inand ndan, mistisizm yntemiyle kendisini o kadar parlatacakt r ki, sadece Tanr y yans tacakt r. Bu durumda "Mutlak Varl kla birle me, benzerin benzeri ekmesi" olay olmaktad r. Pir Mehemmed ise, "Bir ismim Ali'dir, bir ismim Allah/ kr birli ine elhamdlillah" m sras n dile getirmektedir. Gerek Trkiye'deki Mslmanlar gerekse, Bekta i ve Aleviler aras nda, her esnafl k dal nda bir piri (Ali, Salmani, Far si vb) oldu u yolundaki efsane yayg nd r. Zerd tilik inanc ndan esinlendi ini varsayd m z Kabalac lar n bir tezi daha vard r: " nsan hayat ruhunu biriktirebilir ve bunu kutsal enerjiye (Elohim Hayim) yani Ya ayan Tanr ya dn trebilir. Hallac- Mansur da "Enelhakk" derken, ya ayan bir tanr oldu unu sylemek istemi tir. mam Cafer'e atfedilen u szlere bir bakal m: ... " nsanda haslet vard r: 1)Hayad r, 2) Edeptir, 3) Gnldr. Latif szl ol, cmert ol; evveli-ahiri fark eyle; soysuzluk etme; gnl k rma, hakk n buyru una ibadet eyle ... " Bat n kavram n n anlam bulunur: a) Kutsal metinden (nass) ba ms z bir yorum. Gr sahibinin, istedi i biimde yorumlay p keyfince tevil eyleyebilece i bir kanala girer byle bir yorum. b) Kutsal metinden koparak, metnin lafz yla (yaz l haliyle) akl n gereklerini yerine getirebilecek bir uyum sa lama. c) Kutsal metnin zahiri (grn teki) basit anlam n d layarak, i anlam zerinde durmak. Bylece, kutsal metnin ba lay c l , tevil yoluyla bertaraf edilmi olunuyor. "K yamet gnnden nce ortaya karak, byk altst olu lar ve karma a iinde yollar n kaybeden insanlar dine dndrp mutlulu a kavu turaca na inan lan ki iye" Mehdi ad verilir. Bir varsay ma gre, k yametten nce sadece Hz. sa, gkten inip "Deccal" ldrecek, insanlar kurtaracakt r. Bu inanc n kkeninde Zerd tilik'in iyilik tanr s Ahura Mazda (Hrmz) ile ktlk tanr s Ahriman' n at mas , nihayetinde Hrmz n galip gelmesi d ncesi yatar. Hz. sa Hrmz, Deccal ise Ahriman ile yer de i tirmi tir sadece.

www.altinicizdiklerim.com

32

Mehdi inanc , tek bir dine zg de ildir. Zerd tilikte "Hrmz", Musevilik ve H ristiyanl kta "Mesih", Budizmde Buda , Brahmanizm de "Vi nu", slam da ve zellikle iilikte ise, "Beklenen Mehdi" kavram yla kar lan r. Biz, ister Zerd tilik, ister Yahudilik, ister H ristiyanl k, ister slaml k olsun, ya da iilik ve Alevilik gibi hemen btn inanlardaki Mehdilik fikrinin kayna nda u toplumsal psikolojiyi grrz: "Toplumsal altst olu lar s ras nda halk, ister ba kald r halinde olsun, isterse zulm alt nda hareketsiz kals n, bir beklenti iine girerek hayal gcn al t r r. Orta yerde alternatif siyaset ak mlar n n olmad bir zamanda, halk n bu d sel gc, dinsel/mezhepsel dalgaya dn r. Mehdilik, zulme, haks zl a, adaletsizli e kar , e itlik ve adalet temelindeki umudun, zlemin ve beklentinin ad olur. Alevilikteki Mehdi, o u zaman Ali boyutunu a arak "H z r' donuna girer, ba ka zatlar n ki ili inde de somutla abilir. H ristiyan azizleriyle Anadolu evliyalar birbirine kar t r l r. Anadolu ve Rumeli blgesindeki Alevi - Bekta ilerin, kerametleri duyulan H ristiyan azizlerini ziyaret etmeleri, eyh Elvan Tekkesi'ndeki H z r portresinin Aya Teodoros'un yerini almas , Dersim blgesinde Ali'nin sa'ya, on iki imam n ise havarilere denk d mesi, Hac Bekta Tekkesi'nin imdiki yerinde Ayas Haralambos adl bir H ristiyan manast r n n bulunmas vs. tek ki iye ba l kalmay p, srekli Mehdi aray n n fikirsel rndr. Prof. Dr. Fuat Bozkurt, benzer bir de erlendirmede bulunur: "Bir ba ka inanca gre, Ali, her zaman dnyada ya am t r. Hac Bekta Veli, ah smail Hatayi gibi tm Alevi bykleri, Hz. Ali'nin don de i tirmi biimleridir. Bunal m dnemlerinde kurtar c olarak ne d enlerin tmne ah / Mehdi adlar verilmesi bundand r. 13. yzy lda Baba lyas, mritlerince peygamber say l r, gerekti inde Tanr ile bulu ur. Peygamber gibi yceltme, eyh Bedrettin iin de yap l r. Halbuki, gerek Snni, gerekse ii slam daki Mehdi fikri, birka peygamber veya 12 imam ahs nda dondurulmu tur. Alevi fikriyat , bu yan yla her ikisine de ayk r d r. Alevilerdeki Allah-Muhammed-Ali lemesinin kkeni de, baz lar n n sand dayanm yor. Tersine, ta Smer ve M s r mitolojilerinden besleniyor. gibi slamiyet e

rne in, Smerlerdeki Anu-Enlil-Ea lemesinde, ilki gkyzn, ikincisi yeri, ncs de suyu temsil ederdi. Bu leme inanc , M s r'daki Osiris- sis-Horus ve eski Hindistan'daki Brahma-Vi nuSiva denklemini kuran ok eski dinlerden kaynaklanmaktad r. Bu inan, H ristiyanl kta Baba-o ulkutsal ruh lemesine dn tkten sonra Alevili i etkilemi tir. Yunanca "gnosis" sznn, Sanskrite ... "bodhi" szc yle ayn anlama geldi ini bilmek, Suriye kkenli Gnostik bir cemaatin ayinlerinde, "erkek, kendi e ine, kalk karde inle sevgi ayinini (agape) kutla" olay n bilmektir. Bunu renmi olmak ise, Snni kesim aras nda pek yayg n olan, "Aleviler, K z lba lar Cem yap yor, mum snd yap yor" deyiminin nereden kaynakland n bilmeye gtrr bizi. Alevilik d ncesini iilik zerinden slama ba layanlar, u olguyu kesinlikle unutuyorlar. Do u lkelerindeki bykl kkl tm kahramanlara ait mitos/efsane/menk beler, bu arada Ali'ye ili kin olanlar n da hemen tm, Buda'n n (ya da Zerd t'n-FB) maceralar na benzer. Yani

www.altinicizdiklerim.com

33

dnyevidirler; laikle tirilmi mitoslard r. Yunan Gnostizmine ve sa mucizelerine geerken de laikle mi , dnyevile mi durumdalar. Bu mitoloji, dnyada ya ayan erkek ve kad nlara aittir. Zerd tilikten rnekleyelim: "Ben kendimi, Mazda'n n tap c s ve Zarathustra'n n (Zerd t) takipisi olarak a kl yorum. Kt glerin d man , iyi glerin dostuyum ve Ahura Mazda'ya ba l y m" diye ba layan Ament ile "E hed-u en la ilahe illallah ve Muhammed'en Resul ullah" trndeki slam Kelime-i ahadeti aras nda benzerlik vard r. Kim, kimden alm t r acaba? Zerd tilikte, "Kalp Ate ine adanm Byk Athar tap naklar na dzenli Hac seferleri yap l rd ." slam'daki hac ziyaretini hat rlayal m. Zerd tilerin ibadethaneleri vard . Gne in dola t yrnge olan gneye bakard bu ibadethaneler. Bu yn kavram da k bleyle benzerlik arz ediyor. Birinci derecedeki kutsal ate in korudu u ibadethanelere e ri odun giremezdi. Yunus Emre"nin dergah na e ri odun gtrmeyi ini hat rlayal m. Ayr ca, camilerdeki vaaz minberinin gerek biim, gerekse z a s ndan Zerd ti gelenekten kald kaydedilir. Zerd tilerin gnlk be vakit namaz gelene inin slam'da srd n belirtelim. Zerd tiler, bu be vakit ibadete "Gah" ad n verirlerdi. Avesta'daki anlam "uzay" olup, tasavvuf edebiyat na "ark- Felek" olarak gemi tir. Namaz, dnen uzay n be devrini (periyodunu) simgelemesi a s ndan neml idir. Zerd tiler, Mslmanlardan ok zaman nce abdest al r ayaklar, eller ve yzler y kan rd . Zerd tilerde oru tutma, besmele ekme gibi gelenekler de sz konusudur. arkiyat Guy Monnot, ilk dnem slam daki "ilkel noktalar gibi grnen" baz sylemlerin, hemen tmyle Zerd ti kaynakl oldu unu, mesela Harut-Marut, Yecc-Mecc tiplerin Avesta'dan geti ini syler. Bunun ise Mani dini arac l yla Arabistan yar m adas na ta nd belirtir.

slam alim ve tarihilerinden bn Kuteybe, slam ncesindeki Arap kabileleri aras nda hangi inanc n yayg n oldu unu yle s ralar: "Rabia, Benu Gassan ve Kudaa aras nda H ristiyanl k; Kinde, Kinane ve Benu Haris aras nda Yahudilik; Temim kabilesinde Mecusilik; Hira da evresindeki Kurey liler aras nda ise Z nd kl k (manilik/mazdeklik) hakimdi .... " slam da ahlak anlam na da gelen "maneviyat" szc nn, Manilik inanc n n ncsnn ad n ald n ileri sren gr ler var ki, hi de yabana at lacak gibi de ildir. Zira, Mani retisinin esas n , bugn Alevili in ana esini olu turan eline, diline, beline sahip ol trnden ahl aki normlar olu turur. Ahura Mazda'n n liderlik yapt kavram n n esas d r. "yedi tanr " fikri srdrlmektedir. Bu ise, Alevilerdeki "yediler"

www.altinicizdiklerim.com

34

Zerd t, sa l nda ktnn yenilgisini grmedi. Gatha'lar da yle diyor: " yi bir insandan daha iyi biri gelecek ve kurtulu u sa layacakt r." Mehdilik fikriyat n n, Yahudilik ve H ristiyanl k'a Mesih ad yla gemesinden sonra, slam ve bu arada Alevilik zerinde etkili olmas na ne denir ki! slam n insan kavram nda "amur" vard r. Yani o, bal ktan yap lm t r. Oysa Zerd ti dininde, insano lu, "sonsuz ktan gelmi , sonsuz a gidecektir." Yani, tanr s yla birle ecektir. Ba ka deyimle, Hallac gibi, Enelhakk diyecektir. Zerd t, ay hali gren tav anlar n etinin yenmesini yasaklam t . Aleviler ile iilerin de hala tav an yemedikleri bilinir. Zaza (Alevi) Krtleri aras nda yayg n olar kara dut yeme yasa , Zerd ti inantan kaynaklan r. Zerd tiler de kolay kolay t ra olup sa sakallar n kesmezlerdi. Yezidilerde bu gelenek srmektedir. Ama Zerd tiler, kazara sa-sakal ve t rnaklar n kestiklerinde, bunlar su ile temasa gelmeyecek biimde ukura gmerlerdi. nk, bu inanca gre, bedenden kopan her para, eytani glerce kirletilmi say l r. Gelene in izlerini, Krtler aras nda (Alevileri de dahil) grmekteyiz. Ta Orta Asya'daki Trkleri bile etkileyen Newroz ile Cejne Gahambar, (ilgintir ki, Trkler de cejn/e n ad yla kutluyorlard bu bahar bayramlar n -F.B.) gibi trenlerden ikincisine, yani, baharsal Gahambarlara tm aile bireyleri kat lmak zorundad r. Herkes, tren iin stne d en pay deyerek genel kutlamalara kat labilir. Kent, ky, sokak veya k rda, her nerede yap l yorsa, oradaki tm ahalinin kat lmas gelenektendi. Kutlamalarda "Yazad" (Krte; yezdani-dua); Sazad (Krte; sazi-icraat ve sazc ); Xurad (Krte; xwarin-yemek) ve "Dehad" (Krte; dayin-ba ) sz konusuydu. Zerd tilerin e itli mnasebetlerle yapt klar dinsel trenlerde, byk bir trans hali ya an r, vecde (kendinden geme/trans) geilirdi. Mzikli dini danslar e li inde vecd hali azami seviyede tutulurdu. Maksat, kendi ruhsal blgelerine yerle mi eytani gc tecrit ederek, ona kar ruhunu srekli temizlemek, ktlkle mcadele etmektir. Tren dn , her ki i kutsal metinlerden drdn okumak zorundayd . Bunun ad , Gahambar Afrin'dir; "Dua etme sevgisi" demektir. Bu Zerd ti semah dnme ve vecd hali, zamanla Sufi dervi lerine, hatta Mevlevilere ( eb-i Arus) geti. ... Zerd ti trendeki "Dans ederek ktlkle mcadele ve ruhun temizlenme" olay , Alevi cemlerinde, herkesin hatalar n ve sevaplar n Dede nnde a klamas na dn m tr art k. ran slam devriminin nemli teorisyenlerinden Dr. Ali eriati, ... slam, sadece slam'd r. Przsz ve sentezsiz net bir slama eklenecek veya kar lacak hibir unsur yoktur, olamaz da ... Ali taraftarl n n gayesi, slam' adaletsizliklere alet olmaktan; kuvvete dayal , kuvvetle ya ayan hkmetlerden ve cahil liderlerin tasallutundan zgrl e kavu turmakt r. Ali taraftarlar ,

www.altinicizdiklerim.com

35

zgrlkten yana tav r belirler. phe kar m , pheyle dolu, ne Allah'a ne de kullar na hibir yarar dokunmayan, Sufi (mistisizm) kutsall ndan yana de il. Sat r aralar ndan anla laca zere, slamc teorisyen, bir yandan dinsel eylemci bir tutum sergileyip slam eriat n vmekte ve bundan hareketle, Ali-Fat ma ikilisiyle gerek slam zde le tirmektedir; di er yandan, her ikisini, islama ayk r biimde, yceltmekte ve ilahla t rmaktad r. Mazda inanc ndaki ran'dan, ia ran na uzanan izgide bir devaml l k vard r. Mesela Mazda dininde "Yima var " (cennet) kavram , bu kez Sufilik ve iilik inanc nda "Hurqalya Diyar " olarak kar m za k yor. ... Hem Mazda dininde hem Shreverdi nin eserlerinde yeryz mel eklerine rastl yoruz. Zerd tilerin kutsal kitab Avesta'daki Cebrail ne idesinde ( ark s ) u ifadeler yer al yor: "Hepsi yedilerden idi. Yedisinin de d ncesi bir, sz ayn , faaliyeti ortakt ... " Bu, Alevilikte "yediler, k rklar" efsanesine tekabl eder. nk semadaki K rklar Meclisinde Birinin eli kanay p can yan nca, k rk n n can da birden yanm t . Yani hepsi ayn ac y , ayn duyguyu tatm t . Alevilik deyiminin nedenleri konusunda, do ubilimci rene Melikoff'a da hak vermek gerek. Ancak Melikoff, iki noktada yan l yor. Birincisi, Alevilik szc , onun geriye ekti i kadar yeni de ildir; yani, ad yla san yla 18-19. yzy llar aras nda kmam t r. ... kincisi, Melikoff, Massignon ile Kprl'nn etkisinde fazlaca kalm biri olarak, Krt Alevilerini d lamaktad r. ... Milliyet gazetesine, "Alevilik zerine 25 y ll k ara t rmam srecinde Krtlere ili kin herhangi bir kayda rastlamad m." diyerek kendisiyle eli iyor. Sufilik d ncesinin, ba lang c ndan beri birbirine z t, birbiriyle at k olan slamiyet ile Alevilik d ncesi aras nda bir kpr olu turdu u sylenebilir. kisini birbirine yak n tipik rneklerine Halvetilik, Gl enilik, Bekta ilik, Nak ibendilik ile devlet ili kilerinde rastlayabiliriz. Alevi szc nereden gelir? E er yukar daki mant k silsilesini izlediyseniz, Alevi fikriyat n n, ba lang c ndan bu yana Ali ve Ehl-i Beyt ile ilgili olmad n , dolay s yla Alevilik inanc n n asl nda bir ortodoks olan Ali'siz ba lay p devam etti ini kan tlamaya al t k. lk gerekemiz, bizzat rene Melikoff'un a klad Alevilik adland rmas d r. ; yani Ali'den yzy llarca sonra ortaya kan

Be inci gerekemiz: Ate alevinin kkeninin Farsa/Krte Alaw oldu u d nlrse, Alevi szc , neden ate e tapanlar anlam ndaki "Alawi" deyiminden kaynaklanmas n ki? Manilik, Horasan'da adeta merkez ssn kurmu tu. Dinin kurucusu Mani, bir rivayete gre Mardinliydi. Mardin'de acaba kimler ya yor? ah smail'in Trke iir yazmas na bakarak kken saptanacaksa, Alevi d man Yavuz Sultan Selim'in Farsa yazmas na bak p onu da Fars kkenli ilan etmek pekala mmkn!

www.altinicizdiklerim.com

36

Do ubilimci Claude Cahen, Osmanl ncesindeki Anadolu Trk Beyliklerini anlat rken, Germiyano ullar n n Krt-Trk kar m oldu unu, Karamanl lar evresinde toplananlar aras nda ise, Krt beylerinin bulundu unu belirtir. Germiyano ullar beyli inin egemen oldu u sahalarda, bugn Alevili in ya amas ilgi ekici olmal . Tokat-Amasya, orum vb. Alevi ku a nda, adiye ad yla bir devlet kurulmu tu ve bunu ynetenlerin hepsi Krt idi. Abbasi kay tlar nda, Cezire (Cizre/Mardin/Nusaybin) blgesinin Haricilerin kalesi oldu una ili kin ibareler var.

www.altinicizdiklerim.com

37

Anda mungkin juga menyukai